Giriş
(12)

ismimi değiştiricem

aşksız prens
var mı sağdan soldan duyduğunuz orjinal isimler. kısa olursa makbule geçer. belki bi ufuk olur bana da.soyadımı da değiştirebilirim. kombinasyon şeklinde de olur
var mı sağdan soldan duyduğunuz orjinal isimler. kısa olursa makbule geçer. belki bi ufuk olur bana da.

soyadımı da değiştirebilirim. kombinasyon şeklinde de olur
0
aşksız prens
(30.09.18)
polat alemdar
0
Delay Fuze
(30.09.18)
valentino rossi
0
Delay Fuze
(30.09.18)
kısa demişsin pardon

cem hakko
0
Delay Fuze
(30.09.18)
cem boyner
ali koc
0
brkylmz
(30.09.18)
orjinal kısa isim olmaz ki?

türk milletinin orjinallik anlayışı berkecan, aleynasu şeklinde.
0
killerbee
(30.09.18)
eger gemilere ilgin varsa, martin eden
0
tzoey
(30.09.18)
oscar de la renta çok iyi bak düşün bence.
0
az icilmis izmarit
(30.09.18)
yossi kohen
0
idonthaveatvset
(30.09.18)
tavsiyem internasyonel bi isim koyman. arapca da olmasin.
0
icim urperiyor
(30.09.18)
Ali ya da Barış olsun.
0
Amaranta ursula
(30.09.18)
umut, hem anlami cok guzel
0
themeningrey
(30.09.18)
YE
0
kafadanbacakli
(01.10.18)
(13)

Atatürk harf inkılabına neden ihtiyaç duydu?

levent bilgen
1)Tarafgirlik, partizanlık, gereksiz mübalağa ya da eleştiriden uzak; nesnel bir dil ve tavırla bunun sebebini açıklayabilir misiniz? 2)Sizce amacına ulaştı mı? Dilimiz işlevselleşti mi? Anlatımı zenginleşti mi? 3)Yeni nesillerle eski nesiller arasında Türkçe konuşma ve kullanım derinliği açısından
1)Tarafgirlik, partizanlık, gereksiz mübalağa ya da eleştiriden uzak; nesnel bir dil ve tavırla bunun sebebini açıklayabilir misiniz?

2)Sizce amacına ulaştı mı? Dilimiz işlevselleşti mi? Anlatımı zenginleşti mi?

3)Yeni nesillerle eski nesiller arasında Türkçe konuşma ve kullanım derinliği açısından ne gibi farklar var? (Eskiler kelime dağarcığı çok daha zengin ve rafine bir Türkçe konuşuyorlardı, şimdiki toplum ortalaması 250-300 kelime ve en çok kullandığımız kelime “şey” imiş yabancı kaynaklı bir araştırma komisyonuna göre. Ama bu erozyonu Atatürk’le ilişkilendiremeyiz kanaatindeyim.)

Açıklamaya çalışalım, politize etmeye değil.
0
levent bilgen
(25.09.18)
Hiçbir kültür bütünüyle geri (gerici) olamaz. Kültür çok uzun bir geçmişin ürünüdür. Mekanik bir anlayışla kültür ithal etmek, bir tüketim malı ithalinde olduğu gibi kültür ithal etmek, bilimsel değildir. Bizim aklıevvellerimiz (resmi ideoloji üreticileri), zaten kültürün Arap ve Fars karması, melez bir kültür olduğunu
ve Türk kültürünün baskı altında tutulduğunu, dolayısıyla bu kültürden radikal bir kopuşun ileri bir adım olduğunu ısrarla ileri sürüyorlar. Osmanlı kültüründen radikal bir kopuşla "boşalan yerin" nasıl doldurulacağı sorusuna ise inandırıcı cevap veremezler. Ama "Güneş-Dil Teorisi" gibi gariplikler üretmelerine ne demeli?
"Tarih Tezi" gibi saçmalıklar üretmekle mi boşluk doldurulacaktı? Elbette bunun, kendine dönmek, benliğe
dönmek olduğu ileri sürülüyor. Doğu İslam kültüründen radikal kopuş "milliyetçilik" sayılırsa, kendim emperyalist kültürün kucağına atmak ne olur? Boşluğun Batı burjuva kültürüyle doldurulması olmaz mı?

Bu bağlamda ani bir kararla, Arap harflerinin atılarak yerine Latin harflerinin alınması bir talihsizlik olmuştur. Genç nesiller, yüzyıllardır birikip gelen kültür mirasının dışına atılmışlardır. Arap harflerinin yerine Latin harflerini
alınmasına gerekçe olarak da, bu alfabenin zorluğu ileri sürülüyor. Oysa, bir ülkede okuma yazma bilmeyenlerin çokluğunu veya azlığını alfabeye bağlamak inandırıcı değildir. Latin harfleri alındıktan sonra da
oku-ma-yazma bilmeyenler büyük bir oran oluşturmaya devam etti. Sorunun çözümü alfabeyle değil, doğrudan eğitim politikasıyla ilgilidir. Aksi halde dünyanın en karmaşık alfebelerinden birine sahip olan Japonların okuryazarlık
sıralamasında sonlarda yer almaları gerekirdi... Üstelik, yaşam boyu hemen hiç ya da pek az okuyan kişinin belirli yaşlarda okuma-yazma öğrenmesi de sanıldığı kadar önemli değildir. Okuma-yazma bilmekle ilgili tartışmaya burada girmemiz gerekmiyor.


Bir toplumda devrimden söz edebilmenin koşulu, tarihsel olarak geri toplumsal sınıfların etkisizleştirilip daha ileri sınıfların toplumsal süreci belirler hale gelmesidir. Mustafa Kemal bu anlamda hiçbir köklü yeniliğe
yanaşmadı. Zaten toplumsal güç dengeleri ve geçerli hakim sınıf ittifakı köklü dönüşümlere asla izin vermezdi. Toplumsal (egemen) sınıfların gücü onun kişisel iradesinden daha önemliydi.

Böylesi bir ortamda (üretim ilişkilerine dokunmadan) yapılan "inkılaplar", Türkiye'nin az gelişmişlik yolunda daha hızlı
ilerlemesinden öteye bir anlam taşıyamazdı. Latin harflerinin Arap
harflerinin yerini alması kitlelerin yaşam koşullarında bir iyileşme sağlayabilir miydi? Yoksul köylüye toprak ve toprağı işleyecek araç gereç sağlanıp, ağaların ve tefecilerin sömürü ve baskısından kurtarılsaydı, işçilere sendikalarını, öz örgütlerini vb. kurma yolu açılsaydı emekçi kitleler için gerçek anlamda "inkılaplardan" söz edilebilirdi.
0
biravekahve
(25.09.18)
yazdiklarin harf degil dil devrimiyle ilgili daha cok. ben bunu olumlu buluyorum. turkce sozcukler yerine farsca, arapca dolmus ozellikle elit kesimin lugatinda.
harf inkilabina gelince osmanlida okuma yazma orani cok dusuktu arap alfabesinden dolayi argumani bana da inandirici gelmiyor. sonucta ben kucukken camiye gittigimde 2 haftada ogrendiysem bu oranlarin dusuklugunun ne alakasi var alfabenin zorluguyla. cevap veren olursa ogreniriz.
0
000000
(25.09.18)
alfabenin degismesiyle, dil devriminin bir alakasi yok aslinda. dil devrimi yapanlar salakti. alfabenin degismesi iyi oldu araplara degil batililara yakiniz imajiydi bu. ki cidden diger alfabe zor. ama konusulan dilin degismesi, ozturkce safsatasi tammamen ideolojik. elle tutulur tek bir yani yok. ataturk de onaylamiyordu. o uydurulan kelimelerin birini bile kullanmadi. nutuk'u yky gunumuz turkcesine uyarlanmistir diye basmis gecen gordum. bu dil degismesi sacmaligina ataturk'un nasi tepki verdigi falih rifki'nin anilarinda var. insanlara bunu anlatmak cok zor ama yallah arabistana filan diyorlar. gezi parki olaylarini iktidarin diliyle okuyan cocuklara da yarin obur gun laf anlatilmayacak mesela. akademik olarak arastirip okumak lazim. etimolojik hicbir dayanagi olmayan kelimeler uydurdular arap kokenli sozcukler kullanilmasin diye. uc kurus bes kurus karsiliginda tdk'ya kelime uyduran tipler vardi. uzun hikaye bunlar 61'de tamamen degisti zaten akademik makale okuyun uzun hikaye bunlar..
0
mula
(25.09.18)
harf inkılabının sözlü dille alakası yok. günde 250-300 kelimeyle konuşan neslin bambaşka sorunları var. aslında bunu başka türlü tanımlardım da argo diye hemen siliyorlar. Şu an argosuz tanımladım.

Dilin anlatımı harf inkılabı ile gelişmez. Anlatım kültürün bir parçasıdır. Türkiye'de arapça harflerle gelişmeyen anlatım araplarda gelişmişti zamanında. Bu salt alfabe alakalı değil.

harf inkılabını da "arap alfabesini ben öğrendim yea o kadar da zor değil" diyerek de incelemek zor.

harf inkılabı "bence" batıya yüzünü dönme hamlesiydi. ama sizin sorduğunuz şeyler atatürk'ün dil üzerinde yaptığı şeylerin sonuçları daha çok.

dil üzerinde yaptığı değişiklikleri neden yaptığını soruyorsanız şayet şunu deneyin.

türkçe dinlediğiniz bir hikayeyi, kril alfabesi kullanarak, portekizce anlatın.

bu sorunun giderilmesi ve bir dil kültürünün geliştirilmesi amacıyla bir çok çalışma yapıldı.

bir dili yabancı etkilerden tamamen arındıramazsınız. Fakat bir kültürü arındırabilirsiniz. Atatürk dildeki Türkleştirme ile arap ve fars kültürünün etkisini de kırmayı planladı bana göre. Başarılı oldu mu? zamanında olmuştu. Ama yaptıklarını anlayacak kimse çıkmadığı için tekrar arap kültürünün kucağına düştük.
0
godsparticle
(25.09.18)
Eskiler kelime dağarcığı çok daha zengin ve rafine bir Türkçe konuşuyorlardı.

Gören de dil devriminde önce ülkeden Tolstoyar, Balzaclar, Hugolar çıkıyor zannedecek, o zamanlar da cahil bir toplumduk şu anda daha cahil bir toplumuz; bunun harfle, dille alakası yok; cahil olunca cahil oluyorsunuz, ister Ugandanca olsun ister Sümerce bunlar araçtır sadece bilgiye ulaşmak için, bilgiye ulaşma vizyonunuz olmayınca uzaylı dili öğrenseniz boş.
0
gezegen olan pluton
(25.09.18)
@gezegen olan pluton Hangi mağarada yaşıyorsun bilmiyorum ama 40’ların, 50’lerin, 60’ların hatta 70’lerin İstanbul Türkçesine, o zamanın edebî eserlerindeki dile, üsluba, anlatım zenginliğine zerre kadar vakıf olsan ve şimdiki durumla karşılaştırsan böyle cahilane yorumlar yapmazdın. Kendini o kadar da yalıtma yani cahil addettiğin güruhtan, pek yabancı olmadığın, mesnetsiz kaynaksız üfürmenden, kesme işaretini bile kullanmaktan aciz oluşundan belli.

Şu sıralar Atatürk’le ilgili kitaplar okuyorum, bu konuya özellikle ehemmiyet veriyor ve sebebini bilsem de daha önce okumuş/araştırmış insanların fikirlerini, vardıkları sentezi öğrenmek istiyorum. O yüzden şahsın da üslubun da tavrın da konuyla alakasız.
0
🌸levent bilgen
(25.09.18)
1- araplar'dan mumkun oldugu kadar uzaklasmak icin atilan adimlardan biri.
2- gunumuz turkiye'sine bakinca malesef hayir.
3- ayni erozyon diger dillerde de var, sadece turkcenin problem degil.
0
cooperr
(26.09.18)
@godsparticle
burada olsun cesitli ortamlarda olsun onlarca kisi yazmistir daha once alfabe yuzunden osmanli'da okuma orani cok dusuktu o yuzden devrim yapildi diye. ben de ilkokulda camiye giden cocuklar kisa surede ogreniyor dedim. bu arguman yanlis mi simdi? nesi yanlis? harf devrimi siyasidir sonucta.
uydurma sozcukler bence gayet iyi. sozcuk kelimesi mesela osmanlida var miydi?kelime uydurmazsan saf turkce yetersiz bir dil.
0
000000
(26.09.18)
boğazımıza kadar araplığa battığımız şu günlerde hala bunun kıymetini anlamadıysan yapacak birşey yok.
0
titiraprap
(26.09.18)
Konunun farklı bir tarafından bahsediyorum belki ama dil devrimiyle bağlantılı. anadili konuşucuları kelimeleri birbiriyle ilişkilendirir ve sözlükçesine (beynindeki sözlük diyebiliriz buna) alır. şimdi her ne kadar kelimeleri bilsek de biz arap değiliz ve arapçadaki kelime ilişkilerinden büyük ölçüde haberdar değiliz. demek istediğim ktb kökünden türetilen kitap, katip, katibe, kütüphane gibi.

dil devrimiyle bir türk'ün sözlükçesindeki kelimeler arası bağlantı artırılmıştır. yaz kökünden türetilen kelimelere bakalım. yazı, yazıcı, yazar, yazgı, yazın vb.

şimdi bu kelimelerin arapçalarına bakalım. eskiden yazı için inşa, yazıcı için katib, yazar için müellif vb kelimeler kullanılırdı. peki günümüz türkçesinde yaz- kökünden türediği açıkça belli olan kelimelerin yerine arapçalarını kullandığımızda ne oluyor? o sözcüklere olan erişimimiz azalıyor.
bunu şöyle düşünebiliriz. ortak kökten gelenler bir gruptaysa eğer biz anadili konuşucuları bir gruba tümüyle/çoğunlukla ulaşabiliyoruz ama bu sözcükler farklı dillerden gelen kelimelerden oluşursa aralarındaki bağlantıyı kuramıyoruz. bu da bizim düşünce biçimimizden tutun da fikir ortaya koymaya kadar her şeyi etkiliyor.


küçük bir not: rafine dilden kastınız ne bilmiyorum ama özellikle servet-i fünun dönemini incelerseniz şairlerin kendilerinin uydurdukları sözcükler ve tamlamalar olduğunu görürsünüz. tabii ki dillerdeki sözcüklerin çoğunluğu uydurmadır. biz masaya masa dediğimiz için masa, çorap desek çorap olur. bu da dilin nedensizlik ilkesinden dolayıdır ama benim burada anlatmaya çalıştığım konu farklı.
umarım anlatabilmişimdir.
0
gadjodilo
(26.09.18)
Politik amaçlarla yapılmış bir devrimi politize etmeden nasıl açıklayacağız? "Politize etmek" kavramına olumsuz bir anlam yüklediyseniz, şunu hatırlatmak isterim: Bu konu öyle bir konudur ki, onu politize etmeden açıklamaya çalışan, onu olumsuz anlamda "politize etmiş" olur.

1. Harf Devrimi'nın temel sebebi elbette "Batıcılık"tır. 1830'lardan beri kalabalıkların ve aydınların büyük bir kısmının yalnız üstyapısal anlamı ile kullanıp tartıştığı bir kavram olarak bırakmayalım bunu, üretim ilişkilerine bakarak anlamaya çalışalım.

Tüm kazanımlarını kabul etmekle birlikte, Cumhuriyet için bir burjuva devrimi diyebilir miyiz? Yoksa burjuva toplumu kurmaya niyetli bir kadro devrimi midir? Veya "Kemalist" sözcüğünün hakkını verecek kadar tepede yalnızlaşmış bir Mustafa Kemal mi vardır? Tüm bu sorulara verilecek cevaplar sayfalar tutabilir. Yalnız özel olarak sorunuza verilen cevaplar arasında da gördüğüm yanlış, Mustafa Kemal'in üretim ilişkilerinde herhangi bir yeniliğe yanaşmadığı biçimindeki, güya Marksist, aslında üstyapıyı temelden ayırıp havada bırakan tezdir. Biraz önce kapsamını belirleyemediğimiz iradenin somut eylemlerini ve amaçlarını, tarih bilimi sayesinde biliyoruz: Bu iradenin, İzmir İktisat Kongresi ile çubuğu açıkça kapitalizme kırdığını da... Kapitalistleşmenin olmazsa olmazı ilkel sermaye birikimi ve merkezileşmedir, yani ulus devlet.(Unutmayalım, milliyetçiliği düşünce dünyamıza armağan eden en büyük burjuva devrimi olan 1789'dur.) Kapitalist üretim tarzı ve ulus devlet örgütlenmesi için; yalnız kurumlar nezdinde bir merkezileşme yetmez, ideolojik mücadele de gerekir. Bu yüzden Harf Devrimi, Şapka Devrimi, Tevhid-i Tedrisat Kanunu vs. bütün köklü değişiklikler Osmanlı'nın, İslam ve Araplık etkisindeki, eski yarı-merkezi feodal yapısını yıkmaya ve yerine yeni tarzda bir üretimi koymaya yönelik girişimler olarak okunabilir. Bu girişim; kimisi için artık mezar taşlarını okuyamamak, kimisi içinse -kadınlar- okula gidebilmek ve seçme seçilme hakkına sahip olabilmek anlamına geliyordu. Ne olursa olsun, yaratılmak istenen, tastamam yeni ve özgün bir kimliktir. Harf Devrimi'ni diğer yeniliklerden ayırarak değil, ancak bu bağlamda doğru anlamlandırabiliriz.(Not: Türkiye'de kız okulları henüz Osmanlı yıkılmadan açılmıştır, kadın mücadelesi de Cumhuriyet'ten önceye dayanır. Fakat kadının okuldan başlayarak sosyal hayata tastamam girişi Cumhuriyet'in iradeciliği ile gerçekleşti. Harf Devrimi, gericilik saydığı ne varsa onu hallaç pamuğu gibi atmaya çabaladığından, bu iradeciliğin kollarından biri sayılmalı. Biri çıkıp buradan itiraz etmeye kalkar diye doldurdum bu parantezi.)

2. Bu soruya önce, ilk cevapta tarif ettiğim amaca göre cevap vermeliyim. Diğer devrimlerle birlikte, geniş çaplı bir kültür devrimine yardımcı oldu ise amacınına ulaşmış gibi duruyor. Dağınık etkiler müstesna olmak üzere eğitimi, özel olarak akademiyi ve edebiyatı dolaylı olarak laikleştirdi; hâliyle bu araçların aktarımları ile donanmış kentli kalabalıkları yarattı.

Harf Devrimi'nin dilimizi işlevselleştirip işlevselleştirmediği, tek başına, tasfiye olan sözcüklerle değil; devrimin, kitleleri içine taşıdığı yeni kültür dairesi göz önüne alınarak anlaşılabilir. Böyle bir uğraşın hakkını ancak bir doktora tezinin verebileceğini düşünüyorum. Yalnız Harf Devrimi'ne eşlik eden özleştirme politikası -Güneş Dil Teorisi değil- pek çok sözcüğün kaderine terk edilmesine yol açmıştır, buradan işlev üzerine bir şeyler çıkabilir. Bu sözcüklerin de, dilce kitlelerden kopuk Osmanlı Edebiyatı'nın -Hem Divan hem Tanzimat, hem "ara dönem" hem de Hem Servet-i Fünûn- kaybı mı yoksa okuyucunun kaybı mı olduğu tartışmalıdır. Buradan dilin işlevi denince "yüksek" bir edebiyatı anladığımız sonucu mu çıkıyor? Divan Edebiyatı mı, günümüz Türkçesi mi Yunus'a yakındır, tartışalım. (Dil tartışmalarında öldüren bir referans olarak Yunus...)

3) En zor soru bu, hâlâ yaşayan bir nesli haritadaki yerine yerleştirmek güç. Genel olarak bu neslin dille ilişkisi kopuktur. Pisa sonuçları fecaat, ana dillerinde okuduklarını anlamıyor çocuklar. Okumayan nasıl konuşabilsin? Hâliyle eski nesillere kıyasla, kullandıkları sözcüklerin sayısı da, bu sözcüklerin besleyeceği, ince anlam ayrımları da az. Gün aşırı olmadık birleşik fiiller üretiyor, İngilizce ünlem ve vecizlere gittikçe alışıyorlar. Şükür ki dahi anlamındaki de/da'nın ve bağlaç olan -ki'nin yazılışını öğrendiler.

Hem çevremdeki yaşlılarla konuşurken hem de eski nesillerin yapıtlarını okurken akıp giden bir dil gözlemliyorum. Sözcükleri kolayca buluyorlar; ince anlam ayrımları dedim biraz önce, benzer durumları özgünleştirecek daha fazla sözcük var dağarcıklarında, yeni nesle göre. Düşük cümle kurmaya kalkışacaklarsa da söz diziminin üstesinden rahatlıkla geliyorlar. Üstüne, birkaç cümleyi aşan bir yazıda veya konuşmada dağılmadan, bağlamı koruyarak ilerleyebiliyorlar. (Gözlemler "ortalama" yaşlılar ve gençler için geçerli. Her iki taraftan da -iki tarafa indirgemek de hatalı gerçi- bu ortalamanın altında ve üstünde yer alacak örnekler çıkabilir.)

Bu farkların başrolünde 12 Eylül'ün kökünden uzayan dallar; o günden bugüne yeğlenmiş tüm eğitim politikaları ve liberal medya -dün tv'ler, bugün internet- var. Ancak öte taraftan o "internet"te de/da duyarlılığını aşan bir okuma aşkı da yükseliyor. Umutlu olalım, yeni nesillerden başka, işlevsel bir dili adım adım kuracak kimsemiz de yok üstelik. Becerebilirlerse zihnimizde yeni pencereleri onlar açacaklar.
0
hikmet iv
(26.09.18)
hatayi biz en basinda yaptik, araplarla ayni alfabe paylasarak.
0
icim urperiyor
(26.09.18)
1- bunun sebebi hakkında iki görüş var; birincisi okuma yazma öğretmenin kolaylaşması ve yaygınlaştırılması. ikincisi de Arap dünyası ile bağımızın kesilip batı dünyası ile bağ kurma isteği. bence ikincisi baskın. yoksa çin bu alfabe ile ilerlediyse, rusya Kiril alfabesi ile uzay yarışını kazandıysa, ilki çok da mantıklı değil.

2- dilimiz zenginleşti, ama alfabe sebebiyle mi, bilemiyorum. yani Tevfik Fikret şiirlerini Osmanlıca alfabe ile yazdı, zengin değil miydi? Ama latin harfleri ile yazıp çizmek batı ile daha kolay bağ kurmamızı sağladı. O açıdan başarılı oldu. Bugün Ingilizce öğrenirken bir de alfabe öğrenmeye uğraşmıyorsak başarılı olmuş demektir.

3- konuşma derinliğinin kullandığın alfabe ile alakası yok. eski nesiller çok daha ağdalı bir dil kullanıyordu. daha çok Arapça-farsça sözcük kullanıyordu, şimdi bambaşka karışımlar var.

bir de eskiden o 300 kelime ile konuşan kesim köylerde olduğundan fazla görünmüyordu, şimdi hepsi kentlere geldi. eskiden her köyde okul varken şimdi bunlar kapatılıyor. şu eğitim sisteminde liseden mezun olan ortalama bir kişi anadilinden kendisine sorulan soruların %90 civarını yapamıyor derken bok oldu tabi.
0
babilbaligi
(26.09.18)
(4)

thinkpad L serisi kullanan?

icim urperiyor
var mi? nasil?1.5 senedir t serisi kullaniyorum. malum, vidasi bile kaliteli aletin. alistim ister istemez, normal bilgisayarlar yogurt kabi gibi geliyor. lakin model yukseltmek de istiyorum. simdi bu l serisine baktim, e ve t arasinda demisler ama atiyorum islemcisi, ram frekansi, hdd'si falan t se
var mi? nasil?

1.5 senedir t serisi kullaniyorum. malum, vidasi bile kaliteli aletin. alistim ister istemez, normal bilgisayarlar yogurt kabi gibi geliyor. lakin model yukseltmek de istiyorum. simdi bu l serisine baktim, e ve t arasinda demisler ama atiyorum islemcisi, ram frekansi, hdd'si falan t serisindeki gibi ust kalite mi? en temel farki kasasinin plastik olmasi sanirim.

en onemlisi, t veya x serisi kullandiktan sonra l serisi kullananlar icin soruyorum, thinkpad hissiyati veriyor mu l serisi?
0
icim urperiyor
(25.09.18)
l diye bir thinkpad yok. olmamalı yani :) e yi zaten thinkpad'den sayma. ev kullanıcısı thinkpadi o. t ile şu an bu yazıyı yazıyorum, diğer yandan da photoshop vb bir dünya program açık. l olsaydı muhtemelen bunları yapamazdım. ama l alacağımı da sanmıyorum. alma :(
0
Tears of Devil
(25.09.18)
l serisi tatlı su thinkpadidir!

***written from thinkpad x230***
0
binder dandet
(25.09.18)
ben evde lenovo ideapad 700 işte lenovo v330 kullanıyorum. ikisinden de çok memnunum. thinkpad yerine bu serileride tavsiye ederim.

- ideapadler iç tarafı aliminyum dışı plastik. görünüş olarak macbookları andırıyorlar. bu serilerde daha güçlü ekran kartları yer alıyor.
- v serisi ise it'ciler için. cihaz ince olmasına rağmen dvd writer dahil yığınla port var. iç dış plastik.
0
maden suyu
(25.09.18)
@tears of devil

www.notebookcheck.net

@binder

asdfh ya soyle gectigimiz yillara baktim da ben de tatli suda kullaniyorum zaten laptopu. o yuzden ayni kalite hissiyatini verdikten sonra cok sorun degil.

