Giriş
(8)

Kadınlar günü adaletsiz degil mi

purple rain
Madem kadınlar ve erkekler eşit, ne diye kadınlar günü var ? Erkekler günü diye bir şey mi var ? 8 Mart Dünya kadınlar gününü, 8 Mart dünya kadınlar ve erkekler günü olarak değiştirmek istiyorum.
Madem kadınlar ve erkekler eşit, ne diye kadınlar günü var ? Erkekler günü diye bir şey mi var ?

8 Mart Dünya kadınlar gününü, 8 Mart dünya kadınlar ve erkekler günü olarak değiştirmek istiyorum.
0
purple rain
(08.03.18)
aralarında kadınların da bulunduğu 129 işçinin zorlu çalışma koşullarına isyan ettiği için ölüme bırakıldığı bir günün ardından 'emekçi kadınlar günü' olarak kutlanmaya başlanmış. bazı şerefsizler yüzünden giydiklerine, dışarı çıkacakları saate kadar tedirgin olan kadınların bu erkek egemenliği altındaki zor yaşamları, bir de ekmek parası için kazanmak harcarken verdikleri emek için anılıyor ve bu adaletsiz değil.

8 mart dünya kadınlar ve erkekler günü olması için önce 'kadınlar ve erkekler'in sosyal hayatta gerçekten eşit olması gerekiyor. o zaman 8 mart dünya insanlar günü yapabiliriz swh
0
mehmed resad
(08.03.18)
Kadınlar günü saçma. Herkes değerli. Özel günde hatırlama olayına karşıyım.
0
EasyTiger
(08.03.18)
Esit olsalardi kadinlar gunu olmazdi. Bu kadin dusmanligi nereden geliyor?
0
Traveller
(08.03.18)
Amaç eşit olmaları ama eşit değiller. Kadın düşmanlığına ben de çok uyuzum bi erkek olarak. Tarih boyunca kadınlar bu kadar ezilmesi, hep geri planda kalması da üzüyor.
0
nundu
(08.03.18)
Daha bugün "Evlilikte ev isleri bölümü" diye bir baslik acildi Eksiduyuru'da.
Altinda yazanlari bir zahmet okuyun, evli kadinlarin kendi okul - is sorumluluklari disinda bir de evi cekip cevirme, temizlik, yemek, ütü, cocuklarla ilgilenmesini toplum nasil "sadece" kadinlarin sirtina görev olarak yüklüyor belki farkina varirsiniz!
0
chitosan
(08.03.18)
@purple rain Kadınlar ve erkekler günü yaparsan toplum bir anda şaşırır. Çünkü erkek toplumda görünmez, değersiz, harcanabilecek bir cins. Hem iki cinsi ayırmayan 1 Mayıs var aslında.

Belki 1 Mayıstan kadınları men edersen olur.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
1 Mayıs Dünya Emekçi Erkekler Günü

Asıl soru bunu nasıl yapacaksın? Çünkü kadınlar kendilerine özel alanları olsun isterler ama erkeklerin kendine özel alanları olsun istemezler.
0
idexo
(08.03.18)
@acemi'nin trol oldugunu bilmeyen kaldi mi bilmiyorum. :D
Kimse ciddiye alip da cevap vermesin.

Ya da dur ben yazayim.
Malum parti iscilerin ölen yakinlari icin toplu konutta onlara yer verdi. Hatta bu konutlarin bulundugu bölgenin ismini de "301 Evler" olarak degistirdiler.

Hangisi daha utanc verici bilemedim.
0
chitosan
(08.03.18)
ne tartışıyorsunuz anlamadım, zira erkekler günü diye bir şey var, birçok ülke de resmi olarak tanımıştır. türkiye neden bu ülkelerin içerisinde değil diye oturup tartışın en iyisi.

en.wikipedia.org
0
soso
(08.03.18)
(13)

Cikolata yiyince mutlu oluyor musunuz gercekten?

stavro
Bana cok uzak oldugu icin merak konum, cikolata yiyince gercekten mutlu olan insanlar var mi kisa sureligine? Ne bileyim bana hicbir sey olmuyor cikolata yiyince. Izgarada kirmizi et, kebap turevleri disinda yiyince mutlu hissettigim bir sey yok:)Cikolata etkisi var mi gercekten?
Bana cok uzak oldugu icin merak konum, cikolata yiyince gercekten mutlu olan insanlar var mi kisa sureligine? Ne bileyim bana hicbir sey olmuyor cikolata yiyince. Izgarada kirmizi et, kebap turevleri disinda yiyince mutlu hissettigim bir sey yok:)
Cikolata etkisi var mi gercekten?
0
stavro
(08.03.18)
Kaliteli bir çikolataysa oluyorum.
0
dissendium
(08.03.18)
3-4 yıl önce evet mutlu oluyordum ama artık yediğimiz çikolatalar çikolata değil hıyar tadında olduğu için alamıyorum.
0
xu
(08.03.18)
uzun süredir yememiştim, bu akşam iş çıkışı bir tane çokonat yedim, çok hoşuma gitti. mutlu oldum diyemem ama keyif aldım gerçekten. çikolata yiyip mutlu olmak çok garip geliyor, yok, keyif almaksa kasıt, makul karşılarım. ama mutlu olmak... ne bileyim...
0
rahip janick
(08.03.18)
Sevdiğim bir şeyi yediğimde mutlu oluyorum. Çikolata yediğimde de, pizza yediğimde de; olayın direkt çikolata ile pek alakası yok. Serotonin salgılatırmış yok bilmem ne muhabbeti abartı.

Kimi de kuşkonmaz yiyince mutlu oluyor mesela.
0
Bruce
(08.03.18)
Katıları değil de nutella gibi akışkan olanları yiyince iyi hissediyorum. Çocukluğumu hatırlattığı için sanırım.
0
delicevat
(08.03.18)
evet tüm vücudumu inanılmaz bir mutluluk sarıyor. resmen huzur doluyorum çikokata yiyince.
0
sta
(08.03.18)
Ben cikolata yiyince dolar kac para onu bile unutuyorum.
0
ykyt
(08.03.18)
hayır
0
lonelyman
(08.03.18)
Evet
0
haykorsamdunyaya
(08.03.18)
yok ben olmuyorum, tatlıyı herkesten çok sevdiğim için her tatlı şeyi severek yerim ama mutluluk hormonu salgılanıyor bıdı bıdı durumu olmuyor, anlık mutluluk bile yok:)
0
pamuk helvalar cebe
(08.03.18)
Ben cok mutlu oluyorum. Hele ki kaliteli bir cikolataysa Lindt falansa.
0
chitosan
(08.03.18)
yemeğe düşkün olduğumdan ve lezzete önem verdiğimden, o an yemek istediğim şey neyse ve ona kavuştuysam aşırı mutlu oluyorum; tatlı tuzlu fark etmiyor. güzel bir çikolatayla da uçuşa geçmişliğim var o yüzden. yeter ki canım istesin ve güzeline kavuşmuş olayım.

ama yemekte daha sık yaşıyorum bunu, tatlıya nazaran. hatta yerken bir yandan oturduğum yerde mutluluktan sallandığım bile oluyor. :| (utanmasa kalkıp dans edecek)
0
treamorg
(08.03.18)
Çok mutlu oluyorum ama sonra da mutsuz oluyorum aldım yine bir sürü kaloriyi diye
0
mutlusismankedi2015
(08.03.18)
(39)

Kız arkadaşım beni param için mi kullanıyor?

benim adim kerim hepinizi severim
Merhabalar ekşi duyuru sakinleri.Şimdi benim üniversite 3. sınıfa giden bir kız arkadaşım var, ailesinden ayrı yaşıyor ev arkadaşıyla. Haftasonları vs devamlı beraber takılıyoruz.Cafelerde mekanlarda şurda burada hesabı zaten hep ben ödüyorum çalıştığım için, o zaten daha öğrenci, herhangi bir gelir
Merhabalar ekşi duyuru sakinleri.

Şimdi benim üniversite 3. sınıfa giden bir kız arkadaşım var, ailesinden ayrı yaşıyor ev arkadaşıyla. Haftasonları vs devamlı beraber takılıyoruz.

Cafelerde mekanlarda şurda burada hesabı zaten hep ben ödüyorum çalıştığım için, o zaten daha öğrenci, herhangi bir geliri yok. Bu kısmı o yüzden sıkıntı yapmıyorum da, ne zaman beraber bir avm'ye gitsek mağazalara girmek istiyor. Beğendiği bir giysi olduğunda bunu alayım mı diye sormak yerine hep bunu alalım mı, beğendin mi şeklinde soruyor bana. Ben de alalım diyince hesabı ben ödüyorum kasada. Bu şekilde birkaç aydır tüm giyim kuşamını da ben karşılamaya başladım iç çamaşırı ve makyaj malzemeleri de dahil olmak üzere. Bir de mağazada saatlerce giysi giyip çıkarmasını beklemek de ayrı bir can sıkıntısı...

Ara ara bu duruma canım sıkılıyordu da kırmamak için yorum yapmıyordum. En son baktım aylık masraf 4 haneli rakamlara ulaşıyor, kızgınlıkla dedim ki en iyisi ben senin hesabına 1000 lira yatırayım her ay, sen kendin yap harcamalarını, en azından mağaza önünde beklemek zorunda kalmam dedim.

Ben o şekilde tepki verince kız yaptığı hatayı farkeder diye umuyordum ama tamam olur diye cevap verdi bana sanki kızarak söylememişim gibi... Mart ayı için 1000 lira hesabına yatırdık geçen bankamatikten. Her ay düzenli olarak bu parayı yatıracağım, o da beni mağazalara sokmayacak beraber buluştuğumuzda, cafe sinema vs takılacağız sonra evine bırakacağım. O alışverişlerini daha sonra yapacak...

Şimdi böyle saçma sapan bir duruma sokmuş oldum kendimi. Aramız da süper, bensiz yapamıyor kız, sarılıp uyuyoruz saatlerce. Öyle beni sevmiyormuş gibi bir sinyal de hiç almadım şimdiye kadar ama bu para mevzusu çok canımı sıkıyor. Bu kız şimdi param için kullanıyor sayılmaz değil mi?
0
benim adim kerim hepinizi severim
(07.03.18)
Sayılmaz canımmmm hiç sayılır mı?
Aynen devam et. Ama 1000 yetmeyebilir kıza, biraz arttır. Elini korkak alıştırma.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(07.03.18)
Bensiz yapamıyor kız demişsin ya bende olsam sensiz yapamazdım :) Koşarak uzaklaş kardeşim.
0
Son Müzakereci
(07.03.18)
yahu güldüm trollük mü yapıyorsun gerçek mi anlayamadım valla.

Tabi ki kullanıyor 2 ay sonra 1 gün geciktir parayı bak neler söylüyor.
0
basond
(07.03.18)
bence troll.
0
yavru tosun
(07.03.18)
Serin hikaye kardes.
Ama bence ona 20-25 gibi gitmesi lazim.
0
kuehles blondes
(07.03.18)
akbil ve sodexo da verseydin, yapmışken tam yap karşim, nasıl sevgilisin, kınıyorum seni
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.03.18)
paran için kullanmıyor paran için seviyor o yüzden sevmiyormuş gibi sinyal alamıyorsun. para yedirmeyi kes bi de öyle bak.
0
acımasız gerçekler
(07.03.18)
evlenince bunu her erkek yapıyor eheh
0
kveldulv
(07.03.18)
yol yemek ssk performansa bağlı primde ver. bunlar olmadan çok durmaz o sende.
0
Jimmy McNulty
(07.03.18)
Ayrıl coco.
Yok bu o değilmiş pardon.
0
veritaslibertas
(07.03.18)
Jimmy McNulty
(07.03.18)
Erkek halimle gerekirse kızdan ayrılırsan ben sevgilin olurum diyorum.
0
ismira007
(07.03.18)
Kullanmak ne az kelime resmen enayi yerine koyuyor.
0
kirmizipilotkalem
(07.03.18)
"bende olsam sensiz yapamazdım :) " +1500

Hahahah iyi güldüm valla ya :)
0
noluyo yaa
(07.03.18)
Gerçekten gökten akıl mantık yağsa şemsiye açacak tip var sizde. Böyle devam.
0
elorelia
(07.03.18)
Ne hayatlar var be.Birak kiyafet aldirmayi 100 tl borc isteyemem sevgilimden. Baskan arada evlilik yok bisi yok,napiyonuz siz ya? Hadi arada hediye babında bişiler alırsın da bu baa abartı olmuş.Yavastan kes bakalim muslugu sevgi devam etcek mi?
0
ırene adler
(07.03.18)
Ayda 1000 1000 arabaya girsin kız, dökülen paraya acıdım valla
0
cabiday
(07.03.18)
Ahaha aynen devam. Şu durumda her şey müstahak görünüyor.
0
i m cool with that
(07.03.18)
ah benim saf hemcinsim.

doğru tahmin etmişsin. seni kullanıyor. zaman kaybediyorsun.
0
tomcruise
(07.03.18)
kızla alışverişe çıkmayınca arkadaşlarıyla çıkacak büyük ihtimalle çünkü başkasından fikir almadan alışveriş yapamıyor anladığım kadarıyla.. bu durumda yanında hesabı ödeyecek biri olmadığı için yediğini, içtiğini kendi ödeyecek. üstüne alışveriş de eklenince 1000 lira yetmez. maaşa, harçlığa, kızın aylık kullanma bedeli neyse adı işte ona 1000 lira + yemek şeklinde düzenleme yap bence.
0
ontheroad
(07.03.18)
Yol harcırahı ve aylık setcard da yükle sen de onu elemanın olarak kullan. Maaş boşa gitmesin :)))
0
nihilanth
(07.03.18)
Hayır be, nerden çıkartıyorsun böyle şeyleri. Ritüel ilişki süreçleri hep bunlar herkes bu yollardan geçti. Ne ayıp şey bunları konuşmak.
0
mete kudur
(07.03.18)
aliexpressten çinli getirirsin direkt.
0
binder dandet
(07.03.18)
sigortasını ödemeyi unutma dostum
0
nrmnm
(07.03.18)
Muamelem iyi degildir herhalde emin degilim ama kiz arkadasiniz olarak nisan basi baslayabilirim.
0
allah yazdiysa bozsun
(07.03.18)
Merhaba. Aylık geliriniz ne kadar? Bir noktada bu da önemli. 50bin mi 2200mü?

Kız kötü niyetli o kesin ama acaba ne kadar kötü niyetli?
0
zunkatsar
(07.03.18)
Ben hesabı ödemeye yanaşmayan hatunla yollarımı direkt ayırıyorum
0
all girls dream
(07.03.18)
süpersin dostum. sigortasını yatırmayı ve araba kiralamayı unutma. ayrıca bireysel emeklilik hesabı aç ve her ay düzenli olarak para yatır.

trolse komik, gercekse daha komik :)
0
tabudeviren
(08.03.18)
tüh sigortasını unutma demeye gelmiştim benden önce yapmışlar espiriyi :(

Sen de bana aylık bin lira bağlasan ben de seni seviyormuş gibi davranırım.
0
kablelvuku
(08.03.18)
yol+yemek var bi de sigortasını yap tamam olsun. :)))
0
naksidil
(08.03.18)
trolse komik, gerçekse daha komik cidden.. vay arkadaş..
0
harekatamiri
(08.03.18)
aylık 1000 tl'ye sarılıp uyumak fazla değil bence.
0
for day to break
(08.03.18)
Agir troll.
0
chitosan
(08.03.18)
düşündüm de yok troll mu:)
0
lonelyman
(08.03.18)
Soru belki troll sorusu ama tepkiler tam bir ikiyüzlülük örneği

+1 for day to break
Ayda 1000 liraya gezme dolaşma, sarılma, sohbet etme, sinemaya gitme ve sarılıp uyuma çoook ucuz. Seksi katmıyorum bile.

Bir de karşısındaki öğrenci ile kendi çalışan halini karşılaştıran arkadaşlara tavsiyem: öğrenci halinizle karşılaştırın :)

Sonuç olarak yanında mutluysan ve keyif alıyorsan paranın hesabını yapma, kız seni kullansa da yapma
0
yüzyıllık yalnızlık
(08.03.18)
meriçlik çok iş zor arkadaşlar. herkese ikiyüzlü derken kendi verdiği cevaba bakmayan insanlara hitaben.
0
jules
(09.03.18)
biraz param var deyip, buradan dusururum diye ne senaryolar boyle :D
0
kamyonsans
(09.03.18)
aileler tanışsın söz keselim de, yanaşmazsa kullanıyor. yanaşırsa daa... sözü kesin bakarsın işte. sende hata, baştan ilişkini bunun etrafında kurmuşsun, şimdi de kuruntuya düşüyosun.
0
dafaisss
(09.03.18)
büyük konuşmak gibi olmasın ama kocam kişisinden bile makyaj/giyim ihtiyaçlarım için para istemek gururuma dokunur.
0
iwillsee
(09.03.18)
(3)

Spor yaparken vücutta zorlanma.

mikahakkinen
Biraz spor yapıp vücudumu zinde tutmaya çalışıyorum ancak sürekli ağrım oluyor. Yaşım 32. 20 yaşında ön yan çapraz bağlarım koptu, menüsküs dağıldı ameliyat oldum. 3 sene aktif spordan uzak kaldım. toparlandım ancak yaklaşık 3 sene öncede kasık fıtığından ameliyat oldum ve gene spordan uzak kaldım.D
Biraz spor yapıp vücudumu zinde tutmaya çalışıyorum ancak sürekli ağrım oluyor. Yaşım 32. 20 yaşında ön yan çapraz bağlarım koptu, menüsküs dağıldı ameliyat oldum. 3 sene aktif spordan uzak kaldım. toparlandım ancak yaklaşık 3 sene öncede kasık fıtığından ameliyat oldum ve gene spordan uzak kaldım.

Doktorum travmatik sporlardan (basketbol,futbol) uzak durmamı ve ayağımı zorlamamamı söyledi.
bende dedim şınav çekiyim, ısınma hareketleri yapıyım dedim. ne mümkün kasığım sürekli ağrıyor ve kasılıyor.
yürüyüş yapıyım diyorum ayağım ağrıyor. daha gencim nasıl bir spor planıyla spor yapıp zinde kalabilirim?

Biraz uzun oldu. Spor yapan arkadaşlar fikir verebilir mi?
0
mikahakkinen
(07.03.18)
Stretching çalışmalarına ağırlık var, kaslarını iyice ısındırmadan herhangi bir aktiviteye başlama, iyi ısınmış bir kasla çok zorluk yaşamazsın ama bu çalışmalarını da kafana göre yapma videolar var bunlarla ilgili onları uygula.
0
angelus
(07.03.18)
yaşlarımız aynı.

müsterih olman için şöyle bir örnek vereyim, 9-10 yaşından beri evde barfiks demiri var ve bütün hayatım boyunca barfikse hep alışkındım. 15 sene içinde de kopuk kopuk 5-6 sene vücut geliştirme v.s. uğraştım. hayatım boyunca da hiç sakatlık yaşamadım.

bunları şunun için yazdım, 3-4 ay hiçbir şey yapmamıştım, geçen sene başında evde temel program babında mekikli-şınavlı-barfiksli çalışayim dedim. barfiks'i gene çok rahat çektim ama 1 farkla.. boynum tutuldu:)) -adetimdir çok da iyi ısınırım bu tarz şeylere başlamadan önce-

30 yaş gerçeği var. 20 yaşında olsam hayatta tutulmazdı o boynum. yani yapmam gereken şey şuydu, 3-4 ay hiçbir şey yapmadıysam ilk 2-3 spor gününde (1 gün dinlenmeli) sadece barfiks demirine asılı kalmalıydım.

mesela şınav mı çekeceksin, ilk hafta 1 set düz duvara, bir set de sandalyeye dayanarak yap ki vücudunu hazırla.

sakatlıklarım var diyorsun, bu ısınma gibi süreyi hatta 2-3 hafta yap. olabildiğince ağır ve yavaş bir şekilde maks gücünü harcayacağın hareketlere (şınav, barfiks v.s.) hazırlan.

biraz yaşlandık ama daha ölmedik yani rahat ol:)
0
makbur
(07.03.18)
Yoga yap.

Kas olarak hacim kazanmazsin ama güclü olursun.
Bir de vücudunun izin verdigi ölcüde yapiyorsun her hareketi.
0
chitosan
(07.03.18)
(9)

İş değiştirme - Tavsiye

mystb
Selamlar,Kararsız olduğum bir konuda sizin de fikirlerinizi öğrenip, danışmak istedim. 3.5 yıldır global bir firmada yazılımcı olarak çalışıyorum, çalışma şartları inanılmaz rahat, esnek çalışma saatleri, giyim kuralı yok, üniversite ortamı gibi güzel bir ortam var arkadaşlık anlamında. Ancak maaş k
Selamlar,

Kararsız olduğum bir konuda sizin de fikirlerinizi öğrenip, danışmak istedim. 3.5 yıldır global bir firmada yazılımcı olarak çalışıyorum, çalışma şartları inanılmaz rahat, esnek çalışma saatleri, giyim kuralı yok, üniversite ortamı gibi güzel bir ortam var arkadaşlık anlamında. Ancak maaş konusunda tahmin edileceği üzere piyasanın altında ve zam politikası gerçekten kötü, 3 yılda %4, %7 ve %6 gibi zamlar aldım. Diğer arkadaşlarımızın da ortalaması %5 civarında.

Staj yaptığım bir firmadan teklif geldi, analist pozisyonunda (Türkiye'nin en büyük firmalarından biri) ve neredeyse 2 katı (%90) maaş öneriyorlar. Her sene enflasyon oranında garanti zama ek olarak performansa bağlı da bir zam var. Çalışma şartları ise buraya göre daha disiplinli. Esnek çalışma saatleri yok, takım elbise olmasa da gömlek ve kanvas pantolon istiyorlar. Biraz resmi bir ortam yani.

Bu rahatlığı bırakıp gidersem, pişman olur muyum diye düşünüyorum. Azımsanmayacak bir fark var ortada, %50 bile olsa düşünürdüm ancak neredeyse 2 katı. Aradaki makas da zam oranından dolayı gittikçe açılacak.

Değerli fikirlerinizi ve yorumlarınızı paylaşabilirseniz memnun olurum. Ek bilgi sağlayabilirim, daha iyi yardımcı olmanız açısından.

Teşekkürler.
0
mystb
(07.03.18)
Kanvas pantolon-gomlek olayi serbest kiyafetten cok da farkli degil bence.

Esnek calisma saati de bir luks. Onemli olan yeni is yerinde full time normal calismana ragmen eve is getirecek misin... bu onemli. Bir de tamam esnek calisma saati ama esnek olmayan saatli yere gectiginde simdi yaptigin hangi seyi yapamayacaksin mesela?
Ama maas da baya fazlaymis. Firmayi da az cok biliyormussun. Bence yuksek maasli yer.
0
kuehles blondes
(07.03.18)
Bence değiştir hocam, para önemli.
0
yavru tosun
(07.03.18)
Aradaki fark iki kati.
Git bence. Denersin olmadi geri dönersin, buradan kötü ayrilmiyorsun sonucta.
Insan gencken ne kadar kazanirsa o kadar iyi.
0
chitosan
(07.03.18)
Kesinlikle değiştir.işyerinde arkadaşlık yalan.Her gittiğin yerde belli bir standart arkadaşlık ortamı bulunuyor
0
turkuaz
(07.03.18)
bu maaş farkına iş değiştirilir.

disiplinli ortama alışırsın bi kaç aya. herkes o şekilde giyindiği için ona da alışırsın.
0
contavolta
(07.03.18)
analist olmak ilgini çekiyorsa git tabi. beğenmezsen başka iş bulursun nasılsa.
0
lemmiwinks
(07.03.18)
sevmediğim bir işte düşük maaşla çalışıyorum. sakin kafayla oturup düşünmen lazım. bu rahatlığı yüksek maaşa değişmeli miyim yoksa değişmemeli miyim? benim gibi hem maaştan hem işten mutsuzsan zaten başka alternatifin yoktur. geleceğine yönelik sağlam bir karar alman lazım
0
silah taciri
(07.03.18)
diğer şeyler önemli değil ama şahsen benim için esnek çalışma saatleri çok önemli. öyle bir imkanım olsaydı düşük ücret de olsa esnek çalışma şartlarını tercih ederdim. disiplinli mesai saatlerinin inanılmaz verimsiz olduğunu düşünüyorum.
0
iwillsee
(07.03.18)
para için düşünürsek tabi ki değiştir ancak bu işin bir de kariyeri var. misal şimdi çalıştığın şirkette ne öğreniyorsun, cv ne katacak ne veriyor sana? ileride burada yaptığın iş için değer görme ihtimalin nedir? bunlar çok önemli.

yeni işindeki pozisyonun senin kariyer olarak tercih ettiğin bir şey mi? sana bir şeyler katacak mı ?

ikisi arasında absürd bir fark yok. mesaili çalışma saatlerinin de insana kattığı şeyler var, kanvas pantolon gömlek ikisi de öyle aman aman resmi bir şey değil. dolayısıyla ben olsam o şartları değil de kariyerimde etkisi ne + para'yı düşünürdüm. diğer şeyler hallolur bir şekilde.
0
syozkn
(07.03.18)
(13)

Ayak mantarından kurtulma yöntemleriniz nelerdir?

taktikmaktikyokbambambam
Merhaba,Bu konu ile ilgili daha önce açılmış duyurular çok işime yaradı. İçinde antimykotikum bulunan kremlerden kullanıyorum ve iyi geliyor ancak tamamıyla geçiremiyorum.Bahsettiğim mantar deriyi beyazlarıp döken, parmak aralarındaki mantar. Tırnak mantarı değil. İnşallah tırnağa geçmiyordur ve geç
Merhaba,

Bu konu ile ilgili daha önce açılmış duyurular çok işime yaradı. İçinde antimykotikum bulunan kremlerden kullanıyorum ve iyi geliyor ancak tamamıyla geçiremiyorum.
Bahsettiğim mantar deriyi beyazlarıp döken, parmak aralarındaki mantar. Tırnak mantarı değil. İnşallah tırnağa geçmiyordur ve geçmez.


Çoraplarımı kaynar suda sabunsuz yıkıyorum.
Her akşam eve döndüğümde ayakkabılarımı balkona koyup sabah havalanmış hâlde giyiyorum.
Her gün farklı çorap giyiyorum ancak gün içinde terlemesini önlememin bir yolu kesinlikle yok gibi.
Her akşam bir kovanın içine tuz, sıcak su ve sirke (soğanlı biberli bir garip sirke, elma sirkesi bulamadım) koyup ayağımı bir iki saat içinde tutuyorum.
Gece "canespor" adlı içinde antimykotikum olan kremi sürüyorum.

Uygulamadığım tavsiyeler içinde ikisi yok sadece: biri gün içinde çorap değiştirmek diğeri de çorapları ütülemek. Bir de sanırım tamamen pamuklu çoraplar giymek. Hepsinde %95 falan yazıyor. Kastedilen de bu mu acaba, o konuda da cahilim.

Bunların dışında evde plastik terlik giyiyorum. Onları da yıkayıp havalandırıyorum.

Doktora ne yazık ki gidemem. Sizin tavsiyelerinizi de öğrenmek isterim. Teşekkür ederim.
0
taktikmaktikyokbambambam
(07.03.18)
Kesin çözüm değil ama alternatif olarak ezcaneden borik asit almanızı ve ayaklarınızı beklettiğiniz suya eklemenizi öneririm. Bir de plastik terlik bana çok sıhhi gelmedi.
0
curukturpkokusu
(07.03.18)
ayaginin terlemesini engellemen gerek. ev terligini iptal etmeyi bir dene. evdesin nasil olsa.

cay agaci yagi da iyi gelebilir. mikrop oldurucu bir sey.

bir de -bunu tamamen salliyorum- corabi giymeden ayak parmaklarina nem ceken kagit mendillerden koysan, gun icinde teri cekse o mendiller nasil olur acaba? kastettigim yuz silme kagitlari oluyor, kullan at seklinde, yuzdeki yagi almak icin, onlar.

bamboo corap bir de.
0
jimicik
(07.03.18)
mantar değilde ayak parmakları arkasında soyulma oluyordu. çocukluğumdan beri çektim bu dertten. mantar hapı ve kremiyle azalttım ancak doktor bir sprey yazdı ondan sonra düzeldi. hergün çorap terlik vs değiştir sürekli ayağını yıka. pamuklu çorap giy.
0
mikahakkinen
(07.03.18)
askerde olmuştu eczaneden bir sprey aldım geçirdi o. sonra da hiç olmadı.
0
bohr atom modeli
(07.03.18)
terlemesin diye parmak aralarini pudralasaniz mi?
0
kuehles blondes
(07.03.18)
Yurtta kaldığım için terlik giymek zorundayım. Gezer marka şu herkeste olan (pamuklu?) terliklerden giyiyordum. Aşırı terletiyordu her gün yıkamayamadığımdan attım, her gün yıkayabileyim diye plastik aldım.

Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim.

Zerdeçal ve nanem var biraz ama kekik bulabilir miyim bakacağım.

Bugün çorapsız giydim ayakkabılarımı. Kremi sürüp çok hafif sargı bezi ile kapladım etrafını. Lastikli bandajları kastetmiyorum. Sırf hava alsın diye böyle yapıyorum ayaklarım.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(07.03.18)
Corapsiz giyme ayakkabilarini. Mantar ayakkabiya bulasirsa ve o ayakkabilari sürekli giyersen ayagin iyilesmis olsa bile süreci yeniden baslatiyorsun demektir.

Ayakkabinin deri olmasina dikkat et. Belki mantara o sebep oluyor.

Eczanede Travazol veya Prednola ismiyle satilan merhemleri deneyebilirsin.
Travazol baya iyi diye duymustum.

Gecmis olsun.
0
chitosan
(07.03.18)
aynı ayakkabıyı üst üste 2 gün giyme.Arada en az 1 gün dinlensin.Bir de çözüm olmadıysa merhemi değiştirmesini iste doktordan
0
turkuaz
(07.03.18)
Ayrıca ayakkabıların içini de pudrala, özellikle parmakların denk geldiği kısımları. Eczanelerde undo talk diye bir pudra var.
0
old possum
(07.03.18)
Cidden ayakkabı da yeni. Mal gibi çorapsız niye giyiyorsam... :'(
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(07.03.18)
İki üç gündür bilgisayar başındayken ayağımı tamamen sirke dolu kovanın içine koyuyorum. Birkaç saat öyle tutup yıkadıktan sonra linkini paylaştığım kremi sürüyorum. Bu krem ayağıma Lamisil'den çok daha iyi geliyor. Sebebini tahmin edebiliyorum. Çünkü anladığım kadarıyla yeni nesil Lamisil'in içinde antimykotikum yok. Canespor'da ise var. İyileşme aşamasına hiç bu kadar yakın olmamıştım. Geçtiğini düşünsem de sirke, krem ve hijyen uygulamalarına devam edeceğim. Anladığım kadarıyla mantarlar bitti demeden bitmiyormuş.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(11.03.18)
Kremi bırakalı çok oldu.

Çorap giymiyorum.

Ayakkabımın içine akşam dönüşte sirke fısfıslıyorum.

Gece yatarken bir fıs da ayağıma sıkıyorum.

Sabah kalktığımda da bir fıs sıkıyorum.

çorap giyersem nüksedecek gibi oluyor. O da hiç pamuklu çorabım olmadığından olabilir.

Duşa asla terliksiz girmiyorum. Ayaklarım yere asla değmiyor ve duş çıkışı ayaklarımı duruluyorum ve peçeteyle hemen kurutuyorum.

Ayakkabının topuğa vurma işini normal para bandı ile hallettim. Yara bandından daha etkili.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(05.07.18)
Tavsiyeler çok etkili oldu. Özellikle "acemi" reisin "bu şrfszlr bazik ortam seviyor asit onların düşmanı" demesi beni uyandırdı. Sirke böyük nimet.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(05.07.18)
(3)

Topluluk önünde konuşma korkusu

ahada nick
Aslında topluluk önünde konuşabiliyorum arkadaş grubunda vs. Fakat sunum yapma, sınıfta konuşmada çok heyecanlanıyorum. Nasıl yenilir ki bu meret?
Aslında topluluk önünde konuşabiliyorum arkadaş grubunda vs. Fakat sunum yapma, sınıfta konuşmada çok heyecanlanıyorum. Nasıl yenilir ki bu meret?
0
ahada nick
(07.03.18)
yapacağın sunumu bölümlere ayırıp ezberlemek ve ayna karşısında defalarca tekrar etmek + tecrube.

izlediğin hiç kimse doğaçlama takılmıyor. hepsi defalarca ezber ve pratik yapmış halde.

ayrıca en önemli mevzu konuşacağın konuyu bilmek. bir şeyi bildiğini düşündüğün zaman özgü en tavan yapar.
0
no christ requires
(07.03.18)
Cok fazla pratik yap.
0
chitosan
(07.03.18)
konuyu en ince ayrıntısına kadar bilmek ve tekrar. bunlarla çözemiyorsanız drama kulüplerine katılın derim.
0
givemesomesubstance
(07.03.18)
(27)

Arkadaşın sülük sevgilisi

Gta van city
Çok sevilen bir kız arkadaş var yazın birlikte tatile gidecektik. Bu arkadaşın afedersiniz hödük sevgilisi ortaya atladı ben de geleyim diye, eh arkadaşın sevgilisi olunca o dünden razı ama mecbur ses çıkarmadım. Hayır ben kız kıza arkadaşımla tatil istiyorum buna ne oluyor ki? Neyse devam ediyorum.
Çok sevilen bir kız arkadaş var yazın birlikte tatile gidecektik. Bu arkadaşın afedersiniz hödük sevgilisi ortaya atladı ben de geleyim diye, eh arkadaşın sevgilisi olunca o dünden razı ama mecbur ses çıkarmadım. Hayır ben kız kıza arkadaşımla tatil istiyorum buna ne oluyor ki? Neyse devam ediyorum. Tur düşünüyorduk hep birlikte, arkadaşın sevgilisi araba kiralayıp biz takılalım demiş. Şehir içinde bile maganda gibi araba kullanan bir tip bu, canımı da sokakta bulmadım doğal olarak birşey çaktırmadan tur daha zevkli olur dedim. Bu arkadaşın sevgilisi bu sefer farklı bir plan yapmış üçümüz günü birlik şehir dışına gidip gezecekmişiz. Ya ben senin deli gibi kullandığın arabaya binmek istemiyorum desem alınırlar kesin, onu da geç ben niye arkadaşım ve onun sevgilisi ile sığıntı gibi tatil yapayım ya yapacak olsam sadece arkadaşımla yaparım zaten. Ama çocuk muazzam derecede sülük çıktı illa planlara dahil olmaya çalışıyor. Ne yapsamki iki arada bi derede kaldım resmen. Kimseyi kırmak da istemiyorum ama sinirleniyorum ya amma düşüncesiz bu insanlar. Bir bahane bulup gelmem desem hayattan bezdirecek derecede ısrar ederler. Napılır bu durumda sizce???
0
Gta van city
(07.03.18)
bahane bulup gitme.
0
false pretension
(07.03.18)
acemi +1
0
mysql34
(07.03.18)
Neden muhatabın oglan? O muhtemelen hicbir seyin farkinda olamayacak bi düşünce dunyasinda. Arkadasina durumu aktarip, planinizi ona gore iptal/değiştirme yoluna gitsene
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.03.18)
Sorun arkadaşımın durumu anlayamayacak olması zaten, anlarsa da alınıp trip atabilecek biri
0
🌸Gta van city
(07.03.18)
Açık açık soyle bence
0
all girls dream
(07.03.18)
'onu da geç ben niye arkadaşım ve onun sevgilisi ile sığıntı gibi tatil yapayım ya yapacak olsam sadece arkadaşımla yaparım zaten.'

