captainobvious
burada ev tutulur mu? kuka cafe'ye yakın bir yer.işyerim levent'te. güzel havalar için motosikletim var, kötü havalar için toplu taşımaya ihtiyaç duyacağım. arada bir de kız arkadaşım gelip gider. tek başına gelip gitmesinde sorun olur mu örneğin oralarda?
burada ev tutulur mu? kuka cafe'ye yakın bir yer.
işyerim levent'te. güzel havalar için motosikletim var, kötü havalar için toplu taşımaya ihtiyaç duyacağım. arada bir de kız arkadaşım gelip gider. tek başına gelip gitmesinde sorun olur mu örneğin oralarda?
işyerim levent'te. güzel havalar için motosikletim var, kötü havalar için toplu taşımaya ihtiyaç duyacağım. arada bir de kız arkadaşım gelip gider. tek başına gelip gitmesinde sorun olur mu örneğin oralarda?
0
ben orada yaşadım 3-4 yıl, eğer maddi sıkıntı yaşanıyorsa sabredip tutulabilir ama maddi durum o kadar da kötü değilse tutulmaz. zaten levent'e motorsuz çıkacaksanız bayağı bir yokuş çıkmanız lazım. dolmuşlar var ama çok dolanıyorlar, hem de binecek yer kalmıyor neredeyse.
bunun dışında her yer oto yıkamacı, kamyonlar, lastikçiler, kanyakçılar dolu. sanayi gibi bir yer. cadde üzeri leş gibi. yürümeye yer yok, araçlar ezip geçmeye çalışıyor. gece de pek tekin olmuyor.
bunun dışında her yer oto yıkamacı, kamyonlar, lastikçiler, kanyakçılar dolu. sanayi gibi bir yer. cadde üzeri leş gibi. yürümeye yer yok, araçlar ezip geçmeye çalışıyor. gece de pek tekin olmuyor.
0
black mamba
grubun 2 elemanının linkedin profiline denk geldim. grupla yaptıkları iş nasıl birlikte gidiyor? bir tanesi patronmuş kafasına göre ayarlar. ama genel olarak böyle bir işle müziği nasıl birlikte götürüyorlardır? https://tr.linkedin.com/in/ali-emre-yılmaztürk-4aa58ba1https://tr.linkedin.com/in/eparla
grubun 2 elemanının linkedin profiline denk geldim. grupla yaptıkları iş nasıl birlikte gidiyor? bir tanesi patronmuş kafasına göre ayarlar. ama genel olarak böyle bir işle müziği nasıl birlikte götürüyorlardır?
tr.linkedin.comılmaztürk-4aa58ba1
tr.linkedin.com
tr.linkedin.comılmaztürk-4aa58ba1
tr.linkedin.com
0
her patron zalim bir diktatör olacak diye bir şey yok. çalıştığı kişiler üstünde üstünlük kurmuyordur, adil davranıyordur.
0
Hocam Ankara'daki şirketlerde genelde aşırı mesai yapan arkadaşım yok. (ben arkadaşlardan örnek verdim, Ankara'dayım fazla mesaiden çatlıyorum diyen varsa alınmasın) atıyorum 8-5 ya da 9-6 çalışıp kalanında müzikle ilgilenebilirsin. sosyal hayat da genelde arkadaş ortamı üzerinden ilerlediğinden sorunsuz olur.
0
yok mesela mesaiyle nasıl gidiyordur ki? sonuçta bu adamlar sahne alıyor, turne yapıyor. sabahları prova yapmaları gerekir. fao nasıl bir yer bilmiyorum. birçok iş gibi sıkı değildir belki. ben de kendi çapımda müzikle ilgileniyorum. popüler ve profesyonel olma amacım yok ama bunu görmek biraz umut verdi.
0
redd'deki ikizlerden birisi de (gunes sanirim) arkeoloji doktoru
cok da zor degil ikisini beraber goturmeleri.
cok da zor degil ikisini beraber goturmeleri.
0
evet onu da biliyorum. akademisyen olup başka işlerle uğraşan var da diğer bir işi olup da bu kadar müzikle iç içe olmaz zor görünüyordu. mümkünmüş demek.
0
benim eski erkek arkadaşım da hem albümü vs olan bir şarkıcıydı, hem de yabancı bir şirkette üst düzey yönetici pozisyonundaydı. Hatta şirketi albümün çıkması sırasında maddi destek bile yapmıştı. Geri kalan zamanlar kendisinin sorumluluğu tabii, atıyorum eğer bir barda konsere çıkıp gece 2ye kadar orada kaldıysa, ertesi gün yine normal saatte kalkıp işine gidiyordu. Bir tv programına çıkıyorsa veya başka bir şehire gidiyorsa falan izin veriyorlardı makul ölçülerde. Ya da veriyorlarmış diyeyim daha doğru olsun, ben tanıştığımda albüm tanıtımları falan bitmişti, sadece barlarda çıkıyorlardı.
Mümkün yani, olmayacak iş değil.
Mümkün yani, olmayacak iş değil.
0
ya ben lan neyse
skyrim'de ilk kez ejderha görüldüğündeki heyecanı hissedebileceğim bir oyun var mıdır?teşekkürler.
skyrim'de ilk kez ejderha görüldüğündeki heyecanı hissedebileceğim bir oyun var mıdır?
teşekkürler.
teşekkürler.
0
the witcher 3 başarılı bence. Ejderha anlamında değil ama tema anlamında beni heyecanlandırmıştı oyun.
0
contavolta
yaklaşık 4,5 aylık dişi kedimiz var. 1 aylıkken geldi, aldığımız kadın barınaktan almış, sonra biz sahiplendik. muhtemelen annesini falan hiç emmedi, bize geldiğinde biberondan emmeyi falan bilmiyodu, zorla süt tozu içirdik falan. neyse şimdi büyüdü sağlıklı fakat çok korkak kendisi. biz oturuyoruz
yaklaşık 4,5 aylık dişi kedimiz var. 1 aylıkken geldi, aldığımız kadın barınaktan almış, sonra biz sahiplendik. muhtemelen annesini falan hiç emmedi, bize geldiğinde biberondan emmeyi falan bilmiyodu, zorla süt tozu içirdik falan. neyse şimdi büyüdü sağlıklı fakat çok korkak kendisi. biz oturuyoruz mesela o da yerde yatıyo, ayağa kalkıyoruz hemen böyle korkup kaçıyo falan, devamlı koltukların altına ya da yatağın kanarlarına saklanıyor.
devamlı bize saldırma peşinde, sevmeye çalıştığımızda elimizi ısırmalar tırmalamalar falan çok fazla. küçük olduğu için oyun oynuyo diye düşünüyoruz bu yaptıklarını ama korkaklık hali çok.
ayrıca çok fazla yalanıyo, her boş kaldığında yalıyor kendisini, bir de pire olmamasına rağmen kafasının kenarlarını kaşıyo hep.
eve dışardan gelen misafirlere kıhlıyor kesinlikle gitmiyor ve sevdirmiyor ama bize karşı hiç öyle bişey yapmadı. geceleri falan gelir yatağımızda uyur, uyurken kucağımıza gelmek istiyor ya da yakınımızda olmak istiyor. bizi seviyor gibi ama bi taraftanda devamlı tetikte bize karşı. onla alakası olmayan bi hareketimizde salonda koşar adım yatak odasına koşturup, yatağın kenarına saklanıyor.
biraz araştırdım internette davranış bozukluğu olabileceğine dair şeyler okudum. bizim hüsnü kuruntumuz da olabilir belki, büyüyünce de geçebilir ama yine de bi fikir veren olursa sevinirim.
devamlı bize saldırma peşinde, sevmeye çalıştığımızda elimizi ısırmalar tırmalamalar falan çok fazla. küçük olduğu için oyun oynuyo diye düşünüyoruz bu yaptıklarını ama korkaklık hali çok.
ayrıca çok fazla yalanıyo, her boş kaldığında yalıyor kendisini, bir de pire olmamasına rağmen kafasının kenarlarını kaşıyo hep.
eve dışardan gelen misafirlere kıhlıyor kesinlikle gitmiyor ve sevdirmiyor ama bize karşı hiç öyle bişey yapmadı. geceleri falan gelir yatağımızda uyur, uyurken kucağımıza gelmek istiyor ya da yakınımızda olmak istiyor. bizi seviyor gibi ama bi taraftanda devamlı tetikte bize karşı. onla alakası olmayan bi hareketimizde salonda koşar adım yatak odasına koşturup, yatağın kenarına saklanıyor.
biraz araştırdım internette davranış bozukluğu olabileceğine dair şeyler okudum. bizim hüsnü kuruntumuz da olabilir belki, büyüyünce de geçebilir ama yine de bi fikir veren olursa sevinirim.
0
bizimkilerden biri de böyle. sokakta biraz hırpalanmış, kalçası kırılmış ve sonrasinda eve alındı. esimin kedisi, ilk evlendigimizde yanima bile yaklasmiyordu ve dedigin gibi ondan bağımsız hareketlerimde kaçıp saklanıyordu -beni veteriner sanıyormuş eşim öyle diyordu- ama şimdi yanımdan ayrılmıyor :) zaman içinde baya düzeldi. sizinki hem yavru, size baglandikca o hareketleri de azalacaktır.
0
benim ev kedim var hiç sokağa çıkmadı, ama inanılmax korkak. korkacağı da bir şey yaşamadı. çöp kamyonu geçiyor evde saklanacsk köşe arıyor, zil çalıyor aman allahım nası saklanıyor.
yani yapııs bu, 8 yıldır bu şekilde
yani yapııs bu, 8 yıldır bu şekilde
0
Muhtemelen aynı şekilde büyüyecek. Size alışacak ama eve dışarıdan gelenlere hep kıh'layacak. Bence evet davranış bozukluğu. Ablamın sokaktan aldığı kedisi de öyle.
0
my cat from hell izleyip kedinizin davranışlarına benzer kedileri bulup ona yapılan çözümleri deneyin.
benim kedimde aniden davranış bozukluğu çıktı. 4-5 kez saldırdı bize, çözüm bulamadık. şu an küçük diye zarar veremiyordur ama büyüyünce sorun çözülmezse çok kötü sonuçlar doğurabilir.
dikkat edin, eğer çözemezseniz psikolojiden anlayan veterinerlere gidin.
benim kedimde aniden davranış bozukluğu çıktı. 4-5 kez saldırdı bize, çözüm bulamadık. şu an küçük diye zarar veremiyordur ama büyüyünce sorun çözülmezse çok kötü sonuçlar doğurabilir.
dikkat edin, eğer çözemezseniz psikolojiden anlayan veterinerlere gidin.
0
thereisnospoon
Merhaba, kedimiz dün biz evde yokken 3 tane yavru doğurdu. Veterinere danıştık bir şeye ihtiyaç var mı, ne yapmalıyız vs. diye ama anne gerekeni yapar dedi. Bu konuda tecrübesi olan kişilerinde fikrini merak ediyorum. Gerek anne için gerek yavruları için yapılması gereken hassas bir şeyler var mı?Bi
Merhaba, kedimiz dün biz evde yokken 3 tane yavru doğurdu. Veterinere danıştık bir şeye ihtiyaç var mı, ne yapmalıyız vs. diye ama anne gerekeni yapar dedi. Bu konuda tecrübesi olan kişilerinde fikrini merak ediyorum. Gerek anne için gerek yavruları için yapılması gereken hassas bir şeyler var mı?
Biraz ihtiyatlı biri olduğum için hüsnükuruntu yaratıyor olabilirim, belki de hiçbir şey yapmaya gerek yoktur. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Biraz ihtiyatlı biri olduğum için hüsnükuruntu yaratıyor olabilirim, belki de hiçbir şey yapmaya gerek yoktur. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
0
yavrulara dokunmayın elinizle sakın. elinizden bir koku geçerse anne kedi yavrularını tanımıyor sonra.
0
Yavruları ellemeyin, anneyi sevin. Annenin huyu değişebilir daha tedirgin ve evhamlı olacaktır muhtemelen.
0
yavrulara dokunmayın önerisi ev kedilerinde geçerli değil, benim kediler daha doğduğu andan itibaren elimiz değdi. Hiç bir şekilde dışlama olmadı çünkü sizin kokunuza zaten aşina anne. Anne emziriyor ve çiş yaptırmak için popolarını yalıyorsa yavrular için yapmanız gereken bişey yok. Ancak annenin beslenmesinin bol protein ağırlıklı olmasını ve suyunun sürekli taze olmasını sağlayabilirsiniz.Onun dışında miniklerinizin o tatlı hallerini izleyip mutlu olabilirsiniz. Yok böyle güzellik. Teyze, hala , amca ,dayı olmak gibi bişey. bakımı sizi endişelendirmiyor ancak canınıdan bir parça gibi oluyorlar :)
0
o kadar da degil aga
ölçüleri net ve tam da pastanelerde satılan pastalarda kullanılan kremanın tarifini arıyorum. krem şanti gibi olan değil, koyu kıvamlı olan.özellikle pastanede çalışan ve kremasını hazır değil de kendi yapan arkadaşlardan rica ediyorum. zira nette zilyon tane krema tarifi var, pek işe yarar olanını
ölçüleri net ve tam da pastanelerde satılan pastalarda kullanılan kremanın tarifini arıyorum. krem şanti gibi olan değil, koyu kıvamlı olan.
özellikle pastanede çalışan ve kremasını hazır değil de kendi yapan arkadaşlardan rica ediyorum. zira nette zilyon tane krema tarifi var, pek işe yarar olanını göremedim.
özellikle pastanede çalışan ve kremasını hazır değil de kendi yapan arkadaşlardan rica ediyorum. zira nette zilyon tane krema tarifi var, pek işe yarar olanını göremedim.
0
o kremanın aynısından istiyorsanız marketlerde satılan ev tipi malzemeleri değil, gıda toptancılarında (veya bazı gross marketlerde) satılan pastacılık malzemelerinden kullanmanız lazım.
uncumemduh.com
uncumemduh.com
0
pastacılar katkı maddeleri kullanıyor. bu nedenle birebir aynısını yapmanız o maddeleri sağlamadığınız sürece imkansız.
birkaç alternatif var. birincisi sadece yağ ve pudra şekeriyle yapılan: www.thescranline.com
bu tam olarak buttercream oluyor. sevilen tarafı: çok kolay şekil alır ve pasta kolay kolay bozulmaz. soğutulduğunda taş gibi olduğundan pasta dışarı çıkarıldığında bile uzun süre aynı formunu korur. sevilmeyen tarafı hafif pürüzlü bir tadı oluyor pudra şekerinin tam erimemesi sonucunda.
bir diğeri swiss meringue dedikleri şeker, yumurta akı ve yağ ile yapılan. sevilen tarafı yine güzel şekil alması ve tadının klasik buttercream'e göre çok daha iyi olması. www.thescranline.com
sevilmeyen tarafı ise tutturmanın biraz zor olması.
italian meringue swiss gibi ancak yumurta akı farklı bir şekilde pişiriliyor.
www.youtube.com
bunda termometreye ihtiyaç var. zorluk olarak swissten daha zor.
bu arada tariflerin hepsini denedim. tat-zorluk dengesi açısından en uygunu swiss meringue buttercream.
birkaç alternatif var. birincisi sadece yağ ve pudra şekeriyle yapılan: www.thescranline.com
bu tam olarak buttercream oluyor. sevilen tarafı: çok kolay şekil alır ve pasta kolay kolay bozulmaz. soğutulduğunda taş gibi olduğundan pasta dışarı çıkarıldığında bile uzun süre aynı formunu korur. sevilmeyen tarafı hafif pürüzlü bir tadı oluyor pudra şekerinin tam erimemesi sonucunda.
bir diğeri swiss meringue dedikleri şeker, yumurta akı ve yağ ile yapılan. sevilen tarafı yine güzel şekil alması ve tadının klasik buttercream'e göre çok daha iyi olması. www.thescranline.com
sevilmeyen tarafı ise tutturmanın biraz zor olması.
italian meringue swiss gibi ancak yumurta akı farklı bir şekilde pişiriliyor.
www.youtube.com
bunda termometreye ihtiyaç var. zorluk olarak swissten daha zor.bu arada tariflerin hepsini denedim. tat-zorluk dengesi açısından en uygunu swiss meringue buttercream.
0
goodenuff
Uzun olacak, şimdiden söyleyeyim. "Kim okuyacak len bunu?" diyorsanız, sallayın geçin. Öncelikle başlıkta belirttiğim gibi hiç iyi hissetmiyorum, sürekli bir kalp çarpıntısı, ani heyecanlanma ve midemde kasılmalar ağrımalar yaşıyorum. Ayrıca son zamanlarda çevremdeki insanların bana karşı olan görüş
Uzun olacak, şimdiden söyleyeyim. "Kim okuyacak len bunu?" diyorsanız, sallayın geçin. Öncelikle başlıkta belirttiğim gibi hiç iyi hissetmiyorum, sürekli bir kalp çarpıntısı, ani heyecanlanma ve midemde kasılmalar ağrımalar yaşıyorum. Ayrıca son zamanlarda çevremdeki insanların bana karşı olan görüşlerinin değiştiğini düşünüyorum. Kendimi iyice dışlanmış hissediyorum, sanki insanlar bana olan eski samimiyetlerini kaybettiler ve beni artık istemiyorlar gibi düşünüyorum. Okuldan mezun olduktan sonra son 3 sene dört duvar arasında yaşadım, evde çalışıyorum diyebilirim. Kafamdakileri kelimelere, cümlelere dökemiyorum.
Müzik dinlemekten başka beni rahatlatan bir şey yok. Çevremdeki eski dostlarım bile artık kafam uyuşmuyor. Çoğu zaman artık bunu algılıyorum. Kendimi çok itici hissediyorum. Bazen yapmak istediğim şeyleri yapamıyorum, bir şeyler beni itiyor. Atıyorum o gün yapmam gereken bir iş var ve içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Oturup sadece müzik dinliyorum ve hayal kuruyorum. Midemde sürekli ağrılar oluyor. 2012'den bu yana sık sık alkol alıyorum ki artık ruhumun yorulduğunu hissetmeye başladım alkolden dolayı bu yeri geldi her gün oldu yeri geldi haftada bir, ayda bir oldu. Günde en az 7-8 bardak kahve içiyorum can sıkıntısından.
İçimi hiç rahatlatan bir şey olmadı. Kız arkadaş konusunda ise çok duygusalım. Yaşadığım en ufak bir üzüntü beni yok ediyor, çok hırçınlaştırıyor. Karşı tarafa ani sinirlenebiliyorum ki bu arkadaşlarım içinde aynı. Çabuk parlıyorum, kendime yediremiyorum. İçim içime sığmıyor karşı tarafın kalbini kırmak istiyorum çünkü kendi içimde paramparça hissediyorum. Son zamanlarda bu iyice artmaya başladı, artık çevremde doğru dürüst kimse kalmadığı için bunu buraya açmak istedim. Bilmiyorum, kafam dağınık. Hiçbir şeye odaklanamıyorum. Böyle bazen boş boş bakıyorum ve beş dakika önce ne yaptığımı hatırlamıyorum.
Bu hayattaki geliş amacını ve bu gibi düşünceleri hatta kendimle ilgili olan düşünceleri çok sorguluyorum. Sürekli bir sorgu, kafamın içinde sürekli bir düşünce döngüsü oluşuyor. Ayrıca çok takıntılı ve paranoya bir insanım, karşıdaki kişinin söylediği cümlelerin ardında başka şeyler arıyorum. Davranışları ve karakteriyle alakalı şeyleri birleştirip benim hakkımda ne düşündüğünü önemsiyorum. Ardını arıyorum, olayı araştırıyorum. Karşı taraf benden nefret mi ediyor? Benim hakkımda kötü mü düşünüyor diye sorguluyorum sürekli. İnsanlar hakkında fazla düşünüyorum, bunun farkındayım ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Bilsem dahi içimden yapasım gelmiyor.
Hiçbir şey yapmak istemiyorum, bazen durduk yere ağlama hissi geliyor. Dediğim gibi bunları yazmamı bu kadar tetikleyecek şeylerden bir tanesi son yaşadığım olay. Beni yıllardır seven bir kıza, yıllar sonra şans tanıdım. Beraber gezdik tozduk eğlendik. Sonra geçenlerde eski sevgilisi ile "hayatta olmaz" demesine rağmen tekrar barışmışlar sanırım. Emin değilim, sadece tekrar görüştüklerini biliyorum çünkü kız ile 1 ay sonra konuştum. Her neyse, detaya girmek istemiyorum. Sanırım fazla kapıldım, biraz şıpsevdi durumu var bende bunu biliyorum. Ne olursa olsun duygularıma karşı koyamıyorum, erkek arkadaşlarım sürekli bahseder: "Ne kaybedeceksin olum ya, başka kız mı yok? Sen alacağını aldın mı? Aldın. Yol ver gitsin takma bu kadar". Ama benim için böyle olmuyor. Bilmiyorum, belki fazla takıyorum dediğim gibi. Ama ben böyle silip geçemiyorum. Duygusal olduğumu buradan biliyorum, yani öyle sanıyorum.
Çocukluğumda saçlarım dökülürdü. Tırnak yemekten hiçbir zaman vazgeçmedim. Sanırım en başından bu yana geliyor benim için stres, sıkıntı. Her zaman en ufak bir olayda kalbim pat pat hızlı atmaya başlıyor. Bazen düşünüyorum acaba intihar bir çözüm müdür diye? Fakat korkuyorum, yani eğer basit bir yöntemi olmuş olsaydı hiç tereddüt etmezdim. Çünkü sıkıldım, böyle çok klasikmiş gibi geliyor ama yaşamadan bilinmiyor. Gerçekten bu tarz duyguları yaşamak çok değişik bir şey. Yani kafası manyak diyebilirim.
Şunları da ekstra eklemek istiyorum: Bazen kendimi çok duygusuz hissediyorum, çeşitli gore videolar izleyerek kafamı dağıtmaya çalışıyorum. Ayrıca bir çok insana göre sanırım izlediğim şeyler normal şeyler değil. Bana kalırsa gayet normal şeyler fakat bazen izlemekten zevk alıyorum diyebilirim. Yani gore tabirimden anladığınız üzere çeşitli işkence, öldürme videoları vesaire. Kaza olsun herhangi bir şey. Hiçbir şekilde sansür olmadan. Ve bunları izlerken içimde hiçbir duygu oluşmuyor, ne kötü hissediyorum ne de midem bulanıyor.
Ekstra Edit2: Yaklaşık son 2 senedir libidom sıfır. Karşı cinse karşı pek bir şey hissetmiyorum. Yaşamış olduğum ilişkilerde aynı şekilde. Yaşıtlarım cinsel yönden çok iyi hissetmesine rağmen bende böyle bir olay yok. Hayatımda, olmasa da olur diyeceğim şeylerden bir tanesi benim için. Yani sadece var olduğu için diyebilirim. Öyle zaten aktif bir cinsel hayatım yok. Kırk yılın başı, çok çok nadir. Benim için çünkü hayatta böyle bir olay yok. Ben sadece insanların buna mecbur olduğunu düşünüyorum. Yani ölene kadar olmasa da olur. Çünkü hayatta çok daha önemli şeyler var. Hissetmiyorum bu konuda hiçbir şey.
Belki anlatsam sabahlara kadar, hiç durmadan anlatırım ve yazarım. Hiç durmadan ama, neyse sanırım bu kadar yeterli. Ne yapsam bilmiyorum, kayboldum. Gerçekten iyi değilim. Ne olacak böyle?
Müzik dinlemekten başka beni rahatlatan bir şey yok. Çevremdeki eski dostlarım bile artık kafam uyuşmuyor. Çoğu zaman artık bunu algılıyorum. Kendimi çok itici hissediyorum. Bazen yapmak istediğim şeyleri yapamıyorum, bir şeyler beni itiyor. Atıyorum o gün yapmam gereken bir iş var ve içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Oturup sadece müzik dinliyorum ve hayal kuruyorum. Midemde sürekli ağrılar oluyor. 2012'den bu yana sık sık alkol alıyorum ki artık ruhumun yorulduğunu hissetmeye başladım alkolden dolayı bu yeri geldi her gün oldu yeri geldi haftada bir, ayda bir oldu. Günde en az 7-8 bardak kahve içiyorum can sıkıntısından.
İçimi hiç rahatlatan bir şey olmadı. Kız arkadaş konusunda ise çok duygusalım. Yaşadığım en ufak bir üzüntü beni yok ediyor, çok hırçınlaştırıyor. Karşı tarafa ani sinirlenebiliyorum ki bu arkadaşlarım içinde aynı. Çabuk parlıyorum, kendime yediremiyorum. İçim içime sığmıyor karşı tarafın kalbini kırmak istiyorum çünkü kendi içimde paramparça hissediyorum. Son zamanlarda bu iyice artmaya başladı, artık çevremde doğru dürüst kimse kalmadığı için bunu buraya açmak istedim. Bilmiyorum, kafam dağınık. Hiçbir şeye odaklanamıyorum. Böyle bazen boş boş bakıyorum ve beş dakika önce ne yaptığımı hatırlamıyorum.
Bu hayattaki geliş amacını ve bu gibi düşünceleri hatta kendimle ilgili olan düşünceleri çok sorguluyorum. Sürekli bir sorgu, kafamın içinde sürekli bir düşünce döngüsü oluşuyor. Ayrıca çok takıntılı ve paranoya bir insanım, karşıdaki kişinin söylediği cümlelerin ardında başka şeyler arıyorum. Davranışları ve karakteriyle alakalı şeyleri birleştirip benim hakkımda ne düşündüğünü önemsiyorum. Ardını arıyorum, olayı araştırıyorum. Karşı taraf benden nefret mi ediyor? Benim hakkımda kötü mü düşünüyor diye sorguluyorum sürekli. İnsanlar hakkında fazla düşünüyorum, bunun farkındayım ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Bilsem dahi içimden yapasım gelmiyor.
Hiçbir şey yapmak istemiyorum, bazen durduk yere ağlama hissi geliyor. Dediğim gibi bunları yazmamı bu kadar tetikleyecek şeylerden bir tanesi son yaşadığım olay. Beni yıllardır seven bir kıza, yıllar sonra şans tanıdım. Beraber gezdik tozduk eğlendik. Sonra geçenlerde eski sevgilisi ile "hayatta olmaz" demesine rağmen tekrar barışmışlar sanırım. Emin değilim, sadece tekrar görüştüklerini biliyorum çünkü kız ile 1 ay sonra konuştum. Her neyse, detaya girmek istemiyorum. Sanırım fazla kapıldım, biraz şıpsevdi durumu var bende bunu biliyorum. Ne olursa olsun duygularıma karşı koyamıyorum, erkek arkadaşlarım sürekli bahseder: "Ne kaybedeceksin olum ya, başka kız mı yok? Sen alacağını aldın mı? Aldın. Yol ver gitsin takma bu kadar". Ama benim için böyle olmuyor. Bilmiyorum, belki fazla takıyorum dediğim gibi. Ama ben böyle silip geçemiyorum. Duygusal olduğumu buradan biliyorum, yani öyle sanıyorum.
Çocukluğumda saçlarım dökülürdü. Tırnak yemekten hiçbir zaman vazgeçmedim. Sanırım en başından bu yana geliyor benim için stres, sıkıntı. Her zaman en ufak bir olayda kalbim pat pat hızlı atmaya başlıyor. Bazen düşünüyorum acaba intihar bir çözüm müdür diye? Fakat korkuyorum, yani eğer basit bir yöntemi olmuş olsaydı hiç tereddüt etmezdim. Çünkü sıkıldım, böyle çok klasikmiş gibi geliyor ama yaşamadan bilinmiyor. Gerçekten bu tarz duyguları yaşamak çok değişik bir şey. Yani kafası manyak diyebilirim.
