Giriş
(17)

Yolculukta, gezide, uçakta, otobüste, trende atıştırma/içecek ne alırsınız?

ermanen
yolcukluktayanınızdaçantanızdagezide yoldauçaktaotobüstetrendearabadakısa geziuzun gezicumartesiertesiötesivs.atıştırmaiçecekyiyecekabur cubursağlıklı/sağlıksız?
yolcuklukta
yanınızda
çantanızda
gezide
yolda
uçakta
otobüste
trende
arabada
kısa gezi
uzun gezi
cumartesi
ertesi
ötesi
vs.

atıştırma
içecek
yiyecek
abur cubur
sağlıklı/sağlıksız
?
0
ermanen
(20.06.25)
lifalif bar.
0
mikahakkinen
(20.06.25)
Fındık
0
mezzosprite
(20.06.25)
Almam
0
avatar is back
(20.06.25)
çubuk kraker
değişik püskevitler
beyaz leblebi
mısır kavurgası
cips
antep ve yer fıstığı
enerji içeceği
termosta (sıcak su , kahve, buzlu su)
0
ground
(20.06.25)
Borek, sarma, kuruyemis, hurma, cikolata, biskuvi, su, sandvic.
0
mbond
(20.06.25)
8 saatlik uzun yolda çantama eti susamlı çubuk atarım

Hem kokmaz hem yağlı değil hem de beni tutuyor
0
grimavi
(20.06.25)
Tadım karışık kuru yemiş. 101 de var. 110 tl. Kuru üzüm, fıstık, leblebi, badem. Bi de yanına mis süt alıyorum.

Hem sağlıklı hem ucuz.
0
luluki
(20.06.25)
yorgunluk, kas ağrılarım ve baş ağrılarım olduğundan beri sağlıklı şeyler yemeye çalışıyorum. geçenlerde 1 haftalık diyetten sonra canım çok tatlı istediği için biraz bal yedim (ortalama 3 tatlı kaşığı gibi bişeydi, ceviz ile karıştırıp). ve bir saat geçmeden yine yoğun baş ağrısı ve nefes darlığı gibi şeyler oldu. dedim ki, artık vücudum toksin kaldırmıyor.

buna istinaden sağlıklı diyebileceğim, dışarıda zorunluluktan tercih ettiklerim şunlar;

tuzlu fıstık (tadım)
karışık kuruyemiş (tadım)
(ya da diğer kuruyemişler)
züber
kahve
0
love and trust
(20.06.25)
Araba yolculuğu ise mutlaka termosa çay/kahve koydururum.

Teksem uçakta, trende bir şey yiyip içmem. Arkadaşlarla kalabalık gitmişsek her uçuş öncesi havalimanında içmeye başlayıp varana kadar da devam ettiririz.
0
ruhen hastayim ben
(20.06.25)
ben genelde yolluk kek yapıyorum. bilemedin sandviç. içecek istemem.
0
neira
(20.06.25)
protein bar, badem, fındık.
içecek bira, olmazsa su.
0
kumandanim
(20.06.25)
Araba yolculuğunda midem bulanabiliyor; o yüzden çubuk kraker.

Çantamda protein bar ya da minik paketli kuruyemiş de bulunduruyorum uçak ya da araba; fark etmez.

İçecek pek almam yolda ya da uçakta kahve alıyorum. Su oluyor zaten çantamda hep.
0
fraise
(20.06.25)
Tek soru kisvesi altinda onlarca soru sorabildigin icin tebrik ederim oncelikle. Tavsiyem bir sonraki soru icin alt alta yazma yerine virgulle ayirip sorman seklinde olur. Tek kelimeyi alt alta okumak gercekten yoruyor.

Neyse, ben genelde yolculuklarda pek bisey almam yanima. Tabii yolculugun kisa mesafe(en fazla 5-6 saat) oldugunu varsayiyorum. Eger mesafe da uzunsa su ve doyuracak abur cubur falan aliyorum yanima.
0
j r r tolkien hayrani
(20.06.25)
Ne verirlerse yeyip içiyorum. Asla geri çevirmem
0
runaway
(20.06.25)
Formun limonlu bisküvisini çok seviyorum ben. Hem tok tutuyor hem lezzetli.
0
akhenaten
(20.06.25)
kuruyemişli lifalif bar alıyorum ben de, yurt dışı seyahatiyse ve trene falan bineceksem orada marketlerden kuruyemiş alırım. bazen bulursam fiskobirliğin 30-50gr’lık paketli fındıkları oluyor onlardan atıyorum çantaya. Ama çoğunlukla bunları yemiyorum, her ihtimale karşı diye taşıyorum. zaten seyahat etme sebeplerimden biri de yeme içme olduğundan bunlarla karnımı doyurmam.
0
phoarbix
(20.06.25)
salatalık. kokmaz, elinizi kirletmez, hemen yenilir.
0
co2s2
(21.06.25)
(18)

Bir erkeğin sevgilisi hakkında yaptığı şu espri sizce normal mi?

64654942
Birkaç gün önce şahit olduğum bir olay. Ortamda birkaç aydır birlikte olan iki sevgili, onların ortak birkaç yakın arkadaşı (kızlı erkekli) ve erkeğin birkaç yakın arkadaşı olan erkek var. Erkek kişisi konuşkan, ağzı iyi laf yapan, komik ve arkadaş ortamında cinsel esprileriyle ünlenmiş birisi. Bu e
Birkaç gün önce şahit olduğum bir olay.

Ortamda birkaç aydır birlikte olan iki sevgili, onların ortak birkaç yakın arkadaşı (kızlı erkekli) ve erkeğin birkaç yakın arkadaşı olan erkek var. Erkek kişisi konuşkan, ağzı iyi laf yapan, komik ve arkadaş ortamında cinsel esprileriyle ünlenmiş birisi. Bu esprileri ya kendi üzerinden ya erkek arkadaşları üzerinden yapıyor ve daha önce tanıdığı bir kadınla ilgili yaptığı hiç görülmemiş. Özel hayatında ise kıskanç, fazla sahiplenen, detaylara kafayı fazla takan, kadının hayatına fazla karışan bir profil çiziyor.

Mevzu şu:

Kadın sevgili kişisi ve erkeğin de yakın arkadaşı olan diğer kadın birlikte komik bir reels çekmeye çalışmış. Gülmeme challenge gibi bir video. Ağızlarına aldıkları suyu püskürtmemeye çalışıyorlar ama genelde çok gülmüşler ve izledikleri her videoda her yer su olmuş.

Bu video hakkında ortamda biraz konuşuluyor ve videoyu ilk defa izleyen erkek sevgili kendi sevgilisini kastederek "suyu etrafa püskürtmek yerine keşke yutsaydı, genelde yutuyor çünkü, hem protein de oluyor, ağzındaki de su nihayetinde, hem etrafı kirletmemiş olurdu" gibi cümlelerle bir "şaka" yapıyor ve kendi şakasına çok gülüyor. Erkek arkadaşları hafif gülerek abii bu da denmez ama diyor, ortak yakın arkadaş olan kadın off ama yapma ya diyerek gülüyor, kadın sevgili de hafif gülümsüyor.

O an bu olay geçti gitti ama arkadaşlar arasında sonradan epey konuşuldu. Hele de normalde sevgilisini aşırı kıskanan, kısıtlayıcı bir karakter olduğunu her şekilde belli eden bir erkeğin bu esprisi garip bulundu. Erkeğin kadının Instagram'daki hafif dekolteli, sırtı açık, minili eski fotoğraflarını sildirmesi, takip ettiği arkadaşı olan erkeklerin çoğunu takipten çıkarttırması, arkadaşlarıyla tatile gitmesine veya erkek arkadaşlarıyla görüşmesine kendi tabiriyle izin vermemesi gibi durumlar söz konusu.

Hepsini bir kenara bırakarak yorumlarsanız size göre bu espri normal mi? Öylesine basit ve üzerine çok anlam yüklenilmemesi gereken bir şaka mı yoksa kadına yönelik özellikle arkadaş ortamında yapılan bir terbiyesizlik mi sizin gözünüzde? Kadın sorun etmiyorsa bizi zaten ilgilendirmiyor farkındayım ama böyle bir şeye şahit olsanız erkeğin şakasını üslubunu siz garipser misiniz diye merak ediyorum.
0
64654942
(15.06.25)
ciddi düsündügün kadin hakkinda kendi erkek ortaminda cinsel icerikli saka yapmazsin. adam kadinla ciddi düsünmüyor, takiliyoruz falan diyordur anca.

bir kadin olarak böyle sakalari sevmedigim gibi yapan kisiden de hizla sogurum. belki erkek erkege bir ortamda daha komik olabilir insanlar icin ama benim icin fazla seviyesiz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.06.25)
şaka meselesi çok kişisel. bazı kişiler arasında cinayete sebep olacak şakalar başka ortamlarda gülmekten diyafram yırttırabilir. birinin burada bu şaka için şöyle veya böyle demesi saçma bence o yüzden. bu şaka başta o çiftin, sonra da masadakilerin görüşüne kalmış. adam bunu yapabiliyorsa demek ki aralarında sorun olmuyor. masada da bu şakadan ötürü kızın gücenmiş hissedeceği birileri yoksa sorun yoktur. varsa zaten bunun kavgasını yapmışlar ve hatta belki de ayrılmışlardır şu an ben bu satırları yazarken.

garipsemek garipsememek de tamamen kişiye bağlı dolayısıya. normalde kuantum teorisi konuştuğum biri bi anda böyle bir şaka yaparsa garipserim ama bu tarz şakalarıyla tanıdığım birini garipsemem.
0
semaforo de medianoche
(15.06.25)
ciddi düşünmüyorlardır ikisi de birlikte takılıyorlar çevreye de ciddi ilişki imajı veriyorlardır. takılmacaları bitince ayrılırlar zaten.
çünkü sen sevdiğin kişinin '' yutma '' haline atıf yaparsan sen sevdiğin kişi ile aranda olan cinselliği insanların zihninde canlanacağı şekilde anlatırken ortamdakiler ister istemez zihninde bunu imajine eder, canlandırır hiçbir erkek de sevdiğini buna malzeme etmek istemez.
0
ercu cozer
(15.06.25)
ciddi düşünmemeyi getirdi aklıma.

ha çok yakın arkadaş grubuysa mevzu bahis olmazdı, üstü kapatılırdı. Hiç kimse aklına karpuz kabuğu düşürmezdi, içsel çözüm beklenirdi çiftten.

Ama her ortamda böyle 1-2 kendini bilmez çıkıyor.

Özetle kişisine göre sonuç.
0
baldan kaymak
(15.06.25)
Abooo, ayrılmayan kadın karaktersizdir.
0
Shepard
(15.06.25)
Ayrıl coco
0
mor oje
(15.06.25)
Arkadaşlar insanlar çeşitli şeylere gülüyor diye bu bir espiri olmuyor. Ben karışık vermezse ölecek hastalığına tutuldum bu günlerde. Ben de onun seksteki performansıyla iligili bir “şaka” yapar ve konuyu temelinden kapatırdım.
0
tiredofwaiting
(15.06.25)
Yazdığın şeylerin hepsini bir kenara bırakmadan yorumlarsam adam dayaklık.
Adamın özel hayatındaki sıkıntılarını kenara bırakıp yorumlarsam;
Densizlik. Hayatındaki kişi kim olursa olsun ciddi düşünsen de düşünmesen de böyle bir şaka uygun değil. Tam olarak burada yazdığın gibiyse aşırı da uzatmış şaka artık komiklikten de çıkmış, rahatsız edici olmuş.
Şu kötü şaka için arkalarından bu kadar konuşturmaya değdi mi ya gerçekten. Kıza çok üzüldüm umarım ayrılır.
0
mutekebbir
(15.06.25)
erkeğin yaptı o. çocukluğu. erkek filan değil benim gözümde böyle birisi.
0
adivar
(15.06.25)
Cinsel şaka yapmak=ciddi düşünmüyor kafasındakilere sallamak istedim ama olay o kadar saçma ki bu seferlik es geçiyorum onları.

1-kendinden hariç birinin cinsel pratiklerini 3. kişilere açık etmek edepsizliktir.
2-su zaten yutulan bir şey, sperm yutmakla kıyaslanması saçma. Esprinin kendi bir boka benzemiyor.
3-sırt dekolteli fotoğrafını sevgilisi istedi diye silmeyi kabul eden kadın bu saçmalığa da gülümseyerek karşılık vermek zorunda kalır.
4-su püskürtmeli gülmeme challenge vidyosu çeken insan seviyesi için şaşırtmayan olaylar yaşanmış, oyna devam.
0
Bruce
(15.06.25)
Aşırı sağlıksız bir “errrrkek” olma şovu. Şahsi fikrim iğrenç olduğu yönünde. Özel olanı kamusal alanda teşhir edip o insanı küçültmek kadar rezil bir şey olamaz. Her şeyi şakaya vurma kartına da sığınamaz bunu yapan kişi. Kadın kamusal alanda ‘ahlaklı, sade, kontrollü’ olacak ama o kadının cinselliğini kamusal alanda alaya alarak konuşabilecek, oldu anam... Kaldı ki ilişkide iki kişinin sınırları sadece onlar arasında kalmıyor ki; ilişkinin dışa yansıyan dili, üçüncü kişilere de yansıdığı için toplumsal düzeyde de anlam üretiyor.

İnsanların özgüvensizliklerini bu şekilde kompanse etmeye çalışması ne kadar çirkin bi şey ya. Öğkk kus.
0
vedatchilipeppers
(15.06.25)
Düşük profil bir espri anlayışı ve yanındaki kadına saygısı olmayan bir keke görüyorum hikayede.
0
thesomberlain
(15.06.25)
Bu adamı fazla simartmis etrafındaki insanlar. Ben aynı arkadaş çevresinde bulunmak istemezdim.
0
encokbenisevinnolur
(15.06.25)
Hem erkek(!) hem komik olduğunu kanıtlamaya çalışmış. Bu bir espri değil. Böyle bir profilin sevgilisi da arkadaşı olmak istemem.
0
asteriks
(15.06.25)
Bence her şeyden öte gereksiz olmuş. Konusundan bağımsız olarak güzel bir şaka değil. Laf oturmamış, alaka yeterli değil. Bu açıdan da konunun hassasiyeti daha çok öne çıkmış, daha bir densizce durmuş.

Ortamı bilemeyeceğim, bence başkasının özel hayatını alakasız kişilerle paylaşmak hiçbir açıdan iyi değil. Ama bence esas sorun şakanın cidden kötü olması. Belki çok denk düşen bir anda bir anlık boş bulunma sonucu söylense böyle hissettirmez ama bu haline bakınca artniyetle söylenmiş gibi duruyor, boş bulunma durumu yok, çünkü şaka alakasız. Söylenmek istendiği için söylenmiş. Rahatsız edici x2
0
akhenaten
(15.06.25)
Çok yakışıksız ve komik diil.
0
(15.06.25)
ilginç. bi insan neden böyle bir şeyi duyursun ki? bence cinsel sıkıntıları var veya bir yeterizlik içinde. böyle duyurarak baskılamak istemiş sanki. ama kızı harcamış.

bana da ciddi düşünmüyor takılıyorlar dedirtirdi duysam.
0
ananiyimioguz
(15.06.25)
Sevgilim ortamda benimle ilgili böyle bir şaka yapsa eski sevgilim olurdu. Tutarsız biri bir kere, yobaz barzo gibi kıyafet kısıtlamaya çalışıp arkadaş sildirecek -ki onları da asla yapmam- sonra böyle laubali cinsel esprilerine alet edecek…
0
ekimoloji
(16.06.25)
(7)

Kıymet bilmedik mi, yoksa zaten gidecekler miydi?

tahirkemalbozoglu
Arkadaşlarla iletişim koptu, hepsi eskide kaldı. İnsan, anılar aklına gelince o günleri özlüyor, iletişimin kopması da uzuyor açıkçası. Ama iş, güç, hayat gayesi… Sanırım öyle ya da böyle bir şekilde insanları birbirinden uzaklaştırıyor. Ya da uzaklaştırıyor mu? Bilmiyorum. Bildiğim şey, şu anda yal
Arkadaşlarla iletişim koptu, hepsi eskide kaldı. İnsan, anılar aklına gelince o günleri özlüyor, iletişimin kopması da uzuyor açıkçası. Ama iş, güç, hayat gayesi… Sanırım öyle ya da böyle bir şekilde insanları birbirinden uzaklaştırıyor. Ya da uzaklaştırıyor mu? Bilmiyorum. Bildiğim şey, şu anda yalnızım. Evliyim, o ayrı, ama bir dost, arkadaş deyip iki bira içecek adam yok. Biraz da yalnız bırakıldım, o konuları uzun uzadıya anlatmayayım ama eskiden güzel ve yogun bir arkadaş ortamından tek başına kalmak, hep bir “sizin gibi adamların taaaa…” diyesi geliyor insanın. Belki bende de suç vardır, bir şey diyemem. Amaaan, bu konularda çok konuştum da yine darlandım işte.
Bazen insan, gerçekten kıymet mi bilmedi, yoksa herkes zaten bir gün gidiyor muydu?
0
tahirkemalbozoglu
(14.06.25)
Herkes bir gün gider.
Gitmediyse o gün daha gelmediği icin
0
sonsuz
(14.06.25)
herkes bir gün gider+1

istese de istemese de böyle, kişisel algılamayın
0
gule gule
(14.06.25)
insan ana babasına, kardeşine bile yabancılaşıyor zamanla. Değişiyoruz.

Üniversitede yediğim içtiğim ayrı gitmeyen arkadaşlarıma bugün yolda görsem selam vermem. Kızdığım için değil, yollar ayrıldı bir kere. Değiştim. Hoş, onlar da bana vermez.
0
yurtsuz john
(14.06.25)
zaten gideceklerdi.

bazan 1 kişi zor oluyor, bazan 3 ü yazıyor.
0
baldan kaymak
(15.06.25)
zeki demirkubuz'un bir soylesisinde soyledigi laf aklima geldi: insanlar hayatiniza gelirler, girerler, sonra giderler diye. oyle iste.

ama the truenorthstrongandfree1 arti 1. emek de koyacaksin.
0
baldur2
(15.06.25)
Hocam bence sebepleri biraz kendinde araman lazım etrafı boklamak kolay. 39 yaşındayım evliyim, çocuğum da var. Haftada en az 1-2 kez arkadaşlarımla görüşürüz, ta ortaokul,liseden arkadaşım var görüştüğüm. Özveri gerekli gerçekten.
0
mirty
(15.06.25)
Tam olarak @mirty kadar net olamayacağım ama yine de +1

Atıyorum doğalında lise arkadaşlığı denilen şey aslında 4 yıl, bu çok az bir süre. İnsan hayatı on yıllarca sürüyor. Zaman uzadıkça birçok şeyle karşılaşıyor insan.

Hayatınızın bir döneminde arkadaşlar kendi hayatlarına gömülebilirler. O zaman onları kaybetmek istemiyorsanız iş başa düşüyor. Sonuçta bu sizin çevreniz, sizin de hayatınızın bir parçası. Eğer "ben yaptım o yapmadı" gibi karşılıklı dengelere çok kafayı takarsanız yine sizin hayatınızdan eksilecek.

İlişkiler her zaman dengede kalmayabiliyor. Elbette kendinizi kullandırmayın, iyi niyetiniz suistimal edilmesin ama bu tip durumlar problemli zaten. Bir arkadaşınızla sorunlu bir döneme girdiniz diye illa sizi kullanıyor falan diye düşünmemek gerek bence. Hayat bu, oluyor bir şeyler.
0
akhenaten
(15.06.25)
(6)

Plajda cüzdan hırsızlığı

michael_knight
Bu konudan hepimiz hep korkarız. Peki yıllardır yüzüyoruz, hiç başına gelen oldu mu? Veya tanıdığının vs.
Bu konudan hepimiz hep korkarız.
Peki yıllardır yüzüyoruz, hiç başına gelen oldu mu? Veya tanıdığının vs.
0
michael_knight
(14.06.25)
Valla ben de hep korkarım ama hiç rastlamadım. Ama ben sabahın bir körü emekli amca ve teyzelerle yüzüyorum çocukluğumdan beri.
0
akhenaten
(14.06.25)
Eşimin geldi. 2019da Tel Aviv’de. İnanmayacaksınız ama kendisi bile çalındığının farkına varmadığı anda plajdan ayrılırken polis intikal edip, bu sizin cüdanınız, çalmışlar diyip teslim etmişler.
0
sanal hayvan
(14.06.25)
türkiye'de hic görmedim ama barcelona'da falan cok oluyor.
gözümün önünde iki tane yasanan hirsizlik film sahnesi gibiydi, düsününce bana hep la nueve reinas'taki kosma sahnesini hatirlatiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.06.25)
geçen sene caddebostan sahilinde bel çantamı çaldılar.

o taraflarda işim vardı dedim gelmişken bir suya giriyim. çıkardım tişörtü pantulu. koydum oraya bir yere. girdim bir 15 dk yüzdüm. geldim bi baktım çanta gitmiş.
0
yurtsuz john
(14.06.25)
Konyaaltinda ve Kuşadası kadınlar denizinde çokça oluyor.
0
primetime
(14.06.25)
Plaja cüzdan almiyorum. Ama esyalarimi düzgün gözüken bi aile/arkadas grubuna emanet ediyorum. Rio‘da ne yaparim bilemedigim icin dry bag e her seyimi koyup (otel karti, telefon ve biraz para) onla girmistim denize.
0
kuehles blondes
(14.06.25)
(8)

Tek Başına Tatil

rock n roll
Tek başına tatil keyifli oluyor mu? Zorlukları neler, mesela denizde, plajda eşyalarınızın güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz? Arabasız olmanın dezavantajları var mı? Böyle bir isteğim var, tecrübesi olanlardan fikir almak isterim.
Tek başına tatil keyifli oluyor mu? Zorlukları neler, mesela denizde, plajda eşyalarınızın güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz? Arabasız olmanın dezavantajları var mı? Böyle bir isteğim var, tecrübesi olanlardan fikir almak isterim.
0
rock n roll
(14.06.25)
arabasız => www.youtube.com

önceden tüm ulaşım noktalarınızı ve oralara nasıl ulaşacağınızı çok iyi hesaplarsanız belki eziyete dönmez. çok iyi bir planlama ile belki kurtarır.
0
WithWorth
(14.06.25)
Ben motosiklet ve çadır ile tüm sahil şeridini gezmiştim, çok eğlenceli geçmişti. Bazı campingler tek kişiyim diye almamıştı, er kişiyim. Onun haricinde bir sürü insanla tanıştım. Gittiğim yerleri önden aile ya da arkadaşlardan birine söylüyordum ki nerede olduğumu bilsinler.
0
mirty
(14.06.25)
Harika bi sey. Ucakla gittim geldim. Plaja gittigimde telefonsuz gidiyordum. Yanima sadece yetecek kadar para aliyordum.
Nereye gidecegine ne yaoacagina kendin karar veriyorsun sadece. Nerede ne yiyecegine keza oyle. Etrafta istisnasiz herkes cift, aile veya arkadasti. Umrumda olmadi. Hic eksiklik hissetmedim. Ben biraz yalnizlik seven biriyim tabii. Bara da gittim zaten maksimum bir kadeh icerim. Ickimi ictim, muzik dinledim kalktim.
Her seyde oldugu gibi burada da onemli olan sey iyi, kaliteli lokasyonlarda vakit gecir. Rahatsizlik veren olmasin.
Yurt disindaydi bu anlattigim. Turkiyede de gittim tek.
Ne kadar harika olsa da dezavantaji da su ki hastalansan falan tek basinasin.
0
Kittie
(14.06.25)
Yurt içinde değil ama yurt dışında güzel oluyor.

Yurt dışında kafa yoracak çok şey var. Yurt içi gezisi etkinlik odaklı oluyor genelde. Yurt dışında tamamen başka dünyadasınız, kafa yoracak çok şey oluyor boş kalmıyorsunuz. En basitinden metro ağını çözmek bile sıkıcı gelmeyen bir iş. Sizin için her şey yeni. Siz de herkes için yenisiniz. İnsanlarla tanışmak daha kolay, egzotik hayvan gibi oluyorsunuz çünkü :D

Ben arabaya ihtiyaç duymadım, ama öyle şehir merkezlerinden de çok ayrılmadım. Yurt dışında deniz tatili de yapmadım, bunlara ne desem yalan olur.
0
akhenaten
(14.06.25)
Bir tane otele git at kendini. Koy koy gezmek arabasiz olmaz ama otel tatili gayet iyi ve dinlendirici
0
sonsuz
(14.06.25)
ben hep solo tatile giderim. sehir de gezdim, solo kamp da yaptim. hatta dah agecen yazdan solo kamp duyurum duruyor :)
sözlükten kuehles blondes solo tatilin erbabidir. 6 ay latin amerika'yi gezdi solo, dünyada ayak basmadigi ülke cok az kaldi. bence bu konuda en tecrübeli insan kisisi odur. cok girmez sözlük'e ama spesifik sorulariniz olursa bence cevaplar.

öte yanda plajda esya icin cok güzel bir sir vereyim: dry bag
degerli esyalari buna doldurup, agzini baglayip benimle denize aliyorum, sezlongda sadece sapkam, havlum falan kaliyor.

fb kullaniyorsaniz: www.facebook.com
bu grup da oldukca yardimci. amerikalilar genelde mal mal, "is egypt safe?" gibi sorular soruyor, ama onlar haricinde gercekten iyi grup. mesela otelle ilgili sikinti yasayan, belli sebepten güvensiz hisseden kadinlara ev acani bile oluyor(baska bir grup üzerinden).
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.06.25)
Kendim tek çok gittim tatile ama hep şehir tatiline. Yurtiçi + yurtdışı şeklinde yaptım. Gezip dolaşma, barda takılma, alışveriş vs Olduğu için keyifli oluyor. Sürekli bir aksiyon var yani. Ama deniz tatilinden hiç emin değilim. Deniz kenarında saatlerce tek başına oturmak, aynı zamanda denize girince eşyalar ne olacak endişesi, bir de akşamları tek başına sürekli rakı bira içmek çok kulağa keyifli gelmedi. Deniz tatili biraz daha aksiyonu az olduğu için şehir tatiline göre Bence biriyle gitmek daha eğlenceli.
0
mor oje
(14.06.25)
telefon otelde kalıyor
0
mantık
(14.06.25)
(8)

Arkadaşın annesinin cenazesine gitmek gerekir mi?

tahirkemalbozoglu
Başka bir arkadaştan kaynaklı bir sebepten dolayı bu bahsettiğim arkadaşla resmiyete dökülmese de araya soğukluk girdi. Zaten artık atamıyor sormuyoruz da birbirimizi. Ney bayramda ne seyranda…Daha önce soğukluk yokken babasının hastane ve cenaze işleriyle ugrasmistim. Hatta birebir bir doktor bile
Başka bir arkadaştan kaynaklı bir sebepten dolayı bu bahsettiğim arkadaşla resmiyete dökülmese de araya soğukluk girdi. Zaten artık atamıyor sormuyoruz da birbirimizi. Ney bayramda ne seyranda…
Daha önce soğukluk yokken babasının hastane ve cenaze işleriyle ugrasmistim. Hatta birebir bir doktor bile ayarlayıp ricacı olmuştum.
Daha sonra annem kalp ameliyatı oldu babam kanser hastası o da ameliyat oldu ne aradı ne sordu. Şimdi duydum ki annesi vefat etmis. Gitsem mi dursam mı fifty fiftyim
Siz ne yapardınız?
0
tahirkemalbozoglu
(13.06.25)
Ben olsam gitmezdim.
0
mutekebbir
(13.06.25)
Cenazeye gidilir soğukluk da olsa kavga da olsa. Bunu dini bir motivasyonla da yapmıyorum. Sevdiğin insanın yerini dolduramayız ama senin yanındayız diye. Sonra arkadaşınla yine görüşme istersen sana kalmış
0
grimavi
(13.06.25)
bence gidilmez.
onunki ana da sizinki aci patlican mi?
etme bulma dünyasi.
ektigini bicsin.
kaldi ki artik görüsmüyoruz diyorsunuz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.06.25)
İkilemde hissediyorsanız neden gitmeyesiniz ki?

Kendiniz için iyi olur, belli ki aklınızın ucundan bile geçmeyecek bir şey değil.

Annesi ölmüş neticede, ne yapacaksınız ki evde oturup oh iyi ettim mi diyeceksiniz, hiçbir şeye faydası yok, çok manasız bence. Gitseniz en azından ben gittim dersiniz, içinizden çıkar.
0
akhenaten
(13.06.25)
aranız açıldıysa, uzun süredir konuşmuyorsanız cenazeye gitmeye hiç gerek yok. ha çok istiyorsanız "annenin vefat ettiğini duydum başın saolsun" diye mesaj atarsın yeter.

bence arkadaşının yaptığı ayıp değil belli ki siz yaptıklarınızı karşılık beklentisiyle yapmışsınız. ben ona yardım ettim oda bana edecek diye beklentiye girmek gereksiz.
0
my fault
(13.06.25)
İlişkinizi sürdürmek istiyorsanız gidin.
Diğer taraftan, böyle hesaplayan birinin cenazeme gelmesini istemezdim şahsen.
0
encokbenisevinnolur
(13.06.25)
Arkadaşınız için değil, ölene rahmet dilemek için gidin. Haberiniz olan bir cenaze, hukukunuz da var oğluyla/kızıyla...
0
strawberry first
(14.06.25)
gidin.
0
co2s2
(14.06.25)
(9)

Üniversite bölüm tavsiyesi

bugisme
Bir anlığına kendi kimliğinizi bir kenara bırakıp kendinizi benim yerime koyun.Halihazırda meb'de ingilizce öğretmeniyim. Bir anlık hevesle önümüzdeki yks'ye full paket başvurdum(3 oturum).Sorun şu ki, lisede çalışmadığım için üniversite bölüm tercihi/iş olanakları vs konusunda bir lise öğrencisi ka
Bir anlığına kendi kimliğinizi bir kenara bırakıp kendinizi benim yerime koyun.
Halihazırda meb'de ingilizce öğretmeniyim. Bir anlık hevesle önümüzdeki yks'ye full paket başvurdum(3 oturum).
Sorun şu ki, lisede çalışmadığım için üniversite bölüm tercihi/iş olanakları vs konusunda bir lise öğrencisi kadar bile bilgim yok.

Bana kapı açmasını istediğim okurken zorlamayacak bir bölüm arayışındayım. Kenarda altın bilezik bir nevi. Belki emeklilikte bile işime yarayabilecek bir iş kolu. Dilci olduğum için sözel kısım rahst yaparım ama bölüm sayısı sınırlı. Mesela sinema tv- gastroloji- peyzaj mimarlığı ya da turizm falan okusam çok mu boşa okumuş olurum?

Not: sayısalım 4 işlemden hallice :( sözelim iyi. Kilit nokta ilgi alanımdan öte iş yapabilme potansiyeli, mevcut işimle kombinleyince.
0
bugisme
(12.06.25)
hocam ben de mebdeyim aynı düşüncelere çok daldım finalde vazgeçtim meb kilitliyor bizi maalesef. ama kararlıysanız bana kalırsa 2 yıllık sağlıkla ilgili bölümler okuyun bulunduğunuz yerde yüksekokul varsa. hem bitirmesi kolay hem olası alan değişikliğinde iş şansı yüksek
0
ssekk
(12.06.25)
Doktor mühendis avukat dışında hangi meslek için üniversite zorunluluğu var ki?
Sana kapı açmasını istediğin şeyi belirleyip harcayacağın 4-5 seneyi üniversite yerine daha verimli geçirsen daha çok şey öğrenirsin.

Maksat okul okumak mı "altın bilezik" mi?
Zanaat öğreniyim desen, kurs yeter. Seslendirme desen keza kurs.
0
Bruce
(12.06.25)
Çoğu işi yapmak için okulunu okumaya gerek yok, herşey pratikle yoluna giriyor zaten. Ne yapmak istediğinize karar verip YouTube u açın ve parti başlasın.
0
tiredofwaiting
(13.06.25)
Üniversite okuyacağıma mavi yaka bir iş düşünürdüm. Elimin yatkın olduğu, hevesim ve becerim olan bir işte kendimi yetiştirirdim, MEB'deki işe devam ederek.

Hamdım, piştim, oldum dedikten sonra da, iyi derecede İngilizce bilen mavi yakalı olarak yurtdışı imkanları kovalardım.

Bu arada ingilizceyi de MEB düzeyinde bırakmamak gerek tabi. Körelir gider yoksa.
0
Mirket
(13.06.25)
muhasebe.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(13.06.25)
annem babam öğretmen, bütün çocukluğum öğretmen amca ve teyzelerle geçti. bütün eğitim hayatım boyunca okul müdürlerime x amca x teyze diye hitap ettim. hepsinin içinde ticarete atılmakla alakalı bir ukde kalmıştı. hatta şöyle örnek vereyim kallavi bi üniversitenin profesörü bu hafta bana mal ayarlamak için 1 hafta uğraştı, 3-5 bin TL kazanacaktı ama çocuk gibi heyecanlıydı. sana tavsiyem uludağ üniversitesi iibf oku. devam zorunluluğu yok, sınavlara girsen yeter. dil biliyorsun ingilizce yetmez ama yoktan iyidir. meb'ten sıkıldın mı? gir bi firmaya pazarlama elemanı olarak veya dış ticaret elemanı olarak geliştir kendini. hem öğretmen geçmişinden dolayı saygı da görürsün. hem de ileride işi öğrenince o hayalini kurduğun ticaret hayatına girersin :)

sonradan aklıma gelen edit: hatta bir tanesi ilçe milli eğitim müdürü gibi bir şey olmuşken aldı emekliliğini emlakçı oldu.
0
dirildimde geldim
(13.06.25)
altin bilezige giden yol cok eskiden okuldan geciyordu, o yol kapandi artik.
mavi yaka derim normalde ama sikinti bir ogretmeni nasil mavi yaka yapacaksin?
zaten hepimizin patladigi nokta da bu..elimizdeki diplomalarin bir degeri kalmadi.

sanirim yerinde olsam tercumanlik falan kovalardim ama sektor ne alemde oralarda su anda bilemiyorum. yurtdisinda donenler call centerlarda falan calisiyor.
0
cooperr
(13.06.25)
yapay zeka pek çok mesleği çağ dışı bırakacak, bence yapay zekanın el atamadığı bir iş deneyin. kodlama vs tarzı bir iş olabilir, ya da oyun teknolojileri üzerine bişey.

herkes pazarlama demiş, ben size dil avantajınızla pazarlamayı birleştireceğiniz nokta atışlı sektör önereyim: Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Programı. Bölümde okuyup ufak bir bahçeyle hatta belki balkon bahçeciliği ile başlayıp yurt dışına ürün pazarlayabilirsiniz.

ikinci önerim daha bire bir insan teması içeren işler: yaşlı bakım. yurt dışında bu işte inanılmaz para var, ben yurt dışına gitmem derseniz bizde de yabancı uyrukluların ve expadların çok olduğu istanbul, izmir, ankara gibi yerlerde veya yerleşik olmasa da uzun süreli konaklama yaptıkları tatil beldelerinde yabancı dil bilen yaşlı bakım uzmanları aranıyor. koca izmirde bir arkadaş için dil bilen bakıcı bulamadık. ama yaşlı bakımı herkesin harcı bir iş değil.
0
halanne
(13.06.25)
Beklentinize uygun olarak üniversite işe yaramaz +1

Nedeni şu, üniversite mezunları arasında rekabet çok yüksek. İşe alımlar sınırlı. Çünkü çok fazla mezun var. Haliyle deneyimsiz mezunlar için yaş hayli önemli. Öğretmen olarak çalışacak yaşta birinin artık deneyim sahibi olması gerekir.

