[]

Turkiye'de Kariyer Oncesi Kisisel Gelisim Sorunu

Bizim sirkette (yurt disi ofisindeyim) ekibe yeni katilanlar takim toplantisinda kendilerini kisaca tanitan bir sunum yaparlar. Cokca bu tarz sunumlara denk geldigim icin ister istemez, kendi gecmisim dahil, Turkiye'deki insanlarla Avrupali insanlarin yasamini karsilastirma imkani buluyorum ve canim sikiliyor.

Ornek vermem gerekirse bugunku sunumdan bazi cumleler:

- Ilk atimi 10 yasinda aldim, daha sonra pek cok engelli binicilik yarismasinda derece kazandim
- Sirt cantami alip tanidigim bir kisi bile olmayan Avustralya'ya gezmek icin gidip 4 ay kaldim
- Hayatimin bos aylarinin oldugu bir donemde kodlamaya merak saldim ve ogrendim
- Uzun sure Afrika koylerini gezip hayir amacli aktivitelerde bulundum, Ingilizce ogrettim, web sitesi kurmayi gosterdim

Bunlari diyen kiz dunyanin ise girilmesi en cok istenen sirketinde yeni ise basladi, Milan Fashion Week'te podyuma cikan, pek cok moda dergisinin kapaginda yer alan bir kiz.

Ve bu kiz ekstrem bir ornek degil, sadece bugun oldugu icin bunu ornek verdim. Sirketteki pek cok insanin benzer bir hayati var.

Ben kendi adima, ailemin vizyonu sayesinde, nispeten Turkiye'ye gore iyi sartlarda yetismis olsam da Avrupali genclerle Turk gencleri arasindaki ucurum beni uzuyor.

Turkiye'nin Orta Dogu cukurundan cikamayacagini biliyorum, ama bireysel olarak bu alanda faydali olabilecek onerileriniz belki Duyuru genclerine faydali olur diye fikir almak istedim.

 
Okurken ağlattın hocam resmen, ben de yurt dışında yaşadığım dönem kendime ve ülkemin gençlerine aşırı üzülüyordum benzer hikayeleri duyduğumda. Örnek olarak okulu biten bir arkadaş "ben bi 3-4 ay latin amerika'yı gezmeye gideceğim" diyordu, aynı zaman sürecinde biz harıl harıl çalışıp para kazanmamız lazım derken.
Maalesef kapanamayacak bir açığımız var, sanırım her şey şu an mükemmel yoluna girse en az 100 yıl sonra aynı düzleme geliriz onlarla.

  • blackidom  (19.09.18 21:44:22) 
Ispanya'da kaldigim donemde benzer bir sorunu ben de yasadim. Herkesin mutlaka aktif ugrasitigi en az bir hobisi oluyordu. Oradaki danismanim pazarlari mahalle orkestrasinda saksafon caliyordu, diger kizi ayni orkestrada keman, kucuk kizi da baska bir sey caliyordu. Pazarlari ailecek orkestradaydilar. Bunun disinda, astronomik gozlemler icin kampa gidiyor ayni adam ve fantezi turu kitaplari okuyup karakterlerin yagli boya resimlerini yapiyordu tuvallerle. Bir de action figure'leri olusturuyordu kendi hayal gucune gore. Bu adam ayni zamanda profesor ve bircok endustri projesinde. Yaldir yaldir geziyor. Cocuklari da ayni sekilde buyuyor, esi de boyle birkac hobiye sahip.

Amerika'da bunlara extracurricular diyorlar ve universiteye giriste cok buyuk onemi oluyor. Dersleri iyi olanlarin arasindan "Gana'da evsizler icin barinak insaatinda calistim yazin"a kadar extracurricular'lari var. Aslinda bunu cok da isteyerek degil, universite ya da sonrasinda gerekli olacagindan yapiyor Amerikalilar.

Cin'de ise bizden beter. O kadar rekabetci sistem var ki, dersten baska bir seyle ugrasana aptal gozuyle bakiyorlar, "Geride kalacak salak" diye yargiliyorlar. Onlara bakinca da "Biz en azindan arada dizi falan izliyoruz, o kadar zaman ayirinca kimse yargilamiyor" diye seviniyorum.

Dedigin seyler pahali. Ustelik apartmanda rahat yapilacak seyler degil. Yani, Istanbul'dayken at zaten alamam, ati alsam Beylikduzu'ndeki apartmanda tutamam ya da E5'te dort nala at kullanamam. Onu gectim, bisiklete binmek bile cok zor. Ancak, ekonomi duzelecek ve egitim sistemi hobilere gore tasarlanacak ki, ulkecek hobilere sarabilelim. O zamana kadar ailenin kisisel imkanlarla cocuguna bir sey yapmasi gerekiyor. Abimin nisanlisinin ilk esinden cocugu var ve baharlari haftasonunda ata goturuyorlar, yazlari hep birlikte kampa gidiyorlar. Boylece cok usta olmasa da, en azindan aktif olarak ugrastigi bir sey oluyor.
  • aychovsky  (19.09.18 21:58:47) 
çok doğru yazmışsın.
ben yurtdışında çalışmadım, ama bir süreliğine tatil olarak kaldım.
kısıtlı imkanlar içinde, yoksul olsalar bile mutlu olan, yaşamayı, eğlenmeyi bilen, kendini geliştirmeye meraklı, özgüveni yüksek gençler gördüm. üstelik bunlar liseliydi.

bizimkiler maalesef ne durumda olduklarının farkında bile değil.
başka türlü bir yaşamın mümkün olabileceği, olması gerektiği zihninde bile yok.
  • tabudeviren  (19.09.18 22:01:54 ~ 22:02:56) 
Evvela bizdeki yaşam şekli bu kişisel gelişime müsait değil. Bizdeki toplum da zaten böyle bir toplum değil malesef.

