Giriş
(2)

sözlük yazarı bahti'ye ulaşabilir misiniz ?

focke wulf
çok teşekkürler arkadaşlar hepinize
çok teşekkürler arkadaşlar hepinize
0
focke wulf
(27.01.16)
Duyuruyu yolladım.
0
aychovsky
(27.01.16)
ben ulaşılması bu kadar zor bir adam değilim, twitter facebook hepsini bulursun az uğraşsan
0
bahti
(25.02.16)
(1)

sözlükten sutdokturmuskedi'ye ulaşacak olan var mı ?

rommel
sb.şimdiden teşekkürler :)
sb.
şimdiden teşekkürler :)
0
rommel
(27.01.16)
Duyuruyu yolladım.
0
aychovsky
(27.01.16)
(5)

eşyaların üzerinde biriken elektrikten nasık kurtulurum?

memetemmiyirahatbirakin
Merhaba arkadaslar. Yatağımda ve bende inanilmaz derecede elektrik birikmis durumda. Her gun Yatak toplarken çaat çut carpiliyorum. Ve zaman gecikte butun odamin cisimlerine bulastiriyorum sanirim. Perde bile çatır çutur ediyor. Hadi ben kendimi duşla, topraga baslakla falan nötrlerim de bu eşyalar
Merhaba arkadaslar. Yatağımda ve bende inanilmaz derecede elektrik birikmis durumda. Her gun Yatak toplarken çaat çut carpiliyorum. Ve zaman gecikte butun odamin cisimlerine bulastiriyorum sanirim. Perde bile çatır çutur ediyor. Hadi ben kendimi duşla, topraga baslakla falan nötrlerim de bu eşyalar nolacak?
0
memetemmiyirahatbirakin
(26.01.16)
Çarşaflar pamuklu mu? Her tekstil statik elektrik tutmaz.
0
hasmetizm 2046
(26.01.16)
sen onlardan alıp toprağa aktaracaksın kendi vücudunla, 1-2 seferde biter zaten yeni bi yüklenme olmazsa.
0
safepassage
(26.01.16)
Bende de bir haftadır aynı. Anyon, katyon gibi, trafo gibi geziniyorum. Bu havada toprağa da basılmıyor. Halıya aktarabilirsin, çıplak ayakla halıya basınca biraz boşaltıyor. Bir de büyük saksılar varsa, onlar da birazını alabiliyor. Musluğa dokunmak da işe yarıyor, ilk başta çarpsa da alıyor bir şekilde. Toprağa basamayınca bunlar geçici çözüm olabiliyor. Dediklerimin kaynağı yok ama bende işe yarıyor. Araştırayım bunu

Ek olarak soba, kalorifer, vb. evin havasını kuruttuğundan da olabilir. Evde şöyle suluklar işe yarıyor,
www.keyfisepet.com
Bunun dışında, ıslak bir havlu da odaya asılabilir.
Ek olarak, cildin kuruluğu da etken oluyor kış günü. Kremlenmek gerek bol bol.
0
aychovsky
(26.01.16)
ben de aynı dertten muzdaribim. tv, kapı kolu, araba ve bir insan farketmiyor. çatur çutur çarpıyorum valla. işte bunlar hep şehir hayatı.
0
kumulatifvergimatrahi
(26.01.16)
giydiğiniz kıyafetler yün ağırlıklı ise hareket ettikçe bile elektrik yüklenirsiniz. Bu da dokunduğunuz yerlere elektrik atlaması yapar. Topraklı ayakkabılar falan oluyor, ondan alınabilir belki.
0
safepassage
(26.01.16)
(23)

Bir sevgilinin böyle davranması ne anlama gelir

neil manke
bahsedeceğimiz kişi bir kadın.5 aylık ilişki boyunca sizinle 1 fotoğraf bile çekinmedi, fotoğraf çekinmeyi talep ettiğinizde "fotoğraf çekinmeyi sevmiyorum" bahanesiyle reddetti,sadakatsizliklerine şahit oldunuz, sizden gizli başkalarıyla flörtleştiğini kesin olarak öğrendiniz,sosyal medyaya sevgili
bahsedeceğimiz kişi bir kadın.

5 aylık ilişki boyunca sizinle 1 fotoğraf bile çekinmedi, fotoğraf çekinmeyi talep ettiğinizde "fotoğraf çekinmeyi sevmiyorum" bahanesiyle reddetti,

sadakatsizliklerine şahit oldunuz, sizden gizli başkalarıyla flörtleştiğini kesin olarak öğrendiniz,

sosyal medyaya sevgiliyle birlikte fotoğraf koymak konusuna "erkek arkadaşım olduğunu herkese duyurmak mantıksız geliyor" diye yorum getirdi.

sizce ne anlama geliyor bunlar?
0
neil manke
(25.01.16)
yedek koleksiyoncusu yenge.
0
devilred
(25.01.16)
seninle oyalanıyor. kendine saygın varsa dön arkanı git.
0
zgrydn
(25.01.16)
Sen de ne anlama geldiğini biliyorsun kardeş.
0
funl
(25.01.16)
seni sevmediği anlamına geliyor. bence terk edilmeden sen terk et.
0
cekilmis gayfe
(25.01.16)
tosunpasa
(25.01.16)
Eğer hala sevgiliyseniz geçmiş olsun. 5 ay böyle birine katlqnmak büyük başarı.
0
steve rogers
(25.01.16)
sevgili olduğunuzu size kim söyledi=?
0
KaraSakall
(25.01.16)
Sosyal medya dışında bana birini hatırlatıyor çok yakından... Bunların hepsi mi aynı olur lan... Hatta sosyal medya kısmını başka bi hatunla yaşamıştım o da yalan oldu aq.
0
bigbadabum
(25.01.16)
fotograf "cekinmek" diye birsey olmadigi anlamina geliyor.

yandan bakinca "ayrilin... kopun da gelin..." anlamina da geliyor.
0
e haliyle
(25.01.16)
Fotoğraf çektirmeyi gerçekten sevip sevmediğini facebooktan, instagramdan anlarsın. Hiç fotoğrafı yoksa doğru söylüyordur. Benim de olsa kesinlikle fotoğraf çektirmem.

Normalde fotoları var ama senle yoksa, kısmeti kapanmasın diyedir. Kız da güzeldir ha şimdi.
0
mandalina kokusu
(25.01.16)
Sadakatsizliklerine şahit oldum dedikten sonrası boş.
Her şeye bahane bulunabilirdi ama bu işi bozar. Yol ver bence.
0
dijalli
(25.01.16)
yol verme bence, zorla. 'bu hesaba bizim bi fotografimizi koy' de, flortlestigi icin sosyal medya hesaplarina ve telefonuna bak, sifrelerini iste. rengini belli eder zaten
0
icim urperiyor
(25.01.16)
gerçekten fotoğraf paylaşmayı sevmiyor olabilir böyle insanlar da var kendimden biliyorum çok garip değil tek konu bu olsaydı cevap bu kadar olurdu, ama flörtleştiğini öğrendim diyorsanız ve kendi fotoğrafları varken sizinle yoksa fazla anlam aramanıza gerek yok daha iyisini bulana kadar sizinle görüşüyor demektir.
0
pamuk helvalar cebe
(25.01.16)
sadakatsizliği çıkarırsak ben de böyleyim. bir anlama gelmiyor. tercih meselesi. ama sadakatsizlik ayrı bir mevzu. o tek başına yeterli bir hüküm vermen için. diğer konuları bunun yanına ekleyip de o anlayıştaki kişileri aynı kalıba koymaya gerek yok. senin eğilmen gereken tek konu o sadakatsizlikler.
0
kül
(26.01.16)
Sana aşık olduğu anlamına gelir tabii ki.
0
arnold schwarzeneger
(26.01.16)
Fotoğraf konusu çok belirleyici değil. Ben de sosyal medyaya fotoğraf koymam; meslektaşlar, öğrenciler, hocalar, abuk subuk görüşülmeyen ilkokul ve ortaokul arkadaşları, akrabalar ve kel alaka birçok insanın ekli olduğu ortama "Bakınız, ben iki sene önce şu adamlaydım, biz ayrıldıydık. Bir süredir de artık bu adamlayım" diye yayın yapmak istemem. Erkek arkadaşımı tanıtacağım kişilerle zaten tanıştırırım, daha tüm ailenin haberi yokken sosyal medyadan duyuru yapmam. Hani, evlenilir ise falan "Ahan da bu da koca olüyür" diye bir şey olur belki de, erkek arkadaş için fotoğraf koymam. Özel hayatımı yayın yapmayı sevmiyorum.

Buradaki sorun fotoğraf değil, hatta hüsn-ü kuruntu. Orada nal gibi bir "sadakatsizliklerine şahit oldunuz, sizden gizli başkalarıyla flörtleştiğini kesin olarak öğrendiniz" varken, sosyal medyaya fotoğraf koysa ne olur, koymasa ne olur.
0
aychovsky
(26.01.16)
buna sevgili demiyoruz, fuckbuddy diyoruz. daha fazlası değil.
0
dafuq
(26.01.16)
kilolusun sanırım? kışlık sevgili olmuşsun. nisana göte tekme
0
dieselsingle2
(26.01.16)
ilişki insanı değil. sadakat insanı değil.
ilişkiden beklentileri farklı.
0
whatyougetiswhatyoudid
(26.01.16)
sırasıyka 1. ve 3. mevzularda ona hak verebilirim keza bende yapı itibariyle aynıyımç
2.de ki sadakatsizlik mevzusuna odaklan bence. alelade birisi yazıyorsa kıza ve sen "görüşmeni istemiyorum" dediğin halde yavşak yavşak mesajlaşıyorsa güle güle demen lazım.
0
konskenkova
(26.01.16)
Biz ona "sevgili" demiyoruz.
0
ihanet kac kisilik
(26.01.16)
eski erkek arkadaşını yeniden istiyor, bu sebeple seni çok ortaya sürmek istemiyor.
0
shedracon
(26.01.16)
Daha iyi bir erkeği bulunca senden ayrılacak.
0
komando kani var bende
(27.01.16)
(5)

dandik ik sorusu içerir

devilred
şu yaşıma geldim, "bir şirketten en çok ne beklersiniz?", "nasıl bir yöneticiyle çalışmak istersiniz?" gibi dandik ik sorularına en içten ve belki de saf salak halimle hala "mutluluk", "saygılı, değer veren" gibi cevaplar veriyorum. on yıl geçti, bu konuda değişen gram şey olmamış bende. (ik denen d
şu yaşıma geldim, "bir şirketten en çok ne beklersiniz?", "nasıl bir yöneticiyle çalışmak istersiniz?" gibi dandik ik sorularına en içten ve belki de saf salak halimle hala "mutluluk", "saygılı, değer veren" gibi cevaplar veriyorum. on yıl geçti, bu konuda değişen gram şey olmamış bende. (ik denen dandik soru üretici grupta da gram değişiklik olmamış, o ayrı mesele.)

nası cevap vermeli böyle dandik ik sorularına yahu? içten olmayak mı? profesyonellik kaktırması altında nası bi samimiyetsiz cevap bekleniyor böyle sorulara? la o cevabı verirken benim ağzım burnum yamulur kesin, o kadar eğreti durur bende.

unutulan asıl soru: cevaplarım tuhaf mı la benim? bu cevapları verdiğimde bi değişik ifade oluyor yüzlerinde, böyle gülümsemekle acı çekmek arası bi şey, kendimden şüphe ediyorum o zaman "galiba çok garip bi şey söyledim" diye asghasfd.

büyük not: içinde amatörlük coşkusu taşımayan profesyonelliği seveyim(!).
0
devilred
(25.01.16)
Çok uç veya soruyu soranın özellikle istediği cevapları vermediğin sürece ne söylediğini bir önemi yok. Uç cevap vermemek elinde ama soruyu soranın ne istediğini bilemezsin, o yüzden içten cevap ver; en azından samimiyetinle artı puan alma ihtimalin olur.
0
baba jo
(25.01.16)
doğru cevaplar şu şekildedir.

şirketten ne beklersin? maaş zamanında yatsın sigorta vs. sorun çıkmasın.

nasıl yönetici? fark etmez çok eziğim herkese uyarım.
0
abstracteur de quintessence
(25.01.16)
baba jo'ya katılıyorum, tek bir doğru cevabı olmadığı gibi senin içinden geleni yansıtması önemli. Belki biraz daraltabilirsin. Örneğin, mutluluksa seni ne mutlu eder? "Yaratıcılığı baltalamamaları, fikir belirtmeyi destekleyici bir ortam, ekip çalışmasının desteklendiği ama bireylerin de gelişmesine uygun ortam sağlayan bir yönetici beklerim" gibi şeyler söylerdim ben.
0
aychovsky
(25.01.16)
@aychovsky

bu gibi cümleler benim ağzımı yüzümü yamultacak olanlar zaten :/ böyle cümle kuran kimsenin samimi olacağını düşünmüyorum ama bir insanın çalıştığı yerde mutlu olmasının çok önemli olduğuna inanıyorum. mutluluk dediğimde işe dair bir mutluluk tabii o, özel yaşamı içermiyor ve tek taraflı da değil, karşılıklı memnuniyet lazım diye belirtiyorum.
0
🌸devilred
(25.01.16)
emege kiymet versinler, bu ilki.

cozume istekli ve ortak olsunlar, bu digeri.

soruyorlar mi bunlari, ya?
0
e haliyle
(25.01.16)
(21)

Salam sucuk sosis

la noix
Who islenmis et urunleri ile ilgili aciklama yaptigindan beri bu ucluden inanilmaz tiksinmeye basladim. Daha onceden bilmiyor muydum? Biliyordum. Zaten senelerdir salam sosis yememistim ama sucuklu yumurta kalbime giden yoldu. Sucuktan da tiksinir oldum iyi mi?Visne suyu da icemem mesela cunku 20 se
Who islenmis et urunleri ile ilgili aciklama yaptigindan beri bu ucluden inanilmaz tiksinmeye basladim. Daha onceden bilmiyor muydum? Biliyordum. Zaten senelerdir salam sosis yememistim ama sucuklu yumurta kalbime giden yoldu. Sucuktan da tiksinir oldum iyi mi?

Visne suyu da icemem mesela cunku 20 sene once falan tortusu agzima gelmisti

Bi de super size me'yi izledikten sonra 4-5 ay fast food yememistim

Var mi sizin de boyle takintilariniz?
0
la noix
(25.01.16)
Aynen! Yeme öyle şeyleri. Ben en sonunda vegan oldum. Daha da iğrenç şeyler söyleyeyim. Artık insanlar ölünce hemen çürümüyorlar! Koruyucu katkı maddeleri artık vücüdumuzda da var. Toprakta uzun süre geçirdikten sonra ölüler çürüyormuş!
0
Traveller
(25.01.16)
bende yok. sosisi kokusu yüzünden pek sevmem, ona rağmen bi tavaya atıp kızarmaya başladığı andan itibaren canımın içi olur. bebeyim. salam saçmasapan bi ürün bence, o yüzden tercih etmiyorum. tadını sevsem onu da yerim. sucuk bahsini ise hiç açmayalım. peptik ülserim var, üst üste iki gün baharat yesem midemin kanadığını hissediyorum ama beni sucuktan ve turşudan vazgeçirebilen olmadı. olmayacak da. SUCUK FTW. "oğlum saçmalama, seni sevenleri düşün" demeyin. sucuk > herkes
0
der meister
(25.01.16)
var tabiki. salam sucuk sosis yemeyeli yıllar oldu. taze sıkılmış olsa bile meyve suyu içmem. şekeri çikolatayı çok azalttım. yumurtayı sadece free range alıyorum. sütü sadece günlük süt. yoğurdumu kendim yapıyorum. sadece zeytinyağı ve tereyağ kullanıyorum. tereyağını da kayınvalidem yapıyor o da doğal yani.
0
sta
(25.01.16)
bu mantikla hicbir sey yememek gerekiyor.

organik tarimla ugrasan tanidiklarim oldu, bahceden koparilan bir sey ile markette buldugum bir sey arasindaki farklari farketmek zor degil. her türlü tonlarca katki maddesi tüketiyor, dogal bir sey neredeyse tüketmiyoruz.

sekerli herhangi bir seyde seker kalmadi zaten artik, iceceklerin cogunda ne oldugu mechul. islenmis yag ve islenmis et, zaten apayri bir konu.

savasmiyorum ben artik. makul ve iyi olduguna inandiklarimi yiyorum, ama eger dogalina inersem acliktan ölürüm.
0
aynadakiyabanci
(25.01.16)
kesinlikle hak veriyorum, fakat fabrikasyon olmayan ürünlere yanaşmadan ne kadar uzun yaşayabiliriz ki.?
0
mert adam
(25.01.16)
Ben zeytinyağı ve tereyağı konusunda takintiliyim. Eve kesinlikle margarin sokmuyorum. Salam sosis zaten et yemediğim için yemem. Fast foodlarda kırk yılda bir balık burger yerdim, ondan da midem bulandı. Yıllardır o zincirlerden patates kızartması bile yemem.

Süt ve yoğurt konusuna çözüm bulamadım bir tek.
0
fraise
(25.01.16)
geçen ay cafede yediğim ayvalık tostunda zehirlendim artık yemiyorum daha önce de zehirlenmiştim sosisten. bana ders oldu.
0
tirt star
(25.01.16)
Ya benimkinkn saglikla ilgisi yok. Bilmeyenler vardir belki, doktorum. Yani oncesinde de biliyodum ne saglikli ne degil. Niye bilmem ama tiksindim bi anda. Takinti gibi

Dun mesela pizza soyledik salamli olandan 1 dilim yedim onu da cikarmamak icin zor tuttum kendimi :/

Gecen ay ispanya'daydik. Chorizo falan yerdim onceden simdi ne chorizo ne jamon, yiyemedim. Gebeyken bile jamon yemis kadinim ben :p

Sucuklu yumurtayi sevmeyi ozledim!
0
🌸la noix
(25.01.16)
kola da içiyorum
salam sucuk sosis de yiyorum oldukça sık.

bilmiyorum yani her besine böyle bakarsanız evde üretip yetiştirmedikçe bence hiçbir şey yiyemezsiniz. bana fazla geliyor bunlar. bahsedilmeyen kim bilir nelerin içinde ne vardır ne şekilde yapılıyordur? sosisi salamı kesince halloluyor mu acaba?
0
kirazıseviyorum
(25.01.16)
yok. çöp versinler, eti çiğ versinler yerim tiksinmem. yiyecekleri aldığım yerlere dikkat ediyorum. param yoksa da ucuzuna, adisine kaçmıyorum, almıyorum. çünkü ona bakarsan ne meyve ne sebze yememen lazım. her şeyde bir şey var.
0
rayde
(25.01.16)
he bir de ekstradan tavuk çok severdim ben. tavuk döner olsun tavuk yemeği olsun tavuklu herhangi bişi farketmeden yerdim. ama şimdi bi tiksinti geldi. geçen yedim tüm gece sanki çıkartacakmışım gibi geldi. midem almıyor artık tavuğu.
0
sta
(25.01.16)
Okurken duyuruyu ben yazdim sandim bir an. Ben hic et yiyemiyorum ki onceden hapur hupur tuketirdim simdi markette gordugumde bile midem bulaniyor. Bundan 7-8 yil evvel tavuktan tiksinmistim bir arkadasim saolsun sonra aramiz duzelmisti ne oldu bilmiyorum yine yemiyorum.Isin garibi canim da istemiyor.Sakatat hic yemem istesemde yiyemem annem yaparken bile kacardim evden. Bir de ekmegin icine dayanamam agzima kucucuk gelse ogurmeye baslarim cocuklugumdan beri boyle hele islaksa falan kesin kusarim iyyy tuylerim diken diken oldu suan.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(25.01.16)
sucuk dısında yemem. hele piliç salam derseniz kusarım direkt. ama sucuk baska guzel... sucuk can....
0
anonymice
(25.01.16)
Kaliteli olduğuna inandığım firmalarınkini ve de ev yapımı sucuğu yerim. Ama salam ve sosis saçma geliyor. Hayvanda o renkte et yok arkadaş, mümkün mü öyle bişeyin kimyasal olmadan olması?
0
mozarello
(25.01.16)
şöyle bir takıntısı olan biliyorum gıda mühendisi ve çevre mühendisi 2 kuzenim var, gıdacı zaten içinde olayların da çevreci olan da fabrika denetimine gittiğinden biliyor kısaca paketli hiçbir şey almamak lazım, almayın diyorlar bize, çocuklar öyle bir tiksinmiş ki, dışarıdan yemek yiyemez haldeler. çevreci olan zaten güzel yemek yapardı, bi yerden sonra evlendi hatun yapsın diye :P bilmiyorlar mıydı biliyorlardı ama demek görünce daha farklı. seninki de DSÖ deyince daha farklı olmuş :) bilip yapmadığımız pek çok şey gibi bu da galiba. (doktorun dediğini yap, yaptığını yapma)

benimki pek tiksinmek de değil (ne bulsam yerim aslında) bazı şeyleri zaten hiç yiyemedim (hazır yoğurt mesela ben 32 yaşındayım daha 2 kase yememişimdir) bazılarını da yaş ilerledikçe yiyemiyorum. fast food burger filan zaten ömrümde yemedim, pizza da pek yemem, konyalıyım etli ekmek hepsini döver bence. damak tadı meselesi. daha bi böyle geleneksel bir yanım var benim. fakat çocukken kolaydı meyve suyuydu içerdim, gofret neyim yerdim mesela şimdi şekeri hem çok tatlı geliyor hem bir tuhaf geliyor ve tüketemiyorum çikolatayı kilo kilo yerdim, artık çok az yiyorum. ürünlerdeki değişiklikten mi bendeki değişiklikten mi bilmiyorum. kola içsem kusacak gibi oluyorum.

ama bak hala pattes kızartıyorum ve sucuklu yumurta yapıyorum bakalım bunlar nereye kadar gidecek.
0
niye ama
(25.01.16)
ben genelde çiğ tüketiyorum sucuğu. bir ikincisi hangisi daha yağlı ve yumuşaksa onu yiyorum. daha ziyade kasaba yaptırıyorum sucuğu.

açıkçası içindeki katkı maddeleriyle hiçbir sıkıntım yok. tadını güzel yapıyorsa konulabilir bana göre. 30 yaşımdayım, bıraksalar çiğ et yiyeceğim; böyle şeyleri asla takıntı yapmam. mevzu bahis et olunca gözüm dönüyor.

organik ürünleri sevmiyorum ben. endüstriyel olayı her zaman daha cazip geliyor. şu ana kadar en ufak bir etkisini de görmedim. hamd olsun bünye sağlam demek ki.
0
mermize
(25.01.16)
care pastirma:)
salam sosis zaten cok sevmem, sucuk severim ama nadir yerim, iyi markadan yerim. bir de simdi burgerlere bacon yerine koyduklari kuru ey var ya, onu seviyorum ama o da nitratla islem goruyor galiba. ayni sekilde japon mutfaginda nitratla isleme cok yapiyorlar.
tembel bir insan oldugumdan cok iyi yemek yapmama ragmen disaridan daha cok yiyorum ama hep guvenilir yerlerden yemeye calisiyorum. cunku butun icerik beni kuskuya dusuruyor.
misal bu pazar yine brunch a gittik, bir kere o pazar brunchlarinda hep salam dahil ediyorlar ya, onu koymayin diyorum, onun yerine tae biseyler istiyorum, salatalik, domates vs gibi. fakat benim birsey secmem hep sorun oluyor. cunku yumurtali birsey istesem, acaba yumurta organik mi? bitkisel yem ile mi beslendi? serbest dolasan tavuklarin yumurtalari mi? sonra sucuk varsa menude acaba hangi marka? ekmek varsa hangi ekmek? mayasi ne? unu ne? yani sorularin hepsi birbirini kovaliyor, caydan kahveye tuzdan bibere sonsuz sayida soru sorabilirim garsona fakat elime ne gececek? bir kere turkiye'de hizmet sektorunun cogunlugu yalan soyluyor, kac kere sahit oldum. onun disinda hersey iyi marka olsa bile hazirlanma kosullari guvenilir degil, zira turkiye'de yemek sektorunde calisanlar icin zorunlu egitim yok, yemek hazirlama ve saklama konusunda bilimsel bilgi mevcut degil. bu da bir yana ahlak mevcut degil. restoran iyi olsa bile, garsonun birazonce yere dusmus ekmegi iceri geri gitmeye usendiginden tekrar ekmek sepetine atmayacagina ben guvenemiyorum.
valla iste yazdikca ortaya cikiyor, fakat yiyorum disarida, bir yandan bunlari dusunuyor, bir yandan da tembellikten dolayi hep disarida yiyor hem de eve soyluyorum.
0
mavicorap
(25.01.16)
%100 değil ama büyük oranda yememeye çalışıyorum. Yemeğimi kendim yapıyorum. Arada kahvaltıda sucuk kaçamağı oluyor ama o da yılda 3-4 defa falandır. (Gerçi şimdi sen deyince deli chorizo istedim) Fast food alışkanlığım yok yıllardır. Olabildiğince organik almaya çalışıyorum. Kolam yok, hatta ayran ve sudan başka haftada bir salep içiyorsam o.
0
aychovsky
(25.01.16)
baştan söyleyeyim, 59 kiloyum.
salam, sucuk sosis yedim eskiden şimdi yemiyorum, belki güvenilir sucuk bulursam yerim.
(lokasyon ve para anlamında) imkânım olmasına rağmen bu güne kadar hiç hamburger, çiğ köfte, bardakta süt mısır, pizza, midye, sokak pilavı yemedim.
kola da içmiyorum 6 yıl olmuş, arada fanta [kola değil bu meyveli gazoz :)], maden suyu...
yapılışını görsem lahmacunu da bırakabilirim.
0
g7mor
(25.01.16)
Salam ve sosis yemeyeli epey oluyor. Orvital dışında tavuk yemiyorum. Ürünlerin paketlerini inceliyorum, glikoz şurubu varsa kesinlikle almıyorum. Zincir burgercilerden kesinlikle yiyecek almam, ille de yiyeceksem Nusret Burger tarzı yerleri tercih ederim. Bir de m&m'i bıraktım bağımlılık yapıyor :)
0
Lethe
(25.01.16)
Salam, sosis oldum olasi sevme!. Sucuk severim, onu da kaliteli marka almaya calisiyorum, nadir tuketiyorum.

Amerikan fastfood yemeyeli yillar oldu. Fast food yiyeceksem doner yiyorum. Hamburger istersem, iyi bir hamburgercide yemeyi tercih ediyorum.

Hazir meyve suyu icmiyorum, kola da cok nadir tuketiyorum.
0
kint
(25.01.16)
(4)

Uyanamamak

dahiliye naziri
Arkadaşlar benim uzun zamandır muzdarip olduğum bir durum var oda uyanamamak, geç yattığım zamanlar tama diyorum olm geç yattın tabi uyanamazsın ama erken yattığımda bile hiç bir şekilde erken kalkamıyorum. Geç yattığım meselesinede gelirsek arkadaşlarımla aynı saatte uyusak bile onlar istediği saa
Arkadaşlar benim uzun zamandır muzdarip olduğum bir durum var oda uyanamamak, geç yattığım zamanlar tama diyorum olm geç yattın tabi uyanamazsın ama erken yattığımda bile hiç bir şekilde erken kalkamıyorum. Geç yattığım meselesinede gelirsek arkadaşlarımla aynı saatte uyusak bile onlar istediği saatte aslanlar gibi kalkıyorlar ancak ben ne yazıkki alarmın sesini bile duyamıyorum :/. evde kaldığım zamanlar annemlen babam duyup geliyor alarmı ama bende tık yok bunu nasıl yenebilirim yardımınıza ihtiyacım var :/
0
dahiliye naziri
(25.01.16)
ben de ayni dertten muzdaribim. uykunun verimini arttiran ilaclar varmis sanirim. 6 saat yetiyor kendi kendine uyaniyosun hatta
0
diego de almagro
(25.01.16)
@diego de almagro hiç kullandınız mı peki?
0
🌸dahiliye naziri
(25.01.16)
Tahıl ve şeker tüketimini kes. Yatak odanı uykudan önce havalandır.
0
arnold schwarzeneger
(25.01.16)
Sleep cycle uygulamasını kur. Uykunu optimize edip seni uykunun en hafif yerinde uyandırmaya çalışıyor. Spor, şekersizlik, hava, vb. hiç işe yaramadı bende ama bu uygulama birazcık yaradı.