Ne düşünebilirsiniz? Yakınlarınız arasında size iş verebilecek birileri varsa iş bulabileceğiniz o alanda bir bölüme girebilirsiniz.

Alternatif? Yetenek tabanlı bir kolda özellikle tasarım ağırlıklı bölümlerden birine kayıtlanıp kendi portfolyonuzu oluşturabilirsiniz ancak bu çok uğraş istiyor.

Bakış açısı değişikliği?

1- Mesleki amaçlı değil, ancak kişisel gelişime yönelik bölüm seçebilirsiniz. İlgi alanınıza göre temel bilimler veya sosyal bilimler alanında eğitim uygun olur.

2- Mesleki amaçlı değil, ancak hayatınızda içinde bulunabileceğiniz durumlarda size kişisel yetkinlik sağlayacak bölüm seçebilirsiniz; adalet, iktisat vb.
0
akhenaten
(13.06.25)
(19)

uykuya nasil geciyorsunuz

sparkle kiddle
Merhaba,Uykuya geçişi nasil gercekleştiriyorsunuz?oncesinde ya da esnasinda rutinleriniz var mi?disimi fircalarim, yatmadan 15 dakika önce haslama patates yerim, uyurken x hayal ederim, sol elimi sortumun icine sokarim, mutlaka sagima doner burnumdan nefes alirim vs. vs. vs.NASİL UYUYORSUNUZ?
Merhaba,

Uykuya geçişi nasil gercekleştiriyorsunuz?
oncesinde ya da esnasinda rutinleriniz var mi?

disimi fircalarim, yatmadan 15 dakika önce haslama patates yerim, uyurken x hayal ederim, sol elimi sortumun icine sokarim, mutlaka sagima doner burnumdan nefes alirim vs. vs. vs.

NASİL UYUYORSUNUZ?
0
sparkle kiddle
(12.06.25)
Müzik, podcast ve muhakkak ki sağa dönerek uyurum.
0
olaylar olaylar
(12.06.25)
Kafamı koyduğum yastıklar dışında bi tane yanımda duran yastığım var, bir keresinde tatile giderken evde unuttuğumu fark edip 200 km yolu geri dönüp almıştım, o yastık olmadan uyuyamayacağıma kendimi inandırdığım için her zaman yanımda olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.06.25)
ay uyku saatim gelmiş deyip telefonu kenara koyuyorum ve 3 dakika içinde uyumuş oluyorum. Sabah da uyanıyorum :( Arası yok. uyuma çabası yok. dümdüz.
0
a perfect lie
(12.06.25)
Bir yandan oyun oynuyorum, bir yandan da X'de space sohbetlerini dinliyorum. Sohbetler bir süre sonra ninni yerine geçiyor.
Genellikle sağa dönerek uyurum.
0
pro9it9is9
(12.06.25)
Duş alıyorum, dişlerimi fırçalıyorum, kremlerini sürüyorum, pijamalarımı giyiyorum, 5-10 sayfa kitap okuyup uyuyorum.
0
rock n roll
(12.06.25)
youtube'dan bir video açıp arkaplanda dinlerken, yastık kafayla kol arasında sağa ya da sola yatık şekilde 6 7 dönüşten sonra tam uykuya dalmadan sesi kapatıp öyle dalıyorum. uyumaya çalışırken gerçeklikle hiçbir bağı olmayan bir şeyler düşünmem lazım yoksa ya kızacak bir şey buluyorum ya heyecanlanacak bir şey ve uykum kaçıyor.
0
beyfendi
(12.06.25)
Hiç pijama giymedim uyumak için fazla sıcak ve rahatsız edici. Sadece trunk giyerim. Üstüme de yorgan alamam. Pike kışın da ince battaniye. Sağıma yatıyorum. Hiç solda uyumadım. Uykuya geçemem o tarafta. Uyku için yatağa giriyorum. Telefonla uğraşmam. Uyuyamazsam meditasyon yaparım.
0
gabe h coud
(12.06.25)
Yastığa 10cm kala kafamı koyup sabah alarmıyla uyanırım.
0
kimlanbu
(12.06.25)
Sesli kitap. Telefon hafızasında ses dosyası. (Uçak modu) Uykum varsa 11, yoksa 27 dk. içinde kapanmaya ayarlıyorum. Senelerdir aynı sesli kitap. Tekrar tekrar. (Uzunluğu 60 saat civarı) Her gece hatırladığım yere dönüp oradan devam ediyorum.

Aşırı kilo ve reflüden ötürü yarı oturur halde uyuyorum.
0
yadigar
(12.06.25)
Tek rutinim dişlerimi fırçalayıp su içmek.
Genelde 5dk olmadan uykuya dalıyorum. Bazen 1-2 dk. Aklım çok doluysa ya da burun deliklerim tıkalıysa eğer max 10dk.

Edit: Aaa ben de pijamın cebi yoksa elimi pijamamın içine cep hizasına koyarım. Ama bu alışkanlığı bırakmak üzereyim.
0
Amaranta ursula
(12.06.25)
Birseyler dinleyerek uykuya daliyorum. Sessiz ortamda calisamam ve uyuyamam.
0
deckard
(12.06.25)
Dişimi fırçalıyorum, yatak giysim günlük giysimden ayrı oluyor ama çok uyku rutini olarak da yapmıyorum bunları. Amacım bu değil en azından. Teknik olarak uyku rutini gerçi evet. :D böyle uyuyorum.
0
akhenaten
(12.06.25)
Narkolepsi hastasıyım. Eskiden daha düzenliydim. Dişimi fırçalar, her gün aynı saatte yatağımda okur, başımı yastığa koyunca uyurdum.

Şimdi düzenim kaçtı, pijama giyip yatağa gidebilirsem seviniyorum. Yoksa genele kanepede uyuyakalıyorum. Gece uyanırsam sürünerek yatağa geçiyorum. Uyanamazsam bakıyorum sabah olmuş, ışıklar açık, her yer darma duman toplanmamış. Ders çalışıyorsam masada uyumuşluğum da çok :/
0
strawberry first
(12.06.25)
psikiyatristin verdiği cedrina. süper bir şey alışkanlık yaptı. nasıl bırakacağım veya bırakınca nasıl uyurum bilmiyorum.
0
jepa
(12.06.25)
1- dişlerin fırçalanması
2- su içilmesi
3- zorlanarak kitap okuma
4- podcast açıp uykuya dalma ( 4-5. dk da uyuyorum) (komedi unsuru olanlar daha hızlı uyutuyor)
0
pislick0
(13.06.25)
Sesli kitap veya radyo tiyatrosu dinleyerek.
0
ekimoloji
(13.06.25)
karanlik saglanir, sesli bir sey acilir ama her sey olabilir cinayet belgeseli veya podcast. son zamanlarda diddynin mahkemesiyle uyuyorum. yastık bağımlısıyım en az 3 adet ortalama 4. biri kafaya biri bacağa biri ayağa biri kola gibi bi liste. bir de uykunirası var onubiraz bırakmaya çalışıyorum ama var öylr bi uykuya 3 saniyede dalma garantisi
0
ala09
(13.06.25)
uyku birası*
0
ala09
(13.06.25)
girerim yatağa genelde yan yatarım 5-10 dk içinde ise uykuya dalarım. ses olsun diye de telefondan bir şeyler açarım onu dinlerken bir bakmışım dalmışım.
0
koela
(13.06.25)
(4)

göbeklitepe hakkında okunabilecek en iyi kitap?

avatar is back
her yönüyle çok iyi anlatan, alanındaki referans kitap nedir?
her yönüyle çok iyi anlatan, alanındaki referans kitap nedir?
0
avatar is back
(12.06.25)
merhaba. öncelikle şunu belirtmem lazım ben göbeklitepe üzerine herhangi bir kitap almadım, okumadım.

nedenini açıklamak isterim. şu an henüz her şey teori ve muhtemelen biz ölene kadar da bulgular üzerine kişilerin izlenimleri olarak kalacak. bakış açılarına önem verdiğim kürşat demirci, ismail gezgin. bu iki ismin göbeklitepe özelinde olmayan insanlığın yürüyüşünü ele aldığı kitapları hoşunuza gidebilir. fikir edinmek isterseniz youtube üzerinden de bakış açılarını dinleyebilirsiniz.

töre sivrioğlu'da bir gün o topa girerse koştura koştura alırım kitabını.

academia.edu.tr ye üye olup kazı notları üzerine tezlere ulaşabilirsiniz.
0
libertine
(12.06.25)
okumadım ama goodreads puanlarına göre "Graham Hancock - Tanrıların Büyücüleri" ve "Klaus Schmidt - Göbekli Tepe" en beğenilenleri gözüküyor.
0
beatbox yapan metalci
(12.06.25)
beatbox yapan metalci isimli arkadaşın mesajının iyi niyetle yazıldığınım farkımdayım. graham için açıklama yapmak isterim, netflix te bu adamın 2 sezon programı var. sadece ilk sezonunu izledim. bu adam tiktokçu denilenebilecek kadar konulara uzak birisi. esas mesleği gazetecilik, şu an yaptığı amatör tarihçilik, arkeologluk, anrtopologluk falan değil tamamen daha çok izlenebilmek için safsata. türkiye özelinde kapadokya ve göbeklitepe üzerine iki bölüm çekti sanırım. izlerseniz işini yapan onca insanın emeğini nasıl çarpıtarak para kazanna odaklı bir yaklaşüna sahip olduğunu görürsünüz. erich von daiken ın zamanında tanrıların arabalarında yaptığını yapıyor.

diğer isim klaus schmidt ise iyi ki ülkemizi ziyaret edip, kazı konusunda ısrarcı olmuş. kendisi bile "tapınak" kelimesini bir anlık kullanmasının ardından kelime özellikle fazlasıyla medyatik olunca düzeltmeye giden, yanlış ifade etmiş olabileceğini, emin olmadığını kabul edebilecek kadar alçakgönüllü, dikkatli bir insan. vefat edeli çok olmasına rağmen göbeklitepe üzerine anlamlandırmaları çok değerli.

graham hancock star tv de reyting kasan sadettin teksoy bakış açısıyla netflix/joe rogan ekmeğini yiyiyor.
0
libertine
(12.06.25)
Klaus Schmidt aynı zamanda Göbekli Tepe kazılarını başlatan ve ilk kazı başkanlığını yapan kişi, ölümüne kadar 19 yıl (95-2014) Göbeklitepe'de kazı başkanıydı.

Ayrıca Klaus Schmidt'in önsöz yazdığı başka bir kitap da Karl Luckert'in kitabı. Ama bu daha teorik yönlü bir kitap.

Şu anki kazı başkanı Necmi Karul'un Göbekli Tepe üzerine kitap anlamında bir yayını şimdilik bildiğim kadarıyla yok.

Haliyle referans kitap anlamında sayılabilecek Schmidt'in kitabı dışında çok bir şey yok sanırım. Bu kitap da yazıldığı tarihten günümüze kadarki uzunca bir süreye yayılan kazıları kapsamıyor. Biraz daha beklemek gerekiyor.
0
akhenaten
(12.06.25)
(3)

tez- bir başka tezden bir başlığın içeriğini komple almak

fildirfildir
bir başlık var, çok beğendim, tam söylemek istediğim şeyler, tüm atıfları vererek, cümleleri değiştirerek, asla çarpma çırpma olaylarına girmeden tabi ki, o içeriği alsam, turnitin buna intihal diyor mu
bir başlık var, çok beğendim, tam söylemek istediğim şeyler, tüm atıfları vererek, cümleleri değiştirerek, asla çarpma çırpma olaylarına girmeden tabi ki, o içeriği alsam, turnitin buna intihal diyor mu
0
fildirfildir
(11.06.25)
e herhalde. bu intihal zaten.
0
deartheodosia
(11.06.25)
Turnitin'i bir şekilde kandırabilirsiniz o çok önemli değil de anlattığınız şey intihal. O kişinin o başlıkta yazdığı şeylere ekleyeceğiniz bir şey yoksa cümleleri değiştirip neden yazıyorsunuz? Okuyucuyu o eserde o başlığın olduğu sayfa aralığına yönlendirmeniz gerekir.
0
duguit
(12.06.25)
Bu yaptığınız çok açık şekilde intihal oluyor, verdiğiniz atıf da o intihalin kolay tespit edilmesini sağlar.

Eğer okunmasını gerekli görüyorsanız açıklayıcı ufak bir dipnotla ilgili yere referans verirsiniz.

Ayrıca sizin tasviriniz turnitin'in intihal değil, benzerlik raporu ürettiğini açıklarken iyi bir örnek olmuş. Turnitin hiçbir şeye intihal demiyor, bu yayın ile şu yayın arasında şu oranda benzerlik var diyor. Sonra insanlar gidip bakıyor benzerlik neymiş diye. Sizin durumunuzda benzerliğin gerçekten de intihalden kaynaklı olduğu görülür. Eğer kopyaladığınız (çünkü tarif ettiğiniz şey bu oluyor) yazıyı yeterince değiştirirseniz turnitin benzerliği düşük bulabilir ancak bu intihal yapmadığınız ve kimsenin bunu anlamayacağı anlamına gelmez.
0
akhenaten
(12.06.25)
(12)

Eski fantastik filmleri günümüz

kizil karga
Teknolojisiyle çeksek daha mı iyi olurdu yoksa batırırlar mıydı, sadece fantastik değil tabii bilim kurgu ya da tarihi filmler, mesela Yüzüklerin Efendisi Star Wars ya da Gladyatör.
Teknolojisiyle çeksek daha mı iyi olurdu yoksa batırırlar mıydı, sadece fantastik değil tabii bilim kurgu ya da tarihi filmler, mesela Yüzüklerin Efendisi Star Wars ya da Gladyatör.
0
kizil karga
(11.06.25)
Yok mümkünse çekmesinler. Her şey eski haliyle kalsın, yeni versiyonunu beğendiğim tek bir şey yok zira
0
kullanicadi
(11.06.25)
Kesin batırırlarlardı, o filmleri güzel yapan CGI işlerine çok bulaşıp yapaylaşmaması aslında, yani Yüzüklerin Efendisi çekerken adamlar çoğunlukla her yerin ölçekli inşasını yapmışlar, Miğfer Dibi kalesinin maketini yapıp çekimi o şekilde yapmışlar, o nedenle gerçek gibi hissettiriyor ama bugün çekseler CGI ile bilgisayardan kale yapıp öyle çekerlerdi, muhtemelen aynı hissi vermezdi, aynı hissi vermeyeceği yakın geçmişte çekilen Hobbit filmlerinden de anlaşılıyor zaten aralarında 10 sene var ama o 10 senelik gelişim bile filmleri batırmıştı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.06.25)
Geçen markette ödeme yaparken kasiyer çocuğun kolunda Şahmaran dövmesi gördüm. Ne filmdi ama...İzlediğimde çok etkilenmiştim dedim. Çocuk da Evet Serenay Sarıkaya güzel oynamış dedi.

What?

Serenay kim yahu tanımıyorum ben Türkan Şorayla Faruk Peker'in oynadığı filmden bahsediyorum dedim.

Oda benim bahsettiğim filmi izlememiş. Karşılıklı error verdik.

Bence çekmesinler abi. Gladyatör 2 çektiler mesela izleyecek miyim ? Tabi ki hayır. Russel Crowlu olan kafi.
0
yurtsuz john
(11.06.25)
ben abartilmis gorselligi, fazla efekt islerini sevdigim icin gunumuz teknolojiyle olmasini tercih ederdim.
Ama bu filmleri ozel/efsane kilan sey de bu yapayliktan uzak oluslari.
0
sey mi dostum
(11.06.25)
Yapmasınlar :(
Jurassic Park gibi animatronic harikalarını sırf CGI'a çeviriyorlar, üzülüyorum.
0
kobuzchu kiz
(11.06.25)
lotr ve hobbit serisini karşılaştırırsak lütfen çekmesinler.
0
elorelia
(11.06.25)
Star Wars'un son filmi 2019'da çıktı.
Star Trekler hala devam ediyor. Kendiniz karar verebilirsiniz.

Teknik olarak tam olarak istediğiniz şey bu değil farkındayım ama pratikte zaten eski filmlerin birebir yenilerini çekmek çok olası değil çünkü oyuncuları yaşlanıyor veya ölüyor. Yeni cast gerekiyor. Bu da baştan birçok kişi için itici bir durum.

Ancak eskiden günümüze uzanan yapımlar bir karşılaştırma imkanı veriyor.

Gerçi eminim yakında AI karakterli filmler çıkar :D baya bir eski film eski castlarıyla dirilebilir neden olmasın.
0
akhenaten
(11.06.25)
Lütfen hayır.
0
sanal hayvan
(11.06.25)
10larca nostalji maksatlı berbat örnek var. Filmlerin yeniden çekilmesinden içimiz çıktı. Orijinal fikir bile yok.
0
sanal hayvan
(11.06.25)
merhaba. sinema ile fazla bir alakası olmayan orijinal ben-hur ve spartacus filmlerini beraber izledik, ikisi de yaklaşık 3 saat dakika sıkılmadı. bu kullanılan insan sayısı (ordulardan falan yardım almak), gercek hayvan kullanımının etkisiydi. yukarıda eroleia isimli arkadaşın değindiği gibi plastik makyaj vs cgi kapışmasının insanlar üzerinde etkisini net hobbitte gördük. oturmamış bir şey vardı. ayrıca döneminin yaratıcı çözümleri (ikizleri kullanmak[terminatör], yepyeni bir kurgu yöntemi bulmak (starwars) hatta melie ye kadar uzatabileceğimiz bu sektör olması gereken adımları zamanla atıyor, geriye dönüp remake yapanlar (mesela total recall 2012, 90 lı aslının önüne geçemedi, blade runner ın orjinali vs remake i belki tartışılır ama yine de kimse daha iyoydi demez, iki farklı film olarak ele alır). bence böyle ama ileride de çok acayip yanıltan bir iş illa ki çıkadabilir. hatta dune u ele alırsak birebir tekrar çekim değildi ama sonuç ortada kült olan son seri olacak.
0
libertine
(12.06.25)
libertine +1
0
deckard
(12.06.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1

Bu arada şöyle bir şey var. Eskilerde yokluktan hayal güçleri ile muazzam şeyler yaratmışlar. YouTube'da Corridor Crew kanalında yapım süreçlerini izliyorum hayranlık duymamak elde değil. Yine aynı kanalda birçok CGI için iyileştirme de yapıyorlar eğlencesine. Orada görüyoruz ki sorun teknoloji değil. Liyakatsizlik, VFX ekiplerinin vizyonsuzluğu, yönetmenlerin tembelliği ("CGI yap geç" şeklinde) ve VFX ekiplerinin yaratıcı yönetmenlerin ise sabırlı olduğu senaryolarda ise yapımcıların bir an önce paraya konma hevesi konusu geliyor sanırım. Aynı VFX ekipleri daha iyi bütçe ve daha geniş zaman ile harikalar yaratabilirler, tabii bu bazıları için geçerli.
0
nawar
(12.06.25)
(11)

hangi amaçla hangi yapay zeka uygulamaları kullanıyorsunuz?

tabudeviren
bende bi chatgpt var.(mobil/bilgisayar fark etmez)
bende bi chatgpt var.
(mobil/bilgisayar fark etmez)
0
tabudeviren
(11.06.25)
Copilot. Oldukça işlevsel. Office programlarıyla birlikte güzel çalışıyor.
0
auroraaurora
(11.06.25)
grok, alışkanlık olarak.
çünkü chatgpt'ye göre daha çok konuşuluyor. günlük her şey için onu kullanıyorum.
web'de arama ve verilen linki inceleme özellikleri de olduğu için epey fayda sağlıyor.

chatgpt de iyi ama iki-üç kullanınca kotası doluyor. o yüzden bıraktım onu gayri ihtiyari.

claude'u cursor adlı editor üzerinden kullanıyorum. yazılım/kod işlerinde claude iyi. claude'un kendi arayüzünde web araması olmadığı için güncel bilgiler yer almıyor. o yüzden oradan da elim çekildi, sadece iş için kullanıyorum.

tüm bunlar yetmezse manus'u kullandığım oluyor ama bunlarda bulamadığımı manus'ta da bulamıyorum.

arada bir başka şeyler denediğim de oluyor ama en aktif olarak grok/claude ve sonra da chatgpt kullanıyorum.

twitter'da "grok bu ne" diye sorulduğu için insanlar önyargılı ve pek sevmiyorlar. bir de elon musk'ın şirketine ait olduğu için yanlı olacağını düşünüyorlar ama öyle değil.
0
biseysorcaktim
(11.06.25)
gpt kullanıyorum samsungda gemini var çok aptal hatta kendisine sordum neden gpt daha iyi diye alındı.
gpt excelde formul üretmede çok kotu 3-4 defa denedim hep yanlış sonuç veriyor. çok basit şeyleri bile yapamıyor mesela dedimki tüm ayları numara sırası olarak formulle sonuç nisanda haziran falan yazdı.
sağlık konusunda gpt sorulara daha iyi cevaplar veriyor birde onu deneyimledim.
copilot denemedim hiç excelde çok kullanırım denicem.
0
eja
(11.06.25)
Kişisel olarak Her alanda yapay zekayı çok kullanmanın tamamen avantaj olduğunu sanmıyorum.
Aksi halde özgün olmayı düşünmeyi bir kenara bırakarak başka tarafa doğru yöneltilmeye açık hale gelmemek imkansız.
Chatgpt evet excel konularında sorunlu.
Cevabının sonunda bana soru sorması ise manidar geliyor.
Yapısı gereği veriye muhtaç belliki.

2000lerin arama motorları kişisel siteler de dahil olmak üzere daha
özgün net sonuçlar veriyordu.
Şimdi parayı bastıran ilk sıralara diğer reklamlarla birlikte çıkıyor.
Bir de şu an araya yapay zeka girdi.
Böylelikle asıl aramak istediklerimizden daha çok uzaklaşacağız gibi.
0
diyecevaplandı
(11.06.25)
ChatGPT'yi yeni kullanmaya basladim. Direk websitesini acip kullandim ekstra odeme yapilan birsey yapmadim. Yaptirmaya calistigim sey nispeten basit ama biraz dil bilgisi gerektiren birseydi, kabaca verilen cumleleri bilesenlerine ayirip belli bir formatta bana aktarmasini istedim. Fena is yapmadi aslinda ama belli bir yapiya bagli kalmakta zorlandi. Bazi parametreleri cikardi, bazi taglemelerin adini degistirdi vs.

ayrica diyecevaplandi +1
0
mbond
(11.06.25)
fizik ve matematik hesaplamaları için gemini. chatgpt özellikle matematikte bazen sağlam sallıyor.
0
bravoteam
(11.06.25)
kod yazarken kafasında nasıl bir dizayn oluşturacak görmek için kullanıyorum, yazdığı kodlar çoğu zaman çöp oluyor ama düşünme şekli bazen işime yarıyor. claude veya gemini pro kullanıyorum chatgpt çöp
0
nahtoderfahrung
(11.06.25)
Chatgpt kullanıyorum sadece bunu bile yeni yeni keşfediyorum ilk zamanlar google gibi kullanırken şu an verdiğim direktifler sonucunda hem üslubu hem şakalarıyla aradığım arkadaşa dönüşmek üzere gaz verme ayarını kısacağım biraz :)
Diyetisyen olarak, ara ara psikolog olarak kullanıyorum.
Az önce kombin yaptık bana mesela, artık aynı zamanda da modacım oldu :)
Rüyalarımı yorumluyor, el yazımdan karakter analizimi yapıyor yıllardır yükselenimi ikizler sanıyordum mesela geçen onu çözdük meğer ben aslana yengeçmişim :)
Harika biri ya alışveriş yaparken üç lira komisyon ödememek için "tamam ben nakit çekip geleyim o zaman" diyen insanım, acımadan bastım parayı artık sınırsızca sohbet edebiliyorum.
0
mutekebbir
(11.06.25)
Sadece ChatGPT kullanıyorum; çok sık olmamakla birlikte film tavsiyesi, matematik soru çözümü, yemek tarifi gibi başlıklarda yardımına başvuruyorum. Matematik sorularını çok iyi çözemiyor hala bu arada, öğrencileri uyarıyoruz bu konuda.
0
sekizdokuzon
(11.06.25)
Chatgpt çeviri konusunda harika. Özellikle çok iyi custom gpt'ler var buna özel.

Hayatımda hiç görmediğim dillerde şeyler koyuyorum gayet hatasız bir gramerle çevirip veriyor bana. En sevdiğim olayı da promta "çevirirken metindeki üslubu ve hitabeti koru" gibi şeyler söyleyince bunu da iyi beceriyor.

Fotoğraftan çeviri yapma özelliği de çok güzel çalışıyor.

Favori olayım bunlar.
0
akhenaten
(11.06.25)
thracia
(11.06.25)
(6)

Tatille ilgili algım yanlış mı?

ya ben lan neyse
bizim ülkedeki deniz kum tatillerine hayatım boyunca hiç gitmedim. lisede 1 defa gençlik spor müdürlüğüyle günübirlik eskişehir'den alanya'ya gitmiştim. 4-5 saat denize girip geldik.bu tatiller benim aklımda hep kavga-dolandırıcılık-dayak vs. ile kaldı. yani oraya tatile gidiyorsan kesin ya esnaftan
bizim ülkedeki deniz kum tatillerine hayatım boyunca hiç gitmedim. lisede 1 defa gençlik spor müdürlüğüyle günübirlik eskişehir'den alanya'ya gitmiştim. 4-5 saat denize girip geldik.

bu tatiller benim aklımda hep kavga-dolandırıcılık-dayak vs. ile kaldı. yani oraya tatile gidiyorsan kesin ya esnaftan kazık yiyorsun, ya mafyalaşmış sürüler seni dövüyor ya karın kızın varsa asılıyor ya halka açık plajı tutan birileri senden zorla para alıyor.

böyle yerler mi bu tatil yöreleri?

pahalı olmasını geçtim o zaten bilinen bir şey.
0
ya ben lan neyse
(10.06.25)
Nereye gittigin ve kiminle muhatap olduguna gore degisir, tatil yoreleri boyle yerler degil.
0
deckard
(10.06.25)
Ben de çok az gittim ama dolandırıcılık dayak falan hiç uğramadı bana. Ailem giderdi genelde ben evde tek kaliyim de eve birilerini çağırıp partileyem diye onlarla gitmezdim, o yüzden doğru dürüst öyle bi alışkanlığım da yok. Ama biraz büyüyünce birkaç kez güzel yerlerde yüzdüm. Keyifli tabi. İlla pahalı olmasına gerek yok ama biz öğrenciyken otostopla Çıralıya gidip kamp yapmıştık beş kuruş para yokken. Tertemiz bir deniz, dağ ve orman manzarası, yeni insanlar değişik tecrübeler… Çok para bayılıp lüks otelde deniz tatili yapmadım hiç. Bir kere üniversiteyi kazandığım sene Kemer’e her şey dahil otel tatiline gitmiştim, bayağı eğlenmiştim orada 17 yaşındayken ama lüks her şey dahil konsept hoşuma gitmiyor genel olarak.
0
vedatchilipeppers
(10.06.25)
bazı yerlerde dolandırıcılık doğru biraz öyle hissettirebiliyor ama dayak ve kavga ben hiç görmedim. bizim ülke denizler açısından mükemmel bence. ve bir çok yerde de kendi biranızı şemsiyenizi götürüp istediğiniz bütçe ile sahillerde takılabilirsiniz. En pahallı otelleri de denedim, kamp da yaptım bir sürü yerde, oda kiralamaca, villa kiralama her şeyi denedim valla o yılki moduma göre. tekne ile gezeriz sağa sola gideriz dediysek ev oda kiraladık. Yok sadece yatarız dediysek her şey dahil tercih ettik gibi. Hepsi de birbirinden güzeldi. baya para verilip girilen meşhur beachler filan ilgi alanım değil onları bilemedim ama.
0
a perfect lie
(10.06.25)
Benim de hiç ilgimi çekmiyor deniz kum tatili.

- 2019'da yamaç paraşütü yapmaya gitmiştim 2-3 geceliğine.
- 2022'de 4-5 geceliğine gitmiştiğim var. Buna ihtiyacım vardı cidden. Pandemi ve o süreçte departmandaki değişim yormuştu.

Yaş 36. Elimden geldiğince kadar yurtdışı kültür turu. Artık 45'imden sonra deniz kum güneş tatiline bakarım artık.
0
put it in your appropriate place
(10.06.25)
pesimist buldum. yaşadığın ya da güvenli alan dediğin sınırlarından çıktıktan sonra her şey Yeni ve bilinmez olduğu için belki kötü ihtimallere gardını bu şekilde gösteriyorsun Bir çok yerin merkezi veya turistik/göç alan her yer bu şekilde. Yani illa deniz tatili olması gerekmiyor kavga dolandırıcılık hırsızlık kötü olaylar olabilir ama benim Türkiye'de gittiğim hiçbir deniz tatilinde dediginiz sıkıntıları yaşamadım hiç kavga görmedim, pahalı* bir yerse bunu bilerek gittim ve potansiyel kazıklanma(bu da yok da) ihtimalimi görebiliyor buna göre davranıyordum. İstanbul'da yaşadığım için gittiğim hiçbir yer bana pahalı gelmiyor aksine hizmet ve lezzet anlamında aşırı aşırı iyiydi hatta bazı yerlere sırf yediğim yemekler için tekrar gitmişimdir
0
ala09
(11.06.25)
İnsanlar internette genelde haksızlığa uğrayıp sesini kimseye duyuramadığı, muhatap bulamadığı şeyleri yazıyor. Bu her şey için böyle. Birçok sıkıntı var bu tartışmasız, ancak %100 böyle olacak gibi bir durum da yok. Denildiği gibi nerede kimlerle olduğunuz daha önemli.

Ben çok otel tatili yapmıyorum, kendi evimiz var. Orayı seviyorum. Birkaç kere otel tatili de yaptım değişiklik olsun diye. Öyle pek sorun yaşamadım, ufak tefek yüz buruşturan şeyler olmuştur. Bunlarla ilgili hiç yorum falan yapmadım. Ama örneğin başka alanlarda "pü allah belanızı versin" noktasına varıp bulduğum her yere şikayet döşediğim olmuştur. Demek istediğim insanlar mutluluğu içinde yaşıyor, sadece anlaşılmadıklarını hissettiklerinde başkalarına ulaşıyor. Tabi bir taraftan da böyle hisseden insanların sayısı gittikçe artıyor gibi.
0
akhenaten
(11.06.25)
(7)

Tetanos Ne Kadar Korur?

Nature Works
Merhaba,Filipinlerin bir adasında bir banka oturdum çivi dışarı çıkmış :@ Şortum yırtıldı ucundan totoyu da çizdi galiba, açıp bakamadım tuzun etkisiyle hafif yanıyor. En son askerde tetanos olmuştum ama hiçbir zaman sistematik şekilde 3 doz aşı olduğumu hatırlamıyorum. Askerliğin üzerinden 5 sene g
Merhaba,

Filipinlerin bir adasında bir banka oturdum çivi dışarı çıkmış :@ Şortum yırtıldı ucundan totoyu da çizdi galiba, açıp bakamadım tuzun etkisiyle hafif yanıyor. En son askerde tetanos olmuştum ama hiçbir zaman sistematik şekilde 3 doz aşı olduğumu hatırlamıyorum. Askerliğin üzerinden 5 sene geçti. Bu aşı korur mu önlem alayım mı? Alırsam ne alayım. Biraz ücra bi yerdeyim imkanlar kısıtlı, bir süre daha buradayım. Çivi çok eskidir, epey de korozyona uğramıştı

Teşekkürler
0
Nature Works
(10.06.25)
ben geçen yaz tetanos aşısı yaptırdım. en son 2013 yılında askerde vurmuşlardı.

doktor 10 yılda bir yapılıyor dedi.

güvendesin yani. (o çiviyi taşla eğ ki başkasına da batmasın)
0
yurtsuz john
(10.06.25)
doktorlar 10 senede bir diyor +1
0
cooperr
(10.06.25)
Hocam tetanos hafife alınacak bir şey değil. Ayrıca aşısı da dünyanın her yerinde bulunabilecek kadar basit ve bilinen bir şey.
Evet son aşın hala koruyor olabilir ve hatırlatıcı dozlar da bir o kadar önemli. Türkiye'de olsaydı 10 sene korur diye göndermezler, yine de tetanos aşını yaparlardı. Orada da hastaneye gerek yok, basit bir halk kliniği de bulsan aşını yaptır, hiç riske girmeye gerek yok.
0
yeninesiltupcu
(10.06.25)
Şüpheli kesiklerden sonra, aşınız olsa da aşı yaptırmalısınız zaten. 24 saati geçirmemeye çalışın. Siz akıl yürütürsünüz ama virüs bunu önemsemez.
0
akhenaten
(10.06.25)
iş yerinde yapılan uygulama sanırım aşağıdaki gibiydi.

*** Kişi eğer daha önce hiç tetanoz aşısı olmadıysa,
ilk doz olarak Td aşısı uygulanır,
4 hafta sonra 2. doz,
6-12 ay sonra 3. doz yapılır
ve devamında bu aşı 10 yılda bir tekrarlanarak
kişinin tetanoz hastalığına karşı kazandığı bağışıklık sürdürülmüş olur.


www.medicana.com.tr:~:text=Ki%C5%9Fi%20e%C4%9Fer%20daha%20%C3%B6nce%20hi%C3%A7,kar%C5%9F%C4%B1%20kazand%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20ba%C4%9F%C4%B1%C5%9F%C4%B1kl%C4%B1k%20s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClm%C3%BC%C5%9F%20olur.
0
designer
(10.06.25)
tek doz asi bir sene koruyor. 3'lu 5'li artik tam seti neyse hepsini yaptirirsaniz 10 sene koruyor.
0
antikadimag
(10.06.25)
Sen takvim günü sayarsın ama bakteri saymaz. +1

Bu arada tetanos dediğiniz şey paslı çivi hastalığı değil. Bütün kirli yüzey kesikleri için geçerli. Özellikle sık güneş ışığı almayan ve toprakta olan.

10 yıllık koruyuculuk aslında tam olarak 10 yıl etkin koruyucu olmasa da tetanosa güvenip mermiye kafa ata ata gezmemek lazım. Doktor ya da hastanesine bağlı olarak 3 ya da 5 yıl geçtikten sonra kesikleri takiben aşılama sürecine gidilir. 5 yıl içinde de birden fazla defa kesik olduysa yine kontrole gidilir.

