arkadaşlarımızda toplanıp yemek yiyip içmece. ekstra bir şey yok, dışarıda olmayo tehlikeli ve pahalı buluyorum. zaten yarın sabah kalkıp bu ne dünün aynısından devam edeceğiz

Oyun oynarım muhtemelen.

Biz iki güne yaydık. Dün akşam sofra kurduk, yemekleri kendimiz hazırladık. Eve kapanmalı keyifli bir gündü. Bugün boğaza bakan bir oda tuttuk, birazdan spaya gideceğiz akşamı manzara karşısında geçireceğiz. 2023 çok güzeldi 2024 daha güzel olacak hissediyorum.

Kız kardeşimde yemek yiyip sonra tek başıma dışarı çıkacağım.

Bilgisayarda çalışacağım.
Arada yan gözle televizyona bakarım.
Kokteyl ve çerez eşliğinde.

Ailece sofra kurmaca ve icmece seklinde geçecek. 2023 o kadar zor bir seneydi ki, bu sene yılbaşı kutlama moduna geçebiliyor olmamız bile mucize bizim açımızdan.

Gerci normalde de ben yilbaslarinda dışarıda olmaktansa evde sevdiklerimizle vakit geçirmeyi severim.

ışıkları severim, ışık oyunları ve ekipmanları. bol trip hop parçalar ve şarap...

değer yurt içi zaten o fiyat.

belgrad için çok uygun hele vade farksız taksit var ise

belgrad vizesiz diye uçak biletleri diğer avrupa ülkeleri kadar ucuza yakalanamayabiliyor. o yüzden iyi fiyat bence.

Bedava

Değer. 5K'a da değer.

Bedava +1

İki defa gidip gezen biri olarak Belgrad'i tavsiye ederim.

Havalimanı personeli olduğumdan indirimli bilet hakkımla gitmiştim ikinciye. Git gel 2.000 vermiştim.

Üstün otel
Fuara yakın, temiz ve nezih

ilksan öğretmenevinde kalmıştım o dönem çok uygundu.

Hocam bir Galatasarayli olarak dünyada alacağım son hisse türk spor takımı hissesi olur herhalde.
Borç içinde yüzen gelirleri başarı odaklı bir sektöre girmeniz bence hata.

Ne zaman satsaniz? Galatasaray uefada iyi giderse ya da süper kupayi kazanırsa belki. Ama bunlar olmazsa daha da kötü olur. Borsa zaten kötü.

Abi iş başka arkadaşlık başka, böyle duygusal kararlarla para işi yönetilir mi aynısnı benim kardeşim de yaptı gitmiş Fenerbahçe hissesi almış, 20 bin lira içeride, kulüpler mali yapısı ve rüzgardan nem kapacak kadar oynak hareketlere gebe olduğu için kulüp hisseleri alınmaz, aldıysan ve zarardaysan ya şampiyon olsun diye dua edeceksin ya da lanet olsun deyip zararına satıp çıkacaksın. Bak ama bikaç gün sonra kupa maçı var alırsa artar biraz alamazsa yine düşer, böyle de kararsız işte kaderi.

Şu an Noel sebebiyle yabancıların işin içinde olmaması piyasayı aşırı sığlaştırmış durumda. Yılbaşına kadar oluşacak sert hareketleri ciddiye almayıp, Bekle Gör politikası uygulamak en uygunu olur diye düşünüyorum.

Duygusal karar vermedim aslinda. Ben ara ara bakiyordum gsray hisselerine, hep bir duzeyde seyrediyordu, baktim ki olmasi gerektiginden fazla dusmus, alayim dedim. Ertesi gunler hemen yukseldi aslinda ama yumruk olayindan sonra hep dustu. Hala yumruk olayinin etkisi devam ediyor mudur bilmiyorum ama.

Gidip baktım; hisse molde maçında cl'ye gidiş garantilenince tavan yapmış (Ağustos sonu). Sonra da öyle yatay alçalıp yükselip devam etmis. O mac tavandan alan kisiler bir daha da ayni fiyati yakalamamis.

Yumrukla falan alakası yok yani. Ki birkaç hisse daha baktim thy falan çoğu o dönemlerde tavan yapip sonra yatay devam etmiş gibi.

yumruk olayı ile bir alakası yok, bir aydır borsa dip yaptı zaten. düşmeyen hisse mi kaldı?

bende bi bakayım dedim,

Hissenin ATH (all time high) 9.40. Sonrasında satış gelmiş ve tekrar yükselirken 8.80 i bir türlü geçememiş. sonrasında 8.80 lar hisseye büyük bir direnç olmuş. Ne zaman geçmek isterse hep satış gelmiş ve altında kapatmış.

7.15-7.20 lerde destek varmış ama kırılmış, sonraki birkaç gün üstünde kapatmayı denemiş ama başarılı olamamış. zaten düşüş ben geliyorum demiş orda. (Geçen hafta)

bugün itibariyle 200 günlük hareketli ortalama da aşağı kırılmış.

Aşağıdaki destekler, 5,75 - 5,20 - 4,80. Bunlardan birinden dönme ihtimali var. ( tabii bist100 endeksi haber akışı bunu değiştirebilir, ya da hızlandırabilir).

bir hisse neden düşer, neden yükselir, ya da ne zaman düşer ne zaman yükselir bunu bilmek imkansız olduğundan. al sat yaparken birtakım kurallar koymak gerekir.

Kendimce doğru olduğunu düşündüğüm birkaç kuralı sizinle paylaşayım,

alım ya da satım yaparken kesinlikle gün sonu kapanışı beklemek önemli. Gün içinde -5 ten + 5 e giden çok hisse gördüm. Bunlar hep silkeleme hareketi, bazen erken davranarak doğru adım atmış olabilirsiniz ama bu hareketi sürekli takip etmek bir süre sonra sizi büyük zararlardan koruyacak ya da kar elde etmenizi sağlayacak.

fiyatla inatlaşmamak gerekiyor. mesela bu hisse 9.40 ta kar satışı oldu düzeltme yapıyor deseniz bile defalarca kez 8.80 leri geçememiş, ve hep altında kapanış yapmış. Bu kesinlikle tesadüf değil ve bu sebepten ötürü FİYATLA İNATLAŞMAMAK GEREK. hata ettiğini kabul edip zararı kesmek en doğrusu. diğer türlü harcanan zaman, büyüyen zarar ve bozulan psikoloji söz konusu.

son olarak hiçbir hisseye all in girmemek ve asla asla maliyet düşürmemek gerek. bu durumda sizi kısır bir döngüye sokuyor, eğer hisse dönmezse zaten elde nakit kalmamakla birlikte zarar da artıyor.


Gelelim bana, ben olsam bu durumda ne yapardım? Maliyetinizi, paraya ihtiyaç durumunuzu ve pozisyon büyüklüğünüzü bilmeden yazıyorum bu durum tüm kullanıcılar için değişebilir çünkü, yaklaşık %5 lik marjı kabul ederek 5.75 seviyelerinin üstünde kalmasını takip ederdim. oradan dönme ihtimali yüksek diye düşünüp beklerdim, orada kırılınca hiç düşünmeden pozisyonu kapatır ve yukarda yazdıklarımdan ders çıkarırdım. Belki sizin için pahalı bir ders olacak ama "borsada fırsatlar bitmez".

Oradan dönerse de ilk takip edeceğim direnç 200 günlük hareketli ortalama olurdu.

Nacizane kendimce hisseyi yorumlamaya çalıştım, bunların hiçbirisini tavsiye olarak almayınız. Sadece bir pozisyon alırken ne kazanırım/ne kaybederim e odaklanın.

Bol kazançlar.

1 milyon TL'ye %53 faiz veriyor bankalar. Borsa bir süre pause gözüküyor. Ytd

Hayatimda hic kisa vadeli borsa "oynamanin" kumar oldugunu para kaybetmeden cozen birine raslamadim. Kaybini ders ucreti olarak say.

"Ne zaman satsam bu hisseleri?"
Bunun cevabini gercekten aramizdan birinin bildigini dusunuyor musun? 1 aya da olabilir, aldigin fiyati 10 sene hic gormeye(de)bilir.

kisa vadeli islemler zararli denmis ancak borsa istanbulun son 10 yilina bakarsaniz uzun vade de zararlisiniz.
borsa istanbuldan uzak durun. kendiniz ve aileniz icin yatirim yapmak istiyorsaniz abd piyasalarini inceleyebilirsiniz.

Kemeraltında dijital işi yapan yerler var.
Bir tok pahalı ama hemen isterseniz can dijital, tunç dijital vb. Bçr kaç yer var karşıyakada

karabağlar mezarlık tarafı yakınsa bir arkadaşın telefon numarasını verebilirim.

maps.app.goo.gl Baskı konusunda seni yönlendirebilirler. Çerçeve de yapıyorlar.. Kontur baskılı tuval de satıyorlar. Bilirse onlar bilir. Çözüm bulan bir yer

yok o

Ben 2. tur oy kullanamadım, ceza gelmedi.

Babam senelerce oy kullanmadı, bir kere ceza geldiği görmedim. Pratikte uygulanmayan bir ceza o.

Avukatın varsa önce karakolu arasın, detaylı bilgi alsın. Avukatlara bilgi veriyorlar. Ben olsam sebebini bilmeden tek başıma karakola gitmezdim.

Zamanında fetö iftirasına uğradım, saatlerce karakolda tutmuşlardı beni. Yalnız olduğunuzu hissettirmeyin. İlla gidecekseniz hukuk bilgisi olan birini alın yanınıza.

Kendi adınıza kayıtlı başka telefon numarası var mı? Mesela kendi adınıza alıp kardeşinize, arkadaşınıza verdiğiniz bir hat böyle bir olaya karışmış olabilir mi?

Her şey olabilir. Bir dosyada şüpheli de olabilirsin, tanık da..

Fetö dosyası da olabilir, dolandırıcılık da.

Tahmin etmek mümkün değil. Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama avukatınız önce karakolla görüşsün. Ciddi gibiyse adliyeden dosyayı incelesin. İfadeye sonra gidin.

Hiçbir şey bilmeden karakola gitmek bazen can sıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.

porçay'ı da tutuklayacakları zaman fikir danışacağız diye çağırmışlar alsdşlasd youtu.be

Aynisi basima geldi.

Benim olayda, izmirde bir vatandasin bir mesaj linkine tiklamasi ve sonra aranmasi sonucu dolandirilmasi ve dolandirilirken de benim numaradan aranmis olmasi ifadesini vermis olmasi sonucu beni cagirmislardi.

Tabi ben karakolda, benim o tarihlerde yurtdisinda olmamdan dolayi hattin kullaniminin imkansiz oldugunu anlatmis ifade vermistim.

Bir sene sonra bu defa avukata vermis adam, ardindan da 3 kisi olarak icra davasi acildi, ben avukata vekalet verdim, bir vatandas da gitmis itiraz etmis, ama asil bunlari yapan kisiden hala ses yok.

Icra dosya hala acik. Umarim sizinki daha basit bir konudur.

700tl için orijinal yerinden alırdım

sahte ürün satarsa mahkemelik olur ayrıca online mağazan çıkarılır. ihtimal var ama çok düşük. geçen gün jack jones mont aldım ojinal ürün geldi. fiyatları güncellemeyi unutuyorlar o yüzden ucuz kalıyor.

Şu abla çok güzel şeyler anlatmış.
Magnezyum kullanımından da bahsediyor.

www.youtube.com

Hepsini izleyemem dersen 12. dakikadan sonrası magnezyum.

Bağışıklık güçlendirme amaçlı kullanıyorum. Hatta evde bitmiş az önce sipariş verdim

1 aydır kullanıyorum bir faydasını görmedim. Markayla alakası olabilir, vücudun ihtiyacı olmayabilir, bilmiyorum.

reçeteyi ibraz edince birşey demiyorlar. sürekli kullandığınız bir ilaçsa raporunu da götürün.

edit: özellikle yeşil reçete ise kesin götürün.

reçeteye ibraz +1

ayrıca bu ilacı revire kayıt ettir. bitme, kaybolma durumunda ilaç varsa hemen verebilirler ya da getirtebilirler ya da izin alarak sen çıkıp alabilirsin.

kullanılır. yanılmıyorsam günlük revirden tane tane veriyorlar, öyle bir şey vardı.

saçım için minoxil götürmüştüm 5 ay boyunca kullandım. dolaba at, geç
347 kd

doğru söylemiş. aynı sorunu mutfak lavabosunun dirseğinde ben yaşadım. kullandığım lavabo açıcıların gideri açması gerekirken, dirseğin dibine çöktüğünü görünce dirseği komple çıkarıp, bir milyoncudan alınan bir gider hortumunu doğrudan gidere uzatarak işi çözdüm.

sizin ise doğrudan giderin problemli olduğu anlaşılıyor. yine akış belirli noktalardan tıkalı gibi anlaşılıyor. rakamı bilemem ancak bu aşamadan itibaren lavabo açıcılar işinize yaramaz, durumu daha da kötüleştirir.

bana pek mantıklı gelmedi açıkçası, lavabo açıcı denen nane sodyum hidroksit. suda çözülebilen bir madde. soğuk suyla birleşince katılaşması diye bir şey olacağını sanmıyorum öyle olsa oda sıcaklığında sodyum hidroksit çözeltisi olmazdı.

