Giriş
(15)

Muzikle ugrasanlardan bir rica

fuckerlove
Merhaba arkadaslar. Kisa bi sure once bosandim ama soylemek istedigim her sey icimde kaldi. Ben de sarkiyla anlatmaya karar verdim. Sagolsun yuzyuzeyken konusuruz grubu benim yerime anlatmis her seyi. Vicdanim rahat sarkisini studyoda soyleyip kaydini da malum kisiye gondermek istiyorum. Istanbul'da
Merhaba arkadaslar. Kisa bi sure once bosandim ama soylemek istedigim her sey icimde kaldi. Ben de sarkiyla anlatmaya karar verdim. Sagolsun yuzyuzeyken konusuruz grubu benim yerime anlatmis her seyi. Vicdanim rahat sarkisini studyoda soyleyip kaydini da malum kisiye gondermek istiyorum. Istanbul'da yasiyorum. Yardimci olmak isteyenler ozelden ulasabilir. Ucret isteyenlerle de anlasabiliriz.

Tesekkur ederim simdiden.
0
fuckerlove
(30.06.17)
yapma bence.
0
elorelia
(30.06.17)
Yapmam lazim yoksa icimde patlayacak. Kafayi kiricam.
0
🌸fuckerlove
(30.06.17)
Kardeş yapma değmez. Emeğine yazık.
0
i m cool with that
(30.06.17)
Onca emegime yazik oldu. Buna da olsun ne olacak? Icine dert olsun her sey insallah. Allahin belalari. Cekip gidiyolar. Arkalarinda ne kaldi donup bakmiyolar. Bi de etrafta oh rahatladim diye dolasiyormus serefsiz.
0
🌸fuckerlove
(30.06.17)
@fuckerlove kardeş sen kız bu şarkıyı dinlediğinde "tüh ya :((" falan deyip vicdan yapacak sanıyorsan çok yanılıyorsun. Önüne bak allasen, kendini acındıracaksın da eline ne geçecek? Kızın umru bile olmaz. Sana değer vermeyene sen hiç verme. Get over and move on bro. Çok rica ediyorum.
0
i m cool with that
(30.06.17)
Kiz tarafi ben oluyorum.
0
🌸fuckerlove
(30.06.17)
Kız da olsan erkek de olsan görüşüm aynı. Ne istiyorsan yap tabii ama yine söylüyorum emeğine yazık.
0
i m cool with that
(30.06.17)
Senden boşanınca ona buna rahatladığını ilan eden biri için gerçekten bunu yapacak mısın? Bir bardak soğuk su iç ve otur oturduğun yerde.
0
devilred
(30.06.17)
Sadece fikir vermek için yazıyorum. Eğer düğün yaptıysanız düğündeki müzisyenlerle iletişime geçebilirsiniz. Onlar teknik olarak da yardımcı olurlar.
0
dissendium
(30.06.17)
abi yapma etme ne gerek var yav. boşver o onun terbiyesizliği.
0
embermane
(30.06.17)
@devilred suyla besleniyorum zaten 2 aydir. Varsa daha kallavi bi sarki onu gondereyim.

@dissendium dugun yapmadik. Nikah oldu sadece.
0
🌸fuckerlove
(30.06.17)
@embermane terbiyesizlik olarak gorse keske yaptiklarini.

Kurtajimin ertesinde beni terketti. Iyilesmemi beklemeden.
0
🌸fuckerlove
(30.06.17)
o kadar icinde kaldıysa yap bakalım :D bu konuda uygulamalar var. telefona indirip yapabilirsin.
0
sizofren06
(30.06.17)
şarkıyı dinlediğinde ne düşünecek biliyor musun?

"hala atlatamamış ayrılığımızın acısını, ee tabii benim gibi erkeği bir daha nereden bulacak daha çok ağlar o"

bunu aktif olarak düşünmese bile beynini bir yerlerine bu düşünceyi yerleştireceksin varsa da iyice güçlendireceksin.

yapma.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.06.17)
@sizofren uygulama ismi verir misin android icin?

@proletarier hayir evliyken eve kapanmami astigimi dusunecek bence. O o kismiyla daha cok ilgilenir.
0
🌸fuckerlove
(30.06.17)
(10)

Bu saç boya mı gerçek mi ? / Burun estetik mi ?

qazaqwsx
Bu saç rengi bu güzel ablanın orjinal saç rengi midir yoksa boya mıdır ? Ben pek anlamıyorum da bu işlerden. http://cdn.starflash.de/bilder/palina-rojinski-hund-337461.jpghttp://www.ruslife.eu/images/stories/VIP/Palina_Rojinski/Palina-Rojinski_2013.jpgedit: Burun estetik mi?
Bu saç rengi bu güzel ablanın orjinal saç rengi midir yoksa boya mıdır ? Ben pek anlamıyorum da bu işlerden.

cdn.starflash.de

www.ruslife.eu

edit: Burun estetik mi?
0
qazaqwsx
(30.06.17)
orijinal değil küllendirilmiş bakır gibi duruyor ama emin olamadım. bence kesin işlem görmüştür.
0
evde liyakat kalmamis
(30.06.17)
İki saç rengi de farklı, dolayısıyla boya.
0
devilred
(30.06.17)
boya
0
fragile lady
(30.06.17)
burun da estetik
0
balpolen
(30.06.17)
@balpolen

burun estetik mi ? O.o :..(

onu nerden anlıyoruz ?
0
🌸qazaqwsx
(30.06.17)
burnundan:) el yapımı burun belli oluyor
0
balpolen
(30.06.17)
Sac boya ama burun estetik degil bence
0
yaraticinick
(30.06.17)
Burun bence de estetik değil.
0
devilred
(30.06.17)
Saç boya ama burunu anlayamadim, daha yakin fotoğraflarda burnun altından anlaşılıyor.
0
cabiday
(30.06.17)
saç boya, burun orijinal, değişensiz. 220 bin'de. boya takıntısı olan aramasın
0
zirrealist
(30.06.17)
(6)

Sert yatak

omonia
merhaba arkadaşlar,annem için aldığımız yatak oldukça sert çıktı. alırkan o kadar sert olduğunufarketmemiş. değişim gibi bir şans mevcut değil.yumuşatmak için herhangi bir öneriniz var mı? teşekkürler
merhaba arkadaşlar,

annem için aldığımız yatak oldukça sert çıktı. alırkan o kadar sert olduğunu
farketmemiş. değişim gibi bir şans mevcut değil.
yumuşatmak için herhangi bir öneriniz var mı?

teşekkürler
0
omonia
(30.06.17)
birçok firma 30 gün falan deneme hakkı veriyor. hatta hemen hemen her firmada böyle bişey var, zorunlu bile olabilir..

eğer aylar geçmediyse üstünden değişirler ya.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(30.06.17)
değişimi zorlayın, yatağın sertliği yaylarının yapısından geliyor, yumuşatmak için herhangi bir çözüm yok. en kötü üstüne 2 kat en kalın alezden falan alın ama çok bir şey değişmez.
0
sos fistik olsun mu
(30.06.17)
maalesef arkadaşlar, zorlamıştık ama değiştirmediler. sonrasında annem eski yatağına geçti. şimdi tekrar deniyelim dedik ve yeni yatağı koyduk. ben daha çok acaba alezlerla falan bir şey değişir mi diye düşünmüştüm.
0
🌸omonia
(30.06.17)
Yatak pedleri var, onlara bakın.
0
devilred
(30.06.17)
yataşta görmüş hatta elemana sormuştum. visco tarzı 6-7 cm kalınlığında bir ürün var. yatağın üzerine konulup yatılıyormuş. benimde yıllardır yatağım çok sert ve eskidi bilseydim bunu yıllar önce alırdım dedim. bir de siz bakın isterseniz.
0
copy paste
(01.07.17)
cayma hakkı diye bir hakkın var.
değerlendir tereddüt etme.
0
nuhun gemisinde asure tarifi alan hayvan
(01.07.17)
(5)

Pegasus koltukları cam kenarı mı - 26A 26B

iddaaci
Uçak Pegasus online check in yapıyorum bu koltuklar biri cam kenarı mı?
Uçak Pegasus online check in yapıyorum bu koltuklar biri cam kenarı mı?
0
iddaaci
(30.06.17)
A cam kenarı
0
zirrealist
(30.06.17)
A cam kenarı.
0
devilred
(30.06.17)
A her uçakta cam kenarıdır.
0
himmet dayi
(30.06.17)
A ve F cam kenarı
B ve E orta
C ve D koridor koltuklardır.

ABC KORİDOR DEF
0
cokponcik
(30.06.17)
A ya da F her uçakta cam kenarı değildir, bazı koltuklar acil çıkış boşluğuna denk gelebilir ve yanında pencere olmayabilir.

ama pegasus için geçerli değil bu.
0
theos ek mekhanes
(30.06.17)
(4)

Fi

pavlis
Sezon finaline kadar neredeyse sıkılmadan izledim. Konusunu ben beğendim, daha doğrusu bir arkadaşım bana can manay gibi olduğumu söyleyince kendimi de benzeterek ilgi çekici buldum. Bunu beğenen, başka hangi diziyi beğenir acaba?
Sezon finaline kadar neredeyse sıkılmadan izledim. Konusunu ben beğendim, daha doğrusu bir arkadaşım bana can manay gibi olduğumu söyleyince kendimi de benzeterek ilgi çekici buldum.
Bunu beğenen, başka hangi diziyi beğenir acaba?
0
pavlis
(30.06.17)
Hannibal.

Ayrıca Can Manay tam anlamıyla abartılan bir karakter. Saçma sapan bir insan hatta.
0
devilred
(30.06.17)
Ben de öyleyim.
0
🌸pavlis
(30.06.17)
can manay karakteri, başarılı olduğu için karizmatik bulunan bir sosyopat. Ki yazar da zaten karakteri eleştirel kurgulamış. ve genel istatistik verilere göre sosyopatların başarılı olma oranları özellikle eğitim seviyesi düşük toplumlarda çok yüksek . iyi seyirler efenim :)
0
olivia
(30.06.17)
Suskunlar
Kayip
Ciplak gercek
0
a r a m i s
(30.06.17)
(4)

Çeviri yaptırmak

ekaterina
Çeviri yaptırmak için duyuru açtım da dün, belki silinir diye ücretli yazamadım ama tam anlaşılmadı galiba, ücretli çeviri diye duyuru açınca siliniyor mu, bu da mı iş/işçi arama olarak değerlendiriliyor? Ona göre tekrar açacağım.
Çeviri yaptırmak için duyuru açtım da dün, belki silinir diye ücretli yazamadım ama tam anlaşılmadı galiba, ücretli çeviri diye duyuru açınca siliniyor mu, bu da mı iş/işçi arama olarak değerlendiriliyor? Ona göre tekrar açacağım.
0
ekaterina
(30.06.17)
Kendileri de bilmiyorlar, bir kural oturtamamışlar bunca senede.

Aslında para karşılığı çeviri ispiyon sebebi olarak görünüyor ama kafalarına göre kural degistirdikleri ve bunu da kullanıcıya bildirme gereği duymadıkları için emin değiliz artık.
0
devilred
(30.06.17)
www.eksiduyuru.com
Eskiden şurada ücret karşılığı çeviri maddesi de vardı, şimdi baktım ödev/tez kalmış sadece. Ama freelance iş sayılıyor olabilir.
0
kobuzchu kiz
(30.06.17)
@kobuzchu kiz para karşılığı ödev yaptırmak da yasak o kısmın kalması da ilginç.
0
🌸ekaterina
(30.06.17)
Yok ödev ve tez yasak zaten, ama orada çeviri de vardı diye hatırlıyorum.
0
kobuzchu kiz
(30.06.17)
(6)

App Store'da hem iphone hem ipad'de satın alma.

klasist
Merhaba arkadaşlar. Bir program satın aldım. İphone'da. Otomatik olarak ipad'e de yüklendi. İphone'da uygulama içi satım var bunu yaptım ancak ipad'de satın aldığım şey kilitli, açılmamış. Satın almaya kalktığımda ise bu ürünü tekrar satın almak ister misiniz diyor? İçimden ulen gerizekalı açmıyorsu
Merhaba arkadaşlar. Bir program satın aldım. İphone'da. Otomatik olarak ipad'e de yüklendi. İphone'da uygulama içi satım var bunu yaptım ancak ipad'de satın aldığım şey kilitli, açılmamış. Satın almaya kalktığımda ise bu ürünü tekrar satın almak ister misiniz diyor? İçimden ulen gerizekalı açmıyorsun ne yapayım diyorum. Bu konuda bilgisi olan var mı?
0
klasist
(30.06.17)
Geliştiricinin bok yemesi gibi duruyor.
0
shenergy
(30.06.17)
Uygulamanın ayarlarında 'Satın alımları geri yükle' gibi bir seçenek yoksa uygulama geliştiricisi ile iletişime geçmeniz gerekebilir.
0
himmet dayi
(30.06.17)
Tamam mail atayım ben en iyisi.
0
🌸klasist
(30.06.17)
Evet dersen bunu zaten satın almışsınız deyip o kilidi açıyor aslında. Denesene bi.
0
devilred
(30.06.17)
Aynı appstore hesabı açıksa olması lazım normalde üstteki arkadaşlarda haklı olabilir
0
baskin
(30.06.17)
Satın almaları geri yükle dedim ve oldu. Teşekkür ederim arkadaşlar. Bu arada adamlar da anında cevap verdi onlar da öyle dedi.
0
🌸klasist
(30.06.17)
(2)

filmin adını arıyorum

tobias fünke
geçenlerde bir ortamda distopik filmlerden bahsediliyordu ve aklıma bir film geldi fakat ismini bir türlü çıkartamadım.---rölatif olarak spoiler içerebilir---herkesin belirli bir zaman yaşam süresinin olduğu, yanılmıyorsam yine herkesin belli bir yaşta sabitlendiği, alışverişlerde para yerine zamanı
geçenlerde bir ortamda distopik filmlerden bahsediliyordu ve aklıma bir film geldi fakat ismini bir türlü çıkartamadım.

---rölatif olarak spoiler içerebilir---

herkesin belirli bir zaman yaşam süresinin olduğu, yanılmıyorsam yine herkesin belli bir yaşta sabitlendiği, alışverişlerde para yerine zamanın kullanıldığı ve yaşam süresinin uzayıp kısalabildiği bir dünyayı anlatıyordu.

---rölatif olarak spoiler içerebilir---
0
tobias fünke
(29.06.17)
In time.
0
devilred
(29.06.17)
in time/zamana karşı
0
hasmetizm 2046
(29.06.17)
(15)

Sonucumu alayım mı?

devilred
Aşırı korktuğum bir hastane sonucu var. Hiçbir şey çıkmayabilir ama çok şey de çıkabilir. Doktor izinde sanırım, ne zaman gelir bilmiyorum, kimseye asla gösteremeyeceğim gibi, sonucu alırsam kendi kendimi yiyeceğim sonucu anlama çabasıyla. Almasam hem merak ediyorum hem de korkunun ecele faydası yok
Aşırı korktuğum bir hastane sonucu var. Hiçbir şey çıkmayabilir ama çok şey de çıkabilir. Doktor izinde sanırım, ne zaman gelir bilmiyorum, kimseye asla gösteremeyeceğim gibi, sonucu alırsam kendi kendimi yiyeceğim sonucu anlama çabasıyla. Almasam hem merak ediyorum hem de korkunun ecele faydası yok diyorum. Alayım mı ki?
0
devilred
(29.06.17)
Alma, doktorun gelmesini bekle.
0
battal gemalmaz
(29.06.17)
Al ya, sonucunu burdan falan sorar öğrenirsin. Öteki türlü doktor dönene kadar aklına takılacak.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(29.06.17)
al. burada illa ki biri yardimci olur, baska bir nick ile sorarsin istersen. cok buyuk ihtimalle bir sey cikmayacak, rahatla gitsin.
0
kassiopeia
(29.06.17)
deli misin, tahlili hastanede mi bırakıcaksın? gerilme, sonucunu al. doktorun dönene kadar buraya sorarsın, doktor arkadaşlarına danışırsın.
0
evde liyakat kalmamis
(29.06.17)
Al. Beraber bakarız.
0
shenergy
(29.06.17)
geçmiş olsun. al.
0
Apocalypse
(29.06.17)
Aynı durumu yaşamıştım 2-3 yıl kadar önce. Sonucum çıkmadan 1 gün önce hiç uyumadım sabaha karşı evden çıkıp hastanenin önünde bekledim açılmasını, çalışanların gelmesini. Sonra aldım sonucu sekreterden kağıdı katlayıp çıktım dışarı bakamadan böyle yavaş yavaş açtım ve derin nefes temiz çıkmıştı her şey.
Sen de al korkma için içini yemesi daha kötü. Umarım bir şeyin çıkmayacak rahatlayacaksın.
Geçmiş olsun
0
joker06
(29.06.17)
@joker06

Gece rüyamda o kağıdı alış anımı, üzerindeki koyu siyah yazıları gördüm. Rüyamda bile okumaya kalbim elvermiyordu. Kısmet artık.
0
🌸devilred
(29.06.17)
Aldıktan sonra iyi haberlerini paylaşırsan sevinirim merak ettim ;) İçini ferah tut.
0
joker06
(29.06.17)
Aslında mantıken bakınca ben bunu dokuz aydır yaşıyorum, varsa vardır, yoksa yoktur, o kağıt parçası durumumda bir değişiklik yaratmayacak, hatta belki tedavisini olup daha iyiye gideceğim. Ama bilmek istiyor muyum, işte bundan emin değilim.
0
🌸devilred
(29.06.17)
Temiz çıktı çok şükür. Şuraya dans eden kız smileyleri koymak istiyorum :)
0
🌸devilred
(29.06.17)
Geçmiş olsun sevindim :)
0
joker06
(29.06.17)
Geçmiş olsun :)
0
sutlu nescafe
(29.06.17)
hadi hepimize çay!
0
Apocalypse
(29.06.17)
ay çok sevindim, bak maşallah turp gibiymişsin. çay nerde içiyoz?
0
evde liyakat kalmamis
(29.06.17)
(7)

Canım çok sıkıldı

devilred
Olayı anlatıyorum:İnsanlardan kolay kolay bir şey isteyen biri değilim, çekinirim. Çok yakın olduğum bir akrabam var, eve dönüş yolunda beni de bırakıp bırakamayacaklarını sordum iki kere, bırakırız dedi. Bırakacakları yer de yollarının üstü, o yüzden rahatça sordum. İki kere sorma sebebim de teyit
Olayı anlatıyorum:

İnsanlardan kolay kolay bir şey isteyen biri değilim, çekinirim. Çok yakın olduğum bir akrabam var, eve dönüş yolunda beni de bırakıp bırakamayacaklarını sordum iki kere, bırakırız dedi. Bırakacakları yer de yollarının üstü, o yüzden rahatça sordum. İki kere sorma sebebim de teyit almak.

Bugün o akrabamın eşi de vardı, ona da sorayım dedim, ayıp olurdu sormazsam. Dedim işte arabada yer varsa (ki var, biliyorum) beni de bırakır mısınız. Öncesinde birkaç yere uğramam gerekli dedi, ben hala saf saf zamanın benim için sorun olmadığını söylüyorum. Yol üstünde birkaç yere uğrayacağım dedi de aydım olaya, o zaman olmaz tabii dedim. Yol üstünde uğranacak neresi var, gerçekten bilmiyorum ki bana kalırsa yok. Canım çok sıkıldı. Akrabam iki kere bırakırız derken eşinin öyle demesine çok bozuldum. Öyle bir plan varsa ikisi de biliyor olmalıydı diye düşünüyorum. Arabasını yiyecektim sanki. Neyse.

Bozulmam gereksiz mi? Canım boşa mı sıkıldı? O kişiye karşı bundan sonraki tavırlarımı bakış açılarına göre yeniden düzenleyeceğim.
0
devilred
(28.06.17)
Xxx ile konuştum bırakabileceğinizi söyledi gibi bir şey desen daha iyiymiş.
Hayatta şunu çok iyi öğrendim ne kadar beklenti o kadar hayal kırıklığı. Kime güveneceğini şaşırıyor insan bazen.
0
[GODDARD]
(28.06.17)
Bozulmakta haklısın ben olsam akrabaya uygun bi dille söylerdim.
0
ekaterina
(28.06.17)
Azıcık bir materyali olan kendini bir şey zannediyor. Kimseye ağız eğmemek lâzım. Bozulmakta haklısın.
0
yirmisantim
(28.06.17)
Bunu gayet kibarca açıkça rica etmişsin, müsait değillerse baştan söylemeleri lazım. Karısı mırın kırın etti demek ki.
Sonra giderlerken "hadi devilred geliyosun dimi?" dese keşke akraban, sen de "karın öyle demiyor dümbük" diye cevap versen, hayat bir dakikalığına güzelleşse :)
0
megalomaniac
(28.06.17)
Bozulmakta haklısın. Ama onlar da senin gidecegin yerin yollarinin ustu oldugunu biliyor sonucta, onun icin onlarin teklif etmesini beklerdim ben olsam. Insanlardan kolay kolay bir sey istememeye devam et, doğrusu bu.
0
aquarium
(28.06.17)
Herkesin dönüş zamanı farklı, kimse kimsenin dönüş zamanını bilmediğine göre karşı taraftan teklif de gelemez de soru bu değil zaten.

Benim akraba kadın olan taraf.
0
🌸devilred
(28.06.17)
Ben olsam ben de bozulurdum herhalde. Ama şöyle düşün, belki senlik bir durum yoktur. Belki bu ikisinin arası açıktır, limonidir. O yüzden eşine yakın olan birine iyilik yapası gelmemiştir adamın, gıcıklık yapası tutmuştur. Belki de adam gerçekten bir yere uğrayıp eşine bir sürpriz yapmayı planlamış falan olabilir. Perde arkasını bilemezsin. Çok farklı bir sebebi olabilir. O yüzden çok şeyapma.
0
i m cool with that
(29.06.17)
(3)

mobil oyun önerileriniz?

boyle buyurdum
ciddi anlamda saracak oyun arıyorum.
ciddi anlamda saracak oyun arıyorum.
0
boyle buyurdum
(28.06.17)
A word.
0
devilred
(28.06.17)
Scale
0
catch the arrow
(28.06.17)
(bkz: polytopia)
0
baal
(28.06.17)
(6)

Bu sezon biten diziler neler ?

mete kudur
komple bitenler neler ?
komple bitenler neler ?
0
mete kudur
(28.06.17)
fargo
0
partizan
(28.06.17)
The vampire diaries
0
ekaterina
(28.06.17)
Sense8. az önce son bölümünü izledim. final yapmadan bitmiş bir de, 3. sezon düşünülürken bir anda iptalle.
0
i drive the hearse
(28.06.17)
Pretty little liars.
0
devilred
(28.06.17)
Orphan black bitecek.
0
yaraticinick
(28.06.17)
The missing ve broadchurch.ikisi de yuregimi daglayarak gitti.ozellikle the missing butun ruhumu alt ust etti.
0
a r a m i s
(28.06.17)
(21)

sizce aşırı zenginler telefon koruyucu kullanıyor mudur?

neferkitty
Ünlü futbolcular vs paraya para demeyenler biz fakirler gibi telefon ekranına koruyucu aparatlar filan yapıştırıyor mudur sizce? Yoksa çizilirse çizilsin yenisini alırım modunda mı takılıyorlardır? Gerçi Caner'in şurada koruyucu aparatı var gibi ana ekrana yapıştırılan şeyleri acaba kullanıyorlar mı
Ünlü futbolcular vs paraya para demeyenler biz fakirler gibi telefon ekranına koruyucu aparatlar filan yapıştırıyor mudur sizce? Yoksa çizilirse çizilsin yenisini alırım modunda mı takılıyorlardır? Gerçi Caner'in şurada koruyucu aparatı var gibi ana ekrana yapıştırılan şeyleri acaba kullanıyorlar mıdır? :D

i.cdn.ensonhaber.com

temperedglassscreenprotector.org
0
neferkitty
(27.06.17)
Iphone kullananlar kullanıyor olabilir çünkü hem ince hem de insanın elinden kayıyor. Bizim müdürler bile kullanmıyor. Bence ünlüler de kullanmıyordur.

Soruya bayıldım bu arada.
0
irene
(27.06.17)
Telefonda koruyucu kullanmanın parayla ilgisi olmadığını düşünüyorum. Belki nefret ediyordur telefon değiştirmekten? Belki gereksiz kullanıma karşıdır? Tek bir zengin çeşidi olmadığına göre neden kullanmasın?
0
devilred
(27.06.17)
Anadolu hisarinda yalida oturan bir sinif arkadasim var kullaniyor. Istanbul da iyi bi kolejin sahibi bi ailenin oglu var o da kullaniyor.

Genelde kullaniyorlar su kesim kullanmiyor asil; ortalama ustu zenginlikte ama asiri zengin olmayan kesim kullanmiyor. Eve ayda 10bin civari para giren belki biraz da daha fazla giren ama yine de maasli calisan olan insanlarin cocuklari kullanmiyor.

