epistemic_regress
Sb
Sb
0
gg olacak ama bana kalırsa değil. depolarının tonlarca erzakla ıvırla zıvırla dolu olması gereken bir kuruluştan bahsediyoruz. bu senaryoya hazırlıklı olması elzem olan bir kurum "agalar deprem oldu bize para verin" diyememeli. zaten yıllardır veriyoruz. fakirinden en zenginine kadar herkesten vergi alıyorlar bu işler için. şimdi 10 lira toplayıp yardım yapılacaksa senelerdir toplanan vergilerin karşılıkları nerede?
www.egitimsistem.com
yapamayacaklarsa bıraksınlar bence.
www.egitimsistem.com
yapamayacaklarsa bıraksınlar bence.
0
Hiç güvenilir değil. Kimin yediği kimin çaldığı belli değil. Yapacağınız bağış boşa gider.
0
6.8 lik bi depremde bile bizden para istiyorlarsa kapatip gitsinler. Bu insanlar onlarsiz da gerekeni yaparmis. Utanmadan tweet atmis, sonradan silmis. Ceplemisler iste simdiye kadar gelen paralari, 6.8 olunca gozune fener tutulmus tavsan gibi kaldilar.
0
Arkadasim dogu illerinden birinde Kizilay’da calisiyor. Ondan aldigim bilgiye gore yardim icin hazirliklara basladilar depremden bir kac saat sonra.
0
Kanal İstanbul için 100 milyar lira harcamayı göze alan devlet deprem mağdurları için bizden para istiyor. Bir tuhaflık yok mu sence bu işte?
0
Kızılay devletten bütçe almıyor sanıyorum. Dileyenler araştırabilir. Kızılay bir ulusal dernek. Gelir getirici faaliyetleri var soda, çadır gibi. Ek olarak önemli kira gelirleri var. Fonlar ve bağışlarla yürüyor geri kalan işler. Çalışanlarının devlet memuru falan olduğunu mu sanıyorsunuz. STK gibi çalışır Kızılay. Boş, duygusal yorumları önemsememenizi tavsiye ederim. Ha soruya cevap, Kızılay'da çalıştım daha önce, babam geçenlerde kurban verecekti verdirtmedim. Kendim de önemli bir bağış yapmam. Fakat acil bir durum ve her türlü ihtiyaç olabilir. İnsanların sahiden ihtiyacı var. Şu anda bile o insanları düşünmek yerine aklıma kanal istanbul geliyor olsaydı kendi adıma çok mutsuz olurdum. Dünyanın çeşitli yerlerinde de afetler sonrası ya da terör saldırıları sonrası bu tarz kampanyalar olur. Kızılay başkanının böyle bir kampanya paylaşımından daha doğal ne olabilir. Bu kampanyayı Kızılay yapmayacak da kim yapacak.
Afad ile Kızılay'ı karıştırmayalım.
Afad ile Kızılay'ı karıştırmayalım.
0
kızılayın çok ihtiyacı varsa devlet ateşlesin 3-5 milyon. önüne gelen suriyeliye 40 milyar dolar harcamayı biliyor bu araplar.
0
meraklitursucu
Sirkette kullanılan programda şahsi cep numaranız, mail adresiniz, doğum tarihimiz yazsa ne yapardınız? Müdürleri varana kadar herkesin bilgileri..
Sirkette kullanılan programda şahsi cep numaranız, mail adresiniz, doğum tarihimiz yazsa ne yapardınız? Müdürleri varana kadar herkesin bilgileri..
0
KVKK'yı imzaladıysam bişey yapmam imzalamadıysam rahatsız olduğumu dile getiririm
0
tüm şirketler yazıyor artık, yadırgamadım şimdiye kadar. aksine birisine ulaşmak gerekince açıp bakıyorduk. ama şirketten birisi alakasız zamanda ararsa da açmam
0
O hattı sana şirket verdiyse tabi ki yazacak. Adamların sana telefon ve laptop vermelerindeki temel amaç, sana istedikleri an ulaşmak.
0
Karar sana ait, çok konuşman gereken iş ise kendine hat ve telefon iste, değilse sana ulaşmak için olan numara kullanılacak yapacak bir şey yok
0
mail sorun değil atsınlar her dakka bakmıyorum, sonuçta çok önemliyse ararlar. şirket telefonuysa tabi farklı ama alakasız zamanlarda şahsi numaramdan aramaları ise kesinlikle beni ilgilendirmez. çok acilse şirkete %10 ortak olurum.
0
Cep numarası: cep telefonunu şirket vermişse normal
Mail adresi: şirket email adresiyse normal
Doğum tarihi - dur bakalım, hangi programa koymuşlar? Kimler görebiliyor bu bilgiyi? Eğer herkesin görebileceği bir programda doğum tarihim görünüyorsa bu bilgiyi koyma amacı nedir?
Mail adresi: şirket email adresiyse normal
Doğum tarihi - dur bakalım, hangi programa koymuşlar? Kimler görebiliyor bu bilgiyi? Eğer herkesin görebileceği bir programda doğum tarihim görünüyorsa bu bilgiyi koyma amacı nedir?
0
ya İsveçte mi yaşıyorsunuz allasen, gerçekçi olun. IK'ya sorarsın o da müdüre sorar, gülerler geçerler bu kadar.
0
Şirket içinde görenlerin görmeye yetkisi vardır da görüyordur, onların da gördüğünün log kayıtları tutuluyordur, herkesin herkesi göremiyor olması lazım.
0
Cevabınızı görmeden yazmıştım, şahsi cep telefonu ve şahsi emaillerinizi de görememeleri lazım. İsterseniz KVKK'ya göre sildirebilirsiniz.
0
cekikgozlubiriyim
Merhaba, soruma gelmeden kafanızda daha iyi canlanması için biraz kendimi anlatacağım sizlere. Lise birinci sınıfta iki defa kaldıktan sonra sanayide işe girdim ve toplam 5 sene çalıştım. Bu süre içerisinde azmedip liseyi 2.5 senede bitirdim. 4 ay önce de işten ayrıldım ve şu an üniversite sınavları
Merhaba, soruma gelmeden kafanızda daha iyi canlanması için biraz kendimi anlatacağım sizlere. Lise birinci sınıfta iki defa kaldıktan sonra sanayide işe girdim ve toplam 5 sene çalıştım. Bu süre içerisinde azmedip liseyi 2.5 senede bitirdim. 4 ay önce de işten ayrıldım ve şu an üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Bu seneden pek beklentim yok çünkü doğru dürüst temelim yok, matematiğim kötü, yabancı dilimde eksiklikler var. Dilden giriş yapacağım bu arada. Bunları anlatmanın sebebi şu; ben yıllar yılı işten eve evden işe hayat yaşadım ve doğru dürüst arkadaşım bile yok. Hatta 6 ay dil çalışıp monotonluktan sıkıldığım için patladım ve 1 sene hiç ders çalışmadım. Çünkü iş ders iş ders acayip bir sıkıntı biriktirmişti bende. Yani tamamen yalnızlık ve ders odaklı çalışmak bana yaramıyor. Bir süredir hoşlandığım bir kız var ve arkadaşlığımız güzel bir şekilde ilerliyor. Ben 21 yaşındayım kendisi de 19 yaşında üniversite hazırlık öğrencisi. Tam aklımdaki gibi birisi açıkçası: boş muhabbet yapmayan, ilgi manyağı olmayan, kitap okuyan ve kendini geliştirmeye özen gösteren bir insan. Şimdiye kadar ki ilişkilerimde karşımdaki kızın ilgi manyağı olması sebebiyle hep sıkıntı çektim. Ama şimdiki görüştüğüm kız arkadaşımla bunları yaşamayacağımı düşünüyorum. Kendisiyle de konuşacağım ancak sizlerin de fikrinizi almak istedim. Aranızda sınav döneminde erkek/kız arkadaşı olup da hiç sıkıntı çekmemiş olanlar var mı acaba? Bu şekilde sağlıklı bir ilişki yürütülebilir mi?
0
Kesinlikle etkiler. Ama iyi anlamda da etkileyebilir. Kız diye hayatını mahvedenleri de gördüm, birbirlerini ders çalışmak için teşvik edenleri de. Hatta sevgilisiyle aynı şehre gidebilmek için inanılmaz azimle hazırlananları da.
Bir kere mutlu oluyorsunuz, sınav döneminde insanın en ihtiyacı olan şey o. Bence çalışmanız gerektiğini falan belli edin kırmızı çizginiz olsun, siz bozmadiginiz sürece sıkıntı çıkmaz.
Bir kere mutlu oluyorsunuz, sınav döneminde insanın en ihtiyacı olan şey o. Bence çalışmanız gerektiğini falan belli edin kırmızı çizginiz olsun, siz bozmadiginiz sürece sıkıntı çıkmaz.
0
bu ikinize bağlı. batabilirsin de çıkabilirsin de. benim bir arkadaşım vardı serseri fişek bir tip. hayatta amaç falan yok, salmış gidiyordu. üniversite sınavı dönemi bir ilişkiye başladı. kız bunun tam tersi gibi. kız oğlanın elinden tuttu sonra ikisi de odtüde mühendislik kazandılar.
daha iyi bir örnek yok bildiğim. tabii başta dediğim gibi size bağlı her şey. çalışma konusunda azimliysen, kız da sana destek olmaya niyetliyse halledersiniz.
daha iyi bir örnek yok bildiğim. tabii başta dediğim gibi size bağlı her şey. çalışma konusunda azimliysen, kız da sana destek olmaya niyetliyse halledersiniz.
0
Çok teşekkür ederim değerli cevaplarınız için :) ikimizin de ilk önceliği eğitimlerimiz.
0
ben kız arkadaşımı ders çalıştırıyordum hep. sorularını çözüyordum, vs. vs. kız sorucak ben yapamadım mı diyecem??? öyle olunca benim de çalışmam gerekiyordu :D sana bağlı tamamen.
0
hadi ya la
Geçen sene Mayıs ayının başında yapmış.Fakat bu sene ALES mülakattan (eğer bu sene de aynı gün yapılacaksa) 5 gün kadar önce; sonuçlar çok daha sonra belli olacak.Bu yüzden okul mülakat tarihini ileri mi atar? Ayrıca yurtdışında doktora ya devam etmek için Türkiye'deki diğer üniversitelere kıyasla ç
Geçen sene Mayıs ayının başında yapmış.
Fakat bu sene ALES mülakattan (eğer bu sene de aynı gün yapılacaksa) 5 gün kadar önce; sonuçlar çok daha sonra belli olacak.
Bu yüzden okul mülakat tarihini ileri mi atar? Ayrıca yurtdışında doktora ya devam etmek için Türkiye'deki diğer üniversitelere kıyasla çok daha avantajlı mıdır?
Fakat bu sene ALES mülakattan (eğer bu sene de aynı gün yapılacaksa) 5 gün kadar önce; sonuçlar çok daha sonra belli olacak.
Bu yüzden okul mülakat tarihini ileri mi atar? Ayrıca yurtdışında doktora ya devam etmek için Türkiye'deki diğer üniversitelere kıyasla çok daha avantajlı mıdır?
0
ileri atmazlar çünkü ara dönemdeki ales'e değil öncekine girdiğinizi düşünürler. ama bunu belirtirseniz sıkıntı yapmayabilirler. bir ihtimal ileri de alabilirler ama eskiden bahar döneminde çok öğrenci bile alınmazdı. çok iplemeyebilirler bilemedim.
amerika'da doktora düşünüyorsan boğaziçine gidebilirsin. onun dışında diğer ülkelerde tıs. ben ingiltere'de boğaziçi falan dedim yüzüme bön bön baktılar.
amerika'da doktora düşünüyorsan boğaziçine gidebilirsin. onun dışında diğer ülkelerde tıs. ben ingiltere'de boğaziçi falan dedim yüzüme bön bön baktılar.
0
"yurtdışı" diye bir yer yok, ya da "amerika" "ingiltere" "almanya" gibi. farklı okullar ve bölümler var. örneğin bir arkadaş boun sonrası almanya'da top class bir okula başvurdu, zaten boğaziçinden onların bölümden o okulun öğrencileri varmış geçmişte, bölüm hocaları baya biliyor yani boğaziçi nasıl bir yer.
başvurmak istediğiniz bölümün sitesinde mezunların kabul aldığı okulların listesi vardır. olmadı linkedin'de aratın biraz kurcalayın.
genel gözlemim ise *iyi* boğaziçi mezununun avrupa'nın ya da amerika'nın iyi üniversitelerine gidebildiği: LSE, Bonn, Tilburg, Ludwig Maximilian, Heidelberg, Brown...
başvurmak istediğiniz bölümün sitesinde mezunların kabul aldığı okulların listesi vardır. olmadı linkedin'de aratın biraz kurcalayın.
genel gözlemim ise *iyi* boğaziçi mezununun avrupa'nın ya da amerika'nın iyi üniversitelerine gidebildiği: LSE, Bonn, Tilburg, Ludwig Maximilian, Heidelberg, Brown...
0
denizzz
yapılması fazla zahmetli olmayan ama "vay be bunu sen mi yaptın" etkisi uyandıran yemekler var mı ara ara yaptığınız?
yapılması fazla zahmetli olmayan ama "vay be bunu sen mi yaptın" etkisi uyandıran yemekler var mı ara ara yaptığınız?
0
Benim için de lazanya. Kıymalı ya da mantarlı, ikisi de oldukça kolay.
kiremit içinde yaptığım köfteli, soslu bir yemeğim de yine her misafirde aynı etkiyi yaratıyor ama çok basit bir yemek. Bildigimiz anne koftesi haziliyorum. Patatesleri ve biberleri kup kup dogruyorum. Sonrasinda porsiyonluk kiremitler icine diziyorum hepsini. Ustlerine domates salcasi, biber salcasi, kekik, kimyon ve karabiber ile bir sos hazirlayip firina veriyorum. Pismesine yakin besamel sos ekliyorum. En son firindan almadan da kasar ya da o an evde eriyen hangi peynirden varsa. Yanında pilav, biraz değişik bir salata ve çorbayla gayet güzel menu.
Yine fırında yaptığım patates püreli ve köfteli başka bir yemek var; ismini şu anda unuttum. Gayet pratik. Herkesin bildiği bir ismi var.
Vejetaryen olarak da enginar çanağında kinoa yapıyorum; aslında bildiğimiz enginarin içine kinoa, dereotu, süt mısırı ve biraz baharatlarla dolgu yapıp portakal suyunda pişiriyorum, üzerinde ince bir dilim portakalla servis ediyorum. Kalabalık sofralarda farklı bir alternatif oluyor.
kiremit içinde yaptığım köfteli, soslu bir yemeğim de yine her misafirde aynı etkiyi yaratıyor ama çok basit bir yemek. Bildigimiz anne koftesi haziliyorum. Patatesleri ve biberleri kup kup dogruyorum. Sonrasinda porsiyonluk kiremitler icine diziyorum hepsini. Ustlerine domates salcasi, biber salcasi, kekik, kimyon ve karabiber ile bir sos hazirlayip firina veriyorum. Pismesine yakin besamel sos ekliyorum. En son firindan almadan da kasar ya da o an evde eriyen hangi peynirden varsa. Yanında pilav, biraz değişik bir salata ve çorbayla gayet güzel menu.
Yine fırında yaptığım patates püreli ve köfteli başka bir yemek var; ismini şu anda unuttum. Gayet pratik. Herkesin bildiği bir ismi var.
Vejetaryen olarak da enginar çanağında kinoa yapıyorum; aslında bildiğimiz enginarin içine kinoa, dereotu, süt mısırı ve biraz baharatlarla dolgu yapıp portakal suyunda pişiriyorum, üzerinde ince bir dilim portakalla servis ediyorum. Kalabalık sofralarda farklı bir alternatif oluyor.
0
Enginar +1
Portakal suyu ve anasonla pişirip sebzeli ya da peynirli bir dolgu yapınca da çok güzel oluyor.
Fırında makarnanın her türü, özellikle mac&cheese çeşitleri.
Tatlı olarak tiramisu, orijinal İtalyan tarifi çok kolay ama mutlaka mascarpone ve iyi bir alkolle yapmak gerekiyor.
Portakal suyu ve anasonla pişirip sebzeli ya da peynirli bir dolgu yapınca da çok güzel oluyor.
Fırında makarnanın her türü, özellikle mac&cheese çeşitleri.
Tatlı olarak tiramisu, orijinal İtalyan tarifi çok kolay ama mutlaka mascarpone ve iyi bir alkolle yapmak gerekiyor.
0
ben böyle bir şey yerine, güzel bir mezeler tabağı yapardım
tabak içinde yapımı basit ama farklı 4-5 meze
tabak içinde yapımı basit ama farklı 4-5 meze
0
Kıymalı salçalı domatesli yumurta menemen kavurmalıda olur
Mayonezli ton balıklı makarna
Kremalı körili makarna
Mayonezli ton balıklı makarna
Kremalı körili makarna
0
reerer rique
merhaba,her sene malta vatandaşlığı listeleri yayımlanıyor biliyorsunuz. bu sene de yaklaşık 100 türkiye vatandaşı kayıt olmul. ancak malta'da 650k-€ fon ve 350k-€ menkul alımı ile vatandaşlık bir yıl sonrasında ancak verilebiliyormuş. bu meblağ, avukat ve danışman masraflarıyla tl'ye nazaran pahalı
merhaba,
her sene malta vatandaşlığı listeleri yayımlanıyor biliyorsunuz. bu sene de yaklaşık 100 türkiye vatandaşı kayıt olmul. ancak malta'da 650k-€ fon ve 350k-€ menkul alımı ile vatandaşlık bir yıl sonrasında ancak verilebiliyormuş. bu meblağ, avukat ve danışman masraflarıyla tl'ye nazaran pahalı bir yekün tutuyor doğal olarak. (araplara satılan türkiye vatandaşlığı tutarının yaklaşık 5-6 katı) benim merak ettiğim, çok daha ucuza oturum izni ve vatandaşlık veren avrupa ülkeleri varken (portekiz, bulgaristan, vs) neden malta gibi bir ülkenin vatandaşlığı için ülkemiz zenginlerinin bu kadar talepkar olduğu.
teşekkürler.
her sene malta vatandaşlığı listeleri yayımlanıyor biliyorsunuz. bu sene de yaklaşık 100 türkiye vatandaşı kayıt olmul. ancak malta'da 650k-€ fon ve 350k-€ menkul alımı ile vatandaşlık bir yıl sonrasında ancak verilebiliyormuş. bu meblağ, avukat ve danışman masraflarıyla tl'ye nazaran pahalı bir yekün tutuyor doğal olarak. (araplara satılan türkiye vatandaşlığı tutarının yaklaşık 5-6 katı) benim merak ettiğim, çok daha ucuza oturum izni ve vatandaşlık veren avrupa ülkeleri varken (portekiz, bulgaristan, vs) neden malta gibi bir ülkenin vatandaşlığı için ülkemiz zenginlerinin bu kadar talepkar olduğu.
teşekkürler.
0
portekizinki vatandaşlık değil oturum izni, yani pasaport vs yok. beş yıl sonra başvurabiliyorsun vatandaşlığa. bulgaristanı bilmiyorum ama varsa da pasaportu malta kadar güçlü değildir.
malta hem UK hem EU bağlantılı bir ülke ekonomik ve kültürel olarak. maltada iş yapıyorsan UK resmi kurumları daha az sorun çıkarıyor. kanada NZ AUS da öyledir.
ayrıca malta dünyanın en stabil yerlerinden biri. politik risk 0, iç dış mihrak riski 0. portekiz mesela hiç öyle değil. dıştan stabil ama içi sıkıntılı bir yer biraz.
malta hem UK hem EU bağlantılı bir ülke ekonomik ve kültürel olarak. maltada iş yapıyorsan UK resmi kurumları daha az sorun çıkarıyor. kanada NZ AUS da öyledir.
ayrıca malta dünyanın en stabil yerlerinden biri. politik risk 0, iç dış mihrak riski 0. portekiz mesela hiç öyle değil. dıştan stabil ama içi sıkıntılı bir yer biraz.
0
bu parayla vatandaslik zaten zenginlerin pesinde dolandigi bir hadise, zengin derken 300-500bin avrosu olan adamin degil, butun varligini nakide cevirse 3-5 milyon avro toparlayabilecek adamlarin girdigi bir olay. Malta'nin cesitli avantajlari vardir o yuzden adamlar Malta'ya yonelmislerdir. Zira parasi olan adam biraz daha verir, daha iyi firsatlari kovalar.
0
portekiz, ispanya vs vatandaşlık vermiyor. oturum izni veriyor aradaki fark büyük.
malta vatandaşı olunca istediğin avrupa ülkesine girer çıkarsın veya yaşarsın.
malta vatandaşı olunca istediğin avrupa ülkesine girer çıkarsın veya yaşarsın.
0
"çok daha ucuza oturum izni ve vatandaşlık veren avrupa ülkeleri varken": Oturum izni eger o ulkeye tasinmak istemiyorsaniz isinize yaramaz. Oturum izni aldiktan sonra da ortalama 5 sene o ulkede yasamaniz lazim vatandas olabilmek icin. Malta ise direkt vatandaslik veriyor, o yuzden cazip.
0
tabii lan manyak mısın
bir süredir hap gibi sarımsak yutuyorum küçüklerinden 2-3 tane. faydası oluyo mudur anlamıyorum bu işlerden. bi kere grip olacak gibi oldum bi arkadaş yut dedi yuttum grip kesildi devamı gelmedi ve grip olacağım kesin gibi bişeydi. şimdi grip olacağım falan yok ama bir süredir ara sıra yutuyorum. pe
bir süredir hap gibi sarımsak yutuyorum küçüklerinden 2-3 tane. faydası oluyo mudur anlamıyorum bu işlerden. bi kere grip olacak gibi oldum bi arkadaş yut dedi yuttum grip kesildi devamı gelmedi ve grip olacağım kesin gibi bişeydi. şimdi grip olacağım falan yok ama bir süredir ara sıra yutuyorum. pek faydası yoksa boşa yutmayayım zaten iğrenç kokuyor.
0
sarımsak yutmakla ilgili bildiğim tek şey şu (tabi koca karı ilacı muhabbetinde);
tansiyonu yüksekse düşürüyormuş, düşükse normale getiriyormuş.
tansiyonu yüksekse düşürüyormuş, düşükse normale getiriyormuş.
0
doğada faydalı bir madde varsa ilaç firmaları onu standardize edip, içindeki faydalı maddeleri insan vücüdunda işe yarayacak şekilde ayarlayıp, ambalajlayıp satar. Yok sarımsak yok şu otu yok bu çiçeği vs doğada faydalı diye tükettiğiniz hiçbir şeyin ekstra bi faydası yok. Normal beslenin, bol su için yeterli.
0
Çiğ ve çiğnenerek yenen sarımsaktan daha faydalı çok az gıda var. Hiçbir şeye yaramıyor diyen arkadaşı hayretle okudum. En az on tip kanserin önleyici gıdalarının başında gelir. Sarımsak ve ev yogurdu tüketen birinin vücut direnci çok yüksektir ve çok zor hasta olur.
0
@deer hunter
aktarlarda ve aktar rolüne bürünmüş doktorların yazılarında yazan "şu şu otu/sarımsak vs. kansere, diyabete tansiyona iyi geliyor." tarzı yazıların %99'u hurafe. İçinde antioksidan madde olabilir ve bu madde tek başına kansere iyi gelebilir tabi ki. Ama bunun işe yarar şekilde olması için muhtemelen günde bilmem kaç tane sarımsak yemen gerekir. Sarımsak çuvalı gibi kokmak istemiyorsan ve etrafındakilere saygın varsa da bunu yapmazsın. Onun yerine normal ve sağlıklı beslenip, bol su içersin ve totalde daha sağlıklı bir hayat sürersin.
Sarımsak kansere iyi geliyor olayı yalan yani. İnsanları saçma sapan açıklamalarla kandırmayın. 10 tane kansere iyi geliyor ne yahu sdhdhs
aktarlarda ve aktar rolüne bürünmüş doktorların yazılarında yazan "şu şu otu/sarımsak vs. kansere, diyabete tansiyona iyi geliyor." tarzı yazıların %99'u hurafe. İçinde antioksidan madde olabilir ve bu madde tek başına kansere iyi gelebilir tabi ki. Ama bunun işe yarar şekilde olması için muhtemelen günde bilmem kaç tane sarımsak yemen gerekir. Sarımsak çuvalı gibi kokmak istemiyorsan ve etrafındakilere saygın varsa da bunu yapmazsın. Onun yerine normal ve sağlıklı beslenip, bol su içersin ve totalde daha sağlıklı bir hayat sürersin.
Sarımsak kansere iyi geliyor olayı yalan yani. İnsanları saçma sapan açıklamalarla kandırmayın. 10 tane kansere iyi geliyor ne yahu sdhdhs
0
jacque
Lütfen melatonina, papatya çayı falan demeyin. Hepsi denendi. Aşırı düşünmekten uyuyamıyorum. Hatta aşırı düşünmek gün içinde de beni çok yoruyor. Beynim durmaksızın işleyen bir makina gibi beni çok yoruyor. Herkesin böyledir belki ama bilmiyorum sanki benim çarklar bozulmuş ve çok hızlı dönüyor.Psi
Lütfen melatonina, papatya çayı falan demeyin. Hepsi denendi. Aşırı düşünmekten uyuyamıyorum. Hatta aşırı düşünmek gün içinde de beni çok yoruyor. Beynim durmaksızın işleyen bir makina gibi beni çok yoruyor. Herkesin böyledir belki ama bilmiyorum sanki benim çarklar bozulmuş ve çok hızlı dönüyor.
Psikoloğa git de demeyin, param yok.
Psikoloğa git de demeyin, param yok.
0
psikiyatra gidin devlet hastanesine, bazı hastanelerde psikoloğa da yönlendiriyorlar.
0
meditasyon deneyebilirsin, uyku için olanlar da var. dinlerken uyuyakalırsın, zaten o esnada çok rahatlatıcı bir ses dinlediğin ve direktiflerine uymaya çalıştığın için başka bir şey düşünmezsin. adı meditasyon olan bir uygulama var onu tavsiye ederim, her gün bir tane özel konusu olan meditasyonu ücretsiz veriyor, bir de uykuya hazırlık var o da ücretsiz oluyor.
0
@ofelia
Bir süredir onu kullanıyorum ancak artık o da işe yaramıyor ne yazık ki.. Yine de teşekkürler gerçekten çok faydalı bir uygulama daha hafif uyku sorunları için.
Bir süredir onu kullanıyorum ancak artık o da işe yaramıyor ne yazık ki.. Yine de teşekkürler gerçekten çok faydalı bir uygulama daha hafif uyku sorunları için.
0
sanat guresi
toplam bir skorun, duruma göre dört, beş tane kutuya otomatik dağıtılması işini excel'de nasıl yapabilirim? demek istediğim 100 girdikten sonra bu beş kutuya 20, 20... şeklinde dağıtsın. ya da 88 giriyorsam yine aynı şekilde otomatik olarak dağıtsın. hatta mümkünse farklı satırlara 88 girersem bunla
toplam bir skorun, duruma göre dört, beş tane kutuya otomatik dağıtılması işini excel'de nasıl yapabilirim? demek istediğim 100 girdikten sonra bu beş kutuya 20, 20... şeklinde dağıtsın. ya da 88 giriyorsam yine aynı şekilde otomatik olarak dağıtsın. hatta mümkünse farklı satırlara 88 girersem bunları da farklı şekilde dağıtsın.
0
1. A1 Hücresine 100 yazıyoruz
2. A2 hücresine kaça bölmek istediğimizi yazıyoruz (5se 5 10sa 10)
3. b1 b2 b3 b4 b5 hücrelerine =A1/A2 yazıyoruz
2. A2 hücresine kaça bölmek istediğimizi yazıyoruz (5se 5 10sa 10)
3. b1 b2 b3 b4 b5 hücrelerine =A1/A2 yazıyoruz
0
sekersiz turk kahvesi
Merhaba arkadaşlar,Vücut geliştirme meselesiyle alakalı bir sorum olacak. Bu konuda pek fazla bilgisi olmayan biri olarak sorumun cahilliğini maruz görmenizi rica edeceğim. Sorumun anlamlı olması için öncelikle küçük bir tanıtım bilgisi vermem gerekiyor spor ve yeme düzenimle alakalı. Geçtiğimiz haz
Merhaba arkadaşlar,
Vücut geliştirme meselesiyle alakalı bir sorum olacak. Bu konuda pek fazla bilgisi olmayan biri olarak sorumun cahilliğini maruz görmenizi rica edeceğim. Sorumun anlamlı olması için öncelikle küçük bir tanıtım bilgisi vermem gerekiyor spor ve yeme düzenimle alakalı.