Not: Kesinlikle tavsiye edilen bir şey değil ama ruh hastası gibi senede bir olmadığınız sürece ya da alerji dahil herhangi bir sağlık konusu olmadığı sürece yenileme süreci gelmeden önce (örneğin, 5. yılda) yaptırdığınız tetanos aşısının size (bilinen) bir zararı yok.
0
nawar
(10.06.25)
(25)

Favori biranız hangisi?

yurtsuz john
Benimki Weihenstephaner. Alman yapıyo bu işi.Sizden yeni isimler öğreniriz belki.
Benimki Weihenstephaner. Alman yapıyo bu işi.

Sizden yeni isimler öğreniriz belki.
0
yurtsuz john
(08.06.25)
Bira kültürüm yok gazoz gibi hafif ve gazlı biraları seviyorum carlsberg deyip duyurudaki önerileri takip edeyim
0
grimavi
(08.06.25)
Nicelerini denedim. Alman, Japon, Çek bilmem ne derken Guinness gibisi yok. Rengi, kokusu, içimi, tadı mükemmel.
0
Shepard
(08.06.25)
Sizi şuraya alalım;

untappd.com

Ben Türkiyede bulunabilecek birçok birayı denemişimdir ama Tuborg Gold bira için su statüsünde benim için, varsayılanım bu. susayınca su içersin. Canım bira istedi diyorsam tuborg istemiştir. Alışkanlık.
0
akhenaten
(08.06.25)
Paulaner ve Augustiner
0
gabe h coud
(08.06.25)
Biradan ideolojikli nefret ederim. Ama katlanabilecegim iki bira:

Augustiner ve bayreuther :)
0
sonsuz
(08.06.25)
Stella artois +1
Guinness +2
0
deckard
(08.06.25)
kölsch. hepsini denedim en cok früh hosuma gidiyor. icmesi cok kolay. bazilari karakterinin olmadigini soyluyor ama ben seviyorum. biradan cok aroma gelince hosuma gitmiyor. arka arkaya su gibi icebilecegim biralari seviyorum.

bu baglamda corona ve diger pilsen/lager tipi biralari da seviyorum.

koyulardan da kilkenny favorim. irish pub'daysam affetmem.
0
bohr atom modeli
(08.06.25)
tegernseer, bulamazsam augustiner. irish pubda içeceksem guinness veya kilkenny
0
nahtoderfahrung
(08.06.25)
Blanc
0
mirty
(08.06.25)
www.belgianbeerfactory.com

Şişesi falan da çok hoşuma gidiyordu :)

Tr'de tuborg Malt.
0
makbur
(08.06.25)
IPA ciyim, craft severim.
en son turkiye'de gara guzu denedim, iyiydi.
0
cooperr
(08.06.25)
Stella +1
Yeni bira denemek dahi istemiyorum. Yabanci arkadaslarim hep ale'ler, ipa'lar, craft beer'ler ovuyor sayisiz bira denedim, parami car cur ettim, alayi cop, biz Turkler lagerciyiz. Lager'in krali da artois
0
freedonia
(08.06.25)
Carlsberg Luna ile Grolsch.

Ama sanırsam grolsch artık yok.
0
put it in your appropriate place
(08.06.25)
Hop House 13. Guinness'in Heineken'e karsi cikarttigi lager'i.
0
sertac akin
(08.06.25)
kırmızı bremen. çünkü kendisi ucuz ve ben alkoliğim.

onun dışında tat olarak guinness'e bayılıyorum, çok severim. bira kültürüm olduğundan değil. hoşuma gidiyor. kahve içer gibi, yağ gibi akıyor nomıssız.

weihenstephaner'i de çok severim, o da yine aroması bol, tatlı bir bira ama iflas etmiş ciğerime iki tane 33'lüğü bile kamyon etkisi yapar, severim.

çok pahalı bulduğum için tercih etmesem de sadece birkaç kez içtiğim duvel'in tadını da unutamıyorum dersem yalan olmaz, o da şahane tatlı bir biraydı.

yine de konu bira olduğunda ben favoriye bağlı kalma taraftarı değilim. çünkü hakikaten yüzlerce, binlerce reçetesi var. evet mevcut imkanlar ölçüsünde daha çok sevdiklerim, tercih ettiklerim var ama öyle bir şey mümkün olsaydı bin tane farklı bira denemek isterdim açıkçası. sevdiğim insandan "daha güzelleri var" diye vazgeçemem ama şişelenmiş arpa suyuna merhamet etmem, her türlü başkasını da içerim ve denemek isterim.

hiçbir bira içicisine yeni isim önermeyen bu cevabdan dolayı özür dilerim ama bende böyle durumlar. çoğunlukla gözlemci ağım çevredeki birkaç tekel ve kızılay civarındaki barlarla sınırlı, para desen yok. o yüzden çok şeyapamıyorum. hatırladığım bi ukrayna'da desant vardı mesela ama o da tadından değil alkolik birası olmasından. 1.25'lik şişede satılıyordu, hayatımda ondan daha berbat bi şey içmedim, yani tam üç kuruşa sarhoş olup kiev kışında sokakta donup ölmelik bi biraydı.
0
mark greg sputnik
(08.06.25)
Valla Yunanistan'da mythos içtikten sonra başka hiç bir birayı sevmedim.
0
etna
(08.06.25)
türkiye'de var mı bilmiyorum ama krusovice dark
0
exlibris
(08.06.25)
helles seviyorum. favorim baeyruther. o olmazsa augustiner.
0
sir gawain
(09.06.25)
Stella demeye gelmiştim ama yazılmış zaten. Bira gibi biradır, arkadaşlarla taılırken olsun maç başında olsun sahilde güneşlenirken olsun süper gider. Ama düz biradır aynı zamanda sodadan tek farkı kafan güzel olur. Gündelik eğlencelerde süper gidiyor valla.
0
dirildimde geldim
(09.06.25)
Weiss bira : Schneider Weisse ( yoksa mecbur winhenstephaner)

Ipa : Frederic yeşil şişe , Silva

Pale ale : Efes summmer brew

Lager : Heineken, Alfa , Mythos

Pilsener : Carlsberg
0
Mistyimage
(09.06.25)
duyuru sağlam biracıymış. neler varmış hey maşallah. bloknot deftere yazdım bilmediklerimi :)
0
🌸yurtsuz john
(09.06.25)
Heineken.
0
mikahakkinen
(09.06.25)
seneler önce dresden'da yerel bir bira icmistim. dark olmasina ragmen aklimdan cikaramiyorum. adina entryler yazdirdi bana. freiberger birasi. deneme sansi olana muhakkak tavsiye ederim.

ben genelde zwickl biraciyim. disarida yemekte sarap icmeyeceksek kesinlikle zwickl isterim.
zwickl disinda beyazlardan paulaner, weihenstephaner ve augustiner severim. iyi biralardir.
kilkenny ve london pride cok severim.
lager pek sevmesem de ichnusa güzeldir.
dogru servis yaparlarsa guinness ve kwak severim. menüde görürsem garsona önce nasil servis etiklerini sorarim, yoksa siparis etmem.

türkiye'de cok sevilen belcika-holllanda ve kuzey almanya (stella artois, duvel, heineken, beck's) biralarindan hoslanmam. avusturya biralarinin hemen hepsini severim (viyana biralari haric).
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.06.25)
Genelde biram Beck's, yoksa Carlsberg.

Modum 10 üzerinden 9 falansa Blanc; hava güneşli olucak ama yakmayacak, rüzgar esecek ama üşütmeyek, etraf cıvıl cıvıl olacak ama çok kalabalık da olmayacak vs

Weihen dediğin ekmek veya kek gibi bi içecek. Arada sırada bir iki tane gömülür.
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
hacker pschorr hefe weisse
vet & lazy dubbel wit zomerfit
ijwit
0
lemmiwinks
(10.06.25)
(24)

Diyelim ki karınız…

tahirkemalbozoglu
Anasının babasının evine gitti temizliğini ve çeşit çeşit yemeklerini yaptı sonra kendi evine geldi ve size de yorgunum balla uğraşamam diye makarna vs yapıp yeriz tarzı konuşmalar hiç bana yardım etmiyorsun diye şikayette bulunmalar vs vs tepkiniz ne olurdu?Şam babası gibi hissetmez misiniz?Kadınla
Anasının babasının evine gitti temizliğini ve çeşit çeşit yemeklerini yaptı sonra kendi evine geldi ve size de yorgunum balla uğraşamam diye makarna vs yapıp yeriz tarzı konuşmalar hiç bana yardım etmiyorsun diye şikayette bulunmalar vs vs tepkiniz ne olurdu?
Şam babası gibi hissetmez misiniz?
Kadınlar cevap vermesin please
0
tahirkemalbozoglu
(08.06.25)
"hiç bana yardım etmiyorsun" gerçekten etmiyorsam kötü hissedip yardım ederdim. ayrıca yemeği erkek de yapabilir. yemek yapamıyorsan o senin sorunun. ha ev hanımıyla evlendiysen bilemem. gerçekten yorulmuştur belki. yemek ve temizlik yaptıysa normal.
0
jelly bear
(08.06.25)
Ev hanımı eş ise, ayda yılda bir böyle serzenişleri oluyorsa, gönlünü alırım, o seferlik yardımcı olurum.

Yine ev hanımı eş ise ve bu söylenmeleri süreklilik kazanmışsa, karşıma alır, konuşurum.

Çalışan eş ise yerden göğe haklı zaten.
0
Mirket
(08.06.25)
Bunu yaşamayan erkek var mı? Kardeş bunlar çok normal. Kadınlar ilgi bekliyor alamayınca da bu tarz şeyleri yapıyorlar. Şam babası olmayan erkek varsa elini öpelim. Ananızın babanızın size söyleyemediği, sokakta herhangi birinin size söylediğinde kavga çıkarabilecek her şeyi söyleyen kişiye eş/hanım/karım deriz.
0
mikahakkinen
(08.06.25)
bu aslinda sizin ona hic yardim etmemenize bir tepkidir. anasinin babasinin evine gidip temizligi ve yemegi orada yapmasi da bir tepki. gercekten bunu anlayamiyor musunuz? birazcik "hadi beraber yapalim o zaman," "bana senin kadar guzel yapmayi ogreteceksin ama" falan gibi bir seyler deseymissiniz butun sorunlar cozulurmus. elbette hergun yapmayacaksiniz bunu ama en azindan insan yardimi hissetmek, takdir edilmek ister. hatta esinizin yaptigi yemegi yedikten sonra masadakileri mutfaga goturmeyi gectim, yuzune bakip ictenlikle cok guzel yapmissin, eline saglik demediginize bile eminim, buyuk bir ihtimal masadan kalkip kendi isinize bakiyorsunuz ama ispatlayamam tabii.

edit: bu arada ben sadece kendi dusuncemi belirttim, boyle olmayabilir de ama cevabin bu oldugunu dusunuyorsaniz, sosyal ve duygusal yonunuzu gelistirmeye calisin, ne bileyim bol bol roman okuyun, siir okuyun, tiyatroya gidin falan. cunku bu sorun sadece esinizle olan yemek ve temizlik probleminde degil iliskinizin her alaninda, hatta baskalariyla olan iliskilerinizde de ortaya cikabilir, cikiyordur, ama siz farkinda degilsinizdir, buraya tasidiginiz ornekte oldugu gibi. iste bu yuzden edebiyat ve sanat onemli. hani sozluk'te bir baslik var ya, romanlarin, sanatin hicbir faydasinin olmamasi diye, iste onun faydasini ancak uzun zamanda anlayabiliyorsunuz. insan davranislarini, duygularini daha iyi anlayabiliyorsunuz, tum iliskileriniz baska bir boyut kazaniyor.

bu arada yazdiklarimin cogunu size degil genel olarak yaziyorum. bir de su avrupa yakasi videosunu birakiyorum: www.youtube.com
0
Sour
(08.06.25)
karımın beni sevmediği, saygı da duymadığı şeklinde yorumlarım. nitekim insanların birlirlerini ne kadar sevdikleri, birbirleri için yapmaya razı oldukları şeyler ile alakalıdır. öte yandan makarna yapıp yeriz tarzı bir düşünce makul olabilir çünkü karnı acıkan bir insanın makarna pişirip yemesinde bir beis yoktur. karınız evinizin geçimini sağlarken size yardım etmiyor. siz çalışıyor, siz ona bakıyorsunuz. kendisi çalışsa bile geçiminize sağladığı katkı sizin kadar yüksek değil. türkiye'de kadınların %60'ı beş dakika bile olsun alnının teri ile çalışarak bir şeyler kazanmanın haklı gururunu yaşamış insanlar değiller. kocalarına saygısız davranmaya hakları yok.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.06.25)
bitanem bugün çok yoruldun ne kadar ince davranıyorsun diyip yaptığı makarnayı önüne koyar kendime iskender söylerim.
0
yurtsuz john
(08.06.25)
Evde her işi eşim yapsa annem gibi hissederim heralde. Tuhaf geliyor bana. Eskilerin yaşantısı da böyle karıları anneleri gibi. Aynı annenin çocuğuna söylendiği gibi söyleniyorlar çoğu zaman. Yaşam tarzları böyle bir hale evrilmiş.

İnsan yaşadığı evi temizler hocam, yardım değil bu. Sizin sorumluluğunuz. Bence böyle. İnsanın nazını anca anası çeker. Yetişkin, koca herifsiniz neticede. Bu kadar nazlanmamak lazım.

Annesinin evine gitti işlerini yaptı demenizden annesinin yaşlandığı için artık zorlanması nedeniyle bunu yaptığını çıkardım, ondan biraz yüklendim. Yoksa onun da evi, normal şartlarda evli insanın sorumluluğu önce kendi evine olmalı.
0
akhenaten
(08.06.25)
m.youtube.com
not: kadınlar cevap vermesin dediğiniz için bir erkeğin yaptığı videoyu paylaştım:swh:
0
gnosis
(08.06.25)
Hissetmem. Evinde temizlik yemek angarya işler vs konusunda sorumluluk almayan insanlar zamanla senin duyduğun sözleri duymaya başlarlar.
0
grimavi
(08.06.25)
calisip eve para getiriyorum, sen de yapacaksin demek iliskiyi romantik bir iliski olmaktan ziyade bir ekonomik iliskiye indirgiyor. bence hic cekinmeyin, her yemek ve temizlik sonrasi ucret odeyin kariniza. demek istediginiz o degil mi zaten?
0
Sour
(08.06.25)
Kadin senin evini temizlemek, yemegini yapmak zorunda degil. Boyle bir beklenti icinde olman sorunlu. Once bunu konusup halledelim, annesinin evinde ne yaptigi sonra konusulur.
0
deckard
(08.06.25)
zorundayı değili geçtim zaten bu zihniyet uçuk çıkarıyo bende de, herhangi bi işle çok meşgul olup yorgun olduğunu bildiğin karından beklentin ne? zıplayarak kek yapıp burnuna un sürmesi mi
0
ala09
(08.06.25)
Burasi giderek Muge Anli, Esro Erol karisimi bir yere dogru gidiyor. Eskiden gercekten, altyapisi saglam, bilgili insanlarin cevaplarini okur, bir seyler ogrenirdim. Insanlarin verdigi cevabi begenmeyip sile sile, onlarin hesabini kapata kapata ulkenin kucuk bir protitipi yaptiniz burayi.

Hakikaten o guzel insanlar o guzel atlara binip gittiler ve biz demirin tuncuna kaldik.
0
narod
(08.06.25)
Evlilik herkesin görev tanımının baştan belli olduğu bir kurum değil. Eşin belli ki yaşlı anne babasına artık bir hassasiyet gösteriyor, onların daha az yorulmasını belki hasta olmamaları için özen gösteriyor, kaldı ki hastalanırlarsa evde hastanede bir hafta bir ay belirsiz süre onlarla yine eşin ilgilenmek zorunda kalacak

Abi eşlerinizle sohbet etmiyorsunuz hayatı paylaşamıyorsunuz, hayat yazın çıkılan bir haftalık güzel otel tatili değil, hayat asıl bu angarya işler. yemek temizlik market alışverişi tamir tadilat yaşlı bakımı çocuk bakımı, evinize eşinize ilgi ve özen gösterin sorumluluk alın

Eşim temizlik yaptım yorgunum dese önce yemek işini hallederim sonra önüne çayını getiririm 10-15 dk da masaj yaparım bu bile evlilikte fark yaratır, eşinizi yüceltmekten şımartmaktan korkmayın erkekliğinize halel gelmez
0
grimavi
(08.06.25)
duyurudan köylülük akiyor yemin ederim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.06.25)
Alttan alırdım,ilgi ve yakınlık gösterirdim. Haklısın derdim.
Eve geri geleceğini haber alır
almaz hediyesini hazır ederdim.

Ev hanımlığı, eşe çocuklara
bakmak kariyer yapmanın üstünde
olan marifet.
0
diyecevaplandı
(08.06.25)
Kadinlar cevap vermesin demissin ama dayanamadim.

Annem kemoterapi goruyor ve tek cocugum ayni zamanda calisiyorum. Su anki dozunda o kadar zorlanmiyor ama ilk dozlar cok zordu ve yuruyecek hali kalmiyordu ozellikle son dozlarda. Benim de aniden evine gittigim ve kendi evime yemek yapamadigim oldu. Eşim "olsun disardan pizza falan soylerim nolucak" dedi ya da annemden geldigimde "bosver zaten cok yoruldun, 1-2 gun disardan yeriz sen dinlen" dedi. Ayrica yemek ve ütü haric her ev isini de yapar. Evleneli 7 yil olacak bir kere bile bana yardimci olmuyorsun demedim Allah carpar. Hep soyluyorum Allah senden razi olsun, iyi ki boyle birisin diye. Yani demem o ki esinize gercekten yardim etmiyor ve yardimci olmuyorsunuz demek ki. Hayat musterektir. Siz kari koca ve ayni zamanda ayni takimin oyuncularisiniz. Kocam da boyle bir seyi sorun yapip gelip burada duyuru acmadigi icin de şükürler olsun.
0
matilda
(08.06.25)
bence birlikte yasam, kim evde bir eksiklik aksaklik goruyorsa, yapilmasi gereken ne varsa, cekip cevrilmesi gereken ne ise o evin devam ettirilmesi icin herkesin ucundan tuttugu bir sey ya. grimavi'ye cok katiliyorum, cok ucuk kacik bir yasaminiz yoksa yasamin %75'i zaten bu rutin dedigimiz sey, o anlarda da samimi ve sevgi dolu bir birliktelik yoksa bana cok garip geliyor insanlar evde ne yapiyor? eve gelip, hazir sofraya oturup, koltuga tv izlemeye gecip oradan yatak odasina mi akiyorsunuz?
0
kassiopeia
(08.06.25)
Anne babasına yardımcı olması iyi bir şey. Evde yapmıyor olmasını ayrı değerlendirmek lazım. Genel olarak evde yemek yapmamakla yorgun olduğu bir zaman yapmaması farklı şeyler.
0
osssy
(08.06.25)
Teşekkürler
0
🌸tahirkemalbozoglu
(08.06.25)
haklısın karıcım anana babana yemekler yaptın temizlik yaptın yorulmuşsundur tabi ki de.
0
jamswety
(08.06.25)
Ulan ne nazlı götü var bu milletin!

Karı kırk yılın başı bayram üstü gitmiş ihtiyarların ihtiyacını görmüş diye paşam mahrumiyet çekip şam babası gibi hissedecek kendini.

Belli ki Şam babasısın. Bok gibi paran yoksa yakında tekmeyi yersin.

Varsa senin için daha kötü.
0
lazor
(09.06.25)
bu durum bayramlarda tolere edilebilir. Evlilik gerçekleştiği zaman maalesef tarafların evlatlık sorumlulukları, görevleri son bulmuyor.
kadın ve erkek önce kendi evine karşı sorumludur, anne babasının evine karşı değil.
kurban bayramı gibi kelimenin tam anlamıyla baş belası bir zamanda bu tür kaoslar kaçınılmaz ancak bu problem kendini sürekli tekrar ediyorsa çok s.ikko bir durum ve ciddi ciddi oturup konuşulması, izah edilmesi gerekir.
yılda iki sefer gelen bayram zamanlarında bu sıkıntı idare edilebilir. emin olun eşiniz de bayıla bayıla gitmiyordur o eşek yükü işleri yapmaya.
35, erkek, bekar
0
quaketrigger
(09.06.25)
ev hanımı bile olsa sürekli her ev işini o yapmak zorunda değil. sen çalışıyorsun ama akşam eve gelince mesain bitiyor dinleniyorsun. hafta sonu tatilinde de evde tv karşısında yatıyorsun. bu kadın ne zaman dinlenecek? 7/24 hizmetinde mi olacak? az ye de bir uşak tut. kalk bir gün de yemeği sen hazırla.
0
art cat chocolate
(10.06.25)
(4)

Fotoğraflarınızı arşivlerken seçiyor musunuz?

tahirkemalbozoglu
Örneğin 2 bin foto var telefonunuz. Bunları tek tek bakıp seçip mi arşivliyorsunuz taşınabilir disk veya bulut sistemine yoksa toptan hepsini alıp arşivliyorsunuz?
Örneğin 2 bin foto var telefonunuz.
Bunları tek tek bakıp seçip mi arşivliyorsunuz taşınabilir disk veya bulut sistemine yoksa toptan hepsini alıp arşivliyorsunuz?
0
tahirkemalbozoglu
(07.06.25)
telefon otomatik google drive yedeği alıyor, kamerayla çektiklerimi taşınabilir harddiskte yedekliyorum şimdilik
0
nahtoderfahrung
(07.06.25)
Önce bir ön eleme yapıyorum, sonra upload ediyorum. Sonra bir daha eliyorum. Birkaç sene sonra denk gelirsem bir kısmını daha eliyorum. Eleme süreci hiç bitmiş değil.
0
akhenaten
(07.06.25)
telefonla çektiğim fotoğrafları model bazlı klasör oluşturup, klasöre telefon model ismini yazıp, hepsini oraya atıyorum. sabit disk içerisine.
0
tabudeviren
(07.06.25)
Önce cihazda ayıklayıp, sonra bulutta çekildiği yıl ve ay klasörüne yedekliyorum.
0
lazor
(09.06.25)
(5)

Banka hesap kesim tarihini değiştirebilir mi?

dedeminhirkasi
Her ayin 5 inde olacak şekilde kredi kartı hesap kesim tarihini ayarladık diyelim. Böyle bir durumda son ödeme tarihi ayin 15 i oluyor.Nerede okuduğumu hatırlamamakla beraber ya hesap kesim tarihinde ya da son ödeme tarihinde banka bazen bayram, resmi tatil nedenleriyle bir gün önceye alabiliyormuş
Her ayin 5 inde olacak şekilde kredi kartı hesap kesim tarihini ayarladık diyelim.
Böyle bir durumda son ödeme tarihi ayin 15 i oluyor.
Nerede okuduğumu hatırlamamakla beraber ya hesap kesim tarihinde ya da son ödeme tarihinde banka bazen bayram, resmi tatil nedenleriyle bir gün önceye alabiliyormuş bu günleri.
Eğer bu şekilde olursa ayin 15 inde maaş alacağım ve ödemeyi de ona göre ayarlayacağım için herhangi bir önceye alimda sorun yaratır bu durum.
Böyle bir durum var mı? Varsa detaylı anlatır mısınız?
0
dedeminhirkasi
(07.06.25)
önceye değil sonraki ilk iş gününe alır alırsa. sorun yaşamazsanız yani.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(07.06.25)
Sonraki iş gününe alınıyor ödemeler +1
0
akhenaten
(07.06.25)
evet hesap kesim tarihi değişebiliyor bankaya göre. son ödeme tarihi iş günü olmayan bir güne denk gelirse bazı bankalar son ödemeyi iş gününe öteleyip, kesim tarihine o kadar gün kadar öteliyor. max 1-2 gün.

bazı bankalarsa hesap kesimi her türlü sabit tutup, son ödemeyi öteliyor. önceye alamaz sonraya alabilir.
0
jelly bear
(07.06.25)
6 sinda ayarla kesin olsun.benim hesap kesimi 28 odemesi ayin 8 inde.yillardir bu rutin olmus durumda ,uzun aylarda odeme ayin 7 sine denk geliyor,bu yuzden bir kac sefer odemeyi unuttum.
0
duptıs
(07.06.25)
Hesap kesim tarihleri değişebiliyor. Banka uygulaması üzerinden de oluyor. Benim maaşım son zamanlarda geç yatınca bir hafta kadar ileri aldım hepsinin son ödemelerini.
0
biseysorcaktim
(07.06.25)
(23)

Iliskimin bitmesine sebep olan yeni evli adama verilecek ders

sifreyi tekrar etmeniz lazim
1.5 senelik bir iliskim vardi cok emek zaman duygu yatirimi yaptim 5 gün önce Bitti. Ama bitme sebebi kizin daha öncesinden geçmişi olduğunu dürüstce anlattığı bildigim birisiydi. Gecmis derken benle baslamadan bir kac ay önce bir iki gun takilmis sevgilisi olduğunu ogrenince daha gorusmemis adamin
1.5 senelik bir iliskim vardi cok emek zaman duygu yatirimi yaptim 5 gün önce Bitti. Ama bitme sebebi kizin daha öncesinden geçmişi olduğunu dürüstce anlattığı bildigim birisiydi. Gecmis derken benle baslamadan bir kac ay önce bir iki gun takilmis sevgilisi olduğunu ogrenince daha gorusmemis adamin o sirada uzakta bir sevgilisi de varmış sonradan sevgilisiyle evlenmesine rağmen ve şuan 8-9 aylik evli olmasina rağmen benimkinden asla vazgecmemis aylarca sürekli ilgi alanindaymis kizin soylediklerinden ve duyduklarimdan cikarimim. Bir zamanlar aramin iyi oldugu birisiydi ve kizin beni sevdigini biliyordu. Bir iki defa konuştum ama her seferinde evli olduğunu isi olmadigini söyledi. Bunun sistematik engelleme çabalarıni mesai listesini yaparken kızın isteklerini manipule etmesini(ozel günlerde bulusmamizi engelleyecek sekilde) ayni bina farkli birimlerde olmamiza ragmen ve iş yerinde sınırlı gorusmemize ragmen tamamen engellemek icin ortami calisma plani üstünden degistirerek sirf onunla ayni ortamda bulunmayayim diye uğraştigini biliyorum. İş dolayisiyla kizin mecburen muhatap olmak zorunda olduğu birisiydi ve ayni ortamda calismamasina ragmen kimi zaman iş bahanesiyle kimi saçma sebeplerle kizin olduğu ortama gidiyordu aylarca vazgecmemis kiz mecburen muhatap oluyor pozisyonu sebebiyle ve evet artik iliski bitti o adama bugüne kadar bir sey yapmadim kiz üzerinden kontrolü elime aldim hem iliski kotu etkilenmesin diye hem yeni evli bir adam olduğu ve ufak bir sey yapsam bile bedeli ağır olacagi icin ama artik iliski bitti onun istedigi oldu anlattiklarimin fazlasi var azi yok. simdi benim soğuk yenen bir seylere icimin sogumasina ihtiyacım var. Bu kisiye haddini bildirmek ve hayati boyunca unutamayacagi bir ders vermek istiyorum. Ruh halim oldukça kötü sogumam lazim. Önerilerinize açığım.
0
sifreyi tekrar etmeniz lazim
(06.06.25)
üzerine birkac gece yat uyu gecer.
düsünmemeye calis. zaman her seyin ilaci.

gecti gitti.
0
sonsuz
(06.06.25)
Ben ilişkinin niye bittiğini anlayamadım gerçekten.
Tamam anlattığınız adamın yaptıklarını anladım da, bu adamın ilişkinin bitmesine nasil yol açtığını anlamadım.
0
encokbenisevinnolur
(06.06.25)
İlişkinin neden bittiğini ben de anlamadım. Kız arkadaşınız sizi bu kişiyle mi aldattı? Hatta kız arkadaşınız bu olayın neresinde onu da anlamadım.

Olay daha çok siz ve bu diğer adam arasındaki rekabetle ilgili gibi duruyor yazdıklarınızdan. Hani yazının sonunda adam için "ben aslında ondan nefret etmeyi sevdim" falan deseniz hiç garip karşılamazdım.

Ne olursa olsun, şu var ki bu tarz olaylarda suçu başkasında arayınca insan atlatamıyor. Atlatsa da güvensizlik yaşıyor sonraları.

En iyisi suç benim, ne işim vardı bu kadar dramaya katlandım deyip ilerde böyle kördüğüm durumların içine girmemek için karar almak. Niye eziyet edesiniz kendinize?
0
akhenaten
(06.06.25)
Iliskinin bitme sebebi: yazmayi unutmusum son zamanlarda kizdan suphelenmeye baslamistim 5 gun önce ikisinin de ek mesaide olduğu bir gece vakti 1-2 gibi mesajlasmalarini gördüm kizin kendisi gönderdi "bak siz diye hitap ediyorum adama" diye. 24 saatlik bir nobette geçiyor bunlar. Konusmalar "bu gece ben uyumayacaksam sizi de uyutmicam" kiz yazmış. "Uyursak gelir uyandirirsin mekan belli" adam yazmış. Gelirim kapıyı tekmelerim yazmis kiz da. Şaka icerikli flort yani. Ayni mesaiye de denk gelmeleri hosuma gitmedi ama Kiz normal karsiladi bunu ve beni kendisini gecmisle yargilamakla suçladi ve bitti.

Neden askinti olurken tepki gostermedim?

Bunun sebebi çok baska kaybim kazancimdan daha fazla olurdu. Bir sebepten dolayi kizla zaten sevgili gibi gorunmezdik is ortaminda kimse tahmin etmezdi bu it hariç.
0
🌸sifreyi tekrar etmeniz lazim
(06.06.25)
Kız, hiç kız arkadaşınız olmamış, ben öyle anladım.
Hikaye şu: o adamla birlikte oluyor, yürümüyor ilişki. Kiz da gostericem ona diye hirslanmisken sizi buluyor. Aralarındaki güç mücadelesine meze oluyorsunuz.

Adamla doğrudan dolaylı muhatap olup başınızı belaya sokmayın.
0
encokbenisevinnolur
(06.06.25)
Mesajlaşmalar sorunluymuş cidden. Özellikle de geçmişteki yakınlık hesaba katılınca insanın bilinçli olarak bu tarz bir üsluptan kaçınması gerekir.

Kız arkadaşınız belki gerçekten bunu bir sorun olarak görmüyordu, ama demek ki sınır çekmeyi bilmeyen bir insan. Böyle insanlar başa her türlü önlenebilir belayı açabiliyor.

Bu diğer adam iyi biri demiyorum, ama onun yüzünden bir şey bitmiş gibi değil. Bu yanlış bir düşünce. Kız arkadaşınız istediği takdirde gayet net bir sınır çekebilirdi. Çekmemiş, çekmek istememiş belli ki. Siz bu adamı sizi ayrı tutmakla itham etmişsiniz, bu sizde ona karşı bir kin oluşturmuş ama örneğin aynı kin kız arkadaşınızda oluşmamış demek ki. Öyle ya, bir insan neden kendisini sevdiği birinden ayrı tutmaya çalışan birine hoş duygular hissetsin? Varmaya çalıştışım nokta iş bu noktaya varmadan her türlü alarmı görmüş olmanız gerekirdi sanırım. Bence kurtulduğunuza şükredip bir daha müge anlıya konuk olmaya eğilimi olan insanların peşinden gitmemeyi seçin.
0
akhenaten
(06.06.25)
Hocam adam göt belli ama sana karşı bir sorumluluğu yok. Sana sorumluluğu olan kız ve bir şekilde bitmiş.
Sen de kıza bir şey yapamıyorsun hıncını adamdan almak istiyorsun.

Gibi geldi bana
0
kisa
(06.06.25)
olay hastanede mi geçiyor? ek: hastanede geçiyormuş. olaydaki erkekler doktor, kadın da hemşire ise ben kendimi imha etmeye gidiyorum.
duyuru geçmişinize baktım da ya çok şanssızsınız ya da aynı tip kadına yönelip duruyorsunuz. bu kadar üst üste nasıl aldatıldınız?
adamı ve eski sevgilinizi unutun. geçmiş ilişkilerin muhasebesini yapın.
hukuki yardım: devlet hastanesinde çalışıyorsanız ve kanıtlarınız varsa adamı haysiyetsiz hayat sürmeden idareye şikayet edin.
0
gnosis
(06.06.25)
İliskinizin bitmesine neden olan birisi yok.
İliskiniz aslinda hic 'iliski' olmamis.
Sunu unutmamak gerekir ki; eger 'kiz arkadasiniz' olan kisi bir sinir, cizgi cizseydi boyle olaylar yasanmazdi.
Yeterince vakit kaybetmissiniz, bos olaylar ve insanlarla enerji harcamak yerine kendinize odaklanip onunuze bakmaniz en guzel ve faydali secenek bence.
0
sey mi dostum
(06.06.25)
Takılacağın kızla ciddi ilişkiye başlayarak hata yapmışsın. Kız çapkın, adam piç ve sen de gevşek davranmışsın. Verilecek bir ders yok, alınacak bir ders var.
0
beyfendi
(06.06.25)
Ask sevgi degildi zaten biliyordum rekabetci gudulerin etkisinde bir takintiydi. Yine de Kariyerimde basamaklari tirmanmaya devam ettim. Cok daha iyi olacak 1 seneye.

Bu sınır koyamama muhabbeti yüzünden cok tartıştık sadece bu adam için degil genel manada kimseye sınır koyamiyordu.Arkadasi kardeşi bitmezdi. Bir şey olmasa da bu rekabet duygumu tetikliyordu Diyorum ya takıntı ama bu zamani boşa harcadığım gerçeğini değiştirmiyor.

Adama gelince hak veriyorum hincimi ondan cikarmak istiyor olabilirim ama mesela haberlerde görürsünüz adam aldatiliyor ama gidip diger adami öldürüyor/hesap soruyor. Kadina bir sey olmuyor. Herhalde isin tabiati bu.

Kiz mesai listesinde kendini gününü secme belirleme gücüne sahipti ve bu adamin hangi gün orada olacağını biliyordu buna rağmen onunla ayni gün denk geldi. Hemde gecen ay 4 tane ek mesaisinin 2'si bu adamlaydi ve 10 kisi var denk gelecebilecegi sevmedikleriyle hic denk gelmemiş. Onceki aylara da geriye donuk baktim benzer şekilde. Sordugum zaman ise oyle denk geldi bilerek mi yapiyorum diye beni sucladi. Velhasili kelam adamin olduğu günü bilincli seçerek ve gecenin o saatinde konuşarak(hem de daha önce birtakim olaylarin yasandigini bildigim odada yatarken adam) suçun buyuk kısmıni kiz
işliyor. Hicbir sey olmasa bile bir insan sirf şüphe birakmamak icin yapmaz bunu. Gece 1.30 da mesajlar kesilmiş ve 03.te hemen cevap verilmesi gereken bir evrak fotosu yollanmis yani o saatte uyanik olduğunu biliyordu yani o aradaki mesajlasmalar silinmiş ve odada neler yasanmis olabilir.

Velhasilim kelam kizdan daha da suçlusu benim orospuya zaman ayırmışım.