Ben iki alarm kuruyorum. Biri sleep cycle'ın alarmı, diğeri odanın diğer köşesindeki saat. O saat çalınca da gidip kapatıp geri uyuyorum, hatta gidip kapatıp geri uyuduğumun farkına bile varmıyorum. Ama Sleep cycle ile biraz daha uyanabiliyor gibiyim.
0
aychovsky
(25.01.16)
(16)

senden iyi baba olur iyi koca olmaz

baba jo
günaydın sabah şekerleri!bi vakit duymuştum bu sözü, boş konuşmayan bir karşı cinsti, o zaman çok dikkat etmemiştim. dün aklıma geldi ama soramadan uyumuşum askljda. nasıl değerlendirirsiniz bu sözü? bana çok olumsuz gelmedi, sorumsuz manasında değil neticede. iyi baba kötü koca diyince kafamda pek
günaydın sabah şekerleri!

bi vakit duymuştum bu sözü, boş konuşmayan bir karşı cinsti, o zaman çok dikkat etmemiştim. dün aklıma geldi ama soramadan uyumuşum askljda.

nasıl değerlendirirsiniz bu sözü? bana çok olumsuz gelmedi, sorumsuz manasında değil neticede. iyi baba kötü koca diyince kafamda pek bişeyler oluşmuyor, neticede belirli bir amaçla söylenmiş, kötü bişey mi bu?
0
baba jo
(25.01.16)
yani demek istemiş ki sen baya piçsin, karını falan çok sallamazsın aldatabilme, takılma ihtimalin yüksek, ama içinde bi yerlerde bi sevgiye açlık var, onu da eşine değil de çocuğuna gösterirsin. ben bunu anladım. ve sanki bu bi tespitten çok hizaya sokma cümlesi gibi.
0
baharat
(25.01.16)
iyi koca olmadan nasıl iyi baba olunur, o da ayrı mesele. çocuk sonuçta babayı da model alıyor ve iyi koca olmayan her babanın evladı maalesef ömür boyu o izi üzerinde taşıyor.
0
dessy
(25.01.16)
Cocugunla ilgilenirsin ama karin iyi mi, bi gezmeye gotursen mi dusunmezsin, gözün dışarda olur, karina bi çiçek almak aklina gelmez, ev islerinde yardim etmezsin, kadin ihtiyaci olduğunda yanında seni bulamaz, birine ihtiyac duydugunda aklina ilk gelen insan sen olmazsin bu yüzden de bol beddua alirsin.
0
instant crush
(25.01.16)
İyi koca olmadan iyi baba olmak çok zor. Çocuklar kendilerinin ne kadar sevildiği kadar anne-baba kavgalarından etkileniyorlar ve iyi anne-baba ilişkisi olmayınca o evdeki gerginlikten dolayı yeterince sevilseler bile o sevgi verimli olmuyor, çocuğa anlamlı gelmiyor.

O da sana "Çocuğunu çok seveceğini ve iyi bakacağını biliyorum ama beraber olduğun kadın senin için o kadar da değerli olmayacak, evliliğin iyi olmayacak" demiş. Bence "Senden uzak durmam lazım" demiş, senden ona yar olmayacağı gerçeğini kabullenmiş.
0
aychovsky
(25.01.16)
bu kadar sövmüş olabileceğini sanmamıştım ya la :(
iyi koca olamazsından kasıt bana ilgi göstermezsin, sürekli tartışırız, gözün dışarıda olur olmamalı aslında; öyle bir insan değilim, söyleyene piç gibi davranma durumum da olmadı. baharat'ın dediği sevgiyi çocuğa yönlendirme mantıklı diyeceğim ama çocukları da çok sevmem hani.
demek ki beni yanlış tanımış ya da yarattığım intibanın farkında değilim. ya da belki gerçekten öyleyimdir :/
0
🌸baba jo
(25.01.16)
senin pompan iyi olmaz diyor.
0
straples
(25.01.16)
Stparles+1 "Ten uyuşmalığımız var ama genlerini taşıyan bir çocuk fena olmaz" gibi geldi bana da nedense... Yakışıklı değil ama sempatiksin muhabbeti gibi.
0
lcha
(25.01.16)
ahuahuahu son iki cevap doğru gibi.
şaka bir yana ayça haklı
0
Frederick Co
(25.01.16)
bence eğlenilecek değil evlenilecek erkeksin demek istemiş. beş sene daha hayatını yaşayacak sonra senin gibi tiplere yamanacak.
0
sen git ben geliyorum
(25.01.16)
Bir arkadaşımın eski kocası tam öyleydi. İyi koca olmaz ondan. Karısına iki çift güzel laf etmez ama görev adamı; çocuğun derslerini takip eder, oturur çocukla konuşur, hafta sonu aktivitesi yapar (çocukla). Karısı ise bu resmin içine girmeye çalıştığı zaman ya direkt reddedilirdi, ya da uyumsuzluğu yüzüne vurulup hevesini kırardı.
0
SiyamkedisiZorro
(25.01.16)
tamamen farklı bir şeyi kastetmiş de olabilir ama ben bu lafı duysam bayağı bozulurdum, açık konuşayım. abi bak benim gözümün önüne şuradaki adam geldi bunu okuyunca: cdn.meme.am

böyle işte dümdüz bi adam tamam mı. çocuklarıyla ilgilenir, belgesel izlerken portakal soyar, çalışır, evi çekip çevirir, uyumlu bir insandır ama genç bir kadın yahut herhangi bir yetişkin ilişkisi için kesinlikle çok sıkıcı ve ot biridir. muhakkak sen de görmüşsündür bahsettiğim tipte adamlar. eşleri daha baskın olur. bunlar mıymıy, age of empires'taki köylü gibi "oduncu, yaparım" diyen, çok basit ve karizmanın zerresini içermeyen adamlardır. yanlış anlaşılmasın, ben "erkek dediğin masaya yumruğunu vuracak" demiyorum. söylediğim şu: iki yetişkinin ilişkisinde, taraflar birbirini çekici bulmak zorundadır. bu tip adamlar eşlerini hiçbir zaman heyecanlandırmaz çünkü hiçbir olayları, özellikleri yoktur. kendi dünyalarında yaşarlar, oraya eşleri veya kendi seviyelerindeki herhangi biri de kolay kolay giremez.

benim gözümde böyle bir tip canlandı işte. o yüzden, birisi bana "iyi baba olursun ama iyi koca olamazsın" dese benim böyle bi tip olduğumu ima ettiğine inanır ve onu oracıkta skerdim affedersin öfkeli bi şekilde.
0
der meister
(25.01.16)
der Meister +1

iyi bir görev adamı olursun ama düz birisin renksizsin senle hayatımı geçiremem sıkılırım demek istemiş
0
KaraSakall
(25.01.16)
der meister olm seninki en kötüsü oldu lan :( pompan iyi olmazı tercih ederim valla, o ne lan öyle, kendimden tiksindim yeminlen. baskın bir karakterim var, bana pek yakın değil öyle bi baba olmam.

yalnız aklıma da direkt white bird in a blizzarddaki baba geldi, filmin sonunu da düşününce.. :(((

bu arada, bana bunu söyleyen kadın sevgilim ya da flörtüm değildi; karşı cins ve baba-çocuk diyince konu hemen oraya gitti tabii. yani bana alıcı gözle baktığını sanmıyorum, kendine göre şeetmemiştir bence.
0
🌸baba jo
(25.01.16)
Açıkçası "İyi baba ama iyi koca değil" kısmını düşününce, kadın olarak benim kafamda düzlükten daha değişik şeyler oluştu. Hatta bence düz pek de kötü bir şey değil; duruma göre düzden iyi koca olabilir ama daha çok dengesiz insandan iyi koca olmaz. Bunun da bir milyon boyutu var, hangi özelliğini düşündü, bilemeyiz. Belki de gözünde büyüttü de büyüttü. Örneğin, kişi aşırı kıskançtır, ilişkide boğar ama baba olabilir. Ya da bencildir, "Hep ben" der ama çocuklara karşı yüzü yumuşaktır. Ya da çok baskın karakterlidir, otoriterdir; bunun çocuk öyle davranılmasını istemiyordur. Bağımsız ruhludur, evci biri değildir, arkadaşları için sevgilisini ekebilecek biridir, kadının yanında ve evde bunalan, oturduğu yerde oturmayan bir tiptir; işte o kötü koca olur ama çocuğuna da iyi baba olabilir.
0
aychovsky
(25.01.16)
ya şimdi sonuçta bunu söyleyen kadın değişim istiyor mu istemiyor mu ben o kısmıyla ilgileniyorum. kadınlar hep istiyor.
0
baharat
(25.01.16)
tipikal bir kadin kiskancligi
cocuk olursa cocugu benden daha cok seversin, benle ilgilenmezsin anlamina geliyor.
0
baldur2
(29.01.16)
(6)

don't you worry

diffarensiyel
bunu "endişelenme!" anlamında kullanıyorlar galiba. aynı zamanda "endişelenmez misin?" anlamı da var değil mi? bunu her fiil için kullanabilir miyiz? hem soru hem de "şunu yapma" anlamında?
bunu "endişelenme!" anlamında kullanıyorlar galiba. aynı zamanda "endişelenmez misin?" anlamı da var değil mi?
bunu her fiil için kullanabilir miyiz? hem soru hem de "şunu yapma" anlamında?
0
diffarensiyel
(25.01.16)
Verdiğin vurguyla alakalı o. Ve evet her fiilde yapabilirsin, günlük konuşmada.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(25.01.16)
dont you worry
daha samimi, kendini sikma anlami var, dont worry about that derkense vurgu endise edilen seyde. dont you worry derken o kisinin uzerine dusuyorsun.

evet grammer olarak endiselenez misin anlamina da geliyor ama endiselenmez misin seklinde bir kullanim turkcede kac kere duydun?

her fiil icin kullanman uygun olmaz. hatta dont you x seklinde baska bir fiil kullanimi aklima gelmedi.
0
baldur2
(25.01.16)
Don't you mind?
Don't you agree?

Geldi aklıma.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(25.01.16)
sokakta konusulan ingilizcede dont you worry hic duymadim. kulaga cok acayip geliyor.
dont worry, merak etme, sorun yok, endiselenmeni gerektirecek durum yok gibi kullanilir.
0
150h2c50
(25.01.16)
Soru olarak sorulsa "Endişelenmez misin?" anlamına gelir gelse ama nasıl ki "I did do this" deyince dilbilgisi kayıyor ve cümlenin anlamı "Ama ben gerçekten bunu YAPTIM" gibi bir anlama bürünüyorsa "Don't you worry" de öyle. Bunu tüm fiillerle yapabilirsin, en çok yapılanı "Don't you dare!". Hatta "Don't you cry" diye şarkı bile var. Bu kalıbın en düzgün çevirisi "Sakın" olabilir. "Sakın ola ki endişelenme", "Sakın cüret etme" gibi çevirebiliriz.
0
aychovsky
(25.01.16)
dont you worry - endişelenme. ikinci dediğin de gramer olarak doğru olsa da bunu kullandığın yerlerde ilk anlamını kastedersin. her kelime böyle değil ama.

dont you agree? mesela sence de öyle değil mi anlamı taşır. literal çeviri her zaman 100% doğru olmayabiliyor.
0
eindaclub
(25.01.16)
(12)

Ruffles'tan çıkan bu şey normal mi?

pandispanya
Ne bu ya?
Ne bu ya?
0
pandispanya
(24.01.16)
tuketici hakem heyetine basvurmalisin.
0
bim tribi
(24.01.16)
O ne cidden ya? Yanmış cips desem değil sanki, tuhaf bir şey. Yediğim tek cips kırk yılda bir Rufflesdı. Onu da yemem artık.
0
fraise
(24.01.16)
Oeh artık. Yakında at falan da çıkar bunların içinden.

Çok yanmış bir cips falan olamaz değil mi? Tadına bak diycem de bakma bence.

Sosyal medyadan Ruffles'la ilgili heryer mail at, twit at, facebook'tan mesaj at. Uzun bir mail falan döşe.
0
winston insani
(24.01.16)
40 yılda bir yapacağım bir cips keyfim vardı onun da içine ettiler ya. Tadına baktım. Kömür gibi bir şey. Yanmış, iğrenç bişey. Başta idrak edemedim, aa cipsten ekmek çıktı dedim; sonra yok yeni bi cips heralde dedim. Mega taso gibi sandım. Sonra baktım alakası yok.
0
🌸pandispanya
(24.01.16)
bir yere şikayet et, ya da direkt ruffless a çok güzel bir mail döşe. muhtemelen yıl sonuna kadar bir daha ruffles a para vermezsin.
0
liriamer
(24.01.16)
Buradan aşırı yanmış bir cips gibi duruyor. Fritolay'indi galiba Ruffles, mail attığında ilgileniyorlar genelde.
0
aychovsky
(24.01.16)
taş yedirecekler insanlara.
0
hpkhga
(24.01.16)
hemen amerikan başkanı dahil herkesi devreyi sokun !
:)
daha fazla cips yeyip de sağlılığını bozmaman için allah'ın bir işareti bu bence.
0
titiraprap
(24.01.16)
topkek koymuşlar tuzlu kuru kuru gitmez diye
0
cekilmis gayfe
(24.01.16)
Geyiklenmeyin hemen. Toblerone'un içinden de garip bişey çıkmıştı, babam da "bu ne böyle içinden çıktı" yazıp, Toblerone'a göndermişti. Bi koli toblerone göndermişlerdi. Sene 95 filan.
BİR KOLİ TOBLERONE diyorum bak.

Bence yazın. Herkes şikayetini iletsin üreticiye. Bu örnek olsun. Bana çok iyi örnek oldu :)
0
neynep
(24.01.16)
twitter dan yaz hatta geçen gün birine daha çıkmış baya benzeri twitter.com
0
hıkmıkzık
(24.01.16)
"şikayetinizle ilgili sizinle iletişime geçebilmemiz için iletişim bilgilerinizi DM ile bize iletebilir misiniz?" kıllığını yapmak zorundalar mı ya. Geçmişsin işte iletişime, konuş ordan.
0
neynep
(25.01.16)
(4)

Bacağımın aşırı kuru olması?

elektr10
Ayak bileğimle dizimin arasındaki yer çok kuru ve acayip kaşınıyor. hatta bir bölümünü o kadar çok kaşımışım ki yara oldu. bunun tedavi yöntemi sadece kremlerle nemlendirmek midir? duş yaparken duş jeli kullanıyorum onu kullanmayı bıraksam mı acaba bacağım için?nedir önerileriniz?
Ayak bileğimle dizimin arasındaki yer çok kuru ve acayip kaşınıyor. hatta bir bölümünü o kadar çok kaşımışım ki yara oldu.

bunun tedavi yöntemi sadece kremlerle nemlendirmek midir? duş yaparken duş jeli kullanıyorum onu kullanmayı bıraksam mı acaba bacağım için?

nedir önerileriniz?
0
elektr10
(24.01.16)
Kisin benim de oyle oluyor. Bacaklarim kasimaktan yara bere icinde. Hatta bu aralar gobek kismimda kuruyor. Excipial hydro kullaniyorum. Biraz rahatlatti.
0
nick konusunda kararsizim
(24.01.16)
Bebe yagi da kullanabilirsin dustan ciktiktan sonra.
0
rayde
(24.01.16)
Dus jeli alerji yapmis olabilir bir sure dus jeli kullanmaya ara verip aradaki farki gozlemleyebilirsin. Sabun cok daha iyi bir temizleyici. Bebe yagi +1 yumusacik oluyor.
0
turuncu sufle
(24.01.16)
Benim kollarım kaşınırken doktor Excipial Lipo vermişti. Hydro ve Lipo iyi geliyorlar.
0
aychovsky
(24.01.16)
(1)

Turnutindan anlayan var mi?

sorunvar
Buraya bir makale yuklesek ve alinti orani i ogrensek sonrada hocaya versekHocada yuklese anlar mi yukledlgimizi ? Yada sistem hafizasina kaydedip calismada plagirism yuksek muamaelesi yapar mi?
Buraya bir makale yuklesek ve alinti orani i ogrensek sonrada hocaya versek
Hocada yuklese anlar mi yukledlgimizi ? Yada sistem hafizasina kaydedip calismada plagirism yuksek muamaelesi yapar mi?
0
sorunvar
(23.01.16)
Turnitin'in yaptığını yapan 3-5 farklı sistem var. Bu programlar, internetleri ve kendi veritabanlarındakini anlayabiliyorlar. Dolayısıyla, siz turnitin'e yüklerseniz ve hoca da Turnitin kullanıyorsa, aynı makaleyi yükleyince %100 benzerlik çıkar. Ancak, atıyorum, yüklediğiniz şey ödevinizse ve başında bir yerde isminiz yazıyorsa, yükleyenin siz olduğunu anlar zaten. Ya da sadece turnitin ile eşleşiyorsa, onun siz olduğunu düşünür. Siz Turnitin kullanıyorsanız ve hoca başka bir şey kullanıyorsa, zaten ruhu duymaz.
0
aychovsky
(23.01.16)
(2)

Bilimde ABD vs AB bakış açıları

ya ben lan neyse
yavuz dizdar bir videosunda bunların farklı olduğunu söyledi ama çok ayrıntıya girmedi. anladığım kadarıyla AB daha insan odaklıymış. Özellikle tıpta.Var mı bu konuda Türkçe kaynak yahut sizin görüşleriniz?
yavuz dizdar bir videosunda bunların farklı olduğunu söyledi ama çok ayrıntıya girmedi. anladığım kadarıyla AB daha insan odaklıymış. Özellikle tıpta.


Var mı bu konuda Türkçe kaynak yahut sizin görüşleriniz?
0
ya ben lan neyse
(20.01.16)
genelleyemezsin. turkiye'dede muthis insanlar var. sadece gerekli ortam yok.

mesela: 22 yil once soyle efsane bir belgesel varmis.

www.youtube.com
0
mayeskuel
(20.01.16)
AB ve ABD sistemi birbirine göre bayağı farklı. ABD'deki fast food kültürü bilime de işlemiş durumda. "Kısa zaman içinde ürettin, ürettin. Üretmezsen yoksun" anlayışı yaygın. Bu da kültürün şu kısmı ile çelişiyor. Normalde bir iş yapılacak, diyelim ki yol yapımı. Uzuyor da uzuyor ama bitince kalitesinden emin olabiliyorsun. Akademide aynı kaliteyi daha hızlıya bekliyorlar. Avrupa o konuda biraz daha dağınık. Genelde de ABD sistemini sevmiyorlar; genel Avrupa burnu büyüklüğü bu konuda da yaygın. Çalışıyorlar ama "Uzun vadede çıksın, düzgün çıksın. Hızlı bilim düşünmeyi engeller" mantığı ile. Disiplinler arası çalışma Avrupa'da daha yeni ve yer yer oturmuş, yer yer oturmamış bir kavram.

Bunun dışında, ABD'de bir yerde doktorayı bitirdiğinizde ne kadar başarılı olursanız olun, hemen o okulda kalamazsınız. Mutlaka en az 3-5 sene başka bir kurumda çalışmanız gerekir. Bunun için de ortam hazırdır. Aynı ayarda birçok üniversite vardır, biri olmazsa diğeri olur. Avrupa'da 10 yıl öncesine kadar kendi öğrencisini kendi yetiştirme ve usta-çırak ilişkisi vardı. Şu anda ülke ülke, hatta üniversite üniversite değişen, karışık bir sistem var. Almanya'da kalamıyorsunuz ama İspanya'da mutlaka oranın mezunu olmak gerekebiliyor. Bazı ülkelerde bunun altyapısı var, örneğin, mezun olduğunuzda aynı ayarda çalışabilecek başka bir üniversite bulabiliyorsunuz; bazı yerlerde bulamıyorsunuz. İki sistemin getiri-götürüleri var, bunu bir ara ayrıca açayım.

Bunun dışında, Avrupa'nın tembel ülkeleri ve çalışkan ülkeleri de var; ancak, ABD kadar üretken olamadığı alanlar oldu. ABD'nin hızlı bilimi bol bol sonuç doğurunca, Avrupa panik yaptı ve "Uzun süre olunca da ne çıkacağı belli değil, biz de süreci hızlandıralım" dediler ve Avrupa genelinde Bologna Süreci'ni başlattılar. Bologna Süreci standardizasyona yönelikti, böylece farklı ülkedeki iki üniversitenin eğitim kalitesi karşılaştırılabilir olacaktı ve verilen eğitimde bir kalite eşiği belirtilecekti. Ancak Avrupa üniversitelerinin yukarıda anlattığım bir iki yönü ortakken, üniversite kültürü olarak oldukça farklılar. Dolayısıyla bu standardizasyon biraz kırkyama gibi oldu. Bazı parçaları uydu, bazı parçaları uymadı. Bazı üniversiteler "Biz Bologna Süreci'ne uyarak, daha önceden yüksek belirlediğimiz kalite standartlarımızı düşürmek istemiyoruz" dediler. Ayrıca üniversitelerde bu kadar farklı kültürün oluşu ile standartlaşmaya gidilişinin köklü kültürleri öldürdüğü tartışıldı ama dandik üniversitelerde de birtakım kalite artışları yakalanmaya çalışıldı.

ABD üniversitelerinin mezunlarının oraya buraya, ülkenin dört bir yanındaki üniversitelere dağılarak iş bulması sonucu, üniversitelerdeki kültür genellikle standart ve her şeyin ölçümü şu: "Üniversiteye ne kadar para kazandırıyorsun" Yaptığın şeyi satamıyorsan ve üniversiteye para kazandırmıyorsa anlamı yok, çünkü projelerinin kazandırdığı para kadar laboratuvar kurabiliyorsunuz. Devlet desteği yok veya olduğunda sınırlı. Asistan maaşları, laboratuvar harcamaları, vb. okulun cebinden çıkıyor. Eğer bunları finanse edemezseniz, bölümünüz çalışmıyor. AB bu konuda biraz daha insan odaklı, "Çalışsınlar, bir şey bulunca bir gün para getirir yaklaşımı" daha yaygın. Tabii ki son yıllardaki Amerikalılaşma politikasından bu da etkileniyor, her yerde değil.

ABD'de konferanslar akademik işçi pazarıdır; her doktora mezunu ya da mezun olması yaklaşan kişi konferanslarda kendini satmaya çalışarak iş görüşmesi bulmayı amaçlar. Bu nedenle, çalışmalar çok seçici olmaz. Çoğunluğu özet kabul eder, tam metin istemez. AB'de konferanslar biraz daha niş'tir. Konunun profesörlerinin network'ünü geliştirmeyi amaçlar. Biraz daha seçicidir AB konferansları, hakemler daha ciddi ve eleştirici olurlar. Şöyle diyeyim; yaptığınız çalışma kötü ise AB konferanslarına katılmadan reddedilirsiniz genelde; ABD'deki konferansa çağrılırsınız ama orada sunarken acımasız olurlar.

Avrupalı profesörlerde hobiler yaygındır. Hobi derken "Film izlemeyi, kitap okumayı severim" ayarında değil; "Film kulübünde şöyle yaparım", "Şu dergide bir köşem var" derecesinde hobileri vardır. Yaşamın o kısmına önem verirler birilerini değerlendirirken. ABD'de de profesörlerin hobileri olsa bile, yeni mezunu yolunmuş tavuğa çevirdiklerinden böyle beklentileri olmaz pek.
0
aychovsky
(21.01.16)
(9)

torrent mi ? sinema mı?

steve rogers
öyle bir zamanda yaşıyoruz ki daha vizyona girmeyen veya vizyonda olan filmler tatmin edici bir görüntü kalitesiyle torrentte yerini alıyor.mesela x filmine gideceğim dediğimde 'yeaa o film torrentte düştü niye para vereceksin ki' diyen çok bilmiş ileri zekalıların sayısı çoğaldı son yıllarda.ben şa
öyle bir zamanda yaşıyoruz ki daha vizyona girmeyen veya vizyonda olan filmler tatmin edici bir görüntü kalitesiyle torrentte yerini alıyor.

mesela x filmine gideceğim dediğimde 'yeaa o film torrentte düştü niye para vereceksin ki' diyen çok bilmiş ileri zekalıların sayısı çoğaldı son yıllarda.ben şahsen artık rahatsız olmaya başladım bu insanların sinemaya gidenlere enayi gözüyle bakmalarına.siz ne durumdasınız?



not:yaşadığı şehire film gelmediği için torrenten izleyenler üzerine alınmasın.
not:eski filmler için torrent kullananlarıda dahil etmiyorum bu duruma.
0
steve rogers
(20.01.16)
ben torrenti eski filmler için kullanıyorum vizyonda olmayanlar yani.

güncel filmleri de sinemadan takip ediyorum.
0
tabanzabonanza
(20.01.16)
sinemia üyeliği aldım, henüz kullanmaya fırsat olmadıysa da önümüzdeki dönemde bolca kullanmayı düşünüyorum. dolayısıyla yeni filmelerde sinema. eski filmlerde torrent ama.
0
devilred
(20.01.16)
sinemanın yerini tutmuyor hiçbiri.
0
tescillimarka
(20.01.16)
Torrent'liğinden değil de, evde izlemeyi daha çok seviyorum ben. Özel efektleri, gözlük takmamız gereken sahneleri yoksa ya da Star Wars gibi herkesle aynı anda izlemenin heyecanı olan bir film değilse, tüm sinema tek yürek olmayacaksak, festival filmi gibi bulamayacağım bir film değilse, ev rahatlığında izlemeyi seviyorum. Patlamış mısır kokusu ve çıtırtısı, öndeki uzun boylu adam, arkada film boyunca konuşanlar, 10 dakika arada girip çıkmalardansa, toplayıp milleti, kendi sinemamı kendim yapmayı seviyorum. Aynı parayı verecek olsam yine torrent'e veririm.
0
aychovsky
(20.01.16)
tüm filmler için torrent kullanıyorum.
sinemaya gitmeme sebeplerimi sıralamak gerekirse;
1. gereksiz pahalı
2. sinema salonları kötü(filmin sessizlik anında yan salondan sesler geliyor)
3. sinemada konuşanlar, haşur huşur mısır yiyenler rahatsız ediyor.
4. en önemlisi evde izlemek daha konforlu.
5. sinemada geri alma, ileri sarma vb.. yok.
6. bir çok sinemada filmler dublajlı yayınlanıyor.
0
kuzey li
(20.01.16)
gise filmleri torrent
bagimsiz filmler sinema

gecmiste yaptim ama, bu saatten sonra salak jeniffer lawrence gibilerin filmlerini izlemek icin para vermem.
0
bohr atom modeli
(20.01.16)
kimse bana vizyondaki ya da kalkmis olmasina ragmen hala bazi sinemalarda bulunabilecek bir filmi online ya da torrentten izletemez. film eski ve defalarca tvde de verilmisse o zaman internetten izleyebilirim; ama kisisel zevk olarak soruyorsan zaten filmi sinemada izlemeyi seviyorum.
0
yorke
(20.01.16)
sinemaya anca senede 1 giderim onda da hobbit, star wars gibi filmler geldiyse. onun dışında torrent tercihimdir.
0
sta
(20.01.16)
Bazı filmleri sinemada görmek istersin. Paran, vaktin, enerjin vs varsa gidersin. Bazen de akşam evde otururken e hadi bir film izleyeyim dersin. Çayını demler, pijamalarını çeker koltukta uyuklaya uyuklaya keyif yaparsın. Bazı filmleri hakikaten sinemada izlemeye gerek yoktur. Bazıları ise evde de olur sinemada da olur. Bu kadar dert edecek bir mesele değil bu :)
0
don toblerone
(20.01.16)
(6)

İşcep kullananlar

zannedersem tek eksiginiz bendim
Kredi kartı ile giriş yaptığınız da size de hata veriyor mu "kredi kartı ile giriş sonlandırılmıştır" diye.?
Kredi kartı ile giriş yaptığınız da size de hata veriyor mu "kredi kartı ile giriş sonlandırılmıştır" diye.?
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(20.01.16)
Evet. İşcepte o kısım kapatıldı.
Bankacılık diye giriş yap, içinde kkr var
0
cecilia
(20.01.16)
16 Ocak tarihi ile girişler ve kullanımlar kısıtlandı. Örneğin, i-anahtarlar iptal oldu. Kredi kartı ile giriş de bunlardan biri sanırım.
0
aychovsky
(20.01.16)
İ anahtar kullanan var mı ya :)) müzeye konulacak yakında
0
cecilia
(20.01.16)
Şimdi bi sn. Kredi kartı borcumu ödeyeceğim banka hesabıma girdiğim zaman kartlar bölümüne tıklayınca tanımlı kartiniz yok diyor zaten başından beri. Bankacılık diye giriş yapma olayını anlamadım :/
0
🌸zannedersem tek eksiginiz bendim
(20.01.16)
Finansbank da bu tarz kısıtlamalar yaptı. Parmak iziyle giriş, hesaba girmeden hesap özet bilgilerine bakmak vs. kısıtlandı. Kanuna göre şifresiz erişimler kapatılmış.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(20.01.16)
Bankaya gideceksin internet bankacığını kullanmak için şifre alacaksın
O şifre ile internet bankacılığı kullanacaksın
0
cecilia
(20.01.16)
(11)

Türkiye'nin en iyi rock müzik yapan kişisi veya grubu ?

jamalbsf
Kimdir ? Nedendir ? Yapılmış en iyi şarkı hangisidir ?Çünkü can sıkıntısı.
Kimdir ? Nedendir ? Yapılmış en iyi şarkı hangisidir ?

