Bir fikir oluşması için yüzücülerin o vücutlara sadece yüzerek sahip olmadığını bilmen gerek, bu bilgiden yola çıkarak cevaba ulaşmak zor olmaz kanaatindeyim.

Yüzme gibi keyifli bir aktiviteyi yapma şansı varken ter kokulu spor salonunda ağırlık kaldırmak akıl işi değil. Sağlıklı vücut için spor hayatın parçası olmalı. Bunun için de spor dışında beslenme de önemli.

Fit ve sağlıklı bir vücut için uzun süre yapabileceğiniz spor en iyi spordur bence. Mesela havuz eve uzaksa ve altı ay sonra gitmeye üşeneceğinizi biliyorsanız, fitness salonu eve yakınsa daha mantıklı olabilir. Sporda sizi motive eden şeyler nedir, bu da önemli bir kıstas. Rekabetçi biri misiniz yoksa kendi sınırlarınızı mı aşmak istiyorsunuz? Daha kaslı bir vücutsa istediğiniz ağırlık kaldırın, yüksek tempolu sporlar hoşunuza gidiyorsa boks, crossfit, spinning vb. denenebilir. Sizi motive eden şeyi bulun. Düzenli yapıldığında günde bir saatlik tempolu bir yürüyüş bile harika bir spordur. 3-4 ayı hedeflemeyin bence, uzun yıllar sağlıklı ve fit olmak emin olun çok güzel bir his. En iyi spor devam ettirebildiğiniz spordur deyip çekiliyorum...

yüzme bence de çok daha keyifli bir aktivite evet. spor salonlarında saçma sapan hareketler yapmak yerine en azından yüzerek gerçek bir spor da yapmış oluyorsunuz ve de -kişiye göre değişir tabii ama- gayet zevkli bir spor.

düzenli yapılacaksa tırmanış da çok iyi bir spor, tüm vücudu çalıştırır. tabii ağırlık çalışması da yaparlar

gripped.com

fitness yerine yüzmeyi tercih ederdim herhalde ben de

Amaç vücudu şekle sokmaksa kesinlikle fitness tavsiye ederim. Gördüğünüz yüzücü vücurları uzun yılların ve fitness çalışmalarının sonucudur.

Yüzücü vücudu sadece yüzerek olmuyor.
Buna ek olarak yüzücü vücudu öyle birkaç ay yüzerek de olmuyor.
Tavsiyem havuza gidip yüzen insanlara bakmanız ve kaçının o istediğiniz vücuda sahip olmadığını görmeniz.

Herhangi bir spor x kişiyi y ayda şekle sokar diye bir şey yok.

En iyi spor devam edilen spor+1
Misal ben yüzmeye başladım gitmedim sonra. Ama bir gün spor salonuna gitmesem sanki 6 aydır spora gitmiyormus gibi üzülüyorum.

O gördüğünüz tüm prof sporcular kendi branşlarını fitnessla tamamlıyorlar. Mesela sırıkla atlayan bir sporcu spor salonuna gidip squadda yapıyor.

O kadar şekilli bir vücudu kısa sürede ve sadece yüzmeyle yapamazsınız.

Yüzme dediğiniz yaz kış süreklilik sağlaması zor bir spor. Giyindisi soyundusu yüzdüsü duşa girip kurunup tekrar giyindisi de ziyadesiyle zaman alıyor.
Hayatta bazı zorunlulukları olan hiçbir insanın her gün bu kadar zamanı olacağını düşünmüyorum, haftada 2-3 yüzme, kalanı fitness olabilir.

borcunuz olduğunu düşünmüyorsanız kimseye birşey ödemenizi tavsiye etmem.

İcra için işlem yaptıklarında itiraz etmeniz gerekiyor. Sık sık edevletten kontrol edip herhangi bir durumda da süresinde itiraz ederseniz sorun yaşamazsınız.
Ancak son bir iki yılda durumlarda (edeblete düşme ya da mevzuat değişikliği vs) değişiklik olduysa bilemem.

ödemeyin

uyap vatandaş portalı üzerinden ücretli sms bilgilendirme sistemini aktive edin. adınıza açılan herhangi bir takip vs. durumunda anında sms gelir.

Tabii ki ödemeyin. Üstüne suç duyurusu + kvkk şikayeti ile tazminat alın.