Geçtiğimiz haziran ayında yaklaşık 83 kilo ve 178 boyumla spor salonunda spora başladım. Ağustos ayına geldiğimde 75 kiloya düştüm. Haziran ayında 96 cm olan göbek çevrem, ağustos ayında 91'e indi. Haziran-Ağustos ayları arasında yaptığım spor ve beslenme temel olarak şöyleydi: Haftada 4-5 gün spor salonuna gidip günde yaklaşık 1,5 saat kaldım. Her gün, 15 dakika kardiyo egzersizi yaptım (orta ve yüksek hızlarda [kalp ritmim 165-180 arasında oluyordu]). Sonrasında, göğüs, omuz ve karın egzersizleri yaptım. Kısa bir süre de sırt egzersizi yaptım. Sonrasında yurt dışına çıktığım için 1-2 ay kadar spora ara verdim. Son 2 aydır da düzenli olarak spora tekrar başladım. Yine salonda çalışıyorum ve yine yukarıda bahsettiğim egzersizler çerçevesinde haftada 4-5 gün birer buçuk saatliğine gidiyorum salona. Soruma geçmeden önce, yeme düzenimi de söyleyeyim kısaca. Günde iki öğün (sabah ve akşam) yiyorum. Ayrıca, spordan önce ve sonra toplamda 500 ml kadar protein tozlu süt içiyorum. Akşam yemeğini 5’te yiyorum ve sonrasında başka bir şey yemiyorum. Şeker hiç tüketmiyorum (besinlerin içindeki doğal şeker hariç). Paketli gıda tüketmiyorum. Yediğim iki öğünde de yağ ve karbonhidrat oranını takip etmiyorum (tek baktığım şey yağ ve karbonhidratın her iki öğünde de aşırıya kaçmaması).
Soru: Şu an hâlâ 75 kiloyum ve genel olarak fit durduğumu söyleyebilirim (göbek çevresinin hâlâ 91 cm olduğunu ve çok fit gözükmediğini söyleyebilirim). Göğüsler, omuzlar ve kollar kötü durumda değil; ama fitness görünümünde de değil. Hâlâ yağ oranımı daha aşağı seviyelere çekmek istiyorum. Ancak, artık biraz daha büyük göğüslü ve adaleli bir görüntü kazanmak istiyorum. Yani daha bulky bir görünüm. Bu şekilde bir yeme ve egzersiz temposu ile, bu mümkün müdür? Daha açıkçası şunu merak ediyorum: egzersizleri biraz daha yoğunlaştırabilirim, zira bu zamana kadar kendimi aşırı kastığımı söyleyemem. Ancak, bu zamana kadar daha ziyade vücudumdaki yağlanmayı azaltmak ve daha sıkı bir görüntü elde etmek için spor yaptığım için, yediğim yemek miktarını düşürdüm. Bu tempoda yemeye devam ederek bulky bir görüntü kazanmak mümkün müdür spor temposunu arttırarak? Değilse, aldığım kalori miktarını arttırarak, yine de yağ yakmaya ve göbek çevresini inceltmeye devam edebilir miyim?
Uzunca bir soru olduğu için kusura bakmayın. Okuma zahmetine katlandığınız için şimdiden teşekkür ederim.
Vücut geliştirme meselesiyle alakalı bir sorum olacak. Bu konuda pek fazla bilgisi olmayan biri olarak sorumun cahilliğini maruz görmenizi rica edeceğim. Sorumun anlamlı olması için öncelikle küçük bir tanıtım bilgisi vermem gerekiyor spor ve yeme düzenimle alakalı.
Geçtiğimiz haziran ayında yaklaşık 83 kilo ve 178 boyumla spor salonunda spora başladım. Ağustos ayına geldiğimde 75 kiloya düştüm. Haziran ayında 96 cm olan göbek çevrem, ağustos ayında 91'e indi. Haziran-Ağustos ayları arasında yaptığım spor ve beslenme temel olarak şöyleydi: Haftada 4-5 gün spor salonuna gidip günde yaklaşık 1,5 saat kaldım. Her gün, 15 dakika kardiyo egzersizi yaptım (orta ve yüksek hızlarda [kalp ritmim 165-180 arasında oluyordu]). Sonrasında, göğüs, omuz ve karın egzersizleri yaptım. Kısa bir süre de sırt egzersizi yaptım. Sonrasında yurt dışına çıktığım için 1-2 ay kadar spora ara verdim. Son 2 aydır da düzenli olarak spora tekrar başladım. Yine salonda çalışıyorum ve yine yukarıda bahsettiğim egzersizler çerçevesinde haftada 4-5 gün birer buçuk saatliğine gidiyorum salona. Soruma geçmeden önce, yeme düzenimi de söyleyeyim kısaca. Günde iki öğün (sabah ve akşam) yiyorum. Ayrıca, spordan önce ve sonra toplamda 500 ml kadar protein tozlu süt içiyorum. Akşam yemeğini 5’te yiyorum ve sonrasında başka bir şey yemiyorum. Şeker hiç tüketmiyorum (besinlerin içindeki doğal şeker hariç). Paketli gıda tüketmiyorum. Yediğim iki öğünde de yağ ve karbonhidrat oranını takip etmiyorum (tek baktığım şey yağ ve karbonhidratın her iki öğünde de aşırıya kaçmaması).
Soru: Şu an hâlâ 75 kiloyum ve genel olarak fit durduğumu söyleyebilirim (göbek çevresinin hâlâ 91 cm olduğunu ve çok fit gözükmediğini söyleyebilirim). Göğüsler, omuzlar ve kollar kötü durumda değil; ama fitness görünümünde de değil. Hâlâ yağ oranımı daha aşağı seviyelere çekmek istiyorum. Ancak, artık biraz daha büyük göğüslü ve adaleli bir görüntü kazanmak istiyorum. Yani daha bulky bir görünüm. Bu şekilde bir yeme ve egzersiz temposu ile, bu mümkün müdür? Daha açıkçası şunu merak ediyorum: egzersizleri biraz daha yoğunlaştırabilirim, zira bu zamana kadar kendimi aşırı kastığımı söyleyemem. Ancak, bu zamana kadar daha ziyade vücudumdaki yağlanmayı azaltmak ve daha sıkı bir görüntü elde etmek için spor yaptığım için, yediğim yemek miktarını düşürdüm. Bu tempoda yemeye devam ederek bulky bir görüntü kazanmak mümkün müdür spor temposunu arttırarak? Değilse, aldığım kalori miktarını arttırarak, yine de yağ yakmaya ve göbek çevresini inceltmeye devam edebilir miyim?
Uzunca bir soru olduğu için kusura bakmayın. Okuma zahmetine katlandığınız için şimdiden teşekkür ederim.
0
öncelikle cardio artması lazım kesinlikle. kas oranını artıran şey cardio. spor dışı metabolizmanı hızlandıran da cardio. aynı cardio sürekli yapmak sıkıcı oluyorsa 20 burpee 8 bird dog crunch'tan 2 set ekle ya da haftada 1 gün salona gitme dağda bayırda ağırlık yeleğiyle ya da yüklü sırt çantasıyla yürü.
her gün iki havucu az sirke ve yağ ile rendeleyip salata olarak ye. kilo verdiğine göre iyi caloric deficit'tesin. büyük olmak için büyük yemen lazım. kahvaltıda 6 ile 12 arası yumurta ekle, öğünlerden birine bir kase yoğurt ekle. ye demiyorum burda ekle diyorum.
su içme miktarın ne kadar? erkeksin. işediğinde borudan çıkan renksiz olana kadar su içeceksin. eklemen gereken su miktarını bütün güne dağıtarak iç asla tek seferde 1 litreden fazla içme. vücudun susuz kalıyorsa büyük görünmeni engeller.
büyük olayım ama yağ dağılımı dengeli dağılsın biraz karışık. cardio yaptıkça zamanla spor dışı metabolizman hızlanacak ve bel biraz incelirken geri kalanı biraz büyüyecek böylece hedefin gerçekleşecek. uzun sürer ama mis gibi olur.
şu hareket bu hareket hangisi eğlenceliyse onu yap. kolay gelsin
her gün iki havucu az sirke ve yağ ile rendeleyip salata olarak ye. kilo verdiğine göre iyi caloric deficit'tesin. büyük olmak için büyük yemen lazım. kahvaltıda 6 ile 12 arası yumurta ekle, öğünlerden birine bir kase yoğurt ekle. ye demiyorum burda ekle diyorum.
su içme miktarın ne kadar? erkeksin. işediğinde borudan çıkan renksiz olana kadar su içeceksin. eklemen gereken su miktarını bütün güne dağıtarak iç asla tek seferde 1 litreden fazla içme. vücudun susuz kalıyorsa büyük görünmeni engeller.
büyük olayım ama yağ dağılımı dengeli dağılsın biraz karışık. cardio yaptıkça zamanla spor dışı metabolizman hızlanacak ve bel biraz incelirken geri kalanı biraz büyüyecek böylece hedefin gerçekleşecek. uzun sürer ama mis gibi olur.
şu hareket bu hareket hangisi eğlenceliyse onu yap. kolay gelsin
0
paketli gida, şeker tüketmemek avantaj ama makrolarını sayman lazım. eksik kalori alıyorsan da kas gelişimin yavaşlar. sadece protein almanın da sana faydası yok çünkü yağ ve karbo da çok önemli. sebzeleri ve probiyotik gıdaları da eklemen lazım sindirim sistemin için.
büyümek dediğin şey ağırlık arttırmak. yani geçen ay 5X5 de 30 kilo yapabiliyorken şu anda 40 yapabiliyorsan kas kazanmışsın demektir. ağırlığı arttırmadan senelerce aynı devam edersen kas kazanamazsın sadece var olan hacim korunur. progressive overload diye geçiyor bu kavram.
büyümek dediğin şey ağırlık arttırmak. yani geçen ay 5X5 de 30 kilo yapabiliyorken şu anda 40 yapabiliyorsan kas kazanmışsın demektir. ağırlığı arttırmadan senelerce aynı devam edersen kas kazanamazsın sadece var olan hacim korunur. progressive overload diye geçiyor bu kavram.
0
öncelikle her ikinize de çok teşekkür ederim arkadaşlar. güzel tavsiyelerde bulunmuşsunuz. hepsini dikkate alacağım. @inekadam'a özelden yazmıştım.
orpheus arkadaş, yorumuna dair ufak bir sorum daha var. kalori hesabı yapmayı bir türlü beceremiyorum. o sebeple zaten birebir hesap yapmıyor olsam da genel olarak yağ ve karbonhidrat miktarına dikkat ediyorum diye yazdım. dediğin gibi sebze ve probiyotik alımına da özen gösteriyorum. zaten vejetaryen besleniyorum 5 yıldır; o sebeple bu noktalara bilhassa dikkat ediyorum. sorum senin ikinci paragrafın ile alakalı. çalıştığım ağırlık miktarlarını periyodik olarak arttırabiliyorsam, bu durumda otomatik olarak yeterli beslendiğim sonucuna varabilir miyim? çünkü ben kilo kaybetmeye devam ediyor olsam da, çalıştığım ağırlıkları periyodik olarak arttırabildim şu vakte kadar. herhalde bir noktada artık daha ileri götüremez hale gelirsem, o zaman biraz daha fazla kalori/yağ almam gerekecek diyebilir miyiz?
orpheus arkadaş, yorumuna dair ufak bir sorum daha var. kalori hesabı yapmayı bir türlü beceremiyorum. o sebeple zaten birebir hesap yapmıyor olsam da genel olarak yağ ve karbonhidrat miktarına dikkat ediyorum diye yazdım. dediğin gibi sebze ve probiyotik alımına da özen gösteriyorum. zaten vejetaryen besleniyorum 5 yıldır; o sebeple bu noktalara bilhassa dikkat ediyorum. sorum senin ikinci paragrafın ile alakalı. çalıştığım ağırlık miktarlarını periyodik olarak arttırabiliyorsam, bu durumda otomatik olarak yeterli beslendiğim sonucuna varabilir miyim? çünkü ben kilo kaybetmeye devam ediyor olsam da, çalıştığım ağırlıkları periyodik olarak arttırabildim şu vakte kadar. herhalde bir noktada artık daha ileri götüremez hale gelirsem, o zaman biraz daha fazla kalori/yağ almam gerekecek diyebilir miyiz?
0
ağırlık arttıkça gelişim biraz düz bir ifade olsa da evet. ancak ağırlık arttırabilme kapasiten zaman içinde düşecek bu gayet normal. öyle olmasa 5 sene sonra 500 kilo kaldırıyor olman lazımdı.
daha ileti götürmeme olayına plato deniyor. platoyu aşmanın yolu daha fazla kalori değil aslında ya da tek başına kalori ile olmaz. dinlenme, cardio ve antremanlarda değişiklik yapılması gerekli ama bu limitlere kolay kolay geleceğini sanmıyorum.
daha ileti götürmeme olayına plato deniyor. platoyu aşmanın yolu daha fazla kalori değil aslında ya da tek başına kalori ile olmaz. dinlenme, cardio ve antremanlarda değişiklik yapılması gerekli ama bu limitlere kolay kolay geleceğini sanmıyorum.
0
esoxlucius
Merhaba arkadaşlar.3 yıl süren ve 2 ay önce ayrılıkla biten bir ilişkim var.Erkek tarafıyım.İlişkim boyunca çok sevildim,ilişki bitene kadar ayrılık olmaması ve benimle evlenmek için bana yalvaran bir kız arkadaşım vardı.Evlenemeyecek durumda olduğumdan tabi bu yalvarmalara hep kulağımı tıkadım ve 2
Merhaba arkadaşlar.3 yıl süren ve 2 ay önce ayrılıkla biten bir ilişkim var.Erkek tarafıyım.
İlişkim boyunca çok sevildim,ilişki bitene kadar ayrılık olmaması ve benimle evlenmek için bana yalvaran bir kız arkadaşım vardı.Evlenemeyecek durumda olduğumdan tabi bu yalvarmalara hep kulağımı tıkadım ve 2 ay önce benden ayrıldı. Son telefon konuşmamızda başkası mı var soruma? olabileceğini söyledi, görüştüğü birileri olduğunu da düşünüyorum açıkçası. Whatsappta sürekli çevrimiçi, eskiden böyle değildi.
Sorum özellikle sözlük kadınlarına olacak.
İnstagram ve facebookta takipleşmiyoruz.Tek bağlantımız whatsapp. Arada sırada whatsapp durumunda paylaşımlarda bulunuyor.Örneğin dün 'Bazı dokunuşların izi geçmez' sözünü paylaşmış.
Bu kadın ne yapmaya çalışıyor?Görüştüğü biri varsa bana neden gönderme yapma ihtiyacı hissediyor? Onu hala seviyorum, sizce geri döndürebilmek için hamle yapmamı mı sağlamaya çalışıyor? Kendisi akrep burcu kadınıdır.
Teşekkürler.
İlişkim boyunca çok sevildim,ilişki bitene kadar ayrılık olmaması ve benimle evlenmek için bana yalvaran bir kız arkadaşım vardı.Evlenemeyecek durumda olduğumdan tabi bu yalvarmalara hep kulağımı tıkadım ve 2 ay önce benden ayrıldı. Son telefon konuşmamızda başkası mı var soruma? olabileceğini söyledi, görüştüğü birileri olduğunu da düşünüyorum açıkçası. Whatsappta sürekli çevrimiçi, eskiden böyle değildi.
Sorum özellikle sözlük kadınlarına olacak.
İnstagram ve facebookta takipleşmiyoruz.Tek bağlantımız whatsapp. Arada sırada whatsapp durumunda paylaşımlarda bulunuyor.Örneğin dün 'Bazı dokunuşların izi geçmez' sözünü paylaşmış.
Bu kadın ne yapmaya çalışıyor?Görüştüğü biri varsa bana neden gönderme yapma ihtiyacı hissediyor? Onu hala seviyorum, sizce geri döndürebilmek için hamle yapmamı mı sağlamaya çalışıyor? Kendisi akrep burcu kadınıdır.
Teşekkürler.
0
geri dönmenizi sağlamaya çalışıyor olabilir.
onu gerçekten kaybedeceğinizi anlayınca belki evlilik konusunda fikrinizi değiştirebileceğini düşünüyor olabilir.
sadece özlemiş olabilir.
birileriyle görüşüyordur.
ama görüşsün de zaten.
kadınlar ayrılıktan sonra erkekler gibi yas sürecine girmezler, çünkü ilişki için ilişkinin içindeyken yapabilecekleri her şeyi yapar, her yolu denerler.
dolayısıyla ilişkinin üzüntüsünü ilişkinin içinde yaşarlar.
ayrılınca da rahatlama, özgürleşme, kurtulma gibi duygular oluşur.
özlemek ayrı.
erkeklerde jeton biraz geç düşüyor maalesef.
yani başkalarıyla görüşüyor, flört ediyor olma ihtimali yüksek.
ama etmiyor olabilir de tabii.
evlenemeyecek durumda olmanızın sebebi neyse tekrar gözden geçirin derim.
kaç yaşındasınız bilmiyorum, ama şu anda olmasa bile belki bir planla giderseniz kabul görebilirsiniz.
tabii barışmak istiyorsanız.
onu gerçekten kaybedeceğinizi anlayınca belki evlilik konusunda fikrinizi değiştirebileceğini düşünüyor olabilir.
sadece özlemiş olabilir.
birileriyle görüşüyordur.
ama görüşsün de zaten.
kadınlar ayrılıktan sonra erkekler gibi yas sürecine girmezler, çünkü ilişki için ilişkinin içindeyken yapabilecekleri her şeyi yapar, her yolu denerler.
dolayısıyla ilişkinin üzüntüsünü ilişkinin içinde yaşarlar.
ayrılınca da rahatlama, özgürleşme, kurtulma gibi duygular oluşur.
özlemek ayrı.
erkeklerde jeton biraz geç düşüyor maalesef.
yani başkalarıyla görüşüyor, flört ediyor olma ihtimali yüksek.
ama etmiyor olabilir de tabii.
evlenemeyecek durumda olmanızın sebebi neyse tekrar gözden geçirin derim.
kaç yaşındasınız bilmiyorum, ama şu anda olmasa bile belki bir planla giderseniz kabul görebilirsiniz.
tabii barışmak istiyorsanız.
0
blatta hiberna, cevabın için teşekkür ederim.31 yaşındayım kız arkadaşım 26. Kız arkadaşımın erken menopoz riski var,evlenip bir an önce evlat sahibi olmak istediği için çok fazla evlilik baskısına maruz kaldım. Hatta bu nedenle bir kez ayrıldık ve dayanamayıp tekrar barıştık. 7 ay sonra ise o bitirdi. Evlenmememin nedeni ise maddi olarak tam hazır olmamam.Ayrılmadan önce beni ellerinle başkalarına gönderiyorsun bile dedi ki bu bir erkek için çok ağırdır.
Beni hala sevdiğini ancak kafasında bitirdiğini düşünüyorum. Söylediğin gibi belki de bir süre bekleyip, beni özlemesi için ona vakit verip karşısına çıkmalıyım.
Beni hala sevdiğini ancak kafasında bitirdiğini düşünüyorum. Söylediğin gibi belki de bir süre bekleyip, beni özlemesi için ona vakit verip karşısına çıkmalıyım.
0
bazen acımasızca gibi görünse de, kadınlar sevdikleri erkeklerden bir şeyleri çözmesini, halletmesini isterler.
iş bitiricilik işte.
aslında önemli olan, "onunla olabilmek için şartları zorlamış olmak" meselesi.
kadınlar ilişkilerde öncelikli olmayı bekler psikolojik olarak.
yani onunla olma isteğiniz, diğer sorunlardan ağır basmalı.
mantıklı bir insan bunun böyle olamayacağını ya da bazen olamayabileceğini bilir, ama işin içine aşk ve içgüdüler girince durum farklılaşıyor tabii.
"beni ellerinle başkasına veriyorsun" meselesi de bu aslında.
yani "ben senle evlenemem" demek ya da birinden ayrılmak, o kişinin başkalarıyla olacağını kabullenebilmek demektir.
bu cümle erkek için ağır, ama bu hissiyat da kadın için ilişki içinde ağır oluyor.
bir de o yönden düşünün.
yani karşınızdaki erkek sizinle evlenebilmek ya da sizinle olabilmek için bir şeyler yapmak yerine, o sırada değilse de uzun vadede başkalarıyla olmanızı, sizden vazgeçmeyi tercih ediyor.
temel düşünce yapısı budur özetle.
yumurtalarını dondurması, gerçekleşebilecek maddi çözüm yolları ve bazı planlar vb. tarzı çözümler üreterek karşısına çıkabilirsiniz.
bu süre sizi sevse de siz olmadan yaşayabileceğini anlayamayacağı kadar kısa, sizi özlemesine fırsat tanıyacak kadar uzun olmalı.
iş bitiricilik işte.
aslında önemli olan, "onunla olabilmek için şartları zorlamış olmak" meselesi.
kadınlar ilişkilerde öncelikli olmayı bekler psikolojik olarak.
yani onunla olma isteğiniz, diğer sorunlardan ağır basmalı.
mantıklı bir insan bunun böyle olamayacağını ya da bazen olamayabileceğini bilir, ama işin içine aşk ve içgüdüler girince durum farklılaşıyor tabii.
"beni ellerinle başkasına veriyorsun" meselesi de bu aslında.
yani "ben senle evlenemem" demek ya da birinden ayrılmak, o kişinin başkalarıyla olacağını kabullenebilmek demektir.
bu cümle erkek için ağır, ama bu hissiyat da kadın için ilişki içinde ağır oluyor.
bir de o yönden düşünün.
yani karşınızdaki erkek sizinle evlenebilmek ya da sizinle olabilmek için bir şeyler yapmak yerine, o sırada değilse de uzun vadede başkalarıyla olmanızı, sizden vazgeçmeyi tercih ediyor.
temel düşünce yapısı budur özetle.
yumurtalarını dondurması, gerçekleşebilecek maddi çözüm yolları ve bazı planlar vb. tarzı çözümler üreterek karşısına çıkabilirsiniz.
bu süre sizi sevse de siz olmadan yaşayabileceğini anlayamayacağı kadar kısa, sizi özlemesine fırsat tanıyacak kadar uzun olmalı.
0
sen ne anlatiyon la
Uludag uniden mezun oluyorum. C1 ingilizce var, excel word orta seviye. Ingilizceyi hala gelistiriyorum ve seviyorum. Sacma gelebilir ama pc basinda oturup pek sikilmadan o isi yapabiliyorum, dili sifirdan boyle ogrendim. Ama hic staj yapamadim.Ne sekilde kullanisli bi kole olabilirim? Hangi alana y
Uludag uniden mezun oluyorum. C1 ingilizce var, excel word orta seviye. Ingilizceyi hala gelistiriyorum ve seviyorum. Sacma gelebilir ama pc basinda oturup pek sikilmadan o isi yapabiliyorum, dili sifirdan boyle ogrendim. Ama hic staj yapamadim.
Ne sekilde kullanisli bi kole olabilirim? Hangi alana yonelmemi onerirsiniz, hangi meslek kolu, sektoru onerebilirsiniz?
Bunlari google'a da yazabilirim ama eksinin entelektuellerinin perspektifine, destegine ihtiyacim var.
Insanlarin gelecek kaygisi, mesleki, gecim sikintisi gibi sebeplerden dolayi oldukca kirilgan oldugu bu donemde, kirici, zedeleyici, yuz kizartici yorumlar yapmaktan kacinsin bazilari lutfen. Altini ciziyorum. Yap ma yin. Burda yazilanlari herkes okuyor. Lafi uzattim, ozur dilerim. Simdiden tesekkurler.
Ne sekilde kullanisli bi kole olabilirim? Hangi alana yonelmemi onerirsiniz, hangi meslek kolu, sektoru onerebilirsiniz?
Bunlari google'a da yazabilirim ama eksinin entelektuellerinin perspektifine, destegine ihtiyacim var.
Insanlarin gelecek kaygisi, mesleki, gecim sikintisi gibi sebeplerden dolayi oldukca kirilgan oldugu bu donemde, kirici, zedeleyici, yuz kizartici yorumlar yapmaktan kacinsin bazilari lutfen. Altini ciziyorum. Yap ma yin. Burda yazilanlari herkes okuyor. Lafi uzattim, ozur dilerim. Simdiden tesekkurler.
0
entelektüel demişsin. aslına bakarsan klasik romanları okumayı seven, andre rieuyu seven bir turist rehberi olarak bu niteliğe bir tarafından sahip olduğumu iddia edebilirim o yüzden yazma cesaretini kendimde gördüm.
bu kadar laf ettikten sonra sana o sihirli kelimeyi söylüyorum; kpss.
ayrıca belediyelerin bilgisayar işletmenliği kurslarına giderek sertifika alabilirsin. kpss de bilgisayar işletmenliği diye bir kadro var ve 6225 kodu ile geçiyor. daha yeni dış işleri bakanlığı 40 kişi aldı ve 90 kpss ile kapadı. özel sektörde işe başlangıç maaşı olarak 3800 alabileceğini sanmıyorum. bilgisayar işletmenliğinin şu anki maaşı 3850 3900 civarlarında diye biliyorum veya iktisat mezunu olarak 87 88 civarında kapatan iktisat kadrolarına yerleşebilirsin.
bir de bazı kadrolar var ingilizce bilgisi istiyor. maliye bakanlığında böyle alımlar oluyor. bi de dhmi nin memur alımı var. ciddi maaşlar veriyorlar. bakmanı tavsiye ederim. her zaman 94 95 98 gibi puanlarla kapatmıştır.
bu kadar laf ettikten sonra sana o sihirli kelimeyi söylüyorum; kpss.
ayrıca belediyelerin bilgisayar işletmenliği kurslarına giderek sertifika alabilirsin. kpss de bilgisayar işletmenliği diye bir kadro var ve 6225 kodu ile geçiyor. daha yeni dış işleri bakanlığı 40 kişi aldı ve 90 kpss ile kapadı. özel sektörde işe başlangıç maaşı olarak 3800 alabileceğini sanmıyorum. bilgisayar işletmenliğinin şu anki maaşı 3850 3900 civarlarında diye biliyorum veya iktisat mezunu olarak 87 88 civarında kapatan iktisat kadrolarına yerleşebilirsin.
bir de bazı kadrolar var ingilizce bilgisi istiyor. maliye bakanlığında böyle alımlar oluyor. bi de dhmi nin memur alımı var. ciddi maaşlar veriyorlar. bakmanı tavsiye ederim. her zaman 94 95 98 gibi puanlarla kapatmıştır.
0
İktisat-işletme alanım değil ama mühendislik yaklaşımıyla ele alayım konuyu.
Amaç daha kalifiye olmaksa, birkaç yol var. En bilineni ingilizce bilmek tabi. Bu artık şart oldu zaten. Ben bu seviye muhabbetlerini pek sevmiyorum. İyi bir yds veya mümkünse toefl puanı alıp cv'ye koymak lazım. Şirketler, kurumlar sana belge soracaklar. Yoksa memlekette sorsanız herkes ingilizce biliyor.
Bazı bankalar, şirketler veya kurumlar belirli aralıklarla sınavlar yapıyorlar. Bu süreçlere katılmak tecrübe kazandırır. Hem eksiklerini, hem de sektördeki beklentileri de görmüş olursun. Mesela hangi belgeyi, eğitimi vb alman lazım. Neye yoğunlaşman lazım gibi.
Kpss çalışacaksan yine ingilizce bilmek seni öne geçirecektir. Yds ön şartlı ilanlar oluyor. Öteki türlü zor olur bence.