@maden suyu

tesekkurler inceleyeyim. fakat siz l serisi kullandiniz mi?
0
🌸icim urperiyor
(26.09.18)
(10)

İlk iş hayatı

titanyum
İyi akşamlar duyuru sakinleri. Bir bankada iş analisti olarak çalışmaya başladım. Bu hafta 1. ayım dolmuş olacak. İlk işim ve bankacılık sektörü olduğu için zorlayıcı oluyor. İlk haftalar hiçbir şey anlamıyordum konuşulanlardan ama araştıra araştıra daha iyi bir seviyeye geldiğimi düşünüyorum. 5 sen
İyi akşamlar duyuru sakinleri. Bir bankada iş analisti olarak çalışmaya başladım. Bu hafta 1. ayım dolmuş olacak. İlk işim ve bankacılık sektörü olduğu için zorlayıcı oluyor. İlk haftalar hiçbir şey anlamıyordum konuşulanlardan ama araştıra araştıra daha iyi bir seviyeye geldiğimi düşünüyorum. 5 senelik deneyimi olan analistin yanında çalışmaya başladım. Ekipler modül olarak ayrılmış bizim modülde 3 kişiyiz (yazılımcı, ben ve mentörüm). Diğer arkadaşların kullandığı tablolar, ekranlar vs. hep farklı. Yavaş yavaş iş vermeye başladılar sora sora yapmaya çalıştım. Bugün mentörümün 6 ay sonra doğum iznine ayrılacağını söylediler. Onun bildiği her şeyi benimde öğrenmem gerekliymiş. Müdürüm her şeyi öğrenmeye çalış çok soru sor dedi. Mentörüm ise olumsuz konuştu. Ben sana en fazla manuel yaptığım şeyleri öğretebilirim nasıl olacak bilmiyorum. Bunu onlara da (teknik müdürüm ve müdürü) söyledim dedi.

Moralim bozuldu bir anda koskoca bir yükün altında kalmış gibi hissettim. 6 ayda 5 senelik elemanın boşluğunu doldurabilecek miyim? Onun sorumluluğu gerçekten çok ve her işe koşturuyor, ben onun kadar başarılı olabilir miyim bu kadar kısa sürede bilmiyorum gözüm korktu. Bu bir avantaj mı yoksa ağır bir yük mü bilemedim. Başınıza böyle bir durum geldi mi, fikirleriniz tavsiyeleriniz nelerdir?
0
titanyum
(24.09.18)
olacak iş değil. maaşını da 5 senelik mentor maaşı üzerinden yatırsınlar yaparsan.
0
a darkness coming
(24.09.18)
Ben bankacılık sektöründe değilim ama 5 yıldır aynı şeyleri yapıyodur o kadın da. At mı deve mi arkadaşım neden yapamayasın?
Ben 8 ayda benden önceki 4 yıllık tecrübeli meslektaşın ismini unutturmuştum ofise. Sen sormaya araştırmaya üşenmedikçe ve ofistekilere sürekli "ya yapamazsaamm" mesajı vermedikçe olur o iş. Sen gençsin, daha dinamik ve heveslisin, tedirginliğin çok işine yarayacak o korkudan kaçıp sürekli emin olana kadar çalışacaksın. Sakın pes etme.
0
megalomaniac
(24.09.18)
Bu bir fırsattır. Böyle fırsatları şahsen çok harcamış biri olarak size tavsiyem korkmayın, elinizden geleni yapın. Yapabilirseniz ve keyif alırsanız sizin için çok faydalı olur. Elbette belirli bir süre sonra yaptığınız iş miktarına karşılık şartlarınızın iyileştirilmesini istemeniz gerekir. O noktada da gerekli iyileştirmeleri yapmazlarsa yeni iş arayabilirsiniz üstelik bir sürü şey öğrenmiş olarak.

Eğer zorlanırsanız da bunu süreç içinde çekinmeden mentorlarınızla paylaşın. Olumsuz konuşmuş olmaları sizi etkilemesin. Kendinize güvenin ve elinizden geleni yapın. Bir noktadan sonra eğer işler istediğiniz gibi gitmezse alternatif düşünebilirsiniz. Baştan pes etmeyin.
0
monogram
(24.09.18)
Valla yaptığı iş gerçekten öğretilemez yapılamaz mı bilmiyorum ama bu tavır iş dünyasında yaygın. Açık açık söyleyeyim Size işinin tamamını inceliklerini vs öğretmek istemiyor çünkü geldiğinde yerinde daha genç istekli çocuk sorunu da olmayan biri olacak ve üstelik daha az maaşa çalışan.

Ama ben bu tavrı yadırgamıyorum bunların tüm sorumlusu o işverenler.

Size tavsiyem öğrenebileceğiniz her şeyi öğrenin bu zamanlarda yarattığınız farklarla öne çıkabilirsiniz.
0
Mcfly
(24.09.18)
5 yıldır aynı şeyi yapıyor +1
seninkinden çok farklı benim işim ama sektör olarak aynıyız.

bi kere bu yaklaşım baştan yanlış ama yanlışı yaratan sen olmadığın için moralini bozmana gerek yok. 5 senelik deneyimli biri işten ayrılıyor diye 1 aylık adama "6 ayda herşeyi öğren" denmez. dense bile o mentör sıfatlı kadın zaten adam olsa olumsuz konuşmazdı. her iki tavır da yanlış.

öğrenebilir misin? evet öğrenebilirsin. birkaç ay sonra bakmışsın işler rutine binmiş ve alışmışsın. müdürün dediği gibi, iyice öğrenmeye çalış, sor vs. mentör terslik yaparsa başkasına sor. asla "yapamıyorum" havası yaratma. müdürle aranı iyi tut.
0
mahone
(24.09.18)
Daha once hic calismasigim bir alanda,3 haftada ogretilen is ile 7 senelik personelin isini yapmami istediler. Kadin doguma gidecekti ve fazla vaktimiz yoktu. Genel hatlariyla ogretmeye calisti. Dogumdan sonra da telefonla destek oldu. Tabii ki geri dondugunde isini bulabilmek icin isin inceliklerini kendine sakladi. Zamanla arastirarak, diger is yapilan kisilere sorarak ve kadini anlatmasi icin zorlayarak ogrendim. O is yerinden ayrildiktan 5 sene sonra tesekkur etmek icin aradi. Yapmis oldugum islerin duzgun olmasi ve iyi arsivlenmesi nedeniyle denetimde cok rahat ettigini soyledi.
Siz de yaparsiniz. 6 ay cok uzun bir sure ve ust yonetim bunun yapilabilecegini dusunuyorsa korkmaniza, tedirgin olmaniza hic gerek yok.
0
boyalı kuş
(24.09.18)
6 ay iyi süre.

5 yil az degil. her ne kadar ayni seyi yapsa da illa ki yilda 1 yapilan seyleri kaciracaksin.

bunun sen ve benden cok yoneticin de farkinda.

sana o kisinin maasini vermedikleri surece senden o kisinin yaptiklarini yapmani beklemediklerine emin olabilirsin.

yoneticiler herkesi gazlar, alabildigi maksimum performansi alir.

yine de yapamazsan bu senin degil, yoneticinin sucu. elinden geleni yap, olursa olur.
0
icim urperiyor
(25.09.18)
(bkz: fake it till you make it)

www.youtube.com

bu ünlü ted konuşmasını izle arkadaşım. 15 dk
0
deryack
(25.09.18)
5 yıllık elemanın yaptığı işi bekliyorlarsa maaşını da o seviyeye getirecekler mi? yooo. o yüzden kasma. onlar da eksik gedik olacağının farkında. sen elinden geleni yap. kalanı cidden kısmet. 10 senelik eleman ayrılıyor olsa, 6 ayda onun işini de öğrenmeni beklerlerdi emin ol.
0
elorelia
(25.09.18)
ya işte öğrenebildiğin kadar öğren. zaten tüm işi sana yıkamazlar. o konuda rahat ol bence. onun yaptığı işin yedeği muhakkak vardır. gezici banka memurları oluyor olmazsa onlardan gelir. sen de ufak tefek yaparsın bişeyler. kimse de sana yapamadın/yapamıyorsun demez, diyemez.
0
naksidil
(25.09.18)
(8)

Kablosuz kulaklığı boyuna tutturmak

bos gezenin bos ustasi
Bi kablosuz kulaklık aldım ama manyetiği yok. Buna bir şeyler uydurmam lazım kullanmadığım zamanlarda boynumda durması için. Fikirleri alalım :)
Bi kablosuz kulaklık aldım ama manyetiği yok. Buna bir şeyler uydurmam lazım kullanmadığım zamanlarda boynumda durması için.

Fikirleri alalım :)
0
bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
caps at sağında solunda delik varsa ince bir ip bağlayabilirsin. delik yoksa etrafından bağlamalı bir şekilde iki kulaklığı birbirine bağlamak gerek yada daha ileri seviyesi bir aparat yapacaksın boynunda iple hazır duracak kulalıklar onun içine oturacak.

yani istediğin boynunda düşmeden dursun kullanacağın zaman hop hemen kulağa takıp devam edeyim?
0
basond
(24.09.18)
Evet. Fakat ip olmaz. Ben aslında mıknatıs iliştirmeyi düşünüyorum ama nasıl yapacağımı çözemedim. Eğer aliexpress te falan sorunu direkt çözen bir aparat varsa alayım hallolsun diye sormuştum.
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
açıkçası şu an gearbestte bakıyorum pratik bir fikir var mı diye ama mıknatıs olursa boynunuzda nasıl duracak ki iki kulaklık birbirine yapışıp kalacak mıknatıslara ip bağlarsan ancak olur o da
0
basond
(24.09.18)
Kulaklık true wireless değil şu şekilde; www.rlvntstore.se

Çıkardığımda boynumda durmuyor boyu çok kısa düşüyor. Bu iki hoparlör kafadan yapışsa her şey hallolacak:)
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
kablolu kulakliklarin bazilarinin kiskaci oluyor, onlardan bi tane söküp kablosuz kulakliga taktim ben. tisorte kistiriyorum, ama benim kablosuz kulakligimin kablosu(?!) biraz uzun, enseye geliyor. xiaomi olandan.
0
icim urperiyor
(24.09.18)
ha cikarinca dursun diyorsan kiskac isini gorur. bi tarafi uzun birak, tisortun sagindan ya da solundan sallandir gitsin.
0
icim urperiyor
(24.09.18)
boşuna caps istemedik şundan düşünüyorum bende
m.gearbest.com

abi uzunsa mıknatıs yapıştıracaksın 2 tane sorun çözülecek kısa ise enseye/boyna ufak mandal iş görür +1
hatta ataç bile kurtarır seni
0
basond
(24.09.18)
bende de bu kulaklık var,

www.eldorado.ru

sarj yeri aynı kulaklıkların, ama bende ürünün içinden sarj yerine takıp çıkarılabilen kıskaç çıktı.
0
tom creo
(25.09.18)
(15)

Asurede kurt

nax
O kadar ugrasmama ragmen muhtemelen kuru incirin birinden kurt cikmis. Kaselere koyarken farkettim. Midem agzima geldi. Bir kazan asure simdi cope gidecek... yazik, israf. Dokmemek yerine ne yapabilirim? Yiyebilecegimi sanmiyorum.
O kadar ugrasmama ragmen muhtemelen kuru incirin birinden kurt cikmis. Kaselere koyarken farkettim. Midem agzima geldi. Bir kazan asure simdi cope gidecek... yazik, israf. Dokmemek yerine ne yapabilirim? Yiyebilecegimi sanmiyorum.
0
nax
(24.09.18)
aklıma gelen en mantıklı şey hayvanlara vermen ama emin değilim. yerinde olsam dökerdim hassasiyetin çok güzel lakin böyle durumlarda israf sayılmaz :)
0
noraliya
(24.09.18)
abi bir şey olmaz ondan ya, zaten pişmiş gitmiş, ayır o kısmını ye gitsin. ya da millete dağıt yesin.
0
giovanne
(24.09.18)
biri aşure gönderse ve içinden kurt çıksa, kurtu kenara alır yemeye devam ederdim.
0
elorelia
(24.09.18)
ben yerim, gönder.
0
orijinal nick bulamadim
(24.09.18)
Elo +1.

Kurt dediğin hayvan meyveyle beslenen ufacık bir şey. Pis değil ki.
0
yirmisantim
(24.09.18)
Sanirim bi kaba koyup bahceye birakacagim. Kuslar falan yer :s tesekkurler.
0
🌸nax
(24.09.18)
yav yenir o, neler yemedik ki. letgo'ya koy, durumdan bahset içinden kurt çıktı diye, ücretsiz ver gelenlere asdfg.
0
icim urperiyor
(24.09.18)
yenmeyecek bir şey değil +1
Komşuya dağıt.
0
Bruce
(24.09.18)
yolla yiyelim
lokasyon istanbul
0
basond
(24.09.18)
İçine bol miktarda kuruyemiş koyduysan ye, yedir. Baklagilden oluşuyorsa dök gitsin.
0
diffarentiationation
(24.09.18)
merhaba naxcigim, kurttan bir sey olmaz yahu. ince bagirsagimizdaki bizimle beraber yasayan kurtlardan haberin yok herhalde. cin taraflari da kurtlari kizartip cerez niyetine catir catir yiyiyor. yani sagliga zararli oldugunu dusunmuyorum. tabii bu demek degildir ki artik kurt kizartmasi yiyelim, yanlislikla gormeden etmeden karsimiza cikarsa da pek bi zarari yok. sakin olmak gerekir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(24.09.18)
sanki hiç kurt yemedin mi hayatında? şimdiye kadar farkinda olmadan defalarca kurt yemişsindir. neticede DDT degil. ha inek eti, ha kurt eti :D farkı, birisi mideni bulandiriyor.

içmek içine sinmiyorsa başkasina da verme. kuşlarin yiyebilecegi bir yere birak. çok severler yumuşak yemiş sonuçta.
0
tabudeviren
(24.09.18)
Kung-fu ile kurdu kafandan silebilirsin.
0
stavro
(24.09.18)
burada yazılanlara kulak asmamanı öneririm.
mikrop yuvası o.
gereksiz bir tasarruf, canından edebilir seni. demedi deme.
ölmeden önce son aklına gelenlerin buradaki yazanlar olmasını istemniyorsan yememeni öneririm.
ha dersen ki, amaaaan ha şimdi ha sonra. ona da saygı duyarım bi yerde.
0
pangea
(24.09.18)
Valla doktuysen yazik olmus cunku meyve kurtlari midenin asitli ortaminda yasayamazlar. Yani bisi olmazdi.. Dikkat etmen gereken kurtlar hayvanlardan ya da insanlardan gecenler.
0
superfluid
(25.09.18)
(5)

Kayseri otogardan Talas 1. Komando tugayına gidiş

diffarentiationation
Nasıl giderim toplu taşıma ile?
Nasıl giderim toplu taşıma ile?
0
diffarentiationation
(22.09.18)
tam olarak nerede 1. komando tugayi?

talas yolundaki ise once merkeze, kaleönü'nden de herhangi bi talas otobusune binersin. tramvay da olur. direkt tramvaya binmek icin yurumen lazim baya otogardan.

talasin icindeki jandarma ise onun otobusu ayri ama anayurt otobuslerinden birine binersen yakininda inersin 5 dakika yurursun, 'anayurt-jandarma' otobusune binersen onunde inersin.

en son 2 sene once otobuse bindim sanirim kayseri'de, o yuzden teyide muhtac bilgiler bunlar.
0
icim urperiyor
(22.09.18)
Ne zaman oradasın?
0
etna
(22.09.18)
@etna 6'sında gidecektim ama yol izni falan duydum bilmiyorum. yol da yakın, maraş'tan gideceğim. 3 saatlik yol. 6'sında girerim galiba yine.
0
🌸diffarentiationation
(23.09.18)
Bu hafta deseydin cuma günü seni Pınarbaşından alıp bırakırdım. Cumartesi günü öğrenir Sana mesaj atarım o zaman nasıl gideceğini.
0
etna
(23.09.18)
otogardan hunat tarafına giden bir otobüse bin hunat'ta inince kaleönünden talas otobüslerine bin şöför seni indirir.

en son baya oldu gideli çok değişmediyse oralar yapacakların böyle.
0
basond
(23.09.18)
(4)

Montajı kolaylaştıran ürünler

efreet sultan
Şöyle bir araştırma yapıyorum. Atıyorum kapı kolunu normalde 15 dakikada değiştirirken bu yeni ürün ile 1 dakikada pratik bir şekilde hallediyorsun.kapı kolu geldi aklıma ama başka neler olabilir/vardır? musluk, ampül filan belki? millet bunlara ne isim vermiş diye bakmak istiyorum. böyle bildiğiniz
Şöyle bir araştırma yapıyorum. Atıyorum kapı kolunu normalde 15 dakikada değiştirirken bu yeni ürün ile 1 dakikada pratik bir şekilde hallediyorsun.

kapı kolu geldi aklıma ama başka neler olabilir/vardır? musluk, ampül filan belki? millet bunlara ne isim vermiş diye bakmak istiyorum. böyle bildiğiniz bazı şirketlere ait ürünleri biliyorsanız onlar da işime yarar. bir ara sanki egepen'in bu tarz pratik penceresi vardı.
0
efreet sultan
(22.09.18)
montaji kolaylastiran urunler mi?

montaji kolaylasan urunler mi?

sarjli vidalama montaji kolaylastiran bir urun.

kapi kolu aslinda uzun suredir asagi yukari ayni teknoloji (ayni tipler icin). o yuzden ornegi anlamadim.

montaji degil de demontaji kolaylasan urune ornek olarak cevir-ac kapakli siseler verilebilir. eskiden acacak ariyorduk, artik bira gazoz kapaklari cevirip acilabiliyor. cok yaygin degil sanirim yine de. bi kac yerde de cevirmeli degil de gecmeli tasarruf lamba gormustum ama duy da uygun olmasi lazim.

farazi bir ornek gerekiyorsa da ben kablo karmasasini bitirecek bir sey isterdim. evdeki her seyin zeminden enerji alarak kablosuz calismasi gibi.
0
icim urperiyor
(22.09.18)
@icim urperiyor

evet başlığım hatalı olmuş. kapı koluyla alakalı aslında demek istediğim şöyle bir şey:

www.youtube.com

adamlar kendilerince bir ürün yapmışlar, buna da isim vermişler. ben de böyle örnekler istiyorum.
0
🌸efreet sultan
(23.09.18)
Modüler diyebiliriz sanırım bu tip ürünlere. Genellikle tüketicinin birinci önceliği şekil, sağlamlık vs olduğu için ve bozulanı komple değiştirmek mevcut sanayinin çarkını daha hızlı döndürdüğü için modüler ürünler nadiren rastlanan şeyler.

Ikea'nın koltuk takımı var her bir bölmesi ayrı ayrı satılıyor mesela. Bir örnek olabilir.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
Yine modüler telefon örneği olarak (bkz: fairphone)
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
(3)

Birden Ağır Yük Kaldırmak

the feel good
Sabah sevk olan mallarda arkadaslara yardimci olayim dedim, dogrudan belden saglam sekilde asildim ve simdi egilirken falan hafif bir agri yapiyor, rahat hareket edemiyorum.Onerileriniz?
Sabah sevk olan mallarda arkadaslara yardimci olayim dedim, dogrudan belden saglam sekilde asildim ve simdi egilirken falan hafif bir agri yapiyor, rahat hareket edemiyorum.
Onerileriniz?
0
the feel good
(20.09.18)
Bacaklarına ağrı vuruyorsa, bacaklarda yanma oluyorsa doktora git.
0
malheiros
(20.09.18)
şimdi yazacaklarım çok ütopik gelebilir ama etraflıca araştırınca göreceksin ki insanlığın başında bel fıtığı denen bi lanet var ve böyle ufak zedelenmelerle tohumu atılıyor. sen ağrı geçti sanıyorsun ama o yıllarca orada yer ediyor, ta ki bigün hareket edemediğin için acıdan ağlayıp miden bulanıp kusana kadar. o saatten sonraki araştırmalarında da görüyorsun ki ya ameliyat olacaksın ya fizik tedavi, ama oradaki belli belirsiz küçük sızı günün her saati, ne günü saniyenin her salisesi kendini unutturmayacak. ve fizik tedavi ile birlikte sırt kası, karın kası, bacak gibi bölgeleri güçlendirmeye de çalışacaksın ama bunları yaparken bir yandan beli tekrar zedeleme riskin olduğu için diken üstünde olacaksın, belki ağırlık çalışması esnasında ağırlık kemeri takmak zorunda kalacaksın falan.


bunlar olabilen normal şeyler. bunların hiçbiri sende olmayabilir de.

ama sporu işimiz düşmeden düzenli şekilde yapalım, yaptıralım.
0
onemoremile
(20.09.18)
sicak tut, zorlama, gecer.
0
icim urperiyor
(20.09.18)
(5)

ILS aletli iniş sistemi sorusu

icim urperiyor
bildiğim kadarıyla 4 temel alet ve 4 temel parametre var.vor, havaalanının yönünüdme, havaalanına olan mesafeyilocalizer, iniş doğrultusunuglide path, 3 derecelik açıyı gösteriyor.peki uçağın yerden (iniş yüzeyinden) ne kadar yüksekte olduğunu nasıl ölçüyorlar? sisli havada nasıl iniyor pilotlar?
bildiğim kadarıyla 4 temel alet ve 4 temel parametre var.

vor, havaalanının yönünü

dme, havaalanına olan mesafeyi

localizer, iniş doğrultusunu

glide path, 3 derecelik açıyı gösteriyor.

peki uçağın yerden (iniş yüzeyinden) ne kadar yüksekte olduğunu nasıl ölçüyorlar? sisli havada nasıl iniyor pilotlar?
0
icim urperiyor
(20.09.18)
Altimetreye set edilen basınç değeriyle pilot uçağı belirli bir mesafeye getiriyordur zaten. Vor, dme, kontrolör yardımıyla da pist başına getirir. Ils orada devreye girer. Pistbaşına çok uzak ve çok yüksekte ils sistemi devreye giremez zaten diye düşünüyorum :D . İls cat3c varsa pistte ve uçakta zaten herhangi bir görüşe gerek yok. Oradan sonrasını ils devralıyor.
0
glamdr1ng
(20.09.18)
2500 feet'e kadar barometrik yükseklik.

2500 feet altında radio altimetre çalışıyor.

ILS sisteminde VOR şart değil. VOR bambaşka bir şey.

ILS'te 2 tane asıl bileşen var. LOC ve Glide Path.

DME'yi LOC'tan almıyorsan VOR varsa VOR'dan DME bilgisi alabilirsin. Olmadı GPS'ten Pist başına mesafeyi alabilirsin.

Sisli havada altitude - dme crosscheck yapıyorsun.

Yaklaşma chartlarında mesafeye göre altitude tablosu oluyor.

Atıyorum 8 NM'da 2600 feette olman lazım diyor tablo (8 NM'ı VOR'a a göre mi söylüyor LOC'a göre mi Pist başına mı hepsini belirtiyor). sen 8NM'da altimetrene bakıyorsun. Eğer doğru basınç değerini set ettiysen 8 NM'da yaklaşık 2600 feet civarında oluyorsun. Sorun yok.


tabloda bir sonraki satırda atıyorum 7NM 2100 feet demiş olsun. 7NM'da bir kez daha bakıyorsun. 2100 feet gösteriyor altimetren. Sorun yok devam. Bu şekilde ilerliyorsun.

ILS CAT 3C de olsa bunu yapmak zorundasın. ILS CAT3 C'de autoland yapacak da olsan eğer bunu yapmazsan bir gün pist yerine şehrin üstüne inerken bulursun kendini. Yani şanslıysan bulursun. CAT 3 şartlarında bulamayabilirsin de kendini.Seni başkası bulur muhtemelen.
0
godsparticle
(20.09.18)
@godsparticle

zaten cat1-2 ile sifira yakin goruste inis yapilmiyor sanirim. fakat cat3 ile pisti neredeyse hic gormeden santimetrik yuksekligi nasil olcuyorlar onu hala anlamadim. gps+dme ile ucgenin alt ve hipotenus uzakligini olcup son kenari hesaplayarak yuksekligin bulunabilecegi geldi aklima.

yani soyle sorayim ucak pist basinda inmek uzereyken, ve sisli havada pisti goremiyorken yerden ne kadar yuksekte oldugunu nasil anliyor? o mesafede 1 feet bile onemli degil mi? basinc ile santimetrik hesaplama yapilabiliyor mu?
0
🌸icim urperiyor
(20.09.18)
"fakat cat3 ile pisti neredeyse hic gormeden santimetrik yuksekligi nasil olcuyorlar onu hala anlamadim"

santimetrik yükseklik ölçülmüyor.

"gps+dme ile ucgenin alt ve hipotenus uzakligini olcup son kenari hesaplayarak yuksekligin bulunabilecegi geldi aklima."

temel mantık bu. Glide path açısını biliyorsun. Meydanın irtifasını biliyorsun. Threshold'u hangi irtifada geçecek onu biliyorsun. Geometriden yatay mesafeye göre irtifa hesabı yapabiliyorsun.


"sisli havada pisti goremiyorken yerden ne kadar yuksekte oldugunu nasil anliyor? o mesafede 1 feet bile onemli degil mi? basinc ile santimetrik hesaplama yapilabiliyor mu? "

1 feet bile önemli değil. o kadar hassas bir durum yok. Yani pist başını 50 feette geçmen gerekirken 49 feette geçtin diye sorun yaşamıyorsun. 50 feet yerine 90 feette geçersen o zaman uçak 90 feette flare mode'a giriyor. dolayısıyla sorun yaşayacaksın demek oluyor. Hemen go-around.

piste yakın mesafelerde eğer pistin hemen öncesinde devasa bir tepe (olması için bir sebep yok) ya da devasa bir çukur yoksa, son 200 feette falan radio altimetre oldukça iş görüyor. son 100 feette bayağı iyi iş görüyor. 100 feetten sonra sırf altimetreyi dinleyerek bile iş tutabiliyorsun. cat3c 'de o son 50 fetteki radio altimetre anonsları mühim. " fifty, forty, twenty, retard retard"

uçak hem barometrik altimetre hem de radio altimetre aracılığıyla her daim ne kadar yüksekte olduğunu biliyor. ama cat3c gibi hassas yaklaşmalarda radio altimetre çok mühim. zaten minimumları da low visibilityde barometrik altimetreye göre değil radio altimetreye göre takip ediyorsun.
0
godsparticle
(20.09.18)
soruna cevap radyo altimetre ile ölçüyor.
sisli hava olayında cat I-II-III e göre değişiyor ve LVO(low visibility operations) devreye giriyor.
0
basond
(20.09.18)
(12)

Turkiye'de Kariyer Oncesi Kisisel Gelisim Sorunu

crown
Bizim sirkette (yurt disi ofisindeyim) ekibe yeni katilanlar takim toplantisinda kendilerini kisaca tanitan bir sunum yaparlar. Cokca bu tarz sunumlara denk geldigim icin ister istemez, kendi gecmisim dahil, Turkiye'deki insanlarla Avrupali insanlarin yasamini karsilastirma imkani buluyorum ve canim
Bizim sirkette (yurt disi ofisindeyim) ekibe yeni katilanlar takim toplantisinda kendilerini kisaca tanitan bir sunum yaparlar. Cokca bu tarz sunumlara denk geldigim icin ister istemez, kendi gecmisim dahil, Turkiye'deki insanlarla Avrupali insanlarin yasamini karsilastirma imkani buluyorum ve canim sikiliyor.

