Giriş
(8)

Sütten Ne Yapabilirim?

daddy
1 lt süt var dolapta. Evde toz hindistan cevizi var aslında, bununla hindistan cevizli süt yapabilir miyim sizce? :)
1 lt süt var dolapta. Evde toz hindistan cevizi var aslında, bununla hindistan cevizli süt yapabilir miyim sizce? :)
0
daddy
(16.06.14)
yaparsin.

sutun icine hindistan cevizini katican, olucak. biraz zahmetli ama yaparsin.
0
nawres
(16.06.14)
Enerjini topla ve markete git. 1 paket puding 1 lira 35 kuruş.

Afiyet Olsun
0
1tam1ayran
(16.06.14)
Sütlü hindistan cevizi de yapabilirsin. Bu daha kolay.
0
congratulations
(16.06.14)
brioche. ben de bu aksam yapacagim huha!
0
beriberi
(16.06.14)
sütlaç yap, hindistan cevizi ile üzerine süs yaparsın
0
rahvanatlargibi
(16.06.14)
irmik varsa sütlü irmik tatlısı.
0
inheritance
(16.06.14)
nişasta ve şeker varsa keşkül ya da muhallebi yap. üzerine hindistan cevizi serp. dolapta soğut. mis gibi tatlı.
0
sir gawain
(16.06.14)
süt reçeli de yapabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.06.14)
(2)

izmir cevresinde gunu birlik deniz

konskenkova
Izmir Karsiyakadayim. Araba yok. Gunu birlik deniz kum gunes nasil yapabilirim. Kullanacagim vasitayi, yol yurume, adres durumlarini vs yazarsaniz memnun olurun
Izmir Karsiyakadayim. Araba yok. Gunu birlik deniz kum gunes nasil yapabilirim. Kullanacagim vasitayi, yol yurume, adres durumlarini vs yazarsaniz memnun olurun
0
konskenkova
(16.06.14)
En temizi Foca'ya gitmek sanirim.

Veya Uckuyular'a gecip Cesme otobusuyle Ilica'da inip, Ilica plajina girip eve geri donmek de bir alternatif.
0
jesters cap
(16.06.14)
Atla İzban'a (Aliağa yönüne), oradan aktarma otobüsleriyle istediğin yere git. Foça için linki verdim. Bu linkten başka yerler de seçebilirsin istersen.
www.eshot.gov.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.06.14)
(9)

Tapuya şerh koydurmak

karaage
Selamlar, bir aile büyüğüm bana danıştı, ben de size danışıyorum:Aile büyüğü nine, sahip olduğu bir evi torununa hibe etmek istiyor. Torunu olan kız ise yeni evli ve bizim ninecik damada pek güvenmiyor (boşanmalarından korkuyor ve bu durumda evin yarısını bu hayırsız herife hediye etmiş olmak istemi
Selamlar, bir aile büyüğüm bana danıştı, ben de size danışıyorum:

Aile büyüğü nine, sahip olduğu bir evi torununa hibe etmek istiyor. Torunu olan kız ise yeni evli ve bizim ninecik damada pek güvenmiyor (boşanmalarından korkuyor ve bu durumda evin yarısını bu hayırsız herife hediye etmiş olmak istemiyor). "Ne yapsam bilemedim" dedi. Ben de dedim ki "Tapuya şerh koydurabilirsin muhtemelen. Yani, 'Bir boşanma/ayrılma durumunda kocası ev üzerinde hak iddia edemez.' gibi bir ibare koydurabilirsin" dedim.

Doğru mu demişim? Doğru değilse bu güvenceyi sağlayacak başka bir hukuki uygulama var mıdır?
0
karaage
(16.06.14)
ya benim bildiğim kadarıyla miras kalan maldan hak isteyemiyor taraflar. birlikte ev almışlardır araba almışlar anca o zaman isteniyo hak mirasta yok. miras değilse de ev; diyelim benim babannem evini bana bıraktı tapuya gittik üzerime aldım, kardeşim babannem ölünce evden hak iddia edebilir. satış yoluyla üzerine ev geçirme davalarından sonuç çıkıyor.

torununa satış yoluyla tapuyu vermekten başka bir çare düşünün yani. ev satın almışgibi durursa damat ilerde yarısı benim evliyken aldık diyebilir.

bonus: vasiyet sistemi hala gelmedi mi bu topraklara yau?
0
eskidim
(16.06.14)
@eskidim: tamam ama burada şimdilik bir miras durumu söz konusu değil. Kadın hibe edecek, mülkiyet kızın üzerine geçecek. Ninenin tek derdi, bir boşanma olursa kocası evden faydalanmasın. Bunun cevabını alamadım sanki :/

>>
torununa satış yoluyla tapuyu vermekten başka bir çare düşünün yani. ev satın almışgibi durursa damat ilerde yarısı benim evliyken aldık diyebilir.
<<

İşte burada da "hibe" olayı devreye girecek. Satış yoluyla değil, hibe yoluyla geçerek tek bir şahsın özel mülkü haline gelemiyor mu ev?
0
🌸karaage
(16.06.14)
eskidim'e katılıyorum.
satış olmamalı.
bağışlama falan olabilir. o zaman damat hak iddia edemez.
sakın sakın satış göstermeyin.
trampa da olmaz.
bağışlama olur.
0
externo
(16.06.14)
@externo: Ben sorumu sorarken en başta yazmıştım zaten hibe olacağını amma tapuya şerh koydurmalı mıyız onu bilemedim işte. Hatta iki tane de şerh olabilir, birincisi ninenin ölümünden evvel satılamayacak olması (böyle bir şerh koydurulabildiğinden eminim), ikincisi de boşanma durumunda kız ve çocuklar haricinde hak sahibinin olamayacağı. İşte bu ikincisi mümkün mü?
0
🌸karaage
(16.06.14)
hukukçu değilim aklıma gelen çözümü yazayım bu yönden de araştırmanızı yapın.

evli çiftler evlenirken bir anlaşma yapıp paylaşım konusunda ortak veya değil şeklinde belirleyebiliyorlar. evlilik sonrası bu şekilde bir anlaşma olabiliyorsa yapılabilir. mallar eşit paylaşılmayacak şekilde anlaşma yapılırsa da evlilik içinde edinilen malların kayıtlarını ikisinin üzerine yapmaya dikkat etmek lazım.

ek: nine hayattayken satışı engellemek kolay. ama sorduğun soru farklı senin. satış olmadan da tapu ikisinin üzerine geçebilir. ayrıca nine ölünce ne olacak tapudaki şerhin hükmü devam edecek mi ona bakmak lazım.

madem damat hayırsız en sağlıklısı, evli çiftlerin anlaşma yapmaları. bence siz buradan yürüyün.
.
Düzeltme eklemesi:
Hibe de kişisel mallara giriyormuş. Yani boşanmada paylaşıma girmiyor.
Ancak, damat o malı boşanmadan da iş kurcam filan deyip sattırabilir, esas buna önlem almak lazım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.06.14)
sonuçta şerh koyulması tapuya kısıt getirilmesi demek.doğru ibare konulduğunda işe yarar.ama süresi 5 yıl diye biliyorum ben. biraz araştırma yapmak lazım.
0
vavawest
(16.06.14)
tapuya şerh koydurmuştuk biz yıllar önce ama kısıtlama demek bu, size şerh olmaz. mesela bizim avukat anne-baba boşanırken koydurmuştu babamın satma, kiralama imkanı olmasın diye.

ya nette bi aratasanıza var yazılar bir sürü aslında da şu an okumaya vaktim yok bizleri de aydınlatırsınız
0
eskidim
(16.06.14)
Hibe durumu da dikkat ister. Eğer o hibe edeceği kızdan daha yakın akrabası (çoluk çocuk) varsa hibe bozulabiliyor.
0
canercuxy
(16.06.14)
merhabalar, ben hukuk öğrencisiyim, olur mu?

herkes demiş ama ben de diyeyim, nine bağışlama yapar ise torununun kişisel envanterinde sayılacak, eşlerden birinin kendisine yapılan bağışlamalar ortak mal rejimine dahil olmaz. olası bir boşanma halinde damat evin üstünde hiçbir hak talep edemeyecek zaten. en fazla eve değer arttırma amacı ile masraf yaparsa yaptığı masrafı talep edebilir, o kadar. (onun belli bir formülü filan vardı da şimdi aklıma gelmiyor, aile hukuku alalı sittin sene oldu, bakmam lazım, zaten öyle bir ihtimal de verilmemiş ama maksat bulunsun)
0
loveless
(16.06.14)
(15)

Camiye giden herkes hatasız namaz kılıyor mu sizce ?

fuskiyenin oglu
özellikle sadece cuma namazına gidenlerin hatasını fark ettiğiniz oldu mu ?
özellikle sadece cuma namazına gidenlerin hatasını fark ettiğiniz oldu mu ?
0
fuskiyenin oglu
(16.06.14)
%50'si hatalı kılıyor.. çok farkettim. en çok da rükuya giderken görüyorum. neler gördüm neler. adam rükudan kalkıp secdeye giderken sanki bel esnetme hareketi yapıyor. 90 dereceden 130 dereceye çıkanı da gördüm 220 dereceye çıkanı da.
0
yapma volkan
(16.06.14)
dualarda falan hata var mı onu bilemeyiz ama onun dışında hata yok bence kimsede.

otururken hani bi ayağımızı normal koyup diğer ayağımızı dik koyuyoruz ya kırarak, o konuda hata yapan çok var
0
fuerteventura
(16.06.14)
secdede kolları dirsekten yere koymaman lazım mesela. yapan çok.
0
bass solo take one
(16.06.14)
bu konularda cahil birisi olarak soruyorum, dualar nasıl oluyor bir sıralaması falan var değil mi? lisede din kültürü dersinde öğrenmiştik ama garip gelmişti ve "sadece fatihayla bile namaz kılınır" lafını duyup öyle yapmıştım. O aralar cumaya gidip bildiğim duaları okuyordum fatiha-ihlas-nas-felak vs. Yanlış mı bu durum?

şimdi agnostik olduk çıktık iyi mi :D
0
rodriguez2
(16.06.14)
secdeye burnunu koymayan bile var. adam kafasının üstünü değdiriyor milim:)
çok cahiliz çok. hocalar tutup adam gibi göstermesi lazım bir cuma namazının hutbesinde.
böyle böyle kılın diye.
ama hiç oralı değil.
0
yapma volkan
(16.06.14)
@rodriguez2

aslında sırası var evet.
kuran-ı kerim'de tebbet suresi idi sanırım oradan başlayıp yukarıdan aşağıya doğru ilerliyorsun. yani en son felak suresi okunuyor da çok da önemli değil galiba. bildiğin duaları okusan da yeterli yani.
0
yapma volkan
(16.06.14)
normalde secdede 2 ayak yerden kesilirse namaz bozuluyor diye biliyorum ve bu hareketi farketmeden yapan o kadar çok insan gördüm ki sayamadım :/
0
kuul
(16.06.14)
yaradana ibadet ederken din kardeşlerinin hatalarını izleyen de varmış vay arkadaş.
0
dinsiz adam
(16.06.14)
@dinsiz adam,

izlemekle görmek farklı şeyler azizim. camiye girdiğin anda ibadete başlamıyorsun sonuçta. sen henüz başlamadan başkalarını sünnet vs kılarken görmüş olabilirsin mesela.

deyıl mı ? :/
0
kuul
(16.06.14)
@dinsiz adam

zihniyetin belli ama hadi söyleyeyim. sünnet denilen bir şey var. kıldıktan sonra hocayı bekliyorsun farzı kıldırması için. o ara insan doğal olarak sağa sola bakıyor. çünkü sağda, solda, önünde ve arkanda adamlar namaz kılıyor.
0
yapma volkan
(16.06.14)
hatasız kul olmaz.
0
air
(16.06.14)
Tabiki kılmıyor. Selam verirken gözler omuzlara bakmalı mesela, git bak en az yarısı yapmıyordur bunu. Özellikle yaşlılar çok hata yapıyor. Kimisi secde de 3 defa söylenecek şeyi takır takır 5 defa, 6 defa söylüyor. Ben de yanındayım duyuyorum. Olm ben neler neler gördüm lan. Bazı ilginç adamlar da var. Mesela eliyle koluyla değişik hareket yapanlar falan. Mezhep farklılığından doğan hareketlerden bahsetmiyorum bu arada.Daha neler neler.
0
sevgili sen masada değil yatakta güzelsin
(16.06.14)
Kuul +1, en çok iki ayağını secdede kıçına yapıştıran görüyorum. Sonra, arkasında koskocaman hayvan / insan baskısı olan tshirtlerle namaza geliyorlar, önünüzde dikiliyorlar. Bir de arkadaşlar tshirtlerini veya gömleklerini pantolonunun içine sokmuyor, inan bir tanesinin secdeye giderken kıçının üst kısmı, ben diyeyim 1/3'ü siz diyin çeyreği meydandaydı.

Başka bir sinir mevzu da insanların özellikle yaşlıların acayip seslerle esnemesi, öyle iştahlı esniyorlar ki!

Ne kadar etrafına bakmamaya çalışsan da adam senin önünde bunları yapıyor, ister istemez gözüne batıyor. Ama tabii ki, belki de özünde benden daha güzel ibadet ediyorlardır.
0
Tutkun
(16.06.14)
Hani önemli olan niyetti? Namaz kılarken "ay dirseğimi nasıl tutsam?", "aman belim çok açı yapmasın fazla gerilmesin", "oy ayağımın üstüne mi oturdum" diye düşünmekten namaza, hissiyata odaklanamadıktan sonra, kendini bırakamadıktan sonra ne anlamı kaldı arkadaş?

Eskiden arada gittiğimde ben de hatalı kılardım, doğru dürüst bilmediğimden. Zaten direkt olarak herkesin doğru kılmadığını kanıtlamış oldum böylece.
0
r_u_h
(16.06.14)
Cuma namazı sırasında camilerin dışına taşan kalabalık oluyordu bir aralar, sokaklara örtü yayıp namaz kılıyorlardı.

Bir çok defa bu namaz kılacak bayların içinden bazı kişilerin çevreden geçen kadınlara hoş olmayan bakışlarını gördüm. Önceleri gözleri niye etrafta anlayamıyordum, sonra fark ettim ki baş göz hareketleriyle birbirlerine selam veriyorlardı. Gelenler esnaf, çalışan falan. Bakıyorlar kim gelmiş, kim gelmemiş, ben de buradayım hee diye kendini gösterme çabaları filan. Yani kendinden olanı tanıma, kendini tanıtma çabası vardı. Aralarından bir kaçı da kadına kıza bakma alışkanlığına devam ediyordu demek ki.

Şimdi yapma volkan'ın açıklamasını okuyana kadar "namaz içinde nasıl oluyor bu" diyordum. Demek hocayı bekliyorlarmış.

Sonra kesildi sanki o sokaklara taşma olayı, şimdilerde pek görmüyorum, denk gelmemiş de olabilirim.

(kadın gözüyle bir dönemin cuma namazı değerlendirmesi olarak cevapladım)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.06.14)
(4)

bir siteye girmeye çalışır iken başka bir siteye yönlendriliyorum

orfe
sayın arkdaşlar çözümü nedir bunun acaba ?
sayın arkdaşlar çözümü nedir bunun acaba ?
0
orfe
(16.06.14)
adblock
0
icim urperiyor
(16.06.14)
adblock mevcut
0
🌸orfe
(16.06.14)
adwcleaner
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.06.14)
Belki de ilahi bir işarettir, girmemekte fayda var.
0
angelus
(16.06.14)
(1)

İzmir Karşıyaka ptt nereye taşındı?

niphrodel
İyi akşamlar,bu hafta içerisinde ptt kargo ile pasaportum gelecek konsolosluktan, form doldururken karşıyaka ptt seçtim ama dün çarşıya gidip ptt binasının yıkıldığını görünce ben de yıkıldım. nereye taşındı ki bu ptt? bilen varsa çok makbule geçer.
İyi akşamlar,

bu hafta içerisinde ptt kargo ile pasaportum gelecek konsolosluktan, form doldururken karşıyaka ptt seçtim ama dün çarşıya gidip ptt binasının yıkıldığını görünce ben de yıkıldım. nereye taşındı ki bu ptt? bilen varsa çok makbule geçer.
0
niphrodel
(15.06.14)
Sahile yakın olan eski ptt binasını kullanıyorlar şimdilik. Çarşı yönünden giderken öğretmen evini geçince ilk sol sokakta.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.06.14)
(10)

banyoyu nasıl neyle temizliyorsunuz?

tellioglu
ilk defa ailemden uzakta eve çıktım. öğrenci evi. banyo pis oluyo hakkaten ve de kokuyor. siz nasıl neyle temizliyorsunuz banyoyu? çamaşır suyu falan mı kullanıyorsunuz? nasıl kullanıyorsunuz onu da anlatın. mesela çamaşır suyunu döküyorsunuz sonra bezle siliyor musunuz napıyosunuz? bilale anlatır g
ilk defa ailemden uzakta eve çıktım. öğrenci evi. banyo pis oluyo hakkaten ve de kokuyor. siz nasıl neyle temizliyorsunuz banyoyu? çamaşır suyu falan mı kullanıyorsunuz? nasıl kullanıyorsunuz onu da anlatın. mesela çamaşır suyunu döküyorsunuz sonra bezle siliyor musunuz napıyosunuz? bilale anlatır gibi anlatır. bu konuda zır cahilim.
0
tellioglu
(15.06.14)
bir ölçü sirke, bir ölçü sıvı temizleyci bir ölçü suyu karıştırıyorum. onunla siliyorum.
koku varsa dezenfekte etmek de gerekir.
www.bugday.org
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.06.14)
lavaboya toz vim döküp biraz ıslatıp iyice fırçalıyorum. sonra durulayıp çamaşır suyu döküp 10-15 dakika bekletiyorum. musluğu, aynasını da çamaşır suyu kattığım suyla iyice silip duruluyorum. duşakabini de bu şekilde. yerleri de yıkıyorum. yerlere su döküyorum daha sonra sıvı bulaşık deterjanı döküyorum ve fırçayla yıkıyorum. duruladıktan sonra kovaya su doldurup çamaşır suyu ekliyorum, bir de o şekilde siliyorum. sonra dolapları falan hallediyorum.
0
rock n roll
(15.06.14)
Banyoyu yıkamak mümkünse yıka. Akan su iyidir. Tabi her gün değil de, iki ayda bir... Boşa su harcamamak gerek.

Derz lekeleri için derz temizleyicileri var. Sıkıyorsun, yarım saat sonra üstünden suyla geçince sıfır gibi oluyor. Kalan her şey için domestos.

Bir de giderlere lavabo açıcı deneyebilirsin. Koku ondan da olabilir.
0
alperz
(15.06.14)
koku varsa lavabo ve duş giderleri tıkalıdır, onları açıp temizle.
çamaşır suyunu sulandırarak kullan ve uzun süre soluma.
ben daha çok klasik cif tercih ediyorum. eldiven tak, nemli süngere cifi dök ve lavabo, musluk, fayansları sil.
ıslak bezle üstünden geç sabununu al, kuru bezle kurula izi kalmasın.
0
lily briscoe
(15.06.14)
banyo fırçası denen fırçalardan al önce.
www.safyurkimya.net

sonra cifi dök bi güzel etrafa, bununla fırçala her yeri sonra da bol suyla yıka. ben öyle yapıyorum.
0
earthangell
(15.06.14)
arkadaşlar, çamaşır suyu ciğerlere zarar veriyor biliyorsunuz.
çamaşır suyu yerine sirke, ovma tozu olarak içme sodası, dezenfakte için sirke soda yeter ama boraks da kullanabilirsiniz.

sirke, banyoda sıcak suyun etkisiyle duvara yapışan sabun kalıntılarını da çözüyor. pırıl pırıl oluyor.

ekleme: arap sabunu müthiş etkili temizlikte. fayans araları neyim tertemiz oluyor. halı silebilirsiniz, çok kirli çamaşırlara kullanabilirsiniz. arap sabunu 1 numara. tavsiye ederim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.06.14)
Tuvalete ve lavaboya koyu kivamli camasir suyundan dokup biraz bekletiyorum. Sonra firca ile ovaliyorum bunlari, sonra sifonu cekiyorum, lavaboyu da masrapaya doldurdugum sularla fircalaya fircalaya duruluyorum. Klozeti, kapagini falan once nemli bi sungerle silip, kuru bi bezle kuruluyorum. Bunlari sik araliklarla yapiyorum bu arada.
Yerler icin, gideri varsa banyonun, ben yine kovaya su dolduruyorum, icine biraz camasir suyu katiyorum.gidere dogru akacak sekilde dokuyorum suyu. Sonra cekceklerle(su arabalari temizlemek icin de kullanilan sey) suyu gidere dogru surukluyorum.

Dusakabinin yerlerini de yine fircayla iyice ovduktan sonra, spiralle tazyikli su sikip duruluyorum.

Banyo duvarlarini temizlemedim hic.

Varsa penceresi, havalandirin arada.

Tuvalete o mavi kokulu seylerden takabilirsiniz koku gidermek icin bir alternatif olarak.
0
mukrime
(15.06.14)
Banyo temizliginin raconu domestostur arkadas :) hele ki tuvalet.

Klozetin kapagina, iclerine (boyle o kivrik yerin altina altina) domestos dok bol bol. On dakika bekle, kapagi islak sungerle ovala ovala, sifonu cekip tuvalet fircasiyla iclerini ovala, tekrar sifon. Ayrica sifonun cekme yerini, kullaniyorsaniz taharet muslugunun vanasini, her yerleri ovala ovala :)

Lavaboya krem temizleyici, cif olur mr muscle olur, ondan her yerine gezdir, yine sungerle (tuvalet sungerinden ayri olsun lutfen) ovala ovala, suyla temizle, sungerle sil, suyla temizle. Tabi muslugu da. Kurula.

Kuvet ya da tekne icin sprey rahat olur, marc banyo, mr muscle banyo vs. Fis fis fis her yerine, dusakabin varsa kapaklara, fayanslara fis fis fis. Bes dakika bekle, yine sungerle ovala ovala, dusla su tut, ovala ovala, durula. Fayanslari kurula.

Tum giderlere biraz domestos akit.

Yerleri mumkunse once supur, kil tuy vardir. Sileceksen ister yer bezi, ister vileda. Kovaya su ve domestos, sil sil sil. Yikayacaksan bas kova kova suyu, supur, en son domestoslu vileda, kurula.

Derin temizlik icin derzler sart, fircala fircala.

Aynayi da sil camsille. Hiltonsa mobilyanin da tozunu al, sil guzelce.
0
kerbeee
(15.06.14)
bu yasında temizlik yapmayı bilmiyosan pes çamaşır suyu gördün mü hic arkasında yazar ya da markete gittiysen 1 kere bile temizlik urunleri reyonu var
0
murtazaaaaaa
(15.06.14)
Dogal urun kullanalim. Tuz dok beklet sonra su dok temizle.
0
evc
(15.06.14)
(5)

19. yy, 20. yy başları osmanlı müziği

cilgin korsan ces
19. yy, 20. yy başları osmanlı müziği eserleri içeren albüm adları önerebilir misiniz? aynı döneme dair şarkı isimleri de olur. bu tip eserleri yorumlayanların isimleri de olur.
19. yy, 20. yy başları osmanlı müziği eserleri içeren albüm adları önerebilir misiniz? aynı döneme dair şarkı isimleri de olur. bu tip eserleri yorumlayanların isimleri de olur.
0
cilgin korsan ces
(15.06.14)
münir nurettin selçuk. kendisini anlatmaya kelimeler yetmez. bu işin üstadı kendisidir.

bekir sıdkı sezgin var muazzam.

kani karaca var dini eserler için.

sadettin kaynak, gazelleri mevcut sağda solda gazel dinlerim diyorsanız tavsiye ederim onun dışında kendisi beste makinesi. kendi sesinden bulunmuyor genelde ama çok güzel şarkıları var.

selahattin pınar, yesari asım ersoy aklıma şimdilik bu kadar geldi. gelirse eklerim.
0
nickimin hakkini veremedim
(15.06.14)
öncelikle @prhn, kanal çok güzelmiş hakkaten, teşekkür ederim. :)
@nickimin hakkını veremedim, teşekkür ederim, hepsinden bulabildiklerimi dinlemeye başladım. başka da söylersen onları da dinlerim, çok sağol. :)
@cigerdelen, bekliyorum merakla.
19. yy ikinci yarısıda olur :) son döneme dair tüm müzikler kabulüm.
0
🌸cilgin korsan ces
(15.06.14)
ek olarak geçen gün denk geldiydim, trt müzik arşivinde osmanlı padişahlarının eserleri dizisi var.
trtmuzik.net.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.06.14)
senin aradigin isimler, dede efendi ve haci arif bey gibi isimlerdir. onlari dinlemen gerekiyor.
0
jangbogo
(15.06.14)
@cigerdelen, çok teşekkürler tekrar. tam da öğrenmek istediklerimi toparlayıp atmışsın. ellerine sağlık. verdiğin linki görmemiştim daha önce tam süpermiş. :)

@hayat aklini konusacak bir filozof uret, teşekkür ederim, inceleyeceğim arşivi. :)

@jangbogo fikir verdiğin için çok teşekkürler. :)
0
🌸cilgin korsan ces
(15.06.14)
(13)

Tüm hayatı hayal kırıklığı olan?

tchuck
az önce aldığım mail ile hayatıma bir hayal kırıklığı daha yemiş bulunuyorum.hayatımda yaptığım her işin sonucu nasıl oluyor da hayal kırıklığı olarak sonlanıyor anlamış değilim. henüz istediğim şeyi birebir başarabilmişliğim yok. şans değil herhalde bu kadarı, kendi mallığım.her şey yahu, her şey.
az önce aldığım mail ile hayatıma bir hayal kırıklığı daha yemiş bulunuyorum.

hayatımda yaptığım her işin sonucu nasıl oluyor da hayal kırıklığı olarak sonlanıyor anlamış değilim. henüz istediğim şeyi birebir başarabilmişliğim yok. şans değil herhalde bu kadarı, kendi mallığım.

her şey yahu, her şey. sonuç beklediğim her şeyin sonucu hayalkırıklığı arkadaş. 10 bekliyorsam 10 gelmişliği yok ya 9 ya 8. hiçbir bokum tam değil, ben sonunda delireceğim ulan be. niye her bokum hyaal kırıklığı olarak devam ediyor bi kere olsun ne sikime istediğim şey olmuyor.

ulan 7 sene önce üniversite sınavı sonuçlarında yaşadığım şoku hiç unutmam hele. 40.000'le alan bölüme 33.000 sıralamayla başvurmuştum ve %100 diyordum amk. %100 yani, bu kadarı da olmaz artık diye düşünüyordum. sayfayı açıp 2. tercihime yerleştiğimi görünce aklımı oynattım mal gibi ekrana bakakaldım.

niye arkadaş ya. ne sikime işler bi kez benden yana yürümüyor.
0
tchuck
(15.06.14)
Devamlı bu şekilde düşünme. Hiç olumlu düşünmeyi denedin mi?

Bir işi hallederken hırs yapıp tek başına tamamlama, yardım almayı dene..
0
iustitia omnibus
(15.06.14)
İnsanoğlu plan yapar, kader uzaktan gülermiş derler. Benzer şeyler yaşıyoruz. Alışmaya çalış. Kimi insan parasıyla, kimi insan sağlığıyla, kimi insan ailesi, evladıyla, kimi insan arzularıyla, kimi insan da tercihleriyle imtihan olur.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(15.06.14)
bende ilk tercihime yerleşememiştim ama şimdi iyi ki yerleşememişim diyorum varmış bir hayır. Aklın hep kazanamadığında olacak benimde öyle ama bu güne kadar yaşadığım olumsuzluklar bir süre sonra bana inanılmaz bir tecrübe olarak döndü hayatımı şekillendirmemde çok yardımcı oldu.
0
basond
(15.06.14)
@basond, ben sana derdimi anlatamamışım
0
🌸tchuck
(15.06.14)
bugün istediğin gibi olmayan şeyler ileride sana yardımcı olabilir demeye çalıştım ama neyse boş ver demedim say.
0
basond
(15.06.14)
beklentilerini düşük tut. on yerine 7 bekle.
0
sen git ben geliyorum
(15.06.14)
Neyin şans, neyin şanssızlık olacağını hiç bir zaman bilemeyiz, kimse bilemez. Kadercilikten bahsetmiyorum, bugün sana şans gibi görünen şey ertesi gün ayağına dolanıverir. Bugün de şanssızlık gibi görünen, çok zorlandığın şeyler yarın hayatını kolaylaştırır. 10 bekleme, 1 de bekleme; bekleme hiç bir şey. Çünkü senin 10 dediğin yarın "bıldırki hurmalar" kıvamına gelebilir; 1 dediğin bir süre 1 - 1 - 1 diye devam edip birden seni 8'e, 9'a atabilir. Her durumda senin hayatın devam edecek ve tamamen sen onu ne yaparsan o olacak hayatın. Tüm rakamların içinde biraz kötü var, biraz da iyi. Tabii ki elinden gelenleri ardına koyma ama hayatın sana sunmaya çalıştığı bir şeyler var, onları keşfetmeye de ver kendini biraz. Üfleyip püfleyerek kaçırma onları da.

Ayrıca 8-9 yine iyi rakamlar.
0
aychovsky
(15.06.14)
@sen git ben geliyorum

hatta arttırıyorum 6 bekle. hayat öyle 10 beklediğinden 10 alacağın bi mecra değil.

9'a 8'e üzülüyosan daha çok üzülürsün gibi.

gerçi zamanla beklenti düşüyor galiba.
0
brkylmz
(15.06.14)
beklentiyle alakası yok durumun. çünkü iş 10 bekleyip 8 almayı falan geçti.

iş yalnızca 1 veya 0 seçeneklerinin olduğu durumların hepsinden 0 almaya geldi. hepsinden, istisnasız hepsinden sıfır.
0
🌸tchuck
(15.06.14)
o halde yanlış şeyleri kovalıyormuşsun gibi gelmiyor mu sana da? yanlış kız, yanlış iş, yanlış şirket, yalnış arkadaşlar?..

belki de radikal bir değişiklik yapmalısın hayatında. mesela dün okudum: Adam asker. özel harekatçı. sanırım ABD'li ya da Avustralyalı. Bir gün Afrika'ya gittiğinde gergedanların durumunu görüyor. kaçak avlanan, acı çeken, öldürülen canlılar... adam işi bırakıp afrika'ya yerleşiyor ve askerlikten öğrendiği tüm bilgi ve becerileri gergedanları kaçak avlayanları yakalamakla harcıyor. adama inanılmaz mutlu şu an. askerken bok gibi mutsuzdu.

yani ne istediğin, ne yapmak istediğin önemli. senin isteklerin mi toplumuun dayatması mı? kendi isteklerini öne koy ve onları iste. istediğin şeylerde de gerçekçi ol.
0
sen git ben geliyorum
(15.06.14)
yeterince çalışmıyorsundur. bazı durumlarda kader artık o istediğin bölüme girememen gibi şeyler. değiştiremeyeceğin şeyler için ağlayıp sızlamak yerine enerjini değiştirebileceğin şeyler üzerine harca.
0
r_u_h
(15.06.14)
Sen hala 7 sene öncesinin üniversite sınavına kafayı takık dolaşıyorsan, işin var senin hacı. Bu şekilde zaten tüm algını ve önceliğini ters giden şeylere veriyorsun demektir, hayat sana ne yapsa yaranamaz, yolunda giden şeyleri göremezsin.

