Giriş
(10)

sizce en iyi oyuncu ve gosterdigi en iyi performans?

buenosdias
acip acip su videonun basini izliyorum. gercekten hayran kaldim. https://www.youtube.com/watch?v=yf3TVS-yEuobi de su var.https://www.youtube.com/watch?v=wM6exo00T5Isizin icin en iyi oyuncu ve en iyi performans gosterdigi film/sahne hangisiydi?
acip acip su videonun basini izliyorum. gercekten hayran kaldim.

www.youtube.com

bi de su var.
www.youtube.com

sizin icin en iyi oyuncu ve en iyi performans gosterdigi film/sahne hangisiydi?
0
buenosdias
(30.11.21)
çok var ama aklıma ilk gelen
martin freeman'ın sherlock'ta; sherlock'un ölmediğini kanlı canlı yanında görünce verdiği ilk andaki tepki.. ayrıca basit gibi görünse de çok iyi yazılmış bi sahne.

bi de iyi performansı ekranda anlamak çok zor, sahnede canlı görmek lazım.
yakın zamanda oedipus'ta iokasteyi oynayan Marieke Heebniki gördüm mesela, vay dedim bu ne.
0
rewlack
(30.11.21)
şu videonun altındaki yorumdan çok etkilenmiştim:

www.youtube.com

''This is a classic. Actors could learn from that cat. That’s the perfect combination of skittishness, indecisiveness and disbelief, followed by disappointment and dejection in less than a minute.''

ama benim için şov limonata'daki bu sahnedir:

www.youtube.com
0
onemoremile
(30.11.21)
tom hanks - cast away, forrest gump, saving private ryan

bunlardan birini veya sahnesini seçmek diğerlerine haksızlık. %100 o rolde adam, inanılır şey değil.

başka oyuncular genelde hep kendini oynar, film ona göre şekillenir. mesela Kristen Stewart, Lady Diana'yı bile nevrotik, elini nereye koyacağını bilmeyen biri olarak, yani kendini oynayarak sunmuş. spencer filmi bittiğinde, bu neydi şimdi dedik arkadaşımla. mesela ryan reynolds. hep aynı karakteri oynar, filmler ve setler değişir adamın çevresinde, tom hanks gibi karaktere bürünen ve sırıtmayan çok nadir oyuncu var. mesela kevin spacey, yazık ettiler adama :( , joaquin phoenix, viggo mortensen, adrien brody, sean bean, mads mikkelsen, cillian murphy, rami malek gibi.
0
gabe h coud
(30.11.21)
Yüzlerce var.

Mesela; www.youtube.com
0
alfred
(30.11.21)
Once upon a time in Hollywood filminde leonardi Dicaprio'nun sahnesini çok severim ama en iyi aktör ve performans çok fazla var;
youtu.be
0
logisticsmanager
(30.11.21)
duyurukullanıcısı
(30.11.21)
en iyi diyemem oyle bir iddiam yok, pek film kulturum yok ama mar adentro'da javier bardem abim oyle oynamis ki cocuk gibi aglamistim.
0
der meister
(30.11.21)
Son zamanlarda aklımda kalan The Danish Girl filminde Eddie Redmayne'nin cıbıldak iken cinsel organını saklamaya çalıştığı sahne büyük oyunculuk örneği bana kalırsa.

Edward Norton'un komple Fight Club'daki oyunculuğu keza. Özellikle kendini dövdüğü sahne. Hatta aynı filmde Brad Pitt'in tiradları.

Inglorious Basterds'da Hans Landa'yı canlandıran Christoph Waltz mesela harika bir oyunculuk her sahnesinde.

Ama performans dersek sadece bunları düşünemeyiz. Bazı oyunculuklar fiziksel performans da gerektiriyor. Mesela The Matrix'te Keanu Reeves'in öyle muhteşem bir tiradı rol kesmesi vs yok ancak martial arts konusunda bir Hollywood yıldızının gelebileceği son noktaydı kendisi aynı şekilde Laurance Fishburne'nin Morpheus performansı.
0
bana kedicik derdi
(30.11.21)
ilk aklıma gelen Samuel L. Jackson hamburger sahnesi
0
bahçedekisandal
(30.11.21)
şu analizi izlemeni tavsiye ederim:

Westworld: What Makes Anthony Hopkins Great
www.youtube.com
0
orpheus
(30.11.21)
(2)

Dam dam dam dudi dudi dam dam

burty
Bu şarkıyı arıyorum ama bulamadım. 2000'li yıllarda çıkmıştı. Bir ya da birkaç güzel hatun söylüyordu. Rasputin bestesiyle söyleniyordu sanki. Google'a dam dam dam dudi dudi dam dam yazınca çok başka şarkılar çıkıyor. Buldurur musunuz?https://youtu.be/16y1AkoZkmQ bestesi böyleydi sanırım
Bu şarkıyı arıyorum ama bulamadım. 2000'li yıllarda çıkmıştı. Bir ya da birkaç güzel hatun söylüyordu. Rasputin bestesiyle söyleniyordu sanki. Google'a dam dam dam dudi dudi dam dam yazınca çok başka şarkılar çıkıyor. Buldurur musunuz?

youtu.be bestesi böyleydi sanırım
0
burty
(28.10.21)
Googlea songs sample rasputin yazilabilir
0
floydian
(28.10.21)
alfred
(28.10.21)
(6)

sağlıklı kilo verme önerileri..

elma
merhaba,bir süredir aldığım beş kiloyu sağlıklı şekilde verebilmek için beslenme düzenimi yeniledim. paketlenmiş gıda, şeker ve hamur işini tamamen çıkardım ve bu sayede aldığım kiloların iki kilosu gitti.gün içinde bol su, bir fincan filtre kahve bir de yeşil çay içiyorum. gün içinde vaktim olursa
merhaba,

bir süredir aldığım beş kiloyu sağlıklı şekilde verebilmek için beslenme düzenimi yeniledim. paketlenmiş gıda, şeker ve hamur işini tamamen çıkardım ve bu sayede aldığım kiloların iki kilosu gitti.

gün içinde bol su, bir fincan filtre kahve bir de yeşil çay içiyorum. gün içinde vaktim olursa sahilde yürüyüş yapıyorum, bazen on bin adım atabiliyorum. kendimi gün içinde enerjik hissediyorum.

ama artık biraz sabırsızlanmaya başladım, sizin bildiğiniz ya da uyguladığınız diyete yardımcı önerebileceğiniz başka şeyler var mı, benimle paylaşırsanız mutlu olurum.

egzersiz önerileri, yeme içme önerileri hepsi olur.

çok teşekkürler şimdiden :)
0
elma
(19.08.21)
Erken yatıp erken kalkma
Düzenli yürüyüş/bisiklet 40 dk-1 saat
Akşam 6'dan sonra yemek yememe
Günde 20-30 dk egzersiz
0
alfred
(19.08.21)
2 öğün yiyebilirsin. kahvaltı 11-12 gibi. akşam yemeği 5-6 gibi. if yani.
0
xrated
(19.08.21)
Süt ve süt ürünleri de etkili oluyor. Yoğurt vs. yağ yakımına çok faydalı.

Bir de öğlenleri yulaf yiyebilirsiniz. Sade pek gideri yok haliyle ama içine muz ve biraz süt ekleyince nefis oluyor.
0
deveyidiken
(19.08.21)
Her akşam alkol almazsan veriyorsun.
0
nedendir bilinmez
(19.08.21)
Sabırsızlık diyeti bozar hocam. Bence olayı sabır alanından çıkarıp "ben böyle beslenen/yaşayan bir insanımdır"a dökersen sabretmene de gerek kalmaz. Alışıp giderken bir bakmışsın kalan kilolar da gitmiiiiş, organlarda varsa yağlanma da gitmiiiiş, her şey gayet iyi hale gelmiş vs. Olayı sabır noktasından görürsen çok fazla sabra ihtiyaç duyarsın. Tek başına bu bile şahane bir kilo verme yöntemidir.
0
1bir1bir1
(19.08.21)
kapti
(19.08.21)
(11)

en uyuz olduğunuz dizi karakteri?

dnzbrs
golden girls'te rose nylund diye bir karakter var, onu dinleyince beynim ağrıyor benim mesela. o kadar gerizekalı ki tokat manyağı yapasım geliyor kendisini. ilk sezon yine neyse de sonra o kadar aptallaştırmışlar ki kadını, onun konuştuğu yerleri sarıyorum hemen. neyse ki sophia ve blanche var da d
golden girls'te rose nylund diye bir karakter var, onu dinleyince beynim ağrıyor benim mesela. o kadar gerizekalı ki tokat manyağı yapasım geliyor kendisini. ilk sezon yine neyse de sonra o kadar aptallaştırmışlar ki kadını, onun konuştuğu yerleri sarıyorum hemen. neyse ki sophia ve blanche var da dizi çok iyi geliyor kafa dağıtmak için. bi de sex and the city'de kahverengi saçlı olan kimse o da acayip uyuz bi tipti. the office'teki kelly de... düşündükçe uzuyor liste, burada kesiyorum.
0
dnzbrs
(30.06.21)
Arturo Roman
0
alfred
(30.06.21)
Yılın Hikayesi Kürşat
0
paramolacak
(30.06.21)
(bkz: the strain) Zac
0
komikolmakuzen
(30.06.21)
sex and the city: carrie, charlotte
friends: joey
the big bang theory: amy, raj
how i met your mother: ted
brooklyn nine-nine: terry
modern family: lily
0
hot potato
(30.06.21)
Charlie Kelly. Sandalyeyle vurmak istiyorum kafasına kafasına.
The Office'ten de Creed tiksinti veriyor.
Game of Thrones'tan yapmacık, cringe Daenerys Targaryen.
0
ryhmer
(30.06.21)
how i met your mother: barney ve lily
Şahsiyet: zuhal ve deva
İlk aklıma gelenler bunlar düşünsem daha çıkar herhalde
0
yazdonumu
(30.06.21)
kurtlar vadisi polat'ın annesi ve babası.
0
ayseee
(30.06.21)
Mark corrigan.
0
Amaranta ursula
(30.06.21)
The Office -> Andy Bernard
0
kendi helvasını kavuran zombi
(30.06.21)
Avrupa yakası - tanrıverdi
0
heathen
(30.06.21)
Sex and the city - miranda
0
suicides underground
(30.06.21)
(22)

Bu tarz elbiseler nasıl görünüyor sizce?

vestasy
Bu modellerde, genelde bu tarz desenleri olan elbiseleri beyaz spor ayakkabıyla günlük giyiyorum. Ne zaman giysem üç dört kişiden ''inek sağmaya giden köylü kızı'' esprisi duyuyorum. Yaşlı işi diyenler de çok aslında. Yirmili yaşlarda ve ufak tefek ince bir kadınım, bu tarz elbiseler beni tombul tey
Bu modellerde, genelde bu tarz desenleri olan elbiseleri beyaz spor ayakkabıyla günlük giyiyorum.

Ne zaman giysem üç dört kişiden ''inek sağmaya giden köylü kızı'' esprisi duyuyorum.

Yaşlı işi diyenler de çok aslında. Yirmili yaşlarda ve ufak tefek ince bir kadınım, bu tarz elbiseler beni tombul teyzeler gibi gösteriyormuş.

Siz ne düşünüyorsunuz? Haklılık payları var mı? Sizin yorumlarınızı merak ediyorum.


cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
0
vestasy
(29.06.21)
Bence gayet güzeller, ben de benzeri elbiseleri seviyorum, özellikle pazen basma falan olanlar gerçekten ferah. Şahsen boylarını biraz daha diz seviyesinde seviyorum, diğer türlü hem kısa gösterebiliyor hem de bacaklarıma dolanıyor. Her ağzı olan da yorum yapmasın artık bence.
0
whoosie
(29.06.21)
çok hoş elbiseler bence. uzun boylu kadınlarda çok daha hoş durur. bir erkek olarak kot pantolonu göğsüne kadar çeken kızlardansa bunları giyenleri tercih ederim.
0
Pertev nail
(29.06.21)
bence de bu tarz elbiseler güzel, siz de rahat edip yakıştırıyorsanız asla haklı değiller. gönlünüzce giyin.
0
evde liyakat kalmamis
(29.06.21)
tasarım gibi alanların %100 subjektif olduğu yanılgısına sahip kişilerde yeterince düşünmeden, bilgi sahibi olmadan yorum yapma durumu var. bir de insanların çoğu bir görseli algılarken bilinçaltında genelde bildikleri şeyleri arıyorlar, tanıdık bir şeylere benzetmeye çalışıyorlar. bu tarz bir deseni sadece köylü kadınların üzerinde gördüyse biri ilk olarak aklına ‘’köylü kızı!’’ gelmesi normal, bunu ifade ederken espri malzemesi haline getirmesi de tartışılır. nerenin köyünden bahsettiği bile belli değil sonuçta :)

neyse ben de çok güzel buluyorum bu elbiseleri, doğru fiti bulunca tarzına uyan her kadının da taşıyabildiğini düşünüyorum.
0
william morris
(29.06.21)
Ne güzel elbiseler, keşke taytvari pantolonlar yerine böyle elbiseleri daha sık görsek.
0
reactionic
(29.06.21)
elbiseden önce çevreni bi değiştir. 2012'de facebook'ta esprisi yapılan biten bir konuydu bu kıyafetlerin teyzeye benzetmesi olayı. ikincisi, herhangi bir nesne bir şeye benzetilerek yeriliyorsa, bahseden kişi başkalarının dünyasında yaşıyordur. gece gündüz elinde telefon instagramda gezen kişilerden duymuşsundur bunu muhtemelen.

tanım : benim ve kız arkadaşımın da en çok beğendiğimiz elbiselerden bu. pek anlamam ben etek boyu kısaları beğenmiyorum. kollarda da uzunları sevmiyorum. kısa kol + uzun boy kombinasyonu en ideali gibi
0
avatar is back
(29.06.21)
Bir dönem çok giyerdim ben de. Sanırım bıkmış olduğumdan, artık hoşuma gitmiyor. Daha düz, rahat kesim elbiseleri seviyorum artık. Ama bunları spor ayakkabı ile giymeniz güzel bence. Elbisenin klasik havasını dağıtır biraz.
0
curukturpkokusu
(29.06.21)
Çok güzel elbiseler. Tam yazlık.
Böyle konuşanları dikkate almayın. Hatta uzak durun.
Genellikle kompleksli, çekemeyen kişiler alay ederler.
"Alay etmek basit insanların eğlencesidir"
0
pro9it9is9
(29.06.21)
Ben birkaç yıl öncesine kadar beğenmiyordum bu tarz elbiseleri ama sneakerla çok güzel geliyorlar artık gözüme.

Yalnız diz altı elbiseler sadece uzun boylularda güzel duruyor bence. Ben beğensem de hiç giyemiyorum o yüzden. Şöyle bi 10 cm falan uzun olsaydım gayet giyerdim severek.
0
ms brownstone
(29.06.21)
efsane.
0
brakgn
(29.06.21)
Ingilizlerden gordugum kadariyla bunlari sevgilisi, esi olan, orta yas ve ustu kadinlar daha cok tercih ediyor, yaz icin muhafazakar kaliyor bunlar onlarin standardina gore. Gencler daha curetkar, dekolteli, kisalarini giyiyor. Not: Ingiltere
0
neck_and_neck
(29.06.21)
Ben çiçekli ve renkli şeyleri sevmem ama çevremdeki herkes böyle giyiyor.
0
jazzabel
(29.06.21)
Beyaz sneaker ile rutin kombinim benim de.

Milletin ne dediğine bakmadan içinde rahatsanız ve kendinize yakıştırıyorsanız giymeye devam edin.
0
purplee
(29.06.21)
Ben cicekli-bocekli elbiseleri seviyorum. Ama oturmuyorsa üste, evet biraz demode gozukebiliyor. Yasli isi diye hic dusunmedim. Linktekiler bence cok zor elbiseler. Biraz kivrim varsa, demodeye kolayca kacabilir. Dumduz, kate moss vucutlarda oyle durmuyor mesela.

Daha modern durmasini istiyor musunuz? Soyle kombinlere bir bakin: www.rouje.com

Ufak tefek ise belki etek boyu biraz yukariya cekilebilir?
Ya da su boydaki romantik elbiseler: www.rouje.com

100% kendi tercihimdir. Siz neyi nasil seviyorsaniz ona devam edin.
0
buf-e kür
(29.06.21)
erkek gözüyle yazlık, tatil yeri vs. dışında giyilmesi garip duruyor kesinlikle.
0
bronz böcek
(29.06.21)
Giyim kuşam/güzellik konusunda genellikle motive edici konuşmaya çalışırım ama bu elbiseleri gördüğüm zaman hep “Nereden bulup da giymiş bunu?” diye düşünüyorum. Aslında kötü olan ne elbiselerin boyu, ne yakası ne de çiçek desenleri. Kötü olan üçünün bir araya gelmiş olması. Örneğin çiçekli, renkli, uzun ama askılı bir elbise daha şık bence. Veya yakası kapalı, bol ama kısa elbiseler daha tarz duruyor gibi… Yine de siz beğeniyorsanız giyin bence.
0
ruhen hastayim ben
(29.06.21)
Ben de hep rahat olabilecegini dusunsem de almadim hic cunku ciddi anlamda "Fatmagul'un sucu ne" dizisinden firlamis gibi geliyor goruntu itibariyle.
0
e mice
(29.06.21)
Çok seviyorum ben böyleli elbise ekstra spesifik bir yakışmama durumu yoksa genelde güzel bi tarz bence.

(erkek)
0
hedep
(29.06.21)
ben de arkadaşlarının aldığı havayı alıyorum ama giyin gitsin nolcak ya püfür püfür. sizi görünce ben ferahlıyorum :D
0
olutaklidi
(29.06.21)
bu kıyafetlere bayılıyorum ben (erkek,33).

yalnız bu kıyafetler yüz güzelliği ve fena olmayan bir fizik talep ediyor maalesef. bu tarz birini acayip tarz gösteriyor. sizi bilmediğim için yorum yapamıyorum maalesf.

ek: etek boyunu diz mesafesinde olursa daha iyi olur diye düşünüyorum ama bu da olur.
ek2: altına güzel bir beyaz spor ayakkabı.
0
syozkn
(29.06.21)
Ben de seviyorum, hem sevimli hem kadınsı.
0
alfred
(29.06.21)
Yaşlı işi diyenlerde kabahat yok, köy yerinde giyilen basma eteklerin biraz daha hat belli edenleri.

Gördüğün gibi beğenen de çok, o yüzden hoşuna gidiyorsa giy ama ben de hep böyle giyinen birine takılabilirim.

Modern aksesuarlarla, çantayla bu algı kırılabilir tabii, bir kemer bir fular bile havayı değiştirir. Keza ayakkabı seçimi de. Ama beyaz spor ayakkabı da her şeyle giyilir dene dene basite kaçtı artık.

Kişisel görüşüm ise giyecek elbise mi bitti yönünde. Hep aynı tarz giyinmek sıkıcı zaten, ara ara giyersen dikkat de çekmez.
0
Jux
(29.06.21)
(11)

Sabahları kahvaltı olarak ne yiyorsunuz?

karayel
tost, poğaça vs.
tost, poğaça vs.
0
karayel
(23.06.21)
kıymalı pide yiyorum bazen de evden sandviç yapıyorum.
0
reanarchy
(23.06.21)
5 tane yumurta beyazı
zeytin
beyaz peynir
kaşar peynir
reçel/bal
çay
bazen domates-yeşillik vs.
ekmek yok, dışarıda kahvaltı yok.
0
lazpalle
(23.06.21)
haftaiçi her gün tost kahve.
haftasonu türk kahvaltısı.
0
makarnavodka
(23.06.21)
Skyr meyveli yogurt. 100 gr 69 kaloriye 12 gr protein.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
süt-yulaf-meyve karışımı. içine biraz da yemiş koyuyorum.
reflü olduğum için sabah mayalı ya da asidik şeyler yiyemiyorum.yediğimde öğleye yakın midemde aşırı bir yanma oluyor.hiçbir çeşit peynir, zeytin, domates yiyemiyorum, böyle olunca sabah kahvaltıları resmen işkence haline dönüştüğünden yulaf karışımına döndü. ha bir şey değişti mi sadece sancı azaldı.
not: benim gibi olanlar varsa önerilerinizi alırım.
0
rakicandir
(23.06.21)
İlk öğünümü 14.00’da yapıyorum.

7-8 bardak çay
Beyaz peynir
Çeçil peyniri
Kaşar
Siyah zeytin
Yeşil zeytin
2 haşlanmış yumurta
Salatalık/maydanoz
Bir porsiyon meyve (armut, elma, kiraz, ananas, dut ne varsa)

Bazen yumurta yerine simit yediğim oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(23.06.21)
Çırpılmış yumurta
Humus
Hatay'da isem ekstra çeşitli mezeler
Meyveli az pekmezli yulaf ezmesi
0
hadi ya la
(23.06.21)
şu ara yemekle ilgili sıkıntım var. canım hiçbir şey istemiyor. uğraşmak istemiyor. o yüzden bu ara poğaçaya dadandım.
0
naksidil
(23.06.21)
Haşlanmış yumurta
Domates
Salatalık
Biber

Birkaç gündür yumurta yerine humus var.
0
alfred
(23.06.21)
Cogunlukla nesfitin filan bitter cikolatali seyi oluyor ya, sute atilan, onlardan. Usengeclik...
0
invictae
(23.06.21)
yulaf yoğurt.
0
mikahakkinen
(23.06.21)
(6)

Bi film önersenize

naksidil
40lar 50ler 60lar yabancı siyah beyaz aşk filmi olsun. bu gecelik kafa dağıtmalık...
40lar 50ler 60lar yabancı siyah beyaz aşk filmi olsun. bu gecelik kafa dağıtmalık...
0
naksidil
(15.06.21)
alfred
(15.06.21)
Ay yabancı demişsin ama ben şunu söyleyeceğim yine de, belki başka zaman bakarsın;
Sevmek Seni-1965

Duyuruyu da takipteyim. Güzel bişi çıkarsa ben de izleyeyim :)

Ekleme: Çıkmamış.
0
buff
(15.06.21)
izlemediysen roman holiday ve casablanca tabii
0
tepedeki psychedelic adam
(15.06.21)
it's a wonderful life (biraz geciktim galiba)
0
bohr atom modeli
(16.06.21)
Romantik komedi kıvamında istersen: (bkz: it happened one night)
0
nhk ni youkosu
(16.06.21)
armagan abanuz
(16.06.21)
(10)

Göl Görmek İstiyorum - Nerededir?

Etanglement
İstanbul Beşiktaş'ta yaşıyor ve burada çalışıyorum. Hava durumunun kontrolü altında bisiklet ve patene zaman ayırabilsem ya da yine hava durumuna bağlı olarak ormana ya da denize gitsem dahi buradan uzaklaşamıyorum. Uzaklaştığımda göl görmek istiyorum ama günübirlik gideceğim ya da çadır atabilirim
İstanbul Beşiktaş'ta yaşıyor ve burada çalışıyorum.

Hava durumunun kontrolü altında bisiklet ve patene zaman ayırabilsem ya da yine hava durumuna bağlı olarak ormana ya da denize gitsem dahi buradan uzaklaşamıyorum.

Uzaklaştığımda göl görmek istiyorum ama günübirlik gideceğim ya da çadır atabilirim zemine göre. Günübirlik görülecek göl nerede var yakınlarda?

İzin alıcam, boşa gitmesin, güzel geçsin.
Göl gibi dingin hissedeyim birkaç dakika.

İsteyen gelsin, toplarım birilerini.
0
Etanglement
(31.05.21)
Ömerli barajı
0
kapitalist gerilla
(31.05.21)
Kemerburgaz kent ormanı en kolayı. Ama “çadır atmak” isterseniz atmanıza izin vermezler.
0
zoghurt
(31.05.21)
sapanca
0
ateistanbul
(31.05.21)
yildiz parki'nda da mini bir gol var, sus havuzu da denebilir hatta. beni dingin hissettiriyor.
0
ateistanbul
(31.05.21)
kimse belgrad ormanı dememiş, ben şok.

arabayla bir kaç saat giderim dersen 2,5 saat uzaklıkta abant var. ah ah.
0
stewie
(31.05.21)
günübirlik demişsin ama ısrarla tavsiye etmek isterim: göl seven biriysen bolu - yedigöller'de kampa gidebilirsin, acayip keyifli ve güzel bir yer.
0
roket adam
(31.05.21)
Aydos Gölü
0
alfred
(31.05.21)
belgrad ormani demisken, ataturk arboretumu cok daha guzel + gollu
0
ateistanbul
(31.05.21)
Yalova Dipsiz Göl de olabilir, kamp durumunu bilmiyorum ama Teşvikiye Köyü ve civarı çok güzel doğaya sahip.
0
(31.05.21)
darlık barajı
0
suicides underground
(01.06.21)
(11)

ordu'ya gidilir mi, nasıl gidilir, gitmeye gerek var mı, radarlar yollar

roket adam
epeydir pek bir aktivite yapmadık, eşimin ordu'daki bir arkadaşı acayip ısrar ediyor. ben de karadenize trabzon harici gitmiş değilim, trabzon'un da pek bi olayı yok diye düşünüyorum ama inanılmaz güzel diye ısrar edip duruyorlar. gidelim dedik.ancak gitmişken bir 3-4 gün kalmak ve ayrıca arabayla g
epeydir pek bir aktivite yapmadık, eşimin ordu'daki bir arkadaşı acayip ısrar ediyor. ben de karadenize trabzon harici gitmiş değilim, trabzon'un da pek bi olayı yok diye düşünüyorum ama inanılmaz güzel diye ısrar edip duruyorlar. gidelim dedik.

ancak gitmişken bir 3-4 gün kalmak ve ayrıca arabayla gitmek istiyorum malum pandemi durumundan ötürü uçağa binmiyoruz.

1) istanbul'dan arabayla gidiş sıkıntılı mı? arkadaşlarım 120'yi bile bulamıyorsun, bir yerden sonra hız aşırı düşüyor, çok da radar var diyorlar. nereden itibaren başlıyor bu sıkıntılı kısım? yoksa 4-5 gün için arabayla gitmeye hiç değmez mi? güzergah önerileriniz nedir?

2) gerçekten gitmeye değer mi, yoksa bu kadar uğraştığına değmez mi dersiniz? gitmişken neler yapılabilir?
0
roket adam
(29.05.21)
bu mevsimde yaylaya gidilir. ormangülleri açtı. hava güzel. ben trabzon'a her sene giderim. radar her yerde var. en son 2 ay önce bilmeme rağmen 80 km hızla yedim. neymiş orası 50 km hızla geçilmeliymiş. genelde amasya samsun arası çok radar var. çankırı tarafında da olur. ben doğu karadenizli olarak yaylaya gidip ormangüllerini sadece 5 dakika görmek için o kadar yol giderim. ama siz gitmezsiniz muhtemelen.
0
iddaaci
(29.05.21)
ordulu bir plakanın arkasına yapış
0
jamswety
(29.05.21)
Otoban sonrası 120 sıkıntı Samsun a kadar. Sonrasında makul süratte gidiliyor.
Güzel yerler var ama deniz zamanı daha iyi olur.
Sınop düşünebilirsiniz.
0
kisa
(29.05.21)
ordu cok guzel bir yer ama kent olarak, hatta karadenizin en guzel sehri diyebilirim tekrar diyorum kent olarak, tarihi yerleri dogal guzellikleri olarak degil.
kenti kent yapan da insanlaridir, su siralar da her yer kapali oldugundan pek bi sey anlayacaginizi sanmam. gidin ama bu aralar degil.

ben 2016-2018 arasinda ordu'da calistim cok zevkliydi hala arkadaslarim var oradan kalma. benim zamanimda o meshur radarlari kapatmislardi fetoculara para gidiyor vs diye. (sonlara dogru)

harika oteller var cafeleri publari sahili muthis izmir halt yesin yaninda. lakin her yer kapali iste ne yapabilirsiniz bilmiyorum. herhalde persembe yaylasinda menderesleri falan gorursunuz anca.
0
turbo sadık
(29.05.21)
Yazdıklarınız doğrultusunda gitmemek için bahane arayışında gibisiniz :) bence gitmeyin.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(29.05.21)
Karadeniz'de favori illerim; Sinop ve Ordu.
0
late viper
(29.05.21)
Ya aslında kankiler gitmek istiyorum da yol çok gözümde büyüyor ya, bi de herkes aşırı korkuttu yol kötü hep radar var sürekli 50'ile gidersin falan, 9 saat yol da 50-70 ile çekilmez yani 3-4 gün için. O yüzden aslında bu duyuruyu açtım. Gerçeklik payı var mı onu bilemedim yani.
0
🌸roket adam
(29.05.21)
Ordu özel olarak gidilecek bir yer değil, ayrıca birkaç gün için o yol çekilmez.
0
alfred
(29.05.21)
o yol tek şoför hiç çekilmez. dinlene dinlene gideyim deseniz bile çekilmiyor. 2 şoför olursa sorun olmaz.
0
hayal fazlasi
(29.05.21)
yol kotu degil hocam. istanbul'dan yola cikacaksaniz hele hic degil.


sehir icine girmeye yakin fatsa'da falan radar olabilir. acaba arkadaslar bolaman virajlari ile mi karistiriyor bilmiyorum. su an sehre (1-2 yildir) iceriden tunelle baglanan yol var. gayet kaymak gibi yol. icanadolu tarafindan gelecekseniz niksar'dan gelen yeni yol yapiliyordu o da kesin bitmistir guzel yol olmustur genisti.


soyle ozet geceyim.
2016-2018 yili arasinda daha once de dedigim gibi calistim hic sikintim yoktu.

-sivas zara devlet hastanesi
-ordu aybasti devlet hastanesi
-ordu korgan devlet hastanesi
-bursa nilufer halk sagligi merkezi
- bursa yenisehir devlet hastanesi
bunlari biz yaptik, her hafta hepsine ugruyordum, kisacasi ayda 14-15.000 km yol yapiyordum bazen. altimda da oyle konforlu bi arac yoktu bildigin 4*4 duster vardi. dusunsene bu santiyeler arasindaki yol agini orgusunu, bu hat uzerinde oturuyorsaniz hic cekinmeyin. cunku yol konusunda hic zorlanmadim.
ordu'nun icinde belki yeni yeni radar koymus olabilirler. o da icindedir yani. ben kontrolleri almaya ya samsun'a ya da ordu giresun havalimanina giderdim, bi kere radar vs yemedim. ortalama hizim da 100/120 civari, gozunuz korkmasin yoldan. hayatimda bi defa ceza yedim o da e5'te pendik kartal arasinda 110 la mi ne gidiyordum 50 ile gitmem lazimmis. kisacasi ordu'ya gidene kadar istanbul'da ne beter tuzaklar var. yabustur hocam cekinme. (yol icin diyorum)
yolun da farin da acik olsun.
0
turbo sadık
(29.05.21)
Gittik, bir şey diyeyim mi çok güzel bir şehirmiş. Yolu da gayet tertemiz, hakikaten çok beğendim. Yaylaya da çıktık, trabzon vs yaylaları gibi dopdolu da değil, mis gibi bir kent.
0
🌸roket adam
(18.06.21)
(14)

Dost Kazığı?

apurucikipi
4 yaşımdan beri bebeklik arkadaşım, hala her gün konuştuğum en yakın arkadaşım bu yaz evleniyor.ayrı şehirlerde yaşıyoruz. istemesine gidemedim, virüsten dolayı çok anlaşmazlıklarımız oldu. ne kadar üzülsem de mümkün olmayacağını söyledim. virüs de olsan geleceksin tarzında söylemlerine rağmen aramı
4 yaşımdan beri bebeklik arkadaşım, hala her gün konuştuğum en yakın arkadaşım bu yaz evleniyor.

ayrı şehirlerde yaşıyoruz. istemesine gidemedim, virüsten dolayı çok anlaşmazlıklarımız oldu. ne kadar üzülsem de mümkün olmayacağını söyledim. virüs de olsan geleceksin tarzında söylemlerine rağmen aramızı bozmadan bu konuyu kapattık. gitmemi önerdiği akrabasının bir hafta sonra covid olduğunu öğrendiklerini söyledi gülerek. eğer kabul etmiş olsaydım, ben de olacaktım.

şimdi nikah zamanı geldi çattı. yine aynı baskıyı yapıyor. aylardır işsizim, manevi ve maddi zor bir dönemden geçiyorum. gidip kalmam mümkün görünmüyor. kalacak yer ayarlama konusunda da yardımcı olmadı pek. her şartta ve koşulda gelmem gerektiği konusunda iddialaştığı için aramız şu an limoni.

nikahı yemekli olacak ve memleketin bir kaç yerinden misafirler ağırlayacaklar.
bu koşullarda sağlığımı da riske atamayacağım için çok sıcak bakmıyorum gitmeye. ama bir yandan sevgimi bununla sınayan bir insanla karşı karşıyayım.

gitmezsem, dost kazığı mı olur? en son bana; fedakarlık bunun neresinde? iki elin kanda olsa geleceksin gibi sözleri sonrasında konuşmayı kestik. bir adım atmamı bekliyor benden her söze rağmen. siz olsanız ne yapardınız?
0
apurucikipi
(29.05.21)
Dost kazığı böyle bişey değil yahu. İçini rahat olsun. Gitmemek en doğal hakkınız bu şartlarda.


Haaaa ben en yakın arkadaşım için giderdim sanırım bir şekilde ama gitmeyene, düğün benim olsa da gelmeyene laf etmem.
0
elorelia
(29.05.21)
Otobüs kalkar genelde başka şehirdeki düğünlere ve otel/ayarlanır kalacak. Bu covid döneminde mantıklı gelmiyor ama düğün yapıyorlarsa bunu da yaparlar herhalde. İşsiz gelirsiz insansınız karşılasın masrafları gidin :)
İşsiz adama şehirlerarası ille de gel kal demek bana çok bencilce geldi,
0
cilekli pasta
(29.05.21)
geçen sene 14 mart tarihinde en yakın arkadaşım başka şehirde evlendi. tam herkesin koronadan en çok korktuğu, türkiye'de ilk vakanın çıktığı dönemde. uçağa binip gitmemiz gerekiyordu. ben gitmedim. kıza da düğün sabahı gidemeyeceğimi söyledim. en ufak bir problem yaşamadık bununla ilgili.

bugün olsa kesin giderdim. çünkü virüsle yaşamayı öğrendik bence. bir de yaz geldi + gerekli önlemler vs öyle hemen korona olunmuyor. ayrıca kendi keyfim için tatile falan da gidiyorum. arkadaşımın düğününe gitmemek olmaz.

maddi durumun elvermiyor olsaydı, bunu bebeklik arkadaşıma söylerdim açık açık. düğün sahibininb böyle şeyleri düşünmesi ve yardımcı olması gerekir. ama korona da var risk falan demezdim. çünkü ben dediğim gibi o rsiki kendi tatilim vs için de alıyorum hali hazırda. ama korona yüzünden de gelemiyorum diyeceksen, bundan sonraki aylarda gerçekten hiçbir yere gitmemen lazım yoksa haklı olarak sana bozulur düğünüme gelmedin tatile gittin ama diye.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.05.21)
@cilekli pasta yaşa sen =) aynısını söyledim. hatta gelenekler öldü sandım sen bunu dıyene dek. arkadaşım otel ayarlamadıklarını kendi geleneklerinde böyle birşey olmadığını söyleyerek bana otel linki attı =) işsiz oldugum ıcın odemem mumkun de gorunmuyor zaten, üstelik pandemi boyunca tatil imkanım da olsa otelde kalmayı tercih etmem
0
🌸apurucikipi
(29.05.21)
Yakında nişanlancam sadece çekirdek aileler olacak. Düğün de yapmicam düz nikah gelen gelir isteyen. Korona zamanı böyle şeylerden alınan insan gerizekalıdır. Sizde sorun yok. Kendisi düşüncesiz.
0
Hallegadola
(29.05.21)
nacizane gorusum; salgin zamani yemekli dugun yapip sehirdisindan insan cagirmak akilli insan isi degil.

ote yandan insan gercekten cok cok yakin dostunun zor durumda oldugunu bilir. ben arkadasinizin yerinde olsam her seyi kendim arkadasim icin ayarlardim ama sadece arkadasima teklif ederdim. kimse kime icin hastaligi olumu goze almak mecburiyetinde degil.

acikken kafeye restorana otele gitmiyorsaniz, kisisel isleriniz icin toplu tasima bile kullanmiyorsaniz en dogal sey oraya da gitmek istememeniz.
0
la lykia
(29.05.21)
Hallegadola'ya katılıyorum. Hiç bir kazık falan filan da olmaz. Biz de geçen yıl evlendik, kimseye bir şey demedik. Mutlu anlar insanları zor durumda bırakarak yaşanmaz, fedakarlık falan değil bu direkt cahillik. Aşı olmadığın sürece girme bu işe.
0
roket adam
(29.05.21)
kendisi sağlık görevlisi =) aşılı, ailesi de aşılı.

evet çok haklısınız. zaten kavgam oydu, kendisine de hep bunları söyledim ama sizden duyunca daha da emin oldum. bazen malesef etrafımızda sağlam insanlar olmayınca kendimizden şüphe eder hale geliyoruz. teşekkür ederim tüm yorumlara
0
🌸apurucikipi
(29.05.21)
Ya birkaç tane böyle duyuru hatırlıyorum, bugün de her konuya atlama günüm gibi ama neyse, insanlar yemekli organizasyon yapıp bir de şehir dışına milleti çağırıyorlar, gelmeyenlere de bir tavırlar... Gerçekten bu kadar düğün takısı peşindeler mi, maskeyle aman kimseye bulaşmayayım diye tedirgin gezen misafirlerle eğlencenin dibine vuracaklarını mi düşünüyorlar, hele bir sağlık görevlisi aşısız bir insanın o seyahatin herhangi bir anında enfekte olma ailesine yayma riskini nasıl umursamayabiliyor, bir de tabii maddi kısmı var yok anlayamıyorum...
0
not dark yet
(29.05.21)
ben de hiç anlamıyorum :) üstelik bir de anormal olan kendileriyken, anormal muamelesi yapıyorlar. bu daha vahim. @not dark yet

yok şaka değil; enfekte de olsan geleceksin diye gülmüşlüğü de var :)) pandeminin başında öz dayımı kaybettim ve cenazesine katılamadık. sanırım net kararımı verdim =) gitmek aptallık olur
0
🌸apurucikipi
(29.05.21)
Bu kadar önemsediğin insanın yanında olması için bir şey yaparsın. Karşı tarafın yaklaşımında sorun var.
0
alfred
(29.05.21)
nasil nasiiil?

oncelikle basiniz sagolsun.

siz salginin basinda salgin nedeniyle dayinizi kaybettiniz, cenazesine bile katilamadiniz ve bu kisi size gulerek enfekte olsan bile geleceksin mi dedi???

ben bunun uzerine arkadasligimi cok buyuk ihtimalle bitirirdim.

bencilligin ve duyarsizligin bu seviyesinde yasayan birinin dostlugu eksik olsun derdim sanirim.
0
la lykia
(29.05.21)
@la lykia dayımı kaybetme sebebim, korona değildi muhtemelen. teşekkür ederim. çok haklısınız ama.. etrafta düzgün düşünen insan kaldı mı ki? bitire bitire bir hal olduk =)
0
🌸apurucikipi
(29.05.21)
maalesef kalmadi inanin bu tuhaf durumlari yasayan biri olarak yalniz degilsiniz.

salgin ile ekonomik sorunlar ve ulkenim icinde bulundugu yozlasma insanlarin davranislarini cok etkiledi.
artik empati, duyarlilik, nezaket gibi kavramlar hic kalmadi hatta siz boyle biriyseniz eziliyorsunuz.
biz de ailecek o kadar absurt olay yasadik ki ama hepsi de birbirinden cok farkli olaylar ve kisiler ile.
ve hepsinin temelinde nezaket ve empati sorunu vardi. artik sorun bizde galiba diye dusunuyoruz:) oyle ya yasadigin yere uyum saglamak da bir beceridir, biz uyum saglayamadik :)
0
la lykia
(30.05.21)
(21)

Hangi yazlık evi alırdınız, neden? Başka nelere dikkat ederdiniz?

la lykia
Alternatif 1: 1.550.000, Emlakçıdanhttps://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-dalyan-da-nezih-bir-site-de-3-plus1-villa-922879883/detayDenize girdiğimiz plaja araba 10 dakika.Site içindeİkiz villaKomşu evler ile yani yanındaki ikiz villa ile çok iç içe, verandalar birbirine bakıyor. Büyük i
Alternatif 1: 1.550.000, Emlakçıdan

www.sahibinden.com

Denize girdiğimiz plaja araba 10 dakika.
Site içinde
İkiz villa
Komşu evler ile yani yanındaki ikiz villa ile çok iç içe, verandalar birbirine bakıyor. Büyük ihtimal ile her konuştuğun duyulur, sofrana koyduğun tabaktaki lokmaya kadar görülür.
Manzarası bir taraftan sitenin yeşillik alanına ve diğer evlere bakıyor, diğer taraftan direkt diğer eve bakıyor.
Yürüyüş mesafesinde market yok ama araba ile çok yakın.
Site küçük bir site, sitenin dışı ana yol. Yürüyüş yapayım desen anayola çıkmak gerekir, çevresi biraz ıssız.
Odalar çok küçük, dolap koymaya dahi yer yok. Bir de ikiz evleri yıldız gibi yapmışlar şekil olarak, bu nedenle tüm odalar yamuk. Tam olmasa da odalar biraz beşgene benziyor.
Bahçesi çok küçük.
Keyfekeder tadilat yapılabilir.
İçinde Ağustos başına kadar kiracı var.


Alternatif 2: 1.620.000, Emlakçıdan

www.sahibinden.com

Denize girdiğimiz plaja araba ile 20 dakika.
Site içinde değil.
İkiz villa.
3 tarafı da şimdilik boş arazi, yandaki ev ile de hiç alakası yok gibi, arada bitkiler, duvar vs. var.
Önü kapanmaz ve deniz manzaralı.
Yürüyüş mesafesinde market yok ama araba ile çok yakın.
Evin olduğu muhit hep evlerin olduğu düzgün bir muhit, evden çıkıp rahatlıkla yürüyüş yapılır.
Odalar büyük ve düzgün.
Bahçesi orta büyüklükte. Özellikle arka bahçesi güzel ve yeterli büyüklükte.
Keyfekeder tadilat yapılabilir.
Ev boş, hemen oturulabilir.
0
la lykia
(28.05.21)
Nerede bu evler? Yürüyerek plaja gidemeyeceğiniz evlere bu kadar para vermeyin bence.
İlla ikisinden biri olacaksa 2 numara çok daha avantajlı gibi, ama bence bu paralar verilmez ya.
0
auroraaurora
(28.05.21)
İkisi de o paraları etmez, ilki ayrıca çok kötü.
0
alfred
(28.05.21)
cidden ikisine de bu paralar verilmez bence madem araç kullancaksınız dağ-orman-deniz herhangi birine manzarası olan köy içinde bi araziye kendiniz ahşap ev falan yaptırın.
hele yazlık olarak ikiz villa veya ortak kullanım alanı olanlardan uzak durun hele siteyse iki kere uzak durun cidden yönetimi vs her şeyi ayrı dert.

illa ki bu ikisi ise seçeneğiniz bence önce imkanınız varsa sezonluk kiralayın memnun kalırsanız öyle alın.
0
windymimas
(28.05.21)
Görsellere bakana kadar "villa" kelimesi Amerikan tarzı ev olarak geldi aklıma. Kötünün iyisi ikincisini seçerdim. Birinci ev çirkin, eşya koyacak yer yokmuş zaten almamak için bu yeterli.
Daha az bilinen ama insanın olduğu yerlere bakardım. Daha ucuza bulunur. Varsın 20 dk olsun denize, her gün girmeyeceksiniz ya?
0
ryhmer
(28.05.21)
1'i kesinlikle almam. o ne öyle dip dibe. insan tatilde kafa rahatlığı ister. odaları da küçücükmüş. bu iki seçenek arasında kesinlikle 2. üstelik birinci evin manzarası da yok.
0
anais
(28.05.21)
ek not: uzun süredir izmir'in güney tarafında yazlık arıyoruz. pandemi ve deprem nedeniyle fiyatlar çok arttı ama satılık ev de çok çok az.