Ornek vermem gerekirse bugunku sunumdan bazi cumleler:

- Ilk atimi 10 yasinda aldim, daha sonra pek cok engelli binicilik yarismasinda derece kazandim
- Sirt cantami alip tanidigim bir kisi bile olmayan Avustralya'ya gezmek icin gidip 4 ay kaldim
- Hayatimin bos aylarinin oldugu bir donemde kodlamaya merak saldim ve ogrendim
- Uzun sure Afrika koylerini gezip hayir amacli aktivitelerde bulundum, Ingilizce ogrettim, web sitesi kurmayi gosterdim

Bunlari diyen kiz dunyanin ise girilmesi en cok istenen sirketinde yeni ise basladi, Milan Fashion Week'te podyuma cikan, pek cok moda dergisinin kapaginda yer alan bir kiz.

Ve bu kiz ekstrem bir ornek degil, sadece bugun oldugu icin bunu ornek verdim. Sirketteki pek cok insanin benzer bir hayati var.

Ben kendi adima, ailemin vizyonu sayesinde, nispeten Turkiye'ye gore iyi sartlarda yetismis olsam da Avrupali genclerle Turk gencleri arasindaki ucurum beni uzuyor.

Turkiye'nin Orta Dogu cukurundan cikamayacagini biliyorum, ama bireysel olarak bu alanda faydali olabilecek onerileriniz belki Duyuru genclerine faydali olur diye fikir almak istedim.
0
crown
(19.09.18)
Okurken ağlattın hocam resmen, ben de yurt dışında yaşadığım dönem kendime ve ülkemin gençlerine aşırı üzülüyordum benzer hikayeleri duyduğumda. Örnek olarak okulu biten bir arkadaş "ben bi 3-4 ay latin amerika'yı gezmeye gideceğim" diyordu, aynı zaman sürecinde biz harıl harıl çalışıp para kazanmamız lazım derken.
Maalesef kapanamayacak bir açığımız var, sanırım her şey şu an mükemmel yoluna girse en az 100 yıl sonra aynı düzleme geliriz onlarla.
0
blackidom
(19.09.18)
Ispanya'da kaldigim donemde benzer bir sorunu ben de yasadim. Herkesin mutlaka aktif ugrasitigi en az bir hobisi oluyordu. Oradaki danismanim pazarlari mahalle orkestrasinda saksafon caliyordu, diger kizi ayni orkestrada keman, kucuk kizi da baska bir sey caliyordu. Pazarlari ailecek orkestradaydilar. Bunun disinda, astronomik gozlemler icin kampa gidiyor ayni adam ve fantezi turu kitaplari okuyup karakterlerin yagli boya resimlerini yapiyordu tuvallerle. Bir de action figure'leri olusturuyordu kendi hayal gucune gore. Bu adam ayni zamanda profesor ve bircok endustri projesinde. Yaldir yaldir geziyor. Cocuklari da ayni sekilde buyuyor, esi de boyle birkac hobiye sahip.

Amerika'da bunlara extracurricular diyorlar ve universiteye giriste cok buyuk onemi oluyor. Dersleri iyi olanlarin arasindan "Gana'da evsizler icin barinak insaatinda calistim yazin"a kadar extracurricular'lari var. Aslinda bunu cok da isteyerek degil, universite ya da sonrasinda gerekli olacagindan yapiyor Amerikalilar.

Cin'de ise bizden beter. O kadar rekabetci sistem var ki, dersten baska bir seyle ugrasana aptal gozuyle bakiyorlar, "Geride kalacak salak" diye yargiliyorlar. Onlara bakinca da "Biz en azindan arada dizi falan izliyoruz, o kadar zaman ayirinca kimse yargilamiyor" diye seviniyorum.

Dedigin seyler pahali. Ustelik apartmanda rahat yapilacak seyler degil. Yani, Istanbul'dayken at zaten alamam, ati alsam Beylikduzu'ndeki apartmanda tutamam ya da E5'te dort nala at kullanamam. Onu gectim, bisiklete binmek bile cok zor. Ancak, ekonomi duzelecek ve egitim sistemi hobilere gore tasarlanacak ki, ulkecek hobilere sarabilelim. O zamana kadar ailenin kisisel imkanlarla cocuguna bir sey yapmasi gerekiyor. Abimin nisanlisinin ilk esinden cocugu var ve baharlari haftasonunda ata goturuyorlar, yazlari hep birlikte kampa gidiyorlar. Boylece cok usta olmasa da, en azindan aktif olarak ugrastigi bir sey oluyor.
0
aychovsky
(19.09.18)
çok doğru yazmışsın.
ben yurtdışında çalışmadım, ama bir süreliğine tatil olarak kaldım.
kısıtlı imkanlar içinde, yoksul olsalar bile mutlu olan, yaşamayı, eğlenmeyi bilen, kendini geliştirmeye meraklı, özgüveni yüksek gençler gördüm. üstelik bunlar liseliydi.

bizimkiler maalesef ne durumda olduklarının farkında bile değil.
başka türlü bir yaşamın mümkün olabileceği, olması gerektiği zihninde bile yok.
0
tabudeviren
(19.09.18)
Evvela bizdeki yaşam şekli bu kişisel gelişime müsait değil. Bizdeki toplum da zaten böyle bir toplum değil malesef.

Şehirde yaşıyorsan öyle geniş alanların yok hobiler için. Elimizdeki pasaport çöpten hallice, cepte para yok vs her şey problem bizde.

İsveç'te küçük bir kasabayı ziyaret ettim bugün. Adamların pisti var yahu pist. Gokart, binek, drift falan yardırıyorlar. Bizim komünde amatör havacılık için havaalanı var. Planör, Cessna falan uçuruyorlar.

Her yer yeşil saha kimisinde futbol kimisinde rugby oynanıyor.

At çiftliği bana yürüyüş mesafesinde.

Orman 15 dk mesafede.

Bu imkanların hangisine sahip İstanbul'da oturan bir memur çift ve çocukları? Hiçbiri mümkün değil. Ne ekonomik ne de lokasyon olarak imkansız.

Ben ergenken bir bass gitar alayım dedim 200 dolar az para değildi, tüm yaz çalıştım elektrikçide aldım. Ne zaman çalsam komşu tepeme biniyordu. En sonunda bırakmak zorunda kaldım. Stüdyo kuralım dedik müzik yapalım diye ama cepte para yok, götümüzü yırttık bir bodrum katında Allah'ın siktirettiği yerde, yine de olduramadık. Yumurta kartonuyla izolasyon yapıyorduk, olmuyordu haliyle.

Bu işler nüfus, yaşam şekli, hayata olan bakış açısı, para, çalışma şartları vs diye uzun uzun gider. Malesef olmaz bizde. Herkes futbolsever ama futbolcu bile yetişmiyor bizde. O da ayrı bir uzun mevzu ya neyse düşün ama.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.09.18)
Kardeş biz avustralya'ya gidecek uçak parasını bırak vize alacak para bulamayız. Para olsa Türk gençleri de yapar.
0
ovungec zeus
(19.09.18)
bunları böyle dediğin gibi işte şirkete girmek, cv şişirmek, iyi gözükmek vb. dış faktörlerle yapıyo gerçekten istediği için, kendi için ya da insanlara iyilik olsun diye falan değil tamamen feyk bi insan yani. i hate and batter fake people. tavsiye ederim.
0
kush
(20.09.18)
Senin söylediğin şeyleri Türkiye'de yapmaya çalışan bir insan olarak ufak örnekler vereyim.

-Üniversitede buzhokeyi oynuyordum ve gayet antrenman kaçırmayan hevesli bir oyuncuydum. Lise arkadaşlarımla buluştuğumuzda hepsi Facebook'taki takımla çekilmiş olduğum buzhokeyi fotoğraflarından bahsedip erkeksi sporlarla ilgilenmekle, yaşımın gerektirdiği gibi - 20 yaşındaydım- davranmamakla, çocuk kafalı olmakla suçladı beni. Bunu yapanlar da öyle Şeyma Subaşı kılıklı insanlar değillerdi. Yüksek puanlı üniversitelerde Eczacılık, Tıp Fakültesi, Mimarlık falan okuyorlardı. İnsan yobaz olmaya görsün!!

-Master'ı bitirmeye yakın annemlere yurtdışına hiç çıkmadığımdan bahsettim. Maaşımı biriktirebildiğimi fark ettiğim andan itibaren dünyayı gezmek istediğimi, Avrupa'yla başlayacağımı hatta İtalya'nın ilk olacağından dem vurdum. Annemden "Ne işin var. Otur oturduğun yerde, ileride evlenirsen kocanla gidersin -asdfadsdaf- . Biz istemiyoruz öyle şeyleri!" yanıtı geldi. Ben gülüp onu ti'ye alınca da ağlamaya başladı. "Ben evlatlarımı yetiştirememişim, siz hiç anne - baba lafı dinlemiyorsunuz!" diyerek.

-Lisede basketbol oynuyordum, futbolu takip etmeye çalışıyordum -şu anda nefret ediyorum futboldan, basketbola karşı da kayıtsızım- . Sınıftaki en yakın arkadaşım "Çok merak ediyorum ileride nasıl bir adamla evleneceksin! Seni kim kabul edecek! -asadafasa- Ben erkek olsam futbola benim kadar ilgi duyan bir kadınla evlenmezdim -1!1!111!!!" diye aklı sıra beni aşağılamaya kalkmıştı. Bu kız, Türkiye'deki kariyerini boşlayıp Amerika'ya gitti, orada birisiyle evlendi ve şu anda FETÖ'den dolayı dönemiyor. Dönmek istediği anda pasaportuna el koyuluyor galiba. :D

Daha önce yazılmış. İnsanda vizyon olsa bile evde anne terliği var, anne terliği olmayınca da duygu sömürüsü var, vizyonsuz arkadaşlar var, mahalle baskısı var, uyuz akrabalar ve bütün bu insanlara bir araba dolusu açıklama yapmak zorunda bırakılmak var. O bahsettiğin kızın Avustralya'yı gezmek istediği için öz annesi tarafından 'edepsiz' veya 'hayırsız evlat' olmakla suçlandığını zannetmiyorum.
Türkiye'deki insanlar yakın çevrelerinin de katkısıyla kendi cehennemlerini kendileri yaratıyorlar.
0
chitosan
(20.09.18)
@darkrocq ve @chitosan +1

ben lisedeyken ankara'da, cuma gunleri cikista kocatepe camiinin altindaki begendik'e gider, orada satilan orglarla saatlerce ugrasir, calmaya calisirdim. evdekilere yalvardim, dokmedigim dil kalmadi. almadilar.

universitede ucuncu yilda kendime ikinci el bir org alabildim ama hevesim kalmamisti. yillardir bir kosede durur. arada cikarip iki tingirdatir, kaldiririm.
0
tabudeviren
(20.09.18)
yurtdışında insanlar yaşıyor türkiye'de hayatta kalıyor. gitarım bozuldu kaç aydır yaptırıcam ya da yeni alıcam alamıyorum. yurtdışında 1000 dolar olan şey burada min. 6 bin lira. türkiye'de de gerçi paran varsa hepsini yaparsın.

insanlar gerçekten yaşıyor yurtdışında. ama onun dışında bu tarz şeyler kush'un da dediği gibi cv doldurmak için yapılıyor bence de. mutlaka isteyerek yapılan vardır ama afrika'nın köylerini gezmek vs. bende tamamen cv için. çünkü çoğu insan benzer şeyleri yapıyor. alternatif oldukları düşündükleri şeyler bile aynı. çantayı alıp dünyayı gezmek klasiktir mesela.
0
black mamba
(20.09.18)
turkiye de millet is bulmak icin bile yillarca sinava hazirlanip sinavi gecmek zorunda.
adamlar refah ulkesi, gelecekleri belirli, insanlarin hayatlarini kisitlayan sacma sapan bakis acilari yok, mesela yas mevhumu gibi. turkiye'de 28 yasini gecince bir daha hayatta is bulamazsin diye bakiliyor, adam gidiyor 30 yasinda universiteye basliyor orada kimse de yadirgamiyor, sikildim kariyerimi degistirecegim diyor.
gap year var mesela 10 sene okumus lise bitmis, ben yoruldum diyo aliyo sirtina cantayi 6 ay asyayi dolasiyor, cunku donunce issiz kalsa bile gecinecek maasi var, temel ihtiyaclari da bu maasla aliyor.

turkiye'de luks olan cogu sey, gelismis ulkelerde normal. bir skechers ayakkabi, bir wolksvagen araba veya seiko bir saat, bir sise viski. golf oynamak veya tenis oynamak, tatile yurtdisina gitmek vs. bunlari turkiye'de kac kisi yapabiliyor?

turklerin ayriyetten vize sorunu da var, cikip nereye gidiyorsun sirtina cantayi alip?

ozellikle bu son 1 yilda zaten millet hayvan gibi fakirlesti.

turk insani hakikaten hayatta kaliyor sadece, gelismis ulke insani ise zevk aliyor.
0
baldur2
(20.09.18)
@baldur +1


yeni tanistigim alman bi kiz cok guzel ingilizce konusuyor. ingilizce fransizca ispanyolca ve latince ders almis okulda, ama kanada'da ingiliz-fransiz bi aileyle 3-4 ay yasadigi icin ingilizce ve fransizcasi akiciymis, diger diller cok akici degilmis. bu kiz 18 yasinda.

egitimleri kaliteli, refah duzeyleri yuksek, gelecek kaygilari yok, paralari guclu, vizyonlari genis.
0
icim urperiyor
(20.09.18)
verilen tüm örnekler batı avrupa ve amerika’dan. örneğin tayland’dan ya da bolivya’dan bir örnek yok. dolayısıyla olay para ve paranın değerinde bitiyor.
para zaten inşaatçı bir çomar değilseniz iyi kötü vizyon getiriyor. türkiye’nin yıllık ortalama hane geliri 6000 dolarlara düştü, bahsettiğiniz ülkelerde bu en az on katı.
örneğin artık her yerde çinli turistler var, çoğu turla gezse de tekil gezenler de var, niye çünkü artık paraları var.

özetle gitgide fakirleşen bir ülkede bırak hobiyi gezmeyi hayatta kalmak, temel ihtiyaçları görmek bile büyük çaba gerektiriyor.
0
cedex
(20.09.18)
(7)

Biber Gazı ile Kasten Yaralama Davası

cenderecendereduduklutencere
Trafikte beni sıkıştıran bir aracın sürücüsüne biber gazı sıktım, pek etkisi olmadı kalktı üstüme yürüdü kaçtım. Hakkımda kasten yaralama davası açıldı kendisi ve yanında ki karısı davacı olmuş, karşı taraf ifadesinde uzun süre göremedim, boğazım yandı falan demiş ama darp raporu falan yok neyse.. D
Trafikte beni sıkıştıran bir aracın sürücüsüne biber gazı sıktım, pek etkisi olmadı kalktı üstüme yürüdü kaçtım. Hakkımda kasten yaralama davası açıldı kendisi ve yanında ki karısı davacı olmuş, karşı taraf ifadesinde uzun süre göremedim, boğazım yandı falan demiş ama darp raporu falan yok neyse..

Dava günü belli oldu, silahlı kasten yaralamadan yargılanıyorum, ilk defa mahkemeye çıkacağım, olay basit geliyor ama konuştuğum avukatlar ciddi meblağlar istiyor. Ne yapmalıyım en önemlisi de ne kadar ceza alırım ? Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
cenderecendereduduklutencere
(19.09.18)
Beni ölümle tehdit etti. Bir an korkuya kapılıp anı hareketle sikip kaçtım dersin.

Bişey olmaz. Uydur işte birşeyler.
0
bana her yer cehennem
(19.09.18)
"Bir şey olmaz" da nasıl bir özgüvense...

Silah sayılıyor o biber gazı. Acilen bir avukatla görüşün.
0
himmet dayi
(19.09.18)
Sağlam bir avukata ihtiyacın var. Haber kaynağını umursamayarak içeriğine dikkat etmeni öneririm :

www.haber7.com

kendini savunma amaçlı değil saldırı amaçlı kullanmışsın, umarım ifade falan vermemişsindir, avukata danışmadan tek kelime etme.

Rapor almamış olmaları senin için mucize denebilir.

Kesinlikle avukata gitmelisin. kahvede kavgada arkadaşım eline kültablasını alıyor, sonra kıyamayıp adama vurmuyor, herif yalancı şahitlere vurdu dedirtiyor ve 21 bin tl tazminat alıyor. sanırım 4-5 sene oldu.
0
kimlanbu
(19.09.18)
yav bi tanidik vardi, 40 yasinda kadin, 2 abisi sopayla dovduler. agzi yuzu dagilmisti. 4 bin lira mi ne ceza aldi sadece abileri. o da kamu davasi, kadina bisey verilmedi yani. bence bizim memlekette adaletten korkmaya gerek yok, sadece biraz para harcamak lazim.
0
icim urperiyor
(19.09.18)
Sulh ceza mahkemesinde açıldı sanırım dava? Uzlaşmaya gönderirse ne mutlu. Anlaşabilirseniz orada anlaşın.

hükmün açıklanmasının ertelenmesi olacaktır ceza çıksa bile (tabii önceden suçunuz vs yoksa).

sulh cezada avukatlar fazla fiyatlar istiyor bu arada.

(avukat değilim)
0
teknikekip
(19.09.18)
paraya kıy ve iyi bir avukat tut başka çaren yok.
0
orpheus
(19.09.18)
illa silah mı taşıyalım, o mu isteniyor anlamadım.

araç kamerası da takmak farz
0
kleider
(19.09.18)
(12)

Apartman otoparkında yabancı araç park edilmesi

selam
Eskiden çıkmaz sokak olan ve yine eskiden sessiz sakin bir yer olan mahalle çeşitli kamu kurumlarının, bankaların vs. gelmesi ile kalabalık bir yer haline geldi, bu kalabalıkda araçlarını park edecek yer bulamayan yurdum kurnazları bizim apartmanın otoparkına (kapısı var ama çalışmıyor) araçlarını p
Eskiden çıkmaz sokak olan ve yine eskiden sessiz sakin bir yer olan mahalle çeşitli kamu kurumlarının, bankaların vs. gelmesi ile kalabalık bir yer haline geldi, bu kalabalıkda araçlarını park edecek yer bulamayan yurdum kurnazları bizim apartmanın otoparkına (kapısı var ama çalışmıyor) araçlarını park edip gidiyor. Bu durumda apartman sakinleri olarak haklarımız nedir? neler yapabiliriz? çektirebiliyormuyuz? trafik yada emniyet bu işle ilgilenmeyecektir diye düşünüyorum ama yinede sorayım dedim.
0
selam
(18.09.18)
kapıyı yaptırsanız?
0
superb
(18.09.18)
Site yönetimine gidip otomatik kart sistemine geçilmesini rica edin.
0
black holes in the sky
(18.09.18)
Silecek kaldırarak uyarı atışı yapabilirsiniz.
0
herhaltibiliyoring
(18.09.18)
hocam burası türkiye, birini çektirsen 5 dakika sonra boş gören başka biri çeker aracını. günün 24 saati nöbet beklemen lazım.

çözüm önerilerim;

1) kapıyı yaptırın.
2) hangi yerler boşsa oralara kazık dikin ve kilitli olsun zincirle falan.
3) otoparkın girişine tuzak koyun. sadece kullananların açtığı bi anahtarla falan açılsın.

bunun dışında ne yaparsan yap çekerler oraya o arabayı.
0
rahat ya
(18.09.18)
kapıyı yaptırayım buna tamamım ama hiç mi hukuki hakkım yok benim? yani ha adamın biri gelip salonumda yatmış ya gelip arabasını park etmiş ne fark eder ki?

amacım sadece birilerinin bir şey yapmasını engellemek değil, aynı zamanda yaptığı eylemi tekrarlamamasını sağlamak, aracının çekilmesi cebinden çıkacak 200/300 liranın kişiye ders olmasını sağlamak falan.

aklıma gelen bir başka şeyde ücretli otopark yazmak girişe, en azından apartmana para gelir.

hoş hakkını arasan nereden nasıl arayacaksın o da var.
0
🌸selam
(18.09.18)
2 dübelle yere çakılan bir parça, ona geçmeli bir demir boru ve asma kilitten müteşekkil engeller var. herkesin park yeri belli oluyor, herkesin anahtarı kendisinde oluyor. çok pahalı bir sistem değil, etkili de. tüm apartman sakinlerine park yerlerini dağıtın, ekstra alan varsa da koysun millet ne olur sanki. kullanınca bitiyo mu da.
0
icim urperiyor
(18.09.18)
Kimse hukuksal yaptirimlardan bahsetmemis. Demek ki yok :)
0
the kene
(19.09.18)
yaptırım falan yok kardeş. çektir gitsin.
0
theseachange
(19.09.18)
Memlekette çekici terörü denen bir şey var, bölgenize bakan çekicinin bağlı olduğu vakıf otoparkına ulaşın. Seve seve çekerler, ama çekmeden önce kayıt olması için 155 ya da belediyeyi arayıp başvurmanızı isterler herhalde.

Kapıyı yaptırmadan çözüm bulamazsınız, her gün bir araba çektirseniz de yerine yenisi gelir.
0
John Bloor
(19.09.18)
Polisi arayıp bu aracı çekin desen polis neye dayanarak çekecek?
Belki o araç apartmana yeni taşınan birinin aracı?
Hatalı park gibi bir durum yoksa polis müdahil olmaz bence.
0
cakabo
(19.09.18)
herkesin görebileceği bir yere "burası umuma açık bir otopark değildir. apartman sakinleri dışında otoparka park edecek uyanıkların araçları itina ile çizilecektir" diye rahatça okunabilecek bir yazı asın. çizmeseniz bile araçlarına zarar gelme korkusu araç sahiplerine yeter. böylelikle hepsini olmasa da büyük çoğunluğun ayağını kesersiniz.
0
yemrem
(19.09.18)
ben de kamu kurumlarının araçlarını park edebileceği bir lokasyonda oturuyorum. şöyle bir önlem aldım.

2.5 metre arayla şu aparattan iki tane koyarak kendi aracım için bir alan yarattım.
www.google.com.tr

ortasına da şu kilitten koydurdum.

www.google.com.tr

bunu kilityorsunuz o alana hiçbir araç giremiyor. 200 lira civarına yaptırabilirsiniz.

www.google.com.tr

www.google.com.tr

www.google.com.tr
0
aslan burcu kadini
(19.09.18)
(14)

Ruhunuzu kaça satardınız?

binder dandet
30 yaş üstü için goy goy sorumuza hoş geldiniz.Ruhunuza müşteri çıktı, hemen yatıracak parayı şakkadanak diye. Kaça satardınız?Birde ruhunuz ne tür bir eve benzerdi? (2 oda bir salon-möbleli vs --eheh bunu çok düşündüm evet)
30 yaş üstü için goy goy sorumuza hoş geldiniz.

Ruhunuza müşteri çıktı, hemen yatıracak parayı şakkadanak diye. Kaça satardınız?


Birde ruhunuz ne tür bir eve benzerdi? (2 oda bir salon-möbleli vs --eheh bunu çok düşündüm evet)
0
binder dandet
(18.09.18)
Ruh satmak ne demek ki? Supernatural dizisindeki gibi mi olacak?
0
windowsguvenlikduvari
(18.09.18)
@windows

Ruh kadastro dairesine gidip devir ediyorsun, para eft geliyor.
0
🌸binder dandet
(18.09.18)
Sanırım plaza çalışanıyken muhabbet tellallığı teklifi bir ruh satma örneği olabilir @windowsguvenlikduvari

Başlıktaki soruya gelince, ruh halime göre değişiyor. Bazen 10 bin dolar (Dubai’de şirket kurmam lazım), bazen bucaksız rakamlar.

Bir eve benzesem pasajdaki bir dükkanın eve çevrilmiş hali olurdum
0
d0RuK
(18.09.18)
Ruhu satınca ne oluyor yani, ne kaybedicem bunu bilmem lazım.
0
[GODDARD]
(18.09.18)
Benim ruhum cok kiymetli, hic birseyle degismem.
0
superfluid
(18.09.18)
30 yas mi? ben 15 zannettim.
0
Traveller
(18.09.18)
Parayla satmam, sinirsiz ozel guc verilirse satarim. Ghost Rider gibi.
30 E
Faust'taki gibi de satarim.
0
stavro
(18.09.18)
Ezel'de Cengiz'in sahnesi vardı. O aklıma geldi :)
youtu.be
0
ismira007
(18.09.18)
Nereye, kime satiyorum? Seytanla anlasma yapiyorum da, kiyamet geldiginde cehennemin ordusunda mi olacagim, sisteme satip sistemin carki mi olacagim, istedigim bir sey icin bedel mi odeyecegim, ruhu satinca duygular da mi gidecek? Hepsinin fiyati farkli.