Şunları da ekstra eklemek istiyorum: Bazen kendimi çok duygusuz hissediyorum, çeşitli gore videolar izleyerek kafamı dağıtmaya çalışıyorum. Ayrıca bir çok insana göre sanırım izlediğim şeyler normal şeyler değil. Bana kalırsa gayet normal şeyler fakat bazen izlemekten zevk alıyorum diyebilirim. Yani gore tabirimden anladığınız üzere çeşitli işkence, öldürme videoları vesaire. Kaza olsun herhangi bir şey. Hiçbir şekilde sansür olmadan. Ve bunları izlerken içimde hiçbir duygu oluşmuyor, ne kötü hissediyorum ne de midem bulanıyor.
Ekstra Edit2: Yaklaşık son 2 senedir libidom sıfır. Karşı cinse karşı pek bir şey hissetmiyorum. Yaşamış olduğum ilişkilerde aynı şekilde. Yaşıtlarım cinsel yönden çok iyi hissetmesine rağmen bende böyle bir olay yok. Hayatımda, olmasa da olur diyeceğim şeylerden bir tanesi benim için. Yani sadece var olduğu için diyebilirim. Öyle zaten aktif bir cinsel hayatım yok. Kırk yılın başı, çok çok nadir. Benim için çünkü hayatta böyle bir olay yok. Ben sadece insanların buna mecbur olduğunu düşünüyorum. Yani ölene kadar olmasa da olur. Çünkü hayatta çok daha önemli şeyler var. Hissetmiyorum bu konuda hiçbir şey.
Belki anlatsam sabahlara kadar, hiç durmadan anlatırım ve yazarım. Hiç durmadan ama, neyse sanırım bu kadar yeterli. Ne yapsam bilmiyorum, kayboldum. Gerçekten iyi değilim. Ne olacak böyle?
0
Anksiyete bozuklugu dahil cesitli psikolojik rahatsizliklarin var. Normal, pek cok kiside varlar. Bu kadar kemiklestikten sonra ciddi bir caba gostermeden hatta profesyonel destek almadan asman pek olasi degil, nereden baslayacagini bile bilemezsin yoksa. Ne kadar gec bu karari alirsan hayatin o kadar gecikir.
0
kaç yaşındasın? öğrencisin, çalışıyorsun, hem çalışıyorsun hem okula devam, hangi/leri? aspirin/ağrı kesici tipli birkaç önerim olabilir de bunları bilip ona göre yazmam lazım.
0
@robokot Bir çok kişiden ziyade benim içimde bazı şeyleri ikiye böldüğümü düşünüyorum, yani bir tarafım olayı çok abartırken bir tarafım çok fazla derinden yaşıyor gibi. Kafama göre arkadaş bulamama olayı buradan geliyor. Takıntılı olduğum konulardan ibaret, müzik konusunda benimle uyuşmayan bir insan ile pek fazla konuşamıyorum misal. Olay orada bitiyor, kafam almıyor daha fazlasını. Kusasım geliyor.
@dafaisss 23, Çalışmıyorum. Okumuyorum. Bu sene üniversite sınavına gireceğim, liseden mezun olduktan sonra tecilliyim. Bu sene tecilim bitiyor, açık öğretime girmeyi düşünüyorum.
@dafaisss 23, Çalışmıyorum. Okumuyorum. Bu sene üniversite sınavına gireceğim, liseden mezun olduktan sonra tecilliyim. Bu sene tecilim bitiyor, açık öğretime girmeyi düşünüyorum.
0
ya amca tavsiyesi gibi gelmez inşallah da; meşguliyetsizlik ve amaçsızlık insanı öldürebilir bile. öncelikle kendine bir meşguliyet icat et derim ben. illa bir iş bul çalış, yok işte bir kursa git vs. demiyorum. olduğun yerde ve durumda da bunu yapman mümkün. müzik demişsin mesela. onu derinleştir, çeşitlendir, bir araştırma konusu, belki bir kazı haline getir. bir ara sevdiğim şarkıların cover'larını dinlemiştim tek tek youtube'dan mesela, öyle şeyler bile olabilir. hatta yazarken aklıma geldi bak bir şarkının favori amatör cover'ı; dinleyeceğim ^^
bu odağını kendinden, kötü hissediyor olmandan uzaklaştırmayıda kolaylaştırır. yazdıklarında gözüktüğü kadarıyla kendinde bir sorun buluyor, sonra kendini suçluyor, sonra tekrar... böyle bir kısır döngünün içindesin sanki. bu döngünün dışına çıkmaya yarar; başka bir işe yaramasa bile bir meşguliyet icat etmek.
ha yine, kendini nasıl algılıyorsan; konuştuğun insanlara dair paranoyaların ve takıntıların da bunlarla benziyor olabilir mi?
mesela otur yaz denk geldikçe.
konuştuğun kişinin söylediklerinden senin hakkında neler düşünüyor olabileceği aklına geldi?
önce bunları yaz.
sonra aynı konularda, sen kendin hakkında neler düşünüyorsun bunları yaz.
ya da bir düşünce değil de bir duyguysa; onları da yaz.
bak bakalım ne kadar benziyorlar, ne kadar farklılar?
bir sonuca varması önemli değil bunun, zihninden dışarı atmak ve aklından geçenlerle elini kolunu kullanarak uğraşmak ufak da olsa rahatlatır seni.
bu odağını kendinden, kötü hissediyor olmandan uzaklaştırmayıda kolaylaştırır. yazdıklarında gözüktüğü kadarıyla kendinde bir sorun buluyor, sonra kendini suçluyor, sonra tekrar... böyle bir kısır döngünün içindesin sanki. bu döngünün dışına çıkmaya yarar; başka bir işe yaramasa bile bir meşguliyet icat etmek.
ha yine, kendini nasıl algılıyorsan; konuştuğun insanlara dair paranoyaların ve takıntıların da bunlarla benziyor olabilir mi?
mesela otur yaz denk geldikçe.
konuştuğun kişinin söylediklerinden senin hakkında neler düşünüyor olabileceği aklına geldi?
önce bunları yaz.
sonra aynı konularda, sen kendin hakkında neler düşünüyorsun bunları yaz.
ya da bir düşünce değil de bir duyguysa; onları da yaz.
bak bakalım ne kadar benziyorlar, ne kadar farklılar?
bir sonuca varması önemli değil bunun, zihninden dışarı atmak ve aklından geçenlerle elini kolunu kullanarak uğraşmak ufak da olsa rahatlatır seni.
0
@dafaisss Evet. Meşguliyetsizlik ve bunun yanında yalnızlık bir insanın kendine yapabileceği en kötü şeylerden bir tanesi diye biliyorum. Ben bütün olanların farkındayım fakat kendi kendimi eritme konusunda sadece izliyorum. Sadece bakıyorum yani, bir şey yapasım gelmiyor. Sanki çok ağır bir yük üzerimde varmış gibi. Daha önce doktora veya başka bir yere gitmedim, sırf üşendiğim için ve bana yardımcı olacaklarını düşünmüyorum. Aslında olaya bende bir şey yok gözüyle bakıyorum. Çünkü zaten Türkiye'de artık böyle düşünen insan çok varmış gibi geliyor. Ayrıca evet müzik konusunda zaten hayatımın yüzde 60'lık kısmı müzikle geçiyor diyebilirim. Benim için tamamen bir yaşam kaynağı. Ciddi anlamda, çok ciddi anlamda hemde. Türü fark etmiyor. Konuştuğum kişilerden ziyade, yani artık arkadaş çevremde değişilik yapmak istiyorum. Şöyle söylüyeyim, hiçbirisi ile artık gereksiz konuşmak istemiyorum. Bana artık boş geliyor. Sadece yapmak istediğim işi yapmak istiyorum. Bu konu hakkında kendimi çok işkolik olarak görüyorum misal. Yani bunun için üşeniyorum diyebilirim, ama takıyorum. Böyle bir çelişki.
0
çare psikolog.
gerçekten de bu söyledikleriniz çoğu insanda var, siz sadece fazlaca içinde boğulmuşsunuz. biz burada ne yazarsak yazalım, profesyonel destek almadan düzelemezsiniz.
cinsel ilişki konusunda da bir şey hissetmek zorunda değilsiniz. aseksüel olabilirsiniz ve bu kötü bir şey değil.
gerçekten de bu söyledikleriniz çoğu insanda var, siz sadece fazlaca içinde boğulmuşsunuz. biz burada ne yazarsak yazalım, profesyonel destek almadan düzelemezsiniz.
cinsel ilişki konusunda da bir şey hissetmek zorunda değilsiniz. aseksüel olabilirsiniz ve bu kötü bir şey değil.
0
dedi ayca
şimdi şöyle ki benim bir adet lise arkadaşım var. ikimiz de aynı bölümden mezunuz, ben mis gibi bir firmada rahat rahat çalışırken bu kızcağız saçma sapan bir firmada yine tekstil alanında olsa da farklı bir kolunda çalışıyor (ben tasarımdayım o daha çok üretim gibi) kıza üç kuruş para veriyorlar, c
şimdi şöyle ki benim bir adet lise arkadaşım var. ikimiz de aynı bölümden mezunuz, ben mis gibi bir firmada rahat rahat çalışırken bu kızcağız saçma sapan bir firmada yine tekstil alanında olsa da farklı bir kolunda çalışıyor (ben tasarımdayım o daha çok üretim gibi) kıza üç kuruş para veriyorlar, cumartesileri çalışıyor hatta 1 mayıs'ta bile çalıştı...
daha önce benim çalıştığım firmaya cv'sini vermişti ve görüşmeye gelmişti ik ve yönetici onayından geçse de bir şekilde işler değişti o pozisyonla başka ikcı ilgilenmeye başladı vs vs öyle kaldı. bu arkadaşım da akıllı, çalışkan çok düzgün birisi ama özgüvensiz. sen şu programı biliyorsun ben bilmiyorum, sen hep tasarımdan gittin ama ben gitmedim vs. gibi şeyler söyleyip çekiniyordu. o ara çok gazladım ben de yaparsın, ben de yardım ederim kimler yapıyor vs. şeklinde Kİ YALAN DEĞİL ne saçma sapan tipler, iki kelimeyi bir araya getiremeyen gerzekler çalışıyor burada. neyse.
dün esti aklıma yazdım ikya dedim böyle böyle olmuştu süreç de yarım kalmıştı sizin sunumunuz varmış vs. arkadaşım size ulaşamamış sormamı rica etti diye ve bundan da arkadaşımın haberi yoktu... savunmam şu şekilde, eğer söyleseydim arkadaşıma YAV BEN PROGRAM BİLMİYORUM (zor bir program değil, ilk işe girdiğimde ben de bilmiyordum ama başka program tabanım olduğu için kolay öğrendim o da hızlıca öğrenirdi, yardımcı olacaktım+ilk 5 ay sadece paint düzeyinde bilmesi yetecekti.) diyecek söylememi istemeyecekti.
Gerizekalılığım şurada başlıyor, ben ikya yazdım ik tamam bir daha cv at dedi, ben yolladım ve SÖYLEMEDİM KIZA. bugün aramışlar... kız da iş aramıyorum şu an işim var ama ileride düşünüyorum (evlenme arefesinde olduğu için kıpırdamak istememiş) demiş, tşk diyip kapatmışlar. CUMARTESİDEN BERİ HASTAYIM TONSİLİT OLMUŞUM, beynime vurdu galiba ben dün kıza söylemeyi unuttum. bu durumda ikimiz de gerzek, ne istediğini bilmeyen yalancı mallar olduk. kız da bana bozuldu doğal olarak.
bu durum nasıl toplanır şimdi? hem ik'ya ne desek daha da sıvamadan toplarız? yoksa en doğrusu ik'ya bir şey dememek mi? kız arayıp AY BEN XX FİRMASI OLDUĞUNU ANLAMADIM dese tüy mü dikeriz? bir daha başvurma şansını tamamen böyle piç mi ettik? kızın gönlünü nasıl alsam? sadece iyilik yapmak istemiştim ve gereksiz yere özgüvensiz davrandığını yapabileceğini bildiğim için azcık kıçından ittirecektim :(
daha önce benim çalıştığım firmaya cv'sini vermişti ve görüşmeye gelmişti ik ve yönetici onayından geçse de bir şekilde işler değişti o pozisyonla başka ikcı ilgilenmeye başladı vs vs öyle kaldı. bu arkadaşım da akıllı, çalışkan çok düzgün birisi ama özgüvensiz. sen şu programı biliyorsun ben bilmiyorum, sen hep tasarımdan gittin ama ben gitmedim vs. gibi şeyler söyleyip çekiniyordu. o ara çok gazladım ben de yaparsın, ben de yardım ederim kimler yapıyor vs. şeklinde Kİ YALAN DEĞİL ne saçma sapan tipler, iki kelimeyi bir araya getiremeyen gerzekler çalışıyor burada. neyse.
dün esti aklıma yazdım ikya dedim böyle böyle olmuştu süreç de yarım kalmıştı sizin sunumunuz varmış vs. arkadaşım size ulaşamamış sormamı rica etti diye ve bundan da arkadaşımın haberi yoktu... savunmam şu şekilde, eğer söyleseydim arkadaşıma YAV BEN PROGRAM BİLMİYORUM (zor bir program değil, ilk işe girdiğimde ben de bilmiyordum ama başka program tabanım olduğu için kolay öğrendim o da hızlıca öğrenirdi, yardımcı olacaktım+ilk 5 ay sadece paint düzeyinde bilmesi yetecekti.) diyecek söylememi istemeyecekti.
Gerizekalılığım şurada başlıyor, ben ikya yazdım ik tamam bir daha cv at dedi, ben yolladım ve SÖYLEMEDİM KIZA. bugün aramışlar... kız da iş aramıyorum şu an işim var ama ileride düşünüyorum (evlenme arefesinde olduğu için kıpırdamak istememiş) demiş, tşk diyip kapatmışlar. CUMARTESİDEN BERİ HASTAYIM TONSİLİT OLMUŞUM, beynime vurdu galiba ben dün kıza söylemeyi unuttum. bu durumda ikimiz de gerzek, ne istediğini bilmeyen yalancı mallar olduk. kız da bana bozuldu doğal olarak.
bu durum nasıl toplanır şimdi? hem ik'ya ne desek daha da sıvamadan toplarız? yoksa en doğrusu ik'ya bir şey dememek mi? kız arayıp AY BEN XX FİRMASI OLDUĞUNU ANLAMADIM dese tüy mü dikeriz? bir daha başvurma şansını tamamen böyle piç mi ettik? kızın gönlünü nasıl alsam? sadece iyilik yapmak istemiştim ve gereksiz yere özgüvensiz davrandığını yapabileceğini bildiğim için azcık kıçından ittirecektim :(
0
ik'nin ikinci bir şans vereceğini düşünmüyorum. o yüzden bence ikinize de geçmiş olsun.
0
Kız neden sana bozuluyor veya neden sen yanlış yaptığını düşünüyorsun tam olarak anlamadım açıkçası. Sen arkadaşın için bir iyilik yapmışsın ama arkadaşın gayet güzel şimdi değil ilerde düşünürüm diye gayet özgüvenli bir cevap vermiş sanki? Kızı da aradıklarında hemen gel başla zaten dememişlerdir heralde, ben olsam olumlu cevap verip daha sonradan yeni İK ile görüştüğümde direk durumu söylerdim, evleniyorum şuan etc.
0
@biohazardous çünkü arkadaşım şaşırmış zaten şu an iş arayışım yok halihazırda işim var demiş. benim hatam ik'yla görüştüğümü arkadaşıma söylememem oldu. ilk kararı aldığımda söylememe kısmında iyiydim ama konuştuktan sonra söylemem gerekirdi ki böyle iki farklı açıdan konuşmayalım. şimdi ben diyorum ki "arkadaşım sormamı rica etti size" ama arkadaşım diyor ki "işim var sağolun"
gel başla demeyeceklerdi ama zaten ikyla konuşmuştu. muhtemelen bir yöneticiyle tanıştırıp bulacaklardı uygun birisini kızı da alacaklardı :((( çok üzülüyorum :((
gel başla demeyeceklerdi ama zaten ikyla konuşmuştu. muhtemelen bir yöneticiyle tanıştırıp bulacaklardı uygun birisini kızı da alacaklardı :((( çok üzülüyorum :((
0
arkadaşınız kendi kararlarını kendi veremezmiş gibi ona danışmadan iş yapmanız dışında toparlanacak bir şey yok, arkadaşınız herhangi bir yerden gelen aramaya iş aramıyorum dediyse ötesi için niye kendinizi yoruyorsunuz ki? gerçekten ihtimalin ihtimalini hesaplayıp problem ediniyorsunuz gibi görünüyor buradan. toparlayayım diye harekete geçip iyice sıvamayın, bırakın kalsın.
0
devilred
Soru tam olarak başlıktaki gibi. Bir aylık minnak kafalı bir kedim var, bir haftayı biraz geçkindir beraberiz. Uyurken ille bana bir değecek, ayrı yatmak zaten mümkün değil. Hem ezerim diye korkuyorum hem de en ufak hareket edemiyorum o varken uyanacak diye. Bi de nasıl oluyorsa o miniklikle bile ço
Soru tam olarak başlıktaki gibi. Bir aylık minnak kafalı bir kedim var, bir haftayı biraz geçkindir beraberiz. Uyurken ille bana bir değecek, ayrı yatmak zaten mümkün değil. Hem ezerim diye korkuyorum hem de en ufak hareket edemiyorum o varken uyanacak diye. Bi de nasıl oluyorsa o miniklikle bile çok yer kaplıyor. Biraz daha büyüyünce benden vazgeçer mi?
0
hello devil, n'aber?
Küçükken bizimki de öyleydi, odaya almıyoruz diye kapıları kırardı şimdi kafasına göre yatıyor istediği yerde, bazen ayak ucumuzda bazen de kendi koltuğu var orada, şu an çok küçük, normal seninle uyumak istemesi, senden başka kimsesi yok ki?
Biraz büyüsün, değişebilir, değişmeyebilir de. Kedi bu :)
Küçükken bizimki de öyleydi, odaya almıyoruz diye kapıları kırardı şimdi kafasına göre yatıyor istediği yerde, bazen ayak ucumuzda bazen de kendi koltuğu var orada, şu an çok küçük, normal seninle uyumak istemesi, senden başka kimsesi yok ki?
Biraz büyüsün, değişebilir, değişmeyebilir de. Kedi bu :)
0
eğer çok yılışık bir kedi olmazsa büyüyünce daha bireysel takılmaya başlar, niye yanıma gelmiyor diye içlenirsiniz :)
şu anki hali normal, idare edin.
şu anki hali normal, idare edin.
0
annesi gibi görüyordur, yalnız kalmak istemiyordur, gayet normal bunlar. yanına peluş bir oyuncak koyabilirsin. karakteri, birkaç aya şekillenir. :p
0
evet hep seninle uyumak isteyecek. kapıyı açmazsan kapının önünde miyavlayıp duracak (yerim).
0
Bir aylik cok kucuk, genelde 2.5 3 ay gibu anneden ayriliyor, haliyle yalnızlık onun icin zor. Buyudukce azalir temas istegi.
0
Benimki yedinci ayı bitirdi sanırım. Aldığımda üç haftalikti. Aldığım günden beri benimle yatakta uyuyor. Uyumadan önce en rahat ettiğim pozisyona geçiyorum ben, onu da uygun şekilde yerleştiriyorum, öyle uyuyoruz. O zaten rahat edemezse ayak ucuna geçiyor.
Sabah işe giderken sorun oluyor biraz. Oynasirken evden geç çıkıyorum.
Sabah işe giderken sorun oluyor biraz. Oynasirken evden geç çıkıyorum.
0
Tam şu anda kafamda uyuyor ve aşırı derecede boyun problemleri yaşayan bir insan olarak buna sevinemiyorum maalesef :/
0
@pinkpeony oda kapısını açan kedim vardı benim, ilkokula 1-2ye falan gidiyordum, dışardan tıkır tıkır sürekli sesler geliyor, korkudan yatağa çivilenmiş, bildiğim tüm duaları okuya okuya uykuya dalmışım, ertesi gün rahmetli ninem "kedi senin yanında yatıyordu sabah, ben kaldırdım" diyor
0
000000
ya tavaya atınca boyle asırı kotu bir koku oluyor. bu koku neden? sırbistan'dan geliyor dedikleri etler bunlar mı?
ya tavaya atınca boyle asırı kotu bir koku oluyor. bu koku neden? sırbistan'dan geliyor dedikleri etler bunlar mı?
0
Evet uzerinde yaziyor zaten fiyati da ucuz degil ki degmez bence heyecan aramaya
0
Bruce
benim 1 şubattan beri gelmiyor, sizin?
benim 1 şubattan beri gelmiyor, sizin?
0
yani bu olayın yaşanabilmesi için ayarlardan seçmeniz gerekiyor, durup dururken gelmiyor, karışıklık olmasın şindi :D
ama ben seçmiş olmama rağmen gelmedi, önceden geliyordu.
ama ben seçmiş olmama rağmen gelmedi, önceden geliyordu.
0
kozmosta bir nokta
https://www.youtube.com/watch?v=6qalGezr76o 0:55'deki kısma benzeyen metalli bi şarkı vardı baya popüler. Neydi o?
0
metalli değil de bana joan osborne - one of us'ı çağrıştırdı. (sadece 55. saniyeden bahsediyorum.)
0
metal diyorsun metal düşünüyoruz, sonra rhcp linki atıyorlar, buna benziyor diyorsun kafalar karışıyor. Tarz metal mi? onu bir kararlaştıralım :)
0
iddaaci
Başıma bişey gelmeyecekse bu hayvanseverleri anlamıyorum. Her yerde bir kedi sevgisidir gidiyor. Köpeklere aşırı sevgi gösteriliyor filan. Sonra da bu hayvanları kısırlaştırıyorlar. Bu hayvanların üreme ve yavru hakkı yok mu arkadaş. Bunlar kendi aralarında face'te instagram'da kurdukları hesaplarda
Başıma bişey gelmeyecekse bu hayvanseverleri anlamıyorum. Her yerde bir kedi sevgisidir gidiyor. Köpeklere aşırı sevgi gösteriliyor filan. Sonra da bu hayvanları kısırlaştırıyorlar. Bu hayvanların üreme ve yavru hakkı yok mu arkadaş. Bunlar kendi aralarında face'te instagram'da kurdukları hesaplarda hayvanlar nasıl kısırlaştırılır, hangi veteriner bu işi iyi yapar filan diye tartışıyorlar.
Bilmiyorum belki ben yanlış düşünüyorum ama kısırlaştırmanın iyi olduğuna inanmıyorum. haksız mıyım acaba?
not: hayvanları seven normal bir vatandaş.
Bilmiyorum belki ben yanlış düşünüyorum ama kısırlaştırmanın iyi olduğuna inanmıyorum. haksız mıyım acaba?
not: hayvanları seven normal bir vatandaş.
0
insanlar nasıl 18 yaşında sevişiyor ama çocuk doğma durumunda bakamayacaklarını ve çocuğun sefil olacağını bildikleri için dogum kontrol uyguluyorsa aynı sebepten kısırlastırılıyor hayvanlar da. tabii hayvanların dogum kontrolden haberi olmadığı için en iyi ve tek alternatif kısırlastırma oluyor.
çok fazla hayvan var ancak yaşamalarına uygun alan yok, her yer insanlar tarafından istila edilmiş. o yüzden gayet mantıklı aslında. o hayvanlar doğursa doğan hayvanların yarısı ilk birkaç ay içinde ölecek gerisi de sefil bir hayat sürüp doğal veya doğal olmayan şekillerde ölecek yine.
çok fazla hayvan var ancak yaşamalarına uygun alan yok, her yer insanlar tarafından istila edilmiş. o yüzden gayet mantıklı aslında. o hayvanlar doğursa doğan hayvanların yarısı ilk birkaç ay içinde ölecek gerisi de sefil bir hayat sürüp doğal veya doğal olmayan şekillerde ölecek yine.
0
Oncelikle onlarinki hayvan sevgisi degil kedi kopek sevgisi yoksa baska hayvani sevmiyorlar. Kedisine kopegine kuzu eti kaz cigeri yedirilerek hayvan sever olunmaz. Kendini hayvansever sanan diger bir kesim de balkonda kopek besliyor. Evi kirletmesin diyeymis! Hayvani sokaga biraksan daha mutlu olacak.
Baska bir konuda su, seksten zevk alan insanlar da dahil yalnizca birkac canli turu kesfedilmis. Digerleri icgudu. Hayvanlarin kisirlastirilma olayinin bilimsel olarak arastirilmasi gerekli. Ornegin kisirlastirilmayan disi kopekler menepoz zamaninda olum riski tasiyor. 8-9 yasina gelen bircok disi kopek kisirlastirilmazsa ölüyor. Bu surecte de cok aci cekiyorlar.
Baska bir konuda su, seksten zevk alan insanlar da dahil yalnizca birkac canli turu kesfedilmis. Digerleri icgudu. Hayvanlarin kisirlastirilma olayinin bilimsel olarak arastirilmasi gerekli. Ornegin kisirlastirilmayan disi kopekler menepoz zamaninda olum riski tasiyor. 8-9 yasina gelen bircok disi kopek kisirlastirilmazsa ölüyor. Bu surecte de cok aci cekiyorlar.
0
@proletarier aller lander vereinigt euch ama onlar evlerinde baktıkları kedi köpekleri de kısırlaştırıyor. madem onun sorumluluğunu aldıysa neden kısırlaştırıyor? yavrularına da bakabilir.
0
bu hayvanlar her sene en az 1 defa azıyorlar ve doğuruyorlar. nereden baksan 5-6 yavru çıkıyor en az. nasıl baksınlar ki bu kadar çok hayvana? hadi diyelim büyütüp dağıtmaya karar verdiler alacak insan bulmak da kolay değil. kaç kişi evinde hayvan beslemeye sıcak bakıyor ki? ayrıca diyelim ki birini buldular, o insanın o hayvanı sıkılıp sokağa salmayacağının da garantisi yok ki sokağa salınması demek 1-2 hafta içinde kesin ve acılı ölümü demek.
