Giriş
(3)

Aklınıza geliyor mu?

chipie
Eski sevgiliniz/ partneriniz/eşiniz/tek gecelikleriniz artık her neyiniz ise onlarla olan cinsel tecrübeleriniz aklınıza geliyor mu? Ne sıklıkta? Özellikle hangi dönemlerde? Ne hissediyorsunuz hatırlayınca?
Eski sevgiliniz/ partneriniz/eşiniz/tek gecelikleriniz artık her neyiniz ise onlarla olan cinsel tecrübeleriniz aklınıza geliyor mu? Ne sıklıkta? Özellikle hangi dönemlerde? Ne hissediyorsunuz hatırlayınca?
0
chipie
(28.08.16)
Aklıma geliyor mu? Evet.
Ne sıklıkla? Benzer sorular soruldukça, benzer durumlar yaşandıkça.
Hangi dönem? Belirsiz.
Ne hissediyorum? Hiç.
0
IncredibleMau
(28.08.16)
geliyor. sovuyorum icimden.
0
bim tribi
(28.08.16)
bir şekilde aklım hâlâ ondaysa ya da arada sırada da olsa özlüyorsam aklıma gelir.
en ufak kelime ya da olay çağrışım yapar.
"ne yapıyor acaba? mutlu mu? şöyle yapacaktı, yaptı mı?" vb. gibi şeyler düşünürüm.
bazen üzücü olabiliyor bu durumlar tabii, ama yapacak bir şey yok.

onun dışında ancak çok komik falan bir şey yaşanmış olması lazım.
komik bir şeyse, olayla ilgili bir şey görünce/duyunca hatırlar, ne komikti diye güler geçerim.

duygum kalmamışsa/yoksa pek hatırlamam, aklıma gelmez ya da duygu uyandırmaz.
0
blatta hiberna
(28.08.16)
(3)

disarda yavru kedi miyavliyor - sebebi nedir?

fakyoras
selam,disarda yavru bir kedi var, miyavliyor hep birkac saattir. onunde yemegi-suyu var. saklanabilecegi kutu da koymuslar. birkac gun once 2-3 tanelerdi muhtemelen kardesleri de yakinlardadir.ne istiyor ki?
selam,

disarda yavru bir kedi var, miyavliyor hep birkac saattir. onunde yemegi-suyu var. saklanabilecegi kutu da koymuslar. birkac gun once 2-3 tanelerdi muhtemelen kardesleri de yakinlardadir.

ne istiyor ki?
0
fakyoras
(27.08.16)
İlgi.
0
alwayschargeneverbend
(27.08.16)
annesine ya da kardeşlerine sesleniyordur.
0
blatta hiberna
(27.08.16)
annesini arıyordur.
0
bigbadabum
(27.08.16)
(5)

Sürekli Güldüren Komedi Dizi, Film vb.

mertozkoy
MerhabaKanser bir yakınımın moralini yüksek tutmak için sürekli güldüren film dizi tiyatro oyunları ya da başka öneriler arıyorum.YouTube'da cem yılmaz tabiriyle "komikli" videolara baktım ama istediğim kalitede değiller.Siz ne önerirsiniz acaba?saygılar
Merhaba

Kanser bir yakınımın moralini yüksek tutmak için sürekli güldüren film dizi tiyatro oyunları ya da başka öneriler arıyorum.

YouTube'da cem yılmaz tabiriyle "komikli" videolara baktım ama istediğim kalitede değiller.

Siz ne önerirsiniz acaba?

saygılar
0
mertozkoy
(25.08.16)
modern family olabilir mesela.

geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(25.08.16)
ben genelde youtube'da hayrettin izliyorum moralim kotu oldugunda; www.youtube.com

belki sizde de ise yarar :)
0
superfluid
(25.08.16)
zeki alasya-metin akpınar yasaklar
0
icim urperiyor
(25.08.16)
sağlığına en yakın zamanda kavuşur umarım. geçmiş olsun.
genç biriyse eğer, It crowd var. ingiliz dizisi. bayağı gülmüştüm izlerken.
0
puc
(25.08.16)
Avrupa yakasının eski bölümleri olabilir bence.

Geçmiş olsun dileklerimi de iletiyorum.
0
archery
(25.08.16)
(4)

milano vs floransa

obi wan damme
ekimde 3 ayligina italya'ya dil kursuna gidecegim ve bu iki sehir arasinda kalmis durumdayim, bu iki sehri de bilenlerden yardim rica ediyorum ozellikle de italyanca bilenlerden. iki sehrin diyalektleri olsun, hayat pahaliligi olsun, akliniza gelen butun faktorleri birlestirince hangisi agir basiyor
ekimde 3 ayligina italya'ya dil kursuna gidecegim ve bu iki sehir arasinda kalmis durumdayim, bu iki sehri de bilenlerden yardim rica ediyorum ozellikle de italyanca bilenlerden. iki sehrin diyalektleri olsun, hayat pahaliligi olsun, akliniza gelen butun faktorleri birlestirince hangisi agir basiyor?
0
obi wan damme
(24.08.16)
ikisi de pahalı. ama kuzey italya aksanı daha iyidir. güneye indikçe kürtçe gibi konuşurlar italyancayı. başka şehir yok mu?
0
cekilmis gayfe
(24.08.16)
italya'yı genel olarak çok seviyorum, ama bence floransa.

floransa'nın pahalılığını bilemiyorum.
ama milano'nun pahalı olduğunu biliyorum.
gerçi cekilmis gayfe söylemiş.

bunun dışında milano bana göre biraz sıkıcı ve daha gri bir şehirdir.
nedense "güzel" gelmez.

floransa daha renkli diye düşünüyorum.
özellikle de sanat sepet yönünden.
sanki daha çok italyan ruhuna sahip gibi.
italya'da bir süre yaşayacak olsam floransa'yı tercih ederdim.
0
blatta hiberna
(24.08.16)
milano daha gri daha metropol bir şehir. biraz daha soğuk. floransa sanki bana daha sıcak geliyor. 3 ay için gidiyorsan zaten floransada bence daha çok pratik yapma şansın olur büyük şehirdense.
0
interview with the vampire
(24.08.16)
floransa'da 3 ayda çatlarsınız gibime geliyor
0
tejeve
(24.08.16)
(22)

bu insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

devilred
bir an önce sadede gelmek varken on saat girizgah yapan insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? bir konuyu yirmi beş saat uzatan insanlar hakkında peki?kafalarını duvara sürtüp alev çıkarmak istiyorum ben, oysa sabırlı da insanımdır.
bir an önce sadede gelmek varken on saat girizgah yapan insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? bir konuyu yirmi beş saat uzatan insanlar hakkında peki?

kafalarını duvara sürtüp alev çıkarmak istiyorum ben, oysa sabırlı da insanımdır.
0
devilred
(23.08.16)
aşırı canımı sıkılıyor bu olay. en yakınımdaki kişi bunu yapıyor ve sürekli bu yüzden tartışıyoruz. en son "ben böyle anlatmayı seviyorum bana karışma" dedi ben de sustum. kulağını tıka en başta he de geç :p
0
neira
(23.08.16)
(bkz: adolf hitler)

yukarıdaki adam gibi karşısındakini bir şeylere inandırmak için kafasını bulandırmak istiyor olabilir, yine aynı adam gibi açıklayamadığı şeylerde lafı dolandırıyor olabilir veya bu konuda gerçekten beceriksiz olabilir.

önemli değilse dinlemem, önemliyse sadede gelmesini 'rica' ederim.
0
tosiba
(23.08.16)
Benim çevremde çok var maalesef böyle insanlar. Alıştım o yüzden artık. Konusmanin ilk 5 dakikasinin tamamen gereksiz cumlelerden oluştuğunu bilsem de dinliyorum işte. Yakınındaki insanlar yapınca bir şey diyemiyorsun pek.
0
fraise
(23.08.16)
ay benim eşim böyle :S bir şey anlatacak her detayı, öncesini, hatta dünya toz bulutuydudan alıpta anlatıyor sanki katil olma noktasına geliyorum bazen gülümseyerek dinlemeye çalışıyorum ama gözüm filan seyriyor. çok kötü ya...
0
yue
(23.08.16)
"kusura bakmayın çok az vaktim vardı o yüzden çok uzun yazabildim" diye bir olay anlatmıştı hocamız birinde. ben gergin olduğum zaman konunun özüne hiç inemem. kısa ve öz ifade edebilmek bence büyük bir yetenek.
0
for day to break
(23.08.16)
ben böyleyim. kendi adıma konuşacak olursam zihinsel olarak dengesiz, detaylarda kaybolan biri olduğumu düşünüyorum. bu yüzden tek bir cümlede net olarak ifade edilebilecek bir şeyi çok daha karışık ve uzun bir şekilde aktarıyorum "yolda" kafam karışıp başka yerlere saptığı için. kendim gibi biriyle konuşacak olursam da sadece "ne çok konuşuyo bu yav" diye düşünüp yoruluyorum.
0
der meister
(23.08.16)
şimdi şöyle izah edeyim;
şaka la şaka, ben öyle insanlarla mecbur değilsem hemen bir acele havası verip uzaklaşıyorum.
eğer mecbursam başka şeyler düşünüp uzaklara dalıyorum.
bazen de bozuyorum acımasızca.
0
seyduna6687
(23.08.16)
Babam.
Dinlemiyorum, uzaklara bakıyorum, ya öyle falan diyorum. Yılda 3-5 sefer gördüğüm için ses çıkarmıyorum ama cidden sabır testi.

Yakın eş dostumun içinde böyle insanlar yok ama arkadaş çevresinde karşılaştığımda tamam konuya gel diye uyarırım. Babama kıyamıyorum ama yazık hevesle anlatıyor.
0
buff
(23.08.16)
insani hislerden konuşuyorsa makul karşılıyorum, diğer hiçbir konuda makul karşılamıyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(23.08.16)
Meslek odası seçimleri zamanı karşılaşıyorum bilhassa. ertesi gün seçimde blok listede isimlerini çizerek tepkiyorum.
0
kargn
(23.08.16)
Daha can alıcı olanıysa şu,

işyerindeki üstün, - ki sadece bir iki sefer değil her zaman- teknik bir konuyu konuşurken önce en olmayacak kısmından başlıyor anlatmaya. Method olarak seçebileceğin 4-5 tane farklı yordam var diyelim. Adam başlıyor "ben olsam böyle böyle yapardım" ve senin "yok yahu öyle olmaz, o zaman şu şu sorunlar olur" demeni bekliyor. Ardından doğru methodu söylüyor mu? hayır. Bu sefer ikinci yanlış methodu öneriyor ama öyle bir sunuyor ki, kesin adam kafasına koydu böyle yapacak diyorsun ve sonra onu çürütmeni bekliyor. Böyle böyle 30 dakikanı yiyor senin ve en son 5. yöntemi sen söyleyince, "heh işte bu doğru yol böyle yapmamız lazım" deyip. Oturup onu geliştirmeye başlıyoruz.

Nalet insin.
0
okumayi sevmeyen okur
(23.08.16)
Yazarken aynı şeyi yapıyorum ben de ama konuşurken kısa konuşuyorum genelde. Yazarken bir yandan düşünecek hız oluyor, kafamın içinde laf lafı açıyor. Konuşmama düşünce hızı daha çok yetişemiyor. O yüzden uzatmıyorum.

Sadede gelmeyi laf çevirmek için yapıyorsa, beni oyalamak için yapıyorsa, özetle politikacı bir amaç içinse ve "bin kelime söyledi, bir anafikri yok" türündense çok nefret ederim. Tam tersine, atıyorum, "Sence böyle yapmalı mıyım" gibi bir soruya bir milyon neden açıklayıp sonra cevap verecekse, araya anekdotlar, gerekçeler sıkıştırıyorsa minnettar kalırım uzattığı için.
0
aychovsky
(23.08.16)
(bkz: sadede gel)
0
teritori
(23.08.16)
Geneli boş ve geveze insanlar oluyor. Haliyle onları dinlemek de işkence gibi. Zaten 2. ya da 3. cümlelerinde durumu anlıyorsun.Bu durumda üstüne basa basa "sonuç?" diyorum. İşe yarıyor.
0
harvey
(23.08.16)
anlatılan konudan dolayı olabilir gibi geldi. herkes hak vermiş duyuru sahibine gerçi. dinlemek istemeyen dinlemek istemiyorum diyebilir. fakat bir olayı anlatırken, hele ki önemli bir olaysa, aslında her ayrıntının oluşan duruma bir etkisi olabilir. akıl sorduğunuz kişi anlattığınız ayrıntıda sizin görmediğiniz bir şey görebilir. bunun gibi sayısız örnek yazabilirim. bu yüzdendir ki birbirini anlamayan insanlardan meydana geliyor bu toplum. dertleri anlayamıyoruz bir türlü.

ek olarak anlatım aslında birlikte yapılan bir eylem. yani anlatıcı kadar anlayan da önemli. doğru anlatım konunun en iyi anlaşılabilecek şekilde aktarılmasıdır. yani belki kişinin bu şekilde anlayacağı çıkarımını yapıyordur anlatıcı, kişiyle ilgili geçmiş tecrübelerine dayanarak.

şuralarda bir yerlerde bir çuvaldız olacaktı...
0
windowsguvenlikduvari
(23.08.16)
vurmayın, onlardan biri de benim. ama sebeplerim var elbette.
genelde olaylarda hep günah keçisi ben ilan ediliyorum, kolaylıkla suçlanıyorum ve "vurun abalıya" der gibi hep ben vuruluyorum. ben de artık dediklerimin yanlış yöne çekilmemesi için, "meb böyle demedi, eksik anlattı." gibi suçlamalardan kaçınmak için çevremdeki insanlara aptala anlatır gibi anlatıyorum. yani giriş-gelişme-sonuç şeklinde bir yol izliyorum gelecekteki suçalamlara karşı bir savunma mekanizması olması açısından.

sadede gelecek olursam da (espri yaptım, gülün), böyle insanların da belki böyle bir sorunu vardır.
dolayısıyla anlayışlı karşılamak lazım.
0
m e b
(23.08.16)
annem.

ama gereksiz ayrıntı vermekten ziyade, ağzında geveleyip, dikkati dağılıp bir türlü söyleyeceğini söyleyemeyen veya konuyu toparlayamayan bir tarzı var.

özellikle içeriden bir şey getirilmesini isteme, telefonu kapatma vs gibi günlük konularda.
bir su ister, ama bazen beş dakikada cümleye döker.
gözünün içine bakarsınız.

bir de bonus olarak içeriden seslenip, "efendim?" dediğinizde cevap vermeme huyu vardır.
kalkıp gidersiniz, "ne oldu?" diye.
"ha, yok bir şey, tamam" der.

annem olduğu için kafasını duvara sürtmek istemiyorum doğal olarak.
ama özellikle işiniz ya da aceleniz varsa insana derin nefesler aldırıyor.

yine de canı sağ olsun tabii :)
0
blatta hiberna
(23.08.16)
Annem,
Anlatacağı olayı en başından detaylarıyla anlatır başka tarafa bakıp onu dinlemezsen çok kızar, izlediği dizi filmi sana bir anlatır izlemiş kadar olursun, annem olmasa çoktan söylerim sıktığını ama....
0
esin
(23.08.16)
Bunun iki türlüsü var;

biri ana hikayede kullanacağı unsurları ön hikayede konuşmacıya hazırlayıp, ana hikayede argümanı sağlam şekilde önceden donatıp anlatan, ki bu tarz insanları sabaha kadar dinlerim.

Bir de asıl konu haricinde gereksiz şeylerle konuşma zamanı harcayan insanlar, çoğunlukla asıl konu dışındaki gereksiz konuşmaları dinlemem, dinler gibi yapsam bile, arada konuşmasını kesip asıl soruyu sorarım, sadede gelmesini sağlamaya çalışırım.
0
gezegen olan pluton
(23.08.16)
"Sadede gel" diye ben de onu darlıyorum.
0
arnold schwarzeneger
(24.08.16)
Kısa cümle kurma olayından çok çektim o yüzden genelde geri zekalıya anlatır gibi anlatırım. Bileni darlar ama yapacak bir şey yok.
0
petekpare
(24.08.16)
memleketin bence en büyük hastalıklarından biri "derdini anlatamamak, yanlış anlaşılmak, dinlemeden peşin hüküm vermek" olduğundan;

yapan kişi canımı sıkmakla beraber, haksız diyemem.
0
seferoglu suphi
(24.08.16)
(14)

bir arkadaşı bozmama yardım eder misiniz?

josephinebrunsvik
İş yerimizde bir arkadaşım -kendisi erkek olur- televizyon izlerken sürekli tv deki kadınların güzelliği ile ilgili yorum yapma gereği duyuyor. Olimpiyat izliyoruz voleybol maçı "aa bu hatun iyiymiş" "çinlinin tipinde iş yok" vs. İzlediği bir diziden bahsediyor ölen kadın karakter için "nasıl kıydıl
İş yerimizde bir arkadaşım -kendisi erkek olur- televizyon izlerken sürekli tv deki kadınların güzelliği ile ilgili yorum yapma gereği duyuyor. Olimpiyat izliyoruz voleybol maçı "aa bu hatun iyiymiş" "çinlinin tipinde iş yok" vs. İzlediği bir diziden bahsediyor ölen kadın karakter için "nasıl kıydılar,o güzelliğe kıyılır mı" vs. Bu durum son derece sinir edici olmaya başladı. Ne desem de uyarsam, biraz didaktik ve aşağılayıcı olsun istiyorum.

Not:Arkadaş 35 yaşında, kilolu, ebedi bekar.
Not 2: kadınım
0
josephinebrunsvik
(23.08.16)
senin kadın olduğunu okuyana kadar baya bi laf düşünmüştüm ama son kısmı okuyunca yalan oldu
0
genc irisi
(23.08.16)
O kızlar sana sümüğünü atmaz diyebilirsin.
0
dissendium
(23.08.16)
"Çinlinin tipinde iş yok" gibi söylemlerinde "Senin yokluğunda iyi gider" diyebilirsin.. Ya da bi hatunu övmeye başladığında boğazını temizleyip ardından sert bir yüz ifadesiyle televizyona bakmaya devam edebilirsin bir kaç seferden sonra anlat herhalde rahatszlığını
0
bir peynir kutusu kibrit
(23.08.16)
35 yaş, bekar ve abaza...

Hiç bulaşmayın, daha iyi...


.
0
kartallar yuksek ucar
(23.08.16)
" ben bile senden çok kadın götürmüşümdür. önce aynaya bak, sonra da içim mi güzel acaba diye düşün? "

kadın götürmek falan cinsiyetçilik iğrenç tabir falan diyebilirsin de, iğrençleşiyoruz zaten.
0
okumayi sevmeyen okur
(23.08.16)
çok seçici konuşuyorsun, böyle giderse bir 35 yıl daha evine dişi sinek dışında herhangi bir dişi girmez güzel olabilir bence.
0
golgi aygıtı
(23.08.16)
sen kadın olunca, dava düştü.
ama aslında hakimin gönlünde o dombiliye bi 20 yıl kitlemek vardı.
ama biliyorsun ki ülkemizde kadın olmak çok zor bir durum.
neyse hukuku eleştirmek haddimiz değil.
35 yaşında, dombik ve abazalığını kadınların yanında çekinmeden gösteren birine bence cevap ziyan etmeyin.
ışık sizinle olsun.
0
seyduna6687
(23.08.16)
bir de şu televizyonun çift taraflı olduğunu hayal ediyorum, olimpiyattaki kız hemen sana atlayacak gibi geliyor, göbeğinden sekip ters taklayla mindere..
0
tosiba
(23.08.16)
Hepsi senden fit ama ahaha de :/ maalesef aklıma verse skmez misinden başka bir şey gelmedi.
0
petekpare
(23.08.16)
adamın olimpiyatlara bakışı böyledir, en fazla yorumlarını içinden yap diyebilirsin. ayrıca voleybolcuların gtleri çok güzel.
0
kimlanbu
(23.08.16)
benim de böyle bir arkadaşım var. özellikler biraz farklı. mesela o 26 yaşında, kendini dünyanın en akıllısı sanan, kaba, toplum içinde vücudunda potansiyel olarak duran bütün sesleri çıkaran biri. (ancak böyle anlatabildim.)

söyleyecek pek bir şey yok bu arkadaşa. onun algılayışı dolayısıyla, benim söylemlerimi çekebileceği bir yer olmadığı halde (cinsiyetimden dolayı söylüyorum bunu. fakat onun cinsiyetçi yaklaşımı böyle, o yüzden) dinlemeyen, anlamak istemeyen ve çok ileri giden biri. kısacası harcadığınız her saniyeye yazık. ben görüşmemeyi seçtim. size de tavsiye ederim, mümkün olduğunca.
0
windowsguvenlikduvari
(23.08.16)
Siz de etraftaki erkeklerin yakisikliligindan bahsedin.
0
stavro
(23.08.16)
yorumlarından rahatsız oluyorsanız, "yorumlarından rahatsız oluyorum" ya da "sen yorum yapınca izlemekten keyif alamıyorum" deyin.
hatta açık açık "sinir oluyorum" da diyebilirsiniz.

neden kalp kırmak ya da ezmek istiyorsunuz ki?

ezmek istediğiniz biriyle oturup tv izlemeyin ve ondan arkadaşım diye bahsetmeyin, daha kalıcı ve kesin çözüm olur.
0
blatta hiberna
(23.08.16)
"Sen kadınların dış görünüşleri hakkında yorum yaptıkça, beni beğenmeyeceğini anlıyor ve kıskançlıktan çatlıyorum" demen yeterli olacaktır.

Kendini de yazsaydın ya şu yaşta bu kiloda bilmem ne diye. Televizyona çıkan insan zaten tipinden sülalesine kadar yorum yapılacağını tahmin eder, umrunda da olmaz, olsa bile haberi olmaz. Belli ki onların haklarını korumak için değil, adam seni beğenmediği için bu celal.

Problemin "bir kadının yanında, kadın vücudu hakkında yorum yapmak" falan olmadığı da aşikar. Öyle olsa "bozmaya" çalışmak yerine bu muhabbetlere girmesini engellemenin yollarını düşünürdün.

Ne kadar sinir olursan ol, belli ki adam senin (görüntün) için de açıktan yahut bilinçaltından "bunda iş yok" diye hükmü vermiş bile. Sinir olman, laf sokman bu gerçeği değiştirmeyecek. Kabullenmeye çalışmanı tavsiye ederim. Herkes manken gibi olacak, bir gören bir daha bir daha dönüp dönüp bakacak diye bir şart yok.
0
plajda baretle dolasan muhendis
(23.08.16)
(6)

karınca istilası!

blatta hiberna
merhabalar,daha önce de çok soru sorulmuş bununla ilgili, ama yine de sormak istedim.hayatımızda ilk defa karınca istilasıyla karşı karşıyayız.denenenler:-raid karınca yemi-sirke/sirkeli su-karıncaların geldiğinden şüphe edilen yerlerin yakınına limon koymak-çamaşır suyuyla evin her yerine girişmek-
merhabalar,

daha önce de çok soru sorulmuş bununla ilgili, ama yine de sormak istedim.
hayatımızda ilk defa karınca istilasıyla karşı karşıyayız.

denenenler:

-raid karınca yemi
-sirke/sirkeli su
-karıncaların geldiğinden şüphe edilen yerlerin yakınına limon koymak
-çamaşır suyuyla evin her yerine girişmek
-yuva çıkışı olduğundan şüphelenilen iki noktayı silikonla kapatmak

hiçbiri çözüm olmadı.

işin en kötü yanı, evde altı kedi var.
ortalık yere ilaç milaç da koyamıyoruz/koyamayız.
öldürmek de istemiyorum zaten, çok üzülüyorum.
ama azalmadılar bile.

evde zaten kedilerden dolayı öyle açıkta tuttuğumuz şeker falan filan gibi şeyler de yok, yani neye geldiklerini de anlamadık.

bir de gidip koca evde başka yer yokmuş gibi karıncaların güzergahının üzerine falan yatıyorlar, daha demin birinin üzerinden üç tane aldım.

şöyle sakin sakin uzaklaşmalarını sağlayacak ne yapabiliriz acaba?

annemde de, bende de fikirler tükendi.

teşekkürler!
0
blatta hiberna
(21.08.16)
Başlığı takip edecegim benim de basim dertte. Denediklerim:
Camasir suyuyla silmek (bir sure uzak tutuyor)
Karinca yemi ( 1 ay once ise yaramisti ama simdi etkisi yok)
Salatalik kabugu (ilk denemede ise yaradi sonra etkisini kaybetti)
Bocek ilaci sprey ( bi ise yaramadi)
Otrin ( ise yaradi gibi ama hala tek tuk gezinenler var)
Sirke ( sanirim etkisi yok)
Limon (surunce etkisi oluyor ama surekli yenilemek lazim, limon surmekten biktim heryere)
0
curukturpkokusu
(21.08.16)
salkım domateslerin saplarından koyun. bir arkadaş bu yöntemden iyi sonuç almış.
olmazsa şunu yapın:
1 yemek kaşığı kadar borik asiti 5-6 yemek kaşığı toz şeker ve bir çay fincanı su ile karıştırın. Bu sıvıya batırdığınız pamuk parçalarını çıkış yerlerine koyun. Pamuklar kurumadan sık sık ıslatın.

sirkeyi düzenli aralıklarla mı sıktınız? bir iki kereyle olmuyor çünkü. ayakları kesilene kada devam etmek gerekiyor.
kedi olmasa çok çok acı yoz biber de etkili oluyor. ama kedi var, yalar eder olmaz.

genel olarak; böcekler, haşaratlar keskin kokulardan ve acıdan rahatsız oluyorlar. adaçayı, lavanta, defne.. bir de tespih ağacının tohumları organik tarımda da kullanılan böcek kaçırıcı. ben bitkilerimde bunu kullanıyorum.
tohumlarını topluyorum gerektikçe hazırlayıp kullanıyorum.
hazırlanışı şöyle: : bir sap kadar tespihi iyice kırıyorum. en zor tarafı bu çünkü çok sertler. taş iyi kırıyor. 1.5-2 litrekil pet şişeye koyuyorum üzerine su koyup 2 gün kadar bekletiyorum sonra süzüp yapraklara gövdeye püskürtüyorum.
iki çeşit tespih ağacı var karışmasın latincesi : melia azedarach

karıncalar saksı topraklarına da yerleşebiliyor, saksınız varsa üstte minik gözler veya alttaki tabakta toprak yığılması var mı bakın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(21.08.16)
hocam karinca yemi dediginiz nedir?

su tozu denediniz ve ise yaramadi mi? www.vaverashop.com
edit: baktim karinca yemi ile bu toz farkli seyler. bence bu tozu bir deneyin, her yil mutfagimi basmaya calisirlar henuz bir yil sasmadi bununla gidiyorlar, gelmiyorlar
0
kassiopeia
(21.08.16)
@hayat aklini konusacak bir filozof uret:

teşekkür ederim, deneyeceğim bunları.

sirkeyi düzenli olarak kullandık.
ama bana mısın demedi.
çok acı toz biber gibi şeyleri mutfakta deneyebilirim belki.
çünkü mutfağın kapısı kapalı, kediler girmiyor.

yine kedilerden dolayı evin içinde çiçek/bitki yok.
balkonlarda var, ama balkonlarda da karınca sorunu yaşamıyoruz :)

tekrar teşekkür ederim.

---

@kassiopeia:

teşekkürler.
mutfak demin de dediğim gibi kapalı, ama olur ya bizim terliğimizin altına bulaşır, eve taşırız falan filan...
o yüzden kedilerden dolayı cesaret edemiyorum bu tozlara falan.

o karınca yemlerini bile zaten dolap arkası gibi daracık yerlere koyabildik ancak.

yine de teşekkürler.
0
🌸blatta hiberna
(21.08.16)
birkaç haftadır bizim mutfak da işgal altında. limon, yem, sprey, domates sapı her şeyi denedim. yuvalara bant yapıştırdım en son. birkaç gün kesti. ama sonra başka yerden gelmeye başladılar. önünü alamıyorum. başlık takibimde. burada dursun.
0
ruhen hastayim ben
(22.08.16)
hiç biri işe yaramazsa balkona şeker bırakın. eve girmelerine gerek kalmadan oradan alıp alıp gitsinler.
başta saçma gelecek biliyorum ama deneyince göreceksiniz öyle yapacaklar.
ben teraslı evde oturuyorum. terasta epeyce bitkim var, köpeğimizin yemek tabağı var, su tası var. kuşlara ayrıca su kabı koyuyorum. arada da kuşlara kırıntı, ince bulgur koyarım. bizim burada kuşları sürekli besleyen birileri var o nedenle kuşlara yem vermek pek gerekmiyor.
kuşlar benim bitkilerimle ilgileniyorlar daha çok. ağız tadıyla bir yasemin sardıramadım yıllarca. şimdi bile yapraksız yapraksız çiçek açmaya çalışıyor bir tanesi. en son çareyi nispeten çok filiz veren, hayat enerjisi yüksek bitkileri kenarlara koymak, diğerlerini daha içte tutmakla buldum. gelip öndekilerden alacaklarını alınca iç taraftakilere dokunmuyorlar. iç taraftaki yasemin yaprak dolu mesela.
karıncalarla ne alaka diyeceksiniz, onlar da aynı şeyi yaptılar. birkaç günlüğüne evde olmayacaktım, terasa köpek için birkaç tas yemek bıraktım. eve döndüğümde köpeğin yemediği tabağın birine karıncalar üşüşmüştü. o tabak olmasaydı aradıklarını içeride bulmaya çalışacaklardı. köpekle birlikte gittiğimizde öyle oluyor çünkü, eve bir geliyorum karınca ordusu karşılama töreni düzenlemiş, sıra sıra dizilip gitmişler. evde yiyecek bulamasalar da aramak için yol ediyorlar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.08.16)
(8)

Yavru kedi ile alakalı bir soru

hede hodo
1 aylık sokaktan bulduğum bir kedi var. Yani 20 günlük iken buldum. Şu an 1 aylık. Veterinerden aldığım süt tozu ile besliyorum. Gecen hafta Bi arkadasım royal canin diye bir mama var. Gayet iyidir dddi. Onu aldım, bugün de geldi. Annem vermiş. Büyük iştahla yemiş. Ama şimdi bakıyorum kediye biraz m
1 aylık sokaktan bulduğum bir kedi var. Yani 20 günlük iken buldum. Şu an 1 aylık. Veterinerden aldığım süt tozu ile besliyorum. Gecen hafta Bi arkadasım royal canin diye bir mama var. Gayet iyidir dddi. Onu aldım, bugün de geldi. Annem vermiş. Büyük iştahla yemiş. Ama şimdi bakıyorum kediye biraz miskinleşmiş gibi. Acaba bu yeni mama ile alakalı olabilir mi ki?
0
hede hodo
(25.07.16)
yavru kediler için özel maması var royal'in. www.zooplus.com.tr
0
patlak fermuar
(25.07.16)
Aynısından aldım. Büyük iştahla yedi. Ama sanki biraz miskin gibi geldi düne göre. Dokundu mu dedim acaba?
0
🌸hede hodo
(25.07.16)
olabilir. havalarda sıcak. yaş mama alın bir süre. sonra normal mamaya dönersiniz.
düzeltme: dokunma kısmına olabilir demedim. doğduğundan beri ilk defa bir şey yedi hayvan normal yani :)
0
kaybeden adam
(25.07.16)
biz 2 ay kuru mama vermedik. ilk bir ay süt tozlu devam maması sonraki ay annem sebzeleri haşlayıp robottan geçirdi püre yaptı kavanoz mamalara koydu onu yedirdik. brokoli ıspanak patates falan
0
patlak fermuar
(25.07.16)
mama için biraz erken. ilk 2 ay süt içsin. bir de çok yediyse uyumak ta isteyebilir (daha bebek o. uyuyacak elbet).
0
tururo
(25.07.16)
Bir şey olmaz, hava çok sıcaktı ondandir.