İki haftadır benzer bir sorunla uğraşıyorum. Yarın mutfak altındaki tesisat komple köreltilip üst taraftan çamaşır+bulaşık makinesine ve banyoya yeni hat döşenecek. Maalasef asitli dök-aç tarzı sıvılar bu problemlere sebep olabiliyor. Ben kafama göre senede 1-2 defa döküyordum, bundan sonra asla kullanmam. Ben tespit için cihazcı çağırdım 1500 aldı. Daha sonra kıracak ekibe 2 bin vereceğim. Malzemeler 500-600 tutuyor. Toplamda 4200 gibi bir rakama denk geliyor ama sizin iş arıza küçük ve daha kolay. Maksimum 2500-3000 tutar. Arıza nasıl olsa bulunmuş o adama 1000-1500 teklif edin sonra 1000-1500'e yapacak başka birini araştırın derin. Tabi işin aciliyeti ve bütçe gücünüz sizin taktirinizde.

izmir/merkez

fazla lavabo açıcı kullanmanın kalitesiz borulara zarar verdiğini okumuştum da tesisatçının dediği gibi bi durum olur mu bilmiyorum. yalnız bi ay önce tıpkısının aynısı başımıza geldi. tesisatçı 1200e mi ne çözmüştü bizim işi ama tanıdık ustaydı. solunmaması filan gerekn bi malzeme ile tıkanıklığı açtı. hatta kalanını bize bıraktı. kostik mi neydi malzemenin adı da. hırdavatçılarda filan bulunur sanıyorum. aynı yöntemle açacaksa 4200 fazla tabi ki. ama duvar kıracak, tesisatı değiştirecekse normal.

başka tesisatçı çağırdık. açtı tıkanıklığı. önceki gelenlerin söylediğini söyledim, adam güldü. mümkün değil öyle bir şey dedi. toplamda 6 ay garantili 3.500 tl'ye halloldu iş.

Sorun apartman giderinde olmasın? Su sizin daireden gidiyor mu? Kameralı cihazla görüntületin.

Kızartma yağı döküyorsanız, o yağ tam da söylediğiniz şeyi yapar.

Tamirci kızartma yağından bahsetmiş ama bir yanlış anlatma ya da anlaşılma olmuş gibi duruyor.

Aşağıdaki linkte döktüğümüz o sıvının çalışma sistemi var. Asitteki basınç en kaliteli tesisatı bile zorlar, patlatır. Belki sizin tıkanıklık sebebiniz farklı bir durum kaynaklı ama bu sıvı çok büyük sorunlara sebep oluyor.

www.youtube.com

yok, masada duran mr. muscle lavabo açıcı için "bu soğuk suyla birleşince katılaşır" dedi. kızartma yağından vs. bahsetmedi. sonra gelen tesisatçı arkadaş kamerayla girip yağlanmaları gösterdi. borularda bir hasar yok.

Usta sallamış +1

lavabo açıcılar bardağı taşıran son damla oluyor. Esas sorun gider borusunun eğiminin yeterli olmaması ve yemek atıkları yağlar sonucu oluşan beyaz bir tabaka.
Bundan kaçış tesisatta gerekli düzenleme olmadığı sürece yok, sadece gece yatarken ayda bir 1-2 tencere sıcak su dökün ve sabaha kadar bekletin
yıllardır çeşitli evlerde başımıza geliyor, en son şöyle bir cihazla gelip açtılar

www.akakce.com

4200 çok fahiş, maks 1500 bence

Akü açısından sıkıntısı, marş için harcadığı enerjiyi, 2 dakikada geri kazanamaması ve şarj seviyesinin daha düşük kalması.
Arka arkaya sürekli yaparsanız bir yerden sonra şarj çok azalacağı için araba çalışmayacaktır.

Arada bir 10-15 dakika civarında bir kere çalışsa iyi durumdaki bir akü kendini toparlar.

O yüzden başlıktaki sorunun cevabı, evet kullanıyorum. 10 kere arka arkaya kapat aç yapacak olsam, bir 10 dakika çalıştırır öyle stop ederim.

Yağ pompası sürekli arıza çıkarıyordu. Servisteki yetkili, aracı kısa mesafede kullandığım için oluyor demişti. Binince en az 30-40 km yol yapmak gerekiyormuş.

2019 üzeri Ford grubu.

surekli degil ama gerekirse kullanirim. umrumda da degil arabanin 10 yil yerine 8 yilda ariza vermesi. istedigim zaman kullanmayacaksam zaten o kadar para verip araba almazdim.

yalniz sogukta ilk calistirdigimda devri yukseltmeden bi 30 saniye falan bekliyorum. turbo biraz gec devreye giriyor sanirim. yoksa arabadan degisik bir ses geliyor surerken.

tembelliğimin zirve yaptığı zamanlarda yürüme 5 dk mesafedeki metro istasyonuna arabayla gidip akşamları geliyordum. 1 dk süren bir yolculuktu. bunu çok yaptıktan sonra motor arasızası verdi. servise gittim "abi kısa mesafe mi kullandın çok" dedi. katalizatörde partikül birikmiş, durduk yere masraf çıkmıştı.

yıllardır kısa mesafe kullanıyorum, şimdiye kadar bir sorun çıkarmadı (toyota corolla efsane kasa)

Evet kısa mesafe için kullanıyorum. Gidiş geliş ortalama 3 km yol.
Sorun olmadı. yaklaşık 7 yıldır da aynı akü.
Aracın kullanımının yanı sıra akünün türü ve güç değerli burada önemli olmalı.

Bütçeyi biraz daha zorlayıp Taigo veta T-cross bakardım.

alınır, filo dediği rent-a-car aracı değil doğuş grubu şirketlerde çalışanlara verdikleri araçlardandır. alacağınız herhangi bir ikinci el araçtan çok farklı olacağını düşünmeyin. kazası falan yok gibi görünüyor.

Filo araçları hor kullanılır, bir de 3 yaşında filo araci için kmsi cok düşük, ulkede hersey beklenir, iyi bir ekspere baktırın.

Filo aracı hangi sektörde hangi düzey çalışan tarafından kullanılmış o çok önemli.

x firma var, alıyor arabayı ve tek çalışana zimmetleyip kira süresi boyunca tek kişiye kullandırıyor.

Bizim firma o şekilde mesela, ben iki sefer 150.000 Km araç bitirip satın aldım, çünkü araç bildiğim araç.

Y firma var, aldığı aracı havuza koyup ortak araç yapıyor ve araç kim nasıl kullanmış belli olmuyor. Bu araçlar sakat işte.

3 yıllık bir filo aracı bu kilometrede olmaz. Bu araç geçmişinde başka bir şey vardır veya filo aracı değildir ve biniciden alınmıştır. Araç açıklamasında filo aracı olduğuna dair bir bilgi yok.

filo aracı iyi de olabilir kötü de olabilir, kimin tarafından nasıl kullanıldığına bağlı fikirlerine katılıyorum.

Birinci elden tecrübemi paylaşayım. İlk arabam 3 yaşında 27.000km'de bir Golf'tü. Bir galeriden aldım, garanti filo aracıymış, sonradan öğrendim.

Ben bir sorun yaşamadım. Bakımları ve tamirleri (ufak bir kaç kazası vardı) yetkili servislerde yapılmıştı kayıt altındaydı.

Filo aracı olduğu için yapılan işlemler normal şartlarda kaskodan yapılıyor ve kayıt altında olmuş oluyor.

İyice bir ekspertizden sonra özellikle de bu km ve yaştaki araçta çok da takılmamak lazım diye düşünüyorum.

Bu araçta en çok risk aldığınız şey, DSG'nin kendi konuları olacaktır. Hem kendi ünü sebebi, hem de şirket aracı olması sebebiyle insanların hor kullanmış olma ihtimalinden dolayı.

Covid'in basindan beri ucertli. Ilk ucretli oldugunda tartismalar cikti ancak bu sitenin ve app'in masraflari icin odeniyor dendi ve toplulugun bir bolumu bu sekilde kullanmaya devam etti. Ucretsiz kalacak yer bulmani saglayan uygulamanin da masraflari oluyor dogal olarak...

18-19 lira gibi bir ücret ödüyorum. Aylık

ücretli olduğundan beri siteyi ”oh, bedava konaklama”dan ibaret görenlerin sayısında epey azalma oldu. Couchsurfing topluluğuna müteşekkir olan ve değerli bulan kimsenin abes bulacağı bir meblağ değil. Burayı dev bir dernek gibi düşünün ve derneklerin masrafları var, kullanıcılar arasında para alışverişi gerçekleşmediği için herhangi bir gelir/komisyon sözkonusu değil aidat haricinde

Kabızlık olmasın? Zorlanırken acı/yanma hissediyor musunuz aynı zamanda? Ben doktor değilim ama şu durumda herhalde en doğru şey bol su ve lifli gıda tüketimi, sıfır alkol ve sigara olmalı.

Zorlanmak, yapamamak ve dışkının sertleşmesi kabızlıktır. Çıkışta (anüste) çatlak var ise fissürdür, çok acı verir dışkılarken. Hele dışkı sertleşip kalınlaştıysa ıkınmaya çekinir insan. Bıçakla kesiyorlarmış gibi acı verir. Hemoroid'de ise, normalde görmeyeceğimiz anüs iç kısmının biraz dışa doğru çıkması, sarkması söz konusudur. Bunda da hemoroid pakesi denilen, dışa doğru çıkma, sarkma kısmında damarlarda tromboz oluşursa çok şiddetli ağrı olur.
Fotosunu çekip internettekilerle karşılaştır.
Eğer makat normal görünüyor ama epeydir dışkılamadığın icin içeride biriktiyse bi şekilde çıkartmak lazım. Eline muayene eldiveni giyip işaret parmağı kısmına yağlı bir krem sürerek parmağını makattan içeri doğru masaj yapar gibi kremi de oralara emdire emdire sürtünmeyi azaltıp çıkışı kolaylaştırıp çıkartmak lazım.
Hocam bunu silerlerse ekşiden bul beni.

10 yıl önce hemoroid ameliyatı oldum. Bu hastalığın tek çözümü günlük olarak tuvalete çıkmaktır. Eskilerin dediği gibi "suyu kaçmadan tuvalete gideceksin" kabız olmamaya dikkat edeceksin. Şanslısın ki kan gelmemesi ve anüs dışında meme çıkmaması büyük bir avantaj. Vücudun sana mesaj veriyor, hemoroid olmaya müsaitim diyor. Günlük olarak tuvalete çıkmaya gayret gösterin.

Mevzuat:
Türkiye'de faaliyet gösteren, mevduat ve katılım fonu kabulüne yetkili yerli ve yabancı tüm kredi kuruluşları ile merkezi yurt dışında bulunan kredi kuruluşlarının Türkiye'deki şubeleri, zorunlu olarak sigorta sistemine dâhildir.
diyor. Yani Burgan Bank daki mevduatın da sigorta kapsamında.
2023 yılı için de sigortalı olan miktar 400.000 TL.

4 yıldır sorunsuz şekilde kullanıyorum. Ayrıca 120 ihtiyaç kredisi çekmiştim

tr'de bankacılık çok sert denetlemelere tabi ben nerde kar görsem düşünmeden gidiyorum. burgan ise kuveyt merkezli zaten, arkası sağlam.

dolar faizi için nkolay usd repo'da yıllık %4 veriyor. ama ben olsam midas nemalandırmaya atardım. günlük nemalandırıyorlar. midasın da oranı %4

@mirket'e ek olarak, mevduat hesaplarına devlet güvencesi bir ay sonra 700-750bin civarı olacak.

yaklaşık 3 yıldır sorunsuz kullanıyorum burgan bank'ı.

burgan'da önce bir vadesiz dolar hesabı açman gerek. transfer işleminde burgan swift ücreti almıyor ama enpara alıyor olabilir.

Bir ekleme yapayım. Sigorta kapsamında olan, yani 400.000 TL ye kadar olanı devlet güvencesinde olan hesaplar mevduat ve katılım fonları.
Devlet tahvili, hazine bonosu, yatırım fonu, repo gibi yatırım araçları ile kripto varlıklar sigorta kapsamında değil.

güvenilir olmayan banka yoktur.

yıllardır kullanırım, tl olarak.

250bin tl ye kadar güvence altında olduğunu biliyorum.