Kendi kendine bir iç muhasebe yap ama bunu yaparken kendini kurban/mağdur yerine sokup "vay benim başıma neler geldi" diye ağlamak için değil, "nerede yanlış yapıyorum" u bulmak için çabala.
0
fengari
(15.06.14)
Hayal kırıklığının tek nedeni olan bitenin beklentilerinle uymaması.

Tüm hayatın hayal kırıklığı değildir büyük olasılıkla da sen o yönden bakıyorsun şimdi.
Önce hayal kırıklığı yaşamadığın şeyleri düşün. mutlaka vardır. Aklına gelmiyorsa fazla takılma, ara ara düşün, bir şekilde akına gelecekler.

Sonracıma, beklentilerini esnek tut. Hanı paketlerde yazar ya +/- şu kadar gram diye. Onun gibi işte. Şunu bekliyorum ama hata yanılma payı da olabilir, en az şöyle olabilir en fazla da şöyle olabilir demeye başla.
Düşün makinelerin tarttıklarında bile +/- olabiliyor. Koskoca holdinglerin muhasebe raporlarına bakarsan altında "yuh" yazar. "yanılma/unutma hariç" demektir o.
Sen hedef tahtasının tam ortasını hedefliyorsun, azcık yana kaçsa bile "hayal kırıklığı" yaşadım diyorsun. İlk 3-5 halkaya da gelebilir, rüzgar olur, elim titrer, nebiliyim öngöremediğim bişi oluverir desen "oh bee 2. halkaya getirdim" dicen.

33 binlik sıralamayla başvurduğun sene demek ki birlikte sınava girdiğin kitlenin performansı iyiymiş/sınav kolaymış/okul dilimini değiştirmiş ki girememişsin. yanılma/hata payın olsaydı, bir şey olamazda giremesem bile... dseydin hayal kırıklığı yaşamayacaktın demi.
Kısaca demek istiyorum ki, yanılma/hata payı bırakmak hayal kırıklığı oranını çok azaltır.

Ayrıca, belki de böylesi daha hayırlı olmuştur diye yürürsen o yol senin için daha verimli, daha kolay olur.

Arada dikiz aynasına da bak ama gözün de aklın da gittiğin yolda olsun.

Sonuç olarak, işlerin senden yana yürümesini sağlamak senin bakış açında, tutumunda saklı.
.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.06.14)
(2)

buca'dan nasıl giderim?

rock vale
merhabalar, buca üçkuyulardan basın sitesi, övgü terzibaşıoğlu anadolu lisesi ya da dokuz eylül üniversitesi ilahiyat fakültesine nasıl giderim?galiba 970 ile olucak ama hangi durakta inmeliyim?
merhabalar, buca üçkuyulardan basın sitesi, övgü terzibaşıoğlu anadolu lisesi ya da dokuz eylül üniversitesi ilahiyat fakültesine nasıl giderim?

galiba 970 ile olucak ama hangi durakta inmeliyim?
0
rock vale
(14.06.14)
durak adını bulamadım da, otobüsten inince yürüme mesafesinde olduğunu biliyorum. şu haritalar yardımcu olur sanırım.
www.google.com!4m2!3m1!1s0x0:0xdeb5a6391427c104
www.eshot.gov.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.06.14)
@nerobianco, yine bize yakın olan yerlerde giricez, buca'dan kalkıp balçova'da girenler var :)

ayrıca başarılar :)

@hayat aklini konusacak bir filozof uret teşekkürler :)
0
🌸rock vale
(14.06.14)
(4)

Kordon tuvalet

pinkman1
Kordonda cimlerde icerken tuvaleti nasil hallediyoruz beyler? İzmir konusunda baya cahilim
Kordonda cimlerde icerken tuvaleti nasil hallediyoruz beyler? İzmir konusunda baya cahilim
0
pinkman1
(14.06.14)
barların birine giriliyor. az sonra bar adı verecek kadar tecrübeli bir arkadaş da gelir.
0
oxibrinth
(14.06.14)
sunset e falan girin dostum. hemen kordon kenarında.
0
preldzic
(14.06.14)
iskelenin hemen önünde wc vardı, kaldırdılar mı onu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.06.14)
Mc donalds da girebilirsin.
0
sehpa fx350
(14.06.14)
(24)

erkek tarafı haklı mı sizce (mal mülk meselesi)

kmlcn
Olay şöyle arkadaşlar, erkekle kadın evleniyorlar. Erkek tarafının anne ve babası vefat etmiş. Neyse, erkek tarafına birkaç tane değerli mülk kalmış. Tapu erkeğin üstüne tabi doğal olarak. Bu çift evleniyor ve anneden kalma evde oturmaya başlıyorlar; fakat kadın tarafı da "ben bu evde oturmak istemi
Olay şöyle arkadaşlar, erkekle kadın evleniyorlar. Erkek tarafının anne ve babası vefat etmiş. Neyse, erkek tarafına birkaç tane değerli mülk kalmış. Tapu erkeğin üstüne tabi doğal olarak. Bu çift evleniyor ve anneden kalma evde oturmaya başlıyorlar; fakat kadın tarafı da "ben bu evde oturmak istemiyorum, bu evi satalım mayamız olur üstüne de kredi falan çekip daha güzel bir ev alalım diyor; fakat erkek tarafı bunu istemiyor. açıkça da söylüyor sebebini. Annesi vefat etmeden oğluna bu evleri satıp üstüne para koyup eşiyle yeni mülkler alıp da annesinin birikimini karısıyla bölüşmesini istememiş, sonuçta boşanma durumunda mallar ikiye bölünecek hesabı. Tabi oğlan böyle sert anlatmıyor ama kız anlayacağını anlıyor. Oğlan diyor ki "istersen tüm mülklerin kira geliriyle kendine istediğin şeyi al ama onları sattırmam annemin vasiyetiydi o, eğer yeni ev alacaksak sıfırdan kredi çekelim evleri falan hiç karıştırmayalım"

Kadın tarafı çok sinirleniyor, bu nasıl bir güvensizlik diyor, Siz de sinirlenir miydiniz ?
0
kmlcn
(14.06.14)
bence sinirlenmeye hakkı yok. erkek haklı.
0
inthechaos
(14.06.14)
Erkek köküne kadar haklı. Dünya hali neyin ne olacağı hiiç belli olmaz. Madem ev istiyor kız , sıfırdan kredi çekin bu mal mülk vs onların aylık getirisini de krediye bağlayın.
0
canercuxy
(14.06.14)
güvensizlik değil, beraberken elde ettikleri kazanç ile gelmemiş ki o ev. bu durumda kararı erkek verir, erkek istemezse satmaz. kadın tarafının dolaylı yoldan hak iddia etmesi yanlış.
0
patricia kitten
(14.06.14)
Sinir olunur tabii.. ictenpazarlilik..ama adam satmazsa satmaz tabii bunun uzerinede kadinda adama guvensiz davrandi mida hiiic ileride suc olmasinn..
0
Barbunya2
(14.06.14)
Hadi bi gidi yaa boyle evlilik mi olurr..evlilik=birlik beraberliktirr..
0
Barbunya2
(14.06.14)
evlilik konseptini anlamamis bir adamla evlenmis kadin, yazik. adam kadina guvenmiyorsa niye evleniyor, kadinin kotu planlari olabilecek kapasitesi varsa ve adam farkindaysa bu evlilik zaten sacma. yoksa adam tam bir hiyarlik icinde. anne vs falan bahane...
0
beriberi
(14.06.14)
güvensizlikle ne alakası var... anne vasiyeti diyor...annem bana vasiyet etse ben de satmam... kadın tarafı gereksiz yere sinirleniyor... gereksiz kapris yapıyor...
0
inanmazsan inanma
(14.06.14)
Annem vefat etmeden önce böyle böyle dedi o yüzden satmam diyorsa bildiğin öküzlük yapmış. Haa öyle değilse sadece satmak istemiyorsa sonuna kadar haklı.
0
ontheroad
(14.06.14)
erkek haklı, üstüne öneride getirmiş daha ne olsun.
0
boreas
(14.06.14)
benim fikrim de erkek tarafının haklı olduğu yönünde. evet evlilikten sonra hayat müşterek ama evlendiğim adamın daha önceki birikimleri hakkında "şunu sat bunu sat" demem şahsen.
0
dust in the wind
(14.06.14)
Bu kadınla bu evlilik zor yürür.
0
naapsam
(14.06.14)
Kadın haksız. Kadın yiyici.
0
arnold schwarzeneger
(14.06.14)
erkek haklı beyler
0
exlibris
(14.06.14)
hakli. kadin bedavaci gibi geldi bana.
0
madeleine elster
(14.06.14)
Evlilik, ortak bir hayat birliği. Şimdiki evleri 150.000 etse, 300.000 lik evde oturmak için geri kalan 150.000'lerini evlilik içinde birlikte ödemeyecekler mi? Bu süreçte, kadın bu adama elinden gelen her türlü destekte bulunmayacak mı? Eğer bunlar olmayacaksa kadın bok yesin. Ama ortak bir hayat birliği içerisinde, maddi imkanlarının elverdiği ölçüde, daha rahat bir hayat sürme imkanları varsa, buna karşı "annem böyle istedi" diyerek karşı çıkmak oldukça garip. Annesi "evliliğinin 10. senesinde boşanmanı istiyorum yavrum" diyerek ölseydi, 10. yıldönmlerinde karısını mı boşayacaktı bu adam?

Annesi belli ki klasik o eski dönem kadınlarının gelinden korktuğu gibi korkmuş, biraz da cimrilik ve güvensizlikle böyle bir söz söylemiş. Ama sırf bu yüzden bu hayatta süregelen bir ilişkiyi bu noktaya sürüklemeye değmeyeceğini düşünüyorum. Her vasiyet, mantık çerçevesi içinde kabul edilebilir.


Ben erkek olsam bu kadar diretmezdim. Kadının yerinde olsam da madem kira gelirlerini bana veriyor, o zaman biriktireyim de yeni ev için peşinatımız olsun diye düşünürdüm. Her iki taraf da fikirlerini açıkça belirttikten sonra daha fazla diretmenin manası yok çünkü.
0
pandispanya
(14.06.14)
oha. kafayı mı yedınız sız ya? annesının topragı bol olsun da kotu nıyetlı mıymıs nedır. cocugunun ıyılıgını dusunursun de karısıyla bolusmesını ıstememek ne demek. bırakmıssın göçüp gitmişsin sana ne gerısınden. yattıgın yerden ıkı ınsanın hayatını yonlendırıyorsun hala.
adam da tam bir öküz çıkmış. bu ev annemden kaldı onun hatırası var burası kalsın satmayalım kredı mı cekıcez ne yapacaksak yapıp dıledıgımız gıbı bır ev alalım dıyebılırdı. olayı acıkca anlatıp kalp kırmasına ne gerek var.
kadın da kabalık etmıs dıger yandan. annesınden kaldıgını bıldıgıne gore hıc bu evı konu etmeyıp yenı eve cıkalım demelıydı.
ne tuhaf evlılıkler ya.
0
akare
(14.06.14)
Adam haksız. Adamın haklı olduğu tek yön annesinin vasiyetine uymak istemesi. Ama annesi yanlış biliyormuş. (Kanun vefattan sonra da değişmiş olabilir tabii, vasiyet ne zaman yapıldı bilmiyorum)

Yanlış bildiği konu şu:
İlerde boşanma olursa adam satılan ev bedeli kadarını evlilikten önce edindiğini ispatlayabilir. (Burada miras durumu var, evlilik öncesi edinilmiş mal yok ama eğer boşanma sonrası erkeğe kalma durumu varsa satılsa da tutarı kadarı kalır zaten.)

Evlilik birlik beraberlik demektir. Benim malın senin malın denmemesi lazım. Güvensizlik varsa illa başka bir yerlerden o evlilik patlar zaten. Anne istemeden de olsa karı koca arasına bu güvensizliği sokmuş oldu. Anne çevresinde gördüğü olumsuz kişilerden etkilenmiştir mutlaka ve haklı da. Böyle mal mülk hesabı yapan çok insan var.

Boşanmada tapu kimin üstüne olursa olsun paylaşım tapu ortakmış gibi yapılacak. Evlilik öncesi edinilen tutarı ispat edip ayrı tutma hakki saklı kalmak şartı ile.
(Benim bildiğim en son böyleydi, değişiklik falan oldu mu bilmiyorum. Hukukçu arkadaşlar yanlışım varsa düzeltirler zaten)

Kadın o evde oturmak istemediğini söylemiş. Adam da kiralarla istediğini al demiş. Kadın o kiralarla başka ev alabilecek mi? Öyle olsaydı onu önerirdi, satalım üstüne krediyle ekleme yapalım demezdi değil mi.

Adam kadını dinlesin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.06.14)
şimdi kendimi kadının yerine koyuyorum, bi adamla evlenmişim, adamın önceden gelen bi mülkü var, üstüne koyacağımız parayı da çalışıp beraber ödeyelim diyorsam bunu kabul etmesi lazım.
yiyicilikle hiç alakası yok, ya bir gün boşanırsam diye evlenilmez ki.
hem yatırımları çocuklarına kalacak sonuçta.
ne analar var diyorum sadece, yattığı yerden bile karı kocayı birbirine düşürmüş.
0
lily briscoe
(14.06.14)
erkek haklı.bi kadın olarak bunu ben istemem zaten evlendiğim kişiden.anlayışla karşılarım.bunun güvenle bi alakası yok.insallah adam aptallık yapıp da satmaz.adam kira gelirleriyle odeyelim demiş kadın niye yanaşmıyo buna.adamın derdi para pul değil demek ki.hem mantıklı düşünüyo hem de annesine verdiği söze sadık kalmaya calısıyodur.

ayrıca ben de anne oldugumda ben de boyle isterim.nasıl aşkla evlenen insanlar 2 yıl sonra boşanıyolar birbirlerinden nefret ederek.dünyanın binbir türlü hali var.
0
lampetia
(14.06.14)
adam haklı. çok güzel düşünmüş, kadında iş yok.
0
en_birinci
(14.06.14)
Ahahah bu nasil güvensizlik diyen kezopatlari cok gördü bu gözler:) Bosanirken mahalle karısına bagliyorlar para koparmak için o prensesler. Tabii ki erkek haklı sakın satmasın, mümkünse de o karıyı boşasın.
0
royal
(14.06.14)
kadın haklı. evlenince hayatı paylaşıyorsunuz, o adamdan/kadından çocuk yapıyorsunuz, hastalanınca bakıyorsunuz vs vs. yani o saatten sonra onun eviymiş anasından kalmışmış babası demişmiş olmaz.

her türlü en ekonomik nasıl çözülecekse o şekilde çözülmeli.

aynı şeyi ters olarak düşünüyorum, kızın babası ev bırakmış olsa, erkek de bu şekilde istese düşüncem yine aynı olurdu.

bekar arkadaşlar alınmasın ama evlilik sorumluluğu ve evlilik hayatı başka birşey, hele de "boşan" diyenlere "bekara karı boşamak kolay" diye boşuna dememişler diyorum.

ben kadının yerinde olsam, inanılmaz sinirlenirdim. ve evet konu ev mev meselesi değil, güven meselesi.
0
physcos physcos
(15.06.14)
kadın haklı. kadın haklı diyen tüm arkadaşlar çok güzel açıklamışlar sebebini. ben de kendimce anlatayım:

kadın annenden kalma malı-mülkü satıp orda burda yiyelim demiyor. bana şunu al, bunu al demiyor. bana ayrıca ev alıp üstüme yap demiyor. yine ev alalım diyor, daha iyisini alalım diyor. kredi çektiklerinde müşterek hayat akışında birlikte ödenecek, o evde birlikte yaşanacak, ileride çoluk-çocuğa kalacak.

sıfırdan kredi çekip ev almak böyle bir imkan varken çok mantıksız bence. ama işte kadında da hata şu: en kalınından ben şu evi beğendim, al o zaman diye direteceksin, misss gibi krediyi çektireceksin kocana paşa paşa ödeteceksin, madem öyle işte böyle hesabı. ama adam uyanık; annesinin evini karısına çok görüyor ama krediyi çektirmeyi biliyor, karısını da kefil yazar kesin krediye. adam boşanırsak düşüncesiyle yaşıyor zaten, kadını boşar, kadının üstüne krediyi yıkar, gider annesinin evlerinde paşa paşa oturur.

adamın böyle yapmasının sebebi; kişi, kendinden bilirmiş işi durumu. miras, vasiyet fasa-fiso.
0
kerbeee
(15.06.14)
şimdinin-geleceğin anneleri, babaları, karıları, kocaları; bunları okur musunuz lütfen:

www.taa.gov.tr
www.kadininstatusu.gov.tr

Evlilik yasalarla tanımlanmış bir birliktelik. Kafamıza göre değil, yasalara göre karar vermemiz gereken durumlar var.

2002 tarihinden sonra yapılan evliliklerde mal paylaşımı (mal rejimi seçimi yapılmamışsa)tapu kimin üzerine olursa olsun eşit paylaşılıyor. miras ve evlilik öncesi edinilen mallar eşit paylaşıma dahil değil. Eşit paylaşım evlilik süresince edinilen mallar için geçerli.

Adam ya da kadın evlilik öncesi araba/ev aldı veya miras kaldı. Evlendikten sonra bunu 50 tl ye satıp 70 tl ye yeni bir araba/ev aldılar. Boşanmada 20 tl paylaşılır. 50 tl kimin tasarrufuysa onun olur. birinci mal kadının üzerine diyelim ikinci de adamın üzerine alındı. Hiç fark etmez. Paylaşımda kadın 60 tl alır adam da 10 tl alır.

Adamın annesi "boşanırsanız evin yarısı kadına gider" gerekçesiyle satılmamasını vasiyet etmiş. Boşanma durumunda vasiyetle kanun örtüşüyor. Annenin vasiyetine ters bir durum yok. Evi 100 tl ye sattılar diyelim. Boşanırken 100 tl, yani annenin oğlu için biriktirdiği miktar yine oğlunda kalacak.

2002 tarihinden önce evlendim. Kanun değişikliği sırasında üzerime olan mallar vardı. Eğer isteseydim malların boşanmada eşit paylaşılmaması için işlem yapabilirdim. Yapmadım. Çünkü evlilik bu değil.

Öyle bilir bilmez akıl vermeyin. Bekara karı boşamak kolay diye boşuna dememişler.

Evlilik birliği ticari anlaşma şekline dönmemeli. Dönüyorsa o evlilikten bi cacık olmaz.

Kadın tarafı kızmakta haklı. Çünkü adamın getirdiği gerekçe evlilik birliği içinde kabul edilebilir değil.
Adam, "Hayatım, bu evi satmadan yeni bir alsak, annemin evi de kalsa. onu da kiraya veririz. kredi ödemesini destekler. Kredi bitince de ev elimizde kalmış olur" deseydi anlardım.

Burada çok kereler dile getirdim, bu örnek vesilesiyle tekrar diyeyim.

Evlilik ben kalarak biz olabilme sanatıdır. Biz olmayı beceremeyenler veya ben kalamayanlar için zorlu bir süreçtir. Ya sonu gelmez ya da mutsuz olunur. O yuvada da sağlıklı çocuk yetişmez.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.06.14)
(1)

evdeki kofte et pis gibi kokuyor gibi geliyor

Barbunya2
Sizede oluyor mu.buzluktan cikarttim cozuluyordu pis koktu..yinede pisirdim.olmadi yiyemedim.birde yemek yaparken cok ustum kokmasin diye mutfakta durmuyorumm..hoop 2.yemekte yanmis.. not acımm..sizede etten tiksinme kokma oluyor mu ve yemek yaparken ust bas kokmasin diye aldiginz onlem.dus oky ama
Sizede oluyor mu.buzluktan cikarttim cozuluyordu pis koktu..yinede pisirdim.olmadi yiyemedim.
birde yemek yaparken cok ustum kokmasin diye mutfakta durmuyorumm..hoop 2.yemekte yanmis..
not acımm..
sizede etten tiksinme kokma oluyor mu ve yemek yaparken ust bas kokmasin diye aldiginz onlem.dus oky ama herzamn zamn olmuyor..
0
Barbunya2
(14.06.14)
olmuyor.
yemek yaparken başında durman lazım. yanakların kızarmazsa o yemek güzel olmaz ki:)

üstün başın kokmasın istiyorsan ona göre bir mutfak önlüğü kullanabilirsin. kollu lab. önlüğü gibi olanlar var, kullanışlı oluyor onlar.

buzluktan çıkardığın eti yine dolabın içinde çözdür. böylesi daha sağlıklı.

sadece buzluktan çıkardıklarında koku oluyorsa buzluğu temizlemen lazım gelebilir. buzluğu açınca hoş olmayan koku geliyor mu?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.06.14)
(20)

Babayı Affedememek?

nicotr
Dostlar babamı yıllar önce başka bir kadınla yasadığı ilişki yüzünden bir türlü affedemiyorum. Annemle babam hiç boşanmadılar. Babam 8 yılını benim bildiğim, belki de daha uzun bir süre boyunca tatillerde, hafta sonlarında vb. bahsettiğim kadınla birlikte oldu. Annem babamın bu ilişkisini umursamadi
Dostlar babamı yıllar önce başka bir kadınla yasadığı ilişki yüzünden bir türlü affedemiyorum. Annemle babam hiç boşanmadılar. Babam 8 yılını benim bildiğim, belki de daha uzun bir süre boyunca tatillerde, hafta sonlarında vb. bahsettiğim kadınla birlikte oldu. Annem babamın bu ilişkisini umursamadi veya bizde bu izlenimi yarattı. Babamin ilişkisi sona erdiği andan itibaren evliliklerine hiçbir şey yaşanmamış gibi devam ettiler. Çocukken babama karşı korku ve nefret hissederken, şimdilerde hem onun ihtiyarlaması hem de farklı şehirlerde yaşamamız nedeniyle ona karşı hislerim nefretten merhamete dönüşüyor gibi bugünlerde. Fakat bizlere yaşattığı acilarin cezasiz kalması bir yandan onu bir turlu affedememe neden oluyor. Kafamdaki bu çelişkileri nasil gideririm ve onunla barisirim a dostlar?
0
nicotr
(14.06.14)
baba pişmanlık hissediyor mu sence?
0
baal
(14.06.14)
Emin değilim babam sert mizaçlı bir adamdır. Bu tur konularda konusmayı, duygularını yansıtmayı zayıflık olarak görür.
0
🌸nicotr
(14.06.14)
Bence affetme zaten adam sizi dusnmus mu o kadinla yasarken no, o zaman sen de onu dusunme net.
0
condom kurşunu
(14.06.14)
babanı çok kutsallaştırmışsın hacım. onun da sıradan bir insan olduğunu unutma. babanı bir insan olarak sevmeye çalış, bir baba olarak değil.
bu mevzuyu rasyonelleştirmek için kendine gerekçeler bulmalısın. örneğin ben olsam, "acaba neden bir başka kadın?" sorusuyla işe başlardım.
ölümün hiç de sevimli olmayan yanlarından biri de ölen kişiyi bir daha göremeyecek olmamızdır. bu sebepten, sana babana "temas" etmeni salık veriyorum.
0
fempusay
(14.06.14)
kendi başına affedemiyorsan babanla yüzleş, hesap sor, bağır çağır içini boşalt. sonra alacağın tepkiye göre tekrar affetmeye çalış.(ve ya daha çok nefret et)
0
terminator squad
(14.06.14)
Bir de olayin benimle ilgili bir tarafi var. Bir suredir evli bir hatun bana yaziyor. Babami affedersem kendimi bu kadinla birlikte olmak için kandirmis gibi olurum diye hissediyorum.
0
🌸nicotr
(14.06.14)
kardeş bunu ekşiduyuru'ya yazmak yerine bir psikoloğa anlatsanız?
0
chemical dependency
(14.06.14)
senin yaptığın seçimlerden babanı suçlamak yanlış olur. evli kadınla beraber olup suçu babana atma yani.
0
terminator squad
(14.06.14)
Babalık ve kocalık tamamen farklı kavramlar. Bir insan iyi bir koca olmayabilir ama iyi bir baba olabilir. Ya da iyi bir koca ama kötü bir baba da olabilir. Ama her çocuğun gözünde iyi bir baba aynı zamanda iyi bir koca olmalı. Bir insan ömrü boyunca eşini aldatabilir (keşke aldatmasa) ama bu çocuklarına gerekli ilgiyi göstermediği anlamına gelmez. Bu annenle arasında olan bir durum.

Ben babama gerçekten çok bozulurdum ama anneme de görmezden geldiği için bir o kadar üzülür ve bozulurdum. Annen çocuklar yüzünden mi yuttu bunu; yoksa boşanacak takati yoktu da çocukları bahane mi etti? Ya da ikisi birden miydi? Annenin ne kadar yanındaydın? Belki de "Çocuğumun psikolojisi bozulmasın, çocuğum bir büyüsün" diye boşanmadı ve olmazlandı, görmezden geldi. Senin ne düşündüğünden bile haberi olmadı. Belki çocuklarından cesaret alsa durumla yüzleşebilirdi ama büyük olasılıkla olaylar olurken siz de çocuktunuz ve o kadarını düşünemezdiniz.
0
aychovsky
(14.06.14)
garip milletiz biz cidden sana ne arkadaşım babanın hayatı bu, başka kadınla ilişki yaşamasını onaylamayabilirsin ama hayat onun hayatı affetmek ne demek. insanlar her zaman iyi anlaşamayabilir ve ayrılabilir ya da bu tarz şeyler doğru ama yanlış ne dersen de olabilir. arabesk e bağlamışsın kendını bence
0
matematik koyu
(14.06.14)
ona verebileceğin en büyük ceza ondan uzak durmak olacak. evladından saygı ve sevgi görmezse bu onu üzecektir, yaşlandıkça buna daha çok takılacak, içini yiyecek. sana yaklaşmak için yollar arayacak, sitem yapacak ama bırak yalnız ölsün. yanında olma.
0
sttc
(14.06.14)
eğer kaçamak, kısa ilişki gibi bir aldatma olsaydı ben de sana ne derdim, annenle babanın arasında.
ama onca yıl haftasonu ve diğer tatilleri başka biriyle geçirdiyse yuh diyorum. bu bir çocuğun psikolojisini çok etkileyecek tipte bir olay. babam bizi istemiyor, beni sevmiyor duygusunu uyandıracak bir şey. bu durumda iş artık 'babanın özel hayatı' olmaktan çıkıyor çocukların hayatını da doğrudan etkiliyor.

babanla ve hatta annenle oturup konuşmalı ve içini olduğu gibi dökmelisin. babanla barışıp barışmaman mesele değil, kendi duygularınla ve öfkenle barışman lazım. bu da ancak konuşarak olur. bilsin neler hissettiğini.
0
lily briscoe
(14.06.14)
Sana ne diyen dostlar cocuklugunuz boyunca babanizi bir kadinla iliskisinden dolayi doğru dürüst 5 dakika bile gorememek sizce normal mi? Üstelik babaniz başka bir şehirde veya ülkede calismiyor iken?
0
🌸nicotr
(14.06.14)
valla "sanane sanane" diyenler buyuyup boyle babalar/anneler oluyorlar. dunyaya getirdigin cocuk senin sorumlugun. belli bir yasa gelene kadar onunla ilgilenmelisin, kendi hayatindan biraz feragat etmeyi gerektiyor bu. ya da sittir git baska kadinlarla/adamlarla gez eglen... topluma yaranacam diye cocuk sahibi olma, sabi subyanin hayatini karartma.

bizde de vardi boyle bir iskele babasi. ben de dusundum hep aramizi duzeltsek mi, sevsem mi adami, ilgi gostersem mi. icimden gelmedi... etme bulma dunyasi dedim. sonra vefat etti. hala icimden gelmiyor. naapiyim... sen de icinden geliyorsa affet, gelmiyorsa yapacak bir sey yok.
0
no avalon
(14.06.14)
Cok benzer durumlari yasadim benim annemle babam bosanmadi ama 12 13 yildir ayri yasiyorlar bosanmis sayabiliriz yani. Affedememe durumunu yillardir yasiyorum ama ben bagirdim cagirdim yuzune karsi hakaretler ettim oyle buyudum yani. Simdi 24 yasinda bir kadin olarak artik alistigim icin galiba umursamiyorum pek. Aklima bile gelmiyor diyebilirim. Bir cocugun babasiz kalmasiyla essek kadar bir adamin babasiz kalmasi kiyaslanamaz bile. Babam kardesimle ve benimle ilgilenip elinden ne geliyorsa yaptigi halde ona karsi cok sert davranmistik. Bence hesaplasmanizi yapamadigin icin boyle dusunuyorsun. Al babani konus karsina ne kadar sert adam olursa olsun. En azindan icin sogur.
0
herseyi birakip gitmek istiyorum
(14.06.14)
büyük harflerle sana ne yazıp, küfürlü konuşanları tebrik ediyorum.

ortada bir "aile" var. aile sosyal bir kurum. bunun içinde iki tarafın aileleri, komşular, dostlar var. ve her şeyden önemlisi çocuklar var. çocukların büyüme dönemleri çok önemli.

olay sadece iki kişi arasında olsa tamam, sana ne, bana ne. ama küçük çocuk ele güne karşı babasız kalmış. ezik büyümüş.

hem annesi hem de babası sorumlu bu durumdan. 18 yaşına kadar hem maddi olarak hem de psikolojik olarak sorumlusun.

aile kavramından uzaktasınız, çocuklarınız yok diye bu kadar duyarsız olmayın.

adam istediğini yapar, istediğini sever ama arada küçük çocuklar varsa onları düşünmek zorunda. bu adam resmi olarak boşansaydı her şey farklı olurdu. türk toplumu içinde yaşıyoruz. kim bilir insanlar neler söyledi ve çocuk da neler hissetti.

haydi bilmem ne et git demek kolay. bir çocuğun psikolojisini, çocukluğunu mahvetmişsin sonra çocuk sana sorar tabii. en doğal hakkı.

sen de buna x'tir git dersen mükemmel karakterini gösterirsin.
0
mea maxima culpa
(14.06.14)
kaç yasındasınız babanla görüşme affetme seklinde yorum yazanlar? 16-17 isyan zamanlarında falan galiba.babanı affetme bi daha da görüşme demek ne? nasıl böyle seyler söyleme cesaretini buluyosunuz kendinizde ya hayret
0
lampetia
(14.06.14)
@comptrol: hukukta yeri nasıl yok? gayet manevi tazminat davasına konu olur böyle bir durum.
0
fengari
(14.06.14)
Bazı arkadaşlar sanki dün yaşanmış bir olaymış gibi yorumlar getiriyor. O dönem çocuktum, ergenliğe giriyordum. Yukarıda getirilen tarzda yorumları o yaşta yapmamı nasıl beklersiniz anlamadım. Ayrıca bunca yıl sonra babamın karşısına geçip bu konuyu konuşmamızın bir yararı olacağını sanmıyorum. Tek derdim imam hakkınızı helal ediyor musunuz diye sorduğunda rahatça helal olsun diyebilecek kafaya ulaşmak.
0
🌸nicotr
(14.06.14)
Babanın davranışlarını değerlendirirken annene karşı olanlara değil sana karşı olanlara bakman lazım.

Annenle baban arasında yaşananları senin bilmen imkansız. Karı koca arasındakileri bir üçüncü kişi tam olarak bilemez hele çocuklar hemen hemen hiç bilmez. O nedenle onların arasındaki duruma yargıç olmamak en doğrusu.

