Giriş
(10)

hakaret etmeden rencide etmeden ve kavgayla sonuçlandırmadan tartışmak

i'm gonna start a revolution from my bed
Başarabiliyor musunuz? Herhangi bir konuyla ilgili farketmez. Sanırım böyle olunca hasbihal edilmiş oluyor.
Başarabiliyor musunuz? Herhangi bir konuyla ilgili farketmez. Sanırım böyle olunca hasbihal edilmiş oluyor.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(30.09.25)
Bu karşındakinin niyetine, amacına ve seviyesine göre değişen bir şey. Nihayet karşıdakinin anladığı dilden konuşmak gerekiyor, anlamadığı dilden konuşmanın anlamı yok.
0
muhayyer divan
(30.09.25)
Ben ülkemizin en leş insanlarıyla uğraşıyorum. Her zaman bir orta yol bulunuyor. Önemli olan ilk kendini kaybeden olmamak. Ters bir şey duyunca, bak öyle olmayabilir veya ayıp ediyorsun ama can sağlığı gibi ortamın gazını alacak cümleler kurmak önemli.
0
Shepard
(30.09.25)
Sana iki vecizeyle cevap vericem: Taşa tohum ekilmez ve ateşe ateşle cevap verilir.
0
sekizdokuzon
(30.09.25)
Dün bir adama "lütfen" ve "...mısınız" gibi kalıplar kullanaraj, nezaketi elden bırakmadan, bildiğiniz bağırıp çağırdım. Rencide etmedim, kavga da etmedik. Tehdit etmiş olabilirim. Dayak ve fazlasını hak ediyordu. Çekip arabasını gitti. Genelde üç tip insan var:

1. Hoşgörü yahut özürle yaklaşana yumuşayanlar. (Benim bulunduğum kategori) Bunlar karşı taraf azıcık yumuşasa, sorun etmiyor, gidiyorlar.

2. Yukarıdaki gibi insana denk gelince efelenenler. Köpekleri tenzih ederim, atalarımızın "ite iyilik yaramaz" dediği cinsten olanlar. Alttan alınca siz, aslan kesiliyorlar. Çileden çıkarsanız, siniyorlar. Ağızlarına etmek lazım kurtulmak için.

3. Kavga için bahane arayan yaşam formları. Denk gelmemek lazım. Ne yapsanız kâr etmiyor. ℅50'si ağız dalaşı ile yetinebiliyor. Kalan yarısını dövmeniz gerekiyor. Dayağını yiyip oturanı da var, kin tutanı da, silahla saldıranı da... İyi ihtimalle gününüzü, kötü ihtimalle hayatınızı karartıyorlar. Bulaşmadan ortamı terk etmek lazım.

3. Gruba rastlamazsanız kavgasız yaşamak gayet mümkün.
0
yadigar
(30.09.25)
Bu konunun adeta uzmanıyım. Özel hayatımda bütün tartışmaların şiddetini azaltabiliyorum. Stres yönetiminde inanılmaz başarılıyım. İş hayatında ise bambaşkayım. Kısaca şöyle anlatayım avukatım, büroya öyle insanlar arıyor ki özellikle borçlular. yakarım yıkarım bir tane mermim var gelip kafanıza sıkacağım falanlar filanlar ve adamlar gerçekten sabıkalı bir sürü suç kaydı var. Büro bana durumu anlatıyor direk arıyorum. İnanılmaz bir şekilde konuşmalar abiciğim özür dilerim taksit yapar mısın gibi durumlara dönüyor. Hiçbir yöntemim yok sadece karşı tarafın suyuna gitmiyorum gayet sakin bir şekilde konuşuyorum özellikle dinliyorum, dinlerken detaylar soruyorum, bazı tepkiler veriyorum sonrası çorap söküğü gibi geliyor bir defa istisnası oldu ben geri adım attım diğerlerini de hiç geri adım atmadan olayı çözdüm. Dahası bizi ölümle tehdit eden bin bir türlü küfür ve hakaret eden insanların bir kısmı daha sonra müvekkilimiz oldu. Ezcümle; var böyle bir şeyler.
0
ground
(30.09.25)
tartışma sürecine duygusallık katıp öfkeye kapılmazsan, düşünerek sağlam argümanlar içeren yanıtlar verirsen bu dediğin olur.
0
orpheus
(30.09.25)
ground +1
Ben de anlattiklarinin birebir benzerini yasadigim ve turlu turlu borcluyla, deliyle muhatap oldugum icin sakinlik, ses tonunu ayarlamak, az ve net sekilde konusmak etkili oluyor. İnsanlara ustten bi eda ile yuksek tondan konusuldugunda herkes adeta patlamaya hazir bomba oldugu icin ortalik ates hattina donuyor. Sakinlik, kararlilik bence iletisimde cok etkili.
0
sey mi dostum
(30.09.25)
Karşıdakine hakaret etmesen bile bunu hakaret olarak algılayabilir bu tamamen kişinin kendi kompleksleri, hayata karşı tutumu ile alakalı olabilir. Bu nedenle duygusal zekasının yeterli algılama kapasitesinden yoksun olduğunu düşündüğüm kimseyle tartışmaya girmiyorum artık önceden bu hatayı yapıyordum.
Karşıdaki kişi nasıl kendini ifade edeceğini bilmiyorsa, kavgaya başlar tek bildiği ifade yöntemi bu çünkü: baskı/güç uygulamak. Bizim toplumda bu var çünkü kişisel gelişim ve kitap okuma, bireysel düşünme çok az.
0
titanic kemancısı
(30.09.25)
Başarabiliyorum, kavga etmeye karşı bir ilgim yok. Sorunu tespit edip çözerek olayı kapatmak, kapanmayacaksa da huzursuzluk sebebini kksa sürede uzaklaştırmak isterim.

Bazı insanlar sorun tespit etme konusunda cidden sıkıntılı. Bunların sorunu görmezden gelip inatla neden diye sorup kendilerini heder etmesini hayretle izliyorum.
0
akhenaten
(30.09.25)
Alkol uyuşturucu kullanmadığım, kredilerle kumar oynamadigim için gayet rahat oluyor. Askerliğimin bir kısmında Suriyede görevde olmam da etkili oldu.

Özetle vatanına milletine, geleneğine görenegine bağlı biri olursan ölçü kendiliginden geliyor.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
(7)

Kokusunu çok sevdiğiniz UCUZ parfüm, deo, tıraş kolonyası?

hadi ya la
Çok klasik olarak ama Arko mavi tıraş kolonyası, Slazenger mavi/yeşil, ...Bunun gibi örnekler arıyorum. Spora gidip gelirken arada kullanabileceğim günlük neler var?
Çok klasik olarak ama Arko mavi tıraş kolonyası, Slazenger mavi/yeşil, ...

Bunun gibi örnekler arıyorum. Spora gidip gelirken arada kullanabileceğim günlük neler var?
0
hadi ya la
(28.09.25)
rebul sport
jagler sport
0
deepex
(28.09.25)
jagler
0
berhudar ol evladim
(28.09.25)
Gözünüzü seveyim spora giderken parfüm kullanmayın, antiperspirant kullanın yeter. Terle karışık parfüm kokusu korkunç bir şey.
0
kobuzchu kiz
(28.09.25)
@kobuzchu kiz +1

Spor sonrası duş alıp çıkarken tamam ama spor sırasında parfüm cidden kötü oluyor. Deodorant kullanın, ama ağır ve baharatlı bir şey olmasın. Dümdüz rexona alın geçin. Spor yaparken kokmak değil, kokmamak hedef.
0
akhenaten
(28.09.25)
Slazenger yeşil
0
kararsızataletfilozofu
(28.09.25)
Nivea beyaz tıraş aonrası
0
kaset
(28.09.25)
mandalina kolonyası
0
antihero
(29.09.25)
(18)

en sevdğiniz roman

sırtçantalı
bir yabancı bir türk edebiyatı olmak üzere favorilerinizi alalım.
bir yabancı bir türk edebiyatı olmak üzere favorilerinizi alalım.
0
sırtçantalı
(27.09.25)
Vedat Türkali - Bir gün tek başına

Knut Hamsun - Açlık
0
Mirket
(27.09.25)
1- Saatleri Ayarlama Enstitüsü ya da Tehlikeli Oyunlar
2- Karamazov Kardeşler
-1
Moonpie
(27.09.25)
1- Saatleri Ayarlama Enstitüsü ya da Tehlikeli Oyunlar
2- Karamazov Kardeşler
0
Moonpie
(27.09.25)
En diye bişi benim için pek mümkün değil ama şu an aklıma gelenleri yazayım.

Middlemarch
Anayurt oteli
0
Bruce
(27.09.25)
1- tehlikeli oyunlar
2- yüzüklerin efendisi
0
rakicandir
(27.09.25)
mavi sürgün
mother night

yarin sorarsan baska kitaplar söylerim. en'lerim yoktur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.09.25)
nietzsche ağladığında-irvin yalom
fosforlu cevriye-suat derviş
0
ala09
(27.09.25)
Türkçe yok
Yabancı asoiaf
0
Shepard
(27.09.25)
Durgun Zamanlar - Samim Refik Touron
0
rumeli beylerbeyi
(27.09.25)
masumiyet müzesi olabilir anısı var diye...

empathy... belki...


---------

polisiyelerimi de seviyorum lakin öyle en sevdiğimm diyemiyorum ya... ama genel olarak polisiye seviyorum, dizi ve filmlerde de...

küçükken en sevdiğim kitabım demek daha kolaydı. ilk ve ortaokuldayken en sevdiğim kitaplar Ulysses Moore serisiydi mesela. ölüp bitiyordum.

lisede john verdon serisine aşıktım, bir de zar adam...
0
art cat chocolate
(27.09.25)
türkçede favori belirlemek zor ama o dönemde ankara'da yaşayan, yabancı sevgilisi tarafından yakın zamanda terk edilmiş, dil-edebiyat okuyan birisi olarak "kürk mantolu madonna"dan çok etkilenmiştim.

yabancıda favorim tartışmasız "uyandırılmış toprak"tır. yalnız bu romanı anlamak için önce "durgun don"u okumak lazım diye düşünüyorum ki kendisi de dört ciltlik, 1000 sayfadan uzun bir romandır.

tatar çölü, karamazov kardeşler pide salonu, suç ve ceza... çok sevdiğim bir sürü roman var ama benim için hiçbirisi uyandırılmış toprak'ı geçemez. çünkü sovyetlerde sosyalizmin inşa sürecini anlatıyor. romanı bitirdiğimde arkadaşlarımla vedalaşmış gibi üzülüp hüngür hüngür ağlamıştım. döneme ilgi duymayan birini açmayabilir, aksi takdirde bi' daha okuduğunuz hiçbir şeyden tat almayabilirsiniz.
0
der meister
(27.09.25)
Robert Musil - Niteliksiz Adam
Kemal Tahir - Devlet Ana
Sait Faik - Medar-ı Maişet Motoru
0
encokbenisevinnolur
(28.09.25)
türkçe: öykü kitapları da dahil olsaydı tereddütsüz korkuyu beklerken derdim. onun hatrına romanda üç kitap arasında kalmama rağmen tutunamayanlar diyorum.

yabancı: karar vermek çok zor ama savaş ve barış diyeyim.
0
phoarbix
(28.09.25)
Brave new world - birçok distoptik roman, film ve dizi buradan az ya da çok bir şeyler alıyor.

Eskici ve oğullarını seviyorum. Hayatın absürt derecede acımasız olduğunu güzel anlatıyor. Her şeyi mahvetmek çok kolay ve geri dönüşü de çok zor.

Yine de Türkçe romanlar bana çok "sanatsal" geliyor. Birçoğunda o "şairane" dil var. Bence fazlaca kasvetliler. Bu olayı terk etsinler artık lütfen.
0
akhenaten
(28.09.25)
Kara Kitap - Orhan Pamuk
Pride and Prejudice - Jane Austen
1984 - George Orwell

Yabancıda teke düşüremedim
0
mor oje
(28.09.25)
insciallah - oriana fallaci
içimizdeki şeytan - sabahattin ali
0
santimantal
(28.09.25)
Gece yarisi kutuphanesi - matt haig tavsiye ederim, en sevdigim roman degil ama dun bitirdim ve cok cok begendim.
0
kassiopeia
(28.09.25)
bozkırkurdu / yalnızız
0
adivar
(28.09.25)
(10)

Sevgili nasıl şımartılır?

anarsika
Erkek arkadaş nasıl şımartılır önerileri alalım?
Erkek arkadaş nasıl şımartılır önerileri alalım?
0
anarsika
(22.09.25)
Ben tamamen spontane yol üstünde ıvır zıvır bir şey bulup bu sana lazım olur diye düşündüm şeklinde bir şey alındığında şımarıyorum. Hayatıma kafa yormuş, yolda ansızın bir şey görünce onla bağdaştırmış düşünmüş almış. Daha ne olsun.

Ivır zıvır almak bir örnek. Bunu "sen seversin" diye getirilen yemekten, geçenlerde şunu arıyordun diye atılan bir linke kadar her yere yayabiliriz.
0
akhenaten
(22.09.25)
45 numara ayakları ılık suda yıkanarak.
0
diyecevaplandı
(22.09.25)
Sevgilimin bana güzel suratlım diye hitap etmesi hoşuma gidiyordu içten şımarıyordum
0
grimavi
(22.09.25)
kek, börek, sarma falan yapabilirsin.

ben bu tarz şeyler yapmış, bir de ellerimle baklava açmıştım. baya şımarmıştı.
0
art cat chocolate
(22.09.25)
O.sekiz ile simartilabilir.
0
ırene adler
(22.09.25)
Yemek, sevgi, sevdiği bir şey al, kıyafet vs olabilir. Sevdiği filmi diziyi birlikte izlet. Masaja götür ya da sen yap vs.
0
jelly bear
(22.09.25)
Valla ne yalan söyleyim rimminge şımarmayacak adam yoktur.
0
tahirkemalbozoglu
(22.09.25)
Mutlu sonlu, uzun bir masaj
0
cccbehzatccc
(22.09.25)
Duyurucuların kalitesinde düşüş fena. Soruya cevabım: erkek arkadaşım yok.
0
Shepard
(22.09.25)
Striptizle başlayıp fellatio ile devam edip interkorsla sonuçlanan birkaç saat. jakuzili bir otel odasında. Sonrasında beraber bir masaj.
0
Bruce
(22.09.25)
(19)

Birinden soğuma sebebiniz

kararsızataletfilozofu
Direkt öküzlük tarzı şeyleri sormuyorum aslında.Farklı kültürlerin, farklı yaşayış ve düşüncelerin olmasıyla ilgili merak ediyorum.Örneklemek gerekirse sizi bu konular nasıl etkiler başka soğutan konular var mı ?-yurtdışında geçmişte çok kısa sürede bile sevgili vb. yapmış olması-instagramda post at
Direkt öküzlük tarzı şeyleri sormuyorum aslında.
Farklı kültürlerin, farklı yaşayış ve düşüncelerin olmasıyla ilgili merak ediyorum.

Örneklemek gerekirse sizi bu konular nasıl etkiler başka soğutan konular var mı ?
-yurtdışında geçmişte çok kısa sürede bile sevgili vb. yapmış olması
-instagramda post atarken heryeri etiketleyip daha fazla kişiyle tanışma çabaları
-dışarıda yanında siz varken başkalarına birşeyler sorması, birşeyler istemesi, tanışması
-meyhane kültürünün olması ayda 2-3kez karışık arkadaşlarıyla gitmesi
-karşı cins arkadaşlarının çok olması yemeklere gitmesi
-mesajlara 3-4saat geç dönmesi
-bir şey sorduğunuzda geçiştirmesi anlatmaması

Hangi dilenciye para verdiysem onun sevabına Allah korudu sanırım.
Bunları yapan flörtünüz varsa sizin için soğuma sebebi midir, sizi soğutan başka bir şeyler var mı ?
0
kararsızataletfilozofu
(22.09.25)
Arkadaş sadede yalan söylemesin.
0
gobekliraki
(22.09.25)
amerikan hayranı olması. şaka yapmıyorum. benim için her türlü konuda dealbreaker'dır. abd hayranı & aşığı bir insanla aynı masada mecburiyet haricinde bulunmam.
0
der meister
(22.09.25)
@meister commmmon man I cşzıssssss kraysssst
0
gobekliraki
(22.09.25)
kiskanc bir arkadasa benziyorsun. sebebi nedir?

- ben herhangi bir art niyet görürsem veya hissedersem sogurum.
- herhangi bir yalan. hafizam da iyi oldugu icin bircok seyi hatirlayabiliyorum. celiskili bir sey gördügümde eliyorum.
- genel olarak beceriksizlik. ben is bitiren, akilli, tuttugunu koparan dinamik insan seviyorum. yavas, beceriksiz, impulsive, iradesiz, saf insani partner secmek istemiyorum.

bu ücü bence arkadaslik icin de gecerli. sadece flört olarak düsünüyorsak karsidakinin benim paceime uymamasi sogutuyor. ben mesela artik seninle tatile gidebilecek yakinlikta görüyorsam ama sen no diyorsan ben ne o tatile ne de baska tatile senle giderim artik. ben yükseldigimde yükselmemissin senin yükselmeni ben niye bekleyeyim.

-ataerkil hareketler bir de. sen benim hesabimi ödeyemezsin, sen beni arabayla alamazsin, sen bana bu kim su kim diye soramazsin, beni kisitlayamazsin. benim hayatimda benim izin verdigim kadar var olabilirsin. ben hayir diyince orada birakmalisin. baska bir insan benim hayatimi benim izin verdigim ölcüde sekillendirebilir. kendi kendine ataerkil olucam diye bir planlar yapip beni ona dahil edemez.
0
sonsuz
(22.09.25)
Evet bunlar flört kişisinden soğuma sebepleri. Ek olarak kişisel temizlik ve bakıma dikkat etmemesi. Saygısızlık, haksızlık yapması, manipülatif davranışlar şu anda aklıma gelenler
0
pembediken
(22.09.25)
Kaba davranışı
Gösteriş merakı, marka takıntısı
Dikkat çekme çabası
Olmadığı biri gibi görünme çabası
Sürekli bir şeyleri eleştirmesi, yargılaması
Fikirlerimi önemsememesi

İlk aklıma gelenler bunlar oldu.
0
mutekebbir
(22.09.25)
Tarif ettiğiniz kişi dışa dönük normal bir insan gibi göründü bana. "Soğurum" demek yanlış olur ama bana göre fazla aktif kalacağından yetişemez yorulurdum. Yoksa yazdıklarınızda yanlış bir şey bulamadım. Her mesaja da 3-4 saat sonra dönmüyordur heralde.

Bazen yalnızca uyuşamamış olursunuz. İlla yanlış olması gerekmiyor. Ben bu kişiyle uyuşamazdım.

Beni soğutan şeylerin başında beni kendi hayat görüşüne dair bazı şeylere ikna etme çabası geliyor örneğin. Eğer birinin beni kendi siyasi, dini, sosyal vb. görüşlerine çekme çabasını hissedersem ve/veya beni kendince şekillendirmeye çalıştığını düşünürsem soğumakla kalmam aramız da bozulur.
0
akhenaten
(22.09.25)
-Her gün herrr şeyini story atması. Yediğini içtiğini sıçtığını herrr şeyi.
-sürekli atar gider sosyal medya postları (atarlı bireyden nefrett)
-dışarıda sürekli bağıra çağıra konuşan, gülen tiplerden olması
-arabası olan insana şoförü muamelesi yapması. Sırf birinin arabası var diye ben şuraya gidelim burayı gezelim yapamam mesela, bazıları çok rahat bu konuda
0
mor oje
(22.09.25)
-sürekli kendini ve kendi meselelerini anlatanlar
-anlatırken sana konuşma forsatı vermeyenler/lafı ağzına tıkayanlar
-benciller
0
cccbehzatccc
(22.09.25)
Abaza olması.
0
put it in your appropriate place
(22.09.25)
Kibir
0
sekizdokuzon
(22.09.25)
Ossurması
0
mikahakkinen
(23.09.25)
sataşmak niyetim yok inanın, ama @sonsuz'un yazdığı cevaba baktığımda , tam olarak nasıl bir insanı hayatımda asla istemiyorum sorusunun cevabını görüyorum. hatta karikatürize ettiğini, şaka falan yaptığını düşündüm okurken.
0
loch ness
(23.09.25)
Üzüntümden, sıkıntımdan mutlu olması. Son yıllarda iki arkadaşlığımı bitirdim bu nedenle.
0
auroraaurora
(23.09.25)
@loch ness, ne demek istedin tam anlayamadim. benim yazdigim seyler de mi sana off geldi yoksa bir insanin bunlari turn off görüyor olmasi mi sana off geldi?

ikincisiyse neden durumu ya da huylari betimlemek yerine x gibi diyerek bana referans veriyorsun?
bir insan kendinde bu hakki nasil görebiliyor cidden cok ilginc.
büyük ihtimalle neyden hoslanadigina dair bir fikrin de yok. bir seylerden irrite oluyorsun belli ama özneden bagimsiz tanimlayabilecek dil becerin yok.
0
sonsuz
(23.09.25)
Aurora+1
Maddi açıdan sıkıntılı olduğum bir dönem ben de aynı durumu bir arkadaşımla yaşadım. "Bu insan benim üzüntümden mutlu oluyor" farkındalığı çok üzüyor. Bu arada bir arkadaştan beklentim kötü gün dostu olabildiği kadar iyi gün dostu da olabilmesidir. Hatta bence birinin başarısında da yanında olabilmek, kıskançlık enerjisinden uzak olabilmek çok önemli.

Bunun haricinde pasif agresiflikten hiç hoşlanmıyorum. Yetişkin bir birey karşısındaki insanın zihin okuyamadığının farkında olmalı.

Ayrıca her zaman olduğu gibi yine akhenaten +1
0
kullanicadi
(23.09.25)
@sonsuz al ben yazayım

- genel olarak beceriksizlik. ben is bitiren, akilli, tuttugunu koparan dinamik insan seviyorum. yavas, beceriksiz, impulsive, iradesiz, saf insani partner secmek istemiyorum.

Yani gizliden gizliye errrkek gibi erkek, alfa erkek istiyorsun. İnkar edeceksin evet.


bu ücü bence arkadaslik icin de gecerli. sadece flört olarak düsünüyorsak karsidakinin benim paceime uymamasi sogutuyor. ben mesela artik seninle tatile gidebilecek yakinlikta görüyorsam ama sen no diyorsan ben ne o tatile ne de baska tatile senle giderim artik. ben yükseldigimde yükselmemissin senin yükselmeni ben niye bekleyeyim.

Abi herkes aynı seviyede aynı anda yükselemez. Tam tersi olsa tacciz tacciz. Çok erkeksi yazılar bunlar...


-ataerkil hareketler bir de. sen benim hesabimi ödeyemezsin, sen beni arabayla alamazsin, sen bana bu kim su kim diye soramazsin, beni kisitlayamazsin. benim hayatimda benim izin verdigim kadar var olabilirsin. ben hayir diyince orada birakmalisin. baska bir insan benim hayatimi benim izin verdigim ölcüde sekillendirebilir. kendi kendine ataerkil olucam diye bir planlar yapip beni ona dahil edemez.

Al karşılık, hesabı karı milleti ödemez. Arabayla bırakacam, namusumuz. Etrafında erkek sinek olmayacak.

Tam bir sevgili olalım, evlenelim vs ama herkesin hayatı müstakil olsun kafası. Az önce senin kadar yükselmedi diye bıraktın adamı, şimdi ise ben hayır diyince dur. E ama o hayır diyince bitiyor. Sen diyince bitmiyor. Bildiğin param, kariyerim var, yurtdışı gördüm olmmmm güçlüyüm ayamın üstünde tek başıma duruyorum. Ailemle aram iyi değil bu arada. Dövmelerim var. Feministim. Hayatıma karışamazsın .ssss

Nefretlik bir karakter yazdıklarına göre.
0
Shepard
(23.09.25)
@sonsuz , aslında daha detaylı yazmıştım ama sataşma niyetim yok dedikten sonra bu kadar fazla detaylandırmak da bir nevi sataşma gibi göründü gözüme. anonim de kalsak kimseyi kırmak istemem.

- çok yakın kadın arkadaşlarımda da bu şekilde kendisiyle cinsel-duygusal yakınlık kurmak maksadıyla ilgilenen kişilere "yarışmacı" pozisyonu verdiklerini ,ve insanların onlar için sıraya girip kazanan yada "elenen" zavallılar olarak görüldüklerini gözlemliyorum. dışarıdan baktığımda bu bana megalomani gibi görünüyor , çünkü onlarla ilgilenen adamların - zannedildiği kadar ilgili olmadıklarını bizzat biliyorum.

-yüksek heves, yüksek hız, iş bitiricilik , özgüven, rahatlık vs. vs. diye giden maskülen erkek niteliklerinin arkasından , 3. dalga feminizm ve woke kültürü söylemleri ile devam eden bir değerlendirmeyi de çelişkili buluyorum. doğal haliyle, rol yapmadan senin istediğin tarzda bir insanın pek de var olabileceğini düşünmüyorum.

hevesli , enerjik , becerikli , iş bitirici adam, kız arkadaşını arabasıyla da alır, hesabını da öder, hayatına da karışır.(heteroseksüel erkeğin iç güdüsel davranış örüntüleri birbirine çok büyük oranda benzerlik gösteriyor.) yada- bunları bastırıyordur ve bir yerde patlayacaktır. bastırdığı ya iş bitiriciliğidir, yani kendini iş bitirici olmak konusunda çok zorlayan feminen- edilgen bir meriç ile muhatapsındır, yada bu "kimseye ihtiyacı olmayan güçlü kadın" rolüne bir süre - herhangi bir sebepten- katlanan maskülen bir erkek ile muhatapsındır. - buradaki motivasyon kadının düşünce paternini bir süre içinde değiştirebileğini umut etmesi de olabilir, kadını hayatının derinliklerine asla almayacağına karar vermiş olması da olabilir, yada farklı bir motivasyona da sahip olabilir bilemeyiz.

kimse sonsuza kadar rol yapamaz gibi geliyor.
0
loch ness
(23.09.25)
@shepard, @loch
so what? kendi isinize bakin bence.
0
sonsuz
(23.09.25)
(6)

Kadınlar donla gezer mi ev almak geçmişte kalır mı ve başka spekülasyonlar

Batuhanolabilir
Bu soru tamaamen boş yapma maksadıyla sorulmuştur. Vay yobaz bilmem ne demeyin. Şimdi bugün giyilen şortlar çok değil 150 sene öncenin paçalı donuydu hatta ondan da kısa. Peki bugünün donları yarının şortuna veya adına ne diyecekseniz osuna dönüşür mü? Dönüşecekse bu öngörüyü nasıl paraya dönüştüreb
Bu soru tamaamen boş yapma maksadıyla sorulmuştur.


Vay yobaz bilmem ne demeyin. Şimdi bugün giyilen şortlar çok değil 150 sene öncenin paçalı donuydu hatta ondan da kısa. Peki bugünün donları yarının şortuna veya adına ne diyecekseniz osuna dönüşür mü? Dönüşecekse bu öngörüyü nasıl paraya dönüştürebiliriz?

Ayrıca eskiden arazi almak diye bir şey vardı. En fakir garibanın bile 100 dönüm arazisi vardı çünkü insan azdı ve başka nedenler vardı (bilmiyorum o nedenleri) ama eskiden insanların arazisi vardı. Yani onlara ait değildi belki ama tahsis edilmişti al sen buranın pezanısın tımarlısısın serfisin diye. Ayrıca iskan imar sorunu da yoktu yapabildiğin binayı yap. Şimdi o da yok.

Şimdi bugün ev alıyor insanlar acaba yarın öbür gün bu alanda da bir küçülme gerçekleşir mi? Ev sahibi insan sayısı azalır mı? Azalırsa bir evi iki üç ailenin hisseli satın alması gibi çözümler başlar mı? Bu gerçekleşirse bunu nasıl paraya dönüştürebiliriz?


Dünya nüfusu çoğalmaya devam edecek mi? Bu beraberinde çevre kirlenmesini önü alınamaz bir hale getirebilir mi? Mesela nasıl ki dünün serf yiyeceği elma bugün organik (zehirsiz) elma adıyla bir lüks yarın bugünün serf yiyeceği lükse dönüşür mü? Bu gerçekleşecekse bunu nasıl paraya dönüştürebiliriz?

Hep azalanlara baktık. İnsan ömrünün uzaması, ailelerin dağılması gibi konular vsr bence huzurevleri güzel para kazanacak orta vadede

Başka spekülasyonlarınız varsa paylaşabilirsiniz
0
Batuhanolabilir
(16.09.25)
"En fakir garibanın bile 100 dönüm arazisi vardı çünkü insan azdı ve başka nedenler vardı (bilmiyorum o nedenleri) ama eskiden insanların arazisi vardı. Yani onlara ait değildi belki ama tahsis edilmişti al sen buranın pezanısın tımarlısısın serfisin diye. Ayrıca iskan imar sorunu da yoktu yapabildiğin binayı yap. Şimdi o da yok."

Hocam kafanda alternatif bir tarih oluşturmuşsun, biraz gerçek tarih oku
0
grimavi
(16.09.25)
Ben oyunlardan gördüğüme inanırım
0
🌸Batuhanolabilir
(16.09.25)
dunyadaki demografik ve teknolojik degisimler yuzunden bircok spekulasyon veya firsat var:

- insanların daha uzun yasiyor dedigin gibi ve dogum oranlari dusuyor. ortalama yasam suresi 100'e dogru gidiyor. yaslı nüfus için sağlık hizmetleri, bakım merkezleri ve özel konut cozumlerine olan talep artar

- genç nüfusun azalması işgücü piyasasında boşluklar yaratiyor. yapay zeka da gelisiyor. bu da otomasyon, yapay zeka ve robotik çözümler için bir fırsat doguruyor. yapay zeka her alana yayilir ve bircok meslek/insan gucu yok olur

- sehirlesme yogunlasiyor, verimli yaşam alanları, paylasimli konut vs. deger kazanir
0
ermanen
(16.09.25)
Kültür çok güçlü bir şey, insan kendi kültürel çerçevesini çoğu zaman doğa yasası sayıyor.

Çıplaklık konusunda geçmişten geleceğe düz bir çizgi çizmişsiniz. Bu doğru değil. Dünyanın birçok yerinde lokal şehir ve kabile kültürlerde bize göre "resmen çıplak" denebilecek giyim tarzları da var. Geçmişte de böyleydi, antik yunan'da özellikle erkeklerin çıplaklığı kahramanlıkla iç içe bir olguydu. Buna karşın aynı dönem pers kültüründe oldukça kapalı bir giyim vardı. Bu doğrusal bir çizgi değil.

Toprak işleri tarım toplumu olmanın zorunlu bir uğraşı. Tarımsal verimlilik gelişmeye devam ederse tarıma ayrılacak iş gücünde düşme beklenebilir. Ancak bir noktada verimlilik sağlayan teknolojik ilerleme doyuma ulaşır ve nüfus ve dolayısıyla talep artmaya devam ederse bu sefer yine tarım alanlarının genişlemesi gerekir. Bu bir döngü.

Gelecek öngörüleriniz bana çok uzun vadeli geldi. Kıyaslarınızı asırlık ilerlemeye göre yapmışsınız. Bu kadar uzun vadeli şeyleri paraya çevirmek çok olası değil gibi. 5-10 yıllık perspektifler düşünmek daha mantıklı değil mi? Mezardan iş kurabileceğinizi sanmıyorum :D Tüm tahminleriniz tutsa bile günümüzden oraya varana kadar ne olacak?
0
akhenaten
(16.09.25)
Haklısınız ama en azından zihin jimnastiği ama ben huzurevleri konusunu kısa vadede gerçekleşeceğini düşünüyorum. Ha buna belki siyasetçiler oy devşirmek için şahane ve hızlı iyileştirmeler yapar kaynak akıtır Türkiye bir bedava huzurevi cennetine döner orasını bilemiyorum
0
🌸Batuhanolabilir
(16.09.25)
Türkiye bir bedava huzurevi cennetine dönmez zira bizim emeklilik sistemimiz zaten gümledi. 30 see toparlamayamayız en az sonra bilmiyorum ne olur.

ama mesela ABDde ve başka ülkelerde muhtelif "yaşlı konutu" (senior house) sistemleri var, (belki) olan normal evini satıyorsun gidip devremülk gibi bu sitelerde yaşıyorsun 65-70 yaştan sonrasını mesela

şu anda da misal ekimde barcelonaya filan gitsen her taraf hollandalı dolu, hep de yaşlı kesim. bunlar sürekli kalmaya değil tatile gidiyorlar ama sürekli kalmak için de daha uzak asya ülkelerinde hizmet veren sistemler varmış, reklamlarını görmüştüm.

belki biri böyle kapsamlı bir proje gerçekleştirir, turların emekli paketi gibi değil, de ömür uzadıkça 70 80 yaştan sonra gelip 2-3-5 hadi olsun 10 sene sürekli kalacak ve bakımları yapılacak şekilde mersinde ya da balikesirde yaşarlar mesela... cenaze defin vs. işlemleri de dahil olur.
0
subcomponent
(18.09.25)
(8)

"Red flag" niye ingilizce kullanılıyor? Neden "kırmızı bayrak" değil ?

ermanen
ingilizceden geldiği için deyip geçiştirilebiliriz tabii. şikayet olarak sormuyorum. fikrinizi soruyorum. belki sosyolojiye de girmek isteyen olur kim bilir.."red flag"ın başka ve daha eski anlamları da var. savaş zamanlarından geliyor. yarışlarda da kullanılıyor. ilişkiler için kullanımı daha sonra
ingilizceden geldiği için deyip geçiştirilebiliriz tabii. şikayet olarak sormuyorum. fikrinizi soruyorum. belki sosyolojiye de girmek isteyen olur kim bilir..

"red flag"ın başka ve daha eski anlamları da var. savaş zamanlarından geliyor. yarışlarda da kullanılıyor. ilişkiler için kullanımı daha sonradan gelmiş, ama baktım ingilizcede, 1960'larda, ilişkide uyarı/tehlike işareti olarak kullanılıyormuş mesela. mecazi anlamından önce, ilk olarak, gerçekten tehlikeli bir durumda kırmızı bayrak sallayarak tehlike işareti gösterme olarak kullanılıyormuş.

türkçede politika sembolü olarak "kızıl bayrak" var:
tr.wikipedia.org

araştırdım başka ülkelerde nasılmış. bu ilişkilerdeki mecazi anlamı, genelde çoğu ülkede Gen Z "red flag" olarak kullanıyor gibi. Fransa'da bile. ama Kanada'da fransızca konuşanlar (Quebec) "drapeau rouge" olarak kullanıyormuş. yani çevirmişler.

teknik terimlerde ingilizce kelimeleri daha çok kullanıyoruz tabii. bu daha normal. save etmek. login olmak. download etmek. çevrilemeyen şeyler de olabilir. spoiler vermek gibi vs. teknolojik ve yeni terimlerde de daha normal.

