(6)
Sürekli ikaz edilmek rahatsız edici mi sizce?
Yani evde, işte ortak yaşadığınız ve aileniz olmayan (arkadaş veya iş arkadaşı) yaptığınız her hatayı uzatarak size anne azarlaması gibi (bir nevi dırdır denebilir) şeklinde ikaz edilmeniz, sizi rahatsız ediyor mu yoksa bir daha yapmamanız için faydalı mı görüyorsunuz? Yapan kişinin haklılığından zi
Yani evde, işte ortak yaşadığınız ve aileniz olmayan (arkadaş veya iş arkadaşı) yaptığınız her hatayı uzatarak size anne azarlaması gibi (bir nevi dırdır denebilir) şeklinde ikaz edilmeniz, sizi rahatsız ediyor mu yoksa bir daha yapmamanız için faydalı mı görüyorsunuz? Yapan kişinin haklılığından ziyade bu duruma düşmek size rahatsızlık veriyor mu?
Yani mesela mutfakta tabakları sudan geçirince kalan birkaç artık orada kalmış ve orayı temizlemeyi o an unutmuşum, diğer şeyleri yaparken arada kaynamış. Unutkanlık var bende, kasıtlı yapmadığım ve unuttum yoksa yapardım (ki huyunu bildiğim için, dırdırını çekmemek için ekstra dikkat ederim) dediğim halde iki saat dırdır ediyor. Normalde evden çıkardım ama ev yeni ve müstakil olduğu için beğeniyorum. Evde düzenin devam etmesi açısından haklı ama düzenli olarak ve kasıtlı yaptığım bir şey olmadığı halde kısaca ikaz etmek yerine dırdır ediyor ve bu da beni onun açıklarını bulma savaşına itiyor. Söyleyince de bahaneler üreterek kendi suçlu değilmiş gibi yapıyor.
Adam mesela işemiş sifonu çekmemiş kendisinin bana laf söylediği ortamda bunu “sen de bunu yapıyosun” dediğim için bozulup “bu millet içinde söylenir mi” moduna giriyor. Evi kendisi tuttu ve bir odasında da ben yaşıyorum
0
Sifonu çekmeyen birinden yemek artığı şurada kalmış nasihatı dinleyemem ya. İnsan evinde rahat etmek ister, sürekli azar işitirseniz orayı eviniz gibi hissedemezsiniz zaten. Şu an ayrılmak istemiyorsanız iletişimi minimuma indirin. Ortak kullanım alanlarına dair sorumluluklar da net olsun, siz de riayet etmeye çalışın, o da tabii ki... Sürekli siz onun açığını kollar söylenirseniz, o size söylenirse vs. bu şekilde uzun süre yaşanmaz. Her zaman bir taraf alttan almalı yoksa hiçbir ilişki yürümüyor, buna arkadaşlık da dahil. İki taraf da birbirine sivrilirse o evde huzursuzluk oluyor. Ama kendinizi de ezdirmeyin tabii ki. Minimum iletişim ve dikkatle gittiği yere kadar.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(
8 saat)
Sizden olmaz. Surekli savunmadasiniz. Birbirinizi anlamak icin dinelmiyorsunuz, acik bulmak, laf sokmak icin firsat kolluyorsunuz. Isler kavgaya donusmeden daha uygun bir yer bakin.
0
thetruenorthstrongandfree1
(
6 saat)
ev arkadaşınız değil, mülk sahibiniz olmuş belli ki. kısa bir süre böyle biriyle yaşamıştım, çok zordu ve hızlıca ayrıldım. dırdır çekilmez. konuşulur, bir plan program olur, arada uyarılar olur vs ama dırdır bir kere üsttenci bi yaklaşımdır. olmaz.
0
Sıkıntılı tipler bunlar. Abartmak istemiyorum ama zamanla psikolojini bile alt üst eder. Otur açık açık konuş, geri adım atmıyorsa ya evden çık ya da “merhaba merhaba”dan öteye gitme.
0
çok yorucu ve yıpratıcı bir süreç.
bence evden ayrılmaktan başka çare yok!
ama dırdır da yorar bir yerde.
bu iş, böyle mizahi bir şekilde de çözülebilirdi gibime geliyor. nasıl? mesela arkadaşınız unuttuğunuz mevzularla ilgili duvara espirili bir yazı asabilirdi gibime geliyor.
dırdır etmektense, daha yapıcı bir çözüm sanki.
0
"Bende unutkanlık var" kilit nokta sanırım. Unutkanlığın bir sebebi olmalı, değil mi? Yani bir vitamin etksikliği, hiperaktivite vs. gibi bir sebebe bağlıysa bunu en başta kendiniz için önemseyip çözüme kavuşturmalısınız. Ama unutkanlığın belirgin bir sebebi yoksa ve sizin üstünüze düşen sorumlulukları sıkça yerine getirmemenize sebep oluyorsa (sürekli ikaz edilmek diye belirtmenizden bunu anlıyorum) bir başkası bu sorunla baş etmekte zorlanabilir.
Her insan bir şeyleri unutabilir, arkadaşınızın sifonu unutması gibi. Bunlar olabilecek şeyler. Bunu sorun yapan kısım bu unutkanlıkların sıklaşması olur. Gerçekçi düşünün, kimse sürekli yapması gereken bir şeyleri unutan biriyle kolayca hayat sürdüremez.
Arkadaşınız kırk yılda bir sifonu çekmeyi veya başka bir iki şeyi unuttuysa olabilir. Siz, kırk yılda bir yapmanız gereken bir şeyi unuttıysanız bu da olabilir.
Ama siz sürekli bir şeyleri unutuyorsanız (bende unutkanlık var demenizden bunu anlıyorum) bunu düzeltmelisiniz.
Bu süreklilik sizi ikaz eden kişide yılgınlık yaratabilir. Ben olsam bende de yaratırdı. Bir insan birini bir uyarar, iki uyarır, üçüncüde seviyorsa şakaya vurur, dördüncüde hafiften bozulur. Bu böyle gitmez. Olmaz yani.
0