Jagermaister likör
Alpecin caffeine şampuan

kozmetik serum ordinary vs,
dm'de Tr'e göre ucuz olan bakim seyleri vs.
Timberland'te indirim vardir diye düsünüyorum
indirimden spor ayakkabi
almancilar cay tasiyor tr'e (Türk marketinde) ama ben cay insani olmadigim icin kalitesini bilmiyorum.

drone alinabilir..
ama getirirken sikinti soyliyim, havaalaninda kesin bavulu actiriyorlar.

alakasız bir şey ama yakın zamanda anlam veremediğim bir şekilde farkettim ki ninja airfryer tr'de inanılmaz pahalı.

örnek:
www.hepsiburada.com
www.barax.de

Yarın düzelir.

Bir sebepten dolayı çaylak olduysan geri döndükten sonra 6 ay + 100 entry şeysi koyuyorlar, defalarca başıma geldi.

Civic. Motor, genişlik, sürüş dinamiği vs her seyiyle.
Bayon suv değil.

Civic tabikide düşünme bile.

hyundai/kia almam.
honda ile kalite olarak kiyaslanacak araclar degil bence.

seiko mu, casio mu ?
tabi ki seiko ama casio da fena bir saat markası değil.
satarken seiko bir tık daha pahalıya gider.

şimdi kore markası (kia hyudai gibi) araçları kötüleyenlere bakmayın, mühendislik know how dünyada neredeyse ortaklaştı. araçlarda kullanılan malzeme kalitesinde de muazzam farklar yok. motoru eline alırsan ve garantin varsa her markada sıfır sandık motor koyulur yoluna devam edersin.

yani bayon alacak olursan kafanı taşlara falan vurmazsın. mutlu mesut kullarsın aracı.

not: 15 yıllık fordspor.

Bu arada kia ve hyundai konusuna katılıyorum; Avrupa'da 7 ve 5 yil garanti veren firmalarin kötü olması imkansız. Bu kadar sorunlu olsalar simdiden batarlardi. Sadece bayon modeli civic ile karsilastirilamaz. Ama tucson deseniz misal farklı olay.
Buna ek olarak honda da acayip sacmalamis firma. Ya arabalarin tavaninda çöküntü mu ne oluyordu birkaç yil önce insanlar ne sikintilar cekti.

bayon çok hantal gibi geliyor, üst paket veya güçlü motorlu olanını kullanmadım ama i20 gibi motor vs varsa kalkışı falan hantal. çok sürmedim bilmiyorum ama civic çok daha iyi araç bence.

ki 1.5 VTEC olanları (2021) 180 küsür beygir falan. ben beygire önem veriyorum mühim

Bayon iyidir. Tam f/p aracı.

civic tabi ki bayon suvda bile tercih edilmez.

genjler, yurtdisinda sigorta isi yapiyorum su anda.

elimize bol miktarda yanmis arac dosyasi geliyor.
yanan araclarin %95i hyundai/kia, 4 silindirli turbosuz benzinli motorlarda bir sikinti var. bu markalar sikintinin farkinda ve sadece izliyorlar su anda. mevzu uzerine bir recall falan da yok. araclarin cogunlugu 2-3 yasinda. her ay 4-5 arac dosyasi geliyor.

bunlar f/p markasi olabilir de ben gorduklerimden sonra iki markaya da guvenimi kaybetmis vaziyetteyim, ama yine de siz bilirsiniz tabii sizin paraniz.

Mekan kapalı, Kemeraltın'da sel riski yok. Gidin sosyelleşin, hayatı yaz mevsimine sığdırmak cok dramatik.

urclimate.com
soyle bi hizmet var ama ucretli

Evin yakınındaki markete, esnafa sorun. Çok önemli bir konu.

1/25000 ölçekli haritasını bulun. Internette var mi bilmiyorum
Orada dereyatagi çok net bellidir.

Evin konumuna haritadan ve hatta yerinde bakarak çok rahat anlaşılabilir. Evin bulunduğu konum, bölgedeki en aşşağı seviye mi? Bu evin konumundan daha alçakta sokak vs var mı? Etrafa baktığınızda kendinizi coğrafik olarak en aşağıda mı hissediyorsunuz?

Konumu verin bakalım isterseniz.

Google earth ile evin konumuna bakın. Belli olabilir

konum surasi eger elinde ozel araclar olup da bakabilen varsa cok tesekkur ederim.
maps.app.goo.gl

soyle bir site buldum ama bolge bolge gosteriyor maalesef
thinkhazard.org
gene de nehir tasmasi riskini az gostermis.
sanirim urban flood riski de alt yapinin yeterli olmamasindan kaynaklanan bir risk, bilemedim tam.

Biraz solda, yakınında büyük bir dere var, "Civil Deresi"

Coğrafik olarak bu kadar büyük bir dere yakınında başka bir dere yatağı daha olması zor, çevredeki bütün tepelerden akan sular bu Civil Deresinde buluşup denize akıyordur.

816. sokaktan denize doğru inerken sokakta hafif bir eğim olduğu görülüyor, demek ki deniz seviyesinden bir tık yukarıda kalıyor bölge. Dere taşsa bile bölge su altında kalmaz, denize akar bu durumda.

Yine de yerinde görüp etrafa bakmak lazım, bilgisayar başından bakmak yetmez. Hatta bölgede insanalrla konuşup daha önce burada bir su baskını olup olmadığı sorulsa iyi olur.

Tesekkurler John Bloor!

Merhaba, bildiğim kadarıyla işçi-işveren uyuşmazlıklarında doğrudan dava açamıyorsunuz. Adliyeye gidip şikayet dilekçesi ile birlikte arabuluculuk başvuru formu doldurmanız gerekiyor. Arabuluculuk yoluyla da anlaşma sağlanamazsa o zaman dava açabiliyorsunuz. İsterseniz arabuluculuk süreci ile ilgili bir ön araştırma yapıp öyle karar verin.

Ben ugrasmazdim ama ben usengec bir karakterim.

O paranın 4-5 katını avukata vereceksin. Değmez.

avukat masraflarını kazanırsanız alıyorsunuz, problem değil ama kazanacağınızdan emin olmanız lazım.

Eğer durumdan haberdarlarsa ve çözüm üretilmediyse değmez. Tekrar iş yaparsan fiyatın içine fazlasıyla yedirirsin.

kendiniz bir zorunlu arabuluculuk başvurusu yapın bence, firma arabuluculukta öder diye düşünüyorum. 1650 lira için onlar da davalık olmak istemez.

avukat masraflarını kazanırsanız alıyorsunuz yanlış bilgi. kazanırsanız avukatın sizden aldığı ödemeden bağımsız karşı taraftan bir alacağı olabiliyor. iki yerden ödeme alıyor yani. bazı davalar özelinde avukatlar önden bir ödeme almayıp dava kazanıldığı takdirde alacağınız olan miktarın bir yüzdesini isteyebiliyorlar, bununla karıştırılıyor olabilir.

belki dava açmak yerine caydırıcı olması adına noterden tebligat çekebilirsiniz. belli bir süre içinde cevaplandırmak durumundalar. belki canları sıkılır öder geçerler. şirketler için çok komik rakamlar bunlar.

harcayacağın vakte değmez.

Boy farkı çok fazla değil sadece T-cross biraz daha yüksek. Ben olsam T-cross alırdım, daha havalı.

tcross ikisinin arasında.

Tcross biraz büyük biraz yüksek polo.
Ama bu fiyat farkına alınır.

Polonun malzeme kalitesi t-cross'tan çok daha iyi. T-crossun malzeme kalitesi Fiat Linea seviyesinde bence. Ben olsam polo alırım.

@thewhitewolf

İki araç wv ve aynı yıla ait. malzeme kalitesinin farklı olduğuna emin misin?

T-cross tam bir hayal kırıklığı. Bu yılda VW'nin böyle bir araç üretiyor olmasını anlamamıştım.

Polo alıp geçsin.

polo

www.vakifbank.com.tr

Noter

@gurur'un dediği gibi değil aslında. İmza attığın anda işleme alınır, imza atmadan önce sorar noter "aldın mı parayi" diye. Bu yüzden para hesabına geçmeden imza atmamak gerek.

Vakifbankin bir sistemi var parayı havuzda tuttuğu. Ona bakabilirsin genel yöntem güvenli gelmezse.

bankaya alıcı adına şartlı para yatırıp çek alıyor satıcı. çeki alıcıya veriyor, alıcı da paradaki engeli kaldırıp indine alabilmek için arabayı devrettiğini ispatlıyor bankaya.
Bu işlemi ev için albaraka üzerinden yapmıştık 2021'de

bu fiyatlara çıkıyorsanız sıfır ibiza da düşünebilirsiniz

Seat kapaniyo diyorlar

Swift'in 2022'den aşağısı alınmaz. 2022'de multimedya güncellendi ve carplay desteği geldi. Carplay benim için önemsiz diyorsan başka.

Arabanın kronik problemi yok ama parça sıkıntısı var. Tr'de stok yok, bir şey olduğunda Japonya'dan aylarca parça beklemeniz olası. Onun dışında süspansiyon sert, bagajı küçük, servis ücretleri bir tık pahalı, ikinci eli zayıf. Artılarına gelirsek yakıt tüketimi çok düşük, güvenlik donanımları sınıfının çok üstünde, Japon sorunsuzluğu ve masrafsızlığı (mekanik aksam anlamında).

"Ben yıllarca sıkıntısız bir şekilde binmek istiyorum." diyorsan alınabilir. "Bir süre kullanır, sonra üst modele geçerim." diyorsan tavsiye etmem, zararına satmak zorunda kalırsın.

Kullanisi acayip zevkli, motoru ve vitesi acayip güvenilir.
Parçalar plastik. Ekran eh ama kullanisli.
Yillarca sorunsuz gider, sıkıntı cikarmaz.
Türkiye'de parca ve servis kisminu bilmiyorum.

Bagaj yok gibi bir şey.
Park sıkıntısı olmaz.
Bunu 4*4 1.2 hybrid hali hayalimdi ama iyi ki almamisim bagaj yetmezmis iki sene sonra.

Bu fiyata yeni kasa otomatik (2020-21-22) Ford Fiesta alırım. Yedek parça, sorunu yok. Çok seri ve konforlu.

Suzuki yakışıklı bir araç ve japon sorunsuzluğu sunar. Ben bir polo kullanıcısı olarak polo derdim. Keyfili bir sürüş, görece kaliteli iç aksam ve kolayca satılabilir bir araç. Seat ise istediği kadar kapansın, yollarda hala chevrolet araç görüyoruz ve burası bir üçüncü dünya ülkesi. Her türlü uzun bir süre daha gider.

Galiba ben de hala polo diyorum

Fransa için aileme iki gün once aldik 4-5 günlük beklemeden sonra, 8 aralığa. Aralığın ilk haftasi komple açıktı.

Kolay alınır alinmaz bilemem de kesinlikle 3 ay bekleme yoktu alırken randevuyu.

Almanya

az önce idata'dan italya ve almanya'yı bugünden şubat sonuna kadar taradım, tek bir boşluk göremedim.

mart ayında kosmos vize'den yunanistan randevusunu aynı haftaya aldım diye sevinirken, 10 gün sonra da vize reddini almıştım, hey gidi. oysaki yunanistan'dan hep çok kolay ve hızlı alageldim.

özetle: bu işler artık hep şans, hep piyango derim

olayın ve konunun üzerinden geçti ama belki iş görür: şu sıra yine italya ve almanya randevuları açıldı bir miktar.

Geçmiş olsun. Hiç bir şey bulunmadı demişsiniz, o zaman antibiyotik neden verildi? MR sonucunda hiç bir şey yazmıyor mu? E-nabiz da teşhis kısmında birşey yazmıyor mu?

annemde de benzeri oldu, üroloji doktoruna gitmenizi tavsiye ederim, geçmiş olsun

masa başı ve home office işim var, satış sonrası hizmetlerde çalışıyorum otomotiv sektöründe ama makina mühendisiyim.

gerçi yaşadığım ülkede bu işi yapan orman mühendisi bile vardı.

Data science

Sigortacılık,sigorta şirketlerinde risk mühendisi ya da teknik personel.
Risk müh masa başı değil ama keyiflidir.

baliklama sigorta isine gir +1

Nerede tanıdık olduğuna göre değişir. Sağlam yerde referans varsa mümkün olabilen her işi yapar. Bireysel çaba ile özel sektörde zor iş bulur. Kamuya yönelmesi gerekir.

Fabrikaların satınalma departmanları

Lojistik ve satınalma olabilir.

Özellikle kimya firmalarında, kozmetik, ilaç firmalarında da üretim, planlama, sertifikasyon olabilir.

Firmalarının kalite kontrol birimleri olabilir.