Asiri zenginler kullaniyor.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(27.06.17)
valla bu konuda en görgüsüz diyebileceğimiz şeyma şubası bile kullanıyor.
0
valkin rockefeller
(27.06.17)
Asiri zengin insanlar tutumlu oluyorlar bu yuzden kullaniyorlar. Ulkenin en zengin ilk 5 is birini taniyorum. Kendisi bu konulara cok onem veren bir insan.
0
bedbed
(27.06.17)
o nasıl soru öyle <3 kendimi aşırı zengin hissettim bir anlık asdfghkl

iPhone 6 sanırım (son çıkanın bir düşüğünün S olanı var ama plus değil) kullandığım telefon ve alırken 3500 taksite filan aldım :D ama ne kılıf ne de ekran koruyucusu kullanmıyorum. Çok düşürdüm elimden sadece köşeleri biraz çizildi.

Bence gönül zenginliği :P
0
air
(27.06.17)
fakirim ama ben bile telefon koruyucu kullanmıyorum, tabi telefonumun o kadar pahalı bir şey olmaması buna etken olabilir.
0
clones
(27.06.17)
aşırı zengin falan değilim ama hiçbir zaman kılıf kullanmadım, kullanmayı sevmiyorum. telefonum onlarca kez yere düştü ve hiçbir yerine bir şey olmadı. ta ki geçen güne kadar. sonunda ekranım kırıldı ve yastayım.
0
fragile lady
(27.06.17)
En basitinden kylie jenner ve diğer aile üyeleri. gigi ve bella hadid vs hep kullanıyorlar. Tabi amaç telefonu korumak değilde aksesuar ya da reklam amaçlı olabilir tabii.

örnek: www.instagram.com
0
powerpufgirl
(27.06.17)
Zenginim. Kullanmıyorum. Zaten tek telefonum yok, bi sürü telefon var iş gereği
0
MaNOfTheYear
(27.06.17)
Orta diregim. Paradan durumundan bagimsiz olarak 1000tl den pahali telefon hic kullanmadim. Muhtemelen de kullanmam. Herhangi bir koruyucu olmadan kullaniyorum. Hayvan gibi kullaniyorum. Su ana kadar sorun yasamadim. Not: benden ikinci ek telefon alinmaz.
0
allah yazdiysa bozsun
(27.06.17)
televizyonuna ozel kaplama yapanlari biliyorum. Telefon icin de yapan var.
0
evimin paspasi
(27.06.17)
Eski patronumun uşağı falan var, Kanlıca'da yalıda oturuyor. Babası eski milletvekillerinden. Dedesi Osmanlı'da memur (ki o zaman memurun cakası büyükmüş). Yani üçüncü nesil zengin. Kullanıyor koruma. Başka zengin tanımadığım için bilemeyeceğim.
0
aychovsky
(27.06.17)
Asiri zengin degilim, ben bile kullanmiyorum (7 Plus)
0
crown
(27.06.17)
tabi ki kullanıyorlar hatta 100 tl ye alıyorlar telefonu alırken hiç düşünmeden
0
speranza
(27.06.17)
valla aga, iphone 6, 6s ve 7'nin kasaları kılıfsız kullanılamayacak türden bence. ben kullanamıyodum yani. telefonu düzgün tutamıyorum ki. kayıyo. çok ince. o telefonları kılıfsız kullanabilenlere hayranım. örümcek adam gibi parmak vardır onlarda. kılıfla elime cuk oturuyo.

ekran koruyucu kullanmıyolardır bence. hassasiyeti azaltıyomuş gibi geliyo insana. ben şu an orta seviye bi android telefon kullanıyorum. kılıfı da yok kırılmaz camı da. hatta ekranında film de yok. iphone gibi kaymıyo elden. onlarca kez yere düştüğü halde de ekranda çizik bile oluşmadı.
0
zirrealist
(28.06.17)
benim tanıdığım bir fabrikatör var, kullanıyordu, bak şimdi anımsadım. ama alçakgönüllü iyi bir adamdı, belki ondan kullanıyordur, hani fakirlere ayıp olmasın diye.
0
Apocalypse
(28.06.17)
2 telefonum var biri takoz diğeri android hem cam koruyucu hem kılıf kullanıyorum. nasıl zengin oldum sanıyorsun.
0
illegalstar
(28.06.17)
Kullaniyorlardir, cunku cep telefonu sadece 3bin lira oldugu icin degerli degil, icinde bir suru program, sifre, foto, mail vs var ve bunlari baska telefona aktarmak ya da telefonun yapilmasini beklemek de uzun is.
0
Tutkun
(28.06.17)
ben hiç zenginin malının züğürtün çenesini bu kadar detaylı yorduğunu duymamıştım, sesli güldüm öncelikle bunu söylemeden geçemiycem. soruna cevabım da evet evet evet, sonsuza kadar evet! deli misin, tabi ki kullanıyorlar.

tanıdığım tek bir aşırı zengin kullanmıyordu, onun da bahanesi kendi sözleriyle şuydu: tekne sallanıyo, telefon denize düşüyo. her hafta ekran koruyucu takmakla uğraşamam.
0
evde liyakat kalmamis
(28.06.17)
cok zengin is arkadaslarim kullaniyorlar. hatta dusup kirilinca cizilince oyle kirik kirik kullanmaya devam ediyorlar piriltili ayfonlarini. kirilinca uzuluyorlar ayrica. kullanmayan bir tanesi var, onu da surekli uyariyorlar kullan diye.
0
jimicik
(28.06.17)
(8)

Esmer kimdir?

devilred
Kime esmer, kime buğday tenli denir? Örnek fotoğraflarla gelirseniz sevinirim. Kimine göre esmer, kimine göre ise beyaz tenli oluyorum, hiç anlayamadım bu işi.
Kime esmer, kime buğday tenli denir? Örnek fotoğraflarla gelirseniz sevinirim. Kimine göre esmer, kimine göre ise beyaz tenli oluyorum, hiç anlayamadım bu işi.
0
devilred
(27.06.17)
esmer siyah saçlı siyah kaşlı gözlü insana denir. buğday ten saç renginden bağımsız olarak tenin kavruk olmasıdır. yani esmer olmak saç rengiyle ilgilidir ten değil. örnek fotoğraf sonra atarım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.06.17)
Beyaz tenli insanlar siyah sacliysa esmerdir. Bugday tenli zaten beyaz degildir. Turkiye'de herkes esmer oldugu icin kumrallar sarisin sayiliyor. Bugday tenli insanlar esmer ya da sarisin kategorisine girmez. O kategori yalnizca beyazlar icin.

Bunun istisnalari Brezilyali yerel topluluklar. Koyu tenli ama sari sacli olabiliyorlar ama onlar istisna.

Edit: Aciklama geregi duydum. Benim dediklerim Avrupa'da ve ABD'de kabul edilen kistaslar. Ornegin bana Turkiye'de kumral hatta sarisin diyenler var ama ABD'de ya da Avrupa'da beyaz (ve esmer) olarak kabul ediliyorum. Bugday tenli Latinler var ornegin ama asla beyaz kabul edilmezler. Tabi Turkiye icin ayni kriterlerden soz edemeyiz cunku Turkiye'de beyaz ve sarisin kisiler azinlikta. Bu nedenle azicik beyazlik belirtisi gosteren kumral olarak kabul ediliyor.

Hatta bugdaydan biraz daha koyu bir profesor gecen "I am a white woman." demis. Benim siniftakiler daha sonra sasirmisti.
0
Traveller
(27.06.17)
Kusura bakmayın ama saçı siyah olan esmerdir kadar saçma bir tanımlama duymadım.
0
🌸devilred
(27.06.17)
Bir Japona, yerli Amerikaliya, siyahiye sarisin diyemezsin bu nedenle onlarin esmer olmasi secenegi de ortadan kalkiyor. Turkler de genelde mixed race, bu nedenle koyu tenli birine esmer demenin bir anlami yok. Zaten bu kavramlar beyazlarin buldugu ve kulturumuze giren kavramlar. Bir de ulkenin yarisindan azi da olsa beyaz (tenli) Turk var. Sarisinlik ve esmerlik kavrami ancak onlar icin gecerli.
0
Traveller
(27.06.17)
Koyu renk saçlı ve buğday tenli herkese esmer diyorum ben. Beyaz tenli ve koyu renk saçlı ise o zaman kumral derim.
Bu arada sen beyaz tenli değilsin. Attığın fotoğrafta buğday tenliydin. Sen bana göre esmersin mesela.

Şu kişi de esmer: i.hizliresim.com
Ama bu esmer değil: i.hizliresim.com
0
i m cool with that
(27.06.17)
Eski TDK'lıların kurduğu Dil Derneği'nin yazısının hatırladığım kısmını yazıyorum. Esmer ten rengidir, saç rengi değildir. Siyah saçlı ve beyaz tenli insan esmer değildir. İngilizcede saçla, Türkçede tenle belirlenir. Burada kafa karışıklığı sarışın-esmer'den geliyor. Sarışın saç rengi, esmer ise ten rengi. Esmer saçlı denilen tanımın yanlış olduğunu 'Siyah saç' ve 'esmer ten'in doğru kullanım olduğunu söylüyordu. Sarışınların çoğu beyaz tenli olduğundan sarışınlığın ten rengi ile karıştırıldığını söylüyordu. Esmer tenin tersi beyaz ten.Bu arada kumral hem saç hem ten rengi olabiliyor, bu nedenle 'kumral' dememiz de tam doğru olmuyor. 'Kumral tenli' ya da 'kumral saçlı' dememiz gerekiyormuş.

Örneğin, şuradaki siyah saçlı kişi, kızıl/sarışın kişiden daha beyaz ve kesinlikle esmer değil. Hatta dünyadaki en akça pakça insanlardan biri. İngilizcede brunette ama Türkçede esmer değil. Bizde ten-saç ayrımı var, İngilizcede bu ayrım için özel isim yok ve 'dark skin' diyerek ya da skin özelliği ile belirtilerek yapılıyor. Brunette'in Türkçe karşılığı aslında esmer değil, siyah saçlı.
www1.pictures.zimbio.com

Buğdayla esmerse biraz karışık iş. Sıralama beyaz - kumral - buğday - esmer diye gidiyor. Bu kısım çok değişken ama buğdayla esmeri ayıran şey sarı alt ton. Buğdaylar biraz daha bronzumsu oluyor. Aynı kişi makyajla buğday tenli de görünebilir, esmer de.
Örneğin, şu buğdayla esmer arası ama buğdaya biraz daha yakın gibi.
www.yenisacmodelleri.com
Şu biraz buğday ten ama makyajla buğday ten, normalde esmer gibi duruyor
cf.kizlarsoruyor.com

Örneğin, Çağla Şikel bu resimde buğday gibi görünüyor
foto.haberler.com
Burada esmer
image.cdn.haber7.com

Esmer buğdaya göre biraz soğuk alt ton sahibi oluyorlar. Dolayısıyla buğday esmer pek 0-1 değil ve kültürden kültüre de değişiyor. Arabistan'da buğday olan şey, İsveç'te esmer olabiliyor. Ayırt edici şey kumrala yakın bronz, sarı alt ton.
0
aychovsky
(27.06.17)
Beyaza/pembeye/sarıya dönük koyu renk tene buğday denir. Örneğin;

s-media-cache-ak0.pinimg.com

img.usmagazine.com

Esmer ise daha koyu ve kahverengine dönük tendir.

icube.milliyet.com.tr
0
fragile lady
(27.06.17)
Polonyalilar, irlandalilar, ruslar, efedim isvecliler finlandiyalilar beyaz tenlidir.
Geri kalani esmer.
0
stavro
(27.06.17)
(1)

Igne nerede yaptirilir? Eczaneler artik yapmiyor mu?

kurukafa
Sanirim artik eczanelerin yapmasi yasak? Bepanthen ampul var elde bunu yaptirmak istiyorum. Saglik ocagina mi gitmek lazim? Ya da aile hekimine?
Sanirim artik eczanelerin yapmasi yasak? Bepanthen ampul var elde bunu yaptirmak istiyorum. Saglik ocagina mi gitmek lazim? Ya da aile hekimine?
0
kurukafa
(27.06.17)
Reçete yoksa hiçbir yerde yapmıyorlar. Reçete varsa aile hekimlikleri ya da hastanelerin acili yapıyor. Eczaneler her şartta yapamaz.
0
devilred
(27.06.17)
(7)

bodum french press

neynep
...içindeki cam kırıldı :( geçmiş duyurulara baktığımda araştırılmış ve bulunamamış olduğunu görüyorum ama tekrar sormak istedim, belki bilen, duyan, gören olmuştur.Bodum french press yedek camını nerden bulabilirim dersiniz? Teşekkürler
...içindeki cam kırıldı :(
geçmiş duyurulara baktığımda araştırılmış ve bulunamamış olduğunu görüyorum ama tekrar sormak istedim, belki bilen, duyan, gören olmuştur.

Bodum french press yedek camını nerden bulabilirim dersiniz?

Teşekkürler
0
neynep
(27.06.17)
Hala yok, bunlar yedek parçası olmayan ürünler. En azından Türkiye için öyle.
0
angelus
(27.06.17)
dünyada da yedek parcasi yok. var aslinda ama kendisinden pahali.
0
kurnaz
(27.06.17)
Yenisini alıyoruz maalesef.
0
devilred
(27.06.17)
Sadece camı kırıldı diye bütün mekanizmayı atmaya göynüm elvermiyor bi türlü.
Zipziyan :(
0
🌸neynep
(27.06.17)
Bütün mekanizma dediğin zaten iki parça: Camı ve filtresi. Filtreyi de atmazsın yedeklersin, yenisinin filtresine bir şey olursa eğer onu kullanırsın. Her türlü kazançdasın yani win/win.
0
angelus
(27.06.17)
Bence de tüm mekanizmayı atmayın, nasılsa başka bir parça bozulduğunda yeni FP almamış olursunuz. :-)

Karıştırırken metal kaşık mı kullanıyorsunuz? Tahta deneyebilirsiniz.

Bu ürünlerin makinede yıkanması da genel olarak önerilmiyor.
0
hana bi
(27.06.17)
yok, düştü, kırıldı. hep de elde yıkadım :,(
0
🌸neynep
(28.06.17)
(5)

Şanssızlıklarımızı paylaşalım mı?

chicha
Şu an yolda olacağımız bir tatil planı arkadaşımın dün gece yaptığı halı saha maçında kopardığı bağlar yüzünden yattı. İşten üç günlük izin almıştım, çantaları dünden hazırladım, evdeki bulaşıkları, çamaşırları hepsini hallettim sabahın köründe aldığım haberle göt gibi kaldım. Şu an salak salak gülü
Şu an yolda olacağımız bir tatil planı arkadaşımın dün gece yaptığı halı saha maçında kopardığı bağlar yüzünden yattı.

İşten üç günlük izin almıştım, çantaları dünden hazırladım, evdeki bulaşıkları, çamaşırları hepsini hallettim sabahın köründe aldığım haberle göt gibi kaldım.

Şu an salak salak gülüyorum çantalara bakarak.

Sizin böyle anılarınız varsa paylaşır mısınız?
0
chicha
(27.06.17)
Zamaninda Avsa adasina gitmek icin bir arkadasimla plan yapmistim. Arkadas askerden yeni gelmisti. Bu onun icinde super olacakti. Ben feribot biletlerini bile almistim. Arkadas esyalarini toplayip bana gelicekti ve ben de kalacakti o gece. Eleman yuzu dusmus bir sekilde geldi ve dediki haci gelemiyorum babam izin vermedi.

Benim beynimden kaynar sular dokuldu. Lan dedim sen vatan borcunu odedin, elinde silah nobet tuttun biz rahat uyuduk. Babam izin vermedi ney lan dedim ama maalesef gidemedik. Oyle pisirik ve sumsuk bir arkadasimda olmustu. Bu da boyle bir animdir.
0
tezek
(27.06.17)
Boyle duurmlarda o yola tek cikilir @chicha :)

Ben de tam tasinma esnasinda, eski evi bosaltmama 2-3 gun kalmisken duz yolda yururken dustum :D hastaneye kaldirildim cunku ayaga kalkamadim.
Evi tasimak icin annemler kardesimi yolladilar istanbuldan :D o ve arkadaslarim halletmisti, ben koltuk degnegiyle yaptigim mucadeleyi kaybetmistim :)
0
kuehles blondes
(27.06.17)
Aylar öncesinden arkadaşlarla bayram için plan yapmıştık. Para pul hesabı yapmak akıllarına sonra geldi. Geçen perşembe iptal edildi. Ben de bayramda İstanbul'u bekliyorum:/
0
boyalı kuş
(27.06.17)
Son bir senedir hastayım. Gitmediğim branş, kullanmadığım ilaç kalmadı neredeyse. Başladığım yerde bekliyorum şu an. O arada giremediğim önemli sınavlar, gidemediğim milyon yer oldu.
0
devilred
(27.06.17)
Ayağımı kırınca kazandığım Erasmus'a gidemedim.
0
love my way
(27.06.17)
(17)

olumlama hakkında ne düşünüyorsunuz?

Apocalypse
sb.kimsesizlerin sesi olmaya geldim, büyük bir linçe de uğrayabilirim ama içimde kalmasın istedim.bu konu hakkında düşündüğüm tek şey, koca bir saçmalık olduğu. başta güldüm, çünkü bu kadar büyük bir trolleme görmek beni güldürdü açıkcası... sonra... bir dakika... galiba trolleme yok burada... nasıl
sb.

kimsesizlerin sesi olmaya geldim, büyük bir linçe de uğrayabilirim ama içimde kalmasın istedim.

bu konu hakkında düşündüğüm tek şey, koca bir saçmalık olduğu.

başta güldüm, çünkü bu kadar büyük bir trolleme görmek beni güldürdü açıkcası... sonra... bir dakika... galiba trolleme yok burada... nasıl yani? insanlar ciddi mi? bir dakika ya, ciddi misiniz?

bu dandik kuantumcu saçmalığı değil mi? ben mi yanlış biliyorum.

internete yazdım bakayım, nedir diye:

"Bilinçaltınızın yaptığınız olumlamaları kabul edebilmesi için 21 gün gerekmektedir. İşte bu nedenle; bir olumlamayı 1 ay boyunca sürdürmelisiniz. Bu konuda daha başarılı olmak için olumlamanızla alakalı sözcükleri gün içinde daha fazla kullanmayı deneyebilirsiniz."

hmm 21 gün.

"Örnek vermek gerekirse;
Mutluluk olumlaması yapan biri, gün içinde neşe, gülümseme, eğlence, hoşnutluk, sevgi gibi kelimelerle düşünme taktiğini geliştirebilir. Tüm bunlara ek olarak; olumlamanızı sabah kalktığınız anda ve gece yatmadan önce yapmanızın daha tesirli olacağını bilmelisiniz. Mesela; sabah kalktığınızda sesli bir şekilde ve tüm hücrelerinizle inanarak birkaç kez “mutluyum” demelisiniz."

ne?! bir dakika, ne?

"Sakin ve içtenlikle yaptığınız olumlamayı ses kaydı alabilirsiniz. Gün içinde hatta uyurken bu ses kaydını dinleyebilirsiniz. Çünkü bu şekilde benimsediğiniz çekirdek inanç daha kolay kırılacaktır ve olumlamanız bilinçaltınıza daha rahat ulaşacaktır. "

şaka mı bunlar?

sabah kalktıktan sonra ve yatmadan önce "mutluyum" diyerek bilinç altına mutluluk aşılamaya çalışmak yerine mutlu olduğunuz şeyleri yaparak mutlu olmanız daha muhtemel ve sağlıklı olacaktır. mutlu ve saçmalıklardan uzak bir hayat dilerim.
0
Apocalypse
(26.06.17)
Seni hayal kırıklığına ugratmayacagımı biliyorum ama ben inanıyorum buna:)
0
Kalinka
(26.06.17)
Zavallı fizikçiler, kuantum konusu şöyle şeylerde kullanıldıkça laboratuvarlarında ürperiyorlardır sanırım. Ben seni destekliyorum. Sahte bilimin tutulur yanı yok.
0
kobuzchu kiz
(26.06.17)
Aman tanrım, vegas şaşkınlığımı gizleyemeyeceğim; telkinin nasıl faydası yok diyebilirsin. şaka gibi. telkin dediğin şey insanları ipten alıyor.

apocalypse; şimdi bu bahsini ettiğin durum; hayatında bi' olumlu bi' olumsuz gelişme varsa haklısın ancak; arka arkaya olumsuzluk gelirse bunu kullanarak çıkılabiliniyor.

bir de başa gelmesi lazım bunları anlamak için, öyle uzaktan olcek iş değil. mutluluğu çağırarak iyi hissedermisiniz bilmiyorum ama mutsuzlukları düşünmezseniz daha iyi hissedeceğinizi biliyorum.
0
mete kudur
(26.06.17)
insanlar özel olduğuna, diğerlerinden farklı olduğuna inanmak ister. bu tip akımların çoğu da bu zayıflıktan faydalanıyor.

bunun dışında sorun değil çözüm odaklı olmak ve hedefe gidiş konusunda motive olmak her zaman avantajlıdır. basitçe insan nereye bakarsa, ne ararsa onu görür. ayrıca psikolojide çoğu durumda şikayet ediyor olsak bile içine düştüğümüz durumu çoğunlukla kendimizin seçtiği görülüyor.
0
orpheus
(26.06.17)
Sana katılıyorum. Ben de aşırı uyuzum böyle "şimdi kendimizi iyi hissedeceğiz ve mutlu olacağız" tarzı muhabbetlere. Bi faydasinin oldugunu da sanmiyorum.
0
nundu
(26.06.17)
Bu iş biraz karışık.

Genel olarak 'Güzel şeyler söylersem 21 günde olur' gibi şeylere inanmıyorum. Kuantum, enerjiler, feng shui'ler falan benim için sapsahte bir şey. Kesinlikle inanmıyorum.

Yine de inandığım şu: kendi kendini inandırma ile ilgili bir milyon çalışma var. İlk çalışmalardan biri de şu.
search.proquest.com
link.springer.com


Örneğin, sporcuların maça çıkmadan önce 'Başarabilirsin, güven kendine' demesi ya da sunum yapacak olan birinin kendi kendine 'Heyecanlanma, sakin ol, nefes al ver' demesi, aynaya bakarak kendini gaza getirmek gerçekten kendine güveni yerine getirmek olumlu yanları olduğu kanıtlanmış yöntemler. Aynı şekilde, başkasının sana verdiği konuşmayı hayal etmek de aynı etkiyi yaratıyormuş daha ilginci. Yani, 'Kendi kendine konuşana deli derler' baskısı varsa, başkasının bunu söylemesi bile aynı rahatlığı verebiliyormuş. (Bir yandan da hayal kurmanın bazı büyük yıkıcı etkileri de var)

Bu yöntemlerden mucize beklememek gerek. Yani, sen sunuma hazırlanmadıysan istediğin kadar kendi kendine konuş, fayda etmez ama iyi hazırlandığın bir sunum için, hafif bir anlık anksiyete varsa onun üstesinden gelinmesinde yardımcı olabilir.

Örneğin, şurada kendi kendine konuşmanın yönetim performansı üzerine etkisi var.
onlinelibrary.wiley.com

Atalarımız bunu 'Bir şeyi 40 kere söylersen olurmuş' derler. İngilizcesi de 'Fake it tilll you make it'. Bu da bilimsel olarak şu şekilde açıklanıyor ve kanıtlayan çok çalışma var: Birisi size bir gün aptal dedi diyelim. Ona o gün inanmazsınız ama sürekli insanlar başınıza aptal olduğunuzu kakalarlarsa, bir süre sonra ilk önce şüphe başlarmış, 'Ya hakkaten aptal mıyım' diye, sonra da kabullenme başlarmış. Aslında ilk önceki hali ile değişen şey zeka değil. Zeka önceden neyse hala o, aptal dediği için insan aptal değil. 40 kere aptal dendiği için aptal olmuyor ama insanın güveni düştüğü için normalde yapacağı basit bir işten çekinerek aptal gibi görünmesine ve ötesinde aptal olduğuna inanmasına neden olabiliyor.

Ayrıca, minör depresyondan kurtulma için tavsiye edilen uzun süreli yöntemlerden biri de sahte gülmedir. Zorla gülmenin minör depresyonu ortadan kaldırdığını belirten de çok çok çok çalışma var. Tam bir 'fake it till you make it' durumu var. Bir süre sonra gülmek refleks haline geliyor ve bu da insan vücudunun biyokimyasını etkiliyor. Dolayısıyla sahte bir gülüş insanın bakış açısını bir miktar değiştirebiliyor.

Bunun yukarıdaki gibi 'Sabah üç rekat söyle', 'Akşam suyunu iç tekrar söyle' gibi kuralları olan bir 'kuantum' kisvesi altında olması sorun. Yoksa, bana şu motivasyonel, kişisel gelişim sözleri de çok komik geliyor.
s-media-cache-ak0.pinimg.com
www.inspirational.quotesms.com
Bu tarz şeyler bana oldukça komik ve gereksiz geliyor.