Niye sevgilisi olan birini sevgilisinden ayrı tatile götürmek istiyorsun? Üçücü tekerlek olarak sen haksızsın. Bu çifte hakaret etmekte de haksızsın.

Sülük dediğin adam sevgilisiyle birlikte olmak istiyor ve haklı.

Bu kişilerle tatile gitmek istemiyorsan gitme. Saf saf ısrar etseler de gitme. Kendine uygun arkadaş bul.
0
idexo
(07.03.18)
sülük değil sevgilisi o tabii ki her plana dahil olmak isteyebilir. şu durumda sülük olan sensin kusura bakma.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(07.03.18)
Bence de gitme de burada plana sonradan dahil olan boyfriend anladigim kadariyla. Bunlar kizkiza plan yapmislar lavuk ben de geliyorum demis. Bizim kahramanimizin ciftleri ayirdigi falan yok. 3rd wheel olayindan nefret eden biri olarak ben gitmezdim.
0
japon askeri
(07.03.18)
gitme
0
prodeq
(07.03.18)
planı kız arkadaşınla sen önceden yapmışsın, sonradan dahil olan erkek; bu durumda senin erkeği istememe hakkın var. kız arkadaşına söyle, "kız kıza diye düşünmüştüm ben tatili, şimdi sen erkek arkadaşınlayken ben orada kendimi rahat hissedemem, siz de ben varken rahat olamazsınız; bişey anlamayız tatilden" diye meramını söyle. kırılacak bir şey yok bunda, kız kıza tatil ile 2 sevgili ve +1 tatili tecrübe olarak birbirinden tamamen farklı şeyler.

ben yerinde olsam "planı birlikte yaptık, erkek arkadaşınla başka zaman gidersin" derdim. sonradan dahil olmak isteyen tip yüzünden neden kendi planını bozup "gitmesem hayattan bezdirecek" diyorsun ki. bunu anlamayıp sana trip atacaksa da bırak gitsinler, öyle de arkadaş olmaz olsun.
0
Bruce
(07.03.18)
iyi de neden açık açık konuşmuyosun? zepline binip onla seyahat edicez dese yine 'bişey demedim' diye buraya gelip yazacak gibisin. istemiyoran gitme.
0
elorelia
(07.03.18)
bence en az o çocuk kadar suçlusun sen açık olmayarak. ne bileyim bi nevi riya seninki. arkadaşına en başında söylemen gereken bişeydi bu. hadi söylemedin diyelim, gelip buraya arkasından konuşur gibi şikayet etmek de yanlış bence. tamam düşüncesizlik ediyor olabilirler ama bence sen de hata yapıyorsun susarak.
0
baharat
(07.03.18)
Kız arkadaşın seni anlamalıydı. Kıza trip at. İstemiyorsan gitme.
0
dissendium
(07.03.18)
direkt söyle iyi niyetliliği boşver. ben senin arabana binmek istemiyorum, hatta arabanı bırak seninle tatile çıkmak istemiyorum de. anlasın yani üzmeyeceğim derken tatilini kendine zehir etmemelisin boşuna...
0
yikilmazhadi
(07.03.18)
yazar yazmaz +1

sevgililik müessesesi > arkadaşlık müessesi (çünkü işin içinde oynaşma yiyişme var)

denklemini de buna göre kur derim.
0
füt
(07.03.18)
çocuğun aklında threesome var ben diyim..

yaşınız kaç merak ettim, tatile gidecek kadar yakınsanız sevgilinin gelmemesini isteyecek kadar da yakın olmalısınız. bunu söyleyecek de olgunluğa sahip olmalısnız. eh nerede bu olgunluk?

erkek tarafı olaraksa ben sevgilimin bekar kız arkadaşıyla tatile gitmesini istemezdim açıkçası. çocuk yapışarak doğru olanı yapmakta kendi bakış açısıyla.
0
hosein
(07.03.18)
Kesinlikle onlarla tatile cikma. Birak basbasa gezsin onlar. Sen en olmadi kendi basina git tatil yap.

Bruce +1
0
chitosan
(07.03.18)
Adam sevgilisiyle birlikte olmak istiyor, sevgilisi de buna bi şey demiyorsa burda olmaması gerekn kişi sensin. Belli ki sırf önceden plan yaptınız diye seni de dahil ederek plan kuruyorlar. Gitme.
0
mehmed resad
(07.03.18)
Bruce + 1

Sizin arkadaşınıza "ben bunu birlikte, kız kıza tatil diye düşündüm, sen şimdi değiştiriyorsun" diyebilmeniz gerekir. Bir sürü değişken var, belki dertleşeceksiniz, belki nispeten yalnız olmak istiyorsunuz, bunların hepsi anlaşılır şeyler. Ayrıca bence bütçe de bir sorun. Zira, bu arkadaşınızla siz gitseniz muhtemelen aynı odada kalacaktınız misal, ama şimdi o sevgilisiyle kalınca siz tek kişi ücreti vermek zorunda kalacaksınız gittiğiniz yerlerde ki o da ikiye bölünmüş fiyattan daha pahalı olacak. Sırf bu yüzden bile sinir bozucu.

Arkadaşınız ve sevgilisinin sizi bu kadar kontrol edebilmesi çok şaşırtıcı. Hayatı bezdirecekler, yok planı değiştirecekler vs. Açıkça söyleyemiyorsanız bunu arkadaşınıza şikayet de etmeyin bence, bir alternatif yok zira.
0
sopiro
(07.03.18)
sevgilisiz plan yapmıştık, artık istemiyorum de. bunda kırılacak bir şey de yok.
0
pinkpeony
(07.03.18)
kız kıza tatil de ne sıkıcı yaa :( afedersin ama onları biraz kıskanıyorsun sanırım.
0
füt
(07.03.18)
sen haksızsın. arkadaşın belli ki sevgilisi gelmeden tatile gitmek istemiyor. bunu kabullenmelisin. bazı ilişkilerde sevgiliyi bırakıp tatile gitmek de hoş karşılanmaz. sen bu planı yaparken arkadaşın da senin kadar istekli miydi acaba? gördüğüm senaryodan sen tatile gideriz diye gaza gelmişsin o da sana hmm tamam demiş sevgilisini de dahil etmiş gibi geldi.

ayrıca çok yargılamak istemiyorum ama sevgilisini de kıskanıyorsun biraz sanki. anlattıklarından anladığım kadarı ile çocuk da plan yapmaya uğraşıyor. şöyle yapalım böyle yapalım diyor.

velhasıl, sen bu tatile gitme sana iyi gelmeyecek. öyle değilse bile kıskanç sap manyak olacaksın bu tatil sonunda.
0
kenarortay
(07.03.18)
Bruce +2 (aynı fikirde olan biri daha var)

Bu durumda nasıl karşı taraf haklı bulunuyor aklım almadı.

Sizin yerinizde olsam: "Birlikte bir plan yapmıştık, bir başkasını dahil etme fikri yoktu (ortaya böyle bir fikir atılmadığını varsayıyorum) ama sen şimdi erkek arkadaşım da geliyor diyorsun. Bu durumda ben gelmeyeceğim." -belki biraz daha yumuşatarak- derdim.

Arkadaşınızın yerinde olsam, erkek/kız arkadaşıma: "Bu tatil planını Gta van city ile yaptık, iki kişi program yaptık, bu yüzden iki kişi gideceğiz." derdim.

Arkadaşınızın sevgilisinin yerinde olsam, dahil edilmediğim bir programa kendimi zorla dahil ettirmezdim. Hatta davet edilsem ve bunun nezaketen olduğunu düşünsem direkt reddederdim. Böylesi bir davete icabet etmek için program sahibi kişilerin tamamının gönülden katılmamı istediklerini bilmek isterdim.

Ama bu adam sizin planınızı yok sayıp kendi kafasına göre bir plan yapmış. Arkadaşınızın sevgilisi biraz ayı galiba. Mevcut şartlar altında gitmeyin bence.
0
rahip janick
(07.03.18)
Aynı olayı biz de yaşadık.

Ben, kız arkadaşım ve onun bi kız arkadaşı tatile gittik hatta üçümüz aynı odada kaldık. İlk başlarda herkesin biraz çekincesi vardı tabi ki nasıl olur, nasıl geçer diye. Ama tatil başlayınca o kadar eğlendik, o kadar kaynaştık kimse rahatsızlık hissetmedi, hayatımızın en güzel tatillerinden biriydi.

Üçüncü arkadaş da bana hep maganda gözüyle bakardı şimdi kız arkadaşımdan bağımsız olarak da görüşüyoruz. İki günde bir facetime bile yapıyoruz. Çok iyi arkadaş olduk.

Önyargılı yaklaşma derim. Ayrıca kız kıza veya erkek erkeğe tatillerin sıkıcı olduğunu düşünüyorum.
0
kaderimse np
(07.03.18)
Ortada şöyle bir yanlış anlaşılma var: bu kız kıza tatil meselesi 2 yıldır yapmakta istenilen bir şeydi, onu da en başından beri planlayan kişi arkadaşımdı. Yani sevgilisi yokken de aklımızda olan birşeydi bu. 2 aydır hayatında olan birisinini, 2 yıldır planladığımız plana dahil etmeye çalışıyor ben mi sülük oluyorum? Tek salaklığım nasıl açık olacağımı bilemememdi o yüzden buraya soruyoruz. Elalemin adamının yanında nasıl rahat edeyim ya akıl var mantık var. Kimsenin kimseyi de yönlendirdiği yok saçmasapan çıkarımlar yapmışsınız her zamanki gibi.
0
🌸Gta van city
(07.03.18)
Ben de bahane bul gitme derim. Çıkacak yol yok, arkadaşına ne desen "senin sevgilinle takılmak istemiyorum"a gelecek durum ve seni değil onu seçmesi, aranızın açılması çooooook mümkün.

Bir de bazı çiftler böyledir, sevgilisinden bağımsız takılmazlar. Bu kız da öyleyse ilişkini biraz gözden geçir derim.
0
noluyo yaa
(07.03.18)
Gta van city haklı.
0
japon askeri
(07.03.18)
(8)

subway

dreadplayer
hanımefendiler, beyefendiler güzide bir devlet üniversitesinin merkez kampüsünde kafeterya ihalesi aldık. Subway açmayı düşünüyoruz. Ne dersiniz? Ya da yaa şunu açsan bence iyi gider dediğiniz? fikirleriniz önemli yazanlara şimdiden teşekkürler.
hanımefendiler, beyefendiler güzide bir devlet üniversitesinin merkez kampüsünde kafeterya ihalesi aldık. Subway açmayı düşünüyoruz. Ne dersiniz? Ya da yaa şunu açsan bence iyi gider dediğiniz? fikirleriniz önemli yazanlara şimdiden teşekkürler.
0
dreadplayer
(05.03.18)
subway sizi sınırlar, kendiniz kafeterya olarak çalıştırın diyorum. mesela subway olarak açınca sabah çay satabilecek misiniz? diğer yandan o kadar franchise parası ödediğinize değecek mi?

Bilkent subway kapandığından beri (evet sonra galiba geri açıldı) pek sıcak bakmıyorum.
0
babilbaligi
(05.03.18)
Belirli bir markanın bayiliğini almaktansa öğrencilere yönelik bir kafeterya ile gayet güzel olur gibi bu konuda en beğendiğim örnek küçükparak'ta (bkz: üniversite 2 )'dir.
0
murtiii
(05.03.18)
Devlet üniversitesindeki adam her gün sandviç içecek için 15-20 tl ayıramaz.
Devlet üniversitesi içine uygun fiyatlı satılabilecek bi şeyler açmanız lazım ki tutsun. Çünkü cidden bir kyk ile okuyan bi dünya insan var ne yazık ki.
0
bir nick var benden iceri
(05.03.18)
subway çok pahalı yalnız, hangi devlet üniversitesini aldığınıza göre değişir ama subway öğrenciler arasında değil genç beyaz yakalılar için biraz daha uygun
0
mysql34
(05.03.18)
simit sarayı ya da komşufırın açın bence
0
suicides underground
(05.03.18)
Franchise yerine kendinize ait bir ogrenci kafesi acin bence.
Cesidi bol, ücretlerin makul oldugu biryer olursa daha cok kazanirsiniz.
0
chitosan
(05.03.18)
çay çorba. sadece bu ikisini satan bir yer şimdi koca firma oldu. sabah simit (simit arası peynir ve muadilleri) çay, öğlen çorba çeşitleri. tamamdır.
0
allen
(05.03.18)
çocukları zehirlemeden en ucuz ne satabiliyosanız onu satın bence.
0
yuto
(20.03.18)
(14)

siyah beyaz miniş bir kediniz olsa

yuvarlanantencereninkapagi
adını ne koyardiniz? dişi.
adını ne koyardiniz? dişi.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(01.03.18)
sherlock.
0
brakgn
(01.03.18)
çarşı
0
alperz
(01.03.18)
Dama:)
0
red g
(01.03.18)
düğme
0
sir gawain
(01.03.18)
penelope koyardım kesin. (bkz: pepe le pew)
0
bxgx
(01.03.18)
Dama'yı beğendim +1
0
MandMs
(01.03.18)
Gülücük :)
0
thomson'un uzumlu keki
(01.03.18)
Torik.

Bir kedi daha sahiplenirsem adını Torik koyacağım.
0
windowsguvenlikduvari
(01.03.18)
Carsi :)
0
chitosan
(01.03.18)
Zeytin
0
Uncle Sam
(01.03.18)
vardı, boncuktu adı
0
oekuklu
(01.03.18)
tartışmasız "bostik"
0
basond
(01.03.18)
Bizim siyah beyaz dişiye Leyla koyduk :)
0
mutlusismankedi2015
(01.03.18)
karo
0
faik abi
(01.03.18)
(6)

Isyerinde dedikodu

yedinumara
Siz yapmiyorsunuz ama yapılan ortama maruz kalıyorsunuz. Kokusu sınıyor zihninize. Nasıl kurtuluyorsunuz dedikodu ortamından?Lafı değiştirmek de ise yaramıyor baska bir dedikoduya atlanıyor.Ve biliyorsunuz ki sizin adınız da bir sonraki dedikoduya malzeme oluyor.Bezdirdiler yeminle.
Siz yapmiyorsunuz ama yapılan ortama maruz kalıyorsunuz. Kokusu sınıyor zihninize.

Nasıl kurtuluyorsunuz dedikodu ortamından?

Lafı değiştirmek de ise yaramıyor baska bir dedikoduya atlanıyor.

Ve biliyorsunuz ki sizin adınız da bir sonraki dedikoduya malzeme oluyor.

Bezdirdiler yeminle.
0
yedinumara
(01.03.18)
ortama niye maruz kalıyorsunuz ki? kalmayın, dedikodu yapılan ortamdan uzaklaşın. zorla sizi tutmuyorlar ya?
0
dedimmidemedimmi
(01.03.18)
açık ofisse mecburen maruz kalıyordur. ya ofisler hep böyle. :(
0
füt
(01.03.18)
kulaklık takıp müzik dinliyoruz
0
kablelvuku
(01.03.18)
Aynen şöyle söyleyin;

izl.sn
0
John Bloor
(01.03.18)
kedili video aç, izlet.
0
incity
(01.03.18)
Eger yapabiliyorsan o kisiler hakkinda duydugun dedikodulari onlarin yüzüne vur. :D

Birbirlerini yesin dursunlar :)

Yapabiliyorsan kulaklik takip isine bak, kendini izole etmeye calis.
Bir de böyle bir ortamdan tanistigin insanlarla is disinda görüsme. Facebook, instagram veya diger sosyal medya kanallarindan ekleme ve seninle ilgili sorduklari sorulara hep belli belirsiz yuvarlak cevaplar ver.
0
chitosan
(01.03.18)
(16)

Sağlık harcaması keyfiyete girer mi?

mikahakkinen
32 yaşındayım diş eti tedavisi görüyorum. yaklaşık 2500tl tutacak. doktor dişlerimin sıkıntılı olan bölgelerine tedavi uyguluyor. tedaviye başladım kim görse diş eti tedavisi diyorum şaşırıyor. çok abes bir tedavimi? sabah kalktığımda diş etlerim ağzımdan nefes aldığım için sürekli kanayıp iltihapla
32 yaşındayım diş eti tedavisi görüyorum. yaklaşık 2500tl tutacak. doktor dişlerimin sıkıntılı olan bölgelerine tedavi uyguluyor. tedaviye başladım kim görse diş eti tedavisi diyorum şaşırıyor. çok abes bir tedavimi?

sabah kalktığımda diş etlerim ağzımdan nefes aldığım için sürekli kanayıp iltihaplanıyor. diş doktoruna gittim, diş eti uzmanına yönlendirdi ve tedavim başladı. kimle konuşsam gerek yoktu diyor. eşim acı çektiğimi görünce endişelendi acele ettin dedi.diş doktoru tedavi olmazsam 10 sene sonra dişlerimi tek tek kaybedeceğimi söyledi.

gerçekten 2500tl diş eti tedavisi keyfiyete mi girer?
0
mikahakkinen
(01.03.18)
Sağlık keyfiyet değildir asla!
Sağlıklı olmanın bedeline paha biçilemez.
0
cakabo
(01.03.18)
tabi ki girmez. diş etlerinden kaynaklı dişlerde mobilizasyon (sallanma) başlayınca kimse kurtaramayacak ve döküldükten sonra protez yapmak gerekecek. aynı işlemi devlet hastanesi ücretsiz yapıyor. şuan ben de aynı tedaviyi uzman diş hekimi tarafından alıyorum. en arkadaki 3 dişim salanıyor. dişleri, diş etleri tutamayıp düşünce bu sefer de gelip ''proteze ne gerek var'' mı diyecek şuan sana bunun keyfiyet olduğunu söyleyenler?!! saçmalamışlar..
0
Fayfa
(01.03.18)
insanlara söylemenize gerek var mı? söylemeyin.

10 yıl sonra dişlerinizi kaybedeceğinizi söyleyen doktora karşı 'gerek yoktu' diyen eşe de ne desek bilemedim. helal.
0
elorelia
(01.03.18)
sağlığınız için keyfi olsa bile yapılır bence. her şey keyfiyete yapılıyor da sağlığa gelince garip mi oluyor.
ayrıca diş eti tedavisi ciddi bir şey. iş arkadaşım daha geçen hafta durduğu yerde dişini düşürdü.
0
veritaslibertas
(01.03.18)
Diş eti tedavisi keyfiyet değil ki bunu yaptırmadığınızda bir süre sonra dişlerinizi seri bir şekilde kaybedeceksiniz bu sefer masraf implantıydı vs derken 5 katına çıkacak. Çok iyi yapıyorsunuz eşinizin bu konuda yeterince bilinçli olmadığı aşikar.
0
neferkitty
(01.03.18)
buna keyfiyet diyen insanların diş rengi ne?
0
La Femme D'argent
(01.03.18)
@elorelia eşim acı çekmem ve ağzımın şişliğinden tedirgin olup söyledi.

herkes keyfi gibi konuşunca teredütte kaldım.
0
🌸mikahakkinen
(01.03.18)
sizin rahatsızlığınız ciddi. keyfiyet olan neden bu sağlık harcamalarının bu kadar pahalı olduğu. sevilmeyen o suriyelilerden bir doktorun yanında 20lik dişimi '20 tl' ye ( her yılı için 1 tl çok değil :) ) sorunsuz bir şekilde çektiriyorken neden diğer şehirlerde bu meblağ 300 lirayı bile aşabiliyor. asıl keyfiyet tarifelerin yüksek tutulmasıdır.
yine de başka doktorlarla görüşün fiatlar artabilir ya da azabilir.
0
1adam
(01.03.18)
Sadece son derece önemli olan ağız sağlığınızla ilgilenmeniz değil, bunu keyfi bulan insanları (eş hariç, o bilakis endişeden böyle davranmış) yavaş yavaş hayatınızdan çıkarmanız da yaşam kalitenizde artış sağlayacaktır.
0
onemoremile
(01.03.18)
kesinlikle dişler çok önemli. 1 tane bile olsa kendi dişinize çok çok iyi bakın. kimseleri de takmayın. evet diş tedavileri pahalı ama kendi dişlerini kaybetmektense o paraların verilmesi taraftarıyım.
0
naksidil
(01.03.18)
kesinlikle girmez. diş sıkıntısını çekmeyen bilmez.
0
caletti
(01.03.18)
keyfiyete girmez. diş hassasiyeti dediğimiz durum dahi, iyi bir hekimle karşı karşıyaysanız "size bunun için en iyi fırça ve macunu önermem, sizi tedavi ederim" diyeceği bir durumdur. ama neden sensodyne falan kullanmıyorsun denilir, lüks görülebilir yine aynı insanlarca. ya da önemsiz bir sorun gibi. kaldı ki sizin rahatsızlığınız daha büyük önem arz ediyor.
0
haykorsamdunyaya
(01.03.18)
@onemoremile kesinlikle katılıyorum.
0
🌸mikahakkinen
(01.03.18)
diş doktoruna gidip geliyorum. mecburiyet doğdu artık. kaç para vereceğimden haberim dahi yok. yaşım 32, önden iki tane dişim çekildi. diş etlerinden ve diş taşlarından kaynaklı. çektirmeseydim bir gün yemek yerken yerinden çıkacaktı. o kadar fenaydı durum.

2500 lira vermek normal. sağlığına harcıyorsun sonuçta. ayrıca diş ve ağız sağlığı önemli. iltihap ileride çok daha derinlere inip genel sağlığını da bozabilirdi.

sonuç olarak eşin dahil kimseyi dinleme. çok iyi yapmışsın. geçmiş olsun. kolay gelsin.
0
sutlu nescafe
(01.03.18)
Böyle bir harcama keyfiyet olamaz ki.
Dislerini kaybetme ihtimalinden bahsediyorsun :O
0
chitosan
(01.03.18)
atıyorum 2000'e implant yaptırmak yerine dişi çektiririm ne olacak 30 tane var sonuçta diyen insanlar da, bakış açısıyla alakalı tamamen.
bir dünya kanal ve dolgu tedavisi gördüm. doktoruma implant yapalım gerekirse diye teklif ettim, cevabı kendi dişini kullanmak için her şeyi yaptıktan sonra çare olmazsa ancak öyle bir şey yapılır oldu. evet masraflı bir iş fakat diş sağlığı için gerekli, ki dişe yapılan estetik müdahale bile kimi zaman keyfi değil zorunlu olabiliyor.
ama tedaviden dolayı bir acı ve şişlik varsa doktorunuza bu durum normal mi diye sorabilirsiniz ve ya başka bir doktorun fikrini alabilirsiniz.
0
nickyazmaksartmibulamadim
(01.03.18)
(22)

Kızlar görmek istemediğiniz birine seni görmek istiyorum der misiniz?

noluyo yaa
Dün bir hanım kızımızla konuşuyodum, bugün görüşecektik ama böyle iptal edebilirim gibi bi sinyal verdi. Ben de ben seni görmek istiyorum, o da ben de seni görmek istiyorum dedi.Sorum kızlara, siz aslında görmek istemediğiniz erkeğe kibarlık olsun diye ben de seni görmek istiyorum der misiniz?
Dün bir hanım kızımızla konuşuyodum, bugün görüşecektik ama böyle iptal edebilirim gibi bi sinyal verdi. Ben de ben seni görmek istiyorum, o da ben de seni görmek istiyorum dedi.

Sorum kızlara, siz aslında görmek istemediğiniz erkeğe kibarlık olsun diye ben de seni görmek istiyorum der misiniz?
0
noluyo yaa
(28.02.18)
ben derim. kenarda bulunsun.
0
La Femme D'argent
(28.02.18)
Demem.
0
l arrache coeur
(28.02.18)
Demem
0
aquarium
(28.02.18)
derler abicim derler, bana sevgilim dediğim insan yaptı aynısını hem de kaç defa
0
bizansa karsi memleket takimi
(28.02.18)
Derler
0
gozu acik sevisen yahudi
(28.02.18)
penis boyunuzun küçük olduğunu sezmiş olabilir bu yüzden de iptale gitmiş olabilir.

Hayırlı günler.
0
binder dandet
(28.02.18)
demem
0
cabiday
(28.02.18)
Derler +1
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.02.18)
demedim.
0
alobuyrunbenlutfiyefidillioglu
(28.02.18)
@binder dandet, valla kendisi zaten gördü, normal boylarda ama belki küçük bulmuştur.
0
🌸noluyo yaa
(28.02.18)
Derim
Demem diyen yalan söyler
0
O beni prenses peri sanıyor
(28.02.18)
Demezdim. Kibarlık yapacaksam cevap olarak gülücük atarım sadece, veya utangaç smiley gibi şeyler.
0
peggy
(28.02.18)
Eskiden olsa derdim, yani öyle dan diye ben de seni görmek istiyorum demezdim de “ya evet görüşsek hoş olurdu” vs. şeklinde gereksiz kibarlık kasardım. Artık insanlara karşı daha acımasızım. 27’den sonra insanlar bozulursa bozulsun diye düşünmeye, diğerlerinin duygularını daha az önemsemeye başladım. Uzun lafın kısası ben artık demem ama özellikle belli bir yaşın altındaki kızlar yüzleri tutmadığı için büyük ihtimalle der.
0
i m cool with that
(28.02.18)
son zamanlarda gördüğüm en eğlenceli başlık:)

demeseler de görmek istemiyorum da demezler ( bu nasıl)
0
her giriste sifresini unutan adam
(28.02.18)
@her giriste sifresini unutan adam, hahah evet görmek istemiyorum demezler ama işte direk ben de seni görmek istiyorum demesi garip geldi bana.
0
🌸noluyo yaa
(28.02.18)
Demem. İnsanlara çok direkt konusuyorum bu konularda. “Benim hiç zamanım yok” diyorum, “bu görüşmelerin arkadaşlık ya da başka bir içerikle bir yere varacağını sanmıyorum” diyorum, “istemiyorum” diyorum, doğrudan söylüyorum yani.

Kısaca cevabım: demem ama derler.
0
sopiro
(28.02.18)
Demem.
0
chitosan
(28.02.18)
kızlardan her şey beklenir, egoistler. +1 Derler.
0
darkwizard
(28.02.18)
demem
0
naksidil
(28.02.18)
demem.
0
dedim ben sana
(28.02.18)
Görmek istenene görmek istemiyorum demisligim çoktur ama aksini sanmıyorum. Oyalamaya gerek yok çünkü
0
leylasoysal
(01.03.18)
derim
0
bugun hava gunluk gureslik
(03.03.18)
(3)

en yararlı baharatlar hangileri?

plastic_angel
selam cicişler, yemeklerde, salatalarda kullanabileceğimiz en faydalı 5 baharatı sıralayabilir misiniz?
selam cicişler,
yemeklerde, salatalarda kullanabileceğimiz en faydalı 5 baharatı sıralayabilir misiniz?
0
plastic_angel
(28.02.18)
Zerdeçal.
0
angelus
(28.02.18)
Kekik, Karabiber, Pulbiber, Nane, Kimyon
0
grobet
(28.02.18)
Zerdecal
0
chitosan
(28.02.18)
(10)

Avrupa’da nasıl iş bulunuyor?

kompisko
Ülkelerin resmi sitelerini inceledim. Hemen hepsinde işçi arayan şirketin önceliği önce kendi vatandaşlarına daha sonra da avrupa vatandaşlarına vermesi gerektiği yazıyor. Bir süre ilan açıp 3 ay başvuru olmazda diğer ülke vatandaşlarını alabilir diyor. Ancak bakıyorum birçok türk avrupa’da çalışıyo
Ülkelerin resmi sitelerini inceledim. Hemen hepsinde işçi arayan şirketin önceliği önce kendi vatandaşlarına daha sonra da avrupa vatandaşlarına vermesi gerektiği yazıyor. Bir süre ilan açıp 3 ay başvuru olmazda diğer ülke vatandaşlarını alabilir diyor. Ancak bakıyorum birçok türk avrupa’da çalışıyor. Torpil mi işliyor? Yoksa kaçırdığım bir nokta mı var?
0
kompisko
(24.02.18)
Orada doğmuş büyümüş olabilirler. Orada üni okumuş olabilirler. Alanlarında çok iyi olabilirler ya da cvleri çok doludur. Bunun gibi bir çok sebep olabilir iyi yerlerde çalışan Türkler için. Zaten çoğunluk hizmet sektörüne sıkışıp kalmış.
0
but that was just a dream
(24.02.18)
Gidenler beyaz yaka %90 yazılım sektörü.

Almanya'da İsveç'te Danimarka'da falan maaşlar inanılmaz yüksek, maaş beklentisi de çok yüksek oranın kendi vatandaşları arasında.

Firmalar da ara kıdem elemanlarını Türkiye gibi ülkelerin nitelikli çalışanlarını daha az maaşa anlaşarak karşılıyor böylece. Yani 4000-5000 euro istiyor mesela elin yeni mezun Danimarkalısı, bizim alanında başarılı deneyimli Türk'e aynı işi soruyorlar 3000'e yapar mısın? Adam el mahkum koşa koşa gidiyor.

Bir diğeri de Türkiye'de uluslararası firmada çalışanların zamanla başka Avrupa ülkelerinde aynı firma bünyesinde çalışması.

Türk çalıştırmak mantıklı bu firmalar için maaşlardan ve vize durumundan ötürü. Ericsson İsveç'te Türk mühendisi çalıştırıyor mesela, bu adam cüret edip de başka firma ile görüşemiyor İsveç'te. Deport olma riski var permanent permit çıkmadan evvel.

Elim Bulgar'ından rumeninden daha kaliteli eğitime sahip zaten bu adamlar. İngilizce biliyorlar, akademik kariyerleri var vs.

Etrafımdaki Türkler genelde böyle.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.02.18)
Yazılımcılar kolay gidiyor galiba. Uzak akrabamız yazılımcı genç bir çift daha yeni gitti mesela. Şirketin Türkiye ofisinde çalışıyorlardı öncesinde. Yani öyle işe başvurma, torpil vs olmadı.
0
catch the arrow
(24.02.18)
Şu sıralar yazılımcıysan çok kolay.
Bırak Almanca'yı İngilizce'yi bile doğru dürüst konuşamadan gelip burada ilerletiyorlar dil becerilerini.
İşinde iyiyse burada tutunma fırsatı var hakkaten.
0
chitosan
(24.02.18)
Bir arkadaşım (yazılımcı değil, wordü bile bilmiyordu) çalıştığı firma aracılığıyla gitti. Hani AB ülkelerinde istenilen kriterde bulamayınca AB dışından aranılıyor, çalışma izni göre çıkartılıyor falan diyorlar ya ben inanmıyorum. Arkadaşımın gittiği ülkede hali hazırda o ülkenin vatandaşı olan Türk arkadaşlarım var, çalıştığı firmada da vardı ama onu gönderdiler. Eğitim ve tecrübe olarak bile diğerlerinden daha düşük profildeydi. Şans herhalde.

Ek olarak
0
geçerkenugradım
(24.02.18)
yazilimci cok kolay +1
polonyaya gelmek isteyen backend (.net ve java)/frontend (angular/react) cilere yardimci olabilirim.
0
eksimtrak
(24.02.18)
Yazılımcılar tamam da networkculere ekmek yok mu
0
🌸kompisko
(24.02.18)
elbette networkculer icin de is var ama bu yazilim kadar degil. su anda calistiigim sirkete 2 network uzamani varken 10 yazilimci calisiyor. yazilim piyasasinda genisleme nedeniyle de calisanlar baska firmalara geciyor ve yer aciliyor. ama networkculer icin oyle degil, calisanlar genalde yillarca ayni is yerinde kaliyor. yazilimci icin bir diger avantaj ise is gorusmelerinde olcme ve degerlendirmenin kolay olmasi. ornegin network isinde teorik deneyim ve pratik deneyim birbirinden uzak olabiliyor, yani bir kisi teoride cok iyi olup pratikte zayif, yada pratikte iyi olup teoride zayif olabiliyor. bu da yurt disindan calisan getirecek firmalar icin bir risk oluyor, kimin iyi kimin kotu oldugunu ilk planda anlayamiyorlar. o nedenle genelde o ulkeden bilinmis firmalrda referansi olan networkculeri aliyorlar. ama yazilimda bu riske girebilyorlar, cunku isi bilen bir yazilimci birkac saatlik online interview, birkac saatlik pratik interview ile bir yazilimcinin iyi mi kotu mu oldugunu tespit edebilir, cunku yazilimda teori ve pratik diger islere nazaran birbiri ile ortusuyor. genelde torpil yok, herkes basvuruyor ya da turkiyede calistigi sirketin referansi ile gidiyor.

Bir diger onemli faktor ise calisma izni almak. o ulkede o is alaninda issizlik var ise calisma izni vermiyor devlet. ama ornegin almanyada yazilim, elektronik, elektrik, makina ve doktorluk alaninda cok isci acigi var ve calisma izni almak kolay oluyor. Bununla beraber network alaninda da is bulmak ve calisma izni almak cok da zor degil, o konuda da ihtiyac buyuk. Linkedin uzerinden is bulmak olasi.
0
emrahday
(24.02.18)
IT sektöründeyim, uzun zaman yazılım geliştirme tarafında çalıştım.