(ailemin işi nedeniyle kuzey tarafı çok uzak kalıyor.)

bu evler çeşme'de.

özellikle seferihisar bölgesi fay hattı bölgesi olduğu için ve birçok hasarlı evin sıvanıp satılmaya çalışıldığını da bildiğimizden çeşme daha güvenli bir bölge gibi geliyor.

zaten güney tarafta denize girilebilecek ya çeşme bölgesi kalıyor ya da mordoğan. mordoğan tarafında da bu tipte ama denize yürüyüş mesafesindeki evlerin fiyatları bu civarda.

çeşme'de yıllardır kiracıydık aslında ama düzgün ve denize yakın evler için sezonluk kira fiyatları 60.000 TL'leri geçti.

plaja yakın olanların satış fiyatları 2.500.000 TL civarından başlıyor :(

aslında aradığımız biraz daha şöyle bir şey; haftasonu denize girelim ama daha önemlisi, annem babam yazın bahçeli serin bir yerde oturabilsinler.

çevrede market, restoran alternatifleri olsun. yakında eczane, veteriner, petshop falan olsun. yazın gidince artık alışveriş için izmir'e dönmeye gerek kalmasın vb.
0
🌸la lykia
(28.05.21)
deprem her yerde sıkıntı özellikle izmir için söylüyorum. seferihisar-karaburun-gülbahçe taraflarında yeni evleri o fiyata bulabilirsiniz bence.
bir de tek katlı villa tipi evlerde depremden yana sıkıntı olmaz çok da sıkıntı yapmayın fırsatçıların sizi kötü yönlendirmesine izin vermeyin deprem bölgelerinde en büyük sorun çok katlı yapılardır.
eğer deprem konusunda ciddi endişeleriniz varsa ahşap hafif yapıları tercih edin hatta kendiniz yaptırın daha iyi olur =)
0
windymimas
(28.05.21)
villa olduğuna emin misiniz? kümesten hallice bu evler çünkü.
0
ehti
(28.05.21)
İkisi de baya kötü. Özellikle site içinde olmayan çok kötü görünüyor. Bu evlere bu paraları versem üzülürdüm şahsen.
0
mg3929
(28.05.21)
Ay ikiside değil ya. Biraz daha bakın bakalım,
0
Hallegadola
(28.05.21)
ilk evi kesinlikle almazdim, yazlik demek mangal, okey, cocuk gürültüsü demek. ya ben rahatsiz olurum ya da insanlar benden rahatsiz olur. tek artisi yazlikta hirsizlik, kötü bir durum olursa yardim eden olur.
0
wishmaythşngs
(28.05.21)
Bence de ikisi de kötü, + olarak eski görünüyorlar bir de. Ciddi masraf çıkma riski ve tadilat gereksinimi olabilir aldıktan sonra.
0
roket adam
(28.05.21)
İzmir dışından gelecekseniz ikisi de kötü.
0
kanlakarisikyagmur
(28.05.21)
@kanlakarisikyagmur

izmir'deyiz.
0
🌸la lykia
(28.05.21)
İkiz villada oturuyorum. Yan komşuyla bi apartmandakinden bile fazla muhattap oluyorsunuz, özellikle yazın bahçede takılırken. Apartmanda en azından dışarısı yok, eve girince komşuyu görmüyorsun. Ses konusunda çok parametre var ona bir şey diyemiyorum o yüzden.

İzmir'i bilmiyorum ama ben Yalovadan 20x40 arsa aldım, üzerine ev yapıcam. 1,5 milyon bütçeye çok rahat siz de bunu yaptırabilirsiniz diye düşünüyorum. Özellikle aceleniz yoksa bana daha mantıklı geliyor.

Koyduklarınızdan ikincisi daha iyi görünüyor bu arada. Yani site içerisinde olması güvenlik + toplu işler (yol tamiri vs. gibi) açısından daha iyi. Site içerisinde olmayınca muhattap bulmak zor oluyor, ayrıca kışın evde olmayacaksınız, evde değerli bir şey de olmaz muhtemelen ama yine de sitede bi güvenlik durması iyi bir şey.
0
plutongezegendegilmi
(28.05.21)
İkisini de almam onun yerine Kalkan civarından villa alırım. Gelmediğim seneler de kiraya veririm; yıllık ortalama 150 bin tl kira getirisi var 6 aylık sezonda. Parasını yıllar içinde amorti eder.

Misal olarak; İlan No: 918980882
0
jamiro
(28.05.21)
Ikisi arasimda kaldiysam eger 2.yi secerdim.
Birinci ev
-cok dip dibe, ozel kullanim acik alani yok gibi.
-odalar kucuk, dolap bile koyulmaz.
-daha eski

İkinci ev
-daha yeni
-odalar daha genis
-manzarasi ve yurume alani var
-ozel acik alan var
0
65 derece
(28.05.21)
çeşmede yalı mahallesinde bahçelievler tarafındaki siteleri beğenmiştim ben. eğer satılık varsa bakabilirsiniz.. çok güzel küçük plajı da var sitelere ait...
0
omonia
(29.05.21)
Kuşadasında davutlar tarafında 1.5 milyona denize yürüyerek 5 dk evler bulabilirsin, daha bugün baktım.
0
sta
(29.05.21)
Çeşme olmak zorunda mı ? Çöp bunlar.
0
alicandan
(29.05.21)
pandemi meselesi bitene kadar yazlik falan almazdim. gecici olarak en dandik yerlerde fiyatlar 2 katina cikti talep artisindan oturu. hayat normale dondugunde bu sefer yavas yavas geriye goc baslayacak. o parayi o arada en kotu dolara faiza koyar daha fazla getiri ile daha ucuza alirdim. fiyatlar tl bazinda cok asiri dusmeyebilir (enflasyondan dolayi) ama parayi o arada daha iyi degerlendirip daha iyi bir yerden daha iyi bir seyler alinir yani.
0
robokot
(29.05.21)
(27)

Anneniz/babanız/eşiniz bir ayda sizin 30-40 katınız para kazansa

ms brownstone
Ve size keyfinize bakmanızı, çalışmanıza gerek olmadığını söylese yine de çalışır mıydınız? Yoksa başkasından para almayı kabul edip işinizden ayrılır mıydınız? Bu soru silinecek muhtemelen ama fikirlerinizi merak ediyorum. İstifa ederim diyenler hayatlarına nasıl ve ne yaparak devam ederlerdi onu d
Ve size keyfinize bakmanızı, çalışmanıza gerek olmadığını söylese yine de çalışır mıydınız? Yoksa başkasından para almayı kabul edip işinizden ayrılır mıydınız?

Bu soru silinecek muhtemelen ama fikirlerinizi merak ediyorum. İstifa ederim diyenler hayatlarına nasıl ve ne yaparak devam ederlerdi onu da yazarlarsa iyi olur.
0
ms brownstone
(26.05.21)
Maddi olarak başkasına bağımlı olmayı asla istemem. Ne kadar yakınım olursa olsun, ne kadar fazla kazanırsa kazansın maddi bağımsızlığım çok önemli.

Yaptığım işi seviyorum. Sevmiyor olsam, söz konusu kişi istediğim işi yapmam için sermaye sağlasa, mevcut işimi bırakıp ona geçebilirim. Ama maddi olarak bağımlı hale gelmeyi asla kabul etmem.
0
gmzo
(26.05.21)
Birden derlerse 'hayirdir ne is' derim. Oyle bir anda bu kadar gelen aylik para kuskulandirir beni. Yok hep oyle oldugunu varsayiyorsak da ben yine de kendimi garantiye almaya calisirdim. Yani tamam, aylik bana bir miktar veriyorlardir da bu hep boyle mi gidecek? 5-10 sene sonra pasa gonulleri oyle istedigi icin vermeyi kesseler ben ne yapacam?

O yuzden direkt onlara bel baglamam.
0
j r r tolkien hayrani
(26.05.21)
Çalışırdım. Ya da Bana müstakil ev yapacak kadar para ver ben yolumu bulurum derdim. İşi bırakır mıydım bilmiyorum.

Uzun vadeli sürekli para almak, maaşa bağlanmak gibi şeyler kabul edilmez şeylerdir. Tek seferde büyük para koparıp yoluna bakmak en doğrusudur. Benzeri bi durumda olduğum oldu iyi bilirim o psikolojiyi
0
avatar is back
(26.05.21)
Keyif alacağım işte çalışırdım ya da kendim bir şeyler yapmaya çalışırdım. Şu andakinden daha cesaretli davranırdım herhalde.
0
jazzabel
(26.05.21)
Master+doktora+post doc yaparım sonra çalışırım. Bana burs verilmiş gibi olur.

Bunları yapmaktan vazgeçersem de işten çıkmam. Ne münasebet ben evcil hayvan gibi bakılma fikrinden hoşlanmıyorum.

Bi sıkıntısı yoksa insan neden çalışmayıp eş eline baksın ki.
0
tessera
(26.05.21)
Çalışmam, vaktimi yeteri kadar kiraladım zaten patrona bundan sonra kendim için kullanırım. 30-40 kat diyoruz ağabeyler uyanın, asgari ücret bile kazansanız deli para yapıyor ki burada en düşük maaş alan min 20 bin dolar kazanıyor. Ne çalışıcam
0
paramolacak
(26.05.21)
Okul üstüne okul okurdum agahshs bu da nasıl tanımlamaksa :)
0
somethinginthewayshemoves
(26.05.21)
Hobi olarak yapabileceğim az buçuk da para kazanalabileceğim bir işi yapardım. Atölye açardım mesela.
0
olaylar olaylar
(26.05.21)
Okula falan imkani yok donmem.

Calismaya devam ederim, cok daha fazla risk alirim totom rahatta oldugu icin. Bende ayni seviyeye gelmeye calisirim. En kotu batarim, sifirdan tekrar baslarim.
0
cooperr
(26.05.21)
30-40 katı kazanıyorsa, babam rahmi koç herhalde. çalışmam, dünyayı gezerdim. ayda bir babacım para bitti, para gönder derdim. o da göndermez, gir bir işe çalış derdi. koç ailesi böyle, geleneklerine bağlı. tamam, o zaman güler sabancı olsun. o iyi.
0
stewie
(26.05.21)
Annem veya babamsa çalışmam ama eşimse çalışırım. Ne olur ne olmaz :)
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.05.21)
Çalışırdım ama aynı işte çalışmazdım, daha fazla risk alabileceğim işlere girişirdim. Kendimi tatmin etmek üzere yani, kafama göre merak ettiğim işler kurardım.
0
roket adam
(26.05.21)
30-40 kattan bahsediyoruz, 3-4 kattan değil. 30-40 kata çalışılmaz.
0
sanal uyku
(26.05.21)
kendimi çok yormayacak şekilde bir yardım kuruluşunda çalışırdım.
0
rose parks
(26.05.21)
çalışırım ama hobi olarak. kazandığım parayı da ölümüne ezmek için kazanırım. yani başkasından aldığım parayı borsaya bitcoine gömemem ama kendi kazandığım kısmı gömerim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.05.21)
anne baba ayrı eş ayrı, eş olayı sıkıntı, para üzerinden bi süre sonra hakimiyet kurma olayı başlar, kim olursa olsun başlar, beklentiler değişir. iş çirkinleşir yani. yorumlardaki bi tavsiyeye +1; her ihtimalde daha az kazanacağım daha rahat bi işe geçerdim.
0
sipsiyah
(26.05.21)
Çalışmazdım. Asla. Kat'a. Son derece erkek ve mağrur halimle söylüyorum bunu. Mutlaka bir iş kurar, ne yapar eder hayatıma bir başkası adına çalışmayacak şekilde devam ederdim. Her yeni yaşımda dünyaya sadece bir kez geldiğimi iliklerime kadar daha çok hissediyorum. Ne iş yaptığın, kime çalıştığın, üretkenlik anlamında ortaya koyduğun bu gerçeği ne yoğunlukta hissedeceğini direkt olarak etkiler ama nihayetinde şu masada her gün ömrümün 8 saatini benimle hiçbir alakası olmayan şeylerle geçirmenin anlamsızlığı değişmiyor. Hatta "işini seviyor olmak" söylemi bile dünyadaki varlığıma, bağımsız ve hür oluşuma ihanet gibi geliyor. İşini sevmeyen, nefret eden birinin sitemi gibi görünmesin söylediklerim. Yeterince boş vaktim var, işim kolay.

ek : anne/baba durumu için bu yazdığım.
0
IncredibleMau
(27.05.21)
legal şekilde kazandığını varsayıyorum.

evli olduğum senaryoda, anne babam dese kabul etmem

eşim derse çalışmaya devam edebilirdim ya da işi tamamen bırakmak yerine daha şahsi bir çalışma düzeni oluşturabilirdim. üretiyor/para kazanıyor olmayı sonlandırmanın bünyeye iyi geleceğini düşünmüyorum.

ya da gider para yuzunden alamadığım eğitimleri alır, yurtdısında yüksek vs yapardım.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(27.05.21)
Niye calisayim ya salak miyim milletle deadlinelarla sinir stresle ugrasmaya devam edeyim. Isten ayrilim gider gezerim, seramik atolyesi falan açar takilirim. Patronlara kolelik yapacagima sevdigim bir seylere harcarim enerji ve vaktimi, bunun sonucunda gene gelir getirecek bi is yapiyor olsam bile elaleme para kazandirmak icin kendi hayatimdan verdigim bir is olmaz en azından.
0
passive aggressive
(27.05.21)
ben iyice düşündüm taşındım, başkası için çalışmaya asla devam etmem. çalışmana gerek yok dese annem/eşim/babam o saniye patronumu arar kusura bakma ben artık çalışmak istemiyorum derim. gerçekten şu hayattan beklentim sıfıra çok yakın, dolayısıyla sadece beni mutlu edecek şeyler yaparım. giderim bir barınakta part-time gönüllü olurum, aşçılık kursuna yazılırım, resim yaparım, ne bileyim normalde mesai saatleri olacak saatlerde gider ormanda ağaca kuşa bakarım.

böyle bir fırsat verilse beni tatmin ettiği sürece bu fırsatı kullanırım, tatmin etmediği noktada da kendi yoluma odaklanırım. çalışmak istesem iş bulur çalışırım, bir işten istifa etmek sonsuza kadar işsiz kalacağım anlamına gelmiyor ki. teklifi niye kabul etmiyim, teklif müthiş, keşke olsa.
0
evde liyakat kalmamis
(27.05.21)
sabahtan öğlene kadar çalışırdım, sonrasında da hobilerime zaman ayırırdım bolca gezerdim
yarın diyet olarak karşıma bişi çıkması söz konusuysa iş değişir
0
firemanjonny
(27.05.21)
bu imkanlarla daha rahat riske girer dener kazanmaya çalışırdım tutturursan zaten sen de kazanan biri olursun
0
seyyar satıcı
(27.05.21)
ben bunu yaşıyorum. babam da eşim de benim yıllık kazanacağım parayı bir ayda kazanıyor.
işimi çok seviyorum, gelirimle kendim kısa sürede alamayacağım evimi arabamı babam almıştı, kazandığım parayı yalnızca kendi gezmeme, ev geçindirmeme harcıyordum.
evlendikten sonra da durum değişmedi. senin paran benim param meselesi olmadı. gerek büyüdüğüm ailede, gerek kurduğum ailede senin paran benim param meselesi yoktu. illa kendi yaptığın işten kazanmaksa para, şu an yaptığım meslekte ilerledikçe zaten kazancım artacak. belli olan bir durum bu.
ama benim yaşam tarzımda bir değişiklik olmadı.
hep üretimin içinde olan bir insandım, hala daha öyleyim, öyle olmaya da devam edeceğim.
yalnızca hayat standardım olduğu seviyeyi hiç değiştirmedi. büyüdüğüm evde nasıl yaşadıysam, tek başıma yaşarken de öyleydim, evlendikten sonra da aynı şekilde olmaya devam ettim.

istifa etsem tüm gün evde ne yapacağım? yerine dolduracak bir şeyler bulsam, belki yaptığım iş fazla yorarsa veya devlet yerine özelin bana daha avantajlı olacağı bir seçeneğim olursa belki istifayı düşünürüm ama yine çalışmak için işimi bırakmış olurum. bu da pek bir değişiklik yapmıyor zaten. :)

üretmeyen, sabah uyandığında bir amacı olmayan bir insan bir süre sonra sıkılır, saracak bir yer arar. o nedenle bir amaç lazım, kimininkisi çalışma olur, kimininkisi sabahları spor salonu, sauna, alışveriş vs olur.
hayat amacı lazım.
0
ananotherlife
(27.05.21)
calistigim iste mutlu olsaydim sanirim devam ederdim ama ayrildim. esimin maasi benim 4-5 katim. gerci kendisi de ayrildi isten mutlu olmadigi icin. simdi ikimiz de issiz ve mutluyuz :)
0
bir varmis bir yokmus
(27.05.21)
anne, babam derse kabul etmem; ancak eşim, gel evinin erkeği ol. parayı dert etme, ben sana veririm derse, ev erkeği olmayı kabul etmem 1,04314 nano saniye sürer!
0
pangea
(27.05.21)
Valla emekliliğim gelmiş zaten. Keşke dese eşim böyle bir şey. Öyle rahat ederim ki muhtemelen bu rahatlıkla daha fazla iş fırsatı çıkar karşıma.
0
SiyamkedisiZorro
(27.05.21)
Bu durumun 2 olumsuz tarafı var;

1-Bağımlı oluyorsun
2-Belirsizlik, 5 sene 10 sene sonra ortada kalma ihtimalin var

Böyle bir imkanım varsa, bununla yaşamak değil de bunu kullanıp kendi yolumu bulmak isterim.
0
alfred
(27.05.21)
(14)

Askerlik veya Asteğmenlik

bigfella
Merhaba dostlar, şuan halihazirda İngilizce Öğretmenliği okuyorum, bizim bölümden mezun olmuş arkadaşım eğer asteğmen olursan dilden Ankara veya Çorlu'ya atanıyorsun gibi birşeyler söyledi. Normal 6 aylık askerlik yapmaktansa 1 yıl boyunca maaşlı asteğmen olmak mantıklı geliyor. 70-80 Bin TL birikti
Merhaba dostlar, şuan halihazirda İngilizce Öğretmenliği okuyorum, bizim bölümden mezun olmuş arkadaşım eğer asteğmen olursan dilden Ankara veya Çorlu'ya atanıyorsun gibi birşeyler söyledi.

Normal 6 aylık askerlik yapmaktansa 1 yıl boyunca maaşlı asteğmen olmak mantıklı geliyor. 70-80 Bin TL biriktirebilerim bu süreçte ve inanılmaz iyi olur böyle bişey olursa.

Bir yandan da KPSS atanması şusu busu var eğer askere gideceksem asteğmen olarak 1 yıl iptal olacak gibi.

Okulum bu yaz bitecek, asteğmen olma konusunda tecrübeli dostlar fikirleriniz nelerdir. Normal askerlikten zorlar mı?

Her türlü yanıta açığım
0
bigfella
(21.05.21)
Kısa dönem yaptım. Gördüğüm kadarıyla asteğmenliğin zor yönleri.

1. Sorumluluğun fazla olacak. Takım komutanı olursan 70, 80 kişiden sorumlu olacaksın. Takıma gerekli eğitimi vermen gerekecek.

2. Nöbetçi subay olunca bölüklerin içtima kontrolleri olur. Nöbetin süresince gerçekleşen olaylardan sorumlusun.

3. Sınıf eğitimi zorlu olabilir. Kısa dönem olursan spor bile yapmazsın belki ama sorunlu bir yere düşersen gerekenden fazla eğitim alabilirsin.

4. Bir yıl gerçekten uzun. Seninle aynı gün askerliğe başlayan bir kısa dönem eve gittiğinde senin daha 6 ayın olacak.

5. Şehir ve birlik büyük bir şans konusu.

Öğretmenlere çıkma şansı çok yüksek değil diye biliyorum bu arada.
0
dissendium
(21.05.21)
Asteğmenlik çıkmadı, 6 ay yaptım.

Artıları:

1) Maaş alıyorsun, giderlerin çok az.

2) Mesai bitiminde karargahtan çıkıp eve/lojmana gidiyorsun.

3) Er değilsin, normalde sümüğünü atmayacağın insanların dediklerini yapmak zorunda olma oranın ere nazaran çok daha düşük.

Eksileri:

1) 1 sene boyunca askersin.

Ben çıkmadığı için çok üzülmüştüm başta ama 2. Ayımdan itibaren şükrettim. Akşam olup evime de gitsem ertesi sabah gene o sıfatları görmek istemezdim.
0
materyalist imam
(21.05.21)
Cevaplar için teşekkürler

askerlik yapmış olan herkes yorum yapabilse yapabildiği kadar sevinirim.

Dilden dolayı NATO Karargahına atanma olabilirmiş arkadaşım öyle söylemişti onu belirtmeyi unutmuşum
0
🌸bigfella
(21.05.21)
hocam yazılanlar doğru ancak şöyle de bir şey var. hangi asteğmenlik? meslek kurası çekip er-erbaş görmeden askerliği tamamlayabilirsiniz. veya takım komutanı olup dağ bayır cirit atabilirsiniz.

ankara veya çorlu olayını bilmiyorum. avantajları ve dezavantajları yazılmış. bunlara ekstra bir şey eklenebileceğini zannetmiyorum. mesele sizin hayat tercihlerinizle alakalı bu saatten sonra.
0
jangbogo
(21.05.21)
Maddi durum kritik seviyedeyse asteğmenlik mantıklı, değilse gereksiz.
0
alfred
(21.05.21)
öğretmelikten asteğmenlik gelmesi çok çok düşük. eskiden bile mucizeydi, şimdi bu ekonomik ortamda büyük ikramiye çıkması gibi bir şey. askeriyede öncelik her zaman doktor ve mühendislerin.

ama ben yerinde olsam hiç bulaşmazdım, benim yakın arkadaşıma çıktı ama doğuda insan yüzü göremeden izinsiz askerlik yaptı 1 sene. iyi para aldı ama lanet etti her geçen güne. askeriye çok şans işi bir yer. ister er ol rahat yerde paşa gibi takılırsın, istersen yüzbaşı ol sıkıntılı yere denk gelirsin ömrünü yer.
0
ada meltemi
(21.05.21)
Kisa dönem Kıbrıs'ta askerdim, acemilik ankara mamak.

Bir kere her astegmenlik iyi degil. En azından konustuklarim ve gorduklerime göre.
Mamaktaki aksam 5te giderdi, her türlü olanak var. Haftasonu yok. Mutluydu.

Kibristaki; ufak sinir karakolunda harabe bir odada kalma, manyak bir yüzbaşının oyuncagi olma, hicbir olanagin olmamasi vs. Hic mutlu degildi.

Askerlikteki gibi sans isi. Misal kısa dönem arkadas gitti askeri markette yapti askerligi. Her haftasonu carsisi vardi. Biz sinir karakolu diye iki haftada bir giderdik, her şey rezillikti.
0
logisticsmanager
(21.05.21)
Maddi olarak dipteysen kesinlikle git
Eğer değilsen kesinlikle asteğmen olarak gitme
Ayrıca 1 yıl kayıp olacak ve asteğmenliğin sivilde işine yarayacak bir tarafıda olmayacak.
0
paramolacak
(21.05.21)
Hocam ben uni biter bitmez 21 yasinda aralikta askere gitmistim. Sene 2001. Gittim sinava girdim. Ankara topcu okulu cikti 4 ay acemi ogrenci oldum. Derslere girdim. 450 ogrenci icinden 100 uncu oldum. Kurada 3 tane olan asiri doguda bir yer cektim. Gittim orada 12 ay da orada izin filan kullnamadan yedek subaylik yaptim.

Simdi 40 yasindayim. Geriye baktigimda askerligimin her gunu o kadar guzel gecmis ki yildiz gibi parliyor zihnimde.

Hayatimin en keyifli zamanlari gecti. Siki dostluklar, turlu turlu zorluklar , 100 tane sana bagli asker ve sinirsiz bir arazi.

Yani bilmiyorum belki ben de asker olmak icin dogmus olanlardan olabilirim.

Kisa bir anektod yazarak sonlandirim.

Askere gittigim ilk gun yani bavulla polatliya gittim kapiyi caldim. Ilk gun elbise bot filan dagittilar , baglamayi filan analtiyorlar, inan olsun docentler, yonetmenler, ogretmenler, envai cesit adam zaril zaril aglayanlar mi dersin , ayilip bayilan mi dersin neler gordum saka gibiydi. Peki ben naptim bak ilk gece havluyu aldim gardas duslar nerde ya cok terledim bi suya girim diye hamammi ariyordum. Millet wc yeri soramiyordu.

Bir ay agri daginda cadirda yattim. Biraksalar bir ay daha kalirdim.

Neyse cok uzattim. Sin bir sey soyleyeyim.

Askerlik nereye nasil gittigin ile ilgili degil , komutaninin nasil biri oldugu ile ilgili cok iyi de gecebilir, sıkıcı da gecebilir.

Ben askerligim bittikten 1 hafta sonra donmustum.

Askerlik sonu cikisi bayrama denk geliyordu. Cikis islemlerini yapan bi tabur assubayi vardi. Astegmenleri inletiyor bayramdan once cikmak isteyenleri soyle boyle derken , bana dedi , dedim ben bayramda burda kalacam sivil olarak , bayraman sonra gidecem diye ,sasirmisti hic unutmam o surati.
0
Filinta61
(21.05.21)
Filinta dostum güzel zamanlar geçirmişsin gerçekten senin adına sevindim, yıllar çabuk geçiyor böyle anıların olması çok güzel birşey.

şuan durum farklı terörle mücadelede profesyonel birlikler kullanılıyor.
0
🌸bigfella
(21.05.21)
Şu dönemde astek olmak biraz zor. Makine, inşaat vb mühendislik değilse daha da düşük ihtimal. Ayrıca 70-80K biriktirmek imkansız. Zaten yaklaşık 10-11 ay maaş alıyorsun(piyadeysen daha da az sanırım). Arkadaşım şimdi son aylarında ve teğmen olunca maaşı bir tık artmış. Yine de 6K civarı bir maaş alıyor. Yani eline toplamda 80K geçmeyecek nasıl 80K biriktireceksin. Bide askerlik para harcanmayan bir yer değil. Ben sivilde harcadığımdan fazla harcıyordum. Ayrıca ev tutmak da gerekebilir. Özetle, başvurun ama umutlanmayın.
0
the coon
(21.05.21)
Öğretmenlerin asteğmen olması düşük ihtimal. Daha çok mühendis gibi işlerine yarayacak adamları alıyorlar.

Zor/kolay meselesine gelince, hep söylerim, askerliğin zor ya da kolay olması gittiğin birliğe, başındaki komutana göre değişir. Başındaki komutan kötüdür, ankarayı sana cehennem yapar, ama başındaki komutan iyidir şırnak'ı sana cennet yapar.

Bence şansını dene, 6 ay fazladan kalsan bir şey kaybetmezsin, ama 80 bin lira kazanırsın. 6 ayda kim kime 80 bin verir?
0
el conquerador
(22.05.21)
2018 de mühendis olduğum halde asteğmen olmak istemedim. er olarak 6 ay askerlik yaptım. Asteğmenlik tercih eden sınıf arkadaşlarım buna hak kazandılar.

Özellikle sektördeki işsizlik durumları ve er olunca keko uzman çavuşlarla/erlerle muhattap olmamak için keşke asteğmen olsaydım dedim. Birde 2. Terör bölgesinde, ilçe merkezi bir yerde 4 duvar içinde o süre boyunca çarşı izni vermediler. Verdikleri nizamiye işi nedeniyle 7 gün, her gün 12 saat mesai yaptık. Yedek üniformam olmadığı için yıkanırken ıslak giydiğim oldu. Mesai bitince asteğmenlerin o kapıdan çıkıp gitmesi içime dert olmuştu. Bir de aylık 500 lira gibi komik bir para almak. Benim bildiğim 5.5k alıyordu asteğmenler.

Acemi birliğinde asteğmenlere teori derslerleri de veriyorlar ve sınava sokuyorlar. İhtiyaç bildiren askeriyeler kontenjan da belirtiyorlar. O an nereler ihtiyaç bildirmişse sınavdaki %10 luk dilimdeyseniz tercih yapıyorsunuz ve oraya gidiyorsunuz. Değilseniz kura ile belirleniyor. Şansınıza yani.

Ama bildiğim kadarıyla öğretmenlere asteğmenlik zor çıkıyor.

Materyalist imam+1
The coon+1
0
filipis
(22.05.21)
Tamamen şans işi. 70-80k biriktirmek hayal, aklının bir köşesinde kalsın. Kuvvete göre öğretmen olarak gideceğin yerler değişir. Ama hangi kuvvet olursa olsun meslek kurası en iyisi. Takım komutanı olursan kuzey güney gibi ya çok seversin ya çok nefret edebilirsin.

Çalışacağını insanlar çok önemli. Asteğmen olmak bu dönemde zor meslek kurası daha da zor. Evli değilsen lojman yok. Mesai sonrası evine gidersin. Ere göre daha sosyal bir hayatın olur. Emir alacağın insan sayisi hem az hem alacağın emirler daha nitelikli olur
Pandemi sırası izin yok. Sorumlulukların olur. Birliğine göre ayda min 4-5 nöbetin olur. 24 saat ayakta olursun. Nöbetçi subay olursan yine birliğine göre sorumluluğun çok olabilir. Nöbetçi amiri varsa daha kolay. Bence süre fazla değil ha 6 ay ha 12 ay. Oraya çok takılma. Ben yaptığım zamanda bazen er olsaydım bazen de iyi ki olmamisim dediğim çok oldu. Hangisi ağır basar dersen atgm daha iyidir. Askerlerin olur. İnsan yönetmeyi, kriz ve stres yönetimini öğrenirsin. Er vs atgm ayrımı her yapana göre farklıdır. Kesin bir sonucu yoktur. Başından sonuna şanstır. Atgm olursan yaz bu sefer ona göre tavsiyeler vereyim.
0
mekaniker
(22.05.21)
(19)

hangisini alırdınız?

blatta hiberna
merhabalar,diyelim ki, almak istediğiniz bir akıllı bileklik/saat var.800 lira olan daha düşük modelinin özellikleri sizin için yeterli.bir de 1200-1300 bandında olan bir üst modeli var ama içindeki özelliklerin bir kısmını belki kullanmayacaksınız bile.800 liralık modelden almaya karar vermişken, m
merhabalar,

diyelim ki, almak istediğiniz bir akıllı bileklik/saat var.
800 lira olan daha düşük modelinin özellikleri sizin için yeterli.
bir de 1200-1300 bandında olan bir üst modeli var ama içindeki özelliklerin bir kısmını belki kullanmayacaksınız bile.

800 liralık modelden almaya karar vermişken, muhteşem bir rengine denk geliyorsunuz ama bu özel tasarım gibi bir şey.
ve fiyatı üst modeli gibi 1300 lira, yani 500 lira fazla.

bu durumda aşağıdakilerden hangisini alırsınız?

1. 800 lira verir, bana yeterli olanı alırım. görüntüsüne, rengine bayılmasam da önemsemem.

2. almışken 500 lira daha verir, her özelliğini kullanmayacak olsam da bir üst modelini alırım.

3. tasarımına ve rengine bayıldığım, normalden 500 lira pahalı olan düşük modelin special edition'ını alırım, her baktığımda mutlu olurum, arzu nesnem yaparım, hevesimi tatmin ederim.

edit: arzu nesnesi lafın gelişi tabii ki :)
0
blatta hiberna
(07.05.21)
3
0
Jux
(07.05.21)
Eskiden 1 di ama 3
0
kisa
(07.05.21)
hevesin hep aynı seviyede olacaksa 3, yoksa 1.
0
jelly bear
(07.05.21)
3 ama arzu nesnesi kısmı hariç.
0
dissendium
(07.05.21)
Açık ara 1
0
alfred
(07.05.21)
her zaman 3.

maddi bir zorluk yaratmayacaksa tabi ki.
0
a darkness coming
(07.05.21)
3. şıkkı ballandıra ballandıra anlatarak cevabı kendin vermişsin. sadece destekçi arıyorsun. git special olanı al. hayırlı osun.
0
burty
(07.05.21)
hayati bir ihtiyaç bile değilken ne işlevi ne görüntüsü çok da cezbetmeyen 1'i kafadan eler, bunun listede ne işi var diye bi sorardım.

çok özellikli olandan hevesimi aynı gün alıp bitireceğime göre bakmaktan sıkılmayacağım 3'ü tercih ederdim.
0
IncredibleMau
(07.05.21)
O 500 lira beni ac birakmayacaksa (abarttim tabii ki:D) acik ara 3...


Ama fazladan 500 lira butceyi cok zorluyorsa 1.

2 ise bir secenek bile degil bence.
0
invictae
(07.05.21)
1. Görünüşünden sıkılırsam sonradan bilekliğini falan değiştiririm.
0
bruce mclaren
(07.05.21)
Arzu nesnem yaparım....
0
ceketimi alip cikcam
(07.05.21)
2
0
mikahakkinen
(07.05.21)
Üst modelin tipi biraz daha fiyakalıysa 2 yoksa 3.
0
arnold schwarzeneger
(07.05.21)
İnsanlar bunu parayı çarçur etme, musriflik vs gibi algılayabilir ama bir şey alacaksam ve aradaki fark beni çok etkilemeyecekse içime en sinen şeyi alma taraftariyimdir. Hayatta keyiflerim benim için önemlidir; zaten çok yoğun alışveriş yapan biri değilim. O yüzden ara sıra kendimi simartmayi severim.

Anlatım tarzınıza bakarak 3 diyorum.
0
fraise
(07.05.21)
3

Bunu alınca maddi bir darlığa düşmüyorsun sanırım. Arzu nesneleri insana harika hissettirir. 3'ten başkasına bakmazdım *-*
0
Micella
(07.05.21)
3.
0
irene
(07.05.21)
şöyle belirteyim, zaten akıllı saat konusunda 3 aşama var: garmin, apple watch ve diğerleri. ilk ikisini almıyorsan 200 liralık mi'nin bilekliği bile özellik olarak gayet iş görüyor. o yüzden kalan tüm modellerden görünüş olarak hangisi hoşuna gidiyorsa onu seç derim.
0
roket adam
(07.05.21)
1.
0
j r r tolkien hayrani
(07.05.21)
2 ya da 3.

eğer o güzel tasarım 2.de varsa onu alırım.
0
batlegolas
(07.05.21)
(5)

"sevmek" kavramı

yuvarlanantencereninkapagi
dinlediğim bir podcastte kendini sevmekten bahsediyordu. aslında sevmek kavramını bildiğimizde kendimizi ya da bir başkasını sevmenin aynı oldugunu, bir baskasının ya da kendimizin sadece nesne oldugunu söylüyordu. sizce de böyle mi?bir de aynı podcastten sorular size:1- sevmek hayatınızda şu anki h
dinlediğim bir podcastte kendini sevmekten bahsediyordu. aslında sevmek kavramını bildiğimizde kendimizi ya da bir başkasını sevmenin aynı oldugunu, bir baskasının ya da kendimizin sadece nesne oldugunu söylüyordu. sizce de böyle mi?

bir de aynı podcastten sorular size:

1- sevmek hayatınızda şu anki haliyle nasıl var, sizin dünyanızda neye tekabül ediyor?
2- nasıl seviyor, nasıl seviliyorsunuz? sevilmek sizin için ne demek?
3- " iyi sevgi" sizin için ne demek?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(03.05.21)
alfred
(03.05.21)
sevmek tabiki özne ile nesne arasındaki ilişki, karşılıklı olursa sevişmek oluyor. karşılıklı birbirini sevmek yani.

1- onun için iyi olanı yapmak + onunla beraber olmaktan zevk almak. bu ikisinin bir arada olduğu hal benim için. kendini sevmek için de aynı şey geçerli. kendini seviyorsan kendine sanki bakmakla yükümlü birine davranır gibi davranırsın. ama bunu tatlılıkla yaparsın. kendine zaman geçirmekten de hoşlanırsın.
2- tutkulu seviyorum. oyle sevilmeyi bekliyorum. hayranlıkla izlenmek twelfth'e bak ne kadar tatlı ne kadar karizmatik diye aşık olan kadınlarla tatlı ilişkilerim oluyor. ne yaparsam yapayım vazgeçilmezim hissi coşturuyor beni. tabiki gerçekçi bir beklenti değil ama doğam bu.
3- kendine zarar vermeyi onaylamayan sevgi iyi sevgidir. seviyorum ondan bırak mutlu olsun hali ise kötü sevgidir.
0
twelfth
(03.05.21)
Valla açıkçası bana şu klasik kişisel gelişim zirvalamalasi gibi geldi. Bence başkasini sevmek ile kendini sevmek arasında çok büyük fark var. Hani tamam, en temelde zaten hep kendini düşündüğün, kendini iyi hissettiğin için yapıyorsun ancak yapılan şeyler arasında dağlar kadar fark var.

Mesela başkasını seven kişi sırf onu kaybetmemek için türlü türlü saçmalıklara katlanabilir. Dediğim gibi en temelde o kişiyi kaybetmemek için yani dolayısıyla kaybetme hissini kendine yaşatmamak ve kendini sevdiğin için yapıyorsun bu şeyleri ancak işte kendine bişekilde iyi davranmama olayı da var. Yani bişekilde kendini yok sayarak/kendinden taviz vererek kendini seviyorsun.

Salt kendini sevme ise adı üstünde kendini sevmektir. Kendini hiçbir şekilde yok saymadan, kendini her türlü en temelde oturtmakla ilgilidir bence. Gördüğün gibi ikisi arasında fark var.

Onun dışında "gerçek X" ya da "aslında X" tarzı şeyler de her zaman için bizim saçma sapan beklentilerimizin ürünüdür. Sana göre "gerçek/aslında X" başka bişey olabilir, bana göre "gerçek X" başka bişey olabilir. Hal böyleyken, yani tanım kişiye göre değişkenlik gösteriyorken "gerçek" kavramınından nasıl bahsedebiliriz ki. Gerçek dediğin kişiye göre değişmeyen, sabit, katı bişey olmalı. Bak gerçekliği tanımlarken bile aynı şeyi yaptım. Ilginç.
0
j r r tolkien hayrani
(03.05.21)
Kendiyle Dost Olmak diye bir kitap var bu soruların cevabını burada bulabilirsin belki. Youtube'da Ceren Sungur da bu kitabı incelemişti oradan da izleyebilirsin gayet tatmin edici yanıtlar veriyor.
0
Mossy
(03.05.21)
Doğan Cüceloğlu'nun sevme anlayışı var, çok beğenirim ve gerçekten de doğrudur, o anlayış da senin dinlediğin şeydeki anlayışa uyar, kendine de başkasına da uygulayabilirsin.

Sevmek Doğan Cüceloğlu'na göre, onun kendi olmasını, kendi olarak var olmasını desteklemek, ona o istediği sürece onun iyiliği yönünde yardımcı olmak, onun kendi alanına ve varlığına saygılı davranmaktır. Yani "senin iyiliğin için" deyip deyip onun adına karar vermek onun adına hareket etmek sevgi filan değil. Videolarını izle istersen...
0
1bir1bir1
(03.05.21)
(15)

Şu an ne hediye edilse mutlu olurdunuz?

dedim ben sana
Uzun zamandir adidasin siyah yuruyus ayakkabilarina ve otomatik kahve makinalarina bakiyorum. Fiyatlardan dolayi ancak bakabiliyorum. Biri hediye etse mesela asiri mutlu okurdum. Size ne hediye edilmesini isterdiniz?
Uzun zamandir adidasin siyah yuruyus ayakkabilarina ve otomatik kahve makinalarina bakiyorum. Fiyatlardan dolayi ancak bakabiliyorum. Biri hediye etse mesela asiri mutlu okurdum. Size ne hediye edilmesini isterdiniz?
0
dedim ben sana
(29.04.21)
güzel bir kafaüstü kulaklık veya xiaomi mi box s
0
sutlu nescafe
(29.04.21)
İyi bir oyun bilgisayarı (laptop), PS5, DSLR fotoğraf makinesi, kitap...
0
dissendium
(29.04.21)
Guzel bir bluetooth kulaklik :(
0
invictae
(29.04.21)
Kindle.
0
pike
(29.04.21)
Kahve makinesi. Kaliteli ve pahalı olanlardan birinin hakkını verebilmek için kahve kültürümü baya bi geliştirmem lazım. Hediye gelseydi bunu dert etmezdim.
0
IncredibleMau
(29.04.21)
araba. keh keh
0
ala09
(29.04.21)
Ben de yeni kasa A7 istiyorum.:D
0
alfred
(29.04.21)
bisiklet kilidi ya. bu işi halletmeye harcayacak enerjim yok. çıksa bi yerden hediye diye gelse şu 20 gün mutlu eder beni.
0
a perfect lie
(29.04.21)
mini arp :)
0
elma
(29.04.21)
Yakut ve zümrüt taşlı kolye, adidas boost ayakkabı, müstakil ev :D
0
rapisa
(29.04.21)
3d printer (bkz: snapmaker)
nike airmax 97 veya airmax 2090
0
roket adam
(29.04.21)
Saat. Bir tane hasır, bir tane metal bir de deri. modelleri kafamda.

Çok iyi soru bu arada, bayıldım
0
newsman
(29.04.21)
uçurtma.
0
dilemma of subscribtionability
(29.04.21)
pc.
0
isveperver
(30.04.21)
Tabanca, 5-6 güne doğum günüm var hanımı ikna edebilecek birisi olsa aranızdan keşke:(
0
synax
(30.04.21)
(18)

İş seçecek durumda değilim ama işveren gözümü korkuttu

spartamed
Merhaba ben çok uzun süredir işsizim. Bitik durumdayım. Üniversite mezunuyum. Bir akrabamın tanıdığı bir lojistik firmasının distribütörü. Onun aracılığıyla orada işe gireceğim. Geçen aylarda bir defa görüştük anlattı dedi "işin uzun süre ayakta, yazın sıcakta kışın soğukta ve bu sektörün çalışanlar
Merhaba ben çok uzun süredir işsizim. Bitik durumdayım. Üniversite mezunuyum. Bir akrabamın tanıdığı bir lojistik firmasının distribütörü. Onun aracılığıyla orada işe gireceğim. Geçen aylarda bir defa görüştük anlattı dedi "işin uzun süre ayakta, yazın sıcakta kışın soğukta ve bu sektörün çalışanlarının eğitim durumu düşük dolayısıyla problem çok çıkıyor, sen sert birine de benzemiyorsun dayanabilir misin?" Ben de mecburiyetten evet dedim. Sonra "herkes yapabilirim diyor ama 3 gün dayanıp bırakıyorlar" dedi. İş de asgari ücret. Giren çıkan kamyonlara bakacağım sanırım. Şimdi buraya gidip başaramazsam evdekiler "sana iş de bulduk yapamadın" diyecekler. Bu gün o akrabam tekrar adamı aramış, adam da beni aradı görüşeceğiz ve yakında başlarım büyük ihtimal. Yaşım 30. Ne yapacağım bilmiyorum. Çok stresli ve mutsuzum. Sizce ne yapmalıyım?
0
spartamed
(26.04.21)
kendini en iyi sen tanırsın. yapamazsın diyenlere bakma ama gerçekçi ol tabii. böyle bir işe dayanabilir misin? başka hiçbir seçeneğin yok mu? asgari veriyorlar sonuçta. her iş en az asgari veriyor nerdeyse.
0
jelly bear
(26.04.21)
@jelly bear marketlere dahi başvurdum, geri dönüş yok maalesef.
0
🌸spartamed
(26.04.21)
Elinde başka seçenek yok benle senle aynı durumdayım, ama iş bulamıyorum. Boşta durmaktan iyidir.