Alan çok geniş aslında. Memelekette kimse kendi işini yapmıyor. Bir yerden başlayıp ona göre devam ediyor. Tıp gibi çok spesifik bölümler okunmadıysa malesef bu böyle. Mesela ben denizcilik mezunuyum ancak havacılık sektöründe yöneticiyim.

Ya gerçekten kendini tanıyıp ne yapmak isteidğini bileceksin ki burada sorduğuna göre böyle bir durum yok ya da kriterlerine uyan ilk olumlu dönüş aldığın yerden başlayıp deneyimleyerek devam edeceksin.

Branda alacaksanız maalesef başka çözümü yok

Kurulumu kolay buna benzer branda kullanıyorum ben
www.trendyol.com

bizim araç kapalı otoparkta duruyor. kaputta çizikler var. kediler her yerde. araç üstü branda düşündüm ben de ama tak çıkar tak çıkar onunla mı uğraşacağım lanet olsun dedim bıraktım öyle.

Kediler yürürken tırnak çıkarmaz. Bana garip geldi. Neyse, beyaz renk rules.

Kaporta derken kaput demek istedim aslında. Tam böyle 2 tırnak arası kadsr mesafeli bir şekilde çizik var. Acaba kaputun üstündeyken kaydı da o yüzden mi çıkardı tırnaklarını

fircali otomatik araba yikama ayni sekilde cizebiliyor.
arabaya firca surdurmemek lazim.

Bende cabrio bir araç vardı. Siyah tenteyi mahvetti kediler. Tırnak soktular, çizdiler. Büyük dert

bizim komşu camla kaput arasındaki yere yani sileceklerin alt kısmına çam ağaçlarından düşen küçük dal parçaları koyuyor. orda uyumamaları için.

Yürürken tırnak çıkarmaz ama aracı ring olarak kullanmış olabilirler dsgdfg Yani bir tek kedi değil araca ağaçtan sakız düşer boyası kalkar kuş boku zira asidik olduğundan boya kaldırır, asit yağmurları aynı şekilde... Çizik renk bozulması vs. sizi rahatsız ediyorsa örtmek lazım bir şekilde dışarıda duran her şey dış koşullardan etkilenir maalesef ya da kapalı garaj

Aracı vinil kaplatabilirsiniz. Böylece hergün branda tak çıkar derdinden de kurtulmuş olursunuz.

Web sitesine baktınız mı? Kalın durmuyor ama bunlar özel malzemelerden yapıldığı için görece ince oluyorlar. Kullanım amacı olarak dağda hiking yazıyor. Bunun altına kat kat hiking’e uygun kıyafetler giyerseniz üstüne hiking yaparken de ısınacağınız için sıcak tutacaktır ama statik vaziyette ya da kısıtlı şekilde hareket ederken (metroya yürürken, işten eve dönerken falan) Ankara’da sıcak tutacağını sanmıyorum.

Çok daha ucuza decathlon’a da bakabilirsiniz. Ya da pofuduk polyester montlara bakabilirsiniz. Sabit dururken ne kadar kalın, o kadar sıcak tutar bunlar.

Net üşürsünüz. Bu ceket iç tarafında bir polar, dış katmanda da su geçirmez bir yağmurluk olarak geliyor. Yani aslında bir poların üzerine giydiğiniz bir yağmurluk olarak düşünün. Sizi sıcak tutacak olan içteki polar. Dış katman rüzgar geçirmediği için nispeten ısıyı muhafaza etmeye yarar. Ancak bu ürünler aslında aktivite ürünleri. Yani hareket etmediğinizde, otobüste, durakta vs beklerken üşürsünüz.

Bunun yerine bence Decathlon'dan bir -10 Kaz tüyü mont ve üzerine de dış katman bir yağmurluk alırsanız, north face'in yarı fiyatına tüm kışı sadece Ankara'da değil, herhangi bir yerin soğunda sorunsuz geçirirsiniz.

Ankara’da kış bununla çıkmaz

Ankara ayazinda olmaz bu. Bayagi kaz tuyu kalin montlarindan lazim NF’nin.

Siz erkek için sormuşsunuz gerçi, ama bende aşağıdakinden var. Geçen kış hem hiking'de hem şehirde giydim. Geçtiğimiz hafta sonu 2 derecede giydim. Rüzgar ve yağmur geçirmemesi en büyük avantajı. Çok soğuk havalarda boğazlı kazak veya sweatshirt ile giyerseniz hiç üşümezsiniz.

www.trendyol.com

Kalın değil.

linkteki ürünü mağazada inceleyip çok beğenmiştim ama benzer bir montum olduğu için almadım. tavsiye ederim.

www.decathlon.com.tr

@jepa

ya tipi çok kötü duruyor yoksa işlevsel tabi

@auroraaurora

bu modelin erkek için olan modelini biliyorum da 14-15k fiyatı

oncelikle sogukluk rekorum -46c, o yuzden mevzuyu biraz biliyorum.

herkes kalinlikdan bahsediyor da kislik urunlerin teknolojisi arttikca incelir.
arcteryx diye bir marka var, kislik ceketleri inceciktir ama baya tuzludur mesela, dagcilar falan kullanir.

yani ne kadar kalin o kadar soguga dayanikli mantigi yok artik.

acikcasi ben internetten mont almam, giyip dokunup bakmak lazim. ama linkteki mont bana ankara sogugunu halleder gibi geldi. Bir kere uzun, kicini kapatiyor. Bir de boyun bolgesi baya korunakli. iki kat, ici polarli. Imkansiz degil bence.

koşarak uzaklaşılası bir durum. sigortanızı yapmamış olabilirler.

@elorelia sigorta yapıldı.

Maaş bordronu istediğinde sana verecekler çok merak ettim. Bordronda tüm sigorta kesinti vs paylarını görürsün. Bir iste bakalım ne diyecekler. Ama bence koşarak uzaklaşılası.

oradan hemen cıkmaya bak. yakında hiç odenmemeye baslar. bu sefer alacak pesinde kosarsın

geçen hafta e devletten baktığımda 4a hizmet dökümünde bahsettiğim iş yeri için giriş yapıldığı gözüküyordu 18 eylül 2023 diye. şimdi tekrar bakayım dedim sigortalı için hata--->Borçlanmalar Servisi diye bir uyarı çıkıyor. bu nedir ilk defa böyle bir yazıyla karşılaştım.

maaşı zamanında yatırmayan yerde çalışılmaz

şimdi baktım 21 gün eksik gün ( ücretsiz izin) göstermişler. ne yapabilirim? 153 e şikayet edip istifa mı edeyim? maaşta içerde. kasım ayı ile birlikte 20k alacağım var.


hizliresim.com

21 gün eksik gün değil. eksik gün nedenidir. ama dediğin gibi ücretsiz izin girmişler.
normalde bi ayda 30 gün sigorta girişi olması gerek. sgkya şikayet edebilirsin

Reis hangi şirket yaz buraya bilsin de insanlar yanlışlıkla çalışmasın. Bu ne böyle ya?

O iş yerine güvenip borc altına girme

bekledikçe 20k değil 50k içeride kalacak gibi duruyor. sigortayı düşük yatırmak için ücketsiz izin göstermişler anlaşılan. ilk yatan para da bordronuzda görünen kısımdır muhtemelen. kalanı da şahsi hesaplardan gönkerilorlar ki şirket incelemelerinde görünmesin.
Bi bahane ile içerdeki alacagınızı minimuma indirip topuklayın bence de.

Şu iş yerini yerle bir etmeyen sosyal devlete ne diyelim yani. Böyle saçma iş mi olur.
Çakallık yapan iş yeri. Vallaha bu tarz şeyler yüzünden yabancı firmalara şükrediyorum en azından bu işlere girme riskini almiyorlar.

Bol bol belge biriktirin. Calistiginiza dair kanit tutun. Simdiden hazırlanın.

fakir şirkette çalışmak insanın kendine yapabileceği en büyük eziyetlerden biri. zaman geçiyor, kaçabildiğiniz an kaçın.

vergi kaçırma, sgkdan kaçırma her şey var belli ki bunlarda. işçinin hakkını yiyen tipik ucuzcu şirket. sana hiç hayrı dokunmaz kaçmaya bak zira yıllar geçtikçe tazminatın birikir, alamazsın yazık olur emeğine.

eğer sana kısmi süreli sözleşme imzalatmadılarsa eksik günlerin için şikayette bulunacağını da söyle.

Maaşı şirketin karakteri, namusu olarak düşünebilirsin. Böyle dandik şirketlerin en büyük kozu içerde maaş bırakıp çalışanlarının istifa etme motivasyonunu düşürmektir. Zarar büyümeden kaçmak lazım. Nasıl ki dünyalar kazanılırken sizi etkilemiyorsa kötü zamanlar da sizi bağlamaz.

bir an önce alacağınızı alıp, arkanıza bakmadan topuklayıp kaçmanızı tavsiye ederim.
Çalışanın hakkını 4 taksite bölen firmadan bir hayır gelmez. Ayrıca belliki her şey gayri resmi ilerliyor firmada.
önemli bir göreviniz imza yetkiniz vs. varsa kabak başınıza da patlayabilir aman dikkat edin.

Trenle veya araçla Düsseldorf-Bremen yapılabilir, bu iki şehir Amsterdam'a uzak sayılmaz hatta vakit kalırsa Osnabrück yapabilirsiniz ama osna çok ufak bir şehir sadece geziye ufak renk katar. Belirttiğiniz tarihlerde Almanya'da hava çok soğuk olacak. Termal içlik ve kalın mont olayını unutmayın, dışarda olacaksanız.

"Ama hanım da diyor ki o kadar masraf ettik bari gitmişken 1-2 günlüğüne de olsa fransa ve almanyayı da görüp gelelim."
Masraf vurugusu yapinca belirtmek istedim, bu ukelerde otelde kalacaksaniz, vize ve ucak masrafi onun yaninda devede kulak kalacak. Butcenizin ust sinirini belirleyip + booking'den gecelik ne kadar tutuyor onu anlayip oradan devam edebilirsiniz planlamaya.

Hollanda'da kalinacaksa Belcika'daki sehirlere gidilebilir gunubirlik sabah erken kalkip. Fransa o kadar yakin degil. Ki konuya asiri yakin olmayan biri icin Belcika'yla Fransa arasindaki cok bir fark olacagini sanmiyorum. Belcika'daki Brugge, Ghent, hatta Bruksel (bence guzel) gibi sehirlerden yuruyun bence. Trenle konforlu bir sekilde gidilir. Veya bir sabah a sehrine gidilir, orada gezilir ve aksam kalinir ertesi gun b ve c sehirleri gorulup aksam trenle hollandaya geri donulur, butceyi optimize etmek icin.

Çok teşekkürler tavsiyeler için,

Aslında şöyle ki biz vize çıkacağından bile ümitli değildik.

Sonra vize çıkınca 1 haftalık uçak biletini ben biraz ileriye öteledim çünkü akrabalar da var hepsi bize de gelin kalın diyorlar.

Tarihi de biraz uzatınca almanya ve fransa için de bir iki gün ayırabiliriz gibi geldi.

Onlar için 2 kişi 1000 dolar daha bütçe ayırabiliriz. Yeter mi bilmiyorum. Paris e mesela sabah erkenden binersek öğlen orda olabiliriz. bütçe yeterse airbnb ile 1-2 gün kalınabilir. Kalamazsak da paris bir tık uzak ama onun yerine belki almanya için kalmalı plan yapılabilir.

Valla hanim hakli, hazir oralara kadar gitmisken bruksel+brugge+paris yapabilirsiniz.

Yilbasi arefesi biletler pahali olabilir, simdiden bakip alin derim. Ve evet konaklama da pahali. Gecelik 100-150 euro gibi hesaplayabilirsiniz.

Parise hızlı trenle brükselden 1.5 saate girersiniz ama ücret çok yüksek ayrıca parisi gezmek uzun sürer 3 gün falan lazım kalacak yer önemli. Metro her yere gidiyor. Almanyanın sınara yakın şehirlerine gidilebilinir. Paris için pariste.net sitesini araştırın o baya bilgilendirici.

Biraz biriktirip biraz gezelim diyoruz. Komple parayı gezmeye de ayirmiyoruz çünkü acil bir durumda köşede para olması güvende hissettiriyor.

Ama çalışıp çalışıp senede birkaç tatil de yapamayacaksak, yeni yerler görüp, ufkumuzu genisletmeyeceksek, güzel ne anlamı var o kadar çalışmanın? Kaldı ki bundan 20 yıl sonra gezmek için o kadar enerjimiz olmayacak belki hatta daha kötüsü 20 yıl sonra hayatta olmayadabiliriz. Bu durumda bankada bir sürü paramın olmasınin bana ne faydası var? Sevdiğimiz şeylere vakit ve nakit ayırmak gerek. Hiç yaşanmamış gibi, aklımdaki istediğim şeylerin hiçbirini yapamadan bir ömür geçirmek istemem.