Babam bizimle geçireceği vakti başka bir kadınla geçirdi diyorsun. Buna kızmakta haklısın. Çocuk olarak babanın tatillerini seninle geçirmesini isterdin.
Sekiz yıl süren bir durumdan söz ediyorsun. Büyük olasılıkla baban o kadını sevdi.
Bu durumda evliliğini sonlandırıp sevdiği kadınla bir hayat kurması da olasıydı. Sizi bırakıp o kadınla da yaşayabilirdi. Neden yapmadı? Bunları baban biliyor.
Babanla konuşmaya karar verirsen annemi neden aldattın gibi değil de, ben o yıllarda seninle tatil yapamadığım içi üzgünüm şeklinde söylersen o da duygularını seninle paylaşabilir. Bu ikiniz için de güzel olur bana kalırsa.

Benzer bir durumu yakın akrabamda gözlemledim. Adam karısı dışında bir kadını sevdi. Onunla ilişkisi kadın ölünceye kadar devam etti. Çocuklarını ve eşini yüz üstü bırakmamak için büyük olasılıkla daha fazla çalıştı, bütün zamanını sevdiği kadınla geçirmek yerine akşamları evine geldi. Bayramlarda aile toplantılarında görmezdik. Biz kadın tarafıyız yani enişte oluyor adam dediğim. Sevdiği kadın ölünce tam zamanlı baba oldu.

Baban da insan sonuçta. Olabilir böyle şeyler. O zaten üzülüyordur sizlerle birlikte olamadığı için. Cezasız kaldı deme, keşkeden büyük ceza mı var.

Tek derdin rahatça "helal olsun" diyebilecek kafaya ulaşmaksa, babanın eksik bıraktıklarını değil tamamladıklarını düşünmek yeterli olur zaten. Bence hiç bir şey yapmamış olsa bile baban olarak zaten helali hak eder.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.06.14)
(7)

Evlilik yıldönümünde yemek yenecek mekan tavsiyeniz var mı?

thatam
Selamlar baylar bayanlar;Pazar günü 1. evlilik yıldönümümüz ve hatunu güzel bir mekana yemeğe götürmek istiyorum. Aşağıdaki kistaslarima gore tavsiyeniz varsa muteşekkir olurum.- istanbul avrupa yakasındayız.- gonlumden geçen boğaz manzarali bir mekan olmasi ama fazla tuzlu olur diye cekinmekteyim.-
Selamlar baylar bayanlar;
Pazar günü 1. evlilik yıldönümümüz ve hatunu güzel bir mekana yemeğe götürmek istiyorum. Aşağıdaki kistaslarima gore tavsiyeniz varsa muteşekkir olurum.

- istanbul avrupa yakasındayız.
- gonlumden geçen boğaz manzarali bir mekan olmasi ama fazla tuzlu olur diye cekinmekteyim.
- bugun ya da yarin arayip rezervasyon yaptirabileyim.
- arabam yok, toplu taşıma ile gitmek zorundayiz :(
- yeterince yuksek limitli kredi kartim mevcut, hesap 500 de gelse odeyebilirim o an fakat;
- odemek istedigim hesap 2 kisi icin max. 150 TL
- Alkol kullanmiyoruz icecek olarak kola içeriz
- ne yiyecegimiz hakkinda bir fikrim de yok acikcasi

yardimlarinizi beklemekteyim.
0
thatam
(13.06.14)
mekan aramak yerine haftaiçi izin alıp evde yemek yap süpriz olsun. hem daha ucuza gelir hem elinden yemek yemiş olur.
0
prezarlatif
(13.06.14)
Evde yemek fikri daha iyi gibi ama illa disarda yiyecekseniz taksiyle gidin bence en azindan.
0
burasi ne garip bir yer
(13.06.14)
İstanbul'daki romantik/ ucuza sevgiliyle akşam yemeği mekanları
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com

Tebrikler, daha nice mutlu yıllar ikinize de, İzmirli olarak elimden gelen bu oldu.

Edit: Şu listeden de combo ayarlayabilirsiniz bence. Çikolatalı- dondurmalı filan.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.06.14)
vapurla üsküdara geçin, fetipaşa korusuna doğru 10 dakka yürüyün. fetipaşa korusunun girişinin karşısında boğaz kenarında belediye tesisi var. 2 kişi full+full 80 lirayı geçmez. ayrıca belediye tesisi diye burun kıvırmayın, adı bilinen çoğu restoranttan daha kaliteliler.

illa avrupa yakası diyorsanız balattaki ve floryadaki belediye tesislerini tavsiye ederim (floryadaki daha şık, ayrıca yemekten sonra hemen önündeki deniz kıyısındaki yürüme alanında da romantik bir yürüyüş yapabilirsiniz)

güneş batarken kasımpaşa belediye tesisini de öneririm, haliç kıyısında güneşin batışı güzel oluyor, ama güneş gözlüğü yanınıza alın daha rahat edersiniz.

onca yere boşuna para döktükten sonra f/p olarak belediye tesislerinde karar kılmış biriyim
0
yemrem
(13.06.14)
harekatamiri
(13.06.14)
şu listeden dediğim listeyi eklememişim:)

www.geziko.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.06.14)
yemrem+1 paşalimanı cidden hoş.dediği gibi maksimum 80 ödersiniz, yemekler de fena değil hiç.ama çok kalabalık olabilir erken gitmekte fayda var, rez.yapmıyolar sanırım.
0
lampetia
(13.06.14)
(4)

ihbar süresi dolmadan iş bırakma

amuzende
çalıştığım yerde 6 ayım henüz dolmadı. araştırdıklarım doğruysa ayrılırken ihbar sürem 2 haftaymış. yani ayrılacağımı söyleyip 2 hafta sonra işten ayrılabilirmişim. ben ayrılmaya karar verdiğim gün çekip gidersem ne olur? mahkemeye mi verirler beni?
çalıştığım yerde 6 ayım henüz dolmadı. araştırdıklarım doğruysa ayrılırken ihbar sürem 2 haftaymış. yani ayrılacağımı söyleyip 2 hafta sonra işten ayrılabilirmişim.

ben ayrılmaya karar verdiğim gün çekip gidersem ne olur? mahkemeye mi verirler beni?
0
amuzende
(12.06.14)
İhbar tazminatını ödersin, ödemezsen mahkemeye verirler.
0
webustad
(12.06.14)
fakat haklı fesih nedenleriniz varsa mahkemeye veremezler, verseler dahi davayı kaybederler. nihahahaha.

İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı
Madde 24 - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I. Sağlık sebepleri:
a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
8432
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
III. Zorlayıcı sebepler:
İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.
0
nereye bu gidis
(12.06.14)
iki haftalık ücretin kadar ihbar cezası ödersin.

ödeyeceğin miktarı eline geçen maaşa göre hesaplama. sana ödenen maaştan ssk vergi kesiliyor, ama ihbarda sadece vergi kesiliyor.
tersi durumda yani sen işverene öderken gelir vergisi kesilmemesi gerekir. brüt ücretin üzerinden ödersin.
ayrıca süreklilik arz eden başka ödemeler varsa onlar da ihbar miktarına dahil edilir.
örnek olarak, iki ayda bir 1/2 maaş tutarında ikramiye alıyorsan o da hesaplamaya girer.

bazı durumlarda ödemezsin.
www.alomaliye.com

"İşçi yönünden ahlak ve iyi niyet kurallarına
uymayan haller ve benzerleri sebebiyle işçinin
haklı nedenle derhal fesih hakkı şunlardır:

a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin
esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya
şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler
vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa,

b) İşveren işçinin veya ailesi
üyelerinden birinin şeref ve
namusuna dokunacak şekilde
sözler söyler, davranışlarda
bulunursa veya işçiye cinsel
tacizde bulunursa,

c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı
sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya
ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir,
kışkırtır, sürükler yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine
karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında
şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda
bulunursa,
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından
işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene
bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa,

e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya
sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya
ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı
üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp
da işveren tarafından işçiye
yapabileceği sayı ve tutardan az iş
verildiği hallerde, aradaki ücret farkı
zaman esasına göre ödenerek işçinin
eksik aldığı ücret karşılanmazsa,
yahut çalışma şartları uygulanmazsa,
işçinin haklı nedenle iş sözleşmesini fesh etme hakkı doğar."

işveren için de benzer durumlar tanımlı, onun da aynı hakları var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.06.14)
Teşekkürler arkadaşlar. gerek kalmadı. istifa dilekçesi istediler ve yarın ayrılacağıma dair anlaştık.
0
🌸amuzende
(12.06.14)
(10)

yaralı yeşil erik

enter saltman benim
http://i.imgur.com/f7bxl5Y.jpgarkadaşlar elimizde bir tepsi fotoğrafta gördüğünüz gibi yaralı erik var. o kısımları kesip yesek birşey olur mu? oraları kesince içi tertemiz çıkıyor?
i.imgur.com
arkadaşlar elimizde bir tepsi fotoğrafta gördüğünüz gibi yaralı erik var. o kısımları kesip yesek birşey olur mu? oraları kesince içi tertemiz çıkıyor?
0
enter saltman benim
(12.06.14)
hiç bir şey olmaz bence, onlar mevsimsel yarıklar gibi duruyor yağmurdan havadan vs'den dolayı olmuştur
0
anil
(12.06.14)
o kısımları kesmeden de yiyom ben
0
vfgerty
(12.06.14)
ben de kesip atmadan yerim. iyi yıkandıktan sonra sorun olmaz.
0
bulmasi gercekten zor
(12.06.14)
kesmeden de yiyebilirsin. onlar fazla olgunlaşmış, patlamış.
0
kerbeee
(12.06.14)
teşekkur ederım :)
0
🌸enter saltman benim
(12.06.14)
Afiyet olsun müdür.
0
Dunedan
(12.06.14)
aşk bu yaralı müzesi
erikler yeşilötesi
hareket edemem

tuz ekele ye işte. tuz zehri alır.
0
blossom
(12.06.14)
sen yeme o erikleri, bize gönder biz yiyelim.
0
aithra
(12.06.14)
yiyin tabi ki de -_-
0
blmnrvs
(12.06.14)
bir şey olmaz. ağacın suyu az gelmiş ya da toprakta bor eksikmiş. zararlı bir durum yok anlayacağın.
yıkamadan yeme.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.06.14)
(8)

Sarmaşık

kamera motor
bahçede sarmaşık vardı, son 1 senede müthiş uzadı. harika bir hal aldı.ben de şimdi, bizim evin terasından aşağıya ip uzattı, sarmaşığın birkaç tane kolunu ipe doladım. yukarı doğru tırmandırıp terasın etrafını kaplatmak istiyorum.sorum şu: sarmaşığın kökleri zeminde. bizim evin terası üst katta, iş
bahçede sarmaşık vardı, son 1 senede müthiş uzadı. harika bir hal aldı.

ben de şimdi, bizim evin terasından aşağıya ip uzattı, sarmaşığın birkaç tane kolunu ipe doladım. yukarı doğru tırmandırıp terasın etrafını kaplatmak istiyorum.

sorum şu: sarmaşığın kökleri zeminde. bizim evin terası üst katta, işte yerden 4-5 metre yukarıda. ben bu sarmaşığı öyle tepeye dolarsam ölür mü, oraya su pompalamada sıkıntı yaşar mı yani? ben gene yana doğru sardırmaya devam mı edeyim, yoksa sarmaşık kökten aldığı suyu oralara kadar ulaştırır ve büyümeyi sürdürür mü?
0
kamera motor
(11.06.14)
elbette, örnek resimler;
www.google.com.tr
0
innerbliss
(11.06.14)
@inner, ya göstermeyin şöyle resimler feci gaza geliyorum :D

bu tek sarmaşık tek başına acayip büyük bir hal aldı, şunun gibi 3 tane daha büyütsem resimdeki gibi yaparım tüm evi.
0
🌸kamera motor
(11.06.14)
hazır konusu açılmışken bir soru daha sorayım:

elimdeki sarmaşığı (çünkü çok arsız, tam istediğim gibi) çoğaltabilmemin yolu var mı? işte bir noktasından keseyim de bir şeyler uygulayayım başka bir yere ekeyim orada da kök salsın. gibi?
0
🌸kamera motor
(11.06.14)
bir noktadan kesip suya koy bir süre, köklenirse yoprağa dikersin.
başka birşey bilmiyorum malesef.
bir de sürekli duyduğum birşey, ben rahatsız olmazdım gerçi ama, sarmaşıkla beraber evin içine haşeratlar tırmanabilirmiş.
0
innerbliss
(11.06.14)
evet sarmaşık çok böcek çekiyor ama ilaçlamasını yapıp hallediyoruz o sorunu.
0
🌸kamera motor
(11.06.14)
sarmasik buyuyemeyecegi yere cikmaz, icin rahat olsun
0
brawler
(11.06.14)
resimlerdeki gibi tum duvari sarmasik yaparsaniz, nem ve rutubet sorununuz da olabilir. ona gore de onlem almayi unutmayin
0
crucio
(11.06.14)
çoğu sarmaşık daldan üreyebilir. göz olan yerin çok az altından kesin. düz kesmeyeceksiniz internette nasıl kesileceğini anlatan yazılar resimler bulabilirsiniz.

daha iyisi; hiç kesmeden birkaç dalını toprağa gömün. orada saçaklanır kök oluşturur. saçaklanınca ana gövdeye bağlı olduğu yerden kesip istediğiniz yere dikersiniz.
www.google.com.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.06.14)
(1)

çelebi yer hizmetleri izmir

othervoices
buraya iş başvurusu yapcamçalışan varsa bilgi verirse sevinirim
buraya iş başvurusu yapcam
çalışan varsa bilgi verirse sevinirim
0
othervoices
(10.06.14)
Çelebi çok eski bir firma. Geçen sene yabancı sermaye ortaklığı oldu. Aile şirketi ve ikinci kuşak yönetimde. Üçüncü kuşak nasıl davranır, ne yapar pek bilinemez tabii. Çok uzun vade için bir şey diyemem, başka el değişme konuları da söylenenler arasında.
Çalışanına deneyim konusunda olumlu katkıları olacağı muhakkak. İzmir özelinde ofisin şimdiki iç dinamiklerini bilemiyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.06.14)
(19)

Şimdi Tam Sırası

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Şu anda bu duyuruyu yazarken kızım televizyondan sabah haberlerini izliyor. Gelen sesler bana nasıl acı veriyor anlatamam. Bağrışmalar, patlamalar, telsiz sesleri, çığlıklar, bağrışmalar... Kelimeler; saldıganlar, hastane, çatıştılar, hesaplaşmaları, gerginlik...Korkuyorun ben. Çok korkmaya başladım
Şu anda bu duyuruyu yazarken kızım televizyondan sabah haberlerini izliyor. Gelen sesler bana nasıl acı veriyor anlatamam.
Bağrışmalar, patlamalar, telsiz sesleri, çığlıklar, bağrışmalar...
Kelimeler; saldıganlar, hastane, çatıştılar, hesaplaşmaları, gerginlik...

Korkuyorun ben. Çok korkmaya başladım.

Çünkü, ben 1980 öncesini yaşadım, malum 80 sabahını yaşadım, 80 sonrasını yaşadım. Hala yaşıyoruz, o günlerin izleri hala temizlenmedi, vicdanlarda da zihinlerde de.

Dün compadrito'nun "yaşarken ölü hale gelen on bin ana baba" yazısını tekrar okudum. Bana göre eksik kalan yönleri olsa da gözlem içeren çok güzel bir yazı. eksisozluk.com

O ana babalardan bir kısmını tanıyorum, o dönemden sağ çıkabilen, bu günlere gelebilen insanlar tanıyorum. Çünkü ben o zamanlar devrimci yol sempatizanıydım. Birlikte kitaplar okuduğumuz, ülke meselelerini, hakları yenen insanlarımızı konuştuğumuz, türlü maceralar yaşadığımız, birlikte neşelenip birlikte dertlendiğimiz, sonrasında işkence gören, çocukları olamayan, sevdiklerine kavuşamayan, bir işe girip çalışamayan, ölen, ölmeyenlerin yaşamları heba olan arkadaşlarım onlar benim.

Biliyor musunuz, bir arkadaşımızdan yıllarca haber alamadık. Annesi ikimizin çeyizine de aynı renkli orlondan mutfak takımı örmüştü. Ben evlendim, o takım yıllarca çeyizimin en değerli eşyası oldu. Orlon örtülerimi kullanırken gösterdiğim hassasiyeti başka hiç bir eşyaya göstermedim.
Yıllarca arkadaşımın akibetini merak ettim, yıllarca o örtüleri kullandım, yıllarca o acı içindeki anneye gidip elini öpüp sarılamadım. Benim örtülerim zamanla yıprandı, arkadaşımın örtülerinin sandığının bir köşesinde, belki annesinin diktiği bir geceliğin yanında ya da belki benim annemin ona yaptığı işli oda takımının yanında yepyeni durduğunu bilerek örtülerimin yıpranmasını izledim. Şimdi yazınca bir paragrafa sığabilen bu süreç, insan ömrünün akıl baliğ olduktan sonrasının ortalama yarısını kapsıyor.

Bu arkadaşım, bir dönemde il halk kütüphanesinde en çok kitap okuyan kişi seçilirken, aynı dönemde bizdeki kitapların neredeyse hepsini ödünç alarak okuduğunu gözlemlediğim, zehir gibi aklı olan, en son gördüğümde üni'de matematik eğitimi alan, derdi sadece daha güzel bir yaşam olan biriydi.

Başka örnekler de anlatabilirim, daha çok çok örnekler anlatabilirim bu şekilde kaybolan, hırpalanan, heba olan yaşamlar hakkında.

Bir gün, öyle sıradan bir gün, ev işleri yaptığım, kendi kendime ıvır zıvır işler yaptığım bir anda telefonum çaldı. Hattın karşısındaki, hayatından artık umudu kestiğim, anılarımızı düşünerek andığım, o güzel insan, canım arkadaşımdı. Yere çöktüğümü hatırlıyorum. Neler konuştuk, o ne dedi ben ne dedim bilmiyorum. Ağladığımı, hıçkıra hıçkıra ağladığımı, hem kızdığım için hem sevindiğim için ağladığımı biliyorum.

Sonrasında görüştük, kucaklaştık. O anlattı ben dinledim, o anlatmadı ben anladım. Şimdi o bölümlere girmek zaten fazlaca uzun olan bu duyurunun tadını iyice kaçıracağı için o konuya girmeyeceğim. Anlatmaya gücüm de yetmeyecek gibi.

Geçen sene gezi olayları başladığında zihnimde iki soru vardı. Neden? Kim?
Çocuklarım çekimser tavrıma şaşırdılar, bana "sana inanamıyoruz" dediler. Cevap veremedim biliyor musunuz, bir bildiğim var bile diyemedim. Nasrettin hocanin hikayesinde gibiydim. Bana damdan düşen birini getirin de diyemezdim. Çocuklarımızın bizim gibi damdan düşmelerini hiç ama hiç istemiyordum.
Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim. Kendi aklınızı kullanın, yanlış gördüğünüz, emin olmadığınız konuların içinde taraf olarak yer almayın diyebilirdim anca.

--- "kitapçım mit elemanıymış meğer" ---

Bizim yaşayarak deneyimlediğimiz, her söylenen sözün satır aralarını kurcalamayı, her atılan adımın arkasını görmeye çalışmayı gençler nereden bileceklerdi ki..

Anlatsam işe yarar mı, alıp kullanırlar mı? Bana anlatılsaydı "o sizin zamanınızda öyle olmuş, şimdi durumlar başka" demez miydim? Derdim her halde.
Gerçekten de görünen yüzü bambaşka olan bir durum vardı. Bu çok naif öncekilere hiç benzemeyen bir tavırdı. Saygı uyandırıyordu, sonuca ulaşması daha olasıydı. Sonuca ulaşamasa bile, büyük oranda taraftar toplayacağı belli olan bir tutum sergileniyordu.
Kepçenin önüne dikilen yöreden seçilmiş bir milletvekiliydi, anlamlı görünüyordu. Ben, yumurta mı tavuktan çıktı, tavuk mu yumurtladı diye sormaktan kendimi alamıyordum.
Peki acaba neden, alınmış/alınmakta olan yüzlerce yanlış karar/uygulama varken, taksim parkındaydık. Hala daha bize, geleceğimize zarar veren o kadar çok uygulamanın üzerine yenileri eklenirken üzerimize ölü toprağı serpilmişçesine sessiz kalabiliyor, sadece belli konularda duyarlı oluyorduk.

Ben hala soruyorum.

Geçenlerde ekşide de paylaştım. gezi olayları sırasında meclis kürsüsünden " hepiniz gerzeksiniz" deyip o gizemli (bence değil) gülüşünden ( 5:01) sonra Kürkçü şöyle demişti(7:01):
"şu kadar yıldır yaşadım, bu memlekette komplonun devreye girmediği, halkın öz öfkesinin, kendi öfkesinin devrede olduğu ilk tarihi dönemi yaşadığımızı size söyleyebilirim. boşuna uğraşmayın bunun arkasından komplo çıkarmaya, burada bir komplo yok"
www.youtube.com

Komplo olup olmadığını bilmek büyük meziyet tabii bu ülkede. Ben bilmiyorum mesela. Ben anca soruyorum. Cevap alamayacağımı bile bile soruyorum. Yapabileceğim tek şey, köpek gibi koku alabilmeyi dilemek. Çöp her yerde aynı kokuyu çıkarır mantığıyla, kirletilmiş olanların arasından çöpün kokusunu duyabilmeyi ummak.

Şimdi de Lice olayları gündemde. İnsanlar bağrışıyorlar. İnsanlar yine yaralanıyorlar, yine ölüyorlar! Ağlayan analar, çocuklar, kardeşler çoğalıyorlar. Aklımızı başımıza devşirmezsek iki aya kalmaz çığ olup altından kalkamayacağımız hale gelecek yoldayız.

Biz elimizdekileri masada kaybettik. Masada.
Elimizdekileri de masada koruyabiliriz. Sokaklarda değil.

Bizi sokağa çekip sonra da provakasyon yapılmasına izin vermemeliyiz. Görüyorsunuz, anma yürüyüşü yapılıyor, yüzleri maskeli, ellerinde kimi zaman kırmızılı bayraklar olan gruplar peydah oluyor. Film orada kopuyor. Taşlar, gazlar...

Benim bizzat gördüğüm yaklaşık 40 yıldır bu tür sokak eylemleriyle gidilmek istenilen yere gidilmedi. Resmi gazeteye giden yol sokaklar değil ki nasıl sonuç alınsın? A-lı-na-maz! Daha fenası, aklı çalışan, verimli olabilecek hatırı sayılı kitle, ya içeri alınır, ya yaralanır, ya öldürülür, yani bertaraf edilir. Ekmeğine yağ sürmektir bunun adı. Başkaca bir şey değil.

Biliyorum burada çok aklı başında insanlar var. Sormak istediğim konu şu:

Sizce ne yapmalı?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.06.14)
Elinize sağlık hayat aplam.

Bilmiyodum bu geçmişinizi. Yazımdaki eksik yönleri tamamlamışsınız. Buradaki akıllı insanlardan, bizim sözümüzü dinleyecek birkaç kişi çıkacak. Ama maalesef, herkes ekşi duyuru'yu, herkes ekşi sözlüğü okumuyo. Okuyanlardan da, herkes bize hak vermeyecek. ''O dönem başkaydı, bu dönem başka!'' diyecekler. Halbuki hiç başka değil. Yangına benzin dökmek. Düşmanın her zaman yaptığı bu. Düşman kim? Türkiye'nin ilerlemesinden kaygı duyan herkes düşman.

Tek bir ümidim var, o da, o günleri yaşamış olan anne babaların, çocuklarını dizginlemeleri. Tek ümidim o!
0
compadrito
(10.06.14)
kaç yıldır bu sitede varım ben bile bilmiyorum ama ilk defa bu kadar uzun bir yazıyı başından sonuna okudum. Tabi keşke böyle bi konu içeriğine sahip olmasaydı ama neyse....

Kendi adıma konuşacak olursam benim kafam çok karışık. Bir tarafta gezi parkını savunurken diğer tarafta Lice'ye baktığımda o masumiyeti göremiyorum. Evet insan her yerde insan kabul, dünyanın hiç bir yerinde nedeni sebebi ne olursa olsun insanlar ölmemeli buna her anlamda da karşıyım ama, Lice'de yaşanan olaylar pek masum değil. Hava kuvvetleri komutanlığının içinde ki bayrak direğine tırmanıp bayrak almak falan... Provakasyonun dik alası, buna izin veren askerde o bayrağı çalan kadar suçludur ve o bayrak direğinde ki kişi aynı kıbrısta yaşanan olay gibi vurulması lazımdı. Kaldı ki direğe tırmanacak kadar büyümüş kimse bunun bedelini de göze alacak kadar büyümüştür diyeceğim ama işte bu da 'insanlar ölmesin' söylemimle çelişiyor.

söylemiştim ya kafam karışık, neyse...

İrfan Değirmenci'yi seviyorum ben. O diyor ki herkesin sağduyulu olması, sokağın tansiyonunun düşmesi lazım. Haklı, katılıyorum.
0
Sskywalkeremre
(10.06.14)
benimkiler de aktif şahidi o dönemlerin, öncesinin, sonrasının.
canları çok yanmış. anlattıklarından çok anlatamadıkları var, biliyorum.
biz "korkanın anası ağlamaz evladım", "alet olmayın çocuğum" nasihatları ile büyüdük. öyle yetiştirildik. zaten uçlarda da değildik ama "1 dakika karanlık", "ışık açma kapama" eylemlerinde bile "aman yavrum" diyen bir korkutulmuş zihniyet sözünü ettiğim benim.

tabii itiraz ettim, tartıştım, isyan ettim. "anamız ağlıyor anne, korkmadık mı yeterince?" dedim. "mücadele şart" dedim.


şimdi... çok boş geliyor. her şey. hepsi.
tüm dünyada olup bitenler, yaşadığım topraklarda olup bitenler. boş.
sanırım delirmemek için uzak duruyorum şimdi. kendi akıl sağlığımı önemsiyorum sadece. bilmek, öğrenmek, "bir şey yapmak" istemiyorum. korktuğum için değil. o korkma safhasını geçeli çok oldu. başka bir faz. isimlendiremiyorum.


size hak veriyorum. annemlere hak veriyorum. sokağa dökülmek isteyenlere de onlara "durun yahu" diyenlere de hak veriyorum.
ama yapılabilecek herhangi bir şey olduğuna inanmıyorum.
hiç yokmuş aslında.

siz aklı başında insanlara sordunuz sorunuzu. ben aklı hiç başında olmayan biri olarak cevapladım.
yapacak bir şey yok.
0
icemint
(10.06.14)
türk bayrağı dediğimiz şey kutsal fakat bi o kadar da kirli, işkenceler cinayetler yapılırken türk bayrağına sarıldı, önce doğuda bayrağa olan bu öfkenin nedenini de bir anlamaya çalışalım

bayrak indireni indirelim diyerek sorunun çözüleceğini sanmıyorum, asıl meseleyi görmezden gelmek budur

bunun ne siyasete ne de sokaklara ne de insanların mutluluğuna faydası olmaz

ekleme: aklı başında biri miyim bilmiyorum, sokağa çıkan gençlerden biriyim
0
freebird5406_2
(10.06.14)
çok aklı başında biri olduğumu, çok görüp geçirdiğimi söyleyemem. ama benim annem babam da 80 genci, onların bir bildikleri vardır diyebiliyorum. gezi eylemleri ilk patlak verdiğinde ben de içinde bulundum kendimce. babam "yapma" dedi, ""evinde otur" dedi. "biz de çıktık zamanında, değişen hiçbir şey olmadı, yine olmayacak" dedi. oysa ben umutluydum. gelişen süreç içerisinde nelerin olduğunu, nelere alet edildiğimizi bizzat gözlemledim. "yolu bu değil" dedim. bir daha da sokağa çıkmam. hiçbir şeyi değişeceğine, hiçbir zaman daha güzel günler yaşayacağımıza inanmıyorum.

bundan bir zaman sonra, bir gün anne olursam ve çocuğum da bir gün sokağa dökülmek isterse ona "yapma" diyeceğim, "evinde otur" diyeceğim. "biz de çıktık zamanında, değişen hiçbir şey olmadı" diyeceğim. "sandığın kadar güçlü değilsiniz" diyeceğim. "böyle gelmiş, böyle gider" diyeceğim. "alet olma" diyeceğim.

her açıdan kirli oyunların oynandığı bir ülke türkiye. naifçe yaklaşımlar hep sonuçsuz kalacak, çünkü hep birilerinin çıkarlarına dokunacak. görmüyorum, duymuyorum, bilmiyorum artık ben olanları. görmek, duymak, bilmek istemiyorum çünkü hiç artık. sadece kendimi kurtarma yolunu seçiyorum, çünkü beni benden başka kimse kurtarmayacak.
0
devilred
(10.06.14)
Biraz fazla fevrisiniz.
Surec yasaniyor, yasanacak, yoksa tepeden inen demokrasiyi nasil ogrenecek bu toplum.

biz sakiniz, televizyon izlemeyin ve siz de sakin olun bence.
0
cecilia
(10.06.14)
@ compadrito, Sskywalkeremre, bilmemekte haklısınız. Ben, duyuruya öğrencilerin çokça soru sorduklarını görünce sık gelmeye başladım. Kendimce, okul okuyan, geleceği için bir şeyler yapan gençlerin annelerine soramadıkları şeyler olursa, buralarda bulunayım, aklım, tecrübem yettiğince yardımcı olmaya çalışayım istedim.

Evet, sabah dinlediğim yayın da İrfan Değirmenci'nin sunduğu programdı. Zarif adam. Sağduyu çağrısında çok haklı. Tansiyonun düşmesi lazım.
Aslında doğru yöne kanalize olabilirse, sağlıklı sonuçlar getirecek şeyler yapılabilirse daha iyi olur elbet. Benim duyuruyu açmamın nedeni de, bu yönde olabilecek fikirleri masaya koyabilmek için beyin fırtınası yapma talebiydi.

@icemint, free15406, devilred, aklı başında derken; yaşı başında değil, sizler gibi duyarlı, düşünen, bilen insanların çok olduğunu yazdım.
Cevaplarımı okuyanlar farkına varmışlardır, ileri derecede devrik cümle muzdaribiyim, virgülleri de kullanmayınca sanki aklı başındalara soruyormuşum gibi olmuş.
"Aklı başında çok insan var" şeklinde düzelteyim.

@cecilia, fevri değilim kardeşim. Endişeliyim.
İnsan ölümlerini, heba olan hayatları vs bi kenara koyalım, en basitinden ele alalım:
Benim sabah sesini duymaktan rahatsız olduğun o haberleri akşam kaç çocuk izleyecek sence? Burada anneler, babalar var, çocuklarını o haberden ne kadar koruyabilecekler?
Hiç küçümsenecek bir olgu değil bu. Haberlere "şiddet" uyarısı konmuyor, konsa da, izlemelerine engel olsak da çocuklar facebook paylaşımlarını görecekler. Geçen gün derisi yüzülmüş kadın resmi gördüm. Kaç çocuk gördü bunu diye düşünmeden edemedim. tv izleme demişsin, izlemiyorum zaten. Bu gün hastaneye gittim, acil servisin bekleme salonuna tv koymuşlar. Çocuklar, gençler izliyorlardı. Kapatın yavrum gözlerinizi alın bu da pamuk tıkayın kulaklarınızı mı deseydim?