Şu ana kadar başvuru yapmadığım halde Lüksemburg, Danimarka, Polonya (birkaç kurum), Letonya ve en son geçen hafta Belçika'dan iş görüşme önerileri geldi LinkedIn üzerinden. Öte taraftan bundan 2 yıl kadar önce ben Polonya'da bir kuruma başvuru yapmıştım ancak mülakatta elendim. Özellikle Polonya'ya epey Türk gidiyor. Polonya'da bir süre kaldım, orada ciddi açık var yazılım tarafında. Kendi mezunları da özellikle İngiltere'yi hedeflediğinden yabancılara yönelmişler. Kısacası kaçırdığın birşey yok, düzgün cv hazırlayan, İngilizce konuşabilen, makul bir seviye tecrübesi olan insanların gitme şansı son derece yüksek.

Bunun harici Microsoft, Siemens, ING Bank gibi yabancı sermaye firmaların İstanbul ofislerinden Avrupa ofislerine geçenler de çok oluyor. Bence bu yöntem üsttekinden daha da kolay.

Son seçenek de Avrupa'da yüksek lisans yapmak. Muhtemelen ülkesine göre değişmekle birlikte, çalışma hakkı da verdiklerinden birçok Türk Avrupa'da rahatça çalışabiliyor.
0
Lethe
(24.02.18)
Avrupa'da ya da Kuzey Amerika'da master mesela? Torpil degildir hepsi ama, ilgili yerlerde tanıdıgının olması da büyük bir avantaj.

Türkiye'den bir tanıdıgızın alanda olması da avantaj. Söyleki, eyaletimdeki (alanımda) Türkiyeli calısanları ya tanıyorumdur ya tanıdıgını tanıyorumdur. En azından nokta atısı seklinde is ilanı yollarlar, katkıları olur hep.
0
buf-e kür
(24.02.18)
(15)

Sevgilinin eski sevgilisi

apolitikherif
4 dil bilen karizmatik kaslı zengin ve iş güç sahibi bir adam olması, sizin ise sıradan ve henüz düzenli geliri olmayan bir öğrenci olmanız size kendinizi nasıl hissettirirdi?
4 dil bilen karizmatik kaslı zengin ve iş güç sahibi bir adam olması, sizin ise sıradan ve henüz düzenli geliri olmayan bir öğrenci olmanız size kendinizi nasıl hissettirirdi?
0
apolitikherif
(24.02.18)
Elamanin bi falsosu varmis ki ayrilmislar
0
all girls dream
(24.02.18)
Yara bandı mıyım ben diye bir düşünürdüm.
0
marla is in my head
(24.02.18)
kasma bu kadar erasmuslusun sen tadını çıkar :)
0
biravekahve
(24.02.18)
Açıkçası b.k gibi hissettirirdi kardeş. Sevgilimin boşta kalıp saçmaladığını, o yüzden bana sardırdığını, yine o standartlara sahip birine denk geldiğinde beni terk edeceğini düşünürdüm içten içe. Dolayısıyla kendimi pek kaptırmamaya çalışırdım.
0
i m cool with that
(24.02.18)
kız bakire değil ve kasedi var. ben böyle düşünürdüm.
0
attila
(24.02.18)
aynı durum benim de başımda ben de kendimi yarabandı hissediyorum ama kız ayaklarıma kapanıyor ayaklarımı bile öpüyor yani. yapma diyorum yapıyor. ben de öğrenciyim ve fukara herifin tekiyim. kız benden büyük ve durumu da çok iyi.. kafam çpk karışık
0
dakota
(24.02.18)
gerçek aşk maddi duruma da dile de bakmaz.

bir kusuru varmış ki bitmiş. geçmişi unut geleceğe bak, kendini bir anda işe yerleştirip zengin olamazsın.

herkes yerini yaşını biliyor sonuçta. siktir et.
0
buiret
(24.02.18)
Herşey paketten ibaret değil.
Olduramamışlar ki ayrılmışlar.
Senin kafana takmanı gerektirecek birşey yok.
0
chitosan
(24.02.18)
digeri o kadariyi olsaydi seni secmezdi, karsindakini taniyorsan bilirsin sana hislerini. kiskandirmak ya da baska sey icin olsa cocugun x2 tipi biriyle olurdu bence.

bazen her seyi olandansa hicbir seyi olmayan insan daha iyi gelebiliyor. sevgi / anlasma / uyum gibi seylerde.
0
bugun hava gunluk gureslik
(24.02.18)
yeni sevgilisi öyle olsa daha çok koyardı . bi de bunu düşün
0
ekşi yazarı olmak istiyorum
(24.02.18)
Belki çükü kalkmıyordu, belki ona iyi davranmıyordu, bilemezsin. Ben bir şey hissetmezdim.
0
Tutkun
(24.02.18)
4 dil bilmesine bir şey diyemeyeceğim, zengin olmasına da bir şey diyemeyeceğim; ama kaslı ve karizmatik olması senin suçun. yani senin kaslı ve karizmatik olmaman senin suçun. vücut yap, iyi giyinmeyi öğren, adabı muaşeret kurallarından haberdar ol. öğrenciyken kimse zengin, iş güç sahibi olmanı beklemiyor zaten.
0
sen git ben geliyorum
(24.02.18)
iyi s**yorsan problem yok bence. kadınları anlamaya çalışma senden beklentilerini yerine getir.
0
kveldulv
(25.02.18)
"oha, ben on heteroseksuel zannediyordum", diye hissettirirdi.

bu kadar luzumsuz seyler dusunmektense mutlu olmaya calissaniza?
0
e haliyle
(25.02.18)
Sevgilinizin eski sevgililerini araştırmayı bırakıp kendi ilişkinize odaklanın, diğer türlü çok başınız ağrır.
Yalnız, teselli etmeye çalışırken mantıksız yorum yapanlar olmuş: adamın br falsosu/kusuru varmış da bitmiş, o kadar iyi olsaydı seni seçmezdi vs. Adam gerçekten sorunlu da olabilir ama elinizde bunu destekleyecek bir veri yokken bu denli kesin konuşabilmeniz şaşırtıcı. Birilerinin eski sevgilileri olarak hepimiz sorunluyuz o zama sizin mantığınızla.
0
pike
(25.02.18)
(8)

Kadın Çalışan - Aynı Şirkette Farklı Departmana Geçmeyi İstemek

merak ediyorum
Cinsiyetimi yazmamın sebebi erkek ve kadın olmanın bu işte etkisi olabileceği.. Malumunuz kadınlar iş hayatında daha pasif..Bi firmada Operasyon bölümünde çalışıyorum.Yeteneklerim ve isteklerim Strateji & İş Geliştirme departmanına uygun ve orada çalışmak istiyorum.Kurumsal hayatta çok tecrübeli değ
Cinsiyetimi yazmamın sebebi erkek ve kadın olmanın bu işte etkisi olabileceği.. Malumunuz kadınlar iş hayatında daha pasif..

Bi firmada Operasyon bölümünde çalışıyorum.

Yeteneklerim ve isteklerim Strateji & İş Geliştirme departmanına uygun ve orada çalışmak istiyorum.

Kurumsal hayatta çok tecrübeli değilim. Bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilmiyorum.

Geçmek istediğim departmanının yöneticisi ile mi konuşmayalım?

Kendi yöneticim ile mi konuşmayalım?

Kendimi nasıl ifade etmeyeliyim?

Sizin düşünceleriniz nelerdir.
0
merak ediyorum
(23.02.18)
şirket içi görev değişimi her firmada olan şey. sizden önceki değişimlerin nasıl gerçekleştiğini öğrenebilirseniz (sora sora), işleyişi kavrayıp oradan yürümüş olursunuz ve sonuç alırsınız.
0
onemoremile
(23.02.18)
Ikisiyle de konusmalisin. Kendi departmaninkiyle konusmazsan adami ezmiz olursun, hos olmaz.
Kadinlikla ne alakasi var yahu, pasif olma?
0
stavro
(23.02.18)
kadınlar iş hayatında daha pasif ne demek ya. böyle düşünürsen pasif olursun tabi. yani sen bu mantıkla hiçbi yere geçemezsin.

soruna yanıt ise; önce kendi yöneticinle konuşmalısın. sonra başkasından duyarsa senin için hiç iyi olmaz. o alanda değerlendirilmek istiyorum ön ayak olur musun de. ben de bireysel çabalarımla temaslar kurucam de.
0
kenarortay
(23.02.18)
Ben ve tandigim diger kadin arkadaslarim, meslekdaslarim girdikleri islerde en cabuk yükselenlerden olduk. Bunu da kesinlikle hem caliskanligimiza, sorumluluk alabilmemize hem de özgüvenli, girisimci olabilmemize borcluyuz.

Sorunuza cevap; konusmayin hicbiriyle. Bu kafayla diger departmana gecseniz bile birsey fark edecegini zannetmiyorum.
Bu yazdiginizi bir erkek yazsa elestirirdim ama siz kadin olarak kendinizi "pasif" diye konumlandirmissiniz zaten.
0
chitosan
(23.02.18)
dediğiniz gibi yeterince kurumsal bir firmada çalışıyorsanız bir personel yönetmeliği ve bu yönetmeliğe bağlı rotasyon prensipleri vardır. İşe girişte imzalatılan ve bir nüshası size de verilen personel yönetmeliğinizi ik'dan isteyip okuyarak işe başlayabilirsiniz.
0
naksidil
(23.02.18)
arkadaşlar,

açın istatistiklere bakın.

kadınların benim çalıştığım sektörde çalışma oranı %9.
0
🌸merak ediyorum
(23.02.18)
Istatistikten size ne!
Önceki calistigim yerde 30 kisilik Kobi'deki 3 kadin calisandan biriydim. Temizlikci teyze ve Bilgi Islem'deki sekreter hanimi saymazsak tek beyaz yakaydim. Bu hicbir zaman kendimi diger calisanlardan daha pasif görmeme sebep olmadi. Hatta kimsenin ses cikaramadigi, hep sineye cektikleri genel müdür yardimcisi sacmaladiginda her seferinde catir catir hakkimi arayan insandim.
Kendinizi asagi konumda görmeyi birakirsaniz, diger insanlar da size öyle davranmaktan vazgecer.
0
chitosan
(23.02.18)
Fikirleriniz için teşekkürler.

Başka somut fikri ya da tavsiyesi olan var mıdır?
0
🌸merak ediyorum
(23.02.18)
(27)

Aileden birinin cok iyi kazanması

basubadelmevt
Selam herkese, bir aile düsünelim.Abi ünlü bi doktor. 30-35 bin geliri var.Kardeste memur. 3 bin tl geliri var,esi calismiyor, evi kira.Bu durumda abinin yardım etmesine ve düzenli olarak gelirinin bir kısmını paylasmasına nasıl bakarsınız? 2 bin tl veya daha üstü mesela. Sizce şart mı?Yoksa böyle b
Selam herkese, bir aile düsünelim.Abi ünlü bi doktor. 30-35 bin geliri var.Kardeste memur. 3 bin tl geliri var,esi calismiyor, evi kira.Bu durumda abinin yardım etmesine ve düzenli olarak gelirinin bir kısmını paylasmasına nasıl bakarsınız? 2 bin tl veya daha üstü mesela. Sizce şart mı?Yoksa böyle bi zorunluluk yok,digeri 3 binlik yasamayı ögrenecek mi dersiniz?Bu tarz kazancta ucurumlarin oldugu aileler var mi bildiignz?Anne,babadan kalan bisi yok.Babanin emeklisi var sadece.
0
basubadelmevt
(22.02.18)
kimsenin kimseyi doyurmaya, bakmaya zorunluluğu yok diyorum. yardımcı olmak isterse olabilir ama olmayınca da niye olmuyor denmez.

not: büyük konuşmak istemiyorum ama 3 bin tl kazanan kardeşin yerinde olsam yardımcı olsa dahi kabul etmem. ileride kabul ettiği yardımlardan dolayı bir laf yer, içinde sızısı kalır.
0
tosunpasa
(22.02.18)
Abi destek olmak isterse olur, kendi parası ama böyle bir zorunluluğu yok tabii, kardeşi 3 bin liralık bir iş yapıyorsa hayatını 3 bin liralık şekilde yaşamaya entegre etmesi gerekiyor, kaldı ki evlenmiş barklanmış belli bir yaşa gelmiş bir insanın bunu çok önceden yapması gerekiyor, abisinden falan beklentisi varsa bu hatalı ve aciz bir davranış olur.
0
angelus
(22.02.18)
Valla kişiye bağlı, ben ailede en çok kazanan kişiyim yardımda bulunuyorum zor durumda kaldıkları zaman he tabi parayı savuruyolarsa yardımda bulunmuyorum öyle. İçinden nasıl geliyorsa makbul olanı yardım edilmeli bana göre. Tabii abartmamak şartıyla yoksa düşük kazanan kişi bokunu çıkartabiliyor.
0
England
(22.02.18)
Küçük kardeşin ne kadar zorlandığına, abinin de gönlünün ne kadar geniş olduğuna göre değişir bence. Bir standardı yoktur diye düşünüyorum. Tek bildiğim, abinin "zorunlu" olmadığı hiçbir şeye.
Kardeşe o parayı vermek kendisine hiç koymuyordur, kardeş almaktan gocunmuyordur, almasa bir şeylere yetişemiyordur (hastane parası, mutfak masrafı vs), abi vermese içi rahat etmiyordur ("kardeşim açken ben tok yatamam" gibi), o zaman bize bir şey söylemek düşmez. Ama neticede, bu kardeşler yaptıkları seçimlerle bu noktaya gelmişler değil mi, mecburiyetten değil? Yani küçük kardeş bir hastalık geçirmiştir, zamanında çalışıp abiyi okutmuştur vs bir gönül borcu durumu vardır, o zaman işler değişebilir.
0
sopiro
(22.02.18)
Tabi ki şart değil kendi parası ister verir ister vermez. Diğer taraf buna hasetlenemez. Zaten vicdanli ise gelirinin bi kısmını yardıma harcıyorsa buna aileden başlarsa tadından yenmez. Para vermesene bile ihtiyaçlarını karşılasa vs daha usturuplu olur.çocuğunun okul taksiti vs. Ama kesinlikle şart değil.
0
kafanguzelolmus
(22.02.18)
tamamen insafa/gurura vs. kalmış bir durum. ben kabul etmezdim mesela 3bin geliri olan kardeş olsaydım. ama 3ok kazanan abi olsam verirdim hiç düşünmeden.

hiçbir zorunluluk vs. de yok bence. tabi yazar burada her iki kardeşe de eşit şartlar sunulduğunu var sayıyor. örneğin bu 3bin alan kardeşe "abin doktorluk okuyor o yüzden seni üniversitede okutamayız hadi lise yeter sana" dendiyse o zaman o abinin de artık abilik yapması gerek.
0
hosein
(22.02.18)
herkes kendi hayatını, ailesini kurmuş. bence bu artık pek "aileden birinin çok kazanması" durumu olmuyor. anne babaya, evdeki okuyan kardeşe yardım etmek vs olabilir ama kendi ailesini kurmuş işinde gücünde olan kardeşe yardım etme zorunluluğu yok. yardım edilebilir de tabi ama artık bağımsız insanlar bunlar bence. zor durumda kalınır yardım edilir, düzenli yardımla kardeşin gelirini yükseltmek şart değil.
0
aquarium
(22.02.18)
zorunluluk yok ama vicdan var. kendim çok rahat yaşarken kardeşimin çabalamasına gönlüm el vermez. ayda 2000 tl versem bana hiç koymaz ama kardeşimin hayatında çok şey değiştirecekse gözümü kırpmam veririm.

ha ya da çocukları vardır yeğenlerimin masraflarını üstlenirim ben okuturum, hem güzel bir vesile olur hem kardeşime yardımcı olurum
0
oscar
(22.02.18)
Böyle yaşayan bildiğim çok sayıda aile var.

Zaten türkiyede eskiden eğitimin özelliği buydu, sınıf atlatabiliyordu şimdi bitirdiler o işi de, herneyse konumuz bu değil.

Normal şartlarda abinin yardım etmesi ''görevi'' değil ''tercihi'' olacaktır, yani şart değil ancak yardım ederse hem kendisi mutlu olur hem de öz kardeşine belki daha iyi imkanlar sağlamış olur.

Ama yaklaşım olarak yardım etmeyen de çok fazla var(kendisi ayda çok fazla kazanıyor -ki bir kısmı miras gelirlerinden- kardeşine de kağıt imzalatmış ne mirastan pay vermiş ne de yardım ediyor, kardeşi evli ve kirayı ödeyemiyorlar çoğu zaman, ev sahipleri yardım ediyor mutfak masraflarında v.s) ama bunun yanında kendime ne alırsam 1 tane de kardeşime(kardeşi kadın ve bekar) diyerek 800 bin liraya ev almak yerine aynı aparmanda 400'erden ev alan da var.(tapusu kendi üzerine ama kardeşi kullanıyor)

Yani bu tür durumlar 2 nesil geridekilerin köyden yeni göç ettiği ailelerde çok görülür ve sorduğunuz sorunun 2 durumu da rastlanır.
0
mete kudur
(22.02.18)
yardımcı olmanın sonu yok. mesela çocukları olur, eğitimini üstlenebilir, araba almak isterler, peşinatı vermeye yardımcı olur ama düzenli olarak aylık bir yardım bence yanlış olur. diğer taraf bütçesine göre yaşamayı öğrenmek zorunda.
0
prodeq
(22.02.18)
Böyle bir zorunluluk elbette ki yok, herkes kendi hayatından sorumlu. Kimse tırnaklarıyla elde ettiği mevkiyi ve bunun getirilerini kardeşiyle paylaşmak zorunda değil. İstisnalar, acil durumlar, sağlık giderleri gibi öngörülemeyen giderleri ayrı tutuyorum.

Ama aradaki abi-kardeş ilişkisine bakarak, ben olsam, böyle bir durumda kardeşime yardım ederdim/ediyorum.
0
iki ara bi dere
(22.02.18)
direkt para yardımı bir şekilde her iki taraf için de manevi yük haline gelebilir. 30-35 bin kazanan abinin vizyonu, çevresi vs. daha geniştir. bir şekilde diğer kardeşin 5-10 arası kazanmasını sağlayabilecek ortamı oluşturmaya çalışması daha mantıklı gibi.
0
lazpalle
(22.02.18)
Abinin yardim etme mecburiyeti yok, geliri düsük olan taraf o gelirle yasamayi ögrenmek zorunda. Anne - babanin masraflarini üstlenme konusunda abisi ön ayak olabilir.

Benim öyle bir durumum aile bireylerine maas baglamak seklinde para göndermekten ziyade yegenlerimin en iyi okullarda okutulmasina destek olurdum.
Ya da hesabini tutamayacak kadar param varsa ev alir, kendi üstüme yapar; kardesimin oturmasina izin verirdim. Ama bunun sebebi mecburiyet degil, kardesimle aramin iyi olusu ve onun da bana ayni cömertligi gösterecegine emin olmam.
0
chitosan
(22.02.18)
3 bin kazanıyormuş vah vah vah....

1800 lira ile ev geçindirenler ne olacak? Ben abi olsam yardım etmezdim zira sizin düşük olarak gördüğünüz maaş iyi bir maaştır.
0
binder dandet
(22.02.18)
Ben olsam diyebilirim sadece. Kendimi buna zorunlu hissederim. Benim için bir zorunluluktur. Ama bu zorunluluk benim şahsi düşüncem olduğu için herkes aynı düşünce de olmayabilir. O doktor mesela kirası 10.000 TL lik bir evde oturuyor olabilir. Yani der ki; benim gelirim kadar giderim var. Etmeyebilir.
Aile kavramına bakış açısı ile farklılık gösterir.
Aradaki önceden gelen ilişkilere göre farklılık gösterir.
Eşinin tutumuna göre farklılık gösterebilir(bazı eşler çok etkili olabiliyor)
Bir çok faktör ekilidir. Ama zorunluluk kişiye göre değişen bir durum bence.
Maaşım o paraların 3 te 1i kadar olmasına rağmen ve evli olamama rağmen ve kadın olmama rağmen ailemdeki kardeşlerime anneme babama maddi olarak yardım etmeye çalışıyorum.
0
yansitmayan ayna
(22.02.18)
zorunluluk tabi yok, kimse kimsenin başına silah dayamıyor. ama ben 30-35 bin kazansam ve 3 bin kazanan kardeşime kuruş yardım etmesem kendi insanlığımı sorgularım. çünkü 30 ile 28 arasında bi fark yok ama 3 ile 5 arasında çok fark var.
0
elorelia
(22.02.18)
Bu tarz kazancta ucurumlarin oldugu aileler var mi bildiginiz demişsiniz ee zaten ülkenin çoğu bu durumda. zengin fakir arası farkın fahiş olma sebebi bu.

ayrıca zorunluluğu yok deyip bunu savunanlar da benim gözümde insan değildir!
0
etki
(22.02.18)
bizim ailemiz için konuşursak babam kendini zorunlu hissediyordu geçen seneye kadar. Babamlar 6 kardeş; beşinin işi gücü yerinde iken en küçük erkek kardeşleri 2000-2500 lira maaslı işlerde çalıştı hep, bundan iki sene önce de evlendi. En çok desteği de hep babam sağladı (bu arada amcam 45 yaşında). Araba bile aldı. Diğer kardeşleri de ara ara destek oluyor tabi.

Babam tüm bunları yaparken amcam ikide bir iş değiştiriyordu vs. Sorunca 'işten çıkardılar' Sonradan öğrendik ki nasılsa hazırdan geliyor diye en ufak şeyde istıfa eden amcammış. Kendini hazıra alıştırmış bir nevi. Bunun üzerine babam desteği komple kesti 1 sene kadar önce. Bunu kötü niyetli olduğu için değil, amcam kendi kendini idame etsin diye yaptı. Hala acil durumlarda destek sağlar.

Velhasıl asla zorunlu değil hatta bunu zorunluluk haline getirince karşı tarafa yararı değil zararı oluyor. Ha bu demek değil ki asla destek olmasın, olsun ama abartmasın. Yoksa sonu amcam ile babam gibi olabilir.

Bana gelince vicdani olarak babamdan çok da farklı olmadığım için muhtemelen ben de elimden geleni yapardım.
0
fraise
(22.02.18)
Çok kazanan diğerine yardım etmeli. Bu devirde 3000 liraya geçinmek zor. Bir de ev kiraymış. Yalnız bir elin verdiğini öteki el duymayacak. Verilen para gözünde büyüyorsun yardım etmemeli mevzu bahis kişi.
0
femme vitale strikes back
(22.02.18)
Zorunluluk yok. Düzenli olması bir süre sonra zorunluluk gibi hissedilir her iki taraftan da baktığımızda. Bu kazanç uçurumları aslında epey fazla. Ben abi olsam düzenli para vermek yerine örneğin çocuklarının eğitimini üstlenirdim. Eşi çalışmıyor evi kira meselesine kardeş ve karısı çözüm bulacaklar.
0
SiyamkedisiZorro
(22.02.18)
Sanırım her ay düzenli yardım yapmak yerine elimde oldukça toplu para vermeye çalışırdım.
0
geven kafa
(22.02.18)
ayda 30 bin gelirim olsa sadece kardesime değil tüm akrabalarıma katkı sağlardım
0
nihilanth
(22.02.18)
tanıdığım bir ailede durum tam böyleydi, büyük abi diğer iki kardeşine devamlı yardım yaptı. kendi eşinden ve çocuklarından kıstı onlara ev aldı, çocuklarını okuttu. kendi eşi kafayı yedi bir yerde.

her şeyde dengeli olmak lazım.

ek: kardeşin abisinin kazandığında gözü varsa, abim bana bakmak zorunda gibi bir beklenti geliştirdiyse durum çok iticileşiyor. iyilik karşılık beklentisiyle başa kakılarak da yapılmaz ama bir iyilik yapınca da devamlı yapmalıymış gibi beklenti de oluşuyor.

arada dengeler de bozuluyor bir süre sonra, para aradaki ilişikileri geriyor. birisi yardım ettiği için minnet duyarken bir diğeri kendini kıyaslamaya başlıyor, öfke besliyor, kin güdülüyor. eşler ve çocuklar arasında çatışmalar yaşanıyor, yardım edenenin eşi neden yardım ediyor diye ayrı öfke duyuyor, kıskançlıklar oluyor, yardım eden yardım ettiğinden bir davranış görünce vay efendim oluyor. her zaman olan şeyler.

özetle en iyisi karnı toksa akrabayla para işlerine girmemek. herkes kazandığıyla yaşasın.
0
pinkpeony
(22.02.18)
Böyle bir zorunluluk yok.
Adamın kendi eşi çalışmazken niye abisi maaşa bağlasın?
0
marla is in my head
(22.02.18)
Bence diğeri üç binlik yaşamayı öğrenecek. Çünkü o, onun kendi hayatının şartları.

Ha, 30bin kazanan ben olsaydım, 3 bin kazanan kardeşim olsaydı, veya eşim/eşimin kardeşi arasında bu denklem olsaydı, düzenli olarak yardım etmeyi isterdim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.02.18)
ya açıkçası bazıları da hazıra çok alışıyor ve zaten göndermesi lazım kafasına giriyor, o beni biraz sinir ediyor. şart mı diye soruyorsan elbette şart değil, doktor parayı sokaktan toplamıyor kardeş de memurmuş iyi işte garanti iş, nerde yaşadığı da önemli ama kendine güvenmiş evlenmişse kendi kendine geçindirmeli evi, bak işte şimdi gördüm eş de çalışmıyor yazmışın niye ki çalışsın o zaman.neyse bu kadar konuştuktan sonra diyorum ki yine de ben olsam gönderirim dayanamam:) ablam da bana hep gönderdi zaten ama dediğim gibi parayı alan teşekkür etmeyi bilmeli bence.
0
pamuk helvalar cebe
(22.02.18)
Böyle düzenli bir transfer talep edilemez. Talep etmeyi bırak, abisinin kendi teklifiyle aylık bağlaması bile evli barklı adamın zoruna gider. Gitmiyorsa da gitmeli.

Evet kardeş ayağını yorganına göre uzatmak zorunda. Genel anlamda kazandığı para kendisini tatmin etmiyorsa, gelirini iyileştirici fikirler bulmalı. İş değiştirme, ek iş yapma, eşini çalışmaya teşvik etme vb. gibi.

Abi sonuçta abidir, bir hır gür bir şey olmadığı sürece, kardeşlerden biri zor bir zaman geçiriyorsa, başına bir iş gelmişse vs. diğeri tabii ki ona yardımcı olmalıdır, kardeşlik gereği. Ama "o çok kazanıyor, birazını şuna versin" diye bir şey diyemeyiz. Bunlar biri üniversiteye diğeri orta okula giden kardeşler olsa ve biri 30 lira diğeri 100 lira harçlık alsa da abi bir 20 lirayı düzenli olarak kardeşine verse bu olurdu da işini gücünü eline almış, evini barkını kurmuş insanlar arasında olmamalı böyle bir alışveriş.

Bu para öyle namussuz bir şeydir ki, öyle bir alıştırır ki insanı kendine, uyuşturucu müptelalarına çevirir. Nasıl ki eroin parası için anasını babasını kesenler, nenesinin bileziklerini gasp edenler var, işte para da ööyle kişiliğinden taviz verdirir insana. En ufak bir meselede, o kardeş o abi karşısında ezik durumda kalır.

Hele hele küçük kardeşin karısı, eltisine karşı ÇOK daha boynu eğik kalır. Abi-kardeş belki bir şekilde fazla lafını etmeden, dile getirmeden, göz yumup yürütebilirler bazı şeyleri ama, abinin karısı saatli bir bomba gibi olur. Ne zaman nerede patlayacağını bilemez kimse.

Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin.

(Bütün aile bir arada yaşarken masrafların gelir durumuna göre üstlenilmesi veya yeğenin falanca ihtiyacının amcası tarafından karşılanması gibi durumlar söylediklerimin dışındadır. Bugün pek öyle aileler de kalmadı zaten.)
0
lazor
(23.02.18)
(11)

Kadınların yer aldığı istiridye mantarı projeme isim konusunda fikirler

sellowina
Soru başlıkta
Soru başlıkta
0
sellowina
(22.02.18)
sihirli mantar
0
sir gawain
(22.02.18)
Venüsün doğuşu çok güzelmiş diğerleri de ama proje iç anadolunun küçük bir ilçesinde olacak daha halk ağzı isimler arıyorum kabul edilebilirliği açısından
0
🌸sellowina
(22.02.18)
imece mantar
kadıneli mantar
0
rhan
(22.02.18)
Sihirli veya pembe mantar kulağa iyi gelmiyor. Toprak sözcüğünden gitseniz? Projenin içeriğini veya proje isminin nerelerde nasıl kullanılacağını bilmeden öneride bulunmak zor, ama "topraktan", "topraktaki mucize", "toprak ana" gibi şeyler geldi aklıma. Eminim daha iyisi bulunur.
0
fotrsapka
(22.02.18)
mantarana


edit: boticellinin tablosundan esinlenerek, istiridye kabuğundan çıkan bir koylu teyze logosu, tabloyu bilenler için hoş olabilir.
0
halanne
(22.02.18)
mantarana +1
0
Angelismeee
(22.02.18)
Projeyi kalkınma ajansına yazıyoruz Dezavanrajlı grupların sosyo-ekonomik hayata entegrasyonun sağlanması amacıyla
0
🌸sellowina
(22.02.18)
Icinde "Mantar" isminin gecmesi hastalik izlenimi uyandirmiyor mu kimsede :O

Ben koymazdim.
0
chitosan
(22.02.18)
misstiridye
0
jimicik
(22.02.18)
mantariye
0
€xpolerer
(22.02.18)
mantarana+1

fonetik olarak da çok hoş geliyor kulağa. üstelik manta ranaaa gibi bir ispanyol/italyan seslendirme çağrışımı var.
0
jimjim
(22.02.18)
(7)

en alakasız duyuruda yurt dışında olduğunu belirtme isteği

hasmetizm 2046
bi bakıyorum don lastiği duyurusunda belirtilmiş, bi bakıyorum Szechuan Sos duyurusunda belirtilmiş. ukrayna'ya pompaya giden adamdan ne farkınız var karşim cehalet olarak? o da diyor yurt dışına çıktık diye alakasız ortamlarda. devletlerin çizdiği sınırları geçince ne değişiyor bu kadar da belirtme
bi bakıyorum don lastiği duyurusunda belirtilmiş, bi bakıyorum Szechuan Sos duyurusunda belirtilmiş. ukrayna'ya pompaya giden adamdan ne farkınız var karşim cehalet olarak? o da diyor yurt dışına çıktık diye alakasız ortamlarda. devletlerin çizdiği sınırları geçince ne değişiyor bu kadar da belirtmeden duramıyorsunuz. yurt içindeyim psikolojim bozun ondan soruyorum.
0
hasmetizm 2046
(22.02.18)
siz de yıllardır her üç duyuruda bir kadınları gömüyorsunuz, bilemiyorum belki benzer psikolojidir bi araştırın isterseniz.
0
gebere jackson
(22.02.18)
başkalarını düzeltmekten kendi hayatına bakmayan da çok biz türklerde..
0
redeath
(22.02.18)
Ülkemizde veganlar, hukukçular (okuyanı, okulu bitireni fark etmiyor), doktorlar, Kürtler ve Erasmus'a gidenler bazen henüz tanışmadan, bazen alakasız muhabbetlerde çeşitli şekillerde bunlardan bahsediyor.

Yurtdışında yaşamak/bulunmak da bir statü göstergesi demek ki, biz çıkamıyoruz çünkü Euro çok pahalı :(
0
chicha
(22.02.18)
fempusay
(22.02.18)
Mesleği, evi, arabası, cep telefonu vs dışında "kendisi" olamayan insanlar bunlar. Mesleğini elinden al geriye bir hiç kalır. Lüks evini al kötü bir ev ver aynı şekilde. Konuyla alakalı tabi bahsedersin ama dediğim gibi don lastiği duyurusunda bile yurtdışındayım burada don lastikleri şöyle iyi deyince ağzına kürekle vurasım geliyor. Keşke insanlar para ve statü yerine kişiliğine yatırım yapsaydı.
0
bayc
(22.02.18)
@gebere jackson +1
0
chitosan
(22.02.18)
Gereksiz konularda bahsetme eğilimindeki kişi içün tespitim: Bir daha çıkabileceğine inancı ve kendine güveni yok, dışarıdayken de var olduğunu düşündüğü statünün böyle ezik muhabbetlerde tadını çıkarıyor.
0
taktikmaktikyokbambambam
(22.02.18)
(16)

Neset Ertas niye cok seviliyor?

stavro
Durun lince gelmeyin hemen. Bir alip veremedogim yok, cok sevilmesinin sebebini merak ediyorum sadece. Olayi nedir Neset Ertas'in? Bir de eskiden bildigim 2-3 kisi disinda dinleyene asla rastlamazdim simdi cok goruyorum.
Durun lince gelmeyin hemen. Bir alip veremedogim yok, cok sevilmesinin sebebini merak ediyorum sadece. Olayi nedir Neset Ertas'in? Bir de eskiden bildigim 2-3 kisi disinda dinleyene asla rastlamazdim simdi cok goruyorum.
0
stavro
(21.02.18)
insanlar gündemi takip etmekten, popüler kültürden, kendi topraklarından çıkmış büyük ustaları yeni farkediyor o yüzden.
0
Photographer
(21.02.18)
acemi +1 güzel çalıyor, güzel söylüyor, karakter olarak da iyi bi insan olduğuna inanıyorum ben
0
elorelia
(21.02.18)
Behzat Ç. sayesinde sevdim ben. Toplumun genelinde bir "kaybedenler kulübü" havası olduğu için aşk üzerine yazılmış türkülere yönelmelerini normal karşılıyorum. Bir de Neşet Ertaş karakter olarak temiz bir adam imajına sahip. Diğer türkücüler gibi siyasete, politikaya kıyıdan köşeden bulaşmış biri değil.
0
dissendium
(21.02.18)
yazdığı türküleri dinlemene bile gerek yoktur. düz yazı olarak okusan yine seversin.
0
uv ne kir cikti be
(21.02.18)
öldüğü için.
0
doxanikee
(21.02.18)
Temiz bir insan oldugu icin ve güzel türküler söyledigi icin.
0
chitosan
(21.02.18)
tabiki öldüğü için amk, kırşehirliyim öldükten sonraki popülaritesi inanılmaz can sıkıcı, doğduğumdan beri neşet dinletildiğim için bana baya itici geliyor bu durum
0
docrivers
(21.02.18)
müzik ikiye ayrılır: iyi müzik veya kötü müzik (Louis Armstrong)
usta da iyi müzik yaptığı için seviliyor.

zahidem neşetçilerini de şöyle bir kenara alalım da:
www.youtube.com
www.youtube.com

@uv ne kir cikti be +1

@doxanikee ve @docrivers sallamışsınız. neşet ertaş ölmeden önce popüler olmuştu zaten (ha "aşırı" popüler olması iyi bir şey mi yorum yok). sevenler her zaman seviyordu ayrı.
0
burya
(21.02.18)
sevgiyi anlatıyor. www.youtube.com
0
for day to break
(21.02.18)
cahildim dünyanın rengine kandım, diyor daha bişey demesine gerek var mı?
0
iddaaci
(21.02.18)
Mevlam ayrılık vermesin gökte uçan kuşa leylam diyor, adam sevilmiyor ki, sevginin kendisi zaten o.

www.youtube.com

www.youtube.com
0
for day to break
(21.02.18)
Neşet Ertaşı seviyorum demek şu sıralar prim yaptığı içindir.Biraz araştırılırsa sevdiğimiz çoğu türkünün Neşet Ertasa ait olduğunu görüyoruz. İnsanın kalbine dokunuyor bazen sözleri.
0
delicevat
(21.02.18)
Efsane olduğu için, sevenleri tarafından ÇOK seviliyor.

