Giriş
(4)

Diş hekimliği neden tıp fakültesinde değil?

ya ben lan neyse
neden tıp bitirenler dişçiliği uzmanlık olarak okumuyor? psikiyatri gibi mesela.
neden tıp bitirenler dişçiliği uzmanlık olarak okumuyor? psikiyatri gibi mesela.
0
ya ben lan neyse
(28.08.24)
insanlığın ihtiyacına göre şekillenmiş olabilir.
herkesin dişi çürür, dolgu gerekir, kanal gerekir, çekim gerekir bir şeyler gerekir.
normal bir insan da 2-3 yılda bir dişçiye illa yolu düşer.
çok olan bu talebi karşılamak için piyasaya salınacak diş hekimlerini bir 6 yıl daha ertelemek uygun olmaz. gerekli eğitimi verip topluma salmak verimli olur derim.
0
WithWorth
(28.08.24)
Şurda anlatılmış;

www.reddit.com

Temel olarak diş hekimliği ve tıp tarihsel olarak ayrı dallar olarak gelişim göstermiş ve diş hekimleri tarih boyunca tıp disipliniyle birleştirilmeye direnç göstermiş. Bugün de diş hekimleri zaten kendi içinde dallanıp budaklanmış bir alan olan diş hekimliğinin alakasız birçok alanla haşır neşir olacağı şekilde tıpla brleşmesine karşıymış. Temel olarak bütün diş hekimliği eğitimi başka bir dalın içine sığdırılırsa bunun diş hekimliğindeki birçok uzmanlık alanını olumsuz etkileyeceğini düşünüyorlarmış.
0
akhenaten
(28.08.24)
diş hekimliğinin de uzmanlığı oluyor sonra tus gibi dus sınavına giriyorlar
0
jülsezar
(28.08.24)
(git: 1573629)
0
kibritsuyu
(28.08.24)
(15)

İçki içmeyi sevmeyen insan

Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
Bu kişi benim, yani içki içmesini sevmiyorum, özel günlerde içmesini de sevmiyorum içki içmek benim için zevkli bir şey değil çünkü tadını lezzetini vs hiçbir şeyini sevmiyorum, bana yaşattığı ruh halini de sevmiyorum sarhoşluk çakırkeyif hali benim için hoş bir şey değil, ayrıca herhangi bir dini i
Bu kişi benim, yani içki içmesini sevmiyorum, özel günlerde içmesini de sevmiyorum içki içmek benim için zevkli bir şey değil çünkü tadını lezzetini vs hiçbir şeyini sevmiyorum, bana yaşattığı ruh halini de sevmiyorum sarhoşluk çakırkeyif hali benim için hoş bir şey değil, ayrıca herhangi bir dini inancım da yok yani beni engelleyen bir durumum da yok tek neden içkiyi sevmiyor oluşum. Tamam hiç içmiyor değilim kardeşimle falan bir araya geldiğimizde birkaç bira içerim ama 2-3 sene hiç içki içmediğim de oluyor ama insanların bunu anlamlandıramamasını anlamıyorum, neden oluyor bu?

Mesela arkadaşlarla dışarı çıkıyoruz, ben 1 tane bira alıp 10 saatte içiyorum bazen onu bile yapmıyorum, bana tip tip bakıyorlar içmiyorum diye, ulan beni 40 senedir tanıyan insanlar bunlar birader rahatsız oluyorsanız çağırmayın beni diyorum ertesi hafta yine çağırıyorlar yine aynı muhabbet kardeşim neden içmiyorsun derdin ne diye soruyorlar bana, böyle bir soru olabilir mi ya sanki su içmiyorum diyormuşum gibi bir tavır, neredeyse içki içmediğim için özür dileyecek hale geliyorum, bakın ben neredeyse 100 yaşında bir insanım ve içki sigara vs kullanmıyor oluşumun tek nedeni bunları sevmemek ve bu sosyal ortamda acayip tepki gören bir hale gelmiş, kardeşim bırakın ben de maden suyu içeyim hem böylelikle arabayı kullanacak ayık biri de oluyor herkes mutlu olacak ama "yok lan al sen de şunu iç" deyip burnuma dayıyorlar bira şişesini, sırf bu nedenle arkadaşlığımı bile kestim ama yine hayatımdan çıkaramadım bu insanları, niye böyle oluyor?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.08.24)
Bizim insanların bir alkol iki mangal muhabbeti hiç çekilmiyor.

Her alkol alındığında, her mangal yapıldığında bıkmadan usanmadan aynı muhabbetler yapılır, etraftaki insanlara aynı davranılır. Adet. Alkol içilen bir ortamda içmeyen tek kişiyseniz buna maruz kalırsınız. Başka nasıl davranılması gerektiğini bilmiyor insanlar.
0
akhenaten
(28.08.24)
Çoğunluk içiyorsa şaşırıyorlardır. Ben de alkol kullanmıyorum, sigara da içmiyorum. İş yerimde sigara içmeyen tek bendim, şaşıran olmuştu biliyor musun? :))
0
rock n roll
(28.08.24)
Reis parti kur, üye olalım kalabalikmisiz

Ama bı de gürcü şarabı denesen efso bisi? Zaaa xd
0
abuzer
(28.08.24)
içki içilen ortamda içmeyen olursa hoş olmuyor bence. herkes saçmalarken aklı başında bir kişi ortamı geriyor. ama evet arabayı kullanacak ayık birisi iyi bir şey.

sigara olayı hepten saçmalık. sigara kafa yapmayan bir şey sonuçta, içen de aynı içmeyen de aynı oluyor ortamda. sigara içmeyene garip davranmak mallık
0
abelardo
(28.08.24)
Aynı şeyi yaşıyoruz. İçki içenlerin yanında sırf eşlik etmek için biraz bişiler içiyorum o bile batıyor niyeyse o kadar mı içtin niye az içtin diye. Zaten bira, rakı, viski bunları içmem mümkün bile değil zehir gibi geliyor. Sevdiklerim baya kız içkisi denilen şekerli şeyler onlar da artık dokunuyor gereksiz kalori gibi geliyor bana. Yemekle beraber de hiçbir şey içmem. Bir diğer linç de oradan geliyor. Yemeğin yanına hiçbir şey mi istemiyorsun. Hadi asitli bişi içmiyorsun ayran da mı içmezsin, bari. Bir soda iç vs.

Lisedeyken arkadaşıma ver bakayım şu sigara nasıl bişimiş dedim iki kez çektim öksürmekten ölüyordum. Bunu içenin var ya gram aklı yok demiştim de küsmüştü. Ama öyle yani Bi insanın ona bağımlı olması için epey uğraşması lazım. Çalışma hayatındayken de sigara içenlerden nefret etmeye başladım. Zart sigara molası, zurt sigara molası. Bir de sen sigara içmiyorsan o muhabbetten de geri kalırsın.
0
kullanicadi
(28.08.24)
Dini sebepli ya da değil, içki içmeyen kişiye saygım var tabii ki önden belirteyim.

Ama şimdi içki çok geniş kültüre sahip bir mevzu. Şarabı ayrı viskisi ayrı kokteyli apayrı, bira desen en "ucuz" içki onun bile apayrı tarihi kültürü var antik mısıra kadar giden. Yani cine vodkaya ve bilimum başka içkiye girmedim de. Bu kültürün bir ucundan dahil olmak ve bu konuda meraklı olmak kaliteli bir zevk. Ama gidip barda şişe efes içerken "sen niye içmiyosun" demek saçma bence. Hiç ulaşılmayan bi şey değil sonuçta, canın istemiyorsa içmezsin. İçmiş olmak için içmek belli bi yaşta bitmeli de ülkemizde hem içkinin hâlâ sosyal ortamda tabu olmasına bağlı cool olarak görülmesi hem de gereksiz pahalı olmasından dolayı "gelmişken içelim" fikri yaygın oluyor.

Tadını sevmeme olayı bana biraz tuhaf geliyor ama ya. Her içkinin apayrı tadı var. Neyin tadını sevmiyorsunuz? Bira desek bin çeşit bira var, şarap zaten apayrı işte yukarıda saydım çeşitleri. Hepsinin tadı çok farklı, kendi içlerindeki çeşitleri de farklı. İnsanlar o yüzden "bunu dene seversin" demek istiyor olabilir. Bi yandan da @abelardo +1 herkes çakırkeyifken ayık insan olsun istenmiyor genelde. Yine de tabii ki arabalı ortamlarda içmeyen bir kişi olması gerekiyor :D

Mobilden yazdığım için çok karman çorman oldu da temel düşüncemi anlatabildim umarım
0
nundu
(28.08.24)
İçki içmeyi 25 yaşımda bıraktım. Müzisyenim ve barlarda da çalıyorum.
Neden içmiyorsun sorusu o kadar fazla geliyor ki ben de inanamıyorum. İnanılmaz kaba bir soru bu içki içmenin ön tanımlı gelmesini geçtim alkolizm atlatmış olabilirim, dindar olabilirim, böbreklerim rahatsız olabilir, bambaşka bir sağlık problemim olabilir bunları kimseye açıklamak zorunda olmamam lazım.

Hoş hiçbiri de değil bu sebeplerin iyi bir şey değil bu, sağlıklı da değil zaten deyip bırakmıştım sigarayla birlikte yıllar evvel.

Sakallarım bi dönem uzundu, içki de içmediğimi görenler fena halde mümin olduğumu varsayıyordu :D Ezbere yaşıyoruz.
0
hedep
(28.08.24)
dini sebep olunca ortada tartışmaya açık olmayan bir konu oluyor. dini sebebi yoksa da kişi biraz asosyaldir veya öyle olmasa bile bar, meyhane tarzı ortamlarda sosyalleşmeyi sevmiyordur başka yerlerdir onun ortamı. o zaman zaten tam tersi o kişinini içmemesine değil içmesine şaşırırsın. ama öyle sebepler, durumlar olmayınca barlarda marlarda arkadaşlarıyla takılan ve sağlık durumları, inanç vs. gibi net bir engeli olmayan bir kişinin içmemesi biraz garip bunu da kabul etmek gerek sanki. çok içmeyi sevmiyorum max 2 bira ya da 2 cin tonik falan der anlarım da sık sık barlı ortamda takılan veya öyle bir çevresi olan birinin içmemesini ben de garipserdim. insanlarda ufaktan alkol belirtileri başlayınca içmeyen için zor bir ortam oluyor bir kere ama sen de içersen tam tersi normalinden daha da keyifli bir ortam oluyor. bir nevi grup etkinliği aslında o yüzden öyle takılan birinin içmemesini garipserdim.
0
semaforo de medianoche
(28.08.24)
Aynıyız valla. 31 yaşındayım, sigarayı ilk kez geçen piknikte içtim:) Babamın en sevdiği şey içki olmasına rağmen ben ona hiç çekmemişim. Ne bileyim hayatta çok daha güzel şeyler var bana göre. Bunların tadını hiç merak etmedim, etmem de. Dindar da değilim.
0
nothing in my way
(28.08.24)
Ben de böyleyim. İçki içmek sanki bir sekülerlik veya kafa insan olma nişanesi gibi algılanıyor. İçki içilmediğinde direkt muhafazakar gibi kodluyor insanlar, uyuz oluyorum bu duruma. Ayrıca velev ki muhafazakarım sana ne..

Şimdiye kadar denediğim içkilerin tadını pek sevemedim, güzelleri vardır muhakkak ama hiç karşıma çıkmasa ölene kadar içki aramam. Hafif sarhoş olmak keyifli olabilir ama benim bedenimi genelde fiziksel olarak çok kötü etkiliyor. Midem ilk yudumdan itibaren cayır cayır yanıyor, belli bir süre sonra kendimi hasta ve yorgun gibi hissediyorum, başım dönüyor, midem bulanıyor, yer yer istifra ediyorum. Ertesi gün de bu etkilerin geçmesi çok zaman alıyor. Vücudum resmen bu maddeyi istemiyor ve derhal dışarı atmaya çalışıyor. İnsanlar bu etkileri nasıl tolere edebiliyor hayret ediyorum.
0
playing star again
(28.08.24)
Geçenlerde teyzemin tanıdığı benim hiç tanımadığım hiç görmediğim yaşlı bir karı koca teyzemi ziyarete geldi, teyzem istedi diye ben de ağırladım onları. Birkaç gün sonra doğum günümü kutlamaya gelmişler, hediye de almışlar. Sırf bir kez görüştük diye. Biraz menfaatperestlik de var çünkü teyzem statü olarak onların üstünde, teyzeme bir bağları var bu anlamda. Dolayısıyla ufak bir yaltaklanma söz konusu.

Kimse bana sormadı doğum günü kutlamak ister misin, ister isen bu insanlarla kutlamak ister misin, burada kutlamak ister misin vs. Bi alışmışlar doğum günü olan kişi doğum günü kutlar, biz de gidelim biz de kutlayalım. Bildiğin tepeden inme emrivaki şeklinde kutlama yapmaya kalkıştılar.

Teyzeme dedim ki ben istemiyorum, doğum günü kutlamayacağım, neden böyle bir şey yapılıyor ki? Teyzem de gitmiş konuşmuş, istemiyor vs. Kös kös geri dönmüşler.

Kabalık gibi duruyor ama o hareket bir hatır ve saygı hareketi değildi, bir göz boyama ve elde etme hareketiydi. Beni kullanmaya kalkıştılar kendimi kullandırmadım.

Senin durumla ortak tarafı, herkesin kafasındaki kemikleşmiş önyargılar, peşin hükümler. Bir şeyler içmek sevilir düşüncesi, dışarı çıkınca veya özel günlerde içilir yargısı. Sebep?? Sevmeme hakkım yok mu benim diye birkaç kişiye üzerine geldikleri takdirde çıkışıversen rahat edersin aslında. Tamam kırmamak hatır saymak vs iyi ama sevmediğin istemediğin hem de tamamen keyif ve hatta yerine göre lüks sayılabilecek şeyleri yapmaya da mecbur kılınmamalısın. Üstelik beden sana aitken.
0
muhayyer divan
(28.08.24)
yalnız değilsin. kırk yaşında adamım, dini inancım yok ve bir sene içki içmesem aklıma bile gelmez. tamamen sosyal içiciyim, sırf yanımdakilere eşlik etmek için içerim kendimi bildim bileli. hele rakı votka gibi ağır şeylerde hiç yokum, anca bir iki bira, şarap ya da kokteyl.

üstelik içki cenneti bir ülkede yaşıyorum, marketlerde uygun fiyata alabileceğim yüzlerce çeşit içki var, benim yerimde başkası olsa delirirdi herhalde. markete girdiğimde içki reyonunu direkt pas geçiyorum, bakmıyorum bile.
0
sir gawain
(28.08.24)
Kimse sevmek, içmek zorunda değil. Ama insanlar genelde içince gevşiyor, daha rahat bir ortam oluyor. İçmeyen biri o ortamı kaldıramayıp sohbete uyum sağlamayabiliyor. Böyle birini ben de içki masasında tercih etmem. Bu tarz bir uyumsuzluk yoksa içmemen sorun olmamalı, kime ne.
0
asteriks
(28.08.24)
Abi o yaslarda da böyle olması garip. Bizim bir grup var, 6 kişi falan. Bir kişi dininden, bir kişi çok icmediginden, biri de spordan icmiyor. Geri kalan 3 kişi iciyoruz. Vallaha bir farkini göremedim pek.

Alkol güzel şey misal bir old fashioned. Ama icmek öyle çok da önemli değil yani. Yas ilerledikce daha az iciyorum ama senin arkadaş grubunda öyle değil gibi :/
0
logisticsmanager
(28.08.24)
vay bee
bu yaşta alkol almayanlar da varmış. alkol sosyalleşmenin mesneti oldu.
tebrikler.

valla parti kurarsan ben de gelirim :)

ben üstelik çay, kahve de içmiyorum. bıktım insanlara sevmiyorum demekten.
0
janderzel zartanyan
(29.08.24)
(1)

"Look up to & dignity" kelimelerini tam olarak anlama sorunsali

Zetnikov
Hatirladigim kadariyla Sarki sozunde mesela soyle geciyor "everybody searching for hero people need to someone look up to"Buradaki look up to hangi anlama gelmesi lazimBu noktada kafami karistiriyor genel anlami nedir yada boyle bi cevapta verebilirsinizsaygı duymak-e saygı beslemekhayranlık besleme
Hatirladigim kadariyla Sarki sozunde mesela soyle geciyor "everybody searching for hero people need to someone look up to"

Buradaki look up to hangi anlama gelmesi lazim
Bu noktada kafami karistiriyor genel anlami nedir yada boyle bi cevapta verebilirsiniz

saygı duymak
-e saygı beslemek
hayranlık beslemek/duymak
-i örnek almak

Saygi göstermek

--------------------------

2. Kelimemiz dignity

Sarkida soyle diyor gene siz hem burada hem genel anlami nedir paylasin lutfen

"No matter what they take from me
They can't take away my dignity"

ağırbaşlılık
itibar
{i} asalet
saygınlık
ileri gelen kimse
{i} yücelik
değer
{i} şeref
Kiymet

Tesekkurler!
0
Zetnikov
(28.08.24)
Hepsi anlamına gelebilir, burada türkçeye daha uygun çeviri "Herkes bir kahraman arıyor, insanlara ilham alacakları biri gerek" olur heralde. Ancak temelinde saygı, hayranlık yatan bir şey bu. Sadece biz türkçede "saygı duyacağı birini arıyor" dersek tam olarak bu sözlerdeki şeyi kast etmiyor oluruz; o yüzden türkçe düşününce garip oluyor. Şarkıda ilhamdan bahsetmese de türkçede bu anlamda kullanıyoruz onun için ilham diye çevirebilirsiniz. İmrenmek de denebilir, ancak bu da çok kullanılan bir sözcük değil ve genelde olumlu bir anlamda kullanılmıyor.

Dignity burada öz saygı, insanın kendine duyduğu saygı anlamında. Asaletle iç içe ancak doğrudan aynı anlamda değil.
0
akhenaten
(28.08.24)
(2)

Rakundan evcil hayvan olur mu

lapaz
Bugun rakunlarin kedi kopeklere gore daha zeki oldugundan ve servis kopekleri yerine kullanilabilcegine dair bi yazi okudum ama birebir rakun besleyen birini tanimadigimdan emin degilim. Sizce olur mu?
Bugun rakunlarin kedi kopeklere gore daha zeki oldugundan ve servis kopekleri yerine kullanilabilcegine dair bi yazi okudum ama birebir rakun besleyen birini tanimadigimdan emin degilim. Sizce olur mu?
0
lapaz
(28.08.24)
Türkiye'de yaşamıyor, evcil hayvan olarak beslenmesi de yasak. Bazı kuşlar, balıklar, bazı küçük sürüngenler ve kemirgenler dışında tüm egzotik hayvanlar için bu yasak var. Haliyle bu soruya cevap verecek bir veri olsun sanmıyorum.

Bahsettiğiniz türde şeyleri ben de okumuştum, amerikanın bazı eyaletlerinde serbest. Youtube videoları falan var. Ancak neticede vahşi hayvanlar bunlar, hiçbir seviyede kültür altına alınmış değiller. Kedi köpekten daha zeki olmaları da bu açıdan bir şeyi değiştirmiyor çünkü uyum sağlaması çok güç. Hayvanların evcilleşme süreci ne kadar hızlandırılırsa hızlandırılsın çok detaylı ve uzun yıllar alan bir süreç. Bir tilki türü üzerinde bunu devam eden (+60 yıl) bir deneyi de vardı, biraz bakarsanız görürsünüz. İlginç bir şey.

edit tilki: www.youtube.com
0
akhenaten
(28.08.24)
Olmaz, suçtur, yasaktır. Her şeyden önce vahşi hayvanın evde beslenmesi yanlıştır, hayvana eziyettir, sizin için de risktir.
0
ebabil curnatasi
(28.08.24)
(5)

Haberler ve sosyal medyadaki çürümeden uzak kalma stratejileri

dokunmakalbime
Haberlere bakıyorsun cinayet, dolandırıcılık, gasp, vahşet, tecavüz; sosyal medyaya bakıyorsun linc, suriyeliler, pis videolar; milletle konusuyorsun din, zam, israil vs..bugune kadar hep kaciyordum; ama bunun soyle bir buyuk dezavantajini farkettim. atiyorum birseye zam gelince yada beni, vatandasl
Haberlere bakıyorsun cinayet, dolandırıcılık, gasp, vahşet, tecavüz; sosyal medyaya bakıyorsun linc, suriyeliler, pis videolar; milletle konusuyorsun din, zam, israil vs..

bugune kadar hep kaciyordum; ama bunun soyle bir buyuk dezavantajini farkettim. atiyorum birseye zam gelince yada beni, vatandaslari ilgilendiren bir haberden de bihaber oluyorum.

bununla ilgili ne yapilabilir? siz napiyorsunuz?
0
dokunmakalbime
(27.08.24)
Ham kaynaklardan bilgi almak büyük oranda sorunu çözüyor. Örneğin ekonomik takvim uygulamaları var neredeyse her ülkede açıklanan ekonomik verileri anında görebiliyorsunuz.

Sizi ilgilendiren konularda yine birincil kaynakları takip edebilirsiniz, örneğin atama bekliyorsanız haber kanallarından atama yapılacağını duymanıza gerek yok. ÖYSM başvuru menüsünü ya da ilan.gov.tr gibi yerleri takip edebilirsiniz. Çok sıra dışı bir şey olursa da zaten duyuluyor.

Bir tane haber uygulaması kurar son dakika bildirimlerini alırsınız, alakalı görüyorsanız detayına bakarsınız, her zamanki şeylerse açmadan geçersiniz.

Bunlar dışında şahsen ülke meseleleriyle ilgili bilmediğim ve farkında olmadığım bir şey göremediğim için takip etmeyi bıraktım ben. Zaten farkında olduğum şeyleri farklı kişi, konum ve olaylarla tekrar tekrar işitip histerik olmaya gerek yok bence.

Ayrıca bana sorarsanız ülkedeki haberciliğin kendisi problemli en başta. Özellikle online habercilik, ben internette bir şey ararken de bu tür haber kaynakları alakasız doldurma haberlerle önüme çıkıp bana engel olmaktan, arama sayfasını işgal etmekten başka bir şeye yaramıyorlar.
0
akhenaten
(27.08.24)
TV = kitle kontrol

ben hiçbirşeye inanmıyorum

önemli bişi olursa zaten arkadaşlarla sohbette onlar söylüyorlar bana asdf xd
0
Zetnikov
(27.08.24)
ben de aynı sebeplerden çook uzun süredir haberlerden, medyadan uzağım.

zam olayları vs illaki öğreniliyor. bunun için haberleri/gündemi çok da takip etmeye gerek yok.

önemli haberler de, mesela işte vatandaş olarak direk sizi ilgilendiren şeyleri, bir şekilde zaten öğreniyorsunuz. ben bu konuda sarun yaşamıyorum. gündeme minnun maruz kalınca bile öğrenebiliyorum önemli gelişmeleri.
0
sorularimicinfeykhesap
(27.08.24)
bundle kullanıyorum. önemli haberler telefon ekranına düşüyor. bildirimleri sessize aldım
0
bahçedekisandal
(27.08.24)
Twitter’ı sildim, hayatıma huzur geldi. Beni ilgilendiren ya da önemli bir mevzu varsa illa ki duyuyorsun bir şekilde zaten.
0
rectoa
(27.08.24)
(10)

Atom bombasi savasini baslatma firsatiniz olsa tusa basar miydiniz

lapaz
?
?
0
lapaz
(27.08.24)
Nein.
Fallout yeteri kadar oynadım, suda radyasyon mu var, bu eleman beni yiyecek mi diye düşünemem. Az önce schitts creek bitirdim hanımla, bunu riske atamam.
0
logisticsmanager
(27.08.24)
basmam tabii ki niye basayim
0
robert bosch
(27.08.24)
Ama şu adam olacaksam başında beklerim;
youtu.be

Özellikle son kısım önemli.
0
logisticsmanager
(27.08.24)
kedimin en sevdiği bomba olduğu için ben basardım.
0
kibritsuyu
(27.08.24)
Hayır. Çoğu insan da yapamaz.
0
gabe h coud
(27.08.24)
Robert bosch +1 neden yapayım ki?
0
akhenaten
(27.08.24)
nükleer savaş demeyi öğrenirsem basardım belki.
0
kimlanbu
(27.08.24)
Hiç düşünmem basarım, çok sıkıldım
0
mirty
(27.08.24)
Tabii ki basmam. Bunu, elinde imkan olsa Dünya nüfusunun bilim, sanat, sanayi, spor vs. alanları dahil sürdürülebilirlik alt limiti üstündeki kısmını (yaklaşık %90'ını) başka galaksiye yollayacak imkan yoksa ortadan kaldırmak için tuşa basacak kişi söylüyor.

Nükleer savaş ve takip eden nükleer kış ayrı bir olay. Dünya'nın yok olmasına gerek yok.
0
nawar
(27.08.24)
hocam bence bilgisayara red alert 2 yada yuri yi kur orada super silahları açıp denemelere başla :D
0
Zetnikov
(27.08.24)
(9)

ulkede kendinizi psikolojik olarak koruyabiliyor musunuz?

dokunmakalbime
ben asagidakileri yaparak koruyorum saniyordum; ama 1 ay yurtdisinda yasayip geri donunce sadece kendimi kandirdigimi fark ettim. toplumun buyuk kismi sorunluyken, beni etkilemiyor, istedigim gibi yasiyorum demek kendini kandirmakmis onu farkettim. -toksik insan, mekan, durumlardan uzak durmak-siya
ben asagidakileri yaparak koruyorum saniyordum; ama 1 ay yurtdisinda yasayip geri donunce sadece kendimi kandirdigimi fark ettim. toplumun buyuk kismi sorunluyken, beni etkilemiyor, istedigim gibi yasiyorum demek kendini kandirmakmis onu farkettim.

-toksik insan, mekan, durumlardan uzak durmak
-siyaset, ekonomi, futbol, cinsellik ve dini tartismalardan uzak durmak
-haber, gazetelerden uzak durmak
-sosyal medya linclerinden uzak durmak.

siz ne durumdasiniz?
0
dokunmakalbime
(26.08.24)
No.. anksiyete is my love
0
abuzer
(26.08.24)
Yapabilecegin 1 numarali sey haber izlememek bence

Birde toxic durumlardan veya insanlardan uzakta kalmak.yeri geldimi yol vermek direk olarak acimayacaksin

Her esnafa para kazandirmamak da diyebilirim

İnsanlarla din siyaset futbol konusmam cunku herkes fanatik olmus tarafsiz sohbet olmuyor zaman kaybi bence

Bu aralar yaptigim bi hata var duzeltmeye calisiyorum halen oda online platformlarda karsimda cahil biri var cevap yaziyorum sonra tartisiyoruz vakit kaybi oluyor elime bisey gecmiyor. Adam yanlisini kabul etmiyor yada kendini sartlandirmis oluyor bu sebeple tartismicam artik diyorum umarim tabi

Bazi insanlar sosyal medyada yemleme yapiyor sazan gibi atlamamak lazim.
Aen birileriyle tartisinda adam yorum aliyor daha cok para kazaniyor
0
Zetnikov
(26.08.24)
Artık hiçbir şeyi umursamıyorum. Şaşırmayı da bıraktım absürt şeyler bile normal geliyor. Kendi izole çevremde rahat rahat takılıyorum. Ekonomik açıdan bir sıkıntım olmadığı için beni rahatsız eden kitleden de mümkün olduğunda uzakta yaşamaya çalışıyorum.
0
spadæs
(27.08.24)
Bu ülkede herşey normal geliyor artık alıştık diyelim zaten değişmesini de beklemiyorum sadece para mevzusu canımı sıkıyor herşeye hep zam geliyor araba alcaz senelerdir biriktiriyoz iki katı oluyo biriktiriyoz iki katı oluyo anca aklım bastı altına yatırdık işte bir iki bişeyler kovaliyom bir yandan iş daha askerlik isim olsun evim olsun huzurum olsun diye uğraşıyorum
0
Efespilsen
(27.08.24)
Yıllardır tanıdığım kendi eşim dostum dışında çok kimseyle bir irtibatım yok, ilkokul, lise, üniversite her dönemden koruduğum arkadaşlarım var. Dışarıyla çok irtibatım yok, olursa da çok samimi olmuyorum. Kendi yakınlarımla düzenli severek yaptığımız şeyler var.

İş yerindeki insanlarla resmiyeti koruyorum. Soğuk görülmekle ilgili problemim yok, hayatımı kolaylaştırıyor.

İnternet'te çoğunlukla yerli çoğunluğun içinde kalmıyorum, birkaç istisna var bunlar da genele hitap etmiyor.

Haber vs takip etmiyorum, sadece ekonomi haberleri. Ekonomik konularda da haberleri sınırlı kullanıyorum. Daha çok banka raporları, göstergeler, açıklanan veriler vs üstünden gidiyorum.

Ahlaki, dini, siyasi tartışmaya girmiyorum, mecburen içinde kalırsam ya da çok bir şey söylemek istersem kısa kesip geçiyorum

Böyle
0
akhenaten
(27.08.24)
Tek derdim ailemi kötülüklerden elimden geldiği kadar koruyup izole edebilmek.

Geri kalanlar umrumda değil, ayın yarısını yurtdışında geçiriyorum, adamlar bizim sıkıntılarımızı duyunca ağızları açık kalıyor.