@cahs katılıyorum. düzenli e devlet kontrolü yapın. büyük ihtimal birşey çıkmayacak.

bana fazla geldi. maclerin fiyatları şubeye göre değişiyor sanırım. trump macfit'ten fiyat al bir de.

Ben macfite 1 yıllık üyelik yaptım aylığı 100 liraya geldi. 2 ay dondurma hakkı da var.

Sizinki çok pahalı. Aylık max 250 olmalı. 3-6 aylık seçenekleri de olmalı. Olmaması çok saçma ilk defa böyle bir şey duyuyorum.

mac'lerin fiyatı böyle aşağı yukarı. ben de emaar'dan fiyat almıştım yaklaşık o fiyattaydı ama dersleri vs ekleyince fiyat mantıklı geliyordu açıkçası.

Bana verdikleri tam fiyat:
Aylık 450+ tek seferlik 84 tl kart ücreti
Yıllık sözleşmeyle 300 + 9 tl x 12 ay

çok fazla. ben 13 ay üyelik için 1300 verdim

aylık üyelik daha pahalı tabi ama 450 çok fazlaymış

sarı site gibi yerlerde üyelik devredenlere bakabilirsiniz.

mac ve macfit farklı diye biliyorum. Eğer premium olan Mac ise o, ucuz bile olabilir. Kanyon'da falan da öyle vardı. Yok her yerde olan macfit ise pahalı, o zaten 150-200 lira bişey ben geçen baktım kaydolacağım yakında.

edit: bak evet Vadi'deki bu: www.marsathletic.com

Mars Athletic Club daha özel takılan bir yer, sen düz Macfit'lere bakacaksın.

Aylik 450 cok fazla.

Haczin sonsuza kadar devam etmesi düşünülemez. Zamanaşımı ile birlikte haciz de kalkar.

kiyafet oldugunu dusunerek cevap veriyorum. kurcalamadan kuru temizlemeye goturun. genelde cikarabiliyorlar. degisik solusyonlari oluyor.

Oksijenli su, ya da kosla oxi action ya da dr. beckmann'ın kan lekesi için olan leke çıkarıcısı. Soğuk suyla yıkayın, sıcak suda çıkmıyor leke.

Naptın doğru söyle?

Tazeyken hemen soğuk suyla yıkanırsa çıkıyor
Taze değilse soğuk suda bekletme+sonra soğuk su ve sabunla çitileme + en son kalan leke için de kan lekesi çıkarıcı ile çitileme işlemlerini deneyebilirsiniz.

üzerine sıvı deterjan döküp bikaç saat bekledikten sonra makineye at

Metaverse projeleri bana çok kazandırdı ve kazandırmaya devam ediyor. Blok Raca Mana Ceek güzel projeler, ama bol sıfırlı projeler dersen onlar bende yok.

Boson aldım 4’ten. Gate io’da alınabilir. Önü açık.

Ön satıştan dexsport aldım. Yarın pancakeswapta listelenecek. Ön satıştan alanlar için 100x civarı beklentim var. Sakinleşince alınabilir.

dedesinde intifa hakkı varsa satamaz.

( intifa hakkı= kullanım hakkı )

İntifa hakkı satışa engel değildir. Çıplak mülkiyet satışı yapılabilir. Elde hiçbir bilgi olmadan yorum yapmak zor.

Tapu kimin üstüne? Bal gibi de satar kendi üstüneyse.

Kendi üstüne, arkadaş satış yapabileceğini ama dedesinin kullanım Hk yüzünden kimsenin bu evi almak istemeyeceğini iddia ediyor.

Intifa hakki satistada devam ediyor o yuzden kimse kullanamayacagi evi almaz, deden bu haktan vazgecerse satarsin anca.. Zaten tapuda satista soyliyorlar boyle bir hak varsa ev uzerinde

Olmaz mı… yüzde 20 komisyon indirimli ref. linkimden üye olabilirisiniz:

www.gate.io

evim var mı yok mu?