Ancak, bir de plasebo etkisi var. İnsanlar bu şekilde iyi olacağını düşünerek gerçekten iyi hissedebiliyorlar. Üstelik, bu sahte bir mutluluk etkisi falan da değil, bildiğimiz gerçek mutluluk. Yani, inanmaya da bakıyor iş biraz. Din gibi. Ölünce cennete gideceğine inanırsan mutlu oluyorsun ama buna inanmazsan, ölümden sonrası düşüncesi mutluluk vermiyor.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu. Olumlu düşünmek güzel ve mutluluk verici ama bunun bir temeli olması gerekiyor. Örneğin, mutsuz bir insanın sabah 'Mutluyum' diye zorlayarak fırlaması onun mutsuzluk kaynağı ile yüzleşmesini engelleyebilir. Bir de bariz bir mutsuzluk kaynağı varsa, doğru olanın o mutsuzluğa koyvermek gitmek olduğunu söylüyorlar. Örneğin, bununla ilgili bir vaka vardı. Babasının ölümünden sonra hiç ağlamayan ve hafif uyuşuk bir şekilde hayatına devam eden bir kişi, üzüntüsünü içinden atamadığı, sisteminden çıkaramadığı için önce pasif agresif, sonra da saldırgan hale geldiğini söylüyordu. Örneğin, sevgiliden mi ayrılındı? Sabah kalkınca söylenecek iki uç var: 'Bundan sonra ne yapacağım? Neden böyle oldu? Hayat nasıl devam edecek şimdi?' grubu bunlardan biri, diğeri de 'Mutluyum' diye inkar etmek. Olabilecek en ideali ise 'Üzülüyorum, ağlayacağım, kötü durumdayım, kusana kadar da ağlayabilirim ama ileride geçecek. Geçene kadar böyle hissediyorum'.

Bu çalışmaların söylediği şu. Eğer ekstra bir durum yoksa; şartlar uygunsa ya da o kötü şartlardan kaçılamıyorsa, kendi kendine olumlu olumlu gazı vermek aşırı faydalı bir şey. Bir gün, iki gün değil; 21 gün olduğunu ya da belirli kalıp ritüellerin buna yardımcı olacağını sanmıyorum ama bir süre sonra o olumluluk insanın karakterinin bir parçası olabiliyor. Bu da hayatı güzel yapan etmenlerden biri. Bir anlamda, bir kanser hastası için moral ne demekse, bir insan için de telkin o. Her şeyin üstesinden gelemez ama bazı küçük şeylerin üstesinden gelecek gücü verir.

Bir de atalarımızın bize yaptığı en büyük kötülüklerden biri de 'Kendi kendine konuşana deli derler' meselesi. Olumlama için olmasa da, insanın kafasındaki muhasebeyi sesli ve kendi kendine yapması düdüklü tenceredeki basıncı alıp patlamasını önleyen en basit yollardan biri.
0
aychovsky
(26.06.17)
duyurudakiler gerçekten de üzerlerindeki negatif enerjiyi (!?) dağıtmak için buna başladıysa bariz saçmalık. telkin konusunda ise söylenenlere katılabilirim.
0
zgrydn
(26.06.17)
""Mutluluk olumlaması yapan biri, gün içinde neşe, gülümseme, eğlence, hoşnutluk, sevgi gibi kelimelerle düşünme taktiğini geliştirebilir.""

Yukarıda alıntıladığım kısım bir eylem. Sana sadece düşünmek gibi geliyor ama sadece düşünmek değil bu. Çünkü düşünmek, istediğin fikirleri düşünmek ve istediğin duygulara bürünmeye çalışmak da birer eylemdir.

Kelimeler bu eylemlere zihni hazırlarlar. Çünkü kelime etkidir, elde etmek istenen düşünme tepkidir. Bence çok önemli. İnsanın kendini dış etkenlerin doğrudan müdahalesiyke değil de, onlardan tamamen sıyrılıp sadece kendi düşüncesi ve bilinciyle yönetmesi çok muazzam bir şey.

Emin ol zihni bu afrika açlığında yaşayan milyarlarca insan var!

Mevzu sadece telkin/olumlama ise, ben bu yolla sigara bağımlılığından kurtuldum. Sırf tembelliğimden ötürü bunu diğer sorunlar için kullanmayı bıraktım. Yoksa bizzat yaşadığım bir şey yani. Buna faydasız demek yanlış olur. Ama faydalı olan şey yalnızca olumlamalar değildir, bir iş birliği ve denge ve hatta uyum gerekir. Bunun farkında olmak lazım. Bu anlamda, yani "işlerin sadece telkinle çözülebileceği fikri yanlıştır" noktasında evet çok haklısın.

Telkin eğer duygulanımı uyandırmıyorsa, yani kullandığımız kelimelerin ifade ettiği duyguları, kelimelerin anlamlarını hayalimizde canlandırdığımız sırada yaşamıyorsak o telkin zaten bozuk plaktan başka bişey değildir. Mesele zaten duygularımızı düşüncelerimizle, düşüncelerimizi duygularımızla ve en önemlisi de kendi hür bilincimiz ve hür irademizle değiştirebilmemiz. Konu bu. Kimi telkinle yumuşar kimi davranışla kimi ikisinin birleşimiyle kimi sadece bilgi edinerek... insan sayısı kadar çeşitli tedavi ve yöntem var. Çünkü insan biricik. Her bir yöntem bir başkasına %100 tesir etmeyebilirse de yol gösterir, çağrışım yaptırır.

Yani papağanın konuştuğu kelimeden ben alınganlık edersem daha kolay iyileşirim. Ama papağanın savurduğu hiç akla hayale gelmeyecek -mesela- küfürlere karşı en ufak bir tepkim yoksa o zaman çok daha zor iyileşirim. Yani olay çok daha derin. Mesele budur kanımca.
0
yaren
(26.06.17)
saçmalık. hatta gavurlar daha kolay özetlemiş: fake it 'til you make it (hatta aychovsky demiş benden önce).
herkes kolay yoldan bir şey aradığı için bu tür şeyler ortaya çıkıyor. işe yarıyorsa onlara ne mutlu.

ayschovsky'nin yolladığı makalelerde çok basit eleştirilecek noktalar var ama son zamanlarda çıkan biyolojik temelini alan da makaleler varmış. o yüzden bilemedim.

kız düşürmek için iyi olabilir gençler düşünün bunu
0
passion rules the game
(26.06.17)
Bu konuda bir araştırma okumadım. Fakat nöropsikoloji alanında okumuş olduğum bir makaleye dayanarak işe yarama ihtimalinin olduğunu belirtebilirim. Okumuş olduğum makalede ağza yatay olacak şekilde bir kalem tutturuluyor ve gülme pozisyonu aldırılıyor. Daha sonra beyin görüntüleniyor. Ortaya çıkıyor ki beyin bu kişinin güldüğünü sanıp ona göre mutluluk hormonu salgılıyor. Yani beyin yanıltılmış oluyor. Bu nedenle düşünce ve duygu boyutunda telkin ile kontrol sağlanabileceğini düşünüyorum. Fakat telkine bir ay boyunca devam edeyim ve ay sonunda sınavdan geçeyim, zengin olarak kalkayım, six pack'lerim çıksın vb. söylemler zaten konu dışı olduğundan bu konuda konuşmaya gerek yok.

@Aychovsky'nin yazdıklarını sonradan gördüm. Benim belirttiğim araştırmayı da onunkilerin yanına ekleyebilirsiniz... :)
0
elitist
(26.06.17)
21 gün sadece belirli cumleler soyleyerek bir seylerin degisecegine inanmıyorum. Insanlar genelde sever boyle rakamsal kesinlikleri. Daha da inanirlar. O yuzden 21 rakaminin uyduruldugunu düşünüyorum.

Ama bilinçaltının gerçekliği ayırt edemeyip nasılsan oyle oldugunu kabul etmesi olayı mantikli geliyor. Yukarıdaki ağza cubuk koyup gülme şekli alındiginda beynin tepki vermesi ornegi gibi. O yüzden olumlamayı bilmem ama olumsuz dusuncelerle kendini sabote etmek diye bir sey kesinlikle var bence. Yani 21 gün mutluyum dersem mutlu olur muyum bilemiyorum ama surekli bende şans yok, kesin bi aksilik çıkar, ne istedim de oldu ki gibi cumleler kuran bir insanin hayatinin hicbir zaman istedigi yönde gitmeyeceginden eminim. Buna inanıyorum. Negatif telkinler kesinlikle negatif durum yaratıyor. Olumlu telkinlerin de beyni kandırıp ona göre davranması konusunu biraz daha arastirmak lazim. En azindan ruh halini degistirmesi cok mümkün.

Bence dümdüz olumlu cümle kurmaktan ziyade zihinde canlandırmak önemli. Bunu bilinçli olarak yapmadım ama iyi ya da kötü, insanın kafasında hissederek yasadigi sahneler cogu zaman gerceklesiyor. Cok defa yasadim bunu. Bir açıklamasi vardir diye dusunuyorum. Bunun ne olduğunu bilmiyorum , Olumlamaya degil ama buna inanıyorum sanırım.

Dusuncelerin gercege donusmesini cok hafife almamak lazim ama tüm bunların "her şey senin elinde, sen istersen her şey olur, senin zihnin dışında baska dış faktorlerin onemi yok yeter ki düşün" boyutuna getirilmesini abartılı ve gercekten uzak buluyorum.
0
aquarium
(26.06.17)
psikolojide böyle bir şey vardır mutluyum demekle mutlu olmakla dünyaya daha pozitif bakabilirsiniz ama bir çok insanın toplanıp olumlama yapması yanlış olur ve yeteri kadar etkili olmaz görüşündeyim. insan kendi kafasının içinde mutluyum deyip bir şeylere olumlu yönden bakabilir fakat bunu bi kural gibi yapmak sürekliliğe maruz bırakmak olumluluğu zorunlu kılar ve zorunlu olan şey de psikolojimize zarar verir nitelikte bi etki bırakır bence.

yani, gidin yalnız olumlayın, ama saçma yaşam koçları gibi oooh rahat bi nefes alıyoruz ve mutluyuz şeklinde de değil.

bakın en basitinden normalden fazla bir şekilde empati yapmak size olumlama yaptırabilir. çünkü sürekli başka şekillerde düşünüyor olursunuz ve kendinizi karşıdakinin yerine koyduğunuzda yaptığı şeyler birden mantıklı olabilir. bu bi olumlamadır. yani olumlamayı bi kural gibi değil bi karakter özelliği gibi kullandığınızda daha iyi oluyor bence.

ki bu zamana kadar gördüğüm tüm güzel karakterli ve olumlayıcı insanlar buraya çalışarak değil karakterinde varolarak geliyordu.

ben olumlamaktan bunu anladım yanlış anladıysam kusuruma bakmayın.
0
freetakilir
(26.06.17)
@aquarium zaten olumlu biri olmak, olumlu düşünmek güzel şeyler, çok da severim öyle insanları ama bu olay öyle değil ki, son cümlede de söyledim neden sabah akşam "ben mutluyum, ben mutluyum" diyeceğine, en sevdiği yemeği yiyip gerçekten mutlu olmasın, arkadaşlarıyla buluşup iyi vakit geçirip mutlu olmasın?
0
🌸Apocalypse
(26.06.17)
iyi bir müslüman olup cennete gideceğine inananlar buna mı inanmıyor anlamadım :D
0
sanrı
(26.06.17)
@apocalypse zaten en sevdigi yemegi yiyerek, arkadaslariyla vakit gecirerek mutlu olabilen insanlarin bunlara ihtiyac duydugunu sanmıyorum. Artık hicbir seyin yolunda gitmedigini dusunen, dipte hisseden insanlar çıkış yolu olarak bari mutluyum diyeyim de beynimi kandirayim diye dusunuyor olabilir. Ama ben duygu olmadan sadece söylem ne kadar ise yarar emin degilim. En azindan ruh halimi biraz toparlayabilir miyim diye dusunuyor olabilirler. Ama bence 21 gun olumlama yapacagim diye bir zorunluluga girmek insana kendini surekli "mutsuzum 21 gun sonra mutlu olacagim" mesaji verdigi icin hicbir sonuc alinamayacaktir.
0
aquarium
(26.06.17)
@aqurium alkışladım vallahi, haklısın.
0
🌸Apocalypse
(26.06.17)
Anahtar kelime: (bkz: nöroplastisite)
0
devilred
(26.06.17)
(11)

Kullandığınız lens markalarını yazar mısınız?

biz siz onlar bensiz daha mutlular
Selam duyuru sakinleri. Daha önce göz doktoruna lens kullanıp kullanamayacağımı sormuştum, "kullanabilirsin" demişti. Şimdi de karar verdim, lens kullanayım diyorum. Gözlerimde miyop var. Yalnız açık konuşayım, dereceleri hakkında emin değilim. Çünkü anlam veremediğim şekilde sık düşüp yükseliyor. B
Selam duyuru sakinleri. Daha önce göz doktoruna lens kullanıp kullanamayacağımı sormuştum, "kullanabilirsin" demişti. Şimdi de karar verdim, lens kullanayım diyorum. Gözlerimde miyop var. Yalnız açık konuşayım, dereceleri hakkında emin değilim. Çünkü anlam veremediğim şekilde sık düşüp yükseliyor. Biri 2 olması lazım diğeri de 2,25. Bunu sanırım gözlük camlarımdan ölçerler. Her neyse, ne kullanıyorsunuz siz? İnternetten tavsiye edebileceğiniz bir yer de olabilir. Tikler sabaha, teşekkürler.
0
biz siz onlar bensiz daha mutlular
(26.06.17)
Biofinity /lensmarket.com
0
Tyler89
(26.06.17)
Air Optix Hydraglide
0
Lim5
(26.06.17)
Oasys
0
cabiday
(26.06.17)
Air optix aqua kullanıyorum, çok memnunum. Biofinity, Acuvue oasys ve daha hatırlamadığım başka markalar da kullandım, en memnun kaldığım bu oldu. Lensmarket.com'dan alıyorum hep.

O düşüp yükselme işi bende de oldu onlarca yıldır, en son geçen sene bir doktor amca çözdü durumu. Göz kaslarım çok yoğun olduğu için makineler yanlış okuyormuş. Damlalı ölçüm yapıp doğru dereceyi bulduk sonunda. Sen de yeniden bir baktır derim. Hem numarandan emin olursun hem de lens reçeten olur elinde.
0
devilred
(26.06.17)
air optix day& night aqua. ben cok memnunum. simdiye kadar batma, goz kurumasi vs gibi herhangi bir sorun yasamadim, hatta gozumde oldugunu unutuyorum cogunlukla.
0
fraise
(26.06.17)
Oasys
0
sytemofadownmanyagi
(26.06.17)
Acuvue oasys
0
shotgunwoman
(26.06.17)
Bausch&lomb lensmarket.com'dan alıyorum, baya memnunum.
0
teutonic-terror
(26.06.17)
Acuvue oasys
0
jrixy
(26.06.17)
Air optik kullanıyorum + astigmat da var azcık. Bu aralar gözümden kayıyorlar ama arada batma yapıyor hiç yapmazdı. Var mıdır bi çözümü kullananların uyguladığı?
0
coms
(26.06.17)
Biomedics 1 day extra toric
0
nick konusunda kararsizim
(26.06.17)
(9)

Selam

devilred
En doğal halimle teşrif ettim, rica ederim ^^
En doğal halimle teşrif ettim, rica ederim ^^
0
devilred
(25.06.17)
anadolu lisesi edebiyat öğretmeni

edit: yaş 32 gibimsi
0
gezer tozar zayiflatir
(25.06.17)
Ama mobile de link pleaseee
0
kuehles blondes
(25.06.17)
Abooooovvv beklediğimden çok farklı çıktın. Her şeyden önce ben seni kızıl saçlı sanıyordum.
0
i m cool with that
(25.06.17)
Aaa ben seni ilk defa görüyorum resmen, bi kere daha yaptı demişlerdi ama ben kaçırmıştım :OOoO ayrıca en doğal halin buysa oooo burdan neler çıkar <3
0
ekaterina
(25.06.17)
Sevdi mi çok seven, sevmedi mi de ömrü billah ısınmayan bir insansınız.
0
cabiday
(25.06.17)
ya teyze gelmişsin 42 yaşına sosyal medyaya fotoğraf atmalar filan lütfen evini cifle sen. allah zaten çakmış alnının üstüne. kaşlar lens mi? 10/2
0
xu
(25.06.17)
hayat ağacı kolyesi mi o? o kolyelerin modası geçmedi mi ya? nick'i devilred olan biri için fazla mülayim bir halin var.
0
floydian
(25.06.17)
@floydian

Bereket ağacı kolyesi olarak aldım ve çok da seviyorum. Modayı takip etme derdim hiç olmadı.
0
🌸devilred
(25.06.17)
Kakaolu biriymissin ben daha çok vanilyalı hayal etmiştim seni. Birde sadesin. Kaşlarin haric.
0
for day to break
(25.06.17)
(17)

Klasikleşen ifşa sonrası yorumlarınızı alalım sorusu

basond
Evet arkadaşlar bayramınız kutlu olsun,ne düşünüyorsunuz, aklınızda kim kaldı, gecenin yıldızları kimdi?
Evet arkadaşlar bayramınız kutlu olsun,
ne düşünüyorsunuz, aklınızda kim kaldı, gecenin yıldızları kimdi?
0
basond
(25.06.17)
İlk ifşa zamanlarından beri buradayım, sürekli kendini gösterenler dışında hiç kimse aklımda kalmıyor. Saydığım ilk güruh da iyi olarak kalmıyor.
0
devilred
(25.06.17)
Bu seferki ifşa nerede o eski ifşalar dedirtti. Eskiden burada efsane kızlar ifşa yapardı, bir fotoları 60-70 yorum alırdı. Epeydir görmüyorum onları, o güzel kızlar o güzel gemiler binip gittler mi naptılar. Dün geceki ifşada bana kalırsa 5-6/10 üzeri kız yoktu.

Erkekler desen aynı tornadan çıkmış gibiydi. Sanki hep aynı kişi ifşa yaptı gibi hissettim. Esmer, sakallı ve kedili. İçlerinde yalnızca bir tanesi vardı farklı. Adı filteria mıydı neydi. Hani şu JJ Feild'a benzeyen. Bir tek o kalmış aklımda.
0
i m cool with that
(25.06.17)
kim iyi/kötü, güzel/çirkin bilemem de fragile lady ile yaraticinick sempatik gelenler, iyi birilerine benziyorlar.

erkekler olarak da aynı gemideyiz, birbirimizi gece görsek korkarız, aydınlıkta görsek yol değiştiririz galiba ahaha
0
passion rules the game
(25.06.17)
nickini hatırlamıyorum, çilli ve kırmızı rujlu bir vatandaş vardı. sonunda hoş bir hatun çıktı dedim. -hemde çilli-.
0
battal gemalmaz
(25.06.17)
sadece es kullanicilarina acik ifsa paylasanlarin bunu neden yaptiklarini düsünüyorum, bulamiyorum.
0
pilav
(25.06.17)
Bu sefer 1-2 kişi dışında pek akılda kalan olmadı benim için. Bir de pastorizesut ve yaraticinick adlı arkadaşların ifşaları biraz daha çok konuşulmuş gibi. Onları kaçırmışım, merak ettim.
0
skooma
(25.06.17)
erkeklerin aynı tornadan çıkmış gibi oldukları doğru. hepsi birbirine benziyor :)
bi dahaki sefere ben de ifşa yapıcam. adam görün biraz :))
0
dafuq
(25.06.17)
Bana da bazı kadınlar birbirine benziyormuş gibi geldi. Ufak göz, düşük göz kapağı, minyonumsu tip vs.
0
pike
(25.06.17)
Birkacina baktim. Nick aklimda yok ama. Kizlarin genelde eli yüzü düzgün. Iyi sizle ayni ortamdalar.
0
buf-e kür
(25.06.17)
Kizlarin genelde eli yuzu duzgun ama birinin bunlara "guzel" diyebilmesi icin hic insan icine cikmamis olmasi falan lazim ya, bilmiyorum...

Erkekler cook silik, bi tek yuzunun yarisi olan arkadas "sevimli" gibiydi. Belki tamamini gorsek o da digerleriyle aynidir bilmiyorum sdshshsj
0
piremses
(25.06.17)
Kimseyi görmedim. Birinin güzel biri olmadığinin ima edilmesini de çok kirıcı buluyorum.
0
for day to break
(25.06.17)
Üstteki arkadaşa katılıyorum galiba. Bazıları sırf karşıdaki kırılsın diye abuk subuk yorumlar yapıyor fotoğraflara. Geyiğine dalga geçmek başka, kırmaya çalışmak başka. İyi niyet ve ortalama zeka seviyesi ifşalardan daha beter ahaha

Moderasyon siliyor gerçi

Üzmeyin lan genç genç insanları
0
passion rules the game
(25.06.17)
Kızlardan cabidayi ve gözü açık sevişen yahudinin sevgilisini beğendim.
Erkeklerden keçeli kalem ve passion rules the game sempatikti.
Ayrıca kırıcı yorum yapan ve olumsuz yorumları kaldıramayıp çirkefleşenler yüzünden ifşanın bi eğlencesi kalmıyor.
0
pastörizesüt
(25.06.17)
Love my way'i sevdim, minicik tam arkadas olmalik.
Bir de kaptan arkadas vardi, manzaralari cok guzeldi, uzdu biraz.
0
yaraticinick
(25.06.17)
bu bayram iyi ifşa yapti
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.06.17)
teessüf ederim, resmen gizli saklı ifşa yapmışsınız. çekirdek çitleyerek yorum yazamadığım için bedbahtım şu an. gecenin yıldızı görmedim ama aycho'dur herhalde <3
0
evde liyakat kalmamis
(28.06.17)
Yıldız bence tabii ki aychovsky.

Yardımcı oyuncu oscar'ı da love my way'e gitsin. ^_^ Ama onun içini dışından da çok sevdim.
0
yirmisantim
(28.06.17)
(28)

menemen soğansız olur mu?

demirr
iftara menemen+cacık yapayım dedim. yotube'den birkaç tarif bakayım dedim. rastgele açtığım iki tarifte de menemeni soğansız yaptılar. şimdi sorarım size;1- abi soğansız menemen olur mu?2-menemeni soğanlı mı seversiniz,soğansız mı?
iftara menemen+cacık yapayım dedim. yotube'den birkaç tarif bakayım dedim. rastgele açtığım iki tarifte de menemeni soğansız yaptılar. şimdi sorarım size;

1- abi soğansız menemen olur mu?
2-menemeni soğanlı mı seversiniz,soğansız mı?
0
demirr
(23.06.17)
Olmaz, olmamalı.
0
pastörizesüt
(23.06.17)
Soğansız da yapıyorlar. Ama bence o menemen olmuyor, domatesli yumurta oluyor.
0
aquarium
(23.06.17)
1 yapan var. onu da gömüyorum, öbürünü de gömüyorum.
2 sorgusuz gömüyorum.
0
cay koy geliyorum
(23.06.17)
30 yaşında menemen yemeği başarabilen 30 yaşındaki bir birey olarak menemene soğan koyulduğunu yeni öğrendim. gerçi ben yumurtanının beyazınıda koymuyorum tereyağ,biber, domates,karabiber,pulbiber,yumurta sarısı
0
prezarlatif
(23.06.17)
ben menemende soğanı sevmiyorum, seven olabilir o ayrı.
0
asuturias
(23.06.17)
o da bir şey mi ben yumurta koymuyorum, ama soğan güzel oluyor.
0
ofelia
(23.06.17)
menemen'de iki şeyi çok yadırgarım. biri soğanı, biri de domatesin kabuklarını soyanı. soğan oldu mu veya domateslerin kabukları soyuldu mu ben sevemiyorum o menemeni.
0
olkol
(23.06.17)
Sogansiz olur. Kahvaltı niyetine yedigin şeye sogan konur mu hiç
0
all girls dream
(23.06.17)
menemende soğan mı olur ya tabiki soğansız.
0
sta
(23.06.17)
menemende soğan ne olaki??
0
cursor
(23.06.17)
1- Olmaz
2- Soğanlı
0
i m cool with that
(23.06.17)
1-) Olur
2-) Tabii ki soğansız!
0
nawar
(23.06.17)
geçen seneye kadar soğanlı menemen diye bir şeyin varlığından bile haberdar değildim. bunu üzerine derin araştırmalara girdim ve anladığım kadarıyla orijinal menemen... diye bişey yokmuş, yöreye göre soğan koyan da varmış koymayan da. zaten domatesi biberi ateşte çevirmek neandertalin bile aklına gelebilecek bir şey, bir kişi yapmıyor ki "orijinal tarif" diye bişey olsun.

enteresan olan şu, soğanlı yenen bölgede soğansızına rastlanmıyor, soğansız yenen yerde soğanlısına. bu yüzden o izole ortamda yetişenler için diğer türlüsü menemene şirk koşmak gibi oluyor.

ben hiç yemedim bile soğanlı, o yüzden öylesini beynim inkar ediyor. ama güzel yapan biyerde denk gelirsem yiycem.
0
baba jo
(23.06.17)
Soğan koyunca karnıyarık harcı oluyor o.
0
angelus
(23.06.17)
ya bu menemen meselesindeki faşizan kavgalara bayılıyorum. akp-laiklik kavgası gibi resmen, orta nokta bulunması mümkün değil. soğanlı seven biri olarak ben de kavgaya "menemen soğansız olur diyen namussuzdur, şerefsizdir" diyerek dalıyorum izninizle.

bir de benim merak ettiğim başka bir husus var. menemeni kahvaltı olarak mı görüyorsunuz yoksa yemek mi?
0
nrmnm
(23.06.17)
kahvaltı için soğansız, akşam yemeği içinse soğanlı.
0
hosein
(23.06.17)
1. Abi, soğanlı menemen mi olur?
2. Bkz. 1.
0
devilred
(23.06.17)
1-bizim ailede soğansız yapılıyor

2-iki türlü de severim
0
neseranni
(23.06.17)
1- Olur.
2- Yumurtasız olduğu müddetçe fark etmez.
0
pike
(23.06.17)
yuvarlanantencereninkapagi
(23.06.17)
Soğansız ve yağsız yaparım. Soğanlıysa yiyemiyorum.
Bu zamana kadar herkes beğendi, yağsız olduğunu da anlamadılar :)
0
megalomaniac
(23.06.17)
1-menemen soğansız olmaz. normalde yemekte pişmiş spğan sevmem ama menemende soğana bayılırım. eğer menemeni kahvaltılık olarak yiyeceksen soğan koymayabilirsin ama öğle ya da akşam yemeğinde tüketeceksen soğansız olmaz

2-menemeni soğanlı severim

annem çocukluğumuzdan beri soğanlı yapar, damak tadım öyle alışmış ben de imkanım varsa soğanlı yapar ve severim kahvaltıda bile. ama imkanım yoksa soğansız da yapıp yerim ama soğansız eksik ve yavan geliyor bana.
0
limoncello
(23.06.17)
soganı ilk defa duydum
0
mirty
(23.06.17)
bunun kavgası düzenli olarak dönüyor internette. bizim evde menemeni babam yapar, o da soğanlı yapar. ben soğanlı yapıldığını hiç duymayanlara çok şaşırıyorum mesela. babam yumurta bile koymaz ya da çok az koyar ama soğan koyar mutlaka.