Kuru mamaya alismisken yaş mama çok verme, çünkü sonra kuru mamayi yemez ve yaş mamanin hiçbir besleyiciligi yok.

Sebze verirken de dikkat etmek gerek, her sebzeyi yemesi doğru değil.

Mamayi sevdiyse devam edin oradan.
0
blatta hiberna
(25.07.16)
Mama artı süt tozu olarak devam edelim diyorum. Gece maması yanıbaşında olsun ama gündüz süt ile devam etsin. Bi de su verin diyen de var, tam tersi de var. Sizce bir kaba konmalı mı su?
0
🌸hede hodo
(25.07.16)
kuru mamayı ıslatıp ver. daha rahat yer ve su ihtiyacını da en azından karşılamış olur. yoğurt filan da ver arada.
0
cemallamec
(25.07.16)
(2)

granit tencere çizilirse zararlı mıdır

buffy de vampir sayılır
teflonlardaki gibi?
teflonlardaki gibi?
0
buffy de vampir sayılır
(25.07.16)
Sanmıyorum, çünkü teflon "kaplama" olan bir şey.
Granit zaten malzemenin kendisi.
Yani teflon cizilince altından kaplanmış olan malzeme çıkıyor, teflon yüzeyin parçacıkları soyuluyor vs.

Ama granitte öyle bir şey yok, cizilse de altındaki de granit zaten.

O yüzden en azından teflon kadar zararlı olduğunu sanmıyorum.
0
blatta hiberna
(26.07.16)
tamamen granitse sorun olmazmış, teflon üzeri granit kaplamalar riskliymiş.
www.hayatkolay.com
0
g7mor
(26.07.16)
(6)

Yerinde durmayan kopek

velasco
Merhaba, yaklaşık 1 hafta önce bir köpek sahiplendim. Kendisi 1 dakika bile yerinde durmuyor. Bizi uyutmuyor. Bos biraktigimiz veya kizdigimiz anda havlamaya basliyor.kendisi 8 aylik.kızgınlık döneminde olduğu için olabilir mi? Veya hep böyle mi gidecek? Konu hakkında bilgisi olan arkadaşlar yardımc
Merhaba, yaklaşık 1 hafta önce bir köpek sahiplendim. Kendisi 1 dakika bile yerinde durmuyor. Bizi uyutmuyor. Bos biraktigimiz veya kizdigimiz anda havlamaya basliyor.kendisi 8 aylik.kızgınlık döneminde olduğu için olabilir mi? Veya hep böyle mi gidecek? Konu hakkında bilgisi olan arkadaşlar yardımcı olursa çok sevinirim. Teşekkürler.
0
velasco
(25.07.16)
Irkı ne?
0
chiper
(25.07.16)
Golden
0
🌸velasco
(25.07.16)
Eh çok normal. Şöyle yapmanız lazım; Önce yediği mamanın enerji değerlerine bakın. Hayvan erkekse ve 25 kiloyu geçmişse yetişkin mamasına geçin. Dişi ve 20 kiloyu geçmişse de yetişkin mamasına geçin. 2 aylık bir süreç bu.

Bundan sonrası; Otorite eğitimlerine başlayın. Evin düzenini hayvana öğretin. Kendi yerini ve "yerine git" komutuyla oraya gidip yatmasını sağlayın. Sürekli ensenizde nefes almanıza izin verirseniz alfa olmaya çalışır şuan çektiğiniz sıkıntının çoğunluğu bundan kaynaklı.

Bir ikincisi, yavru köpekler yavrulukları döneminde tüm taleplerinin karşılanmasına alışmışlardır (Kaynak: Tamer Dodurka ve bir miktar g.tüm)

Bu sebeple artık onlara biraz "yetişkin" muamelesi yapmanız lazım. Evi yemesi pahasına yalnız bırakman lazım, dışarda yapmasını istemediği en küçük hareketi yaptığında ve hayırlarına rağmen tekrar ettiğinde eğlenceyi kesip eve getirmen lazım.

Bunları uygulamana rağmen düzelmiyorsa iki seçenek kalıyor biri biyolojik diğeri seninle alakalı;
1- Hayvana çok fazla protein yüklediniz. (ki bunun bazı joint problemlerine dek yolu var ve önceden eklem yerindeki ağrının ansızın gelip gelmeyeceğini kestiremezsin) Yavru köpek sahiplerinde sıkça karşılaşılır tedavisi yüksek proteinli mamayı kesmektir, bir kaç haftaya kendiliğinden düzelir.
2- Alınmanı istemem ama yeterince otoriter bir sahip değilsindir. Bu çözebileceğin bir sorun, kitapları oku videoları izle (özellikle ingilizcen varsa baya rahat edersin)

Kolay gelsin. :)
0
chiper
(25.07.16)
chiper'a hak veriyorum. Ben de sorunun sizden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. (Köpeğin yeteri kadar gezdiği ve enerjisini attığı varsayımıyla)

Muhtemelen cicim zamanları yüzünden biraz fazla yüz buldu ve alıştı. Köpeğin yalnızlığa alışması için yabancılar kafes eğitimi veriyor, eğer kafese uygun yeriniz yoksa geceleri bir odaya kapatabilirsiniz. Ben kendi köpeğimi 4 aylık olana kadar uyku vakti yalnız bıraktım, şuan 12-13 saat evde salınık olarak sorunsuz yalnız kalabiliyor.

Biraz sertlik göstermeniz lazım. Öncelikle köpek havladığında olumlu veya olumsuz tepki göstermeyin. Kızmanız da onun için bir tepkidir, bırakın yorulana kadar havlasın. Boş bırakılmaya alışsın biraz, o size uyum sağlamalı siz ona değil. Benim yaptığımı yapabilirsiniz, tabi başlarda odayı biraz parçalayabilir. Bunun dışında yemek verirken yemeğin yarısındayken önünden çekip oturtup bekletmek, oyun oynarken ısırma oyuncağını ağzından alıp bekletmek gibi itaat eğitimleri verebilirsiniz. Gezdirirken de sorun çıkarıyorsa yular tasma takıp hizaya getirebilirsiniz.

8 aylık köpek ergenlik dönemindedir, hareketleri biraz dengesiz olabilir. Tabi yine de ilgilenilmedi diye havlamak kabul edilemez. Benimki öyle bir şey yapsa şamarı yiyeceğini bildiğinden yapmaya tenezzül etmez, siz de köpeğinizle o seviyeye gelmelisiniz. Bu da biraz kişiliğe bağlı, yufka yürekli yumuşak bir insan için zor bir şey. Ama köpeğin iyiliği için gerekli, köpekler sürü hayvanıdır ve özgürlük kavramları yoktur. Köpek sizi lider görmezse kendisi lider olur, bu da hayvanda strese, saldırganlığa, itaatsizliğe sebep olur. Eğer sizin takipçiniz olursa psikolojik olarak daha rahat bir yaşam sürer.

chiper'in dediği gibi bolca kaynak mevcut, okuma yaparak bu bilgilere erişebilirsiniz. Düzelmezse profesyonel yardım alabilirsiniz.
0
once
(25.07.16)
Sekiz ay, bir golden için ergenligin tavanidir.

Benimki gece kafama tenis topu atıp uyandirirdi oynayalim diye.

Önceki cevapları şöyle bir okuyabildim.
Evde düzenli bir yaşam ve kural kaide sart.
Aşırı derecede fazla antrenman daha da şart.

Bunun dışında hayirin hayır olduğunu bilmeli.
Hayırlar biraz ikna sonucu evete dönerse, asla basa cikilamaz.

Barinaktan sahiplenildiyse biraz rehabilitasyon gerekebilir.

Bir de, disiplinli olacağım derken gestapo olmayın.
Önemli olan kararli, kesin ve net olmak.
Onun dışında bağırmak falan disiplin demek değildir.
Özgüvenli ve kendi alaninizda rahat olun.
0
blatta hiberna
(25.07.16)
Sahipleneli yaklaşık 1 hafta olduğunu belirtmişsiniz dolayısıyla belirtilen şeylere sebep olabilecek disiplin hatalarınızın sonucunu görüyor olduğunuzu düşünmüyorum. Köpeği nereden sahiplendiniz? Yavruluğunu nerede geçirdi? Yavruyken yeterince sosyalleşebildi mi? Ya da terkedilen bir köpek mi ve bunun anksiyetesini mi yaşıyor?

Travmalı köpeklerle başa çıkmanın tek yolu sevgi, sabır, yumuşaklık ve kararında disiplindir. (Travmalı köpek sahiplenmiş biri olarak söylüyorum, sizi çok iyi anlıyorum) 1 haftada hiçbir şey düzelmez, hiçbir şey de bozulmaz.

Lütfen köpeğinizi çok sevin, şefkat gösterin ve sakinleştirmeye çalışın. Bu süreçte sık sık dışarı çıkmak, egzersiz yapmak da rahatlamasını sağlayacaktır. Günde 2 kez en az 1'er saat yürütmeye çalışın. Sosyal bir köpekse köpek parklarında diğer köpeklerle de oynatabilirsiniz.

Her şeyin ilacı zaman, bol şans :)
0
ceska
(26.07.16)
(6)

kopek sahiplenmek istiyorum

sorusuolaninsanmodeli
arkadaslar istanbulda yasiyorum ve kopek sahiplenmek istiyorum. bu konuda bana yardimci olabilecek var mi?
arkadaslar istanbulda yasiyorum ve kopek sahiplenmek istiyorum. bu konuda bana yardimci olabilecek var mi?
0
sorusuolaninsanmodeli
(24.07.16)
Barinaklara gidebilir ya da facebooktaki hayvan sever gruplari takip edebilirsiniz.
0
blatta hiberna
(24.07.16)
@blatta
facebook kullanmiyorum ama yakinda barinaklar nerede varmis bir bakayim internetten.

edit: pendikte henuz bir hayvan barinagi yokmus ne yazik ki.
0
🌸sorusuolaninsanmodeli
(24.07.16)
cemallamec
(24.07.16)
noluyo yaa
(24.07.16)
Kurtköy barınağına bakabilirsiniz
0
mutlusismankedi2015
(24.07.16)
nice tnetennba
(24.07.16)
(2)

İstanbul - motosiklet kiralama

blatta hiberna
Merhabalar,İstanbul'da iki misafirimiz için yarin motosiklet kiralayacagiz.Büyük motor istiyorlar, yani scooter falan değil.Tavsiyeleriniz var mı?Tesekkurler!
Merhabalar,

İstanbul'da iki misafirimiz için yarin motosiklet kiralayacagiz.
Büyük motor istiyorlar, yani scooter falan değil.
Tavsiyeleriniz var mı?

Tesekkurler!
0
blatta hiberna
(24.07.16)
Çok aradım düzgün bir firma bulamadım. Konuyu takipte kalayım hem de up'lamış olayım.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(24.07.16)
@6 yasimdan beri metal dinliyorum:

Blamoto'yu buldum ve asiri derecede memnun kaldim.

Hic sorun cikmadi, cok ilgililerdi.

Evde, oturdugum yerden taksim'e iki motor ayarladim.
Ayaklarına kadar götürdüler.

Gün içinde de motorlarda falan bi sorun çıkmamış.

Kesinlikle tavsiye ederim.
0
🌸blatta hiberna
(25.07.16)
(12)

hatırlayabildiğiniz ilk çocukluk anısı

in vino veritas
kaç yaşına ait? ben daha eskileri hayal meyal hatırlasam da en net hatırladığım anım sanırım 2,5-3 yaşıma ait.
kaç yaşına ait? ben daha eskileri hayal meyal hatırlasam da en net hatırladığım anım sanırım 2,5-3 yaşıma ait.
0
in vino veritas
(24.07.16)
Ben sanırım annemin altımı değiştirdiği bir anı hatırlıyorum ama kimse inanmıyor. Benim de ya 2 ya 3.
0
dissendium
(24.07.16)
Ben de uç yaşına kadar yaşadığım evi hatırlıyorum ve 2 yaşına ait bir anim var.
0
blatta hiberna
(24.07.16)
ben 2-3 yaşını hatırlayabilenleri gördükçe çok şaşırıyorum. belki zihnimin bir köşesinde benim de o kadar eski anım vardır ama şu an düşününce aklıma gelen en erken şey sanırım 5'inci yaşımdan. öncesi komple karanlık, çıkmıyor hiçbir şey. 5 yaşındaki de şöyle: dayım kola diye sirke içirmişti. akşamüstüydü, annem mutfakta yemek yapıyordu. dayım da bizde kalıyordu o ara. net olarak hatırlıyorum bunu ve sirkenin tadını. daha öncesi yok. gerçi olsa ne olacak ya süt içip altıma sıçıyodum sanki başkomutan mıydım 3 yaşında.
0
der meister
(24.07.16)
bunu daha önce yazmıştım oradan kopyalayayım :D

Kendime dair hatırladığım en eski anım bir köy düğününde ahşap bir evin odasında esaret edilişim.

3-4 yaşlarındayım, Bitlis Adilcevaz'ın bir köyünde düğündeydim ve ahşap bir evde yanımda bir bebekle uyuyordum. Uyandığımda muhtemelen dışarı çıkıp kalabalıkta kaybolmamak için bir odaya kilitlenmiştim. Ev ahşap olmasına rağmen ses almıyordu. Bebeğin uyumasından anladım bunu. Ben düğün bitmeden uyandığımdan ve oraya tıkılı kalamayacağımdan dışarıdan ailemin beni duyup gelmesi için cama vuruyordum ama bebek uyanacak diye korkuyordum. İşte kendime dair hatırladığım ilk anım sesimi duyurmak için cama vurmam ama bebeği uyandırmamak için bunu yavaş, dikkatli bi şekilde yapmam.
0
freetakilir
(24.07.16)
anlattığım insanlar inanmasa da 1,5-2 yaşıma ait. karşı apartmanda oturan ve benimle yaşıt olan arkadaşıma pencereden el sallıyordum. onun üstünde beyaz bir elbise vardı filan. daha birçok anı var böyle hatırladığım ama bir kısmını dinlediklerimle ben yerleştirmiş olabilirim aklıma.
0
devilred
(24.07.16)
5 yasinda kardesimin dogumunu hatirliyorum. Oncesi yok.
Simdi dusundum de 4 yasindaki sunnetimi hatirliyorum.
0
sckxyss
(24.07.16)
Yaklaşık uç yaşındaydım. Balkonda abimin okuldan gelmesini bekliyordum. Elimde küçük bir parça çikolatalı ekmekle.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(24.07.16)
Antibiyotik ignelerini yok etmeye calismam. 3 bucuklardaydim. Simdi dizlerime gelen bir dolabin kocaman oldugu bir deneyim hatirliyorum. Dolaba saklamaya çalışmıştı. Icim sismisti aglamaktan :(
0
shadowcat
(24.07.16)
2.yaşgünüm
0
sta
(24.07.16)
ha ilk anım yaklaşık 12 aylıkken babamın kucağına işemem di. hatta o arada fotoğraf çekiyolardı, fotoğrafı da var dur yükliyeyim de gülelim. ondan sonra boşluk var .2.5 yaşımda sünnetimi hatırlıyorum, sünnetimden önce doktora gitmemizden tutunda sonrasını an an hatırlıyorum, anı hafızası çok çok geniş birisiyim, arkadaşlarım eşim dostum bu olayaçok şaşırıyor, 15 sene önce senle şurada karşılaşmıştık, şöyle böyle demiştin, dediğimde oha olm lan sen manyakmısın nasıl hatırlayabiliyorsun bunları diyolar. yani o gün arkadaşın tüm söylediklerini, tüm yaptıklarımızı, kolunda ki saatten, gözünde ki gözlüğe ayakkabısına, ne anlattığına kadar en en ince detayı bile hatırlıyabiliyorum, zaten beni tanıyanlar işime gelmeyen bir konuyu hatırlamıyorum falan dediğimde, direk anlıyolar, ulan sen mi hatırlamıycan, bırak bu ayakları diye.

i.hizliresim.com

aslında orjinal foto bu değil, bunun donsuz versiyonuydu o yüzden bunu yükledim :D
0
killerbee
(24.07.16)
5 yasindayken evdeki akvaryuma nesquik dokmustum baliklarimi cok sevdigim icin :( neyse ki hepsini kurtarmis annem ya da uzulmiyeyim diye oyle diyor
0
beriberi
(24.07.16)
2 yaşında gibi birseyim pusette gidiyorum, başıma şapka takmışlar güneş geçmesin diye. Annem babam dondurma yiyordu bana vermediler çok ağladım.
0
Sulfoxaflor
(24.07.16)
(32)

Cinsiyetinizi en çok hangi yönünden ötürü seviyorsunuz?

peace.on
garip bir soru oldu değil mi? mesela şimdi bir duyuruda gördüm de nişan kıyafeti sormuşlar. ulan dedim iyi ki erkeğim de böyle dertlerim yok. bir gömlek bir pantolon giyip gidiyorum.bunun gibi işte. tabi sorum cinsiyetinden memnun olanlara...
garip bir soru oldu değil mi?

mesela şimdi bir duyuruda gördüm de nişan kıyafeti sormuşlar. ulan dedim iyi ki erkeğim de böyle dertlerim yok. bir gömlek bir pantolon giyip gidiyorum.

bunun gibi işte. tabi sorum cinsiyetinden memnun olanlara...
0
peace.on
(06.07.16)
kıyafet çeşitliliğinden ötürü diyeyim o zaman ben de. :)
0
whimsical
(06.07.16)
çünkü çüküm var.
0
Ufuk
(06.07.16)
Regl yok, o iyi. onun dışında bok gibi erkek olmak.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(06.07.16)
Çünkü kadın olmak ya da kadınlık temelde narinlik barındırma da, çok güçlü bir şey.
Sadece vajinadan ibaret değil.

Doğurgan olmak, yaratici bir güc veriyor.

Doğada yaratabilen/üretebilen/hayat verebilen ya da bunlara aracılık edebilen taraf olmak özel bir şey.

Kadınlık incelik, duyarlilik katiyor hayata.
0
blatta hiberna
(06.07.16)
Barındırma da değil, barındırsa da.
0
blatta hiberna
(06.07.16)
Dünyanın en güzel şeyi kot pantolon tişört giymek. Ölene kadar yaz kış bu kombinasyonla hayatımı sürdürebilirim. Kadın olunca otomatik olarak gelen bi yüzlerce değişik kıyafet giyme modu var, hiç çekilecek gibi bir şey değil. Erkek olmak o nedenle şahane, onun dışında çok bi avantajı yok.
0
angelus
(06.07.16)
İstemezsem çalışmak, ev geçindirmek zorunda değilim, 'Evde oturup kendi çocuğuma kendim bakmak istiyorum, var mı diyeceğin?!" diye kenara çekilebilirim kadın olarak. Evet artık devir başka hayat müşterek vesaire vesaire ama yine de ataerkil kurallar her tarafta hükmediyor, madem öyle ben de bu hakkımı kullanırım adamsan ekmeği sen getir diyebilirim.

Yapamam büyük ihtimalle ama yine de bu düşünce iş hayatı stresine katlanmama yardımcı oluyor.
0
Sulfoxaflor
(06.07.16)
cinsiyetimiz farklı olsaydı hormonlar ve beyin yapısı nedeniyle bambaşka düşünüyor olacaktık. karşı cinsin kafasını yaşayan az insan olduğunu düşünüyorum. o yüzden çoğu insan halinden memnun olsa gerek.
0
sttc
(06.07.16)
basit ve ayrintilar icerisinde kaybolmadan yasayabiliyorsun. bir de fiziksel olarak daha az farkli seyler yasiyor vucudunuz ondan da iyi (pms, bacak sismesi,depresyona girme egilimi ...) bunlar baya yipratiyor gibi geliyor bana.
0
evimin paspasi
(06.07.16)
Erkek kıyafetlerini çok gerizekalı buluyorum bir erkek olarak. Alet takımı biraz ortalamanın üzerinde olsa hatta onu geç biraz kalça üst bacak çalışsan kıyafet bulamıyorsun. Hatta bunları geç normal bir erkek pantolon bulamıyor bu ülkede. Pantolondan nefret ediyorum. Genel olarak maskülenliği ve testosteronu seviyorum.
0
ThomasJefferson
(06.07.16)
(erkek) hayatı daha pratik yaşayabiliyorsun
iddia ediyorum bize kalsa yine hala mağarada olurduk ama içkiyi, futbolu, playstationu kesin yine de keşfeder mağarada içer oynardık.
0
elestirman
(06.07.16)
Kırk saattir düşünüyorum inan ki aklıma hiçbir şey gelmedi. Kendimi çok seviyorum ama Ortadoğu coğrafyasında kadın olmaktan nefret ediyorum. Soruna cevap olmadı ama belirtmek istedim yine de, silerim birazdan.
0
köstebek kurabiye
(06.07.16)
Hissedilen değil de, gösterilebilen duygu spektrumunun daha yüksek olması. En en en çok bu. Örneğin 'Erkekler ağlamaz' tarzı garip laflar nedeni ile erkeklerin genelde stabil görünmeye dikkat etmeye çalışması; bu tarz şeylerin benim umrumda olmaması. Hissettiğim duyguyu rahatlıkla gösterebilirim, bu yüzden 'Azıcık erkek ol' demez kimse bana. Duygusal olmam zayıflıkla bağdaştırılmaz; tam tersine, zayıf görünme/görünmeme derdim yok. Üstelik bu sadece tepkilerle değil, kelimelerle de olabilir. Nasıl hissettiğimle ilgili uzun cümleler kurduğumda, kimse 'Ne diyorsun sen değişik' demez. Aynı şekilde bol bol sevdiklerime sarıldığımda 'tacizci' muamelesi görmem.

İçimden gelip renkli renkli, çiçekli böcekli giyindiğimde bir grup tarafından 'ılık' damgası yemem.

Yolda yürürken birine çarptığımda bu 'Sen kimsin? Kimsin sen lan?'lı bir güç gösterisine dönmez. Fiziksel bir tehdit olarak algılanmam. Kadını horozlanmaya değer görmüyorlar. Bazı erkeklerin hissettiği 'Kavga etmek zorundayım, kendimi savunmak zorundayım' derdim yok, olmayacak. Kimseyle yumruk yumruğa kavgaya girme riskim yok.

Kıvıra kıvıra dans edebilirim. Çok güzel stres attırır.

Bunu söyleyeyim mi, söylemeyeyim mi bilemedim ama söyleyeyim madem, çoklu orgazm.

Tabii, bir miktar da eksisi var ama bu sorunun konusu değil.
0
aychovsky
(06.07.16)
haha garip ama kirli sakal bırakabilme lüksü geldi aklıma, türkiye koşullarında ise fiziki anlamda daha gelişkin olma falan erkekliğin getirilerinden.
0
body electric
(06.07.16)
aychovsky, biraz daha konuşsan kadın olucam adaksjdaslkdas.
0
🌸peace.on
(06.07.16)
@aychovsky +1 deyip emeğinden nemalanayım. ciddili cevap olarak eksik göremedim. doğurganlık var bir de bence ama onu da zaten @blatta hiberna belirtti.
0
whimsical
(06.07.16)
@stcc'nin yazdigi tanima katilmakla beraber, su anki turkiye sartlarinda erkek olmak daha cekilebilir, kadinlarin hayati cok daha zor.
0
yons
(06.07.16)
Hiç bir yönünü. Kadın olsam da büyük ihtimalle aynı şeyi söyleyecektim.
0
lesmiserables
(06.07.16)
bu soruya objektif bir cevap verileceğini düşünemiyorum ben. herkes olduğu cinsiyeti büyük ihtimal avantajlı sayacaktır. tek bir günlüğününe bile karşı cinse dönüşüp test etmek lazım. (böyle filmler diziler var biliyorsunuz)
0
matrix
(06.07.16)
köstebek kurabiye +1
kadın olmayı seviyorum ama niye seviyorum cevap veremedim.

regl olmasaydı iyiydi ya
0
la noix
(06.07.16)
Cinisyetime dair bir duygu bulamadım icimde.
Bazen tüy islerinden beynim yanıyor. Epilasyonu olsun, agdasi olsun. Inanilmaz zaman ve emek gidiyor.

Erkeklerde ereksiyon büyük sorun. Olmamasi gereken yerde olmak ve olmasi gereken yerde olmamak. Cekilecek dert degil.
0
shadowcat
(07.07.16)
fiziksel güç
özgürlük
0
sen git ben geliyorum
(07.07.16)
Erkek olmanın nesi güzel diye düşündüm. Hiçbir şey bulamadım. Bir kere kıl var manyak gibi. Onu geçtim kel olma ihtimali çok yüksek. Küçükken sünnet gibi bir kabus var. Askerlik konusunu açmıyorum bile. Duygusuz öküz bir sürü erkek ile takıla takıla sen de öküz oluyorsun falan.

Kısaca erkek olmak boyle pust gibi ibne gibi bişey.
0
kablelvuku
(07.07.16)
üzerinde çok baskı olmuyor, doğum yapma gibi bir derdin yok. kadın olsam en çok ondan korkardım galiba.
çoğunun söylediği gibi giyim konusunda daha rahatız. ayrıca buna ek olarak saç konusu; hep kadınların banyodan çıktıktan sonra saçlarını kurutma çabalarına acıyıp erkek olduğuma şükretmişimdir asdjfaskn.
0
yeteramadenedimherseyi
(07.07.16)
Çok memnunum. Kadın olmak çok zor. Güzellikleri zorluklarını bastırıyor mu bilmiyorum ama bu kadar sapık, ruh hastası, tacizci tecavüzcü arasında kadın olmak istemezdim.

Bana göre erkek olmanın ekstra bir zorluğu yok ve erkek olmayı seviyorum. Yani cinsiyetimle süper barışığım. Ataerkil ya da maço bir biçimde söylemiyorum bunu, tam üzerime göre olan bir kıyafet gibi. İyi ki de erkek olmuşum. Güzel olmuş yani. :)
0
yirmisantim
(07.07.16)
erkek olmanın mukayeseli iyilikleri daha fazla sanırım. dişilerin üstüne küçük yaştan itibaren bindirilen makyaj, kıyafet, kıl-tüy alımı gibi sosyal yükümlülükler mide bulandırıcı geliyor. aşağı tür olduğunu kabul ettiriyorlar. dünyayı özgürce görebilmeyi başardığım yaşlardan sonra bunlardan kurtulmaya gücüm yeter miydi bilemiyorum. erkek intihar oranı daha yüksek bir de. bu da erkek olarak gurur verici bir istatistik.
0
misterturist
(07.07.16)
fiziksel güç
0
xenophobe
(07.07.16)
1-) Ayakta işemek.
2-) Yurdum erkek çomarlarının seks fantezilerine meze olmamak.
0
nawar
(07.07.16)
erkekim; üstü cıbıl altta şortla evde balkonda vs. oturabiliyorum, çok terlersem üstümü çıkartabiliyorum, parkda sahilde üstümü çıkartabiliyorum, çok sıkışırsam duvar dibine işeyebiliyorum (yapmadım ama yapabilirim yani), küfür edebiliyorum ve normal karşılanıyor.