@sutlu nescafe, sen seç olsun mu olmasın mı. hadi 6 milyon diyelim 1 milyonuyla da evin olsun ona mı takıldın :)

Bence çok lüks, bu çok paralar gibi görünen paralar olmadığı için çok görünüyor bence, mülk sahibi olmak dediğimizi şey var, değeri korumak var, parayı artırmak var, dert bunların çoğu aslında.
5 milyon nedir? evin, araban var mı? daha iyi arabaya geçmek istemeyecek misin, daha iyi ev istemeyecek misin?, peki cep telefonu yenilemek? iyisi 10 bin lira.
boş zamanında daha fazla para harcayacaksın, kaliteli zaman geçirmek pahalıdır, yani kursu olur, gezmesi olur, tatili olur, bunlar hep para.
Bence 5 milyon zamanı almaya yetmez ama çalışırken de öyle bir para sahibi olmak bir çok şeyi yapmana imkan tanır.

çalışmadan duramam ya. siyasete falan girerim en kötü ihtimalle. kafama göre takılmak bi yere kadar, kafamın meşgul olması lazım benim.

@roket adam, çalışmamak diyince malak gibi yatmak demiyorum. siyasete girmek istiyorsan gir, gönüllü çalışmak istiyorsan çalış, ne istersen yap yani. paranı yettirecek kadar tabi. kafanı meşgul edemezsin diye bir şey demedim.

kafama göre takılacaksam güzel bir yerde güzel bir ev isterim. 5 milyonu eve verip meyve sandığından masa tabure yaparım o nedenle sordum :)

Valla ben calismayip malak gibi de yatabilirim. Para bitince mecburi calisirim ancak bitinceye kadar da hazira dag dayandiririm.

5 milyon artık büyük bir para değil maalesef. Mal mülk sahibi yapar belki ama çalışmadan olmaz.

500 bin dolar, az-orta riskte birkaç yere dağıtıp yılda %10 dolar faizi almak zor değil. 50 bin dolar gelecek diyelim, 30'uyla yaşayıp(300bin tl / 12 = aylık 25000 tl) 20'sini geri yatırsan, istediğin işi yapıp arada birkaç ayda bir fena olmayan paralar kazansan mesela gayet iyi yaşayıp doların enflasyona yenilmeden birikmeye devam da eder sanki.

Yurtdışına gidicem dersen orada rahat bi başlangıca yeter ama Türkiye'de kalmak parasal açıdan daha mantıklı olabilir.

Ben her türlü kendi kafamdaki şeyleri yapmak için istifa ederim.

j r r tolkien hayrani + 1

O parayla maalesef istediğin yere gidemezsin. ABD'ye rahatça gidemezsin. Gitsen de uzun süre rahatça harcama yapamazsın. Fabrika sahibi olanlar bile hiç değilse saat 10, 11 gibi işe geliyorlar. Ben de işe 10 gibi gidip, 3, 4 gibi çıkardım. Hiç çalışmadan yaşamazdım.

5 milyona lüks bir daire al. 15 bin liraya kiraya ver. 5 bin lirasıyla kendi kiranı öde. 10 bin lirayla da mis gibi yaşa, yatırım yap. Ben bu senaryoda asla çalışmam.

doğru yatırımla mis gibi yaşanır. çok acayip bir para değil ama doğru değerlendiren için güzel para. piyasa takibiyle, al satlarla fazla çalışmadan gayet rahat yaşanır bu paraya.

hazıra dağ dayanmaz 5 milyon lira nedir ki, eli yüzü düzgün bir ev alsan 1-2 milyon arası tutuyor zaten, hadi evi döşe, yanına bir de araba koy etti sana 3 milyon

öte yandan ekonominin böyle olmadığını bundan 1 2 sene öncesi gibi olduğunu düşünürsek, iş kurmak, üretmek için güzel bir para.

5 milyon çok az. Şu anki mesleğime göre hesap yapınca en az 3.5m$ diyorum ben.

Bizim burada evler 2 milyon kirasi da 7bin tl.
2 tane ev al 14bin tl maas.
Evlerin fiyati da dolardan daha hizli artiyor.

E kira da vermiyorsam 1 gunde emekli olmusum.

Elimi surmem herhangi bir uretime.
Pc bile acmam geri kalan hayatimda.

(bkz: financial independence)
(bkz: ekonomik ozgurluk)
(bkz: ekonomik bagimsizlik)
www.reddit.com

etf, kira geliri, temettu veren sirket hisseleri ve bitcoin ile bolunebilir. ama 5 milyon 5 sene once muthisti, simdi o kadar degil.