Olmazsa da evdekilerin ne dediği umrunda olmasın, senden önemli değil.
0
hayaletimsi
(26.04.21)
Hocam o iş özelinde bir şey diyemeyeceğim de çağrı merkezlerine veya mağaza satış danışmanı olarak başvurmayı denediniz mi?

Ayrıyeten geçen sene KPSS'ye girdiyseniz düşük puanla memur alımları oluyor ara ara onları da kovalayabilirsiniz. Benim de yaş 27 ve işsizim o yüzden anlıyorum. Herhangi bir işe başladıktan sonra da ya niteliklerinizi artırmayı (ingilizce, excel gibi) veya memurluğa sağlam çalışmayı veya meslek öğrenmeyi ihmal etmeyin diye naçizane belirteyim.
0
havadakarada
(26.04.21)
insan girdigi kabin seklini alir. az cok is tanimina gore sen de degiseceksin.

zaten biraz da mecbur gibisin. tabi ki gidip calismalisin. vira bismillah.
0
antikadimag
(26.04.21)
@antika +1

çalıştıkça ne kadar güçlü olduğunuzun farkına varacaksınız bence. başlarda çok zorlanırsınız ama sonra alışırsınız. her türlü işsizlikten daha iyidir bence
0
glamdr1ng
(26.04.21)
Kesinlikle başla. O tarz işlerde giren çıkan çok olur, işin zorluğu kadar çalışan profili de bence bunda etken.
0
alfred
(26.04.21)
Çok kötü işlerde çalıştım. En kötü iş bile insana öğretir. Erinmeyip işini ciddi yaparsa, ben bunu yapamam deyip kaçınmazsa herkes her işi yapar.
0
baal
(26.04.21)
korkma yaparsin. kolay is zaten cok nadir karsindaki de insan sen de insansin yabusdur.
0
turbo sadık
(26.04.21)
Ben bir ekleme daha yapayım. Dışarıdan böyle akıl vermesi kolay geliyor da işin aslını başlamadan göremezsiniz. Bazı durumlarda iş insanı aşağı çeker ve kendinden ödün verdirmeyi gerektirebilir. İnsan ilişkileri konusunda size çok rahatsızlık veren bir işte de ısrar etmek ne kadar doğru bilmiyorum. Deneyip gidişatı kendiniz görebilirsiniz. 2 ay deneme süresi var zaten istediğiniz zaman çıkabilirsiniz. Bu iki ayda kötü yönlerini de görür kendinizi de ona göre geliştirip şekillendirme fırsatına sahip olabilirsiniz. Belki de bu şekilde size uygun, geliştiren, kendinizi iyi hissederek yapabileceğiniz bir iş halini alır. Onun dışında işe başlamamak veya başladıktan sonra işten çıkmak konusunda kendinize yüklenmeyin. Bazen doğrusu öyle olabilir. Her gün yeni bir fırsat.
0
havadakarada
(26.04.21)
Isin tanimi ne?
Bu arada ben de cok saçma isler, stajlar yaptim. Bir stajimi soguk hava deposunda yaptim, şoförle beraber Muğla'ya sevkiyata gittik İzmir'den günü birlik.
Neyse yani; isin tanimina göre bir yorum yapariz hatta sirket ismi verirseniz belki ona da yorum olur.

Ama halledersiniz bence. Malesef para sikintisi çekmekten iyidir.
0
logisticsmanager
(26.04.21)
Bence bir süre çalış inan her işin zorluğu ayrı, o sürede yine iş ararsın belki güvenin yerine gelir daha hızlı bulursun. Ama denemekten korkma, her şey tecrübe.
0
esinikaybetmiscorap.
(26.04.21)
Şimdiden bırakırsam nolur diye düşünmeyin. Hayırlısıyla başlayın, daha iyi işleri kovalarsınız. Bırakmanızı gerektirecek bir durum olursa da bırakırsınız. Hayat sizin hayatınız.

Aileye "Patronun kendisi ortamı çok kötüledi, hadi hayırlısı. Ben elimden geleni yaparım" deyin. Yarım günde iş bırakan genç tanıyorum. Dünyanın sonu değil.İnsanlar çok uzun süre konuşmuyorlar artık birşeyleri.
0
zihua
(26.04.21)
İş çalışırken bulunur lafına inanıyorum. İşsiz kalacağınıza başlayın duruma göre devam edersiniz ya da istifa edersiniz. İnsanlar istediklerini söylemekte özgürler, siz de onları takmamak konusunda özgürsünüz. Bankadan istifa ettikten sonra markete mağaza müdürü olacağım diye girdim. En son bozuk domatesleri ayıklıyordum. En azından ne yapmak istemediğimi görmüş oldum:) hayata dair tecrübe kattığı da bir gerçek. Para versem edinemeyeceğim hayat görüşü edindim. İşteyken kafanız dağılır, evde dört duvara bakarak düşünmekten iyidir. Şimdiden hayırlı olsun.
0
boyalı kuş
(26.04.21)
Üstteki arkadaşlar da demişler ama ben de diyim, zor bir durum birçoğumuz yaşadık bunu. Başlayın, deneyin, direnin, işteyken iş aramaya çalışın başka çözümü yok şu aşamada.
0
biravekahve
(26.04.21)
Çalışmaya başlayın. Değişiklik iyi gelir ve kim bilir belki anlatıldığı kadar kötü olmaz. Olursa da işten çıkarsınız, sizden önemli değil. Ailenizin veya bir başkasının dediklerini umursamayın. Ağzı olan konuşuyor. Önemli olan sizin kendinize iyi geleni bulmanız, yapmanız. Olmazsa çıkarsınız yani gayet doğal ve normal şeyler bunlar. Yüklenmeyin kendinize.
0
Avery
(26.04.21)
İyi tarafından görmeye çalışın bu durumu. Uzun süredir işsizdiniz ve şimdi bir işe giriyorsunuz. Bu güzel bir gelişme. Dünyanın en boktan işi olabilir, ihtimal, ama o bile size bir şey katacaktır. Şu anki durumunuzdan daha iyi bir yerde olacaksınız o işle ilgili deneyiminiz nasıl gelişirse gelişsin.

Bol şans.
0
pispinti
(26.04.21)
Dostum is cok boktan gorunuyor ama calismayip ne yapacaksın? Yakin veya uzak bir gelecekte gercekci daha iyi bir alternatifin var mi? Yasadiklarimdan ogrendigim bir sey varsa o da en zor is issizliktir.

Universiteden sonraki surecte boyle bir donem yasadim. Kirami, sigarami, yememi, icmemi ev arkadaslarim idare ediyordu. Geceleri uyuyamiyordum. Eger bir para kaynaginiz yoksa helal olan her is yapilir. Ayrica suna inaniyorum ki sen isini en iyi sekilde yapmaya calisirsan mutalaka daha sonraki surecte isine yarayacak seyler ogreneceksindir. Ayrica karsilastigin zorluklar seni daha da gelistirecek ve guclendirecek. Kendini gelistirmek demek sadece dil ogrenmek, kod yazmak ya da ne bileyim esntruman calmak degildir. Zorluklarla basa cikmak dogustan gelen bir yetenek degil ancak hayattaki tecrubelerinle elde edebilecegin bir meziyettir. En buyuk gelisim zorluklar karsilastiginda kacmayip, korkarak ta olsa uzerine yuruyup zafere ulasmayi ogrenmektir. Kolay olmadigi olmayacagi kesin ama ne demisler her zafer biraz hasar ister.
0
Kirmizibavul
(26.04.21)
(7)

gelen iş teklifini kabul etmeli miyim?

hvala
Merhaba, yaklaşık 1 buçuk ay önce bir işe başladım(patron şirketi). Bu hafta ise önceden görüştüğüm ama uzun süre ses çıkarmayan kurumsal şirket (sanırım kendi alanında ülkenin en büyüğü) teklif yaptı. Gelen teklif 15% daha yüksek ama şu an çalıştığım şirketin de yan hakları daha iyi gibi. Teklifi k
Merhaba, yaklaşık 1 buçuk ay önce bir işe başladım(patron şirketi). Bu hafta ise önceden görüştüğüm ama uzun süre ses çıkarmayan kurumsal şirket (sanırım kendi alanında ülkenin en büyüğü) teklif yaptı.

Gelen teklif 15% daha yüksek ama şu an çalıştığım şirketin de yan hakları daha iyi gibi. Teklifi kabul edip kurumsal şirkete geçmeli miyim? Şimdiki işimden çok kısa sürede ayrılmış olmam ileride problem olur mu?

İş hayatında çok tecrübeli olmadığım için kafam çok karışık. sizce ne yapmalıyım?
0
hvala
(20.04.21)
İş değiştirirken hep başka bir işe geçerken zorluk yaşar mıyım kolay iş bulabilir miyim diye düşünürüm, yaşın daha genç anladığım kadarıyla o yüzden kurumsal bilinen bir yerde başlamak daha sonraki işler için avantaj olur, ve patron şirketi bir süre sonra seni tatmin etmeyebilir
0
esinikaybetmiscorap.
(20.04.21)
Kurumsala geç tabi ki:) az tecrübeli biri için iyidir. İş hayatımın başında Boyner’de çalışmış olmam cvde çok işime yaradı.
Zaten ilk 2 ay karşılıklı deneme süresidir. Ayrılmanda sakınca yok.
0
suicides underground
(20.04.21)
peki tecrübe kazandıkça kurumsal dezavantajlı hale mi geliyor? ayrıca deneme süresinde ben ayrılıyorum deyip ayrılabilir miyim direk, yoksa patron şirketi illa problem çıkarır mı?

ayrıca kurumsalda kendimi geliştirebilir miyim yoksa körelir miyim?
0
🌸hvala
(20.04.21)
Evet, etmelisin. Ayrılman sorun olmaz, zaten yeni girmişsin.
0
alfred
(20.04.21)
Kurumsal dediğin şirketin neresi ve sektördeki başarılarının ne olduğuna bağlı tabi.

Deneme süresinde ben ayrılıyorum diyip ayrılabilirsin tabi ki. İkcılar daha iyi bilir. Ayrılmak isteyen yeni birine ne gibi bir problem çıkartabilirler:)
0
suicides underground
(20.04.21)
tabiiki etmelisin.
şüphe etme, geç.
0
rewlack
(20.04.21)
herkese çok teşekkürler, karar verdim gibi artık ama tecrübesizlikten sanırım biraz gerildim :)
0
🌸hvala
(21.04.21)
(13)

Kış mevsiminin bir türlü bitmemesi

yaraticinick
Normalde sonbahar kış en sevdiğim mevsimlerdir. Ama bu sene bitmek bilmedi sanki ya da sürekli evde olduğumuz için geçmek bilmiyor. Sürekli hava ne zaman ısınacak hala bir sıcak hava dalgası gelmedi mi diye kontrol ediyorum umutsuzca... Sizde de benzer bir his var mı; yoksa git köşende yazı bekle, b
Normalde sonbahar kış en sevdiğim mevsimlerdir. Ama bu sene bitmek bilmedi sanki ya da sürekli evde olduğumuz için geçmek bilmiyor. Sürekli hava ne zaman ısınacak hala bir sıcak hava dalgası gelmedi mi diye kontrol ediyorum umutsuzca...
Sizde de benzer bir his var mı; yoksa git köşende yazı bekle, bana dokunma sıcaklar gelmesin mi diyorsunuz?
0
yaraticinick
(12.04.21)
Bu sene kış yersiz uzadı, katılıyorum. Nisan in ortasında kazak üstüne hırka giymek istemiyoruz, giyince keyfimiz kaçıyor.
0
epistemic_regress
(12.04.21)
Aşırı derecede katılıyorum sana, üşümekten yoruldum, eskiden sevdiğim soğuk havayı 1-2 senedir hiç sevmiyorum, soğuk, rüzgar, kapalı hava ve kötü havalarda yağan yağmur yaşama sevincimi emiyor. İncecik giyinmek ve ısınmak istiyorum.
0
alfred
(12.04.21)
kesinlikle katiliyorum.
sahsen katilmanin da otesinde elimde deliller var :)
gecen yil nisan ayinda sokaga cikma yasagi olan gunlerde evin penceresinden bir dunya fotograf cekmisim, bugunlerde tum agaclar yemyesil yapraklanmis durumdaymis. bu yil ise daha yeni yeni yapraklaniyorlar. bu yilin nisani gecen yilin marti gibi.
bu yil nisan daha soguk geciyor.
0
la lykia
(12.04.21)
Doğru. Nisanın ortasında halen deli gibi kar yağıp duruyor. kahrolsun kış.
0
heathen
(12.04.21)
Yether yeminlen yether. Pijamamı çorabıma tıkıştırmaktan bıktım artık, her seferinde kendimi "olm bu hareket sana yakışmadı" ile "üşümekten iyidir olm hem ayakların üşürse çocuun olmaz" demek arasında bulmaktan gına geldi!
0
Jux
(12.04.21)
ben de düzenli koşuya çıkarım, motosiklete binerim. her seferinde içlik dahil 10 kat giymekten aşırı bıktım. yeter artık bu sene acayip sıktı bu soğuklar. ilk defa bu sene bu kadar soğuktan tiksindim.
0
diffarentiationation
(12.04.21)
her gün erik gelmiş mi diye kontrol ediyorum, yok.............
0
owaki
(12.04.21)
bu günlerdeki soğuk son diyorlar, yarından itibaren herhalde ısınır ve kalır öyle...
0
passion rules the game
(12.04.21)
Evet kesinlikle katılıyorum, bu sene bir garip.
0
roket adam
(12.04.21)
bkz. #climatechangeisreal
0
denizmaniaherif
(12.04.21)
diğer bölgeleri bilmem ama istanbulda her zaman kış geç biter geç başlar.

aslında bizim ilkokulda öğrendiğimiz mevsim algımız biraz yanlış, mesela mart kış ayıdır bahar değil.

istanbulda haziran bile bi tık serin geçer. hatta eylül hazirandan daha sıcaktır.
0
nuisance
(12.04.21)
Bu yıl önceki senelerden daha soğuk bir nisan olduğu kesin ama kendi adıma durumdan hiç şikayetim yok, şehirde yazdan ve yazın etkilerinden hiç hoşlanmıyorum, en basitinden yürüyüşte kulaklık bile takamayacağım, kışın güneşi çok severim, güneşli günlerde rahat rahat tadını çıkarıyorum, yazın kaçmak gerekecek güneşten, yani evet benim elimde olsa 'git köşende yazı bekle, bana dokunma sıcaklar gelmesin' derim.
0
(12.04.21)
Dışarıda on saniye yürüyunce kıçıma kadar terledigim yazın gelmesini hiç istememekle beraber tam tersi asıl eskiden Mayıs'a kadar hava serin devam ederdi hep. Ilkokulda falan Mayıs'ta yaz kıyafetine geçerdik. Şu son üç dört yıldır hava erken ısınıp çok geç soğuyor. Aralık ayında 20 dereceydi bu sene tam yılbaşından önceki hafta. Ekim ayı korkunc sıcaktı Ağustosla yarisiyordu. Kış zaten çok geç geldi. Hava bi ısındı mi 6 ay sogumuyor sıcağın çaresi de yok ayriyeten.
0
sanguine
(12.04.21)
(15)

Antlaşamamak

tylnkoyuncu
Selamlar Arkadaşlar,Eşimle her konuda tartışabiliyoruz. Fikirlerimiz çatışıyor. Nasıl çözeceğimi bulamadığım için de buraya yazayım dedim.Kısa bir bilgi vereyim. Ben 37 yaşındayım ve erkek tarafıyım, eşim 30 yaşında. 3.5 yıldan veri evliyiz. Bu yaşına gelmişsin hala buraya mı yazıyorsun derseniz, ha
Selamlar Arkadaşlar,

Eşimle her konuda tartışabiliyoruz. Fikirlerimiz çatışıyor. Nasıl çözeceğimi bulamadığım için de buraya yazayım dedim.

Kısa bir bilgi vereyim. Ben 37 yaşındayım ve erkek tarafıyım, eşim 30 yaşında. 3.5 yıldan veri evliyiz. Bu yaşına gelmişsin hala buraya mı yazıyorsun derseniz, haklısınız valla, ne diyeyim, birilerine de anlatamıyorum. Psikoloğa antlatsam fayda eder mi?

En son bugün sabah tartıştık ve uzadı gitti. Bütün gün gerginliği sürdü.

Sabahları ben erken uyanıyorum. Sabah uyandım elektrik sobasını açtım, bir ara tuvalete gidip geldim ve eşim bu sırada uyanmış. Bana elektrik sobasını neden açık bıraktığımı sordu. Ben de tuvalete gittim geldim, toplam 3 dk, 3 dk için kapatmaya gerek yok dedim.

Geldiğimiz noktada o hala bundan sonra her kalktığında kapat diyor, ben 3-5 dk için kapatmam diyorum, çözemiyoruz bir türlü durumu.

Tabii altta bir sürü farklı problem var. Ama bu basit durum özelinde bile antlaşmaya varamıyoruz, bırakın diğerlerinde varalım. Acaba ben mi çok uzatıyorum, ne dersiniz.

Bu arada aylık hane gelirimiz 20 bin üzeri, ben eşimin iki katından fazla kazanıyorum. Yalnız elektrik faturasını eşim ödüyor.
0
tylnkoyuncu
(11.04.21)
Hocam ben psikolojisi çok da sağlam olmayan ve bu işlerden anlamayan bir kardeşiniz olarak konu özelinde bir tavsiye vermeyeceğim ama tek söyleyeceğim şey, böyle problemler varsa ve çözülemeyecek bir noktaya vardıysa kestirip atmayın bir psikolog danışman vs her neyse gidin. Haklı olduğunuzu düşünseniz bile siz ön ayak olabilirsiniz danışmana gitmeye. Basit meseleler çünkü vardır kolay yolu.
0
havadakarada
(11.04.21)
evlilik danışmanına gitmeyi deneyebilirsiniz
0
noxell
(11.04.21)
Faturayı siz ödeyin. Belli ki parası kıymetli.
0
gelmeistemem
(11.04.21)
Bu olay özelinde cevap vereyim. Açıkçası bende eşiniz gibi düşünüyorum. Ne kadar kazanırsam kazanayım boşa giden her şey için üzülürüm. Giderken düğmesine basıp kapatmak o kadar zor olmasa gerek. Bana göre eşinizin buradaki sorunu faturayı onun ödeyip ödememesi değil. Bir şeylerin boşa gitmesi.
Erkek kardeşim ile yaşıyorum. Aynı sorunu yaşadık. Genelde balkonda oturuyor orada otururken soba yakmasına karşı değilim. Ama tuvalete giderken kapatmadığında sinirleniyorum. İki kere tartıştık ve artık hep kapatıyor.
(Yine bana göre) öyle evlilik danışmanı ya da psikoloğa gidilecek kadar ciddi şeyler değil. O kadar senedir evlisiniz. Konuşarak, fikirlerinizi ve kendi bakış açınızı kırmadan anlatmaya çalışırsanız eminim sorununuz düzelecektir.
0
hayalhayal
(11.04.21)
Böyle bir cimrilik seviyesi bana pek gerçekçi gelmedi, seninle her konuda tartışan eşin bu konuyu da tartışmak için fırsat olarak görüyor olabilir.
Ayrıca taraflardan birinin sadece elektrik faturasını ödemesi bana aşırı saçma ve komik geldi.
0
alfred
(11.04.21)
Hocam konu elektrik sobası, faturası vs değil. Sizin temelde başka sorunlarınız var belli ki, günlük hayatta çeşitli konularda tartışma olarak açığa çıkıyor.

Bu tip tartışmalar olduğunda birkaç kez alttan al, ısrarla üzerine geliyorsa başka bir derdi olup olmadığını sor. Orada ortaya çıkar.
0
Lethe
(11.04.21)
geliriniz eşinizin iki katından fazlaysa, elektriği siz ödeyin.
eşiniz illa bir şey ödeyecekse mevsime göre değişmeyen, sabit kalan daha düşük gelen bir fatura ödesin.

normalde ortak bütçe olması ya da olmaması tartışılır da, toplam gelir 20 bin lira üstüyken de zaten "sen öde, ben ödeyeyim" gibi ayrımlar evliliği iyice çökertir.
"senin paran, benim param" olan bir ortamda evliliğin yürümesi, "biz" kavramının gelişmesi bana mümkün gelmiyor.
ki bütçe ortak olmasa bile, bir insanın geliri eşinin gelirinin iki katından fazlaysa, eşine hâlâ neden inatla fatura ödetir?
asıl sorununuz bu.

diğer yandan, eşinizin belli ki parası kıymetli (ki bu bütçe tarzında normal olabilir) ve muhtemelen böyle bir gelir eşitsizliği olan ortamda, kendisi ödemek istemiyor aslında.
pasif agresif bir davranış sergiliyor.
0
blatta hiberna
(12.04.21)
Sorunun fatura ve para olmadığını düşünüyorum. Sorun büyük ihtimal sizin yapmanız gereken bir şeyi ertelediğinizden kaynaklı. Eşinizin hoşnutsuz olduğu konu bu olabilir. Sizden tam vaktinde bir şey yapmanızı bekliyor, sizde bunu 3-5 dakika sonra yapmanın bir şey değiştiremeyeceğini düşünerek sonra yapıyorsunuz. Olaylara ikinizde empati yapmadan baktığınız için tartışıyorsunuz. İkinizde de hata var.

Ve bir şey daha var. Bu olayla ilgili aklınıza hemen elektrik faturası gelmesi üzücü yalnız. Belliki aranızda maddiyatla ilgili konuşulmasa bile sıkıntılar var. Ben ondan fazla kazanıyorum ama o elektrik faturaısnı ödüyor bu yüzden tartışıyor diye mi düşündünüz bilmiyorum ama üzücü. Elektrik faturasını siz ödüyor olsanız bile yine sizden bir eylemi zamanında yapmanızı, ertelememenizi bekleyecekti.

Bence soba için birkaç kere tartışmak çok saçma. Böyle küçük bir şey için karşılıklı inatlaşmaya, sabah sabah gerilmeye gerek yok. Sakin sakin konuşabilirsiniz. İnatlaşmayın. Bir sabah vaktinde kapatın, sonraki 2 gün 5 dakika sonra kapatırsınız. Böyle şey için bu olay büyütülür mü..
0
Evinizinkedisi
(12.04.21)
eve +20 bin giriyor ve 3 kuruş için tartışıp birbirinizi kıryorsanız bir psikolağa/terapiste falan gidin.
0
rose parks
(12.04.21)
konu ozelinde sizi hakli buldum. kadin cimri. tuvalete giderken kapa gelince ac. su icmeye kalkinca kapa sonra ac... oldu canim. ayrica neden elektrik sobasi? dogalgaz ve kalorifer yok mu sizin hayatinizda? su fakir halimle gece gunduz yaz gelene kadar acik tutuyorum kombiyi. usumek istemem, hasta olurum. 20 bin gelirle bu cimrilik...

3 dk ile batmayiz de karina. hic sevmem cimrileri.


...

lisede ailemle yasiyordum. annem de surekli kapatirdi kombiyi ya da kisardi. biz kardesimle acardik. cok kavgasini ettik. simdi kendi evimde huzurluyum. evlenmeden once sevgilimle beraber yasayip gorurum cimri mi degil mi. yoksa kavga bitmez.
0
batlegolas
(12.04.21)
Evlisiniz, ortak bütçe yok, sen bunu öde ben bunu ödeyim modu var. Altında herkesin dediği gibi başka bir mutsuzluk tatminsizlik saygı duymama hali var. Yani anlattıklarınızdan siz bir şey yapmasanız nefes alma şeklinizden bile rahatsız olan bir kadın canlandı gözümde. Tabi tek taraflı dinliyoruz. Eşinizi dinlesek tersini de düşünebiliriz. Çözüm ne? İlişki terapisti ile sorununuzu belki çözebilirsiniz. Olmazsa ve çocuk yoksa daha fazla kangren olmadan kesip atmak gerekebilir.
0
twelfth
(12.04.21)
Bana göre sorun elektrik sobasının 3 dakikada faturaya ne kadar yansıyacağı ile alakasız. sürekli tartışma halindeyseniz bu kadar eften püften gerekçeler bile batmaya başlar insana. Kadın tarafı için cimri denilmiş. Bence alakası bile yok. Detayları bilmiyoruz elbette ama kadın için sizin umursama tavrınız problem yaratıyor olabilir. O 3 dakikalık elektrik yükü de olsa paradan bağımsız olarak buna dikkat etmeyişiniz sorun yaratıyor belli ki.

Faturayı sen öde, kirayı ben ödeyeyim, aidatı paylaşalım gibi durumlar bence evli bir çiftin değil, ev arkadaşlarının yapması gereken bir muhasebe. Herkes kendi kişisel harcamasını kafasına göre yapsın tabii ama kimin neyi ödeyeceği bu kadar önemli ise evlilikten ev arkadaşlığına geçmiş sizin ilişkiniz.
0
himmet dayi
(12.04.21)
Hocam yanlış anlamayın ama cinsellik ne durumda? Genelde oralarda sorun varsa kadınlar direkt söyleyemeyip bu tarz ufak konulardan çıkartıyorlar memnuniyetsizliklerini
0
KaraSakall
(12.04.21)
Yenge genel olarak evlilikten mutlu değil. Yanlış tercihler yapmışsınız karşılıklı.
0
arnold schwarzeneger
(12.04.21)
bu sorun oluyorsa sorunlarınız bitmeyecek gibi görünüyor.
0
basond
(12.04.21)
(7)

tahinli iyi tarifleriniz var mı?

etna
bu ara tahine sardım ama sadece tahinli piyaz ve humus yapıyorum.sizin lezzetli tariflerinizi duymak isterim.
bu ara tahine sardım ama sadece tahinli piyaz ve humus yapıyorum.
sizin lezzetli tariflerinizi duymak isterim.
0
etna
(11.04.21)
tahinli çörek yapabilirsiniz hastasıyım. sufle de acayip güzel oluyor. tahinli patlıcan ezmesi de çok çok güzel oluyor.
0
golgi aygıtı
(11.04.21)
kakam gelmis olamaz mi
(11.04.21)
tahinli çörek +1

kabak tatlısı yapıp üstüne dökebilirsiniz. kabak tatlısı sevmediğim halde bu şekilde yiyebiliyorum.
0
south park in kapusonlu uyesi
(11.04.21)
www.instagram.com
Tahinli brownie <3
0
kobuzchu kiz
(11.04.21)
Tahinli banana bread (bunun için tarifim yok, Google'da çıkar herhalde.)
0
kobuzchu kiz
(11.04.21)
Kabak tatlısına müthiş yakışıyor.
0
alfred
(11.04.21)
cptxxx
(12.04.21)
(17)

bir eşofman altına 350 lira verilir mi ya

condom kurşunu
gap'te eşofman alt üstlerde indirim varmış bir bakayım dedim de hadi üste verilebilir 360 lira da alta 360 lira verilir mi ya çok pahalı değil mi?
gap'te eşofman alt üstlerde indirim varmış bir bakayım dedim de hadi üste verilebilir 360 lira da alta 360 lira verilir mi ya çok pahalı değil mi?
0
condom kurşunu
(03.04.21)
Beğendiysen verilir dostum zaten corona var ölecez mi kalscaz mı belli değil yapıştır gitsin
0
respect
(03.04.21)
Bence de pahalı ama ucuz olan bir şey kaldı mı? Bu tip ithal ürünler maalesef uçtu. 600 liradan aşağı doğru dürüst Adidas/Nike ayakkabı bile bulmak çok zor. Eli yüzü düzgün güzel ayakkabılar 900 lira olmuş. Öyle bir ayakkabı alınca insan yağmurda çamurda giymeye kıyamaz.
0
himmet dayi
(03.04.21)
Verilir. Maksimum 1 sene giyilebilecek bir ayakkabı 1000 lira civarında.
0
dekart
(03.04.21)
baba parası ise verilir aksi durumda verilmez.
0
nuisance
(03.04.21)
Verilmez. 3 yıldır giydiğim ayakkabı bile 100 liralık. Giysileri insan gibi kullanmayı öğrenmeliyiz.
0
ryhmer
(03.04.21)
Verilmez ya maliyetini düşününce 100 lira bile fazla.
0
chicha_v2
(03.04.21)
Pazardan alınır 30-40 a. Alt tarafı eşofman ya. Değmez bence.
0
anarsika
(03.04.21)
eşofman altını sadece evde giyiyorum, evde giyeceğim şey için de 350 lira vermem. gap zaten abartılmış bir marka.
0
roket adam
(03.04.21)
Pazarda bile 30-40 tlye bir sey kalmadi artik.
300den fazla vermem o da drifit filansa. Duz pamuk esofmani lc waikiki filan alirim yani, 200den fazla vermem.

Indirim kovalayanlardanim.
0
kuehles blondes
(03.04.21)
Verilmez. Ben kıyafette ucuzluk taraftarı oldum hep. Param olsa dahi almam onu, onun yerine gider Defacto'dan 50 liralık eşofman altı alıp bir yıl giyerim mis gibi. Arayana görece uygun fiyatlı ürünler her yerde var, üstelik sanıldığı kadar kalitesiz de değil.
0
kedimedi
(03.04.21)
Paran varsa verilir, yoksa verilmez.
Ben hiçbir türlü tek parça eşofmana 350 vermem ama.:D
0
alfred
(03.04.21)
gap pazarda dolu degil mi ya? Cik pazara cesit cesit al 4,5 tane cok istiyorsan
0
neverletyougodown
(03.04.21)
verilmez. internetten indirim kovalanarak muadili alınır.
0
asaf
(03.04.21)
beğendiysen verilir. ama gap eşofman altları öyle fotoğraflarda görüldüğü gibi değil. tavsiyem gidip deneyin beğenirseniz alın.
0
naksidil
(03.04.21)
Lcw’nin iki giymede diz olan altları şimdi random baktım 60 lira. Evde üzerine yemektir deterjandır dökülebilecek pijama ise 60 bile verne git pazardan al. Ama haftasonu yürüyüşe çıkarken giyeceğim bir kahve içeceğim alta ben veririm 300. Gardolabımda böyle sokaklık iki tane eşortman altım var biri üç senedir diğeri 4 senedir yeni gibi duruyor. Benim için fiyatı performansını karşılamış demektir bu.
0
cilekli pasta
(03.04.21)
Evde giymeyeceğim ya cilekli pasta’nın dediği gibi yürüyüşte caddede takılırken orda burda giyeceğim bi eşofman olacak kendisi. Gap eşofmanlarım var zaten kalitesini de bilşyorum ama eskiden kaliteli olan markalr baya bozdu son yıllarda o yüzden de şüpheliyim. Mesela şimdi satılan gap kapşonlu sweatler baya ince geldi bana bendekiler daha kalındı daha kaliteli görünüyordu. Şimdi malzeme kalitesi de yerlerde sanki
0
🌸condom kurşunu
(03.04.21)
Verilmez. Gap bence çok kalitesiz. Öyle güzel solmayan bir kumaşı yok.
0
makarnacanavari
(05.04.21)
(7)

üstüme kült filmler atın

matilda
Ben mağarada yaşamayan birinin mutlaka izlediği çoğu filmi izlememiştim. En basitinden the shawshank redemption ve La vita è bella'yı bu hafta içinde izledim daha. the godfather, matrix, lord of the rings falan hiç izlemedim. pandemi başında aslında izleyeyim diyodum ama hep erteledim. başlamışken d
Ben mağarada yaşamayan birinin mutlaka izlediği çoğu filmi izlememiştim.
En basitinden the shawshank redemption ve La vita è bella'yı bu hafta içinde izledim daha. the godfather, matrix, lord of the rings falan hiç izlemedim.
pandemi başında aslında izleyeyim diyodum ama hep erteledim. başlamışken devam etmek istiyorum. ortamlarda "ben onu izlemedim ya" dediğimde yuhhh deniliyor..
bunu da izlemeyen kaldı mı dediğiniz filmleri yazar mısınız?
0
matilda
(02.04.21)
gadasiz
(02.04.21)
İMDB Top500 yaz Google'a.
Çıkan listede 1 den başlayıp ömrün vefa ettiğince izle.
0
Mirket
(02.04.21)
back to the future
star wars
american psycho
kingdom of heaven
requiem for a dream
butterfly effect
truman show
shawshank redemption

izle bunlari kanka
0
baldur2
(02.04.21)
Kültün tanımı tartışmalı olmakla birlikte bu listede bazıları yer alıyor.

İyi Filmler boxd.it

Linç timi çalışıyor demek.
0
EasyTiger
(02.04.21)
mind games
as good as it gets
the imitation game
13th floor
matrix
the pianist
schindler's list
pan's lybrent
El Laberinto del Fauno
amelie
braveheart
gladiator
harry potter serisi
star wars serileri
interstellar
annihilation
ex machina
the martian
0
cedric tweedledee
(02.04.21)
The fall izleyin pişman olmazsınız
0
suicides underground
(02.04.21)
Rebecca
Gone With the Wind
The Birds
0
alfred
(02.04.21)
(2)

Ekonomi sorusu

ırene adler
>>> Biraz saçma bi soru sorcam. Bugün bir çok başlıkta bahsi geçmişti. Konumuz yurtdışından para getiren,Türkiye'de yatırım yapan yabancılar. Bu abiler paraları nasıl getiriyor? Yani Türkiye'den hesap açıp parasını faize mi koyuyor? Ya da döviz yükselecek öngörüsü varsa döviz mi alıyor? Fonlar aracı
>>> Biraz saçma bi soru sorcam. Bugün bir çok başlıkta bahsi geçmişti. Konumuz yurtdışından para getiren,Türkiye'de yatırım yapan yabancılar.

Bu abiler paraları nasıl getiriyor? Yani Türkiye'den hesap açıp parasını faize mi koyuyor? Ya da döviz yükselecek öngörüsü varsa döviz mi alıyor? Fonlar aracılığıyla filan mı yatırım yapılıyor? Büyük büyük meblağlardan bahsediyorum. Borsadan hisse alanlarda var sanırım. Bilgisi olan var mı? İşleyiş nasıl oluyor?
0
ırene adler
(22.03.21)
Yabancı bankalar, yerli/yabancı aracı kurumlar, türk bankaları, hepsini kullanabilirler.
0
alfred
(22.03.21)
Büyük çoğunluğu bankalar, fon şirketleri vs oluşturuyor. Bireysel olarak parasını getiren %3-5 ya var ya yoktur. Mesela bugün isveç merkezli uluslarası bir banka tl yatırımlarının tamamını çekmiş.

Ya da yüzbinlerce kişinin satın aldığı bir fonda, bir süre türkiye’de şirketlere yatırım yapılmıştır. Şirket güven ortamını görmeyince çekilmiştir. Şu an da etkisi ne kadar bilmiyorum ama bir zamanlar merrill linch piyasadan çok fena çekilmişti Türkiye’de, borsa sarsılmıştı bay
0
avatar is back
(22.03.21)
(24)

Kendi evinizde nerede ve nasıl yemek yiyorsunuz?

ms brownstone
Bu aralar ev dekorasyonuna sardığım için “Daire” kanalının daha önce izlemediğim birkaç videosunu izledim bugün ve hepsinde dikkatimi çeken bir şey oldu. Ev sahipleri hep evlerinde sofra kültürünün çok önemli olduğunu, masa dışında bir yerde bir sandviç bile yemediklerini, evdeki en önemli yerin yem
Bu aralar ev dekorasyonuna sardığım için “Daire” kanalının daha önce izlemediğim birkaç videosunu izledim bugün ve hepsinde dikkatimi çeken bir şey oldu. Ev sahipleri hep evlerinde sofra kültürünün çok önemli olduğunu, masa dışında bir yerde bir sandviç bile yemediklerini, evdeki en önemli yerin yemek odası ve oradaki muhabbetler olduğunu falan söylediler. Hepsinin yemek odaları ya da masalarının çevresi de inanılmaz özenliydi.

Biz de tam tersi tabak hazırlayıp koltuğa yayılarak elimizde ya da sehpa üzerinde dizi, youtube vs izlerken yemek yiyoruz evde. Hava güzel olursa terasta masada yemek yiyoruz bazen ama teras dışında hep kanepedeyiz. Zaten terastakinden başka doğru düzgün yemek masası bile yok evde.

Çoğunluk bizim gibi mi yoksa Daire’dekiler gibi mi merak ettim ben de. Siz evinizdeyken nerede yemek yiyorsunuz? Böyle masada oturma ve düzgün sofra kurma ihtiyacı hisseder misiniz hep yoksa koltukta, kanepede bir şeyler izleyerek mi yemek yersiniz?
0
ms brownstone
(22.03.21)
Daire programına çıkanlar aşırı kolpa geliyor bana. Bunu belirteyim.


Soruya cevap ise biz de sizin gibi TV karşısında, sehpada yiyoruz biseyler izlerken. Hatta sehpalar alçak kalıyor diye yüksek C sehpa aldık koltukta rahat yiyebilmek için :D En büyük zevkimiz bu. Çok çok nadiren mutfakta, balkonda ya da salondaki masada yeriz ki bunların toplamı otuz belki anca bir buçuk senede.
0
elorelia
(22.03.21)
Biz mutfakta karşılıklı oturarak masada yiyoruz her öğünümüzü mutlaka 4 yıldır çok nadirdir yayılarak yediğimiz, özellikle tv bile almadık eve sohbeti öldürmesin diye, hele ki en sohbet edilesi nokta yemek yerken onu da bir şeyler izleyerek tv odaklı geçirmek çok verimsiz geliyor bize
0
esinikaybetmiscorap.
(22.03.21)
Evdeki en önemli yerin yemek yenen kısım olduğuna inanıyorum. Masa benim de evimin merkezinde.
Ama yani tek başımayım pandemide zaten konuk ağırlama yalan oldu, tabak yapıp bilg karşısında koltukta veya o masada yine bilg karşısında tek başına yiyorum.
3 ve üzeri insan varsa masa donatırım, ister kahvaltı ister akşam yemeği masada uzun oturmalı, şenlikli ve bol çeşitli geçer. Seviyorum öyle. Ama zaten olaya tersinden bakarsak her gün tek yediğim için benim adıma önemli bişey insanların yemeğe gelmesi.
2 kişi kalırken de koltuk+ tabak takılıyoruz.
0
jimjim
(22.03.21)
tek başıma yaşıyorum. oturma odasında tv ve pc karşısında yemek yiyorum. sadece ramazanları sahuru mutfakta yapıyorum. ilk yalnız yaşamaya başladığımda hep mutfaktaydım. bu arada mutfakta masa falan yok. tezgah üzerine koyuyordum yemekleri.
0
sutlu nescafe
(22.03.21)
evimiz amerikan mutfak, dolayısıyla salon ile mutfak iç içe. biz de mutlaka masamızda yiyoruz. yani bi tabak bile olsa masaya oturuyoruz genelde. koltukta yemiyoruz çünkü kırıntı oluyor vs. rahat edemiyorum.

buna ek olarak daire kanalının inanılmaz yapay ve kasıntı insanlardan oluştuğunu da söylemem lazım, yani adam yer sofrası yapsa bile "bu bizim için ritüeldir mutlaka sushimi özel sushi masamda yeriz ve ailecek ekonomik konjonktürü tartışırız" diyen tipler var o kanalda, özel seçiliyor. ben iğrendiğim için izleyemiyorum artık.
0
roket adam
(22.03.21)
Daire kanalına çıkan istisnasız herkes numaracı yaa. Konuyla ilgili fikrim şu şekilde:eksisozluk.com
0
suicides underground
(22.03.21)
Bana böyle şeyler biraz balon geliyor. Bir şeyin kurallaşması/gelenekselleşmesi de beni rahatsız ediyor. Bizim evde herkes rahat. Yatakta, salonda, pc başında, mutfakta, balkonda her yerde yeriz.
0
jazzabel
(22.03.21)
onların evleri büyüktür. ayrı mutfağım yok. yemek masam yok. yemek masası koyacak yer yok.

orta sehpada ya da pc masasında film izleyerek yiyorum. tv de yok.

galiba fakirim ben. :D
0
batlegolas
(22.03.21)
pc masasinda biseyler izlerken yerim hep.
0
ghostinthemech
(22.03.21)
Salonda masada, amerikan servisle falan tam takım sofra kuruyoruz (misafir yoksa masa örtüsü kullanmıyoruz) ama televizyona doğru, dizi izleyerek yiyoruz. Acelemiz yoksa kahvaltı da aynı şekilde.

Minicik bir sehpamız var ve bence eğilerek tepside yemek yemek pek keyifli değil. Sadece hamburger, tantuni falan gibi kolay yenen şeyleri büyük tabaklarla alıp koltukta yiyoruz. Hemen işe oturacaksak kahvaltıyı da tek tabak hazırlayıp koltukta, ofis masasında falan yiyoruz.

Şu an evimizde mutfakta masa yok. Önceki evde ufak bir masa vardı ama çok nadir yemek yiyorduk orada da.
0
kobuzchu kiz
(22.03.21)
Tepside ya da eğik büğük yemek keyifli değil +1

yemek masada yenir diye büyüdüm, mutfak ya da salon ama illa masada yerdik. Yemeği içeri götürmektense laptopı mutfak masasına koymak daha pratik geliyor.

Yatarak ya da oturarak sadece pizza yiyorum, o da pratik olduğu için.
0
Jux
(22.03.21)
Masada yerim/yeriz. Koltukta çok nadir yeniyor. Bence hijyenik değil ve rahatsız. Ayrıca dairedeki tipler de kasıntı. Her öğün etrafa mumlar, çiçekler dizip masamı şaraplarla donatmıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.03.21)
Yuzde 99 salonda yemek masasinda, evde teksem sehpada yedigim oluyor.
0
pofudukayi
(22.03.21)
Ailede hep masadaydı. Kahvaltı, akşam yemeği hep masada, yemek odasında ya da mutfak masasında. Böyle büyüdüm. Şimdi tek başıma masada yemek çok hüzünlü geliyor. Ama sporcu olduğumdan diyet çok sıkı. Mübarek asker disiplinine sahip bir beslenmem var. Öyle olunca yeme şekline de yansıyor. Yani önceden aileyle keyifli yemeklerde masaydı, şimdi öz-disiplin amaçlı masa ve başka bir şeyle ilgilenmeden yemek var. Yahu ben cips falan bile yiyemiyorum oturduğum yerde (._.) lanet gitsin. Iki çift muntazam but, popo sahibi olacağız diye çekilen çile.
0
velvetmorning
(22.03.21)
Yemeği hep masada yerim.
0
alfred
(22.03.21)
Tek başıma yaşıyorum. Daima masada ve servis tabağından peçetesine herşeyi hazır etmeden oturmam masaya.
Öyle de olması gerekiyor bence.
Misafir varsa da, en güzel sohbetler yemek masasında olur bence.
Bir masa da balkonumda var. Hava güzelse, aynı ortam balkonda oluşturulur. Özel zamanlarda ekstradan mum da konur. Diğer herşey vardır zaten.
0
Mirket
(22.03.21)
Genelde PC ya da salonda sehpada. Sokak lezzetleri tarzında şov yapmışsam daha bir kısmı pişerken ocağın başında.