Siyasi tartışmaya girmem, zaten laf anlatamazsın belli bir kesime, harcadığın oksijene, vakte, fosfora yazık.

Sosyal medyayı ve belli haber kaynaklarını her gün takip ederim, kafanı kuma gömmek yapabileceğin en dip hareket.
0
kimlanbu
(27.08.24)
Ben son zamanlarda turgut uyar tavrına büründüm, başka türlü olmuyor yani

Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
...
Benim dengemi bozmayiniz...
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum...
...
Halbuki şarap içsek kurtulurdu
Ya da birkaç adam bicaklasak sokaklarda...
Ama geyikli geceye gider uyurduk...

Başka türlü olmuyor, ben böyle dengeliyorum kendimi.
0
encokbenisevinnolur
(27.08.24)
@kimlanbu: kime gore, neye gore dip hareket?
0
buenosdias
(27.08.24)
@geveze yazar halen daha nlp yalanlarına inanan var mı?
0
mikahakkinen
(27.08.24)
(8)

Niye Bizde Kuzey Yok?

Simsiyah
Mesela bazı ülkelerde Kuzeyli, Güneyli derken bizde neden sadece Batılı-Doğulu var?
Mesela bazı ülkelerde Kuzeyli, Güneyli derken bizde neden sadece Batılı-Doğulu var?
0
Simsiyah
(26.08.24)
Çünkü bizim ülke yanlamasina ;)
0
abuzer
(26.08.24)
Kuzeyin oğlu Volkan Konak var işte, nasıl yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.08.24)
kuzeyimiz komple karadeniz ve karadenizli tabiri kullanılıyor daha çok kuzeyli yerine.
0
mustafakesekci
(26.08.24)
batı-doğu arasında daha çok sosyo-kültürel fark olduğu için olabilir. kuzey güney ayırmaya çok ihtiyaç duymuyor olabiliriz.
0
xrated
(26.08.24)
Kuzey diyince Karadeniz, güney diyince de Akdeniz akla geliyor. İkisi de coğrafi bölge olarak kullanıldığı ve sosyokültürel olarak çok fark yaratmadığı için pek kullanmıyoruz.

Ayrıca ülke doğu batı ekseni uzun kenar olan bir dikdörtgen şeklinde. Batıdan doğuya gittikçe etnik köken başta olmak üzere pek çok şey değişiyor. Coğrafya bile batıdan doğuya gittikçe yükselti artacak şekilde Anadolu'da. Yani ülkede kuzey/güney diye belirtecek pek farklılık yok pek.
0
nundu
(26.08.24)
Bu ayrımlar kültürel çünkü, haliyle ne isim verirseniz o olur. Diğer arkadaşlar da söylemişler.

Türkiye'nin Kuzey'i ve Güney'i dar koridorlardan ibaret çok farklı kültürleri taşıyor. Kuzeyli ve Güneyli kavramları işlevsel değil. İnsanlar tercih etmemişler, günlük dile yerleşmemiş.

Neticede bunlar hadi oturup böyle bir sistem oluşturalım diye belirlenmiyor. İnsanların ağzında kullanıla kullanıla dile yerleşiyor, bir kuralı yok.
0
akhenaten
(26.08.24)
Ya yukarıda çok güzel anlatmışlar o yüzden minik bir ekleme yapmak istiyorum. Kuzeyli yerine karadenizliyi kullanıyoruz. Karadenizli derken de trabzon ve rizeden bahsediyoruz. Giresun samsun zonguldak falan karadenizli kısmına girmiyor.
Güney için de adana ve çevresinden bahsediyoruz. Güneyli kuzeyli kavramı var aslında. Niyesini bu şehirlerden biriyle iletişim kurduğunda anlıyorsun.
Sadece kuzeyli güneyli dememişiz işte. Yoksa farklı kelimeler kullansak da var bu kavram.
0
mrvln
(26.08.24)
bugüne kadar kuzeyli kelimesini kullananı duymadım.

Ağrıda da yaşasa Hakkaride de yaşasa doğulu kelimesi ise sadece Kürtler için kullanılıyor. Biz bu kelimeyi etnik ayrıştırma için kullanıyoruz.
0
plastic_angel
(26.08.24)
(5)

Bir garip rüya

sacrilegious
O kadar gerçekçi bir rüyam gördüm ki hala anlamaya çalışıyorum. Güya bir çarşıdayım, çok eski kapalı çarşı gibi bir yer. Çok yağmur yağıyor ve şimşek çakıyor. Metal bir yapının altından geçiyorum açıkta kablo gibi sarkan siyah ıslak bir şey görüyorum. Kafamı kaldırdığım an şimşek çakıyor her yer bem
O kadar gerçekçi bir rüyam gördüm ki hala anlamaya çalışıyorum. Güya bir çarşıdayım, çok eski kapalı çarşı gibi bir yer. Çok yağmur yağıyor ve şimşek çakıyor. Metal bir yapının altından geçiyorum açıkta kablo gibi sarkan siyah ıslak bir şey görüyorum. Kafamı kaldırdığım an şimşek çakıyor her yer bembeyaz oluyor yere düşüyorum. Her yer kararıyor, acı hissetmiyorum tek hissettiğim -ne alakaysa- yanık soğan kokusu. Anlıyorum ki ölüyorum.

O sırada son yaptığım şey şehadet getirmek oluyor. Ve o an sanki ayaklarımdan boşluğa çekiliyormuşum gibi bi hisle sıçrayarak uyandım. Uyandığımda sanki gerçek olan rüyamdaki hayatımdı ve şu an başka bir yerden devam etmeliymişim bir şans daha verilmiş gibi hissediyordum.

İnançlı bir insan değilim. Ama kafam karıştı. Siz hiç bir anlığına gerçeklik algınızı kaybettirecek rüyalar gördünüz mü? Bu rüya ne anlama geliyor?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(26.08.24)
Birçok insan hayatının bir aşamasında yaşıyor bunu. Kabuslar sizi heyecanlandırıp uykudan çıkarıyor. Uykunun rüya görülen aşaması en derin aşaması. Normalde uyanma aşamalı şekilde gerçekleşiyor, vücut kendini uyanmaya hazırlıyor ancak siz derin uykudan birden uyanınca kafa karışıklığı yaşıyorsunuz hatta çoğu zaman kas hareletlerini bile kontrol edemeyebiliyorsunuz.

Ben de rüyamda bir kardeşim olduğunu görmüştüm, çok gerçekçiydi. O sırada uyandırıldım. Gün boyunca aslında bir kardeşim daha olması gerektiği ama olmadığı gerçeği karşısında afallamıştım.

Metafizik bir anlama gelmiyor tabi ki, din ülkedeki en yaygın konuşulan konulardan biri. Hatta en yaygını. Doğrudan din konuşulmasa bile dinle ilişkili konular sürekli gündemde (günah, kul hakkı vs.)Etkilenmişsinizdir. Geçer.
0
akhenaten
(26.08.24)
Bilinçaltınızda inanan birisiniz, inancınızdan güç alıyorsunuz ve bilinçaltınız size inandığınızı ispat etmiş. Rüyanızı Allah hayırlara tebdil eylesin, ben yoramam ama belki de gerçekten ikinci bir şans verilmiştir yahut manen uyanmanız istenmiştir. Kelime-i şehadet getirmeniz büyük bir şey, bunu düşünün derim.
0
muhayyer divan
(26.08.24)
rüyalar bilinçaltımızdan veya hafızamızdan geliyor. 5 duyumuz (genelde görsel) ile deneyimlediğimiz şeyler hafızamıza giriyor ve rüyalarda bunlar karmaşık şekillerde gözükebiliyor. REM uykusu sırasında, beynin görsel korteksine pompalayan özel bir dizi nöron tarafından tetikleniyor. beyin ve nöronlar çok karmaşık şeyler.

rüya tabirinin bilimsel gerçekliği yok. bir çeşit bahane.
0
ermanen
(26.08.24)
rüya size ne hissettirdiyse o anlama gelir

çünkü bilimsel gerçekliği yok +1
0
jülsezar
(26.08.24)
gerçekte olmayan
bir rüyadan bile korkuyla uyanabiliyorsak ölümden sonra ahiret için neden mezarlardan kalkmayalım?

Rüya tabiri işin ehli yaparsa daha iyi olur. Tasavvufa yakın kimselerle konuşun derim.
Tahminlere göre konuşmak doğru olmaz .
0
diyecevaplandı
(26.08.24)
(11)

sucluyu disarida birakmak vs sucsuz insani hapse atmak

robert bosch
bir suc olayi icin delil topluyorsunuz diyelim.önlem olarak sucsuzu 1 günlügüne hapse atmayi mi yoksa sucu kanitlanacak olan sucluyu disarida birakmayi mi tercih edersiniz? hangisine daha yakin olursunuz?yani sucsuz insanin hayatindan 1 gününü almaktansa suclunun bir gün daha disarida gezmesine izin
bir suc olayi icin delil topluyorsunuz diyelim.

önlem olarak sucsuzu 1 günlügüne hapse atmayi mi yoksa sucu kanitlanacak olan sucluyu disarida birakmayi mi tercih edersiniz? hangisine daha yakin olursunuz?

yani sucsuz insanin hayatindan 1 gününü almaktansa suclunun bir gün daha disarida gezmesine izin verir misiniz?

etik olarak ne taraftasiniz?
kim suclu kim sucsuz bilmiyorsunuz tabii ki.
0
robert bosch
(23.08.24)
Suçlunun 1 gün daha serbest olmasının bir önemi yok, elbet içeri girecek. 1 sene desen neyse de 1 gün daha az yatsa ne fark edecek.

Suçu olmayanın 1 gün de olsa haksız yere hapis yatması çok daha büyük bir "suç"
0
Bruce
(23.08.24)
@bruce, o sirada baska bir suc isleyemez mi? bu da bir risk degil mi aslinda?
0
🌸robert bosch
(23.08.24)
1 gün için değil.
Farazi konuşuyoruz ama suçun ne olduğuna bağlı, suçlunun kaçıncı vukuatı olduğuna bağlı. Seri katil mi? Vergi mi kaçırıyor? Kara para aklayan bir gün daha aklasın ne olacak?

Genelde de suçlular suç işlemesin diye değil, ceza olarak(özünde ıslah) hapse atılırlar.
0
Bruce
(23.08.24)
Öncelikle suçlu değil şüpheli adam hala çünkü henüz yargılanmadı suçu sabit değil

Devletin gözaltında tutma yetkisi var makul sürelerde ve hemen yargılamayı başlatır

Bundan sonra yine duruma göre tutuklu veya tutuksuz yargılanma olabilir

Yani ömründen bir gün gitmesi o kadar da büyük ve etik bir mesele değil
0
grimavi
(23.08.24)
delil karartma ihtimali varsa içeri atılır. Ama bunun makul bi süre olması lazım, atıyorum 48 saat içinde bulmayı planladığın şeyi bulamadıysan çıkarman lazım.
0
nhk ni youkosu
(23.08.24)
Aksi ispatlanana kadar herkes masumdur. Masumun da özgürlüğünü kısıtlamayamazsın
0
etna
(23.08.24)
Soru şöyle olsa:
Hâkim olarak, o günkü davada bir karar verilorsun ve kararın geri dönüşü yok. Akşam eve geldiğinde veya öbür sabah, fark ediyorsun ki kararın yanlışmış.
Suçluyu serbest bırakmış olmayı mı masumu cezalandırmış olmayı mı tercih edersin?
Tereddütsüz suçluyu salmış olmayı isterdim. Ancak sizinki gibi bir durumda masumu 1 gün alıkoymak pek sorun değil diye düşünürüm.
Sorunuz 'yanlış pozitif' ve 'yanlış negatif' diye istatistiğin de matematiksel olarak çalıştığı sir husus
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(23.08.24)
Kimin suçlu veya suçsuz olduğunu bilmiyorsak içeri atılan veya dışarıda bırakılan kişiye suçlu/suçsuz diyemeyiz.

Yine de cevap olarak, suçun niteliği ve ortamın şartları ve insan psikolojisi göz önüne alınarak suçlu olduğu düşünülen kişi biraz daha serbest bırakılır ama çeşitli yollarla takip edilir.

Bazen şüpheli kişiye bir süre suni suçsuz olduğu algısı kazandırılmalı ki istenen sonuca varılsın ve 1 gün bunun için yeterli değildir.
0
diyecevaplandı
(23.08.24)
Suçsuzu 1 gün, 1 saat bile hapse atmam. Gerekirse suçlu ömrü boyunca serbest kalsın ama suçsuzun başına hiçbir şey gelmemesini doğru buluyorum.
0
michael_knight
(23.08.24)
Gözaltı ve tutuklu yargılama gibi kavramlar bunun için değil mi zaten?

Şüphenin boyutuna ve yarattığı potansiyel tehlikeye göre gerekirse suçlu alıkonabilir. Yani suç şüphesi olmayan bir insanı neye göre alıkoyacaksınız ki? En başta böyle bir ikilem nasıl var olabiliyor ki? Bunu cidden anlamadım. Yani eğer ortada suçsuzu bile içeri alabilecek bir otorite varsa niye yeterli kanıt yokken süpheliyi alamasın? Aksi çok mantıksız. Suçsuz kişinin tam olarak niçin içeriye girmesi gerekiyor, diğerini alıkoymayı engelleyen herhangi bir durum mu var?

Bundan bağımsız olarak dünyada en büyük kötülükler başkasının ya da başka bir grubun iyiliğini düşünmek adına yapılıyor. Ben senin iyiliğin için diyorum, yapıyorum denen işlerin hiçbir zaman o kişinin iyiliğine yaradığını görmedim ben.
0
akhenaten
(23.08.24)
Bu işin etiğinden çok kanununa bakmak gerek. Suçu kanıtlanıp kesinleşmeyen hiç kimse suçlu sayılmıyor. Yüksek şüphe olmadığı sürecede tutuklanmıyor. Bir cezaevi çalışanı olarak suçsuz kişinin 1 saat bile cezaevinde kalması bile travmatik olabilir.
Bazen yaralanmalı trafik kazalarında çarpan taraf suçsuz bile olsa koruma amaçlı cezaevine kısa bir süreliğine alınıyor diye biliyorum.

Etik olarak suçsuz içeriye girmemeli.
0
mikahakkinen
(23.08.24)
(5)

İnsan insanın kurdu mudur gerçekten?

psmstc
3-4 aydır yaygın kaygımın üstüne bir de sosyal fobi eklendi. Fakat insanların korkulacak birer canlı olmadığını kendime telkin ederek bir noktaya kadar iyi hale geldim diyebilirim.Dün bir mesleki seminere katıldım. Böyle kişisel gelişimci birisi tarafından yapılan Show tarzında 15-20 kişilik bir gru
3-4 aydır yaygın kaygımın üstüne bir de sosyal fobi eklendi. Fakat insanların korkulacak birer canlı olmadığını kendime telkin ederek bir noktaya kadar iyi hale geldim diyebilirim.

Dün bir mesleki seminere katıldım. Böyle kişisel gelişimci birisi tarafından yapılan Show tarzında 15-20 kişilik bir grupla soru cevap sohbet-söyleşi tarzı bişeydi. Çok manipülatif de biriydi. Kıl olduğu kişilere böyle örtülü angarya bazı işler yaptırdı. Bir nevi salonda psikolojik hakimiyetini korumaya çalıştı gibi geldi.

Hatta gösteri sonunda bu angarya iş yaptırdığı tiplerden birisi bize kıl olduğunuz için mi böyle angarya yaptırdınız minvalindeki daha üsluplu bir biçimde biraz laf soktu.

Şimdi bakıyorum da insan insana çok yardımcı olduğu destek olduğu da oluyor. Fakat böyle bir yandan profesyonel işte kimsenin kimseyi aslında neredeyse hiç umursamadığını alttan alta gözlemledim. Psikolojik oyunlar, pasif agresif hareketlerle ezmeye ego tatmin etmeye çalışmalar vs vs.

Sorum özellikle son dönemde insanlar kendi arasında bir kayıtsızlık umursamazlık içinde mi sizce?
0
psmstc
(22.08.24)
Evet. Hayvanlar aleminden hiçbir farkımız yok. Bu olanların esnaf arasında olduğunu düşündüm de, eskiden esnaf birbirine müşteri gönderirmiş, ben siftah ettim ama yandaki arkadaşın hâlâ siftahı yok ondan alın denirmiş, birbirini kollarmış esnaf. Bu anlattığım tabloda sırf gıcık olduğu için insanlar üzerinde psikolojik üstünlük kurma çabasına girebilen biri var ve bu kişiden bir de "eğitim" alınıyor... Tam bir ilüzyon, hayvanlar aleminden beteriz.

Bu değerler eğitimi meselesi, medeniyet meselesi bir yerde. Ahlak meselesi. İş ahlakı kadar sosyal ahlak da çok önemli. İnsanların birbirine hiç değilse zararının dokunmamasını hedeflemeleri (hedeflemek değil alışkanlık edinmiş olmak demeliydim) gerekirken vaziyet ortada.

Belki de hassas bir insan oluşun seni bu kadar etkiliyor, uzaklaşıyorsun. Bilmiyorum neler yaşayıp ne yaralar aldığını ama şu çerçeve hiç de sevimli falan değil. Son derece de haklısın.
0
muhayyer divan
(22.08.24)
İnsan insanın kurdudur ancak bunu böyle kabul ettiğinizde korkacak bir şey de yoktur en doğrusu olur sanırım.

İnsanlar yol yordam, usül ve insani yaşam konusunda çok umursamaz evet, ancak başkalarının hayatları konusunda ise aksine her şeyi gereğinden fazla umursuyorlar. Çok garip bir durum var ortada.

Birine başta güvenim sonradan güven puanınızı kırmamalısınız, başta kimseye güvenmeyip zaman geçtikçe olumlu bakış açınızı geliştirmelisiniz. Böyle yaparsanız daha az zarar görürsünüz. Tabi insanlara güvenmemek demek paranoyakça yaklaşmak ya da kaba davranmak demek değil. Sadece resmiyetinizi korumanız yeterli.
0
akhenaten
(22.08.24)
@geveze yazar

Farkını ortaya koydun sevgili bacım. Budur. Sevgiler <3
0
muhayyer divan
(22.08.24)
İnsan nerede çıkarı varsa orada ve onunladır.

İleride 3 yil ki hedefim hayatimdan herkesi cikarmak olacak.
0
Zetnikov
(22.08.24)
Valla öyle derseniz oyle olur, mefhuma da bağlı. Örnek verdiğiniz yerlerde bulundum ve evet o kontekstte işler böyle yürüyor ama insana dair normu belirleyen de böyle tipler değiller, o laf sokan arkadaşa selam olsun :)
İnsan insanın umididir derim ben.
0
encokbenisevinnolur
(23.08.24)
(10)

Erkek öğrenci yeşil pasaportu ne zaman bitiyor?

chicha_v2
Kardeşim babamdan olan hakkıyla yeşil pasaport aldı geçen sene.Pasaportun geçerlilik tarihi 202x diyelim ama bu adam mezun olduğunda yine yeşil pasaportu kullanmaya devam edebiliyor mu?Bu pasaport gerçekten üzerinde yazan tarihe kadar kullanabilir mi? 25 yaş muhabbeti falan hatırlıyorum o kadınlar i
Kardeşim babamdan olan hakkıyla yeşil pasaport aldı geçen sene.

Pasaportun geçerlilik tarihi 202x diyelim ama bu adam mezun olduğunda yine yeşil pasaportu kullanmaya devam edebiliyor mu?

Bu pasaport gerçekten üzerinde yazan tarihe kadar kullanabilir mi? 25 yaş muhabbeti falan hatırlıyorum o kadınlar için miydi?
0
chicha_v2
(21.08.24)
Benim arkadaşım hali hazırda kullanıyor, 25 yaşını geçti çoktandır. Alındıktan sonra süresi bitene kadar kullanılabiliyor olmalı haliyle.
0
akhenaten
(21.08.24)
25 yaş ya da işe girince.

gitsin yüksek lisans yapsın mümkünse yurtdışı. burs kovalasın
0
kveldulv
(21.08.24)
@kveldulv Yukarıdaki arkadaşın arkadaşı bir nevi kaçak mı kullanıyor o zaman pasaportu iyice kafam karıştı :)
0
🌸chicha_v2
(21.08.24)
Normalde 18yaşını geçen kız veya erkek çocuk eğer öğrenci ise 25 yaşına kadar yeşil pasaport hakkına sahip.

ama mezun olduktan sonra o bilginin nüfusa vs gitmesi lazım

galiba pratikte geçerlilik tarihine kadar kullanılabiliyor.

e devlette gözüktüğü sürece geçerlidir bence
0
jülsezar
(21.08.24)
şimdi sistem değişmiş olabilir. ben 18 yaşıma girdiğimde yeşil pasaportum iptal olmuştu. ancak öğrenci belgesi ile harç ödemeden mavi (o zamanın bordosu) pasaport almıştım.
0
inheritance
(21.08.24)
Valla yanıltmış olmayayım ama artık 18 olmadığı kesin heralde, çünkü basbaya yurtdışında şu an 25 yaş üstü olarak. Yeşil pasaport, ancak öğrenci pasaportu mu bilmiyorum. Yazayım bir cevap gelirse eklerim.
0
akhenaten
(21.08.24)
Geçen alırken bize 25 yaş dediler
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(21.08.24)
kız erkek farketmeksizin en son 25 yaş. 25 yaşın üzerinde birinin anne baba üzerinden yeşil pasaport sahibi olmasının tek yolu çalışamaz ve bakıma muhtaç durumda olması, başka türlü mümkün değil. hak sahiplerinin çocuklarına öğrenci olmak ve çalışmamak şartıyla geçerlilik süresi 18 yaşın altındakilere 18 yaşını, 18 yaşın üstündeki öğrencilere de 25 yaşını doldurduğu güne kadar veriliyor maksimum. buraya kadar kesin bilgi.

elinde halihazırda aileden alınmış bir yeşil pasaport varken çalışmaya başlayan kişinin pasaportu için durum muallak. yasal olarak kullanamıyor olması gerek, dolayısıyla resmi bir makama sorunca iade edilmesi gerek falan diyorlar. benim bizzat sigortalı çalışmaya başladıktan sonra yurtdışına mevcut yeşiliyle çıkan arkadaşım oldu. başına hiçbir şey gelmedi. ben çalışmaya başladığımda forumlarda havalimanlarında anlaşılıp tutanak tutulan pasaportu iptal edilenler olduğunu okumuştum, o yüzden cesaret edemedim direkt yeni bordo aldım.

edit: cinsiyet
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(21.08.24)
@müşfik hocam


18 yaşın üstünde yeşil pasaporta başvuran biri için maksimum 25 yaşına kadar geçerli olacak şekilde mi düzenleniyor yani
0
jülsezar
(21.08.24)
@jülsezar evet. son geçerlilik tarihi 25. yaş gününün 1 gün öncesi olur.

www.mevzuat.gov.tr
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(21.08.24)
(7)

Ali Koç'un nüfuzu neden bu kadar az ?

Yourcousinmarvinberry
Adam koskoca Koç, zengin ve emrinde de onlarca hukukçu var, arkasindaki manevi destege deginmiyorum bile ama isini yapamayan bir polis amirine karsi islevsiz. Normalde bu kadar kolu uzun birinin, o amirin hayatini kaydirmasi gerekmez mi ?
Adam koskoca Koç, zengin ve emrinde de onlarca hukukçu var, arkasindaki manevi destege deginmiyorum bile ama isini yapamayan bir polis amirine karsi islevsiz. Normalde bu kadar kolu uzun birinin, o amirin hayatini kaydirmasi gerekmez mi ?
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
normalde gerekmez, bunu normalleştirmiş olmamız içler acısı..
0
mustafakesekci
(21.08.24)
Öyle bir şey yapmıyor olması daha normal değil mi sizce de?
0
akhenaten
(21.08.24)
nüfuzu mu az? giremeyeceği yere koruma ve polis eşliğinde giriyor. içeri girme diyen stat sorumlusunu dinlemiyor.

galatasaray'ın stat müdürünü dövüp boş sahaya zorla giriyor. yanında da spor bakanlığının korumaları ve polis eşliğiyle.

önüne geleni tehdit edip hakaretler edebiliyor ve hakkında suç duyurusu bile yok. olsa bile onu içeri alabilecek insan evladı yok.

cumhurbaşkanının yanında eli cebinde bile gezebilecek biri.

bunun mu nnufuzu yok?

sanırım fenerlisin ve şu yazdıgına pek şaşırmadım.
0
koela
(21.08.24)
ali koç sahaya girdiğinde fenerbahçe tribünü full zaten. orada bir çözememezlik durumu yok. ki bunu çözebilmek için koç ailesinden olmaya da gerek yok. bu büyüklükte camiaların başkanlarına kolay kolay kimse zorluk çıkaramaz.
0
brakgn
(21.08.24)
koela +1. adam kimseyi dinlemeden şımarık çocuk gibi bir sürü olay çıkarıyor. kimse adamı ifadeye bile çağırmıyor. ve sen nüfuzu yok diyorsun.
0
xrated
(21.08.24)
ali koç başkan olduğundan beri o kadar kanun dışı iş yaptı ki @koela birkaç tanesini örnek vermiş. inanın, ali koç canlı yayında biri vurup öldürse fenerlilerin yüzde 99'u "helal beee fener için yaptı bunu" diyip alkışlayacak, hiçbir kanun nizam da ceza veremeyecek. şu ana kadar girmemesi gereken yerler polis eşliğinde giriyor bu adam ve siz nüfuzu yok mu diyorsunuz? enteresan.

herkes polisleri görünce kuzu olmuyor biri çıkıp vurabilir göztepe stadındaki gibi. firavun gibi takıldığını zannediyordu da bir musa çıktı işte. kaşırsa daha da musalar çıkar.
0
ilgeru
(21.08.24)
yanak oksattirmadigi icin
0
freedonia
(21.08.24)
(2)

ücretsiz canlı borsa?

eisberg
tr.investing 15 dk gecikmeli sanırım. siz nereden takip ediyorsunuz?teşekkürler.
tr.investing 15 dk gecikmeli sanırım. siz nereden takip ediyorsunuz?

teşekkürler.
0
eisberg
(20.08.24)
Garanti'nin trader uygulaması geçen yıldan beri ücretsiz canlı gösterim yapıyor. Arayüz olarak çok iyi değil ama sonuçta iş görüyor.
0
akhenaten
(20.08.24)
hesabın olunca bankalar genelde ücretsiz gösteriyor. ben teb prime'dan bakıyordum (ücretsiz). şimdi matriksten bakıyorum. (ücretli)
0
tabudeviren
(20.08.24)
(5)

aşırı heyecanlı olmama durumu ve sosyal ilişkiler

duyurukullanıcısı
ben böyle aşırı duygularını gösteren biri değilim, ağzı açık şaşırmalar, gözleri belertmeler falan filan bende yok yani doğal olarak yok.çevremdeki insanlar ile herşeye inanılmaz yüksek tepkiler veriyorlar. geçen bir şarkıcının konserine gittik mesela popüler bir şarkısı var. içimizden biri diyor ki
ben böyle aşırı duygularını gösteren biri değilim, ağzı açık şaşırmalar, gözleri belertmeler falan filan bende yok yani doğal olarak yok.

çevremdeki insanlar ile herşeye inanılmaz yüksek tepkiler veriyorlar. geçen bir şarkıcının konserine gittik mesela popüler bir şarkısı var. içimizden biri diyor ki ben şu şarkıyı çalmasını bekliyorum, herkes böyle sanki şarkı orada yazılacakmış gibi bir tepki veriyor.

tamam insanlar özellikle kadınlar duygu değişimlerini seviyor çoğu duyguyu yaşamak istiyor ama böyle saçma sapan, çok basit şeylere inanılmaz yüksek tepkiler vermek sizede yapay gelmiyor mu?

sonra ben ortamda somurtan oluyorum. sırf jim carry gibi ağzımı sağa gözümü arşa değdirmemişim diye bir bira için.

bira lan işte, her gün içtiğin paketli gıda. ne kadar iyi olabilir konser birası?

ben mi abartıyorum yoksa insanların fazla yüksek tepki verme hakları var mı?
0
duyurukullanıcısı
(20.08.24)
Geliyor. Yapay. Saçma. Son derece lüzumsuz enerji kaybı bana göre. Dediğin gibi duygularını çok gösterebilen bir kadın değilim ben de. Hatta teyzem dahi çok şaşırıyor bu duruma şu aralar. Beni böyle bilmezdi.

Hak olarak bakarsan var tabi ama saçma yani. Bana hatta çok gergin geliyor o tarz insanlar. İç dünyalarında epey gergin olduklarını hissediyorum.
0
muhayyer divan
(20.08.24)
Benim yakın çevremde, kız arkadaşlarımda, hatta uzaktan tanıdıklarımda bile bahsettiğin profilde insan sayısı sıfır. Senin arkadaş çemberinle ilgili olabilir mi bu durum? Belki de neden etrafını hep benzer özellikte insanlar sarıyor veya bu durumun seninle bir ilgisi olabilir mi diye düşünmelisin. Bu arada soru bana Reddit'teki şu sub'ı hatırlattı biraz; www.reddit.com :)
0
moonie
(20.08.24)
Ben de sizin gibiydim, sonra eğlenmeye gidilen yerde salmayı ve ortamın ayarına denk davranmaya başladım. Böyle daha mutluyum :D

İnsanların saçmalamaya da hakkı var. Bu da bir tercih. Kimse gerçekten o derecede ayılıp bayıldığı için yapmıyor.

