Giriş
(4)

danışman hocadan cevap alma mevzusu hk

huzurlarinizda huzursuzluk
Selam,Yoğunluğundan dolayı bir türlü ilerleyişe yorum yapmayan bir danışmanım var.1 kez telefonda görüştük bazı değişiklikler istedi. Yapıp gönderdim 3 haftadır ha baktı ha bakacak. 2 kez hatırlatma attım.Ona attığım haline dönüş bekleyip giriştir, kapaktır özettir yazıp son hâline getirecektim. Şim
Selam,

Yoğunluğundan dolayı bir türlü ilerleyişe yorum yapmayan bir danışmanım var.
1 kez telefonda görüştük bazı değişiklikler istedi. Yapıp gönderdim 3 haftadır ha baktı ha bakacak. 2 kez hatırlatma attım.

Ona attığım haline dönüş bekleyip giriştir, kapaktır özettir yazıp son hâline getirecektim. Şimdi dönüşünü beklemeden son halini hazırlayıp atsam ayıp olur mu?
Sıkıldım bu Allah'ın belası ödevden kurtulmak istiyorum :( uzaktan bir yüksek lisans ve tezsiz. Son teslim ay sonu gibi. Ne dersiniz ne yapayım

Hatırlatma mı atayım yoksa ödevin son halini mi?

Kararsız kaldım.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(06.01.25)
Aramadıysanız direkt arayın.
0
Amaranta ursula
(06.01.25)
alamazsınız ben de çoğu zaman alamadım.
Direkt arayın ya da Wp'den yazın
0
spacevan
(06.01.25)
Yeni yıl ve final dönemi üst üste gelmiş olmalı. Siz yapacağınızı yapın gönderin yine düzeltmeleri beklediğinizi ve ay sonu teslim etmeniz gerektiğini hatırlatın.
0
anon1m
(06.01.25)
Görüşüyle kapak ve özetin çok ilgisi yok aslında, beklerseniz ancak size zarar olur. Geriye bir tek onlar kaldıysa bitirin son halini atın ve arayıp "merhaba hocam aralık ortalarında ana metni göndermiştim, ondan sonra şekil düzenlemesi ve eklemeleri de yaptım az önce size yolladım öncekini yok sayabilirsiniz" deyin. Kapatmadan da "ne zaman cevap alabilirim hocam" diye sorun. Siz sıkıştırmazsanız sene sonu geldiğinde "ama benim işlerim çok yoğun, senin ödevin senin sorumluluğun bana hatırlatmalıydın." lafını işitip "o öyle değil ama neyse" dediğinizle kalırsınız.
0
akhenaten
(06.01.25)
(17)

arkadaşlık sorusu (kim haklı?)

deartheodosia
bi arkadaşım var, liseden beri tanıyoruz birbirimizi. iyi biri ama aşşşırı kaprisli bana göre (anlatacağım). aralık ayında yurtdışına gitmek istiyordu, benim de o şehirde bulunmam gerekiyordu ama gezi amaçlı değil, gezmeye de isteğim yoktu açıkçası. bir de 23 aralık’ta bir seyahat yapmıştık, burnumd
bi arkadaşım var, liseden beri tanıyoruz birbirimizi. iyi biri ama aşşşırı kaprisli bana göre (anlatacağım). aralık ayında yurtdışına gitmek istiyordu, benim de o şehirde bulunmam gerekiyordu ama gezi amaçlı değil, gezmeye de isteğim yoktu açıkçası. bir de 23 aralık’ta bir seyahat yapmıştık, burnumdan getirmişti. en son ist havaalanında ben duty free’ye girince “herkes senin gibi değil, bazılarımız yarın işe gitmek zorunda, vakit kaybedemem burada” demişti sonra ben onu yarım saat abilerine puro baktığı için beklemek zorunda kalmıştım.

bu aralık ayındaki gezi için de “ben x havayoluyla business uçarım sadece”, “ben çalışıyorum, bu tarihler uygun bana” gibi emrivaki yaptığı için bana uygun olmadığını söyledikten sonra trip aşamasına geçtiği için ghostladım. haftalardır da sessiz, kesin aşırı hatalı olduğumu düşünüyor ve ondan özür dilememi bekliyor (asla öyle bir şey olmayacak). ki aralık ayında ameliyat oldum, çok ağrım falan vardı, üstelik çocuğumun da babasında olacağı tarihleri ayarlamam gerekiyordu ama bana hep şımarıkmışım muamelesi yapıyor, çıldırıyorum. yanıt verince de aramızda uzun sessizlikler oluyor.

gidilen yerlerde de “ben yürümem, taksi bul bana” gibi bana göre salak salak şeyler söylüyor (kendine taksi kendin bul di mi). ben ucuz havayoluyla uçarım hatta ne kadar ucuz, o kadar iyi (“business” karşılayacak imkanım da var). restoranda yemek yediğimizde bitiremediklerimi paket istediğim için bir defasında tartışmıştık, “paket istemek de ne biliyim yanii” yapıyordu.

şu an şu aşamada kim napıyorsa yapsın, asla tahammül edemeyeceğim diye düşünüyorum. annem trip yapar, arkadaşlarım trip yapar, şu trip yapar bu yapar bi …. gidin yani artık. aralık ayında da o şehre gittim bu arada, aşırı sessiz. ayrıca hayatımda onun x10 katı iş yaptığımı düşünüyorum, her şeyimi kendim hallederim, ameliyatıma bile tek başıma girdim ve 2 gün hastaned tek yattım, prenses asla değilim ama bana her şeyde bir şey iliştiriyor bu arkadaşım -ya da bana öyle geliyor?

yorumlarınız ne? 15 yıllık bi arkadaşlık bitti sanırım, hiç konuşup anlaşmaya bile enerjim yok. hatta öfkeliyim ve bu nedenle görüş almak istiyorum.
0
deartheodosia
(06.01.25)
23 aralık: aralık 2023
0
🌸deartheodosia
(06.01.25)
hayatlariniz ayrilmis gibi görünüyor evet.

ama sende de hata var.
"benim de o şehirde bulunmam gerekiyordu ama gezi amaçlı değil, gezmeye de isteğim yoktu açıkçası. "

bunu net bir sekilde ifade etmeyip, istemedigin halde gidince senin enerjin de muhtesem olmamistir büyük ihtimalle. bu konuda ona haksizlik etmis oluyorsun. gitmek istemiyorsan bastan söylersin, ben is icin gidiyorum orayi da göresim yok beni düsünmeden program yap demek daha kolay aslinda.
0
sonsuz
(06.01.25)
@sonsuz, söyledim aslında bunu.
0
🌸deartheodosia
(06.01.25)
ayril coco. boyle biriyle vakit gecirmem icin bana cok fazla faydasinin olmasi lazim. sizde oyle bir sey yok sanirim.
0
hot potato
(06.01.25)
bir de kim hakli haksiz diye düsünmek dogru degil pek. herkes kendine göre haklidir. önemli olan ortak bir noktada bulusmak.

senin arkadasin kafasi tam sark kafasi. kalan yemek cöpe gitsin, ne yani ihtiyacimiz mi var falan tam yeni para görmüs arap, türklerde olan bir sey.
sen de yaninda bisiklete binen avrupali ceosun.

ortak noktada bulusmaniz bana göre mümkün görünmüyor. cünkü ikiniz de birbirinize uyuz oluyorsunuz.
0
sonsuz
(06.01.25)
Bazı arkadaş ilişkileri arkadaş ilişkisi gibi değil, evlilik ilişkisi gibi. Ama sıradan evlilik ilişkisi gibi de değil, bitmesi gereken evlilik ilişkisi gibi. x2 anlamsız yani.

Sizin arkadaşınızla ilişkiniz de artık bitmesi gereken bir evlilik ilişkisi gibi geldi bana. Nasıl daha iyi anlatırım bilemedim.
0
akhenaten
(06.01.25)
@hot potato, arkadaş olarak seviyorum, birlikte gülüp eğleniriz, birbirimize de destek oluruz birçok şeyde ama yıllar geçtikçe bu tür konularda daha katlanılmaz olmaya başladı. yazmadığım bir sürü şey var tabii ama kilit nokta arkadaşım olarak seviyor olmam. kötü niyetli olduğunu da düşünmüyorum ama çok kaprisli. düşünmek bile bunalttı şu an.
0
🌸deartheodosia
(06.01.25)
böyle bi insanla değil gezi arkadaşlık yapılmaz direkt. çıkar hayatından.
0
jelly bear
(06.01.25)
Bazen ilişkilerin ömrü doluyor, inceldiği yerden kopsun diye bırakmak daha iyi gelebiliyor.

Bazen biraz uzaklaşıp nefes alıp geri dönmek iyi olabiliyor.

Ya da bu kadar yakın ve eski arkadaşsa, o öfke yatıştıktan sonra, "bizden seyahat arkadaşı olmuyor, zorlayıp aramızı bozmayalım" diye konuşmak mümkündür belki, ikiniz de açık yürekli olabilirseniz belki kızarsınız, ağlarsınız ama ortayı bulursunuz.

Hangi yolu seçeceğinizi en iyi siz bilirsiniz, burada bu kadar insan tek olaya tek taraftan bakıp yorum yapıyoruz. Ben olsam sanırım önce öfkemin yatışmasını beklerim, sonrasında daha mesafeli kalırım, gidişata göre samimiyet geri döner ya da dönmez. Ama bir daha asla bu arkadaşla seyahate çıkmam. :)
0
kobuzchu kiz
(06.01.25)
kotu insanlara.karsi.nazik olmak.gibi.bir.zorunlulugumuz yok.
0
deckard
(06.01.25)
Serin hikaye
0
Zetnikov
(06.01.25)
Bu hayatta senden daha kıymetli kimse yok.
0
duptıs
(06.01.25)
Cok bile dayanmissiniz, arkadasliginizi bitirin direkt. Kendine kendi gibi birini bulsun
0
matilda
(06.01.25)
Bu arkadaşlık değil affedersiniz dingillik!.. Bu kişi size bir nebze saygı duymuyor emin olun
0
saaman
(07.01.25)
Her arkadas iyi seyahat arkadasi olacak diye bir kural yok.Ben de seyahatte sizin kafadayim ve seyahatte business/taksi muhabbeti ile beni darlayan birini asla cekemem.
Muhabbetinize devam edin ama asla beraber seyahat plani yapmayin.Ben olsam oyle yapardim
0
turkuaz
(07.01.25)
Aekadaşlığınızı bitirmeniz için yeterli neden olmasa da sizin açınızdan bu kişinin seyahat edilmemesi gereken biri olduğu aşikar. Birlikte kahve içmekye bir mekana gitmekten ötesini yapmanız gereksiz gerginliğe neden olabilir.
0
10551037
(07.01.25)
Çoktan yol vermiştim.
0
kumandanim
(07.01.25)
(28)

Sevgiliden şöyle bir mesajla ayrılmak

potasyum bebek
Mesajı yorumlayalım, üzerine konuşalım.Kişi derdini gayet net ifade etmiş mi, yoksa "Ne saçmalıyor bu?"luk bir mesaj mı?Gerçekten ben değil, bir arkadaşım. :d"Karanlık cisimler ışığı absorbe ettikleri için, ışıma yapmadıkları için siyah ya da karanlık olarak adlandırılıyor. Gökkuşağına ulaşabilmek i
Mesajı yorumlayalım, üzerine konuşalım.

Kişi derdini gayet net ifade etmiş mi, yoksa "Ne saçmalıyor bu?"luk bir mesaj mı?

Gerçekten ben değil, bir arkadaşım. :d

"Karanlık cisimler ışığı absorbe ettikleri için, ışıma yapmadıkları için siyah ya da karanlık olarak adlandırılıyor. Gökkuşağına ulaşabilmek için bir ışığın kendi yoğunlunda bir cisimle kırılması ve renk portföyüne ayrılması gerekiyor. Demem o ki ilerleme mevcut oldukça karanlıklar aydınlığa çıkıyor ya da belki aydınlıklar sönebiliyor. Bu yüzden ilerlemem lazım. Hoşça kal."
0
potasyum bebek
(06.01.25)
ghostlasa daha iyiymis. millet ne yasiyor ya.

ghostlanmayi aratan bir mesaj.
0
sonsuz
(06.01.25)
Allahım yarabbim gördüğüm en kötü ayrılık mesajı. Ben ki kendini ifade eden, duygusal mesajlara önem veren biriyim... Daha saçma bir mesaj görmedim. Yani “arkadaşının” böyle minicik kendine saygısı varsa, şöyle bir mesaj atmayı düşündüğü için kendinden utansın. Yani mesaj o kadar kötü ki, ne kadar kötü olduğunu yeterince ifade edebildiğimden şüpheliyim.
0
irene
(06.01.25)
of bu da ne kafa açıyor ya neyse ki ayrıldık da bitti güle güle trt 2 gibi kadın
0
Hallegadola
(06.01.25)
Eğer bir kişi bunu yazıp senden ayrıldı ise, şükretmelisin.
0
sorularimicinfeykhesap
(06.01.25)
Arkadaşım dün gece bu mesajı alan taraf. Şükür namazı kılacakmış. :)
0
🌸potasyum bebek
(06.01.25)
yazmış tamam ama sor bi niye yazmış :) ilk yazdığı ile devamı tutarlı değil. karanlık cisimler ışığı absorbe etmiyorlar, bunun ilerlemekle ne alakası var.

ilerleme mevcut oldukça nedir, "mevcut" kelimesi anlatım bozukluğu. ilerledikçe karanlıklar aydınlığa çıkıyor, tüm yazıdaki en saçma ifade bu. sonra da bu yüzden ilerlemem lazım demiş, ışığı absorbe mi ediyorsun ilerleyince? olmamış. 1 verdim.
0
gabe h coud
(06.01.25)
Bu mesajı yazan kadın mı erkek mi?
0
irene
(06.01.25)
ben lgbt bireyim mi demek istemiş acaba inceden :)
0
denizmaniaherif
(06.01.25)
Mesajı yazan, erkek. Mühendis olduğu için sayısalcı kafası herhalde, Türkçeden de bihaber olarak yorumladım.
0
🌸potasyum bebek
(06.01.25)
Offf okurken yüzüm buruştu, benim buna cevabım "ne anlatıyon birader tamam hadi ayrıl ulan 2 kelimelik şeyi dandanakan destanı olarak yazmışsın " olurdu.

Ne insanlar var vallaha. Arkadaşın çok şanslı.
0
logisticsmanager
(06.01.25)
yargıdan kaçarım ancak bu manyakça olmuş.

kopyalayıp taslaklara kaydedeyim. geri dönmesinden ürktüğüm ekslerime yazarım asejrkejre
0
mathilda.may
(06.01.25)
Şahıs bu mesajı yazacak kafaya anlık ulaşmış olamaz.

Arkadaşın böyle bir elemanda bir şeyler bulup 'ayrılık' lafı edilecek kıvama kadar ilerleyebildiyse bence sen arkadaşınla arkadaşlığını bir sorgula.

Düşünsene. Bu mesajı yazan biri hakkında 'Ama çok normal biri gibi görünüyordu.' diyen birine kim inanır? terkedilene kadar da durumun farkında olmayan birine kim itibar eder?
0
Mirket
(06.01.25)
Ay çok güldüm Allah affetsin. Arkadaşın bir çocuk sevindirsin bundan kurtulduğu için. Eğer 16 yaşında filan değilse bu kişi (ki o yaştaki bile yapmaz bunu da neyse) karşısındakinin aklıyla dalga geçiyor demektir ya da salaktır. Ikisinden biri.
0
old possum
(06.01.25)
Umarım bundan sonra hayatına girenler de aynı bu kafayla ilerlerler desin uzatmasın mal mk
0
ananiyimioguz
(06.01.25)
Ne diyo ya bu.
0
grimavi
(06.01.25)
Ben okurken çok utandım valla ne yalan söyleyeyim :D Birisi benden böyle ayrılsa kolay atlatırdım, o açıdan olumlu.
0
akhenaten
(06.01.25)
Şu mesajı okuduktan sonra insan sadece karşı taraf için üzülür. Ayrılık falan umrunda olmaz sdfgsdf

Ghostlasa bu kadar konuşulmazdı ama. Şu "şey" bizim arkadaş grubundan birine atılsa sağlam dalga geçilir yüzyılın geyiği olurdu
0
kullanicadi
(06.01.25)
komik :) yani rezil ayrılık mesajları içinde utanılacak ya da kaçılacak, şükredilecek bir durum görmedim ben, çocuksu kalmış. alay ediyor da olabilir.
0
deartheodosia
(06.01.25)
cevap olarak ya bi git çay koy derim, hatta görüldü atarım.
0
kimlanbu
(06.01.25)
Türkçesi kötü ama bence temel fizik bilgisinde de sıkıntı var.

"Ulan ne mesaj yazdım be" diye düşünüyodur şimdi o daha da komik ahdhsh
0
nundu
(06.01.25)
Bence bu duyuruyu silmeyin, arada birileri "birini kırmadan ondan nasıl ayrılırım" falan diye sorunca bunu yollarız.
0
akhenaten
(06.01.25)
sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.. şeklinde bitecek sandım. Ayrılık mesajı çıktı.
0
Kahvedesu
(06.01.25)
Baya kötü ya. Karşı taraf kolay atlatır +1
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(06.01.25)
yazın bence.

karşı taraf kolay atlatır +1
0
yenibirgüzelnick
(07.01.25)
Ayrılınan kişi yatsın kalksın dua etsin bence
0
mirty
(07.01.25)
"Işığımı söndürüyordun" demek istemiş, ama düzgün anlatamamış. Şükür namazı iyi fikir.
0
SiyamkedisiZorro
(07.01.25)
Konu erkek gömmece olunca elinde tuzlukla gelmiş bazıları. Adam kendince meramını anlatmaya çalışmış. Ha saçma mı bence de saçma. Ama ülkedeki kezbanların ayrılık triplerini bilmesek elitliklerine belki inanırız.
0
sir william jones
(08.01.25)
Hayatımda gördüğüm en bilim gibi başlayıp öyle devam etmeyen cümle. Sonu da hoşça kal... alakaya çay demleyelim.

Çok kötü çok.
0
loch ness
(09.01.25)
(3)

Ankara Niğde otobanı neden tehlike?

tahirkemalbozoglu
Birçok kaza ve bu yönde haber okuyorum. Olayı nedir?
Birçok kaza ve bu yönde haber okuyorum. Olayı nedir?
0
tahirkemalbozoglu
(05.01.25)
bir kaç kere geçtim. çok soğuk, buzlanıyor.
0
co2s2
(05.01.25)
aşırı rüzgar var o yolda, bir de hız sınırı normalden daha yüksek. dün yine tır biçmiş birçok aracı.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(06.01.25)
Dümdüz upuzun bir yol, hız sınırına dikkat etmeyen çok insan var. Işık hızına ulaşma arzusuyla gaza yüklenen insanların kontrolü kaybetmesi için fiziki şartlara ve/veya diğer sürücülerin davranışlarıyla kombine şekilde gelişecek senaryolara bağlı karşılaşabileceği birçok sorun var.

Ayrıca birçok kişi bu tarz yollarda hız sabitleyici ve şerit takibi sistemlerini aktive edip dikkatini yoldan başka yerlere kaydırabiliyor.

Bunlar hem ayrı ayrı hem birbirleriyle ilişkili elli çeşit kaza senaryosuna yol açabilir.
0
akhenaten
(06.01.25)
(11)

bankamatik kartını yanınızda taşıyor musunuz?

respect
sanki bir işe yaramıyor gibi artık hı?
sanki bir işe yaramıyor gibi artık hı?
0
respect
(05.01.25)
Uzunca zamandır hayır.matik kullanmayalıda çok oldu.
0
duptıs
(05.01.25)
taşırım. nolur nolmaz.
0
jülsezar
(05.01.25)
Cüzdanımda duruyor ama qr kod daha kullanışlı geliyor.
0
meraklitursucu
(05.01.25)
Dünya'nın 40 çeşit hali var. QR kodla da para çekme limiti var.
Taşırım yani.
0
Mirket
(05.01.25)
Uzun zamandır taşımıyorum, kredi kartı ile hesaptan para çekilebiliyor. Ya da qr kullanıyorum.
0
soft
(05.01.25)
Kredi kartım yok temassız, atm vs için uzun süre banka kartı kullandım.

Uzun süredir atm için de ödeme için de telefonu kullanıyorum ama kart yanımda yine otoparkta, benzinlikte vs telefonun giremeyeceği, uzanamayacağı yerler için ya da ödeme aracını karşıya vermemiz gereken yerlerde kullanıyorum.
0
hedep
(05.01.25)
Taşıyorum ama son birkaç seferdir hata veriyor sürekli. QR sayesinde nakit çekebildim.
0
put it in your appropriate place
(05.01.25)
Taşımıyorum ben, hiçbir zaman taşımadım. 2020'den beri zaten 0 nakit dolaşıyorum, hiç ihtiyacım olmadı :D Kırk yılda bir hiç akla gelmeyen bir sebeple lazım olduğunda da telefonla bankamatikten çekim yapılabiliyor.

Bankamatik kartıyla ilgili ömrü hayatım boyunca bir sorunla karşılaşmadım. Nakit taşımadığım için de 5 senedir problem yaşamadım. Bu kadar süreden sonra bir sorunla karşılaşsam bile bir sefer problem oldu diye nakit veya bankamatik kartı taşımaya başlayacağımı sanmam :D Olabilir yani, problem çıkabilir. Püh der geçerim.
0
akhenaten
(06.01.25)
hayır, taşımıyorum.

belki anahtarımı kaybederim de kapıyı açmam gerekir diye tutuyordum ama artık o sebeple de kullanmıyorum.

ama enpara kartını taşımak faydalı olabilir.
istediğin atm'den para çekme imkanı var ancak bunu kartla yapabiliyoruz. QR ile çekilecekse QNB atmsi gerekiyor (yanlışsam boşuna uğraşmışım atm arayarak)
0
biseysorcaktim
(06.01.25)
Kredi kartımı bankamatik kartı gibi kullanabildiğim için taşımıyorum, para yatırma çekme işlerini kredi kartı ile hallediyorum.
0
kumandanim
(06.01.25)
Kredi kartını bir 10 sene kadar kullanmadıktan sonra 3 sene önce tekrar kullanmaya başladım. Cüzdan yerine, telefon arkasına mıknatıs ile yapışan kartlığa kadar ikisi de yanımdaydı. Şimdi sadece kimlik ve kredi kartı. QR ile yapıyorum para yatırma ve çekme işlemlerini. Saatine göre uygunsa ve gerekiyorsa şubeye giderim.
0
nawar
(06.01.25)
(15)

Kiracıların ev sahiplerine olan düşmanlığı hakkında

tahirkemalbozoglu
Adam yemiş içmiş gezmiş tozmus o sahil senin bu bar benim kıçı yere değmemiş sonra 0.60 dan kredi çekip ev alan ve borcunu ödeyip ev sahibi olan adamin evine çöküp "bu kadar kira veriririm canın isterse çıkart" diyerek leşlik yapıyor. Suçlu olan ev sahipleri yok mu? Var elbet ama bu tarafta kiracıla
Adam yemiş içmiş gezmiş tozmus o sahil senin bu bar benim kıçı yere değmemiş sonra 0.60 dan kredi çekip ev alan ve borcunu ödeyip ev sahibi olan adamin evine çöküp "bu kadar kira veriririm canın isterse çıkart" diyerek leşlik yapıyor. Suçlu olan ev sahipleri yok mu? Var elbet ama bu tarafta kiracılar daha acımasız geliyor bana. Bi düşmanlık var ev sahiplerine karşı. Hani öğretmenlere olan kkn gibi bir kin var.
0
tahirkemalbozoglu
(03.01.25)
Biraz daha somut olsanız daha kolay olurdu, birçok ev sahibi kiracının baya doğrudan dümdüz yasal haklarını kullanmasını ev sahibinin evine çökmek olarak tanımlıyor.
0
akhenaten
(03.01.25)
kardeşim adamın yemesi içmesi adamı ilgilendirir, seni değil. sen kiracıyla bir anlaşma yapıyorsun, kontrat imzalıyorsun ve diyorsun ki bu ev karşılığında her ay bana x lira vereceksin. seneye bu zaman da x+enflasyon vereceksin. yani sen bir yatırım kararı aldın ve bunu uyguladın. bu kararın sonrasındaki ekonomik faktörlerin kimin lehine çalıştığının bir önemi yok. devletin %25 sınır koyması da bu faktörlerden biri. eğer bu anlaşmayı etkileyen ve kiracı lehine olan bir gelişme yaşandıysa kiracı sana acıyıp kendi aleyhine bir adım atmak durumunda değil. atmaması da onu kötü birisi yapmıyor.

borsada hisse alınca yemedim içmedim hisse aldım ama hisse düştü ya da az temettü verdi diyip birilerini suçlayıp zararını tazmin etmesini bekliyor musun? hayır. ev yatırımında da bunu bekleyemezsin.

ülkede ev yatırımı o kadar farklı bir noktada görülüyor ki. herkes ev alacağım ve bana ömür boyu mükemmel bir getiri sağlamak zorunda modunda takılıyor.

herhangi bir yatırım sana mükemmel getiri garanti etmiyor. ev yatırımı da buna dahil. enflasyon ya da devletin belirlediği oranda zam yapan kiracının da haksız bir durumu yok.
0
asap raki
(03.01.25)
TBK'ya bağlı olarak sözleşmede 12 aylık tefe-üfe ortalaması maddesini gördüğü halde her sene pazarlık yapmaya çalışan ama %25 saçmalığı geldiği anda 25'in üstüne ağzını açtırmayan köylü kurnazlarına karşı ev sahiplerinin rahatsız olması normal bir şey. Bu durumda %25'in uygulanmasını isteyen kiracı eve çökmüş sayılmıyor. Neticede devlet kendini kurtarmak için ev sahiplerini ateşe attı, kiracı değil. Bu noktada ağlanacak duvar sandıktı, anayasa mahkemesi yoluydu ama ülke hukuk devleti olmadığı için bu hukuksuz uygulama devam etti ve bir yere varılmadı. Aynı şekilde yasal şekilde kiracı evden çıkarıldığında ya da 5 sene dolduğunda emsal dava açtığında da kiracı ağlamayacak demek bu. Adamlar kiracı ile ev sahibini birbirine kırdırıp bütün kötü ekonomi yönetimini halkın omzuna yıktılar.

Bu arada enflasyon, deprem, binada oluşacak hasar gibi şeyler ev sahibinin göze aldığı/alması gereken risklerdir elbette ama %25 sınırı değil. O, olağanüstü bir durum. Bunu yatırım riski diye itelemeye çalışmamak lazım.

Bunun dışında evet, çökmeye çalışanlar var. Kirasını ödemeyen, eve hasar veren vs. insanlar var. Konunun genelinde Türk halkının fakir fetişi ve servet düşmanlığı var. Çok zengine tapar, parası olana düşman olurlar. Garip memleketiz.
0
nawar
(03.01.25)
Kendine şu soruyu sor evvela;

"Neden 2022 öncesine kadar her insan kendi bütçesine uygun evlere kiracı olarak yerleşip, sorunsuz bir şekilde de oradan ayrılabiliyorken şimdi her 3 ev sahibinden birisi kiracısıyla davalık oluyor hatta öldürülebiliyor ?"

Cevabı okurken bile verdin değil mi ? Bingo !
0
feastofthedamned
(03.01.25)
Hocam ölene kadar ev almakla mı övüneceksiniz siz ev sahipleri. Başka hedefiniz yok mu sizin bu hayatta? Ekşi sözlükte de canları sıkıldıkça bununla övünüyorlar. Çalıştın da bana mı çalıştın derler adama. Benim ev almak gibi bir derdim yok. Siz ev almak için feda ettiğiniz gençliğinize yanın.
0
nothing in my way
(03.01.25)
@nothing, işte bende onu diyorum çalıştım da sana mı çalıştım. Gelip benim evime tünüyorsun. Kendi malinmis gibi oturup öldü fiyatına yaşıyorsun, diyorum. Ha benim kiracim yok o ayrı, ben var olan bir durumu anlatıyorum. Kendi özelimde değil konu.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(03.01.25)
böyle bir şey yok hocam. yasa dahilinde artış yapıyorsa yapcağın bir şey yok, razı edebilirsen artıracaksın. ama bu ticaret işte, evi ucuza alırken kar etmişsin, kiralayınca zarar edince de ağlamayacaksın. yazar arkadaşım var, kiralık evleri var, her hafta sohbet ediyoruz, bir kiracısı şu an çok komik bir rakama oturuyor ve adamın ağzından kiracısı hakkında bir tane kötü söz duymadım, avukata ver diyorum, ona bile yanaşmıyor, hukuken zamanın gelmesini bekliyor. eğer bunlara katlanmaya gücünüz yoksa kiraya vermeyeceksiniz, bu kadar basit.
0
malheiros
(03.01.25)
Ev sahibi ile kiracının yasal ilişkisi mantık dışı kanunlara dayandığı için iki taraf birbirinden nefret ediyor.
Kiracı dediğin şak diye çıkartılabilmeli.
0
nickini vermek istemeyen uye
(03.01.25)
@asap raki noktasına virgülüne kadar doğru açıklama.

yaptığınız yatırım size ömür boyu aynı oranda getiri sağlamak zorunda değil. imzalanan kontrat belli. bunun aksine bir durum geliştiyse çıkıp hükümete laf edebilirsiniz.

Herkesi yemiş içmiş sıçmış götünü gezdirmiş diye yaftalamanız da ayrı bir boyut. Siz kimin hangi koşullarda ne kazanıp ne harcadığını, insanların hayat koşullarını nerden biliyorsunuz? Parası olan adam 0.69 ile kredi çekip ev almayı bilmiyor muydu? Ben de istiyordum o dönem, ama peşinatım yoktu ve kredi çeksem ödemesi maaşımdan fazla oluyordu. Herkesin dilinde bir kredi çek, üç beş seneye ödemeler eriyor zaten lafı. O borç eriyip makul seviyeye gelene kadar ne yiyecek millet? 3 sene boyunca kazandığından fazlasını nasıl ödeyecek insanlar? Boş boş laflar. Geçmişi unutup şu anki vaziyet üstünden yorum yapıyorsunuz.
0
synesthesia
(03.01.25)
Bu yüzden kiracını iyi seçeceksin. Öyle emlakçıya ev verip de kiracı bul dersen başın çok ağrır. Olması gereken yıllık kontrattır. 12 ay ev kiralanır. Malesef ki türkiye'de saçma sapan bir kiracıyı koruma sistemi var. Bu yüzden kendi önleminizi alın.

Evli, memur kiracı genelde sorunsuz olur. Yurtdışı gezecem diye perişan olan beyaz yakaya çattın mı yandın. 100 yere borcu oluyor onların.