Gençler arasında bilinirliğinin artması ise MUHTEMELEN Behzat Ç’de çok çalınmış olmasındandır.

Edit: Son bir yılda ben artan bir Neşet Ertaş akımı görmedim. Behzat Ç. de beş yıl önce final yaptı.
0
lazor
(21.02.18)
Daha popüler olmasının sebebi ölmesi olabilir, fakat sevilmesinin sebebi bence kendisinin de çok saygılı ve çok sevgili biri olmasından geliyor: www.youtube.com

Gönül kelimesinin içini arabeskçi 'baba'lar boşaltırken bu adam eserleriyle daha bir doldurmuştu: www.youtube.com

Kendisini çok tanımamakla birlikte bildiğim kadarıyla çok içten bir insandı.
0
idexo
(21.02.18)
Dizide caldiysa sebebi bu demek ki. Yoksa adam guzel soyluyorsa hep guzel soyluyordu, son 1 yilda patlamasini aciklamiyor bu.
0
🌸stavro
(21.02.18)
kayseri civarında hep popülerdi(orta anadolu diyebiliriz) ancak son zamanlarda vefatından sonra biraz fazla adı geçmeye başladı. İnsanlar facebookda iki dizesini görüp iyi adam falan diyorlar.

Hep seveni vardı iyi insandı gözümde ama şarkıları türküleri bana hitap etmezdi dinlemem pek.
0
basond
(22.02.18)
(15)

Uber kullanıyor musunuz?

old possum
Yasaklanmadan önce kullanıyordum çok da memnundum ama şimdi yakalanırsak cezası var diye tırsıyorum. Siz ne durumdasınız?
Yasaklanmadan önce kullanıyordum çok da memnundum ama şimdi yakalanırsak cezası var diye tırsıyorum.

Siz ne durumdasınız?
0
old possum
(21.02.18)
Kullanıyorum, cezasını Uber karşılıyor zaten bildiğim kadarıyla.
0
crown
(21.02.18)
kullanıyorum
0
interview with the vampire
(21.02.18)
Kullanmak nasip olmadı daha
0
lonelyman
(21.02.18)
ben de kullanıyorum. arkadaşımın başına geldi ceza olayı. uber hem cezayı karşıladı hem de promosyon verdi.
0
straight from the heart
(21.02.18)
Şu haberi okuduktan sonra, istanbul'a geldigimde kesin uber kullanirim: www.birgun.net
0
istististist
(21.02.18)
yeni kullanmaya başladım.
0
sir gawain
(21.02.18)
kullanıyorum çok memnunum cezayı uber karşılıyor.
0
buiret
(21.02.18)
uber ile gelen cezalar eve mi geliyor?
0
buiret
(21.02.18)
YOLO kullanin, ulke kazansin :)
0
bedbed
(21.02.18)
Bir kaç kez kullandım. Cezası olduğunu bilmiyordum.

Gördüğüm insanca ve kibar muameleden sonra kesinlikle tekrar kullanırım.
0
burfak
(21.02.18)
nasil tespit ediyorlar, ne cezasi :D
0
baldur2
(21.02.18)
Yolo da kullanabilirsiniz. ;)
0
chitosan
(21.02.18)
ceza uber'den ya, kullanıyorum
0
lcha
(21.02.18)
hiç kullanmadım, ihtiyacım olmadı. ihtiyacım olsa da kullanmam, uber bizde türk taksicileri gibi bir canavarın karşısındaki şövalye gibi görünüyor ancak gerek şirketinde yaşanan taciz skandalları gerekse şirket politikası olarak çirkef bir tutum sergilediğinden, bunlardan farklı onlarca itici hareketleri olduğundan bana antipatik gelen bir firma.
www.businessinsider.com

taksi de kullanmıyorum bu arada, birinden birini tercih etmiş durumda değilim; yoksa türk taksicisine daha da gıcığım.
0
Bruce
(21.02.18)
sürücüsü tarafından taciz edildiğimden beri kullanmıyorum.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(21.02.18)
(24)

Çocuklarıyla duşa giren ebeveyn

senolll
Merhaba,Cinsiyet ayrımı olmaksızın çocuklarıyla duşa giren ebeveyn için düşünceniz nedir? Anne ve erkek/kız çocuğu, baba ve erkek/kız çocuğu şeklinde. Normal midir? Kaç yaşına kadar normaldir öyleyse?Bizim kültürümüz ve başka kültürler çerçevesinde düşünelim.Konunun çıkış noktasını ve kendi düşüncel
Merhaba,

Cinsiyet ayrımı olmaksızın çocuklarıyla duşa giren ebeveyn için düşünceniz nedir?
Anne ve erkek/kız çocuğu, baba ve erkek/kız çocuğu şeklinde. Normal midir? Kaç yaşına kadar normaldir öyleyse?
Bizim kültürümüz ve başka kültürler çerçevesinde düşünelim.

Konunun çıkış noktasını ve kendi düşüncelerimi birkaç yorumdan sonra yazacağım, bakalım neler gelecek önce.

Teşekkürler
0
senolll
(21.02.18)
Paikolog değilim ama bence normal değildir. Böyle deney yapar gibi çocuk yetiştirenler sonradan topluma hiç entegre olamayan bireyler yetiştirmiş oluyorlar. Cümle biraz düşük oldu ama neyse.
0
dougsampson
(21.02.18)
çok detaylı okumadım ama okuduklarım kadarıyla, küçük yaşlarda ebeveyni çıplak görmek ileriye dönük psikolojik sorunlara yol açıyor.

doğru ya da yanlış, ben kendi çocuğumu riske atmam sanırım. gerek duyacağım bir şey değil.

Anormal demiyorum ama bence gereksiz. 18 yaşından sonra normaldir. o zaman yaparsan en azından ileriye dönük kalıcı hasar bırakmazsın. o daha da gereksiz ama hiç yoktan zararsız sanırım.

rica.
0
bir ileti paylastim
(21.02.18)
Ufak kızım annesiyle küvete girse rahatsız olmazdım, köpüğün içinde bir şey belli olmuyor zaten. Onun dışında olmasını istemem.
0
i was made for you
(21.02.18)
Hamam kültürü olan bir ülkede yaşıyoruz. 7 yaşına kadar olan erkek çocuklar anneleriyle hamam a girerlerdi. Sonra kaldirdilar tabi bu uygulamayı. Şahsen ben kızımla esim beraber girsin istemem. Soru sorma yaşı gelmişse özellikle. İleride hatırlayıp travma yaşayacaksa hele.
0
kafanguzelolmus
(21.02.18)
Normal degil bunu yapmak.
@Want2die gibi hassasiyet gösterip yikaniyorsa tamam ama öbür türlüsü hic saglikli bir durum degil.
0
chitosan
(21.02.18)
Küçükken beni hamama götürürlerdi. Dize kadar inen memelere sahip kadınların görüntüsü hala aklımda. Bence olmamalı.
0
kompisko
(21.02.18)
Kendi düşüncelerimi ve olayın çıkışını paylaşabilirim.

Ben bu olayın travmatik olabileceğini düşünüyorum, çocuk en en çok 1-2 yaşından sonra böyle bir durum içinde olmamalı. Çocuğu yıkar ebeveyni, kendi ayrı yıkanır.

Olayın çıkış noktası da şu ben İsveç'teyim şu an, burada insanlar kendi kişisel alanlarına çok saygılılar fakat havuz/gym soyunma odasında giyinme kabini yok. Erkekler herkes ortalık üstünü değiştiriyor/duşlar açık. Bu beni epey rahatsız ediyor, çıplaklık konusunda epey rahatlarmış. sonra geçen gün bir kız çocuğu gördüm içerde muhtemelen 3-4 yaşlarında o da çıplaktı, erkeklerin soyunma odasında muhtemelen yanında dedesi vardı, o da çıplak. Herkes çıplak yani. Bana çok garip ve uygunsuz geliyor bu durum. Benzer şekilde daha önce Bulgaristan'da bir kaplıcaya gittiğimde küçükken bir sürü erkeğin öyle çıplak olması bile çok rahatsız ediciydi benim için.

Sonra İsveçli kız arkadaşımla bunu konuşurken onlara göre bunun pek anormal olmadığını ebeveynlerin de çocuklarıyla duşa girdiğini falan söyledi. Hatta lisede de soyunma odalarında kızlar hep çıplak olurmuş duşlar ortalıkta herhalde yine. Amerikan filmlerinde falan gördüğümüz gibi aslında.

Öte yandan 7 yaşına kadar çocuk ebeveyni ile soyunma odasına girebiliyormuş havuzda. Diyor ki ben çocuğumla kız/erkek fark etmez orada soyunma odasına beraber girebiliyorken, yan yana duş alabilecekken evde olmasının farkı ne?

Neyse çıkış noktası da buydu. Sonra internetten biraz okuduk, çocuklar soru sormaya başladığı dönemlerde, kendilerini rahatsız hissettiklerinde ebeveynle beraber duş alması pek de yerinde değilmiş.
0
🌸senolll
(21.02.18)
Ben sağlıksız buluyorum. Çocuk evde gördüğünü dışarıda da sürdürmek ister. Dışarıda bir çıplaklıkla karşılaştığı zaman kendini savunmayı düşünemez.
0
dissendium
(21.02.18)
Oglum 23 aylik. Babasi ve ben hangimiz o an uygunsak uzerimizde sortla yikiyoruz. Yasi biraz daha buyuyunce sadece babasina devretmeyi planliyorum.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(21.02.18)
Bu isin normal olup olmadigini sormussunuz, hamam ornegini verenler cok haklilar.

Bugun Turkiye'de bunun degil soyunma odalarinda ve duslarda, evde yapilmasi bile cevaplardan da anlasildigi uzerine bir tabu. Ama hamam kulturu olan ulkelerde (orta dogu) erkek cocuklarinin ergenlige ulasana dek anneleriyle beraber kadinlar hamamina gitmeleri normaldi, o yasa gelince babalariyla beraber erkekler hamamina gitmeye baslarlardi ve bu ani degisim erkekleri cok etkilermis. Musluman toplumlardaki haremlik selamlik gelenegi o andan itibaren etkili oluyor, erkek cocuk kadinlar dunyasindan erkekler dunyasina giriyor. Kadin cevresinden artik "cok yetiskin, fazla erkeksi" diye ayrilmak zorunda kalan ergen, erkek cevresine girdiginde de gorece olarak "cok genc, az erkeksi" kaliyor. Deniz Kandiyoti'nin bir kitabinda bundan bahsediliyor, atabilirim.

Bunun yani sira bugunden farkli olarak, kiz cocuklari babalariyla birlikte hamama gitmezlerdi en bastan beri, haliyle.
0
common of demons
(21.02.18)
annem ve babamla havuza, denize girerdim ama vücutlarının mahrem bölgeleri kapalıydı haliyle. havuza, denize girmekten bir farkı yok, vücutları kapalıysa.

çırılçıplak girilmesini sakıncalı bulurum, eğlence için bir iki kez hariç ama düzenli banyo yaparken de hep birlikte girmek bence gereksiz ve saçma.

edit: want2die yapıyorum yazmış ama yaptığı birlikte banyo yapmak değil, o tür bir durumdan bahsetmiyorum.
0
pinkpeony
(21.02.18)
isveç norveç gibi ülkelerde çıplaklık ve cinsellik bizdeki kadar tabu olmadığı için çocukta travmaya sebep olma ihtimali bizdekine göre daha düşük olabilir. bizde çocuk küçükken kadın memesi görmenin normal bişey olduğunu sanıp büyüdükçe o memeden uzaklaştığı, hatta yakınlaşması yasak/günah olduğu için travma ya da bilimsel adı her neyse, ona uğraması daha normal geliyor kulağa. ya da büyümesine de gerek yok, anne-babayı çıplak görmeye alışıktır ama başkalarını görmemesi gerekiği ona öğretilir, kafası karışır. gibi.

hangisi doğru hangisi yanlış onu bilmiyorum ancak çıplaklık, cinsellik konularını farklı değerlendiren ülkelerin çocuklarının da bu konudan farklı etkilendiklerini düşünüyorum.
0
Bruce
(21.02.18)
Almanya'da saunalarin veya havuzlarin aile soyunma odalarinda tum aileler birlikte soyunup giyiniyor.
0
ykyt
(21.02.18)
1,5 yaşa kadar sorun yok. Sonrasında anne veya baba, farklı cinste de olsa aynı cinste de olsa çocuklarıyla banyoya girecekse özel bölgelerini kadınlar için bikini erkekler için şort mayo gibi ayrıntıları belli etmeyecek bir şekilde örtmüş olarak girmeli.

Çok fazla gizli saklı da tutulmamalı kadın-erkek vücudu çocuklar için. Bu sefer aşırılaşmış merak unsuru olabiliyor. Bir erkek öğrencim vardı, oyuncak kız bebeklerin eteklerini kaldırır giysilerini soyardı. (5 yaş) Annesiyle beraber (anne bikini giyecek şekilde) banyoya girmelerini tavsiye ettim. Anne uygun bir şekilde oğluna kadın vücudunun özelliklerini ve farklılıklarını anlattıktan sonra konu çözülmüştü.
0
oxyden
(21.02.18)
Normal değildir.
0
lonelyman
(21.02.18)
Haydaa. Bizim ailede bir sorun mu var bilmiyorum ama ben 12 yaşında babamla banyo yaptığımı biliyorum, kadınım. Cinsel istismar mı bu şimdi? O tür bir şey olduğunu hatırlamıyorum.
0
fleur du mal
(21.02.18)
dayım bi erkek bi kız çocuğunu aynı anda bu şekilde yıkardı. 2 yaş büyük olan kız yavaş yavaş çekmiş sonra kendini. yalnız banyoya dönmüş. ikisi de normal insanlar oldular, kocamanlar tabi şimdi. kaptan fantastik filminde de bu muhabbet var. bizim kültürümüz çok arabik ve sığ. canım annem dahi çocuk yetiştirmekten zerre anlamayan birisi. türk babalarına hiç girmiyorum zaten. bırakın seksi, çıplaklık bile hala tabu bizim memlekette. ışıklar bu yüzden kapanıyor sevişirken, kadınlar utanıyor seslerini çıkarmaya. kimse özgür değil, yalnızken bile değil. bu çok üzücü.
0
hasmetizm 2046
(21.02.18)
Ben yaklaşık 10 yaşına gelene kadar babam benimle duşa girmişti, onda mayo olurdu. Oyun oynatarak banyo yaptırırdı. Rahatsız olmuyordum. Ama doğru bir davranış diyemem.

Annem ve abim arasında böyle birşey olmamıştır, annem onu yıkarken kendi girmemiştir.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(21.02.18)
çocuğu yıkamak için giriyorsa ve şahsi eşyalarını kapatıyorsa, normaldir.

çocuğu ile beraber yıkanıyorsa ve zorundaysa, yine normaldir. tercih durumu olmayan zamanlar olabilir.

ama çocuğu ile sürekli olarak çıplak biçimde yıkanıyorsa, çocuk gelişiminden biraz habersiz olabilir. biraz okusa fena olmaz.

büyüğün de küçüğün de cinsiyeti fark etmiyor.
0
babilbaligi
(21.02.18)
Benim anlamadığım kısım nesen çıplaklığın tramvatik olduğunu düşünuyorsunuz ? çıplaklık seks demek, cinsellik demek mi? aşırı saçma, asıl bence çıplaklığı oouuuu ya getirdiği için turk ailelerin çocukları tum karşı cinsine seex diye bakıyor.

çıplaklık oldukça normaldir. tramvatik olan baska durumlardir.
0
aynatutancocuk
(21.02.18)
insan memesi, cinsiyet organları el kol görmek kadar normaldir.
0
aynatutancocuk
(21.02.18)
2 yaşında mıydı neydi çocukta cinsel farkındalık oluşuyordu... düşüncem iğrenç olduğu yönünde.
0
ya ben lan neyse
(21.02.18)
12 yasina kadar (ergen degildim henuz) annemle birlikte kadinlar hamamina gittim. 7den 70e her turlu kadını gordum ama herhangi bir travmatik olumsuzluk yasadigimi tecrube etmedim. Nedir yani insan vücudu işte..
0
japon askeri
(21.02.18)
bana da normal gelmedi ama kuzey avrupa ülkelerine çocuk yetiştirme konusunda akıl verecek çapta değiliz onların olduğu hal ve bizim durumumuz ortada.

isveçli haklıdır diyorum :d

bir de şey geldi aklıma nudist aileler var böyle plajlar vs yani aile çocuğunu vegan, müslüman vs yetiştirebiliyorsa nüdistte yetiştirebilir o zaman.
0
FeykIM
(21.02.18)
(6)

sinir bozan olaylar, kişilerle nasıl başa çıkıyoruz?

ontheroad
dün arkadaşımın gelmesini beklerken bilgisayarda birkaç işi halletmek için bir kahveciye girdim, sipariş vermeyi bekliyorum. bu sırada sipariş vermeyenler bile geçip oturuyor, birilerine yer tutuyor. yer bulamam diye kahveyi beklerken ben de etrafa bakınmaya başladım sonra hareketlenen birilerini gö
dün arkadaşımın gelmesini beklerken bilgisayarda birkaç işi halletmek için bir kahveciye girdim, sipariş vermeyi bekliyorum. bu sırada sipariş vermeyenler bile geçip oturuyor, birilerine yer tutuyor. yer bulamam diye kahveyi beklerken ben de etrafa bakınmaya başladım sonra hareketlenen birilerini görünce yanlarına gittim. kalkıyoruz geçebilirsiniz deyince kalkmalarına müsade edip ayakta durdum. o sırada kadının biri telefon kulağında daldı masaya, sormadan etmeden, insanların toparlanmasını bile beklemeden oturdu direkt. ben bekliyordum ama geçip oturdunuz diye uyardım. kadın telefonda bir yandan karşıdakine laf anlatıyor bir yandan ben oturdum falan diyor. ben de ayakta kalkmalarını bekliyordum diye kendimi anlatmaya çalışıyorum. sonra kalktı koltuktan geç dedi. giderken de bayanlara güya öncelik tanınır ama ayısınız böyle işte diye bir şeyler dedi.

dünden beri aklıma geldikçe sinirleniyorum. kadın daha insan olamamış bana 'bayan'lara öncelik tanıyın diye ders vermeye çalışıyor, ayı diyor. haklı olduğum halde hakaret yiyorum. üstüne iki gündür sinirim bozuluyor. belki ben biraz çok düşünüyorumdur bilmiyorum ama insanların haklarına saygı göstermek, hakaret etmemek bu kadar zor olmamalı. soruya gelecek olursak nasıl unutuyoruz hatta hiç kafaya takmıyoruz böyle olay ve kişileri?
0
ontheroad
(21.02.18)
ya arkadaş, kezban değil normal bir insan olsa, öyle fırsatçılık yapıp başkasının hakkına gasp etmeye çalışmaz.

bu tip insanlar hep aynıdır, bankada denk gelirsin, devlet dairesinde denk gelirsin, bu tür de ben bağyanım diye kadınlığını pazarlayan cinsten.

siktir et mk orospusunu.

ben çoğunuza nazaran çok az toplu taşıma aracı kullandım. mesela ne bileyim abi, ömrü hayatımda boş olmadığı sürece oturduğum hiç olmadı ve önüme gelen her ihtiyaç sahibine de yer verdim.

tabi insanları da gözlemleme fırsatında bulundum, 70 yaşında adam, kadın ayakta zor dururken, orasını burasını millete sürttüre süttüre yer kapıcak diye ne dindar ablalar gördüm, ne müslümanlar ohoo, bitmez bunlar azizim.

yerinde olsam onun seviyesine inerdim. sen kimsin bana laf söylüyosun mk kezbanı derdim mesela.

bana ayı diyorsa ben de hakkını veririm kimse kusura bakmasın.
0
Photographer
(21.02.18)
@Photographer; kadının yer vermeye zahmet etmesinin şokunu yaşıyordum o sırada :)
0
🌸ontheroad
(21.02.18)
yaninda cocugun olsaydi ne yapacaktin?

ben yanimda kardesim varken kavga etmistim. yokse doner giderdim belki.

millet dusunceli degil. millet, millet iste...

ondan once bir kere ama, yabanci bir kadina koltugumu verip sonra sabaha kadar otobus bulamamistim. "ben de kadinim ama memleketimdeyim" diye... sonra canim sikildi ama... hakkini istemek de zanaat.

bazen baska seye dolup boyle seylere bozuluyoruz. gergin oldugumuzu farketmemiz icin firsat, nevi... bosver... onunda ne derdi var, kim bilir...
0
e haliyle
(21.02.18)
bence toplumda cinsiyet farketmeksizin bu tarz hareket yapan bir sürü insan var. ben de tam tersi benzer adamlarla karşılaştım trafikte şurada burada. olaylara dışarıdan bakınca büyütülecek bir şey yok gibi gözükse de o an onları yaşarken ve yşadıktan sorna insan çok sinirleniyor ve kolay sakinleşemiyor. sanırım böyle kişileri ve olayları kafaya takmamak da bir yaşam becerisi ve bende de yok olsaydı keşke.
0
iwillsee
(21.02.18)
Kadin bariz bir bicimde barzoymus.
Bosver moralini bozduguna degmez.

Sen cizgini bozma kardes, "baymayan"lara yer verirsin bundan sonra :D
0
chitosan
(21.02.18)
Bu insanlara gerektiğinde laf sokmak gerekiyor. O anda sadece "gördük" deseydin bile laf yollamış olurdun o kadına. Kadın gördük lafını duyunca aklında hemen "gördük kimin ayı olduğunu" cümlesi belirirdi. O saatten sonra kavga etsen ne olur, etmesen ne olur. Tepkini ortaya koymuş oluyorsun.

Yazmışken geçenlerde yaşadığım bir düşüncesizlik örneğini de anlatayım. Gitar kursundan çıkınca otobüse biniyorum. Genelde arkaya doğru ilerleyip oturmuyorum gitar nedeniyle. Bir ara önümdeki bir koltuk boşaldı. Ben tam oturmayı düşünürken başka bir kadın kendi koltuğundan kalkıp oraya geçti. Hanımefendi ters tarafta oturamıyormuş. Ulan o zaman hiç oturma. Tıklım tıklım otobüste niye yer değiştiriyorsun kafana göre. Haha lükse bak ya.
0
dissendium
(21.02.18)
(22)

Çocuk ismi koymak

megerse
Çocuğa isim bulmak ne zormuş ya. Güzel bulduğunuz erkek isimlerini paylaşır mısınız?Not: Aynı dönemden geçmiş olan varsa gördüğü, bildiği, yararlandığı kitap önerileri vb. de olabilir.
Çocuğa isim bulmak ne zormuş ya. Güzel bulduğunuz erkek isimlerini paylaşır mısınız?

Not: Aynı dönemden geçmiş olan varsa gördüğü, bildiği, yararlandığı kitap önerileri vb. de olabilir.
0
megerse
(19.02.18)
Barış ismi şahane bir isim bence. (iki isime karşı değilseniz, X Barış tarzı bir çok isim çok iyi oluyor.)
Ferman'ı da beğeniyorum.
Güven de güzel isim.
Azerice "Elad" diye bir isim var. O da hoş. Ama dini içerikli bir anlamı var yanılmıyorsam, her aileye uymayabilir.
0
sopiro
(19.02.18)
Umurbey.
0
i was made for you
(19.02.18)
Erkek çocuğa çok daha zor evet isim koymak.

Tercihim kendi oğluma Oğuzhan oldu.
Tuğrahan da erkek kardeşimin adı.
Ayrıca ismin çocuğun yaşantısını etkileyeceğine inandığımdan,
Önder
Barış
Onur gibi isimleri de severim.
0
oxyden
(19.02.18)
Aile büyüklerinin isimlerini de bir düşünün. Geçenlerde arkadaşımın oğlu dünyaya geldiği gün, arkadaşımın babasının birinci ölüm yıl dönümüydü. İsmi gerçekten güzel ve anlamlı oldu.
Bunun dışında eşiniz ile geçmişte ki sohbetleriniz, yazışmalarınız, varsa mektuplarınız, anılarınız, her şeyi bi elden geçirin. Ortak dostlarınız, sohbetleriniz, seyahatleriniz,... Bunları konuşurken hem biraz eğlenirsiniz, hem de fikir edinirsiniz.
0
cliquot
(19.02.18)
ozan
ediz
evrim
reha
merih
şener
tamer
yaman

ps: lütfen oğlunuza yarış atlarına konacak türden ucubik isimler koymayın.
0
sir gawain
(19.02.18)
Baris, Deniz, Ahmet, Melih
0
mysql34
(19.02.18)
Kayra çok güzel isim bence.
Bi de deniz.
0
peggy
(19.02.18)
Yıllardır erkek olursa Erdem, kız olursa Nilüfer koyacam diyorum. Kismet.
0
efreet sultan
(19.02.18)
ali, ahmet, uras, utku, buğra.
0
dedim ben sana
(19.02.18)
batu
0
silah taciri
(19.02.18)
Levent
Tuna
Serkan
Gökdeniz
Deniz
Bulut
Kaan
Batuhan
İlber
Alp
Çağatay
Ozan
Rauf
Tarık
Yalçın

Bunlar da benim favorilerim.

Edit: Atilla’yı ben de çok severim yazmayı unutmuşum.
0
i m cool with that
(19.02.18)
Günün birinde oğlum olursa koyacagim isim hiç düşünmeden Barış olur. İkinci favori ismim de Deniz ama kardeşimin ismi.

Ablamızın oğlu oluyor yakın zamanda; onun için isim bakarken Sarp ismi de fena gelmedi bize.
0
fraise
(19.02.18)
aziz arif
nazım hikmet
borahan
0
naksidil
(19.02.18)
ben çocuk ismi söz konusu olduğunda erkek isimlerine daha kolay adapte oluyorum. erkek ismi olarak;

halit
mahir
ali
gibi klasik isimleri daha çok seviyorum :/ çocuğum olursa hiç öyle farklı bir isim arayışına gireceğimi de sanmıyorum.
0
cabiday
(19.02.18)
Ege
0
mutlusismankedi2015
(19.02.18)
Ali, Efe, Deniz, Barış, Can
0
fragile lady
(19.02.18)
Mehmet
0
kisa
(19.02.18)
Asil
0
oxyden
(20.02.18)
Oğlum olsaydı Zafer koyacaktım adını, göbek adı da Süleyman olurdu ama muhtemelen nüfus kağıdına Süleyman yazdırmazdım.

Öte yandan diğer beğendiğim erkek isimleri:
Sina
Yekta
Selçuk
Yavuz
Kemal
0
SiyamkedisiZorro
(20.02.18)
aren ismini buradan benzer bir duyurudan okumuştum . yeğenim hamile kalırsa bebek erkek olursa bu isim için ısrarcı olacağım . hem değişik hem de kulağa hoş geliyor
Aren: "Hititlerden geldiği yani Sanskritçe Güneş Tanrısının Oğulları anlamına geldiği düşünülmektedir.
Her Hititliye Aren denirmiş.(Işığın Oğulları).
Avesta dilinde ise soylu demektir.
Farsça ise çöldeki en parlak kum tanesi anlamında kullanılmaktadır.
0
devilone
(20.02.18)
oğluma Ediz ismini koydum.

öz türkçe bir isim. çok bulunmuyor. hem havalı hem ağır. güzel bence.
0
tantunisultansuleyman
(20.02.18)
Can
0
chitosan
(20.02.18)
(4)

hocaya boyle bir sey sorulur mu?

asocial anchorman
bu dersi onceden alan bir arkadasim, dersin yukumluluklerini yerine getirmelerine ragmen, hocanin sinifta sadece 2 tane turkiyeli ogrenciyi dersten biraktigini soylemisti. bana akademide boyle bir hocanin bulunabilecegi pek mumkum gozukmedi. hocaya benim boyle boyle endiselerim var diye sormak sacma
bu dersi onceden alan bir arkadasim, dersin yukumluluklerini yerine getirmelerine ragmen, hocanin sinifta sadece 2 tane turkiyeli ogrenciyi dersten biraktigini soylemisti. bana akademide boyle bir hocanin bulunabilecegi pek mumkum gozukmedi. hocaya benim boyle boyle endiselerim var diye sormak sacma olur degil mi?
0
asocial anchorman
(19.02.18)
Evet sacma olur. Herhangi bi seye derman olacagini da sanmam
0
hot fuzz
(19.02.18)
dersten geçen 3. türk olma ihtimalini de öldürmüş olursun bence. bir de sınavları değerlendiren examination office falan oluyor genelde. hocanın veya office'in türkleri kesin bırakalım diye düşündüklerini sanmıyorum. ha öyleyse de bunu dile getirmen faydadan çok zarar getirebilir.
0
ontheroad
(19.02.18)
Böyle birşey varsa bile bunu dile getirmen faydadan çok zarar getirir.
Eğer ki herşeyi doğru yapıp da haksızca dersten bırakılırsan, o zaman koordinatöre ya da gidebileceğin mecralara başvurup bunu dile getir.
0
chitosan
(19.02.18)
Erasmus'ta Almanya'da bir ders alıyordum. Gruplar oluşturduk, her grubun bir konusu var, araştırma ve sunum hazırlanacak. İki Alman bir de bizim Laz, üç kişilik bir grubuz. Grup arkadaşlarımın azmi, heyecanı, kararlılığı ÇOK şaşırtmıştı beni. Kendim de dahil olmak üzere, Türkiye'deki sınıfımı/gruplarımı düşünüp bunlarla karşılaştırdığımda epey afalladım.
Biz "tamam hadi yapalım ne yapılacaksa da çıksın bitsin yitsin gitsin" deyip, asgari şartları sağlayacak bir şeyler hazırlar, zorlarlarsa ayakta yazar, uydurur kaydırır bir şekilde "yükümlülüğü yerine getirir"iz. Toplantılar da zaten uzun süre goygoy, çay kahve sigara, komik video vb. sonrasında "mehh hadi şu işlere bakalım neymiş" diye isteksiz gönülsüz, bir mecburiyetten kurtulma çabası ile geçer.
Bunların, hocadan daha hevesli olduklarını, ekstradan bir şeyler katmaya çalıştıklarını, konu üzerine ciddi ciddi kafa yorduklarını gördüğüm için şaşırdım.

Şunu sorayım; bir konunuz var, araştırma yapıp sunum hazırlayacaksınız. Kaçınız "şöyle bir şey yapalım. Sunuma başlamadan önce, sunumdaki projenin çözüm getirmiş olduğu sorunları sınıfa anlatalım ve herkese kağıt dağıtıp, onlar bu sorunu nasıl çözerlerdi onu soralım. Her grup da çıkıp kısaca çözümlerini anlatsın, sunuma sonra başlayalım" diye bir fantezi yapmayı isterdi/kabul ederdi? Bu yükümlülüğün bir parçası değil, nasıl baktığımı da "fantezi" diye isimlendirerek ifade ettim zaten. Ben duruma o kadar şaşırmıştım ki, buradaki bir arkadaşım böyle bir teklif yapacak olsa "yaa ne saçmalıyosun mk ne gereği var. Yazalım anlatalım kapansın gitsin mevzu" diyecek bir insan olduğum halde sesimi çıkaramadım. "hmm tabii olur warum nicht" falan dedim, ayak uydurdum.

Sunum sıramız geldiğinde böyle bir şey yapmak istediğimizi anlattık ama sınıf o beklediğim "yeaa onla mı uğraşcaz be anlatın işte" tepkisini VERMEDİ. Gayet hevesli, canhıraş çizimler yaptılar ve çıkıp anlattılar. Mecbur değillerdi ama istekliydiler.

O gün orada anladım bizim "yükümlülüğü yerine getirmek" anlayışımızla, onlarınkinin ÇOK farklı olduğunu. Bu bir genelleme değil. "Avrupa'da hep böyle. Bizimkiler hep tırt" demiyorum. Tamam bizim öğrenci profili gerçekten tırt ama herkes böyle hevesli midir bilmiyor, iddia da etmiyorum, gözlemimi paylaşıyorum.

Diyeceğim şudur ki, belki o dersten kalan Türkler de bizim burada yaptığımız gibi "emaan yaz geç" gibi yaklaştıkları için kalmışlardır.