Ruhum Hansel'le Gretel'deki cadinin pastadan, kekten, kurabiyeden yapilma evine benzerdi.
fairytales.byu.edu
0
aychovsky
(18.09.18)
Ruhumu satinca ben ruhsuz kalacagim, o zaman o para ne isime yarayacak anlamadim, benim icime de default bir ruh gelecek mi mesela. Soruda detay cok az hocam.
0
yuzır
(18.09.18)
biraz bozukta olsa dünyalara değişmem karşılığı olabilecek kıymetli bir şey yok ki?

dağ evi
0
haydudd
(18.09.18)
Buna benzerdi www.wikizero.co
0
güneyli çocuk
(18.09.18)
Ruhunuxu satinca omur boyu ayakkabiniz ayaginiza kucuk gelip ayaginiza vurur. Bu yuzden iyi bir rakams satmak lazim. 142.750 tl ye falan :) anlayanlari beklerim :)
0
lynda.com
(18.09.18)
sen ne kadar verebilirsin?
0
icim urperiyor
(18.09.18)
(10)

yurtdışındaki şehirlerin en merkezi yerleri

tabudeviren
ankara -> kızılayistanbul -> kadıköy, taksim gibi..londra, milan vb. hangisini biliyorsanız...
ankara -> kızılay
istanbul -> kadıköy, taksim gibi..

londra, milan vb. hangisini biliyorsanız...
0
tabudeviren
(16.09.18)
istanbul'un en merkezi yeri neresi? istanbul bi istisna. normalde merkez diyince merkez gelir akla. sydney, cape town icin oyle en azindan. merkezde is agirlikli kurumsal binalar olur. cbd olarak da gecer. istanbulun her yeri merkez, hicbir yeri merkez degil.
0
icim urperiyor
(16.09.18)
lviv > rynok meydanı
kiev > khreschatyk/maidan (hreşatik de diyebiliriz)
0
der meister
(16.09.18)
Venedik san marco
0
stavro
(16.09.18)
Amsterdam - dam sqaure
0
perkele
(16.09.18)
Barcelona - La Rambla (Las Ramblas)
New York - Times Square
Valencia - Plaza de Toros (istasyon çıkışı olarak), Plaza de la Reina (insanların birbirlerine şurada buluşalım dediği yer olarak)
0
aychovsky
(17.09.18)
Sözlükte başlığı var
0
kleider
(17.09.18)
Milano- Navigli
0
suicides underground
(17.09.18)
@kleider yazar mısın?
0
🌸tabudeviren
(17.09.18)
londra - trafalgar square.
0
zgrydn
(17.09.18)
(bkz: cbd) (bkz: central business district)

sidney icin, central istasyonu'ndan circular quay'e kadar olan bolge (enine de george st. ile macquarie st. arasi),

melbourne icin, flinders st.'den flagstaff istasyonu'na, qvb'ye kadar olan sokaklar,

brisbane icin, central istasyonu'ndan "go between" bridge ve "story bridge"e kadar olan yarim-ada'msi bolge.

dubai icin burj khalifa - dubai mall - danseden fiskiyeler mintikasi,

doha icin kimine gore sabit carsi (souq waqif), kimine gore city centre avm & west bay.


bingazi icin jamal abdal nassar st. ve paralelindeki iki uc sokak (adlarini zirt pirt degistiriyorlar, biz oralardayken en parlak cadde dubai caddesi idi)

not: yukaridakiler kisisel gorusumdur. gtd (gezme tavsiyesi degildir) :P
0
viva paulista
(11.11.18)
(9)

Her gün Sarımsak yutmak?

racesssssss
Her gün 1 diş sarımsak yutmanın yararları olduğu söyleniyor. ama kimse zararlarından bahsetmiyor.. her gün 1 diş sarımsak yutarsam benim için yararlı olur mu? bağırsak problemleri ve yorgunluk problemleri yaşıyorum. 21 yaşında sağlıklı bir bireyim diye dolaşırken hashimato tiroidi olduğumu öğrendim.
Her gün 1 diş sarımsak yutmanın yararları olduğu söyleniyor. ama kimse zararlarından bahsetmiyor.. her gün 1 diş sarımsak yutarsam benim için yararlı olur mu? bağırsak problemleri ve yorgunluk problemleri yaşıyorum. 21 yaşında sağlıklı bir bireyim diye dolaşırken hashimato tiroidi olduğumu öğrendim. şimdi iyice sağlıklı olmaya kafayı taktım desem yeridir.. yorumlarınızı bekliyorum..
0
racesssssss
(16.09.18)
yararlı olur mutlaka yut gitsin. ne zararı olabilir ki? bir sarımsağa da çok anlam yükleme. kanser olmam artık falan deme yani.
0
diffarentiationation
(16.09.18)
Limon suyuyla beraber sonbahardan ilkbahara kadar her gün içen tanıdıklarım var, kesinlikle hasta olmuyolar.
0
megalomaniac
(16.09.18)
sarımsağın faydası ezildiğinde ortaya çıkar.
0
yetkili birine benzeyen abi
(16.09.18)
mutlaka yararı vardır ama mucizeler yaratmaz sana.
0
Apocalypse
(16.09.18)
ağız kokusu yapmıyor mu bu eylem, merak içindeyiz yetkililer bir açıklama borclu
0
yuvarlanantencereninkapagi
(16.09.18)
ağız kokusu yapmıyorda, arkadan çıkan gaz sayesinde mutfakta sarımsaklı yemek pişiyo zannedenler var.
0
🌸racesssssss
(16.09.18)
sarımsak benim midemi pert ediyor, bir de tansiyonumu iyice düşürüyor, hareket edemiyorum. düşük tansiyonlu ve mide problemli biriyseniz pek bulaşmayın derim.
0
nice tnetennba
(16.09.18)
gastrit varsa acıtıyor miden. tüm yutmak eziyetli oluyor. ben 4 e bölüp tek tek yutuyorum. gerçekten işe yarıyor. sürekli değil ama dönüşümlü olarak yutuyorum sarımsak, milk thistle veya defne herhangi birini.
0
for day to break
(16.09.18)
agiz kokusu degil de, terinizden tutun idrariniza kadar her turlu vucut bilesigini les gibi kokutuyor. osuruk hele resmen ölümcül hale geliyor. içerden çürüyorsun sanki. osurunca odada sinek falan kalmiyor.
0
icim urperiyor
(16.09.18)
(8)

Perde icin kolon delinir mi?

kayone
Diger soru ise: 4cm delmem gerekiyor ama 2 cm sonra sanirim demire denk geliyor matkap ve daha fazla ileri delemiyorum. Ne yapmam gerekir?
Diger soru ise: 4cm delmem gerekiyor ama 2 cm sonra sanirim demire denk geliyor matkap ve daha fazla ileri delemiyorum. Ne yapmam gerekir?
0
kayone
(14.09.18)
Biz delmek istemedik korniş yapıştırıcısı-silikonu falan oluyor yapı marketlerde onla yapıştırdık sorunsuz kullanıyoruz, delme melme olayına girmek istemezsen öneririm.
0
angelus
(14.09.18)
Montaj silikonu ise yarayabilir
0
kisa
(14.09.18)
Montaj silikonu belli bir zaman sonra yüzeydeki boya ve saten alçı ile birlikte ayrılacaktır yerinden.

Dünyanın en mükemmel yapıştırıcısı da olsa zemini tanımazsanız bir işe yaramaz.

Demire denk geliyorsanız deliği biraz farklı yere kaydırın, kirişin boylamında deil de enleminde kaydırın mesafeyi. Yoksa demirin boylu boyunca nereden denerseniz deneyin delemezsiniz.
0
John Bloor
(14.09.18)
Duvar delik desik oldu ya. Her taraf mi demir olur?
0
🌸kayone
(14.09.18)
e kolon, nitekim.
0
icim urperiyor
(14.09.18)
belki de ilk 2 cm sıva kısmıdır, ondan sonra beton geliyordur, sizin matkap da betonu delemiyordur belki.

kullandığınız aletlerin darbeli matkap (bazı matkaplarda iki özellik de var, darbeli matkap görevi görmesi için o özelliğini aktif etmeniz gerekiyor) ve beton ucu olduğuna emin misiniz?
0
yemrem
(14.09.18)
Perde için deliyorsanız kolon değildir muhtemelen. Döşemeyi deliyor olmanız lazım.
0
tatli cocuk
(14.09.18)
@ yemrem +1

Bak o da olabilir, makineniz dandiktir ve sadece sıvayı delip betona gelince tırtlıyordur. Siz de demire geldi sanıyorsunuzdur.

Makineniz kırıcılı delici mi? Yoksa bim'e filan gelen dandik matkaplardansa olmaz o iş.

@tatli cocuk;
Döşeme olsa yine iyi, daha kolay delerdi. Kirişi delmeye çalışıyor büyük ihtimal ile.
0
John Bloor
(14.09.18)
(5)

yurtdışı iş için 'police certificate'?

icim urperiyor
selam. iş başvurusu için bunu istediler. türkiye'den alınması lazım yani. edevletten aldığım arşivli ve normal sicil kaydından başka bir şey bu. ne olduğunu bulamamıştım ama tekrar istediler. ne olduğunu nasıl alındığını bilen var mı?teşekkürler.
selam. iş başvurusu için bunu istediler. türkiye'den alınması lazım yani. edevletten aldığım arşivli ve normal sicil kaydından başka bir şey bu. ne olduğunu bulamamıştım ama tekrar istediler. ne olduğunu nasıl alındığını bilen var mı?

teşekkürler.
0
icim urperiyor
(13.09.18)
Aynısı işte, yurtdışında adli sicil kaydı diye geçiyor. Aceba türkçe olduğu için mi anlamadılar?
0
Boris
(13.09.18)
@boris

yok, arşivli ve arşivsiz sicil kaydının yanı sıra bunu da yazmışlar maile. başka bir şey olduğunun farkındalar diye düşünüyorum. ben de zaten 'bize bu sicil kayıtları var' diyerek onları gönderdim fakat tekrar istediler.
0
🌸icim urperiyor
(13.09.18)
ingiltere'de police registration diye birseyimiz var, ama buraya gelinmeden alinmiyor zaten
0
try again fail again fail better
(13.09.18)
Police check = Sicil kaydi.

Adamlara soyle turkiye'de istediginizin karsiligi olarak bir tane belge var sadece de.
0
baldur2
(13.09.18)
@try

onun gibi olanini bulundugum ulkede aldim zaten. sanirim aynisinin turkiye icin olanini istiyorlar.
0
🌸icim urperiyor
(13.09.18)
(9)

30 Liraya Satılan 2TB Usb Bellekler

deneme
Bunların olayı nedir? Bugün bir tanesini denedim ve içine 400gb dosya attım, gayet de başarılı bir şekilde çalıştı. Nasıl olur, 2tb olan kocaman Hard diskler 1000tl olmuşken Usb olan bu hard disk 30TL’ye satılabilir? Üstelik piyasada 2tb usb bellek hiç görmedim o.o
Bunların olayı nedir? Bugün bir tanesini denedim ve içine 400gb dosya attım, gayet de başarılı bir şekilde çalıştı. Nasıl olur, 2tb olan kocaman Hard diskler 1000tl olmuşken Usb olan bu hard disk 30TL’ye satılabilir? Üstelik piyasada 2tb usb bellek hiç görmedim o.o
0
deneme
(12.09.18)
Nerde o? Link var mı?
0
Delay Fuze
(12.09.18)
Wish isimli bir uygulamadan satin alinmis.
0
🌸deneme
(12.09.18)
başka bilgisayarda çalıştı mı ??

ayrıca link??
0
westblack
(12.09.18)
Link veremiyorum, ben uygulamaya kayit olmak icin bilgi vermeye bile cekindim nedense. Ama baska bilgisayarda da calisti dosyalar.
0
🌸deneme
(12.09.18)
bunun tek bir aciklamasi var;

imkansiz.

basarili calistigina emin misiniz? farkli klasorlerdeki farkli dosyalara erisim saglayabiliyor musunuz 400gb boyutundaki transfer sonrasinda?
0
icim urperiyor
(12.09.18)
Dolandırıcılık, bilgisayara taknca 2tb gözükür ama aslında
içinde bir kaç gb lık flash bellek vardır, dosya atmaya başladığınızda atıyor gibi yapar tak çıkar yapınca yerinde yeller eser. Youtube da onlarca videoya konu oldular.

Ha tb kapasitesinde sd ya da usb bellek yok mu? Var ama 5 dolara değil.
0
hedep
(12.09.18)
seagate veya sandisk gidip tüm ürünleri toplayıp, üzerine kendi markasını basıp binlerce liradan satar.
www.hepsiburada.com
1tb'lık 6700 lira civarı. bu da olsa olsa 11-12bin civarı olur.
0
sutlu nescafe
(12.09.18)
www.raymond.cc

bu siteden bir iki program indirip deneyebilirsiniz.
0
compumaster
(12.09.18)
Evet, attığım dosyayı geri indirip oynattım. Ben de inanamıyorum, bir iş var bu işte ama ne?
0
🌸deneme
(13.09.18)
(3)

türk tarihi ve araplasma süreci hakkinda kaynak tavsiyesi

icim urperiyor
cumhuriyet oncesi turk tarihini sormus birisi, onlari not aldim fakat ben türk tarihinin en baslarini ve araplasma sürecini merak ediyorum daha cok. ta göktürklerden öncesinden itibaren cok detaya bogulmadan nereden geldigimizi bilecek kaynak tavsiyeniz var mi? bilge kagan kadar türk hissediyorum ke
cumhuriyet oncesi turk tarihini sormus birisi, onlari not aldim fakat ben türk tarihinin en baslarini ve araplasma sürecini merak ediyorum daha cok. ta göktürklerden öncesinden itibaren cok detaya bogulmadan nereden geldigimizi bilecek kaynak tavsiyeniz var mi?

bilge kagan kadar türk hissediyorum kendimi.
0
icim urperiyor
(11.09.18)
coğrafi olarak arapların dibine gelen siz, onların dinini benimseyen siz, sonra onlara neden benzedik diyen de siz. moğolistan steplerindeyken araplaşmadınız herhalde, bunlar hep coğrafi etkileşim.
0
Bruce
(11.09.18)
peter golden.

bogulmadan kismi zor.

Golden, Peter. B. (1990), "The Karakhanids and Early Islam", in Sinor, Denis, The Cambridge History of Early Inner Asia, Cambridge University Press, ISBN 0-521-2-4304-1

Golden, Peter B. (1992), An Introduction to the History of the Turkic Peoples: Ethnogenesis and State-Formation in Medieval and Early Modern Eurasia and the Middle East, OTTO HARRASSOWITZ · WIESBADEN

Golden, Peter B. (2011), Central Asia in World History, Oxford University Press
0
cedex
(11.09.18)
@bruce

tengri biz menen kardes, sen raadol.
0
🌸icim urperiyor
(12.09.18)
(1)

Laptoplar, eşler, işlemciler

kamile necaset
Elimde 2 laptop var. Birinin ekranı kırık ama özellikleri bana yetiyor. Diğeri bana yetmiyor ama fiziksel durumu iyi.İyi laptopun işlemciyi, ekran kartını, ramini fiziksel durumu iyi olan laptppa taksam nasıl olur?
Elimde 2 laptop var. Birinin ekranı kırık ama özellikleri bana yetiyor. Diğeri bana yetmiyor ama fiziksel durumu iyi.

İyi laptopun işlemciyi, ekran kartını, ramini fiziksel durumu iyi olan laptppa taksam nasıl olur?
0
kamile necaset
(09.09.18)
harika olur.

fakat 1-2 engel de yok degil. oncelikle laptoplar cok 'upgrade' edilsin diye yapilan aletler degil. o yuzden anakartlar genelde islemciye gore olur, hal boyle olunca daha iyi islemciyle bi nebze performans artisi yakalasaniz da anakart bazi konularda (calisma frekansi vb.) darbogaz olusturabilir.

ikincisi yine ilk sebepten dolayi genelde laptoplarda ekran karti 'onboard' dedigimiz sokulup takilamayan tipte olur. anakarta yapisik olur yani.

ram konusunda da genelde anakartlarin maksimum ram siniri biraz dusuk olur. ayrica slot acisindan da zengin degildir.

son olarak parcalarin uyumu da var. islemcilerin tipi, yani bacak sayisi birebir ayni degilse takamazsiniz, yuvaya oturmaz.

fakat ugrasmasi zevklidir. dedigim gibi eger takilabiliyorsa iyi parcanin mutlaka faydasi olur. madem gozden cikarmissaniz deneyin derim.
0
icim urperiyor
(09.09.18)
(5)

tüplü televizyon videosu çekmek

tabudeviren
bu videoyu çekerken neden yatay çizgiler oluşur?
bu videoyu çekerken neden yatay çizgiler oluşur?
0
tabudeviren
(07.09.18)
Goruntudeki pikseller en ustten asagiya dogru dizilerek sirayla yenilenir. BU yenileme hizinin kameranin yenileme hiziyla iliskisinden dolayi boyle oluyor. Kamera da ustten asagiya dogru aliyor her bir kareyi. Dusununce biraz karisik geliyor ama degil.
0
stavro
(07.09.18)
işin teknik konusuna pek hakim değilim, hatalıysam düzeltsin arkadaşlar ama tv yayınında saniyede bilmem kaç kere görüntü oynuyor filan. kamera abimiz de bu görüntüleri yakalıyor.. yani bizim gözümüz kameranınki kadar gelişmiş değil

hatalıysam düzeltin lütfen
0
silah taciri
(07.09.18)
ilk sebep kameranın saniyede kaydettiği kare hızı ile ekranın tazeleme hızının farklı olması. standart olarak saniyede 30 kare kaydeder genelde kameralar, eski tvlerinki bundan farklı olduğunda flicker denen efekt oluşur. çok emin olmamakla birlikte birbirinin katı olan tazeleme hızları olursa flicker olmuyor diye biliyorum.

diğer -ve daha etkili- sebep ise crt ekranların çalışma prensibiyle alakalı. kabaca tüplü televizyonlarda fosfor tabakası oluyor ve arkadan vuran ışıkla bu fosforun girdiği etkileşim sonrası renk oluşuyor. bu oluşum süresinin göz vasıtasıyla algılanışı ile kamera sensörü vasıtasıyla algılanışı arasında fark oluşuyor ve bu yüzden ortada bir gecikme oluyor. bu gecikme düzenli olduğu için de yukarıdan aşağı düzenli bir şekilde yatay bir boşluk oluşuyor ve senkronize biçimde aşağı yukarı iniyor gibi görünüyor.
0
Bruce
(07.09.18)
dedikleri gibi goruntuyu genelde ustten alta dogru yeniler. sagdan sa yenileyenler de var, onlarda da dikine cizgi olusur.

fotograflarda da var ayni mevzu. kameralar da oyle algiliyor. hizli donen bi pervaneyi yuksek hizda yakalarsan net bi sekilde, kanatlar yamuk yumuk cikar.
0
icim urperiyor
(07.09.18)
icim urperiyor
(07.09.18)
(10)

matkapla duvar delme

retiredcolonel
kütüphane sabitlemek için duvarı delip dübel vida yapacağım. daha önce yaptım bu işlemi, nasıl yapıldığını biliyorum. tek bilmediğim, deldiğim noktadan kablo/elektrik tesisatı filan geçiyorsa? bunu nasıl anlarım?
kütüphane sabitlemek için duvarı delip dübel vida yapacağım. daha önce yaptım bu işlemi, nasıl yapıldığını biliyorum. tek bilmediğim, deldiğim noktadan kablo/elektrik tesisatı filan geçiyorsa? bunu nasıl anlarım?
0
retiredcolonel
(06.09.18)
kimlanbu
(06.09.18)
hocam dört tane delik açıcaz diye 100 lira vermeyelim ya, daha manuel bir çözüm yok mu? : )
0
🌸retiredcolonel
(06.09.18)
gözle bakacaksın. öyle duvarın içinde haldır huldur kablo dolaşmaz. tavana yakın buat vardır, altında da elektrik düğmesi veya priz mesela. buattan düğmeye prize kablo gider. o ikisinin arasını, prizlerin , düğmelerin üstünü delerken dikkat et. onun dışında kablo pek olmaz. müteahhit de salak değil, yani buatı bi duvara, prizi karşısındaki duvara koyup bütün duvarlardan kablo döndürüp masraf etsin.
0
kibritsuyu
(06.09.18)
buart, priz, anahtarlarin yerlerine gore borularin gectigi yerleri kestirebilirsin. duz doserler, donusler 90 derecedir. capraz gitmez. uygulama boyle bir sacmalik yapmamislarsa doserken sikinti cikmaz. :)
0
seksli harf
(06.09.18)
Kablo zaten plastik borunun içinden geçer. Ara ara deldikçe bak eğer boruyu cücüklediysen girme daha fazla.
0
bos gezenin bos ustasi
(06.09.18)
Buat, priz, anahtar vs aralarında dik paralel ve çapraz boru olabilir.

Yani bir buat veya prizin paralel ve dikine hizasını delme, bunların birbiriyle olan aralağında çapraz bir çizgi çek hayali, orayı da delme.

Çok şüphede kalırsan at bir foto, bakalım.
0
John Bloor
(06.09.18)
benim tavsiyem priz buat gibi elektrik zimbirtilarini merkeze alacak sekilde tavan veya tabana degene kadar hayali bi arti ve carpiyi ust uste koy, bacaklarindan delme. alt taraflarda sikinti olmaz muhtemelen ama bizim memlekette gaz kacagini cakmakla kontrol ediyolar.
0
icim urperiyor
(06.09.18)
Çok teşekkürler açıklamalar için. Essiz çizim yeteneğimle anlattım aşağıdaki linkte.

Buat hizasinin bir parmak aşağısını deleceğim.

Buatin aşağısında priz ve lamba anahtarı var. Iki duvarda daha priz var. Odada tek buat var yuvarlak ile işaretlediğim.

eksiup.com
0
🌸retiredcolonel
(06.09.18)
buartin asagisinda anahtar/priz varsa o hizadan muhtemelen borusu geciyordur orayi delme. 10 cm falan yanini del.

ayrica o nasil bir cizimdir abi. asdfsdfgs derinlik perspektif karman cormanim. :):)
0
seksli harf
(06.09.18)
Sen duvarcılığı bırak sürrealist resimler çiz üstad :)
0
ismira007
(06.09.18)
(11)

f/p karıştırmadan piyasadaki en kaliteli telefon iPhone mu?

silver apple
şu bilindik markalar arasında en kaliteli telefon iphone mu?
şu bilindik markalar arasında en kaliteli telefon iphone mu?
0
silver apple
(03.09.18)
Kesinlikle degil. Kasa kalitesi olarak olabilir belki bi tek.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.09.18)
evet. eğer telefonu x ayda bir formatlayıp, saklama alanın dolduğunda çerezleri temizleyip ara ara bataryanı kalibre etmek, bazı zamanlarda uygulamaları sd karta taşımak istemiyorsan en iyisi apple. ama yukarıdakileri yaparım dersen android telefonlar acayip iyi. tek sıkıntı malesef xx uygulaması durdu diyor, yavaşlıyor, stabil değil, 2 sene sonra çöpe dönüyor. 2 sene sonra o telefonu kullanabilmek için forum forum dolaşıp çareler araman gerekiyor. bu sorunlar olmasa androidler felaket telefonlar.
0
Tears of Devil
(03.09.18)
evet kesinlikle iphone.
gerek kamera, gerek stabilite olarak alayını tokatlıyor.
0
teritori
(03.09.18)
para sorun degilse iphone tabi. her sene yenisini alabilecek olsam iphone alirim. durumum yok xiaomi aliyorum.
0
icim urperiyor
(03.09.18)
Kamera icin iphone. Gerisini bilmiyorum.
0
stavro
(03.09.18)
kullanım ömrü ve stabil performans açısından evet.
0
sir gawain
(03.09.18)
yıl başına düşen net telefon harcaması bakımından evet.

yani herhangi bir telefon aldın. kaça aldın? kaç sene götürecek? bu senenin sonunda kaça satacaksın? bu üç soruya verdiğin cevapların toplamı iphone modellerini ekonomik hale getiriyor.
0
babilbaligi
(03.09.18)
Tam kavga çıkaracak soru :) Bu kadar koşulsuz seveni ve koşulsuz nefret edeni varken insani bir cevap almanız çok olası değil gibi ya.

Ben apple ürünlerinin genelde uzun süre kullanıldığını tecrübe ettim. Aynı zamanda elimde 2014 model zte telefon var android gariban hala çalışıyo, uzun gidiyorsa bu da gitmiş yani.

Mevzu fiyat performanstan çok artık android mi kullanmak istiyorsunuz ios mu sorusuna geliyor tüm fanboy/hateboy'lukları geçtikten sonra.
0
hedep
(03.09.18)
kişiye göre değişir. daha stabil ve kullanımı rahat diye çoğunluk iphone'u tercih ediyor ama Samsung diyen de hiç az değil.

yani net bir cevabı olmamakla beraber diğer markalardan ziyade samsung ve apple olarak öne çıkıyor piyasa.
0
Neill
(03.09.18)
Kişiden kişiye falan değişmez.

Şu anda paranın alabileceği en iyi cihaz Note 9.

Kasa kalitesi Iphone X için konuşursak rezalet.
Kanıt: m.imgur.com

Kamera konusunda Iphone X skoru en altta listede kaçıncı görün.
kanıt:
www.dxomark.com

Yazılım konusunda Iphone mu en iyisi? Kime göre neye göre ben nefret ediyorum IOS'ten.

Dayanıklılık konusunda da zaten hepsi artık aynı. Gorilla Glass 5, ekran zaten Samsung Oled aynı. Batarya dayanımı desek zaten tüm muadillerinden kötü Iphone.

O zaman nasıl en iyi telefon oluyor? Kaldı ki yeni bile değil artık Iphone X.

Ha bak işlemci benchmarkta A11 bionic üstüne yok. Ama ram konusunda cimri olduğundan Apple bunu da tam randımanlı kullanamıyorsun.

Geçiniz. Sd845 ile çözemeyeceğin alamayacağın uygulama yok.
0
bos gezenin bos ustasi
(03.09.18)
Şu an telefonun ağababası Note 9'un 8 gb ramlik versiyonu. Değerlendirmelerde çok iyi puan alıyor.İphone hep gerilerde.
0
basubadelmevt
(03.09.18)
(10)

Iphone

oekuklu
Merhaba. Androidçiydim şimdiye kadar. Ancak telefonlarımın hepsi 2 3 senede kasmaya, donmaya ve bataryaları ölmeye başlıyor. Bu yüzden artık ayfona geçeyim diyorum. Bugün turkcelle gittim, 5900 tllik 8 plus'a 24 ay ayda 366 tl fiyar çektiler. 8700 tl falan oluyor yani yaklaşık. Bu çok fazla geldi. D
Merhaba. Androidçiydim şimdiye kadar. Ancak telefonlarımın hepsi 2 3 senede kasmaya, donmaya ve bataryaları ölmeye başlıyor. Bu yüzden artık ayfona geçeyim diyorum. Bugün turkcelle gittim, 5900 tllik 8 plus'a 24 ay ayda 366 tl fiyar çektiler. 8700 tl falan oluyor yani yaklaşık. Bu çok fazla geldi. Daha uyguna alabilir miyim? Yoksa 3 4 ay falan para biriktirip peşin mi alayım?
0
oekuklu
(20.08.18)
turkcell'le falan alırsan çok çok pahalıya gelir. senelerdir iphone kullanan birisi olarak, 2-3 sene içinde iphone'un pilinin de kullanımına bağlı olarak büyük ihtimalle pert olacağını söyleyim.

en ucuz yollusu yurt dışı.
0
washe
(20.08.18)
banka kredisiyle nakit bulup onunla ikinci el almak en mantıklısı o bile 5000 civarı bu ara. 8 plus harici alma zaten. ben kullanmıyorum ama iPhone kullananlar bi ömür idare ediyor androide göre daha iyi kullanım şeysi.
0
aydogank
(20.08.18)
Pil durumunu abartmayalım. 1,5 senedir kullandığım iphone 7 için battery life uygulaması %87 pil sağlığı gösteriyor. Ki gerçekten de bir şikayetim yok. Kasmak falan zaten yok.