O yüzden her seyde olduğu gibi bunda da denge önemli. Tatil planları yaparken de tasarruflu hareket edebilirsiniz. son dakika yerine iki üç ay önceden uçak biletini vs alırsanız çoğu şeyi de daha uyguna getirebilirsiniz. Her zaman beş yıldızlı otelde degil, arada butik otellerde kalırsınız, kosenize bir ay daha çok bir ay daha az para atarsınız vs derken o denge kurulur zaten.

ben sizin yerinizde olsam ikisini de secerim. yani her sene gitmem tatile 2 ya da 3 senede bir giderim ama para biriktirmeye de devam.
kira ya da ev kredisi ödemiyor olmaniz cok büyük lüks. ev ve arabaniz olduguna göre rahatlamak da lazim yani dozunu kacirmadan

Biraz gelirle alakali bi durum bu. Ben parasiz insandan cok gezememis insana aciyorum. Gencken gezemeyip simdi hastaligindan gezemeyen yaslilara(cok da degil ama 60k) aciyorum. Ona belki maddi olanaklari saglayabilirim ama kucagima alip gezdiremem.

Diger yandan baska bi yakinim parasizlik yasayinca depresyona giren ve gezmeye cok merakli biri degil. Ne ulasim ne vize ne konaklama sorunu olmadigi halde yillardir sehir disina tek gittigi yer köyu veya yakin civar sehirler. O kisi birikim yapinca evindeyken gayet mutlu. Ona gezmedi diye uzulmem.

Ben gezemezsem o isin sonu cok tehlikeli biter. Para ise umrumda degil.

Bence burada cevaplayanlar yaşadıkları ülkeyi belirterek cevap versinler. Türkiye için düşünürsek tl harici hatrı sayılır miktarda kenarda birikim varsa kazanılan paranın yarısıyla gezip yarısı gene biriktirmek. Yok refah düzeyi yüksek bir ülkede yaşıyorsan gezmek derim.

Robert kiyosaki olsaydı şu cevabı verirdi:

Önce size tatil parasını geri verecek bir aktif yatırım yapın, bu gayrimenkul, hisse senedi vs. hangisi sizin için uygunsa, Daha sonra, aktif yatırımınızın geliri ile tatil yapın.

Mantık şu önce size su verecek akar musluklar inşa etmeliyiz, sonrada o musluklardan akan suları rahatça içebiliriz, çünkü bilirizki sürekli akan bir musluğumuz var.

Bahsettiğimiz dünyayı gezmekse bu durum bağımlılık yapıyor. Tadını alınca yılda 1-2 kez ülke dışına çıkmak istiyorsunuz. Para biriktirmek zorlaşıyor. Maalesef ülke şartlarında hem birikim hem gezi çok zor.

40k maaş/bekar kişi

Biriktir kardeşim. Sonra mali sıkıntılar içinde gezdiğin yerlerin anılarını yaşarsın.

su geçirmez kapı da olsa açıldığı an su içeri dolar. bence sizin kapı önüne drenaj yapmanız lazım.

drenaj +1
kapı önüne kapı boyunda drenaj. onun önüne de hafif tümsek yapılmalı ki su taşmasın.

Diyelim ki suyun girmesini engelledik, dolan su ne olacak?

Kapı önünde mazgal var mı? Mazgal var da suyun debisine yetmediği için, kapı su geçirmesin de yavaş yavaş su ordan gider diye mi düşündünüz?

Mazgal yoksa önce mazgal mutlaka, kapıya bile gerek kalmaz o zaman.

@orient blue
@drenaj
Sokakta diz boyu su oluyor, drenaj o kadar suyu çekmez diye düşünüyorum. Fakat sel suyu 30 dk durduktan sonra kendiliğinden diğer sokağa akıp gidiyor. Yani beni sel suyundan 30 dk koruyacak bir kapı olsa sorunu çözerim diye düşündüm veya daha farklı ne olabilir?

@John Bloo
Bahçede 20 mm çapında bir delik var su sadece orada gidiyor. Sanırım delik yetersiz kalıyor ki sel suyu en az 3 saat bahçede kalıyor. Farklı bir delik daha yapsam suyu aynı gider dışında başka bir yere verebilir miyim? Tek kanalizasyon var.

Garaj kapısının önüne boydan boya mazgal açıp gideri verebileceğiniz yer var mı?

şöyle bişey ;

img.piri.net

@John

Hocam öncelikle yardımcı olduğunuz için teşekkürler. Sokak diz boyu su doluyor. Resimdekine benzer drenaj o kadar suyu çekmez diye düşünüyorum ki zaten sel anında yer altından dışarıya doğru baskı olacak, bu tarz mahalleler de alt yapı çok zayıf maalesef.

Kapı sağlam olsa olayı çözecek gibiyiz Z altındaki boşluğu da uzun kum torbaları sıralarım diye düşünüyorum fakat kapı sürgülü olduğu için ne kadar sağlam olacak o konuda emin değilim.

Ben de sürgü konusuna değinecektim, sürgülü bir kapıda yalıtım çok çok zor.

İçeriye bir çukur kazıp, dalgıç pompa koysanız? Kapı tam kapalıyken gerekli engelleri ekletirsiniz demirciye ama aralardan sızan su çukura toplanır, dalgıç ile bertaraf edilir.

bilemeyiz. egzosdan beyaz duman geliyor mu? titreme var mı?

@false tekrar çalıştırdım, beyaz duman ve titreme yok araçta

Bir şey olmaz. Egzozu takip edin beyaz duman ve motorda tekleme duyarsanız çekin kenara çekici çagırıp servise götürün. Onun dışında kapı contanız sıkıntılı. ona da kısa zamanda baktırın.

arabayı sat hemen. birden oluşmaz arıza, 6 ay içinde abuk sabuk arızalar başlar.

Yönetim önlem almadığı sürece hiç bir çözümü yok maalesef.

Teker teker engelleyin. Organize hareket ediyorlar zaten.

ben likers blocker adlı bir chrome eklentisi kullanıyorum. bir tweeti beğenen herkesi engelliyor. çözüm değil ama iç soğutmak için etkili.

Eklenti adi : bademsavar

Chrome da. Aradigin bu olabilir

İstanbulda bir adayın %55 almasını zor görüyorum, başa başa yakın fahrettin koca alabilir, %49-47 gibi olabilir

Valla yüzde 55 ile olmasa bile alır gibi İstanbul'u (ha aday yapılır mı pek sanmıyorum)
Başkası olsa almaz derdim ama sağlık bakanlığının diğer bakanlıklara göre daha olumlu bir intibası var halk üzerinde. Akp'li olmayan ve ılımlı bakan bir kesimin de oyunu alır Fahrettin.

55 alir evet. imamoglunun oyle cok iyi bi intibasi yok ki

Fahrettin Koca. Diğeri baştan aşağı reklam. Kendi de biliyor kazanamayacağını. Bu sebeple gözünü hazır koltuğa dikti.

imamoğlu cb yard. için uğraşacağıan istanbul için çalışsaydı kazanırdı bu seçimleri
koca mansuru bile zorlar da çok alakasız bir isim olur mesleği icabı

istanbulda akp yüzde 55 alamaz. ama seçimi kolayca kazanır.

Sağlık bakanından belediye başkanı olmaz. İmamoğlu açık ara kazanır.

imamoğlu belediye başkanı olarak mansur yavaş'tan çok daha başarılı. Halk üzerindeki intibası da (kendi şehirleri için) çok daha olumlu diye düşünüyorum Yavaş'a göre.

Fahrettin Koca çok kötü bir aday olur ayrıca bence AKP adına. Fahrettin Koca'ya özel olarak sempatisi olan bir kişi olduğunu bile sanmıyorum. AKPli olan zaten AKPli diye oy verir ama tarafsız olanı çekecek herhangi bir özelliği yok Koca'nın. Bakanlık dönemi de başarısız yani kötü bir pandemi yönetimi ve sağlıkta "akp en azından hastanede sırayı bitirdi" lafının bile geçerli olmadığı kötü bir yöneticilik yaptı bakanlığı döneminde. Pandeminin ilk bir iki ayındaki sempati oyunu saymazsak halk intibası yüksek biri değil yani. Süleyman Soylu'yu falan anlarım da Fahrettin Koca çok alakasız bir aday olur, İmamoğlu sokağa çıkmadan kazanır neredeyse

İmamoğlu'nun en güçlü olduğu durum bu bahsettiğin durum olur ama onda bile akp alabilir.

Eğer hdp ve iyi parti ayrı aday gösterirse (bence gösterecek gibi) hiç şansı yok zaten.

Ek olarak, oranlar hakkında çok çıkarım yapılamaz bence çünkü genel seçimden sonra küsmüş ve sandığa gitmeyecek çok sayıda seçmen var bence.

edit: @nundu, Fahrettin Koca bir kesimin gözünde Abdullah Gül gibi "ortada" bir adam. Yani Chp'ye kızıp Akp'ye verebilecek potansiyeldeki kişiler mesela Soylu olsa nefret eder vermez, ama Koca'ya verebilir.

Ekrem İmamoğlu cb adayı gösterilseydi şu an ki Cumhurbaşkanımız olurdu.

Seküler ve muhafazakâr kesimden yüksek oy alacak tek isim İmamoğlu. F.Koca'nın şansı çok çok zor olur

Fahrettin Koca yeni bir Mehmet Özhaseki vakası olur. "Ankara'da Kayseri Belediye Başkanı'nın ne işi var" izlenimi oluşmuştu ve Yavaş seçimi 4 puana yakın farkla kazanmıştı.

Sağlık Bakanı ve belediye başkanlığı konuları çok alakasız. "Sağlık Bakanından belediye başkanı olmaz" yaklaşımı kabul görecektir. %55 oy alabileceğine kesinlikle inanmıyorum.

Fahrettin Koca'yı aday yapıp risk almaz Ak Parti. %90 ihtimalle Murat Kurum İBB adayı olacak ve bu durumda bence İmamoğlu'nun hiç şansı yok.

İmamoğluna türbeye eli arkada bağlı girdi diye bile soruşturma açtılar. Yani çalıştırmamak için her yolu denediler.
Ayrıca işgalci göçmenlerin en yoğun olduğu illerden birisi İstanbul. Ak parti için o oy oranları hayal.

ben dahil cevremde imamoglu'na oy vermis hic kimse imamoglu'na vermek istemiyor. istanbul'dan ziyade chp baskanligi, cumhurbaskanligi icin calisip kendini sacma sapan kavgalarin icine soktugu icin.

gecen sefer kazanmasinin sebebi zaten haksiz bir iptal, ve binali gibi sonuk bir aday olmasiydi. gene oyle bir sey olmazsa sansi yok.

imamoğlu herhangi birinin hdp ve iyip desteğini alsa bile işi çok zor olacak. istanbulda bir aday yüzde 50 üzeri alamaz. şöyle alır chp imamoğlu dışı aday gösterirse diğer aday alabilir.

İmamoğlu ve Yavaş genel seçim sürecinde çok yanlış yaptılar.

İmamoğlu sonrasında bir şeyler yapmaya çalıştı ve deşifre oldu. Şimdi de İBB seçimi ile harcanıp, siyaset hayatı bitirilecek. Kılıçdaroğlu istifa etmeden seçime girilirse, pek çok belediye kaybedilecek.


.

rakiplerin güçlü olduğu sandıklar sonra sayıma dahil edilirse akp son dk ya kadar yüksek görünecek. bu sırada akp kazandı algısı oluşacak, rakiplerin desteği, takibi vs azalacak.

Ati alan Uskudar'i gecti diyebilmek icin olmasin sakin.

Yurtdışına, özellikle arap medyasına uzun önde gidiyor şeklinde bilgi vermek için. Öyle de yaptılar. Arap ajansları uzun %55 önde diye haber yaptı.

seçim kolayca bitsin diye muhtemelen. ama gerek de yokmuş yani

Geciktirdiğini nereden biliyoruz?

10 seçimdir falan seçimlerde görev alıyorum. Saat 10-11'de tutanak teslim edilmesi karşılaşılabilen bi durum. Hele ki 1'den fazla şey oylanıyorsa.

Saymak + tutanak tutmak zaten 1 saatten fazla sürebilen bi olay, tüm okuldaki oylar birlikte taşınıyor. Yani 2-3 tane sandıkta bi kaç kez itiraz olsa çok rahat sarkabiliyor bu saatlere. Ki TV'de falan bahsedilen sandıklar kalabalık sandıklar. Daha ilçeye gidecek, orada tekrar imzalanacak, işleme alınacak falan.

Özellikle geciktirdi diyebilmemiz için ortada anormal bi durum olması lazım. Ama yok yani.