Dediğim gibi yakınmak yerine önlemini alacaksın. Yoksa bedava yaşamak isteyen şark kurnazı çok. Türk insanının kalite belli. 30 sene de 100 yıl geriye gitmiş cahil bir toplum var. Full dolandırıcılık, full yolsuzluk
0
wd40
(03.01.25)
var böyle bir şey. benim gözümde iyi kiracı diye bir şey yoktur. beter olsunlar diyorum :)
0
zeleno
(03.01.25)
Yüzde 25 dışında herhangi bir şekilde "civardaki evler x oldu" muhabbetini umursamam, haksiz çünkü. Dünyanın hiçbir yerinde civardaki ev muhabbeti olmaz (özellikle sosyal devlet olan yerlerde).

Kısacası yüzde 25 kenara atarsak kontratta yazanları yapan kiraci iyi kiracıdır. Bunun üstünde sürekli civardaki evleri konuşan kendini derebeyi zanneden ev sahibidir.
Misal tahliye taahhüdü ile her sene civardaki ev kiraları kadar istemeye kalkanlara çok güzel küfürüm de var ya neyse. Bunların içinde tabi emlakcilar da var. bu salaklara gaz veriyorlar çevredeki evler x oldu diye, hop yeni birini sokuyorlar alıyorlar emlakçı parası.

Neyse banane tabi de dünyanın her yerinde kendini Warren Buffett gibi tanıtan ev sahibinden nefret edilir. Her yerinde yasalara uymayandan nefret edilir. Yasalara uyan adam (gene diyorum bana göre yüzde 25 yasal olmamaliydi, kontrat imzalandıgi zaman olmayan bir şeydi) hakkında şikayet eden de umarım en lanet, ev yakan tipte kiraciya denk gelir.
0
logisticsmanager
(03.01.25)
ev sahibi olmak landlord, toprak agasi olmak gibi bir sey.

topraga dayali zenginligi bitirmedikce bu insanliktan bir yol olmaz. adamin 5 tane evi var mesela. neden, ne gerek var? ev aliyor, parayi stock markete de sokmuyor. oyle kati, kohnemis bir ekonomi olusuyor. sonra is de bulamiyorsun, ev sahibine muhtac kaliyorsun. tam somuru duzeni.

ilk evden sonra varlik vergisi odenmeli. ikinci evde makul, ucuncu evde vs exponential artan bir vergi sistemi olmali. milyon dolarlar degerinde varligi cimentoya ve tugluya donusturup bina dikmisler, ankara'da oylece duruyor. o parayla ekonomiye hareket verilmesi lazim.
0
antikadimag
(04.01.25)
Kiralama yasaları çok sıkıntılı. %100 haklı bile olsanız, kiracıyı çıkartmanız 4-5 seneden aşağı sürmüyor.

Adamın kiracısı 1 kira ödemiş, sonra tek kuruş ödememiş. Çıkartması 2 küsur sene sürmüş. Mahkeme kararı yanlış yazdığı için, yine çıkartamıyor. istinafa gidince min. 3-4 sene atıyor.

Bunun sonucu yine kiracılara patlar. Bu piyasadan, "3 kuruş ek kira gelirim olsun" diyen düzgün insanlar çekilir. Çıkmıyorum deyince, boğazını sıkan, bacağına sıkan hırtların eline geçer piyasa.

Bu işi çözmesi gereken ne ev sahibi, ne de kiracı. Hükümetin adam gibi kiralama yaslarını düzeltmesi lazım.


.
0
kartallar yuksek ucar
(04.01.25)
kurunun yanında yaş da yanıyor. hukuk sistemimiz çok yavaş olduğu için kötü niyetli kiracılara gün doğuyor. ev sahiplerinin de kötü niyetli kiracılara karşı korunması lazım.

mesela şöyle bir şey olabilir : 2 kira ödemeyen kiracıyı şikayet edersen, otomatik olarak süreç başlar. kiracı eğer 10 gün içerisinde yatırdığı kiraların dekontlarını gerekli mercilere sunmazsa, derhal tahliye edilir. bu ödemelerin açık bir şekilde o daireye ait olması, ve "kira ödemesi" seçeneği ile yapılmış olması gerekir. böylelikle vergi kaybı önlenir.

bunun yanında 2030'dan itibaren kira gelirinden alınan vergiler can acıtacak şekilde arttırılmalı. "kira geliri" ile yaşamak gibi ülkeye hiç bir faydası olmayan bir şeyin olmaması gerekiyor.
0
co2s2
(04.01.25)
(3)

bu videodaki bilgi doğru mu

benibulmanlazim
https://www.youtube.com/shorts/X6ZQQ1HNjS0
0
benibulmanlazim
(03.01.25)
hocam afedersin ben o parazitin üstüne idararımı yapsam o şekilde yine ölürler. sarımsağı yediğimiz zaman hücre içindeki parazitlerle o şekilde etkileşime girmiyor.
0
jülsezar
(03.01.25)
Öncelikle sarımsağın içindeki allicin gibi maddelerin bazı parazit kaynaklı sorunların çözümünde etkili oldukları biliniyor, aşağıya bir örnek bırakacağım.

Ancak sarımsak her şeyin ilacı değil, her parazit türü de sarımsaktan etkilenmiyor. Dahası sadece sarımsak yiyerek parazitlere karşı bağışıklık kazanamazsınız. Ek olarak videoda sarımsağın suyunun sıkılıp bunun adı verilmemiş parazit üzerine doğrudan uygulandığını görüyoruz, sarımsağı yediğinizde olan şey bu değil. İnsan ölçeğinde oral yolla ne kadar sarımsak tüketildiğinde bu parazitler üzerinde böyle bir etkisi olacak bilgi verilmemiş, yani iki diş sarımsak yetecek mi? Bir baş? Yoksa kucak dolusu sarımsak mı yemelisiniz? Ayrıca birkaç saniye içinde öldükleri söylenmiş ancak youtube'da 5-10 dakika olarak aynı olayı gösteren başka videolar var.

Video sarımsak yerseniz parazitler içinizde barınamaz düşüncesi uyandırıyor. Bu doğru değil. Tek başına sarımsak yemek bir çözüm değil.

Olan şey sarımsak içerisinde yer alan maddelerin farmakolojik önemini ortaya koymak. Tıbbi öneme sahip birçok canlı var, üretilen ilaçların önemli bir bölümü de zaten doğada yer alan etkili maddelerin tespit edilip bunların daha yoğun ve etkili kullanımını mümkün kılmak amacıyla üretiliyor. Penisilin bunun ünlü örneklerinden biri.

Yukarda bahsettiğim link:

pmc.ncbi.nlm.nih.gov:~:text=Experiments%20with%20the%20intestinal%20parasite,on%20the%20parasite's%20cysteine%20proteases.
0
akhenaten
(03.01.25)
Videodaki çalışma in vitro yani canlı dışı (cam içinde demek tam olarak), üstelik, kusura bakmayın ama, ÖKÜZ GİBİ koca sarımsağı koymuş. Öyle bir ortamda oraya o miktarda ne koyarsan koy ölür zaten parazit. Düşünün ki siz bir sarımsak yiyince o kadar miktar 70 kilo (ortalama) insan vücudu içinde dağılacak. O kadar dilüe olduğunda da etki gösterecek mi? Sanmam.

Farmakoloji alanında çalıştığım için @akhenaten'in attığı tarz makaleleri çok okudum. Bu tarz bitkisel maddelerden yeni "mucizevi ilaç" bulmak herkesin hayali. O yüzden veri güvenilirliği, çalışma kalitesi vs çok önemli. Ayrıca tabii ki bu etkiyi gösteren maddeler vardır ama bunlar hangi dozda güvenli, terapötik pencereleri nasıl vs çok farklı etmenler var.

Yani ezcümle, sarımsak yiyeyim de parazit olmasın vücudumda diye bir durum yok. Sarımsaktaki o maddeyi etkin dozda almak için de belki de bir kilo sarımsak yemek gerekir ama o zaman başka maddelerde toksik doza girersiniz. O yüzden ilaç var işte, sadece ihtiyaç duyduğunuz organik bileşeni doğru oranda almanızı sağlamak için
0
nundu
(03.01.25)
(7)

Kredi Kartını Kapattırmak İçin Çalındı Desem İşe Yarar mı?

halitkin
Vakıf ve Yapıkredi kartlarımı kapattırmak istiyorum ancak ne zaman müşteri hizmetlerini arasam kampanyaydı, aidat iadesiydi derken kapatmıyorlar. İkna etmekle uğraşmak istemediğim için direkt kayıp/çalıntı desem kapanır mı? Bir de bu şekilde yaparsam otomatikman yeni kart basılıp adresime gönderilir
Vakıf ve Yapıkredi kartlarımı kapattırmak istiyorum ancak ne zaman müşteri hizmetlerini arasam kampanyaydı, aidat iadesiydi derken kapatmıyorlar. İkna etmekle uğraşmak istemediğim için direkt kayıp/çalıntı desem kapanır mı? Bir de bu şekilde yaparsam otomatikman yeni kart basılıp adresime gönderilir mi? Diyelim ki gönderildi, kartı hiç kullanmadan kırıp atsam aidat vs. çıkar mı?
0
halitkin
(03.01.25)
kaybettim dedikten sonra yenisini gönderelim dediklerinde yeni kart istemiyorum dersiniz.
0
inheritance
(03.01.25)
de
0
jamswety
(03.01.25)
İkna etmekle uğraşmanız gerekmiyor ki? Hayır, lütfen başka bir şeyden bahsetmeden kartı kapatın deseniz yeter. Neden macera arıyorsunuz ki :D Tamam kart kapatmanın önüne geçmeye çalışabilirler ama hayır vaktim yok kapatalım lütfen dediğinizde illa ki dinle bak diyecek biri çıksın sanmıyorum.
0
akhenaten
(03.01.25)
kayıp-çalıntı ihbarında kapanan kartın hesabı değil kart numarası olur.
banka nezdinde hala kişiye ait kredi durur, hatta online işlemlere girince anında
yeni sanal kart numarası oluşturup alışveriş bile yapılabilir. yani kayıp-çalıntı ihbarı ile kart kapanmaz.
0
orpheus
(03.01.25)
ben gayet kolay kapatıyorum o kadar zor değil kart kapamak.
0
jelly bear
(03.01.25)
kusura bakma ama bu bana biraz komik geldi.

sorun bankanın kartını kapatmaması değil, seni kolay kandırabilmesi.

bu durumun bir benzeri de işinden istifa etmek isteyen ama müdürüm bırakmıyor kaç kere istifa ettim kabul etmediler diyen insanlar. vereceksin dilekçeyi alacaklar işleme, yokuş yapamazlar da hadi diyelim yaptılar, noterden göndereceksin istifanı sonra sabaha kadar gitme sana muhtacız desinler.

bankayı arıyorsun, kredi kartımı iptal edin diyorsun. efendim sebep ne diye soruyorlar, keyfimden ötürü diyorsun hiçbir teklifinizi dinlemek istemiyorum diyorsun ve kartın kapanıyor.
0
emfuzi
(03.01.25)
kartı atsan kırsan aidat çıkar.

net bir şekilde hayır demeyi öğrenmen gerekiyor bunu da bir müşteri temsilcisi ile yapacaksın. ya sevgilin olsaydı?

garanti kartlarda var öyle bir manyak kız. o kadar ısrarcı ki, ben bile sinirleniyorum. o yüzden seninle dalga geçmiyorum.

bu finansal kararımdır diyeceksin.
çok ısrar ederse işinize saygım var ancak bu benim kararım. istemiyorum. lütfen kartımı kapatın! istemiyorum diye çığlık da atabilirsin. senin kulvarın. garantidekine yapiim bak iyi fikir alerhkser


aksilik çıkarsa cimer'e git.
işbankası bana aidat kazığı attı kapatın dediğim karttan. sonra iade ettiler. şimdi tüm banka hesaplarımı kapattım işbenkte. eksikliğini de hissetmiyorum.
0
mathilda.may
(03.01.25)
(5)

Cidarlı bardak gerçekten sicak tutuyor mu?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar, Soğuyan sicak içecekleri asla içemeyen biri olarak almayı düşünüyorum. Gerçekten içeceği uzun süre sıcacık tutuyor mu?Teşekkürler.
Merhaba arkadaşlar,

Soğuyan sicak içecekleri asla içemeyen biri olarak almayı düşünüyorum. Gerçekten içeceği uzun süre sıcacık tutuyor mu?

Teşekkürler.
0
Amaranta ursula
(03.01.25)
Çok da değil, elbette faydası oluyor ama büyütülecek kadar değil. En büyük artısı bardağı soğuk bir zemine bıraktığınızda geçirgenliği biraz düşürüyor olması. Ancak havanın sıcaklığından kaynaklı genel iklim şartları için çok bir etkisi yok.

Yani sihirli bir şey beklemeyin, zaten ağzı açık duran bir kabın içeceği uzun süre izole tutması mümkün değil, çünkü bir izolasyon yok. ağzı açık.

Ancak örneğin çalıştığınız yerde elinizde bardakla bahçeye, balkona vs. dışarı çıktınız, bardağı da buz gibi mermer masaya bıraktınız diyelim. En yüksek etkiyi böyle bir senaryoda gösteriyor.
0
akhenaten
(03.01.25)
Senin ihtiyacin olan sey tam adini bilmiyorum kupa bardak olarak termos bardak diye bi arat ternosa benziyen bisey sogumasi cok gec oluyor
0
Zetnikov
(03.01.25)
Şunlardan alalım

www.akakce.com

www.akakce.com
0
Mirket
(03.01.25)
@mirket

Aynen mirketin gosterdigi
0
Zetnikov
(03.01.25)
Aynı işi yapan daha ucuz versiyonu;

www.decathlon.com.tr
0
thracia
(03.01.25)
(9)

2025 değişim yılı olucak diyen arkadaş?

füt
Bir arkadaşım var, dertleşirken genelde şunları diyorduygusal ilişkilenememe sorunu olduğunu anlatıyor, tam emin değilim ama galiba biseksüel. Aşka meyilli, ama bir türlü aradığını bulamamış, çok duygusal, arkadaşlarının manipülasyonuna açık. Biraz havai bir karakteri var.En son bugünlerde, 2025’de
Bir arkadaşım var, dertleşirken genelde şunları diyor

duygusal ilişkilenememe sorunu olduğunu anlatıyor, tam emin değilim ama galiba biseksüel.
Aşka meyilli, ama bir türlü aradığını bulamamış, çok duygusal, arkadaşlarının manipülasyonuna açık. Biraz havai bir karakteri var.

En son bugünlerde, 2025’de yeni bir insan olarak yeniden doğacağını söylüyor. Benden yeni bir ben yaratıcam diyor.
Eğitimler aldığını söylüypr
İnsanlara örnek hatta ilham olacağından bahsediyor, bu değişimle alakalı ilham olmak istiyormuş.
Ne yapıcaksın dediğimde şindi söyleyemem, diyip ser verip sır vermiyor.

Nasıl bir değişim yaşar bu kız sizce?
0
füt
(02.01.25)
Yaşayamaz.
0
antihero
(02.01.25)
başarırsa her ocakta spor salonlarına gitsin ilham olcak çok insan oluyor oralarda :D
0
nahtoderfahrung
(02.01.25)
yani kusura bakma ama kendisiyle ilgili bu kadar "büyük" planlar yapan, üstüne bunları yeni yıl gibi gerçekte hiçbir özelliği olmayan dönemlerle ilişkilendiren kişilerin inceden kırık olduğunu düşünüyorum ben. eğitimler alma, büyük işler yapıcam deyip kimseyle paylaşmama ama yine de çıtlatma, ilham olma/verme, aşka meyilli, havai... işin uzmanı değilim de tam zartostik/zurtostik kişilik bozukluğu tarzı gibi geldi bana.

kendisi ve çevresi için daha güzel bir gelecek düşünmesi çok güzel tabii umarım bu yolda çabalar ve istediklerini yapabilir ama bu kadar kasmasın yani hiçbirimiz o kadar önemli değiliz koca bir hayatımızın hiç olması sokakta manyağın tekinin gaza gelip bıçaklamasına veya kalbimizin 2-3 kere ters atmasına bakıyor sadece. bireysel konularda bu kadar gaz iyi değil çok şaapmamak lazım bence.
0
mark greg sputnik
(02.01.25)
Yeniyılda birçok insan hiç gerçekleşmeyecek niyetler belirliyor. Birçok insan depresif ve sıkıntılı süreçler yaşıyor, herkes bir şekilde gelecekteki hayatının şimdiki gibi olmayacağına inanmaya çalışıyor.

Siz bu kişiye biraz gıcık olmuşsunuz, bunu da bizle paylaşmak istemişsiniz ama bence bu kadar takılmayın. Ne yapacağını bilemeyen insanlar ne yapacakları hakkında bir fikirleri olana kadar saçmalar, doğal bir şey bu. Çok var böyle.
0
akhenaten
(02.01.25)
yarın başlarsa mükemmel şeyler yaşar ancak ne yaşayacağını kendisi bile bilemez.

önemli olan değişim yaşama arzusu ve attığı adım.

iyi ki söylememiş ne yapacağını çünkü onu da gelip buraya yazıp küçümsememize vesile olabilirdiniz.

zaten böyle şeyler anlatıldığında bir kişi bile burun kıvırsa işler zorlaşır. herkes kendi içinde dönsün, dönüşsün. şahsen dönüşüm hikayeleri okumak, dinlemek istemiyorum. herkesin tırtıllığı kendine.

inşallah öyle böyle değişir ki burun kıvıranların götleri düşer ve kendileri de dönüşmeyi talep ederler.
0
mathilda.may
(02.01.25)
Bu arada Yaşadığı güney beldemizde 7-8 sene önce tatil yaptığım zaman çok sayıda spiritüel telkin yapan abi abla görmüştüm işte New Age telkinler yeni hayatlar yeni şöyleler, yeni böyleler diyen gırla insan vardı bu da onların gazına gelip bir değişim yaşayacak ama ne yaşayacak acaba
0
🌸füt
(02.01.25)
Valla dikkat edin bir tarikata (cult olan) düşmesin.
0
peki madem
(02.01.25)
@peki madem; çok olası. Ben de bu durumdan korkuyorum, ama çok mğdahale edebileceğim bir durum değil, dilerim uyanır ya
0
🌸füt
(02.01.25)
Hayatta şans ve azim birlikte olmalı, azim kısmını hallederse gerisi şansa kalmış gibi duruyor.
0
kimlanbu
(03.01.25)
(9)

Sığınakta geçen film izlemek istiyorum

oldz
Üzerime atın lütfen
Üzerime atın lütfen
0
oldz
(01.01.25)
Panic Room baya heyecanlı bir filmdi
0
akhenaten
(01.01.25)
Sığınak şart mı hocam? Hapishane hücresi olmaz mı?
g.co
0
Amaranta ursula
(01.01.25)
Panic Room +1
0
put it in your appropriate place
(01.01.25)
10 cloverfield lane
0
Bruce
(01.01.25)
Take shelter
0
nothing in my way
(01.01.25)
Take shelter +1
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(02.01.25)
Ihtiyaci tam olarak karsilar mi bilmem ama Emir Kusturica Underground diyecegim.
0
(02.01.25)
merhaba. the divide çok bilinmez bence iyi film.
0
libertine
(02.01.25)
The Hole vardı 2001 yapımı.
0
peki madem
(02.01.25)
(4)

ne tür takviye gıdalar alıyorsunuz?

duyurukullanıcısı
benim liste ;d vitaminimagnezyummultivitaminBromelainbir düzenim yok aklıma geldikçe. aman aman bir faydasını görmedim.
benim liste ;

d vitamini
magnezyum
multivitamin
Bromelain

bir düzenim yok aklıma geldikçe. aman aman bir faydasını görmedim.
0
duyurukullanıcısı
(01.01.25)
Magnezyum
Mineral
B12
D3k2
Omega 3
Bromelain (donemsel)
Biotin (donemsel)
Probiyotik (donemsel)
0
mor oje
(01.01.25)
magnezyum sitrat+biglisinat
demir biglisinat
çinko pikolinat
omega3 (efa-s 1200)
D vitamini (2500 unite gün)
probiyotik (nt)
B12 (metilkobalamin + Adenozilkobalamin)

açıklamalı yazdım çünkü takviyelerin formu da çok önemli, örneğin magnezyum oksit ile magnezyum değeri yükselmiyor ya da en yaygın B12 formu siyanokobalamin'in biyoyararlanımı çok az. ya da sıradan bir probiyotik fark yaratmıyor.

ama malesef bu takviyelerin faydalı formları ciddi derecede pahalı. kullandığım dönemde ben fayda görüyorum. uykudan dinç uyanıyorum, yorgunluk bitkinlik ve dikkat sorunlarım azalıyor.
0
orpheus
(01.01.25)
Sadece D vitaminim düşük, dolayısıyla sadece D vitamini alıyorum. Faydasını görüyorum, çünkü D vitaminim eksik, almayınca yetmiyor. :D
0
akhenaten
(01.01.25)
Vitamin d sadece kiş mevsimi hergun

Multivitamin haftanin 3 gunu. Biterse siselerim birakacagim para bayilamicam artik

Omega 3 balij yagi olmazsa olmazim hergun pompaliyorum

Uyumadan once magnezyum biglisinsnat midir ne zikkimsa

Sonuç sporla beraber mukemmel hissediyorum kendimi harikayim zirveyim owwnyeah
0
Zetnikov
(01.01.25)
(6)

Bir evrağı en hızlı nasıl kargolarım?

ananiyimioguz
Şirkete bir evrak göndermem gerekiyor ve salı günü ulaşması lazım.Fakat ben pazar günü aydın da olacağım oradan pazartesi sabah erkenden versem, salı günü gün içinde şirkette olur mu? İstanbul a gidecek.Ne ile göndermem gerekir?
Şirkete bir evrak göndermem gerekiyor ve salı günü ulaşması lazım.

Fakat ben pazar günü aydın da olacağım oradan pazartesi sabah erkenden versem, salı günü gün içinde şirkette olur mu? İstanbul a gidecek.

Ne ile göndermem gerekir?
0
ananiyimioguz
(31.12.24)
Aynı gün ya da ertesi gün teslimat seçenekleri var çeşitli firmaların. Aras günaydın diye bakın örneğin, ertesi gün saat 10:00'a kadar teslimat taahhütü veriyorlar.

Bahsettiğiniz salının bugün olmadığını farz ederek yazdım.
0
akhenaten
(31.12.24)
NŞA da normal kargolar (yurtiçi, aras, mng, vs.) bir günde getiriyor. pazartesi kargoya verirseniz bir aksilik olmazsa salı günü ulaşmış olur.

garanti olsun diyorsanız ek hizmetlere bakabilirsiniz.
0
inheritance
(31.12.24)
Otobüse verseniz?
0
strawberry first
(31.12.24)
otobüse ver terminalden alsınlar.
0
jamswety
(31.12.24)
otobüs aklıma geldi de herkes uzak ya yakın yer olsa yorarım da uzak yere ayıp olur kime desem. biraz da kişisel bir şey kimse uğraşmaz sanmıyorum direkt ofise göndermem lazım.
0
🌸ananiyimioguz
(31.12.24)
ben 3-4 sene önce avrupa yakasında öğle vakti belgelerimi gönderdim, mesai saati bitmeden anadolu yakasında bir kuruma teslim edildi. yani böyle aynı gün teslimat yapan firmalar var. ben banabikurye'yi kullanmıştım.

sanırım sabah ya da öğleye doğru çağırdım kuryeyi, motorla geldi. belgeleri teslim ettim. teslim edince de mesaj geldi teslim edilmiştir diye. herhalde 3 saatte falan ulaştı.
0
candide
(31.12.24)
(2)

Borç, borç ödeme vs findekse ne sürede yansıyor?

avatar is back
Geçen gün skoruma baktım ama anlamsız bi borç gözüktü. Bazı kartlarda ödediğim diğerinde ödemediğim miktar vs karma karışık bir borç değeri vardı. Sanırım bankalardan da geç düşüyor ekranlarına, çünkü borçlarımı aynı gün öderim. Şimdi geçen hafta yine ödeme yaptım ondan önce de kredi kartları borçla
Geçen gün skoruma baktım ama anlamsız bi borç gözüktü. Bazı kartlarda ödediğim diğerinde ödemediğim miktar vs karma karışık bir borç değeri vardı. Sanırım bankalardan da geç düşüyor ekranlarına, çünkü borçlarımı aynı gün öderim. Şimdi geçen hafta yine ödeme yaptım ondan önce de kredi kartları borçlarını temizlemiştim. Arada 2 krediden birini de kapadım. Bunların tamamının etkisini ne zaman görebilirim acaba? 1 aya yansır falan diyen var.

Not: hem borçları ödediğimin findeks ekranına yansıma süresini soruyorum hem de temiz bi borç değerinin yeni skorumu ne zaman oluşturacağını soruyorum
0
avatar is back
(31.12.24)
3-4 gün sürüyor max bende.
0
jelly bear
(31.12.24)
Buna net cevap vermek zor. Bakın örneğin aşağıda findeksin kendi hazırladığı SSS bölümünde buna değinmiş. Linki açınca "Risk raporundaki veriler ne sıklıkla güncellenir" diye bir bölüm var.

Orada "bazı" bilgilerin günlük, "bazılarının" aylık güncellendiği yazılmış ve geciken borcun ödemesinin aynı gün kredi notunu etkilemediği belirtilmiş. Bunu aynı şekilde genel anlamda "kapatılan herhangi bir borcun aynı gün notu etkilemediği" şeklinde de pek ala yorumlayabilirsiniz. Özellikle ödeme planı aylık takvime göre düzenenlenen veriler aylık iletiliyor olmalı. O da ayın gününe göre size yakın veya uzak bir tarih olabilir.

Bankalar findekse bildirimde bulunuyorlar. Findeks de bu verileri işliyor. İki aşamada da gecikmeler veya kurumların çalışma şeklinden kaynaklı farklılaşmalar olabilir.

www.findeks.com:~:text=Notu%20etkileyen%20bilgilerin%20b%C3%BCy%C3%BCk%20k%C4%B1sm%C4%B1,notunu%20ayn%C4%B1%20g%C3%BCn%20i%C3%A7inde%20etkilememektedir.
0
akhenaten
(31.12.24)
(9)

Squid Game gerçek hayatta oynanamaz mı, gerçek ölümler olacak?

Cesario
Her gün intihar vakaları var. Çoğu bence fakirlikten. Mesela ötenazi var. Genç kız depresyon yüzünden ötenaziye başvuruyor ve kabul görüyor. Sakat değil, felç değil.. https://tr.euronews.com/2022/10/08/isid-saldirisindan-kurtulan-genc-kadin-travma-sonrasi-23-yasinda-otanazi-ile-yasamina-son-Saçma sa
Her gün intihar vakaları var. Çoğu bence fakirlikten.

Mesela ötenazi var. Genç kız depresyon yüzünden ötenaziye başvuruyor ve kabul görüyor. Sakat değil, felç değil.. tr.euronews.com

Saçma sapan suçlar, adli vakalar, toplu ölümler, işkenceler vs..

Diş çektirirken bile imzalar atıyoruz, ölürsek suçlu doktor ya da hastane değil diye.

İnsanların ölüme razı gelebileceği gerçek bir squid game nasıl olur?

Dünyada kaç milyon insan izler ya da siz izler misiniz?

Öldürme işlemlerini de robotlar ve yapay zeka yapar. İnsanlar zaten imza atacak yasal prosedür de tamam..

Uçuk gibi gelse de izlediğimiz şeylerden mi ülkede gördüğümüz adli vakalardan mı bilmiyorum ama böyle bir olay olsa bir tek bana mı normal geliyor?

Hangi ülkede/kıtada buna yasal zemin en kolay şekilde hayata geçirebilir? Afrika ülkeleri mi, Asya mı, Amerika mı, Avrupa mı?

Son Sorum: Tamam kabul uçuk bir ihtimal ama böyle bir şeyin gerçek olabilmesi adına gereken yozlaşmayı tüm Dünya yaşamadı mı yoksa daha var mı mesafe?
0
Cesario
(30.12.24)
Dünyada milyonlar izlenir, para basar.
izlemem.

Bu yozlasmanin yaşanmadığını düşünüyorum ve yasamasini da bizim gorecegimizi sanmam. Olursa "abi devlet karışmasın, insan istediğini yapar" fikrini yüzde yüz savunan ülkelerde olur bence.

Ötenazi ile bu farklı şeyler tabi.
0
logisticsmanager
(30.12.24)
başvuru sayısında rekor kırar.
0
alt4y
(30.12.24)
Hem dünya o seviyede değil, biz negatifi daha çok gördüğümüz ve aklımızda kaldığı için öyle düşünüyoruz hem de böyle hayatına önem vermeyen yoksul insanları tv şovu için birbirine kırdırmaktan daha verimli işler vardır yani illegal alemlerde. Orada kullanırlar.

Bi de hukuk sistemi falan yediremezsin yani benzerini. Bu squid game ya da hunger games gibi olaylar şimdilik sadece distopik fikirler.

Bi de biz hep negatif görüyoruz ama aslında teknik olarak insanlık olarak en az açlık, yoksulluk çektiğimiz dönemlerdeyiz. Ha ne olur mesela, neoliberal politikalar ve ai gibi teknolojilerin ölümcül kombinasyonu sonrası işler çok ters gider ve gerçekten bir avuç zengin dışında herkes açlık sınırında olursa belki olabilir
0
nundu
(30.12.24)
Tersten bakarsak dünya zaten bir squid game bence gerek yok
0
olaylar olaylar
(30.12.24)
Ben katilirdim. Acim sona ererdi
0
lapaz
(30.12.24)
Bence sosyal medyayı fazla kaçırmışsınız. Elbette ki böyle bir şey yapmaya kalkarsanız bütün dünya ayağa kalkar. Yani buna olumlu bakacak milyonlarca kişi de bulabilirsiniz ama mesele bu değil ki? Dünyada insanların öldüğü bir squid game'den daha fazlasını yapabilecek de çok fazla insan var, hep vardı. Ancak buna tepki gösterecek daha fazla insan var, aksini düşünmüyor olmalısınız.

Bir veya birkaç ülke çeşitli davalar ve uzman görüşleri eşliğinde tartışmalı bir ötenazi kararı veriyor diye bu onlarca kişinin şakır şakır öldüğü bir oyunu nasıl mümkün kılabilir ki hocam :D En başta o ötenazi kararının verildiği ülkelerdeki insanlar ayağa kalkar.

Bir durup düşünün.
0
akhenaten
(30.12.24)
dünya yozlaşmıyor. insan hep yozdu, artık sadece görünür oldu, hepsi bu. insan hakları, sosyal farkındalık, vs. konusunda da en ileri ve medeni yılları yaşıyoruz. ister kabul edin ister etmeyin. değil gerçek squid game, yarışmacıların tırnağına zarar gelecek bir yarışmayı bile yapmak zor günümüz dünyasında.
0
sir gawain
(31.12.24)
Özellikle araştırmadım ama mutlaka vardır böyle yarışmalar. Yüzlerce kişi olmasa bile, onlarca kişinin katıldığı yarışmalar düzenleniyor ve belli bir gruba yayınlanıyordur.