5 milyon ayda en az 100 bin tl getirir. burada herkes ceo olduğu için beğenmiyor. yoksa mis gibi yaşanılır.

@pascal
hangi yolla 100 bin getirir?

@baldur2 birçok değişken yatırım fonu ayda 100 bin ve üstü getirir.

en büyük hayalim 5 milyon yapıp işi gücü her şeyi bırakmak:) zengin olma kıstasım 5 milyon benim.

insanlar bu soruyu (her soruyu olduğu gibi) yanlış anlıyorlar. 5 milyonu yastık altına koyup orada eriteceğiz sanıyorlar.

5 milyon az para yetmez o ev alamazsın şu bu diyenlerin 1 cümle bile finans bilgisi yoktur.

bir gün yapacağım o 5 milyonu 40 yaşına gelmeden.

hiç riske girmez amerika'da temettü hisseleri var, nike, At&T(bizim turkcell gibi) alır %8 temettü oranı ile aylık bugunun parasıyla 33.000 TL alırdım, dolar arttıkça alacagım temettü de artacagı için faizdeki gibi param erimemiş olurdu.

hisse değer kaybeder falan bakmayın hisse 30 senedir bu fiyatlarda gidip geliyor, temettü hisseleri genelde böyle.

bunu yapar gayet te yatışmodunda takılırdım, ha çalışmadan duramazdım bir tatil beldesinde kafama göre işlerde çalışırdım, barista olurdum, tekne turları düzenleyen adamların yanında çalışırdım, emlakçılık yapardım vb vb.

insanlara dokunabileceğim bir iş yapardım ama daha relax takılırdım.

Çalışmayı seviyorum, o yüzden 5 değil 50 milyonum da olsa mutlaka kışın sabah 7'de yazın sabah 8'de kalkar ve ofisime gelirim. Sadece ofiste oturmak da değil, mutlaka sahaya çıkacak bir uğraş/iş de uydururum.

O 5 milyonu (hedef parayı) çalışarak kazanan kişi çalışmayı bırakmaz/bırakamaz. Çünkü 5 kazandıktan sonra hedef 10 olur, 10 kazandıktan sonra hedef 20 olur mesela.

Çünkü karakteri buna müsait değil, sosyolog değilim ama bunca yıllık tüccar olarak tecrübe ettiklerime göre şöyle anlatmaya çalışayım;

A- 5 milyonu kazanacak karakterde biri asla çalışmadan duramaz
B- 5 milyonum olsa yatarım, çalışmam diyen karakterdeki adam o parayı kazanamaz sanki.

Konumuz şans oyunları, miras filan değil tabi ki, konumuz o hedefteki parayı kazandıktan sonra çalışıp çalışmamak.

Yoksa o parayı kazanıp da çalışmaya devam edecek karakterdeki adamın/kadının çocuğu hiç çalışmadan o parayı çatır çatır yiyebilir.

Calisma ile aram cok super degil ama uzun sure calismayinca da cok saliyorum.

2013 civari yaptigim hesapta su noktaya ulasinca calismayi birakacagim, kemer sikip abartiya kacmadan ve yatirim yapmaya devam edip yalniz basima erken emeklilik yasayacagim diye hedef koydugum yer 2.5 Milyon TL idi. (1 kusur milyon dolar ediyormus o sirada) Bazi sanssizliklar oldu ve o noktaya gelemedim. Simdi yurt disinda ve evli biri olarak baska hesaplarlaa tekrar basliyorum.

Su an 5 milyon TL ile cok iyi kemer sikmaniz ve duzgun yatirim yapmaniz (Mesela parayi TL'de tutmamak) durumunda gecinirsiniz ama en ufak bir sikintida o parayi o kadar hizli yersiniz ki inanamazsiniz.

Ikinci sorunuza gelirsek, zenginlik genelde su gruplara bolunur:

Tepe %1 Milyarderler ve buyuk milyonerler. Bunlarin bir kismi gecmisten gelen zenginligin ustune oturur ve pek bisey yapmaz, kalani servetini legal/illegal kendi kurmustur o zenginlige daha da katmak icin olumune calisir. Bu buyuklukteki serveti bitirebilmek ozel bir beceri/becerisizlik gerektirir.

