Giriş
(6)

Cay, beyaz ekmek, abur cubur yemeyi birakma...

nefertarii
Nasil yaparim?cayi kahveyi sekersiz iciyorum. bunlari cikarinca kahvalti diye bir sey kalmiyor ya... pilates yapiyorum 3 haftadir da; duzgun de besleneyim istiyorum.ne onerirsiniz?edit: gencler, cayi birakmak istememin sebebi kansizlik dolayisiyla. yoksa muptelasiyim ya...
Nasil yaparim?

cayi kahveyi sekersiz iciyorum. bunlari cikarinca kahvalti diye bir sey kalmiyor ya...

pilates yapiyorum 3 haftadir da; duzgun de besleneyim istiyorum.

ne onerirsiniz?

edit: gencler, cayi birakmak istememin sebebi kansizlik dolayisiyla. yoksa muptelasiyim ya...
0
nefertarii
(04.02.21)
Kahvatıda ekmeksizliği yumurta çözüyor. Abur cubur tamamen aniden bırakma meselesi araya süre girince hem tekrar yememe motivasyonu artıyor X süredir yemiyorum diye hem de akla daha az gelmeye başlıyor şekerli şeyler.

Ama bu çay size ne etti? Çayın ne günahı var?
0
hedep
(04.02.21)
başlangıç olarak aralıklı oruç(if) öneririm. 8 saat yemek, 16 saat açlık süresi. açlık süresinde çay kahve istediğiniz kadar içebilirsiniz (şekersiz ve sütsüz olmak koşuluyla) sade soda içebilirsiniz.

yemek sürecinde de abur cubur yiyin ama abartmadan. sonra iyice azaltırsınız.
0
Fusha
(04.02.21)
Bence abur cuburu birakabilmek icin cayi birakin o zaman yaninda bisi de aramiyorsunuz. Bir de ilk abur cubur ihtiyacibizda su icin baktiniz yarim
Saat gecti hala caniniz bisiler istiyor sevdiginiz kuruyemisleri tuketin bence. Meyve de olabilir. Bir de bildigim kadariyla diyetisyenler bile ekmek veriyor gunde 2 dilim kadar o yuzden ekmekte de kendinize sinirlama getirin masaya 2 tane koyun digerlerini kaldirin
0
esinikaybetmiscorap.
(04.02.21)
abur cubur dediğin şeyi çöpe atmazsın. asla sofrana koymayacağın şeyler var içinde(hepsinde). üstüne para veriyorsun.

çayı bırakınca kahvaltı zor oluyor. demlersen de ilk bardağın gerisi gelir. az demleyi dene?!
0
esref
(04.02.21)
Kahvaltıda peynir, kaşar, zeytin, yumurta, salatalık, maydanoz... hepsini yiyebilirsiniz ve tok tutuyor. Abur cubur için tavsiye veremeyeceğim yemeyeli yıllar oluyor. Ama şu aralar ayda bir kere falan canımın cips çektiği oluyor. Bugün de çekti mesela almadım. Yerine mısır patlattım. Böyle alternatifler sunabilirsiniz kendinize.
0
ruhen hastayim ben
(04.02.21)
Ya ben if demiyorum 2 aydır if yapıyorum üzerine beslenme terapisi alıyorum 10 kilo da verdim ok ağzıma da sürmedim 2 aydır sağlıksız bi şey. Ama bugun bıraksam diyeti yarın tekrar abur cubura saldırırım. Tamamen hayatımdan çıkaramıycağımı artık anladım sadece kontrollü yemeye odaklanmak gerektiğini düşünüyorum
0
hindistan cevizi
(04.02.21)
(6)

Hyper casual oyunlar nedir tam olarak ve geleceği var mıdır bunların?

winston insani
Merhabalarhyper casual başlığından anladığım kadarıyla basit temelli oyunlar. Peki bunların geleceği var mıdır sizce? Yani bu tarz oyun firmalarında çalışma olarak soruyorum.
Merhabalar

hyper casual başlığından anladığım kadarıyla basit temelli oyunlar. Peki bunların geleceği var mıdır sizce? Yani bu tarz oyun firmalarında çalışma olarak soruyorum.
0
winston insani
(04.02.21)
oyunların tutup tutmamasından bağımsız, bu şirketlerin bir kısmı "1-3-5 milyon dolar" yatırım alıyorlar ve onu yiye yiye yıllarını geçiriyorlar. Senin maaşın o şekilde garantide olabilir yani şirketine göre.
0
nhk ni youkosu
(04.02.21)
Dünyada en çok oynanan mobil oyunlar şu anda hypercasual tarzında. Sanırım en az prodüksiyon ücreti ile en fazla getiriyi bunlar getiriyor, o yüzden geleceğini gerçekten çok parlak görüyorum bu işin. Yani bir gta'ya milyar dolar harcıyorsun ama flappy bird bi tane yazılımcının kafasına göre geliştirdiği dandik bi oyun, ikisi de deli gibi oynanıyor.
0
roket adam
(04.02.21)
Candy Crush, Cut the Rope gibi telefonda vakit geçirmelik oyunlar.

Peak Games Türkiye'den çıkıp 1.8 milyar dolara Zynga firmasına satıldı. Piyasada Candy Crush tarzı onlarca oyun var ama en çok oynanan oyun Candy Crush. Peak Games de biraz orijinal fikirlerle oyunlar geliştirince piyasada benzeri olmayan oyunları insanlara satmaya başladı ve baya dikkat çekti, daha sonra da Zynga tarafından satın alındı.

Bu tarz firmalarda çalışmak için de ya en çok bilinenlerinden birisinde ya da geleceği parlak görünenlerde çalışmak mantıklı. Aksi durumda yapılan oyun para kazanamayınca firmanın başka geliri yoksa çalışanlar da para kazanamaz.

Among Us yapımcıları 3 kişilik bir ekip. Oyun 2 senedir piyasada olmasına rağmen kimsenin haberi bile yoktu ama bir anda patladı ve yapımcılarına 2 senede kazandırmadığı parayı 1 ayda kazandırdı. Haliyle reklam da önemli, bu da güçlü firmaların yapabileceği bir şey.
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(04.02.21)
hypercasual biraz daha farkli bir konsept aslinda
candy crush/among us tam hypercasual sayilmayabilir

bu isin uretim merkezi turkiye oldu. ozellikle 2019 yilinda bu isler pik yapti
2020 cok durgun gecti

o donemde amerikada en cok oynanan 10 oyundan 8i turkiyede gelistirilmisti

hyperda sektor lideri vooodoo dur.turkiyede onlarda ekibi destekliyor hali hazirda. onlarin projeksiyonlarina gore sektor 2021 yili sonlarinda iyice daralacak ve casual oyunlara dogru evrilecek

rakamlar afaki ama bu tip oyunlar bir kac sene once 1e 22 gibi ucuk karliliklarla paralar kazandiriyordu. su an ise 1e 8 diyorlar. oda kabul edilebilir guzel bir rakam aslinda.

ama eski kolay oyun gunleri pek kalmadi.


bu arada zynga hyper isi icin turkiyeden rollic i satin aldi. onun altina bu sene 3-4 sirket daha satin alacaklar diyorlar.
0
foster
(04.02.21)
300 350 oyun prototip inin 2 3 ü başarıya ulaşıyor o başarı da aslında 1 yıllık kar sağlıyor.

Bence sektörün hala potansiyeli var ama ben olsam oyun çeşitlendirirdim büyük bomba zira
0
fistikthecat
(04.02.21)
üstteki arkadaşların anlattığı iş modeli netflixin yaptığının birebir aynısı.
0
esref
(04.02.21)
(6)

Kazıklanıyor muyuz?

wampex
arçelik 8000 hş şofben bozulmuş. Servis gelip baktı anakart değişmesi gerek 500 TL gibi bir fiyat çıktı. Fiyatlar gerçekten bu seviyede midir?
arçelik 8000 hş şofben bozulmuş. Servis gelip baktı anakart değişmesi gerek 500 TL gibi bir fiyat çıktı. Fiyatlar gerçekten bu seviyede midir?
0
wampex
(02.02.21)
her şeye anakart bozuldu derler. başka yere de baktırın.
0
jelly bear
(02.02.21)
anakart dendiği zaman evet, bir çok beyaz eşyanın anakartı bu seviyelerde.
0
uuth
(02.02.21)
hocam kombi teknik servis sahibi olan bir arkadasim var. bana anlattiklarini yazsam insanliga lanet edersin. mumkunati zor ama guvenilir bir servis bulmaya calis.
0
nibba
(02.02.21)
aaa tabii kesin anakarttır.
mesela yarı manuel bi aletse de, anakartı yoktur, o yüzden motorun komple değişmesi gerekir
0
esref
(02.02.21)
Benimde çamaşır makinesine aynı teşhisi koydu geçen biri,dedim ellemeyin,öyle kalsın.uzay gemisi gibi anlatıyor.bırakın öyle açık kalsın kumanda paneli servis kurallarına aykırı diyor falan.bir vidayı diğerlerinden farklı tipte ve derine koymuşlar.ona özel tornavida siparişi verdim,az alkol,diş fırçası işlem tamam.
0
duptıs
(02.02.21)
Büyük olasılıkla yalan. Her şeye anakartın değismesi lazım diyip minimum 500 lira geçiriyorlar.
Yakın arkadaşım işinin ehli elektrikçi bi arkadaşım var. Anakartta problem bile olsa masrafı 40-50 liralık birşey demişti. Evinize gelen tamirci anakartları nerede tamir ettiriyorsa orayı bulmanız lazım.
0
dadasalon
(02.02.21)
(13)

Oyun oynarken mide bulanması, baş dönmesi

akatreil
Geçen sene bi oyun konsolu aldım, pandemi ile birlikte güzel güzel oyunlar oynarım diye hayal ediyordum ama hiç öyle olmadı.pes, fifa ve araba yarışı oyunları dışında hiçbir oyunu oynayamıyorum. anında midem bulanıyor, başım dönüyor, kusma hissi geliyor. baktım ekşide bile başlığı varmış bu durumun
Geçen sene bi oyun konsolu aldım, pandemi ile birlikte güzel güzel oyunlar oynarım diye hayal ediyordum ama hiç öyle olmadı.

pes, fifa ve araba yarışı oyunları dışında hiçbir oyunu oynayamıyorum. anında midem bulanıyor, başım dönüyor, kusma hissi geliyor. baktım ekşide bile başlığı varmış bu durumun "fps oynarken midenin bulanması" diye sayfalarca entry var, çok kişi muzdarip.

bunun bir çözümü falan yok mudur ya ben de call of duty oynamak istiyorum, korku oyunları oynamak istiyorum, battlefield oynamak istiyorum :/

oyun videolarını izlerken bu kadar olmuyor ama kendim oynadığımda çok daha fazla oluyor.
0
akatreil
(02.02.21)
bende de oluyor ama surekli degil. bazen saatlerce oynadigim oluyor sabahtan aksama ya da aksamdan sabaha kadar ama bir sey olmuyor. bazen de actiktan hemen sonra bi bulanti ve bas donmesi hali oluyor. oyle olunca kapatiyorum o gin hic acmiyorum mesela. ertesi gun actigimda bir seyim kalmamis oluyor. surekli olan bir sey degilse boyle deneyebilirsin.
0
in vino veritas
(02.02.21)
bilgisayarda da oyun oynamadınız mı hiç? bilgisayarda oynarken böyle bir problem olmadı mı?

televizyonunuzun renk ayarlarını kurcalayarak deneyin, kontrast düşürün, parlaklığı bir iki tık azaltın.
0
uuth
(02.02.21)
Gözünüz bozuk olabilir mi? bir baktırın belki bununla alakalı olabilir.
0
veritaslibertas
(02.02.21)
Çok çok önceden bilgisayarda doom 2 oynarken oluyordu. Baş dönmesi olmuyordu sanırım sadece mide bulantısı oluyordu. Tahminimce otobüsteki mide bulantısıyla aynı sebepten olmalı. Biz sabit duruken otobüs hareket ettiğinde beynimiz bunu doğru şekilde algılayamıyor otobüs giderken onu da sabit olarak çevreyi değişken olarak görüyoruz. Oyun oynarkende bir yerde geziyorsun ama aslında sabitsin.
0
rapisa
(02.02.21)
Ortaokulda internet kafede fps oyunları oynarken fazlasıyla yaşıyordum bu durumu. Kalkıp kustuğu biliyorum. Ancak şu an böyle bir durum yaşamıyorum. Kendiliğinden geçti. Belki de kendi bilgisayarımlar internet kafedeki bilgisayarların farkından olabilir. Tavsiyem dönüş hassaslığını olabildiğince düşük tutun.
0
TerleyenBalik
(02.02.21)
Bende geçilemeyen bölümlerde oluyor. Ya da çok fazla aynı şarkıyı dinlediğimde.

Örneğin call of duty’nin helikopter bölümünü geçmek için belki 20 kez çöl bölümünü oynadım. Kusma hissi ve aşırı terleme yaptı. Hırs işte.
Bir de kendi isteğimle değil de başkasının arabasında aynı şarkılara (serdar ortaç) maruz kalmıştım, çekindiğim için kapat da diyemedim. Yine aynı kusma hissi ateş ve aşırı terleme.
0
Unde bach canim
(02.02.21)
3d algısıyla ilgili o sanıyorum. Benim normal bakabildiğim bir şeye "ay kamera dönünce içim garip oluyor" diyen duydum.

Bazı oyunlarda field of view gibi bi ayar olabiliyordu görüş açısını daraltıyor vs. Temel olarak kullanılan derinlik/sanal lensle ilgili bence. Biraz geniş açı olup en ufak harekette kamera çok hareket etmiş gibi olunca bazılarının beyni kaldırmıyor. (3d film izlerken midesi bulananlar da var)
0
nhk ni youkosu
(02.02.21)
FOV ayarlarınızı iyi yapın. Tv parlaklığını iyi ayarlayın muhtemelen çözülür.
0
bahoho
(02.02.21)
yaş kaç? yaş ilerledikçe bu tip şeyler olabiliyor.
0
nuisance
(02.02.21)
Yas 30. Konsol alana kadar 10 yildir oyun oynamamistim ama hatirladigim eskiden pc'de oynarken de az da olsa yasiyordum. Ama bu kadar siddetli degildi. Oyunlari hep sabit grafik ayarlariyla oynuyordum, duzeltme yapmak hic aklima gelmedi bir de onlari degistirip deneyeyim.
0
🌸akatreil
(02.02.21)
hocam 30 yaş az değil, normal bence.
15 yaşındaki gibi olmuyor.
0
nuisance
(02.02.21)
Çocukluğumu hatırlıyorum da gta vice city oynamak için internet cafelerden çıkmazdım. Çıktığımda baş ağrısı çekerdim ve terlemiş halde olurdum. Geçenlerde indirdim aynı oyunu halen aynıyım. Pek değişmiyor bu sanırım. Cs 1.6 bile oynayamıyorum.
0
heathen
(02.02.21)
ps konsol açılırken girişte ufak puntoyla, adamı hasta eder yazıyor zaten, normal, geçmiş olsun
0
esref
(02.02.21)
(4)

ilacım bitiyor, cuma günü randevum var

kadera bach
Merhaba, Fulsac 20 mg ilacımdan 2 tane kaldı. Cuma günü randevum var. Yani Perşembe günü ilaç kalmıyor. Düzenli kullanılması gereken bir "ilaçmış." 1 günden bir şey olur mu?
Merhaba,

Fulsac 20 mg ilacımdan 2 tane kaldı. Cuma günü randevum var. Yani Perşembe günü ilaç kalmıyor. Düzenli kullanılması gereken bir "ilaçmış." 1 günden bir şey olur mu?
0
kadera bach
(02.02.21)
Tanıdık eczane varsa borç alın.
0
PhoenixRising
(02.02.21)
bundan sonra, son kapsülü içtiğin günden 1 gün sonrasına, hemen ertesi güne, erken bir saate randevu al. böyle böyle birkaç randevu sonunda, ilaç bitimiyle, ssk nın koyduğu Doz bitiş tarihini kesiştirebilirsin.
0
esref
(02.02.21)
İlacınızı eczaneden ücret ile alabilirsiniz. Bazen ilçeden ilçeye değişiklik gösterse de.
0
ruhen hastayim ben
(02.02.21)
prozac bulamadığımda fulsac veriyorlardı. fulsac reçeteli mi bilmiyorum ama prozac reçetesiz(di). 20 lira civarı fiyatı olmalı. bu ilaç zaten anında görüntü ilacı değil, ilk etkileri dahi 2. kutudan sonra görülmeye başlıyor. yani 1 gün unuttuğun için bir şey olacağı yok. geçmş olsun.
0
fucking machine in my head
(02.02.21)
(2)

Ofis Sandalyesi

guguklusaat
Merhabalar, evden çalışmak için eskiyen ofis sandalyemi değiştirmek istiyorum. Günde yaklaşık 10 saati masada bilgisayar başında geçiriyorum. Sizce boyun desteği olması önemli mi sandalyenin? Boyum 1.84, belki ürün seçerken etkisi oluyordur. Kullandığınız, memnun kaldığınız bir sandalye var mı terci
Merhabalar, evden çalışmak için eskiyen ofis sandalyemi değiştirmek istiyorum. Günde yaklaşık 10 saati masada bilgisayar başında geçiriyorum. Sizce boyun desteği olması önemli mi sandalyenin? Boyum 1.84, belki ürün seçerken etkisi oluyordur. Kullandığınız, memnun kaldığınız bir sandalye var mı tercihen 500 tl'yi geçmeyecek şekilde.
0
guguklusaat
(01.02.21)
Pandemi başladığından beri çalışma sandalyesi bakıyorum, ikeadan aldım iade ettim, sonra Bürositten aldım bir tane. Çok memnun değilim ama iade almıyorlar mecbur kullanıyorum.

Model tavsiyesi vermeyeceğim ama şunu söyleyebilirim 500 TL bütçe çok az. Bende ilk etapta o düşünceyle yola çıkmıştım en son 1500 e kadar çıktım, ki şu an aynı sandalye 2700 falan oldu. 500 civarı sandalyeler gerçekten çok dandik her an kırılacakmış hissi veriyor. Mecbur alıcam 500 ü geçemem dersen tavsiyem kesinlikle internetten alma dükkanda dene içine sinsin o şekilde al. Bilindik markalardan alamazsın orası kesin, çünkü düzgün bel desteği olan en bilinmedik markalar bile 800-900 civarından başlıyor.

Herkesin banko tavsiyesi ikea markus olacaktır, ona bir bak ama tabi fiyatı yüksek, alternatif olarak tekzen de bazen kampanyalar oluyor belki orda işine yarayan bir şey çıkar.
0
zikardo
(02.02.21)
abi 5 tekerli, sırtı file ve sırtı yatan sandalyelerin markasızları aylar önce 500'den başlıyorken boyun desteği istemiş ve 500 limiti koymuşsun, olmamış
0
esref
(02.02.21)
(4)

İstanbul Kadıköy ve Beşiktaş'ta açık kafeler var mı, neresi?

bitse de gitsek
Sb, teşekkürler.
Sb, teşekkürler.
0
bitse de gitsek
(01.02.21)
Kadıköy'de çoğu açık ama oturmak için değil tabi gel al servis için ya da paket servis için.
0
turkce konusan uzayli
(01.02.21)
Kafelerde oturmak yasak şu an. Kadıköy, Beşiktaş ya da diğer hiçbir yerde oturmalık yer yok.
0
himmet dayi
(01.02.21)
Oturma yerleri kapalı sadece al götür hizmeti veriyorlar. İsim olarak hatırlamıyorum fakat Beşiktaş ta açık yerler gördüm bugün
0
rapisa
(01.02.21)
turistik muhitlerdeki mekanların üst katına turist alıyorlar
yatırım tavsiyesi değildir.
0
esref
(01.02.21)
(18)

Gezmek için bir şehre gidince otel yerine yanında kalacak birini aramak

ms brownstone
Ben bu olayı asla anlamıyorum ve açıkçası biraz sinir de oluyorum. Yani bir şehre gezmek için gideceksem ve o şehirdeki biriyle özellikle plan yapmamışsak, beni evine davet etmemişse asla kimseye “ben x şehre geldim ama kalacak yerim yok, sende kalsam olur mu” gibi bir şey söyleyemem. Gezip para har
Ben bu olayı asla anlamıyorum ve açıkçası biraz sinir de oluyorum. Yani bir şehre gezmek için gideceksem ve o şehirdeki biriyle özellikle plan yapmamışsak, beni evine davet etmemişse asla kimseye “ben x şehre geldim ama kalacak yerim yok, sende kalsam olur mu” gibi bir şey söyleyemem. Gezip para harcamayı göze almışsam zaten gider kendime uygun bir otel bulup parası neyse veririm. Param yoksa da hiç gitmem. Asla bedava kalacak yer dilenemem kimseden.

Ayda yılda bir görüştüğüm bir arkadaşım yanındaki hiç tanımadığım arkadaşıyla günler öncesinden yaşadığım şehre gelmiş. Beni hiç arayıp sormadı bu süre boyunca. Kaldıkları kişinin yanından çıkmaları gerekince bize gelmek için yazdı bana. Ben de bahane bulup kabul etmedim. Zaten pandemide her yere girip çıktıklarını bildiğim insanlar ve arkadaşını hiç tanımıyorum bile. Ki evim de küçük, kardeşim sabah 9’da salonda işe başlıyor. Yani hem yaptığına sinir oldum hem de bu dönemde zaten pek mantıklı değildi ama yine de bi “ayıp mı oldu” düşüncesi geldi bana.

Sizler neler düşünüyorsunuz bu konuda? Yani bir yeri gezmeye gidecekken otel ayarlamak yerine sırf bedavaya getirmek için orda yaşayan tanıdıklarınızdan evlerinde kalmayı talep eder misiniz? Ya da birisi size bu şekilde gelse ne düşünürsünüz? Couchsurfing gibi daha çok yurt dışında olan şeyleri ayrı tutuyorum tabii ki. Orda iki tarafın da karşılıklı talebi söz konusu. Benim bahsettiğim bir anda çat diye bir aramayla akşam evde bir ya da daha fazla kişi için kalacak yerinizin olup olmadığının sorulması.
0
ms brownstone
(01.02.21)
Ben de asla yapamam. 4-5 sene önceki en yakın arkadaşım çağırmıştı 2 gün gezdik falan, davet edilmeme rağmen geceleri otele döndüm yine.

Şu anki en yakın arkadaşım olsa, haftasonu geliyorum sana uygunsa koltuğun benimdir derim yani ama çooooooook yakın olmamız lazım.
0
aguen
(01.02.21)
Haklısınız bence. Şehre gelmeden önce haber verse ve birlikte vakit geçirseniz neyse de böylesi yüzsüzlük. İyi yapmışsınız.
0
auroraaurora
(01.02.21)
arkadaşımla yakınlığıma bağlı. sevdiğim biriyse zaten otelde kalmasını ben istemem, bende kalsın isterim. ama samimiyetmize güvenerek "ben oraya geliyorum, sende kalabilir miyim" de dese "aa ben davet etmeden yanladı" falan diye düşünmem, gel buyur derim. ama fazla yakınım değilse, tüm koşullar iyi bile olsa (pandemi olmasa, evde kardeşim homeofis olmasa, evim yayla gibi olsa vs.) gene de kabul etmeyebilirim, niye rahatımı bozayım. fazla yakın olmadığın biri evinde kalsa rahatın bozulur çünkü.

ben ki kaç kere tanımadığım insanlarla ev arkadaşlığı yapmış & yapmakta olan biriyim ama o başka bu başka. hele ki şu pandemi döneminde bence kabul etsen garip olurdu.

ay hele ki bir de tanımadığın biriyle gelecek. vallahi millet yüzsüz, YÜZ-SÜZ.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(01.02.21)
iyi ki kabul etmemişsiniz. yoksa sinir olacaktınız durduk yerde.
otele para vermeyi boşa para akıtmak gibi düşünüyor insanlar. sadece uyuduğu için para vermek saçma geliyor. çok samimi bir arkadaşımsa belki kalırım, ama ben de otelciyim. samimi olmadığım biri otel olmadığı için evime gelmeye çalışsa huzursuzlanırım. eve birini almak çok özel bir durum.

sadece bir kere, hiç tanımadığım bir şehirde, gece yarısı kalmıştım. yani olaylar öyle gelişti ve ne yapacağımı bilemedim. çok samimi olmadığım bir arkadaşı arayıp, burada nasıl otel bulacağımı sormuştum. hemen beni aldı, kendi evi müsait olmadığı için ablasının evine götürdü. çok mahcup olmuştum ama çok iyi gelmişti. istisnai durumlar hep var. ama seninkiler baya şehri bilen, başlarına aksilik gelmemiş insanlar. ayıp olan biri varsa sensin. takma.
0
lovemyself
(01.02.21)
Ogrenciyken ve cok kisitli bir butceyle yasarken, tabii ki yaptim. Zoraki, son dakikalik bir istek olarak degil; oncesinde o insanla iletisime gecerek ve kucuk bir hediye goturerek mesela.

Tanidiklarim, benim isimin gucumun oldugu, en yogun oldugum vakitlerde dahi gelip kalsinlar, aksam bir yemek masasinda bulusuruz, ne olacak? Hic sorun yapmam, on gun eve cokulmedigi surece, tanimadigim insanlarla da gelip kalabilirler.

Ama pandemi doneminde sizin yaptiginizi yapardim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Kesinlikle katılıyorum. Nefret ediyorum misafirlikten. Misafir olmaktan da, ağırlamaktan da. Hele davetsiz misafirden ekstra nefret ederim.
0
roket adam
(01.02.21)
hayatımda ilk kez böyle bişey duyuyorum. bence arkadaşlarınızı ve arkadaşlıklarınızı gözden geçirin önce.
bırak konaklamayı normal ziyarete bile davetsiz/emrivakiyle gelme yüzsüzlüğü göstermez benim arkadaşlarım.

couchsurfing'de karşı biri değilim ama oradan izin, haber verme falan var :D

tam bir kıroluk diye düşünüyorum ne düşüneceğim. iletişimimi keserim böyle dandun insanlarla.
0
rewlack
(01.02.21)
Gezmeyi göze almışsa konaklamayı da düşünmeli ve önceden ayarlamalı. Ben de nefret ederim. Haklısınız.
0
ruhen hastayim ben
(01.02.21)
Yatılı misafir sevmiyorum. Misafirliğin en güzeli 1-2 saat oturup gitmektir.
0
kickboxer
(01.02.21)
arkadaşın kalacak yer bulmak için zahmetlere girmişse, bütçesine takla attırmışsa üzül. aksi halde üzülme
0
esref
(01.02.21)
haklisiniz. hicbir sekilde uzulmeyin.

ben de eski bir arkadasimi boyle evimde agirlamistim, uzun zamandir gorusmuyor ve konusmuyorduk hasret gideririz diye kabul ettim. kiz beni birakti gitti baska arkadaslariyla bulustu gezdi sonra evime geldi. ben sok oldum. sigara icemezsin dememe ragmen bir de odamda sigara icmis. asiri sinir oldum. ayni sekilde bir daha gelmek istedi ve kabul etmedim. bu yaptiklarini da yuzune vurdum. daha da konusmuyoruz. zaten konusmuyorduk, gerek yok.

hele simdi corona varken, annem ve kardesimi bile eve kabul etmiyorum. sifir risk ile tek basima yasiyorum, evden cikmiyorum. hic gerek yok.
0
batlegolas
(01.02.21)
ben de asla boyle bir teklifte bulunmam kimseye. rahat edemem.
0
batlegolas
(01.02.21)
Bu tamamen samimiyetle ilgili. Bir aile dostumuz var. Bir sabah zil sesiyle uyanırız ki cümbür cemaat kapımızdalar (70'li yıllarda bizim evde telefonumuz bile yokken kalkar Ankara'dan gelirlerdi, hey gidi çocukluğum)... Can dostumuz. Başka da bu rahatlıkta biri olmadı, sanırım olamaz da artık.
Yazdığınız senaryo, hele pandemi döneminde, az uzak dursun. Bu ne samimiyet?
0
SiyamkedisiZorro
(01.02.21)
buna benzer araba isteme mevzusu var birde,

çok acil olur eyvallah ama keyfi sebeple neden birinin aracını istiyorsun? git kirala.

ev için çok samimi isek ve elemanın mutlu olacağını düşünüyorsam sorarım. yoksa sormam.
0
duyurukullanıcısı
(01.02.21)
işi düşünce aramış hiç kendini kasma
0
basond
(01.02.21)
Ayıp yatakta olur. Kimse size istemediğiniz bir şeyi yaptırmak zorunda değil o ya da bu nedenden istememişsiniz ve kabul etmemişsiniz. Hepimiz özgür bireyleriz, kimseye bir söz vermemişsiniz, size güvenerek gelinmemiş o şehire ayrıca kimseyi de yarı yolda bırakmamışsınız. Hiç ayıp olmamış, gayette kendi kararınızı vermişsiniz. Üstüne daha fazla düşünmeye gerek bile yok.
0
wacot
(02.02.21)
yanlış bir şey değil yaptığınız. şahsen misafiri de misafirliği de sevmem. en geç üç gün öncesinden belirtilmesi ve de uygunluğuma göre olur derim olmaz da derim. pandemiden evvel bir arkadaşımın düğününe gittim 3 günlüğüne. gitmeden evvel oteli falan ayarlamış parasını da ödemiştim. illa bizimle kalacaksın diyen arkadaşlarıma otelin parasını verdim orda kalmazsam bana koyar diyerek reddetmiştim :)
0
phonex
(02.02.21)
“Gezip para harcamayı göze almışsam zaten gider kendime uygun bir otel bulup parası neyse veririm. Param yoksa da hiç gitmem. Asla bedava kalacak yer dilenemem kimseden. “

Kelimesi kelimesini katılıyorum
0
cilekli pasta
(25.10.21)
(5)

tuvalet dükkanı

owaki
debe'de bu https://eksisozluk.com/entry/118894523 entry'i görünce merak ettim. sahibinden.com'da "işyeri" kategorisine tıkladım. tabi büfe, benzin istasyonu, büro diye gidiyor tuvalet yok.ticari bir işletme olarak tuvalet açmak isteyen biri nasıl bir dükkan alır?
debe'de bu eksisozluk.com entry'i görünce merak ettim.
sahibinden.com'da "işyeri" kategorisine tıkladım. tabi büfe, benzin istasyonu, büro diye gidiyor tuvalet yok.

ticari bir işletme olarak tuvalet açmak isteyen biri nasıl bir dükkan alır?
0
owaki
(01.02.21)
Araç trafiğinin yogun olduğu, girişi küçük ama arka tarafı büyük bir dükkan olmalı.
0
liberal
(01.02.21)
Yok aslında rastgele bir dükkan alıp bunu tuvalet yapmak mümkün mü ruhsat vs açısından
0
🌸owaki
(01.02.21)
mümkün. nihayet soruldu bu soru.
hatta istiklal'de çook evvelce birisi lüks tuvalet açmıştı neredeyse cadde üstünde. iyi fikir gibi geliyor di mi. millet çişinin tuttu, iş tutmadı, kapandı.
0
esref
(01.02.21)
@esref hahaha düşünmedim değil. "x kişi geçiyor günde, şu kadarı işese, aaa deli para" diye hesap yapıyodum
0
🌸owaki
(01.02.21)
Lüks tuvalet konseptinde 2theloo var benim bildiğim Aqua Florya'da. Ücretsiz olanı varken dur gidip demedim hiç.
0
reactionic
(01.02.21)
(84)

I'm back! :)

pandispanya
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :DÖncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dö
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :D

Öncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dönemde hepinize sağlık, geçim kolaylığı ve yaşam motivasyonu diliyorum can ı gönülden.

Kimler gitti kimler kaldı pek bilemiyorum ama beni hatırlayıp merak edenler için bir özet geçeyim. Ben kısa tutmaya çalışacağım ama çok söz de veremiyorum :D Durumu olmayanlar şimdiden kusuruma bakmasın :))

Geride bıraktığım 5 senenin neredeyse her saniyesi kabus gibiydi diyebilirim. Güzel şeyler de oldu yalan yok ama geneli gerçekten kalitesiz bir yeşilçam filminin saçma sapan bir bollywood versiyonu gibiydi. Daha fazlası olmaz herhalde artık dedikçe her şey üst üste gelmeye devam etti :D Son 5 senem bir film olsaydı ilk 10 dakikasında çıkmıştım, öyle bir şey :D

Belki hatırlayanlar vardır tiroid problemlerim vardı. Öncelikle tiroide bağlı gelişen başka bir rahatsızlık sebebiyle minnoş gözlerimi kaybettim :D Çok şükür hala görüyorum ama şekilleri ve boyutları değişip büyüyüp yuvarlaklaştılar :D Sonra ameliyat geçirip tiroid problemimden kurtuldum ama gözler yadigar kaldı :D

Sonra evlendim ve Bodrum'a taşınıp ufak bi cafe/pub açtım. Sanırım buraya kadar bilenler biliyordu. Bodrum'un ve evliliğimizin ilk 6 ayı tek kelimeyle mü-kem-mel-di. İstanbul'da yaşarken benim de eşimin de güzel işlerimiz ve güzel maaşlarımız vardı. Çok şükür yiyip içip gezmemize hatta balta girmemiş ormanlardaki orangutanlara bile yardım etmemize rağmen paramız artıyordu ve biz de biriktiriyorduk :D Ne güzel zamanlarmış. Önce düğünümüze, ev eşyalarımıza bir yatırım olur diye biriktiriyorduk. Bu hastalıktan sonra ben dedim ki düğünü eşyayı boşverelim, dünyayı gezelim. Beğendiğimiz yerde kalabilmenin imkanlarını araştıralım ve yerleşelim. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım da iflah olmaz bir kurumsal kimlikti ve bu maceralara pek yanaşmıyordu. Bana dedi ki "son kez müdür pozisyonlu başvurularımı yapayım 15Ocak'a kadar geri dönüş olmazsa dünyayı gezelim. Eğer istediğim işlerden birine kabul edilirsem kariyer yapmak istiyorum" :D Naif planlar. Dedim hay hay. Gayet adaletli bir bakış açısı. Ama tabii onun işine çok ihtimal vermediğim için ben dünya gezisi rotasını oluşturmaya başladım :D Derken boş zamanlarında sahibinden.com'da hiçbir zaman almayacağı tekneleri, motorları ya da dükkanları gezen her Türk genci gibi biz de hiç aklımızda yokken Bodrum'da bi dükkan bulup tutmaya karar verdik. Tarih 31 Aralık 2015. Dedim ki yeter ki İstanbul'dan gidelim de bir işimiz olduktan sonra dünyayı sonra da gezebiliriz. NAAAH gezersin! :D 15 gün sonra başvurduğu işlerden olumlu geri dönüş alan eşim için de benim için de artık hayat başka bir yola savurmuştu bizi çoktan. Sonra işte şipşak düğün dernek, işlerden istifa, dükkanı kurmaca derken kendimizi burada işletmeci olarak bulduk.

Normalde kendi paramız dükkanı tutmaya ve düzeltmeye; aşçı, barmen vs tutmaya yetiyordu ama kocacıııım yine her Türk gencinin hayali olan "liseden arkadaşlarıyla ileride bir bar açma" hayaline tutunarak, çocukluk arkadaşını ve eşini de bize ortak etti. İlk FAIL! Ta daaa :D İlk 6 aya dönelim, mükemmeldi dedik. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz berbat geçmiş olduğundan "Hayatımızda ilk defa mutlu ve huzurluyuz" diye düşündük. Ortağımızın eşi "ben mükemmel bir aşçıyım, sana her şeyi öğretirim" dediği; ve onun kocası da "ben mükemmel bir barmenim" dediği için bir süre insanlara pişmemiş pirinç yedirdik ve bara gelip cin tonik isteyenlere bira verdik. Ona rağmen mutlu, çözüm odaklı ve iyimserdik. Her şeyi zamanla, çalışkanlığımızla, dürüstlüğümüzle, gençliğimizle çözeceğimize inanıyorduk. Bu arada ben 25, eşim 27 yaşındaydık.