"red flag" sadece bana biraz daha ilginç bir durum gibi geldi. teknolojik bir terim değil, çevrilemez değil, kavram ve konsept olarak da yeni denemez. (yeni yerine eski yazmışım düzelttim)

not: illa "kırmızı bayrak" değil de, "alarm sinyali" gibi bir şey de olabilirdi mesela. sözlük'te de demiş birisi.
sosyal medya, dil asimilasyonu gibi konularla da alakalı sanırım.
0
ermanen
(08.09.25)
terim öyle girmiş, çevirmeye de gerek duyulmamış. Lovebombing, ghostlamak gibi benzer modern ilişki terimlerini de ingilizce kullanıyoruz. Her kelimeyi dilimize çevirip almaya gerek yok ve günümüz dünyasında mümkün de değil. Bilgisayar kelimesini zamanında Türkçeye güzel çevirmişiz ama o zaman sosyal medya yok, gündelik hayatta computer kelimesinin yaygınlaşacağı bir alan da yok. Öyle olunca bunun adı bilgisayar denince halk benimsiyor. Şimdi ABD'de çıkan bir terim 3 saniye içinde burada da yaygınlaşıyor sosyal medya sayesinde. İstediğin kadar hızlı bir çeviri üret yine de toplumsal hafıza ilk duyduğunu kabul edip kullanıyor. 20 senedir 6 sıfır atamayanlar gibi düşün işte
0
nundu
(08.09.25)
@nundu

evet sosyal medya ile daha alakali sanirim. "ghosting" de guzel ornek ama o cok daha yeni bir kavram mesela, sosyal medyada ve sms ile yazmama anlaminda. "red flag" boyle arada kalmis ilginc bir terim gibi geldi. daha eski bir kavram. eski koye yeni adet getirmek gibi de ama iste sosyal medya...
0
🌸ermanen
(08.09.25)
Halktan farklılaşmış bir kitle içinde olma sevdası, hevesi tarih boyunca ve her ülkede var.
Üstün, üst kültür olarak görülen ülkenin dilinden sözcükler kullanmak insana kendini farklı hissettiriyor. Memleketin yüzde doksanbeşine 'red flag' desen sana boş boş bakar. Bu da o sözü kullanana ayrıcalıklı hissettirir.
Bir zamanlar Fransızca kullanmak bu işe yarar imiş. Okuduysanız Savaş ve Barış'da Rus Çarı bile bunu yapmaktadır. Recaizade'nin Araba Sevdası'nda da bu konu çok güzel hicvedilir. Cami hocaları da vaaz verirken bir türlü Türkçesini bir türlü hatırlayamadığı sözleri Arapçayla tamamlama gereği duyar.

Kısacası sosyal medyayla falan alakası yok. Özentidir.
0
Mirket
(08.09.25)
TDK'ye göre "kırmızı bayrak" diye bir şey yok.

Türkçe yabancı kelimeleri kolaylıkla kabul eden bir yapıya sahip.
0
gabe h coud
(08.09.25)
Dile yerleşimi kolay ve böyle şeylere adaptasyon sorunu yaşayan bir topluluk değiliz.
Bu adam kırmızı bayrak desen herkes ne alaka der, ama bu adam red flag dediğin an konu anlaşılır.
Yerine türkçe alternatif konulsa bile akışkanlıklar değişmiyor kim selfie yerine özçekim diyor mesela, bunun gibi.
0
mutekebbir
(08.09.25)
Konusurken hic yabanci kelime kullanmam ama yazarken pratik oluyor. Yazi da yerine gore tabii. Nereye yazdigina da bagli.
Red flagi dunku sorumda kullandim. Ha normalde o soru baglaminda "sorun olur mu, tehlike mi, risk mi" falan denilebilir. Oyle seyler kullanirdim o soruyu sesli birine sorsaydim
0
Kittie
(08.09.25)
İnternet küreselleşme denen nanenin en hızlı ve kontrolsüz geliştiği mecra. Amerikanın köyündeki biriyle çemişgezekti biri aynı konuda birbirileriyle fikir paylaşıyor. Bu da diller arası etkileşimin en jenerik halini tetikliyor. Bakıyor ki ingilizcedeki bir tabir cuk diye karşılıyor, kendi dilinde direkt karşılığı yoksa bağlamı korumak için orijinal halini kullanıyor.

Bunun önünde durmak mümkün değil çünkü herzan +1.
Türkçe beynelmilel bir dil olsaydı kızıl bayrak yayılabilirdi. Değil, o yüzden de ingilizce hali jargon haline geliyor.

Kompiterden bilgisayara geçiş var yakın tarihte ama o zamanlar dillerarası iletişim internetsiz ortamda yayılamadığı için kontrol edip yaygınlaştırabiliyordun. Şu anda selfie yerine bulunan özçekimi bile yaygınlaştıramıyorsun çünkü herkes selfie kelimesine global ölçüde maruz kalıyor.
0
Bruce
(08.09.25)
Bugünkü anlamda red flag ne kırmızıdan ne de bayraktan geliyor bildiğiniz üzere. Orijinalinde kırmızı bayrak dikkat edilmesi gereken problemli bir noktayı işaret etmek için kullanılıyor. İngilizce konuşan birileri bu konsepti alıp insan davranışlarına uyarlıyor. Bu kültürel kontekst bu analojiyi yapan insanların yaşantısında var, diğerlerinin yok. Bu açıdan çevirisi anlamı korumuyor.

Bizim kültürel örüntümüz içinde bu yok. Kırmızı bayrak deyince bizim aklımıza daha ziyade ülkenin kendi bayrağı gelir heralde ilk. Hatta bayrak kavramı dahi daha farklı manalarla doldurulmuş kendi içinde ayrı bir derya. Haliyle uymuyor.

Bakın kendiniz dahi demişsiniz Fransa ile Kanada arasında dahi bir fark var. Bakmadım ama muhtemelen bu terim ABD'de türemiştir, Kanada ve ABD'de yaşayan insanların tarihsel ve kültürel pekçok ortak noktası var. İki grup da İngiliz ağırlıklı bir geçmişten geliyor ve yüzlerce yıldır bu kültürden temel alıp bir arada yaşıyorlar. Haliyle fransızca konuşsa da "drapeau rouge" analojisi bir kanadalı için anlamlı olabilir.

Bizim için değil. Olmadığı gibi bir de zaten dışardan ithal bir öbek. Yani bu dillere ve kültürlere hakim insanların "böyle de bir şey var" diye öğrendiği şeyi yaygınlaştırdığı bir şey... Gerisi kendi kendine halloluyor işte.

Terim kültüre çok yerleşirse kırmızı bayrak haline de dönebilir. Ama illa dönecek diye de bir şart yok tabi. Bir siyasetçinin çıkıp birkaç demeçte bunu kırmızı bayrak şeklinde kullanmasına bakar örneğin. Sonra onun üzerinden kendi siyasi etki alanındaki ingilizce bilmeyen ve terimle tanışıklığı olmayan birileri bu terimi benimserse bu şekilde de yayılabilir. Ama örneğin bir siyasetçinin bu terime konuşmasında yer vermesi için "red flag" haliyle daha baya bir benimsenip alışılması falan da gerek. Komplike süreçler cidden.
0
akhenaten
(08.09.25)
(25)

İçki içmenin havalı tarafı nedir?

i wanna go back
Şöyle bir gözlemim var: İçki içmeyi Türkiye'de insanlar havalı bir şey olarak buluyor.Sağlığa zararlı olduğu bilinen ve uzun vadede vücuda hasar veren ve ülkenin çoğunluk inancına göre de yasak olan bir kimyasal maddenin havalı olan tarafı nedir?Ben inançlı bir insan değilim, çok nadiren (yılda 2-3)
Şöyle bir gözlemim var: İçki içmeyi Türkiye'de insanlar havalı bir şey olarak buluyor.

Sağlığa zararlı olduğu bilinen ve uzun vadede vücuda hasar veren ve ülkenin çoğunluk inancına göre de yasak olan bir kimyasal maddenin havalı olan tarafı nedir?

Ben inançlı bir insan değilim, çok nadiren (yılda 2-3) bir kadeh şarap, prosecco veya şampanya içerim ancak havalı bir şey olarak düşünmem hatta bana saçma geliyor.

Ama insanımızda genel algıya baktığımda havalı buluyorlar ve "ağğbbbiii rakı ya" "offf buz gibi bira" "şarap kadehi ve atıştırmalık pozları" gibi örnekler görüyorum ve bana aşırı itici böyle bomboş, çiğ karakterler gibi geliyorlar.

Aynı zamanda içkiye düşkün insanları da basit, boş karakterler olarak görüyorum milliyeti fark etmeden. Alkolik olmasa bile haftada 2-3 gün içenler bile bana öyle geliyor öyle hissettiriyor.

Sizin sosyolojik tespitleriniz ve görüşleriniz nelerdir?
0
i wanna go back
(06.09.25)
"ülkenin çoğunluk inancına göre de yasak olan"
yasak olan şey havalı gelir. Herkes özgürce yapabilse bu dediğin olmazdı. Mesela İngilterede müzikalde standupta trende sağda solda bira içmek çok normal. Kimse fotosunu instagrama koymaz ama koyarsa işten atılmaz mesela. Türkiye'de adam inanmadığı bir kutsal gün instagramda hikaye paylaştığı için işinden atıldı mesela.(pegasustan atılan adam olayı) Böyle olursa insanlar da tersini göstere göstere yapmaya çalışır.

Aynı şey sokakta ibadet edenler için de geçerli. Sen onun ibadetine karışırsan o da göstere göstere yapmaya başlar.
0
nhk ni youkosu
(06.09.25)
Sosyalleşmenin kolay yollarından biri, içki etrafına gerek pubda gerek evde gerek açık havada kolay toplanılıyor fakat sosyalliğin ana amacının içki olması bana tuhaf geliyor.Hadi toplanalım içeriz düşüncesi.

inançsız biriyim yazın ayda 1-2 bira içerim
0
grimavi
(06.09.25)
Ergenlikte sigara içmek havalı gelebilir ama içki için ilk defa böyle bir tabir duyuyorum. 35 yıldır içiyorum hiçbir zaman havalı olarak gören birine rastlamadım. İç içmeni çok fazla sebebi var en başta bağımlılık. Daha sonra sosyal meseleler. Ortam gerektirir bazen. Bazen cesaretlenmek için gerekebilir. Bazen sırf üzüntüden bazen de tam tersi kutlamak için ya da neşeden içilebilir. Ama alkol alayım havalı görüneyim diye bir şey duymadım ben.
0
ground
(06.09.25)
nhk+1 kim havalı dedi? 16 yasında icki içen ergenler mi size böyle lanse etti? onlar için havalı evet. güzel bi eventtir, övülebilir. rakı sofrası denen ortam diğer yemeklerden farklıdır. buz gibi içmeyi sevdiğiniz diğer içecekler gibi düşünseniz düşünmeye gerek kalmazdı siz orda alkole takılıyorsunuz buz gibi su, kola, limonata da güzel ama bira denince tırmalıyosa nhk+1 again
0
ala09
(06.09.25)
Ben kendimi bildim bileli içerim. Hiç öyle havalı bir şey olduğunu da, hava atmak için içildiğini de düşünmemiştim.
Öyle miymiş?
Ayrıca dini saiklerle veya değil, ağzına içki koymayan arkadaşlarım da var, kırk yılda bir içeni de var.
Ama içenleri basit, boş karekterler olarak göreni de hiç görmemiştim.
Tuhaf.
0
Mirket
(06.09.25)
öncelikle bir şeyin havalı olmasıyla, sağlığa ve vücuda etkisi arasında ters korelasyon var desek yeridir. tehlikeli sporlar havalıdır. risk alınan ticari hamleler havalıdır. o yüzden "bu zararlı ya, neden havalı ki" argümanını hemen bağlamdan çıkartmamız lazım. havalı != makul olan. aksi halde zaten bulgur pilavı yiyip, devlet memuru olmak ve belediye parkında hızlı yürüyüş yapmak havalı olurdu.

öte yandan her kesimde havalı değil. anadolu'nun pek çok yerinde havalı değil, aksine dışlanabileceğiniz bir şey. seküler, batı türkiyesi için yer yer havalı denebilir. çünkü özenilen batı kültürünün önemli bir ögesi. bu ilk sebebi bence.

ikinci sebep olarak da, bir tür sınıfı da gösteriyor. iyi içki kültürü olan, iyi içki mekanı olan insanlar yüksek bir sınıfı temsil ediyor. hem maddi durumları görece iyi, hem (bir şekilde) entelektüel seviyeleri görece iyi. bu da bu eylemi havalı yapıyor. yoksa kimse merdivenaltı bir mekanda kolonyaya benzeyen ev yapımı rakı içen alkolik amcayı romantize etmiyor. instagram'da lüks bir ortamdaki, güzel görünen kokteylleri görüyoruz.

kendi perspektifimden: ben haftada 2-3 içki içiyorumdur. evimde içki yok ama çok sık pub'a giderim. pub kültürünü hoş buluyorum. arkadaşlarımla yazın bira eşliğinde, kışın garip guçuk denediğimiz içkilerle sohbet etmeyi seviyorum. hem tatlarını seviyorum, hem ertesi gün iş yoksa kafamın hafif high moduna geçmesini seviyorum, hem ortamın sıcaklığını seviyorum. başka insanlarla sosyalleşmek için de iyi bir ortam olabiliyor.
0
gitdaddy
(06.09.25)
Yok. Havalı bir tarafı yok. Sigaranın da yok. Çayın da yok. Binaenaleyh, bir şey yemenin/yememenin, içmenin/içmemenin havalı bir tarafı yok esasen.

Bugün filmler, kitaplar, diziler, videolar, klasik ve sosyal medya b.k yemeyi "cool" bir şey olarak gösterirse, insanlar öyle olduğunu düşünecek.

Olayın bir kapitalizm boyutu var. Bir ürünü satan o ürünün vazgeçilmez olmasını ister. Burası cepte zaten.

Diğer taraftan, insanlık kendi tarihi boyunca uyuşturucu, uyarıcı ve keyif verici maddeleri hep kullanmış.

Birçok din, mezhep ve pratik; bunları ritüellerinde kullanmış. Yine birçoğu bunları yasaklamış.

Şahsen bu devirde insanın hem uzun vadede sağlığına zarar veren, hem kısa vadede muhakemesini bozan hem de cebini yakan bu tarz alışkanlıkları rasyonel/aklıselim görmesi mümkün değil. Ama nefis taşıyan insanlarız. İlla ki kendinize zarar veren alışkanlıklarımız olacak. İlla ki zararlı zevklerimiz olacak. İnsanız.

Ben kullanmıyorum, gereksiz buluyorum. Sigaraya ise daha da karşıyım çünkü edebiyle içen insan beni rahatsız etmezken, edebiyle sigara içen yine zehirliyor beni...
0
yadigar
(06.09.25)
Mobilden Ekleme:
Bir şeyin "yapılış şeklinin" havalı olması gerçeği var bir de. Bir insan rakıyı, sigarayı, kahveyi yahut çayı çok havalı bir tarzda içebilir. Yahut ceketini çok havalı bir şekilde çıkarabilir. Topu çok havalı bir şekilde sürebilir.

Atatürk'ün sigara ve alkol kullanmasına üzülürüm mesela. Adam cool. E rol model aynı zamanda. Haliyle etkilenir insanlar. Ama mesela Bizimkiler dizisindeki güzel insan Cemil Abimizin içtiği sigaradan, biradan kimse etkilenmez.
0
yadigar
(06.09.25)
Şöyle bir gözlemim var: kahve içmeyi Türkiye'de insanlar havalı bir şey olarak buluyor.

al ben de böyle görüyorum.
0
patronaj1
(06.09.25)
Bence havalı bir tarafı yok. Kahve uyku falan açıyor veya bir enerji veriyor. Alkol tamamen işlevsiz. Zaten yeni jenerasyon pek alkol almıyor
0
runaway
(06.09.25)
Toplum baskısı ve yasaklara karşı alaycı, antisosyal bir davranış modeli benimseme ile alakalı.
Sigara içilen ve içilmeyen bölüm yapılıyor; bütün sigara içenler sigarasız bölüme oturuyor :)
Ailede eğer içki kötü gibi bir baskı kuruluyorsa aynı davranış modeli de burada devreye giriyor. Halbuki içki bu kadar öcüleştirilmese ve kişinin kendi iradesine bırakılmış bir içecek gibi görülse belki de bu kadar cazip gelmeyecek özenen kişiler için; onlar için yasakları delecek bir aykırılık alanı çünkü. Halbuki dünya geneline bakınca her gün soda, su gibi içenler var bu normal karşılanıyor. Normal bilinçli tercih edenler ve bağımlı olanlar bu genellemenin dışında elbette.
0
titanic kemancısı
(06.09.25)
İçki içiyor olsaydın insanların bunu havalı bir şey gibi gösteriyor olduğunu düşündüğün şeyin havalı gibi görünmek olmadığını anlardın.

Senin tespitin içki içmeyen insanlara olan "hayattan keyif almayı bilmeyen insan" bakışıyla ve buna maruz kalmakla ilgili.

Ve evet, içki içmeyen bir insan hayattan keyif almayı bilmiyordur. Hayattan keyif almak havalı bir şey mi diye tartışabiliriz belki, o konuda haklı çıkarsın, havalı bir şey.
0
Bruce
(06.09.25)
Muhafazakar kesimin alkolü havalı bulduğuna inanıyorum. Yoksa alkolsüz içecekler şampanya gibi patlatılmaz, videolara çekilmezdi.

Dümdüz insanlar için sudan farkı yok. Mesela çay için de “tavşan kanı” deniyor. “Buz gibi bira”dan ne farkı var?

Not: Sosyal içiciyim, alkolik sevmem.
0
ruhen hastayim ben
(06.09.25)
Hocam Türkiye'de bunun birkaç sebebi var. Öncelikle resmi uyarıyı yapalım. Alkol sağlığa zararlıdır, uzak durun.

1-Türkiye'de genel sosyolojik yapının tersine hareket etmeyi oldukça havalı bulan bir kesim var. Bu sadece içkiyle alakalı değil. Mesela domuz eti yemeyi de çok cool bulan bir kesim var. Toplumun geneline ters gelen giyim tarzlarını da cool bulanlar var ya da türk kahvesi yerine 3rd wave kahve içmek gibi gibi... Avrupa'da hiçbir arkadaşımın domuz yemek üzerine saatlerce konuştuğunu duymadım. Türkiye'de özellikle beyaz yaka kitlede böyle bir konu var. Konu yani bu bunu konuşuyorlar özellikle yurtdışına gidip dönünce.

2-Fazla para harcamayı cool bulan bir kesim var. Bunlar da adisyonla övünüyor. Gittikleri mekanla övünüyor. Tabii içki de bunun en temel göstergesi oluyor onlar için.

3-Türkiye'de insanlar hayattan keyif almayı bilmiyor. Birçok insanın tek eğlencesi haftasonu avm gezmek, cuma & cumartesi akşamları da mekan gezmek. Ellerinde sadece bu olunca bu konuyu bir şova dönüştürmeyi seven bir kitle de var. Mesela Almanya'da insanların bir sürü uğraşı var. Hobi kulüpleri var, ilgileri var. Spor yapıyorlar, geziyorlar, özellikle bahçecilik ve doğayla uğraşıyorlar. Onlar için bunlar daha havalı sosyal aktiviteler. Bizde böyle bir kültür yok.

4-Bu kuşaklar arasında da farklı algılanan bir konu. Mesela bu bahsettiğiniz konu y kuşağına ait bir alışkanlık. Z kuşağı ise bunu uncool buluyor. Son dönemde sağlıklı yaşam trendi yükselişte. O yüzden özellikle avrupa ülkelerinde kendine iyi bakmak, longevity odaklı vb gibi alışkanlıklar daha havalı bulunuyor. Ama Türkiye trendleri geriden takip ediyor. Yani 2000'lerin, 90'ların o kendini dağıtan gençlik kültürü, umursamaz yaşam tarzı Türkiye'ye daha yeni geldi. Ama görün bakın önümüzdeki yıllarda türkiye'de bunu uncool bulan insanların oranı artacak.

Bir örnek, mesela katıldığım bazı parti ya da davetlerde y kuşağı pancara dönerken, z kuşağı genelde daha sağlıklı yaşam trendi sebebiyle daha kontrollü gidiyor. Ya da hiç içmiyor.

5-Aslında konu cool bulmaktan ziyade insanlar bunu kimliklerinin bir parçası olarak alma eğiliminde Türkiye'de. Tuhaf olan da bu.
0
anten
(06.09.25)
İçki içilen yerlerde, ya da yöresinde yetişen yerlerde standart bir davranıştır. Günlük ya da benzeri bir sürecin parçasıdır. Örneğin trakyada standart bir olaydır kimse havalı ya da havasız bir olay dahi görmez. İçen içer içmeyen içmez.

Bunun olmadığı ve genelde de anadolu taşrasında yetişen köylüler büyük kentlere falan gittiğinde standart içki içilen durumların bile başkalarınca havalı bulunduğuna ilişkin bir zana kapılıyor genelde. Bunlar içkiye genelde alkol almak diyen tipler olur. Normal içli İçen kişilerin inanın bu durum hiç umrunda değil. Belki yeni başlayan çoluk çocuk için havalıdır 20 yaşında tipler için falandır ona bir şry diyemem. Onlara yasak olan her şey havalı zaten.
0
sanal hayvan
(06.09.25)
Aynı şeyi sigara hatta "madde" için dahi düşünüyorum, bu tür kullanımların çok büyük çoğunlukla televizyon ve sosyal medya üzerinden yaygınlaştığını hatta özendirildiğini düşünüyorum ben. Vaktiyle sigara için bizzat doktorların "faydalı" dedikleri reklamlar yayınlanmıştı mesela. Eskiden alkollü içecek, sigara reklamları vardı. Bu hatta estetik operasyonlar için de geçerli, gözlerin bazı görüntülere alıştırılması mesela.

Bu da nasıl yapılacak, elbette havalı olduğu, bir üstünlük verdiği hissi oluşturulacak şekilde unsurlar kullanarak yapılacak. Özellikle benim çocukluğumda sigara alkol kullanımı kullanan kişiye tam bir özenilme, imrenilme katan şeylerdi, bir evde viski varlığı o ailenin zengin olduğu fikri vardı, daha çok değer veriliyordu falan.

Yani bir havalı olma durumu varsa bence çok büyük çoğunlukla havalıymış gibi yansıtıldığı içindir. Böyle yansıtılmazsa talep görmez, talep görmeyince tüketilmez ve varlığı sürdürülemez çünkü.
0
muhayyer divan
(06.09.25)
Benim gözlemime göre tek başına ya da yakın çevresiyle güvenli ortamda rahatlamak için içen insanlar genelde sohbeti güzel, iyi, güvenilir oluyorlar. Havalı diyemem ama yüzyıllardır İstanbul'da süregelen bir gelenek bu aksamcilik dediğimiz şey. Böyle de bir gerçek var.
0
sekizdokuzon
(06.09.25)
Keyif verici maddedir,
haftada iki üç gün icen bagimli olmustur,

birakmak boşluga düsurur.
0
designer
(06.09.25)
içki içmek havalı değil.
türkiyede muhafazakar olmamanın bir sembolü olarak göründüğü için bazı kişiler içki içtiğinin altını çizmek isteyebilir. bazı çevrelerde içki içmek özgürleşmek, zincirleri kırmak, yasakları delmek gibi algılanır ve havalı olur.
küpe takan erkekler, dövme yapan insanlar gibi...

ben içki içmeyi havalı bulmuyorum ama "ağğbbbiii rakı ya" "offf buz gibi bira" diyorum.
çünkü rakı ve bira seviyorum. biranın zaten sevdiğim tarafı soğuk içmenin en çok zevk verdiği içeceklerden birisi olması. kola ve maden suyu da soğuk içilir ama bira daha geç soğuyor ve soğuk içecek hissiyatını daha dolu dolu veriyor. işin ilginci soğuk içecek hissini dolu dolu veren bir başka içecek de ayran :)

bence içki içmenin havalı olmasına veya havalı bulan kesimin varoş olması konusuna fazla kafa yoruluyor. ben de mesela bu tartışmayı abes buluyorum. havalı bulan da bulabilir yani, havalı bulmak biraz ergen hareketi gibi geliyor bana veya yukarda yazdıgım gibi muhafazakar çevreden olmadıgının altını çizmek gibi geliyor. bu da muhafazakar çevreden çıkmayı tam olarak başaramamış kişilerde biraz kötü duruyor, bunu kabul ediyorum.

yani öyle kızlar tanıyorum ki, annesi eve kaçta geleceğini söylüyor, bakire ve gayet muhafazakar bir hayat yaşıyor, ama instagramda daha düzgün tutmayı beceremediği rakı kadehi ile poz veriyor. bu kötü evet. ama yine de ben "ağğbbbiii rakı ya" derim çünkü rakı müthiş bir içecek. bunu ayrıca konusuruz :)

edit: ekleme yapmadan edemedim ama bu tartışmalar cidden belli bir yaşın üzeri için çok boş geliyor. şöyle ki, içki içtiğini belli etmek bir gruba ben de sizdenim imajı verebilir, içki içilen ortamlara beni de çağırabilirsiniz mesajı verebilir, zira içki içilen ortamda içki içmeyen birisinin olması hoş olmuyor.
ama dediğim gibi belli bir yaş üzeri için çok saçma, çünkü bir kere 35-40 yaşından sonra hiç bir şey havalı gelmiyor :) kimse kimseyi umursamıyor. ayrıca içki daha dikkatli tüketiliyor, hem sağlık açısından hem de içip sapıtmamak açısından daha az tüketildiği için hava mava kalmıyor.
çok yukarlarda yazdıgım gibi bu konuyu tartışmak bile tuhaf. havalı bulan bulsun :)

edit2: yorumları okudum, güzel cevaplar var ama bruce'a katıldıgımı yazmadan edemicem. "Ve evet, içki içmeyen bir insan hayattan keyif almayı bilmiyordur."
hiç içki içmemek bana da hayatın sundugu bir zenginliği tatmayı reddetmek gibi geliyor. kimse alkol yüzünden sağlığından ve ilişkilerinden olmasın, alkolik olmasın ama içki içmek gerçekten keyifli bir hayat aktivitesi. bu da var olan bir gerçek. sıcak yaz akşamında buz gibi bira içip sohbet etmenin keyfi ayrıdır. veya güzel mezelerle rakı içip anason kokulu sevgiliyi ağzından öpmek falan güzel şeyler :)
0
abelardo
(06.09.25)
ya sen türkiye'ye ne bakıyorsun. türkiye'de insanlar eli yüzü düzgün bir restoranda makarna yesin, onu bile instagram'da paylaşır, üç gün anlatırlar 'off geçende bir makarna yedim' diye. tamamen yokluk ve eziklikten. bunun da temelinde ekonomi yatıyor.

avrupa'da birayı kiosk'tan alıp yürürken falan içiyorsun. suyla aynı fiyat. şarap desen kola fiyatına. al parkta bankta otururken iç. o kadar değerli bir şey değil. insanlar kolayca erişebiliyor. herkesin istediği zaman ulaşabildiği bir şeyle hava da atamazsın haliyle.

rakı romantizmini bunun dışında tutuyorum. o bambaşka bir gerizekalılık seviyesi. parayla pek ilgisi yok.
0
sir gawain
(06.09.25)
Ben bu tripleri çok anlamıyorum. Hocam kendiniz demişsiniz zaten. Alkol ülkede tabu. İnsanlar neyi havalı görsün çay içmeyi mi?

Söylediklerim kulağa agresif geldiyse özür dilerim ama "havalı" denen şeyin özü zaten bu. Neyine şaşırdınız ki?
0
akhenaten
(07.09.25)
avrupada da alkol normal, ot falan yasak.

onlara onu kullanmak havalı geliyor.

yani dedikleri gibi ney tabu, yasak, tü kaka, özgürlük göstergesi, büyümüşlük göstergesi vs. ise ona hevesli oluyor olabilirler.

bu arada ben de alkol içerken hiç havalı göründüğümü düşünmemiştim.

sokakta beypazarı sodamı yudumlarken daha çok havalı hissediyorum.
0
ananiyimioguz
(07.09.25)
Hayır yok.

En uyuz olduğum ve eleştirdiğim konulardan biridir, içki içmeyi havalı görünler. Üfff bir biçim, hatırlamıyorum diyenlere anlam veremiyorum. Lan hatırlamıyorsun dün eğlendiğini ne kadar saçma.

Birde üfff çok dertliyim ya, sevgilimden ayrıldım gidiğim rakı içeyim, iki bira içeyim diyenlere de uyuz oluyorum.

Yürüyün gidin lan. İçki dediğiniz millattan önce süregelen bir içecek.

Pandemi öncesi içki içmezdim, yurtdışı gezilerim çok güzel geçerdi. Pandemide ilk kez içki içtim, şimdi yurtdışı gezilerimde içki içiyorum. Gene güzel geçiyor.
0
put it in your appropriate place
(07.09.25)
icki icmek 20 yas altindaysan havali olabilir. cunku insan merak ediyor. 20 yas ustu icin pek bir esprisi yok.
18 yasinda bir kere sarhos oldum, kufelik. o seviyeyi denedikten sonra bir daha ona yaklasmadim, cunku gerek yok.

belli bir yastan sonra da is biraz rahatlamak icin "ihtiyaca" donuyor.
ben arada bir agri kesici ya da kafa dinlendirici olarak kullaniyorum.
herseyin asirisi zarar. ama "beyler alkolden kesinlikle uzak durun" demem.
zaten akli basinda olan bir bireyin boyle bir uyariya ihtiyaci yok.
sigara cok cok daha zararli.
0
cooperr
(07.09.25)
"ülkenin çoğunluk inancına göre de yasak olan"

Havalı olduğunu düşünmüyorum ama konu bu zaten. Yasaklar her zaman cazip hale getirir ama inançlılar, inanmayan herkesi her alanda kendi inançlarına zorlamak ya da inanmayanları baskı altında hissetmek yükümlülüğünde hissediyorlar. Bunlara direnç gösterip var olduğunu gösterme çabası haline dönüşüyor içki konusu da. Yoksa herhangi bir "havalı" tarafı yok.

Bu ülkedeki dini baskının %1'ini dincilere yapsan "28 şubat ühü ühü" ile pala ile sokaklara çıkıp insan yakmak arasında dönüş olur. Tebliğciler içki içilen mekanlara gidip insanları taciz etmekte, oruç tutanlar ramazanda oruç tutmayanlara sebep sormakta yanlış bir şey görmüyorlar mesela. Sokak ortasında namaz kılanların da sebebi ibadetlerine karışılması değil. Kendileri gibi olmayanlara ya da ülkenin resmi olarak şeriata geçmemesi sebepli bir gövde gösterisi. O yüzden @nhk için +1 vermedim.

Din temelli baskı ve tehditlerin olmadığı yerde içki üzerinden "havalı" ve "özenilen" bir şey olma konusu yaşlarından dolayı içki yasağı olan döneme kadar. ABD'de 23, Avrupa'da 20 sonrası alkol ve havalı olma konusu pahalı içki, kokteyl ya da mekan dışında yok mesela. Yani varsa da ya alkolikler ya da ben görmedim.
0
nawar
(07.09.25)
(7)

gönderiden kişilik analizi

me23
Arkadaş grubumuzda biri var. Instagram'da çocuğunun okulunun 2025 başarısıyla ilgili bir paylaşım yapıyor. İlk 1000'e 20 kişi girdi gibi. Bu paylaşımı da epey bir like alıyor. Daha sonra gönderisinin altına çocuğu aynı okulda okuyan biri diyor ki bu, bu senenin sonuçları değil, 2021'in sonuçları yaz
Arkadaş grubumuzda biri var. Instagram'da çocuğunun okulunun 2025 başarısıyla ilgili bir paylaşım yapıyor. İlk 1000'e 20 kişi girdi gibi. Bu paylaşımı da epey bir like alıyor. Daha sonra gönderisinin altına çocuğu aynı okulda okuyan biri diyor ki bu, bu senenin sonuçları değil, 2021'in sonuçları yazıyor. Kişi bu yorumu görmesine rağmen bu gönderiyi kaldırmıyorsa o kişi hakkında yorumunuz ne olur?
0
me23
(31.08.25)
İnatçı, asi, hırçın.
ayrıca bu kafada olabilir:

eksisozluk.com
0
diyecevaplandı
(31.08.25)
Valla abi 2021'in bu ehe cok sevinmeyin seklinde cevap gelse uyuz olurum yazan kişinin kim olduğuna gore. Mesela 2025 değil de 21 olsun, ne yarari var ki gelip güzelim paylaşımı baltaliyor? Eline ne geçecek? Hiç bir şey. Özelden de yazabilirdi. Sanki laf sokmak için, kıskançlıkla yazilmis gibi yorum.

Oğlum süper araba surerrrr, maykil şumer masallah. Hayirr salakkk akülü araba o .ssss

Oldu mu şimdi?

Yorumu kaldirmamasi lazim, niye umursasin. Umursamamis. Yazan ya dusuncesiz ya kötü niyetli.
0
Shepard
(31.08.25)
Böyle soru olarak gelip üzerine kafa patlatınca post da gereksiz, yorum da gereksiz aslında. Ben ne böyle bir post atardım ne de böyle bir yorum yapardım.

Gündelik olarak da bunla karşılaşsam bir şey düşünmezdim. Sosyal medya böyle şeylerle dolu.
0
akhenaten
(31.08.25)
Bence siz hariç bu hikayedeki herkes mal gerzek tipler. Çok kafa yormaya gerek yok bulaşıcı çünkü bu tür insanlar.
0
encokbenisevinnolur
(31.08.25)
Üstteki arkadaş +1 Ama basari bu ya yılı mı olur?
0
primetime
(31.08.25)
biri çocuğunun başarısı üzerinden kendini tanımlıyor, kompleksleri var ve hırslı. diğeri de haset, işi gücü yok araştırıp bir de yorum yapıyor.
0
deartheodosia
(31.08.25)
@primetime "Ama basari bu ya yılı mı olur?"
Kadın 2025 yılı başarısı olarak belirtiyor, "bu sene de açık ara önde" gibi bir açıklamayla.

@deartheodosia
Bu arada kadının övündüğü kendi çocuğunun başarısı değil. Bu iki kişinin de çocuğu lise 1'de ve aynı okulda. Kadın 2021 üniversite sonuçlarını, "2025'te de açık ara önde" gibi bir açıklamayla paylaşıyor. Halbuki bu 2021'de olan bir durum. 2025'te böyle bir sonuç yok.
0
🌸me23
(31.08.25)
(23)

Turkiyeli mevzu

WithWorth
Ekside buna karşi cikan argumanlari anlamiyorum; ben turk olarak aşagidaki gibi düsünuyorum;Ben turk'um deyince; ulke içindeki her grubu da; ben kurt'um, ben suriyeliyim, ben x'im, ben y'yim demeye, yani gruplaşmaya itmis olmuyor muyuz ?Turkiyeliyim deyince de tüm yukarida saydiklarimin hep bir agiz
Ekside buna karşi cikan argumanlari anlamiyorum; ben turk olarak aşagidaki gibi düsünuyorum;

Ben turk'um deyince; ulke içindeki her grubu da; ben kurt'um, ben suriyeliyim, ben x'im, ben y'yim demeye, yani gruplaşmaya itmis olmuyor muyuz ?

Turkiyeliyim deyince de tüm yukarida saydiklarimin hep bir agizdan söyleyebileceği bir ifade, dolayisiyla turkiye icin birleştirici bir unsur olmuyor mu ?

Yani bu acidan turkiyenin faydasina bir kelime degil mi ?
0
WithWorth
(30.08.25)
"Türkiyeliyim" söylemi PKK'ya Pekeke demek gibi simgesel bir söylem.
0
kizil karga
(30.08.25)
herkesin türk olduğunu söyleyenlerle tahran merkezdeki apartmanını satıp türkiye'de vatandaşlık alanların türk olmadığını söyleyenler aynı kişiler. bunlarda akıl kırıntısı aramamak lazım.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(30.08.25)
tamam işte ben türküm kendimi bu şekilde tanımlıyorum beni neden bu tanımlamaya itiyorsun ki? kürtsen suriyeliysen x sen y ysen sen kendine türkiyeliyim diyebilirsin zaten? ama ülkenin kurucu ana unsuru türk ve türk ile başlayan sıfaları türkiyeli diye değiştirmek abes.. fransalı almanyalı demiyorsak türkiyeli de saçma mesela.
türk edebiyatı kısmını mesela neden türkiye edebiyatı veya türkçe edebiyat diye değiştiriyorsun? karın ağrısı neden? @kizil karga nickli arkadaşın dediği gibi pkk sempatizanlarının türksüzleştirme projesine hizmet eden bir kelime olduğu için sevmiyoruz
0
f02561
(30.08.25)
X kökenli y dilimizde mevcut bir yapıdır. Türkiyeli kelimesi ümmetçi ve Kürtçüler tarafından uydurulmuş son 10 yılda kullanılan bir kelime. TDK’da bile karşılığı yok.
Bir kişi kendi ırkını belirtmek istiyorsa Kürt kökenli Türk vatandaşı, ya da yukarıdaki örnekten devam edeceksek pers kökenli olarak Türk vatandaşı olarak tanımlayabilir.