Tepe %10 Bunlar milyonerdir. Yine bir kismi mirasyedidir, kalanlari da iyi ticaret yapanlar, kurumsal yoneticiler, yuksek beceri ve zeka gerektiren mesleklerde one cikanlar olur. Daha bozuk toplumlarda bol bol rusvetci ihaleci pudra sekerci vs... de vardir bu bolgede.

Kalanlar: Orta ve alt gelir gurubu iste. Bunlarin orani ulkeden ulkeye degisir.

(bkz: Hukuk devleti)
Hukuk devleti olsaydık zaten ekonomi bu halde olmazdı.

Peki hukuk devletinde böyle bir davanın akıbeti ne olurdu…. Merak…

MB anonim şirket olarak kurulmușsa da faiz kararının bir idari işlem olduğuna şüphe yok. Tekelli bir kamu hizmeti görüyor, tek taraflı olarak kamu gücü kullanarak icrai bir karar alıyor. İptal davası açılabilir mi? Açılabilir ama idari yargının çok geniş bir takdir yetkisi tanıması ve sadece yetki/şekil denetimi yapıp esastan reddetmesi çok olası. Benzer gerekçelerle hizmet kusurunu kabul edeceğini de sanmam. Kusursuz sorumluluk türlerine hiç girmiyor. Kamu kulfetleri karşısında eşitlik desek orada zararın istisnai olması gerekir, bunda tüm toplum katlanıyor zaten. Bir şey çıkacağını sanmıyorum genel olarak.

Hukukçu değilim. Ancak kişisel görüşüm davacı aleyhine sonuçlanırdı böyle bir dava.

Merkez bankasının asli görevlerinden biri fiyat istikrarını sağlamak. Bunda şüphe yok. Ancak "neden faiz düşürüyor, döviz altında ezildik" yorumu bence doğru değil. Yani kısmen doğru değil. Dövizin yükselmesindeki tek etmen faiz değil çünkü. Faiz artırdıktan sonra da dövizin yükselişi durdurulamadı. MB'nin rezervleri satılarak da durdurulamadı.

Faizin düşürülmesi gerektiğine katılıyorum. Ancak bu şekilde değil. Politik riskleri azaltmadan faizi düşürünce sonucu bu oluyor. Faizi düşürmeyince yatırım durur. Dolayısıyla üretim düşer. İşsizlik artar. Cari açık yükselir vs. vs. Çok daha büyük problemlere sebep olur yüksek faiz. Politik riskleri azaltmak da merkez bankasının görevi değil. Hükumetin görevi.

Sonuç olarak pratikte biz merkez bankasının bağımsız karar almadığını ve hükumet ne derse onu yaptığını biliyoruz ama hukuk nezdinde bu 'görevi kötüye kullanmak' olarak görülecek bir şey değil. İspatlanacak bir şey değil yani. Faiz düşürdü diye de mb suçlu sayılamaz. O zaman faizleri %100 yapınlar döviz düşsün. Böyle bir dünya var mı? Tabii ki yok.

Meslektaşlar tam olarak hangi konuda ikilem yaşadı anlayamadım. Çok net söyleyeyim hacizler geçerlidir. Hukuk Genel Kurul kararı da var bu hususta (2004) Tescil işleminden sonra haczin fekkine yönelik dava açılabilir.

ilk görüştüğümüz avukat cebri icra ile mülkiyet bankaya geçmiş durumda tapuda ne yazdığı önemsiz o ev artık bankanın dolayısıyla evin tapuda sahibi olan kişinin adına görünmesi bankayı ilgilendirmez avi alır üzerine dedi.

sonrasında cevap kafamıza yatmayınca başka avukatlara danıştık onlarında biri sizin söylediğinize benzer cevap verdi, diğeride banka evi alır ama haciz geçerli olmadığına dair itirazda bulunur dedi.

o sebeple yeniden sormak istedim.

Karantinamın 10. Günündeyim, bu öksürük öyle kolay gidecekmiş gibi görünmüyor bende de.

covid çıkmadan önce eylül 2019 da arkadaşım hastalanmış, doktorlar filmler milmler, akciğerinde lekeler noktalar artık covidde ne görülüyorsa onlar varmış. doktorlar zatüre matüre öyle bir teşhis koymuşlar.

bana söylediği tam 4 ayda zor toplamış ciğerleri ve ondan sonra covid çıkınca covid geçirdiğini anlamış. arkadaşım içki içmez sigara içmez varsa yoksa spor.