6.ayımızda babam bir cinsel istismar iftirası sonucu tutuklandı. Huzurla uyuduğumuz bir gecenin sabahına birçok yalan haber ve ölüm tehditleriyle uyandık. Bana göre bu mümkün olamazdı ama yine de beşer şaşar diyerek apar topar İstanbul'a gidip babamla yüzleştim. Kafamdaki plan çok netti. Eğer bu şerefsizliği yapmışsa, ölmüş kabul edip yoluma devam edecektim. Yapmamışsa yolumuz uzun ve sancılıydı. Babam olanlardan, hakkında söylenenlerden, tehditlerden, gazete ve televizyonlarda dönen yalan haberlerden habersiz, masum ve şaşkındı. Avukatlar tuttum, onun varolan borçlarını ödedim, dükkanını araştırmaya gelmeleri için aylarca kirasını ödedim, tüm masraflarını üstlendim kısaca. Hakkında ortaya atılan tüm iddiaların aksi kanıtlanmasına rağmen, iftirayı atanlar söyledikleri şeyleri geri çekmelerine rağmen, polis raporları bizden yana olmasına rağmen, bilir kişi raporları bizden yana olmasına rağmen, tanık beyanlarının tümü bizden yana olmasına rağmen, görüntülü kayıtlar, fotoğraf ve videolarla da birçok şeyi desteklememize rağmen; her celse değişen hakim ve savcılar, karşı tarafın medya ve belediyeyle olan yakın ilişkileri; dosyayı açıp okumadan karar veren sözde yetkililer sebebiyle dosyamız okunmadan, hiçbir delil değerlendirilmeden babam 25 yıl hapis cezası aldı. Günde 15-16 saat kafede çalışarak, her hafta İstanbul'a gidip geldim. Düğünden gelen tüm takı ve paraları bu iş için harcadım, yetmedi krediler çektim (sağolsun eşim inanılmaz destekledi), yine de başaramadım. Hukuki sürecin devamı çok uzun ama yıllar boyunca tüm sosyal mecralardan taciz edilmeye devam ettim. Esasında duyuruyu bırakmam bu olaya dayanıyor.

Biz bilim ışığında, akılla mantıkla sunulan kanıtlarla kendimizi bozmadan süreci ilerletelim, vicdanımız rahat, kanıtlarımız tam, nasılsa birileri okuyup bu konuyu aklına mantığına sığdıramayacak dedik ama ne yazık ki kurunun yanında yaş da yandı ve dosya hiçbir zaman okunmadı. Sonra yargıtay cezayı 17 seneye düşürdü. Şu an anayasa mahkemesindeyiz. Hala bekliyor ve mücadele ediyoruz, bakalım.

Bu süreçten birkaç ay sonra ortaklar da tüm yaşadıklarımızı bilmelerine rağmen, girerken koydukları paranın 2,5 katını talep ederek ayrılmak istediler. Toplamda 9-10 ay beraber çalışmıştık. Dedik ki madem kardeş dediğimiz insanlar 9 ayın sonunda, tüm sıkıntılarımıza rağmen bu şekilde ayrılarak böyle bir para talep ediyorlar; verelim. Dükkan bi marka filan olmadı, daha sandalyelerde minder yok :D 5 sene öncenin parasıyla 45bin tl istiyorlar şaka gibi :D Yine kredi çektik. Onlara istedikleri rakamı ödedik ve ayrıldılar. Sonradan öğrendik ki "İstanbul'dan varlıklı arkadaşlarımız geliyor, işi kurup sonra ayrılıp para alıcaz" diye yapmışlar zaten planlarını :D Fail 2! :D Varlıklı olsaydık keşke gerçekten. Aynı parayı bölüşüyorduk; bu herif kumar oynayıp bütün parayı kaybedip devamlı ailesinden destekle yaşıyordu. Bizse hem kendimize, hem baktığımız hayvanların tüm giderlerine (sokaktaki 20 kedi, 5 köpek filan, kısırlaştırmalar, mamalar, aşılar:D), hem babamın giderlerine, hem benim her hafta İstanbul'a gidip gelmeme yettiriyorduk. Kendi kıçı kırık motorumuzu bile onlara vermiştik, işe kolay gidip gelsinler diye izinli günlerimizde, yaz gününde Bodrum'da yeni evli çift olarak evde oturuyorduk aracımız ve paramız olmadığından :D Neyse, öyle ayrıldılar. Sonra biz dükkanda ikimiz kaldık eşimle.

Benim İstanbul süreci ayda 1-2'ye düşmüştü. Dükkanı toparlamaya çalışıyorduk. Buradan da gelenler oldu bu arada :D Sağolsunlar, yolunuz düşerse hepinizi bekleriz :D

Bi 6 ay da böyle geçti. Borç ve kredi yükümüz çok ağır geldiğinden dükkana yeni bir çalışan almadan her şeyi kendimiz yaptık. Mutfağa ben, bara eşim geçti. Sabahlara kadar çalıştık, denedik, alışverişi de kendimiz yaptık, tuvaleti de kendimiz temizledik, servisi de biz yaptık, hazırlığı da, müziği de, bulaşığı da... Aklınıza ne gelirse, gece gündüz çalışıp, hiç es vermeden kendimizi babamı kurtarmaya ve borç ödemeye adadık. Bir yandan da hizmet sektöründe her ne kadar sabah güne yeni bir tehditle, hakaretle, kötü haber veren bir telefonla uyanmış olursan ol, insanlara gülümsemek ve onları eğlendirmek zorunda olmanın psikolojik yükü de ekleniyordu ama yine de güçlüydük. Sonraaa tam yeniden hayata karşı umutlanacakken eşimin babasının akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Bu sefer de o süreç başladı.

Önce Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul vb yerlerde çeşitli profesör ve hastane arama süreçleri, sonra tedavi süreci başladı. Kayınpederim bu dönemde artık çalışamaz duruma geldiği için onun ailesinin masraflarını da biz üstlendik. (İkinci eşinden 20 yaşında bir oğlu ve 8 yaşında kızı vardı).

Gece yarısına kadar çalışıyorduk, dükkanı kapatınca eşim Marmaris'e gidip babasını alıp İzmir'e götürüp kemoterapiyi bekleyip, yeniden Marmaris'e gidip babasını bırakıp, Bodrum'a dönüyor ve çalışmaya devam ediyordu. Bazı zamanlar 10-15 gün dükkanı tek başıma açıp kapattığım oldu. O dönünce ben aynı matematikle İstanbul'a gidip, babamı görüp, avukatlarla görüşüp aynı gün geri dönüp gece çalışmaya devam ediyordum. Kayınpederlerin mutfak alışverişi, çocuğun okul giderleri vb destekçileriydik.

Sanırım gençliğin verdiği güçle gerçekten her düştüğümüzde daha güçlü kalktık hep ayağa. Biraz da enayilik. Ama çok şükür artık iş yeri azıcık daha profesyonel olmaya ve para kazandırmaya başlamıştı. Ne duruyoruz o zaman helva yapalım dedik. Eşimin, son 5 senedir odasından hiç çıkmamış 20 yaşındaki kardeşine iş verelim, onu hayata hazırlayalım dedik. Bak bak :D:D Fail 3'ün zemini geliyo :D Bu çocukcağız da 15 yaşında liseyi bırakmış, işte 5 senedir odasından çıkmıyor, eli bir iş tutmuyor, akşam okulunun borcu biriktiği için okula devam edemiyor filan. Marmaris'ten geldi, bize taşındı. İlk etapta 6 ay kadar birlikte yaşadık ve çalıştık. Çok şükür, iki kelimeyi yan yana getirmeye utanan çocuk açıldı, özgüvenlendi; barı, kahveyi, mutfağı öğrendi; para kazandı. Biz kazandığı paradan ayrı olarak okulunun geçmiş borçlarını ve yeni gelen taksitlerini ödedik, cep telefonunu aldık, üst baş alışverişini yaptık ve sezon sonunda bir sonraki yaza da görüşmek üzere vedalaştık.

Bu arada kayınpederim de kanseri atlattı, güzel bir kutlama yaptık; derken çok kısa bir zamanda nüksetti ve yukarıda anlattığım süreç yeniden başladı. Sonra da tam her şey yeniden iyi gidiyorken kendisini aniden kaybettik.

Bu arada ben devamlı mahkemelere gidiyorum, her celse büyük umutlarla gidip aşağılanarak dönüyorum, yeniden televizyonlarda, gazetelerde dönüyoruz filan çok zor. Kayınpederimin hastaneye kaldırıldığı haberini duyar duymaz dükkanı kapatıp yola çıktık. Yolda eşim arabayı süremeyeceğini söyleyip yanımızda da bir büyük olsun diye annesini çağırdı. Kayınvalidemle gittik Marmaris'e ama kayınvalidem kayınpederin eski eşi. Validenin de 25 senelik yeni eşi var. Bütün hikayelerin üstünden 25 yıl geçmiş ama kadıncağız insanlık yaptı bize.

Biz Marmaris'e giderken, babayı kaybettiğimizin haberi geldi. Yıkıldık. Neyse gittik, gerekli işlemleri hallettik ve 24 saat geçmeden Bodrum'a geri döndük. Günlerden Pazar. Pazartesi günü benim babamın İstanbul'da mahkemesi var. Salı günü ise eşimin babası yine İstanbul'da defnedilecek. Pazartesi sabahı 6.30'da uçağımız var diyelim.

Kayınvalidemi evine bıraktık, eşim de üvey babasının yanına çıktı, sarılıp teselli ettiler birbirlerini. Aksi bir şey yok gibiydi. Biz de eve geldik. Aramız 15dk. Eşim artık ağlayabilirim dedi. Kahve yaptım, içerken telefon çaldı. Telefonda sadece kayınvalidemin çığlıkları geliyordu "yapma, vurma, yeter" gibi :( Eşim "annemi dövüyo" dedi. Valla yalın ayak arabaya nasıl atladık, nasıl gittik oralar bende yok. 4-5 dk içinde oradaydık. Yolda jandarmayı aradık, biz içeri bi girdik ki kadını 40 dk darp etmiş şerefsiz. Kıskançlık sebebiyle ve alkol problemi bahanesiyle. Kadıncağızın ayakta duracak gücü yok, her yerden kanlar süzülüyor, bir yandan şoktan mıdır nedir "o çok iyi bir insan, onu polise vermeyin" diye yalvarıyor :/ Allah'ım son 3 sene kesin kabustu diyorum artık. Birazdan uyanacağım, uyanmam lazım yani. Daha babayı kaybedeli 24 saat geçmedi, bu nedir.

Üvey kayınpeder daya atmaktan yorulmuş sandalyeye oturmuş, oturduğu yerden kayınvalideye ve eşime ve hatta daha vefatının üzerinden 1 gün bile geçmeyen babasına küfürler hakaretler ediyor. Eşim önce üvey babayı dövdü, sonra jandarmalar müdahale etti. Ve de yanlış bi hareket yaparsa artık onu da nezarete atacaklarını söyledikleri için başına bir şey gelmesin diye kalanında da ben dövdüm. Bir yandan eşim sinir krizi geçiriyor, bir yandan herif kayınpedere küfrediyor, bir yandan kayınvalide "o çok iyi bir insan, onu götürmeyin" diyor, jandarma ultimatom veriyor asjdha o ara ben de yerlere düşürüp tekmeledim adamı, bi de suratını yumrukladım :/ Yaşadığımız her şeyin içinde vicdanım bi tek bazen buna sızlıyor. Hala utanıyorum yaptığım şeyden. Ama yine olsa yine yapardım...

İstanbul uçağının kalkmasına 4-5 saat var, günlerdir uykusuzuz, kayınpederi kaybetmişiz, kayınvalide öldüresiye dövülmüş, sabahında babamın mahkemesi var, ertesi gün cenazemiz var ve sabaha kadar hastane, karakol vs dolaşıyoruz. İşin kötüsü kayınvalidem de hastanede yaralarını saklıyor, karakolda hayır dövmedi diye yalan söylüyor, inanılmaz bir şey yaşıyoruz.

Uçağa birkaç saat kala, güvendiğimiz bir ablamızı kayınvalidemin yanına yerleştirdik ve biz gelene kadar buradan ayrılma dedik. Sonra gittik, babam bu sefer kesin çıkıyor dediğimiz mahkeme de g.tümüze girdi. Ertesi gün de cenaze... Sonra Bodrum'a döndük.

Kayınvalideye gittik, uzaklaştırma çıkarıldı, tehditler alıyor adamdan ama bize söylemiyor. Jandarmaya da söylemiyor öyle bekliyor ve adamı koruyor. Yanına koyduğumuz abla vardı ya bize o anlatıyor gelen mesajları. Bu arada bi de eşimin anneannesi var, alzheimer hastası, kayınvalidemlerle yaşıyordu. Bizim gittiğimiz o bir haftada her geçen gün kadının hareketleri kısıtlanıyor, birkaç gün sonrasında da tamamen felç geçirmiş gibi oldu. Hop yine hastaneler, meğer herif bunun kafasına telefon fırlatmış annemi dövdüğü gün. Anneanne de o günden beri ufak ufak beyin kanaması geçiriyormuş. 85 yaşında kadın. Masada kalabilir denerek ameliyata alındı. Daha kayınpederin yasını tutamadan yine hastane süreci. Bu arada çalışmaya devam ediyoruz. Ben dükkanda kalıyorum, eşim anneannesinin yanında hastanede. Neyse ki ameliyat başarılı geçti ama bu olaydan sonra anneanne tamamen yatağa bağımlı hale geldi...

Tekrar bahar geldi, kardeşimin erkek kardeşini geçen sene söz verdiğimiz gibi yeniden yanımıza aldık. Bu arada maddi anlamda götü biraz doğrulttuğumuz için bir arkadaş daha bizimle çalışmaya başlamıştı. Toplamda 4 kişi olduk dükkanda. Derken bu sefer eşimin üvey annesi tutturdu ben de Bodrum'a taşınacağım diye. Yapma etme dedik, buralar pahalı, küçük kız babasını yeni kaybetti, okul ve çevre değişikliği iyi gelmeyebilir filan. Yok dedi taşınacam. Ok dedik o zaman yakınımıza taşın ki tanıdıklarımızı kullanarak sana iş bulabilelim. Okul çıkışında kızı alabilelim filan. Evler bulduk, gönderdik, bak sakın bize sormadan ev tutma çünkü burada yeni gelenleri çok kazıklıyorlar, arada bir tanıdık buluruz, bize farklı davranırlar dedik. Dedik de dedik. Fail vol. 45764
Anaaa bi baktık kadın bize haber vermeden bize oldukça uzak bi yerde, oldukça yüksek fiyatlı bi ev tutmuş. Bize tuttuktan sonra haber veriyo. Hayırlısı dedik, belki kadın 50 yaşından sonra özgür kalmak istiyor hayatında ilk kez. Saygı duyalım. Duyduk da.

Biz erkek kardeşe hayat yolu çizmeye odaklıyız. Bu sezonun sonunda lise bitince MSA'ya gönderelim, masraflarını da biz üstlenelim, eli artık iş tutuyor, mesleği de olsun planları yapıyoruz. Annesi dedi ki ben bayramın 1. günü taşınıyorum. Yardıma gelir misiniz...

Bilenler biliyor, tatil yöresinde bayram günü hizmet sektöründeki yoğunluğu. Bütün kış beklediğimiz gün gelmiş. Kadın o gün taşınacak. Hay hay babamızın emaneti. Erkek kardeş yine bizimle yaşıyor bu arada. Eşim dedi ki "yarın şu saatte uyanıyoruz, bu saatte evden çıkıp, şu saatte anneni taşıyoruz, akşam da bu saatte dükkana dönüyoruz rezervasyonlar full". Ok, sabah oldu, kardeşi uyandırıyoruz uyanmıyor. Belki 10-15 defa uyandırdık. Evden çıkma saati geldi geçiyor, eşim de kendi başına çıktı, üvey anneyi taşımaya gitti. Yarım saat sonra kardeşi uyandı, abisini sordu, anlattım. Tamam deyip evden çıktı. Gidiş o gidiş :D Yukarıda fail 3 zemini olarak anlatmıştım ya :D Cebine henüz çalışmadan verdiğimiz maaşını da koyup kaçtı herif akdljhsa :D Bayram günü dükkanda iki kişi de kaldık mı :D Arıyoruz açmıyor filan sonra arkadaşları haber verdi, Türkiye turuna çıkmış lkdsjla :D Neyse biz bütün yazı güç bela 3 kişi hallettik ama sezon ortasında yeni eleman da bulamadığımız için iflahımız s.kildi afedersiniz.

Bu arada babadan 400.000tl filan borç kaldı dahgsd kafamız çok karışık ama üvey anne abuk subuk harcamalar yapıyor, atıyorum 6 tane kahvaltı tabağına 1.000 tl veriyor, saçma sapan bir elbiseye 900tl veriyor. Sonra param bitti diye bizden destek istiyor, veriyoruz; evden kaçan kardeşin okul taksidi diye para istiyor, veriyoruz filan saçma sapan bir durum :D Küçük kız için yine okul ve üst baş harcamaları, onu gezdirip yedirip içirmeler, helali hoş olsun, tüm hikayeler içindeki en masum kişi kendisi...
Abi 6 ay sonra, kadın dedi ki ben Bodrum'da yapamıyorum, burası çok pahalı, kız okuldan eve geliyor tek başına, ev sahibi beni dolandırıyor vs. Be amk, biz 6 ay önce bunları söyledik zaten sana. Peki ne yapalım? Ben tekrar Marmaris'e taşınacağım, bana nakliyeci ayarlayın. Bi de bilmem ne kadar para. Ok. Bunları da yaptık.

En son benim doğum günümden önceki akşam saat 9'da eşimi arıyor. Sabah 8'de taşınıyorum, yardıma gelebilir misin diye. Ben de kendimce yasta olduğum için senelerdir doğum günü kutlamamışım; o sene Antalya'dan annemler ananemler geliyor, dükkanda müdavim müşteri ve arkadaşlarla kutlama yapacağız. Eşim de durumu izah ediyor, evde 4 kişi misafirimiz var, yarın kızın doğumgünü, dükkanda organizasyon var vs. derken telefon suratına kapanıyor :D Kapanış o kapanış :D Bi daha ulaşamadık. Taşınıp bizi sildi hayatından. Küçük kızı da taşınmadan iki hafta önce Marmaris'e yollamıştı zaten. Veda bile ettirmeden :D

Bu arada eşimin annesi adamdan ayrılma arifesindeydi ya, o da yanında bir erkeğin eksikliğini hissetmesin filan diye ona da maddi manevi yardımcı oluyoruz. Gece 5'te dükkanı kapatıp, sabah 7'de eşim kapı montajına gidip, birkaç saat sonra dükkanı açıp 15 saat aralıksız çalışıyor filan öyle bir şey.
Ama annesi yalnız kalma kısmını kabullenemeyip adamla tekrar barıştı. Çok boktan hissettik.

Aileden yediğimiz bu son kazıklardan sonra bizim psikolojimiz baya gitti bitti. Çok garip oldu. Peki dedik, öldürülmek istiyorsan artık senin kararın ama madem kocan yanında o zaman bizden maddi manevi bir desteğe gerek kalmadı diye blöf yaptık. Yeniden birleşme denemeleri 1 ay sürdü. Ama o 1 ayda çektiğimizi Allah biliyor. Her gece evlerini gözetledik kavga var mı, kötü bir şey var mı diye. Her uykudan kabusla uyandık.

1 ayın sonunda herif yine içip sıçmaya başlayınca anne nihayet uyandı ve adamı kovdu. Bu sefer de onun bozulan psikolojisiyle yaptığı işler batmaya başladı. Bir yandan yatalak annesine bakıp bi yandan çalışmaya çalışıyordu ama başaramadı. Dedik ki bu böyle olmaz, hiçbir şey yapmasan aylık giderin (dükkanın masrafı, ev kirası, bakıcı parası, çalışan maaşı vs) 20.000TL. Gel bizimle yaşa, dükkanını da kapat, tüm masraflarından kurtul.
Böylelikle kayınvalide bize taşındı. Bu arada 2+1 evde 2 kedi, 1 köpek, 1 kayınvalide, 1 yatalak anneanne bir de biziz ashdkajsdh :D Bu şekilde 7 ay kadar birlikte yaşadık. Zaten melek gibi insanlar, başımın üstünde yerleri. Ama bu sayede kadıncağız son 1 iş daha yapıp, ufak tefek borç kapatıp, cebine de bir miktar parasını koyabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında onu Antalya'da ufak bir köye taşıdık. Şimdi tarım yapıyor, annesiyle emekli maaşlarıyla tatlıca geçiniyorlar.

Anam ne uzun oldu :D Aralarda bi sürü şey daha var onları geçiyorum artık. Tam yine her şeyi yoluna koyduk, artık bi Avrupa yapabiliriz derken bu sefer de pandemiler çıktı işte oralar zaten malum. Dolar euro da öyle :D Bu bir senenin yaklaşık 6 ayında kapalıydık. Bu aradaaa yaş da 30 oldu :D

Sonuç, işler ve dükkan genel olarak gayet güzel oturdu. Bu yaz dükkanda çalışan nihayet 5 kişiydik. Küçük kız kardeş Darüşşafaka'yı kazandı :,) Annesi telefonlarımızı açmadığı için görüşemiyorduk, geçtiğimiz aylarda ona güzel bi telefon hediye ettik kendisine ait, artık rahatça görüşebiliyoruz :)

Borçlar bitti sayılır; yeniden borca girmeden kendi birikimimizden harcayabiliyoruz en azından pandemi sürecinde. Kendimizden çokça ödün vererek belki bir güzel ev ve araba parasını havaya üfledik ama vicdanlarımız rahat diye bakıyorum.

Geçenlerde eşimin annesi ufak bir kanser tehlikesi atlattı, ameliyatı için Antalya'ya gittik, anneanneye ben baktım, eşim de annesinin yanında durdu mesela. Annem de bize yardıma geldi kayınvalidelere. Sonra hep beraber benim Anneannemlere gittik. Yetişemiyorlarmış perdelerini yıkadık, yemeklerini yaptık :) Dedem kalp krizi geçirmişti, onu bi daha göremem diye çok korkuyordum, onu gördüm. Ailenin kalan kısmıyla mutlu zamanlar geçirebilmek çok değerli bence. Nolur size değer verenlere sıkı sıkı sarılın. Küsseniz barışın.

Şimdi de benim annem tiroid kanseri oldu sanırım. Pazartesi günü belli olacak, bakalım. Özet olamadı ama özetle benim de duyuruya ara verme sebeplerim böyle şeylerdi.

Şu sıralar artık daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım. Umarım başarabilirim. Bana ulaşamayan mesajlarınız olduysa hepinizden özür dilerim.

Hatırlayanlara bol sevgiler, ve bir de kapanış fotoğrafı gönderirim :))

İlk kedimi sahiplenmeden önce duyuruya sormuştum. Herkes sende kalsın lütfen sokağa bırakma demişti. Buradan aldığım en güzel cevaptı. Çünkü tüm bu boktan süreçlerde hiçbir terapi, hiçbir ilaç olmadan, hayata tutunmamı sağlayan en güzel şeydi kendisi. Sonra sorunlar arttıkça, evdeki terapicilerin sayısı da arttı asdhajga :D Teşekkür ederim tekrardan. Onlardan bi hatıra bırakıyorum buraya.

Sorularınız varsa sorun, umarım modlar silmez :p Sağlıcakla kalın.

Sevgiler.
0
pandispanya
(30.01.21)
Çok üzgünüm ben de bunu amaçlamamıştım ama başlayınca çok uzun sürdü 4,5 senenin özeti :D Bazı yerler çok detaylı olmuş ama beynim sulanınca geri dönüp silemedim de kaldı öyle artık hayırlısı :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
korkunç, nutkum tutuldu. çok çok geçmiş olsun babana.
! gördünüz mü millete nasıl iftira atılıyor. nasıl hayatlar karartılıyor. ahh ah
kötünün kötüsü bi haber ama yalnız değilsiniz
www.hurriyet.com.tr iftira 2009
www.hurriyet.com.tr iftira 2018
www.hurriyet.com.tr iftira 2021

ileri okuma:
false accusation of rape
0
esref
(31.01.21)
@esref çok teşekkür ederim. Başımıza gelenlerden sonra duyduğumuz, okuduğumuz her şeyi önce sorgulama konusunda çok hassas olduk. Bu konu bu ülkenin en iğrenç gerçeklerinden birisi olmasına rağmen, hiçbir suç işlemeden mağdur olan da çok insan var maalesef. İşini düzgün yapan kurum yok denecek kadar az. Suçlu elini kolunu sallayarak dışarıda, suçsuz içeride olabiliyor. Teşekkür ederim tekrar.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Allahım film gibi! Geçmiş olsun gerçekten ve hoş geldin :)
0
mor oje
(31.01.21)
Çok teşekkür ederim, çok hoş buldum :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben seni hayal meyal hatırlıyorum. çok uzun süre olmuştur gerçekten ama. tüm yazdıklarını da okudum okurken de kolum uyuştu bu kadar olay nasıl üst üste gelir diye hayatı sorguladım. allah güç kuvvet versin ve yardımcınız olsun demekten başka da elimden bi şey gelmiyor. gerçekten çok zor şeyler yaşamışsınız.
0
lata
(31.01.21)
Bende burada çok aktif olamadan da oldukça eskiyim ve pandispanya yi hatırlıyorum. Söyleyeceğim tek şey; Helal olsun size... Hoşgeldin.
0
primetime
(31.01.21)
sen dağ gibi bir insansın. kocan da öyle. ve evet, Allah dağına göre kar veriyor.
biliyorum, dağ olmayı ben istemedim ki diyeceksin. benim de istemediklerim oldu. nasip.

ayrıca rahmetlinin mekanı cennet olsun.
0
esref
(31.01.21)
@lata, çok teşekkürler, yazdıklarınız ne kadar değerli bilemezsiniz, sağolun, hepimize güç kuvvet diliyorum :)

@prime time, hoşbuldum, çok teşekkür ederim <3 :)

@esref, insanlar ne zorluklar yaşıyor, bizimki de dert mi diye düşünüyorum aslında. her şeye rağmen şükür. Bazı çok keskin hatlarımızı törpüledi, önem sıralamalarımız değişti, alabildiklerimizi alıp yola devam etmek gerekiyor, hayat işte. Güzel sözleriniz ve temenniniz için çok teşekkürler, çok sağolun gerçekten :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be, ne dönüş ama :D
hepsini okudum, daha önce de bu nicki duyuruda görmüştüm, hatta isminin geçtiği/arandığın zamanlar da oldu.
gerçekten helal olsun. okurken kaç kere dedim "oha lan MtKrt, buraya kadar kaç kere intihar ederdin?!".
yaşanabilecek her kötü olayı yaşayıp atlatmışsınız. bundan sonrası önünüz umarım aydınlık olur. hoş, olmasa da siz üstesinden gelirsiniz:D
tekrar hoşgeldiniz.
ve bol şans.
0
MtKrt
(31.01.21)
hahahasjkdhakj kahkaha attım valla çok sağolun ya. ben de sizin isminizi hatırlıyorum, o zaman artık moderasyonlarda görüşürüz :p Çok teşekkürler gerçekten, intiharlık bir şey yok, nasılsa kendiliğimizden ölücez bi gün, daha bölüm sonu canavarı çok :D hoşbuldum.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
woaw film gibi okudum. ne kadar güçlüsünüz...
bodrumu çok severim. mekanınız nerede adı nedir bir uğrarım :)
0
omonia
(31.01.21)
tamamını okudum. inanılmaz şeyler atlatmışsınız. çok çok geçmiş olsun.
yıllar sonra yeni bir dönüş yaptığım için nick yeni olsa da çok net hatırlıyorum ben seni :) bundan sonra her şey daha güzel olur umarım sizin için.
iyi ki geldin, hoş geldin!
0
juliette
(31.01.21)
Acilen dünya turuna çıkın ;) kaç kaç kaç kaç
Şaka bir yana geçmiş olsun...
0
intihar etsem de kendime gelsem
(31.01.21)
@omonia, çoook sevinirim, biz Yalıkavak'tayız, mesaj atıyorum ismini :D

@juliette, ya çok çok teşekkür ederim. çok mutlu oluyorum, hepimiz için kabul olsun bu dilekler :)) çok sağol, hoşbulduk! :)

@intihar.. asdhaha dünya buna hazır mı bilemiyorum benim şansımla başedemeyebilir :/ :D Çok teşekkürler.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben hatırlıyorum.
eskilerden şöyle 3-4 yıl önceden.

hoşgeldin.
0
alt4y
(31.01.21)
Tanımıyorum ama geçmiş olsun.
0
dissendium
(31.01.21)
Aa hatirliyorum seni, o kadar oldu mu diye baktim da son duyuru uzerinden 5 sene gecmis. cok cok gecmis olsun. Sonunda toparlayabilmenize cok sevindim.

Mekanin adini ben de isterim :)
0
fakyoras
(31.01.21)
Müthiş hikaye, çoğu filmde bu kadar aksiyon olmuyor. Süper kahraman olsa çoktan kostümünü çıkarıp emekliye ayrılmıştı. Çok iyi bir iş başarmışsınız, umarım güzel günler gelmiştir ve hiç geçmez.
0
alfred
(31.01.21)
@alt4y, tanıdık isimler görmek çok hoş :) hoşbuldum.

@dissendium, çok teşekkürler :)

@fakyoras, çok iyi hatırlıyorum seni de, çok teşekkürler :) gönderiyorum hemen :d

@alfred, çok sağolun, güzel dilekler hepimiz için gerçek olur umarım.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be... senin nickini çok net hatırlıyorum. 4-5 sene geçmiş en son yazdığından beri
neler neler yaşamışsın saygı duydum. karıştırmıyorsam sanki ifşalardan birinde eşinizle açık alanda bi fotonuz vardı ya da o aycovskimiydi bi dk...:/ hee bi de duyuru kızları buluşmaları yapılıyordu orda da vardın sen sanki :)
0
mr.brown
(31.01.21)
@mr. brown yok, eşli fotoğraf benim değildi, kimindi hatırlamıyorum ama yine de helal valla :D kızlar buluşmaları düzenliyorduk doğru :D güzel zamanlardı. sizi de hatırlıyorum. çok teşekkür ederim.

not: tekrar düşündüm, fotoğraf benim de olabilir emin değilim :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hiç konuşmadık sanırım ama ben çok iyi hatırlıyorum sizi. Hatta Bodrum’a taşınmadan önce Bodrum ve mekan açmakla falan ilgili duyurularınızı çok net hatırlıyorum. Hoşgeldiniz :))

Yaşadıklarınız okuyana bile çok zor gelirken 5 sene bunlara dayanmanız ve hala pozitif kalabilmeniz gerçekten olağanüstü. Umarım annenizin hastalığı kanser değildir de bu kadar şeyden sonra güzel bir haber alırsınız pazartesi günü.

Bu arada mekanınınız adını ben de isterim. Hatta yemin ederim zamanında burda açtığınız duyurulardan beri merak ediyordum :D Yazarsanız Bodrum’a gelince uğramayı çok isterim :)
0
ms brownstone
(31.01.21)
süreçten haberim yoktu ama hatırlıyorum elbette.
hastalıklar ve başa gelenler nedeniyle gelmiş geçmiş olsun diyebiliyorum ancak.

hoş geldin.
0
blatta hiberna
(31.01.21)
Ya okuduğunuza inanamıyoruum :D Ben bile ne yazmışım diye dönüp okuyamadım, çok teşekkür ederim, kim okuyacak diyordum, öyle içimi dökmüştüm, çok sağolun gerçekten :,)

@ms brownstone, hoşbuldum, hemen gönderiyorum, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, umarım bundan sonrası güzel olur. Görüşmek dileğiyle :))

@blatta hiberna, tanıdık isimler çok güzel geliyor, hoşbuldum, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
zaman ne çabuk geçiyor, hatırlıyorum seni. aktif kullanıyordun duyuruyu :)

o değil de film gibi geçmiş 5 yıl.
0
kaptan maydanoz
(31.01.21)
hayret ve hayranlıkla okudum. türlü zorlukların içinden geçerken iyilik yapmaktan da geri durmamışsınız, ailenin her bireyine yetişmişsiniz. helal olsun vallahi. ailenizle güzel günler görmenizi dilerim. duyurunun epeydir kullanıcısı olmama rağmen pek girmezdim o sebeple sizi bilmiyordum, ama geri dönmenize memnun oldum, kendinize çok iyi bakın..
0
denizince
(31.01.21)
ækaptan maydanoz, ben de seni hatırlıyorum, hihi :) evet inanılmaz hızlı geçmiş zaman :) yani normal şartlar altında insanların başına daha ileriki yaşlarda gelen ya da bazısı hiç gelmeyecek sıkıntıların hepsi peşpeşe all in one şeklinde geldi gibi oldu. sağlık olsun ne diyeyim, beterin beteri var.

@denizince, ben de çok memnun oldum, çok teşekkürler, sevgiler :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Merhaba. Sizin kadar eski değilim o yüzden hatırlamıyorum sizi. Ama hoş geldiniz. Ne badireler atlatmışsınız. Çok geçmiş olsun. Umarım bundan sonra üst üste mutlu haberler alırsınız :)
0
black holes in the sky
(31.01.21)
allah askina ozet gec kanka :D
0
baldur2
(31.01.21)
@black holes, çok teşekkür ederim, tanışmış olduk, sevgiler :)

@baldur, özet geçiyorum :D 5 yıla yakındır, ölümler, hapisler, hastalıklar, tehdit, kan, göz yaşı, açlık, sefalet, hıyanet, sel, susuzluk, toprak kayması vb sebeplerle yoktum, sular biraz duruldu, geri döndüm, hoşbuldum :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
e hadi, şimdi sıra güzel günlerde. hoşgeldin yeniden.
0
antihero
(31.01.21)
Ben 2013-2014 gibi aranıza katıldığım icin nickinizi cok net hatırlıyorum. 19 yaslarinda falandim. Ama kisisel olarak pek tanımıyordum. Duyurarinizi falan da hatırlamıyorum yani ama duyuruda popüler birisi olduğunuzu biliyordum. Hatta gözüm mözüm kaydı diyorsunuz ama simdilerde pek olmasa bile siz gittikten sonra buralarda yapılan ifşalarda, duyurunun en güzel kizi tartismalari ortaya çıkıyordu ve oralarda halen adinizi gördüğümü hatırlıyorum. Eger bu animsamam yanlis değilse, kendinize hakaret etmeyin bence. Çünkü ifsalarda gayet iddiali arkadaslar vardi :D

Benim nickimi belki gormus olabilirsiniz. Gecen senelerde ufak bir travma yaşayınca tüm duyurularimi sildim bir süre uzak kaldım. Toparlayınca ve guzel bir iliskiye, guzel bir ise başlayınca geri döndüm. Benim süreç biraz kisa sürdü şanslıydım. Sildigim 1000e yakın duyuruya yanıyorum. Bir suru guzel data vardi. Basond uyarmisti yapma etme dedi ama dinlemedim. O an iyi gelmişti ama sinirimi beni duyuruya sokan kisiden cikaramadigim icin duyurudan çıkarmıştım sdhfjg Neyse sonra güçlenip asiyorsunuz, hem datalar da belki cok onemli değildir, dunya icin kucuktur de.. benim icin büyük bir sey gibi hissetmisimdir :) (yok oyle bedavadan dert dinletmek siz de bizi dinleyin diyomusum shfjf) Neyse kisa kestim ben tamam. Sizinkinin yaninda devede kulak.