0
kısırlaştırmak hayvanın ömrünü uzatıyor. normal şartlarda biz insanlar olarak hayvanların yaşam alanına müdahale etmeseydik, yeşillikleri beton yapmasaydık kısırlaştırmak canilik olurdu evet. ama artık eskisi bildiğimiz bir "doğa" şekli yok. bu yüzden günümüzdeki dünyaya göre hareket etmemiz lazım.
bir kedi yılda 6-7 yavru doğuruyor. şu anki durumda bu yavrular sokakta yaşayabilir mi sizce? normalde doğanın içinde avlanarak yolunu bulurdu değil mi? ama şimdi muhtemelen bir arabanın altında ezilip ölecek veya şerefsizin teki gözünü oyacak, tecavüz edecek vs.
bunları engellemek için kısırlaştırmak mantıklı. ha, hayvansever derse ki, "ben doğacak yavruların hepsine bakabilirim!" o zaman kısırlaştırmasın tabii ki. ama bir kedinin yaşam ömrü ortalama 10 yılsa, bu hayvan yılda 5 yavru doğursa 50 kedi yapar. e onlardan da doğuracak olanlar olacak, hepsine bakabilecek mi sahiplenen kişi?
bunun dışında kısırlaştırmaya karşı olup çiftleştirmeyen, evde hayvan bakan insanlar var. hayvan içgüdüsel olarak çiftleşmek istiyor, ciyak ciyak evde bağırıyor dönem bitene kadar. böyle durumdaki hayvana da yazık. veya çiftleştirip doğacak yavrulara bakmayanlar var, o yavruların sonu gene ölüm.
ben tüm canlıların artık üremesine karşı biri olduğum için kısırlaştırmayı makul görüyorum günümüzde. doğacak herhangi bir canlının bir süre sonra tecavüze uğramayacağının, işkence edilmeyeceğinin veya gerizekalı birisinin kullandığı aracın altında kalmayacağının garantisini göremiyorum.
bir kedi yılda 6-7 yavru doğuruyor. şu anki durumda bu yavrular sokakta yaşayabilir mi sizce? normalde doğanın içinde avlanarak yolunu bulurdu değil mi? ama şimdi muhtemelen bir arabanın altında ezilip ölecek veya şerefsizin teki gözünü oyacak, tecavüz edecek vs.
bunları engellemek için kısırlaştırmak mantıklı. ha, hayvansever derse ki, "ben doğacak yavruların hepsine bakabilirim!" o zaman kısırlaştırmasın tabii ki. ama bir kedinin yaşam ömrü ortalama 10 yılsa, bu hayvan yılda 5 yavru doğursa 50 kedi yapar. e onlardan da doğuracak olanlar olacak, hepsine bakabilecek mi sahiplenen kişi?
bunun dışında kısırlaştırmaya karşı olup çiftleştirmeyen, evde hayvan bakan insanlar var. hayvan içgüdüsel olarak çiftleşmek istiyor, ciyak ciyak evde bağırıyor dönem bitene kadar. böyle durumdaki hayvana da yazık. veya çiftleştirip doğacak yavrulara bakmayanlar var, o yavruların sonu gene ölüm.
ben tüm canlıların artık üremesine karşı biri olduğum için kısırlaştırmayı makul görüyorum günümüzde. doğacak herhangi bir canlının bir süre sonra tecavüze uğramayacağının, işkence edilmeyeceğinin veya gerizekalı birisinin kullandığı aracın altında kalmayacağının garantisini göremiyorum.
0
Herhangi bir marketin çöpünü görebilecek bir mesafede 2 saat bekleyip gözlem yaparsan fikrin değişir. Denemesi bedava, çok olsa birkaç saatin gider. Bir gidip bekle derim.
Kısırlaştırmak canice geliyor olabilir ama hayvanlar sokakta perişan haldeler. Benim tekir kedim var, evde yaşıyor. Kısırlaştırmadım. Arada sağa sola işiyor ama o kadar katlanıyorum.
------
Bir kesim var, hediye olarak hayvan alıyor/veriyor, canı sıkılınca sokağa atıyor.
Bir kesim var, sadece kedileri seviyor.
Bir kesim var, sadece köpekleri seviyor.
Bir kesim var, daha insancıl. Örümceği, sineği de öldürmeye kıyamıyor.
Bir kesim var, ben hariç herkes yanlış diyor. Bunlar genelde veganlar, kendilerince haklılar ama çoğu zaman kendilerini ifade ediş biçimleri sıkıntılı olduğundan dertlerini anlatamıyorlar.
Bence orta noktada buluşmak gerek.
Kısırlaştırmak canice geliyor olabilir ama hayvanlar sokakta perişan haldeler. Benim tekir kedim var, evde yaşıyor. Kısırlaştırmadım. Arada sağa sola işiyor ama o kadar katlanıyorum.
------
Bir kesim var, hediye olarak hayvan alıyor/veriyor, canı sıkılınca sokağa atıyor.
Bir kesim var, sadece kedileri seviyor.
Bir kesim var, sadece köpekleri seviyor.
Bir kesim var, daha insancıl. Örümceği, sineği de öldürmeye kıyamıyor.
Bir kesim var, ben hariç herkes yanlış diyor. Bunlar genelde veganlar, kendilerince haklılar ama çoğu zaman kendilerini ifade ediş biçimleri sıkıntılı olduğundan dertlerini anlatamıyorlar.
Bence orta noktada buluşmak gerek.
0
Evvela sokak hayvanı denen olguya karşıyım. O hayvanlar ne evcil ne vahşi arada kalmış durumda ve bu iyi bir şey değil, detaylı sebeplerini girmek istemiyorum. Gelişmiş hiçbir ülkede bu tip sokak hayvanı kavramı yok nitekim.
Eğer pet olarak bir hayvana bakacaksan ve üremesini istemiyorsan kısırlaştırmak o hayvana kötülük değil iyilik. Kısırlaştırılmamış bir kediyi evinde bakmaya kalkarsan anlayacaksın nedenini.
Benim kedim ben sahiplenmesem öldürülecekti. O nedenle aldı eşim yanına. Yoksa hayvan alım satımına da karşıyım ben. Hayvanseverliği kedi ve köpek hakları savunuculuğuna indirgemeyi de cahillik ve sığlık olarak görüyorum.
Daha bir tane kedi köpek seven sözümona hayvansever görmedim ki vahşi doğa korumacılığı yapsın. Gidip kaçak avcılığı, orman katlini durdurmaya çalışsın yok öyle bir şey. Tamamen vicdan masturbasyonu yaptıkları başka bir şey değil.
Gerçekten hayvansever isen mecbursun doğayı da seveceksin. Doğal yaşamın korunmasına yönelik somut eylemlerin olacak. Deri ceket çanta vb giymeyecek et yemeyecek, et endüstrisinin cebine bir kuruş para koşmayacaksın. Çünkü bu kavramların hepsi birbiri ile bağlantılı.
Ben sadece kedileri seviyorum diyeni anlarım. I like turtles diyen çocuktan daha farklı da görmem hayata olan bakışını. Ama ben hayvanseverim diyip sokakta kediye köpeğe minder yapan, yem alan, deri cüzdan ve ayakkabı giyen et tüketen insanlar tutarsızdır gözümde.
Eğer pet olarak bir hayvana bakacaksan ve üremesini istemiyorsan kısırlaştırmak o hayvana kötülük değil iyilik. Kısırlaştırılmamış bir kediyi evinde bakmaya kalkarsan anlayacaksın nedenini.
Benim kedim ben sahiplenmesem öldürülecekti. O nedenle aldı eşim yanına. Yoksa hayvan alım satımına da karşıyım ben. Hayvanseverliği kedi ve köpek hakları savunuculuğuna indirgemeyi de cahillik ve sığlık olarak görüyorum.
Daha bir tane kedi köpek seven sözümona hayvansever görmedim ki vahşi doğa korumacılığı yapsın. Gidip kaçak avcılığı, orman katlini durdurmaya çalışsın yok öyle bir şey. Tamamen vicdan masturbasyonu yaptıkları başka bir şey değil.
Gerçekten hayvansever isen mecbursun doğayı da seveceksin. Doğal yaşamın korunmasına yönelik somut eylemlerin olacak. Deri ceket çanta vb giymeyecek et yemeyecek, et endüstrisinin cebine bir kuruş para koşmayacaksın. Çünkü bu kavramların hepsi birbiri ile bağlantılı.
Ben sadece kedileri seviyorum diyeni anlarım. I like turtles diyen çocuktan daha farklı da görmem hayata olan bakışını. Ama ben hayvanseverim diyip sokakta kediye köpeğe minder yapan, yem alan, deri cüzdan ve ayakkabı giyen et tüketen insanlar tutarsızdır gözümde.
0
her şey birbirine karışmış. kısa bir cevap yazacağım. hayvanseversen (normal ya da anormal), onlar için bir şeyler yap. en iyi yol da sokaklardan ya da barınaklardan sahiplenmek. hem bu şekilde aklına takılan tüm sorulara cevap da bulmuş olacaksın.
0
haksızsın.
erkek kedimizi kısırlaştırdık, daha doğrusu kısırlaştırmak zorunda kaldık, sıkıntılarını zaten yazmışlar...
Bu olaydan sonra pişman oldum, dişlerde kısırlaştırma operasyonu daha zor olduğu için
dişi kedimi kıyamadım kısırlaştırmadım, kanser oldu ve daha büyük acı çekti. ameliyatta büyük sıkıntı çekti, hala toparlanma evresinde. kanserli kısım alındıktan sonra boğazına kadar vurdu, yara çıktı, mama yiyemiyor, evdekiler elinde şırıngayla bebek gibi besliyorlar hayvanı.
Sokakta kalsın diyeceksen de sokakta yaşayan bir kedinin ortalama ömrü ile evde yaşayan kedi arasında dağlar kadar fark var. sokakta yaşasın en iyi ihtimal 3-5 sene, evde 20 seneyi geçen kediler var.
erkek kedimizi kısırlaştırdık, daha doğrusu kısırlaştırmak zorunda kaldık, sıkıntılarını zaten yazmışlar...
Bu olaydan sonra pişman oldum, dişlerde kısırlaştırma operasyonu daha zor olduğu için
dişi kedimi kıyamadım kısırlaştırmadım, kanser oldu ve daha büyük acı çekti. ameliyatta büyük sıkıntı çekti, hala toparlanma evresinde. kanserli kısım alındıktan sonra boğazına kadar vurdu, yara çıktı, mama yiyemiyor, evdekiler elinde şırıngayla bebek gibi besliyorlar hayvanı.
Sokakta kalsın diyeceksen de sokakta yaşayan bir kedinin ortalama ömrü ile evde yaşayan kedi arasında dağlar kadar fark var. sokakta yaşasın en iyi ihtimal 3-5 sene, evde 20 seneyi geçen kediler var.
0
her gece aç
Bikac oyun indirdim de indirim falan sanki kaziklaniyomusum gibi hissediyorum. Halbuki indirim olunca parayi geri iade etse veya fiyat politikası sabit olsa böyle olmazdı belki. Ayrıca sanki pcyi kastiriyor bilmiyorum. Bunu silince indirdiğim oyunlari oynayamaz miyim?
Bikac oyun indirdim de indirim falan sanki kaziklaniyomusum gibi hissediyorum. Halbuki indirim olunca parayi geri iade etse veya fiyat politikası sabit olsa böyle olmazdı belki. Ayrıca sanki pcyi kastiriyor bilmiyorum. Bunu silince indirdiğim oyunlari oynayamaz miyim?
0
steam'da envanter takas market piyasasında zaten oyun fiyatları indirimli halinde indirim hariç zamanlarda oradan alabilirsiniz.
0
Multiplayer sevmiyorum ayrıca 30 liraya aldığım oyunu başkası 3 liraya alinca ne anladım. Sürekli kendini güncelliyor google play gibi olsa neyse diyeceğim de ben anlamadim bi iki oyun daha alıp hic istemediğim torrente yönelirim heralde
0
oscar
1 - 1,5 aylık yavru kediler var. salam veriyorum bunlara zararı olur mu ? ya da kuru mama harici ne verebiliirm ?
1 - 1,5 aylık yavru kediler var. salam veriyorum bunlara zararı olur mu ? ya da kuru mama harici ne verebiliirm ?
0
aslında bebekler için olan kuru mamalardan vermeniz gerekir tersine başka bir şey vermemelisiniz.
ben salamın zararlı olacağını düşünüyorum. büyük kediler için bile zararlı bu tür ürünler. bir de bu kadar küçük olunca gelişimleri için gerekli besinleri içeren kuru mamalardan yemeleri gerekiyor.
bence değişiklik yapın.
yine düşündüm salam vücutları için çok ağır olabilir.
ben salamın zararlı olacağını düşünüyorum. büyük kediler için bile zararlı bu tür ürünler. bir de bu kadar küçük olunca gelişimleri için gerekli besinleri içeren kuru mamalardan yemeleri gerekiyor.
bence değişiklik yapın.
yine düşündüm salam vücutları için çok ağır olabilir.
0
salam vermeyin, sindirimi zor olabilir. kuru mamayı da yiyemeyebilirler, konserve-yaş mama verebilirsiniz.
bir de süt tozu satılıyor kediler için, onu da suyla karıştırıp verebilirsiniz, çok küçükler çünkü.
bir de süt tozu satılıyor kediler için, onu da suyla karıştırıp verebilirsiniz, çok küçükler çünkü.
0
yavru kediye cig et vermeyin. disleri varsa bebekler icin kuru mama var royal canin kitten falan. yoksa yas mama da olur. kedilere genel olarak cig et iyi degil parazit marazit durumlari var.
0
Lütfen salam sosis vs vermeyin. Bimde satılan uygun fiyata bonfile var onu haşlayın minik minik doğrayın hatta azıcık suyu da olsun çok seviyorlar. Ben bimde satılan yaprak dönerden de veriyorum bazen ama yanında mutlaka su olmalı, susatıyor. Onun dışında jel mama da olur ama evde yapacağınız tavuk en azından sağlıklı olur.
0
fragile lady
Kampçılıkla profesyonel ya da amatör olarak ilgilenen arkadaşlar; sormam gereken birkaç soru var. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Teşekkürler...edit: Talep üzerine sorularımı buradan sorma kararı aldım.1. Doğru kamp malzemeleri nereden alınır?2. Bir haftalık kamp için yanımıza almamız gereken,
Kampçılıkla profesyonel ya da amatör olarak ilgilenen arkadaşlar; sormam gereken birkaç soru var. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Teşekkürler...
edit: Talep üzerine sorularımı buradan sorma kararı aldım.
1. Doğru kamp malzemeleri nereden alınır?
2. Bir haftalık kamp için yanımıza almamız gereken, olmazsa olmaz şeyler nelerdir?
3. Bir haftalık doğa yürüyüşü için yanımıza almamız gereken, olmazsa olmaz şeyler nelerdir?
4. Kampa çıkmadan önce ilkyardım ve izcilik tarzı eğitimleri 1-2 gün içerisinde alabileceğimiz yerler var mı bildiğiniz?
5. Baton almak şart mı bir haftalık yürüyüş için? Bana kullanamazmışım gibi gelen çok tuhaf bir alet.
edit: Talep üzerine sorularımı buradan sorma kararı aldım.
1. Doğru kamp malzemeleri nereden alınır?
2. Bir haftalık kamp için yanımıza almamız gereken, olmazsa olmaz şeyler nelerdir?
3. Bir haftalık doğa yürüyüşü için yanımıza almamız gereken, olmazsa olmaz şeyler nelerdir?
4. Kampa çıkmadan önce ilkyardım ve izcilik tarzı eğitimleri 1-2 gün içerisinde alabileceğimiz yerler var mı bildiğiniz?
5. Baton almak şart mı bir haftalık yürüyüş için? Bana kullanamazmışım gibi gelen çok tuhaf bir alet.
0
yaz buraya. hem ilerde bu sorulara cevap arayanlar da faydalanır.
bu tip bilgilendirici şeyleri özel meseleler gibi mesaj yoluyla konuşmasak daha mı iyi sanki.
bu tip bilgilendirici şeyleri özel meseleler gibi mesaj yoluyla konuşmasak daha mı iyi sanki.
0
1. Profesyonel kamp magazalarindan. Atlas, k2 outdoor gibi yerlerden. Butce kisitliysa decathlon da olur.
2. Ne tur bir kamp? Yemegi kendiniz mi yapacaksiniz, disaridan/hazir mi yiyeceksiniz?
Kisaca: bu mevsim icin konusuyorum: cadir, mat, bolgeye uygun ayakkabi, uyku tulumu sapka, terlik, gunes kremi, terlik.. Gerisi nasil bir kamp yapacaginiza gore degisir. Ates yakmak icin aletler, pisirme icin tava tencere vsvs.
4. Hemen olur mu bilmiyorum ama ilkyardim egitimi ve sertifikasi hayat kurtarir, herkes almali.
5. Ben daglik yerlere pek gitmedim o tarz cilgin uzun yuruyusler yapmadim. Batonum vardi. Yuk oldu bana.
2. Ne tur bir kamp? Yemegi kendiniz mi yapacaksiniz, disaridan/hazir mi yiyeceksiniz?
Kisaca: bu mevsim icin konusuyorum: cadir, mat, bolgeye uygun ayakkabi, uyku tulumu sapka, terlik, gunes kremi, terlik.. Gerisi nasil bir kamp yapacaginiza gore degisir. Ates yakmak icin aletler, pisirme icin tava tencere vsvs.
4. Hemen olur mu bilmiyorum ama ilkyardim egitimi ve sertifikasi hayat kurtarir, herkes almali.
5. Ben daglik yerlere pek gitmedim o tarz cilgin uzun yuruyusler yapmadim. Batonum vardi. Yuk oldu bana.
0
1- kutupayisi gibi karakoy'deki magazalardan bakarak, sorarak alabilirsin. ne alacagini bildiginde internetten de alabilirsin. decathlon da iyidir ayrica. nurgaz kamp malzemeleri satiyor. aliexpress yerine nurgaz'dan da alinabilir bir cok malzeme.
2/3- bir hafta hep cadirda mi kalacaksiniz? yemek isi nasil olacak? doga yuruyusu dediginiz likya yolu gibi mi? yani gece cadir atip kaldiginiz yerden devam mi? cunku is malzemeyle yurumeye gelince olay degisir. her gram onemli yururken. cadiri bile ona gore secmeniz gerekir.
temel kamp malzemeleri; cadir, uyku tulumu, mat. gerisi size kalmis. ben kendime gerekli gordugum her seyi tasiyorum. tava-tencere-caydanlik-yemek kabi set seklinde ic ice gecen, termos, ocak, kamp tupu, catal-bicak-kasik, testere, sisme yastik, hamak, ates yakma malzemeleri, gunes varsa agac yoksa tarp, rahat ayakkabi, termal giysi, eldiven, bere, corap, sicak su torbasi, igne iplik, pecete, mendil, saribez, sabun, dis macunu, tarak, gozluk, makas, ip, ducktape, cakmak, cira, atistirmalik, ceviz vs. makana-bulgur-salca-peynir-yag-vs. cekirdek, kamp sandalyesi, alkol, kupa, kahve-cay, filter kahve kagidi, baharat, katlanir atesi ruzgardan koruyucu, kamp lambasi, kamp dusu, katlanir bidon, cop torbasi, lavas, marsmelov, yagmurluk, patates, gunes kremi, hijyenik ped, nakit para, batarya, kitap, gopro, bel cantasi, hoparlor
4- kampciligin egitimini veren yer bilmiyorum ama ilkyardim egitimi var. sertifikali hem. ama tabi butceniz varsa. ama onun hem yazili sinavi hem Pratik sinavi var ve guzel calismak gerekiyor. vaktiniz varsa ekipten birinin boyle bir birikimi olmasi guzel olur.
kamp icin bilmeniz gerek standart birkac sey var. onlari forumlardan, bloglardan falan okuyup ogrenirsiniz. atiyorum cakal sesi duyarsak ne yapalim gibi.
2/3- bir hafta hep cadirda mi kalacaksiniz? yemek isi nasil olacak? doga yuruyusu dediginiz likya yolu gibi mi? yani gece cadir atip kaldiginiz yerden devam mi? cunku is malzemeyle yurumeye gelince olay degisir. her gram onemli yururken. cadiri bile ona gore secmeniz gerekir.
temel kamp malzemeleri; cadir, uyku tulumu, mat. gerisi size kalmis. ben kendime gerekli gordugum her seyi tasiyorum. tava-tencere-caydanlik-yemek kabi set seklinde ic ice gecen, termos, ocak, kamp tupu, catal-bicak-kasik, testere, sisme yastik, hamak, ates yakma malzemeleri, gunes varsa agac yoksa tarp, rahat ayakkabi, termal giysi, eldiven, bere, corap, sicak su torbasi, igne iplik, pecete, mendil, saribez, sabun, dis macunu, tarak, gozluk, makas, ip, ducktape, cakmak, cira, atistirmalik, ceviz vs. makana-bulgur-salca-peynir-yag-vs. cekirdek, kamp sandalyesi, alkol, kupa, kahve-cay, filter kahve kagidi, baharat, katlanir atesi ruzgardan koruyucu, kamp lambasi, kamp dusu, katlanir bidon, cop torbasi, lavas, marsmelov, yagmurluk, patates, gunes kremi, hijyenik ped, nakit para, batarya, kitap, gopro, bel cantasi, hoparlor
4- kampciligin egitimini veren yer bilmiyorum ama ilkyardim egitimi var. sertifikali hem. ama tabi butceniz varsa. ama onun hem yazili sinavi hem Pratik sinavi var ve guzel calismak gerekiyor. vaktiniz varsa ekipten birinin boyle bir birikimi olmasi guzel olur.
kamp icin bilmeniz gerek standart birkac sey var. onlari forumlardan, bloglardan falan okuyup ogrenirsiniz. atiyorum cakal sesi duyarsak ne yapalim gibi.
0
1. decathlon
2. çadır, mat, tulum, el feneri, kafa feneri, ağrı kesiciler, ilkyardım malzemeleri, yağmurluk, mevsim değişkenliği olabileceği için bunlara uygun kıyafet, gideceğiniz yerde alışveriş imkanı yoksa ona göre erzak ve kamp ocağı, çakmak, bıçak, mutfak malzemeleri (bardak, tuz, baharat vs.), kalın ve ince ip, yedek pil, peçete, ıslak mendil, çöp poşeti yoksa poşet
aklıma gelenler bunlar
3. yürüyüşe uygun ayakkabı ve yedek spor ayakkabı. kıyafet olarak soruyorsan gene decathlon yardımcı olacaktır.
5. çok engebeli bir yer değilse bence gerek yok.
2. çadır, mat, tulum, el feneri, kafa feneri, ağrı kesiciler, ilkyardım malzemeleri, yağmurluk, mevsim değişkenliği olabileceği için bunlara uygun kıyafet, gideceğiniz yerde alışveriş imkanı yoksa ona göre erzak ve kamp ocağı, çakmak, bıçak, mutfak malzemeleri (bardak, tuz, baharat vs.), kalın ve ince ip, yedek pil, peçete, ıslak mendil, çöp poşeti yoksa poşet
aklıma gelenler bunlar
3. yürüyüşe uygun ayakkabı ve yedek spor ayakkabı. kıyafet olarak soruyorsan gene decathlon yardımcı olacaktır.
5. çok engebeli bir yer değilse bence gerek yok.
0
1- kamp/avcılık malzemesi satan yerlerden, online alışveriş (n11, hepsiburada, nurgaz gibi) decathlon. özellikle profesyonel bir şey aramıyorsanız buralar yeterli olacaktır.
2- kampın şekline bağlı. bir noktadan diğerine yürüyerek gideceğiniz bir hafta ise, ve her gün farklı bir yerde kamp kuracaksanız daha az malzeme ile bu malzemelerin ağırlıkları önemli. yok eğer 1 hafta boyunca sabit bir yerde olacaksanız daha farklı malzemeler gerekir. bir de kamp alanında mı yoksa tesis olmayan bir yerde mi kalacaksınız bu da mühim.
ben sabit bir yeriniz olduğunu varsayarak uzunca bir liste yazıyorum aşağıya. başkaları da faydalanır belki.
- çadır, mat + uyku tulumu veya şişme yatak + şişme yastık (veya normal) + battaniye + hava pompası + çarşaf + yastık kılıfı, varsa polar battaniye
- çadır aydınlatması, dış aydınlatma (kafa lambası da olur) çamaşır ipi, havlu, tuvalet kağıdı vs.
- yürüyüşe uygun ayakkabı, ağrı kesici, kas gevşetici, baton (uzun süreli ve yorucu yürüyüşler ise) bu arada tchibo web sayfasında uygun fiyatlı ilk yardım setleri de satılıyor.
- masa örtüsü, tüp, çatal, bıçak, kaşık, tabak, tava, su kaynatmak için ufak bir metal kap (sütlük gibi), tuz, baharat, sıvı yağ, konserveler, peçete, doğrama tahtası, kahve, çay, şeker, yemek kapları, çakmak, buz kaseti (lazım olabilir tesiste kalırsanız buzdolabını kullanırsınız) matara, kuruyemiş, ıslak mendil, mum, kalem, defter, harita, aluminyum folyo, çöp poşeti, powerbank (solar olanları tercih sebebi)
- şapka, bandana, güneş gözlüğü, sinek kovucu sprey, güneş kremi, (yüzme girecek ise işin içine mayo, terlik, plaj havlusu, frizbi vs.) kamera + şarj aleti, telefon, pc varsa bunların da şarj aletleri, iskambil kağıdı falan
- pusula, balta, testere, çakı, magnezyum çubuğu, su arıtıcı cihazlar (pipet gibi olanlardan, çok mühim değil ama doğanın çok çok içinde bir yürüyüş ise ve kaybolursanız su ihtiyacınızı gidermek adına) bunlar tesis olmayan yerde kalacaksanız mühim malzemeler.
4. online faydalansanız da olur. ama böyle yerler var, lakin eğitim dönemlerine denk getirmeniz lazım.
5. zorlu ve uzun bir yolculuksa faydasını görürsünüz. olmasa da olur ama bir artı.
2- kampın şekline bağlı. bir noktadan diğerine yürüyerek gideceğiniz bir hafta ise, ve her gün farklı bir yerde kamp kuracaksanız daha az malzeme ile bu malzemelerin ağırlıkları önemli. yok eğer 1 hafta boyunca sabit bir yerde olacaksanız daha farklı malzemeler gerekir. bir de kamp alanında mı yoksa tesis olmayan bir yerde mi kalacaksınız bu da mühim.
ben sabit bir yeriniz olduğunu varsayarak uzunca bir liste yazıyorum aşağıya. başkaları da faydalanır belki.
- çadır, mat + uyku tulumu veya şişme yatak + şişme yastık (veya normal) + battaniye + hava pompası + çarşaf + yastık kılıfı, varsa polar battaniye
- çadır aydınlatması, dış aydınlatma (kafa lambası da olur) çamaşır ipi, havlu, tuvalet kağıdı vs.
- yürüyüşe uygun ayakkabı, ağrı kesici, kas gevşetici, baton (uzun süreli ve yorucu yürüyüşler ise) bu arada tchibo web sayfasında uygun fiyatlı ilk yardım setleri de satılıyor.
- masa örtüsü, tüp, çatal, bıçak, kaşık, tabak, tava, su kaynatmak için ufak bir metal kap (sütlük gibi), tuz, baharat, sıvı yağ, konserveler, peçete, doğrama tahtası, kahve, çay, şeker, yemek kapları, çakmak, buz kaseti (lazım olabilir tesiste kalırsanız buzdolabını kullanırsınız) matara, kuruyemiş, ıslak mendil, mum, kalem, defter, harita, aluminyum folyo, çöp poşeti, powerbank (solar olanları tercih sebebi)
- şapka, bandana, güneş gözlüğü, sinek kovucu sprey, güneş kremi, (yüzme girecek ise işin içine mayo, terlik, plaj havlusu, frizbi vs.) kamera + şarj aleti, telefon, pc varsa bunların da şarj aletleri, iskambil kağıdı falan
- pusula, balta, testere, çakı, magnezyum çubuğu, su arıtıcı cihazlar (pipet gibi olanlardan, çok mühim değil ama doğanın çok çok içinde bir yürüyüş ise ve kaybolursanız su ihtiyacınızı gidermek adına) bunlar tesis olmayan yerde kalacaksanız mühim malzemeler.