(Ciddi iliskiyi aylarca yalvara yalvara kendisi istedi ama huy karakter degismiyormus)
0
🌸sifreyi tekrar etmeniz lazim
(06.06.25)
adamin da kadinin da kici basi ayri oynuyormus.
ne o kadindan kari, ne adamdan koca olur. birbirlerine tencere kapak olmuslar. seviyesiz tipler. üzülünecek bir sey yok, ucuz atlatmissin. birine sadaka ver.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.06.25)
Bi kere burda en büyük sorumlu kadın, hayatta sürekli böyle şeyler oluyor hıncınızı adamdan çıkarmanın pek bi manası yok. Böyle adamlar hep vardı ve var olacaklar. Sizin oturup gerçeklerle yüzleşmeniz lazım ben neden böyle bir şey yaşadım ve belki de neden böyle bir kadını tercih ettim vs
0
olaylar olaylar
(06.06.25)
kadın seni ciddiye almamış ve ciddi ilişki olarak görmemiş en başından beri. sence sana ve ilişkinize önem verseydi böyle mi olurdu? hayır. kadın zaten zamanında ilişkisi olan biriyle ilişki yaşamış, sen aralarına girmişsin bence zaman kaybetme ikisiyle de.
0
deartheodosia
(06.06.25)
Adamın karısını ayart
0
onheil
(06.06.25)
Nobetini herkes keyif aldığı bir insanla tutmak ister ama Daha açık konusayim son 3 ayda bununla 5 nöbeti olan kadinin benimle yani sevgilim dediği kişiyle 1 nöbeti vardı. Ha nasil anladim ilk yapilan nöbet listesine degil de sonraki yapilan "puantaj" listesine baktım yani arkadaşlariyla nöbeti değişip veya nöbetini alip bu adamla denk gelmiş cogu böyle olmuş direkt ay başında hepsini yazsa dikkat çekecekti onu da hesaplamis. bahaneler de yok şunun nisani bunun çocuğu hasta nobetini aldim liste yapmak kolay mi saniyorsun sen vsvs seklindeydi. Yani fiziksel bir uzaklasma olduğunun farkındaydim ama psikolojik durumuna bagliyordu hep 30 yaşında kadin.

Ben aralarina mi girdim? Max fuckbuddy olurlardi belki de asil istedikleri odur.

Gittiğim psikiyatrist uzaktan önce kirilgan narsist sonra "borderline" olabilir dedi. 30 yasinda gecmisi de kabarik gibi. Benim zaten umrumda degildi kendisi aylarca avci psikolojisiyle pesimde kostu bir ton soz verdi yoksa ciddi iliski olmayacağını adim gibi biliyordum. Yeterince zaman yatirimi yapinca da en yanlis kadin bile doğruymuş gibi gelebiliyor ama Insan değişmiyormus.
0
🌸sifreyi tekrar etmeniz lazim
(06.06.25)
"Yeterince zaman yatirimi yapinca da en yanlis kadin bile doğruymuş gibi gelebiliyor"
Bu dediginiz seyin bir adi var: Sunk cost fallacy

bu duruma artik asinasiniz. ayni hatalara bir daha düsmeyin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.06.25)
İmkan varsa eğer arayı düzelt, görüş, o ilişki devam ediyor sansın ama sen sadece seks kovala duygulara izin vermeden, onun nöbetlerini hayatını vs. hiç kurcalamadan. Bir süre sonra sadece seks için görüştüğünü fark edince oturup düşünecek baya bir şeyleri olduğunu anlar.
0
beyfendi
(06.06.25)
birader kusura bakma ama kız kaşarın önde gideni. seni ciddiye bile aldıgını zannetmiyorum. sen kendi kendine gelin güvey olmuşsun. yok yere adamla konusup kendini küçük düşürmüşsün. daha fazla uzatma iyice rezil olacaksın. sallamıyormuş gibi davran. bu kadar etkilendiğini belli etme.
0
abelardo
(06.06.25)
Tam anlamadim ama kiz arkadasin ve evli adam flortlesmisler. Bundan bozulmus senin is de. Simdi de evli adamdan intikam almak istiyorsun. Neden? Adam napti ki. Evli oldugunu mu gizlemis (gizlese ne olur gerci), kiz arkadasini kacirdi falan mi yani ne yapti. Kiz arkadasinda sorun. Adamin sana veya kiz arkadasina karsi bir sorumlulugu yok. Karisini aldatmis evet ama o da sizi alakadar etmez.
Kimseden intikam alinacak bir durum yok su hikayede. Yoluna bak bence. Kizin gonlu yokmus bence zaten sende. Oyle gittigi yere kadar goturuyormus gibi geldi bana
0
Kittie
(06.06.25)
hocam su anda goremeseniz bile bir noktada goreceksiniz ki, iliskinizin bitmesinin nedeni yeni evli adam degil. insallah yakin zamanda. bence eski sevgilinizi ve yeni evli adami birakip biraz kendinize donun, size cok daha faydali olacak, ileride yasayacaginiz guzel iliskilerin onunu acacaktir.
0
kassiopeia
(06.06.25)
Adamda hiçbir sorun yok tüm kartları açık, hatta kız arkadaşın onunla flörtleşirken bile adam daha geri planda, ama sen adamdan intikam almak istiyorsun buda senin kız arkadaşına olan acizliğin..yukarıda kusura bakma diye başlamışlar ama kusura bakabilirsin burada tek kaşarlık kız arkadaşında ne evli adamda ne sende tamamen kız arkadaşında o da seni çok sallamamış zaten bitttiğide çok umrunda olmayacak. Adama boş yere bilenme..
0
IcedFlames
(07.06.25)
Sorun adamda degil kiz arkadasinda +1
0
turkuaz
(08.06.25)
(11)

Toplumdaki pasif kötülüğe karşı tavrınız nasıl?

psmstc
Dün bir taksiye bindik. Taksici yoldan geçen biriyle selamlaştı. Adamcağız yaşlı, bir hastanenin önünde karşılama personeli olarak görev yapıyor sanırım. Taksici selam verdikten sonra adama “Bu da emekli olamadı.” gibisinden, adamın hemen bana dedikodusunu yaptı. Başka bir yerde biriyle oturuyorum,
Dün bir taksiye bindik. Taksici yoldan geçen biriyle selamlaştı. Adamcağız yaşlı, bir hastanenin önünde karşılama personeli olarak görev yapıyor sanırım. Taksici selam verdikten sonra adama “Bu da emekli olamadı.” gibisinden, adamın hemen bana dedikodusunu yaptı. Başka bir yerde biriyle oturuyorum, küçük bir ilçe, nüfus az. Aksayarak yürüyen birinin dedikodusunu yaptı adam ayaküstü. Ve bu kişi o konuşmayı duysa kesinlikle rahatsız olur, üzülür; o tonda bir konuşma yaptı.

Ben üniversiteye başlamıştım. Hemen gruplaşmalar olur malum. O gruplaşmalar daha yeni yeni oluşuyorken, benim de yapım çok saf, çok iyi niyetli. Elemanın biri kendince herkesin içinde dalga geçmeye kalktı benimle. Beni yalnız, zayıf gördü muhtemelen. Ben de çok sert cevap verince yapışıp kaldı. Bunun gibi yüzlerce örnek… Bizim toplumumuz neden böyle? Yaşlı, zayıf, yalnız, engelli, farklı… Tahammülü neden yok ve neden bu kadar küçük kötülük var insanların içlerinde?

Ve ben artık insanımızdan, toplumdan soğudum açıkçası. Acaba duygusal olarak beklentisiz olarak bir yatırım yapmamak mı gerekiyor? Sadece gözlemci olup işimize mi bakmak lazım? Elinden geldiğince iyi kalmaya çalışan bir insan olarak bu manzaraları gördüğümde gerçekten üzülüyorum. Bu topluma karşı iyi kalmaya çalışan bir insanın tavrı nasıl olmalı sizce?
0
psmstc
(04.06.25)
bizim toplumumuz neden böyle? çünkü toplumun %99'u kolpa müslüman.

tavır nasıl olmalı: toplumdan kendini mümkün mertebe izole etmek veya başka bir ülkeye göç etmek.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.06.25)
ekonomik çöküş, gelecek kaygısı, sosyal medya, mutsuz bir toplumun dönüşümü.
0
koela
(04.06.25)
Bu yazdıklarınızın çok benzerini arkadaşımla konuştuk geçen hafta. Dedikodu ve yalan özellikle o kadar fazla ki insanlar arasında. Ben hayret ediyorum. Ben artık şöyle karar verdim, çok küçük çekirdek arkadaş grubum haricinde hiç kimse ile ASLA samimiyet kurmuyorum. Kendim hakkımda bilgi vermiyorum. İnsanlardan uzak durmaktan başka çare yok. Ha yine arkandan konuşacaklar. Sen istersen izole et kendini, “bu deli de hiç kimseyle konuşmuyor” diyecekler belki. Bunlar kulağına geldiğinde de buna üzülmemenin, takılmamanın yolunu bulmak lazım.
0
irene
(04.06.25)
Kabul etmek istemesek de insanın kötüye meyli iyiye olduğundan daha güçlü. Herkes kendi çapında iyi olma çabası veriyor ama iyi olmak, özellikle iyi kalmak sürekli bir mesai istiyor. Yine de insanları yalnızca zorbalıklariyla, kabalıklariyla, ofkeleriyle etiketlemek bizi toplumdan uzaklaştırır, kendi kabuğumuza çekilir, yalnızca kendimizle uğraşır oluruz. Hatta kendimizi dışarıdaki herkesten daha üstün görmeye başlarız. Bu çok büyük, çok yaygın bir yanılsama. İyi olmaya harcadığımız mesainin bir kısmını da iyiyi görmeye harcamalıyız, yoksa hayat çekilmez bir yer olur.
0
sekizdokuzon
(04.06.25)
çok büyük bir ahlâki çöküş içerisinde toplum. giderek toplum normu haline geliyor bu. herkes gerilmiş durumda. bu kötü insanları uyararak iyileştirmeye çalışsanız sokakta saçmasapan bıçakla gezen eden, umursamayan, kavgaya meyilli yüzbinlerce insan geziyor.
0
sanal hayvan
(04.06.25)
Böylelerine hem ağır laflar sokup hem de çatışmayı surdurmemeyi öğrenmek lazım, benim kendi yaptığım bu.

Taksiciye da takılmamaya çalışmak lazım.

Ama sorunuz iyilik, kötülük içerdiği için eklemek isterim, örnek verdiğiniz tüm insanlar bunu kendilerini iyi, haklı, tabii ki, napalım böyle şeklinde görerek yapıyor bunları.
0
encokbenisevinnolur
(04.06.25)
bin yıllardır biz böyleyiz. @yazar yazmaz yazan yazar +1 iyi kalmaya çalışma falan yok. eğitimle falan düzelecek bir grup değiliz.
0
mikahakkinen
(04.06.25)
Bana göre Türkiye'nin sorunu ekonomik değil. Bu tip kötülükler, şiddet veya iç içe geçmiş toplum yapısı Türkiye'nin temel sorunu. Yurtdışına göç eden nitelikli birinin alım gücü ciddi artmıyor ama bu belalardan tamamen kurtulabiliyor.
0
runaway
(04.06.25)
bizim en büyük günahımız dedikodu.
0
duyurukullanıcısı
(04.06.25)
Tavrım yok, insanların geneli böyle malesef. Ben kendi çevrem dışında kalan herkese mesafeli yaklaşıyorum, bir zararını görmedim. Arkamdan suratsız deniyorsa bunu reklam sayarım şahsen.

Birlikte zaman geçirmek durumunda kaldığım kişiler iyi insanlara benziyorsa ancak o zaman mesafeyi kapatıyorum. Bunun dışında herkes banlı durumda. :D
0
akhenaten
(04.06.25)
sen daha ergensin belli, toysun haliyle.

disaridaki gerçek hayat tam olarak bu anlattigin sekilde zaten.

anormal olansa senin bunu garipsemen.
0
feastofthedamned
(05.06.25)
(9)

Eve gelen servis elemanı 1000-2000 TL arası paranızı çalsa ne yaparsınız

psmstc
Sürekli başında durmak istemedik işi didikleniyor gibi hissetmesin diye. Çantamız orada kalmış. Cüzdanımız içinde ve net 1000-2000 lira arası para olduğuna iki kişi eminiz. Çantayı hatırlayınca aldık ama paradan eser yok :) Eşgal tip gelenler. Ne yapmak lazım? Stratejik akıllıca davranma adına a) hi
Sürekli başında durmak istemedik işi didikleniyor gibi hissetmesin diye. Çantamız orada kalmış. Cüzdanımız içinde ve net 1000-2000 lira arası para olduğuna iki kişi eminiz. Çantayı hatırlayınca aldık ama paradan eser yok :)

Eşgal tip gelenler.

Ne yapmak lazım? Stratejik akıllıca davranma adına

a) hiç peşine düşme bu işlerde de bundan sonra kimseye güvenme
b) polis çağır içeride suç üstü yaptır ama güvenlik kamerası yok başından 600 lira bahşiş de vermiştik zaten.
0
psmstc
(03.06.25)
a. pesine dusseniz de bir sey cikmaz zaten.
0
lemmiwinks
(03.06.25)
esgal tiplere bastan 600 lira vererek zaten gel beni yol demissin. faul yok devam. doktor tavsiyesi olarak da sana gunde 1 doz kurtlar vadisi, 1 doz ezel veriyorum. sabah aksam ac karnina izleyip nerede yasadigini idrak etmen icin.
0
buenosdias
(03.06.25)
soguk su...

ben onlari da suclamazdim ayrica. yanlis hatirliyor da olabilirsiniz ya da paranizi baska biri araklamis olabilir. ben o yüzden ortada en yakin arkadaslarim da geliyor olsa bir sey birakmam. onlardan süphelendigim yok tabi ama bir sey kaybolsa acaba dememek icin.
0
sonsuz
(03.06.25)
2000 liralık özel ders
0
gabe h coud
(03.06.25)
Kanıt yokken mümkün değil, kanıt elde etmek için de şüphelendiğiniz tekinsiz kişileri tekrar eve çağırmak çok mantıksız ve riskli bir iş olur. 2000 lira için buna değmez gibi. Boşverin bence.
0
akhenaten
(03.06.25)
Yapilabilecek birsey gorunmuyor. Soguk su diyenler hakli. Bu arada iki kisi de yaniliyor olabilir para konusunda, insanlik hali. Yegenimin basina geldi, yatiya kaldilar bir yerde, cok cok daha korkunc bir rakami caldin falan demisler bir ton olay cikardilar. Gunun sonunda para baska bir yere saklanmis unutulmus cikti.
0
mbond
(03.06.25)
Evet ben almışım özür dilerim, nedense bana el salladilar, burada havasiz kalmislar ben de kiyamadim dolasmaya cikardim, eglenceye doyamadilar. Getirecektim zaten de dalmisiz gitmisiz gezerken bu guzel havalarda. buyurun paranız.

Böyle demesini bekliyorsaniz, arayın tabii.
0
encokbenisevinnolur
(03.06.25)
2.000 tl lik 'usta' işi bir ders.

İspatınız yoksa kimseyi töhmet altında bırakmayınız. Sonunda siz rezil olursunuz
0
baldan kaymak
(03.06.25)
kamera yoksa sonuç çıkmaz. eve tekrar çağırıp döveceksiniz ya da üzerine soguk su içeceksiniz.
0
koela
(04.06.25)
(1)

cahiller için ekonomi okur yazarlığı kaynak

nahtoderfahrung
merhaba finansal yatırım araçlarından fazla anlamıyorum, uzun vadeli yatırım yapmak istiyorum ama konuya hakim değilim, borsa hareketleri, trendler, etfler vs bir sürü kelime var bunları bilale anlatır gibi anlatan kitap, video, udemy vs bilen var mı
merhaba finansal yatırım araçlarından fazla anlamıyorum, uzun vadeli yatırım yapmak istiyorum ama konuya hakim değilim, borsa hareketleri, trendler, etfler vs bir sürü kelime var bunları bilale anlatır gibi anlatan kitap, video, udemy vs bilen var mı
0
nahtoderfahrung
(03.06.25)
Başlangıç için çeşitli üniversitelerin finansal okuryazarlık eğitim programları var ücretsiz.

Örneğin; egesem.ege.edu.tr

Başka da çok var bunun gibi.

Ama teorik bilgi partiği hiçbir zaman tam kapsamıyor. Temel bilgiyi edindikten sonra fiilen işlem yapmaktan çekinmeyin.

Gidin bir yatırım hesabı açıp borsadan 10 liralık hisse veya etf alın. Bu sayede nasıl emir verilir, hangi kanaldan işlem yapılır, alırken satarken para nasıl hareket eder, hangi kesintiler yapılır vs. birçok şeyi görmüş olursunuz.
0
akhenaten
(03.06.25)
(18)

Kız arkadaşım ve alkol tartışmalarımız

birsorunumvar
1 yılı aşkın bir süredir ilişkim var. Farklı şehirlerde yaşıyoruz ancak o uzaktan çalışabildiği için genellikle bir aradayız. Bu aralar da ciddi planlar kafamızda oluşur oldu.İlişkimizin başında daha 2. dışarı çıkışımızda ikimiz de alkollüyken, o sarhoştu ama ben değildim, yan tarafımızdaki kız ark
1 yılı aşkın bir süredir ilişkim var. Farklı şehirlerde yaşıyoruz ancak o uzaktan çalışabildiği için genellikle bir aradayız. Bu aralar da ciddi planlar kafamızda oluşur oldu.

İlişkimizin başında daha 2. dışarı çıkışımızda ikimiz de alkollüyken, o sarhoştu ama ben değildim, yan tarafımızdaki kız arkadaşıyla eğlenen bir erkeğin koluna girip bir şeyler söyledi ama anlamadım ne söylediğini müziğin gürültüsünden, dibimde olmasına rağmen. Eve döndüğümüzde ben eşyalarımı alıp dönmeye karar verdim. Ancak yalvar yakar, bir sürü sözlerle ertesi gün çözdük. Biraz fazla alkol aldığında hafıza problemi yaşıyor, yani hatırlamıyor olanları.

Bunun dışında beraber alkol aldığımızda da yaklaşık yarısında aramızda tartışma yaşanıyor. Alkol eşiği biraz düşük ve sonrasında tersleştiği oluyor. Ama buna alıştım, pek sorun değil.

Biz çoğunlukla bir arada olduğumuzdan bensiz alkol alış sıklığı çok olmadı. Ancak bu 1 yılda biz uzaktayken sarhoş olacak kadar alkol aldıkça, ki cuma, cumartesi ve pazar günlerinin yaklaşık 2’sinde alkol alır. Tümünde sarhoş olmasa da yarısında o noktaya geliyor diyebilirim. Ben de daha ilişkimizin başında olanları düşününce, o dışarıda her alkol alıp sarhoş aldığında rahatsız oluyorum. Yani verdiği sözleri geçiyorum, kararında içmesinin, hafızasının da zayıflığından ötürü bize zarar verdiğini, bende adeta bir travma yarattığını söylüyorum. Söylediğim gibi çoğunlukla bir arada içinde, çok da gündeme gelmedi bu konu son 3 ayda.

5 gündür ayrı şehirlerdeyiz. 4 gün sonra da yine bir araya geleceğiz, 15 gün falan ama sonrasında da büyük oranda bir arada olacağız diye planlamıştık. Neyse cuma alkol aldı arkadaşlarıyla, çakır keyif oldu. Dert etmedim döndü eve ama saçma sapan bir nedenden dolayı tartışma çıkardı o haliyle. Neyse sabahında çözdük. Bugün de öğlen çıktı ve akşam artık yazı yazamayacak noktaya gelmiş. Yanında benim de tanıdığım bir kız arkadaşı var ama yazışırken sadece 2 bira içtiğini, sarhoş olmadığını söyledi. Ben de bunca saat içip nasıl oluyor da 2 birada kaldığını ve sarhoş olmadığını iddia ettiğini sordum. Whatsapptan yazmaya çalışıyor yazamıyor bile öyle sarhoş olmuş. Aradı açtım, kız arkadaşı onun yerine konuştu. Ona vermesini söyledim ve zil zurna sarhoş. Benim güvenimi kırması beni öyle üzdü ki. Ben zaten hayatımı güven üzerine kurgulayan biriyim. Aradığı esnada arkadaşıyla eve dönüyordu. Saatlerdir de arıyor ama açmıyorum. Güvenimi kırdığına ve artık dilediği gibi yaşayabileceğini yazdım.

Biz evlenince bir arada olunca bu problem olmuyor pek belki ama daha ilişki başındayken yanımda dahi bir şeyler olmuşken, emin de olamıyorum. O konuyu aşamadım ancak o esnada verdiği sözlerin de hiçbirini tutmadı ve bunda bana da yardımcı olmadı. Şimdi bir yol ayrımındayım. Siz yaşananları nasıl görüyorsunuz?

Not: bu arada anlattığım alkol konusu dışında oldukça güvenirim kendisine.
0
birsorunumvar
(02.06.25)
Abi benim hanım da sarhoş oluncaya kendini dağıtır,yani daha doğrusu bir şey yaptığı yok ama 3. Içkiden sonra garanti kusar, ne yaptığını hatirlamaz.

Bunu ilk başlarda bildiğimiz için benim olmadığım ya da ne bileyim tanıdık akraba ortamı falan olmayan yerde içmez fazla. Ya da kız arkadaşları ile evde değilse falan.

O yüzden dediğini kesinlikle anliyorum ve beni rahatsız etmişti ve hanım da anladı ve anlaştık yani. Maalesef anlasamayacaginiz bir durum bu eğer böyle devam ederse. Çünkü bir insanın blackout olması baya kötü bir şey ve hele bir kadının çok tehlikeli. Ve ilk örneğiniz de yardımcı olmuyor.

Bence yeteri kadar denemissiniz ama olmuyor gibi :/
0
logisticsmanager
(02.06.25)
abi yanlış anlamazsan hayatını böyle mi geçirmeyi planlıyorsun, ben okurken fenalık geldi. alkol içmesi bambaşka bir sorun zaten de bir de seni sallamamasını ekle oraya
0
nahtoderfahrung
(02.06.25)
Kurtarıcı rolüne girip hayatını başkasını düzeltmeye çalışmaya alttan almaya uğraşma

Bu arada o kişiyi de etiketlemiyorum, hayatını böyle yaşamayı seviyor, eğleniyor ya da rahatlıyor
0
grimavi
(02.06.25)
Konunun ona güvenmenle, sadakatsiz bir şeyler yapmasıyla ilgisi yok, ortada iradesiz ve sorumsuz bir kişilik var.

Tüm bunları yaşayacağını ve sonunda seninle papaz olacağını bile bile niye sarhoş olacak kadar içiyor, bunu bi düşün. İradesizlik harici, kendini sarhoşken iyi hissetmesiyle de ilgisi var muhtemelen. Özgüven problemi mi yaşıyor? Normalde fazla kontrol meraklısı ve anksiyetik ve kendini ancak o sarhoşlukta mı rahat hissediyor?

Ortada ciddi ele alınması gereken bir sorun var, kendisi bunun farkındaysa ciddi çözüm için destek olup atlatmasını sağlayabilirsin.
Durumu ciddi bulmuyorsa kendini daha fazla enayi hissetmemek için ayrılman faydalı olur.
0
Bruce
(02.06.25)
Bruce+1

Eski eşim tanıştığımızda geceleri 1 duble viski içerdi. Yalnız olmak tedirgin ediyor, hem de yorgunluğumu alıyor derdi. Dert etmezdim.
Ben içmeyi çok severim. Ama farkettim ki kendisi sürekli alkole göre plan yapıyor, içtiğini ailesinden gizliyor vb. Ve sürekli içtiği miktar arttı. Bir gün bile bana kötü bir sözü olmadı ya da bir ters davranışı yoktu ama sorumluluklarını ya yerine getirmedi ya da sorumluluk almamaya çalıştı,hep kaçtı.
Akademisyendi, ünvanını kaybetti. Durumuna dayanamadım 10 yıllık beraberlik sonunda boşandık. Ailesi biz boşandıktan sonra öğrendi herşeyi. Beni çok suçladılar ancak alkolik olmadığını kabul etmediği için tedaviyi de kabul etmemişti. Yıllar sonra (15 yıl sonra) beni aradı, haklıydın demek için. Hala sarhoştu. Aradan iki yıl daha geçti öğrendim ki alkol yüzünden işini tümden kaybetmiş.

İçmeyi sevmek başka, alkolik olmak başka.
İyi düşünmenizi tavsiye ederim. Naçizane tavsiyem bitirmemiz yönünde, çevremde de gördüm alkol batağına düşüp de çıkan olmadı henüz. Sizde bir de Kavgalar da cabası... Hayatınız hep diken üstünde geçecek, ne kadar içti, tartışacak mıyız, sapıtacak mı...
Yanımda ol tedavi olayım da sadece yalan. İyileşsin, geldiğinde sizi bulursa devam edersiniz, bulmazsa yapacak bir şey yok. Hayat seçimlerimizin sorumluluğunu üstlenmemizi gerektirir.
0
strawberry first
(02.06.25)
Sence de alkole karşı çok zayıf değil mi? Üstelik bu konuda göz göre göre yalan söyleyebilen biri diğer konularda da gayet rahat söyler.

Bence kesinlikle ayrılmalısın ve alkol bağımlısı biriyle birlikte olmamalısın. Bu kadın tam olarak bağımlı, değişim falan bekleme derim.
0
muhayyer divan
(02.06.25)
abi yanlış anlama sırf bir duyuru üzerinden hele de birlikte olduğun birisi hakkında densizce yorumlar yapmak istemem ama (ahmet çakar sesiyle okuyunuz) BURNUMA KÖTÜ KOKULAR GELİYOR.

cinsiyetçilik olarak algılanmasın, bir kadının alkol konusunda sınırını bilmemesini ve alkol problemini yaşamasını erkeğe kıyasla daha tehlikeli buluyorum. hele ki bu arkadaş ortamında, dışarıda bar-gece kulübü tarzı bir ortamda gerçekleşiyorsa. temelde kendisi de maalesef öküz gibi içen, benzer ortamlarda/kişilerle bulunmuş birisi olarak argümanım şudur: erkek genelde haddini hududunu bilmese bile mevcut ilişkisine zarar verebilecek potansiyelde şeyler yapma becerisi kısıtlı bir canlıdır eğer bir KARİZMA BOY değilse. genelde kusmak, altına sçmak, facebook'ta İKİNCİ EL ALIM SATIM GRUBU yöneticisiyle kavga etmek vb. abukluklarla yetinir. kadının ise bu tür ortamlarda erkekten daha "kötü/ahlaksız" olduğu için değil ama daha fazla ilgi göreceği için cozutma ihtimalini yüksek görüyorum şahsen ki bunu yine tecrübeme dayanarak söylüyorum, yaşayıp gördüğüm için. elbet tersi de vardır.

hepsini bir kenara bırakıyorum, en başta zaten diğer her şeyden bağımsız, partnerinin "içip saçmalayacak" noktaya gelmesinin seni rahatsız etmesi, güvenini zedelemesi çok normal... yani bu şahıs en iyi ihtimalde bile bir yerde düşüp bayılabilir, saçma bir hareket yapıp kendine ya da başkasına zarar verebilir, "GECE 2'DE İÇKİ ŞİŞELERİM BÜTÜN MAAŞIMI RULETE BASMAMI EMRETTİĞİNDE BEN" tarzı meme'lerin öznesine dönüşüp ertesi gün hatırlamayacağı bir kredi çekebilir... olur da olur.

velhasıl çok içen insanla belki olur ama sınırını bilemeyen ve çok sarhoş olan insanla olmaz, bu konuda endişelerinde sonuna kadar haklısın. bu kişi istemeyerek de olsa ilişkiye şu ya da bu yönden zarar verme potansiyeli yüksek kişidir. "çok içmiştim" ancak problemlerin yüzde 10-15'i için geçerli bir bahane olabilir zira geri kalan kısmı için insan haklı olarak "içmeseydin ulan o zaman zorla mı içirdiler" der.

şahan'ın şahan olduğu zamanlarda "30 yıllık karısını düştü diye terk etti" skeci vardı, hatırlayan var mıdır bilmem. ilişkimiz sadece arkadaşlık düzeyinde olsa da birkaç kişiden böyle soğumuşluğum vakidir. yani normalde çok düzgün, kaliteli bir insan ama iki bira içtikten sonra saçmalıyor, masanın üstüne çıkıp az daha zorlasa boynunu kıracak şekilde oradan düşmeyi başarıyor, kusuyor, tuvalete gideceğim diye kalkıp başka masayı deviriyor, yanında olup olaya şahitlik etmesen ertesi gün "bunun ağzını burnunu kırmışlar" dersin, sağlam yeri kalmıyor vs... kim böyle biriyle ilişki ister ki? bi şeye basıp düşse kolunu kırsa yerine göre aylarca yanında olup desteğini sunarsın e ama sen iki bira içip düşüyon yaa? yarın alkollü bi sosyal ortamda bulunsak "içmiyorum" diyemeyeceksen ya da sınırını bilemeyeceksen ne yapıcaz?

***

kız arkadaşın ya kontrollü bir ortamda alkol direncini arttırsın (ki bence çok saçma bir "amaç") ya da hiç uğraşma, meramını anlat ve "böyle devam edeceksen ben yokum" de. birbirinizi o kadar seviyorsanız ve o da alkol problemi olduğunu kabul ederse ona göre yeni bir yol çizersiniz belki.

dediğim gibi çok içmek ve "sarhoş saçmalaması" ayrı bir şey, sınırı bilmeyip aşırı içmek ayrı bir şey... dünyanın en iyi ve düzgün insanı olsa da ikincisini SÜREKLİ yaşayan birine güvenilmez. şöyle düşün mesela seni 4 saatliğine aptala çeviren bir hap var, sen bunu haftada en az iki gün ve kamuya açık alanda alıyorsun. partnerin "ya birader manyak mısın sen, seninle mi uğraşıcam" dese yadırgar mısın? normal bi tepki değil mi?
0
mark greg sputnik
(02.06.25)
Alkol probleminin kadin/erkek olmakla alakasi yok, kaldi ki partnerizin simdilik oncelikle alkol problemi degil baska sorunlari var bence, Bruce +1. Kadin olsun erkek olsun boyle bir insanla zamaninizi gecirmek istiyor musun soru bu. Ayrica, kadin oldugu icin pek takilinmamis, genellikle kadin alkol aldiginda ilk dert sevgilim/esim baskasiyla sevisir mi oluyor da, her ictiginde sebepsiz terslesen/tartisma cikaran biri fazlasiyla tehlikeli bir durum, genellikle bunu yapan erkekse dikkat cekiyor. Duygusal siddet, istismar ne derseniz diyin, normal degil, demek ki bastirdigi bir sey var. Kahraman olacagim diye hayatinizi mahvetmeyin, insan gibi konusmussunuz olmamis.
0
kassiopeia
(02.06.25)
Şimdi olayın başında sizi alıp başınızı gitmeye yönelten süreç bu kişinin alkollüyken başka bi adamın koluna gidip kulağına bir şeyler söylemesiymiş anladığım kadarıyla. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı alkollüyken sizi aldatma ihtimalinden endişeleniyorsunuz ama alkollü değilken güveniyorsunuz.

Şimdi öncelikle güven tanımı gereği ortası olan bir şey değil. Birisi ya güvenilirdir ya da değildir. Kimse "Biraz güvenilir" olamaz.

İnsan sarhoş olduğunda önemsemediği, detay olayları hatırlamayabilir. Ancak sarhoşluk filmlerdeki gibi bir şey değil. Kişi kritik olayları bal gibi hatırlar. Eğer bu olayı hatırlamadığına samimi olarak inandıysanız cidden önemli bir şey değildir demek ki.

Şimdi bence siz kendinize şunu sorun, burada örnek verdiğiniz bu tek olayda bu kişiyi kıskandığınız için mi o anı hiç unutmadınız yoksa o an cidden içinizi hoplatan kötü bir şüphe mi hissettiniz. Eğer ikincisiyse boşverin gitsin. Eğer ilkiyse, her halükarda bu kişi alkol sorunu yaşamaya devam ediyor, bunla uğraşıp uğraşmamak size kalmış.

Alkollüyken tersleşmesi aynı bir sorun, arkadaşlarına da yapıyor mu bunu? Samimi şekilde evet herkese böyle diyorsanız bilemem, ancak özellikle size böyleyse belki çok da uğraşmamak gerekiyordur. Anlaşamayınca anlaşamıyor insanlar. Ayıkken iyiyiz, sarhoşken kötüyüz demek sosyal mesaj vermeye çalışan filmler dışında çok gerçekçi bir bakış açısı olmaz bence. Sarhoşken ne değişiyor, sizi tersleyen kişi atıyorum hocasına falan da aynı tavrı gösterir mi sarhoşum diye? Göstermez elbette.
0
akhenaten
(02.06.25)
Ay okurken once sinirlendim, sonra uzuldum. Bu kadar emek ve zaman kaybina gerek var mi gercekten.

O gun tartistik, bugun tartistik, alkol aldi, gereksiz yere sorun cikardi tartistik. Alkol aldi, gitti ona buna salca oldu.

Ne bu. Iliskiyi bunun icin mi yasiyorsunuz. Kendisine bile saygisi yok boyle bir insanin. Zaman kaybindan baska bir sey degil benim gozumde.
0
narod
(02.06.25)
ayrıl coco demeye geldim. aynı insanla ilişkim oldu, yürümezdi yürümedi. her gittiğimiz mekanda olaylık olmuştuk neredeyse. bir keresinde tuvalete gidiyorum diye gitti dönüşte başka masaya oturdu, birinde merdivenlerden düştü falan, birilerine sataşıldı, tartışmalar yaşandı, neler neler.. ertesi gün de hatırlamazdı çoğunu seninki gibi.

yani olmuyor, oldurmaya da çalışma gerçekten olmuyor. alkolden bağımsız kişilik bozukluğu da olabilir arkadaşın.
0
Improbable
(02.06.25)
2. deytte ayni evde miydiniz? her gun icen biriyim, sarhosluga 1 gram tahammulum yok. o kadar sarhos olduklarina inanmiyorum o ayri bi sey, hem dagitmak icin icmek cok low, hem de 2 birayla agzi gozu yamuluyo he. ya kendini toparlasin ya da yoluna bak. ben burda ilgi acligi da goruyorum siz varken o kadar icmiyor da siz yokken abartiyor kendini mi kanitlamaya calisiyor kac yas grubundan bahsediyoruz baska eglencesi mi yok
0
ala09
(02.06.25)
sen yanındayken, bir erkeğe salça olmuş. kim bilir sen yokken neler yapıyordur düşüncesi geldi aklıma. belli ki alkol aldıktan sonra düzgün pek bir hareketi yok.

o kızla iyi bir birlikteliğin olsun istiyorsan, alkolü bıraktıracaksın. ya da sadece sen varken içecek o da ayarında.

alkol tüketen biriyim ama sarhoşluk hissini o bilinç kaybını sevmem. dozunda içeceksin. sizin ki çok problemli bir durum.
0
koela
(02.06.25)
Sen daha o ilk saçma hareketi sineye çekerek kendi gidişatını belirledin. Burada sana kim ne dese nafile.