Topluma açık olması mümkün değil. Yasal olarak bundan yırtamazlar. Çok zengin ve nüfuzlu kişiler olsalar bile, hapis yatarlar. Dilan polat vakası olur. Sessiz sakin yeseydi, instagram'da afişe etmeseydi, 1 gün bile hapis yatmazlardı. Ayrıca her yer Türkiye değil, 9 ay yatıp çıkamazsın...


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.12.24)
Gerçek hayatta olmadığını nerden biliyoruz. Dizide bir avuç zengine sunulan bir eğlence olarak yansıtılıyor. Darkwebde yeterli tutarı yatıranların canlı yayında izlediği suçlarla ilgili başka yapımlar da var.

İzlemezdim. X ünlünün sızdırılan bilmemne konulu videosu çıktığında da izlemiyorum.
0
zihua
(31.12.24)
(19)

Astrolojiye inanıyor musunuz?

tahirkemalbozoglu
Isyerindeki kadınlar sabahtan akşama kadar astrolog dinleyip kahve içiyor ve herkesin kendilerini kıskandığını, kötü enerji yaydiklarini düşünerek tütsü yakıyorlar. Buna nasıl inanıyorlar anlattıklarını duysanız kicinizla gülersiniz. "Bu aralar boğa burcu baş ağrısı yaşayabilir" diyor mesela hemen "
Isyerindeki kadınlar sabahtan akşama kadar astrolog dinleyip kahve içiyor ve herkesin kendilerini kıskandığını, kötü enerji yaydiklarini düşünerek tütsü yakıyorlar. Buna nasıl inanıyorlar anlattıklarını duysanız kicinizla gülersiniz. "Bu aralar boğa burcu baş ağrısı yaşayabilir" diyor mesela hemen "AA evet başım ağrımıştı gerçekten de geçen gün" diyor. Mal mısın lan sen?
Siz ne diyorsunuz?
0
tahirkemalbozoglu
(30.12.24)
Malsf var böyle insanlar :( üzücü
0
abuzer
(30.12.24)
muabbetine konuşuyorum ancak inanmıyorum. ortak nokta bulunacak konu olmayınca olay burçlara geliyor. genel olarak konu açma dertleşme aracı burçlar. yoksa inanma falan çok saçma.

yükselen alçalan, yok parayı ona göre ayarlama sevgiliyi buna göre seçme. çok saçma.
0
mikahakkinen
(30.12.24)
@sanem tereyaginin tadi cok guzel cunku. Hala gelecek varsa yardimlarini bekliyorum.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(30.12.24)
Astrolojiye ciddi ciddi inanan insanların burçlarını dikkate alıyorum. Yani birisi sabahtan akşama kadar ben başak burcuyum başak burcu şöyledir diye dolanıyorsa başak burcu tanımına bakıp onun karakteri hakkında yorum yapabilmek mümkün oluyor genelde. Bu kişi bağdaştırmış kendini çünkü, daha önce öyle değildiyse bile yıllar boyu gerçekten başak burcu neyse o olmuş.

Onun dışında kişinin doğduğu anda bazı gök cisimlerinin konumuna göre bir karaktere sahip olduğuna bizzat kendim inanmıyorum.
0
akhenaten
(30.12.24)
"bugün yayları büyük bir sürpriz bekliyor, boğalar ise kendilerine sağlık yönünden dikkat etmeli. gelecek hafta oğlakların kapısını büyük bir iş fırsatı çalacak, teraziler ise kalp kırıklığı yaşayabilir." şeklinde günlük-haftalık-aylık-yıllık "öngörü"lere hiç inanmam, bunları dikkate almam. keza "yay erkeği, akrep kadını ile asla uyumlu değildir.", "boğa kadınları etrafında kova erkeği gördükleri an arkalarına bakmadan kaçmalıdır." gibi yönlendirmeleri de buna uyan kişileri de saçma buluyorum.

ama daha yumuşak biçimde "yaylar mükemmeldir, oğlaklar tırttır, kovalar candır, başaklar fıstır, ikizler fasa fisodur." şeklinde genel yorumları okumak hoşuma gidiyor her ne kadar barnum etkisi olduğunu bilsem de. işin garibi, bu burçlardan haberdar olmayanlar bile bu genel kalıplara uyuyor gibi.
0
m e b
(30.12.24)
İnanmam, aşırı inanıp her şeyini burçlara göre yaşayan, venüsü şu evdeymiş falan diye flört analizi edecek kadar kafayı bozmuş kişilere de mesafe koyarım.

Ama yani arada bir kafayı yememiş derecede inanan biriyle burç muhabbeti yapmayı seviyorum. Kökenleri mitolojiden geldiği için az buçuk yunan mitolojisi bilgisiyle doğru(!) yorumlar yapılabiliyor. Geyik yapması, arkasındaki mitosu incelemesi falan eğlenceli.
0
nundu
(30.12.24)
Biriyle kısa bir sohbetten sonra burcunu doğru tahmin eden insanlara çok şaşırmakla birlikte inanmıyorum.
Burcumu ve yükselenimi biliyorum sorulunca söylerim o kadar. Karşımdaki burcunu söylediğinde herhangi bir burçla ilgili bir şey dendiğinde falan kalıyorum öyle mal gibi. Sıfır bilgi.
Bir de doğum tarihini söylediğin an burcunu anında söyleyenlere hayranım :D

Bu işe gerçekten mesai harcıyor insanlar inanılmaz.
0
mutekebbir
(30.12.24)
çok saçma. bunu eğlenmek 2 kıkırdamak için yapsalar neyse ama ciddi ciddi ciddi inananlar var. ben asla inanmam. burçların özelliklerini de bilmem. kendi burcum da bana uymuyor zaten.

burç falıymış, enerjiymiş bunlar aşırı uydurma şeyler.
0
art cat chocolate
(30.12.24)
Ben varim. Anlamam ama inanirim. Tarot bilen varsa dm lütfen.
0
Kahvedesu
(30.12.24)
astrolojiye inanan insanın rasyonel kararlar verebileceğini düşünmüyorum, bu insanlar kolay kontrol edilebilir. düşünmeye değil inanmaya meyilli oluyorlar.

ayrıca:(bkz: barnum etkisi)
0
orpheus
(30.12.24)
Tabii ki hayır. Tanrısız kalıp spiritüel ihtiyaç doyurmaya çalışanlar bin bir zırva ile tokatlanıyor, kendi hayatında ve başarılarında tatminsizlik yaşayanlar da fallar, burçlar, manifestler ve tarotlar ile ümit arıyor. Böyle bir çöküş sürecindeyiz. Bir agnostik olarak tanrıdan uzaklaşma konusunda sorun yok da yerine doldurmak istedikleri tam bir beyaz yaka tokatlama kapısı.
0
nawar
(30.12.24)
ben inaniyorum. inananlar inanmayanlara mal demiyor ama inanmayanlar diyor nedense.
kiskanmayin siz de inanin.
0
sonsuz
(30.12.24)
Burçlar var ama bunun kaderinize, karakterinize bir etkisi yok.

Bunun psikolojik bir adı var sanırım. Birine rastgele bir burçtan, bir şey okuyorsun. "aa aynı ben" diyor. Başka burcu okuyorsun, "bu benim" diyor :) Herkese uyuyor yani bu yorumlar.

Eğlencesine bakıyorsanız neyse ama ciddi inanmak sıkıntılı bence.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.12.24)
@kartallar yuksek ucar: zaten ben ve @orpheus ondan bahsetmişiz :))
0
m e b
(30.12.24)
İnanmıyorum. "Malca" diyemem ama bir insanın hayatının yönünü kendi doğduğu gün ve saate göre gezegenler tarafından tayin edildiğine inanması en hafif ifadeyle çocuksu geliyor.
0
salihdt
(30.12.24)
Sorudan bağımsız, burçlara ölümüne inanan ya da hiç inanmayan insanlar inanılmaz sıkıcı geliyor bana. Ortası güzel. Olması gereken o gibi.
0
sekizdokuzon
(30.12.24)
hiç bir şekilde bu tür şeylere inanmıyorum. insanların gerçek hayattan kaçmak için sığındıkları bir alan olduğunu düşünüyorum. örneğin sürekli kararsız kararsız ortada dolaşıyor, ben eşek kadar oldum ama kendimi geliştirip muhakeme bilincine ulaşamadım demiyor da ikizlerim ya ondan kararsızım, bi dediğim diğerini tutmuyor ehi ehi diyor. ya da götünü kaldırmamış tüm yıl, yatmış yuvarlanmış yemiş içmiş, ataletten zihnen bitlenmiş, böyle demiyor da bilmem venüsün kıçı ters açıyla retroyla çarpıştı o nedenle 2024 yay burçları için çok kötüydü diyor. gibi gibi örnekler çoğaltılabilir.

tabi ki örnekleri keskinleştirdim biraz ama bu konulara kendilerini çok kaptıranları kastettiğim anlaşılmıştır diye düşünüyorum.

bu arada salt kadınlar böyle değil, gayet çok sayıda erkek var ortada kendini burcu üzerinden tanımlayan.
0
Phoebe
(30.12.24)
hızımı alamadım sizinle de paylaşayım.

neden bazen yediğin bir şey çok lezzetli gelirken bir daha aynısı olmuyor? bir kere başka bir şehirde tanıştığım adam beni ziyarete geldi ve sevişmeye karar verdik. öyle bir saat buldum ki, ikimiz de ne olduğunu şaşırdık. karşılıklı saplantı oldu o sevişmeler. ben böyle bir şey yaşamamıştım. sonraki görüşmelerimizde o kadar yoğun olmadı mesela...

mesela bu gece 00:27'de başlamak istediğiniz ilaç takviyesi varsa alın. faydasını yükseltir.
0
mathilda.may
(30.12.24)
anteelope_
(01.01.25)
(8)

flörtü instagramda eklememek ilişki suçu mudur?

ala09
nisbeten gizli tutmaya çalıştığım biri. önceden ekliyken bir tartışmadan sonra silmiştik şimdi tekrar sık sık link paylaşımı nedeniyle eklemek istedi ben de no gizli tutmaya özen gösteriyorum dedim(ortak tanıdıklar sebebiyle). "dayımın hapse girdiği tarih :D" dedi. ben de DM attım eklemedigim halde
nisbeten gizli tutmaya çalıştığım biri. önceden ekliyken bir tartışmadan sonra silmiştik şimdi tekrar sık sık link paylaşımı nedeniyle eklemek istedi ben de no gizli tutmaya özen gösteriyorum dedim(ortak tanıdıklar sebebiyle). "dayımın hapse girdiği tarih :D" dedi. ben de DM attım eklemedigim halde instadan. o da engelliyorum seni bana yazma oradan dedi sonra muhabbet bitti. akşam bir araya geldik ama baş başa değildik pek konuşmadı ve aşırı tripliydi. ondan sonra da hiç konuşmadı

dedi dedim anlatım yöntemiyle dinlediginiz bu hikayenin haklısı kimdir?

tşklr
0
ala09
(29.12.24)
instagramda eklesmek isteyip eklenilmeyen. eski flört diyince bence artik.
0
sonsuz
(29.12.24)
Suç denmez ama kuşku uyandırıcı bir hareket, bende soru işareti oluşturur sorarım sorgularım neden diye.

Senin konu özelinde, neden gizli tutmaya çalıştığınla alakalı. Karşı tarafı ikna edememişsin ki trip atıyor. Önceden eklemiş olman da onu biraz haklı hale getiriyor olabilir.
0
Bruce
(29.12.24)
Düzgün bir Türkçe ile anlatım bilgisi şart, ilişki suçu olup olmadığına daha sonra hüküm vereceğim.
0
feastofthedamned
(29.12.24)
bu toksikligi yaşadim. o haksiz.
0
deckard
(29.12.24)
Senin şu duyuru ilk cümlelerin ve "dedi dedim anlatım yöntemiyle" kısımların süper komik.

O haklı. O HAKLI. Beni eklemeyen karşı cins şüpheli olur gözümde. Acabalar uçuşur.
0
Shepard
(29.12.24)
Shepard +1
0
baldan kaymak
(29.12.24)
Ben çok şaşırdım soruyu okuyunca ama kimse şaşırmamış :D

Birisi beni instagram'da eklememekte ısrar etse bunu sorun ederdim, çünkü ilişkimizi sakladığını düşünürdüm. Ben bunu kabul etmezdim.

Sizin ilişkide olduğunuz kişi de bunu kabul etmemiş, sadece sizi ikna edemediği ancak sizden de vazgeçemediği için kabul etmiş gibi yapmış. Belki kendini kabul ettiğine, böyle yürüyebileceğine inandırmış. Ama olmamış, rahatsız bundan. Yani sorun instagram değil, yanlış yere takılıyorsunuz. Siz ilişkiyi açık edene kadar ya da ilişki bitene kadar her zaman başka bir noktada sorun çıkacak. Mesele instagram değil, bunu görmemekte ısrar etmeyin bence :D Sorun bu.

Bence burada haklı da yok. İlişkiyi saklamak güven verici değil. Saklı bir ilişkiyi kabul etmiş gibi görünmek de hoş değil.
0
akhenaten
(29.12.24)
bilmiyorum iki taraf da kendine göre haklı. daha önce bitirdiğim bir flört olsa etraftaki herkese de yayılmış olsa ikinciye eklemek istemeyebilirdim emin olana kadar. öte yandan da bu neyin tribi sanki bana tarkan papparazilerden ilişkisini saklıyor ekle işte diyesim geliyor. bilemiyorum altan
0
Mossy
(30.12.24)
(6)

Efexor tecrubeleriniz

sanguine
Nelerdir, hangi şikayetle basladiniz, ne kadar (hem süre hem dozaj olarak) kullandınız, hangi oranda iyi geldi, yan etkileri hangi şiddette yaşadıniz,
Nelerdir,

hangi şikayetle basladiniz, ne kadar (hem süre hem dozaj olarak) kullandınız, hangi oranda iyi geldi, yan etkileri hangi şiddette yaşadıniz,
0
sanguine
(29.12.24)
Orta depresif nöbet, anksiyete.

İlk kullandığımda etkisini görmedim için her ay 75mg yükseltildi. En son 375mg. Sabah 225 akşam 150. 2 yıl oldu başlayalı.

Ben bir işe yaradığını düşünmüyorum. Doktor bırakırsan daha kötü olursun diyor. En büyük yan etkisi aşırı terleme. Birde 150-200mg kullanırken göğüsde ağrı yapıyordu.
0
substituent
(29.12.24)
Baya bir zaman önce majör depresyon tanısıyla yazmıştı doktor.

Kademeli olarak 150mg'a çıkıp azaltırken başka ilaçlarla değiştirerek bıraktırmıştı.

Neticede depresyonum geri dönmemek üzere geçti, ancak şu noktada işe yaradı diye belli bir zaman söyleyemem, fark edilmeyecek kadar belirsiz bir geçişti.

İlacı almadığım günler o meşhur elektriklenme etkisiyle her tarafımı çarpıyordu. Bir haftasonu elimdeki kutunun bittiğini fark edip tüm haftasonu böyle geçmez deyip acile gittim. Psikiyatrist varmış neyse ki derken doktor bana uyuşturucu bağımlısı muamelesi yapmıştı :D ben diyorum ki "bakın yan etkileri son derece fiziksel, yani ayakta duramıyorum, kafamı sağa sola çevirirken gözümde şimşekler çakıyor" kadın diyor ki "bağımlı olduğun ilacı sana yazamam" :D ben diyorum "ya benim reçeteli ilacım bu, zaten doktorum bu hastanede, ilacı yazan o" olduramadık bir türlü.

Sonucu iyi oldu, ama kullanması güç bir ilaçtı. Tabi öyle "gözlerim yaşla doldu, hayatım karardı" gibi bir drama gelmesin aklınıza. Sadece o gün almayı unutursanız kendini hatırlatıyor.
0
akhenaten
(29.12.24)
Benim de çok yıllar önce, majör depresyon teşhisiyle başlamıştı ve kademeli olarak sanırım 200 mg'a çıkmıştık. Çok zor bırakabilmiştim, epey bağımlılık yapıyormuş demek ki. Alışma süreci bolca mide bulantısı baş dönmesi içeriyordu o zaman. En az 15 yıl diyebilirim.

Sonrasında yeniden depresyon geçirdim, beni paklayabilen tek ilaç prozac oldu ama muhakkak psikoterapi almak şartıyla. Yoksa sadece ilaçla insan dengeye gelmiyor.
0
muhayyer divan
(29.12.24)
Eski nesil ilaçlardan diye hatırlıyorum. Neden efexor? Bunu sorardım.
0
hebanon
(29.12.24)
ben 15 sene antidepresanların envai çeşidini kullanmış xanaxları üçer beşer atan birisi olarak beni yataklara düşüren tek ilaç bu efexor olmuştu.

15 gün boyunca bildiğiniz fiziksel olarak acı çektim ve ayağa kalkamamıştım. aniden bıraktığım için olmuştu ama asla unutamıyorum.
0
kaptan maydanoz
(29.12.24)
ev arkadaşım kullanıyor.

gördüğüm en zeki insanlardan biri.

fayda etmiyor. benzer problemler yaşadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. ben bu süreçte önce selectra kullandım, çok iyi geldi, sonra rüyalar çok net ve rahatsız ediyor diye doktorumun tavsiyesiyle prozac'a geçtim. mental olarak gayet iyiyim.

ev arkadaşım ise kolunu kıpırdatacak enerjiye sahip değil aynen maydanoz'un dediği gibi. yakın zamanda başka bir terapiste gitmeye karar verdi.

o açıdan hiç kullanmamış olmama rağmen efexor'a karşı negatifim açıkçası. en sayko haliyle bile şahane işler yapacak adamı maymuna çevirdi resmen ki bunu sıkı bir terapist & ilaç hayranı olarak söylüyorum.
0
mark greg sputnik
(29.12.24)
(3)

Bu tür insanlara karşı tavrım ne olmalı sizce?

Zetnikov
(A) 40lı yaşlarda (B) 50li yaşlardaBunlar tekli halde benimle buluştuklarında ikiside birbirlerinin arkasından ağır şeyler söylüyolar. sürekli neagtif aşagılama vs olumsuz konuşuyorlar.tek tek karşıma alıp konuştum dedim madem birbirinizi sevmiyorsunuz bu kadar hakarete kotu soze gerek yok gorusmezs
(A) 40lı yaşlarda (B) 50li yaşlarda

Bunlar tekli halde benimle buluştuklarında ikiside birbirlerinin arkasından ağır şeyler söylüyolar. sürekli neagtif aşagılama vs olumsuz konuşuyorlar.

tek tek karşıma alıp konuştum dedim madem birbirinizi sevmiyorsunuz bu kadar hakarete kotu soze gerek yok gorusmezsınız olur bıter yani anlattım guzel bı dılle ıkısıne de

konusmamızın ertesı gunu ıse gıdıyorum bı bakıyorum cafede beraber kahve ıcıp sohbet edıyorlar
bu bır defa olmadı hep aynı terane

benım karakterıme ve yapıma baya ters bısey mesela hangı yuzle o kadar laf soyledıgım adamla tekrar bıde ertesı gunu bulusup hıc bırsey olmamıs gıbı gorusebılırım

ikisinede tekmeyi basayım mı kafamda? yoksa herkesın bana yaptıgı taktık olan yedek kulubesıne atıp uzakta mı bekleyeyım bende?
0
Zetnikov
(29.12.24)
Birbirleriyle sürekli tartışıp birlikte çok vakit geçiren insanlar var. Bunlar illa ki birbirlerine karşı art niyet güdüyor olmak zorunda değiller. Hayvanların boynuz tokuşturması gibi düşünün. Eğleniyorlar bunla ve birbirleriyle gerçek anlamda sorunları yok. Sizinkiler böyle mi değil mi bilmiyorum tabi ama var böyleleri.

Her şey tekmeyi basmak veya yedek kulübesine atmakla sonuçlanmamalı bence. Son zamanlarda arkadaşlık konusu çok fazla sevgililik ilişkisi gibi ele alınır oldu gibi geliyor bana.

Tabi ki kişiler ne kadar arkadaşınız onu da bilmiyorum, eğer sadece "tanıdık çevre" içerisindenseler bu kadar kafa yormayın bence, baktınız tuhaf geliyor çekilin aradan ya da bu ikili tartışmaya beni karıştırmayın deyin geçin.
0
akhenaten
(29.12.24)
Çok var bunlardan. İş yerimde içten içe birbirinden nefret eden 2 kişi var. İkisi de bu durumu benimle paylaştı. Canım diye hitap ediyorlar birbirine.
Ben karışmıyorum ilişkilerine. Dedikodu yaptıklarında yorumsuz bir şekilde dinliyorum. Biliyorum ki bir şey desem benim aleyhime kullanılacak. Bunu farkettikten sonra daha az görüştüm. Tamamen silemiyorsun çünkü aynı iş yerindesin.
0
bakur basur rojava rojhilat
(29.12.24)
Is ortamında olabiliyor maalesef. Akraba, komsu olsa uzak durursun belki ama işyerinde daha çok yüz yüze gelme durumu var.Birbirlerinin arkasından atıp tutmaya başladıklarında şu anda bunu dinleyecek durumda değilim diyip konuyu değiştirin
0
pembediken
(29.12.24)
(6)

Asgari ücret sorunsalı

feastofthedamned
Hükümetlerin görevi taban ücretini belirlemektir, alınması gereken maaşları değil. Şu durumda asgari ücret ister 22k olsun ister 32k, ülkenin mevcut çalışma koşulları değişmedikçe miktarlar bir anlam ifade etmeyecek. Hak edilen maaşı vermek devletin değil işverenin sorumluluğu değil midir ?(elbette
Hükümetlerin görevi taban ücretini belirlemektir, alınması gereken maaşları değil. Şu durumda asgari ücret ister 22k olsun ister 32k, ülkenin mevcut çalışma koşulları değişmedikçe miktarlar bir anlam ifade etmeyecek.

Hak edilen maaşı vermek devletin değil işverenin sorumluluğu değil midir ?

(elbette ki ülkenin çarpık ve kötü ekonomisinin baş sorumlusu akepedir ama sadece asgari ücret bağlamında bunu sormak istedim).
0
feastofthedamned
(28.12.24)
İşverenin sorumluluğudur. Ancak asgari ücretten de aşağı çalışmayı kabul edecek kitlelerin çok olduğu bir ortamda devletin bu ücreti insanca yaşam için belirli bir oranda tutma ve bunu denetleme sorumluluğu vardır.

Gelir adaletinin sağlanması için bu şarttır.
0
Mirket
(28.12.24)
işverene göre günde bir parça ekmek yeter sana. ölmedikçe sıkıntı olmaz
0
wd40
(28.12.24)
Komisyon en alt alt sınırı belirliyor.
Üstünü vermek ise işverenin
gönlüne kalmış.

Özellikle zamların belirlenme sürecinde nedense hiç haber olmayan ve konuşmayan patronlara, iş verenlere de mikrofon uzatmak lazım.
0
diyecevaplandı
(28.12.24)
öyle de, devlet belirlemiyor zaten. geliri olan bir çok yer asgari üstü veriyor zaten
0
avatar is back
(28.12.24)
Kârı maksimize etmek de kapitalizmin görevi :)
0
grimavi
(28.12.24)
Öyledir değildir bu biraz ideolojik bir konu. Farklı ekonomi politikaları farklı cevaplar verebilir, ancak şu var ki iyileşmeniz için kolunuzun kesilmesi gerekiyorsa kimse bağırmanızı anormal bulmamalı.

Asgari ücretin fazla artmaması olumlu desek bile bunun kısa vadede zor durumda bırakacağı insanlar var. Bir şey sırf doğru diye kontrollü deney ortamı gibi stabil sonuçlar doğurmasını beklememek gerek. Asgari ücret alan insanların ya da maaşları asgariye yakınsayan insanların peki madem deyip kahvesini yudumlaması gerçekçi değil.
0
akhenaten
(29.12.24)
(5)

bist

hknty
şurada bist 100'ün grafiği var. 3 gün önce 25 aralık'ta gap'lı olarak yüksek bir noktadan açılmış. ertesi gün de mb faiz kararını açıkladı. sanırım onun etkisiyle oldu. nasıl önceden bu şekilde tepki veriyor? çünkü karar açıklandıktan sonra çok artmadı. ya da 25 aralık'taki artışın sebebi başka mı?
şurada bist 100'ün grafiği var. 3 gün önce 25 aralık'ta gap'lı olarak yüksek bir noktadan açılmış. ertesi gün de mb faiz kararını açıkladı. sanırım onun etkisiyle oldu. nasıl önceden bu şekilde tepki veriyor? çünkü karar açıklandıktan sonra çok artmadı. ya da 25 aralık'taki artışın sebebi başka mı?

imgur.com
0
hknty
(27.12.24)
Faiz kararindan bir gun once asgari ucret aciklandi, piyasa karari begendi.
0
sertac akin
(27.12.24)
Borsalar genelde olani değil olacağını düşündüğü şeyi fiyatlar.

Siz asgari yükselmiş haberini alınca piyasa zaten fiyatlanmis oluyor misal.

Kaç günlerdir piyasalar faiz kararini böyle bekliyordu, ondan fiyatlanmisti yani.
0
logisticsmanager
(27.12.24)
İnsider trading diye bir kavram var.

Yani öyle oldu demiyorum tabii de :)

Yani başka bir ülkede olsa öyle düşünürdüm. Bizim güzel ülkemizde olmaz öyle şeyler.
0
Mirket
(27.12.24)
peki insider trading olmadan bu piyasanın fiyatlayacağı bilgiye nasıl ulaşıyor insanlar? nasıl doğru tahminde bulunabiliyor? herkes iyi mi analiz yapıyor? çünkü bir şirket ya da borsanın geneli için konuşulan şeyler gerçekleştikten sonra değil önceleri yükselmiş ya da düşmüş olabiliyor. e duyunca da geç kalınmış olunuyor.
0
🌸hknty
(27.12.24)
@hknty kamuya açıklanan haberler artık haber zincirinin son noktası öyle düşünün.

Piyasada fiyatlama öngörüler yoluyla başlıyor, birçok şirket ellerindeki ilgili uzmanlarca bir öngörüde bulunma derdinde her zaman için. Keza birçok yayın organında ekonomistler sürekli olarak bugünden sonrası üzerine düzenli olarak tahminlerini aktarıyor. Devlet organları, bankalar vs. aynı şekilde bu tahminleri yapıyor. Devlet, iş dünyası, bağımsız ekonomistler arasında sürekli olarak geleceğe dönük şekillenen bir beklenti var. Bütün taraflar az ya da çok hem bu beklentiyi yaratıyor, hem besliyor hem de bu beklentilerce gelecek işleri yönleniyor. Bu kompleks bir örüntü.

Neticede birilerinin tahminleri diğerlerine göre daha doğru ve yanlış olabiliyor ancak bu olaylar olmadan önce piyasaların şekillenmesine engel olmuyor. Zaten piyasaya yön verici güçlerin hiçbirisi ani kararlarla al-sat pozisyonu seçmiyorlar, her zaman bir beklenti dahilinde önceden hareket ediyorlar. Dolayısıyla bir karar açıklandığında o kararın fiyatlaması çoktan yapılmış oluyor. Bazen kararlar sürpriz oluyor, işte o zaman kısa süreli bir panik ortamı oluşabiliyor.

Piyasanın "fiyatlayacağı" bilgi diye bir şey de yok aslında bu açıdan. Olay tamamen doğal bir süreçte gelişiyor. Eğer sizin elinizde piyasaya yön verecek kadar büyük bir şirket ya da kapital olsa veya karar alıcı olsanız siz de bu sürecin içinde yer alabilirdiniz istemeden bile olsa. Ancak sıradan vatandaşın, tek başına, piyasaya hiçbir etkisi olmadığı için biraz sihirli gibi görünüyor olan biten şeyler. Halbuki işin aslı size bize soran yok, bu yüzden sihirli gibi. Bu açıdan geç kalmak büyük oranda kaderimiz :D bunun önüne geçmek için uzun vadeli haberleri takip edebilir, aylık, yıllık yatırım rapolarına abone olabilir, yerli ve yabancı merkez bankaları tarafından hergün açıklanan verileri takip edip kendi öngörülerinizi oluşturabilirsiniz.
0
akhenaten
(28.12.24)
(17)

Nedir bu çok yoğunum, çok işim var muabbeti?

mikahakkinen
38 yaşında bir y kuşağıyım. Ne zaman kardeşimi,benden küçük kuzenimi arasam abi çok yoğunum, çok yorgunum vb. Ulan akşama kadar kendini kesen, uyuşturucu için her türlü zirzopla uğraşan ben. Bir kere bile ağlanmadım.Kardeşim 90lı kuzen 93lü. Ben 90 2000 arası doğan y kuşağının pragmatist ve çıkarcı
38 yaşında bir y kuşağıyım. Ne zaman kardeşimi,benden küçük kuzenimi arasam abi çok yoğunum, çok yorgunum vb. Ulan akşama kadar kendini kesen, uyuşturucu için her türlü zirzopla uğraşan ben. Bir kere bile ağlanmadım.
Kardeşim 90lı kuzen 93lü. Ben 90 2000 arası doğan y kuşağının pragmatist ve çıkarcı olduğunu düşünüyorum.
Fazla etiketlemeli ve önyargılı oldu ama azcık doğru değil mi?
0
mikahakkinen
(27.12.24)
Yazdığınız kadarıyla buradan bakınca siz de onlar gibi duruyorsunuz aslında, yani iş hayatınızdan şikayetçi gibisiniz. Sadece bunu çevrenize çok açık etmiyormuşsunuz.

Olay ne bilmiyorum ancak birinin iş hayatından çok da mutlu olmadığını, yorulduğunu söylemesi çıkarcılık ve pragmatizmle çok ilgili durmuyor. Bir şeyler anlatmak istemişsiniz ama tam açıklayamamışsınız gibi.
0
akhenaten
(27.12.24)
Yakın geçmişte 23 yıldır kanka dediğim şahıs bana kaç defadır attığım mesajlara en ufak bir etkileşim dahi vermemesini bahsettiğin yoğunluk, mobbing ve hastalık ile açıkladı.

Tuvalete giderken eline telefonu alamazmış, iki satır mesaj yazamazmış, çok yoruluyormuş mesaj yazmaktan. Sesli mesaj da gönderemezmiş, yoğunmuş. Bu 81'li.