Kariyer sitelerindeki ilanları incele. Çalışmak istediğin yerler ne gibi özellikler arıyorlar? Bazen bir belgeye sahip olmak, bazen bir program bilmek insanı öne çıkarıyor. Son olarak; mümkün mertebe boş durma, bir şeylerle uğraş. Bir eğitim almak veya sınava hazırlanmak vb. Hemen pes etme, uzun sürebiliyor. Bol şans.
Amaç daha kalifiye olmaksa, birkaç yol var. En bilineni ingilizce bilmek tabi. Bu artık şart oldu zaten. Ben bu seviye muhabbetlerini pek sevmiyorum. İyi bir yds veya mümkünse toefl puanı alıp cv'ye koymak lazım. Şirketler, kurumlar sana belge soracaklar. Yoksa memlekette sorsanız herkes ingilizce biliyor.
Bazı bankalar, şirketler veya kurumlar belirli aralıklarla sınavlar yapıyorlar. Bu süreçlere katılmak tecrübe kazandırır. Hem eksiklerini, hem de sektördeki beklentileri de görmüş olursun. Mesela hangi belgeyi, eğitimi vb alman lazım. Neye yoğunlaşman lazım gibi.
Kpss çalışacaksan yine ingilizce bilmek seni öne geçirecektir. Yds ön şartlı ilanlar oluyor. Öteki türlü zor olur bence.
Kariyer sitelerindeki ilanları incele. Çalışmak istediğin yerler ne gibi özellikler arıyorlar? Bazen bir belgeye sahip olmak, bazen bir program bilmek insanı öne çıkarıyor. Son olarak; mümkün mertebe boş durma, bir şeylerle uğraş. Bir eğitim almak veya sınava hazırlanmak vb. Hemen pes etme, uzun sürebiliyor. Bol şans.
0
eğer kpss ye çalışacaksan sadece bu konuya odaklanmanı öneririm. yüzlerce kişi tanıdım hem çalışarak (başka işlerle meşgul olarak) hem de kpss odaklanarak başarısızlığı tadan. yani bu her yerde geçerli odaklandığın konuyu artırırsan başarı şansını azaltırsın. kamu ve özel tecrübesi olan biri olarak (devlet + audit + banka + kendi girişimi) farklı soruların olursa özelden iletişim kurabilirsin.
0
iddaaci
merhaba, babama alacağım, kamera kalitesi iyi olmalı.
merhaba, babama alacağım, kamera kalitesi iyi olmalı.
0
YouTube da Hardware plus ta karşılaştırma bolca var. Babanıza alacaksanız note 8 pro olabilir.
0
bahsi geçen orta segment tüm telefonları kullandım. Aile üyelerine-arkadaşlarıma aldırdım. 2000-3000tl bandıda özellikle xiaomi sayesinde gayet iyi ürünler bulunuyor.
panel önemliyse, amoled tasiye ederim: mi9t, mi9 lite. paramız cebimizde kalsın ama panelinin de eksiği olmasın telefonu ise note8pro, ips lcd olmasına rağmen iyi bir panel kulllanılmış hdr destekli, renk gösterimi başarılı. şayomi ile filan uğraşamam derseniz samsung a70 ile fena iş çıkartmamış tabi bence sunduklarına göre bir tık pahalı. bahsettiğim tüm telefonların kameraları aşağı yukarı benzer sensör diyafram açıklığın sahip premium sınıfa yakın başarım elde eden ürünler. mi9tnin telefoto kamerası var 2x optik zum yapabilirsiniz. ama bunlardan bir eksiği olmasın biraz daha ucuz olsun diyorsanız xiaomi mia3. kameraları konusunda telefoto hariç bahsini geçirdğim tüm aletlerle aynı performansa sahip özellikle ana kamerası. selfie kamerası da fiyatına göre şahane ve 64gb 1399 1499tl, anroid one programı sayesinde uzun bir süre güncelleme alır. maliyeti neden düşük paneli 720p fakat amoled. bir teknoloji mağazasına gidip test edin ekranın çözünürlüğü rahatsız etmezde babanıza ilaç olur. beni şahsen rahatsız etmedi fiyatına göre. bir de redminote 8 düşünülebilir.
panel önemliyse, amoled tasiye ederim: mi9t, mi9 lite. paramız cebimizde kalsın ama panelinin de eksiği olmasın telefonu ise note8pro, ips lcd olmasına rağmen iyi bir panel kulllanılmış hdr destekli, renk gösterimi başarılı. şayomi ile filan uğraşamam derseniz samsung a70 ile fena iş çıkartmamış tabi bence sunduklarına göre bir tık pahalı. bahsettiğim tüm telefonların kameraları aşağı yukarı benzer sensör diyafram açıklığın sahip premium sınıfa yakın başarım elde eden ürünler. mi9tnin telefoto kamerası var 2x optik zum yapabilirsiniz. ama bunlardan bir eksiği olmasın biraz daha ucuz olsun diyorsanız xiaomi mia3. kameraları konusunda telefoto hariç bahsini geçirdğim tüm aletlerle aynı performansa sahip özellikle ana kamerası. selfie kamerası da fiyatına göre şahane ve 64gb 1399 1499tl, anroid one programı sayesinde uzun bir süre güncelleme alır. maliyeti neden düşük paneli 720p fakat amoled. bir teknoloji mağazasına gidip test edin ekranın çözünürlüğü rahatsız etmezde babanıza ilaç olur. beni şahsen rahatsız etmedi fiyatına göre. bir de redminote 8 düşünülebilir.
0
saldirgan catili eylem
eylül ayında ortalama bir üniversitenin yüksek lisans programına kaydoldum. mülakatta çalışmak istediğim alanı açıkça belirttiğim halde anabilim dalı başkanı danışmanlığıma kendini atadı ve kendi alanında çalışmam için baskı yapıyor. itiraz ettiğimde de mülakatımın çok kötü geçtiğini, mülakat jürisi
eylül ayında ortalama bir üniversitenin yüksek lisans programına kaydoldum. mülakatta çalışmak istediğim alanı açıkça belirttiğim halde anabilim dalı başkanı danışmanlığıma kendini atadı ve kendi alanında çalışmam için baskı yapıyor. itiraz ettiğimde de mülakatımın çok kötü geçtiğini, mülakat jürisinin beni istemediğini ama kendisi istediği için yüksek lisansa kabul edildiğimi, anabilim dalı başkanı ne derse onun olacağını, akademide bir yerlere gelmek istiyorsam güçlü birinin desteğini almam gerektiğini, benim asosyal olduğumu ve bu yüzden onun desteği olmadan akademide yer edinemiceğimi söyledi. bu arada ortalama üstü bi üniversiteden fakülte birincisi olarak mezun olduğumu, mülakata ilk sıradan alındığımı ve üniversitedeki hiçbir hocayla daha önce görüşmediğimi belirtmek istiyorum.
bahar dönemi için üniversite bütünleşik doktora kontenjanı açtı ve başvurmak istediğimi danışmanıma söyledim, önce kabul etti. farklı bi alanda doktora yapmak istediğimi söylediğimde doktora kazanılmaz kazandırılır, her hoca kendi öğrencisini alacak ona göre kontenjan açtık dedi. yalan söylediğini bildiğim için bu dönem yapılan yüksek lisans tez savunmalarının listesini araştırdım, sadece 2 öğrenci yüksek lisanstan mezun olacak bu dönem, biri çalışmak istediğim alandaki tek hocanın öğrencisi, diğeri kendi öğrencisi.
danışmanım kendi alanıyla ilgili kitap çevirisi, makale yazımı, redaksiyon gibi tüm işleri bana yaptırıyor, alanımda çalışan hocayla makale hazırladığımı söylediğimde hemen iptal etmemi, bundan sonra aldığım nefesten haberi olacağını, her gün yanına gidip bir ihtiyacı olup olmadığını sormam gerektiğini söyledi.
dönem başında ders seçimimi kendisi yaptı ve dersini alan tek öğrenci benim. ders esnasında erkek arkadaşım olup olmadığını sordu, olduğunu söylediğimde hedeflerimin yüksek olması gerektiğini söyledi, ben hayatımdan gayet memnunum hocam diyince uzatmadı. bikaç hafta sonra lisansüstü öğrencisiyle öğretim üyesi arasında ilişki olmasının normal olduğunu, iki taraf da yetişkin olduğu için problem yaşanmicağını söyledi. akademisyenin öğrencisiyle ilişki yaşamak yerine akademik çalışmalara kendini vermesinin daha uygun olduğunu söyledim ve konu kapandı. ders esnasında konuları hep özel hayatıma bağlamaya çalışıyor. kendi alanıyla ilgili soru sorduğumda cevaplayamıyor, akademik katkısı hiç olmadı dönem boyunca. biraz araştırınca bu kişinin lisans öğrencisiyle ilişki yaşadığı için daha önce çalıştığı üniversiteden ayrılması istendiğini ama soruşturma açılmadığını öğrendim.
düzenimi bozup başka bi şehre taşınmak istemiyorum, alanımla ilgili çalışma yapılan üniversite sayısı sınırlı. size danışmak istediğim konu şu: ben bu kişinin danışmanlığından nasıl kurtulabilirim, doktora için ayrılan kontenjan 6, yüksek lisanstan mezun olacak öğrenci sayısı 2. doktora mülakatına 1. sıradan gireceğime eminim, mülakatta jüriyi ikna edip beni eleme ihtimali çok mu yüksek? mülakat öncesinde dersini aldığım hocalardan biriyle görüşüp kendisiyle çalışmak istediğimi söylersem mülakatı geçme ihtimalim olur mu?
tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkürler.
bahar dönemi için üniversite bütünleşik doktora kontenjanı açtı ve başvurmak istediğimi danışmanıma söyledim, önce kabul etti. farklı bi alanda doktora yapmak istediğimi söylediğimde doktora kazanılmaz kazandırılır, her hoca kendi öğrencisini alacak ona göre kontenjan açtık dedi. yalan söylediğini bildiğim için bu dönem yapılan yüksek lisans tez savunmalarının listesini araştırdım, sadece 2 öğrenci yüksek lisanstan mezun olacak bu dönem, biri çalışmak istediğim alandaki tek hocanın öğrencisi, diğeri kendi öğrencisi.
danışmanım kendi alanıyla ilgili kitap çevirisi, makale yazımı, redaksiyon gibi tüm işleri bana yaptırıyor, alanımda çalışan hocayla makale hazırladığımı söylediğimde hemen iptal etmemi, bundan sonra aldığım nefesten haberi olacağını, her gün yanına gidip bir ihtiyacı olup olmadığını sormam gerektiğini söyledi.
dönem başında ders seçimimi kendisi yaptı ve dersini alan tek öğrenci benim. ders esnasında erkek arkadaşım olup olmadığını sordu, olduğunu söylediğimde hedeflerimin yüksek olması gerektiğini söyledi, ben hayatımdan gayet memnunum hocam diyince uzatmadı. bikaç hafta sonra lisansüstü öğrencisiyle öğretim üyesi arasında ilişki olmasının normal olduğunu, iki taraf da yetişkin olduğu için problem yaşanmicağını söyledi. akademisyenin öğrencisiyle ilişki yaşamak yerine akademik çalışmalara kendini vermesinin daha uygun olduğunu söyledim ve konu kapandı. ders esnasında konuları hep özel hayatıma bağlamaya çalışıyor. kendi alanıyla ilgili soru sorduğumda cevaplayamıyor, akademik katkısı hiç olmadı dönem boyunca. biraz araştırınca bu kişinin lisans öğrencisiyle ilişki yaşadığı için daha önce çalıştığı üniversiteden ayrılması istendiğini ama soruşturma açılmadığını öğrendim.
düzenimi bozup başka bi şehre taşınmak istemiyorum, alanımla ilgili çalışma yapılan üniversite sayısı sınırlı. size danışmak istediğim konu şu: ben bu kişinin danışmanlığından nasıl kurtulabilirim, doktora için ayrılan kontenjan 6, yüksek lisanstan mezun olacak öğrenci sayısı 2. doktora mülakatına 1. sıradan gireceğime eminim, mülakatta jüriyi ikna edip beni eleme ihtimali çok mu yüksek? mülakat öncesinde dersini aldığım hocalardan biriyle görüşüp kendisiyle çalışmak istediğimi söylersem mülakatı geçme ihtimalim olur mu?
tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkürler.
0
oradan koşarak kaçman faydana olacaktır diye düşünüyorum. diğer ünilerde de kazanabilirsin durum dediğin gibiyse, yoksa adam uğraşır falan sıkıntı. bölüm başkanları yeterlik jürilerinde oluyor en basitinden.
0
O nasıl hocaymış öyle ya.
Prim vermeyin böyle tiplere. Sizin potansiyelinizi kendine kullanmak derdinde, başkasına kaptırmak istemiyor muhtemelen.
Ben olsam diğer tüm imkanları zorlarım.
Prim vermeyin böyle tiplere. Sizin potansiyelinizi kendine kullanmak derdinde, başkasına kaptırmak istemiyor muhtemelen.
Ben olsam diğer tüm imkanları zorlarım.
0
1. ilk önce bölüm içinde birlikte çalışmak istediğin başka hoca varsa onlarla konuş, birlikte çalışmak istediğini söyle. eminim senin onlarla çalışmak istediğini bile bilmiyorlardır. danışmanın belli ki sana göz koymuş, millete biz x ile çalışacağız mesajı vermiştir. başka hocayla anlaşırsan onun danışmanlığına geçersin sorun çözülür.
2. mülakata katılabilirsin, hocanın senin adına karar vermesine kesinlikle izin verme. ama içimden bir ses kabul edilsen bile bunun geçici bir çözüm olacağını söylüyor. aynı oyunu doktora sırasında da yapabilir. kendini senin danışmanın olarak atar, aynı sürece tekrar başlarsın. aynı okulda devam etmek istiyorsan kalıcı çözüm senin başka bir danışman bulman. onu da gidip diğer hocalarla konuşarak halledeceksin. şu anki hocanı muhattap bile alma, ondan bir bok olmaz.
3. eğer başka bir hocayı danışman olarak ikna edemezsen direkt başka okula başvur. bana kalırsa ikinci şık sana çözüm olmayacak. yüksek lisans yerine bütünleşik doktora yapmak farklı bir konu. dediğim gibi orada da bu adam gelip senin danışmanlığına göz koyabilir. ilk yapman gereken diğer hocalarla iletişime geçip çalışmak istediğini söylemen. o olmazsa başka okullara bakman. şu anki danışmanınla olan iletişimi de minimuma indir.
2. mülakata katılabilirsin, hocanın senin adına karar vermesine kesinlikle izin verme. ama içimden bir ses kabul edilsen bile bunun geçici bir çözüm olacağını söylüyor. aynı oyunu doktora sırasında da yapabilir. kendini senin danışmanın olarak atar, aynı sürece tekrar başlarsın. aynı okulda devam etmek istiyorsan kalıcı çözüm senin başka bir danışman bulman. onu da gidip diğer hocalarla konuşarak halledeceksin. şu anki hocanı muhattap bile alma, ondan bir bok olmaz.
3. eğer başka bir hocayı danışman olarak ikna edemezsen direkt başka okula başvur. bana kalırsa ikinci şık sana çözüm olmayacak. yüksek lisans yerine bütünleşik doktora yapmak farklı bir konu. dediğim gibi orada da bu adam gelip senin danışmanlığına göz koyabilir. ilk yapman gereken diğer hocalarla iletişime geçip çalışmak istediğini söylemen. o olmazsa başka okullara bakman. şu anki danışmanınla olan iletişimi de minimuma indir.
0
ne potansiyel sömürmesi adam basacak koymuş kafasına. ders seçimini yaptırmak falan çok büyük gerzeklik olmuş şu resmi sistem şifrelerini kimseye vermemek gerektiğini öğrenemedi bu halk bi türlü. adamın gözünde siz olur vermişsiniz şu an naz yapıyorsunuz sadece.
mülakat öncesinde istediğiniz hocayla konuşun kesinlikle. şu an ki danışman özel konuları açtığında da KONUŞMAK İSTEMİYORUM bakın bu önemli kadınlar lafı dolandırarak ve kibarlık ettiklerini düşünerek konuşuyorlar erkek gözünde bu sözler uçup gidiyor. BUNLAR ÖZEL KONULAR KONUŞMAK İSTEMİYORUM DERS BUGÜNLÜK BİTTİYSE ÇIKAYIM. büyük harfle
eğer şehir konusunda özel bi durum yoksa taşınmayı da düşünün çünkü bu adamların gözünde sınır yoktur soruşturma daha önce açılmadıysa yine açılmaz diye düşünecek yarın öbür gün danışmanım ofisinde elledi duyurusu okumayalım.
mülakat öncesinde istediğiniz hocayla konuşun kesinlikle. şu an ki danışman özel konuları açtığında da KONUŞMAK İSTEMİYORUM bakın bu önemli kadınlar lafı dolandırarak ve kibarlık ettiklerini düşünerek konuşuyorlar erkek gözünde bu sözler uçup gidiyor. BUNLAR ÖZEL KONULAR KONUŞMAK İSTEMİYORUM DERS BUGÜNLÜK BİTTİYSE ÇIKAYIM. büyük harfle
eğer şehir konusunda özel bi durum yoksa taşınmayı da düşünün çünkü bu adamların gözünde sınır yoktur soruşturma daha önce açılmadıysa yine açılmaz diye düşünecek yarın öbür gün danışmanım ofisinde elledi duyurusu okumayalım.
0
tüm yorumlar için teşekkürler.
@inekadam "gerzeklik" yaptığımı düşünmüyorum, üslubunuza dikkat edin. şifremi kendisine vermedim, danışman onayı olmadan ders seçimi yapmam mümkün değildi, bu yüzden seçtiğim derslerin yerine başka dersler seçmesini kabul etmek zorunda kaldım.
@inekadam "gerzeklik" yaptığımı düşünmüyorum, üslubunuza dikkat edin. şifremi kendisine vermedim, danışman onayı olmadan ders seçimi yapmam mümkün değildi, bu yüzden seçtiğim derslerin yerine başka dersler seçmesini kabul etmek zorunda kaldım.
0
Arkadaşım ABD başkanı neymiş? Bölüm başkanı vardır. Onunla görüş fakat bu anlattıklarının kişisel olan kısımlarına girmemeye gayret et. Zira kimse kusuru hocada ilk elde bulmaz. Hoca da karakterli olmadığından böyle böyleydi demez, kivirir. Bölüm başkanı biraz insansa sana yardımcı olur.
Ben misal hiçbir öğrenciyi istemem. Ama jurilerde çalışacağım kişiyi secerim. ABD başkanı danışman tayinini yapmadan evvel gelir bana sorar. Olur, olmaz diyerek netlesiriz. Bu süreçte asla öğrenciyle eğer çok ilginç bir konu ve meraklı tip yoksa ilişki kurmam. Ama bu benim.
Benzeri öyküleri çok duydum. Kendine dikkat et. Ve kati bir şekilde özel hususlara girmek istemediğini karşı tarafa ilet. İletmezsen platonigin aşırı umutlandigi davranışlar gibi bir başlık vardı sözlükte öyle olur.
Çok üzüldüm durumuna umarım çözersin.
Ben misal hiçbir öğrenciyi istemem. Ama jurilerde çalışacağım kişiyi secerim. ABD başkanı danışman tayinini yapmadan evvel gelir bana sorar. Olur, olmaz diyerek netlesiriz. Bu süreçte asla öğrenciyle eğer çok ilginç bir konu ve meraklı tip yoksa ilişki kurmam. Ama bu benim.
Benzeri öyküleri çok duydum. Kendine dikkat et. Ve kati bir şekilde özel hususlara girmek istemediğini karşı tarafa ilet. İletmezsen platonigin aşırı umutlandigi davranışlar gibi bir başlık vardı sözlükte öyle olur.
Çok üzüldüm durumuna umarım çözersin.
0
Hatta artırıyoruz gerekirse danışman değiştir ya. Katlanmak zorunda değilsin bu saçmalığa.
İki şey daha var: enstituyle konuşmak ve cimere yazmak. Kademeli ilerleyebilirsin.
İki şey daha var: enstituyle konuşmak ve cimere yazmak. Kademeli ilerleyebilirsin.
0
@fempusay önerileriniz için çok teşekkür ederim. bölüm başkanıyla görüşmem mümkün değil çünkü danışmanım aynı zamanda bölüm başkanı, rektör danışmanı ve dekan. dersime giren iki hocayla görüştüm, benimle çalışmak istediklerini ama danışmanlık yaptıkları doktora öğrencileri olduğu için kabul edemiceklerini söylediler. mülakat jürisinden bi hocayla görüşmek istedim, makalelerini ve tezlerini inceledim, ortak çalışabileceğimiz bi konu buldum. bikaç gün hazırlık yaptıktan sonra randevu istemek için yanına gittim. hocam ben yüksek lisans öğrencinizim, doktora süreciyle ilgili bi konu hakkında müsait olduğunuzda görüşebilir miyiz diye sordum. yaptığımın hiç etik olmadığını, bu konuları danışmanımla konuşmam gerektiğini söyledi. konuyu açamadan bi dakika içinde sonlandı görüşme. dersime giren bi hoca daha var ama alanı danışmanımım çalışma alanıyla aynı. danışmanlık yaptığı doktora öğrencisi de yok ama kabul eder mi emin olamıyorum. kabul ederse mülakatta neden danışmanımla çalışmak yerine farklı bi hocayla aynı konuda çalışmak istediğimi sorarlarsa nasıl bi cevap vereceğimi de bilmiyorum.
0
Şimdi şöyle sorunların olur maalesef: cesur birisi çıksa bile bölüm başkanı kendisine rağmen bunu yaptırmaz. Belli ki karakteri buna elverişli.en güzeli yeteneklerin satın alinebilecek gibi görünüyor, başka bir yere geçmek.
Zira sen teksin ve gücün yok.bunu kabul etmelisin.uzgunum sistem bu.
Benimsu kadar yil gordugum diremdigim birçok ornekten çıkarımim bu (verili olarak seni doğru ve haklı kabul ediyoruz.cunku sadece seni dinledik). Acı diyebilirsin, lanet de edebilirsin isyan da en güzeli kendini güvenceye almaktır.
Zira sen teksin ve gücün yok.bunu kabul etmelisin.uzgunum sistem bu.
Benimsu kadar yil gordugum diremdigim birçok ornekten çıkarımim bu (verili olarak seni doğru ve haklı kabul ediyoruz.cunku sadece seni dinledik). Acı diyebilirsin, lanet de edebilirsin isyan da en güzeli kendini güvenceye almaktır.
0
@fempusay yarın danışmanlık için bi hocayla daha görüşücem, alternatif olarak yakın bi şehirdeki üniversiteye yüksek lisans başvurusunda bulunucam. sürece göre bi yol çizmeyi planlıyorum. bu konu benim için hassas bi konu, anonimliğimi koruyabilmek için alanımı belirtmek istemiyorum, kusura bakmayın lütfen.
tekrar teşekkür ederim tüm öneriler için.
tekrar teşekkür ederim tüm öneriler için.
0
ben şu konuyu da anlamadım. eylül ayında başladığına göre senin daha tez danışmanın yok. bu adam sadece normal danışmanın ve senin derslerini onaylamak için başka bir yetkisi yok. bunda da x dersini alacaksın diye diretemez, daha çok y dersi bizim müfredata uygun değil, onun yerine başka ders al diye öneride bulunur, yönetmeliğe göre doğru dersleri alıp almadığını takip eder. yeni bir ortama geldiğin için muhtemelen bunun naifliği ile bu öğrenci-danışman ilişkisini yanlış yorumlamışsın veya hoca zaten bunun en iyisini bilir diye ona güvenmişsin. bırak kitap çevirisi, makale yazımı gibi işleri senin ders seçimine bile karışma hakkı yok. bunu bil, ona göre karar ver. kendini ezdirme. örnek olarak söylüyorum ben danışmanımla görüşmüyordum bile. sadece dönem başı derslerimi yolluyordum da o da yönetmeliğe göre onaylıyor veya reddediyordu. türkiye'de bu konu çok yanlış anlaşılıyor bana kalırsa. millet danışmanıyla birlikte odasında filan ders seçiyor. danışmanın kim ki seni tanıyıp senin almak istediğin dersleri bilecek ve seni yönlendirecek. evinde sisteme girip istediğin dersleri yükleyeceksin bu kadar basit. danışmanın altında 100 tane öğrenci var. bunları takip etme gibi şansı yok.
ilk dönemin sonuna sen bir tez danışmanı seçeceksin ve ikinci dönemden itibaren o tez danışmanına kayıt olacaksın. yüksek lisansta seni asıl yönlendirecek, hafta hafta buluşacağın insan bu. senin yapmak istediklerini dinleyip ona göre bak şu dersi alabilirsin diyebilecek hoca da bu. şu anda da zaten bu tez danışmanını belirlediğin zaman diliminde olman lazım. seninle etik değil diye görüşmeyen hocanın aklına sıçayım. dinozorların olduğu bir bölümdesin. benim kişisel önerim başka bir okula geç, ya da kafana uygun bir tez danışmanı bul. normalde 2. dönemden tez danışmanı atanması saçma bana kalırsa çünkü daha hangi dersleri almışsın da tez danışmanını belirliyorsun. henüz ortalaman yok, vs ama yönetmelik bunu zorunlu kılıyor. şu an hocalarla konuşup tez danışmanını belirlemen kadar normal bir şey yok çünkü 1 ay sonra okul tekrar açılınca sistem senin ders programını tez danışmanın yoksa kabul etmiyor. ee bunu da şimdi halletmeyeceksin de ne zaman halledeceksin?
ilk dönemin sonuna sen bir tez danışmanı seçeceksin ve ikinci dönemden itibaren o tez danışmanına kayıt olacaksın. yüksek lisansta seni asıl yönlendirecek, hafta hafta buluşacağın insan bu. senin yapmak istediklerini dinleyip ona göre bak şu dersi alabilirsin diyebilecek hoca da bu. şu anda da zaten bu tez danışmanını belirlediğin zaman diliminde olman lazım. seninle etik değil diye görüşmeyen hocanın aklına sıçayım. dinozorların olduğu bir bölümdesin. benim kişisel önerim başka bir okula geç, ya da kafana uygun bir tez danışmanı bul. normalde 2. dönemden tez danışmanı atanması saçma bana kalırsa çünkü daha hangi dersleri almışsın da tez danışmanını belirliyorsun. henüz ortalaman yok, vs ama yönetmelik bunu zorunlu kılıyor. şu an hocalarla konuşup tez danışmanını belirlemen kadar normal bir şey yok çünkü 1 ay sonra okul tekrar açılınca sistem senin ders programını tez danışmanın yoksa kabul etmiyor. ee bunu da şimdi halletmeyeceksin de ne zaman halledeceksin?
0
@hayley williams ile evlenecek genc danışman atamaları mülakat sonucuyla beraber ilan edildi, ilk dönemimizde uzmanlık alan dersi de almaya başladık. ders seçimi yapılırken danışmanlık yaptığı öğrenciler için kurduğu bi whatsapp grubuna ekledi numaramı, orda da başka bi öğrenciden seçtiği derslerden birini kendi çalışma alanına uygun olmadığı için silmesini istedi. istediği yapılmadığında çirkinleşip ağzını bozmaya başlayan rahatsız biri, profesör olmasına rağmen tezyok'te 2 yüksek lisans danışmanlığı olmasını, hiç doktora danışmanlığı olmamasını buna bağlıyorum.
@r evolution yüksek lisans öğrencisiyim, bütünleşik doktora programına başvurmak istiyordum. danışmanım kabul etmedi, mülakatta eleneceğimi söyledi. bugün görüştüğüm hoca da danışmanlığı kabul etmedi.
@r evolution yüksek lisans öğrencisiyim, bütünleşik doktora programına başvurmak istiyordum. danışmanım kabul etmedi, mülakatta eleneceğimi söyledi. bugün görüştüğüm hoca da danışmanlığı kabul etmedi.
0
diffarentiationation
Koşup av yakalama derdiyle evrimleşmemişiz. Koşunca tüm organlarımızı aşırı yoruyoruz, kalp dayanamazsa ölüp gidiyoruz hatta. Bunun yerine daha sakin hareketler yapmak daha faydalı olabilir mi?