Soruna gelirsek, evet epey saçma, ayıp (ve biraz da riskli) olur. Hocanın gerçekten Türklere/yabancılara gıcığı olması da olasılık dahilinde ama bu bir bahis olsa ben parayı (Türk öğrenci profilini yakından tanıdığım için) öğrencilerin gerçekten başarısız olmalarına basardım.
0
lazor
(19.02.18)
(12)

sürekli aynı parfüm vs. her gün farklı parfüm

diffarentiationation
5 farklı parfümü var mesela kişinin, 5 gün farklı farklı sıkmak mı daha iyi etki bırakır insanlarda, bitene kadar aynı parfüm mü?özellikle erkekler için.
5 farklı parfümü var mesela kişinin, 5 gün farklı farklı sıkmak mı daha iyi etki bırakır insanlarda, bitene kadar aynı parfüm mü?
özellikle erkekler için.
0
diffarentiationation
(18.02.18)
Ayni parfümü kullanırım parfüm bi nevi imza gibidir
0
all girls dream
(18.02.18)
Her gün farklı parfüm sıkmak kadar saçma bir şey yok.
0
kablelvuku
(18.02.18)
ya, bunlar kilikla, mekanla alakali.
0
e haliyle
(18.02.18)
Kıyafete bağlıdır bu.
Çok klasik, iki dirhem bir çekirdek giyinirsen parfümünü de bir tık daha iddialı kullanabilirsin.
Spor giyindiğim günlerde daha hafif bir parfüm kullanıyorum ben.
0
chitosan
(18.02.18)
Mekana baglidir. Ise giderken kullanilan parfüm, arkadaslarla çikilirken ya da daha özel bir durumda kulanilan parfüm farkli olabilir. Is için, mevsime göre, hava durumuna göre degisik parfümler kullanilabilir.
0
pinocchio
(18.02.18)
Hep aynı parfüm. Kokuyu alan x’in kokusu bu diyebilmeli bence
0
hernezıkkımsa
(18.02.18)
1-standart yaşam parfümü orta bütçeli
2-spora gittim kokmayayım parfümü düşük bütçeli
3-özel gün beni beğensinler parfümü yüksek bütçeli
4-özel gün işi bana versinler parfümü yüksek bütçeli
0
dedim dedim de kime dedim
(18.02.18)
Bunun belli bir standardı yok, ortama ve ruh haline göre değişir. Misal ben tek parfümle hayatta yaşayamam, canım arada değişiklik ister. Ancak genelde kullandığım parfüm bellidir (iki parfümü karıştırıp sıkıyorum aslında). Diğerlerini de ruh halime göre zaman zaman.
0
i m cool with that
(18.02.18)
Farklı ortamlar için farklı parfümler tercih edilebilir, hatta farklı mevsimler için değişmesi daha iyi bile olur ama her gün işe giderken farklı parfüm sıkmak çok iyi bir fikir değil bence. Mont, atkı vs gibi birden fazla kez yıkamadan kullanacağız şeylere bir parfüm kokusu sinmişken ertesi gün farklı parfüm sıkmak hoş olmayabilir. Kokular karışır, o gün özellikle kokmak isteyeceğiniz biçimde kokmayabilirsiniz.
0
pike
(19.02.18)
Her gün aynı olması gerekmiyor bence. 5 gün farklı farklı olması da bir o kadar saçma ama.

Ben kışın daha çok kışlık parfümlerimden, o günkü ruh halime ve giydiğim kıyafetin spor olup olmadığına göre de yazlık sayılabilecek daha fresh parfümlerimden sıkıyorum. Sürekli aynı parfümden sıkılırım. 5-6 çeşit parfümüm var kafama estiği gibi takılıyorum.
0
chicha
(19.02.18)
Okulda-is yerinde insanin ayni kokmasi, her gün farkli parfum kullanmamasi daha hos bence, akilda kalici oluyor.

Bitene kadar ayni parfumu kullanmak icin, yaz-kis ayni parfumu kullanmak gerekiyor ki, hic iyi bir etki yaratmaz agir bir kis kokusunu yazin sicaginda kullanmak ve insanlara bas agrisi vermek.
0
buf-e kür
(19.02.18)
aksam/gunduz farkina gore farkli parfum kullanirim, gittigim yere/duruma gore farkli parfum kullanirim...

ama sureklı ayni parfumu kullanan cok tanidigim var
0
kamyonsans
(19.02.18)
(7)

bacağın iç kısmındaki sürtünme yerinde içi sıvı dolu kabarcıklar

binder dandet
Merhaba,Sanırım ilk defa sağlık konusuyla ilgili yazıyorum buraya. Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim.Bacağımın iç kısmında hani iki bacağın sürttüğü yer var ya, orada yaklasık 1 sene önce başladı bu kabarcıklar, zaman zaman kabarıyor, içinde genelde saydam-beyaz irin var bazen kan da olabiliyo
Merhaba,

Sanırım ilk defa sağlık konusuyla ilgili yazıyorum buraya. Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim.

Bacağımın iç kısmında hani iki bacağın sürttüğü yer var ya, orada yaklasık 1 sene önce başladı bu kabarcıklar, zaman zaman kabarıyor, içinde genelde saydam-beyaz irin var bazen kan da olabiliyor.

Denediklerim: bakteriyel bir enfeksiyon diye dusundum ve antibakteriyel silme bezleriyle 15 gün boyunca sildim, bacoderm kullandım. işe yaramadı.

Şimdiyse Fungal olduğunu düşünmekle beraber kaşınma-batma hissi vb kesinlikle yok.

Doktora evet gideceğim ama çok korkuyor ben doktordan :(

sizce?
0
binder dandet
(17.02.18)
Çok eskiden benimde başıma gelmişti. Çaresi orayı temiz ve kuru tutmakta. Sonra geçiyor kendi
0
kompisko
(17.02.18)
Pudra da iyi gelebilir
0
Take it away honey
(17.02.18)
hiç uğraştığına, sıkıntı çektiğine değmez. go to cildiye.

bakıyor, 5 saniyede ilacı verip yolluyor. 2 haftaya kalmaz iyileşiyor.
0
güneyli çocuk
(17.02.18)
Ya ihmal edilmez ki bu kadar. Bir sene diyorsun :O
Siğil gibi birşeyse HPV belirtisi de olabiliyor o.
Vakit kaybetmeden hemen doktora git!!!!
0
chitosan
(17.02.18)
iç çamaşırının iki bacağının sürtünmesini önleyecek şekilde al bence.

erkeksen:
www.sahinlershop.com

kadınsan:
www.onlinecamasir.com

onun dışında bu yaraların çabuk iyileşmesini sağlayan krem var. fucidin. bunu da sürebilirsin.
0
peace.on
(17.02.18)
hpv olabilir gibi geldi bana da. bi cildiyeye görün +1
0
yuto
(18.02.18)
siğil yok arkadaşlar daha çok sivilce gibi. hpv olma ıhtımali dusuk ayrıca tek eşlilikten dolayı.
0
🌸binder dandet
(18.02.18)
(9)

Uçak kabinine fazladan sıvı alımı

gameofannen
Malum 100 ml den fazlası yasak. Peki bunu xrayden nasıl kamufle ederek geçirebiliriz? Fazla değil işte ıvır zıvır parfüm deodorant saç spreyi vb şeyler
Malum 100 ml den fazlası yasak. Peki bunu xrayden nasıl kamufle ederek geçirebiliriz? Fazla değil işte ıvır zıvır parfüm deodorant saç spreyi vb şeyler
0
gameofannen
(17.02.18)
Bunlarin hepsini seyahat boyunda alabilirsiniz ya da asagiya vereceginiz bavula koyabilirsiniz.
0
kuehles blondes
(17.02.18)
Saka yapiyorum, her turlu gorurler. Ne oldugunu goremezlerse acar bakarlar. Hele kursun kapli kutu gibi bi cozum bomba panigi bile cikartir.
0
Haldamir
(17.02.18)
En fazla su sokarsın uçağa dışarıdan, fazlası olmaz.
0
i was made for you
(17.02.18)
Kurşun folyoya sararsanız evet içini görmezler ama kurşun folyonun varlığını tespit ederler anında beyaz boşluk görüntü yüzünden. Bu da uçağı kaçırmanıza sebep olur çünkü bir iki saatlik bir polis sorgusu oldukça olası, hele ters bir cevap filan verirseniz kendinizi nezarethanede bulmanız kaçınılmaz.
0
siyah giyen adam
(17.02.18)
kabine değil uçak altına vererek.
0
murder of neon
(17.02.18)
100 ml'den fazlası yasak değil, en büyüğü 100 ml şişelerde 1 litre sıvı alabiliyorsun.
0
sanquis
(17.02.18)
sanquis +1
0
chitosan
(17.02.18)
@sanquis hadi ya bilmiyorudm. Net bilgi mi?
0
🌸gameofannen
(18.02.18)
@gameofannen net bilgi, yayabilirsin.
0
ada meltemi
(18.02.18)
(11)

nereye gitsem bu haftasonu avrupada?

seljax
selam herkese. cumartesi pazar pazartesi off gunum. bi sehirde gecirmek istiyorum. tek basima gidip en merkezi hostelde kalip yiyip icip gezip donmek amacim sadece. aksam gece hayati da varsa ufaktan guzel olur. gezilemeyecek kadar cok soguk yerleri de istemiyorum. max istanbul kadar soguk olan gitm
selam herkese. cumartesi pazar pazartesi off gunum. bi sehirde gecirmek istiyorum. tek basima gidip en merkezi hostelde kalip yiyip icip gezip donmek amacim sadece. aksam gece hayati da varsa ufaktan guzel olur.
gezilemeyecek kadar cok soguk yerleri de istemiyorum. max istanbul kadar soguk olan gitmeye deger nereleri onerirsiniz?
0
seljax
(16.02.18)
ulaşım kara, havayolu?
0
killerbee
(16.02.18)
havayolu
0
🌸seljax
(16.02.18)
Napoli, Bologna.
0
noluyo yaa
(16.02.18)
ohh ne güzel hayat sana güzel. hollanda mesela takılırsın pafküf
0
gündüz m
(16.02.18)
atla git napoliye takıl işte, haftasonu eğlenceli oluyor. soğuk demesen saint malo derdim.

antwerpe de gidebilirsin, takılırsın orada rld, zenciler barı falan hehe
0
killerbee
(16.02.18)
karayolunu da eklersen selanik güzeldir haftasonu takılmak için
0
re noreno
(16.02.18)
Kiev

Fiyat-performans şehri. Sokaklar müze gibi. Abartılacak kadar soğuk değil.
0
heidi'nin dedesi
(16.02.18)
Barcelona :)
0
chitosan
(16.02.18)
gece hayatı da istiyorsan belgrad derdim ama götün donar şu aralar gidersen.
0
sir gawain
(16.02.18)
praggggg <3
0
neda22
(16.02.18)
avrupada nereye gidersen git yapabilirsin bu dediklerini para sikintin yoksa. usumiyim diyorsan guney avrupayi dusun. barcelona, endulus, marsilya, napoli, bari gibi yerleri gozden gecir aklina yatan birini sec git. ben olsam italyayi tercih ederdim cunku yemeklerini seviyorum insanlarini seviyorum.
0
in vino veritas
(16.02.18)
(21)

Hayat kalitenizi arttıran metalar

evliyacelebi
Kullandiginiz sure boyunca hayat kalitenizi arttirdigini dusundugunuz esya veya app'ler neler?
Kullandiginiz sure boyunca hayat kalitenizi arttirdigini dusundugunuz esya veya app'ler neler?
0
evliyacelebi
(06.02.18)
Eve hava temizleme makinesi aldım. Çok memnunum.
0
auroraaurora
(06.02.18)
Navigasyon.
0
nickini degistiren yazar
(06.02.18)
AB oturma izni karti.
0
bos gezenin bos ustasi
(06.02.18)
Araba cok net.
0
mor oje
(06.02.18)
@aurora

çok farkı oluyor mu? nası bişey?
0
titiraprap
(06.02.18)
bisiklet
0
lazpalle
(06.02.18)
@titiraprap

Ciddi fark var. Balkonum yok, kışın cam açamıyorum ve sigara içiyorum. Dakikalar içinde ne koku bırakıyor ne de duman. Elektrik tüketimi de çok az.
Reklam gibi oldu. :)
Şundan aldım ben:
www.oreckturkey.com
0
auroraaurora
(06.02.18)
kesinlikle şu 8 liralık şey.
www.decathlon.com.tr
tüm kış bebeksi yüzümü üşümekten kurtardığı için minnettarım <3
0
Bruce
(06.02.18)
e cigara
0
tukenmez adam
(06.02.18)
urbeats kulaklık
Samsung power bank
Eastpak sırt çantası
Giysi organizasyonuna yarayan kutular, pantolon askıları
0
femme vitale
(06.02.18)
Ses sistemime bağlı bluetooth alıcı. Stanley termosum ve aeropressim.
0
solenkol
(06.02.18)
bisiklet
sony'nin fitness/havuz kulaklığı
ev sinema sistemi
digiturk spor paketi
türk kahvesi, mısır patlatma, yumurta haşlama,french press makineleri
araba
0
yazar yazmaz yazan yazar
(06.02.18)
+ Derin dondurucu - evet hayat kalitemi artırdı. Vaktim varken sebzeyi temizleyip porsiyonlayıp derin dondurucuya koyuyorum. Hafta içi akşamları yarım saatle 3 çeşit yemek.
+ Kettle
+ çamaşır kurutucu

Çalışan anneyim, vaktim yok
0
SiyamkedisiZorro
(06.02.18)
hario v60 - değişik değişik kahve alıyorum, starbuck kahvelerinin tadının ne kadar dandik olduğunu anladım.
0
contavolta
(06.02.18)
kaz tüyü mont. geçtiğimiz 2 yıl -35 derecede mücadele verince en iyi yatırımlarımdan biri bu oldu.
uyku tulumu. Beklenmedik bir alanda kullanıyorum, işimi fazlasıyla görüyor.
Bulaşık makinası.
0
fallopian
(06.02.18)
Yaşadığım yerde toplu taşıma yok. Hatta birçok yerde yolda kaldırım da yok. Arabasız yumurta almaya bile gidilemiyor, çünkü marketler hep yerleşim merkezi dışı. O yüzden araba olmasa ne işe gidebilirim, ne eve yiyecek girebilir.

Yeni taşındığım ve bazen alakasız işler için alakasız yerlere gitmeye çalıştığımdan navigasyon.

Saklama kapları ile işe yemek götürüyorum. Power bank de bayağı cankurtaran.

Alarmy app’i. Sabah kalkmakta zorlanıyorum. 5 tane zor Matematik sorusu çözünce kalkabiliyorum bazen.
Shazam’e de çok duacıyım. Kaç senedir beynimi kurcalayan şarkıları buldum.
0
aychovsky
(06.02.18)
Kesinlikle akilli telefon: Radyo, mp3 calar görevi görüyor, ajandasini, takvimini plan yapmak icin kullanabiliyorsun, mesajlasip, görüntülü konusma yapiyorsun, hic bilmedigim sehirlere cat diye seyahat plani yapabiliyorum, cunku navigasyon var. Kesinlikle kaybolmam. Gezmek istedigim yerleri Google maps'te isaretler fiti fiti gezebilirim. Bankacilik hizmetlerini aninda yapabiliyorsun. Yaninda extra kamera tasimana bile gerek olmuyor. Kesinlikle yüzyilin icadi.

Ikincisi macbook. Cok hizli, cok hafif. Film izlemek hic bu kadar keyifli olmamisti.
0
chitosan
(06.02.18)
klima.. yazın geceleri uyuma, gündüzleri rahat oturma keyfi.
0
nuisance
(06.02.18)
Kitap ve elektronik eşyalar. Evet evet kitap :)
0
simderun
(06.02.18)
mobiett
yemeksepeti
google maps
poşet yeşil çay
termos
11 inc pc (heryere rahatça taşınıyor)
ekşi duyuru
sinemia kart
enpara kart
0
powerpufgirl
(06.02.18)
kulak tıkacı.
0
alperz
(06.02.18)
(5)

Marttta yurtdisi gezi tavsiyesi

thin capitalization
Soğukta donmayacağımız mümkünse denize de girebileceğimiz neresi olabilir
Soğukta donmayacağımız mümkünse denize de girebileceğimiz neresi olabilir
0
thin capitalization
(04.02.18)
şarm el şeyh
0
Söyük
(04.02.18)
maldivler
0
sta
(04.02.18)
Portekiz - Lizbon, Porto
Malta
0
chitosan
(04.02.18)
Maldivlerde bugun darbe oldu, havaalanı fln kapalı . Bence orayı eleyin:)
0
solenkol
(04.02.18)
Dubai, sarm el seyh. Çok iyi yerler değil ama nispeten ucuza o dönemde denize girmelik başka yer yok, malta portekiz falan yine serin olur. Ya da atlayın güney amerika'ya, güney doğu asya'ya...
0
mirafiori
(05.02.18)
(6)

Almanya'nın en iyi şehri hangisi?

tahin pekmez yoğurt
Bütün yönleri ile soruyorum.Danke schön
Bütün yönleri ile soruyorum.

Danke schön
0
tahin pekmez yoğurt
(02.02.18)
Hamburg.

--> www.youtube.com
0
AlsterWasser
(02.02.18)
almanya'ya hiç gitmemiş birisi olarak belki çok yersiz olacak yorumum ama çocukluğundan beri alman hastası, habire alaman illeri hakkında okuyan birisi olarak ben yaşama imkânım olsa hamburg'u seçerdim. ikinci sırada düsseldorf gelir ama o duygusal biraz, en iyi şehri olduğundan değil.

şunu da eklemekte fayda var, elin alamanı öyle dizayn etmiş ki memleketi, en ücra köyünde bile üst düzey standartlarda yaşayabilirsin sanırım. ekonomik açıdan olsun, eğitim imkânları olsun, sosyal imkânlar olsun... köyde üniversite yok tabii ama genel olarak her şey o kadar çeşitli, kaliteli ve eşit dağılmış ki nereye gidersen git ortalama üstü, sağlam bi' şeyler bulabiliyorsun.
0
der meister
(02.02.18)
almanyanin her sehirinin avantani dezavantaji var. Berlin diger sehirlere gore daha rahat ve eglenceli, ama heryere uzak ve deniz yok. Hamburgda ise deniz var ve diger bircok sehirden guzel. Munihden ise daglara dogasi guzel yerlere ulasmak kolay. O nedenle deniz seven hamburg, eglence ve hareket seven berlin, doga seven icin munih.
0
emrahday
(02.02.18)
Hamburg.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(02.02.18)
Berlin

Tam bir hipster sehri. Kocaman bir Kadiköy gibi. :)
0
chitosan
(02.02.18)
Münih'tir. Hamburg'da yagmur altinda gunes gormeden gecirilen aylar adami kanser eder.
Benim Freiburg'da bir süre yasama firsatim oldu ve asik oldum. Hangi Alman'a sorsan Freiburg hayaller sehridir. Ama tabi bahali bi sehir.
0
japon askeri
(02.02.18)
(7)

Yurtdışına yerleşenler ve aileleri

hadi ya la
Bu konuyu çok düşünüyorum. Ailemle aram çok iyi. Öğrenciliğimin son dönemlerindeyim. Gözüm hep dışarılarda oldu, dışarıdaki insanlarla hep iyi anlaştım.Gidenler ne yapıyor? Skype, facetime ile olacak iş mi? İkisi de ortayaş dönemlerinde, keyifleri yerinde. Ama bilemedim.
Bu konuyu çok düşünüyorum. Ailemle aram çok iyi. Öğrenciliğimin son dönemlerindeyim. Gözüm hep dışarılarda oldu, dışarıdaki insanlarla hep iyi anlaştım.

Gidenler ne yapıyor? Skype, facetime ile olacak iş mi? İkisi de ortayaş dönemlerinde, keyifleri yerinde. Ama bilemedim.
0
hadi ya la
(01.02.18)
Gelip gidiyolar. Ben de gidip geliyorum.

Whatsapp var zaten bazen goruntusuz bazen goruntulu konusuyoruz.
0
kuehles blondes
(01.02.18)
yurt icinde yasasan bile atiyorum sen istanbulda ailen adanadaysa (bir cok kisi icin boyle) bile senede 2-3 defa falan goruyorsun maksimum. cok bir kayip degil.
0
hot potato
(01.02.18)
Whatsapp’la görüşüyoruz sürekli. Ailem emekli ve İzmir’deler; ben İstanbul’dayken bu kadar çok görüşmüyorduk. Şimdi ben uzun uzun anlatıyorum, onlar uzun uzun anlatıyor. Annem hep “Valla, evin içindeymişsin gibi” diyor. Geçen gün marketi gezdirdim, “Bak, burada bu var, şurada şu var. Şunlardan yok” dye.
0
aychovsky
(01.02.18)
Vakit çok hızlı geçiyor farkına bile varmıyorsun. Diyolar ki 5 ay sonra oradayım ohoo daha var diyosun bi bakıyosun gelivermiş, ya da sen gidiyorsun. Onun dışında görüntülu ya da sesli aramayla zaten hasret gideriliyor. Ben şahsen çok özlem hissetmiyorum, evdeyken birlikteyken de bütün gün berabersin ama gün boyu konuştuğun 2 cümle zaten normalde
0
mirafiori
(02.02.18)
Teknoloji güzel sey. Benim de anne - babam 50'lerinde. Iki sene önce Almanya'ya gelmeden evvel ikisine de akilli telefon aldim, simdi cok rahatlar. Sürekli fotograf falan paylasiyoruz. Whatsap ve Facebook messenger sayesinde hem görüntülü hem sesli konusma yapmak cok kolay.

Cok cabuk alisiyorlar.
0
chitosan
(02.02.18)
Yurtdışının neresi olduğu da önemli. Avustralyaysa nah görürsünüz senede 1-2 kez affedersiniz.

Avrupa'da daha kolay oluyor, biletler de çok pahalı değil nasılsa. Gidip geliyorlar.
0
noluyo yaa
(02.02.18)
Ben 2-3 ayda bir muhakkak görüyorum. Teknolojinin gelişmesi özlemi de biraz hafifletiyor aslında; surekli telefonda konusabiliyoruz. Biletler de çok pahalı değil artık. Gidip geldikten sonra ilk bir hafta zor geçiyor benim için. Sonra yavaş yavaş alışıyorsun zaten ama özellikle dönmeden önceki gece içime taş oturuyor resmen. Gerçi bu aynı ülke içinde farklı şehirlerde olsak da olurdu sanırım.

Bu arada bende durum tam tersi; ailem yurtdisinda, ben türkiye'deyim.
0
fraise
(02.02.18)
(5)

Doğumgünü İçin Güzel Bir Mekan

silah taciri
Merhaba. Şöyle 9-10 kişi kendi çapımızda doğumgünü kutlamak istiyoruz. Aramızda hamile var ve meyhane/fasıl tarzı bir yer düşünmüyoruz. Konsept cafeler olabilir yada başka yerler.. Var mı önerebileceğiniz güzel, gürültüsüz mekan?Not: Mekanda alkol olabilir. Sadece hamilenin de rahatça yiyip içebilec
Merhaba. Şöyle 9-10 kişi kendi çapımızda doğumgünü kutlamak istiyoruz. Aramızda hamile var ve meyhane/fasıl tarzı bir yer düşünmüyoruz. Konsept cafeler olabilir yada başka yerler.. Var mı önerebileceğiniz güzel, gürültüsüz mekan?

Not: Mekanda alkol olabilir. Sadece hamilenin de rahatça yiyip içebileceği bir yer olsun.
0
silah taciri
(29.01.18)
northshieldlara bakın bence.
0
carabelli
(29.01.18)
brunelle
0
fragile lady
(29.01.18)
garnish brasserie
kesinlikle gitmelisiniz.
0
joooper
(29.01.18)
şehir belirtmemişim:/ İstanbul için arıyorum arkadaşlar
0
🌸silah taciri
(29.01.18)
Valonia Chocolate.
0
chitosan
(29.01.18)
(26)

almanların sevmediği kelimeler

a man alone
okulda "hallo habibi" diyen bi tip var. sürekli olarak bu kelimenin Türkçe değil Arapça olduğunu ve rahatsız olduğumu söyledim ama 5. 6. seferdir aynı şeyi yapıyor ve bugün yine aynısını yaptığında "ahh pardon, unuttum" falan dedi. amk çoluk çocuk değiliz, saçma sapan her şeyi mahvedici cevaplar ver
okulda "hallo habibi" diyen bi tip var. sürekli olarak bu kelimenin Türkçe değil Arapça olduğunu ve rahatsız olduğumu söyledim ama 5. 6. seferdir aynı şeyi yapıyor ve bugün yine aynısını yaptığında "ahh pardon, unuttum" falan dedi.

amk çoluk çocuk değiliz, saçma sapan her şeyi mahvedici cevaplar veremem. tek yaptığım efendi gibi uyarmaktı ama artık altta bir art niyet görüyorum.

artık naziliğe gönderme mi olur ne olur bilmiyorum ama tek seferde kıl edecek ve zoruna gitmesini sağlayacak şeylerle dokundurmak istiyorum.

almanların hoşlanmadığı kelimeleri bilenler var mı?
0
a man alone
(26.01.18)
Hallo führer desen?
0
helena
(26.01.18)
arbeit macht frei de. arbayt maht fıray. artık doğru mu okudum bilmiyorum. çalışmak özgürleştirir. bu yazıyı çalıştırma kampına asmışlar. auswitz çalıtırma kampı.
0
charlotte blanc
(26.01.18)
go fuck urself fucking nazi
0
hosein
(26.01.18)
@helena O her şeyi sonlandırıcı bir şey. Polise şikayet etse bile cezası var diye biliyorum.

@charlotte @hosein sanırım bu da ona dahil.

ya hayret bir şey! yaşım 29, bizi uğraştırdıkları şeylere bak. işimiz gücümüz bitti çocuk gibi adamlara cevap yetiştiriyoruz. şu bile zoruma gidiyor.

yanıtlar için teşekkürler.
0
🌸a man alone
(26.01.18)
Gözlerini kısıp, "BERT" diyebilirsin. Dedikten sonra da hiç ilgilenme ama. "Bert" de geç.
0
rahip janick
(26.01.18)
yahudi değilse arbeit macht frei'dan neden rahatsız olsun adam.

tekrar ederse hallo arschloch diye cevap ver sen de.
0
nrmnm
(26.01.18)
yaş 29 ise sizin bunu böyle dert etmeniz çok garip geldi. bırakın desin eğlensin kendince ne farkeder.
0
brakgn
(26.01.18)
@brakgn abi durum öyle değil ki. eleman profesörün yanında bile bunu yapıyor. kendini açıklamak zorunda hissediyorsun. akademisyen olsa yine yapar.

böyle ırkçı esprilere bir süre sonra dayanamıyorsunuz. legal yolda sistematik bir taciz var. benim de tek bildiğim dummkopf :)
0
🌸a man alone
(26.01.18)
bence insanlara isim koymak hos degil, elemanla iletisimini sürdürmek zorunda misin? Konusma.
0
hophophoba
(26.01.18)
"Zee German" de ipneye, İngilizler böyle dalga geçiyor, İngilizcesi iyi olmayanlar the sesini kendi dillerine göre zee diye okuyorlar İngilizce konuşurken.
www.youtube.com
0
neverletyougodown
(26.01.18)
@brakgn Abi adam ırkçılığa maruz kaldığından şüphelendiğini söylüyor, 29 yaşında bunu niye dert ettin diyorsunuz? Laf mı bu şimdi?

Habibi'ye karşılık gelecek laf ya führer ya nazi bence de.
0
joker hakki
(26.01.18)
Of. Güldüm ya. Bir kere sahiden ırkçilıktan mı yapıyor yoksa iyi bir anlama geldiğini düsünerek mi söyluyor? Arapça diye sen rahatsız oluyorsan sende de araplara karşı negatif bir şey var demek ki. Yani hangi dilde olduğunun ne onemi var, sana sen değer verilen bir seysin diyor. Düsün ki italyanca dedi, ırkçı mı olacaktı o zaman da? Bence dilden ziyada ona "habibi erkek sevgili" demek de. Homofobik falansa demeyi bırakabilir. Ben olsam arapça dua okumaya başlardım. Şok gecirsin.
0
velvetmorning
(26.01.18)
“Hallochen” dedigimde iki arkadasim “sadece sen derken buna katlanabiliyorum cunku bes yasindaki kiz cocugu gibi diyorsun” demisti ayri vakitlerde. Eger sevmiyorsa “hallochen”i deneyebilirsiniz bence ^^
0
lamira
(26.01.18)
Ama bu yaptigi irkcilik. Ben olsam bundan hoslanmadigimi acikca soylerim - cocuk gibi intikam almak yerine.
0
Traveller
(26.01.18)
Aa bir de “unwort des jahres” listelerine bakabilirsiniz. Gerci istediginiz seye karsilik degil ama okumasi zevkli oluyor ^^
0
lamira
(26.01.18)
Oha adamın yaptığına ırkçılık falan demişsiniz, yuh. Cahillik falan deseniz anlayacağım.

Gül geç olm sen de, naber lan amına kodumunun de türkçe. 30 yaşına gelmişsiniz dert ettiğin şeye bak.
0
noluyo yaa
(26.01.18)
Hallo piefke de.

avusturya'da almanlara takilan isim gibi bisey, almanlar hakkinda dalga gecerken filan soylerler.
0
kuehles blondes
(26.01.18)
"habibi" arapça'da sevilen kişi demek, kötü anlamı yok. bence sizin cevap da kısasa kısas ilkesiyle "hallo mijn beste" olabilir. uupsi dupsi, almancayla (alm. deutsch) flemenkçeyi (ing. dutch) karıştırmışım dersiniz.
0
kaichi
(26.01.18)
adamin yaptigi irkcilik net bir sekilde. tüm asyalilara koniciwa demek gibi.

bu arada elemana "bu yaptigin irkcilik" dersen süper tirsar muhtemelen, almanlarin en korktugu seylerden biri.
0
hophophoba
(26.01.18)
@velvet Almanya'da Arap sığınmacılarının yoğunluğunun farkında ve bunu bu yıl demeye başladı. ben Türküm. yine Türkçe bir şeyler söylediğinde rahatsız olmuyorum. Fince söyleseydi de rahatsız olabilirdim. ayrıca bu durum, gelinen bu noktanın karşılığı değil.

hoşlanmamak ayrı, tiye alıp uyarılara rağmen aynı şeyi tekrarlamak ayrı.

@hophop en çok gördüğüm kişilerden birisi.
0
🌸a man alone
(26.01.18)
alman eleman maalesef haklı, ülkenin arap türkiye olduğuna dair kimsenın şüphesi yok artık sanırım.


senden daha çok sinirlenirim bu duruma ama söyleyene değil, söyletene.. bu hale düşürünere kızmalıyız.

sieg heil !
0
kleider
(26.01.18)
@kleider almanya babalarının hayrına almadı, iş gücü sağlıyorlar.

durumun bizimle de ilgisi yok. arap değilim, onları da ben getirmedim, gitsin merkel'e söylesin.
0
🌸a man alone
(26.01.18)
Gidip de Nazi ayarında bir şeyler söylemeyin. Rahatsız olduğunuzu açıkça bir kez daha dile getirin. Belli ki karşı taraf bunu hissetmemiş yoksa devam ettirmezdi ya da iflah olmaz bir ergen ruhlu. spass ist wann alle lacht gibi bir şey vardı. sonra da yüzüne bakın ve gülmediğinizi gösterin. bu kadar. Yaptığı sizi rahatsız etmiş ve bunu dile getirin ama naziyi karıştırarak değil, ciddi sorun yaşarsınız. Ayrıca sizden önce yaşadığı tecrübeleri ya da tanıştığı kişileri bilmiyorsunuz. Kapıyı açıp allahuakbar deyip el bombası atma hareketi yapan bir sürü gencimizin olduğu bir ortamda bulunmuşsa (ve evet burada da bizim meslek liselerimiz gibi arıza okullar var) habibi demesi normal. Benim komşum bana sürekli "Hallo, Erdogan" diyordu. Bir değil iki değil. Meğer benden önceki komşusuyla sürekli siyaset konusunda atışıyorlarmış ve bizimki Ben Erdoğan'ım demiş. Komşu da bu olaydansonra her zaman merhaba Erdoğan diye seslenmiş ve karşı taraf da gayet mutlu olunca böyle devam etmiş. Adam sevimlilik olsun diye diyormuş meğer. Yani bilemediğiniz birçok neden olabilir, kaldı ki Almanya'dan bahsediyoruz. Türkiye'den daha çok Türk'ün olduğu bir yer diyorum ben bazen buraya ve sokakta, okulda, iş yerlerinde gördükleri örnekler her zaman iyi olmuyor. Genellemeler elbette yanlış ancak iyi örnek sayıca az olunca bir yerden sonra karşıya da hak vermeye başlıyor insan.
0
nickfury
(26.01.18)
Hophophopa hakli. İrkcilik ve bu bir suc de. Arkadasligimiza devam edelim ve sen bunu soylemekten vazgec, de. Sonra gel bi kahve ismarliyim sana falan diyerek yumusakca konuyu kapat. Bir daha yaparsa profun yaninda falan sikayet edicem artik uyarmistim seni de. Fuhrer muhrer diyip koz verme eline.
0
ykyt
(26.01.18)
O adamin yaptigi net irkcilik, illa seni firinda yakmasi gerekmiyor bunun icin.
Sen epey bir uyarmissin, bir dahakine direkt bagli oldugun bir üst kisiye, artik yönetici mi prof. mu bilmiyorum, direkt söyle.

Sakin Nazi, Führer falan deyip eline koz verme. Herhangi birisine bu sekilde bir hitapta bulunmak suc Almanya'da, cezasi falan var. Ikinci Dünya Savasi'yla ilgili konulari da cok yakin olmadikca konusma kimseyle; bu konu tabu zaten.