Bence para biriktirin peşin alın. Turkcell standart bireysel kredi faiz oranını vermiş yani peşin almadığınız sürece zaten masrafı aynı olacak.
0
catch the arrow
(20.08.18)
biriktir pesin al. ama iphone da da ayni seyler oluyor. tek farki arkadaki isirik.
0
baldan kaymak
(20.08.18)
İphone alma. En ust segment android al. Yeni nesil androidler artik daha iyi iphonedan.

Onun haricinde ikinci el bakabilirsin satani cok ama alani yok fiyati dusurebilirsin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.08.18)
1000 liraya 2000 liraya Android alıp 3 yıl sonra kasınca 9000 liralık iPhone almak mı geldi aklınıza çözüm olarak?
0
crostata
(20.08.18)
@crostata,evet. Problem?
0
🌸oekuklu
(20.08.18)
şimdiye kadar tüm iphone'larımı ikinci el aldım. kendiminkileri de sattım. yurt içinden alınma 64 gb iphone 8'i sene başında 3100 tl'ye aldım. o sıralar sıfırı 4000 tl'nin üzerindeydi. adam sadece bir hafta kullanmıştı, kulaklığını şarj aletini bile açmamıştı, şu anda sorunsuz kullanıyorum.

özetle: para biriktir temiz ikinci el al. aldığın zaman da filmli, kapaklı vs. kullan, birkaç sene sonra yükselteceğin zaman satarsın.
0
sir gawain
(20.08.18)
en son iphone 8 cikmisti sanirim, her sene 1 rakam arttigi icin 3 sene onceki model iphone 5 oluyor galiba.

eger piyasada orijinal uzerinde gelen bataryasi saglam, donmayan ve kasmayan iphone 5 varsa onu neden almiyorsunuz? daha uyguna gelir.
0
icim urperiyor
(21.08.18)
alinabilecek en ucuz iphone SE'dir ama plus diyen birine SE demek komik olur.

ikinci el guvenilir bir cihaz bulun bence. almadan once garantisini ve imei numarasini kontrol edin mutlaka
0
supergirl
(22.08.18)
(2)

sigara icilen odaya esya depolama

common of demons
4-5 koli kitabi evde sigara icilen bir odada bulunan dolaba koymam gerekiyor ama kitaplara sigara kokusu sinecek muhtemelen. bunu en aza nasil indirgeyebilirim? eger sinerse, bu kokudan nasil kurtulabilirim?
4-5 koli kitabi evde sigara icilen bir odada bulunan dolaba koymam gerekiyor ama kitaplara sigara kokusu sinecek muhtemelen. bunu en aza nasil indirgeyebilirim? eger sinerse, bu kokudan nasil kurtulabilirim?
0
common of demons
(19.08.18)
kitapları kutulara ayırıp kutuları streç film iyice ile sar.
0
syd barrett in kedisi
(19.08.18)
önce poşete sonra kutuya koy?
0
icim urperiyor
(19.08.18)
(1)

Klima hortumunu dis cepheye sarkitan ust komsu

melancholia
Ust komsu klima dis unite hortumunu apartmanin dis cephesine sarkitmis. Su duvarda catlaklara sebep oldugu gibi bizim balkonun da icerisine akiyor. İceriye alinmasini soyledik ama nafile. Ne yapabiliriz? Yonetim de fiyasko.
Ust komsu klima dis unite hortumunu apartmanin dis cephesine sarkitmis. Su duvarda catlaklara sebep oldugu gibi bizim balkonun da icerisine akiyor. İceriye alinmasini soyledik ama nafile. Ne yapabiliriz? Yonetim de fiyasko.
0
melancholia
(19.08.18)
asilsaniz kökünden gelir belki?
0
icim urperiyor
(19.08.18)
(9)

multinet veya benzeri bireysel harcama kartı şeysi

icim urperiyor
selam. çalıştığım yerde multinet kullanıyorduk. içinde para vardı, işten ayrıldıktan sonra yurtdışına giderken kartı aileme bıraktım 'bunu harcayın' diye. normalde dışarda bi şey yiyip içmez annemle babam. 1-2 defa gitmişler, içinde 300 lira bakiye varken 1 ay sonra falan kartı iptal etmiş bizim şir
selam. çalıştığım yerde multinet kullanıyorduk. içinde para vardı, işten ayrıldıktan sonra yurtdışına giderken kartı aileme bıraktım 'bunu harcayın' diye. normalde dışarda bi şey yiyip içmez annemle babam. 1-2 defa gitmişler, içinde 300 lira bakiye varken 1 ay sonra falan kartı iptal etmiş bizim şirket işten ayrıldığım için. tekrar aktif edemeyiz falan dediler.

iyi dedim zaten yurtdışındayım uğraşamıyorum da bizimkiler için iyi oluyordu, arada dışarı çıkmaya bahane oluyordu. nakit olarak versem gidip bi kahveye 10 lira hayatta harcamaz babam, ki babaya 'bunu harcayın' diye nakit para vermek çok şey değil. şimdi bana öyle bir kart lazım ki multinet gibi avm'lerin üst katında yeme içme yerlerinde geçsin, olabildiğince çok yerle anlaşması olsun ve mümkünse içindeki para bitene kadar kart iptal olmasın. multinetin sitesine baktım bireysel müşteri kısmından bişey anlamadım, bakiye de yükleyemiyorum çünkü eski kartım iptal oldu.
0
icim urperiyor
(18.08.18)
on ödemeli kartlara bakın. ininal harikadır, içine para yüklersiniz ve kredi kartı gibi kullanırsınız, mastercard geçen her yerde de geçer. aylık 2tl abone ücreti var, kartın içinde para yoksa çekmiyor.
0
mehmed resad
(18.08.18)
@mehmed resad

o sıkıntı işte. multinet gibi marketlerde değil, restorantlarda kafelerde geçen bir şey olması daha makbul. bi de tek kullanımlık olması çok daha iyi olur.ç
0
🌸icim urperiyor
(18.08.18)
iyi de normal banka kartı neden işinizi görmüyor ki?
0
elorelia
(18.08.18)
Banka kartınıza bağlı ek kart çıkartın babanıza?
0
mutlusismankedi2015
(18.08.18)
@elorelia

çünkü 60 yıl tutumlu yaşamış babamı, profesyonel aşçılık yapan annem evdeyken dışarıda yemek yemeye ikna etmek imkansız. hele bi yere oturtup 1 fincan kahveye 10 lira verdirmem imkansız. yanlarında olsam ben götürürüm ama ben yurtdışındayım. ara sıra başbaşa çıkıp dolaşsınlar bi yerlerde otursunlar istiyorum.
0
🌸icim urperiyor
(18.08.18)
Yalnız kalan o 300 TL yi geri alabilirsiniz. Ben şirketten ayrılırken kartımda kalan parayı şirket maas hesabıma yatirmisti.
0
reca ederim bu bahsi kapatalim
(18.08.18)
@mutlusismankedi

ikisi de çalışıyor, paraları da var sorun o değil. sorun, 'hadi bu akşam gidip iskender yiyelim' veya 'hadi şu mekanda bi kahve içelim' deme alışkanlıklarının olmaması. masraf gibi geliyor onlara, alışmamışlar. ben de uzaktayım. 'bu kartı sadece kafelerde harcayabilirsiniz, harcamazsanız da içindeki bakiye boşa gidecek' dersem güzel bi teşvik olur, boşa gideceğine harcayalım derler.

ilk soruda da aşağı yukarı bunu anlatmaya çalıştım aslında.
0
🌸icim urperiyor
(18.08.18)
@reca ederim

teşekkür ederim, dediğim gibi mevzu 300 lira değil. hepimiz çalışıyoruz ailecek. sadece babam biraz evcil ve biraz aksi bir adam. evde herhangi bir şey eksik olmaz ama ben onlar bi kahve dünyasına, mado'ya falan gidip otursunlar istiyorum haftada 1.
0
🌸icim urperiyor
(18.08.18)
İninal alıp ver bence de.
Bu kart sadece yemek içecek için geçerli desen de araştıracaklarını sanmıyorum.
Gidip o tür yerlerde kullanırlar.
0
cakabo
(18.08.18)
(14)

Dizel vs benzin (Motor ömrü)

10032007
Tek kriterimizin uzun ömürlülük olduğunu düşünürsek hangisi daha makul? Bakımlar eksiksiz, zamanında yapılacak vs. Kasasına uygun bir araçta kullanılacak, ona uygun hacimde motor olacak falan.Dizel diyesim geliyor tırların milyonlarca kilometre yaptığını düşünerek ama binek araç olunca işler değişir
Tek kriterimizin uzun ömürlülük olduğunu düşünürsek hangisi daha makul? Bakımlar eksiksiz, zamanında yapılacak vs. Kasasına uygun bir araçta kullanılacak, ona uygun hacimde motor olacak falan.

Dizel diyesim geliyor tırların milyonlarca kilometre yaptığını düşünerek ama binek araç olunca işler değişir muhtemelen.
0
10032007
(16.08.18)
dizel daha düşük sıcaklıkta çalışır, benzin daha yüksek sıcaklıkta. Dolayısıyla daha yuksek sıcaklık daha kolay aşınır.
0
binder dandet
(16.08.18)
binek araçlarda da milyonlarca kilometre yapan ve mucize olarak değerlendirilmeyen benzinli motor bolca var.
0
gkhncnzdgn
(16.08.18)
sadece sıcaklık yönüyle bakarsanız olmaz. motor üzerinden bir sürü değişken parametre var. ortalama ömür olarak benzinli motor daha uzun ömürlü.

1.0 ve benzeri turbo beslemeli pancar motorlu benzin motorları hariç tutuyorum.
0
false pretension
(16.08.18)
şöyle düşün sarı taksiler bile milyon km yapıp kilometre saatine takla attırabiliyor.
0
killerbee
(16.08.18)
dizel daha düşük sıcaklıkta çalışır ama benzine göre çok daha yüksek sıkıştırma oranına sahiptir. ve genelde turbo beslemeli olur. bu da bi dezavantaj. zaten tüm mekanik ekipmanlarda esas olan şey çalışma saatidir, kilometre değil. şehiriçi 100 bin km ile uzun yolda 300 bin km aynı yıpranmaya sebep olabilir motorda.

pek bilgili değilim ama genel anlamda dizel-benzin kıyaslaması yapmanın çok mantıklı olduğunu düşünmüyorum. onlarca çeşit motor var. soğutma sistemi, yağlama sistemi, sıralı-yatay-v motor gibi envai çeşit değişken var.

yine de 'basit olan az arıza verir' prensibine dayanarak düz atmosferik benzinli motorların daha uzun gideceği kanaatindeyim.
0
icim urperiyor
(16.08.18)
benzinliyi bilmiyorum ama fiat dizel motorlari ticari araclarda 700-800 bin km yapiyor. ozel olarak kullanacaksan bu kadar uzun mesafe katetmen cok kolay degil.
0
exlibris
(16.08.18)
1.2 tsi kullanıyorum mesela şu an, 150.000km'yi geçti araba ve düzenli bakımlar dışında ekstra para harcamadım. Bu motor patlamaya hazır saatli bomba mı yani öyle mi düşünmeliyim?

330i ya da 320d düşünüyorum. Aslında bu kadar yüksek beygirli bir araca ihtiyacım yok ama 316i kullandım 1 hafta boyunca ve o motor o arabaya az geliyomuş hissi uyandırdı bende.
0
🌸10032007
(16.08.18)
Atmosferik benzin her zaman daha dayanıklıdır.

Ağır taşıtlara bakma sen. Onların motoru 6 litreden başlıyor maksimum çevirdiği devir 3000 vs.

Dizel araçta motor bloğu dayansa bile enjektör ve turbo illa ki arıza çıkartacak ve bunlar zaten benzinli atmosferik rektefiyesi kadar pahalı.

Yüksek km dizel alınmaz diye ortalıkta dolaşan hiç mi eş dost görmedin?:)

Getir 1.6 vti 160bg honda motoru veya efsane corolla motoru milyon km yapar yağ eksiltmeden. Veya w124 e240 e320 gibi araçlar. Ya da getir amerikan bloktan egzantrikli atmosferik v8 motor eskitemezsin. Kırılmaz o motorlar.

Dizelde turbo olmazsa olmaz(var turbosuz eski dizeller gitmez kolay kolay). Turbo demek motor bloğuna ekstra stres eklenmesi demek. Tek kriter de bu değil üstelik.

Yüksek basınçla dizel yakıtı ateşleme olmaksızın patlatmak suretiyle çeviriyorsun motoru.

Benzin daha sarsıntısız daha stressiz bir çalışma sunuyor.

Bak hangisi daha verimli daha iyi hızlı uçar kaçara girmiyorum.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.08.18)
Derdim en az 10 sene arabayı değiştirmeye ihtiyaç duymayacak şekilde yeni bi araba almak. :) Senede yaklaşık 35.000km yapıyorum bu da 10 senede 350.000 yapacak.
0
🌸10032007
(16.08.18)
Muhtemelen dizele 10 sene binemezsin. Zaten yakında yasaklanacak tüm Avrupa'da. Türkiye de takip eder bu akımı.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.08.18)
Ayrıca 10 sene içinde %99 elektrikli bir araç alacaksın kendi isteğinle.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.08.18)
10 yil uzeri kullanmak istiyorsan dizel vs benzinden ziyade markaya bakacaksin. ayrica kilometre de cok bir kistas degil. istanbul trafiginde 4 saat trafikte kaliyorsun toplamda 100km gitmiyorsun, ama uzun yolda yapacagin 500km kadar motora zarar veriyorsun hatta belki daha fazla. uzun omur denildiginde mercedes'in ismi vardir. 1980-1990 model mercedes arabalar gormek son derece normal. benzinlisini de gordum, dizelini de. mesela sahibinden'de 1990 model oncesi arabalari arattir. 100 aractan fazla ilani olan sadece bmw, ford, mercedes ve fiat var. bmw ve ford 300 civari iken mercedes'in 1300adet ilani var. bu bile bence gosterge. ekstra olarak kilometreyi de min 400.000km yap, karsilalastir
0
crucio
(16.08.18)
atmosferik benzin kağıt üzerinde en dayanıklısı, onun haricinde kendini kanıtlamış dizel/benzinli motorlar var, çok sorunlu dizel/benzinli motorlar da var.

denildiği gibi dizelde 1.5dci'lar veya 1.3 multijetler kendini kanıtlamış durumda mesela. isuzu da 1 milyon km garantisi veriyodu (ticari) dizel motorlarına.

bakımını düzgün/düzenli yaptırdıktan sonra kronik bi zımbırtısı da yok sa (vw motorları gibi) her araç işini görür bence.
0
yuto
(17.08.18)
cevirdigi devir de cok onemli.

misal motosikletlerin motorlarinin araba kadar uzun omurlu olmamasinin sebebi yuksek devir cevirmesi. en basit tek silindir motosiklet 9-10 bin devirde redline'a giriyor. 4 silindirle 20 bin devire kadar cevirenler var, bunlar uçuk rakamlar. arabalarda ortalama 4-5 bin redline. halk otobuslerine bakarsaniz 1500-2000 devir, daha alt devirlerde vites yukseltirler.
0
icim urperiyor
(17.08.18)
(5)

ingiltere kralı, rahmetli başkan kennedy

diffarentiationation
ingiltere kralırahmetli başkan keneditaçsız kral pelebakenbauerkaleci mayernadya komanaçibiricik bardofenerbahçeli cemil.bu listenin espirisi ne? bu başlıkta var:https://eksisozluk.com/turkiyenin-gelmis-gecmis-en-kaliteli-bes-insani--5219168?a=nice
ingiltere kralı
rahmetli başkan kenedi
taçsız kral pele
bakenbauer
kaleci mayer
nadya komanaçi
biricik bardo
fenerbahçeli cemil.

bu listenin espirisi ne? bu başlıkta var:
eksisozluk.com
0
diffarentiationation
(16.08.18)
Şener Şen’in Neşeli Günler filminde tıraş bıçağı satarken markasını referans verdiği dönemin ünlü insanları.

Sahnenin ruhuyla alakalı, izleyince daha da oturur. Ayrıca Brigitte Bardot kadın.
0
levent bilgen
(16.08.18)
nadya komanaçi (bkz: nadia comaneci) de kadın.

yaşınız kaç? bunun esprisini 6 yaşındaki oğlum bile biliyor. hiç mi duymadınız siz?
0
kibritsuyu
(16.08.18)
baldur2
(16.08.18)
icim urperiyor
(16.08.18)
sizi burak kut'un yaşandı bitti saygısızca isimli şarkısını bilmeyen arkadaşımla tanıştırmak isterim.

www.youtube.com
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.08.18)
(13)

yurt dışında iş buldunuz diyelim?

datnet
selam,yurt dışında çalışma fırsatı buldunuz diyelim gitmek için hazırlanma süreniz kaç gün olur? ben yarın sabaha kesin hazır olurum, zorlasam akşama eve bile gitmeme gerek yok.
selam,

yurt dışında çalışma fırsatı buldunuz diyelim gitmek için hazırlanma süreniz kaç gün olur? ben yarın sabaha kesin hazır olurum, zorlasam akşama eve bile gitmeme gerek yok.
0
datnet
(13.08.18)
1-2 gün isterim. veda önemli.
0
hayati cozemeyen adam
(13.08.18)
Yarın sabah vınn. Minimal bir yaşam sürüyorum. Çok az kıyafetim ve eşyam var. İnsanları pek sevmiyorum,mesafeliyim, şunu görmeden gitmem dediğim biri de yok. Akşama bile hazır olabilirim
0
ırene adler
(13.08.18)
burokrasisi 1 gunden cok daha uzun suruyor.
0
robokot
(13.08.18)
2 ay
0
lcha
(13.08.18)
Çalışma izninin çıkması 3 ay kadar sürüyor, o yüzden acele etmenize gerek yok :)

Çalışma izninden bağımsız olarak şahsi işlemler 1 hafta kadar sürebilir (cep telefonu hat işlemleri, banka işlemleri, vekalet işlemleri, üzerine olan faturaların devirleri vb). Yani öyle valizi toplayıp gidemezsiniz muhtemelen.
0
crown
(13.08.18)
Yok ya yanlış anladınız her sey hazir, süreçler ok. Her şey binip gitmeye bakıyor.
0
🌸datnet
(13.08.18)
ben son gün hazirladim valizi. zaten 1 orta boy valiz ve sirt cantasina sigdi tüm hayatim.
0
icim urperiyor
(13.08.18)
10 gun
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(13.08.18)
1 hafta uygun ve yeterlidir.
0
monogram
(13.08.18)
akşama uçarım. net.
0
ozdek
(13.08.18)
1 ay.
0
chitosan
(13.08.18)
max 1 gün
0
cedex
(13.08.18)
neresi olduğuna bağlı
diyelim avustralya. bilmediğim yer, ona göre bavul yaparım. ne daha ucuzmuz ne daha pahalıymış bakarım. sonra kafama göre zırt pırt gelemeyeceğim için burada daha fazla "gitmeden yapayım" işim olur
ama avrupa ise akşam atlayıp gidebilirim (ki gittim) çok önemli değil, avrupaya giderken fatura bile kapatmam, daha önce de kapatmadım.
0
niye ama
(13.08.18)
(3)

Yurtdisindan Turkiye'de ki Bankaya Para Transferi

yetersiz veri
Selam millet,Yurtdisindaki bir bankadan Tr'deki bir banka hesabina para yollanacak. Baktim okudum, swift iban vs lazimmis. Bu isleri adim adim anlatan bir site var mi? Bir de bu isi en ucuz yoluyla nasil halledebiliriz?Olay su ki, Tr' de bir banka hesabi actiracagim ve ABD banka hesabindan aylik duz
Selam millet,

Yurtdisindaki bir bankadan Tr'deki bir banka hesabina para yollanacak. Baktim okudum, swift iban vs lazimmis.

Bu isleri adim adim anlatan bir site var mi? Bir de bu isi en ucuz yoluyla nasil halledebiliriz?

Olay su ki, Tr' de bir banka hesabi actiracagim ve ABD banka hesabindan aylik duzenli aktarmalar yapacagim. Bunun icin doviz hesabi actirmam gerekli sanirim. Bir de TL hesabi mi actirmam lazim? Nedir bu olayin ayrintisi?
0
yetersiz veri
(09.08.18)
gelen para birimi ne ise o birim hesabi actirip, o hesabin iban numarasi ve bankanin swift kodunu karsiya verdin mi sorun olmaz diye biliyorum.
0
jedilance
(09.08.18)
transferwise
currencyfair
0
icim urperiyor
(09.08.18)
transferwise en ucuz ve hizlisi
0
kimse
(13.08.18)
(25)

Sizce Bir Tanrı Var Mı?

Drakath
10 yaşından beri inanmıyorum, 3 büyük din o yaştan beri ortadoğu masalı gibi geliyor, agnostiğim. Emin olamama durumundan mütevellit hala ara sıra aklımı kurcalıyor.
10 yaşından beri inanmıyorum, 3 büyük din o yaştan beri ortadoğu masalı gibi geliyor, agnostiğim. Emin olamama durumundan mütevellit hala ara sıra aklımı kurcalıyor.
0
Drakath
(08.08.18)
bugün bize antik mısır mitolojisi, antik yunan mitolojisi vs nasıl masal geliyorsa yüzlerce yıl sonra bugünün mevcut tanrılarıyla dalga geçecekler. şuna da inanıyorum; dünyanın tanrısı bitmeyecek. bugünkü tanrıları öldürüp yerine başka tanrılar koyacaklar.
0
canercuxy
(08.08.18)
Yok.


canercuxy +1
0
fotrsapka
(08.08.18)
canercuxy +1 bundan daha güzel bir cevap daha yoktur.
0
mikahakkinen
(08.08.18)
Var, Allah 124 bin peygamber gönderdi bu bazı rivayetlerde 224 bin. Hadi biz az olanı ele alalım. Bunların sanırım sadece 25 tanesinin kuranda adı geçiyor, Allah bana göre her bölgeye her topluluğa belirli zamanlarda bir peygamber gönderdi.

Ama götü başı fazla oynayan ortadoğu ve arap toplumlarına, en başta da yahudi ırkına sayıca çok daha fazla gönderdi. Hala düzelemedi bu toplumlar orası ayrı.

Demem o ki Budha'nın bir peygamber olmadığına asla emin olamayız mesela, getirdiği din zamanında makbul iken zamanla hasar almış olabilir. Hz. İsa'dan bile elimize kalan yazılı kayıt belge yok, şurada ikibin yıl olmuş, çok daha eski dinler ve peygamberlerden kayıt/belge olmaması çok normal.

Haydi Hz Muhammed haşa yalan bir karakterdi ve toplumunu düzeltmek için kendince bir din uydurdu diyelim, e Hz İsa? Hz Musa? Ve diğerleri. Hepsi de birbirinden farklı zamanlarda ama birbirine benzer dinler mi uydurdular?

Fakat ne kadar yazılırsa yazılsın inanan hiç ispat istemeden inanacak, inanmayan da gözüyle görse de inanmayacak. Bu yüzden konu ile ilgili hiç bir tartışmaya girmem, sadece söyleyeceğimi söyler/yazarım.

Yirmili yaşlarına kadar ateist olan, 23-24 yaşlar gibi Allah'ın iman nasip ettiği, o günlerden beri de bir vakit namazını kaçırmamış bir kardeşinizim. Hep dua ederim Allah tüm inançsızlara iman nasip etsin diye, hiç gerek yok kimse yanmasın cehennemde.
0
John Bloor
(08.08.18)
bilimsel olarak ispat edilemeyen hiçbir şeye inanmıyorum.
0
cedex
(08.08.18)
yok. kesin bilgi.

