divit abim, şindi o gurunun nası dediğinnen ilgilenme, onnara aldırma. ne dediğine yoğunnaş. çünkü dedikleri doğrudur muhtemelen. nerden mi biliyom? çünkü herifin malzemesi insan! ve hayatı da, ta bebeliğinden beri, gözlem yap, sonuç çıkar ve sorun çöz şeklinde süregeliyor. kafa buna formatlı.
karşısına her türden insan geliyo. herbirinden hikâye dinnemesi lâzım. o hikâyeleri dinneye dinneye, her meslek hakkında, belli bi fikri oluyo. hele bi de psikiyatr filansa, bu hikâyeler daha da ayrıntılı ve uzun oluyo. hangi meslek kime naapar, kimin kafa fucked-up, kimin böbrekler fucked-up gibi kategoriler oluşuyo kafasında. o kutucuklara dolduruyo insanları.
ben hasta kapıdan girerken mide kanseri teşhisi koyan doktor gördüm. gözlemcilikten ve sonuç çıkarma kabiliyetinden kastettiğim bu. bi işi senelerce yaparsan, sonunda orusbusu oluyon. onnar da gözlemcilik, sonuç çıkarma ve sorun çözmenin orusbusu oluyolar.
dolayısınnan, gurunun söyleme tarzına takılma, ukalâlığını es geç. ama ne dediğini dinne ve aklına yatabilecek olannar hakkında düşün. belki de doğru söylüyo ıkhtıyar.
bizde de vardı çok itici konuşma tarzı olan bi abi. kimse sevmezdi gendini. soğna bi gün baktım, aslında adamın söylediği şeyler akla yakın şeyler. o günden sonra, o tarzına hiç aldırmadan, her dediğini can kulağınnan dinner oldum. dediği bir iki şeyi de uyguladım ve çoğzel sonuçlar aldım.
ıkhtıyarlara kafa atma yane.
0