1- soğanlı
2- menemen çok sevmem ama soğanlı
0
nundu
(23.06.17)
sabah soğansız
akşam soğanlı
0
dedim dedim de kime dedim
(23.06.17)
iki türlü de olur. ben sabah yiyeceksem soğansız, akşam yiyeceksem soğanlı yaparım.
0
muslugubozukhayrat
(23.06.17)
1-soğan yoksa ve illa da menemen yenmek isteniyorsa olur. ben soğanlı tercih eder ve yaparım ama yiyecek olarak soğansız menemen önüme gelirse onu da yerim.

2-soğanlı severim, çünkü bizim ailede soğanlı yapılır. hatta ben yaparken bazen sucuk ve kaşar da ekliyorum.
0
nesenbilneben
(23.06.17)
bu konu, bir çeşit 'Sirke-limon" açmazı gibidir :)
www.youtube.com
0
olivia
(23.06.17)
(9)

Makyaj Malzemeleri

panda yuva yapmis sogut dalina
Makyaj malzemelerinden hangisi hediye olarak daha hoş gözükür? Tek bir oje güzel durmaz galiba örneğin. Yani bir kadın ne tür bir makyaj malzemesi gördüğünde az da olsa sevinir? Kişiden kişiye değişir bu. Farkındayım ama en azından 3-4 tane oje almak ile farklı ürünlerden nasıl bir kombinasyon yapıl
Makyaj malzemelerinden hangisi hediye olarak daha hoş gözükür? Tek bir oje güzel durmaz galiba örneğin. Yani bir kadın ne tür bir makyaj malzemesi gördüğünde az da olsa sevinir?

Kişiden kişiye değişir bu. Farkındayım ama en azından 3-4 tane oje almak ile farklı ürünlerden nasıl bir kombinasyon yapılabilir?
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(23.06.17)
ruj olabilir ama tek parça da olsa profesyonel makyaj ürünleri satan markalardan alınırsa hediye niteliği taşır bence. mac'deki sınırlı sayıda üretilen koleksiyon ürünlerinden alınabilir mesela, çok da güzel olur. estee lauder, shiseido, nars, dior, chanel, yves saint laurent vb. markalara da göz atmakta fayda var.
0
theseachange
(23.06.17)
Güzel makyaj paletleri oluyor, içinde birçok çeşit ürün oluyor, geçende hediye ettim ben, çok sevindi arkadaşım.
0
devilred
(23.06.17)
Söyle bir şey var, işin içine renk girince bunlar kişiden kişiye çok değişiyor yakışma yakışmama olarak. (ne biçim cümle kurdum) bir kadına makyaj ürünü hediye etmeyi düşündüğünüze göre o kişi makyajdan anlıyor/seviyor diye düşünüyorum. Belli renk ojeler belli renk rujlar sever böyle kadınlar. Atıyorum pastel tonlarda ojeler ve gül kurusuna yakın tonlarda rujlar gibi. Siz bu ayrıntıyı bilmiyorsanız fena falso olur :) son zamanlarda içinde; kontür, kapatıcı, aydınlatıcı, allık vs bulunan kompleks paletler çok moda, hanımefendinin teni açık/koyu/orta neyse ona göre bir mağazada danışandan da yardım alarak böyle bir ürün alabilirsiniz.
0
apartman teyze
(23.06.17)
Palet güzel fikirmiş. Aslında ben oje beğendim çok güzel(bana göre tabi) ama 2 tane oje yerine palet daha bir etkili gibi durur sanırım. Karar veremedim.
0
🌸panda yuva yapmis sogut dalina
(23.06.17)
Sephoraya gidin oradan tek tek toplayın ya da bir palet alın. Makyaj seven herkesin sevdiği markalar var orada.
0
whysoweird
(23.06.17)
Benim eski patronum kucuk bi kutu icinde yilbasi oldugu icin tabi, kirmizi ruj ve oje, dogal tonlarda kucuk far ve goz kalemi koymustu, bu de cikolata eklemisti :)
Bu tip bi paket yapabilirsiniz siz de. Bizim cok hosumuza gitmisti o zaman.
0
dijalli
(23.06.17)
Palet +1
0
mutlusismankedi2015
(23.06.17)
güzel bir far paleti ile kaliteli bir ruj beni baya sevindirir açıkçası.
0
muslugubozukhayrat
(23.06.17)
Ben far paleti alsam cok sevinirim, rujda filan rengi uymayabilir. Ya da firca seti olabilir.far bazi ya da transparan pudra da her cilde gidebilecek seylerden.
0
neferkitty
(23.06.17)
(6)

Eksiduyuru kişi veritabanı

facebook
Selamlar,Ekşiduyuru için bir fikir beyan edeyim.Kişi veritabanı oluştursak burada, herkesin uzman olduğu bir kaç konuyu yazsa, veya yurtdışında yaşayanlar yaşadığı yer yazsa, bir nevi kişiler için tag oluşturalım. Örnek verecek olursak; facebook: PHP, CRM, Android, ParisVe bu erişilebilir olsa her d
Selamlar,

Ekşiduyuru için bir fikir beyan edeyim.

Kişi veritabanı oluştursak burada, herkesin uzman olduğu bir kaç konuyu yazsa, veya yurtdışında yaşayanlar yaşadığı yer yazsa, bir nevi kişiler için tag oluşturalım.

Örnek verecek olursak; facebook: PHP, CRM, Android, Paris

Ve bu erişilebilir olsa her daim olsa, yeşillendirerek hızlı cevaplar alınabilir, veya sorularda yönlendirmeler hızlıca olabilir.

Ne dersiniz ? Compumaster bi el atsan.
0
facebook
(23.06.17)
O iş olmaz.
0
[GODDARD]
(23.06.17)
Gecen ben de dusundum aynisini. Ama olmaz, duyurunun geliştirildiği nerede görülmüş.
0
veritaslibertas
(23.06.17)
böyle bir uzman veri tabanı oluşturulması çok önceden de gündeme gelmiş hatta compumaster bizzat cevap yazıp üzerinde çalıştığını falan söylemişti. ama izin bulamadım o duyurunun.
0
kuul
(23.06.17)
Yılların konusu bu da, yapılmadı, yapılmaz.
0
devilred
(23.06.17)
Eski konu +1
Teknik olarak yapılır da duyuru böyle bir şeye hazır mı ona emin değilim. Burası daha çok herkesin her konuda ahkam kestiği bir ortam. Bize pek gitmez sanki.
0
doxanikee
(23.06.17)
çok önceden de bu fikir ortaya atıldı.
0
basond
(23.06.17)
(13)

dil bilmenin önemi git gide azalır mı?

soft
malumunuz google git gide geliştiriyor çeviriyi. dili bilmek o kültürü de bir nebze anlamak demek, o dilin insanıyla birebir iletişim kurmak tabi ki bilgisayar çevirisi gibi olmaz ama mesela ihracat departmanında çalışıp hep benzer metinlerle iş yapan elemanlar var. işveren ''buna 3 vereceğime 2 ver
malumunuz google git gide geliştiriyor çeviriyi. dili bilmek o kültürü de bir nebze anlamak demek, o dilin insanıyla birebir iletişim kurmak tabi ki bilgisayar çevirisi gibi olmaz ama mesela ihracat departmanında çalışıp hep benzer metinlerle iş yapan elemanlar var. işveren ''buna 3 vereceğime 2 verip dil bilmeyeni alayım, nasıl olsa bilgisayar yeteri kadar çeviriyor'' demez mi?
0
soft
(22.06.17)
Demez.

Ek: Hıı ok, bu cevap değilmiş.
0
devilred
(22.06.17)
Hayaller google translate gercekler 3 - 5 yabanci dil bilmek
0
Traveller
(22.06.17)
Hic belli olmaz acikcasi. Yapay zeka bugun kestirilemez bir sekilde ilerliyor, yarin ne noktaya gelecegi belli degil, inanılmaz seviyede. Neler olabileceğini kestirmek mumkun degil.
Bu konulari az cok takip eden bilir halihazırdaki ilerlemeyi. Sunu yapamaz bunu yapamaz diyemeyiz kisaca. 5-10 yil sonra hayal edemeyecrgimiz seylerle karlilasmamiz isten değil. Yapay zeka icin konuşuyorum.
Biraz takip etseniz neler oluyor gorebikirsiniz.
0
stavro
(22.06.17)
Yazılı bir şeyin çevirisine "bu iyiymiş" diyebilmek için o yazıyı anlayacak kadar dil bilmek gerekiyor. Biz Google Translate için iyi diyorsak bunu sahip olduğumuz belli bir dil birikimiyle diyoruz. Halbuki dil bilmeyen biri bu çeviriyi denetleyemez. Bu durumda bilgisayardan alınan çıktı için iyi ya da kötü diyemez. Bu sebeple insan faktörü hep önemli olacak.

Başka bir durum araştırma eylemi. Bir fabrikaya bir ürün alınacaksa bu ürün İnternet'te aranırken İngilizce aramalar yapılıyor. Satıcıyla bire bir iletişime geçiliyor. Alışveriş sitesinden makine almak için bile belli bir seviyede iletişim becerisi gerekli. Satış ve satın alma işleri sadece yazılı şekilde yürümüyor. Alınan ürünün özelliklerinden tutun, ürünün ülkeye ne zaman geleceğine kadar bir sürü durum hakkında konuşmak gerekiyor. Telefonla ya da mail ile yapılan görüşmelerde kimse kimseyi çeviri yapsın diye beklemez.
0
dissendium
(22.06.17)
yakın vadede (30-40 yıl) değişeceğini pek sanmasam da uzak gelecekte muhtemelen insandan iyi çeviri yapacaklar. kültür vb. de dahil.
0
doxanikee
(22.06.17)
evet azalacak. ama dil bilmek sadece dil bilmek ise azalacak.

dil bilmek sadece cevirmek degil, bir yaziyi baska dilde okumak degil, dil bilmek bir kültüre acilan pencere hem vizyon hem de kisiyi gelistiren bir olay, farkli acilardan bakmani saglar, kültürel gelisimini saglar.

gelecekte ki ben maksimum 10 yil veriyorum buna, cevirmen kalitesinde ceviri yapabilen sistemler günlük hayatimiza girecek. bakin google 98de kuruldu, 20 senede geldigi nokta bu, kümülatif artan bilgi ile 10 yillik projeksyonda birebir ceviriyi m+kemmellestiren sistemler gelecek. bu sadece machine learning degil, islem gücü ile alakali. hepsi cok hizli gelisiyor bunlarin.

kisaca dil bilmenin önemi ciddi azalacak, normal insanin dil bilmesine gerek kalmayacak lakin dil bilen insanlar kültür olarak bir adim ileri olacaklarindan daha degerli hale gelecekler.

ek olarak makina ve bu sistemlere biz bu hizda alisamayacagimiz icinse yine dil bilen elemanlar degerli olacaklar.
0
kurnaz
(22.06.17)
söylediğin şey şu konuda mantıksız değil; gelecekte git gide bazı meslek gruplarında ya da spesifik senin dediğin gibi mekanik çevirilerin yeterli olabileceği iş alanlarında git gide insana ihtiaç olmayabilir. Dil bilmeyeni alayım değil de zaten hali hazırda bir algoritma var diyip o şekilde robotik bir yatırıma gidebilir.

Lakin bu dil bilmenin önemini azaltmaz. Hatta ingilizce, almanca vs. ek olarak programlama dilleri bilmenin önemi artar zaten her geçen gün artıyor.

Bu da soruya başka bir bakış açısı olsun.
0
qazaqwsx
(22.06.17)
dil bilenler bazen derdini translate ile dahi anlatamıyor. çok basit düzeyde yavaş ve zahmetli iletişim mümkün şuan. bir 50 yıl geçecek ki dil bilmek kadar yerini tutacak. o yüzden şuan gımkansız.
0
douglas
(22.06.17)
Geçen gün buna benzer bir duyuru vardı. Birkaç yıla çok büyük bir kriz olacağı söyleniyor, çünkü çevirmenler, taksiciler, veri analistçileri, memurluk tarzı ve asıl olarak mavi yaka işlerde çalışan komple işsiz kalacağı iddia ediliyor. Çok çok az mesleğin hayatta kalacağı ve insanların çoğu işsiz kaldığı için ekonominin çökeceği ve 'yeraltı yaşam' gibi insanların da evlerini karşılayamayarak yerin altına çekileceği falan konuşuluyor. Sürücüsüz araba, konuşabilen Google Translate, vb. falan oldukça artık dil bilmeye gerek kalacağını hiç sanmıyorum. Bir app'le her dile simultane tercüme yapılması bir 4-5 yıla gerçekleşecek bir şey. Çevirmenlerin ise en fazla, taş çatlasa 20 senesi kaldığını düşünüyorum.
0
aychovsky
(23.06.17)
Yapay zeka ile bir 'paralegal'in yapabilecegi isleri yavas yavas yapmaya basladilar, mumkun mu bilemem ama uzun gelecekte olursa sasirmam sanirim...
0
kassiopeia
(23.06.17)
@aychovsky hakli.
Bir de ceviri isinin icine iyice yapay zeka girdi. Context'i takip edip ona gore ceviri yapilabiliyor ki bu cok daha fazla ilerleyecek. Yakin zamanda bir prototip yapildi ornegin, kulak icine yerlestirilen nohut kadar bir cihaz ve bilmem kac dilde SIMULTANE ceviri yapiyor. Bu ve bunun gibi seylerin daha baslangic oldugunu da hesaba kadarsak birkac yila muazzam seviyelere gelecek.

Sadece translation olayi da degil tabii ki mevzu. Yapay zekanin hangi alanlarda ne ise yarayabilecegini kestirmen mumkun degil, net bir sey varsa o da gun gectikce daha fazla alanda kullanilmaya baslanabilecegi. Yapay zeka aplikasyonlari bugun kendini kodlayip gelistirmeyi ogreniyor mesela. Ayni sekilde surucusuz arabalar her ne kadar sehirlerde caddelerde boy gostermeye baslamamissa da teknolojik olarak akil almaz seviyede ilerlediler. Bir takim altyapi mevzularinin da hallolmasiyla yakinda cirit atacaklar ortalikta. Bazi durumlarda tehlikeyi insandan cok daha once farketip hamle yapabiliyorlar ve duruma gore farkli kararlar verebiliyolar. Onune cikan engellerri ayirt edebiliyiorlar, insan, bisiklet, arac ya da yabani hayvan gibi. Canli surucu bir seylerin ters gittiginin daha farkina varmamisken otopilot olayi gorup ne ypacagina coktan karar vermis oluyor mesela.

Konuyu dagittim ama ozetle dil bilmemin oneminin azalacagindan suphe yok. Cebinizdeki telefonda google translate uygulamasi kamerayi ttugunuz tabelayi "es zamanli" ceviriyor ekranda mesela. Halihazirda mevcut bu. Ceviri uygulamalari ceviri yaptikca insan gibi ogreniyor bugun. Isin icinde yapay zeka var. Sinir yok.
0
stavro
(23.06.17)
hacı bir gün bir odaya kapatırlar sizi ahanda sözleşme ahanda kalem varsa sözünüz söyleyin yoksa imzalayın yada çıkın gider derler.
o zaman diyemezsin ki şunu bir google translateleyeyim.
yabancı dilde pazarlık yaptın mı hiç? abovvv bambaşka bir şey. shovel ready project dedi adam mesela çevir hadi bakalım adam ne demek istedi.
0
dedim dedim de kime dedim
(23.06.17)
hayir azalmaz.

eger ingilizce ceviri bu denli basarili olursa, zaten o noktaya gelmeden once iletisim temelli isler coktan yapay zeka tarafindan icra edilmis olur. avukatlik, doktorluk, muhasebecilik, ogretmenlik vs. vs.
0
scars dont fade
(23.06.17)
(7)

Okuma yapmalar bilmem neler üzerine

devilred
Çooook uzun zamandır merak ediyorum, sormak şimdiye nasipmiş. Burada da akademik gruplarda da çok görüyorum, lisansüstü tez yazarken “okuma yapma”lardan, sürekli bir “makale/essay yazma”lardan bahseden bir güruh var. 1. Bunların alanı ne? Sosyal bilimler filan mı?2. Okuma yapmak tam olarak ne demek?
Çooook uzun zamandır merak ediyorum, sormak şimdiye nasipmiş.

Burada da akademik gruplarda da çok görüyorum, lisansüstü tez yazarken “okuma yapma”lardan, sürekli bir “makale/essay yazma”lardan bahseden bir güruh var.

1. Bunların alanı ne? Sosyal bilimler filan mı?
2. Okuma yapmak tam olarak ne demek? Biz de makale, kitap okuyoruz ama bu kadar havalı söyleyemiyoruz.
3. Nasıl sürekli makale yazabiliyor bunlar? Bu makaleler nerede yayımlanıyor? Okul dergisinde mi?
4. İnsan literatür kaynaklarını nasıl karıştırabilir, unutabilir? Gerçekten bu şıkkı hiç aklım almıyor.
5. Bu insanlar literatüre yeni ne katıyor? Onu oku, bunu oku, özetle; eee?

Bir ömür kadar uzun süren yüksek lisans tezi hazırladım, elli sayfayı zor buldu. Dibine kadar da bilim yaptık ama kısmet.
0
devilred
(22.06.17)
1) Anlamadım bu soruyu. Makale sadece sosyal bilimlerde mi yazılıyor yani?
2) Okuma yapmak literatür taraması işte. Havalı bir söz değil ki. Bu senin algından kaynaklanıyor. Burada biz kim peki?
3) Hangi insanlar? Sürekli makale yazmaktan kastın hangi sıklık? İnsanlar makaleler yazıyor. Bazıları okul dergilerinde bazıları hakemli dergilerde yayınlanıyor.
4) Bilmiyorum, tartıştığı literatürün genişliğine bağlı. İnsan bazen, ya ben bunu hangi makalede/kitapta okumuştum acaba diye sorabiliyor.
5) Okuyup mevcut tartışmaları görüyorsun. Yoksa mevcut tartışmaların farkında olmadan hiçbir şey üretemezsin. Bunun ardından yazarak bir şeyler üretiyorsun. Ancak yazı yazman ve makale yayınlaman sürekli yeni bir şey ürettiğin anlamına gelmez tabii ki.

Genel olarak neye parmak basmaya çalıştığını anlamadım bu soruda. Sosyal 'bilimler' eleştirisi mi, yoksa makine gibi yayın yapmaya çalışıp özgünlüğünü kaybeden akademisyenlere mi?
0
protector
(22.06.17)
@protector

Hiçbir eleştirim yok, bir uygulamalı bilimler insanı olaraktan gerçekten bilmediğim bir sistem ve dil var ortada, onu anlamaya çalışıyorum.
0
🌸devilred
(22.06.17)
O zaman şöyle bir toplu cevap yazayım.

Genel olarak sosyal bilimlerde dil ve kullanılan kavramlar çok önemlidir. Kullanılan her kavram, anlamı biliniyor gibi gözüken her sözcük için binlerce sayfalık tartışmalar vardır. Sosyal bilimler için konuşursak, bu sebeple, sürekli okuma yapıp takip etmen gerekiyor. Dilin önemi, ek olarak, daha fazla yazmanı gerekli kılıyor. Tabii, gündelik siyasete ve topluma ilişkin yorum yapabilme ihtimalin de fanzin, gazete, dergi gibi yerlere de yazı yazmanı sağlıyor. Bu sebeple çok yazı yazıp çok yayın yapıyorsun. Ama bunların küçük bir kısmı, en önemli hakemli dergilerde oluyor.
0
protector
(22.06.17)
1) Genellikle Sosyal Bilimler, 'Humanities'in kapsamındaki bölümler oluyor.
2) Zamanında ben de okuma yapmıştım ama okuma yapmak bildiğimiz makale okuma gibi değil. Her hafta ya da gün bir metin oluyor, o okunup tartışılıyor. Her cümlenin üstüne üç milyon saat tartıştığında 'okuma yapma' oluyor. Bazen hoca ile tartışılıyor, bazen grupla ama bir kaynağı tartışmak birkaç işgünü alabiliyor. Çünkü 'Bu cümle hangi felsefik görüş ile çelişiyor, hangisi ile elele kolkola' diye 350 saat yorum yapılabiliyor.
Beni bir feminist mühendisler grubuna davet etmişlerdi ve bir kaynak kitabımız vardı. Örneğin, Freud ve kadın konusunu 4 hafta falan tartışmıştık ama tartışmayı kaynaklarla yapıyorsun.' Bilmemkim ve diğ. 2003 yılında böyle derken hala bu nasıl savunulabilir' gibi. Literatür taramasının önce sözlü ve tartışmalı yapılıp sonra yazılması gibi.
3) Okul dergisi de var, bol bol Sosyal Bilimler ile ilgili dergiler de var.
4) Bunu hep yapıyorum ben. Kaynak sayısı 5-10'u geçince 'Hangisi hangisini yapmıştı, ben kimdim, ben ne yapmıştım, bunların arasındaki fark ne' ya da 'Bunu biri yapmıştı da, kim yapmıştı' oluyorum. Yazar isimlerini aklımda tutamıyorum. Bir de üstünden zaman geçince o çalışma yapılmış mıydı, yapılmamış mıydı, unutuyorum. O yüzden 5 klasörlük makale çıktıları var konulara göre. Seçe seçe onları arada karıştırıyorum. Tez 500 küsur sayfaydı, 400 tane kaynaktan derlemişim. Sonrasında da uygulaması vardı. Kalmıyor ki aklımda hangisi ne yapmıştı. Bu bir özellik değil, arkadaşımınki de 60 sayfaydı. Arkalı önlü ikimizinki de. Her türlü olabiliyor.
5) Derleme, toplama katıyorlar. Örneğin, bir arkadaşım Cumhuriyet Dönemi Kız Ensititüleri'nin topluma katkısı konulu bir tez yazmıştı. O konuda bir derleyici çalışma yok normalde. Yani, 'Kız Enstitülerinin başına ne gelmiş, yararları nelermiş, o dönem neler yapılmış' desen o zamana kadar parça pinçik bilgi var ama tek bir oturup üstünden geçilebilecek kaynak yoktu o tezi yapana kadar ya da özet halinde vardı. Şimdi koskoca bir 30 yılın ayrıntılı araştırması derlenmiş ve toplanmış olarak var. Üstüne yapılan yorumlarla da yeni tartışma alanları açılıyor.
0
aychovsky
(22.06.17)
Buna niye takildin anlamadim ama kendi kismimda olanlari cevaplayayim. (buraya edit: yukarida yazdigini gormeden yazdim bunu, simdi anladim.)