Hepten sapıtmamak da lazım tabi, ancak bazen salakça zevkler edinmek kötü bir şey değil. Bu şekilde yapan insanlar genel olarak daha mutlu ve pozitif kalabiliyorlar. Hayat yeterince ciddi zaten.

Siz mi somurtkansınız, arkadaşlarınız mı çok sapıtık ona siz karar vereceksiniz tabi ama "eğlenen benle eğlenmeyen ben arasındaki farklar ne" gibi bir soru sorarak işe başlayabilirsiniz. Eğer fark yoksa somurtkan olduğunuzu kabul edin siz de :D

İnsan konsere gittiyse şatosunda adabı muaşeret kuralları dahilinde eğlenen lodlar ve ladyler gibi de olmamalı bence.
0
akhenaten
(20.08.24)
bence bu kucuk şeylerden mutlu olabilmekle alakali. sizde olmadigi icin fazla elestirel yaklasiyorsunuz oyle bir ortamdaysaniz da oyle gibi davranman gerekir. umrunda degilse gitme. somurtmussun iste? dugune gidip de gelenekler cok sacma muhabbeti yapmak gibi bi sey bu. sakla kardesim edebiyatini, felsefeni, bi ara dinleriz
0
ala09
(20.08.24)
Ben de böyleyim.
Birden ufacık bir şeye aşırı yükselirim. Genelde böyle durumlarda kullandığım cümleler de hep dublajlı film replikleri gibi oluyor. Daha da yapay duruyor ama seviyorum ben böyle olmayı. O anı daha hararetli yaşamamı sağlıyor :)

En gıcık olduğum şey de ben bir şeye bu kadar yükselip büyük tepkiler verirken birinin bunun ne kadar sıradan olduğunu ve abarttığımı söylemesi.
0
mutekebbir
(20.08.24)
(11)

Gelirinizden ne kadar birikim yapıyorsunuz?

Kediyi üzdün
% ile belirtebilirsiniz.
% ile belirtebilirsiniz.
0
Kediyi üzdün
(20.08.24)
%25-30 arası
0
nuevo
(20.08.24)
Nuevo +1
0
logisticsmanager
(20.08.24)
sabit 20%
o kismi yok varsayip kenara atiyorum.
0
sutcuyumbensutcu
(20.08.24)
%40 civarı
0
ruhen hastayim ben
(20.08.24)
%25-30 +1
0
akhenaten
(20.08.24)
%80 üstü
0
gabe h coud
(20.08.24)
Soruyu "aile desteği hariç" diye sormalıydın zira öğretmen geliriyle normalde 40% birikim yapmak olanaksızdır mesela.

Benimse şu an borçlara gittiğinden 0%.
0
Yourcousinmarvinberry
(20.08.24)
%0 ama olması gerekenin en az %50 olduğunu duymuştum.
0
ananiyimioguz
(20.08.24)
%25-30
0
Amaranta ursula
(20.08.24)
Ticaretle uğraşıyorum. Mecburi ihtiyacım hariç bütün gelirimi günlük olarak borsaya aktariyorum
0
alimcgraw
(20.08.24)
%20 ama artık 0 :) borca girdim
0
nolmus yani
(20.08.24)
(5)

Asosyal olmak yanlış bişey mi arkadaşlar?

Zetnikov
bize hep böyle öğretildi ama ben genç yaşlarımda aşırı sosyaldim. 35+ dan sonra asosyal olmadım kendim tercih ettim. şuandada maximum asosyal yaşamaya çalışıyorum çünkü insanlarla özellikle arkadaşlarla anlaşamıyorum.0-28 yaş aralıgındayken arkadaşlarımla bi araya gelir çay içer sohbet ederdik makar
bize hep böyle öğretildi ama ben genç yaşlarımda aşırı sosyaldim. 35+ dan sonra asosyal olmadım kendim tercih ettim. şuandada maximum asosyal yaşamaya çalışıyorum çünkü insanlarla özellikle arkadaşlarla anlaşamıyorum.

0-28 yaş aralıgındayken arkadaşlarımla bi araya gelir çay içer sohbet ederdik makara yapar eglenirdik akşama eve dağılırdık

30+ dan sonra işler değişti herkesin herkesden sanki bir beklentisi oluştu
kimsenin kimseye tahammülü yok gibi herkes birbirine laf itelemeye çalışır görüyorum. 2 sene boyunca 1 arkadaşımla aynı kafede bulustugumuzu biliyorum. adama gel başka kafeye gecelim dedigimde soklara giriyordu gelmıyordu ve beni de otmuşum gibi darlamıştı.

birde insanlarda sürekli bir kontrol etme çabası görüyorum. onlar ne zaman nerede isterlerse orda olmak zorundayız gibi bencilce hareketler. kısacası bu yastan sonra arkadaşlarla gorusmek vs bana işkence oldu. onceden kafa dagıtıyorduk sımdı kafa utuluyoruz.

suan gorustugum 2 arkadasım var ve 1 tanesine hali hazırda yolu vericem. 20 senelik arkadaşlarım bunlar ama devam edemicem ben iptal yani. yalnız yaşamak istiyorum artık.

bonus olarak internetten aldıgım bi sozu paylasayım

Özetle "asosyal kişiler aynı zamanda yalnız kişilerdir. Ancak bu yalnızlık bir mecburiyet değil tercihtir. Sosyal ilişkiler kurmanın çekincesi bir yana, asosyal kişiler yalnız kaldıklarında kendilerini daha rahat hisseder. Bu rahatlık, diğer insanlarla olan iletişimin de kopmasına yol açar."
0
Zetnikov
(20.08.24)
Mutluysan neden yanlış olsun

30 dan sonra arkadaşlık ilişkileri zorlaşıyor +7
0
abuzer
(20.08.24)
Bazı arkadaşlar bizi kendi cenderelerine çekmeyi tercih ederler. Kendi sosyalleşme anlayışı içinde olduğunuz kadar onların arkadaşısınızdır. Bunu yeni görmüş/keşfetmiş/fark etmiş olabilirsiniz, ki bu da doğal. Fakat bu sizin asosyal olduğunuz anlamından ziyade belirli x kişi ile görüşmek istemediğiniz anlamına gelir.
Asosyal olma ihtiyacı belirli bir süre boyunca ruhunuza iyi de gelebilir, bu zaman zarfında mutlu olduğunuzu hissedebilirsiniz. Yine de önerim kendinizi dış dünyaya tamamen kapatmak yerine bu olumsuzluğun geçici olabileceğini, yeni ve başka bir dünyadan insanlarla zaman içinde iletişim kurmak isteyebileceğiniz gerçeğine kapıyı tamamen kapatmamak gerektiğini kendinize hatırlatmanızı öneririm.
0
rakicandir
(20.08.24)
Yanlış bir şey değil ama tercih de değil. Alıntı yaptığınız yer neresidir bilmiyorum ama büyük ihtimalle anlatmak istediği şeyi anlatamamış ya da hatalı çeviri yapmış başka bir yerden. Ya da metnin tamamına bakıldığında başka bir şeyi anlatıyor da olabilir bilemedim şu an.

İçe kapanıklık (ya da içe dönüklük) bir karakter özelliği, bir tercih ya da mecburiyet değil. Bu insanlar basitçe böyleler. Ötesi berisi yok. Asosyal sözcüğü bu insanlar için çok uygun değil, asosyal tanımının içinde depresyon ve hatta şizofreni vb. sebeplerle istemediği halde ya da bir yan etki olarak sosyal hayatı kısıtlanan insanlar da var. Tamamı bu kapsamda demiyorum, ama tandans olarak genelde bu yönde kullanılıyor. Bu ikisi aynı durum değil. Sizin okuduğunuz kaynak bi ihtimal introversion sözcüğünü asosyallik olarak çevirmiş.

Diğer taraftan sizin burada yazdığınız şeyin tamamı arkadaşlarınızın artık eskisi gibi olmamasıyla alakalı. Yani arkadaşlarınız eskisi gibi olsaydılar siz dışarda onlarla vakit geçirmekten gayet memnun olacak gibisiniz. En azından yazdıklarınızdan bu çıkıyor. O halde bu sosyal hayattan kısma mevzusuna çok da gönüllü olduğunuzu söyleyemeyiz bence, öyle değil mi? Yani siz önünüze seçenek sunulsa arkadaşlarınızla eskisi gibi vakit geçrebileceğiniz bir hayatı mı seçersiniz yoksa böyle iyi deyip o imkanı iterek evde kalmayı mı seçersiniz? Bu önemli. Eğer ilkini seçiyorsanız siz yalnız kalmayı tercih etmemiş, mecbur kalmış oluyorsunuz.

Bir de karakter özelliklerinin 2 senede kendinizi o şekilde tanımlayacak kadar değişmesi güç açıkçası. Bu genelde uzun ve belirsiz bir süreci kapsar. Ne zaman neyin değiştiğini anlamadan artık başka bir karaktere sahip olursunuz sebebini bile bilmezsiniz çoğu zaman. 28 yaşına kadar bir karakter oluşturup 30'da bunun tam tersi olmak ve bunun olağan olarak gerçekleşmesi kulağa zor geliyor açıkçası.
0
akhenaten
(20.08.24)
Yalnızlık güzel ama bağımlılık yapar diye bir aforizma var. Bence az da olsa sosyallik olmalı, farklı perspektiften bakan kişiler olmalı insanın çevresinde. İllaki arkadaşsınız diye aşırı samimi olmak zorunda değilsiniz, seviyeli arkadaşlıklar da kurabilirsiniz
Ayrıca toplumdan çok izole olmak da depresyona sürükler (bence)
0
piranase
(20.08.24)
yalnizligi tercih etmek ve asosyallik farkli seyler. asosyallik hos degil. insanlarla konusmak istesen de konusamiyorsun, kaynasamiyorsun ve ihtiyac duydugunda cevrende hic kimse olmadigini görüyorsun. yalniz kalmak istiyorsaniz tadini kacirmadan yalniz kalin ama asosyal olamyin. arkadaslarinizi ihmal etmeyin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.08.24)
(16)

bir ürünü satan kişiden alsam internete koyup satsam bi sıkıntı olur mu?

Zetnikov
kafama şu takıldı cevremde goruyorum bişeyler satıyorlar ama reklam yapmayı yada online satmayı bilmiyorlar. ürünler güzel ben bunları alıp pazarlayamaz mıyım illaki adamdan izin mi almam gerek yada anlasma falan? ben bu kişilerden tek tek yada toplu alsam kendime stok yapsam sonra trendyola falan k
kafama şu takıldı cevremde goruyorum bişeyler satıyorlar ama reklam yapmayı yada online satmayı bilmiyorlar. ürünler güzel ben bunları alıp pazarlayamaz mıyım illaki adamdan izin mi almam gerek yada anlasma falan?

ben bu kişilerden tek tek yada toplu alsam kendime stok yapsam sonra trendyola falan koysam adam kendi ürününü görse bana bişey deme hakkı var mı?

ben kar koyup pazarlamasını yapacagım?
0
Zetnikov
(19.08.24)
@geveze yazar

Hocam kanunen falan taklaya gelmeyelim ama arastirmaya devam edecegim.
0
🌸Zetnikov
(19.08.24)
Hiçbişey olmaz şahıs olarak satarsan.
0
numlock
(19.08.24)
Olmaz tabi ki. Sen senden alan müşterilere satış sonrası destekleri verecek misin mesela? Garanti,teknik servis, iade vs süreçleri.Yetkili satıcı olman lazım. Başın büyük belaya girer.
0
Godless
(19.08.24)
ticaret dediğin bu zaten? herkes üreticiden mi alıyor ürünü?
ürünü elinden çıkartmak isteyeni var, batanı var, kampanya yapanı var, var oğlu var.
0
selam
(19.08.24)
Düşündüğünüz şey çok mantıklı, ancak bunu fark eden ilk kişi olmadığınız için bu tür satışlardan düzenli gelir elde etmeye başladıkça maliye kapınızı çalıyor sen bunu meslek edinmişsin peki o halde hani bizim payımız diyor.

Eğer devletin dikkatini çekecek kadar satışınız olmayacaksa zaten uğraşmanıza değmez. Ancak bu şekilde başlayıp zamanı geldikçe gerekli işlemleri yaparak şirketleşebilirsiniz. Adım adım ilerler. Yine de kendi başınıza sessiz sedasız böyle devam edemeyeceğinizi bilin. Neticede banka hesabınıza sürekli bir para akışı olacak.
0
akhenaten
(19.08.24)
Mal senin olduktan sonra önceki sahibi bir şey diyemez. Yoksa üreticiden sana kadarki herkes söz sahibi olurdu.
Madem pazarlamacılığına güveniyorsun durma yap hocam.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.08.24)
ürünü aldıktan sonra senindir ister sat, ister çöpe at kimseyi ilgilendirmez. yazıldığı gibi 2 nokta önenmli bunu 1-2 seferlik bir şey olarak yapmaz da düzenli yapıp mesleğe çevirirsen işini resmileştirmen ve vergi ödemen gerekir. bir de satış sonrası hizmet gerektiren garantili ürünlerde sıkıntı yaşarsın zaten ürünün garantisi sen alınca başlamış olacak bunu belirtmeden satarsan dolandırıcılığa da girer durum. bu 2 noktaya dikkat edersen istediğini yaparsın davalık bir durum değil kendi malını sana satan birisi senin de başkalarına sattığını görürse en fazla ürünü sana satmayı kesebilir ya da zam yapar yasal bir sıkıntı yok. maliyeye şikayet edebilir ama resmileştirdiysen ticaretini sıkıntı olmaz o da.
0
semaforo de medianoche
(19.08.24)
Arkadaslar peki adamin markasi varsa ustunde nasil olacak

Tisort aldik diyelim adam etikete menekse tekstil yazmis mesela
0
🌸Zetnikov
(19.08.24)
Soran ürün belirtmemiş. Marka ve garanti cevapları koca bir IF.
0
nano mercy
(19.08.24)
tescilli markalarda firmalar senden ürünü yetkili bir satıcıdan aldığını, ürünün o markaya ait olduğunu ispatlamanı istiyor.

mesela diyelim ki; X firması (media mark) samsung marka televizyon almış olsun 10.000 adet, satabildiğini satmış satamadığı kalmış, televizyonun bir üst modeli çıkmış ve onu da sipariş geçmek istiyor, samsung da diyor ki en az 10000 adet sipariş vereceksin, media mark'ın elinde eski televizyonlar var deposu dolu ve boşaltması lazım, bu nedenle samsung'dan ilk aldığı fiyatın altında satışa koyuyor.

sen gidip o televizyonları alıyorsun, aldığın malın faturasını media mark firması fatura keserken samsung marka, Y model, Z yapımı, F bişiysi diye tek tek seri numaraları dahil belirtiyor. 100 tane mi aldın, elindeki fatura da 100 tane seri numarası olacak, o seri numaraları kutunun ve içindeki tv ile eşlenik olacak. kutudaki seri no ile içindeki seri no eşleşmiyor mu? geri göndereceksin, elinde ki irsaliyedeki seri numaraları ile kutularda ki eşlenmiyor mu geri göndereceksin, kapiş?

pazar yeri senden kıllanıp nereden aldın bu tv'leri diye belgeleri istediğinde bu faturayı ve irsaliyeyi gönderiyorsun, onlarda samsung'a gönderiyor bunlar sizin malınız mı yoksa bu herif çakma mal mı satıyor diye, samsung diyor ki ben bu seri numaralarını media mark firmasına gönderdim, pazar yeri de bakıyor sana faturayı kesen media mark firması, sorun yok devam et diyor.

tshirt, ayakkabı vb. ürünlerde de aynısı geçerli, sen o markanın ürününü satmaya yetkilimisin veya yetkili bir bayii'den mi aldın? yetkili bayii den aldıysan sorun yok.

gaydırı gubbak teskstilin ürettiği, gaydırı gubbak tshirtleri, gaydırı gubbak firması bile umursamazken senin bu kadar umursuyor oluşun hakkatten takdire şayan.
0
selam
(19.08.24)
menekşe tekstilin malını, zetnikov tekstil diye satmadığın sürece sorun yok.

aldığın malın faturasında menekşe tekstil, Y model, X renk, 10 adet tshirt diye yazıyorsa sorun yok.

sen, menekşe tekstilden toplu aldığın malı, pazar yerinde sattığında faturayı keserken malın cinsi yazan yere menekşe tesktil, Y model, X renk, 1 adet tshirt diye kestiğin sürece sorun yok.

faturasını kestiğin mal ile müşteriye gönderdiğin mal arasında bir fark yoksa sorun yok.
0
selam
(19.08.24)
bak sen şunu yap en iyisi, git bir pazar yerinden dandik bir şey satın al,

satın aldığın paket eline ulaştığında, paketin içindekini, faturasını, kutusunu, nasıl paketlendiğini falan yırtıp atmadan incele, not al, fotoğrafını çek. sonra tekrar not al.

not: yıllık 120 bin liralık satışı geçiyor isen (net kar değil, toplam tüm müşterilerinden aldığın toplam miktar) devlet diyor ki sen gündelik hayatını idame ettirmek için evindeki çamaşır makinesini, televizyonu ikinci el olarak satıp faturalarını ödeme niyetinde değilsin, sen bu işi ticarete dökmüşsün, kar ediyorsun para kazanıyorsun, git bir şirket aç, bana da vergisini öde.

gidip şirketini açıyorsun, online oturduğun yerden şirket açabilirsin, hiç bir yere gitmeye gerek yok, yine online oturduğun yerden bir muhasebeci tutabiliyorsun, bir yere gidip muhasebeci aramana gerek yok.

şimdi malı aldın, 100 bin liraya, sattın 120 bin liraya, bunun 100 bin lirası masraf, malı aldığın yerin faturasını koyuyorsun, net karın 20 bin lira ooldu, benim yemek yemem lazım ki şirket çalışabilsin, elektirik faturasını ödemem lazım ki şirket çalışabilsin, kiramı ödemem lazım ki şirket çalışabilsin, yoksa şirket diye bir şey ayakta kalamaz, para kazanamaz. bunları da o 20 bin liradan düşüyorsun, ne kaldı elinde ? 5 bin lira mı? onunda gelir vergisini, damga pulunu, stopajını ödüyorsun, ne kaldı elinde? 2 bin lira mı? allah bin bereket versin.
0
selam
(19.08.24)
senin direk elinle fatura kesmenede gerek yok, e-fatura diye bişi var, pazar yerlerinin bu e-fatura kesen firmalarla entegrasyonu var, satıcı olarak hesap açtıktan sonra ilgili menülerden benim faturalarımı X firması kesiyor diye seçiyorsun.

malın satıldığında, pazar yeri senin için e-fatura kesen firmaya haber veriyor, e-faturan otomatik olarak hazırlanıyor, sana bir mail geliyor, o maili indirip print ediyorsun, ürünün paketine yapıştırıyorsun, paketleyip gönderiyorsun.

hemen hemen her şey otomatik artık, senin yapman gereken tek şey, ürünü bulmak, pazar yerinden hesap açmak, admin panelden ürününü anlatan şeylerini girmek, fotoğraflarını yüklemek, fiyatını belirlemek.

kargo, pazar yeri komisyonu, iade maliyeti, muhasebe, e-fatura, reklam vb. şeyleri de hesaba katman lazım ve fiyatı buna göre belirlemen lazım.

bunun da kabaca formülü x * 3, kimi ürün ve pazar yerleri için * 4, x sen bir malı toptancıdan kaç paraya aldığın, 100 tane ürün aldın, adet başı 10 liraya mı aldın? (10 * 100 = 1000 lira verdin toptancıya) pazar yerine 30 lira gireceksin. bu 30 liranın da %10 u kadar kar edersen ki çok iyi bir kar oranı bu. %1, %2 ile çalışıyor çoğu satıcı.

şimdi diyebilirsin ki kardeşim 10 liraya aldığımı 40 liraya sattım, yüzde 400 kar koydum, resmen adam kazıklıyorum, dolandırıyorum. nasıl oluyor da %1 kar ediyorum.

muhasebecine öpücük vermeyeceksen, e-fatura kesen firma dayının değilse, pazar yeri amcanın değilse, eniştenin kargo firması yoksa, reklam yaptığın yer teyzenin değilse durum bu.
0
selam
(20.08.24)
hatta sana biraz daha ticaret bilgisi vereyim, bir ürünü bedavaya sadece kargo parasına alabilirsin.

numune diye bir şey var, gittin bir kalem üreticisi buldun diyelim, firmaya diyorsun ahanda benim vergi numaram, ahanda daha önce kestiğim faturalar, ahanda bana daha önce mal satmış adamların kestiği faturalar. bana ürettiğin kalemlerden mavisinden, kırmızısından, yeşilinden numune gönderirmisin,

adamlar hayhay diyor ve kargo parasına başka hiç bir ücret ödemeden birer adet gönderiyorlar, gönderdikleri malın kargosuna da numune/bedelsizdir diye yazıyorlar, gümrük vergisi falanda ödemiyorsun, gelen paketi açıp bakıyorsun, gönderdikleri kalem senin istediğin gibi bir kalem mi? mavi istemiştin, mavi tam istediğin tonda mı, boyutu eline uygun mu, bu kalemin standartları türkiyede satışa uygun mu? bunları inceliyorsun.

bu şekilde bedavaya mal almış oluyorsun, alibabaya gir, oradaki satıcılara mesaj at, ben bu ürününüzü çok beğendim türkiyede satmak istiyorum, türkiyeye hiç mal gönderdiniz mi, türkiyede satıcınız var mı, ben bu işlerin acemisiyim bana biraz anlatın bu mevzuat nasıl işliyor diye, en fazla 30 dakika içinde cevap veriyorlar.

hatta sen türkçe yaz, alibaba onu çinceye çeviriyor. onların çince yazdıklarını da sana türkçe gösteriyor.
0
selam
(20.08.24)
arkadaşlar hepinizin yazısını okudum cok tesekkur ettim bu konuyu kayedicem tekrar okuyacagım.

bir sorum daha var. gene tisortten ornek olsun sanki daha rahat gibi. adamla anlassam desem ki markanı basma etikete sadece XL L M S beden yaz olur mu boyle birşey? adamdan cok mal alıcam kabul eder mi. burada bir sürü ara sokaklarda tekstilci var. ne fark eder.
0
🌸Zetnikov
(20.08.24)
sen gözünü bir adama kestirmişsin, şunu desem kabul edermi, şöyle olur mu böyle olur mu diyorsun, git adama sor? allahmıyız biz nereden bilelim o üretici hangi şartlarla çalışıyor?

türkiye de tshirt üreticisi 1000 kişi, bunların kimisi belirli markalara üretim yapıyor, kimisi kendi ürününü üretip satıyor, kimisinin elinde makine var, ne istersen onu üretiyor, sana malı indiriyor. kimisi ben üretirim gelir sen alırsın diyor, kimisi depomda mal var gel al der, kimisi parayı peşin ister, kimisi vadeli çalışır, kimisinin makinesi pamuk ip ile çalışır, kimisinin makinesi keten ile, her üretici kendi şartlarında üretim yapıyor.


yapacağın şey bulabildiğin tüm üreticilere ulaşmaya çalışmak, mail atmak, telefon etmek, mesaj atmak, derdini her birine anlatmak hangisi ile anlaşabiliyorsan onunla çalışmak. kimisi peşin para ister, kimisi vadeli çalışır, kimisi 5000 parçadan aşağı üretmem der, kimisi depoda malım var gel al der. kimisi senin istediğini üretecek makinem yok der. yani bu işin bir tane formulu yok.

bulabildiğin kadar üreticiyi bulup konuşacaksın. bir adamın malını gözüne kestirdin, adam sana satmıyorum derse naapcan vaz mı geçecen?
0
selam
(20.08.24)
(6)

1 ay hiçbir borcu ödememek

pavlis
Merhaba, Eylül ayında kredi kartı ve kredi borçlarının hiç birini ödemesem ve ekim ayından itibaren kredileri düzenli ödemeye, kredi kartlarini asgari ödeyerek devam etsem bana faturası ne olur?
Merhaba, Eylül ayında kredi kartı ve kredi borçlarının hiç birini ödemesem ve ekim ayından itibaren kredileri düzenli ödemeye, kredi kartlarini asgari ödeyerek devam etsem bana faturası ne olur?
0
pavlis
(18.08.24)
Kredi notunuz hatrı sayılır bir darbe alır. Borçları ödemeniz ertesi ay daha zor bir hale gelir, çünkü hem vadesi geçmiş borcunuzu faiziyle daha fazla miktarda ödeyeceksiniz hem de vadesi o ay gelen borcunuzu ödeyeceksiniz ve "kredileri" demenize bakılırsa bunu birden fazla kredi için yapacaksınız.

Kredi kartlarını asgari ödemeye devam ederseniz de borcunuz birikir. Üstüne bir de o ayki mecburi harcamalarınız eklenecek. Daha da çok artacak.

Yani önümüzdeki ay daha fazla kazanmaya başlamayacaksanız o parayı ödemeyip ne yapacaksanız o şeyi yapmaktan vazgeçmek hayrınıza olur. Bu erteleme işini yapıp fayda gören kimse yok, siz de görmeyeceksiniz.
0
akhenaten
(18.08.24)
Hiçbişey olmaz, kafan rahat olur. Oyna devam.
0
numlock
(18.08.24)
her geçen ay kredi k larının asgarisi ödemek findeks raporlarında baya düşük puan almanıza ve ileride finansal güvenilir değil olarak nitelendirilmenize yol açar. hiç bir şey olmaz diyenleri takma.
0
jamswety
(18.08.24)
Yahu 1 ay diyor.
0
numlock
(18.08.24)
Asgari ödeme etkilemiyor. Komple ödemezsen darbe alırsın.
0
jackyr
(18.08.24)
Asgari borcu ödemenizde bir sıkıntı olmaz fakat odemeleri atlamanız halinde Inception filmindeki sistemin dışından olduğunuzun anlaşıldığı o sahnedeki gibi tüm gözlerin birden üstünüze döneceği bir an yaşarsınız. Yapmayın, gelecekte yorarlar. Kredi notu geleceğin para birimi.
0
onepointzero
(18.08.24)
(7)

Türkiye'de Beyzbol

akhenaten
Normalde sporla hiç alakası olmayan biri olarak olimpiyatlar sonrası şu nasıl oynanır, bu nasıl oynanır diye bakarken beyzbolu anlamadığımı fark ettim. Sonra anlamaya çalışırken sanırım fazla kafa yormuş olacağım ki bir iş becermenin getirdiği heyecanla yanlışlıkla beyzbol izlemekten keyif almış bul
Normalde sporla hiç alakası olmayan biri olarak olimpiyatlar sonrası şu nasıl oynanır, bu nasıl oynanır diye bakarken beyzbolu anlamadığımı fark ettim. Sonra anlamaya çalışırken sanırım fazla kafa yormuş olacağım ki bir iş becermenin getirdiği heyecanla yanlışlıkla beyzbol izlemekten keyif almış bulunuyorum.

Ama sanırım yanlış sporu sevdim. Türkiye'de formaliteden bile olsa bir federasyonu yok sanırım beyzbolun. Hatta baştan sona Türkçe seslendirilmiş beyzbol maçına bile rastlamadım.

Tamamen umutsuz mu durum? Türkiye'de olmuyor mu bu iş? Neler var?
0
akhenaten
(17.08.24)
Ragbi federasyonuna bağlı şekilde 2023'te çocuklar ve 16 yaş üstü şeklinde ligler görünüyor. 2024'te oldu mu/olacak mı bilmiyorum
0
nundu
(17.08.24)
Beyzbol bilmeyen için çok sıkıcı ve hiçbir heyecanı yok, ben de bilmediğim için çok sıkıcı ve heyecansız görüyorum, muhtemelen herkes öyle görüyordur, o nedenle Türkiye için "Bi de onunla mı uğraşalım" seviyesinde görülüyordur muhtemelen o nedenle herhangi bir geleceğinin olması mmükün değil, ha varsa belki üniversite seviyesinde deneyen birkaç yer vardır ama bence kayda değer bir aşama göremez.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
@kaleci ben de anlamsız anlamsız bakıyordum, bu kadar anlamıyor olamam deyip derinleştikçe biraz fazla bilgi edinmiş oldum heralde. Şimdi seviyorum durduk yere. Otobüste falan mlb replaylerini izlemeye başladım. hayırlısı artık, üzücü. :D
0
🌸akhenaten
(17.08.24)
dunyanin en sacma sporu hocam. amerikalilar bile izlemiyor. izlenme oranlari dusuyor. biz maca gittik, genelde mactan once otoparkta mangal kulturu var.

mac basladi ama herkes hala mangala devam ediyor. cunku mac heyecanli oldugu icin gitmiyorlar, aktivite olsun diye gidiyorlar.

sonra maca girdik. arkadas anlatti. kurallari anladim, toplamda 2 maca gittim. ama oyun olmuyor macta. yani atislarin yarisi gecersiz atis, pitcher dogru yere atamiyor. gecerli atislarin yarisina batter vuramiyor. batterin vurduklarinin yarisi direkt outa gidiyor, oyun olmuyor. yani 8-10 atistan biri oyun oluyor.

kriketle birlikte dunyanin en sacma takim oyunudur, iddialiyim.
0
antikadimag
(17.08.24)
@antikadimag ne bileyim, fena değil ya :D
0
🌸akhenaten
(17.08.24)
Yiğit Tezcan var youtubeda f1 yorumculuğu falan da yapıyor. O da hayatının bir bölümünü beyzbola adamış, hâlâ sıkı bir şekilde takip ettiğini söylüyordu. Belki onunla iletişime geçebilirsin sosyal medya üzerinden. İstatistik sevenler için müthiş bir spor olduğu söylenir çünkü her şeyin istatistiği var ve genelde durağan oyunlar üzerinden olduğu için dış etkilere kapalı istatistikler. Ayrıca ABD'nin en eski sporu olarak pek çok hikayesi, laneti falan var. Japonya'da da çok popüler hatta şu an ABD'den daha iyi oyuncu çıkarıyorlar. En çok para kazanan mlb oyuncusu Japon
0
nundu
(17.08.24)
@nundu, Evet istatistikleri takip etmesi de çok eğlenceli. Bir de belli bir şema var, top atıldıktam sonra olan biteni takip edip ne olduğunu, nasıl olduğunu, neden olduğunu anlamaya çalışıp bir sonraki atışı bekleme olayı hoş bence. Bir atak, bir gevşeme döngüsü olması hoşuma gitti aslında. Sürekli akan bir şeyi takip etmekten daha farklı bu.