Dikkat et hiçbir Kürt kendine türkiyeli demiyor, kürdüm diyor ama Türklerden bahsederken türkiyeli diyor. Kasti olarak Türk düşmanlığı yürütülüyor.
0
gokank4
(30.08.25)
peki kürt kendisine niye türk desin? kürt türkse uygurlar çinli mi? türkler kurucu unsur da kürtler uzaydan mı geldi? erzurum ve sivas kongrelerine katılan aşiretler yörük, çepni falan mıydı? milli mücadeleyi destekleyeceklerini açıklayanlar anadoluya işgal yıllarından sonra mı geldi? hiç nutuk okudun mu? azerbaycanlıya azeri de bakalım ne oluyor.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(30.08.25)
@gokank4 +1

Maksat Türk kelimesini dahi yok etmek olduğu ve açık açık yapacak g@t olmadığı için böyle adımlamalarla hedefe ilerleniyor. Anadilde eğitim konusunda bastırmaları da bu yüzden, bilmem kaç bin yıllık Kürt tarihi var şu bizim bu bizim diye uğraşmaları da bu yüzden, aşağıda özerk yönetimler kurma çabaları da bu yüzden. Türkçe'ye yapılan dehşet verici saldırılar da bu yüzden. Çünkü dil bir MİLLETin kendine mahsus ve biricik olan düşünme sisteminin somutlaşmış halidir.

Dil üzerinden insanları yönetirsin, dil ile dedikodu yapar, dedikoduyu TV programı haline getirir, insanların dikkatini dil ile çeker zihinlerine istediğin değerleri bu şekilde çakarsın. Dili müziğin içinde kullanarak her türlü sızarsın bütün zihinlere. Dil boşuna bu kadar çok ığraşılan bir varlık değil, onun için seçilen kelimeler çok önemli. 1000 yıl önce Muhyiddin İbn Arabî'nin hurufîliği kullanması da bunun için.

Türkiyeli kelimesi Türk milletine dayatılamaz. Dayatılıyorsa orada bölücülük ve yıkıcılık vardır. Hiçbir şey yoksa saygısızlık ve isyan vardır. Bunları gidişatın içinde okumak gerekir.
0
muhayyer divan
(30.08.25)
Anaokullari bile daha mantıklı işliyor. Ona buna vuran sataşan çocuğu, zirt pirt tuvalete giden cocugu, her seye sizlanan cocugu herhalde bir şeyi var diye psikiyatriste gönderiyorlar.

Politikada ise yaptıkları daha çok şey gibi, hmm çocuk arkadaşlarına vuracağına öğretmenine vursun.

Bir de verdiğin örnek bir kelime oyunu. Bunu talep eden arkadaşlar belli olay ve donemsel siyasi tutumlari one surerek sürekli öyle bir şey varmış gibi bir hava yaratıyorlar.

Anayasadaki Türk tanımı zaten senin Turkiyeli tanımı olarak yazdığın şeyle aynı.

Özetle sosyal, politik sorunları anayasa değiştirerek çözüm öneriyorlar. İşte neymiş benim bilmemkim yakinimi seksenlerde dövdüler anayasa bana onu hatırlatıyor. Abi bu tedavi konusu anayasa değil ki, bir de seksenlerde dovulmeyen başı belaya girmeyen nüfus oranı ne kadar cidden.
0
encokbenisevinnolur
(30.08.25)
Sacma sapan seyler.
Ne mutlu türküm diyene❤️

Bu konuda sikintisi olanlar kolonilestirilmis ülkelere gitsin bi baksinlar yerel halk ne halde.
0
sonsuz
(30.08.25)
en temelde ulkenin sahibi kim tartismasi bu. daha once uzun yazmistim tekrar ugrasmayacagim. kisasi bu. ulkenin sahibi turkler mi, yoksa burada yasayan tum insanlar mi?

ikincisi daha kardesce geliyor. ama dunyada tonlarca ulus devlet varken turkiye'ye saldirilmasini da turkler yemiyor. turkler de diyor ki "ayni almanin, fransizin, ingilizin oldugu gibi bu da bizim ulus devletimiz. ve sahibi turklerdir. nokta."

sahsen bakinca savasa dovuse ulkeyi kuran millet turkler. kurtseniz keske devletiniz olsaydi. ama yok. bazi milletler boyle digerlerine bagli yasar. kimileri de yeterli guce ulasip hukmederler. bu soyledigim hic politik dogru degil ama olay bu. kim guc sahibi, kim degil.
0
antikadimag
(30.08.25)
Herkesin politik duruşu kendine

Ancak siyasi kavramlar siyasi anlamlar taşıyor. Siyaset söylemler üzerinden yürüyen bir mecra. Haliyle söylemlerin yalnızca teorik anlamları değil, siyasi altyapısı da o söylemin bağlamına dahil.

Şöyle düşünün bıçakla ekmek de doğrayabilirsiniz. Suç da işleyebilirsiniz. Konu bıçağı elinde tutan kişinin nasıl bir karaktere ve amaca sahip olduğu ile ilgili, bıçağın kendisiyle değil.

İstediğiniz yeri destekleyebilirsiniz pek tabi. Ben sadece safi bir terimin kağıt üstündeki anlamına odaklanarak soru sorduğunuz için bunun kapsamının göründüğünden daha geniş olduğunu vurgulamak istedim.
0
akhenaten
(30.08.25)
ben etnik köken olarak türk değilim. ailemde herkes çerkesçe konuşur, annem zaten çeçen, direkt çeçence konuşur. türkçe ailede çoğumuz için okul dili falan olmuştur. ama sorduğun vakit hepimiz türküz deriz. türk olmadığımızı biz de biliyoruz herhalde ama yurtdışına çıkmışım, adam bana nerelisin diyor. çok basit bir soru. benden hayat hikayemi dinlemek istemiyor. türkçe konuşuyorum, doğum yerim türkiye, elimde türkiye pasaportu var, ne dicem mahmut mu dicem? elbette türküm diyorum. bu beni daha az adige yapmıyor.
türkiyeli lafını bu sebeple saçma buluyorum. adam sana pasaportunu taşıdığın ülkenin adını soruyor. etnik aidiyetini, hayat hikayeni değil.

bir avusturyalı komşumuz var, yanımızdaki evde yaşıyor. onun yanındaki eve bir suriyeli aile taşınmış kiracı olarak. mülteci oldukları da biliniyor tabii. barbara’ya gitmiş bu suriyeli, ben filistinliyim, demiş. barbara da bana diyor ki, filistinli ya da suriyeli olması önemli değil, ben suriyeli olduğunu biliyorum ama neden şimdi bana yalan söylüyor.
dedim barbara o işin aslı şöyledir muhtemelen, adam sahiden filistinli araptır ama 6 gün savaşı esnasında ailesi suriye’ye göçmüştür, suriye de bu insanlara vatandaşlık vermediği için suriye’de yaşayan hatırı sayılır bir filistinli arap popülasyonu var ve bu insanlar heimatlos durumundalar kuşaklardır. dedim yani, adam suriye’den gelmiştir buraya, orada da doğup büyümüştür, hatta anası babası da orada doğup büyümüştür ama sahiden aslı filistinlidir. sana da onu demiştir, git sor, yalan söylemiyordur.
gitmiş sormuş, sahiden bu dediğim çıkmış.
amk avusturyalı kadın senin suriyeli mülteci vizesiyle burada kaldığını biliyor, sonra bu kadına gidip filistinliyim dersen

1. kadının umrunda değil senin nereli olduğun, for all she cares, sen suriyeli mültecisin.
2. aklını karıştırıyorsun ve yalancı durumuna düşüyorsun.
3. bize ne ne olduğun? yasal zeminde suriyeli ve heimatlos mültecisin. ya heimatlosum de, ya suriyeliyim. kadını alakadar eden kısım bu.

illa bayılıyorlarsa x asıllı türk vatandaşıyım derler, olur biter. French people of Moroccan descent diyince sorun yok ama Turkish people of X descent diyince birileri kurtlanıyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.08.25)
fransada yaşayan zenci fransızım diyor. biz neden türkiyeliyim diyoruz? türksen türksündür kürtsen kürt neysen ne.
0
mikahakkinen
(31.08.25)
Cunku turkiyeliyim ifadesini turklerin demesini bekleyenler, kendilerine kurt'um demeye devam ediyor. Kurtler ben kurt'um desin, turkler ben turkiyeliyim desin. Yok oyle yagma.
0
baldur2
(31.08.25)
Gelmiş geçmiş en kahpe söylem
0
topkapiaksaray
(31.08.25)
Yalan yok önceleri Türkiyeli kavramından acayip rahatsız oluyordum. Türk kelimesinin doğru olduğunu savunuyordum şiddetle. Üstelik etnik köken olarak Zazayım ben.

Ama şuan hem Türk’üm hem de Türkiyeliyim derim gönül rahatlığıyla. Etnik olarak Türk olmayan birine illa sen Türksün demek/dedirtmek bana hiçbir şey kazandırmıyor. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olan herkes Türk değil. Olmak zorunda da değil. Sonuçta hepimiz aynı ülkede ve bir bayrağın altında yaşıyoruz. Önemli olan bu bence.

Ben esasen milliyetçi bir insan sayılırım ama bu muhabbetin çoğunlukla faşizm odaklı ele alındığını hissediyorum.
Aynı şekilde ne mutlu türküm diyene söylemi de bence boş bir söz. Türklük kavramı diğer milletleri aşağılayarak ve/veya denklem dışı tutularak yüceltilemez. Türklüğün böyle ilkel bir duruma ihtiyacı yok. Bu olmadan da yeterince yüce ve değerli.
0
ezkaza
(31.08.25)
@thetruenorthstrongandfree1 açtığın duyurulardan ve verdiğin cevaplardan sosyal zekanın iyi olmadığını görüyoruz. Türkler doğuda rahat yaşayamıyor çünkü kürt kardeşlerimiz medeniyet olarak taş sopa seviyesindeler. Gitmek de istemiyorlar çünkü bok gibi yerler. Rahat edemezsin. Ama onlar batıya gelebilirler ve rahat edebiliyorlar. Sadece bu sebep yeterli olacaktır bence şark görevi için.

Kendin yazmışsın ama kendine de cevabı vermişsin, farkında değilsin. Ben Kanadalı Türküm demişsin. Ülkeyi de tehlikeye atmıyor. Abicim sen pek düşünemiyorsun galiba, Türkiye'de terör sorunu var. Dağlara çıkan kürdolar var. Senin pembe yanaklı düşüncelerin ve sözlerin Kanada'da sorun değil ama burada sorun. Senin petrol şeyleri allaha emanet ha diyim sana. Melaba ben şiiyim şii müslüman in canada söyleyince farklı, afganistan veya ırak'da söyleyince farklı tepki alırsın. Olm vallahi yıldım, allah ailene ve köpeklerine sabır versin.
0
Shepard
(31.08.25)
@truenorth

kanadali kanadaya uyuyor cunku kanada bir ulus devlet degil, monarsi.
sen/ben de monarsinin marabalariyiz, zaten ettigin vatandaslik yemininde "varligim kraliyete armagan olsun" dedin.

turkiye hala osmanli olarak devam etseydi, bir imparatorluk olsaydi ve hepimiz sultanin marabasi olsaydik turkiyeli mantikli bir soylem.

ama ataturkun kurdugu devlet bir ulus-devlet, turkluk tabanina oturtulmus. ataturk sonrasi yapilan bazi hatalardan dolayi (i.e. kurtlerin orphan olarak gorulmesi) bu a$i tutmadi. sen bazilarini otekilestirirsen ve acliga terkedersen surdurebilirligi baltalarsin.

su anda kurtlerin uygulamaya calistiklari sey birebir "quebec" politikasi. resmen karbon kopya pesindeler. bunun yolu da turkiyeli soyleminden geciyor, bazi kapilari actin mi bir daha kapatamazsin. tehlikeli sular bunlar..
0
cooperr
(31.08.25)
Köken olarak anne-baba tarafı %100 Kürt bir birey olarak ben "Türküm" demekten gocunmadım hiç. Ha, "Türkmenim" demem mesela. Çünkü katıksız Kürt bir aileden geliyorum. Ama "Türküm" demek ile "Türkiyeliyim" demek benim kafamda hep aynı oldu.

"Türkiyeli" lafından da pek gocunmuyorum. Sadece bazıları bu sözcüğü politik bir duruş amacıyla vurguluyor. O zaman rahatsız oluyorum.

Diğer taraftan, ne bileyim, "Türkiye Askeri, Türkiye halkları, Türkiye kütlürü" falan biraz garip sözcükler. Bence Türkiye için Türk sözcüğü zaten Türkmeni, Kürdü, Arabı, Çerkezi, Arnavutu falan kapsamalı. Halklar lafını da sevmiyorum. Bir tane halk var. Çok dilli, çok kültürlü de olsa aynı devlette ikamet eden tek bir halk.
0
yadigar
(31.08.25)
Zamanında etnik kimlik olarak değil üst kimlik olarak dayatıldı “Türk” sıfatı. Eğri oturup doğru konuşalım, Osmanlıyı biraz biliyorsak eğer cumhuriyet dönemine gelene kadar ne derece etnik kimlik/ırk olarak Türk kaldı acaba? Kusura bakmayın ama ne mutlu türküm diyene asimilasyon aracı cümlesidir. Bu politika kurulan devletin ne kadar faydasına oldu?
Ben Ermeni’yim sırf Türkiye’de doğdum diye niye inatla bana Türk olduğumu dikte ettiler? Niye Ermeni olmak kötü bir şeyken beni içlerine dahil edip eritmeye çalıştılar? Sanatım zanaatım niye elimden alınmaya çalışıldı? Üstelik vatandaş olarak zararım değil faydam varken? Vergisinden, kural kanuna, iş imkanı yaratmaya kadar..
Asimilasyona direnebilen halklar bugün kendilerine Türk denmesini istemiyor. Siz aynı ana babadan yunanistanda doğmuş olsaydınız Yunan olarak mı adlandırılmak isterdiniz? Türkçe eser verdiği için Türk yazar veya besteci olması gerekmiyor. İngilizce eser veren bir sürü Türk var hepsi etnik kimlikleri ile meydanda.
Yazacak çok şey var, insanların hoşuna gitmeyecek. Aynı asimilasyon politikasını devam ettirmek için kimlik tanımlaması istemiyorlar. Ama aynı kişiler, biri birini öldürse hemen malum ırk demeye başlıyor. Tutarsızlar, ne yardan ne serden..
Bugün türkiyeli de desen Türk de desen bu coğrafyadaki insanlar birleşmez. Herkes ayıya dayı diyor işleri görülsün diye. Türkiye’nin faydasına diye bir şey kalmadı.
Herkes ne olduğunu bilsin, kimliğini korusun, kendinden sonraki nesile aktarsın. Şerefsiz dolu bir coğrafyadan çok şey beklemeyin.

Not. Yazı içindeki “siz” evrensel siz anlamında kullanılmıştır.
0
nwnd
(31.08.25)
Kimse Ermeniye ya da Kürte "Türküz" de baskısı yapmıyor, açıkçası kimin kendisini nasıl gördüğü de kimsenin umurunda değil bizde sorun Türkün kendisini Türk olarak görüp Türkiyeli kavramını kabul etmemesi ve bu nedenle faşist damgası yemesi, sorun bu, sen Ermeniysen Ermeniyim de kendini Türk hissediyorsan Türküm de bu inan kimsenin unurunda değil kimse de böyle bir baskı yapmıyor yapmadı da, siz de her etnik topluluk gibi bunu koz gibi kullanıp gereksiz dramatize ediyorsunuz sadece.
0
kizil karga
(31.08.25)
Türk ingiliz Arap Ermeni şu bu vb hissederek olan şeyler değil. Ordan oraya takım değiştirir gibi transfer olunabilir şeyler de değil. Geçmişinde ne varsa o, bu bazen karma da olabilir.
Kürt kendine kürt derken Türk de kendine Türk diyecek tabi, coğrafya belirtmek gerektiğinde türkiyeli Türk, kıbrıslı Türk, azerbaycanlı Türk vb gibi detaya girecek. Bu kadar basit.

Ama dayatma meselesine gelince belli ki çoğu şeyden bir habersiniz.
En basiti, senelerce Ermeni bir çocuk niye “türküm doğruyum çalışkanım ilkem” cümlesi ile başlayan “andımız” denilen şeyi okumaya zorunlu tutuldu?
0
nwnd
(31.08.25)
Birleştirici olmak amacıyla söylenmiyor sıkıntı burada. Dağdan inmiş teröristleri, apo'nun isteklerini, ülkeye sokulan arapları bir şekilde sempatikleştirmek ve bu sayede cumhuriyetten tut kemalizme kadar birçok şeyi silip atmak için bir strateji. Türkiyeli ile başlayıp ülkenin isminden Türk kelimesini tamamen silmeye kadar gider.
0
runaway
(01.09.25)
@truenorth

mevzu "laissez la faire l'essais passes" seklinde cozulemeyecek kadar karisik.

bolgede satranc oynaniyor uzun zamandir. ozal'dan beri 1 koyup 3 olma pesindeyiz ama ucun birini alarak devam ediyoruz.

son zaferimiz herhalde kibris falan, ondan sonra buyuk oranda boku yemis vaziyetteyiz.

"turkiyeli" oynanan piyonlardan sadece biri. olaya asiri sig bakiyorsun.
0
cooperr
(01.09.25)
(4)

Borsada Alım Satıma Dair Bir Soru

eisberg
Merhaba,1- Diyelim ki elimde bir hisse senedi var ve satmak istiyorum. Bu hisse senedini alan birileri olmazsa ben satamaz mıyım? Diyelim ki güne -10 ile başladı, ben de panik yaptım hemen satmak için emir verdim, satamama ihtimalim var mı? Eğer varsa kaç gün satamama olasılığı var?2- Tam tersi duru
Merhaba,

1- Diyelim ki elimde bir hisse senedi var ve satmak istiyorum. Bu hisse senedini alan birileri olmazsa ben satamaz mıyım? Diyelim ki güne -10 ile başladı, ben de panik yaptım hemen satmak için emir verdim, satamama ihtimalim var mı? Eğer varsa kaç gün satamama olasılığı var?

2- Tam tersi durum olsa, hisse günü +10 ile açtı, bende hemen alım için emir verdim... Alamama olasılığım var mı?

3- Her iki durumda da insanlar aynı senaryoyu takip etse, işlem sırası nasıl belirleniyor? Mesela 100 kişi de satmak istiyor, emir sırasına göre mi yapıyorlar?

Teşekkürler
0
eisberg
(29.08.25)
1- evet alıcı yok ve taban açtıysa satamazsınız. ertesi gün de alıcı yoksa yine taban açar, yine satamazsınız. teknik olarak hiç alıcı olmazsa hiç satamazsınız. illaki bir yerde alıcılar geliyor.

2- satan yoksa alamazsınız. aynı mantık günlerce tavan tavan açar. tavanda her gün bir sürü emir bekliyor olur.

3- quote: "Pazar'da emirler “çok fiyat-sürekli müzayede” yöntemiyle eşleşmektedir. Kesin Alım-Satım Pazarı'nda iki karşıt emrin eşleşmesi, alımda en yüksek fiyatlı, satımda en düşük fiyatlı emirlere öncelik verilerek sağlanır. Aynı fiyatlı emirlerde zaman önceliği uygulanır."
0
awlmi
(29.08.25)
1- Evet. -%10 yapmış bir hissenin o günkü fiyatından daha düşüğe satış imkansız zaten. Ama taban fiyattan alıcı bulamama ihtimalin neredeyse %100. Kaç gün satamama olasılığı tamamen hissesine göre değişir. Bazı hisseler 1-2 gün taban görür sonra oralarda sakin takılır ya da yukarı çıkar tekrar. Bazı hisseler günlerce taban yapar. Belli bir istatistik yok süreyle ilgili.

2- Evet tam tersi durumda da tavan fiyattan alamama olasılığın var. Çünkü +%10 yapmış bir hisse daha üst fiyattan alım emri olsa dahi daha fazla fiyatlanamayacağı için o fiyatın yukarısındaki emirler gerçekleşmez. Yani örneğin bir hisse güne 100 lira ile başladı ve 110 lirayı gördü diyelim. Sen istersen 200 lira gir. 110 liranın üstündeki hiçbir emir gerçekleşmeyeceği için alamazsın. Ha nasıl alırsın? 200 lira emir girdin diyelim ve 110 lira üstü girilen yüz binlerce emrin arasında senin emrin ilk sırada. Biri de hissesini 110 liradan satışa koydu diyelim. Hisse adedinin örtüştüğü kadar sana 110 liradan satış olur.

Yani mesela sen 5 hisse almak istedin. Satan da 10 satmak istedi. senin 5 hissen olur, senden sonraki emir girenin de 5 hissesi olur. Yok 3 satmak istedi, o zaman senin 3 hissen olur gibi.

Ancak tavan yapmış bir hissede emrinin ilk sırada olması da %0 olasılığa yakın.

3- Emrin borsaya iletilme sırasıyla oluyor. Emirler geldikçe emir defterine işleniyor. Yani gerçekten bir sıraya giriyor gibi emrin sıraya giriyor ama emir fiyatlarına göre sıralar var.

Taban ve tavan fiyatlar zaten belirli olduğu için onun önünde tek kuyruk olur gibi düşün. Ama mesela 109,90 fiyatında bir sıra olur, 109,80 fiyatında bir sıra olur vs. vs.

bitstat.top

Bu görselde (derinlik) mesela hangi fiyatta ne kadar bekleyen olduğunu görebiliyorsun. Yeşiller alış emri, kırmızılar satış emri. Girilen alış/satış emirleri aynı fiyatta kesiştiğinde satış gerçekleşiyor ve yeni hisse fiyatı o oluyor.
0
himmet dayi
(29.08.25)
Emir tipine göre değişebilir konu. Sen limit emri üzerinden alış/satış verirsen ve verdiğin emirle bir eşleşme olmazsa alım satım yapamazsın ama mesela aşırı panik oldun satmak istiyorsun ya da aşırı hype oldun almak istiyorsun o zaman üçe beşe bakmadan piyasa emri verirsin o zaman kim kaçtan alış/satış verdiyse onunla eşleşirsin yine alış/satış yapabilirsin ama diğer türlü eşleşme olmazsa yapamazsın.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.08.25)
Yukarıdakiler +1

Ek olarak bir hisse sırf tavan veya taban oldu diye alıma satıma engel olmuyor.

Hisse günlük tabana ulaşınca, yani %10 değer kaybedince tek fiyattan emirler birikiyor. Atıyorum taban 50 lira ise 50 liradan yüzbinlerce satış emri veren oluyor sizin gibi. Dolayısıyla sıra uzuyor. Alan da az olduğu için örneğin aynı fiyattan 100.000 satış emri varken 20.000 alış oluyor, haliyle size sıra gelmeyebiliyor. Ama hisse taban oldu satış imkansız gibi bir durum yok. Tersi tavan durumu için de geçerli.

Kaç gün süreceğini bilemeyiz. Hergün emirler iptal olduğu için hergün emir verip sıraya girmeniz lazım tekrar. Ertesi gün hissenin yine tabanda kalacağına eminseniz borsa kapanıp emriniz iptal olduktan sonra, sonraki günün taban fiyatından hemen emir verip sırada öne geçebilirsiniz ama biraz riskli bir iş olur bu.
0
akhenaten
(29.08.25)
(19)

Whatsapp kullanmıyor musunuz artık?

messina123
Twitter’da son zamanlarda whatsapp kullanan mı kaldı gibi tweetler görüyorum. Ne kullanıyorsunuz kardeşim siz?
Twitter’da son zamanlarda whatsapp kullanan mı kaldı gibi tweetler görüyorum. Ne kullanıyorsunuz kardeşim siz?
0
messina123
(27.08.25)
Hunharca kullanıyorum, başka bi yerde hesabım yok.
0
mirty
(27.08.25)
Bütün üçüncü dünya ülkeleri kullanıyor
0
Shepard
(27.08.25)
kullanıyorum. instagram, fb, twitter, tiktok veya başka bir hesabım yok.
linkedin, sözlük, duyuru, whatsapp ve reddit'teyim.
0
gabe h coud
(27.08.25)
@gabe +

Aynı durumdayım.
0
makbur
(27.08.25)
kullanmıyorum. telegram veya sms. smslerin çoğu da rcs olarak gidiyor. reddit ve duyuru dışıda sosyal medya sayılabilecek bir şey kullanmıyorum.
0
inheritance
(27.08.25)
Kullanıyorum elbette.
Twitter da yazılan her şeye inanmayın çok ciddi manipülasyon yapılıyor global anlamda. Belli uygulamalara belli dönem yöneltmek için bu şekilde uydurmasyon tespitler ortaya atanlar oluyor.
0
titanic kemancısı
(27.08.25)
2020'den beri kullanmıyorum. Jami kullanıyorum, yani yüklü ama Türkiye'de kullanana rastlamadım. Signal yüklü. Bir arkadaşımla kullanıyoruz. Genelde Telegram kullanan sayısı yine fena değil. Ayrıyeten ben o Mark'ın gelmişini geçmişini...
0
yadigar
(27.08.25)
Signal kullanıyorum.
0
fotrsapka
(27.08.25)
whatsapp, twitter ya da instagram gibi bir sosyal medya mecrasi degil. Iletisim platformu. tabii ki kullaniyorum. bunu diyen adam hayatsizdir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.08.25)
yoğun kullanıyorum. “whatsapp kullanan mı kaldı?” gibi bir geyiği ilk defa duydum.
0
sir gawain
(27.08.25)
@sir gawain +1

Ben de ilk defa duydum, yeni kuşağın ayrı bir haberleşme platformu varsa bilemeyeceğim ama whatsapp işlevsel ve yaygın kullanılan bir uygulama. Alternatif düşünmedim bile, ben başka uygulama kullansam millet onu kullanmıyor nasıl olacak ki?
0
akhenaten
(27.08.25)
whatsapp candir, surekli kullaniyoruz.
telegram'a baktim ama alisamadim.
0
cooperr
(27.08.25)
bu tarz şeylerde ferdin pek bir iradesi yoktur. toplum ne kullanıyorsa o da onu kullanır, aksi halde iletişim kuramaz. iletişim protokolünü toplum belirler. türkiye'de de ezici çoğunluk whatsapp kullanıyor, geçenlerde istatistiği falan da çıkmıştı.
0
kesmekes laleler
(27.08.25)
twitterda yazanlar dikkate alınacak şeyler değil. Whatsapp kullanıyorum. whatsapp kullanmayan millet olarak amerikalıları söyleyebiliriz ama rahatlıkla. adamlar cidden kullanmıyor. çok video gördüm hakkında.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(27.08.25)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim kelimesi kelimesine +1
0
Bruce
(28.08.25)
Whatsapp mail ile yarışır bence. Sms+telefon kullanımından daha yaygındır, normal arama yerine whatsapp’tan arayanlar bile var
0
Ukulele
(28.08.25)
İşim gereği kullanmamam söz konusu değil. Mecburum. Muhtacım. Müteşekkirim.
0
maydanoz sararır nane kararır
(28.08.25)
whatsapp kullanmamak ne demek? öyle bir şey mümkün mü?

artık SMS diye bir şey olduğunu unuttu bazı insanlar. bazı insanlar SMS geldiğinde bakmıyor bile.
0
co2s2
(28.08.25)
ben sana mecburum bilemezsin +1

"whatsapp kullanan kaldı mı" cümlesini gerçekten kuran birinin durumu açıklamasını isterdim açıkçası, yani 2025 senesinde türkiye'de yaşayan bir insan kendini vaksap zincirlerinden nasıl kurtarabilir ki?

çalıştığım bir yerde iş grubu enteresan şekilde telegram'daydı. onun dışında şu an çalıştığım yer olsun, özel hayatımda iletişim kurduğum insanlar olsun herkes whatsapp kullanıyor. belki çoğunun telegram ya da başka platform hesabı vardır, belki bir karşı-vaksap devrimi yapacak olsak hepimiz oraya geçebiliriz ama necip türk halkında henüz böyle bir istek yok bence. iş görüyor zaten kimse uğraşmaz düzenini değiştirmekle.

bende telegram da var, birkaç yabancı arkadaşım mesela whatsapp kullanmadığı için onlarla oradan görüşüyorum ama whatsapp'ı silmem mümkün değil yani o zaman anamla, işyeriyle, kardeşimle, arkadaşlarımla vs. kimseyle görüşemez olurum 2-3 tanesi hariç.
0
der meister
(28.08.25)
(4)

Türkiye'nin en mutsuz illeri 2025 1. Trabzon 2. Antalya 3. İzmir 4. Ankara

ermanen
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından gerçekleştirilen Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre 2025 yılının en mutsuz illeri:1. Trabzon- Nüfus: 818 bin 23 - Oran: 11,192. Antalya- Nüfus: 2 milyon 688 bin 4 - Oran: 11,73. İzmir- Nüfus: 4 milyon 462 bin 56 - Oran: 10,654. Ankara- Nüfus
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından gerçekleştirilen Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre 2025 yılının en mutsuz illeri:

1. Trabzon- Nüfus: 818 bin 23 - Oran: 11,19
2. Antalya- Nüfus: 2 milyon 688 bin 4 - Oran: 11,7
3. İzmir- Nüfus: 4 milyon 462 bin 56 - Oran: 10,65
4. Ankara- Nüfus: 5 milyon 782 bin 285 - Oran: 9,95
5. Samsun- Nüfus: 1 milyon 368 bin 488 - Oran: 9,72
6. İstanbul- Nüfus: 15 milyon 907 bin 951 - Oran: 9,12
7. Çorum- Nüfus: 524 bin 130 - Oran: 9,1
8. Ordu- Nüfus: 763 bin 190 - Oran: 8,75
9. Gümüşhane- Nüfus: 144 bin 544 - Oran: 7,68

www.tourismtoday.net
www.ntv.com.tr
www.facebook.com

En mutlu iller:
1. Sinop
2. Afyonkarahisar
3. Bayburt
4. Kırıkkale
5. Kütahya
6. Çankırı
7. Düzce
8. Uşak
9. Siirt
10. Şırnak

Ne diyorsunuz bu işe? Trabzon ve Antalya'nın en mutsuz çıkması garip değil mi? İzmir en yaşanılır illerden biri değil mi?

Çoğu Karadeniz şehrinin mutsuz çıkıp Sinop'un en mutlu şehir çıkması da ilginç. Sinop çoğu Karadeniz şehrinden farklı mı yani?
0
ermanen
(23.08.25)
Anketin nasıl yapıldığı, ne sorulduğu da önemli. Anket şehirlerle mi ilgili yoksa ülkeye dair izlenimlerin şehirlere göre sıralanmasıyla mı liste oluşturuldu bunlar önemli olsa gerek.

İzmir en yaşanılası yerlerden değil mi diye sormuşsunuz. Bu konu özelinde anketin kapsamı önemli örneğin. İzmir'in dağını taşını, insanların şehre aidiyet hissini veya başka bir şehri tercih edip etmemesi gibi hususları sorgularsanız muhtemelen daha düşük sırada olurdu. Ancak kapsam insanların şehir ve ülke yönetimine, gelecekten beklentilerine, iş ve diğer sektörel konulardaki bakış açılarına dair profilini çıkartıp genel ruh hallerini yansıtmak üzerineyse üst sırada olması şaşırtıcı değil aslında. Büyük şehirlerin çoğu için geçerli aslında bu.

Bu durumda Trabzonun durumu şaşırtıcı olur aslında.
0
akhenaten
(23.08.25)
Zaten Şırnaktatyım a... üstüne bi de mutsuz mu olayım diyerek mutlu oluyorlardır. Kaybedecek pek bir şey kalmamış yani Suriye ile aynı coğrafyadasın. Bundan çok değil bir tık dandiği zaten afrika bangladeş falan dip yani
0
Batuhanolabilir
(23.08.25)
izmir gerçekten mutsuz. iş imkanı az ve millet ne yapacağını şaşırmış durumda. bir ilçesi adeta koskoca genelev gibi. geçim sıkıntısı yaşayan kadınlar kendilerini satıyorlar.

ayrıca izmir'in iç kesimleri çarpık kentleşmesi ve doğu göçü nedeniyle hakkari gibi
0
runaway
(23.08.25)
bu sonuçlar bana göre çok mantıklı.

yani siz şimdi görünüşte haklı olarak antalyalı mutsuzken çankırılı nasıl daha mutlu olabilir diye düşünüyorsunuz. benim gözlemlerim ve mantığıma göre izahatım şu: bize (işte okumuş, şehirli, beyaz yaka insan profili olarak genelliyorum) göre beklentileri farklı. adı şehir olan ancak kent kültürü olmayan büyük kasaba hüvviyetindeki yerde doğup büyüyen, kimlik olarak da o şehre ait olan insanların beklenti düzeyi düşük. genelde o yerlerin yerlisi olan insanlar aslında kasabalı gibi yaşıyorlar, orada malı mülkü olması, tarlası, ekini olması, aşağı yukarı sosyal çevresindeki herkesin benzer dünya algısına sahip olması, bir konfor alanı sağlıyor ve mutlu hissediyorlar. ancak kentli insanın, kentten beklentisi farklı. temsili bir örnek vereyim, diyelim bir büyükşehirde yeterli sosyal, kültürel aktive olanaklarının tatmin edici düzeyde olmaması başlı başına bir mutsuzluk kaynağı olabilirken, diyelim bir şırnaklı için bu bir mutsuzluk sebebi değil. (veya benzer profilde bir küçük batı şehri de olabilir).

kentli insan için kiraların yüksekliği, verdiği emeğin yarısının kiraya gitmesi ciddi bir mutsuzluk kaynağı iken küçük şehirin yerli insanı genellikle zaten bir ev sahibidir. dolayısıyla oranın insanı için barınma problemi bir mutsuzluk alameti değildir.

bir de sinop bildiğim kadarıyla yaşlı nüfusun çok yüksek oranda olduğu bir yer. ve göç alan bir yer olmadığı için de muhtemelen genel profil sinop'un yerlisi yaşlı kuşaktır. bu insanlar da yukarıda anlattığım profile sahiptir.

ben trakyalı değilim ama trakyanın kırsal, yerli, yaşlı insanlarının ağırlıkta olduğu bir ilçede öğretmenim. okulumdaki ben hariç herkes buralı ve kendini buraya ait hisseden tamamına yakını en az 25-30 yıldır öğretmenlik yapan ve hayatlarının neredeyse tamamı burada geçmiş burada doğmuş burada ölecek insanlar ve hepsi çok memnun hayatlarından.
0
wilhelmwasmuss
(23.08.25)
(5)

Ekşi Sözlük'te sol frame'de gözükmeyen başlıklar hakkında

magni
Bazı kelimeleri sansürlüyorlar malum ve onları içeren başlıklar sol frame'de gözükmüyor. Ama sırf o kelimeyi içerdiği için bambaşka nitelikte olan başlıklar da aynı şekilde yine gözükmüyor.Örneğin "mal" kelimesini de sansürlemişler, soyadında mallı bir şey olan kişi de sol frame'de gözükmüyor. Bu tü
Bazı kelimeleri sansürlüyorlar malum ve onları içeren başlıklar sol frame'de gözükmüyor. Ama sırf o kelimeyi içerdiği için bambaşka nitelikte olan başlıklar da aynı şekilde yine gözükmüyor.

Örneğin "mal" kelimesini de sansürlemişler, soyadında mallı bir şey olan kişi de sol frame'de gözükmüyor. Bu tür durumları düzelttirebiliyor muyuz? Evetse nasıl?
0
magni
(22.08.25)
İnsanların böyle çok şikayeti oluyor ama ben hep görüyorum bu başlıkları ya.