Bazen de mutfakta masada yiyorum ama onlar salatasıydı mezesiydi falan birlikte olan high tier yemekler olunca ancak.
0
aguen
(22.03.21)
Her zaman masada yiyoruz. Normal öğünler kışın mutfak masasında, yazın balkonda. Evet, her şeyi tepsiyle balkona taşıyoruz:) Günlük masamızda da peçete, örtüler vs bulunur. Rutinde dört dörtlük olmasa da bardağından bıçağına yemek masası kurulur.
Misafir varsa ya da masaya sığmayacak kadar kişiyse salonda yemek masasında yenir.

Şu an ayrı evdeyim, mutfağa masa sığmadığı için salonda yemek masasında yiyorum. Masayı alana kadar kanepede/koltukta/yerde süründüm ve bir an evvel masa temin edip rahata erdim. Yaz için balkona da küçük bir masa yapma derdindeyim :)

Arada sırada, ev nasıl olsa dağılmış ve temizlenecekse tepsiyle yemişliğim vardır ama bu istisnaya girer. Sehpada/koltukta/tezgahta yiyenleri okudukça şoklara girmedim desem yalan olur.

Bu arada dairedekiler tabiki yapay, kamera motor denince gerçeklerden kopar herşey.
0
epitaf
(23.03.21)
ben küçüklüğümden beri odamda tek başıma ya yatakta ya da çalışma masamda yemek yerim. bu olay bence biraz ailede alınan kültüre göre değişiyor. küçükken nasıl gördüyseniz büyüyünce de ona devam ediyorsunuz. bana kalırsa mutfakta, yemek odasında ya da salonda yemek masasında ailecek her öğün yemek yemek isterdim. hatta sormamışsınız ama aynı saatlerde yemek de bana hoş geliyor, yani örneğin 20.00'da bütün ailenin o odada toplanıp yemek yemesinden bahsediyorum. bence en güzeli bu, ama ben de artık neresi olduğu fark etmeden, masa kullanmadan, düzensiz bir şekilde yiyorum yemeklerimi.
0
sivilceli ergen
(23.03.21)
nasil koltukta elde yemek yiyosunuz yawww
masa. sehpada yersem de yere otururum. karsima pc
0
ala09
(23.03.21)
%80 Sehpada yiyoruz. IKEA nın hasır minderlerinden var. Onu kullanıyorum. Bazen pazar kahvaltısı falan yapacaksak yemek masasında yiyoruz.
0
chavezding
(23.03.21)
Evliyim, ana öğünler salondaki yemek masasında yenir. 40 yılda 1 fiziksel veya mental olarak çok yorulduysak, pizza söylediysek kanepede TV karşısında yeriz. Ailemin evinde de her zaman hep birlikte yemek masasında yemek yenir.

Ben bu kadar kanepede yemek yiyen insan olmasına şaşırdım açıkçası, beklemiyordum. Dediğiniz programı bilmiyorum ama TV karşısında yemek yemeyi sağlıklı bulmuyorum, ne yediğinizin farkında olmuyorsunuz bence. Ergonomik de değil. Ayrıca bize de yemek masasındaki sohbetin çok tatlı geldiği oluyor, özellikle haftasonu kahvaltıdan sonra hemen kalkmayabiliyoruz, onun tadı ayrı hakikaten.
0
gmzo
(23.03.21)
tepsi, tabak ile koltukta, tv karsisinda. is gunleri kahvalti is bilgisayari basinda.

kokulu ya da tepsiye sigmayacak kadar cesitli yemek varsa mutfak masasinda.
0
lemmiwinks
(23.03.21)
şu anki mutfağım masa kullanmama elvermeyecek kadar dar.

kanepeye oturup, sehpada yiyorum. yerken youtube'de birand belgeselleri & flu tv & tenis, bisiklet, yüzme, f1 özetleri & salaş gezgin vloğu filan izler, bazen de izleyecek bir şey ararken yemeği bitiririm.
0
filteria
(23.03.21)
(34)

Hayalinizdeki araba nedir?

lion de la Turquie
Mevcut w211 e350. Hayal audi rs6. Sizinki nedir?
Mevcut w211 e350. Hayal audi rs6. Sizinki nedir?
0
lion de la Turquie
(14.03.21)
Ferrari 458
0
hayirsiz
(14.03.21)
Maserati granturismo

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
exlibris
(14.03.21)
Land rover defender 110
onurkoray.blogspot.com
0
freebird5406_2
(14.03.21)
Buralar gwagon
0
kisa
(14.03.21)
bmw m5 f90 ve mercedes g63

www.topcarrating.com

www.mercedes-benz.com.tr
0
false pretension
(14.03.21)
hayalim w211 e270 ama sahipmişsin :D bence e serisinin en estetik kasası oydu sonra bozdular. simdi hepsi birbirinin bi buyugu bi kucugu oldu.

bir de hayran oldugum 2010lu yıllarda üretilen cls kasaları.
0
onkiloversemtamamım
(14.03.21)
Lüks arabaları sevmiyorum, çok param olursa full aksesuar highline Golf alacağım, ötesinde gözüm yok.
0
signore
(14.03.21)
Ford Mustang S550
Porsche 911 946
0
heritage
(14.03.21)
Audi rs7 yeter ya, üstü kalsın.
theluxurylifestylemagazine.com
Bu nedir ya...
0
infj.
(14.03.21)
Dodge viper, kırmızı.
0
vampir akrep
(14.03.21)
Mercedes S65 AMG. S63'de olur fark etmez. Benim Dream car'ım budur. Uzun olacak ama Coupe değil.
0
lana del rey
(14.03.21)
nispeten ulaşılabilir: porsche 718 / boxster
daha mantıklı: porsche taycan 4s
ulaşılması baya zor olan: porsche 911 gt2 rs ve hatta 911 992 targa

spor arabayım ben diye bağıran egzotikleri hiç sevmiyorum, porsche'nin çizgisi daha klas geliyor.
0
roket adam
(14.03.21)
superb
(14.03.21)
Mevcut babadan otlak :)
Hayal xc 60
Erişilebilir bir hayal ama artık çocukla mı erişirim torunla mı göreceğiz.
0
cilekli pasta
(14.03.21)
1970 NISSAN SKYLINE 2000GT-R
Datsun 240z
Mercedes w124 e500
0
MtKrt
(14.03.21)
Bmw x5. Trilyonlarim da olsa x5 alip binecegim. Hayattaki en buyuk hayalim o araba
0
matilda
(15.03.21)
Rolls Royce, en donanımlı en pahalısından, yanında şoförü de olsun, kraliyet ailesindenmiş gibi gezmek istiyorum. Çok ciddiyim.
0
kobuzchu kiz
(15.03.21)
Ducato , starex mevcut. Hayalimdeki aracı siz zaten sürüyormuşsunuz, tekerinize taş değmesin :)
0
synax
(15.03.21)
matilda +1, x1 var şu an her x5 görüşümde dakikalarca bakıyorum hahsjd
0
malwethiel
(15.03.21)
zagrebingözleri
(15.03.21)
Bir 911 almak istiyorum olmeden, duz turbo olsa yeter oyle gt3'de falan gozum yok.
0
cooperr
(15.03.21)
mevcut w204 c180.hayalim rs7
0
since1907
(15.03.21)
w211 e350 binen adamın ne işi var burda. yaşlı patron arabası o. o adamın hayali en fazla maybach olur???
mevxut w204 c180. hayal deil eski kasa alasım var m5. porsche carrera 911t
0
mikahakkinen
(15.03.21)
Mevcut 2005 corsa 1.2 benzinli manuel.
Hayalim otomatik vites ve basınca giden, 110 km/h üzerine çıkınca beni korkutmayan, bir yandan da yaşadığım yerdeki sokaklara sığabilecek ve kolayca park edebileceğim kadar küçük (mevcut minnoşum kadar olabilir) herhangi bir araba. Marka model bilmiyorum.

Bir de gerçekçi olmayan bir hayalim var, o da sürücüsüz araba.
0
pati
(15.03.21)
Tesla X
0
ananiyimioguz
(15.03.21)
Audi RS6 Avant.

Türkiye'de mümkün değil şu anki şartlarla ama yurtdışında yaşar, çalışırsam acımam yapıştırırım.
0
chicha_v2
(15.03.21)
bmw1 yeter
0
bir soru sorcam
(15.03.21)
subaru impreza
0
baldur2
(15.03.21)
Hayalimde çok sayıda araba var. Hayal edilenle kullandığında hissettiğin çok farklı olabiliyor. Kullandıkça hissedeceğin de cabası. Değişmeyen tek şey değişim. Bu yüzden tek bir araca gönül bağlayamam.

Alfa Romeo Brera 3.2

Maserati Quattroporte (ezel kasa)

Chevrolet Camaro 69 Yenko

Dodge Viper GTS ilk kasa

Bunlardan bazıları. Tek araca mühürleneceksin derlerse de maserati 4 kapı olur işlevsellik açısından. Klasik sedan zira.
0
onemoremile
(15.03.21)
Volvo XC90
0
nonik
(15.03.21)
1963 Shelby cobra
0
iwasbornonamountainside
(15.03.21)
Ford Bronco çok hoşuma gidiyor. Keşke Abd fiyatına burada olabilse.
0
alfred
(15.03.21)
kablelvuku
(15.03.21)
gerçek hayal: merc g500 4x4²
götü biraz sıkıp alabileceğim hayal: 2018 forester
0
argent dawn
(15.03.21)
(16)

ayakkabı seçelim

Jux
evet birbirinden alakasızlar ama bitanesini seçelim pls. hiçbiri diyenler yallah flo'ya.1- https://shopigo.com/products/mens-nite-jogger-grey-two-tech-emeraldgrey-one2- https://shopigo.com/collections/sneaker-sale/products/ua-ultrarange-exo-lx-asphalt-transparent3- https://shopigo.com/collections/sn
evet birbirinden alakasızlar ama bitanesini seçelim pls. hiçbiri diyenler yallah flo'ya.

1- shopigo.com
2- shopigo.com
3- shopigo.com
0
Jux
(09.03.21)
3 numara en insana benzeyeni gibi. 1i alma.
0
papuayenigine02561
(09.03.21)
2 ya da 3.

1.'deki adidas modeline asla alışamıyorum ve beğenemiyorum.
0
blatta hiberna
(09.03.21)
1 aralarında en "sıradan" ayakkabı değil mi ya, niye sevmediniz 1'i.
0
🌸Jux
(09.03.21)
2
0
somethinginthewayshemoves
(09.03.21)
2 en uzak olduğumdu ama aklımı çeliceksiniz anlaşılan...
şu rengi olsaydı gözüm kapalı alırdım ama.
www.footshop.com
0
🌸Jux
(09.03.21)
Bence 1 en güzel
0
turuncu tonlarda
(10.03.21)
1 diyorum, diğerlerini direkt sevmedim ama bunu beğendim.
0
jonestown
(10.03.21)
tabii ki 1 :)
0
elma
(10.03.21)
3
0
camussar
(10.03.21)
2
0
strangerinhere
(10.03.21)
1
0
bugisme
(10.03.21)
2 çok hoş görünüyor.

1 çok çirkin, 3 sadece çirkin.
0
alfred
(10.03.21)
2 çok orjinal
0
neoluyokardesimnebutantantana
(10.03.21)
3 çok güzel bence ya, hatta benim de olsun isterdim.
0
peki madem
(10.03.21)
d - hiçbiri
0
co2s2
(10.03.21)
@co2s2 seni şuraya alalım.
bit.ly
0
🌸Jux
(10.03.21)
(15)

Şu ayakkabı çok iğrenç değil mi

condom kurşunu
Bi erkek olarak br kadının ayağında görmek istemem yani. https://ty.gl/hte2ab2xu
Bi erkek olarak br kadının ayağında görmek istemem yani.

ty.gl
0
condom kurşunu
(03.03.21)
feminist köylü gibi giyinen zengin vintage kızları için
0
plastic_angel
(03.03.21)
bu şey değil mi ya, rpg'lerde oyuna başlarken default gelen özelliksiz ayakkabı?
0
das ende der welt
(03.03.21)
bir sever gibi oldum ya, ama üzerini güzel tamamladım aklımda ondan Vallahi de çok cool oldum. Bu arada bas gitar da çalıyorum, coolluğu oradan hesap et (*-*)/
0
velvetmorning
(03.03.21)
çok güzel 10/10 bi kombin yaparsan altında güzel durur ama bende ne öyle kombin yapacak moda skilli ne de fizik olmadığı için asla almam :D
0
matilda
(03.03.21)
Güzel kombini bile bok edecek bir ayakkabi
0
elorelia
(03.03.21)
@das ende der welt ahahah :DD

güzel değil evet. Neyle kombinlersen kombinle olmaz bu.
0
eazy
(03.03.21)
çok kötü :D
0
theseachange
(03.03.21)
Bence igranc degil, hatta sirin bile
0
balpolen
(03.03.21)
İğrenç değil, sadece gösterişsiz, uyumlu bir kıyafetle gayet hoş olabilir.
0
alfred
(03.03.21)
kimse kendi rızasıyla isteğiyle böyle ayakkabılar giymemeli.
0
olutaklidi
(03.03.21)
Yukardakine katılıyorum, çok pis. Metin2'deki 1 level deri ayakkabı. Hareket hızı %2 defans 1. Basmalık.
0
ryhmer
(03.03.21)
@das ende aklıma gelen ilk şey buydu yemin ederim :D

Güzel kombini bozar. Mehh
0
Micella
(03.03.21)
Çok guzel bir kadın çok güzel bir şekilde kombinlese bile sıritir
0
all girls dream
(03.03.21)
bu ayakkabıda öncelik şıklık değil rahatlıktır.

bu tipe desert boot denir. zamanında mısır'da arkeologların ayaklarına kum girmesin diye kauçuk ve deriyi birbirine dikerek uydurdukları bir modeldir. literatüre bu yüzden desert boot diye geçer. bu model astarsız yarma süet ve kauçuk taban. yani her şeyiyle full organik ve nefes alan bir yapısı var. önemli olan şıklığı değil rahatlığı ve sağlıklı olması.

ayakkabı sektöründen bildirdim:)
0
suicides underground
(03.03.21)
Çok kötü.
0
Hallegadola
(03.03.21)
(8)

Romantik kitap arıyorum.

beyaban
Merhaba, Böyle Türk yazarlardan romantik, dram kitabı arıyorum. Eski olabilir imkansız aşk olabilir. Geçende Bulgaristan da göç sırasında geçen Türk ve bulgar aşkı konulu bir kitap okudum, yine öyle konulu da olabilir, okuduğunuzda gıpta ettiğiniz bir kitapta olabilir. Türk dedim ama kendi kültürüm
Merhaba,
Böyle Türk yazarlardan romantik, dram kitabı arıyorum. Eski olabilir imkansız aşk olabilir. Geçende Bulgaristan da göç sırasında geçen Türk ve bulgar aşkı konulu bir kitap okudum, yine öyle konulu da olabilir, okuduğunuzda gıpta ettiğiniz bir kitapta olabilir. Türk dedim ama kendi kültürümüzden olsun diye dedim yoksa not seni seviyorum gibi dramatik yabancı kitaplarda olabilir.
0
beyaban
(26.02.21)
Kürk Mantolu Madonna'yı okumuşsundur ama ilk aklıma gelen o oldu.
0
himmet dayi
(26.02.21)
Romantik film ve kitaplardan nefret ederim ama Masumiyet Müzesi’ni çok severek okumuştum.
0
ruhen hastayim ben
(26.02.21)
Çok farklı ve kaliteli bir yabancı örnek paylaşayım. Katya nın yazı.
0
deer hunter
(26.02.21)
Kuyucaklı Yusuf
0
alfred
(26.02.21)
peyami safa-yalnızız
0
kojonotsuki
(26.02.21)
Calikusu
0
Kirmizibavul
(26.02.21)
Merhaba

Ben de tam "Katya'nın Yazı" demeye gelmiştim ki @deer hunter zaten söylemiş bile.
Romantik kitap özellikle okumam ama bu kitapta romantik öğeler ağırlıktaydı. Gene de asıl temasının bu olmadığını kesinlikle söyleyebilirim. Kitabı okuyup okuyup okuyup "Lan bu muymuş önerdikleri kitap" diyeceksiniz, son sayfalarda ise bize duacı olacaksınız :)
0
burka
(26.02.21)
Eylül - Mehmet Rauf

tam aradığınız gibi.

not: yabancı olarak da, aşk ve gurur - jane austen
0
noxell
(27.02.21)
(17)

çekiliş sonucu dolandırılmak

penceredengorunenmorbina
Herkese selam. Erkek kardeşim instagramdan iphone 12 çekilişine katılmış ve bugün kazandığına dair mesaj almış. Ardından gümrük için 65 tl istemişler kardeşim parayı yatırmış ve dekontu adama atmış. Bunun üstüne bi 50 lira daha istemişler. Ancak onu göndermemiş. Böyle bir şey mantıklı mı? Bana saçma
Herkese selam. Erkek kardeşim instagramdan iphone 12 çekilişine katılmış ve bugün kazandığına dair mesaj almış. Ardından gümrük için 65 tl istemişler kardeşim parayı yatırmış ve dekontu adama atmış. Bunun üstüne bi 50 lira daha istemişler. Ancak onu göndermemiş. Böyle bir şey mantıklı mı? Bana saçma geldi, sonuçta çekilişler koşulsuz şartsız yapılmıyor mu? İstenen paralara ilişkin ekran görüntülerini paylaşıyorum.
0
penceredengorunenmorbina
(22.02.21)
dolandırıldı geçmiş olsun daha fazla para atmasın.
0
jelly bear
(22.02.21)
kusura bakmayın ama gönderecekleri büyük ihtimalle salatalık olacaktır. 65 liranın üzerine soğuk su içebilirsiniz.
0
prezarlatif
(22.02.21)
Baya demode bir yontem ama alicisi varmis demek ki hala :)

65 liraysa bise degilmis, gecmis olsun
0
brkylmz
(22.02.21)
hesabın profil sayfasına girip bu hesap hakkında kısmında önceki kullanıcı adları var. alakasız bir profilken satın alınmış, ismi değiştirilmiş. geçmiş olsun.

hatta profil sayfasının adını aratınca şu çıkıyor :D yani dolandırılmamanız için evren biraz uğraşmış aslında.

hizliresim.com
0
elorelia
(22.02.21)
isim soyisim vermiş. gerçek ismini dolandıran kişi
0
ShadowOfMoon
(22.02.21)
tüm geçmiş olsunlar için teşekkür ederim. @ShadowOfMoon evet bu da çok garip
0
🌸penceredengorunenmorbina
(22.02.21)
banka ile görüşülüp harcama itirazında bulunabilir mi acaba? bi denemek lazım.
0
elorelia
(22.02.21)
Sene olmuş 2021, hala bu hesaplara inanıyorsa, kardeşinize sosyal medya kullanmayı yasaklayın.
Ardından; önce adama yazmadıysanız, abi gönderiyorum hesabına geçer bekle filan deyin ki hesabı kapatmasın.

Eğer uğraşmak ve başkalarını dolandırmasın isterseniz:
1- Garanti Bankası twitter hesabından da olabilir, isim soyisim ve iban ve ekran görüntülerini paylaşarak Fraud ekipleriniz bu dolandırıcının hesaplarıyla ilgilenebilir mi? yazarsınız öncelikle hesabını kapatırlar.

2- ekran görüntülerini alıp e devletten cimere bildirin, bir de devlet peşine düşsün.
0
lcha
(22.02.21)
Gerçek isim soyisim vermiş olabilir ancak bu bir başka kurbanın ibanı ve ismi olabilir.

Örneğin ; eksisozluk.com
0
Unde bach canim
(22.02.21)
1. Garanti bankası ile iletişime geçtim.
2. Cimere şikayette bulundum.
Yardımcı olan herkese teşekkür ederim. Şu an aklıma başka bir şey gelmiyor, yapabileceğim bir şey varsa paylaşırsanız sevinirim.
0
🌸penceredengorunenmorbina
(22.02.21)
son olarak kardeşinizin kulağını çekin. yaş kaç bilmiyorum ama baya sazanlık yapmış.
0
nuisance
(22.02.21)
bu cimerin işi değil. savcılığa şikayette bulunmanız gerekir.
0
jelly bear
(22.02.21)
Geçmiş olsun. İyi tarafından bakarsak 65 tl için oldukça önemli bir tecrübe kazanmış oldu kardeşiniz.
0
alfred
(22.02.21)
Zaten sonucu ilan etmemişler, kazanan arkadaşlarla iletişime geçilecektir yazmışlar. 14 bin kişiye mesaj atmışlardır kazandınız diye. Kimler oltaya düşerse kâr. Bayağı insanın canı yanacak.
0
adivar
(22.02.21)
hala bana saçma geldi demekteki naifliğinize hayran kaldım.
0
uuth
(22.02.21)
Her gün 50 kişiden 65TL alsa 65TLX50KişiX30Gün güzel para.
0
scudman1
(22.02.21)
geçmiş olsun.

geçenlerde siber güvenlik ile ilgili bir çalışmalar yaptık. o antivirüs bu antivirüs, hepsi yalan. mevzu bilgisayarı/elektronik cihazı kullananda bitiyor.
0
co2s2
(22.02.21)
(6)

Garanti faiz oranı?

grrrrrrrrrr
Geçen ay garanti bankası hesabımda bir miktar parayı 32 günlük vadeli hesaba aktarmıştım. Bugün vadesi doldu. Tekrar bir 32 günlük yapmak istedim ancak geçen ay verdiği faizin neredeyse yarısını veriyor. Bunun sebebi nedir?
Geçen ay garanti bankası hesabımda bir miktar parayı 32 günlük vadeli hesaba aktarmıştım. Bugün vadesi doldu. Tekrar bir 32 günlük yapmak istedim ancak geçen ay verdiği faizin neredeyse yarısını veriyor. Bunun sebebi nedir?
0
grrrrrrrrrr
(21.02.21)
burgan şu an %18 veriyor 32 güne.garanti gibi tekel olmuş bankalar %9 10 anca veriyordur.ilk ay kampanyalı vermişti şimdi düşürdü belki faizi.
geçen ay faizler de yüksekti.faiz arttırımı çıkmadı toplantıdan diye biliyorum
0
ShadowOfMoon
(21.02.21)
32 güne %5.5 veriyor garanti
0
🌸grrrrrrrrrr
(21.02.21)
burgan vs. varken diğer bankalarda faize yatırmak enayilik. açın bi hesap birkaç güne halloluyor zaten.
0
papuayenigine02561
(21.02.21)
%5.5 vermez şu anda. Yanlış yere bakıyorsunuzdur. Bankaya gidin orda konuşun.
0
sta
(21.02.21)
Otomatik yenilediyse düşük orandan yapmıştır, hesabı kapatıp, yeniden açın.
0
alfred
(21.02.21)
5.5 çok bile veriyor. Silkelemeye devam.
0
Mistyimage
(21.02.21)
(15)

Eski ev alınır mı?

sckxyss
Kadıköy Bahariye ile moda arası bir yerde çok güzel bir ev buldum. Evin içi odaların şekli, güneş alması falan tam istediğim gibi. Beni tek düşündüren evin eski oluşu. 31+ yazıyor sahibinden'de. Muhtemelen 40 yıllık falandir. İstediğim yerlerdeki evler genelde eski. Yeni olanlar da çok pahalı. Siz o
Kadıköy Bahariye ile moda arası bir yerde çok güzel bir ev buldum. Evin içi odaların şekli, güneş alması falan tam istediğim gibi. Beni tek düşündüren evin eski oluşu. 31+ yazıyor sahibinden'de. Muhtemelen 40 yıllık falandir.

İstediğim yerlerdeki evler genelde eski. Yeni olanlar da çok pahalı. Siz olsanız çok begendiyseniz bu evi alır mısınız? Almazsanız da sebeplerinizi duymak isterim.

(Evi İstanbul'un merkeze uzak ilçelerinden birindeki yeni bir evi satıp alacağım. Üste para vermeyeceğim. Belki bu detay da önemlidir diye belirtmek istedim.)
0
sckxyss
(20.02.21)
Hayır, eski binalar çok eziyetli. Binanın yeri güzel, ferah, güneş alıyor ama değmez. En az 40 yıllık, deniz kumuyla yapılmış binalar bunlar. Siz diyelim satın aldınız, değer kaybedecek.
0
GoodMorningTeacher
(20.02.21)
Ben alirim. Yeni ev mi var merkezi yerlerde. Var olan da dedigin gibi aşırı pahali
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.21)
Güneşten büyüklükten vb feragat edip nispeten yeni (max 15 yıl) bir ev almak daha mantıklı şu süreçte. Düşündüğünüz fiyat bandında bulabiliyorsanız tabii. İnsanlar eski binayı değil almak kiracı olarak bile düşünmüyor artık.
0
msb
(20.02.21)
Çevreden bağımsız olarak o kadar eski bir evde yaşamak istemem. Fiyatların uçup kaçtığı merkezi yerlerde oturma isteğini de anlamıyorum. Metro hattında bir yer düşünürdüm ben olsam.
0
alfred
(20.02.21)
Ben olsam şu üç kriteri düşünürdüm:

-40 yıllık bir binanın sorunları ve çıkarabileceği masraflar

-Kadıköy bölgesindeki deprem riskini

-Binanın kentsel dönüşüme girme ihtimalini. Evi aldıktan sonra kentsel dönüşüme sokulursa (kadıköy taraflarında çok fazla bu yaşta bina kentsel dönüşüm kapsamına alınmaya başladı) uzun zaman alabilecek meşakkatli bir süreci çekmek ister miyim?
0
anten
(20.02.21)
Senin eve bir tadilat yaparız . 40 50 binin var ise :)
0
opitseri
(20.02.21)
moda-bahariye civarında hiçbir ev yıkılmadıkça değer falan kaybetmez.
en kötü ihtimalle değerini korur.

eski ev evet meşakkatli bir şey.
ama apartmanın durumu da önemli.
bazıları gerçekten allaha emanet oluyor, bazıları en azından iyi bakılmış durumda.

kentsel dönüşüm riski varsa, değer açısından bu daha iyi bir şey.
sadece taşınma meseleleri falan uğraştırabilir, onu düşünmek lazım.

bir de depreme konusunda bina hasarlı mı, değil mi, durumu nedir öğrenmek lazım.

31+ oralar için yeni bile sayılır bu arada, onu da söyleyeyim.
oradaki binaların çoğu daha eski.
bina bir şekilde içime sinerse, evi de beğendiysem ben alırdım.
0
blatta hiberna
(20.02.21)
benim icin, otoparkli ve az katli ise alinir.
otopark karaborsa zaten o bolgede.
0
camussar
(20.02.21)
Fiyatına bağlı olarak değişir bu sorunun cevabı. Konum da yaşam kalitesi açısından önemli. Dediğin bölgede yaşam kalitesi düşük. Uzun süre yaşamak için ideal bir yer değil. O taraflarda şehirde birkaç sene ikamet edeceksen yaşayacaksın. Fazla ayak altı.
0
mj23
(20.02.21)
Sade ve sadece deprem riskinden dolayi almam.
0
taurina
(20.02.21)
deprem riski + bitişik nizam. ben almazdım.
0
orpheus
(20.02.21)
Kiralarım ama almam, 20 sene otursan 60 yıllık binada oturuyor olacaksın
0
megacracker
(20.02.21)
Kadıköy belediyesi sınırları içinde çok ciddi kentsel dönüşüm var. Geçen yıl taşındığımı ev birkaç ay sonra yıkılacak boşuna masraf ettik.
0
suicides underground
(20.02.21)
alınmaz.
deprem olacak şaka değil.
acı çekerek ölmek istemeyişim geçerli ve noktayı koyan bir sebep.
ancak deprem olmayacak olsaydı bile;
yıllardır modada yaşıyorum inanılmaz kötü ve eski bir alt yapısı var.
eski binaların yalıtımı ayrı dert,
su hatları, sıhhi tesisatı ayrı dert.
asansör var mı?
apartman düzgün temizleniyor mu?
duvarlar yine aynı beton kalitesizliği yüzünden ses geçiriyordur.
havalandırma kadıköy evlerinin genelinde çok kötü.
binada hidorfor var mı? 2 haftada bir sular kesiliyor, hidrofor bile yok.
kadıköy kalabalığından duş almak için gece olmasını bekliyoruz ki su debisi normale dönsün.


*ayrıca yeni ev alırken zaten 10-15 yıldan yaşlı ev almayın.
0
rewlack
(20.02.21)
oturmak için alınmaz, ama yatırım için alınabilir. deprem riski var yani sonuçta, 40 yıllık binada kesinlikle oturmam istanbul gibi yerde. depremi geçtim, eski binanın derdi çok olur. yalıtımı, borusu, ısınması, tadilatı bi ton sıkıntı. bütçen yeterli değilse kadıköy'den biraz daha uzaklaş derim. depremden bir şey olmaz abi deyip eski evde oturanlar izmirdeki deprem gibi travmatik olaylardan sonra psikoloğa gitmeye başlıyor çünkü.
0
roket adam
(21.02.21)
(6)

Elektrikli diş fırçaları ne kadar sürede şarj oluyor?

ms brownstone
Kutusunu açar açmaz şarja takmıştım ama kafama göre 3 saat falan sonra çekmiştim. Ertesi gün fırçalarken durdu bir anda. Sonra denediğimde de çalışmadı. Kullanım kılavuzunda şarj süresi yazmıyor ve bununla mı ilgilidir diye araştırırken oral b için 16 saat ilk şarj falan yazıldığını gördüm. Şimdi te
Kutusunu açar açmaz şarja takmıştım ama kafama göre 3 saat falan sonra çekmiştim. Ertesi gün fırçalarken durdu bir anda. Sonra denediğimde de çalışmadı. Kullanım kılavuzunda şarj süresi yazmıyor ve bununla mı ilgilidir diye araştırırken oral b için 16 saat ilk şarj falan yazıldığını gördüm. Şimdi tekrar taktım şarja ama 60-70 saniyeden sonra durması kısa süre şarj etmemle mi ilgilidir acaba yoksa başka bir sıkıntı olabilir mi üründe?

Altı üstü bir tuşu olan basit bir şeyi bozmayı becermemişimdir diye umarak sizin ne kadar sürede şarj ettiğinizi ve nelere dikkat ettiğinizi merak ediyorum. Philips Sonicare bu arada benimki.
0
ms brownstone
(12.02.21)
Bendeki pro 750 mi ne oral b. Sanırım 21 22 saatte şarj oluyor.
0
hindistan cevizi
(12.02.21)
hiç bir fikrim yok ama sadece şunun için yazıyorum, bizimkiler (oral b) hep fişe takılı o şarj standlarının üzerinde duruyorlar öyle. sanki amaçları öyle durmalarıymış gibi algıladığımdan hep öyle fişe takılı duruyor, yavaş şarj olan bir şeydir diye tahmin ediyorum.
0
nimberjack
(12.02.21)
3 saat az tabii ki. Ben de oral b kullanıyorum. Uyumadan önce takıyorum, öğlen vakti çıkartıyorum bayağı gidiyor.
0
rose parks
(12.02.21)
bendeki de hep şarjda duruyor. 1 günlük şarjdan sonra yine 60-70 saniyede duruyorsa arızalıdır.
0
sanal uyku
(13.02.21)
sadece durunca sarja takiyorum. bir daha fircalayacagim zaman cikariyorum (ertesi gun oluyor genelde bu) birkac gun dayaniyor ama ben bazen normal fircayla da fircaliyorum.

3 saat sarjla 2 dakika gitmemesi normal degil bence
0
yoggi
(13.02.21)
Arızalı olabilir. Benimki 2. kullanımda arızalanmıştı.
0
alfred
(13.02.21)
(18)

Mühendisin Araba Alamaması

yanqoue
28 yaşındayım, ayıptır söylemesi 12 bin TL civarı bir gelirim var, yeni yeni bu paraları kazanmaya başladım, dolayısıyla birikim yapıp araba almayı kafaya koydum. Geçtiğimiz ay 7 bin kenara ayırarak başladım diyebilirim.Ama arkadaşlar umudum yok :(İhtiyaçlardan kesmeden ayda 7 bin TL atabiliyorum ke
28 yaşındayım, ayıptır söylemesi 12 bin TL civarı bir gelirim var, yeni yeni bu paraları kazanmaya başladım, dolayısıyla birikim yapıp araba almayı kafaya koydum. Geçtiğimiz ay 7 bin kenara ayırarak başladım diyebilirim.

Ama arkadaşlar umudum yok :(

İhtiyaçlardan kesmeden ayda 7 bin TL atabiliyorum kenara ama hesabını yaptığımda 2 veya 3 sene sonra belki düzgün bir araba alabileceğim. Bu ülke nasıl bu hale gelebildi? Geleceğe dair hiçbir umudum yok. Ortalamanın üzerinde kazanıyorum ama borç altına girmeden ve ot gibi yaşamayı kabullenmeden ev/araba almak imkansız hale geldi. Fazla mı karamsarım?
0
yanqoue
(07.02.21)
eğer işin ve gelir modelinde bir değişiklik yapmayacaksan arabayı hemen alıp borçlan. min 3-4 yıl ot gibi bir hayatın olacak. araban olacak ama gezemeyeceksin. ayrıca onunda sigortasi, mtv, muayenesi, bakımı gibi giderlerin olacak yapacak birşey yok ortadoğu burası.

ya bu deveyi güdersin yada bu diyardan gidersin koçero.
0
paudi
(07.02.21)
Normal vatandasin alacagi araba fiyatlari ev fiyatlarina gelince sifir arabayi kredisiz almak imkansiz hale geldi. 2-3 sene iyimser bi tahmin olmus bence.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(07.02.21)
ben 33 yasimda senin gelirine gelebildim ilk kez ve maalesef cok haklisin. benim de umduum yok. hicbisey birikmiyor bu ulkede, arabayi gectim bir macbook, iphone bile alamiyoruz. fazla karamsar degilsin. burasi ortadogu yorumuna katiliyorum.
0
camene87
(07.02.21)
bir süre daha para biriktir bu sürede parayı değerlendirebileceğin yatırım yöntemleri bul fon olur borsa olur. araba fiyatları da düşüşte gibi sanki. bir de maaş bu seviyeye yükselene kadar kazanılan para nerde merak eden olabilir. birden 12 k ise sakin kalmakta fayda var.
0
andlee
(07.02.21)
İstediğiniz bir modelin bulunduğunuz bölgedeki en büyük bayilerinden birine gidip konuştunuz mu hiç? İlk defa araç alacak insanlar çat diye parayı masaya koymuyor mesela. Durumunuzu anlatıp gelirinizi falan anlatın. Köşede 50-75bin cash varsa, geri kalanı taksitli, faizsiz kredili falan ayarlanabilir. 400-500binlik araçsa bilemem ama en azından %50’lik dilimdeki max fiyatlı (231bin) aracı alabilirsiniz gibi duruyor
0
avatar is back
(07.02.21)
Welcome to Middle East. Deve gütme yorumuna +1
0
lion de la Turquie
(07.02.21)
Şimdi iki sıkıntı var.
1- Şu an ki piyasaya göre 12 bin TL ayıptır söylemesi denilecek bir para değil. Yani kaba bi hesapla aslıda 4-5 bin bir para bu.

2- Tüm fiyatlar yüksek. Başkasını 3 haneli bir rakama alabildiği şeyleri biz 4 haneli rakamlarla alıyoruz.

Çözüm olarak faizsiz krediler veriyorlar firmalar onlara bak ama senin 2 katından fazla bir maaş alıyorum fakat bu paraları bu arabalara vermem. Gereksiz şişirme fiyatlar.
0
infernalcadre
(07.02.21)
çok fakiriz alım gücü de düşük ülkede buna lafım yok. ama neden araba almak? herkes neden araba almaya çalışıyor veya zenginiliği/alım gücünü arabayla ölçüyor anlayamıyorum.

süt olmuş 10 lira o da yağı alınmış, günlük demesine rağmen bi hafta raf ömürlü dandik bişey.
yani yaşam kalitemizi düşüren çok fazla şey varken zengini fakiri genci yaşlısı herkesin araba sevdasında (sanki çok kullanışlı bir karayolu alt yapısı, iyi sürücüler ve makul benzin ücretleri varmışçasına) olmasını anlamıyorum....

kusurabakma kardeş : ) elemimi kederimi sana kustum.

ama bence başlık mühendisin niye araba alması falan olmalıydı. veya herkesin niye araba almaya çalışması.şimdi takvim gazetesi gibi olmayayım da herkesin bi de birinci el araba almaya kasmasına akıl sır erdiremiyorum. evet tabiiki çalışan insanın hakkıdır, evet ülke fakir ondan alamıyoruz bunlara lafım yok.

yani komik geliyor 28 yaşında insanın hayaline bak ev alam beton alam, araba alam.



neyse umudu kesme, ya enflasyon oranları böyle kalmaz, ufak ufak biriktirir alırsın. ya da enflasyon hep böyle gider, komple batarız bi kaç seneye sen de işinde gücünde insansın kaçar bi yere kurtulursun heralde.
0
rewlack
(07.02.21)
5 senelik birikiminle alırsın. Bu Türkiye için normal süre. Aslında kredi çekip de alırsın şimdi. O zaman ödeme süren 10 yılı bulabilir.

Araba bir ihtiyaç. Bence lüks falan değil. Özellikle sabah işe giderken toplu taşıma eziyet.
0
horowitz
(08.02.21)
Araba bir ihtiyaç ve fakir ülkelerde ya da zengin ülkede şehrin içinde yaşayıp "yaaaa niden araba kullaniyorsun nolcak 20km bisikletle gitsen" diyen tipler tarafından tartisiliyor. Onun dışında arabanın verdiği özgürlüğü veren birşey yok. Bugün hic plan yapmadan arabaya atlayıp bir yere gidebilirim, bu farkli birşey. Telefon, araba, bilgisayar gibi şeyleri tartisilmasi bile komik.

Senin dediklerinde malesef haklısın ama yapacak birşey yok. Kredi cekip ödemek en mantıklısı ve belli miktara düşük faiz vs veren araç firmalari oluyor onlara bakabilirsin. Ya da fiyatlarin birgün düşeceğine inancin varsa parani yatirimda kullanirsin ve o sürede gerektiğinde araç kiralayarak halledersin.

Bu arada malesef aldığın para gercek enflasyona göre 5 sene öncesinin 5-6 bin lirası. O zaman da o paralara alinamiyordu araba zaten.
0
logisticsmanager
(08.02.21)
@rewlack

Bahsettiğin konu aslında enflasyonla ilgili ekonomik bir fenomen. Uzun yıllar parası değer kaybetmiş ülkelerde insanlar elleri ile tutabileceği gözleri ile görebilecekleri yatırımlara yönelirler. Araba gibi ev gibi. Herkes sıfır araba almak zorunda değil. Fakat sıfır araba alacak birileri varsa bunun da devlet yetkilileri, mafya patronları ve hükümete yakın iş yapan müteahhitler yerine genç mühendisler olduğu bir dünya görürüz inşallah.
0
twelfth
(08.02.21)
Cunku bi 5sene oncesine kadar hem döviz ucuzdu hem de krediler. Çevreme bakıyordum bankacılar vs bmw 3 serisi passat kaynıyodu etraf. Çek uygun krediyi seniçok etkilemeden al geç. Şimdi öyle değil maalesef, bol para basılan dönemde millet iyi alıştı bunlara ama artık devir değişti. Sen kendini Almanya , Amerikayla karşılaştırma, gelişmekte olan ülkeler klasmanındayız neler onlar mesela Güney Afrika, Brezilya, Hindistan, Romanya gibi ülkeler. Bunlardaki mühendislerle karşılaştırmamız lazım orda yanlış yapıyoruz. Ekstradan enflasyon denen bi gerçeğimiz var ki dünyada en üst sıralardayız...
0
solenkol
(08.02.21)
bu carki kirabilmenin tek yolu, birikim yapip, o birikimlerle yatirim/girisim yapip daha az vergi veren tarafa gecmek.

yoksa cok fantastik maaslar alsan bile gun sonunda kendinden cok baskalarini mutlu edecersin
0
foster
(08.02.21)
kardeş hangi arabayı istiyorsun da ayda 7 bin tl kenara koyup yine de alamıyorsun? elinde 30-40 bin peşinat olacak, sonra 2-3 sene vadeli krediye girip 100-150 bin bandında bir araç alacaksın işte. araba fiyatları yüksek evet ama biraz kafayı değiştir derim bu noktada. küçüğü beğenmezsen büyüğe asla ulaşamayacaksın bu gidişle. küçükten başlayacak, sonra borcu bitince büyüteceksin.
0
roket adam
(08.02.21)
ilk araba zordur haklısın
sonra satıp üstüne koya koya gidersin.

ilk araba için freelance iş miş yapıp toplu ödeme almak en kestirme yol
ben öyle yapmıştım.
0
summatinyourteeth
(08.02.21)
Başlık yanlış olmuş, doğrusu "mühendisin bir aylık maaşıyla araba alamaması" olacak.
0
alfred
(08.02.21)
maaşlı işle lux araba almak zor

ucuz araba alıp, birikim yapmak daha mantıklı
0
bir soru sorcam
(08.02.21)
15 bin dolara 2016 grand cheeroke aldim, 28 yasinda yolun basinda, edirnenin otesinde bi hayata bakmanizi oneririm
0
cairo
(08.02.21)
(5)

Haftasonu film önerileri kuşağı :)

elma
MerhabaÖncelikle herkese mutlu haftasonları, umarım gününüz güzel geçiyordur.Duyuruda güzel film önerileri aldığım zamanlar oldu :)Yine film önerileriniz için buradayım, özellikle konusunun kişilik bozuklukları üzerine olduğu ya dapsikolojik sorunların ele alındığı filmler izlemek istiyorum. Sizin i
Merhaba

Öncelikle herkese mutlu haftasonları, umarım gününüz güzel geçiyordur.

Duyuruda güzel film önerileri aldığım zamanlar oldu :)
Yine film önerileriniz için buradayım, özellikle konusunun kişilik bozuklukları üzerine olduğu ya da
psikolojik sorunların ele alındığı filmler izlemek istiyorum. Sizin izleyip beğendiğiniz filmleri merak ettim,
eğer bulabilirsem ben de izlemek isterim... özellikle netflix’te varsa daha da mutlu olurum.