Eger tipi Alman'dan cok Ruslara ya da Dogu blogu ülkelerinden olan kimselere benziyorsa Rusca birseyler söyleyebilirsin. Bazi insanlarin ailesi o taraftan göctügü icin biraz eziklik hisleri var. Eger böyleyse Rusca konus. "Priviyet, kaktila!" (Merhaba, nasilsin) falan de. Sonra "Ya ben senin Alman oldugunu bilmiyordum, sen Rus degil misin?" :D dersin. Baktin tepki veriyor "Valla ben Türkiye'den geliyorum, bana hepiniz ayni gözüküyorsunuz, ayirt edemiyorum bazen!" der kendini temize cikarirsin. Mesaji alir belki. :D

Ben seni cok iyi anliyorum. 1.5 senedir Almanya'da yasiyorum. Almanlarin yobazi gercekten bambaska oluyor. Resmen modunu düsüremesinler diye psikoljik savas veriyorsun.
0
chitosan
(26.01.18)
Hello racist de bence direkt. Almancasi neyse o da olur. Bir cesit irkcilik yaptigi ve hos degil.
0
rusyalı kozmonot
(26.01.18)
(11)

Ingilizceyi cok hizli konusmak

anarsika
Bugun iki farkli kisiden ayar yedim. Daha once de soylenmisti bana. Pesimden atli kosturuyomus gibi konusuyorum. Turkce'de ise tamamen normal ve hic kimseden duymadim bu konuda bir sikayet. Amacim hep ingilizceyi akici ve rahat konusmakti yillarca, simdi ise cidden ipin ucunu kacirdim ve duzeltemiyo
Bugun iki farkli kisiden ayar yedim. Daha once de soylenmisti bana. Pesimden atli kosturuyomus gibi konusuyorum. Turkce'de ise tamamen normal ve hic kimseden duymadim bu konuda bir sikayet. Amacim hep ingilizceyi akici ve rahat konusmakti yillarca, simdi ise cidden ipin ucunu kacirdim ve duzeltemiyorum. Aksan farkliligindan ve hizli konusmaktan dolayi bazen anlasilmaz oluyormusum.
0
anarsika
(26.01.18)
soru?
0
niye ama
(26.01.18)
paylaşım için teşekkürler.
0
AlsterWasser
(26.01.18)
Soru: nasil duzelecek bu olay?
0
🌸anarsika
(26.01.18)
düzelmez, dikkat ederek normal(yavaş) konuşabilirsin ama buna dikkat etmeyi unuttuğun anda yine normale dönecektir.

bu gün bi videoda korece konuşan bir adamın benzer sorununu gördüm.

adama diyolar ki, sen ingilizce gayet normal bir erkek gibi konuşuyorsun ama korece konuşmaya başladığın zaman karşımızda sanki bir kadın varmış gibi oluyor, kadın gibi konuşuyorsun, ne iş falan dediler.

adam dedi ki , koreceyi ben kadın öğretmenden öğrendim, o yüzden onun yumuşak tarzı , vurguları bana geçti ve bu hiç düzelmedi.

adam amerikalı, soruyu soranlar koreli
0
Photographer
(26.01.18)
Kendine düzgün konuşan birini örnek al. O kişinin videolarını izle hep YouTube'da. Bir süre sonra onun gibi konuşmaya başlarsın. Ben bir ara J.K. Rowling'in röportajlarını izliyordum. Sonradan fark ettim ki, bazı kelimeleri onun gibi telaffuz etmeye başlamışım, onun tonunda konuşmaya çalışmışım.
0
dissendium
(26.01.18)
@photographer pek ic acici olmadi ama tesekkur ederim. Gercekten sebebi boyle bir sey olabilir cunku her gun dinledigim ve konustugum kisi de benden daha da beter
@dissendium yutup videolarinda agir konusanlari dinlemek bile istemiyordum cogu zaman sanki anlamasi cok kolaymis ve bana bir yardimi dokunmuyormus gibi geliyordu. Belki bu da baska bir sebebidir. Rowling'e bakicam ama kesin
0
🌸anarsika
(26.01.18)
Onların zihnen anlayış ve tahlil - hızını - geçmeyerek..
0
1adam
(26.01.18)
Native speaker'lar da cok hizli konusur. Onlardan hizli konustugunu sanmiyorum ama onlarin konusmasi gayet anlasilir. Anlasilmaman aksan ya da teleffuzdan oturu olabilir.
0
neumann
(26.01.18)
bu sorun galiba bende de var. genel ingilizce'yi bilen türklerde olduğunu düşünüyorum hatta. aslında akıcı konuşmak hızlı konuşmak değil. ama burada bir sıkıntımız var bizim. başka birilerinden daha duydum çünkü bu durumu. hatta yabancı biri türkler çok hızlı ingilizce konuşuyro anlaşılmıyor demişti. (tabii iyi seviye bilenleri kast ediyorum)

düşünmeden konuştuğunu varsayıyorum.. burada kendine biraz nefes alacak bir pay bırak konuşurken ve arka planda hep sakin olma kısmını düşün. yavaş yavaş kur cümleleri.
çok zor bu arada alışkanlığı yıkmak ben de yapamıyorum malesef..
0
kaputt
(26.01.18)
Tek tek konuş takıntı yapma o dil senin ana dilin değil.
0
bos gezenin bos ustasi
(26.01.18)
Hızli konusmanin akici konusmak oldugunu düsünmek gibi yanlis bir anlayisa sahipsin. Ama bu sadece sende yok, baska Türklerde de siklikla karsilasilan bir sorun bu.
Sakin sakin konusmaya calis, anlasilir olmaya gayret et.
0
chitosan
(26.01.18)
(12)

Sevilen öğretmenlerin özellikleri

ya ben lan neyse
afaki değil de yaşanmış olanları soruyorum. şöyle bir düşündüğünüzde çok sevdiğiniz hocalarınızın özellikleri neydi?
afaki değil de yaşanmış olanları soruyorum. şöyle bir düşündüğünüzde çok sevdiğiniz hocalarınızın özellikleri neydi?
0
ya ben lan neyse
(23.01.18)
Öğretmek için bir tarafını yırtması. Gerek ilkokulda ve lisede, gerek üniversitede en sevdiğim hocalar tembellik yapmayıp, çok basit şeyleri bile dakikalarca tahtada anlatan insanlardı.
0
dissendium
(23.01.18)
Benim en sevdigim ogretmenlerim, soguk ve mesafeli duran ama konulari mukemmelen ogreten hakiki ogretmenlerdi. Varsin espri yapmasin, varsin siritmasin ama konuyu boyle anlatsin iste ogretmen diye ben buna derim.
0
dougsampson
(23.01.18)
öğrencinin kafasında ışık yakabilen ve onu bir şeyleri merak etmeye sevk edebilenlerdi.
0
tabirimekruh
(23.01.18)
Zeki, esprituel olmaları.
0
femme vitale
(23.01.18)
ilköğretimde; bana dersi sevdiren, bendeki ışığı görüp yürü ya blue eyes white dragon diyen 2 öğretmenimi çok severim.

üniversitede ise; işini bilen bir hocam vardı. notu da bol değildi ama bir şeyler öğretiyordu. çünkü işini biliyordu, ehliydi. hatta bu yüzden çoğu seçmeli derslerimi o hocanın olduğu alandan almıştım.
0
blue eyes white dragon
(23.01.18)
-adalet
-insanlık
-dersi iyi anlatmak
0
gölgede aynı
(23.01.18)
-dersini iyi anlatması
-adaletli olması
-idealist olması.
0
chitosan
(23.01.18)
Vasıflı, esprili ve iyi insan olmaları
0
taktikmaktikyokbambambam
(23.01.18)
öğrenciyle gaynatabilmesi
0
regardless of what they say
(23.01.18)
dissendium + 1
Bir tarafını yırtarak anlatması, anladığımızdan emin olmak istemesi
Bunun dışnda bir de zorlaması, olabildiğince çok şeyi öğretmesi ve dersin boş geçen 5 dakikasının olmaması
0
aychovsky
(23.01.18)
-Disiplinli
-Alaninda iyi
-Vizyonlu
-Anlatma/ogretme yetenegine sahip
-Analoji yapabilen, pratik zekali
0
yuzır
(23.01.18)
Ben 11 yıllık temel eğitimimi 11 ayrı okulda yaptığım için çok öğretmenle, uygulamayla karşılaştım. (yazsam roman olur :)

Sevdiğim, bana olumlu katkıda bulunanlardan bazıları:

Ortaokulda bi matematik öğretmenimiz vardı. Çok yaşlıydı, sanırım yorulmuştu. Sürekli "bunu daha önce gördümüz, nasıl bilmezsiniz" derdi. O emekli oldu yerine gelen öğretmen konuyu anlatırken "bu konuya dikkatinizi verin, ilerde karşınıza çıkacak" diyordu. Bizi dersin içine çekerdi, öğrenirdik baya baya. Notlar yükseldi. Ama daha önemlisi artık matematik öğrenmek, çalışmak zevkliydi.

Benim en korktuğum ders resim dersiydi. Aralarında meşhur bi ressam da olan kaç öğretmen geldi geçti.. ben resim yaparken hep korktum. En son gelen öğretmenim bana resim yapmayı sevdirmekle kalmadı sergiye bile katıldım.
Asla tenkit etmezdi. Çalışmalarımızı coşkuyla hevesle yorumlardı. Mum boyama, batik, kitap resimleme, kolaj... hemen her tekniği öğrendik, çalıştık. Mezun olduktan 10 yıl sonra buldum o öğretmenimi. 30 yıldır görüşüyoruz.

Lisede ikinci gelen kimya öğretmenimle de hala görüşürüz arada. Konuları hayatla birleştirerek anlatırdı. Konsantrasyon konusuna "konsantrasyonununz kaç" diyerek başlamıştı sınıfa girerken mesela. Sonrasında biraz konuşma ve biz farketmeden konu işlenmeye başlanmış olurdu. Arada dağılırsak bizim seviyemizde espiriler yapar, bazen tatlı tatlı eleştrir ama eleştirirken de bizi anladığını hissederdik.

İngilizceyi bana en iyi öğreten geçici olarak dersimize giren müdürün kızı olmuştu. İlk öğretmenim Mümtaz Baş'tı o da iyiydi ama "metin ezberletme yöntemi"ni kullanan müdürün kızı benim için daha başarılıydı.

Tarım öğretmenim, o da hayattan örnekler verirdi. Anlattıkları hâlâ aklımdadır.

Bizim zamanımızda köy enstitüsü mezunu vaya enstitü tedrisatlı öğretmenlerden eğitim almış öğretmenler vardı. Davranışlarıyla, eğitimleriyle çok farklılarmış sonra sonra daha iyi anladım. Arayıp bulduk bir çoğunu. Toplaşkalarımızda bulunuyorlar sağolsunlar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.01.18)
(9)

Yirmi yaş diş ameliyatim var

demirr
Sabah saat 10'da olacak. Ac mi gel dediler yoksa tok mu hatirlamiyorum. Ac mi gidecegiz tok mu?Bir de nasil oluyor agrili mi? Tavsiyesi olan varsa alabilrim.tesekkurler
Sabah saat 10'da olacak. Ac mi gel dediler yoksa tok mu hatirlamiyorum. Ac mi gidecegiz tok mu?

Bir de nasil oluyor agrili mi? Tavsiyesi olan varsa alabilrim.tesekkurler
0
demirr
(22.01.18)
ameliyata ac gidilir.
0
England
(22.01.18)
Lokalse ac gitme yahu, tok git. Ameliyat sonrasi zaten yiyemeyeceksin.
0
mor oje
(22.01.18)
aç. iki tane çektirdim. biri kemiğin altındaydı o biraz sıkıntılı oldu ağrı sızı değil de işte mahalleden adam toplayıp dişe yükleniyor dan dan bi şeyleri kesiyorlar falan. bol bol ağrı kesici yutacaksın sonrasında çok bir olayı yok.
0
Jimmy McNulty
(22.01.18)
aç gitmen gerek. hemen sonra ağrı olmuyor akşama dogru oluyor. zaten antibiyotik ve agrı kesici verecekler. sanırım gömülü dişler? öyleyse bir hafta sıvı besleneceksin.

edit: benim dördü de gömülüydü. altlı üstlü çektiler, bir hafta arayla. bir hafta bir yanagım bir hafta bir yanağım mosmor ve kocaman şiş gezmiştim. ama ağrı falan cekmedim neredeyse hiç.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.01.18)
Tok gitmelisin ameliyattan sonra ağzını bile açmakta zorlanacaksın. Ben yirmi gün önce aldırdım. Bir kaç saat dişin şiş kalacak. Ben de hiç ağrı sızı olmadı.
0
opitseri
(22.01.18)
aç diyorlar ama bünyen çok hassas değilse biraz ye öyle git.
sonra uzunn süre rahat rahat yiyemeyeceksin
0
d e j i n
(22.01.18)
tok gitmelisin.
0
goodz
(22.01.18)
ben tok gittim, korkudan kustum.

ama tok git, lokal uyuşturuluyo zaten.
0
sttc
(22.01.18)
Tok git tabii ki de. Lokal anestezi oluyor diş ameliyatlarda.
Sonrasında saatler boyu yemek yiyemeyeceksin ağır bir ameliyat olursa.
0
chitosan
(23.01.18)
(35)

Çok değişik , asil bir kızla tanıştım, önemli!

riniminitin
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor. Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil biris
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;
2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor.
Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil birisi mi diyeyim bilemiyorum.

Yaşadıklarımı anlatayım, sizin bu konu ile ilgili bildikleriniz var ise tavsiyelerinizi bekliyor olacağım, sevgiler.

Öncelikle kız ilk tanıştığımızda yazışırken, "İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" dedi, ilginç birisi olduğunu buradan çıkartmıştım.  

Belli bir zamandan sonra buluşmaya karar verdik;
Buraları ben bilmiyorum, sen bir yer seç dedim ve bana "Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" dedi.
Salaş yerleri kesinlikle sevmiyor son derece şık böyle herkesin grand tuvalet giyinip gittiği fransız restoranlarını seçiyor, montunu kesinlikle kendisi çıkartmıyor ve herşeyi rica ediyor "Lütfen montumu çıkartabilirmisin?" gibi.
Masaya su gelince , "Benim için suyu açabilirmisin?",
meyve tabağı geldi "Bana üzüm verebilirmisin?"
ses tonu aşırı kibar ve alçak, 
şaşırdım açıkcası, ilk buluşmamızda oldukça kibar diye düşünmüştüm.
sonra ki  4-5 buluşmamızda hep bu tarz yerlerde geçti, genellikle yemeklerin yanında 1 bardak şampanya içiyor.
Klasik müzik, resim ve mimarilerle ilgileniyor , genelde bu konularda sohbet ediyoruz.

Neyse asıl kafamı karıştıran son olaylara geleyim, ben ev arkadaşım ve köpeğimle tanıştırmak için bizim eve davet ettim ve ne kadar daha çok erken felan desede köpeğimin hatrına ikna etmeyi başardım kendisini.

Bizim evin kapısında taksiyle durdu 30-40 saniye bekledim aşağı inmiyor, anladım ki kapıyı açmamı bekliyor kapıyı açtım, sonra eve yürüdük kapıya geldik lütfen montumu alırmısın, tarzı arkasını döndü, hemen montunu aldım, sonra "Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" dedi, içeri girince ev arkadaşımı gördü ve elini uzattı böyle öptürmek için, filmlerde ki, oda öptü.
Bi ara acaba bu kraliyet ailesinden felan mı geliyor diye düşündüm.

Neyse 1 saat kadar sohbet ettik, tanıştırlar felan geri giderken, "Benim için taksiyi arayabilirmisin?", "Montumu tutabilirmisin?", "Ayakkabılarımı giymem için sandalye getirebilirmisin?", "Eldivenlerimi giydirebilirmisin?" dedi. Açıkcası biraz sinirde oldum ama bayada ilginç geldi.

Bilerek mi böyle yapıyor yoksa özel bi kültürde mi büyümüş böyle olmuş.
Bunun ismi ne, kuralları varmı?
Örnek veriyorum ben bu kızla ciddi bir ilişkiye başlasam 1-2 sene sonra da böyle mi olacak bu?
Açıkcası ilk başlarda hadi nazdı oydu buydu, ben bir süre sonra bunları kaldırabileceğimi sanmıyorum.
Çok sinir bozucu özelliklede ayakkabısını giyerken bile sandalye istemesi.
0
riniminitin
(19.01.18)
Valla bana bu asillik değil de şımarıklık gibi geldi.
0
bego
(19.01.18)
Bana piremses hastalığı gibi geldi. Aynısını Türk kızları yapsa kezban deriz ama elin Fransızı yapınca asil oluyor işte. Kızın rol yapıp yapmadığını ancak kızın ailesiyle tanışınca öğrenebilirsin. Ailesi de böyleyse yüzde doksan gerçektir. Ailesinden böyle gördüyse kolay kolay değişmez.
0
dissendium
(19.01.18)
1600'lerde yaşamıyoruz, yol ver. Rol yapıyorsa ruh hastası, özü buysa daha da kötü.

Tabii ailesinin servetini de göz ardı etmemek gerek. 50 milyon euro ve üstündeyse bu tavırlar mazur görülebilir.
0
i was made for you
(19.01.18)
şu an titriyorum. kim olursa olsun bu ne hacıt ya. tanımadan gıcık kaptım. ona ümraniyede bir tavuk döner yedir de yazılımı düzelsin.
0
tukenmez adam
(19.01.18)
Sizi hizmetçisi yapmış hala ilginç diye yorum yapıyırsunuz. Kız kendine resmen uşak/kahya etmiş sizi. Bence huylu huyundan vazgeçmez
0
neysene
(19.01.18)
Fransiz kezbani sizin gözünüzde asil olmuş.
0
all girls dream
(19.01.18)
Şaka gibi bir hikaye. Ne işiniz var bu kızla hâlâ? Bu kadar saçma bir insan daha görmedim.
0
kulagina kupe olsun
(19.01.18)
hocam sen onun çevresine gir bakalım orada davranışları nasıl diğer insanlar yadırgıyor mu bu durum vs. açıkçası bu kadar nezaket yapmacık olmaz gibime geldi. cidden çok elit bir ailede yetişmişse durum böyle olabilir
ama bu kadar zerafet bize fazla gelir.

sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi (:
0
Ufuk
(19.01.18)
abi sen de ayaklarımı yıkar mısın de.
i.ytimg.com
kadının da sana karşı kimi görevleri olmalı :D onlar neymiş acaba.
öyle tek taraflı olmaz :)

lütfen duyurum için gönder butonuna basar mısın?
neyse ben bastım bu seferlik
0
güneyli çocuk
(19.01.18)
böyle yaşanmaz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.01.18)
Fransa'daki en kaliteli zengin okullar amerikan kolejleri miymiş? Benim en şaşırdığım kısım bu oldu valla. Hem bu kadar elegan bir Fransız düşesi, hem de amerikan kolejine gidiyor he...
Okulda mı öğrenmiş tüm bu gelenekleri acaba, sorsana bi.
0
Bruce
(19.01.18)
tamam bir kadın tabii ki centilmenlik ister, bunu direk söyleyecek kadar da "açıksözlü" olabilir. bir hanımefendinin montunu çıkarmak da eldivenini çıkarmak da gurur okşayıcı olur. ama bu iş resmen orta çağ roleplayine, shakespeare oyununa dönmüş. hanımefendiye söylerseniz yıl 2018, ancien régime paket olalı çok oldu, sonra napolyon savaşları oldu gene sıkıntı.

çok serin hikaye ama, yalan yok.
0
fast times at celiktepe cengizhan high
(19.01.18)
Bence çok renkli ve komik bir kişilik. Okurken bayağı güldüm. Yerinde olsam iyice tanımaya çalışırdım. Hayatında kaç kere böyle bir insanla karşılaşabilirsin Ki?
0
rabitelli
(19.01.18)
ne asili yahu bildiğin kibarımsı kezban. Türk kızı olsa gömeriz fıransız diye iltimas geçmeye gerek yok
0
KaraSakall
(19.01.18)
asillik bu mu?

çekilecek dert değil.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
KaraSakall +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
bir insanin bilincli sekilde boyle salak salak davranacagini sanmam. kiz bence ya sosyal deney yapiyor ya da coklu kisilik bozuklugu gibi bir hastaliktan muzdarip.
0
jimicik
(19.01.18)
Hakikaten serin hikâye, güldürdü en azından. Gerçekse sizin açınızdan çok vahim.
0
mslny
(19.01.18)
kıza saydırmaya gelmiştim ama çok üzerine gitmişler garibin. o değilde eldivenlerini sen nasıl giydirdin Allasen ya. o parmaklarını uzattı sen de takıştırdın öyle mi? dur ben bir deneyim evde.
0
for day to break
(19.01.18)
asil filan değil narsist.

"İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" - Bunu kendine hak görüyor, özel muamele istiyor.

"Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" - Hem salak, hem de etraftan nasıl görüneceğini fazla önemsiyor.

"Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" - Hizmet görmeye alışmış.
0
beyteper canavari
(19.01.18)
Çeşitli fiziksel özellikler/eksiklikler (ağır bir şeyi taşıyabilecek güçte olmamak mesela ya da elin kırık olması vs), bilgi eksikliği nedeniyle ("ben ispanyolca konuşamıyorum, siparişi sen verir misin?"), özel koşullar (dini inanç/yaşam tarzı gereksinimleri misal) veya güvenlik nedeniyle ("o semt tekin değil, tek başıma gitmeyeyim, sen de gelir misin" vs) değil de sadece ama sadece cinsiyeti nedeniyle çeşitli rollere bürünüp ayrı ve özellikle daha üstün muamele görmeyi bekleyen bir insanda problem vardır diye düşünüyorum ben.

Hikayeye inanmak istemedim ama dünya deliyle dolu, e kadın da size istediği her şeyi yaptırmış, neden gerçek olmasın demeyi seçtim.

Kaldı ki, ayakkabı giymek için sandalye istemekte garip bir şey yok herhalde. Bazı çizmeleri vs oturmadan giymek veya çıkarmak zor olabiliyor. Normal bir ayakkabı için istediyse o garip.
0
sopiro
(19.01.18)
Elit olup olmadığını bilemeyiz ama elitist olduğu kesin.

Ses tonu, davranışlarının kibarlığı, manipülasyon kabiliyetinin üzerini örtüyor.

Karşıdaki bir birey gibi davranmıyor, sorumlulukları manipülasyon kabiliyetiyle ve en azından açık bir dille karşıya yüklüyor.

Bilerek mi böyle yapıyor? insan bilmeden böyle yapamaz.
Bunun adı tekrar: Literal olarak prenseslik. Eminim modern prensesler dahi böyle değildir. O kadar da yapmacık bir durum.
Ciddi bir ilişkiye başlarsın ama kız seni ciddiye almayabilir, yörüngesinde kullanışlı biri olursun. Bu anlamda kız seni aldatır demiyorum. Tanımam etmem, belki hayatı prenses olarak yaşamak istiyordur, karşılığında sana sadakat vaat edip etmeyeceğini senin anlaman lazım zira emrine girdiğin biri istediği gibi davranır, hesap da vermez. Sen emrine girmeye razıysan, o da sana sadık olmaya razıysa allah mesud etsin.
Bu kesinlik naz değil. Naz başka türlü olur, biraz yokuşa sürersin, ağırdan satarsın...

Sıkıntı şu: Birbirinize uygun musunuz? Sana kibarca emreden biriyle olmak ister misin?
'Çok sinir bozucu'ysa bırak başkası çeksin derdini.

Ama ödül, ceza, şartlanma, köpek eğitimi gibi konularda biraz araştırmanda fayda var. Kız yarın bir gün derileri çeker, kırbacı çıkarırsa da şaşırma.

Kolay gelsin.

Edit: Fikrimi istersen, kız seçkin bir aileden gelmediği için elitist olabilir. Kültürlü bir arka planı ve çevresi olmadığı için böyle şeylere meraklı olabilir. Gerçek kraliyet ailesinde bu kadar ritüelli değildir bu işler. Kızın yine internetten tanışması da kendi çevresinden uzaklaşmak istediğini gösterebilir.
0
idexo
(19.01.18)
Kazara halvet olsanız neler olur, düşünmek bile istemiyorum.
0
femme vitale
(19.01.18)
ıyy :D

"bu ne amk manyak mısın" demedin mi?
gerçi bunu desen arkasına bakmadan kaçardı herhalde. neden böyle garip davrandığını "kibarca" sormadın mı?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
Ya bu yazdigin hikayenin aynisini kizin Fransiz oldugunu belirtmeden sanki Türkiye'de Türk biriyle yasamissin gibi herhangi bir foruma yaz ve gelen yorumlarda kizin kezbanlik derecesini ölc lütfen.

Vay arkadas ya!!! Yillardir sözlükte bizim milletin kizlarina giydirilen hicbir eksik sey kalmadi. Herkes yabanci hatun bulun, bunlarin derdi cekilir mi diyor. Senin anlattigin hikayeye bakiyorum ve sok icindeyim.

Böyle insanlarin kahri cekilir mi ya :O
Bir de komik yani :D Ben su an böyle bir kiz acaba sevisirken nasildir acaba, diye düsünüyorum. "Canim rica etsem o bacagimi biraz daha kaldirabilir misin!!!1111!!11! "
0
chitosan
(19.01.18)
idexo +1

Gerçek prensesler böyle değil. Valla, fıkra gibi olacak ama bir Alman, bir İngiliz ve bir de Danish prens / prenses tanıyorum. Bu hareketlerin bazıları yapılıyor, evet. Ancak eldivenimi giydirir misin, ı-ıh. Bir de genç olanlar asla el öptürmezler. Gayet de normal senin-benim gibi oluyorlar, sadece oturmayı kalkmayı ve nazik konuşmayı biliyorlar. Bence kızcağız özenti.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
ahah, femme +1. bence sevişip, ardından güncelle bu soruyu. ben meraktan birlikte olurdum sanırım fklds.

bunun asalet olmadığının sen de farkında olmalısın, sadece bu durumdan eğleniyorsan gözlem misali bir süre daha vakit geçir, yoksa durma bile iki saniye. prim vermeyin şöyle insanlara lütfen. /:

ha bir de, bir kere de sen de absürt bir talepte bulunsana, ne oluyor bakalım, gözleri fal taşı gibi açılıyor mu? kendi silahıyla vur, deneysel takılmak müstahak buna.
0
treamorg
(19.01.18)
Evlenseniz ayak tırnaklarını da sana kestirir bu. Ütüyü, bulaşığı hep sen yaparsın.
0
femme vitale
(19.01.18)
sen ciddi ciddi kraliyet ailesi mensubuyla tanışabileceğini düşünmüyorsun dimi
0
regardless of what they say
(19.01.18)
Olm değişik bi tecrübe işte, ben olsam bırakmazdım, biraz daha uğraşırdım açıkçası. Seviyorum değişik tipleri. Ama 1-2 sene süreceğini sanmam. Bu tarz tipler genelde seni tamamen köleleştirdikten sonra sıkılıp terk ediyor.
0
roket adam
(20.01.18)
Bu kadin asilse ben lordlar kamarasindanim.
0
i m sick tired
(20.01.18)
hacı ilginç bir kadınmış.
zenginse idare et.
0
alt4y
(20.01.18)
bana daha mistress bir arkadas da kendisine submissive slave ariyor gibi geldi. kirbacin sapini kicinda görene kadar sabret bakalim nereye kadar gidecek :)
0
eriksatie
(22.01.18)
0
AlsterWasser
(22.01.18)
Bu kız elit filan değil, resmen rol kesiyor :). Bulgularımla konuşayım.

1) Elit bir insan karşısındakinin yüzüne ''Lütfen kısaltma kullanma.'' demez. Ya bunu görmezden gelerek devam eder ya da arkadaşlığını bitirir. Ki ben yazım kuralları için arkadaşlığı bitirmeyi seçmezdim.

2) ''Kızlar rezervasyon yaptırmaz'' buna güldüm. Kızın içinde gram feminizm duygusu yok.

3) Eldiveni çıkartma gibi gelenekler eski yüzyıllara ait bir şey. Yüzyılımızın insanı değil. Kaldı ki bu kadar ''elit'' bir insan, bu durumu kültürel farklılığa yorum anlayış gösterir. Mutlaka benim dediğimi yapacaksın, yoksa külahları değişiriz tadında bir cevap vermiş ki kesinlikle üslup bozukluğundan başka bir şey değil.

4) Takside kapıyı açma olayına geleyim. Bu kültürel farklılık, Fransa'da açıyorlar mı bilemiyorum ama bir Alman kadına karşı bunu yapsan, ikinci buluşmayı kaçırırsın. Çünkü onlar da bunu kadını güçsüz yerine koymak olarak algılıyor.

5) Hesabı ilk buluşmanızsa sana kasabilir, fakat ikinci veya üçüncü buluşmanızda sana kasacak kadar kezbansa uzaklaş :).
0
break your happy home
(24.01.18)
(10)

İçiniz sıkılıyor, ruhunuz daralıyor mu?

Tersidüzükilec
Böyle olunca ne yapıyorsunuz? Nasıl kendinize geliyorsunuz?
Böyle olunca ne yapıyorsunuz? Nasıl kendinize geliyorsunuz?
0
Tersidüzükilec
(15.01.18)
Kendime hemen bir meşgale buluyorum.
0
simderun
(15.01.18)
İçmeye gidiyorum. Şimdi de öyle.
0
pavlis
(15.01.18)
sporla ter değil kasvet atmış gibi oluyorum. o an spor yapma şansım yoksa internette artık kimse girmediği için örümcek ağı bağlamış bir forum bulup, alakasız alakasız tartışmaları okuyup, maksimum üçüncü sayfaya kadar kim haklı kim haksız bulmaya çalışıyorum, bazen herkes çok mantıklı ve saygılı yazıyorsa bunu kendime yediremiyorum ve içlerinden birinin nick'ine tıklayıp başka konularda savunduğu görüşe tezat bir şey yazmış mı ona bakıyorum, bulursam rahatlıyorum bulamazsam daha da sinirlenip internet geçmişini siliyorum ki bir daha aynı yere giremeyeyim. internete girme şansım yoksa kağıda üçgen çiziyorum, içine illüminati gözü yapıp gözün içindeki göz bebeğini yılan göz bebeği gibi düz çizgi yapıyorum, sonra o çizgiyi çapraz çizgilerle yıldız haline getiriyorum. sonra üçgeni aynalayarak bi üçgen daha çiziyorum, içine illümi...
0
onemoremile
(15.01.18)
Oluyor arada her insan gibi.Hayatımda ki iyi şeylere odaklanıyorum.Güzel bir müzik açıp kaldığım yerden devam ediyorum hayata.
0
lorensoth
(15.01.18)
yürüyom ben geçiyo.
0
evde liyakat kalmamis
(15.01.18)
Uyuyorum.
0
Amaranta ursula
(15.01.18)
bana bu durum çok sık oluyor. ve kolay kolay atlatamıyorum.
içimde mürekkep patladı deyince yakınlarım anlıyor. yardımcı olamaya çalışıyorlar.

ama genel olarak telefonu kapatıp kendimi odaya hapsediyorum. dünyayla iletişimimi koparıyorum.
daha beter oluyor. en az 1-2 hafta zaman kaybediyorum bu şekilde.
0
foster
(15.01.18)
Spor yap. Harekete gec.
0
chitosan
(15.01.18)
hayır, olmuyor.
0
pangea
(15.01.18)
zaten senin önceden planlanmış bir aktivite listen olmalıydı ve bu duruma düşmemeliydin, daha fazla hobi edinmelisin dostum ve kendi kendine kalıp düşüncelere dalma. optum bye
0
onunsihirlikelimesivar
(15.01.18)
(12)

Kokan arkadaş sorunu

işimdeyim gücümdeyim
Çalıştığım yerde bir arkadaş var.Evli, genç bir adam.Abi adam kokuyor ya. Bak 30 saniye önce yanıma geldi gitti böyle ağır bir koku olamaz, içerisi kokuyla doldu. Bildiğin 1 ay yıkanmamış insan kokusu.Sorum şu:Bu tip insanlar gerçekten hiç banyo yapmıyorlar mı yoksa bir hastalık falan mı bu? Bir de
Çalıştığım yerde bir arkadaş var.
Evli, genç bir adam.

Abi adam kokuyor ya. Bak 30 saniye önce yanıma geldi gitti böyle ağır bir koku olamaz, içerisi kokuyla doldu. Bildiğin 1 ay yıkanmamış insan kokusu.

Sorum şu:
Bu tip insanlar gerçekten hiç banyo yapmıyorlar mı yoksa bir hastalık falan mı bu? Bir de karısı falan demiyor mu sen kokuyorsun diye? Bu adamla bir de aynı yatağa giriyorsun düşünsene. Allah sabır versin.
0
işimdeyim gücümdeyim
(15.01.18)
adamda var mıdır bilemiyorum ama terleyince bayat balık gibi kokma hastalığı diye bir şey var :(
0
evde liyakat kalmamis
(15.01.18)
evet var böyle insanlar. banyo fobisi olan var. temizliğin gereksiz olduğunu düşünen var. kadınlar kulubunde denk geldim bende. iğrenç yahu.
0
elorelia
(15.01.18)
hastalık boyutunda koku yayan insanlar var. o da onlardan olabilir.
0
hosein
(15.01.18)
Onun yaninda sanki baska insanlardan bahsediyormus gibi konusun.