Dediğin kişiye bakacağım, teşekkür ederim.
0
🌸akhenaten
(17.08.24)
(8)

Ayın ortasında ise başladığınızda aysonu 15 günlük maaş verilmesi

sonhakan
Yerine diğer ay başında 1 aylık maaş verilecekmiş bu yasal mıdır? üstelik başta çalıştığın 15 günü işten çıkarken vereceklermiş.
Yerine diğer ay başında 1 aylık maaş verilecekmiş bu yasal mıdır? üstelik başta çalıştığın 15 günü işten çıkarken vereceklermiş.
0
sonhakan
(17.08.24)
Bildiğim kadarıyla değil, çalıştığın günü vermesi gerekir. Üstüne yatacaklar gibi sigorta girişi yapılmış mı
0
mirty
(17.08.24)
Hayır değil, maaşlar her 30 günde bir ödenmek zorunda. Ödeme günü 20 gün geciktiği takdirde iş bırakabilirsiniz. Ayrıca diyelim işten 4 sene sonra ayrıldınız, o 15 günlük maaş enflasyon dolayısıyla cep harçlığı kadar kalacak. Kabul etmeyin. Baya 15 gün ücretsiz çalıştırmış olacaklar sizi. En azından çıkışta verecekleri ücreti çıkıştaki maaşınız üzerinden 15 gün hesaplamalarını isteyebilirsiniz.

Ayrıca bu paranın ihbar tazminatı yerine sayılmayacağının teminatını da alın.

15 günlük ödeme yapılmaması dışında diğer ay başı ödeme almanız normal. 15 gün çalışıp maaş almayacaksınız, sonra bir ay çalışıp diğer ay başında çalıştığınız ayın maaşını alacaksınız.
0
akhenaten
(17.08.24)
İçerde paranızı tutmaya çalışan hiçbir iş yerinde çalışmayın.
0
kimlanbu
(17.08.24)
@akhenaten yani ilk 15 gün maaş almayıp 1.5 ay sonra 1.5 aylık maaş mı alınacak. Baktım iskanunda ay başı geldiğinde çalıştığı gün kadar maaş alır diyor
0
🌸sonhakan
(17.08.24)
@sonhakan, doğrusu ay başında çalıştığınız gün kadar maaş almak ancak size ilk 15 günü işten çıkarken vereceğiz demişler bu işin yanlış olan ve yasal olmayan kısmı.

Onun dışında "eğer" 15 günlük maaşı almamayı "kabul ederseniz" 1,5 ay sonra tek maaş alacaksınız. Bu normal olan kısmı.

Yani siz işe girdiniz 15 gün çalıştınız 16. gün maaş almadınız dediniz ki ben bunu işten ayrılırken alacağım. Ondan sonra 30 gün daha çalışacaksınız ve 31. Gün çalıştığınız ayın "tek" maaşını alacaksınız.

1,5 ay çalışıp 1,5 maaş almayacaksınız, size böyle denmemiş ki. Yani, eğer işiniz 1,5 ayda bitecekse ve işten 1,5 ay sonra çıkacaksanız evet 1,5 maaş alacaksınız ama böyle mi durum? Kısa süreli bir iş mi bu?
0
akhenaten
(17.08.24)
Sen de ay ortasından ay sonuna kadar çalışmayıp bu 15 günlük süreyi çıkarken çalışmayı teklif et. Maaşlar takvim ayı tamamlandıktan sonra mücbir sebepler olmadığı sürece 20 gün içerisinde ödenmelidir. Ödenmemesi haklı fesih sebebi.

4857 arkadaşlar. Memur olmayan herkesin okuması lazım. Ya işçiyiz ya da işvereniz çoğumuz. TBK ile birlikte hepimizi ilgilendiriyor.
0
nawar
(17.08.24)
Site yönetimine bakerken muhasebeci ay bitiminde bordroları düzenliyordu. Ay ortasında işe başlayanın ilk maaşı doğal olarak çalıştığı gün oranında oluyordu. Ocak 20'sinde beşlamışsa 12 ganlük maaş alıyordu 1 Şubet'ta. Sonrasında her ey başında önceki ayı tam alıyordu. Sizinki de bunun gibi ise bir sorun olmasa gerek
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.08.24)
Benim de başıma gelmişti çok zor 1,5 ay geçirmiştim. O 15 günü işten çıkarken o günkü maaşımdan verilmişti.
0
guitarissimo
(17.08.24)
(5)

çin ve kültürel emperyalizm

WithWorth
çin'in kültürel emperyalizm adına yaptığı/yapabildiği bir şey var mı ?dizi/müzik/film/sanat/komedyen, vs ...süper güç adayı olarak konuşulan ve gösterilen bir ülkenin bu hedefine kültürel emparyalizm olmadan yalnızca ekonomi ve askeri güç ile ilerlemesi mümkün mü ?kore'nin bile kpop'undan ve korece
çin'in kültürel emperyalizm adına yaptığı/yapabildiği bir şey var mı ?

dizi/müzik/film/sanat/komedyen, vs ...
süper güç adayı olarak konuşulan ve gösterilen bir ülkenin bu hedefine kültürel emparyalizm olmadan yalnızca ekonomi ve askeri güç ile ilerlemesi mümkün mü ?

kore'nin bile kpop'undan ve korece öğrenen, kore dizileri izleyen bir sürü hayran kitlesi var. çin süper güç adayı olarak bir kore bile olamadı mı ?

@muhayyer tr.wikipedia.org
0
WithWorth
(16.08.24)
Çin budistti sanırım. Din kültürlerini pazarlıyorlar gayet. Ayrıca Çin mutfağı var.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Bahaettiğiniz anlamda yok hayır. Çin kültürü tanınan bir kültür, ancak çin kültürü olarak tanınıyor. Öyle dünyanın geneline yayılan sistematik bir etkisi yok. Ticari ilişkilerden dolayı ithal eskiden ithal edilip genel kabul görmüş ürünleri var çay, porselen vs. gibi. Günümüzde de çin yemekleri geniş çapta biliniyor. Ancak bunlar hep "çinli" unsurlar.

Örneğin bir hamburger amerikan yemeği olarak bilinmiyor, bir kola amerikan gazozu olarak bilinmiyor. Hamburger hamburgerdir, kola koladır. Dünyanın birçok yerine yerleşip kültürlere işlemiş. Sadece yemek de değil, birçok şey var böyle.

Yukarda budizm'den bahsedilmiş budizm de bir "uzakdoğu öğretisi" olarak ele alınıyor. Bu bahsedilen durumdan farklı bir şey.

Çin'in şu aşamada böyle biretkiye sahip olması da beklenemez ama, bu etkiler organik gelişiyor. Bir ülke dünyada en etkili konuma geldiğinde insanlar kendisi bu kültürü talep ediyor zaten. Sadece yakın tarihte değil, tüm dünya tarihi boyunca böyle bu durum.
0
akhenaten
(16.08.24)
Kültürel olarak bilmiyorum.
Ama siyasi, iktisadi ve teknolojik yayılma içinde oldupu kesin

Söylenen o ki imf veya dünya bankasına göre diğer devletlere daha hızlı kredi veriyor. Ama borç ödemede sıkıntı olduğunda o devletlerin limanları gibi önemli noktalarını kullanım hakkı elde edebiliyor. Borç verme stratejisi böyle.

Diğer yandan teknolojik ürün, iletişim gibi bir çok alanda kendi standatlarını yayma çabası da net olarak ortada.
İnsanı takip etmeye, davranışlarından dolayı onu puanlamaya ve robotlaştırmaya dayalı bir sistemin emperyalizmi de sadece bunu dünyaya yaymak istemek olur.

İlerleyen zamanda ise Çin'in , İngiltere ve Fransa'dan geçmişte kendi topraklarında yaptıkları sebebiyle (afyon savaşları gibi ) intikam alma planı da bazı videolarda söylenenler arasında.
0
diyecevaplandı
(16.08.24)
Çin dizileri (özellike wuxia) izleyen ciddi bir kitle var, en azından benim gözlemleyebildiğim kadarıyla.
0
peki madem
(16.08.24)
kore derken guney kore diyorsunuz. neden bunu vurguluyorum? cunku guney kore bati dunyasi tarafindan destekleniyor. kullandiginiz "kpop" terimi bile amerikan uretimi, yani korelilerin buldugu bir sey degil. bunun yani sira ingilizce sarki sozu/ismi, sahne ismi vs kullandilar. dolayisiyla kultur endustrisi dunya capinda bir basari elde etti. cin karsiti olan her asya ulkesi bir sekilde bati'dan destek goruyor. japonya da oyle mesela.

burada epey bir aciklanmis: en.wikipedia.org
0
Sour
(16.08.24)
(25)

2024 yilinda su entry'nin debe'ye girmesi cok ilginc degil mi?

bohr atom modeli
https://eksisozluk.com/entry/167390026insanlar artik boyle seyleri asar diye beklerken bu entry'nin girilmesi, hadi munferit diyelim eksi sozluk gibi bir yerde en begenilen entry'lerden biri olmasi falan.buralar harbiden karsi cinsle dogru duzgun iletisim kuramamis on binlerce insanin bulustugu yer
eksisozluk.com

insanlar artik boyle seyleri asar diye beklerken bu entry'nin girilmesi, hadi munferit diyelim eksi sozluk gibi bir yerde en begenilen entry'lerden biri olmasi falan.

buralar harbiden karsi cinsle dogru duzgun iletisim kuramamis on binlerce insanin bulustugu yer olmus galiba. eksi duyuru eskiden beri boyleydi de sozlukteki ortalamanin da bu hale gelmesi cok sasirtici degil mi?
0
bohr atom modeli
(16.08.24)
cringe ve ötesi.

herkes bir anda nasil bakire oldu anlayamadim ben.
0
robert bosch
(16.08.24)
Valla cringe'in de ötesinde tehlikeli duruyor. Kendisi böyledir demiyorum ama haberler bu düşüncedeki insanların terk edilmiş versiyonlarının yaptıklarıyla dolu. Gerçekten de kaldıramıyorlar.

Şaşırtıcı evet.
0
akhenaten
(16.08.24)
evlenmeden olmaz diyen çok kız var. hatta erkeğin deneyimi olmasını sorun etmiyorlar. yeter ki evlendikten sonra olsun.

bakire arayan da çok erkek var. birbirini bulurlar artık. ilginç değil trdeyiz.
0
jelly bear
(16.08.24)
internette gün boyu takılanların çoğunluğu incel. öyle tipler debeye sokuyor bu entryleri. yarın aynı başlığa "evlilik öncesi seks harikadır" minvalinde bir şey yazar biri o da girer debeye. çok anlam yüklememek lazım.
0
bussuru1
(16.08.24)
Amma çok varsayım yapmışsın sen de :)
0
gabe h coud
(16.08.24)
debe en cok oy alan entryler degil. bir moderator kafasina yatan ve ilgi gorecegini dusundugu seyleri seciyor. eksi sozlugun de profili asiri kalitesiz zaten. yani genel olarak hic bir acidan ilginc degil.
0
hot potato
(16.08.24)
facepalm.


context dışı olacak ama debe çok ilginç birşey. 15 senedir sözlükteyim, 3 kelimelik entryim debeye girerdi ama üstüne titrediğim upuzun bilgi içerikli entry debeye girmezdi. bence sözlük'ün şu anki durumunu en iyi şekilde debeye giren entryler açıklıyor.
0
false pretension
(16.08.24)
Şimdi biz bu duyuru altında neyi ayıplıyoruz, tam olarak anlamadım ben.
Bir kadın kişisi dini saiklerle olur, başka sebeplerle olur, bekaretini evleneceği kişiye saklayacağını söylemiş,
Onu mu ayıplıyoruz,
Birçok kişi onu takdir etmiş, beğenmiş,
bunu mu ayıplıyoruz.

2024 yılında neyin uygun olduğuna hanginiz karar verdi?

Eski ahit, yeni ahit, avesta, Kuran. Hangisini okursan oku. Emredilmiş bir hüküm var ve buna inanan milyonlar var. Sen gayet inanmıyor olabilirsin de, buna da saygı duyarım da, inananı 2024 dışına itecek gücü, donanımı nereden aldın?

Bir başkasının yaşam tarzına, inancına, doğru bildiğine, ucu sana dokunmadığı taktirde yapmak istediğine, beğendiğine ya da beğenmediğine karışmak 2024'ün neresinde yazıyor?

Cidden siz elitsiniz, seçkinsiniz, felsefeyi yalamış yutmuş, filozofları cebinden çıkarırsınız,en doğruya ermişsiniz. Biz avamız. Bi düşün yakamızdan. Bi salın bizi.
0
Mirket
(16.08.24)
Mirket supply i dusuruyolar. Demand de fazla olunca tc kizlari bi halt saniyo kendini
0
lapaz
(16.08.24)
Microecon 101
0
lapaz
(16.08.24)
@lapaz
Bana bir şey diyorsan Türkçe yaz Abi.
Benim yabancı dilim yok.
0
Mirket
(16.08.24)
@mirket nasil yok abi gecmis yorunlarina gore baya kulturlu birisin benxe
0
lapaz
(16.08.24)
Bu kultur turkce kaynaklarda pek yok genelde. Cevirmenlerimiz haylaz
0
lapaz
(16.08.24)
Türkiye'deki kizlarin çogu bu kafada maalesef. Orta dogu kafasi klasik.
0
Yourcousinmarvinberry
(16.08.24)
hayat tecrübesi az olunca böyle oluyor. bende eskiden beraber olduğum kişi beni aldatırsa kesin intihar ederim, onu da vururum diye düşünüyordum.

hayat ilerledikçe, kimi şeyleri görüp analiz ettikçe malmıyım ben, biri beni aldatıyorsa onun karaktersizliği, niye kendimi vurayım, niye başkasını vurup 15 sene yatayım ki demeye başladım.

ve bir ortamın bu hale gelmesi diye bişi yok, ortam hep aynı ortam, insan hep aynı insan, hayat aynı hayat. değişen tek şey koşullar. eskiden tarım için öküz arabası varken şimdi traktör var, geri kalanı aynı.

hani diyorlar ya aslında sadece 7 farklı senaryo var, her film bu senaryolardan birini işliyor, teknoloji/zaman değiştikçe, konuyu işleme biçimi de değişiyor ancak özü aynı.
0
selam
(16.08.24)
debe algoritmasına bakmak lazım. Kimsenin okumayacağını bildiğiniz ilginç ve orijinal şeyler de debe oluyor. Yani keyfilik söz konusu bence.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(16.08.24)
@Mirket başlık biriyle seks yapılmasıyla ilgili ama sorudaki entry bununla ilgili değil ki. Entryi yazan kişi "seviştiğim kişinin bir gün beni terk etmesini veya ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam." Demiş

Bu artık başka bir şey. Her dinde boşanma var, ayrılık var. Boşanmayla ilgili en katı kurallar katoliklerde onlarda dahi belli durumlarda boşanma izni veriliyor. Ayrılık hayatın acı bir parçası. Sağlıklı bir insan bununla baş edebilmeli.

Entry'deki durum "Ben evlilik dışı cinsel ilişkiyi uygun bulmadığım için aile kurmadan kimseyle seks yapmam" olsa dediğinde haklısın ancak yazan kişi "ben seviştiğim kişinin benden ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam" diyor. Bu nerden bakılırsa bakılsın en hafif haliyle desteklenmemesi gereken bir düşünce değil mi sence de?

Örneğin birgün bu kişi evlenir ve eşi de ondan boşanmak isterse ve bu kişi "hayır ben bunu kaldıramam, ayrılmıyorum, ben bunun için evlenmeyi bekledim" gibi şeyler söylerse bu masum bir şey olmaya devam edebilir mi gözünde?
0
akhenaten
(16.08.24)
@akhenaten,
2024'e yakışmayan o mu?
0
Mirket
(16.08.24)
Bir insanın herhangi bir çağda "seviştiğim kişinin bir gün beni terk etmesini veya ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam" demesi dünyanın en normal cümlesi olabilir ya.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
@bohr ne kastetmiş onu kendi açıklasın ama ondan bağımsız üstüne konuşulan entrydeki sözler bunlar. baya borderline özellikleri gösteren bir düşüncenin debeye girecek kadar destek bulması da 2024'e yakışmıyor gerçekten de. bunlar baya takıntılı eski sevgili/eş sözleri gibi görünüyor.

geleceğe yönelik edit: bu tarz fikirlere sahip brinden bin türlü rezillik yaşayarak yakamı zor kurtardığım için tarafsız bakamıyor olabilirim, ama böyle sözlere temkinli yaklaşmasını tavsiye ederim herkese. Şişede durduğu gibi durmuyor çünkü cidden. Dedikten sonra ben çekileyim artık.
0
akhenaten
(17.08.24)
Türkiye'de bunu 2124 olsa da aşamayacak çok insan var. Bu insanlar ekşi'ye giremiyordu sadece, o değişti.
Yoksa şuraya verilen cevaplar ve savunmalar bile durumu özetliyor.
0
Bruce
(17.08.24)
Normal aslında. Muhafazakarlaşma var. 10 sene önce duyuruda bile kadınlardan gelen sorular ve yakınmalar çok daha farklıydı. Toplum fakirleşti ve muhafazakarlaştı. Bunların olduğu yerde gayet normal
0
ferenc
(17.08.24)
benim sasirdigim nokta suydu, eksi sozluk gibi on yil oncesine kadar milletin dini, milli, geleneksel tabulariyla ilgili son noktaya kadar elestirel olunan ve hatta gecenin bir yarisi gozaltina alinan bir platforma uye olmus entry girecek pozisyona gelmissin. hadi buraya gunluk hayatinda al fistaninla yoldan gecen yavukluna bakis atan bir koylu kizi gibi entry'ni de girmissin bunu da anladim.
bu mentalitede bu kadar insanin bu entry'ye sukela vermesi nasil mumkun olabiliyor bunu anlayamiyorum.

ne olur abi sevisse ayrilsa yani. elindeki aletle 10 bin km otedeki hemcinsinin gunluk hayatina bile tanik oluyorsun. kaldi mi boyle seyler dunyada? ilginc.

ya benimsin ya kara topragin kafasini bile daha asamamisiz. insan iliskileri cok problemli bu memlekette.
0
🌸bohr atom modeli
(17.08.24)
Eskiden sözlük daha kısıtlı bir kesime hitap eden ve o çevre tarafından kullanılan bir komüniteydi, şimdi daha çok bilinen ve her çevreden kullanıcının olduğu bir topluluk, o nedenle şu an senin "lan böyle düşünceler hala var mı ya" dediğin tüm tabular bu insanlar tarafından hala sonuna kadar yaşanabiliyor, sana bana garip gelen bu insanların bir gerçeği olabilir, ha bu kullanıcı troll de olabilir o ayrı ama troll olması hayatın böyle bir gerçeği olduğu sonucunu değiştirmez, aynı fikirde olan insanlar de bu entry'yi debe'ye taşıyabilir, biz ülke olarak Norveç falan mı olduk da bu kadar şaşırdınız anlamadım ben ülkenin belki de %20'si falan açık fikirli insanlardan oluşuyordur, o nedenle bu düşünceler normal, debe'de olması da normal.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
ulkede bazi seyler cok hizli degisiyor. yeni nesilde dinsizlik orani 20 yil oncesine kiyasla tahayyul edilemeyecek kadar yuksek. siyasetin muhafazakarlik ekseninde donmesi bir tepkiye neden oluyor. bu nedenle yeni nesil cok hizli bir sekilde bu kafadan uzaklasiyor.

biz eskiden de aslinda yeniliklere acik bir toplumduk bence. bu arabesk kafa ayri bir sey. ondan kurtuluyor gibiyken boyle ibrahim tatlisesvari dusuncelerle karsilasmak beni halen sasirtiyor hepsi bu.

ozetle 2024 yilinda boyle bir seyin eksi sozluk'te bu kadar pozitif oy almasi bence sasirtici. kizlarsoruyor'da alsaydi belki bu kadar sasirmazdim.
0
🌸bohr atom modeli
(17.08.24)
(2)

bu arkadaşım şöyle bir ilişkide ne yapsın

baldan kaymak
dört yıldır tanışıyorlar 2 yıl kadar çıkmışlar.ayrılınca kadın seviyor ama erkek soru işaretleri olduğunu ve devam edemeyeceğini söylüyor. bir sebepten tekrar konuşuyorlar, kadın durumu anlatıyor. erkek yine aynı şeyler. üstelik erkek şehirden ayrılık planı yapmış. kadın da gitmek istiyor onunla. am
dört yıldır tanışıyorlar 2 yıl kadar çıkmışlar.

ayrılınca kadın seviyor ama erkek soru işaretleri olduğunu ve devam edemeyeceğini söylüyor. bir sebepten tekrar konuşuyorlar, kadın durumu anlatıyor. erkek yine aynı şeyler. üstelik erkek şehirden ayrılık planı yapmış. kadın da gitmek istiyor onunla. ama erkek aile, ekonomi, ilişkiye dair kuşkularını söylüyor. kadın da bunları çözebileceklerini.

benim anladığım; erkek kişisi artık sıkılmış ve tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyor. arkadaşım ise aşık bu çocuğa. erkek ‘ben evlenirsem üzüleceksin, düşünmüyorsun hiç’ demiş. arkadaşım da ‘düşünüyorum evet ama buna birşey yapamam’ diye yanıtlamış.

sizce ne yapsınlar? böyle bi ilişkiye taraf olsanız tepkiniz ne olurdu?
0
baldan kaymak
(15.08.24)
he’s not that into you filmini izlesin.
0
gabe h coud
(16.08.24)
Anlamadım ben şu anda ayrılar ve kadın ayrı olarak mı şehir değiştirmek istiyor bu kişiyle?

Ayrı veya değil, yine de kadının durumunu hiç iyi görmedim açıkçası. Uç bir durum bu. Çok büyük bir takıntı söz konusu. Arkadaşınızın şunu anlaması gerekiyor, taş yerinde ağır. Hiç kimsenin istemediği bir ilişkide, istemediği kişi kendiyle şehir değiştirdi diye ona bakışı olumlu hale gelmez. Aksine daha olumsuz olur, bunalır. Bu insanın karakteriyle falan da ilgili değil, şu anda diğer taraf işler daha fazla sarpa sarmadan konuyu kapatıp hayatına bakmak istiyor gibi görünüyor, ancak karşılığında diğer taraf hiçbir işareti almadan koşmaya devam ediyor. Arkadaşınızın bu ilişkiyi istediği hale getirme ihtimali tam olarak %0.

Biriyle bir ilişki yaşamak isteyen bir insan aile, ekonomi ve ilişkiye dair şüphelerini dile getirmez. Bu kadar komplike değil bu durum. Eğer bunlar bu kişiyi ilişkiden geri tutuyorsa gerçek nedenler bu sayılanlar değildir. Sadece "anla artık olmaz bu iş" demeye çalışıyor.
0
akhenaten
(16.08.24)
(8)

bilgisayar 100 derece gösteriyor

aeroknight
bilgisayarcıya verdim 10 gün sonra sata ssd arızalıymış onu değiştirdim düzeldi dedi. eve getirdim hala 100 derece gösteriyor.asıl sorun da şu: işlemci 100 derece gösteriyor ama pc buz gibi, hiçbir sorunu yok fakat bilgisayar kendi kendini korumaya alıp kastırıyor.yardımcı olursanız sevinirim? bilgi
bilgisayarcıya verdim 10 gün sonra sata ssd arızalıymış onu değiştirdim düzeldi dedi. eve getirdim hala 100 derece gösteriyor.

asıl sorun da şu: işlemci 100 derece gösteriyor ama pc buz gibi, hiçbir sorunu yok fakat bilgisayar kendi kendini korumaya alıp kastırıyor.

yardımcı olursanız sevinirim? bilgisayarcı yarın getir bir şey daha var aklımda dedi, götürmeden fikirlerinizi almak istedim.
0
aeroknight
(15.08.24)
sıcaklık için ssd değiştirmek güzelmiş :D

laptop mu?
işlemci üzerinde metal bi plaka ve ona bağlı borular oluyor, hepsi fana gidiyor. Bir şekilde işlemci ile onun teması kesilmiş olabilir. İşlemci 100 derece oluyordur ama soğutacak sisteme ulaşamıyordur. Tabii durduk yere işlemcinin 100 derece olması da normal değil, arkada virüs (kriptopara miner vs.) bişeyler çalışıyor olmasın?
0
nhk ni youkosu
(15.08.24)
@nhk ni youkosu hayır kasa. 4 sene önce toplamıştım.

hatırlıyorum da bir keresinde cloudminer kurmuştum pc'ye. ama defalarca kez formatladım pc'yi silinmemiş midir o?
0
🌸aeroknight
(15.08.24)
Aynı bilgisayarcıya götürürsen yine aynı sonucu alırsın.
0
hebanon
(15.08.24)
@hebanon buralarda ondan başka tandığım yok işine güvendiğim. ilk kez bu sorunumu halledemedi.
0
🌸aeroknight
(15.08.24)
4 sene önce topladıktan sonra hiç termal macun yenilendi mi? Sorun büyük ihtimalle ya budur ya da @nhk'nın dediği şekildedir.

ssd arızalı falan da değildir, zaten sorun çözülmemiş. ssd satmış size :) Ben sizin yerinizde olsam ssd'yi iade eder kendiminkini geri takardım. Umarım size iade etmiştir çıkardığı ssd'yi.

güveniyorum demişsiniz ama zannediyorum bilgisayarcıların hiçbirisi güvenilir değil. tekrar götürecekseniz bilgisayarınızdaki donanımı listeleyen uygulamaların birini indirin oradan tüm donanımlarınızı gösteren pdf'in 2 kopya halinde çıktısını alın. Biri sizde kalsın, birini de seni izliyorum anlamında laptobun çantasına koyup öyle verin bilgisayarcıya. Laptop dönünce de yeni bir tarama yapıp karşılaştırın donanımınızı.
0
akhenaten
(15.08.24)
@akhenaten ssd'yi o takmıştı zaten garantiden değiştirdiğini söyledi.

pc dediğim gibi kasa.

termal macununu da değiştirmiştik evet.
0
🌸aeroknight
(15.08.24)
pc ve termal macunu değiştiyse benim aklıma yazılım(virüs vs.) geliyor ya. İkinci işletim sistemini kurmak veya windowsu safe modda açıp bir de öyle bakmak falan mantıklı olabilir. (bu arada laptopta ağır iş yaparken 100'ü görmek kolay ama pc'de düzgün bi soğutucu varsa 80-90'ı geçmek zor bence. Ben hayvan gibi render alırken bile 80'lerde dolaşıyordu)

NOT: (gerçi 4 sene önce topladık demişsiniz bu kısım iptal ama başkası görür işine yarar diye bırakayım) Son zamanlarda 13. ve 14.nesil Intel işlemcilerde fazla voltaj çekerek yanma problemi var diyorlardı. Sizin işlemci bu nesillerdense işlemci gidiyor olabilir.
www.technopat.net
0
nhk ni youkosu
(15.08.24)
Öncelikle işlemcinin 100 derece çalıştığı nereden bakıyorsun. Işletim sisteminden mi bios dan mi ?
0
kaiserr76
(15.08.24)
(8)

çiftlikbank çok mantıklı değil mi?

birmilyonunvarmi
yani illegal değil de legal olarak ve dürüstçe yapılsaydı o sermayeyle belki de türkiye'nin hayvancılık sorunu çözülmez miydi?
yani illegal değil de legal olarak ve dürüstçe yapılsaydı o sermayeyle belki de türkiye'nin hayvancılık sorunu çözülmez miydi?
0
birmilyonunvarmi
(15.08.24)
Hocam türkiyede hayvancılık sorunu yok rant var, konu çözülememesi değil çözmek istememek, halk yararına değil sermaye yararına kararlar alıp düzeni devam ettirmek
0
grimavi
(15.08.24)
salihdt
(15.08.24)
Çözülemezdi, insanlar çiftlikbank'a paralarını verdiler çünkü karşılığında risksiz şekilde çok kazanç elde edeceklerine inanıyorlardı. Eğer siz ponzi olmayan bir sistem kurarsanız bu karşılığı vaadedemezsiniz ve kazanç da risksiz olmaz. Haliyle Türkiye'nin hayvancılık sorununu çözecek bir fon oluşturamazsınız.