Çünkü can sıkıntısı.
0
jamalbsf
(19.01.16)
kişiden kişiye değişir, bana kalırsa cem karaca'dır mesela, şarkılarını tüm türkiye'ye dinletebilmiş sınırlı sayıda insandan biridir.
0
omer haybo
(19.01.16)
herkese hitap etmek de bana göre kesinlikle bir kıstas değildir mesela. bana göre pentagram vardır.
0
floydian
(19.01.16)
Kişiden kişiye değiştiği gibi, geniş bir skala olduğundan, kişinin içinde bile değişebilir. Bana göre, metale yaklaştırıyorsak Pentagram, pop-rock diyorsak Mehmet Şenol Şişli'li dönemindeki Kargo (en çok Sevmek Zor albümü), kişiden bahsediyorsak Cenk Eroğlu, ballad gibi şarkılardan bahsediyorsak Tüzmen'in Son Rüya'sı, Anadolu Rock diyorsak Ünlü aklıma gelenler. Hepsi elma-armut olduğundan karşılaştıramıyorum da.
0
aychovsky
(19.01.16)
eh ben de yavuz çetin diyim bari.
0
tepedeki psychedelic adam
(19.01.16)
Mor ve Ötesi'nin Dünya Yalan Söylüyor albümündeki şarkılar tek tek zirveyi zorlar bence.
0
sertori
(19.01.16)
Yavuz Cetin.
0
jimicik
(19.01.16)
Mavi sakal.
0
taklayamigeldiklan
(19.01.16)
en iyi denilemez belki ama madem burada böyle bir havuz oluşmus turgut berkes'in kara kutu adlı albümü de atlanmamalıdır.
0
rachel
(19.01.16)
kişi-grup olarak değil de şarkı olarak düşünüyorum, ölçüt olarak kendime bilumum led zeppelin parçalarını alıyorum, dönence ve iki yol arasında kalıyorum :)
0
kül
(19.01.16)
Şebo
Eski ustaları saymazsak çıtayı yükseltmiş ve kaliteyi artırmıştır.
İlhan İrem de ayrı bir reistir. Post rock şarkı yapmış olması tek başına efso olması için bir sebeptir.
0
hasmetizm 2046
(19.01.16)
rock deyince pıt diye cevap verilmiyor ayrıca en'li sorular benim için çok zor ama pentagram, şebnem ferah, yavuz çetin üçlüsüne kesinlikle katılıyorum evet herkes söylemiş ama yazmasak olmaz .
ben bide metropolis'i eklemek istiyorum..
en iyi şarkıyı asla seçemem.
0
pamuk helvalar cebe
(19.01.16)
(15)

leyla ile mecnun izlemeyen kaldı mı?

nughun
Bir ben kaldım gibi. herkes hayranı bu dizinin. ben öyle izliyorum milletin yorumlarını. işler güçlere baktım bir süre ama sıkıyor. leyla ile mecnun nasıl akıcı mı? soru: Başlamalı mı?
Bir ben kaldım gibi. herkes hayranı bu dizinin. ben öyle izliyorum milletin yorumlarını. işler güçlere baktım bir süre ama sıkıyor. leyla ile mecnun nasıl akıcı mı?

soru: Başlamalı mı?
0
nughun
(18.01.16)
Ben ilk iki bölümü çok beğenmemiştim ama devam ettim yine de devam ettim ve bayıldım l m ye.
0
buffy de vampir sayılır
(18.01.16)
ilk iki yi atlayım o zaman.
:) gittikce güzelleşiyor herhalde.
0
🌸nughun
(18.01.16)
durma, başla.
0
omer haybo
(18.01.16)
Ben de izlemedim, izlemeyi de planlamiyorum. Absurd komedi severim ama sanirim sevdigim sekilde absurd degik
0
la noix
(18.01.16)
ilk 30 bölüm süper :D sonrası da güzel de bazı kişiler çıktığı için yavan gelmişti bana, ama yine de süper :)
0
pikap
(18.01.16)
ilk bölüm sıkıcı ikinci bölümden itibaren güzelleşiyor ama ilkini atlarsan o kadar güzel gelmez.
0
kuzey li
(18.01.16)
izlayak bari tamam dostlar. bugün ilk 2 bölümü izleyerek başlayacağım.
0
🌸nughun
(18.01.16)
ben. birkaç kere denedim, sevdim de baya ama bölümler ÇOK uzun. izliyordum izliyordum hala bir arpa boyu yol almamış oluyordum. bölümün sonunda geldiğimde başını çoktan unutmuş oluyordum falan. 20 dakikalık çıtır çerez komedi dizilerinde bile dikkat toplamakta zorlanan birisi olarak türk dizi formatı bana uygun değil sanırım.
0
peki madem
(18.01.16)
izlemedim ve bir aksilik olmazsa da bir ömür izlemem. bir sherlock'a, game of thrones'a bir de bu diziye bakıyorum da. yok mümkün değil.
0
diffarensiyel
(18.01.16)
milyon dolarlık bütçeli yapımlarla leyla ile mecnunu kıyaslayan kafaya ulaşmak güzel olsa gerek.
0
air
(18.01.16)
atlama. ilk iki bölümü sıkılsan da izle. sonraki bölümlerde lazım olacak. ben bu sahneyi niye görmedim ya dersin. izle mutlaka.
0
siyahliadam
(18.01.16)
Hic izlemedim.
0
şubatsonrası
(18.01.16)
Hiç izlemedim. Bir iki vtr'sini gördüm, oyuncu kadrosunu da seviyorum, belki günün birinde izlerim. Çok güzel şeyler duydum ama vtr'ler izlemek konusunda heveslendirmedi.
0
aychovsky
(18.01.16)
bende izlemedim. çok zorda kalmazsam da izlemeyi düşünmüyorum.
0
nedendir bilinmez
(18.01.16)
bence ilk iki bölümü atlamadan izleyin. ismail abi ilk bölümlerde çok iyi değil, erdal bakkal da. sonradan oyunculuklar vs tam oturuyor harika performanslar sergiliyorlar.
0
buffy de vampir sayılır
(18.01.16)
(2)

Uçak kaza istatistikleri ama mesafeye oranlanmamış

ya ben lan neyse
birkaç gündür arıyorum bulamadım.geçenlerde bir sorum olmuştu sağ olsun arkadaşlar çok dadmin edici cevaplar verdiler.sanırım en bilinen istatistikler kaza/mesafe oranı gibi bir şeyle ölçülüyor. uçaklar da baya uzun mesafeler kat ettiğinden km ya d amil bazında baya avantajlı gözüküyor.sefer sayısı
birkaç gündür arıyorum bulamadım.

geçenlerde bir sorum olmuştu sağ olsun arkadaşlar çok dadmin edici cevaplar verdiler.

sanırım en bilinen istatistikler kaza/mesafe oranı gibi bir şeyle ölçülüyor. uçaklar da baya uzun mesafeler kat ettiğinden km ya d amil bazında baya avantajlı gözüküyor.

sefer sayısı olur, pike sayısı olur, saat bazında olur...

farklı farklı istatistikler var mıdır? bahsettiğim duyuruda da farklı ölçekler kullanıldığında uçakların çok da güvenli olmadığını söylemişti bir arkadaş.

ben bulamadım. ingilizcem de yok. ama ingilizce siteler de olur. çat pat translate ile anlaşılıyor.
0
ya ben lan neyse
(17.01.16)
Şurda bazılarının mesafeleri var:


en.wikipedia.org
0
otonom
(17.01.16)
Şuraya bakabilirsiniz. Gerçi araştırdıysanız mutlaka görmüşsünüzdür. "Odds of being on an airline flight which results in at least one fatality" diyor; "Odds of being killed on a single airline flight" diyor. Bunlar km biriminden arındırılmış şeyler.
www.planecrashinfo.com

O duyuruyu okumuştum, şu konuda haklı. Mil başına hesaplanıyor bunlar ve mil başına hesaplandığında değer olduğundan da düşük çıkıyor ama uçuş başına hesaplandığında da değerler büyük değil. Konu ile ilgili, Alexander T. Wells'in Commercial Aviation Safety kitabını alabilirsiniz. Çok ayrıntılı bir kitap ve istatistikler hem saat, hem mil, hem de uçuş başına geçiyor. Onun söylediğine göre, uçuş başına hesaplandığında, ortalama 100.000 uçuşta, yaklaşık 0.017 olarak geçiyor. Aynı değer mil başına 1.000.000'da 0.0003 getiriyor. Aslında bunu mil başına hesaplamak daha mantıklı. Kaç mil uçacaksanız, onunla çarpabilirsiniz. Ya da uçuş saati bazında 100.000'de 0.012 veriyor. 10 saat uçacaksanız, olasılığınız 1.2 milyonda bir. Bunları da uçak tipi, yılı, vb. açısından çok ayrıntılı inceliyor. Verdiğim değerler ortalama değerler. Bir de güncel hali yok bende, güncel olanda değerler biraz daha farklı olabilir ama 3-5 kat gibi çok sapma göstereceğini sanmıyorum.
0
aychovsky
(18.01.16)
(6)

Matematik sorusu

oddyseus
Şu 2 sorunun çözüm mantığını anlatabilecek var mı? Cevap yerine nasıl çözülür onu öğrenmek istiyorum. Konuya yönelik 1-2 video izledim ama videoda çözdüğü soru tiplerinin alakası yok bu sorularla.p.s. görsel ekte.
Şu 2 sorunun çözüm mantığını anlatabilecek var mı? Cevap yerine nasıl çözülür onu öğrenmek istiyorum. Konuya yönelik 1-2 video izledim ama videoda çözdüğü soru tiplerinin alakası yok bu sorularla.

p.s. görsel ekte.
0
oddyseus
(17.01.16)
İlk soruda, 2 sağ tarafa geçirilir. Bu durumda x^4+2x^2-2=0 olur. x^2=a dersek, soru a^2+2a-2=0'a döner. Bu denklemi de, şu formülden çözebilirsiniz.
stufiles.sanjac.edu
Buradan a'nın değeri köklü möklü sayılar çıkıyor. Değerleri 0.73 ve -2.73 olan iki kök çıkıyor. Ancak, daha önceden x^2=a demiştik, dolayısıyla a negatif olamaz. Bu nedenle, x^2=0.73 olabilir. Buradan x'in iki kökü olur, biri pozitif karekök 0.73, diğeri negatif karekök 0.73. 0 ile 1 arasındaki çözümü de pozitif karekök 0.73.
İkinciye birazdan geleceğim.
0
aychovsky
(17.01.16)
kökleri bul normal çıkan sonucu -1 le çarp
0
hebanon
(17.01.16)
İkinci soru için, çok açık yazamamış olabilirim ama böyle
i.hizliresim.com
0
aychovsky
(17.01.16)
Intermediate value theorem kullanacaksın.

Intermediate Value Theorem der ki :
Bir f fonksiyonu kapalı aralıkta [a,b] sürekli olsun ve c, a ile b arasında bir sayı olsun f(a) eşit değildir f(b) olduğu durumda.
Bu durumda öyle bir c eleman (a,b) var ki f(c)=N.


Nasıl uygulayacağız:
-2 sol tarafa atılır.Artık elimizde p(x) polinomu var. Kapalı aralığımız [0,1].Polinomlar her yerde süreklidir ve ayrıca p(0)= -2 p(1)= 1. 0 sayısı -2 ile 1'in arasında farkında isen.Yukarıda bahsi geçen N sayısı 0'dan başkası değil.

Son adım: Demek ki öyle bir c eleman [0,1] sayısı var ki p(c)= 0.

Birinci soru bu kadar.

a şıkkında sana bu c sayısının kim olduğunu bul demiyor. I.V.T bize sadece o verilen aralıkta var olduğunu söyler,o sayının kimliğini söylemez.
0
rakicandir
(17.01.16)
MAtematiksel açıdan söylüyorum. Mean value theorem kullanmak için elimizde bir kapalı aralık olması şart. Bu yüzden verilen bir fonksiyon için gelişigüzel bir aralıkta mean value theorem kullanamazsın. aychovsky'nin cevabında istediğimiz c sayısı reel sayıların elemanı olarak düşünmüş fakat reel sayılar bilin bakalım ne değil ? Kapalıııı :)

Kendime düzeltme:
Ben de yanlış düşünmüşüm ama daha basit olarak şöyle düşünmemiz gerek.
soruyu şuna çevirsem hiçbir şey değişmeyecek:
|cosx-cosy| küçük eşittir |x-y| (bizim için y=0 bu soruda)
cos fonksiyonu tüm reel sayılarda sürekli ve türevli dedikten sonra vardır bir c eleman [x,y] öyle ki
(cosx -1)-(cosy -1)/x-y = -sinc
-sinc -1 ile 1 aralığında olduğundan
-1.(x-y) küçük eşittir (cosx -1)- (cosy -1) küçük eşitir 1.(x-y)
Buradan da istediğin sonuca ulaşırsın.

Düzeltme 2:
Aychovsky'nin gidiş yolu doğru fakat mean value theorem'i kullanmak demek assumptionları sağladıktan sonra sonucu doğruladığını göster demek,assumptionları sağladığını göstermez ise mean value theorem'i kullanamazsın doğal olarak. İlk düzeltme öncesinde söylediklerim ise kapalı aralık olması gerektiği haricinde yanlış.Düzeltme de gördük ki ben her x için [x,0] ya da [0,x] şeklinde aralıklar yaratabilirim.
0
rakicandir
(17.01.16)
Not: Bu tip sorular Calculus Stewart adlı kitapta var. library genesis'ten 7th edition'ı indir (ki bunun çözüm kitabı da var aynı yerde).
0
rakicandir
(17.01.16)
(35)

üst katta hayvan gibi sevişen çift +18

devorgilla the gunslinger
bizi ilgilendirmiyor elbette ama bunlar çok fantastik, adamın öküz gibi bir sesi var, hani kadın olsam ıslakken kururum, o derece, belki kadın seksi buluyordur bilemem, bildiğin "sex like there is no tomorrow" modundalar, endüstriyel porno dinliyor gibi hissediyoruz evin içinde, yarın öbür gün anam
bizi ilgilendirmiyor elbette ama bunlar çok fantastik, adamın öküz gibi bir sesi var, hani kadın olsam ıslakken kururum, o derece, belki kadın seksi buluyordur bilemem, bildiğin "sex like there is no tomorrow" modundalar, endüstriyel porno dinliyor gibi hissediyoruz evin içinde, yarın öbür gün anam babam ziyarete gelse yerdeki new age halıya bakarak "ee anne iş güç nasıl" diye mahçup bir ses tonu veya "awkward silence" kaplayacak ortamı, alt katımızda da bizler gibi genç bir çift var, ne güzel insan gibi sevişiyorlar, alt katta yaşadıklarını bile fark etmiyoruz, acaba casting couch ümraniye mi var yukarıda? ne yapsak da bir şekilde tepki versek? kadın resmen dün gece "ver onu banaaaa!" diye bağırıyordu abi, hatta az önce de adam "çıkar onu çıkar!" diye bağırdı, bu kadar başarısız yalıtım olamaz diyeceğim, utanmadım yukarı koridora çıktım, koridor bunların sesleriyle inliyor, kapıya "HOP AİLE VAR" yazılı a4 kağıdı mı assam? dsfkdsf. neyse, teşekkür ederim.
0
devorgilla the gunslinger
(14.01.16)
öncelikle dfklhjşhşdfhd

kapılarına as hop aile var diye, etkili olur.
0
freetakilir
(14.01.16)
bizim eski evde yan komşu da öyleydi. bütün apartman inliyordu. hiç de gidip uyarmayı düşünmedim yazık sevişsinler işte. annenler gelince de nolcak yani sanki onlar hiç sevişmedi.
sevişen insanların önünü kesmeyin :)
0
sta
(14.01.16)
Onlar adına çok sevindim aslında. Apartman girişine "Belirli bir saatte çıkardığınız sesler komşular tarafından duyulmaktadır. Anlıyorum, benim de casting couch arkadaşlarım var ama yalıtımsız apartmanda olmuyor böyle" gibi şeyler asılabilir.
0
aychovsky
(14.01.16)
kardeş ingilizce kursuna başlamışsın hayırlı olsun, sex mex dert etme bunları geçer
0
mrvengeance
(14.01.16)
Sesler geldiği vakit Beyza durmazdan "olan var olmayan var" şarkısını yüksek sesle aç
0
kibrit
(14.01.16)
Sevismeseler bence daha kotu

Hep bunlar sevismemekten geliyo zaten basimiza
0
la noix
(14.01.16)
apartmanın girişine "duvarların inceliğinden ötürü bağğzı dairelerden çatur çutur sevişme sesleri geliyor." şekilde bir yazı yazarak hem uyarmış olursun, hem de dikkatlerin apartmanın en yaşlısı üzerine toplanmasını sağlayabilirsin
0
golgi aygıtı
(14.01.16)
bir defter alıp her gün 100 kez insanların özel hayatlarına karışmamalıyım, ben buraların prensi değilim yazabilirsin.
0
rygard
(14.01.16)
@golgi, iyi dedin ha, tam bizim katta huysuz ve negatif bir kadın var her şeyden nem kapan, üstlerine saldık mı tamamdır ^.^
0
🌸devorgilla the gunslinger
(14.01.16)
Annenler gelmeye yakın sizde fazladan sandalye var mı acaba annemler sürpriz yapıp geldi de hazırlıklı değildim dersin. Allahlari varsa sessiz seks yaparlar artık.
0
hic sikilmadan seks yaparim
(14.01.16)
Bonus: aile içi şiddet var diye 155i arayabilirsin. Ahs ahs güzel deneyim olur.
0
hic sikilmadan seks yaparim
(14.01.16)
ahaha nerede oturuyorun bir gün ziyarete gelebilir miyim? :D benim hiç seks yapan komşum olmadı lan cidden nasıl oluyor ses duyunca insan nasıl hissediyor merak ediyorum. Bizimkiler hiç seks yapmıyor mu, sessiz mi yapıyor noluyor ne biliyim...

ben olsam kapılarına bir adet kelepçe, belki kırbaç falan bırakırdım :D hem komşuların duyduğunu anlarlardı hem de hayatlarına biraz daha neşe katarlardı belki ^_^
0
rodriguez2
(14.01.16)
@rygard, apartmanda diğer daireleri rahatsız edecek kadar yüksek sesle seks yapmak normal; bundan rahatsız olup bunu münasip bir dille açıklamak isteyen biri "prens" he? nasıl bir dünyan var senin devrimci çokoprens?

soruya cevap: abi 9gag'de orda burda görüyoruz, bu tip durumlar için sempatik notlar yapıştırıyo adamlar. ha türkiye'de ne kadar etkili olur bilmiyorum ama en azından senin yapıştırdığını bilemezler sanırım. apartmanın veya dairenin kapısına çok da rencide etmeden, "daha yavaş sevişseniz?" şeklinde bir not bıraksan belki dank eder. "duyuluyomuş yav" deyip dikkat etmeye çalışırlar. ha yok iplemezlerse, onlar zaten sopayla dövsen de akıllanmaz. mecbur dinleyeceksiniz. polis molis de bi şey yapmaz çünkü onlara.

anne baba değil de çocuklu misafir gelirse sıkıntı. bence anne baba en fazla gülüp geçer, "anam babam nasıl bi çevrede yaşıyosunuz siz yav" der ama çocuk olsa sıkıntı. nasıl açıklayacaksın bebeye. kulağını da tıkayamazsın ki.
0
der meister
(14.01.16)
der meister: büyüyünce anlarsın, kendi önünden ye, uzatma.
0
rygard
(14.01.16)
herkes dalgasına baksın birader ( i.hizliresim.com )
0
mrvengeance
(14.01.16)
2+1 hoparlörün varsa aç xhamster'ı gir hardcore'a son ses izlemeye başla. sesleri duyarlar belki kendilerine çeki düzen verirler. güzel bir şey herkes sevişsin rahatlasın ama rahatsız oluyorsan yapacak bişey yok.
0
komando kani var bende
(14.01.16)
ahahha betimlemeler falan mukemmel olmus. new age halı favorim:)

arkadas aksam aksam guldurdun.

cevap: kapiya not yaz "biraz se(k)ssiz olun" diye...
0
exlibris
(14.01.16)
hahahaha :D "yönetim kuruluna" söyle, şöyle bir bildiri yayınlasınlar lütfen: galeri8.uludagsozluk.com

Ben de hayatımda ilk defa bu son taşındığımız apartmanda şahit oldum böyle bir şeye. Bi gün işten eve dönüyorum, saat 18:30 civarları, merdivenden çıkarken iki alt komşumuzun çığlıklarıyla zıpladım. Gerçekten aile içi şiddet var sanıp bi iki saniye merdivende duraksadım, duvardan duvara çarpıyordu kadını maşallah :D Sonra yılbaşı günü kahvaltılık malzeme almaya çıktım, sabah 10:30 civarı. Dönüşte yine çığlık kıyamet kopuyorlardı. Yani saatler bakımından da bir enteresan bizimkiler :D Güzel şey ama allah kolaylık versin, ne diyeyim :D Gizli ve kibar bir not bırakılabilir eğer "çok" rahatsız ediyorlarsa :D
0
pandispanya
(14.01.16)
@rygard öyle özel hayat mı olur? siz "özgürlük" ü nereden okuyosunuz lan? bize de bi söyleyin. özel hayatmış :D

e bizim yazar kardeşin özel hayatı nolacak? elin karısı kanal tedavisi yaptırırcasına ağzına bir şeyleri alıyor diye apartman dinlemek zorunda mı?

@devorgilla apartmanın girişindeki duyuru panosuna "lütfen vazife esnasında yüksek ses çıkartıp gürültü yapmayalım" tadında yazı yaz. düzelmezlerse polise şikayet et.
0
kupigometa
(14.01.16)
Facebookta böyle bir durum için wifi isminin uyarı ile değiştirildiği caps görmüştüm.
0
mrmlq
(14.01.16)
sizin yüzünüzden ingilizce kasıp araya kelime serpiştiremiyorum de döv onları.
0
diffarensiyel
(14.01.16)
Diff 1+ adamlardan çok mevzuyu insanlara iletiminde kullandigin dil rahatsiz edici geldi. ingilizcem gayet iyi olmasına rağmen buna sahip olmayan insanlar adina hoş bulmadim. Empati kurup anlamayanlar icin anadilini dogru kullanman daha uygun olur böyle platformlarda sonuçta sordugun sorunun herkes tarafindan anlasilmasi gerek.

Birakin sevissinler desek olmaz yani. Kapilarina not atin gizlice. İse yarar.
0
rubiks cube
(14.01.16)
gizli not +1. insan o kadar bağırmaktan nasıl zevk alır hiç anlamıyorum :/ bi de türkçe harbiden dirty talking için uygun bi dil değilmiş bi kez daha anladım. ''ver onuuğ banoaağğ!!'' kulağa çok komik geliyor :D
0
fatal tragedy
(14.01.16)
bizde de var aynı durum. üst katta iki ergen var. çılgınlar gibi sevişiyolar. almanyada böyle şeyler normal kimse bişe demez de kız o kadar fake çığlık atıyo ki kız arkadaşım bile "this even turns me off" diyo sdfs yarın öbür gün annem ziyarete gelecek illaki. iki kişilik kruuz turu mu hediye etsem onlara annem gelince sfds
0
KidLazer
(14.01.16)
@rubik, anadil olayına hiç girmeyelim lütfen, sinirim bozularak yazdığım bir şey, en son tartışacağın insan benim o konuda.
0
🌸devorgilla the gunslinger
(14.01.16)
swinger çifttir o :D
0
konskenkova
(14.01.16)
Eminim oylesindir. Buradan en son tartisilacak kişiden ziyade sonradan görme bir anlasilmazlik havasi seziliyor. Amacim tartismak değil tam tersiydi dikkatli okuma serefine nail olduysan... Dediğim gibi herkesin anlayacagi bir şeyler soylerseniz "herkes" yardimci olur.
Dilersen Cifti de böyle uyar cogunu anlamazlar.
0
rubiks cube
(14.01.16)
Ya apartman girisine ya da kapilarina not as.

Ha diyorsan ki kimseler gormesin bir gun kapilarinin altindan ativer notu.

Sahsen kapimin altindan not atilmisti ama tam tersi bir durumdu. Biz cok sesli sevisiyoruz kusura bakmayin diye. Bana ses mes gelmiyordu halbuki belki de tum dairelere attilar ayni notu.
0
halitkin
(14.01.16)
panpa notla ugrasma, ses gelmeye basladi mi 2+1den yapistir bir ilahi. baktin devam ediyo, allahuaqbar temali isid videosu filan ac.
0
kabak cekirdegi
(14.01.16)
işerdim. cok ciddiyim. yani herkesin yattigina eminsen cik kapilarina işe.
0
evimin paspasi
(14.01.16)
Hahahha :D onlar farkinda degildir bu durumun ya bilseler mahcup olurlar bence. Kucuk bi not yazarak uyarida bulunmak +1 diyorum ben de. Uyaridan sonra devam ederlerse seks esnasinda zillerine basip kac konsantrasyonlari bozulsun :D
0
turuncu sufle
(15.01.16)
Seslerini kaydedip bi flash diske at. "Videosunu da siz çekersiniz :)" diye de bir not iliştirip bırak kapılarına :) Daha dikkatli olurlar bence.

Evet insanların özel hayatı ama rahatsız oluyorsan yapacak bir şey yok, belirtmekten zarar gelmez.
0
hayal bilgisi
(15.01.16)
duyuru çok ingilizce.

sopayla tavana vur.
0
shedracon
(15.01.16)
"Abi, canımız çekiyor" de.
0
arnold schwarzeneger
(15.01.16)
Ver onu banaaaaa! ahahaha yarıldım sabah sabah ya. Bence çok tatlı bir çift bunlar ya.