Evet endişeliyim, endişelenmekte de çok haklıyım.

Benim çenem açıldı arkadaşlar, durduramıyorum. Uzun uzun yazdım, zaman ayırıp okudunuz sağolasınız.

Compadrito hocam, biliyorum herkes ekşi duyuruyu, ekşi sözlüğü okumuyo, ama biliyorum ki şu anda burada olanlar geleceğe yön verebilecek kapasitede insanlar. Dini, siyasi görüşü ne olursa olsun hepsi düşünen, sorgulayan yönleriyle saygı duyduğum, sevgiyle kucakladığım insanlar.
Biliyorsunuz, soran yolunu aşacak sormayanın yolu şaşacak. Burası da sorulan yer, yolu açıklar buradan başka nerede olur ki!

Beyin fırtınası yapalım mı?
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.06.14)
Cocuklari akvaryumda buyuterek onlara iyilik etmis olmayacaksiniz.

Anne paniginiz cocuklarinizi sizden itecek. Sakin olmaya calisin.
0
cecilia
(10.06.14)
Kıt bilgimle, biraz uzunca cevap vereceğim. Daha kıt seviyede cümle kurma becerim yüzünden tam anlatamamış veya çarpıtılmaya müsait şeyler yazmışsam da birileri başka yerlere çekmezse sevinirim. Hayat aplamız, sana hak vermekle birlikte hak vermediğim noktalara değineyim.

Bir şeyleri masada değiştirmeye niyetli insanların o masaya oturmasına izin verilmediği için insanlar sokaklara çıktı. Evet keşke bu sorunlar masada çözülebilse, insanlar ölmese. Sokakta ne çözüldü diyeceksiniz ama tüm dünyada LGBT bireylerin toplumda yer bulmaya başlamasından işçi haklarına kadar bir çok şey sokak eylemleri, grevler gibi toplu hareketler sonucu oldu. Yavaş oldu, uzun yıllarda oldu ama oldu. Sistemde değişiklik yapmak toplumun bilinçlenip istemesiyle olan şeyler.

Tabi ki taşı alalım gidip savaşalım demiyorum yanlış anlaşılmasın. Ama evlere kapanıp ses çıkartmamanın sonucu haklarımızın elimizden alınıp birileri 30 milyon dolara poposunu silerken bizim telefon faturamızı ödeyemememiz olur. En azından oy peşinde koşanlar halkın isteklerini görüp ona göre davranabilirler.

Fırsatı bulanlar tabi ki gerginlik yaratmak için araya kaynayıp kullandı. Bu kadar büyük bir olayda ekonomistlerden siyasi amaç güden gruplara kadar fırsat ve kar bekleyenlerin hareketsiz kalması zaten beklenemez. Bunlara prim vermemeye dikkat etmek lazım. Ama bazen öyle bir noktaya geliyor ki kendini korumak için yapabileceğin en küçük şey olan barikat kurmak şart olabiliyor.

Her gün çıkıp spor olsun diye eylem yapıp, polise küfür edip, şişe atıp gazdan kaçmak değil kastım ama gezi olayları daha önce etliye sütlüye karışmamış bir sürü insanın artık "eh yeter be!" diyerek canını ortaya koyabileceğini gösterdi. Bir kısımları korkutmadı mı sizce? Muhalefet partileri yönünü buna göre değiştirdi, ileride iktidar olduklarında da bu tarz hareketlerden korkarak, insanların tepki vereceğini gönörerek hareket edeceklerdir bence.

Niye başka şeyler için değil Taksim için tepki gösterdik? Aslında hepsi için gösterdik. Odak noktası park olsa da çoğu insan polisin uyguladığı şiddete tepki için gitti.

Bayrak indirme olayına gelirsek, askerliğimi orada yaptım, bir kişinin duvardan girip, bayrak indirip, elini kolunu sallayarak geri çıkma ihtimali yok. Orası kuvvet komutanlığı, jet üssü, 2 tane filonun komuta merkezi ve ayrıca havaalanına bağlanıyor. Bir kişi Esenboğa Havalimanı'na bile öyle duvardan girip çıkamaz. Ayrıca askerliği havacı yapmak nispeten rahat olabilir ama orada asker telefonu çıkartıp video çekerse afedersiniz götünden kan alırlar. Bu olay bana fena komplo teorileri düşündürtüyor.
0
r_u_h
(11.06.14)
cecilia, ben zaten sakinim. fevri hareket etmek bize zarar verecek diyorum, aklıselim hareket edelim diyorum. aklımızı kullanalım, bilgimizi, donanımlarımızı birleştirelim, birlik olalım, kuvvet bulalım diyorum.
sokağa dökülmek bu işleri şimdiye kadar çözmedi, başka çözümler arayalım diyorum.
sen fevrisin diyorsun.

peki, tamam, yaşadığımız onca olumsuz şeyden sonra elde var eksi bilmemkaçla çıktık ve ben o günlerin etkisiyle bu günleri değerlendirip gereksiz yere panikledim diyelim ve fevrilik konusunu burada bırakalım.

tepeden inen demokrasiyi nasıl öğrenecek bu toplum?
fark yaratacak bir plan var da, belki de benim haberim yok. plan ne?

rüzgar esmeye başladı, yelkenler hareketlendi de dümende kim var? Biz mi varız? O zaman toplumun bir bireyi olarak bu plandan benim neden haberim yok? Alt komşum da bir şey bilmiyor, karşımdaki esnafın da haberi yok. burası İzmir, anadolunun bir köyü değil. İzmir.

çocukları akvaryumda büyütmek değil benim amacım, çocuklarım açık denize açıldıklarında onları hangi tehlikelerin beklediğini anlayabilmek ve anlatabilmek. tehlikeleri önceden sezip gereken önlemi alabilmek, onların karşılaşacakları zorluklarla nasıl baş edeceklerini öğretebilmek. annelik budur.
ben anne gibi kol kanat germeye çalışsam da, genç olmanın ne demek olduğunu unutmadan yaparım. anneler bilirler, bakma hissettirmek istemezler.

biz hepimiz aynı gemideyiz. işte tek su götürmez gerçek bu. sen de, ben de aynı şeyi diliyoruz. herkesin istediği, insanca bir yaşam. asla hor görmediğim, kendileri için gerçekten üzüldüğüm, ümmet olmak için can atan kesim hariç. ne yazık ki onların derdi insanca bir yaşam değil, ümmetlik. neden suçlamıyorum biliyor musun? Çünkü oraya nasıl geldiklerini biliyorum. Hikayelerine şahidim. 80 öncesine gider başlangıcı. mc hükmetlerinden önceye belki de aynı zamanlara. tam hatırlayamıyorum 40 yılı geçti. die verilerine bakarsan görürsün. öğretmen okullarının kapatılıp imam hatiplerin birden bire çoğalması, kız öğrencilerin alınmaya başlanması, aynı zamanda çığ gibi yaygınlaşan kur'an kursları, ondan sonra durumu olmayan ailelerin çocuklarının kurulan vakıflar eliyle yatılı okutulması...
bir şey daha deyivereyim madem bu kadar açıldık. 82-83 gibiydi. biz yeni evliyiz, ev taksiti ödüyoruz, kirada oturuyoruz, çocuklar kreşe gidiyorlar falan. çabalıyoruz yani. bize çok güzel bir teklif gelmiş. eşime iş kuracaklar, ev alacaklarmış, tek şart benim başımı kapamammış. eşim akşam gelip teklifi anlattığında bu günleri göremedik. uzun yıllar görmedik. aziz nesin sivas'ta o konuşmayı yaptığında bile tam göremedik. unakıtan tv demecinsde " voltranı oluşturuyoruz" dediğinde ise artık görmüştük. yani demeye çalıştığım şey, o buz kütlesi değil, altı dolu.

bu konuda bu kadar yazdım ama esas mesele bu değil ki. a gelmiş, b gitmiş c fokur fokur kaynamış kimin umurunda! Bizi ilgilendiren, hayatımızı olumlu ya da olumsuz yönde etkileyen kararlar. imzalanan kağıtlardaki yazılanlar.

Demokrasiyi öğreneceğiz madem, işte maymuncuk:
Demokrasi sokakta,alanlarda kan revan içinde yazılmıyor. Demokrasinin adresi meclis. Meclisin her gün aldığı kararlara göre yaşıyoruz değil mi? Orada ne yazılıp çizilirse bizi bire bir bağlamıyor mu?
Geçenlerde buradan bir soruya cevap vermek için demiryolcu bir tanıdığımı aradım. trenlerin bakımları, tamirleri falan konuşuyoruz. bana dediği aynen şu: "abla valla bizim atölyelerimiz de, elemanlarımız da her türlü yedek parçayı yapabilecek donanımda, bir treni baştan sona yapabiliriz. ama biz önemli bazı parçaları yapamıyoruz, anlaşma var, dışarıdan getirtiyoruz" adam var bilgi var iş yapamıyor, onun maaşından kesilen vergi hoop yurt dışına gidiyor, adam çocuğunu okutmakta zorlanıyor, vakıf alıp okutuyor. sonra neymiş vay efendim ak kıl bilmem ne. öyle olmuyor işte bu işler. orada yara var öff çok pis kokuyor ne kötü bişeysin sen yara demekle o yara düzelmeyecek. yaraya neden olan virüsü yok edecen. o imzalı kağıt da buradaki virüsün ta kendi. habire de çoğalıyorlar. açıp bakmak lazım. resmi gazetede yazıyor hepsi bir bir.

benim önerim bu: resmi gazete didiklemesi. aklıma gelen ayrıntıları da yarın yazarım artık.

yazım hatalarım varsa affola, vakit peyce oldu, geri dönüp kontrol edemedim.
şimdilik iyi geceler herkese :)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.06.14)
compadrito hocam, cevabınızı önceki yazımı yazdıktan sonra gördüm.

kısacık bir şeyler demek istiyorum.

haklısınız, evlerde oturmakla olmaz. böyle dediğim anlaşılmamıştır umarım. benim çekincem provake edilmeyle, komplolarla ilgili.

halduru hulduru değil, akılcı eylemlerle yol almalıyız.

sizin de dediğiniz gibi, sistemde değişiklik yapmak toplumun bilinçlenip istemesiyle olan şeyler. mesele bunu sağlamakta.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.06.14)
insanları çaresizlik içine düşürürseniz her şeyi yapabilirler. ben gezi parkı eylemlerine tv'de gördüğüm polis zorbalığı karşısında kendimi çaresiz hissettiğim için gittim. "altında komplo mu var" diye düşünemedim binlerce insan kamusal işkenceye uğrarken. vicdanım el vermedi orada "sırf" özgürlüğü için bulunan insanların böyle muamele görmesine. ağzına ameliyat maskesi takıp elinde sütle sokağa koşan insan için rahatlıkla "sırf" kelimesini kullanırım, gidip birçoğuyla tanışıp konuştuktan sonra da emin oldum bundan. kaldı ki o insanların niye orada olduğunun o durumda önemi yoktu, isterlerse hepsi kandırılmış olsunlardı; hiçbir gerekçe bir insanın öyle muamele edilmesine sebep olamazdı. insanlar oraya demokratik hak aramaya gitmediler, çünkü o hakkı gitmeden de alamıyorlardı, alamadıkları için oradalardı.

başta dedim ya çaresizlik diye, taş olsa çatlıyor insan bir yerden sonra. benim ailem de 70'lerden beri süregelen süreçte aktif rol almış, amcamı askerden saklamak için neler yapmışlar, anlatır dururlar hala. başları çok yanmış, beni de o sebepten apolitik yetiştirdiler. 80'lerin sonuna doğru babam siyasete girdi, anap döneminde aktif rol aldı ama evde bir kere bile siyaset konuşmadı. çevrem hep sağ görüşlü insanlardan oluştu, yetiştirilme tarzım en azından o yöndeydi. sonra ben istanbul üniversitesini kazandım, edebiyat fakültesi; "solcu yuvası". babam ilk sene her gün arıyordu "oğlum bak dikkat et bir şey gelmesin başına" diye. aklımda hiç "bu adam bana güvenmiyor mu" sorusu oluşmuyordu doğal olarak, "tamam" deyip yoluma bakıyordum. 2-3 sene boyunca babam ara ara "kimse seni yanına çekmek için bir şey diyor mu" diye sorup durdu, hepsinde de "hayır" dedim, "artık kimse kimseye sağ-sol reklamı yapmıyor, herkesin masası var, sen istersen gidip kaydoluyorsun". hiç birini merak dahi etmiyordum, tü kaka idi benim için siyaset, ve benim gibi birçoğu için. bizim böyle olmamızın sebebi sizlerdiniz. bizi korumak için böyle davrandınız ama neyin komplo olup olmadığını bile anlayamayacak kadar apolitize olduk. sokağa çıkmadık, sesimizi çıkartmadık; bir süre sonra gık bile diyemedik. ve her şey çok güzel oldu. başımıza "içimizden biri" geldi, çok sevindik. gerçekten de içimizden biriydi ama görüyoruz ki asıl kötü olan zaten içimizmiş.

12 sene daha uyuduk biz, başımıza hiçbir şey gelmedi; ölmedik. sonra bir gün geldi, ölmekten beter olduk. ben, yılların apolitik liboşu "bu ne kardeşim" der olmuştum, "niye kimse bir şey yapmıyor". 1 mayıs oluyordu ama yine gitmiyordum. çünkü oradaki insanların amacı ülkeyi bölmekti. oradaki insanlar bor madenlerini çıkartmamıza izin vermeyen insanlar tarafından beslenip sokağa sürülmüşlerdi. fikren böyle düşünmüyordum ama içimden onların yanında olmak gelmiyordu çünkü onların benimsediği yol da bana uymuyordu. sosyalizm nasıl gelecekti, nasıl anarşist olacaktı bu millet. bizi sokağa çıkartmadınız, sokak "onların" oldu. öcü oldular, bölücü oldular, yaklaştırmadınız. sesini çıkartan herkesi bir şeyle suçladınız. sonra o gün geldi, neyse ki "öcülerin davası" değildi. sonra birden "olaylar gelişti"; bana göre bastırılmış bu topluma "nasıl olsa sesleri çıkmıyor" denilerek vahşice saldırıldı, size göre öcüler molotof attı, polis de "mecburen" biraz sert davranmak zorunda kaldı. artık bi önemi yoktu çünkü biz apolitikler için sokağa çıkma zamanı gelmişti. evet hava güzeldi, sosyal medyada "cool" bir hava yaratıyordu eylemde olmak; kesinlikle katılıyorum. peki hangi insan sırf cool görünmek için insanların kafasına acımadan kapsül fırlatan vahşilerin önüne çıkardı? para mı almıştı acaba, yoksa başka bir amacı mı vardı?

oradaki herkesin diğerinden başka amacı vardı. birisi ağaç için oradaydı, diğeri şiddete karşı çıkmak için, bir diğeri "artık yeter" dediği için, bir başkası da molotof atmak için. zamanında sapla samanı ayıramayıp ne olursa olsun ses çıkartmamayı huy edinen sizler bu sefer de aynı hataya düştünüz, vahşilerin ekmeğine yağ sürdünüz. buna rağmen insanların içinde o kadar çok şey birikmişti ki bin bir çeşit insan o molotofçuların, o öcülerin bile imrendiği şekilde sokağa çıktı. olay aslında sokağa çıkmak değildi, sizler için camdan çıkıp tencere-tava çalmak bile bir gelişmeydi. fakat en başta da dedim ya, çaresizlik; insanlar ne yapacağını bilemedi. ilk gün gidip gaz yediler pıstılar bir köşeye. sonra o molotofçular yardım etti, yol yordam gösterdi. onlar molotof atmaya devam ettiler, geriye kalanlar kafalarına atılan kapsülleri geri atmaya. bu tepkiyi beklemeyen vahşiler şaşırdılar, o ara park gerçek sahiplerine kaldı. molotof atanların bir çoğu bıraktı öcü olmayı, sizin zamanınızda babalarının silah sıktığı insanların çocuklarıyla el ele verip çöp topladılar, fidan diktiler. eğer ki vahşiler bu süreci daha önce hiç yapamadıklarının aksine doğru yönetip "devlet baba" olsalardı gerçekten, o molotof atan öcülerin bir çoğu bırakacaktı molotof atmayı. sayıca zaten azdılar ya, neyse.

çok ama çok uzun oldu, şu saatten sonra da düzgün bağlayamam muhtemelen, dağınık oldu biraz çünkü kontrol dahi edemedim yazdıklarımı. apolitik ben artık geçemiyorum çünkü bu konuları, bir şey söyleme ihtiyacı duyuyorum artık. kaldı ki siz "karşı taraf" bile değilsiniz. tam aksine, "bizim taraf" olmasını istediğimiz ilk kişilersiniz. taraf olmak aslında amaç değil ama mecburen olmak zorunda bırakıldık. siz deyip duruyorum yanlış anlaşılmasın bu arada, kişisel olarak değil bu serzenişim. hatta siz bu serzenişte bulunduğum grubun en olması gerektiği gibi olan versiyonusunuz. lakin düşünce tarzınız temelde bahsettiğim kesimle aynı, anne-babalarımızla.

aklımız başımızda olmayabilir, bunu şahsım adına iddia edemem. gece saat 4'lere kadar oturmamı annemin mantık dahilinde bulamaması gibi gelecek belki de bu anlattıklarım. ben ona anlatamıyorum mesela uykum gelmedikçe uyuyamadığımı. anlasa bile kıyamıyor, üzülüyor. mecburen yalan söylüyorum, tamam annecim erken yatıcam artık diyorum. geçtiğimiz haziran da aynı şekilde yalan söylemek istedim ama söyleyemedim, haberlerde adımı duyup şaşırmalarını istemedim. şaşıran ben oldum çünkü hiç beklediğim gibi tepki görmedim babamdan. 15-20 gün boyunca "sokakta" olduğumu bilmesine rağmen bir kere bile gitme demedi. direkt desteklemedi belki çok ama bir şey diyemedi, çünkü onun da sabrı taşmıştı. o çok acılar yaşadı, tereddütle bakmasını anlıyorum; tereddütle bakmanızı anlıyorum. ama sizler de bizi anlayın lütfen, nasıl ki siz zamanında "duramadınız", bizler de duramadık. belki de sizin yapamadığınız şeyi yapacaktık, eğer bizi baştan beri bu kadar "pısırık" yetiştirmeseydiniz. beceremedik, olmadı. suçu tamamen size atmak çok kolay, tıpkı sizin yaptığınız gibi kolaya kaçıyorum belki de, bilemiyorum...

beceremedik dedim ama kazanımlarımız oldu, kesinlikle boşa gittiğini söyleyemem bütün bu "yaygaranın". artık yavaştan umudu kesmeye başladığım bu toplumun da bir dayanma noktası olduğunu anladım. geçen 1 yıllık süreçte insanların sesi daha çok çıkmaya başladı ve umarım ki böyle devam edecek. umarım biz sizin kadar zarar görmediğimiz için gelecek nesilleri "korkak" yetiştirmeyeceğiz. ve umarım onlar bizim başaramadığımızı başaracaklar.

sorunuza cevap veremedim, kusura bakmayınız. ne yapmalı? ses çıkartmalı. her olayda sokağa çıkalım demiyorum. aslında demem lazım ama oradan ne kadar çok "romantik solcu" görünsem de ben de bazı şeylerin farkındayım. kaldı ki hala solcu, komünist, sosyalist gibi kavramlara uzak buluyorum kendimi. sağcısı da ses çıkartsın, sofusu da ses çıkartsın. kim haksızlığa uğruyorsa ses çıkartsın. bu toplum ses çıkartmayı öğrenirse zorbalıkla bastırılamayacağı ortaya çıkacaktır. ortalıkta zorbalık kalmayınca, insanlar insan gibi muamele gördükçe emin olun kimse molotof da atmaz, ortalığı da yıkmaz. haliyle bunlara yaptıranlar kendilerine maşa da bulamazlar. belki o zaman komplo teorisi üretecek başka şeyler buluruz, hele bir gelsin o günler...
0
baba jo
(11.06.14)
Benden size nacizane bir tavsiye.
Boylesi hepimizi ilgilendiren bir konuda fark edilmek istiyorsaniz az ve oz yazin, konusun.

Bunu ana muhalefet de ziyadesiyle yapti yillarca. Siz bunu yapmayin.

Bir de pek boyle havanda su dovulerek bir sey yapilacagini sanmiyorum. Toplumlar hakettigi sekilde yonetilir sozune fazlasiyla inaniyorum.
Su akacak yolunu bulacak.
0
cecilia
(11.06.14)
Tüm bu yazılanları okurken biraz ağladım, bu yüzden ben uzun ve başarılı cümleler kuramayacağım, şimdiden affola.

Benim ailem de sol görüşlü, zamanında o olayların içinde aktif olarak yer almış insanlar. Çok acılar çekmişler. Öldürülen, göçen arkadaşları olmuş; işkenceleri ve bütün o zulümleri saymıyorum bile. Beni apolitik yetiştirmediler ama her zaman ısrarla söyledikleri bir şey vardı "olaylara karışma". "Üniversitede 'sağcı mısın, solcu musun' derlerse 'hiçbiri' de". Tabii ki kimse böyle bir soru sormadı :D

Her neyse. Ben liseden itibaren her zaman tüm eylemlere katılan, kendi güruhuma ait olsa da olmasa da hakkı yendiğini düşündüğüm herkes için her türlü protestoda boy gösteren birisi oldum. Buna lgbt hakları da türban özgürlüğü de dahil. Ama bunlar "olaylara karışmak" değildi onların gözünde. 1 Mayıs'a katılmıyordum mesela, çünkü onun ne olduğunu anlamıyordum. Ben öğrenciydim, 1 Mayıs yasaktı, demek ki oraya giden insanlar biraz aşırı gruplardı.

İşte bu mevzulardan birkaç sene sonra Gezi geldi çattı. Olayların ikinci gününden itibaren ben de dayanamadım. Tasımı tarağımı toplayıp koştum. Ben giderken annem de babam da "gitme" diyemedi. "Git ama dikkat et" dediler. Aşırı gruplar çıkar, onların yanında durma dediler. "Tamam anne ben arkalarda direnirim" gibi bir durum oluşturarak gittim; tabii ki öyle olmadı. Gazı da suyu da, ilaçlı suyu da, fişeği de yedim.

Tüm bu süreç boyunca, uydurulan yalanlardan, yapılan zulümlerden, söylenen yalanlardan öğrendim ki 1 Mayıs'a giden insanlara, daha öncesinde polise taş atan insanlara, hükümete karşı sesi çıkan herkese hep çok büyük haksızlıklar yapılmış. Kimsenin birbirinin malını çalmadığı, karısına kızına yan gözle bakmadığı, kavga etmediği, çöp topladığı ortamda lalenin biri çıkıp "bunlar sokaklara işiyor, her yer sidik kokuyor" dedi ya, bitti olay :) O zaman bugüne kadar istemeden hakkını yediğimiz, şerefsiz medya sayesinde yanlış yönlendirilip kızdığımız herkesten özür diledim binlerce kez.

Her şeyin başı örgütlülük. Gözlemlerime göre bahsettiğiniz bu provokatör grupların çaresine bakmanın tek yolu, örgütlü bir bilinç oluşturarak, böyle durumlarda o grupların dışlanmasını, kınanmasını sağlamak. Sayıca çok olan böyle durumlarda güçlüdür. Bu iş bu kadar basit. Sırf birileri bir şeyi bozmak, olayların seyrini değiştirmek istiyor diye sinmek olmaz. Onlarla da mücadele etmek gerekir. Her şeyin başı "bilinç".

Gezi hareketi, dünyanın en saf hareketiydi. Bu yüzden "diğer güçler" ilk birkaç gün baya afalladılar hatta ve sonradan olaya müdahil olabildiler. Örneğin molotoflu polis tiyatrosu da halkın bilinci ve galeyana gelmemesi; üstüne üstlük bir de çok doğru davranması yönünden örnek teşkil edebilecek, çok önemli bir provokasyon bertarafıdır. İşte bu hep böyle olmalı.

Neyse çok konuştum. Bizce ne yapmalı? Şu şiiri hep hatırlamalı:

hava kurşun gibi ağır!bağır, bağır, bağır, bağırıyorum.

koşun, kurşun eritmeğe çağırıyorum…

o diyor ki bana:

sen kendi sesinle kül olursun ey!

kerem gibi yana yana…

deeeert çok, hemdert yok

yüreklerin kulakları sağır…

hava kurşun gibi ağır…

ben diyorum ki ona:

kül olayım kerem gibi yana yana.

ben yanmasam,

sen yanmasan,

biz yanmasak,

nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...
0
pandispanya
(11.06.14)
@baba jo,

eksisozluk.com
---/---

yazılarımız biraz uzun oluyor ister istemez. konu çok geniş, çok fazla boyutlu.

bu kadar geniş bir konuyu/zaman dilimini süzüp yazıya dökmek, özellikle düşük cümleci ben için hayli zor. belki arada yanlış anlaşılabilecek şekilde de yazıyor olabilirim. hafızamın yettiği, dilimin döndüğünce ben gözlemlerimi paylaşmaya çalışacağım. yorumlarım hakkında ısrarcı değilim.

cevapsız sorular var. gördüğüm kadarıyla cevabını bilen de yok. o zaman konuşa konuşa cevap arayalım diyorum.

compumaster, burası bunun yeri değil dersen anlarım, bohçayı toplayıp kaldırabilirim.

.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.06.14)
@ cecilia, fark edilmek dedin de aklıma geldi, fark edildiğim tek an "zıpla zıpla zıplamayan tayyip" dendiğinde zıplamaya çalıştığımda olmuştu. sonra "zıplatmayın olm bizi, yapamıyoz" dedim de karizmayı kurtardım.
edi büdü:
cecilia, neden sorularıma cevap vermek yerine tutumuma yönelik ithamlarda bulunuyorsun?
süreç yaşanıyor - su akar yolunu bulur demekle, farkına varılmak istemeye varan ithamlarda bulunmakla nereye varmak istiyorsun?

biz yapacağımızı yapıyoruz, sana bu konuda söz düşmez mi demek istiyorsun?
öyle ya, yaşım ilerlemiş, kullandığım dil de akademik değil zaten. kim oluyorum ki ben!
belki zamanında yaptığımız saçmalığa devam edip akademik lisanla sormalıydım sorumu. bilimsel bilimsel takılırdık öyle kendi aramızda. Esas derdimizi anlatmak istediğimiz kişiler de "bizimlen aynı dili bile konuşmuyolar, bi de kalkmışlar biz sizin için alanlardayız diyola" desinler varsın, nolcak ki!

Ha, unutmuşum, siz; tepkisel ve anomik olmayan mücadelelerinizi, ekonomik olmaktan çok, kimliği daha rahatça ifade edebilme, sivil haklar gibi kavramlar üzerine kurulu kültürel alanda gerçekleştiren gruplarsınız. Sizler klasikleşmiş ekonomik ve politik kodlara sahip değilsiniz, daha çok çalışan ve eğitimli “yeni orta sınıf” katılımcılarsınız" biz ise modası geçmiş 68 kuşağı kalıntıları olarak suskunluk sarmalında yerimizi almalıyız. öyle mi?

Game of Anadolu S:Globalization e:2013 (akışına bıraktırınca istediğini yaparsın modu pek şekermiş, niye daha önce akil edemedik, tüh bize!)

Gördüğüm kadarıyla matematiksel düşünce akışına sahipsin. Anlatmak istediğimi anlamak senin için zor olmayacak eminim.
.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.06.14)
Samsun Sahra Sıhhiye Okulu, çavuş tâlimgâh taburundaki bir tabelada şöyle yazar:

''Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.''
0
compadrito
(12.06.14)
:) o dediklerinizin hicbiri ben degilim.
Ben hicbir seyim.
Esasen bicareyim.

Sadece suna inaniyorum; ipler bizim elimizde degil.

ve inanir misiniz, su an yaprak kipirdasa ucu gelip bana degecek.

Hani oyle unumu eledim elegimi astim gel bakiym biraz ahkam keseyim ( kimseyi itham etmiyorum) gunlerinde degilim.
0
cecilia
(12.06.14)
Unutmadan filler tepisir cimker ezilirdi, ben revize ediyorum
fil bunalimda, cimlerde yuvarlaniyor, cimler eziliyor.
0
cecilia
(12.06.14)
(6)

Zamanınızı nerede geçiriyorsunuz? (Kadınlar)

hatersgonnahate
outdoor reklam mecrası araştırıyorum. Sorum şudur, kadınlar ev iş ve okul dışında nerelere / ne sıklıkta gider?
outdoor reklam mecrası araştırıyorum. Sorum şudur, kadınlar ev iş ve okul dışında nerelere / ne sıklıkta gider?
0
hatersgonnahate
(09.06.14)
Gittiğim yerleri yazayım.

Sevgiliyle kafe restaurant bar park en çok gittiğimiz yerler.
Arkadaşlarla kafe bar. Sıkılıp sokakta mal mal yürüdüğümüz de oluyor.
Tek başıma, parklar ya da sakin kafeler.