Ancak işin hem güzel hem de kötü tatafı olarak hayvancılık sorununu çözmek için sıradışı bir çözüme ihtiyacımız olmaması. Sorun istenirse gayet konvansiyonel yöntemlerle de çözülebilir ancak ülkenin uzun vadeli politikalarında hayvancılık yok demek ki.
0
akhenaten
(15.08.24)
Çözülmez.legal olursa kooperatif oluyor. Ülkemizde konut yapımında denendi olmadı. Kooperatifzedeleri duymuşsunuzdur.
Ayrıca hayvancılık ülkemizde yüksek et fiyatlarına rağmen çok karlı bir sektör değil. Saman bile yurtdışından ithal ediliyor çünkü.
0
parka
(15.08.24)
Hayvancılğkla uğraşacak adam bulamıyoruz, bu yüzden çiftlikler afganlara emanet.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(15.08.24)
Mantıklı değil.
Mesele hayvan veya bir ürünse sanal değil gerçekten "var olması" lazım. Temeli belirsiz birden bire büyüyen ve dijital ortamda ekranda görünen piksellerle yatırım olmaz iş dönmez.
Bir yerde patlıyor.

Kriptonun da hali ortada. Bağlı olduğu medya olmasa, sermaye sahipleri destek vermese belli ki o da bu derece büyümeyecekti.

Çiftlik bankta her şeyi tosuncuk dedikleri bir şahsa yıktılar.
Doğrusu bu olayda sadece bir kişinin adının konuşulması da saçma geliyor.
0
diyecevaplandı
(15.08.24)
asıl mesleği, yaşam standartı çiftçilik olmayan kimse o tür bir işletme işletemez.

hayatının o olması lazım.

diğer türlü satar herşeyi faize basarsın.

youtube'da çok video var bu konu ile ilgili.

yani olmaz.
0
duyurukullanıcısı
(15.08.24)
Samanın ithal edilmesinin veya içerde üretilmesinin cok birseyi değiştireceğini sanmıyorum. Ben cok taraftari olmasam da düşük maliyetler otomasyonla vs geliyor. Bizde standart köylü o tarz atraksiyonlara girmiyor. Bir de herkes çocuğu masa basinda is yapsin, memur olsun vs istiyor. Kimse kiz bile vermek istemiyor hayvancilikla aktif uğraşan birine. Pis is, aklini kullanan iyi kazanır ama bokla pislikle uğraşmak kolay degil.
0
mbond
(16.08.24)
(6)

Takip etmeyeni veya takipten çıkanı siz de çıkartır mısınız?

ananiyimioguz
Evet öncelikle belirtmek isterim ki yeni dünya düzeninde nelerle uğraşıyoruz sorulara, sorunlara, sıkıntılara bak rezillik...Ama az önce friendzone a bile alınmayan bir arkadaşın duyurusunu görünce aklıma geldi.Diyelim ki kız/erkek birisini takip ettiniz. Tanış olabilir, bağlantılı bir arkadaş olabi
Evet öncelikle belirtmek isterim ki yeni dünya düzeninde nelerle uğraşıyoruz sorulara, sorunlara, sıkıntılara bak rezillik...

Ama az önce friendzone a bile alınmayan bir arkadaşın duyurusunu görünce aklıma geldi.

Diyelim ki kız/erkek birisini takip ettiniz. Tanış olabilir, bağlantılı bir arkadaş olabilir veya hiç tanımıyorsunuz ama iyi veya kötü niyetle bir şekilde eklediniz diyelim.

Şimdi kırılım burada başlıyor.

1- Takibinizi onayladı ama sizi takip etmiyor, etmedi, etmeyecek.

2- Takibinize cevap verdi, takipleşiyorsunuz ama ileride fark ediyorsunuz ki sizi takipten çıkarmış.

Bu iki durumda ben şahsen gurur yapıp çıkıyorum. Tabi bu fark ediliyor mu onu da bilmiyorum. Fark ediliyorsa ayrı bir rezillik eziklik olarak algılanıyordur belki bilmiyorum ama ünlü veya incelemeci değilse niye takip edeyim karşılık vermediyse veya niye takipten çıktı o zaman ben de takip etmeyim diye tribe giriyorum. Ama kimi insan takmıyor birisini takip etmek istiyorsa ediyor o öylece duruyor. Diğeri görmüş, görmemiş, takip etmiş veya etmemiş ilgilenmiyor binlerce kişiyi takip ediyor.

Siz bu 2 durumda ne yapıyorsunuz?

Not: Instagramı kapattım 1 aydır kafam pırıl pırıl umarım 1 seneyi bulur kapalı hali de böyle sacma sapan islerle beynimi mesgul etmem :( yine de içimde kalmasın sormak istedim.
0
ananiyimioguz
(15.08.24)
İçeriklerini merak ettiğimden değil de bire bir tanışıklığa istinaden takip ettiysem aynı nedenle takip edilmeyi beklerim, edilmemişsem "göte bak hele" deyip takipten çıkarım. Takip edip sonradan takipten çıktıysa "göte bak hele" deyip takipten çıkarım çünkü burada racon block+unblock yapmaktır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.08.24)
İnstada pornografik kisileri takip ettigimden bana iatek gelirse takip engelliyorum sifir takipci takiliyorum
0
Zetnikov
(15.08.24)
Karşılıklı takipleştiğimin çıktığını farkedersem ben de takipten çıkarım.
Etrafımdan birini takibe aldım karşılık olmadı ise onu da takipten çıkarım.
Kimsenin meraklısı değiliz modundayım :)

Hesabım anonim bir isimle, kısıtlı arkadaş çevrem var sadece tek bir akrabam yok, pek de aktif kullanmıyorum.
0
cilekli pasta
(15.08.24)
Hiç ilgilenmiyorum karşiyla. Kendi bildiğimi okuyorum.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(15.08.24)
Ben dokunmuyorum. Sadece 40 yılın başı çok işsiz bir dönemdeyimdir listeyi baştan sona bir inerim, çok alakasız gördüğüm biri olursa takipten çıkarırım onun beni takip edip etmediğine de bakmam.

Aynı sırada mail gelen kutularımı düzenleme, google hesabı izinlerini kontrol etme, eski mesajları silme vs. gibi işleri de yaparım. Birkaç yılda bir bana geliyorlar, birden her şeyi düzene sokma hevesi doluyor içime bu tür şeylerle uğraşıyorum. :D
0
akhenaten
(15.08.24)
buradaki karşı takip yapmayan benim. beni takip etti diye birini takip edecek değilim. benim takip ettiğim kişininde illede beni karşı takip etmesini beklemem.

istediği gibi beni takipten çıkarsın hiç umurumda olmaz.
bu arada benim tüm sosyal medya hesaplarım açıktır bu hesaplarını gizleyenleride hiç anlamam gizlenecek bir durumun varsa niye sosyal medya hesabı açıyorsun.
0
my fault
(15.08.24)
(19)

Mantiken bu 2 kisiden hangisi hakli?

Zetnikov
A kişisi 35-40 yaslarinda aylik geliri 125 bin tlTatile gidiyor ve arkadasina şoyle soyluyor."İnsanlar 30bintl ye 5 yildizli otelde kaliyor ben 3bin tl ye buldum kaldim"Kendisine B kisisi soruyor. Yemek isini ne yaptin.A kisisi : bime gidip ekmek ve krem peynir aldim ekmegime surdum. Cok uygun oldu.
A kişisi 35-40 yaslarinda aylik geliri 125 bin tl

Tatile gidiyor ve arkadasina şoyle soyluyor.
"İnsanlar 30bintl ye 5 yildizli otelde kaliyor ben 3bin tl ye buldum kaldim"

Kendisine B kisisi soruyor. Yemek isini ne yaptin.
A kisisi : bime gidip ekmek ve krem peynir aldim ekmegime surdum. Cok uygun oldu.

B kisisi : bu sekilde mi tatil yaptin 10 20 sene sonra agzinda disbkalmayacak tansiyon seker fizik rehabilitasyon derken dondurma bile yiyemeyeceksin. En azindan bir ekmek arasi doner yeseydin boyle tatil mi olur bunun adi cimrilik.

A kisisine gore kendisi yatirim yapiyor peki giden genclik ne olacak 70 inde paran olsa ne yapacaksin diye soruyor b kisisi.


Sizce kim hakli. Orta yoluda yazabilirsiniz
0
Zetnikov
(15.08.24)
Kimsenin hayatına kimse karışamaz. A kişisi kendi parasını istediği gibi harcar.
0
auroraaurora
(15.08.24)
A kişisi haksız ve cimri cidden. Tatile gidip ekmek üstü peynir yemiş öyle şey mi olur. İlla en pahalısını yesin demiyorum ama her yerde uygun seçenekler de var.
B haklı bence. 40 yaşında da bu işlere girişecekse yaşlanınca parayı napcak. Öğrenci olsa geliri az olsa neyse de.
0
jelly bear
(15.08.24)
A kişisi abartmış. İnsan yaşamında dengeyi kurabilmeli.
0
lazpalle
(15.08.24)
Eğer B kişisi A kişisinin sevgilisi, eşi, annesi, babası ise B kişisi haklı; değilse B kişisinin nutuk atmasına hiç gerek yok. A kişisi yaşını başını almış iyi kazancı olduğuna göre fena da bir eğitim seviyesinde değildir. Birikim yapması hayat önceliğinde iyi bir yemekten daha önde olabilir. Bu da kimseyi alakadar etmiyor bence.
0
ilgeru
(15.08.24)
B kişisi haklı ama A'nın kendi parası kendi hayatı.
0
nuisance2
(15.08.24)
1 hafta krem peynir ekmek yedi diye dişleri dökülüp gidecekse geri kalanımız çoktan mezarda olmalıydı.

bu biraz kültür, biraz zevk meselesi. kimisi tatilde hiç bişi yapmayayım, elimi sallıyım garson gelsin, elimi sallıyım içeceğim gelsin ister, kimisi kendi işini kendi görmeyi sever.
0
selam
(15.08.24)
herkesin hayatına kimse karışamaz o yüzden haklı haksız şeklinde bir çizgi çekmek doğru değil bana göre böyle konularda. siz ne düşünüyorsunuz diye sorarsan b kişisiyle benzer şekilde düşünürüm kesinlikle ama adamın kendi parası kendi hayatı sonuçta. cimriyse cimridir 40 yaşından sonra değişmez. benim arkadaşım olsa muhabbet esnasında bahsetse he he der geçerim, laf anlatmaya falan çalışmam. fakat kesinlikle beraber yola falan da çıkmam.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(15.08.24)
A kişisinin kendisine faydası yok.

Yöneticiyse yanındakilere kan kısturuyor bile olabilir.
Ama öldüğünde kendinden sonraki varisleri yaşayacak onlara sağlam bir mal varlığı bırakıyor en azından.

B kişisi haklı.
0
diyecevaplandı
(15.08.24)
20 yaşında öğrenciyken gidilen tatilde gayet makul bir seçenekken 40 yaşında parası olan adamın yaptığı şeye tatil bile denmez.
0
kaptan maydanoz
(15.08.24)
İkiside haklı ama ikiside gereksiz tipler
0
basond
(15.08.24)
A kişisi gibi insanlardan nefret ederim. Para için yaşayan, parasını alacağına canını al tipler çok sinirimi bozuyor. B haklı
0
nundu
(15.08.24)
A ve B yakın arkadaşsa bilemem ama; herkesin hayatına kimse karışamaz.
0
isiaha
(15.08.24)
Tatilin amacı gevşeyip mutlu hissetmek, huzur bulmak. Eğer kişi rahat ediyorsa tatilin doğrusu yanlışı olmaz.

Ortak gidilen tatillerde orta yol bulunur elbet ama özellikle bireyselse ne yaptığının ne önemi var?

Adam huzur bulup eğlenmeye gittiği yerde yemeğe, otele ödediği parayı dert edip stres içinde dönecekse neden yapsın böyle bir şeyi? Cimriyse cimri insanlara uygun bi tatil yapmış. Neticede onun iyi hissetmesi önemli.

Ancak çıkarıma gelince iş değişiyor. B kişisi kafa açmış evet ama A kişisi konuya "millet 30 bine kalıyor ben 3 bine buldum" diye girerek daha önce kafa açmış. Bizde kendi hayatına odaklanmayıp en iyisi benim yaptığım, herkes öyle yapmalı diye düşünme sorunu çok yaygın.

Özetle A kişisinin yaptığı kendine göre güzel bir tatildir ancak tartışma anındaki senaryoda B kişisi haklı. Biri bana gelip siz keriz misiniz demeye getirse ben de saçmalama sen cimrisin diye herkes mi peynir ekmekle tatil geçirsin derim.
0
akhenaten
(15.08.24)
a kişisi komple garipte, b kişide ayrı garipmiş argümanı çok anlamsız, 1 hafta ekmek yemekle şeker hastası olunmaz, konu tatil kafasının nasıl olduğuna geldiyse b kişisi böyle tatil yapmıyorum ben herşey dahil relax tatil seviyorum dese hadi bir nebze.
0
eja
(15.08.24)
A kişisi tatile çok para harcarsa karakteri gereği daha mutsuz olur, Allah kurtarsın diyelim.

Genel olarak cimrilik mi, evet cimrilik.
0
burfak
(15.08.24)
A kişisine şu muhabbetin üzerine selam veren dahi haksız
0
kel aynak kusu
(15.08.24)
A kişisi cimri bu belli ya eskiden yokluk görmüş ondan bu halde ya huyu böyle çevremde böyle insanlar vardı.
0
komando kani var bende
(15.08.24)
" Kimsenin dişi 1 hafta peynir ekmek yedi düye düşmez." diyen arkadaşlar tatilde bile bu şekilde yaşayan A kişisinin normal gündelik hayatta bal bademle beslendiğini mi düşünüyorlar acaba?

Herkesin hayatına kimse karışamaz kesinlikle; illa yorum yapacaksam A oksijen israfı.
0
kumandanim
(15.08.24)
A kişisi ölünce damadı ve çocukları arabayı değiştirir, üstüne kalan parayı da dışarda karı kızla ezer. Kızları da altın dizer, instagrama konu çıksın diye sağda solda parayı çarçur eder. Ölen de yediği krem peynirle kalır.

Üniversitede öğrenciyken kaldığımız apartman her kata 4 daire 6 katlı binaydı. Hepsi aynı kişinindi, adam da en son katta bir dairede eşi ve 2 kızıyla kalıyordu. Adam o kadar cimriydi ki, bir kere biz öğrenci eve giderken poşetteki ekmekleri görüp ekmek almayı unuttum bir tanesini alıyorum diye emrivaki poşetten almıştı :D Ben de gıcıklığına amca ekmek x lira başka param yok ver ben alıp size getiririm diyince de poşete geri koyduydu :D Kendi oturduğu daire hariç 23 daireden kira alıyordu ama apartmanı karısı temizliyordu aidatı da almak için, asansörün bir anahtarı vardı yazın ve geceleri kitlerdi. Bu adam biz 3. sınıfın ilk dönemiyken öldü, kızları apartmandaki tüm daireleri ikinci dönem başlamadan sattıydı. Eni sonu olacağı bu.
0
koskoca kirpi
(15.08.24)
(3)

makalelerin iki sütündan oluşması

selam
akademik gibimsi kimi makaleler iki sütündan oluşuyor, sanırım bu bir format, kağıt üzerinde belki çok mantıklı ancak pdf gibi dijital medyalarda okumak bana çok zor geliyor.soru: niye böyle? bu formatın bir ismi falan var mı? örn: https://www.usenix.org/system/files/osdi18-cutler.pdf
akademik gibimsi kimi makaleler iki sütündan oluşuyor, sanırım bu bir format, kağıt üzerinde belki çok mantıklı ancak pdf gibi dijital medyalarda okumak bana çok zor geliyor.

soru: niye böyle? bu formatın bir ismi falan var mı?


örn: www.usenix.org
0
selam
(15.08.24)
Biz eskiden bankada denetim raporlarını üst yönetime tek sutunda bildiğimiz formatta yazıyorduk. Sonra bankayı İspanyollar alınca bu 2 sütunlu formata geçirdiler. Güya daha rahat okunuyormuş, göz yormuyormuş, daha küçük boyutlardaki çıktı kağıtlarda da rahatça okunuyormuş ve diğerleri neyse de bundan hiç emin değilim bir sayfaya daha fazla keilme sığdığından kağıt tasarrufu oluyormuş. Akademik makalelerde de mantık bu olabilir. bence kullanışsız özellikle araya grafik ya da matematiksel bir mevzu girdiğinde işi gücü bırakıp word'le cebelleşiyordum ))
0
koskoca kirpi
(15.08.24)
Bana da daha kolay geliyor açıkçası. PDF için de böyle, tek sütun yazılan sayfalar %100 ölçekte zor okunuyor, sayfayı büyütünce de kenarları monitörün dışına taşıyor, sağa sola çekmek gerekiyor. O arada satır şaşırma ihtimali falan da yükseliyor. Ayrıca sayfanın bir yerinden bir yerine giderken ya da sayfalar arası dolanırken de odak çok dağılıyor. Hiç hoş değil bence.

İki sütunda okumak çok daha akıcı, belki de alışkanlıktır.

Belli bir tek format yok, zaten birçok derginin kendi formatı oluyor. Genel geçer kullanılan stiller içinde ieee çift sütunlu mesela. Sizin bahsettiğiniz yayındaki şablonlar da şurada verilmiş; standart bir tip değil.

www.usenix.org
0
akhenaten
(15.08.24)
merhaba, bu tür pdf'leri ortada bölüp tek sütuna donusturebilirsiniz:
www.sejda.com
0
arkadakiadam
(15.08.24)
(35)

Covid 19 un bilinçli yapılması

ananiyimioguz
Selam arkadaşlar. Bugüne kadar pandemik virüslerin evrimin bir parçası olduğunu ve zaman zaman vuku bulabileceğini savunuyordum.O yüzden yok işte virüsü bilinçli çıkarmışlar da aşılar da zararlıymış da falan bir tarafımla gülüyordum.Ancak geçenlerde genetik mühendisi bir arkadaş denk geldi eşimin iş
Selam arkadaşlar. Bugüne kadar pandemik virüslerin evrimin bir parçası olduğunu ve zaman zaman vuku bulabileceğini savunuyordum.

O yüzden yok işte virüsü bilinçli çıkarmışlar da aşılar da zararlıymış da falan bir tarafımla gülüyordum.

Ancak geçenlerde genetik mühendisi bir arkadaş denk geldi eşimin iş yerine onunla sohbet ettik.

Biz şuan biliyoruz dedi o virüsün doğal yollarla değil de laboratuvar ortamında hazırlandığını dedi.

Nasıl ya ciddi misin dedim?

Şöyle açıklıyor, her ülke kendi patlayıcı silahlarını üretmeye çalıştığı gibi kapalı kapılar ardında biyolojik silah da üretiyormuş.

2015te bunun için wuhanda bir lab kurulmuş. Tabi öyle denmemiş araştırma labı altında kurulmuş. Adını falan unuttum az önce chat gpt ile konuştum şöyle diyor;

"2015 yılında Çin'deki ilk Biyogüvenlik Düzey 4 (BSL-4) laboratuvarını açmıştır. Bu laboratuvar, dünyanın en tehlikeli ve bulaşıcı patojenlerini araştırmak için tasarlanmıştır ve en yüksek güvenlik standartlarına sahiptir. BSL-4 laboratuvarı, özellikle koronavirüsler gibi yüksek riskli virüslerin incelenmesinde kullanılan bir tesis olarak bilinmektedir."

Şimdi bu lab her ne kadar araştırma yeri gibi gözükse de gizli olarak çin hükümeti tarafından biyolojik silah geliştirildiği abd nin kulağına gitmiş. Artık içeride ajanı mı var ne var bilmiyorum.

Abd bunu öğrenince bu virüsü lab dışına çıkarılmasını sağlamış ve onları kendi silahı ile vurmak istemiş.

Ancak virüsun bu denli hızla yayılacağını hatta kendilerine bile dokunacağını tahmin edemediler bence diyor bu arkadaş.

Peki dedim çin kendi nüfusunu azaltmak için kendi kendine yapmış olabilir mi dedim? Ona bir şey diyemiyor.

Abd genel dünya nüfusunu azaltmak için yapmış olamaz mı diyorum? Ona da bir şey diyemiyor.

Tek bildiği su testisinin su yolunda kırıldığı.

Ne diyorsunuz? Serin hikaye değil mi? Ben yine de buraya sormak istedim bu aslında popüler dönen bir konu da arkadaş beni mi yiyor komplo teorisi ile yoksa benzer bulgulara ulaşanınız oldu mu?
0
ananiyimioguz
(15.08.24)
Bana şunu söyle sadece:

AIDS hastalığını yapan virüs yapay olarak geliştirildi mi geliştirilmedi mi? Sadece buna cevap vermek bile her şeyi aydınlatır.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
@ muhayyer divan, geçmişte, özellikle de teknolojini t si yokken çıkan virüsler lab ortamında gelişmedi, şempanzelerden geldi diye bundan sonra olacaklar doğal yollardan olmalıdır diye bir kaide mi var ki?

cevabı bilmiyorum. bildiğim şeyi yukarıda yazdım. ama günümüz teknolojisinde bence her virüs lab ortamında geliştirilebilir. ilk çıktığı zaman tabii ki lab falan yoktu ortada.
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
soru çok uzun, okumadım.
lamı cimi yok, nüfus düşmeli, düşecek.
0
pavlis
(15.08.24)
@ananiyimioguz

Kendileri dahi kabul ediyorlar kendimiz geliştirdik ve amacımız siyahileri ülkeden yok etmekti diye. Cevabın komik.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Bu sorunun günümüzde bilimsel olarak kabul edilen cevabı şu;

"Olasılık dahilinde ama çok çok düşük bir ihtimal"

Yani başta WHO olmak üzere, diğer bilimsel otoriteler bu ihtimali kesin olarak dışlamamakla beraber çok düşük bir ihtimal olduğunu söylüyor. İnanıp inanmamak size kalmış sonuçta aramızda HIV'in siyahileri öldürmek için üretildiğine inanan beyni yıkanmış arkadaşlar da var. Herkes her şeye inanabiliyor yani görüldüğü üzere. Ben bilimsel kabul edilene itimat etmeyi seçiyorum.
0
nundu
(15.08.24)
Ben arkadışını haklı görüyorum.
Çünkü o dönemden sonra da bazı araştırmacılar belirtti
"Komplo teorisyenleri" olarak etiketlendiler hemen ama zamanla haklı da çıktılar. Çin'den çıkmış gibi olsa da o laboratuvarın batı destekli olduğu ortada
Covid salgınından biraz öncesinde (2018-2019 gibi) ise ABD tarafından yapılan bir salgının ne kadar etkili olacağı ile ilgili bazı hazırlıklar senaryolar yapılmış raporlar sunulmuş. Ve sonrasında da beklenen (planlanan) salgın çıktı.

Asker, silah, yığınak bu zamanda devletler için zor, uzun ve maliyetli iş. Kimyasal nükleer silahların kullanımı ise ayrı ve başka bir sorun. sonuçta dünyayı karşına almak, tazminat, yargılanma vs var.

Devletler arası savaş bu kez bilimsel mikro biyolojik bir alan üstünden yürütülüyor. Geçmişte de bazı virüslerle denemeleri olan bir husus.
ABD deki Anthony Fauci bu konuda karanlık yönü olan yine kilit isimlerden birisi olarak gösteriliyor. Hakkındaki haberlere bakın.

Arkadaşınızın diğer soruları yanıtlamaması ise alanı dışından olduğu için olmalı. sorularınızın siyasi strateji yönleri var
0
diyecevaplandı
(15.08.24)
@ muhayyer divan, aynen sen gül diye yazdım.

te allahım bir bilgim yok diyorum fikrimi söylüyorum kendin sorup kendin cevaplıyorsun.

www.youtube.com
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
@nundu güzel söylemiş, kesin olarak bilemicez ama lakin ki öyle değildir.


ama amerika ve çin in sakladığı sırları şakkadanak deşifre ettiğini düşünmek hangi özgüven seviyesi bilmiyorum. bi de baturay özdemir'indi sanırım şu minvalde bi sözü vardı "diyelim aşı gerçekten öldürüyo ve aşı olmayanlar hayatta kaldı :) o dünyayı bi gözünün önüne getir. öliyim daha iyi"
0
abuzer
(15.08.24)
Abuzer + nundu + mirket+1

Aşı kısır yapacak diye beklemekten senelerdir kısır yiyemedik :(

Global komployu bozdular ya her şey ortaya çıktı. Çok enteresan ki birbiri ile kanlı bıçaklı bütün ülkeler covid olunca kankilermis, beraber komplo yapmislar. Bunun bir diğeri de abd aya ayak basmadi. Kanli bıçaklı ülkeler böyle global komplo oldu mu hiçbir mantığı olmasa da anlasiyorlar çok enteresan...
0
logisticsmanager
(15.08.24)
Ben gerçekten anlamıyorum. Siz birçok alanda dehşet verici gücü olan bir yapı ya da kişi olsanız ve amacınız dünyayı bizzat sizin kontrolünüz altına almak olsa, bunu en kolay ve garanti şekilde nasıl yaparsınız?

Şahıslar sağlık sektörünü seçtiler ve kimyasal/biyolojik silah kullandılar. Kötüler, bunu anlamak bu kadar zor mu?

Dünyanın nüfusu çok fazla azaltılmalı diyen arkadaş herhalde en önce kendisi bağışlayacak canını. Bu kadar inanıp kabul ettiğine göre... Ama sorsam insan haklarından falan da bahseder.

Bu kadar söylüyorum. Siz her tıp eğitimi alanı doktor, her doktoru da tamamen iyi insan sanmakla büyük bir yanılgı yaşıyorsunuz ama farkına varmamak için de neredeyse bilinçli çaba harcıyorsunuz. Yazık.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Bana göre muhayyer divan reptiliandır ve bunun farkına varamamak nasıl bu kadar zor olabilir anlamıyorum.
Yazık.
0
logisticsmanager
(15.08.24)
Serin hikaye kardeş.

Yani

"Abd bunu öğrenince bu virüsü lab dışına çıkarılmasını sağlamış ve onları kendi silahı ile vurmak istemiş." ve "Ancak virüsun bu denli hızla yayılacağını hatta kendilerine bile dokunacağını tahmin edemediler bence diyor bu arkadaş." ikilisi tam kıraathane ve facebook üretimi bir fikir. Damlacık yolu ile bulaşan ve 24 saatten uzun süreli kuluçka süresi olan hastalığın Çin'de kalacağını sandığına gerçekten inanmışlar mı? Orada hastalığa yakalananların Dünya'daki 115215 şehirden birine gideceği oradan da Dünya'ya yayılacağını gerçekten düşünemeyecek zeka seviyesi çok "dayılar" seviyesi.

Bu arada Türkiye'de herhangi bir şey mühendisi ya da uzmanı olmak inanılmaz kolay bir şey. Önemli olan hangi üniversiteden mezun olup hangi firmada çalıştığı. Gerçi hangi firmada çalıştığı kısmı da Toprilye ülkesinde kolay ya neyse.

Sars-Cov-2 SARS temelli ilk virüs değil. Laboratuvar ortamında yapılmış da olabilir ama bahsedilenler serin hikaye.

Ayrıca @mirket +3 milyar yedi yüz elli milyon milyar

Şu her boku kapitalizme bağlama liseliliği baydı. Kapitalizm ucuza çalıştırmak için çok işçi, satın alması için çok alıcı ihtiyacı duyar. Nüfusu azaltmak hiç işine gelmez. Öyle aşıyla kısırlaştıracaklarmış, Dünya'yı 5 tane lizard ailesi yönetiyormuş, aşıda çip varmış, aşı olanlar ölecekmiş falan. Bir bitsin artık. Bak, ölmedik buradayız. Şüpheye düştüğünüzde "sen ağa ben ağa inekleri kim sağa" deyin.

Ayrıca ABD başta olmak üzere, her ülkenin kriz ile mücadele planları var. Bunların arasında nükleer saldırı, biyolojik saldırı, doğal afetler cart curt da var. Türkiye Afet Müdahale Planı 2014'ten beri yürürlükte. 2015 yılında Zika ve H1N1 salgını yaşandı. Pakistanlılar da "Türkiye'nin işi olduğu bariz" diyor mudur mesela? :D

@logisticsmanager +1 ve arttırıyorum. muhayyer kesin illuminati ajanı bir reptilian. Konuyu başkalarının üstüne çekmeye çalışıyor.
0
nawar
(15.08.24)
@logistics ve nawar +1

Ayrıca muhayyer chemtrailları uçaklardan salan kişidir, aksini iddia edenlere tek sözüm yazık.
0
nundu
(15.08.24)
@ nawar, hikaye belki öyledir ama genomlarını incelemişler, yapısında müdahale olduğunu söyledi yani normalde doğal yollarla evrimleşen virüslerde belli bir dizilim zincirini takip edebiliyorlarmış geriye dönük ama bunda bir öncekilerde olmayan şekilde mutasyon tespit etmişler yani dışarıdan bir müdahale söz konusuymuş.