çalışabiliyorum, her işi yapabilirim kimse bir şey diyemez, bağırıp çağırabilirim, (kadın yapınca bir sürü takma isim takılıyor erkek yapınca bişi olmuyor), taciz/tecavüz edilme riskim daha az (yok değil ama az), pornogarik içerikleri izliyorum bunu söylüyorum ve normal karşılanıyor. Basit yaşayabiliyorum, çok karmaşık şeylerim yok, her hangi bir etkinlik için kılık kıyafet alayım makyaj yapayım derdim yok en fazla berbere giderim sakal tıraşı olurum falan ama ağdadır, carttır curttur gibi uğraşlarım yok.

kadınların yaptığı gündelik işleri (temizlik, yemek vs.) yapınca değerli oluyorum (saçma bişi ama öyle), bir sürü şeyi tamir etmeyi biliyorum, bilmiyorsam öğrenip yapıyorum kimse bişi demiyor. (halamda yapabiliyor bir sürü şeyi bu arada ama insanlar garip karşılıyor) bir şey konusunda yardım isteyince gelip ben yapayım demiyor kimse nasıl yapmam gerektiğini oturup anlatıyor, kadınlara ise beceriksiz muamelesi yapıyorlar nedense (o anlamaz gibisinden), hata yaparsam acemi oluyorum ama kadın yaparsa beceriksiz oluyor ve yaptığı hata tüm kadınlara mal ediliyor.

istediğim saatte çıkıp istediğim saatte eve geliyorum (15 yaşımdan beri bu böyle) kimse hesap sormuyor. ben sevişirsem aferim, kadın sevişirse orospu diyorlar.

zor yanları da var tabii ama neyse.
0
selam
(07.07.16)
(bkz: ayakta işemek)

üstte biri daha yazmış tekrara girmesin ekleme yapayım: yolda, dağda, bayırda giderken, ayaküstü, hemen çıkarıp işemek.
0
apdulera
(07.07.16)
pisuvara işeyebilmek büyük rahatlık bence
0
eksimeksi
(07.07.16)
iyi ki erkeğim. çünkü kadınları zikiyorlar.
0
nickini degistiren yazar
(07.07.16)
(6)

Kedinin sürekli ayak-kol-parmak ısırması

bedrozan
Yok mu buna bir çözüm ?9 haftalık bir kedim var,bazen çok uysal kuzu gibi geçiyor koltuğun üzerine sessiz sakin uyuyor, bazen de rahat battiyor gibi.oradan oraya hızlıca koşuyor, ellerimi parmaklarımi ısırıyor. Tamam henüz yavru dişleri pek yok ama ilerde buyuk problem olacak gibi bu durum. Nasil e
Yok mu buna bir çözüm ?
9 haftalık bir kedim var,bazen çok uysal kuzu gibi geçiyor koltuğun üzerine sessiz sakin uyuyor, bazen de rahat battiyor gibi.oradan oraya hızlıca koşuyor, ellerimi parmaklarımi ısırıyor. Tamam henüz yavru dişleri pek yok ama ilerde buyuk problem olacak gibi bu durum. Nasil engelleyebilirim bunu ?

Teşekkürler.
0
bedrozan
(03.07.16)
Cok ilgilenmemek ve isirdikca burnuna sertçe vurmak lazim. Burnuna her isirdiginda sertçe vur. Canınin bu yüzden yandığını anlayınca bir sure sonra vazgeçer.
0
Kedilerinefendisi
(03.07.16)
Ayrıca kısırlaştır mutlaka. Hırçınlığı azalır.
0
Kedilerinefendisi
(03.07.16)
tek bir kelime ile kesin bir ses tonuyla uyar. "hayır!" gibi. ses tonundaki manayı anlıyor onlar. yapmasın diye kolonya koklatmak, odaya kapatmak gibi şeyleri deneme sakın. çözüm olmaktan öte senin inadına gitmeye başlar. canının acıdığını ağlar gibi bir sesle belirtebilirsin. bi de şimdi dişleri kaşınıyo olabilir onun, büyüdükçe bi yetişkin gibi olup pek bulaşmıyolar sen elleşmedikçe. aşırı ısırgan bi kedim var ordan biliyorum.

bi de ısırdığında aniden elini çekme. yavaş yavaş bi yandan uyararak çek. oyun zannediyor, sen çektikçe iyice ısırıyo yakalamak için.
0
rayde
(03.07.16)
valla ben açıkçası engelleyememiştim. zamanında oyun olarak bile ısırmaya alıştırırsanız önünü alamıyorsunuz. Ancak burada kedi hususunda bilgili çok kişi var. belki işe yarayan bi çözüm önerisinde bulunurlar da ben de rahatlarım :)
0
badabista
(03.07.16)
9 hafta daha çok erken.

3 ay civarından sonra normale döner, bu yaş için normal.

İsirdiginda elini/ayağını cekersen daha cazip bir "av" haline gelirsin.
O yüzden isirirsa çekme, kendi kendine bırakır.

Su anda avlanmayı öğrendiği yaşları.
Doğasında var bu.
Yetişkinliğe geçerken bırakacak.
0
blatta hiberna
(03.07.16)
bizimkisi 3 ayı geçeli oldu bayağı değişmedi, çare kolonya, ısırdığı yerlerine sür hele ne oluyor gör.
0
Apocalypse
(03.07.16)
(16)

Maçka demokrasi parkı onlarca kedi için yardımlarınız lazım

öteki ben
Buraya 1 hafta kadar önce yolda bulduğum evden atılmış bir kediyi bırakmak zorunda kalarak gittim. Birkaç gün de yolum düştükçe uğrayıp ilgilenmeye çalıştım ancak onlarca kedi var ve düzenli olarak yem su vs kontrol edilmesi gerekiyor aralarında hastalar var.. Burada bi abla ile tanıştım Türkçes
Buraya 1 hafta kadar önce yolda bulduğum evden atılmış bir kediyi bırakmak zorunda kalarak gittim. Birkaç gün de yolum düştükçe uğrayıp ilgilenmeye çalıştım ancak onlarca kedi var ve düzenli olarak yem su vs kontrol edilmesi gerekiyor aralarında hastalar var..

Burada bi abla ile tanıştım Türkçesi fena olmayan yabancı bir abla kedilerle çocukları gibi ilgileniyor sürekli orada sanırım, ama tek başına yüzlerce kediye bakmaktan hastalananları veterinere götürüp masrafı üstlenmekten günde 200-300 tl mama masrafı yapmaktan ve insanların geçerken sadece fotoğraf çekilmesi ha da hasta bir kedi görüp ay yazık diyip geçmesinden bıkkın bir hale girmiş, Türk hayvanseverlerden nefret ettiğini hatta Türkiye'de hayvansever olmadığını söylüyor kedisini bırakan gitmiş ama düzenli olarak ilgilenen merak eden neredeyse ondan başka kimse yok.

Bu arada burayı bilmeyenler için söyleyeyim içeride yaklaşık bin tane kedi olan bir park haline gelmiş iyi bakılsa ilgilenilse mutlu onlar için sokaktan daha güvenli be rahat bir yer.

Sizden istediğim yolu düşen ve düşebilecek olanlar hiç yoktan birkaç paket mama alıp götürsün mümkünse bunu düzenli olarak yapılabilecek yollar aranmalı bu konuda ne yapabiliriz çözüm önerileri bekliyorum.

Bu abla birkaç hafta sonra memleketine dönecekmiş o süreçte kedilere ne olacak kim ilgilenecek, en azından hiçbir şey yapamayacak olanlar belediyeyi arayıp oradaki kedilerin yemleriyle sağlıklarıyla ilgilenecek günlük ekip yollanmasını talep etmesi gibi şeyler yapılabilir.

Not: gitmek isteyen olursa diye ekleyeyim maçka parkının büyük olan kısmı değil, yolun karşısındaki küçük ağaçlık alan.

Sözlükte yazar olan biri bu konuyu sözlüğe de taşırsa sevinirim.

Ayrıca modlara rica ediyorum bir süre üstte kalabilir mi??


bu kedilere yardım edilirse 1-2 değil yüzlerce kedinin hayatı söz konusu olacak önemli bir konu çünkü.


ekleme: bayanın adresini aldım mama yollamak isteyen olursa yazsın özelden atacağım. acilen 1-2 gün içinde yollanırsa bayana ulaşır yoksa 1 ay sonraya kalacak. mama yollamaktan hariç oraya ulaşabilecek en azından önümüzdeki 1 ay boyunca bayan yokken arada bir ziyaret edip mama götüebilielecek birileri olursa çok güzel olur.

bu arada park maçka demokrasi parkının karşısındaki cumhuriyet parkı diye de geçiyormuş sanırım. osmanbey metrodan pangaaltı tarafından çıktığınızda taksim tarafına doğru biraz yürüyüp sola döndüğünüzde askeri tugay gibi birşey var hemen onun yanından başlıyor arka taraftaki girişi, ön taraftaki girişi maçka parkının nişantaşı tarafındaki girişinin karşısı oluyor. parkın başından sonuna kadar ağaçların, çimlerin arasında yüzlerce kedi var hasta yavrular vs çoğunlukta. orta kısımlarda ağaçların altında kedi evi var genelde mamaları oralara bırakıyorlar. fırsat bulursam fotoğraf ekleyeceğim.


tekrar yazıyorum bunu bir de lütfen biri sözlükte de duyurabilir mi ?
0
öteki ben
(27.06.16)
Acaba gitmeden kargoyla 10 kiloluk falan mama gonderebilir miyiz hanimefendiye?
0
blatta hiberna
(27.06.16)
Yarın ya da en geç yarından sonra kendisinden bu konuda onay, adres vs alıp dönüş yapacağım size.
0
🌸öteki ben
(27.06.16)
Sözlükte başlık açan olırsa haber verebilir mi? Maçka demokrasi parkındaki yardıma muhtaç kediler gibi bir başlık açılsa güzel olur.
0
🌸öteki ben
(27.06.16)
Evet kısırlaştırılıyor zaten oradaki kedilerin büyük çoğunluğu kısırlaştırılmış durumda konu 1 kişinin sevip sevmemesi değil tek başına bunları yapmak zorunda kalması, nişantaşı gibi bir bölgede ondan başka hayvansever yok mu, yoksa haberleri mi yok diye bu duyuruyu açtım, ayrıca o semtte olmamakta bahane değil 1 haftadır avcılardan gidiyorum oraya.
0
🌸öteki ben
(27.06.16)
@acemi bazen duyurulardaki cevaplarında nickinin hakkını veriyorsun gerçekten.

kedi kısırlaştırmayı yarabandı yapıştırmak gibi bir şey sanıyorsun galiba, üstelik yüzlerce kediden bahsediliyor. bir kişiye yüklenmesi gereken bir yük değil bu. ama bizim ülkemizde dilencisinden hayvanına, suriyelisinden tut fakirine, hastasına kadar hepsine gene vatandaşlar yetişmeye çalıştığı için sana normal gelmiştir ama normali bu değil ne yazık ki. o yüzden nefret ediyorum bu ülkeden.

@öteki ben yolum düşerse ben de uğrayacağım, teşekkürler.
0
piremses
(28.06.16)
selam, adrese mama gönderelim. bir de acaba bir veteriner gelip baksa hasta olanlara? hayırsever veteriner çok aslında. ellerinde şırınga ile gezenler oluyor.
0
whatyougetiswhatyoudid
(28.06.16)
bahsettiğiniz lokasyona yakın veteriner hekim adayı arkadaşlar varsa tedaviye ihtiyaç duyan canları birer ikişer taşıyabilir belki fakülteye? bunun dışında adres bilgisi bekliyorum demeye geldim.
0
evde liyakat kalmamis
(28.06.16)
@evde liyakat; super fikir

hekim adayları daha bi yardıma hevesli oluyorlar.
0
whatyougetiswhatyoudid
(28.06.16)
mama konusunda yardımcı olabileceğim gibi, taşıma kutusu konusunda da yardımcı olabilirim hevesli hekim adayı arkadaşlar bulursak :)
0
evde liyakat kalmamis
(28.06.16)
Maçka parkı'na yakınım aslında ama ne zamandır gitmiyordum. O kadar kedi olmuş orada ya?:( Bugün iş çıkışı uğrayayım.
Yolun karşısı dediğiniz tam olarak hangi alan? Haritada işaretlemeniz mümkün mü?
0
peggy
(28.06.16)
Bin rakamını biraz abartmış olabilirim ama 500e yakın ya da geçkin kedi vardır rn az dağınık halde. Mama yardımlarınız konusunu bayanla görüştğkten sonra ileteceğim en kısa zamanda. Maçka parkının diğer bölümü oluyor sanırımgirişinde heykeller falan olan kısım. Gönüllü Veteriner olayı olursa çok iyi olur kısırlaştırma pire vs için aşılama falan yapılsa. Bayan kendi imkanıyla çevredeki özel veterinerlere bir kısmını bıraktığını ama binlerce lira masraf yaptığından tek başına altından kalkamadığından falan yakınıyordu.
0
🌸öteki ben
(28.06.16)
adres bilgisi yok mu hala?
0
whatyougetiswhatyoudid
(29.06.16)
Bayanın mail adresini aldım aceleyle anlattım durumu bı gece atacak beklemedeyim.

edit: adres geldi özelden yazıyorum mama yollamak isteyenlere, göndermediklerim lütfen yazsın
0
🌸öteki ben
(29.06.16)
Sözlük linki: eksisozluk.com
0
c p
(01.07.16)
Teşekkürler, sözlüğe ekler misiniz altta biri mama sorunu yok demiş ama olmamasının sebebi o bayanın sürekli ilgilenmesi, aksi takdirde belediye haftada bir ya da ikivlez kedilere yetmeyecek kadar mama verip gidiyor 10 gündür gözlemledim bu. Şimdi u bayan da gidecek 1 aylığına mesela.
0
🌸öteki ben
(01.07.16)
Mamaları göndermek isteyenler en geç p.tesi salı gibi gönderirse ulaşmış olur.
0
🌸öteki ben
(01.07.16)
(5)

sondan başlayarak okuma

gman
garip bir huyum var. mesela nispeten uzun bir liste var. ilk bir kaç maddeyi okuduktan sonra sıkılıp sona atlıyorum. sondan devam ederek daha rahat bitiriyorum öyle bir tane daha bir tane daha derken. aynı şekilde paragraflar halinde olan bir yazıya ilk baktığımda kim okuyacak bunu diyorum. ve düz o
garip bir huyum var. mesela nispeten uzun bir liste var. ilk bir kaç maddeyi okuduktan sonra sıkılıp sona atlıyorum. sondan devam ederek daha rahat bitiriyorum öyle bir tane daha bir tane daha derken. aynı şekilde paragraflar halinde olan bir yazıya ilk baktığımda kim okuyacak bunu diyorum. ve düz okumaya çalışırsam da sıkılıyorum. son paragrafı okuyorum, sonra üstündekileri derken yazı bitiyor. şimdi mesela elime bir yılmaz özdil yazısı geçse kesin tersten okurum.

belki bir adı filan vardır bunun.
0
gman
(27.06.16)
Paragraf, duz yazi falan degil, ama kisa cumleli veya liste tarzi
0
blatta hiberna
(27.06.16)
...seyleri Ben de oyle okuyorum.
Ama cok ciddi hiz kazandiriyor.
Ben arastirip bir isim bulamamistim.

Mobildeyim, cevabi yanlislikla ikiye boldum, pardon :)
0
blatta hiberna
(27.06.16)
Bende de var.
sonradan peyda (peydah?) oldu.

Sanirim dikkat eksikligiyle alakali bir seyler olabilir.
0
kuehles blondes
(27.06.16)
ben de öyle. hatta okuma dışında sınavlarda da ilk soruyu hep en son yaparım, önce en son sonra orta diye gider.
0
tiredpanda
(28.06.16)
Teknoloji dikkat suremizi kisti. Onla ilgili olabilir.
0
EasyTiger
(28.06.16)
(3)

bu ilişkinin gidişatı nasıl olabilir?

wikus van der merwe
öncelikle duyurunun güzin abla ve abilerine merhabalar.ben 27 yaşında bu yıl üniversite üçüncü sınıfa başlayacak, hayatı biraz karambole yaşayan biriyim. yaklaşık 8 ay önce, bir site aracılığıyla hatun kişisiyle gayrı ciddi şekilde de olsa tanıştık. zamanla baktık anlaşabiliyoruz, işler sevgililik n
öncelikle duyurunun güzin abla ve abilerine merhabalar.

ben 27 yaşında bu yıl üniversite üçüncü sınıfa başlayacak, hayatı biraz karambole yaşayan biriyim. yaklaşık 8 ay önce, bir site aracılığıyla hatun kişisiyle gayrı ciddi şekilde de olsa tanıştık. zamanla baktık anlaşabiliyoruz, işler sevgililik noktasına kadar geldi. gayet güzel giderken ve yanıma gelmek üzereyken benim ciddi sayılabilecek yalanım yüzünden benden ayrılmıştı. yaklaşık üç ay sonra beni arayarak özlediğini söyledi ve tekrar başladık. şimdilik iki ay geçti ve geçtiğimiz hafta yanıma geldi, oldukça güzel vakit geçirdik.

şuan resmen aşk yaşıyoruz, karşılıklı yoğun duygular içindeyiz. liseliler gibi whatsapp'tan yazışmalar, telefonda uyuyakalmalar, yoğun sevgi gösterileri falan.

ben 27, hatun kişisi 19 yaşında. benim daha önce 4 yıl aynı evde yaşadığım bir ilişkim ve 5-6 tane de kısa süreli kaçamaklarım oldu. sevdiceğimin ilk ilişkisi ve babasından pek sevgi göremediği için gözümün içine bakıyor adeta.

ama ben de hiç böylesine yoğun hissetmemiştim cidden.

yaşına göre fazlasıyla olgun ve güven veren biri, mesela dört yıl aynı evi paylaştığım sevgilime böyle güvenmemiştim. zaten öyle olmasa bu kafaları yaşayacak biri değilim.

o ankara'da okuyor, ben eskişehir'de ve ufak da olsa uzak mesafe ilişkisi sayılır. cinsel açıdan da renkli, mesafe dışında görünen bir sıkıntı yok yani.

ilişki ciddi bir boyuta ilerlediği için, gelecekte hayatı beraber yaşama planları yapılıyor.

bu şekilde yürütülebilir mi acaba? kıza sadakatsizlik vs asla yapmayacağım ama onu bu yaşta böylesine ciddi bir ilişkinin altına sokmak fazla mı iddialı? ki kendisi benimle her şartta beraber olmak istiyor.

yoksa bunları düşünmeden ilişkiyi akışına bırakmak en iyisi mi? sizlerin başına bu tip olay geldi mi, yersiz çekinceler mi bunlar?

cevaplayan herkese benden tik bayanlar baylar, iyi günler.
0
wikus van der merwe
(27.06.16)
merhaba.

çok sevindim adınıza. güzel bir şey yakalamışsınız. nadir oluyor sanki artık.

ihtimal hesabı yaparak kendi mutsuzluğunu bozmak çok kolay oldu artık maalesef. zamanın ne göstereceğini bilmemiz mümkün olmadığı için aslında verilebilecek pek bir yanıt yok. benzer tecrübeleri olan var mı diye sormuşsunuz ama bunları burada herkes sıralasa bile tatmin edemeyecek sizi. örneğin ben 28 yaşındayım ve 19 yaşında böyle bir şey düşündüğümü bile düşünemiyorum. şu anda bile erken olduğunu düşünüyorum hatta çoğu şey için. demem o ki tamamen sizinle, karşı tarafla ve aranızdaki bağla alakalı. anlattığınız kadar güzelse kendinizi geri çekmeden gönlünüzce yaşamanız dışında verilebilecek bir tavsiye yok bence. inşallah daha da mutlu olursunuz.
0
bir garip melek
(27.06.16)
madem bu kadar yoğun, akışına bırakın bence.
0
blatta hiberna
(27.06.16)
bana biraz kız aradığı duygusal boşluğu doldurduğu için sıkı sıkıya bağlanmış gibi geldi. Özellikle kız evlatlarda babadan yana duygusal bir boşluk varsa sevgililerine daha çabuk güvenip ve bağlanıyorlar sonu genelde hüsran oluyor umarım sizin öyle olmaz.

Aradaki yaş farkı bence sıkıntı düzeyinde yani bu aralıkta sıkıntı bir 38-30 olsa sıkıntı olmaz dicektim ama şöyle ki hayatı aynı dengede yaşamicaksınız sen işi yaşarken o okulu sen 30ları yaşarken o daha kıpır kıpır dönemlerini yaşıyor olacak, şuan için sorun yok ikinizde üni hayatındasınız. Bunu ben bir çok ilişkide problem olduğunu gördüm başında bir şey olmaz gibi geliyor.

Her ilişki 3 aşağı 5 yukarı ciddi ilerleyip beraber yaşama planları yaşar buna takılmayın lütfen. Liseli boyutunuz mesajlarda kalsın.

Bence akışına bırakın büyük planlar için çok erken, hatta mümkünse hiç plan yapmayın abi. Ben planlı yaşayıp planına göre giden adamda planına göre gidince mutlu olan adam da görmedim.
0
gozu acik sevisen yahudi
(27.06.16)
(34)

En sevdiğiniz 5 meyveyi sıralar mısınız?

/roll
1 - VİŞNEEEE im yeh im yeh2 - Çilek3 - Kivi4 - Nar5 - Muz
1 - VİŞNEEEE im yeh im yeh
2 - Çilek
3 - Kivi
4 - Nar
5 - Muz
0
/roll
(27.06.16)
oo anket dayanamam

muz
çilek
kivi
portakal
ananas
0
kimlanbu
(27.06.16)
1- karpuz
2- kavun
3- yeşil ekşi elma
4- vişne
5- muz
0
animalman
(27.06.16)
karpuz
dut
kiraz
şeftali
erik
0
sta
(27.06.16)
1 - yaban mersini
2 - karpuz
3 - portakal
4 - nar
5 - çilek

dayanamıyorum devam edicem, üzüm, kavun, mandalina, yeşil elma, beyaz kiraz. limon da meyve di mi? limon.
edit : incir ve dut'a çok ayıp etmişim. devam ediyorum incir, dut, böğürtlen, kızılcık.
0
evde liyakat kalmamis
(27.06.16)
incir
şeftali
karpuz
üzüm
kiraz

___
dut, erik, çilek, kavun, elma... çok var :( :(
0
fakyoras
(27.06.16)
1-muz
2-kiraz
3-ayva
4-kavun
5-karpuz
0
zikardo
(27.06.16)
Limon (meyveden sayılıyordu bu değil mi?)
Portakal
Mandalina
Muz
Çilek
0
köstebek kurabiye
(27.06.16)
şu an;

karpuz, muz, kavun, erik
0
Alt4y
(27.06.16)
siralayamiyorum

kiraz
nar
ananas
muz
karpuz
kavun
cilek
seftali/nektar
mandalin
uzum
ayva
0
jimicik
(27.06.16)
kiraz
incir
erik
yeşil elma
muz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(27.06.16)
1. Çilek (nickim bile çılek zaten)
2. Şeftali
3. Erik
4. Kiraz
5. Frambuaz/yeşil elma. (Ayrım yapamadım ikisi arasinda)
0
fraise
(27.06.16)
erik
şeftali
ananas
karpuz
kiraz
0
safepassage
(27.06.16)
1) karpuz
2) armut
3) şeftali
4) kivi
5) bilmiyom
0
der meister
(27.06.16)
muz
erik
armut
kiraz

sonuncu siraya da elma kivi ve karpuz uclusunu koyayim.
0
baldur2
(27.06.16)
yeşil erik
yeni dünya
ananas
kayısı
kavun
0
sen git ben geliyorum
(27.06.16)
dut,kara dut
böğürtlen
ananas
yeşil elma
muz
0
mobydick
(27.06.16)
Muz
Kivi
Elma
Mandalina
Domates
0
hasmetizm 2046
(27.06.16)
çilek
erik
kiraz
muz
armut
0
t joe
(27.06.16)
1-üzüm
2-karpuz
3-ananas
4-kivi
5-muz
0
nolmus yani
(27.06.16)
1-Çilek
2-Nar
3-İncir
4-Siyah Üzüm
5-Böğürtlen
0
harvey
(27.06.16)
Karpuz
Kiraz
Malta erigi
Cilek
0
stavro
(27.06.16)
çilek
yeşil elma
dut
kivi
erik
0
ontheroad
(27.06.16)
Şeftali
Kiraz
Bu ikisi kesin, geri kalanlar değişir.
Karpuz, kivi, muz, Hindistan cevizi, ananas.
0
yirmisantim
(27.06.16)
1- Muz ! 2-Mandalina 3- Şeftali 4- Karpuz 5- (....)
0
qazaqwsx
(27.06.16)
hurma seven bi ben miyim lan? (kurusu değil ama tazesi)

bi de muz, o kadar... beşe bile tamamlayamadım asjhg
0
reso aga
(27.06.16)
Çilek
Kavun
Armut
Muz
Kırmızı dut
0
etna
(27.06.16)
1- Nar
2- Kiraz
3- Kavun
4- Elma (Ekşi olmalı ama)

Kestane meyve olsa 3. sıraya onu yazardım tabii :)
0
burya
(27.06.16)
Karpuz
Kiraz
Çilek
Muz
Mandalina
0
basond
(27.06.16)
1-yeşil elma
2-kavun/karpuz
3-şeftali
4-ananas
5-muz

sıralamaya çok kafa yordum, hâlâ kararsızım.
0
blatta hiberna
(27.06.16)
kiraz
muz
kavun
ananas
her tür erik
0
body electric
(27.06.16)
kiraz
cilek
kayisi
karpuz
kara uzum

kiraz da en sevilwn meyveymis, vay be duyuruda ortak nokta
0
exlibris
(27.06.16)
elma
dut (dalından)
karpuz
ananas
kavun
0
sadegazoz
(27.06.16)
1- Antep fıstığı
2- Muz
3- Şeftali
4- Hurma veya Dut
5- Kiraz-erik-badem-mandalina-incir beşlisi
0
etkilenmekicinkotuarkadasariyorum
(28.06.16)
1- nar
2- çilek
3- ananas (taze olan konserve değil)
4- muz
5- kivi

erik nadir yerim, karpuzu samimi bulmuyorum nasıl yiyorsunuz onu :(
0
captainimsi
(28.06.16)
(7)

Aileye Para Yedirmek

cenkist
Aileniz size hiç bir ev araba almasa dahi aileniz için ev araba alir misiniz ? Birlikte yaşarken tabi Ailenizde babanız başarılı olamamıs arada da evde huzursuzluk yapmıs ve iyi para kazanamadığı için ve ya işsiz olduğu için ve tambel biriyse sonra siz voleyi vursanız babanıza para yedirir misiniz
Aileniz size hiç bir ev araba almasa dahi aileniz için ev araba alir misiniz ? Birlikte yaşarken tabi

Ailenizde babanız başarılı olamamıs arada da evde huzursuzluk yapmıs ve iyi para kazanamadığı için ve ya işsiz olduğu için ve tambel biriyse sonra siz voleyi vursanız babanıza para yedirir misiniz ?
0
cenkist
(26.06.16)
ilk durum değişir. benim neyim var beraber mi yaşıyoruz elimdeki para ne başka ihtiyaçlar var mı vs ailem bana almak zorunda değil durumu yoksa sonuçta.

ikincisinde zırnık koklatmam. ya da filmlerdeki gibi suratına bi tomar para da fırlatabilirim :d
0
rayde
(26.06.16)
1. anneme alırdım da babama almazdım.
2. ne yediricem. pisliğinde boğulsun
0
sta
(26.06.16)
Gercek anlamda voleyı vurmussam kendı üzerime alırım evı ama onlar oturur istedikleri kadar.illede bırının ustune olacaksa anneye alırdım.Para falan asla yedırmeyi bırak vermezdım bile.
0
nanelimonportakal
(26.06.16)
Babama ne para yediricem, anneme alırdım. Benim babam mesela hayatı boyunca hiç bir işte dikiş tutturamadı, dedem varlıklıydı halen de onun mirasını yiyor. taş üstüne taş koyamadı yani, dedem kaç kere iş kurdu bizimki batırdı vb.
0
old possum
(26.06.16)
Ben evliyim.Eğer ölüm-kalım,sağlık mevzuu yoksa kayınpedere-kayınvalideme ne kadar verebileceksem kendi anne babama da o kadar veririm.
0
turkuaz
(26.06.16)
Babam iyi bir baba olmasa da, hastalik soz konusuysa gorusmesem bile ikisine de en iyi sekilde bakarim/baktiririm ya da ne kadar gerekiyorsa harcarim.
Varsa tabii.

Yeterince param varsa ev de alirim elbette.
Yani belki kendi ustume alir, intifa hakkini veririm falan.
Ama ben rahat yasarken onlari sikintida yasatmam temel olarak.

Annemde lukse kacabilirim, babamda yemek ihtiyaclar seviyesinde kalir.
0
blatta hiberna
(26.06.16)
Yemek ihtiyaclar degil, temel ihtiyaclar olacakti.
Mobilim, duzeltemiyorum.
0
blatta hiberna
(26.06.16)
(9)

Cocuk tecavuzleri cok mu artti yoksa eskiden haberi mi yapilmiyordu?

stavro
Sb
Sb
0
stavro
(25.06.16)
haberi yapılmıyordu
sapık 35 inde de sapık 40 ında da sapık
0
basond
(25.06.16)
Türkiye'de arttı. Amerika'da falan eskiden de vardı. İstatistiklere göre CP videolarının çoğu ilginç şekilde 1999, 2000 ... gibi geçmiş yıllara ait. Video kameralar ortaya çıktıktan sonra bütün pislikler ortaya dökülmüş anlaşılan. Rusya kaynaklı çocuk istismarı fotoğrafları da yine 2004, 2005 gibi yıllarda çekilmiş.
0
dissendium
(25.06.16)
Haberi yapılmıyordu aynen. Haberi yapılmasa bile ihbar edilen de çok az zannediyorum ki. Maalesef ihbar etmeyen bir doktorun ağzından dinledim ve kanım donmuştu.

İlk mezun olduğum dönemler bir tıp merkezinde çalışıyordum, orada da kadın doğum uzmanı olarak emekli bir kadın doktor çalışıyordu. Bir gün kendisi ağzıyla anlattı ''Bir keresinde bana şöyle şöyle birisi geldi'' diye.