Bazı durumda insana ne söylersen söyle, düşüp kafası gözü yarılmadıkça aklı başına gelmiyor. Muhtemelen sen de bu konuda onlardansın. En son üzülüp dağılan sen olacaksın. O zaman sana iyi şanslar ve sabırlar dilerim.
0
lazor
(02.06.25)
ben de 3 kadeh şarap ile sarhoş oluyorum ama hiç böyle şeyler yapmıyorum.

ben sevgi pıtırcığı olup sevdiğime aşkım yavrum seni çok seviyorum galan der öperim. kavga ne alaka?

millete de salça olmam, yavşamam.

alkol bahane gibi geldi bana. alkol korkularını kaşdırmış ve gerçek kişiliği ortaya çıkmış olabilir.

ayrıl coco
0
art cat chocolate
(02.06.25)
hayatta bir sürü sıkıntı var, başıma bile isteye yeni dertler açmak istemeyeceğim için ilişkiyi bitirirdim. şimdi böyleyse ileride neler olacak, yetişkin bir insanın sorumluluğunu almak istiyor musun? madem alkol problemleri var neden alkol almaya devam ediyor ısrarla?
0
deartheodosia
(02.06.25)
Alkol insanın kişiliğini değiştirmez +1

İçindeki seni dışa vurur, alkollüyken sağa sola yavşayan birisi zaten yavşak birisidir sadece alkolün arkasına sığınarak hareket ediyor, hatırlamıyorum dediğine de inanma bal gibi hatırlıyor senden tepki görmemek için istemsiz yaptım kozunu oynuyor sana. Bunca yıldır her gün alkol tüketirim üç birada birinin koluna girip yavşayıp hatırlamıyorum aşkım diyeni ne duydum ne gördüm. her dışarı adım attığında aklın kalacak, miden bulanacak bir şey yaptımı, yapacakmı hissiyle ömür geçmez. Sonuç olarak ayrıl coco uğraşmaya değmez.
0
IcedFlames
(02.06.25)
Buradaki yazının konusu benim. Okuduğunuz şey sadece bir kişinin, yaşananların kendi yorumunu taşıdığı tek taraflı bir anlatım.
Alkolle ilgili abartılı ve bağlamından kopuk anlatımların böyle bir kitle önüne getirilmesi beni hem şaşırttı hem de üzdü.
Ben bir insanım. Hatalarım olabilir, tartışmalarımız da oldu. Ama burada çizilmeye çalışılan “sorunlu biri” figürü, ne beni ne de bu ilişkinin gerçeğini yansıtıyor.
Yazıyı yazan kişinin beni böyle anlatmayı seçmesi kendi tercihidir. Ama tanımadığınız, sesini duymadığınız biri hakkında böylesine rahat ve küçümseyici yargılarda bulunmanız asıl mesele.
Oysa bir ilişkinin iç yüzünü, bağlamını, kalbinden geçenleri sadece yaşayan bilir.
Bu hikâyede ben ne manipülatörüm, ne alkolik, ne de “drama düşkünü” biriydim.
Ben sadece seven, açık olmaya çalışan ve sonunda beklemediği bir şekilde sessizlikle yüzleşen biriydim.
Yine de herkes kendi içeriğini dışarı taşır. Buraya yazılanlar da sanırım daha çok bunu anlatıyor.
0
Gijua
(03.06.25)
(18)

Akademideki korkunç biçim takıntısı

silverleaf
Malum tez için tekrar revizyon geldi... Revizyona bakar mısınız:"4. ve 5. derece başlıklarınızda özel isim yoksa sadece ilk kelime büyük harf olacak,başlık 2 ile 2.1 arasında boş bir satır olacak,tablo devam başlıklarınızda sadece tablo numarası devam yazacak, tablo başlığı tekrar etmeyecek.başlık 4
Malum tez için tekrar revizyon geldi... Revizyona bakar mısınız:

"4. ve 5. derece başlıklarınızda özel isim yoksa sadece ilk kelime büyük harf olacak,
başlık 2 ile 2.1 arasında boş bir satır olacak,
tablo devam başlıklarınızda sadece tablo numarası devam yazacak, tablo başlığı tekrar etmeyecek.
başlık 4.5’ten önceki boş satır kaldırılacak,
bir de paragraflarınızın önce ve sonra boşluğu 6 nk olmalı."

Bu kadarına gerek var mı gerçekten? Benim anlamadığım nasıl bir hikmet var bu işte? Gerçekten o kadar sinirlerim bozuldu ki. Çok yoğun bir işte çalışıyorum, tükendim gibi hissediyorum bu süreçte. Biraz motivasyon, güç kuvvet moral atın üzerime ne olur ya.
0
silverleaf
(28.05.25)
@arbre Bir yeri yapıyorum diğer taraf bozuluyor. Sonu gelmeyen bir döngü içindeyim. Keşke parasını versem birisi yapsa ve sonsuza dek bu işlerden kurtulsam ya.
0
🌸silverleaf
(28.05.25)
@teyze Amiiinn! Cansın teyze!
0
🌸silverleaf
(28.05.25)
ayın başında mezun olmuş taze bir yüksek lisans mezunuyum ben de. o kadar hak veriyorum ki size. tez yazmak zaten başlı başına yorucu bir süreç. bir de biçimsele takılıp ordan bir boşluk satır burdan bir buçuk 6nk 12nk tablolar iç başlık tablo ismi bitiminde nokta var şekilde yok vs derken benimde son düzlükte bilgisayarı duvara fırlatasım geldi kaç kez. ama yüzüp kuyruğuna gelmişsiniz. denizi geçip derede boğulmak yok. enstitünüzün yayınladığı bir klavuz vardır. onu indirin. adım adım düzeltmelerinizi yapın. sonra zaten eliniz alışacak emin olun. ben de 2 kez düzeltme aldım. sonra yöktezde aynı enstitüden mezun öğrencilerin tezlerine baktım. benim için baya faydalı olmuştu. kontrol eden kişi danışmanıma baya iyiydi biçimseli demiş kim bilir nelerle karşılaşıyorlar. bir akşam bilemediniz iki akşamınızı alır. ha gayret. mezun olunca yazın buraya tebrik edelim :)
0
dedim ben sana
(28.05.25)
akademide bulunmak istiyorsaniz durum boyle. sadece tezde degil, ayni zamanda etik kuruldan izin alirken, bir fon icin arastirma onerisi yazarken, konferans sunumlarinda, dergide yayinlatirken vs. hepsinde farkli bir sablon oluyor ve o sablona uymak zorundasindasiniz.

bunun nedenlerinden biri anlasilabilir olmak, eger belirtildigi gibi yazmazsaniz hangi konunun hangi konunun icinde oldugu anlasilmaz. yani bu bunun alt basligi mi yoksa baskasinin alt basligi mi yoksa yeni konuya mi gectik vs, bunu belirlemek icin bunlar sart. aslinda genelde tez yazanlar donem odevi gibi yazdigini dusundugunden cok onemsemiyor. fakat sunu dusunun, yazdiginiz tez basilacak, yayinlanacak, insanlar okuyacak. boyle aralarda bosluklarin oldugu, paragraflarin duzgun olmadigi, sayfa numaralarinin karismis oldugu, standardi olmayan (en azindan hatalarin oldugu) bir metinle insanlarin onune cikmak hos mu? simdi diyebilirsiniz ki banane ya, bitsin de kurtulalim iste. okuyucu oldugunuzu dusunun, bir kitap aliyorsunuz ve bununla karsilasiyorsunuz, ne kadar zor olur okumak. ikincisi ise bir standart olusturma. o tez sizin oldugu kadar universitenin de ayni zamanda. daha cok var ama cikmam lazim.
0
Sour
(28.05.25)
hayatinda cok az seyde soz sahibi, kontrol sahibi olan insanlarin eline imkan gecince boyle ufak seylerle bu acliklarini gidermeye calisiyor.
0
buenosdias
(28.05.25)
Akademi vs. bir bağlantım yok ama özellikle kabaca 5 yıldır olan bitene bakıyorum da bir meslek edinseydik zamanla kendi dükkanımızı açsaydık daha iyi olurdu.

Bizde büyük oranda uluslararası alanda yazı makale vs. çalışmalar yerlerde. Neredeyse hiç yok.
Üniversitelerin çeşitli alanlarda da sıralamanın altlarında veya sıralamaya hiç girmemeleri de ayrı konu.
Bizzat işin içinde olanlar istatistik/grafiklerle açıklıyorlar. Üretim, ar-ge, proje hazırlama doğru dürüst bir şey de ortada yok.

Durum böyleyken, tez adı altında sayfada 2 mm sağa, başlıklar arası 3.1 mm aşşağı, özel isim varsa 2² cm yana.. eziyetten başka bir şey değil.

Parayı değerlendirme konusunda sorunu da yoksa kişinin kendi işini kurması, başka yerlerde müdürlük CEOluk hayali kurmaması yapılacak en doğru şeylerden biri.

Motivasyon, güç atamadım üstüne kusura bakma.
0
diyecevaplandı
(28.05.25)
Bu kadar dikkatli bir danışmana sahip olduğunuz için şanslısınız. Ufak şeyler deyip geçmemek lazım, belli bir format var ve uymak gerekiyor. Artık sonuna yaklaşmışsınız bence, az daha sabır...
0
duguit
(28.05.25)
Bu devirde akademisyen olmak gibi bir gaflete düserek zaten bastan hatayi yapmissin.
0
feastofthedamned
(28.05.25)
Sizde de öyle mi bilmiyorum ama bizde her seferinde ciltletip vermek de gerekiyordu, yapılan masraf, kesilen ağaçlar, tam bir felaket.

Büdüt: Şimdi aklıma geldi bir de her kontrole gittiğinde imzalı sayfa olması gerekiyordu o nedenle tez jürisine 10 kopya imzalatmışımdır sanki boş senede imza alıyormuşçasına. Valla saçma sapan işler yine sinirlendim. Size de kolaylıklar dilerim.
0
peki madem
(28.05.25)
"Bu kadarına gerek var mı gerçekten?"

Evet var. Bilimsel bilgi belli bir formatta ve düzende sunulur. Yazdıklarınız kalıcı olacak. Minicik hatalar için bile defalarca revizyon gelmesi gayet doğaldır.


"Benim anlamadığım nasıl bir hikmet var bu işte?"

Anlayamamissiniz hikmeti dogru ama suc biraz da danisman hocanizda. Mantigini aciklamis olsaydi size zaten bu kadar basit sekilsel hatalariniz olmazdi. Ayrica tez yazim kilavuzlari bu yuzden var.

Keske parasini versem biri benim yerime yapsa demişsiniz redaksiyon hizmeti sunanlar da var.

Ayh onca isimin arasinda tez yaziyorum cok yogunum bunlarla mi uğraşicam kafasi da gizliden kendini övme iceriyor. Akademik bir seyler yapiyorum ben bakin nasil da zor... Hadi beni motive edin, övün. Hic tahammul edemiyorum bu tarz ogrenciye sahsen. Kimse zorla akademiye girin demedi herhalde. Lisansüstü eğitim istege tabidir. Zor geliyorsa ya da isin incelikleri sacma geliyorsa yapmazsiniz olur biter.
0
buzbebek
(29.05.25)
Akademik bir doküman hatırlayacaksınız az biraz vakit harcayıp LaTex öğrenin, Word de bilimsel makale mi hazırlanır abi
0
nahtoderfahrung
(29.05.25)
buzbebek +1

böyle yapılmasının amacı bir kurumdan çıkan tezlerin hepsinin aynı formatta ve düzgün olmasıdır. bir kurumdan çıkmasa bile bir şey yazıldığı zaman metnin kendi içinde de tutarlı olması önemlidir. evet gerek var.
0
jülsezar
(29.05.25)
@buzbebek Olayı bu kadar kişiselleştirmiş olmanıza şaşırdım. Çok hızlı akan bir alanda çalışıyorum ve konu ben yoğunum ayakları yapmak değil, bu kadar incik cincik şeye takılırsam gerçek hayatta hiçbir iş yapamam, kimse yapamaz. Buna alıştıktan sonra bu camianın bir paragraf girintisinin 1,77 değil de 1,33 olmasını kriz hale getirmesine insanın yoğun çalıştığı bir günde takılmaması da zor. Akademisyenlik hedefim de yok, uzmanlık hedefim var.

İnternette kimin motivasyon isteyip istemeyeceğine, kimin dertlenip aynı yoldan geçmiş birilerini arayıp aramayacağına siz mi karar vereceksiniz ayrıca? İstersem övülme de isterim, yerilme de.
0
🌸silverleaf
(29.05.25)
Yıllardır akademideyim, asla anlamadım bu olayı. Arada hak verenler olmuş da mesele şablon belirlenmesi değil. Bazı okullarda cetvelle ölçüm yapıyorlar, bu artık şov ve dostlar alışverişte görsün meselesi. Düzgün bir akışı olsun, genel olarak şablona uysun yeter. Bu arada her yerde böyle, fon başvurusu vs denmiş ama aslında değil. Hepsinin kendine göre şablonları var ama milim milim bakmıyor kimse.

Amacınız zaten uzmanlıkmış. Yormayın kendinizi, çok sürmeden halledersiniz. Takıldığınız yerde dm atın, bakalım.
0
evrim halkasi
(29.05.25)
okulun içindeki fotokopiciler bu hizmeti veriyor çoğu yerde ücreti karşılığında, zaten o okulda oldukları için ezbere biliyorlar bakan adam neye takılıyor vb.
0
bobinhoo
(29.05.25)
okulun içindeki fotokopiciler bu hizmeti veriyor çoğu yerde ücreti karşılığında, zaten o okulda oldukları için ezbere biliyorlar bakan adam neye takılıyor vb.
0
bobinhoo
(29.05.25)
Bıktığınız için zor gelmiş, aslında o kadar bunalacak bir şey yok. Eğitimin bir parçası da bu. Bunu öğrenmeniz gereken bir noktadasınız.

Şekil çalışmanın içeriği için önemli değil elbette, ama ciddiyeti açısından önemli. Yapılmış olsun diye yapılan bir işi, ciddi bir işten ayıran en önemli şeylerden birisi.

Öyle dertleşirken ederken insan içini dökmek için genelde burun kıvırıyor bu tarz şeylere ama dizayn ve tasarım konusu gerçekten çöpü düzgün bir işten ayırırken bilinçsizce bile olsa dikkati çeken bir şey.

Ayrıca tez için değil ama basılacak yazıların editörlük ve baskıya hazırlama aşaması için de yazının şekilsel kurallara uygun hazırlanmış olması önemli. Bu açıdan, doğru şekilde yazmayı zaten okulda, tezinizi yazarken öğrenmiş olmanız lazım. Yoksa kimse size bunun dersini vermeyecek. Şunu sorun kendinize, eğer bir önemi olmasa neden dünya genelinde insanlar manyak gibi belirli bir kalıp oturtmak için yıllar boyu çalışsın? Amerikan psikoloji birliğinin standardı örneğin, deli mi bu insanlar bu kadar kişi toplanıp her sene, her sene revize ederek bu yazım kurallarını belirliyorlar? Bunun gibi bir sürü var.

Kendinize yük olarak görmeyin, savaştıkça bunalırsınız. Aldığınız eğitimin bir parçası bu. Ek iş değil, gerçekten benimsemeye odaklanın.
0
akhenaten
(29.05.25)
@akhenaten Çok çok teşekkür ederim müthiş cevabınız için. Keşke elli tane tik koyabilseydim.
0
🌸silverleaf
(29.05.25)
(10)

İlişkide sosyal denge

meraklitursucu
Taraflardan biri aşırı sosyal arkadaş çevresi geniş, diğeri sessiz sadece kendi içinde eğlenceli ise ilişki yürür mü?
Taraflardan biri aşırı sosyal arkadaş çevresi geniş, diğeri sessiz sadece kendi içinde eğlenceli ise ilişki yürür mü?
0
meraklitursucu
(28.05.25)
Yürür tabii ki.

Herkesin ayrı bir hayatı da var. Taraflardan biri, arkadaşlarıyla buluşur, diğeri başka bir organizasyon yapar, sürekli yapışık gezmeye gerek yok.
0
rock n roll
(28.05.25)
Yürür, eskiden daha kendi içinde bir insan olarak böyle bir ilişkide bulundum. Iki taraf da orta noktada buluşmaya ve bu konuda taviz vermeye istekli ise zaten kendiliğinden yürüyor. Mesela o ilişkim sayesinde daha dışa dönük bit insan oldum. Sevgilim de daha evcimen oldu. Ikimizin de bundan bir şikayeti olmadi.

Fakat taraflar, diğerini kendi hayatına uydurmaya çalışırsa o zaman yürümez işte.
0
sanguine
(28.05.25)
Yürür tabi.

Yürür de, burada etkili olan başka birçok faktör var.

Bir yerden sonra karşı cinsten olan "arkadaşlarla" olan aşırı sosyal ilişkiler, sevgili olan ilişkide gerginlikler yaratabilir. Burada da devreye, çiftimizin zeka, olgunluk, empati, dürüstlük vs gibi özellikleri Devreye giriyor.
0
neden beni sevmedin
(28.05.25)
yürümesi gerektiği gibi yürümez yoksa tabii ki yürütülür emek olduktan sonra.

asiri sosyal, cevre genis tabirleri benim icin eskide kalmis ve cok yorucu kavramlar varligiyla bile. uzun vadede bu kadar yorulmaya neden diye sorarım illa ki.
0
gule gule
(28.05.25)
çok zor. birinin değişmesi gerekli.
0
gabe h coud
(28.05.25)
iliskilerde asilamayacak farkilik yok. yeter ki iki taraf da birbirine gelmeye calissin.

yoksa en önemli sey birinin yalan söylemesi, illegal seyler yapmasi, uyusturucu kullanmasi veya cocuk isteme ya da yasanilacak yer konusundaki keskin farkliliklar. bunlar olursa cözüm yok.

yoksa neden yürümesin. yürüyen iliskilerde benzerlik insanlarin farkliliklara aldigi tavir. yoksa ciftlerin identical olusu degil. ona buna kulp bulan insanlar, mükemmeliyetcilikten kaynakli yalniz kalma egiliminde oluyorlar.
0
sonsuz
(28.05.25)
Böyle şeyler sorgulanıyorsa yürümüyor benim gördüğüm kadarıyla.

Bir taraf diğerini bir konuda "aşırı" görüyorsa o konu bir noktada büyük ihtimalle problem olacaktır.
0
akhenaten
(28.05.25)
Diğer her şey yolundaysa ve sosyal taraf diğerini (kendisiyle birlikte de olsa) sosyalleşmeye, diğeri de sosyal tarafı evde oturmaya zorlamıyorsa olabilir. İkisi ayrı takılmakla ok'se yani.
0
cilacı ökkeş usta
(28.05.25)
"aşırı" sosyal çevre vb olması da gerekmiyor bence. sosyal insan bir sürü yeni kişi, olay, etkinlikle temas ettikçe bambaşka pencereler görüyor, bilgiler ediniyor, yeniliklere açık oluyor ve bunu hayatındaki insanla yeterli düzeyde/derinlikte/sıklıkta paylaşamamaya başlıyor. bir süre sonra da iletişim ve bağ zayıflıyor. kendi adıma söylüyorum gittiğim konseri, gezdiğim sergiyi, arkadaşlarımla ettiğim sohbeti evde netflixde bir hafta da 8 sezon dizi izleyen biriyle paylaşamıyorum. bir süre sonra sohbet eee daha daha nasılsın, yemeğin yanına makarna da mı yapsaktan öteye geçemiyor.

burda tabi oran da önemli, örneğin bir taraf %60 dışa dönük diğer tarafta %60 içe dönükse yine bir ritm yakalanabilir belki özveriyle ama bir taraf ıssız adam/kadın, yaaehh insanlar gereksiz modundaysa, diğeri de her şeyi yapmalı/denemeli/görmeli/dinlemeliyim modundaysa olmaz.

arbreye de kısmen katılıyorum, içe dönük gibi görünen insanların bir kısmı esasen içe dönük değilde soft skilleri zayıf, sosyal iletişim becerileri kısıtlı, tekdüze, sabit fikirli vb. insanlar oluyor. buna da bakmak lazım.
0
Phoebe
(29.05.25)
8 aydır böyle bir ilişki yürütüyorum. Hiç sorun olabileceğini düşünmemiştim. Sorgulanıyorsa yürümez +1

Benim sınırlı arkadaş çevrem var ve sık görüşmelerden hoşlanmam. Erkek arkadaşım tam tersi. Çok ve köklü arkadaşlıklara sahip, aile gibiler. Buluşmalara bazen benimle, benim istemediğim zamanlarda da tek başına gidiyor. Hiç sorun yaşamadık. Sorun yaşamak isteyen iki taraf aynıyken de yaşıyor.
0
ruhen hastayim ben
(29.05.25)
(2)

6 ay kullanımlayan pc'nin termal macunu

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
Değiştirilmeli midir? Değiştirmekten hiç hoşlanmıyoruz. Mümkünse 1 yıl daha idare etsin istiyoruz. Sıcaklıkla alakalı olaylarda pc'nin otomatik kapatılışını iişletim sistemi belirlemiyordur umarım.
Değiştirilmeli midir? Değiştirmekten hiç hoşlanmıyoruz. Mümkünse 1 yıl daha idare etsin istiyoruz. Sıcaklıkla alakalı olaylarda pc'nin otomatik kapatılışını iişletim sistemi belirlemiyordur umarım.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(28.05.25)
Bilgisayarınız her zaman olduğundan daha fazla ısınmıyorsa termal macun değiştirmek için de bir sebebiniz yok.

Isınma sorunu varsa bunun başka sebepleri de olabilir ancak böyle bir sorun yoksa demek ki termal macunda da sorun yoktur.
0
akhenaten
(28.05.25)
normalde termal macunların ömrü cinsine göre 2-5 senedir.
ama yazın kapalı bir dolapta kaldıysa macun kuruyabilir veya yayılma özelliğini kaybedebilir.

sıcaklıkla alakalı olaylarda otomatik kapanmasının sebebi bios ayarlarından kaynaklı, belli bir derecenin üzerine çıktığında otomatik kapanır. bu ayarlarla oynamamak lazım ciddi sıkıntı çıkabilir.
0
duyuruuser
(28.05.25)
(16)

Romantik İlişkide

rock n roll
Sevgili adayınızın sizinle birebir aynı olmasını mı istersiniz yoksa farklı da olsa önemli değil mi dersiniz?Örnek vereyim; benim tolere edemeyeceğim konular var. Veganım ve vegan olmayan biriyle yapamam. Hayata aynı pencereden bakmamız lazım. Dediğim gibi bunları örnek olarak verdim. Sizler de böyl
Sevgili adayınızın sizinle birebir aynı olmasını mı istersiniz yoksa farklı da olsa önemli değil mi dersiniz?

Örnek vereyim; benim tolere edemeyeceğim konular var. Veganım ve vegan olmayan biriyle yapamam. Hayata aynı pencereden bakmamız lazım. Dediğim gibi bunları örnek olarak verdim. Sizler de böyle mi düşünüyorsunuz yoksa farklı da olsa uyum sağlarım mı dersiniz?
0
rock n roll
(27.05.25)
Ufkunu genişletecek her türlü mücadeleye açığım.
0
sekizdokuzon
(27.05.25)
insanların kendi kendilerine yaptıklarından çok etrafındakilerin farklılıklarına nasıl davrandıklarına bakarım, vegan olsam et yiyen biri benim et yemediğim bilgisine kendini nasıl adapte ettiği daha önemli. benimle birebir aynı olan insan aşırı sıkıcı olur bu arada kendimden biliyorum :D
0
nahtoderfahrung
(27.05.25)
politik duruş aynı/benden ileri olsun onun dışında hiçbi şeyi benzemesin
0
ala09
(27.05.25)
Veganlık bence bu kritere girmemeli çünkü evde yemek yapılırken farklı yemek yapma zorunda kalınıyor. Arkadaşımın eşi de böyle çocuk et hastası ama evde doğru düzgün yemek yiyemiyor.

Onun dışında aynı olup olmaması çok önemli değil
0
respect
(27.05.25)
aynı olmasını isterim.

vegan kadınla yapamam.

sağ, muhafazakar kadınla yapamam.

rap dinleyen evlerden ırak.

görümcesiyle, eltisiyle sidik yarıştıracak kadınla olmaz.

sadece spor zevkimiz farklı olabilir. onda sakınca yok. istediği takımı tutsun. ben futbol takımı tutmam zaten.

gibi gibi...
0
yurtsuz john
(27.05.25)
Mantalite aynı olduktan sonra fikirler çok önemli değil. Herkesin kendi fikirleri var ama herkes bunları birbiriyle aynı şekilde yaşamıyor. Aynı düşünmediğimiz konularda beni düşman görüp fanatizm yapmayacaksa çok bir önemi yok. Ailesi de böyle olmalı.

Cidden herkes fanatik değil, fanatik insanlar bunun farkında değiller sadece. Yoksa diğerleri kendi aralarında mutlu mesut geçiniyor.

Diğer karakter özellikleri açısından daha fazla kırmızı çizgim var. Örneğin "Ben ona çeyrek taktım, o bana gram taktı" gibi konulara çok takan insanlar beni geriyor, istesem de anlaşamayız. Ben bu konulara tepki veremiyorum, tepki vermeye zorlanırsam tepem atıyor, olmuyor.
0
akhenaten
(28.05.25)
yurtsuz john +1111
0
Shepard
(28.05.25)
bireysel olan seyleri sallamam.

meslek, hobiler ve yeme aliskanligi bireyseldir, bunlarda ortaklik aranmaz.

senin veganlik dedigin sey bireysel bir aliskanlik, baskasina empoze edebilecegin bir sey degil.
0
feastofthedamned
(28.05.25)
1 feminazi olmamalı, hatta feminist bile olmasın. Ağır hasarlı çıkıyor kesin. Zor bi geçmişi olmuş. Kim bilir neler yadamış ta bu hale gelmiş diyorum.
2 şunla bunla kesinlikle yapamam diye peşin hüküm koyanlar. Fırsat bile vermeyenler.
3 insanın geçinmeye gönlü olsun. Yoksa onu bunu bahane ediyor.
0
halk
(28.05.25)
bazı konularda evet. kolay sinirlenmesin, yüzü sirke satmasın. gülmek daha kolay ve doğal olsun. dil bilmeyen biriyle de yapamam.

farklı olduğu konular hobileri olabilir, bu da çeşitlilik katması açısından. ben yan flüt çalarken o da piyano çalıyorsa, mis. yetiştirilme tarzı olarak da çekici gelen konular olabilir. olmayabilir de. duruma göre, kişiye göre değişir.
0
gabe h coud
(28.05.25)
özellikle farklı karakter olmasını tercih ederim -ki genelde hep öyle olmuştur. ancak genelin de belirttiği gibi hayattan beklentileri, politik duruşu çok zıt ise zaten romantik ilişki bir yana arkadaşlık ilişkisi dahi zor.
0
lüzumsuz adam
(28.05.25)
Belirli birkaç şey var. Benden önceki cevaplarda da çoğu sayılmış. Onlar olmadığı sürece farklı olmasında sorun yok. Ortak şeyler de olmalı tabii ama bu kriterlere uygun şekilde zıt şeyler olması da iyidir.
0
nawar
(28.05.25)
eşimle ben farklıyız bayağı bence. aynı kişiyi nerden bulayım, zaten kendime zor katlanıyorum, kendim gibi biriyle yapamazdım ben :)
0
turuncu tonlarda
(28.05.25)
@halk

Merak etme feminist bir insan da zaten seni istemez.

Feminizmin ne olduğunu bilen ya da bilmiyorsa bile öğrenen bir insan feminizm için ' feminazi' ifadesini kullanmaz.
0
🌸rock n roll
(28.05.25)
Sen simdi whopper yrmiyorum mu diyosun, bosa yasiyosun
0
lapaz
(28.05.25)
birebir aynı olmasına gerek yok ama şartlarım var.

-sigara içmeyecek (nefret ederim)
-alkolik olmayacak (ben yılda 3-4 kez içiyorum, her hafta içenle yapamam) (kokusundan hoşlanmıyorum)
-kedileri sevecek ve kedilerle yaşamayı sorun etmeyecek
-vejetaryenliğime saygı gösterecek
-siyasi görüşümüz aynı olacak
-dini inancı olmayacak ya da en azından dinine pek bağlı olmayacak (muhafazakar olmayacak)
-her gün duş alacak, bakımlı ve temiz olacak
-geri kafalı, ataerkil ve cinsiyetçi olmayacak
0
art cat chocolate
(28.05.25)
(10)

Taklit komedisi

beyfendi
Köylü komedisi gibi geliyor bana. Aksini düşündürecek örnekleri var mı?
Köylü komedisi gibi geliyor bana. Aksini düşündürecek örnekleri var mı?
0
beyfendi
(27.05.25)
Dünyanın en iyi komedyenleri bile taklit yapıyor nerden bu kanıya vardın ?
0
olaylar olaylar
(27.05.25)
Standupın bir parçası olarak yapılanları değil, güldür güldür skecindekiler gibi başından sonuna tamamen birinin taklidinin yapılmasını kast ediyorum.
0
🌸beyfendi
(27.05.25)
Taklide göre değişiyor. Olacak o kadar'da levent kırca taklitleri bana komik geliyor mesela
0
runaway
(27.05.25)
Sanatın kendisi hayatın bir taklidi olduğu için taklit işine pek takılmıyorum. Ama senin bahsettiğin daha düşük sınıfa hitap eden taklit onun da alıcısı var tıpkı yeni nesil birbirinin aynısı rapçiler gibi.
0
olaylar olaylar
(27.05.25)
sonuç olarak taklit komedisi köylü işidir diyebilir miyiz
0
🌸beyfendi
(27.05.25)
Bu olay Sana göre bana göre’den öteye gitmez
0
olaylar olaylar
(27.05.25)
Kesinlikle köylü işi değil. Zamanı geçti sadece. Levent Kırca örneği çok iyi. Çünkü senin bahsettiğin şekilde komedi o dönem güzeldi.

Komedi dönemsel etkilerden çok etkileniyor. Karikatür dönemi de eskide kaldı mesela.
0
nawar
(27.05.25)
Snl in onemli bir bolumu taklit uzerine ve cok iyi ornekleri var
0
deckard
(27.05.25)
Güncel konulardaki taklitler çok gözüme batmıyor ama "eski moda" taklitler bayağı geliyor evet. Sarhoş taklidi vs. gibi şeylerden bahsediyorum. Bunların modası geçti sanırım. Değişiyor beklentiler.

Stand-up tarzı performans komedileri de çok sarmıyor beni bayadır.

Absürt durum komedilerini seviyorum.
0
akhenaten
(27.05.25)
Taklit, mizah101'dir. İyi taklit yapamayan iyi komedyen olamaz.
0
etna
(27.05.25)
(5)

Her şeyden olumsuz etkilenen /tetiklenen insanlar

pembediken
Sizin de başınıza geliyor mu? Buluttan nem kapan, söylenen herhangi bir şeyin altında art niyet arayan. Böyle tetiklenen insanlara karşı nasıl tepki vermeli?
Sizin de başınıza geliyor mu? Buluttan nem kapan, söylenen herhangi bir şeyin altında art niyet arayan. Böyle tetiklenen insanlara karşı nasıl tepki vermeli?
0
pembediken
(26.05.25)
geri tepki verip endişelerini beslememeli
0
mantık
(26.05.25)
Abi olabildiğince uzak duracaksın. Zehirli bu hayinler. Sana da bulaştırır, modunu düşürürler. Bir iki kez kendini anlat, anlamıyorsa kaç. Kaçamıyorsan tetikleneceği şeyleri söyleme. Mesela futbol, mesala eski sevgili, ilaçlar vs gibi. Yine de bir şekilde konusu açıldı haydaaa tele bakmalıyım bye, tuvalet ay vs diyip kaç kaç kaç
0
Shepard
(26.05.25)
Eskisinden daha az takılıyorum sanırım böyle şeylere. Bu devirde sağlıklı psikoloji lüks, benim de buna takılacak zamanım kalmadı :D Olduğu kadar. Ciddi anlamda huzursuzluk çıkarmıyorsa, sevmediği noktalara değinmeyince kendiliğinden konuyu gündeme taşıyıp sinir stres yapmıyorsa ses etmem.

Eğer her köşeden sıkıştırıyorsa da tepki vermem sanırım, sessiz sedasız uzaklaşırım. İnsanlar değişir, ama bu değişimler uzun zaman alıyor.
0
akhenaten
(26.05.25)
Bence böyle kişilerin bir çözümü yok çünkü öyle olmak istiyor gibiler.
Bir şey paylaşsan onu da o.hale getiriyorlar.
Kaçınılmaz yakınında biriyse bile (aile, is yeri, okul) bir mesafe lazım yoksa karadelik gibi.
0
encokbenisevinnolur
(26.05.25)
Var...dı
Çıkarabildiğimi hayatımdan çıkardım. Çıkaramadığım ile iletişimi en aza indirdim. Uğraşmaya değmez.
0
nawar
(27.05.25)
(14)

Aileye her şey anlatılmalı mı?

dedeminhirkasi
Anlatılmamalı tabi fakat asil soru şu esasında,İş yerinde veya herhangi bir olumsuz can sıkan durumlarda derdi paylaşmak için bu sorunlar aileyle paylaşılır mı? Veya anneyi babayı üzmemek için söylememek en doğrusu mu?Bu sefer de insanın kendi kendine derdini paylaşmayıp büyütme durumu oluyor
Anlatılmamalı tabi fakat asil soru şu esasında,
İş yerinde veya herhangi bir olumsuz can sıkan durumlarda derdi paylaşmak için bu sorunlar aileyle paylaşılır mı? Veya anneyi babayı üzmemek için söylememek en doğrusu mu?
Bu sefer de insanın kendi kendine derdini paylaşmayıp büyütme durumu oluyor
0
dedeminhirkasi
(26.05.25)
annemi üzecek hicbir sey söylemem. kovuldum onu bile söylemedim. benden daha fazla üzülüyor, daha cok kafaya takiyor. bu sorunlara cözüm de bulamaz. bu onu daha strese sokar. ne gerek var...

dertler paylasinca büyüyor. karsi tarafa cözüm fikri icin derdini anlatmak disinda sorun anlatmak gereksiz ve gücsüzlük (sorry) bana göre. cocuk musun yani kendin cöz ya da terapiste git.
0
sonsuz
(26.05.25)
Ben her şeyi paylaşırım; aşağıdakileri paylaşmam:

- İş yerinde yaşanan problemler
- Borç/harç/alacak/verecek; genel olarak para dertleri
- Sağlık sorunları
- Karşı cinsle çok kısa süreli ilişkiler

Bilmelerine gerek yok, bu saatten benim şahsi sorunlarımla muhatap olmalarını asla istemem.
0
vedatchilipeppers
(26.05.25)
anlatma yanlış anlaşılıp akrabalara ele güne gitme durumu olabilir.
0
basond
(26.05.25)
Her anne baba bir değil ki, bu sizin anne babanızın kim olduğuna bağlı. Anne babayla neyin paylaşılıp neyin paylaşılmayacağına dair evrensel bir şey olduğunu sanmıyorum.

Kimi anne baba var oturur ağlar, kimi duyunca dalga geçer espri yapar... Derdin ne olduğunu bile bilmiyoruz ki hocam.