Yoğunlarmış baksana. Ülkeyi kurtarıyorlar, her biri birer Salih Bozok, birer Kazım Karabekir.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
@akhnaten çok detaylı yazmak istesem yazardım benim işle alakalı bir sorunum yok, olsa verirdim. Siz de 90 sonrası doğumlusunuz galiba. Anlatmak istediğim @muhayyer divanın anlattığı herhangi bir durumda her şeye bir mazeret bulmaları.
0
🌸mikahakkinen
(27.12.24)
yoğun/yorgun diye şikayet etmekle pragmatist/çıkarcı olmak çok korele gelmedi bana. Keyif pezevengi, tembel, rahatına düşkün diye şikayet etseniz haklılığınız tartışılabilirdi de bu iki olgu arasında bir ilişki göremedim.

Bu tarz şeyleri nesle bağlamak da bana çok makul gelmiyor. Herkes benzer oranda çıkarcı bana kalırsa.

Ayrıca insanları niye durduk yere sohbet için arıyorsunuz? Öncesinde mesaj atıp müsait misin diyor musunuz? Aile üyesi de olsa birini sohbet/muhabbet için aramadan önce mesaj atmak lazım bence müsait mi değil mi diye? Ha arayıp bi şey rica ediyorsanız da o sırada gerçekten yoğunlardır yapamıyorlardır belki sizin ricanızı. Bağlamı bu açıdan da anlamadım.
0
nundu
(27.12.24)
Abi jenerasyon eleştirisi dünyanın her ülkesinde her jenerasyon tarafından yapilir. Yüzde yüz eminim ki senden önceki jenerasyon da seninki için aynısını dedi.

Ahanda taa milattan önce hesiod;
I see no hope for the future of our people if they are dependent on frivolous youth of today, for certainly all youth are reckless beyond words.

Kısacası böyle düşünen ne ilk ne sonsun abi. Senin üst jenerasyon da aynısını seninki için dedi, ondan önceki de onlar için.
0
logisticsmanager
(27.12.24)
Bu arada şunu da ekleyeceğim; isinizin zorluğunu söyleyip ben hiç sikayet etmem diyorsunuz.

Abi bu muhabbete girersen zaten kimse şikayet edemez. Misal maden işçisi edebilir mi? Itfaiyeci? Peki misal bim'de çalışan asgari ücretli? Yani kimin neye göre şikayet edip, yorgun olup olmayacağını kim belirliyor?

Ayni anda hem jenerasyon eleştirisi hem de kişilerin işinin aslında o kadar şikayet edilmeyi gerektirmeyen işler olduğu belirtmissiniz. Bu muhabbeti sosyal medyada falan trilyon kere görüyoruz.

Misal benim işimi söylesem ona da şikayet etmeye hakkın yok dersiniz kesin. Jenerasyon olarak da sizin bahsettiğiniz jenerasyondanim.

Bu arada Türkiye'de çalışan gençlerin hakki var +1. Üç kuruş paraya hiçbir gelecek umudu olmadan, bir konsol almak için 1 aylık maaş verecek hale gelmiş kişilerin, tazminatlari falan üç kuruş olmuş kişilerin hakkı var yani.

Anneme de misal yorgunum diyemem çünkü anlamıyor. Aksine buradaki neredeyse annem yaşındaki çalışma arkadaslarimsa çok çalışıyorsun bak dikkat falan şeyinde. Çünkü yetiştikleri ortam, ülke farklı. Yani bu tam jenerasyon işi de değil yetişme olayı. Türkiye'nin güzel zamanını görüp şimdi yetişkin olanlar "bu ne lan" diyor. Türkiye'nin rezil zamanını görüp sonra iyi zamanında kendine ev, araba alanlar "şikayet etmeyin lan tembeller" diyor.
0
logisticsmanager
(27.12.24)
Erkek arkadasım komiser ama allahtan halden anlayan insanmıs diyorum simdi.

Herkesin işi, hayatı kendine göre yoğun ve stresli. Bunu bir şeye göre mukayese edemezsiniz.
0
jazzabel
(27.12.24)
Ben de bağlamı anlamadım. Aradığınızda nasıl bir konuşma geçiyor ki aranızda? Niye onların aramadığını mı soruyorsunuz? Birlikte bir şey yapmak mı istiyorunuz? Ben telefonda laklak sevmem mesela. Topla çantanı İstanbul'dan Kars'a yürüyeceğiz deseniz tamam derim; ama telefonda niye arayıp sormuyorsun muhabbetini hiç çekemem. Sohbet etmek isteyen zaman ayırıp yüz yüze görüşmek için fırsat yaratsın bir zahmet.
Sizden 'yaşlıyım.'
0
auroraaurora
(27.12.24)
Sana katılıyorum.

Öncelikleri başka olan insanların kıçından uydurduğu bahane
0
gilbeys
(27.12.24)
Çoğu kişiyle yan yana olsakta gerçekte onlarla bir iletişimimiz kalmamıştır.

Evet, bir nesil var ki nefslerinin istediği her şeyi tatlı/hoş sanıyorlar. Alış verişlerindeki dengesizlikler, israf, günlük yaşama, - bana ne yaae gibi sözler ...
onları en iyi anlatan örneklerden .
0
diyecevaplandı
(27.12.24)
Yoğunum diyorsa aklına başka bahane gelmemiştir.
Sizinle görüşmek istemiyorlardır.
hele mesaja cevap yazamayacak kadar yoğunum diyorsa, görüşmemeyi yüzünüze söylemek istemediği için diyordur.
0
durbidakka
(27.12.24)
genc onlar ya :)
0
sonsuz
(27.12.24)
İnsanları bu şekilde değerlendirmemeliyiz bence.
Bana göre 5 birimlik bir iş basit hemen çözülüp devam edilebilecek bir işken başka biri bu 5 birimlik işi çok yoğun yaşayabilir, üzerindeki etkisi daha farklı olabilir.
Bize daha basit gelen şeyler başkalarına ağır gelebilir.
Bir işle uğraşırken sadece ona konsantre olmak isteyebilirler.
Belki de o an sizinle konuşmak için havasında değildir ve yoğunum deyip geçiştiriyordur bu da olabilir.

Bir de insanlarda maalesef "en yoğun benim", "benim işim en zor" gibi bir algı var. Böyle bir şey yok size öyle geliyor sadece.
Bana da sorsan ben olmasam dükkan batar öyle önemli iş yapıyorum :) Ama gerçeğe bakarsan benden önce de var olan ben gitsem de bir şekilde var olabilecek bir şirketteyim yani yok öyle bir dünya.
0
mutekebbir
(27.12.24)
92liyim ve dün bütün işlerimin yanı sıra, bir butonun rengini 70 kere değiştirten bir patronun hem istediklerini yapmakla, hem de kendisine laf anlatmaya çalışmakla geçti bütün günüm. Mesai bittiğinde fiziksel bir iş yapmış olmamama rağmen pertim çıkmış durumdaydı.
Aldığım maaşın yarısından fazlası, beni istediği zaman evden çıkarabilecek ya da en azından bunun için uğraşabilecek bir başka insanın evine kira ödemeye gidiyor. Para biriktirip ev, araba almak gibi bir şansım yok.
Tırto bir yıllık izne çıkmak için bile yasal hakkımı kullanmak istediğimde "5 gün üstüste izin yapmak biraz fazla ama ne yapalım ya neyse :s" diye trip vari bir karşılık alıyorum. Bir tatile çıkarsam önümüzdeki 3 ay boyunca ekonomik olarak düzelemeyeceğimi bildiğim için bu beş günü evde geçireceğim.

Ne yapacağım mesela biliyor musun? Evde boş boş yatacağım. Tavanı izleyeceğim. Ekran görmek istemiyorum, telefon dahi almayacağım elime. Boş beleş mevzular için arayanlara da yoğunum, çok yorgunum diye ağlanacağım. Ve bu beni çıkarcı ya da pragmatist yapmayacak. Emekli olduğunda alacağı maaşla hayatta kalamayacağını bilen, hayata karşı umudunu çoktan kaybetmiş depresif, mutsuz, anlaşılmayan bir insan yapacak.
0
nolmus yani
(27.12.24)
biriyle konusmak veya bulusmak konusunda cok istekli olmadiginda soylenecek en mantikli sey cok mesgulum zamanim yok falandir. bunu drama queen'lige baglamaya gerek yok. hele ki kusaklarla hicbir ilgisi yok.
0
bohr atom modeli
(27.12.24)
Yaw yalan inanma 24 saat ellerinde telefon var. Benimde cevremde boyle tip cok hatta en son bi arkadasim vardi cok yogunum falan diyen sana suprizim var dedim kamera ac meraktan acti bi baktim oyun oynuyor yalanini s....ktigim.

Inanma yalanci hepsi bu tipler isi dusmeden de aramazlar.

Sor bakalim wc ye gitmiyor mu tv izlemiyor mu yemek yemiyor mu ne yogunuymus seninle gorusmek istemiyorlar iste
0
Zetnikov
(27.12.24)
sorun yoğunluk oladabilir olmayadabilir ama asıl sorun sosyal pil. hem de telefonla iletişim aşırı zor. diyalog kurmak yerine reels linki atma iletişimini tercih ediyoruz
0
ala09
(28.12.24)
(11)

dinozor seven çocuğa 6. yaş günü hediyesi

lalu
ne olabilir?:) internetten alırsam geç olacağı için mağazalardan bir şeyler bakmak istiyorum, şu fotoğraf makinesini beğendim ama satan bi mağaza da bulamadım şimdilikhttps://www.amazon.com.tr/Weinsamkeit-Kameras%C4%B1-Foto%C4%9Fraf-Makinesi-%C3%87ocuklar/dp/B0CD1JZWWRtavsiyelere açığım
ne olabilir?:) internetten alırsam geç olacağı için mağazalardan bir şeyler bakmak istiyorum, şu fotoğraf makinesini beğendim ama satan bi mağaza da bulamadım şimdilik
www.amazon.com.tr

tavsiyelere açığım
0
lalu
(26.12.24)
dinazorlu boyama kitabi, puzzle, cizim kitabi, heykel seti, hikaye kitabi
0
buenosdias
(26.12.24)
dinazorlu pijama, kıyafet, dinazor peluş.
0
inheritance
(26.12.24)
www.dr.com.tr

Oğlumda bu legodan var. Çok severek oynadı artık basit kalıyor lego technic e geçtiği için ama 6 yaşında bir çocuk epey bozar yapar. 3 farklı şekilde yapılabiliyor aynı parçalarla. +9 yazdığına bakma benimki şu an 9 yaşında o dinazor legosuyla oynarken 6 7 yaşındaydı.

Bir de dinazorlu arkeoloji setleri var ama içinden fosili çıkardığı anda iş bitiyor.

www.amazon.com.tr
0
kullanicadi
(26.12.24)
Alçıyla kaplanmış oyuncaklar var, kutudan çıkan araçlarla alçıyı kısım kısım kırıyorsunuz içinden t-rex iskeleti falan çıkıyor parça parça. Sonra onları birleştirip iskeleti tamamlıyorsunuz.
0
akhenaten
(26.12.24)
7.Yaş günü için şunu hazır edin bence.

www.temu.com
0
Mirket
(26.12.24)
ben o makinenin unicornlusundan kızıma, dinozorlusundan da yeğenime aldım. kameranın görüntü kalitesi çok kötü. sadece çok iyi ışık altında eh işte çekiyor, onun dışında çok kötü.

dinozor'dan bağımsız olarak eğer fotoğraf makinası düşünüyorsan daha iyi bir makina alabilirsin.

ayrıca fotoğraf makinası iyi fikir. sadece dinozor olarak düşünmemek lazım, dinozor sevdiğine göre evi zaten dinozor detaylı şeylerle doludur muhtemelen. çocuk seviyor diye her şeyin de dinozor olmasına gerek yok bence.
0
emfuzi
(26.12.24)
Ben oğluma indominus trex aldım, sesli, ışıklı vs...

Hasta kaldı, hala elinden bırakmıyor.

www.toyzzshop.com
0
kimlanbu
(26.12.24)
Ben zamaninda $ok marketten Trex maketi almistim 100 liraya ki Mattel'in, tam bir fiyat performans ürünüydü ama oyuncakçilarda bulamadim sonra aynisini. Kutusu bile durur bende.
0
feastofthedamned
(26.12.24)
dinazor legosu alın
0
co2s2
(27.12.24)
Dinozor seven çocuğa dinozor almak büyük risk :)

Mesela benim yeğenim 4-5 yaşlarında 100'un üzerinde turu ezbere biliyordu. Evde abartmiyorum tr'de dinozora dair satılan ne varsa olabilir.

Böyle bir cocuksa bazı çok nadir oyuncağı olan türlerden bir şey bulup alman onu çok mutlu edebilir.

Bir alternatif, nesli tukenmis hayvanları da sever bu çocuklar. Mamut, kılıç dişli Kaplan, megalodon vs gibi
0
makbur
(27.12.24)
Lacoste t shirt veya kol saati alın. Timsah logosuna bak bu dinazor, değişik bir tür dersiniz.
0
wd40
(27.12.24)
(10)

yatılı misafir adabı

yenibirgüzelnick
evinize yatılı bir misafir geldi diyelim ki. en az 2 hafta kalacak. bir odayı ona tahsis ettiniz ama içinde sizin kullanmanız gereken bir dolap var. havlu çarşaf dolabı örneğin. odaya girip çıkmak için ve orayı kullanmak için misafirden izin ister misiniz yoksa odada değilken girip alıp çıkar mısını
evinize yatılı bir misafir geldi diyelim ki. en az 2 hafta kalacak. bir odayı ona tahsis ettiniz ama içinde sizin kullanmanız gereken bir dolap var. havlu çarşaf dolabı örneğin.

odaya girip çıkmak için ve orayı kullanmak için misafirden izin ister misiniz yoksa odada değilken girip alıp çıkar mısınız?
0
yenibirgüzelnick
(26.12.24)
odada değilken girip alırım
0
nolmus yani
(26.12.24)
evimde 2 hafta kalacak kadar samimiysek ve odadaysa geliyom der aksi bir şey demezse girerim. odada değilse ve bir şey almam gerekiyorsa alır çıkarım.
0
unabomber
(26.12.24)
2 gün için gelmemiş, 2 hafta için gelmiş. Doğrusu izin istemek. Denk gelmediysem ya da acilse o yokken alabilirim ama.
0
nawar
(26.12.24)
Yani en başta kendiniz için kapıyı tıklatmakta fayda var. Evinizdeki misafir kendi için ayırdığınız alana geçip kapıyı kapattıysa bir sebebi vardır diye düşünüyorum. İki tarafın da kendini tuhaf bir durumun içinde bulmaması için en kolay yol bu olsa gerek.

Kapı açıksa girersiniz ne olacak.
0
akhenaten
(26.12.24)
kapı kapalıysa ve o kişi içerdeyse tabi ki izin istenir
o kişi o anda odada değilse ve kapı da açıksa girip alırım ne alacaksam
o kişi odada değilse, kapı da kapalı ise samimiyet durumuna göre değişir ama yine de odadan bişi alıcam giriyorum bak he haberin olsun derim sanırım.
0
turuncu tonlarda
(26.12.24)
@akhenaten ahaha yok bahsettiğim şey içeride misaifr varken değil. misafir odada yok ve sen odaya girmelisin bu senaryoda :D
0
🌸yenibirgüzelnick
(26.12.24)
@yenibirgüzelnick ha anladım :D jetonum düşmemiş, ama sanırım bu durum bana biraz yabancı diye pek düşemezmiş de.
Arkadaşlarım bende ya da ben onlarda uzun dönemler kalmışımdır ama hiç bunun üstüne düşünmedim açıkçası. Bu süre aralığında kalabileceğim ya da bende kalabilen arkadaşlarımla böyle bir sorunum olmazdı açıkçası. Ben odada değilken odama girmiş, çıkmış hiçbir önem göremedim düşününce :D

Ancak bir şekilde böyle bir samimiyetim olmayan birisi olsaydı girmeye çekinirdim büyük ihtimalle. Gireceğim zaman "şu senin odadan birkaç şey alıp geleyim" diye haberli giderdim.
0
akhenaten
(26.12.24)
mümkünse boşaltırım dolabı. ona tahsis ederim. havlusunu, ayak havlusuna kadar yatağın ayak ucuna bırakırım geldiğinde hazır halde. evde iki banyo varsa bir banyoyu ona ayırırım. yedek tuvalet kağıdına kadar.

bu mümkün değilse, öncelikle geldiğinde veya öncesinde ona ayırdığım odada çarşaf vs olduğu için arada girmem gerekeceğini belirtirim.

ve peki bu kadar düşünüyorsun bunu yaptığın erkek arkadaşların hayatında mı?
hayır serkehrker
0
mathilda.may
(26.12.24)
O yokken odaya rahatça girebilirsiniz.
Siz ona bir yaşam alanı sunmadınız, yatacak yer gösterdiniz sadece.
Size kira vermiyorsa evin o kısmı halen sizin evinizdir, misafiri rahatsız etmemeye özen göstererek istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
0
michael_knight
(27.12.24)
misafir evde değilken girin işinizi görün çıkın. mümkünse 2-3 tekrar girmeyecek şekilde ıvır zıvırı alın çıkın.
0
co2s2
(27.12.24)
(9)

Bu kadının yüzünde bir gariplik var mı sizce?

duygusalatasi
Fotoğraflarda pek değil de yüzünde özellikle videolarda fark ettiğim bir gariplik var sanki ama çözemiyorum.https://www.instagram.com/dilaraaksuyek_/https://www.youtube.com/watch?v=GwCPpeqDaAEhttps://www.youtube.com/watch?v=i7wLJVkjh0E
Fotoğraflarda pek değil de yüzünde özellikle videolarda fark ettiğim bir gariplik var sanki ama çözemiyorum.

www.instagram.com

www.youtube.com
www.youtube.com
0
duygusalatasi
(25.12.24)
Yok valla, baktım baktım ama bulamadım. Varsa da o kadarı herkeste vardır heralde. Gayet normal geldi bana.
0
akhenaten
(25.12.24)
Bana hep şuursuzca elmacık kemiği ameliyatı geçirmiş biri gibi geliyor. Bi tek o rahatsız ediyor yüzüne bakınca.
0
truf
(25.12.24)
yuzune gore disleri ve agiz yapisi oturmuyor. mimik yaparken asiri geriliyor/ice dogru cokuyor dis ve agiz bolgesi.
0
birnevibahar
(25.12.24)
İlk yotube videosunu 37. saniyede durdurursanız bariz görünüyor. Sağ yanakta bir problem var.
0
Mirket
(25.12.24)
Burnunu fazla küçük yaptırmış. Ağız ve dişler çeneyi törpülettiği için yüze büyük kalmış. Elmacıklar fazla şişkin ve yanaktan yağ aldırma da var. Merhamet dizisinde oynarken pek estetiği yoktu, çok daha iyi görünüyordu.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(25.12.24)
Üst diş bloğu önde çene dışarda.
0
mikahakkinen
(26.12.24)
Kaşlarını değiştirmiş ve sanırım çeneleri az daha inceltmiş. Burnu öteden beri çok küçük gelir gözüme, bu sefer öyle gelmedi, eklemeler yapılmış gibi sanki. Bilmiyorum, kaşlar dikkatimi çekti.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
valla yanaktan veya kaştan mıdır bilmem de bana da sağ gözü hafif daha aşağıda gibi geldi. Belki de hafif şaşıdır veya fiziksel olarak tam simetrik değildir vs.
0
nhk ni youkosu
(26.12.24)
Dudaklarında "Cupid's Bow" denen şey yok. "Overbite" denen ortodonti sorunu var ama ciddi bir seviyede değil. Elmacık kemikleri ve çenesi de belirgin. Bir de yüzüne her ne yaptırdıysa (şimdi ben x diyeceğim, biri çıkıp "x yok, y o" diyecek) onun yüzünden mimikler gitmiş. Yüzün üst kısmı oynamıyor. Onlara takılıyor da olabilirsin bir de her fotoğrafta ağzının açık olmasına da.

Yüzün üst yarısının hareketsizliği dışında beni çok rahatsız eden bir şey olmadı. Burun estetiği dışındaki yüz operasyonları eğer çok gerekli değilse bir an önce bitse çok iyi olur. Şu çene ve elmacık kemiği olayı ne kadar hızlı bitse güzel kadın sayısını o kadar korumuş olacağız bence ama en azından bu kadında adam bıçaklayacak seviyede öne çıkarılmamış.

Şu açık ağızlı fotoğraf olayı bitsin. Her fotoğrafta ağızlar hafif açık ya da asabi bakış. Birileri kadınlara bunun güzel ya da seksi olduğunu söylemiş. Bu pozdan ayrılamıyorlar. Araya dereye kol saatini sıkıştırmaya çalışan ya da uzağa bakan erkekler gibi.
0
nawar
(26.12.24)
(14)

mal varlığı yaş orantısı hk soru

baldan kaymak
soru ortalama olsun diye duyurunun da yaş aralığına uygun yaş seçmeye çalışıyorum.30 yaşında birinin ne kadar parası olsa başarılı/başarısız deriz1) Ben başlıyorum: en az 500k tl veya üstü arabası arabası olmalı, borcu olmamalı, 500k tl birikimi olmalı2) Arkadaş 1 - kadın: en az 1m tl parası olmalı,
soru ortalama olsun diye duyurunun da yaş aralığına uygun yaş seçmeye çalışıyorum.

30 yaşında birinin ne kadar parası olsa başarılı/başarısız deriz

1) Ben başlıyorum: en az 500k tl veya üstü arabası arabası olmalı, borcu olmamalı, 500k tl birikimi olmalı
2) Arkadaş 1 - kadın: en az 1m tl parası olmalı, arabası olmalı yeni olmalı maz 1-2 yaşında, borcu olmamalı
3) arkadaş 2 - kadın:borcu olmamalı, ayakları üstünde durmalı kendi evinde olmalı kira bile olsa,
4) arkadaş 3 - erkek: (hayal gördüğümüzü düşünüyor) borcu olmamalı, eski de olsa bir arabası olması yetermiş.
0
baldan kaymak
(25.12.24)
30 yaşında birinin günümüz koşullarında arabası, evi, epey birikimi olmasını beklemek bana biraz ülkeden bihaberlik gibi geliyor açıkçası. başarı ya da başarısız olmayı da şahsen parayla ya da mal mülkle ölçmüyorum.

ülkede var gücüyle uğraşmasına, son derece çalışkan olmasına rağmen arkasında hiçbir desteği olmadığı için dış zorunluluklardan ötürü bu seviyeye gelemeyen bir dünya insan var. ben de az buçuk o civarda olduğum ve kendim gibi pek çoklarını bildiğim için konuşuyorum. yan gelip yatana, aylak aylak dolaşana değil elbette lafım ama emek verenlere ekonomik olarak belli bir eşiği geçemediği için başarısız etiketini uygun görmüyorum.
0
duygusalatasi
(25.12.24)
Borcu olmayan insan genelde etliye sütlüye dokunmadan kendi yağında kavrulan aman ali rıza bey tadımız kaçmasın modeli insanlar oluyor, kendimden biliyorum. Bence arkadaşlar borç olayını yanlış anlamış, ödeyemeyeceği borcu olmamalı gibi düşünmüş. Borcu olmayan insanla başarılı insan benim kafamda hiç eşleşmiyor.

30 yaşında başarılı biri deyince benim aklıma "old money" bir profil geliyor. Güzel muhitte bir evi vardır, ailesinin iyi bir işi vardır ve o da şirketin gelecek neslidir. İçinde olduğu işten anladığı bellidir, zaten şimdiden ciddiye alınıyordur. İyi bir eğitim almıştır, güzel yemekten anlar vs. Arabanın lafı olmaz bu profilde.

Hali vakti yerinde herkese başarılı denemez bence. Hali vakti yerinde denir. Aile de başarıda ciddi anlamda bir faktör ne yazık ki.
0
akhenaten
(25.12.24)
100k€ su olmali. yani bu insan büyük ihtimalle ortalamanin cok üstünde bir servete sahip olacak, bu sekilde devam ederse.

arabasi var mi yok mu cadirda mi kaliyor gökdelende mi fark etmez. kimse sana bu parayi türkiye'deki maasli isinden topla da demiyor.
0
sonsuz
(25.12.24)
30 yaşındayken bir köyde kirada oturuyordum. Eh işte diyebileceğim bir maaşım vardı. Başka da hiçbir şeyim yoktu.

Aileden bir katkı olmadığı sürece normali de bu.

Şimdiki aklım olsa, kazandığım ilk paradan itibaren birikime başlardım. Biraz o konuda yol gösterenimiz olmadığından geç başladık.
0
Mirket
(25.12.24)
Yine kadın düşmanı demeyin ama adam kendisi diyor kadınlar biraz daha yaşadığımız ülke ve dünyadan kopuklar. Acaba kaç kadın bu kadın arkadaşlarının işte böyle olursa başarılı olur dedikleri şeyleri başarmış?

Başarılı başarısız sınıflandırmak gerçekten zor. Bana göre evi arabası ve kendi işi olmayan başarısız. Başka birine göre ise günü kurtarmak başarılı. Girdiğin ortama soracağın kişiye göre değişir. Hadi yine de beklediğin cevabı vereyim, borç olmasın, mayışı 50K üzeri olsun, kirada oturmasın ve arabası olsun, bence başarılıdır.
0
Shepard
(26.12.24)
valla ben basari merdivenlerini ciktikca daha gidilecek o kadar yol oldugunu fark ettim ki, bu soru kisiye gore degisir diyebilirim sadece. bircok mevzu hayata nereden basladiginla alakali. ben basariyi kisinin nereden nereye geldigiyle olcerim.

aileden 0 destekle buyuyup kendi ayaklari uzerinde durup araba arabilmis birisi, ailesinin destekleriyle yurtdisinda universite okumus, ise girmis ve coktan turkiye'de 2 ev alacak parayi toplamis birinden daha basarilidir gozumde. var boyle 1 milyon dolar yatirimla buyuyen insanlar.

30 yasinda erkek aileden 0 destek almis varsayalim. mezuniyet, askerlik, is arama derken zaten tas catlasa 5 yil calismis olur. 5 yilda da turkiye'de ortalama bir araba alacak para ancak biriktirilir diye dusunuyorum. hele kus kadar yeni mezun maasiyla.
0
antikadimag
(26.12.24)
10 yıl önceki ya da başka bir ülkedeki 30 yaşı soruyorsan sen ve kadın-1, günümüzde Türkiye için soruyorsan erkek ve belki biraz da kadın-2 olabilir. Borcu olmadan tek yaşayan kişi için güzel semtlerde kira yüksek. Babadan/dededen ev kaldıysa olur ama tabii ki. Bu arada dördünüzün de söylediği başarılı ama dördünüzün de kriterine uymayan için yukarıda yazdığımdan bağımsız olarak başarısız denilemez.

Bu arada sen ve kadın-1 bahsettiğiniz kriterlere sahipseniz başarılısınız tabii ki. Bunu da minimum başarı seviyesi olarak görmeniz normal olur o durumda.
0
nawar
(26.12.24)
ideal şartlarda 21-22 yaş mezuniyet 1 senede askerlik iş arama yaş 22-23
7-8 sene çalışacak
ortalama 50k maaşdan hesaplayın
0
bir soru sorcam
(26.12.24)
aileden destek almayan ve de ileride de bir güzellik gelmeyecegini bilen biri 25 yasinda calismaya basliyorsa epey gec kalmistir arkadaslar.
0
sonsuz
(26.12.24)
32/K olarak fikrim;

Cinsiyet ayırmaksızın 30 yaşında biri kendi evini geçindiriyor olmalı. Kira da olsa olur ama aileden medet umma ve sürünme kısmını 20lerde bitirmek lazım. Gerisi hallolur.
0
alaimisema
(26.12.24)
soruda kadin erkek söyle olmali diyen biri yok ama cevap yazan erkeklerin hepsi bir erkek söyle yapmali böyle yapmamali diye konusuyor. ayrica kadinlarin da var miymis falan deniyor.

erkek erkegin kurdudur. :)
0
sonsuz
(26.12.24)
kadın arkadaşlarının taleplerini az buluyor ve başarılı bir erkeğin elon musk, einstein, brad pitt ve brazzerstaki kel adamın toplamı olması gerektiğini söylüyorum
0
Hallegadola
(26.12.24)
1 no'lu arkadaşın yorumu başarılı biri için yeterli limit bence. senin yorumun eh işte modunda. üç ve dört no'lular için ise yorumum: bi tas çorba kaynasın ama sevgilim yanımda olsun kadınları bunlar.
0
zovin
(26.12.24)
gs'de yunus akgun'un senelik maasi 20milyon tl ve yakinda 50 milyon tl yapilacak.
bir futbolcuya gore cok kazandigi soylenemez.
yasi 24.

bu arkadasla kiyaslanirsa verileren orneklerin hepsi birar karafatmaya kadar degersiz insanlara donusuyor, alayi oksijen israfi.

bir de araba bir asset degildir, bunu da eklemeden gecemeyecegim.
0
cooperr
(27.12.24)
(4)

Multivitamin kullanmak yerine neler yapılabilir sizce?

Zetnikov
vıtamınım eksık vs takıntılı oldugumdan dolayı haftanın sadece 3 gunu 1-2 gun ara vererek multivitamin kullanıyordum fakat fıyatları tavan olmus kullanmaktan vazgeçtim.normal beslenerek tum vıtamınlerımı nasıl alabılırımhangı yolu ızlemelıyımsunu sunu, su gun ve su hafta yemelısın vs tarzında bı fık
vıtamınım eksık vs takıntılı oldugumdan dolayı haftanın sadece 3 gunu 1-2 gun ara vererek multivitamin kullanıyordum fakat fıyatları tavan olmus kullanmaktan vazgeçtim.

normal beslenerek tum vıtamınlerımı nasıl alabılırım
hangı yolu ızlemelıyım

sunu sunu, su gun ve su hafta yemelısın vs tarzında bı fıkır verebılır mısınız

nasıl beslenmem gerek bılmıyorum aklımdada bı fıkır yok

tum vıtamınlerı almanın ımkanı yokmu yoksa
0
Zetnikov
(25.12.24)
Mevsim sebze ve meyvelerini tüketmek, Fast food yerine ev yemeği yemek.
0
Amaranta ursula
(25.12.24)
Düşündüğünüz kadar zor olmasa gerek, ben öyle harikulade beslenen biri olmamama rağmen hiç vitamin eksikliğim çıkmadı, d vitamini hariç. D vitaminim düşük.

Beş ana kategori var. Protein içeriği yüksek besinler (et, tavuk, balık vb.) Meyve ve sebzeler, süt ürünleri, karbonhirat kaynakları (tahıllar vs.) ve yağlar.

Hafta boyunca bunların hepsinden yemeniz gerekiyor, sonra hayatınıza bakıyorsunuz.
0
akhenaten
(25.12.24)
Bol miktarda kırmızı et, sebze, salata, sarımsak, limon.

Sebzelerde ve salata malzemesinde mümkün olduğunca renk çeşitliliği.

Salata mutlaka zeytinyağlı olmalı. Çünkü bazı vitaminler yağ eşliğinde çözünür.