Adam karısı öldükten sonra, 12 yaşındaki kızına defalarca tecavüz edip hamile bırakıyor ve kız çocuğunun karnı şişince dışarı da çıkarmıyor hasta filan diye. En son bu kadın doğumcuya gelmiş ''ben ne yapayım çok utanıyorum bana yol gösterin'' demiş. Bu kadın da polise ihbar etmek yerine, çocukların doğar doğmaz boğularak öldürüldüğü bir merkezin adresini veriyor. Ben tabi bunları hayretlerle dinledim. Neden polise ihbar etmediğini sorduğumda ise ''Adli vaka ile mi uğraşayım?'' dedi. Sonra ne oldu bilmiyorum. Zaten kendisi anlattığında olayın üzerinden aylar geçmiş bir şekilde anlatmıştı.
0
neferkitty
(25.06.16)
Çocuk istismarı ile ilgili değil ama geçenlerde bir video izledim izlerken kanım dondu yok artık dedim. Merak ederseniz: youtu.be
0
powerpufgirl
(25.06.16)
- 15 yaşında kırk beş belikli, bir kız bana emmi dedi neyleyim?
- yeni girmiş 13-14 yaşına, edalî yeşveli köylü güzeli
Vb. gibi şarkılarımız ve ümit besen, cengiz kurtoğlu gibi liseli çocuklara şarkı yazan sanatçılarla büyüyen bir neslimiz varken,
Çocuk tecavüzcüsü sapkın bir nesil sizi neden şaşırtıyor?
0
yavuzsyildiz
(25.06.16)
Eylemin artip artmadigini bilemiyoruz ama sikayet sayisi artti. Eskidem utanilan ve saklanan durumlar simdi ihbar edilebilir hale geldi. Cocuklarin cinsellik hakkinda bilgilendirilmesi, anne-babalariyla iletisim kurabilmeleri gibi sebepler ile ailelerin ogrenmesi sikayetleri arttirmis olabilir. Bir de eskiden cocugun adi cikmasin vs diye gizleyen aileler vardi, o durumda bie nebze azaldi. Medyanin da eli sinirli son yillarda arastirmaci gazetecilik diye bir sey kalmadi, reyting adliye muhabirlerinde. Daha cok prim yapiyor bu tip haberler.
0
red g
(26.06.16)
merhaba. bence eskiden duymuyorduk, hala aman dışarısı duymasın denilen kentler köyler olduğunu düşünüyorum. google a sadece "tüm köy tecavüz" yazıp aratın farklı farklı haberler çıkıyor imamdan devlet memuruna kadar işin içine girdiklerinden bi süre ellerinden geldiğince geç duyulmasını sağlıyorlar. ya da bir kaç yıl önce "batmanda kadın intiharları" nın zirve yapması kimsenin çıkıp "ne oluyor" dememesi. yani sanki histerik bir şekilde intihar etti onca kadın gibi haber geçildi kimse üzerine düşmedi. ölüm sebebi yaz intihar...
0
libertine
(26.06.16)
Bence Turkiye'de de dunyada da artik eskisinden daha cok duyuluyor.

Fakat yine de Turkiye'de genel olarak tecavuz vakalarinin asiri derecede arttigini da dusunuyorum.

Buna cocuk tecavuzleri de dahil.
0
blatta hiberna
(26.06.16)
haberimiz olmuyordu.
tr'de her zaman çoktu ve hala çok.
eğitim düzeyi düştükçe nispeten daha kapalı/izole ailelere baksak aile içinde kanıksanmış istismarları görebilirsin. yıllardır olduğu gibi ne yazıkki hala mevcut.
0
jimjim
(26.06.16)
(6)

lens takıp çıkartma sorunu

foseptik çukuru
14 yıllık sürekli gözlük kullanıcılığından sonra ilk kez lens kullanmaya başladım birkaç gün önce. (aslında başlayamadım. sorun da bu ya)gözlükçümle alıştırmalar yaptım, birçok video izledim. ama yok olmuyor. takamıyorum, takılı olanı çıkaramıyorum. bendeki nasıl bir mallık da bütün dünya yaparken b
14 yıllık sürekli gözlük kullanıcılığından sonra ilk kez lens kullanmaya başladım birkaç gün önce. (aslında başlayamadım. sorun da bu ya)
gözlükçümle alıştırmalar yaptım, birçok video izledim. ama yok olmuyor. takamıyorum, takılı olanı çıkaramıyorum. bendeki nasıl bir mallık da bütün dünya yaparken ben yapamıyorum aklım almıyor.
parmağımın ucundaki lensi gözüme taktığımda hemencecik yapışması gerekmez mi ? olmuştur diye çekiyorum parmağımı lens ucunda duruyor.
siz lens kullanıcıları bu süreci nasıl atlattınız, var mıdır tavsiyeniz ?teşekkürler şimdikten.
0
foseptik çukuru
(25.06.16)
Lens avcunun icindeyken biraz daha solusyon dok, iyice ovala, nemliyken parmaginin en uc noktasinda goz bebeginin uzerine tak.
Bastirma. Tek elinle gozunu acip goz bebegini daha kolay ulasilir hale
Getirebilirsin.
0
kuehles blondes
(25.06.16)
yılmadan devam edin bir kaç güne kalmaz uğraşa uğraşa bir anda çok kolay bir şekilde takıp çıkartmaya başlayacaksınız.
0
endosperm
(25.06.16)
ben avucumun içine almıyorum lensi, zira sakar olduğum için parmağımla yakalamaya çalışırken düşürmüşlüğüm ya da yırtmışlığım var, öyle bir sakarlığın varsa, lensi parmak ucuna al, yine içine solüsyon dök ama kuehles'in dediği gibi, ondan sonra pıt diye gözüne takman gerek hemen. ama aşırı da acele etme, ilk zamanlar sanki saatli bombaymış da mavi kablo mu kırmızı kablo mu kesicem moduna girip panikliyorsun da, o panikle acele edince gene elinde kalıyor lens :D bir de lensin içini dışına çıkarmış olabilirsin, iç kısmıyla dış kısmının verdiği his farklı oluyor zaten, içi biraz daha kaygan gibi oluyor -gözde rahat hareket etmesi için- içini dışına çıkardıysan, takmakta zorlanıyor olabilirsin, ona da dikkat et istersen.
0
pasp
(25.06.16)
Merak etmeyin ilk zamanlar ben de 1 saat uğraştığımı bilirim. Zamanla alisiyorsunuz; şimdi 10 saniye surmuyor takip çıkarmak.

O videolardan ben de izledim ama hiçbir işime yaramadı. Kendi tekniğimi gelistirdim. Lensi parmak ucuma alıp bir ucunu gözüme degdiriyorum. Sonra göz bebeğinin üstüne kapak gibi kapanmasını sağlıyorum. Bu kısımda başı hafifçe geriye eğmek gerekiyor. Bir de mutlaka lens suyu kullanmak gerekiyor hafif yumuşaklık için.

Velhasıl deneye yanıla ogrenirsiniz mutlaka.
0
fraise
(25.06.16)
ilk başlarda herkese zor. saatlerce uğraştığmı bilirim. bi kaç günde alışırsın. şimdi gözüm kapalı takıyorum(espiriyi kes :)) )
0
kelepir
(25.06.16)
Lens parmaginizin ucundayken uzaga bakin.
Yani uzak derken, parmaginiza ya da lense degil, aynaya bakarak ne yaptiginizi takip edin.

Elleriniz temizken gozunuzun akina parmak ucunuzla dokunarak goze dokunma hissine alistirin kendinizi.

1-2 kere sorunsuz takip cikarirsaniz olay cozulur.
0
blatta hiberna
(26.06.16)
(44)

Ailenize para yedirmenizden rahatsız olan nişanlı

benim adim kerim hepinizi severim
Ne yaparsınız böyle bir durumda?Mesela 200-300 bin paranız var birikmiş. Kız biliyor mal varlığınızı. Aileniz de emekli olmuş, kendi hallerinde yaşıyorlar. Bunun hastalığı var, bisürü şeyi var. Sonuçta kazandığınız parada ailenizin payı büyük. Yaşanan bir takım olaylar gereği ailenize 100.000 tl civ
Ne yaparsınız böyle bir durumda?

Mesela 200-300 bin paranız var birikmiş. Kız biliyor mal varlığınızı. Aileniz de emekli olmuş, kendi hallerinde yaşıyorlar. Bunun hastalığı var, bisürü şeyi var. Sonuçta kazandığınız parada ailenizin payı büyük. Yaşanan bir takım olaylar gereği ailenize 100.000 tl civarı para harcamanız gerekti.

Nişanlınız ise biz o parayla aile kuracağız, ev, araba alacağız diye ailenizde para harcamanızdan şikayetçi. Sanki kendi parası gibi içi acıyor siz başka yere harcadıkça.

Böyle bir durumda haklı bulur musunuz yoksa nişanlızı yoksa yol yakınken bunla yaşanmaz hayat boyu, çok maddiyatçı diyip ayrılır mısınız, ne yaparsınız?
0
benim adim kerim hepinizi severim
(25.06.16)
Ailenin önemini ,değerini bilmeyen biri ile aile kurulmaz.
0
Game Over
(25.06.16)
Yol yakınken dön.
0
battal gemalmaz
(25.06.16)
olayları biraz açsanız daha iyi yardımcı olurduk belki. yani nasıl olaylar yaşanmış, para ne için kullanılmış. bence bu önemli.
0
burya
(25.06.16)
Parada gözü var derim. O parayla aile kuracağız derken bir o kadar da kendisi katacak mı? Yoksa sadece paranla mı kutmayı planlıyor o aileyi.
0
six packsiz
(25.06.16)
@burya

ya olaylar farketmez, diyelim gidip 100.000 liralık araba alıyosun ailene rahat etsinler diye. ne farkeder zaten kazandığın her para ailen sayesinde, nişanlının söz söylemeye ne hakkı var senin bekarlık döneminde biriktirdiğin para için.
0
🌸benim adim kerim hepinizi severim
(25.06.16)
ne olursa olsun. o parayı sen kazanmışsın. daha evlenmemişsin. kız şimiden senin paranın nereye gittiğine karışıyorsa ileride daha büyük sıkıntılar çıkar bu konuyla ilgili. velev ki 5 yıl geçti ailene 50.000 tl daha harcaman gerekti. bu sefer sende etkisi daha büyük olacağı için büyük olay çıkarır.

şimdiden bunu söyleyebilmeyi kendine hak görüyorsa yarın bigün iyice yüklenir. maddiyatçı gibi geldi bana. evliliği biraz daha düşün.
0
canercuxy
(25.06.16)
evlenmeden önce kazanmış olduğunuz para sizindir. nasıl değerlendireceğiniz de sizin kararınız. hangi sebeple olursa olsun ailenize ilişkin bir harcama yapıyorsanız buna nişanlının karışması doğru değil bence. ev, araba almak, aile kurmak için dayanak sizin paranız ise nişanlınızın bakış açısında sorun var. "evi al, arabayı al, sonra gel beni al" mantığı bazıları kızsa bile klasik türk kızının bakış açısı. henüz nişanlıyken para konularında tavrı bu yönde olan bir kız evlendikten sonra çok daha ciddi sıkıntılar yaratır. evlendikten sonra sıkıntı yaşanır ve boşanma durumu olursa, donunuza kadar alır. kazanmak için tek bir damla ter akıtmadığı paranın en az yarısını cebe indirir. hukuki açıdan da hakkı doğar ve bu hakkı sonuna kadar kullanır. yol yakınken dönmek lazım.
0
elestirman
(25.06.16)
aileye para yedirmek? öyle bir param olsa hepsi ailemin olur. aile arasında bunun cidden lafı olmaz. paramı tabii ki ailem için harcamak bana mutluluk verir.
0
tute
(25.06.16)
ama sen o parayı harcayınca evliliğinizde sıkıntı çekecekseniz eğer sıkıntı olur bence. zaruri ihtiyaçlar başka bir şey. 300 bin lira param olsa bugün gidip de babama araç almam. bakın sağlık gibi bir olaydan bahsetmiyorum. alsam bile ne bileyim daha basit bir araç alırım belki. ama 1 milyon liram olsa durum farklı. çünkü kalan para zaten bana yetecektir fazlasıyla.
0
burya
(25.06.16)
ha bir de şu şartlarda 300.000 biriktirebilen adam iyi kazanıyor demektir. ister ailenden birinin sağlık masrafı olsun isterse karayiplerde tatile yolla. o para senin. sen kazandın. ailenle aran iyiyse, bir jest yapıp yapabilirsin bunu. şartlar ne olursa olsun hakkı olmayan bir konuda hak iddia ediyorsa açıkça belirt bu konudan rahatsız olduğunu ve gözlemle.
0
canercuxy
(25.06.16)
paranin ne icin kullanildigi onem tasir bence. o parayla ev alacaksiniz diyelim ama aileniz o parayla salliyorum babanizin kumar borcu kapaniyor ya da aile o kadar musrif yasiyor ki zaten oglumuzun parasi var diyor kredi kartlarina yukleniyor her yil mobilya degistiriyor, bu durumda nisanli taraf hakli bence. Ama ailenin sagliginicin kullanilacaktir ya da ne bileyim evlerinin durumu kotudur daha iyi bir ev alinacaktir o zaman haksiz olur.
0
oscar
(25.06.16)
burya +1, dikkate alınması gereken çok unsur var. nişanlının parayı kendisi kazanmış gibi hırlamasını doğru bulmamakla birlikte, "sonuçta ailen sayesinde kazanmışsın" mantığını da çok saçma buluyorum. her fırsatta bunu söyleyeceksen kız sana yarın "git ananla evlen o zaman" diyebilir ve haksız da olmaz yani. aileye değer vermek, nereden geldiğinin bilincinde olmak ve onlara destek olmak süper bir şey ama senin de aile kuracağının bilincinde olman, buna uygun hareket etmen lazım.

ilişkiye bakış açınız, hayat tarzınız falan da çok önemli. "OMG BEN SANA BAĞIMLI MIYIM YHAA" diyen feminist bir hanım kızımızsa, parayı nereye harcadığına karışmaya pek hakkı yok. öte yandan, evlilik konusunda geleneksel bir çiftseniz ve o sana maddi anlamda "bağlı" hissediyorsa, parayı öyle kafana göre harcayamazsın. eşin olacak insana karşı, hele ki ilişkiye bakış açınız bu şekildeyse, büyük sorumluluğun var çünkü.

belki ben çok vahşice düşünüyorum ama kendi aileni kurduğun zaman önceliğin o aile olmalıdır. eğer 300 bin lira birikmişim ve iyi bir işim olsaydı, ana-baba-kardeş üçlüsünü elimden geldiğince desteklerdim hem maddi hem de manevi olarak ama gidip de rahat etsinler diye 100 bin liraya araba almazdım yani onlara. illa alacaksam gidip 40 bin liralık alırım. daha doğrusu, önce eşimi ve kendi çocuğumu gözetirim. onlardan sonra aileme destek olabiliyorsam ne ala, olurum.

bence ikiniz de haksızsınız o yüzden. kadın gayet iyi niyetli olabileceği gibi parana göz dikmiş de olabilir, bilemeyiz ama şu bilgiler ışığında hatunu gold digger'lıkla suçlamak da olmaz. o kazanmamış olabilir ama eşiysen onun da payı olacak o parada. böyle "BEN KAZANDIM SANA NOLUYOR AMK" diyecekseniz evlenmeyin yani.
0
der meister
(25.06.16)
Hazira dag dayanmaz.

Bir bakmissiniz 2-3 kisilik kendi ailenden (nisanlin, sen ve belki cocuk) daha fazlasina yetismeye calisiyorsun, 3 kisilik kazanip 6 kisilik harciyorsun.

Ha bir de gidip 100bin liralik araba almak istiyorsan ve onlar buna izin veriyorsa "oglum daha evleneceksin, colugun cocugun olacak. Onun icin biriktir bunlari" vb demiyolarsa hatun hakli bence. Ileride de kendi esinin ihtiyaclarini ya da evinin ihtiyaclarini ilk plana alacak izlenim vermiyor hic bu davranisin. Ne ailen tarafindan ne de sen tarafindan. Ailen de "bize yap da sonra esine yaparsin. Hem elin kizi zaten"e kadar gider bu bence.

Kizin tabi ki de motivasyonunu bilmiyorum ama su anlattigindan cikardigim sonuc bu oldu.
0
kuehles blondes
(25.06.16)
Ayarı ver
0
EXXE01
(25.06.16)
en azından henüz nişanlı :)

Yakın bir akrabamda böyle bir eş var, düşman başına. En ufak şeyde ayrılıp sizi nasıl soyup soğana çevireceğini planlar bence.
0
noluyo yaa
(25.06.16)
ayrılırım.
0
mobydick
(25.06.16)
"yedirmek" kelimesinin kendi olumsuz. bunu kullanan kişinin bakışını yansıtıyor bence. nişanlı kullandıysa ailenin siz sömürdüğünü, o kadar da gerekli olmadığı halde sizden istediğini düşünüyor olabilir. siz kullandıysanız siz de "ya ben bunlara para vermesem de olur" kafasındasınız sanki. ama sizin öyle bir kafada olduğunuzu düşünmüyorum.

bir de benim birkaç yıl önce böyle bir kız arkadaşım vardı. dandik bir kredi kartı çıkartmıştım 500 tl mi neydi limiti. adres olarak ailemin ev adresini verdim ve kart eve gitti diye baya saçmalamıştı. insanın içi fesat olmayagörsün. hala hayattaki en büyük başarım o kızdan kurtulmaktır. darısı başına.
0
ron dennis
(25.06.16)
"Aileye para yedirmek" ne demek yahu. çok yanlış bir ifade olmuş. siz bu kafada olursanız nişanlınız yüz bulur tabi.
0
nuisance
(25.06.16)
bi temiz siker sokağa atarım.
0
Nox
(25.06.16)
sen o paraları biriktirirken yanında kim vardı? birlikte mi çalışıp kazandınız? o para hakkında konuşma hakkını kendinde nasıl buluyor? birbiriniz üzerindeki emeğiniz ne boyutta şuan?
diğer taraftan sizin de nişanlınızla birbirinize karşı sorumluluklarınız var. ailenize o parayı verirken kendi kuracağınız yuva için gereklilikleri düşünmüyorsanız o da yanlış olurdu. fakat paranın kalanıyla hangi ihtiyacınıza cevap veremiyormuşsunuz mesela bunu mantıklı şekilde argümante edebiliyor mu ? yoksa 100 bin olsaydı "şu da" olurdu gibi öncelik sırası düşük nedenler mi sunuyor mesela. "çalışıp yine biriktiririz hayatım" demek de var. iyi düşünüp tartmak lazım bu konuları. velev ki sağlık sorununuz oldu 300 ün 300 ünü de ona harcadınız tası tarağı toplayıp terk mi edecek?

ha benim ailem öyle bi durumda 100 binlik arabaya ne gerek var 50-60 binlik alalım gibi kendileri için yapacağım harcamayı ufaltmaya çalışırdı hatta onu bile kabul ettirmekte zorlanabilirdim belki o ayrı. bu kısımda düşünülebilir ailenizle ileriye dönük ilişkileriniz için.

raydenin cevaptan sonra gelen edit: bu arada şehir belirtilmemiş ama kalan 200 bine de ev alınır sanki yav...
0
gis
(25.06.16)
Arabaya aileden önem veren insanı tekmeleyip Denize atarım. Ne maddeci insanmış
0
hasmetizm 2046
(25.06.16)
ya belki nişanlın ev alırız kiralarda sürünmeyiz diye düşünüyordu olamaz mı? ikinizin de refahı için. istersen altında iyilik de bulabilirsin fesatlık da. direk fesatlık geliyorsa aklına evlenmeyin siz zaten. ve evet, parana dair son söz sende. karışamaz, fikrini belirtebilir nişanlın. ve para ne için harcandı bu önemli bakış açısını yorumlamak için.
0
rayde
(25.06.16)
ailene eğer sağlık falan gibi konularda harcıyorsan haksız ama keyfi şeylere harcıyorsan haklı.
0
sta
(25.06.16)
"Sanki kendi parası gibi içi acıyor siz başka yere harcadıkça." bence bu cümle kilit. senin zaten içine sinmediği için burada soru açmışsın, ayrıl derim. ikinize de yaramaz bu ilişki sonuçta evlenmeyi düşündüğün biri için "senin paran, benim param" gibi mevzulara girilmesini garipsedim. ve zaten hastalıkla ilgili bi durum olsa kimse bi laf etmez, sende olmayıp onda olsa o verir. ama düğün arefesi planlarınızı bilmiyoruz. balayına nereye gideceksiniz, ev mi alacaksınız, araba mı alırım dedin, şunları yaparım mı. zaten herkesin kazandıgı para ailesinin destegiyle oluyor. olan seyleri anlatmaya gerek yok. ailenizle mutlu mesut yasamlar dilerim. herkes evlenmek zorunda degil.
0
funl
(25.06.16)
rahatsız oluyorsan başkasını bul derdim.
0
false pretension
(25.06.16)
Eger kazandigin para da ailenin payi buyukse ailem icin harcarim. Abi kim olursa olsun hesap cuzdanimn hesabini da veremem. Neden kurusuna kadar bilsinki ne gerek var..
0
bahtiyar
(25.06.16)
İkiniz de haksızsınız. Kızın gerçekten ailene harcamana mı içi acıyor yoksa paranı savurmana mı kızıyor bilemeyiz. Ortakmış gibi davranıyorsa yanlış. Yalnız senin de ailenin üzerimde hakkı var diye bütün maaşını ellerine verecekmiş gibi bir halin var. Hepimizi ailemiz okuttu veya iş sağladı ki kendi ayaklarımız üzerinde durup kendi ailelerimizi kurabilelim. Kendilerine hayat sigortası olalım diye yapmadılar. Evet gerekirse destek oluruz ama sen konsepti çok yanlış anlamışsın. Kenara koyduğun para senin hayatın için lazım şu an. Benim ailem asla kabul etmezdi 100 bin liralık arabayı, hele evlilik planlıyorken ve kendi evim arabam yokken.
0
Lim5
(25.06.16)
ailenizle iliskinizi bilmiyorum ama kendi acimdan bakacak olursam, ailem on plandadir. ve erkek arkadasim da, maddi manevi her anlamda ailemin yanimda olmam gerektigini bilir. eger ki, para harcarsam ailem icin ve en ufak bir laf ederse, beni yavas yavas kaybedecegini (beni demeyim de, iliskimizin bozulacagini) bilir.
bence iyi dusunun evlenme konusunda.
unutmayin ki, sizi her pahasina sevecek tek kisi ''annedir" (istiasnalar kaideyi bozmaz)
0
heygidim
(25.06.16)
Ne için harcadığın önemli; arkadaşların dediği gibi kumar borcu vs gibi bir şeyse, lisira bakmayın ama karışır. Eğer ben bununla evleneceğim diyorsa karışmasına laf edemezsin neticede evlilik bir imzadan ibaret değil, hayatını birlikte geçirmeye karar vermişsen bazen bazı kararlar birlikte alınmalı.

Sağlık harcamasiysa, ailenin durumu yoksa ve bir şeye ihtiyaçları varsa aklı başında insan buna sesini çıkarmaz.

Öte yandan kızın tavrı da önemli. Çıkışları gereksizse ayrıl gitsin zaten senin tavrından belli, notunu vermişsin.
0
piremses
(25.06.16)
Kendiside koyacak mı 200-300 bin para aile kuracağınız zaman? Sizi okutan, kahrınızı çeken aileniz kendisinin ne yararı olmuş bugüne kadar, ailenizin size katkısı ne olmuş bunu tartın öyle karar verin.

Bu arada yazılmış. Ailenize para yedirmek gibi bir cümle kullanıyorsanız zaten birşeyler yanlış.
0
ihanet kac kisilik
(25.06.16)
*kusura bakmayın olacak.
0
piremses
(25.06.16)
ben olsam öyle bir s.ktir çekerim ki, kendi bile şaşırır.

bildiğin terbiyesizlik bu. para için birlikte olmak, sadece parayı düşünmek. başka bişey değil.

iki gün sonra ters bir durumda o para suyunu çekerse yenge de kapıyı çeker çıkar. yukarıdaki arkadaşların dediği gibi, yol yakınken dön derim.
0
avianthem
(25.06.16)
Abi biz nerden bilelim kızın bu cümleyi hangi ortamda neye istinaden söylediğini. Yargilayabilmemiz icin sizi ve nişanlinizi taniyor olmamiz gerekir bence.

"Yaşanan bir takım olaylar gereği ailenize 100.000 tl civarı para harcamanız gerekti." Ne için gerekti, birşey mi satin alindi? (ev, araba vs.) Yukarida da soylenmiş hep, evin mobilyalari mi değişti (gereksizse israftır), kumar borcu mu ödediniz, allah korusun bir sağlik sorunu mu söz konusu? Herkes kizi yerin dibine sokmuş da belki de sen savurgansindir. "Ailemdir yemedi yedirdi, giymedi giydirdi" deyip arabanin en lüksünü aliyor, ailenizi her firsatta pahali tatillere yolluyorsaniz; ve bunlari maddi durumunuz ortalamanin biraz üstü sayilirken yapiyorsaniz, bu sizin müsrif oldugunuzu gosterir.

Belki kiz har vurup harman savurmanizdansa birikim yapmaniz gerektigini dusundugunden boyle demistir.

Benim de eski erkek arkadasim parayi elinde tutmayi bilmezdi. Birikim yapmasi gerektigini, sürekli kiyafete, tatile para harcandiginda bunun sonunun olmadigini ben kafasina sokmuştum. Bunu da yemek, icmek, tatil vb. durumlarda ayni iceriģe daha hesapli alternatifler bularak belli etmisimdir. Baska sebeplerden ayrildik ama ben de hayatimin sonuna kadar hesabini tutmayan biriyle yaşamak istemezdim mesela. Ne kazandigini bilsin, yarinin ne getireceğinin belli olmadigini gorsün. Yoksa çiftlerden birisi biriktirirken öbürü sürekli yük olmaya basliyor öbürüne.

Herkesin mi hayatinda "gold digger"lar var. Kızı gömdükçe gömmüşsünüz :O
0
chitosan
(25.06.16)
yorumları okumadım ama nişanlın hakkı olmayan şeylerde hak iddia ediyor
bence büyük sıkıntı. yol yakınken açık açık konuş,
para ne için kullanılıyor o da var mesela baban audi a4 ü a5 yapalım çak bi 100 lük dediyse o da olmaz ancak hastalıkdır borçtur vs dir o zaman ver tabi ki
0
basond
(25.06.16)
öyle nişanlıyı ben mancınığa koyar afrika'ya yollarım, her şeye baştan başlar sahra'da.

o ne ya, kendi çabasıyla yapsın o zaman. gıdım hakkı yok, densiz ötesi. "ailemin payı büyük" diyorsun, kaldı ki olmasaydı bile bu senin ailenle ilişkin.


"para yedirme" ifadesinde sorun olduğuna katılıyorum ben de bu arada. yine de her şey anlattığın gibiyse, söylediğini esas alacaksak yani, görüşüm değişmez. siz birbirinizin önceliklerini pek anlayamamışsınız herhalde.
0
godoşu beklerken
(25.06.16)
Nişanlın biraz haklı. Madem annen baban emekli, gidip de o yaştaki insanlara bir anda 100 bin TL'lik araba almak çok saçma. Emekleri için 30 ya da 40 bine hediye olarak ev eşyaları alabilirsin, her yıl üç dört kez alış verişlerini yaparsın ama direkt 100 bin vermek saçma bence. Nişanlınla evlenmeyi düşünüyorsan önce kendi hayatını planlamalısın, ondan sonra başka şeyleri düşünürsün.
0
dissendium
(25.06.16)
Yarin obur gun onun ailesine gerekse harcar misin, bunu dusun evet ben o karakterde bir adamim harcarim dersen de o nisani at, cunku anan baban olum doseginde olsa o kiz kilini kipirdatmaz :)
0
chiper
(26.06.16)
Ayak-yorgan ilişkisi.

Eğer yorganın iki ailenin de ayağını örtecekse, kimsenin ayağı üşümeyecekse, nişanlın da belli bi hayat standardını yakaladıktan sonra tatmin olup durulacak biriyse sıkıntı yok.

Her ilişki ya da evlilikte belirli standartlar tutturulmuş olmuyor. Ki zaten ilişkiler için bi standart da yok. Bazen damat kız evine bakıyor, bazen tüm sülalesine bakıyor, bazen kızın babası aileyi maddi anlamda ayakta tutuyor...

Sen bunun muhasebesini yaptın mı? Yani evlenince ne olacak, maddi anlamda kim elini taşın altına ne kadar koyacak, nasıl geçinilecek bunlar hakkında fikrin var mı? Eğer üstüne düşünüp de bir yere vardıysan sorunun cevabını da bulman kolay aslında.

Ne yapmalı?

Eğer eve girecek paranın %80'i senin aracılığınla girecekse, Marx abimizin de dediği gibi, alt yapı üst yapıyı belirler. Senin dediğin olur. Karşı çıkıyorsa zaten evliliğin geleceği sıkıntılı olur.

Eğer maddi anlamda gerçekten müşterek bir yaşam sürecekseniz, o zaman sizin cebinizdeki parayla ilgili çeşitli kaygılarının olması bir nebze doğal karşılanabilir.

Amma ve lakin son zamanlarda şundan çok emin oldum;

Bir kadın ne kadar kültürlü, beyaz yakalı, plaza insanı falan da olsa, maddi anlamda sağılmalık inek vazifesi görecek bir koca için yanıp tutuşuyor olabilir. Ay ben şunu kafalasam bu işi de kariyeri de bırakırım düşünceleri pek bir yaygın.

İyi yetişmiş, eli öpülesi anne babaların çocuklarını tenzih ederim.


Aile demişken son bir şey; nişanlının ailesini iyi gözlemlemeni öneririm. Evlilik sadece iki kişi arasında olmuyor ülkemiz şartlarında. Aileler de evleniyor.
0
la rana
(26.06.16)
Para tamamen benimse ve daha evlilik olmadıysa sana ne çekerim.
0
KaraSakall
(26.06.16)
Ayrıca benim paramla mı kuruluyor o işler, hatun tarafı 200-300.000 koyacak durumda mı, yoksa daha evlenmeden benim param üzerinden evlilik masrafı hesabı mı yapıyor kendi kuş kadar ödeme yapıp?