Ama bence avmler en çok gittiği yerler kadınların. Ben avmden nefret ederim.
0
mutevazi
(09.06.14)
Dışarıda vakit geçiririm ben, sokak aralarında dolaşmayı severim, ufak kahvehaneler falan bulursam dışarıda oturma yeri varsa otururum bi çay içerim..
Bunları genelde arkadaşımla yaparım..
Alışveriş merkezlerine mecbur kalmadıkça gitmem, gittiğimde de içinde aradığım bir şey vardır mutlaka onu ararım etraftaki hiçbir şey dikkatimi çekmez.. Ama çok tanıdığım var tüm vaktini orada geçirir bu yüzden oraları düşünebilirsiniz.. Ben "ay hava ne güzel, biraz dışarı çıkalım" diyerek kendini avm'ye atan insanların arasında yaşayan biri olarak bunu öneririm..
Mağazası bol caddeler de olabilir..
0
mutekebbir
(09.06.14)
@titiraprap kişi kendin bilmek gibi irfan olmaz demiş Yunus. Markayı çıkarınca sana da bir bülten göndereyim.
0
🌸hatersgonnahate
(09.06.14)
avm, spor salonu, kahveciler.
0
kayranin kedisi
(09.06.14)
Park/yeşil alan, deniz kenarı olan bir yerler, kafe.
Mecbur kalmadıkça AVM'lere girmem.
0
aychovsky
(09.06.14)
50+ yaş ve izmir için deyivereyim.

geçen ay;
arkadaşlarımla/ ailemle
3 kafede toplanmaca
1 açık alan uluslararası festival
1 açık alan resim sergisi
1 kütüphane
4-5 kültür merkezi
her gün sahil yürüyüşü
5 ksk çarşı
1 piknik
1 yakın ilçe tanıdık ziyareti

galiba bu kadar.

avm lere ben de gitmiyorum. çevremde daimi giden bildiğim kadarıyla sadece 1 kişi var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.06.14)
(4)

işaret dili

dinsiz adam
işaret dili öğrenmek istiyorum nasıl öğrenebilirim?edit: lokasyon istanbul-kadıköy
işaret dili öğrenmek istiyorum nasıl öğrenebilirim?

edit: lokasyon istanbul-kadıköy
0
dinsiz adam
(09.06.14)
halk eğitimlerde kursları oluyor.
0
kerbeee
(09.06.14)
İzmir'de bir çok kurs oldu geçen dönem, başka yerleri bilemiyorum.

ismek'e bir bakın bakalım.
ied.org.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.06.14)
Turkcell Akademi'de online kurs var.
0
samatya
(09.06.14)
ataşehirde galiba www.facebook.com

direk mesaj atıp sorabilirsin de www.facebook.com
www.facebook.com
0
seksen9
(09.06.14)
(9)

bir konuda uzman olmak

in vino veritas
arkadaş düşünüyorum düşünüyorum, şu ahir ömrümde şu şu konuyu da gözüm kapalı bilirim, anlarım, yok efendim hakkında çok fazla şey bilirim, hiç bilmeyen birine en azından teorik bir temel oluşturacak kadar anlatabilirim vs. diyebileceğim tek bir mevzu yok.sizin var mı? üniversite eğitimi cart curtta
arkadaş düşünüyorum düşünüyorum, şu ahir ömrümde şu şu konuyu da gözüm kapalı bilirim, anlarım, yok efendim hakkında çok fazla şey bilirim, hiç bilmeyen birine en azından teorik bir temel oluşturacak kadar anlatabilirim vs. diyebileceğim tek bir mevzu yok.

sizin var mı? üniversite eğitimi cart curttan bahsetmiyorum, adam oturuyor şarap yapımını anneye anlatır gibi anlatıyor ve karşısındaki de bunu anlıyor, konu hakkında bir fikir ediniyor. benim hakkında fikir sahibi olduğum pek çok şey olsa da derinlemesine bildiğim hiçbir şey yok düşününce.

soru sizin var mı, varsa okul dışında nasıl öğrendiniz? yeminle kendimi gerizekalı gibi hissediyorum.

bonus soru: çok cahil ve aptalım, keşke ölsem mi ben?
0
in vino veritas
(08.06.14)
Bi hocamız derdi her şeyin bir şeyini bir şeyin her şeyini bilmek lazım diye. Aklıma yazdım da eyleme dökemedim ben de. Her şeyi biliyomuş gibi yapıp bilmiyorum aslında :)
0
buzbebek
(08.06.14)
fps oyunlari konusunda kendimi ulu yüce kabul ediyorum.
analog hassasiyeti olsun ekstralar nasil acilir olsun gorevleri hizli bitirme, multiplayer kasma falan. ay muhtesemim.
0
kutsalbok
(08.06.14)
ben de senin gibiyim. ergenlikten itibaren birçok konuda ortalama bilgi sahibiydim. (nasıl öğrendiniz demişsin, eşşek gibi okuyarak) ama çok bilgi sahibi olduğum hiçbir konu yoktu. bazıları buna genel kültür diyor ama durum bazen beni rahatsız ediyordu. şu anda da tam bu özelliğime uygun bir mesleğim var. alt yazı çevirmeni olduğum için her alandan çeviriler karşıma geliyor. yelkencilikten teknolojiye yemek yapımından hukuka tıbba kadar bir sürü alanda az buçuk bilgi sahibi olmak durumunda kalıyorum ama derinine inemiyorum. ama bu durum artık beni rahatsız etmiyor. galiba bir şeyin dibine vurmaktansa yepyeni bir şey öğrenmek daha çok ilgimi çekiyor. senin de bugüne kadar gözün kapalı bilmek isteyecek kadar ilgini çeken bir şey olmamış, bence bunda üzülünecek bir şey yok, zorla olmaz ki :)
0
kül
(08.06.14)
(bkz: 10 bin saat kuralı)na uyacaksın hocam. bi konuda günde 8 saat ve 7 sene süreyle çalışırsan, sonunda o işin uzmanı oluyosun.
0
compadrito
(08.06.14)
etrafında kene gibi insanlar varsa bir konuda uzmanlaşman çok zor, benden söylemesi.
0
gamaflex
(09.06.14)
Sevdiğin bir şey varsa ona zaman ayır, olur.
0
arnold schwarzeneger
(09.06.14)
finans genelinde; ekonomi, borsa, vergi, muhasebe, şirket birleşmesi, transfer fiyatlandırması

uzman olmak için bir rutin içinde sebat ederek uzun süreli öğrenmek ve hayatında kullanmak lazım. kimse annesinin karnında öğrenmiyor.
0
[silinmiş]
(09.06.14)
süre konusuna ek olarak; sürenin niteliği çok önemli.
hiç değişmeyen tek kural; neye emek veriyorsak o konuda gelişme sağlıyoruz.

geçmişte neye emek verdiğine bakarak derinlemesine bilgi sahibi olduğun şeyleri görebilirsin. o konuda emek vermeyenlere de, o şarap yapımını anlatan kişi gibi, sen de bir şeyler anlatabilirsin rahatlıkla.

her insanın farklı konularda farklı bilgi düzeyleri oluyor. ilgi alanlarımız bizi o yöne yönlendiriyor. bu her zaman başkalarının ilgisini çekecek konuda olmayabiliyor.
misal ben kendimi dikiş konusunda geliştirdim. anlatmak istesem dinleyici kitlemi sadece bu konuya ilgi duyanlar arasında bulabilirim.
daha geniş kitlelerin ilgi duyabilecekleri beslenme, tıp, siyaset vb alanlarda daha kolay dinleyici bulabilirim. mesela, duyuruda da eski sevgiliyi unutma, başarılı teklif etme yöntemleri, yabancı diziler, müzik, teknoloji, bilim ve kedilerle ilgili söyleyeceklerim daha iyi prim yapabilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.06.14)
belki de farketmediğin veya değer vermediğin bir konuda çok bilgilisindir. örnek veriyorum; futbol izliyorsundur, kendi kendine her maçta teknik direktörün taktiklerini anlayıp şu yanlış, bu dogru, su adamı su mevkide sunun yerinde oynatsaydı daha iyi verim alabilirdi gibi yogun yorumların vardır. bence bu konuda uzman sayılabilirsin. şimdi biraz düşününce biraz yanlıs bir örnek oldu, ama bunun gibi işte farkedebilirsin uzmanlıklarını.

ayrıca kendimden örnek verirsem, sevdiğin şeyler üzerinde arastırma yapıp sıklıkla kafa patlatırsan uzman olabilirsin. mesela bir arkadas cok guzel bir örnek vermiş fps oyunlarındaki uzmanlıgından bahsetmiş. benim için saygı duyulacak bir uzmanlıkken eşim tarafından bir uzmanlık olarak sayılmayabiliyor.

işte bu ve bunun gibi sebeplerden dolayı belki de uzmanlıklarını farketmemiş olabilirsin.

ayrıca bu bir cahillik değil, aptallık hiç değil.. kimi insanlar hayatlarında yapmak istedikleri, uğraşmak istedikleri hobileri veya gezip görmek istedikleri birçok yer varken maddiyat yetersizliği, yoğun çalışma saatleri vs derken kendine ve hayatına vakit ayıramayabiliyor.
0
vadrigar
(09.06.14)
(16)

aranızda beni seven var mı?

Sskywalkeremre
hı ? var mı?
hı ? var mı?
0
Sskywalkeremre
(07.06.14)
yok
0
nuvomed
(07.06.14)
var hacı, ama ekmeği tuza banar gibi değil
0
LalaKazim
(07.06.14)
ilk defa görüyorum nickini.
0
yirmisantim
(07.06.14)
sen güzel bi abimizsin. seviyom ben.
0
compadrito
(07.06.14)
Bir iki defa gördüm seni ama ne açtığın duyurular aklımda kalmış ne verdiğin cevaplar. Sadece sky ile başlayan uzun nick diye göz aşinalığım var.

Sevme kısmına gelirsek, bilemedim.
0
kaymaktutmayansicaksut
(07.06.14)
Yaklas makas aliym
0
cecilia
(07.06.14)
tanımıyorum seni, ama kalbi temiz birisindir herhalde. duyuruda çok tatlı insanlar var. genel olarak buradaki insanlar güzel insanlar diye düşünüyorum.
0
rock n roll
(07.06.14)
sen güzel sorular soruyon. güzel sorular soranları da ben çok bi seviyom.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.06.14)
Aramizda cikolatali gofret seven bile var
0
lucky dog
(07.06.14)
niye sevilmeyecek biri misin ? seni sevmemiz için bize bir neden söyler misin ? peki seni niye sevelim ? sevilme konusunda kariyer planınız nedir? ( bugün iş görüşmesine gittim de yan etkileri bunlar hoş gör )
0
homili
(07.06.14)
Seni sevmeyen ölsün kardeşim
0
sehpa fx350
(07.06.14)
ben seviyorum.
0
devilred
(07.06.14)
Tanımıyorum ama devilred bile seviyorsa peygamber gibi adamsın :)
0
[silinmiş]
(08.06.14)
ben de seviyom
0
buiret
(08.06.14)
Cevaplara tik atmaman dışında pek bi sorun yok
0
oldboy
(08.06.14)
nickini arada görüyorum
iyi birisindir heralde.
0
basond
(08.06.14)
(10)

Uykusuz kalınmasını sağlayan, performans arttıran ilaç...

kisa bisey olsun istemistim
Merhaba,Bu gece uykusuz kalması ve yüksek tempoda çalışması gereken bir arkadaşım için bu tip ilaçlardan soruyorum. Eczanelerden bulunabilen reçetesiz alınabilen en iyi sonuç veren ilaç hangisidir? konsantrasyon artsın süpermen olsun hatta.
Merhaba,

Bu gece uykusuz kalması ve yüksek tempoda çalışması gereken bir arkadaşım için bu tip ilaçlardan soruyorum. Eczanelerden bulunabilen reçetesiz alınabilen en iyi sonuç veren ilaç hangisidir? konsantrasyon artsın süpermen olsun hatta.
0
kisa bisey olsun istemistim
(07.06.14)
pharmaton
0
mayeskuel
(07.06.14)
Solgarin haplari is gorur
0
therevo
(07.06.14)
Pharmaton +1. ama ginsengli olanı.
0
anonymice
(07.06.14)
yok öyle bişey.
0
fayfim
(07.06.14)
immuneksplus bende tam olarak o etkiyi yapıyor. zıpkın gibi oluyorum ve gece alırsam da sabah gelmek bilmiyor. normalde erken yatan,arken kalkan biriyim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.06.14)
madofinil.
0
kutsalbok
(07.06.14)
viagra ya da cialis
0
Sskywalkeremre
(07.06.14)
bu gibi durumlarda başvurduğum spesifik şey solgar vm-2000 oluyor. ilaç değil de vitamin kompleksi zaten. pharmaton da öyledir.
0
inscrutable
(07.06.14)
aslında uyarıcı niteliği olmasına rağmen kapitalizmin iş verimliliğini arttırmak için ortaya koyduğu birşey var. (bkz: kahve)
0
ceycey e
(09.06.14)
modiodal.
0
hayatkısakuşlaruçuyor
(09.06.14)
(5)

Dübelli soru

i-pek
Merhaba, tavana bir şey asmam lazım. Matkapla deldim ama dübel küçük geldi bunun büyüğü vardır herhalde şimdi almaya gidiyorum ama tavana çekiçle onu çakmak falan zormuş daha kolay bir yolu yok mudur çakmadan önce boşluğu silikonla ya da alçıyla doldurmak gibi? Kanca vida takıcam. Teşekkürler.
Merhaba, tavana bir şey asmam lazım. Matkapla deldim ama dübel küçük geldi bunun büyüğü vardır herhalde şimdi almaya gidiyorum ama tavana çekiçle onu çakmak falan zormuş daha kolay bir yolu yok mudur çakmadan önce boşluğu silikonla ya da alçıyla doldurmak gibi? Kanca vida takıcam. Teşekkürler.
0
i-pek
(07.06.14)
En temizi bir büyüğünü takmak.silikon vs ile daha zora sokarsın.

P.s bu arada adın ipekse ve matkap kullanıyorsan bravo !!!
0
sapkasiz cikmam abi
(07.06.14)
Olmaz ki öyle..
Kancanın vida çapına uygun dübel kullanman lazım. Dübelin deliğe değil, deliğin dübele uyması lazım..
O geniş deliğin yanına daha ince uçla (kancanın vidasına uygun boyutta) yeni delik aç. Eskisini de alçıyla falan kapatırsın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.06.14)
Haklısınız, büyük dübele uygun kanca da bakayım. Olmazsa tekrar ince delerim. 4. delik olacak... Tavan olmasa yapardım ama tavan zormuş:)
0
🌸i-pek
(07.06.14)
Kanca bulmanız zor olabilir, genellikle aynı boyutta oluyor onlar. Yine de bakın bakalım.
Elinizdeki kancayı da alıp gidin, geniş uçlu kanca bulamazsanız kancaya uygun dübel alırsınız. Satıcıya aldığınız dübel için hangi ucu kullanacağınızı da sorarsınız.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.06.14)
Sekizlik uçla onluk delimişim. Onluk kanca ve dübel tam oldu. Teşekkür ederim.
0
🌸i-pek
(07.06.14)
(11)

Hadi birlikte utanalim

letheavendangered
http://www.radikal.com.tr/turkiye/kuantum_iude_coktu-1195769Soru: siz de utandiniz mi?
www.radikal.com.tr

Soru: siz de utandiniz mi?
0
letheavendangered
(06.06.14)
Yazik ya.
0
ay nov kung fu
(06.06.14)
kabus gibi bir akademi anlayışımız var.
0
kayranin kedisi
(06.06.14)
olayı tek taraftan dinliyoruz burada yalnız. iki taraftan da dinlemeden akademisyene yapılanlara utanmak için henüz erken. ama laboratuvara, öğrencilere her türlü yazık olmuş.
0
devilred
(06.06.14)
ben üzüldüm şahsen, utanacaklar başka ama onlar da utanmaz.
0
loveinaflipbook
(06.06.14)
Bilimin bir takım görüşlere (hangisi olursa olsun), siyasete alet edilmesi kadar öfkelendiğim bir şey yok şu dünyada.

"İki gün sonra 40 yaşıma giriyorum. Evliya olacağım da yok. Bilimdi, lab’dı memleketi artık siz düşünün. Bu kadar pis adamın arasında debelenip durmaktan bıktım. Üstelik hem kendimi hem de bana inananları hayal kırıklığına uğratmaktan da bıktım.”

Bilim bilimdir felsefe de felsefe. Felsefecilerin inandıkları, bilim adamının çalışmaları değerlendirilir.

Ve evet, her iki tarafı da dinlemeden karar vermek olmaz. devilred+1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.06.14)
konusunu vs. soylemeyim ama ablamin olmekte olan bir tarihi mirasimizi kurtarmak uzere tasarladigi tubitak da dahil suruyle odul almis projesi para vermeyelim ya kimse bakmiyo zaten denilip uygulanmadi. su an o tarihi eser yok.
oyle bir ulkeyiz iste amk. ne bekliyorsunuz ki?

not: abla da sonra amerika'ya kacti zaten. cok senelerdir orda :(
0
brawler
(06.06.14)
Hangi sebep utanmayıp 'eh hak edilmiş ama' demenize neden olurdu, merak ettim.

Sebebi ne olursa olsun ben utandım.

Bu ülkede bilime ve sanata önem verilmediğini bildiğimiz için şaşırmadım ama.

Yazık.
0
dessy
(06.06.14)
iyi olmuş. akıllı adamlar tr'de durmasın zaten.
0
ben smyrna
(06.06.14)
vay ake dedim okurken dava ustune dava acmis okul ota boka. bunu dedim diye bana da acarlar kesin. yazik valla bu zihniyete
0
jedilance
(06.06.14)
Okul yönetimiyle lab'ın kurucusu ters düşüyor, lab. kapanıyor, adam Almanya'da çalışmaya başlıyor, okul lab'ı açıyor, adam "lab. benim üzerime zimmetli açamazsınız" deyip engel oluyor.

Her iki tarafı dinlemekten söz ederken, okul "zaten bilimden ziyade başka amaçla kullanılıyordu" gibi bir açıklama da yapabilir. Yani her şey mümkün ve ne yazık ki hiç birine şaşırmıyoruz artık. Kanıksadık.
.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.06.14)
birkaç yıl önce yurtdışında çok sağlam bir hoca memleketime faydalı olayım diye türkiyeye döndü, sakarya üniv.da göreve başladı. sonra aylarca tübitakın, bakanlıkların ve kurumların kapısını aşındırdı ve konusunda türkiyeye çağ atlatacak bir proje için 8 milyon liralık yardım aldı. bununla labaratuvar kuracaktı.

sonra rektörlük, dekanlık, bölüm başkanlığı vs. bu para çok sana diyip dalga geçer gibi paranın büyük kısmına el koyup adama 500 bin lirasını verdiler. adam da aq sizin gibi adamların diyip yurtdışına geri gitti.

okul ise kesinti yaptıktan sonra makam odalarının mobilyalarını ve bilgisayarlarını değiştirdi. artık daha rahat koltuklarda daha hızlı solitaire aynayabiliyorlar.
0
yemrem
(06.06.14)
(10)

ilaçlamadan sonra evde böcek çıktı

teritori
Selam tatlımslarapartman yönetiminin zorunlu tutması ile her daire ilaçlama yaptırdı. benim evimde ilaçlama öncesinde hiç böcek görmemiştim. ancak ilaçlamadan sonra, iki gece önce evde ufak bir hamam böceği (daha doğrusu kalorifer böceği diyeceğimiz türden) gördüm. dün gece de ufak diyemeyeceğim boy
Selam tatlımslar

apartman yönetiminin zorunlu tutması ile her daire ilaçlama yaptırdı. benim evimde ilaçlama öncesinde hiç böcek görmemiştim. ancak ilaçlamadan sonra, iki gece önce evde ufak bir hamam böceği (daha doğrusu kalorifer böceği diyeceğimiz türden) gördüm. dün gece de ufak diyemeyeceğim boyutlarda bir örümcek.

bunun sebebi ne olabilir arkadaş delirecem. acaba evde daha önceden de böcek vardı da ilaçlamadan sonra can havliyle ortalığa mı saçtılar? yoksa nedir yani
0
teritori
(06.06.14)
ya ulan kaçtılar da bende de ilaçlama yapıldı. gebersin pezevenkler ya. hanım görecek diye götüm atıyor. cehennem olur hanımın böcek korkusundan o ev.
0
🌸teritori
(06.06.14)
ha profesyonel bir firmaya evi ilaçlattık ama sen yine de raid kapsül koy diyorsun :(
0
🌸teritori
(06.06.14)
üst katlardaysan alttakiler geliyor işte, sıkıntı yapacak birşey yok. biz en üst katta oturuyoruz 3 yıldır, her yıl aynı terane. milletin evinde ne kadar bok püsür varsa bizim evde toplaşıyor. ama biz hiç canlısını bulmadık şimdiye dek. bize geldikleri an ölmüş oluyorlar, ebedi istirahatgahları bizim ev :/
0
kerbeee
(06.06.14)
@kerbee, sizin ev cennetse demek ki ^_^
0
headredhead
(06.06.14)
@headredhead asfsdfas yaa sorma :D ya böcekçi adamın bize söylediği şu, bunlar öleceklerini anlayıp kaçarken dişiler yumurtalarını attıra attıra kaçıyormuş ve yumurtladıktan sonra ölüyorlarmış. artık nefesi nereye kadar yeterse :D bizde iki tane sırt üstü ölmüş bulmuştu, yumurtlayıp ölmüş olduklarına kanaat getirdi ve etrafını-heryeri daha da bir ilaçladı yumurtalara karşı :/
0
kerbeee
(06.06.14)
apartman boşluğuna kaçanlar geliyor bir de ilaçlamadan sonra yumurtadan çıkanlar oluyor.

ben güzel bir ilaç bulmuştum bunun için. adını bilemiyorum ama şimdi. pembe bir kutusu vardı, epeyce fazla gitmişti. sulandırıp dış kapı eşiğine, pervaz kenarlarına, banyo havalandırma penceresinin çevresine sıkıyordum. gelen giden olmazdı.

ondan önce de aktarlarda satılan beyaz bir toz vardı onu kullanırdım. eve giren olsa bile en fazla 50 cm kadar gidebiliyordu.

şimdi tesbih ağacının tohumunu ezip sulandırıyorum. bu hem öldürmüyor hem uzak tutuyor.

İzmir'e gelişleri nato üssünün gelmesiyle başladığı için bizim amerikan böceği dediğimiz kalorifer böcekleri bir sefer ilaçlamayla ölmüyorlar. İlaçlar yumurtalara işlemediği için yumurtadan çıkma sürelerini bilip o aralıkta ilaçlanması lazım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.06.14)
valla hamamböceğinin çaresi varmış ama kalorifer böceği için "evi sat git" diyorlar :( onların ilaçlaması da farklı oluyormuş zaten. evin ortasına buhar çıkaran bir alet koyup buharlı ilaç yapıyorlarmış. ben gerçekten çok korktuğum için kompedanı oldum artık bu işin ama izmir berbat tabi böcek konusunda o ayrı :(
0
kerbeee
(06.06.14)
@kerbee, buhar filan kim dediyse seni yemiş. İlaçlama özel ilgi alanımdır d:

Kalorifer böcekleri için 10-15 günlük aralıklarda yapılacak 3 en fazla 4 ilaçlama yeterlidir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.06.14)
evde canlı böcek gördüyseniz bence direkt o ilaçlama firmasını arayın size bir daha gelsinler.
0
SiyamkedisiZorro
(06.06.14)
tamam iste terk ediyorlar olay mahallini.
0
exlibris
(06.06.14)
(7)

Su duruma uygun deyim, atasozu, ozlu soz..

gerard
selam,bir adam var diyelim. hic tecrubesi olmadigi, denemedigi bir konu hakkinda "yaa genc, olmaz o is" gibilerinden seyler soyluyor. o gencin, boyle bir adami dinlememesi gerektigini anlatan mecazli deyim, ozlu soz falan var mi?ingilizce de olur. hatta daha iyi olur.edit: deyim degil de atasozu gib
selam,

bir adam var diyelim. hic tecrubesi olmadigi, denemedigi bir konu hakkinda "yaa genc, olmaz o is" gibilerinden seyler soyluyor. o gencin, boyle bir adami dinlememesi gerektigini anlatan mecazli deyim, ozlu soz falan var mi?

ingilizce de olur. hatta daha iyi olur.

edit: deyim degil de atasozu gibi daha iyi olur.
0
gerard
(05.06.14)
@ykyt: yok tam olarak oyle degil. vurgu o adamin dinlenilmemesi gerektiginde olacak; isin yapilabilmesinde degil.
0
🌸gerard
(05.06.14)
Kulak asma sen ona
don't listen to him
0
mukrime
(05.06.14)
çobanın dünya görüşü keçinin göt deliği kadardır
0
buzdagi
(05.06.14)
@buzdagi: guzelmis bu.

bunun gibi mecazli atasozleri iyi olur..
0
🌸gerard
(05.06.14)
Dere kenarına ev yaparsan bilesin ki sel malıdır, Kendin yaşlı, avrat genç bilesin ki el malıdır.
0
difdiringi
(05.06.14)
Bilen yapar, az bilen akil verir, bilmeyen elestirir
0
f_d
(05.06.14)
İlmiyle amel etmeyen hoca, bülbül gibi ötse de kargayla bir tut.
eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme, kimi uzun, kimi kısa der.

yumurtasına hor bakan civcivini cılk eder (senin büyüğünse ve yapamazsın gibi bir durum varsa)

yapı taşı yapıdan kalmaz (işi biliyorsan işsiz kalmazsın)
Çalışanı mal basar, tembeli uyku basar
Cambaz ipte, balık dipte gerek
tekkeyi bekleyen çorbayı içer (bir iş için yeterince emek verirsen sonunda başarırsın)
yörük ata kamçı değmez (işini hakkıyla yapana laf söylenmez)

Adamın sana diyebileceği sözlerimiz de var,bir iki örnek vereyim.
Atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
Genç bilebilse, yaşlı yapabilse
...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.06.14)
(36)

Etik midir?

elcolerico
Evde hayvan gibi büyümüş bir kara sinek vardı. Bir şekilde yakalayıp cam bir kabın içine hapsettim. Dolmabahçe sarayının önündeki askerler gibi cam kutuda duruyor şimdi. Orada havasızlıktan ölecek büyük ihtimalle. İstesem camdan dışarı salarım ama ben ölsün istiyorum. Can çekişsin istiyorum. Çünkü b
Evde hayvan gibi büyümüş bir kara sinek vardı. Bir şekilde yakalayıp cam bir kabın içine hapsettim. Dolmabahçe sarayının önündeki askerler gibi cam kutuda duruyor şimdi. Orada havasızlıktan ölecek büyük ihtimalle.

İstesem camdan dışarı salarım ama ben ölsün istiyorum. Can çekişsin istiyorum. Çünkü bıraksam başka birisinin evine girip onu uyutmıycak ya da hastalık falan bulaştıracak belki. Pis mikroplu ayaklarıyla yiyeceklere dokunacak. İğrenç bir hayvan işte.

Hala pis pis ön bacaklarını birbirine sürtüyor bir şey planlıyormuş gibi.

Sizce haklı mıyım yoksa salıvermeli miyim?
0
elcolerico
(05.06.14)
salınız.
0
sanat guresi
(05.06.14)
böyle diyince sana hak verdim öldür gitsin.
ama o hayvan can çekişerek ölmeyi hak etmedi.
ez bi anda ölsün.
0
zlatanibrahimovic11
(05.06.14)
Sal hayvanı. İlka öldüreceksen de havasızlıktan ölmesini bekleme bari. Cani misin amk?
0
mutevazi
(05.06.14)
evcillestirmeyi deneyin.
0
kutsalbok
(05.06.14)
Salın.
Öldürecekseniz de öldürün, can çekişmesin yazık.
(Bi' kara sinekle empati yapmadığım kalmıştı, o da oldu duyuru sağolsun. aşsdkaşd)
0
ay nov kung fu
(05.06.14)
Lütfen camdan dışarı salar mısın.(!)
Şu dünyada insan kadar hastalık taşıyan ve bulaştırabilen canlı yok.
Ben de sevmem kara sinekleri ama can nihayetinde, eziyet ediyorsun.
0
kaymaktutmayansicaksut
(05.06.14)
Sanırım evcilleştirmeyi deniycem.

Şimdi sal diyen arkadaşlara soruyorum: Hiç hayatınızda bir sinek sesi yüzünden uyuyamadığınız olmadı mı? Ya da bu bir kara sinek de, sivrisinek soktuğunda nasıl sinir bozucu bir kaşıntı olduğunu tecrübe etmediniz mi?

Hepsine rağmen yine de sal diyorsanız, sizin evinize salsam hoşunuza gider miydi? Benim evime tekrar gelmesi ihtimali bile beni sinir ediyor çünkü. Bunlar girmesin diye cam açamıyorum.

not: süremiz azalıyor. sineğin hareketleri yavaşlamaya başladı. artık uçmuyor sadece yürüyor ve ben hala salmaya ya da başka bir şeye ikna olmadım. O çaresizliği hoşuma gidiyor.
0
🌸elcolerico
(05.06.14)
kenan evren'in oğlu falan mısın ya. öldüreceksen, öldür veya serbest bırak işkence yapma. sinek bizi ısırıyor, biz de hayvan yiyoruz. bizi bardağa tıkasalar hoş olur mu?

böyle düşününce dademin bi sivrisineğe vurmuştum vicdan yaptım :(
0
yusufist
(05.06.14)
Bir daha nikinizle karşılaşırsam cani olduğunuzu hatırlayacağım. İyi uykular.
0
ay nov kung fu
(05.06.14)
planlı kısımda kahkaha attım ama bu cani olduğunu düşünmemi engellemedi. sal gitsin lütfen garibanı. Benim yanıma gelsin, razıyım ben..
0
mayaa
(05.06.14)
Öldür.com gibi olmuş burası :)

cesedine zarar vermeden öldürmeyi dene sonra o küçücük kafasına ip bağlayıp masa lambasında sallandır ki diğerleri de ibret alıp korksun senden. tabi güçlü bir orduyla geri gelebilirler.
0
Thunderbirds
(05.06.14)
Madem bu kadar empati yapıldı salıyorum hadi. Hala ikna olmadım ama neyse. Bana "sal hayvanı yazıktır" diyenler de önümüzdeki yaz aylarında her küfür ettikleri sineğe bakıp bu sineği özgürlüğüne kavuşturduklarını hatırlasınlar.
0
🌸elcolerico
(05.06.14)
Hiç sokaktaki çocukların sesi yüzünden, balkonda sabahlara kadar kahkaha atan insanlar yüzünden uyuyamadığın; ofiste-okulda-otobüste sesinin dozunu ayarlayamadan konuşanlar yüzünden başının ağrıdığı ve çıldırmaya yakın seyrettiğin oldu mu?

Ya da sadece birine selam verme anlamında öptüğünde grip olup bir hafta yattığın, su çiçeği olduğun oldu mu?

Sal şu hayvanı.
0
kaymaktutmayansicaksut
(05.06.14)
değildir. sal gitsin.
0
devilred
(05.06.14)
Sana yapilan iskence?! senin de ona iskence etme hakkini dogurmaz.
Zalimler icin zulum bir zevktir.
0
klasist
(05.06.14)
Kapağı açınca da hemen uçtu gitti çakal. duygu sömürüsü yapıyomuş bana. bu yağmurlu havada nereye uçuyosa artık. inşallah şimşek çakar tepesine de ölür.
0
🌸elcolerico
(05.06.14)
"Birgün her öldürmediğim kara sinek için bana küfredeceksiniz." -elcolerico
0
oldboy
(05.06.14)
Herkes sinekle empati yapmış da, esas empati yapan sensin aslında. Sinek çaresiz, yok sinek hain hain ellerini ovuşturuyor... sinek hiç bi şeyin farkında değil. Sinek la o. Ne anlayacak sen ona işkence yapmışsın intikam almışsı falan. Onu öldürecektin yerine yenisi gelecekti zaten. Derdi de seni rahatsız etmek olmayacaktı, yemek yiyecek üreyecek falan o sonuçta bütün amacı. Demem o ki yaptığın faydasız bi işmiş zaten, salmışsın iyi olmuş. Böyle tribe gireceğine camına sineklik taktır rahat et.
Not: o sineği benim evime salsan empati bile yapmadan direk öldürür veya dışarı atarım. Sinekten tiksinirim çünkü tövbeler olsun, hiç sevmem.
0
cilgin korsan ces
(05.06.14)
@oldboy o sözler benim sineğe yaklaşımımı o kadar güzel özetliyor ki kendimden korktum bi an.
0
🌸elcolerico
(05.06.14)
haklıydın, yanlış karar verdin.
ayrıca saldığın sinek olur da benim yanıma gelirse yaşayacağı bir kaç saatten sonra keşke elcolerico öldürseydi der, neden öldürmedin diye kızar sana.
0
ucan spagetticanavari
(05.06.14)
vicdansızlıktır.
0
all girls dream
(05.06.14)
sinek sana fake atmış aga. o cam kap illa ki hava alıyomuştur. kapağını açıp bir tabağa ters şeklinde koyacaktın. sonra tabağa su doldurup hava girişini kapatacaktın. o zaman camda buğu oluştuğunu görebilirdin.

not: arılarla denedim. bardakta buğu oluştu. en son boğulmamak için üst üste bindiler. takım çalışmasını takdir edip, saldım. aynısını insanlara yapsak birbirlerini boğarlar amk.
0
b1019
(05.06.14)
Ben küçükken odamın kenarında ağ yapmış bir örümceği yakaladığım sineklerle besliyordum. Baya iyi anlaşıyorduk. O örümcek beni rahatsız eden sinekleri yiyordu ben de ona yiyecek temin ediyordum. Sineğe hiç zarar vermiyordum. Gereken muameleyi örümcek yapıyordu :) Canilikse onun caniliğiydi yani. Zamanla ağını 3 oda 1 salon kıvamında büyüttü bir süre kendi avlarını yakaladı falan sonra emekli oldu evi terk etti sanırım. Bi daha haber alamadık.
0
maxhoper
(05.06.14)
dediklerin cok rahatsiz ediciydi bence. "can cekissin istiyorum", "o caresizligi hosuma gidiyor". yarinlarin seri katilisin resmen.

o igrenc dedigin sineklerin hepsi bir anda olse senin turun bu dunyada max 10 sene daha hayatini surdurebilir. yakalayip ignelerin ucunda cakmakla oldurdugunuz arilar olse, 3 seneniz var.

boyle cani olmanin ne anlami var. 3 kurus harciyip camina sineklik taktir amk.

oldurmeyin demiyorum, hepimiz ara sira orumcek, bocek, sinek olduruyoruz evimizde. doganin isleyisidir bu, kimisi olur. ama iskence cektirmenin ve bundan zevk almanin ne anlami var. bi daha yakaladiginda ya adam gibi bir cirpida oldur, ya da sal gitsin.
0
gerard
(05.06.14)
ya bi anda öldür ya da sal.
0
historien
(05.06.14)
sal.

kuşa kurbağaya yem olur. doğanın döngüsüne çomak sokma.
0
gamaflex
(05.06.14)
Yazıktır. Öyle işkence olur mu? Karasinek bu. Sesini rahatsız etmesini ben de sevmiyorum fakat genelde ite ite yönlendire yönlendire dışarı çıkarıyorum. Çıkmamakta inat ediyorsa öldürüyorum zaten genelde kanatlı böcekleri.