Engellediğiniz kanallar var mı siyaset vs gibi? Bazen alakasız başlıklar alakasız kanallara yerleşebiliyor. Ya da başlıklarını engellediğiniz birilerinden de kaynaklanabilir.

Sözlük mal kelimesini sansürlemez heralde. Mal aynı zamanda ürün de demek. Sözlüğün seviyesi ne ki hem malı sansürlesin.
0
akhenaten
(22.08.25)
@akhenaten Engellediğim kanal yok. Mal kelimesini sansürlemişler ki soyadı Mal ile başlayan biri sol frame'de şu an çıkmıyor tuhaf şekilde. Geçenlerde soyadı "din" ile başlayan biri de yine orada çıkmıyordu.
0
🌸magni
(22.08.25)
Gündem frame'inde ufak bir dişli var, ona tıklayın. Orada kapalı bir kanal varsa o yüzden görünmüyor da olabilir.

i.imgur.com
0
himmet dayi
(22.08.25)
@himmet dayi Teşekkürler ama onda da bir sorun görünmüyor.
0
🌸magni
(22.08.25)
Bilemedim hocam, doğrudan mal kelimesi sansürlense tamam, ama içinde mal geçen birçok şey görünüyor. En basitinden maltepeyle ilgili başlıklar gördüğümü biliyorum çok da uzak olmayan zamanlarda. Örneğin şu an baktım "sözlük yazarlarından aforizMALar" başlığı var bugünde. eğer içinde mal geçen şeyler sansürlense birçok şeyin görünmemesi gerekir.

Başlıklar anında listelenmiyor olabilir. Bir de sözlük çok geniş bir kitleye ulaştı, çabuk şekilde 2., 3. sayfalara düşüyor olabilir etkileşim almayan başlıklar.
0
akhenaten
(22.08.25)
(9)

Beynim tuhaf çalışıyor, sizde de öyle mi?

hadi ya la
Özellikle yapmam gereken görevleri sıraya koyamıyorum, hangisinden başlasam, nasıl bitirsem bilemiyorum. Yüksek lisans yaparken aslında çok belirli ve basit bir düzende tez yazmam gerekiyordu, hayatımın kabusu oldu. Kendi işimi yapıyorum, ama yıllardır gerçekleştirmek istediğim iş modelini, planı, p
Özellikle yapmam gereken görevleri sıraya koyamıyorum, hangisinden başlasam, nasıl bitirsem bilemiyorum. Yüksek lisans yaparken aslında çok belirli ve basit bir düzende tez yazmam gerekiyordu, hayatımın kabusu oldu. Kendi işimi yapıyorum, ama yıllardır gerçekleştirmek istediğim iş modelini, planı, programı kuramadım.

Evde bile çamaşır mı yıkanacak, yemek mi yapılacak, telefon şarja mı takılacak, o kadar karışıyor ki birbirine, birini bitirmeden diğerine geçiyorum, gece yatarken bile kafamın içi kaos oluyor. Mesela önce ortalığı toplamam lazım, sonra mutfağa gidip su içmem, ışıkları kapatıp yatak odasına gitmem, oradan da telefona gelen son mesajlara cevap verip yatmam gerekiyor ya, bunların hepsini aynı anda yapmaya çalışırken elimde 10 tane şey, bir elim bir tarafa, diğer ayağım başka odaya girerken buluyorum kendimi.

Düzenli yapabildiğim tek şey sanırım spora gitmek. Orada hiçbir şeyin sırası karışmıyor, insanlarla iletişimim de gayet iyi. ADHD diyebilirsiniz ama değil. Biraz iç dökme oldu. Neyse, çamaşırları makineye atıp spora gidiyorum ben.
0
hadi ya la
(22.08.25)
Benim de nöronlar kaos içinde toplantı yapıyor, ama kimse gündeme sadık kalmıyor.
Spor beni de biraz düzene sokuyor, bir de seyahate çıkmak iyi gelebiliyor.

bazi yapilabilecek seyler: mikro adımlar. yapılacak işleri küçük, tek adımlık parçalara böl ve sırayla ilerle. görsel bir yapılacaklar listesi veya basit bir not defteri bile kafa karışıklığını azaltır. mesela seyahate cikmadan once "travel essentials" listesini kendim not defterine yaziyorum. spor düzenliyse, oradaki disiplini günlük yaşama minik dozlarla taşıyabilirsin.
0
ermanen
(22.08.25)
Benim de böyle çalışıyor,. aşırı kaygılı olmama veriyorum.
0
sekizdokuzon
(22.08.25)
Bazı insan yapı olarak böyledir. İçinden çıkamazsan birinin bir ucundan tut, içinden geldiği sırayla devam et, iyi bir çözümdür.
0
muhayyer divan
(22.08.25)
bir to-do programı kullanmak size iyi gelebilir.

pomodoro tekniğini öğrenin. sizin derdinizin çaresi gibi geldi. birebir cevap olmasa bile, benzer bir sistemi uygulayabilirsiniz.
0
co2s2
(22.08.25)
degil demissiniz ama adhd olabilir, öyleyse bile bununla basa cikmak icin yöntemler ögrenebilirsiniz. benzer durumdaydim hatta her yeni görevle birlikte bu döngüye tekrar girerim.

mesela yapilacak seyleri listelemek, hangi isi hangi siralamayla yapmanin mantikli olacagini belirleyip bir siralama yapmak. sonra o islere o siralamaya göre girismek. veya mesela ev toplanacaksa benim belirli bir oda siralamam vardir ve cok kati bir sekilde o siralmaya uyarim. o odayi bitirmeden diger bir odaya gecmem, bir odadan aldigim bir seyi baska bir odaya götürmem gerekiyorsa, gider birakir geri gelirim falan. buna alistirabilirsiniz kendinizi.

tekrarlayan isler icin telefonumun takviminde hatirlatmalar eklerim bir de, mesela kahve makinasi temizligi, sürekli kullandigim bir ilacin recetesinin siparisi vs vs
0
mamu
(22.08.25)
Bir tane iş takip programı satın alıyorsun. Kendine görevler atıyorsun. Her göreve önem önceliği veriyorsun. Her göreve alt görevler ekliyorsun. Bu kadar
0
messina123
(22.08.25)
Benim de öyleydi, hocam sen istediğin yerden yazmaya başla zaten tamamlanır o demişti. Öyle yaptım oldu.

Atıyorum A analizi/deneyi sonucu o an ilginizi çektiyse onu yazın. B başlığı/konusu hakkında çok güzel bir kaynağa denk gelip heveslendiyseniz oturun orayı yazın. Sonra yazdıkça bağlantılar da çıkıyor zaten.

Ben tezimi böyle baya kaotik şekilde bitirmiştim. En son giriş bölümünü yazdım mesela. Üstüne jüride dışardan gelen hoca doktora tezi olmuş bu demişti, şımarmıştım :D
0
akhenaten
(22.08.25)
ADHD öyle siyah-beyaz gibi çok net ayrımı olan bir konu değil. onlarca farklı özellik ve farklı seviyelerde olabilir.

varsa vitamin minetral eksiklerini gidermek (B12, balık yağı, D vitamini, magnezyum) bol su içmek, uyku düzenini korumak gibi basit önlemlerle semptomlar azaltılabiliyor.
0
orpheus
(22.08.25)
Bence biraz fazla anlam yüklüyor ve abartıyor olabilirsin. Ama tam olarak dediğin gibiyse yardım almayı dene.
0
gobekliraki
(22.08.25)
(5)

Sakallarımı nasıl kızıllaştırabilirim.

darkwizard
Esmer sayılmam her Türk gibi beyaz adamız ama saç sakal siyah. Sakallarımı nasıl kızıl yaparım misal İrlanda tipi. Pakistan Afganistan da amcaların yaptığı gibi değil.Rahmetlinin kızılındanhttps://haberrus.ru/headline/2018/07/27/ardahanda-bulunan-rus-general-malakanlar-mezarligina-defnedildi.html
Esmer sayılmam her Türk gibi beyaz adamız ama saç sakal siyah. Sakallarımı nasıl kızıl yaparım misal İrlanda tipi. Pakistan Afganistan da amcaların yaptığı gibi değil.
Rahmetlinin kızılından
haberrus.ru
0
darkwizard
(21.08.25)
Sarı deseniz papatya suyu ile zamanla açılabiliyor ama, kızıl.icin boya dışında bir yöntem var mi bilmiyorum.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
Yazın güneşte kızıllaşıyor hafiften, bu mantıkla ultraviyole ışın makinesi alıp düzenli olarak sakalına tutabilirsin.
0
Bruce
(21.08.25)
yatırım tavsiyesi değildir ama tüm gratislerde rossmannlarda olan bi sprey var, loreal sunkiss diye. Saç açmak için normalde ama yüze değdirmeden sakala sürülse kızıllaştırır.
0
turk kizi
(22.08.25)
Gerçek anlamda "siyah" saç yok alında eğer koyu kestane rengi saçlarınız (ve dolayısıyla sakalınız) varsa güneş gördükçe uçları kızıla çalar. Eğer koyu kahve saçlarınız varsa güneş gördükçe sarıya/açık kahverengiye çalar. Dolayısıyla boya kına vs. gerekir

Eğer komple kızıl olsun diyorsanız kına/boya kullanın. Çok macera aramaya gerek yok bence. Neticede a yolundan da gitseniz b yolundan da gitseniz kızıl sakalınız olacak görüntüde.
0
akhenaten
(22.08.25)
@akhenaten selam hocam tekrardan youtube'da vlog izledim orada siyahtan kına ile kızıla dönmesi baya zor oluyor sonuç sadece açık veya beyaz renkler dönüyor bu yüzden önce renk açmak gerek boya ile.
0
🌸darkwizard
(25.08.25)
(2)

Dergilerden kaynak göstermede şöyle bir sorun var?

santimantal
Eğer kaynak gösterme şu şekildeyse: (Soyadı: YYYY, ss)yani yazarın soyadı, eserin yayın yılı ve alıntı yapılan sayfa metin içinde veriliyorsa künye en sonda Kaynakça ya ekleniyor ve makalenin derginin hangi sayfalarında olduğu künyenin sonuna ekleniyor.Ama kaynaklar dipnotlarla gösteriliyorsa bunu u
Eğer kaynak gösterme şu şekildeyse: (Soyadı: YYYY, ss)
yani yazarın soyadı, eserin yayın yılı ve alıntı yapılan sayfa metin içinde veriliyorsa künye en sonda Kaynakça ya ekleniyor ve makalenin derginin hangi sayfalarında olduğu künyenin sonuna ekleniyor.

Ama kaynaklar dipnotlarla gösteriliyorsa bunu uygulamakta sorun var. Diyelim ki sayfa altına künyeyi şu şekilde yazdık:
YILMAZ, Bilge, "Türk Dilinde Edatların İşlevleri", Türk Dili Dergisi, S. 66, s. 450-477.

Şimdi bu 450-477 makalenin bulunduğu sayfalar ve ben ise 466. sayfadan alıntı yaptım. Bu durumda dipnottaki künyeye s. 466 yazsam, bir daha s. 450-477 yazarsam abes olacak gibi.

Naapmak lazım?
0
santimantal
(18.08.25)
Bir dergiye mi yazıyorsunuz? Onun kaynak gösterme kurallarına bakmanız daha doğru olur. Genel kabul gören bir standardı kullanıyorsanız aynı şekilde onun kural kitapçığına bakabilirsiniz.

Ben (Soyadı: YYYY, ss) gibi bir gösterimi tanıyamadım. Örneğin APA7'de soyadından sonra iki nokta olmaz. Haliyle siz hangi standardı kullanıyorsanız orada tanımlanmıştır.

Diğer taraftan abes olmaz. Sayfa aralığı makalenin dergi içindeki yerini gösteriyor, eserin künyesinin bir parçası. Sayfa numarası ise sizin referansınızın bir parçası.
0
akhenaten
(19.08.25)
kaçıncı basım olduğu da yazılması gerekmez mi? sonuçta bilimsel kitaplar sürekli ekleme veya çıkarmalar yapılan bir yer.
0
ground
(19.08.25)
(5)

Yüksek lisans tez savunması

ucurulmamak umidiyle
10 gün kadar sonra tez savunması yapacağım. tecrübelerinizi, olmazsa olmaz dediğiniz şeyleri ve kritik önerilerinizi paylaşabilirseniz sevinirim. ikram konusunun optimali nedir onu tam çözemedim mesela.Teşekkür ederim.
10 gün kadar sonra tez savunması yapacağım. tecrübelerinizi, olmazsa olmaz dediğiniz şeyleri ve kritik önerilerinizi paylaşabilirseniz sevinirim. ikram konusunun optimali nedir onu tam çözemedim mesela.
Teşekkür ederim.
0
ucurulmamak umidiyle
(17.08.25)
Kolay gelsin. Okula, bölüme hatta hocalara göre değişir. Türkiye'nin iyi denebilecek bir üniversitesinde tez savunmasını slayttan okuyarak yapıp geçenler bile varmış, öyle demişti jürimdeki hocalar. Sen öyle olma. Konuna hakim olman en önemlisi. İkram olarak ben a101'den nimet elmalı kurabiye, kavala kurabiyesi ve yağlı gevrek almıştım. Sıcak su ve poşet çay, kahve, bitki çayı fln getirmiştim. Kağıt bardak, tabak, peçete de tabi. Kaç kişinin katılacağını kestirebiliyorsan ona göre ayarlarsın. Erken gidip hem bilgisayarı, sunumu, hem de ikramları ayarla. Sunumda da konunu bil, slayttan okuma, anlat. Sorulabilecek sorulara da hazırlıklı ol.
0
cilacı ökkeş usta
(17.08.25)
icki iciyorsan 2 kapak viski at oyle savunmaya gir, stresi azaltir rahatlatir.
bir de mutlaka cikintilik yapmak icin sacma sapan bir soru soran hoca cikar, cevabini bilmiyorsan moralini bozma. butun sorulari cevaplama zorunlulugun yok.
0
cooperr
(18.08.25)
İkram konusu hocaya göre değişir +1.

Ben çay ocağından çay getirtip birer şişe de su almıştım :D neticede hem sunumumu çok beğenmişlerdi hem de geçtim haliyle. Ancak saçma hikayeler de duyuyorum.

Ben sunum için heyecanlıydım. Minimum 40dk sunum istemişlerdi. Ben de 40 tane slayt sayfası olan sunum hazırladım, en kötü her birine bir dk ayırarak süre tutarım diye. Sunumum 40 dakikayı geçti, üst süreye yaklaştı ancak o 40 sayfalık sunum bana süre konusunda çok rahatlık sağlamıştı, bu sayede sakin sakin anlattım her şeyi. Tavsiye ediyorum. Tabi sunumu böyle yapacaksanız yazı kullanmayın atıyorum 40 sayfanın 5'inde falan key points tarzı kategoriler olabilir. Geri kalanlar için istatistik, grafik, tablo vs. kullanın.
0
akhenaten
(18.08.25)
Normal bir üniversitede okuyorsanız. Ne savunmada ikram için ne de başka bir şey için kafayı takmanızı gerektiren hiçbir şey yok. Tezinizi de iyi yazdıysanız jüriyle ilgili bir sorun yaşamazsınız. Adamlar cambridge’de black metal tişörtüyle doktora savunuyor.
0
sanal hayvan
(18.08.25)
değerli düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. konuya hakimim. tez çalışması dışında da meslek hayatımda içinde bulunduğum konular olduğu için. geriye sakinlik, ikramlar, güzel bir anlatım ile günü geçirmek kalıyor sanırım.
0
🌸ucurulmamak umidiyle
(18.08.25)
(4)

eline doğdum mu elinde doğdum mu?

Rondak
Hangisi?
Hangisi?
0
Rondak
(10.08.25)
Eline doğdum
Elinde büyüdüm
0
Bruce
(10.08.25)
Bir şeye doğulur veya bir mekanda doğulur.

Birinin eline doğulur. Kötü bir dünyaya doğulur vs.

Mekansal anlamda kötü bir dünyada da doğulur ama bunların ifade ettiği his farklı.

Sizin sorunuzla ilişkisi dolaylı olsa da, başka türlü ifadelerde yönelme anlamı veriliyor bu fiilde. Örneğin "sana üç çocuk doğurdum" vs. gibi.
0
akhenaten
(10.08.25)
Bebek ana karnından çıkarken dışarıda onu ebenin eli karşılar. Fırt diye elinE doğmuş olur.
0
lazor
(11.08.25)
Eline doğdum.
0
yadigar
(11.08.25)
(12)

Kurallara uyan vatandaşların ızdırap hayatı yaşaması konusunda

titanic kemancısı
Ne düşünüyorsunuz? Yani ne kadar izole olursan ol; steril bir ortam da olmuyor toplum yapısı bozuldukça. Kapalı otoparka iniyorum adam hiç çekinmeden sigara içip ortaya üflüyor en basit örneğinden. Bunun gibi ufak tefek şeyler sürekli oluyor, büyük şeyler de sürekli gündemde zaten. Sahte diplomalar,
Ne düşünüyorsunuz? Yani ne kadar izole olursan ol; steril bir ortam da olmuyor toplum yapısı bozuldukça. Kapalı otoparka iniyorum adam hiç çekinmeden sigara içip ortaya üflüyor en basit örneğinden. Bunun gibi ufak tefek şeyler sürekli oluyor, büyük şeyler de sürekli gündemde zaten. Sahte diplomalar, adam kayırmalar gırla. Ne için uğraşıyoruz diye düşünüyorum bazen umudum kırılıyor öylesine yazasım geldi, bu tarz düzgün halli olmaya seçenler ne düşünüyor merak ediyorum biraz.
0
titanic kemancısı
(03.08.25)
Yazdığın başlık benim hissiyatlarımı yazıya dökmek olmuş. Malesef böyle. Daha neler neler var. Kamuya girenlerin çoğu ya terörden yargılanmış kişiler ya da ailesi tarafından cami avlusunda bulduk diyerek öksüz yetim olarak kaydettirilen doğulu şahıslar.
0
runaway
(03.08.25)
dedikleriniz çok doğru.
bir otorite olmayınca sonuç bu oluyor.

"eğer kural koyuluyorsa, ama uyup uyunmadığı denetlemiyorsa, cezasını kurallara uyan çeker" bunu askerde farketmiştim ilk -daha doğrusu emin olmuştum orada-. ististası yok bu durumun.

avrupa insanın ahlakı hakkında bahsedilir bazen. "bunu orada yapamazsın, şunu yapamazsın" derler. onların ahlakı ya da bizim ahlaksızlığımla falan ilgili değil bu durum. (kim ahlaklı kim değil zaten önemli de değil öyle bir çıkarım yapmıyorum polemik olmasın). önemli olan şey, hiç bir şeyi kişinin merhametine bırakmamak ve sistemin kör bir şekilde adaletli olması.
0
dahinnotha
(03.08.25)
biz kurallara uymasak ya da adaletsizlik yapsak vicdanımız rahat etmez, burayı unutuyoruz... değerlerimiz uğruna yaşamak bir onurdur, bunu sürdürenler daha onurlu insanlar, ve bence hiçbir maddi karşılığı yok bunun, kıymetli bir şey. bana kalırsa tarihin hiçbir döneminde insanların onuruyla yaşamasının bedelsiz olduğu bir vakit dilimi yoktur, bizim dönemimizde de değer odaklı yaşamanın bedeli sinir hastası olmak olabilir (sigara içenleri görünce delirmek mesela :)) ahirete inananlar içinse, ahirete bir yatırımdır.
0
damba
(03.08.25)
@damba,
onur nedir, onur neden vardır, onursuz olsak (çoğu insan gibi) nolur, kimsenin görmediği yerde kuralları bozsak kırsak ne olur diye düşünüyorum bazen. vicdanımız mı engelliyor, bence zamanla kösele olur o da.

söylediklerimde ciddi değilim, ama biri bana bunları sorsa tatminkar bir yanıt da veremem.
0
dahinnotha
(03.08.25)
Yasaklara atıf yapılmış ama başka yerlerde kurallara uyulmasının nedeni oralarda kuralların çok sıkı bir şekilde denetleniyor olması değil. Zaten günlük hayatı çok daha medeni kılacak her türlü hareketi insanlara polis zoruyla yaptırmanız için vatandaş sayısı kadar da polise ihtiyacınız olurdu. Medeniyeti sıklıkla insanların "Doğru olan bu, bunu yapmalıyım" diye ayrıca bir çaba sarfederek yaptığı seçimler olarak düşünüyoruz ama çoğu zaman ortada bu tür bir "Doğru-Yanlış" seçimi yok. İnsanlar o davranışı zaten öyle görmüş, öğrenmiş, kendisi de bu şekilde yapıyor, çocuğuna da böyle yapmasını öğretiyor; bunun dışındaki şey "Kötü" ya da "Yasak" değil, her şeyden önce garip ve farklı. Zaten günlük hayatı çekilmez kılan medeniyetsizlik örneklerine bakarsanız bunları yapanların gerçekte o medeniyetsizliğe değecek de bir kazancı yoktur.
0
salihdt
(03.08.25)
zamanında bu ve başka konulara isyan eden bir yazı okumuştum biri yedeklemiş, aşağıya bırakıyorum

eksisozluk.com
0
nahtoderfahrung
(03.08.25)
sistem bozuksa yapabilecek şey yok gibi. siyasal islamcılar zaten cumhuriyete, demokrasiye ve düzene karşılar. molla rejimi istiyorlar o da cemaat düzeni. yani adamlar dini olmayan her kuruma ve düşünceye karşılar. bu sebepten devlet kurumlarının bozulması umurlarında da değil.
düzgün olmayı seçmekten çok ahlaki yönüne bakıyorum. önemli olan benim vicdanım, eğer kendimi kandırıyorsam herkesi kandırırım. görmezden geliyorum.
0
mikahakkinen
(03.08.25)
Düzgün yaşamaya devam etmeye çalışıyorum. Herkes kendine yakışanı yapar, herkesin kendine saygısı kadardır davranışları.
0
muhayyer divan
(03.08.25)
Çok haklısın. Biz 40'ımızda ülkeyi terkettik.
Ama buranın da ayısı bayağı ayı. Toplam nüfusa oranı az sadece.
0
cilacı ökkeş usta
(03.08.25)
devlet dedigimiz kavramin onemini anladigimiz gunlerden geciyor. butun anahtari ahlaksiz ve kurnaz bir naksibendiye birakinca o da ulkenin icine boyle ediyor. cok normal.

rte gitmedikce bu surec her gecen gun daha kotuye gidecek. cunku tam bir imam cemaat iliskisi yasaniyor ulkede. adam butun degerleri erozyona ugratti. korkunc.
0
antikadimag
(03.08.25)
toplumdaki bu değişim, kişinin kendine ve çevrisine olan saygısızlığı yukarıda da bahsedildiği gibi iki kesimde de görmek mümkün (eğitimli ve eğitimsiz olarak basitleştirirsek) bunun nedenlerinden biri bu konuda eğitim alınmamamış olabileceği gibi diğeri de artık buna ayıracak enerjinin de kalmamış olabileceği, çok uzun zamandır hem bireysel hayatımızda hem toplumsal ilişkilerimizde müthiş bir mutsuzluk bulutunun içinde önümüzü görmeye işimizi gücümüzü halletmeye çalışıyoruz. bu hep böyle değildi, bir zamanlar iyi kötü mutluyduk ya da mutlu bir yuvamız olacağına dair motivasyon eksiğimiz yoktu, şimdi tek derdimiz daha kötüsüne dönüşmemesi için daha ne kadar emek verebileceğimiz, bu emek için de bazı yerlerden kısmamız gerekiyor ki buna da sanırım çevrene ve kendine duyduğun sevgi ve saygıyı kısarak başlıyorsun, daha az tahammül ediyorsun, benim için biraz böyle.
siyasetin takibini artık kanıksamış biri olarak bunun bilerek yapıldığını düşünüyorum, toplum olarak geri bırakılmamız için uygulanan bir metod bu, güçlü topluluklar tarafından daha ucuz ve kıymetsiz olan başka topluluklar yaratılmaya çalışılıyor, bunda hem işgücü ve kar marjı söz konusun hem de teknolojik ve kamusal alanlarda daha az gelişmişlik ile üretkenlik ve yeni kaynaklara erişimin paylaşılmak istenmemesi. biz bu dünya düzenine üç kuruş ve biraz güç için bizi yönetenler tarafından on yıllardır satılıyoruz, aramızda buna dur diyecek bireylerin de yetiştiği ve bunun kısmen daha yavaş ilerlediği dönem de son 25 senede dümdüz edildi.
ama bu insanlar nereye gitti onu anlamıyorum, bu durum karşısında bu durumdan bir şekilde etkilenmiş ya da buna gönlü razı gelmeyen insanlar neredeler, neler düşünüyorlar, neler yapılabilir konuşuyorlar mı çok merak ediyorum.
0
idris amil zula
(04.08.25)
Ben kendimi soyutladım uzun bir süredir. Onlar ayrı ben ayrı kafasında yaşıyorum. Hani şu lafı söyleyince kulağa çok narsisistçe geliyor ama bu bile benim takıntım aslında. Böyle diyorum çünkü yukarda @nahtoderfahrung'un bkz verdiği entryde de yazdığı gibi ortada güzel, doğru, uygun olan her türlü davranışın hor görüldüğü ve bu hor görmenin yüceltildiği bir ortam var.

Alan araştırması için yağmur ormanındaki kabilelerin içinde yaşayan antropolog gibi yaşıyorum. "Bu insanların da yaşayışları böyle" deyip geçiyorum. Önceden böyle değildim, hayat daha zordu öyle.
0
akhenaten
(04.08.25)
(21)

Şimdi ben ne yapayım akıl verin

Gradient_tabanlı_mor
11 aylık oğlumun bakıcısı var. Yaklaşık 2 aydır bizimle çalışıyor ve çok çok memnundum. Çocuğa güzel bakıyor eğitici şeyler yapıyor vs.İki haftadır da kayınvalidem bizde kalıyor memleketten geldi. Neyse bu bakıcı cuma günü için izin aldı (toplamda 8 9 kez böyle yarım gün izin aldı zaten hep sağlıkla
11 aylık oğlumun bakıcısı var. Yaklaşık 2 aydır bizimle çalışıyor ve çok çok memnundum. Çocuğa güzel bakıyor eğitici şeyler yapıyor vs.

İki haftadır da kayınvalidem bizde kalıyor memleketten geldi. Neyse bu bakıcı cuma günü için izin aldı (toplamda 8 9 kez böyle yarım gün izin aldı zaten hep sağlıkla ilgili diye hiç lafını etmedim)
Pazartesi günü gelince çok tripliydi. Ben evden çalışıyorum molalarda salona geçiyorum. Bi problem var yani anladım çok ters ters duruyordu.
Salı günü gittim yanına ablacım bir problem mi var noldu dedim. “Ben de sana soracaktım noldu diye bana böyle ters davrandın dün. İzin aldım diye yapıyorsun sanırım” dedi. Alla alla şaşırdım ben de alakası bile yok iş yerinde yoğundum kusura bakma yanlış anladın sanırım dedim sonra kadın böyle deyince birden neşeli oldu aramızdakini hallettik düzeldik filan.

Az önce öğreniyorum ki meğer kayınvalidemle aralarında bir şey geçmiş ama ikisi de bana söylememiş.
Kv su içerken oğlum da su istemiş. Tam o sırada yemek yedirecekmiş bakıcı, kv su verince onu azarlar gibi “öyle her istediğini hemen vermiyoruz yemek yemez yoksa” demiş. Kv de yaz günü çok sıcak çocuk susamış diye verdim demiş. İki üç gün ikisi de tripliydi bu yüzden. Sonra ben kadınla böyle konuşunca kadın düzeldi. Galiba kv bana şikayet etti o yüzden tripliyim zannetti bakıcı.

Şu an çok kızdım yani bilsem bakıcıya derdim su istiyorsa su ver diye. Ya da kusura bakma deyip alttan almazdım çünkü benimle alakasız bir olay.

Kadın gelince konuşayım mı sizce yarın? Kv evine gidiyor bugün. Yoksa herkesin tribi geçmişken hiç kurcalamayayım mı?
Konuşmasam içimde kalacak. Konuşsam tekrar suyu bulandırmak istemem hazır memnun kaldığım bir bakıcıyken(şu an şüpheye de düştüm ama)
Napayım?
0
Gradient_tabanlı_mor
(31.07.25)
Saçmalama ya. Dediğin gibi bakıcı şikayet edildiğini sanmış sizin de trip attığınızı sanmış. Ne güzel onu fark ettim sormuşsun. Bence en çok buna mutlu olmuştur.
Hazır memnunsun uzatma bence, bakıcı önemli.
0
gobekliraki
(31.07.25)
işine karışılınca biraz bozulmuş anlaşılan. ben pek kurcalamazdım. belki gün gelir konusu açılır. o zaman derim sen kurallarına uymakta hassassın ama orada yine de idare edecek tarzda konuşabilirdin diye. uzun lafın kısası şu güzel ortamı bozmazdım işini iyi yaptığını düşünüyorsam. (bu arada evde kamera vs. yok sanırım.)
0
lazpalle
(31.07.25)
Bir bebek hele ki bu sıcakta susayıp su isteyecek, bakım veren ise su değil yemek verecek.

Buradaki yanlışlığı fark ediyor musun? 11 aylık bebeği emzirsen de olur ama hele ki bu sıcaklarda hem de kendi istediği halde Susuz bırakmak bence ciddi sorun.

Burada ben olsam şunu yaparım. Bakıcıyı da kayın valideyi de önüme dizerim, derim ki bir durum yaşanmış herhalde, lütfen her ne olursa olsun bana danışın. Aranızda anlaşamadığınız konu her ne olursa olsun bana danışın, bebek benim sorumluluk benim derim.

Çünkü bebek benim sorumluluk da benim. Benim su vereceğim bebeğe bakıcı yemek vermemeli. Hele ki bu sıcakta, o minicik bebeğe, hem de kendi istediği halde.

Bebektir her gördüğünü istemiştir denebilir ama susama ihtimalini düşünüp su verilmelidir. Bakıcının yaklaşımı çok saçma. Ayrıca tip atmak yerine seninle konuşması gerekirdi. Kayın validenizle değil sizinle muhatap olmak isterim demesi gerekirdi. Yapmamış. Saçma.

Öffff valla sinirim bozuluyor böyle şeylere. Hiç dert yok bi de bunlar tripleşecekler. Öf.
0
muhayyer divan
(31.07.25)
Bakıcının çocuk gelişimi ile alakalı bir eğitimi vs. varsa olay bu noktadayken karışmazdım ben.

Ama bazı sorunlar var;
1- Bakıcı ev içinde yaşadığı ve dert ettiği bir sorunla ilgili şeffaf olmamış. Olmadığı gibi kendi varsaydığı bir sebebe yormuş. Yüzünün düştüğünü fark etmişsiniz. Elbette insan morali bozulabilir, ama yaşanan sorun da ciddi bir sorun değil. Sizle ya da dışarda yaşayacağı daha ciddi bir sorunu çocuğa yansıtma olasılığı nedir?

2- Bakıcının çocuğun babaannesine daha ılımlı yaklaşmasını tercih ederdim. Çocuğun babaanneyle iletişimi farklı olabilir neticede. Böyle konuları çocuğun önünde konuşmaktansa yalnız başınayken konuyu açıp, o an çocuğa su vermenin neden yanlış olabileceğini eğitici bir dille anlatıp kendi dediği yoldan ilerlemenin çocuğa faydası olacağını kibarca bildirse ve kararı yine de aileye bıraksa daha uygun olurdu. Neticede çocuk sizin çocuğunuz. Siz isterseniz bu tip yaklaşımları takip edebilir veya kendi bildiğiniz yoldan gitmeyi isteyebilirsiniz. Onun buna alınganlık göstermemesi gerekir.
0
akhenaten
(31.07.25)
@lazpalle, ben evden çalışıyorum o sebeple evde kamera yok.

Ya bilmiyorum benim de sinirim bozuldu. Eşimin yorumu da “sen annemin her dediğine inanma olayları abartır”. Eşim de böyle diyor kimin doğru söylediğini bilmiyorum.
Bu arada kadın cidden çok güzel bakıyordu öyle susuz bırakacak biri değildi.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(31.07.25)
@akhenaten,
Evet eğitimli bakıcı.
Çocuğa yansıtmadı açıkçası hakkını yiyemem hep sevecen sevgi dolu davranıyor ona karşı. Hatta dışarıda ben yokken de komşular görmüş çok güzel bakıyor diyorlar.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(31.07.25)
hiç bozma
0
ala09
(31.07.25)
Bence bakıcı haklı. Kilitlenip kalmış olmalı, çoğu insan böyle bir durumda gidip sormaz.

Kv'ye söyleyin öyle her şeye karışmasın. Bir de çok dışlayıcı bir dil kullanmış. Düzgün soylese problem olmayacak bu bir, ikincisi sizin adınıza da konusmus "biz" şeklinde konuşarak. Eşiniz de annesini iyi biliyor demek ki.

Edit: Oha ters okumuşum. Dediklerim geçersiz. Bence ciddiye alınmayacak bir şey değil, bana bakicinin alınganlıgi aşırı geldi, hem ters yapan o hem alingan olan o. 11 aydır memnunum diyorsunuz da bu alınganlık biraz fazla gibi geldi bana, mesele kayinvalide su vermiş vermemiş kim vermiş vs değil sanki.

Bence bakiciya da şey denebilir, eğer kayinvalide ya da başka misafirler böyle geldiği oluyorsa "aranızda ters bir durum olursa lütfen söyle".
0
encokbenisevinnolur
(31.07.25)
Kv'nin nasil bir tavirla ne yaptigini bilmiyoruz belki bakiciya oyle bir tavirla soyledi ki bakici da isine karismasin diye boyle tepki verdi yoksa egitimli bi bakici manyak degilse cocugu niye susuz biraksin. İyi de bakiyor diyorsunuz kv de gidiyormus konuyu uzatmayin bence ama sorunlar konusunda size karsi acik olmasini tatli dille rica edin ki icinde tutmasin olaylari.
0
matilda
(31.07.25)
Bakıcı kolay bulunmaz. Ortalığı bulandırmadan bi durun.
Anneanne - babaanneler en iyi biz biliyoruz modunda anneye bize tuhaf davranışlarda bulunabiliyorlar. O nedenle şüpheyle yaklaşırım.
Ama galiba bi kamera sistemi olmadan da rahat edemezdim ben.
0
master of ceremonies
(31.07.25)
Ben yanlis anlasilma durumundan ziyade kadinin cocuga su vermemesi kismina takildim. Bu sicakta su isteyen cocuga yemek yesin diye su vermemek cok dogru bir davranis degil. ben olsam bu konuda konusurdum.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(31.07.25)
Söylemek isteyip de ifade etmediğim konularda konunun muhataplarıyla daha tetikte ve kabız ilişki kurduğum için ben konuşmayı tercih ederim. "x hanım geçende kv ile şöyle bir konu geçmiş aranızda. ben sizin çocukla kurduğunuz ilişkiden ve eğitim (?) metodunuzdan memnunum. ama bir yandan da evime gelen misafirlerin de evimden ayrılırken memnuniyetle ayrılmasını isterim. herhangi bir terslik ya da zorluk yaşadığınızda harekete geçmeden önce lütfen beni bilgilendirin"
0
dediysem dedim
(31.07.25)
konuyu tekrardan acmanin bir anlami yok.

laf arasinda bir problem olursa önce bana gel diyebilirsin.
0
sonsuz
(31.07.25)
Konuyu açmaya gerek yok ama böyle bir şey duyduğunuzu, bakıcının haklı olduğunu ve onu desteklediğini söylemelisiniz ardından da bu sıcaklarda çocuğa sürekli ve bolca su vermesini de istemelisiniz.