çünkü yokluk değil varlık ispatlanır. varlığı ispatlanmayan şey de yoktur.
0
sir gawain
(08.08.18)
kesin bir şekilde yok demek de saçma değil mi? varlığı da yokluğu da ispatlanamıyor.
0
🌸Drakath
(08.08.18)
aynı şeyi tekrar edeyim. önermelerde ispatlanması gereken şey yokluk değil, varlıktır. zaten default olan gerçeklik yokluktur, 0'dır. sen bir şeyin var, yani 1 olduğunu iddia ediyorsan ispat yükümlülüğü sende olur. mucizelerin çıkış noktası da bu zaten. insanlık yokluğun ispatıyla uğraşacaksa o zaman her birimiz 100 tane mit/canavar/varlık/karakter vs. uyduralım, sonra bilim bu 1 katrilyon iddianın yokluğunu ispatlamakla uğraşsın. önermeler bu şekilde kabul görmez. şimdi yüz yıllık spagetti canavarı, garajımdaki ejderha falan anlatmaya üşeniyorum ama dilersen araştırabilirsin.

son olarak, tanrının yokluğunun ispatı da çok göreceli havada bir kavram. tanrının yokluğu nasıl ispatlanır, tam olarak hangi noktada insanlar "haa gerçekten de yokmuş" der? böyle bir nokta yok ki? yokluğun ispatı kendi içinde oksimoron gibi bir şey.
0
sir gawain
(08.08.18)
hayır yok.
insanlar özellikle kendi yarattıkları "kötülük"lerin karşılıklarının bir şekilde "iyilik" olarak görüleceği bir "evren" istediklerinden çıkmıştır tanrı ve din kavramı.
0
for the record
(08.08.18)
@canercuxy +1
0
chitosan
(08.08.18)
var. bu benim inancım. şu anda her şeyi ispat etme şansımız yok. şu dönemde uzayda bizden başka canlıların, varlıkların olduğunu ispat edemiyor oluşumuz o varlıkların olmadığı anlamına gelmiyor. tanrı, yaratıcı yada adına her ne dersen bugün bu şartlarda varlığını ispat edemiyoruz "bilimsel" açıdan.

inanmak ile bilmek arasında büyük bir fark vardır. adı üstünde: bilim, bilmekten geliyor. Tanrının var olduğuna "inanmak" en başta geliyor zaten. İslamda imanın 6 şartı vardır:

1- Allaha inanmak
2- Peygamberlere inanmak
3- Kuran'a inanmak
4- Meleklere inanmak
5- Ahiret gününe inanmak
6- Kadere inanmak

biliyorum biraz din dersi vermiş gibi oldum ama şu imanın altı şartına konu şeylerden hiçbirinin varlığı %100 kanıtlanmamıştır.

bir filozof vardı, ismini hatırlayamadım. o da şu manada bir şey söylüyordu: eğer tanrı diye bir şeyin olmamasına rağmen ona inanıyorsam bana bir şey kaybettirmez ama tanrının var olmasına rağmen ona inanmazsam çok şey kaybederim. amiyane tabirle g.tü sağlama alan bir yaklaşımdı :)
0
silah taciri
(08.08.18)
bir veya birden fazla tanrının varlığına inanmıyorum.
0
Bruce
(08.08.18)
Çevremdeki dindarların ne kadar placebo, algıda seçicilik etkisi altında olduklarını gördüğümden bana aşırı dindarlık bir nevi şizofreniye yakın bir şey gibi geliyor. Olaylara kendince ilahi sebepler uyduruyorlar.
0
necron
(08.08.18)
Elim yanlışlıkla cevapla butonuna çarptı yarısında, devam ediyorum. Babannem ben küçükken dizi ağrıyor sanıp babama dua ettirir kuran okutur sonra şıp diye geçti derdi. Ben de okula gitmemek için hasta numarası yapardım babam nazar var falan diye başımda Kuran okurdu iyileştim derdim öğlen olunca. İşte Allahın hikmeti falan diye konuşurlardı. Zaman zaman dübürümde bir ağrı olurdu sürekli dua ederlerdi ben çocuğum geçti derdim. 10 yıl sonra anladım ki basurmuş. Baş ağrısından ölürken beni doktora götürmeyip Kuran okudular başımda, ağrıdan sol gözüm kısılmıştı. 10 yıl sonra anladım ki sinüzitmiş. Babanneme de okunmuş ilaç diye bonibon verdiğinizde ağrısı yine geçerdi. Demem o ki böyle böyle insanlar mitler üretiyorlar. Bunlar algıda seçicilik mi desem neyse artık onla gerçek şeylermiş kabul görüyor. Babam mesela der ki benim dualarım sayesinde oldu. Olmayanlar da kısmet değilmiş. Karşı argüman olarak ne üretebilirim ki?
0
necron
(08.08.18)
@silahtaciri g.tü sağlama alan teorem Pascal'ın Kumarı. (git: eksisozluk.com)

Bana masal gibi gelmiyor aslında. Hatta böyle bir ayet vardı, onlara ayetlerimiz okununca eskinin masalları derler diye. (Mutaffifîn Suresi 13. Ayet miş. Evete googledan baktım). Hep aklıma gelir.

Tanrı, inanç ve ibadet farklı şeyler aslında. Ben sırf varoluşu anlamlandırabilmek için beyni araştırıyorum. İnsan neden inanmak zorunda? Evren neden var? vs. Nörolojisiydi, felsefesiydi, din sosyolojisiydi derken işin içinden hala çıkamadım.

Aklını kurcalaması gayet normal yani.
0
buzbebek
(08.08.18)
Üçüncüye yazıyorum ama iletiyi düzenlemek gibi bir seçenek yok sanırım. Yani böyle hayal dünyalarına kendileri yazıp çizip oynuyorlar gibi geliyor bana. Götü sağlama almaktan bahsetmiş bir arkadaş yukarıda da. İnsan neye inanıyorsa öyle yaşamalı. Sizin dedikleriniz Türkiye'de ramazanda oruç tutup kalan 11 ay içki içip kızlara sarkıntı olan, laf atan, kavga eden tipler işte. Bana kalırsa vicdanlı bir ateist, müslüman geçinen kötü bir insandan evladır. O yüzden hayat görüşüm, tanrı varsa da yoksa ne yapayım? Ben iyi bir insan olmaya çalıştığım sürece beni kendisinde tapmadı diye cezalandıracak bir tanrıya inanmıyorum.
0
necron
(08.08.18)
Bencede yoktur. Insanlari dizginlemek icin uydurulmus harika bir sistemdir.
0
VIPCH
(08.08.18)
bildiğimiz şekilde olmadığını düşünüyorum en azından. bu konuda farklı teorilerim var fakat benim asıl kafamı kurcalayan şey öncesi. yani 4 yıl öncesi, 4 milyar yıl öncesi, 444 milyar yıl öncesi derken nereden geliyor bu değirmenin suyu diye merak ediyorum. yani varlık, evren falan nasıl başladı onu kafam almıyor. big bang bile desen en az 2 atom gerekiyor anasını satayım (kabaca).
0
icim urperiyor
(08.08.18)
Bence Tanrı var ama din yok.
0
medusa
(08.08.18)
tanrı yoktur. tanrı olsaydı olup olmadığına inanmamız gerekmezdi. tamamen saçmalık bunlar.
0
tukenmez adam
(08.08.18)
semavi dinlerde tarif edilen şekilde bir tanrı kesinlikle yok. peki varoluşumuzun ardında herhangi bir zeka, bilinç belirtisi var mı? elimizdeki verilerde buna işaret eden bir şey de yok.

olsa da olmasa da benim için fark etmez gerçi. ben hayatımı bildiğim gibi yaşamaya devam ederim. "ya varsa?" diyerek garantici davranıp inandığımı söylesem kendime ve inandığım tanrıya hakaret etmiş olurum.
0
zgrydn
(08.08.18)
geçenlerde dolapta unuttuğum bir yiyeceğin içinden sinek çıktı, daha sonra şey düşündüm. bu sinek burada bir şeylerden türedi bundan eminim.

peki ya insanlar da bir şeyden bu şekilde türeyip evrimleştiyse diye de düşünmeden edemedim.

belki de devasal bir kalıntıdan türedik kim bilir?

dinazorlar mesela, var deniliyor, kalıntıları var. bi belge var elde.

ama tanrının varlığına dair hiçbir şey yok. gerçekten bir şey yok.

evvelki zamanlarda bu adamlar bi uyuşturucu maddenin etkisinde kalıp yerin göğün açıldığını halisilasyon görüp kaleme dökmüş bile olabilir.

kuran direkt indiği haliyle yok, onu bile senelerce insanlar kulaktan dolma şeylerle yazdılar.
birebir ilk geldiği gibi de değil bunu islamcılar da diyorlar.
yani hiçbir şeyin kanıtı yok, tanrının da. bilimsel değil. bilimsel olmayan bir şeyi de kabul etmek zor.
0
buiret
(08.08.18)
@buiret islamcılar böyle bir şey söylemez. cunku inananlara göre Kur'an hiç bozulmadan günümüze kadar gelmiştir. cünkü bunu belirten ayetler var. buna inanmayan zaten inanan veya "islamcı" olamaz.

inanmayanlar söyleyebilir, isteyen inansın isteyen inanmasın. ama inananlar böyle bir şey söylemez, onu diyorum.
0
Neill
(08.08.18)
Dinleri saçma buluyorum. Tanrının varlığına inanıyorum çünkü hiçbir bilimsel açıklama yoktan var olmamızı tam olarak açıklamıyor.
0
alaimisema
(08.08.18)
bilim dediği şeylerin %90'ından fazlasının hepitopu 60-70 yıllık ömrünün olduğunun ve bilim konusunda hala yolun başında olduğumuzun farkında olmayanlar, bugün kesin doğru olarak bilinen şeylerin çok değil 80 yıl önce bilim adamları tarafından safsata olarak nitelendirildiğini bilmeyenler bilimsel olarak kanıtlanamayan bir şeye inanmam diyor.

ukala olarak anlaşılmak istemem ancak zamanım yok anlatacak, kendilerine bilimi referans noktası alarak kanıtlanamamasından ötürü yaratıcı yoktur diyenler bilim felsefecisi imre lakatos'un yanlışlamacılığını biraz araştırsınlar.

bir şeyi ölçememek, eldeki sınırlı verilerle tanımlayamamak onun olmadığı manasına gelmez. pozitif bilimin dışında henüz standartları oluşmamış başka ilimler de var olabilir, olmaya da bilir. bu konuda kesin yargılarda bulunmak ya cehalettir yakibirdir yada ahmaklıktır.

sorunuza gelirsek yaratıcı var olabilir olmaya da bilir. zaten inanıp inanmamak da dini literatürde imtihan olarak geçiyor.
0
yemrem
(08.08.18)
(12)

dizi tavsiyesi (evet sıra bana geldi)

icim urperiyor
selam. izleyip beğendiğim dizilerden aklıma gelenler;breaking badgame of thronestrue detectivemad menhouse m.d.dexterbossnewsroomfringeblack mirrorwestworldthe walking deadfear the walking deadmasters of sexfriendshow i met your motherthe big bang theorysherlockhannibalsuitsbetter call saulrick and
selam. izleyip beğendiğim dizilerden aklıma gelenler;

breaking bad
game of thrones
true detective
mad men
house m.d.
dexter
boss
newsroom
fringe
black mirror
westworld
the walking dead
fear the walking dead
masters of sex
friends
how i met your mother
the big bang theory
sherlock
hannibal
suits
better call saul
rick and morty
mentalist
oz
spartacus
lost
fargo
house of cards
seinfeld
six feet under
the night manager
mr. robot
the knick


bunların hepsine hasta olmadım tabi. ama nebleyim izletti bi şekilde kendini. şimdi bu dizilerin ortalamasının üzerinde bir şey arıyorum. ama prison break, vikings, supernatural falan çok klişe gibi geliyor. onları izleyeyim mi? yoksa yenilerden güzel çok şişirilmemiş bi dizi tavsiyeniz var mı?

1-2 sezon bitmiş olursa daha iyi olur. bi de çok bilimkurgu olmasın. arrow, flash falan sarmıyo pek.

teşekkürler <3
0
icim urperiyor
(06.08.18)
gülüp eğlenmek istiyorsan modern family çok iyi. ben de yeni başladım birkaç günde ilk sezonu bitirdim. 20şer dakikalık bölümlerden oluşuyor. ilk iki bölümü izledin mi akıyor gidiyor.
0
burty
(06.08.18)
big little lies
0
gergedan
(06.08.18)
Dark
Ozark
Narcos
0
siyah giyen adam
(06.08.18)
broen/bron
crown
0
contavolta
(06.08.18)
www.turkcealtyazi.org

Gerçekci bir listedir. Tıklayıp, konusuna ve yorumlarına bakarak seyredebilirsiniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(06.08.18)
pseudologia fantastica
(06.08.18)
kültlere ne diyonuz peki? prison break falan?
0
🌸icim urperiyor
(06.08.18)
klişe derken? abartılmış diyorsan, popüler olmayla alakalı bu. eğer dizilerde hayatın anlamını aramıyorsan, istediğin güzel vakit geçirmekse seversin saydığın dizileri de.

broen/bron/bridge +1
dark +1

bunlar dışında fringe i sevdiysen 12 monkeys ilgini çekebilir.

ha unutmadan çokilgi çekmeyen ama bana göre gayet güzel giden colony. 3 sezon var şu an. ilk sezondan sonra arap atı gibi açılıyor. bu arada her türlü zevkin ve beğeninin kişisel olduğunu da hatırlatayım.

son bir tavsiye daha: The Man in the High Castle. 2 sezonu var.
0
issiz karga
(06.08.18)
Twin Peaks. İlk iki sezonu 90 ve 91 yıllarında çekildi, üçüncü sezonu 25 yıl sonra çektiler. True Detective'i andırıyor atmosferi ancak çok daha etkili ve başarılı bir yapım bana kalırsa, öneririm.
0
fırt
(06.08.18)
twin peaks++
community
brooklyn nine nine
it's always sunny in philadelphia
northern exposure
0
inheritance
(06.08.18)
son bir ekleme dahayapayım;

humans
0
issiz karga
(07.08.18)
BoJack Horseman, The Americans.
0
noluyo yaa
(07.08.18)
(7)

Makinede üretilen buzlar niye zor eriyor ?

Mcfly
Bunların olayı ne ? Neden dolaptaki buzlardan daha dayanıklılar ?
Bunların olayı ne ? Neden dolaptaki buzlardan daha dayanıklılar ?
0
Mcfly
(05.08.18)
cunku (muhtemelen) daha soguk. endustriyel oldugu icindir diye tahmin ediyorum, buzdolabinda -10 dereceyse endustriyel makinede -20'dir mesela. emin degilim ama, sallamasyon konusuyorum.
0
icim urperiyor
(05.08.18)
Tamamen sallıyorum, muhtemelen tabakaları daha kalın olduğu için.
0
angelus
(05.08.18)
buz makineleri yaklaşık -18 derecede çalışır, no frost buz dolapları da yaklaşık o sıcaklıkta. yani üretim sıcaklığının pek bir etkisi yok.

bana göre en büyük etken ortam sıcaklığı ve içine koyulan baz sıvı sıcaklığı.
0
goodz
(05.08.18)
buzdolabına yeni koyduğun su bir günde donabilir, ama -18'e geldiğini göstermez bu.

Endüstriyel olanlar büyük ihtimalle daha uzun süre çok soğuklara maruz kaldığından çok daha soğuklar.
Başka bir açıklaması olamaz.
0
burfak
(05.08.18)
q=m.c.delta(t) formülünden yola çıkarsak, benzer ortam şartlarında, aynı kütlede olan 2 özdeş sıvıdan (su) birinin daha geç erimesinin en makul sebebi derecesinin düşük olması gibi duruyor.
0
icim urperiyor
(06.08.18)
Bence onlar normal suyun buzlanmış hali değil, çünkü kırıp suya attığımda suyu fokurdatıyor ve sis gibi duman çıkarıyordu.

Hatta pet şişeye su koyar içine atar ve kapağını kapatırdık, içindeki tepkimeden dolayı şişe dışa doğru enleşirve şişerdi.

Sona yaklaşınca şişeyi uzağa ve yükseğe fırlatırdık, asfalta düştüğünde bomba gibi patlardı. Hey gidi hey.
0
John Bloor
(06.08.18)
@john Bloor,
senin bahsettiğin normal buz değil, kuru buz olarak bilinen katı CO2.
Mado, dondurmanın yanında veriyor onları.

Mcfly'ın sorduğu marketlerde satılan veya restaurantlarda verilen buzlar.
0
burfak
(07.08.18)
(8)

Diplomasız Çalışmak

kastos
Pazartesi iyi bir firmada çalışmak üzere bir iş için çağrıldım. Şuan Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun olamadım. Mezuniyetim için zorunlu stajımı teslim etmem gerekiyor ve stajı okul açılmadığı için teslim edemedim. Staj teslimi yapıp diplomamı alıcam fakat şuan olmayan diplomamla büyük bir fir
Pazartesi iyi bir firmada çalışmak üzere bir iş için çağrıldım. Şuan Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun olamadım. Mezuniyetim için zorunlu stajımı teslim etmem gerekiyor ve stajı okul açılmadığı için teslim edemedim. Staj teslimi yapıp diplomamı alıcam fakat şuan olmayan diplomamla büyük bir firamada işe alınmam söz konusu.

Bu durumda sizce anlayış gösterirler mi ?
Diplomam çıkmadan Elektrik müh. olarak çalışabilir miyim ?

Not: Diplomam tahmini ekim ayında çıkacak.
0
kastos
(05.08.18)
diploma çıkana kadar geçiçi mezuniyet belgesi veriyorlar git onu al. yada öğrenci işlerinden mezundur diye yazı al.
0
mikahakkinen
(05.08.18)
Staj formumunu öğrenci işlerinde çalışanlar alamıyorlar mı? Bütün dersler bitince bize bir sayfa verildi şuradan buradan yazı al diye okul içinde bir günde bitirdim. Diploma yerine geçen bir belge verdiler hatta diplomayı bir sene sonra aldım.

Durumu bildir. İmza yetkine ihtiyaçları var mıdır bilmiyorum. Zaten alakalı bir bölümde de değilim örnek olsun diye yazdim.
0
mabesa
(05.08.18)
Zorunlu stajı, görevli öğretim elemanı imzalamadan mezuniyet belgesi alamıyorum.
0
🌸kastos
(05.08.18)
kaybedecek bir seyin yok. sorun edebilirler tabii ki, 100 - 0 geriden baslarsin, anlasmalarda sana karsi kullanilir en kotu.

sonucta su an mezun degilsin, vermedigin bir ders varmis gibi - stajini gercekten yaptin mi, kabul edilecek mi, mezun olman icin yeterli sayilacak mi bunlar hep havada o yuzden tamam ya bu olmus gozuyle bakamazlar haliyle.

ama dedigim gibi kaybedecek bir seyin yok gidip deneyeceksin. cok takma kafayi bosuna yani. en kotu diplomani alinca yine basvurursun tecruben de olmus olur. taniniyor olursun vs.
0
robokot
(05.08.18)
Şirkete göre değişir. Bankalar,holdingler gibi büyük yerlerde işe alım kriterleri var. Mesela benim bildiğim bir şirkette eğer mezun değilseniz sizi düşük dereceden işe başlatıyorlar. Maaşı ve derecesi düşük oluyor ama mezun olduğunuzda da bu derece hemen yükselmiyor. En iyisi görüşmede netleştirmek
0
goodman
(05.08.18)
devlet daireleri veya imza yetkisi gerekli projeler için diploma önemli. çalışman için engel değil.
0
sttc
(05.08.18)
Görevli öğretim elemanını arasan durumu anlatsan tr sınırları içindeyse yanına gitsen imzalatsan olabilir mi? Biraz tatlı dil, biraz ikna kabiliyetiyle belki durumun aciliyetine ikna edebilirsin.
0
mabesa
(05.08.18)
calisirsin yav. zaten imza yetkisinin cogunu EMO'dan aliyorsun kursa gidip. o da hemen olmuyor. sen direkt sirketle konus, gerekirse orada staj yapmis gibi gosterirler calistigin sureyi. veya naylon(sahte) staj ayarla tanidik varsa. sirkete de diploma hemen cikmiyor de. yeni mezun muhendissin sana hemen sirketin anahtarini vermeyecekler, oryantasyonudur is guvenligidir bir suru zimbirti var onunde. o surecte halletmen lazim ama diplomayi, emo sicil numarani alman lazim yani. o da elektrik muhendisi oldugun icin imza yetkisi dalgasina yani. bize konferansa gelen bi elektronik muhendisi IBM'de calisiyordu 3-5 senedir, diplomasini hala almamisti. gerek yoktu cunku.
0
icim urperiyor
(05.08.18)
(6)

tavuk sote ayarında yemek yapmak

icim urperiyor
selam. biraz kısıtlı imkanlarda yemek yapıyorum, düdüklü tencere gerektirmeyen, temel malzemelerle yapılabilecek ve tavuk sote kadar uğraştıran yemek tavsiyeleriniz ne var? mantar sote geliyor aklıma, kıymalı bir şeyler de olabilir. kırmızı etle pek uğraşmadım. düdüklü tencere gerektirmesin bi de, o
selam.

biraz kısıtlı imkanlarda yemek yapıyorum, düdüklü tencere gerektirmeyen, temel malzemelerle yapılabilecek ve tavuk sote kadar uğraştıran yemek tavsiyeleriniz ne var? mantar sote geliyor aklıma, kıymalı bir şeyler de olabilir. kırmızı etle pek uğraşmadım. düdüklü tencere gerektirmesin bi de, o yok elimde.

yani soğan biber domates ile tavada veya tencerede yapılabilecek yemekeler arıyorum.
0
icim urperiyor
(04.08.18)
Taze fasulye
0
nax
(04.08.18)
Bezelye, patates yemeği, yesil mercimek
0
westblack
(04.08.18)
fasulye nohut ıslatma imkanım yok. mutfağa girince yemeği yapıp çıkmam lazım. pansiyonda kalıyorum, odada fasulye ıslatamam yani. patatesin haşlanması uzun sürmüyor muydu? düdüklüde yapıyordum patatesi eskiden ben, tencerede yapmadım hiç.
0
🌸icim urperiyor
(04.08.18)
Haşlanmış şekilde alabilirsin marketten nohutu,fasulyeyi
0
jackinkırıkkalbi
(04.08.18)
Taze fasulyeyi islatmiyoruz zaten.
0
nax
(04.08.18)
mercimekli köfte, salata veya cacık

kıymalı-domates soslu makarna, ayran

köfte, patates püresi, salata

mercimek çorbası,
humus,
biber, kabak patlıcan, domates... sebze sote,
patates salatası,

dil peynirli, ezine peynirli, eski kaşarlı veya sebzeli omlet
0
idexo
(04.08.18)
(9)

thinkpad'ler neden bu kadar iyi?

binder dandet
Acaip bir özelleştirme yetisi, acaip dayanıklılık, acaip güncellik gözlemledim(adamlar 2013 teki bios icin gecen ay güncelleme yayınladı) bu yüzden olabilir tabi ama sizce thinkpad'leri güzel yapan nedir?1000 tl ye satılan x230 su anda piyasadaki cogu laptopu dövüyor.Ama çok pahalı yenileri. niye bu
Acaip bir özelleştirme yetisi, acaip dayanıklılık, acaip güncellik gözlemledim(adamlar 2013 teki bios icin gecen ay güncelleme yayınladı) bu yüzden olabilir tabi ama sizce thinkpad'leri güzel yapan nedir?

1000 tl ye satılan x230 su anda piyasadaki cogu laptopu dövüyor.

Ama çok pahalı yenileri. niye bu kadar pahalı?
0
binder dandet
(01.08.18)
pahali oldugu icin iyi oldugu icin pahali. ehehe.

ne kadar kofte, o kadar ekmek.
0
icim urperiyor
(01.08.18)
Ben tam tersi sevmiyorum, X250'den tut 270 ve X1 Carbon'una kadar kullandım şirkette, bir tek X1 Carbon bana kalite hissini verebildi.

Kasalarını açmak gereksiz zor, yıl olmış 2018 hala 328429498 tane vida var.
0
devorgilla the gunslinger
(01.08.18)
İyi midir bilmem ama asla tipi hoşuma gitmiyor. Elitebook kullanıyorum, hatunda Fujitsu Lifebook var. İkisi de tip olarak döver tinkpedi.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.08.18)
valla sene basinda 6 senelik bir modelini 270 euroya aldim, ilginc bir sekilde muthis calisiyor alet, tam olarak aciklayamiyorum nedenini ben de...
0
hewit
(01.08.18)
hala canavar gibi çalışan lenovo satın almadan önceki ibm thinkpadler var. tipleri hakikaten kayık ama sağlamlık 10 numara.
0
Neill
(01.08.18)
Eski isimde kullaniyordum bence iyi degildi, sikinti yasiyordum ara ara.
0
perfectum
(01.08.18)
çirkin ama sağlam ve kullanışlı. donanım uyumluluğu son raddede dolayısıyla aynı donanımda gözüken bilgisayarları bile performans açısından tokatıyolar. firmware'leri/driver'ları da ona göre itinayla yazılıyodur diye tahmin ediyorum.

şirketler bu sebeplerle para veriyo bu aletlere. ama ironiktir 2-3 sene içinde ıskartaya çıkarıyolar :)
0
yuto
(01.08.18)
bu yazıyı 2008 model bir x200s'ten yazıyorum :) bu yüzden bu kadar pahalı. 2008'den bu yana sahibini tek bir kez bile üzmemiş başka bir businessbook bulunamıyor. tek yaptığım 120gb ssd takmak.
0
Tears of Devil
(01.08.18)
en uzun zamandır bu konuda ilerleyen seri olduğu için. sana şöyle söyleyeyim. uluslarası uzay istasyonu iss'de bulunan tüm laptoplar thinkpad serisi.

blog.lenovo.com
0
orpheus
(01.08.18)
(15)

Bir insanın düştüğünde ölmesi için en az kaç metre gerekir

osuran imam
Bir insanın düştüğünde kesinkes ölmesi için gerekli asgari yükseklik miktarı nedir? Bunun böyle bilimsel bir standardı var mı? Yani mesela en az 50 metre gibi net bir rakam var mı? Yoksa muhtemel değişkenler neler? Yani ölümlü yüksekliği etkileyen etkenler neler?Bu arada, tamamen merak...
Bir insanın düştüğünde kesinkes ölmesi için gerekli asgari yükseklik miktarı nedir? Bunun böyle bilimsel bir standardı var mı? Yani mesela en az 50 metre gibi net bir rakam var mı? Yoksa muhtemel değişkenler neler? Yani ölümlü yüksekliği etkileyen etkenler neler?

Bu arada, tamamen merak...
0
osuran imam
(31.07.18)
Dusen telefonun caminin kirilma ihtimali gibi dusun.
0
brkylmz
(31.07.18)
Şöyle bir şey var: 5 metreyi 1 saniyede düşersin, 1 saniyede ulaşacağın hız da 35 km'dir, 2 saniye sonunda da 70 km'ye ulaşırsın. Yani 50 metreden düşmene gerek yok, 5 metre de rahat rahat öldürebilir düşme şekline kilona vs göre.
0
angelus
(31.07.18)
@angelus, peki mesela dikey, yani ayakları üstüne düşmek ölüm riskini arttırır veya yatay düşmek daha risklidir gibi genellemeler var mı? Muhtemelen kafa üstü düşmek garanti ölümlüdür, onu kestirebiliyorum.
0
🌸osuran imam
(31.07.18)
imam bey konuya vakıfsınızdır; ecel gelmeyince ölünmez. konuyla ilgili görüşler:

"öldürmeyen allah öldürmez"
"attan düşen ölmemiş de eşşekten düşen ölmüş"

bir tanıdık. üst kattan alt kata düştü de öldü. (max 2,5mt) bunu etkileyen çok şey var.
kafaüstü düşmesi, boyun kırılması, omurilik, dalak-ciğer patlaması etc.


ama dediğin gibi belirli yükseklikten sonra muhakkak ölünüyordur. hatta köprüden denize atlamaların çoğu ex oluyor.
0
qobel
(31.07.18)
Düştüğün zemin, vücut yapın, ağırlığın, düşme açın, düşme pozisyonun her şey etkiler. 1 metreden düşüp paramparça olan Iphone X'ler var. 2. kattan düşürüp ufak bir çatlakla çizikle kullanan var.