Bina yalıtım reklam bülteni bul 30 40 tane her gün kapılarının altından at bence, belki uyanırlar. (:
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(15.01.16)
(27)

Kimlere saygı duyarsınız?

ya ben lan neyse
ben bunu çok düşündüm lan. yıllardır düşünüyorum.bayadır da şuna kadar verdim:gerçekten makam falan s.kimde değil afedersiniz. para da.sanırım ben şu dünyada bilgili adama çok saygı duyuyorum.bir doktor mesela. ya da fizik profesörü. özellikle doğa bilimcisi olunca saygım katlanıyor. ünvanı olmasa
ben bunu çok düşündüm lan. yıllardır düşünüyorum.

bayadır da şuna kadar verdim:

gerçekten makam falan s.kimde değil afedersiniz. para da.

sanırım ben şu dünyada bilgili adama çok saygı duyuyorum.

bir doktor mesela. ya da fizik profesörü. özellikle doğa bilimcisi olunca saygım katlanıyor. ünvanı olmasa da bilgili olan.

bir de bundan daha önemli olarak "iyi kalpli" insanlara... diğergam, başkalarını düşünen, sokaktaki köpeklere yem veren, dünyanın öbür ucunda sıkıntı çekenlere hislenen...

doğru söyleyin lan. siz kimse saygı duyuyorsunuz? siz de benim gibiyseniz kıçı kırık, tipsiz, fırıldak ailesinin reisi tipli, yalaka söz gelimi bir kaymakama saygı duyanlar kim?
0
ya ben lan neyse
(14.01.16)
Astronotlara. Çok riskli iş yapıyorlar.
0
angelus
(14.01.16)
işinde iyi olan her insana saygı duyarım.(terörist falan değilse tabi :))
0
tosunpasa
(14.01.16)
Saldıray ağbi gibi net, hedefe kilitlenen açık sözlü insanlara saygı duyarım.
0
bigbadabum
(14.01.16)
azimli, yaptığı iş için emek veren, disiplinli insanlara bayılıyorum her gün nefes almaya bile üşenen bir istikrar düşmanı olarak. o yüzden milletin hakkında abuk sabuk konuştuğu vücut geliştiricilere bile çok büyük saygım var. tabii steroid bombalarını saymıyorum.

bunun dışında düzgün konuşan insanlar da saygı uyandırıyor. nasıl desem ağırbaşlı, tane tane konuşan, dili düzgün kullanan insanlar çok hoş. geçen mesela koltukları temizlettik, gelen usta o kadar iyi iletişim kuran, kibar bir insandı ki bayağı takdir ettim adamı. normalde hiç huyum değildir, öküzün tekiyim; bu adamın eşyalarını arabasına kadar taşımaya kalktım manyak gibi, "dur lan nabıyon aq" dedi izin vermedi haha. bu tip insanlara çok büyük saygı duyuyorum. "kaliteli" oldukları çok belli oluyor. sayıları da artık oldukça az olduğundan, gördüğüm yerde kendimce iyi hissettirmek, böyle insanları mutlu etmek için elimden geleni yapıyorum.

böyle yazınca da jigoloymuşum gibi oldu aq ama anladınız demek istediğimi.
0
der meister
(14.01.16)
Müzisyenlere, sevdiklerime tabii ki.
0
i was made for you
(14.01.16)
duygularıyla değilde aklıyla, mantığıyla hareket edip doğru düşünen, boş konuşmayan ve hoşsohbet herkese saygı duyarım. bir de iyi kalpli olması şart. bu saydığım meziyetlerini çıkarları ya da başka şeyleri empoze etmek için kullanmaması gerekiyor.
0
theguardianofthecemetery
(14.01.16)
Üzerine yüklenen koşulların dışına cikabilmis, (düzeni, mekanizmayı sorgulamak artık moda da) verilenlerin dışına çıkıp kendine yeni bir görüş edinebilmis insana saygı duyuyorum.
Mesela adam cahil, bağnaz ve şeriatçı aileden çıkıp bambaşka bi yola gidiyor.
0
neynep
(14.01.16)
Onurlu yaşayan herkese. Çünkü bana göre insan onuru için yaşar.
0
gmzo
(14.01.16)
@gmzo +1. ayrıca işine saygı duyan öğretmenlerin önünden/yanından geçerken biraz daha özen gösteririm adımlarıma hareketlerime. sonsuz saygım vardır kendilerine. okuduğum okullardan mezun olup çıkarken öğretmenlerimin ellerini öpmeden ayrılmamışımdır şimdiye kadar. işin içine siyasi görüşlerini katmadan ne olursa olsun tek derdi öğrencilerine doğruyu, iyiyi ve bilimi öğretmek olan solcu, sağcı, ortacı tüm öğretmenlere selam olsun!
0
golgi aygıtı
(14.01.16)
zeki insana
0
basond
(14.01.16)
Tutarlı insanlara
Dansöz gibi kıvırmayanlara

Net ol canımı ye, o derece
0
cecilia
(14.01.16)
Başında öğretmen, müdür , anne baba vs olmadan yapması gerekeni yapanlara, zorluklar karşısında yılmayanlara, günaydın, lütfen ve teşekkür ederim diyenlere, başka bir canlıya zarar vermekten kaçınmaya dikkat edenlere, kendi için iyi şeyler yapanlara, başkaları için iyi şeyler yapanlara, özellikle karşısındaki kişiyi görüş, köken vb ayırmadan yardım edenlere, bilimsel düşünenlere, bilimle uğraşanlara, kağıt toplayıcılarına, başta öğretmen ve doktor olmak üzere işini hakkıyla yapanlara...
saygı duyarım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.01.16)
İşinde çok başarılı olanlara ve o başarı noktasına tırnaklarını kazıya kazıya gelenlere.
örneğin nuri bilge ceylan.
0
halitkin
(14.01.16)
kimseye oldu mu.
0
her gece aç
(14.01.16)
işini düzgün yapana,
alın teriyle para kazanana,
yalan söylemek yerine kaybetmeyi tercih edene.
0
elikası
(14.01.16)
Herhangi bir konuda cok bilgili, uzman kisilere hayranlikla beraber saygi duyuyorum.
0
boyalı kuş
(14.01.16)
Yaptigi bir isin, soyledigi bir sozun, tavirlarinin ve eylemlerinin sorumluluklarini ustlenebilen insanlara saygi duyuyorum.

Agzindan cikan tek bir sozun bile sorumlulugunu ustlenemeyem insanlara zerre saygi duymuyorum. Guvenilir ve saygi duyulan bir insan olmanin tek kriteri bu bence.
0
neferkitty
(14.01.16)
Yapmayı isteyip de yapmayı beceremediğim ya da yapmanın yemediği şeyleri yapabilenlere çok saygı duyuyorum. Islık çalmayı becerebileninden uçağa binmekten korkmayanına, şarkı söyleyebilenden hapse girmekten korkmayanına.
0
aychovsky
(14.01.16)
her istediğini elde edip veya edebilme potansiyeli sahip olup inanılmaz derecede mütevazi olabilen ve kazanımlarını(maddi-manevi) çevresiyle paylaşarak mutlu olabilen insanlara.
0
konskenkova
(14.01.16)
çok klişe gelecek ama insan olan herkese saygı duyuyorum.
insan gibi düşünüp konuşan, insan oldugunun bilinciyle düşünen konuşan ve yaşayan herkesin varlığı onurdur.
0
denne
(14.01.16)
Paranın bozmadığı adama, güzelliğin bozmadığı kadına, işine gelmediği halde doğru bildiğini yapmaya çalışana, adil ve cesur olana, kişisel çıkarları dışında dert sahibi olana, kimseye zarar vermemiş kişiye, sevmeyi bilene.
0
harvey
(14.01.16)
bana saygı duymayana kralı bile olsa saygı duymam.
0
nightwalkerg
(15.01.16)
matematik öğretmenlerine.

matematik özürlüyüm.
0
livaneli kadir
(15.01.16)
Bahane üretmeyenlere.
0
arnold schwarzeneger
(15.01.16)
adnan oktar'a. çok ciddi anlamda saygı duyuyorum, ironi falan yapmıyorum. adam yeryüzünde kendi cennetini kurmuş, on numara takılıyor entourage'daki vincent gibi. yoksa bilgisinde falan değilim.

bu adama saygı duymayayım da ne yapayım?..
0
mermize
(15.01.16)
sadece başarılı diye asla bi insana saygı duymam, cunku 27-28 yasında abd'de hoca olan insanlar tanıyorum, gerçekten zehir gibi zekaya sahip cok insan tanıyorum. zeka allah vergisi, üstüne azim de eklenince basarı geliyor. amaa bütün bunların, onun için bir hediye ve kısmet oldugunun farkında olup, kalbini temiz tutup, diger insanlara/canlılara merhametle yaklasanlara büyük saygı duyuyorum. bu insan basarılıysa daha da artıyor saygım, cunku insanın kendi gibi olmayana empati kurması daha zordur.
öte yandan, bencil ve saygısız, merhametsiz bi insan allemei cihan olsa gözümde çöpten farksız. bu sebeple milletin ölüp bittiği tonla sanatçı benim sinirimi bozuyor. muzisyense sesini bile duymak istemiyorum.
0
galandar kostumu
(15.01.16)
sokakta yaşayan insanlara.
0
eindaclub
(15.01.16)
(1)

Gozluk sertifikasina bakip goz rahatsizligini soyleyebilir misiniz?

alan shearer
Selam, ekteki resme bakarak kisinin hangi goz rahatsizligina (miyop, hipermetrop, astigmat) sahip oldugunu ve bunlarin derecesini soyleyebilir misiniz? Simdiden tesekkurler.
Selam, ekteki resme bakarak kisinin hangi goz rahatsizligina (miyop, hipermetrop, astigmat) sahip oldugunu ve bunlarin derecesini soyleyebilir misiniz?

Simdiden tesekkurler.
0
alan shearer
(14.01.16)
Sağda 1.25, solda 0.75 miyop var, iki gözde de 0.50 astigmat var. Kendi reçetemdeki değerlere göre yorumlarsam böyle oluyor.
0
aychovsky
(14.01.16)
(6)

İstanbulda ev arkadaşlıkları nasıl?

yonge and bloor
Üniversiteyi izmirde çok yakın arkadaşlarımla aynı evde geçirdim, ev arkadaşlığı gibi değildi.Sonra Almanya'da yaşadım 3 sene, ev arkadaşlığı süperdi, çok net belirlenmiş kurallar, temizlik listeleri ve kimsenin kimseye karışmaması, arada bir ortak alanda beraber birşeyler içmek falan. Genelde kural
Üniversiteyi izmirde çok yakın arkadaşlarımla aynı evde geçirdim, ev arkadaşlığı gibi değildi.

Sonra Almanya'da yaşadım 3 sene, ev arkadaşlığı süperdi, çok net belirlenmiş kurallar, temizlik listeleri ve kimsenin kimseye karışmaması, arada bir ortak alanda beraber birşeyler içmek falan. Genelde kural olmayan konularda da sağ duyu ile halletik ufak tefek şeyleri.

İstanbula taşınma ihtimalim var şimdi 1 seneliğine ve olursa kadıköyde birilerinin yanına taşınmam gerekecek. Ama biraz çekiniyorum, insanların özel alanlarına fazlasıyla saygılıyım ve aynısını bekliyorum, odama gelip gidene, ne yaptığıma karışılmasın, herkes kendi yemeğini yiyip temizliğini yapsın, arada da ortak alanlar sırayla temizlensin falan istiyorum.

Daha önce 3 ay kadar biriyle kaldım kadıköyde ve baya rahatsız olmuştum durumdan, çok düzenli biri değilim ama yine de ortak alanları temiz bırakmaya özen gösteririm, ev arkadaşım acayip sorumsuzdu, ben de çok dağınık ve pis bi yerde yaşamamak için tek başıma temizliyordum çocuk yapmayınca. sonra haftalık kendime göre yemek planı yapıp yemeklerimi pişiriyordum, bazen işe götürmek için hazırladığım bişeylerden atıştırdığını görüyordum. birşey de demedim genelde, çok mu alman oldum ben diye düşünüyordum.

Sizin deneyimleriniz nasıl?

ev içerisinde hiç iletişim kurmamaya 0
fazla iletişimden ölmeye, beraber alışveriş yapıp beraber yemeye 10
dersek, ilişkinize kaç verirsiniz?
0
yonge and bloor
(13.01.16)
ıstanbul ıcın spesıfık mıdır bılemeyecegım ama maalesef kimse iş yapmaya yanaşmıyo ve saygısızlar. önceden öyle olmayan insanlar bile evde gevşıyorlar sankı. ogrencı olmasalar bıle ogrencı evındekı alıskanlıklarını surduruyorlar. oyle alman usulu bastan kuralları belırleyelım deyınce de gerılıyorlar hemen sızden kurtulmaya calısıyorlar. kafa dengı ınsan bulmak gercekten cok ama cok zor.
0
pamuk helvalar cebe
(13.01.16)
şans biraz, baştan beklentileri söylemek yararlı olur gibi.

ben üniversiteye başladığımda yurtta iki sene aynı odada kaldığım arkadaşımla çıktım eve, 4 buçuk senedir de aynı evdeyiz, yani toplam 6 buçuk senedir birlikte yaşıyoruz.

puanlama yapmak zor, bazen birbirimizi pek göresimiz gelmiyor herkes ayrı takılıyor, bazen de birlikte yemek yapıp film izliyoruz. okul bitmeden okula da sık sık birlikte gidip geliyorduk. genel olarak 5-9 arasında değişiyordur sanırım.

yalnız bu işi izmir/istanbul olarak ayırmak pek sağlıklı değil gibi. almanya ayrı tutulabilir kültür ve yaşam alışkanlıkları bağlamında tabii de, insanlar çeşit çeşit.
0
gmzo
(13.01.16)
Haklısınız, izmir olayını yalnızca daha önce istanbulda uzun bir tecrübem olmadığını belirtmek için yazmıştım.

35 yaşına gelip hala arkasını toplayamayan insanlar görmek gerçekten şaşırtıcıydı ama 3 aylık deneyimimde onu gördüm.

zaten kiralar el yakıyor, kendim çıkayım desem 1 senelik proje için gelicem ve risk almış olurum, gidip oda kiralasam bir ton para vericem üstüne tanımadığım insanlarla uğraşıcam falan. baya sıkıntı. evi olan insanlar değerini bilsin.
0
🌸yonge and bloor
(13.01.16)
İstanbul'da ve yurtdışında bolca ev arkadaşım oldu. İstanbul'dakiler genelde yakın çevremdeki arkadaşlarımdı pek sorun yaşamadım ama yine de uzun süre beraber yaşamanın getirdiği bazı sosyal abukluklar oluyor.

Ben de çok bireysel bir adamım ben izin vermedikçe pek karışılmasın isterim yaşantıma. Bir ev arkadaşım mesela yemeği her gün beraber yeme konusunda takıntılıydı. Yani aksi belirtilmedikçe yemeği beraber yiyeceğimizi kabul ediyordu. Hesap verir gibi söylemek durumunda kalıyordum dışarda yiyecem, kendime yaptım vs. gibi. Beni rahatsız ediyordu bu durum ben de söyledim.

Çok vaktin beraber geçince ister istemez gideceğin yeri, yaptığın şeyi, yemeğini rapor veriyor gibi oluyorsun mesela. Beklemese de usülen çağırmak durumundasın falan. Yani yakın arkadaşlarınla kalınca çok sıkıntı değil gibi duruyor ama ne bileyim bana garip gelen adetler sonuçta beraber olduğu kadar birbirinden bağımsız bambaşka çevrelerimiz de var.

Bence en önemli konu iletişim. Bir ev arkadaşımla dağınıklık konusunda kavga etmiştik. Ben dağınık biriyim öyle çok aşırı abartı olmadıkça da farkına varmam bile dağınıklığın. Arkadaşım arkamdan topluyormuş bir gün çok sert çıkıştı. İyi de toptan biriktirmese bana ilk seferinde ikinci seferinde söylese illa ki dikkat ederdim. Baştan iş bölümü yapıldıkça ya da sonradan sıkıntı çıkan durumlarda bak böyle böyle hissediyorum bunları bunları yapma diyebileceğin birileri oldukça sıkıntı yok bence. Ha rastgele çıktığın durumlarda iş şansa kalıyor tabi sevgili olur gibi huyunu suyunu öğrenebileceğin bi flört dönemi yok. (:

İzmir, İstanbul diye de bir ayrım olduğunu sanmıyorum ya. Tamam İzmir'de çıkacağın evde birbirinin alanına yaşantısına saygılı, laftan anlayan birini bulma olasılığın İstanbul'dan daha yüksek ama iş yine denk gelecek o kişiye kalıyor. Yurtdışında Belçikalı, İrlandalı, Brezilyalı, Amerikalı, Nijeryalı insanlarla kaldım ama hiçbirini genelleyemiyorum mesela. Bir tanesi şöyleyken aynı milletten diğeri bambaşkaydı yani.
0
gencay
(13.01.16)
zor. türlü türlü dangalak var.
0
eindaclub
(14.01.16)
Genellenebilir olduğunu sanmıyorum, eve çıktığın kişiye göre, hatta eve göre bile değişir. Örneğin, evin tuvalet-banyosu bir odada olduğunda gözüne batan şey, tuvalet-banyo ayrı olduğunda sorun olmaktan çıkıyor. İstanbul'da da çeşit çeşit insan var. Ev sıcaklığı arayanı da var, hayatları ayrı olsun isteyeni de var. Temiz tutanı da var, hiç temizlemeyeni de, iki kere temizlik yapınca "Hep ben yapıyorum" diye havaya gireni de, temizliği sürekli yapmaktan zevk alanı da.

En çok fark eden şey ise tanıdığın biri ile eve çıkmak, tanımadığın biri ile eve çıkmak. Tanıdığın biri ile eve çıkınca, yemek falan birlikte yeniyor. Hatta birlikte yapılıyor. Kullanılan eşyalar ortaklaşıyor. Dolayısıyla dışarıda tanıyıp sevdiğin biri sana uygun bir ev arkadaşı çıkmayabiliyor sistemler ve kültürler farklı ise. Tanıdık olmayınca, buzdolabındaki raflar benim rafım-senin rafın diye ayrılıyor, pek kimse birbirinin bir şeyine dokunmuyor. Örneğin, aynı evde tuvalet kağıdı ortak olanlar da var, olmayanlar da. Şahsi gözlemim, ne kadar çok paylaşılan şey, o kadar çok sorun şeklinde. Sevgili ile beraber yaşama gibi değil; orada ortak bir evde yaşama kültürü oluşturmaya çalışırken, burada kültür çatışmaları olsa bile herkes kendi evde yaşama kültürünü devam ettirmeye çalışıyor. Bu nedenle, bunun puanı da kişiye göre değişir. "Hep birlikte yemek yiyelim" insanı ile "Herkesin hayatı kendine" insanının vereceği puanlar çok değişir. Kişisel olarak, tanımadığım insanlarla eve çıkmayı tercih ediyorum. İstanbul açısından veya dünya açısından çok standardize olabileceğini sanmıyorum.
0
aychovsky
(14.01.16)
(12)

kıl tüy sorusu

la noix
kürke, kaz tüyüne karşı olan (özellikle) erkekler ve kadınlar bıyıklı, kolları kıllı kadınlar ve sırtları kıllı erkekler hakkında ne düşünüyor?
kürke, kaz tüyüne karşı olan (özellikle) erkekler ve kadınlar bıyıklı, kolları kıllı kadınlar ve sırtları kıllı erkekler hakkında ne düşünüyor?
0
la noix
(13.01.16)
muhtemelen insanlar bedensel butunluklerine mudahaleye karsi gelebilecek varliklar olduklari icin, soruyu gecer bulmuyorlar.
0
e haliyle
(13.01.16)
toplum dayatmasına karşı gelebilen çok kişi tanıyorsunuz galiba? benim etrafımda pek bıyıklı kız yok da...
0
🌸la noix
(13.01.16)
toplum dayatması değil beğenisi. isteyenin bıyık bırakmasına bir engel yok, mesele buna değip değmeyeceği. aynı şekilde tıraş olan, güzel giyinen, kas yapan, görünümüne dikkat eden erkekler da bunları birileri zorlandığından değil, toplum ve karşı cins gözünde daha çok kabul görmek için yapıyor. hayat da ilişkiler de karşılıklı taviz ve uzlaşı üzerine kurulu.

kürk ve kaz tüyünde ise birilerinin keyfi için hayvana bir fayda vermeden kendi iradesi dışında eziyet ve işkence ediyoruz.
0
386 dx
(13.01.16)
Kurke, deriye ya da hayvanin bir yeri kullanilarak yapilan giyecege artik 21.yuzyilda gereksinimiz olmadigi icin karsiyim. Ilkel bir kabile varsa onu bilmiyorum ama hayvani oldurup kurkunu derisini tuyunu giymek salak bir modadan baska bir sey degil.

Insanlara gelince ben kadinlarin ve erkeklerin kendi ozgur iradeleriyle vucut butunluklerine ancak kendilerinin karar vermesi gerektigini dusunuyorum. Kil da olsa, oldukten sonra yakilmak da gomulmek de olsa, hamileligin hemen ardindan kurtaj da olsa hepsi bireyin kendi kararidir. Devletin ya da bir sirketin degil.
0
Traveller
(13.01.16)
soruma cevap olmadığı için tik yok

birilerinin keyfi: kolları, sırtları kıllı insanlar istemeyenler, görünce afişe edip sözlükte sayfa sayfa entry döşeyenler

kılsızlığın bir toplum dayatması olmadığını mı iddia ediyorsunuz yani?
0
🌸la noix
(13.01.16)
karşı cinse hoş görünmek gibi bir kaygınız yoksa kıllı kıllı dolaşmakta serbestsiniz. kimse sizi alıp tutuklamaz.

hakkınızda ne düşünüldüğünü umursuyorsanız da beğenilmek için uğraşıp özveride bulunacaksınız. kimin neyi çekici neyi itici bulacağını hangi yüzle dikte ediyorsunuz?
0
386 dx
(13.01.16)
kürke, kaz tüyüne karşıyım normalde ama sibiryadaki insanın geleneksel olarak kullanmasına yahut -eskiden beri- bizim yörük evlerinde derinin kullanılmasına muhalefet değilim. moda için olanı anlamıyorum sadece.

kadınım, bıyıklı, kolları kıllı değilim :P kılı olan almak istemezse almaz kimseye neden almıyorsun demem. bu kol kılı mevzusu zaten 10 sene önce yoktu.

erkekte kıla tüye takılmıyorum. mümkünse erkek de her tarafın %100 tertemiz olmasını beklemesin benden ama insanız nihayetinde.
0
niye ama
(13.01.16)
kol kıl mevzusu 10 sene önce de, annemin zamanında da vardı.

erkeklerin ve kadınların birbirlerinden beklentileri farklı. erkekler de kadınların çok para kazanmalarını ya da uzun boylu olmalarını beklemiyor örneğin.
0
386 dx
(13.01.16)
yanı pek kıyaslama olmuyo bu, sonucta kaz karsı cınse hos gorunmek ıcın tuylerını yolduruyo olsaydı sesım cıkmazdı ama ıcıne ıncecık bı gomlek gıyıp onunu dahı kapatmayacak kadar usumeyen bır ınsanın sırf zevk ıcın uzerıne kurk almasını dogru bulmuyorum.
0
pamuk helvalar cebe
(13.01.16)
kürk veya kaz tüyünden yapılı giysi modası bence abartı ve gösteriş içeren bir olay. sıcak tutuyor olabilir ama şehirde yaşayan veya ilkel olmayan toplumlar için anlamsız. game of thrones'teki yabaniler giyebilir, gıkımı çıkarmam.

sakal bıraktığım da oldu, bıyık bıraktığım da oldu, tüyzüz surat ve 3 numara kafayla gezdiğim de oldu. kendimde çok önemsediğim bir konu değil. kız arkadaşım sakallarını kes veya sakal/bıyık bırak dese onu kırmam. kökü bende nasıl olsa. sırtımdaki omzumdaki kıllar beni de rahatsız eder.

karşı cinste kollarındaki tüye birşey demem. ince tüy neticede ama dudak üstü tüylerine veya bacak kıllarına karışırım. konu kıl mevzusu da değil, bakımsız kadını sevmem. evin içinde salaş salaş, depresif takılan kadıni sevmem. öncelikli şartım özbakım. sabah kalktığında en azından saçını tarasın. kahvaltıdan sonra en azından hafif bir makyaj yapsın. sadece rimel sürse bile olur.
0
montauq
(13.01.16)
Hem kaz tüyüne hem de insan kılına karşı biri olarak geldim. Kaz tüyünin kazlar için önemi, bizim kıllarımızın bizim için öneminden çok daha büyük. Bize epilasyon yapılırken acıdan ölmüyoruz, ağda yapılırken ben hissetmiyorum bile ama kazlar ölebiliyor. Kılsızlığın bir götürüsü var insanlarda ama bu götürüler daha çok çıplak yaşayan atalarımız için geçerli. Örneğin, koltukaltı kılları bizim atalarımızın lenflerini soğuktan ve mikroplardan korurmuş da, kombili evde, kirlendikçe değiştirdiğim giysi ve istediğim sıklıkta yapabildiğim banyo ile bana sağladığı fayda ataya sağladığı faydanın çok azı. Ancak orada lenfler alınır da, o zaman ağda yapmaktan genişleyen gözenekler mikrop kapabilir. İLla faydası vardır kılın ama o kadar da elzem değil. Kazda ise tüy kökü çok sağlam ve havalanabilme (uçma değil de kaçarken yaptıkları o hafif havalanarak kaçma hareketi) için çok gerekli. O hareket olmazsa tilkiye ve bilcümle doğal avcısına yem olur. Hadi, çiftlikte olduğu için tilkiye yem olmasın. O tüyler çıkarılırken kan kaybından ölen kazlar var. Kaz tüyünün yolunmasının bendeki karşılığının epilasyon değil, derimin canlı canlı soyulması, saçının çeke çeke yolunması ya da güzellik için en alttaki kaburgayı aldırmak gibi şeyler olduğunu düşünüyorum. Bunu yaptırana da bir şey demem; çünkü kendi iradesi ile yaptırıyordur. Kaz bunu kendi iradesi ile yaptırmıyor ki.Gerçi bu kadar duyarlı davranıyorum kaza karşı ama vegan, vb. değilim. Kendi çapımdaki duyarlılığım kazdan, kürkten başlıyor. Yoksa, "Kazı yer misin" deseler yerim ama giymeme gerek olduğunu düşünmüyorum. Şöyle söyleyeyim, Ant Dağlarının tepesinde donmadığım sürece kazı giyeceğimi sanmıyorum.