Yazıya gelirsek, okurken hikayede gecen hemen her kahramanı nasıl boğasım geldi anlatamam. Suan gulerek anlatmaniz bir miktar çoğumuzu rahatlatsa da gerek sizi kullanan insanlara gerekse sizin eşinizle olan polyanaciliginiza ve iyi kalpliligine sinirlenmeden edemedik bence ona eminim :D

Fakat böyle olmadan da güçlü duracak enerjiyi, azmi ve motivasyonu sağlayamaya bilirdiniz orası da ayrı bir konu.

Ölüm ve hastaliklara cok uzuldum, basiniz sag olsun. Insanlik olarak çoğumuzun asamadigi tek sey şu ölüm ve hastalıklar bence. Hayatin akışında olsa da kimse hazirlikli değil.

Olaylara donersek, ne yazık ki akraba da olsa arkadas da olsa yolunacak insan ariyor herkes. Ben hep dedemin veya babamin insanlar tarafından nasil kullanildiklarinin geçtiği hikayelerle büyüdüm. Dinlemeseydim benim de basima cok sey gelebilirdi. Cunku asiri iyi niyetli, herkese çabuk guvenen ve yardımsever bir insanim. Bu karakteristik bir özellik sanirim, doğuştan geliyor pek yapacak bir sey yok ama dikkatli oluyorum işte. Normalde "ya şimdi laf ederler arkamdan şöyle derler" diyerek yaptigim fedakarliklari biraz olsun azalttim yani. Cok da umrumda değil kimin ne düşündüğünü. Bisey diyecek olan yapsan da diyor yapmasan da.

Anlattiklarinizdan sonra, 5 parasiz 1995te Londra'ya gidip, sefaletler cekip, simdi zincir markalara rakip olacak büyüklükte bir coffee shop/restaurant açmış amcamın, davranislarinin altinda yatan sebepleri anladigimi düşünüyorum. Çünkü anlam veremiyorduk. Cok konusmadigimiz icin hikayesini de cok bilmiyorduk. Gecen senelerde yanina gittigimde de davranislarina anlam vermemistim cunku. Melek gibi bir insan ama kimseye kesinlikle güvenmiyor. Çok şüpheci. Cafeyi kesinlikle kimseye emanet etmiyor. Ise alimlarda 40 kere dusunuyor, arastiriyor. Kendini fakir gibi gösteriyor. (Cevreye de ailesine de.) Öyle giyiniyor. Bankada milyon poundlari olduğuna eminim. 400 poundluk arabayla geziyor ama.

Tabi bu biraz isin hastalikli boyutu sanki ama adam orada hala tek basina. Sanirim boyle davranmak zorunda. Sizin gibi seyler mi yasadi yoksa boyle yapmazsa basina bunlarin geleceğinin farkinda mi bilmiyorum. Ama ben kisa hayat hikayenizden cok guzel dersler aldim. Kotu biri olmayacagim tabii ki. Cunku 3-5 kurus ugruna onurunu da serefini de satan, sagdan soldan uckagitcilikla indirdikleri paralarla kendilerini zeki zanneden insanlarin mutlu olabilecegine inanmiyorum ben. Gecici mutluluklar onlarınki. Onlara verilecek en büyük cevabi her dusus veya tokezlemede daha güçlü kalkarak vermissiniz zaten. Bu hikayenin sonunda da iyiler kazanmis gibi duruyor, sevindik. Umarim daha güzel yerlere gelir, daha büyük mutluluklar yaşarsınız.

Cafe ismini biz de istiyoruz, muhakkak geliriz!!

Bu arada durumları buraya anlatsaniz da kesinlikle her türlü yardim gelirdi fakat kendi basiniza mucadele edip cogu zorluğun ustesinden gelmeniz de ayri takdire şayan. İlk defa simdi duyuyoruz. Cogu eski duyurucu bireylerin saskinlikla okuduguna eminim.

Tekrar gecmis olsun, hos geldiniz ^^
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
Gerçekten hoşgeldiniz. Ne bitmez bir heyecan, okurken hem çok sinirlendim size yapılanlara hem de çok duygulandım sabrınıza, iyi niyetinize. Karşınıza bundan sonra iyi insanlar çıkar inşallah. Keşke arkadaşım olsaydınız, öyle ısındım size ve eşinize.
0
curukturpkokusu
(31.01.21)
@antihero, çok çok teşekkür ederim :)

@ananiyimioguz, ben de seni çok iyi hatırlıyorum, yanılıyor olabilirim ama sanki ilişki tavsiyeleri üzerine gelişen bir sohbetimiz vardı ve yaşına rağmen olgun bir insan olduğunu düşünüyordum. Eğer doğru hatırlıyorsam, görüyorum ki yıllar senden bu anlamda hiçbir şey eksiltmediği gibi, üstüne eklemiş. Ne büyük bir kazanım. Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve bu kadar emek vererek yazdığın için çok teşekkür ederim gerçekten. Çok şaşkınım. Çok teşekkürler.

Basond'u dinlemeyen yanar :D ama hiçbir şey için pişman olmaya gerek yok, belki ileride kullanabileceğin güzel bir tecrübe edinmişsindir, onca emek ve yaşanmışlığı silme kararınla. Bi dahakine belki bi yedek alırsın aksjd :D

Başıma bu hastalıklar gelmeden önce her gün aynaya bakıp ne kadar çirkinim diye ağlardım ashdhah :D Daha kaslı olmak için, daha az yağlı olmak için vs :D Sonrasında gözümü kabul etmem de zor oldu, zaman aldı, ama şu an artık gerçekten umrumda değil, kafam kopsa da üzülmem, öyle gezerim. Gerçek dert görmemektenmiş o dertler, biraz da ergenlik :D

Bizimle ilgili söylediğin her şeye katılıyorum. iyi niyetle enayilik arasında bir çizgi var. Biz biraz enayi davrandık belki. Babam dışında kendi ailemden pek bir sorun yaşamadım, genel olarak destek gördüm, belki kendi aileme yapmayacağımdan fazlasını eşimin ailesine yapmış olabilirim. Çünkü eşimin ailesiyle ilgili konularda karar verirkenki kriterim mantık değil vicdan oldu. "Ya benim yüzümden/benim etkimle yaptığımız ya da yapmadığımız bir şeyin sonucunda eşim mutsuz olursa/ vicdan azabı çekerse" diye düşünerek her şeyi fazlaca yapmak için çabalayıp onu da gaza getirdim. Açıkçası benim de etrafımda genelde kadınlar çok baskın karakterli ve karar mercii olduklarından, ben de kendime çocukluğumdan beri bunu tembihlemiştim: Kimsenin vicdan azabına sebep olma, kimsenin ailesiyle arasına girme, 50 sene sonra "senin yüzünden" diye başlayan kavgalara sebep olma, gibi... Benim kendime verdiğim dersin sonucunda fazlaca yıpranmış olduk ama en azından sevgi, saygı içinde, birlikte ve birlikte olmaktan mutluyuz. Kendi ailemle ilgili vereceğim kararlar beni bağlar ama başkasına kötü etki etmemeliyim diye düşünerek fazla verici davrandım. Bence doğru bir davranış olmayabilir ama pişman da değilim yine olsa yine yaparım. Bunun bedelleri oldu ama diğer türlü davransaydık onun da bedelleri olacaktı. En azından kabul etmeye razı olduğum bedelleri ödedim. Sonuç olarak bence vicdan rahatlığı; akıl ve ruh sağlığını korumanın en iyi yoluydu. Benim için en azından.

Aslında zeka, başkalarının tecrübelerinden de ders çıkarabilmeyi de kapsıyor. Tek sorun, çıkardığın tecrübelerin de hesaplanamayan birçok başka şeye gebe olacak olmasında :) Yine de içimden bir ses, senin bu konuda daha başarılı olacağını söylüyor :)

Dükkanın ismini yazacağım, yeniden çok teşekkür ederim, çok hoşbulduk :))

@r evolution, çok teşekkür ederim :D Dosyayı silip, silinenlerden de silmeyi umuyorum. Çok sağolun :))

@curukturpkokusu, bence iyi insanlar eninde sonunda birbirini buluyor. Biz bir şekilde genel olarak ailelerimizin hatalarının bedelini ödedik gibi oldu. Kendi seçtiğimiz çevremizde genel olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum, gerçekten hayatı pahasına kendisini bize siper eden arkadaşlarımız oldu. Bin yaşasınlar. Sizinle de arkadaş oluruz neden olmasın, merak etmeyin siper etmelik bölümü geçtik gibi :P :D Çok teşekkür ederim tekrardan güzel sözleriniz ve dileklerinize <3 :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Sonuna kadar okudum (:
Hoşgeldiniz.. Mekanın adını ben de öğrenebilir miyim? Bu arada 3. Hata erkek kardeşin akıbeti noldu?
0
Ven
(31.01.21)
@ven ajdghsga ya çok tatlısınız hepiniz valla allah razı olsun yüzümü güldürdünüz:D
3. hata, önce bi iki ay değişik şehirlerdeki arkadaşlarında memleket turu yaptı. Sonra annesiyle yaşamaya başladı ama hem çalışmayıp hem evdeki herhangi bir işe de yardımcı olmadığı için onunla da anlaşamadılar. Şimdi varlıklı bi kız arkadaş bulmuş, İstanbul'a taşındı. Onunla e ticaret gibi bi işler yapıyorlar. :D iyi gibi, sağlığı keyfi yerinde bildiğim kadarıyla. mutfak ve bar becerileriyle göz dolduruyormuş :D duyuru dedikodu birimi gururla sundu ajksh :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
nickinizi hatırlıyorum :)

ne kabus ama! çok büyük geçmiş olsun hepsi geride kalmıştır umarım. mekanın adını ben de isterim bu ortak belamızı da def edince bir biranızı içeriz belki.

paticanlara selam.
0
Ufuk
(31.01.21)
Hafızam kötü oldugundan hatırlayamadım sizi.

Sabahın yedisinde bir solukta okudum. Direksiyon sınavından kaldım diye perişan haldeyim bir gündür. Kendi derdim inanılmaz manasız geliyor şu an.

Göz kısmını anlamadım. Görüşünüzde problem yok, sadece şekil olarak mi değiştiler? Olabiliyor mu öyle? Geçmiş olsun.

Maddi konularda fazlaca verici olmuşsunuz. Enayi demek istemiyorum, ayıptır, ama öyle gibi biraz. Sizin sorumluluğunuzda olmayan kişiler için sırf kan bağınız var diye bu kadar masraf yapmamalısınız. Üvey anne mesela çocuk dogururken size mi güvendi? Ne diye Kahraman olmaya çalışıyorsunuz ki? Tamam on sene sonra vicdanınız sizlamayacak ama siz de tekrar yirmili yaşlara dönemeyeceksiniz, giden gitmiş olacak. Kavga sebebi olmaktan bu kadar çekinmeyin. Yoksa daha çoook sömürülürsünüz. Bunca şeyin üstüne artık farklı bir konu olur ve hayır derseniz, eşiniz de bunun kavgasını ederse ona yuhh zaten.

Babanızın başına gelen iftira mi gerçekten? Umarım öyledir. Ben bu konuda kendi babama dahi güvenmem.

Her şey için geçmiş olsun. Umarım toparlarsınız.
0
elorelia
(31.01.21)
Ohaa 5 yıl mi olmuş :///
0
abuzer
(31.01.21)
Hoş geldin tekrar :)

Ben de çok net hatırlayanlardanım. Hatta buradan bi arkadaşla "duyuruda şu arkadaşlar vardı artık girmiyorlar" dedikodusu yaparken seni de saymıştık.

Yaşadıklarınız gerçekten film gibi. Ama siz de çok naifmişsiniz. Özellikle verdikleri paranın 2,5 katını isteyen dolandırıcı tiplere keşke istediklerini vermeseymişsiniz dedim içimden. Neyse artık olan olmuş. Zaten okudukça o parayı unutuyorsun.

Başınız sağ olsun, geçmiş olsun :/
Umarım artık bugün milat olur ve çok güzel şeyler sizi bekliyordur.
0
himmet dayi
(31.01.21)
ayrica dunya bu kadar iyi olmak icin fazlasiyla kotu bir yer. dark side'a gecme ama bu kadar da iyi olma :D
0
baldur2
(31.01.21)
Ben babada kaldım. SÖzlüğe falan taşıyın, twitterda yayın, esra erola çıkın, cimerden yazın. Gerçekten tecavüz edince salıveriyorlar, iftira atında tutukluyorlar. Bugün sizin babanız yarın bizim babamız, başkasının eşi, erkek kardeşi. Üzüldüm.
0
gelmeistemem
(31.01.21)
hoşgeldiin, kedileri öp, iti mıncır. bir mekanda müdavimler varsa orası olmuştur artık, sırtınız yere gelmez.
0
selam
(31.01.21)
hosgeldin. birebir hic tanismadik ama nickini hatirliyorum. butun bunlari su anda bu kadar rahat anlatabiliyor oldugun icin seni ve esini tebrik ederim. bu surecte bu kadar guclu kalabilmeniz harika. umarim bundan sonra hayatinizda her sey cok daha iyi olur!

daha guzel yarinlara, cheers.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.01.21)
welcome back
0
paranoyak kedi
(31.01.21)
ben de nickini hatırlıyorum. hatta sanıyorum birkaç defa mesajlaşmıştık farklı konularda.

her şey için gelmiş geçmiş olsun ve de hoş geldin diyelim o halde :)).
0
Phoebe
(31.01.21)
Duyuruyu aktif kullanmasam da bir süredir, nickinizi hatırlıyorum. 5 seneye ne hikayeler sığdırmışsınız valla helal olsun diyorum, eşiniz ve siz çok güçlüymüşsünüz. Mutlu yarınlara diyorum :)
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(31.01.21)
@ufuk, onların da selamı var çok teşekkürler, birazdan mesaj atacağım, umarım birlikte kadeh kaldırabiliriz :)

@elorelia, ben seni hatırlıyoruuum :) ifşalarda da vardın, çok aktif kullanıyordun duyuruyu, ne güzel seni görmek de. Görüşümde de problem var aslında. Sürekli acı çekiyorum, bazen çift görüyorum, ilerlerse körlüğe kadar götürebilecek bir şey. İlerlemesi için de elimden geleni yaptım açıkçası ama o başka bir duyurunun konusu olsun :P

Söylediğin şeyler doğru, katılıyorum ama olanlar oldu bi kere, su akıp kendi yolunu biz iyi davranmaya çalışsak da yine buldu. Babamla ilgili olan kısımda, gerçekten anlattığım şekilde her şey. O kadar akla mantığa aykırı ki yıllar sonra üniversitede ders olarak okutulabilecek şekilde bir hukuksuzluk örneği sergilendi. Bazen keşke gerçek olsaydı, şimdiye kadar ne psikolojim, ne maddi manevi hayatımız bu kadar yıpranmazdı diye düşünürdüm. Birisini öldü kabul edip, hayatımdan silmek, bu geçirdiğimiz süreçten daha kolay olurdu. Hatta karşı tarafın yanında yer alıp, aldırabileceğim en yüksek cezayı aldırdığıma emin olmak isterdim. Bi de utanırdım ve bunu buraya bile yazmazdım, sonuçta nereden bilebilirsiniz :) Ne yazık ki suçsuz yere yatıyor.

@abuzer, valla dile kolay, 5 yıl olmuş :))

@himmet dayiiii, teşekkür ederim ben de seni hatırlıyorum, hayvanlarla ilgili güzel tavsiyeler veriyordun bi de aynı görüşte olmasak bile senin yazdıklarını okuduğumda "he himmet dayı geldi şimdi görüşüm değişecek kesin" diyordum :D Sizi görmek çok güzel, çok teşekkür ederim :))

@baldur, bir ara deneyeceğim dostum :d

@gelmeistemem, kesinlikle katılıyorum, bu geçirdiğimiz 5 sene, daha önce hiç karakolun yolunu bilmeyen, bu kadar olay kimlerin başına geliyor diye düşünen bana, 3. sayfa haberlerine düşmenin aslında pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdi. Çok toy ve tek başımaydım, kimseyi tanımıyor, yol yordam bilmiyordum bu konularda. Diğer yandan da dosyayı okuyan, birbirinden bağımsız bütün eski savcı, hakim, avukat vs ne kadar uzman kişi varsa hep sakinleştirdiler. Hayatımızda gördüğümüz en saçma dosya, merak etmeyin bu celse çıkar, yok merak etmeyin toplumun lincine uğramamak için tutuyorlar (medyatik bi dosya olmuştu), merak etmeyin başına bir iş gelmesin diye tutuyorlar (devamlı tehdit alıyorduk) vs dedikçe inanıp sabrettim. Sonuçta geldiğimiz noktada da bu tarz baskı yapılabilecek bir noktada değiliz artık. Açıkçası hala inanıyorum, AYM'de çözülecek, orada çözülmezse İnsan Hakları Mahkemesi'nde çözülecek. Bu inancı taşıyorken, bi şeylerin benim yüzümden bok olmasından korkuyorum. Herkesten tek ricam, her haberi enine boyuna değerlendirmeden, boşlukları mantıkla doldurmadan linç uygulamamaları. Hayırlısı, bakalım, artık gelişmelerden haberdar ederim, çok teşekkürler :))

@selam, selam! :) çok teşekkürler, bebelerin de selamı varmış, görüşmek dileğiyle :)

@cesarioooo, vay be doğan büyüyor resmen :D evet bıraktığımda 22 yaşındaydın hatırlıyorum, çok sevindim seni gördüğüme :)

@e bana nick bırakmamışsınız: bu saydıklarının hepsi gitti mi ya? :( O kadar güzel isimler hatırlıyorum ki yazmaya başlasam iyice uzayacak. Ne kavgalar ne dövüşler :D Şimdi bakınca hepsi çok güzel ve değerli günlermiş, herkese selamlar :)) çok teşekkür ederim.

@eksi sozlukte eksiyen adam, ben de senin ismini hatırlıyorum, güzel dileklerin için çok teşekkürler, hepimizin hayatında dertler bir bir düzelebilir umarım, cheers! :)

@paranoyak kedi, çok hoşbuldum, teşekkürler :)

@phoebe, ben de seni hatırlıyorum hihi :) çok teşekkür ederim, hoşbuldum.

@birfincandahakahveisteyenadam, mutlu yarınlar hepimizin olsun, çok teşekkürler! :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Ben de hatırlıyorum, çok çok geçmiş olsun :) zor günler geçirmişsiniz ama belki biraz da siz zorlaştırmışsınız. Problemlerin hiçbiri size ait değil çünkü ama gereksiz sahiplenmişsiniz. Belli şeyler yapılır tabi ama kardeşe, üvey anneye vesaire Her şeye okey demek zorunda da değildiniz. Bana enayilik ya da aşırı iyilikten ziyade aslında eşinizle “karşılıklı“ birbirinizin ailesini tolere etmişsiniz gibi geldi. Babanızın böyle bir olayı olmasa ve babanız için bir şeyleri feda etmeseniz onun ailesine karşı belki de bu kadar verici olmazdınız, en azından bu kadar vicdan yapmazdınız. Belki yine de yapardınız bilemeyiz tabi. Umarım bundan sonra kendi iki kişilik dünyanızın tadını çıkarırsınız biraz :)
0
aquarium
(31.01.21)
ben de seni hatırlıyorum ama o zaman duyuruda yatagants nickiyle yazıyordum, sözlük hesabı uçunca o da gitti.

Zor süreçler geçmiş, hoş geldin bundan sonrası aydınlık olur umarım.
0
hayaletimsi
(31.01.21)
@aquarium, o kadar doğru tespitler ki ne desem boş :) o kadar çaresiz zamanımda eşimden beklediğimden çok daha fazla destek gördüğüm için gerçekten sonrasında bunları ödemek istemiş de olabilirim. Haklısınız. Benim de en büyük dileğim bundan sonra 2 kişilik yaşayabilmek, ben de seni hatırlıyorum, hep böyle mantıklı tavsiyeler veriyordun :D Çok teşekkürler :))

@yatagants, geçmiş olsun sana da sen de hoşgelmişsin, sen de benim hatrımdasın, çok teşekkürler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
yeniden hoşgeldin pandispanya. zor şeyler yaşamışsın ama çoğunu atlatmışsın, çok geçmiş olsun. babanın son durumunu yazmış mısın göremedim, tekrar okumaya enerjim kalmadı ama umarım o da atlatır kısa zamanda.

bu arada enişte de buralarda galiba, "bodrum'da mekan işletiyorum, sorularınızı alayım" diye soru açmıştı, "aa neresi, benüm bütün yazlarım bodrum'da geçiyor, tarif et gelelim" diye sordum, bilbo'yu tarif etti asdfsdaklja kocanmış meğer, aldım selamını.

modlar silmez derken? sen de zaten mod değil misin ya :)
0
kibritsuyu
(31.01.21)
@kibritsuyu, asjdhajk evet ben de senin selamını aldım :D babamın süreç devam ediyor, şimdi AYM aşamasındayız. Umut her geçen adımda tükenmiş gibi gözüküyor ama benim bi yerlerde işini doğru yapan insanların hala olduğuna dair inancım tam.

Valla ben yolu bu kadar Bodrum'a düşüp de bize hiç uğramayan bi seni gördüm, yani şey, göremedim :D Umarım bi gün yan yana kadeh tokuşturabiliriz.

Evet, modum ama modlar da modlara müdahale edemiyor mu modum? :) İnsafınıza sığındım, bundan sonraki duyurularımı daha dikkatli açacağım, bütün emekleriniz ve iyi niyetleriniz için çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ya bu arada kızmazsanız, dün gece upuzuuun duyuruyu ve i'm back başlığını görünce okumadan önce nick'e baktım, cocodancer mı diye :)) sonrasında olaylar olaylar zaten..
0
denizince
(31.01.21)
@denizince, hahahah aaah cocodaner ya :D Dün bu duyuruyu yazıp gönderirken entity is too large diye bi uyarı aldım önce. İlk olarak düşündüm dedim ki "aaa duyuruya karakter sınırlaması gelmiş herhalde. ama daha önceden yoktu, cocodancer yazabiliyordu" diye geçti içimden :D Sonra baktım, yüklediğim fotoğrafın boyutu büyükmüş. :D Sanırım sonra başka nicklerle geldi. Umarım hayatta ve mutludur, selam olsun :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hoşgeldiniz, sizi çok iyi hatırlıyorum. İyi ki geldiniz çok güzel tavsiyeler verirdiniz gözlerim sizi arardı valla:)
0
medusa
(31.01.21)
Hatırladım sizi 2013'ten beri duyuruyu takip ederim. 5 sene önce İstabul'da bir plazada çalışıyordunuz ama mutsuz bir yaşamınız vardı. Plaza yaşamını pek sevmiyordunuz. O zaman duyuru açıp bu işleri eşimle bırakıp Ege'de bir kafe açacağız diyordun ama o zaman duyurudakiler uyarmıştı sizi "yapma etme bilmediğin bir işe girme"diye.
Baya ağır şeyler yaşamışsınız ama güçlü bir şekilde çıkmışsınız olaylardan. Hayırlısı olsun. Güzel günler dilerim.
0
komando kani var bende
(31.01.21)
Hatırlamaz olurmuyum ameliyatlarımız birbirine çok yakın zamanlardaydı. Sen yeşim hocaya, ben yusuf hocaya ameliyat olmuştum. Benim ki tiroid ca ydı. O dönem bana çok destek olmuştun. Benim ameliyat izim niye böyle, benim sesim niye kısıldı, kesin hep böyle kalacak, al işte yine beni buldu gibi vs şeylerle seni çok darlamıştım. O dönemde ameliyat sonrası fotoğraf falan da paylaşmıştık birbirimizle. Sonradan numaranı bir şekilde kaybettim.

Yaşadıklarını büyük üzüntüyle okudum. Bundan sonrası için iyi şeyler yaşamanı tüm kalbimle diliyorum. Sen ve sevdillerin mutluluk sağlık ve huzur içinde yaşayın. Babanın yaşadıkları da çok üzücü. İnşallah en kısa zamanda bu durumdan kurtulur. Anneciğine de çok çok geçmiş olsun.
0
nick konusunda kararsizim
(31.01.21)
Hoşgeldin tekrar, umarım annende korktuğunuz gibi bir şey çıkmaz. Görmeyeli Florance Nightingale olmuşsun. Kocanı da al kaç bence, okurken panikatak geçirdim.

Annenin bir rahatsızlığı yoktur umarım bu arada.
0
epistemic_regress
(31.01.21)
@medusa, selaaaam :) çok teşekkür ederim, çok hoşbuldum, ben de sizi hatırlıyorum, yeni cevaplarda görüşebilmek dileğiyle :))

@komando, vallahi şaşırıyorum, çok doğru hatırlıyorsunuz :D neredeen nereye :D güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim :))

@nick konusunda kararsızım, ya ben seni çok aradım ama nickini her defasında unuttumm! Bir ara mesajlaşmıştık buradan ama sonra yine benim başıma olmadık işler gelip girememiştim, bir sonraki girişimde de bütün mesajlar silinmişti askjdh :D Çok üzülmüştüm. Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ederim. Beni hiç darlamamıştın, birbirimize destek olmaya çalışıyorduk :)) Umarım sen de sağlıklı ve mutlusundur. Benim yara izim tam olarak geçmedi bu arada :D

@epistemic_regress, çok teşekkür ederim umarım çıkmaz, çıkarsa da savaşmaya devam :) çok hoşbuldum, yeniden teşekkür ederim, sevgiler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Kedili duyurulardan hatırlıyorum ama gerçekten "oha 5 yıl mi olmuş" diye şok oldum.

Ne yalan söyleyeyim bana da çok çok güçlü ve pozitif bir insan izlenimi verdiniz. Herkes demiş zaten ben olsam ilk büyük sıkıntıda pes ederdim sanırım, belki ikincide.

Bundan sonraki hayatınız umarım huzurlu olur, annenizin de inşallah bir şeyi yoktur. Kocaman bir geçmiş olsun, uzaktan sarılıyorum ve tebrik ediyorum duruşunuz için
0
piremses
(31.01.21)
okudum ama simdi cevap yazmak icin scroll yapinca fark ettim ki bayaa uzunmus :D

ben de hatirliyorum seni, ifsalardan guzel bir kiz oldugun aklimda kalmis :) ama fekat 5 yil olmus mu, inanamadim.

ilk duyurumu 2008'de actigimi gorunce de sasirmistim.

hosgeldin tekrar. umarim tatsiz olaylar geride kalmistir.
0
supergirl
(31.01.21)
''Allah allah nerede ki bu pandispanya son zamanlarda hiç görmüyorum'' dediğim şey 5 senelik bir süreç miymiş?! Yuh :)

Her şey için çok geçmiş olsun.
Tekrar hoşgeldin ^^
0
megalomaniac
(31.01.21)
@piremses, yihuu seni de gördüm :) çok teşekkür ederim, güzel dileklerine, güzel sözlerine. sevgiler benden :))

@supergirl, çok teşekkür ederim, o ifşalar çok abartılmıştı, hakettiğimi düşünmüyorum. Zaman ne çabuk geçiyor gerçekten, size de güzellikler diliyorum, sevgiler :))

@megalomaniac, hahaha :D senin ismini gördüğüme de çok sevindim. hoşbuldum, çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Pek iletişimimiz olmamıştı sanki ama senin nickini -ve cevap yazan kişilerin nicklerini de- görünce ekstra mutlu oldum. Tekrardan hoşgeldin :)
0
physcos physcos
(01.02.21)
hatırlıyorum :) hoşgeldin ve hatta, helal olsun :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Merhaba pandispanya, ben hatirlamadim, cok eski uyeligim ama 5 sene oncesinde pek aktif degildim.

Hatirlattigin cok onemli ve degerli bir sey icin tesekkur ederim. Aileyle fiziki uzaklik sart. Iyi ki de yapmisim, cok da guzel yapmisim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Sevgili pandispanya ne çok şey olmuş ^^ Neden okudum yazdığınız her şeyi hiç bilemiyorum üstelik işten çıkmama 5 dakika var ve yapmam gerekenler vardı ahhaha.. Bodrumu sever Atanlyada yaşarım. Bol şanslar dilerim hikayenin devamında. :)
0
denizmaniaherif
(01.02.21)
@physcos physcos, hoşbuldum, evet belki konuşamamış olabiliriz ama ben de nickinizi hatırlıyorum. Tüm nickler de çok güzel oldu sanki sadece bi hafta girememişim gibi :) çok teşekkürler :)

@kitap arasında kalmış silgi tozu, hoşgeldim, çok teşekkür ederiiim :))

@buf-e kür, işte başka tecrübelerden herkes farklı dersler çıkarabiliyor :D Verdiğiniz karardan ötürü mutlu olmanıza sevindim :))

@denizmaniaherif, hahaha çok üzgünüm çok vakit aldım :D yolunuz buralara düşerse uğrayın, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(01.02.21)
Canım pandispanya’m <3 bir yandan gözlerim dolu dolu oldu okurken bir yandan sinirlerim hopladı. Neler yaşanmış ya gerçekten inanılmaz. Ne kadar da güçlüymüşsünüz gurur duydum sizinle.
0
sta
(03.02.21)
yaaa pandispanyaaaaa senin güzel yüreğini severim <3 çok aradı gözlerimiz seni, neler neler yaşamışsın meğer. benim sanırım duyuruya ilk katıldığım zamanlarda aktiftin pek severdim yazdıklarından seni :) yaşadıklarının hepsi geçmiş bitmiş olsun bundan sonrası çok daha güzel olsun inşallah sevgiler...
0
dedim ben sana
(04.02.21)
@sta & @dedimbensana, ya nasıl teşekkür etsem az. Çok sağolun gerçekten. Ben de burada olmayı çok özlemiştim. Paylaşmak da çok iyi geldi. Ne desem az. Güzel dilekleriniz karşısında ben de günlerdir duygu seli içerisindeyim :)) güzel günler hepimize gelsin. Sevgiler.
0
🌸pandispanya
(05.02.21)
emek veren her zaman kazanıyormuş hakkaten
0
bir soru sorcam
(08.02.21)
hoş geldin. umarım bundan sonra her şey güzel olur.

"Taşınıp bizi sildi"

sizin yap(a)madığınızı o yapmış ve bu sizin için de çok iyi olmuş bana göre.

"biz biraz enayi gibi davrandık belki"

maalesef. karşı taraf sadece kendisini düşünüyor, sizi bir güzel sömürüyorsa şahsen ben öyle birine yardım etmem, ne hali varsa görsün derim. herkesin yardımına, yardım istemeyenin bile yardımına koşmak (öldürülme tehlikesi olan anneyi hariç bırakıyorum tabii) çok fazla yorar insanı.

eşinizin çocukluk arkadaşının sizi satması sonrasında biraz arkadaşlıklara olan inancım azaldı ama sonrasında "bir sürü arkadaşımız hayatı pahasına bize siper oldu" demişsiniz. o güzel bir olaymış :)

biraz hızlı okudum. babanız hala hapiste sanırım? peki özel değilse bu iftira atan kişi neden iftira atmış?
0
hlot
(08.02.21)
@bi soru sorcam, hahah öyle diyelim fakir tesellisi olsun bizimki de :))

@hlot, uzunca anlatmıştım aslında ama cep telefonumun azizliğine uğradım ve tüm cevabım gönderemeden kayboldu :) bu yüzden yeniden yazmak için güç toplamayı bekledim. nihayet topladım :))

söylediğiniz şeyler çok doğru. Kesinlikle yardım talep etmeyen insanlara ısrarla yardım etmek yanlış. Yardım talep edenler de bir süre sonra mantık dışı taleplerde bulunmaya başlıyorsa orada da dur demek gerekli. Teoride hepsini her zaman biliyorduk ama pratiğe dökemedik maalesef :D Umarım ileride bu konuda biraz daha başarılı olabiliriz.

Evet babam hala cezaevinde. İftiranın sebebini gerçekten net olarak kestiremiyorum. Birkaç boyutu var. İftirayı atan kızın annesi, babama devamlı eşinden boşanmak istediğini, evlilikten çok sıkıldığını, sevildiğini hissetmediğini anlatıp babama yanlıyormuş. Babam da her fırsatta ikisi arasında böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını dile getirmiş, kendi kız arkadaşıyla tanıştırmış, her fırsatta kadının eşi olacak adamı övmüş, aralarını yapmak için çabalamış vs. Buraları kadın da reddetmiyor. Kadın devamlı babama birikmiş parası olup olmadığını, malı mülkü olup olmadığını soruyor sohbetlerde. Diğer yandan bu ailenin ekonomik durumu kötü. Babam da durumu kötü olan 4-5 çocuğa aynı anda ders veriyor. Bazı dersler 1-2 sabit yetişkin de katılıyor. Ders verilen yer 8-10m2'lik bir alan. Bütün öğrenciler yanyana oturuyor. Zaten aynı zamanda malzeme satışı yapılan bir yer. Devamlı müşteri de var, hiç bir saniye boş kalmaz. Şikayetçi olan kız, eğer babama yakın olan sandalyede oturmazsa ağlayıp ortamı terk ediyor, yalvar yakar başka öğrenciyle yer değiştiriyorlar her defasında önde ve babamın yanında olmak için. Derste çekilmiş o kadar çok fotoğraf da var ki. Kız babama devamlı arkasından sarılıyor, şakalar komiklikler yapıyor vs. Bu fotoğrafların hiçbirinde de babamın bir teması yok. Öğrenci gelip arkasından elini atmış yani babama, son derece güven dolu bir ilişki gözüküyor.

Babam bu çocukların maddi durumu kötü ama çok yetenekli oldukları için, normalde verdiği fiyatın 5'te 1'ine filan veriyor dersleri. Gerçekten komik rakamlara. Hatta bu olaylar olmadan önce babam bu çocukların yaramazlığından çok şikayetçiydi, enerjimi emiyorlar diyordu. Ben de tartışmıştım babamla, sen deli misin günde kaç saatini 25 lira için tüketiyorsun diye. O da ileride iyi bir sanatçı olduklarında benim de bir katkım olmuş olsun, yoksa heba olacaklar demişti. İdealist bir adamdı maalesef. Sonunda g.tümüzde patladı.

Neyse uzatmayayım. Babam devamlı ailelerle tartışıyor bu çocukların yaramazlıkları yüzünden. Dersleri bitirmek istiyor. Çocuklar ağlıyor hocam bizi bırakmayın diye. Aileler de yalvarıyor bi şans daha verin diye. Böyle diye diye 3-5 defa tam bitme aşamasındayken zorla devam ettirdiler babamı. Bu arada şikayetçi olan kızın ailesi çocuğun yaptığı şeyleri satarak para kazanıyor. Mesela babamdan aldığı ders ve materyal 100 tl'ye malolduysa 500tl'ye başkasına satıyorlar gibi. Çocuğu fabrika gibi kullanıyorlar. Hatta çocuk babama arada şikayet ediyor "hocam annem sattığı şeylerden bana hiç para vermiyor" diye. Çocuklar derse gelmeyi sevdiği için devam etmek istiyorlar ama ailenin kaygısı da geçim kapısı olması.

Sonra kurs bitiyor, yaz tatili başlıyor. Bunlar köylerine dönüyorlar. Ertesi eğitim döneminde ilk olarak yine bu kız yine babama geliyor derslere devam etmek istediğini söylüyor. Babam bu sene yapamayacağım diyor. Yine ısrarla başlıyorlar. Derken son derste yine öncekilerle benzer sebeplerden babam önce kızı azarlıyor, sonra da annesi babamın sanatına hakaret edince annesiyle tartışıyor ve onları atölyesinden kovuyor. Bi daha buraya gelmeyin artık yeter başka kurs bulun diye gönderiyor. Hatta tartışmada kadının kocası da orada ve babama hak veriyor, adam babamdan özür dileyerek ayrılıyor, o da inkar etmedi bunu da mahkemede.

