Erdoğan'in başarısının altında 70'ler sosyolojik travmasi (koyden kente göçüş) ve milli görüş ruhu var.
Milli görüşün ilk parladığı zamanlarda hedef aldığı kitleye bakın, bakırköy'de, şişli'de, kadıköy'de dolaşmadı bu ekip. Sultanbeyli, bağcılar, gop gibi köyden henüz kente göç etmiş, su bile verilmemiş, hizmet götürülmemiş, devletin sahibi kesim tarafından insan görülmemiş kesime hitap ettiler. Bunu gerçekten yaptılar. Varoşta yaşam mücadelesi veren bir insan için genel devlet prensipleri, dış politika ve hatta ekonomi gibi şeyler gerçekten önemsiz çünkü bu adamlar zaten fakir, zaten kıt kanaat geçiniyor, ekonomik kriz fakirlerin değil orta kesimin anasini ağlatır her zaman. Bu insanlara hastane, okul, cami, yol, su tesisati yapınca bu insanlar mutlu oldular. Oluyorlar.
Üstünkörü bir bakışla "çomar" diye kodladigimiz insanlarin söylemine bakın, hastane diyor bu adam. Haklı. Okul diyor, kuzenlerimizin eskileriyle okuduk 90'larda. Elbise değil ha, kitap eskileri.
Bunun gibi şeyler, erdoğan ve ekibi işte bu gariban kesime sarıldı, sahip çıktı.
Su an yalpalamalarinin tek sebebi ise kadrolarinda bu ekipten olanlarin artik emekli olup sahadan çekilmesi, yerlerinin nargile cafelerde büyümüş toplumdan habersiz, o çileyi cekmemis, ihaleci, rantçı tipler tarafından doldurulmuş olmasi.
Erdoğan'in sadece 2 söylemine katıldım bu güne dek, biri şu meşhur "cehape zihniyeti" ki hayat kadar gerçektir bu tespit, diğeri de "Türk milleti alim değildir ama ariftir" sözü. Bir anda aydınlanma olup da tokat vurmadi millet 31 martta. Muhalefetin hele hiiiiic de öyle organize bir başarısı olmadı. Her zaman yapilan yapıldı fakat bu sefer akp'ye yeter artık diyen kendi kitlesi vardı.
0