Ha bak konu sivri sinek olsa anlardim da o da koca kavanozda havasızlıktan ölene kadar sen ölürsün :p
0
nawar
(05.06.14)
dipnot vereyim sineklerin sinir sistemleri hala çözülemedi. acı çekip çekmediği bilinemiyor.

amaaaa sineğe can çekiştirtirmek nedir allasen?
0
nodrap
(05.06.14)
valla burdaki tepkilere güldüm açıkçası. karasinek alt tarafı. yok cani olarak hatırlayacaklarmış bilmem ne. aman ya.

cani değilim ben, her zaman doğaya insana hayvana saygılı bildi herkes. dünyanın benim etrafımda dönmediğinin, hayvanların da canı olduğunun farkındayım. ama KARASİNEK lan bu. kavanoza koymuş alt tarafı, ateşte çevirmiş sanki.

ha gereği yok, niye kavanozda tutuyon ya öldür ya bırak sktir olup gitsin. ama karasinek yüzünden de böyle tribe girmemek lazım bence. yani girin tabii giriyosanız ama komik geliyo bana açıkçası. sineklerin anasını skiyim.
0
pescador
(05.06.14)
hiçbir (bkz: derdini sikeyim butonu) bu kadar güzel olmamıştı.

duyurunla ve duyurundaki yorumlarınla bana neşe kattın güzel insan, iyi yaşa!
0
papillon7
(05.06.14)
örümcek bul, ziyafet çek. bi işe yarasın bari sinek.
0
paranoyak kedi
(05.06.14)
öldür gitsin.
zamanında ne hastalıklar çıkarttı bu ibneler.
sakın salma onu.
öldürrrrrr kanı aksın o pisliğin.
0
seyduna6687
(05.06.14)
Amaan. Ne kadar empatiksiniz Hee. Sinek lan sinek. İşkence neymiş? Amına godumun malları öküz gibiler, bazen bir odaya girince çıkmak bilmiyorlar dan dun kafayı vuruyorlar uyutmuyorlar adamı. Ben o pisliğin uyurken yüzüme konduğunu düşünemiyorum bile ıığğğvvvv.
Ben o sineği bir fanusa hapsetme fırsatı yakalasaydım sırf olay nasıl sonuçlanır diye bile salmazdım, izlerdim. Bakalım kaç günde halsizleşecek, ölecek diye. Ki yukarda saydığım durumlardan ötürü müstahak bence. Boşver milleti. Sen kötü biri değilsin.
0
yirmisantim
(05.06.14)
Lütfen sal gitsin.
Pis mikroplu ayakları demişsin ya o pislik kimin pisliği, onun mu?
Bizim pisliğimize sahip çıkamamamız onun suçu değil. o, derdi sadece yaşamak olan bir canlı.

Sokaktan duyduğun ses nedeniyle uyanınca gidip adamı kavanoza mı kapatacaksın?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.06.14)
Ooo determinizmde çığır açmışsınız gençler.

Kara sineği öldürmek başka, bir kavanoza kapatıp can çekişmesini izlemek başka. Çok coolsunuz tebrikler.
0
ay nov kung fu
(05.06.14)
ben zamanında kibrit kutusuna bunların hepsini toplardım. metrobüsteki yolcular gibi olurlardı içinde, sonra gürültülerine dayanamayıp genelde bırakır, 1-2 tanesini de kurban ederdim.

sen yine tek bir sineğe büyük cam kavanoz ayarlamışsın. koy televizyonun karşısına keyif yapsın kavanozunda. prime time'a kadar dayanırsa patlat bi kurtlar vadisi, ne bilim belki kardeş payı. moralini yüksek tutmaya çalış.
0
cikolataligofret
(05.06.14)
(5)

Konak Askerlik Şubesi

hayati yasayan adam
Yoklama kaçağı bir vatandaş olarak Konak Askerlik Şubeye gitmem gerekiyor. İkametgah ve nüfusa kayıtlı olduğum il farklı, şu an ikisinde de değil, İzmirdeyim. Narlıdereden nasıl gidebilirim otobüs veya dolmuşla?
Yoklama kaçağı bir vatandaş olarak Konak Askerlik Şubeye gitmem gerekiyor. İkametgah ve nüfusa kayıtlı olduğum il farklı, şu an ikisinde de değil, İzmirdeyim. Narlıdereden nasıl gidebilirim otobüs veya dolmuşla?
0
hayati yasayan adam
(04.06.14)
metro ile çok yakındı ama hangi durak hatırlamıyorum.
0
hystarie
(04.06.14)
google maps'te surayi arat "1420. Sk No:1, Hilal Mh., Konak, Türkiye"

yanilmiyorsam bu adresteki yerde olmasi lazim. hatta karsiyaka askerlik subesi de ayni binada.

konak askerlik subesi diye aratinca baska bi yer cikiyor.
ama yine de telefonla bi sorun.
0
she was my baby
(04.06.14)
Adresi biliyorum, yine de teşekkürler. Bana oraya giden otobüs hat numaraları lazım.
0
🌸hayati yasayan adam
(04.06.14)
Adres neresi, Hilal mi?

Buldum, askerlik şubeleri Hilal 1420 sokağa taşınmış.

Narlıdere'den 554'e binip Alsancak liman veya gar durağında inersin.
Alsancak gardan İzbanla Cumaovası yönüne binip Kemer durağında inersin.
Otobüs güzergah ve hareket saatleri linkte, haritayı yaklaştırınca kemer istasyonunu görebilirsin. 1420 sokak çok uzak değil.
www.eshot.gov.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.06.14)
evet 1420 sk hilal mh. konak
0
🌸hayati yasayan adam
(04.06.14)
(9)

Sigara bırakma mecburiyeti

00 08
Yaklaşık 8 aydır son 3 ayı günde 1 paket olmak üzere sigara içiyorum..okuyorum..ve bu hafta sonu eve gideceğim 3 aylığına..yaz tatili malum..ailem sigara konusunda çok hassas.yani öyle böyle değil.ara tatilde falan ergen modunda orda burda kaçak birkaç tane içiyordum ama annem "saçın neden sigara ko
Yaklaşık 8 aydır son 3 ayı günde 1 paket olmak üzere sigara içiyorum..okuyorum..ve bu hafta sonu eve gideceğim 3 aylığına..yaz tatili malum..ailem sigara konusunda çok hassas.yani öyle böyle değil.ara tatilde falan ergen modunda orda burda kaçak birkaç tane içiyordum ama annem "saçın neden sigara kokuyor" sorusuyla karşıma dikildi ikna etmem için yemin etmem gerekti..neyseki annem dışında ailemizin dini inançları pek sağlam değil..

Herneyse..zor ve çalkantılı dönemler geçiriyorum bu da bi gerçek..3 yıldır gittiğim psikiyatristim duygudurumuma ayak uyduramadığından bahsedip terapiyi kesti...tabi sigara bunu nekadar hafifletityor.hafifletmiyor ben de biliyorum.zaten bırakmama lüksüm yok.bizim aileye çalkantı depresyon falan sökmez.

Herneyse soruma gelecek olursam..çok zorlanırmıyım ya..?hiç içmiyim diyorum ? En son okuduğum ilde gitmeden duş almadan son içerim paketi atar giderim ? Sonra 3 ay temizim ? Olmazmı ki ? Başka lüksüm yokki ? Bizimkiler elimde görse inkar etme potansiyelindeyim onların o tepkilerini hayal bile edemiyorum..evet 22 yaşındayım ama bizim ailede dinamikler böyle nabalım.nolur ki en fazla canım çeker içmem abartılcak yanı var mı ki ?
0
00 08
(04.06.14)
içme. çok iğrenç bişey sigara, ağzıma sürmedim hiç. valla kendinize yazık ediyorsunuz.
0
rock n roll
(04.06.14)
yaz okuluna kal.
0
yatagants
(04.06.14)
ilk 3-4 gun epey zorluk cekersin. genel olarak ilk 2 hafta zor gecer, sonra yavas yavas eksikligini daha az hissedersin. ben 3 kez birakmaya tesebbus ettim 2 yil, 2 ay, 25 gun seklinde. tekrar basladigima her seferinde pisman oldum. yakin cevrende icen yoksa birakman ve bir daha baslamaman kolay oluyor.
0
eick
(04.06.14)
Aile için değil kendin için bırak. Bir yasak veya zorunluluk olarak düşünme. Sadece içmeyeceksin. Çünkü bundan 8 ay önce sigara içmiyordun ve yine aynı şeyleri yaparak yaşıyordun. Sigaraya başlamadan önceki halini hatırlamaya çalış.
Bir de şunu unutma, sigara içmek için hep bir sebep bulursun. Aynı sebepleri içmemek için kullanmayı dene nebleyim.
Depresyon sigara içme sebebi değil. Hiçbir problem sigara içme sebebi değil. 3 yıldır psikiyatriste gidiyormuşsun, 8 aydır sigara içiyorsun öyle düşün.
Daha fazla alışmadan bir an önce bırakmanı dilerim. Ciğer kapasiten azaldıkça merdiven çıkarken bile zorlanmaya başlayacaksın. Değmez.
0
ay nov kung fu
(04.06.14)
Sirf ailen istiyor diye birakma, kendin istiyorsan da ic. Tepki-mepki olursa da birsey olmaz. En fazla birkac gun surat ceker, uzun uzun ogut dinlersin. He he dersin, sonra kacak-kocek devam edersin. Kor satirla kesecek halleri yok. En sonunda kabullenme gelecek. Bu surec genelde boyle islediginden soyluyorum. Iyi ya da kotu ne yapacaksan kendin icin yap yahu. Zaten zor zamanlardaymissin, belli ki baska dertlerin var, bunu da dert etmeyiver.
0
kerbeee
(04.06.14)
evet ya da hayır desek ne farkeder ki. bence bunu vesile edip tamamen bırakmalısın. içmeyen insan sigaranın kokusunu, hele kapalı mekanda direkt alır. bu yüzden gizlenerek içmen de pek mantıklı değil.
0
baal
(04.06.14)
Sigarayı bırakma konusunda Allen Carr videolarından yararlanan çok kişi var. Yararlanmayan, işe yaramıyor diyen birini de duymadım şimdiye kadar.
Senin de sorununa çare olabilir. bi' dene istersen.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.06.14)
mecburiyet değil, gereklilik. mecbur olduğun için bırakırsan okula döndüğün gibi başlarsın geri sigaraya. ben sigarasız hayatın nasıl olduğunu unuttuğum bi zamanda, başladıktan 15 yıl sonra bıraktım. 10 ay olacak. bi fırt çeksem başlarım ama başlamıyorum. hayat standartım bi kaç tık yükseldi. hasta olmayı beklemeden bırak derim, ben öyle yaptım mutluyum.

burayı da oku biraz.

(bkz: sigarayı bırakmak)
0
hasmetizm
(04.06.14)
ek olarak yaz boyunca spor salonuna falan git. sosyal bir ortam oluyor genelde, ve iyi hissettirir spor yapmak.
0
hasmetizm
(04.06.14)
(4)

Ziraat Mühendisi Var mı?

Dr_Stat
Arkadaşlar evde balkonda cin biber, salatalık, çeri domates ve limon yetiştirmekteyim. Uzun zamandır hiç bir sıkıntı yoktu fakat son günlerde özellikle biberlerimde ufak yeşil böcekler türedi ve sürekli çoğalıyorlar. sanırım bit diye tabir edilen cinsten. Bunlardan kurtulmak için hangi ilacı almalıy
Arkadaşlar evde balkonda cin biber, salatalık, çeri domates ve limon yetiştirmekteyim. Uzun zamandır hiç bir sıkıntı yoktu fakat son günlerde özellikle biberlerimde ufak yeşil böcekler türedi ve sürekli çoğalıyorlar. sanırım bit diye tabir edilen cinsten. Bunlardan kurtulmak için hangi ilacı almalıyım? Bu arada en organik olan ilacı söylerseniz sevinirim.
0
Dr_Stat
(02.06.14)
Ziraat muhendisi degilim gerci ama

Arap sabunu+su

Bunu bi araştırın.
0
mandalina kokusu
(02.06.14)
Ben de benzer bir durumla 2 ay önce, fasulye çimlendirirken karşılaştım. İnternette bunun toprağın çok nemli olmasından kaynaklanabileceğiyle ilgili bir yazı okudum. Sulamayı azalttım, o günden sonra böyle bir durumla karşılaşmadım.
0
vernonj
(02.06.14)
Tesbih ağacını biliyor musunuz? Nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum, İzmir'de sokaklarda çokça var.
O tespih ağacının toğumları çok iyi doğal bitki koruma ilacıdır. Bit, tırtıl, sinek ne varsa çözer. Şimdi tam sırası, tohumları dökülüyor, yerler tohum dolu.
Tohumları taş gibi bir şeyle ezin. Çekirdekleri epeyce sert ama kırılıyor. Suya koyun, bir gece beklesin. 1 litrelik şişeye bir avuç tohum koysanız yeterli olur. Ertesi gün hava karınca ilacı süzün, içine biraz sıvı sabun koyun. (ilacın bitkiye tutunması için) bitkinin her tarafına püskürtün. yaprak altları kalmasın yani.

Tohum bulamam diyorsanız:

l1t litre suya 2 yemek kaşığı arapsabunu 2 yemek kaşığı sıvı yağ, 3-4 diş sarımsak koyun. İyice çalkalayıp yine aynı şekilde püskürtün.

Kekik veya adaçayı da kullanabilirsiniz. Bunları 1/2 oranda sulandırın.
1 adaçayı veya kekik, 2 ölçü su.

Domates varmış, domatesin (ve patates bitkisinin) yapraklarını ve dallarını da kullanabilirsiniz. Doğrayın minik minik, üzerini geçecek şekilde su koyun.


Bunların hepsi bir gece bekleyecek, sonra süzülüp kullanılacak.

İlaçlamaları da gübrelemeyi de gün batımında yapın, güneş olmasın ama gece de olmasın.

İlaçlamayı önce 1 yaprağa yapın, bitkinin tepkisine bakın. yaprakta bozulma yoksa bitkinin tamamına uygulayın.

Ben de mektepli değilim, lakin alaylıyım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.06.14)
Açılın ben ziraat mühendisiyim, mosetam isimli ilacı kullanmalısınız.
0
piotr
(03.06.14)
(5)

İzmir merkez - Urla ulaşım

lanetli caylak
Merhaba arkadaşlar. İzmir Basmane'den Urla'ya nasıl gidebilirim? En kolay şekilde.
Merhaba arkadaşlar.
İzmir Basmane'den Urla'ya nasıl gidebilirim? En kolay şekilde.
0
lanetli caylak
(02.06.14)
basmane'den metroya bin göztepe istasyonuna(son durak galiba yeni duraklar açılmadıysa? ) git. oradan 970-986...fahrettin altay meydana giden bir otobüse bin. sonra meydandan urla minibüslerine bin

metroyla konak'a da gidebilir oradan da sahil yolunu kullanan otobüslerle de f.altay meydanına ulaşabilirsin.
0
eleutheiros
(02.06.14)
Teşekkür ederim arkadaşlar. F.altay meydanına ulaşıp ordan minibüslerle gidicez. Kaç dakika sürüyor acaba bilginiz var mı?
0
🌸lanetli caylak
(02.06.14)
35-40 dk sürer. çok ıssız yollar :(
0
devilred
(02.06.14)
Basmaneden Konak yönüne Dolmuşlar çalışıyor. Bir dolmuşa binin dolmuşlar dolu geçitorsa Konak yönüne giden otobüslere de binebilirsiniz.
Basmane garının içinde metro durağı var. Metroyu da kullanabilirsiniz.

Konak'dan 369 konak balçova otobüsüne binip Fahrettin Altay durağında ineceksiniz.

Oradan isterseniz dolmuşlara binin. Daha çabuk gidersiniz. Dolmuşların kalktığı yeri orada sorun tarif ederler. İndiğiniz durağın hemen arkasında kalıyor, bakınca göremezsiniz, merdivenle aşağı ineceksiniz.

İsterseniz 725 no'lu Urla otobüsüne de binebilirsiniz. O zaman aktarma merkezi nerede diye sorarsınız. 725 aktarma merkezinden kalkıyor.

Edi: Göztepe istasyonu çalışıyormuş. O zaman;
Basmane'den metroya binin. Göztepe'den F. Altay oradan Urla yaparsanız daha çabuk gidersiniz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.06.14)
@devilred @hayat aklini konusacak bir filozof üret
Yardımlarınız için teşekkür ederim arkadaşlar.
0
🌸lanetli caylak
(02.06.14)
(14)

Önünüzde Bir Tane Çevik Kuvvet Can Çekişse Ambulansı Arar Mısınız

cagri
Sb, genç böyle kadrolaştığı belli olan, işte tipik çevik kuvvetlerden. Yaşamak için tek şansı sizsiniz. Ne yapardınız?
Sb, genç böyle kadrolaştığı belli olan, işte tipik çevik kuvvetlerden. Yaşamak için tek şansı sizsiniz. Ne yapardınız?
0
cagri
(01.06.14)
ararım.
0
xenophobe
(01.06.14)
bass solo take one
(01.06.14)
kavga başka, eylem başka, çatışma başka, insanlık başka alan.

ben yardım ederdim. sonuçta gözümün önünde canice bize saldırdıkları anlar gözümün önüne gelse de, vicdanım hala hayatta.
0
sakabilmemneyi
(01.06.14)
tabii ki ararım, kaldı ki son yıllarda a.c.a.b. moduna girmeye başlayan biriyim. kişisel olarak hesaplaşmam yok polislerle, açım bi ekmek ver dese de veririm, verilmesi gerek zaten. polisin acımadan şiddet gösterdiği insanların çoğu zaten işi şiddetten uzak tutmak isteyen insanlar. o yüzden bu soruya aramam diyecek insan sayısı çok azdır diye düşünüyorum.
0
baba jo
(01.06.14)
Ararim.
Edit: Aramazsam savundugum tum degerlere ters duserim. Birinin olumunde parmagim olur. Cevikten farkim kalmaz.
0
ay nov kung fu
(01.06.14)
ne kadar nerdeyse hepsinin insan olmadıklarına inansam bile, sonuçta bir can var ve o anda polis, çevik kuvvet yada dönerci olması önemsiz sadece can olması önemli.
0
exodia
(01.06.14)
çanakkalede savaşan askerler kendi taraflarındaki yaralı düşman askerlerini de sıhhiye çadırlarına taşırken... gözümün önünde gestapo subayı dahi can çekişse, ambulans gelene kadar başından ayrılamam. adam ölüyor yahu.

ama ben bizzat öldürmeye teşebbüs ettiysem kurtarmam tabii (gestapo'dan bahsediyorum ve bu da bir kinaye falan). o kadarı da saçma olur.
0
cilgin korsan ces
(01.06.14)
ararım. vicdan önemli şey.
0
devilred
(01.06.14)
Ararım. Hem aramazsan yani yaralıya yardım etmezsen cezası vardı yanılmıyorsam.
0
nawar
(01.06.14)
Yukarıdakileri okudum da ben de ararım tabiki ceza vermek bize düşmez hukuk sistemi falan o yüzden var sanırım ama tek bi istisnam olabilir Allah korusun diyelim ama anne baba veya kardeşlerimden birine bişi yapmışsa kılımı kıpırdatmayabilirim.net..okadar da değil..
0
00 08
(01.06.14)
ararım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.06.14)
Ararım. Kötü düşünemem o an.
0
aychovsky
(01.06.14)
ararım. çelik kuvvet düşmanlığı neden?
0
sayns
(01.06.14)
aramam, tekme de atmam. Belki tükürürür geçerim
0
beholderrulez
(01.06.14)
(9)

kurutulmuş domates nasıl kullanılır?

benaslinda
eveeet elimde böyle şişe içinde satılanlardan kurutulmuş domates var. bi tattım o hali ile beğenmedim.bunlar nasıl değerlendirilir sizce?
eveeet elimde böyle şişe içinde satılanlardan kurutulmuş domates var. bi tattım o hali ile beğenmedim.

bunlar nasıl değerlendirilir sizce?
0
benaslinda
(31.05.14)
kuru fasulyeye koyarsan güzel olur. zeytinyağlı dolmaların ağzını onunla kapatabilirsin ayrıca.
0
kırmızıkaşekaban
(31.05.14)
Yesil fasulye kurusundan yesil fasulye yemegi yapilirken katilir

Bulgur pilavina katilir

Guvecte yapilan et yemeklerine katilir

Aklima gelen bunnar
0
cecilia
(31.05.14)
ıslatıp suda bekletiyorlar sanırım kullanmadan önce ama sizinki nasıl bilemedim, annem piyaz yapıp içine koymuştu çok güzeldi.

www.lezzet.com.tr

böyle tariflere bakın biraz.
0
iste o kavunici balik
(31.05.14)
ince doğrayıp kafana göre bir şeylerle soteleyip makarna sosu vs yapabilirsin.
Çok fazla koymamak şartıyla sandviçlerin falan içine koyabilir ya da salataya doğrayabilirsin. Tadı yoğun oluyor, o yüzden ben hep bolca başka şeylerle karıştırıyorum.
0
whoosie
(31.05.14)
makarna sosunda kullanıyorum ben en çok. bazen salata ve yemeklere de kattığım oluyor. peynirli cevizli meze gibi yapanlar da oluyor ama sevmiyorum öyle ben. kavanozda kekik ve zeytinyağıyla muhafaza ediyorum, o aromalı yağı da sos ve salatalarda kullanıyorum muhteşem oluyor.
0
mayaa
(31.05.14)
kahvaltıda tulum peynirine acayip yakışıyor, denemelisin.
0
myra
(31.05.14)
Şişe içinde derken sert mi yumuşak mı anlamadım, yani kuruysa hala biraz suda bekletip yumuşatmak gerek. Ardından zeytin yağı ve sarımsak ekleyip, bir güzel yiyebilirsiniz.
0
loralynn
(31.05.14)
ılık suda yumuşattıktan sonra küçük küçük doğrayıp salatalara ilave edebilirsin.
ben evde varsa mercimek, buğday, börülce, elma, roka salatasına koyarım. görsele ve lezzete katkısı oluyor.

evde kırmızı biber olmadığı bir zamanda minik minik doğrayıp mücverin içine bile koymuşluğum var.

tavada çok az yağda bir iki dödürüp sarımsaklı yoğurtla veya zeytinyağı+istediğin baharatlarla salata yapabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.05.14)
loralynn'in verdiği tavsiyeyi vermeye gelmiştim bende.
0
air
(01.06.14)
(12)

bu soruyu bilen bence ülkeyi yönetebilir. (kitap açık sınav)

kırmızıkaşekaban
Bir köye yol yapılmasıyla ilgili olarak Karayolları Genel Müdürlüğü, kaymakam ve köy muhtarının koordinasyon oluşturması neyi anlatır?sorum bu, sınav süreniz gece yarısı sona erecektir (Türkiye saati ile) başarılar dilerim:)http://eogrenme.anadolu.edu.tr/eKitap/isl202u.pdfhadi bakalım kaynağınız da
Bir köye yol yapılmasıyla ilgili olarak Karayolları Genel Müdürlüğü, kaymakam ve köy muhtarının koordinasyon oluşturması neyi anlatır?

sorum bu, sınav süreniz gece yarısı sona erecektir (Türkiye saati ile)
başarılar dilerim:)

eogrenme.anadolu.edu.tr
hadi bakalım kaynağınız da burada. buldurun şunun cevabını.çan var zaten, her türlü geçersiniz.
0
kırmızıkaşekaban
(31.05.14)
imece? ehe
0
loveinaflipbook
(31.05.14)
arkadaşlar gayet akademik bir soru bu, lütfen ciddi cevap verelim:(
ayrıca kendi aranızda konuşma istemiyorum. sınav başladı.
0
🌸kırmızıkaşekaban
(31.05.14)
il genel meclisi dahil olmamış işin içine, soru sakat :)
0
tescillimarka
(31.05.14)
muhtar = talep
kaymakam= arz
karayolları genel müdürlüğü= hizmet..
bitti hocam çıkalım mı
0
gündüz m
(31.05.14)
Soru sakat bi kere. Köye yolu Karayolları değil il özel idaresi yapar. Imece daha cok köylünün kendi içindeki dayanışmasına denir. Aranan cevap devlet-millet işbirliği bence.
0
cevher67
(31.05.14)
soruyu "koca" prof sormuş valla. imece tabi ki değil. ama devlet-millet iş birliği de değil bence çünkü kitapta öyle bir şey yok.
0
🌸kırmızıkaşekaban
(31.05.14)
hepsinin bu yapılacak yoldan bir fayda sağlayacağını anlatır, yoksa üçü koordinasyon oluşturmaz.
0
acemmi
(31.05.14)
yetki genişliği?
0
1a2b3c4d
(31.05.14)
Kamu politikası?
0
pandispanya
(31.05.14)
bence hiyerarşik düzen diyemeyiz koordinasyon oldugundan. olayin faili bu uyum zemininin oluşmasını saglayan olabilir
0
sylow
(01.06.14)
kamu yönetimi
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.06.14)
"ama devlet-millet iş birliği de değil bence çünkü kitapta öyle bir şey yok."

evet, cevap o değil de, kitapta öyle bir şey olmadığı için değil.

köy muhtarı devletten maaş alıyor, köy yerel yönetiminin baş görevlisi, dolayısıyla o da devlet oluyor. öylece üç devletle "devlet millet işbirliği"ni uğurluyoruz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.06.14)
(27)

mesleğe göre karakter tahlili

loveinaflipbook
polisleri zaten biliyoruz, başka böyle tespitleriniz var mı? mesleki durumlar yüzünden insan karakterine yerleşmiş, insanın içine işlemiş şeyler??
polisleri zaten biliyoruz, başka böyle tespitleriniz var mı? mesleki durumlar yüzünden insan karakterine yerleşmiş, insanın içine işlemiş şeyler??
0
loveinaflipbook
(31.05.14)
mesela öğretmenler çok konuşuyor ve çok özgüvenli oluyorlar.
0
rock n roll
(31.05.14)
Örtmen :)

Surekli bi ögretmenlik

-hadi bakaliiim simdi bu bardagi yerine koy, annene evde yardim et tamam mi

+kizim bi iki dakka ogretmenlik yapma 5 yasinda o daha , birak pepe izlesin simdi biter , bitince goturur
0
cecilia
(31.05.14)
Mimar - % 99.9 zor begenen, kil insan
0
nwnd
(31.05.14)
tasarımcı(mimarından modacısına)-> ego, ego, ego
mühendis-> düz, dümdüz
dilciler-> eğlenceli oluyorlar, sıkıcı dilci görmedim
öğretmen,hemşire-> uslu, şirin, kendi halinde bir yaşamları oluyor sanki
iibf-> çözemediğim bir sıkıcılık var bu arkadaşlarda
asker-> sinir stres, agresiflik zor iş
0
mayaa
(31.05.14)
kadın doğumcular dejenere insanlar arasından mı çıkar, yoksa dejenere insanlar mı kadın doğum ihtisasını seçerler bunu bilemedim.

ikisinin bi kombinasyonu da olabilir. sözüm meclisten dışarı, her kadın doğumcu bööle diildir de, bazıları hakkında bööle düşünmüşlüğüm oldu.

emekli albaylar bilinir zaten... meşhurdur.
0
compadrito
(31.05.14)
örtmen olarak diyorum ki, bi tek mayaa'nın yorumu tutmuş :P

Mühendis-> cidden düz insan, hızlı karar verebilen, kasmayan. :)
Mimar-> Onlar da samimi oluyor, benim tanıdıklarım hep öyleydi.
0
barbara herhalde barbara manken olan
(31.05.14)
tasarımcı (mimardan modacısına), tanıdıklarım iyi insanlardı, ama ego ve hatta kendini beğenmişlik konusunda +1
0
dahinnotha
(31.05.14)
divit abim,

doktorların o artizliği hastaya değil, kadere! bilinçli yapmıyolar bunu tabe. doktor dediğin kişi, kaderin sillesini fena yemiştir. o kadar ağır bi yük altındadır ki, öyle bi artizliklen hayatta kalmaya çalışır. ama sorsan, feci işler başarmıştır filan. tıp emekleme devrinde abim. nası işler başarıyon bi kere? çok çâresizsin, elin kolun bağlı. sen çay kaşığıynan öğreniyon, bilgi kepçeynen eskiyo. öğreniyon, iki sene soğna bi bakıyon, eski çamlar bardak olmuş!

doktor olunca, kurtaracaanı zannediyon insannarı, soğna önnüğü giyince, insannar elinde sapır sapır ölüyo. dertlere derman olamıyon bi türlü. hergün herkes sana sızlanıyo, sana nazlanıyo, ezcümle kafayı yiyon, bööle artizliklere tevessül ediyon.
0
compadrito
(31.05.14)
esnaf: abazan oluyor genelde
0
speedy
(31.05.14)
mühendis düzdür diyenlere, kusura bakmasınlar ama bir tarafımla gülüyorum.