Edit: isim vermeyeyim ama istanbulda tıp alanında köklü bir uni mezunu ve dediğine göre bu işler için sayılı, donanımlı bir labda çalışıyormuş.

biliyorum böyle anlatınca biraz berber muhabbeti gibi oldu ben de zaten zaman mekan karmaşası yaşadım ne anlatıyor bu mk daha geçen berber niyazi anlatıyordu aynısını diye ama böyle anlattı valla ne diyeyim :(
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
ek olarak konudan bağımsız, arkadaşlar kızmasın ama bana biraz

muhayyer divan ve mesela bir de kahvedesu da aynı izlenimi almıştım,

böyle çok zeki değil ama hırslı arkadaşlar vardır ya o şekilde çok çalışarak tırmanmışlar bir yerleri ama çoğu şeyi de ıskalamışlar hayatta. bazı tecrübeleri edinememişler hatta biraz alıklaşmış veya sıyırmış olabilirler. özel sektörde yükselip enerji menerji çakra falan diye rahatlıkla kafayı bulan kişilerdenmişler veya her an olabilirlermiş gibi geliyor.

yani bu benim düşüncem, sizleri tanımıyorum, hislerimde yanılıyor olabilirim.
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
@ananiyimioguz @nundu @nawar @logisticmanager

Bunlar bana kızmasın ama bana biraz farklı açılardan düşünmeyi çok zekî olmakla karıştıran ve kendilerinden başka kötü olamayacağına inanan hayatsızlardır gibi geliyor. Kendilerini tanımıyorum, gözlerimle gördüklerimde yanılıyor olabilirim.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Doğru olsa bile ispatsız bilgiye inanıp o fikri benimserseniz gelecekte tamamen deli saçması komplo teorilerine inanmak için zihninizin kapısını da açmış oluyorsunuz. Bu insanın saygınlığını çok ciddi zedeleyen bir durum.

Ben, siz, buradaki herkes ve örnek verdiğiniz genetik mühendisi arkadaşınız da dahil olmak üzere bu bilgiyi ispatlamak bizim elimizde değil. Bu gerçekse bile ortada bir kanıtı yok. Bu tarz durumlar sizi kötü etkiler. Bakın örneğin mesleğinden dolayı genetik mühendisi bir arkadaşınızın söylediklerini örnek vermişsiniz ancak söylediği şeylerin hiçbirinin genetik mühendisliğiyle bir alakası yok. Gizli kurumlar ve uluslararası istibarat ağlarından bahsetmiş. Bu düşünce akışıyla bir kanıya varılamaz.

Böyle bir durum varsa doğru olan yaklaşım insanların devlet otoritelerine bu durumun aydınlatılması için baskı kurup kurulacak komisyonlarda bir usülsüzlük yapılmadan olayın araştırılıp araştırılmadığının denetlenmesi olur. Ancak böyle somut bir sonuca ulaşılır. Gerisi üstüne kafa yormak sadece size zarar verir. Etrafınıza bakın, komplolardan kafayı sıyırmış insan kaynıyor ortalık, gözleri bile bir acayip bakıyor çoğunun. O noktaya giden yol böyle şeylerden geçiyor işte.
0
akhenaten
(15.08.24)
İnsanlar maalesef başlarına gelen kötü şeylerin onlardan daha büyük bir güç tarafından yapıldığını inanmaya çok yatkınlar. Ben pek ihtimal vermiyorum açıkcası.

Kovid ilk çıktığı dönemlerde de bu konu baya aktifti ve o sırada bu hastalığın yarasadan insanlara bulaşıp bir pandemiye neden olabileceği 10 senedir bilindiğini söyleyen kaynaklar da vardı.

Hatırladığım kadarıyla;
2010ların başında bir araştırma laboratuvarı o dönem henüz insanlara bulaşmamış ama insanlara bulaşma ihtimali olan ve insanlığı tehdit edebilecek hayvan hastalıklarını araştırıyordu. bu kovid 19 diye adlandırdığımız virüsde onların bu araştırmalarının sonucunda insanlığa bulaşması çok olası olarak belirlenmişti.
Sadece çok minimal bir mutasyon sonrasında insanlara da rahatlıkla bulaşabileceğini belirlemişler. Ki virüsler mutasyon geçiren varlıklar.

O dönem tabi ki bu ses çok yankılanamadı. Çünkü sıkıcı bi fikir. Büyük güçlerin etkisi yok falan. Ben konuyla alakalı bulduğum kaynakları araştırıp doğruluğuna inanmıştım bu görüşün. Eski tarifli makale falan da paylaşılmıştı.
Ama artık bulmak imkansız tabi. İnternet bir covid çöplüğü.
0
zimbirik
(15.08.24)
@zimbirik; evet ben de ilk günlerinden çok net hatırlıyorum. Ki biraz arastirilsa aslında bu tarz arastirmalar vs hep vardi.
Bak sıkıcı fikir demissin;
www.politico.com

2018 yılında wuhan labini gören us diplomatlari "bunlar çok dandik kosullarda yarasa virusleri üzerinde çalışıyor" diye uyarmis ama kimse iplememis Amerika'da. Çünkü sıkıcı bir düşünce yani bununla uğraşmak.

Virüs belki hayvandan bulasti, belki bu virüsler üzerinde calisilan labdan kaçtı. De bunun global güçlerin planı olması falan filan...
0
logisticsmanager
(15.08.24)
burda dönen tartışmadan bağımsız, global çaptaki pandeminin tam 1 sene öncesinden ekşide yazılması hakkında ne düşünüyorsunuz acaba? hani 2020 başında çıkan the economist kapağından pandemiyi tahmin edenler vardı da 2019 nisanında bunu bu kadar detayıyla dile getirmek ya çok büyük tesadüf ya da zaten hazırlığı yapılıp ortamlarda dedikodusu dönen bir şeydi sanki.

eksisozluk.com
0
lifeisopeth
(15.08.24)
Hocam ben de senin gibi septik bir insanım ve senin dediğini doğru kabul edelim, peki bu pandemi sonucunda nüfusta değer miktarda bir azalma oldu mu yerel ya da global anlamda, yani Çinliler ya da Amerikalılar "ulan verdik virüsü verdik virüsü yemin ediyorum nefes aldık neydi lan o öyle milyonlarca insan" şeklinde bir fark yarattı mı pandemi nedeniyle yaşanan ölümler yoksa mültecilerim hızlı üreme süreci ile bu açık kapandı mı, ne diyorsun?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.08.24)
@kaleci,

bu virüsün birileri tarafından planlı şekilde üretildiğini ve nihai amacın nüfus azaltılması olduğunu kabul edersek bunun kesin ve tek seferde yapılmak istendiğine inanmak şart değil. tam tersine böyle bir amaç varsa bunun aşama aşama yapılması ve covid'in bu yoldaki ilk deneme olduğu, dünya çapında insanların tepkilerini ölçmek ve söylenecek yalanlara kimin direkt inanacağı, kimin karşı çıkacağını tespit etmek, covid sonrası ortaya çıkacak asıl büyük pandemide bu verilerden hareketle daha etkili bir stratejiyle hareket ederek öldürücü darbenin vurulacağını düşünmek daha rasyonel sanki.
0
lifeisopeth
(15.08.24)
@lifeisopeth

Davos toplantılarından birinden sonra 2019 yılı Eylül ayında t.c. hükümetinin imzaladığı hatta burada yapılan bir pandemi toplantısı ve sözleşmesi dahi var. Bu belgeyi çarşaf çarşaf paylaşmışlardı, indirmiştim.

Önceden planlanmış bir pandemiydi yani, ilan edileceği biliniyordu, hazırlıkları vardı. Hükümetler arası bir anlaşması vardı, hatta ismini şimdi hatırlayamadığım üç veya dört ülkenin başkanına bu gündeme katılmaları şart koşuldu, biri kabul etmediği için öldürüldü. Bunları kimse görmüyor nedense.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Yazmayayım diyordum duramadım.
Gemiciler bilir. Sık sık gemi yangın ve gemi terk tatbikatı yapılır. Yangın ve batma senaryoları vardır. Nerde yangın çıkınca kimin ne yapacağı tek tek belirlenmiştir.
Askerlerin savaş, baskın planları vardır.
Okulların deprem, yangın plan ve tatbikatları vardır.
Dünya sağlık örgütünün ve ülkelerin de pandemi planları var.

Bu planların ülkeler arası anlaşma gerektirdiğini herkes idrak ediyordur. Bu plana bakıp da 'Aha pandemiyi biliyorlardı' demek için şizofreniye bağlamak gerek.

Maraş depreminden bir yıl önce İçişleri bakanlığı organizesinde ve olan depremle neredeyse birebir aynı tatbikat yapıldı bu ülkede. Aha biliyorlardı mı diyeceksiniz diyeceğim de siz onu da tutar bizdeki depremleri zaten Amerikan gemisi yapıyor dersiniz.
0
Mirket
(15.08.24)
@ Mirket, uzun zamandır ülke genelinde yapılmayıp da depremden önce tatbikat yapılıp, sonra deprem olunca birileri yaptırdı demem ama depremin yakın zamanda olacağına dair ciddi bilgiler ellerine geçmiş demek ki derim. Çünkü deprem az da olsa kestirilebiliyor ve şuan günümüz teknolojisi ile suni deprem yaratamıyoruz.

Ancak dso pandemi öncesi bir aksiyon alınca işkillenmek illa komplo seviciliği demek değildir bence. Çünkü virüs bilinçli de yaydırılabilir gayet.
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
hadi ya demek savaş, deprem, felaket gibi durumların tatbikatları oluyormuş. şu yaşımda ilk defa duydum, thank you captain obvious.

tabi bazı şeylerin tatbikatının olması o şeylerin planlanarak da yapılabiliyor oluşunu nasıl engelliyor, orası belli değil. burada kimsenin pandemi yüzde yüz planlanarak yapıldı dediğini zannetmiyorum. öte yandan pandemi kesinlikle planlanmış olamaz. ancak doğal yollarla oluşmuş olabilir demekteki kendini aydınlanmış sayan özgüvenin hastasıyım ama.
0
lifeisopeth
(15.08.24)
lifeisopeth ananiyimioguz'un alter hesabı bence; kendi hesabından çizgisini bozmadan cevap veriyor lifeisopeth hesabından da laf sokuyor :)
0
Bir ben var benden şurada
(15.08.24)
@lifeisopeth.
Birinci paragrafta söylediğinde ciddi olamazsın. Onu geçtik de.

İkinci paragrafta söylediğin 'hiçkimsenin yüzde yüz planlanarak yapıldı dediğini zannetmiyorum.' sözü için de benim iki üstümdeki cevabı bir oku. Sonra söyle '
0
Mirket
(15.08.24)
yüzde yüz planlı bir şeydi diyene diyorsan bir şey diyemem de. yazdığından sanki planlanmış olma ihtimalini olası görenleri de kast etmiş olabileceğin anlamı çıkıyor. yaşadığımız dünyada herhangi bir konuyu tek ihtimalli kabul edenleri çok ciddiye alamıyorum. yaygın kabul edilenin aksine şu ihtimal de var diyenleri direkt komplo teorisyeni sayanları da aynı şekilde. sen öyle değilsen sıkıntı yok.
0
lifeisopeth
(15.08.24)
Tamam. Sıkıntı sebebi olmadığıma sevindim efendim.
0
Mirket
(15.08.24)
çok bariz ironileri ya da genel geçer kalıpları fark edememe, düz anlamlarıyla algılama gibi bir sıkıntı sezdim ama. orayı da halledersek mükemmel olacak :)
0
lifeisopeth
(15.08.24)
@ Bir ben var benden şurada, ikinizin de nickini ilk defa görüyorum hakaret edecekseniz mesajla sövün daha iyi böyle çok daha ağır oluyor.

www.youtube.com
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
Şurada 2004 yılından bu yana pandemiyle ilgili planlar ve çalışmalar yapıldığı, uluslararası işbirliği ve anlaşmaların olduğu anlatılıyor. DSÖ o yıllarda da devrede. O yıllarda tehdit influanza'dan beklendiği için planlarda influanzadan bahsediyor ama pandemi pandemidir.

grip.saglik.gov.tr
0
Mirket
(15.08.24)
Hadi buyur: kibrisgazetesi.com
0
🌸ananiyimioguz
(01.02.25)
göğüs hastalıkları alanında türkiyedeki sayılı prof.lardan biriyle konuşmuştum. covid-19 ile ilgili "covid-19 virüsü diğer covid ailesindeki diğer virüslere benzemiyor. kendi başına başkalaşım geçirerek bu hale gelmesi imkansız. dışarıdan müdahale ile bu hale getirildiği bariz" demişti. diğer covid ailesi virüslerinden farklılıklarını ve bu farklılıkların kendiliğinden niçin olamayacağını vs. anlatmıştı.
0
yemrem
(01.02.25)
(3)

Word tez yazım esnasında basit 2 soru yardımı

sosyal sorunlu
sözlük ahalisi,tez yazıyorum ve sonlarına geldim. word içerisinde 2 sorunu çözemiyorum. google ve youtube yardımcı olamadı.sorular şunlar ve bilen için 1 dakikalık iş.1-Başlıklar sayfanın son satırı olamaz, en az 2 satır daha sığmıyorsa başlık sonraki sayfaya yazılır.2-Bir paragrafın ilk satırı sayf
sözlük ahalisi,

tez yazıyorum ve sonlarına geldim. word içerisinde 2 sorunu çözemiyorum. google ve youtube yardımcı olamadı.

sorular şunlar ve bilen için 1 dakikalık iş.


1-Başlıklar sayfanın son satırı olamaz, en az 2 satır daha sığmıyorsa başlık sonraki sayfaya yazılır.
2-Bir paragrafın ilk satırı sayfanın son satırı, paragrafın son satırı da sayfanın ilk satırı olarak yazılamaz.

teşekkürler.
0
sosyal sorunlu
(14.08.24)
Soru nedir ?
0
jülsezar
(15.08.24)
Bunu manuel yapamıyor musun? Tam olarak anlayamadım.

1-Başlıklar sayfanın son satırı olamaz, en az 2 satır daha sığmıyorsa başlık sonraki sayfaya yazılır.

Benim tezimde başlık sayfanın son satırına geliyordu 1-2 kere enter yapınca yeni sayfanın ilk satırı oluyor?


2-Bir paragrafın ilk satırı sayfanın son satırı, paragrafın son satırı da sayfanın ilk satırı olarak yazılamaz.

Bunda da aynı şekilde; bir paragrafa başladığımda sayfanın sonundaysa; enter yapıyorum yeni sayfadan başlıyorum?

150 sayfalık tez bile olsa bu tarz manuel işlem pek yormaz gibi? Ya da soruyu anlayamadım.
0
c0sh_kun
(15.08.24)
Soru nedir ben de anlamadım ancak

1- Eğer okulunuzdaki tez yazım kılavuzunda özellikle böyle olamayacağı belirtilmediyse bahsettiğiniz durumların oluşmasında bir sıkıntı yok. Önemli olan kılavuzdaki paragraf girintileri, sayfa boşlukları, satır aralıkları, punto ve başlık-paragraf arasındaki "belirlenmiş" boşluklara dikkat etmeniz. Bunu da sayfa stillerinden ayarlıyorsunuz. Üst bölümde Düzey 1 Başlık, Düzey 2 başlık ve gövde gibi yazı bölümleri görülür. Onların formatını kılavuza uygun değiştirin, gerisini düşünmenize gerek kalmamalı. Kalıyorsa yanlış yaptığınız bir şey vardır. Başlık sona geliyorsa gelir, yapacak bir şey yok.

2- Eğer okulunuz bahsettiğiniz durumların olmamasını şart koştuysa bunu tezin son noktasını koyduktan ve teslime hazır hale getirdikten sonra düzenlemelisiniz. Kaynakça ve varsa tüm ekleri dahil edip tezi bitirdikten sonra denk gelen yerleri manuel düzenlersiniz ancak bir paragrafın son cümlesi diğer sayfanın ilk satırı olamaz durumu çok saçma, sığmıyorsa sığmıyordur işte. Bu işte bir terslik var. Bunları sığdırmak için satır aralarını ya da puntoyu değiştirmemelisiniz, bu daha büyük bir problem olur.

Sayfanın başına gelen son satırı nasıl düzenlersiniz bilmiyorum ancak son satıra gelen başlığı sonraki sayfaya kaydırmak için o sayfada kalmasını istediğiniz son cümlenin sonuna tıklayıp imleci oraya taşıdıktan sonra ekle sekmesine gelip sayfa sonu butonuna basın. Orayı sayfa sonu kabul edip kalan yerleri yeni sayfadan başlatacak. Enterla atlayarak düzenleme yapmanızı önermem, sonra işiniz bittiğinde sayfa düzeni değişmiş olursa aralarda gözden kaçan fazla boşluklar kalabilir. Yazının hiçbir yerinde kelime araları hariç space tuşuyla manuel boşluk koymamalısınız. Yeni paragraf için de tek sefer entera basılmalı. Çünkü bu fazla boşluklar sayfa düzenleme esnasında çileye dönüşüyor.
0
akhenaten
(15.08.24)
(3)

Reddit hesabima nolmus sizce

Kittie
Aktif kullanmiyorum. 2-3 grubu takip ediyorum.Icerikler normal seyler. Hatta entelektuelite seviyesi yuksek gruplar diyebilirim.Bir haftadir bi bildirim dusuyor surekli.Rate me.Millet suh pozlar atip rate me diyor iste.Bu bildirim niye bana geliyor olabilir.Gunde birkac tane dusuyor.Bi algoritma son
Aktif kullanmiyorum. 2-3 grubu takip ediyorum.
Icerikler normal seyler. Hatta entelektuelite seviyesi yuksek gruplar diyebilirim.
Bir haftadir bi bildirim dusuyor surekli.
Rate me.
Millet suh pozlar atip rate me diyor iste.
Bu bildirim niye bana geliyor olabilir.
Gunde birkac tane dusuyor.
Bi algoritma sonucu oldugunu da sanmiyorum.
Bulamiyorum da nasi kapatacagimi? Bilen var mi?
Acaba heklendi mi diye de dusunuyorum.
Dogum tarihim 1980 gozukuyor, yanlislikla oyle girmedigimden eminim.
0
Kittie
(13.08.24)
Bulamamistim o opsiyonu iste. Biraz karistirayim madem.
0
🌸Kittie
(13.08.24)
Girip bakıp biraz vakit geçirdiğiniz subredditlerin öne çıkan post bildirimleri size gelir.
0
akhenaten
(13.08.24)
Reddit uygulamasına girin, sağ altta inbox/bildirim sekmesi var. Son gelen bildirimlerin listesini görüyor olmanız lazım. İstemediğiniz bildirimin yanındaki üç noktaya(...) tıklayıp "disable updates from this community" derseniz o konuda bildirim gelmez.
0
unalub
(14.08.24)
(1)

Hem ingilizce çalışıp hem de gelişimi takip edebileceğim site?

ananiyimioguz
Bazı şeyleri birisi veya bir sistem yönlendirmeden nasıl ilerleyeceğimi bilemiyorum ve yapamıyorum. Hep B1 sonuna doğru gelip geriliyorum. Duolungo falan çok sıkıcı çalışasım gelmiyor.Bir site veya kitap falan tavsiyeniz var mıdır?Veya ayrı ayrı paralelde bir şeyleri götüreyim ama şu şu adımları izl
Bazı şeyleri birisi veya bir sistem yönlendirmeden nasıl ilerleyeceğimi bilemiyorum ve yapamıyorum. Hep B1 sonuna doğru gelip geriliyorum. Duolungo falan çok sıkıcı çalışasım gelmiyor.

Bir site veya kitap falan tavsiyeniz var mıdır?

Veya ayrı ayrı paralelde bir şeyleri götüreyim ama şu şu adımları izle deseniz de olur.

Zaten dizi film izliyorum, ingilizce basit hikaye kitaplarım da var.

Chat gpt falan da var. neler yapmalıyım?
0
ananiyimioguz
(13.08.24)
Kurs seçenek değil anladığım kadarıyla,

Basit hikaye kitaplarını zorlaştırmayı deneyebilirsiniz. Okuyunca genel temasını anladığınız ancak içerisinde bilmediğiniz çok sözcük olan ayarda kitaplar okuyabilirsiniz. Bu okumalar sırasında "burası çokomelli" ingilizce-ingilizce sözlükten bilmediğiniz sözcüklerin anlamına bakarak her cümleyi tam olarak anlamaya çalışarak ilerleyin. Türkçe-ingilizce sözlükleri hayatınızdan çıkarın, zamanı gelmiş artık. Amacınız okuyup eğlenmek değil zaten, reading yeteneğinizi geliştirmek onun için acele etmeden her noktayı anlayarak ilerleyin. Bir sayfa bitince o sayfayı baştan bir daha okuyun hızlıca.

Listening için de film dizi haricinde çeşitliliği artırabilirsiniz. Youtube'da haber kanallarının canlı yayınları var. Gündelik haberler, ekonomi haberleri, radyo sohbet programlarını da dizi ve filmlere ekleyin. Anlamasanız da dinleyin, hiçbir şey anlamasanız da cümle tonlamaları kafanıza yerleşecek ve bu okuma yeteneğinize ciddi katkı sağlayacaktır. Duyduğunuz şeyleri içinizden tekrar edin.

Speaking için malum, Türkiye'de zor. Tek gerçek çare cambly vb. siteler.

Writing için de bir konu seçip bilgisayarda bir şeyler yazın. ChatGPT'ye uygun bir promt girerek cümlelerinizi mümkün olduğunca az geliştirerek hatalarınızı göstermesini sağlayabilirsiniz.

İnternette türkçeyi bırakın. Bir oyunla, bir haberle vs. ilgili bir şey mi arıyorsunuz? Google'da asla türkçe bir şey aramayın. Her şeye ingilizce sayfalardan bakın, zaten bu daha faydalı :D Ülke değiştiremezsiniz belki ancak interneti ingilizce kullanarak buna en yakın şeyi yapabilirsiniz. Speakinge katkısı olmaz, ancak asla unutmamak üzere birçok şey yerleşir.
0
akhenaten
(13.08.24)
(5)

Belirti varsa kanda da kesin çıkar mı?

adwokat
Merhaba, arkadaşımız şüpheli ilişkiden 2 hafta sonra fena bir grip oluyor. 30. Günde gidip hiv testi veriyor. Sonuç negatif.Doktor kafan rahat olsun ama 60 ve 90. Günde yine gel teyit ettir demiş.Eğer 2. Haftada yaşadığı belirtiler hiv’e ait olsaydı kanında da çıkmaz mıydı?
Merhaba, arkadaşımız şüpheli ilişkiden 2 hafta sonra fena bir grip oluyor. 30. Günde gidip hiv testi veriyor. Sonuç negatif.

Doktor kafan rahat olsun ama 60 ve 90. Günde yine gel teyit ettir demiş.

Eğer 2. Haftada yaşadığı belirtiler hiv’e ait olsaydı kanında da çıkmaz mıydı?
0
adwokat
(12.08.24)
Hocam HIV'in tespiti için HIV'le mücadele etmek için ortaya çıkan antikorlara bakıyorlar; o antikorlar varsa pozitif veriyorlar yoksa negatif veriyorlar fakat 30 günde ortaya çıkmayabilir antikorlar ben 3 aya kadar biliyordum ama 1 seneye kadar belirti vermediği oluyormuş, belirti derken antikorlardan bahsediyorum bu arada fiziksel belirtilerden değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.08.24)
2-4 hafta içerisinde vücut grip gibi belirti verebiliyor diyorlar. Bazılarnda da 10 sene belirti çıkmayabiliyormuş.

Aslında sorum şu. Eğer 2. Hafta yaşadığı grip hiv etkisinden dolayı olsaydı vücudunda antikor olduğundan pozitif çıkmaz mıydı?
0
🌸adwokat
(12.08.24)
Soruyu başta net anlamamışım. Evet grip benzeri belirtiler HIV'e karşı antikor üretildiği dönemde ortaya çıkar, bu grip HIV kaynaklı olsaydı test pozitif çıkardı muhtemelen.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.08.24)
Hayır negatif de çıkabilir, bu tip erken belirtiler bahsettiğiniz o 10 yıla kadar ki sürece dahil değil. Enfeksiyonun erken evresinde ortaya çıkıp geçiyor, o asemptomatik pencere dönemi bundan sonra başlıyor. 10 yıla kadarsa artık AIDS sempomları ortaya çıkıyor, bu ikisi farklı. İlk bulaştan sonraki bu erken belirtiler içinde boğazda şişlik, grip benzeri hastalık, gece terlemeleri gibi şeyler var. Ancak salgın da var şu anda, basitçe salgına yakalanmış da olabilir. Herkes hasta.

Şüpheli ilişkiden kastınız pozitif olduğu bilinen biriyle korunmasız ilişki yaşamış olmasıysa kesinlikle 3. ay testini ihmal etmesin. Ancak belirsiz bir durumsa bu kadar da strese girmesin. 3. ay bir şart değil, 1 ayda da pozitif çıkabilir, ama işte çıkmaya da bilir. 3 ay güvenli bir süre, bu yüzden önemli.

Bir de özel lablarda combo test yapılıyor. Onların sonuç üretme süresi daha kısa. Bu kadar stres yapıyorsa bunlardan yaptırabilir.
0
akhenaten
(13.08.24)
enfeksiyon uzmanı olan özel bir labda pcr testi yaptırsın. mesela gelişim lab iyidir testlerden sonra enfeksiyon uzmanları size bu konuda bilgi de verir.

itimaller çok düşük hiv+ biri ile ilişkide bile kapmayabilir. tabi bu kafasına göre takılsın demek değil. sadece psikolojik olarak şu an kendine eziyet etmesin.

grip konudan alakasız olabilir.
0
orpheus
(13.08.24)
(4)

185 TL diye reklam edilen paket niye 399 TL?

muhayyer divan
Selam, [https://hizliresim.com/js7g9kl görsel]Turkcell bu görselin en başında 10 GB'lık paketi 185 TL diye reklam ediyor ama aşağıda göreceğiniz üzere paketin ücreti şusu busu toplam 399 TL diyor. Bu nasıl oluyor, niye reklam ederken 185 TL de açıklamalar 399 TL? Ben ne anlayacak bundan?
Selam,

görsel

Turkcell bu görselin en başında 10 GB'lık paketi 185 TL diye reklam ediyor ama aşağıda göreceğiniz üzere paketin ücreti şusu busu toplam 399 TL diyor.

Bu nasıl oluyor, niye reklam ederken 185 TL de açıklamalar 399 TL? Ben ne anlayacak bundan?
0
muhayyer divan
(12.08.24)
Yıllık abonelikte 185 TL, taahhüt mevzusu yani, taahüt bozarsan 399dan hesaplaşırız diyor.
0
atom karincanin torunu
(12.08.24)
399 yazan alt kısımda aylık abonelik seçili, orayı da yıllığa getirip bir bakın.

Keşke vergiler hariç fiyat yazılsa ama her yerde. Vergi dahil fiyatlar sayesinde yavaş yavaş ısındı suyumuz. Neye ne kadar vergi verdiğini bilse sinirden çılgına döner çoğu insan.
0
akhenaten
(12.08.24)
Aa tamam çok teşekkürler.
0
🌸muhayyer divan
(12.08.24)
(15)

Sevgiliyi övmek hakkında

moonie
Karşılıklı iç dökelim diye çok katmanlı bir soru soruyorum. Sevgilinizi ne sıklıkla övüyorsunuz? Beğenmediğiniz durumda dahi o mutlu olsun diye övüyor ya da beğendiğinizi söylüyor musunuz?Geçenlerde soru sormuştum en yakın arkadaşı olan kadın ve kadının kızı ile kızın sevgilisiyle tatile giden (eski
Karşılıklı iç dökelim diye çok katmanlı bir soru soruyorum. Sevgilinizi ne sıklıkla övüyorsunuz? Beğenmediğiniz durumda dahi o mutlu olsun diye övüyor ya da beğendiğinizi söylüyor musunuz?

Geçenlerde soru sormuştum en yakın arkadaşı olan kadın ve kadının kızı ile kızın sevgilisiyle tatile giden (eski) sevgilim bey hakkında. Kadın benimki adım atsa yapıştırıyordu "adamsın, aslansın, kralsın" laflarını.

Sonra üniversitedeki eski sevgilimi düşündüm. Amatör rock grubu vardı, Kadıköy'de sahne alıyorlardı. Bir klip çekmişlerdi kendi imkanlarıyla ama tam rezaletti. Nasıl bulduğumu sormuştu, "fena değil ama şunlar şöyle olsa daha mı iyi olurdu sanki?" diye birkaç öneride bulunmuştum tüm tatlılığımla. Çok alınmış ve ben müzisyen olmadığım için "sen ne anlarsın ki zaten?" demişti. :P Hala amatör klipler çekiyor, sözü bestesi kendisine ait şarkılar yayınlıyor ve her biri bambaşka kalitesizlikte fakat karısı hepsinin altına "yine süpersin, müziğe farklı bir seviye getirdin, helal olsun, yüzyılın şairisin" gibi cümleler döşemiş. Bariz kötü ama hepsi.