Süt, yumurta ve çeşitli peynir

Kışın her fırsatta, yazın günde yarım saat güneş

Günde 4-5 tane ve her gün değişik kuruyemiş
0
Mirket
(25.12.24)
imkanı yok zira meyveler sebzeler de tam beslenemiyor olduğu için değerleri düşük.

www.trendyol.com

mumiyo alabilirsin. bir araştırmanı öneririm.
0
mathilda.may
(26.12.24)
(18)

Elinde silah dövmesi olan biri hakkında ne düşünürsünüz?

seni tanıdığım güne lanet olsun
Benim şahsen garip bulduğum bir seçim ama internette araştırınca vücuduna bundan yaptıranın çok olduğunu gördüm. Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz? Belki sadece beğenmiş yaptırmış, karakteri hakkında hiçbir fikir vermez dersiniz. Dövmenin daha net
Benim şahsen garip bulduğum bir seçim ama internette araştırınca vücuduna bundan yaptıranın çok olduğunu gördüm.

Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz?

Belki sadece beğenmiş yaptırmış, karakteri hakkında hiçbir fikir vermez dersiniz.

Dövmenin daha net göründüğü foto bulamadım. Bu kişi bir nörolog.

ibb.co

ibb.co

Edit: Bir kullanıcı doğrusunu yazınca başlığı biraz değiştirdim. :)

Fotoğraftaki kişi sevgilim ya da birlikte olmayı düşündüğüm biri değil. Sadece sorduğum soruya cevap verirseniz sevinirim. Saçma çıkarımlara ihtiyaç yok.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(25.12.24)
Dragunov svd, ak47 değil.

Çok üzerinde durmam. Bir fikir vermez bana. Misal "aşkım" yazsaydi ya da "anam" o zaman farklı olabilirdi.
0
logisticsmanager
(25.12.24)
Serseri it kopuk, partnerini dövmeye hazır biri izlenimi verir. Eline koluna aptalca resimler çizdiren düşüncesiz biri derim. Darp raporu nasıl alırım diye yeni duyuru bekliyoruz.
0
Shepard
(25.12.24)
doğrusu hiç bu tarz dövmesi olan bir doktor görmemiştim. bana keko işi geldi. doktor da olsan zihniyet olarak keko olabiliyorsun sonuçta.
0
duygusalatasi
(25.12.24)
Aynı çevrede bile bulunmak istemem.
0
rock n roll
(25.12.24)
Bana da malca geldi
0
grimavi
(25.12.24)
Hafiften önyargı oluşur ama çok bilmeden konuşmamak der tanımaya çalışırım.
0
put it in your appropriate place
(25.12.24)
Günlerce randevu peşinde koşup randevu alabildiğim doktorda böyle bir dövme olduğunu öğrensem, randevumu iptal ederdim. Net.
0
Mirket
(25.12.24)
Mirket +1
0
respect
(25.12.24)
keko, olgunlaşmamış.
0
orpheus
(25.12.24)
Benim kafamda canlanan üç imaj var.

1- Apaçi.

2- Prezentabl coco boy, tercihen yazı yazma becerileri zayıf.

3- Kısa parliament abi.

Fotoğraftan aldığım izlenim nargileci kısa parliament abiyi çağrıştırdı. Alınmak yok. Swh.
0
akhenaten
(25.12.24)
Şiddet eğilimi olan biri diye düşünürüm
0
wd40
(25.12.24)
"Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz?"

Evet ve evet. Dahası, bu kişi, hakkında tam da böyle düşünmemizi istiyor ki el gibi dövmenin en çok görüleceği bölgelerden birine bunu yaptırmış.
0
visnebahcesi
(25.12.24)
Elinde yüzünde boğazında kafa derisinde dövme bulunan insanlar genel olarak rahatsız edici benim için, yani silah olması önemli değil silah değil de genel olarak kabul görebilecek herhangi bir motif de sıkıntı benim için.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.12.24)
Hiç iyi düşünmem. Hatta eli kolu komple boydan boya dövme ile kapatma işi de hoşuma gitmiyor. minimal dövme severim ama.
0
kullanicadi
(25.12.24)
Keko ve rahatsız edici. @Mirket'in aksine o kadar beklediğim hastane randevum için gerekli işlemleri yapar sonra e-Nabız'dan puan bile vermeden hayatımdan silerim.
0
nawar
(26.12.24)
Bana ilginç gelir, istemeden söylediklerine karşı önyargılı olurum ama diğer doktorlar gibi tatmin edici şeyler söylerse bu da böyle bir kafaymış der geçerim. Kendi özel hayatı çok farklı olup profesyonel hayatta gayet iyi olabilir.
0
jazzabel
(26.12.24)
el ve boyun dövmeleri hiç güven vermiyor
0
9kuyruklukedi
(26.12.24)
ben erkek oldugum halde muhabbeti kisa keser uzaklasirim. bu dovmeyi yaptiran biriyle paylasacak pek bir seyim olmadigina eminim.
0
bohr atom modeli
(26.12.24)
(11)

Eğlenmeyi ne derece önemsiyorsunuz?

sekizdokuzon
Günlük hayatınızda gülüp eğlenmeye, keyfe, kahkahaya ne kadar önem verirsiniz? Gülmeden bitirdiğiniz bir gün sizi rahatsız eder mi? Eğlenmek için yaptığınız basit ama etkili şeyler nelerdir?Teşekkürler.
Günlük hayatınızda gülüp eğlenmeye, keyfe, kahkahaya ne kadar önem verirsiniz? Gülmeden bitirdiğiniz bir gün sizi rahatsız eder mi? Eğlenmek için yaptığınız basit ama etkili şeyler nelerdir?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(25.12.24)
Gülüp, eğlenmek için motivasyonum yok :(
0
rock n roll
(25.12.24)
evet. çok önemli. eğlenceli, uyumlu ve komik arkadaşlarımla buluşurum, ararım. gülmeden geçen bir gün boşuna geçmiş demek bana göre. modumu değiştirmek için mutlaka bir şeyler yaparım.
0
gabe h coud
(25.12.24)
Her şeyde gülebilecek güzel bir taraf bulabilmek yeterli oluyor
0
Shepard
(25.12.24)
reddit, instagram shorts vs her yer mizah dolu zaten. kullaniyorum ben de :)
kendi kendime konusup espri yaptigim ve güldügüm de oluyor allah affetsin. eglenmeden yana sikinti yok :)

mizahla egleniyorum.
0
sonsuz
(25.12.24)
Çok önemsiyorum, gülmeden bitirdiğim günler çoğunlukta elbette. Eğlendiğim zamanların özel olması güzel, o açıdan her gün vur patlasın çal oynasın geçmiyor elbette. Öyle olunca eğlenemiyorum zaten, aşırı sosyallik de bunaltıcı.

Ama çok önemsiyorum. Kendi zevkleri olmayan, her şeye keriz silkeleme aracı gözüyle bakan, her ilginç şeye ip var diyen, her moral düzeltici şeye ne gerek var ki hiç anlamıyorum diye yaklaşan biriyle asla olamazdım :D
0
akhenaten
(25.12.24)
son aylarda daha depresif olduğum eskisi kadar önemsemiyorum ya da aklıma gelmiyor. motivasyonum yok benim de.
0
duygusalatasi
(25.12.24)
önemsemiyorum ama sağlıklı bir hayat ve hatta çalışma hayatı için keyif verici aktiviteler şart. aksi halde burnout kaçınılmaz oluyor.
0
orpheus
(25.12.24)
Yapı olarak gülmeden konuşamayan biriyim, evimin dışındaysam ve gereksiz çok gülüyorsam kesinlikle gerilmişimdir, huzursuzumdur ama normal gülüyorsam, güleç bir haldeysem o benim normalimdir işte. İnsanlarla konuşurken gülümseyebiliyor hatta geyik yapabiliyor, ufak ufak şakalaşabiliyor olmayı çok severim. Bunları yapamadığım ortamda gerilirim.

Kalabalık da beni gerer mesela, yüksek ses de gerer. Onun için düğünlere gitmem. Ama mecbur kalmış gitmişsem çok gülerim ki rahatsızlığım belli olmasın. Bilinçsiz, içgüdüsel bir hareket.

Gülmeden yaşam olmaz bence. Olmamalı. Gülünmeyen yerde ruh hastalığı vardır bence.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
Ek: eğlenmek konusunu tam anlayamıyorum. Biri dedi ki "birlikte çok güzel eğleniyoruz" bunu anlayamıyorum mesela. O konu çok karışık. Kaotik hatta.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
@muhayyer divan

Gülünmeyen yerde ruh hastalığı yok aslında. Bu kadar acının yaşandığı bir dünyada gülmek, eğlenmek insanın içinden gelmiyor. Ben de çok gülen ve güler yüzlü birisiyim. Hatta çok eğlenceli olduğum da söylenir ama artık o kadar değilim. Çünkü yaşanan kötü şeyleri görüyorum.

Kadına karşı şiddet, çocuğa karşı şiddet, hayvana karşı şiddet, insanların her şeye karşı tahammülsüzleşmesi, bencillik ve daha sayılabilecek o kadar çok olumsuzluk var ki. Farkındalığın yüksekse mutlu olma şansın yok zaten ya da görmemeyi tercih edip yok sayacaksın o zaman mutlu olursun.
0
rock n roll
(26.12.24)
@rock n roll

Ben de eskisi kadar gülemiyorum ve komiklik şaka vs eskisi kadar komik gelmiyor evet. Her şeyin farkındayım, pek çok insanın hiç fark etmediği, normal sandığı, titizlenince beni sorunlu olmakla itham ettiği şeyler bile hayatımda kocaman birer farkındalık ve yük. Ama gülemezsem bir noktadan sonra açıkça hastalanıyorum, bildiğin bedenen hastalanıyorum ve ruh hastalığına ramak kalabiliyor. Gülmek benim için bir dengelenme aracı sanırım, bir sensör gibi. Hani bir kahkaha bir kilo pirzolaya denktir derler ya, o bence doğru.

Yaşama sevincimizi söndürdüler, haklısın.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
(25)

milletin ölüp bittiği ama sizin beğenmediğiniz şeylerden örnekler

ala09
beyoglundaki sakarya tatlıcısı... allah aşkına arkadaslar bi insan bu tatlıyı neden över? severim ayva tatlısını ama içinde ceviz bile yok şerbetli bi meyve ve kaymak ve internette kötü yorum yok. öyle bir doyurdu ki ertesi gün hala acıkmadım tıkandım adeta hafif falan değil yani. bir diğeri dürümza
beyoglundaki sakarya tatlıcısı... allah aşkına arkadaslar bi insan bu tatlıyı neden över? severim ayva tatlısını ama içinde ceviz bile yok şerbetli bi meyve ve kaymak ve internette kötü yorum yok. öyle bir doyurdu ki ertesi gün hala acıkmadım tıkandım adeta hafif falan değil yani. bir diğeri dürümzade. bildiğin kasap KÖFTE gibi bi adana. salatası çok iyi ama adanası normal/iyi anthony bourdaini getirecek bi olayı yok(tamam ona gelmedi de gitti sonucta)("biz anthonynin intiharına inanmıorz"). yedikten sonra mızmızlanmak istemedim ortam bozmamak için, övülmeseydi yine bi şey demezdim övülünce sinirleniyorum.......daha önce de cool lime, bubble tea gibi NAZO çakması içeceklerin övülmesine şok oluyordum

sizde neler var?
0
ala09
(25.12.24)
oranin ayva tatlisini cok seviyorum. ama herkes sevecek diye bisey yok.

basima bir is gelmeyecekse asure diyorum. tam varos tatlisi:D
0
buenosdias
(25.12.24)
Cool lime konusunda seninle aynı fikirdeyim. Çok baskın nane tadı var ve aşırı şekerli. Bunlar için tekrar bir ayarlama yapsalar belki iyi olurdu.

Buraya da sormuştum cool lime için güzel mi diye. Denedim, çok merak etmiştim ama bu sebeple içemedim. Baskın tatları sevmiyorum. Kereviz bile yiyemiyorum çok ağır ve baskın bir tadı var. İçine girdiği her malzemenin tadını bastırıyor. Konuyu kerevize getirmeyi nasıl başardım onu da bilmiyorum :))
0
rock n roll
(25.12.24)
Aşure +1
0
sacrilegious
(25.12.24)
Kesinlikle serpme kahvaltı (bir iki yeri hariç tutabilirim İstanbul için)
Diken diken oluyorum birisi teklif ettiğinde. Önüme özenli bir eggs benedict, croque monsieur, acai bowl vs gelmedikçe doğranmış domates salatalık, peynir, zeytin, reçel görmek istemem dışarda kahvaltı yaparken. Zaten artık mecbur kaldığımda en kötü sadece menemen, omlet falan yiyip kalkıyorum.

Bir de pişi. Ne var bu pişide ya tek sevmeyen benim heralde. İnsanın midesine oturan yağlı bir hamur.
0
kullanicadi
(25.12.24)
dubai cikolatasi
chicken wings
kfc
0
sonsuz
(25.12.24)
Midye dolma. Olmasaydı da olurduk diye düşünüyorum.
0
fildirfildir
(25.12.24)
sezen aksu, ay çekirdeği, siyah çay, dubai, aşure +1
0
bartholomew87
(25.12.24)
PROFİTEROL demek istiyorum. tabi ki hakkını vererek yapan mekanlar var (bomonti deki batard 'dınki gayet iyiydi) ama böyle adı 'x profiterolcüsü' tadında olan onbinlerce yorum, 5 yıldız, hakkında ultra güzel şeklinde öneriler yapılan mekanların profiterolleri gerçekten fecaat. zaten bunu örtmek için galiba; süt tozlu, nişasta dolgulu hamur topunu %80i glikoz şurubu olan çikolata sosun içine gömüp veriyorlar
0
lüzumsuz adam
(25.12.24)
Sezen Aksu
Yeşilçam filmleri ve dönemin popüler figürleri (türkan şoray vs)
Apple ürünleri
Mercedes G serisi arabalar


Boş zamanlarımda kafayı takacak yeni konsept arayan biri olarak ilk aklıma gelenler bunlar ama kesin başka unuttuğum şeyler vardır.

Yemekle ilgili olarak;

Tencere yemekleri. Biraz fakirlikten çıkmış gibi ya. Sebzeleri de bakliyatı da eti de daha iyi pişirme yöntemleri var. Çoğu tencere yemeğini pek sevmem.

Aşure net. Geçen sene komşuyu geri döndürmüşlüğüm var ben gerçekten sevmiyorum israf olacak başkasına verin diye :d

Deniz ürünlerini çok seven biri olarak midye dolma da pek benlik değil. Yiyene laf etmem de daha iyi bira yancıları falan var bilemiyorum.

Islak hamburger. Bi kere yedim, yani denk gelsem yerim çok kötü değil ama böyle bi ıslak olsa da gömsem demem herhalde.

Aşşşırı çikolatalı tatlılar. San Sebastian istiyosun (ki çok severim yanık tatlıları) üzerine bir dünya çikolata döküyor. Bi ara da böyle değişik tatlıcılar türemişti tuhaf isimli çikolata bulamacı tatlılar satıyolardı. Çikolata severim de Fildişi Sahilli bir işçinin günlük mahsulünü bi kerede tüketmek istemiyorum lol
0
nundu
(25.12.24)
Zincir kahvecilerde satılan, 35000 çeşit krema, şurup, tatlandiriciyla yapılan kahveler. Ben düz americano ya da filtre kahve içerim her yerde. Bir yudum alsam boğazım yanıyor diğer kahvemsi içeceklerden.

Çay. En son 3-4 ay önce bir bardak içtim sanırım. Bitki çaylarından bahsetmiyorum.

Yeniköy'de Emek Manticisi var, bütün arkadaşlarım mantilarina bayılır. Zaten bayağı da popüler bir yer. Bana gore fazla haşlanmış mantidan ibaret tabakları. Hiç sevmiyorum.


Yiyecek içecek dışında da ilk aklıma gelen şey Ugg oldu. Popülerliğini asla anlamıyorum.
0
fraise
(25.12.24)
- 3. dalga kahveciler
- çoğu dönerci
0
orpheus
(25.12.24)
kahve, çay, alkol
antep'teki İmam Çağdaş

(antoni'nin intihar ettiğine ben de inanmıyorum)

sezen aksu+1
levent kırca, kemal sunal ve o dönemlerde subliminal şekilde beynimize ahlaksızlığı sokan türk filmleri ve "program"ları

türlü yemeği (aka patlıcan nasıl katledilir yemeği)

sevdiklerimizi de sorcan mı? ben söyliyim arada patlıcan reçeli mmmmmm
0
mathilda.may
(25.12.24)
Hatay soslu döner
Maydanoz döner
Dubai çikolatası
Breaking bad
Patso
Kadında crop görmek
Büyük meme
0
alimcgraw
(25.12.24)
instagram'da story atmak. saatlerce reels izlemek. hayatını burada yaşamak.
bamya, pırasa, karnabahar, midye dolma, lahana sarma, döner, iceberg marul, coleslaw salata, türk kahvesi, bulgur, adana, kuzu ızgara.
ağzı bozuk kızlar. keko rapçiler ve fanları.
0
gabe h coud
(25.12.24)
Gezmek ve Angelina Jolie (hem simdiki hem daha genc hali)
0
chickentown
(25.12.24)
Bence dünyanın en çok abartılan gıdası Oreo. Resmen din haline gelmişti bi ara, nasıl bir reklam yürüttülerse :D

Sevmiyor değilim, ama abartıldığını bence kabul etmeliyiz.

Gerçekten beğenmediğim bir şeye örnekse crocs. Çünkü çok çirkin. Ayağım rahat edebilir ama kafam hiç rahat etmiyor :D
0
akhenaten
(25.12.24)
Uzun tırnak, story.
0
Kahvedesu
(25.12.24)
Dar slim fit pantolon.
0
wd40
(25.12.24)
volkan demirel. adam sırf depremde ağladı diye millet abarttı da abarttı. zamanında gazeteciyi evinden aldırmakla tehdit etti. sahada yaptıklarını söylemeye bile gerek yok. sokak hayvanlarına bile laf söyledi lan herif:) depremde o kadar insan seferber oldu, bunun kadar konuşulmadı. nasıl bir algı anlamak güç.
0
nothing in my way
(25.12.24)
Ortaoyunuyla başlayan, günümüze kadar gelen, Türk tiyatro sinema tarihindeki aptal ama aynı zamanda şeytana külahını da ters giydiren komik tiplemelerin tamamı, Pişekar'ın Kavuklusu, Cilalı İbo, Turist Ömer, Kemal Sunal vs.

Cehaletin parlatılmasının yapı taşları
0
Mirket
(25.12.24)
"minik dokunuşlar" isimli estetik müdahalelerden rahatsız oluyorum.

Mesela bir psikoterapist arıyorum İnstagram'da, tam fikirleri aklıma yatıyor akıllı buluyorum falan, bir de bakıyorum ki deli gibi müdahalesi, plastik maske gibi bir yüz. Tuvale kalın kalın atılmış fırça darbeleriyle sabitlenmiş yağlı boyadan ibaret gibi duran bir makyaj. Doğallıktan uzaklaşmak çok ama çok rahatsızlık veriyor bana.

Kaskatı değilim, öyle durumlar gördüm ki o burun kesinlikle düzeltilmesi gereken bir burun gerçekten ama onun kadar yamuk olmayan burunlar, hiç de yokmuş gibi durmayan kaşlar, kendine mahsus bir şekli ve karakteristik bir görüntüsü olan o dudaklar, yüzün kendine ait yapısı... Bunlarla bu kadar oynanması çok rahatsız ediyor. Karşımda sürekli olarak rahatsızlık huzursuzluk hissi yaşayan biri varmış gibi hissediyorum ben de huzursuz oluyorum.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
- tulumba tatlısı, güllaç, bilmemkaçı bir arada, şekerli kremalı kahveler, rakı, jack daniel's, serpme kahvaltı, mc donald's/burger king/kfc/pizza hut/pizza lazza, yemekte sunum şovu yapan yerler
- keko rap, arabesk, eller havaya pop, ahmet kaya, sezen aksu, ibrahim tatlıses
- elden ring, dragon age the veilguard,
- breaking bad, güç yüzükleri, güncel Türk dizileri
- ugg, şort etek, tayt
- ghostlama, manifest etme, datee çıkma vb. çakma ifadeler ile mezuna kalmak, görüldü atmak vb. A -1 Türkçe kelimeler
- bmw
- dudak dolgusu, çene ve elmacık kemiği belirginleştirme ameliyatları, yüze enjekte edilince mimiksiz bırakan diğer tüm zımbırtılar, insanda olduğu için pençe diyemediğimiz tırnaklar


Her maddeye beşer tane daha ekleyebilirim sanırım.
0
nawar
(26.12.24)
asure'ye katiliyorum. hic sevmedim, hic anlamadim. tatliya nohut koyulur mu arkadasim?

tesla. cybertruck gibi ucubeler. araba olarak inanilmaz kalitesiz ama bu woke tayfayi zamaninda iyi tokatladi elon. sattigi arabanin her yeri dokuluyor ama konsola koca dokunmatik ekrani koyunca millet kendini bir sey sandi. butun woke arkadaslarim agliyor simdi teslalari ellerinde kaldi satamiyorlar da. elon'dan da nefret ediyorlar.

super lig. millet hala izliyor inanilir gibi degil. kavga falan ediyorlar. hakemler bunlari dogruyormus falan. 18 yasindan beri izlemiyorum deli gibi futbol oynamama ve izlememe ragmen.

instagram. tamamen bos adam isi.
0
antikadimag
(26.12.24)
@nawar'ın entry'yi görünce aklıma geldi.

GTA serisi. Hatta RDR'yi de ekleyebilirim. Rockstar oyunları hiç ilgimi çekmiyor. GTA 6 çıkacak hype'ı tüm dünyada var. Benim hiç ilgim yok. Çocukken Vice City ve San Andreas oynadım da GTA 5'i anca bu sene alıp deneyeyim dedim 1 saat dolmadan sıkıldım. RDR 2'de de benzeri olmuştu

Bi de Souls oyunları, Elden Ring ve tüm soulslike oyunlar. Hiç oynamadım ama atmosferi ve boss savaşları hiç ilgimi çekmiyor. Zor oyun da sevmem pek.
0
nundu
(26.12.24)
-dubai çikolatası (çikolatalı saman gibi ama çok yoğun ve bayıyor)
-moda'daki meşhur dondurmacı (herhalde blendırdan geçirilmiş buza renklendirici sürsek aynı tatsızlığı alırız)
-helvacı ali (helvayı zaten sevmem ama resmen çamur/macun kıvamında ürünleri)
-mcd- bk hambugerleri (saman gibi tatsız ve ufacık, içi bomboş)
-"meşhur x'çi" tarafından satılan herhangi bir ürün
-kadınlardaki uzun, iğrenç tırnaklar
-kadınların kirpiyi model almış gibi kestirip biçtirdikleri burunları
-kemal sunal
-behzat ç ve gerçek hayatla senaryoyu karıştırmış avaneleri
-crop
-rock/metal
-futbol
-kadıköy
-starbucks

şimdilik bir çırpıda aklıma gelen şeyler bunlar.
0
m e b
(26.12.24)
(9)

Bir insandan hoşlanmaya başlamak onunla ilgili fikirlerinizi ne ölçüde

sekizdokuzon
değiştirir? Önceleri yavan, sıradan ve sıkıcı gelen halleri keskin bir dönüşle sevimli, çocuksu, iyi niyetliye dönüşebilir mi? Teşekkür ederim.
değiştirir?

Önceleri yavan, sıradan ve sıkıcı gelen halleri keskin bir dönüşle sevimli, çocuksu, iyi niyetliye dönüşebilir mi?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(24.12.24)
benim fikrimce dönüşmeden hoşlanılamaz zaten. sıralama bana ters geldi. önce dönüşür sonra hoşlanırsın :) sıradan sıkıcı yavan ama tipi güzel herhalde? hoşlanacağım sonra da sevimli iyi niyetli olacak?

zaten yavan sıkıcı ve sıradanın karşıtı şeyler de değil saydıklarınız. Siz o taraflarına odaklanacaksınız sanırım. Sevimli çocuksu iyi niyetli ye dönüşebilir evet ama sıradan sıkıcı ve yavan olmaya da devam eder. BENCE
0
a perfect lie
(24.12.24)
Ben böyle bir şey hiç yaşamadım, yani hareketleri yavan ve sıkıcı gelen ilgimi çekmeyen birinin sonradan ilgimi çektiği olmadı :D Belki o kadar uğraşmaya değer bir insan değilimdir ve kimse kasmamıştır benim için bu kadar. E zaten yavan gördüğüm için ben de uğraşmamışımdır.

Ama şöyle kafada kurup oynata basınca evet öylesine biri bir şekilde becerip hislerimi değiştirmeyi başarabilseydi büyük ihtimalle farklı bakmaya başlardım. Yani olayın özü bu değil mi zaten ki.
0
akhenaten
(24.12.24)
Fiziksel olarak da çok çekici bulmuyorum ama artık birlikte çok vakit geçirmekten mıdır, ortak bir arkadaşın "Sizden olur" gazından mıdır, başta hoşlanır gibi olup uzun süre uyuz olduğum adama karşı içimde bir şeyler kıpırdamaya başladı sanki. Bahsettiğim şeyler birbirinin zıttı değil ama şimdi kötüyü değil iyiyi görüyorum adamdaki. Bin yıllık hikaye farkındayım ama her seferinde ilk kez yaşıyor gibi aklı tutuluyor insanın. Ben de buraya sorayım dedim.
0
🌸sekizdokuzon
(24.12.24)
Değişmez.
Bir gün sıkıcı gelen kişinin bir gün sonra sevimli gelmesi benim için mümkün değil ancak şu olabilir; "sıkıcılığıyla birlikte hoşlanma" olabilir.
Karakter özelliklerinin üzerimdeki etkisi değişmez o karakter özellikleriyle birlikte kendisinden hoşlanma durumu olabilir.
Çok bariz falsosu yoksa tabii.
0
mutekebbir
(24.12.24)
Valla başlarda nasıl biri olduğuna dahi kafa yormaya değer görmez, o denli ilgisizken; birlikte vakit geçirdikçe ilgi oluşabiliyor. Sonrasında zaten pek çok şeyine "iyi niyetle" bakmaya çalışıyorsun.
0
Amaranta ursula
(24.12.24)
Boşluktan dediğimiz olay bu
0
grimavi
(24.12.24)
Değişmez +1
Boşluktan +1

Karakter meselesi, bazı insanlar fazla önyargılıdır. Çocuksu, laubali diye etiketlersin ama çekim sonrası önyargılarından sıyrılıp bakarsın, beğenirsin. Böyle bir tipsen olabilir, neden olmasın.
0
Bruce
(24.12.24)
Güzel olduğu için iyi şeyler düşündüğüm insan düşüncelerimi doğrular çıkabilir ama önceden iyi düşünmediğim birine sonradan sadece fiziksel olarak çekim hissediyorsam eski düşüncelerim değişmez.
0
gabe h coud
(24.12.24)
birinden hoşlandığında fikirleri doğru, tutarlı ve hoş gelmez zaten bu olduğu için birinden hoşlanırsın. öbür türlüsü beğenmek olur ve max 1 aya geçer.
0
zovin
(26.12.24)
(16)

erkeklerin güzel kadın istemesi vs. kadınların yakışıklı erkek istemesi

pembediken
Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor. Mesela biri yakışıklı erkek aldatır, çok talibi olur vb diyor. Biri eşinin göbeğine aşıkmış dış görünüş önemli değilmiş. Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?
Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor. Mesela biri yakışıklı erkek aldatır, çok talibi olur vb diyor. Biri eşinin göbeğine aşıkmış dış görünüş önemli değilmiş. Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?
0
pembediken
(23.12.24)
Kadın erkek herkesin kendi kriterini söyleme hakkı var

Tip, boy, kilo, ekonomik durum, meslek vs

Mesela bir kadının ben zengin koca istiyorum demesi niye bu kadar tetikliyor, hayatta herkesin öncelikleri farklı, o da bunu arasın, bu bana oldukça dürüst geliyor
0
grimavi
(23.12.24)
"Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor."

- kadınların ezici bir çoğunluğu herhangi bir şey yapmadan ilgi görebiliyorken erkeğin ilgi görebilmesi için ortalamanın üzerinde birisi olması gerekiyor. beğenilmeyen erkeklerin ağlaması bu.

"Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?"

- insanların kendilerine çekici gelen yüz ve/veya vücut özelliklerine sahip insanları arzulaması gayet normal.
0
tabudeviren
(23.12.24)
erkegin güzeli cirkini olmaz. efendisi olur iti köpegi olur.
www.youtube.com
0
sonsuz
(23.12.24)
Aslında örnek verdim. Eşinin göbeğine aşık olan arkadaşım dış görünüşe yani yakışıklı olmasına bakma dedi. Ben öncelikli olarak dış görünüşe yani yakışıklı bakımlı olmasına bakıyorum para önemli değil. Ama sanki parası olsun desem daha normal karşılanacak
0
🌸pembediken
(23.12.24)
Yakışıklı erkeğe yakışıklı kadın düşse de bu ikilemden ayrılsam. Kesin 3-4 limanın vardır, aldatıyosun beni diyenlerden bıktım. Özgüvenlerine göre konuşuyorlar bence. Sıktı artık bence. Erkek efendi olur olmaz, kadın güzel olur ya da güzel değildir. Bu kadar. Erkeğin yakışıklısı, berberden tas konularak saçı kesilmiş olan temiz düzgünüdür. Fazlasında ne yapsın, röfle çekip makyaj mı bilmiyorum.

Kadın bakışıyka yakışıklı erkek yok bence, fakir erkeği anası bile bir yere kadar.
0
baldan kaymak
(23.12.24)
Türkiye'de sıfır tip ve bol parayla çoğu kadını elde edebilirsin. Ne iş yaptığın da önemli değil. Kaçakçı, vurguncu at hırsızı tiplerin yanındaki kadınları görüyoruz.

Bu denklemi bozan belli bir statüsü ve yaşam standartı olan kadınlar. Bazen onlar bile paraya tav olabiliyorlar.

Dış görünüşe gelene kadar çok yol var yani
0
wd40
(23.12.24)
@baldan Acun'un programlarına bakın. Sadece güzel kadınları değil yakışıklı erkekleri de seçiyor yarışmacı olarak.
0
🌸pembediken
(23.12.24)
Türkiye'de sosyal konularda genelin sesi her zaman her şeye olumsuz çıkıyor. Bunları takmamak lazım.

Bahsettiğiniz konu özelinde biraz açabilirim konuyu. Bizim ülkede erkekler kişisel bakıma önem vermiyor. Giyimine de önem vermiyor, saça başa da önem vermiyor.