İkinci durumda sana de demez siktir çekerim.
0
KaraSakall
(26.06.16)
yorumlara şöyle bir baktım da, benim evleneceğim adam "biriktirirken yanımda sen mi vardın?" diye sorsa, asıl ben adamı sokağa atarım, "o zaman yalnız harca paranı" diye.

şaka mısınız ya?

birincisi, (kendi adıma konuşuyorum) mesela benim kazandığım parada benden başka kimsenin hakkı büyük falan değil.
tamam, okuttular ettiler, ama durumları müsaitti, ben de kendi bileğimin hakkıyla okulları kazandım, okudum.
sonra da sabahlara kadar çalıştım, kazandım falan filan.

bu aileye gereğinden fazla minnet duyma olayını toplum olarak bıraksak, belki biraz yükselebileceğiz.

hastalık vs durumu tamamen ayrı olmakla birlikte, 300 bini olan adam ailesine 100 bin liralık araba alıyorsa, zaten o adamla evlenilmez.
çünkü o 100 binlik arabayı kabul eden aile şüphe uyandırır, parasının neredeyse yarısıyla araba almayı düşünebilen adam da güven vermez.

hasta olurlarsa ya da benzer bir hayati durum varsa, son kuruşuna kadar harcanır gerekirse.

biriyle yeni bir hayat kuracaksanız, ona göre ve o kişiyle hareket etmeniz gerekir, bu kadar basit.

yani siz para için "aman sana ne? para benim değil mi?" diye kızı adam yerine koymazken, evlenmeyi düşündüğüz kızın hisleri/düşünceleri yerine ailenize gereksiz harcama yapma zevkini önemserken maddiyatçı olmuyorsunuz, kız birlikte gelecek kuracaksınız diye dikkat etmenizi söylerken mi maddiyatçı oluyor?

kaldı ki, evlendiğinizde o para "kendi parası" olacak zaten.
dolayısıyla kendi parası gibi bir plan program içine girebilir.
uygun olan şeyler olur/olmaz, onlar tartışılır.
ama nişanlıysanız ve evlenecekseniz paylaşmayı kabullenmeniz şart.

---

kız da paragöz olabilir, evet.
ama bu olaydan öyle bir şey çıkarmadım şahsen.
0
blatta hiberna
(26.06.16)
insanlar beraber özveride bulunarak aile kurar. aksine güvenerek mi nişanlanıyor bu kız? e herkesin 300 bin lirası var çünkü biriktirdiği ya; bir başkasıyla tanışıp ona aşık olmuş olsaydı ne olacaktı?

kişi kendi alın terini akıtıp parasını kazanırken belli amaçlara sahipse ve bu amaçlar içerisinde başka insanlar haklı bulsun bulmasın "ailem için şunu şunu yapmak" var ise buna saygı duyamayan, kendisiyle evlenecek diye sevgilisinin araç değiştirir gibi aile değiştireceğini zanneden birinin talepte bulunduğu sevgilisiyle uzun süre birbirini yanlış anlama durumu vardır bence.

kişiyi bırakırsınız kendi tasarrufuyla o noktaya gelir. talepte bulunamazsınız. hele ki "insanlar asgari 300 bin lira ile yuva kurar" gibi bir norm yokken.

ailemin çok payı var diyen birinin gereğinden fazla minnet duyup duymadığınız siz telepati yaparak mı belirliyorsunuz? belki hayat birikimlerinin bir kısmını verdiler çocuklarına, sermaye olarak kullansın diye? size ne, bize ne ayrıca?

talep etmek bu kadar kolay mı ya? maddiyat denilen şey ömür, çaba, emek belki kavgayla geçen yıllar demek. kendi adımıza yapacağımız şeyleri söylesek ve başkalarına varsayımlar yapıp hesap sormasak ne güzel olur.
0
godoşu beklerken
(26.06.16)
-Sevgili ve nişanlı farklı şeylerdir.

-Nisanliyla geleceğe dair maddi planlar da yapılır.

-Aile hayat birikiminin bir kısmını verdiyse, zaten o ailenin parasıdır.

-insan nişanlısı ya da evlenmeyi düşündüğü insan için "kendi parası gibi" diyorsa samimiyetsizdir ya da biriyle hayatı paylaşmayı gözden geçirmesi gerekir.

-evlenmeden önce herkesin 300er bin lirasinin olmaması, evlenmeden once 300 bini olan birinin plan yapmaması gerektiği anlamına gelmez.
Ortada bir para varsa onun üzerinden konuşulur, bu kadar basit.

-ev alabilecek durumdayken, aile için yapılacak "gereksiz" bir harcama yüzünden kirada oturmak zorunda kalmak, günümüz dünyasında sorumsuzluktur.

-herkesin kendi kuracağı yaşam konusunda söz hakkı vardır.

-kızın da ortaya bir şey koyup koymayacagini bilmemekle birlikte, koyacak olsa da, olmasa da nişanlı olduğu kişiyle ilgili maddi bir plan yapma hakkı vardır.

-beraber özveride bulunmak, aile için durup dururken 100 bin lira gereksiz harcama yapmamaktir, hayır diyebilmektir en başında zaten.
Tam tersi olsa, kız ev almayi planladiklari kendi birikiminin üçte birini ailesine öylesine verse, "askiiim nolucak kazaniriz yine ehi ehi" dese, erkek yine aynı soğukkanlılıkla "beni ilgilendirmez zaten" diyebilir miydi acaba?



(Bu yazı, masrafın tamamen gereksiz olduğu düşünülerek yazıldı. Sağlık vb. durumu varsa ayrı.)
0
blatta hiberna
(26.06.16)
evlenilmez. aman Allah korusun.
0
xvyz
(26.06.16)
(4)

patent - tv programı

fatalryhme
saygılar öncelikle, bir arkadaşımın bir tv formatı var kendi hazırlamış olduğu ve yapımcılarla randevuları var şimdiden. ancak formatı anlatmadan önce kendini garantiye almak istiyor. bulunduğum şehirde fikri ve sınai haklar hukukunda çalışma alanı bulamadığımızdan bu konuda biraz eksiğim açıkçası.
saygılar öncelikle, bir arkadaşımın bir tv formatı var kendi hazırlamış olduğu ve yapımcılarla randevuları var şimdiden. ancak formatı anlatmadan önce kendini garantiye almak istiyor. bulunduğum şehirde fikri ve sınai haklar hukukunda çalışma alanı bulamadığımızdan bu konuda biraz eksiğim açıkçası. kendisine noter kanalını önerdim ama başka yapılabilecek bir şey var mıdır, bilgisi olan arkadaşlara sormak isterim. aydınlatırsanız sevinirim, teşekkürler.
0
fatalryhme
(06.06.16)
Sanat eserleri ve hakları konusunda uzman bir avukatla gorusmeniz lazım.

Hatta avukatın bir sözleşme hazırlaması ve mümkünse toplantıda yanınızda bulunması lazım.

Yoksa üstüne otururlar fikrin.
0
blatta hiberna
(06.06.16)
fikrin patenti de olmaz. malin patenti olur.
0
alperz
(06.06.16)
bahsettiğiniz şeyin patenti olmuyor. koruması da yok. avrupa ve amerikada nazı önlemler alınabiliyor, confidentiality gibi ama bu alanda ciddi problemli bu durumlar.

kısaca güvencesi yok, iknaya bakar.

ben her zaman diyorum, fikrin bir değeri yok, o fikri arkadaşın kendisi ürüne ve programa dönüştürecek, kendi başlatacak sonra bir şirketin desteğiyle büyüyecek, bu şekilde çalınma durumuda olmuyor, çalan şirket neredeyse her zaman ikinci yapan olduğu için geri planda kalıyor.
0
kurnaz
(06.06.16)
Telif hakları genel müdürlüğü diye bi yer var. Bu işe onlar bakar.

Fikrin patenti olmaz diyen arkadaş bi bok bilmiyor, onu dinlemeyin. Tv formatlarının patenti olmaz.
0
babilbaligi
(06.06.16)
(4)

sokak hayvanları için vitamin?

whatyougetiswhatyoudid
selam, bu macun şeklindeki vitaminlerden alsam olur mu? daha az sıklıkta hasta olsunlar istiyorum. bazılarını aşılattım ama gücümün yetmediği noktada bu vitamin geldi aklıma.sıvı vitamin denedim ama mamaya da karıştırsam yemiyorlar. hepsine de şırınga veremiyorum korkup kaçanlar oluyor. ama sanki ma
selam, bu macun şeklindeki vitaminlerden alsam olur mu?
daha az sıklıkta hasta olsunlar istiyorum. bazılarını aşılattım ama gücümün yetmediği noktada bu vitamin geldi aklıma.

sıvı vitamin denedim ama mamaya da karıştırsam yemiyorlar. hepsine de şırınga veremiyorum korkup kaçanlar oluyor. ama sanki macunun tadı da güzel diye yerler gibime geliyor.
0
whatyougetiswhatyoudid
(06.06.16)
maalesef çoğu aynı kaplardan su içtikleri için eninde sonunda hasta oluyorlar. su kaplarına koyacak vitamin bulabilirsiniz.
0
nice tnetennba
(06.06.16)
Beaphar multivitamin, hap olan. Kedim de yiyor kıtır kıtır.

Yanımda olduğunda sokak köpeklerine vermişliğim vardı. Bir tanesi reddetmedi bugüne kadar. Kendi köpeğim yemiyor ama orası ayrı.
0
kaymaktutmayansicaksut
(06.06.16)
Kediler glikoza duyarsızlar diye biliyorum. Tatlandırıcılar da sökmeyebilir.
0
kargn
(06.06.16)
İmmunex alıp, yaş mamaya karıştırarak verilir genelde.

En popüler yöntemlerden biri bu.

Yani toz haline getirilip, yaş mamaya karistirirsaniz yemeyen olmaz muhtemelen.
Yediremedigim hiç olmadı.
0
blatta hiberna
(06.06.16)
(2)

en iyi telefon internet hizmeti

gudumlu anne terligi
şu anda en uygun telefon ve internet hizmetini hangi şirket veriyor. türk telekom kullanıyorum şu an telefon+internet 70 küsür liraya geliyor. telefon kullanmasam da olur diğer şirketlerin internetinden memnun musunuz, ne kadar ödüyorsunuz. sürpriz ödemeler çıkıyor mu dönem ortasında.
şu anda en uygun telefon ve internet hizmetini hangi şirket veriyor. türk telekom kullanıyorum şu an telefon+internet 70 küsür liraya geliyor.

telefon kullanmasam da olur diğer şirketlerin internetinden memnun musunuz, ne kadar ödüyorsunuz. sürpriz ödemeler çıkıyor mu dönem ortasında.
0
gudumlu anne terligi
(30.05.16)
Vodafone fibere yeni gectim.
İnanilmaz mutluyum, oyle boyle degil.

Ttnet'e en yuksek paketlerden birinde oldugum icin 110 kusur lira oduyordum, su anda 69 oduyorum.
Üstelik adil kullanım kotası ttnettekinden daha da yüksek.

Şimdiki paketim vodafone'un nispeten yine pahalı paketi.
Siz ttnete 70 oduyorsaniz, vodafone'daki 30-40 liralik telefon+internet paketleri işinizi görecektir.

Bir kere sorun çıktı, onu da çok hızlı bir şekilde çözdüler.
Yeni favorim Vodafone yani.
0
blatta hiberna
(30.05.16)
Ben superonline kullanıyorum ttnet'den çok daha iyi olduğuna kefilim, faturada herhangi bir sürpriz ile karşılaşmadım. Dükkanda durum bu.

Evde ttnet kullanıyoruz + tivibu var bu ay taahhüt bitiyor onu da superonline a geçircem.
0
gozu acik sevisen yahudi
(30.05.16)
(5)

taksim - beşiktaş civarı kebapçı ya da ocakbaşı

blatta hiberna
merhabalar,perşembe akşamı bir misafirimi yemeğe çıkarmam gerekiyor.özellikle kebap yemek istediği için kebapçı ya da en azından ocakbaşı olmalı.yemekleri, mezeleri vb. güzel olan, çok pahalı olmayan (hesabı bu sefer o ödemeye kalkabilir, çok kazıklamış gibi olmayayım), alkollü, insanı mahcup etmeye
merhabalar,

perşembe akşamı bir misafirimi yemeğe çıkarmam gerekiyor.

özellikle kebap yemek istediği için kebapçı ya da en azından ocakbaşı olmalı.
yemekleri, mezeleri vb. güzel olan, çok pahalı olmayan (hesabı bu sefer o ödemeye kalkabilir, çok kazıklamış gibi olmayayım), alkollü, insanı mahcup etmeyecek bir mekan için nereyi/nereleri tavsiye edersiniz?

taksim'de kaldıkları için o bölgeden çok uzaklaşmayalım diye düşündüm.
çünkü ancak 4-5 saatimiz olacak, yarısı trafikte geçmesin.

teşekkür ederim!
0
blatta hiberna
(26.04.16)
zubeyır
0
bryan fury
(26.04.16)
@bryan fury: zübeyir'i ben de düşündüm, ama şimdi ararsam tam servis saati, rezervasyon yaptıramam.
yarın sabahtan, perşembe akşamına yer bulabilir miyim emin olamadım.

bir de belki bilmediğim bir yerler vardır diye sormak istedim.
0
🌸blatta hiberna
(26.04.16)
Mis sokağında Başak Ocakbaşı var, tavsiye ederim.
0
brussss
(26.04.16)
kirvem ocakbaşı. zübeyirin yarı fiyatına daha kaliteli hizmet.
0
luchetti
(26.04.16)
Zubeyire gore daha uygun ve en az onun kadar iyi yerler: istiklalde hazza pulo pasajinin sonunda yirmi bir. Ozellikle ciger soyleyin benim yerime de. Kurtulus uzak olmaz derseniz pangaltida hemen metro cikisinda adana ocakbasi. Ambiyans filan yoktur ama ete doyarsiniz, herseyi iyidir.
0
solenkol
(26.04.16)
(4)

sultanahmet'te düzgün restoran

blatta hiberna
Selamlar,Önemli bir İskoç misafirimle hafta içi Sultanahmet gezisi yapacağız.Acaba akşam yemeği için nereleri tavsiye edersiniz?Alkolsüz, kafe tarzı bir yer olmamalı, ama aşırı şık ve ciddi olmasına da gerek yok.Yemekleri güzel olsun yeter.Tesekkurler!
Selamlar,
Önemli bir İskoç misafirimle hafta içi Sultanahmet gezisi yapacağız.
Acaba akşam yemeği için nereleri tavsiye edersiniz?
Alkolsüz, kafe tarzı bir yer olmamalı, ama aşırı şık ve ciddi olmasına da gerek yok.
Yemekleri güzel olsun yeter.

Tesekkurler!
0
blatta hiberna
(07.02.16)
otantik bir ortam isterseniz caferağa medresesi olabilir. yalnız alkol yok ve kaçta kapanıyor bilmiyorum.
tarihî sultanahmet köftecisi kalabalık olsa bile turistik açıdan gidilesi. tabii orada da alkol yok.
0
berhudar ol evladim
(07.02.16)
www.cihannumaistanbul.com (muhteşem panaromik manzara)

www.matbahrestaurant.com (biraz lükse kaçar ama iyidir)

www.tripadvisor.com.tr (meydana bakıyor, personel cok iyi, fiyatlar ucuk degil)

bunlar manzaralı ve hesabı digerlerine nazaran verdigi hizmetin karşılığı olan yerler. yürürken hanutcular cevirmeye calısacaktır. kapısında hanutcu bagırttıran restoran pişmanlıktır.
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(07.02.16)
Sultanhmet olması şart mı?
Karaköy olmaz mı?
0
2 tostos turan
(07.02.16)
Sultanahmet olmalı, evet.
0
🌸blatta hiberna
(08.02.16)
(5)

kedi maması değişimi

panda
selamlar, bizim kedi şu an royal canin fit32 yiyor. açık mama alıyorum. kısır değil. koku vs durumu da rahatsız edici değil. seviyor da. https://www.temizmama.com/bonacibo-tavuklu-yetiskin-kedi-mamasi şundan alsam sever mi acaba? bu mamayı çok duyuyorum duyuru da denemek istiyorum, acaba ufak boy ya
selamlar, bizim kedi şu an royal canin fit32 yiyor. açık mama alıyorum. kısır değil. koku vs durumu da rahatsız edici değil. seviyor da.

www.temizmama.com şundan alsam sever mi acaba? bu mamayı çok duyuyorum duyuru da denemek istiyorum, acaba ufak boy ya da deneme şansımız var mı? bir de koku vs. açısından nasıl bir mamadır?
0
panda
(22.01.16)
Üye girişi yapın. Ardından numune talep sayfasına girip istekte bulunun. www.temizmama.com
0
teknikekip
(22.01.16)
royal canin fit32 yiyen kedime geçen ay aldım bu mamadan, ama light olanından. tadını sevdi. koku her zamanki gibi. royal canin'e oranla çok ucuz ama herkes bunu sokaktaki kediler için alıyor diye de okudum. tahıl içermeyen mamalara yönelmeyi düşünüyorum tekrar.
0
turk kizi
(22.01.16)
zamanında kedim için almayı düşünüyordum sözlükte olumsuz yorumlar yüzünden vazgeçmiştim, bi bakın derim
0
dieselsingle2
(22.01.16)
sorunuz alayım mı, almayayım mı sorusu değil, ama yazmadan edemedim.

kedinizi böbrek hastası yaparsınız, ömrünü kısaltırsınız.
micho ya da bunun gibi mamaları sokak hayvanlarına veriyoruz, çünkü aroması çok fazla ve bu yüzden her kedi yiyor.
ama besleyicilik oranı az.
bir de tabii fiyatının uygun olması, hayvanların soğukta tok ve sıcak kalmaları vs gibi etkenler de var.

yani kuru mamanın en kalitelisi bile zaten kedilere uzun vadede zararlı, ama en azından nispeten iyi kalite olanını tercih edin.
şimdi mama parasından ettiğiniz tasarruf, veteriner ücretleriyle kat kat çıkar, hasta edersiniz.

zaten bir hafta sonra tüyünün kalitesi bozulur, oradan bile anlarsınız.
0
blatta hiberna
(22.01.16)
sevmeme şansı yok bayılıyorlar tadına, koku da yok, ama tahıllı mama kedilerin doğasına aykırı.
0
cptxxx
(22.01.16)
(3)

Evde masaj

dodi el ford
Evde masaj yaptırmak istiyorum ama bununla ilgili bir araştırmaya girince direk orospular/eskortlar çıkıyor. çok abuk fiyat olmadan eve gelip masaj yapabilecek birilerini nerden bulabilirim acaba?
Evde masaj yaptırmak istiyorum ama bununla ilgili bir araştırmaya girince direk orospular/eskortlar çıkıyor.
çok abuk fiyat olmadan eve gelip masaj yapabilecek birilerini nerden bulabilirim acaba?
0
dodi el ford
(04.01.16)
Istanbul icin bildigim biri var
0
la noix
(04.01.16)
benim bir tanıdığım var, muhteşemdir masajı.
ama 150 liraya ve yalnızca kadınlara yapıyor.
erkekseniz eşi de çok eski ve başarılı bir masör.
sanırım onun fiyatı da aynı.

istanbul'dalar.
siz de istanbul'daysanız ve isterseniz iletişim bilgilerini verebilirim.
0
blatta hiberna
(04.01.16)
mutlu son istemiyor musun :S
0
Alt4y
(04.01.16)
(4)

Winston ne kadar?

Improbable
sigaralara zam mı geldi? sabah 9 liradan çaktılar winstonu. eleman hepsine 1 tl zam geldi dedi doğru mu bu? geçirdiler mi sabah sabah? çevremde yok zam falan diyenler var. akşam kavga çıkarcam duruma göre.
sigaralara zam mı geldi? sabah 9 liradan çaktılar winstonu. eleman hepsine 1 tl zam geldi dedi doğru mu bu? geçirdiler mi sabah sabah? çevremde yok zam falan diyenler var. akşam kavga çıkarcam duruma göre.
0
Improbable
(04.01.16)
blatta hiberna
(04.01.16)
Doğru. Kitlediler zammı. 2016 sigara zammı yazarsan google'a hangisi kaç tele olmuş net görürsün
0
canercuxy
(04.01.16)
www.radikal.com.tr
yayınlanan listeler bunlar
0
gaspetizm
(04.01.16)
sabah lucky strike aldım aynı fiyattı.
0
hıkmıkzık
(04.01.16)
(43)

mutlu musunuz ?

foster
ben degilim sanirim sevgili galyalilar.ya siz?mutluysaniz, neden, nasil, niye, ne zaman ve ne kadar ?
ben degilim sanirim sevgili galyalilar.
ya siz?

mutluysaniz, neden, nasil, niye, ne zaman ve ne kadar ?
0
foster
(03.01.16)
Mutlu hissediyorum bu aralar ama tamamen sebepsiz. Olecek miyim neyim :d
0
rayde
(03.01.16)
Cik mitliyim

Evimi, isimi, esimi,kedimi, kendimi her biseyimi cok seviyorum bu aralar, bir de indirimle 15 rl ye muhtesem otesi bir paspas aldim onun da etkisi olabilir:))
0
neferkitty
(03.01.16)
mutsuzum, belirsizlikler var, hatta hayatım belirsizliklerden ibaret olmaya
başladı ve bu çok canımı sıkıor.
0
demeterius
(03.01.16)
Mutsuz değilim ama mutlu olduğumu da söyleyemem. Mutlu olduğum anlar ise genelde görmek istediğim kişileri gördüğüm anlar oluyor. Ama uzun da sürmüyor bu mutluluk.
0
antikitleruhlu
(03.01.16)
Hanımımla birlikte çay içip O Ses Türkiye yılbaşı özel programının tekrarını izliyoruz. Tabii ki mutluyum.
0
angelus
(03.01.16)
şu an çok değil ama eski şirketimden paramı çektiğim an çok mutlu olucam.
0
tukenmez adam
(03.01.16)
Mutsuzum, sadık geçirdiğim 3 yıl ardından ömürlük kazık yedim
0
gazozailacatmauzmani
(03.01.16)
dunyada ne cok insan var ve ben ne kadar azini taniyorum. enteresan.
0
🌸foster
(03.01.16)
Mutsuzluktan olmemek icin direniyorum. Niye direniyorsam.
0
letheavendangered
(03.01.16)
Huzursuzum
Elim ayağım yerini bulamıyor
Konsantrasyonum çok az
0
cecilia
(03.01.16)
mutsuzluktan ölüyorum. bu yıl işlerim yolunda gider ve hayalimi gerçekleştirebilirsem mutlu olabileceğim. ama şu an için çökmüş vaziyetteyim ve sabrediyorum.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(03.01.16)
mutsuzum. yalnız olduğum, kendimle kaldığım her an mutsuzum, bir yerde bir bozukluk var bilmiyorum. bunu çözmek için çaba göstermeye dahi en ufak mecalim yok, bu beni daha da mutsuz ediyor. kendime zarar vermem sanırım ama bazen bir şey olsa da ölüp gitsem diyorum. ama şunu fark ettim belki işine yarar: insan kötüyüm dedikçe cidden daha kötü oluyor. kötü olmayı ödevini yapmamış bir çocuğun son anda hasta olup buna sevinmesi gibi bir bahane haline getiriyorsun. bazı tutarsızlıklarına bir kılıf uyduruyorsun ve düzelmek için çabalamaktansa "ben iyi değilim, buna hakkım var" demek daha kolay geliyor. birinin seni çekip çıkarmasını beklemeye başlıyorsun ama öyle biri yok.
0
kül
(03.01.16)
@kul

yasiyorsun canlisin nefes aliyorsun. bir silkinsen. bi kere daha baslasan. yenilenip tazelenmek icin yarini denemesen de simdi baslasan ?

bende mutsuzum ama degistirmek istiyorum. degismez mi bu ? bu dunyanin kahri hep bize miii
0
🌸foster
(03.01.16)
mutluyum
sebepsiz
0
basond
(03.01.16)
mutluyum, yalnızlığım gitse daha mutlu olurum.
0
hasmetizm 2046
(03.01.16)
@hasmetizm 2046

nasil bir yalnizlik bu ? nasil gecer ?
0
🌸foster
(03.01.16)
mutlu olmak icin de sebebim yok, mutsuz olmak icin de, notrum
0
yuzır
(03.01.16)
Karışık. Ne mutluyum ne mutsuzum. Gazı varmış gibi hissediyorum. Bi çıksa rahatlayacakmışım sanki...
0
buffy de vampir sayılır
(03.01.16)
kronik yalnızlık. arkadaşım yok. vardı kayboldular yada ben uzaklaştım. yenilerini beğenmiyorum, yalnız kalmayı kötü ilişkilere tercih ediyorum. güzel ve iyi bir insanla tanışmayı umut ediyorum.
0
hasmetizm 2046
(03.01.16)
Cok mutluyum.

Mutluluk dış nedenlere bağlı olarak degismez ve gelişmez, degismemeli ve gelişmemeli.

Yani "mutluluk içimizde" meselesi.
Ama bu uzun bir konu tabii.
0
blatta hiberna
(03.01.16)
@blatta hiberna


sen optimist bi abiye benziyorsun. kisaca azda olsa bahsetsene, hic yilmiyor musun ?
@hasmetizm 2046

benimde hic arkadasim yok :)
0
🌸foster
(03.01.16)
"Doğuştan gelen tek bir yanılgı vardır. O da mutlu olmak için burada olduğumuzu sandığımızdır"
0
qazwsx
(03.01.16)
mutlu olup napacan..

mutsuzum ;_;
0
shotgunwoman
(04.01.16)
Mutlu olmam gerekiyor ama öyle hissetmiyorum, mutsuzum. İlerisinde yapacağımı bilemediğim bir level'a eriştim hayatta, sevmediğim işlerde yıllarım geçecek, araya bir de çocuk sıkışacak, hem koca hem çocuk yani min. 2 çocuğa bakıp arkalarını toplayarak ömrüm geçecek, sonra da Allah bilir ne şekilde yaşlanıp elden ayaktan düşerek öleceğim.
Öyle işte.
0
ihan
(04.01.16)
is yerinde insanlara nasilsiniz demek yerine, mutlu musun diye soruyorum,
deli muamelesi goruyorum. burda hepiniz cevap verdiniz.tesekkurler
0
🌸foster
(04.01.16)
hıhı.
0
mermize
(04.01.16)
foster, sorma insanlara çünkü kimse buna cevap vermek istemez, özellikle mutsuzsa.
genel anlamda mutsuzum. ama kedim şapşiklikleriyle beni mutlu ediyor, bir o var sanırım hala mutlu edebilen.
0
reptillia
(04.01.16)
İş yerindeki insanlara niye mutlu olup olmadıklarını soruyorsun ki?
Antidepresan sırıtışı ile gezen beyaz yakalılardan biri gelip bu soruyu bana sorsa, ünvanına bağlı olarak içimden küfrederim veya dışımdan terslerim (Evet bu kafayla herkesi tersleyebilecek konumdaki bir ünvana ... gelirim orası doğru).
0
ihan
(04.01.16)
pek değilim
0
ertalpius
(04.01.16)
kül +1 demek istedim
0
peki madem
(04.01.16)
mutsuzum ve vicdan azabına benzer birşey çekiyorum. sanki herşeyin sorumlusu benmişim gibi.
0
zvonimir
(04.01.16)
Enkaz gibiyim, mutsuzum. Ama ters giden şeyleri düzeltmek için ufak adımlarla da olsa çaba sarf etmeye çalışıyorum.
0
dessy
(04.01.16)
@ihan

bence nasilsin cok yalandan bir soru.en azindan insanlar boyle davraniyor.
mutlu musun daha kapsamli bir soru sanki.
gercekten iyi olup olmadigini merak ettigim icin soruyorum.
0
🌸foster
(04.01.16)
mutluyum. eskiden hayal kurardım şimdi hedef oldu.
0
freetakilir
(04.01.16)
bu optimistlik değil aslında.

ama günlük moral bozuklukları, keyifsizlik dışında genel mutsuzluk genelde özdeğersizlik ve kendini temelde sevmeme gibi nedenlerle oluşuyor.
bunun nedeni de aileden aktarılanlar, travmalar, anılar gibi bir sürü şey olabilir.
yani illa "bugün işten atıldım, çok mutsuzum" gibi bir şey olmak zorunda değil.
hayatında her şey normaldir, ama yine kişi mutsuzdur mesela.

mutlu olmanın kaynağı, kişinin kendini kayıtsız ve şartsız olarak sevmesi, kendine değer vermesidir.

mutsuzluk normal değildir, yani insanın doğal hali neşe ve mutluluktur.
eğer mutsuzluk varsa, o an gözle görülmese bile kaynağı da vardır.

yani uzun lafın kısası, hayata yayılan temel mutluluk, bilinçlilikle ve farkındalıkla ulaşılabilinecek bir şey.

çünkü hayat böyle depresyonda geçirilecek, kendi küçük dünyanda dolaşıp durularak geçirilecek bir şey değil, hayat yaşanacak bir şey.
dolayısıyla mutsuz olmak, temelde yani bilinçaltında yaşamakla ilgili sorun olması demektir.
yaşamak istememek, yaşamaktan korkmak, istediği gibi yaşayamayacak olduğunu düşünüp yaşamaktan vazgeçmek vs.

ama ülkemizde özdeğer sorunu yaşayan insan sayısı çok fazla.
bunun da işte kültürle, geleneklerle, aile yapısıyla, aile yapısından dolayı bireyselleşmekte zorlanma ve bireyselleşememe gibi şeylerle ilgisi var.

özet olarak; görüntüde yetişkin bir insan, bilinç olarak yetişkinliğe erişemeyip, çocuk ya da ergen bilincinde kalırsa, o insan mutsuz olur.
ki ülkeden verdiğim örnek de buydu zaten.