1- Hayir, fenbilimciler de okuma yapabilir.
2- Ben "okuma yapmak" sozcuk obegini belirli bir konu uzerine yaptigim okumalar icin kullaniyorum. Gunluk literatur takibinin yanisira merak ettigim bir konu uzerine tarihinden bugune onemli kaynaklari okuyorum. Ornek vermek gerekirse "Turkiye'de evrim egitiminin tarihcesi" uzerine meclis tutanaklarindan eski ders kitaplarina Talim ve Terbiye Kurulu kararlarina kadar erisebildigim belgeleri okudum. Oradan kendimce ozetleme yaptim, makale falan olarak basmadim.
3- Makale sureklilik arz eden bir surec zaten. Burada ne demek istedigini anlamadim. Bahsettigin sey SCI dergilerde makale ise onu genelde okuma yaparak degil, calisma yaparak ortaya cikariyoruz fen bilimlerinde. Onun haricinde zaman olursa Turkce dergilerde de derlemeler yapmaya calisiyorum ben, maksat Turkce literature katki olsun.
4- Iyi not tutmayinca oluyor o. Ben hic iyi not tutabilen bir insan degilim, zaman zaman oluyor.
5- Literature katki onu oku bunu oku ile olmuyor. Yaptigin calismayla oluyor. Ek olarak zaman zaman bilgileri derleyip toparliyorsun. Bu da bir katki olmakla beraber, calismalar kadar degil.

Yani durum sosyal bilimlere ozel degil. Fen bilimlerinde ilgini ceken konularda da "okuma" yapabilirsin.
0
evrim halkasi
(22.06.17)
Sosyal bilimler alanında ele alınan araştırma nesneleri, fen bilimlerinde ele alınan nesneler kadar somut değil. Sosyal bilimlerdeki ele alınan kavramlar her bireyin(veya toplumun) algısına, bilgi birikimine, deneyimine, çevresine göre tekrardan kurgulanabilecek kavramlar. Bu yüzden üzerinde yazı yazmak çok daha kapsamlı oluyor. Pratik bir fayda beklerseniz yani "eee?" derseniz zaten bilim kanadından çıkmış (fen için de geçerli) ve politika (teknoloji) kanadına geçmiş olursunuz. CERN'de elde edilen bulgular ne işimize yarayacak demek gibi bir şey olur. Pratik anlamda hiçbir işe yaramayacak fakat evrenin nasıl oluştuğuna ışık tutacak. Kuantumun sade vatandaş için önemi nedir ki? Fakat bu bilimsel bulgulardan kuantum bilgisayarlar üretilirse işte teknoloji ile bilirlikte bilim hayatımıza girmiş olur.
0
elitist
(23.06.17)
@elitist

Pratik kullanıma yönelik bir imada bulunmadım, üstüne eklemekten bahsediyorum. Özetlemek, üstüne eklemek olmuyor. Yeni bir kavram mı atıyorlar ortaya, ne oluyor sonuç olarak?
0
🌸devilred
(23.06.17)
(5)

Bir şey soracağım..Sevmekle alakalı?

qazaqwsx
Merhaba,Hiç o kişiden çok o kişiyi sevmeyi sevdiğiniz oldu mu? Hiç bunu düşündüğünüz/hissettiğiniz oldu mu? Böyle bir şey olabilir mi peki sizce?Bu da aslında sağlıklı bir şey değil değil mi? Bir nevi alışkanlık hali bu da aslında..
Merhaba,

Hiç o kişiden çok o kişiyi sevmeyi sevdiğiniz oldu mu? Hiç bunu düşündüğünüz/hissettiğiniz oldu mu? Böyle bir şey olabilir mi peki sizce?

Bu da aslında sağlıklı bir şey değil değil mi? Bir nevi alışkanlık hali bu da aslında..
0
qazaqwsx
(22.06.17)
İnsanlar aşık olmayı boşa özlemiyor; sevilen kişi sadece bir araç, sevmek amaç. Bunun da insanın narsistliğiyle bir bağlantısı vardı ama şimdi hatırlayamadım nasılını.
0
devilred
(22.06.17)
ben devilred'in tam tersi düşünüyorum. aslında sonunda yine narsisizme bağlanıyor ama benimki farklı yoldan. asla "aşık olmayı" özlemiyorum çünkü sevgi benim için özel, çaba gerektiren bir şey. değeri, ayrıcalığı olmalı diye düşünüyorum. sevdiğim kişi için, ilişkim için hiçbir şekilde değilse bile mental olarak çok enerji harcarım, orası kesin. böyle bir şeye beni sevmeyen, bunu hak ettiğini düşünmediğim biri için katlanmam. sevmenin en güzel yanı hayatını paylaşabileceğin ikinci bir kişiyi getirmesi. yoksa hiç sevmezdim ben açıkçası, seviyor olmanın neyini seveyim ki bana ne. ben kişiyi seviyorum. sevgimi hak ettiğini düşünmüyorsam enerjimi daha başka şeylere kanalize ederim, ne uğraşcam.
0
der meister
(22.06.17)
ben devilred'e katiliyorum.
0
ateistanbul
(22.06.17)
Oldu. Hatta iki his birbirine o kadar yakın ki "Ben onu mu seviyorum, sevmeyi mi seviyorum" diye sorardım bol bol. Sonra ayrıldık ve başka biriyle de beraber olduktan sonra böyle bir soru hiç kafamda olmadı. Sonrasında "Meğer ben kendimi ilişkide sanıyormuşum" dedim.

Alışkanlık hali değil tam. Duygularının senden mi, ondan öı kaynaklandığına emin olamama ve aradaki bağı çözememe gibi sanki. "Bir ley havada ama be havada" gibi bir adını koyamama durumu oluyor. "Kafamda önemli bir soru kalmadı"lık bir birlikteliğin ne kadar önemli olduğunu anladım.
0
aychovsky
(22.06.17)
Bu benim de dikkatimi çekti. Tanımadan çok asiri, deli gibi hoşlandığım, elimin ayağımın titrediği insanlarla tanıştıktan sonra aşırı derecede sıradan bir ilişkim oluyor. Ben de sevmeyi sevmek tabirini kullanıyorum hep bu konudan bahsederken. Bu bı alışkanlık olabilir. O ilk andaki heyecanı yaşamak aşkı yaşamaktan daha kolay ve daha masrafsız olarak görünebilir ve hissettirebilir insana. Ayrıca o ilk an hissettiklerini hissetmek için böyle bir insana dönüşmüş olabilirsin, yani bunu alışkanlık edinmiş olabilirsin. Bence kötü bı alışkanlık ve normal olmamalı. Bana normal gelmiyor.
0
virvirvir virvirvir
(23.06.17)
(17)

İnsanlar nasıl bu kadar laubali? sinirlendim.

ekaterina
Ya eski bir öğrencim İstanbul'a gelmiş görüşelim dedi, işim var yarın yurt dışına gideceğim valiz hazırlıyorum, çamaşır yıkamam lazım vs. dedim. Çamaşırı elde mi yıkıyorsunuz yazmış :/ e işim var işte bak samimi görüp detay da vermişim sana, gerçekten işim olduğunu anlatmaya çalışıyorum, neden sorgu
Ya eski bir öğrencim İstanbul'a gelmiş görüşelim dedi, işim var yarın yurt dışına gideceğim valiz hazırlıyorum, çamaşır yıkamam lazım vs. dedim. Çamaşırı elde mi yıkıyorsunuz yazmış :/ e işim var işte bak samimi görüp detay da vermişim sana, gerçekten işim olduğunu anlatmaya çalışıyorum, neden sorgu? Sonra yurt dışına neden gidiyorsunuz dedi, ailemi görmeye falan diye anlattım biraz, anneniz akıllı kadınmış, babanızı yalnız bıraksa şimdi bir sürü kardeşiniz vardı yazmış. Oha yuh, öyle değil mi ya? Bi şey desem mi çok patavatsız olduğuna dair vs.

Bu çocuğu severim de o kadar yani, belirli gün ve haftaların hepsini kutlar, iyi bir çocuk ama konuşacak çok şey bulabilir miyiz emin de değilim, pek görüşesim de yoktu. 1-2 kişi hariç öğrencilerle bireysel görüşmeyi sevmiyorum zaten. Bunu söylesem mi toplu görüşsek daha uygun olur gibilerinden? Yoksa sallamayıp bahaneye devam mı :/
0
ekaterina
(22.06.17)
Ayrıntı verme, müsait değilim de bitir. Fazla laubali, toplu görüşmek yeter de artar.
0
elikası
(22.06.17)
ders olmuş bundan sonra kimseye ayrıntı bilgi vermezsiniz.
yahu bunlardan sana ne deyip terslerim ben olsam.
0
basond
(22.06.17)
Gerçekten laubali imiş. Bahanelere devam, iyi çocuk diyorsun madem, açıkça terslemeye gerek yok.

Bi de sana yazıyor olmasın bu? Ben bu kadar laubali öğrenci duymadım hiç de.
0
devilred
(22.06.17)
Bana da yazıyormuş gibi geldi. Bizim jocalarımız da bir yere kadar ayrıntı verirdi, biz de verirdk. Aramızda samimiyet çoktu ama bu da çok laubaliymiş. Ya hiçbir şey yazmamak ya da sert cevap vermek gerek. Ama bu kadar ısrar ve laubalilik biraz yürüyormuş gibi.
0
aychovsky
(22.06.17)
Ay yok hiç zannetmiyorum yazma yürüme olacağını falan benden olumlu bi şey olamayacağını çok iyi biliyodur bence. Ben eski okuldan ayrılalı baya oluyor, ondan beri görüşmedik de o zaman şakalaşıyoduk falan ama gene de bu derece değildi şaşırdım.
0
🌸ekaterina
(22.06.17)
Laubalilikten ziyade terbiyesizlik bu. Hocayı geçtim, fazla samimi olduğun arkadas dışında -ki onun da sınırı var- kimseyle böyle konuşulmaz. Terslenmeyi hak etmiş bence.

Ha bir de insanlar nasıl bu kadar laubali demişsiniz, siz izin verdiğiniz için büyük ihtimalle. Baska hicbir hocasi ile bu sekilde rahat konuşamıyordur muhtemelen. Her zaman belli bir mesafeyi korumak, sınır aşıldığında gereken tepkiyi göstermek lazim.
0
aquarium
(22.06.17)
Aşırı densizmiş öğrencin, kesinlikle seninle bu şekilde konuşmaması konusunda uyarmalısın. Tepki göstermeyip konuyu geçiştirirsen aynı laubalilikle tekrar karşılaşabilirsin.
0
pike
(22.06.17)
Camasir yikadigini soylemen samimiyet fakat elde yikayip yikamadigini sormasi laubalilik?
0
osssy
(22.06.17)
Laubaliligin ötesi biraz bu terbiyesizlik. Toplu görüşmelesim de gec. Bahane ile düzelmez bu
0
all girls dream
(22.06.17)
Babanla ilgili konu da biraz haddini asmiyor musun? diyebilrsin.Cocuk inanilmaz itici ve patavatsizmis yalniz.Muhtemelen arkadaslik iliskilerinde de böyledir bu jöle. En sevmedigim tip. Kisa cevaplarla kestirip at.
0
maria puder
(22.06.17)
bu saygisizca yazdiklarina ragmen halen terslemis olmanla onun bunları yazmasi ayni nedenden.
0
partizan
(22.06.17)
*terslememis
0
partizan
(22.06.17)
ben diyecek şey bulamadım, eşime okudum, dehşete kapıldı ağzını falan bozdu, adam söylemiyle şöyle dedi: "s.ktir git derim, ne borcum var amq, onun borcu var o kadar öğretmiş etmiş öğretmeni, her yerden engellerim, herkesi kendi ailesi gibi mi sanıyormuş..." evet benim/bizim için bu kadar ağır olurdu tepki..

yol yakınken kurtulmak lazım.
0
cedilla
(22.06.17)
Minyon biriysen (1.55 m boy ve 55 kg) yüz buluyordur. Bazı hocalar hiç hoca gibi durmuyor. Espri yaparak seni eğlendirmeye çalışıyor da olabilir. Rahatsız oluyorsan uyar. Zor bir şey değil.
0
dissendium
(22.06.17)
Ben olsam kestirip atardım. Açıkça yazayım. "Annen yularını gevşek bıraksaydı baban bir sürü çocuk peydahlardı." demek istemiş. Bu ne biçim bir öğrenci-öğretmen ilişkisi? Hiç sevmem böyle tipleri. Benim hocam olsa "Peki hocam kolay gelsin, müsait olduğunuz bir zaman görüşmek üzere." der kapatırım. Samimi bir hocamsa "Yardıma veya herhangi bir şeye ihtiyacınız var mı?" derim. Ötesi doğru değil. Açık açık terslemelisin.
0
Lim5
(23.06.17)
Keşke yaşları da yazsaydın. Ona göre yürüyo mu yürümüyo mu anlardık.
0
ahada nick
(23.06.17)
bu arkadaşla toplu bile görüşme derim. haddini bildirip engellemek lazım hiç hoşlanmam böyle şeylerden. senin hatanı da söyleyeyim, birine direkt hayır demek yerine böyle ayrıntı vermen, karşı tarafı gelemeyeceğine ikna etmeye calısman doğru değil. uygun değilim kusurabakma diyerek sonsuzluğa gönderebilirsin böyle girişimleri.
0
denne
(23.06.17)
(23)

Şeytanla anlaşma imzalamak

binder dandet
Bugün gelse ve size :-Bu anlaşmadan sonra çok rahat yaşayacaksın, sıkıntı çekmeyeceksin ama asla bir aileye sahip olamayacaksın, ya da çocuğun olmayacak. Yalnız öleceksin.dese,Tepkiniz ne olurdu?
Bugün gelse ve size :

-Bu anlaşmadan sonra çok rahat yaşayacaksın, sıkıntı çekmeyeceksin ama asla bir aileye sahip olamayacaksın, ya da çocuğun olmayacak. Yalnız öleceksin.

dese,

Tepkiniz ne olurdu?
0
binder dandet
(22.06.17)
ustune holoskoyu da veririm
0
partizan
(22.06.17)
canıma minnet derim. aile ve çocuk gibi şeylerin sıkıntıdan, dert tasadan başka getirdiği ne var ki? yalnız yaşamak gibisi yok.
0
rotten head
(22.06.17)
çok farazî olmuş. ben kabul ederim. istersen daha zorlu seçenekler vereyim sana.
0
i drive the hearse
(22.06.17)
Hepimiz yalnız ölüyoruz gibi klişelere hiç bulaşmadan ben kabul etmem diyorum. İstediğim hayat öyle bir hayat değil.
0
devilred
(22.06.17)
Havada karada güle oynaya kabul ederim. Aile kurmak gibi bir planım yok zira.
0
i m cool with that
(22.06.17)
Şeytana güvenmiyorum.
0
megalomaniac
(22.06.17)
aile olmaktan kasit nedir? aile olmadan sevgilim, iliskilerim falan olacaksa kabul ederim. komple yapayalniz bir hayat vaat ediliyorsa kabul etmem
0
duru arsnova
(22.06.17)
Seytan varsa cehennem de var demektir, surda siksan 50-60 yil, hadi 100 yasarsin, onu iyi yasayip ebedi ceza iskenceye razi olmak sacma degil mi? Seytanla anlasma yapana kim bilir naparlar orda. Direk imana gelir oruca baslardim, on vakit namaz kilardim.
0
beriberi
(22.06.17)
Bunu fantazi boyutunda düşünmeye gerek yok, zaten hergün olan sıradan birşey. Her birimiz işimize geleni tercih ettiğimiz için irili ufaklı, yüzlerce, binlerce yanlış iş yaptığımızda farklı birşey mi oluyor? Nereden baktığımıza göre adını farklı koyabiliriz sadece.
0
mikro patlama
(22.06.17)
çok ucu açık bir anlaşma. çok rahat yaşayacaksın, sıkıntı çekmeyeceksin derken orta direk memur yapacaksa kalsın. bir buffet, bir gates, bir zuckerberg, bir rockefeller kadar zengin ama bir instagram gezgini gibi işten uzak yatarak yaşayacaksam ve de "yalnız ölmek"ten kasıt evlenmemek ve çocuk sahibi olmamak ise kendi kanımla imzalarım garanti olsun diye.
0
nawar
(22.06.17)
Kabul etmem. Alınırım da. Şeytanın benim ailemle ne işi var? ruhu istemiyor muydu o? neden ruhumu istemedin, sen benim ruhumı beğenmiyor musun derim.
0
whysoweird
(22.06.17)
Şeytan benimle anlaşma yapmaya çalıştığına göre doğru yoldayım derim.
0
elikası
(22.06.17)
Bsg derim.
0
[GODDARD]
(22.06.17)
Bunun için anlaşmaya gerek yok, çoğu insanı bekleyebilecek bir şey. Ben aileyi daha önemsiyorum .3 günlük dünya bari sevdiğimiz insanlarla aile olabilelim .
0
cabiday
(22.06.17)
Kabul. Net.

Ancak üstte şeytana güvenmiyorum denmiş. Haklı! :D
0
tuzumkuru
(22.06.17)
jileti alayım derim. koca anlaşma kalemle mi yapılırmış.
0
rhan
(22.06.17)
Allah versin canım der devam ederim
0
klar
(22.06.17)
İmzalamam ama aileden feragat edemeyeceğim ya da onu bunu rahat yaşamanın önünde tuttuğum için değil. Hayat benim hayatım ve elde ettiğim şeyler benim için çok değerli. Herhangi bir şey için kendimi parçalamak ya da zorla güzellik oldurmak istemiyorum ama hayat benim hayatım. Birinin anlaşmasıyla değil, istediğim gibi şekillendirmek istiyorum sonucu ne olursa olsun. Ham bir başarının içini doldurmamam, bir şeyi aldıysam arkasında temelim olmalı. Yanlış bir şey yaptıysam da sonuçlarına kaylanayım. Sonuçta hem rahat yaşamayıp hem yalnız da ölebilirim, neden olmasın da; geriye döndüğümde 'Bu benim hayatımdı' diyeyim, 'I did it my way' diyeyim. Destek ve yardım güzel şeyler ama torpil, büyü, vb. istemem. Benim canım cennet, cehennem istemiyor; benim canım dünyayı keşfetmek istiyor.
0
aychovsky
(22.06.17)
WP

odanin icerisindeki sicak hava cami olmayan bir pencereden esen rüzgarla dagildi, methuselah ilk doganlardandi, kendisi gibi dogan gruptaki diger cocuklarla beraber bir adada yasiyorlardi artik. bir kac sene önce bazi anlasma sahipleri yenidoganlari öldürmeye baslamisti ve bundan dolayi artik beraber yasiyorlardi.

bu karari vermelerine yardim eden methuselah'in babasi ise bu grubu bir arada tutmaya calisiyordu, kendilerine yeni nesil adini vermislerdi. onlara yardim eden anlasma sahipleri insanligin soyunun tükenmemesi icin ellerinden geleni yapiyorlardi. bir süredir adaya disaridan ziyaretci kabul edip hem onlarin sinirsiz imkanlari ile ihtiyaclarini temin ediyorlardi hem de siginakla ile beraber bir ambar insa ediyorlardi. bu ambar ise gelecklerine acilan bir kapi olacakti.

kabul edilen ziyaretciler anakarada büyük bir loto ile seciliyordu, insanlik tarihinin en büyük lotosu olan adaya ziyaret bileti cekilisine her sene 3 milyardan fazla kisi katiliyordu. toplamda ise sadece 200 kisilik bir grup adaya gitmeye hak kazaniyordu.

ada disinda kac yenidogan oldugunu bilmeselerde adanin nüfusunun bir kac kati oldugunu düsünüyordu methuselah'in babasi. fakat her grup kendileri kadar birlesmeye yanasmiyordu. hatta ilk yillarda aralarindan birinin ölümüne bile neden olmustu bu yakinlasmalar.
0
kurnaz
(23.06.17)
Ahiret hayatında sıkıntı çıkarabilir gibi geliyor böyle bi anlaşma. O yüzden kabul etmem.:p
0
ahada nick
(23.06.17)
Yok kardeş derim
0
mutlusismankedi2015
(23.06.17)
Ben buna yakın bir anlaşma imzalamış olabilirim...
0
burka
(23.06.17)
pazarlık yapardım, çocuğum olsun ama gay olsun gibisinden bir teklifi kabul ettirmeye çalışırdım
0
docrivers
(23.06.17)
(4)

Lens kullanmaya başladım

apolitikherif
Bugün kullanmaya başladım. Ve aklıma şöyle bir soru geldi: olur da gözlerim kaşınırsa ne yapmalıyım. Kaşısam ne olur, kaşımalı mıyım...
Bugün kullanmaya başladım. Ve aklıma şöyle bir soru geldi: olur da gözlerim kaşınırsa ne yapmalıyım. Kaşısam ne olur, kaşımalı mıyım...
0
apolitikherif
(22.06.17)
Göz kapağının üstünden yumuşak hareketlerle kaşıyabilirsin.
0
devilred
(22.06.17)
devilred+1

bir de genelde gözpınarını hafifçe kaşıyınca da geçiyor kaşıntı.
0
treamorg
(22.06.17)
Gözüne çok bastırmadan kaşıyabilirsin.Lens kullanırken gözün kuruyacağı için suni gözyaşı kullanmanı tavsiye ederim.Çok sıcaklarda da güneş gözlüğü kullanırsan lensin kurumaz.
0
beyaztenlikiz
(22.06.17)
Kasiyacaksan çok dikkatli ol, üst göz kapağının içine kaciyo namissiz
0
nihannihan
(22.06.17)
(13)

Uçakta hangi koltuğu seçiyorsunuz ?

Mehmet Ersoz
MerhabaUcakta rahat ve güvenli yolculuk için hangi joltuğu tercih ediyorsyçunuz?Acil çıkış kapılarının yakınlarını tavsiye eder misiniz ?Saygilar
Merhaba

Ucakta rahat ve güvenli yolculuk için hangi joltuğu tercih ediyorsyçunuz?

Acil çıkış kapılarının yakınlarını tavsiye eder misiniz ?

Saygilar
0
Mehmet Ersoz
(22.06.17)
ayağımı dışarıya sarkıtabilmek için koridor ve mümkünse en arka.
0
re noreno
(22.06.17)
acil çıkış candır.
0
luchetti
(22.06.17)
arka taraf koridor, cillop gibi servis.
0
cursor
(22.06.17)
10F, her zaman. en iyi koltuktur.
0
i drive the hearse
(22.06.17)
Acil çıkış çok ayak altı oluyor. En arkalar mis. Uçak boşsa ve online checkin yapmamışsan bir de yanına bloke rica edersin. Üç koltuğa yayılıp uçarsın.
0
catch the arrow
(22.06.17)
10F +1

Ay bunu hatırlayan kalmış haha.
0
devilred
(22.06.17)
en arkalarda herhangi bir yer. hem yanım boş kalıyor hem de uçak iner inmez ayaklanıp koşturan insanlarla haşır neşir olmak yerine yer ekibini izliyorum camdan.
0
floydian
(22.06.17)
10F +1
0
i m cool with that
(22.06.17)
neden bilmiyorum ama 24F
0
duru arsnova
(22.06.17)
23M KOCAELİ

ben kanatlara yakın ve cam kenarında olmak istiyorum, özel bi koltuk tercihim yok, online check-in'de varsa eğer kanada yakın ve cam kenarı almaya çalışıyorum. motor sesi, kanadın voink voink sallanması, hem de dışarıyı izleyebiliyor olmak vs. tam anlamıyla "uçtuğumu" hissediyorum. hoşuma gidiyo, uçağa doyuyorum resmen.
0
der meister
(22.06.17)
kesinlikle 10f
0
basond
(22.06.17)
kanattan 2-3 satır ileride oluyorum genelde yer varsa ağer. tabi bu türk hava yollarındaki koltuk seçme zamazingosunda oluyor genelde. onun dışında default pegasus ne verirse.
0
rain when i die
(22.06.17)
F olmasına özellikle dikkat ediyorum 9-10 F yetüşebilirsem alıyorum ama son zamanlarda hepm13F ile uçtum
0
ruh i tibbiye
(22.06.17)
(28)

Bebeğimi Öpemezsin!!! Duyarı

aradaki uzaklik
Beyler, bayanlar. Yine toplumu ortadan ikiye ayıran başka bir konuyla baş başayız.Öncelikle söylemem gerek ki, 6 aylık dünya tatlısı bir tosuncuk babasıyım. Allah herkese nasip etsin. Çok ayrı bir şeymiş, sahip olmadan inanmazdım.Şimdi geçenlerde yolda "bebeğimi öpemezsin, sevemezsin, dokunamazsın!"
Beyler, bayanlar. Yine toplumu ortadan ikiye ayıran başka bir konuyla baş başayız.