Benim gördüğüm kadarıyla bu durumun birazı umursamamazlıktan, birazı sefilliği yüceltme edebiyatından birazı da yoksulluktan geliyor. Kişisel bakımına özen gösteren erkeklerle dalga geçiliyor. İnsanlar az bir şey eli yüzü düzgün bir şey giydiğinde utanıyor, "bu bize uymaz" tavırlarına giriyor. Zaten bakım ve giyim kuşamla ilgili çoğu şey de pahalı. Şimdi çoğunluğu bu kümeden oluşan bir yerde siz çıkıp "ben yakışıklı erkek istiyorum" derseniz ne olur?

Size hak mı verilir? Yoksa savunma psikolojisiyle türlü türlü mantığa bürüme çabalarına mı şahit olursunuz?
0
akhenaten
(23.12.24)
Erkekler göz insanıdır kadınlar kulak insanıdır. Erkekler gözlerinden avlanır kadınlar kulaklarından avlanır.

Ama son yıllarda kadınların önemli bir kısmı dişillikten bir miktar uzaklaştıkları için daha bir göz insanı olmuş durumdalar, kendilerine uyguladıkları bakımı erkekte de görmek ister oldular.

Erkekler zaten göz insanı oldukları için, bir de kadınların bu tercihleri de çoğalınca tıpkı kadın gibi manikür pedikür botoks kaş aldırma lazer bilmem ne yaptırır oldular. Vücut geliştirmeyi saymıyorum, bana o kadar saçma geliyor ki hepsi.

Birlikte oluyorlar ama çok çabuk tüketiyorlar. Bir yılda 8-10 sevgili değiştiren oluyor kadında da erkekte de. Sonra güvensizlik gelişiyor, değersiz bulmalar artıyor, menfaatperestliğin önü açılıyor...

Ahlak denen şey bunun için vardı, maddecilik saplantısı insanı doyumsuz ve huzursuz mutsuz kılacağı için insanlar birbirlerinde daha derin anlamlar arasınlar istenmişti. Bunu ciddiye alanlar da eş bulamıyor artık, öyle bir yamuldu her yer.

Kadın da maddeci olursa erkeği kimse toparlayamaz diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(23.12.24)
Yakışıklı erkek arayan kadın erkeklesmistir, iyi bir şey değil.
0
sekizdokuzon
(23.12.24)
hiç de tuhaf değil kocam bu kadar yakışıklı olmasa bilemiyorum napardım kadınlar için de tip çok önemli olmalı.

erkekler için aşama cinselliğe geldiğinde güzel çirkin pek fark etmiyor tek bir noktaya odaklanıyorlar genelde. tabi ki genellemeler yapmak iyi değildir onu da belirteyim.

kadınlar için beğenmediği bir erkekle bırak cinselliği öpüşmek bile zul gelir.
0
Hallegadola
(24.12.24)
Bence tercihlerin hiçbiri tuhaf değil. Karşılıklı kriterler sağlandığı sürece iki taraf da memnunsa kimseye laf düşmemeli.

Benim için de dış görünüş önemli. Görünüşünü beğenmediğim bir erkekle uzun süre beraber olamam. Genelde dediğiniz yorumları yapanlar kendi olumsuz/olumlu tecrübelerini ya da başkasından gördüklerini tek doğruymuş gibi algılaması.
0
jazzabel
(24.12.24)
benim son zamanlarda gozlemledigim kadinlar yakisikliliga filan bakmiyor genelde, su an herkesin derdi parasi cok olsun modunda maalesef
0
sweetoffice
(24.12.24)
Erkeklere sorarsan da "Kadınların yakışıklı istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak erkekler güzel kadın istediğinde şekilci deniyor." derler. İnsanların şu cinsiyet kalıplarının nerede denk gelindiği ile ilgili olduğunu kabul etmesi lazım. Öte yandan kim nerede ne derse desin bir cinsiyet ile ilgili kötülenen davranışların %90'ı diğerinde de var.

Herkesin ilişkide kriterleri olabilir ve bu normal. Kadının yakışıklı ve zengin arıyor olması ya da erkeğin güzel kadın arıyor olması gibi şeyler arayanları bağlar. Kimse toplumun ya da karşı cinsin dayattığı kriterleri beğenmek zorunda değil. Milletin laf etmesine takılmayın.
0
nawar
(24.12.24)
kadinlarin tipe bakmadigini iddia edenler hayal dunyasinda yasiyor. tip para gibidir, her sey degildir ama cok seydir.
0
baldur2
(24.12.24)
bence de tip önemli. erkegin tipi olmaz diyenler, kadinin böyle bir istegini maskülenlesme olarak görenlerin sevgilisi kesin tipsiz.
0
sonsuz
(24.12.24)
(8)

sürücü belgesi yenileme için sağlık raporu

estranged
özel hastane yalnızca göz raporu veriyoruz, başka bir rahatsızlığınız yoksa yeterli oluyor gibi bir şey söyledi.en hızlı ve makul yöntem nedir?
özel hastane yalnızca göz raporu veriyoruz, başka bir rahatsızlığınız yoksa yeterli oluyor gibi bir şey söyledi.

en hızlı ve makul yöntem nedir?
0
estranged
(23.12.24)
Aile hekiminize neden gitmiyorsunuz ki? Ben hemen gidip sürücü belgesi için diye giriş yapıp muayene olup çıkmıştım. Raporda da göz gibi kapsamı daraltıcı bir ibare yoktu, direkt sürücü olabilir temalı bir rapordu.
0
akhenaten
(23.12.24)
En iyisi özel hastane. Aile hekimleri de rapor veriyor; ama gerekli görürse hastaneye sevk eder veya özelden rapor alma seçeneği sunar. İki yöntem de kolay; ama kılı kırk yaran bir aile hekimine denk gelirseniz hastaneye başvurmak durumunda kalabilirsiniz. En iyisi direkt özel hastaneye gitmek.
0
auroraaurora
(23.12.24)
aile hekimine gittim ve o devlet hastanesine sevk yapabileceğini söyledi. kendileri veremiyormuş rapor.

özelde daha hızlı hallolur diye düşünmüştüm.
0
🌸estranged
(23.12.24)
aile hekimleri veriyor. gerek görürse göz ya da başka bir şey için sevk ister. onun dışında aile hekimleri verebiliyor.
0
jülsezar
(23.12.24)
gözlük varsa aile hekimi veremiyor. özel hastanenin de dediği doğru. onlardan aldığınız rapor yeterli.
0
elorelia
(23.12.24)
1 ay önce ben aile hekiminden aldım. E-Devletten form dolduruyorsunuz aile hekimi de uzaktan harfleri okutup raporu veriyor.
0
nickini vermek istemeyen uye
(23.12.24)
aile hekiminden aldım. öncesinde e-devletten bi onay formu doldurdum. Aile hekimine gittim. Sadece sorduğu soru gözlük kullanıyor musun oldu. Gözlüğüm var ama kullanmıyorum dedim. Onayladı o kadar. Bir çıktı vs olmadan sistemden gördü nüfus yeniledim. Sadece fotoğrafla gittim. Bu arada eskiyi bulamamıştım. Kaybettiğimi söyledim ona da sorun çıkartmadılar ne zaman kaybettin dedi. Bilmiyorum dedim. Bi tarih at kafadan dedi 1 Haziran olsun dedim :)

Ekim ayında aldım.
0
naksidil
(23.12.24)
o zaman aile hekiminden aile hekimine değişiyor. çünkü ben de geçen hafta gittim ve biz veremiyoruz artık dedi.
0
🌸estranged
(23.12.24)
(7)

27 Euro + 3 Euro kargo ücreti düzenlemesi hakkında

akhenaten
Ben kargo ücretiyle 3 euroluk kesinti arasındaki ilişkiyi tam açıklayan bir yer görmedim. Belki de ben anlamadım. Şimdi hangi senaryo doğru?Senaryo 1: Kargo bedeli 3 euro ve aşağısındaysa 27 euroluk alışveriş hakkınız var. Kargo bedeli 3 euro üzerine çıkıyorsa 27 euroluk hakkınızdan düşmeye başlıyor
Ben kargo ücretiyle 3 euroluk kesinti arasındaki ilişkiyi tam açıklayan bir yer görmedim. Belki de ben anlamadım.

Şimdi hangi senaryo doğru?

Senaryo 1: Kargo bedeli 3 euro ve aşağısındaysa 27 euroluk alışveriş hakkınız var. Kargo bedeli 3 euro üzerine çıkıyorsa 27 euroluk hakkınızdan düşmeye başlıyor, örneğin;

Kargo ücretsiz; alışveriş hakkı 27 euro.
Kargo 1 euro; alışveriş hakkı 27 euro
Kargo 3 euro; alışveriş hakkı 27 euro
Kargo 4 euro; alışveriş hakkı 26 euro.

Senaryo 2: Kargo bedeli ne olursa olsun "kargo dahil 27 euroluk" alışveriş hakkı var. Örneğin;

Kargo ücretsiz; alışveriş hakkı 27 euro.
Kargo 1 euro; alışveriş hakkı 26 euro.

Mantıken senaryo 1 doğru olmalı gibi ancak insan her şeyi bekliyor.
0
akhenaten
(22.12.24)
grimavi
(22.12.24)
Galiba kargo 1 euro olsa 5 euro da olsa 27den düşecek. 3 euro kargoya eklenecek. Rezil bir hükumet kararı kisaca
0
darkwizard
(22.12.24)
@grimavi böyleydi evet, ama bugün konuşulan hali kafamı karıştırdı.

eksisozluk.com

Şimdi burada anlatılmak istenen kargo bedeli ne olursa olsun biz 3 euroyu alacağız ve ayrıca kargo bedelini alışveriş limitinden düşeceğiz mi? Yoksa kargo bedeli 3 euronun üzerinde olursa onu alışveriş limitinden düşeceğiz ama altındaysa 3 euroluk kesintiden karşılanacak mı?
0
🌸akhenaten
(22.12.24)
Benim anladığım;
Kargo bedeli <= 3 ==>27€
Kargo bedeli >3 ==> 27- kargo bedeli
0
logisticsmanager
(22.12.24)
youtu.be
herhalde doğru anlatmıştır.
0
nhk ni youkosu
(22.12.24)
@nhk ni youkosu, olay tahmin ettiğimden de tuhafmış haha. sıkıntı gerçekten ya.
0
🌸akhenaten
(22.12.24)
Ülkenin hızına yetişemiyorum, ben de murat gamsız ın bugün çektiği videoyu yazmaya gelmiştim verilmiş
0
grimavi
(22.12.24)
(12)

Zenginlerin yediği tereyağindan ben de yemek istiyorum

tahirkemalbozoglu
Hasbelkader hemhal olduğum bir zengin dayı var. Bodrum’dan gelirken yol üzerinde bir çiftlikten tereyağı almış. Bana da bir kilo verdi. Hayatımda böyle güzel bir tereyağı yediğimi hatırlamıyorum. “Ulan,” dedim, “para sen nelere kadirsin!” Bu zenginlik ne menem bir şeymiş böyle…“Tereyağı için zengin
Hasbelkader hemhal olduğum bir zengin dayı var. Bodrum’dan gelirken yol üzerinde bir çiftlikten tereyağı almış. Bana da bir kilo verdi. Hayatımda böyle güzel bir tereyağı yediğimi hatırlamıyorum. “Ulan,” dedim, “para sen nelere kadirsin!” Bu zenginlik ne menem bir şeymiş böyle…

“Tereyağı için zengin mi olmak lazım?” demeyin, aynen öyle zengin olmak lazım. Neden mi? Çünkü bir kere genetik olarak fakirsiniz. Standart market ürünlerinden başka bir şey yememişsiniz ki… Nerede kaliteli tereyağı var, nereden ulaşılır, o lezzeti bilmiyorsunuz. Fakirseniz, zaten o zenginlerin ulaştığı ürünlere “parasıyla değil mi kardeşim?” diyerek ulaşamıyorsunuz.

Parayı bastım, piyasaya göre yüksek ücretler verdim, ama o Bodrumcu dayının verdiği tereyağının lezzetini yine de bulamadım. Fakirseniz bu hayatta paranızla bile bazen bir kilo tereyağı alamıyorsunuz.

Sorum şu: Bodrum ya da Muğla’dan Ankara’ya gelecek olan varsa, bana haber verir misiniz?
0
tahirkemalbozoglu
(22.12.24)
Biraz psikolojik olmasın? Ben bunu anlamadığım için merak ediyorum hocam, belki bilen birisi anlatır. Belki siz de biliyorsunuzdur.

Tereyağı dediğimiz şey sütün yağı değil mi? Sütü sallıyorsunuz ve yağı çıkıyor. Süt laboratuvarda üretilen bir şey değil, sığırlar üretiyor. Temel anlamda tadına etki eden tek faktör de bu anlamda hayvanın cinsi olabilir. Neyi kaçırıyorum ben? Türkiye'de köylüler tarafından kullanılan kaç çeşit sığır türü var ki? Yani bodrumdaki üretici de sanmıyorum ki egzotik bir sığırdan yağ üretiyor olsun. Ayrıca hayvanın türünün yağın tadına etkisini gerçekten bu kadar net anlayabiliyor muyuz? Bilemiyorum.

Daha minimal etkiler de yağın sıcaklığı olabilir. Düşük sıcaklıklarda daha az yoğun tat alınıyor. Yüksek sıcaklıklarda yağ yumuşak haldeyken daha yoğun bir tat geliyor.

Bir de tereyağı süt veya yoğurt kaymağından yapılabiliyor. Ben evde biriktirdiğim yoğurt kaymağından yapıyorum bazen. Belki bu da tadı etkiler. Ama bunlardan hiçbiri de zenginlikle ilgili değil gibi sanki :D ne bileyim.

Sizin yağ hangi açılardan farklıydı ki mesela?
0
akhenaten
(22.12.24)
Abi tereyağı farklı olabilir çok rahat şekilde. Tereyağı çok basit, hepsi aynı olan bir ürün değil.

Hemen bir video atayim;
youtu.be

Ben de bu ülkeye gelince anladım. En ucuz tereyağı ile noelde servis edeceğin tereyağı kesinlikle aynı şey değil.

Neyse yani ben yağın tadını kesinlikle anlıyorum.
0
logisticsmanager
(22.12.24)
aynı ineği Muğla'da ve Erzurum'da yetiştirsen alacağın sütün ve dolayısıyla tereyağının lezzeti farklı olur. yediği ot farklı içtiği su farklı.

aldığınız tereyağı demek ki güzel bir kombinasyon sonucu oluşmuş.

bla bla car uygulamasında o taraftan gelecek bir insan bulabilirsiniz.
0
tabudeviren
(22.12.24)
Terayağının markasını veya nerede satıldığını da bizimle paylaşır mısınız :)
0
tss
(22.12.24)
Bodrum yolunda nerdeymis?
Yerini söylersen yılbaşından sonra ki hafta gelcem
0
etna
(22.12.24)
A101'de satılan Karlıdağ ve Kebir marka tereyağları da çok iyidir.

orta düzey gurmeler indirimleri takip eder. denemek istersen.

bir de dayı ile ilgili olarak da bazı çiftlikler vardır, meşhurdurlar. onların sütü için sabah 7'de sıraya girerler vs.

Gömeç'te Tülohan Çiftliği var mesela.

öyle bir yerden almıştır. bunun zenginlikten ziyade bilmek ve ulaşımla alakası var bence.
0
mathilda.may
(22.12.24)
@etna, hocam aşağıya linkini bıraktım. Eğer getirebilirsen çok sevinirim gerçekten.

maps.app.goo.gl
0
🌸tahirkemalbozoglu
(22.12.24)
Sut urunleri her turlu farkeder +1 Ayni ciftlikten sut aliyorum 3-4 yildir. Ayni ciftlik ayni inekler oldugu halde kisin en soguk donemlerinde sutun tadi bir garip oluyor, hafif tezekimsi bir kokusu oluyor. Muhtemelen daha fazla kapali alanda kalmaktan ve yediklerinden kaynaklaniyordur. Diger zamanlarda asiri guzel.

Paylasilan mekana da sasirdim, yolumuz duserse iceri girip, kendi uretimleri olan tereyagindan mi istiyoruz?
0
mbond
(23.12.24)
Verdiğiniz yeri araştırınca yörükler köyünden alıyormuş tereyağı öyle anladım, kendi yaptıkları bir şey değil gibi.
Ve Yörükoğlu da bu bölgeden. Yani tereyağı bildiğimiz Yörükoğlu çıkarsa gülerim:)

Neyse oradan şöyle bir yer de buldum;
yoruklersuturunleri.com
0
logisticsmanager
(23.12.24)
51 yaşındayım. 40 sene önce memlekette kapalı pazar yerinde yaz aylarında esnaflar yoğun bir şekilde patatesi haşlayıp tereyağı ile karıştırırlardı. çünkü gurbetçiler o tarihlerde giderlerken bol bol yöresel ürünleri arabalarına doldurup giderlerdi. bu arada gerçek tereyağını çok fazla tükettim. inanki markettekiler daha leziz. yani daha lezzetli diye daha doğal veya daha kaliteli anlamına kesinlikle gelmiyor. hatta sizin yediğiniz muhtemelen tereyağı aroması basılmış bir ürün olması kuvvetle muhtemel.
0
ground
(23.12.24)
İyi tereyağ nasıl anlaşılır bilmiyorum ama bunu ağzına attığınız anda saniyesinde eriyip gidiyor, aroması lezzeti çok güzel. Diğer hususları bilemem tabi.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(23.12.24)
@mbond evet hocam, kahvaltı yeri zaten. Tadım yapabilirsiniz ayrıca satıyorlar da.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(23.12.24)
(1)

Deri Soyulması

rock n roll
Selam Geçen hafta, ayaklarıma peeling amaçlı ayak maskesi yaptım. Deri soyulmaya başladı ama ben bu kadar olacağını düşünmemiştim yaparken. Soyuldukça soyuluyor ve hafiften bir korkmaya başladım. Büyük büyük soyuluyor.Bu soyulma bir yerden sonra duracak mı, sanki bana ömür boyu sürecek gibi geliyor
Selam

Geçen hafta, ayaklarıma peeling amaçlı ayak maskesi yaptım. Deri soyulmaya başladı ama ben bu kadar olacağını düşünmemiştim yaparken. Soyuldukça soyuluyor ve hafiften bir korkmaya başladım. Büyük büyük soyuluyor.

Bu soyulma bir yerden sonra duracak mı, sanki bana ömür boyu sürecek gibi geliyor da. Kötü bir şey olur mu, yara falan?
0
rock n roll
(22.12.24)
Öyle olması normal, sorun yok.

Önerilmiyor kısmı da doğru. Ayaktaki deri kalınlaşması sizin günlük yaşantınıza uygun şekilleniyor. Bu nedenle ayak peelingi sonrası ayaklarınızda ağrı sızı olabilir, daha az yürüyerek daha çabuk "ayaklarıma kara sular indi" moduna ulaşabilirsiniz. Sonra yaşantınıza göre ayak deriniz aynı oranda kalınlaşacak zaten yine sizi o tempoda taşıyabilmek için.

Bunun mantıklı olduğu birkaç istisnai durum var ama. Örneğin birkaç ay normal hayat rutininizin çok dışına çıkmışsınızdır. Atıyorum ayakta çalışmaya başlamışsınızdır ve sonra eski rutininize dönmüşsünüzdür ve o ayaklar size ait gibi durmuyordur. Peeling yapınca ayak deriniz ayakta çalıştığınız dönemdeki kadar kalınlaşmaz.
0
akhenaten
(22.12.24)
(15)

Bahşiş bırakılmadığı için surat asan garson gördünüz mü?

psmstc
Orta lükslükte bir yere kahvaltıya gittik. Gözlemlediğim kadarıyla yemek başında restoranda tüm çocuklara "ekstra" iyi davranıyorlar. Sizce bunu sahiden de bahşiş için mi yapıyorlar? Vermeyince de o gülümsemeler nezaketler birden soğuk bir surata dönüyor gibi algıladım.Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Orta lükslükte bir yere kahvaltıya gittik. Gözlemlediğim kadarıyla yemek başında restoranda tüm çocuklara "ekstra" iyi davranıyorlar. Sizce bunu sahiden de bahşiş için mi yapıyorlar?

Vermeyince de o gülümsemeler nezaketler birden soğuk bir surata dönüyor gibi algıladım.

Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
0
psmstc
(20.12.24)
evet çıkarken bahşiş bırakmayınca bozuluyorlar.
0
jelly bear
(20.12.24)
Sizce bunu sahiden de bahşiş için mi yapıyorlar?
baska ne icin yapabilirler?

bahsis motivasyon ve kibarliktir. bahsis vermezsen ekstra bir sey görmemen dogal dagil mi?
0
sonsuz
(20.12.24)
evet, çoğunluğu sadece bahşiş için yapıyor.

bu bahşiş olayının "gönülden kopma", "gerektiğinden daha iyi hizmet görme" noktasından çıkarılıp abd kültürü etkisiyle zorundalığa dönüşmesini normal bulmuyor, "servis ücreti", "x hizmet bedeli" gibi saçmalıklar altında toplam hesabın %10-15'i olarak hesaba ekleyen işletmelere de "niye, burası abd mi?" diye aleni eleştiride bulunduğum çok oluyor.

yav zaten restoranda ödenen yemeğin ücreti nedir; her türlü gidere kârın da eklenmesi değil midir? ben neden garsonu geçindirmekle yükümlü olayım?

reservoir dogs'ta geçen bahşiş bırakmanın mantıksızlığına katılır, böyle bahsin sorun olmasına bile şaşırırdım. türkiye de kendi dertleri yetmez gibi böyle bir derdi de ithal etmekte gecikmedi tabii, hayret ediyorum.
0
m e b
(20.12.24)
cocuk demek ekstra servis demek. sicak su getirir misiniz, ay dokuldu, cocuktur yapar, mama sandalyesi vs... tek kisiye gore bahsis verme yukumlulugu daha cok. cocuklarin cok tatli diye yakinlik gostermiyorlar tabi para icin yapiyorlar.
0
buenosdias
(20.12.24)
Amerika' da bahşiş bırakmayan müşterinin üzerine yürümeye kadar giden durumlara şahit olabilirsin:)
0
kumandanim
(20.12.24)
Müşteri çıktıktan sonra müşterinin bahşiş bırakmadığını görünce, o parayı ya da kartı bıraktığın kutu / cüzdan gibi şeyi fırlatıp atanı gördüm.
Muhtemelen müşteriye pek belli etmedi ama göremedim o kısmı.
Empati yapıyorum, benim de bahşiş beklentim varken bir kusurum olmadığı halde bahşiş alamasam ben de bozulurdum, bazen de belli ederdim ciddi bir hayal kırıklığı yaşarsam.

Örneğin gelenlerin yabancı müşterileri veya misafirleri gelmiş, onları şöyle güzel bi yemeğe götüreyim demiş ve getirmiş. İlgi alaka gösteriliyor dört dönüyorlar başında, her şey iyi gidiyor ama günün sonunda 10 lira bile bahşiş almamışsın. Tuhaf karşılar, "ulan kesin bi kusurum oldu" diye düşünürüm açıkçası.
0
norek
(20.12.24)
sor bakalım çok umrumuzda mı :D
0
telliahmet
(20.12.24)
Meb e katılıyorum, kimse bana işimi yaptığım için ekstra ücret ödemiyor
0
mirty
(20.12.24)
Yapan vardır illa ki, insanlar dizilerde gördükleri her şeyi kopyalıyor. ABD'de bahşiş kültürü çok katmanlı bir sosyal ilişki biçimi, sadece bahşiş verdim bittiden ibaret değil. ABD'lilerin parayı sosyal hayatta ele alış biçimi çok farklı. İş kanunları, çalışma biçimleri çok farklı. Bir sitcom'da bir garsonun bahşiş vermeyen müşteriye çılgın atmasını izleyip gaza geliniyor sanırım ama ABD'deki gibi bir sosyal yapı ve bahşiş kültürü bizde yok.

Yine de bu bahşiş vermenin yaygınlaştığı gerçeğini değiştirmiyor. Ben sunumdan özellikle çok memnun kalırsam ve adisyonda servis ücreti kesilmemişse (kuver değil, servis) bahşiş bırakıyorum, ancak garsona kendimi göstermek için yırtınıyorsam ya da gelen yemek olması gerektiği gibi değilse de bahşiş vermiyorum. Örneğin ABD'de bahşiş bırakmamak için ciddi anlamda bir sorun yaşamış olmak gerekiyor genelde.

Ek olarak şu da var, şu anda bence restoranlardaki her türlü yemek ederinin üstüne satılıyor. Kime göre? Bana göre :D isteyen katılır isteyen katılmaz. O yüzden bu sıralar hiçbir şekilde bahşiş bırakmıyorum. Bu dönemde kendime zor bakıyorum valla bir de milletin yüzünü güldüremiyorum diye alınıyorsa buyursun alınsın.
0
akhenaten
(20.12.24)
bir aileye baya iyi servis yapmıştı, bahşiş gelmeyince arkalarından sitem etti
bende hak verdim hatta bahşiş bırakmıştık kardeşimle yemiştik bi şeyler
0
mantık
(20.12.24)
"Amerika' da bahşiş bırakmayan müşterinin üzerine yürümeye kadar giden durumlara şahit olabilirsin:)"

Valla hiç böyle bir şeye şahit olmadım. Tam tersine herkes 1 doların hesabını yapar.

Türkiye'de de kazık fiyatlarla bahşiş veren insana madalya takmak lazım.

Ben kredi kartıyla ödeyip geçiyorum. Nakite girmem. Abü o karttan bana da bas diyen hiç denk gelmedi.
0
wd40
(20.12.24)
Gormedim, zaten her sey olup bittikten sonra surat asmasi da benim icin cok onemli olmaz. En kotu bir daha oraya gitmem olur biter.
0
Mor ve berisi
(20.12.24)
Bu devirde düzgün bir yer bulunmuyor zaten. Uzun süreli gidebileceğim bir restoran-kafe bulamıyorum. Aynı yere bir daha gidiyorsam, etrafımdakilere tavsiye ediyorsam, internetten olumlu yorum yapıyorsam öpüp başlarına koysunlar. Hepsi potansiyel müflis zaten. Vallahi kimseyi düşünecek halde değiliz artık bence. Surat asıyorsa da umrumda olmaz. Bir daha da gitmem.
0
bhhs
(20.12.24)
bahşiş için mi yapıyorlar bilemem ama bahşiş vermeyince dökülen çok oluyor. genellikle bahşiş bırakan biriyim, arada bir bu tavırla karşılaşınca acayip ayar oluyorum. ben bunu iradi olarak vermek istemeyebileceğim gibi o an cebimde buna uygun para olmayabilir de. sana mı soracağım garson biraderim paramla ne yapacağımı. bunun da top seviyesi kasaya gittikten sonra yanına gelip fişi alıp sümenle sana uzatması...
0
her giriste sifresini unutan adam
(21.12.24)
Extra ilgi alaka + memnuniyet = biseyler ateslemek demek

Heleki surekli gidiyorsan mutlu ederler seni sikintisiz bir gun gecirirsin

Eger adamin gorevi olmadigi bisiler istersen gerekirse gider bakkaldan alir gelir

Surekli gitme potansiyelin oldugu yerlere cuzdan acarsan iyi olur
0
Zetnikov
(21.12.24)
(11)

Eski günleri ve arkadaşları çok özlemek

tahirkemalbozoglu
Kimsem kalmadı etrafımda arkadaş diyebileceğim. Hepsiyle bir şekilde benim hatamla olan da var kendi yedikleri bokları yüzünden de iletişim koptu gitti. Bu yüzden geçmişe özlem oluyor. Şimdi de bu yaştan sonra arkadaş edinmek için uğraşmak istemiyorum çünkü bunu güzel kılan şey yaşanmışlıklardi. Şim
Kimsem kalmadı etrafımda arkadaş diyebileceğim. Hepsiyle bir şekilde benim hatamla olan da var kendi yedikleri bokları yüzünden de iletişim koptu gitti. Bu yüzden geçmişe özlem oluyor. Şimdi de bu yaştan sonra arkadaş edinmek için uğraşmak istemiyorum çünkü bunu güzel kılan şey yaşanmışlıklardi. Şimdi de apartman yöneticiliği yapcam iyi mi? Ne güzel işte yaşlı amcalarla oturur istinat duvarından bahsederiz ne guzek
0
tahirkemalbozoglu
(19.12.24)
Sen yaslanmanin sancisini çekiyorsun su an. Hayat böyle hep iste...
0
feastofthedamned
(19.12.24)
Ben de apartman yöneticisiyim. Apartmanın ciddi dertleri yoksa eğlenceli olabiliyor :)
0
norek
(19.12.24)
Belli bir yaştan sonra bu herkesin problemi. Yani demek istediğim o artık olmayan arkadaşlarınız da sizin gibidir büyük ihtimalle. En azından sizin hatanız nedeniyle aranızın açıldığı eski arkadaşları bir yoklayabilirsiniz bence. En fazla işe yaramaz, iki gün garip hissedersiniz ne gerek vardı diye düşünür aynen devam edersiniz. Dünyanın sonu değil ya? Ama belki arayı kapatırsınız.
0
akhenaten
(19.12.24)
bu durumu fazla kafaya takiyorsun. ne kadar takarsan o kadar buyur. ya biseyler yap ya da bakis acini degistir.
0
buenosdias
(19.12.24)
İnsanların çoğu yalnız hissediyor. Gerçekten dostları olan, geçmişten gelen insanlarıyla bağlarını guclu bir şekilde sürdüren o şanslı insanlar o kadar yaygın değil. Malesef hayat böyle bisey
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.12.24)
ben de yurt disina tasininca ve her seyimi bilen dostlarimdan ayri kalinca böyle hissetmistim. su an düsündügüm sey asil arkadaslik komsularla oluyor. gözden irak gönülden de irak.
iki dk gel cay icelim, hadi yürüyüse cikalim, aksama bizde bulusalim dediklerin dostun. arkadaslik gecmisten ziyade o gününü, o haftani bilmek bir yerde. ancak komsularinla bu bagi kurabilirsin. burdan tasinip emekli olunca da bunlar da bitecek bu sefer tasindigin yazliktaki komsular dost olacak.

kardesim olmadigi icin sanirim arkadasliklara cok anlam yüklüyordum ama yaninda kim varsa dostun o. tasindigin yerden yeni dostlar edin. pozitif ol...

hayatta herkes, her sey gecici.
0
sonsuz
(19.12.24)
Tüm yorumlara katılıyorum daha 30'um. Belki hepiniz gideceksiniz tek kalacağım.