4. online faydalansanız da olur. ama böyle yerler var, lakin eğitim dönemlerine denk getirmeniz lazım.
5. zorlu ve uzun bir yolculuksa faydasını görürsünüz. olmasa da olur ama bir artı.
0
1- Nerden aldigin onemli degil, kalitelisini al.
2/3 - Yazmaya usendim diger arkadaslar yazsinlar.
4- Gerek yok, internetten ilk yardim ogren. Hemen bulamazsin oyle kamp egitimi 1-2 gun icinde. Beklersen kluplerin birinden egitim donemine denk gelirsin.
5- Sart degil ama alirsan kolaylik saglar sana. Batonsuz da gidersin ama biraz daha fazla yorulursun yuruken mesela. Bir de ayak burkulma riskini falan da azaltir baton. Batonsuz da olur olmaya. Dechatlon'dan dandik bir baton al gec. Zamaninda dagcilik ekipmanlarini en kaliteli ve pahalilarindan secip almis biri olarak sunu soyleyeyim, sordugunda insanlar cok abartir millete kulak asma. Soyledikleri kadar ust seviye ekipmanlara gerek yok, gayet basit ekipmanlarla da olur bu isler.
Edit: Acemi hakli.
2/3 - Yazmaya usendim diger arkadaslar yazsinlar.
4- Gerek yok, internetten ilk yardim ogren. Hemen bulamazsin oyle kamp egitimi 1-2 gun icinde. Beklersen kluplerin birinden egitim donemine denk gelirsin.
5- Sart degil ama alirsan kolaylik saglar sana. Batonsuz da gidersin ama biraz daha fazla yorulursun yuruken mesela. Bir de ayak burkulma riskini falan da azaltir baton. Batonsuz da olur olmaya. Dechatlon'dan dandik bir baton al gec. Zamaninda dagcilik ekipmanlarini en kaliteli ve pahalilarindan secip almis biri olarak sunu soyleyeyim, sordugunda insanlar cok abartir millete kulak asma. Soyledikleri kadar ust seviye ekipmanlara gerek yok, gayet basit ekipmanlarla da olur bu isler.
Edit: Acemi hakli.
0
bir de gideceginiz yerde hangi hayvanlar var onu ogrenin. ayi var mi, domuz, cakal, akrep var mi?
kene olabilir. kene isirigi videolarina bir goz atin. cadirin fermuari hep kapali dursun. vucudunuzu kontrol edin isirik var mi diye. cimbiz bulunsun yaninizda.
mantar yemeyin, ellemeyin.
her suyu icmeyin.
Sabah gunes nerden dogacak, cadiri ona gore kurun. kavurucu gunesle uyanmayin. yagmur ihtimaline karsi guzelce gerin iplerini. egimli yere kurmayin.
atesi mumkunse daha once yakilmis yere yakin.
gece disarida yiyecek, cop birakmayin. hayvanlari ceker kokusu. ayakkabilari da disarda birakmayin, inek yer, kopek kacirir vs.
birbirinizin bir saglik sorunu var mi, duzenli ilaci var mi ogrenin. (diyabet vs.) ailelerin telefonlari, kan grubu vs. de bilirseniz iyi olur.
kene olabilir. kene isirigi videolarina bir goz atin. cadirin fermuari hep kapali dursun. vucudunuzu kontrol edin isirik var mi diye. cimbiz bulunsun yaninizda.
mantar yemeyin, ellemeyin.
her suyu icmeyin.
Sabah gunes nerden dogacak, cadiri ona gore kurun. kavurucu gunesle uyanmayin. yagmur ihtimaline karsi guzelce gerin iplerini. egimli yere kurmayin.
atesi mumkunse daha once yakilmis yere yakin.
gece disarida yiyecek, cop birakmayin. hayvanlari ceker kokusu. ayakkabilari da disarda birakmayin, inek yer, kopek kacirir vs.
birbirinizin bir saglik sorunu var mi, duzenli ilaci var mi ogrenin. (diyabet vs.) ailelerin telefonlari, kan grubu vs. de bilirseniz iyi olur.
0
İlk seferde bir haftalık kamp asla yapmayın, yanınızda çok profosyonel kampçılar varsa ve sizin her sorununuz ile ilgileneceklerse belki denenebilir. Ama yine de size göre olmadığını anladığınız anda kendi başınıza dönebileceğiniz bir yere gidin.
Tekrar ediyorum daha önceden bir gece iki gündüz olan bir kamp yapmadıysanız denemeyin.
Tekrar ediyorum daha önceden bir gece iki gündüz olan bir kamp yapmadıysanız denemeyin.
0
Öncelikle @john bloor'un dediği gibi ilk kez kampa çıkıyorsanız, popüler (kelebekler, cunda, asos vb.) ve merkezi yerlere ulaşımı olan bölgeler dışında, izole alanlara gitmeyin. Onlarca kamp tecrübesi olan ben bile yeni rotalar için en az bir hafta analiz yapıyorum. Yine de sorularınızı cevaplayayım:
1- karaköy'de özellikle kemankeş tarafında pek çok mağaza bulabilirsiniz. Meydan ve atlas outdoor iyidir. Bütçe kısıtlı ise decathlon ürünleri de kesinlikle yarı yolda bırakmaz.
2- çadır, tente, mat, uyku tulumu, destinasyonlara uygun giyecekler, Kamp çantası, ilk yardım gereçleri ve ekipmanları, gıda ve pişirme gereçleri, el feneri, harita ve navigasyon gereçleri en elzem olanlar. Ben kabaca şöyle bir liste yapayım:
Çanta için; ilk olarak yeterli hacim ve dayanıklılık ve kullanım kolaylığına dikkat edin. Gerisi tercihe bağlı. Çanta içini ihtiyaç hiyerarşisine göre ve ağırlık merkezinin vücut ağırlık merkeziyle eş konumlandığına dikkat edin.
3- çadır: Kamp alanına ve iklimine göre tek katlı ya da çift katlı olanlar arasında ihtiyacınıza ve bütçenize göre bir tane seçin. Kampa gitmeden önce park gibi uygun bir alanda kesinlikle çadırın kurulumunu ve toplanmasını öğrenin, test edin...
Yav şimdi çadır kurulma alanının seçimi vs. Gibi konulara da değinmem gerekiyor ve çok uzayacak. Nereye gideceğinizi, nasıl bir kamp yapacağınızı detaylandırırsanız daha iyi yardımcı olabilirim.
1- karaköy'de özellikle kemankeş tarafında pek çok mağaza bulabilirsiniz. Meydan ve atlas outdoor iyidir. Bütçe kısıtlı ise decathlon ürünleri de kesinlikle yarı yolda bırakmaz.
2- çadır, tente, mat, uyku tulumu, destinasyonlara uygun giyecekler, Kamp çantası, ilk yardım gereçleri ve ekipmanları, gıda ve pişirme gereçleri, el feneri, harita ve navigasyon gereçleri en elzem olanlar. Ben kabaca şöyle bir liste yapayım:
Çanta için; ilk olarak yeterli hacim ve dayanıklılık ve kullanım kolaylığına dikkat edin. Gerisi tercihe bağlı. Çanta içini ihtiyaç hiyerarşisine göre ve ağırlık merkezinin vücut ağırlık merkeziyle eş konumlandığına dikkat edin.
3- çadır: Kamp alanına ve iklimine göre tek katlı ya da çift katlı olanlar arasında ihtiyacınıza ve bütçenize göre bir tane seçin. Kampa gitmeden önce park gibi uygun bir alanda kesinlikle çadırın kurulumunu ve toplanmasını öğrenin, test edin...
Yav şimdi çadır kurulma alanının seçimi vs. Gibi konulara da değinmem gerekiyor ve çok uzayacak. Nereye gideceğinizi, nasıl bir kamp yapacağınızı detaylandırırsanız daha iyi yardımcı olabilirim.
0
sahipsiz
reggateon olabilir, rap olabilir, dans müziği olabilir bu sıralar radyoda nadiren denk geliyorum:https://onlinesequencer.net/806922bilen var mı?sanki niki minaj ya da missy eliot tarzı bir sesli kadın söylüyordu. emin değilim
reggateon olabilir, rap olabilir, dans müziği olabilir bu sıralar radyoda nadiren denk geliyorum:
onlinesequencer.net
bilen var mı?
sanki niki minaj ya da missy eliot tarzı bir sesli kadın söylüyordu. emin değilim
onlinesequencer.net
bilen var mı?
sanki niki minaj ya da missy eliot tarzı bir sesli kadın söylüyordu. emin değilim
0
aynı melodide değil ama bana gotye - somebody that i used to know'u çağrıştırdı.
0
veilofsin
İki kişi farklı odalardan konuşmak için ne kullanılabilir minimum interneti yiyen bişeyler lazım
İki kişi farklı odalardan konuşmak için ne kullanılabilir minimum interneti yiyen bişeyler lazım
0
hadi ya la
Bir çeviri ödevimiz var; içerik Haluk Bilginer ile yapılan bir röportaj.Fakat başlığın ne demek istediğini anlamadım.Gerçekten ne ifade ediyor sizin için?
Bir çeviri ödevimiz var; içerik Haluk Bilginer ile yapılan bir röportaj.
Fakat başlığın ne demek istediğini anlamadım.
Gerçekten ne ifade ediyor sizin için?
Fakat başlığın ne demek istediğini anlamadım.
Gerçekten ne ifade ediyor sizin için?
0
haluk bilginer'in rol yapmadan sadece kendisini anlatmasını ifade ediyor.
0
Oyuncu kimliğinin haricindeki Haluk Bilginer diyor.
Ayrıca, adamın büyük hayranıyım ben ya.
Ayrıca, adamın büyük hayranıyım ben ya.
0
patlamis misir
Başlıktakine benzer yaygın kullanımı olan cümlelere ihtiyacım var. Aklınıza gelenler?
Başlıktakine benzer yaygın kullanımı olan cümlelere ihtiyacım var. Aklınıza gelenler?
0
Çalıyor ama çalışıyor sayılır mı? Ona göre diğerlerini düşüneceğim
0
güneş kar topluyor.
deniz çarşaf gibiydi.
yalnız(fakat) iyi yedik.
asfalt ağladı be
yumurta kırsan pişer.
esmiyor.
sıcak değil de nem çok nem.
su içsem yarıyor.
benim kemiklerim kalın.
aynı babası/dedesi/amcası.
deniz çarşaf gibiydi.
yalnız(fakat) iyi yedik.
asfalt ağladı be
yumurta kırsan pişer.
esmiyor.
sıcak değil de nem çok nem.
su içsem yarıyor.
benim kemiklerim kalın.
aynı babası/dedesi/amcası.
0
askerde çok dayak yersin sen.
sorun sende değil bende.
sana değil başkalarına güvenmiyorum.
bu malın garantisi benim.
bol alalım büyüyünce de giyer.
zengin durdu.
su içsem yarıyor.
bi üç kilo fazlam var.
bu fiyata çalan vermez.
götüme kaşgöz çizsem ondan yakışıklı olur.
götü yere yakından korkacaksın.
asılma garaja gider.
fatihin istanbulu fethettiği yaştasın.
şafak kaç?
şafak olmuş doğan güneş.
sorun sende değil bende.
sana değil başkalarına güvenmiyorum.
bu malın garantisi benim.
bol alalım büyüyünce de giyer.
zengin durdu.
su içsem yarıyor.
bi üç kilo fazlam var.
bu fiyata çalan vermez.
götüme kaşgöz çizsem ondan yakışıklı olur.
götü yere yakından korkacaksın.
asılma garaja gider.
fatihin istanbulu fethettiği yaştasın.
şafak kaç?
şafak olmuş doğan güneş.
0
almanya yenilince biz de yenilmis sayildik.
nereye koyduysan ordadir.
benim tersim pistir.
seni arkadasim olarak goruyorum.
bi arkadasa bakip cikicam.
nereye koyduysan ordadir.
benim tersim pistir.
seni arkadasim olarak goruyorum.
bi arkadasa bakip cikicam.
0
nickini degistiren yazar
Tinder'da 1084 km uzaktaki birisiyle eşleşmişim. Bu nasıl oluyor? Tinder bana sadece yakınımdaki kişileri göstermiyor mu?
Tinder'da 1084 km uzaktaki birisiyle eşleşmişim. Bu nasıl oluyor? Tinder bana sadece yakınımdaki kişileri göstermiyor mu?
0
premium hesaplar dünyanın herhangi bir yerinden girdiğinde herhangi bir yerde gözükebiliyor.
veya aynı yerdeyken eşleşmişsinizdir daha sonra 1084 km uzaklıkta bir yere gitmiştir.
veya aynı yerdeyken eşleşmişsinizdir daha sonra 1084 km uzaklıkta bir yere gitmiştir.
0
Yani eşleşme olduğunda türkiye'de gözükmüş, sonra tekrar kendi ülkesine almış?
0
@ herkes
gercek hayatta tanidiginiz birisinin size denk gelme riski sizi rahatsiz etmiyor mu?
gercek hayatta tanidiginiz birisinin size denk gelme riski sizi rahatsiz etmiyor mu?
0
yuvarlanantencereninkapagi
evin her yerinden kaka temizliyorum yildim :( üstelik kendini de temizlemiyornasıl alistiricaz kuma? çam pelet kedi kumu diye bisey aldım ona mı alışamadı acaba? kuma kakasindan sürüyorum falan ama ısrarla başka yerlere yapıyor. siz nasıl yöntemler denemiştiniz?
evin her yerinden kaka temizliyorum yildim :( üstelik kendini de temizlemiyor
nasıl alistiricaz kuma? çam pelet kedi kumu diye bisey aldım ona mı alışamadı acaba? kuma kakasindan sürüyorum falan ama ısrarla başka yerlere yapıyor. siz nasıl yöntemler denemiştiniz?
nasıl alistiricaz kuma? çam pelet kedi kumu diye bisey aldım ona mı alışamadı acaba? kuma kakasindan sürüyorum falan ama ısrarla başka yerlere yapıyor. siz nasıl yöntemler denemiştiniz?
0
silika veya bentonit kum denemediniz mi? onları deneyin, çam peleti sevmemiştir muhtemelen.
0
Merhaba, ufaklığı alıp kendiniz kumu koklatın. Hatta burnunu da hafif sürün iyice koklasın. Kumun kokusunu alınca kendi hatırlar onu. Hatta kum yerine sağa sola yaparken gördüğünüz anda yakalayıp kuma koyun bu şekilde anlar.
0
çam pelet kedi kumu nedir diye baktım, kedi olsam ben de tuvaletimi ona yapmazdım asldkaf. bentonit kum +1
0
durun kardeşsiniz :)
topaklanan kedi kumu alın bence, ona alışıyorlar. bir çare de gazete kağıtları ama sürekli temizlemeniz gerek.
topaklanan kedi kumu alın bence, ona alışıyorlar. bir çare de gazete kağıtları ama sürekli temizlemeniz gerek.
0
metal revolution
Klikyalılar,Bir internet sitesi için redaksiyon işi aldım ama ederini bilmiyorum. 1 satır aralığı ile 7; 1,5 satır aralığı ile 10 A4 sayfası tutuyor bu Türkçe metin. Ne kadar fiyat versem acaba? Kuzenimin arkadaşı için yaptığımdan çok uçmak istemiyorum ama onca saat mesaiden sonra evde gece yarısına
Klikyalılar,
Bir internet sitesi için redaksiyon işi aldım ama ederini bilmiyorum. 1 satır aralığı ile 7; 1,5 satır aralığı ile 10 A4 sayfası tutuyor bu Türkçe metin. Ne kadar fiyat versem acaba? Kuzenimin arkadaşı için yaptığımdan çok uçmak istemiyorum ama onca saat mesaiden sonra evde gece yarısına kadar bir de bununla uğraştığımdan karşılıksız kalsın istemiyorum. Günlük maaşımı ya da günlük maaşımın 1,5 veya 2 katını mı desem; ya da bu sektörden olanların önerebileceği bir rakam var mı? Teşekkürler!
Bir internet sitesi için redaksiyon işi aldım ama ederini bilmiyorum. 1 satır aralığı ile 7; 1,5 satır aralığı ile 10 A4 sayfası tutuyor bu Türkçe metin. Ne kadar fiyat versem acaba? Kuzenimin arkadaşı için yaptığımdan çok uçmak istemiyorum ama onca saat mesaiden sonra evde gece yarısına kadar bir de bununla uğraştığımdan karşılıksız kalsın istemiyorum. Günlük maaşımı ya da günlük maaşımın 1,5 veya 2 katını mı desem; ya da bu sektörden olanların önerebileceği bir rakam var mı? Teşekkürler!
0
şahsi kanaatimdir, herhangi bir tecrübem yok.
fazla mesiye girer, günlük maaşımın 2 katını isterim.
arkadaş işi ise 1.5 kat.
fazla mesiye girer, günlük maaşımın 2 katını isterim.
arkadaş işi ise 1.5 kat.
0
7-10 sayfalık bir redaksiyon için neden o kadar zaman harcadığınızı anlayamadım. kısa sürede bitmesi gerekir normalde.
ben tanıdık olduğu için 50 lira alırdım, yabancı ise 100'e yakın bir fiyat verirdim, o da pazarlık yapmaya çalışırdı muhtemelen.
ben tanıdık olduğu için 50 lira alırdım, yabancı ise 100'e yakın bir fiyat verirdim, o da pazarlık yapmaya çalışırdı muhtemelen.
0
@teritori
Günlük maaşıma razı oldum.
@dedimmidemedimmi
Metin tıbbi olduğundan jargona aşina değilim, TDK ve Wiki'de gel git epey zaman aldı. Yazan dangalak da kendi alanı olmasına karşın çuvalla hata yaptığından zorladı haliyle. Bazı kısımların Google Translate olduğundan kıllanıyorum zaten. Ha, ben eve zaten akşam 9'da giriyorum. :-)
Günlük maaşıma razı oldum.
@dedimmidemedimmi
Metin tıbbi olduğundan jargona aşina değilim, TDK ve Wiki'de gel git epey zaman aldı. Yazan dangalak da kendi alanı olmasına karşın çuvalla hata yaptığından zorladı haliyle. Bazı kısımların Google Translate olduğundan kıllanıyorum zaten. Ha, ben eve zaten akşam 9'da giriyorum. :-)
0
maryjane
Selamlar, geçen ay bir siteye denk gelmiştim, yeni bir site olabilir emin değilim ama böyle metin yazarlığı, çevirmen, sosyal medya uzmanı, grafiker olsun ilanla birlikte teklifler veriliyordu. Yeşil beyaz bir siteydi diye hatırlıyorum. Var mıdır bu siteyi bilen ya da buna benzer işler bulabileceğim
Selamlar, geçen ay bir siteye denk gelmiştim, yeni bir site olabilir emin değilim ama böyle metin yazarlığı, çevirmen, sosyal medya uzmanı, grafiker olsun ilanla birlikte teklifler veriliyordu. Yeşil beyaz bir siteydi diye hatırlıyorum. Var mıdır bu siteyi bilen ya da buna benzer işler bulabileceğim site önerisi de varsa olabilir.
0
Costanza
inançtan bağımsız olarak soruyorum. müslüman, hristiyan, ateist vb olmanız önemli değil. rüya, lsd, dmt, ayahuasca gibi şeylerde hep bilinç dışı bir yolculuğa çıkıyoruz ve madde anlamını kaybediyor, bir çok şeye soyut hale bürünüyor. hatta bunları kullanıp yaratıcıyı gördüğünü iddia edenler de var.l
inançtan bağımsız olarak soruyorum. müslüman, hristiyan, ateist vb olmanız önemli değil.
rüya, lsd, dmt, ayahuasca gibi şeylerde hep bilinç dışı bir yolculuğa çıkıyoruz ve madde anlamını kaybediyor, bir çok şeye soyut hale bürünüyor. hatta bunları kullanıp yaratıcıyı gördüğünü iddia edenler de var.
lsd, dmt vb şeyler kullanmadım (sadece okuduklarımdan biliyorum) ama gördüğüm rüyalar hep öbür dünyaya olan inancımı tetikliyor ve ölünce enerji, bilinç, ruh ya da adınıza ne derseniz bir şekilde varlığımızı devam ettirecekmişiz gibi hissediyorum. ya da ölümün bir son olduğunu kabullenmek istemediğim için bu şekilde düşünmek işime geliyordur bilmiyorum.
sizin düşünceleriniz nelerdir?
rüya, lsd, dmt, ayahuasca gibi şeylerde hep bilinç dışı bir yolculuğa çıkıyoruz ve madde anlamını kaybediyor, bir çok şeye soyut hale bürünüyor. hatta bunları kullanıp yaratıcıyı gördüğünü iddia edenler de var.
lsd, dmt vb şeyler kullanmadım (sadece okuduklarımdan biliyorum) ama gördüğüm rüyalar hep öbür dünyaya olan inancımı tetikliyor ve ölünce enerji, bilinç, ruh ya da adınıza ne derseniz bir şekilde varlığımızı devam ettirecekmişiz gibi hissediyorum. ya da ölümün bir son olduğunu kabullenmek istemediğim için bu şekilde düşünmek işime geliyordur bilmiyorum.
sizin düşünceleriniz nelerdir?
0
evet dediğin şey olur. başka bir dünya görmek mümkündür, bunu fark ediyorsun.
rüya konusunda da, rüyanın hissettirdiği kadar uyanış anı da bu konuda garip gelir bana. rüyada olduğumuzu anlayamayıp bir anda uyanmak, ölüm sonrasında olacaklara bir ipucu bence.
kamu spotu editi: bu arada yukardaki yazımda uyuşturucu kullanmışım da biliyormuşum gibi olmuş, hayır hiç alakam olmadı duyduklarımdan biliyorum sadece. çünkü ot harici olanlar beynin pilini geri dönüşümsüz şekilde bitirir, büyük aptallık. :) ot da iyi bi şey diil tabi.
rüya konusunda da, rüyanın hissettirdiği kadar uyanış anı da bu konuda garip gelir bana. rüyada olduğumuzu anlayamayıp bir anda uyanmak, ölüm sonrasında olacaklara bir ipucu bence.
kamu spotu editi: bu arada yukardaki yazımda uyuşturucu kullanmışım da biliyormuşum gibi olmuş, hayır hiç alakam olmadı duyduklarımdan biliyorum sadece. çünkü ot harici olanlar beynin pilini geri dönüşümsüz şekilde bitirir, büyük aptallık. :) ot da iyi bi şey diil tabi.
0
hiçbir şey inancımı tetiklemiyor, çünkü inancım yok. önümde peygamber belirse, yine inanmam. çünkü, hayatımda herhangi bir önem sırasına sahip değiller. hiç olmayan ve olmayacak bir şey benim için. rüyalarım, genellikle geçmişimle ilgili. benden önceki milyarlarca yılı nasıl bilmiyorsam, pat diye dünyaya düştüysem, benden sonrasını da önemsememem gerekir. önceki karanlık ve sonraki karanlık arasında bir fark göremiyorum.
0
fazla oksijen evereste çıkılırken olan az oksijensizlik bile kafa yapıyor.ameliyatlarda kullanılan ilaçlarla uyuyyorsun bir uyanıyorsun vücudun kesilmiş dikilmiş sen farketmemişsin bile.100 yıl önce yapsalar büyücü filan derlerdi.yani bu şekilde etki eden yüzlerce madde var eğer bahane bulmak istersen çok bahanen var.
0
rüyalar inançlarla alakalı olabilir ama lsd ile tam tersine öbür dünyanın olmadığını, dünyada gerçekten yaşadığını hissedersin. ruhani şeyler yaşanıyor ama öbür dünyayla pek ilgisi olmuyor. o enerjiyi somut halde görüp hissedip beyninin sınırlarını aşıyorsun. bunları normal kafayla yaşayamadığın için de ruhani bir şeylere bağlıyorsun. bu tür şeyleri kullanıp ilahi bir güce inanana denk gelmedim ben. doğaya, insana, sevgiye inanana denk geldim. ayahuasca gibi maddelerde de ölümü tecrübe edebilirsin ama gene bu kişinin kişisel gelişimine katkısı olur. bir yaratıcıyı gördüğünü iddia eden zaten kişi inançlıdır, onu görmek istediği için görüyordur.
0
godoşu beklerken
anlaşılan ülke çapında yapılması gereken bir iş. bu aslında duyuru nitelikli bir şey. kimseye bir sorum yok. ama duyuruyu seçersem siteyi yanlış kullanmış olabileceğimi hissettim.Bunların Türkiye çapındaki ederi genel anket ortalaması ile kazanılan oy arasındaki fark kadar veya daha fazla. yüzde 35'
anlaşılan ülke çapında yapılması gereken bir iş. bu aslında duyuru nitelikli bir şey. kimseye bir sorum yok. ama duyuruyu seçersem siteyi yanlış kullanmış olabileceğimi hissettim.
Bunların Türkiye çapındaki ederi genel anket ortalaması ile kazanılan oy arasındaki fark kadar veya daha fazla. yüzde 35'ten yüzde 51'e nasıl çıkıldığı bizi ilgilendirmiyorsa bu çile de bitmez.
ağzı çok laf yapan tembel sözde muhalefetin(anında yaratılan sahte akşener muhalefeti de dahil hepsi) -avrupacılık, etnikçilik, eşdeğer bir peşkeşçilikten ve ekonomik bağımızlığı hedefleyen bir milliyetçiliğe ve ulusal bütünlüğe Kemal Derviş derecesinde duyduğu alerjiden, anti altıokçuluktan ve gizli atatürk düşmanlığından muzdarip olduğu için- olan bitene göz yummaması için ne gibi bir farklı sebebi olabilir?
farklı davranan bir tabandan başka?
viva Suriye halkı. viva Beşar Esat. Baas sizi daha çok çatlatır. iyi günler.
Bunların Türkiye çapındaki ederi genel anket ortalaması ile kazanılan oy arasındaki fark kadar veya daha fazla. yüzde 35'ten yüzde 51'e nasıl çıkıldığı bizi ilgilendirmiyorsa bu çile de bitmez.
ağzı çok laf yapan tembel sözde muhalefetin(anında yaratılan sahte akşener muhalefeti de dahil hepsi) -avrupacılık, etnikçilik, eşdeğer bir peşkeşçilikten ve ekonomik bağımızlığı hedefleyen bir milliyetçiliğe ve ulusal bütünlüğe Kemal Derviş derecesinde duyduğu alerjiden, anti altıokçuluktan ve gizli atatürk düşmanlığından muzdarip olduğu için- olan bitene göz yummaması için ne gibi bir farklı sebebi olabilir?
farklı davranan bir tabandan başka?
viva Suriye halkı. viva Beşar Esat. Baas sizi daha çok çatlatır. iyi günler.
0
bence herkesin kontrol etmesi lazım bunu çünkü böyle bir şey yapmışlar gerçekten. arkadaşımın kaldığı apartmanda tüm daire numaraları kaymış, üst katlarında kaç yıl önce ölen adam ikamet ediyor gibi gözüküyor şu anda. tüm mahalle aynı durumda. nüfustan düşen adam apartmanda ikamet ediyor olarak gözüküyor, hiç isimlerini duymayan kişilerle aynı apartmanda gözüküyor. bu hafta düzeltecekler. aynı durumda olan kişilerin muhakkak zaman dolmadan düzeltmeleri lazım.