Söylemek istiyorsanız söyleyin.
0
akhenaten
(26.05.25)
İşle alakalı konular ana babaya anlatılmamalı. İşten çıkarılmıştım.hergün evden çıkıp dagı taşı gezdim yine söylemedim.
0
limonlu eksi
(26.05.25)
Kesinlikle anlatılmaz.
Anlatmıyorum.
Güzel olumlu şeyler bile dozunda anlatılmalı.
Onların olayları yorumlamaları, başkalarına aktarmaları da farklı oluyor. Sorunu çözme noktasında katkıları da genelde zaten olmaz.

Eşler de kendi aralarında yaşanan her şeyi ailelerine anlatmamalı.
İç işlerini olumsuz etkileyen yorumların önüne geçmmek dili tutmaktan başlar.
0
diyecevaplandı
(26.05.25)
Benim için aile kız kardeşlerdir. Üzülmesinler diye içime attığım her dert beni yiyip bitirdi, artık paylaşmayı tercih ediyorum. Duygusal desteğin çok faydası var. Mutlaka paylaşılmalı.
0
ruhen hastayim ben
(26.05.25)
en iyisi söylememek.

işimde sorunlar var, paylaştım çok üzülmüşler.
sağlığımla ilgili bazı şeyler var. gülerek anlattım, yaşıyoruz böyle sorun yok falan. ama epey dert etmişler.
ilişkimle ilgili sorunlar vardı. bir ara konu konuyu açtı, fazla dertleştim annemle. oğlum sen "ne yaşadıysan üçte birini anlatırsın, demek ki neler neler olmuş" dedi. çok üzüldüler. sonra öğrendim ki annem/babam duygusallıklarının da etkisi ile anlattıklarıma içerleyip bir kaç gün uyuyamamışlar, dertlenmişler falan.

halbuki bilmiyor ki o sırada 3te1'ini değil, 3 katını anlatmıştım.

+vedatchilippers+1
onları anlatmamak ya da en azından detay vermemek gerekiyor. test ettim onayladım. anlatmak iyi değil. o listeye ek olarak, ilişkide olduğun kişiyle/eşle ilgili ya da ilişkinle ilgili sorunları da anlatmamak lazım. detay vermemek lazım diyelim.

derdi paylaşmayınca kendi kendine büyütüyor bu doğru. gerekirse anonim hesapla burada paylaş o bile iyi.
0
biseysorcaktim
(26.05.25)
bazı şeyler anlatılır bazı şeyler anlatılmaz. aileni sen tanıyorsun, süzgeç sensin. ben evliliğimle ilgili şeyleri anlatmıyordum sonra başıma patladı hepsi karşı tarafın atakları yüzünden. bazen bazı şeyleri temel olarak bilmeleri gerekiyor. ayrıca arkadaş falan umursamayıp yanlış öneriler verebiliyor ya da bazı insanlar kötü niyetle senin sıkıntılarından keyif alabiliyorlar. insan bazen duygusal destek ihtiyacında da oluyor. asla anlatılmamalı gibi bi düşüncem yok. anlatılacak şey var anlatılmayacak şey var.
0
deartheodosia
(26.05.25)
Aile yapısına göre değişir tabii ama anlatılmaması en iyisi. Hele de iş ile ilgili. Ben anneme tutamayıp anlattığımda hemen başı ağrıyıp benim de baş ağrımı daha da arttıyor hahahah

Ama evlilik ile ilgili konularda deartheodosia,nın da belirttiği durumlar olabilir, karşı taraf sizin ailenizi arayıp olayı abartarak anlatabilir. Bu durum da olaydan daha çok ben neden bunu elden duyuyoruma üzülebilirler.
0
tulumba
(26.05.25)
Hayır. Onları üzmemek adına . Buraya yazın derdinizi isterseniz
0
pembediken
(26.05.25)
konuya ve aileye bağlı.

ufak meselelerde hayır. sorun seni aşıyorsa ilk yardım aileden istenmeli
0
runaway
(26.05.25)
Bir dönem hiç anlatmıyordum ama saçma sapan şeyler oluyor ki anlatma gereği duymaya başladım.

ama hayatımla olan her şeyi anlatmıyorum tabii. Yurtdışına gidip yaptığım bazı şeyleri anlatmadım mesela.
0
put it in your appropriate place
(26.05.25)
aileniz arkadaşınızsa paylaşın değilse kimseye yük olmayın. Kan bağı çok abartılıyor bu ülkede.
0
sparkle kiddle
(26.05.25)
(2)

Israrla üzerinize otorite kurmaya çalışan, sınır koymaya çalışan ekip lider

psmstc
Eskiden çok saygılıydınız son zamanlarda bipolar rahatsızlığınız dolayısıyla Siz biraz rahat hafif ukala davrandınız diye bu şekilde. İşle ilgili Mesajlarınıza cevap vermiyor. Hastalığınızı bilmiyor bu arada. Bu sefer siz de geri adım attınız bir mesafe koydunuz mesajlarınızda araya. Fakat bu sefer
Eskiden çok saygılıydınız son zamanlarda bipolar rahatsızlığınız dolayısıyla Siz biraz rahat hafif ukala davrandınız diye bu şekilde. İşle ilgili Mesajlarınıza cevap vermiyor. Hastalığınızı bilmiyor bu arada.

Bu sefer siz de geri adım attınız bir mesafe koydunuz mesajlarınızda araya.

Fakat bu sefer o odanıza geliyor işle ilgili görüşmeler için. Muhtemelen mesafe koymanız onu tedirgin etti durumu birebirde görmek istedi.

Hastalığınızla ilgili toparlamaya çalışıyorsunuz ilaç vs. Normalde çok saygılı güleryüzlü pozitif enerjik uyumlu çalışkan birisiniz.

Bu olayı objektif analiz eder misiniz?


Ve Bu iletişim durumları dolayısıyla işten atılır mıyım? Ve işler iletişimimiz yine eskisi gibi samimiyet güven vb yoluna girer mi?
0
psmstc
(24.05.25)
Konu tam anlaşılmıyor da, soylediklerinizden net anlaşılan tek şey, biraz varsayimlari gerçek yapmışsınız.
0
encokbenisevinnolur
(24.05.25)
"Eskiden saygılıydınız"

"Son zamanlarda siz biraz rahat hafif ukala davrandınız"

--- bu aşamada artık işler "eskisi" gibi değil ---

"siz de geri adım attınız, bir mesafe koydunuz"

"muhtemelen mesafe koymanız onu tedirgin etti"

--- bu aşamada aranızda eskisinden farklı yeni bir şey gelişiyor ---

"İşler eskisi gibi samimiyet güven vb. yoluna girer mi?"

Bu yeni düzen oturmadan siz eskisi gibi olursanız işler de tekrar eskisi gibi olabilir. Ancak yaşanmış bazı şeyler olmuş, bunların süreç içerisinde unutulması lazım. Bugünden yarına beklentiye girmemek gerekir.

"bu durumlar dolayısıyla işten atılır mıyım?"

Tarif ettiğiniz şekilde "biraz rahat hafif ukala davranmaya" devam ederseniz bu bir olasılık evet.

Bence farkında olmanız gereken en önemli şey insanların, özellikle iş hayatında diğer insanların yaşadığı psikolojik zorlukları çok da önemsemedikleri konusu. Keşke bununla ilgili daha doğru tutumlar sergilense ancak böyle şeylere keşke deyip insanlardan olumlu yaklaşım beklemek reel olarak çok bir sonuç üretmiyor ne yazık ki. Genelde iş başa düşüyor.
0
akhenaten
(25.05.25)
(9)

Bmw kullanan keko, tas kafa tıraşlı eşgal tipler?

Cesario
Yolda bugün farkettim. Bmw kullanan erkeklerin çoğu eşgal, katil tipli, korna bassam arabadan silahla inip öldürecek tipler. Hepsi birbirinin kopyası. Güneş gözlüğü, kirli sakal, tas kafa tıraş... Resmen canlı bombalar. Yaya geçitinde durmazlar, makas atarlar. Her yol var. Hepsi de 20-30 yaş arası.
Yolda bugün farkettim. Bmw kullanan erkeklerin çoğu eşgal, katil tipli, korna bassam arabadan silahla inip öldürecek tipler. Hepsi birbirinin kopyası. Güneş gözlüğü, kirli sakal, tas kafa tıraş... Resmen canlı bombalar. Yaya geçitinde durmazlar, makas atarlar. Her yol var. Hepsi de 20-30 yaş arası.

Torbacı mı bunlar, siyasetle mi uğraşıyorlar nereden geliyor bu para?

Ve neden Bmw, neden Mercedes, Audi değil? Hepsi bir tarikata mensup da, o tarikat bunlara beleşe falan mı veriyor?

Önceden Tofas kullanandan korkardık, uzak dururduk. Şimdi son model bmw'ye upgrade etmişler. Bmw gördüm mü yaya olayım, sürücü olayım uzaklaşıyorum.
0
Cesario
(24.05.25)
Bmw sürüşü en keyifli araba çünkü. Tipine göre yargılamamak lazım. İnsan tipini kendi seçemiyor. Sakal da bir tercih sonuçta, kimi sever kimi sevmez.
0
beyfendi
(24.05.25)
Cumhuriyetin ilk yıllarında sermaye belirli ellerde toplanmıştı. Paralı insan aynı zamanda eğitimli ve kültürlüydü. Sonraları o kitleye beyaz Türkler dendi aşağılandı.
Sonra Özal dönemi başladı ve ülkenin ayarlayıyla oynandı. Literatüre 'Kıroyum ama para bende.' sözü kazandırıldı.
Şimdi daha bir değişik sürece girmiş bulunuyoruz.
Söylediğin marka da o kitlenin trafikte kendini en iyi ifade edeceği mekanik beceriye sahip araçlar.
0
Mirket
(24.05.25)
15 sene kadar once, peder araci yenileyecek.. gel dedim sana az kullanilmis bir e90 alalim, artik sen de dandik fransizlardan sonra gercek bir araca bin.

borusan'a gittik direk, 10-15 arac vardi kapinin onunde, araclar 15-20bin km'de ve cogunlugun tek hatasi surucu koltugunun sirtinda asinma var.

peder ne ayak diye sordu, satici eleman biraz siritacak "bizim musterilerimiz ekseriyetle silah tasidiklari icin, o sirt tarafini asindiriyor koltuklarin ama siz karar verin biz hemen duzeltiriz" dedi.

peder bana dondu, "senin yapacagin isi" seklinde bir bakti, kosarak ciktik. dandik citroenimize bindik, "beni oldurtmek istiyorsan daha kolay yollari var dedi", gitti jetta aldi.

bu da boyle bir animdir..
0
cooperr
(24.05.25)
Deden zengin olanlar Mercedes, babadan zengin olanlar BMW kullanır diye bir laf var. Sonradan görmelerin çoğu bu arabaları seviyor. Tofaş kullananların paralı versiyonu bunlar (ucuz Tofaş’ın karşılığı Honda civic)

BMW benim de sevdiğim hatta kullanmak istediğim araç ama profili yüzünden hiç meyletmedim.

Satışında çalışan bir tanıdığım vardı. Abi alın teri ile çalışan ile mafya olan, illegal işlerle sonradan görme olanların farkı kolayca anlaşılıyor diyordu.
Alın teri ile çalışıp bu arabayı alanlar onda bir seviyesinde diyordu. Mesela biri gelmiş, yıllarca bilmem nerede yönetici, üst rütbe bir beyaz yakalı. Parasını biriktirmiş vs elinde bir dosya, hangi aracın hangi özelliği nasıl, ödeme planı, imkanları şusu busu her türlü kriteri değerlendiriyormuş. Başka satıcılara ve modellere de bakmış etmiş hepsini not etmiş. O tanıdığım “abi adam benden fazla biliyor, kaç yıllık emeği ile alacağı içim gerçekten iyi bit karat vermek istiyor” demişti.

Geri kalan onda dokuzluk profil ise şöyle, saç be giyim olarak çok güven vermeyen. Elimde tespih, dar ve kısa paça, konuşması nispeten kaba falan filan bahsettiğiniz profil.
Bunlar geldiğinde direkt şu araba var mı, en pahalı model hangisi, biz 5 tane 10 alıcaz falan diyorlarmış.

Bir kişiye birden fazla araç satılmıyormuş sanırım. Öyle cevap verdiğinde bir telefon ile on kişi oluveriyormus bu tipler. Hepsi akraba.

Bu örnek iki profil, bir kez oluşan hikayeden çok, az çok değişse de sık sık karşılaştığı müşteri profilleriymiş.

Yani kısaca sonradan görmeler bu arabayı seviyor. Ben de sürmek istiyorum ama sahip olduğum para, alım gücüm vs buna el vermiyor. onbeş sene önce tek odalı evde yaşarken şansın dönmesi ile hızlıca zengin olanların ilk aklına gelen şey bu arabaya sahip olmak oluyor.
0
biseysorcaktim
(24.05.25)
BMW, Almanya hariç dünya genelinde keko arabası olarak geçer. Ayrıca şoförleri de yine dünya genelinde trafik canavarı olarak bilinir. ABD'de, İngiltere'de ve Türkiye'de durum bu. BMW'nin lüks ve konforlu araç olması sebebiyle belirli bir kesimin tercihiyken, özellikle son 20 senede bir şekilde paraya ulaşan varoş, keko vs. kesimin ilk el attığı araba BMW. O yüzden oluşan algı da bu.

Gözünüzden kaçan imaj değişimi için şöyle popüler bir örnek vereyim. Passat, orta sınıf Audi'si/BMW'siydi bir 10-15 yıl önceye kadar. Şimdi Passat denince aklınızda başka bir imaj oluşuyor, değil mi? O imaj da prestijli değil. Aynı şey işte.
0
nawar
(24.05.25)
İnsanların az bir kısmının teknik bilgisi var, haliyle. Çoğu kişi araç alırken çevresine danışıyor. Olumlu duyumları olursa onu alıyor.

Bana öyle geliyor ki belli çevrelerde belli araçlar bu yüzden daha popüler. Herkes birbirine öneriyor ve bir noktada bu artık o çevrelerden olmayan kişilerce de o çevrelerle ilişkilendiriliyor. Bu sefer insanlar hem çevrelerine uyduğu gibi hem de çevrelerinden olmayandan kaçınmaya başlıyor. İki yönlü bir şey oluşuyor.

Keko arabası, kadın arabası, hatta muhafazakar kadın arabası, aile arabası, orta direk arabası gibi tonla şey var böyle.
0
akhenaten
(24.05.25)
cok basit. marka algisi.
bunu yapan kisilerin abileri o arabayi kullaniyor, haliyle sonraki nesil icin bmw bi statu oluyor.
yeni nesil keko rapciler bmw kullaniyor , onu takip edenler de o arabayi alip o kisi ile bag kurmaya calisiyor.

bu marka bu kekoluk ile ozdeslesti turkiyede, kullanan 100 kisinin 99 u sorunlu bu markayi.

gecen bizim binanin garajina park etmis bmw li biri, dedim yine cattik, adam binanin garajina park etmis ve diyor ki ben nereden bilicem burasinin tapusunun size ait oldugunu

ben mercedes kullaniyorum, bmw almak istiyorum bi sure kullanayim diye, denemek icin, bu marka algisindan dolayi alamiyorum, cunku ticaretle ugrasiyorum, o sekilde anilmak istemiyorum.
0
die fetten jahre sind vorbei
(24.05.25)
bu karikatürdeki arabaların markası bmw.
teslamotorsclub.com

bmw ile özdeşleşen bir karikatür. yani bu algı sadece türkiye değil, bir çok yer için geçerli.
0
biseysorcaktim
(24.05.25)
Bmw sahibi işinde gücünde beyaz yakalı bir mühendis olarak yukarıdaki arkadaşlara katılıyorum.

Ben arabayı alınca en yakın arkadaşlarımdan biri artık sinyal falan yok, milletin tamponunda selektör atmaya başlarsın diye dalga geçmişti :)

Araba gerçekten hem dışarıdan güzel hem hızlı ve sürüşü çok keyifli ama ben insanlara örnek olmaya çalışan taraftayım.

Ama şunu da fark ettim bazı hafif ticariler, aşırı modifiyeli egea'lar, accent'ler falan kendi kendilerine bi gaza geliyor ben önlerinde/arkalarında seyrederken. Saçma sapan hareketler yapıyorlar falan. Bir de yine bu kötü algıdan dolayı herhalde taksici/minibüsçü gibi bir ufak avantajın oluyor sanırım trafikte. Önüne atlayacak adam atlamıyor, dalaşacak adam dalaşmıyor gibi.
0
chicha_v2
(25.05.25)
(17)

Banyo adabı

kizil karga
Nasıl duş aldığınız ya da almamız gerektiği konusunda bazı sorularım var, yargılamadan cevap verirseniz çok sevinirim "ulan eşşek bu yaşa kadar öğrenemedin mi" şeklinde yaklaşımlar bize bir şey kazandırmaz.Sorularım şöyle:1: Her duş aldığımızda sabunlanmak şart mı, her gün düş alıyorum çünkü her def
Nasıl duş aldığınız ya da almamız gerektiği konusunda bazı sorularım var, yargılamadan cevap verirseniz çok sevinirim "ulan eşşek bu yaşa kadar öğrenemedin mi" şeklinde yaklaşımlar bize bir şey kazandırmaz.

Sorularım şöyle:

1: Her duş aldığımızda sabunlanmak şart mı, her gün düş alıyorum çünkü her defasında sabunlanmalı mıyız?

2: Sabunlanma işlemini lifle yapıyorum, mesela vücudumuza sürdüğümüz lifi erojen bölgemizde de kullanmalı mıyız, kullanmayacaksan o bölge için ayrı bir lif mi kullanmalı mıyız nasıl olacak ya da ayağımız parmak aramız için vs sanki buralar için aynı lifi kullanmak hijyenik değil gibi geliyor ama önyargı da olabilir tam emin değilim.

3: Sabunlanma esnasında suyu kapatıyor muyuz? Kapat-aç yapınca su sıcaklığını tekrar tekrar ayarlamak zaman alıyor diye soruyorum siz nasıl yapıyorsunuz?

4: Kurulanma işini havlu ile yapıyorum, burada da 2. madde ile aynı sıkıntılar başlıyor erojen bölgemizi ayrı bir havlu ile mi kuruluyoruz ve ayaklarımızı, nasıl olmalı?

Aklıma takılan sorular bunlar, yardımcı olan herkese şimdiden teşekkür ederim.
0
kizil karga
(22.05.25)
1.evet. sacini yikamazsin ama tüm vücut sabunlanir.
3. kapatmiyorum :( kapatmaliyiz ama sanirim.
4. bornoz var bende. yetiyor.
0
sonsuz
(22.05.25)
1-evet. sabunlanmayıp sadece suya girenlere has bir koku oluyor. ben alıyorum en azından.
2-sabun bezi kullanıyorum annemin ördüklerinden. yüzüm hariç her yerimde kullanırım. yüzüm için eşek sabunlu tırtıklı bişey var onu kullanıyorum.
3-kapatmıyorum.
4-bornoz kullanmanı öneririm
0
messina123
(22.05.25)
1-evet şart. Sadece su ile teri, ter kokusunu giderebiliyor musun?

2- aynısını kullan işte ne olacak.

3- açık bırakıyoruz. aç kapa yapmak hem fazla enerji tüketimine sebep olur hemde kombiyi yorar. gereksiz.
4- bornoz en güzel çözüm her yerini kurula geç işte.

Bu kadar gereksiz hassasiyetle yaşamak zor olsa gerek.
0
my fault
(22.05.25)
1-evet.
2-yüzüm hariç her yerde kullanıyorum. yüz için sadece yüz temizleyici kullanıyorum.
3-ben kapatıyorum. diş fırçalarken suyu açık bırakmaktan farkı yok bence. tekrar suyu ayarlamak zor geliyorsa termostatik batarya kullanabilirsiniz. bende sıcak suyu sağa koydukları için kullanamıyorum. yoksa şimdiye 10 kere taktırmıştım.
4-ben tek bir havlu ile her yerimi kuruluyorum. isterseniz saç kafa için ayrı, vücut için ayrı, ayaklar için ayrı havlu kullabilirsiniz.
0
inheritance
(22.05.25)
her gün lifle sabunlanmıyorum
koltuk altlarına filan sabun sürüp duş alıyorum
2-3 günde bir lif
0
mantık
(22.05.25)
1. değil vücut senin istersen duvara sürt.
2. yüzüme sürmem her yere tek lif.
3. su yukardan akar durmaz.
4. bornoz icat edilmişti galiba.
0
mikahakkinen
(22.05.25)
1- her duşta sabunlanırım

2- bir tarafı yumuşak bir tarafı sert, tutacaklı kesem var. ara sıra kullanıyorum. erojen bölgeme lif sürmem. elle yıkarım.

3- bazen açık kalıyor bazen kapalı

4- kafamı ayrı bir havlu ile geri kalan tüm vücudumu bornozla kuruluyorum.

ayrıca ben düzenli olarak otel hamamlarına gidip kese- köpük masajı yaptırıyorum. vücudumun arkasının kiri evde yeteri kadar çıkmıyor çünkü.
0
yurtsuz john
(22.05.25)
1- her duşta sabunlanmak daha iyidir. 24 saatte bir insan kirlenir çünkü.
2- aynı lifi kullanmam, ellerimi kullanırım. zaten ayak parmağını filan lifle ovalayamazsın, elinle yap daha temiz olur.
3-ben kapatmıyorum onunla mı uğraşacağım
4-hayır havluyu tüm vücut için kullanmamalıyız. ben kağıt havlu kullanıyorum, eşim de öyle kullanır, hem tamamen kuru olabilmesi hem de hijyen açısından.
0
kaptan maydanoz
(22.05.25)
1. Sabun, dus jeli vs kesin kullaniyorum. Sadece yazin sadece asiri sicak olur da serinlemek istersem, daha yakinda normal dus aldiysam birsey kullanmiyorum.
2. Lif kullanmiyorum bu aralar ama kullanmam lazim aslinda, her yere surerim.
3. Suyu normalde kapatiyordum da bu aralar kapatmiyorum. Gece cocuk uyurken yapiyorsam kesin kapatmiyorum, cok ses gidiyor, sesin devamliligi uyanmama acisindan daha iyi olur diye dusunuyorum.
4. Yani hassas bolgelere degiyor sonucta ama oyle o bolgede derinlemesine bir kurutma da yapmiyorum.
0
mbond
(22.05.25)
Kendi adıma;
Eğer bir günden fazla olmuşsa banyoya girmeyeli, tüm vücut sabunlanıyorum. Eğer bir gün ya da daha az olmuşsa, sadece kol altları ve özel bölgeleri sabunluyorum. Lif genelde kullanmıyorum ama haftada-on günde bir fırçalanıyorum. Suyu ise eğer iyi sabunlanacaksam, yani 20-30 saniyeyi geçecekse kapatıyorum. Su soğumuyor. Aslında en güzeli, eski usûl kova doldurup tas ile yıkanmak. Belki en sonda bir tüm vücut duşun altına girmek. Ama hızlı davranıyorum zaten, aç-kapa yapacak kadar uzun olmuyor. Havlunun ben bir tarafıyla önce yüzü, sonra saçı kurutuyorum. Diğer tarafıyla da önce gövdeyi, en son özel bölgeleri kurutuyorum. Her kurulanma sonrası havlu kirli sepetine gidiyor...
0
yadigar
(22.05.25)
1- Duşta sabunlanıyorum, ama banyo yapar gibi uzun uzadıya detaylı uğraşmıyorum. Duş ve banyo farklı şeyler, bu ikisi bire bir aynıysa birinde bir yanlışlık olmalı.

2- Evet bir mahsuru yok ama lifi yüzünüze sürmeyin, aşındırır. Ben şahsen ayaklarıma lif sürmüyorum duşta.

3- Isınma süresi sabun ve şampuan sürenizden uzunsa kapatmayın veya kova kullanın. Isınma süresi sabun sürenizden kısaysa kapatın. Neticede önemli olan az su harcamak, hedef o.

4- Hiçbir sorun yok, zaten duştan çıktınız. Yani neticede seks diye bir şey var değil mi? Erojen bölgeye vebalı muamelesi yapmanın bir anlamı yok. Deri neticede, yıkıyorsunuz sabunluyorsunuz daha ne yapacaksınız.
0
akhenaten
(22.05.25)
Her gün duş alınmaz, haftada 1 gün yeter. Life gerek yok, kafanı en ucuz şampuanla şampuanlayacaksın, suyu kapatacaksın, orana burana köpük süreceksin, bitecek.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(22.05.25)
1- Evet şart sabunlanmazsanız tam hijyen olmaz. vucut yüzeyindeki tozu kiri sabunlanmadan atamazsınız. önce sadece su ile ıslanıp köpürtme sonra durulama işlemi gerekir.
2-yüz hariç her yere aynı lif. yüz için yüz temizle jeli var onunla elimiz ile yüzü yıkamalıyız
3- su tabiki kapatılmalı. boş boş akan suya yazık. bencilce olmamalıyız. bizden sonraki nesillerin işi temiz su bulma konusunda çok zor.
4 bornoz tek başına yeterli

ayrıca saçınızı şampuanladıgınız zaman onun köpügünün vucunuza gelmemesi önemli. yoksa vucudunuz yaglanır. ayrıca saç şampuanu vucut için uygun bileşenler içermez. saçı şampuanladıktan sonra başımızı hafif egip akan köpüklü suyun vucudumuza bulaşmadan başımızdan direk aşagı akması gerekir
0
limonlu eksi
(22.05.25)
1- Her duşta sabunlanmıyorum ben ama biraz duş jeli sürüyorum boynuma kollarıma koltuk altına vs.

2- Lif yok ama şu saplı zımbırtılardan var, sırtımı haşır huşur yıkıyorum onunla. Erojen bölge için özel bir şey kullanmıyorum açıkçası.

3- Suyu kapatmıyorum hiç.

4- Kurulanma havlu ile. Yerde ayak havlusu, bel için bir havlu bir de kafa için. Ama geçen gün bir arkadaşım akıl verdi; saçlarım kıvır kıvır olduğu için havlu yerine tişörtle kurut farkı göreceksin dedi. Öyle deneyeceğim bir de.
0
vedatchilipeppers
(22.05.25)
1. evet, sacini yikamasan bile vücut sabunlanir. diger türlü sicak su ve buharla kirlerini kabartip kabartip temizlenmeden cikarsin.

2. kadinlarda hayir. sadece su ile temizlik yapilmali. zihnen rahat edilmiyorsa intim bölge icin olan sabunlar kullanilmali. erkeklerde dümdüz yika iste.

3. herhalde yani. bir bardak suyu dahi ziyan etmem.

4. ayak havlum - bornozum - sac havlum var. bu üclüyü kullan (sac havlumla sacimi ve yüzümü kuruluyorum. bornozu giyince de zaten vücut kurulaniyor, popona degen yer baska yerine degmiyor).
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.05.25)
1-tabi ki de.

2-köpük çıkarana kadar lifi sıkıp köpürtüyorum. lifi o bölgelere sürmüyorum ama lifi köpütüp köpüğü alıp ellerimle yıkıyorum o bölgeleri. sonra kabak lifi keseyle kendimi keseliyorum, (eşimden yardım alarak, genellikle birlikte yıkanırız sırayla keseliyoruz birbirimizi) durulanıyorum. yüzüm için lifli sabunumuz var ayrıca onla yıkıyoruz

3-kapatamıyorum çünkü üşüyorum.

4-bornoz yetiyor zaten her yeri yıkamış oluyoruz temiz bir şey olmaz. ayak havlumuz ayrıca var zaten. havlulu terlik giyiyorum banyo terliği ayrı ayağım kuruyunca çoraplarımı giyiyorum.
0
Hallegadola
(23.05.25)
yazın sabah akşam kısın sadece sabahları duş alırım. 1-2 gün sabunsuz 1 gün sabun (duş jeli) kullanırım. dermatologlar da vücudu kimyasallarla fazla temas ettirmememizi tavsiye ediyorlar. asansör araba, masa başı yaşayınca kirlenmek mümkün değil terlemiyorsunuz bile. ama işiniz farklı ise sadece kirli bölgeleri sabunlayıp diğer yerleri suyla durulamanızı öneriririm. bez veya kabak lifinden ziyade şu ucuza satılan rengarenk olanları öneririm. sabunlanırken sırasıyla önce önce boyun ense, sonra kollar bacaklar, sonra gövde. lifi sıkıp durulayıp tekrar köpürtüp önce apış arası sonra kıç arası en son ayaklar sabunlanıp durulanıp çıkarsınız. banyodan çıktıktan sonra havluyla hemen kurulanmak zor. ben bornoz ve kafa havlusuyla 10 dakika falan telefonda vakit geçiriyorum. yoksa nem kokusu oluyor. en az 3 tane bornoz olması lazım benim gibi sık sık duş alıyorsanız. özellikle kışın kurusada nemli kalıyor. yüzünüze fazla müdahale etmeyin aynı bezle falan kesinlikle temas ettirmeyin. haftada bir yüzünüzü sabunlasanız yeter. sıhhatler olsun.
0
ground
(23.05.25)
(8)

acil yardım

messina123
şimdi benim 5-6 sene önce bayağı hoşlanıp red yediğim bi kız vardı. biz bu kızla geçenlerde uzun zaman sonra buluştuk. bayağı da güzel geçti buluşma. hatta tatil planı bile yaptık yani öyle iyi geçti.öğlen konuştuk en son. ben ne yazayım da muhabbet açılsın? veya hiçbir şey yazmıyım mı? o zaman da a
şimdi benim 5-6 sene önce bayağı hoşlanıp red yediğim bi kız vardı. biz bu kızla geçenlerde uzun zaman sonra buluştuk. bayağı da güzel geçti buluşma. hatta tatil planı bile yaptık yani öyle iyi geçti.

öğlen konuştuk en son. ben ne yazayım da muhabbet açılsın? veya hiçbir şey yazmıyım mı? o zaman da araya soğukluk giriyor. girmesin istiyorum.
0
messina123
(22.05.25)
Öğlen dediğin saat 12.00 desek, yazmadın diye soğukluk girmez herhalde. Sürekli muhabbet etmek zorunda değilsiniz.
0
rock n roll
(22.05.25)
ee napacam? hiç yazmayayım mı? kaç gün ya da kaç saat yazmayayım? arıyım mı?
0
🌸messina123
(22.05.25)
bir şarkı yolla dinliyordum aklıma geldin de bitsin.
0
kisa
(22.05.25)
komik video at ya da ulan basima sh geldi diye komik bisi anlat ex bi anini simdi yasamis gibi
0
ala09
(22.05.25)
Sabırsız biriyim ama en çok @teyze bana güven verdin :)
0
🌸messina123
(22.05.25)
sana bir kisilik testi yapicam de.
en sevdigin hayvan ve sebepleri, hangi özelligi sebebiyle onu seviyorsun? köpek cünkü kücükken köpegim vardi gibi degil de köpekleri severim oyuncudurlar gibi
en sevdigin ikinci hayvan ve sebepleri

birincisi kendinden sevdigi özellikler, ikincisi partnerindeki...

muhtesem bir first date sorusu bence. benden duyup yapmaya basladi arkadaslarim. mesaj yerine yüz yüze yapsan daha iyi olabilir.

komik video, caps, yolda gördügün cicek, ictigin cay kahve vs vs yollanabilir.
0
sonsuz
(22.05.25)
Aklınızda bir şey yokken kuru kuruya bir şeyler yazarsanız bu hissiz bir iş olarak kalır. Hiçkimse bunu sesli olarak dillendirmese de bu kuru kuruya haberleşme çabaları aranızdaki heyecanı soldurur, basitleştirir, sıradanlaştırır, rutinleştirir. Bence bu böyle en azından.

Elbette arada bir yoklamak iyidir ama "sıkboğaz etmek" diye güzide bir kavram da var. İnsanlar yaşamış bunun kötü olduğunu görmüş, bunu kendi aralarında o kadar tartışmışlar ki artık tek başına bir kavram haline gelmiş. Ateşi yeniden keşfetmeye çalışmayın bence.
0
akhenaten
(22.05.25)
Planlı yaptığın her şey ters teper. Konuşacak, kendiliğinden uzun uzadıya anlatabileceğin bir şey yoksa hiçbir şey yazma.
Tatil planı yapmanız = "Söz verdik ve kesinlikle beraber tatile çıkacağız" anlamına gelmiyor.
0
rakicandir
(22.05.25)
(12)

30'dan sonra saç uzatmak

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
İş dünyasında, ailede, ictimai hayatta nasıl karşılanır?
İş dünyasında, ailede, ictimai hayatta nasıl karşılanır?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(21.05.25)
İş dünyana, ailene, içtimai hayatına göre değişir.
Ben birkaç defa yaptım, olumsuz bir şey söyleyen olmadı.

Bir tane hayatın var, yapmak istiyorsan yap gitsin.
Ama kısa ile uzun arasındaki "orta" zamanlar sıkıntılı, onu bilerek yola gir. O dönemde düzgün şekil, model vermek zor oluyor.
0
michael_knight
(21.05.25)
ben yaptım. yüzüme karşı kötü birşey söyleyen olmadı. 2-3 sene uzattım, sonra bakması zor geldiği için kestim.

edit: babam 70lerde saç uzatmış, o dönemlerden uzun saçlı fotoğrafları var. köyde dedemle kızın oldu diye dalga geçmişler.
0
inheritance
(21.05.25)
yukarıdaki soruyla parelel bir durum mu?
0
ground
(21.05.25)
ben 20'li yaşlarda uzun saçlıydım.

25 olmadan kestirdim saçlarımı. sonra bi iki kez uzatmaya çalıştım da asla eskisi gibi olmadı. hem yakışmadı (ya da öyle hissettim) hem de eskisi kadar sağlıklı değildi zaten.

velhasıl uğraşılmıyor. uzunken yakışsa bile, saçları kısaltınca "aha daha güzelmiş böyle kısa" diyorsunuz. bir de en azından ben saçları uzatınca feminen görünüyorum. bu rahatsız ediyor aslında bi noktada. yüze düşen uzun saçı sağa sola atarken dikkat etmek lazım.

ama çevrede, etrafta olumsuz bir şey söyleyen eden olmadı. zaten 20lerde çok demişlerdi o yüzden 30'larda denmedi bir şey.

iş dünyasında da olumsuz karşılanmadım ben ama bizde sakal ve şort da serbest.

saçlar kulakları aşana kadar bir aşama var. justin bieber'in ilk ünlü olduğu zamanlar gibi geziyorsunuz. ona dikkat
0
biseysorcaktim
(21.05.25)
Kovid'den beri uzun saçlıyım.
Ailenin genç üyeleri olumlu, yaşlı üyeleri olumsuz karşıladı ama artık alıştılar. Ama bakımı zormuş, kadınlara respect :)
0
parka
(21.05.25)
Ben pandemide berberler kapanınca mecburen saçımı uzatmıştım sonra da hoşuma gitti kestirmedim ama bizim ailenin erkekleri geleneksel olarak saç uzattığını için herkes hoş karşılar, babam da uzun zaman uzun saçlıymış, işyeri de terlikle bile gidilse kimse bir şey demediği için saç da haliyle tepki çekmez ama uzun saç bakımı acayip zor bir şey, hele benimki gibi kıvırcığa yakın kalın telli bir şeyse her gün saçınla ilgili yeni bir maceraya girişmek zorunda kalıyorsun, bunlara hazırlık olman lazım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.05.25)
saç uzatma zaten ya 20'lerin başında ya da 40'ların başında edilen bir heves.

elalem ne der diye düşünen bir kafa yapın varsa ilk fırsatta makası vurursun. hiç bulaşma.
0
yurtsuz john
(21.05.25)
Saç uzatmayla yaşın ne ilgisi var ki?
0
synesthesia
(21.05.25)
synesthesia +1

ben de alakayı anlamadım. saçın gürse yavaş yavaş uzatabilirsin.
0
koela
(21.05.25)
30 gibi zaten dökülecek bari uzatayım da hevesimi alayım diye uzattım.. öncesinde 15 yıl kendim makine ile 3numara keserdim. Etraftan olumsuz bir yorum almadım. Hatta bir nebze genç gösterdiği için olumlu tepki çokça oldu. Neredeyse dirseğime gelecek kadar uzadı. Şimdi omuzlara gelecek şekilde 6ayda bir kestiriyorum. Makine sektöründe çalışıyorum, +sı insanlar asla sizi unutmuyor, -si belki arkamdan tipe bak falan diye dalga geçiyorlardır. Umrumda mı? Değil.
0
yercekimini kendine ceken adam
(21.05.25)
40tan sonra uzattım. çok hoş karşılandı.
0
entropik
(21.05.25)
Tamamen "sende gördüm imrendim, onda gördüm iğrendim" durumu var bence.