Koşup av yakalama derdiyle evrimleşmemişiz. Koşunca tüm organlarımızı aşırı yoruyoruz, kalp dayanamazsa ölüp gidiyoruz hatta. Bunun yerine daha sakin hareketler yapmak daha faydalı olabilir mi?
0
haftada 3 veya 4 defa, daha fazla değil, 220-yaş şeklinde, yani 40 yaşındaysanız 180 nabız, olacak şekilde 40-45 dakika tempolu yürüyüş en ideali. çevrenizde, tartan pist olan bir koşu parkuru vs varsa ideal. sert zeminde koşmak veya tempolu yürümek diz kapaklarına zararlı. farklı kaynaklardan faydalanıp araştırdım. en ideal spor formülü bu.
0
Hocam tempolu yürüyüşte nabız 180'e çıkmamalı 130-140. Koşarken ancak 180 görürsün.
0
koşmak ve benzeri kardiovasküler egzersiz myostatin inhibisyonu yolu ile insülin direncini düşürür, kas gelişimini artırır.
kardiyo olmazsa kaslarınız yeteri kadar gelişemez.
kardiyo olmazsa kaslarınız yeteri kadar gelişemez.
0
koşmak dizlerinizi yıpratır.
aynı eforu daha kısa sürede ve dizlerinizi yıpratmadan eliptik bisiklet ile yapabilirsiniz
aynı eforu daha kısa sürede ve dizlerinizi yıpratmadan eliptik bisiklet ile yapabilirsiniz
0
sabahın soğuğunda full ritim. kaldırımda vb. uygunsuz durumlara spor yapmak hem kalbe hem vücuda zararlı
0
kosmak ve evrim konusunda atladiginiz bir nokta var. insan en akilli kosucu oldugu icin evrimde et tuketebilir hale geldi yoksa dogada et tuketen (avci) hayvanlardaki pence ve dis kombinasyonu bizde yok kosu sayesinde elde ettik bu yetiyi ayrica ates yakabilen tek canli oldugumuz icin essiz bir guce kavustuk evrimde
kosunca yorulmak konusunda elbet haklisiniz lakin en hizli kosan hayvani da avlayan yine insandi. bilim insanlari bunun hayvanlar alemindeki kosu kapasitemizin pek cok hayvandan daha iyi hatta mukemmel oldugu yonunde hemfikit. ornek olarak cita evet en hizli hayvan ama teprik olarak bunu kisa surelerde yapiyor onu takip edip avlamak isteyen insan yine teorik olarak belli mesafede belli kapasitede kosarak cita yorulup dinlendiginde onu avliyor bu da direnc aviydi sanirim
ha tabi bence gunumuzde atlet/futbolcu vs degilseniz kosmak cok da mantikli degil
kosunca yorulmak konusunda elbet haklisiniz lakin en hizli kosan hayvani da avlayan yine insandi. bilim insanlari bunun hayvanlar alemindeki kosu kapasitemizin pek cok hayvandan daha iyi hatta mukemmel oldugu yonunde hemfikit. ornek olarak cita evet en hizli hayvan ama teprik olarak bunu kisa surelerde yapiyor onu takip edip avlamak isteyen insan yine teorik olarak belli mesafede belli kapasitede kosarak cita yorulup dinlendiginde onu avliyor bu da direnc aviydi sanirim
ha tabi bence gunumuzde atlet/futbolcu vs degilseniz kosmak cok da mantikli degil
0
goklerdengelenkarar
21.07.2021'e kadar tecilliydim. Doktora yapiyorum. Ne olur ne olmaz diye 2019 Ağustos gibi bedelli basvuru yaptim. Fakat halen parasini yatitmadim. Yatirmayi da dusunmuyorum. Simdi askerlik durum belgemde 30.12.2019 tarihine kadar askerlikke ilgiki sikintisi yoktur yaziyir. Durum olarak da siniflan
21.07.2021'e kadar tecilliydim. Doktora yapiyorum. Ne olur ne olmaz diye 2019 Ağustos gibi bedelli basvuru yaptim.
Fakat halen parasini yatitmadim. Yatirmayi da dusunmuyorum. Simdi askerlik durum belgemde 30.12.2019 tarihine kadar askerlikke ilgiki sikintisi yoktur yaziyir.
Durum olarak da siniflandirma ve tertibat bekliyor diyor.
Benim tecil yandı mi? Yoksa bedelli basvurusunu geri çekmek icin dilekce versem kaldigi yerden devam mi edecek tecilim?
Bedelli basvurum nedeniyle boyle gorunuyor ondan eminim.
Var mi bilgisi olan?
Fakat halen parasini yatitmadim. Yatirmayi da dusunmuyorum. Simdi askerlik durum belgemde 30.12.2019 tarihine kadar askerlikke ilgiki sikintisi yoktur yaziyir.
Durum olarak da siniflandirma ve tertibat bekliyor diyor.
Benim tecil yandı mi? Yoksa bedelli basvurusunu geri çekmek icin dilekce versem kaldigi yerden devam mi edecek tecilim?
Bedelli basvurum nedeniyle boyle gorunuyor ondan eminim.
Var mi bilgisi olan?
0
Tecil yandı.
Para yatırmak gibi bir zorunluluğun yok. Ancak en geç belirtilen tarihte askerlik şubesine giderek askerlik işlemlerini ( yoklama, muayene, sevk talebi) başlatman gerekiyor. Aksi halde kaçak durumuna düşeceksin.
Para yatırmak gibi bir zorunluluğun yok. Ancak en geç belirtilen tarihte askerlik şubesine giderek askerlik işlemlerini ( yoklama, muayene, sevk talebi) başlatman gerekiyor. Aksi halde kaçak durumuna düşeceksin.
0
Eminim. Okulunuzun devam etmesi hiçbirşey ifade etmiyor. E devletten veya askerlik şubesinden aldığınız askerlik durum belgesine göre "30.12.2019 tarihine kadar Askerlik yönünden sakıncası yoktur" ibaresi varsa - tam olarak böyle bir cümle vardır- şu anlama geliyor, siz devlete demişsiniz ki " ey tsk okulum devam ediyor ama bakma, ben askerliğimi yapmak istiyorum, süreç başlasın", tecil bozulmuş. Burası kesin.
Fakat dilekçe verirseniz ne olur, erteleme talebiniz kabul edilip yine temmuz 2021e tehir edilir mi? Bilemiyorum.
Bununla ilgili en sağlıklı bilgiyi askerlik şubesinden alırsınız.
Ben dahil hçkimseye itibar etmemenizi, - her ne kadar bu bilgiden emin olsam da- şubeye gitmenizi tavsiye ederim.
Burada kuru gürültü çok olur.
Fakat dilekçe verirseniz ne olur, erteleme talebiniz kabul edilip yine temmuz 2021e tehir edilir mi? Bilemiyorum.
Bununla ilgili en sağlıklı bilgiyi askerlik şubesinden alırsınız.
Ben dahil hçkimseye itibar etmemenizi, - her ne kadar bu bilgiden emin olsam da- şubeye gitmenizi tavsiye ederim.
Burada kuru gürültü çok olur.
0
Çok teşekkür ederim. Subeye gitmistim, isterseniz dilekce verin bedello başvurumdan vazgeçiyorum deyin, isteeseniz belki karar degistirirsijiz yil sonuna kadar bekleyin. Odemezseniz tekrar tecil edilirsiniz demisti kadin.
Ama guvenemedim nedense. Sanki cok afaki geldi bana.
Ama guvenemedim nedense. Sanki cok afaki geldi bana.
0
Cimer'e yazın, askerlik mevzuatını kurcalayın ya da bir avukattan destek isteyin.
Eğer şubedeki bilgiler tatmin edici değilse...
Naçizane tavsiye.
Eğer şubedeki bilgiler tatmin edici değilse...
Naçizane tavsiye.
0
debian
lisans diploma fotokopisinin onaylı belgesini istiyorlar. diplomamı henüz almadım okuldan okulda onaylı fotokopisini almam mümkün müdür? yoksa mecbur notere mi gitmem gerek? ek olarak yeni mezun oldum diplomam henüz hazır değil desem ve e devletten aldığım barkodlu mezun belgesini versem başvuru içi
lisans diploma fotokopisinin onaylı belgesini istiyorlar. diplomamı henüz almadım okuldan okulda onaylı fotokopisini almam mümkün müdür? yoksa mecbur notere mi gitmem gerek? ek olarak yeni mezun oldum diplomam henüz hazır değil desem ve e devletten aldığım barkodlu mezun belgesini versem başvuru için problem olur mu? diplomam fakültede bekliyor bu arada 4-5 ay önce basılmış.
0
+ek soru
onaylı transkript belgesi de isteniyor haliyle. bende e imzalı ve barkodlu transkript var. sonuçta e imza da onay demek değil mi ? sorun olmaz sanıyorum doğru mudur?
onaylı transkript belgesi de isteniyor haliyle. bende e imzalı ve barkodlu transkript var. sonuçta e imza da onay demek değil mi ? sorun olmaz sanıyorum doğru mudur?
0
Geçici mezuniyet belgesi de diploma yerine geçiyor. Onunla her yere başvurdum. İş, yüksek lisans, burs, okutmanlık...
0
e imza ve onay hiçbir işe yaramayan bir uydurmadır.
e devletin verdiği hiçbir belge hiçbir işe yaramaz, hiçbir yerde geçerli değil hiçbiri.
e devletin verdiği hiçbir belge hiçbir işe yaramaz, hiçbir yerde geçerli değil hiçbiri.
0
@inekadam e devletten değil okuldan almıştım transkriptimi ve e imzalıdır şeklinde yazıyor. bununla yüksek lisansa kayıt oldum kabul edildi.
e devletten mezun olduğunuzu gösteren e imzalı bir belge alınıyormuş bunu istenen onaylı diploma yerine kullanabilir miyim diye merak etmiştim aslında.
e devletten mezun olduğunuzu gösteren e imzalı bir belge alınıyormuş bunu istenen onaylı diploma yerine kullanabilir miyim diye merak etmiştim aslında.
0
Wasking
Classical liberals believe that individuals are "egoistic, coldly calculating, essentially inert and atomistic" and that society is no more than the sum of its individual members.özellikle coldly calculating.bunu türkçe karşılayacak ne kullanabiliriz? ne denesem tam olmuyor gibi.
Classical liberals believe that individuals are "egoistic, coldly calculating, essentially inert and atomistic" and that society is no more than the sum of its individual members.
özellikle coldly calculating.
bunu türkçe karşılayacak ne kullanabiliriz? ne denesem tam olmuyor gibi.
özellikle coldly calculating.
bunu türkçe karşılayacak ne kullanabiliriz? ne denesem tam olmuyor gibi.
0
meraklitursucu
5 yıllık bir firmada işe girer miydiniz? Internetten hizmet sektörü. Bilinen ama sadece birkaç ilde hizmet veren bir firma. Şuan çalıştığınız ise daha köklü ama mutsuz olunan firma.
5 yıllık bir firmada işe girer miydiniz? Internetten hizmet sektörü. Bilinen ama sadece birkaç ilde hizmet veren bir firma. Şuan çalıştığınız ise daha köklü ama mutsuz olunan firma.
0
ise sevmeden gidilmez. yakin arkadaslarimdan biri 50.000 elemani olan bir firmadan 20 kisinin calistigi gecen sene kurulan bir firmaya gecti birkac hafta once sirf calistigi yerdeki ekibi sevmedigi icin..ben olsam detaylara fazla takilmadan ziplarim.
0
köklü derken. koç holding, iş bankası vb. bir yerden kardeşler lokantasına mı geçiyorsunuz? ilk kategoride çalışıyorsanız zaten geçtiğiniz yer yine iyi kötü büyük bir yer olacak. o dev şirketlerin de ana gövdesi dışındaki işleri vazgeçilmez değildir sabah uyanır satayım der akşam birine satar baybay.
5 yıl zaten 5 gün değil. onun dışında köklü de kökü bana mı saplı sanki ingiltere kraliçesinin bankeri 250 yıllık firma 1 gecede battı. (bkz: barings bank ) kafayı yersiniz böyle düşününce. firmayla görüşmeye gittiniz sektörü biliyosunuz güven vermiyorsa 50 yıllık olsa da geçmezdiniz 5 günlük olsa da geçmeyin.
hayırlısı olsun şimdiden
5 yıl zaten 5 gün değil. onun dışında köklü de kökü bana mı saplı sanki ingiltere kraliçesinin bankeri 250 yıllık firma 1 gecede battı. (bkz: barings bank ) kafayı yersiniz böyle düşününce. firmayla görüşmeye gittiniz sektörü biliyosunuz güven vermiyorsa 50 yıllık olsa da geçmezdiniz 5 günlük olsa da geçmeyin.
hayırlısı olsun şimdiden
0
rubythemonk
Vücudumuza bir mikrop girince vücut ısımızın yükselmesi yani ateşimizin çıkması A) bir savunma mekanizması mıdır yani vücut alarma falan geçip mikroplar çoğalamasın ya da daha iyi savaşalım diye mi ısıyı yükseltirB) bilakis vücudun bir zaafı bir bugı mıdır yani mikropların vücuda girince daha iyi ço
Vücudumuza bir mikrop girince vücut ısımızın yükselmesi yani ateşimizin çıkması A) bir savunma mekanizması mıdır yani vücut alarma falan geçip mikroplar çoğalamasın ya da daha iyi savaşalım diye mi ısıyı yükseltir
B) bilakis vücudun bir zaafı bir bugı mıdır yani mikropların vücuda girince daha iyi çoğalabilmek için termostat ayarlarımızla oynaması mıdır
B) bilakis vücudun bir zaafı bir bugı mıdır yani mikropların vücuda girince daha iyi çoğalabilmek için termostat ayarlarımızla oynaması mıdır
0
bir savunma mekanizması mıdır yani vücut alarma falan geçip mikroplar çoğalamasın ya da daha iyi savaşalım diye mi ısıyı yükseltir
bu iki cümle aynı şey zaten
bu iki cümle aynı şey zaten
0
Mikroplarla vücut hücrelerinin sıcaklığa olan direnci farklı oluyor. Tabi bu her mikrop (bakteri veya virüs) için geçerli değil. Genel olarak diyelim. Örnek vermek gerekirse vücuttaki hücreler x+1 dereceye kadar dayanabiliyorken mevzu bahis mikrop x derecede ölüyor, zayıflıyor. Olay bundan ibaret. Ama bağışıklık sistemi hücreleri olayı abartınca vücudun diğer hücreleri de zarar görüyor. İlk zararı gören hücreler de genelde beyin hücreleri olur.
0
Herkes a diyor ama mesela streptokokların optimal yaşama sıcaklığı 35ten 45e kadar falan diyor.
0
herkesin A demesi normal. Atesin sagladigi faydalarin mekanizmasi da henuz tam degil. Ama bildigimiz atesin faydasi bakteri veya virusleri durdurmaktan ziyade, kan hucrelerinin efektifligini arttirmak yonunde.
Atese sebep olan seyler kendi hucrelerimizin salgiladigi maddeler olabildigi gibi, vucuda giren diger enfeksiyon ajanlarinin urettigi seyler de olabilir.
Bu konu zaten tartismali bir konu. Ama su anki kani, ates belirli bir seviyenin ustune cikmadan dusurulmeye calisililmamasi yonunde.
Atese sebep olan seyler kendi hucrelerimizin salgiladigi maddeler olabildigi gibi, vucuda giren diger enfeksiyon ajanlarinin urettigi seyler de olabilir.
Bu konu zaten tartismali bir konu. Ama su anki kani, ates belirli bir seviyenin ustune cikmadan dusurulmeye calisililmamasi yonunde.
0
a piece of cake
Öncelikle merhabalar,Biraz uzun olacak belki ama iş yerinde yaşadığım bir sorunla ilgili önerilerinize ihtiyacım var. İş yerinde benden yaklaşık 15 yaş büyük birisiyle anlaşmakta sorun yaşıyorum. Sebebi ise kendisinin sürekli benim ve başkalarının işine burnunu sokuyor olması. Kendisi benim üstümmüş
Öncelikle merhabalar,
Biraz uzun olacak belki ama iş yerinde yaşadığım bir sorunla ilgili önerilerinize ihtiyacım var.
İş yerinde benden yaklaşık 15 yaş büyük birisiyle anlaşmakta sorun yaşıyorum. Sebebi ise kendisinin sürekli benim ve başkalarının işine burnunu sokuyor olması.
Kendisi benim üstümmüş gibi davranıyor ancak değil. Benden 2 ay önce işe başlamış ve işin satış tarafında bense pazarlama departmanındayım.
Geçenlerde oluşturmak istediğim bir projeden kendisine bahsetmiş bulundum. Proje hem bir ürünümüzün satışını artırmayı hem de şirket imajına katkıda bulunmayı hedefliyor. Hanımefendi sağolsun hemen fikrimi sahiplendi ve bununla ilgili mailler atmaya başladı. Şimdi de kendi projesiymiş gibi sağda solda dillendiriyor. Genel olarakta sürekli benim işlerimle ilgili telkin verme gayretinde. Sadece beni değil ofisteki diğer arkadaşları da rahatsız eden bir boyuta ulaştı artık yaptıkları.
Yöneticime gidip direk olarak bu kişi hakkında şikayette bulunmak istemiyorum ama bu kişiyle de nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum. Ayrıca kavgacı ve şirret bir tip biraz da. Yani birinin üzerine çıkabilmek için her yolu mübah gören birisi. Yaş olarakta benden oldukça büyük.
Bu tarz insanlarla nasıl başa çıkıyorsunuz ?
Biraz uzun olacak belki ama iş yerinde yaşadığım bir sorunla ilgili önerilerinize ihtiyacım var.
İş yerinde benden yaklaşık 15 yaş büyük birisiyle anlaşmakta sorun yaşıyorum. Sebebi ise kendisinin sürekli benim ve başkalarının işine burnunu sokuyor olması.
Kendisi benim üstümmüş gibi davranıyor ancak değil. Benden 2 ay önce işe başlamış ve işin satış tarafında bense pazarlama departmanındayım.
Geçenlerde oluşturmak istediğim bir projeden kendisine bahsetmiş bulundum. Proje hem bir ürünümüzün satışını artırmayı hem de şirket imajına katkıda bulunmayı hedefliyor. Hanımefendi sağolsun hemen fikrimi sahiplendi ve bununla ilgili mailler atmaya başladı. Şimdi de kendi projesiymiş gibi sağda solda dillendiriyor. Genel olarakta sürekli benim işlerimle ilgili telkin verme gayretinde. Sadece beni değil ofisteki diğer arkadaşları da rahatsız eden bir boyuta ulaştı artık yaptıkları.
Yöneticime gidip direk olarak bu kişi hakkında şikayette bulunmak istemiyorum ama bu kişiyle de nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum. Ayrıca kavgacı ve şirret bir tip biraz da. Yani birinin üzerine çıkabilmek için her yolu mübah gören birisi. Yaş olarakta benden oldukça büyük.
Bu tarz insanlarla nasıl başa çıkıyorsunuz ?
0
öncelikle çatışmaya girmeyin.
politik ve sinsi olun.
bu insanlarla adeta bir büyükelçi gibi başa cikiyorum, politik ve yüzeysel davranarak.
politik ve sinsi olun.
bu insanlarla adeta bir büyükelçi gibi başa cikiyorum, politik ve yüzeysel davranarak.
0
@wrang mecburen öyle olmam gerekiyor ama başarıyı sahiplenmesi gerçekten sinir bozucu. Sonuç olarak aynı ortamda çalışıyoruz gün boyu mutlaka fikir alışverişi yapmamız gerekiyor ancak böyle bir durum yaşadıktan sonra ben bu kişiyle ne eskisi gibi bir samimiyet kurabileceğim ne de bir fikrimi paylaşabileceğim.
Bu arada kendisi benim olabileceğimden daha sinsi :d
Yapacağım işi elbette paylaşmakta bir sorun görmüyorum ancak başarımın başkası tarafından sahiplenilmesi sinir bozucu bir durum ortaya çıkardı.
Bu arada kendisi benim olabileceğimden daha sinsi :d
Yapacağım işi elbette paylaşmakta bir sorun görmüyorum ancak başarımın başkası tarafından sahiplenilmesi sinir bozucu bir durum ortaya çıkardı.
0
herkesgider
merhaba sevgili yazarlar,tezin format düzenlemesini yapan profesyoneller var mı çünkü benim teknolojik okuryazarlığımın çok ötesinde bu iş. Fakat 4-5 saatte halledilebiliyor mu bir de? Teşekkürler.
merhaba sevgili yazarlar,
tezin format düzenlemesini yapan profesyoneller var mı çünkü benim teknolojik okuryazarlığımın çok ötesinde bu iş. Fakat 4-5 saatte halledilebiliyor mu bir de? Teşekkürler.
tezin format düzenlemesini yapan profesyoneller var mı çünkü benim teknolojik okuryazarlığımın çok ötesinde bu iş. Fakat 4-5 saatte halledilebiliyor mu bir de? Teşekkürler.
0
üniversitenin içindeki veya en yakınındaki kırtasiye ile görüş. çoğunluğunda yardımcı olurlar veya birisine yönlendirirler.
ek: üniversiteler arası sabit bir yazım biçimi olmadığı için kendi üniversitenin şablonu önemli. ona dikkat et.
aynı dönemde farklı üniversitelerde yl tezi yazdığım yakın arkadaşımla bambaşka süreçler yaşadık. iki üniversitenin (itü-ytü) şablonlarının tek ortak yanı ikisinde de atıf ve kaynakçada apa6 kullanılmasıydı.
ek: üniversiteler arası sabit bir yazım biçimi olmadığı için kendi üniversitenin şablonu önemli. ona dikkat et.
aynı dönemde farklı üniversitelerde yl tezi yazdığım yakın arkadaşımla bambaşka süreçler yaşadık. iki üniversitenin (itü-ytü) şablonlarının tek ortak yanı ikisinde de atıf ve kaynakçada apa6 kullanılmasıydı.
0
Cookie
Beyler sorum size; ikili ilişkilerde ilk adımın kadından gelmesi eksi puan mıdır?Çok fazla etkilendiğim bir adama hoşlandığımı irite etmeden nasıl belli edebilirim? Ya da etmeyeyim mi?
Beyler sorum size; ikili ilişkilerde ilk adımın kadından gelmesi eksi puan mıdır?Çok fazla etkilendiğim bir adama hoşlandığımı irite etmeden nasıl belli edebilirim? Ya da etmeyeyim mi?
0
x'te kızlar teklif ediyormuş kalıbından bir ütopya gibi bahsedildiğine göre bunun son derece iyi bir şey olduğu yönünde genelleme yapabiliriz gibime geliyor.
kaldı ki cinsiyet farketmeksizin ilk adımı atabilmek saygıyı hak edecek bir davranış.
kaldı ki cinsiyet farketmeksizin ilk adımı atabilmek saygıyı hak edecek bir davranış.
0
Bu karşındaki kişinin seni beğenip beğenmemesiyle alakalı aslında. Önce ya da sonra söylemen olayı pek etkilemeyecektir. Eğer karşılığı varsa oh be dedirtir, yoksa al başına belayı dedirtir.
0
Bizim millet biraz gariptir. Kız için ölür biteriz, “ah keşke” deriz. Kızdan ilk adım gelirse “yollu bu yollu” deriz..
Not: bir erkek...
Not: bir erkek...
0
Bir kadın olarak bunu özgüvenli buluyorum. Arkadaş araya sokmak ne kadar ezikçe geliyorsa bu da o kadar hoş geliyor. Bir kadın ya da bir erkek bana gelip beğendiğini söylese çok hoşuma gider.
0
karşındaki erkek malsa eksi puandır.
ben bayılırım. çok hoşuma gider.
hiç de öyle yollu falan demem. böyle bir toplumda ilk adımı atabilen kadın cesur ve gerçek bir kadındır.
ben bayılırım. çok hoşuma gider.
hiç de öyle yollu falan demem. böyle bir toplumda ilk adımı atabilen kadın cesur ve gerçek bir kadındır.
0
eksi puandır evet bir şey istiyorsan asla söyleme karşıdaki telepati yoluyla anlasın.
anlamıyorsa zaten o erkek seni taşıyamaz.
anlamıyorsa zaten o erkek seni taşıyamaz.
0
benim için artı puandır. diğer kadınlar gibi kıvırmadan, millete uymadan içinden geldiği gibi hareket ettiğini düşünürüm
0
maalesef öyledir. kaçan kovalanıyor. bir de erkek havalanınca çok pis bir psikolojiye bürünür.
0
benim gözümde eksi puandır. kadın çok hoşlanıyorsa erkeğin adım atmasına en fazla önayak olmalı. erkek zaten çok rahat anlar. kadın olsam ve amacım erkeğe adım atmak olsa en fazla bir tiyatroya ya da bir etkinliğe davet ederim.
0
Ben tanışmak istediğimi belirten bir mesaj atmıştım, numarasını bulup.yazmasaydım, hep bi keşke kalırdı içimde.hoşlanıyorsanız belli edin, konuşmaya çalışın.herşeyin erkekten beklenmesine karşıyım.
0
ben fazla çekingen ve sayko bir adam olduğum için sanırım sadece bir ya da iki kez "hoşlanıyorum" diyebildim hayatım boyunca. diğer tüm durumlarda karşı taraf açıldı. bunu hiç garipsemedim, nahoş bulmadım. aksine çok takdir edip mutlu oldum, benim şahsi fikrim ve yaşam görüşümce bu hiç anormal bir durum değil; hatta bu tarz "delikanlı" kadınları daha çekici buluyorum.
ha başkası vardır işte "yollu" der, gtü kalkar, bi' şeyler olur... öyleleri de var. adamına bağlı işte. ben kendim adına konuşuyorum sadece. "senden hoşlanıyorum" cümlesi yüzünden gtü kalkacak, karşı tarafa yollu diyecek bir tiple birlikte olmamak ne kaybettirir insana, onu da düşünmek lazım. bence yardır gitsin. şu sözüne saygı duyamayacak, bu yüzden gtü başı ayrı oynayacak biriyse en azından vakit kaybetmemiş olursun. hoşlandığını söyleyemediğin biriyle ne yaşamayı bekliyorsun ki? git belli et, cesaretin varsa açık açık konuş.
ha başkası vardır işte "yollu" der, gtü kalkar, bi' şeyler olur... öyleleri de var. adamına bağlı işte. ben kendim adına konuşuyorum sadece. "senden hoşlanıyorum" cümlesi yüzünden gtü kalkacak, karşı tarafa yollu diyecek bir tiple birlikte olmamak ne kaybettirir insana, onu da düşünmek lazım. bence yardır gitsin. şu sözüne saygı duyamayacak, bu yüzden gtü başı ayrı oynayacak biriyse en azından vakit kaybetmemiş olursun. hoşlandığını söyleyemediğin biriyle ne yaşamayı bekliyorsun ki? git belli et, cesaretin varsa açık açık konuş.
0
astrid Telefon numarası var, evet çok fazla etkilendim, fiziksel ve de ruhsal bir etkileşim oldu hayatımda ilk kez. Günlerdir düşünüyorum. Peşinden koş diyor bir tarafım, diğer taraftan da biri olup olmadığını bilmiyorum. Eğer öyleyse; bana olan saygısını yitirmesini istemem.
0
Eksi puan mı bilmem ama bana göre doğru bir taktik değil çünkü (genelleyerek söylüyorum) kadınlar istemiyorsa reddederken erkekler reddetmez ve bu noktada kadın zaten baştan duyguyla teklif ettiği için kalkansız kalır. Geleneksel olarak erkeklerin teklif etmesi bu sebeple anlamlı. Her adete sırf adet olduğu için karşı olmamak lazım. Önayak olursun, sinyal verirsin, olmuyorsa zaten olmayacak iştir gidip açıkça teklif etmezsin.
0
@cookie denemeden asla bilemezsin.ayrıca niye saygısını yitirsin ki, cesaretli olman saygı duyulacak birşey bence.
0
burada işin kötüsü, erkek tarafı aslında ilgilenmese bile nasılsa kısmet ayağıma gelmiş biraz skor yaparım sonra kaçarım diye düşünebilir.