0
douglas
neden tartılara artık sadece tartı değilde banyo baskülü deniyor? baskül ne demek ve tartının banyoyla ne ilgisi var
neden tartılara artık sadece tartı değilde banyo baskülü deniyor? baskül ne demek ve tartının banyoyla ne ilgisi var
0
Çıplak tartılıyorsun genelde. Tartı meyve ve sebze için de kullanılabiliyor. Küçük bir ayrım var.
0
ben de geçen hafta tartı almak için araştırma yaparken bunu sorguladım. banyoda çıplak olabildiğin için banyoya koyuyor insanlar. üstlerinde kıyafet yokken tartılıyorlar, o yüzden banyo baskülü diyorlar.
0
duş öncesi/sonrası çıplak tartılıp kendini 0,5 kg daha hafif görüyorsun, mutlu oluyorsun. o yüzden artık banyoda tartılıyor insanlar. neden tartı değil de baskül deniyor ben de bilmiyorum. baskül-tartı-kantar üçü de kullanılıyor sanayide, yani baskül de her şeyi kapsıyor tartı gibi.
0
Yatak odasinda ciplak dolasamayan insanlarin olmasi uzdu :(
Neyse, firmalarin bir urunu nereye koymam gerektigini dikte etmesine uyuz oluyorum. Mesela banyo baskülü guzel bi ornek. Istedigim yere koyarim kardesim :/
Neyse, firmalarin bir urunu nereye koymam gerektigini dikte etmesine uyuz oluyorum. Mesela banyo baskülü guzel bi ornek. Istedigim yere koyarim kardesim :/
0
Neden banyo baskülü deniyor? Evde kullanılacak bir cihaz olduğunu belirtmek için, evlerde basküller genelde banyoda olduğu için böyle isimlendirilmiş zamanla.
Tartı üreten bir firmasınız diyelim, nasıl sınıflandıracaksınız? Patates tartan baskül ile insan tartanı ayırmak lazım.
Aslında çok fazla anlam karmaşası var bunlarda, patates vb büyük hacimli şeylerin tartıldığı basküle kantar diyenler de var. Ama aslında kantar ağır vasıta araçların tartıldığı tartı.
Şöyle mi acaba?
Terazi = Küçük hacimli ve düşük ağırlıklı şeyleri tartmak için
Baskül = Orta hacimli ve orta ağırlıklı şeyleri tartmak için
Kantar = Büyük hacimli ve yüksek ağırlıklı şeyleri tartmak için
Tartı üreten bir firmasınız diyelim, nasıl sınıflandıracaksınız? Patates tartan baskül ile insan tartanı ayırmak lazım.
Aslında çok fazla anlam karmaşası var bunlarda, patates vb büyük hacimli şeylerin tartıldığı basküle kantar diyenler de var. Ama aslında kantar ağır vasıta araçların tartıldığı tartı.
Şöyle mi acaba?
Terazi = Küçük hacimli ve düşük ağırlıklı şeyleri tartmak için
Baskül = Orta hacimli ve orta ağırlıklı şeyleri tartmak için
Kantar = Büyük hacimli ve yüksek ağırlıklı şeyleri tartmak için
0
o kadar da degil aga
bugün işyeri adresimize istanbuldaki bir firmadan bir modem geldi. türk telekom modemi ve üzerinde bize ait adres yazıyor. bize ait irsaliye düzenlenmiş ve fason malzeme fatura edilmeyecektir ibaresi var. bu modemi biz talep etmedik, firmayı arayıp birazdan soracağım. ancak bu aralar bir güncelleme
bugün işyeri adresimize istanbuldaki bir firmadan bir modem geldi. türk telekom modemi ve üzerinde bize ait adres yazıyor. bize ait irsaliye düzenlenmiş ve fason malzeme fatura edilmeyecektir ibaresi var.
bu modemi biz talep etmedik, firmayı arayıp birazdan soracağım. ancak bu aralar bir güncelleme vs. mi var bilmediğimiz?
bu modemi biz talep etmedik, firmayı arayıp birazdan soracağım. ancak bu aralar bir güncelleme vs. mi var bilmediğimiz?
0
güncelleme varsa bile türk telekom durduk yerde modem göndermez öyle. önce parasını ister. muhtemelen bir yanlışlık olmuştur veya firmanızdan birisi satın almıştır, haberiniz yoktur.
0
whatdreamsnevercome
uzun yazabilirim. veya yazmayabilirim. yazmaya başladıktan sonra bakıcam duruma. olabildiğince özet geçmeye çalışacağım.konu teyzemler ve kuzenim.2016 yılında, kız arkadaşımla, ani bir karar alarak evlenmeye karar verdik. benim ailem dinden uzak, onun ailesi ise dindar kesimdendi. bu süreçte bazı "a
uzun yazabilirim. veya yazmayabilirim. yazmaya başladıktan sonra bakıcam duruma. olabildiğince özet geçmeye çalışacağım.
konu teyzemler ve kuzenim.
2016 yılında, kız arkadaşımla, ani bir karar alarak evlenmeye karar verdik. benim ailem dinden uzak, onun ailesi ise dindar kesimdendi. bu süreçte bazı "adet farkları" nedeniyle problemler çıktı, ben hiçbirini problem etmedim (maddi külfet getirecek şeyler değildi. maddi şeyler değildi kısaca). onlar da ilk başlarda problem etmedi aslında.
ardından düğün günü, bir "kız alma" olayı nedeniyle büyük bir olay yaşadık. annemler ciddiye almayıp kız almaya gelmediler, ben tabir yerindeyse 'sik' gibi ortada kaldım. çok çirkin şeylerdi, asla hatırlamak istemiyorum o günü. kızın ailesiyle o sırada büyük problem yaşadım. yine de sustum, ses etmedim. ama beni bir inat uğruna ortada bırakan annemleri de o gün affetmedim ve düğünde hiçbiriyle göz göze gelmedim. kız tarafının ailesi de annemlere aynı şekilde davrandı. yani belki şuan size saçma geliyor ama o ortamda böyleydi durum. bir inat uğruna oldu hepsi başka bir şey değil.
nikahın çıkışına biz (eşimel ben) arkadaşlarla ve benim aile tarafımla beraber rakıcıya gittik evlilik şeysine. (kız tarafı dindar olduğu için gelmediler. sorun değil çok) orada da ben annemlere surat yaptım, yanlarına da gitmedim. çünkü üstümde bir sürü baskının olduğu bir gün beni adeta yok ettiler. ancak olay bununla tamamlanmadı.
kuzenim olacak gerizekalı -biz onunla kardeş gibi büyüdük aslında. 1 yaş fark vardı aramızda, ve genelde bizde yaşardı-, o gün orada kavga çıkardı bir arkadaşımla. ve rezaletin boyutu arttı. teyzem benimle aptal aptal konuşmalar yaptı içkili kafayla.
ama bitmedi.
çünkü benim nihaktaki davranışıma ve onun ailesinin davranışına çok içerlenmişler. paragraflar dolusu yağdırdılar, ağızlarına ne gelirse saydırdılar. eşimin ailesine ağzına ne gelirse saydırdılar. telefona gelen bildirimlerden bu lafları eşim gördü ve 2 gün ağlayıp durdu. (onun cahil ailesinin adetleri vs. gibi şeyler saydırdılar)
kuzenim olacak hıyarağası nikahtan sonra "o kız yüzüme bile bakmadı selam bile vermedi" gibi iftiralar attı. ki öyle bir durum da yok, eşimin tanıştığı arkadaşlarım ve akrabalarım arasında en sevdiği çocuk oydu alsında.
ben de büyük ölçüde bağları kopardım. özellikle de kuzenimle olan bağları tamamen kopardım.
annemle de 2 hafta küs kaldıktan sonra bir şekilde barıştım.
konunun devamında; annemin el emeği ile yürüttüğü ve büyük fakirliklerden rahat bir nefes almasını sağlamış bir işi vardı. o işi bir süre büyütmeyi denediği bir dönemde; teyzemler gidip annemin elinden o işi almaya çalıştılar (hiçbir şekilde paraya ihtiyaçları olmamasına rağmen. sadece annemin fakir kalmasının onlarda iktidar sağladığını ve bu hissi yitirmek istemedikleri için).
ben de işi daha fazla uzatmayıp onlarla olan bağımı da yok ettim ve ağzıma ne gelirse saydırdım. ve anneme de onlalra asla konuşmamasını asla sohbet etmemsini söyledim. o da bağını kesti.
bu anlattıklarımın üsütnden 1.5 seneden fazla süre geçti.
kuzenim bu süreçte askere gitti ve annemin olduğu şehirde olduğu için, annem ona yardımcı falan oldu.
o da anneme; "xxx benle konuşursa ben ona hiç kırgın değilim" falan gibi şeyler söylemiş.
bir yanım onunla barışmak istiyor, beraber büyümenin şefkati belki. diğer yanım ise; asla diyor. benden asla geri alamayacağım günleri söküp aldılar. annesiyle ve teyzesiyle beraber binbir zorlukla yürüttüğümüz işi elimizden almaya çalıştılar. eşimin arkasından iftiralar attı.
ve allah bilir o, onun anası ve teyzesi benim arkamdan neler ne ağza alınmayacak laflar ettiler.
hatta anasıyla teyzesi alalh bilir ne hakaretler etmeye devam eidyorlar. hainliğimden, nankörlüğümden, şımarıklığımdan bahsedip durduklarından eminim.
gidip onu askerde ziyaret edip bir dal uzatabilirim. ancak bunu zayıflık olarak görüyorum. vicdanım çoğu kez "git" dese de kendimi tutuyorum, affetmek istemiyorum.
siz olsanız ne yapardınız
edit: buraya eklememiş olduğum bir şey daha mevcut; teyzemler, bizim çok büyük fakirlik vs. çektiğimiz dönemler bize oldukça yardım etmişlerdi.
konu teyzemler ve kuzenim.
2016 yılında, kız arkadaşımla, ani bir karar alarak evlenmeye karar verdik. benim ailem dinden uzak, onun ailesi ise dindar kesimdendi. bu süreçte bazı "adet farkları" nedeniyle problemler çıktı, ben hiçbirini problem etmedim (maddi külfet getirecek şeyler değildi. maddi şeyler değildi kısaca). onlar da ilk başlarda problem etmedi aslında.
ardından düğün günü, bir "kız alma" olayı nedeniyle büyük bir olay yaşadık. annemler ciddiye almayıp kız almaya gelmediler, ben tabir yerindeyse 'sik' gibi ortada kaldım. çok çirkin şeylerdi, asla hatırlamak istemiyorum o günü. kızın ailesiyle o sırada büyük problem yaşadım. yine de sustum, ses etmedim. ama beni bir inat uğruna ortada bırakan annemleri de o gün affetmedim ve düğünde hiçbiriyle göz göze gelmedim. kız tarafının ailesi de annemlere aynı şekilde davrandı. yani belki şuan size saçma geliyor ama o ortamda böyleydi durum. bir inat uğruna oldu hepsi başka bir şey değil.
nikahın çıkışına biz (eşimel ben) arkadaşlarla ve benim aile tarafımla beraber rakıcıya gittik evlilik şeysine. (kız tarafı dindar olduğu için gelmediler. sorun değil çok) orada da ben annemlere surat yaptım, yanlarına da gitmedim. çünkü üstümde bir sürü baskının olduğu bir gün beni adeta yok ettiler. ancak olay bununla tamamlanmadı.
kuzenim olacak gerizekalı -biz onunla kardeş gibi büyüdük aslında. 1 yaş fark vardı aramızda, ve genelde bizde yaşardı-, o gün orada kavga çıkardı bir arkadaşımla. ve rezaletin boyutu arttı. teyzem benimle aptal aptal konuşmalar yaptı içkili kafayla.
ama bitmedi.
çünkü benim nihaktaki davranışıma ve onun ailesinin davranışına çok içerlenmişler. paragraflar dolusu yağdırdılar, ağızlarına ne gelirse saydırdılar. eşimin ailesine ağzına ne gelirse saydırdılar. telefona gelen bildirimlerden bu lafları eşim gördü ve 2 gün ağlayıp durdu. (onun cahil ailesinin adetleri vs. gibi şeyler saydırdılar)
kuzenim olacak hıyarağası nikahtan sonra "o kız yüzüme bile bakmadı selam bile vermedi" gibi iftiralar attı. ki öyle bir durum da yok, eşimin tanıştığı arkadaşlarım ve akrabalarım arasında en sevdiği çocuk oydu alsında.
ben de büyük ölçüde bağları kopardım. özellikle de kuzenimle olan bağları tamamen kopardım.
annemle de 2 hafta küs kaldıktan sonra bir şekilde barıştım.
konunun devamında; annemin el emeği ile yürüttüğü ve büyük fakirliklerden rahat bir nefes almasını sağlamış bir işi vardı. o işi bir süre büyütmeyi denediği bir dönemde; teyzemler gidip annemin elinden o işi almaya çalıştılar (hiçbir şekilde paraya ihtiyaçları olmamasına rağmen. sadece annemin fakir kalmasının onlarda iktidar sağladığını ve bu hissi yitirmek istemedikleri için).
ben de işi daha fazla uzatmayıp onlarla olan bağımı da yok ettim ve ağzıma ne gelirse saydırdım. ve anneme de onlalra asla konuşmamasını asla sohbet etmemsini söyledim. o da bağını kesti.
bu anlattıklarımın üsütnden 1.5 seneden fazla süre geçti.
kuzenim bu süreçte askere gitti ve annemin olduğu şehirde olduğu için, annem ona yardımcı falan oldu.
o da anneme; "xxx benle konuşursa ben ona hiç kırgın değilim" falan gibi şeyler söylemiş.
bir yanım onunla barışmak istiyor, beraber büyümenin şefkati belki. diğer yanım ise; asla diyor. benden asla geri alamayacağım günleri söküp aldılar. annesiyle ve teyzesiyle beraber binbir zorlukla yürüttüğümüz işi elimizden almaya çalıştılar. eşimin arkasından iftiralar attı.
ve allah bilir o, onun anası ve teyzesi benim arkamdan neler ne ağza alınmayacak laflar ettiler.
hatta anasıyla teyzesi alalh bilir ne hakaretler etmeye devam eidyorlar. hainliğimden, nankörlüğümden, şımarıklığımdan bahsedip durduklarından eminim.
gidip onu askerde ziyaret edip bir dal uzatabilirim. ancak bunu zayıflık olarak görüyorum. vicdanım çoğu kez "git" dese de kendimi tutuyorum, affetmek istemiyorum.
siz olsanız ne yapardınız
edit: buraya eklememiş olduğum bir şey daha mevcut; teyzemler, bizim çok büyük fakirlik vs. çektiğimiz dönemler bize oldukça yardım etmişlerdi.
0
Ölümlü dünya, artık hiçbir şeyin düzeleceği yok ama olsun, çay için en azından. Artık dertleşecek değilsini zaten. Anlattıklarınızdan çok daha azı için onlarca insan çıkardım hayatımdan, gurur yapıp o çayı da içmedim, bir başıma oturuyorum şimdi evde.
0
barışırdım ama eskisi gibi olmazdı.
ve asla geçmişi unutmazdım.
ve asla geçmişi unutmazdım.
0
ben olsam hiçbiriyle görüşmezdim. sizin belki de en mutlu gününüzde sizi nasıl yalnız bırakmış aileniz, hiç aklım almadı. bence siz konuşmaya başlarsanız bunun gibi bir dolu sorun daha yaşarsınız gibime geliyor. zaten içinizde tamamen affetmediğiniz için de en ufak bir sorunu siz de gözünüzde büyütürsünüz. alakasız bir konudan eski konular açılır, onun üzerinden tekrar tekrar tartışma yaşar kendinizi yıpratırsınız. hali hazırda elinizi eteğinizi çekmişken bırakın öyle kalsın, dertsiz başınıza dert almayın derim.
0
millette ne hikayeler var ya, vay canına.
beni defalarca sıkıntıya sokan birine ne barış dalı ne kazık dalı hiçbir şey uzatmam zerre umrumda olmaz, çoktan geçmişin tozlu sayfalarına gömmüş olduğum için de vicdan micdan yapmam. yalnız cevap yazarken hayali bir kuzen varmış gibi yazdım ve durduk yere sinirlendim, geçmişe falan gömemedim henüz, ağzını burnunu kırmak istiyorum. sana kolay gelsin.
beni defalarca sıkıntıya sokan birine ne barış dalı ne kazık dalı hiçbir şey uzatmam zerre umrumda olmaz, çoktan geçmişin tozlu sayfalarına gömmüş olduğum için de vicdan micdan yapmam. yalnız cevap yazarken hayali bir kuzen varmış gibi yazdım ve durduk yere sinirlendim, geçmişe falan gömemedim henüz, ağzını burnunu kırmak istiyorum. sana kolay gelsin.
0
insan çocuğunu düğün gübü yalnız bırakır mı ? bence kuzeni sallayın siz ailenizle olan ilişkilerinize bakın
0
ben olsam ayağına gitmezdim. gelecek senden ve eşinden özür dileyecek, pişman olduğunu söyleyecek o zaman tamam. ayıp eden o çünkü.
0
Barışmam. Cehennemin dibine kadar yolları var kısacık hayatında böyle dingillerin problemlerini çekmek zorunda değilsin. Ne vicdanı birader her fırsatta bi tekme vur bunlara. Şerefsizlere bak.
0
askerde ziyaret etmezdim ben olsam. zira haklı olan sizsiniz, ayağına gitmiş olursunuz. görürsem bi yerde konuşurdum ama onun dışında özellikle gidip konuşmazdım. zaten farkındaysan o konuşursa konuşurum demiş yani ben hatalıyım gibi bi tavrı da yok.
ayrıca şunu da belirteyim bu kız alma olayının dindarlıkla veya cahillikle alakası yok. aileniz çok büyük ayıp etmiş. 2 haftada affetmişsiniz hemen, eşinize çok üzüldüm ben.
ayrıca şunu da belirteyim bu kız alma olayının dindarlıkla veya cahillikle alakası yok. aileniz çok büyük ayıp etmiş. 2 haftada affetmişsiniz hemen, eşinize çok üzüldüm ben.
0
Neill +1
Onun kırgın olacağı bir şey yok ki zaten olaylarda yarayı alan sizsiniz. Bir de utanmadan ben kızgın/kırgın değilim demesi ayrı bir pişkinlik. Gelip özür dilerse konuşabilirdim ben de, onun dışında gitmezdim.
Akrabalık bağları çok da mühim değil bence, mühim olan insanlıkları. Teyzem ya da kuzenim diye kimseye iltimas geçmem şahsen.
Onun kırgın olacağı bir şey yok ki zaten olaylarda yarayı alan sizsiniz. Bir de utanmadan ben kızgın/kırgın değilim demesi ayrı bir pişkinlik. Gelip özür dilerse konuşabilirdim ben de, onun dışında gitmezdim.
Akrabalık bağları çok da mühim değil bence, mühim olan insanlıkları. Teyzem ya da kuzenim diye kimseye iltimas geçmem şahsen.
0
buraya eklememiş olduğum bir şey daha mevcut; teyzemler, bizim çok büyük fakirlik vs. çektiğimiz dönemler bize oldukça yardım etmişlerdi.
0
Neil+1
Ama dahası var. Bu zeytin dalıyla ailenin o tarafı sana yanaşmaya çalışacak. Ve bu yanaşma sonunda tekrar (belki) kendilerini davet ettirme, eşine laf söyleme, bir sürü durum yaşayabileceksin. Aile eğer bağları güçlüyse çok değerli ve önemli bir şey. Ama nifak da yaratabiliyor. Dikkatli ol, barışabilirsin ama asla tam güvenmemelisin.
Ama dahası var. Bu zeytin dalıyla ailenin o tarafı sana yanaşmaya çalışacak. Ve bu yanaşma sonunda tekrar (belki) kendilerini davet ettirme, eşine laf söyleme, bir sürü durum yaşayabileceksin. Aile eğer bağları güçlüyse çok değerli ve önemli bir şey. Ama nifak da yaratabiliyor. Dikkatli ol, barışabilirsin ama asla tam güvenmemelisin.
0
barisirdim. gecmis gecmiste kalmistir. ve gecmisin su an uzerinde hicbir gucu yoktur benim icin. hepimiz insaniz, olmasini istemedigimiz olaylar, yapmasini beklemedigimiz insanlar tarafindan yapilabiliyor. bu her ne kadar uzucu olsa da hayatin gercegi.
barisir ve yoluma devam ederdim. kendime ve cekirdek aileme odaklanirdim, onemli olan onlar cunku.
barisir ve yoluma devam ederdim. kendime ve cekirdek aileme odaklanirdim, onemli olan onlar cunku.
0
hazır dağınıkken bırak dağınık kalsın yoksa yine sen toparlamak zorunda kalırsın. herkes bir şekilde tartışır eder. bunlar sorun edilecek şeyler değil ama insanın bazen kendisini ne olursa olsun tutması gereken yerler vardır ve bu olaylar o zamanda olmuş o yüzden umrumda bile olmazdı. ulan iş yerinde bile patron tabiri caizse adamın ağzına sıçıyor yerin dibine sokuyor, zamanı geliyor ses çıkaramıyorsun niye? paraya işe muhtaç olduğun için. sen onun kardeşiysen o olayların o gün yaşanmaması lazımdı. koy götüne rahvan gitsin.
0
barışmazdım. ilk kuzeninle barışacaksın, arkasından ailesi, arkasından da diğer küs olduklarınla barışacaksın. yine aynı dertler yaşanacak. yaşanmasa bile gelecekte ne kadar samimi olursan ol, bu yaşananlar-söylenenler her gördüğünde aklına gelecek, yine rahatsız olacaksın. ayrıca küsken de rahat durmayıp annenin işine çökmeye çalışmışlar. bence hiç gerek yok. bizim toplum "akraba" olayını abartıyor, önemli bir şey değil bence.
0
Kuzenini bırak, annenle konuşuyor olman bile hata bence. Asla konuşmazdım. Adamsa kendi gelip özür diler benden ve eşimden. Ondan sonra fikrim değişebilir ama o zaman da eskisi gibi olmaz.
0
Ben burada en çok şuna takıldım, hayır arkadaş nasıl dersiniz annenle nasıl görüşüyorsun diye, anne ne yaparsa yapsın annedir ya. Eş bulursun, sevgili bulursun ama anne bulabilir misin, annesi yanında olanlar ne güzel atıp tutuyor, benim annem sağ olacaktı, anneme laf söyletmezdim. Değerini bilin annenizin.
0
nundu
Ya bu kadın çok abartılmıyo mu, bi ben mi böyle düşünüyorum? Queen diye diye arşa çıkarıyolar kadını ama çok abartı geliyo bana bu durum. Bi kere yıllardır iyi kötü yabancı müzik takip eden biri olarak beyonce diyince direkt aklima gelen 3-4 şarkı falan var. Crazy in love (ki kadebostany coverı orij
Ya bu kadın çok abartılmıyo mu, bi ben mi böyle düşünüyorum? Queen diye diye arşa çıkarıyolar kadını ama çok abartı geliyo bana bu durum. Bi kere yıllardır iyi kötü yabancı müzik takip eden biri olarak beyonce diyince direkt aklima gelen 3-4 şarkı falan var. Crazy in love (ki kadebostany coverı orijinalinden bi 10 kat falan daha iyi bence), halo(bu fena şarkı değil), run the world ve put a ring on it. Halo dışındakiler vasat şarkilar bence. Sahnesi çok iyi falan diyolar ama zaten top şarkicilar arasında sahnesi kötü olan yok ki, artik müzik endüstrisi eğlence uzerine daha çok.
Hani sesi iyidir değildir laf etmiyorum, ki iyi yani vokal konusunda hakkıni veriyorum ama ne bileyim katy perry'den, lady gaga'dan ne üstünlüğü var bu kadar tapılıyo kendisine? Bence ikisi de daha iyi şarkı yapiyo beyonce'dan.
Hani sesi iyidir değildir laf etmiyorum, ki iyi yani vokal konusunda hakkıni veriyorum ama ne bileyim katy perry'den, lady gaga'dan ne üstünlüğü var bu kadar tapılıyo kendisine? Bence ikisi de daha iyi şarkı yapiyo beyonce'dan.
0
bu türde çok fazla kaliteye bakmıyor aslında bence kitle. ortalama üstü ses, ilgi çekici bir fizik ve en önemlisi yapımcıların gazlaması.
yapımcılar kimi gazlarsa o ilah oluyor, olay bu. e bu kadının kocasının da eli uzun onu biliyoruz. normal bu kadar abartılması.
eğer aynı tarz/kültür içinde sayarsak lady gaga alayını donunda sallar.
yapımcılar kimi gazlarsa o ilah oluyor, olay bu. e bu kadının kocasının da eli uzun onu biliyoruz. normal bu kadar abartılması.
eğer aynı tarz/kültür içinde sayarsak lady gaga alayını donunda sallar.
0
canlı performansı çok iyi. ben iki merdiven çıkınca nefes nefese kalıyorum, kadın saatlerce sahnede dans ederek sesi titremeden şarkı söylüyor. yaptığı dans da aşırı hareketli zaten, nasıl bir ciğer var kendisinde bilmiyorum o yüzden. şarkıları bana hitap etmiyor ama canlı performans konusunda kusursuz.
edit: kylie minogue da öyleydi ama yaşlandı artık.
edit: kylie minogue da öyleydi ama yaşlandı artık.
0
Abarti direkt. Biraz vucuttan guzellikten de ekmek yedi.
Lady Gaga donunda sallar hepsini +1
Lady Gaga donunda sallar hepsini +1
0
Çok yetenekli bir hatun. Ben çok seviyorum. Hem sesi güzeli hem kendi güzel. Üstelik Austin Powers Goldmember'da çok tatlı bir rolü vardı.
Lady Gaga veya Katy Perry'nin onunla karşılaştırılabilmeleri için daha bir 10 yıl piyasada kalmaları lazım bence.
Lady Gaga veya Katy Perry'nin onunla karşılaştırılabilmeleri için daha bir 10 yıl piyasada kalmaları lazım bence.
0
leper messiah
Bu akşam Big King XXL'ımı gömdüm, yarın diyetisyen ile diyete başlıyorum hayırlısıyla.Motive kalmakta zorlanabilirim önceki tecrübelerimden biliyorum, zira fast food, bol tatlı, kola, gazoz, nutella bayılırım.Diyet yapanlar; nasıl motive kalıyorsunuz?Erkek, 35.
Bu akşam Big King XXL'ımı gömdüm, yarın diyetisyen ile diyete başlıyorum hayırlısıyla.
Motive kalmakta zorlanabilirim önceki tecrübelerimden biliyorum, zira fast food, bol tatlı, kola, gazoz, nutella bayılırım.
Diyet yapanlar; nasıl motive kalıyorsunuz?
Erkek, 35.
Motive kalmakta zorlanabilirim önceki tecrübelerimden biliyorum, zira fast food, bol tatlı, kola, gazoz, nutella bayılırım.
Diyet yapanlar; nasıl motive kalıyorsunuz?
Erkek, 35.
0
hoşlandığın ve yemeğe çıkardığın kız otururken parmağının ucuyla göbeğini dürttükten sonra "ben onu kazağın potluğu zannettim" diyince gaza gelip 25 kilo verebiliyorsun mesela.
ama tavlayıp evlendikten sonra da geri alınıyor.
ama tavlayıp evlendikten sonra da geri alınıyor.