çünkü bahsettiğim kültür, gelenek, aile yapıları vs bireyi yetişkin bilincine hazırlamakta yetersiz kalıyor.
ülke ergen bilincinde olan yetişkin görünümlü erkekler ve çocuk bilincinde olan yetişkin görünümlü kadınlarla dolu.
bu da eşittir mutsuz insanlar ve dolayısıyla mutsuz toplum.

(not: bu yazı, duyuruya cevap vermiş kişilerden bir ya da birkaçına cevaben yazılmamıştır, sadece bazı bilgilere dayanan bir bakış açısıdır.)
0
blatta hiberna
(04.01.16)
Bu haftanın mutluluk vesilesi yeni espresso makinem oldu. Bir paket kahve bitirdim. Pazar sahilde kar üstünde 11k da koşunca kafam güzel oldu. Akşamki trafiğe kadar iyiyim.
0
arnold schwarzeneger
(04.01.16)
@blatta hiberna

hocam goruslerinizi paylastiginiz icin cok tesekkur ederim. ozguven/ozdeger konusunda o kadar haklsiiniz ki, bir insan ancak bu kadar hakli olur.
yazinizi notalarim arasina kaydettim tekrar tekrar okuyacagim.

yalniz anlayamadigim bir mevzu bahis soz konusu. cocuk bilincinde olmak neden kotu ? boyle bir durum bende de var. sosyal hayata adapte olamiyorum. kendimi bir kumeye dahil edemiyorum vs.

cocuk ruhunda kalmak cok aci evet ama neden yanlis bunu tam anlayamadim. yetiskin bilinci diye bahsedilince aklimda daha ciddi ve sevimsiz bir tablo olusuyor.

tesekkurler.
0
🌸foster
(04.01.16)
rica ederim...

içindeki çocuğu yaşatmak ve korumakla, çocuk bilincinde olmak aynı şey değil çünkü.

yetişkin bilincindeki kişi; kendi gücünün farkında olan ve bunu yönetebilen, kendine göre iyi kötü bir yol tutturmuş, kendi başına ayakta kalabilen, kendine yeten, dolayısıyla sorumluluk konusunda sorunu olmayan, hedeflerle hareket eden, bireysel bağımsızlığını kazanmış insan demektir.
bu da özgüveni doğurur otomatik olarak.

dolayısıyla ikili ve sosyal ilişkiler de daha sağlıklı gelişir, sevgi konusundaki problemler azalır.
çünkü bu insanlar sevgiyi hem karşısındaki kişi/kişilere, hem de içinde bulunduğu topluma aktarmakta sıkıntı çekmez.

yani hayatın getirdikleriyle, ailenin istekleriyle, başkasının dedikleriyle, toplum dayatmalarıyla, içgüdüleriyle yaşamaz; seçimler yaparak yaşar.
bu da daha "güçlü" biri olmak demektir.

mesela "ay yaşım geldi, anne/baba olmam, evlenmem lazım" yerine, kendini bir çocuk yetiştirebilecek kapasitede gördüğünde çocuk yapmak ya da birini gerçekten sevdiğinde, aşık olduğunda evlenmek gibi.

ama sen çocuk bilincinde kalırsan, yetişkin görünümlü çocuk olursun.
beklentilerle, dolayısıyla hayal kırıklıklarıyla yaşarsın.
başkalarını mutlu edip, kendi içindeki boşluğu doldurmaya yönelirsin, çünkü kendi içinde çelişkilerin olur, kendini okuyamazsın.
sorumluluk üstlenmek istesen de bunu gerçekleştirmekte zorlanırsın.
tek başına ayakta kalamazsın, ebeveynlerine ya da başkalarına ihtiyaç duyarsın.
önceden yazdığım ailevi miraslar hayatında yer etmeye devam eder.

mesela bizim ülkedeki anne-oğul ilişkisi buna en güzel örneklerden biri.
erkeklerin büyümesine izin vermiyorlar.
bir yandan da tamamen içgüdüye hitap eden hormonal düzeyde erkeklik pompalıyorlar.
dolayısıyla bilinçaltı düzeyde annesinden kopamamış, ama diğer yandan kendini yalnızca kasık bölgesinde çok erkek hisseden, özgüvensiz ve aslında kafası karışık çocuk adamlar türüyor.

yani bu durum, bir kadını sevmenden, işinde başarılı olmaya kadar gider.
birey olamazsın.
ama burada önemli olan bu geçişi neden yapamadığın konusunda farkındalık kazanmak.
yani sen neden hâlâ çocuk bilincindesin?
seni oraya bağlayan, orada tutan şey ne?
bu değişebilir mi?
değişebilirse nasıl değişir?

gibi şeyleri incelemek lazım.
0
blatta hiberna
(04.01.16)
ben de yasamayi sevmemekten kaynaklanan umarsizliktan, rahatliktan, ne olacaksa olsunculuktan cikan bir mutluluk var, depresif yanimla catisma halindeler ama.
0
baldur2
(04.01.16)
hayır
0
biz de yeni kalkmistik
(04.01.16)
mutlu olmak neydi, onu bile unutmuş olabilirim. küçücük geçici heveslerle mutlu etmeye çalışıyorum kendimi ama hayatımın temeli mutsuzluk üzerine bina edilmiş sanki kurtarmıyor.
0
arkburak
(04.01.16)
@blatta hiberna

hocam gaz vermek gibi olmasinda super tespitler ve aciklamalar ile aydinlattiniz durumu. yazdiklarinizi okurken kendimi gordum.
sorunu tespit edince en azindan cozmek icin bir umudunuz oluyor. cok tesekkur ederim. inanilmaz faydali oldu bu acidan bakmak.

@inhiraf

intihar safhasina kadar geldiysen, artik herseyden umudunu kestiysen neden olanca gucunle saldirmiyorsun ?
kendine zarar ver demiyorum, yanlis anlama. ama kaybedecek bir seyin kalmamis senin dusuncene gore. e o zaman cok rahat olman gerekmez mi ?
mesela git durduk yere yeni insanlarla tanis, otostopla dunyayi gez. zaten besiktasta ev bile alamayacakmissin. sevmedigin iste zorlamanin alemi ne ?
baska rota cizsene kendine.
0
🌸foster
(04.01.16)
mutlulara multitap'tan gelsin www.youtube.com

cvp; degilim.
0
jimicik
(04.01.16)
(3)

video içerisinde gelen auto subs (capsli)

plastic_angel
internetten indirilen bazı filmlerin içerisinde otomatik altyazısı da geliyor.Resmin üzerine gömülmüş değil, istersem kaldırabiliyorum, onu belirteyim.Bir videoya nasıl ekstra altyazılar eklerim de (.srt uzantısına ihtiyaç olmadan) resimdeki ekranda çıkartabilirim?
internetten indirilen bazı filmlerin içerisinde otomatik altyazısı da geliyor.

Resmin üzerine gömülmüş değil, istersem kaldırabiliyorum, onu belirteyim.

Bir videoya nasıl ekstra altyazılar eklerim de (.srt uzantısına ihtiyaç olmadan) resimdeki ekranda çıkartabilirim?
0
plastic_angel
(03.01.16)
encode ederken gömmen gerekiyor. nasıl ki, dvdlerde 1'den fazla altyazı veya ses kaynağı oluyorsa. öyle.
0
cetoxim
(03.01.16)
iki seçenek var ya üzerine gömersin ve hardsub denen şeyi yaparsın ya da mecburen srt ya da o tarz bir formatla kullanabilirsin.
0
blatta hiberna
(03.01.16)
entrapmen
(03.01.16)
(12)

kedilerde idrar yolu tıkanması

haci aday adayi
merhaba, kedimizin idrarını çok az yaptığını farkedip veterinere götürdüm. önce röntgen çekildi, daha sonra idrar örneği almak için karnına masaj yaptılar fakat işe yaramadı. bunun üzerine sonda takıp idrar örneği aldılar. idrar yolunda kristal olduğu söylendi. bir de kan testi yaptılar, bağışıklık
merhaba, kedimizin idrarını çok az yaptığını farkedip veterinere götürdüm. önce röntgen çekildi, daha sonra idrar örneği almak için karnına masaj yaptılar fakat işe yaramadı. bunun üzerine sonda takıp idrar örneği aldılar. idrar yolunda kristal olduğu söylendi. bir de kan testi yaptılar, bağışıklık sistemi zayıfmış ve bunun da tedavi edilmesi gerekiyormuş.

idrar sorunu için tedavi olarak antibiyotik + rowatinex isimli bir hap + royal canin urinary mama verdi. bağışıklık sistemi için de iki günde bir iğne vurdurmaya götürüyorum. tedaviye 3 gün önce başladık ama hala bir iyileşme yok. bugün iğne vurulmaya götürdüğümde idrarını hala yapamadığını söyledim. sondayla içindeki idrarı tekrar boşalttılar. yarına kadar düzelme olmazsa yatılı olarak getirmemi istediler. banyo yaptıracağız dedi. banyonun ne olduğunu açıkladı ama tam anlayamadım, idrar yolunu tıkayan kristali temizlemek için yapılacak bir işlemmiş anladığım kadarıyla.

daha önce kedisinde böyle bir sorunla karşılaşanların veya konu hakkında bilgisi olanların fikirlerini istiyorum. benim bu kedi için yapabileceğim başka bir şey var mı agalar? tedavi süreci nasıl işliyor, 3 günde düzelme olmaması normal mi, kedi ne zaman rahatça işeyecek, ne zaman tam iyileşme gerçekleşiyor vs. bunları merak ediyorum. şu kedi rahat rahat bir işese sevinçten havalara uçacam gerçekten.
0
haci aday adayi
(03.01.16)
Banyo isini ilk defa duyuyorum neymis ogrenirseniz buraya yazar misiniz?

Cvit aliyor mu kediniz? Kristali cozer cvit, tedaviye ek olarak almasi iyi olur o yuzden.

Uc gunde iyilesmemesi cok normal, buyuk bir kristalse onu oradan atmasi uzun suruyor kedinin dogal olarak. Kediniz su an bizdeki bobrek tasi dusurme olayi gibi bir seyin ortasinda, sabirli olun, iyi olacaktir merak etmeyin.
0
mutevazi
(03.01.16)
geçen yaz oldu bizim de böyle, iki hafta kadar sürdü iyileşmesi. banyo işini bilmiyorum, bizimkine serum takmışlardı, eve getirince de iğne yaptırmaya götürmüştüm 4-5 gün. 10 gün filan yattı veterinerde, eve geldikten sonra iğneleri oldu, sonra da düzeldi. 15 gün sürmüştür herhalde, getir-götür yaparken kutuya koyarken çok korktuğu için her yerime işemesi yüzünden günde üç kere banyo yapıyordum. :))

biraz zor bir durum ama çok ciddi değilse iyileşir, vakit lazım.
0
hayirsiz
(03.01.16)
aynı sorunu biz de kedimizde yaşıyoruz şu an, tam yerinde oldu duyurun. ama bizimkisi farklı yaştan dolayı daha ciddi bir durumda her neyse, öncelikle şunu söyliyim uzun bir tedavi süreci bu idrar yolları enfeksiyonu tedavisi, öyle birkaç günde geçecek bir şey değil sabırlı olun en az 1-2 haftası var nekahet döneminin, iyi baktıktan ilgilendikten sonra iyileşmemesi için bir sorun yok. özelden de yazabilirsiniz yardımcı olmaya çalışırım.
0
grace margaret mulligan
(03.01.16)
Yine böyle bi kedise idrar sorunu vardı, kedi fenalaştı arabaya bindik vete götürürken kedi nasıl inliyor moww mouuww diye, bi ara sakinleşti gibi oldu. Meğer taş düşürmüş o esnada. Veteriner hekim ne yapacaktı bilmiyorum ama çözecekti sorunu. Bu da böyle bi anımdır.
0
bigbadabum
(03.01.16)
erkek kedide maalesef ölüme kadar götürür.
dişiyse çok önemli değil, biraz acı çeker ve ateşlenir, ama düşürür.

erkek kediyse (okuyacak fazla zamanım yok, kusura bakma, şöyle bir bakabildim) üç gün çok uzun bir süre.
ama yaş faktörü de önemli.
yine de, bir an önce hayvanı en az strese sokacak ve hırpalayacak şekilde çözmek gerek.

ayrıca banyo meselesini araştırmak lazım, ben de anlayamadım.
0
blatta hiberna
(03.01.16)
banyo yaptırılacak şey kedi değil idrar kesesi...

c vitamini kristal çözmez. çözmeye yardımcı olduğuna dair çalışmalar mevcut. zorunlu değil. olmaması tedaviyi aksatmaz. gidip hekimin yakasına yapışmayın.

tedavi kısa da sürer uzun da. taşa bağlı. mamayı aksatmayın mama önemli.

ayrıca bundan sonra sürekli reçete mama yemek durumunda kalabilir. çünkü idrar taşı yeniden oluşabilir. 3 ay sonra "benim kedimde yine idrar taşı var. tedavi edemedin" demeye kalkma.

geçmiş olsun.
0
unique hint kumasi
(03.01.16)
cevaplar için teşekkür ederim herkese. az önce yatılı olarak veterinere bıraktım kediyi. banyo olayı idrar kesesini yıkayıp kristalleri temizlemek oluyormuş. gariban rahatlar inşallah kaç gündür doğru düzgün uyuyamadı bile. bu arada kedimiz 4 yaşında erkek iran kedisi, kısır değil taşakları yerinde. daha önceki yediği mama dandik viskas falan değildi. royal canin persian veriyorduk. gelişmeleri yazarım buradan. tekrar teşekkürler cevaplayan herkese.
0
🌸haci aday adayi
(03.01.16)
Tedaviye ek olarak demisim orada gordugunuz uzere, catacak insan aramayi biraksaniz keske.
0
mutevazi
(03.01.16)
merhaba,

Benim de 5 yaşında dişi kısır iran kedim var. Geçen sene bize de aynısı olmuştu, deli gibş su içmeye başladı bizimkisi kafasını suya sokuyordu anlam veremedik, veteriner ama anında teşhis koydu ve kristaller yüzünden idrar yollarının tıkandığını ve böbreklerde şişme yaptığını çok zararlı olduğunu söyledi. Biz royal canin urinary aldık ve 4 günde antibiyotik tedavisi yapıldı. 3 ya da 4. gün normale dönmüştü, urşnary mama çok işe yarıyor. Bizim tedavimizi yapan veterinerin bilgilerini verebilirşm isterseniz
0
oscar
(04.01.16)
Kedimizi bugün kaybettik
0
🌸haci aday adayi
(18.01.16)
çok çok üzüldüm, başın sağolsun :( :(
0
grace margaret mulligan
(18.01.16)
Sağol hocam elimizden geleni yaptık ama olmadı ömrü bu kadarmış
0
🌸haci aday adayi
(18.01.16)
(3)

çok acil Rusça bilen!!

blatta hiberna
Merhaba arkadaşlar,Acilen Rusça bilen birilerini bulmam gerekiyor.Bir şey danismam gerek.Mesela rus dili ve edebiyati bölümü öğrencisi/ogrencileri olabilir.Teşekkürler!
Merhaba arkadaşlar,

Acilen Rusça bilen birilerini bulmam gerekiyor.
Bir şey danismam gerek.

Mesela rus dili ve edebiyati bölümü öğrencisi/ogrencileri olabilir.

Teşekkürler!
0
blatta hiberna
(15.10.15)
buyur
0
lesmiserables
(15.10.15)
Ozelden ayrintili şekilde yazdim. Tesekkurler.
0
🌸blatta hiberna
(15.10.15)
buyrun benim
0
hofstadter
(15.10.15)
(4)

bayram öncesi emekli maaslarinin hepsi yatiyor mu?

blatta hiberna
Vakifbank'tan yatan maaslarin bayram sonrasına kalmasi mümkün olabilir mi?Yoksa kayitsiz sartsiz, herkesinki bayram öncesinde mi yatiyor?Teşekkürler!
Vakifbank'tan yatan maaslarin bayram sonrasına kalmasi mümkün olabilir mi?
Yoksa kayitsiz sartsiz, herkesinki bayram öncesinde mi yatiyor?

Teşekkürler!
0
blatta hiberna
(23.09.15)
yatmayanı duymadım etrafımda.
0
all girls dream
(23.09.15)
anneminki de yatmış.
0
rakicandir
(23.09.15)
Birisi kendininkinin pazartesi yatacagini soyledi de, doğru olup olmadigi onemli.
O yüzden pazartesiye kalmasi mümkün olabilir mi onu öğrenmeye calisiyorum.
0
🌸blatta hiberna
(23.09.15)
En geç yatan dündü diye biliyorum ben bağkur vs.. Bayramdan sonraya kalmaz
0
theworldismine
(23.09.15)
(1)

bel fitigi & anadolu yakasi aletli pilates

dogumdansancili
Bel fitigi olan bi yakinima aletli pilates yapmasini onermis doktor. Oncelikle bu konuda tecrubesi olanlar paylasabilirse super olur. Ciddi zulüm bi hastalik. Pilates de pahali bi aktivite imis, efsaneyse hic bulasmayalim. Ikinci olarak anadolu yakasinda onerebileceginiz yerler var mi hoca gozetimin
Bel fitigi olan bi yakinima aletli pilates yapmasini onermis doktor. Oncelikle bu konuda tecrubesi olanlar paylasabilirse super olur. Ciddi zulüm bi hastalik. Pilates de pahali bi aktivite imis, efsaneyse hic bulasmayalim. Ikinci olarak anadolu yakasinda onerebileceginiz yerler var mi hoca gozetiminde aletli pilates icin. Tesekkurler.
0
dogumdansancili
(16.04.15)
Reformer pilates, yatmak zorunda kalan yarali/sakat askerlerin fizik tedavisi için geliştirilmiş bir şey. O yüzden doktora sorulduğunda aletli değil, reformer diye üstüne basarak soylemek lazim.
Aletli denince ebru sallininki anlasiliyor.
Yani topla, bantlarla yapilan vs.

Ama tabii doktor da bilemeyebilir reformerin ne olduğunu.

Benim bir arkadasim Selamiçeşmede bir yere gidiyor reformer için, çok memnun.
Ona sorup bilgilendiririm sizi.
0
blatta hiberna
(16.04.15)
(11)

kiralık daire bulmak neden bu kadar zor?

aykt
En fazla sıksan 1200 tl çıkar cebimizden. Bu 1200 tl için de anadolu yakasında ulaşımı kolay, depreme dayanıklı bir zeminde ve binada (yani 2000 yılından sonra yapılması şartı), en alt kat olmaması kaydıyla, lüks değil temiz bir ev arıyoruz. ama b-u-l-a-m-ı-y-o-r-u-z. kafayı yicem, ya takmışlar bi f
En fazla sıksan 1200 tl çıkar cebimizden. Bu 1200 tl için de anadolu yakasında ulaşımı kolay, depreme dayanıklı bir zeminde ve binada (yani 2000 yılından sonra yapılması şartı), en alt kat olmaması kaydıyla, lüks değil temiz bir ev arıyoruz. ama b-u-l-a-m-ı-y-o-r-u-z.
kafayı yicem, ya takmışlar bi fındıklı mahallesi, bi inönü mahallesi, bi şerif ali. bi nane yok, her yere ters mahalleler. diğer tüm semtlerde şişirilmiş fiyatlar. sahibinden zaten ev yok.
Hazirana kadar bir şekilde taşınmamız lazım. ama çok umutsuzum. mahallenizde bu şekilde bir ev varsa benimle paylaşır mısınız? teşekkürler.
0
aykt
(16.03.15)
ordaki kilit 2000 sonrası bina olması. 2000 sonrasında o fiyata bulamazsınız.
0
hosein
(16.03.15)
Söğütlüçeşme ve Hasanpaşa'nın girişi kısmına bakın. Hem ulaşım acayip rahat hem de Kadıköy'de.

edit: 2000 yılı sonrası zor evet.
0
whoosie
(16.03.15)
Bulamazsiniz çünkü kentsel dönüşüm yüzünden bin liralik evler iki bin lira oldu.
Ve kiralik ev kalmadi.
Evi yikilacak olan herkes kiraliklara hücum ediyor.
1200e iki arti bir bulabilirsiniz kucukyali kartal arasında.
Kartala yaklastikca uç arti bir de olabilir.
Ayni hatta E5 yakini olunca düşüyor fiyat.
Yani minibüs caddesinin üstleri falan olabilir.
0
blatta hiberna
(16.03.15)
kaç m2 ve kaç oda+salon bakıyorsunuz?
eğer 2+1 bakıyorsanuz küçükbakkalköyde bulabilirsiniz.

orada oturuyorum 3+1'e 1000 tl veriyorum ama eski kiracı olduğum için. şu anda zor 1200'e benim ev gibi.
0
teritori
(16.03.15)
bizim apartmanda (hasanpaşanın acıbadem taraflarında 2012 yapımı) müteahhitten tutan alt komşularımız 3+1 ara kat daireye 1050 tl veriyor şu anda, biz geçen yaz tuttuk, teras katı 2+1 kaçak kat bu arada :)) 1400.

yani müteahhitten bulmaya bak.
0
bir nick var benden iceri
(16.03.15)
aslında 2000 yılından sonra yapılan evler depreme dayanıklıdır demek doğru değil. 2007 yılından sonra yapılanlar dayanıklıdır. güncel olan deprem yönetmeliği 2007 de ve bu yönetmeliğe uygun yapılan evler depreme dayanıklı olur.
0
platoniclover
(16.03.15)
depreme dayanıklı olayını öncelikle geç derim. ona bakarsak ayasofya neredeyse 2000 yıldır orada. eski binalar çok daha sağlam zemine yapılmıştır istanbulda, asıl 1970-80 yılındakilerden kork derim. yanisi gidip 50 yıllık içi temiz evde depremden yana sıkıntı yaşamazsın. bahariyenin 1 sokak arkasındaki eski ev bildiğin sağlamdır. zaten kadıköy kayalık yer bişi olmaz.
0
joe dalton
(16.03.15)
hacı, ben de arıyorum. minimum 2+1 lazım bana da. ara kat olsun, 3-5 katlı kardeşlerin yaptığı binalar değil de yöneticilik müessesinin olduğu bir apartman olsun diye kurcalıyorum. bir de 2 kişiyiz, 3. bulmak istemiyoruz. anlaşmakta sorun çıkıyor çünkü. dolayısıyla 900 falan üst sınırımız var. bulunmuyor.

ben de içerenköydeyim. e-5 sınırı olarak bakarsak bostancı köprüsünden kartal yönüne doğru bir adım dahi atmam. içerenköyden de ne fındıklıya inerim, ne kayışdağına çıkarım. ama ev sahipleri dandik dandik evlerine çok yüksek fiyatlar çekiyorlar, yapacak bir şey yok.
0
eys of speyds
(16.03.15)
türkiyenin en büyük kentsel dönüşümü şu an kadıköy bostancı arasında yaşanıyor.
özellikle bostancı,suadiye,erenköy,göztepe,kızıltoprak ve bağdatcaddesi civarları.bizim mahallede 2 ay iciresinde 14 bina yıkıldı en az 20 bina da yapım aşamasında,bu durumda mutahitler kıra paralarını veriyolar ortalama bu kiralar 1800 tl devlet de 700 tl veriyor ettimi sana bir daire sahibinin aldığı kıra parası 2500 tl.1 seneliğine başını sokacak yer arıyor dairesi bitene kadar fiyatlarda uçmuş haliyle uçsa ne olur kiralık daire yokki?
sen 1200 tl ye kümes bulursan atla okullar kapanmaya yakın bu oran dahada artacak.
0
jamswety
(16.03.15)
1200 e ancak 1+1 giriş bulursun. buldun mu kaçırma. 3 ay bile geçmeden 1400 1500 olacak fiyatlar. demedi deme.
0
fukka
(16.03.15)
acıbademde eski oturduğum evin kirası 880di. mis gibiydi yeri.
arkadaşım modada 1200'e oturuyor.
0
achtundsiebzug
(16.03.15)
(5)

köpekler camdan atlar mı?

rock n roll
selam, köpeğim sıcağı sevmediği için camları açıyoruz. köpeğim de camın önüne gidiyor, bazen aşağı sarkmaya çalışıyor. atlamaz değil mi? ne bileyim kendince rahatsız olduğu bişey görse atlar mı? yanından kısa süreliğine de olsa ayrılacaksam camları kapatıyorum mutlaka. olabilir mi böyle bir durum?
selam, köpeğim sıcağı sevmediği için camları açıyoruz. köpeğim de camın önüne gidiyor, bazen aşağı sarkmaya çalışıyor. atlamaz değil mi? ne bileyim kendince rahatsız olduğu bişey görse atlar mı? yanından kısa süreliğine de olsa ayrılacaksam camları kapatıyorum mutlaka. olabilir mi böyle bir durum?
0
rock n roll
(15.03.15)
atlamaz sanırım. kedilerin yükseklik algıları yok bildiğim kadarıyla ama köpeklerde vardır. bizim köpek balkondan gelene geçene giydiriyor ama henüz atlamadı.
0
teknikekip
(15.03.15)
kedilerin söylendiği gibi yükseklik algısı yok.
köpeklerde bunun olup olmadığını söylemek zor.
mesela balkona kapatıldığında, kaçmak için aşağı atlayan ve tasması yüzünden boğularak ölen köpekler oluyor.

bilinçli olarak yapmasa bile aşağı sarkıyorsa ya da buna meyilli davranıyorsa yanlışlıkla düşecek kadar sarkabilir de.
ya da bir kuş vs görür, heyecanlanır, o an biraz zıplar ve düşer.
bunlar az sayıda da olsa, yaşanabilen şeyler.
o yüzden bence dediğiniz gibi yanından ayrılacağınız zaman camı kapatmaya devam edin.
veya mümkünse ilerde sineklik yaptırırsanız cama da çıkamaz, siz de rahat edersiniz.
0
blatta hiberna
(15.03.15)
atlayabilir. hele yavru köpeğe hiç güven olmaz acayip ayarsız oluyorlar. dikkatli olmaya devam edin. hatta mümkünse tel taktırın cama. köpeğiniz ayı gibi bile olsa köpekler "burası kapalı" olayını anlıyor. telden çıkmaya çalışmaz yani. en azından yüksek ihtimalle. bazıları manyak olabiliyor çünkü belli de olmuyor yani :)
0
mutevazi
(15.03.15)
Hiç belli olmaz. Balkondan camdan düşen kedi çok duydum (bizim rahmetli kedi de dahil-ölüm sebebi o değil bu arada sadece bacağı kırıdı)
ama camdan düşen-atlayan köpek pek duymadım. sadece gazetede görmüştüm, hayvanı balkona bağlamışlar o da kaçmaya çalışmış sanırım balkondan atmış kendini asılarak ölmüş :(

Bizim köpeğe balkondan baktırıyoruz arada, masaya çıkartıyoruz ama yaklaşmıyo, ödü kopuyo düşücek diye. ben elimle hafif iter gibi yapıyorum hemen kendini geri çekiyor kenardan.
veya asansör beklerken apartman boşluğuna bakmak istiyor ama gene uzaktan bakıyor asla yaklaşmıyor, hali çok komik ben yaklaştırmaya çalışıyorum tepkisini ölçmek için heen geri kaçıyor.

Ama buna rağmen asla ve asla yalnız başına balkondan veya açık camdan baktırmıyoruz. ancak bizimleyken baktırıyoruz. Riske girmeye değmez, anlık bir şey olur, kuş görür bi şey görür atlayabilir.
0
innerbliss
(15.03.15)
Benimki biraktigim pansiyonun camindan atlamis, geri de girememis yukseklik farkindan. giris katiydi neyse ki. icguduleri o an agir basarsa atlayabilir. hatta belli bir kopruden atlayan kopeklerle ilgili bir haber okumustum, sebebini ariyorlardi.
0
bir varmis bir yokmus
(17.03.15)
(24)

evlenilecek insanlar tükeniyor mu?

mistreated
selam. erkeğim. 25 yaşındayım. çevremde bir evlilik furyası. 23-28 yaş arası, yaşı bana yakın insanların çoğu ya nişanlanıyor, ya evleniyor. genelde bunların çoğu öyle çekici ve popüler diye bilinen insanlardan değilller. birini buldum bari fırsatı kaçırmayayım demiş olabilirler. ya da sevmiş, haya
selam. erkeğim. 25 yaşındayım. çevremde bir evlilik furyası. 23-28 yaş arası, yaşı bana yakın insanların çoğu ya nişanlanıyor, ya evleniyor. genelde bunların çoğu öyle çekici ve popüler diye bilinen insanlardan değilller. birini buldum bari fırsatı kaçırmayayım demiş olabilirler. ya da sevmiş, hayatını bir yerde evlenmeye kurgulamış da olabilirler. bilemiyorum detayını. anam babam da şaka yollu takılmalara başladılar ama benim bir evlilik planım yok. biriyle evlenmek ister miyim bilemiyorum. biri benle evlenmek ister mi ondan da emin değilim. evliliğe dayanabilecek bir insan olup olmadığımdan da emin değilim. ama 5-10 sene sonra fikrim değişecek mi diye bazen merak ediyorum. o zaman acaba bütün benim için 'işe yarar' görünen kızlar evlenmiş mi olacak? yoksa zaten onlar da şu an benim gibi mi düşünüyor? bir noktadan sonra evlenilemiyor mu? evlenmek zorunluluk mu?
0
mistreated
(11.03.15)
Slm. Kadınım. 25 yaşındayım. Evlenelim mi? aşlkdşa

Bi' kere etrafındakilerin çoğu manyak ve istatistiklere göre çoğu 10 yıl içerisinde boşanacak. Elbet severek evlenenler vardır ama görev bilinciyle evlenenler de var.

Üniversite check!
Askerlik check!
İş check!
Evlilik check!
Shaggy Halı check!
Kocişle Kahve Keyfi check!