Tabii yukarıdaki "kendi iradesi" ifadem de, "Bunu modadan, toplumsal normlardan bağımsız" anlamında değil. Normlardan bağımsız olduğumuzu düşünmüyorum. Kendi adıma, birçok şeyde normlara bağlıyım. Bunlardan biri moda değil, moda şeyler (örneğin asimetrik t-shirtler, vb.) bana çok eciş bücüş görünüyor. 5-10 yılda ancak gözüm alışıyor, ondan sonra modası geçiyor. Ama örneğin, çok üşüdüğüm zamanlarda babamın giydiği yün içliği giymiyorum da, daha düzgün tipi olan termal içliği giyiyorum. Ya da bacaklarımın arasından hava girip üşüttüğünde kotumu, pantolonumu çorabın içine tıkıp dışarıda gezmiyorum. Saçımı tarıyorum en basitinden. Issız adada olsam bunların hiçbirini sallamam. Daha doğrusu yine o kadar dağıtmam ama bu kadar da özenmem. Ruj sürüyorum, bu da aynı kapsamda sonuçta. Gerçi arada evde de ruj sürüyorum öylesine, bu da tam sayılmaz ama özetle zamanın özelliği olan estetiksel şeyleri yapıyorum. Kıl meselesi bunlardan biri değil benim için. Issız adada olsam, 20 yıl kimse beni görmeyecek olsa, su ve yemekten sonra ağda ararım doğrudan. Ağaç ağaç gezinirim reçinesi çıkıyor mu diye. Çünkü ağda benim için temizlik. Sadece kadında değil, erkekte de hoşlanmıyorum. Erkeğin sırtı kıllı olabilir, Philips Bodygroom diye de bir şey var. Dalarsın onunla, tertemiz oluverir. Koltukaltını ağdayla bile yolarsın, erkekli-kadınlı. Kolumda kıl varken, alınabilecek belirli bir uzunluğu geçtiğinde, ben kendimi pis hissederim. Kimse görmese bile yaparım ben onu. Öptüğüm yerde ağzıma kıl gelmesini sevmiyorum, içim kalkıyor. Lavaboda da saç gördüğümde veya yere dökülmüş kıvırcık kıl gördüğümde de hafiften içim kalkar mesela. Bir arkadaşım vardı, pek temizlik yapmazdı. Evindeki koridora Aslanlı Yol gibi, Kıllı Yol adını vermişti; çünkü ne zamandır süpürmediği kıllar yerde, koridorun iki tarafında yürünmediği için daha yoğun olurdu hep ve benim içim kalkardı, yalan değil. Hani çok sayıdaki konuda toplum baskısı yaşıyor olabilirim, kıl konusunda ise doğrudan toplum baskısı benim ama baskım kendime ve öptüğüm kişiye kadar. Yoksa kız kılını, bacağını almamış, erkek sırtını almamış; çok da ilgilenmiyorum. Sadece bunu anlayamam ve ben yapamam ama anlayamadığım kadar yargılamam da, alkışlamam da. 5-10 sene sonra "Bu ara Rönesans başladı, tüm kadınlar kaşlarını da almalı, kirpiklerini sökmeli" kampanyası çıksa "Oh oh! Ben de Mona Lisa'yım" diye katılırım ama "Artık özgürüz, uzatacağız hepimiz" moda olsa, o modaya uyacağımı sanmıyorum. Belki de benim kaşımı, kirpiğimi tamamen yolmamış olmam toplum baskısı ve zamanın estetik kaygıları sonucudur; çünkü diğer kılların aksine bu ikisini seviyorum. Denk gelmişliğim var birkaç kere bacakları kıllı kadınlara, Akdeniz stili olarak geçiyor zaten. İlk bir iki saniye değişiklik gözüme çarpıyor, sonra o yoluna, ben yoluma devam ediyorum. Beni neden ilgilendirsin.
0
aychovsky
(13.01.16)
ben soruyu anlamadım sadece kolumda kıl var demeye geldim
0
shotgunwoman
(13.01.16)
(8)

sorunlu bir topluluk muyuz?

anonymice
herkes ya antidepresan kullanıyor ya da alkolik, hayattan bezmiş ya da sorunları var.ben kendim sorunluyum o konuda sıkıntı yok.sizce turk toplumunun kucuk bir kesiti miyiz? sorunlu bir topluluk muyuz yoksa bu sorunluluk kucuk bir kesit olmamızdan mı kaynaklanıyor?
herkes ya antidepresan kullanıyor ya da alkolik, hayattan bezmiş ya da sorunları var.

ben kendim sorunluyum o konuda sıkıntı yok.

sizce turk toplumunun kucuk bir kesiti miyiz? sorunlu bir topluluk muyuz yoksa bu sorunluluk kucuk bir kesit olmamızdan mı kaynaklanıyor?
0
anonymice
(12.01.16)
Turk toplumu sorunlu bir topluluk zaten.
0
fortisvita
(12.01.16)
antidepresan hiç kulanmadım alkolik de değilim(sosyal içiciyim), ama bunların genelde modern çağın sorunları olduğunu düşünüyorum.

bizim toplumumuzun ayrı sorunları var bence kültür çatışmaları-problemleri, din ve modernlik çatışması vs.

Celal Şengör hep şu kitabı öneriyordu, ebook'unu bulamadım satın alıp okuyacağım. Önsözünü Doğan Cüceloğlu yazmış.
www.kitapyurdu.com (Hasta Toplumlar, Robert B. Edgerton)
0
rodriguez2
(12.01.16)
halkımızın büyük çoğunluğu mutlu değil.
çevremde de büyük çoğunluğun ekonomik duruma bakmaksızın mutlu olmadığını görüyorum.
0
pangea
(12.01.16)
Asıl sorun sabırsızlık, tahammülsüzlük, iradenin güçsüz olması.

sivrisinek ısırsa sorun oluyor.
sorunsuz yaşanmak istenen bir hayatın kendisi asıl sorundur.
0
1adam
(12.01.16)
Kesin hastalikliyiz. Kimse elestiriyi kabul etmiyor. Herkes kendini mukemmel saniyor. Kadinlara karsi, cocuklara karsi, ulkedeki her azinliga karsi igrenc dusuncelerimiz var. Nasil duzeliri bilmiyorum cunku cahillige ovgu kanimiza islemis.
0
Traveller
(12.01.16)
Ben buna bir copy-paste yapacağım.

Kültürümüzde dertler, tasalar öyle bir madalya gibi takılıp geziliyor ki niye bu kadar yüceleştirildiğini anlayabilmiş değilim. Kime dokunsan sana sorunlarını liste yapar önüne sunar. Şöyle anlatayım, bir konferansta bir Kolombiyalı ile denk geldim ve aramızdaki bir konuşmada dünyanın en mutlu 3. ülkesi olduklarını söyledi. Ondan önce de hayatlarımızı karşılaştırdık, oldukça da kötü durumdalardı. Ben ilk "Manyak mısınız, niye mutlusunuz" diyecektim. Sonra "Nasıl mutlu oluyorsunuz" diye kibarcasına çevirdim. "Bir sorun olduğunda gülebilmek çok önemlidir. Biz dertlerimizin nasıl üstünden geldiğimizle gurur duyarız, bu gururu duymak için de sabırsızlanırız. Bunları bunları yaptım, diye anlatırız. Gülenler yukarı çıkabilenlerdir" demişti. Sonra da durdum, iki dakika düşündüm "Manyak olan bizmişiz" dedim. Bizde ne kadar ağır yük kaldırırsan o kadar gurur duyuyorsun, onlar da o yükten ne kadar çabuk kurtulursan ve ne kadar uzun süre hafif kalırsan onunla gurur duyuluyor. Oradakiler, bir dert olduğunda gülerek "Ben bu derdin üstündeyim" diye bakıyorlar ve sürekli gülmek bir gurur kaynağı. Zaten öncesinde dertleri taşıma konusunda master seviyesindeki bir halka 80'lerde de arabesk bir darbe vurunca, "Yıllar yılı dert yolunda ne ilk ne de sonuncuyum" gibi şarkılar da damardan işleyince doktora kadar yapmış kadar olduk. Mizahımız bile öyle, Yılmaz Erdoğan'ın 90'larda "Ağlamasını bilmeyen adamın, gülmesinden bir b.k olmaz" diye bir repliği vardı. "Efkarlanmak" diye başka dillere %100 anlamı korunarak çevrilmeyen bir kelimemiz var. Tamam, Kolombiyalıların da bazı mallıkları var, sel oluyor, köyü yutuyor, bunlar hala gülüyor "Atlatacağız nasıl olsa" diye ama biz neden bu kadar takığız diye düşünmüyor da değilim. Hayır, derdi taşırken yapıcı bir şey de yapmıyoruz. Derde neyin yol açtığını unutuyoruz ama derdin kendisini unutmuyoruz.
0
aychovsky
(12.01.16)
@aychovsky çok yapıcı bir deneyim ve çözümleme olmuş.

ben de aslında geçtiğimiz günlerde arkadaşlarımla konuşurken bu kolombiyalı hikayesiyle benzer bir sonuca varmıştım. sıkıntı ve sorun yaşadığımızda toplum olarak bir koyverme ve her şeyden vazgeçme tutumundayız. örneğin bir arkadaşım okulu uzattı, diploma projesi dönemine geldi, okulda 7.senesi. bir taraftan çalışmaya başladı bir ofiste bu dönem ki değerli bir durum bence bu. sonra kaygılanmaya başladı, depresyona girdi, diploma projesini bıraktı ve sonuç: işi bırakma ve ailesinin evine dönme kararı. oysa vazgeçme ve kabuğuna çekilmeyle hangi sorunun çözüldüğü görülmüş? esas olan mücadeledir, mücadele sırasında durumu çöz ya da çözme bir şekilde zamanla sorunlarının üstesinden gelinir. kaderimize çok çabuk razı oluyoruz ve pes ediyoruz. sonra da kendimize acımaya başlıyoruz. oysa daha geniş bir perspektiften bakabilsek, 'neden bunlar benim başıma geliyor' demeyi bırakır, herkesin başına türlü türlü şeyler geldiğini görür ve kendi baş etme yöntemlerimizi geliştiririz.

sorunlara gülüp geçmek çözüm müdür bilemem, ancak onları gözümüzde büyütmek hiçbir zaman çözüm olmadı. mücadele ve süreç esastır, sebep ve sonuç yan ürün.
0
gmzo
(12.01.16)
Büyük şehirlerde, annesi babasından farklı bi dünyaya doğan, sınıf atlayan, ne gelenekçi ne modern olabilen genç yetiskin ve yetişkinler olarak pek çoğumuz doğal olarak sorunlu olmasa da huzursuzuz.

Bi insanın depresyonda olmasının, alkolik ya da bağımlı olmasının altında çok farklı dinamikler var tabii ama karamsâr bir freudyen olarak bence de uygarlasmanin bedeli nevroz, sorunluluk, huzursuzluk, kimlik arayislari, abartayim, artan akıl hastalığı oranı.
0
damdanakan
(13.01.16)
(14)

Birden fazla yüzük takmak

buff
Hoşuma gidiyor ama bi yandan da çok abartılı, görmemiş gibi geliyor. Siz ne diyorsunuz?
Hoşuma gidiyor ama bi yandan da çok abartılı, görmemiş gibi geliyor. Siz ne diyorsunuz?
0
buff
(12.01.16)
yakışıyorsa, göze batmıyorsa sıkıntı yok. seviyorsan tak, kimseyi takma
0
cekilmis gayfe
(12.01.16)
Hepsi parlak metallerden (altın, gümüş, krom vb.) ibaret olmadığı sürece, arada bakır, pirinç vb. renklerden de varsa bence güzel görünüyor. Hele karşı cins giyiminde kuşamında krem-kahverengi ağırlıklı renkleri tercih ediyorsa daha da şık oluyor.
0
cok sey hakkinda az sey bilen adam
(12.01.16)
İki sade yüzüğü yanyana takmayı severim ben. Fazla abartili olmadığı surece sorun yok bence. Ayrıca kime gore neye gore canimss.
0
elorelia
(12.01.16)
bence güzel oluyor. uyumlu inceli kalınlı takınca hele enfes.
0
kirazıseviyorum
(12.01.16)
Koca koca tasli yuzukler olmadiktan sonra bence neden olmasin.
0
innerbliss
(12.01.16)
pek senin tarzın değil gibi
0
yorke
(12.01.16)
Birden fazla yüzük derken? Kaç tane mesela? Barış Manço kadar mı?
0
buffy de vampir sayılır
(12.01.16)
İşte fotodaki abla kadar diyelim.
0
🌸buff
(12.01.16)
tak ama böyle taşlı, renkli, kocaman şeyler takmaktansa gümüş ve fazla gösterişli olmayan şeyler tak.
0
halitkin
(12.01.16)
mobildeydim ablayı şimdi gördüm. yakışmış bence.
0
buffy de vampir sayılır
(12.01.16)
kadınsan olur, nasıl yaptığına bağlı çok hoş-tarz durabilir. erkeksen takma.
0
rodriguez2
(12.01.16)
gösterdiğin örnekte mükemmel duruyor bence.
0
pangea
(12.01.16)
Uyumlu ise olabilir ama yüzükler uyumsuz ve aşırı fazla ise hoş görünmeyebiliyor. Bugün birinde gördüm mesela, bakır ile gül rengi karşımı iki yüzük takmış. Bir tanesi yanlara doğru uzun, ucu kirpik gibi kıvrık ve diğer yüzüğü işaret eder gibiydi. Güzel ve zarif durmuştu. Bazılarının da tarzına çoklu yüzük yakışıyor.
Şunu uyumsuz buldum, örneğin. Zarif ama yüzükler birbirini tamamlamıyor, hepsi ayrı telden gibi
www.monitor.co.ug
Keza şu da
cdn.glamcheck.com
Yeşil oje-turuncu yüzük = kaç, kaç, kaç
blog.brandsexclusive.com.au
Şu takım çok kötü görünmüyor gözüme
s-media-cache-ak0.pinimg.com
0
aychovsky
(12.01.16)
tarzına uygunsa seviyorsan tak gitsin
0
fasulyek
(12.01.16)
(24)

İstanbul'da yaşamaktan korkmuyor musunuz?

fraise
Biliyorum sadece istanbul'da değil ülkenin her yerinde yolda yürürken ölme riskimiz var ama İstanbul'da bu durum duble durumda. Bir yanda saçma sapan trafik, her gün kazada ölen insanlar. Bir yanda deprem olma ihtimali, diğer yanda bomba patlama ihtimali. Ben metrobüste bile gördüğüm her sakallı ad
Biliyorum sadece istanbul'da değil ülkenin her yerinde yolda yürürken ölme riskimiz var ama İstanbul'da bu durum duble durumda. Bir yanda saçma sapan trafik, her gün kazada ölen insanlar. Bir yanda deprem olma ihtimali, diğer yanda bomba patlama ihtimali. Ben metrobüste bile gördüğüm her sakallı adama isidli muamelesi yapmaya başladım artık. İpini koparanın istanbul'à gelmesi de ayrı bir mesele tabii.

Sonuç olarak korkmuyor musunuz? Korkanlar için bir öneriniz var mı? Benim iyice psikolojim bozuldu bu durumda.
0
fraise
(12.01.16)
Hayır, düşünmüyorum. Daha sakin yerlerde takılabilirsin çok endişen varsa.
0
arnold schwarzeneger
(12.01.16)
ilk geldiğimde topluluk içinde tırsıyordum. sonradan alışıyor insan. deprem konusunda hala kafamda deli sorular ama. ilk fırsatım olsa bu yüzden kaçarım istanbul'dan.
0
hononu
(12.01.16)
Evim isime uzakken korkuyordum, ozellikle de vapur ve motor iskelesi/ metro/ otobus vs gibi toplu tasima araclarina binerken kabalalik had safhada yoruyor. Ama isime yakin tasininca mahalleden pek cikmiyorum gibi oldu, bayagi rahatladim. Haftasonu geziyoruz onda da aklime pek gelmiyor boyle endiseler.

Ama en cok deprem olayi korkutuyor, cunku depreme dayaniksiz bir ilcede oturuyorum. Su aralar istanbul'dan ziyade kombimden korkuyorum ben.
0
neferkitty
(12.01.16)
bahsettiklerinin hepsinden korkuyorum, muhtemelen bu bahsettiklerinin biri yüzünden de öleceğim. şahane hayat.
0
freya
(12.01.16)
İŞİD bitse, PKK gitse biz yine sorun çıkarmaya devam ederiz. Birileri çıkar başka bir terör örgütü kurar. Terör nefretten besleniyor. Bu nedenle sorun yalnızca İstanbul'da değil, her yerde başka bir tehlike var. İstanbul, Türkiye nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bu nedenle iyi ve kötü şeylerin olabilme olasaılığı da yükseliyor. Bir de ekonomik merkez olduğu için dikkat de çekiyor. Başka şehirdeki depremle bu kadar çok ilgilenmiyorlar.

Korkuyorum elbette ama nüfus fazla olduğundan kendi kafama en fazla uygun insanları da burada buluyorum.
0
Traveller
(12.01.16)
deprem korkutuyor bir tek.
0
king lizard
(12.01.16)
Korkuyorum. Hatta su an ofiste titreme krizi tuttu beni korkudan. Patlama sesini duydum. Pilimi pirtimi kedimi toplayıp gitmek istiyorum. Arti deprem +1
0
rayde
(12.01.16)
Korkmuyorum çünkü korkarsam yaşayamam.

Böyle öğrenilmiş çaresizlikli bir ruh halindeyim.
0
whimsical
(12.01.16)
Hayatta hiç bir şeyden korkmadım. Arabayla giderken birisi bir yamuk yapsa aç kapıyı dalayım diyen bagaj maymunu gibiyim hep hazır.

youtu.be
0
[silinmiş]
(12.01.16)
korkmuyorum.
0
sckxyss
(12.01.16)
Korkmuyorum
0
giggs
(12.01.16)
asiri deprem korkumdan dolayi 2008'de nerdeyse metallica konser biletimi bedavadan verecektim baskalarina sirf istanbulda bulunmamak icin. bir de korku mu bilmiyorum, ne zaman istanbul aktarmali bir ucusum olsa hep bir an once bulundugum yerden kacip kurtulmak istiyorum. boyle bi panik havasi, her an her sey olabilir, her an orada sikisip kalabilirim dusuncesi oluyor. sirf bu yuzden havaalanindan bile cikmadan, nerdeyse butun gun pasaport kontrolun gerisinde takilmisligim var, belki en guvenli yer diye.

su son olaylardan sonra kesinlikle korkardim heralde orada yasamaya. hatta almanyadan bir grup arkadasim subatta gitmeyi planliyordu, sultanahmet falan da dogal olarak rotalarinda var. her ne kadar gidilip gorulmesi gereken bir yer oldugunu dusunsem de su donemde hala istanbula gitmeyi planlayanlara aklini mi kacirdin derim.

not: hep buyuk sehirlerde yasadim.
0
letheavendangered
(12.01.16)
iş yerim ve evim depreme dayınıklı bölgelerde ve binalarda, buralardayken korkmuyorum. ancak her gün 2 sefer metro kullanıyorum. metroda bomba patlaması veya metrodayken depreme yakalanmak en büyük korkularımdan biri. veya bunlar olduktan sonra kaos çıkması, herkesin birbirini ezerek izdiham yaratması çok korkunç geliyor.
0
peggy
(12.01.16)
evet korkuyorum. türkiyeye ziyarete gittiğimde bile sosyal hayatım ev ile kadıköy arasında geçiyor. türkiye güzel yeaa diyen ya batıyı görmemiştir ya da görüp anlamamıştır. bu arada daha sakin yerde takıl diyen arkadaşlara söylüyorum babam neve şalom patlaması olmadan sadece 5 dakika önce o sokaktan geçmişti. ha neve şalomun olduğu sokağa gidip kaldırımda oturur tavla oynarız biz hep diyosanız onu bilmem tabi.
0
KidLazer
(12.01.16)
Olası bir depremde risk boyutu yüksek olan semtleri uzmanlar acıklamıştı oralarda yaşamama bir nebze olsun önlem olabilir.
Bomba,saldırı olayı küresel boyutta(bkz: paris 2 yılda 2 büyük katliam)
0
steve rogers
(12.01.16)
korkuyorum ama başka çarem olmadığı için katlanmak zorunda olduğumu düşünüyorum.

kalabalığa alışmışım galiba artık memleketime ya da anadolu'nun küçük şehirlerine gittiğimde caddelere yürürken çok tenha geliyor. sanki herkes bana bakıyomuş hissine kapılıyorum ama istanbul'da kalabalıkta daha rahat hissediyorum kendimi.
0
contavolta
(12.01.16)
asosyal olduğum için korkmuyorum. gittiğim, takıldığım yerlerde saldırı sonucu ölme ihtimalim avrupa'da saldırıda ölme ihtimalimle aynı oluyor genelde. gerçi sonuçta ben de metrobüse biniyorum ama ne bileyim ya kendim için korkmuyorum. annem, kardeşim istanbul'da olsa onlar için endişelenirdim ama kendi adıma çok tırsmıyorum.
0
der meister
(12.01.16)
korkmuyorum. deprem de, bombalı saldırılar da, trafik kazaları da, taciz ve tecavüz de, havaya kurşun sıkan magandalar da istanbul'un gerçeği. alıştık. istersen "pis xenophobe" de ama bir şehir büyük göç alırsa böyle rezil hale gelir. istanbul hiçbir zaman bundan iyiye gitmeyecek.

ha iki ihtimal var istanbul'un daha iyiye gitmesi için. ya büyük istanbul depremi ya da bir atom bombası istanbul'a zarar verir, kalanlar yağma sırasında birbirini katleder ve yeni bir toplum oluşur burada o başka.

bir diğer ihtimal de bu kentsel dönüşüm projeleri hızlanır, yoksul ve göç ile gelen halk şehir dışına itilir yükselen fiyatlardan dolayı. yine şehir arınmış olur -tabii zenginlerin elinde kalır- suç oranı azalır.

onun dışında göç aldıkça artacak bu suç ve rezalet. sonuçta göç ile gelenler buranın yaşayanlarından daha kaliteli, daha eğitimli, daha zeki ya da daha zengin oldukları için gelmiyorlar.
0
nawar
(12.01.16)
No problem.
0
enkolaykullaniciadi
(12.01.16)
Korkmuyorum, umursamıyorum. Terör, boba, deprem pek umrumda değil.

Ya ölürüm ya ölmem. Ölmezsem sıkıntı yok, ölürsem zaten umursayanilecfğim bir şey kalmayacak.

Ignorance is bliss
0
KaraSakall
(12.01.16)
Korkmuyorum
0
basond
(12.01.16)
korkmamak için algılarının kapalı olması lazım. Hayatta kalmak içgüdüsünü tehdit eden her türlü sebep var burada, ama zamanla algıyı düşürüyor herhalde insanlar. ben korkuyorum. bu sebeple sokağa çıkmadığım da oluyor. Adam sırf canı istediği için, şaka diye, eğlence diye arabayla seni ezebilir ve parasını ödeyip çıkar. niye yapmasın ki.
Burada yaşaynalar olarak, toptan ruh hastasıyız bence. Bazıları aktif, bazıları pasif tarafta.
0
neynep
(12.01.16)
çok korkuyorum o yüzden evden dışarı çıkmıyorum. çünkü bu çok mantıklı. dışarıda araba falan ezer. bomba patlar, kafama inşaattan parça düşer. evdeyse çok güvenliyim ve ölmeyi düşünmüyorum.
0
sckxyss
(12.01.16)
Yaklaşık iki ay kadar oluyor sanırım, metrobüse gitmeye çalışırken üstgeçitte çalışan işçiler bir inşaat aletini (boru anahtarının 2-3 katı büyüklüğünde bir zamazingo ama tam onun şeklinde de değil) düşürdüler ve yaklaşık yarım saniye farkla kafama değil, ayağıma geldi. Üstgeçitte işçi olduğu bile görünmüyordu. Reklam panoları ile geçit kapatılmıştı. Eğilmiş çalışırken aradaki boşluklardan aleti düşürmüşler. Şu an hayattaysam, şansa.

Geçen sene bu zamanlar kapkaça uğradım. Bir miktar karşı koydum. Gaspa uğramadım iyi ki. Benden sonra iki kadının yakınlarda ve benzer eşgalde birileri tarafından bayılana kadar yumruklandığını, bunların ikisinin de gündüz gözü ve çok da tenha olmayan bir ana cadde üzerinde gerçekleştiğini öğrendim. İkinci kadına Facebook üzerinden ulaştım. Tabii ki aynı kişi olduğunu söylememiz zor ama montundaki ayrıntılar, vb tutuyordu. Artık geceleri tek başıma eve gidemiyorum. Evden birini çağırıyorum, kimse gelemiyorsa en yakın taksi durağına binip gidiyorum.

Birkaç sene önce bir tanıdığım alt tarafı Alibeyköy taraflarında bir yere gitmek için dolmuşa bindi. Dolmuş viyadükten çıkmış ve aşağıya düşmüş. Kaybettik o tanıdığımızı. Üstgeçite kamyon girer, yıkılır. Otobüsün freni boşalır, durağa dalar. Bunlar insanların başına geliyor ve senin-benim gibi insanlar.

Deprem konusunda, çalıştığım yer deprem yokken bile zor duruyor. Bir güvenlik camı vardı. O camın kırılması binanın yerinden oynadığı anlamına gelecekti. Cam kırılalı 5-6 sene oluyor. Çalıştığımız bina seneye boşaltılacak ve yeni binaya iki sene sonra geçeceğimiz söylenir. Eve test yaptırmıştık, sonuç iyiydi ama temeli ölçmediler, zaman içinde aşınmış olabileceğini söylediler.

IŞİD dibimize kadar girmiş. Ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Konseri basıp, insanlara tek tek ailelerini arattıktan sonra vuran insanlar. Tabii ki bu da bir piyango. Olasılık düşük olsa bile huzursuzluk veriyor.

"Korkunun beni etkilemesine izin vermiyorum" dersem, kendi adıma saçmalamış olurum ama bu korku normalleşti gibi. Hani haberlerde okuruz ya, savaşın ve terörün yoğun olduğu yerlerde çocuklar oynamaya çıkar ve bahçeye bomba düşer, vb. İnsanoğlunda öyle bir uyum yeteneği var ki, içinde bulunduğu konumu çarçabuk normalleştirerek aklını kaçırmasını engelliyor. Kafanda bir şeylerin ters olduğunu ve hatta neyin ters olduğunu biliyorsun ama içinde olduğun duruma da bir şekilde uyum sağlıyorsun ve alışıyorsun. Öyle ki savaşı kanıksıyor insanlar ve çocukları dışarı oynamaya gönderebiliyorlar. Biz de bakıp "Savaş varken insan nasıl çocuğunu evden çıkarır ki" diyoruz. Bir keresinde karda ve bir dağ başında 36 saat kadar dışarıda kalmamız icap etmişti. Alt tarafı kıpkısacık 36 saat. O 36 saatten sonra şehre döndüğümüzde iki yıldır medeniyetten uzakta gibi hissettik; çünkü uyum sağlayabilmiştik olduğumuz yere. Yaşadığımız şartların normal olmadığını fark ediyorum ama içimi titretmiyor; bununla yaşıyorum. whimsical'ın dediği öğrenilmiş çaresizlik de bu noktada devreye giriyor. Bedava yaşıyoruz, kendi adıma şanslı olduğum için yaşadığımı düşünüyorum. Yine de olasılığı düşününce, o kadar yüksek bir olasılık değil. Bu nedenle, titremeye gerek yok.

Bu ara çok kalabalık yerlerde gerilebilirim sanırım. Senin yaşadığın bölgeye pek kimse uğramaz, IŞİD'li oraya üşenir; bu nedenle orayı biraz daha güvenli olarak görüyorum.
0
aychovsky
(12.01.16)
(26)

Hayattan zevk alıyor musunuz?

:)
Yani bu dünyada olmaktan mutlu musunuz? Bana burası korkunç bir endişe ve ızdırap kaynağı gibi geliyor, oysa demin bir arkadaşım imkanı olsa bin yıl yaşayacağını söyledi, ben de hangisi daha yaygın merak ediyorum: Ben mi anormal olanım?
Yani bu dünyada olmaktan mutlu musunuz? Bana burası korkunç bir endişe ve ızdırap kaynağı gibi geliyor, oysa demin bir arkadaşım imkanı olsa bin yıl yaşayacağını söyledi, ben de hangisi daha yaygın merak ediyorum: Ben mi anormal olanım?
0
:)
(11.01.16)
Ama korkunç bir endişe ve ızdırap kaynağı gibi de görmek pek normal değil
0
clones
(11.01.16)
burda adil hiç birşey yok neresinden keyif alalım.
0
ne demezsin
(11.01.16)
Bazen alıyorum, bazen almıyorum, bin yıl yaşamak istemem, üstünde düşündükçe ben de dünyayı endişe ve ızdırap kaynağı olarak görüyorum ama her gün bunu düşünmüyorum. Bazı anlarda kendimi mutlu hissettiğim oluyor ama dünyanın daha farklı daha iyi bir yer olmasını tercih ederdim elbette.