0
Sorunuz erkeklere, ancak bu cevap bir bayandan olsun:) Biraz evvel bir paylaşımda bulundum, yaşasın acemilik diye. Dünya döner mi bizim için de? dedim. Bazı arkadaşlar siz döndürün, dedi. Beraber döndürelim şu dünyayı, ne dersiniz? Şu kelebekler hala uçuşuyorken. Dilek tutmalardan, dile dökmelere geçelim. Dön be dünya :)
0
brifbraff
Arkadaşlar merhaba, 15 yıldır hiç takım elbise giymedim. Hangi marka iyidir, hangi ürün dayanıklıdır hiç bir fikrim yok. 1 ay sonra iş gereği hafta içi hergün takım elbise giymem gerekecek. Günlük takım giyen arkadaşlar hangi markayı tercih ediyorsunuz? Hangi markadan uzak durmak gerekir? İnternette
Arkadaşlar merhaba,
15 yıldır hiç takım elbise giymedim. Hangi marka iyidir, hangi ürün dayanıklıdır hiç bir fikrim yok. 1 ay sonra iş gereği hafta içi hergün takım elbise giymem gerekecek. Günlük takım giyen arkadaşlar hangi markayı tercih ediyorsunuz? Hangi markadan uzak durmak gerekir?
İnternette biraz aradım, biri kiğılı iyi yazmış başkası 1 yılda pantolonlar dağılıyor yazmış. Adını hiç duymadığım italyan markadalarını yazanlar, terziye diktir diyenler var ama o kadar para yok. Günü kurtaracak orta kalite bir şeyler arıyorum. Yardımcı olabilir misiniz?
15 yıldır hiç takım elbise giymedim. Hangi marka iyidir, hangi ürün dayanıklıdır hiç bir fikrim yok. 1 ay sonra iş gereği hafta içi hergün takım elbise giymem gerekecek. Günlük takım giyen arkadaşlar hangi markayı tercih ediyorsunuz? Hangi markadan uzak durmak gerekir?
İnternette biraz aradım, biri kiğılı iyi yazmış başkası 1 yılda pantolonlar dağılıyor yazmış. Adını hiç duymadığım italyan markadalarını yazanlar, terziye diktir diyenler var ama o kadar para yok. Günü kurtaracak orta kalite bir şeyler arıyorum. Yardımcı olabilir misiniz?
0
altınyıldız iyidir başlangıç için. kimse laf söyleyemez. kiğilı vs de indirim dönemlerini takip edersen güzel bir dolabın oturur zamanla.
hatta ciavelli torcini bilmemne gibi markalar var onları da deneyebilirsin. adını salladım çünkü tr de yaşamıyorum. görüyorsundur mağazalarını.
takımlarda pantolonun önceden dağılması her zaman sorundur. yurt dışında bunu ayrıca pantolon satarak da çözüyorlar (takım aldığımda ayrıca pantolon da alabiliyorum) ama bil bakalım hangi memleket bu modeli benimsemiyor.
hatta ciavelli torcini bilmemne gibi markalar var onları da deneyebilirsin. adını salladım çünkü tr de yaşamıyorum. görüyorsundur mağazalarını.
takımlarda pantolonun önceden dağılması her zaman sorundur. yurt dışında bunu ayrıca pantolon satarak da çözüyorlar (takım aldığımda ayrıca pantolon da alabiliyorum) ama bil bakalım hangi memleket bu modeli benimsemiyor.
0
mr. crowley
In fact, the number of convicted prisoners found to be innocent after a DNA analysis of evidence has caused some US states to reconsider previous cases.found to be kısmını anlayamadım. have been found innocent olmayacak mı? yada was found innocent?Bir de şöyle bir cümle gördüm."The hair is the garba
In fact, the number of convicted prisoners found to be innocent after a DNA analysis of evidence has caused some US states to reconsider previous cases.
found to be kısmını anlayamadım. have been found innocent olmayacak mı? yada was found innocent?
Bir de şöyle bir cümle gördüm.
"The hair is the garbage can of the body." bu ne ya?
found to be kısmını anlayamadım. have been found innocent olmayacak mı? yada was found innocent?
Bir de şöyle bir cümle gördüm.
"The hair is the garbage can of the body." bu ne ya?
0
"The hair is the garbage can of the body." >> saçlar vücudun çöp tenekesidir.
Found to be gayet doğru bir kalıptır.
Found to be gayet doğru bir kalıptır.
0
sizin dediğiniz de olur found to be innocent da olur. ikisi de uygun olup ikisi de yaygın kullanılmaktadır.
0
lacrim
Bordo pasaportlu kamu calisani icin gerekli vize belgeleri nedir tam olarak? İnternette her sitede farkli bir sey yaziyor?
Bordo pasaportlu kamu calisani icin gerekli vize belgeleri nedir tam olarak? İnternette her sitede farkli bir sey yaziyor?
0
Değişik siteleri falan boşver hangi ülkeden vize alacaksan onun sayfasını aç orda liste halinde mevcuttur örneğin almanya için idata gibi. Mesela bu almanya'ya turistik amaçla gidecek birisi için idata.com.tr
0
biseysorcaktim
Marcus aurelius ve epiktetos u çok seviyorum. Kitaplarını tekrar tekrar okuyor ve yaşantımda öğretilerine yer vermekte gayret ediyor, yapabildikce daha huzurlu oluyorum. Hayata dair görüş ve düşüncelerimin 2000 sene önce felsefi bir okul halinde söylenmiş olması beni mutlu ediyor. Erken ve orta dön
Marcus aurelius ve epiktetos u çok seviyorum. Kitaplarını tekrar tekrar okuyor ve yaşantımda öğretilerine yer vermekte gayret ediyor, yapabildikce daha huzurlu oluyorum. Hayata dair görüş ve düşüncelerimin 2000 sene önce felsefi bir okul halinde söylenmiş olması beni mutlu ediyor.
Erken ve orta dönem stoa hakkında pek bilgi sahibi değilim. Bu iki zatin ve Seneca nin bir kac mektubu dışında stoa felsefesine dair bir şeyler de okumuş değilim.
Ne önerirsiniz, kimi önerirsiniz?
Günümüzde stoacilik nasıl bilinir? Çağ dışı kalmış, romantik bir fikir olarak mı yoksa hala saygi duyulan bir okul olarak mı?
Reddit te stoacilik la ilgili bir subreddit var. Türkçe oluşumlar da var mı böyle
Erken ve orta dönem stoa hakkında pek bilgi sahibi değilim. Bu iki zatin ve Seneca nin bir kac mektubu dışında stoa felsefesine dair bir şeyler de okumuş değilim.
Ne önerirsiniz, kimi önerirsiniz?
Günümüzde stoacilik nasıl bilinir? Çağ dışı kalmış, romantik bir fikir olarak mı yoksa hala saygi duyulan bir okul olarak mı?
Reddit te stoacilik la ilgili bir subreddit var. Türkçe oluşumlar da var mı böyle
0
M.Ali Ağaoğulları'nin kent devletinden imparatorluğa kitabında stoacilara ayrilmis bir bolum vardi sanırım. Oldukca guzel anlatıyordu. Ayrıca bir felsefeyi ne amacla kullandigin onemlidir. Yani kendini iyi hissetmekse amac, onlarin kullandığı bazi araclari kullanmaya devam edebilirsin. Mesela günlük tutma, kendi uzerine dusunme gibi pratikler stoacilarda yaygindir ve ciddi anlamda onemli pratiklerdir. Bugun de bunu ben de kabul ederim. Çağ dışı değil bu pratik mesela. Ama topluma, siyasete vb. getirdikleri aciklamalar yanlislanmis olabilir. Kendini stoaci olarak tanimlamak ne kadar dogrudur emin degilim. Mesela seninle toplumsal sınıflar üstüne konussak ya da ideal toplum uzerine belki stoacilarin argumanlarini savunmayacaksin. O nedenle bahsettigim kitaba bir bak. Sonra okumalarina yon verirsin diye düşünüyorum.
Ayrica stoacilik nasil bilinir kismi biraz tarihin azizligine ugramis olabilir. Tam hatirlamasam da roma imparatorluğunun arifesine denk gelmis bir felsefe akimi olarak cok süper iz birakamamis olabilir. Zira helenist felsefe roma realizminin golgesinde kalmis olabilir.
Ayrica stoacilik nasil bilinir kismi biraz tarihin azizligine ugramis olabilir. Tam hatirlamasam da roma imparatorluğunun arifesine denk gelmis bir felsefe akimi olarak cok süper iz birakamamis olabilir. Zira helenist felsefe roma realizminin golgesinde kalmis olabilir.
0
soruya cevabım yok, nickinizin ve sorduğunuz sorunuzun hoşuma gittiğini söylemek için yazıyorum. hala sizin gibiler olduğunu görmek güzel..
0
budizmin batı koluydu ve budizm gibi çıkmaz sokağa gidiyordu. hristiyanlığın bu kadar yayılmasını da stoacılığa borçluyuz. yaşıyorsun bitiyor bu normal insan için fazla otistik. hristiyanlık o çıkmaz sokağın sonundan devam eden yolu açtı. zaten budizm de sonra mahayana ve theravada ile hristiyanlığa benzer bir formata büründü.
marcus aurelius, seneca iyi. falan filanın yazdığı kitapları okumaktansa eski kaynakları elli kere okumak daha yararlı olacaktır. budizm ile ilgili julius evola’nın doctrine of awakening kitabı okunabilir.
marcus aurelius, seneca iyi. falan filanın yazdığı kitapları okumaktansa eski kaynakları elli kere okumak daha yararlı olacaktır. budizm ile ilgili julius evola’nın doctrine of awakening kitabı okunabilir.
0
hayatı stoacı bir kafayla yaşayan biri nasıl olur gözlemlemek istersen cowboy bebop animesindeki spike spiegel karakterine bakabilirsin.
0
diger soru ve isteklerine cevap veremeyecegim icin uzgunum ama "Günümüzde stoacilik nasıl bilinir?" soruna kendi acimdan cevap vermek istiyorum.
stoaciligi guzel, bilirim. stoacilar kendilerini her turlu sart altinda kontrol edebilen, duygulara kapilmayan insanlardir.
gercekleri degistiremeyiz ama gercege nasil yaklasacagimiz bizim kontrolumuzdedir. bu harika bir durus bence.
nelson mandela da stoic felsefeden etkilenenlerden.
stoaciligi guzel, bilirim. stoacilar kendilerini her turlu sart altinda kontrol edebilen, duygulara kapilmayan insanlardir.
gercekleri degistiremeyiz ama gercege nasil yaklasacagimiz bizim kontrolumuzdedir. bu harika bir durus bence.
nelson mandela da stoic felsefeden etkilenenlerden.
0
der meister
bu alanda yapılmış uluslararası (ülke içinde de olur) araştırmalar var mı? varsa ne diyorlar? son yıllarda özellikle türkiye'de "roman okumak boş iş" düşüncesinin çok ciddi bir yükselişte olduğunu görüyorum. edebiyat öğrencisi olmama rağmen çevremdekilerin dahi az okuduğunu veya bu işi pek önemsemed
bu alanda yapılmış uluslararası (ülke içinde de olur) araştırmalar var mı? varsa ne diyorlar?
son yıllarda özellikle türkiye'de "roman okumak boş iş" düşüncesinin çok ciddi bir yükselişte olduğunu görüyorum. edebiyat öğrencisi olmama rağmen çevremdekilerin dahi az okuduğunu veya bu işi pek önemsemediğini görüyorum. amacım kimseyi yargılamak değil, ben de doğru dürüst okuyorum diyemem açıkçası, okuluydu işiydi boş yapmasıydı derken ayda bir kitap bitirsek kendimizle gurur duyacak hale geldik.
sizin gözleminiz nedir, bu açıdan bir değişiklik görüyor musunuz? bilgiye ya da farklı tecrübelere erişmenin kolaylaşması yüzünden daha mı az okur oldu insanlar? veya vakit bulamadıkları için? yoksa "yoo okuyan okuyor, senin çevrende okuyan yokmuş, edebiyat öyle 15-20 senede bitecek iş değil kamon" diyebilir miyiz?
son yıllarda özellikle türkiye'de "roman okumak boş iş" düşüncesinin çok ciddi bir yükselişte olduğunu görüyorum. edebiyat öğrencisi olmama rağmen çevremdekilerin dahi az okuduğunu veya bu işi pek önemsemediğini görüyorum. amacım kimseyi yargılamak değil, ben de doğru dürüst okuyorum diyemem açıkçası, okuluydu işiydi boş yapmasıydı derken ayda bir kitap bitirsek kendimizle gurur duyacak hale geldik.
sizin gözleminiz nedir, bu açıdan bir değişiklik görüyor musunuz? bilgiye ya da farklı tecrübelere erişmenin kolaylaşması yüzünden daha mı az okur oldu insanlar? veya vakit bulamadıkları için? yoksa "yoo okuyan okuyor, senin çevrende okuyan yokmuş, edebiyat öyle 15-20 senede bitecek iş değil kamon" diyebilir miyiz?
0
bence hep böyleydi. top fen liselerinden birinde okurken bile roman okuduğumu gören arkadaşlarım aynı şeyleri söylerlerdi. işte roman okumak gereksiz bari tarih kitapları falan oku. yani illa bi faydası olmalıydı kitap okumanın onlara göre. dersten başlarını kaldırmayan insanlar olduğu için yadırgamıyorum onları da. kitap eşittir bir şeyler öğreten fayda sağlayan bir şey. roman ise gerçeklikle ilgisi olmayan kurmaca evrenler. kesinlikle katılmıyorum ve bana çok şeyler kattığını düşünüyorum tabii ama bence hep böyleydi.
0
İnternet kullanımından dolayı düşüyor. Sosyal medya siteleri, netflix, PC vb her şeyin esas kaynağı internet teknolojisi ve 1990 yılında olsaydım 2019’da okuduğumun kat be kat fazlasını okurdum çünkü internet yokken zaman daha bol ve yavaş akan bir şey olarak geliyor.
0
okunan romanın sayısıyla mı ölçülecek sayfasıyla mı süresiyle mi? bence houellebecq'in bir romanı diğer 10 romana bin basar. sağlıklı araştırılması imkansız bir şey. bunu geçelim.
internet sayesinde az sayıda okuyucuya ulaşan yazarlar daha "viable" oldu. kendi kendine bağımsız kitabını bastıran "delicious tacos", "bronze age pervert" gibi yazarlar amazon.com'da kendi kategorilerinde üst sıralarda. bunlar yalnız twitterda kendi hesapları ile kitaplarını tanıtan adamlar mesela. türkiye'de de birçok yazar internet ile küçük dedicated kitlelere ulaşıp eser veriyorlar. internetin her alandaki etkisi bu oldu: büyük yekvücut yapıların hantal ve yapay durumunu gözler önüne serip küçük, dedicated grupları buluşturması.
internet sayesinde az sayıda okuyucuya ulaşan yazarlar daha "viable" oldu. kendi kendine bağımsız kitabını bastıran "delicious tacos", "bronze age pervert" gibi yazarlar amazon.com'da kendi kategorilerinde üst sıralarda. bunlar yalnız twitterda kendi hesapları ile kitaplarını tanıtan adamlar mesela. türkiye'de de birçok yazar internet ile küçük dedicated kitlelere ulaşıp eser veriyorlar. internetin her alandaki etkisi bu oldu: büyük yekvücut yapıların hantal ve yapay durumunu gözler önüne serip küçük, dedicated grupları buluşturması.
0
Kitap okumayı seven tüm tanıdıkları yine kitaplarla ilgili mecralardan buldum. Hiç televizyon izlemeyip senede 150-200 roman deviren çılgınlar var aralarında. "Netflix and chill" yerine romandan aynı zevki alıyorlar.
O arkadaşlara saygı duymakla beraber, dünya üzerindeki tüm romanların okunmaya değer olduğunu düşünmüyorum.
Ben biraz şark kurnazıyım bu konuda, onların üçte biri kadar okurum ama Tolstoy, Balzac gibi üstadlardan (ya da Yaşar Kemal gibi değerli yazarlarımızdan) okurum.
O arkadaşlara saygı duymakla beraber, dünya üzerindeki tüm romanların okunmaya değer olduğunu düşünmüyorum.
Ben biraz şark kurnazıyım bu konuda, onların üçte biri kadar okurum ama Tolstoy, Balzac gibi üstadlardan (ya da Yaşar Kemal gibi değerli yazarlarımızdan) okurum.
0
emrahc1m
iyi geceler abim yaklasık 20 senedir %80 şizofrenı hastas son 3 yılda yaklasık 4 kere hastaneye yatırdım beraber yaşıyoruz babam 14 sene once vefat etti abim 3 sene once annemi evden kovdu ablamlarda kalıyor annemi hic sevmez her neyse benım sıkayetlerım evde sureklı kavga edıyoruz sureklı beni uyd
iyi geceler abim yaklasık 20 senedir %80 şizofrenı hastas son 3 yılda yaklasık 4 kere hastaneye yatırdım beraber yaşıyoruz babam 14 sene once vefat etti abim 3 sene once annemi evden kovdu ablamlarda kalıyor annemi hic sevmez her neyse benım sıkayetlerım evde sureklı kavga edıyoruz sureklı beni uydudan ızlıyorsunuz suyuma cayıma zehır atıyorsun dıyor ama her gun kavga tartısma oluyor ınankı yaşamayan bılemez bunu her allahın gunu kavga edıyoruz komsular ımza toplayıp bızı atıcaklar onlarada hak verıyorum kendımı onların yerıne koyarak süreklı hastalıgı cok kotulesdıgı zaman polis ve ambullans cagırıp hastaneye yatıyorum 15 gun sonra salıyorlar hastaneden cıktıktan sonra ılaclarını ıcmesını soyluyorum bazen yalvarıyorum ne olur ılaclarını ıc dıye ama ıcmıyor zorla vermeye kalkssam bana şiddet uyguluyor zaten hayvan gibi adam 1.69 100 kılo cıvarı her gun her gun uyarıyorum ic ılaclarını ıc dıye ama laf dınlemıyor bunlar işe yaramaz dıyor atıyor kenera ılaclarını bende bir şey yapamadan gidiyorum ne yapabılırm diye her neyse bugun sosyal hızmet mudurlugune gıttım konustum kadınla raporuda gosterdım ama ağır ozurlu ibaresi olmadıgı ıcın hemen alamıyorlarmıs soyluyorum bu adam %80 şziforenı hastasi diye ama ağır ozurlu degılmıs eee ? ne yapacagım ben sımdı dıyorumkı doktora gıdıp raporu yeniletın diyorlar iyi tamam doktora gittim bu seferde dıyor heyete sokmamı lazım vallahi kafayi yedim elim ayağım titredi ne yapacagım hıc bılmıyorum bır akıl fıkır verın ne olur benım abimi acil bır sekılde yatırmam lazım
0
geçmiş olsun. maddi durumunuz nasıl? özelde belki bu işler daha kolay oluyordur. bir de özürlü belgesi alamıyor musunuz? o zaman o maaş da destek olabilir?
0
Kesinlikle heyet raporu isteniyor bildiğim kadarıyla. Doktor bir süreç bildirmedi mi?
Diğer raporlarla birlikte başka bir hastaneye başvursanız?
Diğer raporlarla birlikte başka bir hastaneye başvursanız?
0
yanlış hatırlamıyorsam, engelli raporlarına İl Sağlık Müdürlüğü nden itiraz ediliyor.
Öyle değilse de çık müdürün yanına, yapış koluna. belki faydası dokunur
Öyle değilse de çık müdürün yanına, yapış koluna. belki faydası dokunur
0
Gecmis olsun. Bakimevine kabul icin agir engelli ya da yeni adla tam bagimli olmasi lazim. Rapora saglik mudurlugu araciligiyla itiraz edip yeniden kurula sokmaniz gerekiyor. Kuruldayken de ne amacla basvurdugunuzu hatirlatin ki rapor ona gore duzenlensin. Yalniz bunlar zaman alici seyler, o surecte tekrar yatirmaniz gerekebilir.
0
ilaçları içmeden kontrol altına alınamaz
yan etkilerinden mi şikayetçi
çok iyi bir doktor bulup ikna etmeniz lazım
yan etkilerinden mi şikayetçi
çok iyi bir doktor bulup ikna etmeniz lazım
0
inekadam
büyük tuvaletimi ediyorum sonra makat bölgemde bi acı oluyor batma gibi ve gazım oluyor. geğiriyorum ama alttan çıkaramıyorum gazı. 2-3 saat sonra alttan gaz çıkarıyorum acı geçiyor. nedir ne değildir
büyük tuvaletimi ediyorum sonra makat bölgemde bi acı oluyor batma gibi ve gazım oluyor. geğiriyorum ama alttan çıkaramıyorum gazı. 2-3 saat sonra alttan gaz çıkarıyorum acı geçiyor. nedir ne değildir
0
sekoo2424
merhabalar arkadaşlar şimdi sizler ne kadar bokdan birisi oldugumu anlatmak istiyorum korkat ve öz güvensiz kısmeti çok açık insanların nimet saydıgı şeyleri dert eden ailesini çokkk üzmüş ve üzmeye devam eden aptal bir insan oldugumu düşünüyorum ahiretin ve cehennemin var oldugundan az bişey şüphem
merhabalar arkadaşlar şimdi sizler ne kadar bokdan birisi oldugumu anlatmak istiyorum korkat ve öz güvensiz kısmeti çok açık insanların nimet saydıgı şeyleri dert eden ailesini çokkk üzmüş ve üzmeye devam eden aptal bir insan oldugumu düşünüyorum ahiretin ve cehennemin var oldugundan az bişey şüphem olsa kendini çokkkdan asmış olmam içten bile degil bende yaşamaya çalışıyorum sıfır ve sıfır hayattan keyif alma durumunda devam ediyorum.
ben serkan 1996 dogumluyum istanbulda ilk ortaokulu okudum haydarpaşa teknik ve eml de lise okudum kaynakcılık mezunuyum liseden sonra 2 yıllık ön lisans okumaya başladım ailemden uzak olmakdan ve iş bilmemezlik korkatlıkdan 1. senede bırakdım tetrar sınava giridim ve 4 yıllık bir lisansa başladım tahmin edebilirsiz oralarda dar geldi yine bırakdım kaçtım yapamadım korkdum tek olmakdan cok sosyal birisi olmama ramen dışarda cogunlukla kendimi kapatırım neyse oradan sonra 19. dönem polis özel harekat alımına başvurdum kazandım 14 ay egitim aldım elazıgdan yarısı yarısı cankırıda :) bilin bakalım ne oldu kaçtım mezunıyete 2 ay kala istifa ettim kaçtım amk kaçtım ben bu kadar iyi degilim dedim yakıştıramadım kendime ve kaçtım. :) istifa ettim
6 7 ay sagda solda süttüm köyde kaldım iatanbula geri döndüm eski çalıştıgım yere girdim 7 ay çalıstım yine dar geldi kactım maaşı bahane ettim ama alakası yok sorumluluıkdan kacıyorum korkuyorum 4500 tl maaşla 2 hafta önce işe başladım metro inşaatında kaynakcı olarak 2 haftada kaçtım şimi başka bir şantiyede usta başı olarak kaynakcılıga başladım ve ne var biliyormusunuz bu seferde orada santiyede yatmayı bahane ediyorum bir sebeb arıyorumki istifa edeyim allah aşkına birisi bana ateş etsin hat ettigim gibi gebermek istiyorum bu amk hayattından benim gibi boş beleş insan varmıdır amk ya he bana bir akıl allah aşkına ne yapayım ne kullanayım
uzun yazdım kusuruma bakmayın ama anlatacak kimsem yok aslında var da artık dinleyen kalmadı...
ben serkan 1996 dogumluyum istanbulda ilk ortaokulu okudum haydarpaşa teknik ve eml de lise okudum kaynakcılık mezunuyum liseden sonra 2 yıllık ön lisans okumaya başladım ailemden uzak olmakdan ve iş bilmemezlik korkatlıkdan 1. senede bırakdım tetrar sınava giridim ve 4 yıllık bir lisansa başladım tahmin edebilirsiz oralarda dar geldi yine bırakdım kaçtım yapamadım korkdum tek olmakdan cok sosyal birisi olmama ramen dışarda cogunlukla kendimi kapatırım neyse oradan sonra 19. dönem polis özel harekat alımına başvurdum kazandım 14 ay egitim aldım elazıgdan yarısı yarısı cankırıda :) bilin bakalım ne oldu kaçtım mezunıyete 2 ay kala istifa ettim kaçtım amk kaçtım ben bu kadar iyi degilim dedim yakıştıramadım kendime ve kaçtım. :) istifa ettim
6 7 ay sagda solda süttüm köyde kaldım iatanbula geri döndüm eski çalıştıgım yere girdim 7 ay çalıstım yine dar geldi kactım maaşı bahane ettim ama alakası yok sorumluluıkdan kacıyorum korkuyorum 4500 tl maaşla 2 hafta önce işe başladım metro inşaatında kaynakcı olarak 2 haftada kaçtım şimi başka bir şantiyede usta başı olarak kaynakcılıga başladım ve ne var biliyormusunuz bu seferde orada santiyede yatmayı bahane ediyorum bir sebeb arıyorumki istifa edeyim allah aşkına birisi bana ateş etsin hat ettigim gibi gebermek istiyorum bu amk hayattından benim gibi boş beleş insan varmıdır amk ya he bana bir akıl allah aşkına ne yapayım ne kullanayım
uzun yazdım kusuruma bakmayın ama anlatacak kimsem yok aslında var da artık dinleyen kalmadı...
0
işine devam et.
kazandığın para ile özel psikoloğa git.
başka bir çözüm göremiyorum.
muhtemelen hayatında bir amaç olmadığı için para kazanmak seni heyecanlandırmıyor tarzı bir teşhiş koyacaktır psikolog.
kazandığın para ile özel psikoloğa git.
başka bir çözüm göremiyorum.
muhtemelen hayatında bir amaç olmadığı için para kazanmak seni heyecanlandırmıyor tarzı bir teşhiş koyacaktır psikolog.
0
ilk bırakıp gitme isteği geldiği anda onu yok et, sonraki seferlerde aynısını yap.
0
Kimsenin hayatı çok iyi değil. İnan herkes isteyerek çalışmıyor. Kaçmanı anlıyorum benim de kaçtığım kaçmak istediğim çok oldu türlü bahanelerle. Ve ben daha yeni itiraf edebiliyorum aslında hepsinin birer bahane olduğunu. En iyisi biraz kendini tanımaya çalış. Nelerden hoşlanırsın seni ne yapmak memnun eder bunları bul ve kendine bu doğrultuda bir yaşam çizmeye çalış. Eskiden yaptıklarını da sık sık düşünme.
0
üzüldüm kardeş.
@aslindasorunumpsikolojik +1
bırakmayacaksın, özeti bu. hayat kimseye kolay değil, biz bırakmıyoruz.
zaman kaybını falan düşünme, geçmişte olanları dert etme, temiz sayfa aç.
@aslindasorunumpsikolojik +1
bırakmayacaksın, özeti bu. hayat kimseye kolay değil, biz bırakmıyoruz.
zaman kaybını falan düşünme, geçmişte olanları dert etme, temiz sayfa aç.
0
(bkz: self sabotaj)
Boktan veya korkak birisi değilsiniz, sadece depresyon hastasısınız. Uzun ve sıkıntılı bir tedavi süreci var (psikoterapi) Ama terapi almassanız daha uzun süre daha sıkıntılı bir yaşamınız olacak. Bu yetersizlik ve tatminsizlik duygusunu kendi kişilik özellikleriniz olarak değil hastalığın bir sonucu olarak görün. Yalnız değilsiniz. Korkacak bir şey yok. Umarım her şey daha iyi olacak.
Boktan veya korkak birisi değilsiniz, sadece depresyon hastasısınız. Uzun ve sıkıntılı bir tedavi süreci var (psikoterapi) Ama terapi almassanız daha uzun süre daha sıkıntılı bir yaşamınız olacak. Bu yetersizlik ve tatminsizlik duygusunu kendi kişilik özellikleriniz olarak değil hastalığın bir sonucu olarak görün. Yalnız değilsiniz. Korkacak bir şey yok. Umarım her şey daha iyi olacak.