İşte ertesi gün babamı gelip tacizci diye alıyorlar. O gün bugündür babam yok. Babama bütün fotoğraflarda kendiliğinden sarılan çocuk, bir anda "ilk günden beri beni taciz etti, telefonundan devamlı porno izletiyordu" diyor. Bu arada 7-8 ay kursa güle oynaya gelip, ertesi sene de devam eden de kendisi. Annesi ücretsiz kurs bulup o kursa göndermek istediğinde kız "anne ben attan inip eşeğe binmem" diye ağlıyor herkesin gözü önünde askdjha. Babası olan adam belediyede en alt kademe çalışandı (tam görevini özellikle söylemiyorum), kadın da ev hanımıydı. Bu olaydan sonra yarattıkları o yalan mağduriyetle öyle büyük bir destek aldılar ki, herif milletvekili aday adayı oldu, kadın delege oldu filan öyle bir hikayeler :) Bütün kapılar açıldı sonuna kadar.

Bu arada demiştim ya, o 8m2 alanda ders alan 4-5 kişiler sabit diye. O kişilerden biri kızın kuzeni. Aynı süre yan yana ders alıyorlar ve çocuk hiç böyle bi olay görmediğini söylüyor. Çocuklarla aynı anda derse giren yetişkinler de aynı beyanı veriyor. Daha detaylı biçimde. Sonra avukatları "yalan söylüyorsunuz, çocuklar bu yetişkinleri hiç tanımazlar" dediler, bi dolu fotoğraf ve video verdik dosyaya. Çocukların o yetişkinlerle beraber ders aldıkları, kutlama yaptıkları... Ama hiçbiri dikkate alınmadı. Bu arada babamın telefonuna porno iddiası için ilk dakika el koyuyorlar zaten. Babam da diyor ki "bahsettiğiniz türden en ufak bi görüntü bulursanız, beni yargılamayın direkt idam edin" diye veriyor telefonu. Nitekim hem polis, hem de bilirkişi ayrı ayrı detaylı inceleme yapıyor ve ikisinin de raporu babamın lehine, çocuğun söylediği tarzda herhangi bir görüntü hiç olmamış telefonda. Yani ortadaki yalan gün gibi ortada. Ama bunu da değerlendirmedi mahkeme.

"Şu da tacize uğruyordu" dedikleri yetişkinler vardı. Onlar da mahkemeye gelip bu ülkede her gün sayısız tacize uğradıklarını ama bunu yapan kişinin hiçbir zaman benim babam olmadığını" söyledi sağolsun.

Bir tek bu alfa kızın en yakın arkadaşı olan, yine aynı sınıfta bunla ders alan diğer kız dedi ki "beni de taciz etmiş ben görmedim ama arkadaşım ayşe (diyelim) görmüş, öğretmen benim popoma elini sokmuş, şikayetçiyim" adshakd. O kızın ailesi kızlarının gerçekten tacize uğrayıp uğramadığını bilmek, hak aramak isteyen insanlardı mesela. Onlara kızmıyorum. Ama yani 1.80 boyunda bir yetişkin, herkesin içinde bir kızın pantolonundan içeri elini soksa, bunu o kızın farketmeyip arkadaşının ona sonradan haber vermesi mümkün mü... İçerideki diğer insanları geçtim. Sana yapılan şeyi sen farketmiyorsun da arkadaşın sana haber veriyor. Hiçbir yerde de yalnız kalınıp yalnız ders yapılmıyor bu arada. Bi tek bu esas kız ilk ifadesinde öyle bi yalan söylemişti. Ben de babama sormuştum, "yok kızım hiç tek başına ders yapmadık" demişti. Sonra kız mahkemede ifadeyi geri çekti, öyle bişey olmadı dedi. Off bunlar minik detaylar. Çok daha majör şeyleri atlıyorum sürece zarar verir mi bilmediğimden.

Mesela çocuk izlem merkezi diye bi yer var, oradaki uzaman 2 çocuğa da defalarca soruyor, "hiç vücudunuza kıyafetlerinizin içinden dokundu" mu diye, iki çocuk da birbirinden habersiz defalarca "hayır hiç öyle bişey olmadı" diyorlar. Sonra adli görüşme bitiyor, çocuklar aile ve avukatların yanına gidip sonra geri dönüp aslında söylemeyi unuttukları bişey olduğunu ve öğretmenin onlara kıyafetlerinin içinden de dokunduğunu ekletiyorlar rapora. Bu da raporda aynen böyle "adli görüşme sona erdikten sonra çocuklar aile ve avukatların yanına gidip döndükten sonra bıdı bıdı eklettiler" diye yazıyor. Sonra mahkemede bunu da geri aldılar "yok öyle bişey olmadı" diye.
Yani çocukların görüntülü ifade vermesinin bi amacı var. Görüntülü ifade bitip her şey kapandıktan sonra bunu rapora kim ve nasıl yazdırdı, bu raporu tutan kişi 50 kez bu soruya cevap almasına rağmen bunu nasıl sonradan rapora ekledi, mahkeme bu geçersiz rapora nasıl riayet etti, hadi etti diyelim, çocuklar sonradan yalan söylediklerini kabul edince neden bir şey değişmedi? Bir sürü bilinmez...

Neyse sonuca geleyim. Bu işlere ömrünü adamış bir profesör ve klinik psikolog bizim dosyamızı, çocukların beden dilini, sesini, mimiğini, verilen ifadeleri filan inceleyerek bi rapor sundular. Bu raporda söylenene göre, esas kız annesinin etkisi altında, ikinci kız da esas kızın etkisi altında yalan söylüyor. 15 sayfalık aşırı detaylı bir rapor. Ben bir cümleyle özetlemiş olayım.

Sebebini bilmiyorum, sonuç olarak belki başta bi ceza vermek istediler ama bir yerde kontrollerinden çıktı. Ardından gelen imtiyazlar, işlerin büyümesi ve yalancı çıkmaları durumunda ceza alma ihtimalleri sebebiyle geri adım da atamadılar. Düşüncem bu yönde.

Dosyayı okuyup isterlerse 200 sene ceza versinler ama okusunlar yeter ki. Bugüne kadar okunmadı maalesef. Hala son kararda bile geri çekilen ifadeler sanki yeni verilmiş gibi yazıyor. Tüm kararlar kopyala yapıştır şeklindeydi. İnanıyorum bir gün okuyacaklar.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
mahkeme heyeti oluşan kamuoyunun-birilerinin etkisi altında olabilir mi
0
esref
(11.02.21)
@esref, detay veremiyorum ama kesinlikle öyleydi. O dönem ne yazık ki gerçek olan birçok iğrenç olay peşpeşe oluyordu, hepimiz zaten artık patlama noktasındaydık. babam ne yazık ki bu gündemin içine düştü. ailelerden biri medya çalışanı, diğeri belediye ve bazı mezhepçilik işlerinin içinde olunca çok büyük bi kamuoyu oluştu ve finans programlarına kadar babam dönüyordu haberlerde.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
Off cok kotuymus ya. Kiz da butun ifadelerini geri aliyor da o porno ifadesini niye geri almiyor :(
0
hlot
(13.02.21)
@hlot, onu geri almasına gerek kalmadı zaten, yalan söylediği 2 ayrı inceleme ile, devletin kurumları ve kanalları ile kanıtlandı zaten...
0
🌸pandispanya
(13.02.21)
vay! uzun bir süredir çok aktif değilim ben de burada ama net hatırladığım kullanıcılardansınız.

bu kadar şeyi yaşadığınızı bilmek üzdü fakat bu kadar şeyin altından kalkabildiğinizi görmek bana gerçekten hayat motivasyonu oldu.

umarım bir daha ayağınıza taş değmez!

cafe ismini alabilirsem ben de mutlaka uğramak, yönlendirmek isterim.
0
bir ileti paylastim
(23.02.21)
@bir ileti paylaştim, ben de sizi net olarak hatırlıyorum :) eveet bazen dert dinlemek de dertlere bir nebze derman olabiliyor xD çok teşekkürler güzel dileklerinize. Kafenin ismini paylaşacağım :) Duyuruculara ömür boyu indirim var, mutlaka haberdar edin! :D
0
🌸pandispanya
(23.02.21)
Seninle tanıştığımız dönemden farklı bir kullanıcı adı kullandığım için şu an beni hatırlamayacaksın muhtemelen ama hem mesaj atıp kendimi tanıtacağım hem de mekanın ismini alacağım ki yazın gelelim :)
Ben seni çok iyi hatırlıyorum, saç rengini seçtiğimiz zamanları falan. Böyle uzun sarı/soğan kabuğu gibi bir saçın vardı çok güzel dalgaları olan. Keyfin de yerindeydi o zamanlar. Güzelliğine özenmiştim yalan yok. Geçtiğimiz haftalarda da duyurudan bir arkadaşımla oturup milletin duyurularıyla dalga geçerken senin cevabını gördük :D dedik aaa dönmüş, yoktu uzun zamandır falan... o zaman şöyle bir yorum yapmıştık “yea benim de öyle fıstık gibi hayatım olsa hayatta uğraşmam yani duyuru falan” şu konuşmadan ve önyargıdan utandım okuyunca, hepsini de okudum. Öncelikle babanın başına gelenler için çok üzgünüm, empati yapıyorum, anlattıkların benim mental sağlığımı geri dönüşsüz bozardı. Sen çok güçlüymüşsün. Başınız sağ olsun ayrıca ve umarım annenin sonuçları da iyi çıkacaktır. Gözlerine gelince, minnoş gözlerin daha da minnoş olmuştur eminim. Hayat bu, görme yetimizin ömür boyu bizde kalıp kalmayacağını da bilemeyiz. O yüzden “insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir, gerçeğin mayası gözle görünmez.” Diyorum. Sen ve eşin duyduğum en güzel kalpli insanlardansınız. Umarım isteyen herkese böyle hayat arkadaşları nasip olur. Hoşgeldin canım.
0
irene
(23.02.21)
@irene, hay allah ya gerçekten gözlerim dolu dolu okudum. ne güzel yazmışsın :/ çok teşekkür ederim. bütün güzel düşünce ve dileklerine. hayat işte durduğu yerde durmuyor :D
aaaa ama o zaman güzel haberi de vereyim, annemin sonuçlarını daha birkaç gün önce alabildik, temiz çıktıııı :) bence de bir gün bir yerlerde yeniden güzel şeyler olacak. kimse umudunu kaybetmesin yuhuu :d

çok hoş buldum. gerçekten. tarif edemeyeceğim kadar çok teşekkür ederim... <3
0
🌸pandispanya
(24.02.21)
(7)

Kendi ülkenizi kurdunuz! Milli marşınız ne olurdu?

hsktr
Sb
Sb
0
hsktr
(27.01.21)
Ne olurdu derken? Şiir olarak mı müzik olarak mı tarz olarak mı ne demek istediğin anlaşılmıyor.
0
1bir1bir1
(27.01.21)
Mansur Ark - gazla gitsin
0
allah yazdiysa bozsun
(27.01.21)
sallama dünyayı keyfine bak
bir taş üstüne taş koy da öyle yat
durgun suya ilişme azgın nehre dal
varoluşun sebebini bulda öyle ebedi uykuya dal
0
duyurukullanıcısı
(27.01.21)
marş dediğin 4/4'lük olmalı malum. o yüzden ferdi özbeğen, eskimeyen dost diyorum.

o olmadı radiohead'in lucky'si
0
mermize
(27.01.21)
Hits from the bong
0
eazy
(27.01.21)
spoti haftalık keşf
www.spotify.com
0
esref
(27.01.21)
neymis
(28.01.21)
(17)

muhit mi ev mi?

la lykia
hangi evi satın alırdınız, neden?aradığınız kriterler açısından kötü olarak nitelendireceğiniz ve hiç taşınmak istemediğiniz bir muhitte ama aradığınız tüm kriterleri olmasa bile kriterlerin %90'ını karşılayan çok güzel bir ev.muhit olarak tüm kriterlerinizi karşılayacak, bildiğiniz, sevdiğiniz, kon
hangi evi satın alırdınız, neden?

aradığınız kriterler açısından kötü olarak nitelendireceğiniz ve hiç taşınmak istemediğiniz bir muhitte ama aradığınız tüm kriterleri olmasa bile kriterlerin %90'ını karşılayan çok güzel bir ev.

muhit olarak tüm kriterlerinizi karşılayacak, bildiğiniz, sevdiğiniz, konut fiyatlarının çok hızlı yükseldiği bir muhitte neredeyse hiçbir kriterinizi karşılamayacak kötü bir ev mi?

(evi alıp sonradan tadilat yaptırma şansınız yok orta-uzun vadede, aldığınız gibi kullanacaksınız, ayrıca tadilat ile de değiştiremeyeceğiniz dezavantajları var, sadece bunlar değil ama çok basit bir örnek ile ev arka eve bakıyor, gördüğünüz tek şey diğer evin odaları, balkonu, mutlaka çift tuvalete ihtiyaç var ama tek tuvaletli gibi gibi, değiştirilemeyecek yapısal dezavantajlar biraz)

fiyatlar aynı.

edit: deprem ile ilgili; kötü muhitteki ev deprem bölgesinde, hatta bölgedeki büyük faya çok yakın ama bu yıl yapıldı, 0 ev ve en üst standartları karşılayan bir inşaat kalitesi var.

iyi muhitteki ev deprem açısından güvenli bir bölge, zemin iyi ama inşaat kalitesi bilinmiyor, ev eski baya.
0
la lykia
(27.01.21)
kötü bir evdense dandik bir muhiti tercih ederim. kötü bir evin derdi kesinlikle bitmiyor, evin özellikle altyapısının yeni ve bakımlı olması çok önemli.
0
roket adam
(27.01.21)
2 yıl beylikdüzü'nde yaşadım, 2 yıldır Kozyatağı'nda yaşıyorum.

Beylikdüzü'ndeki ev efsaneydi. Ama Beylikdüzü :/
Şimdiki ev güzel ama bina eski. Daha kötü olsaydı da Kozyatağı derdim. Yakın arkadaşım Acıbadem'de yaşıyor. Evin içi 'yapılı' değil. Ama muhit olarak çok iyi olduğu için görmezden gelirdim evdeki olumsuzlukları. Komple tadilat olmasa bile ufak ufak (lavobo, klozet, mutfak vs.) yaptırılır.
0
himmet dayi
(27.01.21)
Ben ikinciyi tercih ederim, ediyorum, ettim.
0
pati
(27.01.21)
Öncelikle 2 eve de deprem ve rutubet açısından bakmak lazım, kriter karşılamama durumu binanın allaha emanet olması veya evde rutubet lekeleri olması ise baştan yatar muhit işi. Ki bunu muhitinden ayrılmamak için fahiş kira ödeyen biri olarak söylüyorum.
0
whoosie
(27.01.21)
Muhit! Bu sonuca kotu seyler yasayarak ulastim.
0
buf-e kür
(27.01.21)
deprem ile ilgili; kötü muhitteki ev deprem bölgesinde, hatta bölgedeki büyük faya çok yakın ama bu yıl yapıldı, 0 ev ve en üst standartları karşılayan bir inşaat kalitesi var.

iyi muhitteki ev deprem açısından güvenli bir bölge, zemin iyi ama inşaat kalitesi bilinmiyor, ev eski baya.
0
🌸la lykia
(27.01.21)
muhit demişken biraz daha bilgi vermek lazım hocam. sarıgöl ile suadiye'yi mi karşılaştırıyoruz yoksa atıyorum maltepe ile suadiye'yi mi karşılaştırıyoruz? arada ciddi fark var.

bu arada deprem konusu da yabana atılmamalı. "baya eski ev"in depremde yıkılma riski çok daha yüksek. 2000 öncesi evlerde bu risk her zaman var.
0
roket adam
(27.01.21)
Tecrübeyle sabit
Muhit tercih edilmeli.
İnsan her zaman ev dışında vakit geçirmek için imkan yaratmaya çalışır. Kötü bir muhitte eve tıkılır kalırsın.

Kadıköy moda’da en yeni ev 50 yıllık.
Ama kiralar 3.000’den başlıyor ve genel olarak ev bulmak zor.
Fındıklı’da en eski ev 15 -20 yıllık. Kiralar 1.000’den başlıyor.

İnsan doğası her zaman iyi konum ister
0
otopsicocugu
(27.01.21)
Çevrenin değeri evin değerinden daha yüksek. Kötü ev, kötü semt kadar çekilmez bir şey olsa da evin kötülüğünü bilirsin ama çevrenin kötülüğünü bilemezsin. Evi öyle yada böyle düzeltme şansın var, çevreyi düzeltemezsin.
0
alfred
(27.01.21)
Evin icini degistirebilirsin ama muhitini degistiremezsin
0
fakyoras
(27.01.21)
Kötü muhitten ev alınmaz, iyi muhitteki evde olmazsa olmazlarınız tadşlatla giderilemeyecekse, evin 5 sene içinde kentsel dönüşüm şansı da yoksa o ev de alınmaz. Demek ki bu evler alınmayacak. İyi muhitte başka evleri kovalayın.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.21)
Evin içi ne kadar iyi olursa olsun, bulunduğu muhitin kalitesi de yaşam standardınızı o kadar yükseltir. Sadece 4 duvar içinde değil o çevrede yaşam süreceksiniz. Bu şartlarda ikisini de almaz, iyi muhitte ev bakınmaya devam ederdim.
0
onune3012
(27.01.21)
eğer muhit ciddi kötü değilse yeni ev derdim. ben de yeni ev almış biri olarak istediğim semtte deprem sonrası ev bulamadığım için hiç aklımda yokken Maltepe'ye taşındım ama çok kötü değil, memnunum. tabii ki bu paraya maks 10 yıllık suadiye erenköy hatta bostancı'da bulsaydım oraya giderdim ama olmayınca olmuyor.
0
Flaneur
(27.01.21)
0
esref
(27.01.21)
pandemi olduğu için kötü muhit iyi ev. çünkü çoğu zaman eve geçiyor.
0
mikahakkinen
(27.01.21)
tabi ki muhit tartışmaya bile girmem.
0
jamswety
(27.01.21)
muhit +1
cunku etrafindaki insan kalitesi binanin yeni olmasindan daha degerli.
0
cooperr
(27.01.21)
(15)

arap ülkelerinin baklavalarindan yediniz mi?

Coma
nasil buldunuz?bugün toplantiya gelen arap misafirimiz getirmis ama hangi ülkeden onu soramadim, tatli var dediler gittim sadece. baklavayi görünce de cok sevinmistim.ama yer fistikli baklava yapmislar, igrenc. hayatimda daha kötü birsey yemedim. orada caktirmadim ama cok kötüydü ya. hem serbetli he
nasil buldunuz?

bugün toplantiya gelen arap misafirimiz getirmis ama hangi ülkeden onu soramadim, tatli var dediler gittim sadece. baklavayi görünce de cok sevinmistim.

ama yer fistikli baklava yapmislar, igrenc. hayatimda daha kötü birsey yemedim. orada caktirmadim ama cok kötüydü ya. hem serbetli hem tuzlu.

böyle mi hepsi?
0
Coma
(27.01.21)
yemedik.
0
goodz
(27.01.21)
Goodz+1
0
Kahir ekseriyet
(27.01.21)
Yıllar evvel suriyeden bi akrabam getirmişti. Hafif ısıtıp yemiştik ben çok beğenmiştim.
0
nickimin hakkini veremedim
(27.01.21)
Yedim (Dubai'de yemiştim), berbattı bence. Hem kalite olarak, hem lezzet olarak bizimkiler bin basar.
0
roket adam
(27.01.21)
Vejetaryenken cok yemistim Suriye ve Lübnan baklavalarini. Cok üst düzey tatli yapiliyor Lübnan´da, zaten mutfaklari da cok iyidir, siz kotusunu yemissinizdir.

En son Israil ve Filistin´de yedim, yine bizimkilerden cok daha iyi malzeme kullandiklarini gordum. Zaten Israil´deki fistik bizimkilerden cok daha lezzetli, bagimlilik yapan bir sey. Türkiye´de de iyi yapan yerler var ama sayilari cok cok az.
0
buf-e kür
(27.01.21)
Yedim, güzel degildi. Ama bu bir genelleme oluşturmaz. En az 5 günlüktü benim yediğim.
0
pass
(27.01.21)
Bizim baklavalar araplarinkine tur bindirir kesinlikle. Ayni sey doner falan icin de gecerli, araplarin yaptigi seyleri yiyip bizimkinde iyi dedigim hicbir sey olmadi.

Ama ikisini de bilmeyen birine yedirsen araplarinkini de begenebilir. Agiz tadi, aliskanlik meselesi.
0
cooperr
(27.01.21)
Farklı zamanlarda çokça yeme fırsatım oldu.
Bana hepsinin tadı aynı gelmişti nerede yesem hep aynı ağır tat vardı.
0
Fiyu
(27.01.21)
freebird5406_2
(27.01.21)
fıstığın hası ve kökleri levant*-halep hattında olduğu için şüphesiz en iyisi oralarda. lübnan mesela. hem zaten bunlar arap değil, levant halkı.
0
esref
(27.01.21)
Yemedim ama suudlar, körfez ülkeleri Arapları ve suriyeliler hem İstanbul'da hem de Mersin/Adana'da tatlıcıdan çıkmıyor, kilo kilo tatlı alıyorlar sürekli. Demek ki bizimkiler daha iyi :)
0
prole
(27.01.21)
Suriye, lübnan baklavaları tatlıları ve yemekleri bizim baklavalarımızı cebinden çıkarır zaten baklavanın ve Türk mutfağının orjinali Araplara ait. Baklava, künefe, kadayıf, burma vs. Şerbetli tatlılar hepsi aslen Arap işi ve hakikisi bizimkilerden çok daha güzel. İstanbul'da salloura ve senyora dan denenebilir.
0
acebi
(27.01.21)
Ürdün'de yedim, mükemmeldi.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.21)
Misir, suudi baklavasi vs kesinlikle sevmiyorum ama suriye, lübnan, ürdün tatlilari cok iyi.
0
kuehles blondes
(27.01.21)
Ben de bir iki yerde yedim. Türkiye'deki kaliteli bir baklavanın yanına yaklaşamaz.
0
zaxurani
(27.01.21)
(7)

Migros bal

jamiro
Migrosun kendi balı var malum. 850 gr 27,50460 gr 14,90Fiyat etiketi var. Arada indirimle 10-11 liraya düştüğü zamanlar bile oluyor. Küçük olanın. Bu ballarda hile olma ihtimali var mı?Üstünde koca bir mağazanın markası var bu anlamda soruyorum. Arada bir alıyoruz bunu, aklıma takıldı.
Migrosun kendi balı var malum.
850 gr 27,50
460 gr 14,90
Fiyat etiketi var. Arada indirimle 10-11 liraya düştüğü zamanlar bile oluyor. Küçük olanın.

Bu ballarda hile olma ihtimali var mı?
Üstünde koca bir mağazanın markası var bu anlamda soruyorum. Arada bir alıyoruz bunu, aklıma takıldı.
0
jamiro
(26.01.21)
etiketin uzerinde ureticisine bakin, tanidik uretici olabilir

migros, a101, bim vs kendi markali urunlerini hep buyuk ureticiler uretiyor,

ornegin migros sut diye alirsiniz uretici tikvesli danone'dir
a101 recel alirsiniz tukas uretir falan
0
exlibris
(26.01.21)
buldum

migros-dali-storage-prod.global.ssl.fastly.net

etiketin en altinda sezen gida yaziyor, google aramasinda anavarza bal cikiyor

anavarza bal iyidir balparmak gibi, bence alinabilir
0
exlibris
(26.01.21)
En kötü kovanların etrafına glikoz koyuyorlardır, normalde de bal glikozdur zaten. Sorun olmaz.
0
Tochinoshin
(26.01.21)
Ben beğenmedim. Diğer markalara (Kozan bal veya TKV) bakabilirsiniz.
0
lebenlius
(26.01.21)
Bal için bilmiyorum da eskiden Migros marka ürünler daha kaliteliydi. Tereyağ margarin gibi olmuş. Peynir de bozmuş
0
Mistyimage
(26.01.21)
Bence bu ballarda bi hile var. Bizim köylüden alıyoruz balı, tadı bunlardan çok başka. Marketten alcağıma yemem daha iyi.
0
superfluid
(26.01.21)
arıya rafine şeker verince de enzimleyip kustuğu şey bildiğimiz "bal". yalnızca içerisinde vitamin ve sair mineraller az olur ya da hiç olmaz. haliyle kalitesizdir en fazla.
0
esref
(26.01.21)
(3)

Psikiyatri için eğitim araştırma hastanesi mi yoksa özel mi daha faydalı?

GoodMorningTeacher
Yaşadığım stresle baş edemediğim için psikiyatriye gitmem gerekiyor. Evime en yakım hastane eğitim araştırma hastanesi, randevuları boş, ama randevu süresi 15dk, benden sonra hasta randevusu olmasa bile doktor bu 15 dakikayı uzatıp beni dinler mi emin değilim, 15 dakika pek yeterli değil diye düşünü
Yaşadığım stresle baş edemediğim için psikiyatriye gitmem gerekiyor. Evime en yakım hastane eğitim araştırma hastanesi, randevuları boş, ama randevu süresi 15dk, benden sonra hasta randevusu olmasa bile doktor bu 15 dakikayı uzatıp beni dinler mi emin değilim, 15 dakika pek yeterli değil diye düşünüyorum. Özel hastane değil ama doktorların kendi klinikleri var, oraya gitsem daha mı faydalı olur? İstediğim beni dinlesin, mevcut halime kalıcı bir çözüm bulmaya çalışalım.

Ek olarak İstanbul-Kozyatağı çevresinde daha önce gittiğiniz tavsiye edebileceğiniz ya da iyi olduğunu duyduğunuz bir hekim var mı?
0
GoodMorningTeacher
(26.01.21)
tıp fakültesi hastanesi varsa belki ona da bakabilirsiniz? süre olarak aman aman fark etmese de hocalardan randevu alınabiliyor.

doktorların kendi klinikleri çok pahalı gelebilir. sürdüremeyebilirsiniz yani maddi durumunuz iyi değilse. özel hastanedeki doktorlar da eğitim araştırma vs. ye göre randevuyu biraz daha uzun tutuyorlar bildiğim kadarıyla.

en nihayetinde maddi durum çok iyi değilse diğer hastanelerde bilinen/sevilen bir doktor bulup süreyi çok önemsememek mantıklı olabilir. süre azlığının dezavantajını tecrübe ile kapatabiliyorlar çünkü.
0
brena
(26.01.21)
Devlet hastanesinede gidebilirsiniz. Özel olarak Prof. DR. Medaim Yanık'ı tavsiye ederim.
0
acebi
(26.01.21)
endişe etme, devletteki hekimler hemen ilk seansta teşhis koymuyorlar
0
esref
(26.01.21)
(20)

4-5 milyonluk evler gerçekten satılıyor mu?

mg3929
Hala aklım almıyor bu evler kime satılıyor? Bu apartman dairelerine bu paraları verenler ne iş yapıyor? Çevrenizde yakın zamanda bu kadar pahalı ev alan oldu mu?
Hala aklım almıyor bu evler kime satılıyor? Bu apartman dairelerine bu paraları verenler ne iş yapıyor? Çevrenizde yakın zamanda bu kadar pahalı ev alan oldu mu?
0
mg3929
(25.01.21)
niye satılmasın? zenginler 500 binlik evlerde mi otursun? :d
0
jelly bear
(25.01.21)
insanlarda para var, biz ziyadesiyle yoksuluz.
0
candide
(25.01.21)
40-50 milyonluk evler de satılıyor. şaşılacak bir şey yok. fakir kadar olmasa da zengin insanlar da var dünyada.
0
papuayenigine02561
(25.01.21)
Ceo vb olmadikca maasli isle alinmiyor tabii.. Adam kendi duzenini kurmus ayda belki 300-500 bin kazaniyor, neden almasin. Aylik gelir skalasi o kadar genis ki bir sey ki, sizin bi omur kazanamayacaginiz parayi kimisi 3-5 gunde topluyor. Adaletini seveyim dunya :)
0
msb
(25.01.21)
turkiyenin zenginligi buhar olup bati avrupaya yagmiyor. ulke gelismiyor, genclerin potansiyeli ucuza satiliyor olabilir ama bu kadar kaynagi olan bir ulkede milyonlar bir kac ay icinde fakirlikten acliga dogru gidiyorsa orada birilerinin de cebi devamli doluyor demektir.

------------------------------------------------------------------------------

"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlenen bilgilere göre, yurt içinde ve dışında yerleşik milyonerlerin toplam sayısı ağustos sonu itibarıyla 294 bin 454 oldu. Geçen yılın sonunda 225 bin 441 olan milyoner sayısı, 8 ayda 69 bin 13 kişi arttı."

tr.euronews.com


------------------------------------------------------------------------------

not: turkiye kayit disi ekonomide dunyada basa oynuyor. kayitlarda 250 bin diyorlarsa sen onu en az ikiyle ucle carp.
0
rm
(25.01.21)
valla satilmasina satiliyordur ama 4-5 ilyon lira verip de apartman dairesinde oturmam, bu paralari veren vizyonsuzlar vardir ama memlekette
0
exlibris
(25.01.21)
4-5 milyon çok büyük bir para değil, 800 bin euro falan yapıyor. asıl 40-50 milyonlar satılıyor, üstelik bunlar yalı falan bile değil bildiğin normal evler yani. çeşme'de yalıkavakta falan yazlıklar da keza 10 milyonu geçenler var.

ne iş yapılır, esnaflık, işadamlığı, kuyumculuk, fabrikatörlük, inşaat işleri, vs vs
0
roket adam
(25.01.21)
Ayda 100 bin kazanan bile alabilir. Çok daha fazlasını kazanan binlerce insan var. İyi kazanan doktorlar alabilir mesela. Toprak zenginleri var, sermaye sahipleri var, şöhret sahipleri var, var da var.

Bu rakama daire almak bence de aşırı saçma.
0
alfred
(25.01.21)
@roket adam
4 milyonu 800bin euro olarak nasıl çevirdin :(
0
🌸mg3929
(25.01.21)
"bu kadar pahalı ev"
biz fakirlere göre bu tabir doğru olabilir ama gelir düzeyine göre komik de gelebilir.

çevresinde zengin olmayan biri olarak benim de aklım almıyor lakin kaymak tabaka için gayet normaldir bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(25.01.21)
@mg3929, abi soruna çok şaşırdım. bursanın dışında sikindirik bir sitede 5-10 milyona satılan evler bir haftada bitti. o siteden 10 tane olsa yine satılır. bak bursa demiyorum bursaya 40 dakika uzaktaki bir yer diyorum. 4-5 milyon çok para değil, türkiye de pahalı değil. senede on gün yurtdışı tatili yapınca kendini bir üst sınıfta zanneden beyaz yakalar da dahil olmak üzere türk halkı genel olarak fakir.
0
ismim ibrahim
(25.01.21)
Ya ben daha ilginç bir şey söyleyeyim, Ankara'nın merkeze uzak dandik bir semtinde oturuyorum. Benim evin yürüyerek 5 dakika ilerisine bir sürü yeni apartman yaptılar, 2-3 milyona satıyorlar. Yani sakin, sessiz, huzurlu bir semt ama araban yoksa merkeze ulaşım dert mesela. Evlerin de bir olayı yok, standart apartman dairesi. Bahçesinde hiçbir zaman kimsenin girmeyeceği bir havuz var diye 2-3 milyona satıyorlar. Akıl alır gibi değil. Orada oturan adamla aynı bakkala gidip yufka alıyoruz, ben yürüyorum o AMG ile geliyor falan, çok acayip.
0
plutongezegendegilmi
(25.01.21)
rm +1
bak bu bir de sadece bankada nakit 1 milyon tutanlar.

buna, evinde, bankada kasa kiralayıp altın / değerli döviz tutanları dahil değil.
istanbul'da sayısız malı, mülkü, apartmanı, işhanı olup cash-out yapmayanları dahil değil(bankada para tutmayanları var)
parayı türkiyeden taşıyanlar dahil değil
parayı şirket uhdesinde sermaye olarak gösterenler dahil değil... diye gider
0
esref
(25.01.21)
o 4-5 milyonluk evlerin bulundugu sitelerin instagram hesaplarina bakiyorum bazen.Gordugum kadariyla, oralarda yasayanlar genelde kendi isyeri olan doktorlar, diyetisyenler,kuyumcular vs. Maasla calisan kisiler degil bunlar.
Zaten bu tarz siteler sehrin merkezinde olmazlar cunku arazi fiyatlari Istanbulda pahali.Bu evlerin planlarina bakarsaniz hemen hepsinde bahce var,etrafta dolasilacak yesillik var.Guvenlik ust seviyede. Oturan kisilerin luks arabalari oldugu icin mesafeler sorun olmuyor. Acarkent dedigimiz yer bile ben cocukken dag basiydi,burada kim oturur deniyordu simdiki haline bakin.

Bu arada yeri gelmisken sunu da ekleyeyim. Eskiden uluslararasi sirketlerin iyi maas alan ust seviye mudurleri bu tarz yerlerde ev alabiliyordu ama AKP doneminden sonra sistematik beyaz yaka fakirlestirmesiyle bu kesim buralarda ev alma sansini kaybetti.
0
turkuaz
(26.01.21)
Üst katımı 2 milyona satıyolar:
Not 1600 TL ye kirada oturuyorum :)
0
elifciem
(26.01.21)
O tip devasa birikimleri yapanların çoğu yemeden içmeden yapıyor. Herşeyin hesabını yapan esnaflar var mesela. 10 kuruş için pazarlık eder, günde 3 öğün makarna yer.. böyle biri olmuş olabilir.

bunun dışında aileden zenginlik, ameliyat yapan doktor vb. de olabilir. yurtdışında çalışmış olabilir.

eve o kadar para vermenin israf olduğunu düşünüyorum
0
kickboxer
(26.01.21)
14 dukkanlik gida zinciri olan bir tanidigim var. muteahhit olan bir tanidigim da var. cerez parasi gibi bir sey onlar icin. daha cok arsa kapatiyorlar ama 4-5 milyonluk evleri de aliyorlar yatirim icin. bu insanlari sokakta gorsen zengin demezsin oyle soyleyeyim. hatta bu tanidiklarin biriyle otururken bir adam geldi. sana yemin ediyorum yuzumu cevirdim para isteyecek diye. acibademde kapatmadigi arsa kalmamis. :D geldi beles cayi icti gitti
0
nibba
(26.01.21)
benim şu anda kirada oturduğum evin piyasa değeri 4 milyon civarı. sokağın fotoğrafını çekip atsam inanmazsın, o derece 4 milyonluk değil. ama merkezi yerde, 5 yıldan genç ve büyük. büyük derken, civardaki kıç kadar evlere göre, yoksa anadolu'da standart bir 2 çocuklu aile evi.

niye anlatıyorum bunu? çünkü istanbul'daki konut fiyatları öyle seviyeye geldi ki talep yüzünden, 4-5 milyon artık villa saray parası değil. bu da demek oluyor ki bu paraları kazanan insan sayısı da çok.
öte yandan; ev sahibini tanıyorum, zamanında aynı arsadaki eski evini müteahhite vermiş, yenileyince değeri artmış. esnafmış, durumu orta seviyeymiş; şimdi emekli benim verdiğim kira + emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. şansı şu, o zamanlar çok da revaçta olmayan bu bölge değerlenince evi de değerlenmiş. yani direkt olarak kişilerin parasıyla, başarısıyla da ilgisi olmayabiliyor. bu adam bu evi satsa üstüne kredi çekip 5 milyonluk bir ev alabilir mesela.