Şimdiden çok teşekkür ederim.
0
elma
(06.02.21)
Dogtooth, Si Puo Fare, Broken(2012- Cillian Murphy, Tim Roth oynuyor)
0
lüzumsuz adam
(06.02.21)
izlemişsinizdir belki ama;
Das Experiment
geldi aklıma.tam istediğiniz gibi değil ama biraz benzer.
0
high hopes of the sozluk
(06.02.21)
shutter island, identity, zodiac, exam
0
basond
(06.02.21)
Take Shelter
0
alfred
(06.02.21)
the platform
0
oekuklu
(06.02.21)
(13)

tekne alıp teknede yaşamak

ShadowOfMoon
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-deniz-araclari-satilik-mersin-marina-da-satilik-tekne-fiyat-160.000-tl-845623178/detay 150 160 bine bu tarz mütevazi bir tekne alıp ev yerine tamamen denizde yaşamak mümkün olur mu sizce? tuvalet yatak mutfak yapılarak
www.sahibinden.com

150 160 bine bu tarz mütevazi bir tekne alıp ev yerine tamamen denizde yaşamak mümkün olur mu sizce? tuvalet yatak mutfak yapılarak
0
ShadowOfMoon
(05.02.21)
Tekne yaşamı zor bir yaşam. Önce birkaç gün kiralayıp denemeni öneririm. benim diyen denizci bile darlanır bi noktadan sonra.
0
roket adam
(05.02.21)
mümkün olmayacağını kestirebilmek için denizci olmaya gerek yok gibi geliyor.
0
filteria
(05.02.21)
Yorucu olur, bunun zaten tuvaleti mutfağı banyosu var ama 60m² evden sonra bile o konforu ararsın, yaşanır mı yaşanır, karavanda yaşayan insanlar var, youtube dan biraz onları izle

Biraz rahat olsun tekneyi büyüteyim dersen bu kez masrafları bakımı artar

Bir de tekneye su ve elektrik imkanı veren bağlama yerlerinde - çok pahalı marinalardan bahsetmiyorum - yer sorunu var

Orda da sistem şu şekilde ilerliyor
hizliresim.com
0
freebird5406_2
(05.02.21)
Bu teknede yatan arabada da yatar. Tuvalete benzinliğe gider, duşunu da hamamda alır şartları zorlarsan 20-30 bin liraya yatacak yer işini halledersin :) olmaz abi.
0
Kahir ekseriyet
(05.02.21)
Yazlık yerine düşünülebilinir ama tamamiyle teknede yaşamak her ne kadar sevsemde bence özel bir sebebi yoksa eziyete dönüşür. Böyle minimalist bir şey olacaksa tiny house tercih ederim.
0
reactionic
(05.02.21)
evet yapmak çok zor olur ama bunu yapan bir dolu insan var. her marinada yapamayacağınız için işinize gidiş geliş nasıl olacak? su-elektrik gibi kalemler normalden daha pahalıya gelecek. pis su tahliyesi nasıl olacak? sadece tekneye para vermekle bitmiyor iş. yine bir dolu kira ve gider ödenecek sonuçta.
0
co2s2
(05.02.21)
Yaşanmaz, sıkıntıdan çatlar insan. Sürekli yaşamak için teknenin baya bir lüks olması lazım.

www.sahibinden.com

Bunda yaşanır ama:D
0
alfred
(05.02.21)
Ehliyetiniz var mı? Neden yaşanmasın ki beklenti meselesi. Bunla ilgili bir başlık vardı orada deneyimlerimizi yazmıştım. Özetle babam kendini bildi bileli teknede yaşıyordu. Gayet de memnundu.
0
suicides underground
(05.02.21)
hem çok pahalı hem de yorucu bir yaşam ama neden olmasın?

marina kirası, elektrik, bakım vb giderler çok yüksek oluyor. teknenin düzenli antifouling boyası temizliği vs de var.
ayrıca bu tarz bi teknenin yalıtımı çok kötü olur ancak yazlık amaçlı düşünülebilecek bişey.
bir de denizde uzun vadeli kalınca iyot alımına bağlı (havadan, nemden) troitti, cilt hastalıklarıydı, damar hastalıklarıydı bir sürü derdi var.bunları da düşünmek gerek.

mümkün ancak epey zor.
0
rewlack
(05.02.21)
cok maliyetli olur. surekli yasanmaz. firtina, deprem gibi durumlarda da urkutucu geliyor.
0
ala09
(05.02.21)
@ala09 depremde neyi ürkütücü teknenin?
0
owaki
(05.02.21)
Dalgası, vergisi, tuvaleti sorun olur. Karavanda yaşayanlar var, tuvalet işi yine aynı ama daha rahat olacağını tahmin ediyorum, önüne sandalye vs atılıyor. Hasibe ve Ümit'in karavanına bayılıyorum www.instagram.com
0
kaset
(05.02.21)
Karavanda yaşamak daha çok kafama yattı.
0
rapisa
(06.02.21)
(17)

Kaçırdığım bir sey mı var?Faiz olayı.

ırene adler
>> Ekside sık sık denk geldigim başlıklardan biri var 1 milyon liram olsa çalısmam şeklinde. Bu başlıklarda genelde faizi 15 bin, onunla gül gibi geçinir giderim diyenler oluyor.Finansal açıdan çarpık bir düşünce değil mi bu? Ben de şu şekilde biliyorum. 1 milyonun var faizde, her ay çekip harcadın
>> Ekside sık sık denk geldigim başlıklardan biri var
1 milyon liram olsa çalısmam şeklinde. Bu başlıklarda genelde faizi 15 bin, onunla gül gibi geçinir giderim diyenler oluyor.

Finansal açıdan çarpık bir düşünce değil mi bu? Ben de şu şekilde biliyorum. 1 milyonun var faizde, her ay çekip harcadın 10-15 sene sonra Türkiye gibi bir ülkede o paranın değer kaybı çok yüksek olacak değil mi? O zaman belki faizden aylık aldığın para bile- ana paraya dokunmadığın şartta- asgari şekilde yaşamaya yetmeyecek. Ana parada değer olarak baya düşecek. O kadar sene sonra iş hayatına döneyim desen,o da çok kolay iş olmaz.


Benim kaçırdığım bir nokta mı var burada? Bu sistem sürdürülemez ve bir çok kişininde bilmesi gereken bir şey değil mi bu faizle gecinmenin riski?
0
ırene adler
(31.01.21)
Kaçırılan bir şey yok bence.kimse uzun vadeli düşünmüyor
0
kisa
(31.01.21)
şimdi sıkıntı şurada faiz yüksek çünkü ekonomi o kadar kötü ki bankalar para bulamıyor yüksek faiz ile para toplamaya çalışıyor.

ekonomi kötü ise demek ki ödemeler yapılmıyor, işler bitmiyor.

yani sen 1m tl ile piyasaya girsen mesela %40 karlı bir işe bütün paranı harcasan %17 ihtimal ile o para sana dönmeyecek. paran batacak.

o sebeple ya evet tl değer kaybediyor ama en azından %17 kar ile garanti para alıyorum demek 1m tl üstü için kötü bir düşünce değil.

bu piyasa koşullarında.

bunları yazarken ağlıyorum üzüntüden ama durum bu.
0
duyurukullanıcısı
(31.01.21)
Biz fakiriz olum bize göre milyon bile hayal olduğu için çok sorun etmiyoruz ilerisini (:
0
Ufuk
(31.01.21)
2021 ekonomisinde biz fakiriz bana ne faizden falan diyemezsin

çünkü işverenin elindeki paranın hepsini %15'ten faize yatırırsa işsiz kalırsın.
0
duyurukullanıcısı
(31.01.21)
Haklısın, çarpık bir düşünce.

10 yıl önceki maaşım 1.000 liraydı. O zaman yetiyordu. Şimdi 1.000 lirayla geçinmek imkansız.
0
himmet dayi
(31.01.21)
@duyurukullanıcısı ben nasılsa hep 50 liralık alıyorum kafasında değilim de bu bilginin sende olması seni daha korunaklı yapmıyor sonuçta patron zaten beni çalıştırmaktan daha kazançlı görürse faizi gider oraya yatırır senin elinde buna karşı bir şey yapacağın enstrüman yok.
yani illaki hayatımızı etkiliyor makro ekonomi ama filler tepişir çimenler ezilir modu.
0
Ufuk
(31.01.21)
ana paran tl'de kaldığı için sürekli eriyecek.
ev alıp kiraya vermek daha mantıklı çünkü en azındna elindeki meta değer kaybetmeyecek ve kazandığın para (kira) her sene artacak.
tahliye taahhütnamesi yapıp 2-3 senede bir kiracı değiştirirsen gerçek enflasyon oranındada zam yaparsın.
sadece kira sözleşmesi yaparsan gerçek enflasyon %40'ken devlet %15 açıklar, kiradan eline geçecek para yine azalır.
0
aslindasorunumpsikolojik
(31.01.21)
bence mantıklı olabilecek tek yol şu, yıllık 180 bin faiz aldın diyelim. Yarısıyla yaşayıp (belki az az çalışıp ek gelir elde edip) 90 binini hisse, fon vb. ile 2x yapmaya çalışırsan (ki yılda %80-90 artan fonlar var, %60 bile yapsan yine iyi tabii) en azından normalde aldığın faize yakın bir parayı geri biriktirmiş olursun. Ben böyle yapmaya çalışırdım.
0
nhk ni youkosu
(31.01.21)
finansal açıdan çarpık bir düşünce evet. zaten 1 milyon sahibi olan hiç kimse parasını faize koyup beklemiyor. parayı faize koyup bekleme kafasındaki kimse de 1 milyon sahibi olamıyor.
0
roket adam
(31.01.21)
Kritik nokta gelirin % kaçıyla geçinilebildiği, eğer tamamı harcanıyorsa doğal olarak uzun vadede tabi ki geçerliliği yok. Fakat mesela 1/3'ü ile yaşanabiliyorsa birikimler değer kaybını karşılayabilir. Bunun dışında tl'de olmak her zaman için bir risk ve kayıp demek.
0
alfred
(31.01.21)
Evet mali açıdan çarpık bir düşünce hazıra dağ dayanmaz ayrıca bu düşünce faiz oranlarını sabit varsayarak kurgulanmış mesela 5 yıl sonra faizlerin ciddi oranda düşebilme ihtimali var 90'lı yıllarda %80 faiz oranları vardı 2-3 yıl öncesine kadar %8 lere kadar düştü faiz oranları ve şu an pandemi vs. gibi olağanüstü sebeplerle tekrar yükseldi ama elbet tekrar düşecek. Ev alıp kiraya vermek daha mantıklı hem evin değeri artıyor hem de kira geliri elde ediliyor ev fiyatları yerine göre 10 yılda 10 kat değerlenebiliyor veya bu para borsaya yatırılsa hem temettü geliri elde edilir hem de hisse senedi değer kazanır.
0
acebi
(31.01.21)
kaçırdığın bir şey yok da kendi ağzınla demişsin. 10-15 sene ayda 15 bin alsan sence de bir şeyler yapmaz mısın geleceğin için? 4-5 bine işte çalışmak yerine 1 milyonum olsa elbet istifa eder faişze koyarım paramı
0
papuayenigine02561
(31.01.21)
yüklü miktardaki parayı faize yatırmak size kazanç sağlamaz. faizi anaparanın üzerine koyarak (bileşik faiz) sadece o mevcut paranın zaman içinde gücünün erimesini (alım gücünü) engellersiniz.

bu nedenle mevduat faizi %17 iken kredi faizi %34'dür.

20 sene evvelki 1 milyon lira ile kaç kg. gıda malzemesi aldığınıza bakınız. bugün kaç kg. gıda malzemesi aldığınıza bakınız.

bugün bir 1 milyon liraya ev alıp onun kirası ile geçinirim deseniz bile gerçekte o evin kendini kira getirisi ile amorti etmesi ortalama 25-30 yıl sürüyor. zaten o süreden sonra ev kâr getirisi sağlıyor. zaten bina 50 yaşına gelince de yenisi yapmak gerekiyor.

biz hiçbir zaman o özendiğimiz gelişmiş ülkeler gibi olamayacağız çünkü para/varlık yönetimi denen olayı bilmiyoruz.
0
phonex
(31.01.21)
1 Milyon param olsun yarın gider istifayı basarım.
Aylık 5 bin ile memleketimde mis gibi yaşarım (evim var)
Geri kalan 10 bin yılda 120 bin yapar, buda bulunduğum il de her sene 1 ev satın alabilirim demek.

Hayat İstanbul'dan ibaret değil, faizi güzel kullanırsan ölene kadar elin cebinde yaşayarak gezersin.
0
paramolacak
(31.01.21)
Ben bayılıyorum bu düşünceye.
Ekşide faiz gelirini eleştiren Adamlar aylık 3-4bin maaşa çalışıyor, 1 milyon para mı? Onun faiziyle geçinilir mi diyor.1 milyonu olan adamın şu ya da bu şekilde 1 milyonu var ve senden (sen derken sen değil eleştirenler) her türlü daha rahat bakıyor geleceğe. nedir bu rahatlık? daha az gerginlik yaşıyor, bir işte çalışacaksa daha seçici oluyor, kimsenin derdini çekmiyor, 3-4 bine hayatını heba etmiyor vs. faiz geliri tl olarak çok dert ediliyorsa her ayın faizi ile 2 bin dolar alabilirsin, yıllık 25bin dolara kadar yolu var. Az para mı? Boyle daha guzel geliyor kulaga degil mi?
0
dadasalon
(31.01.21)
Milyon TL aylık faizde 14000 kadar para bırakıyor olmalı.
Bunun ne kadarı ile yaşamaya devam edip kalanı anaparaya ekleyeceğiz?
4000 e çalışan adamın da maliyeti 6000nkadardir.
Tamamen aynı şekilde yaşasa (ki gerçekten zordur bankada para varken) her ay ancak 7 8bin kadar kenara koyar.
Enflasyona bakınca da evet bu para birnsure götürür ama kesinlikle azalacaktır.
0
kisa
(31.01.21)
1 milyon tl değil de, şöyle 300-400bin dolarlık uzun vadeli eurobond ile çalışmadan geçinebilirsin.
vergi sonrası dahil eline aylık 10bin tl den fazla geçer, üstelik dolara endeksli bir gelir ve vade sonunda ana paranı yine dolar olarak geri alıyorsun.
tek riski TR'nin batması.

1 milyon tl'ye gelirsek borsa'da bir temettü portföyü oluştursan yıllık ortalama %7 getirse 70bin tl gelir, portföy bir şekilde enflasyona karşı kendini korur.
0
nuisance
(31.01.21)
(84)

I'm back! :)

pandispanya
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :DÖncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dö
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :D

Öncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dönemde hepinize sağlık, geçim kolaylığı ve yaşam motivasyonu diliyorum can ı gönülden.

Kimler gitti kimler kaldı pek bilemiyorum ama beni hatırlayıp merak edenler için bir özet geçeyim. Ben kısa tutmaya çalışacağım ama çok söz de veremiyorum :D Durumu olmayanlar şimdiden kusuruma bakmasın :))

Geride bıraktığım 5 senenin neredeyse her saniyesi kabus gibiydi diyebilirim. Güzel şeyler de oldu yalan yok ama geneli gerçekten kalitesiz bir yeşilçam filminin saçma sapan bir bollywood versiyonu gibiydi. Daha fazlası olmaz herhalde artık dedikçe her şey üst üste gelmeye devam etti :D Son 5 senem bir film olsaydı ilk 10 dakikasında çıkmıştım, öyle bir şey :D

Belki hatırlayanlar vardır tiroid problemlerim vardı. Öncelikle tiroide bağlı gelişen başka bir rahatsızlık sebebiyle minnoş gözlerimi kaybettim :D Çok şükür hala görüyorum ama şekilleri ve boyutları değişip büyüyüp yuvarlaklaştılar :D Sonra ameliyat geçirip tiroid problemimden kurtuldum ama gözler yadigar kaldı :D

Sonra evlendim ve Bodrum'a taşınıp ufak bi cafe/pub açtım. Sanırım buraya kadar bilenler biliyordu. Bodrum'un ve evliliğimizin ilk 6 ayı tek kelimeyle mü-kem-mel-di. İstanbul'da yaşarken benim de eşimin de güzel işlerimiz ve güzel maaşlarımız vardı. Çok şükür yiyip içip gezmemize hatta balta girmemiş ormanlardaki orangutanlara bile yardım etmemize rağmen paramız artıyordu ve biz de biriktiriyorduk :D Ne güzel zamanlarmış. Önce düğünümüze, ev eşyalarımıza bir yatırım olur diye biriktiriyorduk. Bu hastalıktan sonra ben dedim ki düğünü eşyayı boşverelim, dünyayı gezelim. Beğendiğimiz yerde kalabilmenin imkanlarını araştıralım ve yerleşelim. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım da iflah olmaz bir kurumsal kimlikti ve bu maceralara pek yanaşmıyordu. Bana dedi ki "son kez müdür pozisyonlu başvurularımı yapayım 15Ocak'a kadar geri dönüş olmazsa dünyayı gezelim. Eğer istediğim işlerden birine kabul edilirsem kariyer yapmak istiyorum" :D Naif planlar. Dedim hay hay. Gayet adaletli bir bakış açısı. Ama tabii onun işine çok ihtimal vermediğim için ben dünya gezisi rotasını oluşturmaya başladım :D Derken boş zamanlarında sahibinden.com'da hiçbir zaman almayacağı tekneleri, motorları ya da dükkanları gezen her Türk genci gibi biz de hiç aklımızda yokken Bodrum'da bi dükkan bulup tutmaya karar verdik. Tarih 31 Aralık 2015. Dedim ki yeter ki İstanbul'dan gidelim de bir işimiz olduktan sonra dünyayı sonra da gezebiliriz. NAAAH gezersin! :D 15 gün sonra başvurduğu işlerden olumlu geri dönüş alan eşim için de benim için de artık hayat başka bir yola savurmuştu bizi çoktan. Sonra işte şipşak düğün dernek, işlerden istifa, dükkanı kurmaca derken kendimizi burada işletmeci olarak bulduk.

Normalde kendi paramız dükkanı tutmaya ve düzeltmeye; aşçı, barmen vs tutmaya yetiyordu ama kocacıııım yine her Türk gencinin hayali olan "liseden arkadaşlarıyla ileride bir bar açma" hayaline tutunarak, çocukluk arkadaşını ve eşini de bize ortak etti. İlk FAIL! Ta daaa :D İlk 6 aya dönelim, mükemmeldi dedik. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz berbat geçmiş olduğundan "Hayatımızda ilk defa mutlu ve huzurluyuz" diye düşündük. Ortağımızın eşi "ben mükemmel bir aşçıyım, sana her şeyi öğretirim" dediği; ve onun kocası da "ben mükemmel bir barmenim" dediği için bir süre insanlara pişmemiş pirinç yedirdik ve bara gelip cin tonik isteyenlere bira verdik. Ona rağmen mutlu, çözüm odaklı ve iyimserdik. Her şeyi zamanla, çalışkanlığımızla, dürüstlüğümüzle, gençliğimizle çözeceğimize inanıyorduk. Bu arada ben 25, eşim 27 yaşındaydık.

6.ayımızda babam bir cinsel istismar iftirası sonucu tutuklandı. Huzurla uyuduğumuz bir gecenin sabahına birçok yalan haber ve ölüm tehditleriyle uyandık. Bana göre bu mümkün olamazdı ama yine de beşer şaşar diyerek apar topar İstanbul'a gidip babamla yüzleştim. Kafamdaki plan çok netti. Eğer bu şerefsizliği yapmışsa, ölmüş kabul edip yoluma devam edecektim. Yapmamışsa yolumuz uzun ve sancılıydı. Babam olanlardan, hakkında söylenenlerden, tehditlerden, gazete ve televizyonlarda dönen yalan haberlerden habersiz, masum ve şaşkındı. Avukatlar tuttum, onun varolan borçlarını ödedim, dükkanını araştırmaya gelmeleri için aylarca kirasını ödedim, tüm masraflarını üstlendim kısaca. Hakkında ortaya atılan tüm iddiaların aksi kanıtlanmasına rağmen, iftirayı atanlar söyledikleri şeyleri geri çekmelerine rağmen, polis raporları bizden yana olmasına rağmen, bilir kişi raporları bizden yana olmasına rağmen, tanık beyanlarının tümü bizden yana olmasına rağmen, görüntülü kayıtlar, fotoğraf ve videolarla da birçok şeyi desteklememize rağmen; her celse değişen hakim ve savcılar, karşı tarafın medya ve belediyeyle olan yakın ilişkileri; dosyayı açıp okumadan karar veren sözde yetkililer sebebiyle dosyamız okunmadan, hiçbir delil değerlendirilmeden babam 25 yıl hapis cezası aldı. Günde 15-16 saat kafede çalışarak, her hafta İstanbul'a gidip geldim. Düğünden gelen tüm takı ve paraları bu iş için harcadım, yetmedi krediler çektim (sağolsun eşim inanılmaz destekledi), yine de başaramadım. Hukuki sürecin devamı çok uzun ama yıllar boyunca tüm sosyal mecralardan taciz edilmeye devam ettim. Esasında duyuruyu bırakmam bu olaya dayanıyor.

Biz bilim ışığında, akılla mantıkla sunulan kanıtlarla kendimizi bozmadan süreci ilerletelim, vicdanımız rahat, kanıtlarımız tam, nasılsa birileri okuyup bu konuyu aklına mantığına sığdıramayacak dedik ama ne yazık ki kurunun yanında yaş da yandı ve dosya hiçbir zaman okunmadı. Sonra yargıtay cezayı 17 seneye düşürdü. Şu an anayasa mahkemesindeyiz. Hala bekliyor ve mücadele ediyoruz, bakalım.

Bu süreçten birkaç ay sonra ortaklar da tüm yaşadıklarımızı bilmelerine rağmen, girerken koydukları paranın 2,5 katını talep ederek ayrılmak istediler. Toplamda 9-10 ay beraber çalışmıştık. Dedik ki madem kardeş dediğimiz insanlar 9 ayın sonunda, tüm sıkıntılarımıza rağmen bu şekilde ayrılarak böyle bir para talep ediyorlar; verelim. Dükkan bi marka filan olmadı, daha sandalyelerde minder yok :D 5 sene öncenin parasıyla 45bin tl istiyorlar şaka gibi :D Yine kredi çektik. Onlara istedikleri rakamı ödedik ve ayrıldılar. Sonradan öğrendik ki "İstanbul'dan varlıklı arkadaşlarımız geliyor, işi kurup sonra ayrılıp para alıcaz" diye yapmışlar zaten planlarını :D Fail 2! :D Varlıklı olsaydık keşke gerçekten. Aynı parayı bölüşüyorduk; bu herif kumar oynayıp bütün parayı kaybedip devamlı ailesinden destekle yaşıyordu. Bizse hem kendimize, hem baktığımız hayvanların tüm giderlerine (sokaktaki 20 kedi, 5 köpek filan, kısırlaştırmalar, mamalar, aşılar:D), hem babamın giderlerine, hem benim her hafta İstanbul'a gidip gelmeme yettiriyorduk. Kendi kıçı kırık motorumuzu bile onlara vermiştik, işe kolay gidip gelsinler diye izinli günlerimizde, yaz gününde Bodrum'da yeni evli çift olarak evde oturuyorduk aracımız ve paramız olmadığından :D Neyse, öyle ayrıldılar. Sonra biz dükkanda ikimiz kaldık eşimle.

Benim İstanbul süreci ayda 1-2'ye düşmüştü. Dükkanı toparlamaya çalışıyorduk. Buradan da gelenler oldu bu arada :D Sağolsunlar, yolunuz düşerse hepinizi bekleriz :D

Bi 6 ay da böyle geçti. Borç ve kredi yükümüz çok ağır geldiğinden dükkana yeni bir çalışan almadan her şeyi kendimiz yaptık. Mutfağa ben, bara eşim geçti. Sabahlara kadar çalıştık, denedik, alışverişi de kendimiz yaptık, tuvaleti de kendimiz temizledik, servisi de biz yaptık, hazırlığı da, müziği de, bulaşığı da... Aklınıza ne gelirse, gece gündüz çalışıp, hiç es vermeden kendimizi babamı kurtarmaya ve borç ödemeye adadık. Bir yandan da hizmet sektöründe her ne kadar sabah güne yeni bir tehditle, hakaretle, kötü haber veren bir telefonla uyanmış olursan ol, insanlara gülümsemek ve onları eğlendirmek zorunda olmanın psikolojik yükü de ekleniyordu ama yine de güçlüydük. Sonraaa tam yeniden hayata karşı umutlanacakken eşimin babasının akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Bu sefer de o süreç başladı.

Önce Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul vb yerlerde çeşitli profesör ve hastane arama süreçleri, sonra tedavi süreci başladı. Kayınpederim bu dönemde artık çalışamaz duruma geldiği için onun ailesinin masraflarını da biz üstlendik. (İkinci eşinden 20 yaşında bir oğlu ve 8 yaşında kızı vardı).

Gece yarısına kadar çalışıyorduk, dükkanı kapatınca eşim Marmaris'e gidip babasını alıp İzmir'e götürüp kemoterapiyi bekleyip, yeniden Marmaris'e gidip babasını bırakıp, Bodrum'a dönüyor ve çalışmaya devam ediyordu. Bazı zamanlar 10-15 gün dükkanı tek başıma açıp kapattığım oldu. O dönünce ben aynı matematikle İstanbul'a gidip, babamı görüp, avukatlarla görüşüp aynı gün geri dönüp gece çalışmaya devam ediyordum. Kayınpederlerin mutfak alışverişi, çocuğun okul giderleri vb destekçileriydik.

Sanırım gençliğin verdiği güçle gerçekten her düştüğümüzde daha güçlü kalktık hep ayağa. Biraz da enayilik. Ama çok şükür artık iş yeri azıcık daha profesyonel olmaya ve para kazandırmaya başlamıştı. Ne duruyoruz o zaman helva yapalım dedik. Eşimin, son 5 senedir odasından hiç çıkmamış 20 yaşındaki kardeşine iş verelim, onu hayata hazırlayalım dedik. Bak bak :D:D Fail 3'ün zemini geliyo :D Bu çocukcağız da 15 yaşında liseyi bırakmış, işte 5 senedir odasından çıkmıyor, eli bir iş tutmuyor, akşam okulunun borcu biriktiği için okula devam edemiyor filan. Marmaris'ten geldi, bize taşındı. İlk etapta 6 ay kadar birlikte yaşadık ve çalıştık. Çok şükür, iki kelimeyi yan yana getirmeye utanan çocuk açıldı, özgüvenlendi; barı, kahveyi, mutfağı öğrendi; para kazandı. Biz kazandığı paradan ayrı olarak okulunun geçmiş borçlarını ve yeni gelen taksitlerini ödedik, cep telefonunu aldık, üst baş alışverişini yaptık ve sezon sonunda bir sonraki yaza da görüşmek üzere vedalaştık.

Bu arada kayınpederim de kanseri atlattı, güzel bir kutlama yaptık; derken çok kısa bir zamanda nüksetti ve yukarıda anlattığım süreç yeniden başladı. Sonra da tam her şey yeniden iyi gidiyorken kendisini aniden kaybettik.

Bu arada ben devamlı mahkemelere gidiyorum, her celse büyük umutlarla gidip aşağılanarak dönüyorum, yeniden televizyonlarda, gazetelerde dönüyoruz filan çok zor. Kayınpederimin hastaneye kaldırıldığı haberini duyar duymaz dükkanı kapatıp yola çıktık. Yolda eşim arabayı süremeyeceğini söyleyip yanımızda da bir büyük olsun diye annesini çağırdı. Kayınvalidemle gittik Marmaris'e ama kayınvalidem kayınpederin eski eşi. Validenin de 25 senelik yeni eşi var. Bütün hikayelerin üstünden 25 yıl geçmiş ama kadıncağız insanlık yaptı bize.

Biz Marmaris'e giderken, babayı kaybettiğimizin haberi geldi. Yıkıldık. Neyse gittik, gerekli işlemleri hallettik ve 24 saat geçmeden Bodrum'a geri döndük. Günlerden Pazar. Pazartesi günü benim babamın İstanbul'da mahkemesi var. Salı günü ise eşimin babası yine İstanbul'da defnedilecek. Pazartesi sabahı 6.30'da uçağımız var diyelim.

Kayınvalidemi evine bıraktık, eşim de üvey babasının yanına çıktı, sarılıp teselli ettiler birbirlerini. Aksi bir şey yok gibiydi. Biz de eve geldik. Aramız 15dk. Eşim artık ağlayabilirim dedi. Kahve yaptım, içerken telefon çaldı. Telefonda sadece kayınvalidemin çığlıkları geliyordu "yapma, vurma, yeter" gibi :( Eşim "annemi dövüyo" dedi. Valla yalın ayak arabaya nasıl atladık, nasıl gittik oralar bende yok. 4-5 dk içinde oradaydık. Yolda jandarmayı aradık, biz içeri bi girdik ki kadını 40 dk darp etmiş şerefsiz. Kıskançlık sebebiyle ve alkol problemi bahanesiyle. Kadıncağızın ayakta duracak gücü yok, her yerden kanlar süzülüyor, bir yandan şoktan mıdır nedir "o çok iyi bir insan, onu polise vermeyin" diye yalvarıyor :/ Allah'ım son 3 sene kesin kabustu diyorum artık. Birazdan uyanacağım, uyanmam lazım yani. Daha babayı kaybedeli 24 saat geçmedi, bu nedir.

Üvey kayınpeder daya atmaktan yorulmuş sandalyeye oturmuş, oturduğu yerden kayınvalideye ve eşime ve hatta daha vefatının üzerinden 1 gün bile geçmeyen babasına küfürler hakaretler ediyor. Eşim önce üvey babayı dövdü, sonra jandarmalar müdahale etti. Ve de yanlış bi hareket yaparsa artık onu da nezarete atacaklarını söyledikleri için başına bir şey gelmesin diye kalanında da ben dövdüm. Bir yandan eşim sinir krizi geçiriyor, bir yandan herif kayınpedere küfrediyor, bir yandan kayınvalide "o çok iyi bir insan, onu götürmeyin" diyor, jandarma ultimatom veriyor asjdha o ara ben de yerlere düşürüp tekmeledim adamı, bi de suratını yumrukladım :/ Yaşadığımız her şeyin içinde vicdanım bi tek bazen buna sızlıyor. Hala utanıyorum yaptığım şeyden. Ama yine olsa yine yapardım...

İstanbul uçağının kalkmasına 4-5 saat var, günlerdir uykusuzuz, kayınpederi kaybetmişiz, kayınvalide öldüresiye dövülmüş, sabahında babamın mahkemesi var, ertesi gün cenazemiz var ve sabaha kadar hastane, karakol vs dolaşıyoruz. İşin kötüsü kayınvalidem de hastanede yaralarını saklıyor, karakolda hayır dövmedi diye yalan söylüyor, inanılmaz bir şey yaşıyoruz.

Uçağa birkaç saat kala, güvendiğimiz bir ablamızı kayınvalidemin yanına yerleştirdik ve biz gelene kadar buradan ayrılma dedik. Sonra gittik, babam bu sefer kesin çıkıyor dediğimiz mahkeme de g.tümüze girdi. Ertesi gün de cenaze... Sonra Bodrum'a döndük.

Kayınvalideye gittik, uzaklaştırma çıkarıldı, tehditler alıyor adamdan ama bize söylemiyor. Jandarmaya da söylemiyor öyle bekliyor ve adamı koruyor. Yanına koyduğumuz abla vardı ya bize o anlatıyor gelen mesajları. Bu arada bi de eşimin anneannesi var, alzheimer hastası, kayınvalidemlerle yaşıyordu. Bizim gittiğimiz o bir haftada her geçen gün kadının hareketleri kısıtlanıyor, birkaç gün sonrasında da tamamen felç geçirmiş gibi oldu. Hop yine hastaneler, meğer herif bunun kafasına telefon fırlatmış annemi dövdüğü gün. Anneanne de o günden beri ufak ufak beyin kanaması geçiriyormuş. 85 yaşında kadın. Masada kalabilir denerek ameliyata alındı. Daha kayınpederin yasını tutamadan yine hastane süreci. Bu arada çalışmaya devam ediyoruz. Ben dükkanda kalıyorum, eşim anneannesinin yanında hastanede. Neyse ki ameliyat başarılı geçti ama bu olaydan sonra anneanne tamamen yatağa bağımlı hale geldi...

Tekrar bahar geldi, kardeşimin erkek kardeşini geçen sene söz verdiğimiz gibi yeniden yanımıza aldık. Bu arada maddi anlamda götü biraz doğrulttuğumuz için bir arkadaş daha bizimle çalışmaya başlamıştı. Toplamda 4 kişi olduk dükkanda. Derken bu sefer eşimin üvey annesi tutturdu ben de Bodrum'a taşınacağım diye. Yapma etme dedik, buralar pahalı, küçük kız babasını yeni kaybetti, okul ve çevre değişikliği iyi gelmeyebilir filan. Yok dedi taşınacam. Ok dedik o zaman yakınımıza taşın ki tanıdıklarımızı kullanarak sana iş bulabilelim. Okul çıkışında kızı alabilelim filan. Evler bulduk, gönderdik, bak sakın bize sormadan ev tutma çünkü burada yeni gelenleri çok kazıklıyorlar, arada bir tanıdık buluruz, bize farklı davranırlar dedik. Dedik de dedik. Fail vol. 45764
Anaaa bi baktık kadın bize haber vermeden bize oldukça uzak bi yerde, oldukça yüksek fiyatlı bi ev tutmuş. Bize tuttuktan sonra haber veriyo. Hayırlısı dedik, belki kadın 50 yaşından sonra özgür kalmak istiyor hayatında ilk kez. Saygı duyalım. Duyduk da.

Biz erkek kardeşe hayat yolu çizmeye odaklıyız. Bu sezonun sonunda lise bitince MSA'ya gönderelim, masraflarını da biz üstlenelim, eli artık iş tutuyor, mesleği de olsun planları yapıyoruz. Annesi dedi ki ben bayramın 1. günü taşınıyorum. Yardıma gelir misiniz...

Bilenler biliyor, tatil yöresinde bayram günü hizmet sektöründeki yoğunluğu. Bütün kış beklediğimiz gün gelmiş. Kadın o gün taşınacak. Hay hay babamızın emaneti. Erkek kardeş yine bizimle yaşıyor bu arada. Eşim dedi ki "yarın şu saatte uyanıyoruz, bu saatte evden çıkıp, şu saatte anneni taşıyoruz, akşam da bu saatte dükkana dönüyoruz rezervasyonlar full". Ok, sabah oldu, kardeşi uyandırıyoruz uyanmıyor. Belki 10-15 defa uyandırdık. Evden çıkma saati geldi geçiyor, eşim de kendi başına çıktı, üvey anneyi taşımaya gitti. Yarım saat sonra kardeşi uyandı, abisini sordu, anlattım. Tamam deyip evden çıktı. Gidiş o gidiş :D Yukarıda fail 3 zemini olarak anlatmıştım ya :D Cebine henüz çalışmadan verdiğimiz maaşını da koyup kaçtı herif akdljhsa :D Bayram günü dükkanda iki kişi de kaldık mı :D Arıyoruz açmıyor filan sonra arkadaşları haber verdi, Türkiye turuna çıkmış lkdsjla :D Neyse biz bütün yazı güç bela 3 kişi hallettik ama sezon ortasında yeni eleman da bulamadığımız için iflahımız s.kildi afedersiniz.

Bu arada babadan 400.000tl filan borç kaldı dahgsd kafamız çok karışık ama üvey anne abuk subuk harcamalar yapıyor, atıyorum 6 tane kahvaltı tabağına 1.000 tl veriyor, saçma sapan bir elbiseye 900tl veriyor. Sonra param bitti diye bizden destek istiyor, veriyoruz; evden kaçan kardeşin okul taksidi diye para istiyor, veriyoruz filan saçma sapan bir durum :D Küçük kız için yine okul ve üst baş harcamaları, onu gezdirip yedirip içirmeler, helali hoş olsun, tüm hikayeler içindeki en masum kişi kendisi...
Abi 6 ay sonra, kadın dedi ki ben Bodrum'da yapamıyorum, burası çok pahalı, kız okuldan eve geliyor tek başına, ev sahibi beni dolandırıyor vs. Be amk, biz 6 ay önce bunları söyledik zaten sana. Peki ne yapalım? Ben tekrar Marmaris'e taşınacağım, bana nakliyeci ayarlayın. Bi de bilmem ne kadar para. Ok. Bunları da yaptık.

En son benim doğum günümden önceki akşam saat 9'da eşimi arıyor. Sabah 8'de taşınıyorum, yardıma gelebilir misin diye. Ben de kendimce yasta olduğum için senelerdir doğum günü kutlamamışım; o sene Antalya'dan annemler ananemler geliyor, dükkanda müdavim müşteri ve arkadaşlarla kutlama yapacağız. Eşim de durumu izah ediyor, evde 4 kişi misafirimiz var, yarın kızın doğumgünü, dükkanda organizasyon var vs. derken telefon suratına kapanıyor :D Kapanış o kapanış :D Bi daha ulaşamadık. Taşınıp bizi sildi hayatından. Küçük kızı da taşınmadan iki hafta önce Marmaris'e yollamıştı zaten. Veda bile ettirmeden :D

Bu arada eşimin annesi adamdan ayrılma arifesindeydi ya, o da yanında bir erkeğin eksikliğini hissetmesin filan diye ona da maddi manevi yardımcı oluyoruz. Gece 5'te dükkanı kapatıp, sabah 7'de eşim kapı montajına gidip, birkaç saat sonra dükkanı açıp 15 saat aralıksız çalışıyor filan öyle bir şey.
Ama annesi yalnız kalma kısmını kabullenemeyip adamla tekrar barıştı. Çok boktan hissettik.

Aileden yediğimiz bu son kazıklardan sonra bizim psikolojimiz baya gitti bitti. Çok garip oldu. Peki dedik, öldürülmek istiyorsan artık senin kararın ama madem kocan yanında o zaman bizden maddi manevi bir desteğe gerek kalmadı diye blöf yaptık. Yeniden birleşme denemeleri 1 ay sürdü. Ama o 1 ayda çektiğimizi Allah biliyor. Her gece evlerini gözetledik kavga var mı, kötü bir şey var mı diye. Her uykudan kabusla uyandık.

1 ayın sonunda herif yine içip sıçmaya başlayınca anne nihayet uyandı ve adamı kovdu. Bu sefer de onun bozulan psikolojisiyle yaptığı işler batmaya başladı. Bir yandan yatalak annesine bakıp bi yandan çalışmaya çalışıyordu ama başaramadı. Dedik ki bu böyle olmaz, hiçbir şey yapmasan aylık giderin (dükkanın masrafı, ev kirası, bakıcı parası, çalışan maaşı vs) 20.000TL. Gel bizimle yaşa, dükkanını da kapat, tüm masraflarından kurtul.
Böylelikle kayınvalide bize taşındı. Bu arada 2+1 evde 2 kedi, 1 köpek, 1 kayınvalide, 1 yatalak anneanne bir de biziz ashdkajsdh :D Bu şekilde 7 ay kadar birlikte yaşadık. Zaten melek gibi insanlar, başımın üstünde yerleri. Ama bu sayede kadıncağız son 1 iş daha yapıp, ufak tefek borç kapatıp, cebine de bir miktar parasını koyabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında onu Antalya'da ufak bir köye taşıdık. Şimdi tarım yapıyor, annesiyle emekli maaşlarıyla tatlıca geçiniyorlar.

Anam ne uzun oldu :D Aralarda bi sürü şey daha var onları geçiyorum artık. Tam yine her şeyi yoluna koyduk, artık bi Avrupa yapabiliriz derken bu sefer de pandemiler çıktı işte oralar zaten malum. Dolar euro da öyle :D Bu bir senenin yaklaşık 6 ayında kapalıydık. Bu aradaaa yaş da 30 oldu :D

Sonuç, işler ve dükkan genel olarak gayet güzel oturdu. Bu yaz dükkanda çalışan nihayet 5 kişiydik. Küçük kız kardeş Darüşşafaka'yı kazandı :,) Annesi telefonlarımızı açmadığı için görüşemiyorduk, geçtiğimiz aylarda ona güzel bi telefon hediye ettik kendisine ait, artık rahatça görüşebiliyoruz :)

Borçlar bitti sayılır; yeniden borca girmeden kendi birikimimizden harcayabiliyoruz en azından pandemi sürecinde. Kendimizden çokça ödün vererek belki bir güzel ev ve araba parasını havaya üfledik ama vicdanlarımız rahat diye bakıyorum.

Geçenlerde eşimin annesi ufak bir kanser tehlikesi atlattı, ameliyatı için Antalya'ya gittik, anneanneye ben baktım, eşim de annesinin yanında durdu mesela. Annem de bize yardıma geldi kayınvalidelere. Sonra hep beraber benim Anneannemlere gittik. Yetişemiyorlarmış perdelerini yıkadık, yemeklerini yaptık :) Dedem kalp krizi geçirmişti, onu bi daha göremem diye çok korkuyordum, onu gördüm. Ailenin kalan kısmıyla mutlu zamanlar geçirebilmek çok değerli bence. Nolur size değer verenlere sıkı sıkı sarılın. Küsseniz barışın.

Şimdi de benim annem tiroid kanseri oldu sanırım. Pazartesi günü belli olacak, bakalım. Özet olamadı ama özetle benim de duyuruya ara verme sebeplerim böyle şeylerdi.

Şu sıralar artık daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım. Umarım başarabilirim. Bana ulaşamayan mesajlarınız olduysa hepinizden özür dilerim.

Hatırlayanlara bol sevgiler, ve bir de kapanış fotoğrafı gönderirim :))

İlk kedimi sahiplenmeden önce duyuruya sormuştum. Herkes sende kalsın lütfen sokağa bırakma demişti. Buradan aldığım en güzel cevaptı. Çünkü tüm bu boktan süreçlerde hiçbir terapi, hiçbir ilaç olmadan, hayata tutunmamı sağlayan en güzel şeydi kendisi. Sonra sorunlar arttıkça, evdeki terapicilerin sayısı da arttı asdhajga :D Teşekkür ederim tekrardan. Onlardan bi hatıra bırakıyorum buraya.

Sorularınız varsa sorun, umarım modlar silmez :p Sağlıcakla kalın.