Ayrıca aklıma ansızın lise balosundaki kız geldi. Özledim onu özledim! Canım kavalyem :D neyse yamaha'dan devam.
0
baldan kaymak
(19.12.24)
(bkz: c'est la vie)

her seye c'est la vie dedikce icim huzur doluyor, gamsizlasiyorum, gereksiz kederlenmiyorum.

bas baba. hayat devam ediyor.
0
baldur2
(20.12.24)
Arkadaşlık edinmeye çalışma, hayatın akışında bişeyler olursa olur, olmazsa olmaz. Dert etme bence. Arkadaşsız olmuyor çok haklısın ama kastırırsan daha da beter olabilir, daha fazla incinebilirsin, gerek yok sanki.
0
muhayyer divan
(20.12.24)
bu saatten sonra arkadaş ortamı istiyorsan bir hobi edineceksin, mesela balık tutmaya gideceksin orada yeni insanlarla tanışacaksın, o kişiler kafana uymadıysa farklı yere gideceksin.
0
durbidakka
(20.12.24)
Yas ilerleyince herkes yol aliyor hocam zaten sen vermesende

Benimde 28 yasina kadar inanilmaz cevrem vardi suan 38 im ve sadece 2 tane konustugum insan var oda aydan aya

Birde yaslandikca insanlarda cikar olayi zirve yapiyor isi dusmeyen aramaz vs
0
Zetnikov
(20.12.24)
(9)

Sarap dokucu kullaniyo musunuz?

lapaz
https://share.temu.com/2NQGbAKdrHADaki gibi
share.temu.com
Daki gibi
0
lapaz
(19.12.24)
Kullanmadan olmaz. Şarabı havalandırarak servis yapmak lazım.
Şarabın içindeki mayanın faaliyetini sonlandırması ve bir şekilde bakteri, mantar üremesinin önüne geçmek maksadıyla şaraba potasyum metabisülfit konur.
Bu madde uçucudur ve havalandırıcı sayesinde uçar.
Havalandırıcı kullanmadan servis yapıldığında şarap içinde alınan potasyum metabisülfit çok pis baş ağrısı yapar.

Şarap bende baş ağrısı yapıyor yaaa. diyen adamlar hep şarap içme cahili adamlardır.

Yalnız şöyle basit bir şey daha hoş değil mi?

www.temu.com
0
Mirket
(19.12.24)
Kapağı ya da mantarı açıp bıraksak öylece havalanmıyor mu? İlla gerekiyor mu bi aparat? Bilmediğim için soruyorum.
0
amortisman
(19.12.24)
Uzun süre gerekir ve o uzun süre de şarabın tadını olumsuz etkiler diye fikir yürüteyim. Cevap yanlış olabilir.
Bir rastladığımda bizim üstada sorayım ben bunu :)
0
Mirket
(19.12.24)
Havalandırmak için karaf lazım. Karaf koyup biraz bekleyip karaftan servis yaparsınız.
O agizligin bir işe yaradığını sanmıyorum.
0
kisa
(19.12.24)
Çok içli dışlı değilim şaraplarla ama geçen yazdan beri evde kendi şarabımı yapıyorum, ne yalan söyleyim ilk defa gördüm.
Hiç ihtiyacım varmış gibi de hissetmedim.
0
norek
(19.12.24)
Ben varlığını şu an öğrendim. Ne kendim kullandım, ne bir yakınımda ne gittiğim yerli yabancı bir restoranda ne bir dizide filmde ne de alışveriş sitelerinde mutfak ıvır zıvırı karıştırırken gördüm :D Belki de dikkat etmedim.

Ama güzel fikirmiş, bir tane alabilirim.
0
akhenaten
(19.12.24)
Ben de ilk kez görüyorum, bayılırım böyle saçmalıklara.
Linkini eklediğin ürünü hemen temu sepetime ekledim, teşekkürler :)
0
mutekebbir
(19.12.24)
offf. asiri asiri asiri cirkin. tamamen soyle bir urun cikacak diye tikladim linke www.pasabahcemagazalari.com
10 uzerinden 0 veriyorum urune.
0
hot potato
(20.12.24)
Hayır, kullanmıyorum. Kullanmayacağım.

Bunlar şarabın tadını falan değiştirmez. İnanmayan kör tadım yapsın.

Sadece daha ritüel haline getirir, bu da aldığınız zevki artırıyor olabilir. İnsanoğlu ritüel seviyor çünkü.
0
babilfish
(20.12.24)
(1)

Antidepresanlar hedonik mi odomonik

lapaz
Mi mutlulugu daha cok artirir?
Mi mutlulugu daha cok artirir?
0
lapaz
(18.12.24)
Hiçbirini? :D Antidepresanlar mutluluğu artırmıyorlar ki. Kimse bunu iddia da etmiyor aslında.

Antidepresanlar çalışma biçimine göre vücudunuzdaki bazı salgıları veya bu salgıların geri emilimini düzenliyorlar.

Depresyonda olmayan biri her an mutlu mudur? Değildir. Sırf serotonin, dopamin gibi çeşitli salgılarınız daha işlevsel çalıştığı için siz de otomatik olarak mutlu olmuyorsunuz. Sadece bu düzensizliğin yarattığı etkiler ortadan kalkınca diğer insanlarla durumu eşitlemiş oluyorsunuz. Gerisi size bağlı. İster hedonik takılın ister odomonik.
0
akhenaten
(18.12.24)
(2)

Makale yazarken kaynak kullanımı hakkında bir soru

aksinya
Diyelim ki, okuduğunuz eserden bir başka esere yapılmış atıfı gördünüz ve kaynağa ulaştınız. Atıf yapacaksınız ama o kaynağı okuduğunuz eserin de başka bir yerine atıf yapmak istiyorsunuz. Bu durumda ilk kaynağı oradan öğrendiğiniz de belli olacak. Böyle durumlarda nasıl bir yol izlenmeli? Doğrusu b
Diyelim ki, okuduğunuz eserden bir başka esere yapılmış atıfı gördünüz ve kaynağa ulaştınız. Atıf yapacaksınız ama o kaynağı okuduğunuz eserin de başka bir yerine atıf yapmak istiyorsunuz. Bu durumda ilk kaynağı oradan öğrendiğiniz de belli olacak. Böyle durumlarda nasıl bir yol izlenmeli? Doğrusu bu mudur?
0
aksinya
(18.12.24)
Sadece ilk kaynağa referans verebilirsiniz ya da (ilk kaynak: akt. İkinci kaynak) şeklinde yapabilirsiniz. Eğer ikinci kaynakta ikinci yazarin yorumları ve eklemeleri varsa ve bunları da kullanmak istiyorsanız (ilk kaynak, yıl, ikinci kaynak) şeklinde her ikisine de referans verebilirsiniz.
0
Amaranta ursula
(18.12.24)
Sizin makalenizde kullanacağınız yargı hangi kaynaktan geliyorsa onu referans vermelisiniz. Her iki kaynaktan da geliyorsa her iki kaynağı da referans vermelisiniz.

- İkinci kaynağı hiç görmeden ilk kaynağı makalemde referans gösterebilirdim, ikinci kaynağı görmem makaleye yeni bir şey eklememe yol açmadı. (Sadece ilk kaynak)

- İkinci kaynağı görmesem de ilk kaynağı makalemde referans gösterebilirdim, ancak ikinci kaynağı gördüğüm zaman o konu hakkında çalışmaya yeni eklemeler yapabildim, ikinci kaynakta, birincide olmayan daha geniş detaylardan söz edilmişti. (her iki kaynak)

- İlk kaynak benimle aynı obje üstüne makale yazmış olmasına rağmen o bu objenin sadece tarihsel yönünü ele almış, ancak ben üretildiği materyali çalışacağım. İlk kaynakta benim kullanacağım bir veri yoktu ve referans göstermeyecektim ama ikinci kaynağa verilen referansı gördüm. İkinci kaynağa gittiğimde bu objenin hem tarihsel hem de materyal açısından incelendiğini gördüm ve buradan faydalandım (Sadece 2. kaynak)
0
akhenaten
(18.12.24)
(26)

100 yaşına kadar yaşamak ister miydiniz? cevap hayırsa...

tabudeviren
kaç yaşında ölmek isterdiniz?şu videoya denk gelince merak ettim, sorayım dedim:https://www.instagram.com/share/reel/_tZPQVz_E
kaç yaşında ölmek isterdiniz?

şu videoya denk gelince merak ettim, sorayım dedim:

www.instagram.com
0
tabudeviren
(17.12.24)
70 iyidir
0
Bruce
(17.12.24)
saglik varsa kesinlikle evet. 200 de olur.
0
sonsuz
(17.12.24)
En az 90'ı görmek isterim.
0
Bir ben var benden şurada
(17.12.24)
İstemem. 50-55 yeter.
0
Amaranta ursula
(17.12.24)
Videodakilerin hemen hepsinin,

Arada altına kaçırdığını,
Çok küçücük kalmış konfor alanlarından asla çıkamadıklarını,
Sabah tutukluğunun nirvanasını yaşadıklarını

ve daha bir çok şeyi iddia edebilirim.

Her şeyi tadında bırakmak, abartmamak lazım.
0
Mirket
(17.12.24)
Neyse ki çoluğumuz çocuğumuz yok olan kerizler düşünsün.
0
Bir ben var benden şurada
(17.12.24)
Sağlık yoksa 15 yasinda bile olsan faydasız bu yuzden saglik lazim once
0
Zetnikov
(18.12.24)
tamamen içinde bulunulan fiziksel ve zihinsel sağlıkla ilgili, bana kalsa 100'ümde her ikisine de sahip olmak ve hala bir şeyleri keşfetmek isterdim. pek gerçekçi olmasa da :/
0
Sumashi
(18.12.24)
Ben görürüm :)
0
gabe h coud
(18.12.24)
grimavi
(18.12.24)
Bir na önce ölsem çok iyi olur. Maalesef yüce Yaradan'ın işlerine karışamıyoruz...
0
muhayyer divan
(18.12.24)
82-83 yaşında sağlığı yerinde hareketli haftada 2-3 gün işine giden. boş vaktinde dünyayı gezen tanıdıklarım var. hayatı sınırlamayan böyle bir yaşlılık olacaksa isterim.80-85 yaşları ideal 90'dan sonra bedensel ve zihinsel olarak sağlıklı kalabilen pek görmedim.
ancak önümüzdeki 40-50 yılda tıp ilerleyip o yaşlarda bile hala hareketli ve sağlıklı kalmamızı sağlayabilir.
0
orpheus
(18.12.24)
22 yaşındayım ve gerçekten merak etmiyorum devamını
0
substituent
(18.12.24)
Bugunden dusununce istemem gibi geliyor ama o yaslara gelirsem, sagligim da yerinde olsa olmek isteyecegimi sanmiyorum, videodaki ortam iyiymis:)
0
(18.12.24)
bence 80'i kafa yerinde gorebilmek buyuk sans. 80'i akli basinda gorsem mutlu olurum, iyi yasadim derim.
0
cooperr
(18.12.24)
Akıl sağlığımı ve fiziksel sağlığımı kaybettiğim an ölmek isterim. Bunlar bugün olursa bugün. Kimseye yük olmak istemem. Birileri bana bakmak zorunda hissettiği için kendini, kendi yapmak istediği şeyleri ertelemesini ya da vazgeçmesini istemem. Herkesin sadece bir tane hayatı var.

Bir de yaşamak sadece yaşamak değil, yaşadığını hissetmek demek benim için. Yaşadığımı hissetmiyorsam ya da farkında olamıyorsam artık ölmeyi tercih ederim. Zaten çok yaşama heveslisi olmadım hiçbir zaman.
0
rock n roll
(18.12.24)
bir bardak su içmenin zor olduğu ve birilerine muhtaç olduğun zaman artık gitme vakti gelmiştir.
0
mikahakkinen
(18.12.24)
İstemem. Dedem 101 yaşında vefat etti, çocuğunun, torununun ve tüm arkadaşlarının ölümünü gördü bence çok zor. Elden ayaktan düşmeden 70 iyidir.
0
mirty
(18.12.24)
Teknoloji ve tıpta gelişim ile en kötü 50 yaş dinçliği ile yaşayacaksam 5000 de yaşamak isterim. Yok, yaşlandıkça yaşlılık etkenleri kendini gösterecekse gerek yok. Onu yeme, bunu yapma, şu saatte güneş varken çıkma diye başlayan sürecin yataktan desteksiz çıkama, yemeğini yapama, yetişkin bezi ile gez falan gibi bir hayat istemem ama çoğu evlat gibi ailemin yaşlansa da yaşamasını isterim. Ben bakarım sıkıntı yok.
0
nawar
(18.12.24)
yakınım neredeyse 100 yaşında.
hala kendi işini görebilse de, bir kaç seneye elden ayaktan düşmekten çok korkuyor. aklı çoğunlukla yerinde. bazen gidiyor mu, şaka mı yapıyor anlamıyoruz.
ilaçlarını içmezse başı dönüyor ya da astım krizine benzer bir şey yaşıyor.
ben onu tanıyalı beri hep ölmek istiyor. "geberemedik kaldık, daha ne kadar yaşayacağız" diyor. çoğunlukla güleç biri ama yaşlılığın getirdiği rahatsızlıklar, birilerine muhtaç kalma korkusu yüzünden ölmek istiyor.

bunu gören diğer yakınlarım da 70'lerde ölmek istiyor. sağ salim gideyim diyor.
elden ayaktan düşmeyim, kimseye rahatsızlık vermeyim, yük olmayım.

belli bi yaştan sonra demek ki yük olma düşüncesi oluyor.

o yüzden ben de sağlıklı olduğum sürece 80+lere gelmeyi (ama tek başıma her işimi halledebilecek kadar dinç olmak şartıyla) isterim. yoksa 70'ler iyi.
0
biseysorcaktim
(18.12.24)
sağlıklı olacaksam kendi işimi kendim görür durumda olacaksam 80'i görmek isterim en az.
onun dışında bir şey demek istemiyorum evrene yanlış mesaj gitmesin :)
0
matilda
(18.12.24)
şu an ölmek isterim.
0
patronaj1
(18.12.24)
102 buçuk en ideali bence.
0
akhenaten
(18.12.24)
çok zor soru valla. iyi ki bana bırakılmamış bu karar diye sevindim şu an.
ama akıl baştayken gitmek en güzeli. Allah canımı almadan aklımı alma diye dua eden bir tanıdığım vardı, ne haklı. babanda alzheimer belirtileri fark ettiğim şu günlerde enteresan bir duyuru oldu.
0
titanyum22
(18.12.24)
@titanyum22, hangi belirtileri fark ettin özel degilse
0
sonsuz
(18.12.24)
33 yaşta kalarak 33 ü 10 sene kadar yaşayıp ölmek isterdim
0
9kuyruklukedi
(18.12.24)
(9)

Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Dergah Yayınları

nundu
Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü alacaktım ama internette sadece Dergâh yayınları basımı var. Dergâh yayınları da neymiş diye bakınca Nurettin Topçu'nun fikri devamı olduğunu gördüm, bu da beni rahatsız etti. Bu kitap için başka alternatif yok mu yayınevi olarak? YKY falan vardı sanki eskiden ama artı
Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü alacaktım ama internette sadece Dergâh yayınları basımı var. Dergâh yayınları da neymiş diye bakınca Nurettin Topçu'nun fikri devamı olduğunu gördüm, bu da beni rahatsız etti. Bu kitap için başka alternatif yok mu yayınevi olarak? YKY falan vardı sanki eskiden ama artık basmıyor mu? Güvenilir bir yayınevi midir bu Dergâh?
0
nundu
(17.12.24)
Kısa bir baktım ancak ben de bulamadım. Çok sorun etmeyecekseniz nadir kitapta var tabi çeşitli yayınevleri ancak 0 değil elbette.
0
akhenaten
(17.12.24)
güvenilir mi derken ne yönden bir soru bu? "işlerine gelmeyen yerleri kırpma" gibi bir şey mi? eğer öyleyse sanmıyorum; hem saatleri ayarlama enstitüsü hem de huzur'u bu yayınevinden okudum ve saçma, olay kopukluğuna neden olacak bir müdahale de göremedim.

mesela şu an ben de reşat nuri güntekin'den çalıkuşu'nu okuyorum, inkılap yayınevi'nde hakları. basılı kitabıyla e-kitap hali arasında resmen bir bölüm değişikliği/eksikliği var. bir sonraki eserlerinde buna dikkat edeceğim mesela, hiç iyi bir izlenim bırakmadı bende çünkü bu.
0
m e b
(17.12.24)
haklısın da başka çare yok yani. çeviri kitap değil en azından, kafalarına göre metinde değişiklik yapamazlar. yok ben para kazandırmak istemiyorum dersen malum yerlerde var kitapların hepsi.

edit : şoktayım, ne çıkardılar acaba
0
titanyum22
(17.12.24)
@m e b

eksisozluk.com

Şöyle bir entry'ye denk geldim de sözlükten yorumları okurken. O yuzden sormuştum

@titanyum22

Annem rica etti de ona alacaktım. Yoksa ben de dijitalden okurum
0
🌸nundu
(17.12.24)
O kitap yıllardır sadece dergah yayınlarında basılıyor herkes ordan okudu

Sayfa sayısı kitabın eni boyu font çeşidi ve büyüklüğü gibi sebeplerden değişmiş olabilir
0
grimavi
(17.12.24)
Nerden baksak 20 yıldır aynı yayınevinden çıkmış bu kitap. Bi yamuğunu görmedim açıkçası.
0
amelie poulain
(18.12.24)
@nundu
entriyi atan arkadaşa mizanpajın ne olduğunu,
boyut değişmeden sayfa sayısını değiştiren sebepleri
ve sansürün 380 sayfada 40 sayfa olamayacağını
daha dün bastığı kitabı sansürlemeyenin bugün de sansürlemeyeceğini anlatmak lazım
ya da kendi cehaletiyle başbaşa bırakmalısın, dahası sözlükte her yazılanı ağzı açık okumayı bırakmalısın
"bu doğru mu, aksi durumda neler olur" gibi temel soruları kendi başına sorabilmelisin artık
izmirli solculuğun doktorluğuna ket vuruyor
0
lambırcek
(18.12.24)
@lambırcek

Farkındaysan sorgulayıp buraya sordum böyle bir durum var mıdır diye. Konunun doktorluğumla alakasını çözemedim ama doktorluğuma laf söyleme haddini nereden bulduğunu da anlamadım. Senin gibi trollerden nasihat alacak da değilim çok şükür
0
🌸nundu
(18.12.24)
@nundu: entry'de dile getirilen bu durumun sebebi %99 ihtimalle:

1. özellikle sabahattin ali, reşat nuri güntekin, peyami safa veya tanpınar gibi o dönemlerin eserlerinde bazı basımlarda/yayınlarda dönemin dilindeki çoğu kelimeler bazen olduğu gibi yazılıp sayfanın altında/sonunda dipnot olarak "münevver: aydın", "kabil değildi: bunu yapacak gücü yoktu", "tahayyül etmek: hayal etmek" gibi açıklanıyor. ama bazı basımlarda ise o kelime yerine günümüzdeki karşılığı kullanılıyor.

2. bazen önsöz/sonsöz/yayıncı notu gibi kitabı daha iyi özümsememize ve anlamamıza yardımcı bölümleri oluyor. haliyle sayfa sayılarını çoğaltıyor ya da azaltıyor.

çok yersiz gelebilir ama yine güncel olarak okuduğum kitaptan örnek vereyim:


çalıkuşu, basım yılı 2019, sayfa sayısı 544. yazı puntoları büyük ve eski kelimeler aynen yazılmış durumda ve sayfanın en alt kısmında dipnot olarak günümüz türkçe karşılığı yer alıyor. kapak tasarımı farklı.

oysa aynı yayınevinin son baskısına göre: 384 sayfa, 2024 basım. muhtemelen hem punto küçük, hem de doğrudan günümüz türkçesi ile revize edilmiş. kapak tasarımı farklı.

yine aynı kitabın ve yayınevinin 2013 basımlı e-kitabı var elimde: 448 sayfa, doğrudan günümüz türkçesi ile revize edilmiş. kapak tasarımı farklı.
0
m e b
(18.12.24)
(11)

Günde Kaç Kez Kusmak Tehlikeli

rock n roll
İki saat içinde 3 kez kustum. Kısa aralıklarla oldu. Son iki kusmam neredeyse 15 dakika aralıkla oldu. Yatıp dinleneyim dedim kalkınca kustum yine, şimdi de yatar pozisyondayım ve iyiyim ama kalkmaya korkuyorum. Kaç kere kusmak sıkıntılı olur, doktora gideyim mi, bekleyim mi? Doktora gitmek istemiyo
İki saat içinde 3 kez kustum. Kısa aralıklarla oldu. Son iki kusmam neredeyse 15 dakika aralıkla oldu. Yatıp dinleneyim dedim kalkınca kustum yine, şimdi de yatar pozisyondayım ve iyiyim ama kalkmaya korkuyorum. Kaç kere kusmak sıkıntılı olur, doktora gideyim mi, bekleyim mi? Doktora gitmek istemiyorum.
0
rock n roll
(17.12.24)
sebebi belli mi? Zehirlenme , alkol, virus, baska bir hastalik vs.? Siz yinede gidin derim de Sebebi net biliyorsaniz boyle devam etmezse cok problem olmayabilir. Yok sebebi bilmiyorsaniz ve devam ediyorsa doktora gitmenizi kesin tavsiye ederim. X diye spesifik bir sayi yok bildigim kusma frekansinda.
0
wallcan
(17.12.24)
bi resit abimiz vardi. doktoru sevmezdi. 3 gun basi agrimisti. beyin kanamasiymis. biz cenazesine gittik.
0
buenosdias
(17.12.24)
zehirlenme ya da virüs gibi bi durumsa geçene kadar beklemek gerekiyor, gitseniz serum takıyorlar o da iyi geliyor. ama kusma bir günden fazla sürüyorsa enfeksiyon olmuş olabilir, antibiyotik kullanmanız gerekiyor o durumda.
0
pide
(17.12.24)
Sebebini bilmiyorum. Dün hastaneye yaptırdığım bir tahlil sonucumu göstermeye gitmiştim dün olsaydı aradan bunu da çıkartırdım. Kusura bakmayın espriye vuruyorum, biraz rahatlamak için :)
0
🌸rock n roll
(17.12.24)
mide enfeksiyonu olabilir bu aralar salgin var
0
tahtakafa
(17.12.24)
ikiden fazlası tehlikeli diye biliyorum.
0
gabe h coud
(17.12.24)
@ tiredofwaiting

Sadece mide bulantısı ve kusma. Kusarken de başım döndü. Şimdi oturur pozisyona geçtim. Biraz daha iyiyim. Aşırı acıktım :)
0
🌸rock n roll
(17.12.24)
4 kere kusmuşsunuz ve sebini bilmiyorsunuz tabi ki gidin. İlla gıda zehirlenmesi olması gerekmiyor ki, nörolojik sebepler de dahil olmak üzere kusmaya sebep olan tonla durum var. Sebebi hakkında bir fikriniz olmadığı için doktor dahi bir şey diyemeden önce tetkikler yapacak, burada bizim ne söylediğimiz çok da önemli değil.
0
akhenaten
(17.12.24)
Norovirüs adlı bir sevimsiz, bu tarz tatsızlıklar yaşatabiliyor insana.
Ondandır demiyorum ama ilk o aklıma geldi. Kusma devam etmiyorsa, pek bir şey yapmanıza gerek yok. Muz ve haşlanmış patates yiyin. Ani ayağa kalkmak gibi hareketlerden kaçının. Kusma devam ederse veya ishale çevirirse acile gidin.
Safra kusmaya başlarsanız, boğazınızı ve ses tellerinizi tahriş etme ihtimali var. O da boğaz enfeksiyonuna çevirir, sesiniz kısılır falan. Umarım olmaz.
Geçmiş olsun.
0
Mirket
(17.12.24)
Magnezyum takviyesi al lütfen. İçine sinmezse doktora sor da al, tavsiye edebileceğim marka magnimore plus veya venatura'nın magnezyum takviyesi. Fazla kasılma gevşeme emrinin az olduğunu gösterir, demek ki stresi çok vücudunun. Biyolojik bir sebeple de olabilir psikolojik sebeple de. Magnezyum al derim.
0
muhayyer divan
(17.12.24)
Vertigo olduğumu öğrendiğim gün 3 kere kusmuştum. Ama aynısı olamaz. Ben eğilip telefona bakamazdım bile tavana bakarak yattım sadece saatlerce.

4 temmuz 2012. Unutmam mümkün değil.
0
help im alive
(17.12.24)
(12)

tesadüfi karşılaşmalar kader mi yoksa ilahi bir mesaj mı?

anlamsiz geliyor
son zamanlarda başıma gelen çok fazla tesadüfi olayı bir şekilde anlamlı bir mesaj çabası mı diye yorumlamaya başladım. bu durum beni hem oldukça yormaya hem de takıntılı hale getirmeye başladı.geçtiğimiz haftalarda eski sevgilimi iş çıkışımdaki avm'de tek başına yemek yerken gördüm. aynı şehirde ya
son zamanlarda başıma gelen çok fazla tesadüfi olayı bir şekilde anlamlı bir mesaj çabası mı diye yorumlamaya başladım. bu durum beni hem oldukça yormaya hem de takıntılı hale getirmeye başladı.

geçtiğimiz haftalarda eski sevgilimi iş çıkışımdaki avm'de tek başına yemek yerken gördüm. aynı şehirde yaşamamıza rağmen dibimde görmek beni oldukça şaşırtmıştı.

yine kafama taktığım hassas bir dini konu vardı. kitabı açar açmaz ilgili ayetin karşıma çıkmazı yine beni dumura uğrattı.

sonra oturdum olasılık hesaplarını yapmaya... eski sevgilimi çok mu üzmüştüm de karşıma çıktı ya da dini konudaki düşüncem yanlış yöne saptı da ilahı bir uyarı mı almıştım yukarılardan...
0
anlamsiz geliyor
(16.12.24)
Böyle şeylere inanıyorsanız aksine sizi kim ikna edebilir ki? Size iyi gelecek, motive edecek bir şeyse bunu kullanıp harekete geçin. Yok aksine sizi zor durumda bırakıyorsa, böyle hisleri sürekli sürekli yaşamaya başladıysanız orada durun. Zaten hergün ilahi bir dokunuş gerçekleşmesi çok absürt olur değil mi? :D

Ancak bana sorarsanız gördüğümüz şeylerden mana çıkaran biziz. O gün başka bir ayet de görseniz istediğiniz şeye yorma ihtimaliniz her zaman vardı. Belki tüm ayetler değil, ancak size aynı şeyi hissettirecek birçok ayet olduğuna eminim. Yani demek istediğim bu özel an çok küçük bir ihtimalden ibaret olmamalı. Birçok şey için bu böyle. Sevgilinizi görmüşsünüz, görebilirsiniz. Aynı şehirde yaşıyormuşsunuz. Hatta uzak bir yerde de görmemişsiniz İş yerinizden çıkınca gittiğiniz AVM'de görmüşsünüz. Bu neden bu kadar tuhaf ve uhrevi olsun ki siz öyle hissetmek istemediğiniz sürece? :D Yani birçok insan eski sevgilisini görüyor.
0
akhenaten
(17.12.24)
Bilimden şaşma
0
abuzer
(17.12.24)
Takıntıyla kastınız, tesadüfler etrafta olmadığında da onları bulmaya mı çalışıyorsunuz? Bunlar konusunda bir şey yapmamız gerektiğinden çok emin değilim. hayatta her an bir çok şaşırtıcı şey oluyor, bunlardan farkettiklerimize ve bize kişisel gelenlere de tesadüf diyoruz. günlük hayatta binlerce generik şey yapıyoruz, bunlardan bazılarının ilgisiz bir takım başka görü ve düşünceleri tetikleyecek şekilde sıralanmamış olması zaten olasılık dışı olurdu. siz şu cümleleri okuduğunuz sırada yanda duran reklamları, tam o anda sizin için çok önemli bir başka şahıs da başka bir sitede görüyor olabilir. siz bir kitabı açtığınızda gördüğünüz ilk cümledeki kelimelerin ilk harfleri o anda düşündüğünüz kişinin doğacak ilk çocuğunun adı olabilir. bunlar düşünmesi eğlenceli şeyler ama gerçekten hayat yazgımızı etkileyecek kararlar almakta kullanılmalı mı, bence bakınız baştan ikinci cümlem.
0
engelbert humperdinck
(17.12.24)
bazen çok enteresan tesadüfler olabiliyor. ben de dediğiniz gibi şeyleri çok yaşadım. hem biriyle karşılaşma, hem kitap konusunda.

bazılarını şurada yazmıştım:

(bkz: sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar/@tabudeviren)

ama bir mesaj var mı? yok valla. ama o karşılaşmalar, tesadüfler çok ilginç.
0
tabudeviren
(17.12.24)
Ben hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inanıyorum. Tanrı (veya inanmayanlar için inandığı o güç) insanla konuşur, insan anlar veya anlamaz, anlamak later veya istemez fark etmez, o insanla konuşulur. Evet mesaj almışsın ama algıların yanlış olabilir. Belki eski sevgilini tek başına yemek yerken görmek sana onun yalnızlığını göstermek içindi, belki o ayetin karşına çıkması ayet içindeki bazı ifadelerin dikkatine sunulup araştırman içindi. Falan filan. Tesadüf yok bence.
0
muhayyer divan
(17.12.24)
Üçüncü bir yol daha var.

www.bansesgazetesi.com

Adı üstünde tesadüf.
0
nawar
(17.12.24)
Gercek olduguna kesin inandigim bi sey var

Karma ve ne ekersen onu bicersin

Artik tesadufe inanmiyorum hersin binsebebi olsuguna inaniyorum

evrenin bir enerjisi var surekli genisliyor ve hareket ediyor

Kimisi Allah der kimisi buddha der kimisi enerji der
0
Zetnikov
(17.12.24)
bir gucun bizi yonlendirecegi kadar önemli değiliz, ama kendin bu onemi olusturabilirsin. hayat senin icin ne anlama geliyorsa o sekilde yasamaya hakkin var. karsina bu olaylar ciktiysa, sen bunlari bir isaret olarak algilayabilirsin, cunku suan ona ihtiyacin vardir. bu sana bir kivilcim olur, bir motivasyon olur, hayatini ilerletirsin. ama bunu buyuk bir gucun seni yonlendirmesi olarak algilamak o kisinin senin icin oraya getirilmesi, senin icin orada oturmasi, kitabi actiginda uyguladigin kuvvetin fiziki sartlarinin sana uydurulmasi gibi komik ve gercekdisi durumlara donusuyor.

bunlar senin icin yapilmis seyler degil, ama sana sunulmus seyler, onlarla ne yapmak istedigin de senin elinde.
0
mizore
(17.12.24)
peygamber misin mubarek, evrenin işi gücü yok sana ilahi mesaj göndersin

arada insanın senin gibi düşünesi geliyor tabii, yukarıda yazdığımla kendimi tokatlıyorum öyle zamanlarda.
0
titanyum22
(17.12.24)
Muhafazakarlar buna tevafuk diyor.
0
Amaranta ursula
(17.12.24)
tesadüflere tutunup kafayı yemem. sadece hoş bir tebessüm ve mutluluk yaratıyor ben de o kadar. tesadüflere göre hayatımı yaşamam
0
Hallegadola
(18.12.24)
eski sevgilim ile yakın lokasyonda işe başlamışız o sebeple karşılaşmışım. zaten istanbul'un en popüler avm'lerindendi.
0
🌸anlamsiz geliyor
(18.05.25)
(24)

balığın kuyruğunu yiyor musunuz?

gilbeys
Geçen gün bir kızla tanıştım, balık yemeye gittik. İstavrit yiyoruz. Ben kuyruklarını ayırınca, "Kuyruklarını yemiyor musun?" diye sordu. İçimden, "Nasıl yani? Zaten kimse yemiyor ki," diye geçirsem de, diyemedim. Sadece ben sevmiyorum diyebildim :)bu arada kız hepsini yedi :)bunun kuyruklarını yeni
Geçen gün bir kızla tanıştım, balık yemeye gittik. İstavrit yiyoruz. Ben kuyruklarını ayırınca, "Kuyruklarını yemiyor musun?" diye sordu. İçimden, "Nasıl yani? Zaten kimse yemiyor ki," diye geçirsem de, diyemedim. Sadece ben sevmiyorum diyebildim :)

bu arada kız hepsini yedi :)

bunun kuyruklarını yeniyor muydu ya :)
0
gilbeys
(16.12.24)
ben yiyorum çıtır çıtır oluyor :p
0
false pretension
(16.12.24)
ben de yiyemiyorum ama baligin beyni falan da yenir yani, yiyorlar.
balikci bir arkadasimizmis.
0
sonsuz
(16.12.24)
istavritte kuyruk kafa vs ayiracak bisey yok.
komple gomeceksin..
0
cooperr
(16.12.24)
Ozellikle yerim cok keyifli
0
Zetnikov
(16.12.24)
Kuyruk ve kafayı yemem
0
ananiyimioguz
(16.12.24)
karadenizli olabilir. bazıları yer tercih meselesi.
0
jelly bear
(16.12.24)
Çocukken yerdik kraker niyetine. Hata yapmışız :)

Bana mı öyle geliyor biliyorum ama balıkta yüzgeç ve kuyruk gibi piştikten sonra sertleşen kısımlarda çok fazla tuz oluyor
0
diyecevaplandı
(16.12.24)
Sadece hamsi, o da iyi kizarmissa. Onun disinda yemem
0
mor oje
(16.12.24)
genelde yemem. hamsiyi komple yediğim olmuştur. kılçığıyla :)
0
gabe h coud
(16.12.24)
bayılırım ve niye yenmediğini düşündün ki bu nasıl bir önyargı. çabuk dene :D
0
neira
(16.12.24)
ooo duyurunun değişikleri damlamış eksik kalmayayım :D kafasını yemem ama yanaklarını yerim… kuyruğunu ucundan çıtırdatırım ama hepsini yemem…
0
theseachange
(16.12.24)
Hamsi ve çok büyük olmayan sardalyalar bizim evde toptan yenir ayıklanmadan kılçık falan ne varsa ama hamsinin kuyrukları yemeyiz genelde. Ha yense de bi şey olmaz ama tuzlu oluyor bence de
0
nundu
(16.12.24)
evet. neden yemeyeyim? citir citir cogzel.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.12.24)
balığına göre yenir. çıtır çıtır güzel olur.
0
co2s2
(17.12.24)
canım balık çekti beaa (avrupa yakası şahika beaa'sı olarak okunur)
normalde yemem ama çok övmüşler ilk fırsatta denicem
0
titanyum22
(17.12.24)
Küçük balıkların kuyruğunu yerim ama büyükler no
0
kullanicadi
(17.12.24)
Babam yer. Etrafımda yiyen çok kişi gördüm.

