Ben 11 yıllık temel eğitimimi 11 ayrı okulda yaptığım için çok öğretmenle, uygulamayla karşılaştım. (yazsam roman olur :)
Sevdiğim, bana olumlu katkıda bulunanlardan bazıları:
Ortaokulda bi matematik öğretmenimiz vardı. Çok yaşlıydı, sanırım yorulmuştu. Sürekli "bunu daha önce gördümüz, nasıl bilmezsiniz" derdi. O emekli oldu yerine gelen öğretmen konuyu anlatırken "bu konuya dikkatinizi verin, ilerde karşınıza çıkacak" diyordu. Bizi dersin içine çekerdi, öğrenirdik baya baya. Notlar yükseldi. Ama daha önemlisi artık matematik öğrenmek, çalışmak zevkliydi.
Benim en korktuğum ders resim dersiydi. Aralarında meşhur bi ressam da olan kaç öğretmen geldi geçti.. ben resim yaparken hep korktum. En son gelen öğretmenim bana resim yapmayı sevdirmekle kalmadı sergiye bile katıldım.
Asla tenkit etmezdi. Çalışmalarımızı coşkuyla hevesle yorumlardı. Mum boyama, batik, kitap resimleme, kolaj... hemen her tekniği öğrendik, çalıştık. Mezun olduktan 10 yıl sonra buldum o öğretmenimi. 30 yıldır görüşüyoruz.
Lisede ikinci gelen kimya öğretmenimle de hala görüşürüz arada. Konuları hayatla birleştirerek anlatırdı. Konsantrasyon konusuna "konsantrasyonununz kaç" diyerek başlamıştı sınıfa girerken mesela. Sonrasında biraz konuşma ve biz farketmeden konu işlenmeye başlanmış olurdu. Arada dağılırsak bizim seviyemizde espiriler yapar, bazen tatlı tatlı eleştrir ama eleştirirken de bizi anladığını hissederdik.
İngilizceyi bana en iyi öğreten geçici olarak dersimize giren müdürün kızı olmuştu. İlk öğretmenim Mümtaz Baş'tı o da iyiydi ama "metin ezberletme yöntemi"ni kullanan müdürün kızı benim için daha başarılıydı.
Tarım öğretmenim, o da hayattan örnekler verirdi. Anlattıkları hâlâ aklımdadır.
Bizim zamanımızda köy enstitüsü mezunu vaya enstitü tedrisatlı öğretmenlerden eğitim almış öğretmenler vardı. Davranışlarıyla, eğitimleriyle çok farklılarmış sonra sonra daha iyi anladım. Arayıp bulduk bir çoğunu. Toplaşkalarımızda bulunuyorlar sağolsunlar.
0