Bana çok anormal gözükmedin ama ben de çok normal miyim bilemiyorum:)
0
(11.01.16)
nasil izdirap kaynagi abi, imkanin olsa sen de bin yil yasarsin. arkadasin sadece bunu itiraf etmis.

olumu gercekten istemek saglikli bir dusunce olamaz.
0
bohr atom modeli
(11.01.16)
arkadaşın haklı bence de. benim de keşke imkanım olsa da 1000 sene yaşasam hatta keşke ölümsüzlüğü bulsalar.
0
sta
(11.01.16)
1000 sene yasayinca insan bütün sevdiklerinin ölümüne sahit olur tüm sevdiklerini kaybeder. Sirali ölüm denen seyin olmasini dilerdim.
hayattan keyif aldigim zamanlar da oluyor senin dedigin gibi burasinin adaletsiz igrenc bir yer oldugunu düsündügüm de.
0
kucukharfler
(11.01.16)
Arkadasın haklı bence
0
giggs
(11.01.16)
Şindi o biraz da motivasyon kaynağına bağlı.

Ben iyiyim, memnunum çok şükür. Hayatım süper olduğundan değil motivasyon kaynağım sağlam.
0
ssiradanbirigibi
(11.01.16)
bundan yaklaşık üç sene önce, çok ciddi bir psikolojik bunalım yaşadım. o 6 ayı tarif edemem. yaşamıyordum ama ölemiyordum da. onun üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, "ben muhtemelen hayatıma intihar ederek son vereceğim, bugün ya da yarın" diyordum.

şimdi ise bıraksalar 1000 yıl yaşarım diyorum. hayatımın aşkını mı buldum? çok güzel bir şey mi yaşadım? yoo. sadece artık bir tane hayatım olduğunun ve öldükten sonra kimse tarafından hatırlanmayacağımın farkındayım. neden öleyim ki amk. ne bileyim mesela 2050'de nasıl oluruz, görmek istiyorum. evimiz, arabamız, telefonumuz nasıl olur? neler, nasıl gelişir? kaç savaş olur, galatasaray kaç kez şampiyon olur?

dünya ve insanlık var olduğu sürece ben de var olmak isterim açıkçası. maalesef şu an taş çatlasa 60 senem kaldı. üzülüyom. o da en iyi ihtimalle zaten. böyle hayata bağlandım ya kesin seneye kanser olup ölcem.
0
der meister
(11.01.16)
sıkıntı büyük
0
cevizlikarpuz
(11.01.16)
İmkan olsa ben de bin yıl yaşamak isterim ama aynı yerde değil her 40-50 yılda bir farklı bir yere giderek :)

Şaka bir yana sevdiklerinin öldüğünü görmek tabi ki üzücü bir durum ama ne kadar üzücü olsa da insanlar bir şekilde alışıyor bu duruma. Sen de normalsin arkadaşın da herkesin düşüncesi aynı olacak diye bir kural yok.

Hatta biten forever dizisi de var, vaktin varsa izlemeni tavsiye ederim.

Edit: Ele ölümsüzlük gibi bir alternatif geçecekse eğer neden 1000 sene ile sınırlandırayım ki kendimi :)
0
EkimBebesi
(11.01.16)
la 1000 sene yaşamakta afedersinizde ne bok var? hadi diyelim 1000 sene yaşadın ee sonra yine öldün. sürekli çabala birşeyler yap uğraş ne manası varki? şuanki kısa işte max 80-90 iyidir fazla zorlamaya gerek yok. boktan dünyada 1000 yıl yaşamak valla hiç akıl karı değil bence.
0
lprytk
(11.01.16)
Bin yil yasamak icin gerekli olan motivasyon mutlu olmak degildir. Dunyaya mutlu olmak icin geldigimizi dusunmuyorum acikcasi. Ya erkenden geberip gitcen ya da bin yil yasayip bi suru seye taniklik edecek bir maceran olacak. 70 yil surunmek nerden baksan hicbir halta yaramiyor. Genc oldugun yillar da kısıtlı zaten.
0
rayde
(11.01.16)
Mutluyum, keyif de aliyorum. Yaslilik olmasa bin yil yasamak isterim.
0
stavro
(11.01.16)
benim de pek zevk aldığım söylenemez, bana kalsa buharlaşıp uçmak isterim bir kaç yıl sonra.
0
arkburak
(11.01.16)
Bin yıl az. Ölümsüz olmak isterim. Ölmeyi istemek hic normal bir düşünce değil. Zevk alıyorum yaşamaktan.
0
dafuq
(11.01.16)
ne munasebet
0
hjarteblod
(11.01.16)
Yaşadığımı itiraf ediyorum
0
le fantome de l opera
(11.01.16)
Şu aralar zevk almıyorum ama hayattan sonra da bi bok yok ki. Yaşarsam en azından zevk alma, mutlu olma ihtimalim her zaman var. Ölümsüz olmayı isterdim o yüzden.
0
noluyo yaa
(11.01.16)
geçen sene sorsan depresyonun dibindeydim ama bu sene gerçekten yaşamaktan keyif alıyorum.

en büyük derdim kedimin mamasının bitmesi, evde çıkan ufak tefek tadilatlar, 'yarına giyerim ben bunu'' diye yıkadığım şeyin ertesi güne kurumuş olmaması, led'li mumlarımın pillerinin bitmesi ama yenisini almaya üşenmem vs. tadında şeyler.

sanırım çok büyük bir lüksü yaşıyorum şu an, dışarı çıktığımda ''hava bugün çok güzel'' diyebiliyorum, sağlıklıyım, işimi, evimi, oturduğum mahalleyi, sevgilimi, etrafımdaki her şeyi seviyorum ve dahası hayatımda beni mutsuz edecek kimse yok, gerçekten çok büyük bir lüks, bunun için şükrediyorum.
0
neferkitty
(11.01.16)
no. sorsan bir derdim de yok ama bir memnuniyetsizlik, bir tatsızlık... zevk almak hak getire.
0
devilred
(11.01.16)
Hayattan zevk alıyorum. Yaşadığım her andan delicesine zevk alıyorum.
0
kalemdefter
(11.01.16)
Sağlık problemleri ve sevdiklerini kaybetme ihtimali dışında dünyada dert edilecek bir şey yok.
0
arnold schwarzeneger
(12.01.16)
Her duygu geçici, mutluluk da. Huzurlu yaşadığınız bir dönem de geçip gidiyor. O yüzden ölümsüz olmayı, bin yıl yaşamayı falan hiç istemezdim.
0
dessy
(12.01.16)
Bin yıl benim için de iyi bir rakam. Her zaman delicesine zevk alıyor değilim de, ızdırap mekanında değil. İyisi de var, kötüsü de. Merak ediyorum.
0
aychovsky
(12.01.16)
bazen. kuru kuru binyil istemem.
0
jimicik
(12.01.16)
(28)

Bu ahlaksizlik mi sizce

signore
Sapasaglam olmasina ragmen vizeye girmeyip rapor alip mazeret sinavina giren cok ogrenci gordum. Calisamadim o yuzden mazerete kadar calisirim diyorlar. Aklim almiyor bu mantigi ya. 1 ay onceden aciklanmis sinavin ne zaman olacagi, calisamadiysan gir al dusuk notunu finale calis. (Cenaze, hastalik g
Sapasaglam olmasina ragmen vizeye girmeyip rapor alip mazeret sinavina giren cok ogrenci gordum. Calisamadim o yuzden mazerete kadar calisirim diyorlar. Aklim almiyor bu mantigi ya. 1 ay onceden aciklanmis sinavin ne zaman olacagi, calisamadiysan gir al dusuk notunu finale calis. (Cenaze, hastalik gibi durumlar haric) siz ne diyosunuz yanlis mi dusunuyorum?
0
signore
(11.01.16)
sana ne bro? seni niye ilgilendiriyo ki?
0
t joe
(11.01.16)
Haklilik payin var, zaten mazerette de hocalar daha zor soruyor.
0
rayde
(11.01.16)
ahlaksızlıktır.
0
devilred
(11.01.16)
ahlaksızlık değildir. siz zamanında çalışıyorsunuz, onlar çalışmıyor diye size koyuyor. siz de öyle yapın.

edit: biz hepimiz ahlaksızız zaten. kahrolsun dürüstlük, varolsun ahlaksızlık! yarın banka soymaya gidiyorum. var mı gelen?
0
majigoria
(11.01.16)
yanlış düşünüyorsun.
0
sta
(11.01.16)
Birinin hakkını yemediği sürece sorun yok bence
0
clones
(11.01.16)
Haksızlıktır, ahlaksızlıktır. "Haksızlık-ahlaksızlık değildir, sen de yap" demek de ahlaksızlıktır.

Böyle böyle ufaktan başlıyor işte.
0
arnatuile
(11.01.16)
iyi de raporu doktor veriyor. hasta vb. olmamasina ragmen rapor yazan doktorda sikinti var. benzer durumda 3 arkadas mazerete girelim dedik, onlar telefonla tanidik doktorlardan rapor ayarladi. hatta biri 500km mesafeli sehirde doktora gitmis gibi rapor yazdirdi oturdugu yerden. ben aksama kadar ozel hastanelerde rapor istedim durumu aciklayip, vermediler.
0
icim urperiyor
(11.01.16)
birilerinin hakkı yeniyor bunda da. alemin akıllısı olmak ne güzel valla.
0
devilred
(11.01.16)
o sinavdan da 03 mu ne almistim, eklemek istedim. mutlu sonla bitmedi yani.
0
icim urperiyor
(11.01.16)
Sistemin bug'i idi bu bir zamanlar, hala var mi? Bunu yapan bir arkadas vardi, vize sorularini aliyordu, bazen mazerette ayni sorular cikiyordu falan. Hayvan 2. senesinde tum vize haftasi icin rapor aldi, yedigi naneyi de herkese yaydi. Hem de "hehe siz calisin, ben yatiyorum" modunda. Cat diye dekanlik raporu kabul etmedi, tum derslerden kaldi o sene. Sonra da mazeret sinavlarini sozluye cevirdiler zaten, hala sozlu yapiyorlarmis. O dallama da okulu birakti galiba.

Cevap: ahlaksizlik degil de acikgozluluk diyelim.
0
evrim halkasi
(11.01.16)
nesi ahlaksizlik? kimsenin hakki yenmiyor ki?
cidden nesi ahlaksizlik? en fazla kisinin kendini kandirmasidir, o da mazeret sinavina calisirim diyip ona da calismazsa iste.

eger hoca ayni sorulari soruyorsa da o da hocanin hak yemesidir. bak yine ahlaksizliktir demedim. ahlaksizlik bambaska bir olay, nasil bu kadar cabuk ahlaksizlikla itham ediyorsun ki?
0
baldur2
(11.01.16)
Birilerin hakkı yenmiyor, hak yenecek bir şey göremedim. Yaptığı doğru bir şey mi orası tartışılır tabi.
0
clones
(11.01.16)
bir sınava çalışmak için herkese tanınan belli bir süre var ve "o süre içinde" çalışmak zorundayız.birileri gece gündüz çalışıp o süre içinde hazırlanmışken diğeri o süreyi keyfine harcayıp ya da fazladan zaman kazanmak için kullanarak mazeret sınavına giriyorsa burada dürüst olmayan,eşitliği bozan bir şeyler var. asıl sınavın soruları mazeret sınavına ışık tutuyorsa,mazeret sınavı daha kolay oluyorsa vs haksızlık ve ahlaksızlıktır.
0
aquarium
(11.01.16)
Acik konusacagim, su soruya ahlaksizlik degil diyen kisi sayisinin burada bile cogunlukta olmasi ulkenin rezil halinin ve genel ahlaksizliginin ana sebebidir. Belirli siyasilere suc atmaya luzum yok.

Hani arada curuk yumurta olur toplum saglamdir curukler manen kaldirilabilir, ama saglam yumurtalar bu kadar az olunca haliyle hicbir seyden bir cacik olmuyor. Zaten az olanlar da kiriliyor.
Arnatuille +1
0
f_d
(11.01.16)
ne kadar geriliyorsunuz öyle? kendi bulduğunuz, kafanızdan uydurduğunuz ahlak kurallarına ne kadar da bağlısınız, aklım almıyor.

başka zaman "iğitim sistimi çik dindik yiii" diye zırlamayı da biliyorsunuz.

ben "ahlaksızlıktır" diyenlerin cevaplarında ikiyüzlülük görüyorum, başka bir şey değil.

edit: üniversite öğrencisinin herhangi bir işte çalışmadığı da çok ayrı bir kafaymış. hepimize para gökten yağıyor tabii. haklı arkadaş.
0
majigoria
(11.01.16)
yüksek lisans başvurularında diploma notu etki eder, diploma notuna vize finallerde alınan not etki eder, günde 2 sınava hazırlanıp ikisinden de 50 almaktansa birine hazırlanıp diğerini mazerete bırakarak pekala daha yüksek alınabilir ( alınmaya da bilir ancak kimisi kolay sorar felan ) birilerinin hakkı dolaylı yoldan da olsa yeniyor. he çok ince bir mesele ama ince bakarsan yeniyor yani.

bizim hocalar mazerette kazık soruyorlardı ve bunu da açıkça söylüyorlardı. çünkü gece 4'e kadar batak atıp sabahındaki sınava rapor alarak girmeyen bi sürü adam vardı. hocalar da bunun hakkın istismar edildiğini bildiklerinden kazık soruyorlardı. he kurunun yanında yaş da yanıyor. gerçekten zorunlu nedenlerle gidemeyen adam zor sorulduğu için yine kalıyor. hak yemek demişken keyfine gitmeyen adam zorunlu nedenle gitmeyen adamın da hakkına girmiş oluyor. onun yüzünden kazık sorular geliyor çünkü.
0
sutu seven kamyoncu
(11.01.16)
Bence mazeret sinavina girmek daha kötü ve stresli bir sey. En güzeli herkesle beraber girip cikmak temiz temiz. O yüzden ben olasam takmazdim. Yapan kendine yapiyor zaten.

edit: bizde sorular ayni olmuyordu. make up yerine matkap derdik
0
kucukharfler
(11.01.16)
Akademisyenler final ve butlerde ayni soruyu soruyor. Ogrenci de soruyu onceden alma firsatini yakaliyor. Sucu her zaman ogrencide degil akademisyende de aramak gereklidir. En masun kisinin bile aklina bunu getiriyorlar.
0
Traveller
(11.01.16)
aquarium + 1
Bütünlemeye bırakan kişi süre avantajı sağlıyor. Ek olarak, DD veya kalma üstü not ne ise, onunla geçen kişinin suçu ne? Belki o bütünlemeye girse daha yüksek bir not ile geçecek. Bütünlemenin fırsat eşitsizliği olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, bütünleme sorularını finale göre çok daha zor soruyorum. Zaten bu seneden itibaren okulda kaldırılacağını söylediler.

Çalışan bir kişinin geçmesi ile çalışmayan bir kişinin geçmesi haksızlıktır. Bunlar 5 sene sonra aynı diplomaya sahip olarak iş hayatına atılacaklar ve tamamen aynı etikete sahip olacaklar. Neden aynı emeği göstermiş gibi aynı muameleyi görsünler?

Geçme/kalma sınava bağlı olmasa keşke, uzun süren dönem projeleri yapabilsek ve çalışmanın sürekliliğini ölçebilsek, hakkaniyetli olduğunu düşündüğüm bir sistem olurdu.
0
aychovsky
(11.01.16)
@Livefastdieold eksi duyuru ve sozluk gercekten de Turkiye'yi tanimak icin yeterli bir deney ortami. Ahlaksizlar, dinciler, kendini solcu sanan kapitalistler, kedi sevenler - baska hayvan sevmeyenler; isciler, ogrenciler, ev iscisi kadinlar, koleler; sorgulayan kisiler...
0
Traveller
(11.01.16)
Bir dakika bir dakika diyelim sinif 50 kisi, 50 kisi de mazerete kaldi, o zaman hepsi mi ahlaksiz, yoksa hicbiri mi ahlaksiz degil? Bakalim ahlak olcutunuz neymis.
0
baldur2
(11.01.16)
ahlaksızlık değil. sistemin açığını kullanmak. hoş bir şey değil ama üstünde iki kere düşünmeye de değecek bir şey değil.
0
sen git ben geliyorum
(11.01.16)
ahlaksızlık değil. bunu deyince de müthiş ahlaklı kardeşlerimiz "şurada böyle bile ne demişler ahlaksızlar" diyor. "buna bilmem ne diyen bilmem nedir" kafası çok garip lan. herif x yıllık yaşamımdaki geliştirdiğim felsefeyi, ahlak anlayışımı 10 saniye içerisinde y hakkında ne düşündüğüme göre anlayabiliyor asdsksjklm. evrensel bir ahlak normu olduğunu düşünen bu ahlaçıklar yüzünden başımıza bunlar geliyor zaten. "bana göre ahlaksızlıktır" de geç kardeş. başkasına sataşınca egon mu tatmin oluyor ne oluyor onu anlamıyorum.

ahlaksızlık değil ama çok da doğru değil. aymazlık bence. sistemdeki buglardan yararlanmış. ha, doktor eğer bile bile rapor veriyorsa asıl ahlaksız doktor oluyor. bence.
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(11.01.16)
15 gün çalışıp kolay sorularla sınava girmekle ekstra 1 hafta daha hazırlanarak çok daha zor sorularla sınava girmenin ne farkı var? hayatımda da hiç görmedim aynı sorular sorulduğunu ya da daha basitlerinin sorulduğunu ki eğer öyleyse bir eşitsizlik elbette söz konusu; ama o aşamada da ne diyoruz? soruları bu şark kurnazlarına verenler ya vermesinler ya da ağlamasınlar.
0
yorke
(11.01.16)
Oha neler donmus.

Ahlaksizlik olmasi icin 'hak yemek' mi gerekli? Hak yenmiyorsa ahlaksizlik degil he tamam. Hadi ahlaksizligin bir olcutu olarak 'hak yemek'i aldiniz, bu olayla inanilmaz hak yeniyor. @sutu seven kamyoncu yazmis, yuksek lisans olayi. Diyelim bu hafta sali ve persembe sinav var. 'Pek ahlakli' kisi sali gunu rapor alip girmiyor, persembe gunku sinava cok calisiyor. Sonra mazeret doneminde sali gunku sinava yine genis vakitte calisip giriyor ve ortalamasini rapor almayana gore daha fazla yukseltme sansi yakaliyor. Cunku calisacak daha fazla vakti oluyor. Sonra bu 'pek ahlakli' arkadasla, yalan soyleyip rapor almayan KERİZ(!) ayni yuksek lisans programina basvuruyor ve ta ta ta taaam, 'pek ahlakli' arkadas ortalamasinin yuksekligi sayesinde giriyor. AMA KİMSENİN HAKKİ YENMİYOR????
0
🌸signore
(11.01.16)
Burda ahlaksızlık tanımını yapmıyoruz bu olayla özgü bahsedilen ahlaksızlıktan bahsediliyor o tartışılıyor. Kimse kimseyi KERİZ yerine koymuyor. Olayı aşırı derece abartmış birinin yorumu bu bence. Haksızlık yoksa bence değil demem tamamen bu olaya özgü bir şeydi. Bunu direk ahlak kavramına göre yorumlamak oldukça saçma olur. Elbette bir şey de haksızlık olmaması o durumu ahlaklı hale getirmez.
0
clones
(11.01.16)
Bunda bir sorun gormeyen gencler otursun ne dedigini dusunsun diye yukarida sert girdim konuya ancak nedense bir iki cevapta benim egom ya da ahlakciligim mevzubahis olmus. Abarttigimi dusunen de var.

Konuyu toparlamak gerekirse, mazaret sinavi mazareti olanlar icindir. Insanlik halidir, kullanilir. Insanin sagligina, cevresine yarin ne gelecegi belli olmaz. Diger yandan belli ki bu olanak bu gibi durumlarda tabiri caizse bir de universiteden samar yemeyin diye orada. Bunu bir hak olarak gormek, sistemin acigidir diyip yerli yersiz her sikistiginda somurmek acikca yanlis oldugu gibi hem arkadaslarina haksizliktir, hem de bu sinavlarin (orn 50 kisi girdiginde) kaldirilmasina yol acabilecegi icin topluma zararlidir da. (Zaten ahlak da evrensel degil toplumsaldir.)

Ufacik bir toplumsal sozlesmeye isine gelmeyen sacma bir sebepten uymayan, ustelik bunu yaptiginin bilincinde olmayarak ahlaksizligini bilmeyen ve kutsayan insanlar maalesef ulkemizin genelini olusturuyor. Elde edecegi afedersiniz kicikirik bir not icin bunun haksizlik dahi oldugunu dusunemeyecek kadar kendini merkeze koyan biri, toplu tasimada sira beklememeyi, iki dakika ters yone girmeyi, devlet malini yemeyi de kolaylikla kendine hak gorebilir. Bunu yapanlar cogunlukta oldugunda ise ulkeniz ortadogu ulkesi oluyor. Burada bunu okuya sizler ise bundan daha iyilerini yapabilecek insanlarsiniz.
0
f_d
(11.01.16)
(6)

isim anket

Hayalperest Vişne
Sizce despina ismi kiz ismi olarak guzel mi ? Bi kiziniz olsa ismini despina koymayi dusunur musunuz ?Ankete katilirsaniz sevinirim. Benim icin onekli bi anket.http://anket.uludagsozluk.com/s/12249/
Sizce despina ismi kiz ismi olarak guzel mi ? Bi kiziniz olsa ismini despina koymayi dusunur musunuz ?

Ankete katilirsaniz sevinirim. Benim icin onekli bi anket.

anket.uludagsozluk.com
0
Hayalperest Vişne
(11.01.16)
Destina koy bari sarkisi falan da var.
0
rayde
(11.01.16)
Nein Davut! asla despina olmaz.

beğenmedim :/

katıldım
0
indescribable
(11.01.16)
çok saçma bir isim
0
KaraSakall
(11.01.16)
Çok özür dilerek yazacağım bunu ama aklıma tek bir şey geldi
(bkz: elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler)
Nasıl ki biz İlayda'yı yadırgamıyoruz artık, belki 5-10 sene sonrası için sıradan bir isim olabilir ve bunun için birilerinin başlatması gerek ama kulağımı fena tırmaladı.
0
aychovsky
(11.01.16)
egonuzu tatmin etmek için çocuklarınıza abuk sabuk isimler koymayın. o ismi hayatları boyunca taşıyacak olan onlar, siz değilsiniz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(11.01.16)
despina çok güzel bir isim. kutsal hanımefendi demektir. bakire meryem'in sıfatlarından biridir. fonetik olarak da güzel bir isim.
0
cekilmis gayfe
(11.01.16)
(9)

İşe servis ile giden arkadaşlar

gkn
İyi akşamlar herkese.İşe servis ile gidip gelenler, serviste emniyet kemeri takıyor musunuz?Bizim serviste kimse takmıyor. Ben takınca da millet tip tip bakıyor. Ayrıca servis şoförü klimayı kökleyince acaip rahatsız ediyor. Siz ne yapıyorsunuz?Takmayınca da aklıma hep şu video geliyor: https://www.
İyi akşamlar herkese.

İşe servis ile gidip gelenler, serviste emniyet kemeri takıyor musunuz?

Bizim serviste kimse takmıyor. Ben takınca da millet tip tip bakıyor. Ayrıca servis şoförü klimayı kökleyince acaip rahatsız ediyor.

Siz ne yapıyorsunuz?

Takmayınca da aklıma hep şu video geliyor: www.youtube.com


50 km git 50 km gel yapınca kaza riskimiz de fazla haliyle.
0
gkn
(10.01.16)
dostum. bizim millet biraz geri zekalı oluyor. o yüzden uzaylı görmüş gibi bakarlar. ben şahsen emniyet kemeri takıyorum. ayrıca servis kaza yapar ise emniyet kemeri takmayanlara ödeme (tazminat) yapmıyorlar.
0
t3hn0
(10.01.16)
Takmayınca servis kalkmıyor.

Ayrıca şirket aracında telefonla konuşmak iş akdi feshi sebebi.
0
[silinmiş]
(10.01.16)
Takmıyorum, çünkü yok. Olsa takacağım. Ayran gibi sallıyor. Gerçi zaten ortalama 20 ile gidiyoruz biz, abartısız. 40 km'lik yolu iki saatte alıyoruz.
0
aychovsky
(10.01.16)
Ya hadi servisi geciyorum millet arabaya biniyor ve kemer takmiyor arkadas. Gecenlerde birinin arabasina bindim hemen kemeri taktim. Korkma ya hizli gitmem diyor. Milyon tane araba var sen ne kadar mukemmel kullansan da herifin teki gelir sana carpar. Bir tanecik kemer ya ne kadar zor olabilir ne kadar rahatsiz edebilir ki seni?

Ben bindigim her aracta takiyorum. Arabama binen herkese de kemer taktiriyorum. Yoksa in arabamdan senin vebaline giremem diyorum. Takin siz de. Allah gostermesin biri gelir size carpar. Hayat denilen sey o kadar da ucuz olmamali.
Belediye otobusunde yok mesela ondan takamiyorum ve cok tirsiyorum yolculuk esnasinda. Onun disinda bi' araca bindigimde daha hareket etmeden aninda takarim kemeri.
0
isott
(10.01.16)
bizim millete sen ne bakıyorsun, kafa kırık herkesin. kemer takılmak için konulmuştur. güvenlik için vardır ve takılır. doğrusu budur.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(10.01.16)
bizde de bir tek ben takıyorum.başta bana da tip tip bakıyorlardı.o kemerin orada bulunmasının bir sebebi var sonuçta.bir de hatırlamıyorum ne zamandı,ford da çalışan bir arkadaşım bir test videosu izletmişti aynı sizin videodaki gibi kemerin önemini vurgulayan.buna rağmen takmayanlarda deli cesareti var diyorum.
0
sinavdan 90 aldigi icin aglayan ogrenci
(10.01.16)
herhangi bir motorlu taşıtta kemer bulunur ve koltuğuna oturan kemer takmıyorsa çok net maldır. cesaret gösterisi falan değil, su katılmamış mal.
0
zam sampiyonu domates
(10.01.16)
Her zaman takıyorum. Şoför dahil herkes uzaylı muamelesi yapıyor. İnadına ineceğim yere geldiğimizde de araç durmadan kemerimi çıkartmıyorum. Bir süre sonra yanıma oturan ablayı da alıştırdım.
2-3 ay önce en ön sırada hamile bir kadın otururken araç ani fren yaptı. Kadın gözümüzün önünde ön cama yapıştı. (Araç midibüs). Ertesi gün baktım yine takmıyor. Hamilelikte takmaması mı gerekiyor bilmiyorum. Ama gerçekten aklım almıyor.
0
mononoke
(11.01.16)
takmıyorum, kimse takmıyor. var mı onu bile bilmiyorum.

senin yaptığın doğru ancak insanlar alışkın olmadığı için uzaylı görmüş gibi bakar tabi.
0
eindaclub
(11.01.16)
(2)

Tükenmez kalem alacağım ne tavsiye edersiniz?

tnrork
Dostlar merhaba. Çok pahalı olmayacak tükenmez kalem tavsiyesinde bulunabilir misiniz?Böyle en fazla 20 TL olacak, güzel yazacak. Bir de bu isimleri nerde yazdırıyorlar? Bilgisi olan var mı? İyi geceler.
Dostlar merhaba.

Çok pahalı olmayacak tükenmez kalem tavsiyesinde bulunabilir misiniz?