Bu döngüde yaşamak zorunda değiliz. Ömrünü geçirmek istediğin ya da en azından bunu denemek isteyeceğin birini bulursan evlenirsin. Bulmazsan da evlenebilirsin ama muhtemelen mutlu olmazsın.
Evlenmek zorunluluk DEYİL.
0
ay nov kung fu
(11.03.15)
evlilik pişmanlıktır. birazcık olsun özgürlüğüne düşkün isen zulümdür. zorunlu falan da değildir. böylesi boktan bir ülkeye, çocuk dünyaya getirecek kadar gözü dönmüş gaddar biri isen düşünülebilir, aksi halde pranga.
0
cevap botu
(11.03.15)
seçeneklerin azalıyor evet, matematiksel bir gerçek. mesela ileride biriyle tanısıcaksın, hoslandın diyelim evli çıkma ihtimali cok daha yüksek olacak şimdiye göre. millet beklemiyor.
0
fransizkalanadam
(11.03.15)
Her cevap yazana katılıyorum bana söyleyecek şey bırakmamışsınız :(
0
rakicandir
(11.03.15)
tabii ki zorunluluk anayasanın 63.maddesininin 1992 tarihli düzenlemesinde bu bi yasal zorunluluk haline gelmiştir.

ya hoca, ben bekarım ben de aynı durumdayım, okulda evli biri var benle yaşıt, abi sen evde sıkılmıyon mu tek başına diyo? yoo diyorum. ben sıkılıyom yaa diyo, ula evlisin ve eşinle oturduğunda sıkılıyosan ne bok yemeye evlendin.

öyle evleneceksen evlenme zaten, ben öyle bakıyorum, yoksa elbette cayır cayır evleniyo arkadaşlarım.

sırf evlenmek için evlenmek, kabus. yemişim toplum baskısını.
0
wilhelmwasmuss
(11.03.15)
matematiksel olarak sansin azalmiyor bence erkek oldugun icin, 5 yil sonra kendinden 5 yas kucuk biriyle evlenebilirsin tabi bu tercih meselesi kafalar uyusur mu bilmem.
0
Golgi
(11.03.15)
erkek/23

2013'te mezun oldum. mezuniyet sonrası -doğal olarak- kızlarda bir evlilik furyası başladı. nedenini ise evlendikleri adamları inceleyerek öğrendim.

kızlarımızın evlilik için şu dönemde tek kıstası; ekonomik güç. varsa toplumsal statü, ekmek kadayıfı üstü dondurma gibi oluyor. yoksa sıkıntı değil, üniversite mezunu hanım kızımız sanayiden kaportacı ali ustayla evlenebiliyor. bunun altında da güzel bir hayat beklentisi yatıyor sadece.

işe yarar derken kastın, kafa yapıları "ben bir kendi ayaklarımın üstünde durayım, ekonomik özgürlüğümü kazanayım, sonra karşıma aşık olduğum/sevdiğim biri çıkarsa evlenirim" olan kızları kastediyorsan, bu tip kızlar hala evlenmiş değil, onlar da senin gibi düşünüyor.

geçenlerde aynı okuldan mezun bir arkadaşımla telefondan hasret giderdik, evlilik muhabbeti açıldı bir ara. tüm kızlar evleniyor olm napıcaz, biz daha iş bulamadık kısmına geldi muhabbet. orada uzlaştığımız bir nokta vardı. ekonomik gücü (+toplumsal statüyü) kazandıktan sonra bize kız çok, ondan sonra biz ister miyiz noktası oldu.

yani, günümüzde evliliklerin sağlıklı kurulmadığını düşünüyorum ben. kızlarımız, her fırsatta erkeklerin odunlukları konusundan yakınıyorlar fakat aslında odunluğun alasını kendileri yapıyorlar bu davranışlarıyla.

karman çorman bir yazı oldu k.bakma. son olarak şunu belirteyim, ben de evlilik konusunda çok şüpheciyim. yarın bir gün hedeflerimi gerçekleştirdikten sonra birisiyle evlenme aşamasına geldiğim zaman, benim toplumsal statümden veya ekonomik gücümden dolayı mı, yoksa beni sevdiği için mi evlenmek isteğinden asla emin olamayacağım.

neyse beyler, en iyisi boşverelim biz.
0
dead and broken
(11.03.15)
@greyfurt

oo mizantroplar da geldi. ama ben aksine seni çok seviyorum. hacı kimi insan işe yarar, kimi insan işe yaramaz. benim işime yarayan sana yaramaz, sana yarayan bana da yarar. falan filan. açık, değil mi? o tırnak işaretleri oraya boşuna konmadı ama yine de linç etmek isteyene böğrümüz açık, yardırın
0
🌸mistreated
(11.03.15)
her çevrede farklı bir algı evlilik. ilköğretimi okuduğum çevrede kızların çoğu liseye gönderilmedi 16 yaşında nişanlananlar 17sinde evlenenler vs. lise çevremde de lise aşklarıyla evlenenler çocuk yapanlar oldu. üniversitede 1. sınıfta sevgili olanlar şimdi nişanlı yazın çoğu evlenir. kaldığım apartta evlilik planı yapmayan kız yok. ilişkilerini anlattıklarında o kadar boş şeyler yaşayıp ama o kadar mutlular ki. çok garip geliyorlar bana. yakın arkadaş çevremde aklı başında olması gerektiği gibi bakıyor insanlar evliliğe. karşına buna değer dediğin biri çıkmazsa çabalamazsın beklemezsin olursa olur. her şeyin doğalı samimisi güzel.

kendi özelimde de karşıma ben buna katlanırım diyeceğim kimse çıkmadı. evlilik bana kısıtlayıcı zorunlu idare etme durumu gibi geliyor. gereksiz yükler edinmek. uğruna her şeye varım diyeceğin biri karşına çıkmadan ve bundan emin olmak için uzun bir vakit geçirmeden tamamen delilik olur.
0
apartman teyze
(11.03.15)
"bütün benim için 'işe yarar' görünen kızlar"
kafasindan cikana kadar evliligi düsünme zaten. onun disinda yazdiklarindan zaten belli hazir olmadigin. hazir olana kadar bekle tabi. korkma bitmez kizlar
0
painted bird
(11.03.15)
Evlilik senin için ne ifade ediyor?

Aldatildigini bildigi halde evlenen kadınlar, "ben onu her şekilde ikna ederim" diyen, ikna eden ve hakkında bu şekilde konuştuğu/konusabildigi kadinla evlenen erkekler var.

Mazeret de yasin ilerlemesi ve çocuk istemek.

Yani mide geniş olduktan sonra seçenek çok.
0
blatta hiberna
(11.03.15)
@greyfurt

afedersin dostum. zaten bir sonraki sorumda makale aranıyor duyurusu yapacaktım. oraya da buyur.
0
🌸mistreated
(11.03.15)
hep aynı sığ yorumlar. liselisi de aynı şeyi söylüyor master yapanı da.

progress %0. size loading ekranı bile fazla.
0
devorgilla the gunslinger
(11.03.15)
Bırak evlensinler anasını satayım. Haziranda 26 oluyorum, daha karşıma "işte bu" der gibi olduğum kimse çıkmadı. Çıksa zaten bir de onun bende birr şeyler bulması gerek vs. derken iş olasılıksal olarak imkansıza gidiyor. O yüzden ihmal edilebilir olan bu olasılığı gözardı edip, 50 yaşına kadar yalnız takılıp hayatımı yaşayacağım yolu çizdim sayılır. Kafam rahat, 50'den sonra da yaşadığım her gün kar olur bana. Daha yolun yarısındayız.

Kendi yolunu çizmemelisin, illa biriyle hayatını birleştirmeyi düşünme.
0
hashus 1099
(11.03.15)
artık sevgililiğin evlilikten tek farkı geçim sağlama kısmı ( yaklaşık olarak ) . 25 yaşındaki biri 3 kez 2 yıllık ilişki yaşamış olsa 3 kez evliliğe benzer yaşamı ve neticede boşanmayı tatmış oluyor. 6 kez 6 aylık ilişki yaşamış olsa daha bariz bu durum. bu yüzden evlenmek zor boşanmak da çok daha kolay artık.
0
emm
(11.03.15)
Erteledikçe daha zor geleceğini söyleyebilirim.
0
arnold schwarzeneger
(11.03.15)
Çoğunluk ekonomik özgürlükten bahsetmiş ama bence doğru değil. Bir çok kişinin yapmak isteyeceği ekonomik açıdan tatmin edici bir işte çalışıyorum. Lakin evlenebilmeyi bırak sohbet edebileceğim bir karşı cins bile yok çevremde. Bu durumda evlenebilmek hayal benim için. Erkeğim :(
0
top_secret
(11.03.15)
benim anlamadığım evliliğe karşı olabilirsiniz, sizin kafa yapınıza uygun bir olay da olmayabilir ama evlenenlere neden bok atıyorsunuz arkadaşım?
yaş 24 ve bu yaşta evleniyorum.
bence evliliğe çok fazla anlamlar yüklüyorsunuz bu telaş bu korku ondan. evet bu ara herkeste bir evlilik, nişan vs. ama nihayetinde herkes kendi hayatını istediği insanla kurma özgürlüğüne sahip. sen bence böyle düşünüp kendini kasma, olacağı zaman olur.

arkadaşlara not: iki ablam var aynı böyle özgürlüğümü kısıtlayamam, gezerim tozarım falan kafasındaydı. şimdi biri 28 biri 31 yaşında ben hayatımda böyle arayış görmedim. gerçekten üzülüyorum ya. bu evlilik de olabilir başka bir şey de yaşamayı saçma sapan sebeplerle ertelememk lazım.
0
sistem enkazı
(11.03.15)
biraz arabesk fakat geçen gün çok güzel bir lafa rastladım.

diyor ki ''doğru insanı arama, doğru insan ol".
0
9uncu nesilim ama para bende
(11.03.15)
35.den sonra erkek için de kadın için de seçmek birini kabullemek zorlaşıyor. bu durumda zaten seçenekler de az olunca işler daha da zorlaşıyor. kızlar da kendilerinden çok büyük kişilerle evlenmek istemiyor. bu da bir gerçek. kızlara çok çok bişey vaat etmiyorsanız genç hanımlar olgun beyleri tercih etmiyor. (kendimden biliyorum)


www.sevgiforum.net
0
kakao
(11.03.15)
ben evleneceğimi hiç düşünmüyordum, çünkü benim evlenmek isteyebileceğim kişinin karşıma hiç çıkmayacağını düşünüyordum.

en uzun ilişkim 10 ay sürmüştü ve karşımdaki insan bana bir süre sonra yetmiyordu (açıklama: derin biri zannederken tanıdıkça sığ biri olduğunu fark ediyordum), ya da birbirimize yetmiyorduk (açıklama: duygusal anlamda), aynı şeyleri istemiyorduk.

sonra ben okulda nişanlımla tanıştım, üniversitedeki son senemde. onunla tanıştığımda biriyle beraberdim, o da biriyle beraberdi. bizim konuşacak çok şeyimiz vardı, ilgi alanlarımız benzerdi. o zamanlar msn vardı, bizim birbirimizi tanımamızda büyük katkısı oldu. sonra ikimizin de ilişkisinde sorunlar çıktı, yürümedi o ilişkiler. biz görüşmeye devam ettik ve görüştükçe yakınlaşmak istedik. ikimiz de birbirimizden bekledik ilk adımı, ikimiz de cesaret edemedik. sonra bir gün cesaret ettik.

neyse, 6 senedir beraberiz. ben evlenmeyi hiç düşünmüyordum çünkü hayatım boyunca sevebileceğim birinin varlığına inanmıyordum; hiç karşıma çıkmamıştı. bir noktadan sonra da karşındakine bunu belli ediyorsun, yani hayatını birlikte geçirmek istediğini.

nişanlımla metroyla bir yerden bir yere giderken söylemişti o bana, gelecekte de benimle olmak istediğini. ben de ona söyledim. sonra benim hayatımda plansız şeyler oldu, beni çok sarsan, o zamanlarda bana güç de verdi, yardımcı da oldu ve bu da çok önemliydi benim için. ben mesela bizim evlenmememiz için bir neden düşünemiyorum. neden evliliği bir seçenek olarak görmeyebilirdik, hangi gerekçelerle görmeyebilirdik bunu bilmiyorum.

bence insan evlenmemek için gerekçeler bulabiliyorsa henüz doğru kişiyle (ruh ikizi olmak filan değil elbette bahsettiğim doğruluk) birlikte değil demektir. ben kendimi çok şanslı hissediyorum onunla beraber olduğum için, o karşıma çıktığı ve ben bunu fark edebildiğim için.

insan kendini evleneceğim, evlenmeyeceğim diye şartlamamalı. tabi ki evlenmek de evlenmemek de zorunluluk değil. ancak fikirler, istekler değişebiliyor. kimle birlikte olduğumuz da bunda etkili.

edit: yanlış anlamalar olabileceği için açıklamaları ilave ettim.
0
whimsical
(11.03.15)
Ya bu doğru insan geyiğine katılmıyorum.bir insan sırf sizinle ilişkisini devam ettirmiyor ya da ilişki kurmuyor diye yanlış mı oluyor.
Ya da tek doğru kişi siz misiniz?
Belki de şu an yanınızda olan kişi size değil de eski sevgilisine "doğru insan" ?
Neyse anladınız beni.
Bence doğruluktan ziyade katlanılabilirlik ön plana çıkıyor.ya da zarar vermeme/yaratmama ön plana çıkıyor.(sanırım)
Buradan da arp çalan ya da british english konuşan tüm 23 yaş üstü kadınlara selam olsun
0
rakicandir
(12.03.15)
@rakicandir
İşte "doğru insan" mutlak değil zaten. Benim için yanlış olan biri başkası biri için çok doğru olabilir, ben biri için doğru insanken başkası için çok yanlış olabilirim. Uygunluk mühim olan. İlişkiden beklentilerin aynı olması, benzer şeylerden zevk alabilmek, benzer şeylerden mutlu olabilmek, benzer şeylere gülüp benzer şeylere üzülebilmek, benzer yerlere gitmekten hoşlanmak gibi...

Mesela ben en basitşnden kedileri hiç sevmeyen biri için olabilecek en yanlış kişiyim. Doğruluk burada bir üstünlük, mükemmeliyetçilik, kalite filan belirtmiyor. İki kişinin birbirine uygun olmasını kast ediyorum. Yanında rahat rahat aptallık yapabileceğim kişi, yanımda rahat rahat aptallık yapabilecek kişiden bahsediyorum örneğin...

Eski sevgiliye doğru insan olmak da mümkün, ama önemli olan bunun karşılıklı olması. Birlikte mutlu olunan sevgili eskimiyor zaten.
0
whimsical
(12.03.15)
Ay nov fung hu, hay ağzını öpeyim.

Çok güzel açıklamışsın, tebrik ederim. Olay bundan ibaret.
0
yirmisantim
(12.03.15)
(10)

Duyguların renge dönüştüğü bir film varmış

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Hangi film olduğunu bilen var mı?
Hangi film olduğunu bilen var mı?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.03.15)
kitap var ama film hatırlayamadım
0
ssyumusakg
(10.03.15)
rocky.
0
vedat chili peppers
(10.03.15)
duyguların rengi

(bkz: the help)

www.imdb.com

olabilir mi?
0
blatta hiberna
(10.03.15)
the following- joe carroll (james purefoy) karizmanın ayaklı hali
0
sta
(10.03.15)
the soloist - Kesinlikle bu film geldi aklıma.
0
thracian
(10.03.15)
cevaplari tikledim ama bunlar değil.

The help'i geçen gün izledim o siyah beyaz ayrımcılığını işliyor.
vedat, rocky nere benim sorduğum nere...
the fallowing de film değil diziymiş.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.03.15)
Pleasantville
0
calligrapher
(10.03.15)
ben başka başlığa yazmıştım buraya yazmamıştım:s
0
sta
(10.03.15)
Colour triloji gibi film vardi mavi beyaz...
0
farrytikki2
(10.03.15)
pleasantville evet. teşekkürler @calligrapher.

@sta, olur öle :)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.03.15)
(25)

'birakin evi bok gotursun'

fraise
mine sogut'un bugunku yazisinin basligi bu; http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/229931/_Birak_Evi_Bok_Gotursun__.htmlokumaya usenenler icin; kadinlar kendine bicilen rollerden cikip, icini rahatlatmali, ozgur olmali. sonra isterse diledigi temizligi yapmali, istedigi kadar da cocuk dogurmali. sa
mine sogut'un bugunku yazisinin basligi bu; www.cumhuriyet.com.tr


okumaya usenenler icin; kadinlar kendine bicilen rollerden cikip, icini rahatlatmali, ozgur olmali. sonra isterse diledigi temizligi yapmali, istedigi kadar da cocuk dogurmali. sadece kendi isteklerini yapmali diyor kisaca.


duyurunun kadinlari siz ne dusunuyorsunuz bu konuda? yillardir soylenen ama kimsenin degistirmeye cesaret edemedigi seyler bunlar aslinda. isin ilginci kadinlar birbirlerini daha cok kisitliyor, bu sekilde dusunenler bile bir sure sonra cevre etkisiyle evinin hanimi cocuklarinin anasi moduna geciyor. bazisi daha modern, bazi daha geleneksel.


erkekler siz ne dusunuyorsunuz? karsinizdaki kadin nasil olmali?


not: ben dunyanin en azili feministi bile olsam, evimi temizlemeden uyuyamam sanirim. annem kucuklukten baslayarak islemis bir kere, kendime saygisizlik olarak addediyorum bu durumu. ha benim yerime yapan biri varsa ne ala.
0
fraise
(10.03.15)
saçma sapan bişey. herkes işini yapsın. kadın erkek çalışıyorsa beraber temizlenir. sadece erkek çalışıyorsa kadın temizler bu kadar basit.
0
platoniclover
(10.03.15)
ben mesela çalışmıyorum ama ev işi de yapmıyorum aşalsks

temizlik için temizlikçi geliyor yemeği de canım isterse yapıyorum dışarıdan falan söylüyoruz. daha hiç ütü de yapmadım. evde köle olmak için evlenmediğimi düşünüyorum.
0
sta
(10.03.15)
kadın olmanın temiz olmak anlamına gelmediğini savunan kadın kafası bu, uzak durulası buluyorum şahsen. toplumsal rol bıdıbıdı etmenin alemi yok, temiz olmak kötü değildir.
0
devilred
(10.03.15)
temizlik cinsiyetle değil karakterle alakalıdır. hergün evini temizlikçiye temizleten orta-yüksek kesim için bu yazı çok hoştur eminim.

not: erkeğim ve yıllarca yalnız yaşadım, temizliğimi de yaptım yemeğimi de yaptım çamaşırımı da elde yıkadım. hiç de gocunmadım.
0
thracian
(10.03.15)
benim bu konuda anlamadığım o kadar çook şey var ki. madem sordun du bi düşüneyim
şimdi bi kadın zorla okutulmadıysa, zorla evlendirildiyse, kaç çocuk yapacağına kendi karar veremediyse..vs.vs. bu konumdaki kadınlara yazık tabi ki. bu kadınlar için özgürlüğü artıracak her türlü eylem de çok anlamlı.
ancak diğer yandan hele ki günümüzde pek çok kadının okuma, çalışma vb. hakları var. Kadınların büyük kısmı ev hanımı olmayı kendi tercih ediyor ki?? E o zaman ev işi de yapmayacak, çocuk da bakmayacaksa -yani evi bok götürecekse- adam çalışacak hatun sırf yiyecekse..o zaman bi tuhaflık yok mu? o adama da yazık değil mi?
Kadınım, evli değilim ve evimi zaman zaman bok götürüyor evet. Çünkü yoğun çalışıyorum üstelik mesela son 2 aydır boyun fıtığına doğru ilerlyen bir sıkıntıyla uğraşıyorum. Canım çıkıyor. Ev o kadar da 1. derecede önemli olmuyor güzümde. Ki ben çok gelenekçi bir ailede büyüdüm. Bence-kutsal anne olunacak, ev bal dök yala olacak bilmem ne mottoları o kadar da empoze edilen şeyler değil. Biraz kültürel olabilir, biraz mahalle baskısı olabilir ama biraz da kadının içinden gelen, kendi tercihi, kendi meyli olan şeyler bir de sıksıkla gördüğüm şekilde "kolaya kaçma" var işin içinde...Annelik kolay demiyorum ama gösteriş kolay, tüketim çok daha kolay kadınlar kutsal anne pozuna bürünmeyi seviyorlar bence bu kolaycılık nedeniyle. Baskı unsurunu da birazcık açarsak daha çok kadınların birbirini didiklediği, kıyasladığı, evlenmeyi çocuğu başarı olarak gördüğü kısmına katılıyorum. Erkekler daha saygılı, genelde.
Cevapları okumadan yazdım bi okuyum bakayım millet ne düşünüyormuş :))
0
niye ama
(10.03.15)
ya feministler ya da erkekler beni dövmesin, ama ben ev işi yapan erkekten nefret ediyorum.

birincisi zaten yaptıkları temizlik genelde abuk subuk oluyor ya da bir şekilde benim istediğim gibi olmuyor.

ikincisi yemek yapmayı bilen erkeğin ukalalığı çekilmiyor.
ilk başta romantik falan tamam, ama sonra şunu şöyle yap bunu böyle yaplar başlıyor.
ayrıca mutfağa meraklıyımdır, karıştırılsın, düzenim bozulsun sevmem.

üçüncüsü erkeklerde genel olarak yere koyulan şeyi alıp sofraya koymak falan gibi alışkanlıklar olduğu için güvenemiyorum.

ya da böyle ruh hastası düzeyde titiz olup kendince her şeye karışan erkeğe de asla katlanamam.

bana göre durum çok açık ve net, ev işini kadın yapar.
maddi durumun müsaitse bir kadın tutarsın, ama evin düzeninden kadın sorumludur sonuçta.
yani kadın tuttuğunda da o kadını sen çalıştırıp yönlendiriyorsun kendi düzenine göre.
ama bizde kadın da olsa yemeği ben yaparım sevdiğim için.

erkeğin eli evin düzenine girdiğinde, evin şekli şemali bozuluyor, olmuyor.
sofra falan kurmama yardım etsin, kavanozları açsın, ortalığı dağıtmasın, aldığını aldığı yere koysun yeter.

zaten temiz olan bir kadın için bu olayın o kadar da abartılacak bir şey olmadığını düşünüyorum.
temiz biriysen evli de olsan, bekar da olsan temiz olursun sonuçta.
pasaklılık değil makbul olan.

o yüzden iş bölümüne inanmıyorum bu konuda açıkçası.
0
blatta hiberna
(10.03.15)
yazıda bahsedilen şey temizlik yapıp yapmamak falan değil, sorumlulukları bölüşebilmek. yalnız yaşıyorum ve evimi kendim temizliyorum, yarın bir gün biriyle yaşarsam; iki kişinin / ilerde çocuklar olursa bilmem kaç kişinin dağıttığı evi tek başıma temizlemem. beraber yaşanıyorsa her iş beraber yapılır. çocuklar da bu iş bölümüne dahil, 13-14 yaşından itibaren bir genç pekala ev işlerine kendince yardım edebilir.

çalışıyorsam, aynı evi paylaştığım adamla aynı şartlarda yaşıyorsam 'temizlik-yemek yapmak, çocuğun banyosunu yaptırmak kadın işi' diye bunu üstlenmem. yorgun değilsem ben yaparım, iyi hissediyorsa o yapar, olmadı yardım alırız. bu benim özelimde böyle ama herkes kendi düzenini ayrı kurar. bir taraf temizlik yapmayı seviyordur diğer taraf yemek yapmayı, onlar iş bölümünü öyle yapar/istiyorsa her şeyi kadın da üstlenebilir.

yani neyse ne; 'kadın yapmak zorunda' zihniyeti olmaması yeterli şart bana göre.
0
asisamus
(10.03.15)
herhalde denilmek istenen temizlik yapmayı, yemek yapmayı vs. görevinizmiş gibi görmeyin. hani bu tarz şeyler ev işleri sanki kadının göreviymiş gibi düşünülüyor ya o yüzden. ben evde bütün işlerin o ev çatısı altında yaşayan herkes tarafından iş bölümü içinde yapılmasından yanayım. bütün hane halkı ortaklaşa yapmalı bu işleri. bana sen kadınsın, bunlar senin görevin denmiş olsa yapmam mesela.
0
rock n roll
(10.03.15)
Yazıyı okumadım genel bi yorum yapıcam
Son zamanlarda saçma bi eğilim türedi hanımlar arasında. Ayy benn yemekk yapamamm ayy evv mii temizlicem ayyy çayını kendi alsın
Bu zihniyetle feminist ya da modern olunmaz. Sadece büyümüş ama mesuliyet aşamamış şımarık kız çocuğu olunur. İlişkiler hesap gütmeden heer iki tarafın özverisine dayanır. Ailede de böyledir. Aşkta da.
Evde kimin vakti uygunsa o ev işinin bi ucundan tutar. Ayrıca kadın olsun erkek olsun beraber yaşanan yuvaya bir katkıda bulunmak hünerdir. Yemek de olur. Temizlik de. Çocuk bakmak da. Ben yaptım sen yapmadın kavgasının anlamı yok. Vakti olan el atar yapar. Ayrıca eşitiz diye evet sen bu ay 3 kere ev süpürdün ben 5 kere. Hmm o halde yapmıyorum demenin alemi yok. Dediğim gibi yazıya değil bu sözler genel söylem.
Ayrıca hatun kişi olarak evin yönetiminin bende olmasını severim. Erkek zaten yardım eder. Paylaşır. Kadının düzenine uyum sağlar. Kadın idarecidir ve ev halkı ile ortaklaşa evin düzeni gereksinimleri karşılanır. Hesap bu denli basit aslında.
0
isimmisimyok
(10.03.15)
açık konuşayım götümle güldüm bu fikre. böyle paçoz bir kadına da aşık olmayacağım için kafam rahat. yani aşık olsam bile böyle bir tip olduğunu görünce soğurum. ev temiz olsun diye temizlenir, "kadın" olunduğu için değil. benim annem evi kadın olduğu için temizlemiyor yani mesela, ev temiz olsun diye temizliyor. ben de temizleyebilirim pekala ama terlikle döver o zaman, böyle mi temizleniyor diye.

herkes bildiği şeyi yapsın. erkek bulaşık işinde iyiyse bulaşığı o yıkasın mesela. odamı toplamam, yemek yapmam. ee? bu ne lan? yaşadığın ortamı temiz tutmak, yemek yapmak zaten zorunluluk. bunları yapmazsan nasıl yaşamını sürdüreceksin? bir tanesi de "evde köle olmak için evlendiğimi düşünmüyorum" yazmış ahaha, ne çalışıyormuş ne de ev işi yapıyormuş.

böyle tiplerden kadınlar veya erkekler değil direkt insanlık adına utanıyorum ben. totosunu toplamaktan, iki yumurta kırmaktan aciz tipler bununla övünür hale gelmiş. herkes çalışacak kardeşim. erkek dışardaysa kadın içerde. kadın dışardaysa erkek içerde. ikisi de çalışıyorsa iş bölümü yapacaklar, bir şey yapacaklar. başlatmayın kadınına erkeğine. çalışın ulan. arbeit macht frei. hayvan herifler.

eşim evde camış gibi yatacak, "ayhh ben istediğimi yapıorm tamam mı özgürüm xD xD" diyecek ha? öyle saçmalık olmaz. 9 yaşında çocuk değil bu. gerektiği zaman evini de temizleyecek para da kazanacak. "kadın evi temizlesin amuğa goyum" demek farklı, ev temizlemek farklı. kendi yaşam alanını temiz tutmaktan aciz varlıklar bu özellikleriyle gurur duymasın lütfen kadın erkek.
0
what is love
(10.03.15)
@what is love'dan gerzekçe bir cevap. herkes bildiği işi yapsın denmiş. ben bi iş bilmiyorum böylece de bişi yapmıyorum. yapmak zorunda da değilim. eşim çok istiyorsa kendisi temizlesin yapsın yemeği bu benim görevim değil. sadece istersem yaparım çalışmıyorum diye bana kitlenmemeli bu işler.
0
sta
(10.03.15)
@sta, ee senin olayın nedir o zaman? parayı kazanan adam, evi temizleyen adam, yemeği yapan adam? burda cinsiyet önemli değil. erkek olduğunu varsay. eşin çalışıyor. her türlü işi o yapıyor. sen evde yatıyorsun. kendini işe yaramaz, faydasız, gereksiz hissetmeyecek misin?

kendine saygısı olan her insan, evde veya dışarda, bir şeylerin ucundan tutmalı. bunun kadınlıkla erkeklikle alakası yok. sabahtan akşama kadar yatıp "acıkıyorsa yemeğini yapsın" diyecek olsam utanırdım ben.
0
what is love
(10.03.15)
temizlik için kadın geliyor. arada yemek yapıyorum dışarıdan söylüyoruz.
ayrıca onun kazandığı kadar benim de gelirim var sadece çalışmıyorum.
0
sta
(10.03.15)
çalışıyorum, haftada bir gelen temizlikçimiz var, parasını eşim veriyor :D
0
la noix
(10.03.15)
sta'nın olayı anasının babasının zengin olması, tek çocuk olması, çalışmaya ihtiyacı olmaması ancak bu kısmı belirtme ihtiyacı hiç hissetmeden cevaplıyor bu tür duyuruları niyeyse...
bacım sen milyonda bir görülen bir vakasın, istisnasın, ne diye ortalığı velveleye veriyorsun insanlara gerzekçe filan diyorsun. kadın olarak çalışmamak çok güzel bütün gün evdeyim hiç sıkılmıyorum şeklinde binlerce cevap verince ne oluyor ki, anlat madem biz de bilelim? sizin evde durumlar başka, tamam bildik, öğrendik artık bunu.
0
niye ama
(10.03.15)
@niye ama tamam bi daha bi duyuruya cevap yazmam kusura bakma özel durumum yüzünden rahatsız ettim sizi de.
0
sta
(10.03.15)
kadın olduğunuz için mütemadiyen temizlik yapmak zorunda değilsiniz demek istenmiş orada. bırakın evi bok götürsün mecaz yani bence. evi işi yapmak, yemek yapmak salt kadının görevi değildir. bunun sadece kadınlara yüklenmesini çok sinir bozucu buluyorum bende. erkek gerekirse yardım eder denmiş ama o da masum değil. kadının görevi de işte erkek de lütfedip yardım edecek değil. bunlar paylaşılmalı. iki taraf da çalışıyorsa kadın yapar erkek yardım eder değil bana göre. birlikte iş bölümü yapılır. yok erkek yapamıyor, yarım yamalak yapıyor denilmiş. fırsat verin öğrensinler. kimse bunları bilerek doğmadı. bir iki kötü yapar sonra öğrenir.

ama eşlerden biri çalışıyorken, diğer eş evdeyse o zaman evde olana daha çok sorumluluk düşer bence. kadın ya da erkek olması önemli değil.
0
şubatsonrası
(10.03.15)
ya ben akıllıyım, ayrıyım, kültürlüyüm havalarında yazmış. bırak kadın mutfağında da zafer ilan etsin, sokakta da, işinde de. neden mutfakta olmak kötü olsun?

ev işlerini ve ev işi yapanları yeriyor aklınca. ev işi yapmak kötü değildir. kadının görevi falan da değildir ama kadınlar ev işi yapmayacaaaak özgürlük bundadııııır diyince çok kötü görünüyor.
0
pinkpeony
(10.03.15)
Acik söyleyeyim bize de haftada bir temizlikci geliyor, ben yettigini dusunmuyorum. Yine haftanin iki gunu toz alınıyor, ev supuruluyor. Tuvalet banyo her allahin gunu temizleniyor zaten. Hepsinde de erkek arkadasim elinden geldigince yardimci oluyor ama bir noktaya gelince beceremiyor iste.' Bu durumda ben kole miyim, niye yapiyorum?' demem ki. Duyurumda da dedigim gibi ev temiz degilse kendime saygisizlik ediyormusum gibi geliyor.
0
🌸fraise
(10.03.15)
Ortak sorumluluk konusundaki düşüncelere katılıyorum, ben de evdeki işlerin paylaşım yoluyla yapılmasını savunmaktayım. Sadece toplumsal roller kadına görev verdi diye onun üzerine yıkılmasını doğru bulmuyorum, erkeğin "ben işte zaten yoruluyom yea" demesi şımarıklıktır bu durumda.