Şehirde yaşıyorsan öyle geniş alanların yok hobiler için. Elimizdeki pasaport çöpten hallice, cepte para yok vs her şey problem bizde.

İsveç'te küçük bir kasabayı ziyaret ettim bugün. Adamların pisti var yahu pist. Gokart, binek, drift falan yardırıyorlar. Bizim komünde amatör havacılık için havaalanı var. Planör, Cessna falan uçuruyorlar.

Her yer yeşil saha kimisinde futbol kimisinde rugby oynanıyor.

At çiftliği bana yürüyüş mesafesinde.

Orman 15 dk mesafede.

Bu imkanların hangisine sahip İstanbul'da oturan bir memur çift ve çocukları? Hiçbiri mümkün değil. Ne ekonomik ne de lokasyon olarak imkansız.

Ben ergenken bir bass gitar alayım dedim 200 dolar az para değildi, tüm yaz çalıştım elektrikçide aldım. Ne zaman çalsam komşu tepeme biniyordu. En sonunda bırakmak zorunda kaldım. Stüdyo kuralım dedik müzik yapalım diye ama cepte para yok, götümüzü yırttık bir bodrum katında Allah'ın siktirettiği yerde, yine de olduramadık. Yumurta kartonuyla izolasyon yapıyorduk, olmuyordu haliyle.

Bu işler nüfus, yaşam şekli, hayata olan bakış açısı, para, çalışma şartları vs diye uzun uzun gider. Malesef olmaz bizde. Herkes futbolsever ama futbolcu bile yetişmiyor bizde. O da ayrı bir uzun mevzu ya neyse düşün ama.
  • bos gezenin bos ustasi  (19.09.18 22:35:53) 
Kardeş biz avustralya'ya gidecek uçak parasını bırak vize alacak para bulamayız. Para olsa Türk gençleri de yapar.


  • ovungec zeus  (19.09.18 23:20:11) 
bunları böyle dediğin gibi işte şirkete girmek, cv şişirmek, iyi gözükmek vb. dış faktörlerle yapıyo gerçekten istediği için, kendi için ya da insanlara iyilik olsun diye falan değil tamamen feyk bi insan yani. i hate and batter fake people. tavsiye ederim.


  • kush  (20.09.18 00:39:32) 
Senin söylediğin şeyleri Türkiye'de yapmaya çalışan bir insan olarak ufak örnekler vereyim.

-Üniversitede buzhokeyi oynuyordum ve gayet antrenman kaçırmayan hevesli bir oyuncuydum. Lise arkadaşlarımla buluştuğumuzda hepsi Facebook'taki takımla çekilmiş olduğum buzhokeyi fotoğraflarından bahsedip erkeksi sporlarla ilgilenmekle, yaşımın gerektirdiği gibi - 20 yaşındaydım- davranmamakla, çocuk kafalı olmakla suçladı beni. Bunu yapanlar da öyle Şeyma Subaşı kılıklı insanlar değillerdi. Yüksek puanlı üniversitelerde Eczacılık, Tıp Fakültesi, Mimarlık falan okuyorlardı. İnsan yobaz olmaya görsün!!

-Master'ı bitirmeye yakın annemlere yurtdışına hiç çıkmadığımdan bahsettim. Maaşımı biriktirebildiğimi fark ettiğim andan itibaren dünyayı gezmek istediğimi, Avrupa'yla başlayacağımı hatta İtalya'nın ilk olacağından dem vurdum. Annemden "Ne işin var. Otur oturduğun yerde, ileride evlenirsen kocanla gidersin -asdfadsdaf- . Biz istemiyoruz öyle şeyleri!" yanıtı geldi. Ben gülüp onu ti'ye alınca da ağlamaya başladı. "Ben evlatlarımı yetiştirememişim, siz hiç anne - baba lafı dinlemiyorsunuz!" diyerek.