Sevgiler.
0
pandispanya
(30.01.21)
Çok üzgünüm ben de bunu amaçlamamıştım ama başlayınca çok uzun sürdü 4,5 senenin özeti :D Bazı yerler çok detaylı olmuş ama beynim sulanınca geri dönüp silemedim de kaldı öyle artık hayırlısı :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
korkunç, nutkum tutuldu. çok çok geçmiş olsun babana.
! gördünüz mü millete nasıl iftira atılıyor. nasıl hayatlar karartılıyor. ahh ah
kötünün kötüsü bi haber ama yalnız değilsiniz
www.hurriyet.com.tr iftira 2009
www.hurriyet.com.tr iftira 2018
www.hurriyet.com.tr iftira 2021

ileri okuma:
false accusation of rape
0
esref
(31.01.21)
@esref çok teşekkür ederim. Başımıza gelenlerden sonra duyduğumuz, okuduğumuz her şeyi önce sorgulama konusunda çok hassas olduk. Bu konu bu ülkenin en iğrenç gerçeklerinden birisi olmasına rağmen, hiçbir suç işlemeden mağdur olan da çok insan var maalesef. İşini düzgün yapan kurum yok denecek kadar az. Suçlu elini kolunu sallayarak dışarıda, suçsuz içeride olabiliyor. Teşekkür ederim tekrar.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Allahım film gibi! Geçmiş olsun gerçekten ve hoş geldin :)
0
mor oje
(31.01.21)
Çok teşekkür ederim, çok hoş buldum :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben seni hayal meyal hatırlıyorum. çok uzun süre olmuştur gerçekten ama. tüm yazdıklarını da okudum okurken de kolum uyuştu bu kadar olay nasıl üst üste gelir diye hayatı sorguladım. allah güç kuvvet versin ve yardımcınız olsun demekten başka da elimden bi şey gelmiyor. gerçekten çok zor şeyler yaşamışsınız.
0
lata
(31.01.21)
Bende burada çok aktif olamadan da oldukça eskiyim ve pandispanya yi hatırlıyorum. Söyleyeceğim tek şey; Helal olsun size... Hoşgeldin.
0
primetime
(31.01.21)
sen dağ gibi bir insansın. kocan da öyle. ve evet, Allah dağına göre kar veriyor.
biliyorum, dağ olmayı ben istemedim ki diyeceksin. benim de istemediklerim oldu. nasip.

ayrıca rahmetlinin mekanı cennet olsun.
0
esref
(31.01.21)
@lata, çok teşekkürler, yazdıklarınız ne kadar değerli bilemezsiniz, sağolun, hepimize güç kuvvet diliyorum :)

@prime time, hoşbuldum, çok teşekkür ederim <3 :)

@esref, insanlar ne zorluklar yaşıyor, bizimki de dert mi diye düşünüyorum aslında. her şeye rağmen şükür. Bazı çok keskin hatlarımızı törpüledi, önem sıralamalarımız değişti, alabildiklerimizi alıp yola devam etmek gerekiyor, hayat işte. Güzel sözleriniz ve temenniniz için çok teşekkürler, çok sağolun gerçekten :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be, ne dönüş ama :D
hepsini okudum, daha önce de bu nicki duyuruda görmüştüm, hatta isminin geçtiği/arandığın zamanlar da oldu.
gerçekten helal olsun. okurken kaç kere dedim "oha lan MtKrt, buraya kadar kaç kere intihar ederdin?!".
yaşanabilecek her kötü olayı yaşayıp atlatmışsınız. bundan sonrası önünüz umarım aydınlık olur. hoş, olmasa da siz üstesinden gelirsiniz:D
tekrar hoşgeldiniz.
ve bol şans.
0
MtKrt
(31.01.21)
hahahasjkdhakj kahkaha attım valla çok sağolun ya. ben de sizin isminizi hatırlıyorum, o zaman artık moderasyonlarda görüşürüz :p Çok teşekkürler gerçekten, intiharlık bir şey yok, nasılsa kendiliğimizden ölücez bi gün, daha bölüm sonu canavarı çok :D hoşbuldum.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
woaw film gibi okudum. ne kadar güçlüsünüz...
bodrumu çok severim. mekanınız nerede adı nedir bir uğrarım :)
0
omonia
(31.01.21)
tamamını okudum. inanılmaz şeyler atlatmışsınız. çok çok geçmiş olsun.
yıllar sonra yeni bir dönüş yaptığım için nick yeni olsa da çok net hatırlıyorum ben seni :) bundan sonra her şey daha güzel olur umarım sizin için.
iyi ki geldin, hoş geldin!
0
juliette
(31.01.21)
Acilen dünya turuna çıkın ;) kaç kaç kaç kaç
Şaka bir yana geçmiş olsun...
0
intihar etsem de kendime gelsem
(31.01.21)
@omonia, çoook sevinirim, biz Yalıkavak'tayız, mesaj atıyorum ismini :D

@juliette, ya çok çok teşekkür ederim. çok mutlu oluyorum, hepimiz için kabul olsun bu dilekler :)) çok sağol, hoşbulduk! :)

@intihar.. asdhaha dünya buna hazır mı bilemiyorum benim şansımla başedemeyebilir :/ :D Çok teşekkürler.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben hatırlıyorum.
eskilerden şöyle 3-4 yıl önceden.

hoşgeldin.
0
alt4y
(31.01.21)
Tanımıyorum ama geçmiş olsun.
0
dissendium
(31.01.21)
Aa hatirliyorum seni, o kadar oldu mu diye baktim da son duyuru uzerinden 5 sene gecmis. cok cok gecmis olsun. Sonunda toparlayabilmenize cok sevindim.

Mekanin adini ben de isterim :)
0
fakyoras
(31.01.21)
Müthiş hikaye, çoğu filmde bu kadar aksiyon olmuyor. Süper kahraman olsa çoktan kostümünü çıkarıp emekliye ayrılmıştı. Çok iyi bir iş başarmışsınız, umarım güzel günler gelmiştir ve hiç geçmez.
0
alfred
(31.01.21)
@alt4y, tanıdık isimler görmek çok hoş :) hoşbuldum.

@dissendium, çok teşekkürler :)

@fakyoras, çok iyi hatırlıyorum seni de, çok teşekkürler :) gönderiyorum hemen :d

@alfred, çok sağolun, güzel dilekler hepimiz için gerçek olur umarım.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be... senin nickini çok net hatırlıyorum. 4-5 sene geçmiş en son yazdığından beri
neler neler yaşamışsın saygı duydum. karıştırmıyorsam sanki ifşalardan birinde eşinizle açık alanda bi fotonuz vardı ya da o aycovskimiydi bi dk...:/ hee bi de duyuru kızları buluşmaları yapılıyordu orda da vardın sen sanki :)
0
mr.brown
(31.01.21)
@mr. brown yok, eşli fotoğraf benim değildi, kimindi hatırlamıyorum ama yine de helal valla :D kızlar buluşmaları düzenliyorduk doğru :D güzel zamanlardı. sizi de hatırlıyorum. çok teşekkür ederim.

not: tekrar düşündüm, fotoğraf benim de olabilir emin değilim :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hiç konuşmadık sanırım ama ben çok iyi hatırlıyorum sizi. Hatta Bodrum’a taşınmadan önce Bodrum ve mekan açmakla falan ilgili duyurularınızı çok net hatırlıyorum. Hoşgeldiniz :))

Yaşadıklarınız okuyana bile çok zor gelirken 5 sene bunlara dayanmanız ve hala pozitif kalabilmeniz gerçekten olağanüstü. Umarım annenizin hastalığı kanser değildir de bu kadar şeyden sonra güzel bir haber alırsınız pazartesi günü.

Bu arada mekanınınız adını ben de isterim. Hatta yemin ederim zamanında burda açtığınız duyurulardan beri merak ediyordum :D Yazarsanız Bodrum’a gelince uğramayı çok isterim :)
0
ms brownstone
(31.01.21)
süreçten haberim yoktu ama hatırlıyorum elbette.
hastalıklar ve başa gelenler nedeniyle gelmiş geçmiş olsun diyebiliyorum ancak.

hoş geldin.
0
blatta hiberna
(31.01.21)
Ya okuduğunuza inanamıyoruum :D Ben bile ne yazmışım diye dönüp okuyamadım, çok teşekkür ederim, kim okuyacak diyordum, öyle içimi dökmüştüm, çok sağolun gerçekten :,)

@ms brownstone, hoşbuldum, hemen gönderiyorum, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, umarım bundan sonrası güzel olur. Görüşmek dileğiyle :))

@blatta hiberna, tanıdık isimler çok güzel geliyor, hoşbuldum, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
zaman ne çabuk geçiyor, hatırlıyorum seni. aktif kullanıyordun duyuruyu :)

o değil de film gibi geçmiş 5 yıl.
0
kaptan maydanoz
(31.01.21)
hayret ve hayranlıkla okudum. türlü zorlukların içinden geçerken iyilik yapmaktan da geri durmamışsınız, ailenin her bireyine yetişmişsiniz. helal olsun vallahi. ailenizle güzel günler görmenizi dilerim. duyurunun epeydir kullanıcısı olmama rağmen pek girmezdim o sebeple sizi bilmiyordum, ama geri dönmenize memnun oldum, kendinize çok iyi bakın..
0
denizince
(31.01.21)
ækaptan maydanoz, ben de seni hatırlıyorum, hihi :) evet inanılmaz hızlı geçmiş zaman :) yani normal şartlar altında insanların başına daha ileriki yaşlarda gelen ya da bazısı hiç gelmeyecek sıkıntıların hepsi peşpeşe all in one şeklinde geldi gibi oldu. sağlık olsun ne diyeyim, beterin beteri var.

@denizince, ben de çok memnun oldum, çok teşekkürler, sevgiler :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Merhaba. Sizin kadar eski değilim o yüzden hatırlamıyorum sizi. Ama hoş geldiniz. Ne badireler atlatmışsınız. Çok geçmiş olsun. Umarım bundan sonra üst üste mutlu haberler alırsınız :)
0
black holes in the sky
(31.01.21)
allah askina ozet gec kanka :D
0
baldur2
(31.01.21)
@black holes, çok teşekkür ederim, tanışmış olduk, sevgiler :)

@baldur, özet geçiyorum :D 5 yıla yakındır, ölümler, hapisler, hastalıklar, tehdit, kan, göz yaşı, açlık, sefalet, hıyanet, sel, susuzluk, toprak kayması vb sebeplerle yoktum, sular biraz duruldu, geri döndüm, hoşbuldum :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
e hadi, şimdi sıra güzel günlerde. hoşgeldin yeniden.
0
antihero
(31.01.21)
Ben 2013-2014 gibi aranıza katıldığım icin nickinizi cok net hatırlıyorum. 19 yaslarinda falandim. Ama kisisel olarak pek tanımıyordum. Duyurarinizi falan da hatırlamıyorum yani ama duyuruda popüler birisi olduğunuzu biliyordum. Hatta gözüm mözüm kaydı diyorsunuz ama simdilerde pek olmasa bile siz gittikten sonra buralarda yapılan ifşalarda, duyurunun en güzel kizi tartismalari ortaya çıkıyordu ve oralarda halen adinizi gördüğümü hatırlıyorum. Eger bu animsamam yanlis değilse, kendinize hakaret etmeyin bence. Çünkü ifsalarda gayet iddiali arkadaslar vardi :D

Benim nickimi belki gormus olabilirsiniz. Gecen senelerde ufak bir travma yaşayınca tüm duyurularimi sildim bir süre uzak kaldım. Toparlayınca ve guzel bir iliskiye, guzel bir ise başlayınca geri döndüm. Benim süreç biraz kisa sürdü şanslıydım. Sildigim 1000e yakın duyuruya yanıyorum. Bir suru guzel data vardi. Basond uyarmisti yapma etme dedi ama dinlemedim. O an iyi gelmişti ama sinirimi beni duyuruya sokan kisiden cikaramadigim icin duyurudan çıkarmıştım sdhfjg Neyse sonra güçlenip asiyorsunuz, hem datalar da belki cok onemli değildir, dunya icin kucuktur de.. benim icin büyük bir sey gibi hissetmisimdir :) (yok oyle bedavadan dert dinletmek siz de bizi dinleyin diyomusum shfjf) Neyse kisa kestim ben tamam. Sizinkinin yaninda devede kulak.

Yazıya gelirsek, okurken hikayede gecen hemen her kahramanı nasıl boğasım geldi anlatamam. Suan gulerek anlatmaniz bir miktar çoğumuzu rahatlatsa da gerek sizi kullanan insanlara gerekse sizin eşinizle olan polyanaciliginiza ve iyi kalpliligine sinirlenmeden edemedik bence ona eminim :D

Fakat böyle olmadan da güçlü duracak enerjiyi, azmi ve motivasyonu sağlayamaya bilirdiniz orası da ayrı bir konu.

Ölüm ve hastaliklara cok uzuldum, basiniz sag olsun. Insanlik olarak çoğumuzun asamadigi tek sey şu ölüm ve hastalıklar bence. Hayatin akışında olsa da kimse hazirlikli değil.

Olaylara donersek, ne yazık ki akraba da olsa arkadas da olsa yolunacak insan ariyor herkes. Ben hep dedemin veya babamin insanlar tarafından nasil kullanildiklarinin geçtiği hikayelerle büyüdüm. Dinlemeseydim benim de basima cok sey gelebilirdi. Cunku asiri iyi niyetli, herkese çabuk guvenen ve yardımsever bir insanim. Bu karakteristik bir özellik sanirim, doğuştan geliyor pek yapacak bir sey yok ama dikkatli oluyorum işte. Normalde "ya şimdi laf ederler arkamdan şöyle derler" diyerek yaptigim fedakarliklari biraz olsun azalttim yani. Cok da umrumda değil kimin ne düşündüğünü. Bisey diyecek olan yapsan da diyor yapmasan da.

Anlattiklarinizdan sonra, 5 parasiz 1995te Londra'ya gidip, sefaletler cekip, simdi zincir markalara rakip olacak büyüklükte bir coffee shop/restaurant açmış amcamın, davranislarinin altinda yatan sebepleri anladigimi düşünüyorum. Çünkü anlam veremiyorduk. Cok konusmadigimiz icin hikayesini de cok bilmiyorduk. Gecen senelerde yanina gittigimde de davranislarina anlam vermemistim cunku. Melek gibi bir insan ama kimseye kesinlikle güvenmiyor. Çok şüpheci. Cafeyi kesinlikle kimseye emanet etmiyor. Ise alimlarda 40 kere dusunuyor, arastiriyor. Kendini fakir gibi gösteriyor. (Cevreye de ailesine de.) Öyle giyiniyor. Bankada milyon poundlari olduğuna eminim. 400 poundluk arabayla geziyor ama.

Tabi bu biraz isin hastalikli boyutu sanki ama adam orada hala tek basina. Sanirim boyle davranmak zorunda. Sizin gibi seyler mi yasadi yoksa boyle yapmazsa basina bunlarin geleceğinin farkinda mi bilmiyorum. Ama ben kisa hayat hikayenizden cok guzel dersler aldim. Kotu biri olmayacagim tabii ki. Cunku 3-5 kurus ugruna onurunu da serefini de satan, sagdan soldan uckagitcilikla indirdikleri paralarla kendilerini zeki zanneden insanlarin mutlu olabilecegine inanmiyorum ben. Gecici mutluluklar onlarınki. Onlara verilecek en büyük cevabi her dusus veya tokezlemede daha güçlü kalkarak vermissiniz zaten. Bu hikayenin sonunda da iyiler kazanmis gibi duruyor, sevindik. Umarim daha güzel yerlere gelir, daha büyük mutluluklar yaşarsınız.

Cafe ismini biz de istiyoruz, muhakkak geliriz!!

Bu arada durumları buraya anlatsaniz da kesinlikle her türlü yardim gelirdi fakat kendi basiniza mucadele edip cogu zorluğun ustesinden gelmeniz de ayri takdire şayan. İlk defa simdi duyuyoruz. Cogu eski duyurucu bireylerin saskinlikla okuduguna eminim.

Tekrar gecmis olsun, hos geldiniz ^^
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
Gerçekten hoşgeldiniz. Ne bitmez bir heyecan, okurken hem çok sinirlendim size yapılanlara hem de çok duygulandım sabrınıza, iyi niyetinize. Karşınıza bundan sonra iyi insanlar çıkar inşallah. Keşke arkadaşım olsaydınız, öyle ısındım size ve eşinize.
0
curukturpkokusu
(31.01.21)
@antihero, çok çok teşekkür ederim :)

@ananiyimioguz, ben de seni çok iyi hatırlıyorum, yanılıyor olabilirim ama sanki ilişki tavsiyeleri üzerine gelişen bir sohbetimiz vardı ve yaşına rağmen olgun bir insan olduğunu düşünüyordum. Eğer doğru hatırlıyorsam, görüyorum ki yıllar senden bu anlamda hiçbir şey eksiltmediği gibi, üstüne eklemiş. Ne büyük bir kazanım. Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve bu kadar emek vererek yazdığın için çok teşekkür ederim gerçekten. Çok şaşkınım. Çok teşekkürler.

Basond'u dinlemeyen yanar :D ama hiçbir şey için pişman olmaya gerek yok, belki ileride kullanabileceğin güzel bir tecrübe edinmişsindir, onca emek ve yaşanmışlığı silme kararınla. Bi dahakine belki bi yedek alırsın aksjd :D

Başıma bu hastalıklar gelmeden önce her gün aynaya bakıp ne kadar çirkinim diye ağlardım ashdhah :D Daha kaslı olmak için, daha az yağlı olmak için vs :D Sonrasında gözümü kabul etmem de zor oldu, zaman aldı, ama şu an artık gerçekten umrumda değil, kafam kopsa da üzülmem, öyle gezerim. Gerçek dert görmemektenmiş o dertler, biraz da ergenlik :D

Bizimle ilgili söylediğin her şeye katılıyorum. iyi niyetle enayilik arasında bir çizgi var. Biz biraz enayi davrandık belki. Babam dışında kendi ailemden pek bir sorun yaşamadım, genel olarak destek gördüm, belki kendi aileme yapmayacağımdan fazlasını eşimin ailesine yapmış olabilirim. Çünkü eşimin ailesiyle ilgili konularda karar verirkenki kriterim mantık değil vicdan oldu. "Ya benim yüzümden/benim etkimle yaptığımız ya da yapmadığımız bir şeyin sonucunda eşim mutsuz olursa/ vicdan azabı çekerse" diye düşünerek her şeyi fazlaca yapmak için çabalayıp onu da gaza getirdim. Açıkçası benim de etrafımda genelde kadınlar çok baskın karakterli ve karar mercii olduklarından, ben de kendime çocukluğumdan beri bunu tembihlemiştim: Kimsenin vicdan azabına sebep olma, kimsenin ailesiyle arasına girme, 50 sene sonra "senin yüzünden" diye başlayan kavgalara sebep olma, gibi... Benim kendime verdiğim dersin sonucunda fazlaca yıpranmış olduk ama en azından sevgi, saygı içinde, birlikte ve birlikte olmaktan mutluyuz. Kendi ailemle ilgili vereceğim kararlar beni bağlar ama başkasına kötü etki etmemeliyim diye düşünerek fazla verici davrandım. Bence doğru bir davranış olmayabilir ama pişman da değilim yine olsa yine yaparım. Bunun bedelleri oldu ama diğer türlü davransaydık onun da bedelleri olacaktı. En azından kabul etmeye razı olduğum bedelleri ödedim. Sonuç olarak bence vicdan rahatlığı; akıl ve ruh sağlığını korumanın en iyi yoluydu. Benim için en azından.

Aslında zeka, başkalarının tecrübelerinden de ders çıkarabilmeyi de kapsıyor. Tek sorun, çıkardığın tecrübelerin de hesaplanamayan birçok başka şeye gebe olacak olmasında :) Yine de içimden bir ses, senin bu konuda daha başarılı olacağını söylüyor :)

Dükkanın ismini yazacağım, yeniden çok teşekkür ederim, çok hoşbulduk :))

@r evolution, çok teşekkür ederim :D Dosyayı silip, silinenlerden de silmeyi umuyorum. Çok sağolun :))

@curukturpkokusu, bence iyi insanlar eninde sonunda birbirini buluyor. Biz bir şekilde genel olarak ailelerimizin hatalarının bedelini ödedik gibi oldu. Kendi seçtiğimiz çevremizde genel olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum, gerçekten hayatı pahasına kendisini bize siper eden arkadaşlarımız oldu. Bin yaşasınlar. Sizinle de arkadaş oluruz neden olmasın, merak etmeyin siper etmelik bölümü geçtik gibi :P :D Çok teşekkür ederim tekrardan güzel sözleriniz ve dileklerinize <3 :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Sonuna kadar okudum (:
Hoşgeldiniz.. Mekanın adını ben de öğrenebilir miyim? Bu arada 3. Hata erkek kardeşin akıbeti noldu?
0
Ven
(31.01.21)
@ven ajdghsga ya çok tatlısınız hepiniz valla allah razı olsun yüzümü güldürdünüz:D
3. hata, önce bi iki ay değişik şehirlerdeki arkadaşlarında memleket turu yaptı. Sonra annesiyle yaşamaya başladı ama hem çalışmayıp hem evdeki herhangi bir işe de yardımcı olmadığı için onunla da anlaşamadılar. Şimdi varlıklı bi kız arkadaş bulmuş, İstanbul'a taşındı. Onunla e ticaret gibi bi işler yapıyorlar. :D iyi gibi, sağlığı keyfi yerinde bildiğim kadarıyla. mutfak ve bar becerileriyle göz dolduruyormuş :D duyuru dedikodu birimi gururla sundu ajksh :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
nickinizi hatırlıyorum :)

ne kabus ama! çok büyük geçmiş olsun hepsi geride kalmıştır umarım. mekanın adını ben de isterim bu ortak belamızı da def edince bir biranızı içeriz belki.

paticanlara selam.
0
Ufuk
(31.01.21)
Hafızam kötü oldugundan hatırlayamadım sizi.

Sabahın yedisinde bir solukta okudum. Direksiyon sınavından kaldım diye perişan haldeyim bir gündür. Kendi derdim inanılmaz manasız geliyor şu an.

Göz kısmını anlamadım. Görüşünüzde problem yok, sadece şekil olarak mi değiştiler? Olabiliyor mu öyle? Geçmiş olsun.

Maddi konularda fazlaca verici olmuşsunuz. Enayi demek istemiyorum, ayıptır, ama öyle gibi biraz. Sizin sorumluluğunuzda olmayan kişiler için sırf kan bağınız var diye bu kadar masraf yapmamalısınız. Üvey anne mesela çocuk dogururken size mi güvendi? Ne diye Kahraman olmaya çalışıyorsunuz ki? Tamam on sene sonra vicdanınız sizlamayacak ama siz de tekrar yirmili yaşlara dönemeyeceksiniz, giden gitmiş olacak. Kavga sebebi olmaktan bu kadar çekinmeyin. Yoksa daha çoook sömürülürsünüz. Bunca şeyin üstüne artık farklı bir konu olur ve hayır derseniz, eşiniz de bunun kavgasını ederse ona yuhh zaten.

Babanızın başına gelen iftira mi gerçekten? Umarım öyledir. Ben bu konuda kendi babama dahi güvenmem.

Her şey için geçmiş olsun. Umarım toparlarsınız.
0
elorelia
(31.01.21)
Ohaa 5 yıl mi olmuş :///
0
abuzer
(31.01.21)
Hoş geldin tekrar :)

Ben de çok net hatırlayanlardanım. Hatta buradan bi arkadaşla "duyuruda şu arkadaşlar vardı artık girmiyorlar" dedikodusu yaparken seni de saymıştık.

Yaşadıklarınız gerçekten film gibi. Ama siz de çok naifmişsiniz. Özellikle verdikleri paranın 2,5 katını isteyen dolandırıcı tiplere keşke istediklerini vermeseymişsiniz dedim içimden. Neyse artık olan olmuş. Zaten okudukça o parayı unutuyorsun.

Başınız sağ olsun, geçmiş olsun :/
Umarım artık bugün milat olur ve çok güzel şeyler sizi bekliyordur.
0
himmet dayi
(31.01.21)
ayrica dunya bu kadar iyi olmak icin fazlasiyla kotu bir yer. dark side'a gecme ama bu kadar da iyi olma :D
0
baldur2
(31.01.21)
Ben babada kaldım. SÖzlüğe falan taşıyın, twitterda yayın, esra erola çıkın, cimerden yazın. Gerçekten tecavüz edince salıveriyorlar, iftira atında tutukluyorlar. Bugün sizin babanız yarın bizim babamız, başkasının eşi, erkek kardeşi. Üzüldüm.
0
gelmeistemem
(31.01.21)
hoşgeldiin, kedileri öp, iti mıncır. bir mekanda müdavimler varsa orası olmuştur artık, sırtınız yere gelmez.
0
selam
(31.01.21)
hosgeldin. birebir hic tanismadik ama nickini hatirliyorum. butun bunlari su anda bu kadar rahat anlatabiliyor oldugun icin seni ve esini tebrik ederim. bu surecte bu kadar guclu kalabilmeniz harika. umarim bundan sonra hayatinizda her sey cok daha iyi olur!

daha guzel yarinlara, cheers.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.01.21)
welcome back
0
paranoyak kedi
(31.01.21)
ben de nickini hatırlıyorum. hatta sanıyorum birkaç defa mesajlaşmıştık farklı konularda.

her şey için gelmiş geçmiş olsun ve de hoş geldin diyelim o halde :)).
0
Phoebe
(31.01.21)
Duyuruyu aktif kullanmasam da bir süredir, nickinizi hatırlıyorum. 5 seneye ne hikayeler sığdırmışsınız valla helal olsun diyorum, eşiniz ve siz çok güçlüymüşsünüz. Mutlu yarınlara diyorum :)
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(31.01.21)
@ufuk, onların da selamı var çok teşekkürler, birazdan mesaj atacağım, umarım birlikte kadeh kaldırabiliriz :)

@elorelia, ben seni hatırlıyoruuum :) ifşalarda da vardın, çok aktif kullanıyordun duyuruyu, ne güzel seni görmek de. Görüşümde de problem var aslında. Sürekli acı çekiyorum, bazen çift görüyorum, ilerlerse körlüğe kadar götürebilecek bir şey. İlerlemesi için de elimden geleni yaptım açıkçası ama o başka bir duyurunun konusu olsun :P

Söylediğin şeyler doğru, katılıyorum ama olanlar oldu bi kere, su akıp kendi yolunu biz iyi davranmaya çalışsak da yine buldu. Babamla ilgili olan kısımda, gerçekten anlattığım şekilde her şey. O kadar akla mantığa aykırı ki yıllar sonra üniversitede ders olarak okutulabilecek şekilde bir hukuksuzluk örneği sergilendi. Bazen keşke gerçek olsaydı, şimdiye kadar ne psikolojim, ne maddi manevi hayatımız bu kadar yıpranmazdı diye düşünürdüm. Birisini öldü kabul edip, hayatımdan silmek, bu geçirdiğimiz süreçten daha kolay olurdu. Hatta karşı tarafın yanında yer alıp, aldırabileceğim en yüksek cezayı aldırdığıma emin olmak isterdim. Bi de utanırdım ve bunu buraya bile yazmazdım, sonuçta nereden bilebilirsiniz :) Ne yazık ki suçsuz yere yatıyor.

@abuzer, valla dile kolay, 5 yıl olmuş :))

@himmet dayiiii, teşekkür ederim ben de seni hatırlıyorum, hayvanlarla ilgili güzel tavsiyeler veriyordun bi de aynı görüşte olmasak bile senin yazdıklarını okuduğumda "he himmet dayı geldi şimdi görüşüm değişecek kesin" diyordum :D Sizi görmek çok güzel, çok teşekkür ederim :))

@baldur, bir ara deneyeceğim dostum :d

@gelmeistemem, kesinlikle katılıyorum, bu geçirdiğimiz 5 sene, daha önce hiç karakolun yolunu bilmeyen, bu kadar olay kimlerin başına geliyor diye düşünen bana, 3. sayfa haberlerine düşmenin aslında pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdi. Çok toy ve tek başımaydım, kimseyi tanımıyor, yol yordam bilmiyordum bu konularda. Diğer yandan da dosyayı okuyan, birbirinden bağımsız bütün eski savcı, hakim, avukat vs ne kadar uzman kişi varsa hep sakinleştirdiler. Hayatımızda gördüğümüz en saçma dosya, merak etmeyin bu celse çıkar, yok merak etmeyin toplumun lincine uğramamak için tutuyorlar (medyatik bi dosya olmuştu), merak etmeyin başına bir iş gelmesin diye tutuyorlar (devamlı tehdit alıyorduk) vs dedikçe inanıp sabrettim. Sonuçta geldiğimiz noktada da bu tarz baskı yapılabilecek bir noktada değiliz artık. Açıkçası hala inanıyorum, AYM'de çözülecek, orada çözülmezse İnsan Hakları Mahkemesi'nde çözülecek. Bu inancı taşıyorken, bi şeylerin benim yüzümden bok olmasından korkuyorum. Herkesten tek ricam, her haberi enine boyuna değerlendirmeden, boşlukları mantıkla doldurmadan linç uygulamamaları. Hayırlısı, bakalım, artık gelişmelerden haberdar ederim, çok teşekkürler :))

@selam, selam! :) çok teşekkürler, bebelerin de selamı varmış, görüşmek dileğiyle :)

@cesarioooo, vay be doğan büyüyor resmen :D evet bıraktığımda 22 yaşındaydın hatırlıyorum, çok sevindim seni gördüğüme :)

@e bana nick bırakmamışsınız: bu saydıklarının hepsi gitti mi ya? :( O kadar güzel isimler hatırlıyorum ki yazmaya başlasam iyice uzayacak. Ne kavgalar ne dövüşler :D Şimdi bakınca hepsi çok güzel ve değerli günlermiş, herkese selamlar :)) çok teşekkür ederim.

@eksi sozlukte eksiyen adam, ben de senin ismini hatırlıyorum, güzel dileklerin için çok teşekkürler, hepimizin hayatında dertler bir bir düzelebilir umarım, cheers! :)

@paranoyak kedi, çok hoşbuldum, teşekkürler :)

@phoebe, ben de seni hatırlıyorum hihi :) çok teşekkür ederim, hoşbuldum.

@birfincandahakahveisteyenadam, mutlu yarınlar hepimizin olsun, çok teşekkürler! :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Ben de hatırlıyorum, çok çok geçmiş olsun :) zor günler geçirmişsiniz ama belki biraz da siz zorlaştırmışsınız. Problemlerin hiçbiri size ait değil çünkü ama gereksiz sahiplenmişsiniz. Belli şeyler yapılır tabi ama kardeşe, üvey anneye vesaire Her şeye okey demek zorunda da değildiniz. Bana enayilik ya da aşırı iyilikten ziyade aslında eşinizle “karşılıklı“ birbirinizin ailesini tolere etmişsiniz gibi geldi. Babanızın böyle bir olayı olmasa ve babanız için bir şeyleri feda etmeseniz onun ailesine karşı belki de bu kadar verici olmazdınız, en azından bu kadar vicdan yapmazdınız. Belki yine de yapardınız bilemeyiz tabi. Umarım bundan sonra kendi iki kişilik dünyanızın tadını çıkarırsınız biraz :)
0
aquarium
(31.01.21)
ben de seni hatırlıyorum ama o zaman duyuruda yatagants nickiyle yazıyordum, sözlük hesabı uçunca o da gitti.

Zor süreçler geçmiş, hoş geldin bundan sonrası aydınlık olur umarım.
0
hayaletimsi
(31.01.21)
@aquarium, o kadar doğru tespitler ki ne desem boş :) o kadar çaresiz zamanımda eşimden beklediğimden çok daha fazla destek gördüğüm için gerçekten sonrasında bunları ödemek istemiş de olabilirim. Haklısınız. Benim de en büyük dileğim bundan sonra 2 kişilik yaşayabilmek, ben de seni hatırlıyorum, hep böyle mantıklı tavsiyeler veriyordun :D Çok teşekkürler :))

@yatagants, geçmiş olsun sana da sen de hoşgelmişsin, sen de benim hatrımdasın, çok teşekkürler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
yeniden hoşgeldin pandispanya. zor şeyler yaşamışsın ama çoğunu atlatmışsın, çok geçmiş olsun. babanın son durumunu yazmış mısın göremedim, tekrar okumaya enerjim kalmadı ama umarım o da atlatır kısa zamanda.

bu arada enişte de buralarda galiba, "bodrum'da mekan işletiyorum, sorularınızı alayım" diye soru açmıştı, "aa neresi, benüm bütün yazlarım bodrum'da geçiyor, tarif et gelelim" diye sordum, bilbo'yu tarif etti asdfsdaklja kocanmış meğer, aldım selamını.

modlar silmez derken? sen de zaten mod değil misin ya :)
0
kibritsuyu
(31.01.21)
@kibritsuyu, asjdhajk evet ben de senin selamını aldım :D babamın süreç devam ediyor, şimdi AYM aşamasındayız. Umut her geçen adımda tükenmiş gibi gözüküyor ama benim bi yerlerde işini doğru yapan insanların hala olduğuna dair inancım tam.

Valla ben yolu bu kadar Bodrum'a düşüp de bize hiç uğramayan bi seni gördüm, yani şey, göremedim :D Umarım bi gün yan yana kadeh tokuşturabiliriz.

Evet, modum ama modlar da modlara müdahale edemiyor mu modum? :) İnsafınıza sığındım, bundan sonraki duyurularımı daha dikkatli açacağım, bütün emekleriniz ve iyi niyetleriniz için çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ya bu arada kızmazsanız, dün gece upuzuuun duyuruyu ve i'm back başlığını görünce okumadan önce nick'e baktım, cocodancer mı diye :)) sonrasında olaylar olaylar zaten..
0
denizince
(31.01.21)
@denizince, hahahah aaah cocodaner ya :D Dün bu duyuruyu yazıp gönderirken entity is too large diye bi uyarı aldım önce. İlk olarak düşündüm dedim ki "aaa duyuruya karakter sınırlaması gelmiş herhalde. ama daha önceden yoktu, cocodancer yazabiliyordu" diye geçti içimden :D Sonra baktım, yüklediğim fotoğrafın boyutu büyükmüş. :D Sanırım sonra başka nicklerle geldi. Umarım hayatta ve mutludur, selam olsun :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hoşgeldiniz, sizi çok iyi hatırlıyorum. İyi ki geldiniz çok güzel tavsiyeler verirdiniz gözlerim sizi arardı valla:)
0
medusa
(31.01.21)
Hatırladım sizi 2013'ten beri duyuruyu takip ederim. 5 sene önce İstabul'da bir plazada çalışıyordunuz ama mutsuz bir yaşamınız vardı. Plaza yaşamını pek sevmiyordunuz. O zaman duyuru açıp bu işleri eşimle bırakıp Ege'de bir kafe açacağız diyordun ama o zaman duyurudakiler uyarmıştı sizi "yapma etme bilmediğin bir işe girme"diye.
Baya ağır şeyler yaşamışsınız ama güçlü bir şekilde çıkmışsınız olaylardan. Hayırlısı olsun. Güzel günler dilerim.
0
komando kani var bende
(31.01.21)
Hatırlamaz olurmuyum ameliyatlarımız birbirine çok yakın zamanlardaydı. Sen yeşim hocaya, ben yusuf hocaya ameliyat olmuştum. Benim ki tiroid ca ydı. O dönem bana çok destek olmuştun. Benim ameliyat izim niye böyle, benim sesim niye kısıldı, kesin hep böyle kalacak, al işte yine beni buldu gibi vs şeylerle seni çok darlamıştım. O dönemde ameliyat sonrası fotoğraf falan da paylaşmıştık birbirimizle. Sonradan numaranı bir şekilde kaybettim.

Yaşadıklarını büyük üzüntüyle okudum. Bundan sonrası için iyi şeyler yaşamanı tüm kalbimle diliyorum. Sen ve sevdillerin mutluluk sağlık ve huzur içinde yaşayın. Babanın yaşadıkları da çok üzücü. İnşallah en kısa zamanda bu durumdan kurtulur. Anneciğine de çok çok geçmiş olsun.
0
nick konusunda kararsizim
(31.01.21)
Hoşgeldin tekrar, umarım annende korktuğunuz gibi bir şey çıkmaz. Görmeyeli Florance Nightingale olmuşsun. Kocanı da al kaç bence, okurken panikatak geçirdim.

Annenin bir rahatsızlığı yoktur umarım bu arada.
0
epistemic_regress
(31.01.21)
@medusa, selaaaam :) çok teşekkür ederim, çok hoşbuldum, ben de sizi hatırlıyorum, yeni cevaplarda görüşebilmek dileğiyle :))

@komando, vallahi şaşırıyorum, çok doğru hatırlıyorsunuz :D neredeen nereye :D güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim :))

@nick konusunda kararsızım, ya ben seni çok aradım ama nickini her defasında unuttumm! Bir ara mesajlaşmıştık buradan ama sonra yine benim başıma olmadık işler gelip girememiştim, bir sonraki girişimde de bütün mesajlar silinmişti askjdh :D Çok üzülmüştüm. Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ederim. Beni hiç darlamamıştın, birbirimize destek olmaya çalışıyorduk :)) Umarım sen de sağlıklı ve mutlusundur. Benim yara izim tam olarak geçmedi bu arada :D

@epistemic_regress, çok teşekkür ederim umarım çıkmaz, çıkarsa da savaşmaya devam :) çok hoşbuldum, yeniden teşekkür ederim, sevgiler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Kedili duyurulardan hatırlıyorum ama gerçekten "oha 5 yıl mi olmuş" diye şok oldum.

Ne yalan söyleyeyim bana da çok çok güçlü ve pozitif bir insan izlenimi verdiniz. Herkes demiş zaten ben olsam ilk büyük sıkıntıda pes ederdim sanırım, belki ikincide.

Bundan sonraki hayatınız umarım huzurlu olur, annenizin de inşallah bir şeyi yoktur. Kocaman bir geçmiş olsun, uzaktan sarılıyorum ve tebrik ediyorum duruşunuz için
0
piremses
(31.01.21)
okudum ama simdi cevap yazmak icin scroll yapinca fark ettim ki bayaa uzunmus :D

ben de hatirliyorum seni, ifsalardan guzel bir kiz oldugun aklimda kalmis :) ama fekat 5 yil olmus mu, inanamadim.

ilk duyurumu 2008'de actigimi gorunce de sasirmistim.

hosgeldin tekrar. umarim tatsiz olaylar geride kalmistir.
0
supergirl
(31.01.21)
''Allah allah nerede ki bu pandispanya son zamanlarda hiç görmüyorum'' dediğim şey 5 senelik bir süreç miymiş?! Yuh :)

Her şey için çok geçmiş olsun.
Tekrar hoşgeldin ^^
0
megalomaniac
(31.01.21)
@piremses, yihuu seni de gördüm :) çok teşekkür ederim, güzel dileklerine, güzel sözlerine. sevgiler benden :))

@supergirl, çok teşekkür ederim, o ifşalar çok abartılmıştı, hakettiğimi düşünmüyorum. Zaman ne çabuk geçiyor gerçekten, size de güzellikler diliyorum, sevgiler :))

@megalomaniac, hahaha :D senin ismini gördüğüme de çok sevindim. hoşbuldum, çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Pek iletişimimiz olmamıştı sanki ama senin nickini -ve cevap yazan kişilerin nicklerini de- görünce ekstra mutlu oldum. Tekrardan hoşgeldin :)
0
physcos physcos
(01.02.21)
hatırlıyorum :) hoşgeldin ve hatta, helal olsun :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Merhaba pandispanya, ben hatirlamadim, cok eski uyeligim ama 5 sene oncesinde pek aktif degildim.

Hatirlattigin cok onemli ve degerli bir sey icin tesekkur ederim. Aileyle fiziki uzaklik sart. Iyi ki de yapmisim, cok da guzel yapmisim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Sevgili pandispanya ne çok şey olmuş ^^ Neden okudum yazdığınız her şeyi hiç bilemiyorum üstelik işten çıkmama 5 dakika var ve yapmam gerekenler vardı ahhaha.. Bodrumu sever Atanlyada yaşarım. Bol şanslar dilerim hikayenin devamında. :)
0
denizmaniaherif
(01.02.21)
@physcos physcos, hoşbuldum, evet belki konuşamamış olabiliriz ama ben de nickinizi hatırlıyorum. Tüm nickler de çok güzel oldu sanki sadece bi hafta girememişim gibi :) çok teşekkürler :)

@kitap arasında kalmış silgi tozu, hoşgeldim, çok teşekkür ederiiim :))

@buf-e kür, işte başka tecrübelerden herkes farklı dersler çıkarabiliyor :D Verdiğiniz karardan ötürü mutlu olmanıza sevindim :))

@denizmaniaherif, hahaha çok üzgünüm çok vakit aldım :D yolunuz buralara düşerse uğrayın, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(01.02.21)
Canım pandispanya’m <3 bir yandan gözlerim dolu dolu oldu okurken bir yandan sinirlerim hopladı. Neler yaşanmış ya gerçekten inanılmaz. Ne kadar da güçlüymüşsünüz gurur duydum sizinle.
0
sta
(03.02.21)
yaaa pandispanyaaaaa senin güzel yüreğini severim <3 çok aradı gözlerimiz seni, neler neler yaşamışsın meğer. benim sanırım duyuruya ilk katıldığım zamanlarda aktiftin pek severdim yazdıklarından seni :) yaşadıklarının hepsi geçmiş bitmiş olsun bundan sonrası çok daha güzel olsun inşallah sevgiler...
0
dedim ben sana
(04.02.21)
@sta & @dedimbensana, ya nasıl teşekkür etsem az. Çok sağolun gerçekten. Ben de burada olmayı çok özlemiştim. Paylaşmak da çok iyi geldi. Ne desem az. Güzel dilekleriniz karşısında ben de günlerdir duygu seli içerisindeyim :)) güzel günler hepimize gelsin. Sevgiler.
0
🌸pandispanya
(05.02.21)
emek veren her zaman kazanıyormuş hakkaten
0
bir soru sorcam
(08.02.21)
hoş geldin. umarım bundan sonra her şey güzel olur.

"Taşınıp bizi sildi"

sizin yap(a)madığınızı o yapmış ve bu sizin için de çok iyi olmuş bana göre.

"biz biraz enayi gibi davrandık belki"

maalesef. karşı taraf sadece kendisini düşünüyor, sizi bir güzel sömürüyorsa şahsen ben öyle birine yardım etmem, ne hali varsa görsün derim. herkesin yardımına, yardım istemeyenin bile yardımına koşmak (öldürülme tehlikesi olan anneyi hariç bırakıyorum tabii) çok fazla yorar insanı.

eşinizin çocukluk arkadaşının sizi satması sonrasında biraz arkadaşlıklara olan inancım azaldı ama sonrasında "bir sürü arkadaşımız hayatı pahasına bize siper oldu" demişsiniz. o güzel bir olaymış :)

biraz hızlı okudum. babanız hala hapiste sanırım? peki özel değilse bu iftira atan kişi neden iftira atmış?
0
hlot
(08.02.21)
@bi soru sorcam, hahah öyle diyelim fakir tesellisi olsun bizimki de :))

@hlot, uzunca anlatmıştım aslında ama cep telefonumun azizliğine uğradım ve tüm cevabım gönderemeden kayboldu :) bu yüzden yeniden yazmak için güç toplamayı bekledim. nihayet topladım :))

söylediğiniz şeyler çok doğru. Kesinlikle yardım talep etmeyen insanlara ısrarla yardım etmek yanlış. Yardım talep edenler de bir süre sonra mantık dışı taleplerde bulunmaya başlıyorsa orada da dur demek gerekli. Teoride hepsini her zaman biliyorduk ama pratiğe dökemedik maalesef :D Umarım ileride bu konuda biraz daha başarılı olabiliriz.

Evet babam hala cezaevinde. İftiranın sebebini gerçekten net olarak kestiremiyorum. Birkaç boyutu var. İftirayı atan kızın annesi, babama devamlı eşinden boşanmak istediğini, evlilikten çok sıkıldığını, sevildiğini hissetmediğini anlatıp babama yanlıyormuş. Babam da her fırsatta ikisi arasında böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını dile getirmiş, kendi kız arkadaşıyla tanıştırmış, her fırsatta kadının eşi olacak adamı övmüş, aralarını yapmak için çabalamış vs. Buraları kadın da reddetmiyor. Kadın devamlı babama birikmiş parası olup olmadığını, malı mülkü olup olmadığını soruyor sohbetlerde. Diğer yandan bu ailenin ekonomik durumu kötü. Babam da durumu kötü olan 4-5 çocuğa aynı anda ders veriyor. Bazı dersler 1-2 sabit yetişkin de katılıyor. Ders verilen yer 8-10m2'lik bir alan. Bütün öğrenciler yanyana oturuyor. Zaten aynı zamanda malzeme satışı yapılan bir yer. Devamlı müşteri de var, hiç bir saniye boş kalmaz. Şikayetçi olan kız, eğer babama yakın olan sandalyede oturmazsa ağlayıp ortamı terk ediyor, yalvar yakar başka öğrenciyle yer değiştiriyorlar her defasında önde ve babamın yanında olmak için. Derste çekilmiş o kadar çok fotoğraf da var ki. Kız babama devamlı arkasından sarılıyor, şakalar komiklikler yapıyor vs. Bu fotoğrafların hiçbirinde de babamın bir teması yok. Öğrenci gelip arkasından elini atmış yani babama, son derece güven dolu bir ilişki gözüküyor.