öğretmenler dikte edici oluyor genelde.
0
devilred
(31.05.14)
doktor: aa bak duyuru sayesinde tanıdığım, konuştuğum fayfim var. Mesela adamda zerre ego, bilmişlik yok. Hiç kasıntı değil. :)
0
barbara herhalde barbara manken olan
(31.05.14)
divit abim, şindi o gurunun nası dediğinnen ilgilenme, onnara aldırma. ne dediğine yoğunnaş. çünkü dedikleri doğrudur muhtemelen. nerden mi biliyom? çünkü herifin malzemesi insan! ve hayatı da, ta bebeliğinden beri, gözlem yap, sonuç çıkar ve sorun çöz şeklinde süregeliyor. kafa buna formatlı.

karşısına her türden insan geliyo. herbirinden hikâye dinnemesi lâzım. o hikâyeleri dinneye dinneye, her meslek hakkında, belli bi fikri oluyo. hele bi de psikiyatr filansa, bu hikâyeler daha da ayrıntılı ve uzun oluyo. hangi meslek kime naapar, kimin kafa fucked-up, kimin böbrekler fucked-up gibi kategoriler oluşuyo kafasında. o kutucuklara dolduruyo insanları.

ben hasta kapıdan girerken mide kanseri teşhisi koyan doktor gördüm. gözlemcilikten ve sonuç çıkarma kabiliyetinden kastettiğim bu. bi işi senelerce yaparsan, sonunda orusbusu oluyon. onnar da gözlemcilik, sonuç çıkarma ve sorun çözmenin orusbusu oluyolar.

dolayısınnan, gurunun söyleme tarzına takılma, ukalâlığını es geç. ama ne dediğini dinne ve aklına yatabilecek olannar hakkında düşün. belki de doğru söylüyo ıkhtıyar.

bizde de vardı çok itici konuşma tarzı olan bi abi. kimse sevmezdi gendini. soğna bi gün baktım, aslında adamın söylediği şeyler akla yakın şeyler. o günden sonra, o tarzına hiç aldırmadan, her dediğini can kulağınnan dinner oldum. dediği bir iki şeyi de uyguladım ve çoğzel sonuçlar aldım.

ıkhtıyarlara kafa atma yane.
0
compadrito
(31.05.14)
Bi' tek memurların risk almaktan hoşlanmayan insanlar olduğunu düşünüyorum sanırım karakter açısından.
Mühendisler düz? Bu hesapla bütün mimarları da entelektüel görüyorsunuzdur siz? Doktorlar ne? Peki ya avukatlar?
Yani benim de önyargılarım var bazı mesleklerle ilgili de kalkıp böyle dile getirmiyorum çünkü haksız olacağımı düşünüyorum genelleme yaptığım için.
Niye kimse mühendislere düz adam demekten çekinmiyor? Düz adam düz adamdır bunun mesleği olmaz ki. Türkiye düz kaynıyor ama niye mühendislere yapışmış bu?
Mühendisleri düz olarak niteleyen insanların çok az mühendis tanıdığına inanıyorum. (tahmin edin ben neyim ^__^ )
0
ay nov kung fu
(31.05.14)
Reklamcılar marjinal olma çabasındandan sıyrılamayan tipler. En normali bile "Ben farklıyım" imajı vermek için abuk sabuk şeyler yapıyor.

Doktorlar egolu söylenildiği gibi, buna ek olarak hızlı konuşan tipler genelde. En sakini bile kısa sürede iş bitirmeye alışkın olduğu için hayli hızlı konuşuyor. Bir de absürd bir tikleri, bir tuhaflıkları mutlaka oluyor normal hayatta. 12 yıl okumak kolay değil anlayışla karşılamak lazım :D
0
perfectum
(31.05.14)
@ay nov kung fu, valla az buz değil mühendis tanıdığım. zannediyorum bi tarafıyla gülen devilred de mühendis, konudaki hassasiyetinizi anlıyorum ama çevremdekilerden yaptığım çıkarım bu, ezbere herkese yerleşmiş bir algı ile konuşmuyorum yani. çıkıp orta yerde sürekli dile de getirmiyorum, ki getirebilirim de kimseyi bağlamaz, sadece biri tespitleriniz neler dediğinde diğerleriyle birlikte kafamda beliren tabloyu belirtiyorum. ki en büyük eleştiri benim kendi mesleğimeydi zaten. sizler düz insan olmaktan inanılmaz uzak olabilirsiniz, belki çevrenizdekiler de öyle ama ben ne sizi ne çevrenizdekileri tanımıyorum. tıpkı sizin benim çevremi tanımadığınız gibi.
0
mayaa
(31.05.14)
Cevaplara bakilicak olursak muhendisler biraz alingan oluyorlar sanki. :)

Tamama alinmayin efenim, cevremde cok kral muhendisler var.
0
nwnd
(01.06.14)
Alınganlığın sebebi sürekli bu genellemeyle karşılaşmak. Bazı insanların tavrı bile değişiyor mühendis olduğunuzu öğrendiklerinde, inanamazsınız. aşsdkaşdl
@mayaa Sizi eleştirmek için yazmadım. Genel tavır bu zaten.
0
ay nov kung fu
(01.06.14)
denizciler özellikle güverteci

cok ağır konusurum da neyse
0
murtazaaaaaa
(01.06.14)
mühendisler hakkaten düz.
acı ama gerçek.
mühendisim.

açıklama: mühendislik eğitimi insanı düz olmaya zorluyor çünkü. her ne kadar yaptığın sana düz değil işlevsel düşünme, sorunu görüp çözüm üretme yeteneği katması gerekiyorsa da, sonuçta sektöre yetişiyorsun sadece. mucit olmuyorsun. senin gibi çok adam var, gelişim artık çok daha kompleks. bu yüzden yaptıkların mühendislerden başkası için anlam ifade etmiyor. iş işte kalıyor, hayatının tamamına yedirmen zor oluyor. sen de mesai saatleri içinde otomatik pilota bağlıyorsun, işini yapıp gidiyorsun.
ve düz oluyorsun.
0
cilgin korsan ces
(01.06.14)
Beni burda yazdiklarimla az cok taniyaniniz vardir. "Peki bu yazdiklariniz isiginda, sizce ben neyim?" diyip konuya farkli bir isik tutmak istiyorum. Tutsam mi hakkaten? Korkuyorum lan...
0
🌸loveinaflipbook
(01.06.14)
tavernacı - on numara komplekssiz insan
0
namus ninjası
(01.06.14)
bir şeyi sürekli yaptığında o seni dünyayı algılayışını değiştiriyor/çarpıtıyor. bir mesleğin mensuplarının tamamının hepsinde aynı seviyede olduğunu söyleyemeyiz, kimisinde olmayabilir ama her meslek için var böyle şeyler. algıda seçicilik dediğimiz şeyi değiştiriyor çünkü sürekli yaptığımız işler.

doktor: her şeyin ilaçlarla tedavi edilebileceğini, ya da "patoloji" olan her şeyin tedavi edilmesi/düzeltilmesi gerektiğini düşünür.
psikolog: doktorla benzer eksende, kendi alanına uyarlayabiliriz.
öğretmen: "bu öğrencileri yönetmelikteki kurallara/sisteme uyduracağız; uymayanları rehberlik servisine yollayacağız, olmadı disiplin kurulu" dışarıdaki insanlara da benzer yaklaşım.
istatistiki/matematiksel verilerle haşır neşir herhangi bir meslek: insanları et kemik duygular.. olarak değil de birler ve sıfırlar, cansız olarak görmek; algılamak.
0
dafaiss
(01.06.14)
Muhendislere duz derken sig degil de analitik dusunen insanlar demek istediginizi varsayarak polyannalik mertebesine kafa atiyorum.

Ogretmenler cok konusuyor ve garanticiler.
Doktorlar azimli, egolu, bir de hobili. ( ne bileyim hobi kendini kisitlu vakitlerinde gitara, tenise veren tanidiklarim var cokca)
Hemsireler hafif asabi.
Mimarlar detayci, zor begenen.
Avukatlar gergin, supheci.
Emlakcilar; duzenbaz, yalanci.
Taksiciler; bezgin, sinirli.
Satis-pazarlama: manupilatif
Akademisyen: ayakli EGO
0
elmali kurabiye
(01.06.14)
ben: O kadar yoruldum ki bugün şuraya koştur buraya koştur çay bile içemedim çok yoruldum bıdı bıdı....
mühendis: ....
ben: diyorum ki şu çayı sen koy da içek.
mühendis: ha tamam.

mühendis: düz adam

Edit: doktorlar hobili +1
ikcılar: gıcık
0
buzbebek
(01.06.14)
Çok ağır sallayacağım.
Beyaz yakasın. Plazalı bile olabilirsin. Mühendis misin yoksa iibf mi bilemedim.

edit: @buzbebek aşsdkaşldkşad mühendisini değiştir. :')
0
ay nov kung fu
(01.06.14)
öğretmenlerin içine çocukluk işliyor. benim öğretmen arkadaşlarımla özellikle finans, hukuk sektöründeki arkadaşlarım arasında yaşlanma açısından fark var. öğretmenler daha genç kaldılar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.06.14)
dün gece hepsini okuyamadan düzlükten sızıvermişim azizim :P o zaman bütün mühendisler toplandık toplandık yapalım, amma çok miendis varmış burda ya!

not: evet, mühendisim efenim, düzlüğü kabullenmeyen mühendisim hem de, çünkü "nerden bulaştım bu mühendisliğe ben!?". sağ beyin lobu sol beyin lobundan aktif insanım çünkü, elimde teşhisim var! ama genellersek çok düz mühendis arkadaşlarım da oldu, düz olmayanı azdır bence ve bu düz olmayanların da burada toplanmış olabilme ihtimali gayet mantıklı geliyor bana. o yüzden burdaki mühendislerimizi sevelim, ortak paydamızdan ötürü. alka seltzer nerdesin?!
0
🌸loveinaflipbook
(01.06.14)
(13)

Türkiye'de gençler arasında yayılan yeni bir siyasi yapı

colorwithnotexist
Bir süredir kafamı çok karıştıran kişilerle konuşuyorum ve sizlerin yorumunu merak ediyorum.Lisans ve yüksek lisans yapan üniversite öğrencileri , devlet üniversitesi içerisinde olan var vakıf üniversitesinde okuyanlarda.Ortak yönleri okurken hepsinin düzgün işler içerisinde çalışması.Mesela ithalat
Bir süredir kafamı çok karıştıran kişilerle konuşuyorum ve sizlerin yorumunu merak ediyorum.

Lisans ve yüksek lisans yapan üniversite öğrencileri , devlet üniversitesi içerisinde olan var vakıf üniversitesinde okuyanlarda.
Ortak yönleri okurken hepsinin düzgün işler içerisinde çalışması.Mesela ithalat ve ihracat , doktor asistanlığı , finans danışmanı , kitap dükkanı sahibi vb..

Çok kapalı bir grup yapıları var.Size referans olan birisi yoksa içlerine giremiyorsunuz , yapılan tartışmalara girebilmeniz için size içlerinden üç kişinin referans olması lazım veya beğeni toplayan akademik bir başarınız olması gerekiyor.

Bir kısmı uluslararası dergiler için yazılar yazıyor , projeler yapıyor veya diplomatik denilebilecek görevlere gidiyor.(Uluslararası belge taşımacılığı)

Cahillerden nefret ediyorlar ama cervantesin yazım stilini bilmeyenlere kötü kötü bakan sosyetikler gibi değiller . Kast ettikleri cahillik araştırmayan , hazırcı , okumayan , sorgulamayan ve buna benzer şeyler.

Dine ve etnik yapıya bakış açıları ise Türkiye'de görülmesinin imkansız olan bir türde.Bugün 6 kişiyle konuştum içlerinden 2 tanesi Ortodoks mezhebindendi ve önemli olanın birlik olmak olduğunu söylediler.Ülke önce gelir bizim din anlayışımız farklı olabilir ama birlik olmazsak biz kaybederiz gibi bir cümle kurdular.Namaz kılıyorlar ama içlerinde inanılmaz bir içki kültürü var.Dini kullanan insanları sevmeyiz dedi beni davet eden çocuk.Kuran-ı Kerimi okumadan kimse din tartışmasına giremiyormuş İslam dinine inananları arasında.

Atatürkçü olarak görüyorlar kendilerini.Atatürk'ü siyasileştirenleri sevmiyorlar onlara göre Amerikan kurucu babaları nasıl bütün ülke tarafından seviliyorsa Atatürk ve silah arkadaşları da öyle sevilmeliymiş yoksa ortak bir toplum bilinci oluşamazmış.Bunu söylen çocuk bir çoğumuzun rüyalarında göremeyeceği bir Amerikan üniversitesinde yüksek lisans yapıyor saha çalışması için Türkiyede.

Kurucularına inanılmaz saygıları var.4 kişi başlamış ve aklımı yerinden oynatan sayı olan 27 il ve 7 ülkeye yayılma gerçekleştirmişler şuan.İnsana önem veriyorlar ve polisten nefret ediyorlar.Aralarında A.C.A.B kültürü üzerine makale yazmak adına İtalya ve Güney Amerika'ya giden bile olmuş.

Geçen yıl gezinin ilk günlerinden iki video izlettiler.Bir tanesi Türk bayraklı bir kişiye gaz sıkan polisi tokatlamaları.Diğeri ise tomanın yanında gözaltına alınmak isteyen arkadaşları için polisi tomayla kendi aralarına sıkıştırmaları.Anlayacağınız öyle en küçük olayda geri çekilmiyor hatta daha da sertleşiyorlar.Biz sosyopatız dedi bir tanesi.

Üyelerinden para toplamıyorlar , aralarına yaşı ilerlemiş kimseyi kabul etmiyorlar(akıl hocası olarak gördükleri ama manipülasyona uğramamak için konuşmadıkları sadece yazılarını takip ettikleri insanlar var) , her şehir için toplantılar yapılıyor ama diğer şehirlerden kalkıp gitmiyorlar ve işin ilginç noktasına geliyorum organizasyonlarını nazi partisinden almışlar.Nazileri sevmeyiz ama siyasi yapılanmaları dahice olmasa o hale gelemezlerdi dedi aralarından en rütbelisi.

Bu konuşma yürürken bir tanesinin kolunda Türkçü dövmeler gördüm.Bir diğerinde daha vardı.İşin ilginç yanı dövmenin sahibi olanlardan biri Diyarbakırlıydı.

PKK'lı görseler öldürecek gibiler , yalancıları(sevgilisini aldatmak dahil) , suçluları ve salak adamları sevmiyorlarmış.Salak adam olarak paraya ihtiyacı olduğu halde çalışmayıp yan gelip yatan üniversite öğrencilerini tabir ediyorlar.

Daha yazmak istediğim çok şey var çünkü çok ilginç geldi görüşleri ve konuşmaları.Daha uzun tutmayayım diye burada bırakıyorum.Siz daha önce böyle düşünen birileri ile tanıştınız mı?Şahsen ben kendi okulumda kimsenin bu derece sert görüşleri olduğunu görmedim.Aramızda bu ekibe üye olan birileri var mı?Herşeyden önemlisi siz bu gençler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Not:Birde nazi konusu açılınca sormuştum faşizm hakkında ne düşünüyorsunuz diye faşizmi eleştirenlerin çoğu komünist yapıya gözlerini kapatır veya demokrasi işlesin ama demokrasinin zarar verdikleri alt sınıfı görmezler ancak onların hakkını savunurmuş gibi yaparlar dedi ayakta alkışladım.(Bunu akıl hocaları olan bir profesörün siyasal sistemi anlatan tablosuna dayandırıyorlar bu arada)


Gelen mesajlar üzerine ikinci not: Chp'li kafası diye tabir ettikleri bir yapı var ve inanılmaz dalga geçiyorlar.Ülkücülere ise korkak diyorlar.1980'li yıllarda karşılaşan görüşlerin Türk solcusu ve Türk ülkücüsü olduğunu söylüyorlar.O dönem herkes ülkenin iyiliği istiyor o dönem ile bu dönemdekileri kıyaslayamayız diyorlar.Birde yıl 2014 sağcı solcu kavramı kalkalı yıl oldu gibi bir siyaset bilimcisinden gelen yoruma sahipler.
0
colorwithnotexist
(31.05.14)
@Batuhanolabilir aslında bana da saçma geldiler önce eve gelirken düşüme fırsatı buldum ve söyledikleri şeylerin mantıksız olmadığı sonucuna vardım.

Sosyopatız olayı büyük ihtimalle şakaydı genel olarak çok güleryüzlüler hatta korku filmini sevmiyor beni çağıran arkadaş.Hayatta bu kadar acı ve korku varken filmlerde olmasına gerek yok diyor büyük ihtimalle çoğu bu kafada.
0
🌸colorwithnotexist
(31.05.14)
bu kadar "halkci, birlikci, esitlikci" olup, bu kadar kapali elitist bir yapiya sahip olmalari cok ironik bence. onun disinda dusunceleri makul. fakat yukaridan inme, elit bir grubun dayattigi hic bir politikanin veya siyasi gorusun halkin yararina olabilicegini dusunmuyorum ben.
0
gerard
(31.05.14)
bana masonlar gibi geldi. ya da cakma masonlar.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(31.05.14)
@gerard bu gençlerin hepsi memur , işçi veya küçük esnaf çocuğu.İşin korkunç boyutu bu bence.Bu kadar halktan gelip kendilerini bu kadar geliştiren insanların neler yapabileceği.
babamasoliimbananickaldirsi güzel söylemiş yeni nesil masonlar ama halk kademesinden olabilirler :))
0
🌸colorwithnotexist
(31.05.14)
sorun şudur ki, bu özellikteki insanlar partileştiklerinde, binde 3, binde 5 gibi oylar alıyolar. çünkü, ayakları yere basmayan, ülke gerçeklerinden uzak oluşumlar bunlar. Angara'da Dışkapı'dan Çıbık otbizine bincen. Yolculara bi bakcan. Türkiye o, seçmen de o!

bu oluşum, mevcut muhalefetten yılmış kitleleri harekete geçirecek bir çekirdek görevi görebilirse ve sebatkâr olursa, 15 sene içinde bir değişime neden olabilir. En az bir 10-15 sene dayanabilmeleri lâzım. O da muhalefete gelebilmek için. İktidara diil...
0
compadrito
(31.05.14)
ahaha... kim ne iciyor, ben anlamadim. oha! hicbir sey anlamadim.

-ner'de kalmistik?
0
o da olur
(31.05.14)
Gozleeimi devirerek okudum.

Fantaaziden ote degil, fantaazi bile degil, hic heyecanlanmadim okurken.

Ha yeni mi duydum, cık.
Belki ayni ekiptir belki baska bir olusum ama zamaninda bi arkadasim vardi. Benzer seylerden bahsederdi.

Haşhaşiler bile cok daha akilliymis, afyon kafasiyla hem de.
Temiz kafayla bu noktaya nasil eristikleri merak uyandirici.
0
cecilia
(31.05.14)
"Bir kısmı uluslararası dergiler için yazılar yazıyor , projeler yapıyor veya diplomatik denilebilecek görevlere gidiyor.(Uluslararası belge taşımacılığı)"

düz adam modu açık:
bu grup bir gizli servis operasyonu olabilir.
düz adam modu açık.*
0
g7mor
(31.05.14)
Yazdıklarınızda öyle "sert düşünce" olarak tanımlanacak bir şey göremedim. Şu yazdığınız konu başlıkları benim düşüncelerimle birebir örtüşüyor hatta.
Umarım bi' gün ben de bu arkadaşlardan birkaçı ile karşılaşırım. Merak ettim. O.o
0
ay nov kung fu
(31.05.14)
Hasiktir lan... Deşifre olduk
Afyonlu katolik gay taşfırın ustaları
0
yimirta
(31.05.14)
Anlattıkların hiç yabancı değil.
Lionslara, masonlara çok benzer oluşum bu..
müslüman olanları oruç tutarlar, içki alabilirler, aile mevhumu önemlidir, aldatma gibi şeyler asla hoş karşılanmaz, atatürk'ü okur ve anlarlar siyasileştirmezller, birbirleriyle dayanışırlar, her kısım kendi arasında toplanır ilden ile gitmezler, eğitimli, iş güç sahibidirler...

lionsların genç grubu var biliyorsunuz. genellikle lionsların çocukları olur bu grupta, beraber gezilere giderler, aktivitelere katılırlar. hem kaynaşıp tanışırlar hem de lions olmayı öğrenirler. belki o genç gruptakiler böyle başka bir oluşum kurmuş olabilirler.
.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.05.14)
Bu başlığa ek olarak ikinci bir başlık açmak iyi olabilir.
Çünkü ben zamanında leolar ile de vakit geçirmiştim ve kendilerinin pek mason - leo veya benzeri bir grup gibi durdukları yok.

Tam tersine olabildiğince nasyonalist ve olabildiğince kapalı bir yapıları var.

Bahsedilen grupların hepsi medya önünde gruplardır.Bu gençler kapalı olmayı tercih ediyor.Bu gençler tam ikinci dünya savaşı öncesi belgesellerden çıkmış gibiler. Kendilerine ters giden grupların üzerilerine yürüyorlar , kendi mekanlarında toplanıyorlar ve herkesin görüşlerine önem verip okuyorlar(bölücü olmadığı sürece)
0
🌸colorwithnotexist
(01.06.14)
Onlar daha yeni medya önündeler. Bundan 30 yıl önce lionsları bilen bilirdi ama medyada yer almazlardı. Masonlar bırak halk arasında bilinmeyi, yakın çevrelerinde bile bilinmezdi. Lionslar açık, masonlar gizliydi. Aslında iç içe gibi birşey onlar. Bir adam hem lions hem mason olabiliyor.

Leoların bir kolu ya da onların kurduğu bir oluşum demiyorum, benzerlikleri çok diyorum. Elbette farklı olacaklar, olmasaydı leo olurlardı zaten.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.06.14)
(1)

Ma-Beyn Zamanı (öğle ile ikindi arası)

damdaki baykus
Arkaaşlar,Ma-beyn zamanı diye bir zaman aralığı var. Öğle ile ikindi arasında diye geçiyor. Benim bildiğim öğle namazının vakti, ikindiye kadar devam eder. Yani aralarında herhangi bir boşluk yok. O zaman bu ma-beyn vakti ne zaman oluyor? Bilen birileri varsa açıklayabilir mi acaba?
Arkaaşlar,
Ma-beyn zamanı diye bir zaman aralığı var. Öğle ile ikindi arasında diye geçiyor. Benim bildiğim öğle namazının vakti, ikindiye kadar devam eder. Yani aralarında herhangi bir boşluk yok. O zaman bu ma-beyn vakti ne zaman oluyor? Bilen birileri varsa açıklayabilir mi acaba?
0
damdaki baykus
(31.05.14)
mabeyn iki şeyin arasında olan şey demek.
mesela haremle seramlık arasındaki yere mabeyn denirdi. padişahların kapısında duranlara da mabeynci denirdi.
iki kişi arasında konuşma olur, diğeri öbürüne "mabeynlerinde sözler cereyan etmiş" der.

bu durumda senin sorunun cevabı; iki ezan arası. Bu durumda bütün namaz zamanlarına mabeyn denebilir.
ezan-mabeyn-ezan-mabeyn-ezan....
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.05.14)
(19)

çok güzel yağmıyor mu yahu?

pescador
hı? şahane. gökyüzü falan o biçim. ooh barajlar falan da doluyor."ne yağması amk" diyenler için, kadıköy'den bildirdim. dehşet yağmur yağıyor. sizin oralarda nasıl durumlar?
hı? şahane. gökyüzü falan o biçim. ooh barajlar falan da doluyor.

"ne yağması amk" diyenler için, kadıköy'den bildirdim. dehşet yağmur yağıyor. sizin oralarda nasıl durumlar?
0
pescador
(30.05.14)
barajlar da neymiş, biz ankara'da yüzmeye başladık.
0
allineed
(30.05.14)
yaz gelmesin yeter bana. hep yağmur yağsın.
0
kablelvuku
(30.05.14)
Harika yağıyor (Çamlıca'dan bildiriyorum.)

Harika da ıslandım, salak gibi gökyüzüne baka baka, sulara bata çıka eve yürüdüm. :) Hiç salyangoz ezmediğimi de eklemek isterim :)
0
kaymaktutmayansicaksut
(30.05.14)
yağsın böyle, çok güzel yağıyor. gök gürüldemeseydi iyiydi ama :(
0
dessy
(30.05.14)
Izmit'te de yağıyordu, bira eşliğinde iyi gitti.
Şu an sakin, yaklaşık yarım saatir durdu.
0
gece lampulu
(30.05.14)
güzelliğini geçtim, harbiden soğuk olmayan havada yağmur gibisi yok. ama baraj olayı da çok önemli he. "yaz gelsin artık yağmasııın:(" diyen bodrumcu kardeşlerimize belirtmek isterim ki 2003 kuraklığından bile kötü durumda şu an barajlar. şöyle söyleyeyim, geçen sene bu zamanda %85 civarındaki dolu oranı şu an %25lerde.

yani her türlü güzel yağıyor. yer:ataşehir
0
ack3000
(30.05.14)
gök gürültüsünden korkup titreyerek sana sarılan vicky ve pamuk'la çok güzel <3

hayatlarının ilk sağnak yağmuru :)
0
[silinmiş]
(30.05.14)
Izmir'den bildiriyorum burada hiç yağmur yok.
0
Lim5
(30.05.14)
Üsküdar sular altında.
0
Bysb
(30.05.14)
yağmur yok hala burada.(kocaeli)
yağsın artık!
0
strangerinhere
(30.05.14)
super yagiyor. bereket yagsin oh mis.
0
exlibris
(30.05.14)
eğer bodrum kattaki daireyi tutsaydım şu an boğulmuştum büyük ihtimalle. selimiye, üsküdar kadıköy arası bir yerdeyim şu an.
0
vedat chili peppers
(30.05.14)
Elektriği de kestirmeseydi iyiydi. Güzelliği beş para etmiyor bende şu an.
0
ufukcel
(30.05.14)
pencerelerim kapalı, klimayı soğuk 22 derecede çalıştırmış uzanıyorum. keşke burda da yağsa.

yer: tarsus/ mersin
0
vejeteryanvampir
(30.05.14)
beşiktaş'ta da güzel yağıyor.
0
gogu delen adam
(31.05.14)
o yağmurun altında sarıyer'de maç yapıyorduk.. inanılmaz yağdı ama yanlış bilmiyorsam böyle bardaktan boşalırcasına yağması iyi değil.. usul usul uzun süre yağması faydalı diye biliyorum..
0
asabi
(31.05.14)
@cesario, abi sen niye her şeye bu kadar olumsuz bakıyon, sürekli 3 noktalı cümleler kuruyon ya? azıcık neşelen gözünü seviyim. ne güzel yağmur yağıyor deyip muslukları açmadık ki, "hahaha nasılsa su var, sömürün ulan!" demedik ki, niye direkt kuraklığa bağladın şimdi bunu?
0
🌸pescador
(31.05.14)
izmir şimdilik günlük güneşlik.
tam göremiyorum ama karafatma dağının etrafı kararmaya başladı. yakındır buraya da yağar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.05.14)
Demiştim yakındır yağar diye. Şimdi burada da misler gibi yağıyor.

Kesin bilgidir, yayabilirsiniz:

İzmir, yağmurunu karafatma dağından alır. Dağın üzeri kararısa bil ki yağacak. Şemsiyeni yağmurluğunu almadan çıkma.

.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.05.14)
(14)

içtiğim sigaranın bana ciddi bir zararı var mı?

faraton
Öncelikle söylemek istediğim tiryaki değilim, haftada bir marlboro blue ice alırım günde 2-3 dal bazen 5 dal içiyorum. asıl önemli olan ise içime çekmeden yani duman en fazla küçük dilin olduğu yere kadar gidiyor ve her çekişten sonra yere tükürüyorum. Komik gibi ama son 1,5 senedir böyle içiyorum b
Öncelikle söylemek istediğim tiryaki değilim, haftada bir marlboro blue ice alırım günde 2-3 dal bazen 5 dal içiyorum. asıl önemli olan ise içime çekmeden yani duman en fazla küçük dilin olduğu yere kadar gidiyor ve her çekişten sonra yere tükürüyorum. Komik gibi ama son 1,5 senedir böyle içiyorum blue ice'ta maşallah çok hoş bir sigara nasıl vazgeçicem bilemiyorum hele o sigara içilmemiş uzun geceden sonra sabah yakılan sigara yok mu of çok lezzetli oluyor. ne yapmalı bu blue ice sevdasını?
0
faraton
(30.05.14)
" hele o sigara içilmemiş uzun geceden sonra sabah yakılan sigara yok mu of çok lezzetli oluyor"

tiryakilik budur, içilen sigara/alkol ile ilgili değildir

öncelikle bunu kabul etmek lazım
0
la noix
(30.05.14)
var ne yazık ki. miktar azmış ama olsun yine de var.

sigara, kanser oluşumunda, yediklerimiz içtiklerimiz arasında etkisi kanıtlanmış tek şey.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.05.14)
sadece ağız kanseri olma riskin içmeyenlere göre yüksektir sanırım. akciğer kanseri ve diğer kanser türleri için de riskin içmeyenlere göre yüksek, ciğere çekenlere göre daha az.

google görsellerde "ağız kanseri" diye aratıp bak istersen.
0
franz kafka
(30.05.14)
Bak o ağız kanseri durumunu hiç düşünmemiştim ama bu kadar az sigara içip kanser olan var mıdır?
0
🌸faraton
(30.05.14)
vardır

hiç sigara içmeyen adam soluduğu sigara dumanından akciğer kanseri olabiliyor
senin de ağız kanseri olma riskin hiç içmeyene göre daha fazla, çok içene göre daha az ama sıfır değil
0
la noix
(30.05.14)
vardır. hiç sigara içmeyip spor yapan kendine bakan hatta vejeteryan olup kanser olanlar olduğu gibi, günde 2 paket sigara içip uzun yıllar yaşayan ve kanser olmayan insanlar da var. ama, araştırmalarla desteklenen, kanıtlanan da diyebilirsin, sigara kansere yakalanma riskini çok yükselten bir faktör. içinde kanserojen olduğu bilinen bir sürü madde var. okusan abartıyorlar dersin.

şöyle diyeyim, ailende kanser vakası varsa, stresli bir hayatın varsa, mutlu değilsen mesela, çok büyük ihtimal bir kanser çeşidi değilse öbürü gardının düşmesini bekliyor vücudunda...
0
franz kafka
(30.05.14)
Evde huzur yok, bazı şeyler yolunda değil böyle olunca sigara tutunacak bir dalım oldu sanki o olmayınca bir şey eksik oluyor. Kanser olmakta bu ülkede çok lüks süründürür adamı, en iyisi bırakmak tabii yapabilirsem.
0
🌸faraton
(30.05.14)
ben günde 2 tane sarma sigara içiyorum. (golden virginia) zararını görmedim hiç -ki zaten çok az- fakat bir doktor arkadaşım şöyle söylemişti; ''şu an kullandığınız bütün keyif verici maddelerin acısı 35 ten sonra misliyle çıkar''
0
insomni4c
(30.05.14)
Vücut kendini yenilemiyor mu? O zaman içtiğim kolalar, yediğim çikolatalar ve tüttürdüğüm sigaralar sanırım beni öldürecekler.
0
🌸faraton
(30.05.14)
sigara ne yazık ki kalıcı iz bırakan ve yenilemeyle çözülmeyecek zararlara sahip.

ayrıca; oo blue ice, alırım bi dal.
0
trajikomix
(30.05.14)
vücut kendini yeniliyor tabii ki. fakat örneğin hani şu kafkaslarda 100 ü gören günde 1 paket sigara içmesinin yanında süt,kefir,yoğur,peynir abanan ve tarlada çalışıp yorularak derin derin ciğerlerine çektiği temiz oksijenle bütün kimyasal maddeleri çatır çatır yakan dedelerin vücudu yeniliyor. şehir hayatında oksijeni kısıtlı çekip kola mısır gevreği çikolata şeker gluten glikoz şuruplu ıvır zıvırlar ver daha birçoklarını sürekli olarak tükettiğimiz için o vücut kendini yenileyemiyor. 1 gün için ufak bir deney yapın ve yediklerinizin,yaptığınız yemeklerin arkasındakileri okuyun. sadece 1 günde bile deli gibi tanınmayan, çok zararlı şeyler giriyor bünyeye. aldığımız domates,biber vs bile gdo'lu artık.

bana kalırsa zenginler dünya nüfusunu kırmaya çalışıyorlar bu şekilde bir seçilimle..onlar sağlıklı yaşarken geri kalan tüm insanlar bedeni deforme olmuş biçimde ölüyor ve çocuklarına daha kalitesiz genler aktarıyorlar..