İlçe seçim Kurulunda yer alıyorum. CHP'nin her zamanki suçu başkasına atma davranışı. İlk sanıklar saat 8.30 gibi gelmeye başladı ama bu seçimde görevli sandık başkanları çoğunlukla tecrübesiz ve ilk görevleriydi o yüzden çok fazla hata vardı tutanaklarda. Düzeltmeleri için geri gönderdik sürekli. Tüm tutanakları onaylayıp veri sistem girişi yapılıp birleştirme tutanaklarını imzaladığımızda saat sabah 7.30'du.

hollanda ankara anlasmasi
almanya is arama vizesi
yunanistan altin vize

bunlarla baslayabilirsiniz.

Hocam öncelikle İzmir'in Karşıyaka, Göztepe gibi ilçelerine göç etmeyi deseniz? Şahsi fikrim göçmenlerin ve yobazların Türkiye'deki elit semtleri ele geçirmeleri 20-30 yılı bulur. Tabi ki yurtdışı en güzel şeçenek ama biraz daha zahmetli.

tek dusundugunuz kizinizsa, sizin durumunuzdaki bir cift icin kiziniza yogun bir sekilde dil ogretmeye baslayip, ingilizce ya da almanca vs, yurtdisinda universiteye gondermek cok daha mantikli. varinizi yogunuzu biriktirip bu plana harcayin. almanya ve avusturya'da, tr'de kazanilan universitenin ayni bolumune gidilebiliyor, bunu arasitirmanizi oneririm. ancak gercekten muazzam bir almanca gerekli.

Suan yapabileceginiz en iyi sey gercekten elit bir yere tasınmak, kızınızın güzel ve vizyoner bir eğitim almasını sağlamak. Sonrasında zaten kendisi gitmek istediğinde gider. Uluslar arası programlara katılabilmesi için sizin araştırmalar yapmanız lazım. Bu programlar çoğu zaman ücretsiz bile oluyor. Ama işte bilinmediği için gözden kaçıyor.

Siz 40 yaşından sonra giderseniz nasıl olur bilmiyorum. Beyaz yaka olarak iş bulmanız gerçekten zor olabilir güncel mesleklerinizle. Biriniz mühendis olsaydı o zaman olurdu.

Bir de sizin vizyonunuzla alakalı. Yani uluslar arası bir ortamda bulunmadıysanız, bu ortama alışkın değilseniz o zaman zor olabilir 40 dan sonra taşınmak. Kızınız da taşındığınız ülkenin dilini bilmediği için okulda zorlanacak, belki dışlanacak. Farklı ülkelere giden türklerin göçmen grupları oluyor facebookda oralara göz atabilirsiniz.

Çocuğunuz için AFS.

Asgari ücretli ile özel sektör mühendisi arasındaki maaş farkı 1.5 kat gibi. Benzer şekilde memur, öğretmen vb mesleklerde de oran aynı. Ülkenin %50 si asgari ücretli. Özellikle küçük şehirlerde, anadolu'da asgari ücretli sayısı fazla. Buradan oy almış olabilirler.

Bunun dışında bir kültürleme olayı da var. Daha muhafazakar bir yapı oluştu.

Bir de kriz istanbul'dan uzaklaştıkça çok hissedilmiyor. Urfa'da asgari ücret açıklanınca zurna ve davulla halay çekiyorlar.

Çünkü ülke böyle. Ülkede milliyetçi muhafazakar bir yüzde 50-55 var. Bunların bir kısmı kırgın ogan vermiş bir kısmı vermemiş gerisi kendisi.

Son aylarda yapılanlar;
Memur işçisine zam
Eyt
Asgarî ücret zam

Dün birinde okudum; deprem bölgesinde biri ben evimde iki çeşit yiyebilirdim burada kahvaltida bir sürü çeşit olur demis. Yani insanlar mutlu işte, mutsuz olan orta kesim falan.

Ha bu arada rte mhp olmadan bir hiç durumunda şu an. Ülkede bundan sonraki dönüş muhafazakar değil milliyetçi olacak gibi MHP+iyip+zafer vs neyse.

yaşlılar vefat ediyor gençler geliyor diyorlardı ama o matematik tutmadı. Ya gençler de benzer dağılımda oy verdi ya da büyük kısmı veremedi. Ki ikinci tur hiç vermezler üşenirler.

Değişim isteği büyük şehirlerde vardı abi ya. Demek ki etkilemiyor/yetmiyor. Ben zaten son aylarda dolar tutulunca gereksiz bi zenginleşme yaşadığımızı düşünüyordum demek ki halk da hissetmiş ve oy getirmiş. Ayrıca asgari ücretli ve emekli tayfanın hayatı pek değişmedi (emekliler eskiden evini aldıysa bi şekilde geçiniyor, küçük şehirde kirada olan pek etkilenmiyor)

Asgari ücretli hep kötüydü hala kötü hep 300-400 dolar civarında gidip geliyor. (dolar enflasyonu vs. düşünmüyorum şimdi çünkü gıda kalitesi düşse de alım gücü benzer, sadece daha kalitesizini alıyor)

En çok etkilenen beyaz yakalıydı, onlar da büyük şehre sıkışmış azınlık demek işte.

Ayrıca rte herkesi yok doğalgaz, gemi, araba, uçak bilmemne şovuyla toparladı. Kendi kitlesini çok iyi tanıyor. Korkuyu da kullandı, rte kalırsa gidişat belli diğerleri gelirse kötü olur gibi algı yarattı sanırım.

Binlerce insan erken emekli oldu. Bunu da dikkate almak gerekiyor. Euro yüksek. Yurt dışında yaşayanlar düşmesini istemiyor. Suriyelilere vatandaşlık verildi. Bunlara rağmen Kılıçdaroğlu iyi bile aldı.

1-tamamen dincilere oynadi bu sefer, eskiden yetmez ama evetci tipleri de urkutmeden konuşuyordu bu sefer seriatcisi, tarikatcisi hepsine yürüdü, modern seçmeni tamamen disladi.

2-iki taraf da HDP ve mhp konusunda kumar oynadı, ben de şahsen HDP 15 alır diye bekliyordum, MHP de 5. Bu sebeple akp Kürtleri bütünüyle gözden çıkardı. CHP de tam tersini yaptı. Bundan sonra hiçbir ittifak HDP ve Kürtleri ağzına bile almaz, bundan sonra sonsuza dek ortada kalacaklar ve her ittifak HDP karşıtlığı üzerine yapacak politikasını

3-chp dincilere yürümeye çalıştı ve neredeyse 0 getirisi oldu üstelik MV kaybetti.

Bu tabloda HDP ve mhp konusunda kkya kızmıyorum yani hepimiz şaşırdık şok olduk. Faakat dinciler konusunda başından beri hata yaptığını düşünüyorum. Tamam hdp yi yanına aldın ama bir şekilde ogan ve inceyi de safına cekecektin.

Genel olarak bir sürü şeyin etkisi var sanırım ama bence

1 - Mevcut kitleyi onca yıllık kazanımların kaybı korkusu, muhalefetin parçalı yapısı, TOGG, uçak gemisi, bedava doğalgaz, maaş zamları vb. üzerinden sürekli diri tutup hem katılımı yükseltti, hem de başka partilere kaçacakları azalttı.

2 - Başka partilere oy vermeyi kafayı koymuş seçmenin önüne MHP dışında Yeniden Refah başta olmak üzere çeşitli partiler koydu. Zaten MHP burada "RTE iyi de çevresi kötü" diye düşünen insanlar için iyi bir alternatifken, Yeniden Refah dini hassasiyeti yüksek olan ama AKP'den de uzaklaşmış seçmene opsiyon oldu; mesela bu kitlede "Diğer tarafta da Saadet var" deme ihtiyacı kalmadı.

3 - Son olarak da terörle işbirliği argümanı fazlasıyla vurgulandı. İyi Parti'nin milliyetçi kitleye ulaşmasını engelleyip bunları MHP ile Sinan Oğan arasında seçim yapmaya mecbur bıraktı.

- vatandas yapilan gocmenler
- alevi'ye hicbir sekilde oy vermeyecek kitle
- depremin muhalefete getirdigi rehavet, insanimiz deprem Allah'in isi, kader der gecer faturayi niye lidere kessin ozellikle o bolgenin insani
- trollerin teror orgutu ile muhalefeti iliskilendirmesi. AKP HDP ile ittifak yapsa kardeslik, baris, cozum, Barzani gormekten kusardik 7/24. Ama simdi bizim milletin milliyetci olacagi tuttu birdenbire.
- Sedat peker, muhammet yakutmus, cevheriymis, amerika, ingiltere, bati falan Allah askina agzini acmasin. Bunlarin ne dediklerinin bizim halkta karsiligi yok. Aksine ters tepiyor. Aha bak bizim adama operasyon yapiyorlar, reisi indirmek istiyorlar diye karsi taraf daha da konsolide oluyor.
- Euro kazanip burda yiyen y.disi secmeni. Bunlar oyle kendi halinde tipler degil ha sagda solda Reis soyle, reis boyle, Turkiye cok gelismis, Avrupa'da bulamiyoz, Avrupa'dan iyiyiz diye agizlarindan kopuk saca saca Reis overler saatlerce. Mulayim, kendi halinde reisci gurbetci bir elin parmaklarini gecmez. Adamlar ayakli Reis reklam panosu gibi dolasip reis ovuyorlar, cevresindekiler de bunlari yiyor o ayri.
- devletin tum imkanlarini kullanan partiye karsi yarismak da kolay degil: akp'ye oy vericem deyince, 3 hasta bakici, ambulans aninda hazir ediliyor youtu.be

hakan bayrakçı aylardır söyledi kk ve hdp desteği ile kazanılmaz hdp getirdiğindan daha çok götürür diye.

ben chp secmeni olarak kilicdaroglundan hicbisey anlamadim, ve gercekten zor oy verdim. kilicdar fazla bile aldi.

öncelikle rte ve ak parti yüksek oy almadı kendi standartlarının gayet altındalar bence akp de de bir hoşnutsuzluk hakim mevcut sistemde her şekilde mhp ye tabi oldular.

Bence burda sorgulanması gereken mhp'nin bütün anketleri ters köşe yapması, milliyetçi çizgisi olan iyi parti'nin mhp den oy koparamaması ve hdp'nin oylarının diplemesi yukarıda arkadaşın dediği gibi bu seçim hdp'nin dahili ya da harici olarak ittifaka destek verdiği son seçim sanırım daha da hiç bir parti bu riske girmez.

muhafazakar seçmen kürt alevi adaya oy atmıyor olay bu. ayrıca kemik kesimin hayatında değişen bir şey yok. minimum hayatını sürdürdüğü sürece sıkıntısı ideolejiye iniyor. ayrıca iyip örgütleri çalışmamış seçmeni de kkyı kabullenmedi. araştırmacılar ve gazeteciler meydanlara bakıyor ancak pazara gitmeleri lazım.

ben 300 memurun olduğu yerden 10 kk oyu duymadım, çoğu iktidar ve oğana attı. ülkenin ana sorunu halen terör bu gruba göre.

Ulkenin yuzde 70i sagci. Meclisin de yuzde 80i sagci oldu kemal kilicdaroglu sagolsun.

1. secim kazanmak icin yapilan yalan zamlar...evet kur baskisiyla zamlar bugune etki etti ancak yakin zamanda maaslarin cop olmasi olasi.
2.cikartilmamis dogalgazi sanki cikarmisiz gibi gostermek, bu sirada rusyadan dogalgaz odemesi erteletip, sanki turk gazini dagitmisiz gibi hava yaratmak.
3. dunyada butun ulkeler elektrikli araba cikarmaya basladi, dizayni italyadan akusu cinden vs artik cok daha kolay. ama sanki sifirdan bmw yaratmisiz gibi bir algi olusturdular. afganistanin bile arabasi var su an ama halk bunu anlayabilecek durumda degil.
4. tv'de,radyoda 7/24 chp teroristtir propagandasi yapildi. o kadar tekrar ettiler ve karsi cikabilen yok ki artik bu arguman akp secmeninin gozunde gercek oldu.
5. kilicdaroglu'na beslenen duygular da secimde etkili oldu. inaniyorum ki imamoglu olsaydi aday, cok daha fazla oy alirdi. sinan ogan olsaydi mesela o da cok daha fazla oy alirdi. bu kilicdaroglu kotu oldugu icin degil ancak secmenin liderde kendisini gormesiyle alakali.

En büyük sebep bana göre HDP. Çevremde dahi yıllardır CHP'ye oy verenler HDP ile alakalı hassasiyetleri nedeniyle çekinceliydi. Kimi vermedi , kimisi ise zorlama ile verdi. Bence HDP ile olan durum da KK'ya zarar verdi. Götürüsü daha fazla oldu.