Her istediği verilmemeliyi anlarım ama suda da yapılmaz :)
0
avatar is back
(31.07.25)
Öncelikle yemekten hemen önce su içmiyoruz demekle çocuğu susuz bırakmak arasında fark var. Yemekten önce içilen su doygunluk hissi yapıyor çocuğun öğünü aksıyor filan. Yetişkinler için bile yemekle/ yemekten hemen önce içilmesini önermeyen uzman var. E çocuğun da frontal lobu daha gelişmemiş, önce yemeğimi yiyeyim suyumu da yarım saat sonra içerim planlamasını yapamıyor, haliyle yetişkinin onun adına planlaması gerekiyor.İsterseniz o konuya biraz bakın bakıcı konusundan bağımsız olarak.
Bakıcının belki üslubu uygun değildir ama ondan da emin değilsiniz kv abartıyor olabilir. E bu durumda ben olsam çatmam bakıcıya. siz noldu hayırdır diye sorarak iyi etmişsiniz. Daha napıcanız.
0
benim bir gizli bildiğim var
(01.08.25)
kayinvalidenin travmalari tetikleniyor. niyet ettim niyet eyledim travmalarimdan kurtulmaya deyip neye neden tepki verdigine dair icsel bir yolculuk yapsa anlayacak aslinda. belki anliyordur ama zincirleri kirmak cok zor.
0
warrior princess
(01.08.25)
Kurcalama.
Kayınvalide üç günlüğüne gelmiş, evdeki düzeni ve huzuru bozma.

Bakıcının yaptığının yanlış veya doğru olması durumu değiştirmez. Bakıcının çocukta uyguladığı bir düzen var. Değiştirmek istersen konuşup değiştir
0
michael_knight
(01.08.25)
Olan olmuş kv gitmiş hiç ortalığı bulandırmayın. İyi bakıcı bulmak zor tolere edilebilir davranışlar bunlar.
0
ekimoloji
(01.08.25)
Senin o kayınvaliden işi bozacak demedi deme. Kayınvalideni evden at
0
runaway
(01.08.25)
birileri gelip simdi esinden bosan diyecek
0
sonsuz
(01.08.25)
Kayınvalideler genelde “biz kaç çocuk büyüttük bunlar ne anlar” modunda olduğu için abartmıştır diyorum. Bu neslin yetiştirdiği çocuklar ortada. Hepimizde ne travmalar kaldı. Kayınvalideyi gönder, bakıcı için de kamera şart.
0
ruhen hastayim ben
(01.08.25)
(6)

Photoshop Aboneliği

himmet dayi
Aşağıdaki plandan daha uygun fiyatlı bir seçenek var mı?https://i.imgur.com/gb9mOLz.pngSadece PS istiyorum. Diğer CC uygulamlaarı olmasa da olur. Yıllık ödersen şu kadar, öğrenciysen şu kadar gibi daha uygun bir seçenek var mı? Öğrenci planı sadece full CC aboneliği gördüm.
Aşağıdaki plandan daha uygun fiyatlı bir seçenek var mı?

i.imgur.com

Sadece PS istiyorum. Diğer CC uygulamlaarı olmasa da olur. Yıllık ödersen şu kadar, öğrenciysen şu kadar gibi daha uygun bir seçenek var mı? Öğrenci planı sadece full CC aboneliği gördüm.
0
himmet dayi
(31.07.25)
Ben de bakmıştım ama fotoğrafçılık planından daha uygun seçenek bulamamıştım. Varsa ben de görmüş olayım, yoksa sizin bulduğunuzu desteklemiş olayım.
0
akhenaten
(31.07.25)
gel ikimiz bir danaya, aman fotoşoka ortak girelim akhe...
0
🌸himmet dayi
(31.07.25)
Valla direkt atlardım ama şirketin gönlünü edip aldırdık şükür :D
0
akhenaten
(31.07.25)
müşteri hizmetleriyle görüşüp iskonto alabilirsiniz. ödeme adımında tax number kısmına tc kimlik yazıp vergisiz ödeme yapılabilir.

sadece ps ve yapay zeka araçları kullanılmayacaksa sağdan soldan da bulup indirebilirsiniz.
0
brkylmz
(31.07.25)
telefonda/tablette kurup oradan pc'de de aktif olan üyelik var mı bi bak bence. Bazen o tür şeyler daha ucuz olabiliyor.
0
nhk ni youkosu
(31.07.25)
@nhk

onu denedim ama telefonda sadece ps express aboneliği görünüyor.
0
🌸himmet dayi
(01.08.25)
(7)

Üniversite sistemindeki yapısal adaletsizlik neden hiç tartışılmıyor?

but that was just a dream
Özel üniversitelerin aynı bölüm için düşük puan alsa bile ücret karşılığında o bölüme öğrenci almaları açık bir sosyal eşitsizlik değil midir dostlar? Paran varsa istediğin bölümde okuyabilirsin yoksa köpek gibi çalışmak zorundasın gibi bir durum var. Ya hepsi özelleşsin ya da ücretli okumak diye bi
Özel üniversitelerin aynı bölüm için düşük puan alsa bile ücret karşılığında o bölüme öğrenci almaları açık bir sosyal eşitsizlik değil midir dostlar? Paran varsa istediğin bölümde okuyabilirsin yoksa köpek gibi çalışmak zorundasın gibi bir durum var. Ya hepsi özelleşsin ya da ücretli okumak diye bir şey olmasın. Neden hiç gündeme gelmiyor bu mevzu?
0
but that was just a dream
(28.07.25)
Kesinlikle haklısın fakat eğitim dediğin şey tüm dünyada ticarete dökülmüş durumda böyle koca bir sektörü neden senin paran az diye kapatsınlar.
0
duyuruuser
(28.07.25)
özel okullar parali okuyanlar icin yapilmis bir sey.
ama burs imkani da veriyorlar. böylece daha kapsayici oluyorlar aslinda. okul da kendine reklam bakiyor. bakin bizde ilk 5000e giren ögrencilerle okuyacaksiniz diye.

bunu begenmiyorsan devlet okuluna gidersin. ne zaman bunda.
0
sonsuz
(28.07.25)
Üniversite sistemindeki yapısal adaletsizlik bu değil.

iki ücretsiz veya ücretli üniversite arasındaki eğitim, kadro, kampüs kütüphane gibi eşitsizlikler tatışılmalı.

parası olan türlü türlü sebepten vakıf üniversitelerini tercih edebilir.
ayrıca sıralama sınavı bu yüzden yapılıyor+1
devlet üniversitesinde okuyan (eskiden böyleydi yoksa bilecik ahmet mehmet üniversitesini kim naapsın) üniversitenin prestiji, geçmişi, kimliğini kazanıyordu. yani oradan mezunların da artısı bu oluyordu.

son olarak günaydın to real world yani :D
kapitalizm ve sayesinde kazandığımız pek çok teknolojik sosyal gelişim (ve kaybettiklerimizle bütün olarak) tam da bu demek. birileri başkalarına göre zaten hayatı boyunca köpek gibi çalışacak diğeleri de daha kolay yaşayacak bu hayatı. bunun için üniversiteye bakmana gerek yok, Londra'da bir aristokratın kızı olarak doğmuş biriyle benim aramdaki adaletsizlik neden tartışılmıyor demek gibi bişey bu çok uzak perspektiften bakarsan.

yukarıda yazılan o adaletsizlik hep olacak kısmına katılıyorum. hatta aynı devlet üniversitesinde okuyan zengin ve fakirin arasında da fark hep olacak network, sosyal ağlar vs yüzünden.

ayrıca türkiyede özel üniversite yok, vakıf üniversitesi hepsi. özel üniversite başka bir şey.
0
rewlack
(28.07.25)
Türkiye devlet üniversitelerini ücretsiz yaparak bir fırsat eşitliği kısmen de olsa sağlıyor. Başka ülkelerde başarılı olsan da para son sözü söylüyor.

Tamamen ücretsiz eğitim sunan az sayıda ülkelerden biri Türkiye'dir. Bildiğim kadarıyla diğerleri Norveç. Brezilya, Arjantin, Almanya gibi ülkeler. Almanya'dan tam emin değilim.

Ama Türkiye'de her koşulda parayla istediğin bölümü okuyamıyorsun. İngiltere'de bunu yapabilirsin veya Avustralya veya Kanada'da.

yani tüm dünyada eğitim artık ticarete dökülmüş durumda. sistemi besliyor.

Ayrıca eğitimin tamamen bedava olması üniversite sayısının çok olması durumunda işsiz üretmekten ve kaynak israfından başka bir şey değildir. Eğitim ve sağlık harcamalarının kotrolden çıktığı devletlerde alım gücü düşük oluyor.
0
runaway
(28.07.25)
cunku:

+ dunya adaletli bir yer degil
+ egitim sistemleri kohne, zamani 50 sene geriden takip ediyor.
+ universite egitimi ayaga dustu dolayisiyla kimsenin umrunda degil

daha sayalim mi?
0
cooperr
(28.07.25)
Bunu sadece sosyalistler tartışıyor kimse kulak asmıyor böylece bir harekete dönüşemiyor dar alanda kalıyor

Sırf kafa açmak için bile bu konuda tartışmaları makaleleri okuyabilirsin, iyi bir birikim var teorik olarak
0
grimavi
(28.07.25)
Birçok konuda sosyal adaletsizlik var ama eğitim için aynı şeyi düşünmüyorum. Her şey iyi demiyorum, ancak sosyal adaletsizlikten ziyade fırsat eşitsizliği demek daha doğru olur sanırım. Niye?

Akademik eğitim bir zorunluluk değil. Hayatınız boyunca hiç akademik eğitim görmeden kendinize yetebilirsiniz. Buna rağmen sınav sistemi yoluyla (mevcut sınavın ölçüm kalitesi tartışılır) liyakatli ancak parası olmayan kişilerin eğitim alması sağlanıyor, bu aynı zamanda toplumsal bir fayda. Diğer taraftan parası olan da eğer istiyorsa parasını rekabetten daha uzak şekilde bir eğitim almak için harcıyor. Neticede eğitimin amacı bu, yetkin olmayan kişiyi yetkin hale getirmek. Kimi bunu liyakate dayalı elde ediyor ve masrafları büyük oranda devlet tarafından karşılanıyor. Kimi de tüm masraflarını kendi üstlenerek eğitimini alıyor. Bu adaletsizlikten daha ziyade fırsat eşitsizliği ile ilgili.

Neticede eğtim almanın bir maliyeti var ve bu maliyeti karşılayıp o eğitimi almak isteyen birine yok demek de aynı oranda garip değil mi?

Ayrıca tüm eğitim kanallarının özelleşmesi adaletsizliğe nasıl çare olabilir? Sanırım bunu yalnızca sinirle söylediniz. Bu absürt olurdu. Üniversiteye yerleşme kriterleri iyileştirilebilir ama bu konuda haklısınız. Yine de bu kontenjan artırmakla çok ilgili olmamalı.
0
akhenaten
(28.07.25)
(3)

Bitki yetiştirme ışıkları

Mirket
Temu'dan şu şekilde çok katlı saksı alıp, bir odanın bir köşesinde roka, maydanoz, biber, semizotu vs. yetiştirme planım var. 6 ay güneşin zerresini görmeyen bir evde yaşadığım için bitki yetiştirme ışıklarından istifade edebileceğimi düşündüm. Yeterli ışık için Türkiye linki verebilecek arkadaşa du
Temu'dan şu şekilde çok katlı saksı alıp, bir odanın bir köşesinde roka, maydanoz, biber, semizotu vs. yetiştirme planım var. 6 ay güneşin zerresini görmeyen bir evde yaşadığım için bitki yetiştirme ışıklarından istifade edebileceğimi düşündüm.

Yeterli ışık için Türkiye linki verebilecek arkadaşa duacı olurum. Bir de bu ışık abartılı, rahatsız edici bir ışık mıdır, ev ortamında bir köşede kendi halinde yanan bir şey midir konusunda bilgi çok makbule geçecektir.

www.temu.com
0
Mirket
(28.07.25)
yesilgrow.com


200-300watt arası bir ışık bir odayı ufak bir seraya çevirmeye yeter
0
apocalipy
(28.07.25)
Bu ışıklar güçlü ışıklardır çok etkileşim kurmamak bakmamak vs gerekir yuzden odanin bir köşesine değil de ya belli başlı bir odaya kuracaksınız ya da kabin içinde kullanacaksınız

yesilgrow.com
0
apocalipy
(28.07.25)
Hevesinizi kırmak gibi olmasın ama zamanında ben de evimin ışık görmeyen yerleri için aynı şekilde heves etmiştim. Bu tarz ışıkların şöyle bir sorunu var;

Bunların bitkiye olan konum ve yakınlıkları önemli. Odanın bir köşesine bir tane ışık koyayım, bitkileri çevresine dizeyim olmuyor.

Bir de ayrıca normal florasan veya led ampüller de aynı etkiyi veriyor. Growlight adıyla satılan ampüllerde bazı renk frekansları daha yoğun, bazıları daha az yoğun. Normal ampüllerde bu ayrım yok. Tüm frekanslar eşit.

Ben kışlık olarak kullanıyorum. Katlı bir rafa florasan tipi uzun led ampüllerden ekledim, rafı da muşamba ile giydirdim, nemi tutmak için. Kışı geçiriyor bitkiler, büyümeleri de devam ediyor. Zamanında youtube'da bir videodan görmüştüm, hatırlarsam eklerim. Sorunsuz çalışıyor.

Tam size uygun aslında, maydonoz ve semizotu için çok bir masrafa girmeye gerek yok.
0
akhenaten
(28.07.25)
(37)

abimin yaşadığı olay hk.

kafir
merhabalar. duyuruyu evlilik arifesindeki abim için yazıyorum.abim ve nişanlısı aynı firmada ve evden çalışıyor. evde bir gün beraber çalışırlarken, nişanlısının skypından eski sevgilisi yazıyor ve "terfi almışsın tebrik ederim" diyor. nişamlsıı hemen abime dönüp, asla bir iletşimim yoktu, böyle biş
merhabalar.

duyuruyu evlilik arifesindeki abim için yazıyorum.

abim ve nişanlısı aynı firmada ve evden çalışıyor. evde bir gün beraber çalışırlarken, nişanlısının skypından eski sevgilisi yazıyor ve "terfi almışsın tebrik ederim" diyor. nişamlsıı hemen abime dönüp, asla bir iletşimim yoktu, böyle bişe yapacağını da tahmin etmezdim vs şeklinde açıklama yapıyor. eski sevgilisine "teşekkür ederim" diyor ve konuşmayı kapatıyor. abim tabi bozuluyor vs. neden teşekkür ettin, konuşmayı direkt kapatsaydın vs tarzı bir iki laf dalaşı oluyor vs. mevzu geçiyor gidiyor.

bu olayın üzerinden 2 ay geçti.
2 gün önce abim nişanlısının telefonda, bir kız arkadaşıyla olan konuşmasını okuyor (bu arada baya bildiğin girip karıştırıyor)

yukarıda anlattığım olaydan sonraki gün, abimin nişanlısı kız kankasına olaydan bahsediyor. diyalog şu şekilde ben de gördüm;

abimin nişanlısı(an): ...öyle işte bi anda yazdı şok oldum.
kız arkadaşı(ka): ee nişanlın ne dedi?
-an: ya ne dicek bi parladı tabi bozuldu neden cvp verdin fln dedi. niye vermiyimki yani sadece teşekkür ettim ne var bunda?
-ka: evet hahdsahdsa naaptı peki
-an: öyle işte bi parladı fln, mesai bitince yemek hazılıcaktım hazıurlama dedi beni kendi evime göndermeye kalktı fln. ama sonra yine kendi yumuşadı özür diledi
-ka: of ya ezik
-an: sorma, lan ondan bi beklentim olsa senin gibi küçük pipiliyle niye beraber olayım dimi insan düşünür

şeklinde bir diyalog. abim psikolojik olarak çökmüş durumda.

sizlerin yorumlarını almak isterim. cevaplarınızı da belki okutabilirim.
objektif yorumlar almak isterim.
teşekkürler.
0
kafir
(24.07.25)
Çok uzatmaya gerek yok. Böyle basit ve çiğ insanlar çokça.

Abin akıllıysa bu olaydan sonra atar nişanı bakar yoluna. Çökmesine falan gerek de yok. Atacak başka bok kalmayınca böyle basitleşen insan çok.
0
gobekliraki
(24.07.25)
Abiye sükür duasi gönderiyorum. Ne bicim insanlar var. Hemen ayrilsin bitirsin.
0
sonsuz
(24.07.25)
abin bence mutlu olsun ve onune baksin. Kizin kendisi katiksiz bir ezik eski sevgilisi mesaj atinca bi hallere girmis. Eski sevgilisinden bi beklentisi yoksa bunun muhabbetini yapmaya bile degmez, dile getirmez zaten. Belli ki ilgi acligi yasiyor. Cok ucuz bi insandan kurtulmus oldu.
0
sey mi dostum
(24.07.25)
Abin de nişanlın da anormal
0
Cezcez
(24.07.25)
Normalde niye karıştırmış, ayrıca teşekkür etmiş ne var bunda derim, diyecektim de diyalog hepsini sildi attı. Seven insan sevdiğine bu cümleleri söyleyemez.
Ayrılsın, çok çirkin bu diyalog.
0
mor oje
(24.07.25)
Abin canını sıkmasın iyi ki telefonu kurcalayıp fark etmiş böyle bir durumu. İnsan nişanlısının bu şekilde dedikodusunu yapar mı lan bu kadar mı aşağılık bir yaratıksın. Derhal ayrılsın hatta ayrılırken taktik yapsın önce kendi sebepleriyle ilişkiyi bitirmek istediğini söylesin o yaratık sebebini merak edecek üsteleyecek sonra ne kadar aşağılık bir insan olduğunu göstermek için sadece "mesajlarını okudum" desin ki iyice aşağılık hissetsin kendini.
0
tabii lan manyak mısın
(24.07.25)
Abi siz niye böyle her şeyi kurcalıyorsunuz. kıza kim hangi tarihte yazsa abinin haberi var bu nasıl bir kontrolcülük ya abin haksız
0
ala09
(24.07.25)
İlişkiyi kurtarmak istiyorsa eğer nişanlısına mesajları gördüğünü söylesin, kız kendini affettirecek bi yol bulur. İntikam istiyorsa eğer plansız ters ilişkiye girip sonrasında ben senden soğudum diyerek nişan atsın.
0
beyfendi
(24.07.25)
Önce nişanı bozsun, sonra kurban falan kessin. Yanlış yolda olduğunu erken farkettiği için.
Çökecek bir şey yok. Çok mutlu olmalı şu an.
0
Mirket
(24.07.25)
Skype üzerindeki muhabbet bence çok açıkça telefon karıştırmayı gerektirecek bir olay değil.

Kızın arkadaşıyla konuşması da uygun değil, ama abi bu konuşmaya zaten en başta hiç şahit olmamalıydı.

Beğenelim ya da beğenmeyelim insanların özelleri var. Eşi de olsanız özeli olur. Özelin etik mi değil mi olduğu bizi ilgilendirmez, çünkü ona şahit olmayız. Abiniz bu sınırı aşmış ve sorudan anladığım karakter yapısıyla hiçbir zaman atlatamayacağı bir travma edinmiş. Abiniz eski abiniz olmayacak büyük ihtimalle ve bu en başta kendi suçu. Belki bu olay başka zamanda başka şekilde patlak verecekti ama bu kadar travmatik olmayacaktı. Kız en kötü göstermelik bir sebeple ayrılıp gidecekti belki de. Herkes yaşıyor bunları, ama karşımızdaki insanın aklının içindekini bilmiyoruz.
0
akhenaten
(24.07.25)
abin hakli, nisanlisi mal.
hic uzatmadan isi bitirsin aciklama vs olmadan ezik nasil oluyormus gorsun gerizekali.
0
bay b
(24.07.25)
Valla iyi yırtmış. Böyle kalitesiz ve çiğ birinden kurtulduğu için şükretsin.

Evlense kim bilir neler olacak. Bu kadının çok kırığı vardır. Biri gider diğeri gelir rahatsız eder. Yalnız kalan eski defterleri açıp arar mesaj atar falan. Başınız belaya girer yani.
0
runaway
(24.07.25)
Abin Allah’ın sevgili kutluymuş. Bu kızdan ışık hızıyla uzaklaşsın. Bu diyalogun açıklaması olamaz
0
koela
(24.07.25)
Skype olayı bence de telefon karıştırmayı gerektiren bir olay değil. Abim anladığım kadarıyla başka şeyler ya da dürtüler neticesinde telefonu karıştırıyor. Burayı es geçiyorum.

Abimin nişanlısı muhtemelen "nasıl benim telefonumu karıştırırsın" ve akabinde "kız kıza aramızda şaka o, geyik" vs diyecektir.

Birinin telefonunu karıştırmak yanlış evet. Ama bunu yapıp arkamızdan yapılan kötü şeyleri öğrenince de "başkasının telefonunu karıştırmak yanlıştır" mı demeliyiz? Bunun ortası nedir?
0
🌸kafir
(24.07.25)
Hiç tartışmaya girmeden yol versin. Bence yazışmayı gördüğünü belli edip yüz göz olmaya gerek yok. Biraz soğuk davransın para mara konularında tamamen kendini çeksin. Zaten kendi gider kadın
0
runaway
(24.07.25)
abinin yaşadığı olayda bir şey yok. eski sevgilisi kızı tebrik etmiş o da teşekkür etmiş. salça olma diyaloğu değil. cevapsız bırakmak hayvanlık olur.

ama... nişanlının kız arkadaşıyla diyaloğu facia. abin allah'ın sevgili kuluymuş ki bu diyaloğa erişebilmiş.

artık şükür namazı mı kılar, deve mi keser bilemem. yani benim dini hassasiyetlerim olsa böyle yapardım.

bırak nişanlanmayı, bir saniye hayatında olmamalı, bir saniye...
0
tabudeviren
(24.07.25)
abinde ciddi ozguven sikintisi var.
hatun da kalitesiz gibi.
0
cooperr
(24.07.25)
Bu kadınların sevgili ve kocalarının penislerini casual talk gibi "girl talk" kisvesi altında konuşması çok çiğ değil mi ya?

Normal erkekler arasında yazılmamış kural vardır, sevgilisinin eşinin özelini kimse paylaşmaz, düşünsene muhabbeti ; "Jalenur'un vajinası da konya ovasına dönmüş ama idare ediyoruz işte" bu, kadınlar için çok normal, "ay şekerim muhittin dün gece goril gibiydi" bunlar hep dejenere sex and the city tarzı yayınlardan oldu işte.

Abinizin verilmiş sadakası varmış.
0
devorgilla the gunslinger
(24.07.25)
Abin istediği kadar küçük pipili olsun işini bilmiyor olsa o kadın orada duramaz, kendini yalancı çıkarmış.

Kendine saygısı olmayan bir kadın bu, abine de saygısı yok, evliliğine de olmayacak.

2 gün 2 gündür, nikahı basmamışken ayrılsın derim. Yoksa işler çok ciddi çıkmaza girebilir. O mesajları keşke belgeleyebilse, nişanda takılanlar vs üzerinden mahkeme açacak olurlarsa abinin elinde koz olsun.

Bu arada mesajları karıştırmasın diyen arkadaşlar başlarına geldiği takdirde neyin ne olduğunu anlarlar, hiç laf etmesinler. Ben, beni benimle aldatan erkek gördüm bu hayatta, sadece hissettiğim için. Saçmalamayın, kadının nasıl saygısız ve değersiz olduğunun ortaya çıkması gerekiyordu, bahanesi oldu o iş.
0
muhayyer divan
(24.07.25)
Duyuru açıp sormaya değer bir olay bile değil. Müstakbel eşine saygısı olmayan küçük yürekli bir insan müsveddesi var olayda. Özgür bırakmalı ki kol kol boy boy dilediğine dilediği gibi kavuşsun.
0
yadigar
(24.07.25)
Lokma dagittirsin,.kurban kessin. Ne psikolojik çöküşü, kendisi hakkında böyle düşünen biriyle evlenmekten kurtuldu. Düşünsene iki çocuğu olmuş, ve aynı mesajlaşmayla karşılaşıyor. O zaman cokulurdu.
0
encokbenisevinnolur
(24.07.25)
şunu da eklemek isterim, deliller etik dışı ele geçirildi diye yok sayamayız. bir memurun gizli kamera çekimiyle veya ortam dinleme cihazıyla rüşvet aldığı öğrenildiğinde "uygun olmayan bir şekilde öğrendik, olmadı bu" mu diyeceğiz..
0
tabudeviren
(24.07.25)
Abiniz nispeten şanslıymış. Elbette üzülmüştür ama çok geç olmadan kurtulduğuna şükretsin. Ayrılmazsa korkarım kankanın ezik deyişini doğrular. Kendine bu kötülüğü yapmasın.
0
asteriks
(24.07.25)
Konuya ek yapmak istedim,

1- Kızın abiyle olan özeli başka bir arkadaşına anlatması yanlış.
2- Abi kişisinin mesaj karıştırması da yanlış.

Ancak;

Kız bu yaptığı yanlıştan dolayı sadece ayrılmış olmakla kalacak

Abi ise (eğer karakteri buna eğilimliyse) kendi yanlışından dolayı muhtemelen bundan sonraki tüm ilişkilerinde aklında bir acaba ile dolaşıp güvensizlik problemi yaşayacak. Karşısındaki kişinin anlayamayacağı alınganlıklar gösterecek belki. Bütün bu olan bitene aklıselim yaklaşılıp bu güvensizlik yaşanacak bir olay değil, kendini kötü hissetmemeli, kurtulduğuna şükretmeli dense de bu hissi yaşamak istemediği halde yaşayacak büyük ihtimalle.

Bu mesajla karşılaşmadan abinin kızın karakteri hakkında hiçbir fikri olmadığını sanmıyorum. Demek istediğim şey mesajlara bakmadan da eminim ilişkiyi bitirmek için bir nedeni zaten vardı, mesajları karıştırmak sadece istemeyeceği bir dozda bilgi edinmesine sebep oldu.

Biz burda istediğimiz kadar kurtulmuş, haklıymış diyelim. Kızı gömelim, aa ayıp söylenir mi öyle diyelim. Neticede zararlı çıkan abi ve bunu kendi kendine yapmış. Tam bir zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur durumu.
0
akhenaten
(24.07.25)
Mesajları karıştırması yanlış diyen herkes direkt saf. 15 20 yıl başkasının çocuğunu kendi çocuğu sanacak tipte insanlar. Uyumaya devam edin. Mesajları karıştırması yanlış deseydi abimiz, gerçeklere ulaşamayacaktı.
0
Shepard
(24.07.25)
Skype kapanmadı mı? Ben en çok ona takıldım
0
deepest
(24.07.25)
@deepest: ben de ona takıldım da 2-3 ay önce diyor. Hadi yanlış hatırlasın 4 ay olsun. Hikaye legit gibi
0
sekizdokuzon
(24.07.25)
Abin haksız kız keko
0
mirty
(24.07.25)
Öyle abiye böyle sevgili. Tencere kapak ilişkisi. Güven problemi yaşayan, ezik tipler hep gidip şu şekil kalitede insanlara tutunuyorlar. Neyin travmasıysa artık.

O değil de sizin nasıl bir gerçekliğiniz var da abi gelip “bana küçük pipili dendi” diye ağlayıp zırlıyor. Bu da enteresan.
0
ruhen hastayim ben
(24.07.25)
Teşekkür etmesinde bir problem görmedim ama kız çok basit. Annen baban sadaka mı verdi acaba son anda kumaşı ortaya çıkmış. Yatsın kalksın şükretsin ne çökmesi evlenip hayatını mahvedecekken son anda kurtulacak.
0
cilekli pasta
(24.07.25)
Kendimi cok yasli hissettirdi bu soru bana dkdjd
Hikayedeki kiz, cig. Kizin arkadasi da oyle.
Abin de olgunlasmamis bir birey.
Sen de konulara kardes olarak boyle mudahil nasil olabiliyorsun o da bana cok avam geldi.

Yeni nesil iliskiler boyle ama galiba.

Neyse kizdan ayrilsin bari. Sen de abine biraz ozel alan tani. Belki o da sinir cizmesini bu sayede ogrenir hem.
0
Kittie
(24.07.25)
Nişanlısının son mesajına kadar abi haksız diyodum. Abi hâlâ haksız ama nişanlısı da çiğ bi insan belli ki. İki tarafı da tutmadım
0
nundu
(24.07.25)
bir şey diyeceğim, bu hikayeye gerçekten inandınız mı yoksa roleplay mi yapıyoruz şuan? duyuruya inanma roleplay'i???
0
rallied
(24.07.25)
Yine bir blackpill story.

Abin haksız tabi ki. Telefon karıştırılmaz.

Kız işe kekonun teki. Velev ki nişanlın hakkında böyle bir düşüncen var neden bunu biriyle paylaşırsın?

Ayrılmaktan başka bir şey yok şu an, sadece kızın savunması ne olacak merak ettim.

Ayrıca Skype nedir ya Skype mı kaldı?
0
Hallegadola
(25.07.25)
Eski sevgiliden gelen basit bir tebrik mesajından iblis görmüş gibi korkup üstüne bir de niye cevap verdin diye hesap sormak, bunu da telefonu karıştırıp yapmak. Abin memleketteki erkeklerin büyük çoğunluğu gibi özgüvensiz kontrol manyağı bir mağara adamı. Kadının sinsirellalığı da apayrı bir mevzu. Aslında etrafınızda gördüğünüz çiftlerin çok büyük oranı böyle zaten. Tencere kapak. Abinin bu kafayla zaten şahsiyet sahibi biriyle birlikte olma ihtimali yok. O sadece kendi istediği gibi hareket eden bir köle-robot arıyor. Kızdan ayrılıp şansını iç anadolunun dağ köylerinde denemeli.
0
thracia
(25.07.25)
@shepard +1 politik doğrucu tayfa amma kafa açmış siz aynen bu şekilde devam edin kendi hayatlarınızda.
0
bay b
(25.07.25)
Abin sahsiyetsiz biri ise devam eder.Azicik sahsiyet kirintisi bile varsa atar nisani.
0
turkuaz
(25.07.25)
(5)

Yeni tip zeybek modası nereden geliyor?

akhenaten
Bu, damadın çevresinde bir grup arkadaşının vs. oynadığı versiyonu diyorum. Allah affetsin, insanların mutlu günüdür kendi hayatıdır falan deyip uzun süre nötr kalmaya çalıştım ama bir taraftan da içim tuhaf oluyor. İş efelikten çıkıp kurtlar vadisi jeneriğine dönmüş gibi oluyor sanki. Neden yapıyor
Bu, damadın çevresinde bir grup arkadaşının vs. oynadığı versiyonu diyorum. Allah affetsin, insanların mutlu günüdür kendi hayatıdır falan deyip uzun süre nötr kalmaya çalıştım ama bir taraftan da içim tuhaf oluyor. İş efelikten çıkıp kurtlar vadisi jeneriğine dönmüş gibi oluyor sanki. Neden yapıyor bunu insanlar? Kaynağı nedir? İş yerimden falan evlenen insanlardan ikisi ve uzak bir arkadaşım bunu yaptı. Belli ki bir akım var.

Slim fit takımla zeybek oynanmasına zaten hep bir mesafeliydim ama 10 tanesi bir araya gelip oynayınca cidden nargile cafede flash mob başlatmışlar gibi durmuyor mu? Figürler de bir değişik, ağırlıktan baya uzak, arizona kertenkelesi gibi... Ne bileyim.

Burada bunu yapan varsa özür dilerim, deli deyin geçin bana.
0
akhenaten
(23.07.25)
İdeolojik sinyalleme. Siyasi kutuplaşmaların piklemesiyle insanlar dünya görüşlerini sözlü iletişimle aktarmanın yanında kendilerini daha kolay ayırt edilebilecek şekilde sunmaya başladı. Bu da bir "ben Atatürkçüyüm" deme şekli.
0
herzan
(23.07.25)
@arbre hocam sanatın tümü kabileden gelir zaten. insan dediğin kabileden geliyor. sinyalleme daha gerçekçi bir yaklaşım. ege -hatta aydın ve civarında- bölgesindeki düğünlerde hep vardı, çokça yayıldı artık.
0
ahmet oturum cerezi
(24.07.25)
O akım aslında iu video ile başladı, bu ilkti.
Damat sürpriz yapmış, fotoğrafçısı da koymuş.
O oyuna ve çiçeğe özenen gelinler, damattan istemeye başladı.
Çok video izledim ama gerçekten en doğalı bu ve tespitin doğru: kurtlar vadisi, deli yürek e falan evrildi

youtu.be
0
gadlemler
(24.07.25)
www.youtube.com

niye abi nesi var folklore ait bir oyunu oynuyorlar iste. bati usulu vals yapinca sorun yok da, zeybek yapinca mi auvv?
0
antikadimag
(24.07.25)
@antikadimag bir yanlış anlaşılma oldu sanırım. konu doğu batı çatışması değil. geleneksel zeybeğin kendi ruhundan uzaklaşması. dediğinizin tam tersi bir problemden yakınıyorum aslında.

@ahmet oturum cerezi, ben düğünde zeybek oynanmasından bahsetmiyorum ama. Ege'deki düğünlerde normal zeybek oynuyorlar. Benim dediğim olay baştan sona yeni bir konsept, sanırım şahit olunmayınca demek istediğim anlaşılmamış.

@gadlemler videoda bir tuhaflık görmedim ben de, iş oradan buraya nasıl evrildi acaba. Önerilerde hakan çalhanoğlunun düğünü de çıktı sizin videoyu açınca, sanırım cevap orada gizli :D bahsettiğim siyah slim fit takımlı 10 kişi olayının kökeni sanırım orası.
0
🌸akhenaten
(24.07.25)
(8)

Tümünü reddet

nano mercy
Bazı sitelerde çerezlerin hepsini kabul et / reddet opsiyonu varken bazılarında hepsini kabul et / çerez ayarları var. Ben ayarları görünce uğraşmamak için hepsini kabul ediyorum mecbur. Bunu yaparken de reddet seçeneği olanlar için küçük bir vicdan azabı yaşıyorum. Sizde durumlar nasıl?
Bazı sitelerde çerezlerin hepsini kabul et / reddet opsiyonu varken bazılarında hepsini kabul et / çerez ayarları var. Ben ayarları görünce uğraşmamak için hepsini kabul ediyorum mecbur. Bunu yaparken de reddet seçeneği olanlar için küçük bir vicdan azabı yaşıyorum. Sizde durumlar nasıl?
0
nano mercy
(23.07.25)
Varsa tümünü reddet seçeneğini işaretliyorum.
Yoksa 'Başlarım çerezine' deyip, o linki kapatıyorum.
0
Mirket
(23.07.25)
Siteye bağlı.
Corporationsa reddediyorum. Zaten para kazanıyorsunuz bir de benim cookieme gerek yok.
Blog falansa yani birinin sitesiyse kabul ediyorum çünkü benim hanim da bu işte ve onları anlıyorum.
0
logisticsmanager
(23.07.25)
extention var hepsini kabul ediyor.
0
sonsuz
(23.07.25)
aslında son duruma göre tümünü reddet seçeneğini tek tıkla ya da kolay bir şekilde sunması gerekiyor sitenin.

çakal ekşi sözlük (kanzuk) eskiden reddetmek isteyince 150 tane firmayı tek tek pasife çekmeni istiyordu, şimdi tümünü reddet koymuşlar.
0
brkylmz
(23.07.25)
@Mirket +1, "kurnazlık" sevmiyorum. Bu tarz sitelerde bulabileceğim bir şeyi illa ki başka yerde de bulabiliyorum. Alternatifsiz kaldığımı hatırlamıyorum hiç.