0
bu benim erkek versiyonum.
yaşın 30'u geçince anlarsın yaptığın hataları bu bir...
ikincisi ben de aydınlandım. self sabotaj başlığını ben de okuyacağım bunu yazdıktan sonra.
ayrıca inekadam +1
yaşın 30'u geçince anlarsın yaptığın hataları bu bir...
ikincisi ben de aydınlandım. self sabotaj başlığını ben de okuyacağım bunu yazdıktan sonra.
ayrıca inekadam +1
0
14-15 yaşındayken, yaz tatilinde Bağlarbaşı'nda bir kafede komi olarak işe başladım. Başladım ama çok zorlanıyordum. Neredeyse ilk iş tecrübem.
Patron cezaevinde yatmış çıkmış sert ve suratsız bir adamdı. Kardeşi de onun gibi itici ve sevimsizdi, bir de patronun şımarık bir yeğeni vardı, yaşıtım. Garsonlar da yarak kürek adamlardı, velhasıl kadro kötüydü. Ortam boktandı. Eziyet gibiydi işe her sabah gitmek.
iş de zordu, yol ile beraber günde yaklaşık 15-16 saatim dışarıda ve ayakta geçiyordu.
E üstüne milletin ağız kokusu.
10 gün dayanabildim. Sonra birgün patronun karşısına çıktım "abi ben daha fazla çalışmak istemiyorum" dedim, tecrübeli adam "neden" diye sormadı bile ve keyfe keder çalıştığımı anladı. toydum, okuyordum ve bu iş bana göre değildi.
O sevimsiz adam hayatım boyunca kulağıma küpe olacak bir nasihat verdi bana, " yolun açık olsun ama sebat etmeyi öğrenmen lazım" dedi, "neyi ne kadar öğrendiğinin bir önemi yok, sebat etmeyi bilmiyorsan herşey boşuna" dedi.
O kelimenin ne anlama geldiğini eve vardığımda araştırdım öğrendim. "Sabit"le aynı kökten yani bir yerde, bir işte sabitlen, diren, o işi sevmeye çalış, hemen vazgeçme gibi birşey demeye çalışmistı.
Müthiş. Sonraki işlerimde ne zaman bir zorlukla karşılaşsam hep bu sözü hatırladım. direndim, vazgeçmedim sonunda karşılaştığım engeli astım ve genellikle başarılı oldum.
Elbette senin sebat etmekte zorlandığıni meselenin zaten bu olduğunu biliyorum ama elimizde sihirli bir değnek yok direneceksin ve sevmeye çalışacaksın.
Hepimiz bunu yapıyoruz.
Bununla birlikte insanın kendisini tanıması şart.
Önce kendini tanı.
Neyi sevip neyi sevmediğini anlamaya çalış.
Yaptığın veya yapacağın işi sevmiyorsan başarılı olman mümkün değil, orada sebat etmek de fayda etmez.
Kendini ve ne yapmak istediğini neyi istemediğini iyice belle.
Ancak her işte sebat etmenin zorunlu olduğu bir süre var.
Mevlânâ'ya ait olduğu iddia edilen bir söz var, gerçekten ona mı ait bilmiyorum ama kesinlikle muhteşem bir söz. Diyor ki, "Dayanamayacağın noktada sakın pes etme, orası kaderinin değişeceği yerdir."
Defalarca denendi onaylandı.
Sonuç olarak naçizane tavsiyem şudur.
Şapkayı önüne koy kendini tanımaya çalış. Kimsin? Nesin? Neyi seviyorsun? Neyden hoşlanıyorsun? Neyden nefret ediyorsun? Masabaşı mı hoşuna gider yoksa sahada olmak mı?
Kendini yeterince tanirsan hangi işi yapman gerektiğini de bilirsin.
Bundan emin olduktan sonra da geriye kalan iş bulmak ve orada "sebat" etmek.
Patron cezaevinde yatmış çıkmış sert ve suratsız bir adamdı. Kardeşi de onun gibi itici ve sevimsizdi, bir de patronun şımarık bir yeğeni vardı, yaşıtım. Garsonlar da yarak kürek adamlardı, velhasıl kadro kötüydü. Ortam boktandı. Eziyet gibiydi işe her sabah gitmek.
iş de zordu, yol ile beraber günde yaklaşık 15-16 saatim dışarıda ve ayakta geçiyordu.
E üstüne milletin ağız kokusu.
10 gün dayanabildim. Sonra birgün patronun karşısına çıktım "abi ben daha fazla çalışmak istemiyorum" dedim, tecrübeli adam "neden" diye sormadı bile ve keyfe keder çalıştığımı anladı. toydum, okuyordum ve bu iş bana göre değildi.
O sevimsiz adam hayatım boyunca kulağıma küpe olacak bir nasihat verdi bana, " yolun açık olsun ama sebat etmeyi öğrenmen lazım" dedi, "neyi ne kadar öğrendiğinin bir önemi yok, sebat etmeyi bilmiyorsan herşey boşuna" dedi.
O kelimenin ne anlama geldiğini eve vardığımda araştırdım öğrendim. "Sabit"le aynı kökten yani bir yerde, bir işte sabitlen, diren, o işi sevmeye çalış, hemen vazgeçme gibi birşey demeye çalışmistı.
Müthiş. Sonraki işlerimde ne zaman bir zorlukla karşılaşsam hep bu sözü hatırladım. direndim, vazgeçmedim sonunda karşılaştığım engeli astım ve genellikle başarılı oldum.
Elbette senin sebat etmekte zorlandığıni meselenin zaten bu olduğunu biliyorum ama elimizde sihirli bir değnek yok direneceksin ve sevmeye çalışacaksın.
Hepimiz bunu yapıyoruz.
Bununla birlikte insanın kendisini tanıması şart.
Önce kendini tanı.
Neyi sevip neyi sevmediğini anlamaya çalış.
Yaptığın veya yapacağın işi sevmiyorsan başarılı olman mümkün değil, orada sebat etmek de fayda etmez.
Kendini ve ne yapmak istediğini neyi istemediğini iyice belle.
Ancak her işte sebat etmenin zorunlu olduğu bir süre var.
Mevlânâ'ya ait olduğu iddia edilen bir söz var, gerçekten ona mı ait bilmiyorum ama kesinlikle muhteşem bir söz. Diyor ki, "Dayanamayacağın noktada sakın pes etme, orası kaderinin değişeceği yerdir."
Defalarca denendi onaylandı.
Sonuç olarak naçizane tavsiyem şudur.
Şapkayı önüne koy kendini tanımaya çalış. Kimsin? Nesin? Neyi seviyorsun? Neyden hoşlanıyorsun? Neyden nefret ediyorsun? Masabaşı mı hoşuna gider yoksa sahada olmak mı?
Kendini yeterince tanirsan hangi işi yapman gerektiğini de bilirsin.
Bundan emin olduktan sonra da geriye kalan iş bulmak ve orada "sebat" etmek.
0
herkese cok teşekkür ederim verdiginiz bütün fikirleri ve öğütleri dikkate alarak tek tek okudugumdan emin olabilirsiniz özel mesaj atanlarınız da olmuş o kişilerede ayriyeten teşekkür ederim kimsenin kimseyi dikkate almadıgı bu acımasız çagda bana bir nefes vermeye çalıştıgınız için hepinize minnetarım...
0
Bukre
Bazıları çok kötü şeyler söylüyor bu konuyla ilgili, genel olarak düşüncelerinizi merak ettiğim için soruyorum.Ailesiyle fazla görüşmeyen, onlarla problemleri olan bir kadın var. Aslında araları iyimiş önceden ama yirmili yaşlarının başlarında siyasi ve dini açıdan fikirleri değiştiği için ailesi on
Bazıları çok kötü şeyler söylüyor bu konuyla ilgili, genel olarak düşüncelerinizi merak ettiğim için soruyorum.
Ailesiyle fazla görüşmeyen, onlarla problemleri olan bir kadın var. Aslında araları iyimiş önceden ama yirmili yaşlarının başlarında siyasi ve dini açıdan fikirleri değiştiği için ailesi ona kötü davranmaya başlamış ve o da elinden geldiğince uzaklaşmaya çalışmış ailesinden. Bu dönemde ailesinden insanlar hem ona hem de kendilerine (kendilerini yaralayarak) birçok zarar vermiş ve tehdit etmiş. Şu an bu kadın kendi mesleğini yapmaya çalışıyor elinden geldiğince, arada alakasız işlerde de çalışıyor ama kısacası yapayalnız ve kimsesi yok arkasında.
Böyle biriyle tanışsanız ve size başta durumunu anlatsa ne düşünürsünüz? Ciddi bir ilişki içine girer misiniz böyle bir insanla veya evlenir misiniz yoksa hemen olumsuz ya da kısa süreli bir şey mi düşünürsünüz? Özellikle sizin için aile çok önemliyse ve sizin aileniz hep bir aradaysa...
Ailesiyle fazla görüşmeyen, onlarla problemleri olan bir kadın var. Aslında araları iyimiş önceden ama yirmili yaşlarının başlarında siyasi ve dini açıdan fikirleri değiştiği için ailesi ona kötü davranmaya başlamış ve o da elinden geldiğince uzaklaşmaya çalışmış ailesinden. Bu dönemde ailesinden insanlar hem ona hem de kendilerine (kendilerini yaralayarak) birçok zarar vermiş ve tehdit etmiş. Şu an bu kadın kendi mesleğini yapmaya çalışıyor elinden geldiğince, arada alakasız işlerde de çalışıyor ama kısacası yapayalnız ve kimsesi yok arkasında.
Böyle biriyle tanışsanız ve size başta durumunu anlatsa ne düşünürsünüz? Ciddi bir ilişki içine girer misiniz böyle bir insanla veya evlenir misiniz yoksa hemen olumsuz ya da kısa süreli bir şey mi düşünürsünüz? Özellikle sizin için aile çok önemliyse ve sizin aileniz hep bir aradaysa...
0
aile iliskisi disinda nasil biri oldugu onemli.
"nasil aile olunmaz"i yasayarak ogrenenler daha saglam temelleri olan, ornek alinacak aileler kurabiliyorlar.
"nasil aile olunmaz"i yasayarak ogrenenler daha saglam temelleri olan, ornek alinacak aileler kurabiliyorlar.
0
malesef ailemle aram kötü. en büyük hayalim çocuğumun mutlu bir ailede büyümesi. biri beni ailem yüzünden terk etse çok üzülürdüm.
ek olarak, karakterinden ödün vermek yerine kendi ayakları üzerinde durması güçlü bir karaktere ve ruha sahip olduğu anlamına gelir bence
ek olarak, karakterinden ödün vermek yerine kendi ayakları üzerinde durması güçlü bir karaktere ve ruha sahip olduğu anlamına gelir bence
0
Ailesiyle arası kötü diye benimle de kötü olacak değil ya. Hem kacimizin arasi çok iyi ki? Sayılıdır.
Bu nedenden dolayı terk edeceğime birlikte mutluuyum? O benimle huzurlu mu? Bunlara bakardım. Neticede ailemizi biz seçemiyoruz.
Bu nedenden dolayı terk edeceğime birlikte mutluuyum? O benimle huzurlu mu? Bunlara bakardım. Neticede ailemizi biz seçemiyoruz.
0
Hiçbir etkisi olmaz benim açımdan. Üzerinde düşüneceğim bir konu bile değil kendi ailesiyle olan ilişkisi.
0
Ailesiyle arasının neden bozulduğu da önemli. Siz de aile olduğunuzda aynı nedenle bozulabilir. Bu temel neden senin için sorun değilse, hayatı yaşayarak öğrendiği için daha anlayışlı olacaktır ama her ilişkide acele etmemekte fayda var.
0
ailemizi seçemiyoruz, onlara katlanmak zorunda kalıyoruz. onları herkes de isteyince çöpe atamıyor. kimsenin ailesiyle büyürken neler yaşadığını da bilemeyiz. kimseye ailesiyle arası nedeniyle olumlu olumsuz bakmamak gerekli. bakan varsa da kendi öküzlüğü.
0
Eğer ailesi son derece modern insanlar kız yobaz ise yanına yaklaşmam.
Tersi ise sorun yok. Kimse ailesini seçmiyor. Kızına tecavüz eden baba var. Ne diyelim şimdi o kıza da “ama o senin ailen yavrum niye küsüyorsun” mu diyeceğiz.
Anne, baba olmak çocuk hakkında yüzde yüz doğru fikirlere sahip olmak anlamına gelmiyor.
Tersi ise sorun yok. Kimse ailesini seçmiyor. Kızına tecavüz eden baba var. Ne diyelim şimdi o kıza da “ama o senin ailen yavrum niye küsüyorsun” mu diyeceğiz.
Anne, baba olmak çocuk hakkında yüzde yüz doğru fikirlere sahip olmak anlamına gelmiyor.
0
Bunları size ilk buluşmada mı anlattı? Eğer öyleyse bence hoş değil.
En baştan sorunlarını anlatan insanları pek sevmem, samimi bulmam.
Önce onun kişiliğini tanımanıza fırsat vermeliydi. Daha sonra aile mevzusuna girebilirdi.
En baştan sorunlarını anlatan insanları pek sevmem, samimi bulmam.
Önce onun kişiliğini tanımanıza fırsat vermeliydi. Daha sonra aile mevzusuna girebilirdi.
0
Yani bence kişilik gelişimi sırasında evinde yaşanan şeyleri öğrenen birey benzer yaşam tarzını kendi evine de getiriyor. 20li yaşlardan sonra bir soruna neden olacağını sanmıyorum ama iyi bir iletişimi olmasını dilerdim ben
0
bu tür insanları normal ailede yetişmiş kişiler anlayamaz. normal ailede yetiştiysen uzak durmalısın.
kendi ailesi de boktan olup milletin ailesiyle geçinememesine bok atan tipler de var tabii onları kaale bile almıyoruz. ama muhtemelen kız böyle dengesiz tiplere rastladı, sekiz on nutuk yedi. sonra da artık enbaşından anlatmaya karar verdi, gelecek tepkiye göre adam eliyor olabilir. düşününce mantıklı geldi. yani en başta dediğim gibi, bu sorunlarıyla empati kurmıyorsan baştan hiç kalkışma. kızın emeğini boşa çıkarma derim.
kendi ailesi de boktan olup milletin ailesiyle geçinememesine bok atan tipler de var tabii onları kaale bile almıyoruz. ama muhtemelen kız böyle dengesiz tiplere rastladı, sekiz on nutuk yedi. sonra da artık enbaşından anlatmaya karar verdi, gelecek tepkiye göre adam eliyor olabilir. düşününce mantıklı geldi. yani en başta dediğim gibi, bu sorunlarıyla empati kurmıyorsan baştan hiç kalkışma. kızın emeğini boşa çıkarma derim.
0
kahverengi mont
bir kaç aydır vücut geliştirme yapıyorum. bir veya iki ay sonra askere gideceğim ve oradayken bırakmak istemiyorum.batı illerinde spor salonları olabiliyormuş fakat güneydoğu gibi bölgelerde, ıssız dağ karakolları vs çıkması durumunda nasıl, hangi hareketlerle spor yapmayı sürdürebilirim?
bir kaç aydır vücut geliştirme yapıyorum. bir veya iki ay sonra askere gideceğim ve oradayken bırakmak istemiyorum.
batı illerinde spor salonları olabiliyormuş fakat güneydoğu gibi bölgelerde, ıssız dağ karakolları vs çıkması durumunda nasıl, hangi hareketlerle spor yapmayı sürdürebilirim?
batı illerinde spor salonları olabiliyormuş fakat güneydoğu gibi bölgelerde, ıssız dağ karakolları vs çıkması durumunda nasıl, hangi hareketlerle spor yapmayı sürdürebilirim?
0
calisthenics hareketlerini üstünüze ağırlık ekleyerek (çanta vs) veya zor formatları ile yapabilirsiniz.
tek elle şınav, tek bacak pistol squat, şınavlı burpee, ip atlama, barfiks, muscle up, depth push up.
tek elle şınav, tek bacak pistol squat, şınavlı burpee, ip atlama, barfiks, muscle up, depth push up.
0
avatar is back
gece boyu müsaitim şimdiden indirip izlemek istedim. aksiyonu bol olabilir ya da uç bilimkurgu önerileri de olabilir.mad maxgodzillakonggibi gibi
gece boyu müsaitim şimdiden indirip izlemek istedim. aksiyonu bol olabilir ya da uç bilimkurgu önerileri de olabilir.
mad max
godzilla
kong
gibi gibi
mad max
godzilla
kong
gibi gibi
0
batman returns.
bence şu zamana kadar çekilmiş en iyi batman filmi.
bunun harici beetlejuice var, onu da tavsiye ederim.
ikisi de aynı yönetmenin.
aksyonu bol olan istiyorsan da, atomic blonde tavsiye ederim. charlize theron döktürmüş.
bence şu zamana kadar çekilmiş en iyi batman filmi.
bunun harici beetlejuice var, onu da tavsiye ederim.
ikisi de aynı yönetmenin.
aksyonu bol olan istiyorsan da, atomic blonde tavsiye ederim. charlize theron döktürmüş.
0
santiago
Kalçada, popo bölgesinde yoğun kıl olan bir erkek bu kılları nasıl yok etmelidir? Ya da zaman zaman nasıl almalı? Aslında en iyi yöntem epilasyon, çünkü bir daha uğraşma sıkıntısı yok ama (epilasyon yapmıyor neredeyse hiçbi yer erkeğe o bölgeye)
Kalçada, popo bölgesinde yoğun kıl olan bir erkek bu kılları nasıl yok etmelidir? Ya da zaman zaman nasıl almalı? Aslında en iyi yöntem epilasyon, çünkü bir daha uğraşma sıkıntısı yok ama (epilasyon yapmıyor neredeyse hiçbi yer erkeğe o bölgeye)
0
diffarentiationation
http://www.city-data.com/top2/c458.htmlşu sitede sıcaklık farkları f cinsinden verilmiş. 6 f'yi c'ye çevirince -14 c yapıyor. sıcaklık farkı -14 celcius derece mi yani? nerede hata yaptım?
www.city-data.com
şu sitede sıcaklık farkları f cinsinden verilmiş. 6 f'yi c'ye çevirince -14 c yapıyor. sıcaklık farkı -14 celcius derece mi yani? nerede hata yaptım?
şu sitede sıcaklık farkları f cinsinden verilmiş. 6 f'yi c'ye çevirince -14 c yapıyor. sıcaklık farkı -14 celcius derece mi yani? nerede hata yaptım?
0
hava 6f = hava -14c
havanın atıyorum 90f'den 96f'ye çıkması farklı. onun için www.convert-me.com kullanacaksınız
havanın atıyorum 90f'den 96f'ye çıkması farklı. onun için www.convert-me.com kullanacaksınız
0
Hakan1980
sinema tv tarihinin korkunç vs. olaylar karşısında buz dolabı gibi sakin kalabilen karakterlerini soruyorum.
sinema tv tarihinin korkunç vs. olaylar karşısında buz dolabı gibi sakin kalabilen karakterlerini soruyorum.
0
Fargo dizisinin ilk sezondaki Billy Bob Thornton oynadığı karakter.
0
Tony Stark- Hatta adam sakin olmakla kalmayıp bir de işi dalgaya alıyor.
0
Jeckson
Bu Irak Iran kontrolunde değil mi? Sadr yanlısı şiiler de gosterilerde yer alıyor. Şiilerin şiilerle çatısması ne tur bir mantık anlamadım?Çözebilen var mı?
Bu Irak Iran kontrolunde değil mi? Sadr yanlısı şiiler de gosterilerde yer alıyor. Şiilerin şiilerle çatısması ne tur bir mantık anlamadım?
Çözebilen var mı?
Çözebilen var mı?
0
şurada anlatıyorlar. ayrıca (bkz: neverlose
Selamlar. Yeni mezun biriyim ve ise basladim. Tam benim ise baslamamla klinigin calistigi bankayi degistirmesi ayni ana gelmis, iste herkese kredi karti gondermis qnb. Ben arayip iptal ettirmistim. Kartta limiti 20k olan “doctor” kartiymis( hepimizin maasi 2300 gozukuyor ama) neyse ileride olurda kr
Selamlar. Yeni mezun biriyim ve ise basladim. Tam benim ise baslamamla klinigin calistigi bankayi degistirmesi ayni ana gelmis, iste herkese kredi karti gondermis qnb. Ben arayip iptal ettirmistim. Kartta limiti 20k olan “doctor” kartiymis( hepimizin maasi 2300 gozukuyor ama) neyse ileride olurda kredi cekmem falan gerekirse su an kredi kartimin olmasi ileride avantajli olur mu benim acimdan? Olsa bile harcama falan yapmayi dusunmuyorum fazla. 200-300 falan ayda. Herkes beni ayipliyor kk kullanmiyorum diye. acaba bilmedigim bir sey mi var?
0
saçma iş yapmışsın. kartı al, ayda ufak tefek harcamalar yapıp zamanında öde. hem sistemde geçmişin oluşsun hem de findeks puanın yüksek çıksın.
0
İyi yapmışsın. Boşver. Devir tasarruf devri zaten. İleride maaşın artınca, harcamaların da artmaya başlarsa alırsın bir kart.
0
Kredi ve kredi kartlarıyla hiç işin olmazsa kredi notun da düşük kalıyor. Düşük kredi notu ile araç bile kiralayamazsın. Mutlaka kartı geri çıkarttır, bilinçli bir şekilde kullan ve ödemelerini yap derim. Sonuçta kart kendi kendine harcama yapmıyor.
0
Kredi notu maalesef dendiği gibi araba kiralarken bile lazım.
Lakin ki gerçek hayatta her zaman öyle iradeli olamıyor insan. Harcıyorsun limit çok olunca, sonra da o borç altında eziliyorsun.
Düşük limitli çıkart en azından.
Lakin ki gerçek hayatta her zaman öyle iradeli olamıyor insan. Harcıyorsun limit çok olunca, sonra da o borç altında eziliyorsun.
Düşük limitli çıkart en azından.
0
Ayıplanacak bir durum yok. Mal gibi kart kullandığı için normal yaşarken, aldığı maaşı yetiremez hale gelen gördüm. En makulu limiti 1000-1500 e çekip, otomatik artırımı kapattırmak. Ufak tefek internet harcaması yaptığında kullanır, vaktinde ödersin. Bu da puanını olumlu etkileyecektir.
0
Kredi kartı pişmanlıktır. Şu ana kadar hayatı boyunca kredi kartına batmamış insan görmedim.
0
Kredibilite onemli bir konu bir hastalik olur, mahkeme vs dar gun olur bankadan alir isini gorursun, baskasindan borc alip agiz egmektense iki kurus faiz odersin. O yuzden al bir kart ve duzenli sekilde ode
0
20bin limit çok yüksekmiş yeni başlayan biri için. Genelde bankalar yüksek limitli havalı premium kartlar yollar beyaz yakalılara ki kartı alan da kendini önemli biri sansın:)
Zamanında bana da işe yeni başladığımda bir banka en platinum kartını göndermişti. Ben de aynı sizin gibi "ufak ufak harcar öderim" diyordum sonra bir gün bi baktım o ufak harcamalar maaşımın 2 katı olmuş:) YAvaş yavaş ödeyip kapattım ama ödeyene kadar canım çıktı=)
Şimdi sırf kredi skorum için bir de ufak alışverişlerim için gelirimin 10'da biri limitli bir kart edindim. kafam rahat.
Kredi kartı yok diye ayıplayanları da anlamıyorum. Onlara bir sorun bakalım maaşlarının kaçta kaçını her ay kredi kartına ödüyorlar. Zaten bankamatik kartınızla internet dahil her yerden alışveriş yapabiliyorsunuz. Kredi kartı sadece taksit için işe yarar. Ama ona da gerek yok. Peşin al kafan rahat olsun
Zamanında bana da işe yeni başladığımda bir banka en platinum kartını göndermişti. Ben de aynı sizin gibi "ufak ufak harcar öderim" diyordum sonra bir gün bi baktım o ufak harcamalar maaşımın 2 katı olmuş:) YAvaş yavaş ödeyip kapattım ama ödeyene kadar canım çıktı=)
Şimdi sırf kredi skorum için bir de ufak alışverişlerim için gelirimin 10'da biri limitli bir kart edindim. kafam rahat.
Kredi kartı yok diye ayıplayanları da anlamıyorum. Onlara bir sorun bakalım maaşlarının kaçta kaçını her ay kredi kartına ödüyorlar. Zaten bankamatik kartınızla internet dahil her yerden alışveriş yapabiliyorsunuz. Kredi kartı sadece taksit için işe yarar. Ama ona da gerek yok. Peşin al kafan rahat olsun
0
iddaaci
Efendim merhaba, malumunuz saçımıza en iyi gelen hs nin scalp relief adlı medikal şampuanıydı ama Türkiye pazarından kaldırıldı. Şimdi ne kullanıyoruz? Saç da dökmesin yani.
Efendim merhaba, malumunuz saçımıza en iyi gelen hs nin scalp relief adlı medikal şampuanıydı ama Türkiye pazarından kaldırıldı. Şimdi ne kullanıyoruz? Saç da dökmesin yani.
0
turkiye'de iken sebamed anti dandruff kullandim hep cok iyi geldi
0
Ben rossmannlarda satılan isana med adında bi şampuan aldım. İndirimdeydi öylesine almıştım ama ilk kullanımda baya etkili oldu.
0
Sordum soruşturdum formülasyonunda bazı değişiklikler yaparak tekrar piyasaya süreceklermiş, lakin ne kadar zaman alır bilmiyorum, hazır piyasada varken en iyisi zulalayın bir kaç tane.
0
songforsomeone
Dun reddit'te denk geldigim icin bir de buraya sormak istedim, tartisma su sekilde; kadinlar ozellikle birbirlerine ve erkekler de kadinlara siklikla iltifat ediyorlar, giyimleri, dis gorunusleri vs. uzerinden. Ancak erkeklere genellikle iltifat edilmiyor. Ve tartismada erkeklerin geneli iltifat ald
Dun reddit'te denk geldigim icin bir de buraya sormak istedim, tartisma su sekilde; kadinlar ozellikle birbirlerine ve erkekler de kadinlara siklikla iltifat ediyorlar, giyimleri, dis gorunusleri vs. uzerinden. Ancak erkeklere genellikle iltifat edilmiyor. Ve tartismada erkeklerin geneli iltifat aldiklarinda cok mutlu olduklarini ve mutlaka, eskiden olmus olsa bile, o iltifati hatirladiklarini soyluyorlardi.
siz ne dusunuyorsunuz? erkeklere gercekten nadiren mi iltifat ediliyor?
bu sekilde aldiginiz, hatirladiginiz ve cok hosunuza giden iltifat var mi?
ikinci olarak tartismanin bir diger boyutu vardi; kadinlar genellikle dis gorunusleri uzerine iltifat alirken erkekler genellikle karakterleri ya da basarilari uzerine aliyorlar. bu konuda da varsa dusuncelerinizi merak ediyorum.
sevgiler.
siz ne dusunuyorsunuz? erkeklere gercekten nadiren mi iltifat ediliyor?
bu sekilde aldiginiz, hatirladiginiz ve cok hosunuza giden iltifat var mi?
ikinci olarak tartismanin bir diger boyutu vardi; kadinlar genellikle dis gorunusleri uzerine iltifat alirken erkekler genellikle karakterleri ya da basarilari uzerine aliyorlar. bu konuda da varsa dusuncelerinizi merak ediyorum.
sevgiler.
0
katılıyorum. "Genelde" arkadaşlıkta da ilişkilerde de erkekler iltifat ve hediye almayan(alınmayan), daha az alan taraf. Alsa mutlu da olur tabii. Ama içtenlikle o an söylenmiş bir şeyden bahsediyorum. Gerçi kimisi dış görünüşüyle ilgili iltifat alsa (yalan olduğunu bilse de) sevinebilir.