Bu arada not olarak düşeyim; HDP konusunda iktidarın yaptığı propagandanın başarısı burada bile hissediliyor. Ciddi bir muhalif seçmen kitlesi tüm yaşanan sosyal, hukuk, ekonomik olumsuzluklara rağmen kayyumları, HDP'ye oy veren herkesin ötekileştirilmesini, bütün HDPlilerin kategorik olarak terörist olarak nitelendirilmesini falan kabul etmiş, bunun üzerinden altılı masaya kuşkuyla bakmış; Üstelik de HDP gerçek anlamda masanın bir üyesi değilken ve resmi olarak herhangi bir pazarlık yapılmamışken... Öyle bir hava estirildi ki sanki Kemal Kılıçdaroğlu başkan olduğunun ertesi günü ülke bölünecek, Diyarbakır merkezli yeni bir eyalet kurulacak falan filan... Halbuki olsa olsa Demirtaş serbest kalırdı ki onun da teoride başkanla değil, yargının düzgün işletilmesiyle alakası var.

chp'li babamin sinan'i secme sebebi kilicdaroglu, davutoglu, babacan, hdp, kisaca milleti canta da keklik görmeleri. milliyetci oylarin rte'de kalma sebebi

Din + milliyetçlik + makarna

Hakir görmüyorum, Türk halkının büyük bir kısmı basit düşünür

Sonuç ortada

ilk önce şunu görelim, akp oy kaybetti %34 aldı. akp oyları mhp ve yeniden refaha kaydı. öyle ki mhp+iyip 20'nin üstünde bu demek oluyor ki ikisi birlikte tek parti olsa chp'yi bile geçme ihtimali vardı.

rte'nin %49 alması en büyük şaşkınlık zaten. oğan olmasa ilk turda alırdı. çünkü mhp+oğan vermiş insanlar, ikinci turda rte'ye döner oylar muhtemelen.

sorun şu halk alevi adaya oy vermedi vermiyor. ülkedeki %55 sağ oyu koronadaki yaşlı ölümleri ve deprem azaltmadıysa daha da azalmaz. bu ülkede solun iktidar olamayacağı anlaşılmalı.

hdp bu seçimin kumarı olduğuna katılıyorum. oylarını hep yüksekten gösterdiler. büyük ihtimalle baraj %7 olmasa onun da altına düşebilirlerdi. demek ki sandığımız kadar hdp seçmeni yok. bence bu fark edilmeli buna göre hareket edilmeli.

seçimin kaybedeni net chp'dir, kazananı da yeniden refah. deva, gelecek ve saaadet oy kazandırmadı ki hatta milletvekili kaybetti chp. saadet ve akp oylarının da yeniden refaha aktığını gördük.

bu seçim şunu da gösterdi, rte menderesi de geçti. artık ölümüne kadar rte'nin kalacağı kesinleşti gibi. sevindiric gelişme ise %34e düşen akp oyunun rte'den sonra dağılacağı. bu oyu kim paylaşacak peki gelecekte bu sorulmalı, yeniden refah mı, mhp mi yoksa yeni bir merkez sağ parti mi?

bir de akp+rte kadınlardan çok oy oluyor. istanbul sözleşmesi faso fiso. ilk önce halkı okumak gerek.

sn @anten

bu yazıyı sözlüğe ref vererek taşıyabilir miyim?

bir nevi aidiyet hissi denilebilir buna sanirim. tahminimce büyük bir kisim insan bu adami sanki aileden biri gibi görüyor, dolayisiyla onu dogrusuyla yanlisiyla aynen kabul ediyor. ne yapilirsa yapilsin bu hissin yok olacagina ihtimal vermiyorum. bu kitle en az %35 civarindadir desek pek gercekdisi olmaz sanirim.

adamin binasi yikildi, evi yok, hala ona oy veriyor. babam yapsa su adamin yaptiklarini tüm irtibati coktan kesmistim ben ama bazi insanlar aileden gördügü kisiyi arada bazen sallantilar, kirginliklar olsa da bagrina basmaya devam ediyor. kisilik meselesi iste.

ben secimin basindan beri kk'ya saygi gosterdim, ekrem ya da mansur'u aday gostermemesine bir sey demedim, fark edecegine inanmamistim sanirim. ancak dun cikan tablodan sonra, akp'de de degisim isteyen insanlarin olduguna ancak kk degil ekrem olsaydi oy verebileceklerini dusunmeye basladim. mansur yine fark yaratmazdi bence. bir sekilde akp secmeni, degisim isteyen kismi, kk ile ozdeslesemiyor, kk olacagina bu devam etsin diyor bence.

ayrica sinan ogan'in cb olma ihtimalini cok tehlikeli buluyorum, kk cekilmesi durumunda oy vermem muhtemelen.

şu tweeti buraya bırakayım, üç aşağı beş yukarı bende bu şekilde düşünüyorum.
twitter.com

İki tarafın da oylarını arttırmak için dişe dokunur bir çabası olmadı. Hele akp'nin hiç olmadı.

E nasıl o zaman 4% fark attı dersen cevabı asılında basit;

Kırsalda yaşayan kesim, metropollerde yaşayana benzemez. Kriz çıkar "buna da şükür" der, deprem/afet olur "takdiri ilahi" der, her kesimin gönlünü almak isterim dersin "teröriste oy mu veririm" der ve sonuçta Kılıçdar değil, Clark Kent bile aday olsa maalesef 50%'yi göremez.


Nitekim Kılıçdar 51% ile seçilseydi bile meclis çoğunluğunun yine iktidar elinde olması her şeyi özetliyor.

ben bozulan ülke popülasyonuna bağlıyorum biraz da. yabancılar, mülteciler, sayıları azımsanmayacak kadar fazla.

clio

symbol 1.5 dci

www.sahibinden.com

Auris

www.sahibinden.com

Twitter'i bilmiyorum da Instagram'da da durum ayni. Hangi Istanbul semtini yazip baksan paylasimlarin yarisindan fazlasi hayat kadinlari cikiyor.

Yurt disinda yasiyorum, burada oyle bir sey gormedim. Hatta baska ulkeleri gezerken de gidecegim yerlere onceden Instagram'dan bakiyorum, oralarda da hic denk gelmedim.

Sanirim cinsellige erisimin gorece zor oldugu Turkiye gibi ulkelerde fuhus cok yayginlasiyor, rekabet de yuksek oldugu icin Twitter, Instagram vb her kanaldan saldiriyorlar.

ben de foursquare'nin görükle sayfasında gezerken 2 fotoğraftan biri erotikti. görükle'de de kaldım yıllarca, orda okudum ama hiç duymadım, karşılaşmadım. kendilerini çok güzel kamufle ediyorlar demek.

14 ülke, onlarca şehir gezdim ve bu olayın sadece Türkiye'de döndüğünü gözlemledim. Türk insanı her konuyu uç noktalarda yaşıyor. Futbol, müzik, siyaset, cinsellik vs. sosyal ortamlar her şeyi özetliyor.

Çok anormal bir olay gerçekten.

Batıda kadın görünürlüğünün fazla, kadın erkek eşitliğinin cinselliği de kapsıyor olması nedeni ile eskortluk müessesesine ihtiyaç buradaki kadar yok.

Ortadoğu'da zaten o tür bir müesseseye izin yok.

Dolayısı ile Türkiye'nin bu konuda ayrışması gayet normal.

instagramda seyahat etmek istediğim konumlara baktığımda top gönderiler hep eskortvarimsi estetikli aşırı şişkin popo ve meme içeren, dekolteli pozlar veren aşırı makyajlı kadınlar. sanıyorum ki eskortlar. türkiye’yle sınırlı kaldığını düşünmüyorum.

Kim gelirse gelsin kisa vadede bi hizli toplanma olur
Piyasalarda guven olusur, gelen 5 sene gitmez fikri hakim olur

sonrasi tayyibin inadina bagli
ben bilirim diye giderse, yine kotuye gider

bi bilen gelsin yapsin (mehmet simsek mesela) gibi davranirsa da
toparlanabilinir.

az cok ne yapilmasi gereken belli zaten
- hukuk reformu yapip, yabancilara, sen fabrika acarsan 3 gun sonra fabrikana cokup seni ulkeden atmayiz soz demek lazim
- imf veya baska bir para kurumundan baya bi para almak lazim (tayyip secilirse bu araplar olabilir)
- sonra da uretim uretim uretim

bakalim insallah duzelir, kim gelirse

Olsa bu gibi karalama çabaları yerine somut, üzerinde çalışılmış ekonomi politikalarına propagandalarında yer verirlerdi diye düşünüyorum. Olur da seçilirlerse anlık, fevri, öngörülemez, mevcut politikalardan hallice devam eder gibi görünüyor.

ülkenin rejimi köklü ve degismemek üzere degisir, muhalifler de bizden bu kadar der durumu kabullenir. Dolayisiyla ekonomi falan kimsenin aklina bile gelmez, çünkü toplumda bir kaos ve panik olusmaya baslar ivedi sekilde.

mevcut iktidar devam ederse %200 ensflasyonla yaşamaya devam ederiz 5 yıl daha 1 gofret 100 lira falan olur herhalde 5 yıl sonuna kadar.

3 haneli maaşlar alırız gibi gibi.

herkes aclıktan geberir.

Gerçekçi bir çıkış planları yok. Durum çok da farklı olmaz kötüye gitmeye devam ederiz.

CB seçimini AKP'nin alması durumunda RTE sağlık sorunlarını masaya koyarak maksimum 1 sene içinde istifa etmek zorunda kalacak.

Döviz rezervlerinden, bütçe açığına, enflasyondan barınma sorununa yaptıkları işlerin sürdürebilirliği kalmadı.

Venezuela-Mehmet Ağar ve ilgili ticarete ait Sedat Peker'in işaret ettiği ticaret, Araplara toprak ve fabrika satmak, çok yüksek faizlerle dış borç almak ve karşılıksız olarak ATM'de gördüğümüz şekilde gıcır gıcır para basmak dışında ekonomik yönetimleri yok.

Yabancı yatırımcı son derece haklı bir şekilde güvenmiyor Türkiye'ye. Dünya'nın en ucuz iş güçlerinden biri olduğumuz halde yatırımcı çekmek yerine tersine firmaların kaçmasının sebebi de aynısı. Hukuk yok, yalan haber ve ekonomik verilerde manipülasyon çok. Üstüne bir de propaganda ve vurgun için bir gecede kur düşürülüyor, şimdi ise artmasın diye baskılanıyor. Piyasa tehlikeli yanş. Yerli yatırımcı ve halkın ise TL'den kaçmasın sebebi bunlara bağlı berbat ekonomi yönetimi.

KK geldiğinde mucize olmayacak. Kötüye gidiş duracak ve yukarıdaki durumlar düzelecek. Tabii ilk önce enkazın aslında ne boyutta olduğunu göreceğiz. Çünkü verilerin gerçeği yansıtmadığını biliyoruz.

Emekli maaslari darma duman oldu. Prim ödeyen ile odememis aynı maaşı aliyor, sistem dağıldı gitti kimse emekliliğe bakmaz elden maaş alma artar. Bana 5 sene önce bunu desen saçma derdim, şu an elden almak çok daha mantıklı. Bu hükümete güven olmaz.

Memur maaşları sacmaladi. Mühendis ile düz memur aynı para alır oldu.

Sağlık sistemi patladı.

Ilaclarda bulunamamalar/tedarik edilememeler var.

Halkın tl güveni sıfır.

Mevcut hükümet son yıllarda ne yaptiysa onu yapmaya devam eder. Çünkü ellerinde bir plan olsa yaparlardi. Yapamadıkları için tek isleri saldirmak.

Ver yetkiyi gör etkiyi olayına inananlar bir daha inanırsa çok güzel etki görecekler.

Kk da gelse mucize olmaz da en azından bilimsel yönetilir. Birileri zengin olacak diye uğraşilmaz. Ugrasilirsa da o gider başkası gelir. Muhalif taraf soğan yerim gene de kk demez. Çıktığı gibi iner.

Çok kötü bir senaryo, umarım gerçekleşmez. 5 yıl daha kötüye gidersek ülke bu girdaptan asla çıkamaz.

tekrar seçilirlerse son 5 yılda her şey nasıl gidiyorsa öyle gider. yani çok daha kötüye ve daha hızlı şekilde. toparlanma olur demek için son 5 yılı hafızadan silmek gerek başka türlü böyle iyimser olunmaz çünkü.

seçim döneminde de ekonomiye dair en ufak bir vaatleri yok. iha siha diyor, herkesi terörist ilan ediyorlar. hatta soğanın fiyatı pahalı diyenlerle alay ediyorlar. iyice halktan kopmuş vaziyetteler. tek gayeleri sermaye sahiplerini daha fazla zengin etmek, orta halli/düşük gelirli vatandaşı tamamen yok etmek. sırf yabancı sermayaye şirin gözükmek için kovdukları mehmet şimşek'e bile geri dönmesi için yalvarıyorlar, o da kabul etmiyor zaten.