Öncelikle söylemem gerek ki, 6 aylık dünya tatlısı bir tosuncuk babasıyım. Allah herkese nasip etsin. Çok ayrı bir şeymiş, sahip olmadan inanmazdım.

Şimdi geçenlerde yolda "bebeğimi öpemezsin, sevemezsin, dokunamazsın!" duyarı kasan manyak bir anneye denk geldim, yaşlı tosuncuk bir amcaya duyar kasıyordu. Bildiğiniz nedenler işte; "mikrop kapabilir, hasta olabilir, neden tanımadığım biri dokunsun ki bebeğime vs."

Ben ise tam tersi, bebeğime insanlar dokunsun, kucağına alsın, sevsin, gülsün, mıncıklasın istiyorum. Tabi ki bunun bir sınırı var, şapur şupur yanağından öpmesini istemem ama bebeğimin yüzüne gülen, kucağına alan, ayaklarını mıncıran insanlardan hiç rahatsız olmuyorum, bilakis hoşuma gidiyor.

Bizim toplumun da en büyük güzelliklerinden birinin bu samimiyet ve sevgi olduğunu düşünüyorum (batılılarnı aksine).

Ama görüyorum ki bazı anne babalar bebeğin dış dünyayla temasını, yaşlı teyze-amcaların veya genç insanların bebeğe dokunmalı ilgisini, sevmeleri, koklamaları, kucaklamaları kırmızı çizgi kıvamında görüyorlar. Hatta bunu yapmamanın bir medeniyet göstergesi olduğunu düşünüyorlar.

Sizce de bu düşünce tarzında bir sıkıntı yok mu? Bu maymun mu ki tel kafeste büyütesin, balık mı ki akvaryumdan dışarıya çıkaramayasın? Bırakın çocuklarınız dış dünyayla barışık, sevgi dolu, mıncırmalı büyüsün. YA BENİM KENDİ BEBEĞİNİ 2 AYLIK OLANA KADAR ÖPMEYEN ARKADAŞIM VAR!!'1! LANET OLSUN!!!

Her neyse, ne diyorsunuz bu konuda? Fikriniz nedir?
0
aradaki uzaklik
(22.06.17)
Sıkıntı yok bence, yabancıların dokunması çok saçma, kucağına aldığında ne niyetle aldığını da bilemezsin. Tosuncuk amcalardan ne iğrenç düşünceler çıkabildiğini de biliyoruz hiç gerek yok o yüzden. Çocuğum olsa asla izin vermem.

Ben şeyi sevmiyorum, tanıdık bildik bebeklerin annelerinin "ay daha aşıları tam değil kucağına almasan daha iyi" demelerini. Hasta olsam zaten almak istemem yani çok saçma geliyor bu.
0
ekaterina
(22.06.17)
avrupa'da bu daha çok pedofili kaygısıyla yapılıyor diye biliyorum. yoksa çocuğu steril bir ortam içinde yetiştirmek ona faydadan çok zarar getirir. başa dönecek olursak evet manyak ve sapık oldukça fazla o nedenle daima uyanık olmak zorundayız.
0
lazpalle
(22.06.17)
Ben istemedigim birinin beni opmesine de karsiyim. Bana, cocuguma ya da bir esyama bir yabancinin dokunmasi sacma en basta!

Edit: Amcasinin teyzesinin kuzenlerinin opmesiyle onu sevmesiyle otobus duragindaki bir adamin cocuga dokunmasi cok farkli. Bir de konuyu acan kisi umarim cocugunu opturmeye karsi cikanlara antipatisi nedeniyse bebegi onune gelene elletip opturup bebegin zarar gormesine yol acmaz.
0
Traveller
(22.06.17)
ben sana katılıyorum. bazıları akrabaların bile öpmesine karşı. akrabamın, komşumun, iş arkadaşımın çocugunu öpemeyeceksem insan içine de çıkarmasınlar. gereksiz ve kibirli bir davranış.
0
dafuq
(22.06.17)
Oldum olası sevmem öpülmeyi(sevgili harici) küçükken sürekli birileri beni öptükten sonra yanaklarımı silerdim, o yüzden ben de sanırım buna izin vermeyeceğim, fanusta büyütmem çocuğu ama bu öpme koklama olayları gereksiz.
0
devorgilla the gunslinger
(22.06.17)
dış dünya konusunda emin değilim.
biraz karşındaki insanla ilgili.
mesela çok sevimli, yaşlı ve tonton bir çift ya da kadın olsa, sevmek istese sesimi çıkartmazdım, hoşuma giderdi.
ama erkeklere daha şüpheyle bakardım belki.
kucaklarına almalarına izin vermezdim muhtemelen, ama hani sevsinler, konuşsunlar isterdim sanırım.

bunun dışında, yakın çevreye bunu yapmanın kesinlikle bir anlamı yok.
evet, bir ölçüsü olmalı elbette.
sonuçta yeğenini taciz eden amcalar/dayılar da var.
ama benim dayımın oğlu oldu, annesinin manyaklığından bir öpemedim çocuğu.
ancak ayaklarını sevdim, o da üç saniye ve onların kucağındayken.
ondan sonra uzaktan sevmeye devam ettik.
bu, dayımın karısına (yenge diyeceğim, ama benden dört yaş büyük sadece) aşırı antipati beslememe neden olan bir şeydir mesela.

bunu ultra saçma buluyorum.
bebek dediğin, ailede belli ölçüler dahilinde elden ele gezmeli, sevilmeli.
taciz korkusunu belli yere kadar anlayabiliyorum.

ama dokunmanın aşırısı rahatsız edici olabilse de, hiç dokunulmaması da doğru değil.
bebek gelişiminde fiziksel temas, ilerideki ruhsal ve zihinsel gelişim için çok çok önemli bir şey.
0
blatta hiberna
(22.06.17)
Çocukların kişisel alan kavramını ve bedenleri üzerlerindeki söz haklarını küçük yaştan itibaren öğrenmeleri ve içselleştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Verdiğiniz örnekler benim için de ekstrem, yani çocuğum olsa tabi ki başka insanlarla yakınlaşsın isterim abartmadan.

Ama önce ebeveyne ve çocuğa sormak lazım (eğer konuşabilecek yaşta ise) ya da sorulmuyorsa da ipuçlarını dikkatli okumak lazım, kimsenin bir başkasının kişisel alanına girmeye hakkı yok.
0
fotrsapka
(22.06.17)
akrabalar dahil çocuğuma kolay kolay dokundurmazdım. toplum igrenc. izole buyusun temiz buyusun.

mikrobunu da kediden köpekten alır mis gibi.
0
turk kizi
(22.06.17)
yakın aile ve akrabalarınızın öpmesinde, kucaklamasında bir problem görmüyorum. biz de seviyoruz canımız gibi ama sokaktaki adamın ya da başka birinin pedofili olmadığını nerden biliyorsunuz. otobüste, dolmuşta sevdirmez ve çocuğumu birine vermezdim. kucağınızda olan çocuğa acıyıp bana verin diyen adam çok üzülüyorsa kalksın bana yer versin. ülkede cinsel açlık var, bence siz de bu kadar iyiniyetli olmayın.
0
cabiday
(22.06.17)
Çocuğun yabancılar tarafından dokunulmayı öpülmeyi yanlış olarak algılayabilmesi için bunun yapılmaması gerekiyor.
Yoksa çocuğun algılarında yabancıların bana dokunması sorun değil gibi bir şey oluşuyor ki bu da çok kötü şeylere yol açıyor.
Yabancıların temasına izin verdiğiniz normal gösterdiğiniz sürece de ne kadar söylerseniz söyleyin çocuk söylediğiniz şeyi değil yaşattığınız şeyi doğru algıladığı için, öğrenemez bunun yanlış olduğunu.

Kastım teyzesi amcası vs değil (ki onlara karşı bile belli bi sınır olmalı) ancak yabancılarla kesinlikle bir mesafe olmalı, ki ileride yaşı büyüyüp tepki verebilecek kadar büyüdüğünde başına bir şey gelirse (allah korusun ama nasıl bir ülkede/dünyada yaşadığımız ortada) tepki verebilsin veyahut bunu size anlatabilsin.

Bu durum aman çocuğum mikrop kapmasından öte, onun psikolojisi sağlıklı yetişebilmesi için önemli.

Ben çocuğumu daha küçücük yaşta dokunulmanın öpülmenin özel ve sadece onun izni ile ve bazı insanlar tarafından olması gerektiğini, o istemediği ve bunu söylediği zaman annesi olarak benim bile dokunmamın yanlış olduğunu öğretecek yetiştireceğim şahsen.
0
bir nick var benden iceri
(22.06.17)
Niyetiniz çok iyi, ancak o yaşlı amcaların arasında otobüste mastürbasyon yapan dayılardan biri de olabilir (umarım asla karşılaşmamışsınızdır ve karşılaşmazsınız bu durumla). Bunun yanında çocuğunuzun bu durumda hoşlandığından emin misiniz, ya da hoşlanacağından, bu da önemli. Hiçbir zaman birilerinin beni öpmesinden hoşlanmamışımdır anne, kardeş, sevgili haricinde. Güvenilir kişiler olmadıkça çocuğumu öpmelerine, ona dokunmalarına izin vermezdim sanırım. Ki sokakta gördüğüm insana da güvenemezdim.
0
yalnizliktan devren kiralik
(22.06.17)
bende yeğenimi 3 yaşına kadar öpmedim. ağız içinde çıkan aft ile ilgili virüsün 3 yaşına kadar vücuda bulaştığını ve 3 yaşına kadar virüs bulaşmadıysa bir daha bulaşmayacağını okumuştum bir yerlerden. başka bebekleri de öpmem. sadece koklarım çok seversem. bunun dışında da avuç içlerinin okşanmasından hoşlandıklarını okumuştum yine bir yerlerden. sakinleştirirmiş. yine bebeği seversem elinden tutarım. Bundan öteye asla gitmem. Gerçekten gereksiz samimiyet. Öpmeden de sevgini gösterebilirsin.
Bunun bir diğer örneği bir şey vererek sevgiyi ifade etmekte. Bozuk para, sürpriz yumurta, şeker,... Çocuğa bir şey vermeden de, sadece sevginin verilebileceğini öğretmek gerek ve bu tavırlar bunu engelliyor. Üstelik bunu yapan genelde ebeveynlerin aileleri olduğundan, çocuğun hem yeme düzenini alt üst ediyorlar, hem de beslenme alışkanlıklarını kökten değiştiriyorlar.
Bu tavırların değişmesi lazım. Ve ne yazık ki Anne Babalar bu tavırlara karşı çok fazla tepki gösteremiyorlar. Kültürümüzün güzelliği! sebebiyle. Ha diğer yandan bir yere kadar tepki göstermemeleri de gerekiyor. Çünkü bebek bir birey ve yine bu toplumda yaşayacak. Hayatını sürdürmek için bu kültüre dair öğeleri zihnine kaydetmeli.
0
cliquot
(22.06.17)
Şu sürekli toplumu gömen insanları anlayamıyorum ben, sanki Buckingham Sarayı'nda yetişme asilzadeler her biri.

Ben sevmiyorum fazla izole hayatları, o çocuk düştüğünde kalkmasını da öğrenmeli. Benim çocuğum olursa öpebilirler, sarılabilirler. "Aman yarabbi, herkes ne kadar da kötü!" diye diye cendereye sokamam kimsenin hayatını. Modern insan elitizminden de midem bulanıyor.
0
devilred
(22.06.17)
ben şahsen bebeklere yaklaşmıyorum bile. hani derler ya "ele avuca gelene kadar". bu aşamaya gelene kadar dokunmam, öpmem vs. en yakın arkadaşımın çocuğuna bile yapmam bunları.

hele millet pis pis sakallarıyla, sigara kokusuyla bebekleri öpünce vs. deli oluyorum.

ama ele avuca gelince ıstırırım :)
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(22.06.17)
Arkadaşlarım, akrabalarım vs sevip kucaklarına alabilirler sıkıntı yok ama tanımadığım yoldan geçen birine asla sevdirmem bebeğimi. Ben de bazen yolda gördüğüm bebekleri çok tatlı buluyorum sevmek istiyorum ama hiç dokunmam ailesinin rahatsız olacağını düşünerek. Sadece abidik gubidik yüz ifadeleri yapıp güldürmeye çalışırım gülerse sevinirim o kadar. Bence çok saçma yabancı birinin çocuğunu öpüp okşamak. Yetişkin olsa söz konusu bile olamayacak bir şeyi bebeğe niye yapıyoruz ki hiç anlam veremiyorum.
Ben olayı bi tık ileri taşıyıp sahipli köpekleri de sahibinden izin almadan okşamıyorum soruyorum izin verirse öyle okşuyorum.
0
pastörizesüt
(22.06.17)
insanların %95'i avucunun içine hapşırıyor. hatta yetmiyor bir de o elleri ovalıyor. o ellerle çocuğumun sevilmesini istemezdim. isteyen varsa kendi tercihidir. yavrucuğa yazık.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(22.06.17)
çocuğum olsa ben de o duyarı kasarım. tanımadığım insan neden benim çocuğumu mıncırsın? uzaktan da sevebilir. yakınlarımın da yine öle aşırı abartı öğmesine dokunmasına izin vermem. yanağından makas alsın, saçını okşasın yeter. kucağa almak hele çok saçma neden bebek kucaktan kucağa gezsin. hakkaten mikrobu var bilmemenesi var ve hatta hatta sapığı var.

2 yaşında yeğenim var. toplasanız 20 kere öpmemişimdir yanağından. niye öpeyim ki? ilgilenirim, oynarım, elinden tutar gezerim. sevgi gösterisi budur. illa kucağa almak, ayak öpmek değildir. çocuk bunlardan hoşlanmıyor olabilir çünkü.
0
elorelia
(22.06.17)
Ben miktoptan ziyade gizli sapıklardan korurum sanırım yavrunun. Muhtemelen anne olursam elimde gelse fanusta büyütürüm çocuğumu. İşte bu bile anne olmama engel olur heralde.
0
eylul
(22.06.17)
Çok yakın çevrem hariç başkasının öpmesini istemem. Bebeğin beni öpmeyin diyebilecek durumu yok, o savunmayı ebeveyn yapmalı. Ciddi rahatsız oluyorum kendi kardeşlerim ve annem babam hariç başkasının öpmesinden. Kokla işte mis gibi. Yüzünde nokta nokta kabarcıklar oluşuyor zaten. Art niyet olayına girmiyorum bile.
0
insomnia
(22.06.17)
Keşke ben de çocuğumu amcaların elinde hoplattıracak kadar cahil olsaydım ama what has been seen can't be unseen.
Öpmeyen arkadaşın gerçekten çok iyi yapmış. Öpenlerin de çocuk yoğun bakımlarına gidip viral ensefalit yüzünden tedavi gören bebekler hakkında bilgi almasını isterim.
Bu ülkede 1.5 aylık bebeğe tecavüz edildi. Organ sokmalı hem de. Çocuklara yapılan tacizlerin tecavüzlerin haddi hesabı yok. ortaya çıkanlar bile öylesine fazla ki bir de gizli kalanlar var. Tabii bunu işin içinde olmayanlara anlatmak çok zor. O tontiş amcalar sandıklarınız aslında kızına, torununa, komşunun çocuğuna senelerdir tecavüz eden, üstelik o tecavüzden doğan bebekleri de öldürüp gömen biri olabilir. Evet bunu uydurmadım böyle olaylarla çok kez karşılaştım.
Buna rağmen çocuğunuzu sevdirmek istiyorsanız, üzülürsünüz.
0
betsy
(22.06.17)
ateistanbul
(22.06.17)
ve hatta hatta youtu.be

(ilk link'teki hijyen hususunun tamamina katilamasam da george +1)
0
ateistanbul
(22.06.17)
Ne duyurunun tamamını ne de cevapların hepsini okudum.

Hijyen kısmını çok sallamıyorum. Psikolojik olarak ama çocuğun bedensel bütünlük kavramı oluşturmasına engel oluyor bu tip davranışlar. Kendin severken, öperken bile dikkatli davranman lazım. Ödül/ceza sisteminde öpmeyi, sevmeyi kullanmaman; giydirirken/banyo yaptırırken izin alman gerek. Bırak "ay çok tatlıymış," diye saldıran yenge/teyze güruhunu kendi hareketlerinde bile kontrollü olmalısın.

Toplumun sevgisi samimiyet falan yok. Hani bankada sıra beklerken ensende nefes alan kısa boylu gudik tip var ya, onu da bebekken çocukken sürekli mıncıkladılar, pipisini açtırdılar vs vs. Noldu sonuçta? Adamın ne kendisine ne de başkasının kişisel alanına saygısı var. Elletme abicim bence. Ekmeğimizi bile elletmiyoruz, çocuklarımızı da elletmeyelim.
0
sipsi
(22.06.17)
duyari filan bilmem ama bebek yetiskin farketmiyor gözümde, bazi insanlara kanin kaynar erkek kadin art niyet duymasanda sarilmak istersin, ben "ayyy ne kadar tatli kadin yaa" diyip öpebiliyor/sarilabiliyor muyum? hayir, bebegin kadindan farki yok bence.

kisaca kimse kimsenin cocugunu izin almadan öpemez.
0
kurnaz
(22.06.17)
medeniyetle ilgisi olduğunu düşünmüyorum. ama bir gün çocuk sahibi olursam ben de tanımadığım insanların çocuğumu öpmesine, kucağına almasına izin vermem. en fazla eline falan dokunabilir sevmek isteyen bir yabancı. ki sevmek isteyen kişi kendi çevremde de olsa, çok yakınım değilse, bir süre öpmesine izin vereceğimi sanmıyorum.
0
bossokaklarsensizbensiz
(22.06.17)
çocukları, bebekleri virüs kapması ihtimali nedeniyle öpmüyorum. elbisesi üzerinden bacağını, kolunu seviyorum sadece. bebeklerin ellerine de temas etmek doğru değil. ellerini sürekli ağızlarına götürdükleri için hastalık bulaşmasına açık oluyorlar.
0
boyalı kuş
(22.06.17)
kendi bebeğimi öpmemeye dayanamam sanırım. ancak en yakın arkadaşımın bebeğini öpmemeye çalıştım ilk iki ay. sonra dayanamadım tabi :) ama yakınlık derecemiz = daha kırkı çıkmadan annesi, kendisi uyuyabilmek için bebeğin gece benle kalmasını istedi. anne sütü almadığı için bir sıkıntı olmadı. (kız artık uykusuzluktan duvarlara çarpıyordu)

ben çok yakınım olmadığı sürece uzaktan seven insanım. kendi çocuğuma ne yaparım bilemiyorum. benden 15 yaş küçük kardeşim var, kimsenin kucağına vermezdim o zamanlar da. ama temas etmelerinde bence sıkıntı yok. öpebilir, sevebilir ama kontrolün bende olmadığı biçimlerde olmamalı (kucağına almak, gezdirmek, vs).

bize annem okuldan geldikten sonra ellerinizi yıkayın, dişlerinizi fırçalayın ondan sonra sevin derdi kardeşim için. şimdi de eğer bir bebeğe dokunacaksam, bir saniye ellerimi yıkayım diyip lavaboya koşuyorum. alışkanlık. dışarıda ise dokunmam bile. ama başkası yaparsa aşırı rahatsız olmam.

saçları salkım saçak biçimde, makyajlı, çok sakallı/bıyıklı şekilde bebeklerle temas edilmesini sevmiyorum.
0
pokerface
(22.06.17)
Çocuk öpmek bana çok saçma geliyor. Anne baba çok çok yakın akrabalar neyse de geri kalanlar asla öpemez çocuğumu. Çocuğum isterse ancak.

Şu temas olayından vazgeçilmeli.
0
mutlusismankedi2015
(22.06.17)
(7)

Pilates sonrası ağrı normal mi?

anksiyetik pia
Arkadaşlar bir şey danışmak istiyorum. Pilatese yeni başladım, şu ebru şallı'nın youtube videosundan izleyip yapıyorum. ilk gün çok ağrım oldu bacak ve belde, hamlıktandır açılır deyip 2. gün yine yaptım ama zorlanarak tabii. ağrılarda artış oldu. bu normal mi acaba? devam etmeli miyim birkaç güne a
Arkadaşlar bir şey danışmak istiyorum. Pilatese yeni başladım, şu ebru şallı'nın youtube videosundan izleyip yapıyorum. ilk gün çok ağrım oldu bacak ve belde, hamlıktandır açılır deyip 2. gün yine yaptım ama zorlanarak tabii. ağrılarda artış oldu. bu normal mi acaba? devam etmeli miyim birkaç güne açılır mı yoksa bir terslik mi var acaba? Bu arada bel fıtığım olduğu için korkuyorum ters bir şey olur diye.

not: pek spor yapan biri değilim, vücudum baya ham.
0
anksiyetik pia
(22.06.17)
Tamamen kendi kendine yaptığın bir şey olduğu için mevcut ağrının ne anlama geldiğini tahmin etmek kolay değil. Dinlen bir iki gün. Geçmezse bir şeyler yanlış demektir.
0
arnold schwarzeneger
(22.06.17)
6-7 yıldır yılda 1-2 ay pilates yapıp sonra bırakan biri olarak, her seferinde pilatese tekrar başladığımda ağrım olur. bu ağrı bende yaklaşık 1 hafta kadar sürer. sonra azalmaya başlar. hareketleri düzgün yaptığına inanıyorsan ağrın bikaç güne geçecektir. normal yani.
ha bi de bel fıtığı olanların bazı hareketleri yapmaması lazım. profesyonel birinden yardım al bence. yanlış bişeyler yapıyor olabilirsin.
0
moratoryumkisilik
(22.06.17)
neren ağrıyor? pilates yaptıktan sonra esneme hareketleri yaptın mı?
0
sta
(22.06.17)
karın bacak kalça biraz da bel.. gülemiyorum, otururken bacaklar acıyor vb. ama ilk günkünden daha fazla. esneme hareketlerini yaptım evet.
0
🌸anksiyetik pia
(22.06.17)
E normal tabii, daha ilk günün acısı geçmemişken üstüne tekrar yük bindiriyorsun. Yanlış hareket yapıp da kendini incitmediysen bir haftaya geçer, biraz da ara vererek yap başlarda bence. Hatta bir eğitmen gözetiminde olsun o başlar.
0
devilred
(22.06.17)
normal bu tip durumlarda en az 24 saat kasları dinlendirmek gerekir. ayrıca iyi beslenmezsen ve su alımın az ise ağrıların geçmesi daha uzun sürer.
0
orpheus
(22.06.17)
pilatese ilk başladığımda merdiven inemediğim günler olmuştu. ama benim yaptığım hoca gözetimindeydi sonrasında hareketleri öğrenip evde yapmaya başladım. ebru şallı nın tv m kanalında yaptığı pilatesin videoları var. onlar başlangıç seviyesi ve çok zorlamıyor. harketleri doğru yaptığından eminsen kolaydan başla. ama benim tavsiyem bir hocanın görmesi gerektiği. dışarıdan birisi senin göremediğin şeyleri görebilir. bir de hiç spor yapmadım demişsin, mehtemelen hatalar vardır.
0
ruhen hastayim ben
(22.06.17)
(7)

Dil tazminatı aylık mı yıllık mı?

taqster
Selamlar. Yeni bir işe başladım, ielts sınavım vardı sonuç olarak bana bir miktar dil tazminatı ödeneceği de söylendi. Kimi yerde yılda 2 verilir, kimi yerde katsayı ile çarpılır (memurlar için) sembolik bir ücret aylık ödenir falan yazıyor.Acaba özel sektörde genel uygulama her ay dil tazminatının
Selamlar.

Yeni bir işe başladım, ielts sınavım vardı sonuç olarak bana bir miktar dil tazminatı ödeneceği de söylendi. Kimi yerde yılda 2 verilir, kimi yerde katsayı ile çarpılır (memurlar için) sembolik bir ücret aylık ödenir falan yazıyor.

Acaba özel sektörde genel uygulama her ay dil tazminatının verilmesi midir?
0
taqster
(22.06.17)
Özel sektörde dil tazminatı diye bir şey yok.
0
devilred
(22.06.17)
günlük verilir hocam.

şaka bi yana devilred +. zöel sektörde öyle bir olay yok. işin zaten dil gerektiriyorsa ona göre ücret alıyorsun çünkü.
0
mahone
(22.06.17)
bazı kurumlarda var THY vs. veya bazı bankalar. Zaten çoğu da kamu bağlantılı şirketler. Benim bildiklerim, aylıklarına belli bir rakam olarak ekliyorlar. Yalnız, her konuma vermeyenler de var. yani dil tazminatı için görevler ve diller belirlenmiş olabiliyor.

sana da vereceğiz dediklerine göre verirler, amma velakin miktarı ve zamanlaması tamamiyle şirket politikasıdır. yani biz dışarıdan bilemeyiz.
0
cursor
(22.06.17)
benimle birlikte toefl'a giren bir arkadaşım sigorta işinde çalışıyordu özel sektördü ve gayet dil tazminatı vardı.
0
bohr atom modeli
(22.06.17)
nasıl eminsiniz özel sektörde dil tazminatı yok diye, inanılır gibi değil.