İkinci söylediğiniz kötü aslında. Kadın ve erkeklere bakış açısını yansıtmış oluyor ve bence iki türlü de olabilmeli. Bir kadının karakterine iltifat edebilmeliyiz, erkeğin görünüşüne edebilmeliyiz vs. Ama diğer faktörler de geçerli şimdi çirkin bir adamın/kadının karakterine iltifat etmek farklı, güzel (ve öyle olduğunu bilen) birinin karakterine iltifat etmek ona farklı hissettirir.
insan ilişkileri çok karmaşık, ama özet olarak erkekler hoşlanır tabii. Ben 5 yıl önce falan sevgilime hep bir şeyler yapıp hediye alıp karşılık almamaktan yakınıyordum, ona söyleyemiyordum tabii. Sonra tam tersi beni çok düşünen hediyeler alan iltifatlar eden bir sevgilim olmuştu. Bu sefer de o fazla gelmişti :D
İkinci söylediğiniz kötü aslında. Kadın ve erkeklere bakış açısını yansıtmış oluyor ve bence iki türlü de olabilmeli. Bir kadının karakterine iltifat edebilmeliyiz, erkeğin görünüşüne edebilmeliyiz vs. Ama diğer faktörler de geçerli şimdi çirkin bir adamın/kadının karakterine iltifat etmek farklı, güzel (ve öyle olduğunu bilen) birinin karakterine iltifat etmek ona farklı hissettirir.
insan ilişkileri çok karmaşık, ama özet olarak erkekler hoşlanır tabii. Ben 5 yıl önce falan sevgilime hep bir şeyler yapıp hediye alıp karşılık almamaktan yakınıyordum, ona söyleyemiyordum tabii. Sonra tam tersi beni çok düşünen hediyeler alan iltifatlar eden bir sevgilim olmuştu. Bu sefer de o fazla gelmişti :D
0
tr'de çok çalışman lazım kılık, kıyafet, body vs. böyle vakko reklamındaki erkek olman lazım.
standart görünümümle eu'da baya iltifat alıyorum özellikle giyimime baya comment yapıyorlar.
insan bi ben neymişim be moduna giriyor.
geçen yurtdışına çıktığımda bir barda iş konuşuyoruz 2 kişi bir kişide barda mingle olmak ile meşgul. 2 saat sonra falan bizim party boy geldi biz hala iş konuşuyoruz şöyle dedi,
'i cant understand you dddkd. these three girls checking you for at least 2 hours you did not even notice them because of your precious the business talk'
sanırım iltifat sayılır.
standart görünümümle eu'da baya iltifat alıyorum özellikle giyimime baya comment yapıyorlar.
insan bi ben neymişim be moduna giriyor.
geçen yurtdışına çıktığımda bir barda iş konuşuyoruz 2 kişi bir kişide barda mingle olmak ile meşgul. 2 saat sonra falan bizim party boy geldi biz hala iş konuşuyoruz şöyle dedi,
'i cant understand you dddkd. these three girls checking you for at least 2 hours you did not even notice them because of your precious the business talk'
sanırım iltifat sayılır.
0
öncelikle, yaşlı/yetişkin/genç erkeklerde yalnızlık, sosyal izolasyon, bunlar çok yaygın. adam günlerce kimseyle iş dışında konuşmadan yaşıyor ve gayet normal görülüyor. şaka vardı isa'nın asıl mucizesi 33 yaşında bir erkek olup 12 yakın arkadaşı olmasıdır diye.
kadınlar ise böyle değil. onlara ilgi gösteren, onlarla vakit geçirmek isteyen birileri mutlaka oluyor.
yakın arkadaş da olsalar yetişkin erkeklerin birbirine iltifat etmesi son derece nadir bir durum. kadınlar zaten erkeklere iltifat etmek için hiçbir nedenleri yok. erkek onların egosunu doyurmalı kadınlara göre. o doyurmazsa başka erkeğe geçiyorlar. yalnızlıkla birleşince evet bir erkek okadar az iltifat alıyor ki.
ikinci boyut da doğru. memeli canlıların neredeyse tamamı gibi eş seçiminde SEÇİCİ olan taraf kadın; SEÇİLEN taraf erkek. medya, sanat, spor, siyaset, her alanda öne çıkan erkek kadınların da beğendiği erkek oluyor. ilhan mansız, tayyip erdoğan, kıvanç tatlıtuğ mesela :)
erkekler bile birbirine, hiç tasvip etmediğim biçimde, "sap", diye hakaret ediyor; en kötü ortama "sosis partisi" diyor. niye çünkü kadın yoksa kötüdür bir kişi veya ortam.
bu yüzden kadınların "bir şey" yapmasına gerek yok. erkeklerin ise karakter ve başarı ile öne çıkmak için çok uğraşması lazım.
hatırladığım iltifat olmaz olur mu? güzel, vücut hatlarımı öne çıkaran bir takım elbise giymiştim ve eski sevgilimin olduğu ortama gitmiştim. "bu sana yakışıyor, bilerek yapıyorsun :)" demişti.
kadınlar ise böyle değil. onlara ilgi gösteren, onlarla vakit geçirmek isteyen birileri mutlaka oluyor.
yakın arkadaş da olsalar yetişkin erkeklerin birbirine iltifat etmesi son derece nadir bir durum. kadınlar zaten erkeklere iltifat etmek için hiçbir nedenleri yok. erkek onların egosunu doyurmalı kadınlara göre. o doyurmazsa başka erkeğe geçiyorlar. yalnızlıkla birleşince evet bir erkek okadar az iltifat alıyor ki.
ikinci boyut da doğru. memeli canlıların neredeyse tamamı gibi eş seçiminde SEÇİCİ olan taraf kadın; SEÇİLEN taraf erkek. medya, sanat, spor, siyaset, her alanda öne çıkan erkek kadınların da beğendiği erkek oluyor. ilhan mansız, tayyip erdoğan, kıvanç tatlıtuğ mesela :)
erkekler bile birbirine, hiç tasvip etmediğim biçimde, "sap", diye hakaret ediyor; en kötü ortama "sosis partisi" diyor. niye çünkü kadın yoksa kötüdür bir kişi veya ortam.
bu yüzden kadınların "bir şey" yapmasına gerek yok. erkeklerin ise karakter ve başarı ile öne çıkmak için çok uğraşması lazım.
hatırladığım iltifat olmaz olur mu? güzel, vücut hatlarımı öne çıkaran bir takım elbise giymiştim ve eski sevgilimin olduğu ortama gitmiştim. "bu sana yakışıyor, bilerek yapıyorsun :)" demişti.
0
@inekadam,
bu duyuru altinda bu tartismaya girmeyecegim ama erkeklerin yalnizligi ve sosyal izolasyonu konusuna tamamen katiliyorum.
ancak nedeninin farkli oldugunu dusunuyorum; feminizm fazlasiyla tepki goren bir konu ancak gercekten ataerkil duzen erkeklerin duygulari hakkinda konusmasini, duygusal olabilmelerini, iltifat aldiklarinda mutlu olabileceklerini vs. yok sayan bir duzen, erkekler de bu duzen icerisinde kadinlarin kurduklari gibi yakin, guvenli ve gercek iliskiler kurmaktan uzaklasmis durumdalar.
kadinlarin mutlaka birbirlerini destekleyecekleri bir arkadas ortami varken, erkeklerde bunu cok nadiren goruyoruz. cok yakin erkek arkadasliklarda bile konular hep yuzeysel kaliyor, gercek bir destek olma goremiyoruz. sevgilisiyle ayrilan adam arkadaslariyla icmeye gidip kafa dagitirken, kadinlar ayni sey icin icmeye gittiklerinde daha derin paylasimlarda bulunup, birbirlerini guclendirebiliyorlar, duygularini acmak icin birbirlerine ortam yaratiyorlar.
kisacasi, ataerkil duzen, erkekleri 'duyugsal, yardim ihtiyaci olabilecek' olarak nitelendirmekten fazlasiyla imtina ettigi icin erkekler yakin iliski kuramiyor. bu nedenle feminizm epey onemli bir kavram. bunun bir sonucu olarak da, kadinlarin ozellikle birbirlerine iltifat etmelerinin bir nedeni de 'duygularini ifade eden' cins/tur olarak gorulmeleri, ama erkeklerin boyle kabul edilmemeleri.
iste bu nedenle kadinlar mesela ayriliklari kolay atlatiyor deniyor ancak nedeni aslinda yakin iliskileri sayesinde, guvenli ortamlarda kendilerini ifade etmelerinin ve destek almalarinin daha erisilebilir olmasi.
bu duyuru altinda bu tartismaya girmeyecegim ama erkeklerin yalnizligi ve sosyal izolasyonu konusuna tamamen katiliyorum.
ancak nedeninin farkli oldugunu dusunuyorum; feminizm fazlasiyla tepki goren bir konu ancak gercekten ataerkil duzen erkeklerin duygulari hakkinda konusmasini, duygusal olabilmelerini, iltifat aldiklarinda mutlu olabileceklerini vs. yok sayan bir duzen, erkekler de bu duzen icerisinde kadinlarin kurduklari gibi yakin, guvenli ve gercek iliskiler kurmaktan uzaklasmis durumdalar.
kadinlarin mutlaka birbirlerini destekleyecekleri bir arkadas ortami varken, erkeklerde bunu cok nadiren goruyoruz. cok yakin erkek arkadasliklarda bile konular hep yuzeysel kaliyor, gercek bir destek olma goremiyoruz. sevgilisiyle ayrilan adam arkadaslariyla icmeye gidip kafa dagitirken, kadinlar ayni sey icin icmeye gittiklerinde daha derin paylasimlarda bulunup, birbirlerini guclendirebiliyorlar, duygularini acmak icin birbirlerine ortam yaratiyorlar.
kisacasi, ataerkil duzen, erkekleri 'duyugsal, yardim ihtiyaci olabilecek' olarak nitelendirmekten fazlasiyla imtina ettigi icin erkekler yakin iliski kuramiyor. bu nedenle feminizm epey onemli bir kavram. bunun bir sonucu olarak da, kadinlarin ozellikle birbirlerine iltifat etmelerinin bir nedeni de 'duygularini ifade eden' cins/tur olarak gorulmeleri, ama erkeklerin boyle kabul edilmemeleri.
iste bu nedenle kadinlar mesela ayriliklari kolay atlatiyor deniyor ancak nedeni aslinda yakin iliskileri sayesinde, guvenli ortamlarda kendilerini ifade etmelerinin ve destek almalarinin daha erisilebilir olmasi.
0
erkekler doğuştan otizm spektrumunda daha ileride. anne karnından itibaren :)
bir de erkekler duygularını ifade edince kadınlar beğenmiyor. erkeğim beni taşımalı, erkek dediğin kodu mu oturtur falan hep kadınların olayı, erkekler ağlamaz kadın lafı.
ataerki dediğiniz şey kadınların tercihi yani. erkekler sırf kadınların daha çok olduğu diskoya girmek için bile para vermeye razı. konuşmayı sevişmeyi geçtim. kadınlar istemese on gün sonra biter atası da erkisi de. ama kadınlar böyle seviyor :)
bir de erkekler duygularını ifade edince kadınlar beğenmiyor. erkeğim beni taşımalı, erkek dediğin kodu mu oturtur falan hep kadınların olayı, erkekler ağlamaz kadın lafı.
ataerki dediğiniz şey kadınların tercihi yani. erkekler sırf kadınların daha çok olduğu diskoya girmek için bile para vermeye razı. konuşmayı sevişmeyi geçtim. kadınlar istemese on gün sonra biter atası da erkisi de. ama kadınlar böyle seviyor :)
0
songforsomeone, dediklerinize katılıyorum bence de öyle. Erkekler de daha rahatça duygularını açabilmeli ve şu anki davranışların bir çoğu öğrenilmiş şeyler. Fakat bir yandan da içten içe bunun cinsiyet özellikleriyle ilgili olduğunu düşünüyorum nedense. Hani kadınlar anlık olarak daha yakın ilişkiler kuruyor ama nedense hiçbir kadın arkadaşımın çok uzun süreli arkadaşı yok. Yani bir noktada o yakınlık onları birbirine düşman yapıyor, bir şeyden kavga çıkıyor sonra o öğrendikleri şeyleri de birbirlerine karşı kullanıyorlar falan. Erkekler daha sığ olduğu için bu tür şeyler çok rahat hallediliyor. O yüzden bazı durumlarda yakınlık iyiyken bazılarında yakın olmamak çok daha mantıklı gibi sanki.
bir arkadaş yorum yazıp "erkekler duygularını ifade edince kadınlar beğenmiyor" demiş. Ben tam tersi örneğe denk geldim ama çok şanslıydım ve az bulunur bir kadın tanımıştım bence. Yani evet genel kitle ne yazık ki bu kültürde yetiştiği için "erkek şöyle olur" kafasıyla gidiyor. Kısır döngü oluşuyor.
bir arkadaş yorum yazıp "erkekler duygularını ifade edince kadınlar beğenmiyor" demiş. Ben tam tersi örneğe denk geldim ama çok şanslıydım ve az bulunur bir kadın tanımıştım bence. Yani evet genel kitle ne yazık ki bu kültürde yetiştiği için "erkek şöyle olur" kafasıyla gidiyor. Kısır döngü oluşuyor.
0
Kadınım. Bir keresinde sadece arkadaşım olan bir erkek arkadaşıma kazağın çok güzel demiştim, sonraki birkaç gün aynı kazağı giymişti, sonrasında da sık sık giydi o kazağı. Söylemeden önce nadiren giyiyordu. Hoşuna gitmiş demek.
0
@nhk ni youkosu, @inekadam
kadinlarin duygusal erkeklerden hoslanmamalari genellemesi de aslinda ogrenilmis bir durum bence, dolayisiyla @nhk ni youkosu, size katiliyorum. ayni duzen, kadini ve erkegi cok net tanimladigi icin bunun disina cikan farkli cins olarak degerlendirilmeye zorlaniyor, cunku erkek guclu olmak zorunda, cunku kadin x,y,z olmak zorunda gibi. ogrenilmis seyler bunlar. peki neden oyle olmali? onlar insan degil mi? sorusunu sormak farkindalik istiyor.
kadinlarin birbirlerine zarar vermeleri konusunda da, dediginiz gibi, kimileri ile yakin olmak gerekirken kimileri ile olmamak lazim, kendi sinirlarimizi da bilmek, bunlari da ortaya koyabilmek lazim. ama bu bence her turlu arkadaslik icin gecerli.
cevaplar icin cok tesekkurler, sorum arada kayniyor bu arada :)
kadinlarin duygusal erkeklerden hoslanmamalari genellemesi de aslinda ogrenilmis bir durum bence, dolayisiyla @nhk ni youkosu, size katiliyorum. ayni duzen, kadini ve erkegi cok net tanimladigi icin bunun disina cikan farkli cins olarak degerlendirilmeye zorlaniyor, cunku erkek guclu olmak zorunda, cunku kadin x,y,z olmak zorunda gibi. ogrenilmis seyler bunlar. peki neden oyle olmali? onlar insan degil mi? sorusunu sormak farkindalik istiyor.
kadinlarin birbirlerine zarar vermeleri konusunda da, dediginiz gibi, kimileri ile yakin olmak gerekirken kimileri ile olmamak lazim, kendi sinirlarimizi da bilmek, bunlari da ortaya koyabilmek lazim. ama bu bence her turlu arkadaslik icin gecerli.
cevaplar icin cok tesekkurler, sorum arada kayniyor bu arada :)
0
Kadınları genel olarak güvenilmez bulduğum için iltifat veya güzel sözlerimni de samimi bulmam. Dolayısıyla hoşuma da gitmemiş olur.
0
Eşime sık sık onu ne kadar beğendiğimi söylerim. Onun bana iltifat etmesi ne kadar hoşuma gidiyosa benim de ona iltifat etmem o kadar hoşuna gidiyor.
Eş konusu zaten normal ama iş yerimde veya normal arkadaşım olan birine bugün ne kadar hoş olmuşsun demem. Demem çünkü hemen ooo adama mı yürüyosun muhabbeti yaparlar.
Eş konusu zaten normal ama iş yerimde veya normal arkadaşım olan birine bugün ne kadar hoş olmuşsun demem. Demem çünkü hemen ooo adama mı yürüyosun muhabbeti yaparlar.
0
0
iyi hatırlıyorum ve benim için bir anlam ifade ediyor. az geldiği konusuna da katılıyor ve şu şarkıyı söylüyorum.
youtu.be
youtu.be
0
Katılmıyorum, erkek olsun kadın olsun iltifat alıyorum, bi erkek olarak ben de ediyorum. En kötü ihtimalle kardeşim on numara görünüyorsun falan diyorum yani.
0
Erkekler duygularını çokta rahat ifade etmeleri zayıflıktır. Dizilerde, filmlerde, romanlarda veya moda ikonası tarzı erkekler kırılgan, duygusal kadınsı ve duygularını açık seçik dökmeli tarz şeyler sanal dünyada çok güzel bir sav. Fakat böyle olan erkeklerin çoğu duygusal olarak başarısız, istedikleri ilişkileri kuramayan, gönül ilişkilerinde hep kaybeden olan kişiler.
Şimdi çıkıpta ama ben öyle bir erkekleyim veya ben öyle birini tercih ederim olayına girmeyelim, sadece bu duyuruda öyle takılıpta terk edilen veya terk eden baya arkadaş var, duygusal erkek kontenjanından.
Şimdi çıkıpta ama ben öyle bir erkekleyim veya ben öyle birini tercih ederim olayına girmeyelim, sadece bu duyuruda öyle takılıpta terk edilen veya terk eden baya arkadaş var, duygusal erkek kontenjanından.
0
bir kadın ne kadar hoşlanıyorsa, bir erkek de o kadar hoşlanır. bir kadına güzelim nasıl geliyorsa erkeğe de yakışıklım o kadar geliyor. kahrolsun pozitif ayrımcılık. keşke kadın olsaydım...
0
Erkek konuşuyor:
Evet, erkekler kadınlara kıyasla daha az iltifat alıyor sanırım. Kadınların birbirilerine yaptıkları iltifatları saymıyorum. Onlar her zaman samimi gelmiyor. Ama onları çıkardığımda bile kadınların erkeklerden aldıkları iltifatların sayısı erkeklerin onlardan aldığından fazla.
Ama bu erkekler "nadiren" iltifat alıyor gibi bir sonuca eşit mi emin değilim. Kendi tecrübemden yola çıkarsam, çalıştığım yerde gayet samimi ve sıcak bir ortam var. Kadın arkadaşlarıma kıyafet, görünüş, parfüm ve iş konularında iltifat ediyorum. Benzer şekilde onlar da bana giydiklerim, görünüşüm ve yaptıklarım konusunda iltifat ediyorlar. "X çok yakışmış, dişlerin/ellerin çok güzel" vs. Elbette bunları duymak insana iyi hissettiriyor. Bu arada "X yakışmış." gibi şeyleri erkeklerden de duyuyorum.
İkinci kısma gelirsek, erkeklerin görünüşlerinden çok davranışları ve karakterleri için iltifat aldığı konusuna katılıyorum. Bir erkek, "Çok naziksin. Çok iyisin. Çok düşüncelisin." gibi şeyleri "Saçların çok güzel görünüyor."dan daha fazla duyuyordur.
Evet, erkekler kadınlara kıyasla daha az iltifat alıyor sanırım. Kadınların birbirilerine yaptıkları iltifatları saymıyorum. Onlar her zaman samimi gelmiyor. Ama onları çıkardığımda bile kadınların erkeklerden aldıkları iltifatların sayısı erkeklerin onlardan aldığından fazla.
Ama bu erkekler "nadiren" iltifat alıyor gibi bir sonuca eşit mi emin değilim. Kendi tecrübemden yola çıkarsam, çalıştığım yerde gayet samimi ve sıcak bir ortam var. Kadın arkadaşlarıma kıyafet, görünüş, parfüm ve iş konularında iltifat ediyorum. Benzer şekilde onlar da bana giydiklerim, görünüşüm ve yaptıklarım konusunda iltifat ediyorlar. "X çok yakışmış, dişlerin/ellerin çok güzel" vs. Elbette bunları duymak insana iyi hissettiriyor. Bu arada "X yakışmış." gibi şeyleri erkeklerden de duyuyorum.
İkinci kısma gelirsek, erkeklerin görünüşlerinden çok davranışları ve karakterleri için iltifat aldığı konusuna katılıyorum. Bir erkek, "Çok naziksin. Çok iyisin. Çok düşüncelisin." gibi şeyleri "Saçların çok güzel görünüyor."dan daha fazla duyuyordur.
0
çok hoşlanırız tabi, beğenilme, kabul görme ihtiyacı bir tek kadınlarda yok ki.
0
Tabi ki nadiren iltifat alıyoruz.
Hatırladığım en güzel iltifatı anlatayım. İnsanlar genelde gözlerimi sever ve çok güzel olduğunu söyler "aa ne kadar güzel gözlerin var" derler, kadın olsun erkek olsun çok duydum bunu.
Neyse kızın biriyle yemekteyiz, "date"'deyiz yani. Kız gözlerimin içine baktı ve bana "Gözlerinle gülüyorsun, yüzündeki gülümsemeyi gözlerinde de görebiliyorum ve güldüğünü anlamam için yüzüne bakmama gerek yok." dedi. Bunun üzerinden nerdeyse 2 sene geçti ve hala bana söylenen en güzel şey olduğunu düşünüyorum.
Sadece aldığım en güzel iltifat olmakla kalmayıp, diğer insanların gözlerimi aslında neden beğendiğini de açıkladı bana. Çünkü öyle renkli gözlü bi adam değilim, normal kahverengi göze sahip birisiyim en nihayetinde ve insanların gözlerimi neden ekstra olarak beğendiğini hiç anlayamazdım bundan önce.
Hatırladığım en güzel iltifatı anlatayım. İnsanlar genelde gözlerimi sever ve çok güzel olduğunu söyler "aa ne kadar güzel gözlerin var" derler, kadın olsun erkek olsun çok duydum bunu.
Neyse kızın biriyle yemekteyiz, "date"'deyiz yani. Kız gözlerimin içine baktı ve bana "Gözlerinle gülüyorsun, yüzündeki gülümsemeyi gözlerinde de görebiliyorum ve güldüğünü anlamam için yüzüne bakmama gerek yok." dedi. Bunun üzerinden nerdeyse 2 sene geçti ve hala bana söylenen en güzel şey olduğunu düşünüyorum.
Sadece aldığım en güzel iltifat olmakla kalmayıp, diğer insanların gözlerimi aslında neden beğendiğini de açıkladı bana. Çünkü öyle renkli gözlü bi adam değilim, normal kahverengi göze sahip birisiyim en nihayetinde ve insanların gözlerimi neden ekstra olarak beğendiğini hiç anlayamazdım bundan önce.
0
Tanımadığımız kişlerden iltifat almıyoruz diyelim yoksa herkesin çevresinde olumlu yorum yapan biri vardır.
0
heil
Merhaba kamp için sıcak şarap hazırlamak istiyorum ama kamp yerinde hazırlaması zor olur diye evde yapsam, kampta tekrar ısıtıp icsek, sıkıntı olur mu!
Merhaba kamp için sıcak şarap hazırlamak istiyorum ama kamp yerinde hazırlaması zor olur diye evde yapsam, kampta tekrar ısıtıp icsek, sıkıntı olur mu!
0
boyle buyurdum
hangisi daha iyidir? (biri "ti" diğeri değil)
hangisi daha iyidir? (biri "ti" diğeri değil)
0
abelardo
ayrıldıgınız sevgiliniz ile görüşüyormusunuz?arkadaş ortamı, iş, okul dışında bir ortak noktanız yok ise görüşüp konusurmusunuz? engellermisiniz?siz ne yaparsınız?
ayrıldıgınız sevgiliniz ile görüşüyormusunuz?
arkadaş ortamı, iş, okul dışında bir ortak noktanız yok ise görüşüp konusurmusunuz? engellermisiniz?
siz ne yaparsınız?
arkadaş ortamı, iş, okul dışında bir ortak noktanız yok ise görüşüp konusurmusunuz? engellermisiniz?
siz ne yaparsınız?
0
nasıl biri olduğuna ve nasıl ayrıldığına bağlı.
görüştüğüm de var görüşmediğim de.
görüştüğüm de var görüşmediğim de.
0
Karşı taraf da isterse ben görüşmeyi tercih ederim. Görüşmediklerimle karşı taraf istemediği için görüşmüyorum.
0
Tüm iletişimi kestim. Sağlıklı olan bu. Hatta kopmamızı kolaylaştırmak adına her yerden engelledim.
Ayrıldıktan 1 sene sonra bir arkadaş ortamında görüşmemiz gerekti, sınav sebebiyle Ankaraya gitmiştik. Grup halinde yemek yedik sonra vedalaştık.
Ayrıldıktan 1 sene sonra bir arkadaş ortamında görüşmemiz gerekti, sınav sebebiyle Ankaraya gitmiştik. Grup halinde yemek yedik sonra vedalaştık.
0
Eski sevgili ayak bağıdır, kesilip atılmalı. Bomboş iş görüşmek.
0
Konuşmam ama engellemem. Stalklamam, terkedildiysem gururumu ayaklar altına almayacağımı bildiğim için barışmaya çalışmam, konuşulması gereken bir ortamsa ilk adımı atmam vs.
Terkettiysem de zaten soğumuşumdur. Oralı bile olmam
Terkettiysem de zaten soğumuşumdur. Oralı bile olmam
0
bu zamana kadar biri hariç hiç biri ile görüşmedim. onunla da sex içindi görüşmemiz.
görüşmem. ne gerek var. oturup ne konuşulur eski sevgiliyle?
görüşmem. ne gerek var. oturup ne konuşulur eski sevgiliyle?
0
Yalnızca biriyle ayrıldıktan sonra bir yıl süreyle ve uzayan aralıklarla görüştük. Sonra başkasından hoşlanmaya başladı, görüşmeyi kestik. Diğerleriyle görüşmüyorum. Çok absürd kavgalar neticesinde ayrılmadıysak ya da ayrıldıktan aylar, yıllar sonra saçma sapan salça olmazlarsa engellemiyorum.
0
Hicbiriyle gorusmuyorum.
Bana kalsa gorusurum ama oyle bi ortam olmadi hic. Cunku bazen cinsel cekim bitse de arkadas kalmak isteyebiliyorum.
Biriyle oldu kisa bi sure ama sadece 1 haftaya falan florte dondu is. Direkt bi daha gorusmeyelim dedim ben de.
Bence ulkemizde boyle bi kultur yok.
Bana kalsa gorusurum ama oyle bi ortam olmadi hic. Cunku bazen cinsel cekim bitse de arkadas kalmak isteyebiliyorum.
Biriyle oldu kisa bi sure ama sadece 1 haftaya falan florte dondu is. Direkt bi daha gorusmeyelim dedim ben de.
Bence ulkemizde boyle bi kultur yok.
0
sadece 1 tanesiyle irtibattayım, hatta belirli aralıklarla meme, komik video vs. yollaşırız. ikimizin hayatında da birbirimizle yapabildiğimiz bazı şeyleri yapabilecek insan yok(spesifik ilgi alanlarını içeren kültürel sosyal etkinlik vs.), bu yüzden bu tarz konularda yüz yüze buluştuğumuz da oluyor, sohbet ettiğimiz de. ilişkide olaysız dağıldığımız için birbirimize karşı büyük sevgi ve saygı duyuyoruz, ben insan olarak da çok seviyorum kendisini.
ama bu istisna, geri kalanların çoğuyla olaylı dağıldığımız için ne instagramda bir yerde eklidirler ne de görüşürüz; çoğunu yolda görsem yolumu değiştiririm hatta.
yani kişiye ve ilişkiye göre değişiklik gösterdiği için kesin bir şey demem. görüşülebilecek insanlarla beraber olmayı tercih ederim hatta.
ama bu istisna, geri kalanların çoğuyla olaylı dağıldığımız için ne instagramda bir yerde eklidirler ne de görüşürüz; çoğunu yolda görsem yolumu değiştiririm hatta.
yani kişiye ve ilişkiye göre değişiklik gösterdiği için kesin bir şey demem. görüşülebilecek insanlarla beraber olmayı tercih ederim hatta.
0
görüşüyorduk aslında sonra olayın içine sıçtım, kapısına dayandım, görüşemez olduk.
0
mg3929
Bunların arasındaki fark nedir? Bir şirket bu iki kategorinin ikisinde de olabilir mi? Bankalar bunun ikisine de girer mi? İkisi içinde örnekler verebilir misiniz?Teşekkürler
Bunların arasındaki fark nedir? Bir şirket bu iki kategorinin ikisinde de olabilir mi? Bankalar bunun ikisine de girer mi? İkisi içinde örnekler verebilir misiniz?