özetle; büyük bir hızla afganistan olma yolunda ilerleriz hem ekonomik hem de toplumsal olarak.

Ya önce niye bu hale geldiğini anlamak lazım ekonominin. Maalesef muhalif tarafta "başkanlık oldu, hukuk ağbi, bilim ağbi"den daha düzgün bir açıklama yok. Niye bu hale geldiğimiz anlaşılmadan da ne olunca düzeleceğini nasıl tahmin edicez?

Misal KK'nın "her emekliye 2 ikramiye" vaadi korkunç bi fikir. 300 milyar lira direkt maliyeti var, TR'nin bütçe açığı 100 milyar lira, tek kalemde senelik bütçe açığını 4 katına çıkarmanın nasıl bi ekonomik vizyonerlik olduğunu ben anlamakta güçlük çekiyorum mesela. Kaldı ki daha muhtar yardımcısı muhabbeti var, yüzbinlerce öğretmen ataması var, eyt zaten fecaat vs. vs.

Neyse, TR'ye dönelim. Şimdi bizim en büyük derdimiz bütçe açığı, kazandığımızdan fazla harcıyoruz. Bu aradaki farkın kapatılması lazım. Hükümetin her boka ekstra vergi getirmesinin (oyun konsolu, telefon, araba vs) temel sebebi harcamayı azaltmak. Bu "pahalılık" mevzusunun sebebi bu, yani bilinçli olarak tüketimi kısmaya çalışıyor devlet. Ne zaman üretimimiz artar, o zaman bu konudaki yükten kurtuluruz.

Devlet bi yandan da açığı Katar, Suudi'ler vs.'den gelen parayla kapatmaya (bi kısmı borç) çalışıyor, ki bu açıdan başarılı, misal savunma sanayii ihracatı 5 milyar dolara yaklaştı, bu da zaten bizim bütçe açığı kadar bi miktar. SS ihracat büyüme hızı da %40'a yakın, yani bu hızla büyürse 3-5 seneye baya faydası olur. Gerçi ithalat kalemi de vardır burada, ama o kadar ayrıntısını bilmiyorum. Yine de "outlook" güzel görünüyor.

Önceden bütçe iyiydi de niye şimdi açık veriyoruz? 2016-2018'de ABD faiz artırmaya başladı, bi de bu Çin-ABD ticaret savaşı muhabbeti vardı Trump'la falan alakalı belki hatırlarsın, o bize patladı. Niye bize patladı? Çünkü bizde enerji üretimi çok düşük. Enerjiyi dolarla alıyorsun, ABD faizi artırınca dolar bizden oraya gidiyor, bizim bütçe darma duman.

Korona muhabbeti de üstüne tuz biber oldu. Bizim için turizm çok önemli bi gelir kalemi mesela, seyahatler durunca bize patladı. Ardından UKR-RUS savaşı çıktı, enerji fiyatları fırladı vs.

Ha tabi burada diğer büyük bi etken de mülteciler. Yani gıda ve barınmaya talep hayvan gibi arttı, bunlar da bizi en çok etkileyen kalemler. Üstelik bu "ucuz işgücü" işsizliğe veya maaşların düşmesine de yol açtı. Üstüne, mültecilerin "kaymağını" ucuza tekstil ürettirip, onu da ihraç eden adamlar yiyor, biz bi faydasını göremiyoruz. Yeni göçlerin engellenip, varolanların gönderilmesi şart bize yansıyan ekonominin düzelmesi için, ama maalesef Ümit Özdağ hariç bunu hedefleyen kimse de yok.

Son olarak, enerji en büyük derdimiz olduğu için, Akkuyu ve doğalgaz aramaları gibi çalışmalar çok güzel. Yani bunlara son gaz devam edilmesi lazım, KK bu açıdan ne kadar samimi bilmiyorum ama hiç umut vermiyor, "yeşil" politikalar veya "AB ile aramız bozulmasın" diye doğalgaz aramaya ara verilmesi falan kendi ayağımıza sıkmak olur. Mevcut iktidarın bu konudaki ısrarı, mavi vatan vs. muhabbeti ile enerji hatlarına çökmeye çalışması (Libya iç savaşı vs) bu açıdan güzel / başarılı bulduğum politikalar.

AKP'nin şu an en büyük sıkıntısı malum yolsuzluk. Bu direkt ülke ekonomisine etki edecek boyutta bir israf değil, ama içerideki gelir dağılımını ve yoksulluk algısını çok kötü etkiliyor. Yani "ekonomi kötü" der işsizliği kabullenirsin, ama millet torpille memur olurken sen izlemek zorunda kalıyorsan sıkıntı büyük. Bu konuda bir düzelme olabileceğini sanmıyorum, seçim bu kadar "başabaş" giderken, kendi tabanına daha çok rüşvet dağıtmak zorundasın. %20 farkla ilerliyor olsan, 2013 öncesi vs. gibi en azından özel sektörü rahat bırakabilirdin, şimdi onu istese bile yapamaz, ki zaten istediğini de sanmam.

Sözün özü: seçimi AKP'nin kazanması halinde önümüzdeki 5 yıl için ufak bir iyileşme trendi bekliyorum. Kaybetmesi halinde allah kerim, şu an ekonomiyi kimin yöneteceği bile belirsiz, Bilge Yılmaz ile Babacan'ın vizyonları bambaşka, ne olacağını kimsenin tahmin edebileceğini zannetmiyorum o yüzden.

Miden yada bağırsakların yanlış beslendiğin için sana mesaj veriyor. Gasrit veya reflü olabilirsin. Belki de olmuşsundur, endoskopi yaptırsan gözüküyor. Maalesef bazı insanların batın bölgeleri hassas oluyor.

kaliteli besin tükettikçe mide hassaslaşıyor bununla da alakalı olabilir

kuzu şiş dene mesela iyi bir yerde

normal bir şey zira köfteci yusuf et satmayı bırakalı epey oluyor. kalitesiz yemek bana da dokunuyor özellikle yaş 30’u geçince daha çok hissediyorum bunu.

Kötü yağ kullanıyorlar onlar hep. Hem evde yiyin daha ucuz. Dışarısı hep çok pahalı

seçenek az ve fiyattan dolayı.

1.0 motorlu araçlar küçük olmuyor mu genelde 1.4 e nazaran

millet ne varsa onu alıyor şu an. otomobil şirketleri de ne kadar eski teknoloji, ucuz, avrupa’ya teklif dahi edilemeyen (emisyon vs dolayısıyla) motor varsa türkiye pazarına dayıyor.

Turbo insanların gözünü korkutur masraf riski olarak görülüyor.

Çünkü her turbolu araç sorunsuz diye bir şey yok. Aksine çoğu atmosferik motor daha sorunsuz çünkü turbo yok, direkt injeksiyon yok.
1.0 kia hyundai motorunda da sorunlar vardi. Ben zamaninda araç ararken bakmistim.

Bana kalsa 2.0 mazda alir geçerim ufak motor uğraşmam ama o devir geçti.

Küçük motordan yüksek performans almanin sebebi o motorlarin çok büyük gelismelerden geçmesi ve bu sebeple de genelde tamirinin vs hem daha pahali hem daha zor olması.

Ha 1.4 mpi da kötü motor ayrı konu :)

Çünkü yeni model atmosferik araçların turbolu araçlardan farkı yok.

(fiesta 2020 trendx 1.1)

130 beygir turbolu 1 litre motor yerine yine 130 beygir 1.6 atmosferik almayı tercih ederim.

Adam arabayı uzun süre kullanmayı planlıyordur, haliyle turbo sebepli problemlerle motor ömrünün kısalmasını istemiyordur.

1.0 turbo yerine ben de 1.4 atmosferik seçerim.

Atmosferik uzun ömürlüde ondan birde roket adam +1
birde kia da sıra beklemiyormuşsun hemen veriyorlarmış arabayı.

marketten alacaksan edaka'ya bakabilirsin. omega3 ler güzel dm dekiler.

DM de 10 mg biotin ve alpecin şampuan satılıyor. fiyatı çok uygun

nussnacker hala guzel bi sey

Renault Megane bakabilirsin

www.sahibinden.com

Sınır kontrolü yok bu ülkeler arasında.

Schengen vizeniz varsa neden sorun olsun? macaristan-avusturya-çekya schengen ülkeleri.

sorun olmaz da arabayı park etmesi, benzini ıvır zıvırı başınıza bela olur. kiralarken farklı ülkelere gideceğinizi söylemeniz lazım ona göre sigorta yapacaklar.

bence arabanın dertleriyle uğraşmaya değmez, bu üç şehrin arası çok uzak sayılmaz, toplu taşıma da gayet iyi. biz otobüsle gitmiştik 3-4 saatte rahatça gidiyorsun. artan parayı da iyi ve merkezi otellerde harcarsınız.

Kira fiyatlarının artmaya devam edeceğini tahmin ediyorum.
Çünkü ev sayısı artmıyor (hatta deprem nedeniyle azaldı) ama ev talep edenler artıyor (mesela bu yaz evlenecek olanlar veya kariyerinde ilerleyip ailesinden ayrı yaşamaya karar veren gençler)

Pek çok kişi seçimi hangi parti kazanırsa kazansın doların hızlı bir şekilde yükseleceğini tahmin ediyor, bu da her şeyin fiyatının artması demek. Kısıtlı bir mal olan evlerin fiyatı da bu sebeple artacaktır. 3-4 ay sonra o evin 12 bin lira olması gayet inandırıcı bir tahmin.

Evleri neden satmıyorlar demişsiniz. Evi satınca o parayla bir şey yapmak lazım. Faizler hiç de iyi değil, paranız erir yok olur. Evini satsa pek çok insan o parayı nerede değerlendireceğine emin değil. Ayrıca seçim öncesinde daha az insan ev satın alıyor. Satılacak evlerin çoğunun içinde kiracı olduğu için de satılmaları zor oluyor.
Şu sıra insanlar sadece oturmak için ev alıyorlar.

kentsel dönüşüm, veya büyük müteahhit geliyor mekana büyük yaşam alanı yapıyor. kendine yetmeyen eski daireden sülalesine yedirecek mal çıktı bir akrabaya akıl alır gibi değil.

istanbul'da toprak veya mal sahibiysen yapabileceğin en kötü şey o malı satmak olur bana kalırsa.

fiyat konusunda da, istanbul'a göç devam ederse ve üçüncü köprü yoluna yeni inşaatlar girmezse fiyatlar artar hatta ben lineer değil üstel artacağını düşünüyorum. fakat o yolun çevresinde doğanın katledileceğine eminim 50 yıl sonra yeşillik yerine gri bir haritayla karşılaştırmalar yapılır. kısaca istanbul'un üst kısmı katledilmedikçe ya da göç alımı durdurulmadıkça fiyatlar artacaktır.

dolar bazini gectim, balon olduguna dair bilimsel veriler olan global emlak piyasasina gore bile abartili artiyor su anda turkiyede konutlar.

yurtdisinda 2008 krizinin oncesine cok benzer durumlar var. o zamanlar bizi yine gorece teget gecmisti ama bu sefer gecmeyecek :)

yuzde 25 faiz var ama resmi enflasyon 55 gayriresmi enflasyon kac onu bilemiyorum, evi satip faize yatirirsa her turlu zararda.

ekonomi duzelmeden fiyatlarda en azindan bir durulma olmayacagi acik, belirli duzeyde etkisi de olsa yabancilara ev satisini yasaklamak da fiyatlarin durulmasinda etkili olacaktir. depremin yarattigi ic goc etkisiyle de ev kalmadi artik piyasada. emlakci arkadasim kiralik ilanina cikiyoruz yarim saat olmadan onlarca kisi ariyor ve ev 1-2 saat icinde tutuluyor diyor.

Çok tehlikeli bir alamete gidiyoruz. 7/70 herkes ev ve araç alımını yatırım olarak görüyor. Eskiler bir nebze köşeye altın koyardı, bankadaki mevduat hesabına para koyup aylık faiziyle geçinirlerdi. Fakat özellikle son 5 yıldır herkes ev ve araba yatırımı yapıyor. Korkarım olası yeni hükümet önlem almaya çalışsa bile bu işi toparlamak çok zor olacak. Çok teknik bir yorum yapamadım ama işin olumsuz yönünden bahsetmek istedim. Hiç bir ışık göremiyorum.

Batıyoruz.

Kan testi yapılır, ayrıca endoskopi yapılarak bağırsaktan biyopsi alınır mukoza değişikliğini görmek için. Dahiliye servisine gidebilirsin.

diğer adıyla çölyak testi yapacaklar. bence gastrolojiye gidin.

Geçen gün dahiliye doktoru çölyak testi istedi benden