Bir ara da stand-up yapmak isteyen bir sevgilim vardı. Ona "komik değilsin, oralara çıkıp kendini rezil etme" diyememiştim çünkü çok hevesliydi. Gösteri tarihinden önce neyse ki başka bir sebepten ayrılmıştık.

Böyle anlarda bazen şeyi düşünüyorum, beğenmesek de beğendim mi demeliyiz? Kalbi kırılmasın, mutlu olsun diye kusurunu söylememeli miyiz? Övesimiz yoksa da övmeli miyiz? Kendini geliştirme imkanı nasıl bulacak hep böyle yaparsak? Karşılıklı olarak birbirimizi beklemeyeceksek, hatalarımızı gün ışığını çıkarıp süpürmeyeceksek birlikte olmamızın anlamı ne?

Ha ben yine ne düşünüyorsam onu söylüyorum, sadece gerçekten beğendiğimde bunu dile getiriyorum fakat erkeklerin çoğunun beklentisi tam tersi gibi geliyor artık. Gelin bunu konuşalım.
0
moonie
(11.08.24)
Hocam senin ilk yaşadığın olay aslansın kaplansın övgü değil başka birşeydi

Ben stand up yapmak istiyorum diyen birine ama sen komik değilsin denmez

Ama biri gelip ya 5dk lık bir set hazırladım fikrini almak için sana göstereyim derse dürüstçe iyisine iyi kötüsüne kötü dersin

Yani insanların hevesini kırmaya gerek yok bu hayatta bir çok şeye heves ediyoruz bundan başka şeyler öğreniyoruz, senden fikir istenirse fikrini belirt :)
0
grimavi
(11.08.24)
@grimavi, benim olay övmekten ibaret değildi, biliyorum da bu övülme hali de pek hoşuna gidiyordu. Onun da büyük etkisi vardır diye düşünüyorum. Tarih yakın olunca örnem vereyim dedim. :P
0
🌸moonie
(11.08.24)
yani bence aslında içinizden gelmeden öveceğiniz insanla olmuyor, içinizden gelerek övdüğünüzle yürüyor zaten genelde. tersi de mümkün ama külfet ve yorar bir süre sonra. uyum meselesi kısaca. aynı perspektiften bakabildiğiniz, benzer şeyleri beğenebildiğiniz kişilere yönelirseniz içinizden gelmeyen şeyleri daha az yapmak zorunda kalırsınız diye bir teorim var :) he hiç mi beğenmediğimiz halde beğenmiş gibi yapmıyoruz? illa ki yapıyoruzdur ama iki tarafın uyumlu olduğu ilişkilerde daha az oluyor.
0
in vino veritas
(11.08.24)
Hayat her konuda bir formül uygulayacak kadar basit değil ne yazık ki.

İnsan ilişkide olduğu kişiden destek görmek ister. Bazen morali bozuk olur moralini düzeltmek için destekleyici şeyler söylenir. Bu durumda illa objektif olmak gerekmiyor. Amaç burada sizin eleştirinizi almak değil, desteğinizi hissetmek.

Ancak sizin yardımcı olabileceğiniz, uzman olduğunuz, fikir sahibi olduğunuz, yetkin olduğunuz bir konuda fikrinizi almak üzere sizden eleştiri bekliyorsa orada da objektif şekilde usulünce söyleyeceklerinizi söylersiniz.

Bu ikisi birbirinden çok farklı konular. Görünürde ikisinde de sizin görüşünüz soruluyor olsa da birinde destek bulmak hedefleniyor, diğerinde fikir almak.

Dürüst olacağım derken heves kırmanın, yüz düşürmenin ya da destek olacağım diye gaz pompalamanın bir anlamı yok. Her şeyin bir dengesi var. Nerede nasıl yaklaşmanız gerektiğine siz karar vermelisiniz.
0
akhenaten
(11.08.24)
Ben de tam olarak sizin gibiyim. Kötüyse kötü derim kalp kırmamaya çalışarak. Ama maalesef sürekli onay bekleyen insanlara ne derseniz deyin kalpleri kırılıyor. Benim eşim de onlardan biri. O yüzden artık kötü bulsam bile fikir belirtmemeye çalışıyorum çünkü üzülüyor hevesi kırılıyor vs. Yapacak bir şey yok sanırım fikirlerimi kendime saklayacağım.
0
sacrilegious
(11.08.24)
Sevgili insanın en yakınıdır. Yakınlık da samimiyet gerektirir. Şimdi ben onun yaptığı bir şeyi beğenmezsem ama çok beğenmiş gibi davranırsam o zaman o ilişki samimi bir ilişki olmaz. Belki bir konuda çok yeteneksiz ama inatla o şeyi yapmaya çalışırsa yeteneksizliğini benden duysun başkasından duyacağına.

Aynı şekilde o da bana söylesin. Sonuçta sevgilim olan kişiyle ilişkim samimi olsun isterim. Onun yanında kendim gibi olamayacaksam ne anlamı var? Bir söz var ya hani bir şeye, bir şey demek diye. Kaba olmasın diye yazamıyorum buraya.
0
rock n roll
(11.08.24)
insan gercekci degilse yuzune vurmak gerekir. ben bunu cok yapiyorum cunku bazi seyler bariz oluyor. insanlarin bazen ne kadar salak ve hayatin gerceklerinden bihaber olduguna inanamiyorum.
0
bohr atom modeli
(11.08.24)
Kötüyü görmek ya da iyiyi görmek biraz bizim elimizde. İnsan olarak negatifi görüp negatif üzerine konuşmaya daha yatkınız. Pozitife dönmek ve olumlu şeyleri görme algısı biraz pratikle gelen bir şey.
Bence sende bu durum mevcut. Her konunun negatifi pozitifi var aslında. Ama manitanla sadece negatif gördüğün şeyler hakkında feedback veriyorsan o zaman bi tık toksik kalıyor.

Ama bu durum insanınfarkında olup düzeltebileceği bir şey. Evrimsel olarak eşeştirel düşünmek bi tık daha öne geçirmiş bizi. Ama bu sesi bastırıp her şeyin iyi yanlarını da algılamaya başlamak gerekiyor.
İyi sanlarını formalite gibi kötü eleştiri öncesi anlatıya giriş olarak veriyorsan partnerine, ona da kimse inanmıyor işte. Karşı tarafla alakalı konularda iyi konuları görmeyi içselleştirmen lazım.


Ben eşimi az övüyorum. Biraz geliştirmeye çalıştığım bi şey. Negatifi sormadığında negatif bi şey söylemiyorum çoğuklukla. Hele performansını iyileştirmek gibi bi niyeti yoksa o zaman negatif şeyleri konuşmaya hiç gerek yok.
0
zimbirik
(11.08.24)
Yapıcı olmak kaydıyla olumsuz ve olumlu çok feedback veririm. Nudging yaparım.
0
gabe h coud
(11.08.24)
Ben genelde överim. Ama yalakalik olsun diye değil gerçekten ona hayran oldugum icin. Bu duyguya sahip olmadigim biriyle olmam zaten.

Stand up yapma komik degilsin demek cok ekstrem? Ben zaten cok komik bulmadigim biriyle birlikte olmam. Farzet ki ben gözümde büyütüyorum ve benim gazimöa showu yapmis olmamis aman bosver insanlar mal zaten falan derim. Ama gercekten böyle düsündügüm icindir bu. Aman özgüveni kirilmasin diye degil.

Bu kadar içten, pozitif düsündügüm ve bunu gösterdigim icin de seviliyor oluyorum acikcasi. Birine oran böyle, suyun söyle falan dersen karşıdakini sogutursun.
0
sonsuz
(11.08.24)
insan sevgilisine karşı biraz yapıcı olmalı sanırım. herhalde fazla rasyonalistsiniz. milletçe bir şeyler yapmaya çalışan insanlara karşı maalesef olumsuz tutumumuz var.

kendimden örnek verirsem, ender eroğlu yani norm ender bizim sokakta beraber top oynadığımız, problemli ergen portresiydi. çocuk kendi kendine bir şeyler yapmaya çalışıyordu müzikle ilgili filan ama ortaya çıkan şeyler çok saçma sapan düzeyde gibi geliyordu.
hatta ben böyle birisi olduğunu bile uzun süren unuttum açıkçası. fakat çocuğu etrafında birileri desteklemiş olmalı ki debelenip debelenip tanınmış, pek çok kişinin saygı duyduğu bir karaktere dönüştü.
belki de arada sizin gibi gömen sevgilileri de olmuştur, bilemeyiz. üst düzey icralar bir anda ortaya çıkmıyor.
0
adivar
(12.08.24)
kocasını gerçekten beğendiği için övüyordur belki de. beğenmediğini nerden çıkardın?

bir de cidden destek görmek için nasılım diye sorduğumda bana da partnerim şu şu özelliklerini geliştir filan dese bozulurum.
0
kaptan maydanoz
(12.08.24)
polaritede kadın erkeği övmez. o annesinin işidir.
erkeğe sadece yaptıklarının dişil üzerindeki etkisi ifade edilir.

örnek: kasların beni güvende hissettiriyor. sokakta elimi tutuyor olman bana güven veriyor. sofrayı toplamama yardım etmen beni mutlu ediyor falan gibi işte.

ne o aslansın kaplansın. sirkte mi yaşıyorlarmış :D
0
janderzel zartanyan
(12.08.24)
insanlara göz göre göre yalan söylememeli bence. şahsen ben o kadar rahat yalan söyleyebilen insandan korkarım. hem de birini kötü olduğu bir işte iyi olduğuna inandırmak destek olmak değil aksine kötülük. yalan söylememek demek de kırıcı olmak demek değil tabi ki. karşıdakini üzmeyecek bir tonda yapıcı geri bildirim verebilmek en ideali olur.

son günlerde twitter'da bir akım var mesela kadınlar çok kötü görünen bir kısır resmi atıyor sevgililerine nasıl olmuş diye soruyorlar. çok güzel olmuş aşkım gibi bir cevap verirse testi geçti falan diye paylaşıyorlar. çok şaşırttı beni bunun hoşa gitmesi gerçekten. bu kadar rahat yalan söyleyebilen birileriyle birlikte olmak istemezdim ben şahsen.
0
semaforo de medianoche
(12.08.24)
* eski sevgilinin amatör rock grubu vardı ve sahne alıyorlardı" ise demek ki hitap ettiği , beğenildiği bir ortam var. senin beğenmemen yada rezalet bulman kişisel zevklerinle ilgili olabilir. o anda kişisel zevklerin ve alışkanlıklarınla düşünüp hareket etmek yerine hayatındaki insanın ortaya koyduğu performansı anlamaya , o lezzete alışmaya çalışmak daha kıymetli geliyor bana.

ben müzik zevkine , damak zevkine hiç aşina olmadığım insanlarla vakit geçirip sonradan onların keyif aldığı şeylerden ben de onlar kadar keyif alabildiğim çok zamanlar hatırlıyorum.

ecnebi buna ; "acquired taste" diyor.
0
loch ness
(12.08.24)
(12)

Arkadasinizin durduk yere tatil video resimlerini atmasindaki amac nedir?

Zetnikov
Aylardir gorusmedigim bir arkadas var 2 gun once beni aramis bende geri aradim oyle sohbet ettik2 hafta sonra bana whatsapp tan tatil yaparken guneslenirken boyle etrafi falan cekmis video resim falan atmisYanlista gonderme durumu yokAmaç nedir sizceTatil yapiyorum sen calisiyorsun sicakta zuhahahah
Aylardir gorusmedigim bir arkadas var 2 gun once beni aramis bende geri aradim oyle sohbet ettik

2 hafta sonra bana whatsapp tan tatil yaparken guneslenirken boyle etrafi falan cekmis video resim falan atmis

Yanlista gonderme durumu yok

Amaç nedir sizce

Tatil yapiyorum sen calisiyorsun sicakta zuhahahah kafasi mi var anlamlandiramadim
0
Zetnikov
(11.08.24)
Soylemeyi unuttum herhangi bi yazi yorumda yok direk bu tarz video resim atiyor sadece
0
🌸Zetnikov
(11.08.24)
instagram kapalı. göremiyorsun, mahrum kalma arkadaşından diye atmış.
0
adivar
(11.08.24)
Bu duruma kötü niyetli bakmak icin gercekten baya kiskanc olman gerek
0
sonsuz
(11.08.24)
Çinlilerde böyle bir şey var. İş yaptığım çinliler günaydın ben bugün burdayım bak // diğer gün bak burdayım sen napıyorsun tarzı düzenli mesaj atıp hal hatır soruyorlar. Arkadaş çinli mi? :)

Şaka bir yana diyalogu devam ettirmek istiyor gibi geldi. Laf sokma vs algılamadım ben
0
kojonotsuki
(11.08.24)
@sonsuz

Kardes adam hic bisey yazmiyor sadece takildigi ortamlari atiyor direk olarak
zaten 8 aydir gorusmuyorduk bana ne adamin guneslenmesinden?
Video atip altina aciklama yapsa eyvallah bisey de yazmiyor.

Simdi ben kiskanc mi oldum?

İyi ozaman ozelden whatsapp numarani at arada bende sana atayim boyle videolar uyar mi sana
0
🌸Zetnikov
(11.08.24)
ben kötü niyetli bakarım. aylardır görüşmüyor, tatilden 2 gün önce arıyor, pat diye video resim atıyor :) sürekli görüştüğüm birisi olsa ne isterse atsın tabi ama hayırdır 2 gün önce ortaya niye çıktın şimdi niye bunları atıyorsun. instagrama resim koyamayınca ne yapacağını şaşıran birisi olarak düşünürüm ben :)
0
abelardo
(11.08.24)
@kojonotsuki

Hocam son cumleni okuyunca aklima geldi sanirim bunun dengesiz hareketlerinden herkes bikmis yol vermis arkadasi kalmamis oda bana sarmaya basladi diye dusunuyorum ama hoc kusura bakmasin ilgilenemeyecegim bana da yanlis yapmisti gecen sene
0
🌸Zetnikov
(11.08.24)
telefonda uzerinde konusmus olabileceginiz bir konu hakkinda bir sey demeye calisiyor olabilir mi?
0
in vino veritas
(11.08.24)
@in vino veritas

Gecen sene de ayni seyi yapmisti cevap vermemistim ama bu sefer "instagram kapandi ondan mi attin videolari hayirdir" yazdim bu sefer
0
🌸Zetnikov
(11.08.24)
Aylardır görüşmüyor olmasının sebebi büyük ihtimalle anlatacak bir şeyinin olmamasıdır, insanlar artık çok aktif hayatlar yaşayamıyor. Dert yanmak için arasa bu sefer arayıp dertleniyor hep denirdi.

Herhalde arkadaşınızın konuşacak pek kimsesi kalmadığından sıra size gelmiş. İyi vakit geçiriyor ve bunun üstüne birileriyle laflamak istiyor. Nispet yaptığını düşünmeniz bence abartı olmuş.

Bu kişiye zaten kıl oluyorsanız görüşmeyin, ama ortalama bir arkadaşınızsa konuşun geçin. Neden bu kadar olay olması gereksin ki?
0
akhenaten
(11.08.24)
senle aynı tepkiyi verirdim
ne alaka arkadaş ne oldu ki falan derdim kendi kendime
takılma geç cevap da verme derim yada gülücük at falan geç
0
basond
(11.08.24)
paylasacak arkadasi yok. senle biseyler paylasip arkadaslik kurmak istiyor. hava atma vs degil, bak ben bos adam degilim, paylasacak seyler yapiyorum, begenirsen yaz, hayatima dahil ol gibi
0
sttc
(11.08.24)
(4)

ingilizce de tidely diye bir kelime yok muydu ya?

buenosdias
az önce sözlükte öyle birşey olmadığını görünce çok şaşırdım. tightly ile karıştırıyor olabilirim; ama benim aklımda hep sıkıca = tidely diye kalmis. bugune kadar hep yanlis mi bilmisim yoksa vaktinde vardi yada avusturya ingilizcesi falan miydi?
az önce sözlükte öyle birşey olmadığını görünce çok şaşırdım.

tightly ile karıştırıyor olabilirim; ama benim aklımda hep

sıkıca = tidely

diye kalmis. bugune kadar hep yanlis mi bilmisim yoksa vaktinde vardi yada avusturya ingilizcesi falan miydi?
0
buenosdias
(10.08.24)
Tidily olmasın aradığınız? Derli toplu, düzenli.
0
akhenaten
(10.08.24)
Tightly ile karıştırıyorsun, evet.
0
nawar
(10.08.24)
widely'dir o :)
0
kyroze
(07.10.24)
Temizlikle alakalı diyorsan tidely, tidy vs gibi şeyler var. Dip bucak anlamında gibi.
0
Shepard
(07.10.24)
(5)

"İçindekiler" kısmında dalavere olabilir mi?

dedeminhirkasi
Ürünlerin icindekiler kısmında yazan seker yoktur, fındık kullanılmıştır vs ibarelerinde Bi dümen olabiliyor mu? Yani bunu kim denetliyor haa evet bak bunda şeker yokmuş, şeker yoktur yazabilirsin diye. Bu kısım bana çok inandırıcı gelmiyor nedense. Yani ürünün icindekiler kısmını okuyup da pek ikna
Ürünlerin icindekiler kısmında yazan seker yoktur, fındık kullanılmıştır vs ibarelerinde Bi dümen olabiliyor mu? Yani bunu kim denetliyor haa evet bak bunda şeker yokmuş, şeker yoktur yazabilirsin diye. Bu kısım bana çok inandırıcı gelmiyor nedense. Yani ürünün icindekiler kısmını okuyup da pek ikna olamıyorum malum ülkede her türlü ali cengiz oyunu olduğu için. Sizin görüşünüz nedir?
0
dedeminhirkasi
(10.08.24)
"Şeker yoktur" ibaresi koca bir kolpa, çünkü şeker yoktur derken ilave şeker yoktur demek istiyorlar ama ürünün kendisi doğası itibariyle 20 gram şeker içerebilir, şeker yoktur demek saçma bu anlamda. Yani sıfır kalori içecekler dışında özellikle meyve bazlı Züber gibi ürünler bu kolpacılığın öncülerindendir. Şeker yok der ama mesela içinde hayvan gibi hurma vardır, hurmanın kendisi ağzına kadar şeker dolu, üstelik fruktoz. Mesela ilave glikoz (şurubu değil glikoz) eklese o şeker vücut tarafından kullanılıyor ama fruktoz komple yağ oluyor karaciğerde.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.08.24)
Gıda kodeksine uygun olarak hazırlanıyor. Çok merdiven altı bir marka almazsanız sorun olmaz. Kodekse uymamaları için bir sebep yok, kendi başları ağrır.

Siz hiçbir şey demeden bir ürün satarsanız ve biri bunun muhteviyatından kaynaklı zarar görürse sorun olmaz (tabi içeriği açıklamakla ilgili yasal zorunluluk olmaması halinde sorun olmaz, mevcutta içeriği açıklamanız şart. Bunu sadece örnek olsun diye söyledim) ancak siz glutensiz etiketyle bir ürün satarsanız ve buna güvenip alan insanlar zarar görürse hukuki süreçlerde sizin başınız ağrır, böyle bir şey yapmak istemeniz için bir sebep yok kısaca.

Gıda kodeksine bakın. Örneğin şeker oranıyla ilgili gerekenler beslenme beyanları yönetmeliğinde düzenlenmiş, ek-1'e bakarsanız şekersiz ibaresi için 100gr veya 100ml'de 5g şekerden daha az miktar şeker olmalı. Haliyle yasal açıdan şekersiz demek sıfır şeker olmak zorunda değil zaten. Şeker ilavesiz tanımı da mevcut orada.
0
akhenaten
(10.08.24)
Bu dedikleriniz içindekiler kismi degil ki, normal üstünde yazan şeyler. Muhtemelen seker iceren meyve falan olup da ekstra seker konmamışsa, sekersizdir diyemez de, ilave seker kullanilmamistir der. Bu tarz ifadeler hep regulasyona bağlı. Mesela isil islem gormus sucuk belirtilmek zorunda, gene kasar peyniri olmanin kriterleri var, sağlayamayanlar mesela tost peyniri diye satiyor. Tabii burada usule uygun olmayan durumlar oluyordur. Denetleyen de az cok vardir diye düşünüyorum.
İçindekiler kismi safi bilgi, orada da hile yapan olabilir tabii ama tağşiş listeleri falan yayınlanıyor. Demek ki bakılıyor.
0
mbond
(10.08.24)
Gıda dedektifi adlı youTube sayfasının videolarına bakın.
Dalavere kelimesi hafif kalır.
0
diyecevaplandı
(10.08.24)
tabudeviren
(10.08.24)
(5)

ai'da bu normal mi?

logisticsmanager
Iki kere oldu.Birinde babamın pet sonucu raporunu attım. Bana orada olmayan bir yorumu söyleyip durdu. Dedim bu burada yazmıyor, "aa haklisin" dedi.Şimdi bir haber sordum "bu sorunu birçok kişi yaşamış. Yaygın bir sorun" dedi ve kaynak verdi. Kaynaklarin hepsi tek kişi ile alakalı. Dedim bunlar heps
Iki kere oldu.
Birinde babamın pet sonucu raporunu attım. Bana orada olmayan bir yorumu söyleyip durdu. Dedim bu burada yazmıyor, "aa haklisin" dedi.

Şimdi bir haber sordum "bu sorunu birçok kişi yaşamış. Yaygın bir sorun" dedi ve kaynak verdi. Kaynaklarin hepsi tek kişi ile alakalı. Dedim bunlar hepsi tek kişi yaşamış "aa haklisin, yaygin sorun değil" dedi.

Bu ai'dan şu aşamada beklenen bir salaklık mi?
0
logisticsmanager
(09.08.24)
AI'ın belli süreçlerde saçmalama oranlarının yükselmesinin beklenen bir şey olduğuyla ilgili sağlam bir makale okumuştum bir ara. Hatta bunun terimsel bir adı da vardı.

Tam detaylarıyla hatırlamıyorum ancak AI eğitilme sürecinde belli bir noktayı hedeflemiyor, bir müddet sonra aynı klasik sanatlardan sürrealizme geçer gibi absürtleşmeye başlıyor. Bu noktada bir takım ayarlamalar vs. yapmaları gerekiyormuş. Bununla ilgiliydi.

Buna yönelik aramalar yapabilirsiniz. Şimdi vaktim yok ama ben hızlıca bakınca "model degradation" ve "model drift" diye iki kavrama rastladım. Bir bakın.
0
akhenaten
(09.08.24)
Yapay zekanın çoğu bilgisi hatalı oluyor, çok da güvenme.
0
cemallamec
(09.08.24)
@cemallamec; yani çoğu diyemem. Çok şeyde yardımcı oldu. Ama bu galiba üçüncü, bir keresinde de "bu böyle" dedi. Kuralı bulup linki yolladim "aa evet bu degismis bilmiyordum sagolasin gardas" dedi.

Bazen çok güzel de googledaki veriyi bile bulamayip benden alinca "hee tamam" diyen ai beni bir tık üzdü. Microsoft copilot bu arada.

@honda; abi bu ai beni replace edecek deniliyordu, google'dan veriyi bile cekemedi :(
0
🌸logisticsmanager
(09.08.24)
Chat-gpt ve benzeri LLM’lerin temeli insan gibi cümle kurabilmesine dayalı. Fact checking yetenekleri kısıtlı, size verdiği bilgiyi özümseyen bir yapı yok sonuçta. İstatistiksel olarak en doğru cümleyi kuruyor, cümle yapısında istatistiksel olarak en doğru görünen bilgiyi paylaşıyor, haliyle kendinden çok emin bir şekilde saçmalayabiliyor.
0
archmage mahmut
(10.08.24)
siz chatgpt nin ne olduğunu yanlış anlamışsınız. chatgpt bir yapay zeka değil, dil modeli. anlamlı cümle üretir.
@archmage mahmut çok güzel açıklamış.
0
plastic_angel
(10.08.24)
(3)

Ttnet beni neden surekli fiber internete gecirmeye calisiyor

narod
Ucretsiz, fark odemeden gecirelim deyip duruyolar. Istemiyorum diyince trip bile yedim musteri hizmetlerinden. E memnunum ben internetimden. Bu israr neden?
Ucretsiz, fark odemeden gecirelim deyip duruyolar. Istemiyorum diyince trip bile yedim musteri hizmetlerinden. E memnunum ben internetimden. Bu israr neden?
0
narod
(09.08.24)
fiyat farkı istemiyorlarsa neden fibere geçmiyorsun ki :d
0
birmilyonunvarmi
(09.08.24)
Mantıklı sallıyorum büyük ihtimalle eski sistemleri devreden çıkarıp bakım vs. gibi işlerin yükünü ve çeşitliliğini azaltmak istiyorlardır. Tek neden olmayabilir ama nedenlerden biri bu olsa gerek.
0
akhenaten
(09.08.24)
Bizde de böyle olmuştu ve tüm bina geçmedik, kablocular bizim paramızı almak için yapıyorlar diye düşündük. Sonra bir gün internetimiz çalışmadı… altyapıyı tamamen fibere geçirmişler, hepimiz kablocunun peşine düştük ve fibere geçtik mecburen.
0
megalomaniac
(10.08.24)
(16)

şahsi araç mı işyeri servisi mi?

birmilyonunvarmi
şirkete sabah akşam şahsi aracımla gidiyorum. maaşımın %5'i aylık yol parasına gidiyor. ikisini karşılaştırırsak;-servisle gelirsem sabah yarım saat daha erken uyanmam gerekiyor. (kışın 45 dk)-servisle akşamları eve 15-20 dk geç gidiyorum.-servis koltukları konforsuz. -serviste yazın soğutma kışın ı
şirkete sabah akşam şahsi aracımla gidiyorum. maaşımın %5'i aylık yol parasına gidiyor. ikisini karşılaştırırsak;

-servisle gelirsem sabah yarım saat daha erken uyanmam gerekiyor. (kışın 45 dk)
-servisle akşamları eve 15-20 dk geç gidiyorum.
-servis koltukları konforsuz.
-serviste yazın soğutma kışın ısıtma sorunları oluyor.
-servis genellikle gürültülü ve kalabalık.
-servisçi biz varken sigara içmiyor ama biz yokken sigara içtiği için servis leş gibi kokuyor.

insanlar şahsi arabamla gidip gelmemi enayilik ya da müsriflik olarak görüyor. siz olsanız bu şartlar altında servisle mi giderdiniz şahsi aracınızla mı?
0
birmilyonunvarmi
(09.08.24)
Ben de arabamla gidip geliyorum. Keyfin bedeli var ve karşılayabiliyorum. Geri kalan kendi işine bakabilir:)
0
boyalı kuş
(09.08.24)
gidiş geliş yol ne kadar sürüyor?
eğer yarım saat gidiş, yarım saat dönüş ise, kendi araban, 1 saat gidiş, 2 saat dönüş ise servis.
serviste uyumaya alışırsın, kendin bu kadar uzun süre araba kullanmak gereksiz yorulma olur.
0
burfak
(09.08.24)
@burfak sabah yarım saat bile sürmüyor, akşam trafik oluyor biraz 1 saat civarı
0
🌸birmilyonunvarmi
(09.08.24)
Arabamla gidip gelirdim
0
kisa
(09.08.24)
3 sene servisle işe gidip gelmişliğim var sonra dayanamayıp işe yakın ev tutmuştum (arabam yoktu) . koku babında serviste tek sıkıntı sigara değil, ayakkabılarını çıkaranlar burnumun direğini kırıyordu. araba maaşının tamamını da alsa akıl sağlığına bu kötülüğü yapma kardeşim. kimseye hesap vermek zorunda değilsin.
0
titanyum22
(09.08.24)
kardeşim para neden kazanılır? harcamak için.
canın ne istiyorsa onu yap. sen sigara içmiyorsun millet sigara içiyor sende onun yerine keyfine bakıyorsun.
0
sizofren06
(09.08.24)
Arabamı yıpratmam. Ülkede araç fiyatları ortada. Şirketim benzin parası verdiği halde ben personel servisini kullanıyorum. Aceminin biri gelip vursa değeri yarı yarıya düşüyor, kasko ödemeleri yetersiz. Ayrıca serviste uyuması güzel oluyor, trafik/kavga stresi yok.
0
HellKeePer
(09.08.24)
arabamı yıpratmam +1. kaza riski de var. bir de birikim yapma ihtiyacınız varsa servis kullanın. ama her şeyimi elde ettim diyorsanız rahatınıza bakın.
0
xrated
(09.08.24)
Bu senaryoda servis daha makul olur benim için. Arabayla uğraşmak istemem, zaten trafiğe çıkmayı hiç sevmiyorum. Otururum servise götürür getirir.

Parasal açıdan da şirket ve işle ilgili olarak kendime ait şeyleri kullanma taraftarı değilim. Araç, laptop, telefon fark etmez. Ne sağlarlarsa o kadar verim alırlar neticede. İnsan ne kadar kazanırsa kazansın, hayat çileye dönmüyorsa ve servis imkanım varsa aracımı bu şekilde kullanmak istemem. Aksi durumda da önceliğim iş değişikliği olur. En son çare olarak kendi aracımı kullanırım.
0
akhenaten
(09.08.24)
O geçici olumsuzluklara ayanabilirseniz servisle gidin.
O sıkıntılar mecbur çekilecek.
O kadar da olur demelisiniz.