Babam bu çocukların maddi durumu kötü ama çok yetenekli oldukları için, normalde verdiği fiyatın 5'te 1'ine filan veriyor dersleri. Gerçekten komik rakamlara. Hatta bu olaylar olmadan önce babam bu çocukların yaramazlığından çok şikayetçiydi, enerjimi emiyorlar diyordu. Ben de tartışmıştım babamla, sen deli misin günde kaç saatini 25 lira için tüketiyorsun diye. O da ileride iyi bir sanatçı olduklarında benim de bir katkım olmuş olsun, yoksa heba olacaklar demişti. İdealist bir adamdı maalesef. Sonunda g.tümüzde patladı.

Neyse uzatmayayım. Babam devamlı ailelerle tartışıyor bu çocukların yaramazlıkları yüzünden. Dersleri bitirmek istiyor. Çocuklar ağlıyor hocam bizi bırakmayın diye. Aileler de yalvarıyor bi şans daha verin diye. Böyle diye diye 3-5 defa tam bitme aşamasındayken zorla devam ettirdiler babamı. Bu arada şikayetçi olan kızın ailesi çocuğun yaptığı şeyleri satarak para kazanıyor. Mesela babamdan aldığı ders ve materyal 100 tl'ye malolduysa 500tl'ye başkasına satıyorlar gibi. Çocuğu fabrika gibi kullanıyorlar. Hatta çocuk babama arada şikayet ediyor "hocam annem sattığı şeylerden bana hiç para vermiyor" diye. Çocuklar derse gelmeyi sevdiği için devam etmek istiyorlar ama ailenin kaygısı da geçim kapısı olması.

Sonra kurs bitiyor, yaz tatili başlıyor. Bunlar köylerine dönüyorlar. Ertesi eğitim döneminde ilk olarak yine bu kız yine babama geliyor derslere devam etmek istediğini söylüyor. Babam bu sene yapamayacağım diyor. Yine ısrarla başlıyorlar. Derken son derste yine öncekilerle benzer sebeplerden babam önce kızı azarlıyor, sonra da annesi babamın sanatına hakaret edince annesiyle tartışıyor ve onları atölyesinden kovuyor. Bi daha buraya gelmeyin artık yeter başka kurs bulun diye gönderiyor. Hatta tartışmada kadının kocası da orada ve babama hak veriyor, adam babamdan özür dileyerek ayrılıyor, o da inkar etmedi bunu da mahkemede.

İşte ertesi gün babamı gelip tacizci diye alıyorlar. O gün bugündür babam yok. Babama bütün fotoğraflarda kendiliğinden sarılan çocuk, bir anda "ilk günden beri beni taciz etti, telefonundan devamlı porno izletiyordu" diyor. Bu arada 7-8 ay kursa güle oynaya gelip, ertesi sene de devam eden de kendisi. Annesi ücretsiz kurs bulup o kursa göndermek istediğinde kız "anne ben attan inip eşeğe binmem" diye ağlıyor herkesin gözü önünde askdjha. Babası olan adam belediyede en alt kademe çalışandı (tam görevini özellikle söylemiyorum), kadın da ev hanımıydı. Bu olaydan sonra yarattıkları o yalan mağduriyetle öyle büyük bir destek aldılar ki, herif milletvekili aday adayı oldu, kadın delege oldu filan öyle bir hikayeler :) Bütün kapılar açıldı sonuna kadar.

Bu arada demiştim ya, o 8m2 alanda ders alan 4-5 kişiler sabit diye. O kişilerden biri kızın kuzeni. Aynı süre yan yana ders alıyorlar ve çocuk hiç böyle bi olay görmediğini söylüyor. Çocuklarla aynı anda derse giren yetişkinler de aynı beyanı veriyor. Daha detaylı biçimde. Sonra avukatları "yalan söylüyorsunuz, çocuklar bu yetişkinleri hiç tanımazlar" dediler, bi dolu fotoğraf ve video verdik dosyaya. Çocukların o yetişkinlerle beraber ders aldıkları, kutlama yaptıkları... Ama hiçbiri dikkate alınmadı. Bu arada babamın telefonuna porno iddiası için ilk dakika el koyuyorlar zaten. Babam da diyor ki "bahsettiğiniz türden en ufak bi görüntü bulursanız, beni yargılamayın direkt idam edin" diye veriyor telefonu. Nitekim hem polis, hem de bilirkişi ayrı ayrı detaylı inceleme yapıyor ve ikisinin de raporu babamın lehine, çocuğun söylediği tarzda herhangi bir görüntü hiç olmamış telefonda. Yani ortadaki yalan gün gibi ortada. Ama bunu da değerlendirmedi mahkeme.

"Şu da tacize uğruyordu" dedikleri yetişkinler vardı. Onlar da mahkemeye gelip bu ülkede her gün sayısız tacize uğradıklarını ama bunu yapan kişinin hiçbir zaman benim babam olmadığını" söyledi sağolsun.

Bir tek bu alfa kızın en yakın arkadaşı olan, yine aynı sınıfta bunla ders alan diğer kız dedi ki "beni de taciz etmiş ben görmedim ama arkadaşım ayşe (diyelim) görmüş, öğretmen benim popoma elini sokmuş, şikayetçiyim" adshakd. O kızın ailesi kızlarının gerçekten tacize uğrayıp uğramadığını bilmek, hak aramak isteyen insanlardı mesela. Onlara kızmıyorum. Ama yani 1.80 boyunda bir yetişkin, herkesin içinde bir kızın pantolonundan içeri elini soksa, bunu o kızın farketmeyip arkadaşının ona sonradan haber vermesi mümkün mü... İçerideki diğer insanları geçtim. Sana yapılan şeyi sen farketmiyorsun da arkadaşın sana haber veriyor. Hiçbir yerde de yalnız kalınıp yalnız ders yapılmıyor bu arada. Bi tek bu esas kız ilk ifadesinde öyle bi yalan söylemişti. Ben de babama sormuştum, "yok kızım hiç tek başına ders yapmadık" demişti. Sonra kız mahkemede ifadeyi geri çekti, öyle bişey olmadı dedi. Off bunlar minik detaylar. Çok daha majör şeyleri atlıyorum sürece zarar verir mi bilmediğimden.

Mesela çocuk izlem merkezi diye bi yer var, oradaki uzaman 2 çocuğa da defalarca soruyor, "hiç vücudunuza kıyafetlerinizin içinden dokundu" mu diye, iki çocuk da birbirinden habersiz defalarca "hayır hiç öyle bişey olmadı" diyorlar. Sonra adli görüşme bitiyor, çocuklar aile ve avukatların yanına gidip sonra geri dönüp aslında söylemeyi unuttukları bişey olduğunu ve öğretmenin onlara kıyafetlerinin içinden de dokunduğunu ekletiyorlar rapora. Bu da raporda aynen böyle "adli görüşme sona erdikten sonra çocuklar aile ve avukatların yanına gidip döndükten sonra bıdı bıdı eklettiler" diye yazıyor. Sonra mahkemede bunu da geri aldılar "yok öyle bişey olmadı" diye.
Yani çocukların görüntülü ifade vermesinin bi amacı var. Görüntülü ifade bitip her şey kapandıktan sonra bunu rapora kim ve nasıl yazdırdı, bu raporu tutan kişi 50 kez bu soruya cevap almasına rağmen bunu nasıl sonradan rapora ekledi, mahkeme bu geçersiz rapora nasıl riayet etti, hadi etti diyelim, çocuklar sonradan yalan söylediklerini kabul edince neden bir şey değişmedi? Bir sürü bilinmez...

Neyse sonuca geleyim. Bu işlere ömrünü adamış bir profesör ve klinik psikolog bizim dosyamızı, çocukların beden dilini, sesini, mimiğini, verilen ifadeleri filan inceleyerek bi rapor sundular. Bu raporda söylenene göre, esas kız annesinin etkisi altında, ikinci kız da esas kızın etkisi altında yalan söylüyor. 15 sayfalık aşırı detaylı bir rapor. Ben bir cümleyle özetlemiş olayım.

Sebebini bilmiyorum, sonuç olarak belki başta bi ceza vermek istediler ama bir yerde kontrollerinden çıktı. Ardından gelen imtiyazlar, işlerin büyümesi ve yalancı çıkmaları durumunda ceza alma ihtimalleri sebebiyle geri adım da atamadılar. Düşüncem bu yönde.

Dosyayı okuyup isterlerse 200 sene ceza versinler ama okusunlar yeter ki. Bugüne kadar okunmadı maalesef. Hala son kararda bile geri çekilen ifadeler sanki yeni verilmiş gibi yazıyor. Tüm kararlar kopyala yapıştır şeklindeydi. İnanıyorum bir gün okuyacaklar.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
mahkeme heyeti oluşan kamuoyunun-birilerinin etkisi altında olabilir mi
0
esref
(11.02.21)
@esref, detay veremiyorum ama kesinlikle öyleydi. O dönem ne yazık ki gerçek olan birçok iğrenç olay peşpeşe oluyordu, hepimiz zaten artık patlama noktasındaydık. babam ne yazık ki bu gündemin içine düştü. ailelerden biri medya çalışanı, diğeri belediye ve bazı mezhepçilik işlerinin içinde olunca çok büyük bi kamuoyu oluştu ve finans programlarına kadar babam dönüyordu haberlerde.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
Off cok kotuymus ya. Kiz da butun ifadelerini geri aliyor da o porno ifadesini niye geri almiyor :(
0
hlot
(13.02.21)
@hlot, onu geri almasına gerek kalmadı zaten, yalan söylediği 2 ayrı inceleme ile, devletin kurumları ve kanalları ile kanıtlandı zaten...
0
🌸pandispanya
(13.02.21)
vay! uzun bir süredir çok aktif değilim ben de burada ama net hatırladığım kullanıcılardansınız.

bu kadar şeyi yaşadığınızı bilmek üzdü fakat bu kadar şeyin altından kalkabildiğinizi görmek bana gerçekten hayat motivasyonu oldu.

umarım bir daha ayağınıza taş değmez!

cafe ismini alabilirsem ben de mutlaka uğramak, yönlendirmek isterim.
0
bir ileti paylastim
(23.02.21)
@bir ileti paylaştim, ben de sizi net olarak hatırlıyorum :) eveet bazen dert dinlemek de dertlere bir nebze derman olabiliyor xD çok teşekkürler güzel dileklerinize. Kafenin ismini paylaşacağım :) Duyuruculara ömür boyu indirim var, mutlaka haberdar edin! :D
0
🌸pandispanya
(23.02.21)
Seninle tanıştığımız dönemden farklı bir kullanıcı adı kullandığım için şu an beni hatırlamayacaksın muhtemelen ama hem mesaj atıp kendimi tanıtacağım hem de mekanın ismini alacağım ki yazın gelelim :)
Ben seni çok iyi hatırlıyorum, saç rengini seçtiğimiz zamanları falan. Böyle uzun sarı/soğan kabuğu gibi bir saçın vardı çok güzel dalgaları olan. Keyfin de yerindeydi o zamanlar. Güzelliğine özenmiştim yalan yok. Geçtiğimiz haftalarda da duyurudan bir arkadaşımla oturup milletin duyurularıyla dalga geçerken senin cevabını gördük :D dedik aaa dönmüş, yoktu uzun zamandır falan... o zaman şöyle bir yorum yapmıştık “yea benim de öyle fıstık gibi hayatım olsa hayatta uğraşmam yani duyuru falan” şu konuşmadan ve önyargıdan utandım okuyunca, hepsini de okudum. Öncelikle babanın başına gelenler için çok üzgünüm, empati yapıyorum, anlattıkların benim mental sağlığımı geri dönüşsüz bozardı. Sen çok güçlüymüşsün. Başınız sağ olsun ayrıca ve umarım annenin sonuçları da iyi çıkacaktır. Gözlerine gelince, minnoş gözlerin daha da minnoş olmuştur eminim. Hayat bu, görme yetimizin ömür boyu bizde kalıp kalmayacağını da bilemeyiz. O yüzden “insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir, gerçeğin mayası gözle görünmez.” Diyorum. Sen ve eşin duyduğum en güzel kalpli insanlardansınız. Umarım isteyen herkese böyle hayat arkadaşları nasip olur. Hoşgeldin canım.
0
irene
(23.02.21)
@irene, hay allah ya gerçekten gözlerim dolu dolu okudum. ne güzel yazmışsın :/ çok teşekkür ederim. bütün güzel düşünce ve dileklerine. hayat işte durduğu yerde durmuyor :D
aaaa ama o zaman güzel haberi de vereyim, annemin sonuçlarını daha birkaç gün önce alabildik, temiz çıktıııı :) bence de bir gün bir yerlerde yeniden güzel şeyler olacak. kimse umudunu kaybetmesin yuhuu :d

çok hoş buldum. gerçekten. tarif edemeyeceğim kadar çok teşekkür ederim... <3
0
🌸pandispanya
(24.02.21)
(10)

mini cooper countryman 4x4

roket adam
şu anda a3 sportback 1.5 tfsi kullanıyorum 2018 model, oldukça memnunum. son dönemde bir doğa merakı hasıl oldu. malum bu arabayı sağa sola çok sokamıyorum altı alçak ve 2 çeker bir otomobil. acaba dedim aşağıdaki araçla takas edip üstüne de biraz para versem, keyif verir mi?https://www.sahibinden.c
şu anda a3 sportback 1.5 tfsi kullanıyorum 2018 model, oldukça memnunum. son dönemde bir doğa merakı hasıl oldu. malum bu arabayı sağa sola çok sokamıyorum altı alçak ve 2 çeker bir otomobil. acaba dedim aşağıdaki araçla takas edip üstüne de biraz para versem, keyif verir mi?

www.sahibinden.com

countryman hakkındaki tecrübe bilgi ve fikirlerinizi duymak isterim.
0
roket adam
(30.01.21)
attan inip eşşeğe binmiş olursun yapma. dağ için mini cooper mı ne alaka yahu?
0
jelly bear
(30.01.21)
Cok eglenceli bir araba countryman ama dogada su an bindigin aractan sadece biraz daha iyi olur.yol olan yerde gidersin ama surayi gecermi acaba dememen gerekir.piknige gidelim,ciftlige gidelim arabasi olarak guzel.

Ama hevesin varsa hic kirma,sonucta zarar edecegin bir arac degil.alip kesmeyene kadar kullanabilirsin.sonucta suv diye satilan buyucek araclarin coguyla ayni isi gorur.muhim olan senin ne istedigin,bizim millete bakarsan iki sene oncesine kadar fransiz arabasi aga diyen adamlar simdi pejo alacam derdindeler.

Eger bunlardan bir fazlasini istiyorsan o zaman kesmez ama.kardan,camurdan geceyim,yolun disina cikayim dediginde baska tercihlerin olmali.
0
duptıs
(30.01.21)
dacia duster 4x4 çok daha iş görür ama mevzu sadece iş görmesi değil de şekilli olması sanıyorum.
0
armagan abanuz
(30.01.21)
4*4 için mini tercihi bana çok anlamsız geldi. O paraya Subaru XV düşünürdüm.
0
alfred
(30.01.21)
bu arabalarla arazi denemende tamponun elinde kalır.

arazi için bu kadar lükslere girmene gerek yok. şunlar öküz gibi dayanıklı araba. countryman'lere tepeden bakarsın;

www.sahibinden.com

veya

www.sahibinden.com

böyle şeyler bakman gerekiyor.

hatta arabartırsan bunu al, cehenneme bile gidersin;

www.sahibinden.com
0
rain when i die
(30.01.21)
araç sürüş zevki olarak güzel, bmw motoru var ve performanslı bir araç, ancak arazi için uygun olduğunu sanmıyorum.
0
mikahakkinen
(30.01.21)
teşekkürler arkadaşlar yanıtlar için. evet hem performanslı hem de güzel görünen bir araç olduğu için countryman'i seçtim, yoksa tabii ki vitara, pajero, land cruiser, duster bunların hepsi bundan çok daha iyi arazi performansı verir ona katılıyorum. haklısınız. amacım zaten dağa çıkmak göle girmek değil de ufak tefek kamp alanlarına çıkabileyim yeter bana, genelde şehirde kullanıyorum zaten. o yüzden yorumlar önemli. başka yorum olursa da değerlendirelim ayrıca.
0
🌸roket adam
(30.01.21)
böyle bir şey de alabilirsin yeni vitara'ların makyajlı kasası

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

araç macaristanda üretiliyor zaten. bir şekilde parçası avrupa kökenli.

countryman'den daha güvenilir aletler bunlar genel olarak yine.
0
rain when i die
(30.01.21)
yazılanlara ek olarak bu araç seninkinin 2 katı kadar yakar
mini cooper'ın eski kasası. içi baya takır tukur plastik. yenilerinin içi güzel kaliteyi baya arttırmışlar. motoru da eski, yeni motorları 1.5
doğa hobisi için bence de pek uygun değil.
ben şahsen illa countryman alacaksam 136hp olsun ama üzmesin kafasıyla 2019-2020 alırdım
bu araçları pek uslu adamlar kullanmıyor gibi geliyor bana, 2. elde riskine girmem :)
0
asbe
(30.01.21)
bence 2015 countryman s 4x4 190bg var, cok keyifli arac ama yakit tuketimi bayaa sikinti. sehir ici 12-13, uzun yol 8-9 :(

oyle daga bayira rahat rahat vurabileceginiz bir arac degil, ayrica arkaya cekme karavan falan atayim derseniz cekme kapasitesi cok dusukk
0
ahoy kaptan
(31.01.21)
(17)

muhit mi ev mi?

la lykia
hangi evi satın alırdınız, neden?aradığınız kriterler açısından kötü olarak nitelendireceğiniz ve hiç taşınmak istemediğiniz bir muhitte ama aradığınız tüm kriterleri olmasa bile kriterlerin %90'ını karşılayan çok güzel bir ev.muhit olarak tüm kriterlerinizi karşılayacak, bildiğiniz, sevdiğiniz, kon
hangi evi satın alırdınız, neden?

aradığınız kriterler açısından kötü olarak nitelendireceğiniz ve hiç taşınmak istemediğiniz bir muhitte ama aradığınız tüm kriterleri olmasa bile kriterlerin %90'ını karşılayan çok güzel bir ev.

muhit olarak tüm kriterlerinizi karşılayacak, bildiğiniz, sevdiğiniz, konut fiyatlarının çok hızlı yükseldiği bir muhitte neredeyse hiçbir kriterinizi karşılamayacak kötü bir ev mi?

(evi alıp sonradan tadilat yaptırma şansınız yok orta-uzun vadede, aldığınız gibi kullanacaksınız, ayrıca tadilat ile de değiştiremeyeceğiniz dezavantajları var, sadece bunlar değil ama çok basit bir örnek ile ev arka eve bakıyor, gördüğünüz tek şey diğer evin odaları, balkonu, mutlaka çift tuvalete ihtiyaç var ama tek tuvaletli gibi gibi, değiştirilemeyecek yapısal dezavantajlar biraz)

fiyatlar aynı.

edit: deprem ile ilgili; kötü muhitteki ev deprem bölgesinde, hatta bölgedeki büyük faya çok yakın ama bu yıl yapıldı, 0 ev ve en üst standartları karşılayan bir inşaat kalitesi var.

iyi muhitteki ev deprem açısından güvenli bir bölge, zemin iyi ama inşaat kalitesi bilinmiyor, ev eski baya.
0
la lykia
(27.01.21)
kötü bir evdense dandik bir muhiti tercih ederim. kötü bir evin derdi kesinlikle bitmiyor, evin özellikle altyapısının yeni ve bakımlı olması çok önemli.
0
roket adam
(27.01.21)
2 yıl beylikdüzü'nde yaşadım, 2 yıldır Kozyatağı'nda yaşıyorum.

Beylikdüzü'ndeki ev efsaneydi. Ama Beylikdüzü :/
Şimdiki ev güzel ama bina eski. Daha kötü olsaydı da Kozyatağı derdim. Yakın arkadaşım Acıbadem'de yaşıyor. Evin içi 'yapılı' değil. Ama muhit olarak çok iyi olduğu için görmezden gelirdim evdeki olumsuzlukları. Komple tadilat olmasa bile ufak ufak (lavobo, klozet, mutfak vs.) yaptırılır.
0
himmet dayi
(27.01.21)
Ben ikinciyi tercih ederim, ediyorum, ettim.
0
pati
(27.01.21)
Öncelikle 2 eve de deprem ve rutubet açısından bakmak lazım, kriter karşılamama durumu binanın allaha emanet olması veya evde rutubet lekeleri olması ise baştan yatar muhit işi. Ki bunu muhitinden ayrılmamak için fahiş kira ödeyen biri olarak söylüyorum.
0
whoosie
(27.01.21)
Muhit! Bu sonuca kotu seyler yasayarak ulastim.
0
buf-e kür
(27.01.21)
deprem ile ilgili; kötü muhitteki ev deprem bölgesinde, hatta bölgedeki büyük faya çok yakın ama bu yıl yapıldı, 0 ev ve en üst standartları karşılayan bir inşaat kalitesi var.

iyi muhitteki ev deprem açısından güvenli bir bölge, zemin iyi ama inşaat kalitesi bilinmiyor, ev eski baya.
0
🌸la lykia
(27.01.21)
muhit demişken biraz daha bilgi vermek lazım hocam. sarıgöl ile suadiye'yi mi karşılaştırıyoruz yoksa atıyorum maltepe ile suadiye'yi mi karşılaştırıyoruz? arada ciddi fark var.

bu arada deprem konusu da yabana atılmamalı. "baya eski ev"in depremde yıkılma riski çok daha yüksek. 2000 öncesi evlerde bu risk her zaman var.
0
roket adam
(27.01.21)
Tecrübeyle sabit
Muhit tercih edilmeli.
İnsan her zaman ev dışında vakit geçirmek için imkan yaratmaya çalışır. Kötü bir muhitte eve tıkılır kalırsın.

Kadıköy moda’da en yeni ev 50 yıllık.
Ama kiralar 3.000’den başlıyor ve genel olarak ev bulmak zor.
Fındıklı’da en eski ev 15 -20 yıllık. Kiralar 1.000’den başlıyor.

İnsan doğası her zaman iyi konum ister
0
otopsicocugu
(27.01.21)
Çevrenin değeri evin değerinden daha yüksek. Kötü ev, kötü semt kadar çekilmez bir şey olsa da evin kötülüğünü bilirsin ama çevrenin kötülüğünü bilemezsin. Evi öyle yada böyle düzeltme şansın var, çevreyi düzeltemezsin.
0
alfred
(27.01.21)
Evin icini degistirebilirsin ama muhitini degistiremezsin
0
fakyoras
(27.01.21)
Kötü muhitten ev alınmaz, iyi muhitteki evde olmazsa olmazlarınız tadşlatla giderilemeyecekse, evin 5 sene içinde kentsel dönüşüm şansı da yoksa o ev de alınmaz. Demek ki bu evler alınmayacak. İyi muhitte başka evleri kovalayın.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.21)
Evin içi ne kadar iyi olursa olsun, bulunduğu muhitin kalitesi de yaşam standardınızı o kadar yükseltir. Sadece 4 duvar içinde değil o çevrede yaşam süreceksiniz. Bu şartlarda ikisini de almaz, iyi muhitte ev bakınmaya devam ederdim.
0
onune3012
(27.01.21)
eğer muhit ciddi kötü değilse yeni ev derdim. ben de yeni ev almış biri olarak istediğim semtte deprem sonrası ev bulamadığım için hiç aklımda yokken Maltepe'ye taşındım ama çok kötü değil, memnunum. tabii ki bu paraya maks 10 yıllık suadiye erenköy hatta bostancı'da bulsaydım oraya giderdim ama olmayınca olmuyor.
0
Flaneur
(27.01.21)
0
esref
(27.01.21)
pandemi olduğu için kötü muhit iyi ev. çünkü çoğu zaman eve geçiyor.
0
mikahakkinen
(27.01.21)
tabi ki muhit tartışmaya bile girmem.
0
jamswety
(27.01.21)
muhit +1
cunku etrafindaki insan kalitesi binanin yeni olmasindan daha degerli.
0
cooperr
(27.01.21)
(20)

4-5 milyonluk evler gerçekten satılıyor mu?

mg3929
Hala aklım almıyor bu evler kime satılıyor? Bu apartman dairelerine bu paraları verenler ne iş yapıyor? Çevrenizde yakın zamanda bu kadar pahalı ev alan oldu mu?
Hala aklım almıyor bu evler kime satılıyor? Bu apartman dairelerine bu paraları verenler ne iş yapıyor? Çevrenizde yakın zamanda bu kadar pahalı ev alan oldu mu?
0
mg3929
(25.01.21)
niye satılmasın? zenginler 500 binlik evlerde mi otursun? :d
0
jelly bear
(25.01.21)
insanlarda para var, biz ziyadesiyle yoksuluz.
0
candide
(25.01.21)
40-50 milyonluk evler de satılıyor. şaşılacak bir şey yok. fakir kadar olmasa da zengin insanlar da var dünyada.
0
papuayenigine02561
(25.01.21)
Ceo vb olmadikca maasli isle alinmiyor tabii.. Adam kendi duzenini kurmus ayda belki 300-500 bin kazaniyor, neden almasin. Aylik gelir skalasi o kadar genis ki bir sey ki, sizin bi omur kazanamayacaginiz parayi kimisi 3-5 gunde topluyor. Adaletini seveyim dunya :)
0
msb
(25.01.21)
turkiyenin zenginligi buhar olup bati avrupaya yagmiyor. ulke gelismiyor, genclerin potansiyeli ucuza satiliyor olabilir ama bu kadar kaynagi olan bir ulkede milyonlar bir kac ay icinde fakirlikten acliga dogru gidiyorsa orada birilerinin de cebi devamli doluyor demektir.

------------------------------------------------------------------------------

"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlenen bilgilere göre, yurt içinde ve dışında yerleşik milyonerlerin toplam sayısı ağustos sonu itibarıyla 294 bin 454 oldu. Geçen yılın sonunda 225 bin 441 olan milyoner sayısı, 8 ayda 69 bin 13 kişi arttı."

tr.euronews.com


------------------------------------------------------------------------------

not: turkiye kayit disi ekonomide dunyada basa oynuyor. kayitlarda 250 bin diyorlarsa sen onu en az ikiyle ucle carp.
0
rm
(25.01.21)
valla satilmasina satiliyordur ama 4-5 ilyon lira verip de apartman dairesinde oturmam, bu paralari veren vizyonsuzlar vardir ama memlekette
0
exlibris
(25.01.21)
4-5 milyon çok büyük bir para değil, 800 bin euro falan yapıyor. asıl 40-50 milyonlar satılıyor, üstelik bunlar yalı falan bile değil bildiğin normal evler yani. çeşme'de yalıkavakta falan yazlıklar da keza 10 milyonu geçenler var.

ne iş yapılır, esnaflık, işadamlığı, kuyumculuk, fabrikatörlük, inşaat işleri, vs vs
0
roket adam
(25.01.21)
Ayda 100 bin kazanan bile alabilir. Çok daha fazlasını kazanan binlerce insan var. İyi kazanan doktorlar alabilir mesela. Toprak zenginleri var, sermaye sahipleri var, şöhret sahipleri var, var da var.

Bu rakama daire almak bence de aşırı saçma.
0
alfred
(25.01.21)
@roket adam
4 milyonu 800bin euro olarak nasıl çevirdin :(
0
🌸mg3929
(25.01.21)
"bu kadar pahalı ev"
biz fakirlere göre bu tabir doğru olabilir ama gelir düzeyine göre komik de gelebilir.

çevresinde zengin olmayan biri olarak benim de aklım almıyor lakin kaymak tabaka için gayet normaldir bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(25.01.21)
@mg3929, abi soruna çok şaşırdım. bursanın dışında sikindirik bir sitede 5-10 milyona satılan evler bir haftada bitti. o siteden 10 tane olsa yine satılır. bak bursa demiyorum bursaya 40 dakika uzaktaki bir yer diyorum. 4-5 milyon çok para değil, türkiye de pahalı değil. senede on gün yurtdışı tatili yapınca kendini bir üst sınıfta zanneden beyaz yakalar da dahil olmak üzere türk halkı genel olarak fakir.
0
ismim ibrahim
(25.01.21)
Ya ben daha ilginç bir şey söyleyeyim, Ankara'nın merkeze uzak dandik bir semtinde oturuyorum. Benim evin yürüyerek 5 dakika ilerisine bir sürü yeni apartman yaptılar, 2-3 milyona satıyorlar. Yani sakin, sessiz, huzurlu bir semt ama araban yoksa merkeze ulaşım dert mesela. Evlerin de bir olayı yok, standart apartman dairesi. Bahçesinde hiçbir zaman kimsenin girmeyeceği bir havuz var diye 2-3 milyona satıyorlar. Akıl alır gibi değil. Orada oturan adamla aynı bakkala gidip yufka alıyoruz, ben yürüyorum o AMG ile geliyor falan, çok acayip.
0
plutongezegendegilmi
(25.01.21)
rm +1
bak bu bir de sadece bankada nakit 1 milyon tutanlar.

buna, evinde, bankada kasa kiralayıp altın / değerli döviz tutanları dahil değil.
istanbul'da sayısız malı, mülkü, apartmanı, işhanı olup cash-out yapmayanları dahil değil(bankada para tutmayanları var)
parayı türkiyeden taşıyanlar dahil değil
parayı şirket uhdesinde sermaye olarak gösterenler dahil değil... diye gider
0
esref
(25.01.21)
o 4-5 milyonluk evlerin bulundugu sitelerin instagram hesaplarina bakiyorum bazen.Gordugum kadariyla, oralarda yasayanlar genelde kendi isyeri olan doktorlar, diyetisyenler,kuyumcular vs. Maasla calisan kisiler degil bunlar.
Zaten bu tarz siteler sehrin merkezinde olmazlar cunku arazi fiyatlari Istanbulda pahali.Bu evlerin planlarina bakarsaniz hemen hepsinde bahce var,etrafta dolasilacak yesillik var.Guvenlik ust seviyede. Oturan kisilerin luks arabalari oldugu icin mesafeler sorun olmuyor. Acarkent dedigimiz yer bile ben cocukken dag basiydi,burada kim oturur deniyordu simdiki haline bakin.

Bu arada yeri gelmisken sunu da ekleyeyim. Eskiden uluslararasi sirketlerin iyi maas alan ust seviye mudurleri bu tarz yerlerde ev alabiliyordu ama AKP doneminden sonra sistematik beyaz yaka fakirlestirmesiyle bu kesim buralarda ev alma sansini kaybetti.
0
turkuaz
(26.01.21)
Üst katımı 2 milyona satıyolar:
Not 1600 TL ye kirada oturuyorum :)
0
elifciem
(26.01.21)
O tip devasa birikimleri yapanların çoğu yemeden içmeden yapıyor. Herşeyin hesabını yapan esnaflar var mesela. 10 kuruş için pazarlık eder, günde 3 öğün makarna yer.. böyle biri olmuş olabilir.

bunun dışında aileden zenginlik, ameliyat yapan doktor vb. de olabilir. yurtdışında çalışmış olabilir.

eve o kadar para vermenin israf olduğunu düşünüyorum
0
kickboxer
(26.01.21)
14 dukkanlik gida zinciri olan bir tanidigim var. muteahhit olan bir tanidigim da var. cerez parasi gibi bir sey onlar icin. daha cok arsa kapatiyorlar ama 4-5 milyonluk evleri de aliyorlar yatirim icin. bu insanlari sokakta gorsen zengin demezsin oyle soyleyeyim. hatta bu tanidiklarin biriyle otururken bir adam geldi. sana yemin ediyorum yuzumu cevirdim para isteyecek diye. acibademde kapatmadigi arsa kalmamis. :D geldi beles cayi icti gitti
0
nibba
(26.01.21)
benim şu anda kirada oturduğum evin piyasa değeri 4 milyon civarı. sokağın fotoğrafını çekip atsam inanmazsın, o derece 4 milyonluk değil. ama merkezi yerde, 5 yıldan genç ve büyük. büyük derken, civardaki kıç kadar evlere göre, yoksa anadolu'da standart bir 2 çocuklu aile evi.

niye anlatıyorum bunu? çünkü istanbul'daki konut fiyatları öyle seviyeye geldi ki talep yüzünden, 4-5 milyon artık villa saray parası değil. bu da demek oluyor ki bu paraları kazanan insan sayısı da çok.
öte yandan; ev sahibini tanıyorum, zamanında aynı arsadaki eski evini müteahhite vermiş, yenileyince değeri artmış. esnafmış, durumu orta seviyeymiş; şimdi emekli benim verdiğim kira + emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. şansı şu, o zamanlar çok da revaçta olmayan bu bölge değerlenince evi de değerlenmiş. yani direkt olarak kişilerin parasıyla, başarısıyla da ilgisi olmayabiliyor. bu adam bu evi satsa üstüne kredi çekip 5 milyonluk bir ev alabilir mesela.

şunu unutuyoruz bir yandan, istanbul türkiye'nin en değerli şehri. dünya'nın bile en kıymetli şehirlerinden. sadece turistik açıdan baksan bile, bu şehirde yaşamak isteyebilecek yabancı insanlar var.
bahsettiğimiz bu evlerin olduğu semtler de bu değerli kentin en değerli 3-4 noktasından biri. yani aslında creme de la creme'den bahsediyoruz, bu sebeple 4-5 milyon o kadar da saçma değil. tek sıkıntı o evlerde yaşamaya çalışanların gelirleri aynı ölçüde artmadı zaman içinde, ya da enflasyona yenildi, ya da kura. sorun evlerin fiyatı değil, gelir eşitsizliği. benim gibi eve o parayı veremeyecek olanlar da ancak kirayla oturabiliyor işte...
0
Jux
(26.01.21)
4 milyonluk ev dediğin esasında 500 bin dolar/euro ediyor, gurbetçiler bile sıralı ev diziyor her sene.
0
koskoca kirpi
(26.01.21)
Valla satılıyor, ben de şaşırıyorum. Bizim üst katı 2,5 milyona sattılar. Biz 15 sene önce 300bine almıştık. Eskiden birikmiş üzerine mortgage filan alabiliyorduk. Aradan geçen senelerde sözüm ona pozisyonum yükseldi, maaşım arttı ama nanik, almanın yolu kalmadı maaşlı adamlar için. Babamın arkadaşı vardı Türkiye'nin kalburüstü kurumsal firmasının üst düzey yöneticisi. Her sene prim döneminde ya ev ya da yazlık alırlardı. O dönemler o kişiler için bile geçti.
Serbest çalışan, hükümet müteahhitleri filan alabiliyor. Servet el değiştirdi.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.21)
(35)

Türkiye’nin Avrupa’ya göre avantajları

garavel
İklim vs doğal sebepler değil bahsettiğim, sosyal çevre, ailenin yakın olması vs de değil. Mesela iş yapma kolaylığı, bankacılığın biraz daha gelişmiş olması, e- devlet’in orada pek alternatifinin olmaması ( sanırım ). Konut sahibi olmada biraz daha rahat bir de sanırım ( yüksek birim maaşlar, ayni
İklim vs doğal sebepler değil bahsettiğim, sosyal çevre, ailenin yakın olması vs de değil. Mesela iş yapma kolaylığı, bankacılığın biraz daha gelişmiş olması, e- devlet’in orada pek alternatifinin olmaması ( sanırım ). Konut sahibi olmada biraz daha rahat bir de sanırım ( yüksek birim maaşlar, ayni birim ev fiyatlarından dolayı )

Sizin aklınıza gelenler neler?

almanya, hollanda, ingiltere, fransa baz alınabilir.
0
garavel
(25.01.21)
vergiden kaçınma imkanlarının fazlalığı olabilir
0
roket adam
(25.01.21)
Torrent kullanma imkanı
0
freebird5406_2
(25.01.21)
yazmışsınız zaten bankacılık diye. ben de spesifik bir şey yazayım.

kredi kartı ya da genel olarak her yerde kart kullanabiliyor olmak.

kanser ediyor avrupada nakit muhabbeti.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
aklıma giyim kuşamın daha ucuz olması geldi, istediğiniz şeyse tabii.
0
candide
(25.01.21)
issizlik asiri yuksek ve asgari ucret asiri dusuk oldugu icin hizmet isleri ucuz.
0
hot potato
(25.01.21)
@alster bu tuhaf mesela, hangi ülke için bu söylediğiniz acaba ? ben genelde özellikle son dönemde sadece kart ile alışveriş gördüm hep, öncesinde de kart çoğunluktaydı sanki.
0
🌸garavel
(25.01.21)
Aslında say say bitmez. 1. Vergiler düşük ve esnaf gelir vergisinden muaf 2. Online eğitimde başarılıyız. AÖF sisteminde Anadolu AÖF dünyada ikinci sırada 3. edevlet uygulamalarında başarılıyız hans'ın hala kağıt kalemle yaptığı günlerce süren bürokratik işlemleri Mehmet edevletten bir kaç dakikada halledebiliyor. 4. İnternet bankacılığı 5. Geniş ve yeni otoyollar avrupada bizdeki kadar yaygın değil 6. Avrupanın en büyük avmleri bizde zorlu center bu konuda Türkiye'nin yüz akı. 7. İş yapma ve iş yeri açma bizde daha kolay ve bürokrasi daha az ayrıca teşvikler ve hibeler var 8. Devlet dönem dönem vergi ve kredi yapılandırması getirip mükelleflere ödeme kolaylığı sağlıyor 9. Ticari taksiler çok ucuz toplumun her kesimi kullanabiliyor 10. Çalışıp krediyle ev sahibi olma süresi avrupadan çok daha kısa
0
acebi
(25.01.21)
@garavel yazdıklarım corona öncesi tabi :..) tabi tüm avrupayı genellemek ahmaklık olur. örneğin izlandada tam tersi kart her yerde geçiyor her miktara kadar.

marketler dışında çoğu dükkan tarzı işletmede özellike yeme-içme vb. durumlarda belli bir miktara kadar nakit sonrasında kart daha yaygın.

en azından ben çok denk geldim. tabii azalıyordur haliye. bankacalılık hizmetleri geriden geliyor resmen. daha bir kaç sene öncesinde kadar manuel şifre kağıdı veriyordu deutsche bank internet bankacılığında.. daha yeni yeni geçtiler yeni sistemlere.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
En başta sağlık sistemi gelir zannımca
0
but that was just a dream
(25.01.21)
1- Turkiye'de ustalik cok ucuz. Muslukcu, boyaci, catici, dogalgaz tesisatcisi, elektrikci cagirdin mi battin demektir Avrupa'da, sayi olarak da azlar ha bos gununu denk getireceksin falan buyuk basagrisi. Terzi, kuru temizleme, bakim, tamirat pahali keza. Yenisi alsaydim daha iyiydi durumlari oluyor.
2- Hizmet sektoru. Resepsiyonist, garson, satis elemani bizim Turklerin kiymetini bilmemiz gerekiyor kesinlikle. Avrupadakiler hep artist. Adam kendini benle mi karsilastiriyor napiyor? Olum sen hizmet sektorundesin illa Rothschild ailesinden mi olmam lazim iyi bir hizmet alabilmek icin.
0
neck_and_neck
(25.01.21)
Emek ucuz, patronlar için güzel ülke.
0
alfred
(25.01.21)
insanların daha çözüm odaklı olması. en suratsız memura bile "abi be, işim çok zor zaten bak böyle böyle benim işi bi hallediversen" desen adam yapabiliyorsa yapar yapamıyorsa yol gösterir hiç yoktan. avrupa'da bi yönerge vardır onun dışına hayatta çıkmazlar deli ederler. adama mesai sonrası sorsan bu konuyu "he valla ne saçma iş helelelülele" der ama mesaide hiçbir riski olmasa da bütün inisiyatif onda olsa da o işini yapmaz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
avrupa çok geniş bir tanım. bulgaristan da avrupa, norveç de avrupa. bu arada yazılanların neredeyse tamamını avrupalı ortalama biri bir dezavantaj olarak görür.

örneğin:

@acebi'nin dediği aöf sistemi bir avantaj mı dezavantaj mı bilemedim. örneğin aöf mezunu bir insan almanya'da yüksek lisans yapamıyor. genelde kabul etmiyorlar. yani aöf ciddiye alınmıyor pek. yoksa avrupa'nın yapmak isteyip de yapamadığı bir şey değil. eğitim kalitesini düşürdüğünden olabilir.

@proletarier'in dediği için de geçerli olabilir. avrupa'da bir standart vardır, herkes bu standarda uygun iş yapmak zorundadır. sen müşteri olarak onlar hizmeti sağlayan olarak uyar. dolayısıyla herkes aynı muameleyi görür. hataya veya kayırmaya yer olmaz.
0
Sour
(25.01.21)
@Sour, böyle düşününce doğru ama şöyle açayım. Kurumlar hantaldır, gelişmeye kapalıdır. Bu kurumları gelişmeye zorlanması gerekir. Ortada çağ dışı-geçerliliğini yitirmiş bir prosedür varsa ve herkes buna uymaya devam ederse o süreç herkes için eziyet olmaya devam eder hasbelkader yetkili bir abinin gözüne batana kadar. Kuralları zararsızca esneten kişiler olması bu tür durumları yetkililerin gözünün önüne daha çabuk getirir. Kurumları gelişmeye zorlar yani.

Benim fikrim bu tabii böyle sanki değişmez bir gerçek gibi yazdım ama düşüncelerimi yazdım sadece.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
@Sour avrupadan kasit bati avrupa ulkeleri bulgaristan moldova romanya degil tabii ki. Ikincisi AOF mezunuyla orgun mezunu ayni haklara sahipler hic bir fark yok ve dunya genelinde yuksek lisans yapabiliyorlar. AOF sistemi egitim kalitesini dusurmez firsat esitligi saglar yoksa AOF te muhendislik, tip veya mimarlik egitimi verilmiyor isletme veya kamu yonetimi egitimi vermek icin orgun fakulte kurmaya gerek yok. Ayrica avrupada da AOF var ve dunyada en basarilisi ingilterede.
0
acebi
(25.01.21)
Yok.

Online bankacılıkta şimdiye dek yapamadığım tek şey ev kredisi için birikim hesabını açamamaktı. Açmak için gereken randevuyu da online aldım.

Oturma izni başvurusundan kütüphane kartına, şahıs şirketi açmaktan reçeteli ilaç almaya kadar her şey online.

İki yılım dolmak üzere. Banka hesabımı açtıktan sonra nakit kullandığım tek yer Türkiye elçiliğiydi. Masamda hala elçilikte lazım olduğu için çektiğim paranın kalanı duruyor.

Vergi meselesinin az gibi görünmesi dolaylı vergilerin çokluğundan, kimsenin vergi bilinci olmamasından ve vergi kaçırmanın çok kolay olmasından dolayı. Finlandiya'da
ve Türkiye'de ödediğim gelir vergisi %25 (Edit: Tekrar düşündüm de sanırım Türkiye'de ödediğim gelir vergisi daha yüksek olabilir.) Dolaylı vergisiyle, ödediğim paranın karşılığını alamamamla, otuyla bokuyla Türkiye'de daha fazla vergi ödüyordum.