şunu unutuyoruz bir yandan, istanbul türkiye'nin en değerli şehri. dünya'nın bile en kıymetli şehirlerinden. sadece turistik açıdan baksan bile, bu şehirde yaşamak isteyebilecek yabancı insanlar var.
bahsettiğimiz bu evlerin olduğu semtler de bu değerli kentin en değerli 3-4 noktasından biri. yani aslında creme de la creme'den bahsediyoruz, bu sebeple 4-5 milyon o kadar da saçma değil. tek sıkıntı o evlerde yaşamaya çalışanların gelirleri aynı ölçüde artmadı zaman içinde, ya da enflasyona yenildi, ya da kura. sorun evlerin fiyatı değil, gelir eşitsizliği. benim gibi eve o parayı veremeyecek olanlar da ancak kirayla oturabiliyor işte...
0
Jux
(26.01.21)
4 milyonluk ev dediğin esasında 500 bin dolar/euro ediyor, gurbetçiler bile sıralı ev diziyor her sene.
0
koskoca kirpi
(26.01.21)
Valla satılıyor, ben de şaşırıyorum. Bizim üst katı 2,5 milyona sattılar. Biz 15 sene önce 300bine almıştık. Eskiden birikmiş üzerine mortgage filan alabiliyorduk. Aradan geçen senelerde sözüm ona pozisyonum yükseldi, maaşım arttı ama nanik, almanın yolu kalmadı maaşlı adamlar için. Babamın arkadaşı vardı Türkiye'nin kalburüstü kurumsal firmasının üst düzey yöneticisi. Her sene prim döneminde ya ev ya da yazlık alırlardı. O dönemler o kişiler için bile geçti.
Serbest çalışan, hükümet müteahhitleri filan alabiliyor. Servet el değiştirdi.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.21)
(35)

Türkiye’nin Avrupa’ya göre avantajları

garavel
İklim vs doğal sebepler değil bahsettiğim, sosyal çevre, ailenin yakın olması vs de değil. Mesela iş yapma kolaylığı, bankacılığın biraz daha gelişmiş olması, e- devlet’in orada pek alternatifinin olmaması ( sanırım ). Konut sahibi olmada biraz daha rahat bir de sanırım ( yüksek birim maaşlar, ayni
İklim vs doğal sebepler değil bahsettiğim, sosyal çevre, ailenin yakın olması vs de değil. Mesela iş yapma kolaylığı, bankacılığın biraz daha gelişmiş olması, e- devlet’in orada pek alternatifinin olmaması ( sanırım ). Konut sahibi olmada biraz daha rahat bir de sanırım ( yüksek birim maaşlar, ayni birim ev fiyatlarından dolayı )

Sizin aklınıza gelenler neler?

almanya, hollanda, ingiltere, fransa baz alınabilir.
0
garavel
(25.01.21)
vergiden kaçınma imkanlarının fazlalığı olabilir
0
roket adam
(25.01.21)
Torrent kullanma imkanı
0
freebird5406_2
(25.01.21)
yazmışsınız zaten bankacılık diye. ben de spesifik bir şey yazayım.

kredi kartı ya da genel olarak her yerde kart kullanabiliyor olmak.

kanser ediyor avrupada nakit muhabbeti.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
aklıma giyim kuşamın daha ucuz olması geldi, istediğiniz şeyse tabii.
0
candide
(25.01.21)
issizlik asiri yuksek ve asgari ucret asiri dusuk oldugu icin hizmet isleri ucuz.
0
hot potato
(25.01.21)
@alster bu tuhaf mesela, hangi ülke için bu söylediğiniz acaba ? ben genelde özellikle son dönemde sadece kart ile alışveriş gördüm hep, öncesinde de kart çoğunluktaydı sanki.
0
🌸garavel
(25.01.21)
Aslında say say bitmez. 1. Vergiler düşük ve esnaf gelir vergisinden muaf 2. Online eğitimde başarılıyız. AÖF sisteminde Anadolu AÖF dünyada ikinci sırada 3. edevlet uygulamalarında başarılıyız hans'ın hala kağıt kalemle yaptığı günlerce süren bürokratik işlemleri Mehmet edevletten bir kaç dakikada halledebiliyor. 4. İnternet bankacılığı 5. Geniş ve yeni otoyollar avrupada bizdeki kadar yaygın değil 6. Avrupanın en büyük avmleri bizde zorlu center bu konuda Türkiye'nin yüz akı. 7. İş yapma ve iş yeri açma bizde daha kolay ve bürokrasi daha az ayrıca teşvikler ve hibeler var 8. Devlet dönem dönem vergi ve kredi yapılandırması getirip mükelleflere ödeme kolaylığı sağlıyor 9. Ticari taksiler çok ucuz toplumun her kesimi kullanabiliyor 10. Çalışıp krediyle ev sahibi olma süresi avrupadan çok daha kısa
0
acebi
(25.01.21)
@garavel yazdıklarım corona öncesi tabi :..) tabi tüm avrupayı genellemek ahmaklık olur. örneğin izlandada tam tersi kart her yerde geçiyor her miktara kadar.

marketler dışında çoğu dükkan tarzı işletmede özellike yeme-içme vb. durumlarda belli bir miktara kadar nakit sonrasında kart daha yaygın.

en azından ben çok denk geldim. tabii azalıyordur haliye. bankacalılık hizmetleri geriden geliyor resmen. daha bir kaç sene öncesinde kadar manuel şifre kağıdı veriyordu deutsche bank internet bankacılığında.. daha yeni yeni geçtiler yeni sistemlere.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
En başta sağlık sistemi gelir zannımca
0
but that was just a dream
(25.01.21)
1- Turkiye'de ustalik cok ucuz. Muslukcu, boyaci, catici, dogalgaz tesisatcisi, elektrikci cagirdin mi battin demektir Avrupa'da, sayi olarak da azlar ha bos gununu denk getireceksin falan buyuk basagrisi. Terzi, kuru temizleme, bakim, tamirat pahali keza. Yenisi alsaydim daha iyiydi durumlari oluyor.
2- Hizmet sektoru. Resepsiyonist, garson, satis elemani bizim Turklerin kiymetini bilmemiz gerekiyor kesinlikle. Avrupadakiler hep artist. Adam kendini benle mi karsilastiriyor napiyor? Olum sen hizmet sektorundesin illa Rothschild ailesinden mi olmam lazim iyi bir hizmet alabilmek icin.
0
neck_and_neck
(25.01.21)
Emek ucuz, patronlar için güzel ülke.
0
alfred
(25.01.21)
insanların daha çözüm odaklı olması. en suratsız memura bile "abi be, işim çok zor zaten bak böyle böyle benim işi bi hallediversen" desen adam yapabiliyorsa yapar yapamıyorsa yol gösterir hiç yoktan. avrupa'da bi yönerge vardır onun dışına hayatta çıkmazlar deli ederler. adama mesai sonrası sorsan bu konuyu "he valla ne saçma iş helelelülele" der ama mesaide hiçbir riski olmasa da bütün inisiyatif onda olsa da o işini yapmaz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
avrupa çok geniş bir tanım. bulgaristan da avrupa, norveç de avrupa. bu arada yazılanların neredeyse tamamını avrupalı ortalama biri bir dezavantaj olarak görür.

örneğin:

@acebi'nin dediği aöf sistemi bir avantaj mı dezavantaj mı bilemedim. örneğin aöf mezunu bir insan almanya'da yüksek lisans yapamıyor. genelde kabul etmiyorlar. yani aöf ciddiye alınmıyor pek. yoksa avrupa'nın yapmak isteyip de yapamadığı bir şey değil. eğitim kalitesini düşürdüğünden olabilir.

@proletarier'in dediği için de geçerli olabilir. avrupa'da bir standart vardır, herkes bu standarda uygun iş yapmak zorundadır. sen müşteri olarak onlar hizmeti sağlayan olarak uyar. dolayısıyla herkes aynı muameleyi görür. hataya veya kayırmaya yer olmaz.
0
Sour
(25.01.21)
@Sour, böyle düşününce doğru ama şöyle açayım. Kurumlar hantaldır, gelişmeye kapalıdır. Bu kurumları gelişmeye zorlanması gerekir. Ortada çağ dışı-geçerliliğini yitirmiş bir prosedür varsa ve herkes buna uymaya devam ederse o süreç herkes için eziyet olmaya devam eder hasbelkader yetkili bir abinin gözüne batana kadar. Kuralları zararsızca esneten kişiler olması bu tür durumları yetkililerin gözünün önüne daha çabuk getirir. Kurumları gelişmeye zorlar yani.

Benim fikrim bu tabii böyle sanki değişmez bir gerçek gibi yazdım ama düşüncelerimi yazdım sadece.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
@Sour avrupadan kasit bati avrupa ulkeleri bulgaristan moldova romanya degil tabii ki. Ikincisi AOF mezunuyla orgun mezunu ayni haklara sahipler hic bir fark yok ve dunya genelinde yuksek lisans yapabiliyorlar. AOF sistemi egitim kalitesini dusurmez firsat esitligi saglar yoksa AOF te muhendislik, tip veya mimarlik egitimi verilmiyor isletme veya kamu yonetimi egitimi vermek icin orgun fakulte kurmaya gerek yok. Ayrica avrupada da AOF var ve dunyada en basarilisi ingilterede.
0
acebi
(25.01.21)
Yok.

Online bankacılıkta şimdiye dek yapamadığım tek şey ev kredisi için birikim hesabını açamamaktı. Açmak için gereken randevuyu da online aldım.

Oturma izni başvurusundan kütüphane kartına, şahıs şirketi açmaktan reçeteli ilaç almaya kadar her şey online.

İki yılım dolmak üzere. Banka hesabımı açtıktan sonra nakit kullandığım tek yer Türkiye elçiliğiydi. Masamda hala elçilikte lazım olduğu için çektiğim paranın kalanı duruyor.

Vergi meselesinin az gibi görünmesi dolaylı vergilerin çokluğundan, kimsenin vergi bilinci olmamasından ve vergi kaçırmanın çok kolay olmasından dolayı. Finlandiya'da
ve Türkiye'de ödediğim gelir vergisi %25 (Edit: Tekrar düşündüm de sanırım Türkiye'de ödediğim gelir vergisi daha yüksek olabilir.) Dolaylı vergisiyle, ödediğim paranın karşılığını alamamamla, otuyla bokuyla Türkiye'de daha fazla vergi ödüyordum.

Türkiye'de düzgün bir semtte düzgün bir evi aileden ve eşten destek almadan alabilmek neredeyse imkansız. 2010 yılında Beylikdüzü'ndeki evler için 150 bin lira peşinat istiyorlardı. 4-5 sene önce Dereboyu caddesindeki saçmasapan bir evi 950 bin liraya satmışlardı. Burada tek başıma 10-12 ayda ofise 30-40 dakika mesafede bir ev için gereken mortgage'ın peşinatını biriktirebildim (Bir sırt çantası ve bavulla ülkeye girip her şeyi sıfırdan düzmeme rağmen.) Tek dezavantaj şehir merkezlerindeki ortalama ev büyüklüğünün Avrupa'da Türkiye'ye oranla daha küçük olması.

Türkiye'de musluk falan filan için bir sürü para döküp bir ay sonra tekrar çağırmak zorunda kaldığım 'usta'ların yerine buradaki işini yavaş ama düzgün yapanları tercih ederim.

Türkiye siyasi iradeye yanlarım, her türlü memuru siyasi networküm ve paramla satın alırım, işçiyi sömürür kısa yoldan köşeyi dönerim kafası için cennet gibi bir ülke.
0
bruce mclaren
(25.01.21)
Maasli calismiyorsan Türkiye daha güzel.
Istedigin an kov, istedigin gibi mobbing yap, istedigin gibi süresiz izine çıkar, sigortasini asgariden yatir, haftada 50 saat calistir ayni maasi ver, haftasonu ara, mesai sonrasi ara, tatilde ara. Cok mu vergi veriyorsun? Araba al sirkete vergiyle ode. Vergi borcun mu var? Odeme, af bekle vs vs

Onun dışında servis isleri ucuz; restoran vs ucuz, muslukcu vs isleri ucuz. Çünkü herkes cani istediği gibi bu islerde çalıştigi icin bir sürü var. Haliyle uc kuruşa düşüyor iscilik. Aynisi restoran islerinde de geçerli.

Onun dışında caninin Türkiye'de paran varsa caninin istedigi her şeyi yaparsin. Gece canin dondurma mi istedi? Kebap mi istiyorsun? Peki özel profesör doktor randevusu ? Hepsini parayi basarak yapabilirsin ama gelismis Avrupa ülkelerinde yapamazsin. En azından öyle 1000lira verdim randevuyu aldım falan yok buralarda. Özel hastane yok zaten.

Herhangi bir yerde tanıdığın varsa is halledersin. Devlet dairesi, polis, yargıç, savci. Zenginsen bütün bu sistemi alt edersin zaten, sistem seni korumak icin var.

Edevlet, kredi ve kart almanin olağanüstü gereksiz hizliligi (o yüzden yer gök kredi ve kredi kartı borcu), kiyafet/ayakkabi/deri ürünleri ucuz olmasi.

Eğitim sistemini ovecek durumda değilim. Ülkede yer gök üniversite mezunu kasiyer/fabrikada isci dolu ama bir tane aklı başında elektrikci, muslukcu bulmak imkansiz. Bunlari hiç egitmeyip herkesi üniversite mezunu yapman süper bir şey.
0
logisticsmanager
(25.01.21)
tüm dünyaya göre avantajı, eğitim araştırma hastanesinde tedavi oluyorsun, ödediğin ücret 7 tl, reçetenin yüzde seksenini ssk ödüyor(yani hepimiz), muayene eden uzman hekim, isviçrenin en baba hekimleri kalitesinde, belki daha iyi, bak sıfır mübalağa! aman nazar değmesin
ek: özetle bu konuda güncel tabirle tam bir sosyal devlet. amerikada donuna kadar alırlar, avrupada doktor bulamazsın sade vatandaşsan.
0
esref
(26.01.21)
gerçekten merak ediyorum e-devlet gibi çok kapsamlı bir site var mı mesela avrupa ülkelerinin herhangi birinde ? ya da e-nabız vs.


@bruce ev konusunda ben hep türkiye'nin daha basit olduğunu düşünüyorum. ev bi kere bol çünkü. avrupada o durum yok.
0
🌸garavel
(26.01.21)
TR'nin ALmanyaya gore avantajlari:

- Burokrasi daha az.
- Kurallari esnetmek cok daha kolay.Sorumlunun iki dudaginin arasinda her sey. Bu sayede adamini bulup kurallari esnetip herkesin onune gecebiliyorsunuz.
- Yemekler
- Teklifsiz iletisim ve tanisma daha kolay
- Giyim cok ucuz
- Sehir ici ulasim daha ucuz

Bu arada konut edinmek Turkiyede daha rahat degil bence.Turkiyede ucuz denilen kalitesiz yerlerle Avrupadaki pahali ve kaliteli yerleri karsilastirmak sik yapilan bir hata.
0
turkuaz
(26.01.21)
şu yorumları okuyan türkiye'yi dünyanın en iyi ülkesi sanır:)
0
nothing in my way
(26.01.21)
@garavel, evin kalitesi kötü ve fiyatı fahiş olduktan sonra çok olmasının bir esprisi yok bence. 1 yıldır anneme babama emekliliklerini geçirecekleri yaz kış yaşayabilecekleri bir ev bakıyorum. Bakınca "acaba burada gerçekten insan yaşamış mı?" denilecek evler 600-700 bin liradan başlıyor. Balıkesir, İzmir ve Muğla taraflarında oturulabilecek bol ev varsa üzerime link atın :)
0
bruce mclaren
(26.01.21)
@bruce mclaren ciddi misiniz bilmiyorum ama 700 bine hele hele balıkesir muğla'da falan deli güzel evler alınabilir ya, ben izmirde yaşıyorum olduğum bölgede 700 bine mesela 4-5 yaşında 3+1 gayet güzel bir ev alınabilir, merkezi yerlerin civarında güzel bir sitede yani.

dediğiniz şey yazlık vs müstakil evse bilemem. ki yine alınır diye düşünüyorum ama aramaya çok üşendim :)
0
🌸garavel
(26.01.21)
@garavel yazlık-müstakil evet. Konak'ta 30+ yıllık 2+1 ara kat daireye 400 bin lira vermek de bana pek akıl kari gelmiyor açıkçası :)

Edit: Acaba yanlış mı hatırlıyorum diye tekrar bakayım dedim. Alsancak'ta 30+ yaşında ara kat 2+1 daire 800 bin lira: www.sahibinden.com
0
bruce mclaren
(26.01.21)
zenginsen dunyadaki en guzel ulkedir. yalakalar, kurallarin, kanunlarin zenginin lehine islemesi, daha fazla saygi gormen, hizmet sektorunun hem kaliteli hem de ucuz olmasi. dis, sac, goz gibi estetik saglik operasyonlarinin cok ucuz olmasi.
0
baldur2
(26.01.21)
@bruce mclaren izmirin en en en merkezi yerinde bakıyorsunuz, bu çok normal. mavişehire 5 dakika bostanlıya 10 dakika uzaklıkta çiğli ataşehir bölgesinde mesela nezih bir sitede 700 bin civarına çok iyi evde oturulabilir.

ama çok çok merkezi yerde tabii ki oturulamaz.

foça, gümüldür gibi yerlerde de ortalama bir yazlık alınabilir.
0
🌸garavel
(26.01.21)
@garavel İzmir'i sizin kadar bilmediğim için uçuk bir örnek seçmiş olabilirim. Ama anlatmak istediğim farkı yine de gösteriyor. Helsinki'nin en en en merkezi yerinde bir evin mortgage'ına ayda 1.500-2.000 euro vererek satın almak ve hala fazla kasmadan kenara 1.000 euro koyabilmek mümkün. Ben bunu Türkiye'den ayrıldığım zaman da hayal edemiyordum, hele şimdiki ekonomik koşullarda hiç hayal edemiyorum.

Öneriler için ayrıca teşekkürler :)
0
bruce mclaren
(26.01.21)
Ev alma konusunda bati da en az turkiye kadar zor sartlar sunuyor acikcasi. Ev almak avrupa ulkelerinde kat kat daha kolay degil. Et, araba, benzin, elektronik vs turkiye'ye oranla cok daha rahat alinabiliyor olabilir ama ev ayni oranda zorlukta bence.
0
baldur2
(26.01.21)
@hayat gercekten guzel

Neler mesela ?
0
🌸garavel
(26.01.21)
Ucuz iş gücü, bürokrasi, bankacılık ve sağlık sistemleri kesinlikle.

Tabii bir de en önemli konu: gıda/mutfak/yemek (fiyatları değil çeşitleri).
0
nawar
(26.01.21)
e-devlet, bankacılık, genç nüfus ve acelecilik dolayısıyla gelen şeyler yani. Sağlık (gerekirse parasını verip özel hastaneye gidebilme lüksü.)

konut sahibi olma olayı her yerde sıkıntı ama mortgage sistemi olan ve enflasyonu yılda %1-2 olan yerlerde çok daha uzun vadeli rahat alıyorlar sanıyorum. Bizde ölüm.(şunu da hesaba katmak lazım, bizde iyi maaşla iş bulabildiğin yer İstanbul. Batıda illa Paris, Berlin, Londra'da yaşamadan da iyi maaş alabiliyorsun hatta ortalama aynı maaşı alıyorsun çoğu yerde. Gördüğüm bu. Biz küçükçe bir şehirde benzer paraları alabilsek daha rahat ev alıyor olurduk, alım gücümüz de artardı. İstanbul'un 8 milyon, gerisinin anadolu şehirlerine dağıldığı bir Türkiye hayal etsenize :)

şirket kurma işleri ve vergi çok mantıksız/kötü geliyor bana. Ki dünyada da en karışık sistemlerden biri olarak anılıyordu. Estonya mesela o işi çok basitleştirmiş, ben açıkçası internetteki işim tutarsa Türkiye'de değil Estonya'da falan şirket kurup oraya vergi vermek istiyorum.

Bence alt-orta sınıf için Avrupa süper, üst sınıf için Türkiye istediğin gibi at koşturabileceğin müthiş bir ülke.

edit: birçok konuda sorun olarak kuralsızlık, örneğin kriptopara gibi şeylerde işimize yarıyor. ABD'de hatta sanırım Fransa'da vs. yaşayanlar sattıktan sonra gelir vergisi vermek zorunda. Türkiye'de henüz belirtilen bir vergi yok. Abd, kanada, çin vb. ülkelerdeki insanlar çeşitli borsalara kaydolamıyor, coin satışlarına katılamıyor, biz katılabiliyoruz. Bu devlet bizi korumadığı için oluyor ama eğer para kazanabilirsen işine de yarıyor işte.
0
nhk ni youkosu
(26.01.21)
eğer çok paran varsa ve kötü bir alışkanlığın yoksa kafan rahat olsun kimse yanına yaklaşamaz
0
duyurukullanıcısı
(26.01.21)
Ya herkes paradan evden bahsetmiş, kimse kültürden (ve özellikle iş kültüründen) bahsetmemiş, çok şaşırdım. (Değinen olmuş gerçi haklarını yemeyeyim, ama çok değil yine).

Tabi Avrupa'nın tamamını bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla "kuralcılık" çok baskın.

Bunun iyi yönleri var, ne yapman ve nasıl yapman gerektiği belli. Yap geç, kimse fazlasına zorlamaz, emeğine çökmez, tertemiz. Bizde memuriyet arayan ama biraz daha çok param olsun diyenlerin hayali gerçek olmuş.

Öte yandan sana sunulan ile yetinemiyorsan, daha iyisini güzelini yapmak istiyorsan, o kalıbın dışına çıkmanı çok zorlaştırıyorlar. Mantığı da şu: risk istemiyoruz. Plan yaptık, plana uyalım, fazlasına gerek yok, başımıza bir iş gelmesin yeter. 20 yaşındaki insanlar bile benim nenem gibi.

Bi 100 yıl öncesinde dünyayı keşfeden, kültürün, bilginin sınırlarını zorlayan insanların bunların ataları olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum.

İşe gir, 9-5 arası git gel takıl, 30 yıllık ev kredisine gir, haftasonları da git drone uçur, gitar çal, dağda bayırda yürüyüş yap gel. Güzel/anlamlı bir ömrün böyle bir şey olduğuna inanan çok fazla insan var. Rahatları azıcık bozulduğunda bir anda aşırı sağ partilere yönelmeleri de bundan. Aman sorunları çözelim, yeni çıkış yolları arayalım vs. yok, para yok, mültecileri atalım gitsin. Sıradan adamı suçlamıyorum ama elitleri, okumuşları da bundan çok farklı değil.

TR'de gidilen yönü beğenmesem de bir dinamizm var, bu iyi bir şey bence, ben seviyorum.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.21)
Hollanda'da yasiyorum, burasi ile Turkiye'yi karsilastiracak olursak iklim, mutfak/yemek Turkiye'nin en buyuk artisi. Bunlar ve aile, yakinlar disinda Turkiye'de ozlenen pek bir sey yok.

Is yapma, is kulturu/ahlaki ise karsilastirilamaz. Turkiye'de birakin sozlu anlasmayi, yazili anlasmalari dahi kimse sallamiyor. Hukuken hakkinizi aramaya kalksaniz zaten o baska hikaye. Ozetle Turkiye'de ticaret ve is ahlaki yerlerde.

Turkiye'de bankacilik sistemi daha gelismis ve esnek fakat Avrupa gittikce arayi kapatiyor. Ozellikle odeme sistemleri konusunda Turkiye cok kisitli imkanlar sunuyor. e-devlet bu ulkelerin hepsinde var. Hollanda icin konusursak gayet basarilir ve bir suru ozel sirket ile ( elektrik, su gibi ) entegre olarak da calisiyor.

Ev alma meselesini karsilastirmak anlamsiz. Hollanda'da asgari ucret sahibi bir cift rahatlikla ev alabilir ( sehir merkezinde, kanal manzarali degil tabi ki ) bunun icin pesinata da gerek yok. AB vatandasi degilseniz faiz biraz daha yuksek ya da bir miktar pesinat (%10 sanirim) ayni faiz orani ile kredi almak mumkun. Gerekli olan tek sey suresiz is kontrati ve Hollanda'da 1 yildir ikamet etmek.

Turkiye'nin en buyuk avantajlarindan birisi ( tabi ki paraniz varsa ) ucuz iscilik. Zaten bahsedilmis, evde ampul patlasa degisitirmek icin adam cagirabilirsiniz. Gunluk yasam icin ornek verirsek, makul fiyata berber/kuafore gitmek mumkun.

Uzun uzun yazmak gereksiz aslinda. Turkiye'nin Avrupa'ya gore en buyuk avantaji yeterli paraniz var ise her turlu kurali, kanunu kendi avantajiniza olacak sekilde esnetebilirsiniz. Avrupa'da bu o kadar kolay degil.
0
whisky
(28.01.21)
@acemi

aöf mezunları almanya'da yüksek lisans yapabiliyor mu? (benim bildiğim kadarıyla kabul etmiyorlar, o nedenle soruyorum)

ingiltere'deki sistemi başarılı kılan nedir?

türkiye için online eğitimde başarılıyız, türkiye 3. sırada demişsiniz mesela. neye göre üçüncü sırada? öğrenci sayısına göre mi? eğer öyleyse anlamsız. eğitim kalitesine göre mi? bunu nasıl ölçmüşler bilmek isterim. yani buradan mezun olan öğrencilerle ilgili örgünlerle karşılaştıran bir araştırma mı yapılmış?
0
Sour
(04.02.21)
(16)

Sevgilinin kafasına yastıkla vurmak

Piukh
Evvel zamanda bir akşam eski sevgilimle oturuyoruz. Herkes kendi dünyasına dalmış yaşıyor. Mutfağa gidip çay almak için koltuktan kalktım ve geçerken gözüm muhtereme takıldı. Mıknatıslı küçücük halkaları lego gibi birleştirerek şekiller yapmaya çalışıyor ama dünyadan koparak dalmış gitmiş, saçlar bi
Evvel zamanda bir akşam eski sevgilimle oturuyoruz. Herkes kendi dünyasına dalmış yaşıyor. Mutfağa gidip çay almak için koltuktan kalktım ve geçerken gözüm muhtereme takıldı. Mıknatıslı küçücük halkaları lego gibi birleştirerek şekiller yapmaya çalışıyor ama dünyadan koparak dalmış gitmiş, saçlar birbirine karışmış, üzerinde pijama. Bir an çok tatlı geldi, içim bi' kabardı, küçük çocuğu dişlemek istersin ya öyle yükseldim. Wes Anderson filmindeymişiz gibi her şeyin rengi birden pastelleşti, duvar kağıdında japon kiraz çiçekleri filizlendi (duvar boyalıydı.) ve tam o anda gözüme, arkasından kenara doğru kaymış kırlentin ucu ilişti. VEEE, evet, ucundan tutup bir anda çekerek pat diye (tatlı sert) vurdum kafasının arkasından...

Tam yaşadığım rahatlama ve tarık akan munzırlığında kahkahamın ilk harfleri ağzımdan çıkıyordu ki, bedenini hiç kıpırdatmadan ve yüzüne savrulan saçlarını çekmeden dönüp tokat yemiş şaşkınlığındaki gözleriyle ''ne kadar salak salak işler yapıyorsun ya, hayır komik mi, bunun normali-kaç yaşındasın sen...'' diye baktı, baktı, baktı. Ben bozuldum; ehe mehe, çok tatlısın, dayanamadım, tamam tamam yok bir şey diye kaçtım mutfağa. Elimle kavgaya tutuştum, ''çok tatlısın amk hııı'' diye küfür ettim kendime, bir daha yapmayacağıma ve bozulduğumu belli etmeyeceğime yeminler edip kendimi ve en çok da onu cezalandırdım.. :) Öyle işte, bu da böyle bir anım.

Neyse şimdi soruyorum size Romalılar: Yorumunuz nedir bu olaya, size yapılsa tepkiniz ne olur, yapar mısınız? Ve kaç kardeşsiniz? (sessizce genelleyeceğim çaktırmayalım.)
0
Piukh
(25.01.21)
vurmalı şakalar bende de ters tepiyor. sakin kalmaya çalışsam da içimden söverim. hani gıdıklama, makas alma vb şeyler olsa neyse ama vurmak nedir hakikaten... neyse, ben yapmam. yapan olursa uyarırım. yapmaya devam ederse adios. vee 3 kardeşiz.
0
hazen
(25.01.21)
siz erkekseniz ve sevgiliniz kadinsa verdigi tepki cok ucuk degil.
0
hot potato
(25.01.21)
Ben yapmam, bana yapılmasından da hoşlanmam. O kadar tatlıysam gelsin öpsün fln. Yastıkla vurmak nedir. Hiç komik de değil. Az bile tepki vermiş.
Tek çocuğum.
0
pati
(25.01.21)
Ben kadın tarafının ve boole pis yonlerim var, kimsenin de hoşuna gitmiyo aasdf. Yani yastık da geçirmedim kimseye gerçekten Allah'ını sasirtabilir insanın. Bazen şaşkınlık+acı bir araya gelince çok güçlü bı tepki oluyor, sevgilinizin sonradan o kadar buyutmedigine eminim. Ben genelde karşı taraf istendiği halde gıdıklama, ısırma, enseye göre şaplak gibi şeyler yapıyorum ve evet 4 kardeşiz.
0
red g
(25.01.21)
Aynı durumda hafif şekilde ben de yapardım ama cıvıtmam, karşı taraf da yapabilir. Kardeşim var.
0
reactionic
(25.01.21)
Hoşlanmam. Yapmam ve yaptırmam. 4 kardeşiz.
0
ruhen hastayim ben
(25.01.21)
kafaya vurmak kadar can sıkan bir şey yok. isterse dünyanın en tatlı ve naif şakası olsun
0
esref
(25.01.21)
Hiç hoş değil. Mutfağa kaçmak neymiş. Sırnaşıp affettirmen lazımdı kendini. Sen de dizinle kafama vur ödeşelim falan demen lazımdı.
0
IncredibleMau
(25.01.21)
vur ama kafasına ya da sırtına (bu şimdi aklıma geldi, bu da sinir bozabilir) vurma.

evet, kafaya vurmak gerçekten çok sinir bozuyor. kim yaparsa yapsın.

erkeğim bu arada. tek çocuğum. ama bunu ilkokul, ortaokul, lisede de yaşıyor erkekler, illa ki kardeşin sana vuracak diye bir şey yok. kızlar yaşamıyordur tabii pek.

bir de iyi ki yastıkla vurmuşsun. eğer çıplak elle vursaydın x2 puan kazanırdın, haberin olsun bir dahakine :) ben çıplak elle vurulmasına daha çok uyuz oluyorum ama belki bu kişiye göre değişir.

peki niye öpmek, sarılmak vs. yerine vurmak aklına geldi ki madem çok sevimli görünüyordu? :))
0
ahm1
(25.01.21)
takmam ama ben de bi yastık alır savaşırdım :d

sevdiğiniz insan size yastıkla vuruyor abartmayın yahu.
0
jelly bear
(25.01.21)
Erkeğim. Ben sevmem böyle şakaları. Sadece götünü sık sık tokatlarım sevdiceğin. Ama bana yapılsa da kötü hissetmemesi için çıkışmam. Sadece aşkım çok boktan bir şakaydı sen de kabul et diye psikolojik baskı ile alışkanlık haline getirmesini engellemeye çalışırım.
0
twelfth
(26.01.21)
Vurmalı tepmeli şakalar benim de her zaman hoşlandığım şeyler değil. İlla vurulacaksa da dozunda, can acıtmadan ve sataşma gibi durumlarda sataşmanın düzeyinin arttığı son noktada abartmadan yapmak gerekir diye düşünüyorum.

Not: bu işin kadını erkeği olmadığını düşünüyorum. kadın vurursa tamam ama erkek yaparsa olmaz diye bir şey bence saçma ve asıl konu değil.
0
henchman
(26.01.21)
3 kardeşiz hoşlanmam ben de. Bazen kardeşimle birbirimize yastık fırlattığımız oluyor ama kafama vursa hoşuma gitmez. Fırlatma olayı da hoşuma gitmiyor genelde o attı diye sinirlenip atıyorum.
0
eatpraylaw
(26.01.21)
Herkes yeterince dövmüş ama kelimesi kelimesine pati +1
Çok ters teper. Tek çocuğum.
0
kobuzchu kiz
(26.01.21)
her gördüğümde kafama vurulmuş gibi hissediyorum

yahu bu kafa kafa! beyin var içinde. jölemsi sıvı var arada.
abartmıyorum kafana ufak ya da büyük darbe alınca dünyan şaşıyor. minyatür bi travma geçiriyorsun. nerede olduğunu kim olduğunu unutuyorsun
0
esref
(26.01.21)
Bu duyuru bana sunu hatirlatti: evrimagaci.org
0
so weit so gut
(27.01.21)
(9)

haftasonu alkol satışı yasağının mantıklı açıklaması nedir?

pilavmaker
sb
sb
0
pilavmaker
(25.01.21)
sana göre bana göre hiçbir mantıklı açıklaması yok.

yasaklayanlara göre "alkol covid'in bulaşmasını, yayılmasını hızlandırüyür. alkol zararlı, covid'li hasta alkol içerse ölüyür.
0
kibritsuyu
(25.01.21)
Sözlükte sanki şöyle bir şey okumuştum haftasonu tekellerin kapalı olması ve alkolün sadece marketlerden satılması eşitsizlik mi ne yaratıyormuş.