Teşekkürler
Teşekkürler
0
bir şirket ikisi de olabilir.
investment banklar bunun ikisinin de olduğu durumlar oluyor.
financial institution: mesela bir banka kredi verebiliyor ve bu bir stok onlar için. para stokları var ve oradan sana servis sağlayabiliyor.
intermediary ise parayı daha geniş olarak finansal konularda bond, fon vs. şeylerini kendi herhangi bir stoku olmadan hareket ettiren kişi veya kuruluşlar.
normal bir banka ikisi de olabilir.
investment banklar bunun ikisinin de olduğu durumlar oluyor.
financial institution: mesela bir banka kredi verebiliyor ve bu bir stok onlar için. para stokları var ve oradan sana servis sağlayabiliyor.
intermediary ise parayı daha geniş olarak finansal konularda bond, fon vs. şeylerini kendi herhangi bir stoku olmadan hareket ettiren kişi veya kuruluşlar.
normal bir banka ikisi de olabilir.
0
FeykIM
MerhabalarÖzellikle ödev tez makale yazarken kullandığınız programları-uygulamaları ve çalışma ipuçlarınınzı merak ediyorum.Düzenli kalmak için ne yapıyorsunuz?Notlar alıntılar nerede tutuluyor, senkron oluyor.Mendeley mi zotero mu Todo list mi Google keep miPocket ve evernote vs?Mesela kitap okurke
Merhabalar
Özellikle ödev tez makale yazarken kullandığınız programları-uygulamaları ve çalışma ipuçlarınınzı merak ediyorum.
Düzenli kalmak için ne yapıyorsunuz?
Notlar alıntılar nerede tutuluyor, senkron oluyor.
Mendeley mi zotero mu
Todo list mi Google keep mi
Pocket ve evernote vs?
Mesela kitap okurken not tutuyor musunuz sayfa sayfa mı bölüm bitince aklınızda kalanı mı yazıyorsunuz cümle cümle alıntı mı?
Son bir saçma soru alıntı yaptığınız makaleyi / kitabı komple okur musunuz? Ters köşe olmak da var sonuçta vakit sıkıntısı da var!
Özellikle ödev tez makale yazarken kullandığınız programları-uygulamaları ve çalışma ipuçlarınınzı merak ediyorum.
Düzenli kalmak için ne yapıyorsunuz?
Notlar alıntılar nerede tutuluyor, senkron oluyor.
Mendeley mi zotero mu
Todo list mi Google keep mi
Pocket ve evernote vs?
Mesela kitap okurken not tutuyor musunuz sayfa sayfa mı bölüm bitince aklınızda kalanı mı yazıyorsunuz cümle cümle alıntı mı?
Son bir saçma soru alıntı yaptığınız makaleyi / kitabı komple okur musunuz? Ters köşe olmak da var sonuçta vakit sıkıntısı da var!
0
zotero word eklentisi tek geçerim
her türlü notlar-alıntılar mutlaka elle deftere. akılda kalıcılığı ve anlama daha yüksek, çalışmalar mevcut bu konuda
pomodoroyu 40-5-15 diye editleyerek kullanıyorum
her gün öğlen 15 dakika güneşe çıkıyorum
bol su
alıntı yaptığım eseri komple okurum tabi. ama türkiyede makaleler-tezler gereksiz uzun oluyor, "literatür taraması" ya da benzeri adlarla çok uzatıyorlar ilgili ilgisiz, misal... adam üç dalda spor hocalarının x kişilik özelliğinde nerede olduğunu karşılaştırıyor. "spor nedir" on sayfa anlatmış. istatistikte hangi metodu kullandığını sayfalarca anlatmış. vs.
her türlü notlar-alıntılar mutlaka elle deftere. akılda kalıcılığı ve anlama daha yüksek, çalışmalar mevcut bu konuda
pomodoroyu 40-5-15 diye editleyerek kullanıyorum
her gün öğlen 15 dakika güneşe çıkıyorum
bol su
alıntı yaptığım eseri komple okurum tabi. ama türkiyede makaleler-tezler gereksiz uzun oluyor, "literatür taraması" ya da benzeri adlarla çok uzatıyorlar ilgili ilgisiz, misal... adam üç dalda spor hocalarının x kişilik özelliğinde nerede olduğunu karşılaştırıyor. "spor nedir" on sayfa anlatmış. istatistikte hangi metodu kullandığını sayfalarca anlatmış. vs.
0
@nahtoderfahrung hocam latex daha çok doğa bilimlerinde kullanılıyor sanıyorum. Sosyal bilimlerde faydalı olur mu?
0
@FeykIM, herhangi bi bilim dalıyla alakası yok döküman yazma programı o ve çok yaygın kullanılır :) elin alışırsa çok rahatlarsın.
0
Latex tabanlı olan overleaf.com u kullanıyorum makale yazmak için. Aynı anda birden çok kişi erisebildigi ve daha bir sürü ek özelliği olduğu için oldukça verimli oluyor.
Grameri kontrol etmek için de grammarly.com u kullanıyorum. Bu da gözden kaçan hataları bulma da oldukça faydalı.
Figür çizmek için Google inkscape kullaniyorum. Kullanımı oldukça basit ve güzel figürler cizilebiliyor.
Bunların dışında okuduğum makalelerde ki beğendiğim kalıpları da ayrıca bir Google doc sayfasına ekliyorum.
Grameri kontrol etmek için de grammarly.com u kullanıyorum. Bu da gözden kaçan hataları bulma da oldukça faydalı.
Figür çizmek için Google inkscape kullaniyorum. Kullanımı oldukça basit ve güzel figürler cizilebiliyor.
Bunların dışında okuduğum makalelerde ki beğendiğim kalıpları da ayrıca bir Google doc sayfasına ekliyorum.
0
twelfth
Arkadaşlar cari açık verisini aylık olarak arıyorum. Ama TCMB’deki verilerle gazetelerde bahsedilen tutarları karşılaştırınca kafam karıştı. Nereden bulurum ay ay cari açığımızı?
Arkadaşlar cari açık verisini aylık olarak arıyorum. Ama TCMB’deki verilerle gazetelerde bahsedilen tutarları karşılaştırınca kafam karıştı. Nereden bulurum ay ay cari açığımızı?
0
0
black mamba
bu neden "for whom does the bell toll?" değil?
bu neden "for whom does the bell toll?" değil?
0
Toll'un sonundaki "-s" zaten does görevi görüyor. Ayrıca "the bell tolls" orada deyim.
0
-s neden does görevi görüyor? ingilizcenin başlarındayım. daha sonra karşıma çıkacak bir şey mi?
0
for whom the bell tolls
An expression from a sermon by John Donne. Donne says that because we are all part of mankind, any person's death is a loss to all of us: “Any man's death diminishes me, because I am involved in mankind; and therefore never send to know for whom the bell tolls; it tolls for thee.” The line also suggests that we all will die: the bell will toll for each one of us.
Bu deyiş, dilbilgisi aranmaz "long time no see" mesela
An expression from a sermon by John Donne. Donne says that because we are all part of mankind, any person's death is a loss to all of us: “Any man's death diminishes me, because I am involved in mankind; and therefore never send to know for whom the bell tolls; it tolls for thee.” The line also suggests that we all will die: the bell will toll for each one of us.
Bu deyiş, dilbilgisi aranmaz "long time no see" mesela
0
Cevabı almak için taa 1961'e geri dönmek lazım. O bir Ernest Hemingway romanının adı ve Hemingway 61de intihar etti.
0
black mamba Özne 3. tekil ise "do" fiili "does" şeklini alır.
"does" ı kullanmadığımız durumlarda da fiil "s" takısı alır.
Örnek:
"it doesn't take an hour"
"he takes a shower"
gibi..
"does" ı kullanmadığımız durumlarda da fiil "s" takısı alır.
Örnek:
"it doesn't take an hour"
"he takes a shower"
gibi..
0
@avoid yok onu biliyorum tabii ki ben soru cümlesi olarak düşündüm. türkçe'ye çanlar kimin için çalıyor diye çevrilmiş çünkü.
@nero teşekkürler bunu öğrenmek aydınlattı.
@stavro böyle grammer öğrenmiyorum ki. sadece bu kafamı karıştırdı ve sordum.
@nero teşekkürler bunu öğrenmek aydınlattı.
@stavro böyle grammer öğrenmiyorum ki. sadece bu kafamı karıştırdı ve sordum.
0
bu arada, çeviri doğru. tavuk çevirme olsa "çanların uğruna çaldığı kişi" olacaktı ki türkçede biraz kulak tırmalıyor
0
"How I met your mother" ornegi mantikli. bir de edebi eserler, sarki sozleri falan dogal olarak (bilincli bir sekilde) kelime oyunu gramer oyunu yapi oyunu mecaz cart curt icerebilir sekil olsun diye.
0
ateistanbul
2-3 hafta once tinder'dan bir hanimefendiyle tanistim. bu aksama dek sevgilinin alti, flortun ustu sekilde devam ediyorduk.bugun biz hanimefendinin evinde demlenirken annesi geldi (oncesinde telefonla konustular, ucumuz de denk gelineceginden haberdar olduk) tanistik, ettik. anne beni biraz ovdu, ar
2-3 hafta once tinder'dan bir hanimefendiyle tanistim. bu aksama dek sevgilinin alti, flortun ustu sekilde devam ediyorduk.
bugun biz hanimefendinin evinde demlenirken annesi geldi (oncesinde telefonla konustular, ucumuz de denk gelineceginden haberdar olduk) tanistik, ettik. anne beni biraz ovdu, aramiz iyiydi. bir sure sonra: "nasil tanistiniz?" dedi. ben de "tinder'dan" dedim. -fade out-
kisa sure sonra biz disari ciktik (tinderella ile) hanimefendi gozleri dolu bir sekilde bir daha gorusmek istemedigini soyledi. oyle dememeliymisim, bu patavatsizlikmis. ebeveynler cocuklari boyle bi' uygulamada biriyle tanissin ister miymis! (benimkiler biliyor ve herhangi bir beis gormuyorlar uygulamada) ben de onceden boyle, gelmesi olasi bir soruya karsi herhangi bir uyari almadigimdan rahatlikla soyledigimi deklare ettim. "yine olsa yine soylerim, saklayacagin seyleri onceden bildirmelisin" dedim.
%'lik dilim vererek kime yakin oldugunuzu soylerseniz sevinirim. soylemezseniz de uzulmem.
bugun biz hanimefendinin evinde demlenirken annesi geldi (oncesinde telefonla konustular, ucumuz de denk gelineceginden haberdar olduk) tanistik, ettik. anne beni biraz ovdu, aramiz iyiydi. bir sure sonra: "nasil tanistiniz?" dedi. ben de "tinder'dan" dedim. -fade out-
kisa sure sonra biz disari ciktik (tinderella ile) hanimefendi gozleri dolu bir sekilde bir daha gorusmek istemedigini soyledi. oyle dememeliymisim, bu patavatsizlikmis. ebeveynler cocuklari boyle bi' uygulamada biriyle tanissin ister miymis! (benimkiler biliyor ve herhangi bir beis gormuyorlar uygulamada) ben de onceden boyle, gelmesi olasi bir soruya karsi herhangi bir uyari almadigimdan rahatlikla soyledigimi deklare ettim. "yine olsa yine soylerim, saklayacagin seyleri onceden bildirmelisin" dedim.
%'lik dilim vererek kime yakin oldugunuzu soylerseniz sevinirim. soylemezseniz de uzulmem.
0
Mevzu Türkiye'de geçiyorsa; kadın haklı, erkek patavatsız. Yüzde vermedim, umarım üzülmemişsindir.
0
Türkiye'de geçtiği için kız haklı. Ailesine durumu anlatmakta zorluk yaşayabilir
0
Bence de kız haklı. 2019’u bitiriyor olsak da internetten tanışılan ilişkiler halen toplum onayını almamış durumda. Bu da bir nebze doğru çünkü internetten tanışmış olmanız hiçbir ortak noktanızın olmadığı ve sadece aynı app’i kullandığınız için tanışabildiğinizi gösteriyor.
Sonradan çok ortak noktanız çıkmış olabilir ama bunu kimseye anlatamazsınız, bu yüzden zorluk yaşamamak adına söylememeniz ve beyaz bir yalan uydurmanız gerekirdi.
Sonradan çok ortak noktanız çıkmış olabilir ama bunu kimseye anlatamazsınız, bu yüzden zorluk yaşamamak adına söylememeniz ve beyaz bir yalan uydurmanız gerekirdi.
0
Yani bence %80 kiz hakli, %20 kiz haksiz, sana yuzde vermiyorum. Niye dersek, zaten internetten tanismanin nasil yadirgandigini diger arkadaslar aciklamis. Bu %70lik kisim. Ama biraz da haksiz, madem bunu boyle soylemeni istemezdi, veya patavatsizlik oldugunu dusunuyordu, daha annesi gelmeden sana soyleyebilirdi, ya da direkt soylemeden bile hafiften citlatabilirdi.
0
%100 kiz hakli. orada bir incelik var, onu dusunebilmen lazim. bu bir sosyal zeka gostergesi. "yine olsa yine soylerim" diyerek yanlis yapiyorsun. bu durumdan bir seyler ogrenmen umuduyla..
0
sadece turkiye icin:
"nasil tanistiniz?" sorusuna ne olursa olsun cevap verilmez, kadına pas atılır. hele cevap tinder ise direk soruyu duymazdan gelmek gerekir. 1/1 kadın haklı.
"nasil tanistiniz?" sorusuna ne olursa olsun cevap verilmez, kadına pas atılır. hele cevap tinder ise direk soruyu duymazdan gelmek gerekir. 1/1 kadın haklı.
0
Kesinlikle sen haklısın. madem utanıyosun tinder denen kerhanede ne işin var? Ayrıca sana niye söylemiyor tinderdan tanıştığımızı sakın söyleme diye?
0
21+ yaş ise kız kesinlikle haksız, gözleri dolu şekilde falan hele off çok korkunç, kezbanus majoris
0
Sen haklısın.
Hayata bakışınız farklı. -mış gibi yapan, oyunlarla hayatını sürdüren, birilerinin dolduruşuna gelmeye her an hazır, bir kalemde erkeği silebilecek bir kıza sen beş beden büyüksün hocam.
Ayrıca ülkemiz tinderında psikolojisi yerinde, dingin bir kadın yok neredeyse. Bu da kısa bir not.
Hayata bakışınız farklı. -mış gibi yapan, oyunlarla hayatını sürdüren, birilerinin dolduruşuna gelmeye her an hazır, bir kalemde erkeği silebilecek bir kıza sen beş beden büyüksün hocam.
Ayrıca ülkemiz tinderında psikolojisi yerinde, dingin bir kadın yok neredeyse. Bu da kısa bir not.
0
bu yaşıma kadar edindiğim tecrübeye göre bu tür kritik sorularda topu her zaman kadına at. "hihihi ayşe yanıtlasın onu" diye kıvır geç.
adettendir: kız %100 haklı.
adettendir: kız %100 haklı.
0
Tinder kullanmiyorum ama kerhane olduguna da inanmiyorum, dunya degisti biraz acik fikirli olmak lazim, nasil bakarsaniz onu gorursunuz. Kerhane olarak kullanmak isteyen var, etrafimda cok guzel iliskiler yasayan da var. Insanlar uyumadiklari zamanin ciddi bir kismini sosyal medyada ve telefonda geciriyor zaten.
Bununla birlikte kendin ol vs diyen insanlarin da turkiye'de yasamadiklarini dusunuyorum, sanki toplum olarak kisisel sinirlara cok saygimiz varmis, insanlari yargilamiyormusuz, bizi ilgilendirmeyen her konuya burnumuzu sokmuyormusuz gibi, '-mis' gibi yapmanin alemi yok.
Kiz %100 hakli degil ama hakli.
Bununla birlikte kendin ol vs diyen insanlarin da turkiye'de yasamadiklarini dusunuyorum, sanki toplum olarak kisisel sinirlara cok saygimiz varmis, insanlari yargilamiyormusuz, bizi ilgilendirmeyen her konuya burnumuzu sokmuyormusuz gibi, '-mis' gibi yapmanin alemi yok.
Kiz %100 hakli degil ama hakli.
0
yazısız iletişimin kuralı, kimin ebeveyni soru sorarsa onun çocuğu cevap verir. hadi bu önemli değil, tinder cevabı ne ya ahah?
0
anne-kız-erkek arkadaş kızın evinde demlenme ortamında tanışabiliyorsa, o aile tutucu, kuralcı değildir. siz de bunun rahatlığıyla tinder'da tanıştığınızı söyleyebilmişsiniz, önceden uyarı da almamışsınız zaten.
ben size daha çok hak verdim.
ben size daha çok hak verdim.
0
Cevabı kız vermeliydi, kızın gözlerine bakmalıydın.
Ayrıca kızın anası Tinder'ı nereden biliyo ki bozuluyolar?
Ayrıca kızın anası Tinder'ı nereden biliyo ki bozuluyolar?
0
bence de siz haklısınız.zira hanımefendi sizi annesinin yaşadığı eve davet ediyor ve annesiyle de aranız iyiyse bunu hesaba katması lazımdı.aynen dediğiniz gibi saklayacağı bir şey ise bunu önceden size söylemesi lazımdı.annesiyle tanşmışsınız nihayetinde annesinin bunu soracağını da tahmin etmesi lazımdı.
0
tam olarak kayitsiz ve drako'nun bakis acisindaki gibi dusundugumden boyle gelisti olay. baska bir zaman-mekan-kisi ucgeninde farkli gelisebilirdi; fakat mevcut sartlarda %96.3 ayni cevabi verirdim. %3.7 de "x cevaplasin" diyebilirmisim.
yaslar: 29-24.
yaslar: 29-24.
0
Sizi haksız buldum ben, ama kız da haklı değil. Sadece aileler her şeyi bilmemeli bence. Misal, erkek arkadaşının annesiyle sohbet ederken de "Valla oğlunuz çok iyi sevişiyor, o yüzden birlikteyim" demez insan sebebi o olsa bile. Lüzumsuz bir artistlik yapmışsınız Tinder'dan diyerek.
0
bu, "utanıyorsan yapmayacaksın"lık bir durum değil.
yaptığından utanmamak demek insanın annesine gidip, "ben tinder'da takılıyorum" demesi değildir.
üstelik tinder'ın şöhreti de malum.
hem ayıp, hem büyük patavatsızlık.
kızın gözlerinin dolması/dolmaması ayrı mesele, ama aile yapısı bunu kaldıramayacak bir kızsa gözleri dolar, gerekirse ağlar da.
sen pot kırmışsın, bu karşındakinin kezbanlığı değil.
"arkadaş vasıtasıyla" ya da en kötü ihtimalle "internetten tanıştık" falan bile diyebilirdin.
kız yüzde 100 haklı.
bir de "kusura bakma, düşünemedim" değil, "yine olsa yine söylerim" falan diye tüy dikmişsin.
yüzde 200.
edit:
yukarıdakilerin tamamını okumamıştım, şimdi okudum.
kızın evinde demlenebiliyor olabilirsiniz, kızın annesiyle aranız iyi de olabilir.
ama mesela "ekşi sözlükten tanıştık" deseniz, tesadüfen bir sohbet sonucu tanışıldı diye düşünülür.
her önüne gelen ekşi sözlük yazarıyla tanışıp sevişiyor diye düşünülmez.
tinder dediğinizde, bu kız aktif olarak tinder kullanıyor durumuna düşüyor.
tinder'ın da ne olduğu belli.
yani bu durumda kızın aktif tinder kullanıcısı olduğu açık edildi.
belki sizden önce kimseyle görüşmemiş olabilir, ama bu öyle anlaşılmaz, akla başka şeyler gelir, her yere çekilebilir bu durum.
hoş olmayan da bu zaten, kızı ailesiyle boşuna yüzgöz etmişsin.
ayrıca kızın evinde olman, annesini yatakta karşıladığınız anlamına gelmiyor.
yani kızın evine gittin diye, "nasılsa annesi her şeyi biliyor" gibi bir durum yok.
arkadaşı oturmaya gelmiş diye düşünür birçok anne.
yaptığından utanmamak demek insanın annesine gidip, "ben tinder'da takılıyorum" demesi değildir.
üstelik tinder'ın şöhreti de malum.
hem ayıp, hem büyük patavatsızlık.
kızın gözlerinin dolması/dolmaması ayrı mesele, ama aile yapısı bunu kaldıramayacak bir kızsa gözleri dolar, gerekirse ağlar da.
sen pot kırmışsın, bu karşındakinin kezbanlığı değil.
"arkadaş vasıtasıyla" ya da en kötü ihtimalle "internetten tanıştık" falan bile diyebilirdin.
kız yüzde 100 haklı.
bir de "kusura bakma, düşünemedim" değil, "yine olsa yine söylerim" falan diye tüy dikmişsin.
yüzde 200.
edit:
yukarıdakilerin tamamını okumamıştım, şimdi okudum.
kızın evinde demlenebiliyor olabilirsiniz, kızın annesiyle aranız iyi de olabilir.
ama mesela "ekşi sözlükten tanıştık" deseniz, tesadüfen bir sohbet sonucu tanışıldı diye düşünülür.
her önüne gelen ekşi sözlük yazarıyla tanışıp sevişiyor diye düşünülmez.
tinder dediğinizde, bu kız aktif olarak tinder kullanıyor durumuna düşüyor.
tinder'ın da ne olduğu belli.
yani bu durumda kızın aktif tinder kullanıcısı olduğu açık edildi.
belki sizden önce kimseyle görüşmemiş olabilir, ama bu öyle anlaşılmaz, akla başka şeyler gelir, her yere çekilebilir bu durum.
hoş olmayan da bu zaten, kızı ailesiyle boşuna yüzgöz etmişsin.
ayrıca kızın evinde olman, annesini yatakta karşıladığınız anlamına gelmiyor.
yani kızın evine gittin diye, "nasılsa annesi her şeyi biliyor" gibi bir durum yok.
arkadaşı oturmaya gelmiş diye düşünür birçok anne.
0
Kiz hakli.Bunlar hep annelerin erkek cocuklarini sadece kendini düsünen prensler olarak yetistirmesinden oluyor.
0
açık konuşayım ben o pozisyonda olsam, topu kıza atardım. ama bu demek değil ki senin yaptığın patavatsızlık. kızın ağlayarak gelip "görüşmeyelim" diyeceği kadar büyük bir meseleyse bu, eşeğini sağlam kazığa bağlaması gerekirdi.
çoğu insan bir ebeveyne "sizin kızla tinderda tanıştık biz eheh" demez ama yani bu tarz bir senaryoda da "tinderda tanıştığımızı söyleme ha sakın" gibi bir önlem alınması da gerek sanki. ikinizde de çıtır kusur var.
çoğu insan bir ebeveyne "sizin kızla tinderda tanıştık biz eheh" demez ama yani bu tarz bir senaryoda da "tinderda tanıştığımızı söyleme ha sakın" gibi bir önlem alınması da gerek sanki. ikinizde de çıtır kusur var.
0
siz haklısınız. ikiyüzlülüğe gerek yok böyle konularda. kendi evinde takılıyormuş nasıl içi rahat ediyor, hayret. biraz azar işitir geçer. herkesin içi rahat eder böylece. hayır, onun evinde ailesi karşı olacağı halde takılmak konusunda ısrar eden sizseniz siz haksızsınız.
0
sen haklisin. tinder'da tanistigimizi soyleme diye uyarmasi gerekirdi, neticede annesinin gelmekte oldugu belliydi.
0
Kadın veya erkek ailelerin detay bilmesine gerek yok internetten deyip geçebilirdiniz. Kendi ailesine ikiniz hakkında ne kadar bilgiyi açıklayacağınızın sınırı o kişiye ait. Bence de dümdüz patavatsızlık sizin için sıkıntı olmayabilir ama muhafazakar olmasa bile insanların ailelerinin arkadaşlık sitelerinde gezdiğini bilmesine gerek yok. Siz ailesnize söylemeyi tercih ediyorsunuz diye herkesten de bekleyemezsiniz.
Özellikle de ilk defa görüştüğünüz halde detay vermemeliydiniz. Belki daha ilerde ortama bağlı olarak hem karşınızdakinin düşüncesini de bilirdiniz) söylenebilirdi ama ne gerek var? Doğrucu mu sevdi?
edit: el conquerador'cu tayfaya da cevaben yatak odasında da uç fantazileriniz olabilir ama başkalarının duymasını istemeyebilirsiniz. Utanıyosa yapmasın diye buna da diyebilir misiniz? Özel hayat neden "özel"? Her şeyi ailenizle paylaşmak malesef sizin medeni ve korkusuz olduğunuzu göstermiyor. Sadece dünyanın bu tarafında insanların özel hayatı bu kadar ortalıkta herkes de bu konuda yorum yapmaya bayılıyor aileler arkadaşlar... Utanmamanız malesef ailenizin medeni olmasından vs. değil bu ülkede erkeklerin rahat yetiştiriliyor ama her zaman da aile tarafından özel hayatına burnunun sokuluyor olmasıyla alakalı
Özellikle de ilk defa görüştüğünüz halde detay vermemeliydiniz. Belki daha ilerde ortama bağlı olarak hem karşınızdakinin düşüncesini de bilirdiniz) söylenebilirdi ama ne gerek var? Doğrucu mu sevdi?
edit: el conquerador'cu tayfaya da cevaben yatak odasında da uç fantazileriniz olabilir ama başkalarının duymasını istemeyebilirsiniz. Utanıyosa yapmasın diye buna da diyebilir misiniz? Özel hayat neden "özel"? Her şeyi ailenizle paylaşmak malesef sizin medeni ve korkusuz olduğunuzu göstermiyor. Sadece dünyanın bu tarafında insanların özel hayatı bu kadar ortalıkta herkes de bu konuda yorum yapmaya bayılıyor aileler arkadaşlar... Utanmamanız malesef ailenizin medeni olmasından vs. değil bu ülkede erkeklerin rahat yetiştiriliyor ama her zaman da aile tarafından özel hayatına burnunun sokuluyor olmasıyla alakalı
0
erkek haklı. kızın önceden söylemesi gerekirdi. patavatsızlık falan da değil, ha bana sorsa ortak arkadaş derdim ince düşünüp. ama kimse ince düşünüp biri için yalan söylemek zorunda değil.
kızın evinde demlenirken annesi geliyormuş, hiç türk tipi bir aile gibi de gelmedi bu sahne bana ayrıca.
kızın evinde demlenirken annesi geliyormuş, hiç türk tipi bir aile gibi de gelmedi bu sahne bana ayrıca.
0
Kız 100% haklı.
Ekşisözlükte, yani internetle haşır neşir olmuş, nispeten genç insanların yazdığı bir platformda bile tinder için olumlu yorumlar okuyamazken orta yaşlı kadından böyle bir açıklık beklemek düpedüz hata.
@ebabil +1
Ekşisözlükte, yani internetle haşır neşir olmuş, nispeten genç insanların yazdığı bir platformda bile tinder için olumlu yorumlar okuyamazken orta yaşlı kadından böyle bir açıklık beklemek düpedüz hata.
@ebabil +1
0
17-12'lik skorla kiz* hakli cikti. 7-0 onde baslamasaydi her sey farkli olabilirdi...
0
ortada haklilik veyahaksizlik diye bir durum gormuyorum.
soru sorulmus. cevap vermissin.
olan bu.
soru sorulmus. cevap vermissin.
olan bu.
0
sevgili leonardo, keske herkes boyle dusunseydi. (en azindan haksiz olmazdim)
0
superb
örneğin bi makalede aşağıdaki cümlenin sadece "not" kısmı italik yazılmış:"First, current intellectual property rights are not a moral or economic absolute."italik kullanımı ne anlama gelmektedir?
örneğin bi makalede aşağıdaki cümlenin sadece "not" kısmı italik yazılmış:
"First, current intellectual property rights are not a moral or economic absolute."
italik kullanımı ne anlama gelmektedir?
"First, current intellectual property rights are not a moral or economic absolute."
italik kullanımı ne anlama gelmektedir?
0