çok iyi beslenip, yüksek c vitamini takviyesi yapmanız lazım.

Göğüs hastalıklarına gidin Akciğerlerine baksınlar. Leke olabilir ya da iltihap. Gerekli ilaçları verirler. Geçmiş olsun.

Ev arkadaşımla aynı anda hasta olduk. Üstünden tam 1 sene geçti. O hala öksürüyor. Sürekli gırtlak temizler gibi kısa öhü öhü yapıyor. Ciğerinde ufak bir hasar bırakmış düzenli aralıkarla kontrole gidiyor.

Bendeki öksürük hastalıktan sonra çok devam etmedi, heralde 2-3 hafta falan sürmüştür. Kontroller temiz.

Acilen akciğerlerinize baktırın. İçiniz rahat etsin en azından.

covid'in 11'inci gununde hastaneye kaldirildim, x-ray'de temiz cikti. simdi tekrar mi baktirayim? daha kotulesmis olabilir mi?

gerçek tabi, senin anlaşmana bağlı, ben mesela brüt ödeyen yerde net maaş alan çok insanla karşılaştım.

ben öyle anlaştım kardeşim, kamulatif vergi bilmemenesi anlamam net maaşıma bakar geçerim diyorlardı.

Peki hangisi daha mantıklı?

tabii ki net olan.

çünkü brüt maaşta vergi dilimine göre kesinti yapılıyor, yani atıyorum ben bu gün ilk 5 6 ay 1000 lira alıyorsam 7. ay bu sefer 960 liraya düşüyor falan.

yani böyle salladım ama böyle sıkıcı bi durum var, vergi dilimi atladığında.

net olduğu zaman sana neti ödeyip brüt olarak hesaplayıp işliyolar bordroya, her şekilde daha fazla alıyorsun net maaşta

Net maaşta her şekilde fazla alıyorsun demek doğru değil.

Örneğin 20 bin brüt olarak anlaşırsan maaşını azalarak alıyorsun ama aylık ortalama 12.850 gibi bir şeye denk geliyor. Sana gelen bu teklifi "ben net olarak istiyorum" dedikten sonra "o zaman 12 bin net verelim" derlerse nasıl daha fazla olmuş olacak?


20 bin brütte mesela sadece Aralık ayında 11.400 alıyorsun. Mayıs ve sonrası 12.500. Mayıs öncesi de 13-14 diye gidiyor.

www.verginet.net
Şuraya brüt maaşı girdiğinizde hangi ay ne kadar alacağınız, aylık ortalama vb hesaplanıyor. Fikir sahibi olabilirsiniz.
Nette dümdüz kaça anlaştıysanız her ay o yatar ekstra mesai ücreti, prim vb yoksa.

Paket açıkta kalmadıkça olmaz ya… olmaz di mi. Hiç karşılaşmadım. Buzdolabında saklamak lazım o zaman.

bütün diğer kuru ürünlerde olabileceği gibi, güvelenebilir. açılmadan kolay kolay olmaz, amma velakin açtıktan sonra dikkat etmek gerekiyor. siz farketmeden içinde hızlıca üreyebilirler.

açılmadan arkadaşlar :) yani açtığınızda direkt böyle. marketler uygun koşullarda saklamıyormuş, ondan dediler.

bu akşam ben de deneyeceğim. sonuçları burada paylaşırım :)

ekstra beleş protein

Böceklerin senin evinde olup da açık pakete girmediğinden emin misin?