-Lisede basketbol oynuyordum, futbolu takip etmeye çalışıyordum -şu anda nefret ediyorum futboldan, basketbola karşı da kayıtsızım- . Sınıftaki en yakın arkadaşım "Çok merak ediyorum ileride nasıl bir adamla evleneceksin! Seni kim kabul edecek! -asadafasa- Ben erkek olsam futbola benim kadar ilgi duyan bir kadınla evlenmezdim -1!1!111!!!" diye aklı sıra beni aşağılamaya kalkmıştı. Bu kız, Türkiye'deki kariyerini boşlayıp Amerika'ya gitti, orada birisiyle evlendi ve şu anda FETÖ'den dolayı dönemiyor. Dönmek istediği anda pasaportuna el koyuluyor galiba. :D

Daha önce yazılmış. İnsanda vizyon olsa bile evde anne terliği var, anne terliği olmayınca da duygu sömürüsü var, vizyonsuz arkadaşlar var, mahalle baskısı var, uyuz akrabalar ve bütün bu insanlara bir araba dolusu açıklama yapmak zorunda bırakılmak var. O bahsettiğin kızın Avustralya'yı gezmek istediği için öz annesi tarafından 'edepsiz' veya 'hayırsız evlat' olmakla suçlandığını zannetmiyorum.
Türkiye'deki insanlar yakın çevrelerinin de katkısıyla kendi cehennemlerini kendileri yaratıyorlar.
  • chitosan  (20.09.18 01:09:15 ~ 01:28:10) 
@darkrocq ve @chitosan +1

ben lisedeyken ankara'da, cuma gunleri cikista kocatepe camiinin altindaki begendik'e gider, orada satilan orglarla saatlerce ugrasir, calmaya calisirdim. evdekilere yalvardim, dokmedigim dil kalmadi. almadilar.

universitede ucuncu yilda kendime ikinci el bir org alabildim ama hevesim kalmamisti. yillardir bir kosede durur. arada cikarip iki tingirdatir, kaldiririm.
  • tabudeviren  (20.09.18 01:17:52) 
yurtdışında insanlar yaşıyor türkiye'de hayatta kalıyor. gitarım bozuldu kaç aydır yaptırıcam ya da yeni alıcam alamıyorum. yurtdışında 1000 dolar olan şey burada min. 6 bin lira. türkiye'de de gerçi paran varsa hepsini yaparsın.

insanlar gerçekten yaşıyor yurtdışında. ama onun dışında bu tarz şeyler kush'un da dediği gibi cv doldurmak için yapılıyor bence de. mutlaka isteyerek yapılan vardır ama afrika'nın köylerini gezmek vs. bende tamamen cv için. çünkü çoğu insan benzer şeyleri yapıyor. alternatif oldukları düşündükleri şeyler bile aynı. çantayı alıp dünyayı gezmek klasiktir mesela.
  • black mamba  (20.09.18 03:24:36) 
turkiye de millet is bulmak icin bile yillarca sinava hazirlanip sinavi gecmek zorunda.
adamlar refah ulkesi, gelecekleri belirli, insanlarin hayatlarini kisitlayan sacma sapan bakis acilari yok, mesela yas mevhumu gibi. turkiye'de 28 yasini gecince bir daha hayatta is bulamazsin diye bakiliyor, adam gidiyor 30 yasinda universiteye basliyor orada kimse de yadirgamiyor, sikildim kariyerimi degistirecegim diyor.
gap year var mesela 10 sene okumus lise bitmis, ben yoruldum diyo aliyo sirtina cantayi 6 ay asyayi dolasiyor, cunku donunce issiz kalsa bile gecinecek maasi var, temel ihtiyaclari da bu maasla aliyor.

turkiye'de luks olan cogu sey, gelismis ulkelerde normal. bir skechers ayakkabi, bir wolksvagen araba veya seiko bir saat, bir sise viski. golf oynamak veya tenis oynamak, tatile yurtdisina gitmek vs. bunlari turkiye'de kac kisi yapabiliyor?

turklerin ayriyetten vize sorunu da var, cikip nereye gidiyorsun sirtina cantayi alip?

ozellikle bu son 1 yilda zaten millet hayvan gibi fakirlesti.

turk insani hakikaten hayatta kaliyor sadece, gelismis ulke insani ise zevk aliyor.
  • baldur2  (20.09.18 05:13:55) 
@baldur +1


yeni tanistigim alman bi kiz cok guzel ingilizce konusuyor. ingilizce fransizca ispanyolca ve latince ders almis okulda, ama kanada'da ingiliz-fransiz bi aileyle 3-4 ay yasadigi icin ingilizce ve fransizcasi akiciymis, diger diller cok akici degilmis. bu kiz 18 yasinda.

egitimleri kaliteli, refah duzeyleri yuksek, gelecek kaygilari yok, paralari guclu, vizyonlari genis.
  • icim urperiyor  (20.09.18 06:12:27) 
verilen tüm örnekler batı avrupa ve amerika’dan. örneğin tayland’dan ya da bolivya’dan bir örnek yok. dolayısıyla olay para ve paranın değerinde bitiyor.
para zaten inşaatçı bir çomar değilseniz iyi kötü vizyon getiriyor. türkiye’nin yıllık ortalama hane geliri 6000 dolarlara düştü, bahsettiğiniz ülkelerde bu en az on katı.
örneğin artık her yerde çinli turistler var, çoğu turla gezse de tekil gezenler de var, niye çünkü artık paraları var.

özetle gitgide fakirleşen bir ülkede bırak hobiyi gezmeyi hayatta kalmak, temel ihtiyaçları görmek bile büyük çaba gerektiriyor.
  • cedex  (20.09.18 07:56:42) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.