@cursor doğru söylüyor, bankalarda oluyor genelde. bizdeki aylık.
0
piremses
(22.06.17)
özel sektörde dil tazminatı diye bir şey var.

aylık maaşa ekleniyor. örneğin toefl'dan 50 üstü alanlar aylık 10 lira, 60 üstü alanlar aylık 20 lira şeklinde. her ay 10 lira veya 20 lira fazla alıyor bu durumda olanlar. (sayılar farazidir :) )

şirketten şirkete çok değişiyor tazminat. toefl'dan 100 puana 500liraveren de var, 2000 lira da.
0
fakyoras
(22.06.17)
Cevaplar için teşekkür ederim. Aylık veriliyormuş şimdi sordum dayanamayıp. Maaşa göre büyük bi rakam söylediler ondan şüpheye düşmüştüm.
0
🌸taqster
(22.06.17)
(5)

Okuldan atılma ne zaman geri gelmişti?

goodman
Okuldan atılmanın geldiği yıl sayacı sıfırlamışlardı. yani o tarihten itibaren 7 yıl içerisinde mezun olmak gerekiyordu ama o tarihi bulamıyorum. 2013-2014 mü 2014-2015 mi baz alınacak.
Okuldan atılmanın geldiği yıl sayacı sıfırlamışlardı. yani o tarihten itibaren 7 yıl içerisinde mezun olmak gerekiyordu ama o tarihi bulamıyorum. 2013-2014 mü 2014-2015 mi baz alınacak.
0
goodman
(21.06.17)
Benim bildigim o tarihten sonra okula baslayanlar icin gecerliydi o. 2014 diye hatirliyorum. 2014 ve sonrası girişliler için yani.
0
aquarium
(21.06.17)
2014

eski öğrenciler için de süre 2014'te başladı.
0
nrmnm
(21.06.17)
yani 2014-2015 dönemi diyoruz.
0
🌸goodman
(21.06.17)
2014 - 2015 sonbahar dönemi başlıyor
0
sylow
(22.06.17)
2016-2017 ders yılı sonbaharında başladı o uygulama diye hatırlıyorum. Benim bir sene daha hakkım oluyordu zira, daha öncesi olamaz.

Ekleme: Benim söylediğim lisansüstü için geçerli bu arada, soruda 7 yıl dendiğine göre lisans sanırım bahsedilen. Geçersiz bir cevap oldu dolayısıyla.
0
devilred
(22.06.17)
(7)

filmi izlenen kitap okunur mu

brad pitt
Sizce? Robert langdon'in kitaplarini okusan, meraksiz surprizi kacmis sekilde mi gelir. Ne diyosubuz.
Sizce? Robert langdon'in kitaplarini okusan, meraksiz surprizi kacmis sekilde mi gelir. Ne diyosubuz.
0
brad pitt
(21.06.17)
tolstoy muydu, kimdi, demiş ki; hikayede önemli olan sonuç değil, oraya nası varıldığıdır. benim film ve kitap zevkim bu yönde, sürece bakarım, bu nedenle benim için sonucun çok önemi yok, hatta çoğunlukla unutuyorum bile. bende yıllar sonra da olsa kalani süreçte aldığım zevktir.

özetle sana kalmış. ben olsam hiç takılmaz, okurdum. film gibi süre kısıtına bağlı, anlatıcısı -çoğunlukla- olmayan bi ortamda bi kitap ne kadar iyi aktarılabilir ki zaten. ikisinin vereceği keyif başkadır.
0
manuel mandalina
(21.06.17)
okunur tabii ya. zaten kitaplar genelde öyle birebir filme aktarılmıyor sonuçta. çıkarılmış/eklenmiş bölümler olabilir, karakterler bile değişebilir vs. öyle olmasa bile her türlü okunur.
0
tepedeki psychedelic adam
(21.06.17)
lotr. önce filmini izledim sonra kitabını okudum. gayet de zevkliydi.
0
elorelia
(21.06.17)
lotr +1 , milyon defa izlemişimdir. şu an serinin ilk kitabını okuyorum ve diğerlerini de bitirmeyi düşünüyorum.

karşılaştırmak, görsel-hayal dünyasının birleşmesi güzel bence.
0
bir bucuk adana
(21.06.17)
Ben hem kitaplarını okudum hem filmlerini seyrettim. Bence okuyabilirsin çok sürükleyiciler zaten. Olay örgüsünde vs'de de değişiklikler var. Sıkıntı olmaz oku yani.
0
glutamin
(21.06.17)
Okunmasına okunur da, kitabı okurken olay örgüsünü kafanda canlandırdığında zihninde filmin sahneleri beliriyor, o biraz sıkıntılı oluyor. Onun dışında problem olmuyor.
0
angelus
(21.06.17)
Tadı olmaz bence. Şahsen polisiye türünün ya kitabını okurunm ya da filmini izlerim. Kitabını okuduğumun filmini izlemem, filmini izlediğimin kitabını okumam. Kitap tercihimdir.

Şunu da ekleyeyim ki Robert Langdon serisi aşırı abartılı bir seri, okurken zevk vermiyor.
0
devilred
(21.06.17)
(2)

omzum ağrıyor voltaren sürsem olur mu

condom kurşunu
arkadaki 2 kemiğin adı neydi onun yanı ve üstü daha doğrusu
arkadaki 2 kemiğin adı neydi onun yanı ve üstü daha doğrusu
0
condom kurşunu
(20.06.17)
Kürek kemiği oluyor onlar. Bana kulunç olmuşsun dedi doktor (aynen böyle dedi), senin de ondan bence. Kas gevşetici mi ki Voltaren? Öyle ise sür gitsin. Bana kas gevşetici verdi zira.
0
devilred
(20.06.17)
majezik duo iç bi tane hem ağrı kesici hem kas gevşetici. yarım saate geçmezse sür en azından ağrıyı hafifletebilir.
0
illegalstar
(20.06.17)
(2)

Telefon kapalıyken biri aradığında

Vse budet horosho
Arayan numaraları görmemek gibi bir şansımız var mı? Şu saatte şu arsdı diye bildirim geliyor da. Hat turkcell
Arayan numaraları görmemek gibi bir şansımız var mı? Şu saatte şu arsdı diye bildirim geliyor da. Hat turkcell
0
Vse budet horosho
(20.06.17)
benimki vodafone, o servisi bi 6 ay önce falan ekstra ücretli yaptılar. ben de gıcık olduğumdan açtımadım, şimdi mesaj gelmiyor artık. arayan bi daha arasın, naapim..
0
manuel mandalina
(20.06.17)
Var, bana gelmiyor. Çağrı merkezi vasıtasıyla ya da internet sitesi ayarlarından halledilebilir.
0
devilred
(20.06.17)
(4)

mi band 2 metal kayışı kadın saatini çağrıştırıyor mu sizce?

soft
https://tr.aliexpress.com/item/Plus-Stainless-Steel-Metal-Strap-for-Xiaomi-Miband-2-Smart-Bracelet-Watchband-Screwless-Wristband-Xiomi-Mi/32788185360.html?ws_ab_test=searchweb0_0,searchweb201602_3_10152_10065_10208_10151_10068_10172_10084_10083_10080_10082_10081_10110_10136_10137_519_10111_10060_101
tr.aliexpress.com

klasik giyinince de bilekliği takayım istiyorum ama şu bileklik çok mu feminen?
0
soft
(19.06.17)
Açık renk olanı evet, koyu renk olanı hayır.
0
devilred
(19.06.17)
hiç beğenmiyorum ben bunları. kendi orijinal kauçuk kayışı gayet şık. ben gömlek giysem de çıkarmıyorum hep kolumda.
0
veritaslibertas
(19.06.17)
Kötü. Klasik kordonları güzel, bunları hiç sevmedim.
0
doxanikee
(19.06.17)
Bir de bunlar sağlam değil, ben de aldım fitbit için çinden bi gün yolda yürürken dağılıp düştü kolumdan, allah allah dedim taktım otururken düştü 3 gün sonra falan ondan sonra bi daha takmadım. Bence bunlardan alma. Xiaomi'nin orjinal kordonu varsa alınabilir.
0
ekaterina
(19.06.17)
(3)

y.lisans ders programı hakkında bir şey soracağım

blue eyes white dragon
http://www.uludag.edu.tr/dosyalar/fenbilimleri/Ders%20Planlar%C4%B1%202016-2017/INSAATMUH1617.pdfşöyle bir ders planı var diyelim.YÜKSEK LİSANS UZMANLIK ALANDERSİ I, 2, 3, 4 dediği seçmeli dersler değil mi? o bambaşka bir şey mi yoksa? her şeyi anladım şuna kafam basmadı bir türlü.
www.uludag.edu.tr

şöyle bir ders planı var diyelim.

YÜKSEK LİSANS UZMANLIK ALAN
DERSİ I, 2, 3, 4 dediği seçmeli dersler değil mi? o bambaşka bir şey mi yoksa? her şeyi anladım şuna kafam basmadı bir türlü.
0
blue eyes white dragon
(19.06.17)
seçmeliyle mi dolduruyorlar hocam o zaman? ne anlam ifade ediyor? cahile anlatır gibi anlatsaydınız?
0
🌸blue eyes white dragon
(19.06.17)
Biz tez doneminde kayıt olurken uzmanlık alan dersi olarak belirtiyorduk tezi. Zaten verilen programda da tez aşamasına geçince zorunlu hale gelmiş ders.
0
devilred
(19.06.17)
Öğrencinin ders kaydını yapıp yapmadığını takip için konulmuş ders. Aslında ders değil.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(19.06.17)
(15)

sigaradan tiksinmeye / sekersiz caydan keyif almaya ne kadar sure sonra

jimicik
basladiniz?sigarayi biraktim 2 hafta once. tuhaf bir sekilde cok kolay oldu. niye bu kadar kolay oldu diye iskillenmiyor da degilim. acaba bu yaniltici bir surec mi? yoksa bunca zaman is olsun diye mi icmisim o sigaralari? ama henuz kokusu igrenc gelmiyor. sizde nasil oldu?caya attigim sekeri de kes
basladiniz?

sigarayi biraktim 2 hafta once. tuhaf bir sekilde cok kolay oldu. niye bu kadar kolay oldu diye iskillenmiyor da degilim. acaba bu yaniltici bir surec mi? yoksa bunca zaman is olsun diye mi icmisim o sigaralari? ama henuz kokusu igrenc gelmiyor. sizde nasil oldu?

caya attigim sekeri de kestim. hani o cayin tadi asil sekersiz icince geliyormus diyenler, ne kadar zaman aldi caydan keyif almaniz? zira su an ictigim caydan bir sey anlamiyorum.
0
jimicik
(19.06.17)
çay için tek tavsiyem iyi çay iç. yani gidip de doğuş çay falan içme. bir de soğuk suyla demle. uzun sürüyor ama çok lezzetli oluyor. bir de geçiş süreci için bir tatlı kaşığı süt eklenmiş earl grey deneyebilirsin.
0
alperz
(19.06.17)
6 ay 1 yıl arası ama nasıl ne zaman alıştığını anlamıyorsun bile, bir gün bir anda farkediyorsun ki normal gelmiş.

Ki ben her şey keserim, çaydan şekeri kesemem diyen biriydim.

Geçenlerde udak bir şeker atmışlar çaya, barkdakları karıştırıp bir yudum aldım, geri tükürdüm şerbet mi lan bu diye.
0
KaraSakall
(19.06.17)
şekersiz çaydan keyif almaya 3. fincandan sonra başladım. sigaradan daha tiksinmedim ama 3 gün içmeyince de bi şey olmuyor.
0
zgrydn
(19.06.17)
sigara 2 ay
şekersiz çay 2 hafta
0
hasmetizm 2046
(19.06.17)
2si de 1er yıl.
0
Adramelekhh
(19.06.17)
Bir gün çaya şeker atmak istemediğimi fark ettim, aldığım ilk yudumdan itibaren tadı güzeldi. Sanırım zorlama ile yapmadığım için böyle oldu.

Sigara kısmında benim de şüphelerim var. Bırakmaya yakınım galiba ama bu da kendiliğinden olan bir süreç ve ben de zorlanmayacağım gibi. Umarım daha beter şekilde patlamaz.
0
devilred
(19.06.17)
İnsanın ağız tadına alışması 21 gün sürüyormuş. Kendi süremi hatırlamıyorum. Kademeli bırakmak daha doğru olabilir.

3->2->1,5->1->Yarım->Bırak

veya

3->2->1->Bırak

gibi.


.
0
kartallar yuksek ucar
(19.06.17)
şekersiz çaydan 1-2 haftada...
0
ya ben lan neyse
(19.06.17)
Tam 52 gün önce bıraktım sigarayı. 15 sene aralıksız günde 1 paket içen bir tiryakiydim. İlk denememde bıraktım ve dediğin gibi hiç zor olmadı. Bence sigarayı bırakmayı gözümüzde büyütüyoruz. İstedikten sonra gerçekten kolay. Nasıl oldu bilmiyorum ama bir anda tiksindiğimi fark ettim ve bıraktım.
0
Son Müzakereci
(19.06.17)
Sİgara konusunda bir şey diyemeyeceğim, tecrübem yok ama abim de sigarayı bırakınca çabuk bir şekilde tiksindi. Normal bir süreç olabilir.

'Şekersiz çay içemem'cilerdendim. Şekeri kestim. 3-4 ay boyunca çaydan zevk alamadığım için çayı da kesmiş bulundum. 'Tarçın koy' dediler, çayın her tarafından tarçın çubuğu fışkırdı, yine de olmadı. Haftada bir veya özel günlerde şekerli çay içiyorum artık. Kahvaltıda su içiyorum. Bir de şekersiz içenler çayı genelde demli seviyorlar sanki. Ne kadar doğru bilmiyorum da, ben zaten çayın o demli tadını sevmiyormuşum meğer. Kahveye alıştım, çatı sevemedim.
0
aychovsky
(19.06.17)
Sekersiz cay-kahve icin, direkt kesmek en iyisi. Acik demleye calis baslarda, tuzu sekeri zorunlu olarak aylarca hic tüketmemistim. Insan sifir tuzsuz yemege bile alisiyor birkac haftada. Gözünde büyütme hic.
0
buf-e kür
(19.06.17)
çay bir ayı buldu, olsa da atsam diyordum. şimdi (4-5 sene sonra) şekerli çaydan yivreniyorum.
0
manuel mandalina
(19.06.17)
sigara konusunda kendimle savasmiyorum hic. meh deyip geciyorum. bu biraz endiselendiriyor beni. yani boyle bir firt icsem diye sayikliyor olmam gerekirdi sanki. daha once denemis daha ikinci gun kendime 1 tane icme hakki vermistim cunku. o yuzden henuz biraktigima inanmiyorum. sanki tiksinme olursa o zaman gercekten birakmis oldugumu anlarim gibime geliyor.

sekerde de yarimcik atiyim ya bir sey olmaz demiyorum. onu kesmek de zorlamadi. ama hic cay icmedigim bir dunya dusunemiyorum sadece. o cayi icicem her turlu. icerken de keyif almam lazim.
0
🌸jimicik
(19.06.17)
Sigara konusunu bilmiyorum, hic icmedim.

Cayi sekersiz icmek benim icin de iskence. Kahvede zaten cok seker atmazdim, yillar oldu biraktim. Cayda ara ara deniyorum, gerçekten hic sevmiyorum. Zaten yazın çay hic icmem, kisin da haftanin 3-4 gunu 1 bardak içerim, aslinda cay sevmiyorum denebilir. Şimdiki yontemim su; earl grey iciyorum içeceksem ve bir minik dilim limon koyuyorum. Hafta sonu kahvaltida da tek seker atiyorum. Baska türlü sahiden icemiyorum.
0
fraise
(19.06.17)
Cay hiç zor olmadı ama içtiğin çayın kalitesi önemli.
0
chavezding
(19.06.17)
(11)

13 yaşında erkek çocuğuna dizi

bovariette
Kuzenime izliycek dizi arıyoruz. Sıkıntıdan yeni türkiye gençliği dizilerine başlamış acil dizi bulmamız lazım. 13 yaşında, basketbol oynayan, çalışkan normal bir kolej çocuğu profili. Flash, arrow falan gibi şeyler olabilir.
Kuzenime izliycek dizi arıyoruz. Sıkıntıdan yeni türkiye gençliği dizilerine başlamış acil dizi bulmamız lazım.
13 yaşında, basketbol oynayan, çalışkan normal bir kolej çocuğu profili.
Flash, arrow falan gibi şeyler olabilir.
0
bovariette
(18.06.17)
Dizi değil de star wars serisini öneririm.
0
part time pollyanna
(18.06.17)
spartacus
0
hala karate kamil 5'i bekleyen adam
(18.06.17)
doctor who
0
fyodor fyodorovic
(18.06.17)
a series of unfortunate events

hatta kitap okumayı seviyorsa önce kitaplarını okusun(13 kitap) sonra da ilk 4 kitabı konu eden ilk sezonu izlesin(ikinci sezon bu sene sonunda çıkacaktı sanırım). kitaplar tam onun yaşına uygun ve çok sürükleyiciydi, şiddetle tavsiye ederim.
0
nundu
(18.06.17)
avatar last airbender
0
kingcyrax
(19.06.17)
Avatar +1
Stranger things
A series of unfortunate events
0
fragile lady
(19.06.17)
Avatar +1
Stranger Things +1
Daredevil
Flash/Arrow
Once Upon A Time

Yaşına göre bunlar iyi gider. Ayrıca avatara zorla bile olsa başlat bu yaşımda hala Wu teyze bölümünü ezbere biliyorum o kadar sevmiştim
0
helena
(19.06.17)
The O.C.
Dawson's Creek
Friday Night Lights
ve tabii ki
One Tree Hill

Hepsi de gençlik dizisidir bunların. Basketbol filan da var içlerinde.
0
devilred
(19.06.17)
doctor who +1
0
ruhen hastayim ben
(19.06.17)
Jimmy neutron
0
Erensq06
(19.06.17)
Person of interest
0
hasmetizm 2046
(19.06.17)
(4)

Lens Takınca Acı Çekiyorum

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.0.5 astigmat, 1 derece miyobum var. Doktora lens yazdırdım ama bu lensleri ne zaman taksam resmen eziyet çekiyorum. Bi kere görüş alanımda kenarda bir yerde gözyaşı damlası gibi 1-2 tane ufak bulanıklık oluyor. Hadi bu neyse de gözlerim çok acıyor. Gözüne bir şey kaçar da acır, karıştırasın
Selamlar.

0.5 astigmat, 1 derece miyobum var. Doktora lens yazdırdım ama bu lensleri ne zaman taksam resmen eziyet çekiyorum. Bi kere görüş alanımda kenarda bir yerde gözyaşı damlası gibi 1-2 tane ufak bulanıklık oluyor. Hadi bu neyse de gözlerim çok acıyor. Gözüne bir şey kaçar da acır, karıştırasın gelir ya. Lens takılı olduğu sürece hep öyle, çıkarınca rahatlıyorum. Marka falan değiştir dediler ama atasun optiğe gittim, benim reçeteme uygun tek marka varmış ellerinde zaten, torik lens mi neymiş. Acuve diye bir marka.

Nasıl çözeriz bu işi? Markadan markaya falan hakkaten fark olur mu? Yoksa gözlüğe mahkum mu olucaz?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(18.06.17)
0,5 astigmat için toriğe gerek yok. Acuvue kullandım uzun süre, hiç memnun olmadığımı fark edince (evet, geç oldu) değiştirdim, rahata erdim.
0
devilred
(18.06.17)
Markadan markaya oluyor senle ilgili de olabilir son kullanma tarihi de geçmiş olabilir. Zor zaten lens kullanmak
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(18.06.17)
Markadan markaya evet fark oluyor. Bana piyasadaki lenslerden sadece air optik night and day lens konforlu geliyor. Bu lens ilk gün batsadanuyuduktan sonra lensler iyice göze yerleşir.

Benim 1.25 astigmat 3 derece miyopum var. Asigmatsız lens kullanıyorum. Görüşte bozulma yok, gayet net görüyorum. 0.5 astigmatta gayet küçük olduğu için sıkıntı olmaz. Eğer dc değeri uymuyorsa da bir derece küçük olanını tercih edebilirsiniz. Örneğin dc 8.5 ise 8.4 alabilirsiniz fakat kesinlikle bir büyüğünü almayın
0
filipis
(18.06.17)
lenste çok ufak bir toz parçası olsa bile öyle batar. iyice temizlediğinizden emin olun
0
argent dawn
(18.06.17)
(4)

İphone SE idare süresi

dinlenmegozlugu
Merhaba arkadaşlar. iPhone SE almayı düşünüyorum ama kafama takılan hususlar var yardımcı olursanız sevinirim.Öncelikle telefondan öyle oyun oynayan biri değilim, ara sıra nadiren marketlerde neler yükselmiş, hangileri oynanıyor diye dener silerim. İş gereği whatsapp'ı kullanıyor baya. Bazen de müzi
Merhaba arkadaşlar. iPhone SE almayı düşünüyorum ama kafama takılan hususlar var yardımcı olursanız sevinirim.

Öncelikle telefondan öyle oyun oynayan biri değilim, ara sıra nadiren marketlerde neler yükselmiş, hangileri oynanıyor diye dener silerim. İş gereği whatsapp'ı kullanıyor baya. Bazen de müzik dinlerim ama öyle fazla değil. Yani anlayacağınız telefon öyle elimden düşürmediğim bir alet değil.

SE almak istiyorum ama SE'ye ne kadar süre destek verilir sizce ? Ya da şöyle söyleyeyim daha ne kadar stabil kullanılabilir ? Yıl olarak tahmininiz var mı ?

6s'e falan baktım ama o da 600-700 lira farkediyor ki açıkçası benim bütçeme fazla geliyor ama SE'nin eski kalıp kalmayacağı kafama takılıyor.

Batarya konusunda sizce yukarıda anlattığım kullanımda bir günü çıkarır mı ?
0
dinlenmegozlugu
(18.06.17)
İki üç sene daha gider. Batarya bir günü çıkarır.
0
devilred
(18.06.17)
2020'yi görür. çünkü işlemcisi güçlü, 4k çekim yapıyor ve en önemlisi ram'i 2 gb.
0
halitkin
(18.06.17)
6s le aynı süre olur destek süresi. Pili 6s ten daha iyi gidiyor çünkü ekranı düşük. Ekranı ille de büyük olsun gibi derdin yoksa se ideal.

Amma vekalin bana sorarsan bekle 7s al ehehe:) şaka gibi oldu ama ciddiyim
0
washe
(18.06.17)
iphone se alırsan benim tavsiyem orijinaliyle hangi ios geldiyse onu kullanman. bende halen ios 9 yüklü. 7 küsür saat aktif kullanım ve 25 saat toplam kullanımı çıkartıyor. ben tavsiye ederim. daha önce de 4s'i 2012'den 2016'ya kadar kullandım.
0
rain when i die
(18.06.17)
(15)

birileri sizin bir yılda kazanacağınız parayı bir öğün yemekte harcarken

diffarentiationation
yaşamak için gerekli motivasyonu, morali nereden buluyorsunuz? mesela, yakalanırım diye hırsızlık yapmıyorum, tanrı var ve cennette mükafatını alacağım gibi.
yaşamak için gerekli motivasyonu, morali nereden buluyorsunuz? mesela, yakalanırım diye hırsızlık yapmıyorum, tanrı var ve cennette mükafatını alacağım gibi.
0
diffarentiationation
(18.06.17)
siz de başkalarının bütün servetini vereceği sağlığa sahip olabilirsiniz.

adalet eşitlik demek midir? buradaki yanıt veya motivasyon ne derseniz burada olabilir.
0
gurur
(18.06.17)
çünkü insanların çoğu cahil ve salak bunu düşünemiyorlar düşünseler de kafaya takmıyolar. bizon sürüsü gibi yaşıyorlar.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(18.06.17)
yemişim parasını diyorum. sağlığın kıymetini bilemediniz gitti.
0
ruhen hastayim ben
(18.06.17)
Mutluluk parayla değil küçük şeylerle oluyor.
0
KaraSakall
(18.06.17)
Motivasyonun paraysa moralinin olmaması çok normal. Parayı sadece bir araç olarak gören insanlar da var ve ben onlardan biriyim.
0
devilred
(18.06.17)
Mutlu olduğum anlara bakıyorum. Hepsi ailemle gülerken geçirdiğim vakitler. Mutsuz olduğum zamana bakıyorum ya ben hastayım ya da ailemden biri.

Para ile mutluluk olmuyor.