Ama bence de mantıklı bir açıklaması yok. Eskiden akşam 10'dan sonra yasaklıyorlardı bu da onun gibi.
0
turkce konusan uzayli
(25.01.21)
ne alaka! kim demiş ölüyor diye
tahminim şu: alkol = partilemek, kalabalık, içiçelik, dipdibelik vs
0
esref
(25.01.21)
Yasak varken temel gıda maddelerine erişim serbestisi var. Alkol ise Temel gıda maddesi değil
0
kisa
(25.01.21)
hastanelerde olusacak alkolle iliskili yogunlugu (alkol zehirlenmesi, alkollu yapilan kaza vs..) azaltmak icin yapiliyor. tabi sadece bu degildir. sosyallesmeyi onleme, hukumetin alkole bakis acisi vs.. de vardir. sadece biz degiliz bu arada.birkac ulke daha yapiyor.

bbc yazmisti.
0
buenosdias
(25.01.21)
Haftasonu alkol yasağı normal pandemi güvenliği şartlarında bana mantıklı geliyor, bu olay türkiyede geçmesin de anamaria diye hayali bir ülkede olalım mesela

Alkol ister istemez sosyalleşmeyi teşvik ediyor, büyük etkinlikler olmasa da evlerde arkadaş toplantıları vs

Ulaşım, eğitim, sağlık, kamu düzeni gibi alanlarda bütüncül bir eylem planına ek olarak olasılıkları düşürebilecek ek önlemler bana mantıklı geliyor

Fakat türkiye'de bu önleme kadar ihmal edilen bir sürü önlem, düzenleme, yaklaşım vardı
0
freebird5406_2
(25.01.21)
resmi gerekce, uzayli arkadasin yazdiklari..
tekel bayisi diyormus ki (yersen) "abi benim dukkan kapali ama adam migrostan aliyor ben zarar giriyom"..
ulkemizde hersey hakkkaniyetli oldugu icin..
0
alttaraf
(25.01.21)
Resmi ağızlardan yapılan açıklamalar bir kenara, kulak misafiri olduğum ihtiyar meclislerinde dolaşan bir söylentiye göre alkol satışının yasaklanmasının ardında kısıtlama başlamadan hemen önceki gün vatandaşların alkol reyonlarına hücum etmesini sağlayarak vergi gelirlerini artırmak gibi cin fikirli bir akıl yatıyormuş. Bilemedim...
0
huçi kuçi
(25.01.21)
Cumartesi insanlar bir poşet birayla 2 alt sokaktaki arkqdaşının kapısını çalıp sosyalleşmesinler diye
0
otopsicocugu
(25.01.21)
(11)

Cadı/büyü gerçekten var olan şeyler mi?

nihannihan
Eğer yoksa ortaçağdaki muhabbet neydi? Kimleri cadı deyip yakıyorlardı falan?
Eğer yoksa ortaçağdaki muhabbet neydi? Kimleri cadı deyip yakıyorlardı falan?
0
nihannihan
(24.01.21)
çıkıntılık ve asilik yapan kadınlara cadı suçlaması getiriyorlardı. güç sahiplerinin, arzu ettikleri gibi onları hakimiyetleri altına alamamaları sebebiyle.
0
noxell
(24.01.21)
Keşke olsa
0
freebird5406_2
(24.01.21)
var olan seyler tabii; bucur cadi, ruhsar ve selena'yi yoksayamaz kimse.
0
ateistanbul
(24.01.21)
her kültür kendi hayalgücünde iklimine coğrafyasına uygun bilinmezler yaratmış.
bu yüzden müslümanlarda cin var ama vampir yok mesela. neden bu vampirler buralara gelememiş ? bu arada bram stoker kont drakula romanını yazana kadar avrupada rapor edilen bir vampir vakası yok. romandan sonra senede binlerce olay rapor ediliyor.

bence bu olguların tümü dinler öncesi çok tanrılı veya şaman inanışların değişe değişe bu günlere gelmesi. emin ol öyle bir büyü-cadı özel güç olsa devletler istihbarat kurumları bunları yüz yıldır kullanıyor olurdu.
0
orpheus
(24.01.21)
Bilinenin aksine avrupada cadı avı dediğimiz olay orta çağda gerçekleşmedi.16.-17. yüzyıllarda yaşandı.
0
stronzo
(24.01.21)
Noxell'in dediği gibi ya da birisi birisine uyuz oluyordu gidiyordu şikayet ediyordu bu cadı diye. Cadilikla suclandiktan sonra aklanmak da imkansizdı. Karanlık bir dünyada bilimin mum ışığı adlı kitabın bir bölününde guzel anlatmisti bunları.
0
turkce konusan uzayli
(24.01.21)
bugunun fetöcüsü gibi dusun, begenmedikleri herkesi cadi diye yaktiriyorlardi o zaman da iste. kizil saclilari bile yakiyorlarmis degisik bu cadi kesin diye.
0
in vino veritas
(24.01.21)
bunları tarih doktoralı kişilerden dinleyebilirsin.

cinler ve büyü; www.youtube.com

osmanlı'da cadılar; www.youtube.com

ayrıca kendi mitolojimizde obur/umpir/vampir motifleri var.
0
sinek kral
(24.01.21)
İslam'a göre büyü kesin var.
0
prizmatik
(24.01.21)
var. aslında dünya dışı varlıklarla alakalı.
0
ShadowOfMoon
(24.01.21)
özü gizlilik olan teşkilatların yöntemlerine dair -"öyle olsa yaparlardı" demek, bilemedim

amarigan istihbaratı özel güç bahsini denedi ta 70lere kadar(meşhur çünki oradan biliyorum, gugıllayın bi zahmet) bi danışamının "buna da bütçe ayıralım" demesi kâfiydi.
yahudilerde de en ortodoksundan en sekülerine kadar büyüyle uğraşmayan yok
0
esref
(24.01.21)
(6)

şu an madodan tatlı alınır mı

regina phalange
nasıl olsa normaldeki gibi sirkülasyon yok diye bayat tatlıları itelerler mi yani?
nasıl olsa normaldeki gibi sirkülasyon yok diye bayat tatlıları itelerler mi yani?
0
regina phalange
(23.01.21)
Raf ömrü var dolan çöpe gidiyor, mahalle esnafınınki gibi aşırı bayat olmaz ama en fazla biraz bayatlamaya başlamış mı bu ya olur.
0
aids rakun
(23.01.21)
aslinda bu tarz cafeler su siralarda paket servisle cosuyor o yuzden cok da bayat urun olmaz gibi, bir cok yer cilginlar gibi pakete calisiyor, cok dag basi biir sube degilse sorun olmaz bence
0
exlibris
(23.01.21)
Mado'dan bişey almamda. Bu tarz yerler pandemi döneminde satış ortalamasına göre üretiyorlar. Evet belki günlük ürüne denk gitmeyebilirsiniz.
0
1917
(23.01.21)
mado protestosu nedeniyle kesinlikle almayınız. mahalle dondurmacısı en iyisi :-)
0
ankarakecisi
(23.01.21)
mado franchise. her şube bir değil, ne protestosu
0
esref
(23.01.21)
Alınır.Birkaç kere almıştım tazeydi ama fotoğraftaki pastadan farklı pasta gönderiyorlar.Bende öyle olmuştu.
0
Fiyu
(24.01.21)
(5)

İstanbul Kart HES kodu eşleştirme

jjimyl
İstanbul Kart ve HES kodunu eşleştirmek için bugün son günmüş. İlk sorum şu anda İstanbulda değilim ve kartı aktif olarak kullanmıyorum, bunun için kartı eşleştirmesem nolur, bir daha kullanamazmıyım? İkinci sorum uzun bir süredir İstanbula gitmediğim için kartı yılsonunda vizeletemedim ve pandemi ö
İstanbul Kart ve HES kodunu eşleştirmek için bugün son günmüş. İlk sorum şu anda İstanbulda değilim ve kartı aktif olarak kullanmıyorum, bunun için kartı eşleştirmesem nolur, bir daha kullanamazmıyım? İkinci sorum uzun bir süredir İstanbula gitmediğim için kartı yılsonunda vizeletemedim ve pandemi öncesi 50 liradan fazla para yüklemiştim. İçindeki bakiyeye bir şey olur mu uzun süre kullanmayınca?
0
jjimyl
(15.01.21)
kisisellestirme.istanbulkart.istanbul burdan kaydedebilirsiniz kartınız yanınızdaysa. bildiğim kadarıyla kart kullanılamıyor eşleştirme olmadığında.
0
pide
(15.01.21)
Kartı bir daha kullanamazsın gibi değil de, eşleşmeden kullanamazsın. Bugün eşleme yapılmamış kartların kullanılabilmesi için son gün. Yarın eşleşme yapmadan kart ile toplu taşıma araçlarına binemezsin. Ama atıyorum 2 ay sonra eşleştirdin, o zaman binersin.
0
himmet dayi
(15.01.21)
anladım yarın da eşleştirme yapabiliyorum yani. Peki siz kart bakiyesine nerden bakıyorsunuz pratik bir yer var mı bakabileceğimiz app gibi?
0
🌸jjimyl
(15.01.21)
app i var da pek çalışmıyo.

bakiyene 3 sene bi şey olmuyo, 3 sene sonunda ufak ufak tırtıklıyo belediye(3 sene 5 sene de olabilir, bunların hepsi istanbulkart.istanbul da yazıyo)
0
esref
(15.01.21)
banka app'leri bakiye görebiliyor artık. Fastpay, garanti vb. istanbulkart yükleme kısmına kartı kaydedince sonra bakiyesini de görebiliyorsunuz. Ben ilk Fastpay başlattığı ve kredi kartıyla da yüklenebildiği için onu kullanıyorum.
0
rodriguez2
(15.01.21)
(18)

Yan komşu sorunu

wild honey suckle
Selamlar,Biz yeni bir apartmanda oturuyoruz. Maalesef öyle ince ki duvarlar insanlar öksürse gidip sırtına vuracağız öyle ses geçiriyor. Yan komşumuz çok tatlı bir çocuk. 1+1'de oturuyor kendi kendine. Bizimle hiçbir derdi problemi yok. Tek sorun bizim yatak odamızın duvarı onun salon duvarı. Ve hat
Selamlar,

Biz yeni bir apartmanda oturuyoruz. Maalesef öyle ince ki duvarlar insanlar öksürse gidip sırtına vuracağız öyle ses geçiriyor. Yan komşumuz çok tatlı bir çocuk. 1+1'de oturuyor kendi kendine. Bizimle hiçbir derdi problemi yok. Tek sorun bizim yatak odamızın duvarı onun salon duvarı. Ve hatta televizyon o duvara asılı. Gece haliyle film- dizi izliyor ve cidden eminim hayvani ses de açmıyordur. Ama duvar öyle ince ki ne izlese duyuyoruz. Çok nazik bir şekilde, sonuçta onun da suçu olmadığı için ne diyebiliriz? izleme desek sana ne lan der, kıs desek zaten kısıkta. Yani çok arada kaldık.
0
wild honey suckle
(12.01.21)
5-10 metrelik kulaklık kabloları var çok ucuza. Hediye edebilirsiniz. Tek yaşıyor olsam ve böyle bir durum olsa ben kabul ederim böyle bir hediyeyi.

www.hepsiburada.com

edit: anlayışsız, medeniyetsiz bir hödük olmama ihtimali mevcut yine de komşunuzun. yatağınızın yönünü değiştirin ya da duvara ses yalıtımı uygulayın diyebilir tabii hödükse.
0
armagan abanuz
(12.01.21)
Bence yapacak pek bir şey yok taşınmaktan başka.
0
sta
(12.01.21)
aynı durumu yaşadım. yatak odamın diğer tarafında çocuk odası vardı ve çocuk odasında TV vardı. gece saat 12de bile TV'de çizgi film falan izliyordu. sesini de açıyordu. delirmeye ramak kala taşındım. sizin durumda da maalesef başka bir çaresi olduğunu düşünmüyorum, sesi çok açmıyorsa kendi evinde tv izlememesini, kulaklık takmasını rica etmek biraz garip kaçabilir. çok üzülerek bütün empati duygumla taşının derim.
0
nonik
(12.01.21)
of of,
bir dairenin salonu ile diğer dairenin yatak odasını dip dipe yapan müteahitte ne desek boş.

burada oturmak hata, siz başka şeyler yapsanız adam canlı yayında sizi dinleyecek demek.

mümkünse daireler arası iletişimin minimum tutulduğu (emlak bankasının örnekleri var) yerlerden ev almaya bakın.
0
nuisance
(12.01.21)
benzer durumda bana gelseniz üzgünüm ama yatağınızın yönünü değiştirin ya da duvara ses yalıtımı uygulayın derdim. tvyi kulaklıkla izletme fikri çok saçma.
0
prezarlatif
(12.01.21)
o oturma odasındaki duvarı değiştirecek(bunun ücretini teklif edebilirsiniz) siz de yatağınızın yönünü değiştireceksiniz. Hala ses rahatsız ediyorsa, bir bluetooth kulaklık hediye edebilirsiniz.
0
silver apple
(12.01.21)
Kiracı mısınız, ev sahibi mi?
her iki taraf da ev sahibi ise ortak sorun olarak düşünüp duvarın her iki tarafına da yalıtım yaptırabilirsiniz.
her iki taraf da kiracı ise ev sahipleri ile görüşüp ikna etmeniz gerekir.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(12.01.21)
biz de o da kiracı diye biliyorum. bir de biz inşaatken bakmıştık meraktan onun tek boş duvarı orası ve zaten tv çıkışı falan da orada değiştiremez, bizim de aynı şekilde kapı olduğu için diğer duvara taşıyamayız. Yani resmen önlü arkalı planlamışlar:)
saçma bir durum cidden adama da bize de yazık.
0
🌸wild honey suckle
(12.01.21)
Çok büyük bir problemse arkadaşa ufak bi ses sistemi hediye edebilirsiniz. Televizyon sesi arkadan direkt duvara veriyor, ses sistemi ile sesi karşıya vermesini sağlar "en azından" - bunun dışında yapacak pek bir şey yok.
0
roket adam
(12.01.21)
o halde başlık da sorunlu.
sorun o. müteahhitte her zamanki gibi.
0
esref
(12.01.21)
prezarlatif +1. tek yol yalıtım
0
hazen
(12.01.21)
Komşunuzun Televizyon ile duvarın arasında kalan yere Strafor benzeri ses yalıtımı yapacak bişeyler yerleştirseniz TV büyüklüğünde sorunu biraz azaltır mı ki ?
0
denizmaniaherif
(12.01.21)
roketadam +1 demeye geldim.
TV'nin ses çıkışının yönü önemli.
0
burfak
(12.01.21)
Duvara ses yalıtım şiltesi üzerine 5 cm ytong sıva boya. Epey keser ama biraz tutar tabi. Usta çağırmanız gerekirse ona da yevmiye artı yemek. Bir günlük iş en fazla.
0
zoghurt
(12.01.21)
evet, o zaman en iyi yol yalıtım.
0
silver apple
(12.01.21)
Arkadaş tek yaşıyorsa, belli bir saatten sonra kulaklığa geçmesi de sorunu çözer.
Bizim evde de benzer sorun var ve ben alttaki komşumun salonuna ses gitmesin diye bt kulaklıkla izliyorum 23:00ten sonra.
0
arenas
(12.01.21)
Ses sistemi ile sesin kaynaginin konumunu degistirsin. Yalitimla filan ugrasilmaz.


Ses sistemine sicak bakmiyorsa, fiyatinin yarisini siz karsilayin.
0
cay sigara
(12.01.21)
yatak odanızı değiştirin. adam zaten 1+1'de oturuyormuş.
0
naksidil
(12.01.21)
(5)

Fiyat algısını yitirmek

Kahir ekseriyet
Ya arkadaşlar eskiden neyin kaç para olduğunu bilirdik. 2,5 litre kola 3-3,5 liraydı mesela. Büyük boy cips de 2,5-3 liraydı. Bisküviler çikolatalar 1 lira falandı az altı az üstü olurdu. Şimdi ne kaç para bilmiyorum piyasadan mı koptuk eve kapanınca yoksa piyasada belirsizlik mi var. Yani 1 liranın
Ya arkadaşlar eskiden neyin kaç para olduğunu bilirdik. 2,5 litre kola 3-3,5 liraydı mesela. Büyük boy cips de 2,5-3 liraydı. Bisküviler çikolatalar 1 lira falandı az altı az üstü olurdu. Şimdi ne kaç para bilmiyorum piyasadan mı koptuk eve kapanınca yoksa piyasada belirsizlik mi var. Yani 1 liranın ya d 5 liranın ne olduğu, o paraya ne alındığı artık gözümde canlanmıyor. bi süredir alışverişleri hanım yapıyor online olarak. Fiyatlara baktıkça şok oluyorum, online diye mi böyle yüksek acaba diyorum. Yani mesela 5 yıldızlı bi otelde bi gece kalmak kaç paradır hiç bi fikrim yok şu an. 200 lira da olabilir 1000 lira da olabilir. Veya 2 kg domates 1 kg yoğurt kaç para tutar? Veya maç bileti kaç paradır? Sanki ülkede herkes geçirebildiğine geçirebildiği kadar geçiriyor gibi hissediyorum. Aslında bu tanım alışverişin en basit tanımı olabilir, kafam çok karışık. Siz ne diyorsunuz bu işe? Fiyatlarda bi belirsizlik yok mu?
0
Kahir ekseriyet
(10.01.21)
Her şeyin oldukça pahalı olduğunu düşünüyorum ben. Evde her şeyle kendim ilgilendiğim için günden güne artan fiyatlardan da haberdarım ama bu bir işe yaramıyor. Eğer alırken dikkatimden bir şey kaçtıysa kasada şok olup çıkıyorum. Aklıma gelen en yakın örneği şöyle vereyim, bir yemek dergisi takip ediyordum, önce sayfaa sayısı azaldı, hadi dedim olabilir, zor zamanlar yaşıyoruz zaten bıdıbıdı ikna ettim kendimi. Sonra aralık 2020 de 13 tl verdiğim dergiyi cuma günü alayım dedim kasada 17 tl deyince şaşırdım. Aldım ama bir daha almayacağım mesela.
Bir ay kadar önce de bir tane karnabahara 18 tl verip şok olmuştum. Sürekli bu ne ya deyip sinirleniyorum. Annemle filan konuşunca sizin orada da öyle mi fiyatlar filan diye soruyorum. Çok garip geliyor.
Bir tane dido olmuş 2 Tl. Şuan biliyorum mesela ama iki ay sonra 2.20 olur. Hiç bir şey stabil değil ki.
Her alış veriş sonrası gereksiz ne aldım diye bakıyorum ama bulamıyorum. Her alışveriş de bir öncekinden çok tutuyor.
0
a perfect lie
(10.01.21)
Valla eskiden market fiyatlarini cok iyi takip ederdim ama artik ben de zorlaniyorum ona ayiracak zihin enerjim de yok. Bu kadar hizli degisen fiyatlari takip icin cok bos vakit ve berrak zihin lazim
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.01.21)
sadegazoz
(10.01.21)
arkadaşım, bimdeki casey kek üzerinden enflasyon takibi yapıyor
böyle bir ürüne odaklan sen de, tavsiye ederim
0
esref
(10.01.21)
2002'den beri uzun yıllar istikrarlı ve düşük enflasyonlu dönemden sonra iktisadi dengelerin tekrar alt üst olması sonucu enflasyonun yükselmesiyle ve dünya genelinde yaşanan salgın sebebiyle normal bu algınız. Yalnız otel fiyatları sabit olmaz doluluk nispetine göre değişir sezonda geceliği 1000 TL olan 5 yıldızlı otel odasının kışın ortasında boşken 100 TL'ye kiralandığıda olabilir. Benzer şekilde ziraat mahsülleri mevsimsel olarak değişiklik gösterir. Mesela 2019'da patates,soğan fiyatları 7-8 TL/KG'ye yükselmişti şu an 2-3 TL/KG.
0
berkan11
(10.01.21)
(2)

altın işlerinden anlayanlar

blue eyes white dragon
cumhuriyet, reşat, kulplu ya da kulpsuz vs., 2020 yılı çıkışlı, 2019 yılı çıkışlı altınlar arasındaki tek fark; gram mıdır? bu tip fiziksel altınların fiyatını belirlemedeki tek fark nedir diye sorayım ya da.anne baba ile ufak tatlı bir tartışma yaşadık da onlara yanlış bilgi vermiş olabilir miyim.i
cumhuriyet, reşat, kulplu ya da kulpsuz vs., 2020 yılı çıkışlı, 2019 yılı çıkışlı altınlar arasındaki tek fark; gram mıdır?

bu tip fiziksel altınların fiyatını belirlemedeki tek fark nedir diye sorayım ya da.

anne baba ile ufak tatlı bir tartışma yaşadık da onlara yanlış bilgi vermiş olabilir miyim.

internette; cumhuriyet ile reşat arasındaki fark dedim tek çıkan şey gramajlarının farklı olmasıymış.
0
blue eyes white dragon
(09.01.21)
Ayar, gramaj, bi de içinde bulunulan yılda üretilen altın hep bi miktar pahalıdır.
0
Kahir ekseriyet
(09.01.21)
internette daha çok şey var da deşmemişsin
www.darphane.gov.tr
ms.hmb.gov.tr
0
esref
(09.01.21)
(7)

naziler Yahudileri Nasıl Tanıyordu?

iddaaci
hani küçük yerlerde aileler bellidir. yahudi ailesi demişlerdir. peki büyük şehirlerde nasıl ayırt ettiler?
hani küçük yerlerde aileler bellidir. yahudi ailesi demişlerdir. peki büyük şehirlerde nasıl ayırt ettiler?
0
iddaaci
(08.01.21)
davut yıldızı takılmasını zorunlu kıldılar. herhalde onu takmayıp bir şekilde yaudi olduğun öğrenilirse hoş sonuçlarla karşılaşmazlardı.
0
sutlu nescafe
(08.01.21)
isimlerinden.kimliklerine bakıyorlardır büyük şehirlerde
0
ayağiniza gelen overlokçu
(08.01.21)
Bu sadece Almanya'ya mı özgü bilmiyorum ama cemaat kaydı denen bir şey var. Hristiyan isen kiliseye kaydını yapıyorsun, Musevi isen sinagoga. Hitler öncesi dönemde bir çekinceleri olmadığı için okulları zaten ayrıydı. Yahudiler zaten kendi cemaatleri içinde yaşamayı tercih eden bir toplumdu.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.21)
Kutuplaşma zamanlarında saflar belirginleşir insanlar ayrışır ve homonjenleşir. Hergün selamlaşılan kapı komşuları bile birbirine düşman olabilir.
0
berkan11
(08.01.21)
Benim oturduğum yerdeki tüm müslüman olmayan aileleri nasıl tanıyorsam, sokaktan çevireceğin bir esnaf nasıl tanıyorsa o zaman için de saklanabilecek bir şey değil bu
0
otopsicocugu
(08.01.21)
burun'dan
0
esref
(08.01.21)
neverletyougodown
(08.01.21)
(24)

İşi bırakmalı mıyım?

epistemic_regress
Bir dershanede matematik öğretmeni olarak çalışıyorum. Ağustos ortasında başladım işe. Başlangıçta her şey yolundaydı, birkaç ay sonra birlac öğrenciden yetersiz olduğuma dair geri dönüş aldıklarını söyledi müdür. Kaba bir dille, bir ay daha deneyelim falan dedi. Sonra çabamı görmüş ve işten çıkarma
Bir dershanede matematik öğretmeni olarak çalışıyorum. Ağustos ortasında başladım işe. Başlangıçta her şey yolundaydı, birkaç ay sonra birlac öğrenciden yetersiz olduğuma dair geri dönüş aldıklarını söyledi müdür. Kaba bir dille, bir ay daha deneyelim falan dedi. Sonra çabamı görmüş ve işten çıkarmama kararı almış. Fakat sonrasında aynı öğrencilerin sıkıntılarının devam ettiğini ve derslerine başka bir öğretmeni sokmak istediklerini söyledi. Ben de tamam dedim. Fakat bu olaylardan sonra benim motivasyonum epey düştü, kendimi gerçekten yeterli hissetmemeye başladım. Yaptığım işten keyif almıyorum, yalnızca büyük bir stres kaynağı benim için. Ve dershanedeki diğer matematik öğretmenlerinin beni ciddiye almadıklarını hissetmeye başladım. Ağızlarında "Herkesin başına gelir, olabilir"ler falan var ama kaale alinmadigimi çok net hissetmeye başladım. Çok başarılı bir öğretmen olduğumu sanmıyorum, deneyimli de sayılmam ama bu tavır agirima gitmeye başladı. Kendimi geliştirmek adına hevesli hissetmiyorum. Dönemin başında olduğum kadar rahat değilim derslerde ve verim saglayamiyorum. Dersimi dinleyen öğrencilere acidigim oluyor bazen. Dediğim gibi dönem basinda ortalama üstü başarılı satardım kendimi, şimdi hissettiğim şey yetersizlik ve çaresizlik. Bir de stres.

Görüştüğüm terapist pes etme, senenin sonuna kadar devam et diyor. Başka bir yerde daha rahat çalışıp daha başarılı hisseder miyim diye merak ediyorum ama. Yoksa deneyimsizligim gene ayağıma bağ olur, insanlarla ilişkimi bozar mı? Karar veremiyorum. Ama açıkçası çalıştığım yerde zayıf halka olarak gorulmekten de sıkıldım.

Sizce ne yapmalı? Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(06.01.21)
Bence çözüm basit, bir süre daha orada idare ederken bir yandan da iş ara. Daha iyisini bulursan geçersin.

İnsanın mutluluğu ve psikolojisi de çok önemli elbette ama özellikle şu dönemde başka bir güvence yokken işi bırakmak bana mantıklı gelmiyor. Maddi olarak zorluğa düşmek de ruh için hiç iyi değil çünkü.
0
buff
(06.01.21)
İş arıyorum bir yandan. Bulursam değiştirmeli miyim diye merak ediyorum aslında.
0
🌸epistemic_regress
(06.01.21)
Illusory superiority denilen bi olay var, herkes birçok konuda kendini "ortalamanın üstü" zannediyor, halbuki matematiksel olarak böyle bir şey imkansız, herkes ortalama üstü olamaz :) E deneyimsizsizmişsiniz zaten, "ortalamanın altı" olmanız sürpriz değil.

Bu durumda yapılabilecek iki şey var.

İyi bir öğretmen olmak gibi bir amacınız varsa çalışıp kendinizi geliştirmeniz lazım. Öğrencilere sorun, tecrübeli öğretmenlere sorun, gözlem yapın, biraz çaba harcayın. Bu tarz şeylerde genelde hemen dönüt alamazsınız, 1-2 sene beklemeniz, sabırlı olmanız lazım.

İyi bir öğretmen olmak istemeyebilirsiniz de. Yani herkes her alanda iyi olacak diye bir şey yok. Birisi işinde çok başarılı olur, öbürü iyi bir arkadaş olur, başkasının başka özelliği öne çıkar. İşinizde iyi olmamanız ve olmak istememeniz de problem değil. Değeriniz iş başarınıza endeksli değil yani.

Sonuç olarak: ben olsam değiştirmezdim. Çünkü ya "kötü öğretmen" olmayı umursamayacaksınız, o zaman zaten milletin sizi nasıl gördüğü önemsiz olacak. Ya da kendinizi daha çok geliştirmeye çalışacaksınız, daha kötü bir yerde bunu yapmanız daha zor olur, o zaman niye değiştiresiniz.

Bu söylediklerim tabi ki ortamda mobbing olmadığını varsayıyor.
0
plutongezegendegilmi
(06.01.21)
Değiştir bence
0
pati
(06.01.21)
yeni iş bulur bulmaz istifa et kesinlikle.
0
rewlack
(06.01.21)
Ortamda mobbing olmamasına çalışıyorum. Gerektiğinde dişimi gösteriyorum, çok üzerime gelemiyorlar, kendi halime bırakıyorlar beni. Öğretmenlik hayalimdeki meslek değil, öyle gerekti. Ama ara sıra tatmin olmak da isterim yaptığım işten. Çok iyi bir öğretmen olmak beni mutlu eder mi, hayati bir amaç mi benim için; hayır. Sadece başka insanlarla başarısızlığım yüzünden yuzgoz olmak, onların dikkatini çekmek istemiyorum. Değersiz hissettirmeye uğraşıyorlar elbette ama sert biriyim, çok ileri gidemezler. Yine de bu kadar korunaklı, diğerlerinden uzak durmak zorunda kalmak istemiyorum.
0
🌸epistemic_regress
(06.01.21)
Özel okullar böyledir. Zannedersem yenisiniz. Bu tür olaylar her okulda olur. moralinizi bozmayın. kardeşimde özel okulda çalışmıştı aynı şeyi söylediler. İnsanların eleştirisi karşısında dik ve güçlü durun. Özel ders verip kendinizi geliştirebilirsiniz.
0
komando kani var bende
(06.01.21)
Yaklaşık altı yıldır ağır bir anksiyete yaşıyorum. Zihnim çabuk bulanıyor. Soruları çözerim ama işlem hatası yaparım mesela. Ya da dersin ortasinda zihnim durur, daha önce onlarca benzerini cozdugum soruyu cozemem. Böyle birkaç anımı yakalamış bu öğrenciler ve yetersiz oldugumu düşünmüşler. Bilmiyor değilim, o an hatırlayamıyorum ya da dalginliktan işlem hatası yapıyorum. "Ya benim anksiyetem var, bazen evimin yolunu unutuyorum" da diyemiyorsun, ilaç kullandığımı, terapi aldığımi söylesem iyice otekilestirecekler. Bir kenarda susup kalıyorsun. Böyle olunca da haksızlığa ugradigimi düşünüyorum işte, insanların benim ne çektiğimi bilse keşke diyorum. Potansiyelimin yarısını bile gösteremiyorum, cv m de yazan okulları nasıl bitirdiğime hayret ediyorlardir.
0
🌸epistemic_regress
(06.01.21)
%100 bırak. Hayattaki en önemli şey huzur.
0
stewie
(06.01.21)
Öncelikle dershane için konuşayım. İki üç öğrenciye bakarak öğretmenle konuşması kendilerinin öğretmenlikten anlamadığını gösterir. Bu konuda için rahat olsun. Biliyorsun ki dershane sahipleri her zaman öğretmen olmuyor. Öğretmen olanlar da dershaneye ortak olunca gözlerine paradan bant çekiliyor.

Ha gerçekten anlatma tekniğinde sorun varsa bunu sınıfta soru sorduğunda aldığın dönütlere göre sen de anlarsın. 20 kişilik sınıfta soru sorduğunda hiç cevap almıyorsan sıkıntı olabilir. Kesin vardır da diyemeyiz. Şimdi paşalar ve prensesler ailelerinin de pohpohlamasıyla öğretmenleriyle ilgili konuşur. Ama acaba kendileri yeterince iyi dinliyor, mu tekrar yapıyor mu ? Bunu belirt dershaneciye.Onun dışında hepimiz bir şekilde konuyu anlatıyoruz.İlk sene belki tarz tam oturmamıştır, birkaç aya düzelir. Geri kalanı öğrencide.
Ben veliye bu öğretmeni sevmiyorsan göndereyim diyen dershaneci gördüm. Düşün öğretmenin halini. Bu tip şeyler özel kurumlarda hep oluyor. Bunlara artık dayanamadığım bir gün kpss çalışmaya başladım ve kurtuldum. Mesela başka bir yere geçtin orada daha başka sıkıntılar olur.

Başka bir yerle anlaşmadan çalıştığın yerden ayrılma bence de. Dershanecilerle konuşurken dediklerinin yüzde doksanına inanma
Sadece paramı zamanında alırım diye bastıra bastıra söyle. 3 parçada vereni var.

Ders anlatma tekniği olarak youtube'da konu anlatımı videolarını izlersen çok faydası olur. Benim zamanımda öğretmenler odasında hocalar etüt verirdi öğrenciye. Ben de onları dinlerdim nasıl anlatıyorlar, nereyi vurguluyorlar diye. Çıkmış soruları incele, hangi konulardan soru geliyor, soru tipleri ne onlara önem ver.
0
oyokbuyoknevar
(06.01.21)
mesleğin öğretmenlikse şu anki tavrın yanlış bence. yetersiz olduğunu düşünüyorsan durumu kabullenip sızlanmayı bırakıp ders çalışmaya başla, eksiklerini gider vs bi şeyler yap yani. buradan istida edip başka yerde işe başlasan yine aynı sorunlarla cebelleşeceksin. sorun mevcut iş yerinde değil sende çünkü.
0
elorelia
(06.01.21)
Demek soruyu yanlış çözünce rahatsız olmuş sayın öğrenciler. Güleyim. Sizlik bir durum yok. Hiçbir şey söylemenize gerek yok. Moralinizi bozmayın. Tekniğinizi geliştirmeye çalışın.
0
oyokbuyoknevar
(06.01.21)
(bkz: bıyık büküle büküle kaytan olur)


başka nasıl deneyim kazanıp tecrübesizliğinden kurtulabilirsinki.
0
paudi
(06.01.21)
anksiyete için doktor değiştirmeyi düşündün mü, 6 sene çok uzun bir süre tedavide "çok" yol alınmalıydı, muhtemelen 6 senede piyasadaki bütün ilaçları da denemişsindir
0
esref
(06.01.21)
Üç yıldır aynı doktora gidiyorum, öncesinde başka başka doktorlara gitmiştim. Üç yılda epey yol aldım, çalışamıyordum önceden.
0
🌸epistemic_regress
(06.01.21)
@elorelia: söylediklerinin gerçeklik payı var ama tavrın itici geldiği için yorumuna tik atmadım.
0
🌸epistemic_regress
(06.01.21)
bu işi sevmiyorsunuz, hayat sevmediğiniz işi yapmak için çok kısa. eğer paraya ihtiyacınız varsa bir süre daha kalıp başka iş arayın ama yoksa bırakın.
0
matilda
(06.01.21)
1) daha önce çalışmanızı engellemiş halen tedavi aldığınız uzun süreli bir probleminiz var
2) bu yüzden "iş alanı" dışında da bilişsel ve duygusal sorunlar yaşamaya devam ediyorsunuz
3) süreç içinde gelişme kaydederek tercih etmediğiniz bir şekilde olsa da çalışma hayatına katıldınız
4) iş kolunuz piyasa şartları açısından "ortalama birey" için de stresli

Bu noktada önümüzdeki aylarda şu değerlendirmeyi yapın :

- önümüzdeki yıllarda problemleriniz açısından ne kadar aşama kaydetmeyi öngörüyorsunuz (dr'nuzla değerlendirebilirsiniz)
- ulaşacağınız düzey iş kolunuzda değişiklik yapmak için gerekli kararlılık ve performansı sağlayabilir mi (gerçekçi bir değerlendirme için bu konuyu araştırıp hangi niteliklerin gerekeceği ile yüzleşmeniz lazım)

Zamana yayılacak bu değerlendirme sırasında kısa vadede şunlara odaklanın :

- güvenebileceğiniz ve dışardan nesnel olarak size geribildirim verebilecek kişilerden de yardım alarak mesleki olarak en belirgin yetersizliklerinizi tanımlamaya çalışın
- unutmayın bu (bilişsel, stresle başetme vb) yetersizlikler sadece "öğretmenlik" ile ilgili olmayıp başka iş kollarında da size zorluklar yaşatabilir
- bu alanlarda kendinizi geliştirmeye odaklanın (mesela sık takıldığınız konu ve işlemlerle ilgili sorunu çeşitli yöntemlerle minimize etmek mümkün)

Sizin için zor şartlardan çıkıp bir başlangıç yapmak önemliydi, yerine ne koyacağınızı bilmeden "sevmiyorsan bırak" tavsiyelerine uymanın sizi daha geriye götürebileceğini de hesaba katın.

ek : son dönem duyurularınıza göz attım. bazı baülantıları kendinizin farkederek üzerine çalışmanız özgüveninizi arttırmaya yardımcı olur.

eksiduyu.ru
eksiduyu.ru
0
qaram
(06.01.21)
derste yaşadığın sorunlar ilaç yan etkisi olabilir
doktor dozu azaltmaya gidebilir

evde kendini kayda alıp, kendini geliştir

başardıkça, kendine güvenin arttıkça düzelir
0
bir soru sorcam
(06.01.21)
-psikoterapi aldın mı, hangi metoddaydı(Bilişsel, psikanaliz...), faydasını gördün mü, devlette miydi, özelde miydi
-hangi devlet hastanesinde devam ediyorsun tedaviye/en çok hangi hastaneden memnun kaldın
-en uzun kullandığın ilaç hangisi, faydasını gördün mü/ en çok hangi ilacın faydasını gördün / bu son kullandığın ilaçtan memnun musun
-yanında başka ilaç kullandın mı(uyku için mesela)

geçmiş olsun
0
esref
(06.01.21)
@esref özel bir klinikte terapi alıyorum. Hafif bir ilaç kullanıyorum. İlaçlar bana fayda etmiyor, terapiyle devam ediyoruz.
0
🌸epistemic_regress
(07.01.21)
Apayrı bir sektörden geliyorum ama ben de geçmişte kendimi rahat hissetmediğim işlerden fırsatını bulduğum ilk anda ayrıldım. İnsanın işini düzgün yapabilmesi için önce kafasının rahat olması lazım diye düşünüyorum. Rahat hissetmediğiniz bir yerde kalmaya devam etmek eziyetin süresini arttırmaktan başka bir şeye yaramaz.
0
bruce mclaren
(07.01.21)
-son olarak, terapinin metodu/yaklaşımı nedir(psikanaliz, bilişsel dav. ...)
teşekkürler
0
esref
(07.01.21)
@esref: dinamik terapi
0
🌸epistemic_regress
(07.01.21)
(4)

Bu işin sonu yok mu?

plutongezegendegilmi
1-2 hafta önce yeni telefon aldım, eskisini de koydum çekmecede duruyo. Bugün bi program için eskisini kullanmam gerekti, oyuncak telefon gibi geldi elime alet. Halbuki daha bir ay öncesine kadar kullanıyordum ve pilinin az gitmesi hariç bir sorunu yoktu. Biraz "eskidi artık" diye laf olsun diye değ
1-2 hafta önce yeni telefon aldım, eskisini de koydum çekmecede duruyo.

Bugün bi program için eskisini kullanmam gerekti, oyuncak telefon gibi geldi elime alet. Halbuki daha bir ay öncesine kadar kullanıyordum ve pilinin az gitmesi hariç bir sorunu yoktu. Biraz "eskidi artık" diye laf olsun diye değiştirmiştim, nasıl bu kadar çabuk alıştım yenisine anlamadım valla.