Hiç bir sıkıntı yoksa yoksa bile sadece trafik yoğunluğu söz konusu ise yine servis tercihim olurdu.
0
diyecevaplandı
(09.08.24)
o yüzde 5 i birikim yapmak veya parasal bir hedefe ulaşmak için kullanacaksam servisi kullanırım ama, öyle ekstra bir durum yoksa arabayı kullanırım.

kışın 45 dakika fazla uyumak bile, araba için yeterli bir motivasyon:)
0
wilhelmwasmuss
(09.08.24)
Millete gore enayilik, musriflik bana gore su sartlarda araba kullanilmamasi cimrilik
0
Kittie
(09.08.24)
araba büyükşehirlerde özellikle istanbulda müsrifliktir. toplu taşıma ve servis varken araba ile işe gitmek anlamsız.
araba gideri sadece yakıt değil, bunun yanında yıpranma payı, kasko, sigorta, muayene, tekerlek, yıllık bakım liste uzar gider.
0
my fault
(09.08.24)
şirketten yol parası alamıyor musunuz? çalıştığım şirket otopark ücretini (şirketin içinde olduğu kampüste otopark ücretli) ve benzini (opet anahtarlık, aylık üst limiti var) karşılıyor.

servisin geçtiği yer de önemli. eskiden servisle gidiyordum, servis evin yakınından geçiyor geçmiyor kavgası oluyor. duruma göre servise gidebilmek için 10-15 dk yürümem gerekiyordu. çok önce de başka bir şirkette servise binebilmek için otobüse binmem gerekiyordu (o zaman arabam yoktu)
0
inheritance
(09.08.24)
Araba yipratilmak icin var. Size daha rahat geliyorsa arabayla devam bence. Bir de aylik akbil kadar bile odeme yapiyorlarsa servisi kullanmayinca, degmeyin keyfinize.
0
mbond
(09.08.24)
Servisiniz konforsuzmus gercekten ama soylede bisey varki servis cidden cok rahat bisey bizim kaldirdilar her gun yasini tutuyorum.
Birde servis sizi evin onunden mi alacak yoksa ana yola cikmaniz mi gerekecek, ev onundende alacaksa 1-2 deneyin mis gibi uyursunuzda
0
eja
(09.08.24)
(4)

World of Warcraft aylık aboneliği ucuzladı mı?

air
Yıllar sonra dur bi bakayım dedim fiyatlar nolmuş diye girdim baktım hiçbir şey anlamadım açıkçası. Ben bıraktığımda 13 euro'ydu aylık sub, internetten üç beş kuruş ucuza buluyorduk key.neyse şimdi baktım aylık 199tl hatta yıllık yaparsan 135tl'ye geliyor. Bu doğru mu yoksa ben yanlış bir şeye mi ba
Yıllar sonra dur bi bakayım dedim fiyatlar nolmuş diye girdim baktım hiçbir şey anlamadım açıkçası. Ben bıraktığımda 13 euro'ydu aylık sub, internetten üç beş kuruş ucuza buluyorduk key.

neyse şimdi baktım aylık 199tl hatta yıllık yaparsan 135tl'ye geliyor.

Bu doğru mu yoksa ben yanlış bir şeye mi bakıyorum şu anda?
0
air
(09.08.24)
Geçen sene 6 aylık subscription'ı 600 küsür liraya almıştım, şimdi 800 küsür. Ucuzlamış diyemem ama az pahalanmış.

Bölgesel fiyatlamaya geçtilerse ne zaman oldu bilmiyorum

Şuraya bir bakın;

eu.forums.blizzard.com
0
akhenaten
(09.08.24)
bölgesel fiyatlandırmaya geçince ucuz kaldı evet ama yanlış hatırlamıyorsam wow tokenleri paraya çeviremiyoruz.
0
false pretension
(09.08.24)
heh bölgesel fiyatlamaya mı geçildi?

iyi bari çünkü en son 17.06.2020 de ben aylık sub'ı 12.99 euro'ya almışım. birebir kur çevirsen 475.40tl yapıyor aylık. kafam yandı bi :)
0
🌸air
(09.08.24)
Wow ilginc bi oyun

Aylik yuzlerce lira veriyorsunuz

Oyuna girip bide kole gibi karakter kasiyorsunuz

Normalde wow un size para vermesi gerekmiyor mu
0
Zetnikov
(09.08.24)
(1)

Geç ukuya dalabilme ile ilgili hangi bölüm ilgilenir?

sonhakan
Anadolu yakası özel ya da devlet hastane tavsiyesi?
Anadolu yakası özel ya da devlet hastane tavsiyesi?
0
sonhakan
(09.08.24)
Sebebine bağlı olarak birden fazla bölüm bakar, ancak bu konuda ilk akla gelen ve en yaygın sebep psikolojik sorunlar olduğundan psikiyatriye gidersiniz, muhtemelen tahlil ister ve başka bir sebepten şüphelendiyse sizi o branşa yönlendirir veya psikiyatrik sebep olabileceğine kanaat getirirse uyumaya yardımcı bir ilaca başlatır. Eğer uykunuz düzene girmezse yine doktorunuza danışırsınız.
0
akhenaten
(09.08.24)
(12)

kahve neden resimdeki gibi oldu?

günaha davet
söylemesi ayıp yurt dışından kahve aldık, gelirken uçağın bagajında bizim çantaların içinde geldi. eve varınca valizi açtık, havası çekilmiş taş gibi olmuş. bi türlü kendine de gelmiyor. bunun başınan ne geldi ve çözümü var mı arkadaşlar?resim: https://hizliresim.com/bzrxugk
söylemesi ayıp yurt dışından kahve aldık, gelirken uçağın bagajında bizim çantaların içinde geldi. eve varınca valizi açtık, havası çekilmiş taş gibi olmuş. bi türlü kendine de gelmiyor. bunun başınan ne geldi ve çözümü var mı arkadaşlar?

resim: hizliresim.com
0
günaha davet
(06.08.24)
Kabin basıncından olmuştur, açınca düzelmesi lazım. Bir şey olmaz yani.
0
orient blue
(06.08.24)
ambalaj da açılacak gibi değil yani nasıl desem kaya gibi. tüm havası çekilmiş gibi.
0
🌸günaha davet
(06.08.24)
Aldığınızda böyle olmadığına emin misiniz?
Vakumlanmış gibi duruyor çünkü ben de kahve aldığımda bu şekilde vakumlu geliyor.
Ve iyi bir şey bu.
0
mutekebbir
(06.08.24)
Açarken çok zorluyorsa zararı olmayacak bir yerden iğneyle bir delik açsanız yeterli.
0
akhenaten
(06.08.24)
aldığımda böyle değildi
0
🌸günaha davet
(06.08.24)
yurt dışından nerden aldınız? dağın tepesinde, rakımı yüksek bir yerden aldıysanız paketlenirken düşük basınçta paketlenmiştir, geldiğiniz yer ise deniz seviyesinde ise yüksek basınç altında vakumlu görünüyordur belki?
0
oekuklu
(06.08.24)
iğneyle 2 delik açın +1

varsa şırınga enjektör vs hava vermeye çalışın
0
jülsezar
(06.08.24)
japonya, tüm cevaplar ve özellikle iğne taktiği için teşekkür ederiz.
0
🌸günaha davet
(06.08.24)
Specially yazısının hemen üstündeki tek yönlü valf kahveler degas olsun ama oksijenle temas etmesin diye var. Dışarı hava salıyor ama içeri almıyor. Basınç ya da ağırlık yüzünden içindeki hava çıkmış, o yüzden böyle olmuş.
0
Bruce
(06.08.24)
İyi de bu olay zaten içine hava girmesin diye yapılıyor arkadarşlar, kahve alıp da bayatlamasın diye var o aparat ve vakum işlemi.
Ortasında yuvarlak bir şey var kalın benim kahvemde de oluyor o hatta paketi açıp kullanacağım kadarını döktükten sonra özellikle o kısmı da içeride tutacak şelilde iyice kapatıyorum ki hava almamaya devam etsin.
Enjektörle hava vermek neden anlayamadım.
Havadan izole etmeye çalıştığımız ürüne hava vermek ne kadar doğru?
0
mutekebbir
(06.08.24)
@mütekebbir paketi acamiyorum demis op. o sebeple önerilmis. pakete hava ver, paketi ac, ihtiyacin kadar kahveyi al, sonra gene kapa.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim;
Bana vakumlu görünmesinin sebebini merak ediyor gibi geldi ondan dedim.
Nasıl açacağını sorduğunu anlamadım ki.

Kesebilirsiniz üst kısmından makarna açar gibi dikkatli bir şekilde kesin kullanacağınız kadarını aldıktan sonra o sert yuvarlak şeyin üstünde kalacak şekilde ve içinde hava olmayacak şekilde paket kapatıcılarla kapatın.
0
mutekebbir
(06.08.24)
(14)

Ton baligi sicak mi soguk mu yenir

lapaz
Sizin tercihiniz ne?
Sizin tercihiniz ne?
0
lapaz
(06.08.24)
Soğuk.

Sıcak tonbalığı yemedim hiç canlandıramadım da kafamda bilemedim.
0
mutekebbir
(06.08.24)
Ton balıklı makarna yiyeceksem sıcak, "protein krizim geldi biraz protein alayım en iyisi" demişsem soğuk.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.08.24)
sımsıcak yeni haşlanmış makarnanın üzerine ekleyip yemiştim bir kere. çok iğrenç balık koktu her taraf. ısıtmak daha berbat olur herhalde.
0
xrated
(06.08.24)
Konservesi için her zaman yaptığım, soğuk olarak yağının biraz fazlasını almak üsütne pul biber eklemek ve limon sıkmak.
yanında da sadece ve her zaman ekmek, bazen ek olarak salata olabilir.
0
diyecevaplandı
(06.08.24)
Sadece pizzada sıcak, geri kalan her yerde yemeği de soğuk olmak üzere soğuk yiyorum.
0
akhenaten
(06.08.24)
soğuk yerim

pizza makarna vs gibi şeyler ile de sevmem
0
jülsezar
(06.08.24)
Pizzanın da makarnanın da üstüne, ürün piştikten sonra konur, konması gerekir. Ton balığının sıcak yendiği bir senaryo yok, olmamalı da.
0
Bruce
(06.08.24)
Ton balığının kendisinin bile "beni illa soğuk yiyeceksiniz" şeklinde bi şartı yoktur muhtemelen.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.08.24)
haşlanmış sıcak makarna üstüne soğuk tonbalığı konması fikri beni rahatsız etti. Makarnaya konmadan az bi ısıtmak lazım ya
0
nundu
(06.08.24)
Ilık
0
basond
(06.08.24)
konservesi ise soğuk. en fazla pişmiş yemeğin üzerine koyup yemeğin ısısı ile ısınabilir belki.

konserve değil de çiğ ton balığı (seneler önce real varken bulmuştum bir kere (git: 856351)) ise sıcak yenebilir.
0
inheritance
(06.08.24)
Google'da ton balıklı makarna tarifi diye aratıp rastgele üç tane tarif açtım. Hepsi ton balığını pişirip öyle makarnayla karıştırıyordu. Benim hayatımda gördüklerim de hep böyle. Makarnayı haşlayıp, soğuk ton balığını üstüne koymak pratik ama lezzetsiz bir yöntem.

yemek.com

www.dardanel.com.tr

www.nefisyemektarifleri.com
0
nundu
(06.08.24)
ton baligi elbette sicak yenir; görüntü itibariyle biftege benzer. www.google.com

sizim bahsettiginiz saniyorum bu degil ama, konserve ton baligi. konservesi elbette soguk yenir.
0
kimi raikkonen
(06.08.24)
konserve - soguk
sasimi - soguk
bonfile - sicak
0
cooperr
(06.08.24)
(17)

aile içleri durumu

hahano
Kucuk bi sorum olacakEşimin ailesinin yazlık bi yeri vardı. Yılda 1 gidip kalmaya çalışıyoruz. 1 hafta kalıyorsak o hafta içinde belki sadece 2 gün denize gidiyoruz gerisi evin içinde geçiyor. Şimdi yine bi gitme muhabbeti oldu. sorun şu ki gittiğimiz tüm hafta boyunca yağmur yağacak. Yazlık yerde y
Kucuk bi sorum olacak

Eşimin ailesinin yazlık bi yeri vardı. Yılda 1 gidip kalmaya çalışıyoruz. 1 hafta kalıyorsak o hafta içinde belki sadece 2 gün denize gidiyoruz gerisi evin içinde geçiyor.

Şimdi yine bi gitme muhabbeti oldu. sorun şu ki gittiğimiz tüm hafta boyunca yağmur yağacak. Yazlık yerde yapacak başka bisey de yok. Sürekli ya yeni yapılan evleri görmek için arabaya binip geziyoruz ya da evde oturuyoruz.

Ben Suan hiç gitmek istemiyorum mesela ama bir yanımda yilda sadece bir kez dayan diyor.

aynı anda da neden insanları mutlu etmek için işten izin alıp planlar yapıp evde oturuyorum diye de kuruluyorum

Haksız mıyım
0
hahano
(05.08.24)
haklısın da yagmur yagınca da denize giriyoruz biz. 1 haftada 2 gün deniz az
0
sizofren06
(05.08.24)
yeni yapılan evleri niye görüyorsunuz

yazlık yere 1 hafta gidip 2 gün denize girmek de az +1
yağmurda da zevkli olur +1

eşiniz ne diyor bu duruma o mutlu mu giderken
0
jülsezar
(05.08.24)
Ben de tatil yerinde market gezerek vakit öldürmeyi seviyorum onun gibi sanırım ev gezmesi mevzusu. Sadece eşin ve sen kaliyorsaniz gidilebilir diğer türlü sarmaz
0
dedeminhirkasi
(05.08.24)
iznin azsa haklısın, yok fazla etkilemiyorsa gidin. çocuk falan yoksa aslında kendinizi eğlendirecek bişeyler bulursunuz. uzun zamandır okumak istediğiniz kitapları okuyun, yeni bir hobi öğrenin evde yapılabilecek vs vs.
0
enteg
(05.08.24)
bu insanlar yağmur yağınca pek sevmiyor dışarı çıkmayı

O mutlu. Ailesini göreceği için ama ailesi zaten sürekli gelip gidiyor.

Ben tatil diyince sabahtan kalkıp günü verimli geçirmeyi seven biriyim. Mesela bi plan yapılıp evden çıkmak bazen 2-3 saati buluyor. Afakanlae basıyor bana
0
🌸hahano
(05.08.24)
iyyy eli agir insan modelinin bir üstü, eli agir aile modeli. o hafakanlari cok iyi bilirim. sabir tasi bile catlar.

sen tek git denize? varsa cocuk onlari da al git denize.
sürekli baslarini beklemek zorunda hissetme kendini. sürekli dipdibe olmak zorunda degilsiniz. zaten iznini kullanip oraya gidiyorsun sen. ben olsam sabahtan giderdim denize, aksam 7'ye kadar gelmezdim :) zaten kendi yazligimda da aynen böyle yapiyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.08.24)
Bence de gidin ama @konusma ben konusuyorum daha bitirmedim'in dediği gibi kendinize göre hareket edin diğerlerini beklemek yerine.

Bu bir çeşit fedakarlık aslında bu ilk tercihiniz değil dolayısıyla bunu yaparken geniş düşünün tam tersi durumda eşiniz de aynısını sizin için yapar mıydı? Cevabınız evetse onun hatrına bunu yapmanız hoş olur ama bazen hem sizden beklentileri olup hem bencil olabilen yakınlarımız oluyor öyle birisi için ben önce kendimi düşünürdüm.
0
Kediyi üzdün
(05.08.24)
Yani bence çok da önemli değil, ben sorun etmezdim. Ayrıca insanları mutlu etmek derkenki o insanlardan biri eşiniz :D En ideali herkesin içine sindiği gibi yapması tabi ama hayat hep en ideal haliyle ilerlemiyor. Olmuyor yani, olmayacak böyle bir şey.

Sizi sıkan başka şeyler de var mı blmiyorum ama senede bir hafta çok da sorun olacak bir şey olmamalı bence.

Bazı seneler sırf çekirdek aile olarak başka tatil planları da yapmak isteyebilirsiniz ama, ona bir şey diyemem. Haklısınız. Sonuçta tek tatil hakkınız varsa siz de istediğiniz gibi bir tatil yapabilmelisiniz. Bu şekilde yapacağınız zaman eşiniz tek başına başka bir zaman ailenin yanına kalmaya gidebilir örneğin, yine görür ailesini.
0
akhenaten
(05.08.24)
"neden insanları mutlu etmek için işten izin alıp planlar yapıp evde oturuyorum"
Bunu eşinize söyleyin ve zaten ailen sürekli gelip gidiyor, bu yıl da alternatif bir plan yapalım deyin.
Olmuyorsa, bu insanlar arasında eşiniz de var. Mutlu olsun yani, ne var bunda.
Her şey bizim isteğimize göre olmuyor.
0
pro9it9is9
(05.08.24)
Başkalarını mutlu etmek için yapmayın.
Düşünün gittiğinizde güzel zaman geçirebileceğiniz anlar fazlaysa gidin ve kendiniz nasıl takılmak istiyorsanız öyle takılın.
Denize gitmek istiyorsanız gidin.
Böyle aileli ortamlarda herkes hep birlikte olmak zorundaymış gibi hissediyor ama böyle düşünmeye gerek yok.
Tatile geldim tatil gibi geçirmek istiyorum dediğinizde kim ne diyecek ki.
Baktınız laf ediyorlar bunu bahane edip bir daha gitmezsiniz :)
0
mutekebbir
(05.08.24)
kırk yılda bir gidildiği için havadan bağımsız her türlü katlanılır derim. sonuçta tatil odaklı değil aile ziyareti için gidiliyor
0
kondansator
(05.08.24)
Millet evindeki kuvete giremiyor su faturasi cok gelir diye

sen yagmur kadar guzel bisey zamani denize girmiyorsun pes vallahi
0
Zetnikov
(05.08.24)
izniniz azsa haklisiniz baska bir sey yapmak istemekte. ama yagmur varsa da yapilacak bir seyler bulunabilir sanki. zaten yazmis arkadaslar da belki cocuk filan varsa onu alip baska aktiviteler yapabilirsiniz hem ikinize de iyi gelir vakit gecirmek. cocuk yoksa da kendiniz seveceginiz bir seyler yapmayi deneseniz herkesle birlikte vakit gecirme gerekliligi yoksa? en azindan belli zamanlarda kendinize vakit ayirsaniz?
0
in vino veritas
(05.08.24)
"neden insanları mutlu etmek için işten izin alıp planlar yapıp evde oturuyorum"

boşan, evlilik sana göre değil
0
titanyum22
(05.08.24)
mahalle baskısı çok sıkıcı. haklısın valla. ama bu sıcakta evde oturmak en mantıklısı.
0
mikahakkinen
(05.08.24)
Valla olayin icerisinde esinin ailesi olmasaydi 'git bir kafa dagit, kendine gel' derdim ancak esinin ailesinin o yazlikta olmasi sikinti. Yani, ne bileyim hava guzel olsaydi bile gidip de bir haftayi onlarla gecirmek istemezdim ben. Benim tatil anlayisim daha cok boyle bisekilde istedigimi yapip rahatlamak ustune kurulu. Bu illa disari cikip biseyler yapmak demek degil, bazen -hatta cogu zaman- hicbir sey yapmadan gunu buyuk bir mayisma ile bitirmek bana daha cok zevk verir. O yuzden yagmurlu olmasi falan pek sikinti olmazdi bana ama eger sadece ben ve esim vs olsaydik.

Esinin ailesi isin icerisinde oldugu icin haklisin diyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(05.08.24)
ya ben eşimle kör kuyuya düşsem yine eğlenirim. hani onunla herhangi bi seyahat 'dayanılması gereken' bir şey olmaz. bana yaklaşım garip geldi. ha eşinin ailesi ile aran kötüdür, onlara katlanamıyorsundur, onu anlarım. eğer onlardan bağımsız kendi başına deniz vs takılabileceksen git. hiç gitmek istemiyorsan gitme. o izni başka şekilde değerlendirmek istediğini söyle eşine.
0
elorelia
(06.08.24)
(6)

İnançla ilgili youtube kanalları

cemallamec
İnançlarla ilgili tarafsız bilgi veren, olayları detaylı ele alan youtube kanalları arıyorum. Diamond Tema’nın birkaç videosunu izledim konuları güzel, ele alış şekli de iyi ama çok fazla tekrar yapıyor konuşurken. Mesela Tevrat videosunda aynı şeyi söyleyip duruyor dakika başı ve gına geldi kapamak
İnançlarla ilgili tarafsız bilgi veren, olayları detaylı ele alan youtube kanalları arıyorum. Diamond Tema’nın birkaç videosunu izledim konuları güzel, ele alış şekli de iyi ama çok fazla tekrar yapıyor konuşurken. Mesela Tevrat videosunda aynı şeyi söyleyip duruyor dakika başı ve gına geldi kapamak zorunda kaldım.
0
cemallamec
(05.08.24)
Konuyla tam bağlantılı değil ama bir bölümünü kapsıyor diye yazıyorum

Hristiyanlık mezhepleri ve bunlar arasındaki farklarla alakalı olarak ready to harvest diye bir kanal var. Kanal sahibi tarafsız aktaracağım diye ant içmiş. Görsel açıdan baya anlaşılır anlatımları var.
0
akhenaten
(05.08.24)
Bilimsel bakan biri var: caner taslaman
0
halk
(05.08.24)
Tarafsız nasıl olabilir ki? Herkes içinde doğduğu toplumun dininin, aklıyla hak din olduğunu bulduğunu iddia ediyor. Hrıstiyanlığı bırakmış bir tiktokçu ateist, filistin olaylarından sonra islama ilgi gösterip araştırmaya başlamıştı. Herhangi bir dinin hak din olduğunu kabul edebilmesi için şu 3 objektif kriteri şart koşmuştu :

vt.tiktok.com

Ve araştırmalarından sonra islamın bu kriterleri sağlamadığını gördü. Hala ateist.
0
summerof69
(05.08.24)
Evrensel kilise

Bu adam cok guzel anlatiyor hristiyanlik ve anti hristiyanlik konularini
0
Zetnikov
(05.08.24)
Amaranta ursula
(05.08.24)
önerebileceğim bir kanal yok. sadece caner taslaman değildir demeye geldim. bir de şunu söyleyebilirim: araştırma yapma, okuma amacı karşı tarafı anlama değil de karşı taraftaki mantıksızlıkları ortaya çıkarma olan kişileri bu tarz meselelerde çok dinlemeyin.
0
stronzo
(05.08.24)
(12)

okuduğunuz pratik yararı en yüksek kitap

duyurukullanıcısı
akışkanlar mekaniği olabilir, bir tıp kitabı olabilir, hukuk kitabı olabilir, suç ve ceza olabilir, felsefe kitabı olabilir, arabanızın kullanma klavuzu bile olabilir fark etmezşu ana kadar okuduğunuz ve pratik yararı en yüksek kitap ne idi?
akışkanlar mekaniği olabilir, bir tıp kitabı olabilir, hukuk kitabı olabilir, suç ve ceza olabilir, felsefe kitabı olabilir, arabanızın kullanma klavuzu bile olabilir

fark etmez

şu ana kadar okuduğunuz ve pratik yararı en yüksek kitap ne idi?
0
duyurukullanıcısı
(04.08.24)
How to Make Friends and Influence People - Dale Carnegie
0
michael_knight
(04.08.24)
Bağlanma
0
abuzer
(04.08.24)
İyi psikopatın yaşam kılavuzu
0
komando kani var bende
(04.08.24)
Scrum: The Art of Doing Twice the Work in Half the Time
Addictive Thinking: Understanding Self-Deception
Thinking, Fast and Slow
0
salihdt
(04.08.24)
@geveze yazar +1 kişisel gelişim kitaplarını sevmememe rağmen bu bambaşka bir kitap. kaç kez okudum bilmiyorum. Bir çok arkadaşıma da hediye ettim. Ne zaman işler boka sarsa okuyup telkinleri tekrar edip rahatlıyorum.
0
pervasiz kedi
(04.08.24)
tongue fu
0
titanyum22
(04.08.24)
David Burns İyi Hissetmek
0
muhayyer divan
(04.08.24)
Kuran. Okumasaydım mazallah müslüman olabilirdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.08.24)
@konuşma
Sesli güldüm.
Ben OK’im, Sen OK’sin.
Herkesin okuması lazım. Henüz yarısına bile gelmedim, ama başucu kitabım olacağına eminim.
0
auroraaurora
(04.08.24)
White, T. D., & Folkens, P. A. (2005). The Human Bone Manual. Elsevier.
0
akhenaten
(04.08.24)
Şimdilik Atomik Alışkanlıklar.

Gerçi daha bitmedi ama olsun.
0
put it in your appropriate place
(04.08.24)
Tembellik hakkı, bakış açımı değiştirmişti.
0
Gradient_tabanlı_mor
(05.08.24)
(20)

İncir kabuğu soyulur mu?

Gradient_tabanlı_mor
Ben egeliyim ömrü hayatımda görmedim kabuğunun soyulduğunu. Eşim de marmaralı o da soyulmadan yendiğini hiç görmemiş. Siz nerelisiniz ve nasıl yiyorsunuz?
Ben egeliyim ömrü hayatımda görmedim kabuğunun soyulduğunu. Eşim de marmaralı o da soyulmadan yendiğini hiç görmemiş.

Siz nerelisiniz ve nasıl yiyorsunuz?
0
Gradient_tabanlı_mor
(03.08.24)
Ben bir isirik kabukla aliyorum, kalan acikliktan icini kemiriyorum.
0
mirafiori
(03.08.24)
Benim için şöyle (Karadenizliyim):

Marketten aldıysam soyarım.

Kendim topladıysam, biri toplayıp verdiyse soymam direkt gömerim.

Bazen marketten aldıklarım da soyulmuyor onları da direkt yiyorum uğraşamam o kadar.
0
chicha_v2
(03.08.24)
Ben İzmir'de soymadan yiyen görmedim şahsen. İstanbul'da da görmedim, Adana'da da görmedim. Tek tek saymayayım ama ben bulunduğum hiçbir yerde kabuklu incir yendiğini görmedim.

Zaten her tür incir de kabukla yemeye müsait değil ki? Kalın oluyor bazısı, özellikle yeşil incirler.

Bu olay ilginçmiş, takipteyim.
0
akhenaten
(03.08.24)
Trakyalıyım. Soyan görmedim.
0
auroraaurora
(03.08.24)
Manisalıyım. Kabuğuyla yerim.
0
lüzumsuz adam
(03.08.24)
Bazı kabuklar zar gibi ince bazıları da ağzını buracak kadar kalın oluyor, insanlar kalın kabukluya alışmışsa kabukları ince olanı da soyuyorlardır, cinsine göre değişir

incir ağacınız varsa değerini bilin şu ara pazarlarda kilosu 100-150 lira
0
grimavi
(03.08.24)
bazilarinin kabugu soyulmuyor cok yumusak ve ezilmis gibi oluyor o zaman soymadan yerim. ama genelde soyup yerim, bursaliyim.
0
in vino veritas
(03.08.24)
Karadenizliyim kendim topladıysam birini soyarım birini soymam çeşit olur her şekilde yerim
0
kisa
(03.08.24)
İzmirliyim. Soyar yeriz.
0
juliette
(03.08.24)
Yeşil inciri soymadan yemek daha mantıklı, çünkü kabuğu da tatlı oluyor. Ama İstanbul tipi mor inciri soymak lazım, çünkü kabuğunun tadı güzel değil. Bzide İstanbul'luyuz, herkes soyuyor ama ben yeşi inciri soymadan yiyorum
0
PhoenixRising
(03.08.24)
Soymam soyulduğunu da görmedim ama içini emcükleyip kabuğunu atarım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.08.24)
Soymadan yerim, istanbulluyum, ben de soyanlari ilk gordugumde sasirmistim, onlar da istanbullu idi.
0
(03.08.24)
Aydınlyım, soyarak yeriz.
0
hayalhayal
(03.08.24)
Direkt kabuğu kemiği iliği ile yenir
0
basond
(03.08.24)
Netleştirmek adına, kabuğu soyulmadan yemekten kasıt kabuğuyla birlikte (kabuk dahil) yemek değil mi? Eğer öyle değilse boşa şaşırmış olacağım @kaleci saçlı forvetin yazdığını görünce dank etti.
0
akhenaten
(03.08.24)
Akdenizli cevabı gelmemiş sanırım, ben bildireyim.

Kabuklu yiyorum ve çok seviyorum o şekilde ancak eşim komşu kasabadan ve o soyarak yiyor. Onunkinin sadece alışkanlık olduğunu düşünüyorum, benimki ise öyle sevmek ve genel olarak kabukların yenilmesi gerektiği ile ilgili.
0
va
(03.08.24)
İstanbul'da doğup büyümüş Egeliyim. Kabuğunu soymadan yerim, çevremde soyup yiyen kimse de yok.
0
moonie
(03.08.24)
soyarızzz
0
mysql34
(03.08.24)
kabugu kalinlar haric soyuldugunu gormedim. ege.
ekstra: almanya'da incir nasil yenir? birseyi gormustum markette, ikiye kesip, icini kasikla alin diye ama cok oldu detay hatirlamiyorum :D.
0
Coma
(03.08.24)
İstanbulluyum soyuyordum
Hatay/mardin tarafindan bi abim direk gomuyordu
0
Zetnikov
(04.08.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.