0
28 erkek
kız arkadaşım tutturdu canan karatay diyeti yapalım diye. komiğime gitti ancak önyargılı olmamak adına denedim. 1 ayda 99.1'den 94.7'ye indim. hedef 92 93.
yaptığım ekstrem bişey de yok. sabahları iki haşlanmış yumurta iki dilim peynir ve salatalık. ekmek kesinlikle yok. öğlenleri ve akşamları yediğimin yarısını yiyorum ve tatlıdan uzak duruyorum. hoş haftasonları ara sıra waffle gömmüyor değilim:)
kız arkadaşım tutturdu canan karatay diyeti yapalım diye. komiğime gitti ancak önyargılı olmamak adına denedim. 1 ayda 99.1'den 94.7'ye indim. hedef 92 93.
yaptığım ekstrem bişey de yok. sabahları iki haşlanmış yumurta iki dilim peynir ve salatalık. ekmek kesinlikle yok. öğlenleri ve akşamları yediğimin yarısını yiyorum ve tatlıdan uzak duruyorum. hoş haftasonları ara sıra waffle gömmüyor değilim:)
0
Benim başımda sürekli "ya nasılsa bir hafta sonra bırakır" diyen insanlar olduğu için ayrı bir motive oluyor.
14. Günüm gayet iyi gidiyorum yarın kontrole gidince belli olacak bakalım olmuş mu bir faydası.
Bir de bende vitamin eksiği çıktı biraz, zayıflamaktan ziyade buna bakalım dedi doktor bu da gaz verdi. Hani zayıflamak için değil de sağlıklı olmak için yapıyorum diye motive ediyorum kendimi.
Hiç sevmediğim şeyleri bile sırf doktorum yazdı diye yapıyorum.
Yumurtayı az haşlanmış yemek, akşamları kefir içmek gibi şeyler.
Başarılar.
14. Günüm gayet iyi gidiyorum yarın kontrole gidince belli olacak bakalım olmuş mu bir faydası.
Bir de bende vitamin eksiği çıktı biraz, zayıflamaktan ziyade buna bakalım dedi doktor bu da gaz verdi. Hani zayıflamak için değil de sağlıklı olmak için yapıyorum diye motive ediyorum kendimi.
Hiç sevmediğim şeyleri bile sırf doktorum yazdı diye yapıyorum.
Yumurtayı az haşlanmış yemek, akşamları kefir içmek gibi şeyler.
Başarılar.
0
diyet ve spor ikilisi ile ilk haftada tartıda farkı gördüm. yediğim şeyleri araştırarak hangi miktar kaç kalori içerisinde ne mevcut öğrenmeye çalışıyorum. Bunun yanında diyet öncesi her gün yediğimiz yiyeceklerin ne kadar sağlıksız ve zararlı olduğunu görünce bir iğrenme geliyor ve soğuyorsun canın çekmiyor. yine araştırarak yağsız unsuz şekersiz çok güzel tatlılar yapılıyor bunları keşfettim. Canım gerçekten çok fazla şey çekiyordu ilk başlarda ancak bu karnın doyana kadar akşam salata ve yoğurdu yedikten sonra miden şişdiğinde canın yemek falan çekmiyor. Bir akşam meyve salatası bir akşam kuru yemiş yiyorum. Diyete başlamasam reflü olacaktım büyük ihtimal her sabah yemek borum yanıyordu uyandığımda. Bunu bir diyet olarak düşünme sağlıklı beslenme yani olması gereken.
edit:10 kilo verdim.
edit:10 kilo verdim.
0
"Abi bugün şunu yiyeyim de yarın diyete başlıyorum" diyen herkese "'Abi bugün şunu yiyeyim de yarın diyete başlıyorum' dediklerinde kenara 1 lira koysaydım, bugün çok zengin bir insan olabilirdim, bu konuyla ilgili kişisel deneyimim bu yönde" diyorum, bu kimini motive ediyor kiminin de "Doğru lan boş ver o zaman" demesine neden oluyor, sen iyi düşünüp tarafını seç, hamburgerden koladan çikolatadan vazgeçip vazgeçemeyeceğini tart ona göre devam et.
0
ben de aynı şeyi yaptım, pizza söylemiştim. ertesi gün diyete başladım. hatta buraya da böyle duyurusunu açmıştım :) 22 gün oldu bugün, 4 kilo verdim. hepsi yağ değil muhtemelen tabii ama incelme var. o incelmeyi görmek motivasyonu arttırıyor. ilk zamanlar illa ki zor oluyor ama sonra alışkanlık haline geldiği için pek zorlamıyor. kafaya koyunca oluyor yani, sadece yediğim şeylerden sıkıldım, değişik tarifler arıyorum.
siz bir de diyetisyene de para vermişsiniz. diyeti bozarsanız paranız boşa gidecek, onu da düşünerek motive olun heheh :)
siz bir de diyetisyene de para vermişsiniz. diyeti bozarsanız paranız boşa gidecek, onu da düşünerek motive olun heheh :)
0
Bence yeme isteğiyle savaşmamak en kolayı.
Hamburger gömmek istediğinizde, bu isteğinizi kabullenin, yememeniz gerektiğini farkedin ve yemeyin.
Motivasyon arayışına girerseniz o motivasyon kaybolduğunda yine yersiniz. Durum bilincinizi geliştirmek sizi belki mutsuz yapacaktır ama zamanla alışırsınız.
Hamburger gömmek istediğinizde, bu isteğinizi kabullenin, yememeniz gerektiğini farkedin ve yemeyin.
Motivasyon arayışına girerseniz o motivasyon kaybolduğunda yine yersiniz. Durum bilincinizi geliştirmek sizi belki mutsuz yapacaktır ama zamanla alışırsınız.
0
şu an başlayamıyor isen o diyet yalan olur, olacak ve oldu bile..
0
yapacaksanız intermittent fasting yapın bari. nasıl motive kalıyorum? cheat günüm oluyor.
0
plajda baretle dolasan muhendis
Merhabaİşin içinden nasıl çıkacağımı bilemediğim durumlarda, tam bir belirsizlik halinde, kara kara düşünüp yüreğim küt küt vururken; arada bir, sadece birkaç saniyeliğine “olur lan olur hallolur hayat ne güzel tralalallalalaaa” diye bir his doluyor içime. O an son derece rahat, sanki her sorundan k
Merhaba
İşin içinden nasıl çıkacağımı bilemediğim durumlarda, tam bir belirsizlik halinde, kara kara düşünüp yüreğim küt küt vururken; arada bir, sadece birkaç saniyeliğine “olur lan olur hallolur hayat ne güzel tralalallalalaaa” diye bir his doluyor içime. O an son derece rahat, sanki her sorundan kurtulmuş gibi hissediyorum kendimi.
Böyle bir şeyi siz de yaşıyor musunuz yahut kimseden duydunuz mu? Bunun adının yahut sebebinin ne olduğunu bileniniz var mı? Beyin “yeter sana bu kadar dertli durmak, al az biraz mutluluk basılırım sana, biraz rahatla” mı diyor ne oluyor?
(Not: ilaç, alkol, uyuşturucu, fuhuşturucu, meditasyon, reiki, masaj, toprağa basma, dua, namaz, zikir vb sakinleştirici herhangi bir etken olmadan.)
İşin içinden nasıl çıkacağımı bilemediğim durumlarda, tam bir belirsizlik halinde, kara kara düşünüp yüreğim küt küt vururken; arada bir, sadece birkaç saniyeliğine “olur lan olur hallolur hayat ne güzel tralalallalalaaa” diye bir his doluyor içime. O an son derece rahat, sanki her sorundan kurtulmuş gibi hissediyorum kendimi.
Böyle bir şeyi siz de yaşıyor musunuz yahut kimseden duydunuz mu? Bunun adının yahut sebebinin ne olduğunu bileniniz var mı? Beyin “yeter sana bu kadar dertli durmak, al az biraz mutluluk basılırım sana, biraz rahatla” mı diyor ne oluyor?
(Not: ilaç, alkol, uyuşturucu, fuhuşturucu, meditasyon, reiki, masaj, toprağa basma, dua, namaz, zikir vb sakinleştirici herhangi bir etken olmadan.)
0
yok. o anlarda olmuyor hemen. sonrasında o hal geçip de biraz sakinleştikten sonra... o da bir süre gidiyor.
0
oluyor sık sık. en boktan zamanlarda böyle anlık hissediyorum bazen. kalıcı olmuyor tabii maalesef.
0
doğa gereği unutuyorsun. kısa vadede hatırlatan bir şey olmadığı sürece de rahatlıyorsun. evrim seni dertlerden delirmen için değil bir şekilde unutup yola devam edebilmen üzerine geliştirdi.
0
öyle olmuyor da sonsuza kadar o sıkıntının sürmeyeceğini, elbet bunu unutup başka sorunlar yaşayacağımı veya başka şeylerde eğleneceğimi düşünerek kendimi rahatlatıyorum. o sıkıntılı anlar sanki hiç geçmeyecekmiş gibi gelse de "ölene kadar bu sorunu mu yaşıycam lan?" diye sorunca ufak bir mevzu olduğunu fark ediyorum.
0
teritori
selamlar,öncelikle böyle boktan bi mevzu için canınızı sıktığımdan dolayı üzgünüm ama merak ediyorum.Efendim benim metabolizma iş yerinde tuvalete girmeye feci alıştı. Resmen evde kaka yapamıyorum afedersiniz. hadi haftaiçi neyse de haftasonu sıkıntı olabiliyor. zira pazartesi sabahı arabayı otopark
selamlar,
öncelikle böyle boktan bi mevzu için canınızı sıktığımdan dolayı üzgünüm ama merak ediyorum.
Efendim benim metabolizma iş yerinde tuvalete girmeye feci alıştı. Resmen evde kaka yapamıyorum afedersiniz. hadi haftaiçi neyse de haftasonu sıkıntı olabiliyor. zira pazartesi sabahı arabayı otoparka bıraktıktan sonra resmen koşuyorum ofise.
sizde de böyle bir durum var mı? eğer varsa çözüm üretebileniniz var mı?
teşekkürler lütfen...
öncelikle böyle boktan bi mevzu için canınızı sıktığımdan dolayı üzgünüm ama merak ediyorum.
Efendim benim metabolizma iş yerinde tuvalete girmeye feci alıştı. Resmen evde kaka yapamıyorum afedersiniz. hadi haftaiçi neyse de haftasonu sıkıntı olabiliyor. zira pazartesi sabahı arabayı otoparka bıraktıktan sonra resmen koşuyorum ofise.
sizde de böyle bir durum var mı? eğer varsa çözüm üretebileniniz var mı?
teşekkürler lütfen...
0
Ayni saatte evdeki tuvalete de gir otur. Biraz aliskanlik meselesi. Ayni saatlerde ayni seyleri yiyip icebilirsin. Bir de alaturka alafranga farki da olabilir bilemiyorum. Ama sabahlari su ve sonrasinda lifli seyler yersen, biraz da hareketle kesin tuvalete cikarsin.
Eti lifalif+sek Probiyotik sut
Eti lifalif+sek Probiyotik sut
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
Selam. Çok mu paranoyak davranıyorum bilmiyorum ama kedinin ölümü hakkında büyük şüphelerim var. Evde annem ve annemin eşiyle yaşıyoruz normalde annemin eşi hayvan sever biridir fakat son zamanlarda evde kedi istemiyordu, hiç anlaşamadımiz için biraz da kedimle aramda olan ilişkiyi kıskanıyordu tuha
Selam. Çok mu paranoyak davranıyorum bilmiyorum ama kedinin ölümü hakkında büyük şüphelerim var. Evde annem ve annemin eşiyle yaşıyoruz normalde annemin eşi hayvan sever biridir fakat son zamanlarda evde kedi istemiyordu, hiç anlaşamadımiz için biraz da kedimle aramda olan ilişkiyi kıskanıyordu tuhaf bir insan. Kedimin ölümünden 3 gün önce ben abimde kalıyordum, eve geldiğimde kedim çok durgundu bu arada kedim özel bir tür sphynx. Her neyse biz kedimi veterinere götürdük kan testi yapıldı şekeri biraz yüksek çıktı, orda iğne falan yaptılar eve geldik evde biraz kendine geldi diğer gün yine çok kötü oldu kusma veya ishal yoke sadece yemek yemiyor ve sadece yatıyor. Kedim sağlıklıyken birden öldü ve ben bunu bir şekilde annemin eşinin yaptığını düşünüyorum. Vücudunda herhangi bir darp izi falan görmedim röntgen de çekildi sanırım ciğerleri su toplamış tam olarak bilemiyorum çünkü röntgen çekildiği gün öldü eğer o gün ölmeseydi tam teşekküllü bakacaklardı. Otopsi de yaptırmadik çünkü kadavra olarak kullanacaklardı. Sizce tüm bu olanlar normal mi?
0
prosedürü bilmiyorum ama bu kadar şüpheye düşeceğinize kadavra yerine otopsi yaptırsaydınız keşke. eğer gerçekten öyle bir şey varsa elinizde belge olurdu ve o belgeleri alıp yapan kişinin yüzüne vururdunuz.
biz bunu buradan bilemeyiz maalesef. alıp karşınıza konuşun desem öyle bir şey yapmış olsa bile kabul etmeyecektir. eğer yapmadıysa da büyük bir haksız suçlamayla karşı karşıya kalacaktır. belki de hayvan eceliyle öldü, kim bilir.
üzüldüm, başınız sağolsun.
biz bunu buradan bilemeyiz maalesef. alıp karşınıza konuşun desem öyle bir şey yapmış olsa bile kabul etmeyecektir. eğer yapmadıysa da büyük bir haksız suçlamayla karşı karşıya kalacaktır. belki de hayvan eceliyle öldü, kim bilir.
üzüldüm, başınız sağolsun.
0
veterinerin anlayamacağı şekilde operasyon mu gerçekleştirmiş adsm? farklı bir şey olsa vet söylemez miydi acaba?
0
Birkaç farklı veterinerr gitti zehirlenmiş olsa Bir şekilde anlayabilirler miydi acaba?
0
Hiç durup dururken ölen sağlıklı bir hayvan duymadım. Ben olsam şimdi bile o otopsiyi yaptırırdım. kadavra olarak kullansınlar isterlerse, ne olacak, ben kendi vücudumu da bağışladım kadavra olsun icabında. annen ne diyor bu işe, kocasının tepkileri nasıl, analiz ettin mi hiç?
0
Oleli 15 gun oluyor şimdi mezardan çıkarıp bakılabilir mı? Anlaşılır mı?
0
Keske otopsi isteseymissin.
Kadavra olarak kullanilsin nolcak.
Baska veterinerlerin hayvan anatomisini ögrenmelerine yardimci olurdun iste.
Kadavra olarak kullanilsin nolcak.
Baska veterinerlerin hayvan anatomisini ögrenmelerine yardimci olurdun iste.
0
shotcrete
Eğlenceli, komik, vakit geçirmelik yabancı filmler tavsiye edebilir misiniz? İllaki a kalite filmler olmasına gerek yok. Aptalca olmasın yeter. Şimdiden teşekkürler.
Eğlenceli, komik, vakit geçirmelik yabancı filmler tavsiye edebilir misiniz? İllaki a kalite filmler olmasına gerek yok. Aptalca olmasın yeter. Şimdiden teşekkürler.
0
the cabin in the woods
önceden uyarayım. ilk başlarda dandik korku filmi gibi başlıyor ama sonradan işler değişiyor. o kısımları sabredip izlerseniz seveceğinizi düşünüyorum.
önceden uyarayım. ilk başlarda dandik korku filmi gibi başlıyor ama sonradan işler değişiyor. o kısımları sabredip izlerseniz seveceğinizi düşünüyorum.
0
karpuzpeynirekmeksu
Selamlar,Yaklaşık 3 hafta önce Karşıyaka çarşı girişindeki Yalıspor'dan Nike Mercurial Superfly VI adlı kramponu aldım. 2-3 maç halısaha maçında giydim fakat ayakkabıyı kullandıkça ayaklarım şişmeye başladı. Ayakkabı tabanı çok sert, ayakkabının yüzeyleri çok ince ve çorap kısmından dolayı bilek kıs
Selamlar,
Yaklaşık 3 hafta önce Karşıyaka çarşı girişindeki Yalıspor'dan Nike Mercurial Superfly VI adlı kramponu aldım. 2-3 maç halısaha maçında giydim fakat ayakkabıyı kullandıkça ayaklarım şişmeye başladı. Ayakkabı tabanı çok sert, ayakkabının yüzeyleri çok ince ve çorap kısmından dolayı bilek kısmı esnemediğinden ayaklara ve bileğe çok yük biniyor. 1-2 gün önemsemedim fakat değiştirmeye karar verdim. Şimdi kullanılmış olmasından dolayı muhtemelen yanaşmayacaklar bu işe. Ama bunu bir şekilde iade etmem lazım. Başından böyle bir şey geçen var mıdır, önerilerinizi bekliyorum.
Teşekkürler
Yaklaşık 3 hafta önce Karşıyaka çarşı girişindeki Yalıspor'dan Nike Mercurial Superfly VI adlı kramponu aldım. 2-3 maç halısaha maçında giydim fakat ayakkabıyı kullandıkça ayaklarım şişmeye başladı. Ayakkabı tabanı çok sert, ayakkabının yüzeyleri çok ince ve çorap kısmından dolayı bilek kısmı esnemediğinden ayaklara ve bileğe çok yük biniyor. 1-2 gün önemsemedim fakat değiştirmeye karar verdim. Şimdi kullanılmış olmasından dolayı muhtemelen yanaşmayacaklar bu işe. Ama bunu bir şekilde iade etmem lazım. Başından böyle bir şey geçen var mıdır, önerilerinizi bekliyorum.
Teşekkürler
0
sizin 2-3 hafta kullandığınız ayakkabıyı başka birisi giyemeyeceğine göre iade edemezsiniz. adamlar niye ilk seferinde getirmedin diye sorarlar, önemseseydin derler.
0
Zebramo veya letgoda bıraz uyguna satabilirsin.Kullanılmıs ayakkabılarda satılıyor
0
ayakkabıdan kaynaklanan bir durum varsa (3 haftada yırtılma, sökülme, yıpranma vs.) değiştirirler. 3 ay giyip iade etmişliğim var.
0
amerika’da 14 güne kadar alıyorlardı sanırım, beğenmemek bile yeterli bir sebep. yani teoride ve pratikte mümkün.
en iyisi ayakkabıyı temiz bir şekilde götürüp durumu açıklamak. almazlarsa da almazlar.
en iyisi ayakkabıyı temiz bir şekilde götürüp durumu açıklamak. almazlarsa da almazlar.
0
sedat peker in yegeni
Sebebi neydi ki?Düğmenin dikişi beyaz beyaz gidiyor, en alt düğme kırmızı dikiş mesela. Neden öyle o? Birkaç gömlekte dikkatimi çekti.
Sebebi neydi ki?
Düğmenin dikişi beyaz beyaz gidiyor, en alt düğme kırmızı dikiş mesela. Neden öyle o? Birkaç gömlekte dikkatimi çekti.
Düğmenin dikişi beyaz beyaz gidiyor, en alt düğme kırmızı dikiş mesela. Neden öyle o? Birkaç gömlekte dikkatimi çekti.
0
Yedek bu demek için olabilir belki, benim de dikkatimi çekmişti. Daha zayıf bir iple bağlanmıştır belki de, sökmesi kolay olsun diye.
0
usul değişti mi bilmiyorum ama yedek düğmeyi en alt köşenin iç tarafına dikerler, karşısında da ilik olmaz. ya da içindeki etikete dikerler. illa ki gözükmeyen yerde olur.
bu söylenen normal düğme sıralamasında en alttaki düğme ve karşısında iliği var. niye en alttaki normal düğmesi söküp, iliği de öksüz bırakıp yedek yapalım ki? ha öyle yapılacaksa da ipliğini farklı renk yapıp yedek olduğunu ilan etmenin ne alemi var?
başka bir sebebi olmalı. hatta tamamen amaçsız, sadece görsel değişiklik bile olabilir.
bu söylenen normal düğme sıralamasında en alttaki düğme ve karşısında iliği var. niye en alttaki normal düğmesi söküp, iliği de öksüz bırakıp yedek yapalım ki? ha öyle yapılacaksa da ipliğini farklı renk yapıp yedek olduğunu ilan etmenin ne alemi var?
başka bir sebebi olmalı. hatta tamamen amaçsız, sadece görsel değişiklik bile olabilir.
0
Gömlek iliklemeye o düğmeden başlayasınız diye düşünüyorum. Sabah dalgınlığıyla en alttaki düğme atlanıp düğmeler yanlış deliklere iliklenebiliyor mesela.
0
sizofren06
" spoileradama hapisten kacırdılar catısma cıktı sonra adama deney yaptılar makıneye soktular makineyı ormana bi yere yolladı.burada kaldım kacıncı bolum bulamadım devam edecegımde :/
" spoiler
adama hapisten kacırdılar catısma cıktı sonra adama deney yaptılar makıneye soktular makineyı ormana bi yere yolladı.
burada kaldım kacıncı bolum bulamadım devam edecegımde :/
adama hapisten kacırdılar catısma cıktı sonra adama deney yaptılar makıneye soktular makineyı ormana bi yere yolladı.
burada kaldım kacıncı bolum bulamadım devam edecegımde :/
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
7. yedi. akşam 7. 19:00.Çok geç değil mi bu???İşyerinde çalışma düzenimiz 09:00 - 19:00. Sürenin yasal olduğunu biliyorum. Fakat gerçekten 7'de çıkmak yıpratıcı bir hal almaya başladı. Benim merak ettiğim patron perspektifi. Kendisi 3'te 4'te (tabi ki istediği gibi çıkar ama) çıkan patronun çalışanl
7. yedi. akşam 7. 19:00.
Çok geç değil mi bu???
İşyerinde çalışma düzenimiz 09:00 - 19:00. Sürenin yasal olduğunu biliyorum. Fakat gerçekten 7'de çıkmak yıpratıcı bir hal almaya başladı. Benim merak ettiğim patron perspektifi. Kendisi 3'te 4'te (tabi ki istediği gibi çıkar ama) çıkan patronun çalışanlarına garezi mi vardır acaba ki 7'ye kadar tutar? 6-7 arası kimse ama kimse çalışmıyor. Dikkatler kapanmış oluyor. Bunu fark etmek yönetici açısından cok mu zor? 6'da çıkan çalışanın çok daha verimli olacağını mutlak ki düşünüyor ve görüyordur? Ne düşünüyorsunuz? Nasıl bir bakış açısına sahipler? 8-6 olsa bin kat daha mantıklı değil mi ?!
Çok geç değil mi bu???
İşyerinde çalışma düzenimiz 09:00 - 19:00. Sürenin yasal olduğunu biliyorum. Fakat gerçekten 7'de çıkmak yıpratıcı bir hal almaya başladı. Benim merak ettiğim patron perspektifi. Kendisi 3'te 4'te (tabi ki istediği gibi çıkar ama) çıkan patronun çalışanlarına garezi mi vardır acaba ki 7'ye kadar tutar? 6-7 arası kimse ama kimse çalışmıyor. Dikkatler kapanmış oluyor. Bunu fark etmek yönetici açısından cok mu zor? 6'da çıkan çalışanın çok daha verimli olacağını mutlak ki düşünüyor ve görüyordur? Ne düşünüyorsunuz? Nasıl bir bakış açısına sahipler? 8-6 olsa bin kat daha mantıklı değil mi ?!
0
biz de 9-7 çalışıyoruz aşırı saçma. zaten saat 5ten sonra kimse çalışmıyor herkes goygoy peşinde.
0
ben 8.30 - 18.00 çalışıyorum. 18.00'de çıkınca bile laf söylüyorlar bazen. "saat 6 oldu mu hemen kaç tabii" falan diyorlar. e kaçta çıkacaktık? hayatımızın büyük bir bölümü işte geçiyor zaten. kıymet bilen bir yerde olmak lazım.
0
Akademik olarak bilinen bir şey zaten. Gerçek çalışma saati arttıkça verimli çalışma saati düşer. İşverenler verimsizliği görünce bunu telafi etmek için daha fazla mesai yaptırıp üstesinden gelmeye kalkıyorlar ama çözümü ters yönde arıyorlar. Amerikalılar 3-4 gibi çıkıyor işten. Günün yarısı onların. Böyle bir insan tatile bile ihtiyaç duymaz. Bizdeyse tatiller 15 günden başlıyor, tatile bir gidiyorsun, ambale oluyorsun ondan sonra. Ne dinlenmeye alışabiliyorsun, ne çalışmaya. Artık evden çalışma moda olmaya başlayacak ve işverenler de bunun faydasını görecek. Yavaş yavaş başlıyor. Geçtiğimiz yıl ben de yabancı bir firma için bu şekilde çalışmıştım ve şimdi işe gitmek acayip saçma geliyor.
0
Çok geç. Özellikle günün kısa olduğu kış dönemlerinde yıpratıcı olur.
Erken başlayıp erken bitirmek çok daha iyi bence. Saatleri benim düzenleme yetkim olsaydı şu anki çalışma saatlerimi 1 saat öne çekip 07.00-16.00 yapardım.
Erken başlayıp erken bitirmek çok daha iyi bence. Saatleri benim düzenleme yetkim olsaydı şu anki çalışma saatlerimi 1 saat öne çekip 07.00-16.00 yapardım.
0
işe giderken ve işten dönerken de ekstra ayrı ayrı 1 saate yakın yol süreniz varsa gerçekten çok ve yıpratıcıymış derdim.
8:30 - 18:30 çalışıyorum.
sabah evden çıkışım 6:30, akşam eve varışım 20:30
teşekkürler.
8:30 - 18:30 çalışıyorum.
sabah evden çıkışım 6:30, akşam eve varışım 20:30
teşekkürler.
0
@lafacukur Öğlen 1 saat öğle arası ve hatta ara verebilecekleri yarımşar saatten 2 mola ile günlük çalışma süresini 8 haftalık süreyi 40 bile gösterebilirler.
0
Haftasonu tatilse ve gün içinde 1 saat yemek molası varsa mesai 9 saate tekabül eder ve haftalık 45 saat şartı sağlanır. 10 saat iş yerinde bulunmak ile 10 saat mesai yapmak arasında fark var.
Ben de 8-6 çalışıyorum. Kışın çok fark etmiyor ama yazın hava aydınlıkken eve dönmüş olmak psikolojiyi gerçekten olumlu etkiliyor. Uyanık kaldığım süre değişmiyor ama durum böyle.
Ben de 8-6 çalışıyorum. Kışın çok fark etmiyor ama yazın hava aydınlıkken eve dönmüş olmak psikolojiyi gerçekten olumlu etkiliyor. Uyanık kaldığım süre değişmiyor ama durum böyle.
0
patronlara baksan hiç eve gitme. at oraya bi yatak gece gündüz çalış isterler.
haftalık çalışma saati 45'dir. eğer cumartesi çalışmıyorsanız 1 saat yemek molası sayarsak 45 saat çalışıyorsunuz ki bu yasal sınır. kanuni olarak şikayet edilecek bir şey yok ortada. saatler azaltılıp cumartesi çalışma talep edilebilir ki bunu istemezsiniz. en makulü 1 saat etken gelip 1 saat erken çıkmak. akşamki 1 saat gerçekten verimsiz geçer ama sabahları daha çok iş yapılıyor. böyle bir öneriyle gitseniz kabul göreceğini düşünüyorum.
haftalık çalışma saati 45'dir. eğer cumartesi çalışmıyorsanız 1 saat yemek molası sayarsak 45 saat çalışıyorsunuz ki bu yasal sınır. kanuni olarak şikayet edilecek bir şey yok ortada. saatler azaltılıp cumartesi çalışma talep edilebilir ki bunu istemezsiniz. en makulü 1 saat etken gelip 1 saat erken çıkmak. akşamki 1 saat gerçekten verimsiz geçer ama sabahları daha çok iş yapılıyor. böyle bir öneriyle gitseniz kabul göreceğini düşünüyorum.