Türkiye'de düzgün bir semtte düzgün bir evi aileden ve eşten destek almadan alabilmek neredeyse imkansız. 2010 yılında Beylikdüzü'ndeki evler için 150 bin lira peşinat istiyorlardı. 4-5 sene önce Dereboyu caddesindeki saçmasapan bir evi 950 bin liraya satmışlardı. Burada tek başıma 10-12 ayda ofise 30-40 dakika mesafede bir ev için gereken mortgage'ın peşinatını biriktirebildim (Bir sırt çantası ve bavulla ülkeye girip her şeyi sıfırdan düzmeme rağmen.) Tek dezavantaj şehir merkezlerindeki ortalama ev büyüklüğünün Avrupa'da Türkiye'ye oranla daha küçük olması.

Türkiye'de musluk falan filan için bir sürü para döküp bir ay sonra tekrar çağırmak zorunda kaldığım 'usta'ların yerine buradaki işini yavaş ama düzgün yapanları tercih ederim.

Türkiye siyasi iradeye yanlarım, her türlü memuru siyasi networküm ve paramla satın alırım, işçiyi sömürür kısa yoldan köşeyi dönerim kafası için cennet gibi bir ülke.
0
bruce mclaren
(25.01.21)
Maasli calismiyorsan Türkiye daha güzel.
Istedigin an kov, istedigin gibi mobbing yap, istedigin gibi süresiz izine çıkar, sigortasini asgariden yatir, haftada 50 saat calistir ayni maasi ver, haftasonu ara, mesai sonrasi ara, tatilde ara. Cok mu vergi veriyorsun? Araba al sirkete vergiyle ode. Vergi borcun mu var? Odeme, af bekle vs vs

Onun dışında servis isleri ucuz; restoran vs ucuz, muslukcu vs isleri ucuz. Çünkü herkes cani istediği gibi bu islerde çalıştigi icin bir sürü var. Haliyle uc kuruşa düşüyor iscilik. Aynisi restoran islerinde de geçerli.

Onun dışında caninin Türkiye'de paran varsa caninin istedigi her şeyi yaparsin. Gece canin dondurma mi istedi? Kebap mi istiyorsun? Peki özel profesör doktor randevusu ? Hepsini parayi basarak yapabilirsin ama gelismis Avrupa ülkelerinde yapamazsin. En azından öyle 1000lira verdim randevuyu aldım falan yok buralarda. Özel hastane yok zaten.

Herhangi bir yerde tanıdığın varsa is halledersin. Devlet dairesi, polis, yargıç, savci. Zenginsen bütün bu sistemi alt edersin zaten, sistem seni korumak icin var.

Edevlet, kredi ve kart almanin olağanüstü gereksiz hizliligi (o yüzden yer gök kredi ve kredi kartı borcu), kiyafet/ayakkabi/deri ürünleri ucuz olmasi.

Eğitim sistemini ovecek durumda değilim. Ülkede yer gök üniversite mezunu kasiyer/fabrikada isci dolu ama bir tane aklı başında elektrikci, muslukcu bulmak imkansiz. Bunlari hiç egitmeyip herkesi üniversite mezunu yapman süper bir şey.
0
logisticsmanager
(25.01.21)
tüm dünyaya göre avantajı, eğitim araştırma hastanesinde tedavi oluyorsun, ödediğin ücret 7 tl, reçetenin yüzde seksenini ssk ödüyor(yani hepimiz), muayene eden uzman hekim, isviçrenin en baba hekimleri kalitesinde, belki daha iyi, bak sıfır mübalağa! aman nazar değmesin
ek: özetle bu konuda güncel tabirle tam bir sosyal devlet. amerikada donuna kadar alırlar, avrupada doktor bulamazsın sade vatandaşsan.
0
esref
(26.01.21)
gerçekten merak ediyorum e-devlet gibi çok kapsamlı bir site var mı mesela avrupa ülkelerinin herhangi birinde ? ya da e-nabız vs.


@bruce ev konusunda ben hep türkiye'nin daha basit olduğunu düşünüyorum. ev bi kere bol çünkü. avrupada o durum yok.
0
🌸garavel
(26.01.21)
TR'nin ALmanyaya gore avantajlari:

- Burokrasi daha az.
- Kurallari esnetmek cok daha kolay.Sorumlunun iki dudaginin arasinda her sey. Bu sayede adamini bulup kurallari esnetip herkesin onune gecebiliyorsunuz.
- Yemekler
- Teklifsiz iletisim ve tanisma daha kolay
- Giyim cok ucuz
- Sehir ici ulasim daha ucuz

Bu arada konut edinmek Turkiyede daha rahat degil bence.Turkiyede ucuz denilen kalitesiz yerlerle Avrupadaki pahali ve kaliteli yerleri karsilastirmak sik yapilan bir hata.
0
turkuaz
(26.01.21)
şu yorumları okuyan türkiye'yi dünyanın en iyi ülkesi sanır:)
0
nothing in my way
(26.01.21)
@garavel, evin kalitesi kötü ve fiyatı fahiş olduktan sonra çok olmasının bir esprisi yok bence. 1 yıldır anneme babama emekliliklerini geçirecekleri yaz kış yaşayabilecekleri bir ev bakıyorum. Bakınca "acaba burada gerçekten insan yaşamış mı?" denilecek evler 600-700 bin liradan başlıyor. Balıkesir, İzmir ve Muğla taraflarında oturulabilecek bol ev varsa üzerime link atın :)
0
bruce mclaren
(26.01.21)
@bruce mclaren ciddi misiniz bilmiyorum ama 700 bine hele hele balıkesir muğla'da falan deli güzel evler alınabilir ya, ben izmirde yaşıyorum olduğum bölgede 700 bine mesela 4-5 yaşında 3+1 gayet güzel bir ev alınabilir, merkezi yerlerin civarında güzel bir sitede yani.

dediğiniz şey yazlık vs müstakil evse bilemem. ki yine alınır diye düşünüyorum ama aramaya çok üşendim :)
0
🌸garavel
(26.01.21)
@garavel yazlık-müstakil evet. Konak'ta 30+ yıllık 2+1 ara kat daireye 400 bin lira vermek de bana pek akıl kari gelmiyor açıkçası :)

Edit: Acaba yanlış mı hatırlıyorum diye tekrar bakayım dedim. Alsancak'ta 30+ yaşında ara kat 2+1 daire 800 bin lira: www.sahibinden.com
0
bruce mclaren
(26.01.21)
zenginsen dunyadaki en guzel ulkedir. yalakalar, kurallarin, kanunlarin zenginin lehine islemesi, daha fazla saygi gormen, hizmet sektorunun hem kaliteli hem de ucuz olmasi. dis, sac, goz gibi estetik saglik operasyonlarinin cok ucuz olmasi.
0
baldur2
(26.01.21)
@bruce mclaren izmirin en en en merkezi yerinde bakıyorsunuz, bu çok normal. mavişehire 5 dakika bostanlıya 10 dakika uzaklıkta çiğli ataşehir bölgesinde mesela nezih bir sitede 700 bin civarına çok iyi evde oturulabilir.

ama çok çok merkezi yerde tabii ki oturulamaz.

foça, gümüldür gibi yerlerde de ortalama bir yazlık alınabilir.
0
🌸garavel
(26.01.21)
@garavel İzmir'i sizin kadar bilmediğim için uçuk bir örnek seçmiş olabilirim. Ama anlatmak istediğim farkı yine de gösteriyor. Helsinki'nin en en en merkezi yerinde bir evin mortgage'ına ayda 1.500-2.000 euro vererek satın almak ve hala fazla kasmadan kenara 1.000 euro koyabilmek mümkün. Ben bunu Türkiye'den ayrıldığım zaman da hayal edemiyordum, hele şimdiki ekonomik koşullarda hiç hayal edemiyorum.

Öneriler için ayrıca teşekkürler :)
0
bruce mclaren
(26.01.21)
Ev alma konusunda bati da en az turkiye kadar zor sartlar sunuyor acikcasi. Ev almak avrupa ulkelerinde kat kat daha kolay degil. Et, araba, benzin, elektronik vs turkiye'ye oranla cok daha rahat alinabiliyor olabilir ama ev ayni oranda zorlukta bence.
0
baldur2
(26.01.21)
@hayat gercekten guzel

Neler mesela ?
0
🌸garavel
(26.01.21)
Ucuz iş gücü, bürokrasi, bankacılık ve sağlık sistemleri kesinlikle.

Tabii bir de en önemli konu: gıda/mutfak/yemek (fiyatları değil çeşitleri).
0
nawar
(26.01.21)
e-devlet, bankacılık, genç nüfus ve acelecilik dolayısıyla gelen şeyler yani. Sağlık (gerekirse parasını verip özel hastaneye gidebilme lüksü.)

konut sahibi olma olayı her yerde sıkıntı ama mortgage sistemi olan ve enflasyonu yılda %1-2 olan yerlerde çok daha uzun vadeli rahat alıyorlar sanıyorum. Bizde ölüm.(şunu da hesaba katmak lazım, bizde iyi maaşla iş bulabildiğin yer İstanbul. Batıda illa Paris, Berlin, Londra'da yaşamadan da iyi maaş alabiliyorsun hatta ortalama aynı maaşı alıyorsun çoğu yerde. Gördüğüm bu. Biz küçükçe bir şehirde benzer paraları alabilsek daha rahat ev alıyor olurduk, alım gücümüz de artardı. İstanbul'un 8 milyon, gerisinin anadolu şehirlerine dağıldığı bir Türkiye hayal etsenize :)

şirket kurma işleri ve vergi çok mantıksız/kötü geliyor bana. Ki dünyada da en karışık sistemlerden biri olarak anılıyordu. Estonya mesela o işi çok basitleştirmiş, ben açıkçası internetteki işim tutarsa Türkiye'de değil Estonya'da falan şirket kurup oraya vergi vermek istiyorum.

Bence alt-orta sınıf için Avrupa süper, üst sınıf için Türkiye istediğin gibi at koşturabileceğin müthiş bir ülke.

edit: birçok konuda sorun olarak kuralsızlık, örneğin kriptopara gibi şeylerde işimize yarıyor. ABD'de hatta sanırım Fransa'da vs. yaşayanlar sattıktan sonra gelir vergisi vermek zorunda. Türkiye'de henüz belirtilen bir vergi yok. Abd, kanada, çin vb. ülkelerdeki insanlar çeşitli borsalara kaydolamıyor, coin satışlarına katılamıyor, biz katılabiliyoruz. Bu devlet bizi korumadığı için oluyor ama eğer para kazanabilirsen işine de yarıyor işte.
0
nhk ni youkosu
(26.01.21)
eğer çok paran varsa ve kötü bir alışkanlığın yoksa kafan rahat olsun kimse yanına yaklaşamaz
0
duyurukullanıcısı
(26.01.21)
Ya herkes paradan evden bahsetmiş, kimse kültürden (ve özellikle iş kültüründen) bahsetmemiş, çok şaşırdım. (Değinen olmuş gerçi haklarını yemeyeyim, ama çok değil yine).

Tabi Avrupa'nın tamamını bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla "kuralcılık" çok baskın.

Bunun iyi yönleri var, ne yapman ve nasıl yapman gerektiği belli. Yap geç, kimse fazlasına zorlamaz, emeğine çökmez, tertemiz. Bizde memuriyet arayan ama biraz daha çok param olsun diyenlerin hayali gerçek olmuş.

Öte yandan sana sunulan ile yetinemiyorsan, daha iyisini güzelini yapmak istiyorsan, o kalıbın dışına çıkmanı çok zorlaştırıyorlar. Mantığı da şu: risk istemiyoruz. Plan yaptık, plana uyalım, fazlasına gerek yok, başımıza bir iş gelmesin yeter. 20 yaşındaki insanlar bile benim nenem gibi.

Bi 100 yıl öncesinde dünyayı keşfeden, kültürün, bilginin sınırlarını zorlayan insanların bunların ataları olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum.

İşe gir, 9-5 arası git gel takıl, 30 yıllık ev kredisine gir, haftasonları da git drone uçur, gitar çal, dağda bayırda yürüyüş yap gel. Güzel/anlamlı bir ömrün böyle bir şey olduğuna inanan çok fazla insan var. Rahatları azıcık bozulduğunda bir anda aşırı sağ partilere yönelmeleri de bundan. Aman sorunları çözelim, yeni çıkış yolları arayalım vs. yok, para yok, mültecileri atalım gitsin. Sıradan adamı suçlamıyorum ama elitleri, okumuşları da bundan çok farklı değil.

TR'de gidilen yönü beğenmesem de bir dinamizm var, bu iyi bir şey bence, ben seviyorum.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.21)
Hollanda'da yasiyorum, burasi ile Turkiye'yi karsilastiracak olursak iklim, mutfak/yemek Turkiye'nin en buyuk artisi. Bunlar ve aile, yakinlar disinda Turkiye'de ozlenen pek bir sey yok.

Is yapma, is kulturu/ahlaki ise karsilastirilamaz. Turkiye'de birakin sozlu anlasmayi, yazili anlasmalari dahi kimse sallamiyor. Hukuken hakkinizi aramaya kalksaniz zaten o baska hikaye. Ozetle Turkiye'de ticaret ve is ahlaki yerlerde.

Turkiye'de bankacilik sistemi daha gelismis ve esnek fakat Avrupa gittikce arayi kapatiyor. Ozellikle odeme sistemleri konusunda Turkiye cok kisitli imkanlar sunuyor. e-devlet bu ulkelerin hepsinde var. Hollanda icin konusursak gayet basarilir ve bir suru ozel sirket ile ( elektrik, su gibi ) entegre olarak da calisiyor.

Ev alma meselesini karsilastirmak anlamsiz. Hollanda'da asgari ucret sahibi bir cift rahatlikla ev alabilir ( sehir merkezinde, kanal manzarali degil tabi ki ) bunun icin pesinata da gerek yok. AB vatandasi degilseniz faiz biraz daha yuksek ya da bir miktar pesinat (%10 sanirim) ayni faiz orani ile kredi almak mumkun. Gerekli olan tek sey suresiz is kontrati ve Hollanda'da 1 yildir ikamet etmek.

Turkiye'nin en buyuk avantajlarindan birisi ( tabi ki paraniz varsa ) ucuz iscilik. Zaten bahsedilmis, evde ampul patlasa degisitirmek icin adam cagirabilirsiniz. Gunluk yasam icin ornek verirsek, makul fiyata berber/kuafore gitmek mumkun.

Uzun uzun yazmak gereksiz aslinda. Turkiye'nin Avrupa'ya gore en buyuk avantaji yeterli paraniz var ise her turlu kurali, kanunu kendi avantajiniza olacak sekilde esnetebilirsiniz. Avrupa'da bu o kadar kolay degil.
0
whisky
(28.01.21)
@acemi

aöf mezunları almanya'da yüksek lisans yapabiliyor mu? (benim bildiğim kadarıyla kabul etmiyorlar, o nedenle soruyorum)

ingiltere'deki sistemi başarılı kılan nedir?

türkiye için online eğitimde başarılıyız, türkiye 3. sırada demişsiniz mesela. neye göre üçüncü sırada? öğrenci sayısına göre mi? eğer öyleyse anlamsız. eğitim kalitesine göre mi? bunu nasıl ölçmüşler bilmek isterim. yani buradan mezun olan öğrencilerle ilgili örgünlerle karşılaştıran bir araştırma mı yapılmış?
0
Sour
(04.02.21)
(4)

garanti'nin 7000tl'ye 1 hafta el koymasi

buenosdias
merhaba, bi yakinimin tavsiyesiyle hisse senedi islerine girdim. bi firmadan 7000tllik hisse senedi alip iptal ettim. banka o 7000tlye el koydugu icin islem yapamiyorum. para hesapta duruyor ama kullanilabilir bakiye 10 lira gosteriyor. bu yasal mi?
merhaba, bi yakinimin tavsiyesiyle hisse senedi islerine girdim. bi firmadan 7000tllik hisse senedi alip iptal ettim. banka o 7000tlye el koydugu icin islem yapamiyorum. para hesapta duruyor ama kullanilabilir bakiye 10 lira gosteriyor. bu yasal mi?
0
buenosdias
(23.01.21)
t+2 gün sonra para gelir hesaba. müşteri hizmetlerini aradınız mı?
0
jelly bear
(23.01.21)
1 hafta değil 2 gün çekemezsiniz, hangi gün işlem yaptınız?
0
gaza gelen
(23.01.21)
Garanti Hisse senedi satış parası ne zaman hesaba geçer?

Alım-satım işleminizin gerçekleşmesinden iki iş günü sonra para ve hisse senedi transferiniz gerçekleşir (takas). Paranız 2 günlük süre için blokeye alınır; fakat bu sürede paranızı günlük repo veya fonla değerlendirebilirsiniz.
0
efruz
(23.01.21)
Garanti'den nefret ederim ama bence yanlışın var.
0
alfred
(23.01.21)
(20)

28 Yaşında Sıfır Birikim Yapmış Olmak

yanqoue
Ev yok, araba yok.Sizce anormal bir durum mudur?
Ev yok, araba yok.

Sizce anormal bir durum mudur?
0
yanqoue
(23.01.21)
Bende de yok ilginçtir ki olmayacak gibi, bir şeyler kaybediyoruz da du bakalım
0
olaylar olaylar
(23.01.21)
Degil hocam bunlar kıstas değil daha gençsin
0
opitseri
(23.01.21)
kaç yıl çalıştığına ve ne kadar kazandığına bağlı.
0
jelly bear
(23.01.21)
türkiye şartlarında normal.
0
drako
(23.01.21)
Türkiye şartlarında gayet normal. Ne kazanıyoruz ki ne birikim yapacağız?

"Birim" değil de "Birikim" olacak bu arada. İstersen güncelle hocam
0
hümanist tabutçu
(23.01.21)
Gayet normal.
40’larında bile araba sahibi olamayabilirsin.
50’lerinfe bile ev sahibi olmayabilirsin.
0
otopsicocugu
(23.01.21)
37 yaşındayım, maddi birikimim sıfır. Borcum da sıfır. Anı biriktirdim ben tonlarca, çok da memnunum. 40'tan sonra maddi birikim yapmaya başlarım herhalde, malum 40 sonrası riskler artıyor. Sen daha gençsin, borcun yoksa ve mutlu/huzurlu bir hayat yaşayacak kadar kazanıyorsan Türkiye şartlarında çok büyük bir kesimin önündesin zaten.

Ev aldım diyenlerin çoğu aslında ev almıyor, 30 yıl borçlanıyor. Ev bankanın. Elbette kira ödemek yerine ev için taksit ödemek -eğer bir yere yerleşiksen ve makul bir ev bulursan- mantıklı ama sırf yeni diye neredeyse 1 milyon lira verip merkezden uzakta ortalama bir daire alacağıma kira öderim ben. Tabii ki bu benim tercihim.
0
faati
(23.01.21)
Gayet normal bir durum
0
pass
(23.01.21)
Normal.
0
silver apple
(23.01.21)
Sorun şu ki 40-50 bin biriktirseniz bile hiçbir şeye derman olmayacak. Ne ev alırsınız ne araba. Bu 100 bin olsa bile böyle.

100 bine aldığınız araba da çok matah bir şey olmayacak bu arada.

Çünkü Türkiye'de böyle artık. Öyle bir boktan döneme denk geldik ki, bitsin de kurtulayım gözüyle bakıyorum artık hayata.
0
deveyidiken
(23.01.21)
ya ben burda birikime değil de mesela araba kullanıyor musun? yeri gelir kiralarsın yeri gelir ailenden alırsın falan. tamamen uzak durulması arabadan, dolayısıyla arabayla gidilebilecek yerleri denemek istememek bana ilginç geliyor.bu konu dışı glb di mi.

parasal bazda bakarsanız normal bir şey genelde o yaşlarda ev, araba sahibi olmak için ya babadan ya da döviz kazanarak elde edilir türkiye'de diye düşünüyorum. 3-4 sene önce olsa muhtemelen 28 yaşındakiler alıyordu peugeot bilmem ne ama şu anda bırak 28 yaşındakini babam bile zor alır yeni araba klsjflk. araba=min 100tl dersek 22 yaşında mezun biri asgari ile başlıyor desek hesaplayınca iphone bile zor alır iki senede ne evi yeaa
0
ala09
(23.01.21)
Ev ve araba çok dert değil ama 28 yaş için sıfır birikim normal falan değil.
0
alfred
(23.01.21)
ailen zengin değilse ya da güvendiğin ayrı bir mecra yoksa işsiz kalmamak için yatıp kalkıp dua etmen lazım. bu insanın iş performansına da olumsuz yansır, stres yaparsın, risk alamazsın, risk alamazsan yükselemezsin, başka iş fırsatı çıkar riske giremediğin için değerlendiremezsin. aylık gelirini aşan bir ihtiyacın olur, tatil istersin atıyorum aman halledeyim şuradan diyemezsin, iyi bir yatırım fırsatı çıkar peşinatın olmadığı için değerlendiremezsin vesaire, vesaire.

ya da hayattan beklentisi minimum bi insansındır, çadırda yaşarım ekmek yerim dersin, o zaman yukarıda saydıklarım geçerli değildir tabii. evin araban olmayabilir kolay şeyler değil bunlar ama hani 23'ten 28'e kadar çalışan bi insanın kenarda en azından birkaç maaşlık parası olması lazım.
0
roket adam
(23.01.21)
Sizin sucunuz degil arkadaslar. Buyuklerinize kizip onlari sorumlu tutacaksiniz.
0
dunal
(23.01.21)
Gelire göre değişir normal olup olmaması.
0
elorelia
(23.01.21)
yaş 26 kenardaki 30k dışında hiçbir şeyim yok. mezun olduğum sene golfler 60 bin civarıydı şu an 3 katı. bizim bölgede 300 bin liraya sıfır ev alınıyordu şu an 500'ün altında ilan yok. normal bir durum çünkü ülkede her şey son 3 yılda 2.5-3x arttı maaşlar aynı. borçlanıp araba alayım diyorum 150 binin altında 2015 model üzeri temiz araba yok
0
golgi aygıtı
(23.01.21)
Senin suçun değil. Ama kenarda 15-20 bin liran olsa olabilirmis en azından.

Sektör de önemli. Çoğu sektörde her insan senin durumda. Aileden bir şeyler kalanlar rahat. Diğerleri sen gibi. Bir de evlenen kesim var Biraz daha araba vs almaya başladı ama onlar da 1 tane alabiliyor 36 ay vadeyle falan.
0
westblack
(23.01.21)
Bedelli askerlik yaptıysan vs kyk borcunu kapatmışsan makul görülebilir.
0
aids rakun
(23.01.21)
anormal değil. ortalama bir türk insanısın.
0
nickini degistiren yazar
(23.01.21)
e normal hayata göre değişir ailevi duruma göre vs ama bu yaşta bu durumda vs kafana takılacak durum değil.
0
basond
(24.01.21)
(17)

Ozgur Demirtas'i niye gomuyorlar?

speedy
Takip ettigim, yazisini falan okudugum biri degil cok izlenmis youtube kesitlerinden taniyorum. Ara ara basligi patliyor altta sert elestiriler falan oluyor, niye gomuluyor bu adam bilen var mi?
Takip ettigim, yazisini falan okudugum biri degil cok izlenmis youtube kesitlerinden taniyorum. Ara ara basligi patliyor altta sert elestiriler falan oluyor, niye gomuluyor bu adam bilen var mi?
0
speedy
(22.01.21)
göz önünde diye.
0
jelly bear
(22.01.21)
çok beylik laflar ediyor, kişisel gelişimci gibi komik sözleri oluyor. boomer bulunuyor filan. benim rastladığım bu yönde eleştirilerdi.
sosyal medyanın bazı kişileri önce gereğinden fazla pohpohlayıp sonra bi noktada overrated olduğunu fark edip aşırı değersizleştirmesine örnek biri diyebilriz.
0
red g
(22.01.21)
Takip ediyorum kendisini ama her konu hakkinda yorum yapmaya calismasa bu kadar elestirilmeyecegini dusunuyorum.
0
thecoolkingandthequeen
(22.01.21)
Adam ekonomi konusunda isinin ehli. Acik acik ekonomik degerlendirmeler yapiyor. Üstü kapalida siyasi elestiriler yapiyor. Bu nedenle malum trol kitlenen elestirilerine maruz kaliyor.

Son olarakta Mesut Özil transferine biraz salladi ve ordan linc yedi. Linc sebebide, gs nin Falcao tarnsferinde hayvan gibi sevinipte, Fb nin mesut transferinde para konusunu acmasi...
0
VIPCH
(22.01.21)
son mevzuda 2 yıl önce gs nin falcao transferini övmesine rağmen fb nin mesut transferini futbol karnınızı doyurmaz falan diyerek dedem gibi eleştirmesi ile oldu.

özetle adam ünlü olmayı fazla sevdi. tutarsız ve çok boş yapıyor
0
Ufuk
(22.01.21)
popularitesi biraz artinca "ben demistim" "ben biliyorum" tavirlari illalah dedirtti. ben de takip ediyordum twitterdaan kendisini ama biraz kendini pohpohlamaya baslayinca takipten ciktim.
0
exlibris
(22.01.21)
gömmek için sebep çok da, neden ünlendiğini sormak gerek asıl.
0
owaki
(22.01.21)
çok boş konuşuyor çook hem de.
0
gameofannen
(22.01.21)
ünlü olunca insanların neyi sevip neyi sevmeyeceği konusunda ahkam kesmeye başladı. alanı ekonomi ama her şey hakkında atıp tutuyor.

bir de kendisini öven twitlerin hepsini rt yapıyor. bunu yapan insanın cidden psikolojik problemleri vardır.
0
amandil
(22.01.21)
popülist açıklamalar yapıyor. o dolar yorumundan sonra ünlü olduktan sonra iyice sapıttı.
0
false pretension
(22.01.21)
Yaptigi yorumlar Ekonomi101 seviyesinde, asiri populist.
0
turkuaz
(22.01.21)
iyi eğitim almış ama sürekli alanı dışında saçma sapan konuşuyor. kendini bir b*k zannediyor. bir de birazcık popüler konularda konuştuğu için tanınıyor. twitterdakiler de "oo iyi okulda okumuş o zaman her lafını kabul etmeliyiz" gibi bir düşünce içerisinde. haliyle ekşi gibi yerlerde gömülüyor.
0
candide
(22.01.21)
-Vasat bir tip, "en çok ben bilirim" havalarında, sahip olduklarını içine sindirememiş.
-Ortalama insanın bildiği şeyleri, acayip gizli bilgilermiş gibi sunuyor.
-Tarafsız değil, kendi görüşünü desteklemek için bir şeyleri eğip bükmekten geri durmuyor.
0
alfred
(22.01.21)
Şimdi neden gömüyorlar bilmiyorum ama bir süre önce "Borsa İstanbul'da aslında kimse kazanamaz" gibisinden bir laf etmişti. Söylemini destekleyen dayanaklar da göstermedi. Öylesine konuştu. Laf etmiş olmak için laf eden biri olabiliyor ara ara.
0
Anthony McCarten
(22.01.21)
Bu adamı ilk defa televizyonda görmüştüm. Twitter kullandığını bile bilmiyordum. Böyle herkesin bildiği, kimsenin karşı çıkmayacağı şeyleri sanki yeni keşfedilmiş gibi büyük bir heyecanla anlatıyordu. Sonra kanalı değiştirmiştim. Meğer bu adam bayağı popülermiş. Gömülme sebebi bence sürekli tribünlere oynaması.
0
dissendium
(22.01.21)
Ekonomi hakkinda guzel guzel konusurken arkasinda bir saksakci tayfasi birikti. Bu da alkislayanlarin gaziyla her konuda konusmaya basladi egosuna yenildi. Simdi celiskileri ortaya konunca daha da sacmaliyor.
0
cleric
(22.01.21)
@Anthony McCarten koptum ya. Dunyanin en mantikli lafini etmis adam iste. Borsa Istanbul'da sen ben gibi kucuk baliklari ezerler, saftirikler uzak dursun diye soylemis iste.
0
neverletyougodown
(22.01.21)
(6)

Dedektif, Gizem, Bulmaca Filmleri

EasyTiger
Merhaba Sn Romalılar,Agatha Christie, Sherlock Holmes kitaplarındaki gibi seyircinin dedektifle birlikte olayı çözmeye çalıştığı filmler arıyorum. Önerilerinize açığım. Doğaüstü olmaması tercihim olur.edit: nedense yanıt yazınca duyuruda görünmüyor. ne kadar öneri o kadar iyi :)shutter ve knives güz
Merhaba Sn Romalılar,

Agatha Christie, Sherlock Holmes kitaplarındaki gibi seyircinin dedektifle birlikte olayı çözmeye çalıştığı filmler arıyorum. Önerilerinize açığım. Doğaüstü olmaması tercihim olur.

edit: nedense yanıt yazınca duyuruda görünmüyor. ne kadar öneri o kadar iyi :)

shutter ve knives güzel filmler. üçüncüyü izlememiştim, bakacağım.
0
EasyTiger
(21.01.21)
son dönemde çekilmiş olanlardan knives out var.
tam dediğiniz tarzda.
0
blatta hiberna
(21.01.21)
Shutter Island
0
himmet dayi
(21.01.21)
alfred
(21.01.21)
The game
A perfect murder
Basic instinct
Usual suspects
Se7en
Arlington road
Hodejegerne

Dizi dersen de müthiş bir kaç örnek bırakayım

The missing
The fall
Bron Broen
Night of
Forbrydelsen
Cardinal
The sinner
0
deer hunter
(21.01.21)
Eskilerden bir Hitchcock klasiği:

Dial M for Murder

Eskiliğinden korkmadan izleyin derim.
0
mr rosebud
(21.01.21)
Dial m tam kalite :)
0
🌸EasyTiger
(21.01.21)
(3)

Film Adı

mutekebbir
Nerede izlediğimi hatırlamıyorum, filme dair kafamda iki şey var;1- televizyon ekranından başka zamanda yaşayan biriyle iletişime geçiliyor orada yaptırılan bir değişiklik kadının bütün hayatını etkiliyor.2- Bu değişiklik bir ölümü engelleme olabilir. Teşekkürler.
Nerede izlediğimi hatırlamıyorum, filme dair kafamda iki şey var;
1- televizyon ekranından başka zamanda yaşayan biriyle iletişime geçiliyor orada yaptırılan bir değişiklik kadının bütün hayatını etkiliyor.
2- Bu değişiklik bir ölümü engelleme olabilir.

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(25.12.20)
sanmıyorum ama bu olabilir mi?
www.imdb.com
0
guitarissimo
(25.12.20)
Durante La Tormenta
0
alfred
(25.12.20)
Evet Durante La Tormenta imiş.
Çok teşekkürler.
0
🌸mutekebbir
(25.12.20)
(15)

Olmekten korkuyor musunuz?

rahmi pinkfloydoglu
Ben olmekten korkmuyorum ama ucakta olmekten ve yuksek bir yerden dusup olmekten acayip tirsiyorum. Gecen hayatimda 4. Sefer ucaga bindim yanimdaki arkadasima bildigin sarilarak geldim. Allahim insallah ucak dusmesin baska sekilde oleyim diye dua ettim gelene kadar. Bu arada arkadas covid pozitif ci
Ben olmekten korkmuyorum ama ucakta olmekten ve yuksek bir yerden dusup olmekten acayip tirsiyorum. Gecen hayatimda 4. Sefer ucaga bindim yanimdaki arkadasima bildigin sarilarak geldim. Allahim insallah ucak dusmesin baska sekilde oleyim diye dua ettim gelene kadar. Bu arada arkadas covid pozitif cikti 20 gundur beraber olmamiza ragmen ve ucakta 1 saat yan yana gelmemize ragmen bana bulasmadi niyeyse.
0
rahmi pinkfloydoglu
(22.12.20)
ben acı çekerek ölmekten korkuyorum. normal ölüm olacaksa, 2 saniyede gerçekleşecekse her türlü gelebilir.
0
etna
(22.12.20)
günümüzde ölümlerin % 92 si uykuda oluyormuş. :-)
umarım bende de öyle olur.
0
ankarakecisi
(22.12.20)
ben de acı olayından korkuyorum yoksa dünyada varlığım devam etmeyecek korkusu yok bende.
@ankarakecisi abi dilekte bulunacaksan doğru bulun bari.o istatistik acı içindeki hasta ve yaşlılar için de geçerlidir :)
0
high hopes of the sozluk
(22.12.20)
Aksi mümkün mü? Bu dünyadaki ömrünüzün sonrasına dair düşünceniz ne olursa olsun, yaşam boyunca deneyimleyebileceğiniz her şeyin ötesinde bir olgu ölüm, insan yaşamının en büyük karanlığı. Ben korkuyorum, her ne biçimde olursa olsun, acı verici ya da değil, ardından gelecek sonsuz bir yaşamın umudu olsun veya olmasın, deli gibi korkuyorum ölümden. Bu hayattaki en ilkel, en kökleşmiş kaygısı yaşamak olan canlılarız. Ölüm gerçeğiyle barışıksanız ya çok sıra dışı bir düşünce yapısına sahipsinizdir ve yaşama güdünüzü düşüncelerinizle susturmayı becerebiliyorsunuzdur ya da ölümün şu anın sorunu olmadığının içten içe farkında olarak rahatça atıp tutuyorsunuzdur. Bir olasılık daha var: Hayatınız size öylesine ıstırap veriyordur ki, yaşarken yüzleştiğiniz sıkıntıların dehşeti ölüm karşısında gösterdiğiniz içgüdüsel kaçınmadan daha ağır basar; yangında diri diri yanmaktansa kendinizi binadan aşağı bırakmayı yeğlersiniz.
0
huçi kuçi
(22.12.20)
Ben de saçma bir şekilde ölmekten çok korkuyorum. Başıma yolda birşey düşmesinden, yemekten zehirlenmekten ya da bilmediğim bir alerjimin çıkmasından, yanlış tedaviden falan. Çok korkuyorum ulan.
0
Kıllanıcı adı:
(22.12.20)
etna +1

acısız bir ölüm varsa her an gelebilir ama acı çekmekten korkuyorum. ve sanıyorum ki insanlar ölmekten değil ya acı çekmekten korkuyorlar ya da ölümden sonraki belirsizlikten.

ölümden sonra hayatın var olduğunu kesin olarak bilseydik yine de korkar mıydık ölümden?
0
oekuklu
(22.12.20)
Ölüm anında hissedeceklerimden ve düşüneceklerimden korkuyorum. Ölmekte olduğumun bilincine varmadan ölürüm umarım. Bir de bütün hayatın gözlerinin önünden film şeridi gibi geçiyor, o anda bir saniye bir gün gibi hissediliyor diyorlar, hepten aklım uçuyor. Ölümden sonrasını düşünmemeye çalışıyorum. Muhtemelen bir şey yok, varsa da biz hissetmeyecegiz. Yok olma fikri korkutmuyor ya da canımı sıkmıyor, onu da geride kalanlar düşünsün. Ben hayattayken başkalarının yokluğunun acısını cekecegim, başkaları da benimkini çekecek muhtemelen. Ölüm yaşayanlar için büyük bir ıstırap ama ölene bir zararı olduğunu sanmıyorum. Yine de o ölüm anı beni dehşete düşürüyor. Uykuya dalmak gibidir umarım.
0
epistemic_regress
(22.12.20)
kaza beladan korkmuyorum. hani ay hastalık çıkar ay araba çarpar vs korkum yok. ama bir gun kesinlikle öleceğimi bilmek korkutuyor. kaçış yok. iyi kotu er ya da geç kesin ölücez ya çok korkunç. sonrası belirsiz. kapkaranlık. surekli düşünüyorum zaten, kurtulamıyorum bu düşünceden. eğer erken ölmezsek ailemizdekilerin ölümlerine de ayni kesinlikle sahit olucaz. bilmiyorum bunlarla nasil bas edilir. kesin ya yuzde yuz... ilerde sevdiklerimizi kaybedecegimiz günler var ve ben simdiden bunları düşünmeden edemiyorum mesela. mutluluk falan bomboş geliyor. bir gün bahsettiğim her şey 'yarın' gerçekleşiyor olacak ve belki o gün bugün. nasıl korkulmaz, nasıl mutlu huzurlu olunur düşünemiyorum ben. benimki sağlıksız bi takıntı olabilir ama bahsettiklerim baya gerçekten olacak şeyler.
0
hazen
(22.12.20)
Ama acı çekmeden encrypted-tbn0.gstatic.com
0
ekşi duyuru sever
(23.12.20)
Ölmek değil ama sürünmek korkutucu
0
basingse
(23.12.20)
tabii ki korkuyorum, daha korkunç ne olabilir
0
owaki
(23.12.20)
Bir bilinmezlige dogru gidiyoruz dolayisiyla korutucu evet. Konuyla ilgili elimizdeki tek sey dini kitaplar, onlar da ucu acik bir suru aforizmayla dolu. Hayirlisi artik..
0
cooperr
(23.12.20)
huçi kuçi +1
hazen +1
0
alfred
(23.12.20)
Acı çekip sürünerek ölmek çok kötü. Kanser olup acı çekmek ve bu hastalıkla 5-10 yıl yaşamak ürkütücü bana göre ya da dağda ayı saldırısı sonucu ölmek, trafik kazasında araç içinde sıkışıp saatlerce acı çekip ölmek bunlar ürkütücü.

En güzeli bence soba zehirlenmesi uykuya dalıp küt gidiyorsun.(bilemiyıorum nasıl bir ölüm)

Rahmetlik ananemim bir duası vardı."allah'ım sen benim canımı birden al." rahmetlik pazara giderken kalp krizi geçirdi, düştü ve vefat etti. çok çabuk ölmüştü. duası kabul oldu.
0
komando kani var bende
(23.12.20)
Ölüm anında hissedeceklerimden ve düşüneceklerimden korkuyorum. Ölmekte olduğumun bilincine varmadan ölürüm umarım. +1

Acı çekmeden ve bir şey hissetmeden ölmeyi isterim. Ölüm kavramından korkmuyorum, yani ölmekten değil yakınlarımın ölmesinden daha çok korkuyorum.
0
Hallegadola
(23.12.20)
(6)

finans-iktisat- para dan anlayan arkadaşlara

deju
merhaba canlar,oturdugum yerden zengin olmanın yollarını ararken bir grafige rastladım. grafik blomberg izleyenlerin az çok tanıdıgı ray dalio abinin yazıp çizdiklerine dayalı imiş. ama grafikte anlamadıgım bir terim var; enflasyon dönemlerinde hacim veya nasıl anlarsanız işte...fakat bir türk ise b
merhaba canlar,

oturdugum yerden zengin olmanın yollarını ararken bir grafige rastladım. grafik blomberg izleyenlerin az çok tanıdıgı ray dalio abinin yazıp çizdiklerine dayalı imiş.

ama grafikte anlamadıgım bir terim var; enflasyon dönemlerinde hacim veya nasıl anlarsanız işte...
fakat bir türk ise bunu "enflasyon döneminde canlılık-durguluk" diye çevirmiş. buradaki canlılık-durgunluk neyi ifade etmekte. mesela biz ülke olarak hangisinin içindeyiz.
teşekkürler.

www.listenmoneymatters.com
temettuhisseleri.com
0
deju
(20.12.20)
bu grafiğe olan yorumum şu şekilde,

biz maalesef veriler doğru açıklanmadığı için nerede olduğumuzu bilmiyoruz. yani grafiğin üretildiği ülkelerde veriler doğru açıklandığı için onlar yatırım yapabiliyorlar.

bizde ise benim tahminim banka CEO'ları hariç verileri alabilen kimse yok.
0
duyurukullanıcısı
(20.12.20)
biz ülke olarak enflasyonlu durgunluk dönemindeyiz.
0
ala09
(20.12.20)
Grafikten bağımsız olarak söylüyorum: hacim dediğimiz şey piyasanın mevcut durumuyla alakalı. Enflasyon bir çok şeye bağlıdır ve bunlardan biri de dolaşımdaki paranın miktarı. Para ne kadar çoksa satın alma işlemi, ticaret vb. artışı olağandır. Aslında ilk başta bu cazip görünebilir ama arz/talep meselesinde, arz görece olarak talebe göre daha yavaşsa fiyatlar yükselir. Çünkü daha fazla kâr etmek isteyen arzcılar fiyatı yükseldirler. “Madem bu kadar talep var, neden daha fazla kazanmayayım ki?” diye düşünerek yaparlar bunu. Yada talebin biraz yavaşlatılması için de müdahale yapılır ki bunu genelde devlet baba yapar. Zam dediğimiz şey enflasyondur. Para bolsa eğer, daha çok dolaşır piyasada. Paranın dolaşım hızı diye bir terim vardır. Piyasada paranın daha çok dolaşması talebi, sonrasında arzı arttırır. Bunların hepsi birbirine bağlıdır.

Durgunluk da tam tersi. Piyasada hareket ister mevcut fiyatlar ister arz nedeniyle azalmış olsun, para dönmüyorsa duruyordur. İster bankada, ister yastık altında, isterse de devlet babanın kasasında..
0
silah taciri
(20.12.20)
Durgunluk'tan kasıt Resesyon. Resesyon dediğimiz kavram ise ülkenin büyüme hızıyla nüfusu orantılı ortaya çıkan durum. Farklı şekillerde de söylenebilir, durgunluk ve yükseliş gibi.

Örnek olarak devlet verilerini baz alırsan 2019'da durgunluk döneminde olmadığımızı fakat durgunluk dönemi eşiğinde olduğumuzu söylebiliriz.

2020 için ne yazık ki küresel bir durgunluktan söz etmek mümkün. Tabi ki her ülkenin ekonomisinin bağlı olduğu dinamikler farklı olduğu için her ülkenin durgunluk derecesi ve bu durgunluk derecesinin hissedilebilirliği farklı.

Benim görüşüme göre "Türkiye" olarak bariz bir şekilde "Enflasyonlu-Resesyon" yani "Stagflasyon" dönemi yaşamaktayız.
0
Jazz
(20.12.20)
canlılık=her tür iktisadi yatırım ve hanehalkı harcaması vb.
durgunluk=bunların harcama yapmaması, azalan krediler vb.

biz yüksek enflasyonlu durgunluk dönemindeyiz: yüksek enflasyon, düşük ekonomik büyüme, yüksek cari açık, kötü siyasal ortam demek, yatırımcı ve hanehalkı nezdinde belirsizlik demek. bu yüzden tüketim, harcama, yatırım yerine kendilerini enflasyona karşı koruyacak araçlara yöneliyorlar: döviz almak, altın almak, başka gelişmekte olan ülkelerin yüksek faizle borçlandığı bonolar almak gibi.
0
her şey
(20.12.20)
Yüksek hacim= canlılık
Düşük hacim= durgunluk
Hacim= herhangi bir alım satım işlemi
0
alfred
(20.12.20)
(3)

brimstone benzeri

blatta hiberna
ağır konulu film önerileriniz var mı?western ve/veya dönem filmi olmak zorunda değil.etkisinden çıkılamayan, düşündüren bir şeyler olsun yeter.çok avrupa sineması havasında değilim ama illa önereceğim derseniz o da olur.teşekkürler!
ağır konulu film önerileriniz var mı?

western ve/veya dönem filmi olmak zorunda değil.
etkisinden çıkılamayan, düşündüren bir şeyler olsun yeter.
çok avrupa sineması havasında değilim ama illa önereceğim derseniz o da olur.

teşekkürler!
0
blatta hiberna
(19.12.20)
The Color Purple
Colonia
Rabbit-Proof Fence
0
alfred
(19.12.20)
the cave of the yellow dog
yi yi
0
filteria
(19.12.20)
The Assassination of Jesse James
Meek's Cutoff
0
austra
(19.12.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.