İşin garibi aynı duyguları bu eski telefonu aldığımda, ondan bir önceki telefon için de hissetmiştim. Unutmuşum işte şimdi yenisini alınca tekrar etti, hatırladım.

Aynı şey bilgisayarı değiştirdiğimde, daha iyi ayakkabı, daha iyi mont, daha iyi araba aldığımda vs. vs. her seferinde gerçekleşiyor. Yeniye karşı değilim, daha iyisi güzeli olsun, konfor sonuçta, ama o konfora çok çabuk alışıp eskisinin "kötü" olduğunu düşünmek/hissetmek bana problemli gelmeye başladı.

Çünkü yeni/iyi aletlerin hayatıma kattığı şey en fazla biraz daha konfor, "olmasa da olur/nice to have" kategorisinde bir şey, ama bu kadar çabuk alışıp sonrasında eskaza eskiye dönmem gerekirse mutsuz olacağımdan çekiniyorum. Kaldı ki bu konfor için daha çok para harcamam gerekiyor, gelirim zamanla artsa bile aynı oranda para harcadığım için yine durmadan çalışmam gerekiyor. Üstelik bu yeni "konfor" hissi düzenli bir mutluluk da sağlamıyor, kısa bir süre sonra alışıyorsun, normalin o oluyor.

Yani sonuçta çok fazla mutlu etmeyip, potansiyel mutsuzluğu artırıyorsa bu bir şeyleri upgrade etme işinin anlamı ne? Yapmasak daha iyi değil mi? Zorunluluk olunca yapılır da, zorunluluk değilse kaçınmak lazım gibi geliyor. Ne dersiniz?

Çok basit bir şeyden bahsediyorum belki ama o eski telefonu elime alınca bunları hissettim birden. Size de fikrinizi sorayım dedim, ne düşünüyorsunuz diye. Çünkü bazı duyuruları hatırlıyorum, "aylık 100 bin lira geliriniz olsa napardınız" gibi, "daha iyi kıyafetler/arabalar alırdım" vs. yaygın bir cevaptı. Şu an bunu istiyorsunuz ama aldığınızda size bir şey ifade etmeyecek, ya da ben bir şeyleri kaçırıyorum, eğer öyleyse neyi? "Lifestyle upgrade" kalıcı mutluluk sağlayabilir mi?
0
plutongezegendegilmi
(05.01.21)
gönül işlerini görünce hikayenin sonunda eski sevgili - yeni sevgili benzetmesine bağlanacak sandım ama o değilmiş :)

bunu arkadaşlarla çok konuştuk, tartıştık gerçekten bir tatmin noktası yok.

en altlarda bir level var (aslında o da yok) aç kalmayacak kadar kazanmak, ondan sonrası hep tatminsizlik.

her level'da bir üstü talep ediyor bünye, mesela benim "abi harika bir oyun bilgisayarı topladım" sevincim ile ali koç'un "bilmem kaç metrelik yat aldım" sevinci farklı bünyelerde fakat aynı seviyede bence.

benim vardığım sonuç şu evet hayatın düzeni böyle daha fazla para kazanma odaklı yaşayacağım hep ama lifestyle upgrade'i her daim mümkün kılamayacağın için para gerektirmeyen yan aktivitelere, mutluluklara odaklanmak lazım biraz. aşk gibi, kitap okumak gibi vs.
0
ocanal
(05.01.21)
çok tehlikeli bir aydınlanma. eğer başkalarına da bulaşırsa zaruri ihtiyaçlar hariç tüketim biter, yeni araçlar, elbiseler, elektronik cihazlar, takviye gıdalar satılamaz olur. büyük buhran kapıda bekler
0
esref
(05.01.21)
Eşimle sürekli bunu konuşuyoruz bu sene. Sahip olduğun standartı kaybetmek ya da sağlayamamak büyük bir tatminsizlik hissi getiriyor. Bir mutluluk eşiği var hakikaten ve pradan sonra gelen upgradelere alışıyoruz ve belli bir süre sonra yine aynı mutluluk seviyesine ulaşıyoruz.
0
kullanıcıadımbuolsun
(05.01.21)
(bkz: Minimalizm)
(bkz: Paraya verilen aşırı önem)

Bunun çözümü mutluluğun sabit olduğunu kabul etmek. Frankl-insanin anlam arayışı kitabında güzel bir örnek vardı. Nazi kampındakilerin bir fotoğrafı gazeteye basıldığında herkes onlar için üzülüp acıyor ama o mahkumlar o gün çok mutlular çünkü yemekte ekstra patates veriliyor. Mahkumun ekstra patates aldığında yaşadığı mutluluk ile senin yeni telefon aldığında yaşadığın mutluluk eş değer. Çünkü her ne kadar kabul etmeseniz de dünya adaletli bir yer. Her şey kendi içinde tutarlı ilerliyor.

Nihayetinde sürekli yeni mutluluk peşinde koşmak da çok kötü bir şey degil. Yaşama isteği dediğimiz motivasyon bununla sağlanıyor. Bir nevi insanın hayatta kalma güdüsü. Bugün bir telefonla mutlu oluyorsun bundan 10 yıl sonra çocuğunun okuma yazma öğrenmesine mutlu olursun. Her zaman maddi olgular peşinde değil insan oğlu.
Tek dikkat edilmesi gereken, yeni mutluluklara açık olmak ama saplantı haline getirmemek.

Ayrıca yeni telefonun hayırlı olsun. Güle güle kullan.
0
kaptan maydanoz
(05.01.21)
(5)

şehir içi kullanım için bot

meşe
https://www.decathlon.com.tr/kar-ayakkabisi-sh100-x-warm-id_8603031.htmlmerhababu ayakkabı uygun mudur normal asfaltta bayırlarda kayar mıyım? kar botu diye satıyorlar sonra normal yollarda paten gibi kayıyor decathlon da sorumluluk almıyor, biz kar botu diye sattık siz şehirde kaymışsınız diyor hal
www.decathlon.com.tr

merhaba

bu ayakkabı uygun mudur normal asfaltta bayırlarda kayar mıyım? kar botu diye satıyorlar sonra normal yollarda paten gibi kayıyor decathlon da sorumluluk almıyor, biz kar botu diye sattık siz şehirde kaymışsınız diyor haliyle.

şehirde kullanacağım hangi botu alabilirim burdan. amacım yağmurlu günlerde kaymadan yokuş inmek/çıkmak ve ayağımın ıslanmaması.
0
meşe
(04.01.21)
decathlon'dan almanızı tavsiye etmem benim vaktinde ağzım yanmıştı.
0
diffarentiationation
(05.01.21)
sakın! hem de ne kayarsın. orada dediği gibi bu bi -kar ayakkabısı-
şehiriçi ayakkabının tabanı kauçuk olmayacak, dişli olmayacak, zeminle temas alanı çok olacak
0
esref
(05.01.21)
hepsine baktım burada öyle bi bot yok.
bilindik üreticiden deri bot alıp bakımını aksatmayacaksın ya da kesenin ağzını açıp camper, yds vs nin goretexlerinden alabilirsin
0
esref
(05.01.21)
Teşekkür ederim. Deri botlarım var fakat bunlar çok daha rahat ve sıcak tutuyor. Deri botlarım daha şık ama çok yürüyüş yapınca rahatsız ediyor.
0
🌸meşe
(05.01.21)
www.decathlon.com.tr

ben bundan almıştım, sırf boyun kısmı yumuşak diye. gayet memnunum. senin verdiğin linkten farklı olarak özelliklerinde kavrama diye bi açıklama var. düz yolda kaymıyor gerçekten.
0
antihero
(05.01.21)
(18)

Boğaziçi Üni. olayları halk direnişine dönüşür mü?

msb
Üzerine bu alkol zamları vb de gelince zaten fitili ateşlenmeyi bekleyen halk eyleme geçer mi?Gündemden uzak kaldım bugün ama akşam haberleri görür görmez bi gezi çağrışımı yaptı bana.Ne dersiniz?
Üzerine bu alkol zamları vb de gelince zaten fitili ateşlenmeyi bekleyen halk eyleme geçer mi?

Gündemden uzak kaldım bugün ama akşam haberleri görür görmez bi gezi çağrışımı yaptı bana.

Ne dersiniz?
0
msb
(04.01.21)
Olmaz
0
adventchant
(04.01.21)
Bu ülkede toplumunun geneli sinik, sokağa çıksak anında marjinalleşip tüm sıkıntıları üzerimize yıkarlar. İktidarın da işine gelir. bu halk için sokağa çıktığımızda yine aynı halk için yuhalandığımız zamandan beri pasif direnişe geçtim.
0
olaylar olaylar
(04.01.21)
ilk atanan rektör boğaziçi'nin ki değil ki..

sürekli farklı farklı zamlar yiyoruz zaten değişen bir şey yok
0
fezagezgini_4
(04.01.21)
Olmaz.
0
himmet dayi
(04.01.21)
İnfiale yol açacak onca şey oldu geçti hiçbiri fitili ateşlemedi. Rektör ataması vs gibi "toplum" dediğimiz kalabalığın gündemi olmayan şeyler kimsenin tını değil. Olmaz yani.
0
IncredibleMau
(04.01.21)
donusmez

ayrica alkol zamlari ne alaka? alkole gelene kadar bu memlekette daha zaruri ürün hizmetlere her gun zam geliyor, meyve sebze gibi, ekmek gibi, kopru otoyol, ulasim, benzin gibi daha zaruri ihtiyaclara zam geliyor, kabullenip oturuyoruz.
0
exlibris
(04.01.21)
zaten şimdiden orası elitlerin yeriydi çok şükür milletin oldu paylaşımları yapılıyor. bir de dhkp-c marşı söyleyenleri gösterip, "polisime saldırıyor hainler" denilerek, bu atama sistemini eleştirenleri teröristlikle suçladın mı oldu bitti. geçmiş olsun.
0
jepa
(04.01.21)
boğaziçi yıkılıp yerine rezidans avm yapılsa gene bir şey olmaz.
0
Whily
(04.01.21)
çok yazık gençleri dhkp-c lileri aralarına aldı olarak medyaya servis ettirdiler. dhkp-c bi terör örgütüdür. hal böyleyken terör örgütü üyeleri polisin önünde halay çekebiliyo ve bu ülkenin emniyet gücü dhkp-c üyelerini gözaltına almıyosa emniyetin hükümeti korumak dışında vasfı ne?

gencecik çocukları hükümet medya aracılığıyla dhkp-c li gibi göstermeye çalıştı. tekrar bi gezi parkı olayı olması ihtimalini halkı öğrencilere karşı kışkırtarak bastırdılar. böyle onursuzluk, haysiyetsizlik yeryüzünde nadir görülür.
0
johnnie w lker
(04.01.21)
İkinci direniş ayaklanma diye bişi olmaz. Gezi bitti. Sonuç alınamadı. Gezi benzeri ayaklanmalar elli yılda bir olur. Boun rektörü umurumda değil. Hdp Li birisini atasalardı halay çekiyor olurdu o kitle.
0
ikikerekac
(04.01.21)
Boğaziçi Ortadoğunun en başarılı ve oturmuş üniversitelerinden biri. bu gösteriler kesinlikle üniversitenin kapanmasına kadar gitmez, rahat olun
0
esref
(05.01.21)
bu milletten hiçbir bok olmaz. olanı da zaten ya hapse atarlar ya öldürürler. yetmez.

hala dhkpc muhabbeti falan yapılıyor. türkiye'nin %30'u reisçiyse geri kalan %60'ı falan aşırı milliyetçi, salak bir kitle.

türkiye'den hiçbir şey olmaz. atatürk'ün hatrına dayandı işte 100 yıl.
0
der meister
(05.01.21)
Dönüşmez
Sebebi için der meister +1
Gerçekten yüzde 30 reisçiyse yüzde 60 milliyetçi ve AKP'nin en zor zamanlarında attığı milliyetçilik yemine atlayan (ulusalcısını, kemalistini zaten geçtim üstüne en sekülerini de ekle) bir garip kitle.

Alkol zammı dediğin şey zaten bu reisçi kitlenin içlerinin yağını eriten bir şey, asla bir ayaklanma sebebi olmaz. Yukarıda yazıldığı gibi alkol zammına gelene kadar neler neler var ama işte bir cacık olmuyor ve olmaz.

Bir bok olmaz o yüzden. "Şahsımın" lehine işlemeyen her türlü kolektif hareket yanmadan söner bu saatten sonra.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(05.01.21)
Halk direnişi için halk gereklidir, sence bu ülkede halk var mı olsa bile neye kime direnişte bulunacaklar. Bir direniş olacaksa seçimde olacaktır yerel seçimler gibi.
0
zekicalik
(05.01.21)
bu saatten sonra o geri zekali makarnaci kitle de biseylere aysin diye kimse sokaga dokulmez. gezi bir seylere dikkat cekme amaciyla yapilmisti, baslatanlar piril piril zeki genclerdi. cok guzel bir kitlesel direnise donustu. tam birileri bir seyleri anlar belki denirken geri zekali makarnaci kitle tarafindan terorist yaftasi yapistirildi hepsine. gencecik piril piril cocuklar katledildi. vs vs. yani hepimizin bildigi seyler. o zaman dolar 1 kurus artti diye gezicileri topa tutan geri zekalilar simdi dolar 10 liraya giderken acaba asgari ucretle kac ekmek alirim diye hesapliyor. mustehak. bu saatten sonra svihs, isterlerse ac gezsinler kimsenin umrunda degil. o yuzden ikinci bir gezi olmaz, olamaz. kucucuk bir umudu kalmis olan genclik ulkenin cogunlugunun aptal oldugunu net sekilde idrak etti zira.
0
in vino veritas
(05.01.21)
Zorlama olduğu yüz kilometreden belli. Bir de şunu şuraya bırakayım: www.reddit.com
0
alperz
(05.01.21)
boşbeleş iş.
muhalif ünlüler tweet atsın max 2 de gün halay+biber gazı oldu bitti
0
owaki
(05.01.21)
hiç ihtimal vermiyorum. son zamanlarda yaşadıklarımız arasında boğaziçi çok ufak bir detay. evet önemli, sıkıntılı bir durum ama işsiz-aç kaldığı için intihar edenler, devamlı artan zamlar vb. bunlar ayaklanma sağlamıyorsa boğaziçi devede kulak
0
gazozailacatmauzmani
(05.01.21)
(6)

Gündüzleri uykulu olup, gece olunca ise uykulu hallerin kaçması

jonas
normal insanlar için işin normali şu şekilde gelişiyordur: şayet yeterli süre uyunmuşsa zinde bir şekilde gün geçirilir, gece vakti olunca da insanın enerjisi yavaş yavaş düşmeye başlar ve uykusu gelir; uyur.ben ise ne kadar uyursam uyuyayım, gündüzleri sürekli uykulu bir halim oluyor, gözlerimden u
normal insanlar için işin normali şu şekilde gelişiyordur: şayet yeterli süre uyunmuşsa zinde bir şekilde gün geçirilir, gece vakti olunca da insanın enerjisi yavaş yavaş düşmeye başlar ve uykusu gelir; uyur.

ben ise ne kadar uyursam uyuyayım, gündüzleri sürekli uykulu bir halim oluyor, gözlerimden uyku akıyor. gün içinde birden fazla kez yüzümü yıkasam da kendime gelemiyorum, yani tam bir ayılma olmuyor.

saat gece 10 civarları olunca ise bildiğin cin gibi oluyorum. bu kez de uykum gelmiyor, uykuya dalışım zor oluyor.

öyle çok az da uyuyan biri değilimdir yani, 9 saat civarı uyurum.

az uyumamasına rağmen gündüzleri benimki gibi bir modda takılanlar var mı? niye böyle oluyor acaba?
0
jonas
(03.01.21)
ben de öyleyim. 9 saat uyurum ben de. sabah çok zor uyanırım. neden acaba?
0
batlegolas
(03.01.21)
Ben akşam saat 9'dan sonra resmen uyanıyorum, açılıyorum. Resmen kafam açılıyor ya. Benim gündüzki halim tam olarak uykululuk değil ama uyuşuk geziyorum, halsizlik çok mesela. İsteksizlik... ama gece 9'dan sonra bildiğin evin bayram temizliğini yapabilecek kadar hareketleniyorum. Sebebini bilmiyorum ama ben saat 21.00 birkaç dk geçerken doğmuşum. Ona bağlıyorum. Sende durum nasıl?
0
1bir1bir1
(03.01.21)
@1bir1bir1 akşam 9'dan sonra olan durumlar bende de tam olarak aynı şekilde, en geç 9-10 civarları ben de öyle oluyorum.

ama bende gündüzki durum, halsizlik vs. değil mesela. gündüzleri net gözlerimden uyku akıyor. sanki o gün 2 saat uyuyup uyanmışsın ve o şekilde gün geçiriyorsun hissiyle gözlerde hep bir uyku hali mevcut oluyor, ta ki gece olana kadar.
0
🌸jonas
(03.01.21)
birisi bu mod'a hayatını uydurduğunu, bu sebeple gündüzleri uyuyup geceleri çalıştığını söyledi, işi buna müsaitmiş.

hekime danışasın varsa şu sırayla gidebilirsin
aile hekimi kan tahlili> dahiliye tiroid> göğüs hastalıkları-uyku kliniği
0
esref
(03.01.21)
detaylı hikaye alınarak ve gerekli testler yapılarak değerlendirilmeli ama ergenlikten itibaren başlayan ve süreklilik arzeden bir durumsa şurdan başlayın :

en.m.wikipedia.org
en.m.wikipedia.org
0
qaram
(03.01.21)
Bayağı bildiğin uykuluysan gözü açmakta zorlanma ve durduk yere uyuma varsa evet doktora git. Narkolepsi miydi neydi öyle bir hastalık var, benim bir tanıdığımda vardı bu, kaç kez direksiyonda trafikteyken uyuyakalmış. Aman diyim bi git görün bence de.
0
1bir1bir1
(03.01.21)
(7)

cami sesi?

tchuck
dayanılcak durumda değil artık. son 4-5 aydır, caminin hoparlörlerinin ayarlarını yükselttiler,sabah ezanı sanki evin salonunda çalıyor. caminin minaresindeki hoparlörler tam evin karşısında gözüküyor (arada mesafe olmasına rağmen), 5 aydır her sabah ezanında uyanıyorum. denemediğim hiçbir şey kalma
dayanılcak durumda değil artık. son 4-5 aydır, caminin hoparlörlerinin ayarlarını yükselttiler,
sabah ezanı sanki evin salonunda çalıyor. caminin minaresindeki hoparlörler tam evin karşısında gözüküyor (arada mesafe olmasına rağmen), 5 aydır her sabah ezanında uyanıyorum. denemediğim hiçbir şey kalmadı.

cam kapı kapalı olmasına rağmen uykumdan fırlıyorum.
bunu işkayet edebileceğim bir yer yok mudur? derdimi nasıl anlatabilirim?

en azından sabah ezanının sesini daha kısık yapmaları gerekmez mi?
benim şuan bebeğim olsa, mümkün değil uyuması. kanser hastası olsam, tüm gece ağrılarla uğraşıp zar zor uyusam, ne hale düşerim.

yok mu bu işin bir düzenlemesi?
her cami kafasına göre desibel mi belirliyor?

nereye şikayet edebilirim?
0
tchuck
(03.01.21)
Belki CİMER çözüm olabilir.
Evde çocuk var, yeğen var vs. diyerekten yazsanız belki anlayış gösterilir.
Zaten CİMER bir şey yapmazsa da kimse yapmaz.

Ya da direkt gidip caminin imamına falan söylense mi bilemedim.
0
esse classic
(03.01.21)
Yaşadığınız şeyi malesef geçmişte ben de yaşadım. Yapmadığım şey kalmadı. Tek çareyi taşınmakta buldum. Okudugum kadarıyla sizin durum daha kötü hoparlörler karşınıza bakıyormuş yani ses direk size çarpıyor. Bende arada 2 bina vardı. Kısmalarını söylemeniz faydasız bu sefer de 2 sokak ötedeki moruklar ezan sesini duymuyoruz diye şikayete gidip sesi daha da açtırıyor.
0
limonlu eksi
(03.01.21)
Öncelikle belediye ya da siz ses ölçümü yapın bu ölçümün sonucunu kayıt altına alın müftülük belediye kaykamlık başvurun belli sesin üstünün sağlık için olumsuz olduğuna dair bilgileri ekleyin gerekirse doktordan rapor alın ve kurumların cevaplarına göre mahkemeye gidin.
0
zekicalik
(03.01.21)
bende de vardı böyle bir durum. önce gidip caminin hocasına söyledim evde hasta bir yaşlımız ve bebeğimiz var, neredeyse korkuyorlar artık dedim. Allah'tan anlayışlıydı da azalttı sesi. yapmasaydı ikinci gidişimde "hoparlörün sesini kısmadığınız her gün caminin camlarını kırarım" diyecektim ve üçüncüde de yapacaktım.
0
etna
(03.01.21)
Gece yatarken kulak tıkacı kullanın, en azından gelen sesi azaltır.
0
inheritance
(03.01.21)
Camii imamı ile konuştunuz mu? Bir rica belki bu işi çözebilir.
0
roket adam
(03.01.21)
cami, ezan vakti görünüp sonra kaybolanlardan mı hani tam şikayet ediyordun ki kaçtı elinden
sırasıyla müezzin, müftülük, diyanet, cimer diye gideceksin işte
0
esref
(03.01.21)
(20)

bim de satılan toblerone un tadı vs migros da satılan toblerone

ala09
aralarında fark var mı sizce?
aralarında fark var mı sizce?
0
ala09
(02.01.21)
Neden olsun? İkisi de turkiye pazarında satılıyor. Şu an açıp bakamayacağım muhtemelen de Türkiye de üretiliyor. Ama ülke değişince değişir.
0
allah yazdiysa bozsun
(02.01.21)
İndirim marketlere farklı ürünler gidiyor.
Yerli ürünler için bile geçerli örneğin sütaş, nestle vs.
0
rewlack
(02.01.21)
İmkansız. İkisi de aynı yerden tedarik ediyor.
0
himmet dayi
(02.01.21)
Tobleron u bilmem de Beypazarı sodada var bence farklılık ama ispat edemiyorum o ayrı tabii:) ayrıca imkansız da değil.
0
primetime
(02.01.21)
Migrostan aldığım fuirt nut trde üretilmiyor. Bence fark yoktur.
0
Denton
(02.01.21)
Nutella da var mesela. Farklı içerik gidiyor buna artık eminim.
0
lion de la Turquie
(02.01.21)
fark tadı var.
üreticiler farklı satış yerlere farklı ürün veriyor.
şöyle söyleyeyim ülker çikolatalı gofretin bile 5-6 farklı çeşidi var.
siz ucuza aslında kalite olarak düşüğünü alıyorsunuz.
0
alt4y
(02.01.21)
toblerone'u bilmiyorum ama gerçekten yukarıdaki yorumlarda yazılı tat farkı var, ben bunu ilk kola'da farketmiştim. daha şekerli gelmişti. sonra ülker çikolatalı gofrette fark ettim. resmen damağımda yağ tadı kalmıştı.
0
trajikomix
(02.01.21)
Var. Mesela BİM'de satılan çokonatlar ile BİM haricinde satılan çokonatlarda farklı. (bkz: tağşiş )
0
berkan11
(02.01.21)
ucuzluk marketlerde satılan bir çok ürün diğer yerlerden aldıklarınızdan farklıdır. Bir markanın tereyağlarında ambalaj etiketinde ki bit kadar yazıları okuduğumda bunu görmüştüm . Migrostan aldığım üründe %85 süt yağı içerir yazıyordu ama ucuzluk marketlerde 15 tl daha ucuz olan aynı ambalaja sahip ürün etiketinde bu oran %65 ti..
0
delikedidilimiyedi
(02.01.21)
Evet var. Mümkünse Bim'den hiçbir gıda ürünü almamak lazım.
0
msb
(02.01.21)
Saçmalıyorsunuz. Fark varsa ve dediğiniz gibi içeriklerde bu görünüyorsa ispatlamanız çok kolay. Birebir aynı olan ürün ve bir pakette 85, diğerinde 65 ve buna benzer şeylerden bahseden arkadaşlar lütfen ispatlayın ve biz de bilinçli tüketici olalım. Ancak hafızanız sizi aldatıyor bence.
0
adivar
(02.01.21)
Arkadaslar her yorum tam aksi iki gorusu savunuyor hepsine tik atiyorum ama cevap bulamadim :(
0
🌸ala09
(02.01.21)
tobleron değil ama ismini vermeyeyim başka gıda ürünleri için konuşuyorum, birebir aynı ürünlerin üretim reçeteleri migros, bim ve a101 hepsi için farklı. adamlar bizden teklif isterken max üst fiyat veriyor, yani sattığımız ürünün fiyatını biz değil alıcı belirliyor, biz de kar etmek için ona göre reçeteyi düzenleyiyoruz, tabii bu bimìn bilgisi dahilinde.bu fiyata bu malzeme diyoruz onaylar alınıp üretim yapılarak sevk ediliyor.

@adivar fark varsa ispatlamak kolay demiş. İspatlasan ne olacak sanki, yapılan kanunen yasak değil ki, her şey yasalara uygun. Etik kısmı tartışılır orası ayrı.
0
zikardo
(03.01.21)
Evet yapılan kanunen yasak değil ve etik dışı değil. İspatıda çok kolay. Ayrıca merak edenler BİM'den bir çokonat alsın bir de merkezi bir yerden bakkaldan veya tekelden çokonat alsın (tabii o satıcılarında BİM veya migrostan tedarik etmemiş olması önemli) ayrıca dikkatli bakarsanız ambalajlarında bile ton farkı var.
0
berkan11
(03.01.21)
@berkan11 +1.

arkadaş güzel özetlemiş. tağşiş denen durum var ve yasak değil. hiçbir ürün tek noktadan çıkmaz. farklı üretim hattından ve içerikten gelen üretimler çok farklıdır. mesela amerikan coca cola sını içenler türkiyedeki kolanın yoğun şeker aromalı olduğunu hemen anlayabilir. bitli baklavanın kör alıcısı vardır sözü boşa değil. her mal satılacağı yere göre imal edilir. hee bir de aradaki tat farkını herkes anlayamayabilir. bu da normal. ancak bu sadece türkiye değil tüm ülkelerde olan bir durum değil. ukraynada yaşıyorum buradaki atb market bim benzeri ama Silpo market migros ayarında. aynı ürün alıyorsunuz ama arada ciddi tat farkı ve aslında kalite farkı var.
0
ada meltemi
(03.01.21)
tağşiş nasıl yasak değil? tarım bakanlığının tağşişi ifşa ettiği listeler ne o halde

@zikardo şunu söylemelisin, reçetesi farklı derken,
misal bi çikolatanın normalinde, 20% kakao tozu olsun.
bim tavan fiyatı düşük tutuyor,
sen de %15 kakao tozu koyup, üzerine %20 mi yazıyorsun? (böylesi skandal zaten)
yoksa 3.kalite kakao tozundan %20 mi koyuyorsun
0
esref
(03.01.21)
migros'taki tobloreno ile bim'de satilan toblerone'un farkli olacagi hic aklima gelmezdi aga. ben mi cok safim bunlar mi cok seytan?
0
baldur2
(03.01.21)
@esref
hammadde oranları farklı olabilir, hammadde kalitesi farklı olabilir, birebir aynı tadı veren ama fiyatı farklı katkı maddeleri olabilir,hepsi mümkün. Tabii ki üzerindekiler kısmında neyse onu yazıyorsun. o sebepten zaten yaptığın yasal. Gıda mevzuatı nedir ne değildir araştırın, mevzuata uyduğu sürece yasal olarak bir sıkıntı yok.

Sıkıntı şurada devlet gıda firmalarının isteğiyle o mevzuatte sürekli oynamalar yapıyor, 3 sene önce peynir ya da tereyağı olarak tanımlanan şey ile güncel mevzuattaki tanımlar farklı. eski mevzuatta adına peynir diyemeyeceğin karışımlara güncel mevzuatta gayet peynir diye satabiliyorsun, yasal ve sıkıntı yok. Yani en başta devlet vatandaşını koruması gerekirken o izin veriyor bu işlere.

Bak mesela bizim sektörden bir örnek vereyim. Üretimin en dibi, çer-çöp-hurda diyebileceğin malzeme. 6 ayda bir devlet mevzuatı değiştiriyor. O hurda malzemeyi hammadde olarak kullanmak 6 ay yasak iken sonra bir anda serbest oluyor, firmalar 6 ay boyunca stoklayıp sonra serbest hale gelince birden piyasaya sürüyor ve tüketiyor.

ayrıca son olarak şunu söyleyeyim, çalıştığım firma çok büyük ve risk alamaz, o yüzden ambalaj üzerinde içerik neyse onu yazıyor tam olarak. Ama bunu denetleyen hiç bir devlet kurumu yok, yani isteyen istediği gibi yanıltıcı bilgi yazar kolay kolay da yakalanmaz.

mesela ürünlerin üzerinde kalori bilgileri yazan tablolar falan var ya, onlarda yalan ve uydurma tamamen. her sektörde belli şablonlar var, herkes aynısını kopyalıyor kimse kendi ürününe analiz yapıp kalori besin ölçümü falan yapmıyor yani.
0
zikardo
(03.01.21)
esref, tağşiş yasak değil kanuni ama yanlış bilmiyorsam tağşişin belli bir nispeti var. Buradaki durum firmaların mevzuata uyup uymaması. (ki çoğuda uyuyor kimse itibarına leke sürmek istemez),

baldur2, BİM'de ki durumun benzeri Migros içinde geçerli :)

zikardo, bahsettiğin tablolar su şirketlerinde de uydurma mesela değerler mevsimsel olarak değişebiliyor ama etiketler hep aynı.
0
berkan11
(05.01.21)
(5)

İBB- Baraj Doluluk Oranıyla ilgili Ne Planlıyor?

Bluesque
SB.Konuyla ilgili gerçekten bilgim olmadığı için soruyorum.Haberlerde henüz çok üst sıralarda yer bulamasa da barajların doluluk oranının İSKİ verilerine göre yüzde 20 civarında olduğu söyleniyor. İBB'nin yol haritası ne, bilginiz var mı?
SB.

Konuyla ilgili gerçekten bilgim olmadığı için soruyorum.

Haberlerde henüz çok üst sıralarda yer bulamasa da barajların doluluk oranının İSKİ verilerine göre yüzde 20 civarında olduğu söyleniyor. İBB'nin yol haritası ne, bilginiz var mı?
0
Bluesque
(01.01.21)
30 metreküp ve üzerinde su kullananlara şu anda musluklara takılan bir aparat yolluyorlar ve ücretsiz. Bu aparatla daha az su kullanılması sağlanıyormuş. Şimdilik Beşiktaş ve Sarıyer ilçelerinde pilot bir uygulama.

Yani doğa olayıyla ilgili İSKİ veya İBB'nin yapabileceği bir şey yok. Geçen yıl %120'lik yağış olmuş araıkta bu sene %22.
0
elektr10
(01.01.21)
sakarya kocaali ilçesindeki köyümüzde kocaman bir baraj yapıldı. melen barajı. amacı istanbul'a su taşımaktı. sahibi dsi. ibb ile alakası yok. baraj bitirilemiyor. olay bu.
0
iddaaci
(01.01.21)
belediye suyu bulmaz suyu satar
0
esref
(01.01.21)
kısa vade :

- su tasarrufunu arttırma yöntemleri
- melen suyundan pompalarla barajlara su taşıma
- ocak-mayıs arasının görece daha iyi geçmesini umma (çeşitli simülasyonlar yapılmış ama tarihin en kötü verileri gerçekleşirse durum ciddi)

orta vade :

- denizden kullanım suyu elde etme
- eksik bırakılmış melen barajını tamamlayarak devreye sokma
0
qaram
(01.01.21)
Bu sıkıntı her sene var hatta eski yönetim döneminde CHP'liler bunu siyaset malzemesi olarak kullanırlardı şimdi sesleri çıkmıyor. Asıl sıkıntı bu yıl ki su seviyesinin çok düşük olması ve kuraklık var. Beklenen yağışlar gerçekleşmezse (ki bilhassa kar yağması lazım toprağın suya doyması için) muhtemelen bu yazı atlatırız bir şekilde belki belli saatlerde kesintilere gidilebilir fakat böyle devam ederse asıl sıkıntıyı gelecek sonbaharda yaşayacağız ve İBB'nin bu konuda tasarruf ve kesintiden başka bir çözümü yok maalesef.
0
berkan11
(01.01.21)
(7)

Excelde en yakın değeri seçmek - Vlookup düşeyara değil

esref
https://images2.imgbox.com/34/58/8msdLpI3_o.pngresimde gözüken tabloda, mesela Alinin yanına, miktar sütununa, kendisine en yakın tarihteki, dolu olan değer atansın istiyorum.-Vlookuptaki gibi, tarihler içinden büyük olanı bulsun, oradaki değeri çeksin dersek olmuyor, çünkü bazı tarihlerin karşılıkl
images2.imgbox.com
resimde gözüken tabloda, mesela Alinin yanına, miktar sütununa, kendisine en yakın tarihteki, dolu olan değer atansın istiyorum.

-Vlookuptaki gibi, tarihler içinden büyük olanı bulsun, oradaki değeri çeksin dersek olmuyor, çünkü bazı tarihlerin karşılıklarında değer yok.
-eğer/if koymak da istemiyorum, hamallık oluyor.
-internete de baktım. bi şey çıkmadı.

tabi son seçeneğim, if/doluysa al yoksa yana sıçra vs. diye formül yazmak.

sizin aklınıza gelen alternatif bi kısa formül var mı
teşekkürler
0
esref
(01.01.21)
Bi yöntem düşünmeden önce sorayım. Tarihler 2020'den 2017'ye kadar mı sadece?
0
IncredibleMau
(01.01.21)
İndex match birlikte kullanımı bunun için var. Match de sona 1 yazarak çözebilirsin
0
okumakserbestbegenmeksart
(01.01.21)
@incredible hayır, sürekli yeni tarih ekleniyor, 2023, 2022, 2021..., eski sütunlar sağa kayıyor.