şunları bir okursanız ;

eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
insomni4c
(30.05.14)
@insomni4c
olayı acıklı ve komplo teorisiyle güzel özetlemişsin. Çikolata olarak torku no1'e güveniyordum onda bile glikoz çıktı neye güvenecez bilemiyorum. her tüketim ürünü zararlı mı zararlı üstüne sigara da eklenince tam oluyor.
0
🌸faraton
(30.05.14)
artık hiçbir şeye güvenemezsiniz. şöyle söyleyeyim iktidara yakın bir firmanın bebek maması ürününde bile gdo lu ürün tespit edildi ve aceleyle toplandı. daha sonra hükümet meclise gdo lu ürünlerin serbest olması yasasını sundu. sonra ne oldu bilmiyorum muhtemelen geçmiştir yasa. hadi biz 10 yaşına kadar falan doğal beslendik yine. artık bebeklikten itibaren başlıyor.

yabancı markaları almak lazım ne diyeyim. bu hale geldik. tr deki istisnasız her üründe var ki. deseler ki şu üründe kesin olarak yok cidden tek yönlü gıda yerim daha iyi. mutasyon geçirmiş bir halk olacağız yakında. bakın bu yalnızca 2 sene düzenli gdo kullanımında olan kanser etkileri ; arastiralim.net
0
insomni4c
(30.05.14)
(H)içbişey olmaz.
0
materyalist imam
(30.05.14)
(13)

evde saksida ne yetistirebilirim meyve, sebze, ot?

babamasoliimbananickaldirsin
cok gunes isteyen bir bitki olmamali. Tesekkurler!edit: arastirdim da biraz, cok zahmetliymis ya gubresi, toprak turu, ilaclamasi vs. su an imkansiz onla ugrasmak. boyle bahceden aldigim toprakla dikecegim sulamanin yetecegi bitkiler lazim bana.
cok gunes isteyen bir bitki olmamali. Tesekkurler!

edit: arastirdim da biraz, cok zahmetliymis ya gubresi, toprak turu, ilaclamasi vs. su an imkansiz onla ugrasmak. boyle bahceden aldigim toprakla dikecegim sulamanin yetecegi bitkiler lazim bana.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(28.05.14)
semizotu, kuzukulağı, nane, süs biberi, soğan, maydonoz
0
mayaa
(28.05.14)
@mayaa bunlar cok gunes istemiyor mu gercekten? biber bile?

@fikrasina gulunen madam yurtdisinda yasiyorum zaten ama hollanda da degil :) bulsam da i ih. adamin gotunden gan alirlar gan. sinir disi edilmeyeyim durduk yere.
0
🌸babamasoliimbananickaldirsin
(28.05.14)
hem benim ev sahibi/ev arkadasi katur kutur yer onlari, affetmez. bana galmaz hic.

tohumu getirmek de iyi cesaret isi ha hadi yapmasi tamam, evde saklarsin kolay ama yakalanmadan tohum getirmek sikar biraz.
0
🌸babamasoliimbananickaldirsin
(28.05.14)
semizotu ve kuzukulağı nemli, çok güneş almayan ortam ister zaten. soğan da öyle diye biliyorum, gölge yerlerde büyüdüğünü gördüm. süs biberi güneşi sever ama onun da çok güneş almayan yerlerde büyüdüğünü görmüştüm.
0
mayaa
(28.05.14)
arastirdim da biraz, cok zahmetliymis ya gubresi, toprak turu, ilaclamasi vs. su an imkansiz onla ugrasmak. boyle bahceden aldigim toprakla dikecegim sulamanin yetecegi bitkiler lazim bana sanirim.
0
🌸babamasoliimbananickaldirsin
(28.05.14)
fesleğen ve nane hatta domates
0
elyafiyaffellaffelebelyafelyaf
(28.05.14)
minik saksıdan bahsetmiyor musun? ne ilacı, gübresi yahu:) söylediklerimin hiçbir bilimsel dayanağı yok elbette ama kendin yemek için yapacaksan bunu hiç gerek yok. ver suyu büyüsünler, kopar kopar ye.
0
mayaa
(28.05.14)
yeşil soğan, yeşil fasulye.
0
rock n roll
(28.05.14)
Acı biber yetişir çok güzel. Gübre falan dersen de yumurta kabuğunu un haline getirir koyarsın, çay posası koyarsın, kahve koyarsın.
0
sutlu nescafe
(28.05.14)
MAydanoz ve fesleğen kolay, her gün sulayacaksın yalnız.
0
aithra
(28.05.14)
Ben nane, maydonoz yapıyorum. Çok rahat. Kendi kendine oluyorlar.
0
aychovsky
(28.05.14)
tesekkurler cevaplar icin!

Bulundugum yerde bugunlerde hic gunes yok ama genelde en azindan 2 3 gunde bir cikiyor, bazen butun gun kaldigi oluyor. sicaklik 5-15 arasi degisiyor ama 2 3 e indigi veya 18e ciktigi oluyor. cok ruzgarli oldugu icin sadece guzel gunlerde disari cikarabilirim bitkileri normalde odamda pencere kenarinda tutarim.
0
🌸babamasoliimbananickaldirsin
(28.05.14)
pencere kenarı çoğu bitkinin çok sevdiği yerler. ışık yeterli olur. biber, nane, maruldan başlayın bence.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.05.14)
(4)

Osmanlı evlerindeki pencereler

jam
Bu pencerelerde içerisinin dışarıdan görünmesini engelleyen bir aparat var ya. Şimdilerdeki separatör mantığında bir şey. Onun adı nedir?
Bu pencerelerde içerisinin dışarıdan görünmesini engelleyen bir aparat var ya. Şimdilerdeki separatör mantığında bir şey. Onun adı nedir?
0
jam
(26.05.14)
Kafes
veya
Orgu kafes

Edit. Müşebbek ve kafes-i müşebbek olarak da aniliyormus. Musebbek tahta kafes anlamina geliyormus.

Edit2. Musebbek ag gibi orulmus anlami tasiyor sanirim, tahta kafesten cok. Guvenilir bir sozlukten bakmak lazim.
0
nwnd
(26.05.14)
Müşebbek: Ağ ve kafes gibi, dallı budaklı, birbirine geçmiş.

"şebbek" ten ism-i mef'ul diyor Şevket Rado.

edit: müşebbek yazmışım, müteşebbek yazıyormuş sözlükte.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.05.14)
Mesajda sorduğun üzere müşebbek- müteşebbek hangisi şeklinde bende de kafa karışıklığı oluştu.
Akşam önemli bir konu vardı, vakit ayırıp ayrıntıya girememiştim. Kusura bakma.

Cevabı yazmak için sözlükte alfabetik olarak müşebbek kelimesinin olması gereken yeri açtım, kelimeyi bulup açıklamayı yazdım. Sözlüğü kapatırken fark ettim ki müteşebbek yazıyor.

Tam olarak şöyle yazmış:
MÜTEŞEBBEK : (İ. A. "şebbek"te imef.)(mü. müşebbeke). Ağ ve kafes gibi, dallı budaklı, birbirine geçmiş.

(imef: ism-i meful, pasif fiil partisipi)nesne demek
(mü: dişillik)

Sıralamayı kontrol ettim, müteşebbek'in olması gerektiği yerde değil, müşebbekin olması gerektiği yerde.

Kafes-i müşebbek kelimesi yer almıyor.

müşebbek(müteşebbek) karşılığında da pencerelere konulan gibi bir açıklama yok.

Sorunu cevabı :
kafes kelimesinin karşılığında tam senin anlatımın yer alıyor.
şöyle:
2. Eskiden tahta ince çıtalardan yapılıp pencerelere takılan siper ki, içeriden dışarıya bakmaya pek engel olmadığı halde dışarıdan içeriyi görmeye engel olurdu: Pencere kafesi; pencerelere kafes takmak.

Sözlük içeriği:
Şemseddin Sami'nin Kumus-ı Türki' sine girmiş kelimeler esas alınmış, Ahmed Vefik Paşa2nın Lehçe-i osmani'si Mehmed Salahi'nin Kamus-ı Osmani'si taranmış. sonradan dile giren kelimeler eklenmiş. İlmi kontrolü Doç. Dr. Muharrem Ergin tarafından yapılmış
Basım yılı yok, dil devriminden, 40-50 yıl sonra olduğu anlaşılıyor.
Hayat Büyük Türk Sözlüğü.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.05.14)
Yabanci birkac yazida ve arkitera dergisinin yazisinda kafes-i musebbek olarak tanimlandigini gordum. detayli bakip bilgilendirdigin icin tesekkurler.

"Kubbealtı, Dîvân-ı Hümâyûn'un ana toplantı yeri. Adalet kasrına bitişik olan duvarında, yerden 3 m kadar yükseklikte bulunan demir parmaklıklı Kafes-i Müşebbek denilen altın yaldızlı parmaklıkları olan pencere ardından, padişahlar Dîvân-ı Hümâyûn çalışmalarını izlerlerdi."

Ne gibi bir kullanim dogru olur bilemedim.
0
nwnd
(27.05.14)
(3)

baklayla meze

la noix
haşlanmış bakla (içi) var evdene yapılabilir bunla?edit: kolay
haşlanmış bakla (içi) var evde

ne yapılabilir bunla?

edit: kolay
0
la noix
(24.05.14)
Fava
0
balik kraker
(24.05.14)
cacık...
0
inanmazsan inanma
(24.05.14)
taze baklaysa;
sarımsaklı yoğurtlu dereotu süslü öylece kullanabilirsin.

mikserden geçirip her türlü kullanabilirsin.
haşlanmış yumurta beyazı içine top gibi konabilir. bir kısmını sarısıyla bir kısmını baklayla, istersen pancarlı, havuçlu gibi başka renkler de ekleyebilirsin. çok şık bir tabak olur.
kanepe yapacaksanız bakla püresi güzel renk ve lezzet katar.
omlet içine sürüp rulo yapıp dilim dilim kesebilirsin. güzel oluyor.

püre şeklinde kullanacaksanız tüketecek kişilerin bakla yediğini bilmelerinde yarar var, bakla alerjisi olan varsa sıkıntı olmasın sonra.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.05.14)
(3)

Meyve fidesinden anlayanlar, çiçekçiler, ziraatçiler yardımınız lazım!

kaymaktutmayansicaksut
Merhabalar,Yaklaşık iki-üç aylık tohumdan çıkma elma fidem var. Yaprakları esneklikten uzak bir hal almaya başladı, kuruya yakın, üzeri beyaz küf-toz gibi kaplanıyor, daha sonra kahverengiye dönüyor yapraklar kısım kısım. Araştırdığım kadarıyla hastalığın adı elma küllemesi. (Toprağı torf bitki topr
Merhabalar,
Yaklaşık iki-üç aylık tohumdan çıkma elma fidem var. Yaprakları esneklikten uzak bir hal almaya başladı, kuruya yakın, üzeri beyaz küf-toz gibi kaplanıyor, daha sonra kahverengiye dönüyor yapraklar kısım kısım. Araştırdığım kadarıyla hastalığın adı elma küllemesi.

(Toprağı torf bitki topraklarından, ph 6-7. Bitkiler çoğunlukla öğle güneşi alan bir yerde, güneş ve su sıkıntıları olduğunu sanmıyorum)

soru 1: Kimyasal olaylara fazla girmeden arap sabunlu suyu vb şeyleri yapraklarına sıkarak hastalıktan kurtulmam mümkün mü?

soru 2: Yaprakların kurtulma şansı var mı, yoksa illa koparıp gövdeden uzaklaştıracak mıyım?

soru 3: Fideleri birbirinden uzaklaştırmak mantıklı geliyor, ilaç kullanımına gitmeden fidelerin yapraklarını koparıp birbirinden uzaklaştırıp şansımı denemeye kalksam, boşuna yaprak katliamına mı gitmiş olurum?
0
kaymaktutmayansicaksut
(24.05.14)
Elma fidesini niye torfa diktiniz ki? Ben torfu neredeyse hiç kullanmıyorum. Bahçe toprağına alın bence uygun zamanda. Torfu bir kurutursanız bir daha adam olmaz, aklınızda olsun.

1. küllemeye kükürt kullanılıyor bildiğim kadarıyla. ben güllerde külleme olunca içme sodalı karışım yapıyorum. 1 litrelik şişeye bir yemek kaşığı içme sodası iki yemek kaşığı kadar tutucu olarak sıvı yağ koyuyorum. yaprak altlarına da püskürtmek lazım, bitkinin her yanı bulansın.

2. hastalıklı yapraklar, sürgünler ne varsa temizleyin ilaçlamadan önce. sonra ellerinizi yıkayın ki hastalıksız yerlere geçmesin. eldivenle yaparsanız daha iyi olur.

3.yaprak katliamı yapmıyorsunuz, o yapraklar zaten gitmiş artık, kurtulmaz, diğerlerine de bulaşır. fidelerin yerlerini değiştirmeyin, bitkiler yerine alışır, yerini değiştirince strese girer. yapmayın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.05.14)
Elma yedikten sonra atmaya kıyamadım çöpe, çiçek olan bir saksının dibine attım camın önündeki, sonuç 10!a yakın elma fidesi, planlı bir şey değildi anlayacağınız. :)

Ben de kükürt diye okudum araştırırken, satın da aldım gidip. Bu durumda kükürtü kullanmayıp soda ve yağ mı kullanayım? Yoksa kükürt mü kullanmalıyım soda yerine?

Bazı fidelerde tüm yaprakları kopartmam gerekecek bu durumda, filizlenmek için başını yeni çıkaranları bile tehdit oluşturmasın diye kopartınce öldürmeyeyim ben bu bitkiyi? Fotosentez filan?
0
🌸kaymaktutmayansicaksut
(24.05.14)
ne güzel, çekirdekten çıkması büyümeleri ne güzel zamanlar geçirtmiştir sana. izlemek güzel oluyor demi?

kükürt varsa onu kullan madem. kükürt daha iyi olur.

senin eklediğin resimle anlattığın tablo farklı. resimde yaprakların çoğu temiz bir tanesi hastalıklı. eğer hepsi hastalıklı olan varsa onu diğerlerinden ayır madem biraz.
yaprakları filizleri alacaksın mecburen. istersen yaprakları almadan önce kağıt mendil gibi bişeyle temizle sonra kükürtle, biraz bekle küfleme yayılıyor mu bak. diğer yapraklarda olmaya devam ederse hastalıklı yaprakları alman lazım.

fotosentez filan demişsin. ziraatçı dğilim, fotosentezi bilemiycem.
bildiğim şu;
bir bitkinin hastalıklı, kuruyan yapraklarını çiçeklerini üzerinde bırakırsan o bitkinin yaşam enerjisi kaybolur ve bitki ya can çekişir ya ölür.
temizlersen biri bana bakıyor ben de kendime bakayım bari der, canlanır. budama da bunun gibi bişey aslında. çiçekli bitkilerde de geçen çiçeğini temizledikçe yenisini verir. tohum yapamadı ya illa o tohumu yapmaya çabalar.

bitkiler de bizim gibi kodlanmış. doğuyor ürüyor, ölüyor. çevresinde olumsuz olaylar olursa, bakan kişi mutsuz, sinirli biriyse çiçek serpilmez, hatta süreklilik varsa kurur gider. bitki mutlu huzurlu ortamdaysa coştukça coşar.

edit: şimdi tekrar okudum, filiz derken hastalıklı filiz varsa dedim. sağlam filizlere dokunma, onlar kalsın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.05.14)
(9)

bahçe işleri

lucy in the sky
başlık konularında nasıl kötüyüm hep.merhabalar, ben istanbul'da çok sevimli bir gecekonduda kalıyorum. ufak da bir bahçesi var. bahçede de ekim dikim yapabileceğim -daha da ufak- bir alan var. yani bir şeyler ekebileceğim toprak alan 60x600 cm falan. üç tane de ağaç var ara ara. aslında oraya bir ş
başlık konularında nasıl kötüyüm hep.

merhabalar, ben istanbul'da çok sevimli bir gecekonduda kalıyorum. ufak da bir bahçesi var. bahçede de ekim dikim yapabileceğim -daha da ufak- bir alan var. yani bir şeyler ekebileceğim toprak alan 60x600 cm falan. üç tane de ağaç var ara ara. aslında oraya bir şeyler ekmem imkansız diye düşünüyordum hep boyutları yüzünden, ama bir ay kadar önce dolapta unutulmuş, üstünden yeni şeyler filizlenmeye başlamış bir patates ektim ve şu an aldı başını gitti, güzeller güzeli oluyor. şimdi, soracaklarım şunlar:

1) bahçede 20 kadar kedi besliyorum, bunlar da genelde kakalarını o toprak alana yapıyorlar ve o alanda çok oynuyorlar. aralarında 6 tane de yavru var, yani hareket had safhada. yan evin de bir toprak alanı var kakalarını çişlerini yapabilecekleri. oraya alışabilirler mi? ben kedilerim bahçeden gitsin istemiyorum, ama bu patatese saldırı girişimlerinin de ardı arkası kesilmiyor.

2) bu işe nereden nasıl başlayayım? yıl boyunca hasat veren (bunun adı hasat vermek mi ondan bile emin değilim, o kadar uzağım bu konulara) bir şeyler ekmek istiyorum. domates, fasulye, soğan, patates, en çok istediklerim ama bunlar birbirine uyar mı bilemiyorum.

3) bu konularda el kitabı niteliğinde okuyabileceğim bir şey tavsiye edebilir misiniz?

gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan opşınıl bonus soru: mesela ben uruguay'da hollanda'da falan yaşasam burada başka yeşillikler yetiştirebilir miydim? etrafta evler var ama.
0
lucy in the sky
(24.05.14)
o özel yeşillikleri yetiştirmek istiyorsan güzel güneş alan bir yer olmalı. ayrıca acele etmen lazım yoksa çok geç olacak.
0
bira sisesi kapagi
(24.05.14)
Kediler rahat birakmaz. Uruguay in kedileri fenadir. Yerler hepsini. :)
0
jaaaccckkk
(24.05.14)
uruguayda yasayip, burada(istanbulda) baska yesillikler yetistirirsen olur, skype falan yapilabilir, olur yani:)

hortumlari unutma, once topragi sur mutlaka, kazma kurekle veya kucuk kazmada olur, agzi genis,sonra tohum bul ziraatcilerden, yerli olursa ne ala ama pek kalmadi, tanidikta falan vardir, uaz boyunca gunus goren yerde ekebilirsin, biber patlican falan, tomato nun topragina gore verimi cok degisir, ama bi dene, cok sulak bir yerse yesillikler zaten kendiliginden alir basini gider, degilse her aksam ustu veya guzes dogmadan sularsin. guzel seyler bunlar tabievler etrafta var genelde, evlere bakma sen.
0
tresrichesheures
(24.05.14)
daha evvel ekim yapılmamış ise önce toprağı islah etmelisin bir bel ile, kazma ile olmaz. önce güzelce belleyeceksin yabani otları temizleyeceksin daha sonra kazmayla bellediğin yerdeki toprağı incelteceksin daha sonraysa mesela domatesi güneş çok alan yere ekeceksin yeşillikleri duvar diplerine. fideledikten yaklaşık 1 ay sonra diplerini çapalayacaksın ve her hafta 2 kez hortumla bollca sulayacaksın. bu tarz şeyler kolay değildir baştan savma yaparsan ürün alamassın ona göre karar ver. kedi olayına diyeceğim o kediler bahçe için fazla, ekinlerini haşat ederler.
0
bal dok yala
(24.05.14)
eklemek isterim işi ciddiye alacaksan, organik gübre temin etmelisin koyun gübresi olur fideleri dikince fide ocaklarına birer avuç gübre koyup çapalaman lazım. bunlar kolay işler değil baştan söylüyüm ona göre karar ver.
0
bal dok yala
(24.05.14)
çok teşekkürler, yanıtlarınız aydınlatıcı oldu. bu bir hafta hızlandırılmış araştırmama devam edip işe girişeceğim sanırım.
0
🌸lucy in the sky
(24.05.14)
öncelikle,yapabilirsin, çok da güzel olur.

kedi köpek dışkıları insan için zararlı, yiyeceğin şeyler yetiştireceksen kedi ve köpekleri uzak tutman gerekiyor.
toprak alan şu anda kedi dışkılarıyla dolu bunu nasıl çözeceksin araştırıp belirlemen lazım. güneş çok iyi bir dezenfektan, bu yazı kedisiz ve bitkisiz geçirirsen kışlık bitkilere hazır olmuş olur. yazın da kullanayım diyorsan ne yapılabilir bi araştıralım.

domates, fasulye soğan patates... yıllık bitkiler. her yıl dikiliyor.
şimdilik fide alıp dikersin, sonra, doğal tohum takasları oluyor, onlardan doğal gdo suz tohum edinip onları dikersin.

ağaçlar.net sitesi sana her konuda çok yardımcı olur. bir de domatesle ilgili, birbirine uyumlu kardeş bitkilerle ilgili "meyvelitepe" blog adresini tavsiye ederim.

uzaktayken de yetiştirebileceğin şey ağaç olur. ağaç topraktan suyunu alabilir. diğerlerini sulaman gerekir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.05.14)
yardımınız için sağolun, ne güzel uzun uzun açıklamışsınız. ancak kedilerden vazgeçemem, bunun hem kedili hem bahçeli bir yolu yok mu?
0
🌸lucy in the sky
(24.05.14)
kedi konusu zor. sanırım seçim yapman gerekecek. kedilere parazit,tenya için ilaç verebilirsin yine de kedi çişi bitkilere ağır gelir, çimleri sarartıyor öldürüyor kedi çişi. verim alamama olasılığı çok.

büyük zeytinyağı-peynir tenekelerine dikebilirsin. biber, domates soğan olur. patatesten iyi verim alamazsın gibi geliyor ama o da olur yani. araba lastiği büyüklüğü yetiyor alan olarak patatese. hatta patatesleri kemirgenlerden korumak için toprağa lastiği gömüp ortasına patates ekmişti birileri.

şimdi aklıma geldi başka bir öneri de; senin alan 6 metreymiş, 3 metre gibi bolümünü ayır istersen, ağ gibi bişeyle. kediler girmesin. orada eker biçersin, gerisinde çiçek dik kedicikler de orada gezerler.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.05.14)
(6)

Yapmasi kolay, ucuz maliyetli, uzun dayanacak yemekler

gerard
selam,bekar adam dusunulerek yukaridaki kriterlere uyan (yapmasi kolay olmasa da olur) bir yapilip bir hafta tuketilecek hangi yemekler var?hatta boyle tarifleri iceren bir site onerirseniz en iyisi..tesekkurler
selam,

bekar adam dusunulerek yukaridaki kriterlere uyan (yapmasi kolay olmasa da olur) bir yapilip bir hafta tuketilecek hangi yemekler var?

hatta boyle tarifleri iceren bir site onerirseniz en iyisi..

tesekkurler
0
gerard
(17.05.14)
makarna ve turevleri + buzluk kullanirsan bazi sebze yemekleri.

ek: 1 hafta demissin gormemisim. buzdolabinda genelde gider ya sebze yemekleri 1 hafta.
0
f_d
(17.05.14)
sanırım hafta sonu hazırlayıp işten gelince uğraşma olmasın diyorsun. öyleyse yarı pişirme yöntemini öneririm. hem çok uğraşmıyorsun hem de taze yemek yemiş oluyorsun.

hazır yufkadan gözleme; fazlasını dondurup gerektikçe alıp kullanabilirsin.

karnıyarık; padılcanları kızartıp içini hazırlayıp padılcanın karnına doldurursun. sonra buzluğa atarsın. yiyeceğin gün pişirirsin.

kadın budu köfte; pişmiş olduğu için dayanır. kızartıp kapaklı kapta dolapta durabilir. yine yiyeceğin zaman pişirirsin.

bakliyatları da aynı şekilde yapabilirsin. haşla, birer pişirimlik dondur. al al kullan. nohutlu pilav seviyorsan nohuttan pilav için ayrıca dondur, yemeklik miktar pilava fazla gelir.

mercimek çorbasını hazırlayıp dondurabilirsin.

soğan+biber+domatesi pişirip menemen, mantar/et sote vb. kullanabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.05.14)
bulgur pilavı.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(17.05.14)
1-1.5 kilo kiyma aliyordum ben eskiden, kofte yapip donduruyordum.
0
osuruklu
(17.05.14)
makarna salatasi kesinlikle! kazanla yap bol sebzeli otlu ossun.

herhangi bir corba.

kofte yapip dondurmak +1
0
babamasoliimbananickaldirsin
(17.05.14)
buzdolabında da olsa bir yemek bir hafta dayanmaz 3 gün dayanır en fazla. sonra tadı kaçar.

köfte dondurmak olur. ancak tek köfteyle sağlıklı beslenme olmaz. sebze de olsun.

bir pazar hazırlayıp dondurduğun yemekler sana 10-15 gün yeter, her pazar uğraşmak zorunda kalmazsın. ayda iki pazarını versen iki pazar sana kalır.

taze fasulyeyi de pişirip dondurabilirsin. lezzetini kaybetmiyor.

mücver de kolay olur. atıştırmalık kullanabilirsin. iki kabaktan hazırlasan 3-4 gün gider.

çalışan bir anne olduğum zamanlardan edindiğim tecrübelerle benim verebileceğim tavsiyelerim bunlar.

link olarak da takip ettiğim daha doğrusu arada "bizim oğlan ne pişirmiş bi' bakayım" dediğim runny var.
akıllıca, pratik yöntemleri var sunumu da sevimli geliyor bana.

okonomiyaki tarifini özellikle tavsiye ederim. et yerine jambon, pastırma, tavuk fleto... tercih edebilirsin. hepsini denedim güzel oluyor. sos olarak da damak zevkine uyan bir sos kullanabilirsin. onların sosu tatlı ekşi bir sos bize pek uymuyor. seviyorsan ketçap mayonez kullanabilirsin. sos olmadan da güzel oluyor.
biz türkler lahanayı çok kullanmıyoruz, sarma veya kapuska yapıyoruz. iç kısımlarından da salata yapıyoruz. ben bu tarifi lahana tüketimine katkısı nedeniyle seviyorum. lahana oldukça yararlı bir sebze özellikle kış aylarında bol bol tüketmek lazım.
bu da linki:
www.youtube.com

kolay gelsin, afiyet bal şeker olsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.05.14)
(5)

bir kelime arıyorum

kül
trenlerin bakıma alındığı, yan yana bir sürü ray hattı falan olan o yere ne denir? yani tren buradan yük veya yolcu almıyor. sadece bakım ve depo amacıyla kullanılıyor. ambar? atölye? depo? başka bir şey?
trenlerin bakıma alındığı, yan yana bir sürü ray hattı falan olan o yere ne denir? yani tren buradan yük veya yolcu almıyor. sadece bakım ve depo amacıyla kullanılıyor. ambar? atölye? depo? başka bir şey?
0
kül
(16.05.14)
Hangar?
0
cizgilipijama
(16.05.14)
valla zonguldak'ta bunlardan onlarca var ve atölye diye geçer hep. başka bir hitap görmedim. ama böyle büyük yerlere hangar diyorlar genelde.

merkez atölyesi
üzülmez atölyesi gibi.
0
vendorth
(16.05.14)
Depo bölgesi dendiği de oluyor bakım atölyesi olarak adlandırıldığı da. İngilizcesini mi sormuştunuz?
0
beta version
(16.05.14)
depo : lokomotif (hazırllanıyor, bakımı yapılıyor)
revizörlük: vagonlar ( fren tekerlek bakımları yapılıyor)
sundurma : motorlu- buharlı tren bakımları (eskiden, bu makineler artık kullanılmıyor malum)
çok büyük tamiratlar, parça temini: eskişehir lokomatif makina fabrikası
bu işlemleri yapan birimin adı : cer

cer, yol (raylar traversler ile ilgili bölüm) ve gişeler özelleşiyor.

hareket (trafik)ve personel devlette kalacak.

bu arada; elms'de üretilebildiği halde sözleşme olduğu için dışarıdan alınmak zorunda olunan parçalar var. tcdd çalışanları bu parçaları üretebilecek donanıma sahip ama faydası yok. masada kaybediyoruz biz her şeyi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.05.14)
hangar ve ambar taşınan yüklerin konduğu bölümlere deniyor.
üstü kapalı yanları açık olana hangar, üstü ve yanları kapalı olana ambar deniyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.05.14)
(2)

evde sigortalı eleman çalıştırmak

mavi istiridye
ocak ayında evime işleri çekip çevirsin diye bir yardımcı aldım. Eylül ayında sigorta ödemeye uygun olacağımı söyledim ve anlaştık. Ancak hiç sigorta başlangıcı olmadığından muhasebecimizi arayıp başlangıcını yaptırıp ocak ayının sigortasını ödettirdim.Torba yasayı beklediğimizden şirketin vergi ve
ocak ayında evime işleri çekip çevirsin diye bir yardımcı aldım. Eylül ayında sigorta ödemeye uygun olacağımı söyledim ve anlaştık. Ancak hiç sigorta başlangıcı olmadığından muhasebecimizi arayıp başlangıcını yaptırıp ocak ayının sigortasını ödettirdim.

Torba yasayı beklediğimizden şirketin vergi ve sigorta borçlarını toplu ödeyeceğiz.
şimdi bu arkadaşımın da bu aya kadar olan, önceki ayların primleri borç olarak görünecek değil mi?

onu da öderim sorun yok da.
şeyi sorucam;
bir sebeple işten çıkmak zorunda kalırsa kendisi ödeyemez bunu.
bu durumda yine de onu primleri ödemeye zorlayan bir sistem yok değil mi?
işssiz olduğunu ve kendi ödeyebileceği bir ekonomik gücü olmadığını açıklayan bir dilekçe ile bekletebilir mi prim ödemelerini?

açıp muhasebeciye sormaya utandım ya.
hiç kendim uğraşmak zorunda kalmamıştım çünkü sigorta vs ile.
0
mavi istiridye
(13.05.14)
bildiğim kadarıyla, (eğer bunu kastediyorsanız) sgk borçları işverenin yükümlülüğüdür. işveren sgk bildirimini yaptığı anda, çalışan tüm haklardan yararlanır, tahakkuk eden borç, tamamen işverene kalır.
0
nereye bu gidis
(20.05.14)
Ocak ayı sonu çıkış bildirmediyseniz, pirm bildirgesinde bildirilmeye devam ettiyseniz siz ödeyeceksiniz.
Çıkış yapıldıysa ödemeyeceksiniz, çünkü çalışmamış görünüyor.

Her iki durumda da prim borçlarını elemanınızdan almazlar. Sistem işveren olarak sizi borçlandırır.

İsteğe bağlı sigortada sigortalı kendisi ödüyor, işveren yanında çalışıyorsa işveren ödüyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.05.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.