0
işe başlarken farklı mıydı?
patronun garezi olduğunu sanmıyorum. siz de akşama kadar orada babanızın hayrına durmadığınıza ve hakkınızı aldığınıza göre yakınma hakkınız yok bence.
patronun garezi olduğunu sanmıyorum. siz de akşama kadar orada babanızın hayrına durmadığınıza ve hakkınızı aldığınıza göre yakınma hakkınız yok bence.
0
Çok zor gerçekten benim de aşağı yukarı aynı saatler.
09:30 gibi iş yerinde oluyoruz 19:00 da ben çıkıyorum patron 21:00 a kadar kalıyor.
Ayın 6 günü ben de dersim göründüğü için 21:00 da çıkıyorum.
Benim avantajım var akşam planım programım varsa 18:00 gibi çıkabiliyorum hatta gideceğim uzaksa 17:00 da da çıkabiliyorum anlayışlılar o konuda.
Normal zamanlarda da 18:00 da çıktığımı düşünsem 19:30 da evdeyim akşamları bir şeyler yapacak enerji bulabilirim ama bu sistemde 20:30 da evde oluyorum ve pek bir şey yapamıyorum maalesef. Sinemaya gitmeyi düşünsem bile çıkış saatini hesaplayınca kaçıyor heves.
Ben de daha erken başlayıp daha erken çıkmayı tercih edenlerdeniz.
09:30 - 19:00 olacağına 08:00 - 18:00 olsun razıyım.
Ama olmuyor işte :/
09:30 gibi iş yerinde oluyoruz 19:00 da ben çıkıyorum patron 21:00 a kadar kalıyor.
Ayın 6 günü ben de dersim göründüğü için 21:00 da çıkıyorum.
Benim avantajım var akşam planım programım varsa 18:00 gibi çıkabiliyorum hatta gideceğim uzaksa 17:00 da da çıkabiliyorum anlayışlılar o konuda.
Normal zamanlarda da 18:00 da çıktığımı düşünsem 19:30 da evdeyim akşamları bir şeyler yapacak enerji bulabilirim ama bu sistemde 20:30 da evde oluyorum ve pek bir şey yapamıyorum maalesef. Sinemaya gitmeyi düşünsem bile çıkış saatini hesaplayınca kaçıyor heves.
Ben de daha erken başlayıp daha erken çıkmayı tercih edenlerdeniz.
09:30 - 19:00 olacağına 08:00 - 18:00 olsun razıyım.
Ama olmuyor işte :/
0
@lafacukur evet 40 saat calsııyorsunuz.
@naksidil yasal oldugunu bildigimi belirtmiştim. diğer dediklerinize katılıyorum.
@tosunpasa ben basladıgımda bu sekildeydi. gecen yıl 9-6 çalışılırken 9-7 şeklinde revize edilmiş. üslubunuz kulağa çok hoş gelmiyor. ben sadece kendim için değil, hem kendim, hem işyerim, hem de işime kattığım fayda açısında en yararlısının bu şekilde (8-6, ki yine toplam 45 saat eder) olduğunu düşündüğümü, patronların neden bu perspektiften bakmadığını, sebeplerinin ne olabileceğini sordum.
herkese cevapları ve kendi tecrübelerini paylaştıkları için teşekkür ederim.
@naksidil yasal oldugunu bildigimi belirtmiştim. diğer dediklerinize katılıyorum.
@tosunpasa ben basladıgımda bu sekildeydi. gecen yıl 9-6 çalışılırken 9-7 şeklinde revize edilmiş. üslubunuz kulağa çok hoş gelmiyor. ben sadece kendim için değil, hem kendim, hem işyerim, hem de işime kattığım fayda açısında en yararlısının bu şekilde (8-6, ki yine toplam 45 saat eder) olduğunu düşündüğümü, patronların neden bu perspektiften bakmadığını, sebeplerinin ne olabileceğini sordum.
herkese cevapları ve kendi tecrübelerini paylaştıkları için teşekkür ederim.
0
burdasorularibensorarim
-----spoiler---------spoiler---------spoiler---------spoiler---------spoiler----Filmin sonunda Thelma'nın aşık olduğu Anja geliyor ve öpüşüyorlar ve mutlu mesut uzaklaşıyorlar. Anlamadığım kısım şurası; Thelma babasının dediğine göre "bir şeyi çok isterse ve hissederse yapabilir". Kardeşini kaybetme
-----spoiler----
-----spoiler----
-----spoiler----
-----spoiler----
-----spoiler----
Filmin sonunda Thelma'nın aşık olduğu Anja geliyor ve öpüşüyorlar ve mutlu mesut uzaklaşıyorlar. Anlamadığım kısım şurası; Thelma babasının dediğine göre "bir şeyi çok isterse ve hissederse yapabilir". Kardeşini kaybetmesi, lezbiyenliği inandırıldığı şeylere aykırı bulduğu için Anja'ya zarar vermesi vs gibi...peki gerçekten Anja Thelma'ya aşık oluyor mu yoksa Thelma böyle istediği için Anja'yı aslında kendine aşık ettiriyor?
-----spoiler----
-----spoiler----
-----spoiler----
-----spoiler----
Filmin sonunda Thelma'nın aşık olduğu Anja geliyor ve öpüşüyorlar ve mutlu mesut uzaklaşıyorlar. Anlamadığım kısım şurası; Thelma babasının dediğine göre "bir şeyi çok isterse ve hissederse yapabilir". Kardeşini kaybetmesi, lezbiyenliği inandırıldığı şeylere aykırı bulduğu için Anja'ya zarar vermesi vs gibi...peki gerçekten Anja Thelma'ya aşık oluyor mu yoksa Thelma böyle istediği için Anja'yı aslında kendine aşık ettiriyor?
0
thelma böyle istediği için kendine aşık hissettiriyor. zaten suçluluk duymasının sebebi de o, benim yüzümden yok oldu diye üzülüyor. tam nerede hatırlamıyorum ama hızlı flashback yapılan bir sahne vardı sona doğru, tanıştıkları andan yok olduğu ana kadar gösteriyor, olan her şeyin aslında thelma sebebiyle geliştiğini anlatmaya çalışıyordu. anja'nın gerçekten aşık olduğunu düşündüren bir arada bırakma sekansı hatırlamıyorum.
0
turk kizi
böyle bir planım var. ayın bir günü daha önce hiç gitmediğim bir restorana gideyim, daha önce dinlemedigim bir grubu dinleyeyim, farklı bir parkta gezeyim vs.buna uygun önerileriniz olabilir mi? tek günlük workshop vs. de ilginç olabilir. linklendirebilirseniz ekstra sevinirim.
böyle bir planım var. ayın bir günü daha önce hiç gitmediğim bir restorana gideyim, daha önce dinlemedigim bir grubu dinleyeyim, farklı bir parkta gezeyim vs.
buna uygun önerileriniz olabilir mi? tek günlük workshop vs. de ilginç olabilir. linklendirebilirseniz ekstra sevinirim.
buna uygun önerileriniz olabilir mi? tek günlük workshop vs. de ilginç olabilir. linklendirebilirseniz ekstra sevinirim.
0
Ne tatlı fikirmiş!
Farklı bir yemek yapmayı deneyebilir, farklı düşüncedeki veya türdeki bir yayını okuyabilirsin mesela.
Farklı bir yemek yapmayı deneyebilir, farklı düşüncedeki veya türdeki bir yayını okuyabilirsin mesela.
0
0
Youtube'da böyle bir kanal vardı yau, bir hafta vegan, bir hafta başka bir şey takılıyordu birileri. Hatırlarsam editlerim.
edit: link geldi.
www.youtube.com
5 günlük denemeler yapıyor. 5 günlük minimalist, beş günlük vegan, beş günlük şekersiz vs. vs.
edit: link geldi.
www.youtube.com
5 günlük denemeler yapıyor. 5 günlük minimalist, beş günlük vegan, beş günlük şekersiz vs. vs.
0
birkaç saatlik heykel ya da resim kursları oluyor; onlara katılabilirsin.
ioki kandilli'de suşi ye. (yemediysen) baldır'da yemek ye. artukbey'in web sitesine girerek special başta olmak üzere farklı türlerde kahveler sipariş edip dene. barcelos'ta yemek ye.
studio oyuncuları'nın 'oyun' isimli oyunlarını muhakkak izle. deneysel ve farklı bir şekilde oynuyorlar.
ioki kandilli'de suşi ye. (yemediysen) baldır'da yemek ye. artukbey'in web sitesine girerek special başta olmak üzere farklı türlerde kahveler sipariş edip dene. barcelos'ta yemek ye.
studio oyuncuları'nın 'oyun' isimli oyunlarını muhakkak izle. deneysel ve farklı bir şekilde oynuyorlar.
0
İlgiliyseniz macera sporlarına bakabilirsiniz. Yazın mesela, yamaç paraşütü, jet ski, rafting vs.
0
Kadıköy, Yeldeğirmeni Komşu Kafe'de her hafta farklı bir ülkeden dünya yemekleri oluyor.
Akbank sanat'ın etkinlikleri oluyor
Akbank sanat'ın etkinlikleri oluyor
0
poligonda atış yapabilirsiniz.
bisiklet turlarına katılabilirsiniz.
buz pateni yapabilirsiniz.
kaçış evlerine gidebilirsiniz.
bisiklet turlarına katılabilirsiniz.
buz pateni yapabilirsiniz.
kaçış evlerine gidebilirsiniz.
0
bence güzel fikir. ben de elimden geldiğimce deniyorum böyle şeyler. yeni bakış açısı katıyor. ben bunu neden daha önce öğrenmemişim dediğim şeyler çok oldu.
alakasız şeyler deneyebilirsin. hatta ilgin olmadığını düşündüğün şeyler. bakarsın daha önce görmediğin bir şeyi görürsün.
alakasız şeyler deneyebilirsin. hatta ilgin olmadığını düşündüğün şeyler. bakarsın daha önce görmediğin bir şeyi görürsün.
0
zifir nikotin karbon
Bugün eşim yolda yürürken minik bir kedi görmüş. Eve getirmiş. Paris'i (adını Paris koyduk) şimdilik balkona koyduk. Aşılarını yaptırınca bebeğimizle tanıştıracağız. 11 aylık bir kızımız var. Zarar verir mi diye tedirgin olduk. Biz Paris'i beslemek istiyoruz. Önerisi olan var mı? Zarar verir mi? Ger
Bugün eşim yolda yürürken minik bir kedi görmüş. Eve getirmiş. Paris'i (adını Paris koyduk) şimdilik balkona koyduk. Aşılarını yaptırınca bebeğimizle tanıştıracağız. 11 aylık bir kızımız var. Zarar verir mi diye tedirgin olduk. Biz Paris'i beslemek istiyoruz. Önerisi olan var mı? Zarar verir mi? Gerçekten objektif yorumlara ihtiyacımız var.
İnternetten epey okuduk, kafamız karıştı. Bebekli evde kedi beslenir diyen de var beslenmez tehlikeli diyen de var. Hangisine inanalım? Bir doktora sormak gerekirse de kime soralım, kime danışalım?
Besleyemeyeceksek de sahiplendireceğiz...
İnternetten epey okuduk, kafamız karıştı. Bebekli evde kedi beslenir diyen de var beslenmez tehlikeli diyen de var. Hangisine inanalım? Bir doktora sormak gerekirse de kime soralım, kime danışalım?
Besleyemeyeceksek de sahiplendireceğiz...
0
Beslenir tabi ki. Hatta kedi köpekle büyüyen çocukların daha mutlu büyüdüğü de çok söylenir. Şu an bir arkadaşımın köpeği ve kedisi var evde. Çocukları oldu; bebiş kedi ve köpekle alt alta üst üste büyüyor. Çok da güzel oluyor öyle.
Aşılarını vs yaptırın mutlaka
Aşılarını vs yaptırın mutlaka
0
Ben kedi kopek kus bilumum hayvanla buyudum,bizimkilerde ay i sekilde devam ediyor.blr zararini gormedik.
0
bizim evde kedi vardı sonradan bebeğimiz oldu yani doğduğundan beri kediyle büyüyor.
kediyle büyüyen bebeklerde alerji riski daha az oluyormuş. ama kedi bu dikkatli olmak lazım her an ısırıp tırmalayabilir yalnız bırakmayıp devamlı tetikte olmak lazım.
kediyle büyüyen bebeklerde alerji riski daha az oluyormuş. ama kedi bu dikkatli olmak lazım her an ısırıp tırmalayabilir yalnız bırakmayıp devamlı tetikte olmak lazım.
0
açık balkon ise aşağıya atlar o. kum su mama koydunuz mu ? nereye ihtiyacını giderecek o hayvan ?
0
dedim dedim de kime dedim
Veya bu tarza muzik calan mekan onerisi lazim. Nerelerde vardir mumkunse kucuk yerler olsun ama buyukte olur.
Veya bu tarza muzik calan mekan onerisi lazim. Nerelerde vardir mumkunse kucuk yerler olsun ama buyukte olur.
0
kargart'ta çaldığına denk geldim ama sürekli öyle mi takılıyorlar bilmiyorum.
0
The_Lollok
Amaçsız bir soru merak ettim sadece insanlar günde kaç defa asansör kullanıyor diyeEdit: Ben mesela 10-15 defa biniyorum zannedersem
Amaçsız bir soru merak ettim sadece insanlar günde kaç defa asansör kullanıyor diye
Edit: Ben mesela 10-15 defa biniyorum zannedersem
Edit: Ben mesela 10-15 defa biniyorum zannedersem
0
çalıştığım ofiste bulunduğum katta sigara içebiliyorum. bundan önce çalıştığım yerde sigara içmek için 18 kat asansörü günde en az 10-15 defa kullanıyordum.
0
0
İş yerim 2 katlı, asansör yok. Evim de 3 katlı, evde de asansör yok. Dolayısıyla devamlı asansör kullanabileceğim bir ortam yok.
İş yerim 2 katlı, asansör yok. Evim de 3 katlı, evde de asansör yok. Dolayısıyla devamlı asansör kullanabileceğim bir ortam yok.
0
Efiloğlu
Merhaba, Bahar ayları yaklaşıyor. Kamp mevsimi açılmak üzere. Kamplarda gece boyunca yakmak üzere kaliteli (Kolay yanabilen, çevreye zararsız vs..) odun almak istiyorum. Ne tür bir odun almam gerekir? Nereden alabilirim İstanbul'da ya da internetten?
Merhaba,
Bahar ayları yaklaşıyor. Kamp mevsimi açılmak üzere. Kamplarda gece boyunca yakmak üzere kaliteli (Kolay yanabilen, çevreye zararsız vs..) odun almak istiyorum. Ne tür bir odun almam gerekir? Nereden alabilirim İstanbul'da ya da internetten?
Bahar ayları yaklaşıyor. Kamp mevsimi açılmak üzere. Kamplarda gece boyunca yakmak üzere kaliteli (Kolay yanabilen, çevreye zararsız vs..) odun almak istiyorum. Ne tür bir odun almam gerekir? Nereden alabilirim İstanbul'da ya da internetten?
0
almanıza gerek yok aslında. nerede yapacağınıza da bağlı biraz ama genelde kamp yapacağınız yerde bir sürü odun bulabilirsiniz. ağaçtan kesin demiyorum ama yerlere düşmüş veya daha önce başkalarının kestiği odunlar olabiliyor.
edit: jimicik +1
yani evet. internetten almak yerine kamp yerine giderken milyon tane odun alabileceğiniz yer görürsünüz bence.
edit: jimicik +1
yani evet. internetten almak yerine kamp yerine giderken milyon tane odun alabileceğiniz yer görürsünüz bence.
0
kamp icin odunu internetten almayin ya hu! yolda en yakin koyde durur odun sorarsiniz. cogu zaman para bile istemezler. siz uygun bir sey verirsiniz, koyluye de kazanc olur.
0
küçük ilçelerde genelde kömür satan depolar olur. ben genelde bu depolardan çuvalla meşe odunu alıyorum, çuvalı 15-20 lira oluyor. kalın seçersen uzun süre yanar. genelde haftada bir çuval ancak bitiyor, mangal ve semaver sürekli yanıyor.
0
i m cool with that
Bulunduğum şehirdeki (Eskişehir) pek çok mağazayı gezdim, internete baktım. Skinny jeans şeklinde kahverengi pantolon bulamadım. Neden üretmiyorlar ki böyle koyu kahverengi kotumsu pantolon? Bence gayet güzel dururdu.Tamam, yaz geliyor, koyu renkler yazın pek gitmez, hem dar paça rahatsız eder vs. v
Bulunduğum şehirdeki (Eskişehir) pek çok mağazayı gezdim, internete baktım. Skinny jeans şeklinde kahverengi pantolon bulamadım. Neden üretmiyorlar ki böyle koyu kahverengi kotumsu pantolon? Bence gayet güzel dururdu.
Tamam, yaz geliyor, koyu renkler yazın pek gitmez, hem dar paça rahatsız eder vs. vs. ama kışın da görmedim ben. Çok istiyorum yav. Nereden bulabilirim, siz hiç görüdünüz mü bi yerlerde?
Kahverengiden kastım:
i.hizliresim.com
(Yani sütlü kahve, bej falan değil)
Cinsiyet kadın bu arada.
Tamam, yaz geliyor, koyu renkler yazın pek gitmez, hem dar paça rahatsız eder vs. vs. ama kışın da görmedim ben. Çok istiyorum yav. Nereden bulabilirim, siz hiç görüdünüz mü bi yerlerde?
Kahverengiden kastım:
i.hizliresim.com
(Yani sütlü kahve, bej falan değil)
Cinsiyet kadın bu arada.
0
link açılmıyor ama şöyle bişey buldum www2.hm.com
erkeksiniz diye düşündüm tabi.
edit: kadınmışsınız. şöyle bişey buldum. www.koton.com
haklısınız hiç dikkatimi çekmemişti benim de.
erkeksiniz diye düşündüm tabi.
edit: kadınmışsınız. şöyle bişey buldum. www.koton.com
haklısınız hiç dikkatimi çekmemişti benim de.
0
H&M'in koyu bordo gibi olanları işinizi görmez mi ki acaba?
(ben de hiç görmedim kahverengi. Belki koton yapıyordur.)
(ben de hiç görmedim kahverengi. Belki koton yapıyordur.)
0
gözlerim bozulmadıysa linkteki rengi ben kahverengi olarak görmüyorum, bordo gibi daha çok. trendyol'da denk geliyorum ben hep bu tür renklere, bir bakın isterseniz.
0
@interview yok böyle değil, koyu kahverengi istiyorum ben -_-
@diğer üyeler bende bordo var, ben özellikle kahverengi istiyorum.
@diğer üyeler bende bordo var, ben özellikle kahverengi istiyorum.
0
@westblack baktım. Büyük mağazalardan ümidimi kestim artık ufak butik tarzı yerlere, pasajlara falan bakayım bari bugün de.
0
İsmet İnönü tramvay durağının arkasında bir pasaj var (Kurtuluş Kuruyemiş'in yanı gibi, Doktorlar caddesinde) orada sol tarafta küçük bir dükkan var, neredeyse sadece kot satıyor. Orada olabilir bir ihtimal.
0
Oxxonun vardı benim geçen arkadaşıma verdim. Ama haklısınız kahverengi kanvaslar bir ara modaydı ama şimdi pek yok.
0
@curukturpkokusu oxxo’ya dün bakmıştım aslında, göremedim. Daha doğrusu açık sütlü kahve gibi olanını gördüm ama ben tam koyu kahve istiyorum. Bugün başka yerlere de baktım, zinhar yok -_-
0
noluyo yaa
Kaç kızla birlikte olduysam hepsi tipe önem vermediklerini söyledi bana. Gerçekten böyle bi olay var mı? Mümkün mü yani yoksa sığ gözükmemek için mi söylüyosunuz dürüst olun?
Kaç kızla birlikte olduysam hepsi tipe önem vermediklerini söyledi bana.
Gerçekten böyle bi olay var mı? Mümkün mü yani yoksa sığ gözükmemek için mi söylüyosunuz dürüst olun?
Gerçekten böyle bi olay var mı? Mümkün mü yani yoksa sığ gözükmemek için mi söylüyosunuz dürüst olun?
0
Valla genelde tanıdikça ortak zevkler/ yönler olduğunu gördükce ve iyi anlaştıkça karşındakinin tipi çok da göze batmıyor. Tabii çok aşırı kötü bir tip olmadigini varsayiyorum.
0
O tipe önem vermeme konusu belli bir barajın üstünde geçerli. İnsandan insana değişen bir hilkat garibesi barajı, bir "sümük atmam" barajı var.
Kimi kadın da o barajın üstünde kalan, karşısına alıp koyabileceği seviyede gördüğü insanlarda tip 1. plana koymayabilir.
edit: Ben atladım ama soru baya sadece kadınlaraymış. "Tabii canım önemli olan insanın iç güzelliği" mesajları atmayın beyler rica ediyorum.
Kimi kadın da o barajın üstünde kalan, karşısına alıp koyabileceği seviyede gördüğü insanlarda tip 1. plana koymayabilir.
edit: Ben atladım ama soru baya sadece kadınlaraymış. "Tabii canım önemli olan insanın iç güzelliği" mesajları atmayın beyler rica ediyorum.
0
Tinderda hep asiri yakisiklilari begeniyorum, sevgililerimin hepsi ortalama ya da vasatti ama.
Yani aslinda bi iliskide tipe bakmiyorum, genel gecer seyler yasarken tip onemli oluyor.
Yani aslinda bi iliskide tipe bakmiyorum, genel gecer seyler yasarken tip onemli oluyor.
0
Evet böyle bir şey var. Yoksa bu kadar yamuk yumuk herifin sevgilisi olur muydu?
Gerçi ben bir istisnayım. Bir erkekte en önem verdiğim şey tip.
Gerçi ben bir istisnayım. Bir erkekte en önem verdiğim şey tip.
0
Bir kız arkadaşım bana böyle bir şey diyeceğine küfür etse daha iyi. Hazmetmesi zor bir laf.
0
Türkiye'de irilik daha önemli. Tipim iyi boyum da iyi (benden uzun kız senede iki tane belki görüyorum) ama iri bir insan değilim. Şöyle kemiklerim doğuştan kalın olsaydı ya da kas yapsaydım ohoohoo.
0
gayet de tipe önem vermeyen bi dolu kız var. açık açık da "x marka arabası olsun isterse ayı olsun" veya "devlet memuru olsun evi kira olmasın ne olursa olsun" diyen var
yahut unutmayın FETÖ binlerce insan evlendirdi bu memlekette, kızların da hiçbiri tipe bakmadı emin olun (bu çaprazlamalarda erkekler kız güzel olsun, beyaz tenli, ince belli, genç olsun derken erkekler için sadece doğulu olmasın, çok kardeş olmasın gibi kriterler vardı.) öğretmen, avukat, mühendis bu kızlar.
akademisyen arkadaşlar var, sadece diplomasına bakan.
var da var.
yahut unutmayın FETÖ binlerce insan evlendirdi bu memlekette, kızların da hiçbiri tipe bakmadı emin olun (bu çaprazlamalarda erkekler kız güzel olsun, beyaz tenli, ince belli, genç olsun derken erkekler için sadece doğulu olmasın, çok kardeş olmasın gibi kriterler vardı.) öğretmen, avukat, mühendis bu kızlar.
akademisyen arkadaşlar var, sadece diplomasına bakan.
var da var.
0
hem yalan hem gerçek bu, duruma göre değişiyor.
ayrıca neden sığ gözükmek olsun ki tipe önem verdiğini ifade etmek, ülkemizdeki milyonlarca erkek sığ mı oldu şimdi?
ayrıca neden sığ gözükmek olsun ki tipe önem verdiğini ifade etmek, ülkemizdeki milyonlarca erkek sığ mı oldu şimdi?
0
Hem olabilir, hem olmayabilir.
Notre Dame’ın kamburu gibi bir şekil bozukluğu ya da Ağır Yaşamlar’da bir sezonu geçirtebilir olmadığı sürece ya da tam tersi, görünce dağın taşın yerinden oynayacağı bir yakışıklılığı veya deli gibi bir şeytan tüyü yoksa insanların tipini çok da anlamıyorum. İnsanları siluet olarak görüyorum, ki zaten 4-5 kere görmeden de tanıyamam pek kimseyi. Hatta, ortam kalabalık olduğunda abimi de tanıyamadım. Milleti t-shirt’ten, monttan tanıyorum. Herkes birbirine benziyor bence ve tanımadığım herkes bir silüet sadece. İki ağız, iki kulak, bir burun, vb. İnsanlar konuştuklarıyla, söyledikleriyle yavaş yavaş tiplerini dolduruyor.
Yaşımdan dolayı böyledir diyecektim ama 20-22 yaşlarındayken Azra Akın dünya güzeli olmuştu ve o zamanlar Kıvanç Tatlıtuğ’la sevgililermiş. Tanımıyordum Kıvanç Tatlıtuğ’u. Beyaz Show’a çıkmıştı ve bir şeyler söylemeye çalışıyor, cümle kuramıyor; konuşması cok sıkıntılıydı. Oda arkadaşım “Dünyanın en yakışıklı adamı yeaaa” gbi bir şey dedi; adama baktım baktım “Konuşamıyor, bu mu yakışıklı” dedim. Meğer adam Best Model, vb. imiş o sıralar. Eskiden de varmış demek ki. Ha, Dean Winchester için iki bölüm içinde “Bu çok yakışıklı” dedim, öyle birkaç istisna oldu.
Hani sevgiliye “Sen Brad Pitt’ten daha yakışıklısın” dersin ve inanmaz ya, ama öyle görünüyor gözüme. Brad Pitt çevresinde haleyle dolaşmıyor ki benim gözümde. Sevgili ise parıl parıl parlıyor.
cay koy geliyorum’un dediği gibi bir baraj var. Barajdan sonrası çok bir şey fark etmiyor.
Notre Dame’ın kamburu gibi bir şekil bozukluğu ya da Ağır Yaşamlar’da bir sezonu geçirtebilir olmadığı sürece ya da tam tersi, görünce dağın taşın yerinden oynayacağı bir yakışıklılığı veya deli gibi bir şeytan tüyü yoksa insanların tipini çok da anlamıyorum. İnsanları siluet olarak görüyorum, ki zaten 4-5 kere görmeden de tanıyamam pek kimseyi. Hatta, ortam kalabalık olduğunda abimi de tanıyamadım. Milleti t-shirt’ten, monttan tanıyorum. Herkes birbirine benziyor bence ve tanımadığım herkes bir silüet sadece. İki ağız, iki kulak, bir burun, vb. İnsanlar konuştuklarıyla, söyledikleriyle yavaş yavaş tiplerini dolduruyor.