Aynı şeyi reklam engelleyiciyi kapatmaya zorlayan yerlerde de yapıyorum.
0
akhenaten
(23.07.25)
Sitelerin çalışması için zorunlu çerezler ve zorunlu olmayan çerezler var. Reddete bastığınızda sadece zorunlu olmayanları kabul etmemiş oluyorsunuz fakat zorunlu çerezlerde de sizinle alakalı bir sürü veri tutulabilir kimse de bir şey diyemez. O siteyi kullanırsanız zaten kanunen kabul etmiş sayılıyorsunuz.

ben reddet varsa ona yoksa tamama basıp geçerim kvkk için yapılan önemsiz bir ayrıntı
0
duyuruuser
(23.07.25)
Çerezden kaçanlar tum edevlet verilerinin 100-200 tlye satıldığının farkındalar, değil mi?
0
🌸nano mercy
(23.07.25)
"Tümünü reddet" varsa o. Yoksa "sadece zorunlu olanları kabul et" varsa o. Yoksa teker teker seçip reddederim her şeyi. Ayrıca ad-blocker'ı kapat diyen sitelerden %99'undan çıkıyorum. Birkaç site için muafiyet ayarladım gerisi ise siteye bağlı.
0
nawar
(23.07.25)
(11)

Görüştüğünüz insanın eski sevgilisi ya da partneri hakkında

pembediken
Date e çıktığınız insanın eski sevgilisinden, eşinden ya da partnerinden konuşması normal mi ya da sizi rahatsız eder mi? Sizi tanımak için konu açmaktansa eski sevgilim de böyleydi vb. Siz de bunu yapar mısınız? Bu arada ben eski sevgililer hakkında konuşulması taraftarı değilim kıskançlık değil ta
Date e çıktığınız insanın eski sevgilisinden, eşinden ya da partnerinden konuşması normal mi ya da sizi rahatsız eder mi? Sizi tanımak için konu açmaktansa eski sevgilim de böyleydi vb. Siz de bunu yapar mısınız? Bu arada ben eski sevgililer hakkında konuşulması taraftarı değilim kıskançlık değil tanımadığım insanın hikayesi beni ilgilendirmez.

Cinsiyetinizi de belirtebilirsiniz
0
pembediken
(21.07.25)
İlk buluşmada hatta ilk birkaç buluşmada bahsetmesi abes ama ilerleyen süreçte ufak tefek anlatması işime gelir. Tarih tekerrür ediyor birçok insan icin, daha önce yaptığı mallıklari bilmek isterim.
0
sekizdokuzon
(21.07.25)
Beni rahatsız ederdi. " Eski sevgilim de böyleydi" demesi vs o kadar saçma ki. Eski sevgilisinin de öyle olması artık onu bile ilgilendirmemeliyken beni neden ilgilendirsin.
0
rock n roll
(21.07.25)
Yıllar önce unutmam birinin eski sevgilisi yeşil gözlü beyaz tenli çok da iyi anlaşıyorduk dediği eski sevgili. Birkaç yıl önce bir diğeri beni tanımak için soru sormak yerine arada eski sevgilisiyle ilgili birkaç bilgi vermişti.

Tabi arada şiddet misojini gibi bir şeyler olduysa onları bilmek iyidir.
0
🌸pembediken
(21.07.25)
Rahatsız eder ve direkt rahatsız ettiğini söylerim eğer date ise.
0
gobekliraki
(21.07.25)
kiskanc biri degilim ama direkt sogurdum. aslinda kiskancim belki de.
bir sey demem ama slow fading yani caktirmadan ghostlarim.

bi de anlattigin seye göre degisir.

"aa samsun mu? x'le tayini oraya ciktigi icin samsun'a tasindim. o yüzden 2 yil orada yasadim. x bu arada benim eski esim/eski kiz aradasim, 5 yil birlikteydik."
->bu cok nötral ve düzgün bir anlatis. karsi tarafi trigger eden hicbir sey yok. sana exini anlatmiyor. exini saklamiyor. kendi hayatina olan etkisini seninle paylasiyor. x'iyle ilgili gereksiz detaylar yakin hafizasinda yok. bu onu artik düsünmedigi sinyalini veriyor.

"aa samsun mu? bu arada benim ex yani x'in en sevdigi sehir samsun'du. gerci karadenizin tamamini sever o."

->böyle bir cümle karsi tarafi triggerlar. bu noktada kendinden degil zaten exinden bahsediyor. samsun diyince aklina kendi deneyimlerin degil de eski sevgilinin en sevdigi sehir olarak gelmesi ve keriz gibi bunu anlatman karsi tarafi triggerlar. böyle detay seyler hala direkt aklina geliyorsa düsünme ihtimali cok yüksek. benim ne exini hala yakin hafizada tutan melankolik bir tipe ne de bunu saklayamayan birinie tahammülüm var.
0
sonsuz
(21.07.25)
@pembediken

Yeşil gözlü ve beyaz tenli ile iyi anlaşmak arasındaki bağlantıyı çözene kadar direkt hadi bye demek daha az yorar.
0
rock n roll
(21.07.25)
Bahsetmesi normal ve abartmadigi sürece beni rahatsiz etmez.
0
feastofthedamned
(21.07.25)
Yeri gelir bahsedilebilir. Yeri dediğim de, örneğin birinin başına absürt az rastlanır bir olay gelmiştir, "benim eski sevgilime de aynısı olmuştu" falan gibi bir anekdottan bahsediyorum.

Bazı insanlar cidden sıkıntılı bu konuda. Haspam ayrılmış unutamamış, unutamadığının bir kendi farkında değil, etrafındaki herkes bunun eski sevgilisini dinliyor. Düşman başına.

Kimisi de kıyas yapıyor, bak o böyle yapardı, sen de yap gibi bir yere getiriyor lafı. Asla olmaz.

Eskiler eskide kalmalı. Ben bu zamana kadar hiçbir eski sevgilime veya flörtüme kendim sorup da eski defterleri açmamışımdır.
0
akhenaten
(21.07.25)
@rock n roll onun eski kız arkadaşı yarı türk yarı yabancıymış. Eski kız arkadaşının gittiği ülkenin dilini öğreniyordum oradan laf açıldı. Yeşil gözlü siyah saçlı beyaz tenliydi diye anlattı. Yurtdışına gitti zaten o yüzden bitti çok da iyi anlaşıyorduk demişti.
0
🌸pembediken
(21.07.25)
İyi niyetli düşünürsek bike kendisinden, rahatsizliklarindan bahsetmeyi bilmeyen biri, diye düşünürüm.

Henüz tanisiyorken, ilk zamanlarda direkt güle güle selametle deme sebebi diye.dusunuyorum.
0
encokbenisevinnolur
(22.07.25)
(4)

Eksiduyuru Gece Modu

isiaha
Eksiduyuruya gece modu gelse güzel olmaz mı? Bu talebimizi nereye iletebiliriz?
Eksiduyuruya gece modu gelse güzel olmaz mı? Bu talebimizi nereye iletebiliriz?
0
isiaha
(21.07.25)
dark reader kullanabilirsin.
0
anlamsiz geliyor
(21.07.25)
sitede aşırı bir arıza olmadığı sürece talepler karşılanmıyor.

stylus gibi eklentiler var. onlarla istediğiniz siteyi istediğiniz renge getirebilirsiniz.
dark reader da öyle.

mobile için eklenti olayı kısıtlı.
safari ve firefox için eklentiler var. onlarla yapılabilir.
0
biseysorcaktim
(21.07.25)
bazı web ve mobil tarayıcılarda dahili veya eklenti olarak yüklenen dark mode özellikleri var. ancak öyle yapabilirsiniz. biraz çirkin oluyor ama olsun
0
ananiyimioguz
(21.07.25)
Yok muymuş :D ben yıllardır dark modda kullanıyorum, sitenin kendi özelliği sanıyordum. Tarayıcım opera.

Şöyle görünüyor; ibb.co
0
akhenaten
(21.07.25)
(3)

Özel olarak ilgilendiğiniz size teşekkür eden müşteri müdürünüze hakkınızda

psmstc
Size özel olarak yazılı teşekkür etmiş. Arkanızdan üç beş ay sonra bir konuyla ilgili olumsuz bir eleştiri yapsa "bu konuda birşey yapmadı gibisinden"Sonra tekrar sizden hizmet almaya geldi diyelim. Siz Suratınızı asar olumsuz eleştirisinden dolayı rahatsızlığınızı belli eder misiniz?Bende bu istems
Size özel olarak yazılı teşekkür etmiş.

Arkanızdan üç beş ay sonra bir konuyla ilgili olumsuz bir eleştiri yapsa "bu konuda birşey yapmadı gibisinden"

Sonra tekrar sizden hizmet almaya geldi diyelim.

Siz Suratınızı asar olumsuz eleştirisinden dolayı rahatsızlığınızı belli eder misiniz?

Bende bu istemsiz oldu.

Sizce bunu profesyonel değil mi?
0
psmstc
(19.07.25)
Konudan bağımsız olarak müşteri memnuniyetsizliğini belirtti diye surat asmak nasıl profesyonel bir davranış olabilir ki?

Profesyonellik gibi bir tanımın ortaya çıkmasının sebeplerinden biri bu zaten. Kişisel duygu, his, önyargı ve karakterin işyerindeki davranışlarınıza yansımasının önüne geçmek olay.

Konu iş arkadaşı değil de müşteri olunca böyle bir sebepten surat asmak hepten anlaşılmaz olur.

Pqueen'in dediği gibi; "Kız amaç o ya :D"
0
akhenaten
(19.07.25)
Ya abi olayın kaynağına bak. Eksik, yanlış yapmışsın. Alkış mı tutsun? Durduk yerde mi olmuş bunlar? Sana böyle yapılmasını mı isterdin? Ahh ah insanlar.
0
Shepard
(19.07.25)
Elbette hoşuma gitmezdi ama adama afra tafra da yapmazdım.

Müşteri kimsenin yapmadığı şeyi yapıp yazılı teşekkür gönderdiğinde boynuna mı sarıldık yoksa “aferin bak sonunda biri akıl etti” diyerek, yapılması gerekeni yaptığını mı düşündük?

Teşekkür günümüzde giderek sıradışı bir nitelik kazanıyor. Adam oturup teşekkür etmek için vakit ayırdıysa, bir sorun durumunda eleştiri/şikayet de yapacaktır bunu ön görmek gerekirdi.

Eleştirisine rağmen başka seçeneği de varken (var diye anlıyorum) yine sana geldiyse adamın kendisi de eleştiri yaptığın olumsuzluğa pek takılmamış diye anlıyorum. Teşekkürün eleştirinin güzel yurdumuzda bir etkisi olacağını düşünen bir hassas kalp herhalde kendisi.
0
lazor
(19.07.25)
(15)

"Herkes öyle yapıyor" argümanına, etik açıdan nasıl bakıyorsunuz

encokbenisevinnolur
Sb.Biri yanlis bir şey yapıyor, bariz etik disi bir şey düşünelim.Ama bunu "herkes öyle yapıyor" diye açıklıyor. Bu tür bir durumdan bahsediyorum. Boşlukları nasıl doldurursaniz artık.
Sb.

Biri yanlis bir şey yapıyor, bariz etik disi bir şey düşünelim.
Ama bunu "herkes öyle yapıyor" diye açıklıyor. Bu tür bir durumdan bahsediyorum. Boşlukları nasıl doldurursaniz artık.
0
encokbenisevinnolur
(18.07.25)
Benim bu konudaki ilkem biraz Kantçı noktada şekilleniyor. Başkasının ahlaksizligi/etik dışı hareketi ortadaki ahlaksızlığı meşrulaştırmamali. Kant'in da dediği gibi bence insan öyle bir hareket etmeli ki kendi hareketinin ilkesi başkasına da ilke olsun.
0
Amaranta ursula
(18.07.25)
konuya gore degisir. misal halletmem gereken bir is var diyelim. kendim baska turlu yapip benzer sonuca benzer zamanda ulasabileceksem baska turlu yaparim. ama isimi halledemeyeceksem, herkesin yaptigi sekilde yaparim.

ortada benlik bisey yoksa, halletmem gereken bir is yoksa yani, sirf birileri etik disi biseyler yaparak fayda sagliyor diye ben de fayda saglayayim bari diye dusunmem, hic yapmam.
0
taurina
(18.07.25)
ahah. tersten gelen sürücü mazereti. kafasını kırasım geliyor. etik açıdan iyi bakılacak tarafı yok. benim örnekte de başka yerde de.
0
lazpalle
(18.07.25)
Normal dediğimiz şey aslında tam olarak bu.
0
anon1m
(18.07.25)
@anon: katiliyorum normal de böyle yapilaniyor da benim sorduğum normalin kendisi değil normallestirme ile ilgili. Yani sorulsa "Hayır o yanlıştır" denilen şeylerin "herkes öyle yapıyor"a yaslanarak, yapılabilir olması, hani "ben herkes'ten fetva aldım, tamam dediler" mantığı.
0
🌸encokbenisevinnolur
(18.07.25)
Herkes öyle yapıyor diye bir şeyin yanlış olduğunu bilerek yapmak etik değildir tabii ki.
0
mikahakkinen
(18.07.25)
Herkes mi yapıyor, yoksa çok fazla kişi mi yapıyor? Bu ikisi arasındaki fark önemli. İyi-kötü, doğru-yanlış, etik ve ahlak gibi kavramlar hem bölgesel hem de dönemsel şeyler. Bugün doğru olan şey yarın yanlış, burada ahlaksızlık görülen şey başka ülkede ahlaksız görülmüyor olabilir. Bunların evrensel ve zamandan bağımsız olduğunu düşünme sanrısı günümüze ait bir şey. Bu da ahmakça değil, beynimiz bunun dışında olanı algılama konusunda sorun yaşayabiliyor. Mekandan bağımsızı oturtabilsek de zamandan bağımsız kısmında gelecek hakkında fikir sahibi olamayabiliyoruz.

Tıpkı dünya haritası gibi düşünün. Ülke sınırları gibi yakın dönem konusundan söz etmiyorum. Bundan 100 milyon yıl önce dışarıdan dünyaya bakan kişi hiçbir kıtayı ya da dağı ya da denizi şu an olduğu yerde görmeyecekti. Aynısı 100 milyon yıl sonrası için de geçerli. Oysa biz gerçeği bildiğimiz halde dünya böyle kalacak da sınırlar değişecek gibi hissediyoruz. Bilim kurgu yapımları bile sadece sınır değiştirirken haritayı Pangea Ultima/Neopangea üzerinden göstermiyor.

Haliyle birçok kişinin yaptığı yanlış, yine de yanlıştır. Başkalarının yapması bunun bir ahlaksızlık olduğu gerçeğini değiştirmez. Etik açıdan bakıldığında farklı değerlendirmeden geçmesi için herkes tarafından ya da herkes olmasa da sadece o bölgede de değil dünyanın büyük kısmında yapılması ve kabullenilmesi gerekir. Tabii bunların hızlıca yayılması için olumsuz olarak etkilenen ya da kayda değer olumsuz etki olmaması lazım sanırım.
0
nawar
(19.07.25)
respect
(19.07.25)
En gıcık olduğum şey
Herkes intihar ediyor sen de etsene diyorum cevap olarak
0
etna
(19.07.25)
herkes etik disi davransa zaten dunya cekilmez bir hal alir.
ben mumkun oldugu kadar etik ilerlemeye calisiyorum, herkesin ne yaptigi beni pek ilgilendirmez. %90 etik cizgideyim diyebilirim.
%100 bence cok zor, yapan vardir saygi duyarim.
0
cooperr
(19.07.25)
Çok fazla uç örneğe kadar senaryo yazılabilir bununla alakalı; bunun en son uç noktası örneğin insan öldürmenin rituelleşmiş olduğu ve kültür haline gelen bir kabile düşünün. Yani etik dışı şeyler ortaklaştığında ve benimsendiğinde artık kültür dediğimiz şeye dönüşebiliyor. Ama hali hazırda etik dışı görülüyorsa henüz dönüşmemiş demektir ve umut vardır bence. Burada işte kişinin bireysel olarak kendisini nereye konumlandırdığı önemli ama bunu düşünebilmesi için çok zeki olmasına gerek yok; sadece “ben bireyim” farkındalığına erişmesi lazım. Örneğin X kişisi herkes etik dışı davrandığında da; ya da kimse görmediğinde de doğru olanı mı yapar yoksa zaten hep etik dışı mı davranır? Kendi etik değerleri çerçevesinde hareket eden birey tutarlı bireydir. Hırsızın çalması şaşırtmaz ama kendisini etik ve ahlaklı lanse eden birisinin çalması şaşırtır öyle düşünün. Kişi içeriden “ben zaten hırsızın tekiyim” diyorsa ve vicdanı rahatsa yine sorun yok ama inandığı şeylere ters hareket etmek bireyde tutarsızlık ve bir süre sonra çelişkiler sonucu tatminsizlik getirir. O yüzden klasik ama hep ara sıra otomatik pilottan çıkıp düşünmek lazım; hiçbir baskı altında kalmasaydım neyi seçerdim diye.
0
titanic kemancısı
(19.07.25)
Bir yanlış eğer tekrarlanıyorsa bu onu önemsiz yapmaz aksine şiddetini artırır. Daha vahim hale getirir. Yanlışın yaygınlığı özür değil, kabahattir.

Mantığa bürüyerek tek enayi ben miyim diye yanlış olan bir şeyi yapmak yanlışı doğru yapmaz. Bunu yapan her insan da zaten gerçekten eli kolu bağlanıyor diye yapmıyor, zaten yapası var neden uğraşayım diyor.

Örneğin bir yerde bir kişi adam kayırıyorsa bu suç bir kişinindir. Herkes adam kayırıyorsa orası yozlaşmıştır. Bunun pek lamı cimi yok.
0
akhenaten
(19.07.25)
Toplumumuz iyinin, doğrunun, dürüstün, kural tanıyanın, görgülünün, kibarın cezalandırıldığı bir toplum. O yüzden insan ikilemde kalıyor; doğru ama dezavantajlı pozisyonda mi kalmalı yoksa yanlış da olsa düzene uyup kendi hakkını koruyan mı?

Sapaklarda Refüj başı ayrımlarında boş şeritten gelip tıkalı sapağa yandan girmeye çalışanlara çok sinirimi bozardım. Korna çalar, yanındaysam önüne kırardım vs. Baktım ki kimsenin bununla sorunu yok. Düz yolda sinyal verene yol vermeyecek tipler, bu kaynakçılara yol veriyor. Eee? Ben miyim alemin enayisi? Sikerler. Ben de öyle yapıyorum artık. Zira toplum bunu istiyor. Ama Eski ben gibi tepki gösteren, sıkıştırmaya çalışan olursa haklıdır deyip 2 saniye duruyorum. Zaten arkasındaki yol veriyor yine.

Bunu pek çok şeye uyarlamak mümkün.

Diyeceğim; etik veya götük olsun. Gerçekler bunlar.
0
lazor
(19.07.25)
@lazor hahaha götük harika bir kapanış, ayrıca teşekkürler :)
0
🌸encokbenisevinnolur
(19.07.25)
Eskisi kadar sert bakmıyorum.

Herkes öyle yapmaya başlayınca yapmayanlar ciddi bir dezavantaj sahibi oluyor. O yüzden artık yapanları suçlamayı bırakıyorum.
Canım isterse ben de yapıyorum.

Ama halen bir suçluluk oluyor içimde ama geçer.
0
michael_knight
(19.07.25)
(8)

Bireysel Emeklilik Geliri

whatdreamsnevercome
ben bir süredir ayda 500 dolar atmaya çalışıyorum Bireysel Emekliliğe, yine uzun bi sürdir de altın ağırlıklı bi fonda tutuyorum.20 yıl boyunca atmayı planlıyorum, 55 yaşımda da bu parayı maaşa dönüştürücem, direkt çekmek yerine.şimdi bana diyor ki; "emekliliğinde 52500tl alırsın", bunu sanırım norm
ben bir süredir ayda 500 dolar atmaya çalışıyorum Bireysel Emekliliğe, yine uzun bi sürdir de altın ağırlıklı bi fonda tutuyorum.

20 yıl boyunca atmayı planlıyorum, 55 yaşımda da bu parayı maaşa dönüştürücem, direkt çekmek yerine.

şimdi bana diyor ki; "emekliliğinde 52500tl alırsın", bunu sanırım normal bir değerlemeye göre hesaplıyor değil mi? yani altın, dolar, enflasyon her şey tek haneli giderse 10 yıl boyunca ayda 52500tl alırsın diyor. ama diyelim ki altın o zamana kadar 20 kat 30 kat arttı, haliyle enflasyon da uçtu, haliyle almış olacağım maaş da bu doğrultuda arıtyor olacak değil mi?

bir de, ben bunu maaş olarak alırken; diyelim fonda o zamana kadar 150bin dolar para birikti. ben ilk ay 2000 dolar aldım, 148bin bu fonlarda değerlendirilmeye devam ediyor değil mi?
0
whatdreamsnevercome
(17.07.25)
borsa oynayın demiyorum ama, bence bireysel emeklilik çoğunlukla bankaların tuzağı =)

500 dolar ayırabiliyorsanız her ay gidin o parayı altında falan tutun, arsa vb. gayrimenkül alın süreç içinde. bireysel emekliliğin x5 yaparsınız.

ytd.
0
kveldulv
(17.07.25)
hocam ben ekonomist değilim ama çevremdekiler ve benim de görüşüme göre BES'e para bağlamak çok doğru bir yatırım aracı değil. Onun yerine sen yatırımın için bir sepet yap daha fazla kazanırsın.

ytd.
0
elektr10
(17.07.25)
ne kadar alacağınız hesaplamasında gördüğünüz tahmini tutar belirli kabüllere göre yapılıyor. her kurumun kendi içinde hesaplaması farklı olabilir. orada küçük bir bilgi notu olması lazım.

aylık ödeme talep ederseniz istediğiniz tutar mevcut fonlarınızdan bozuluyor, kalan kısmı fonda yoluna devam ediyor.
0
zakk
(17.07.25)
allah, allah. altın, euro, döviz alın demişsiniz. zaten BES param şuan altın ağırlıklı fonda duruyor, yarın bir gün borsa ağırlıklı bir fona aktarırım. anlamadım sorunun ne olduğunu? enflasyon %300'se ve bundan altın alarak kurtuluyorsam benim BES'im zaten altın fonunda?
0
🌸whatdreamsnevercome
(17.07.25)
insanlar bir sey duyuyor ve onu ezberleyip papagan gibi tekrarliyor. BES guzeldir devam et. BES'teki para da zaten yatirim fonlarinda degerlendirilir.

yani nakit atip sonra nakit alacaksan elbette uzun vadede zararli cikarsin. ancak BES fonlarinin cogu zaten hisseler uzerinden calisiyor. ben de atiyorum her ay. ama benim sistemde emekliliginde su kadar alirsin diye bir hesaplama yok. onu tam anlamadim. bu sorulari arayip sormanda fayda var cunku her sistemin kosullari farkli olabilir ve girdiginde sana kabul ettirdikleri metinde bizim bilemeyecegimiz detaylar olabilir.

NSA'da iki sorunun cevabi da evet. ama ben olsam kontrol ederim.
0
antikadimag
(17.07.25)
Birikimi nasıl yaptığınız önemli değil. Birikim yapıyor olmak önemli.
X olursanız Y olur vs. genelde boş muhabbet. En güzeli merkezi yerde büfe abicilerin negatifine gelmemek gerekir.
Şu an bunu yapabiliyorsanız bunu yapabiliyorsunuz.Bitti. Anlaşılması gereken devlet katkısının çok da bir önemi yok. Aynı parayı dışarıda da değerlendirirseniz de benzer getiri elde edebilirsiniz sonunda ama dışarıda rutinden çıkabilirsiniz, gaza gelip harcayabilirisniz vs.

Hesaplayıcılardan bir şey hesaplayarak bakmanın pek anlamı yok, gerçeği yansıtmayacaklardır anadolu hayat %4 brüt reel getiriye göre hesaplıyor. Dolar olarak ödüyorsanız iyice sapıtması mümkün.

Şahsi tavsiye olarak bir üründe tutmak yerine dönemsel sepet yapmayı daha mantıklı buluyorum.
0
wallcan
(17.07.25)
Evet, size aynı oranda birikim yapmaya devam ederseniz bugünkü hesaba göre ne kadar alacağınızı söylüyor. Zaten aksi mümkün değil, fonların ne kadar değer kazanacağını veya kaybedeceğini öngörmek imkansız.

Hesaplama kıstaslarını öğrenmek isterseniz bes sözleşmeniz olan yeri arayıp öğrenebilirsiniz.
0
akhenaten
(17.07.25)
1. 56 yaşında emekli oldugunuz gün ne kadar para birikmişse, onu peşin alabilir veya taksitle maaş olarak alırsınız. Bugünden 50 bin olmuş 100 bin olmuş demek tamamen boş. Altın veya borsanın 20 yıl sonra kaç olacağını görebilen varsa beni acil görsün.

2. Emeklilik başvurusu sonrası, maaş alarak devam ederseniz... içeride kalan paranız "standart BES fonuna" aktarılıyor ve orada büyüyor. istediğiniz gibi altın alayım dövize geçeyim diyemiyorsunuz. Bu nedenle genelde emeklilikte toptan para çekilir. ve çekilen para ile kısmen yeni BES açılır.

3. Bir diğer yöntem de her 1-2 yılda bir ek BES açmak. ve yatıracağınız paraları yeni açılanlara yatırmak. böylece 56den sonra her yıl farklı BES'i sonlandırabilirsiniz ve devam eden BES lerinizde standart fon alımı durumu olmaz.
0
507
(18.07.25)
(2)

Dolar kuru piyasası anlamaya çalışmak

atcapar
Herkese merhabalar, Google aramaya yazınca dolar kuru farklı çıkıyor, döviz bürosunda farklı, bankalarda farklı, merkez bankasında farklı, kapalıçarşıda farklı. Bunların hangisini baz almamız gerekiyor ve en doğru kuru hangisi veriyor? Teşekkür ederim.
Herkese merhabalar, Google aramaya yazınca dolar kuru farklı çıkıyor, döviz bürosunda farklı, bankalarda farklı, merkez bankasında farklı, kapalıçarşıda farklı. Bunların hangisini baz almamız gerekiyor ve en doğru kuru hangisi veriyor? Teşekkür ederim.
0
atcapar
(15.07.25)
biz fanileri ilgilendiren bankalar ve doviz burolardir. aradaki farklar bankalarin, burolarin kari, vergiler ve komisyonlardan dolayi olusuyor. doviz burolari bir tik daha avantajli fiyat verir bankalara gore genelde. google finansal verilere gore gosteriyor ancak bizim gibi alici saticilar icin o fiyatlar gecerli degil. gecenlerde 1300poundluk bir alisveris yaptim google'in verdigi ile bankanin kredi kartina kestigi esktre arasinda 2000 lira fark vardi
0
dogredsector
(15.07.25)
Endeksteki spot fiyatı saydığınız her şeyin ve daha fazlasının bir ortalaması gibi düşünün.

Siz nereden alım satım yapacaksanız orayı baz alacaksınız. Eğer alım satım yapacağınız yer spot fiyattan absürt derecede farklıysa bunu sizi kazıklanmaya karşı koruyan bir gösterge gibi düşünebilirsiniz.

Dolara güncel bir değer verip ortalama bir hesap yapmak istiyorsanız spot fiyatı veya merkez bankasının sitesinde açıklanan günlük değeri baz alabilirsiniz.
0
akhenaten
(15.07.25)
(5)

Evde ice americano

kondansator
Selamlar Mokka Port’ta yaptığım espresso’nun üstüne buz ve suyu bastım ama nedense dışardan aldığım americano gibi olmadı böyle ılık bir şey oldu. Neyi yanlış yapıyor olabilirim sizce?
Selamlar Mokka Port’ta yaptığım espresso’nun üstüne buz ve suyu bastım ama nedense dışardan aldığım americano gibi olmadı böyle ılık bir şey oldu. Neyi yanlış yapıyor olabilirim sizce?
0
kondansator
(14.07.25)
Hocam dışarıda aldığın espressonun makinesi 13 barla ürün veriyor moka pot 1 bar, haliyle iki cihazın ürettiği espresso ile yapılan americano aynı olamaz pek.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.07.25)
Mesele sıcaklıksa buzu az kullanmışsınızdır. Kahveyi normalden daha az suyla yapacaksınız. Bütün bardağı tıka basa buzla dolduracaksınız. Kahveyi öyle dökeceksiniz. Eriyen buz az suyla yaptığınız kahveyi takviye edecek.
0
akhenaten
(14.07.25)
Sürahiye espresso ve buzdolabından soğuk suyu ekliyorsun. Buzla dolduruyorsun. Karıştırıp bardağına buzu tutarak döküyorsun. Üstüne buz ekliyorsun.
0
gabe h coud
(14.07.25)
1 - bir sürahide buzlu su yapın ya da bardağı su doldurup dolaba koyun ( kahvaltılıkların olduğu alt göze / dondurucu göze değil )

2 - mokapot ile kahve yaptıktan sonra boş bir bardağa koyun, içine buz basın ağzına kadar

3 - kahve yeterince soğuyunca üzerine dolaptaki soğuk suyu da ilave edin ( gerekirse tekrar buz ekleyin )

4 - mis gibi iced americano oldu
0
pislick0
(14.07.25)
Mokapottan espresso olmaz, dolayısıyla ice americano da olmaz bu şekilde, dışarıdaki makineler 13 bar değil 9 barda espresso verir.

Ice americano ayrı bir bardakta alınan shotun(9 barda 30 saniyede 40 gram çıktı) buzla dolu ve yeterince soğuk su eklenmiş cam bardağın üstüne eklenmesiyle olur, sonrasında bardağı iyice karıştırarak tamamen soğuk olması sağlanmalı.
0
blue rebel motorcycle club
(14.07.25)
(5)

Duyarsızlasana kadar yaptığınız safliklar

sekizdokuzon
Bende niyeyse "Her insan doğuştan iyidir, bütün davranışları iyilik üzerinedir" gibi bir inanış vardı. İnsanların ne çeşit deccalliklere muktedir olduğunu anlamam çok uzun zamanımı aldı ve bu süreçte de tahmin edebileceğiniz gibi kendimi hiç koruyamadım. Herkesteki o iyiyi bulacağım diye bir yerim ç
Bende niyeyse "Her insan doğuştan iyidir, bütün davranışları iyilik üzerinedir" gibi bir inanış vardı. İnsanların ne çeşit deccalliklere muktedir olduğunu anlamam çok uzun zamanımı aldı ve bu süreçte de tahmin edebileceğiniz gibi kendimi hiç koruyamadım. Herkesteki o iyiyi bulacağım diye bir yerim çatladı.

Sizin böyle hayat bilmezlikten yaptığınız safliklar neler?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(14.07.25)
Ben de mesela böyle "herkesle aram iyi olsun insanlarinin" aslinda ne kadar üçkagitçi oldugunu ögrenmistim asirlar evvel.
0
feastofthedamned
(14.07.25)
Bazen yalan olduğunu %100 bildiğim bazı bahaneler duyardım, inanmadığımı söylersem ayıp olur diye düşünürdüm. "ya gerçekten söylediği gibi annesi/babası hastaysa başına gerçekten şu geldiyse ve ben inanmayarak pislik yapıyorsam?" diye düşünür saygısızlık yapmaktansa salak gibi gözükmeyi tercih ederdim. Nasıl da yedi falan demişlerdir arkamdan:)

Bana herhangi bir sebebi olmadan kötü davranan insanlara iyilikle karşılık verirsem kendini sorgulamasına sebep olurum ve benimle uğraşmaktan vazgeçer hatta belki de sever gibi mesnetsiz bir inancım vardı. Artık yok. Doğrudan yok sayıyorum
0
kullanicadi
(14.07.25)
Birisinin kötü bir davranışını gördüğümde,sözünü duyduğumda belki istemeden öyle davranmıştır, öyle soylemiştir belki de pişman olmuştur diye düşünürdüm. Bu davranışının altında belki psikolojik bir sebep vardır derdim mutlaka böyle durumlar da vardır ama bazı insanlar gerçekten kötüler.
0
rock n roll
(14.07.25)
Ben yakın olmadığım insanlara karşı çok elini taşın altına koyan bir insan değildim hiçbir zaman. Ancak dediğiniz gibi insanların içinde iyilik olduğuna inanırdım. Sonra sizin anlattığınız tarzda insanların başına gelenleri göre göre empati kurmaktan, iyi yan görmeye çalışmaktan da vazgeçtim.

Kişisel olarak bir zarar görmedim ama saflık mı saflık.
0
akhenaten
(14.07.25)
Bir de yukaridakine ek olarak, özelden mesaj atip, mesaj alimini kapatanlarin da üçkagitçi olduklarini biliyordum. Ne de olsa cevabi okumaya bir yerleri yemezdi.
0
feastofthedamned
(14.07.25)
(11)

sevgilinizle tartıştığınızda tepki biçiminiz ne oluyor?

goge bakan
büyük ya da küçük bir konuda tartıştığınızda o an ne var ne yoksa konuşup birbirinizi anlayıp devam etmeyi mi tercih ediyorsunuz yoksa çekip giderek günlerce sessiz kalmayı mı? neden?
büyük ya da küçük bir konuda tartıştığınızda o an ne var ne yoksa konuşup birbirinizi anlayıp devam etmeyi mi tercih ediyorsunuz yoksa çekip giderek günlerce sessiz kalmayı mı? neden?
0
goge bakan
(10.07.25)
Her şey bir anda anlaşılıp çözülemez ama sessiz duvar olmanın kime ne faydası var. Ayrıca buna silent treatment deniyor bir nevi cezalandırma. Buna çokça maruz kalınıyorsa ya da yapılıyorsa bu da bir sorun.

Eğer tansiyon çok yükselmişse, konuya sonra tekrar konuşmak üzere 1-2 gün ara verilebilir o ayrı
0
grimavi
(10.07.25)
O an konuşulup çözülmezse rahat edemem. Sessiz kalmak isteniyorsa da bir süre belirlenip o süre bitince konuşulur.

Silent treatment çok kötü bir şey. Birisi bana bunu yapacağına yatırıp dövsün daha iyi. Psikolojik şiddet bana çok dokunuyor tahammül edemiyorum
0
kullanicadi
(10.07.25)
Konuşmayı, sorunu çözmeye çalışmayı tercih ederim. Sevgilim de günlerce sessizliğini sürdürüyorsa ve çekip gidiyorsa beni sevmediğini düşünürüm. @grimavi'nin dediği gibi tansiyon yükselmişse 1-2 gün ara verilebilir ama tekrar konuşmak lazım sorunları.
0
rock n roll
(10.07.25)
Çok fena. Yüz yüzeyken çok yumuşağım, çok sakinim, mesafeli ve asilim ama mesajlaşarak konuşuyorsak maalesef ağzına tükürüyorum. Çünkü yüz yüzeyken sanırım savunma mekanizması olarak zihnim düşünmeyi ve eleştirmeyi durduruyor, cevap yetiştiremiyorum, düşünemiyorum bile. Sırf bu yüzden yüksek lisansı bıraktım, kendimi savunamayacağım diye. Çünkü alanım çok fazla farklı fikirlerin çarpıştığı ve herkesin ben bilirim benden iyisi yok dediği bir alan.

Yani sadece sevgili karşısında değil, değer verdiğim herkesin karşısında böyle oluyorum. Ama mesela dün bir benzinlikten 10 litre gaz almak istedim, şahıs "litre olarak veremiyoruz" demeden "250 lira yapıyorum yukarıya yuvarlayalım" deyince sinirim tepemde çıktı, bir de şahıs kişisel alanımı ihlal edince tepem attı ve azarladım adamı. Azarlama sebebim litre ile gaz vermemesinden çok dibime girmesi nerdeyse bana yapışmasıydı. Dövebileceğimi bilsem döverdim herifi.
0
muhayyer divan
(10.07.25)
Ben sakin ve mantıklı konuşmaya çalışıyorum. Bey saçma sapan duygusal tepkiler verip küsüyor.
0
cilacı ökkeş usta
(10.07.25)
İlişki ciddileşmeye başladığında tartışmalı zamanlar olmuştu. İkimiz de agresif insanlar değiliz. İkimiz de hiç biriktirmedik, hatta bir şeyden rahatsızlık duyulan ilk anda söylensin diye daha başlarda anlaşmıştık.