Yazı da meseleyi buradan doğru eleştirmiş, "bırakın bok götürsün" söylemi de dikkati çekme amaçlı. Kutsal annelik, mutsuz bir evlilik içinde evin temiz olmasının herşeyi unutturması vs. vurguları da aynı şekilde. Yazar amaçladığını başarmış böyle tartışıldığına göre.

Gerçekten "kadın kadındır çiçek babandır" dendiğinde babasının karanfil filan sanıldığını düşünen var mı aramızda? Nolur olmasın :D
0
sevgikusunkanadinda
(10.03.15)
evet, doğru. o biçilen rolleri kadın da erkek de kabul etmeye mecbur değil.

biz ev işleri konusunda nişanlımla iş bölümü yaparız.

o mesela acayip titiz ve düzenlidir; kirli bulaşıkları anında sudan geçirip makineye koyar. bense tam tersiyim; bulaşıkları biriktirir, keyfim isteyince makineye koyarım ve o zamana kadarki dağınıklıktan rahatsız olmam.

ben sofra kurup toplamayı sevmem, yemek yapmayaysa bayılırım. ben yemek yapınca sofrayı o kurar ve beraber toplarız, bulaşıklarla o ilgilenir. o yemek yapınca da sofrayı ben kurarım, beraber toplarız, bulaşıklarla da ben ilgilenirim yemeği o yaptı diye.

çamaşır asmaktan ve toplamaktan da nefret ederim mesela. o ise neredeyse zevk alıyor bunu yaparken. friends'teki monica gibi. :)

ben ütü yapmayı severim örneğin, ütüden şikayet etmem; ama özel durumlar dışında da ütü yapmam, çünkü genelde ütülenmesi gereken şeyler giymiyoruz. gömlekleri filan da ya kuru temizlemeye ütületiyoruz, ya da temizlik için gelen hanıma.

evin genel temizliğini ikimiz de yapmıyoruz yani. temizlikçi geliyor haftada bir. yemeği, çamaşırı, bulaşığı, kedi kumu temizlemeyi kendimiz yapıyoruz. herhalde bu şekilde devam eder ileride de.

bazen ben ona "bir kahve yap da içelim" derim, bazen o bana der. kimsenin mutlak olarak üstlendiği roller yok bizde. birbirimizin eksiklerini tamamlıyoruz dönüşümlü olarak ve ben bu durumdan çok memnunum.
0
whimsical
(11.03.15)
Bizim Yazı İşleri'nde bir Havva Abla var, kurumun en çalışkanlarından biri. O çalışkanlığının arasında çocuğunu sabah okuluna götürür, akşam okulundan alır, evde temizliğini ve yemeğini yapar. Yağmurlu bir gün, yorgun ve canı burnunda çocuğunu okula bırakmaya giderken bir kafenin cam kenarında kendi yaşlarında bir kadının gazete okuyup kahve içtiğini görmüş. Ağlaya ağlaya geldi "O da kadın, ben de kadınım. Bize niye bunu öğretmediler? Ben niye bu kadınla farklı evde doğdum? Evde niye kocam bir tabağı sofraya getirmiyor? Niye bir gömleği de o ütülemiyor?" diye.

Bence yazının hedef noktası Havva Ablalar. Eminim ki Havva Abla'nın kocası da bir şeyleri tamir edebiliyordur, pazara falan gidiyordur ama yetmiyor, kadının yaptıklarının yanında hafif kalıyor.

Benim gibi henüz Havva Abla olmamışların, belki bir gün Havva Abla olabileceklerin ya da hiç Havva Abla olmayacakların durumu çok farklı, bu yazının da temel hedef kitlesi olduğunu düşünmüyorum. Ezilmedikten ve ezdirmedikten sonra çok da iş paylaşımı çok çeşitli şekillerde olabilir. Bir evli çift tanıyorum örneğin. Erkek "Düzenli olsun ama çok da temiz pak olmasına gerek yok" diye düşünüyor, kadın "Dağınık kalsın, temiz olsun da" diye düşünüyor. Kadın sürekli silerken, erkek arkasını topluyor ve anlaşıyorlar. Kimsenin incileri eline toz bezi verildi veya iki soğan kavurdu diye dökülmez, kadın veya erkek. Herkesin temizlik standardı farklı, herkesin çevresini kendi sevdiği şekle getirmeye çalışabilir. Önemli olan evi bok götürmesi veya evin "bal dök yala" olması değil; herkes kendi düzeninde tertemiz de olsa mutlu, çöp ev de olsa mutlu. Önemli olan şey kanımca ortak bir hayat varsa, bir kişiye yüklenilmemesi, birinin hayat kalitesini arttırmak için diğerinin hayat kalitesinin düşmemesi, birinin ferahı için diğerinin yıpranmaması ya da çocuk bakımı gibi bir yıpranma kaçınılmazsa zararın olabildiğince paylaşılması.
0
aychovsky
(11.03.15)
Evde kalmış feminist tayfasının yandaş bulma çabaları. Boş işler.
0
arnold schwarzeneger
(11.03.15)
kendi evinde yemek&temizlik yapmayı "kölelik" olarak görmek ilginçmiş. sanki gündeliğe gönderiyor kocalarınız. hele çalışmayan bir kadının kendi evinde ev işi yapmamayı da marifet sayması çok garip.
erkek neden çalışıyor o zaman? erkek "köle" mi? evde oturan kadına bakmak zorunda mı?

tembelliği ve pasaklılığı "modernlik" , "elitlik" olarak sunma çabası bence. kimse keyfinden çalışmıyor. erkek para kazanmak için dışarıda çalışıyorsa kadın da bir zahmet ev işlerinde üzerine düşeni yapmalı. evinize temizliğe gelen kadınlar da sizin gibi düşünse yaşayamazdınız :)

tabi erkek dışarıda çalışıyor diye evde hiç bir iş yapmasın demiyorum. bulaşık, ütü gibi elinden gelen işleri yapabilir.

@sta yı kastederek yazmadım. anası babası zenginmiş. para veriyorlarmış vs. onun durumu istisna.
0
corneillus
(11.03.15)
(7)

annemin hastaliklarina katlanamiyorum

damdanakan
Daha 50 yasında ama bi senedir sürekli bir yerleri agriyor, doktorlara gidiliyor, filmler çekiliyor, ilaç kullanılıyor. Bugün geldi "Böbreğinde tas varmış". Yani o kadar mutsuz ve mutsuzluğunu resmen hepimizin üstüne silah gibi doğrultmuş vaziyette ki uzulemiyorum ben artik. Sürekli bi eskimiş surat
Daha 50 yasında ama bi senedir sürekli bir yerleri agriyor, doktorlara gidiliyor, filmler çekiliyor, ilaç kullanılıyor. Bugün geldi "Böbreğinde tas varmış". Yani o kadar mutsuz ve mutsuzluğunu resmen hepimizin üstüne silah gibi doğrultmuş vaziyette ki uzulemiyorum ben artik. Sürekli bi eskimiş surat, memnuniyetsiz ifade, konuşsa agir konusuyor, kalp kırıyor. Yani ki anneme katlanamiyorum. Mutsuzluğunu gidermek için elimden bi şey gelmiyor. Zaten öteden beri ofkeliyim kendisine.Alelade, sevgi orijinsiz bir evliligin bütün yükünü çocuk yasta omuzlarimiza yüklemekte bi sakınca görmedi dayakla, hakeretle, aşağılamaya. Simdi de mutsuz.

Her hasta olduğunda ah vah etmek zorunda hissetmeli miyim?
0
damdanakan
(09.03.15)
hayır hissetmemelisin.
zaten etmemelisin.
yani içinden gelse de doğru olan ah vah etmek değil enerji anlamında.

bunu ayrıntılı olarak konuşuruz çekirge. :)
0
blatta hiberna
(09.03.15)
eğer hasta olmadığı halde sürekli hastalık yaratıp kendinden bahsediyosa, ilgisiz ve sevgisiz kalmıştır belki, o şekilde ilginizi çekmeye çalışıyor olabilir

yok cidden hastaysa bi zahmet ah vah edin anneniz o sizin
0
littlejack
(09.03.15)
Hasta olmak istiyor ve oluyor. Ve fakat bazen katlanamiyorum annem olsa da.

@blatta: konuşalım master ;)
0
🌸damdanakan
(09.03.15)
bunları çocuğun yapsaydı zoruna gider miydi? insanoğlu da yaşlanınca aynı çocukluk yıllarına dönüyor işte. şu an çocuktan farkı yok, ona göre davranacaksın.
0
hzben
(09.03.15)
Cocuklasacak, bilincini yitirecek kadar yasli değil. Aynini cocuklarima yaparsam koysunlar kapının önüne zaten. Kimseye boyle derin bir iç sıkıntısı yaşatmak istemem.
0
🌸damdanakan
(09.03.15)
annen olması demek; onu koşulsuz, her haliyle sevip/sayıp sonsuz ve karşılıksız bir ilgi/alaka göstermen gerektiği anlamına gelmemeli diye düşünüyorum. anne babalar da bunu bilerek çocuk yapsınlar. yani o çocuğun onların ileriki yaşlarındaki güvencesi olduğunu düşünmesinler. "ben ancak yaşamasını sağlarım, o yaşamı ne kadar kaliteli (özellikle duygusal anlamda) verebileceğim beni ilgilendirmez ama o her zaman beni saysın/sevsin, koşulsuzca kabul etsin" gibi bencilce bir düşünce olamaz. sonuçta biyolojik bağlardan gelen bir düşkünlük ister istemez oluyor anneye babaya karşı ama bir yere kadar. çocuk dediğin şey bir yerden sonra birey haline geliyor ve seninle ilgili kabullenemediği/tasvip etmediği şeyler ortaya çıkıyor. çok da haklı oluyor birçoğunda. ebeveynler bunu kabul etsin ve sindirsin. edemiyorlarsa çocuk yapmasın.
0
Thredith
(09.03.15)
bak yanılıyorsun, çocuklaşmak için bilincini kaybetmesine gerek yok.

insanın fıtratı bu. insan çocuk olarak doğuyor olgunlaşıyor, sonra fıtratı gereği tekrar geriye dönmeye başlıyor, yaş ilerledikçe de daha bir çocuklaşıyor ve sonra ölüyor. insan doğası bu, bunu bir araştır, yaratılış tersine dönüyor.
0
hzben
(09.03.15)
(6)

maslak'dan pendik'e nasıl gidilir?

the coolest dude
hızlı tren garına yarın sabah 7.30 da orada olmak için toplu ulaşım ile en hızlı biçimde nasıl gidebilirim?
hızlı tren garına yarın sabah 7.30 da orada olmak için toplu ulaşım ile en hızlı biçimde nasıl gidebilirim?
0
the coolest dude
(09.03.15)
Metro-yenikapi-ayrilikcesmesi-kartal-kartal koprusunden pendik otobusleri
0
rentts
(09.03.15)
ne kadar süre sürüyor bu 1.30 saat gibi sanırım?
0
🌸the coolest dude
(09.03.15)
tüm alternatifler en az 2 saat sürer.

metro ile şişli-mecidiyeköye gidip ordan 251 ile pendik'e gitmek de bir seçenek. emin olmamakla beraber avrupadan anadolu yönüne sabah saat 6da trafik olacağını sanmıyorum yol boşsa rahat gidersin. o saatlerde trafiğin durumunu bilen biri aydınlatabilir.

edit: mecidiyeköyden en erken 07:15'te varmış o otobüs. bu durumda olmaz
0
passive aggressive
(09.03.15)
maslak'tan beşiktaş, oradan kadıköy, oradan da kadıköy-pendik minibüsü olabilir.
0
blatta hiberna
(09.03.15)
minibüsü deneme; minibüsler yavaş gidebilir.

metro aktarmalı git.
0
naturelist
(09.03.15)
kadıköy pendik minibüsleri yavaş gitmez, yol uzun olduğu için ve adam sık sefer yapmak için alabildiğine hızlı gidiyor. o yüzden kadıköyden pendik minibüsü mantıklı. o saatlerde yollar da boş olur o yöne.
0
rahvanatlargibi
(09.03.15)
(1)

house of cards ta monkların yaptığı boyama işleminin adı ne?

Sskywalkeremre
ve neden yaptıktan sonra yok ettiler?
ve neden yaptıktan sonra yok ettiler?
0
Sskywalkeremre
(07.03.15)
mandala yaptılar.

bir inanca dayalı olarak mandala yapılır yani yapılan mandalaya o inancı/düşünceyi/dileği ve minyatür evreni sığdırdıklarına inanıyorlar.

sonra da ritüellerine göre orada oluşturup, mandalaya aktardıkları düşünceyi alıp, akan suya bıraktılar.
yani doğaya teslim ettiler.

mandala konusunda araştırma yaparsanız daha çok bilgiye ulaşırsınız, benimki biraz özet oldu.
0
blatta hiberna
(07.03.15)
(7)

Ölü güvercin

cusoon
Şuan balkonuma bi baktım ölü güvercin var. Dokunmadım biraz korktum gözleri kapalı ölü gibi yatıyo ama. Napayın nasıl anlarım canlı mı değil mi. Ayna falan mı tutsam gagasının oraya buhar oluyo mu diye. Bide elimle dokunulur mu bir tehlikesi olur mu? Hiç soğuk da değildi ne olmuş buna ya :( çok üzül
Şuan balkonuma bi baktım ölü güvercin var. Dokunmadım biraz korktum gözleri kapalı ölü gibi yatıyo ama. Napayın nasıl anlarım canlı mı değil mi. Ayna falan mı tutsam gagasının oraya buhar oluyo mu diye. Bide elimle dokunulur mu bir tehlikesi olur mu? Hiç soğuk da değildi ne olmuş buna ya :( çok üzüldüm sabah sabah
0
cusoon
(07.03.15)
dokunun, bir tehlikesi olmaz.
kalbi zaten pıt pıt atar göğüs kısmında.
tüyler olduğu için soğukluğu belki hissedemezsiniz.
göğüs-karın kısmını ovun biraz, ama dediğim gibi zaten kalbinin atıp atmadığından anlarsınız.
0
blatta hiberna
(07.03.15)
üstteki adımları yap ama çıplak elle dokunma sakın, hastalıktan falan öldüyse sakata gelirsin.
0
tolga asp
(07.03.15)
eşi varsa eşi gelir yakında yanına. aynısı bizim arkadaşın balkonunda oldu,eşi 2 3 hafta öldüğü yerde bekledi hayvanın.çok enteresandı.sanırım yas tutuyordu eşi için.
0
winstonsoft
(07.03.15)
bu kadar ince düşünme ya, dokunursam bişey olur mu diye aklında soru varsa eline güzelce bir poşet geçir bak sağına soluna belki yaralanmıştır, o zaman düşünürsün merhem filan sürsem mi diye. ha hareket yoksa ölmüştür zaten gömüver sana zahmet. ;)

ayna filan güldürdün beni :)
0
hayatbirfilm_basroldesensin
(07.03.15)
bizim kapının önünde öldü bi tane evi pireler bastı aman ha dokunma
0
mesgul ve huzursuz
(07.03.15)
Güvercin dediğin hayvan kanatlı fare olarak da bilinir. çok sayıda hastalığın taşıyıcısı olabilir. Dokunmadan, faraşla vs poşetlenip çöpe (dışarıdaki) atılmalı.
0
rygard
(07.03.15)
ya korktum ilk ben bütün piliç alıp dokunamamış insanım yani :) ilk korktum da sonradan dokundum baktım baya baya ölü bi beze sarıp gömdüm bahçeye :( baya da büyüktü zavallı
0
🌸cusoon
(08.03.15)
(2)

sokak köpeği için ücretsiz uyuz tedavisi?

safepassage
selam arkadaşlar, böyle bir şey yapılıyor mu? bostancıda sokakta yaşayan ve ara sıra beslediğim bir köpek var, çok kaşınıyor, derisinde yaralar oluşmuş ve çoğu zaman gözlerini kaymış şekilde görmeye başladım. ölmesinden korkuyorum. devletin böyle bir hizmeti var mı? nereyi aramam gerekiyor?
selam arkadaşlar, böyle bir şey yapılıyor mu? bostancıda sokakta yaşayan ve ara sıra beslediğim bir köpek var, çok kaşınıyor, derisinde yaralar oluşmuş ve çoğu zaman gözlerini kaymış şekilde görmeye başladım. ölmesinden korkuyorum. devletin böyle bir hizmeti var mı? nereyi aramam gerekiyor?
0
safepassage
(07.03.15)
eğer siz veterinere götüremeyecekseniz, belediyeyi arayıp yardım isteyin.
ama alıp barınağa götürürler.
yani ne olduğunu takip etmeniz lazım.
yoksa kaybolup gidebilir.
belki barınakta kalır, belki iyileşince bir yere bırakırlar barınak dolu diye.
yani mutlaka takibini yapın.
belediye gelip alacağını söylediğinde köpekle bekleyip gereken bilgileri alın.
yani siz teslim edin.
0
blatta hiberna
(07.03.15)
belediyelerde veterinerlik birimi oluyor. bunun disinda herhangi bir veterinere gidip mumkunse koperklerden birini goturup tedavi yontemini ogrenebilir kendiniz uygulayabilirsiniz. deri ile ilgili sorunlarda tedavi sureci biraz uzun oluyor. bunu da goz onunde bulundurun.
0
enaz3kedi
(07.03.15)
(7)

köpeğim beni sevmiyor mu?

rock n roll
selamlar, köpek sahibi arkadaşlar 4 aylık erkek köpeğim var. köpeğimin bana karşı davranışları çok değişik. seviyor da denebilir sevmiyor da. bazen beni sevgiye boğarken, bazen durup dururken havlayıp üzerime atlıyor. eve geldiğimde bazen sevinçten çılgına dönüyor, bazen hiç ilgilenmiyor. evdeki diğ
selamlar, köpek sahibi arkadaşlar 4 aylık erkek köpeğim var. köpeğimin bana karşı davranışları çok değişik. seviyor da denebilir sevmiyor da. bazen beni sevgiye boğarken, bazen durup dururken havlayıp üzerime atlıyor. eve geldiğimde bazen sevinçten çılgına dönüyor, bazen hiç ilgilenmiyor. evdeki diğer bireylere karşı hep aynı davranışları sergilerken, bana karşı değişken. sürekli meydan okuyor, istemediğim birşeyi yapmasına engel olduğumda agresif davranışlar sergiliyor. sizin köpeğinizde de bu tarz durumlar var mı, ne yapmamı tavsiye edersiniz?
0
rock n roll
(06.03.15)
dominant davranış gördüğün an derhal düzeltirsen bir süre sonra bunu yapmayı bırakacaktır. Üzerine atlaması gibi oyun sırasında yapabileceği dominant hareketlere de izin verme.
0
rygard
(06.03.15)
Su anda ergenlik caginda :)
Rygard in dediği gibi, meydan okuyan hareketler karsisinda duruşunu her zaman koru ve bastir.
Bir süre sonra karakteri oturunca düzelir.
0
blatta hiberna
(06.03.15)
Senin 15 yaşındayken ailene yaptıklarını sana yapıyor :) Dominant olmasına izin verme, sen lidersin o takipçi. Ama komutları da bağırarak verme, yoksa hep bağırmak zorunda kalırsın. Bağırmak yerine kendinden emin ve tok bir ses tonuyla sertçe "hayır" de. Zamanla oturacaktır.
0
once
(06.03.15)
kapris yapar kopekler de. hele ki birakip bir hafta bir yere gittiysen, bir hafta yuzune bakmaz bazen. ama heyecanini dizginleyemeyip agresiflesiyorsa, ilgiyi hemen birakin, hatta farkettiginiz an birakin. bir de bence ustunluk gostermeyin, anlamaya calismak daha iyi.
0
bir varmis bir yokmus
(07.03.15)
köpekler kapris yapmaz, beyin yapıları insanlarda olduğu gibi duygusal zeka üzerinden tetiklenen nöron bağları kurmaz ve zamana yayılmış tepkiler veremezler ki o durum primat ve bazı deniz memelilerine özgü bir üst beyin özelliğidir. (buna hayvanlarda amigdalanın işlevsizliği yüzünden denebilir çok çok kabaca)

Köpeklere insan gibi davranmak tam olarak mutsuz, dengesiz bir köpek yaratmanın anahtarıdır. Köpek tamamen o anda yaşayan bir canlıdır. Bu yüzden daha önce öğrenilmiş ve korku tetikleyen travmaları bile rahatlıkla içinde bulunduğu mod değiştirilerek çözülebilir.

Kpeğin öğrenilmiş negatif tepkileri, daha önce yanlışlıkla, fark etmeksizin negatif davranışın beslenmiş ve ödüllendirilmiş olmasıyla ilgilidir. Bu yüzden hemen her negatif harekete engel olarak/düzeltilerek rahatlıkla tekrar şartlanabilir.

Agresyonu, aşırı heyecanı, dominant olma halini teşvik etmeyin, ödüllendirmeyin (agresif köpeği severek sakinleştirmek, sorunu büyütmektir misal). Aşırı heyecanlı, aşırı sinirli hallere izin vermeyin. Oyun oynarken heyecanını kontrol edemediği noktada hemen bırakın ve teslimiyetçi ruh haline geçmediği sürece devam etmeyin. Teslimiyetçi fazı ödüllendirin.

Yemek vermek önemli bir ritüeldir, yemeği yemesine izin verilene kadar, yemek karşısında da olsa yemesine izin vermeyin. Ancak teslimiyetçi ruh haline geçerek yemek yiyebileceğini anlasın. Yemeği kabına koyarken önüne boşaltmayın, tabağı alıp yukarıda koyun ve bu süre içerisinde tabağa zıplamasına izin vermeyin.

Köpek eğitimi ve beyinlerinin çalışma şekline dair hayli fazla kaynak var. Biraz döküman okumak da daha sağlıklı bir köpek sahibi olmaya katkı sağlayabilir.
0
rygard
(07.03.15)
az önce top oynadık beraber mutlu oldu fakat ben topunu tekrar ona doğru attığımda delirdi, hırladı ve havladı sonra da paçama yapıştı. zor sakinleştirdim. galiba ne yaparsam yapayım pek sallamayacak beni :))
0
🌸rock n roll
(07.03.15)
iş fiziksel saldırıya bindiği zaman köpeklerin ısırma hareketini simule etmeyi deneyebilirsin. köpeğin üzerinde fiziksel hakimiyet kurarak yan yatırıp hareketsiz bırak ve parmaklarını boyun bolgesinde açık biçimde tutarak, canını yakmayacak ama yerde sabit tutacak güç uygulayarak köpeği sabitle. sakin olana ve teslim olana kadar bu şekilde dur, kalkmaya çalıştığı sürece izin verme, sadece tamamen teslim olduğunda, direnmeyi bıraktığında kalkmasına izin ver.

Bu aşamadı köpeğin modunu gözlemlemek önemli, tetikte ve saldırıya hazır biçimde bekliyorsa bırakma, teslim olana, kaslarındaki gerilim sona eren ve sakin, boyun eğen ruh haline geçene kadar bu şekilde bekle. Sakinleşmesi için tolerans göstermemen veya suyuna gitmemen gerekiyor. Üzerinde tartışılmaz biçimde hakimiyetini göster ve teslim olmak dışında bir şans bırakma. Diğer türlü daima seni denemeye devam edecektir.
0
rygard
(07.03.15)
(2)

antika eşya nerede satılır

supergirl
bir tanıdığımın satmak istediği antika eşyaları mevcut. tablo resim gibi şeyler. ama 100 liralık şeyler değil. benzerlerine internette rastlayamadım.ilk olarak satmak istediği bir bilardo masası var. ingiliz 19.yy, kaliteli bir şey. `burroughes and watts` markası.her neyse. bunu nerede satabiliriz?
bir tanıdığımın satmak istediği antika eşyaları mevcut. tablo resim gibi şeyler. ama 100 liralık şeyler değil. benzerlerine internette rastlayamadım.

ilk olarak satmak istediği bir bilardo masası var. ingiliz
19.yy, kaliteli bir şey. burroughes and watts markası.

her neyse. bunu nerede satabiliriz? tanıdığı bildiği olan?

gerçekten bilardo ve antika seven birinin kaçırmayacağını düşünüyorum.

konu hakkında bilgilerinze muhtacım.
0
supergirl
(06.03.15)
eskidji gibi koleksiyon açık arttırmaları yapan yerlerden bilgi alabilirsiniz. Ya da mesela Kadıköy'de antikacılar sokağı var da orada sizi yememeleri için tanıdık lazım tabii.
0
whoosie
(06.03.15)
Antik a.s.
0
blatta hiberna
(06.03.15)
(7)

mantarın suyunu bırakmaması nasıl sağlanır?

proletarier aller lander vereinigt euch
geçen gün mantar yaptım suyunu bırakmadı çok leziz oldu. bugün yaptım büyün suyu bıraktı. bu neden oldu annamadım suyunu bırakmasın istiyorum ben nasıl yapabilirim bunu geçen sefer niye bırakmadı bilmiyorum.
geçen gün mantar yaptım suyunu bırakmadı çok leziz oldu. bugün yaptım büyün suyu bıraktı. bu neden oldu annamadım suyunu bırakmasın istiyorum ben nasıl yapabilirim bunu geçen sefer niye bırakmadı bilmiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.03.15)
tavayı/tencereyi önceden ısıtıp, mantarı öyle atın.
yani sıcak tavaya/tencereye koyup pişirin.
mantarı tavaya atıp öyle altını açarsanız, suyunu daha çok salar.
0
blatta hiberna
(05.03.15)
pisirdin kabın üstünü kapat. buhari kacmasin.
0
jaygatsby
(05.03.15)
Mantarı yıkamayıp kabuklarını soy veya havlu kağıtla sil. Bu şekilde pişirirsen su salma oranını %70-80 oranında azaltırsın. Çünkü süngerimsi yapıda olan mantar yıkanınca, çektiği suyu aynen salıyor pişerken.
0
Thredith
(05.03.15)
Mantarı kızgın tavaya atıp, önce yüksek ısıda, sonrasında ise biraz kısıp orta ateşte pişirmek lazımmış. Et mühürleme gibi...
Bir de mantarı yıkamadan peçete ile temizliyorlar.
0
strangerinhere
(05.03.15)
ayrık ayrık olması gerekiyor. ayrık derken aralarında yarım mantar boşluk olmalı. yani tepeleme koyarsan sulanıyor. alttan ısı alınca üsttekiler suyunu bırakıyor.
bilmiyorum anlatabildim mi? anlamadıysan şekilli anlatayım :D
0
seksen9
(06.03.15)
Pişmeye başladığı anda tuz atarsan, o da sulanmasına neden olur. Tuzu, pişmenin bitmesine çok az bir zaman kalaya bırak. Bir de mantarın saplarını çıkarıp, bütün halde, sap kısmı yukarıda kalacak şekilde teflon tavada ızgara şeklinde pişirirsen muhteşem bir şey oluyor. O sapların çıktığı kısımlara mantarın kendi, şahane lezzetli suyu doluyor. Yarın kahvaltıya yapayım ben bundan.
0
Thredith
(06.03.15)
Kalın doğra, yüksek ateşte kısa süre pişir. Mantar öyle 2 saat pişmez. Yanındaki garnitürü 10 dakika evvel koy, onlar yumaşasın, sonra harla ateşi at en fazla 3 e böldüğün mantarları iki çevir tamam.
0
orhan tv
(06.03.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.