İnsan için bu çok daha karmaşıktır diye düşünüyorum.
0
bos gezenin bos ustasi
(31.07.18)
Bunların hepsi bir ihtimal. Kolunun bacağının üstüne düşersin bu sefer de içkanama geçirirsin ne bileyim kaburgan kırılır akciğerine girer falan yine ölürsün çok belli olmaz, kesin bir kuralı yok. Adamlar iki omur boyunun üstünü yüksek kabul ediyor Avrupa'da-ABD'de, bu yüksekliğin üstündeki çalışmalarda özel iş güvenliği yasaları var. 2 omur boyu da Avrupa için 1,80 ABD için 1,20. Yani bunların üstü için adamlar "Yüksek" diyor, buradan düşmek de sakatlığa-ölüme neden olabilir adam gibi önlem alın diyor.
0
angelus
(31.07.18)
Evet, belli ki karmaşık bir konu. Ama en azından kesin bir sınırdan söz edilebilir bence. Yani 100 metreden çakılan birinin hayatta kalma şansı yoktur sanırım. Belirli bir yüksekliğin altındaki noktalarda söz konusu parametreler doğrudan etkili oluyordur.
0
🌸osuran imam
(31.07.18)
kesinkes ölmek isteyen insan olabildiğince en yükseğe çıkan insandır bence çünkü 7. 8. kattan düşüp ölmeyen insanlar da var :)
0
buiret
(31.07.18)
ben kucukken yere 2 tane minder koyup ranzanin üst katindan takla atmaya calismistim, televizyondan falan ozenmistim herhalde baya kucuktum. kafa ustu 2 minderin arasina denk gelip yere cakilmistim, vucudum sicacik olmustu bi 5 dakika falan hareket edememistim. bilincim acikti subhaneke falan okudugumu hatirliyorum asdfgh. 5 dakika sonra yavas yavas vucudum kendine gelmisti. velhasil dusus sekli de onemli, bayilinca yere dusup kafasini vurup ölenler var.
0
icim urperiyor
(31.07.18)
İlginç... Yani 8. Kat aşağı yukarı 50 metre ediyor sanırım veya daha az. İşi garantiye almak için 100metre diyelim :)
0
🌸osuran imam
(31.07.18)
1. (bkz: vesna vulovic)

2. www.sanalbasin.com/5-metreden-dusup-oldu-25924126/
0
507
(01.08.18)
soylendigi gibi dustugun zemine ve duserken durdugun pozisyona ve carpma esnasinda yaptigin hareketlere gore degisir. kopruden atlayanlar suya da atlasa genelde olurler cunku o yuksekten atlayinca su beton etkisi yapar. dik atlarsan olum riski azalir, cunku hayati organlara gelene kadar ayaklarin enerjinin buyuk bir kismini emer. yan yada kafa ustu atlarsan olum riski artar tabiki. bir de 5-nokta taklasi denen bir olay var. eger duserken bunu uygulayabilirsen enerjinin buyuk bir kismini atmis olacagin icin hem olum riski azalir hem de cok az bir yaralanma ile hatta belki hic yaralanmadan bile yuksek bir noktadan atlayip yuruyerek devam edebilirsin
0
crucio
(01.08.18)
Vesna'nın hikâyesi ilginç, eğer gerçekse...@crucio, açıklayıcı oldu, teşekkür ederim.
0
🌸osuran imam
(01.08.18)
paraşütle atlayıp, paraşütü açılmayan ve karların üzerine düşerek hayatta kalan bir adam var.
0
orpheus
(01.08.18)
8. Kat 50 metre etmez. 30 metre falan eder. 50 metre diyorsun gökdelen demek 50 metre nerdeyse.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.08.18)
(3)

lenovo thinkpad x230 batarya

binder dandet
retro batarya aldım 9 hücreli, 4-4.5 saat kullanım veriyor orası eyvallah ve fakat yüzde 10-9 civarı bilgisayar kapanıyor. tekrar açmaya calıstıgımda batter critical hatası veriyor, sarja takıyorum tabi, direkt 1 den baslyıp sarj etmeye baslıyor.bu kapanmayı batarya daha tam kalibre olmadıgı icin mi
retro batarya aldım 9 hücreli, 4-4.5 saat kullanım veriyor orası eyvallah ve fakat yüzde 10-9 civarı bilgisayar kapanıyor. tekrar açmaya calıstıgımda batter critical hatası veriyor, sarja takıyorum tabi, direkt 1 den baslyıp sarj etmeye baslıyor.

bu kapanmayı batarya daha tam kalibre olmadıgı icin mi yapıyor sizce?

4 cycle oldu (doldur boşalt) şu ana kadar, daha kaç cycle yapmalıyım?
0
binder dandet
(30.07.18)
windows'un ayarlarından, pil yüzde kaçtaysa pc'nin ona göre ne yapacağını ayarlayabilirsin. istersen hiçbir şey yapmaz pil tamamen bitince çat diye kapanabilir bile.

ek olarak bios'ta da ayar olabilir bunun için.

yine de kafaya takılacak şeyler değil bunlar.
0
washe
(30.07.18)
@washe cevap için sağol

Evet kafaya takılacak sey değil ama yeni aldım bilgisayarı ve kullandıgım cidden en iyi bilgisayar şu ana kadar. her şeyi kusursuz işlesin hayvan gibi batarya süresi versin istiyorum :)

pil yüzdeye inince ne yapacagından öte sanırım bir gap var pilde---atıyorum 68 wh gosterıyor ama aslında 60 wh kapasitesi var. bunu algılayamıyor.
0
🌸binder dandet
(30.07.18)
thinkvantage gibi bisey olmasi lazim, battery management sekmesinden tekrar kalibre edebilirsin bataryayi. fise takip baslatiyorsun, o full sarj-desarj yapip yuzdeyi ayarliyor. benim pil 500 kusur dongudeyken hucreleri degistirdim (bilgili degilseniz tavsiye etmem cok riskli), ise yaramisti. simdilerde 800 kusur dongude. onu bi dene, gerekirse 2-3 kere yap
0
icim urperiyor
(30.07.18)
(2)

kendini kapıya asarak intihar etmek

khufu
birkaç kez haberlerde okumuştum böyle bir şeyi anlam verememiştim, bir de sanırım bir şarkıcı da böyle intihar etmişti.şimdi bir filmde de görünce yine anlam veremedim.sahne şu: https://streamable.com/urvbmşimdi o kemer nasıl kaymıyor ki orda öyle duruyor? ne tutuyor nasıl tutuyor onu anlayamadım gi
birkaç kez haberlerde okumuştum böyle bir şeyi anlam verememiştim, bir de sanırım bir şarkıcı da böyle intihar etmişti.
şimdi bir filmde de görünce yine anlam veremedim.

sahne şu: streamable.com

şimdi o kemer nasıl kaymıyor ki orda öyle duruyor? ne tutuyor nasıl tutuyor onu anlayamadım gitti? bir de benim bildiğim asarak ölümde esas öldüren şey ani hareketle boynun kırılması. ee burda o da olmaz çok uzun sürmez mi böyle?
0
khufu
(30.07.18)
Kapı ile pervaz arasında kemer sıkışıp kalıyor. Ağırlık bindiğinde onu tutan şey sürtünme kuvveti.

Sandalye vurmalı asılmada veya yüksekten bırakılmadığın çoğu asılmada ölüm bir zaman sonra gelir. Oksijen, kan dolaşımı, kalp durması vs.

Sabah sabah nasıl bi konu mk ya
0
Hendrix'e tapan adam
(30.07.18)
sahneyi izlemedim ama daha once benzerlerini gordum. kemeri kapinin arkasinda bir yere baglamis olabilir, orayi anlamadim yazilardan. tokasini da sokusturmus olabilir bi yere. kapiya asarak intihar etmedeki kilit nokta iradeli olmak, vucut agirligi nefes almayi engelliyor. genelde ayaklarini ve ellerini de bantliyorlar, nefes alma refleksi devreye girene kadar kendilerini tutuyorlar, refleks devreye girince insan cirpinsa da bayilana kadar kendini kurtaracak imkani olmuyor. sonrasi da bogulma zaten. dedigin gibi normalde 3-4 saniye surer daragacinda. bu yontemi hapiste falan kullanirlar, imkan olmayan yerlerde. yoksa cok daha kolay intihar yontemleri var yani. cem garipoglu da ranzaya asmisti sanirim kendisini, gercekse tabi.
0
icim urperiyor
(30.07.18)
(15)

Beylere cinselli soru +18

vhs kaseti
Sevgiliniz /eşiniz / partnerinizle yaşadığınız orgazmin hemen arkasında nasıl hissediyorsunuz? Kadından sebepsiz bir itilme rahatsızlık duyuyor musunuz? Şehvetiniz yeniden gelene kadar birazcık da olsa uzak yada mesafeli durma ihtiyacı hissediyor musunuz?Go go go
Sevgiliniz /eşiniz / partnerinizle yaşadığınız orgazmin hemen arkasında nasıl hissediyorsunuz? Kadından sebepsiz bir itilme rahatsızlık duyuyor musunuz? Şehvetiniz yeniden gelene kadar birazcık da olsa uzak yada mesafeli durma ihtiyacı hissediyor musunuz?

Go go go
0
vhs kaseti
(26.07.18)
Sevgiliniz /eşiniz / partnerinizle yaşadığınız orgazmin hemen arkasında nasıl hissediyorsunuz?
- iyi

Kadından sebepsiz bir itilme rahatsızlık duyuyor musunuz?
- hayır

Şehvetiniz yeniden gelene kadar birazcık da olsa uzak yada mesafeli durma ihtiyacı hissediyor musunuz?

- hayır
0
eeb
(26.07.18)
(bkz: boşalma sonrası hissedilen boşluk ve anlamsızlık)

fizyolojik bir süreç olduğunu düşünüyorum, hele ki coşkulu bir boşalma ise bir süre elleşilmesini sevmiyorum. benim için seviştiğim kişiyle alakası yok, hatta ne kadar muhteşem bir seks olmuşsa o kadar uzun sürüyor bu etki; olumsuz bir şey değil benim açımdan.
0
Bruce
(26.07.18)
asdghj hem de nasil. yataktan kalkip gidip cekyatta uyudugum oldu. kisisine gore de degisir gerci.

'iftar yemegini yedikten sonra tabakta kalanlara nasil bakiyosan, seksten sonra erkekler de kadinlara oyle bakar.' diye bi laf var.
0
icim urperiyor
(26.07.18)
1- İyi hissediyorum
2- Hayır itilme hissetmiyorum. ( ne demekse)
3- Evet. İsteyerek uzak durmuyorum fakat Bir süre kimse dokunmasın istiyorum.
0
ihanet kac kisilik
(26.07.18)
yok hiçbiri olmuyor, tam aksine daha yakın ve daha iyi hissediyorum, daha çok seviyorum. doğru bir karşılaştırma olmayacak belki ama bu biraz şeye benziyor, adam vardır hamile eşine bakıp "ohooo bu da ayı gibi şişti, sevişilmiyo da artık" der; adam vardır eşinin mucizevi bir şey yaptığını ve kendisine verebileceği en güzel şeyi verdiğini düşünüp ona daha çok bağlanır. sevişme sonrasında soğumak tabii ki bu kadar "ağır" bir şey değil ama biraz aradaki aşka, sevgiye ve bakış açısına bağlı diye düşünüyorum. aşık olduğum, sevdiğim bir insanla yaşadığım güzel bir tecrübeden sonra ondan anlık da olsa soğumamın ya da kendimi kötü hissetmemin imkânı yok. olsa bile garip bir hormonal durum olduğunu düşünüp üzerinde durmam açıkçası. yapı olarak genelde fiziksel temastan hiç hoşlanan biri değilim ama sevgili konusunda bunun tam tersiyim, imkânım olsa 24 saat ellerim jsfjss o açıdan mesafeli durma, "iki dakika rahat durma" ihtiyacı da hissetmiyorum.
0
der meister
(26.07.18)
Hepsine evet. Hayır diyen yalancıdır. Orgazm sonrası testesteron düştüğü için bu normaldir. Bunda ayıp bir şey yoktur.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.07.18)
ten uyumun yüksek, sevdiğin biriyle seks yaptıysan boşalma sonrası bir itilme olmuyor. gayet yatakta sarmaş dolaş sohbete başlayabiliyorsun. çok da çekim hissetmediğin biriyle yaparsan evet hadi kalk git diyesin geliyor.
0
pitjantjatjara
(26.07.18)
Hayır. Sarılıp öpmek istiyorum.
0
noluyo yaa
(26.07.18)
araya kaynadım (kadınım) ama bizim ilişkimizde bende oluyor bu. bi yerlerde gizli çüküm falan mı var acaba?
0
piremses
(26.07.18)
@piremses ben de kadınım bende de oluyor. Kadınlarda da olması son derece normal bence.
0
sta
(26.07.18)
@sta, sürekli erkeklerin durumu ön planda konuşulunca anormalim sanıyordum. :)
0
piremses
(26.07.18)
Harika hayır hayır
0
ghaash
(26.07.18)
robokot
(26.07.18)
yalnız bu durum döndü götünü yattıyla aynı şey değil, biz de 2-3-5 dakika sonra, artık ne kadar sürüyorsa bu durum, sarılıyoruz öpüyoruz. bi siz mi romeo'sunuz lan, akıllı olun!
0
Bruce
(26.07.18)
Arada ciddi bir sevgi varsa her türlü iyi hissederim, itilme olayı da olmaz, mesafeli durmam ama one night stand ise hepsi olabiliyor, pişmanlık dahil. Bir an önce partnerden uzaklaşmak istediğim de oluyor.
0
dapda
(01.08.18)
(12)

lenovo thinkpad x230 hala alınır mı?

binder dandet
bilen bilir, magnzyum alaşım kasa, nasa'da falan kullanıyorlar, milf spec(askeri test) daha bisürü şey...i5 3320m 2.6 8 ram128 ssdhd 4000 intel vga12.5 ekran2 saat batarya1000 liraya buldum, hazır bu aletlere fetişim de varken alayım diyorum. ne dersiniz?oyun bir tek rimworld oynarım.:)
bilen bilir, magnzyum alaşım kasa, nasa'da falan kullanıyorlar, milf spec(askeri test) daha bisürü şey...


i5 3320m 2.6
8 ram
128 ssd
hd 4000 intel vga
12.5 ekran
2 saat batarya

1000 liraya buldum, hazır bu aletlere fetişim de varken alayım diyorum. ne dersiniz?

oyun bir tek rimworld oynarım.:)
0
binder dandet
(23.07.18)
Bende var yılan gibi alet. gözün kapalı al. 1000 lira ucuz ama kıllandım.
0
Mcfly
(23.07.18)
bende var. 200 euroya almistim euro 5 filanken.

bendeki biraz daha farkli
i7
hdd var ssd degil :( (olsun takilir)
4 gb ramdi ben 8 yaptim.

pil omru mu-az-zam, 4-5 saat gidiyor (ikinci el aldim ama cocuk yeni pil taktirmisti)

180 derece aciliyor olmasini seviyorum.
bir de mat ekran olmasi benim icin onemli, nerdeyse yok artik mat ekranli bilgisayar
0
supergirl
(23.07.18)
alınır.
0
orpheus
(23.07.18)
alinir da batarya suresi cok az. aslinda bendeki thinkpad x250 yi sana verelim?

i5 5300 2.9ghz
8gb ram
128gb ssd
hd 5500 intel integrated (olmasi lazim)
12.5 ekran
extra large 6cell battery (standart thinkpad bataryasi 3cell), rahat 5-6 saati deviriyorsun

ben, bunu sifir olarak aldim 2.5yil kadar once londra'dan. ortalama haftada birkac saatten fazla kullanmadim, bu yuzden hic format gormedi. ne donanimda ne de kozmatik olarak herhangi bir sikintisi yok. her seyi originaldir.

2bin lira istiyorum.
0
ubi dubium ibi libertas
(23.07.18)
t430 var abisi. hala her isimi goruyor. x bence biraz kucuk ama sen bilirsin.
0
icim urperiyor
(23.07.18)
Link var mı
0
owaki
(23.07.18)
bir x200s birde x250'm var. aktif olarak x200s'i kullanıyorum. konfigürasyon senin yazdığının yarısının yarısı falan aslında ram hariç, ama hala canavar. al.
0
Tears of Devil
(24.07.18)
hocam bana da lazım bu. bu ürünün sıfırı vs satılmıyor sanırım.
thinkpad i sağlamlık için istiyorum.bir de fatura garanti mevzularından
dolayı sıfır gerekiyor bana.
0
o kadar da degil aga
(24.07.18)
for link: urun.gittigidiyor.com

not: ürün geldi.... harika.. pili gidik ama yeni pil çinden 250 tl ye gelıyor. windows 10 da kurdum buna. fıstık.
0
🌸binder dandet
(25.07.18)
Bu güzel özellikler nasıl 1000 tl oluyor.Anlamadım bu işi. En az İ5 işlemcili, küçük,taşınabilir, internet sörfünde hızlı bir bilgisayar arıyordum. Alsam mı bunlardan bi tane?Bir bucuk kilo çok mu ağır olur? Bir de office kullanılsın yeter.
0
ırene adler
(25.07.18)
2013 yilinda piyasaya surulmus bir bilgisayar bu. hadi bir yil bayide bekledi diyelim en az 4 yasinda. bu yuzden bin lira.
0
ubi dubium ibi libertas
(25.07.18)
eski ürün ama zamanının ötesinde olduğu için eskimiyor eskiyemiyor..

@irene: kesinlikle dediklerini ve hatta daha fazlasını kaldırır.
0
🌸binder dandet
(25.07.18)
(6)

makineciler bunu açıklayın

dedim dedim de kime dedim
evlerdeki kaloriferlere neden soğutucu akışkan basılmıyor yazın?gerçek makinecileri görelim.
evlerdeki kaloriferlere neden soğutucu akışkan basılmıyor yazın?

gerçek makinecileri görelim.
0
dedim dedim de kime dedim
(23.07.18)
Akışkanı nerde soğutcan? Hadi soğuttun diyelim, bütün oda soğumaz öyle. Isıtırken ısı yayıyorsun ortama, soğuturken soğuk yaymıyorsun, ortamdan ısı çekmen gerekiyor. Bu da çok verimsiz bir yöntem olur. Aşağıda yazmışlar zaten.

Edit: İmla
0
dog day afternoon
(23.07.18)
büyük işyerlerinde bu var zaten. aynı petek sistemi ile kışın ısıtılır yazın ise soğutulur. tabi petek yapısı çok daha farklı. ama dediğin oluyor. onların soğutma sistemi de çok farklı evdekiler gibi gazlı değil.
0
orpheus
(23.07.18)
Cevabını biliyorsun da soruyormuşsun gibi geldi.

Ben bu sektörde çalışmıyorum ama cevap vericem:

Petekler ısıyı temas(conduction) ve doğal konveksiyon(convection) yoluyla yayar.
Isı petekten temas ettiği havaya geçer -> ısınan hava da yükselir dolayısı ile doğal konveksiyon oluşur.

Petekleri soğuk tutsan, havadan enerjiyi alıp petekteki soğutucuya aktarmaya çalışırsın. Bu etkili bir yöntem değil çünkü doğal konveksiyon oluşmaz. Maksimum ısı transferi için aradaki sıcaklık farkının yüksek olması gerekir. Yani soğuyan havanın yerine sıcak hava kendiliğinden gelmeyecğinden bir de pervane lazım, soğuk havanın daha etkili sirküle edilebilmesi için.

Pervaneyi koyduğun zaman zaten heat exchanger'ı çok etkili olmayan bi klima yapmış oluyosun.

Bir de içerideki soğutmaya çalıştığın havanın bağıl nemi önemli. Sıcak havanın su buharı taşıma kabiliyeti daha yüksek. Bu havayı soğuttuğun zaman bağıl nem %100'ü bulur ve içindeki su buharı yoğunlaşmaya başlar. Peteğin üzerinden şıp şıp su damlar her yere. Bu suyu da uzaklaştıracak bir sistem lazım.
0
soulforge d
(23.07.18)
petekleri soğutmak için dev gibi eşanjöre ihtiyacın var. evde onu koyacak yer varsa olur, neden olmasın?

binaya hvac yaptır, mis gibi soğutsun.

yalnız petekler aluminyum değilse biraz hızlı paslanır, haberin olsun.
0
babilbaligi
(23.07.18)
Hortumla bir yeri 10 saniyede ıslatabilirsin fakat aynı hortumla aynı suyu geri toplayamazsın. İkisi farklı işlemlerdir, mühendislikte "sıcaklığın varlığı" ve "soğukluğun varlığı" diye iki kavram yerine "ısının varlığı ve yokluğu" vardır.
Su akmaya, dağılmaya meyillidir, ısı da aynı şekilde.
0
tebaloeyy
(23.07.18)
bi de muhendislikte biz surekli 'deger mi hiç?' sarkisini soyleriz. yani mumkun mu dersen, mumkun. deger mi dersen, degmez. su an ucan araba yapmak da mumkun, yaptilar da nitekim, fakat kullanisli degil ve degmez. yeterli para ve zaman verirsen ben sana uçan ev de yaparim, fakat degmez.
0
icim urperiyor
(23.07.18)
(12)

Beş yıllık laptop ve SSD

rahip janick
Merhabayın, beni teknoloji özürlüsü bir kimse olarak kabul ediniz lütfen. Bilgisayarım yalnızca google chrome (5-6 sekme açık olur genelde) açıkken dahi hayvan gibi ısınmakta, hele hele bir oyun açmaya kalktığımda direkt olarak kapanmaktadır. Teknik özellikleri ektedir. SSD alsam birazcık da olsa g*
Merhabayın, beni teknoloji özürlüsü bir kimse olarak kabul ediniz lütfen. Bilgisayarım yalnızca google chrome (5-6 sekme açık olur genelde) açıkken dahi hayvan gibi ısınmakta, hele hele bir oyun açmaya kalktığımda direkt olarak kapanmaktadır. Teknik özellikleri ektedir. SSD alsam birazcık da olsa g*tü toparlar mı? FM18'i kapanmadan oynar mı mesela? :/

eksiup.com
0
rahip janick
(21.07.18)
Ben 6 yıllık pc'ye taktım bir de ram yükselttim şimdi gayet iyi
0
empedokles
(21.07.18)
ısınıyorsa fanı toz kaplanmış olabilir. aradaki termal macun ölmüş olabilir. ssd ile ısınma probleminin önüne geçemezsin.
0
sutlu nescafe
(21.07.18)
@empedokles, kaçlık taktın? ram'i kaça yükselttin? maliyeti ne oldu?
0
🌸rahip janick
(21.07.18)
günlük kullanımda değişimden çok memnun kalırsınız ama oyun performansına etki etmez. ekran kartı ne bu arada?
0
signore
(21.07.18)
250 gb lık ssd taktım. 4 gb ram ekledim 8 gb oldu. Şu an gayet iyi.
0
empedokles
(21.07.18)
asıl sorun ram gibi, ssd'den kısıp ona yüklenseydiniz 12-16 gb arasında, fanı çalıştığı halde ısınması ilk aldığınızda da varsa yapacak bir şey yok karakteri böyledir bilgisayarın, böyle değildi ise içini açıp toz temizliği yapın ya da en basiti süpürge makinesi ile ızgaralardan çektirin tozları. Bir diğer sebep işletim sistemi ağırlaştırmıştır sistemi, sistem geri yükleme ya da temiz format atın, tavsiyem ubuntu gibi bir linux kurun, o zaman uçar bilgisayar.
0
gezegen olan pluton
(21.07.18)
bilgisayarin islemcisi fena degil daha gideri olur. soylendigi gibi ssd+RAM takviyesi ile 2-3 yil daha gideri olur. RAM icin min 8 olmasi lazim ama 12 yada 16 yaparsan cok daha iyi olur. SSD icin 128lik hatta duruma gore 64luk bile yeterli olabilir. eger muzik/video/fotograf arsivin varsa onlar icin tasinabilir harddisk alirsan daha ekonomik olur.

bu takviyeler isinmana care olmaz yalniz. muhtemelen fanin cok kirlenmis. fani temizlemek gerekir, hatta mumkunse termal macunu da yenilersen isinma sorunu cozulur.

FM18'in kapanmasina gelirsek kapanma sebebini bulmak lazim. RAM yetersizliginden de kapaniyor olabilir, asiri isindigindan dolayi da kapaniyor olabilir.

RAM ve ssd takmak kolay, youtube'dan video izleyerek yapabilirsin ama termal macun surmek cok kolay degil, bu islerden anlayan bir arkadasin varsa ondan yardim iste. servise goturulcek bir durum da degil acikcasi sacma sacma 5dklik is icin 150-200tl para isterler
0
crucio
(21.07.18)
Bütün tavsiyeler için teşekkür ederim, fan temizliği yapılacak, ram 12-16 gb'a yükseltilecek, termal macun sürülecek.

ekran kartı özellikleri de şöyle: ekran kartı için yapılması gereken bir şey var mı?

eksiup.com
0
🌸rahip janick
(21.07.18)
bu dahili ekran kartı. dxdiag i çalıştırıp bir atın büyük ihtimal harici ekran kartı vardır. ha eğer harici ekran kartı yoksa kusura bakmayın ama çöp bu. özellikle eski modeller için ekran kartı bulmak sorun, çok ümitli olmayın bence.

onun dışında anakartınızın max kaç gb ram desteklediği de önemli. atıyorum max 8 gb destekleyen bir anakarta 12 - 16 gb takmanın bir anlamı olmaz. anlamı olmayı geçtim bilgisayar yeni takılan rami algılamazsa boşa para vermiş olursunuz. tabi takılan 16 nın sadece 8 ini de okuyabilir bilemiyorum daha bilgili olanlar aydınlatabilir.

onun dışında anakartın max kaç mhz hızında ram desteklediği de önemli buna da dikkat etmelisiniz.

bu bilgileri nereden öğrenebilirsiniz peki? üreticinin sitesinde arama yapınç bulamazsanız google da etraflıca bir arayın. aradığınız şey teknik özellikleri olacak. üretici sayfasında bulabilirsiniz diye düşünüyorum. olmadı mail atın.

onun haricinde ssd takın, performansı farkettirir ama ısınmaya çözüm olmaz. ısınma için daha önce yaptıysanız daha önce dendiği gibi açıp fanı temizleyin bir termal macun alıp işlemciye sürün. bir süre rahatlatır. ama yapmadıysanız bulaşmayın, teknik servise telim edip parasıyla yaptırın.
0
issiz karga
(21.07.18)
hdd yi cikarip ssd takmanin isinmaya minimal bir etkisi olur fakat kapanacak kadar isiniyorsa sogutma sisteminin gozden gecirilmesi gerek. dahili ekran karti dandik, fakat termal macun, 4 gb ram ve ssd ile gunluk kullanim biraz daha rahatlar. zaten ssd ve ram sonradan sokulup baska bilgisayara da takilabilir o yuzden olu bir yatirim olmaz, denemeye deger.
0
icim urperiyor
(21.07.18)
SSD takınca çok daha fazla ısınır. Bende öyle oldu.
0
empedokles
(21.07.18)
@empedokles SSD'nin isinmaya negatif yonde etkisi olmaz, bi fark olsa olsa daha az isinir, cunku hareketli bir parcayi hareketsiz bir parca ile degistirmis oluyorsun. senin sorunun baska.