Yaşımdan dolayı böyledir diyecektim ama 20-22 yaşlarındayken Azra Akın dünya güzeli olmuştu ve o zamanlar Kıvanç Tatlıtuğ’la sevgililermiş. Tanımıyordum Kıvanç Tatlıtuğ’u. Beyaz Show’a çıkmıştı ve bir şeyler söylemeye çalışıyor, cümle kuramıyor; konuşması cok sıkıntılıydı. Oda arkadaşım “Dünyanın en yakışıklı adamı yeaaa” gbi bir şey dedi; adama baktım baktım “Konuşamıyor, bu mu yakışıklı” dedim. Meğer adam Best Model, vb. imiş o sıralar. Eskiden de varmış demek ki. Ha, Dean Winchester için iki bölüm içinde “Bu çok yakışıklı” dedim, öyle birkaç istisna oldu.
Hani sevgiliye “Sen Brad Pitt’ten daha yakışıklısın” dersin ve inanmaz ya, ama öyle görünüyor gözüme. Brad Pitt çevresinde haleyle dolaşmıyor ki benim gözümde. Sevgili ise parıl parıl parlıyor.
cay koy geliyorum’un dediği gibi bir baraj var. Barajdan sonrası çok bir şey fark etmiyor.
0
kadınların iki farklı tarzı var.ilki yakışıklı yüksek testosteron barındıran çekici adama karşı duydukları ilgi. bu ilgi aslında anlık ve genelde sadece çok genç kızlar bu tip adamlara aşık, olur aklından çıkaramaz. ya da o gece eğlenmeyi kafasına koymuş fırlama bir kadına iyi av olurlar. tabi bu adamı sadece şekil olarak analiz ettim yoksak kültürlü zeki biri ise o zaman ölümcül kombo.
ikinci tarzları ise daha derin ve kalıcı duygusal arkadaşlık-yakınlık-güven ilişkisi. bu ilişki öyle çok hızlı kurulmuyor ama kurulduğunda da oldukça kalıcı oluyor. işte kadınlar genelde ilk modlarını görmezden gelip bu ikinciyi hatırladıkları için tip önemli değil diyorlar. gerçi tip önemli değil deseler bile hepsinin bir tarzı var. bir kız arkadaşım için sakalsız bir erkek ile beraber olmak düşünülemezdi bir diğeri ise her daim chubby tipleri beğenirdi. çok nadir olarak tipleri birbirine pek benzemeyen erkeklerle çıkan kızlar da gördüm.
son olarak dış görünüşü sadece tip olarak değerlendirmemek lazım, dış görünüş aynı zamanda ait olduğun kültürün ve düşünme biçiminin de bi yansımasıdır. iyi spor giydirdğinde gayet yakışıklı olacak bir adam. cemaat abisi gibi mavi pantolon beyaz gömlek ve metal gözlükle bir de uygun şivede konuluyorsa brad pitt olsa dönüp bakmazlar. bir de bunun üstüne özgüven ve bunun beden diline yansımasını eklersen konu iyice karmaşıklaşıyor.
ikinci tarzları ise daha derin ve kalıcı duygusal arkadaşlık-yakınlık-güven ilişkisi. bu ilişki öyle çok hızlı kurulmuyor ama kurulduğunda da oldukça kalıcı oluyor. işte kadınlar genelde ilk modlarını görmezden gelip bu ikinciyi hatırladıkları için tip önemli değil diyorlar. gerçi tip önemli değil deseler bile hepsinin bir tarzı var. bir kız arkadaşım için sakalsız bir erkek ile beraber olmak düşünülemezdi bir diğeri ise her daim chubby tipleri beğenirdi. çok nadir olarak tipleri birbirine pek benzemeyen erkeklerle çıkan kızlar da gördüm.
son olarak dış görünüşü sadece tip olarak değerlendirmemek lazım, dış görünüş aynı zamanda ait olduğun kültürün ve düşünme biçiminin de bi yansımasıdır. iyi spor giydirdğinde gayet yakışıklı olacak bir adam. cemaat abisi gibi mavi pantolon beyaz gömlek ve metal gözlükle bir de uygun şivede konuluyorsa brad pitt olsa dönüp bakmazlar. bir de bunun üstüne özgüven ve bunun beden diline yansımasını eklersen konu iyice karmaşıklaşıyor.
0
Ben tüm samimiyetimle söylüyorum hiç öyle sığ bilmem ne derdim yok. Benim için tipten önce zekası, kişilik özellikleri geliyor bunlar bende ok ise tipi zaten aşırı ama aşırı (yukarıda bir üst duyuruda söz edilen di Maria gibi mesela) çirkin değilse sevgili olma engeli kalmıyor.
0
tipten cok sempatik olup olmamasi onemli sanirim. benim begendigim erkeklerin cogu arkadaslarim tarafindan yakisikli bulunmuyordu mesela ama bana asiri sempatik geliyorlardi. askin gozu kor dedikleri olayi da tecrube etmis olabilirim, bilemedim simdi :P
0
tipe önem vermek, geri kalan hiçbir şeyi iyi olmasa da olur yeter ki yakışıklı olsun demek mi ? ya da tipe önem vermiyorum diyenler her baktıklarında çirkin buldukları insanlarla mı beraber oluyor ? hiç sanmıyorum. birçok kadın için ilk kriter tip olmayabilir ama mutlaka bir fiziksel çekim, beğeni vardır. aksi bana mümkün gelmiyor. bu beğeninin ölçütleri de herkese göre değişir.
0
tanıdığım bir kız arkadaş var, birkaç aya evlenecek ama sürekli erkek arkadaşının çirkin olduğundan ama onu sevdiğinden bahsediyordu. "çirkin ama ben seviyorum" diyordu. niye sürekli çirkin olduğunu vurgulamak istediğini ben anlayamadım ve özellikle soran olmadı ama bu kadar vurguladığına göre bir sıkıntı olduğunu veya ileride olacağını düşünüyorum.
bu durumda tip önemli olmasa da fiziksel olarak onu ona çeken bir şeylerin olması lazım.
bu durumda tip önemli olmasa da fiziksel olarak onu ona çeken bir şeylerin olması lazım.
0
fragile lady
Çantam devasa bir boyutta ve içinde bir dünya şey var. Kendimi hamal gibi hissediyorum ama bir yandan da taşımam gerekiyor onları. Sizin düzenli olarak kullandığınız çantanızın içinde neler var? Daha hafif bir çanta için ne yapmalıyım?
Çantam devasa bir boyutta ve içinde bir dünya şey var. Kendimi hamal gibi hissediyorum ama bir yandan da taşımam gerekiyor onları. Sizin düzenli olarak kullandığınız çantanızın içinde neler var? Daha hafif bir çanta için ne yapmalıyım?
0
bene eskiden deli gibi tüm makyaj malzemelerini taşıyordum. artık bıraktım. bu sayede yüküm yarı yarıya indi.
telefon, cüzdan, kulaklık, dudak nemlendiricisi, polo şeker, anahtar. bazen de ufak su şişesi.
bunun dışında ekstra makyaj malzemesi vs taşımam gerekiyorsa makyaj çantasına koymayıp direkt çantanın dibine atıyorum, daha az yer kaplıyor.
yaz mevsimi için gözlük tabi, unutmuşum.
hatta al bak da salaklığımı gör.
www.eksiduyuru.com
hayır bi insan allık ve fırçasını neden yanında taşır, nasıl bi manyaklık benimki acaba? sanki acil podyuma çıkıcam asşkaşdlf yalnız küçük bi törpü ya da tırnak makası özlemi çekmiyor değilim çünkü tırnaklarım çok kolay kırılıyor ve deli ediyor beni düzeltene kadar o kırık,tırtıklı kısım.
telefon, cüzdan, kulaklık, dudak nemlendiricisi, polo şeker, anahtar. bazen de ufak su şişesi.
bunun dışında ekstra makyaj malzemesi vs taşımam gerekiyorsa makyaj çantasına koymayıp direkt çantanın dibine atıyorum, daha az yer kaplıyor.
yaz mevsimi için gözlük tabi, unutmuşum.
hatta al bak da salaklığımı gör.
www.eksiduyuru.com
hayır bi insan allık ve fırçasını neden yanında taşır, nasıl bi manyaklık benimki acaba? sanki acil podyuma çıkıcam asşkaşdlf yalnız küçük bi törpü ya da tırnak makası özlemi çekmiyor değilim çünkü tırnaklarım çok kolay kırılıyor ve deli ediyor beni düzeltene kadar o kırık,tırtıklı kısım.
0
Telefon, cüzdan, bir tane ruj, kalem, kulaklık, kitap, gözlük kutusu, anahtar, dudak balmı, ıslak mendil, kuru mendil, orkid
Benimki deprem çantası kıvamında anlayacağın :D
Benimki deprem çantası kıvamında anlayacağın :D
0
ne var ki o kadar? bende cüzdan, anahtar, şarj aleti, kulaklık, göz kalemi, ayna, krem, ruj, günlük ped, deodorant, hava yağışlıysa şemsiye var. böyle yazınca çok gibi oldu ama boyutları küçük olduğu için pek yer kaplamıyor.
0
bilgisayar, dosya, ıslak mendil, kuru mendil, başka mendiller(xd), ruj, kulaklık, minik parfüm, şarj aleti, minik defter iki tane, kalemlik, soğuksa şal veya kapşonlu, su, cüzdan, krem ve antibakteriyel sprey. dışarıya gezmeye gidiyorsam bilgisayar, defter, dosya ve şarj aleti çıkar makyaj çantası girer.
not: normalde sırt çantası taşıyorum da gezmeye vs giderken normal çanta.
edit: yazdıkça aklıma geliyor ve ekleniyor:D
not: normalde sırt çantası taşıyorum da gezmeye vs giderken normal çanta.
edit: yazdıkça aklıma geliyor ve ekleniyor:D
0
cüzdan, kağıt mendil, ıslak mendil, güneş gözlüğü, anahtar, lipbalm, günlük ped, kulaklık, powerbank veya şarj aleti, telefon. bütün gün dışarıda olacaksam böyle.
ama fırsatım olduğunda en elzemleri cebe atıp çıkıyorum, mis.
bu arada sen ne taşıdığını yaz, biz de hangisinden vazgeçebileceğini söyleyelim bence.
ama fırsatım olduğunda en elzemleri cebe atıp çıkıyorum, mis.
bu arada sen ne taşıdığını yaz, biz de hangisinden vazgeçebileceğini söyleyelim bence.
0
Yok yok diyebilirim. Cüzdan, güneş gözlüğü, anahtarlık, gözyaşı damlası, ağrı kesici ve bir ilaç daha, naneli şeker, ped, makyaj çantası, parfüm, tablet, cep telefonu, ıslak mendil, kuru mendil, gözlük silme mendili, kulaklık, el kremi, termos bardak, şarj aleti, kindle ya da kitap. Aklıma gelenler bunlar.
0
erkek olarak şunu dene diyebilirim cesaret edebilirsen.
yanına cüzdan,telefon ve anahtarlarını al.
dayanabilirsen 3 gün böyle gez.
sonra esas ihtiyaçların ortaya çıkacaktır.
benim laptop çantam için güzel bir çözüm olmuştu.
yanına cüzdan,telefon ve anahtarlarını al.
dayanabilirsen 3 gün böyle gez.
sonra esas ihtiyaçların ortaya çıkacaktır.
benim laptop çantam için güzel bir çözüm olmuştu.
0
anahtar, cüzdan kulaklık, bir adet lastik toka, ruj ve allık.
çantam da el kadar bu arada.
çantam da el kadar bu arada.
0
şarj aleti
kulaklık
su matarası
selpak
gözlük
defter
hırka
kalem
kitap
parfüm
krem
çantanın dibinde de bir sürü ıvır zıvır var, ne olduklarını ben bile bilmiyorum.
cüzdanı ve telefonu cebimde taşıyorum.
kulaklık
su matarası
selpak
gözlük
defter
hırka
kalem
kitap
parfüm
krem
çantanın dibinde de bir sürü ıvır zıvır var, ne olduklarını ben bile bilmiyorum.
cüzdanı ve telefonu cebimde taşıyorum.
0
Şu an olanlar:
Cüzdan, optik gözlük ve güneş gözlüğü, şemsiye, ajanda, not defteri, kalem, dudak nemlendirici, iki tane ruj, ıslak mendil, peçete, anahtarlık, diş fırçası ve macunu, şarj aleti ve kulaklık.
Cüzdan, optik gözlük ve güneş gözlüğü, şemsiye, ajanda, not defteri, kalem, dudak nemlendirici, iki tane ruj, ıslak mendil, peçete, anahtarlık, diş fırçası ve macunu, şarj aleti ve kulaklık.
0
Su, telefon, mendil, nemlendirici krem(kis aylarinda), el kremi, dudak nemlendiricisi. Tüm kremler cok kucuk metal kutularda. Ama bir litrelik su kabim nedeniyle cok da hafif bir canta olamiyor.
0
Cüzdan
Bozuk para cüzdanı
Gözlük kabı
Kulaklık
Su şişesi
Şemsiye
El kremi
Dudak nemlendiricisi
Islak mendil
Peçete
Anahtarlık
Telefon
Bozuk para cüzdanı
Gözlük kabı
Kulaklık
Su şişesi
Şemsiye
El kremi
Dudak nemlendiricisi
Islak mendil
Peçete
Anahtarlık
Telefon
0
Cüzdan, kulaklık, anahtar, güneş gözlüğü, bez çanta (market alışverişleri için)
Dudak nemlendirici, kitap, peçete
Dudak nemlendirici, kitap, peçete
0
Genelde cuzdan, pecete, su sisesi, anahtar, gunes gozlugu, goz kalemi, ruj, market alisverisi icin poset/bez canta, tukenmez kalem ve a6 boyunca ajanda.
0
Cüzdan
Ruhsat
150ml’lik parfüm
Ev anahtarı
İş anahtarı
Araba anahtarı
Güneş gözlüğü
El kremi.
Ruhsat
150ml’lik parfüm
Ev anahtarı
İş anahtarı
Araba anahtarı
Güneş gözlüğü
El kremi.
0
-Telefon
-Cüzdan
-Bozuk para cüzdanı
-Anahtarlar
-Toka
-Kitap
-Kalemlik
-Sağlık ve makyaj çantası (içinde yara bandı, gözlük bezi, ıslak mendil, kuru mendil, dudak balmı, el kremi, el dezenfektanı, kolonya, diş fırçası, göz damlası, ruj, ped)
-Kulaklık
-Sakız, şeker
-Termos
-Su
Bir sürü şeyi de arabada bırakıyorum. Yedek ayakkabı ve kıyafet, gözlük, şemsiye, fazla kitaplar, ayakkabı süngeri, powerbank vs.
-Cüzdan
-Bozuk para cüzdanı
-Anahtarlar
-Toka
-Kitap
-Kalemlik
-Sağlık ve makyaj çantası (içinde yara bandı, gözlük bezi, ıslak mendil, kuru mendil, dudak balmı, el kremi, el dezenfektanı, kolonya, diş fırçası, göz damlası, ruj, ped)
-Kulaklık
-Sakız, şeker
-Termos
-Su
Bir sürü şeyi de arabada bırakıyorum. Yedek ayakkabı ve kıyafet, gözlük, şemsiye, fazla kitaplar, ayakkabı süngeri, powerbank vs.
0
Kitap
Cüzdan
Kent kart kulaklık personel kartı
Islak mendil kuru mendil
Göz damlası
Anahtar
Üç beş malzemeden oluşan minik makyaj çantası (kalem kutusu aslında)
Yazın da güneş gözlüğü
Cüzdan
Kent kart kulaklık personel kartı
Islak mendil kuru mendil
Göz damlası
Anahtar
Üç beş malzemeden oluşan minik makyaj çantası (kalem kutusu aslında)
Yazın da güneş gözlüğü
0
Bütün günü dışarıda geçireceksem eğer sırt çantamda:
Kitap
Defter
Birer Kursun- tükenmez kalem ve silgi
Yeşilçay dolu termosum
Su şişem
Telefon-şarj
Selpak
Naneli şeker
Cüzdan
Normal kol çantamda:
Telefon/şarj
Kitap
Defter
Kalem
Cüzdan
Kitap
Defter
Birer Kursun- tükenmez kalem ve silgi
Yeşilçay dolu termosum
Su şişem
Telefon-şarj
Selpak
Naneli şeker
Cüzdan
Normal kol çantamda:
Telefon/şarj
Kitap
Defter
Kalem
Cüzdan
0
boxer, tişört, çorap, (havaya göre) yağmurluk, el kremi, saç kremi, deodorant ve roll on, diş fırçası ve macunu, listerine; bot giymişsem, iş için spor ayakkabı, yara bandı, yanık kremi, şarj aleti, ıslak mendil(ler), kağıt mendil, şarj aleti ve power bank, isviçre çakısı, iş eldiveni :P , kedi maması, içme suyu, birkaç kalem, çakmak :) bir de çok ağırlık yaptığı için çıkardığım çok amaçlı bir alet vardı. testeresi, çekici, makası vs bir sürü aparatı olan.
bonus: (git: #1190902 )
edit: küpelerim :P
bonus: (git: #1190902 )
edit: küpelerim :P
0
elon
Asagi yukari 8 aylik bir kedimiz var. Tasma takar takmaz kendinden geciyor, cikartmaya calisirken nefessiz kalip olecek diye korkup cikartiyoruz.Taktiktan sonra odul mamasi falan veriyorum, bi 2-3dk unutuyor saftirik takiliyor cool cool. Sonra farkedince yine ayni kendinden gecmece. Nasil yapmak la
Asagi yukari 8 aylik bir kedimiz var. Tasma takar takmaz kendinden geciyor, cikartmaya calisirken nefessiz kalip olecek diye korkup cikartiyoruz.
Taktiktan sonra odul mamasi falan veriyorum, bi 2-3dk unutuyor saftirik takiliyor cool cool. Sonra farkedince yine ayni kendinden gecmece. Nasil yapmak lazim?
Taktiktan sonra odul mamasi falan veriyorum, bi 2-3dk unutuyor saftirik takiliyor cool cool. Sonra farkedince yine ayni kendinden gecmece. Nasil yapmak lazim?
0
küçüklükten alıştırmayınca takılamıyor. sevmiyorsa yapacak bir şey yok, takmayacaksınız.
0
2 darlanip 2 cildiriyor, sonra alisiyor dedi petshop sahibi arkadasim. Bisey olmazmis, patilerini sokamiycak kadar dar taksin dedi.
0
Takmayın bence :/ eskiden biz de takmıştık ama çöl gereksiz. Hele o çıngırak, sürekli onu rahatsız eden bir ses. Her hareketinde. Takmayın :/
0
Yok o ses çıkaran saçma şeyi direkt çıkarttık zaten. Aslında amacımız sadece şekilden ziyade minik bir name / contact tag gibi bir şey koyup olur da bir gün kaçar kaybolursa kolayca bulabilmek.
0
perfectum
Bunu nasıl başarıyorlar? Hatta genişletiyorum canı istediğinde bir tane falan içip 3-4 gün hiç içmeyen insanlar. Bağımlılık gelişmiyor mu nasıl oluyor yahu bu?
Bunu nasıl başarıyorlar? Hatta genişletiyorum canı istediğinde bir tane falan içip 3-4 gün hiç içmeyen insanlar. Bağımlılık gelişmiyor mu nasıl oluyor yahu bu?
0
Sigara keyif işi... puro içerim ben de ara sıra... bağımlılık psikolojik biraz da bence. Tok karna sigara içerim mesela ben sadece gibi gibi
0
En hafif puro sürekli içilemeyecek kadar ağır zaten.
Sigara ise katılmıyorum ciddi bir bağımlılık hem fizyolojik hem de psikolojik olarak.
Sigara ise katılmıyorum ciddi bir bağımlılık hem fizyolojik hem de psikolojik olarak.
0
yemekten sonra da dürtüyor ama içmemem gerektiğini bildiğim için içmiyorum. çok gün üst üste içicek durum oluşmuşsa ara veriyorum, ucunu kaçırmayınca çok büyük bağımlılık gelişmiyor. gerçi benim 2 sene günde 4-5 tane içip bırakmışlığım da var.
0
Şu "Çok gün üst üste içecek durum oluşmuşsa ara veriyorum" nasıl oluyor? 10 gündür sigara içmiyorsun ama 10 günün sonunda bir paket sigara içiyorsun mesela? Böyle insanlardan bahsediyorum.
0
10 günün sonunda 1 paket içmiyorum, uzun saatli alkollü eğlenceli bir ortamsa günde 6-7 tane oluyor ama o da sürekli olmuyor, 2-3 haftada 1 diyelim. bazen 3-4 gün üst üste içiyorsun, sonra bi ortam daha oluşuyor, içmiyorsun. ya da 2 haftadır hiç içmemişsem güzel bir yemekten sonra içiyorum. kendimce bir denge işte, içmeyeceğim dedikten sonra çok zor olmuyor.
0
@want2die Evet aradığım böyle bir cevaptı. Bu bağımlılık neye göre oluşuyor acaba, öğrenmek lazım
0
nerdeyse 2 aydır kendi üzerimde deney yapıyorum, sonuçlarını paylaşiyim burdan.
öncelikle bi kere 10 ay boyunca sigara içmedim. her an aklımdaydı.
geçenlerde sigarayı bırakim dedim ama benim için ızdırap olacağının da farkındaydım. şöle bi yol izliyim dedim kendi kendime. güzel bi yemekten sonra ya da alkolün yanında sigara serbest dedim. 3 hafta boyunca sadece cuma cumartesileri alkol ile içtim sigarayı. 4-5 taneyi geçmedi. 4. hafta fire vermeye başladım. hafta sonu kahvaltısından dur bi tane içeyim, öğlen çayla beraber dur bi tane daha yakayım derken ipin ucu kaçtı tabi. şu hafta içi gün içinde içmiyorum ( salı günü bi tane içtim işyerinde ) akşam eve gidince ise yemek sonrası, çay sonrası yatmadan vs 3-4 tane içiyorum. nihai amacım senin de belirttiğin gibi canım istediğinde 3-4 tane içip sonra günlerce hiç içmemek. bakalım nolacak.
öncelikle bi kere 10 ay boyunca sigara içmedim. her an aklımdaydı.
geçenlerde sigarayı bırakim dedim ama benim için ızdırap olacağının da farkındaydım. şöle bi yol izliyim dedim kendi kendime. güzel bi yemekten sonra ya da alkolün yanında sigara serbest dedim. 3 hafta boyunca sadece cuma cumartesileri alkol ile içtim sigarayı. 4-5 taneyi geçmedi. 4. hafta fire vermeye başladım. hafta sonu kahvaltısından dur bi tane içeyim, öğlen çayla beraber dur bi tane daha yakayım derken ipin ucu kaçtı tabi. şu hafta içi gün içinde içmiyorum ( salı günü bi tane içtim işyerinde ) akşam eve gidince ise yemek sonrası, çay sonrası yatmadan vs 3-4 tane içiyorum. nihai amacım senin de belirttiğin gibi canım istediğinde 3-4 tane içip sonra günlerce hiç içmemek. bakalım nolacak.
0
Sigaraya bağımlı olmayan bir yapıları var işte. Öyle senden benden müthiş yüksek iradeye sahipler de karşı koyuyorlar gibi bir durum değil. Ben sigarayı bıraktığımda 2. gün etrafımdaki insanların da huzurunu kaçırmaya başlıyorum.
Her insanda aynı derece bağımlılık yaptığını sanan insanlar varmış o da ilginç bir kafa.
Ben de ne kadar içsem içkiye bağımlı olmuyorum, bir dönem sık içsem bile devamında aramıyorum.
Her insanda aynı derece bağımlılık yaptığını sanan insanlar varmış o da ilginç bir kafa.
Ben de ne kadar içsem içkiye bağımlı olmuyorum, bir dönem sık içsem bile devamında aramıyorum.
0
günde en az 1 sigara içmen gerekiyor tıbbi olarak bağımlı kabul edilmen için.
ben alkolle bi oturuşta bi paket içiyorum bazen ama sonra 1 ay içmiyorum veya 2 gün sonra yine alkolün yanına içiyorum. ama sigarayı aramıyorum. ortamda olduğu için içiyorum sadece.
bağımlılık öyle kolay gelişmiyor yani.
ben alkolle bi oturuşta bi paket içiyorum bazen ama sonra 1 ay içmiyorum veya 2 gün sonra yine alkolün yanına içiyorum. ama sigarayı aramıyorum. ortamda olduğu için içiyorum sadece.
bağımlılık öyle kolay gelişmiyor yani.
0
canım istediğinde içiyorum. ayda bir, iki ayda bir, üç ayda bir birkaç kez, belki altı ay. hiçbir düzeni veya parametresi yok.
0
ben öyle içiyorum. bağımlılık yapmıyor, nedenini bilmiyorum. nikotine bağışıklığım var galiba :D
hatta deney de yaptım. bir ara 2 hafta falan her gün paket alıp içmeye başladım, canım çektiği için değil de bağımlı olacak mıyım diye, baktım olmadı bıraktım gene. artık dışarı çıktıkça barda falan içiyorum ayda 1-2 gün falan o da.
hatta deney de yaptım. bir ara 2 hafta falan her gün paket alıp içmeye başladım, canım çektiği için değil de bağımlı olacak mıyım diye, baktım olmadı bıraktım gene. artık dışarı çıktıkça barda falan içiyorum ayda 1-2 gün falan o da.
0
önceden sigara dumanını ciğerime çekemezdim. gözlerimden yaşlar gelirdi öksürürken. askerde en düşük nikotinli sigarayla başladım denemeye. biraz azmettim ve sonunda sigaraya alıştım. paket almayıp sağdan soldan otlanan tiplerdendim. çünkü kendi kendime şunu diyordum: paket almaya başlarsam ipin ucu kaçar! sigarayı arkadaş ortamlarında özellikle alkolle filan tüketiyordum. daha sonra evlendim ve arkadaşlardan biraz koptuğum için can sıkıntısından paket almaya başladım. ama öyle sadece x sigarasından içerim triplerinde değildim. işteyken filan içmiyordum, paketler sadece evde duruyordu ve akşamları 2-3 tane içiyordum. baktım iş boka sarıyor içmemeye karar verdim ve kendimce önlem olarak tövbe ettim. yaklaşık 1buçuk senedir içmiyorum. canım çekmiyor. hatta tiksindim. bence biraz irade biraz da bünye meselesi..
0
ben.
hafif sigaralardan içiyorum. bundan daha sık içtiğim dönemler de oldu ama fırsat olmayınca bi hafta içmeyip eski düzene döndüğüm de... nasıl oluyor bilmiyorum.
hafif sigaralardan içiyorum. bundan daha sık içtiğim dönemler de oldu ama fırsat olmayınca bi hafta içmeyip eski düzene döndüğüm de... nasıl oluyor bilmiyorum.
0
ben akşam vakti olunca yorgunluk üzerine bir veya iki adet sarma sigara içerim her gün. bazen çok yorgun olurum, uyurum, canım istemez içmem. paket sigara illetini bırakıp sarma sigaraya geçin derim.
0
Standart olarak 3 günde bir paket içerim o da sadece işyerinde. Dışarıda pek içmem. Hatta yıllık izinde ağzıma sürmem. Aramıyorum. Keyif için içiyorum normal günlerde.
Dışarıda alkollü bir ortamda ise 2 3 saatte bir paketi öldürürüm.
Değişik bir yapım var sanırım.
Dışarıda alkollü bir ortamda ise 2 3 saatte bir paketi öldürürüm.
Değişik bir yapım var sanırım.
0
Alkollü bir akşama çıkarsak 1 paket gider, sonraki alkollü akşama kadar 1 tane dahi içmem kokusu beni irrite ediyor :D
0