Böyle en fazla 20 TL olacak, güzel yazacak. Bir de bu isimleri nerde yazdırıyorlar? Bilgisi olan var mı?

İyi geceler.
0
tnrork
(10.01.16)
Fiyatına bakma gerçekten kayar gibi yazar. Her rengi iyidir.
www.ofix.com

Ondan emin olmazsan bu da oldukça iyidir.
www.hepsiburada.com

İsim yazdırmak derken?
0
cursor
(10.01.16)
En rahat yazan kalemler (ki kağıdın üstünde saten gibi, ipek gibi kayıyor), Pilot'un V10 Hi-techpoint'i ama Ofix'te V7'si varmış. O da olumlu.
www.ofix.com
www.officexpress.com.tr
Bununla yazıyorken bir arkadaşım "Kalemini kıskanıyorum" dedi, ona da aldım iki tane.

Bir de bunun Uniball Gel Impact versiyonu var. Yazışları aynı, kuşe kağıda yazar gibiler mübarekler.
www.dr.com.tr

Sırf bu ikisi var diye, durduk yerde yazılar yazıyorum.
0
aychovsky
(10.01.16)
(5)

üniversitede uzman ünvanlı kişi?

diffarensiyel
kısaca açıklayabilir misiniz? bizdeki uzman, araştırma görevlisi gibi okulda. nasıl uzman olunur? bu adam öğretim üyesi olabilir mi?
kısaca açıklayabilir misiniz? bizdeki uzman, araştırma görevlisi gibi okulda. nasıl uzman olunur? bu adam öğretim üyesi olabilir mi?
0
diffarensiyel
(10.01.16)
uzmanın akademik ilerleme yapma zorunluluğu yoktur, hariçten okumaya devam eder de kadro bulursa öğretim üyesi olabilir tabii.
0
manuel mandalina
(10.01.16)
bildiğim kadarı ile,
uzmanlar akademik kadroda yer alırlar ama idari personel gibi çalışırlar akademik personel değillerdir.
kadro bulurlarsa öğretim üyesi olabilirler.
ales ve dil puanına ihtiyaç vardır uzman olmak için. bir de uzman olunacak alanda 2 yıl deneyim aranıyor. yani 2 yıl resmi olarak uzman olmak istediğiniz alanda çalışmış olmanız gerekiyor.
0
veritaslibertas
(10.01.16)
uzman öğreticiyle usta öğretici aynı şey mi?
0
ketcapli dondurma
(10.01.16)
uzman olan, eğer uygulamalı bi dal ise, araş gör den çooooook daha bilgili ve uygulama yapan oluyo, ve iki çeşit diye biliyorum birisi sadece uzman da kalıyorsun diğerinde yükselme şansın var. onun haricinde uzman kadrosu açılır başvurursun.
0
indescribable
(10.01.16)
Bizde uzman idari bir kadro. Akademik vasfı olabilir de, olmayabilir de. Örneğin, kadro sıkıntısı olduğundan uzman kadrosunda bekleyenler olabiliyor. Uzman bizde sınav takvimi oluşturma, sınav programları ataması, derslere sınıf atanması, ders programının hazırlanması, hocaların kapılarına dönemlik program takılması, odalarda bozulan cihazların tamiri (sandalyenin vidasını sıkma,vb.), binadaki şeylerin tamir zamanını belirleme, dama sigara içmeye çıkan öğrencileri kovalama gibi işleri ve "Öğrenci İşleri", "Personel" gibi işlerin grubuna girmediği için grupsuz diyebileceğimiz, dışarıda kalan çer çöp işleri yapan kişi. Bizde, normalde yüksek lisans mezunu idi ilgili kişi, tam olarak bu işleri yapıyordu. O emekli olunca kadro bekleme ve milletin angaryasının peşinden koşma, binanın arkasını toplama kadrosu oldu.
0
aychovsky
(10.01.16)
(5)

haklı mıyım haksız mıyım

durbikonusucaz
yakınımızda iki tane restorant var. ikisinin de otoparkı yok ve ikisi de vale hizmeti veriyor. müşteriler gelip arabasını bırakıyor, adamlar da ara sokaklara, mahallelinin evinin önüne park ediyor. bir de iki restorantın da çok müşterisi olduğu için bir iki arabalık bir olay değil bu.geçenlerde maha
yakınımızda iki tane restorant var. ikisinin de otoparkı yok ve ikisi de vale hizmeti veriyor. müşteriler gelip arabasını bırakıyor, adamlar da ara sokaklara, mahallelinin evinin önüne park ediyor. bir de iki restorantın da çok müşterisi olduğu için bir iki arabalık bir olay değil bu.

geçenlerde mahalleden biri denk geldi valeye. biraz tartıştıp dağıldılar.

müşterilerden biri de arabasını almaya gelince -normalde müşteriler restorantın önünde bekliyor. adam neden buraya geldi anlamadım ama- buraya araba mı park edilir, otoparkınız yok mu, arabaya bir şey olsa sorumlusu kim falan dedi. vale de artis artis bizim sorumluluğumuzda merak etmeyin falan diyor.

ben mahalledeki bu vale işlekliğinden bıktım.

siz ne düşünüyorsunuz?
0
durbikonusucaz
(09.01.16)
Vale dediğimiz şey, otopark mafyasının 2010'lu yıllar versiyonu. Özel bir otopark yok, bildiğin mahallenin sokağı. Yapımında para harcamadıkları bir işten para alınması düpedüz eşkiyalık. Şehir eşkiyalığı. Otopark mafyasından kurtulabilmek için İspark'ı kurmuşlardı ama boşluklardan janjanlı adlarla yine pörtlediler. Gerçi Ispark'a da karşıyım da, o başka sefere.
0
aychovsky
(09.01.16)
aynısı bizim sokakta da var. benzin midir mazot mudur isim vermeyeyim oranın zibidi valeleri 2 kere dayak yedi sokak ahalisinden. daha geçen hafta ben girişecektim. apartmanımın önünde durmuş yer tutuyor. üstüne sürmek zorunda kaldım kopilin.
0
zamanin otesinden gelen buz gibi suser
(09.01.16)
Vale'lerden de tıpkı zengin yerlerin garsonlarından olduğu kadar nefret ediyorum. Genelde varlıklı kişileirn ayak işlerini yapıyorlar diye kendilerini bir halt sanıyorlar. Ancak Vale dediklerimiz aslında değnekçinin, otopark mafyasının isim değişmiş hali herkesin de dediği gibi. O yüzden daha da gıcık oluyorum. Apartman önü/sokak önü gibi durumlarda en iyisi ilkel yöntem. Bir tane kovaya/saksıya beton doldurup üzerine plastik kazık çakıp X APARTMANI SAKİNLERİNE AİT PARK YERİDİR yazarak en azından kapı önü kurtarılabilir.
0
g man
(09.01.16)
mahalleli olarak kendi evinizin önündeki yerler için ücret ödüyorsanız siz haklısınız.
0
jugador
(09.01.16)
eğer otopark arsası evinize aitse arayın polisi çektirin. onlar uğraşsın.
0
kayranin kedisi
(09.01.16)
(6)

adblock kullanmayanlar

eksi sozlukte eksiyen adam
nedeniniz nedir? son zamanlarda daha cok kisi gormeye basladim, reklamlari engellemeyen. neden kullanmiyorsunuz?
nedeniniz nedir?

son zamanlarda daha cok kisi gormeye basladim, reklamlari engellemeyen.

neden kullanmiyorsunuz?
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(09.01.16)
Bilmedikleri icin degil mi?
Bildikleri halde kullanmiyorlarsa olsa olsa site gelir elde etsin diyedir.
0
floydian
(09.01.16)
bildikleri halde kullanmayanlar var, gelir dusunduklerini de sanmiyorum. kullanmak istemiyorum cevabini aliyorum genelde sadece.
0
🌸eksi sozlukte eksiyen adam
(09.01.16)
genelde girdikleri sitelerin reklamları rahatsız edici değildir.
0
gotic
(09.01.16)
youtube reklamlarını engellemesi yeter. youtubeye girmeyen biri yoktur herhalde.
0
kurudu da
(09.01.16)
az kullandığım browser a kurmadım,
çünkü bazı siteler adblock u görünce açılmıyor :)
0
titiraprap
(09.01.16)
Eskiden kullanıyordum, formattan sonra yeniden yüklemedim. Birkaç yıl oluyor. Reklam görmek veya görmemek beni rahatsız etmiyor. Sitedeki reklamı biri söylemezse fark etmiyorum bile. Youtube'un reklamlı olduğunu kurudu da söyleyince hatırladım. En kötü 15 saniye sonra kapatılabiliyor zaten, o kadar süre rahatsız etmiyor.

Bir de site para kazansın ya. Özellikle çok bilinmeyen sitelerde, kişi o kadar uğraşıp siteyi yapıyor. Adblock yüzünden reklamdan para kazanamıyor. Yapmış siteyi, uğraşmış o kadar, kazansın isterim. Siteden sonuçta para ile olmasa bile bir hizmet alıyorum, kişinin emeğinden faydalanıyorum. İki reklam görmemle para kazanacaksa, kazansın. Özellikle dizi siteleri. O kadar uğraşıp yüklemişler, benim hayatta yapmayacağım iş; o yüzden reklamı fark etsem bile rahatsız etmez. Bir yandan hırsız gibi hissediyorum yaptıklarını engelleyince. Youtube ayrı da, o sitelerdeki reklamları görelim bence hepimiz.
0
aychovsky
(09.01.16)
(2)

resimdekiler kim?

deepwonder
Bu resimdekilerin isimlerini biliyor musunuz? Tesekkurler,
Bu resimdekilerin isimlerini biliyor musunuz?
Tesekkurler,
0
deepwonder
(09.01.16)
soldakini sinatra'ya benzettim.
0
fakyoras
(09.01.16)
İKincisini Ian McKellen'a benzettim. Gandalf yani.
0
aychovsky
(09.01.16)
(26)

life is drunk'ın entrilerini beğeniyor musunuz?

buffy de vampir sayılır
ben beğenmiyorum çoğunlukla. onun entrisi olduğunu anlamasam da beğenmiyorum anlasam da. yani ön yargım yok sanırım ona karşı. sizde durum nedir?beğendiğim entrileri de var tabi, hepsi için konuşmuyorum, çoğu için.
ben beğenmiyorum çoğunlukla. onun entrisi olduğunu anlamasam da beğenmiyorum anlasam da. yani ön yargım yok sanırım ona karşı. sizde durum nedir?

beğendiğim entrileri de var tabi, hepsi için konuşmuyorum, çoğu için.
0
buffy de vampir sayılır
(06.01.16)
ben gülüyorum genelde ben beğeniyorum debedekilerini
0
basond
(06.01.16)
bırak beğenmeyi, tanımıyorum bile.
0
esmer
(06.01.16)
Bir şekilde sahip olduğu çevresi sayesinde şu an bu kadar popüler. Abartıldığını düşünüyorum. Ortalama bir yazar.
0
yirmisantim
(06.01.16)
badiye eklediydim zamanında da o tür yazarları yok misugi, yok bilmem ney, artık beğenmiyorum çünkü belli bir metodları var hikaye yazıyorlar. bir yerden sonra basmakalıp hale geliyor. konular: fakirlik, aşk, iş, cahillik, toplumsal sınıflar, toplumsal adaletsizlik, tüketim, teknoloji. herkes gibi olan, herkesin düşünmüş olduğu şeyleri düşünen, okuyanda ay bence dee hissi yaratan şeyler ortak anılar bulucaksın. hepsini kar karıştır birkaç şaşırtıcı olay ekle iki şaka yap zaten oldu sana birkaç paragraf.

edit: aile çocukluk nostalji falan da var. baba falan olucak. böyle şefkatli ama sert. evde soba kestane falan olucak. bayram namazı, ölen dede. çok efsane şeyler. artık hepsi beyaz yakalı modern insan oldu mesela, hiç beyaz yakalı adam dedeyle bayram namazına gider mi :(
0
i ve been mistreated
(06.01.16)
Hep aynı format ya. Nicki görünce es geçiyorum direkt.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(06.01.16)
i ve been mistreated formülü vermiş hakkaten.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(06.01.16)
cık, samimi bulmuyorum, inandırıcı gelmiyor anlattıkları.
0
devilred
(06.01.16)
denk geldiğimi hatırlıyorum ama badilere eklemedim. aklımda yer eden bir entry'si de yok. o kadar da beğenmemişim demek ki.
0
zgrydn
(06.01.16)
Hic sevmem paso entry calip debe kasan bir tip
0
neferkitty
(06.01.16)
ben beğeniyorum. her entrysini değil ama debeye giren entrylerin çoğuna gülüyorum
0
demeterius
(06.01.16)
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu +1
0
jedilance
(06.01.16)
aynen nicki görünce es geçiyorum.
0
nedendir bilinmez
(06.01.16)
ben beğeniyorum, gülüyor hatta eşle dostla paylaşıyorum.
0
hushhush
(06.01.16)
Okumuyorum.
0
arnold schwarzeneger
(06.01.16)
ilk başlarda komik geliyordu ama kendini tekrar eden giriş-gelişme-birbirinin benzeri espriler sıktı artık. ve o kadar belli ki sallamasyon oldukları..
0
plastic_angel
(06.01.16)
Farklı yazıyor, o kesin. Ama bence overrated.
0
himmet dayi
(06.01.16)
meh.
0
inawen
(06.01.16)
malın önde gideni, balon.
0
[silinmiş]
(06.01.16)
eskiden severdim, okurdum. hala takip ediyorum, badi listemde ama çok fazla baydı. yani şu geçen kaza yorumlayan kamyoncu dayı gibi oldu. hoş dayı kendini çok hızlı bir şekilde bozdu, 3.videoyu görmez ama o ayrı mevzu, yine de ne demek istediğim anlaşılıyordur. artık kabak tadı verdi ve kendini çok tekrarlamaya başladı. tabi birde jun misugi'den çarpıp yazdığına dair de söylentiler vardı bir ara. jun yazmayı azaltınca da bozulmuş da olabilir.

okuyorum scroll scroll scroll sonra bi bakıyorum onca methiyeyi berber hüseyin abi için yazmış. abv versin diyorum bunca duygulanımı berber hüseyin için mi yaşadın ve bize hissettirdin deyip eksiyi basıyorum artık.
0
air
(06.01.16)
2-3 cümle okuyunca anlaşılıyor onun yazdığı. en aşağı inip ismi görünce sonraki entry'ye geçiş yapıyorum direkt.
0
she was my baby
(06.01.16)
hayır. gülmüyorum da, eğlenmiyorum da. debeden çıkartılması en büyük isteğim.
0
shedracon
(06.01.16)
Jun misugi meselesini de bugün öğrendim ben de, life is drunk başlığında şukela moduna alayım bi dedim olayı öğrendim..
0
🌸buffy de vampir sayılır
(06.01.16)
şu hep aynı tarz yazıyor diyenleri anlamıyorum. sonuçta bu yazıları bi kişi yazıyor. ne kadar farklı olabilir. her yazar kendi tarzını belirler. o zaman chuck palahniuk'ta "hep aynı yazıyor yaa" diyelim? troll'ün bile kendine ait tarzı varken hikaye yazan bi insanın neden çeşit çeşit tarzı olsun ki?
0
hononu
(06.01.16)
Okumadan direkt eksiliyorum. Biraz ekleme yapmasını oynamasını anlarım da bildiğin hikaye yazıyor adam. Bu uyduruk hikayelere gülenlerin nicklerini bilsem onları da eksilerim.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(06.01.16)
Debe'ye giren birkaç entry'yi görmüş ve "Ehehehee" ama ayrıntılı okumadım. Format konusunda da hononu gibi düşünüyorum, sözlük için kendini neden yenilesin ki? Kaldı ki Murakami'nin bir kitabını okurken 10. sayfada "Ben Murakami okuyorum" diyor insan, bu iyi veya kötü olduğu anlamına gelmez. Beğenilebilir, beğenilmeyebilir. Bu kadar nefreti anlayamadım.
0
aychovsky
(06.01.16)
Sevilmemesinin sebebi debe için yazıyor olması olabilir. Kendisi sanki yazmak için, paylaşmak için veya bilgi vermek için değil de sadece debeye girmek için yazıyor gibi bir izlenim oluştu bende bugün. Debeye girmenin formülünü bulmuş o formüle uyarak yazıyo gibi bi algı oluştu yazılanları okuyunca. Belki de budur sebebi..

Veya intihal-esinlenme den dolayı da sevilmiyor olabilir..
0
🌸buffy de vampir sayılır
(06.01.16)
(7)

Fransızca Neden Yazıldığı Gibi Okunmaz?

noluyor
Evet ekşicikler..Bu sorunun cevabını internette aradım ama bulamadım. bunlar durup dururken, "lan şöyle konuşalım da havalı olalım" dediklerini sanmıyorum.fransızların latin alfabesine geçtikten sonra fransızca, diyalekt çeşitliliğinin fazla olması dolayısıyla transformasyona mı uğramıştır?
Evet ekşicikler..

Bu sorunun cevabını internette aradım ama bulamadım. bunlar durup dururken, "lan şöyle konuşalım da havalı olalım" dediklerini sanmıyorum.

fransızların latin alfabesine geçtikten sonra fransızca, diyalekt çeşitliliğinin fazla olması dolayısıyla transformasyona mı uğramıştır?
0
noluyor
(06.01.16)
hangi dil yazıldığı gibi okunuyor ki?
0
cekilmis gayfe
(06.01.16)
bazı dillerde her sesi bir harfle ifade ederken bazılarında bir sesi birkaç harfle ifade edersin. fransızca da bu "bazı" dillerden. bunun bir adı da var hatta. hatırlayamadım.
0
ruhen hastayim ben
(06.01.16)
teknik olarak, aslında o da yazıldığı gibi okunur. sadece senin bir ses için kullandığın karakter farklıdır, onun aynı ses için kullandığı karakter(ler) farklıdır. yani x harfi her zaman (bizim dilimizdeki) x sesini çıkarmalıdır önkabulü bizi yanıltıyor.
0
rencideedipadivar
(06.01.16)
üniversitede hocamız kullanılan alfabelerin kullanım süresiyle ilgili olduğunu söylemişti bu durumun. yani o kelimeler yüzyıllar önceki söyleniş şekillerini gösteriyor aslında. kelimenin yazılışı aynı kalıyor ama okunuşlar zaman içinde değişiyor. alfabe ne kadar eskiyse okunuşlar o kadar farklılaşıyor. biz latin alfabesine çok sonra geçtiğimiz için yazıldığı gibi okuyoruz nerdeyse gibi.
0
sec guard
(06.01.16)
üniversitede hocalarımızın söylediği bu tarz diller eskiden (ne kadar eski bilmiyorum) bütün sesleri kullanırken zamanla dil değişimleriyle bazı seslerin düştüğü yönündeydi.
0
siyah gece
(06.01.16)
aslına bakarsan hiçbir dil yazıldığı gibi okunmaz.
türkçede bunun örneklerini bulabiliriz,

ve aslına bakarsan her dil yazıldığı gibi okunur...
fransızcada ise adamlar mesela ş sesini almak için ch yazarlar, yani okunduğu gibi yazarlar aslında... tam anlatamadım.
0
luchetti
(06.01.16)
Aslında İngilizce ile karşılaştırıldığında bayağı bayağı yazıldığı gibi okunuyor. Ne okuduğu anlaşılmadan, bir saatlik seslerin nasıl çıkarıldığını öğrenerek, bir metin okunabilir. Fransızca'nın en büyük sorunu aynı sesi çıkarabilen 3-5 farklı harf kombinasyonunun olabilmesi.
0
aychovsky
(06.01.16)
(10)

13 yaş fark çok değil mi yaa?

konskenkova
eski kız arkadaşımın yeni sevgilisi olmaya aday kişi 1 sene çalıştığı yerde ki müdürü. hesaplarıma göre kendinden 13 yaş büyük(+-1 oynayabilir). kız 25 erkek 38. çok değil mi yaaa? kendimi çok ezik hissediyorum. şimdi benim işsizliğimle, askerlik derdimle hakkaten kim uğraşıcak. kız yanına geleyim d
eski kız arkadaşımın yeni sevgilisi olmaya aday kişi 1 sene çalıştığı yerde ki müdürü. hesaplarıma göre kendinden 13 yaş büyük(+-1 oynayabilir). kız 25 erkek 38. çok değil mi yaaa?

kendimi çok ezik hissediyorum. şimdi benim işsizliğimle, askerlik derdimle hakkaten kim uğraşıcak. kız yanına geleyim diyordu ee gel de nereye gel işsizim yerim yurdum belli değil amq. böyle böyle birike birike bitti her şey. gerçekten 25 yaş gibi hayata yön verilecek zamanlarda her şey çok sıkıntılı oluyor. ne güzel bul bir yerden ununu elemiş adam bas nikahı temiz beee
0
konskenkova
(05.01.16)
Çok bence. Yazık olmuş doğrusu.
0
hic sikilmadan seks yaparim
(05.01.16)
Sen de genç ve çıtırsın be oğlum.

Üniversiteli kızlara yürü, sen de onlara cazip gelirsin.
0
long live rock n roll
(05.01.16)
@long live rock n roll
abi normalde sosyal biriyim ama işsizlik özgüvenimi sıfırladı
0
🌸konskenkova
(05.01.16)
Erken gol atmış, maçı kaybedecek. 3 yıl sonra avantaj sende olacak. Pırıl pırıl bir hayat önünde olacak, o kız ise eş durumundan yaşlanmış olacak. Pişman olur veya büyük ihtimal olmaz, sen zaten o zaman unutmuş olursun olayı umarım.
0
firez
(06.01.16)
Olmuş bitmiş mevzu üzerinde kafa yorma.
0
arnold schwarzeneger
(06.01.16)
Çok veya değil, o kişilerin anlaşabilmesine kalmış bir şey. Biri gelmek istiyorsa, ne olduğunuzu biliyor ve bunları göze almış demektir. Kararın sorumluluğu da ondadır. Şartlar hiçbir zaman düzgün olmayacak. Askerlik ve işsizlik önemli şeyler, tabii onları bekler insan bir iki yıl, belli bir miktara kadar para biriktirmeyi de bekler, ne olacak ondan ama "Şartlar düzelsin, yoksa seni mutlu edememekten korkuyorum" demek, "Gelme. Yani, gördüğün gibi sensiz de oluyor"dan çok farklı değil bence. Tabii, siz ayrıntıları konuşmuşsunuzdur, sizin ilişkinizi de hiç bilmiyorum. Bunlara uymuyor da olabilir, zaten geçmiş bitmiş.
0
aychovsky
(06.01.16)
senin yaş grubunda senden iyisini bulamamış, nerelere kadar gitmiş. gör işte.
0
zgrydn
(06.01.16)
kızın sırf statü sahibi diye adamla birlikte olacağına inanmışsın, bu yüzden rahatsız oluyorsun çünkü sende yok o :) ama yanılıyorsun büyük ihtimal, kadınlar sadece buna bakmaz. hoşlanmıştır, nedir yani. yaş farkı da onları bağlayan bir mevzu.
bitmiş gitmiş ilişkinin ardından böyle kendini yeme, daha çok gençsin. iyi olmuş ayrıldığın, bu yaşta evlenecek değildin :)
0
vecihi ile fikret
(06.01.16)
o yaş farkı çok. onların işi de bir yerde yaştan dolayı yürümez zaten. fakat sen önce kendini düşün. aksi halde birinin karşısında durman güçleşebilir.

sen de kendinden küçükler için cazipsin. hem daha iyi be oğlum! senın yaşındakı kız yavaş yavaş evlenme pozuna girer. bu tip sorumluluklar ağır gelıyorsa daha genç olanlara yönel ki kafan rahat etsin.
0
kupigometa
(06.01.16)
Ben sana öyle 38 yaş erkek,25 yaş kadın evlilikleri gösteririm ki "Adam çok havalı karizmatik, bu hatun bu herifi nasıl kafalamış" dersin.Duyuruda bizim gördüğümüz sadece kuru yazılar ve kuru rakamlar. Gerçek hayatta bunun tam karşılığı her zaman düşündüğünüz gibi olmuyor.
0
turkuaz
(06.01.16)
(12)

Ajanda kullanıyor musunuz?

fraise
Ben akıllı telefonlardan sonra ne ajanda kullanıyorum ne de takvim. Şimdi hediye ajanda gelmiş, napacagimi bilemedim kendisiyle. Siz hala ajanda kullanıyor musunuz? Neleri not ediyorsunuz içine?
Ben akıllı telefonlardan sonra ne ajanda kullanıyorum ne de takvim. Şimdi hediye ajanda gelmiş, napacagimi bilemedim kendisiyle.