Ha bir de başarıyı çok seviyorum çalışmak galiba beni hayatta tutan ikinci şey ailemden sonra.
0
ruh i tibbiye
(18.06.17)
yukarda da soylenmis, parayi hayatinizin merkezine koyarsaniz mutlu olma ihtimaliniz yok zaten, zira hep sizden daha fazla kazanani, sizden daha cok harcayani, aldiginiz urunun daha pahalisi olacak.

hic para olmazsa cogu sey eksik kaliyor; buna kesinlikle katiliyorum fakat belirli standardi elde ettikten sonra parayi hayatnin merkezine koymamasi gerekiyor. sizin orneginizden yola cikayim; birilerinin bir yilda kazandigini ben bir ögünde harcayabilirim ama huzurum yoktur, ailem yanimda degildir, ben ya da sevdiklerimden biri saglikli degildir, ne anladim ben o paradan? bunun yerine evimde huzur icinde oturup yemegimi yemeyi tercih ederim.

acikcasi cok zengin ama mutsuz, sagliksiz, yalniz, egitimsiz, kültürsüz vs bir insan olmaktansa (bunlardan herhangi biri olabilir) ortalama bir maddi guce sahip olup saydigim diger tum seylere sahip olmak isterim.
0
fraise
(18.06.17)
yaşamak için gerekli motivasyonu baskalarının ne kadar para harcadıgını düşünecek kadar sığ sebeplerle sınırlandırmak korkunc bence.
başkaları felç mesela daha 16 yaşında, sadece tükürük bezi çalışmadıgı için 10 yasında makineye baglı yaşıyor, babası pazarlıyor kızını, 6 yaşında tecavüze ugruyor baska bır erkek. size bakıp ne desınler, suç olmasa bu adama zarar verırdım falan mı? ki bu da onların korkunc hayatlar yaşadıgını gostermez ki, belkı herkesden daha guclu bı geleceklerı olur, baska basarıları olur, aşk da ya da ailede kazanırlar, hersey de muhakkak denge var.

o zengin adam geceleri uyuyamıyor belkı baskasının servetını dusunmekten.

zenginlik parayla ilgili degıldır, o anda neye sahip oldugunun farkında olmaktır, bunu fark etmeden asla mutlu olamazsın. her zaman kendınden dusuk olanlara bak ve onlarla vakıt gecırecegın ortamlar yarat.
0
hopp
(18.06.17)
"ben de bi yolunu bulup bu herifler gibi olcam lan..hrss" diye motive olur türlü ali cengiz oyunları kurardım zihnimde ama tahminen az bi uğraşıp sıkılır bitirirdim mücadeleyi. o hırstan, iktisadi büyüme arzusundan eser yok bende. sahilde büyüdüm ben, deniz orman bağ bahçe bunları seviyom. şimdi bunlara biraz uzağım ama yine de onlar sevdiğim diğer şeylerle beraber oradalar.

öte yandan, orçun künek'in şarkısındaki gibi fırsatlar olursa değerlendirilebilir.

eksisozluk.com
0
kaichi
(18.06.17)
Like i give a fuck diyorum. İnsanların zenginliği seni üzüyorsa eğer, fakirliği de mutlu edecektir. Varoş semtlerde gez kendini iyi hissedersin
0
hasmetizm 2046
(18.06.17)
Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz. Fakirlikten şikayetçiysen yapman gerekenler basit. Kolay değil belki ama basit. Artı değer sömürüsünü dene. Ahlakı 2. 3. plana at bir süre. Bak oluyor mu.. Neden mutlak müzik kulağım yok desen, neden savaş pilotu olamadım desen, neden üç katlı integralleri, hiperuzayı anlayamıyorum desen anlaşılır bir yakınma olur. Ama zengin olmak altı üstü.
0
kargn
(18.06.17)
valla duolingo bedava, kitaplar ucuz. dil calisinca ya da bir sey ogrenince mutlu oluyorum ama gidip nusrette et yesem belki sikilirim, keyif alamam. ama ankara ulustaki pavyonda gecede 2 bin harcayip mutlu olan da var.

para onemli ama besin, saglik guvencesi vs gibi konulari cozup, ortalama hayat standardini yakaladiktan sonra is senin kafanda.
0
cedex
(18.06.17)
başkalarının parasıyla ve hiç bir şeyi ile ilgilenmiyorum. kendi param, sağlığım, ailem ve huzurum bana yetiyor.
0
dafuq
(18.06.17)
zenginlikte gözüm yok ama bende yılda iki kez yurt dışına çıkmak, dünyayı bir nebze tanımak istiyorum. parayı hayatın merkezine koymayalım da parasız bunlar olmuyor. evet önce sağlık fakat o da paradan geçmiyor mu çoğu zaman?

ritz'de yaşamak istemiyorum ama hafta sonu boğazda bir mekanda hesabı düşünmeden oturabilecek kadar maddi rahatlığı olmalı insanın.

para kazanırken kişiliğinden taviz veriyor çoğu insan. izin alamıyor, plan yapamıyor, eşiyle denk getiremiyor. ömür geçiyor.

sonra haberde 3 milyon euro yıllık ücrete anlaşan topçunun bodrumda takılmasını izliyorsun.
0
soft
(18.06.17)
Motivasyon kaynaklarindan biridir para ama tek başına parayi motivasyon kaynagi olarak gorursen hiçbir zaman mutlu olmazsin... Sakıp sabanci demiş ya koskoca toyota fabrikam var ama otomobil kullanacak bir oglum yol diye...böyle bişey
Benim en büyük motivasyon kaynağım tek başına ayakta kalabilmem hayata karşı, yani kimseye muhtac olmadan yaşayabilmek bile benim için buyuk bir motivasyon kaynagi.
0
tociess
(18.06.17)
(11)

Tatilinizde yaşadığınız en sıkıntılı durum neydi?

hononu
ben mesala tatilin tam ortasında tüm paramın ve fotoğraf makinamın olduğu sırt çantamı çaldırmıştım trende.
ben mesala tatilin tam ortasında tüm paramın ve fotoğraf makinamın olduğu sırt çantamı çaldırmıştım trende.
0
hononu
(18.06.17)
Üşümek. Gece balık tutmak için sahile gidiyorduk. Hava -5 derece falan oluyordu. Kısa kollu tişört ve şortla donuyorduk haliyle. O yüzden tatile giderken yanıma hep polar hırka alırım. Çorap da unutulmamalı. Bütün gün güneşin altında durduktan sonra alttan soğuğu hissedince vücudun dengesi bozuluyor.
0
dissendium
(18.06.17)
Bosna Hersek'te polis rusvet istedi, Meksika'da arkadas sinir disi edilecekti, Fransa'da havalimaninda bir gece kalmak zorunda kaldim.
0
Traveller
(18.06.17)
Tüm tatili kapsayacak şekilde regl olmak. Üstüne ilk gece üşüyüp soğuk algınlığı yaşamak.
0
aychovsky
(18.06.17)
Tatilde değil de dönüşte ilçeden ile giden otobüsü kaçırmak ve o ilde de yanlış trene binmek çok sıkıntılı ama bir o kadar da heyecanlı olmuştu.
0
curukturpkokusu
(18.06.17)
Bir travesti tarafından takip edilmek.
0
devilred
(18.06.17)
yurt dışı-atm banka kartımı yuttu, üzerimde nakit neredeyse hiç yoktu.
yurt dışı-kullandığım ama bana ait olmayan fotoğraf makinesini trende unuttum.
yurt dışı-2 defa güzergah üzerinde yoğunluktan ötürü tren bulamadık, tüm plan aksadı, ayrılmamız gereken şehirde 2 gün daha fazla geçirmek zorunda kaldık.

ilk ikisi umduğumdan kolay çözüldü. ertesi gün atm'nin olduğu bankaya giderek kartı aldım. öbüründe ise sonraki durakları tek tek gezerek sorduk, biri makineyi bulmuş sonraki 2. durağa bırakmış, oradan aldık.
sonuncusu daha sıkıntılıydı, otel rezervasyonları son günde yeniden yapılmak zorunda kalındığı için kafadan 200-300 avro zarara girdim.
0
baba jo
(18.06.17)
gercekten cok cimri ve sizinle ayni tatil anlayisinda olmadiklarini tatilde farkettiginiz arkadaslarinizla birlikte 7 gun gecirmek.

benim tatil anlayisim yeni yerler gezip, yeni yiyecekler tatmak, eglenceli aktivitelere katilmak, yeni seyler ogrenmek ve tabii ki deniz olan bir yerse yuzup, guneslenmek. bu arkadaslarinki en ucuz plaji bulup, evden getirdigimiz yemekleri yemek, icecekleri sabah bakkaldan almak (havanin 40 derece oldugunu ve bizim herhangi bir sogutucumuz olmadigini soylemeliyim). aksamlari evde makarna, bulgur pilavi yiyip, pispirik oynamak. muzelerin vs en ucuz olanlarini secmek (ki bunlar 10 liradan fazlaysa mirin kirin yapiyorlardi)


6 kisi gittigimizden buyuk, ozel havuzlu bir villa kiralamistik. 'yemegi de disarda hallederiz' diye dusunmustuk dörtlü olarak. meger diger ikisi ayni fikirde degilmis. isin kotusu 'siz evde takilin o zaman, biz cikalim' da diyemiyorsunuz. hafif ima edilse trip yapmaya basliyorlar. ilk 2 gun bir sekilde idare ettikten sonra 3. gun diger arkadasim patladi. son gun ise guzel bir yerde yemek yiyelim dedik. giyindik, süslendik yer bakiyoruz. cimri arkadaslardan erkek olani 'surda börekci var' dedi. (borekcinin ici de henuz evrimlesememis insanlardan gecilmiyor bu arada) her daim sakin olan erkek arkadasim da orda patladi.


velhasil o 1 hafta kabus gibi gecti. sonrasinda da bir daha kesinlikle o arkadaslarla tatil plani yapmadik. her sene zarf atiyorlar, bir sekilde gecistiriyoruz.

nasil dert olmussa icime kac sene gecti, hala unutamiyorum. su anda bunu yazdim da biraz rahatladim.
0
fraise
(18.06.17)
Almanyadan başka ülke treni için rez yaptırmıştım. Rez yaptırdığım koltuk numarası yoktu. Atıyorum 33 35 vardı ama benim numaram 34dü :) sahte bilet olduğundan şüphelendiler ama bin bir laf ile ikna ettim ayakta gittim.

Yabancı arkadaşlarla tatile çıkmıştık. Taşkınlıklarından dolayı çok zor durumda kaldım. Çocuk bakar gibi hepsiyle ilgilendim. Her yerden atıldık baya da emindim dayak yiyeceğimize. İşler kavga etmeye gitti ama dayak yemeden kaçtık her seferinde. Daha da yabancılarla tatile gitmem.
0
jazzabel
(18.06.17)
lviv'de telefonu caldirdim ama ondan beteri var benim icin. minsk'te nasil becerdiysem taksiyle oyle bir yere gitmistim ki bir ara gercekten orada donarak olecegimi dusundum. -15 derece falan, yakinlarda evler var aslinda ama gidip de "sehre nasil gitcem?" demeye utaniyorum sdksjsjk. yol var ama araba gecmiyor. hayatimda o kadar caresiz hissettigim bir zaman hatirlamiyorum. telefonda da belarus hatti olmadigi icin kullanamiyordum, o an icin gerek gormemistim ilk etapta.

8-10 dakika sonra bir adam gordum. neden hatirlamiyorum bile, adama telefonu olup olmadigini sordum, kafa komple gitmisti sanirim. yanima almadim dedi. o zaman sehre nasil gidebilirim onu soyle dedim. otobus duragini tarif etti. yuru allah yuru nihayet varabildim. o adam gecmeseydi muhtemelen hareket etmeyi bile akil edemeyip gerizekali gibi donardim orada. neden oyle bir brainfart yasadigimi bilmiyorum. aslinda tahmin edebiliyorum. bir onceki gun cok berbatti ve iyi hissetmiyordum. neredeyse sinir krizi gecirecektim. ustune oyle bir yere gitmeyi basarinca tamamen durdu beynim. zincirleme dangalakligim yuzunden olmesem bile ayaklari falan frostbite'a kurban verecektim. coraplar moraplar islanmis zaten bata cika ebem zkilmis. korkunc otesiydi. dyatlov gecidi, tunguska olayi gelip duruyor aklima surekli ahjsjksms. sonunda otobusle merkeze donmeyi basarmistim ama, yemek memek yedim isindim popoyu kurtardim bi sekilde. param olursa bu kis yine gitcem bu sefer olmeyi dusunuyom
0
der meister
(18.06.17)
güneş kremi, şemsiye ve şapkaya rağmen bronzlaşmak. daha da büyük derdim olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(18.06.17)
Yazlığa hırsız girdi. Para telefon gitti.
Abd'de okyanus kenarında kasırga alarmı verilmiş ben saf köylü son anda haberim oldu siren seslerinden hayatımda öyle bi rüzgar yağmur görmedim bacağımı kesmiştim siyahi abiler yerden kaldırdılar sağolsunlar.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(18.06.17)
(7)

Eski tarihli entryleri okuyunca hüzünlenme

uyusam iyi olur
Herhangi bir konu başlığında ki bu genellikle şarkı, sanatçı başlıkları oluyor, orda 2000 tarihli entryleri görünce hüzünleniyorum. O tarihlerde nerde, ne yaptığımı, pişmanlıklarımı düşünüyorum. Saçma gelebilir belki ama hep böyle oluyor, hatta ağlayasım bile gelebiliyor. Size de öyle oluyor mu?
Herhangi bir konu başlığında ki bu genellikle şarkı, sanatçı başlıkları oluyor, orda 2000 tarihli entryleri görünce hüzünleniyorum. O tarihlerde nerde, ne yaptığımı, pişmanlıklarımı düşünüyorum. Saçma gelebilir belki ama hep böyle oluyor, hatta ağlayasım bile gelebiliyor. Size de öyle oluyor mu?
0
uyusam iyi olur
(18.06.17)
duygusal olarak yoğun bir dönemdeysen belki ondandır. bahanesi oluyordur. ben de eski tarihli entrylerdeki kaliteyi vs görünce eski hallerini özlüyorum sözlüğün.
0
mahone
(18.06.17)
Bana oluyor. Aman zaten hüzünden yoğrulmuş gibiyim ben, benim cevabım geçerli sayılmamalı.
0
devilred
(18.06.17)
seni iyi anlıyorum bende de oluyor. bazı konularda kendi anılarım canlanıyor haliyle aradan ne çok zaman geçmiş diye üzüyor. bazen o yazarların şuan ne yaptığını merak edip yıllardır yazmadığını görünce üzülüyorum anlamsız.

neredeyse 20 yıllık bir süreçten bahsediyoruz ve bizler yaşlanıyoruz, bu dönemde türkiye çok farklı dönemlerden geçti o yüzden doğaldır.
0
dodo slayer
(18.06.17)
Bende de oluyor. Daha dün okuyodum; sene 2005 hamdi ulukaya yogurt fabrikasi kurmuş, hemen düşündüm acaba hangi kızın peşinden kosuyodum diye.
0
klar
(18.06.17)
Oluyor. Misal 99'da bir entry. 7 yasindaydim, "vay amk biz okuma bilmezken neler olmuş" falan diyip bir köşede ağlıyorum.
0
doxanikee
(18.06.17)
@dodo slayer mesela bir şarkıya 2008de yorum yazmışlar ilk önce aklıma o tarihlerde o şarkı hakkında tek bir bilgimin bile olmaması geliyor üzülüyorum. Sonra o tarihlerde nerde, ne yaptıklarımı düşünüyorum. Daha sonra yazara girip bakıyorum yazmayı bıraktıysa bir de ona üzülüyorum. İnsanların, türkiyenin değişimini düşünüp üzülüyorum. Böyle üzüntüden üzüntüye atlıyorum.
0
🌸uyusam iyi olur
(18.06.17)
Bana da oluyor. Ağlayasım gelmiyor belki ama çok garip hissediyorum kendimi o zamanları, o insanların şimdi ne yaptıklarını falan düşününce.
0
ms brownstone
(18.06.17)
(8)

İki yamuk kavuşacak diye...

devilred
Kuzenin düğünü var. Yok düğün için bana davul zil almış, yok oynayarak çıkacakmışız filan. İki yamuk kavuşacak diye ben niye şebek oluyorum yahu? Gelin hanımın gönlünü yapma gibi bir zorunluluğumuz var mı? Kuzeni severim ama düğüne gidecek havada bile değilim açıkçası.
Kuzenin düğünü var. Yok düğün için bana davul zil almış, yok oynayarak çıkacakmışız filan. İki yamuk kavuşacak diye ben niye şebek oluyorum yahu? Gelin hanımın gönlünü yapma gibi bir zorunluluğumuz var mı? Kuzeni severim ama düğüne gidecek havada bile değilim açıkçası.
0
devilred
(17.06.17)
Haha ben olsam yapmazdim. Ama iyi bir ambiyans yakalanirsa guzel de gorunebilir ama bunun icin bir dugun uzmaninin falan tutulmasi gerekli. Kuzenin 100.000 liralik bir dugun yapmiyorsa zor.
0
Traveller
(17.06.17)
zorunluluk demek ki var da bu kadar dertlenmene rağmen "ben yapamam onu ya, başkasını bul" diyememişsin.
0
baba jo
(17.06.17)
Espriyi anlamayanlar varmış:

lh5.googleusercontent.com
0
🌸devilred
(17.06.17)
Ben de yapmam ama duzgunce reddedebilirim..Az ye de bi şebek tut diyenibilirsin, tam sana yakisan bisi olur.
0
maria puder
(17.06.17)
Bence öyle düşünme ya, düğünler akrabaların en saçma hallerine tanıklık ettiğimiz şeyler. Tamam bizim ailede de çok öyle duvara tırmanan halay başı filan yok ama her düğünde dağıtan bir enişte / yenge illa ki vardır :D

O yüzden komik ve eğlenceli olacağı için ben direkt oynardım, işi eğlenceli kılmak için bence arkadaş çevreni ya da iyi anlaştığın kuzenleri de oyun ekibine kat beklediğinden oldukça komik geçebilir :)

Bu arada favori düğünlerim asadsad :D

www.youtube.com

www.youtube.com

Hiç içinden gelmiyorsa vertigom çıktı var düşüp bayılırım diye bahane uydur.

edit: Çok geçmiş olsun yau, bilmeden yazdım ama gerçekten geçerli bir sebep :(
0
neferkitty
(17.06.17)
@nefer

O bahane olmuyor ne yazık ki, gerçeğin ta kendisi. Düğüne gitmek istememe sebebim hatta.
0
🌸devilred
(17.06.17)
Ya afedersin ama yapmasam hem kuzenim hem de annesi/babası, yani dolayısıyla işte teyzem mi oluyor dayım mı eniştem mi her neyse, beni komple hayatlarından çıkaracak olsalar yapmam öyle bir şey. Bence sana sormadan böyle bir şey planlayıp bir de kesin gözüyle bakması hoş değil.
0
love my way
(17.06.17)
:D :D :D Çok güldüm yahu.

Kuzen düğün sarhoşu olmuş, birinin bunu yapmak istememesi bile garip geliyordur şimdi. Bm kafayı dağıtmak için yapardım, şebek kılığına girmeye bahane arıyorum da, kuzeninin düşüncesizliği olmuş bu da birwz. Zorunda seğilsin. maria pudee'in dediği gibi "Az ye de şebek turiumsu bir tepki verilebilir.
0
aychovsky
(17.06.17)
(12)

duyuru siliciler

i drive the hearse
duyurularını açıp, işini halletikten sonra silenler hakkında ne düşünüyorsunuz?bir kullanıcının duyurusuna cevap verirken gördüm de, 910 tane duyurusunu silmiş kendisi. benim fikrim, topluluktan her türlü yararı aldıktan sonra o bilgiyi burada kalıcı bırakmamak bence etik olarak doğru değil ve ikiyü
duyurularını açıp, işini halletikten sonra silenler hakkında ne düşünüyorsunuz?
bir kullanıcının duyurusuna cevap verirken gördüm de, 910 tane duyurusunu silmiş kendisi.

benim fikrim, topluluktan her türlü yararı aldıktan sonra o bilgiyi burada kalıcı bırakmamak bence etik olarak doğru değil ve ikiyüzlülük. eğer "anonim kalma" çabası güdülüyorsa da bu sitenin öyle bir hizmeti olmadığı alenen ortada ve bunu kullanıcıların kendince uydurma yollarla yapmasını saçma buluyorum.
0
i drive the hearse
(17.06.17)
bence hepsi birer karadul.
0
ateistanbul
(17.06.17)
ben bazen diğer cevapları da merak ediyorum. daha iyi bilgi varsa öğrenmeye, hatalıysam gene düzeltmeye çalışıyoru ama bakıyorum geçmişte o duyuru kalmamış oluyor bazen.

saçma sapan tavırlar işte.
0
tuzumkuru
(17.06.17)
çok ayıp ediyorlar.
0
eksimeksi
(17.06.17)
ardacan cevaplardan bahsetmiyorum. cevapların silinmesi de bence inanılmaz saçma da, duyurulardan bahsediyorum.
0
🌸i drive the hearse
(17.06.17)
arama butonu kullanılsa bazı soruların cevapları bulunabilir. özellikle askerlikle ilgili olanlar. bunlar silinmemeli.

ama kişisel duyuruların durmasının bir anlamı yok. mavi pantlon var, üzerine beyaz mı yoksa kırmızı tişört mü giymeliyim? bu sorunun internet dünyasında boş yere bir boyut kaplaması çok saçma.
0
blue eyes white dragon
(17.06.17)
kendi cevaplarini tikleyen insanlar varken onlar birer melek.
0
ateistanbul
(17.06.17)
Iyi yapıyor çünkü önceki duyrulara bakıp sen delisin kafayı yemişsin diyen tipler oluyor insan gibi cevap vermek yerine.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(17.06.17)
kullaniciya boyle bir secim sansi verildiyse bir sy diyemeyiz. boyle uygun gormusler.
0
pgup
(17.06.17)
Ben hiç silmiyordum ama artık siliyorum. Bazen kafalarına göre hesap banlıyorlar. O kadar zaman ayırıp burada bir şeyler paylaşıyorsun, bir bakmışsın yazdığın her şey yok olup gitmiş. Bir daha sorularına da ulaşamıyorsun. Bir de ruh hastası bir kitle var. Her yazdığını takip edip açık yakalamaya falan çalışıyorlar. Bu tip sülüklere malzeme vermeye gerek yok. Genel soruları silmeye gerek yok ama kişisel her soru silinebilir.
0
dissendium
(17.06.17)
Burada kimse dünyayı kurtarmıyor, şu tavırlardan vazgeçmenizi öneririm şiddetle. Kimse evrenin sırlarını açıklayan cevaplar vermiyor, kimse de evrenin sırlarını sormuyor zaten. Dandik hayatlarımızdan dandik sorular soruyoruz.

Soruda hedef nick göstermek ayıp değil de iki dandik soruyu silmek mi ayıp? Böyle bir seçenek varken isteyen kullanır, kullanana da kimse laf edemez.
0
devilred
(17.06.17)
Kendi duyuruları kendi kararları. Burada tartışmaya gerek yok.

Cevabını kendi kendine şurada çok güzel vermişsin aslında.
i.hizliresim.com
0
Lim5
(17.06.17)
birincisi adımı geçirerek beni saçma bir duyuruya katman fazlasıyla saçma. merak ediyorsan özelden gelir sorarsın.

ikincisi herkesin merak ettiği şeyleri sorarsam silmiyorum. kendimi ilgilendiren duyurularda işim bitince siliyorum.

üçüncüsü duyuruları silmeyelim diye sözleşme mi yaptık? isteyen istediğini siler siz adelet bekçisi misiniz?

etik anlamı tam bilmeden saçma sapan yerlerde kullanmanıza ayrıca kıl oluyorum. bunun için duyuru mu açayım şimdi?

ayrıca 18bine yakın girişim var duyuruya eğer yanlışsa girip çıkmayalım. uzaktan bakalım.

daha fazla merak ettiğin bir şey varsa özele gelebilirsin memnuniyetle.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(17.06.17)
(2)

Tezgahta demet halinde satılan bitki ney?

filipis
İstanbulda bazı tezgahlarda demet şeklinde satılan, sap şeklinde, üzerinde pembe renkte çiçek ya da yaprak gibi şeyler olan bitki nedir? Kuşkonmaza benzettim ama tam da benzemiyor.Mecidiyeköy meydana yakın yerde ve sarıyerde falan gördüm.
İstanbulda bazı tezgahlarda demet şeklinde satılan, sap şeklinde, üzerinde pembe renkte çiçek ya da yaprak gibi şeyler olan bitki nedir? Kuşkonmaza benzettim ama tam da benzemiyor.

Mecidiyeköy meydana yakın yerde ve sarıyerde falan gördüm.
0
filipis
(17.06.17)
Kaldirik otu olabilir mi?

encrypted-tbn2.gstatic.com
0
devilred
(17.06.17)
mayıs sonu ışkın mevsimi ama çiçeğiyle satmazlar normalde - istanbulu bilmiyorum.
0
niye ama
(17.06.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.