Genelde ikimiz de puzzle çözer gibi yaklaşırız olaya. Sorun nedir, neden bir sorun, ne hissettiriyor, diğer taraf ne yapabilir, eğer diğer taraf yapamıyorsa öbür taraf bakış açısını değiştirebilir mi? vs. O sorun görünce ben alınganlık yapmam, ben sorun görünce o alınganlık yapmaz. Böyle böyle iyice nadir hale geldi zaten bu olay. Artık karşılıklı olarak diğeri için sorun olacak bir şey yapınca anlayıp konuyu kendimiz açıp özür diliyoruz bazen :D Böyle anlatınca çok robotik durdu ama tabi olay bu kadar robotik değil doğal akışında.
0
akhenaten
(10.07.25)
Valla sorunlara mantıklı yaklaşabilen bir kadın bulursanız haber edin, adınıza sevinelim. Panik olmadan, kendini kaybetmeden iletişime geçip, çözüme ulaşmak için orta yolda buluşabilecek birini bulmak çok zor gibi
0
Shepard
(10.07.25)
Sorunun cevabı; karşımdakine göre geliştirdiğim çeşitli stratejiler var. Makul bir şekilde tartışabildigim bir kadına herhangi bir rolde (ana bacı sevgili is arkadaşı meslektaş hoca) rastlamadım pek. Maksat çözmek, oluruna bakmak ve birliktelikse; dışarıdan zorlayan maddi manevi bir krizin stresi dışında bir şeyin tartışmaya dönüşmesi de zor bence.
0
encokbenisevinnolur
(10.07.25)
Sevdiğim insanla derdimi anlatana kadar konuşur tartışırım. Davul zurna az dedirten insana anlatmaya zorlamam, bu tekrarlı olunca da soğurum.
0
Bruce
(11.07.25)
sinirlenince genelde cevap vermem. siniri geçmeye başlayınca konuşurum yavaş yavaş sonra da kendimi haklı çıkarıp trip atarım doludizgin. gönlümü almak için yemeğe götürüyor sonra beni
0
Hallegadola
(11.07.25)
ikimiz de sinirlenince bunu yansıtan insanlarız. genellikle kavga sırasında ikimizden biri fazla yükseldiğinde o an daha sakin olan kişi ortamdan uzaklaşıyor, şu ana kadar oda değiştirmekten daha da uzağa gidilmedi. En kötü 2-3 saat sürüyor bu durum.
Sonra genellikle fazla yükselen taraf özür diliyor mesele çözülmese bile genellikle ara yol bulunuyor.

olayın sıcağı ile bazen sorunlar çözülemeyebiliyor. 4 yıldır hiç günlerce sessiz kalınmadı.
0
denizgonen
(11.07.25)
(10)

Çamaşır makinanızda sıvı deterjan aparatı kullanıyor musunuz ?

grimavi
Böyle bir şeye gerek var mı? https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQ-eamR4WSCfumKU8QilvpXMG_MXyzift-NfzYqWebvszIJL_1vI8Ppb7Aj&s=10Deterjan koyduğumuz göze yerleştiriliyor, her markanın şekli farklı ama temsili olarak şöyle bir şeyEdit: ya işte benim makina eski tip, eski makinası ola
Böyle bir şeye gerek var mı?
encrypted-tbn0.gstatic.com

Deterjan koyduğumuz göze yerleştiriliyor, her markanın şekli farklı ama temsili olarak şöyle bir şey

Edit: ya işte benim makina eski tip, eski makinası olanlar sonradan alınca bir fark görebildi mi, çamaşırlar daha mı iyi temizlendi :)
0
grimavi
(10.07.25)
kullanmıyrum zaten 10 saniye içinde su almaya başlıyor su alırken sıvı deterjanıda koyuyorum zaten deterjanı dolaptan çıkartmak kapağı açıp deterjanı dökene kadar su almaya başlıyor makinam
normalde çamaşırı zamanlayıcı ile koyuyorsanız eve gelmeden yıkanmış olsun şeklinde ayarlayanlar oluyor onlar için etkili olabilir.

14 senelik makina bizimki sıvı deterjanlar vardı ama bu apartala gelmemişti makina
0
eja
(10.07.25)
Sanırım yeni modellerde standart olabilir eski modellerde yok
0
🌸grimavi
(10.07.25)
toz deterjan kullanacaksanız gerek yok, sıvı deterjan kullanacaksanız gerek var.
0
elorelia
(10.07.25)
kullanmıyoruz, ne işe yaradığını bilmiyoruz. hiçbir amaca hizmet etmişyormuş gibi görünüyor.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.07.25)
yeni modellerde , ağzında kapak var, kapağı açıp dolduruyorsun,makina gerektiiği kadar içinden çekiyor.

images.samsung.com
0
designer
(10.07.25)
Benim makinada toz deterjan ve sıvı deterjan için böyle raflı değil de, indir kaldır şeklinde çalışan iki uçlu bir aparat var onu kullanıyorum. Bir tarafı set şeklinde sıvı deterjan için, bir tarafı spiral şeklinde toz deterjan için.
0
akhenaten
(10.07.25)
deterjanı su alırken dökecekseniz gerek yok.

ama ön yıkama yapacaksınız mesela, ön yıkamanın suyunu alırken ön yıkamaya, ana yıkamanın suyunu aırken ana yıkamaya dökmeniz lazım.

ya da atıyorum zamanlayıcı kuracaksınız, doldurup ayarlayayım, 6 saat sonra çalışsın, akşam geldiğim sırada yeni bitmiş olsun diyecekseniz o zaman gerekir.

kısacası suyunu alırken o anda koyacaksanız gerek yok. deterjanı yıkama anında değil önceden koyma niyetiniz varsa gerekli.
0
kibritsuyu
(10.07.25)
Kullanıyorum hatta hiç toz deterjan almadım. Sadece sıvı deterjan kullanıyorum
0
cemallamec
(10.07.25)
kullanıyorum. benimkinde yoktu(belki yanında gelmiştir de eski kiracılardan devraldım tüm eşyaları. ilk sahibi değilim bilmiyorum) diye kullanmayan anneminkini alıp kenarlardan kesip sığdırdım bi şekilde hatta :D onunki az bişey daha genişti yerine tam oturması için olan o tırnakları kesmek yetti.
0
konetsu
(10.07.25)
Sıvı deterjanı direkt kazanın içine çamaşırlar ile birlikte koyuyorum. Ariel'in yeşil kapağı ile.
0
inheritance
(10.07.25)
(12)

Birinin Size Söylediği En Kırıcı Söz Neydi?

rock n roll
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
rock n roll
(07.07.25)
Duyduğum en kırıcı sözleri özel hayatımda değil iş hayatında duydum. İş hayatındaki insanlar %100 faşist.

Sen pedagojik formasyon almadın mi demişti bir hoca.
0
sekizdokuzon
(07.07.25)
"sen kimseye, hicbir seye commit edemezsin. o kadar ki senin hobin bile yok. bir seye baslayip sikilip birakiyorsun hemen."
0
sonsuz
(07.07.25)
Kırmadı ama içimde yumru oldu oturdu.
Üniversite yıllarında flörtleştiğim biri vardı. Kafayı tek eşlilikle bozmuştu, benden güvenilmezlik sinyalleri almış, öyle demişti. Sen de herkes gibisin falan bir şeyler saçmaladı.

Ben de, bu konuda büyük de konuşurum, hiçbir zaman birini aldatacak (veya sırf formaliteden, aldatmış olmamak için şak diye ilişki bitirecek vb.) birisi olmadım. Bir şey de diyemedim, öyle içime oturmuştu. Birinin sizi tanımadan bir sonuca varıp hiç söz hakkı bırakmadan işine bakıp gitmesi zor bir şeymiş, insanın boğazında kalıyor bir şeyler. Olmadığına üzülecek kadar bile tanımıyordum, dedikleri çaresiz hissettirmişti sadece. Baya hadsizlik yaptı.

Neyse gözünü sevdiğimin karması, boş durmadı sonrasında :D onun o kafayla zor zaten. Tahlil yeteneği sıfırdı arkadaşta. Bak yine sinir oldum. Öyle olmasaydı nişanlımla tanışamazdım ama belki.
0
akhenaten
(07.07.25)
"Sen beni ne adam gibi sevebildin, ne adam gibi sikebildin"
Gayet iyiydi halbuki.
0
norek
(07.07.25)
Yazdim, sildim. Ifsa olma olasiligim var. Bunu bircok kisiye soyledim. Icimde hep tekrar ediyor o sahne zaten. Olene kadar unutmam herhalde. Abim soyledi. Oz abim. Espri niyetine soyledigi cok agir bir cumleydi. Onu hayatimdan cikardim bu cumleyle.
0
Kittie
(07.07.25)
kirici degil de baya koydu diyelim. 2 sene once bir dugune gittim, orada 30 senedir gormedigim bir elemanla karsilastim, ayni mahalleden top falan oynardik, yasitiz.

benim gobek onden gidiyor, saclar beyazlamis, herif ise hala filinta gibi, tek beyaz saci da yoktu. ben it gibi maasla calisiyorum ona kuyumcu dukkani acmislar carsida takiliyor.

kulagima egildi, "moruk, gotume donmussun" dedi..sagolsun, nokta atisi tespit.
0
cooperr
(07.07.25)
ne demediler ki..
en güzeli kafaya şapka takin,
Fötr, saksı, fiyonk..
0
designer
(08.07.25)
One night stand yasadigim bir kadinin evinden sabah çıkarken gayri ihtiyari görüşürüz demiştim o da "bakarız" demişti. 15 sene gecti, atlatamadim bunu.
0
duster
(08.07.25)
Birinin söylediği bir şeye kırıldığıma dair bir örnek hatırlayamadım.

Ama şey çok var, bir olay ya da durum oluyor "lan bu böyle biri miymis" diye çok kırıldığım oldu. O kişinin öncesinde görmediğim, ama sonrasında bir şekilde ayyuka çıkan olduğu kişi kırdı beni.
0
encokbenisevinnolur
(08.07.25)
Bu sorunu görünce düşündüm düşündüm düşündüm... fark ettim ki, en çok kelimelere cümlelere kırılıp yaralanan ben, en kırıldığım sözleri hafızama kaydetmemişim.

Şimdi bir şey geldi aklıma, bana hitaben söylenmemiş bir söz ama. Yakından tanıdığım bir adam boşanma aşamasındayken (işsizdi) çocuklara nafaka verme konusu açıldığında "maaşımın 4'te birini çocuklara yediremem!!!" demişti.

Bunu unutamıyorum evet. Sanki onun çocuğu benmişim ve gözümün önünde söylüyormuş gibi çok ama çok kırıldım.

Bu hatırayı niye bu kadar zor hatırladım bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
en kırıcı olan herhangi bir söz söylenmemesiydi.

sevdiğiniz insanın bir anda çekip gitmesi gerçekten çok acı.
0
lüzumsuz adam
(08.07.25)
öl diye emzirmedik de ama ölmedin.
0
Phoebe
(08.07.25)
(15)

yildizi nasil ciziyorsunuz?

cooperr
https://preview.redd.it/6s1tbar0qz651.jpg?width=640&crop=smart&auto=webp&s=fb6b3e1b132f48c877fedfe34438f22526d01763benim sekans 524135
preview.redd.it

benim sekans 524135
0
cooperr
(07.07.25)
413524
0
nahtoderfahrung
(07.07.25)
413524
0
belkider
(07.07.25)
413524 +1
0
rodeocu
(07.07.25)
41352
0
but that was just a dream
(07.07.25)
41...
0
akhenaten
(07.07.25)
413524 ama yanlış hatırlamıyorsam ilk okulda 524135 çizerek başlamıştım.
0
nawar
(07.07.25)
413524 +1
0
kobuzchu kiz
(07.07.25)
42531
0
hayalhayal
(07.07.25)
14253
0
1917
(07.07.25)
413524
0
taurina
(07.07.25)
yalan yok sasirdim cevaplara..
demek bizde bir dingillik vaaa
0
🌸cooperr
(07.07.25)
425314 cizen arkadas solak mi merak ettim.
ben de 413524 cizen standart insanim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.07.25)
413524
0
yadigar
(08.07.25)
143524
0
buenosdias
(08.07.25)
413524
0
Kittie
(08.07.25)
(4)

Meskun alanda drone uçurmak serbest mi?

sonhakan
Bizim sitenin üzerinde ara ara görüyorum?
Bizim sitenin üzerinde ara ara görüyorum?
0
sonhakan
(03.07.25)
Değil, bir ihtimal bir yerlerde bir inşaat, restorasyon alanı vs. varsa onun için izinli kalkıyordur. Başka bir ihtimalle izinsizdir, siz rahatsız oluyorsanız bildirin.
0
akhenaten
(03.07.25)
İzinsiz hiç bir şekilde kalkamıyorum drone şikayet edin.
0
rodeocu
(03.07.25)
shgm'nin serbest ya da yasaklı drone bölgeleri var
aşağıdaki linkten detaylı bilgi alabilirsiniz.

drone.net.tr
0
duyuruuser
(03.07.25)
polis drone devriyesi atıyor olmasın. balkonda bir şeyler yetiştiriliyor ihbarı gelmiştir.
0
Improbable
(04.07.25)
(15)

Sezen Aksu'nun en sevdiğiniz şarkısı

sekizdokuzon
Benimki şu: https://open.spotify.com/track/1HzbDXVhbv72rJJQaVJFwD?si=jn7zauIeQLODAj8ZtEzceg
Benimki şu: open.spotify.com
0
sekizdokuzon
(02.07.25)
Son sardunyalar
youtu.be
0
grimavi
(02.07.25)
A onu da severiz
0
🌸sekizdokuzon
(02.07.25)
open.spotify.com

Dönem dönem değişir tabi ama, şimdi; yarası saklım.
0
fildirfildir
(02.07.25)
90'lar halini seviyorum; en sevdiğim ruhuma asla. Çocukken klibini de çok severdim bunun.
0
akhenaten
(02.07.25)
Her zaman doğru yerde duramamış bir insan ama seksenler sonundaki o politik tavrını çok seviyorum ben de. Oradan devam etse belki şu an AI yle klip çekemez ama türk pop müziğine çok daha esaslı bir damga vururdu gibi geliyor. Çok derin bir ruh ama ahlak olmadan uzun vadede bir şey ifade etmiyor elbette.
0
🌸sekizdokuzon
(02.07.25)
sezen aksu pek sevmem ama bir cocuk sevdim baya efsanedir bence.
sevdigim birkac sezen aksu parcasinin basinda gelir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.07.25)
sarı odalar
0
nothing in my way
(02.07.25)
İzmirli bir kere +1500 point
0
🌸sekizdokuzon
(02.07.25)
çok var aslında ama

en sevdiklerimden biri unut www.youtube.com

sezen aksu 88, sezen aksu söylüyor ve gülümse albümleri en sevdiklerim. bu üç albümdeki tüm şarkılar mükemmel.
0
exlibris
(03.07.25)
Sevmem. Dinleyicilerini aklı yok yerine koyup siyasi yönlendirmede bulunduğu günden itibaren bitti benim için. Hele ki yönlendirmesi benim için kabul edilemeyecek belli bir yöne doğru olunca. Kendisinin aklı olduğunu düşünüyorum, yapmaması gerekeni yaptı. Üzgünüm, kendisiyle keyif güdemem.
0
muhayyer divan
(03.07.25)
sezen aksu hiç sevmem. ama

www.youtube.com

bu şarkıyı çok seviyorum. ne zaman dinlesem ağlarım. çok dokunuyor bana.
hatta şimdi buraya link atmak için açmıştım. ağlamadan kapatmaya gidiyorum.
0
matilda
(03.07.25)
ru dizisinde calan sarkisi.

ne zaman ki icim tasar sevincten, sensiz icime sinmiyor
0
sonsuz
(03.07.25)
Firuze
0
blonde redhead
(03.07.25)
aslında muhayyer divan +1 diyebilirim. ama bilerek açmasam da bir noktada yakalıyor ve hakkını veresim geliyor. yine ve malesef ama ki; aşk meşk duygularını yalanlarcasına siyasi bildirimler yapması kendisine sürdüğü en büyük lekesi oldu.
0
love and trust
(03.07.25)
Kendisi yedi cihanda lekeli olsa da bir çok eski şarkısını severim. Yeni albümünü dinlemedim dinlemeyi düşünmüyorum çünkü şarkılarını ergenken siyasi görüşünü bilmeden sevmiştim.
0
ekimoloji
(03.07.25)
(8)

kişi kendisine lakap verebilir mi

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
yoksa bu başkalarının yapması gereken bir şey mi?
yoksa bu başkalarının yapması gereken bir şey mi?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(01.07.25)
"my name is giovanni giorgio but everybody calls me giorgio"
Başkalarının yapması gereken bir şey
0
onheil
(01.07.25)
zaten kişi lakap için asisti yapıyor ahaliye isim koymak kalıyor
0
mantık
(01.07.25)
Bana lordum diyebilirsiniz.
0
anon1m
(01.07.25)
Bana Shepard diyorlar, başkaları bu ismi koydu. Demek ki ben çobanım. Koyunları güden, kitlelere yön veren ahahahahah.
0
Shepard
(01.07.25)
başkası derse olur. tanımadığın insanların arasında ilk defa katılıyosan bana bunu diyebilirsiniz diyebilirsin.
0
koela
(01.07.25)
Verebilir, veriyor. Kendisini o lakap ile tanıyor. Almanya'da ismi yerine lakabı ya da isminin versiyonu ile tanıtan çok. Rusya'da da yaygın bu. Tabii millette karşılık bulmazsa insanlar eskisini kullanmaya devam eder. Negro, Boğaz(içi) Köprüsü, Kızılay, İnönü Stadyumu gibi.
0
nawar
(01.07.25)
Komik olur verirse.
Bir de "bana x derler" demek başka, ben kendime lakap verdim demek başka.

Şarkısı bile var "they call me cuban pete" diye.
0
encokbenisevinnolur
(01.07.25)
Lakap, adınız dışında insanların size seslenmek için kullandığı bir ad, resmi geçerliliği yok. Haliyle lakabın var olabilmesi için çevrenizde size o lakapla seslenecek kişilerin bunu benimsemesi gerek. Eğer insanların size seslenmek için kullanmadığı bir lakabınız varsa, bu öyle bir lakabın aslında olmadığı anlamına geliyor. Tersine, eğer insanlar size adınız dışında bir lakapla sesleniyorsa bu lakabın nereden çıktığının önemi sıfır (0). Konu tamamen teknik.
0
akhenaten
(01.07.25)
(25)

Yurtdışı tatilinde tanışılan flört

FreSh
Geçen hafta tatildeyken barda bir çocukla tanıştım(tanışmak isteyen ve yanıma gelen oydu, ben de hoşuma gittiği için kabul ettim). o gece normal muhabbet ettik, birkaç gün yoğun olacağım ama sen gitmeden bir kere daha görüşebiliriz dedi. Ertesi gün yazmasını bekledim mesaj gelmeyince ben yazdım nası
Geçen hafta tatildeyken barda bir çocukla tanıştım(tanışmak isteyen ve yanıma gelen oydu, ben de hoşuma gittiği için kabul ettim). o gece normal muhabbet ettik, birkaç gün yoğun olacağım ama sen gitmeden bir kere daha görüşebiliriz dedi. Ertesi gün yazmasını bekledim mesaj gelmeyince ben yazdım nasıl gidiyor ben yine buralardayım diye. O da bugün çok yoğundum(pazartesiydi, çalışıyor) biraz da yorgunum ama uğrayabilirim deyip geldi ve o gün başbaşa çok romantik ve eğlenceli bir gece geçirdik. Ertesi gün sabah otelden ayrılıp artık farklı bir şehre geçecektim. Sabah sana uyandırma mesajı atacağım zaten çalışıyor olacağım dedi. Sabah dediği gibi mesaj attı ve ben de teşekkür ettim. Sonra bir daha da konuşmadık. Ben Türkiye'ye geri döndüm yaklaşık bir 4-5 gün geçti ve ondan ses çıkmadığı için mesaj atmak istedim. Nasıl gidiyor ben tatilden sonra işe adapte olmakta zorlanıyorum vs diye goygoy bir mesaj attım. Anında cevap verdi trafikteyim sonra sana döneceğim diye ve trafiğin fotoğrafını attı :D Çok şaşırdım çünkü anında cevap vermek zorunda değil kimse ama bu hoşuma gitti bir yandan da. Bir saat sonra falan yazdı, adapte olmak zordur seni anlıyorum, ben de çok yoğunum bu sıralar biraz yorucu geçiyor vs yazdı yine. Bu aralar kariyer odaklı vs olduğunu söyledi ama bir yandan da hayatı kaçırıyor gibi hissediyorum dedi. Ben de istediklerini başaracak birine benziyorsun gibi bir şeyler yazdım. Orayı özlediğimi söyledim manzara videosu çekip attı hemen. Biraz geçti ve çalışacağım gitmem lazım dedi ben de kolay gelsin dedim. Bunun üzerinden de 4 gün geçti ve nedense yazmasını bekliyorum. Mantıklı bir beklenti olmadığını biliyorum. Hatta bu çocukla takılırken hiç dert etmeme gerek yok küçük bir macera tatlı bir anı olacak ileride hatırlar tebessüm ederim diye düşünmüştüm hep ama kafama taktığımı fark ettim ister istemez. Tekrar yazsam mi öylesine sizce? Bu sefer son olur ve o yazmazsa bir daha da rahatsız etmem. Bu arada iş gereği yılda bir falan yaşadığım şehre geldigini ve geldiğinde görüşmek istediğini söylemişti. Sallıyor muydu? Kariyer odaklıyım derken bana artık yazma mesajı mi vermek istiyordu? Arkadaşça yazsam sorun olmaz diye düşünüyorum ki son mesajlasmalarimiz arkadascaydi asla baskı yaratmak ve darlamak istemedim. Öyle mesajlaşmak bile hoştu benim için. Yazmalı mıyım sizce? (Uzak olduğumuz için saçma galiba)
0
FreSh
(28.06.25)
Aiyy negzel flört ❤️ ama ben olsam yazmazdım. Sonra uzak mesafe ilişkisine dönse bi türlü dönmese bi türlü... tatlı bir ani olarak kalması mantıklı olan.
0
buzbebek
(28.06.25)
Uçtu gitti hayaller...
0
luluki
(28.06.25)
Kariyer odaklıyım diyen biri birden bundan vazgeçip de, iki gün gördüğü ve uzağı geçtim, ayrı bir ülkede yaşayan birinin peşine düşerse zaten fazla tutarsız olur :D Böyle birine nasıl güvenilir, baya dengesiz bir tip olur.

Bırakın, haber vereceği varsa buraya geldiğinde haber verir zaten. Yoksa da siz neden yazıp durasınız? Zorla güzellik olmaz.
0
akhenaten
(28.06.25)
Mesaj atma sırası onda.
0
sekizdokuzon
(28.06.25)
adam güzel bir kaçamak olarak yorumlamış, oraya geldiğimde tekrar takılırız diye düşünmüş muhtemelen ama fazlası değil.
0
biravekahve
(28.06.25)
Gene tipik bir Avrupali erkek hayranligi, fazlasi degil. Benzer olay TR'de olsa herhalde bu kadar kendinden geçmezdin.
0
feastofthedamned
(28.06.25)
Kadınlar: çok romantik eğlenceli bir gece geçirdim.
Erkekler: iyi sevişiyor. Üç posta attım.
0
benaslindayohum
(28.06.25)
@feastofthedamned aahahaha +1,
@benaslindayohum xd +1,

Yaz derim, ama biraz düşündüm(2 saniye kadar) ve güzel bir anı olarak kalmasını istiyorsan yazma derim. Amaaaa yazarsan da süper bir anı olarak kalabilir ve veya çok iyi arkadaş, sevgili bilmem ne de olabilirsiniz. Yaniii kimseyi dinleme ulan, içinden geleni yap. Zaten ortada bir şey yok, haliyle kaybedecek bir şey de yok.
0
Shepard
(28.06.25)
Avrupa erkeklerinden çok şey beklememizin nedeni Türk erkeklerinin sekse bakışı daha çok. Üstte yazilanlara bakarsanız ne demek istediğim anlaşılır. Adamlar o kadar da bayulmadigi kadın için bile "Bastım geçtim" demiyordur, emin olun. Cidden mide bulandiriyorsunuz, bari sesli söylemeyin şu iğrenç düşüncelerinizi.
0
sekizdokuzon
(28.06.25)
sevistiginiz biriyle arkadaslik hakkinizi kaybettiniz o bakis acisini gecelim. geldiginde 1 gun takilabilirsiniz diye butun sene mesajlasamaz degil mi
0
ala09
(28.06.25)
bence yazmamalısın.

çünkü tatlı bir tatil anısı yaşamışsın ve onun tadını orda bırakmak gerekiyor. hani o da türkiye'de yaşayan birisi olsaydı da orda karşılaşsaydınız (yani devamı için bir olasılık olsaydı), bunu düşünmekte haklısın ama o başka bir ülkede yaşıyor, sen başka bir ülkede ve sadece birkaç gün güzel bir bağ yaşadınız.

hayatın güzel anlarından biri olarak düşün ve mutlu ol ama yoluna bak.
0
gitdaddy
(28.06.25)
Ciddi ilişkiye evrilen tek gecelik ilişkim olmuştu. Ten uyumu oluştuysa sohbeti devam ettirebilirsin, mesaj sırası önemli değil.
0
HellKeePer
(28.06.25)
@sekizdokuz,

gerçeklerin böyle aci taraflari var maalesef ve sizler elbette bu gerçegi kabullenemeyeceksiniz.

Ayrica ne zaman Avrupa erkegini bir Don Juan yapip, Türk erkegini gömen bir yorum okusam midem falan da bulanmiyor sahsen, gülüp geçiyoruz cehaletinize (:
0
feastofthedamned
(28.06.25)
@sekizdokuzon
Avrupalı erkekler bastık geçtik yerine one night stand deyince romantik mi oluyor? Bu ne değişik kafa yapısı
0
benaslindayohum
(28.06.25)
İkisi arasında hiçbir fark görmediğin belli, sen buradan devam. Değerli nefesimi tuketemem şimdi sana bir şeyleri açıklamaya.
0
sekizdokuzon
(28.06.25)
@feastofthedamned yok Türkiye'de olsa, yaklasimi aynı olsa ve aynı şeyleri yapsaydik yine hoşuma gitmiş olurdu. Hatta türk olsa daha çok yazmak isteyebilirdim olma ihtimali daha çok diye
0
🌸FreSh
(28.06.25)
@benaslindayohum ben de sadece romantik anlamda bakmıyorum aslında iki anlamda da iyi vakit geçirdim.
0
🌸FreSh
(28.06.25)
Bu kadar kişi aynı cevabı yazınca çok anlam yüklediğimi fark ettim ve yazmayacağım. Halbuki eglenirim dönünce unuturum diye düşünmüştüm ama öyle olmuyor erkek ve kadın bakış açısı genel olarak farklı galiba :') tatlı bir anı olarak kalsın herkese teşekkürler cevaplar için
0
🌸FreSh
(28.06.25)
Bence de bekleyin, o yazarsa yazsın.

Bu arada giriş gelişme sonuç diye ayırıp veya konuları gruplayıp satır başı yaparsanız daha okunaklı olur sorularınız.

İyi oyunlar.
0
ananiyimioguz
(28.06.25)
Ayril coco
0
lapaz
(28.06.25)
feastofthedamned +1
0
abelardo
(28.06.25)
Sekizdokuz,

Yazabilecegin hiçbir MANTIKLI argümanin yok zaten yazdiklarimiza karsilik o yüzden bence de nefesini filan yorma. Ya da daha güzeli "turkish girls on erasmus are easy" basligini oku vakit buldukça, günes balçikla sivanmaz bunu görmüs ol.
0
feastofthedamned
(28.06.25)
şimdi sen bu adamı gözünde o kadar büyüteceksin ki önüne yeni kişiler çıktığında da aklında kalacak. tatlı falan değil saçma sapan bir şey yaşamışsın.
0
deartheodosia
(28.06.25)
Türk erkekleri ne kadar kiskanc ya :)
Yabanci erkeklerin cogu size bin basar kudurun.

Bence bu is olmaz. Adamin her seyinden anlam cikarmays calismissin ama söyledigi sey su: su an vaktim yok.
Meali: su an genel olarak vaktim yok ve sana da yok.

Next
0
sonsuz
(28.06.25)
@deartheodosia yorum için teşekkürler ama ben saçma bulmuyorum. Kendimi kasmadan çok fazla düşünmeden istediğim gibi davrandım, yine olsa yine yaparım eğlenceliydi çünkü. Başkalarından da aynı şeyi bekler miyim bilemiyorum, zamanla unutur giderim beklesem bile.
0
🌸FreSh
(28.06.25)
(13)

Son zamanlardaki alkollü içecek tercihiniz

sekizdokuzon
Birayla aram epey açılmıştı ama şarabın şişesini açtığımda bitirmeden bırakmayıp ertesi gün ruh gibi gezmemden ötürü kırmızı Tuborg'u denemeye karar verdim. Şimdi üç günde bir iki kırmızı Tuborg'la hem serinliyor hem ertesi gün mahmurlugunu yaşamaktan alikoyuyorum kendimi. Yaz sonuna kadar bu böyle
Birayla aram epey açılmıştı ama şarabın şişesini açtığımda bitirmeden bırakmayıp ertesi gün ruh gibi gezmemden ötürü kırmızı Tuborg'u denemeye karar verdim. Şimdi üç günde bir iki kırmızı Tuborg'la hem serinliyor hem ertesi gün mahmurlugunu yaşamaktan alikoyuyorum kendimi. Yaz sonuna kadar bu böyle gider.

Sizin son zamanlardaki favori alkol tercihiniz nedir?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(27.06.25)
pinot grigio ya da chardonnay, always.

www.youtube.com
0
sonsuz
(27.06.25)
Severus Snape üzümlü kekim :(
0
🌸sekizdokuzon
(27.06.25)
Jagermeister yeni favorim, sek veya redbull ile her türlü gidiyor.
0
kimlanbu
(27.06.25)
Şargoz yap sekizdokuzon

Daha uzun süre içersin, soğuk beyaz şarap ve limonlu gazozu 1e1 ölçüde karıştır tam yaz kokteyli
0
grimavi
(27.06.25)
@grimavi: ertesi gün şeyi olmuyor değil mi
0
🌸sekizdokuzon
(27.06.25)
Ertesi gün mahveden kırmızı şarapsa beyaz ya da rosé daha iyi oluyor. Bir de şarapla beraber bol bol su.

Sıcakta mojito çok güzel oluyor. Evde yapması zor da değil.
0
kobuzchu kiz
(27.06.25)
Şişenin tamamını bir gecede bitirirsen sıkıntı olabilir fakat, gazozla karıştıracağın için iki günde bitirirsen sorun olmaz diye düşündüm

Gazoz hacmi artırıp birim miktardaki alkolü azaltacak yani
0
grimavi
(27.06.25)
Şu an fiilen bira içiyorum. Eğer birayla aranız açıksa rakı. Ben rakıyı 30. yaş günüme kadar içmedim, sevemedim ama şimdi görüyorum neyi kaçırdığımı. Rakı iç. Hiç olmadı viski içersin ama rakı iç.
0
cay koy geliyorum
(27.06.25)
bizim tekelde 1.5 litrelik beyaz şarap var 270 lira. urartu'ydu sanırım ismi, normalde fiyatı daha fazla olabilir bu kampanyalı gib bir şey çünkü şu an. onun üstüne bir tane kırmızı bremen, param varsa iki.

bunu olabildiğince düşük maliyetle sarhoş olmak için yapıyorum elbette, bu ekonomide adını unutup koca bir günü pas geçmek için ekonomik bir yöntem.

keyif için içiyor olsam ve maddi durumum el verse sessiz sakin bir barda Guinness içip papates yemeyi tercih ederdim ama. insan içinde yüksek alkollü içecek tüketmeyi sevmiyorum pek, zaten lüzumsuz pahalı oluyor.

yalnız yine de hakkını vereyim amaç doğrultusunda urartu gerçekten güzel iş yapıyor. normalde pek şarap seven birisi değilim ama tadı fena değil gidiyor yani. bi şeyle karıştırayım da bi halta benzesin dedirtmedi hiç.
0
der meister
(27.06.25)
Sadece buzlu bardakta tuborg. Bu sıcakta başka herhangi bir şey aklıma bile gelmiyor açıkçası.
0
akhenaten
(27.06.25)
Rakı. İnsan yaşlandıkça rakıcı oluyor.
0
mikahakkinen
(27.06.25)
Cin+tonik+limon
0
HellKeePer
(28.06.25)
Soruyu hortlatmis olacagim ama soguk kahve delisi olarak yazmaya deger gordum. 1,5 shot votka, 1 shot kahlua, 1 shot cold brew kahve(iyice suzulmus cekirdekli olmasi kâfi), 1/2 shot baileys ve buz. Baileys yoksa krema da oluyor. Fena bagimlilik yapan bebeksi bi kokteyl. :')
0
sey mi dostum
(23.08.25)
(33)

3 ay sonra kızımız olacak ama isim bulamadık

bedrozan
Haydi bir el atın da güzel bir isim bulalım kızıma. 1-)Gökçe, Eylül ve İpek isimleri arasında kaldım ancak karar veremedim . Bu isimlerden birinin yanına, ikinci isim olarak kulağa hoş gelen, uyumlu bir isim bulalım. ( Eylül ada, İpek Melis, Gökçe Beliz ... gibi) 2-) Bunun dışında önerdiğiniz farkl
Haydi bir el atın da güzel bir isim bulalım kızıma.

1-)Gökçe, Eylül ve İpek isimleri arasında kaldım ancak karar veremedim . Bu isimlerden birinin yanına, ikinci isim olarak kulağa hoş gelen, uyumlu bir isim bulalım. ( Eylül ada, İpek Melis, Gökçe Beliz ... gibi)

2-) Bunun dışında önerdiğiniz farklı kulağa hoş gelen güzel bir seceneginiz barsa da yazabilirsiniz.

Zahmet edip yazan herkese çok teşekkür ederim. Eşimle çok araştırdık ama netleştiremedik, gerçekten zor bir süreçmiş isim konusu. Bu yüzden fikirlerine kıymet verdiğim sizlere danışmak istedik.

Soyisim soran olmuş; Oktay.
0
bedrozan
(26.06.25)
ada
defne
selma

avantajlar:
ingilizce'de de benzer isimler olmasi
turkce harf icermeme
kolay okunur/soylenir, uzun degil, garip degil

iki isimli olmak da ilerde sorun cikarabilir. burokrasi islerinde vs.
0
ermanen
(26.06.25)
olsun, o da evlat. necla, ceyda, selma, rana, büşra, hülya, leyla, azra, semra, banu, nalan, suzan güzel isimler. nigger anımsatması yapmayacaksa nigar da olabilir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(26.06.25)
İki isimli biri olarak söylüyorum: 2 ismi birden taşımak zor. İnsan genellikle iki isimden birini seviyor ve diğer isim yük oluyor.

Örneğin kızınızın adı İpek Melis oldu diyelim. Siz ona Melis diye hitap edeceksiniz. Okuldaki arkadaşları İpek diyecek. Sonra iş hayatına başlayacak belki tekrar Melis olacak. Bu karmaşayı bir ömür yaşayacak.

Ben keşke tek ismim olsa diyorum hep.

Ben oyumu Gökçe isminden yana kullanıyorum :)
0
amortisman
(26.06.25)
iki isim olunca isimlerin güzelliği kayboluyor ve (varoş demek istemiyorum ama) kötü bir his bırakıyor bence. ada çok güzel bir isim ama eylül ada olunca ı ıh. sevmiyorum ya. kim çıkarttıysa bu iki isim olayını. ayrıca ileride evlenirse çift soyad taşıması zorlaşacak iki isimli olursa.
0
deartheodosia
(26.06.25)
İlayda.
0
encokbenisevinnolur
(26.06.25)
1- Ben Gökçe adını hep severim. Bence güzel bir isim, kızım olursa bunu koymayı düşünüyorum.