Kendinize yakıştırıyorsanız yapın. 30 yaş üstü saç uzatıp çok karizmatik duran da var, evsizlere benzeyen de. Giysi gibi bir şey bu da, aynı giysi birine yakışır diğerinde kötü durabilir. Yaşla bir ilgisi yok bence.
0
akhenaten
(21.05.25)
(7)

Bazı story’leri izlemek

don’t panic
Çalıştığı kurumun herhangi bir paylaşımını story’sinde paylaşıyor ya insanlar. İzliyor musunuz arkadaşlar? Xxxxx Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bir videosunu paylaşmış mesela öğretmen arkadaş. Buna tıklayıp izleyen kişi sayısı herhalde 50’de 1’dir falan diye düşünüyorum. Belki de acımasız düşü
Çalıştığı kurumun herhangi bir paylaşımını story’sinde paylaşıyor ya insanlar. İzliyor musunuz arkadaşlar? Xxxxx Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bir videosunu paylaşmış mesela öğretmen arkadaş. Buna tıklayıp izleyen kişi sayısı herhalde 50’de 1’dir falan diye düşünüyorum. Belki de acımasız düşünüyorum bilemedim. Tabi ki herkesin paylaşımına kimse karışamaz ama bu motivasyonu merak ediyorum. Teşekkürler.
0
don’t panic
(20.05.25)
Motivasyonu instagramdan beklentisine bağlı heralde insanların. Kimisi sosyal medya fenomenliğine oynuyor, kimisi flört edecek yer olarak kullanıyor, kimi arkadaş çevresi için kimi de konu komşu akraba çevresi için kullanıyor.

Ben storylere 40 yılda bir bakıyorum mesela. Benim eskiden kalan arkadaş gruplarım var onlarla haberleşip komik şeyler falan paylaşmak için kullanıyorum. Yine 40 yılda bir story atarsam sadece yakın arkadaşlarla paylaşıyorum.
0
akhenaten
(20.05.25)
Normalde paylaşmayıp o an paylaştıysa neymiş diye merak eder izlerim. Sürekllilik varsa izlemem
0
Rondak
(20.05.25)
Ben sadece 2-3 arkadaşım hariç kimsenin izlemiyorum. Hiçbir şey atmıyorum da. Hatta 3 arkadaşımdan 2 sini ayıp olmasın diye, birini gerçekten meraktan izliyorum.
0
substituent
(20.05.25)
Arkadaşım öyle postlar atıyordu. Sebebini sordum. Müdürü emrivaki yapıyormuş. Mecburen paylaşıyordu.
0
kiminromeosu
(20.05.25)
Onları genellikle zorla paylaştırıyorlar.
0
hayirsiz
(21.05.25)
Bunu yapınca şirket içinde bi tık değerli oluyorsun. çünkü şirketi benimsemiş gibi gösteriyor. Toplantıda sm uzmanı o kadar paylaşım yapıyoruz şirketten kimse beğenmiyor, paylaşmıyor dediğinde sıkıntı oluyor.
0
duyuruuser
(21.05.25)
zorla paylaşıyolar +1

ben kısa bir süre belediyede çalışmıştım. memurların eyvallahı yoktu ama onun dışındaki taşeronlar falan belediyenin etkinliklerine katılmak zorundaydı ve belediyenin paylaşımlarını story atmak zorundaydı. hatta bunu takip eden bir kız vardı. paylaşmayanları belediye başkanına rapor ediyordu.

işten atılma korkusu olmasa bile öğretmenler idare ile aralarını iyi tutmak isterler ders programları hazırlanırken acımasızca davranmasınlar vs diye.
0
turuncu tonlarda
(21.05.25)
(8)

Sevgilisi olan bir erkeğe ait şu cümleler

seni tanıdığım güne lanet olsun
Bir arkadaş ortamında sevgilinin şunu olsa tiksinir misin, sevgilin şunu yapsa tiksinir misin şeklinde bir sohbet dönüyor. Bir yıllık ilişkisi olan erkek kişi kendisine sorulan dört beş soruya tiksinirim dedikten sonra bunu benim cevaplamam uygun değil, bana kalsa hepsine tiksinirim derim çünkü şu a
Bir arkadaş ortamında sevgilinin şunu olsa tiksinir misin, sevgilin şunu yapsa tiksinir misin şeklinde bir sohbet dönüyor.

Bir yıllık ilişkisi olan erkek kişi kendisine sorulan dört beş soruya tiksinirim dedikten sonra bunu benim cevaplamam uygun değil, bana kalsa hepsine tiksinirim derim çünkü şu an hayatımda aşık olduğum biri yok, aşık olduğum biri olursa belki her şeyi hoşuma gidecek ve rahatsız olmayacağım, bunları aşık olan biri cevaplasın diyor.

Bu kişi ve ilişkisi hakkında ne düşünürsünüz?

A) Boşta kalmamak için bu ilişkiyle idare ediyor. Kadını oyalıyor, daha iyisini bulduğu an ayrılacak. Saygısız biri.

B) Arkadaş ortamında olur böyle geyikler. O da aslında öyle düşünmüyordur da muhabbet o yönde ilerleyince öyle demiştir.

C) Her sevgilimize aşık mı olacağız? Gayet normal konuşmuş, sorun yok.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(16.05.25)
C

herkese aşık olunmaz. bence aşk ömürde 1-2 defa yaşanılabilir max.
0
jelly bear
(16.05.25)
D) sadece aşık diil. Kadının haberi olabilir de olmayabilir de, bilemem bunu. Kadını oyaliyorsa evet saygısız, kadına açık davrandiysa problem yok her sevgilimize aşık olamayız
0
abuzer
(16.05.25)
Bana, genel olarak düşünce ve davranışları itici geldi. Söylem şekli rahatsız edici, " bana kalsa hepsine tiksinirim derim" cümlesi çok kötü. İnsan, hayatındaki kişiye az da olsa saygı ve sevgi duysa böyle konuşmaz. Aşk değil burada mevzu. Çok saçmalamış, umarım kadın da bunu bir an evvel hayatından çıkarır.

Cevap A
0
rock n roll
(16.05.25)
A.

aklima Prens charles‘ in dianayla nisanlandiginda gazetecilerin asik misiniz sorusuna diana nin of course charles in da whatever in love means diyisi geldi…

Ayrıl diana
0
sonsuz
(16.05.25)
@abuzer +1
0
nawar
(16.05.25)
a.
0
deartheodosia
(16.05.25)
iğrençlik.

hayatımdaki kadını hiçbir ortama meze yapmam. başkalarıyla onunla alakası olacak hiçbir konuda muhabbet etmem.

hatta bırak hayatımdaki kadını, kadın arkadaşlarım hakkında bile böyle bir muahabbete girmem.

aşık olursam şöyle olur, olmazsam böyle olur diye bir şey yok.

A diyorum.
0
tabudeviren
(16.05.25)
Ya bu saygı diye tanımlanan her şeye aykırı bir durum. Ne desem bilemedim. Cidden çirkin. Dürüstlük falan değil bu.

Birlikte olduğu kişiyle bunu konuşmuş olabilirler diğeri tamamen haberdar olabilir. Ona rağmen uygun değil. Bizim ilişki detayımızı neden vurgulaya vurgulaya anlatırsın ki? Yani arkadaş sadece soruya da cevap vermemiş üstüne bir de baya olayı ciddiye alıp kafa yorup geniş bir tanım yapmış. Diğer kişinin o an o ortamdaki itibarını gözetmeyi geçtim, resmen buna karşı tavır almış. Bak hani en kötü "ben kim olursa olsun iğrenirim" vs. der yine söylersin hadi, ama kimseye aşık değilim ilerde olursam belki falan diye detaya girmek cidden tarifsiz bir şey.

Ben ortamdaki arkadaşlardan biri olsam dahi utanırdım. Bahsi geçen kişinin yerinde olmayı hiç istemezdim. Çok yakışıksız ve lüzumsuz. Sanki iğrenmem desen diğerine bardak yalatıp ağzına dayayacaklar.

Her insan farklıdır tabi, her insanın kendini ifade ediş biçimi farklı. Ancak "saygısız" diye bir kavram varsa bunu oraya koymayacaksak neyi koyacağız bilmiyorum. Bazı insanların farkı saygısız olmalarıdır.
0
akhenaten
(16.05.25)
(6)

İsa'ya Tanrı olarak yaklaşan mezhep var mı, hangisi?

Cesario
Ortodox ya da Katolik ya da başka bir mezhep var mı?Aranızda Hristiyan olan ya da dinleri araştıran biri açıklayabilir mi?Sümela manastırında pelerinli İsa ve Ademi kurtaran freskler var. İsa peygamber en üst rütbede mi demek bu yoksa Tanrı'nın vücut bulmuş hali mi? Tanrı neyi ifade ediyor bunu mera
Ortodox ya da Katolik ya da başka bir mezhep var mı?

Aranızda Hristiyan olan ya da dinleri araştıran biri açıklayabilir mi?

Sümela manastırında pelerinli İsa ve Ademi kurtaran freskler var. İsa peygamber en üst rütbede mi demek bu yoksa Tanrı'nın vücut bulmuş hali mi? Tanrı neyi ifade ediyor bunu merak ediyorum. İslamdaki tek Tanrıdan farkı ya da ortak yönleri neler?

Teslis üçleme baba oğul kutsal ruh inancı ve diğer inançlar, mezhepler konusunda bilgi vermek isteyen yazabilir.

Bunu çözmek için kutsal kitapları okumam gerekiyor galiba ama inananların fikirlerini de merak ediyorum.

İşten Ermeni arkadaşım boşver deyip başından saldı.
0
Cesario
(15.05.25)
Hocam Ortodokslarla Katoliklerin ayrılması tam olarak bu olay yüzünden zaten, İznik Konsili diye aratırsan detaylarını öğrenebilirsin. Katolikler Kutsal Ruh'un Baba ve Oğul'dan çıktığını söyler, öyle olunca İsa'nın da Tanrı olarak kabul edildiği anlamına gelir, Katolikler böyle kabul eder, Ortodokslar kabul etmez.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.05.25)
Üç mezhep de Tanrı'nın İsa'da vücut bulduğunu ve teslis inancını kabul eder.
Siyasi nedenlere ek olarak mezhepler arasındaki ayrışmalar ruhban sınıfı, ritüeller ve kurtuluş anlayışından kaynaklanıyor.
0
auroraaurora
(15.05.25)
İslam'a göre (Meryem, 29-36)

29-Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. "Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?" dediler.

30. Bebek şöyle konuştu: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. Bana kitabı (İncil'i) verdi ve beni peygamber yaptı."

31-32. "Nerede olursam olayım, o beni kutlu ve bereketli kıldı; yaşadığım sürece bana namazı, zekâtı ve anneme saygılı olmayı emretti; beni zorba ve isyankâr yapmadı.

33. "Doğduğum gün, öleceğim gün ve diriltileceğim gün bana selâm (esenlik) benim üzerimedir."

34.İşte hakkında (yahudilerle hıristiyanların) ihtilaf edip durdukları Meryemoğlu İsa'ya dair Allah'ın sözü budur.

Milattan ~350 yıl sonra iznik konsülü toplandı. İsa tanrı değil yaratılmış diyenler sapkın ilan edildi.Teslis inancı resmileşti.

Teslis inancında tanrı tektir ama baba, oğul, kutsal ruh olarak üç kişilikte olduğuna inanılır.

Baba tanrıdan oğul doğmuş ,insan suretinde bir kurtarıcı gelmiştir. Kutsal ruh ise tanrının yönlendirme ilhamıdır ve tanrıya duygu atfeder.
0
hebanon
(15.05.25)
ortodoks, katolik, protestan; üç büyük mezhep de isayı tanrı (tanrının oğlu) olarak kabul eder.
üçlü inanç: tanrı, tanrının oğlu isa, kutsal ruh
0
abelardo
(15.05.25)
Aklınıza gelebilecek her türlü hristiyan mezhebi İsa'yı tanrı kabul ediyor zaten. Bütün olay bunun üstüne kurulu. Hristiyanlıktaki en önemli, en hayati husus bu.

İsa'yı tanrı olarak kabul etmeyen ufak gruplar var, bunlar çeşitli non-trinitaryen mezhepler ancak çoğunlukla mezhepten öte ayrı birer dinler. Örneğin yehova şahitleri ve mormonlar buna örnek.

Yukarda İznik Konsili yanlış ele alınmış. İznik konsili 325 yılında toplanıyor Ortodoks ve Katolik ayrışması ise 1054'te. Katolikler İznik iman ikrarı metninin latince tercümesine "filioque" ibaresini eklemek istedikleri için sorun çıkıyor, bu nedenle kafa karışmış sanırım. Ancak İsa'nın tanrılığı konusunda hiçbir anlaşmazlık yok bu iki grup arasında.

İznik konsili zaten İsa'nın tanrı olduğunun resmi olarak kabul edildiği konsil. İsa'yı tanrı kabul etmeyen Aryanlara karşı (bugün artık aryanlar yok) toplanıyor ve bu kesime karşı önlemler alınıyor. Aryanlar özetle İsa'yı tanrıdan ayrı, ancak "tanrısal" bir kişi olarak görüyordu.

Teslis konusu da çok kesin tanımlanmıştır. Buna göre bugün yaşayan (ufak gruplar hariç) tüm mezheplerin kabul ettiği iznik tanımında baba, oğul ve kutsal ruh birbirinden ayrı ancak özü bakımından bir olan tek tanrının üç kişisidir. Üç kişi de eşit derecede tanrıdır ve eşit derecede muktedirdir. Bunlardan biri, diğeri değildir ancak hem de hepsi birdir. Anlaşılmaz geldiyse normal, çünkü zaten hristiyanlıkta teslis insan aklının algı sınırları dışında bir sır olarak kabul ediliyor.

Yani bunu mantığa bürümek için "tamam işte yani tek tanrının üç görünümü, üç yansıması oluyorlar" diyebilirsiniz ama o zaman çok yanılmış olursunuz, çünkü bu modalizmdir ve heretik (küfür) kabul edilir. Tanım kati surette üç kişinin hem ayrılığı hem de birliğini vurguluyor. Yani baba oğul değildir, oğul da kutsal ruh değildir. Bunların hiçbiri diğeri değildir ama hepsi öz bakımından tektir. Aynı tek tanrıdır. Böyle açıklanıyor.

Ancak İsa'nın tanrılığı konusu İsa'nın insanlığı konusunu da gözardı etmeden ele alınır. Çünkü bu da ayrı bir kesin tanıma dahil. Buna göre İsa aynı zamanda hem tam olarak tanrıdır hem de tam olarak insandır. Bu iki doğa, tek bedende aynı anda mevcuttur. Bu iki doğa birbiriyle karışmaz, ancak her ikisi de kendi muhteviyatını hiç kaybetmeden bir kişide birleşmiş olarak vardır. İki kişi değil, tek kişi söz konusudur. İslama göre İsa tanrı değil, tanrıya yakın da değil, aynı öze de sahip değil. Sadece insan. Bu şekilde ayrılıyor.

Hristiyanlık teslis ve isa'nın doğası konularında çok kesin formülize edilmiş ifadelere sahip. Çünkü bu tanımların hepsi çok buhranlı çalkantılı süreçler sonunda ortaya çıkıyor. Onun için "yani şöyle demek istiyor olmalı" diye düşüneceğiniz her şeyin evvel zaman içinde zaten başkaları tarafından düşünülüp reddedildiğini baştan bilin :D
0
akhenaten
(15.05.25)
Bizim anladığımız anlamda bir tanrı değil o.
Hani vahdet-i vücut olayı var ya, oradaki tanrı da bizim anladığımız anlamda değil,
Dinleri birbirlerinin objektifinden bakıp yorumlayamıyorsun.
İncil'i okuyunca 'Peygamber' nedir konusunda da kafa karışıklığı oluyor.
Anlamak için onlara onların açısından bakmak gerekiyor.
Yani o kadar basit değil olay. Basite indirgeyip yorumlanabilse ne güzel ama, değil öyle.
0
Mirket
(15.05.25)
(21)

Türkçedeki kaba tabilerin kullanımı sizi rahatsız eder mi?

mikahakkinen
mesela hamileye anadoluda yüklü derler. bayanlar alınır mı?yemeği sünnetlemek, yemeği sıyırmak.biraz toplu olmak,balık etli: kilolu olmak.bunun gibi benzer tabileri kullanır mısınız?
mesela hamileye anadoluda yüklü derler. bayanlar alınır mı?
yemeği sünnetlemek, yemeği sıyırmak.
biraz toplu olmak,balık etli: kilolu olmak.

bunun gibi benzer tabileri kullanır mısınız?
0
mikahakkinen
(13.05.25)
yemegi sünnetlemek ilk defa duydum. yüklü kelimesini kullanmam. baliketli ile bir sikintim yok, gayet tatli bir ifade.
yani görüldügü gibi, kelimesine, tabirine göre degisir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.05.25)
buradakileri kullanmam ama rahatsız olacak bir şey görmüyorum.
0
lazpalle
(13.05.25)
yemegi sünnetlemek nasil oluyor ya. sünnet olunca kökü sende ama dibini siyirinca yemek bitiyor?

bence deyim, bu sekilde sokak agzi/argo vs kullanmak cok komik ve ayni zamanda da dilimizin zenginligini gösteriyor. bildigim kadariyla kullanmaya calisirim ben de.
0
sonsuz
(13.05.25)
Bunlar kaba tabir değil.
yemeği sünnetlemek lafını ilk kez duydum.
Diğerleri gayet kullanılan sözler.
Yadırgayabileceğim şeyler değil.
0
Mirket
(13.05.25)
Balık etli dışındakiler kötü hissettiriyor
0
anon1m
(13.05.25)
bunların neresi kaba ki?

hamile, hml kökünden gelen arapça bir kelime. hamal, hamiline, hamili kart yakinimdir, "taşımak" anlamına gelir. "yüklü" kelimesi hamile'den daha türkçe bir kelimedir, kaba bir tarafı da yoktur bence.

yani cemaat ne kadar arapça ise, hamile de o kadar arapçadır. cemaat'i beğenmeyip hamile'yi beğeniyorsanız bunda bir sıkıntı vardır.

"sünnetlemek"ten kasıt pipisinin ucunu kesmek değil burada, tabakta yemek bırakmamak sünnettir. o yüzden tabağı iyice sıyırmaya "sünnetlemek" denir. bu tabiri karşılayacak başka bir kelimeniz varsa kullanabilirsiniz. yine kaba bir tarafı yoktur.

toplu/balık eti çok fazla değil, az kilolu olanları tanımlamak için son derece naif ve kibar tabirler. şişko dombili derseniz üzücü olur ama toplu'nun nesi kaba ki?

kullanırım, kaba da bulmam.

yani bunlara alınan da gitsin köşede ağlasın.
0
kibritsuyu
(13.05.25)
balik etli disindakiler rahatsiz etti beni. gordugumuz seyler nasil estetikse, duydugumuz seyler de estetik olmali.

bu laflar hic estetik degil dflkgjdfl.
0
aguen
(13.05.25)
hamile bir kadına yüklü demek için kırşehirin köyünde doğup hiç dışarı çıkmamak falan lazım. ondan da önce bayan değil, kadın.

kilolu birine toplu derim herhalde. yerel bir kullanım değil.

sünnetleme fiilini kullanmak için dindar olmak gerek. karşımda biri bunu dese dindar ve muhafazakar biri olduğunu düşünürüm.
0
sir gawain
(13.05.25)
burada "kaba"dan kasıt sanırım şehirli ağzından farklı olan kelimeler, kabalık, terbiyesizlik anlamında değil.

kayseri'de doğup büyümüş yeğenimiz bizde kalıyor. konuşması şiveli değil ama bazı tabirleri yöresel kaçıyor, haliyle biz de gülüyoruz.

geçen gün alışveriş merkezi otoparkının girişinde epey dik ve uzun bir yokuş vardı, "bu nasıl bayırmış" dedi. ehahaha bayır ne lan diye epey eğlendik.

bahar dizisini izliyorduk, biri hamileymiş, bunu duyunca "aaa gebe miymiş" dedi, bi tur da orda eğlendik. halbuki tıbbi terim olarak da gebe kullanılıyor ama bize hamile değil de gebe demesi komik geldi.
0
kibritsuyu
(14.05.25)
Yüklü ya da sünnetlemek demedim hiç. Hatta yüklü dendiğini duydum ama sünnetlemek olayını sadece skeçlerde duydum. Orada varsa gerçekte de kullanan vardır elbette. Yani bunu esprili değil de ciddi ciddi kullanana ön yargılı yaklaşırım. Balık etli dedim. Derim, garipsemem.
0
nawar
(14.05.25)
yüklü , sünnetleme, sıyırma falan çağ dışı ifadeler bunlar.
0
yurtsuz john
(14.05.25)
Bkz köylüleri neden oldurmeliyiz
0
abuzer
(14.05.25)
Bu kelimelerde rahatsızlık
veren bir kabalık yok.
Aslında tuhaf bulanlar bile, dışarıdan gelen yabancı kelimeler ve plaza diliyle bu kelimeler prosess edildiğinde kullanımlarında tuhaf bir şey hissetmezler.

Bu kelimeleri beğenmemekten çok özellikle şehir gibi yerlerde yabancı kelimelerin yıllardır Türkçe'yi işgal etmesine sessiz kalmak daha garipsenmesi gereken bir durum.
Plaza Türkçesi denen ve dışarıdan ithal yamalarla dolu bir iletişim şeklimiz de var ve kullanılan ifadeler ise maaşı belki biraz dolgun, kariyer, beyaz yaka vs diyerek normal görülüyor.

Yemeği sünnetlemekten kasıt, sünnete uygun olarak tamamen bitirmektir. Tabakta kalanı israf etmemwk , çöpe göndermemektir. Haliyle holdingler de plazalarda değil Anadolu'da halk arasında çok kullanılır.
0
diyecevaplandı
(14.05.25)
Türkçe'deki kaba tabirlerin kullanımı beni rahatsız eder. Ama örnek verdi&iniz sözcükler kaba tabirler değiller. @kibritsuyu yazacaklarımı aynen yazmış.
0
yadigar
(14.05.25)
Normal davranışları ve durumları kaba bir şeymiş gibi ele alan gizleme veya yumuşatma amaçlı laf oyunlarını genel olarak sevmiyorum. Yüklü de bence bunlardan biri, basbayağı kaba.

Bir dilde neyin kaba olduğunu neyin kabul edilebilir olduğunu yine o dili konuşan insanların arasındaki eğilim belirler. Bunlar zaman içinde değişebilir. Bizde nedense derin bir "köylü", "şehirli" ayrımı türemiş. Sanki köyden gelen her şey mübah, şehirden gelen her şey sevimsiz gibi ele alınıyor. Bu durum bence can sıkıcı ve yanlış.
0
akhenaten
(14.05.25)
Hic kullanmadım, zaten bu terimlerin kullanıldıgı yerlerde sosyalize de olmadım.

Yüklü diyeni duysam, ben burada ne yapıyorum derim. Digerleri beni rahatsız etmez.
0
buf-e kür
(14.05.25)
Ukrayna ve benzer ülkelere giden Türk erkeğine "kaçak et kesmeye mi gidiyorsun? hehe" diye sorulması beni irrete ediyor.

Onun için gidiyorsa bile bunu açık açık sor bile kral. Kadın mı gidiyorsun diye sor işte reis.
0
put it in your appropriate place
(14.05.25)
@kibritsuyu +1 (hay ağzın bal yesin)

bağlamının dışında veya yanlış / uygun olmayan yerde kullanılması daha çok rahatsız eder.

sünnetlemek sözünü esprili tonda kullandım belki birkaç kez. yüklü'yü kullanmadım ama nadir de olsa duydum, garipsemedim. kadın değilim, alınmak bana düşmez.
toplu, balık etli tabirlerini kullandım, kullanmaya da devam ederim. anlatmak istediğimi en verimli şekilde anlatan sözcükler varken, lafı uzatmanın anlamı yok bence. "kilolu ama çok değil, sağlıksız görünmüyor" gibi dolambaçlı, veya bazen kibar olacağım diye rahatsız edici derecede yapmacık, doğal durmayan ifadeler kullanacağıma bunları tercih ederim. alınan da ilk önce komplekslerinden kurtulup gerçeklerle yüzleşsin.

kendi tercihimle bulunduğum bir sosyal ortamda, kullanılan sözlerin hangi kökten geldiğini, ne anlama geldiğini veya kullananın ne anlatmak istediğini anlamıyorsam ilk önce kendimde bir sorun arıyorum.

dil sürekli gelişen bir oluşum. bizim gibi bir veya birkaç kişinin aklına gelebilecek ihtimallerden çok daha fazla şey yaşanıyor hayatta, bunun sonucu olarak da yeni sözcükler oluşabiliyor. yerel, bölgesel ağızlar gayet çeşitli, ve bunlar dili oluşturan öğeler.

ha ayrıca "tdk bey ne yapıyorsunuz!?" diyebilirsiniz belki ama, gayet yaygın türkçesi varken, yabancı dillerden dilimize yerleşmemiş veya ülkemizde yaygın kullanılmayan, çoğunluk tarafından bilinmeyen kelimelerin (ör: sosyalize, irrite vb.) -hele de hatalı şekilde- kullanılmasından daha az rahatsız ediyor. git gide daha fazla şekilci oluyoruz gibi geliyor bana.
0
gkhncnzdgn
(14.05.25)
çarığını çıkaran köylülüğünü unutuyor bu daha komik. utanç verici. keşke dedesine denk gelse de bastonu kafasına yese derim böylelerine
0
lambırcek
(14.05.25)
Kullanırım. Çünkü normal olan kullanmak.
Ayrıca hiçbiri kaba tabir değil. Bunlar şehirde kullanılan o ne idüğü belirsiz dilden çok daha fazla Türkçe hem de çok daha doğal. Hamileye gebe veya yüklü denir Anadolu’da. Tuvalete de hela veya ayakyolu. Şehirli cahiller gibi lavabo denmez mesela kırsalda tuvalete. Lavabo elini yıkadığın yerin adıdır çünkü lavaboya sıçanı hiç görmedim henüz.
Asıl hamile kelimesi bence kaba. Söylerken bile ağız yoruluyor. Bu tabirlere “halk ağzı” denir. Kültürdür. Dilin zenginliğidir.
Bu tip deyişleri duymamış olanlar veya duymuş ama kaba kabul edenler cahildir benim gözümde. Üzgünüm. Cahile cahil olduğunu söylemek de bir hizmettir.
0
ezkaza
(14.05.25)
bunlarin hicbirini kaba bulmadim. hicbirini kullanmam ama kullanildiklarini duydum. rahatsiz olmadim. bu arada bunlarin hicibiri asagilama icermiyor.

sunnetlemeyi duymayanlar su videoya bakabilir (hayko cepkin icerir): www.youtube.com
0
Sour
(15.05.25)
(16)

Kac adet dusmaniniz var?

duyurukullanıcısı
Imkani oldugunca size zarar vermeye calisan, sirf sizin icin ozel plan yapan, sizinde aksiyon aldiginiz is, sosyal cevre vs fark etmeden toplamda kac dusmaniniz vardir?
Imkani oldugunca size zarar vermeye calisan, sirf sizin icin ozel plan yapan, sizinde aksiyon aldiginiz is, sosyal cevre vs fark etmeden toplamda kac dusmaniniz vardir?
0
duyurukullanıcısı
(12.05.25)
bıçaklandım. sayısını sen tahmin et.
0
yurtsuz john
(12.05.25)
dostum yok, arkadaşım çok az. eski dostlarımın hepsi düşmanım oldu.

çok güzel ve zekiyim ondan oluyor hep
0
Hallegadola
(12.05.25)
0
Mirket
(12.05.25)
Assf bu ne olum gangsta repçi misiniz ne düşmanı :D
0
thesomberlain
(12.05.25)
Bence bir düşmanım var, eski en yakın arkadaşım, bana kardeşim diyen kişi. Ben de onun düşmanıyım.
0
Kahvedesu
(12.05.25)
sokakta her köşeyi dönerken elim belimde yavaş yavaş dönüyorum. mandalı şimdiye kadar hiç açmadım ne kadar düşmanım var sayısını sen tahmin et.
0
limonlu eksi
(12.05.25)
327 +-3 diyebiliriz.
0
thracia
(12.05.25)
sıfır.
0
lazpalle
(12.05.25)
Şizotipale giriş başlık 1
0
mikahakkinen
(12.05.25)
Olduğunu sanmıyorum, bıraksam olurdu ama bu tip durumlarda heves kırmak konusunda iyi gibiyim. Biraz sıkıcı bir düşman olurdum.
0
akhenaten
(12.05.25)
Düşman değil de eski işyerinde bana ağır gıcık olan bir abla vardı. Burada da yine hasımlarim ama uzaktan uzağa sinir oluyorlar, zararsız. Öyle belde emanet gezmelik değil. :p
0
sekizdokuzon
(12.05.25)
sıfır
0
gabe h coud
(12.05.25)
Duyuruda "mallar" listesine attigim kim varsa default düsman zaten benim için. Ama saymadim.
0
feastofthedamned
(12.05.25)
sifir diyenler hayal goruyor, herkesin vardir 3-5 tane. bu devirde dusmaninin olmamasi icin evden cikmaman ya da issiz bir adada falan yasaman lazim.

ben mesela bu aralar baska bir sektore daldim, tanimadigim birinin hafiften ayagina basar durumdayim, istemeden de olsa. sagdan soldan duyduguma gore elemanin babasi benim hakkimda sagda solda atip tutuyormus ki babasini da tanimiyorum.
0
cooperr
(12.05.25)
zarardan kasıt fiziksel/bedensel zarar değil ise, benden nefret eden ve maddi-manevi zarar vermeye çalışan en az 2 kişi var.
0
co2s2
(12.05.25)
hayatimdan attiklarimi sayarsak cok fazla.

sadece atamadiklarimi sayiyorsak 1
0
aguen
(13.05.25)
(21)

Alın size ifşa

yurtsuz john
-Sadece premium üyeler görebildi - Madem ısrar ettiniz buyurun.
-Sadece premium üyeler görebildi -

Madem ısrar ettiniz buyurun.
0
yurtsuz john
(10.05.25)
Benim internetim bu fotoğrafı yüklemeye yetmedi.
0
sekizdokuzon
(10.05.25)
Yakışıklı Squidward
0
kizil karga
(10.05.25)
Ben actim. Bu kadar kas fazla ya. Proteinle mi oluyor bunlar? Bu fotodan sonra duyuruda foto atan erqo olmaz.
0
Kahvedesu
(10.05.25)
senin koca gö... gönlün sağolsun. @sekizdokuzon
0
🌸yurtsuz john
(10.05.25)
Fotoyu açamıyor olabilirler, başka bir siteden yükle. Etkileşimin düşmesin.
0
sekizdokuzon
(10.05.25)
Valla 10 numara, ama ben bir de filtreyi merak ettim VSCO A serisi filtrelerden birine benziyor onlardan mı, değilse nedir :D
0
akhenaten
(10.05.25)
Kendinden niye utansın ki insanlar?
0
rock n roll
(10.05.25)
keske sen de kendinden utansaymisssin.
0
bohr atom modeli
(10.05.25)
Gayet iyi. Böyle devam et.
0
sonsuz
(10.05.25)
Ya espri yapmis, neden taktiniz? Medeni cesaret ornegi gostermis bence.
0
Kahvedesu
(10.05.25)
Olum kafayı blurlasana. Kafayı vesikalık gibi ss alıp reverse aratıp kim olduğunu falan bulur insanlar. Burada benden iyi olmasın çok temiz çalışan stalkerlar var.

Not: kafası olmasa yakışıklı
0
vedatchilipeppers
(10.05.25)
@vedat

Oğlum ben profesyonel mankenim lan. Tipimle para kazanıyorum. Sen fotoğrafını paylaş da görelim.
0
🌸yurtsuz john
(10.05.25)
Vallahi tebrikler.
0
kisa
(10.05.25)
Helal lan sana duyuru manken de görmüş oldu böylece :)

Ben paylaşamam bro senin pozun altında ezilmek istemem şimdi akşam akşam, uyuyamam sonra:P
0
vedatchilipeppers
(10.05.25)
Cidden manken mi?
0
Kahvedesu
(10.05.25)
erkek be. Mesela doğalgaz vermeyi kesti dış mihraklar bize. Isınma ihtiyacın var. Odun keser bu adar. Kesemese de taşır. Odunu taşır. Erkek. tebrik ederim.
0
sparkle kiddle
(10.05.25)
Yemin ediyorum adamın fotosu için laptop açtım. Gorseldeki gerçekten sensen yazdıklarınla tipin inanılmaz örtüşüyor.
0
sekizdokuzon
(10.05.25)
Kahvedesu gibileri düsürmek için ideal.
0
feastofthedamned
(11.05.25)
@sekizdokuzon

Merak eden dm atsın. Her fotoğrafım mevcut.
0
🌸yurtsuz john
(11.05.25)
@sparkle kiddle

sesli güldüm
0
🌸yurtsuz john
(11.05.25)
Ay ben görmedim! Bütün dedikodulara da geç kalıyorum, of ama ya.
0
tiredofwaiting
(11.05.25)
(11)

Kas yağ vs ölçen tartılar

tuborg yesili
Ciddiye alınabilir mi? Biraz boş mu? Kullanıyor musunuz?
Ciddiye alınabilir mi? Biraz boş mu? Kullanıyor musunuz?
0
tuborg yesili
(10.05.25)
Ben kullanıyorum o tartıları fakat tam olarak doğru sonuç vermiyor. Gittiğim spor salonunda var mesela. uzun yıllardır spor yaptığım için kendi yağ ve kas oranımı ölçmeyi öğrendim.
0
yurtsuz john
(10.05.25)
Gittiğim spor salonunda diyorlar bu kadar kas/yağ gitmiş, gelmiş diye. Oradaki arkadaşa söyledim yağdan gitmiş diye, o kısmı sallama dedi.
0
put it in your appropriate place
(10.05.25)
Onu en doğru ölçen alet budur. Temu'da üç kuruştur.