"Ya banyo yapmayan insanlar var, inanabiliyor musun!" gibi.
0
chitosan
(15.01.18)
var. is gereği Hintlilerle çok muhattap olmam gerekiyor. Böyle bi koku yok. 2 tip var. 1’i dini sebeplerden dolayı sık banyo yapmayan, diğeri ise sırf kori kokan Hintliler. bi kez kalbim sıkıştı kokudan.
0
allanpoe
(15.01.18)
Çare; (git: )kokuyorsun.com
0
old possum
(15.01.18)
ben de iiş yerinde benzer birisiyle karşılaştım bir dönem aynı odada oturmak zorunda kalmıştım kokuya dayanamadığım için sürekli camı açıyordum adam da kızıyordu içeride klima çalışıyor diye. neyse ki başka odaya geçtim arada benim odama gelince de aşırı fena oluyorum ama bu sefer direk kusma moduna geçiyorum elimde olmadan. onunla aynı odada oturmak zorunda kalsam ne yapardım nasıl bir bahane ile orada oturmak istemediğimi söylerdim bilmiyorum. dışarıdan bakınca üstü başı temiz gözüküyor halbuki.
0
iwillsee
(15.01.18)
bence yıkanmıyorlar. yıkan diye evine gönderdiğim lise stajyeri çocuk oldu; 2 tane de stajyer kız oldu ki, kimse kırılmasınlar diye bir şey söyleyemedi ama öldük bittik. Bahsettiğim gençler ülkenin en iyi üniversitelerinde okuyorlar. hormonları çalışıyor anlıyorum ama yıkanan bir insanın böyle kokması söz konusu olamaz.
0
tiny penny
(15.01.18)
bence uyarin, yani bir ihtimal bilmiyor olabilir, csit cesit insan var, en basitinden su faturasindan girip ne kadar su kullandigina, hangi sampuanin en iyisi olduguna dair sorular, her gun dus almanin faydalari, topluma sorumluluklarimiz vs vs gibi bir sekilde karsi tarafin anlayacagi hale getirebilirsiniz.
0
mavicorap
(15.01.18)
10 kg tuz al adamı yatır başka türlü geçmez. bazı insanların ağır kokuları var.
0
mikahakkinen
(15.01.18)
bazı insanların kendilerine has cilt kokusu olabiliyor ama dikkat edip her gün duş alsalar, temiz giyinseler koku falan kalmaz. dikkat etmediklerinden, kötü kokmayı ve pis olmayı umursamadıklarından kokuyorlar.
0
pinkpeony
(15.01.18)
Kadınlar kulübünde bir başlık vardi, kadim kocasının yikanmamasindan, pis olmasindan şikayetçiydi. Adama duşa zorlayinca adam ağlıyormuş vs. Aklıma bu geldi, bunun gibi bir şey de olabilir.
0
cabiday
(15.01.18)
(19)

Küçük şeyler..

firemanjonny
Merhaba dostlar, -dikkat biraz uzun olabilir-Yaklaşık 2 senelik evliyiz. Birkaç gün evvel evde oturuyoruz karım çay yapmıştı sağolsun içtik. Fincanı koltuğun elimi de zaman zaman dayadığım yanına bırakmıştım. Çay bitti, aradan bir saat kadar geçti, fincanı bıraktığım yeri tamamen unutmuşum, güzel b
Merhaba dostlar,

-dikkat biraz uzun olabilir-

Yaklaşık 2 senelik evliyiz. Birkaç gün evvel evde oturuyoruz karım çay yapmıştı sağolsun içtik. Fincanı koltuğun elimi de zaman zaman dayadığım yanına bırakmıştım. Çay bitti, aradan bir saat kadar geçti, fincanı bıraktığım yeri tamamen unutmuşum, güzel bir dirsek darbesiyle şangır diye koltuğun arkasına düşürüverdim. İçinde yarım yudum kadar çay vardı döküldü haliyle birazı duvara da geldi.
Buraya kadar normal (bence) sonrasında olanlar:
- Ya napıyosun aşkım yaa off.
- Tamam ya pardon, ben halledicem şimdi hemen.
- Ya hallet halletme zaten çok dikkatsizsin, o oraya koyulmaz, daha önce de söyledim sana.
- Kaza yahu, iki dakkaya tertemiz yapıcam koltukta bişi yok.
- Ama sana dedim dimi, bak dikkatsizsin nolcak şimdi orası, kendi bıraktığın yerden düşürdün.
Tansiyon artmaktadır. Mutfağa gidilir ıslak mendil alınır. Çünkü saten boyalı duvar ve parke harici bi yere gelmemiştir, yüzeysel yani.
- Ya bi insana söylersin de yine mi yapar, çocuk olsan neyse ya.
- Bak, kasten yapmadım, oldu bi kere.
- Takımda eksildi şimdi, varya bu kadar olunur yani.
Kaynama noktası aşılmıştır. Artık gelsin bağırmalar.
- Ben türkçe konuşmuyor muyum! Kaza. Neymiş kaza.
- Kaza üstüne kaza, bıktım artık.
- SENİN ŞUAN CANIN SAĞOLSUN DEMEN GEREKMİYOR MU? CANA MI KIYDIK YA.
- BIKTIM ARTIK ANLADIN MI ETRAFINA Bİ BAKMIYOSUN.
- YA ZATEN BENİM DE HOŞUMA GİTMEYEN BİŞEY AMA SEN KÖRÜKLÜYOSUN DAHA ÇOK.
- BAK SANA SÖYLEDİKLERİMLE İLGİLİ, SENİN EVLE İLGİLENMEMENLE İLGİLİ ÜST KATIN KAPI KİLİDİNİ TAMİR DEDİM ONUDA ÖTELEDİN. EVİ ÖNEMSEMİYOSUN.
- ALLAHIM YARABBİM, YAHU BARDAK BU BARDAK. NE EVİ NE KİLİDİ. AYRICA BAKTIM KİLİT SAĞLAM.
- BENDE İLGİLENMEYECEĞİM ARTIK ÇÖKSÜN EV.
- DOKTORA GİDELİM Mİ İSTERSEN?
- TEMİZLERKEN ZATEN İNSANIN CANINA YETİYOR, SENDE BATIR HER AKŞAM.
- FESUPANNALLAH.
Bu arada çoktan temizlik yapılmış bitirilmiştir, hatta ıslak mendile çaydan çok toz gelmiştir.
- SEN BENİM SEVMEDİKLERİMİ ÇOK İYİ BİLİYORSUN AMA BU KONUDA KENDİNİ HİÇ KASMIYOSUN.
- YETER YA ÇOCUK GİBİ AZARLANMAZ. OTUZ YAŞINDA İNSANIZ BU NEDİR BÜYÜTÜLECEK BU KADAR.
- EVET OTUZ YAŞINDASIN AMA ÇOCUKTAN BEKLENECEK HAREKETLER YAPIYOSUN.
(İç ses: elim kırılsın inşallah.)
- BAK BENİMDE DİKKAT EDİP SENİN ETMEDİĞİN ŞEYLER VAR AMA BÖYLE BÖYLE DİLE GETİRMİYORUM.
- NEYMİŞ ONLAR ACABA.
Hemen 2 güçlü iyi verilir. Savunma olarak mazeret sıralanması izlenir.
- DEMEK Kİ SÖYLEMEK VAR, BİDE AZARLAR GİBİ SÖYLEMEK VAR.
- DİKKATSİZSİN İŞTE HEMDE GENELDE.
- ALLAH BU AKŞAM SANA BİR KOZ VERDİ DİYE SON GRAMINA KADAR KULLANIYORSUN.

Söylememe gerek var mı bilmem ama erkek olan benim . Bu böyle yarım saat kadar daha gitti.

Netice: 24 saat küs kalma. Gün içinde hiç mesaj yazmama (karşılıklı). Nota verme. Stratejik derinlik.

Soru: Şimdi ne yapmak lazım gelir, o mu haklı, sussam daha mı iyi olurdu yoksa daha mı beter. Tekrarında ne halt etmeli. Bir işe girse psiko ruh haline faydası olur mu?

edit: 10 yıllık sağlık sektörü deneyimi var (laboratuvar teksnisyeni) çalışmıyor, çocuk yok.
0
firemanjonny
(11.01.18)
Yakın zamanda boşanmış biri olarak okurken güldüm doğrusu. Erkeklerin en büyük sorunu bu kavgayı çay bardağı ile ilgili sanıp onun üzerine savunma yapmak. Dolmuş kadın bir şekilde, konu bardak değil, çok daha fazlası. Yapmadığınız tüm şeyler ve sallamadığınız tüm uyarılar. Hele çalışmıyorsa daha da fena tabii (çocuk var mı yok mu bilmiyorum). Nasıl normale döneceğiniz beni aşar, ben bekarlığa döndüm :)
0
whoosie
(11.01.18)
İşe girsin acil, bu hayat böyle geçmez. Mesele bardak çanak değil belli ki, sıkıntı başka bir taraftan.

Sen haklısın.
0
cay koy geliyorum
(11.01.18)
Siz dolmussunuz birbirinize karsi, cay bahane. Hatta Memet Ali Alabora'nin deyimiyle "Olay bir iki cay degil kardes, hala anlamadin mi". O evle ve evlilikle ilgili bir seyleri biriktirmis biriktirmis icinde, bazi seylere sinir olmus halihazirda bol bol. Simdi caydan cikarmis. Bugun o cay devrilmese, yarin tabak dusecek ve ona sinir olacak.

Eger evde temizlik yapiyorsa, disari cikmiyorsa zaten "Butun gun ben temizliyorum, sen gelip dikkatli davranmiyorsun" demesi cok normal. Ben iki haftada bir derinli temizlik yapsam, koltuga popomu koymaya kiyamiyorum. Bir "Evden ben ciksam da, hic kullanmasam, hic kirlenmese" kafasi oluyor. Benim oturmaya kiymadigim yere birisi "Oooh, evim ne rahat" deyip oturursa sniper ile avlarim; ki titiz bir insan sayilmam. Yani, o psikoloji ile empati yapabiliyorum. O yuzden, ev islerini paylasmiyorsaniz, onlari paylasabilirsiniz Boylece o da evin her santimini sahiplenmek zorunda hissetmez. Ayrica calismiyorsa butun gun evde sizi bekliyor demektir. Siz de hakli olarak yorgun gelip "Soyle bir dinleneyim" deyip onun istedigi kadar ilgi gosteremiyorsaniz, ona da dolmustur. Ozetle calismak iyi gelebilir. Belki de su an size hizmet ediyor gibi hissediyor ve nasil bir karsilik bekliyorsa onu alamadigi icin daha fazla hizmet edesi gelmiyor da olabilir.

Tabii boyle boyle siz de doluyorsunuzdur. Yarin bir gun kucuk bir seye patlayan siz de olabilirsiniz. "Iki saattir seni bekliyorum, hala hazirlanamadin mi" olur yakinda mesela. Haklilik, haksizlik durumu yok ortada. Bir tane dirdir etmedigi surece duyulmadigina inanan bir kadin ile kadinin deveyi pire yaptigina inanan bir adam var. Bana gore ikisi de hakli. Ikisinin de sesi duyulmuyor. Bu haklilikta da bir kazanan yok.

Bir de bu isler yatakta da onemlidir. Bilmiyorum nasilsiniz; yatak alev aliyor da olabilir, bu ara isler kesat da olabilir. Oraya da dikkat.

Bunun otesinde bir cift terapistine gidebilirsiniz. O bu tarz kucuk seylerin kar topu gibi toparlanmasina engel olabiliyor. Daha sakince cozebiliyor aradaki meselenin derinini.
0
aychovsky
(11.01.18)
Bu olayda haklı haksız yok çünkü önceki olayları bilmiyoruz çünkü siz çift olduğunuz için sürekli berabersiniz ve sürekli anı-olay biriktiriyorsuz.
Kısacası iki taraf da dolmuş. İmkan varsa çift terapistine gidin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.01.18)
kadın tarafı bence yeteri kadar dolmuş onu çok iyi anlayabiliyorum. sorun çayı dökmen değil yani. erkek olarak dümdüz bakıyorsunuz olaylara hiç empati yapmıyorsunuz. bence kadın haklı ama bir yerde patladığı için haksızmış gibi gözüküyor. aile terapisti +1
0
sta
(11.01.18)
Naclzane tavslyem, çocuk yapmayın. Ben yaptım ondan biliyorum. Ağzıma da sıçsa eyvallah demek zorundayım.
0
insomnia
(11.01.18)
İçip sarhoş olun öyle konuşmayı deneyin. Bağırmadan tartışmayı becerir, empati kurarsanız sorunlar ve çözümler daha gerçekçi olacaktır. Erkek tarafı alttan almalı asıl sorunu öğrenmeli. Erkek kavga kazanamaz, barış antlaşması tek çözümdür. Denendi %100 çalışıyor.
0
hasmetizm 2046
(11.01.18)
Evet, konu çay değil.
Pratikte ne yapacaksınız? Akşam gelince "Gel kouşalım şimdi, konu çay değil, biliyorum" diyerek konuya başlayacaksınız.
Eşiniz çalışıyor mu? Çalışmıyorsa kendini evin hanımı ve sizin eşiniz olaraka görmek istiyordur, evin hizmetçisi olarak değil. Her ne kadar öyle düşünmeseniz bile düşünmeden yaptığınız bazı hareketleri o bu şekilde yorumlamış olabilir. Kavganın haklısı haksızı yok, işin acı gerçeği kazananı hiç olmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(11.01.18)
Şimdi şunu yapmak lazım gelir:
Fincanı bi daha koltukta bırakma. Evet, bu kadar basit bu işin çözümü.

Bu bir alışkanlık, değiştirme şansın olan bişey.
Fincanı koltukta bırakmamak sende bişey eksiltmez. Ona senin kendini, onu, evinizi önemsediğini hissettirir.
Kadınlara çoğunlukla iş ağır gelmez. Elinde olduğu halde yapmadığın şeylerin olması ağır gelir.

Benim eşim de fincanı masanın sehpanın en kenarına köşesine koyar. koltuğun kenarına da koyardı onu şimdi yapamıyor kolçak müsait değil. 36 yıldır nedenini çözemedim bunun. O kadar saçma ki. Anlayamıyorum bi türlü. Bi keresinde kucağında çocuğumuz varken dirseğiyle çarptı, çocuk sıcak çayla haşlandı. Yaz günü. Minicik daha. Adam ondan bile akıllanmadı, çocuk 20 yaşında, onun fincanı hâlâ sehpanın köşesinde. İp cambazı gibi dolaşıyorum evde, eteğim, elim kolum çarpmasın diye. Çocuğu ayrı kolla, kendini ayrı kolla, eşyayı ayrı kolla. İçimizden biri davranışını değiştirmeye gerek duymadı diye yaşananlara bak.
Olmama olanağı varken tüm bunları yaşamaya ne gerek var?

Daha önemlisi saygını, güvenini yitirmeye başlıyorsun. Basit bi neden sonuç mantığı bu. Nasıl göremez diyorsun. "Demek ki önemsemiyor"a geçiyorsun oradan. Zamanla "ne kendine ne bana ne evimize ne yaşamımıza saygısı var"a kadar gidiyor bunun ucu. Kavgaların ana nedeni işte bu. çayfincanı gitmiş, duvar kirlenmiş değil. Önemsenmek, önemsemek, onu rahatsız eden veya yaşamınızı olumsuz etkileyen davranışlarını iyileştirme yönünde çaba harcamamak.

Sen ona rahatsız olduğun konuları söylemiyormuşsun. Onu da yapma. Söyle ki bilsin, görebilsin. Değiştirme yoluna gitmezse tekrar hatırlat. İçinde biriktirme. Sonra böyle hiç olmadık bi zamanda sonuç alamayacağın tarzda dile getirirmeye başlarsın.

Evlilik emek istiyor. Ne kadar emek o kadar sağlıklı sürdürülebilir ilişki. Tek taraflı değil, her zaman iki taraflı emek.


@insomnia, yanlış düşünüyorsun. çok yanlış hem de.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.18)
daha önce bu tip sakarlıklar yapmış mıydın? yaptıysan eğer ben de sinir olurdum açıkçası.
0
elorelia
(11.01.18)
hayırlısı olmuş, boşver.

www.google.com.tr
0
naksidil
(11.01.18)
herkes sağolsun, epey güzel yapıcı yorumlar var, sorulan olmuş böyle sakarlıkları nadiren yaparım sık değil. çocuk yok ama istiyoruz, yapma diyen olmuş ama yapıcam sapına kadar derby. İkili ilişkimiz çok güçlü, tutku oranı kararında hatta bana göre bazen fazla, temizliği o yapıyor ama yardım etmişliğim vardır, hatta bi keresinde dışarıdaydı evi temizledim sürpriz mahiyetinde, istisnasız her akşam sarılıp ya kitap okuruz ya film izleriz, ya meyve yeriz. Yani demem o ki yazdıklarım çok olumsuz bir profil çıkarmış ortaya aslında iyiyizdir yani.
0
🌸firemanjonny
(11.01.18)
sorun çay değil, erkeklerin anlayamadığı şey bu zaten. sen kadını üzmüşün, evle ilgilenmiyorsun demiş ya eminim sallıyorsundur bir şeyleri, bıktırmışsın, onun da artık sabrı kalmamış. konuşma arasına not ekleyip bi çay yüzünden sana yaptığına bak dememizi istiyorsun anladığım kadarıyla ama onu sallama bunu sallama hareketlerin yüzünden kadını bezdirdiğini düşünüyorum.
0
pamuk helvalar cebe
(11.01.18)
heheh. sanıyorsun ki bir senin karın böyle yapıyor, bir sen talihsizsin. ama öyle değil. kadınların huyu böyle abicim. boşansanız ve kendine başka eş bulsan o da böyle olacak.

şimdi bir fıkra var. kadın doktora gitmiş demiş ki, "biz kocamla anlaşamıyoruz. kocam eve geldiği an tartışmaya başlıyoruz, bütün gece kavga ediyoruz. oysa onu çok seviyorum. buna çok üzülüyorum, var mı bir çaresi?"

doktor demiş ki, "çaresi basit. sen kocan eve gelince eline bir bardak su al. ne zaman ki tartışacak gibi olsanız onu yudum yudum içmeye başla. kocan seni öyle görünce birden yumuşayacak, hiç tartışmayacaksınız"

bir hafta sonra kadın tekrar doktora gelmiş. "doktor bey harikasınız. elime bardağı alıp ağır ağır içiyorum ve kocamın siniri hemen geçiyor. çok teşekkür ederim. suların şifasından ruhu dinleniyor kocamın sanırım. bu nasıl oluyor?"

doktor : "suyun pek bir etkisi yok aslında. sadece senin susmana yardımcı oluyor."

böyle seksist bir fıkra yazmak istemezdim ama gerçek bu. kadınlar konuşur. ben de kadınım ve bir şeye azıcık da olsa bozulduysam susmam. inan bunun farkında olduğum için kendimi çok dizginlemeye çalışıyorum ama yok yani. rahatlama aracı mıdır nedir bu konuşmak bilmiyorum ama, kendimi tutamıyorum ağzımdan istemsizce çıkıyor o kelimeler.

erkeklerin sorunu ise bunu kabullenememek ve her şeye bir cevap vermek. sevgilim böyle bardak kırsa ben de eşin gibi söylenirim. tabi asla kavgaya dönmez. ben biraz söylenirim, sevgilim cevap vermez ve konu kapanır. sorun senin hala ne yapılacağını bilmiyor olman. eşini bir şekilde susturman lazım. bir yandan ortalığı temizlerken bir yandan konuyu değiştirebilirsin, o konuşurken ani bir öpücük verebilirsin, onun o sinirli haline bir süre bakıp gülebilirsin, (sen gülünce daha çok sinirlenecek, o anda "ya çok güzelsin ondan gülüyorum" falan demek çok taktiksel ve muhteşem bir cümledir) ya da hiçbir şey demeyebilirsin. benim favorim ani öpücük :)

sevgiler, mutluluklar. ayrılmanızı gerektirecek bir durum yok bence, böyle devam.

tavsiye olarak, biraz psikanaliz okuyun. önce sen oku, faydalı bulduklarını "ya geçen de şöyle bir şey okudum" diye eşine de anlat. cinsiyet çatışmaları hakkında çok güzel şeyler demişler. ben bir kadın olarak kadın bilinçaltının ne olduğunu, tabi bir de nasıl düzeltileceğini öyle öğrendim. hala beni tam düzeltemedik ama bakalım işte çalışıyoruz :D

ayrıca o bardağı da koltuğa koymayıver, az dikkat et yani çok zor değil :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(11.01.18)
ayyyynı bizim kavgalarımız ayyynı. biz de iki senedir evliyiz. ben kadın tarafiyim. olay aslında şu, kadının kafasından geçenleri söylüyorum:
- çok dikkatsiz, halbuki dikkat etse ev daha az dağılacak, eşyalar sağlam kalacak. söylememe rağmen dikkat etmiyor, bana ve temizliğe verdiğim emeğe saygısı yok, eşyalarımıza saygısı yok.
- geçen kilide bakmasını istedim ama sallamadi, dikkat et dediğimde de sallamiyor. benim lafımı dikkate almıyor ama sonucunda bardak kırılıyor takım bozuluyor olan bana oluyor.
- haklısın dikkat etmeliydim demek yerine kazaydı işte diyerek bir de beni susturmaya çalışıyor. halbuki ne var haklısın karicim dikkat edeceğim dese sirinlik yapsa?

şimdi bu noktada kim haklı bilemiyorum çünkü diğer olayları bilemiyoruz. ama şunu kesinlikle diyebilirim ki çalışmıyor olmak insanı takıntılı hale getiriyor. kendisi dolmuş baya bir, yani o da aslında "tamam kirildiysa kirildi napalim önemli degil" diyebilirdi ama hem sizin tavirlariniza karşı çok dolmuş hem de bir başka meşgalesi olmadığı için evin düzenine takılmış durumda. bir de maddi durumunuz yeni bir takım almak için çok iyi değil ise ondan da gerilmiş olabilir, kendimde olduğu için diyorum.

biz eşimle bu kavgaları şöyle aştık, ben "önemli değil olur öyle" demeyi öğrendim, eşim de daha dikkatli özenli bir insan olmayı öğrendi. karşılıklı alttan alıyoruz.
0
who cares wins
(11.01.18)
Cevaplarin bir kismi yapici, mantikli olmus ama lütfen firsatini buldugu icin gelip mizojenik yorumlarini baslik altina kusan insanlari dinlemeyin.
0
chitosan
(11.01.18)
Bir de kadinlari anlamak zor derler; suraya hemen hemen her kadin hatta birkac erkek dahi ayni seyi yazdiysa derdimiz belli demek ki.

Azicik akli olan adam donunda sallar bizi de iste aklinizi kullanmiyosunuz. :)

4 senelik sevgilimle 2 senedir kavgamiz, kuslugumuz olmamistir (tartismalar disinda tabii). Sirri ne biliyor musun? Womanizer falan degil, hatta ikinci sevgilisi falanim. Adam sadece akilli. Cozdu beni.

Bagiriyorum; ozur diliyor, o hakliysa susup bagirdigima utandiriyor. Kusunce zorla gelip sarilip opuyor. Yapma dedigim, sitem ettigim seyler icin CABALADIGINI gosteriyor. Bunlar yani, atla deve degil.

Ha bu demek degil ki erkekler kadinlari hep pohpohlasin. Ama bizim kendimizi ifade etme seklimiz bu maalesef. Cok sey konusuyoruz ama asil problemi aciklamiyoruz. Bunun da sebebi su, biraz psikopatca ama; "beni azicik onemsiyorsa kendi anlar". Her seyi biz soyleyince de kiymeti kalmiyor cunku.

Neyse umarim cozersiniz, bence su an kendini baya onemsiz hissediyor.
0
piremses
(12.01.18)
@primses,
"Biz böyleyiz maalesef" demek, karşındakinden seni olduğun gibi kabul etmesini bekleyip, onun değişmesini beklemek doğru değil. O konuda hatalısın.

Onlar da ayrıntılı düşünmeyi yapamıyorlar. Yapıları müsait değil.
Ne oluyor; yanlış anlıyor, anlayamıyor, zorlanıyor. Bir-iki derken "öehh" diyor ipin ucunu bırakıyor.

Konuşmak en güzeli. Konuşup iki taraf için de olurunu bulmak en doğrusu, en güzeli.

Adam denklem çözer gibi bizim bilinmeyenlerimizi aramak yerine daha güzel şeylere vakit, enerji harcayabilir. madem seviyoruz neden bunu esirgeyelim ki onlardan değil mi?
Bizim açımızdan bakınca da; onun sevgisini bize değer verdiğini, söylemediğimiz ama anlamasını beklediğimiz şeylerle sınamak, ölçümlemek bizim için de sağlıklı bi durum değil.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.01.18)
@hayat, benim bahsettigim kendini degistirmek degil ki. Alttan alinca karakterinden odun vermek olmuyor bu. Ha surekli teror de estirmiyoruz ama sorunlarin cogu duyuru sahibininki gibi oluyor. Ben karsimdaki degissin demem ama zaten bahsettigim gibi biriyle birlikte olurum. Onu demek istedim.

Bu spesifik olay uzerinden gidersek, aksiyon almasi gereken taraf kesinlikle erkek tarafi. Bulasigi etrafa birakmak karakter degil ki degismesini istemek kotu olsun.

Bin kere de soylenmisse ya bunu yapmayacak, ya da takmayan biriyle birlikte olacak.

Burada diyebilirsin ki "kadin neden buna takilmayi birakmiyor?". Bu karakter iste, asil o degisim istemek oluyor bana gore.
0
piremses
(13.01.18)
(25)

çok sinirlendiğinizde..

MandMs
kendinize ve başkalarına zarar vermeden kendi halinizde; eşyaları kırıp dökme, fırlatıp atma veya sağa sola vurmak gibi huylarınız var mı? varsa normal mi?
kendinize ve başkalarına zarar vermeden kendi halinizde; eşyaları kırıp dökme, fırlatıp atma veya sağa sola vurmak gibi huylarınız var mı?
varsa normal mi?
0
MandMs
(10.01.18)
ben çok sinirlenince iki şey yapıyorum. çocukluktan kalma alışkanlık. biri dizimi yumrukluyorum. çünkü çocukken dizimde bir sorun vardı. dizimi yumrukladıkça canım yanardı.

bir de kolumu ısırıyorum.

en son bir önceki iş yerinde klavyeyi duvara vura vura kırmıştım, eski kız arkadaşımla kavga ederken arabaya yumruk atmıştım.

iyi geliyor gibi o an ne bileyim. sinirlenmeyeli baya oldu.
0
kablelvuku
(10.01.18)
Ben sinirlendiğimde kırıp dokmem ama sinirimi de tam olarak atamam. Içimde patlamış gibi hissederim.
0
femme vitale
(10.01.18)
Kesinlikle yok. Normal olduğunu da düşünmüyorum. Çok sinirlendiğimde çok yüksek sesle müzik dinlerim ben. Beni sakinleştiriyor.
0
windowsguvenlikduvari
(10.01.18)
çok sinirlenirsem evet. normal mi bilemem. başkasına veya kendimize fiziksel zarar vermediğimiz sürece eh.
0
elorelia
(10.01.18)
hocam bunlar hep şiddete meyletmek.. Ben çevremde bu şekilde davrananlardan uzak duruyorum. bugün eşya kıran yarın beni dövmeye kalkar.
0
lcha
(10.01.18)
Normal olup olmadığını bilemem ama eşyalarıma zarar veririm. Ama sinirlendiğim şeyler genelde kırdığım şeyler oluyor. Örneğin fare tutukluk yapıyorsa kırıyorum. Tıraş makinem sakalımı kesmeyip canımı yaktıysa parçalarım. Kulaklık Kulağımdan düşüp duruyor ya da dolanıp duruyorsa kopartırım. Bilgisayar saçmalıyorsa yumruk atarım. Saçlarım bir türlü düzen almıyor, sakalım tıraş olurken canımı yakıyorsa kendime vururum. Ama en başta tahammül gösteririm, durum hala devam ediyorsa sinirlenirim. Böyle işte.
0
m e b
(10.01.18)
Yok.
0
i m cool with that
(10.01.18)
kırasım geliyor ama kırmıyorum.
0
lonelyman
(10.01.18)
Sinirden gozlerim doluyor benim. Bagiriyorum bazen. Bisi vurup kirmiyorum ama iyi gelmiyor o. Eger arabadaysam bos yol bulup gaza basiyorum. Ani gaz/fren yapiyorum. O kadar, yarim saate geciyor zateb.
0
mor oje
(10.01.18)
ergenlik çağında birey için normal sayılabilir, ama yetişkin birey için normal değil bence.
0
evde liyakat kalmamis
(10.01.18)
amma manyaklar varmış duyuruda yahu tırstım
0
benaslindayohum
(10.01.18)
Yok bir gun hissedersem de psikologa gorunurum
0
Traveller
(10.01.18)
Yok.

Zaten sinirlenen biri değilim de sinirlenirsem kendime haksızlık ettiğimi düşündürecek en ekstrem hareketim gözlerimin dolması/ağlamak oluyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.01.18)
Uzun zamandir olmadi ama kendimi kaybedip yapmisligim var. Yatak yumrukluyordum, anlik sakinlesme sagliyordu.
0
voyager 1
(10.01.18)
Yok, yapmıyorum.
Ergenlikte bi kez yapmıştım. Babamın haksız bi ithamı olmuştu, o sözü hem ona hem kendime yakıştıramadım, bişey de diyemedim. Öfkelendim. Evin taraçasına çıkıp anneannemin saksı altı yaptğı metal bi tepsiyi dizimden yardım alıp ikiye katladım. Sonra yaptığımı çok anlamsız bulup gülmeye başladım. Tepsiye bakıp bakıp güldüm. O oldu bidaha sinirlenip bi eşyaya zarar vermedim.

Çok ve kolay sinirlenen biri değilim yine de olmuyor değil. Olduğunda müzik açıp satranç oynmak gibi sinirli halimi geçirecek kafa dağıtacak şeylere yöneliyorum. Normal duygu durumuna geçince de sinirlendiğim şeyle ilgili ne yapmam gerektiğine bakıyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.01.18)
Duyuruda ne manyaklar varmis hakikaten. :O

Ben cok sinirlenirsem elimde olmadan gözlerim dolar, aglarim.

Bir de galiba stresli zamanlarimda dislerimi cok sıkıyorum. Disciye gece kalibi yaptirdik bu yüzden, aksamlari yatarken onu takiyorum. Onu kullanmaya basladiktan sonra farkettim, cenemdeki sürekli agrinin ve basagrisinin sebebi de dislerimi sıkmam galiba.
0
chitosan
(10.01.18)
Ben çok sinirlendiğimde genelde kitleniyorum tepki veremiyorum.
0
powerpufgirl
(10.01.18)
Kimseye zarar vermedim ama tartışma anında çok sinirlendiysem rahatsız edici derecede bağırmışlığım olmuştur. Telefonumu kırmışlığım da oldu. Sakinleşince ne gerek var , niye bu noktaya gelecek tartışmalara giriyorum diye kızarım kendime.
0
dyg*dyg
(10.01.18)
2-3 kez oldu.

Birinde lise hazirliktayken babamla kavga etmistik cok fena. Ben de o sinirle biseylere zarar vermek istedim ama etrafimda zarar verebilecegim bir obje yoktu. Sadece kendim vardim. Rotring uclu kalemle kendime faca attim resmen. Izi haal duruyor.

Bir kez de cok cok hoslandigim cocuk bana inat olsun diye gozumun icine baka baka baskasiyla flortlesti beraber gittigimiz partide. Sinirle partiyi terkettim sonra sokakta camli reklam panosuna 2 yumruk attim o sinirle. Cama bisey olmadi da parmaklarimin ustu kanadi ve acidi biraz.
0
kuehles blondes
(10.01.18)
Sinirlendiğimde dışarıdan anlaşılmıyor bile.
Eğer çok mantıksız, saçma veya tartışılamayacak bir durumsa, şu klasik gözleri yumup, dudakları kısarak "ya sabır" der gibi olan harekete benzer şekilde nefes alıp veririm biraz.
Kalkıp gidebileceğim bir durumsa "ben bir sakinleşip gelirim" diyerek gider bir iki dakika uzaklaşırım.
Çok yakın bir arkadaşım var, bazen öyle şeyler yapıyor ki oklava ile dövmek istiyorum, bir ona biraz sert çıkıyorum sanırım.

Onun dışında, dediğiniz gibi huylarım yok. Olan kişiyle de mesafemi korurum.
0
sopiro
(10.01.18)
işim gereği sürekli sinirleneceğim ortam oluşuyor, ama o sakin durup birden patlayan insanlar gibi değilim, zaten çabuk sinirlenirim, çabuk sönerim, çok sinirlenirsem imkanlar dahilindeyse(evdeysem vs.) kırıp dökecek bir şey ararım. telefon kırmışlığım da vardır. ama kırıp dökerken bile kontrolü kaybetmiş hissetmem. çok rahatlatıyor beni. biraz da pasif agresiflik var. kum torbası alma hayalim var eve de komşuları naparız bilmiyorum :/
0
olutaklidi
(10.01.18)
Normal değil, bu öfke kontrolü yok demektir ve bir gün duvara vurmak yetmeyebilir, ki yetmez.
0
mslny
(10.01.18)
hayir, yok. normal bulmuyorum...
0
e haliyle
(10.01.18)
Ben başkalarına zarar vermek istiyorum kendime ve etrafıma zarar vermem. Ama yapamıyorum bir şey tabii.
0
jazzabel
(10.01.18)
beni aşırı sinirlendiren ve bu yüzden zarar verdiğim tek şey teknolojik aletler. gerçi onu da hayatım boyunca bi kez yaptım. laptop'ın hard diskini kırmıştım kalsjdaskdf yıllar oluyor.

onun dışında çok sinirlenirsem tüm vücudum titremeye başlar ve ağlarım. sonra gülerim. yorganın altına girer geçmesini beklerim. kimseye bulaşmam.
0
nice tnetennba
(10.01.18)
(3)

kuzey ışıklarını görmelik tatil sorusu

shenergy
2019 ocak ayı için planlıyorum.seçenekler;1. norveç-tromso. kendi sitelerinden. 5 gece yaklaşık 17000 2kişi.2. norveç-tromso. tursuz. kendim ayarlayacağım. yaklaşık 130003. finlandiya rovaniemi. türkiyeden tur şirketi. yaklaşık 10000 ama 3 gün4. finlandiya tursuz. yaklaşık 8000 bu da 3 gün.ben 2. se
2019 ocak ayı için planlıyorum.

seçenekler;

1. norveç-tromso. kendi sitelerinden. 5 gece yaklaşık 17000 2kişi.
2. norveç-tromso. tursuz. kendim ayarlayacağım. yaklaşık 13000
3. finlandiya rovaniemi. türkiyeden tur şirketi. yaklaşık 10000 ama 3 gün
4. finlandiya tursuz. yaklaşık 8000 bu da 3 gün.

ben 2. seçeneğe sıcak bakıyorum ama siz ne dersiniz? yapan var mıdır? tur olmadan kendimiz ışıkları görebilecek yerleri bulabilir miyiz? başka alternatifler?

bonus:www.youtube.com
0
shenergy
(10.01.18)
izlanda'ya gidiyorum ben 1 ay sonra. umarım görebilirim ama üstte de yazıldığı gibi şans işi biraz. kalış süresi uzadıkça görme ihtimali de artıyor haliyle. ben 2 gün kalacağım
0
burya
(10.01.18)
Umarım iyi araştırmışsınızdır çünkü kuzey ışıklarını gören siz değil fotoğraf makineniz olacak.
0
kompisko
(10.01.18)
Ben 4 diyorum.
Yurtdisi tatillerimi hep kendim ayarladim.
Ingilizceniz ve biraz problem cözme yeteneginiz varsa gercekten hic gerek yok.
0
chitosan
(10.01.18)
(7)

istanbulda nerede oturmalı?

mojiziku
şu anda maltepede cevizlide oturuyorum, güzel bir ilçe, güzel bir semt. yürüyerek deniz kenarına gidiyorum falan ama ev değiştiresim var. ilçe de değiştirebilirim, işimi ayarlayabilirim. peki ama nereye geçeyim? 3 ile 5 kat arasında, yeşil ve maviye yakın olabileceğim yerler düşünüyorum. sarıyer man
şu anda maltepede cevizlide oturuyorum, güzel bir ilçe, güzel bir semt. yürüyerek deniz kenarına gidiyorum falan ama ev değiştiresim var. ilçe de değiştirebilirim, işimi ayarlayabilirim.
peki ama nereye geçeyim? 3 ile 5 kat arasında, yeşil ve maviye yakın olabileceğim yerler düşünüyorum. sarıyer mantıklı geldi, bakınca hoşuma gitti; peki başka nereler var? istanbul'u çok bilmiyorum da :)

bu arada 2000'e kadar kira verebilirim ama tabi ne kadar az versem o kadar iyidir :)
0
mojiziku
(08.01.18)
Sariyer su an oturdugunuz yere cok uzak.
Isiniz nerede?
0
chitosan
(08.01.18)
büyükçekmece mimarsinan veya mimaroba parlayan yıldız.

onun dışında istanbulda oturlacak yer kalmadı. izmir yobazlar kırolar ve araplar tarafından çooook fazla işgal edilmeden önce oraya yerleşmek isterim.
0
charlotte blanc
(08.01.18)
Bir Sarıyerli olarak +1 diyorum. Yeşil-deniz başka yerlerde de var tabii ama oralar pahalı, Sarıyer'de kiralar daha uygun.
0
peggy
(08.01.18)
tek kıstasın yeşil ve mavi ise tuzlanın mercan bölgesi
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(08.01.18)
adalar
0
for the record
(08.01.18)
Memnunsan hiç değiştirme bence ki memnun olduğundan bahsetmişsin.