2- Gece diye bir tanıdığım vardı, bence kulağa hoş geliyor. Sakin bir havası var, zarif duruyor.
0
akhenaten
(26.06.25)
nil.
0
beatbox yapan metalci
(26.06.25)
2 isim koymayın :( 2 isimliler zorlanıyor. Zaten sadece birini kullanıyoruz ne gerek var 2.’ye :(

Önerim: ada, eylül

Allah analı babalı büyütsün şimdiden
0
mor oje
(26.06.25)
Övünç
Doğa
Pelin
Meltem
0
tuborg yesili
(26.06.25)
bence iki isim koymayın ama madem gökçe ismini seviyorsunuz Gökçe Ada olabilir. hem esprili olur hem de mis gibi iki isim. (bkz: gökçeada)
0
exlibris
(26.06.25)
Bence de iki isim koymayın ama tâbi bu sizin kararınız. Üç isim de çok güzel bence ama illa birini seçmek gerekirse oyumu Gökçe'den yana kullanıyorum. İkinci isim illaki olacak diyorsanız da Gökçe Bilge olabilir. Sadece Bilge ismini de düşünebilirsiniz benim çok sevdiğim bir isimdir. Çocuğunuzu sağlıkla kucağınıza alırsınız umarım.
0
bhhs
(26.06.25)
Eylul paris
0
lapaz
(26.06.25)
Bedrozaniye
0
Shepard
(26.06.25)
aa benim adim :)

iki ismim var, iyi ki iki ismim var. hicbir sikinti yasamadim. tam aksine, cok isime yaradigi anlar oldu.

esin ve ilay isimleri de güzel bence, düsünülebilir. hep tatli ve hanim insanlarda gördüm.
kumru da güzel.
melis güzel degil. melis benim icin su karikatürle birlikte öldü, topraga bile karisti: datbase.wordpress.com

evet, tiklamadan bile hangi karikatür oldugunu bildiniz, di mi?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.06.25)
İki isimli kızlar evlendiklerinde çift soyisim de kullanırlarsa uzayıp gidiyor isimleri. Bu son dönemde toplam 4 ismi olan o kadar çok insan gördüm ki, destan gibi hangi adı hangi soyadı ile hitap edeceğini şaşırıyor insan.

Tek isim +1
Ben de oyumu gökçe'den yana kullandım.
Türkçe karakter olmasın derseniz fulya da az görülen ama bence güzel bir seçenek.
0
strawberry first
(26.06.25)


1️⃣ Seçtiğiniz İsimlere Uyumlu İkili Öneriler

Eylül için:
• Eylül Ada
• Eylül Su
• Eylül Naz
• Eylül Serra
• Eylül Neva
• Eylül Mira
• Eylül Sare

İpek için:
• İpek Melis
• İpek Nazlı
• İpek Yaren
• İpek Elif
• İpek Ceren
• İpek Lina
• İpek Arya

Gökçe için:
• Gökçe Beliz
• Gökçe Naz
• Gökçe Elvan
• Gökçe Lalin
• Gökçe Mira
• Gökçe Alin
• Gökçe Nisa



2️⃣ Alternatif Öneriler

Kulağa hoş gelen, zarif ve modern ama çok da sıradan olmayan birkaç isim önerisi daha:
• Lara Oktay
• Mira Oktay
• Alin Oktay
• Arya Oktay
• Lina Oktay
• Luna Oktay
• Yade Oktay
• Maya Oktay
• Neva Oktay
• Selinay Oktay
• Derin Oktay
• Nehir Oktay



Kombin Önerileri (Yani iki isim bir arada)
• Alin Su Oktay
• Arya Neva Oktay
• Lina Eylül Oktay
• Mira İpek Oktay
• Gökçe Alin Oktay
• İpek Yade Oktay
• Eylül Nisa Oktay
• Melis Sare Oktay
0
tahirkemalbozoglu
(26.06.25)
Kızım olursa Asya ismini koyacagim ama
0
tahirkemalbozoglu
(26.06.25)
adı elif olursa güzel, naif bir kız olur.
adı elif olanlar biraz kendini düşünür ama

eylül elif güzel bence.
0
OgutucuRecep
(26.06.25)
Gökçe
Güneş
Nehir
0
mirty
(27.06.25)
Kendi kızım olursa koymayı düsündügüm isim Günseli
0
mordan
(27.06.25)
1) eylül güzel bence
2) melis olabilir benim kızımın da ismi :) bir de asya düşşünmüştük biz koymadık ama onu önerebilirim
0
darthvader
(27.06.25)
Bahar
0
cay koy geliyorum
(27.06.25)
Defne
0
kaset
(27.06.25)
2 isim koymayin +1

SU
0
cooperr
(27.06.25)
Elif tek isim
İstersen Elif Eylül olsun, Polat Alemdar'ın sevdiğinin ismi :)
0
etna
(27.06.25)
bilge güneş
0
mikahakkinen
(27.06.25)
öz türkçe isimler kızlara çok yakışıyor. ada ve su kızlarımızn adı.
eksisozluk.com
0
ground
(27.06.25)
Bizimki gökçen umut
0
antihero
(27.06.25)
mila,
nil,
defne,
0
emfuzi
(27.06.25)
Tek isim koyun
Benim önerim öykü
0
basond
(27.06.25)
tek isim koyun eğer ikinciyi bulamıyorsnız :)
iki kızım var. nehir ve ipek adları.
nil bilge, nil ipek falan istiyodum ben başta iki isimli. ama sonra vazgeçip tek koyduk.
0
contavolta
(27.06.25)
ne koyarsanız koyun 2 isim koymayın. ilerde eşinin de soyadını alıp kendi soyadını bırakmazsa 4 isimli (afedersiniz abuk subuk) bir şey ortaya çıkacak.

Eylül Ada Oktay Yılmaz

mesela. nasıl? :) sunduğunuz isimlerden en çok Gökçe'yi beğendim. Çok hoş.
0
ilgeru
(27.06.25)
ceren
görkem
ayla
duru
doğa
ece
neva
alara
ılgın
ilke
deniz
günsu
almila
sunay
birsu
alin
lara
lina
maya
alya
liya
0
art cat chocolate
(27.06.25)
(10)

Evlilikte sürdürülebilirlik

sacrilegious
Bu aralar 2 şey kafama takılıyor: 1- Bir süredir sanki eşimle birlikte geçirdiğimiz kaliteli zamanlar azalmaya başladı gibi hissediyorum. Yani bir kavga gürültü yok belki ama ikimiz de çalışınca çoğu zaman 10dk da yemek yiyip koltuklarda telefonu kaydırıp günü bitiriyoruz. Bu normal mi? Sizde de böy
Bu aralar 2 şey kafama takılıyor:

1- Bir süredir sanki eşimle birlikte geçirdiğimiz kaliteli zamanlar azalmaya başladı gibi hissediyorum. Yani bir kavga gürültü yok belki ama ikimiz de çalışınca çoğu zaman 10dk da yemek yiyip koltuklarda telefonu kaydırıp günü bitiriyoruz. Bu normal mi? Sizde de böyle mi? Hafta sonu enerjimiz kalırsa 1 etkinlik + temizlik + yemek + ailesini ziyaret…

2- kendisi işini fazlasıyla seviyor ve kariyer planları peşinde. Fazla çalışmayı hiç sorun etmez, işinde daima bir şeylere hep kendi gönüllü olur falan. Bir yandan ne mutlu ona diyorum sevdiği şeyin peşinden gidiyor ama ben işimi sadece para kazanmak için yapıyorum ve bu noktada hayatımda bir boşluk oluştuğunu hissediyorum. Yani onu bu hayatta işi tatmin ediyor ama beni tatmin eden bir şey yok. sanki hayatımda beni tatmin edecek bir şey bulmam gerekiyor ona kendi haline bırakmalıyım ve kendime ayrı bir baloncuk oluşturmalıyım başka bir çözüm bulamıyorum gibi. Yani işkolik bir adamla/kadınla beraberseniz beni anlarsınız bence çok da uzatmak istemiyorum.

Sorum şu: bu şekilde bir evlilik hayatının sürdürülebilirliğini ön görmeye çalışıyorum. 2 yıllık evlilikte bu soru işaretlerini yaşamam normal mi? Sizin veya çevrenizdeki evlilikler de böyle mi yoksa bizde mi bir sorun var? (Sevgisel anlamda bir sorun yok bu arada, ikimiz de birbirimizi seviyoruz. Sadece sanırım evlilikten beklentim çok yüksekti ve bu yüzden hep sanki birşeyler eksikmiş gibi hissediyorum)
0
sacrilegious
(26.06.25)
Evlilik tam olarak bu. Hemen çocuk yapın yoksa daha da sıkılacaksınız
0
olaylar olaylar
(26.06.25)
Evlilik; sevgi ve sadakat temelli bir ev arkadaşlığıdır aslında. Bu yüzden eşlerin birbirleriyle iyi arkadaş olması, birlikte yaramazlık yapmaları (ki en temel örneği cinsellik) aralarındaki ilişkiyi ev arkadaşlığından ayıran temel unsurlardır. (bu arada lütfen yanlış anlaşılmasın cinsellik ayıp, günah, yaramaz bir şey değil. Sağlıklı beslenirken aburcubur kaçamağı yapmak gibi bir yaramazlık anlayışından bahsediyorum. Ani gelişen, kişiye keyif veren, içinde muzurluk gizli olan anlamında)

Çiftlerin paylaşımları sürekli olarak her etkinliği elele yapmaları değildir. Paylaşım;iletişime açık olmaktır. Birlikte bir film seçmek ya da eşine bir film önermek, gününün nasıl geçtiğini sormak ve ilgiyle dinlemek, birlikte basit hayaller kurmak ve bunu gerçekleştirmek için çaba sarfetmektir.
Öncelikle evliliğiniz gayet normal ama arada rutinleri kırın. Her hafta sonu aile ziyaretine ayıracağınız ya da temizlik yapacağınız vakti en azından ayda bir kere atlayıp beraber bir şey yapın. Ormanda yürüyün, pikniğe gidin... vb, sizin için değişik bir deneyim olabilecek herhangi bir şey olabilir. evizin 1 hafta kirli kalması ya da bir eksik ziyaret çok da büyütülecek bir şey değil.
İkincisi önce kendinize doyum sağlayacağınız bir hayat kurmaya çalışın. Mesela bir hobiniz olsun. Yeni şeyler öğrenmek hem odağınızı değiştirir, hem sizi diri tutar.
Ve evet evlilikten beklentiniz biraz yüksek sanırım. Televizyon ya da instagramda gördüğünüz şey değil evlilik. Kendi anne babanıza, karşı komşuya, dayınıza falan bakın. Onların yaşadığı şey evlilik. Yeni, imkanları ve vizyonu daha geniş bir kuşak olarak siz hayatınıza dolayısıyla evliliğiniz biraz daha fark katabilirsiniz. Ama o kadar.
Çok sevdiğim bir söz var; rutin rahmettir.
Kimse rutinini bozacak şekilde sağlığıyla, evladıyla, maddiyatıyla sınamasın dilerim.
0
strawberry first
(26.06.25)
Normal olabilir de olmayabilir de. Bunu değiştirebilecek çok şey var sanırım.

İş yoğunluğu içsel bir problem değil, insanın elinde değil çoğunlukla. Günde 24 saat var, gerisi matematik. Bazen elden bir şey gelmiyor.

Siz eşinizle zaman geçirdiğiniz bu kısıtlı dönemde geçirdiğiniz zamandan memnun musunuz, bu önemli. Haftasonu bir etkinlik demişsiniz mesela, bu güzel geçiyorsa bence sorun yoktur.

Diğer taraftan, evet. Eğer eşinizi seviyorsanız, birlikte yaptığınız az şeyden de keyif alıyorsanız kalan zaman için kendi başınıza da keyif alacağınız bir zevk edinmek mantıklı olur. Böyle bir şey yok belli ki hayatınızda, "hayatımda beni tatmin edecek bir şey bulmalıyım" diye düşünmenizden bunu anladım ben.

Benim gördüğüm kadarıyla tek başına kendine yetemeyen insan başkasıyla da mutlu olamıyor.

Bunu sağladıktan sonra eğer hala mutsuzsanız artık bu aşamada ilişkide sorun aramak daha akla yatkın bence.

Ama siz yukarda kendi kişisel alanınızdan bahsederken balon yapıp onun içinde kalmak gibi kendinizi soyutlayan bir tonda konuşmuşsunuz. Bir insanın vakit geçireceği kişisel zevkler edinmesiyle, kendini ilişkiden soyutlaması aynı şey değil. Eğer kişisel zevkleriniz olmasına rağmen evliliğinizde mutlu değilseniz daha farklı sorunları düşünebilirsiniz belki.
0
akhenaten
(26.06.25)
Benim eşim de işkolig ama işten arta kalan vakitlerin tamamını bana ve oğlumuza harcadığı için hiç gözüme batmıyor. Sosyal medya instagram vs hiç bir şey kullanmaz zaten hayatında sadece iş ve ailesi var. Böyle olunca sorun yok ama işin içine bir de sürekli atıyorum arkadaş buluşmaları telefon kaydırmalar başka hobiler girseydi katlanılmaz olurdu.
Sen de kendine bir meşgale bul ama arta kalan vakitleri full odaklı birbirinize ayırın. Zaman ayırmak çok önemli bence evlilikte.
0
kaptan maydanoz
(26.06.25)
Evliliği rutinden çıkaran en iyi etkinlik beraber gezmektir. İlla Roma'ya gidin demiyorum. Mesela istanbul'daysanız arkeoloji müzesine gidin. belki ikiniz de ayrı ayrı gitmiş olabilirsiniz ama beraber gidince mutlaka ilk gittiğinizde fark etmediğiniz veya eşinizin size vereceği bilgiler paylaşma ortamı yaratacaktır. Entelektüel bir paylaşım olmasa da atıyorum kafedeki biri hakkında dedi kodu yapıp gülebilirsiniz.
0
merhum
(26.06.25)
bizim kezbanlar nedense evliligi "free entertainment" olarak goruyor. ayni problem benim evdekinde de var.

surekli adam bir saklabanlik yapsin, sapkadan tavsan cikarsin, sonra soyunsun direk dansi yapsin gibi bir beklenti var. eve yorgun gelme luksum yok, beklenilen sahne performansini veremedigimde ertesi gun surat cekiyorum.

cozemedigim sikintilardan biri, sanirim birini tutacam bunu eglendirsin, baska care kalmadi benim de enerjim eskisi gibi degil 40i devirdim. sende de ayni problem bas gostermeye baslamis gibi.
0
cooperr
(26.06.25)
Telefonları bırakır ya da azaltırsanız biraz daha değişir, iyiye doğru yani.
0
kumandanim
(26.06.25)
telefonları bırakıp birlikte bi şeyler yapın
0
jelly bear
(26.06.25)
bence sende sorun var.

sorun da denmez ama yalniz kalamiyorsun ve bir amacin yok gibi. yoksa esin ve evliliginiz gayet düzgün.
0
sonsuz
(26.06.25)
Hobi edinin, ortak dizi/film izleyin bunun ardından konuşacak konunuz da olur. Okurken ben bile darlandım.
0
ekimoloji
(26.06.25)
(28)

Süreli mezarlık

kizil karga
Mezarlıkların bu şekilde olması daha uygun olmaz mı? Mesela bi mezarlık 100 sene falan bir ölüye tahsis edilsin sonra zamanı dolunca o mezarlık başka bir ölüye verilemez mi, bir kişi herkesten önce öldü diye sonsuza kadar aynı mezarı işgal mi edicek evler el değiştiriyor arabalar el değiştiriyor mal
Mezarlıkların bu şekilde olması daha uygun olmaz mı? Mesela bi mezarlık 100 sene falan bir ölüye tahsis edilsin sonra zamanı dolunca o mezarlık başka bir ölüye verilemez mi, bir kişi herkesten önce öldü diye sonsuza kadar aynı mezarı işgal mi edicek evler el değiştiriyor arabalar el değiştiriyor mal mülk kimseye kalmıyor ama özellikle büyük şehirlerde insanlar bir mezara yatıp sonsuza kadar orada kalabiliyorlar, her yeri mezarlık yapamayacağımıza göre yeni ölülere yer açabilmek için her mezarın bir süresi olsa olmaz mı, artık ziyaretçisi geleni gideni kimse kalmayınca başkasına yer açılsın, olamaz mı böyle bir şey mantıksız mı?
0
kizil karga
(25.06.25)
iyi de şu an yer olmamasından mütevellit çoğu mezarlık böyle çalışıyor zaten.
0
jelly bear
(25.06.25)
zaten ona benzer bisi var. (bkz: mukerrer defin)
0
buenosdias
(25.06.25)
Bilmiyordum ben iyi olmuş o zaman.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
Abi ben aynı aileden insanların aynı mezara gömülmesinden bahsetmiyorum aslında tam olarak, yani kayıtlara bakılacak mesela 100 seneyi geçmiş tüm mezarlar yeni ölüler için hazırlanacak aile vs ayrımı gözetilmeyecek her mezar herkesin mezarı olabilecek.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
ben ölülerin dikine gömülmesinden yanayım. büyük bir arazi tasarrufu sağlar.
0
yurtsuz john
(25.06.25)
Niye sadece mezar yerleriyle kısıtladın o zaman kendini?

Mülkiyet hakkı 100 seneliktir de. Olsun bitsin.
0
Mirket
(25.06.25)
Mülkiyetin yaşayan insana faydası var mezarın ölüye bi faydası yok o nedenle mezarlıklarla kısıtladım ama gelişime açık bir konu tabii bu.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
Şöyle yapılsa daha iyi olmaz mı?
Eskiden ulaşım imkanları kısıtlıymış, her şehrin köyün yanıbaşına mezarlıklar yapılmış.
Mezar ya da mezarlık konusunda yapılanların çoğunun dinimizle bir alakası yok. Çoğu şaman geleneği.
Mezarlar, şehrin çok dışında ve yapılaşmanın pek mümkün olmayacağı yerlere taşınsın, Mezar yeri satın alma olmasın. Son gelen cenaze, sıra neredeyse oraya defnedilsin ve hemen üzerine bir orman ağacı ve önüne bir küçük plaket dikilsin. 20 sene sonra o bölge orman olsun.
0
Mirket
(25.06.25)
Mirket evet abi bu da güzel bir fikir, mezarlık olayına anlamsız bir önem yüklüyoruz 2 nesil sonra kimsenin hatırlamayacağı bir organizasyon neticede, senin yönteminle ülkeye orman arazisi de kazandırmış olacağız, ziyaret eden yine gelsin etsin mezar taşı olacağına dediğin gibi bir ağaç bir de sembolik plaket oldu bitti, mis gibi.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
arkadaşlar bu kültürde mezarlık ziyareti diye bir şey var. hatta farklı kültürlerde de var. mezar başında dua etmek, duymayacak bile olsa yatan kişiyle dertleşmek, konuşmak. niye sadece ölenleri gömecek yer bitmiş gibi buna çözüm arıyorsunuz?

onca yerleşime, 90 milyona yakın nüfusa rağmen türkiye'nin %90'ı hala kırsal arazi. ölenleri gömecek yer mi bitti?

olaya biraz da duygusal açıdan bakın. ben anamın babamın kabrine gidip dua edip onları anınca huzurlu hissediyorum (aynı kabirde mükerrer defin şeklinde yatıyorlar. şimdi biri ebesinin biri anasının örekesindeki rastgele iki ağaca gidip dua mı edeyim, ya da anamla babamın yanına kim oduğunu bilmediğim bi herifi yatırsınlar, torunumun çocuğu büyük dedelerini büyük babannelerini o herifle birlikte mi ziyaret etsin?

yer kalmadıysa genişle boş arazilere doğru git. her yer boş anasını satayım.
0
kibritsuyu
(25.06.25)
Gereksiz önem yüklüyoruz diyorsunuz ama gidip de insanların tanıdıklarının mezarlarını deşmek çok da akıl karı bir iş olmaz. Neticede herkes konuya farklı yaklaşıyor. Böyle şeyleri teorikte konuşmakla pratiğe dökmek arasında devasa bir fark var.

Diğer taraftan, mezarlıklar aslında zaten zamanla kayboluyor. Dolup başka yere ikinci bir mezarlık açılınca diğeri zaman içerisinde terk ediliyor. Bu alanlar kullanılıyor. Sonsuza kadar kalmıyor aslında.

Bazı mezarlıklar içerisindeki tanınmış kişilere göre, tarihi değerine göre vs. Daha uzun süre korunuyor.

En azından isteyenler için kremasyon yaygınlaştırılsa iyi olabilir.
0
akhenaten
(25.06.25)
Kibritsuyu abi 100 sene sonrasından bahsediyorum ben, yani bi devlet büyüğü değilsek 100 sene sonra kimse ziyaretimize gelmez biraz gerçekçi olalım.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
Şu an bu kadar büyük bir sorun değil.
İleride kırsal alan azalıp, ölü sayısı artınca bir çare bulunur.
0
burfak
(25.06.25)
Yurtdışı bazı islam ülkelerinde usül böyle. Mesela Medine’deki Baki’ mezarlığı en az 1500 yıllık. Tarihi kısmı (bazı sahabe kabirleri) hariç geride kalan yerlerindeki mezarlara her 5 yılda bir yeni cenaze defnediliyor.

Bu biraz din ve kültürle alakalı bir durum. Mesela yurtdışında birçok insan yakılmayı tercih ediyor. Benim bir akrabam var. Amcanın derdi kalıcı bir mezarı olması. Diyor ki “150 yıl sonra torunumun torununun torunu merak ederse mezarımı nasıl bulacak? Yağmur, sel, deprem olur, mezar taşı falan kalmaz…” Yani herkesin bu konuda önceliği farklı.

Mesela Rize’nin birçok yerinde aileler cenazelerini kendi bahçelerine defnediyor…
0
yadigar
(25.06.25)
Yanlış anlaşılmak istemem kişisel ve ofansif bir cevap gibi olmasın ama sıradan bir insanın torunumun torununun torunu beni merak ederse diyerek dünyaya kök salmaya çalışması bence bencillik gibi biraz, dünyanın 8,5 milyar nüfusu var bi bu kadarı da gelip gitmiş, yarısı böyle düşünse işimiz var.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
istanbul’da sur içi addedilen kısımda (fatih vs) iki adımda bir sokak aralarında mezarlıklar var ya da yolun ortasında üçgen şeklinde mezarlık vs. osmanlı mezar taşlarını/şekillerini okuyabilenler anlar belki ama kimin mezarları olduğu da belli değil.

neyse, şehir planlaması pek parlak durumda değil zaten ama ben ailemin mezarında yabancıların defnedilmesini istemem. aynı aileye tahsis edilsin, tüm nesil oraya gömülsün zaten yapılan bir uygulama.
0
deartheodosia
(25.06.25)
cryopreservation da yasak olsun, o zaman.
0
gabe h coud
(25.06.25)
Cryopreservation işlemi kamusal olarak başka bireylerin hakkına girmiyor gibi bi adaletsizlik yok bence ama yaptıranlar için sınıf kini güdeceksek onu da aradan çıkarabiliriz tabii.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
Mezar mülkiyeti kanunu (ya da yönetmeliği) çok kısıtlayıcı. Dedem vefat ettiğinde öğrenince şok olmuştum, vasiyeti annesinin mezarına gomulmekti, bir büyük abisi oraya gömüldüğü için öyle ha diyince olmuyormuş.

Dedemin abisinin çocuklarına ulaşmamizi istediler, onların hepsi de ölmüştü. O zaman torunlarına ulaşın dediler, ama o zaman da o çocuğundan olan tüm torunların imzası gerekiyor dediler. Pratikte aynı mahallede yasamiyorsak bu mümkün değil.

Nihayetinde babaannem imza attı, babaannemin annesi ve babasının mezarına gömüldü. Alternatifimiz 3 saat mesafedeki bir ilce mezarlığına gömulmesiydi.

Sözün özü, ilgili mezara en son gomulen kişi ile bağlantılı yaşayan/yasamayan kişilere tüm mülkiyet hakkinin geçmesi bu durumu yaratıyor.

Burayı esnetseler, kalıcı çözüm olmaz belki ama epey rahatlama olur.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
yani şu mesele belki de Türkiye'nin son sıralardaki sorunlarından biridir. Merak etmeyin yıllar önce ölen kimse hakkınıza falan girmiyor. İstanbul'da abbas ağa parkı var mesala.. eskiden mezarmış yıllar içerisinde yok olunca park yapılmış. Bunun gibi yaşadığımız çoğu yer haberimiz olmada zaten mezardır. gelecekte de rant getiren bir yerse o dönemki insanlar bir çaresine bakar. ayrıca biz arap değiliz ki köklü bir mezar/ ölüye saygı kültürü var.
0
jepa
(25.06.25)
Mezarlık meselesi nasıl çözülür bilmiyorum ama artan nüfusla birlikte dünyanın pek çok yerinde bu sorun mevcut. Bu konuda Evrim Ağacı’nın bir videosunu izlemiştim sanki.
0
10551037
(25.06.25)
ya bu niye sorun oluyor ben anlamadım, dünyada 150 milyar insan yaşamış. 5-6 milyarı hala hayatta, 145 milyar insan ölmüş ve bu insanların bedenleri bir şekilde hala dünya üzerinde. hala da gömecek yer var.

yani 100 sene sonra üstüne gömülsün diye kural çıkarmasan bile 500 sene sonra, 1000 sene sonra zaten hepsi yok olacak, o zaman yaşayan adam belki orayı yerleşim yeri yapıp şimdi senin evinin olduğu yeri mezarlık yapacak. bu dediğin kendiliğinden olacak. belki şu anda evimin olduğu yerde 2000 yıl önce toplu mezar vardı. doldukça burası ölü yeri, burası da ölü yeri diye kaplaya kaplaya gitmiyoz ki zaten. bir zaman geliyor, hepsi yok oluyor, tekrar kuruluyor.
0
kibritsuyu
(26.06.25)
Bu teklifime kimsenin yanaşmamasını ve adeta yalnızlaştırılmış olmamı toplumumuzun bu tür konularda duygusal olup rasyonalist olamamasına bağlıyorum ama er ya da geç çözeceğiz bu sorunu, yok öyle deniz gören en güzel mezarları kapıp 200 sene yatmak, kimse kusura bakmayın.
0
🌸kizil karga
(26.06.25)
Yazdıklarınızdan hiç bir yakınınızi kaybetmediğinizi anlıyorum. Değil bunu savunmak aklınıza bile gelmezdi.
0
meraklitursucu
(26.06.25)
Soruya cevap değil, ama şunu getirdi aklıma :)

eksisozluk.com
0
auroraaurora
(26.06.25)
Anlatıyorum anlatıyorum hala "aynısını senin anana bacına yapsalar mutlu olur musun" sorusundan bir adım ileri gidemiyoruz. Ya güzel kardeşim senin ananın babanın mezarına siz hayattayken bir şey yapmıyoruz, sizin çocuklarınız hayattayken de bir şey yapmıyoruz, 100-200 sene sonra sizi kimse hatırlamadığında mezarınıza başkasını gömeceğiz, bu kadar. Siz ölünce çocuklarınız mezarınıza gelecek merak etmeyin, torunlarınız da gelecek ama torunlarınızın çocuğu da gelmesin bi zahmet zaten gelmezler de. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım hepimiz en fazla dedemizin mezarını ziyaret etmişizdir, aranızda kim dedesinin babasını anasını amcasını ziyaret etti de böyle hararetle savunuyor anlamıyorum doğrusu. Pes.
0
🌸kizil karga
(26.06.25)
mezarliklar satilmamali kiralanmali +1.

almanya'da 30 yil kiralaniyor. eger 30 yildan sonra tekrar kiralayan cikmazsa mezar bosaltiliyor.
0
sonsuz
(26.06.25)
işte ben de onu diyorum. ben anneannemin annesine kadar ziyaret ediyorum.onun da daha anası babasının mezarının yeri bile belli değil, arasan bulamazsın, ankara'daki iki büyük mezarlık (cebeci ve karşıyaka) arazisi içinde değiller. ankara'nın en eski mezarlığı olan cebeci asri mezarlığı'nın geçmişi 100 sene bile değil (90 sene imiş). 40-50 yıllık bakımsız mezarlar bile dümdüz olmuş. 100 sene sonra muhtemelen geriye hiçbir şey kalmaz. sen süre koymasan da doğa o süreyi otomatik olarak koyacak. o yüzden manevi olarak kimseyi "yakını süreli mezar yerinde yatıyor" düşüncesine sokup üzmenin alemi yok.

1921 yılında ölen anneannemin dedesinin mezarı odtü'nün içinde kaldı mesela, yerini biliyorum ama istesem de gidemiyorum, ormanın bir yerinde yıkılmış köy arazisinde duruyor. tam 104 sene olmuş ve mezar yeri ormanlık arazi içinde hemen hemen kaybolmuş zaten.
0
kibritsuyu
(26.06.25)
(4)

Bir eserin türkü olması için

kizil karga
Ne olması lazım? Benim bildiğim şu an mevcut türküler hep eski eserler, mesela bugün istese bi sanatçı türkü yapabilir mi ve o eser türkü olarak kabul edilebilir mi ya da türkü olması için üstünden bi 30-40 sene geçmesi mi lazım?
Ne olması lazım? Benim bildiğim şu an mevcut türküler hep eski eserler, mesela bugün istese bi sanatçı türkü yapabilir mi ve o eser türkü olarak kabul edilebilir mi ya da türkü olması için üstünden bi 30-40 sene geçmesi mi lazım?
0
kizil karga
(24.06.25)
yapar niye yapmasin. 30 yil beklemesine gerek yok. teknoloji ve hizli tuketim cagindayiz. kult olmasi icin 30 yil beklemesine gerek yok 1 gunde bile viral olur. ha kabul gorecegi kitle ve yaratacagi etki bir mahsuni serifin ki gibi olmaz muhtemelen devami gelmez ve 1 ayda unutulur.

folklorik sozler, folklorik enstrumanlar, folklorik temalar ve uygun gamlar ile herkes turku yapabilir.
0
buenosdias
(24.06.25)
kalt bu konuya ufak da olsa değinmişti.
youtu.be

ben de merak ediyorum bunu.
türkü anonim olmak zorunda mı? sanırım hayır çünkü bazı türkülerin sözleri de besteleri de anonim değil.

folklorik olması ve kült olması mı gerekiyor? herkes tarafından tanınıp kült olmasına da gerek yok sanırım.
0
biseysorcaktim
(24.06.25)
Yoo niye ki bu yeni çıktı türkü değil mi işte www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(24.06.25)
Yanıltmış olmak istemem, ancak bununla ilgili bir şey hatırlıyorum. Türkü iki anlamda kullanılıyor biri genel olarak "türkücü" teriminden türemiş, "türkücünün yaptığı müzik" anlamında. Bu biraz anlamı kaymış bir tanım.

Bir de anonim türk müziği anlamında. Bu açıdan anonimlik önemli.

Anonim olmayan "türküler" türk halk müziği içinde değerlendiriliyor. Türkü ise kapsamı çok belirgin çizilmiş bir tanım değil, özellikle hece ölçüsüyle yazılmış anonim halk müziğini tarif etmek için kullanılıyor.
0
akhenaten
(24.06.25)
(6)

Lezzetli aromalı sigara

abelardo
Milano diye bir sigara var. Karadutlu mentollü çıtçıtlı. Seviyorum onu. Ama çok ince. Hemen bitiyor.Değişiklik olsun diye bana aromalı sigara veya güzel puro onerirmisiniz. Alkol eşlikcisi olacak. Sigarayı bırakalı uzun zaman oldu ama bazen alkol yanında içiyorum keyfine. Normal sigara değil de böyl
Milano diye bir sigara var. Karadutlu mentollü çıtçıtlı. Seviyorum onu. Ama çok ince. Hemen bitiyor.
Değişiklik olsun diye bana aromalı sigara veya güzel puro onerirmisiniz. Alkol eşlikcisi olacak. Sigarayı bırakalı uzun zaman oldu ama bazen alkol yanında içiyorum keyfine. Normal sigara değil de böyle sigara içmek daha keyifli oluyor.
Ağır olmasın, aromalı olsun veya güzel puro olsun.
Eskiden yurtdışından geliyordu ama artık o imkanım yok. Kolayca bulunabilir olması lazım.
0
abelardo
(22.06.25)
marlboro double fusion mor olanı seviyorum ben
0
belkider
(22.06.25)
Oris mango çok iyi.
0
Bruce
(22.06.25)
backwoods vardı bi on sene kadar önce. ballısı çok güzel kokuyordu.
0
yurtsuz john
(22.06.25)
En bilindiklerden biri Djarum. Onun da en ünlüsü djarum black, karanfilli. Başka çeşitleri de var. Kirazlı, vanilyalı falan vardı sanırım.
0
akhenaten
(22.06.25)
Chapman vişneli slim güzeldi
0
meşe
(22.06.25)
meyve aromalı değil de tütünü güzel aromalı olan bir sigara isterseniz Karelias öneririm. elde sarma tütünü değil, paket sigarası. bir kısım tütüncü/tekellerde ve duty freelerde bulunuyor.

puroda da romeo y juliet fena değildir, içkiyle hoş olur.
0
ahmet oturum cerezi
(22.06.25)
(5)

İnternette satılan takviye edici ürünlerin eczanelerdekinden farkı var mı?

lodlest23
Arkadaşlar merhaba,Eczanelerde satılan vitamin, balık yağı, magnezyum, melatonin gibi takviye edici ürünleri akakçe, cimri gibi sitelerde tarattığımda, bazı internet sitelerinde eczanelerde satılan fiyattan çok daha ucuza satıldığını görüyorum.Sizce bu ürünlerin kalitesi eczanelerde satılan ürünlerd
Arkadaşlar merhaba,

Eczanelerde satılan vitamin, balık yağı, magnezyum, melatonin gibi takviye edici ürünleri akakçe, cimri gibi sitelerde tarattığımda, bazı internet sitelerinde eczanelerde satılan fiyattan çok daha ucuza satıldığını görüyorum.

Sizce bu ürünlerin kalitesi eczanelerde satılan ürünlerden daha mı düşük?

Bugün bir eczaneye gittim, ve aradığım bir takviye edici ürünü sordum, eczaneci de direk beni yönlendirmeye başladı, işte şu şu ürünü tavsiye ederim diye, ben ilk gösterdiği üründen daha ucuz bir ürünü (isteksizce) aldım, eve gelip, akakçe adlı siteden baktığımda ise aynı ürünün 105 lira daha ucuza (kargo bedava) satıldığını gördüm ve ürünü aldığıma pişman oldum.
0
lodlest23
(20.06.25)
Bir farkı yok, ama orijinallik riski var.

Aynı marka ürün sonuçta, eczane kendisi üretmiyor, aynı üreticiden geliyor. Ancak takviyelerin piyasada çok fazla sahtesi olduğu düşünülüyor. Şikayet sitelerinden bakabilirsiniz. Eczaneler nispeten daha güvenli görülüyor, ancak eczanelerde de dediğiniz gibi fiyatlar daha yüksek.

Orijinalliğine güvendiğiniz sürece sorun olmaz.
0
akhenaten
(20.06.25)
Şurada, eczane dışında satılanlara kefil değilim demiş, firma.

www.sikayetvar.com
0
Mirket
(20.06.25)
5-10 sene önce hep alıyordum -hiçbir sorun da yasamadim- ama sonra bir korku geldi..

Malum burasi Türkiye..

Eczaneden şaşmıyorum artık hiç. Daha dün osteocare'e 1300 lira verdim. C vitamini falan da çok pahalı. B12 plus vardı mesela geçen aldım fiyati çok uçuk gelmedi, 60 tabletti eskiden 30'a indirmişler meğer :))
0
makbur
(20.06.25)
Arkadaşlar sağolun cevaplarınız için.

Benim gelirim çok fazla olmadığı için en iyisi internetten isteyeyim böyle şeyleri ama şikayet sitelerinden ve tüketici yorumlarından kontrol edeyim.
0
🌸lodlest23
(21.06.25)
ahalinin eczaneden kendilerine sahte ürün ittirilmeyeceğine dair inanmışlığını görünce hayata dair olan inancığım daha da azaldı.
0
Efoody
(22.06.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.