@rahip ekran kartina birsey yapamazsin. ama RAM yukseltince ekran karti da daha fazla ram kullanabilecek, belki biraz performansi artar ama o ekran kartindan oyun oynama performansi bekleme. "hd, 4k filmleri oynatsin yeter" bir kart o.
0
crucio
(21.07.18)
(5)

yurtdisinda calisanlarin bedelli askerlik durumu?

icim urperiyor
selam. yurtdisinda calisiyorum. dovizle askerlikten haberdarim fakat 3 seneyi tamamlar miyim bilmiyorum. zaten 2000 euro ile 15.000 tl arasinda pek fark yok. simdi ben bedelli askerlik yapmak istesem nasil olacak 28 gun mevzusu falan? onceden nasil olmustu?
selam. yurtdisinda calisiyorum. dovizle askerlikten haberdarim fakat 3 seneyi tamamlar miyim bilmiyorum. zaten 2000 euro ile 15.000 tl arasinda pek fark yok. simdi ben bedelli askerlik yapmak istesem nasil olacak 28 gun mevzusu falan? onceden nasil olmustu?
0
icim urperiyor
(19.07.18)
Önceden 28 gün yoktu. Vardı da çoook önceden 90lı yılların başında vardı.
O yüzden şu anda nasıl olacağı soru işareti.

Dövizle askerlikte hizmet varken gelip 21-28 gün takılıyordun Burdur'da.
0
cakabo
(19.07.18)
yurtdışında çalışıp dövizli askerlik yapacaklar için uzaktan eğitim olacak. bedelli yapmak istiyorsan önce e-devletten başvurup parayı yatıracaksın sonra vakti gelince birliğine teslim olup yapacaksın işte askerliği. burdur'da oluyordu eskiden yine bir yere toplarlar muhtemelen bedellileri. ince detaylar taslak kanunlaşınca belli olacak.

@cakabo, 2011'e kadar vardı 21-28 gün askerlik.

@hep mutlu..., yurtdışındakilere ayrı yurtiçindekilere ayrı değil olay. arkadaş bedelli yapacaksa 15 bin verip gelip 28 gün yapacak. dövizli askerlik yapacaksa 3 yılın dolmasını bekleyip 2000 euroya uzaktan eğitimle yapacak.
0
nrmnm
(19.07.18)
1000 euro degil mi dovizli askerlik? 2000 ne ara oldu ya:/
0
brkylmz
(19.07.18)
@nrmnm

yurticindekilere ucretsiz izin var ya hani, benim patrondan kim izin alacak mesela?

taslak ne zaman kanunlasacak o belli mi?
0
🌸icim urperiyor
(21.07.18)
2000 değil 1000 euro ve fiyat böyle olunca gayet mantıklı.

www.askernoktasi.com
0
Nocturne
(21.07.18)
(10)

Pratik Olanı Değil Etik Olanı Seçtim Ama

deveyi diken adamin ta kendisi
İşimde kusursuz ilerleyen, sıfır hatayla ilerleyen biriyim. Benle aynı pozisyondaki kişi diğer tüm çalışanlarla sorun yaşamış (kim haklıdır bilemiyorum). Ancak benle ilgili hiç sorun yaşamamalarından dolayı en tepedeki yöneticimize benle alakalı çok güzel geribildirimler gitmiş. "İyi ki onu bu kurum
İşimde kusursuz ilerleyen, sıfır hatayla ilerleyen biriyim. Benle aynı pozisyondaki kişi diğer tüm çalışanlarla sorun yaşamış (kim haklıdır bilemiyorum). Ancak benle ilgili hiç sorun yaşamamalarından dolayı en tepedeki yöneticimize benle alakalı çok güzel geribildirimler gitmiş. "İyi ki onu bu kuruma dahil etmişsiniz" diyenler bile olmuş.

En tepede benle ilgili çok olumlu intiba var. Böyle bir durumda, aslında fahiş olmayan, ama telafisi için bir sürece girilmesi gereken bir hata yaptım.

İkinci kademe yöneticinin teklifi "hakkınızda bu kadar olumlu intiba varken gelin şu şekilde üstünü kapatalım, hatanın mağduru tarafının da haberi olmadan bir günde çözülecek bir durum" şeklinde oldu. Ben de ilk etapta madem bu kadar koaly çözülecek neden süreci uzatalım düşüncesiyle makul buldum.

Sonra düşündü m ki, daha yeni başladığın bir iş, en tepe yöneticin senin hakkında çok olumlu ve seni tolere etmemesi için hiçbir neden yok. Adım kadar eminim duysa "bana geldin, bir hata yaptım dedin de başını mı yaktık? Neden el altından iş yaptın" diyecektir. Beni gerçekten sever. Kendimi kötü hissettim. Gittim ikinci kademe yöneticiye, bana bugüne kadar hiçbir baskı yapmamış, çok sıcak davranmış ve makul biri olan yöneticimize yaptığım hatayı izah edebilirim, savunmamı verebilirim, insanlık halidir hatadır diyebilir, bunun açıklaması olur. Ama üstünü kapatma yolunun bir izahı olamaz. Siz de yöneticisiniz, hatayı kabul edersiniz ama diğer seçeneği kabullenmeyebilirsiniz. O nedenle kendimizi yöneticimizin yerine koyalım, ben başıma gelecek herşeye razıyım. Olacağına varsın dedim.

Sizce yanlış mı yaptım? İkinci kademe yöneticim de "kendisine gebe kalmaktan korktuğumu" düşünerek bozuldu, ama yapacak bir şey yok malesef.

Sizce yanlış mı yaptım?
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(16.07.18)
bence doğru yapmışsın. üst kademe yöneticin ile durumu konuşmaya bak.
0
babilbaligi
(16.07.18)
sorumluluk almak güzel ancak her zaman doğru söylemek mümkün olmuyor ne yazık ki. kaldı ki, bu davranışın yöneticinden gelmiş, hesap verilebilirliği var, madem mağdur tarafa ulaşmadan halledilebiliyorsa çok da şeyetmemek lazım.
0
altinci nesil caylak
(16.07.18)
Doğru yaptın, hata yaptığında söyleyen biri intibasını bırakmak önemli ki üstünü kapatma durumlarında hiç şüphe çekmeyesin. Bundan sonrakilerin hepsini söylemeyeceksin tabii ki.

İş hayatında tamamen dürüst olmanın getirisi götürüsü kadar olmayabilir her zaman, stratejik yalanlar hayat kurtarır çünkü hiçbir yerde sistem asla düzgün işlemez. Doğrucu davutluğa alışma o yüzden, vicdanın rahat olur ama enayi gibi hissettirirler.
0
Bruce
(16.07.18)
ustunu mu kapadin telafi mi ettin? ikisi farkli cunku.
0
jimicik
(16.07.18)
ilk sefer için doğru olanı yapmışsın bence de ama her zaman bu tavır işe yaramayabilir. Büyük yalanlar söyleme tabi ki ama halledilebilecek her meseleyi üstlere anlatmaya da gerek yok.
0
aquarium
(16.07.18)
en iyisini ve doğru olanını yapmışsınız. insanların güvenini kaybetmektense işimi kaybetmeyi göze alırım. güven tamiri mümkün olmayan bişey. şimdiye kadar ne işimle ne de özel hayatımda yalana başvurmadım.
0
naksidil
(16.07.18)
Telafi edilebilir bir hata ise üst kademenin umrumda olmaz. Gidip konuşursan yoneticine ayıp etmiş olursun.
0
chavezding
(16.07.18)
belirli bir süre geçtikten sonra fesih halinde bu savunmanın feshin geçerliliğine veya haklılığına bir etkisi olmaz.

doğru yaptın.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.07.18)
yonetici zaten senin kendisine gebe kalmani isteyen biri degilse, duygusal olarak bozulabilir profesyonel dusununce takdir etmesi lazim. istiyorduysa da zaten bu senin hakliligini gosterir. lakin telafi edilebilir biseyse bosuna suyu bulandirmaya da gerek yok, ust kademeye her seyi yansitmak gereksiz.
0
icim urperiyor
(16.07.18)
Üstünü mü kapadın, telafi mi ettin? Telafi ederken prosedüre aykırı bir şey mi yapılacaktı?
0
SiyamkedisiZorro
(16.07.18)
(4)

Kaş/Antalya maliyeti düşük, kalacak yer önerisi

edebiyasar
Sayın Romalılar1 hafta süreliğine Kaş'ta kalacak (çadır dışında) pansiyon/hostel vb. yer arıyorum.vereceğiniz önerilere açığım. (tek gidilecek ve kalınacak)bütçem çok değil neredeyse yok. asgari ücretten halliceye çalışıyorum. kafam çok bozuk bir yerlere gitmek niyetindeyim. ayarlayabilirsem bu cuma
Sayın Romalılar

1 hafta süreliğine Kaş'ta kalacak (çadır dışında) pansiyon/hostel vb. yer arıyorum.
vereceğiniz önerilere açığım. (tek gidilecek ve kalınacak)
bütçem çok değil neredeyse yok. asgari ücretten halliceye çalışıyorum.
kafam çok bozuk bir yerlere gitmek niyetindeyim.
ayarlayabilirsem bu cuma-cmts yola çıkacağım.
Kaş yerine başka önerilere de açığım.

şimdiden teşekkürler.
0
edebiyasar
(12.07.18)
kaş'ın içinde, garanti bankasının falan olduğu caddede, limana inmeden önce şok market var. oradan sağa girince arka tarafta 2-3 pansiyon var yan yana. en ucuz secenek onlardı kaş'ta çalışırken. antalya için merkezde kalmadım, konyaaltı'nda basel diye bi otelde kalmıştım.

bu arada kaş'ın meydanının olduğu yerde ev yemekleri yapan bi yer var. yavşağın önde gideni bi garsonu vardı, oradan yemek yeme asdfg
0
icim urperiyor
(12.07.18)
Kardeşim meltem pansiyonda kaldı. Otelz'den de bakabilirsiniz. Dönemsel olarak bazı otellerde çok ciddi düşebiliyor fiyatlar.
0
lcha
(12.07.18)
Patara'nın hemen dibinde Gelemiş Köyü var, orada çok şirin pansiyonlar var, oradan daha ucuz bir yer de bulamazsın herhalde Kaş'da.
0
awareim
(12.07.18)
(bkz: pınar pansiyon )

@awereim Kaş'a 50 kilometre gelemiş köyü, kaş merkezde takılmak isteyen biri için uzak kalır.
0
yatagants
(12.07.18)
(4)

Dişimle ilgili doğru mu yapıyorum?

deveyi diken adamin ta kendisi
Ömrümde diş ağrısı çektim ama böylesini hiç yaşamamıştım.Herşey önce inceden inceden bir ağrıyla başladı. Sonra tarifi imkansız bir ağrıya dönüştü. Doktora gittim. Kanal gerekiyor yalnız iltihap aşırı dağınık, ağzının her yerine dağılmış, güçlü bir antibiyotik şart dedi.Klamoks 1000 mg verdi. Arvele
Ömrümde diş ağrısı çektim ama böylesini hiç yaşamamıştım.

Herşey önce inceden inceden bir ağrıyla başladı. Sonra tarifi imkansız bir ağrıya dönüştü. Doktora gittim. Kanal gerekiyor yalnız iltihap aşırı dağınık, ağzının her yerine dağılmış, güçlü bir antibiyotik şart dedi.

Klamoks 1000 mg verdi. Arveles ağrı kesici verdi. Kullanmaya başladım. Fakat ağrı artık diş ağırısı gibi değil. Boğazım, çenem, kulağım, gözüm ağrıyor, dişmi ağrımıyor. Gece acile gidiyorum, uyuşturuyorlar, ağzım dudağım uyuşuyor ama ağrı geçmiyor, hissetmeye devam.

İlaçları sabah akşam birer taneyken, ben doktoruma danışmadan çifter almaya başladım. Çünkü o an ölmek bile tercihlerimin arasında. Ağrı git gide boğazda yanmaya dönüştü. Yani kaynar suyla boğazım ve çenem yanmış ve ben ileri düzeyde yanık acısı çekiyorum. Soğuk suyun anlık olarak baskıladığını keşfettim. Bugün 4. günüm ilaçlarla. Değişen bir şey yok. Bu arada, antibiyotiği içtiğim ilk 30 sn içinde boğazımda aşırı bir ağrı, yanma, uyuşukluk ve şişlik hissi oluşuyor. Anlayamıyorum bunu.


Sadece ağrının pik yapamdığı zamaanlarda önceden ağrım yine çoktu, şu an dayanabilecek bir ağrı var. Pik yapınca yine aynı. Suyu bıraktığım anda gırtlağıma, ateşte dağlanmış kılıçlar kafama boğazıma ağzıma saplanıyor sanki.

Mecburen hemen soğuk su alıyorum. Baskılıyor. 4. günde, çifter çifter kullandığım antibiyotik nasıl hiç ilerleme göstermez anlamıyorum.

Burada yapmamam veya yapmam gereken şey nedir?
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(09.07.18)
doktor değilim.. ağrı kesici neyse de antibiyotiği çifter çifter almanın yol su elektrik olarak dönme riski var.. danışmadan iş yapmayın.
0
lcha
(09.07.18)
dişçi yada doktor değilim. tavsiyelerimi ona göre göz önünde bulundurursun.

soğuk su olayına devam etmen bence yanlış. boğazına zarar verirsin. her bakteri her antibiyotiğe karşı etkili olacak diye bir kural kaide yok. muhtemelen iltihap boğazına filan yayılmış. doğrudan doktora git ve durumu anlat. öncelikli hedef artık iltihabın yayılmasını önlemek. dikkatsiz ve kafaya göre antibiyotik kullanmak çok tehlikelidir. çünkü bakteriler de bir süre sonra antibiyotiğe karşı bağışıklık kazanabiliyor. geçmiş olsun...
0
silah taciri
(09.07.18)
yanlis yapiyorsun. ilaclarin dozaji bellidir. 2 tane alman gerekse 2 tane alman gerekiyor derdi doktor. gramlik ilac zaten, karacigerini yoruyorsun cift icerek. ben de dis agrisi cok cektim, klamoks ise yarar eninde sonunda.
0
icim urperiyor
(09.07.18)
Doktor değilim.
Bi aktardan İsveç şurubu alıp birkaç kaşık içince ağrılar kesilecek diyorum. İçip de ağrı hala geçmezse beni bulun. Ama geçecek zaten o kadar diyim.

En azından bu süreçte ağrıdan kurtulursunuz, sonrasına dişçi bakar zaten..
0
lambada
(09.07.18)
(6)

amele vücudu sorusu / kas kaybetmemek

icim urperiyor
selam.beden gucu gerektiren bir iste calismaya basladim. ozellikle kollarim ve ayaklarim gun icinde surekli aktif 8 saat. ama abanmiyorum, surekli yavas yavas calisiyorum. en son vucut olculerim 189cm boy, 80 kilo. kilomun artmadigina eminim ama 1-2 kg azalmis olabilir. yagli bie vucudum yok, skinny
selam.

beden gucu gerektiren bir iste calismaya basladim. ozellikle kollarim ve ayaklarim gun icinde surekli aktif 8 saat. ama abanmiyorum, surekli yavas yavas calisiyorum. en son vucut olculerim 189cm boy, 80 kilo. kilomun artmadigina eminim ama 1-2 kg azalmis olabilir. yagli bie vucudum yok, skinny denilen tipteyim. gobek de yok, ama kas da yok pek.

simdi bu sartlarda benim kas kaybetmemek icin nasil beslenmem lazim? 5000 metre kosucularina benzetiyorum tempomu, oyle olmak istemiyorum acikcasi.

ikinci mevzu, kas kazanmak icin kaslarin ust limite zorlanmasi gerektigini biliyorum. fakat calisma tempom zaman ve enerji olarak ikisine birden musait degil. simdi ben 8 saat calistiktan sonra, aksam yemeginden once vucut agirligiyla bu 8 dakikalik videolardaki gibi gogus ve karin kaslarina yuklensem epey, faydasi olur mu? o durumda protein agirlikli aksam yemegi mi gommek lazim?

son olarak, kas antrenmani sonrasi fast food dalgasi hakkinda ne dusunuyorsunuz? olabilir mi oyle bisey lutfen olsun cunku. cok kolaylastirir isimi her anlamda.

tesekkurler
0
icim urperiyor
(09.07.18)
Anlattigin sekilde calisip plaj vucudu yapman mümkün. Ama bunun icin günlük kalori ihtiyacini saglikli sekilde doldurmalisin. Haftada 1 kere fast food da da sorun yok bence.

Her hafta bir önceki haftayi gözlemleyip ona göre kalorilerini assagi yada yukari cekebilirsin.

Örnegin ben, hafta ici kahvalti yapmadigim icin sabah kendime bi shake hazirliyorum ve bu sekilde kalori ihtiyacimin 500 kadarini doldurmus oluyorum.
0
VIPCH
(09.07.18)
Sondan başlayayım: Olur, fakat sağlıklı değil. Misal hamburger yedin, proteini protein karbonhidratı karbonhidrat yağı yağ ama kalitesi katkısı vs hep sıkıntı. Mesela yağı yağ ama trans yağ, vücut tarafından hiçbir şekilde kullanılamıyor, kullanılamamasını geçtim toksik etkisi var. Fakat karb-protein makroya uyarsa olur mu dersen, olur.

Kasların gelişmesi için ne yapılması gerektiğini söylemişsin, konuyu biliyorsun, vücut ağırlığıyla kısa süreli fayda görürsün ama orta-uzun vadede fayda getirmez kas gelişimi için ya da kasların korunması için.

Antrenman yapmıyorsan ve işin de inşaatta çimento taşımak değilse, işin ne olursa olsun sedanter bir hayatın var demektir, yani standart bir erkeğe göre günlük 2000-2100 arası bir kalori alıp bunun da %40'ını protein %40'ını yağ %20'sini karbonhidratan alırsan mevcut kaslarını uzun süre korursun ama bir noktadan sonra yine illa ki kas kaybı yaşamaya başlarsın ağırlık çalışmazsan.
0
angelus
(09.07.18)
"skinny denilen tipteyim"
Asnetik tip denir ona arapçasının ne olduğu önemli değil. Zor adele alır ve kolay adele kaybeder bu vücut tipi. Dahası boyun fazla uzun olduğu için "eğer sporcu değilsen" fazla hacim antipatik bulunabilir sende. Yani asnetik yapıda olman kabul edilebilirlik sebebidir. Neyse zamanla anlarsın bunu da. Yani boyun uzun olduğundan zayıf olman zannetiğin gibi kötü bir şey olmayabilir demiş oldum.


Kas kaybetmemen için protein ağırlıklı beslenmen lazım. Protein enerjiye de rahatlıkla dönüştürülebiliyor fakat senin çabuk yakan hızlı metabolizman ve yaşam tarzın için bu yeterli olmayacaktır. Karbonhidrata da ihtiyacın var.




"son olarak, kas antrenmani sonrasi fast food dalgasi hakkinda ne dusunuyorsunuz? olabilir mi oyle bisey lutfen olsun cunku. cok kolaylastirir isimi her anlamda."

Sen yapabilirsin zaten asnetik yapıdasın yani yediğini yakıyorsun fakat hızlı çöp yemekler diş kaybının en belirgin sebeplerinden biridir. Hızlı yemekle kilo almaya çalışanların diş kaybı yaşadıklarını seyrettim. Fare için fare zehiri neyse insan için un ve şeker odur.




Internetdeki mucize öneren videolarda aletsiz çalışmayla bir miktar adele mümkün. Ancak bunların çok fazla enerji harcattırdığı da ayrı bir gerçek. Yani karbonhidrata da ihtiyacın olacak.

Senin için aletsiz çalışmayla elde edilecek adele miktarı biraz daha az olabilir. Asnetik hızlı metabolizma böyle. Anlayacağın doğru düzgün kaliteli maskülen erkeksi bir vücut yerine "hacimlendirilmeden hafifçe şekillendirilmiş" satışta olan insan vücudu; Jigolo Vücudu ya da diğer ismiyle Plaj Vücuduna sahip olabilirsin ancak. Sporcu değilim sadece satıştayım diye bağıran ucuz bir görüntü oluşacaktır. Farkında değilsen cehalet mutluluktur bak keyfine elbette. Güç, performans artışı falan da bekleme.






JARGON NEDİR?
Jargon bir zümrenin bir diğer zümreyi aşağılamak üzere mevcut lisanı deforme etmesidir. Bir öteki oluşturur böler ve onun elde edemediği fakat kendisinde eksik olduğunu hissettiği özelliklerini de tukaka eder hiçleştirir vs.

Amele vücudu, plaj vucudu, jigolo vücudu, on numara aşağılayıcı jargon kalıplarıdır. Art niyet kanıtı olduğundan kalıcı bedelleri olur. Bu sonuçlar olgunlaştıkça farkedilir.

İlk porno filmlerde yoğun olarak vücut geliştirici erkekler kullanılmıştı. Bu filmlerin asıl müşterileri olan erkeklerin aşağılığa girdikleri farkedilince asnetik yapıda olan ve diğer ölçüleri de ortalamanın üstünde olmayan erkekler tercih edilmeye başlandı.

Kızlar da aşağılığa girdikleri için video kliplerde aşırı güzel kızların kullanılmasına son verildi. Aradan kaçanlar da feminazilerce imha ediliyor. Bkz. "David Guetta Feat. Justin Bieber - 2U" 1. ve 2. version farkı.
0
neotunc
(09.07.18)
cok tesekkurler. tek sikinti su ki kas kazanmak derken ben aslinda guclenmeyi kastetmistim. yani goruntu kaygim hic olmadigindan ezelden beri, aslinda sizin anladiginiz anlama geldigini unutmusum. goruntumden sikayetci degilim yav, baklavaya falan gerek yok. ben soyle tuttugumu koparmayi, asilinca takir tukur barfiks cekebilmeyi istiyorum aslinda. yemisim plajini yani cok sey degil esasen.

@neotunc

asnetik biraz daha "kusurlu" bi anlam tasiyor sanirim; eksisozluk.com

oyle degilim yav. hayatim boyunca herhangi bir toplu fiziksel aktivitede hic geri kalmadim. hali sahada cogunluk yerdeyken depara devam ederim yani mesela. ektomorf oluyor sanirim daha cok.

jargon icin de asagilayici bir anlam bulunmuyor tdk da. ki ben de duymadigim icin kullandim. kaldi ki su an zaten ben insaatta amele olarak calisiyorum. hepsinden ote emek karsiligi para kazanilan herhangi bir isin digerlerinden asagilik oldugunu dusunsem bizzat ben yapmam zaten bu isi.
0
🌸icim urperiyor
(09.07.18)
Güçlenmek kas inşasından daha zor, kas inşası için %60 yoğunlukla çalışmak işe yararken güçlenmek için %90-95'lik bir ağırlık yoğunluğuyla ve sürekli artan bir ağırlık sistemiyle çalışman gerekir. Yani daha iyi anlaşılması için şöyle söyleyeyim: Mesela kas inşası için 90 kiloyla squat yapıyorsan, güçlenmek için 150 kiloyla squat yapman lazım, zira kas inşası kasların tahribatıyla sağlanırken güçlenmek dediğimiz durum için hem kasların tahribatı hem de sinir sisteminin uyarılması gerekir, bunun için de 5-6 tekrar yapabileceğin maksimum ağırlıkla çalışman gerekir ki bu ağırlıkları da dönem dönem artırman gerekecektir.
0
angelus
(09.07.18)
Asnetik tip spor terminolojisinde süper hızlı metabolizmaya sahip olduğu için zor kilo ve adele kazanan insanlara denir. Diğer disiplinlerdeki anlamları konumuzun dışında. Deriyle adele arasındaki yağ miktarı az olduğu için damarlar görünebilir durumdadır. Aynen vücut geliştiricilerin yarışma öncesindeki aşırı yağsız halleri gibi ki bu kısmı istenen bir şeydir. Onlar yarışma öncesi damarlar iyice fırlasın daha yağsız görünsün diye deriyi yakan bir krem de sürüyorlar.

Asnetik sürekli diyetle zar zor ortalama kiloda kalmayı başarabilen ve asla istediklerini yiyemeyen insanların gizli ya da açıktan kıskandıkları vücut tipidir aynı zamanda. Zor adele kazanma sorunları hariç.



Eğer gerçekten inşaatta amele olarak çalışıyorsan seni akademisyenlere yeğlerim. Fakat kullandığın bu isimlendirmeyi uyduran toplum kesimi bunu malesef kendilerinin erişmesi imkansız olan bir vücut mükemeliyet standardını aşağılamak üzere türettiler. Klasik erişemediği ete mundar deme durumu.

Senin anlayacağın o isimlendirme, ismin mucitlerinin kendilerinin ulaşamayacaklarını bildikleri bu yüksek fiziksel standart karşısında hissettikleri yetersizlik, acziyet ve reddiye (duygusal zeka düşüklüğü sonucu gerçeği reddetmek) duygularının bir dışa vurumundan başka birşey değil.

Yani isimlendirmenin toplumdaki karşılığı önemli.



"goruntumden sikayetci degilim yav, baklavaya falan gerek yok. ben soyle tuttugumu koparmayi, asilinca takir tukur barfiks cekebilmeyi istiyorum aslinda. yemisim plajini yani cok sey degil esasen. "

İstememen anormal olur. İste ama elde edene kadar mundar anlamına gelecek şekilde isimlendirmelerden uzak durman senin için iyi olur.

Güç malesef hacimle oluyor. Performans hacimsiz olabilir. Şınav gibi performansla ilgili hareketler fazla hacim kazanmadan da ilerletilebiliyor. 90 barfiks çeken 40 yaşın üstünde astsubay gördüm. Sayıyı arttırınca adele eriyor! Binlerce mekik çekenler var ama tek bir baklaları yok.

Bu performansları çok çok yüksek enerjileri asla bitmeyen hafif sıklet boksörlerin neden tek bir müsabakada nakavt gerçekleştiremediklerini düşün. Bir de ağır sıklet Mike Tyson'ın 550kg'lık (doğru yazdım) tek bir nakavt yumruğunu. Tercih senin.
0
neotunc
(09.07.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.