Müsait olunca detaylı cevap yazarım.

www.ciceksepeti.com
0
Mirket
(10.05.25)
Tanita cinsi cihazlarda çok fazla sapma payı ve ölçüm yöntemi nedeniyle sonucu etkileyen çok fazla değişken olabiliyor, yani 2 sabah üst üste aynı şartlarda ölçüm yapıldığında farklı sonuçlar alınabilir, ben pek ciddiye almam kendi adıma.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.05.25)
@mirket ilk kez böyle bişey görüyorum, müsait zamanda aydınlat bizi lütfen
0
🌸tuborg yesili
(10.05.25)
Bu tür aletlerle ilgili genelde takınılan tavır şöyle; görünen değerlerin önemi az. Ancak üst üste ölçüm yapınca her seferinde yaklaşık aynı değerleri veriyorsa iyidir. Bu sayede ileriki bir zamanda tekrar ölçüm yaptığında artış ve azalışın tutarlı olacağına güvenebilirsin. Neticede kas kaybı veya kazanımı olduğunu görmüş olursun.
0
akhenaten
(10.05.25)
kalibrasyonu yapılıysa ciddiye alınır. arkadaşım şu an aynı mantıkla çalışan şeker ölçen bir cihaz geliştiriyor, iki bileğime taktığım iki bakır telle şeker ölçüm cihazı çok yakın sonuçlar veriyor.
0
klassno
(10.05.25)
o aletlere güvenemezsin. teorik olarak yüksek frekanslı elektrik akımının farklı dokulardan farklı dirençlerde geçmesini baz alıyor. bir fikir verir evet ama yanılacağı da çok durum var. mesela vucudunda birikmiş tuz miktarı yada ölçüm noktalarına temas dirençleri sonuçları epey etkiler.
0
orpheus
(10.05.25)
@tuborg yesili
benim anlatacağım her şeyi daha teferruatlı şu küpeli Abi anlatmış.

www.youtube.com

Yağ ölçüm cihazlarına çıkmadan iki saat bir şey yememiş, içmemiş, akşamdan kalmamış, terlememiş, efor sarfetmemiş,duş almamış, el yıkamamış, kadın kişiler için regle uzak olmak gerekiyor. Aksi taktirde doğru sonuç vermiyor. Sadece elden ölçenler daha çok, hem el hem ayaktan ölçenler daha az ama sonuçta hata veriyor.

Bende örneğin şu var. Sabah yataktan kalkıp çiş yapıp el yıkamayıp ve her gün aynı saatte ölçüp çizelge çıkarıyordum. Akşam alkol alsan %2 sapıyordu mesela.
www.amazon.com.tr

Yani salonlardaki falan ölçüm cihazlarına itibar etmeyin. Temuda o alet 66 lira 10 kuruşmuş.

Mezura yöntemi de harika sonuçlar veriyor.

www.agirsaglam.com
0
Mirket
(10.05.25)
Uygun fiyatli olanlar işe yaramıyor. Tanitanin diyetisyenlerde olanından almıştım, o başarılı ama 20k fln
0
abuzer
(11.05.25)
çok teşekkürler herkese, @mirket temudan alıyorum deneyeceğim.
0
🌸tuborg yesili
(11.05.25)
(6)

MSG zararlı mı?

tahirkemalbozoglu
Kimisi msgli bir ürünü asla yemem derken kimi de tuz neyse MSG de o dur diyor. Sizin görüşleriniz nedir?
Kimisi msgli bir ürünü asla yemem derken kimi de tuz neyse MSG de o dur diyor. Sizin görüşleriniz nedir?
0
tahirkemalbozoglu
(10.05.25)
Daha önce verdiğim cevaplardan bir derleme yapayım:

Monosodyum glutamat (MSG) zararlı bir ürün değildir, glutamik asit isimli amino asitten elde edilen bir tuzdur, şeker kamışı ve pancar gibi bitkilerin fermantasyonuyla elde edilir ve eklendiği ürüne umami lezzeti verir, domates gibi pek çok gıda ürününde de doğal olarak bulunur. MSG bir kimyasal değil fermante bir üründür, kafada daha net canlandırmak için sirke ya da turşu gibi de düşünebilirsiniz üretim şeklini, MSG kristalleri bu fermantasyon sonucunda elde edilip kullanılıyor, MSG günümüzde cips gibi dandik ürünlerde kullanıldığı için insanlarda "zararlı bu" algısı oluştu ama cips türü ürünleri dandik yapan MSG değil trans yağlardır, MSG, yukarıda da dediğim gibi, pek çok bitkide doğal olarak bulunur ve tüketilir, sonradan eklendiği ürüne de lezzet verir, ürünün kendisi bir katkı maddesi ya da koruyucu değildir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.05.25)
tuz ve msg'nin sağlık riski oluşturabilecek kısmı içeriğindeki sodyum miktarları.

tuz neyse msg de odur diyemeyiz, tuz daha bile zararlı içindeki sodyum içeriğinden dolayı. tuzda 40% sodyum var, msg'de ise 12% civarında. o yüzden tuzun yanında msg daha masum kalıyor.
0
king lizard
(10.05.25)
Bu arada tuz için de sağlıklı bir insan için zararlıdır diyemeyiz zira tuz da birçok metabolik işlemlerde kullanılıyor, mesela kaslarımızın kasılıp gevşemesi sodyum sayesinde olur. Kaslarımızı kasacağımız zaman ya da kalp gibi otomatik kasılan kaslar ya da mide kaslarının kasılması için sodyum gereklidir, kas için bir elektrik sinyali geldiğinde sodyum kanalları açılır ve sodyum hücre içine girerek kasın kasılması için gerekli prosedürü başlatır, bu noktada kalsiyum salınımı olur ve bilinçli/bilinçsiz çalışan kaslar kasılmaya başlar, bu işlem sona erdiğinde ise hücre içindeki sodyum dışarı atılır ve kasımız gevşer, eğer biz "tuz zararlı aga" deyip sodyum almazsak kaslar gevşemekte zorlanır, o zaman da kas krampları kas ağrıları yaşarız, aynı şekilde yetersiz sodyum alımı kalp kası gibi kaslardaki elektriksel sinyallerin aktarımını bozabilir aritmi yaşatabilir hatta ileri vakalarda kalbin durmasına bile neden olabilir ama dediğim gibi sağlıklı bir insan için uygun miktarda alınan sodyumun bir zararı yoktur bilakis gereklidir ama yüksek tansiyon gibi bir hastalık varsa damariçi basıncı artıracağı için bu profildeki hastaların doktor önerisine göre kullanmaları gerekir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.05.25)
Paketli gıdalarda sıklıkla kullanıldığı, lezzeti artırdığı, insanları paketli gıda tüketimine ve ayrıca da daha çok yemeye teşvik ettiği için bir dolaylı zarardan bahsedebilir miyiz?
0
Mirket
(10.05.25)
Hocam öyle düşünmek biraz bağcıyı dövmek gibi oluyor, MSG Asya mutfağında özellikle Japon mutfağında sıklıkla kullanılan bir baharat, Çin'de Tayland'da falan da kullanılıyor, yani bizim karabiber kullandığımız gibi kullanıyorlar, MSG'ye bu şekilde de bakabiliriz, en nihayetinde bir baharat bu, cipste ya da benzer ürünlerde sarımsak acı biber falan da kullanılıyor lezzet versin diye, bu düşünceyle yola çıkarsak bu ürünler için de dolaylı olarak zararlı ürünlerdir dememiz gerekir ama tabii ki böyle bir şey dememiz doğru olmaz, MSG için de aynı şey geçerli. Gerçi böyle savununca MSG lobisi yapıyormuş gibi gözüküyorum ama öyle yapmıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.05.25)
2010-2014 arası aralıkta bir himalaya tuzu furyası başladı. Bu tarz yanılgılar hep o zamandan kalma. Bunun ticaritini kimler yapıyordu bilmiyorum ancak baya din gibi savunuluyordu.

O dönemde "rafine tuz" muhabbetiyle msg de bundan payını aldı. Msg için ayrı bir "katkı maddesi" tartışması da var ama tuz muhabbetinden de nasibini aldı.

Neticede bunlar fayda-zarar ekseninde birbirleriyle aynı noktada duruyorlar. Ancak işin ilginç kısmı himalaya tuzu kontrolsüz yapısı nedeniyle daha zararlı olma pıtansiyelini az da olsa taşıyor.

Sorunuz MSG ile ilgili biliyorum ancak bu tip tartışmaların çıkış noktasını oluşturması ve tarihi altyapısını anlamak anlamında önemli bir konu bu.

Zamanında bu "farklı tuz" karmaşası ortalığı iyice karıştırınca kolay okunabilir bir şekilde olan biteni anlatmaya yönelik bir yazı yazılmıştı benzer şeyler soran insanlara yolluyorum hep

yalansavar.org
0
akhenaten
(11.05.25)
(17)

Favori filminiz hangisi?

kizil karga
Sadece bir tane seçecek olsanız hangi filmi seçerdiniz, bir tane ama 1?
Sadece bir tane seçecek olsanız hangi filmi seçerdiniz, bir tane ama 1?
0
kizil karga
(10.05.25)
Mirket
(10.05.25)
12 Angry Men bugüne kadar yapılmış en güzel film olup bu filmi geçebilecek hiçbir film yok benim için.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.05.25)
The Silence of the Lambs
0
yurtsuz john
(10.05.25)
Süper über bir film değil ama zamanında kafamda şimşekler çaktırdığı için Being John Malkovich diyeyim. Hem sinemaya hem hayata bakışımı değiştirmişti, muazzam bir kırılma yaşatmıştı.
0
sekizdokuzon
(10.05.25)
Shrek
0
sonsuz
(10.05.25)
Naked
0
vedatchilipeppers
(10.05.25)
Leon
0
abuzer
(10.05.25)
Saving Private Ryan
0
gabe h coud
(10.05.25)
Leon
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(10.05.25)
The man from earth olur heralde
0
akhenaten
(10.05.25)
Yani belki de çok etkilendiğim filmler daha fazla, misal babanın birinci filmi, matrix 1, 12 angry men falan evet çok daha etkiledi.

Ama once upon a time in Hollywood filmini 4 kere falan izledim. O yüzden galiba bu film. Gene olsa gene izlerim.
0
logisticsmanager
(10.05.25)
schindler's list
0
nothing in my way
(10.05.25)
blade runner
0
orpheus
(10.05.25)
Blade.runner demeyeni allah carpar.
0
deckard
(10.05.25)
The Godfather.

Çok klasik evet ama gerçek bir efsane.
0
soft
(10.05.25)
İklimler... Sade, sakin, dolu dolu. Hayat gibi.
0
luluki
(10.05.25)
the gentleman
0
baldan kaymak
(11.05.25)
(7)

türkiye'de dağ satın alınabiliyor mu?

duyurukullanıcısı
arsa gibi dağ arazisi satın alınabiliyor mu? bir dağın eteklerine kadar tüm arsaları alırsam otomatikmen dağ benim mi oluyor?böyle bir tapu vs var mı?
arsa gibi dağ arazisi satın alınabiliyor mu? bir dağın eteklerine kadar tüm arsaları alırsam otomatikmen dağ benim mi oluyor?

böyle bir tapu vs var mı?
0
duyurukullanıcısı
(10.05.25)
aydın taraflarında zeytin arazisi satın alabilirsin. dağlık arazide oluyor.
0
yurtsuz john
(10.05.25)
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan arazi kesimleri vardır. Orman Arazisi, kuru dere yatağı, taşlık yamaç vs.
Buraları almak mümkün değildir. Onun dışındaki şahıs arazilerini parsel parsel satın alır tevhit ettirirsin. Sınır Devlet arazilerini kiralarsın. Veya çevirip 10 sene süreyle ekip diker ve bunu da belgelersen, dava da açman gerekiyordu hatırladığım kadarıyla, o zaman mülkiyeti sana geçer.
Ama baştan saydığım yerler mümkün değil
0
Mirket
(10.05.25)
arazi türüne göre durum değişir.

hazine arazisi ise ihaleyle satışı yapılır
orman arazisi ise orman bakanlığı istediği taktirde kiralamasını yapabilir.

yalnız böyle durumlarda devlet tarafından kısıtlamalar vardır ki bir dağın mülkiyetinin tek başına bir kişiye geçmemesi için satış mahkeme kararıyla engellenebilir.
0
bravoteam
(10.05.25)
Kiralanabiliyormuş: www.youtube.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.05.25)
Dağı bildiğimden söylemiyorum ama şunu biliyorum, Hülya Avşar'dı sanırım "ada aldığında" konuşulmuştu Türkiye'de ada satın alamıyorsunuz örneğin. Hülya Avşar'ın yaptığı şey o ada üzerindeki imara açık tüm parselleri satın almaktı, ancak atıyorum kıyılar teoride yine de şahsa ait olamıyor ve satılan şey adanın kendisi değil üzerindeki imara açık veya tarla/arsa/zeytinlik vs. vasfı olan arazi oluyor.

Dağ için de böyledir büyük ihtimalle, zaten bir dağa nasıl sahip olunacağı da net değildir yasada dahi, çünkü zannedersem kimse teşebbüs etmemiştir :D yukardaki videoda bahsedilen şey de abartı büyük ihtimalle. Dağdaki kaynağın işlenmesi için bir ruhsat vardır ama atıyorum bu dağın istediğim yerine ev yapıp oturayım hakkı vermiyordur vs.vs.
0
akhenaten
(10.05.25)
49 yıllığına kiralama diye muabbetler vardı bir ara.
0
mikahakkinen
(10.05.25)
teorik olarak bir engel yok. dağ dediğin coğrafi şekil parseller olarak ayrılmış ise hepsine sahip olursan dağ senin olmuş olur. ama adı dağ olur sadece normal bir kara parçasından farkı yok işte.
0
paintov
(11.05.25)
(2)

Sarıkız denilen varlık

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
Nedir, ne değildir, nerede yaşar, civarındakileri endişelendirmeli midir?
Nedir, ne değildir, nerede yaşar, civarındakileri endişelendirmeli midir?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(09.05.25)
Güneydoğu'da görev yaptığım süre boyunca hakkında sürekli şehir efsaneleri duyduğum akrep benzeri böcek. Hiç görmedim. Bilimsel kaynaklar maksimum büyüklüğünün 12 cm olduğunu ve asla zehirli olmadığını söylüyor. çok hızlı hareket ediyor. İnsanları kovalama refleksi ise yalnızca gölgede kalabilme çabası olarak görülüyor. Ancak halk arasında ise devasa olduğu, zehirli olduğu ve sürekli insanları öldürdüğüne yönelik bir şehir efsanesi yürüyüp gitmiş. orada bulundunum süre zarfında akrep ve yılan tarafından ısırılıp zehirlenen(yılan vakasında şahıs öldü) insanlar gördüm ancak sarıkız ile ilgili tek bir vaka dahi görmedim ve duymadım.
0
ssekk
(10.05.25)
Anladığım kadarıyla bu bir örümcek, halk arasındaki adı ne kadar çeşitlidir ve ne kadarı aynı tür canlıdır bilmiyorum ama bu tip sarı örümceklerden biri İzmir'de bizim bir arkadaşı ısırmıştı, sırtının baya boydan boya simsiyah olduğunu gördüm, ölecek falan sandık ama toparladı. Hastanelik bir durumdu. Siyah derken, baya #000000 siyahından bahsediyorum bu arada. orada sarı büyü deniyor eğer aynı canlıysa.
0
akhenaten
(10.05.25)
(4)

Belgrad ormanında yürüyüş?

biravekahve
Belgrad ormanına daha önce hiç gitmedik sanırım çok geniş bir alan şöyle cumartesi mangalcılar olmadan sabahtan yürüyüş yapıp sonra sandiviç atıştırıp dönmek için mantıklı olur mu? ne tarafı yürüyüş için daha makul ve daha güzeldir?
Belgrad ormanına daha önce hiç gitmedik sanırım çok geniş bir alan şöyle cumartesi mangalcılar olmadan sabahtan yürüyüş yapıp sonra sandiviç atıştırıp dönmek için mantıklı olur mu? ne tarafı yürüyüş için daha makul ve daha güzeldir?
0
biravekahve
(09.05.25)
mantıklı olur :)

yürüyüş parkuru var 6 km.
0
gabe h coud
(09.05.25)
Ben internetten baktım çok kalabalık falan yazmışlardı, kemerburgaz kent ormanına gittik, hava rüzgarlı değilse orası da güzel, sabah saatleri giderseniz kalabalık değil.
0
turuncu tonlarda
(09.05.25)
Mangalcılar olmadan mı :)) adamla3 zabah 5te geliyor. Sen koşmak istiyorsan yine koş ama mangalcıları unut :)
0
respect
(09.05.25)
Mangalcılar sorun olmaz, orman zaten kocaman :D

Mangalcılar vs. Bunun için ayrılan mesire alanlarında kalıyor, ormanın geri kalanında yasak zaten.

Ben sık sık giderim, ağaç, çiçek, böcek, mantar fotoğraflayıp tanımlarım falan. Baya rahatlatıcı bir şey.

Neşetsuyu veya Irmak tabiat parklarının birinden giriş yaparsanız bu iki park gölün çevresi boyunca dolanan 6km'lik bir yürüyüş yoluyla birbirine bağlı. Yürüyüş yolunu komple içine alan daha geniş bir de trekking yolu var. Ordan oraya geçiş yapabiliyorsunuz. İster yoldan yürüyün ister canınızın istediği yerden ormanın içine dalın. Göl de iyi bir durumdadır şimdi, yazın giderseniz kurumuş oluyor.

Eğer neşetsuyu veya ırmak'a gidecekseniz (bentler de olur) bunların giriş çıkış noktaları Sarıyer'de. Atatürk Arboretumuna çok yakın. Oraya da mutlaka uğrayın ilginiz varsa.
0
akhenaten
(09.05.25)
(11)

Şiir sever misiniz?

kizil karga
Yoksa sevmez misiniz?
Yoksa sevmez misiniz?
0
kizil karga
(08.05.25)
ilgimi çekmez. 1 2 tane bilirim hepsi o.
0
neira
(08.05.25)
Şiir bana çok hitap eden bir alan değil ama Nazım Hikmet'in "Ben İçeri Düştüğümden Beri" şiirini ara ara Genco Erkal'dan dinlemeyi severim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.05.25)
Çok severim. Başucumda hep 1-2 şiir kitabı olur, arada rastgele açıp okumak iyi geliyor.
0
fotrsapka
(08.05.25)
Ben sevmiyorum valla ne yalan söyleyeyim. Hatta şiir sözcüğünü duyunca bile yüzüm buruşur :D Her şeyiyle çok samimiyetsiz geliyor. Hatta diyebilirim ki şiirden çok şiirsel bir şekilde nefret ederim. Çok az şeye karşı böyle net bir antipatim var.
0
akhenaten
(08.05.25)
Çok yakın değilim ama fırsat olursa 50 , 60 70 yıllara ait kişisel şiir kitaplarına göz atmak isterdim.
Eskilerin ruh hali daha başka.

Duygu yoğunluğu içerisinde birbirinden bağımsız kelimeleri bir araya getirip yeni bir anlam kazandırmak kolay değil.
0
diyecevaplandı
(08.05.25)
Mesele sevmek ve sevmemek değil.
Şiiri başkaldırı aracı olarak görüyorum. Zaman zaman bir şeyler karalıyorum. Daha çok ironik, tiyatral ve toplumcu gerçekçi şiirler ilgimi çekiyor.
0
bahçedekisandal
(08.05.25)
Kendim okumayı severim başkasından dinlemeyi sevmem
0
grimavi
(08.05.25)
Nâzım Hikmet severim. Geri kalan şiirlerden 3-4 tane ancak sevdiğim çıkar
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(08.05.25)
çok severim. orhan veli fanıyım. birileri yüksek sesle okuyunca çok cringe duruyor ama.
0
brakgn
(09.05.25)
Her insanın bir dönem sevdiği edebiyat türü
0
ercangul
(10.05.25)
hep içten içe bir saçma gelmiştir. Triplere girme gibi, alttan alta komik gibi. Ama birkaç şiir var ki tekrar tekrar okuyorum, dinliyorum, üzerine düşünüyorum üzerine yazılar okuyorum...
0
sparkle kiddle
(10.05.25)
(20)

erkeklere soru

inspired by a true story
cok hoslandiginiz bir kadinla ilk bulusmaya cikmak uzere onun yasadigi sehre gittiniz (800 km). butun gunu birlikte gecirdiniz, her sey harika gecti, muhabbet su gibi akti gitti, aranizda muthis bir uyum var, fiziksel yakinlasma opusme vs basladi ve dogru an gelince kadina kaldiginiz otele gelmek is
cok hoslandiginiz bir kadinla ilk bulusmaya cikmak uzere onun yasadigi sehre gittiniz (800 km). butun gunu birlikte gecirdiniz, her sey harika gecti, muhabbet su gibi akti gitti, aranizda muthis bir uyum var, fiziksel yakinlasma opusme vs basladi ve dogru an gelince kadina kaldiginiz otele gelmek isteyip istemeyecegini sordunuz. kadin teklifi reddetti; vedalastiniz, o evine dondu, siz otelinize. ne dusunursunuz?

1- daha da yukselirim, hayatimin askini buldum galiba.
2- beni asik etmek icin taktik yapiyor gavurun kizi, cok hoslaniyorsam yine giderim.
3- kezban cikti, ya da ciddi guven sorunlari var, ugrasmaya degmez.
4- ilk bulusmada sevismek kadar sevismemek de normal, o kadar yol gittigim icin hayal kirikligi yasarim ama fazla anlam yuklemem.
5- diger (lutfen aciklayin).
0
inspired by a true story
(06.05.25)
Kezbandir net.

Ama o kadar yol teptiysem de enayilik bendedir.
0
feastofthedamned
(06.05.25)
*kadının cinsel ilişki ile noktalanacak bir daveti reddetmesinin türlü türlü sebepleri olabilir.

hastalanmıştır , gerekli hazırlığı yapmamıştır, ilk seviyedeki yakınlaşmayı da beklemiyordur ama olmuştur vs. vs.

bir anlam yüklemem , hayal kırıklığına uğramam. kezban mezban da demem.
0
loch ness
(06.05.25)
4.5 o kadar yol gitmemin sebebi sadece sevişmek değildi dimi? ilk buluşmada sevişmek kadar sevişmemek de normal +1. sonrası olmamış. 800 km koşmadıysam yolun pek de bir anlamı olmaz.
0
gabe h coud
(06.05.25)
Erkekler burda kezban falan derler ama yok gelmiyim yerine gec oldu vapuru kacircam fln diye bir sey siksan hqyatinin askini buldu sanirlar.
Erkekler dedikleriyle yaptiklari asla tutmaz. Erkeklere inanma
0
sonsuz
(06.05.25)
Yatağa atamadıysam vakit kaybıdır diye düşüneceğim bir kadın kişisi için 800 kilometre asla gitmezdim.
0
Mirket
(06.05.25)
@loch ness +1
öpüşüyor elleşiyor ama ileri gitmiyorsa hazırlanmamıştır. kadınların hazırlığı biraz sıkıntılı. random cima anca düzenceli ilişki içinde oluyor, diğer türlü temizlik gününe denk getirmen lazım.

800km tillahı için bile olsa gidilmez.
0
beyfendi
(06.05.25)
evinde kalamayacağım bir insanla görüşmek için 800 kilometre gitmem, benim açımdan en başta bu matematikte sorun var.

bu başıma da geldi zaten. ilk kez göreceğim insan için dokuz saat otobüs yolculuğu yaptım ama onun evinde buluştuk.

o kadar mesafe "günü beraber geçirmek" ve gecesinde otele dönmek için gidilmez bence. iş bin kilometre öteden görüşmeye gelmişse taraflardan biri ağırlar veya ağırlayacak durumu yoksa BİRLİKTE otele gidilir.

ben kendim zaten aylardır görüştüğüm, gerçekten sevdiğim birisi değilse o kadar yolu gitmem... o açıdan bu noktada yüz yüze görüşmemiş olsak bile bu kişiyi "önemli" sayıyorumdur. o önemli kişi de benimle aynı yerde kalmayacaksa olmaz.

kısacası ben 800 km yol gidiyorsam geceyi o kadınla geçirebilmeyi beklerim. mevzu illaki sevişmek filan değil, kendisi rahat hissetmiyorsa bana "sen diğer odada yat" diyebilir, bunu sorun etmem. ama yani o kadar yol gitmişim günü birlikte geçirip otelde yatacaksam filan skerim öyle ilişkiyi, ondan hiçbir şey olmaz.

bu kişiye bağlı tabii biraz - ben aylarca görüşmediğim, belli bi çekim hissetmediğim bi insan için en başta 800 km gitmem. o kısmı önemli. kimi adam vardır üç gün konuşur dördüncüsünde gider o yolu. o ayrı bi şey. ama ben kendi adıma birisi için 800 kilometre gitmeyi göze almışsam ske ske günü de geceyi de onunla geçirmeyi beklerim. beni kendi evinde yuvasında ağırlayacak kadar yakın görmeyen birine de 800 kilometre yol gitmem.
0
mark greg sputnik
(06.05.25)
800 km yi ben sadece (toplam yol varsayıyorum tek yön değil) araba almak için gittim.

Taylor swift değilse gitmem.
0
baldan kaymak
(06.05.25)
800 km uzaktan biriyle buluşmak için bir şeylerden emin olmam gerekir. Zaten uzun süredir devam eden bir muhabbet vardır, uzaktan da olsa taraflar birbirini beğenmiştir. Bu belirsizliğe ne zaman ne de para harcarım.
0
runaway
(06.05.25)
Ilk geceden seks olmadi diye kadina kizilmaz.Muhabbete ve tanimaya devam edin, cocukca triplere girmeyin.
0
turkuaz
(06.05.25)
runaway+1
Hatta arttırıyorum, gittin hadi seviştin aşık oldun, sonra? 800kmlik uzaktan ilişki mi olur? İlişki beklentin yoksa, sırf seks için o kadar yol mu gidilir?

Bir insandan ilk defa yüz yüze geldiği biriyle sevişeceğinden emin olmak asıl problem. Sexting yapmışsındır, gelince beni duvardan duvara vur demiştir ; o zaman bile aklında "acaba görünce beğenmeyebilir mi" fikrinin olması lazım.
0
Bruce
(06.05.25)
Soruda 800km'yi gittiğimiz varsayıldığı için bir şey diyemiyorum ama en başta bu iş o noktada yaş.

Diğer konu içinse, 1 olmayacağı kesin, benim için hoş bir durum değil.

Buradan 5-Diğer'e atlıyorum. Sırf bir şey hoşuna gitmedi diye hop diye geri çekilmek de manasız bence. Karşıdaki kişinin yaptığı şeyi yaparken bana hissettirdiği şeyler önemli. Uygun bulmadığı için yapıyorsa olabilir. Madem en başta hoşlanmışım, nasıl devam ettiğine bakarım. Taktik yaptığını hissettirdiyse olmaz. 800km böyle taktikler için bütün krediyi tüketiyor. Belki yakın olsa bir süre daha net bir çıkarım yapmak için devam ederdim.

Burada sorun bu kişiden hoşlandığımı varsaymak ama, ben genelde yaşam tarzlarımız uyuşmayacaksa macera aramayan bir insandım. Hala öyleyim ama yüzük parmağa geçtikten sonra bir önemi kalmıyor haliyle :D
0
akhenaten
(06.05.25)
Birkaç bilgi daha ekleyeyim, belki fikirler değişir. Birbirlerini ilk defa görmüyorlar, daha önce karşılaştılar ama bu ilk baş başa buluşmaydı. Tanışmalarından sonra aradan 10 gün geçmişti, erkek kişi kadını tekrar görmek için onun yaşadığı şehre gitti. Buluşma gününü birlikte belirlediler, kadının hazırlıksız yakalanma durumu yok.
0
🌸inspired by a true story
(06.05.25)
4. şık

hoşlandığım, ciddi ilişki düşündüğüm kadını ilk günden oynaşmaya çağırmam. hadi diyelim çağırdım. gelmezse çok normal karşılarım.
0
yurtsuz john
(06.05.25)
5- 800 km yol gidecek moda gelene kadar hiç mi sexting falan yapmıyorsunuz ya da fotoğraf ve nude paylaşmıyorsunuz? Bunları yapmadıysanız ve hiçbir şekilde birbirinizi arzulamadıysanız ve sevişmek istemediyseniz buluştuktan sonra bu sonuçta bir sorun yok. Erkek taraf muhtemelen o ümitle gitmiş, karşı taraf ise hazır hissetmemiş ya da etkilenmemiş. 800 km gelmişsin sonuçta isteseydi gelirdi. Belki de hazır hissetmiş ama sebepler için @loch ness +1

Öte yandan 1 zırva. Aklımın ucundan bile geçmez. 2 olduğunu düşünürsem gittiğim yola üzülürüm, iletişimi keserim. 3 için kesin konuşamayız. Paylaşılan bilgilerden yola çıkacaksak kezban demem. Aralarında yine en makul olan 4.

Bu arada bu şekilde uzaktan konuştuğum ama ne olup olmayacağı belli olmayan hiçbir iletişimim olmadı.
0
nawar
(06.05.25)
5-kaç kilometre gittiğin umrumda değil, özellikle yeni yeni tanışıyorsak benimle ilk buluşmada cima eyleyecek biriyle olmazdım sanırım. yabani değilim sadece acele etmemek lazım.
0
tabii lan manyak mısın
(06.05.25)
hayırlısı
0
sparkle kiddle
(06.05.25)
reddetmesi çok normal. reddetmeseydi güvenilir olmazdı. 800 km çok uzak bir daha da gitmem.
0
mikahakkinen
(06.05.25)
ilk karşılaşma değil demişsiniz ama planlı ilk buluşma. ve ilk buluşmada sevişilmeyebilir. Bu kezbanlık değil dünyanın her yerinde bu fikirde insan var.
Bunun olması ne ekstra yükselme sebebi ne de soğuma sebebi olmalı.
0
Proserpina
(07.05.25)
4. şık .
0
drako
(07.05.25)
(13)

Cilt bakımı için

kizil karga
Neler kullanıyorsunuz? Erkek şahıs olarak erkekleri merak ediyorum ama isterlerse kadınlar da cevap verebilirler.
Neler kullanıyorsunuz? Erkek şahıs olarak erkekleri merak ediyorum ama isterlerse kadınlar da cevap verebilirler.
0
kizil karga
(05.05.25)
Eskiden çok geniş bir ürün portföyüm vardı ama zamanla, kendime göre, ideal seviyeye çektim: Sabah c vitamini serumu ve arbutin, geceleri haftada 5 gün retinol ve niacinamide, 2 gün de AHA-BHA serum. Güneş kremini ve temizlik jelleri saymıyorum, nemlendirici kullanmıyorum ama cildi öldüren en büyük etken sigara kullanımı ve cildin direkt güneş ışığına maruz kalması, bunların önüne geçilirse hiçbir şey kullanılmasa bile güzel bir cildin olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.05.25)
Fransa'da aroma zone var. Annem ve hanım başlayınca onlarla ben de başladım.
Daha birkaç haftalık ama şu an için;
Sabah bilmem neli halep sabunu ile yıkamak.
Üstüne zinc+niacinamideli serum
Üstüne aloe vera + naneli krem

Akşam;
Icinde sabun olmayan sabun gibi bir şey. Içinde yulaf, pirinç ve beyaz kil var.
Sonrasında aloe vera
Göz altina kafeinli ve helicyrhseli bir serum
üstüne gül falan içeren bir yağ

hepsi doğal, made in france. Ve acayip ucuz.
0
logisticsmanager
(05.05.25)
dışarı çıkarken güneş kremi, duştan çıkınca yüze nemlendirici, duşta yüz temizleyici dışında özel bir şey kullanmıyorum.
0
inheritance
(05.05.25)
Her gün güneş kremi ve nemlendirici. Cildim kuru ve hassas. Bu yüzden bazı bölgelere nemlendirici üzeri vazelin de sürüyorum. Blistex. Ara ara hormonal sebeplerle çıkan sivilceler için cleocin-t kullanıyorum. Cinsiyet: K.
0
gnosis
(05.05.25)
bee beauty köpük temizleyici diye bir şey sattı bana gratisçi kız. ara sıra onunla yüzümü yıkıyorum.
0
yurtsuz john
(05.05.25)
Sadece güneş koruyucu içeriği de olan öyle çok kalite taşmayan bir anti-aging kremim var :D Nivea Q10. Hiçbir cilt problemim yok.

Yaz aylarında dışarı çıkacaksam ekstra güneş kremi kullanıyorum, sebamed.
0
akhenaten
(05.05.25)
Ne güzel lan, erkekler de marka model rutin paylaşıyor.
Dur özendim ben de paylaşıcam.

Yves rocher pure menthe jelle her gün temizliyorum, cerave ile nemlendiriyorum. Bi de blistexim var lol.

Dipnot: erkek adam serumu damardan alır, abartmanın lüzumu yok...
0
Bruce
(05.05.25)
Su. Gün içinde ne kadar su, o kadar fayda. Şaka yapmıyorum.

Mesela siyah noktalar için clean and clear'den tutun siyah maskeye, buzlu havluya dek ne denediysem i#e yaramadı ama günde 4-5 defa yüzümü normal suyla yıkamaya başlayınca, 1 ayda yok oldular.

Hani büyüklerimiz "abdest alan nurlanır" falan derdi ya, işin sırrı suda...

Günlük duşa ilaveten gün içinde 4-5 defa yüzü (yahut nereyi isterseniz) yıkayınca, hem gözenekler açık kalıyor, hem nemini koruyor deri...

Geyik yapmıyorum. Denwyin, farkı göreceksiniz...
0
yadigar
(05.05.25)
Bruce seni tenzih ederim senin ironi yaptığının farkındayım ama toplumumuzda erkek adam şunu yapar erkek adam bunu yapmaz diyenler genelde geceleri en çok travesti hesaplarını stalklayanlar oluyor :)
0
🌸kizil karga
(05.05.25)
@kizil karga, erkek adam travestiyi sokakta stalklar onlaynda değil...
0
Bruce
(05.05.25)
sabah; la roche ile yikama (bunu birakmistim ama ise yariyormus), azelaik asit, niamicidine
aksam; yikama, 1 gun retinol, 1 gun caudaline vino perfet serum.
haftada banyodan once 1-2 maske.
k, benim cildim kotu, bu rutini biraksam putur oluyor.
0
Coma
(05.05.25)
Bu arada ben de ekleyeyim; seboreikli yüzüm. Ondan ekstra dikkat etmek gerekiyor :/

Kanser değil ama seboreik çözümü kesin saklanıyor halktan...
0
logisticsmanager
(06.05.25)
gunes kremi. bu kadar. o da kirismayi geciktirsin diye.
0
antikadimag
(06.05.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.