Siz hala ajanda kullanıyor musunuz? Neleri not ediyorsunuz içine?
0
fraise
(05.01.16)
Ben yıllardır kullanıyorum. Her şey için telefon kullanmayı sevmediğimden hoşuma gidiyor. Her türlü arkadaş buluşması, doktor randevusu, seyahat tarihi, iş toplantısı, deadline vesaire not ediyorum. Önemli doğum günlerini, yıl dönümlerini de yazdığım oluyor unutmamak için.
0
fotrsapka
(05.01.16)
Liseden beri kullaniyorum. Telefon pratik gelmiyor, ahandaya daha kolay not aliyorum

Toplantilar, deadlinelar, reservasyon kodlari, rezervasyon yapilan yerlerin adres ve telefonlarini not ediyorum genelde. Bazen yanimda kagit yoksa toplanti notlari icin de kullaniyorum
0
la noix
(05.01.16)
ben kullanıyorum. telefona hiçbir şey not etmem nedense, yazılı olarak teslim ya da ödeme tarihleri, unutmamam gereken cümleler. özetle hayatta olan ne varsa aklımda kalmasını istediğim onları hemen not alırım. ama buna elverişli olması için de ufak bir şey alıyorum. çok yer kaplayan saçma bir şey değil.
0
kirazıseviyorum
(05.01.16)
Evet kullanıyorum, yazı yazmayı çok sevdiğim için gayet keyifli geliyor. İş yerinde çok kullanışlı oluyor, günlük yaptığım işleri ya da planlanmış işleri not alıyorum. Masamda 2 tane ajanda var, farklı işler için not tutuyorum. Birisi daha resmi sadece iş için, diğeri hem iş hem kişisel.
0
elikası
(05.01.16)
ya aslında hayır da, ece ajandası hep masamda.

yoksa ajandaya inanmıyorum ama google keep diye bir güç var.
0
mermize
(05.01.16)
isyerinde kulaniyorum sadece. her daim masamda aciktir, ortasinda da kalemim. yapmam gerekenleri, is listemi, toplanti notlarimi alirim. hesap yaparken kucuk notlar, karalama falan da yaparim. bakkal defteri gibi oldu ajandam
0
exlibris
(05.01.16)
Cantamda hep kucuk bi not defteri tasirim ajanda gibi. Randevulari, sinav tarihlerini filan oraya yazarim.
Telefonuma daha ivir zivir seyleri kaydediyorum izledigim dizinin bolumunu ya da biri bisey onerdiyse filan onu yazarim.
0
turuncu sufle
(06.01.16)
telefonda kullanıyorum çok. bi tane minik boy ajandam var çok beğendiğim için aldığım ama ne kadar kullanmayı istesem de kullanamıyorum, pratik gelmiyor, çantamda ekstra bir yük taşımayı da istemiyorum.
0
sayns
(06.01.16)
Ne isim olur ajandayla? Google calendar rocks!
0
stavro
(06.01.16)
Kullanıyorum, ajandasız bir hiçim, hep yanımda taşırım. Bol bol yapılacaklar listesi var, toplantı tarihleri, kiminle ne zaman buluşulacağı, saat kaçta ne yapılacağı var hep. İşleri yaptıkça üstünü çizerim. Telefonumda da ilgili uygulamalar var ama ajanda çok daha pratik, telefondakiler çok dağınık duruyor. Cep ajandasının bir boy büyüğünü kullanıyorum. A5 defterin yarısı gibi.
0
aychovsky
(06.01.16)
mesleğim gereği duruşma günlerini kaydetmek için mecburen kullanıyorum. hakim yeni duruşma günü verdiğinde telefonu çıkarıp o güne gelip müsait miyim, saati uygun mudur gibi sorgulamalar yapmak çok zaman alıyor. defter bu konuda daha pratik.

böyle bir zorunluluğum olmasa kullanmazdım.
0
arma aski
(06.01.16)
yıllardır Metis Ajanda kullanıyorum. Önemli günleri not ediyorum. Özel bir günse günün anlam ve önemini belirten tek cümlelik hatırlatmalar yazıyorum. Bazen de kendimce oluşturduğum şifrelerle yazıyorum. Yazı yazmayı ve defter kullanmayı sevdiğim için alışkanlık oldu. Bir de Metis Yayınları'nın ajandası her sene farklı bir konuyla ilgili bilgi ile dolu olduğundan yeni şeyler öğreniyorum.
0
masumiyetmuzesibekcisi
(06.01.16)
(3)

ing. benlik - benlik düzeyi

galandar kostumu
politik bi makalede bunu nasıl kullanmak lazım? benlike individuality demiş ama sinmedi baska bişey vardı sanki hatırlayamıyoırum onu da. yoksa direk egoyu mu kullansam ama o da politik yazıda sakil durcak gibi gibifikri olan?
politik bi makalede bunu nasıl kullanmak lazım? benlike individuality demiş ama sinmedi baska bişey vardı sanki hatırlayamıyoırum onu da. yoksa direk egoyu mu kullansam ama o da politik yazıda sakil durcak gibi gibi

fikri olan?
0
galandar kostumu
(05.01.16)
consciousness gibi bir kelime mi acaba aradiginiz?
ego olmaz bence. zaten cok buyuk bir kisim tarafindan yanlis kullanilan bir kavram.

bir de self-efficacy gibi bir sey var ama tanimini nasil yaparim bilemiyorum. benlik, oz yeterlilik kavramlarini kapsiyor olabilir.

edit: icinde gececegi cumleyi soylerseniz daha yakin terimler cikar belki.
0
mushtopus
(05.01.16)
Kişisel farkındalık için mindfulneas kullanılıyor, aradığınız böyle bir şey mi?
0
aychovsky
(05.01.16)
Mobilden düzeltemedim, mindfulness
0
aychovsky
(05.01.16)
(26)

kedinizi öpüyor musunuz?

panda
selam kediciler, merak ettiğim bir şey var. kedilerini severken öpüyor musunuz ve sizce bunu anlayıp hoşlarına gidiyor mudur(yani okşamak ve öpmek arasındaki farkı), 2.si de bunun zararı var mıdır? tüy yutma açısından. çünkü ben şap şup öpüyorum ve bizimkide hep gırlıyor.. :)
selam kediciler, merak ettiğim bir şey var. kedilerini severken öpüyor musunuz ve sizce bunu anlayıp hoşlarına gidiyor mudur(yani okşamak ve öpmek arasındaki farkı), 2.si de bunun zararı var mıdır? tüy yutma açısından. çünkü ben şap şup öpüyorum ve bizimkide hep gırlıyor.. :)
0
panda
(04.01.16)
Opmez miyim zaten ben opmesem onlar gelir oper:) gar gar gur gur diye cildiriyor benimkiler.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(04.01.16)
Arada öpüyorum, umarım hoşuna gidiyordur :) Yani gitmediğini gösteren bir işaret görmedim kendisinden. Kedi tüyü değil, parazit kist yapabilir, kedi parazit bakımı oluyorsa sıkıntı olmaz.

edit: Bu yanıtın üzerine "Genelde yollu kızlar öpüyor" diye özel mesaj atan "her gece aç" isimli kullanıcıya buradan tebriklerimi yolluyorum.
0
whoosie
(04.01.16)
kendinizi diye okudum. kedim yok olsa da cırmalar diye öpmem heralde.
0
her gece aç
(04.01.16)
öpüyorum, bence seviyorlar.
0
kirazıseviyorum
(04.01.16)
çocukluğumdan beri 1 yastğı dolduracak kadar tüy yutmuşumdur kesin. :)
kediler sevmiyor gibime geliyor ama ben tutup zorla öptüğüm için olabilir.
0
innerbliss
(04.01.16)
burnundan öpüyorum. o da karşılık olarak benim burnumu dişlerinin arasına alıyor acıtmadan. hoşlarına gidiyor yani. hoşuna gitmese zaten bir kedi öpmene izin vermez.

tüy yutmayayım diye başka yerinden öpmüyorum. tüyleri temiz ve aşıları olduğu sürece bir zararı olmaz.
0
lesmiserables
(04.01.16)
ben onu öptükten sonra gelip suratımı yalıyor köpek gibi, bunun hoşuna gittiğini biliyorum. annemlerin kedisi normalde sevmiyor ama uzak bir yerden gelirsen vs izin veriyor, yoksa yanaklarını çevirir. zararı olduğunu zannetmiyorum, yani ne kadar tüy yutulabilir ki?
0
kahin ahtapot paul
(04.01.16)
sadece bir kere öpmüşümdür herhalde. sevmiyorlar bence.
0
nawar
(04.01.16)
Benimki aglayarak kucak istiyor resmen, opuyorum mincikliyorum ilk 10 dakika acayip hosuna gidiyor gurc gurc yapiyor sonra bunaliyor. Erkek arkadasim bana "elmyra" lakabani takti bu yuzden.
0
neferkitty
(04.01.16)
öpmeden olmaz, ama benimki pek hoşlanmıyor
0
selam
(04.01.16)
Opuyom. Burnundan opuyorum genelde. Bir kere zar zor izin veriyo ama ikincisinde kesin koluma ufak bi uyari isirigi alıyorum.

forgifs.com ?
0
rayde
(04.01.16)
no
0
Alt4y
(04.01.16)
öpüyorum tabiki. keşke sadece öpsem. ısırıyorum mıncırıyorum. utanmasam yalıcam aşlask
0
sta
(04.01.16)
deliler gibi öpüyoruz hatta yakaladığımız anda yüzünü patilerini göbüşünü kuyruğunu öpücük içinde bırakıyoruz. o da o esnada elimizi yiyip sindirmeye uğraşıyo :/
0
kakamelsokoban
(04.01.16)
öpüyorum. burnundan, kulaklarından.

yanaklarını, kafasını da ısırıyorum canını yakmadan.

edit: aşıları düzenli yapıldığından kurt, parazit, ıvır zıvır taşımıyorlar tabi ki. buna rağmen taşıyorlarsa da çok da fifi. :)
0
whimsical
(04.01.16)
Bir belgesel kanalında köpeklerini öpen köpek sahiplerinin bağırsak kurdu vb parazitleri vücutlarına taşıdıklarını bilimsel olarak ispatlanmıştı. Sebebi de köpeklerin makatlarını yalamaları. Kedilerin yalama konusunda ki başarılarını da göz önüne alırsak, yapmayalım ;)
0
cliquot
(04.01.16)
arada öpüyorum. o da her sabah yüzümü yalıyor.
0
makarnavodka
(04.01.16)
Varken şapır şupur öpüyordum. Hoşuna gitmiyordu hiç ama çok öptüm.
0
aychovsky
(04.01.16)
Köpeğiminin iç dış parazit aşılarını haplarını 1 gün bile aksatmıyorum valla. Artık bundan da kurtulup bulaşacak parazit varsa helal olsun hakkıdır :)
0
innerbliss
(04.01.16)
benim kedim yok da eski sevgili baya öperdi öyle böyle değil... ben öpmem sanırım kedim olsa.
0
reavelyn
(04.01.16)
öpüyorum bence hoşuna gidiyor gitmese belli ederdi kesin.
o da elimi, kolumu, alnımı yalıyor. gırç gırç. zımpara dilli.
0
hushhush
(04.01.16)
denk gelen her yerinden öpüyorum. arada kendisi gelip kafasını öptürüyor o yüzden hoşuna gittiğini düşünüyorum.
0
boyalı kuş
(04.01.16)
Kedi göbeği diye bir şey var. Acayip güzel, tam öpmelik :)
0
Lim5
(04.01.16)
çok neşelenip etrafta öpecek birini bulamayınca evet ama ilk tercihim değil. 2.si tüy yutmaktan bir şey olmaz dışkıyla atılır o tüyler.
0
yesil kod adli mahmut yildirim
(04.01.16)
bu soru hep soruluyor. evet öpüyorum. bence anlamıyorlar ve ben de hep tüy yutuyorum :/
0
sayns
(04.01.16)
Valla benim ki gelip zorla öptürüyor, istersen öpme :) Severken başını gelip dudağıma dayayıp ittiriyor, öpünce diğer tarafını çeviriyor. :) Öpmezsem daha çok ittiriyor. Hatta bazen o kadar sert ittiriyor ki sanırsın kafa atıyor. Benim ki çok seviyori öptürmeyi.
0
Dr_Stat
(04.01.16)
(10)

bizdeki -oğlu gibi yabancı soyadları lazım

kül
rusların -oviç veya yunanlıların -poulos gibi, yabancı soyadlarında yaygın geçen ekler saysanıza bi. elimde asteriks gibi bir filmin çevirisi var, karakterlerin isimlerini uyarlamam lazım da.
rusların -oviç veya yunanlıların -poulos gibi, yabancı soyadlarında yaygın geçen ekler saysanıza bi. elimde asteriks gibi bir filmin çevirisi var, karakterlerin isimlerini uyarlamam lazım da.
0
kül
(04.01.16)
-dottir, -son izlanda'da kullaniliyor mesela.
0
fortisvita
(04.01.16)
izlanda taraflar -son mesela samuelson.
danimarka -sen cristiyansen
sırplar -iviç lazoroviç
bulgarlar -ov danilov
0
seyduna6687
(04.01.16)
Ruslar -ov, -ova, İskandinavlar -sson, Slavlar -iç, Ermeniler -yan, İrlanda O'Xxxx, Azeriler -zade....

Ek: Gürcüler -vili ve -adze
0
nrmnm
(04.01.16)
hollandalılar arasında "van" kelimesi çok kullanılıyor.

Pierre van Hooijdonk

bu şekilde olan 15 hollandalı rahat tanıyorumdur.
0
peace.on
(04.01.16)
Ne lan bu izlanda aski benim de aklima ilk onlar geldi.

Bu arada -dottir kiz icin, -son oglanlar icin kullaniliyor
0
kiss my irish ass
(04.01.16)
şurada "son of" diye ararsanız birşeyler çıkıyor. en.wikipedia.org
0
Ufuk
(04.01.16)
İrlanda'da Mac veya Mc oğlu, O' soyundan anlamına geliyor.
Portekizce'de -es, Rodrigues, Rodrigo'nun oğlu oluyor. İspanyolcası -ez
Romen -escu
Ermenilerin -yan
Azerilerin -zade'si var
0
aychovsky
(04.01.16)
hohoho
(04.01.16)
almanların -macher
Schumacher
sayılır mı bilemedim.
0
rentts
(04.01.16)
gürcistanda
-dze (Örn. Şota Arveladze)
-shvili (Örn. Mihail Saakaşvili)
0
klorlu su boregi
(04.01.16)
(5)

Amerika'da yaşam

makarnavodka
Orta ölçekli bir eyaletin, orta ölçekli bir şehrinde (diyelim Fargo) yaklaşık olarak aylık ne kadar bir paraya ihtiyacım var?gider kalemleri: konaklama + 3 öğün yemek + 2 bira.Not: turistik değil.
Orta ölçekli bir eyaletin, orta ölçekli bir şehrinde (diyelim Fargo) yaklaşık olarak aylık ne kadar bir paraya ihtiyacım var?

gider kalemleri: konaklama + 3 öğün yemek + 2 bira.

Not: turistik değil.
0
makarnavodka
(03.01.16)
1500-2000 arası çok güzel yaşarsın.
0
aida bardak
(03.01.16)
nj'de yaşıyorum. 2000 üzeri gidiyor her ay. Pahalı yerlerden biri ama.
0
allanpoe
(03.01.16)
Ben 1000 dolar kalacak yere odedim. Iki kisi paylastik 1 + 1'di ev. Daha kalabalik kalmana ev sahibi izin vermez. 1000 dolar da aylik harcarsan rahat bir yasamin olur. Kendi giderlerin icin en az 800 dolar gerekir. Ustune de ev kirasi iste.
0
Traveller
(03.01.16)
Ben 1200 dolara yaşadım ama günde iki bira yoktu. Kalacak yerler keseye göre 400-800 arasında değişiyordu, benimki 550 idi faturalar dahil. 1200'le günde 3 öğün yemek oluyordu ama ay sonu sıkıntısı oluyordu. 1500 ile iki bira sığabilir. 2000'e gezi parası çıkarırdım.
0
aychovsky
(03.01.16)
amerikada kiralar yuksektir. allahin siktir ettigi yerde en kirik dokuk boktan yere bile 1000+ dolar kira cekerler. cogu yer kisin elektrikle isinir. ayda 300+ dolar gibi elektrik faturasi gelebilir. onun icin once tek mi kalacaksin ev arkadasi mi bulacaksin ona karar ver. bunun disinda sehir merkezinde kaliyorsan ulasim sorunun olmaz ama sehir disinda arabaya ihtiyacin olur. cunku amerikan banliyolerinde toplu tasima diye bir sey pek yoktur. yemek falan wal-marttan ucuza halledersin. amerika`da sebze meyve biraz pahalidir. diger butun gida urunleri ucuzdur.

yani tek yasayacksan minimum 2000 dolar. uc kisi bi evi paylasiriz dersen 1300 derim.
0
lauma
(03.01.16)
(27)

bikac hafta cay bulamazsaniz arar miydiniz?

mayeskuel
bana ilginc geliyor bazi arap ve turklerin caysizliga tahamulu yok. sirf yuzden iskandinav ulkelerine ulasip baska yere giden gocmenler var. hani oyle bagimlilik yapacak, damak orgazmi yapacak bir tadi da yok.
bana ilginc geliyor bazi arap ve turklerin caysizliga tahamulu yok. sirf yuzden iskandinav ulkelerine ulasip baska yere giden gocmenler var. hani oyle bagimlilik yapacak, damak orgazmi yapacak bir tadi da yok.
0
mayeskuel
(03.01.16)
Ben yıllarca icmesem aklıma gelmez.
0
fraise
(03.01.16)
günde 2~3 bardak iyi benim için.
havalar soguk diye bazen bir kac bardak daha içiyorum.
herhalde aramazdım.
demlik demlik içenleri anlamak zor :)
0
1adam
(03.01.16)
iki gün içmesem ararım. çaya bayılırım, tiryaki bile sayılırım.
0
dafuq
(03.01.16)
hayır.
onlar sadece cay yüzünden mi gidiyorlar dostum azcık saçma olmuş
0
fasulyek
(03.01.16)
yılda bir kaç kez içiyorum, oda ikram edildiği zamanlarda bir iki yudum için kalanını bırakarak. tadını sevmiyorum.
0
kuzey li
(03.01.16)
ben bikaç saat bulamazsam bayılırım:p şaka bi yana, yurtdısına giderken bile mutlaka poset cay alırım yanıma. olur da bulamazsam korkusuyla. ama 40 yıl kahve içmesem aklıma gelmez.
0
galandar kostumu
(03.01.16)
bi kac haftadan sonra zaten alisilir bence
0
foster
(03.01.16)
çay içmeyince gaz oliyi.
0
kaledekiyalnizlik
(03.01.16)
Her sabah 1 bardak içerim alışkanlık. Bi kac hafta dayanamam.
0
rayde
(03.01.16)
1 gün içemeyince arıyorum.
0
aida bardak
(03.01.16)
daha az önce 15. bardagimi bitirdim :o

saymadim tabi de yurtdışına çıktığımda ilk öğrendiğim sey siyah cay'in karşılığı oluyor.
0
fallopian
(03.01.16)
aramam. aylarca içmediğim oldu.
0
ya ben lan neyse
(03.01.16)
hiç çay içmem. ondan bi kaç hafta bulamıcak durum olsam bulamadığımı farketmem bile.
0
ghilleinthemist
(03.01.16)
Cay makinem bozuldu, evde caydanlik yok 1 gece dayanabildim bugun gidip yeni cayci aldik ne bikac haftasi :D

Icecegim gunde 1 bardak ama keyif veriyor iste, ariyorum evet.
0
neferkitty
(03.01.16)
birkaç hafta mı? bir gün içmesem, burnumda tüter. öyle tiryakisiyim. günde ortalama 10 bardaktan aşağı içmem.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(03.01.16)
Yemegin ustune 1 bardak icmem lazim. Yoksa midem bulaniyor, yediklerimi sindirememis gibi hissediyorum.
0
letheavendangered
(03.01.16)
olmasa da aramam
0
basond
(03.01.16)
Baş ağrısı yapAr
0
cecilia
(03.01.16)
çay göçü :))
ben de aramam hiç çayı, kahveyi tercih ederim. adaçayı, ıhlamur falan dah alezzetli gelir hep.
0
hasmetizm 2046
(03.01.16)
2 saat içmeyince ararım bırak haftayı...
0
mr fusion
(03.01.16)
çok ararım. çay nerde, ben orda..
0
manuel mandalina
(03.01.16)
Kahvaltı için "Keşke olsa" derdim ama aramazdım. Yine de kahvaltının yanına ıslak, sıvı bir şeyler arardım.
0
aychovsky
(03.01.16)
sabah bulamasam öğleye ararım.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(03.01.16)
bir kaç saat bulamazsam ararım. akşama kadar hiç içmezsem başım ağrıyor.
0
şubatsonrası
(03.01.16)
Onume gelince icerim ama aylarca icmeyim yine de hic aramam.
Kahvaltida cay icebilirim ama soguk icecekler oncelikli tercihimdir kahvaltida.
Bir de cayi tek basina icersem midem bulanir, yaninda atistirmalik bir seyler olmali.
0
stavro
(03.01.16)
elim ayağım titrerdi, kendimi keserdim.
0
rencber
(04.01.16)
Özellikle aramam. Güzeli oldu mu içerim.
0
arnold schwarzeneger
(04.01.16)
(8)

beleşçilik?

nrmnm
ihtiyacı olup olmadığına bakmadan, bir şey(ler)i sırf bedava olduğu için alana/almaya çalışana ne denir?
ihtiyacı olup olmadığına bakmadan, bir şey(ler)i sırf bedava olduğu için alana/almaya çalışana ne denir?
0
nrmnm
(03.01.16)
donanımhaber ölücüsü.
0
mrvengeance
(03.01.16)
Ölücü/mezarcı
0
an engineer
(03.01.16)
ölücü.
0
kutukcu
(03.01.16)
aç gözlükük
0
giggs
(03.01.16)
Onu ihtiyaci olana vermedigi sürece bu aç gözlülüktür.
0
1adam
(03.01.16)
"Beleş olsun g.tüme girsin"ci denir.
0
delicevat
(03.01.16)
ubi dubium ibi libertas
(03.01.16)
3 sene önce çapulcunun sözlük tanımı buydu, değişti.
0
aychovsky
(03.01.16)
(11)

kullandığınız ücretli uygulamalar nedir?

buffy de vampir sayılır
android için soruyorum. teşekkürler.
android için soruyorum. teşekkürler.
0
buffy de vampir sayılır
(03.01.16)
Spotify premium
0
argadini
(03.01.16)
Sleep cycle
0
aychovsky
(03.01.16)
Nova premium ve poweramp şimdiye kadar.
0
chicha
(03.01.16)
ecam reset
iş ile alakalı
0
basond
(03.01.16)
Spotify
0
archery
(03.01.16)
spotify,google drive 100gb.
0
anonymice
(03.01.16)
wolfram alpha
0
ghilleinthemist
(03.01.16)
root explorer
0
oshamahue
(03.01.16)
ceyda , poweramp, marine traffic
0
cptxxx
(03.01.16)
diabetes:m
0
foster
(03.01.16)
spotify, womanlog, lapse it.
0
zenc
(04.01.16)
(3)

böyle durumlarda ne düşünüyorsunuz?

pikap
mesela diyelim doğu kökenlisiniz. ve arkadaşlar arasında konusu geçince (mesela öğretmenlerin atama yerleri bahsi geçince falan) bazen şu tarz söylemlere şahit oluyosunuz ''doğudan iyidir'' vb. arkadaşınızdan böyle bi şey duyunca alınır, üzülür müsünüz; yoksa haklı olduğunu, art niyetli olmadığını
mesela diyelim doğu kökenlisiniz. ve arkadaşlar arasında konusu geçince (mesela öğretmenlerin atama yerleri bahsi geçince falan) bazen şu tarz söylemlere şahit oluyosunuz ''doğudan iyidir'' vb. arkadaşınızdan böyle bi şey duyunca alınır, üzülür müsünüz; yoksa haklı olduğunu, art niyetli olmadığını düşünüp takmaz mısınız?
0
pikap
(03.01.16)
benim kürt ve pkk sempatizanı arkadasım kardeşi şırnak'a askere gittiginde 3.5 atıyorsa(ki haklıdır) buna alınmak sacma. ordaki halk da tehlikede, ama göreve gidenler kat kat zor durumda. bu da bir gerçek. art niyet aramayın, ortada gercekten bi savas hali var:(
0
galandar kostumu
(03.01.16)
neden alınıp üzüleyim. bir yerde doğmam ya da ailemin oralı olması o yerin ne kadar boktan olduğunu değiştirmez. adam doğu hakkında ne derse haklıdır, katılıyorum derim
0
sta
(03.01.16)
Doğu dediğinde neresi dediğine bağlı. Şu an Cizreliler de Cizre'de olmak istemiyordur eminim ki ama atıyorum, bunu Şanlıurfa Merkez için söylemek biraz abartılı olabilir. (Son durumu bilmiyorum, oradaki bir iki tanıdığım her şeyin normal olduğunu söylüyorlardı.) Yine de "Doğudan iyidir" dese, bununla genelleme yaptığını düşünmem, doğudaki şu anda sorun olan bölgeleri kastettiğini düşünürüm. Genelleme yapıyorsa da, bunun "O memleketler çirkin" anlamına geldiğini düşünmem. Çok büyük olasılıkla, sıkıntılı bir dönem olmasa "Bahar geldiğinde Mardin, Balıklıgöl, vb. turu yapalım. Antep'in yemekleri de enfes" diyebilecek bir insan olabileceğini, şu an ise belalı bölgelere coğrafi yakınlığı kastettiğini düşünürüm. Genellemeye ulaştığı bilgisizlik onun suçu değil pek, medyadan (hem sosyal hem de diğer) edinilen algı bu şekilde. Açıkçası arkadaşlarımla konuşana kadar ben de böyle sanıyordum. Üşeniyorsam, "Ha, evet iyidir" derim, üşenmiyorsam "Şimdi doğuda da her yer aynı değil" diye açıklama yaparım. Ki yabancılardan "Türkiye ne biçim yer" dediğinde içimden "Hakkaten ne biçim yer" dediğim oluyor. Ülkenin kendisi fıstık gibi, gerçekten coğrafi olarak çok güzel ama içinde bulunduğumuz durum ve şartlar hiç öyle gül bahçesi vaat eden şartlar değil. Yine de üzülürüm, "Neden yaşadığım yer bu halde, neden böyle bilinmek zorunda olsun" diye.
0
aychovsky
(03.01.16)
(4)

optimal ısıtıcı

passion rules the game
odamdaki kalorifer ankara ayazında yetmiyor. ufo ısıtıcı var ama kapandığı anda oda buz gibi. ne yapsam da odayı ısıtsam? yağlı radyatör çok elektrik harcar mı? ya da başka alternatif? donuyorummm.danke.
odamdaki kalorifer ankara ayazında yetmiyor. ufo ısıtıcı var ama kapandığı anda oda buz gibi. ne yapsam da odayı ısıtsam? yağlı radyatör çok elektrik harcar mı? ya da başka alternatif? donuyorummm.
danke.
0
passion rules the game
(03.01.16)
yağlı radyatör en iyi seçim.
0
anonymice
(03.01.16)
Ufo karşısındaki cisimleri ısıttığı için kapatıldığında ortam buz gibi olur. Yağlı radyatör ortamı ısıtır ama bikaç günlük aşırı soğuklar içinde fiyatı biraz fazla gelebilir. Fiyatı makul olan, sıcak hava üfleyen ısıtıcılar var, ufo + onunla ısıtabilirsin evi.
0
rencber
(03.01.16)
aynı şeyi arastırıyordum, bana da en mantıklısı sunlar gorundu. www.hepsiburada.com

genelde cocuklu aileler alıyormus zaten
0
galandar kostumu
(03.01.16)
Eğer kış günlerinin çoğunda yetmiyorsa, yağlı radyatör en uygunu ama yağlı radyatör kendini ısıtana kadar bir süre geçiyor, ondan sonra çevreyi ısıtabiliyor. İlk açtığında cayır cayır olmuyor, aynı zamanda çabuk soğumuyor. Kapatınca soğutması zaman alıyor.
Ben şu fanlardan kullanıyorum soğuk günlerde ve özellikle ayak ısıtmak için ama yağlı radyatöre göre verimli değil. Biraz elektrik harcıyor. Eğer arada bir iki gün üşüyorsan, bu da iyi ısıtıyor.
www.delonghi.com
0
aychovsky
(03.01.16)
(10)

bilinçli bir şekilde ölmek mi yoksa tık diye gitmek mi?

anonymice
Hani bütün çocuklarınız akraba yanınızda elinizi tutarak mı ölmek isterdiniz yoksa kalpten ya da baska bir seyden tık diye mi?
Hani bütün çocuklarınız akraba yanınızda elinizi tutarak mı ölmek isterdiniz yoksa kalpten ya da baska bir seyden tık diye mi?
0
anonymice
(02.01.16)
fallopian
(02.01.16)
mumkunse uykudayken gitmek.

@yahveyire :D
0
exlibris
(02.01.16)
tık diye
0
basond
(02.01.16)
bilinçli bir şekilde. ailemin ölmeme alışması lazım. burda hiç kimsenin ailesi yok galiba herkes hemen ölmek istiyor. kendinizi düşünmüyosanız sevdiklerinizi düşünün.
0
giggs
(02.01.16)
Hayatta her duyguyu (iyisini ve kotusunu) tatmak istiyorum, hayatimi mutluluklarim ve acilarimla seviyorum.
Bu yuzden olecegim zaman bilincli olmak isterim. Tabi ki muthis aci cekebilirim, ama zaten olecem ne fark eder ki. Yanimda sevdigim birileri olsun, onlari sevdigimi soylesem yeter.
0
kuehles blondes
(02.01.16)
Bilinçli.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(02.01.16)
uykuda veya hop diye

@giggs
erken ölümden bahsetmemiş ki
0
cause
(02.01.16)
Tık ama öyle bir tık ki "Bir şey mi oluyor" demeye, korkmaya zamanım bile olmadan. Yani kalp krizi, deprem gibi arada saniye bile olsa süre olacak şeylerden değil. Geçen gün bir video vardı. Uçak teknikeri motorun önünden geçerken pilota kuleden "Motoru çalıştır" emri veriyorlar. Motor çalışınca adam salisesinde motor tarafından çekilip öğütülüyor. Yavaş çekimle gösterdikleri kısım bile aşırı hızlı. Adam ne olduğunu anlamamıştır bile. Tam bir an var, bir an yok gibi ama onun genç yaşta olmayanından. Ondan mümkünse. Örneğin, 80 küsur yaşında uçak motoru tarafından çekilerek.
0
aychovsky
(02.01.16)
@cause uykuda ölmek erken değil mi hiç hastalık yokken
0
giggs
(02.01.16)
ölümün de hayırlısı. ama mümkünse hani, kalp krizinden pi anda pıt diye terk-i diyar eylemek.
0
rencber
(02.01.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.