@okumak türkçesi ne? indis ve ?
0
🌸esref
(01.01.21)
index match+

Gerçi ben yapamadım ama google'da yazacağın şey şu: excel find first cell with value
0
IncredibleMau
(01.01.21)
Çok hızlı baktım sorunuza, "Fuzzy Lookup" diye bir şey var belki işe yarayabilir, yaklaşık değerleri v-lookup'lamak için kullanılıyor, bir google'layın isterseniz
0
Bluesque
(01.01.21)
Vlookup ın sonuna true yazınca olmuyor muydu? Hiç ihtiyacım olmadı ama bunun olayı tam değer ya da yakın değer getirmesi diye aklımda kalmış.
0
stewie
(02.01.21)
=İNDİS(A3:Z3;KAÇINCI(DOĞRU;İNDİS((A3:Z3<>0);0);0)) birebir kopyaladım, bu çalıştı.
index içinde tek bir match iş görmedi
0
🌸esref
(02.01.21)
(15)

İntikam filmi

docrivers
Karısı veya sevgilisi öldürülünce intikam alan adam filmi izlemek istiyorum, kitap öneriside hoş olur ama öncelik güzel bir filn.
Karısı veya sevgilisi öldürülünce intikam alan adam filmi izlemek istiyorum, kitap öneriside hoş olur ama öncelik güzel bir filn.
0
docrivers
(30.12.20)
Kendisi için intikam alan ile oldboy önerisi gelmiş, soruyu olabildiğince açık yazmıştım halbuki
0
🌸docrivers
(30.12.20)
Sicario (ailesi için)
0
dissendium
(30.12.20)
death wish
death sentence (çocuğu için)
the brave one (nişanlısı için)
0
sanat guresi
(31.12.20)
oldboi
0
esref
(31.12.20)
cesur yürek
payback
Irreversible
Django

sanki böyle intikam kategorisine giriyor gibi.
0
jepa
(31.12.20)
j r r tolkien hayrani: aslında oldboy intikam üçlemesinin filmlerinden biri. diğerleri (bkz: Lady Vengeance) ve (bkz: Sympathy for Mr. Vengeance)
0
guitarissimo
(31.12.20)
SPOILER!

oldboydaki selvi boylu çocuk kızkardeşi/sevgilisi için intikam alıyo, oraları izlemedin galiba
0
esref
(31.12.20)
j r r tolkien hayrani: tek bir intikam olayı yok demişsin ben onu sanırsam "pek bir" diye okumuş olabilirim.
esref: bence cevabını silmelisin çok büyük haksızlık.
0
guitarissimo
(31.12.20)
The crow 1994
0
EasyTiger
(31.12.20)
Death Sentence

yazılmış ama bi daha yazılmayı hak ediyor
0
firemanjonny
(31.12.20)
Kill Bill
0
limonlu eksi
(31.12.20)
Ve kesinlikle bu : m.imdb.com
0
limonlu eksi
(31.12.20)
paramparça demeye gelmiştim, söylenmiş. limonlu eksi +1
0
oekuklu
(31.12.20)
Köpeği öldürülen var: John Wick
0
le jeune turc
(31.12.20)
(3)

Son İş Mülakatı

yeteramadenedimherseyi
Merhabalar,Junior Marketing pozisyonu için bir yere başvurmuştum. 2 tane mülakat yaptılar. İkincisinde baya case sorusu falan soruldu. Bunlar dışında matematik testi, case study ve personality test de yaptım. Şimdi yarın sabah son bir mülakat daha olacak dediler Marketing Direktörüyle. Sizce bu müla
Merhabalar,

Junior Marketing pozisyonu için bir yere başvurmuştum. 2 tane mülakat yaptılar. İkincisinde baya case sorusu falan soruldu. Bunlar dışında matematik testi, case study ve personality test de yaptım. Şimdi yarın sabah son bir mülakat daha olacak dediler Marketing Direktörüyle. Sizce bu mülakatta ne sorulur nasıl geçer? Rahat bir mülakat olacak dedi.

Anladığım kadarıyla son mülakat olacak bu yılbaşından sora başlamak üzere.

nelere dikkat etmeliyim. ilk full-time işim olacağı için maaş ile ilgili sorulara nasıl cevap vermeliyim?
0
yeteramadenedimherseyi
(30.12.20)
Bu saatten sonra ki mülakat tanışma olarak geçecektir, burada karşı tarafa vereceğin güvene bakarlar dikkat etmen gereken nokta bu. Sektör/şehir bilgisi olmadığı için maaş yorumu yapmıyorum.
0
mirty
(30.12.20)
maaşı önce onlar söylesin, sonra sen üstüne koy
0
esref
(30.12.20)
Markting direktörüne gelene kadar hiç maaş konuşulmaması enteresanmış. Direktör sana maaş muhabbeti yapmaz zaten. Hele ki marketingte çok geyik bir şekilde geçer. Şirketle ilgili bildiğin şeyleri araya serpiştir görüşmede hoşlarına gider öyle şeyler.
0
condom kurşunu
(30.12.20)
(2)

evde en ucuz espresso

Tochinoshin
moka pot ile mi yapılır? moka pot 100 lira civarında, alırım ama dışarıda içtiğim makinada yapılmış gibi olur mu? yoksa espresso dışarıda içilecek bir kahve mi? şimdi alırım da türk kahvesi gibi olursa üzülürüm.
moka pot ile mi yapılır? moka pot 100 lira civarında, alırım ama dışarıda içtiğim makinada yapılmış gibi olur mu? yoksa espresso dışarıda içilecek bir kahve mi? şimdi alırım da türk kahvesi gibi olursa üzülürüm.
0
Tochinoshin
(30.12.20)
mokapot, makinenin basıncına erişemediği için tadı aynı olmaz tabi hatta espresso bile denemez ona ama değer mi değer
0
esref
(30.12.20)
Bence manuel demlemede en yakın tadı veren aeropress. Mokapotta yanık bir tat geliyor. Tabi şahsi görüşüm.
0
hold short of the runway
(30.12.20)
(5)

Dell dizustu bilgisayar

balpolen
Sanirim bataryasi öldü, jarz depolamiyor. Yani surekli prize takilmasi gerek. Bilgisayarim normalde yavasti, jarz problemi ile birlikte iyice agirlasti. Zoom acikken mesela cocuklara baska video acamiyorum, kasiliyor, ya da googledan bir sey gosteremiyorum ders anlatirken.Bilgisayarim 5 senelik bu a
Sanirim bataryasi öldü, jarz depolamiyor. Yani surekli prize takilmasi gerek. Bilgisayarim normalde yavasti, jarz problemi ile birlikte iyice agirlasti. Zoom acikken mesela cocuklara baska video acamiyorum, kasiliyor, ya da googledan bir sey gosteremiyorum ders anlatirken.
Bilgisayarim 5 senelik bu arada, dell i aradim, bilgisayara servis kaydi aciyoruz, sorunu tespit edip size fiyat veriyoruz, kabul ederseniz urunu tamir ediyoruz, etmezseniz 30 dolar+kdv dediler. En az 250 tl vericem yani. Bu laptobun bataryasi icinde bu arada, takip cikarilabilen degil. Dell in sayfasinda 100 dolar suan batarya.
Ne yapsam bilemedim, dell in teknik destek hizmetini alan var mi? Eger gercekten memnun kalacaksam verebilirim de ama nasil calisiyorlar hic tecrubem yok.
Sizlere de sormak istedim.
0
balpolen
(29.12.20)
Yanlış yazanı gördüm de bu kadar yanlışını görmemiştim. J'yi yanlış yere koymuşsun. JARZ değil ŞARJ.

Neyse, konuya dönecek olursak, bilgisayarının modeline uygun yan sanayi pil alıp direkt kendin tak. 100 dolar çok fazla. 30 dolar + kdv de eklenince bilgisayarın değerinden fazla olur. 5 yıllık bilgisayarın pilinin bitmesi son derece normal.

Bilgisayarın yavaşlığının pille ilgisi yok. SSD takarsan hızlanır.
0
himmet dayi
(29.12.20)
Şarj yazarken biraz kafam karismis evet
0
🌸balpolen
(29.12.20)
benim xps in bataryası şişti. dell den yeni batarya sipariş ettim, ama bataryayı kendimin değiştireceğini söyledim. bahsettiğiniz gibi bana bi teklif gönderdiler. istedikleri hesap numarasına parayı havale edince batarya geldi. kendim değiştirdim. elinizden geliyorsa ve doğru tornavida takımınız varsa youtube dan sökme takma vidyolarını izleyip yapın, aksi halde bilen biri veya bilgisayarcıya gidin.
0
sttc
(30.12.20)
ya uğraşır mısınız bilmiyorum ama bu pc bataryalarının içinde 18530 bataryalar var. bilgisayar bataryaları bu hücrelerden birisi bozulunca bozulyor. sorunlu olanı bulup değiştirince bataryanız düzelir. ya da ucuza ikinci el batarya alıp içindeki düzgünlerle sizdeki bozukları değiştirmeniz gerkir.
0
aloneinthedark
(30.12.20)
kesinlikle sen kendin değiştir, yapabilirsin, gugıla, yutuba "how to+model+ change battery/disassembly" filan yaz. tek ihtiyacın laptopa uygun tornavida, eşten dosttan ödünç al olmadı tek bi tane sipariş ver, değer parasına

pili de pil sitesinden en birinci kalite pilden al, dell in yarı fiyatına falan bulabilirsin zannederim.
0
esref
(30.12.20)
(5)

Bir sitedeki public dosyaları tarama

niedy
Diyelimki bir site var. abc.comBu sitede;-abc.com/videos/asdasd.avi-abc.com/photos/qwerty.jpeg-abc.com/docs/zxcv.docxşeklinde dosyalar var ve bu dosyalar herkesin erişimine açık.Uzun uzun site içinde sayfalarda gezip bu dosyaları indirmektense kolayca tarama yapıp hepsini hızlıca indirebileceğim bir
Diyelimki bir site var. abc.com
Bu sitede;
-abc.com/videos/asdasd.avi
-abc.com/photos/qwerty.jpeg
-abc.com/docs/zxcv.docx

şeklinde dosyalar var ve bu dosyalar herkesin erişimine açık.

Uzun uzun site içinde sayfalarda gezip bu dosyaları indirmektense kolayca tarama yapıp hepsini hızlıca indirebileceğim bir teknik var mıdır?
0
niedy
(28.12.20)
eskiden flashget vardı, onun bir de explorer arayüzü vardı. istediğiz işi yapabiliyordu.
0
late viper
(28.12.20)
HTTrack diye bir program buldum şimdi ama bu tüm siteyi indiriyor. İsterseniz offline takılabiliyorsunuz. Ama aslında istediğim dosya listesini döküp dilediklerimi indirebilmek.
0
🌸niedy
(29.12.20)
"istediğim dosya listesini döküp dilediklerimi indirebilmek" - bunu web sunucu izin verirse yapabilirsiniz, programın marifeti değil yani.

"index of..." diye sayfalar görmüş olabilirsiniz, açıksa normal tarayıcıdan da görmeniz mümkün. aklı başında bir admin de açık bırakmaz. - www.acunetix.com

httrack "söylemezsen söyleme" diyor, linkleri takip ede ede ilerliyor.
0
celeron 300a
(29.12.20)
m.youtube.com
dirbuster
0
oz suser
(29.12.20)
""index of..." diye sayfalar görmüş olabilirsiniz, açıksa normal tarayıcıdan da görmeniz mümkün. aklı başında bir admin de açık bırakmaz."

@celeron, duyuru düne kadar böyleydi
0
esref
(29.12.20)
(8)

Bozuğum yok diyen taksici

mg3929
Az önce biri yine 1.5tlme çöktü. Adam bozuk yok diyor ısrarla dövüp cebinden bozuk para mı çıkarıcaz. 1 lirasında 2 lirasında değilim ama 1 liranın peşine düşecek kadar küçülen adama kuruş vermek istemem.
Az önce biri yine 1.5tlme çöktü. Adam bozuk yok diyor ısrarla dövüp cebinden bozuk para mı çıkarıcaz. 1 lirasında 2 lirasında değilim ama 1 liranın peşine düşecek kadar küçülen adama kuruş vermek istemem.
0
mg3929
(28.12.20)
işte bu yüzden bitaksi, bu yüzden kartla ödeme...
0
Jux
(28.12.20)
Bitaksi kullanıyorum ama valizim vardı ellerim doluydu o an ilk taksiye binmek zorundaydım :(
0
🌸mg3929
(28.12.20)
yorum olarak yazin, baskasi binmesin
0
ateistanbul
(28.12.20)
ben de deli oluyorum, onun için bir miktar bozuk hep bulundurmak iş görüyor.

@ateistanbul söz konusu bitaksi olmayan taksi zaten sanıyorum.
0
harfitarif
(28.12.20)
Bozugun yoksa sen eksik al diyeceksiniz en ciddi tonunuzla. Sonra sinirli bir sekilde oralari karistiracak, laga luga edecek. O parayi vermese bile o kadarlik cani sıkılacak.
0
her giriste sifresini unutan adam
(28.12.20)
Bi taksiciler bir de emlakcilar ciddi haz etmiyorum
0
balpolen
(28.12.20)
bana 5tl bozuk yok dedi. 5tlye çöktü o..
benim de valizlerim vardı
0
esref
(28.12.20)
plaka varsa İBB beyaz masa'ya şikayet edin
0
spankenstein
(28.12.20)
(7)

hangi evde kalsam?

damba
1.seçenek:isyerime 10 dakika, eski bir binada,kagithane'de (kadin basima kagithane'de kalmaktan biraz korkuyorum) Sultan Selim Caddesi üzerinde, merkezi bir yer yani600 tl, tek bir oda, salon yok evde, tek basima kalacagim, diger ev uyeleri memlekette.2.secenek:-isyerime 20 dakika gozukuyor trafiksi
1.seçenek:
isyerime 10 dakika,
eski bir binada,
kagithane'de (kadin basima kagithane'de kalmaktan biraz korkuyorum) Sultan Selim Caddesi üzerinde, merkezi bir yer yani
600 tl,
tek bir oda, salon yok evde, tek basima kalacagim, diger ev uyeleri memlekette.

2.secenek:
-isyerime 20 dakika gozukuyor trafiksiz, (levent'ten fatih'e gidicem ozel --arabayla, trafikle 30 dk olsa?:()
-en yakin arkadasimla ayni evde kalicam,
arkadasim 2 hafta online, 2 hafta evden calisacak, yani virus getirme ihtimali dusuk ama yine de tek yasamaktan riskli,
900 tl,
ev cok guzel ve salonu var.

sizce trafige ve ucretine ragmen tek basima kalmaktansa, yakin arkadasimla, guzel bir evde kalma secenegini degerlendirmeli miyim?
0
damba
(27.12.20)
arkadaşınla anlaşıyorsan 2. seçenek daha iyi gibi görünüyor. kağıthane'nin dandik bölgeleri gerçekten zor olabilir bir kadın için, kiraya da bakılırsa iyi bir yer ya da bölge olma ihtimali yok.
0
roket adam
(27.12.20)
ben olsam 2.seçeneği seçerdim.
0
suicides underground
(27.12.20)
2
0
kisa
(27.12.20)
@roket adam Kağıthane’de işlek bi caddede ama evin eski olduğu için kapı güvenliği vs olduğunu sanmıyorum :(
0
🌸damba
(27.12.20)
Deprem varken eski evde kalmazdım. Parası ne olursa olsun sağlam evi tercih ederdim.
0
sta
(27.12.20)
dediğin muhit, nezihlikte istanbul ortalamasında.
ha bir de hırsızlık demişsin, ona teminat veremem. ama diğer eve hırsız giremeceyeği garanti mi. kapıyı pencereyi sağlama alırsan sen evdeyken girmez büyük olasılıkla, evde olmadığın zamanları kolluyor ve buluyorlar genellikle.
0
esref
(27.12.20)
şöyle bi yürüyünce düşündüm, 2.yi seç
ilk ev, ev değil oda, boğar hem de çok eski, çok yorar
0
esref
(27.12.20)
(8)

isim soyisim mail adresi almaya çalışma

drava
yıllardır kullandığım mail adresim artık günde 5 milyon mail ile bombardımana tutulduğundan yurt dışı yazışmalarda kullanmak için yeni mail adresi almaya çalışıyorum. acaba hangisi daha düzgün görünüyor?isim.soyisim @ sdfasf.com.trisim-soyisim @ dsadfa.comisim_soyisim @ nfdlngn.com
yıllardır kullandığım mail adresim artık günde 5 milyon mail ile bombardımana tutulduğundan yurt dışı yazışmalarda kullanmak için yeni mail adresi almaya çalışıyorum. acaba hangisi daha düzgün görünüyor?

isim.soyisim @ sdfasf.com.tr

isim-soyisim @ dsadfa.com

isim_soyisim @ nfdlngn.com
0
drava
(26.12.20)
Noktalı olan
0
respect
(26.12.20)
bilindik Mail sağlayıcıları ortadaki noktayı dikkate almıyor, noktasız almış olacaksın yani
0
esref
(26.12.20)
sadece gmail noktayı dikkate almıyor sanırım. onda da alamıyorum zaten.

com.tr olan da sahte gibi duruyor emin olamadım.
0
🌸drava
(26.12.20)
yurtdışı yazışmalar özellikle de iş içinse, yurdun hangi dışı olduğuna da bağlı olmakla birlikte Ad.Soyad @bilmemne.com yerine ASoyad ya da iki isim varsa ABSoyad @bilmemne.com gibi bir şey de olabilir.
0
harfitarif
(26.12.20)
soyad.ad@ şeklinde de düşünebilirsiniz.
0
battal gemalmaz
(26.12.20)
alt çizgi _ yapmayı bilmeyen tonla insan olduğunu düşününce direk ele.
2. si yine en iyisi.
0
jamswety
(26.12.20)
altcizgi asla


nokta iclerinde en duzgun duran ama ben olsam noktasiz bi email kullanirim
0
yoggi
(26.12.20)
co2s2
(26.12.20)
(6)

Marketlerde "yarım yağlı süt" arzındaki ani artış

prole
Daha önce düz süt alırdım, raflarda arada da yarım yağlı süt görürdüm. Şimdi markete gidiyorum, normal süt bulmak için bulmaca çözüyorum adeta. Rafın yüzde 80'i yarım yağlı ama ya "yarım yağlı" küçücük yazılmış ya da oraya ufak bir yüzde iliştirilmiş. Normal süt bulabilene aşk olsun. Bu dönüşüm de o
Daha önce düz süt alırdım, raflarda arada da yarım yağlı süt görürdüm. Şimdi markete gidiyorum, normal süt bulmak için bulmaca çözüyorum adeta. Rafın yüzde 80'i yarım yağlı ama ya "yarım yağlı" küçücük yazılmış ya da oraya ufak bir yüzde iliştirilmiş. Normal süt bulabilene aşk olsun. Bu dönüşüm de oldukça yeni sanırım. Son bir iki ayda farkettim. Eskiden toplum sağlığı nedeniyle yağlı sütler (ya da doymuş yağ oranı yüksek ürünler) tasvip edilmezken son araştırmaların doymuş yağın kalp krizi etkisi olmadığını gösterdiğini söylüyorlar. Öyleyse bunun zorla "sağlıklama" ile de ilgisi yok sanırım.
0
prole
(26.12.20)
Fiyatla ilgisi olabilir. Yarım yağlı süt ufak bir miktar da olsa daha ucuz oluyor.
En azından toptancılar böyle satıyor, marketler bunu nasıl yansıtıyor hiç bilmiyorum.
0
esse classic
(26.12.20)
sütün para eden kısmı yağı zaten. kalan suyu bize satıyorlar işte.
0
alperz
(26.12.20)
tamamen fiyatla alakalı bir durum bence. yağlı süte para yetmez hale geldi.
0
halanne
(26.12.20)
Genelde stoktaki fazla ürünleri kakalıyorlar diğerlerini bi süre raftan alıp. Benim gözlemim bu oldu.
0
superfluid
(26.12.20)
Sütün yağı değerli kısmı, üreticiler yağın mümkün olduğunca çoğunu çekip başka ürünlerde kullanmak istiyorlar, bu yüzden de tüketiciyi düşük yağlı süte alıştırmaya çalışıyorlar. Yarım yağlı süt aslında yağı "çalınmış" süt demek.
0
mikro patlama
(26.12.20)
+1 mikro patlamaya ek,
tam yağlı süt de yağı çalınmış süt. yüz ml'de 3,5 gram yağ oranını tutturunca, "tam yağlı" damgasını vuruyorlar. e bu inek hiç mi bundan fazla yağ vermiyor.
gerçi vermez, sanayi üretimi olduğu için yağı tutturacak kadar yem koyarlar hayvanın önüne, yazık.
www.resmigazete.gov.tr
0
esref
(26.12.20)
(1)

Neden Havuç dilimli baklava daha pahalı?

nikator81
Kafamı karıştıran sorunsal. Güllüoğlu'da bile normal fıstıklı baklava 100 tl civarı iken havuç dilimli 150 tl gibi bir farkla satılıyor. Kesim şekli hariç onu yüzde elli gibi bir farkla pahalı eden şey nedir? Bilen var mıdır acaba?
Kafamı karıştıran sorunsal. Güllüoğlu'da bile normal fıstıklı baklava 100 tl civarı iken havuç dilimli 150 tl gibi bir farkla satılıyor. Kesim şekli hariç onu yüzde elli gibi bir farkla pahalı eden şey nedir? Bilen var mıdır acaba?
0
nikator81
(25.12.20)
içerik ve imalat olarak her şeyiyle aynı.
belki ticari bi maksadı vardır. baklavacılara sormalı
0
esref
(27.12.20)
(13)

Bartu ben

black mamba
Sizce şu sahne 10 üzerinden kaç komik?
Sizce şu sahne 10 üzerinden kaç komik?
0
black mamba
(25.12.20)
Sahne yok
0
clones
(25.12.20)
🌸black mamba
(25.12.20)
0
0
ehti
(25.12.20)
Ben bir şey anlamadım ve hiç komik gelmedi.

"What are you doing step-dayı?"
tadı aldım
0
yarey
(25.12.20)
sıfır valla neye güleceğim diye 2 3 kere izledim. (snob durma çabasında değilim hakikaten bir şey anlamadım)
0
amugochi
(25.12.20)
Buna nasıl gülmezsiniz ya :( acayip saçma komik olan da o.
0
🌸black mamba
(25.12.20)
mimik oynamadı.
0
rose parks
(25.12.20)
hafif gülümsedim diyeyim, 10 üzerinden puanlamam biraz zor.
ama bence bu sahneyi anlamak için bartu ben'i izlemiş olmak lazım.
dayıyı tanımadan, diyalogları bilmeden, tarza alışmadan bundan bir şey anlamak biraz zor.
0
blatta hiberna
(25.12.20)
Bu şahıs ve beraber program yaptıkları mütemmim cüzü şahsiyetten aşırı derecede irrite oluyorum. Komik değiller, eğlenceli değiller, sempatik desen hiç değiller. İsteyen oturur izler, zamanını bunları izlemekle geçirir, eğlenir, mutlu olur tabii ki. Ama benim notum 10 üzerinden sıfır.
0
pass
(25.12.20)
ne bu şimdi :/
0
top_secret
(25.12.20)
Komik değil de KALT'in kirli konusmalar serisine gönderme mi var acaba
0
olaylar olaylar
(25.12.20)
Ya diziyi izlemeyince hic anlami yok. Diziyi izledim bence komik. Dayi bastan sona komik zaten. Bu arada dizi de cok iyi bence turkiye icin.
0
red g
(26.12.20)
Çalıntı/alıntı/esinlenme. Cem yılmazdan. "post ejaküleyşın sendrom" espirisinde vardı, yatakta hanımına diyodu ki "bandırmadaki yazlığı satıcam".

komik değil. ama çok güzel oyunculuk var. sırıtmıyor.
0
esref
(26.12.20)
(4)

Banka kartına bağlı “Sanal Kart”

gokhanbulut
Kredi kartına değil banka kartına bağlı “Sanal Kart” hangi bankalarda var ve hangi bankaları önerirsiniz?Ziraat Bankası’nda yok sanırım? (Mutlaka kredi kartınızın olmasını istiyor diye anladım)
Kredi kartına değil banka kartına bağlı “Sanal Kart” hangi bankalarda var ve
hangi bankaları önerirsiniz?

Ziraat Bankası’nda yok sanırım? (Mutlaka kredi kartınızın olmasını istiyor diye anladım)
0
gokhanbulut
(24.12.20)
ziraat'de evet kredi kartınız olması lazım. denizbank'ta da aynı şekilde.
garanti'de dediğiniz şekilde var. kullanıyorum.
0
her şey
(24.12.20)
Ben garanti kullanıyorum banka kartıma bağlı memnunum.
0
jazzabel
(24.12.20)
İsbank kredi kartimda kullaniyorum. Bir sorun yasamadim.
0
battal gemalmaz
(25.12.20)
kuveyt www.kuveytturk.com.tr
burada kartlarımızın(kredi kartı + vadesiz hesap kartı) demiş ama sormak lazım belli olmaz
0
esref
(25.12.20)
(11)

masa-vida-montaj

zikardo
İkea dan aldığım skarsta masanın alt kısmına gene linkini aşağıda verdiğim signum kablo düzenleyiciyi monte ettim. Matkap yok nasıl delik açıcam diye düşünürken tornavidayla iki üç çevirdim sanki kumun içine sokmuşum gibi direkt girdi, masanın dış kaplaması sert, iç tarafı karton gibi bir malzeme sa
İkea dan aldığım skarsta masanın alt kısmına gene linkini aşağıda verdiğim signum kablo düzenleyiciyi monte ettim. Matkap yok nasıl delik açıcam diye düşünürken tornavidayla iki üç çevirdim sanki kumun içine sokmuşum gibi direkt girdi, masanın dış kaplaması sert, iç tarafı karton gibi bir malzeme sanırım.

Neyse dübeli-vidaları taktım monte ettim, kabloları rafın içine yerleştirken direk dübelle birlikte raf çıktı yerinden. Malzeme çok kof tutmuyor haliyle.

Şimdi bu delikleri ne yapmak lazım ki vidalar tutsun yerinden çıkmasın. Acaba japon yapıştırıcı alıp deliğe boca etsem sonra da dübeli tekrar yerine koysam tutar mı? var mı alternatif fikri olan, daha önce tecrübe eden?
J

www.ikea.com.tr

www.ikea.com.tr
0
zikardo
(23.12.20)
pembe veya beyaz tutkal ile doldurabilirsiniz sanırım. deliklerin de fotoğrafı olsaydı keşke.
0
reanarchy
(23.12.20)
Kağıt petek dolgulu MDF ve sunta. Bu fiyata sattıkları ürüne bak kağıtla doldurmuşlar. japonu boca et ben mutfak masası ayağını bu şekilde yaptım baya sağlam oldu. patex olursa daha iyi olur hemen soğutma spreyi ile sabitlersin.
0
xrated
(23.12.20)
mümkünse masayı ters çevir
deliklere karbonat dök
sonra dübeli yerleştir
japonu dök
beton gibi olur
0
kisa
(23.12.20)
Valla bence kesinlikle böyle bir şey yapma. Bu masaların dışı sert ama içi karton, iki gün sonra çat diye ortadan ikiye ayrılır, modifiyeye gelmiyor bunlar. Ne yaparsan yap düzgün bi şekilde tutmayacaktır.

Malzeme bu: www.youtube.com
0
roket adam
(23.12.20)
@roket adam

evet haklısın içi dandik ama sonuçta o rafa koyacağım hepi topu 2 tane laptop adaptörü bir üçlü priz, hepsini toplasan max 2 kg, o kadar yüke dayanır sanıyorum, zaten bu signum bu masalar için üretilmiş internette araştırdım bu şekilde kullanan bir sürü insan var, kimse düştü diye şikayet etmemiş, belki ben kabloyu yerleştirirken sert çekmesem gene çıkmayacaktı. japonla bir deneyelim bak nasıl olacak.

@kisa
karbonat neden? bir de bu karbonat hani marketlerde gıda reyonunda kabartma tozu vs birlikte satılan karbonat değil mi?
0
🌸zikardo
(23.12.20)
Alçıpan dubeli kullanabilirsin, böylece içi boş da olsa sert olan yüzeyi tutar dubeli.

Kelebek olan tip dubel alacaksın;

cdn.tekzen.com.tr
0
John Bloor
(23.12.20)
neden karbonat sorusunun cevabını ufak bir google aramasıyla buldum, çok ilginçmiş.
0
🌸zikardo
(23.12.20)
John bloor+1
Alcioan dubeli demeye geldim.
0
Kirmizibavul
(23.12.20)
Alçıpan dübeli aklıma gelmemişti çok mantıklı
0
kisa
(23.12.20)
üçlü priz çift taraflı bantla masanın altına yapıştırın, daha pratik olabilir. kalan kabloları da , cırtlarla ya da kablo spiralleri ile düzenleyin.
0
co2s2
(23.12.20)
masayı tanıtan vidyoda adamın oturduğu sandalyenin ismi nedir?
mmapi.ikea.com
0
esref
(23.12.20)
(6)

Üst kattaki komşunun gürültüsü

basingse
Arkadaşım(erkek, öğrenci, tek başına kalıyor) üst komşusundan gelen seslerden rahatsız olduğu için (küçük bir çocuk var ve sürekli zıplıyor, bağırıyor ya da duvarlara vuruyor) kapılarına gidip durumu anlattı. Kapıya çıkan kadın(küçük çocuğun annesi) durum hakkında bir şey yapamayacağını sert bir dil
Arkadaşım(erkek, öğrenci, tek başına kalıyor) üst komşusundan gelen seslerden rahatsız olduğu için (küçük bir çocuk var ve sürekli zıplıyor, bağırıyor ya da duvarlara vuruyor) kapılarına gidip durumu anlattı. Kapıya çıkan kadın(küçük çocuğun annesi) durum hakkında bir şey yapamayacağını sert bir dille belirtti. Bununla birlikte hastanede çalıştığına dair gereksiz bilgiler de sundu. Tam o sırada işten gelen eşi ise kapıda bekleyen ve şikayette bulunan birine rağmen olaya alaka göstermedi. Akabinde ise gürültüler yine de devam etti. Aradan geçen birkaç haftadan sonra evde ders çalıştığımız bir gün, arkadaşım aşırı gürültüden(bu arada gerçekten yukarıdan birileri sürekli vuruyor, çocuk bağırıyor ancak asla yapma dur anlamında sesler duymuyorduk) rahatsız olunca yukarı sandalyeyle hafifçe belli aralıklarla(ses arttıkça) vurdu. Bu gürültüleri yine de durdurmadı ve üzerine kadın kapıya geldi. Ben çıkmadım ama konuşmaları dinledim. Kadın yine kötü bir üslupla arkadaşıma söylendi. Ben bu çocuğu bir odaya tıkayamam, kilitleyemem, yaptığın çok zoruma gitti, ne yapayım bu çocuğu, çağıracaksan polis çağırırsın madem vb. tarzı söylemler. Halbuki bu durum arkadaşımın problemi değil. En başından beri tahammül istese ve kötü bir üslupla davranmasa daha hoşgörülü olunabilirdi. Bu kadının arkadaşımın öğrenci oluşundan, toplum açısından arkasında kimsenin durmayacağına inanmasından ve arkadaşımın herhangi bir hareketinde kendini toplumsal ya da hukuki olarak mağdur göstermenin kolay olacağını bildiğinden yaptığını düşünüyorum. Bu sebeple de ona; eğer kapına gelirse mutlaka telefonundan ses kaydını aç ve öyle konuş uyarısında bulundum. Cumartesi gününde beri ise yukarıda sürekli misafir var ve farklı çocuk sesleri ve gürültüler de eklendi. Polisi aramaktan çekincemiz hala var ancak yılmıyorlar da. Hem suçlu hem güçlüler, söylendikçe tepesine çıkıyorlar. Sizce durmaları ya da biraz korkmaları, saygı göstermeyeceklerini biliyorum ama çekinmelerini sağlayacak bir yol var mıdır?Finaller yaklaştıkça durum kızışıyor, apartmanda yönetici de yok bu arada garip bir yer. Ev sahibine haber verecek arkadaşım ancak onun da en fazla ne yapacağını bilmiyoruz.Yazarsanız çok sevinirim.En azından fikirlerinizi almış olurum, şimdiden çok teşekkürler.
0
basingse
(22.12.20)
konu o kadar yaygın ki, sadece iki tane sözlük başlığı bırakmaya geldim. genelde bu tür olaylarda çözüm elde etmek çok zor anladığım kadarıyla.

(bkz: üst kattan gelen koşan çocuk sesi)
(bkz: apartmanda çocuk beslemek yasaklansın)
0
nimberjack
(22.12.20)
Yüksek sesle müzik açıp kulak tıkacı kullanmak olabilir.
0
prizmatik
(22.12.20)
Apartman yaşamı böyle, yapabileceğin hiç bir şey yok. Polis de çağırsan durup dururken bi aileye ceza yazmazlar ki yazsalar bile bi kere susacak sonra yine bağıracak çocuk. Bir şey değişmez yani çocuklu apartman dairesinin sorunları bunlar.
0
roket adam
(22.12.20)
İnanın çocuktan ziyade bu tutum beni rahatsız ediyor, öğrenci nasıl olsa hiçbir şey yapamaz, ezdiği yanına kar kalıyor durumu. Belki caydırıcı bir şey bulurum diye düşündüm zira hoş görü ve medeni bir konuşma aksi yönde tepkime verdi
0
🌸basingse
(23.12.20)
sandalyeyle vurmaya devam. kapına gelirse de, ben bu sandalyeyi bir odaya tıkayamam, kilitleyemem, dersin
0
esref
(23.12.20)
benzer bir durumda arkadaşım çaresiz. üst katın ev sahibinin genç çocukları kalıyor ve insanlık dışı bir yaşam sürüyorlar gürültüden yana. gençlerin kendileriyle, ev sahibinin bizzat kendisiyle, apartman yönetimiyle ve bizzat kendi evinin sahibiyle konuşuldu, elde var sıfır.

çok üzgünüm ama çare taşınmak.

edit: bu esnada artık işi dalgaya vurunca şu videonun sonundaki mesele gelmişti aklımıza "bunu mu denesek?" diye, o derece çaresizlik: www.youtube.com
0
harfitarif
(23.12.20)
(9)

Softshell Montunuz var mı

esref
tavsiye eder misiniz, artısı eksisi nedir, ne marka/model tavsiye edersiniz
tavsiye eder misiniz, artısı eksisi nedir, ne marka/model tavsiye edersiniz
0
esref
(21.12.20)
Var, rüzgar geçirmiyor, hafif, içine bir ince polar ya da triko ile kullanıyorsun bahar aylarında
0
freebird5406_2
(21.12.20)
Var, tavsiye ederim, decathlon'dan almıştım ben.

Rüzgar geçirmemesi süper bi olay. Ya @freebird'ün dediği gibi ya da kışın içime bunu giyip üstüne ince bi mont/hırka falan giyerek kullanıyorum ben, süper oluyor.
0
plutongezegendegilmi
(21.12.20)
www.morhipo.com
1 aydır kullanıyorum. çook memnunum.
alanya'da kışları kapişonluyla üşüyerek geçiren biriyim, özellikle bisiklet kullanırken.
rüzgar almıyor, su almıyor. motor sürerken de denedim gerçekten işe yarıyor.
gayet sıcak tutuyor ama çok soğuk bir yerdeyseniz içinin biraz daha polar gibi dolu olanı var. mavideki öyleydi. bu ince ve benim için tam ayarında.
0
MtKrt
(21.12.20)
softshell kullanmadım, almak istedim ama sonradan vazgeçtim. ( maddi sebepler, iyi bir şey alayım dedim.)

softshell, serin havalarda giyilebilen bir şey.

bunu kışın giy diyen insanlar, sıfırın altında sıcaklık görmeyen insanlar olabilir. o sebeple nerede yaşadığın önemli. bunu mont gibi kullanmak saçma olur yağmurlu ve soğuk bir şehirde yaşıyorsan.

gömlek+100'lük polar+550 dolum kaz tüyü içerikli mont ve GORE-TEX kabuk ile ancak sıcak durabiliyorum rakımın 2000 olduğu soğuk bir şehirde.

ne amaçla kullanacaksın burada asıl sorun.
0
blue eyes white dragon
(21.12.20)
decathlon'dan almıştım ben de bisiklet için, bence bi işe yaramıyor incecik bir şey.
0
roket adam
(21.12.20)
@blue İstanbulda giyeceğim. belki kısa mesafelerde motorsiklete binerim. softshellin polar katmanının ist. soğuğuna karşı koruyacağını düşünüyorum. istanbulun sağanak yağmurları daha çok sıkıntı veriyor. bendeki mont sıcak tutsa da suyu fiyuuvt diye kaydıramıyor

@pluton, @mtkrt, şapkası rüzgarda fitifit dalgalanıyor mu yoksa kalınca mı, bağcıklardan sıkmasan da sabit duruyor mu
0
🌸esref
(21.12.20)
@esref benimki şapkasızdı, bilmiyorum. Ayrıca şehir Ankara, o kadar rüzgar olmuyor.
0
plutongezegendegilmi
(21.12.20)
verdiğim linktekinin şapkası oldukça hafif ama naylon poşet gibi uçmuyor. isteğe bağlı takılıp çıkarılabiliyor da.
0
MtKrt
(22.12.20)
mont da var pantalon da. ikisini de kışın dağda giyiyorum. zaten genelde dağcılıkta kullanılan bir kumaş kendisi. yeni yeni gündelik giyime girmeye başladı.
0
argent dawn
(22.12.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.