Ben de çocukken yerdim ama şimdi balıgin tadını çok sevmeme rağmen kafasını ve kuyruğunu kesip öyle vermelerini rica ediyorum balıkçılardan. Asla yiyemiyorum balık formunda.

Küçük balık da yemem zaten.
0
fraise
(17.12.24)
Balık var, balık var. İstavrit, hamsi gibi balıklarda hiç ayırmam. Ama çipuranın da kuyruğunu yemem :D
0
akhenaten
(17.12.24)
İğrenç ama malsf bazı midesizler hamsiyi istavriti tekte gömüyo :(
0
abuzer
(17.12.24)
Bizzat başıma gelen olaydır. Bazıları yiyor diye ben de bir defa balığın kuyruğunu yemiştim. Sonra boğazımda bir batma hissi oldu. Ekmek yedim, onu yedim, bunu yedim derken, geçmedi. yutkunduğum zaman batma hissini hâlâ hissediyordum. Aradan iki gün geçti, baktım olacak gibi değil, hastanenin yolunu tuttum. Kulak burun boğaz hekimi kamera soktu boğazıma, evet ufacık bir şey var dedi. Gel gelelim onu oradan alana kadar ne eziyet çektim. Boğazıma soktuğu ince uzun aletle defalarca almaya çalıştı, ama ben sürekli kusacak gibi olduğum için her seferinde izin vermedim. En son kalsın dedim ben bununla yaşamayı kabul ediyorum. Bu defa doktor inat etti, alacağız bir şekilde, bırakmam seni dedi. Hemşire kafamı tutuyor, doktor bir eliyle dilimi tutuyor, diğer eliyle o aleti boğazıma sokuyor, ekrandan bakarak kılçığı tutmaya çalışıyor, trajikomik sahneler, derken son defa deneyelim dedi ve o son defada almayı başardı.

Uzun lafın kısası, başınıza bu gibi bir şey gelmemesi için, kuyruk vs yemeyin.

Edit: çipura
0
el conquerador
(17.12.24)
Çocukken yerdim, hatta en hoşuma giden yeriydi. şimdi hamsinin bile üşenmeden kılçığını tek tek ayıklarım.
0
kimlanbu
(17.12.24)
Ben de balığın kafasını ve kuyruğunu yiyemem ama babam denizden ne çıksa yiyen bir kişi olarak her yerini yiyor mesela. O nedenle balığın kuyruğu yenmez diyemem.
0
peki madem
(17.12.24)
Güzel kızartılmışsa yenir mhmm!
0
SiyamkedisiZorro
(17.12.24)
hamsi tavayı komple kuyruğuyla kılçığıyla yerim.

tavada kızartılmış diğer küçük balıkların orta kılçığını çıkarıp yerim. orta kılçığı çıkarırken kuyruk da ayrılıra alıp özellikle yemem, ama kuyruk etli tarafta kalmışsa da ayırmam yerim.

büyük balıkların kuyruğu yenecek gibi olmuyor.
0
kibritsuyu
(17.12.24)
(4)

hangi okunuş doğru?

kibritsuyu
adamın adı en-nesyri, bizim spikerler el nesiri diye telaffuz ediyor.adamın adı maximin, bizim spilerler maksimen diyor.bu adamların memleketinde böyle mi okunuyor, "en" yazılıp "el" mi okunuyor fas dilinde? maximin yazıp maksimen diye mi okunuyor fransızca?
adamın adı en-nesyri, bizim spikerler el nesiri diye telaffuz ediyor.

adamın adı maximin, bizim spilerler maksimen diyor.

bu adamların memleketinde böyle mi okunuyor, "en" yazılıp "el" mi okunuyor fas dilinde? maximin yazıp maksimen diye mi okunuyor fransızca?
0
kibritsuyu
(16.12.24)
Turkcedeki unsuz benzesmesi gibi,
"El" ekinden sonra şemsi harflerden biri ile başlayan kelime gelirse örneğin n harfi,
"El"in l'si okunmaz, n iki kere okunur. Bizimki amatorce ama tamamen yanlis degil. Arapca bu.
0
WithWorth
(16.12.24)
Maximin için öyle - forvo.com

En-nesyri için "en" bile demiyorlar belli ki yerel aksanda - forvo.comيوسف%20النصيري/ary/ (forvo linki bozulmuş buraya koyunca, siteyi açınca "يوسف النصيري" olarak aratın.)

Fransızca okunuşlar Türkçeye genelde olduğu gibi çevriliyor. Arapça olanı bizzat teyit edemiyorum ama belki bizim fonetiğimize uydurmak için uygulanan geleneksel bir yol vardır, çünkü Arapça - Farsça sözcükler çok eskiden beri Türkçeye geçtiği için bunların okunuşlarını sistematik olarak değiştirebiliyoruz. Ancak Türkçede artikel kullanımı olmadığı için o iş nasıl oluyor bilemiyorum, en azından orjinal okunuşunun "el" olmadığı kesin.
0
akhenaten
(16.12.24)
spikerler oyuncuya isminin nasıl söylenmesini istediğini soruyorlar diye biliyorum.
veya kulüp çalışanlarından bilgi alınıyordur.
0
my fault
(16.12.24)
sene başında takımlar her topçuya kendi ismini okutup video olarak kaydediyor, spikerler de bu videoları izleyip okunuşları öğreniyorlar. spikerler doğru söylüyordur.
0
co2s2
(17.12.24)
(10)

Birini sevmezken çekici bulmak

Bartebly
Merhaba Birine karşı sevgi/aşk gibi hisler (henüz) olmadan fiziksel olarak çekim hissetmek nasıl mümkün oluyor? Bu ilerleyen zamanlarda sevginin de olunacağına delalet eder mi? Sevişince geçiyor mu? Yoksa sevgi mi oluşuyor? İlk defa tanık oluyoruz böyle bir şeyle soru saçma gelebilir.
Merhaba
Birine karşı sevgi/aşk gibi hisler (henüz) olmadan fiziksel olarak çekim hissetmek nasıl mümkün oluyor? Bu ilerleyen zamanlarda sevginin de olunacağına delalet eder mi? Sevişince geçiyor mu? Yoksa sevgi mi oluşuyor?
İlk defa tanık oluyoruz böyle bir şeyle soru saçma gelebilir.
0
Bartebly
(16.12.24)
libido yükselmiştir, olur öyle arada. sevişince geçiyor +1.
0
pccopath
(16.12.24)
sevisince geciyor. objelestirme durumu da var isin icinde.
karsidakini sevmiyorum derken nefret ediyorum gibi degil de duygusal bag kurmuyorsun , derine inmiyorsun. onu gercekten merak etmiyorsun. iyi hissettirdigi sürece senin yaninda, sorun cikarsa yok.

bu daha kücük yaslarda bende olandi. o merak duygusu gidince öyle heyecanlar da pek olusmuyor artik. yüzeyselde herkes birbirine bir sekilde benziyor zaten.

ama bazi insanlar da tanidikca sevebiliyor karsidakini. o bastaki yüzeysel cekim duygusal bir seye de dönüsebiliyor. bkz: No Strings Attached
0
sonsuz
(16.12.24)
Peki sevismek söz konusu değilse ve bu durum 1 yildir mevcutsa?
0
🌸Bartebly
(16.12.24)
Ulaşamadıkça gözünde idealleştirmişsin hocam. Yüzeysel cinsel çekime derin anlamlar yüklemeye gerek yok. Ya ulaş hevesin geçsin ya da kusurlarını düşün ve kendini soğut.
0
sir william jones
(16.12.24)
Son derece normal bir şey. Hayır, etmez. Geçebilir de geçmeyebilir de. Hayır, böyle bir şeyin olması gibi bir süreç yok ama olabilir de.
0
nawar
(16.12.24)
yaşlar kaç? gençse normal öyle hissetmek, anlam yükleme
0
titanyum22
(16.12.24)
Bence bir insani sevmek tanimaktan geciyor

Cok cekicidir yatarsin gecer biter

Ama tanirsin ortak noktalar vs devami gelir

Yada tam tersi mal da cikabilir yani
0
Zetnikov
(16.12.24)
%99 böyle oluyor zaten bu neyine şaşırdınız ki bu kadar :D Hocam konsept olarak "hiç tanımadığı birini çekici bulmak" dünyanın en yaygın şeyi olduğu için bunun üstüne kurulu koca bir endüstri var dünya genelinde bilmiyorum farkında mısınız. Hiç bu açıdan düşündünüz mü?

"Ben sadece tanıyıp hoşlandığım kişiye karşı çekim duyuyorum" diyen insanlar çoğunluk değil. Hatta oldukça azınlık, efsanevi derecede azınlık. Böyle diyenlerin ne kadar samimi olduğu da ayrı bir konu.
0
akhenaten
(17.12.24)
akhenaten +1
0
turkuaz
(19.12.24)
Birini sevmezken çekici bulmak son derece normal.

"Peki sevismek söz konusu değilse ve bu durum 1 yildir mevcutsa?"

Burada boşluğa gelmiş ve hafiften saplantıya dönüşmüş bir durum var gibi. Bu durumdan çıkmak için çaba harcamak lazım gibi geliyor bana.
0
peki madem
(19.12.24)
(7)

Kışın gündüzleri siz de uyukluyor musunuz?

psmstc
Ve Bu kış yorgunluğu için yaptığınız bir önlem birşey var mı?
Ve Bu kış yorgunluğu için yaptığınız bir önlem birşey var mı?
0
psmstc
(16.12.24)
hayir. ama uyukluyorsaniz pharmaton.
0
buenosdias
(16.12.24)
Sizle ne kadar bağdaşıyor bilemiyorum ama ben bu sorunu mevsime göre yaşayarak çözdüm.

Önceden kışı "atlatılması gereken ölü dönem" olarak görüyordum. Birkaç yıldır kışın kışa uygun şeyler yapıyorum daha iyi hissettiriyor.

Bunlar arasına mutfakta kullandığınız malzemelerden tutun, giysilere kadar her şey giriyor. Kışın ana malzemesi domates olan yemekler yapmıyorum örneğin; bal kabakları, brokoli, karnabahar, brüksel lahanası, et yemekleri vs. ağırlıklı gidiyorum. Giysileri seçerken "kışın iyi tutar bu" diye alıyordum önceden, yazlık seçerken daha detaycıydım. Şimdi kışlık şeyleri de daha beğenerek alıyorum. Kış temalı şeyler kullanıyorum vs. Örnekler saymayla bitmez. Masaüstü arkaplanım falan bile değişiyor. Kış etkinlikleri, kış içecekleri...

Doğrudan doğruya ne kadar etkisi oluyordur bilmiyorum ama kışın ölü zamanmış gibi gelmiyor artık.
0
akhenaten
(16.12.24)
Uyuklamıyorum ama kışın hep uyumak istiyorum.
İzin günlerimde yataktan asla çıkmak istemem.
Kış uykusu tam benlik bir durum aslında ya kışın komple uyuyup yazı hiç uyumadan geçirebilirim, keşke bu mümkün olsa :):)

(Daha çok başlığı takip etmek için yazdım, akhenaten'in yazdıkları çok ilgimi çekti mesela deneyeceğim)
0
mutekebbir
(16.12.24)
Seker kullanmazsan cogunlukla duzelir

Vitamin spor ve bitkisel beslenme deneyebilirsin

Erken yatip erken kalk pc ve telde okuma modu mavi sari isik modunda kullan
0
Zetnikov
(16.12.24)
ben butun kis cafe bar nere varsa disarda geciriyom. yeterli uyku aldiysam uyku fikrini unutuyorum haftada 1-2 öğlen uykusu olabiliyo bu kisa ozel diil aliskanliktan ve aksama enerji toplama kafasiyla yapiliyor. spor da enerjiyi yerine getiriyo+1
0
ala09
(16.12.24)
akıllı saat varsa gece yatarken kandaki oksijen seviyesine bakın. yüzde 90 altındaysa hastalıkmolabilir.
0
slm ben yalnız komando yasin
(16.12.24)
Bulunduğunuz ortamın yeterli derecede ısındığından emin olun. Birkaç derece bile düşük olunca vücut da düşük enerji moduna geçiyor.
0
bisorumvardı
(16.12.24)
(20)

turkiye'de camasir kurutma makinasi yaygin mi ki? neden?

fevzi123
selamlar,bildigim kadariyla turkiye'deki cogu evin/dairenin/konutun aman aman bir yer kaygisi yok camasir kurutmak icin? camasir kurutma makinasi nasil yayginlasti ki turkiye'de? sosyolojik bir karsiligi yok gibi sanki ama ben bir seyleri kaciriyorum heralde.haftada 1-2 camasir yikamiyor mu en plaza
selamlar,

bildigim kadariyla turkiye'deki cogu evin/dairenin/konutun aman aman bir yer kaygisi yok camasir kurutmak icin?

camasir kurutma makinasi nasil yayginlasti ki turkiye'de? sosyolojik bir karsiligi yok gibi sanki ama ben bir seyleri kaciriyorum heralde.

haftada 1-2 camasir yikamiyor mu en plaza calisani buyuksehirli bile? onlarin da haftada 10*2 dakika camasir asacak vakti yok mu? camasiri dogal yollardan kurutmanin daha iyi oldugu duyari twitter'da kasilmadi mi?

vs vs vs

kurutma makinaniz var mi? neden var? ihtiyac mi? neden?

tesekkurs'n'sevgilerden bir demet
0
fevzi123
(16.12.24)
yaygın değil. elektrik pahalı. kurutma makinaları pahalı
0
wd40
(16.12.24)
Baştan aşağı hatalı tespitler;

“bildigim kadariyla turkiye'deki cogu evin/dairenin/konutun aman aman bir yer kaygisi yok“

türkiye’de özellikle büyükşehirde 2+1 balkonsuz evlere tıkılan milyonlarca kişinin yer sıkıntısı var

“haftada 1-2 camasir yikamiyor mu en plaza calisani buyuksehirli“

Ben nerdeyse her gün yıkıyorum spordan sonra spor kıyafetlerimi.

ben kurutmalı makine kullanıyorum.
0
rentts
(16.12.24)
@rentts

tesekkur ederim cevaplarin icin de biraz daha acarsan sevinirim acikcasi. ben sahsen uzun zamandir istanbul hayatindan uzagim ve anlamak icin sordum.

mesela kurutmai makina dedigin sey, kurutma ozelligi olan cam makinasi mi yoksa ayrica bir kurutma makinan mi var?

bi gunluk hayatin bir parcasi mi yoksa luksu mu?

istanbul hayatinda kurutma makinasinin yeri temali bir tezin yuzde 1 niteligini tasiyan bi tez sorusu gibi cevaplarsan cidden seviniriz arkadsaim ya.
0
🌸fevzi123
(16.12.24)
Artık yeni yapılan evlerde çamaşır asılacak yer yok. Evin içine koysan çamaşırların nemi havayı bozuyor rutubet yapıyor. Bu yüzden mecburiyetten kurutma makinesi alıyorlar

Onun dışında çok cocugu olan ailelerde genelde çamaşır makinesi hergün çalışır. Kış vakti o çamaşırlar dışarıda yerin olsa bile yetişmiyor. O sebeple bir tane kurutucu alıyorsun 1 saat sonra kuru çamaşırlara sahipsin
0
limonlu eksi
(16.12.24)
çocuğa kreşten her gün 3 alt üst kıyafet artı iç çamaşırı istiyorlar. artı anne baba çalışıyorsa, her gün kıyafet değişiyorsa bu soğukta nasıl kurutacaksın? bunu soran adam bunları bilmez ondan sorar. işte bu sebepten almak zorunda kaldık.
0
mikahakkinen
(16.12.24)
2007den beri kurutma makinesi kullanıyorum. Alerjik astım sebebiyle aldım, sonra deniz kenarına taşındım ki burada kışın klima ile çamaşır kurtulmaz nemden. Yıllardır elim ayağım, çok da pratik bir şey.
0
strawberry first
(16.12.24)
tozu, tüyü çok güzel temizliyor, hızlı sonuç, pahalı değil, yazın sıcakta çabuk kurabiliyor ama güneşte kalırsa da çamaşırlar zarar görebiliyor kışın sogukta zaten iki gün o çamaşırın kurumasını bekliyorsun. Sık sık yatılı misafirler için nevresimler yıkanıp kurutuluyor ben de en az iki günde bir çamaşır yıkıyorum tek başıma olduğum halde gerçekten baştan aşağı yanlış tespit. Yeni evlerde kurutmak için alan olmaması ayrı bir sebep ama İstanbul'da çamaşır kurutmak her zaman kolay değil zaten ben şu olayı sevmiyorum asıl çamaşırı tek tek asılıp tek tek toplamak bir de onun süresini beklemek falan çok uzun bir iş
0
ala09
(16.12.24)
Çevremde neredeyse herkes kullanıyor. Elim ayağım resmen, neden daha erken almamışım diye her akşam kafamı duvarlara vuruyorum. Kışın evde çamaşır kurutmak iyi olmuyor, evde alerjik astımı olan varsa rahatsız oluyor. Bir kişinin çamaşırı söz konusu olsa neyse hadi olmasa da olur derim belki ama 4 kişilik bir aile için şart. Havlular kurutucudan çok güzel çıkıyor bir de yumuş yumuş
0
kullanicadi
(16.12.24)
iki kişi yaşıyoruz. 70m2

bir yatak odası, bir oturma odası bir de depo ve ofis olarak kullandığım çalışma odam var.

kız arkadaşım sürekli çamaşıur yıkar. bence bir günde kuruyor ama ona göre nemli kalıyormuş ve üç boyunca duruyor çamaşırlar. ama her gün değilse gün aşırı yıkanıyorlar çamaşırlar. yatak odasında sürekli bir askılık var.

bir de bazen üstüne eşya atılıyor, hani sandalyeye attığımız ne çok temiz ne de kirli olan arafta kalmış çamaşırlar.

o kadar mutsuz ediyor ki beni çamaşırlar, kirli giymeyi tercih ederim kurutma problemi yüzünden.

kurutma makinesi çamaşırları yıpratıyor diye duydum, almadım.
çamaşır makinemi değiştirdiğimde kurutma özellikli bir tane almak istiyorum.

balkon ya da boş oda olmadıkça, çamaşırları oda içinde kurutmak tam anlamıyla dağınıklık.

bir de geçen yıllardan biliyorum; kuruturdum ama toplamazdım çamaşırlarımı. oradan alır giyer makineye atardım, bazı kıyafetler günlerce askılıkta kalırdı da pis olduğunu düşünür tekrar yıkardım. burası benim tembelliğimdendi, ama üstte yazdıklarım bir çoklarının ortak sorunu.

türkiye'deki çoğu ev müsait derken yeni yapılan evlerin çoğu 2+1 70 metrekare civarı. istanbulda çok daha küçükleri bile yaygın artık. 1+1 ülkenin yeni gerçeği oldu, 2+1'e şükrederiz.
0
biseysorcaktim
(16.12.24)
Kendi cevreme bakinca pek yaygin degil olarak gormuyorum ama bu artik uygulanabilir bir opsiyon olarak degerlendiriliyor. Evine girip ciktigim kisilerde, sadece bir evde gordum. Yalniz benim cevre eksiduyuru cevresinden farklidir, tahminim en iyi ihtimal 2006 yilina kadar cevremdeki bir evde bile bulasik makinesi yoktu. Biraz geriden geliyoruz yani.

Bu arada bizde de yok. Olacagini da sanmam. Camasir makinesinin ve bir askiligin sigabilecegi ufak bir alan yapmislar. Eve ait isitma sistemleri de o kucuk yerde, oraya asiyoruz, zaten nispeten sicak oluyor cogu zaman, evi etkilemeden kuruyor.
0
mbond
(16.12.24)
Kurutma makinesi koyacak yer bulmak bence daha büyük sorun çamaşır kurutacak yer bulmaktan. Ben tek yaşadığım için salonun ortasında kurutma telinde kurutmak beni rahatsız etmiyor. Haftada 2-3 makine yıkıyorum zaten çok sorun olmuyor, salonda kalorifer de açık olduğundan hızlı kuruyor.

Ama mesela kurutma makinesi alayım desem nereye koyacağım bilmiyorum. Çamaşır makinesi banyoda ama orada kurutma makinesi koyabilecek herhangi bir alan yok. Başka bir yere koymak da mantıklı gelmiyor. Ülkece banyolarımız küçük yani bence. Bi de her çamaşırın atılamaması=hiçbir çamaşırın atılamaması demek benim için. Bu makinede kurur mu diye düşünmek hoşuma gitmez
0
nundu
(16.12.24)
Robot süpürgeden sonra ekşicilerin ikinci kutsalını eleştirmişsin hocam. Çok laf yersin şimdi:)
0
nothing in my way
(16.12.24)
sebeplerini bilemem, buna yorum yapacak sosyo-eko-kültürel bir birikimim yok. ama bizim aileden örnek vereyim madem. beş kişilik bir aileyiz, annem de dahil herkes çalışıyor. çamaşır makinesi günde en az bir, en çok iki kere çalışıyor. her ne kadar bu kadar sıklığa karşı olsam da günlük kıyafet değiştiriyoruz, çamaşırlar birikiyor.

neyse. hal böyle olunca kısa programda olsa bile bu kıyafetlerin yıkanması + asması + kuruyunca toplanıp yerlerine yerleştirilmesi vs uzun bir zaman alıyor. bunun bir de kışı var. haliyle kurutma makinesi de şart gibi bir şey oldu diye eve kurutma makinesi aldım. anneme göre bu makine şu an çok iyi, kolaylık sağlayan bir eşya.
0
m e b
(16.12.24)
hiç de yaygın değil.

çamaşır kurutmak dediğiniz, çamaşırı bir yere serip beklemek. tamamen ücretsiz.

hiç bir çaba sarf etmediğiniz ve tamamen ücretsiz olan bir şey yerine para verip makine almak, hatta makineyi işletmek için elektriğe de para vermek Türk halkına hiç mantıklı gelmediğinden, kurutma makinesi o kadar yaygın değil Türkiye'de.
0
co2s2
(16.12.24)
bende yaygın değil zannediyordum ama artık çalışan y kuşağının çoğunda var, bizim karşı apartmanda hep balkonda kurutmalar neredeyse sadece 2-3 dairenin yok kurtuması.
birde kedi köpekli evlerde çok kullanılıyor artık. 196-70 kuşağının alışık olmadığı bişey, maddi durum iyiyse ancak alırlar o yüzden çoğu hala kullanmıyordur.

ben kedi yüzünden aldım, koltuklara serilen örtülerde, kıyafetteki kıllarla uğraşmaktan bıktığım için ama sonra anladım ki ciddi zaman tasarrufuda asma toplama derdi yok.

robot süpürge denmiş, o da çok yararlı şimdiye kadar almadığıma ve mopunu yıkamalı model almadığıma çok pişmanım.
0
eja
(16.12.24)
1- Yalnız yaşayan insan oranı arttı.
2- Evli çiftlerin her ikisinin de çalıştığı hane sayısı arttı.
3- Haftasonu çalışma yaygın
4- Çalışma saatleri insanların her işini görebileceği şekilde rahat değil.

Sabah 08.00 - 09.00 arası işbaşı yapıp akşam 18:30 - 19:00 gibi evde oluyorsanız yemek yapmak, çocukla ilgilenmek, ev temizliği yapmak, kişisel bakımınızla ilgilenmek gibi işlerin hepsini haftanın 6 günü 18:30 - 23:00 arasındaki 4,5 saatlik zamana sığdırmanız gerekiyor. Kafa dağıtıp koltuğa serilecek vakit yaratabiliyorsanız ne mutlu. Bu süre yeterli bir süre değil. Pazar gününü de bu işlere ayırmak istemezsiniz. Örneğin cuma akşamı eve gelir gelmez çamaşırları yıkarsanız gece yatmadan önce kuru çamaşırları katlayıp koyar haftasonu bunla alakalı hiç düşünmezsiniz.

Özellikle kış aylarında çamaşırların içerde ve dışarda kuruma süresi uzuyor. İçerde serili çamaşırlar kalabalık ve nemli bir ortama sebebiyet veriyor. Dışarda çamaşır sermekse hem kışın işlevsel değil hem de gittikçe önüne geçilmeye çalışılan bir olay, çevresel sebeplerden ötürü. Kurutma makinası denkleme girdiği zaman öngörülebilir belirli bir süre içinde çamaşırlar kuruyup dolaba giriyor ve aynı gün giymeye hazır hale geliyor. Bu özellikle de tek yaşayan ve çalışan çiftler için çok faydalı bir durum. Daha az planlama, daha az zahmet. Ütü konusunda da çok katkı sağlıyor, ütü gereksinimini büyük oranda azaltıyor.

Elinizin altında bir çamaşır kurutma makinası varsa neden kullanmayasınız sadece soruyorum?

Çamaşırla uğraşmak bir hobi değil, bir gereklilik, zorunluluk. Haliyle bunda sizin payınızı azaltan bir teknoloji varsa bu yayılır. Çok derinlemesine incelemeye gerek yok aslında. Türkiye'de henüz "yaygın" değil, ancak "yayılıyor." ilerde yaygın hale gelmesi büyük ihtimal. Sadece şu anda yaygın değil.

Faydaları şöyle özetleyeyim

- Çamaşırlar birkaç saat içinde yıkanıp kuruyup giymeye hazır hale geliyor.
- Ütü gereksinimi büyük oranda azalıyor.
- Çamaşır serme konusu ortadan kalkıyor. Serili çamaşırın yarattığı kalabalık ortadan kalkıyor.
- Yağmurlu, soğuk ve nemli günlerde çamaşır sermeyle ilgili her türlü sıkıntı ortadan kalkıyor. İklim, nem, gece gündüz durumu tamamen denklemden çıkıyor.
0
akhenaten
(16.12.24)
bizde de var. Artık ihtiyaç haline geldi. Bu kadar kentleşirsen, hava girmiyor.
0
baldan kaymak
(16.12.24)
kurutma makinesi bende var. almadan önce çamaşırları yıka, as kurumasını bekle, topla, ütüle toplamda iki güne yakın zaman gidiyordu. şimdi çamaşırları sabahtan makineye atıyorum. aynı gün öğleden sonra ütü işi dahil herşeyi bitmiş oluyor (uzun eko programda yıkıyorum, yoksa daha kısa da sürebilir.) bunun bir de havlusu, nevresimi vs. var. kurutma makinesi ile 5-6 saate her şeyi bitmiş oluyor.

kardeşimde iki çocuk var, kurutma makinesi yok. salonda her zaman bir çamaşır askısı var ve hiç boş olmuyor. evde koyacak yer olsa ilk alacağım şey kurutma makinesi diyor.
0
inheritance
(16.12.24)
@all

yuh arkadaslar ben bu konuda hicbir sey bilmiyormusum. ben cok geride kalmisim. :)
0
🌸fevzi123
(17.12.24)
amerika'da her evde var. mukemmel pratik. camasir yikadiktan sonra tek tek asmakla ugrasmiyorsun hepsini oldugu gibi kurutmaya alip sonra katliyorsun.

tek handikapi kumaslari kucultmesi olabilir. cunku yikamayi serin suda yapabiliyorsun ama kurutmada illa ki sicak hava ufleniyor.
0
antikadimag
(17.12.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.