Yani sarıyer de ucuz değil. En azından ben 2500'ten ucuza ev bulamamıştım. Tabii bakılacak olan muhit farklı olabilir ama memnunsanız inanın o telaşeye değmez.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
Değiştirme, hiç macera adama memnunsan.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(08.01.18)
(9)

bana bir jinekolog bulalim

yuvarlanantencereninkapagi
tek derdi ilaç verip göndermek olmayan, gerçek soruna odaklanan; bekar bir kadın olarak gerilmeyecegim bir jinekolog arıyorum. bir buldurun lutfen.googleliyorum yüzlerce doktor çıkıyor. çoğunun asıl uzmanlık alanı gebelik- infertilite vs. benim özellikle aradığım vajinal enfeksiyonlar konusunda uzma
tek derdi ilaç verip göndermek olmayan, gerçek soruna odaklanan; bekar bir kadın olarak gerilmeyecegim bir jinekolog arıyorum. bir buldurun lutfen.

googleliyorum yüzlerce doktor çıkıyor. çoğunun asıl uzmanlık alanı gebelik- infertilite vs. benim özellikle aradığım vajinal enfeksiyonlar konusunda uzmanlaşmış bir hekim.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(08.01.18)
Jinekolojide enfeksiyon yan dalı yok. Genel olarak her jinekolog enfeksiyonlara bakıyor.
0
Pleiades
(08.01.18)
İstanbul'da olduğunuzu varsayıyorum.

Uzmanlığını falan bilemiyorum, ama Bakırköy Uzmanlar Tıp Merkezi'ndeki bir doktor hayatımda tanıdığım en ilgili ve hatta minnoş -diyeceğim artık başka sıfat bulamıyorum- doktor oldu. Hasan Sezgin.

Kist sorunumla ilgili gitmiştim, bayağı kapsamlı bir muayane yapıp, hiç ekstra soru sormamış olmama rağmen oturup uzun uzun adet olma sürecinde vücutta neler olduğunu, kistlerin nasıl oluştuğunu ve nasıl yok olduğunu, ilgili daha bir sürü bir şeyi sanki karşısında "bebekler nasıl dünyaya gelir?" siye soran 5 yaşında çocuğa anlatır gibi sempatik bir şekilde -çizerek- anlatmıştı. Kist maalesef benim de uzmanlık alanımdı, ama adama "ben biliyorum ki" diyemedim, oturdum dinledim.

Ben işini bu kadar severek yapan bir doktor daha görmedim.

Dediğim gibi uzmanlığını bilmiyorum ama yaşlı ve tecrübeli bir doktor olduğunu söyleyebilirim.

Bu arada sigortam vardı, 5 ya da 10 liraya mı ne muayene oldum geçen sene.
0
marjory
(08.01.18)
Istanbuldasin herhalde,
Tuh erzurumda cok iyi bi jinekolog vardi.


Neyse, avusturya hastanesi, neptun hanim da cok iyi ama Adli Sadi Karaman muhtesem bi doktor :)
0
kuehles blondes
(08.01.18)
bulent hoca iyidir, zannedersem devlet istiyorsunuz, cunku ozel derseniz seceek cok fazla.
0
mavicorap
(08.01.18)
Gülsen Barcinli
0
chitosan
(08.01.18)
Surp pirgic ermeni hastanesi- agavni tezenli nergis.
Okmeydani egitim ve arastirma- arman kegam yeramyam.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(08.01.18)
Enfeksiyonlarla ilgiliyse ayrıntılı tahlil edilebilecek bi yere gitmek daha iyi.
İzmir için bu konuda Tepecik Doğum Hastanesi doğru adrestir, başka şehirleri bilmiyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(08.01.18)
izmir aslında yazmayı unutmuşum :(

özel ya da devlet ayrimim yok. tabiri caizse parayı basmayı bile düşünüyorum umrumda değil
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(10.01.18)
İzmir içinse özelde Yiğit Özgenç (enfeksiyon uzmanlığı konusunda nasıldır bilmiyorum, doktor olarak gönül rahatlığıyla tavsiye ettiğim bi doktordur)
Tahlil için gerekirse uygun bir yere yönlendirir.

Özel olmasın derseniz Tepecik kadın hastalıkları ve doğum Hast. ayrıntılı bakı yönünden tektir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.01.18)
(8)

Acil: Aşağıdaki filmlerden sizce hangisine sinema bileti alayım?

birşeylersoracağım
Arif V 216Bobi: Dikenlerin Gücü Adına!İngiltere BenimÖlüm OdasıJumanji: Vahşi OrmanLoving VincentMuhteşem ShowmanAcı Tatlı EkşiFerdinandStar Wars: Son Jedi(Hiç bir serisini izlemedim)Aile ArasındaAylaYol ArkadaşımSizce hangisi?
Arif V 216
Bobi: Dikenlerin Gücü Adına!
İngiltere Benim
Ölüm Odası
Jumanji: Vahşi Orman
Loving Vincent
Muhteşem Showman
Acı Tatlı Ekşi
Ferdinand
Star Wars: Son Jedi(Hiç bir serisini izlemedim)
Aile Arasında
Ayla
Yol Arkadaşım

Sizce hangisi?
0
birşeylersoracağım
(06.01.18)
aile arasında
0
cokponcik
(06.01.18)
aile arasında

arif
0
blacksky
(06.01.18)
1. Aile arasında
2. Loving Vincent
0
jimjim
(06.01.18)
loving vincent
0
haykorsamdunyaya
(06.01.18)
Loving Vincent. Kesinlikle çok iyi.
0
Hendrix'e tapan adam
(06.01.18)
Arif V 216
0
chitosan
(06.01.18)
aile arasında kesinlikle. toplumsal gaza gelip arif v 216'ya gitme pişman olursun.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.01.18)
Gulmek istiyorsan aile arasında.
Ağlamak istersen Ayla.
0
brnbrs
(06.01.18)
(12)

Niçin Amerika'da "bullying" çok yaygın bir olay?

lolita
Bu tür genellemeleri sevmiyorum; lakin dün arkadaşımla konuşurken bir kez daha fark ettim. Türkiye'de bile -ki ülkemizde çocukların ne kadar yanlış şekilde yetiştirildiğini biliyoruz, görüyoruz- zorbalık örneklerine aşırı rastlanmıyor. Kendi okul hayatımı düşünüyorum, yani elbette her sınıfta olur b
Bu tür genellemeleri sevmiyorum; lakin dün arkadaşımla konuşurken bir kez daha fark ettim. Türkiye'de bile -ki ülkemizde çocukların ne kadar yanlış şekilde yetiştirildiğini biliyoruz, görüyoruz- zorbalık örneklerine aşırı rastlanmıyor. Kendi okul hayatımı düşünüyorum, yani elbette her sınıfta olur birileriyle dalga geçen falan ama sanki seviyesi daha farklı. Arada bu tarz videolara rastlıyorum Amerika'da geçen, yok çocuk çirkin diye dövüyorlarmış da, yemekhanede üstüne yemek döküp itip kakıyorlarmış da... Garip yani. Sebebi ne olabilir sizce?
0
lolita
(05.01.18)
Bence türkiye'de de yaygın. Ama medyada yer bulmuyor.
0
nickini degistiren yazar
(05.01.18)
Aşırı özgüvenli bir nesl yetiştirilmesinden diye düşünüyorum. Özellikle kapitalizmin yıllardır hükmettiği bir coğrafyada yetiştirilme şartları da daha bireyselleşiyor. Y neslinin son temsilcileri ile Z neslinin temsilcileri bizden daha fazla "egoya" sahipler.
0
simderun
(05.01.18)
bunu aylar önce ben de sormuş ve pek doyurucu cevaplar alamamıştım. bullying mevzuunun daha ziyade filmlerle kafamıza işlenen bir kavram olduğunu düşünüyordum ama reddit'te takıldıkça daha da şaşırdım. neredeyse herkesin bir bully hikayesi var resmen. çok sıradan bir şeymiş gibi ortaokul-lise bully'lerinden bahsediyordu insanlar. ben türkiye'de bu işin bu kadar kötü olduğunu düşünmüyorum. özel okulda okumadım. halkın her kesiminden öğrencinin bulunduğu sıradan bir ilkokuldaydım. keza lisede de ilçemde ve anadolu lisesindeydim. elbette çocuğun-ergenin olduğu yerde bullying oluyor ama abd'deki bambaşka bir seviye bence.
0
der meister
(05.01.18)
Bully tipler bizde de var ama toplumun geneli gariban yetiştiği için başının çaresine bakmayı öğreniyor. Bizde bully'lik taslayana karşılık verilir, dayak yenirse bile karşı tarafa pasif kalınmaz, karşı taraf da bir daha üzerine gitmez.

Pasif kalan olursa bile arkadaşları yardım eder, toplu kavga edilir. Bireysellik çok ön planda olmadığı için ezilene yardım edilir, gariban bir çocuğun bully'lenmesine pek göz yumulmaz.
0
Bruce
(05.01.18)
Türkiye'de de var. Sadece fazla dillendirilmiyor.
0
chitosan
(05.01.18)
ABD'de lisede amigo kızsan, basket takımındaysan, okul gazetesi çıkartıyorsan bunu CV'ye koyuyorsun. hatta üniversitede burs almanı/iş bulmanı filan sağlıyor.
yani daha böyle "birey" ve "parlak" ama akademik/nerd değil, alfa olmak, ilişkiler bakımından önce olmak gibi kriterler var. birey olmak aynı zamanda = çocuk dayak yedi diye babası dayısı emmisi okulu basmıyor. ki kimbilir kaç çocuğun zaten babası annesi ayrı, babanın umru değil filan...varoş okullar bu şekilde. süper bir eğitim sistemleri olduğu söylenemez.
bizde bunların hiçbiri yok. belki ödül alırsanız önemlidir- ki o da icat, bilgi yarışması filan gibi yine akademik bir kıstastır. zaten lise basket ligi yok. lisede güzellik kraliçesi olmak yine ,en azından bizim dönem için, öyle matah bir şey değildi. aleyna tilki nesli başka olabilir. yine en azından bizim dönemimizde tüm öğretmenler kadrolu devlet memuruydu, fen lisesi/anadolu lisesi hocaları seçmeydi, bilinçliydi. anne-babalar şımarık değildi, ilgili olabildiği kadar ilgiliydi, çok çocuğu olan fakir olan ilgilenemese bile saygılı, görgülüydü. Genel bir edep ortamı var olunca çocuk ister istemez sakin oluyor, çok azıtamıyor. genel bir kaos ortamı varsa da normal çocuklar da çığrından çıkıyor.
0
niye ama
(05.01.18)
Piç, piç, baban kim?
( youtu.be)

Türkiye'de nasıl bullying yok? Sadece bullyingten etkilenip de intihar eden az (veya medyaya yansımıyor) ya da eline silah alıp okulu basan yok. Mahalle kültürü büyük oranda bullying üstüne kurulu. Askerlik de aynı şekilde. Okullarda da durum çok farklı değil, okul servisleri de keza öyle. Daha bunun öğretmeni, müdürü falana gelmedim.

Mesela "Yılmaz'ı msn'den sileceksin" videosu vardı. Bazılarınız hatırlar. Sapına kadar bullying o. Senede onun gibi en az 3 olay yaşanmayan lise yoktur Türkiye'de. Biz normalleştirdiğimiz için bize öyle gelmiyor.

Bir de biz de "tadımız kaçmasın" kültürü yoğun olduğundan bu tip olayları görünce, görmezden gelmek yaygın. Taciz ve kadına şiddet olaylarına tepki yokken, öpüşen çifte laf etmek de o yüzden. Şiddet içermiyor çünkü. Başı belaya girmeyecek diye düşünüyor müdahale eden. Zaten ya görmezden gelme ya da yaranma çabası var ülkede güce karşı.
0
nawar
(05.01.18)
Sanıyorum ki yaşım bir çok kullanıcıya göre genç. Liseden mezun olalı 3 sene oldu henüz. O sebeple şuanda da liselerde/ilkokullarda çok bir şey değişmediğini düşünürsek şu yorumu yapmak istiyorum.
Türkiye’de liselerde vs sevmediğin bir insan varsa onun hakkında en kötü dedikodu çıkartırsın ya da tuvalette okul çıkışında sıkıştırır azıcık hırpalarsın. Ben şu sürekli sataşma olayını çok fazla görmedim açıkcası. Biri birine sataşıyorsa karşı tarafta mutlaka karşılık veriyor. Ezik bir tipse özür diliyor ve dayak yemekten kurtulmuş oluyor çoğu zaman olay büyümüyor zaten herkesin ne kadar ezik olursa olsun bir arkadaş tayfası oluyor onu korumasa bile arkasında destek çıkan. Ben devlette okuduğumdan dolayı herkesin imkanları eşitti bir de bunun özel okulu ve özel okulda burslar var belki orada durum farklıdır statü farklılığı sebebiyle o kısmı bilemeyeceğim. En çok dedikodu ve arkadan atıp tutma olayları oluyor onun dışında Amerika’ya kıyasla bence daha iyiyiz bu konuda.
0
powerpufgirl
(05.01.18)
Ornegin istatistiklere bakarsan Turkiye'de tecavuz yok cunku aciga cikmiyor. Olmasi ile ortaya cikmamasi farkli seyler.
0
Traveller
(05.01.18)
Doksanlarin sonunda lise hayatini gecirmis, 2009'dan bu yana da ABD'de yasayan ve bu nedenle ulkemizin son zamanlardaki halini pek de bilmeyen biri olarak bence iki ulke arasindaki farkin en onemli faktorlerinden biri ABD'de ogretmenlerin disiplin/ceza yetkisinin olmamasi aksine bu tip durumlarin baslarina sorun acmasidir. Bir ogretmenin ABD'de bir ogrenciye birakin bir tokat atmayi sert bir sekilde uzerine yurumesi dahi sorusturmaya tabiidir. Simdi ben dayak atmayi savunan biri gibi algilanmak istemiyorum lakin ogrenci ogretmenden biraz da cekinmelidir. Bahsettiginiz bullying eylemi yuzde doksan dokuz okul sinirlari icinde ve ogretmenlerin nobet alanlari cevresinde gerceklesmektedir. Ama ogretmenlerin bu duruma mudahil olma bicimi sadece uyarmakla sinirli kalinca caydiriciligini yitirmektedir. Filmlerde gordugumuz ve bize cok uzak gelen her ogrencinin bir dolabinin olmasi ve teneffus aralarinda hizla dolabina gidip bir sonraki derse yetisme cabasi aslinda tamamen ogrenciye mumkun oldugu en asgari bos vakti birakma derdinden kaynaklanmaktadir. Cunku ogrenci bos kaldiginda uyusturucudan sigaraya, seksten bullying'e kadar aklinizin almayacagi seylere yonelmektedir. Ergen irisi Amerikali ogrencilere cogunlugu kadin olan (evet ne yazik ki boyle bir durum var ABD'de) ogretmenleri caydiricilik saglamasi biraz zordur. Zaten cok zor mesleki sartlari olan ogretmenler dolayisiyla bu durumlara ne yazik ki cogu zaman gozunu kapamaktadir. ABD'de ogretmen olmak ile ilgili sikintilara yoneldigimin farkindayim ama bu tip sorunlarin kaynagi aslinda budur. 9 aylik sozlesme ile calisir ogretmenler. Yillik kazancin garsonluktan alacagin paradan fazla olmaz. Daimi kadro yoktur. Bir yil sonra o okulda isinin olup olmayacagini bilemezler. Yaz maasi almazlar. Dersinde kalkip dans etmeye baslayan bir ogrenciyi ancak disari cikartabilir. O da kolundan tutup surukleyerek degil, sadece "cik disari" diyerek olmalidir. Dahasi o ogrencinin disarida yol acacagi herhangi bir seyden yine siz sorumlusunuzdur. Dolayisiyla cogu ogretmen bunu da yapmak istemez. Ogrenciyi idareye bildirmek de bir secenektir ama bunu da surekli yapinca sinif hakimiyetiniz sorgulanmaya baslar. Aklinizin alamayacagi kadar berbat bir ders ortami vardir. Bir de ustune basarin bu ogrencilerin yil sonu eyalet bazindaki sinavlarda alacagi skorlarla olculur ve sozlesme yenileme sansin o oranda guclenir. Kisacasi ogretmenlerin bu kadar ezildigi bir ortamda ogrenci kendinde bullying dahil istedigi her seyi yapma ozgurlugu bulur.
0
chunksia
(05.01.18)
Yasadiginiz ulkeyi bu kadar tanimayisiniz cok enteresan gercekten. Ustune bir de analizler gelmis. Gercek su ki ortalama bir lisede ogretmenler bile zorbaliga maruz kaliyor Turkiyedeki okullarda. Abd'de cok gozukmesinin sebebi orada bu konu hakkinda bilinc olusmus olmasi ve maruz kalanlarin desteklenmeye calisilmasi.
0
dunal
(05.01.18)
Nasıl yaygın değil ya, bal gibi yaygın. Ben ilkokuldan itibaren her sınıfta her ortamda böyle ortamın güçsüzünü tespit edip sürekli itip kakan tipler gördüm.
0
roket adam
(05.01.18)
(16)

Alevi olduğunuz için yaşadığınız zorluklar ve ayrımcılıklar

tahin pekmez yoğurt
Nelerdir? Çok merak ediyorum. Dün arkadaşla konuşurken Ramazan ayında annesi her sahur vakti kalkıp ışığı açıyormuş. Komşuları bunlar sahura kalkmıyor demesinler diye. Çok şaşırdım ve üzüldüm. İnsanın toplum baskısı dolayısıyla kendi gibi olamaması, olmasına izin verilmemesi çok trajik.
Nelerdir? Çok merak ediyorum. Dün arkadaşla konuşurken Ramazan ayında annesi her sahur vakti kalkıp ışığı açıyormuş. Komşuları bunlar sahura kalkmıyor demesinler diye. Çok şaşırdım ve üzüldüm. İnsanın toplum baskısı dolayısıyla kendi gibi olamaması, olmasına izin verilmemesi çok trajik.
0
tahin pekmez yoğurt
(05.01.18)
benim bir arkadaş evlenememişti ne, kız tarafı. damadın ailesi mi beğenmemiş falan.
hatta ilk söylediğinde böyle ayıp bir şey gibi söyledi, niye söylediğini bile anlamadım. sonuçta zaten bu tip bir şeye inanıyorsan muhtemelen aptallık seviyesi aynıdır. veya zekilik.

gerçi ben devlet üniversitesine atanana kadar bu kadar manyak ve radikal türkçü/kürtçü, sağcı/solcu olduğunu bile bilmiyordum. çok garip ülke hakkaten ya.

sittin sene düşünsem sormam bu tip şeyleri ya, anlamam bile.
0
passion rules the game
(05.01.18)
Benim Hatayli bir is arkadasim Alevi oldugunu kimsenin bilmesini istemiyordu. Cok alakasiz bir hatasi olursa bunu Alevi olmasina baglayacaklarini biliyordu. Daha once basina gelmistir elbette. Bu korkular bosuna degil.

Universitede de bir Kurt arkadasim Kurt oldugunun bilinmesini istemiyordu.
0
Traveller
(05.01.18)
Arkadaşlarıma hiçbir zaman alevi olduğumu söylemedim. Kardeşim de cuma namazına giderdi arkadaşlarıyla çakmasınlar diye.

Tüm yaşamım boyunca aleviler hakkında iğrenç efsaneleri dinledim. İnsanlar anlatsan da anlamıyor.
0
geçerkenugradım
(05.01.18)
Benim baba tarafım alevi. Amcamın adı ve babamın adı "biz aleviyiz" diye bağırıyor. O derece belirgin yani. Babam pek sorun yaşamadı ama amcam isimden dolayı bir çok iş görüşmesinde son aşamaya gelip reddedildi ve bunu da bilerek yaptıklarını söylediler. Yanı görüşmeye çağırıyorsun adamı konuşuyorsun anlaşıyorsun. En son diyorsun ki ama sen alevisin olmaz. E nereden anladın diyorsun isminden diyorlar.

Benim ismimi babam bir şiirden koydu. Ve siyasi bir şiir. Şiiri okuyanlar" oo senin baban komunist şimdi sen de oylesindir" diyorlar. Başlarda çekinirdim söylemeye ama iş hayatına girdikten sonra özellikle "öyleyim sıkıntı nedir?" Demeye başladım.

Ramazan aylarında vs hiç zorluk çekmedim. Alevi değilim ama inancsizim. Herkes gelir sorar sen niye oruç tutmuyorsun cumaya gelmiyorsun diye "orası benim bileceğim şey" diyip geçiyorum. Bu biraz tavırla alakalı.

Korktuğum için inandığım doğrulardan vazgeçmeyi etik bulmuyorum.

Ama maalesef her yerde azınlık her zaman ezilir ve çoğunluğa göre hareket etme zorunluluğunda hisseder kendini.
0
kablelvuku
(05.01.18)
ben bir zorluk çekmedim yetiştiğim şehir ve arkadaş ortamlarımın hep çok iyi olmasından mütevellit. fakat ailem alevi olduklarını herkesten saklardı. madımakları,maraşları,çorumları yaşadıktan sonra kolay olmuyor bazı şeyler
0
biravekahve
(05.01.18)
Baskı mı değil mi siz yorumlayın :
Yıl 2010 olmalı. Tuzla aydınlı Mahallesinde (alevi vatandaş çoktur o bölgede) bir alevi arkadaşla konuşurken ramazan ayında kendisinin oruç tuttuğunu ama yakın çevrenin bu nedenle kendisini eleştirdiğini söyledi. Kendisi ramazan ayında oruçlu olmanın gerektiğini anlatamamış arkadaşlarına. Yine Ordu'da bulunduğum dönemde dershanedeyiz. Alevi bayan arkadaş kantinde masama gelerek biraz konuştu benimle. kapanmak istediğini ama yine yakın çevresinin etkisi nedeniyle kapanamadığını dile getirmişti.tuhaf gelecek ama böyle örnekler de var.

Ama eskiden olduğu gibi alevi sünni ayrımcılığını şiddetle arttırabilmek mümkün görünmüyor. İnsanlar uyandı.
Komşuların sahura kalmadığı için eleştirmesinin adı korku, zorluk değil herhalde utanmak olarak adlandırılmalı.
0
1adam
(05.01.18)
Benim bir arkadaşım vardı aleviydi de bir zorluk yaşadığını hiç görmedim. Öyle isteğimiz gibi takılıyorduk. Oruc tutmuyor camiye gitmiyor diye kimsenin de ayiplandigini görmedim cevremde. Zaten camiye giden kaç kişi var ülkemizde cumalar haricinde , oruç da herkes kafasına göre takılıyor. Eskiden belki olabilir bazı şeyler ama şimdi sanmıyorum. Ama her yerde bazı yobazlar çıkabilir. Bu da genele vurulamaz.
0
scorpion37
(05.01.18)
beni yavuklum terketmişti. üzülmüştüm, açıklamaya çalışmıştım falan da ailesinden kaynaklı bir mallık vardı. şimdi bakınca çok da iyi çok da güzel yapmış diyorum. :)

aileden "biz aleviyiz çocuğum, şöyle yap böyle et" diye çocukluk yıllarımda hiç talimat almadım. hatta ilkokul yıllarında arkadaşlarım "olm saçmalama sen alevisin" falan demişlerdi o zaman "nedir ulan bu" diye merak edip sormuştum.

oturduğum çevre genel olarak alevilerin yaşadığı bir çevre olduğu için ramazan'da kalktık ışık yaktık falan gibi bir derdim olmadı. hatta davulcu bile gelmezdi :) ilk-ortaokul hep benzer çevrelerde geçtiği için hiç sıkıntım olmadı.

lise yıllarında biraz yabancılık çektim. çünkü insanların abuk sabuk gerzek muhabbetlerine bir şekilde denk geldim. tam anlamı ile yavşak bir din kültürü ve "ahlak" bilgisi hocasının ramazan ayında tüm sınıfa ramazanı yiyenlerin cehennemin en dip köşesine gönderilmesi konulu duayı ettirmesinin ardından biraz daha zorlandım.

tabi o yıllarda ufak ufak okumaya da başlamıştım. çorum, maraş, sivas, yavuz mavuz derken aslında meselenin ciddi olduğunu düşünmeye başlamıştım. lise yıllarında ramazanda öğle yemeğini kaçak göçek yediğimi hatırlarım. zaten oruç tutmadığım farkedildiğinde o dönem abilere takılan arkadaşlar tarafından dışlanmıştım. ben de daha kafası çalışan tiplerle arkadaşlık kurmaya başlamıştım. (burası da aslında fena olmamış :) sonrasında okul hayatında çok sorun yaşamadım, zira sosyal çevre şekillenince kimseden birşey saklamaya luzüm kalmamıştı.

lisenin hemen ardından çalışmaya başladım. orada da ilk ramazan ne olup bittiğini görmek için ilk 3 gün oruç tutmuştum. sonrasında "naapıyorum lan ben" deyip normal takılmaya başlamıştım. en fazla kovarlardı, amelelik her yerde yapılır nasıl olsa :)

18-20 yaşından sonra herhangi bir zorluk yaşamadım. kimseden gizleme gereği de duymadım. "sen niye tutmuyorsun, sen niye gelmiyorsun, hadi bugün de şuraya gidelim" diye yol göstermeye çalışanlara da küfür olmayan ama küfür etkisi yaratan sözlerle karşılık verdim. tekrar cüret etmediler zaten.

son olarak zaten soranlara alevi olduğumu söylemiyorum, alevi kökenli olduğumu söylüyorum. çünkü herhangi bir inanışa ait değilim. sanıyorum ki benim geçtiğim süreçlerden geçen herkes bu şekilde.
0
antipodes
(05.01.18)
ben zamanında evlenemedim bu yüzden. iyi ki de evlenmemişim diyorum şimdi. ama o zaman çok acı gelmişti.

lisede çok sevdiğim bir arkadaşım alevi olduğumu öğrenince, annenle sevişiyor musun gibi bir şeyler geveledi.
babam kaç kez işten kovuldu. bu yüzden. bizden bir önceki nesil daha çok şey yaşamış tabii.

aradan kaç yıl geçmiş mesela ama annemler hala bulunduğumuz semt dışında bir yere taşınmaya korkuyor
0
foster
(05.01.18)
Desinlerin kölesi olmamak gerek. Toplum gayet rafine bir halde olsa ve yüksek medeniyet seviyesinde bulunsa tamam baskı yapmasını eleştiririz de, 80 küsur milyon kişilik bir toplumdan nasıl bir tek tip davranış bekleyebiliriz ki? Komşuları istediğini desin, ramazanda oruç tutmamak için illa Alevi olmak da gerekmiyor zaten, hastalığı olan güçsüz bulunan tutmayabilir ramazanda. Niye Allah'ı değil de toplumu hayatının merkezine alıyor ki o aile? Bu yanlış.

Bırak Aleviliği, ben örtünmeyi reddettiğim için aile tarafından reddedildim ve sevdiğim adamla evlenmedim. İyi ki böyle olmuş, ben o sülaleye atom bombası gibi girer patlarmışım. Her şeyde bi hayır vardır, herles kendine göre dersini çıkarmalı bence.
0
yaren
(05.01.18)
Simdiye kadar 2 defa, cok kiymet verdigim insanlar tarafindan ilkinde alevi ikincisinde de Kürt oldugumuzu ögrendiklerinde geri cevrilmisligim var. Hem de gayet "Ben seninle cok ciddi dusunuyorum, seninle evlensek cok mutlu oluruz!" diye baslarda direten insanlardi bunlar. Sira memleket muhabbetine gelince ve bu aciga cikinca ikisi de acik acik bu isin olmayacagini, ailelerin birbirine uyamayacaginin üstünde durmustu. Kaldi ki ailem acik görüslüdür, hayatlari boyunca iki cocuklarini da okutma derdinde oldular falan. Ben zaten Istanbul'da dogup büyümüs insanim, Kürtce dogru dürüst bilmem. Bütün dinlere de esit mesafede saygiyla yaklasirim.

Isin en cirkin tarafi da ben bu insanlarla arkadaslik etmeye devam etmek zorunda kaldim; ayni ortami paylasiyoruz, ayni cevrenin insaniyiz diye. Benim aksime ikisi de, baska kiz arkadaslarindan tekmeyi yediklerinde beni yoklamaya, o dönemlerinde arayip sormaya calistilar. Onlara öyle bir sinyal yakmamama ragmen sanki günübirlik iliski yasanacak kimseymisim, hic arkadaslik denen kavramdan haberleri yokmus gibi davrandilar. Insanlar gercekten pislik.

Cok mecbur kalmadikca Kürt oldugumuzu ya da Alevi oldugumuzu söylemiyorum kimseye. Herhangi bir hata yapsan, bir yanlis anlasilma olsa direkt oraya baglayip bel alti vuruyor insanlar. Hep yabancilarin irkciliklarindan bahsedilir ama Türk milleti kendi komsusuna, arkadasina, meslektasina irkcilik yapma konusunda birinci siradadir gözümde.

Ya asli astari olmayan öyle igrenc seyler duydum ki bu konuyla ilgili. Eski isyerimde temizlikci teyze karsima gelip "Sizde böyle gelenekler!!!" varmis diyor. "Hayir" diyorum, ilk defa sizden böyle birsey duyuyorum, böyle birseyin gelenek olduguna nasil inanirsiniz, diyorum. "Sen bilmemissin, var!" deyip beni ikna etmeye calisiyor.

Lan 7 göbektir Alevi olan benim, sen nasil bana inanmiyorsun!! Bu nasil bir bagnazlik!!
0
chitosan
(05.01.18)
alevi olduğu için kocasının ailesi tarafından hor görülen eski bir arkadaşım vardı, çok zorluk çektiler evlenene kadar. sonra çocuk ailesine mesafe koydu, çocuk yaptılar, geçenlerde baktım instagram'ına kızın, kayınvalide falan maaile kahvaltı fotoğrafları; mutlu sona ulaşan azınlıktan olmuşlar neyse ki.
0
baba jo
(05.01.18)
ablamın eski erkek arkadaşı aleviydi. annemler aralarında "ay çocuk aleviymiş!" diye konuşuyorlardı. ben küçüktüm. saçma gelmişti. sonra ayrıldılar ama çocuk pisliğin teki çıkmıştı sanırım o yüzdendi.

ev arkadaşım alevi. hiçbir baskıyla karşılaşmıyor ve keyfi çok yerinde. gördüğüm en rahat, en özgür insan. alevi olan bir arkadaşım daha var. "ben aleviyim" diye gezmiyor, ama adından çok anlaşılıyor. gene de hiçbir sıkıntı çektiğini sanmıyorum. hiç anlatmadı öyle bir şey.

ben alevi olsaydım kimseye söylemezdim. ya da başka bir şey olsam da söylemezdim. şimdi neyim bilmiyorum ama umurumda değil. kendimi öyle bir dini kategoriye ait hissetmiyorum. bana gelip "biliyor musun ben aleviyim" ya da "yahudiyim" vs diyenden de hoşlanmam. bence bunlar insanın kendi içinde yaşaması gereken şeyler. bana ne aleviysen, ya da ineğe tapıyorsan, ya da kürtsen, ya da büyükbaban eskimoysa.

ha bence fazla abartılıyor yok alevilerin çektikleri, yok ermenilerin çektikleri falan. madem öyle, komşuların "sahura kalkmıyor" demesin diye ışığı açmanı gerektirecek kadar yobaz bir mahallede oturma o zaman nedir yani, ya da aç ağzını "size noluyor" de. bu baskıya karşılık boyun eğmek çok saçma. ben de sahura kalkmıyorum, kimse "bu kesin alevi" demiyor. deseler ağızlarının payını veririm. cuma namazına giden kardeşin de arkadaş çevresini değiştirmesi gerekiyor. sevgilisi onu alevi diye terk edenlere ise gerçekten üzüldüm. ama olsun, size başka sevgili mi yok :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.01.18)
bu sorunun altına tipitip gelip "ama aleviler de benim bilmem kimine böyle dedi" diyip ön almaya çalışıyor. ulan sorulan o mu? al sana zorluk işte, ötesi mi var?
0
doxanikee
(05.01.18)
Ailemin, şaka yoluyla da olsa alevi biriyle evlenmemi istemesi dışında herhangi bir baskıyla karşılaşmadım, alevi olmamdan mütevellit herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadım.
0
pike
(05.01.18)
aile iki taraftan da alevi. ben ateistim. hiç bi zorluk yaşamadım. zaten cumaya giden arkadaşım hiç olmadı. ne bileyim, sahur şeyi falan hiç olmadı. izmir'de yaşıyo olmam büyük etken tabi.
0
ghilleinthemist
(05.01.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.