Irmikte falan da sıkça olan bisey. Açılmamış paketten bahsediyorum.

ahhh bunu demeseydiniz iyiydi.

tüylerim diken diken oldu, okuduğumdan beri kaseden çıkıp masada yürüyen bir sürü küçük böcek gözümün önüne geliyor :((

Senelerdir yulaf ezmesi yerim hic bocek gormedim.

yulaf ezmesini yıllardır neredeyse her gün tüketiyorum.

bir sefer bile böyle bir şey ile karşılaşmadım.

huylanacağım bir şey olduğundan genelde ne koydum, ne yiyorum bakarım yani.

burda başka bir durum olabilir hemen yulaf ezmesine laf atmayalım.

gayet normal, zaten bu bakliyatlarin uretimini tasinmasini falan gorsen yiyesin gelmez.

www.sikayetvar.com

Hala diyorum açılmadan bunun olma şansı oldukça düşük, çünkü çoğu temel sterilizasyondan geçiyor amma velakin çok da iyi şartlarda (aseptik vs.) paketlenmiyorlar bu nedenle her zaman bir bulaş riski oluyor. Bu durumda çıkabilir pek tabiki.
Bunu engellemek için baharat ve bakliyatlarda en iyisi ışınlama ama TR'de ışınlanmış ürün sayısı oldukça az. Bu nedenle eskilerin yaptığı gibi; Yulaf, baharat, kuru meyve, bulgur, pirinç bu tür ne yerseniz yiyin, öncelikle böcek ve yabancı madde için kontrolden geçirin.

daha iki gün önce süte döktüğümde görüp poşeti çöpe attım.
bir de sıkıntı önce yumurta oluyor büyüyor, yani o aşamada anlamıyorsun.
sonra o kelebek gibi şeyler oluşuyor.
yulafın rengide bir kaç ton olduğu için görünmüyor.

yulafı açar açmaz tüketmek en az riskli hele bir de açıp bekletirsen büyük ihtimal yiyorsun

böyle bir şey olsa herkes farkeder. çünkü genelde sütle tüketiliyor ve hemen süt üzerine çıkar ufak böcekler.

tadını bozmadığı ve sağlık için zararlı olmadığı sürece sorun değil. yemeden önce ölmemişse bile mideye girdiğinde, o asitle birlikte ölecek zaten.

Arkadaşlar düzgün yerde saklıyorum, evimde bocek yok :) hep yedigim bir sey yulaf. açar açmaz, sktsi gelmemis yeni alınmış üründen bahsediyorum. Durduk yere yulafa laf atma gibi bir derdim yok boyle bir sey olmasa söylemem :D
Her pakette olmuyordur muhtemelen tabii ki, ama cok bilinen bir markaninkinde de aynı şey oldu dün :)

evimde böcek yok desen de bu güve işi çok fena sevdiği ürünlerde ürer ve arındırmak çok zordur. Bir üründe buldun, diğer ürünü de daha sonra aynı yere koyduysan bulaşması çok yüksek ihtimal. Ayrıca o gözde altında veya üstündeki raflarda/dolaplarda başka bakliyat vs var ise onları da kontrol et derim.

Yok canım bunun içine girmez dediğimiz cam kavanozların yanında çıkan güveler ile karşılaştım. Bir keten tohumumu yüzünden bütün bir dolabı baştan elden geçirmek zorunda kaldım. Ayrıca yulafı da çok seviyorlar, dediğin yulaf ile gelmiş olabilir, sonrasında etraftaki başka bir bakliyata geçseler de yulafı yine aynı yere koyarsan yine gidip bulaşacaklardır.

Dediğin gibi yulaf vs bakliyat ürünlerin 0 paketlerinden de çıkabilir ama çıktıktan sonra başta farketmediysen yayılmış olabileceğini de düşünüp kontrol etmen lazım.

güve değil arkadaşım içindeki, yürüyen bir çeşit böcek

6 diye duydum.

Çok yaygın ve yasal olmayan bir şey. Evet değer kaybı alabilirsiniz ama bunlar gözünüzü boyayıp normalde hak ettiğinizden daha az para size veriyor. Normal avukata versen eline daha çok para geçer.

O hesaba o coin'in nasıl geldiğinin bir önemi yok, yasal mevzuattan bağımsız işleyen bir sistem. Ayrıca bankaya çalıntı coin'lerin karşılığı olan paranın gelmesi de aynı şekilde bir sorun değil.

Velev ki yasal mevzuatta yeri var. İzini sürüp kişi tespiti yapılabir mi?

Cüzdanlar arası transferler zaten gizli bir şey değil ki biraz araştırırsan Vitalik Buterin'in hesabına neler gelmiş neler çıkmış görebilirsin.

Bu arada coin işi dünyanın şu an bir numaralı kara para aklama sistemi, senin aklından geçenin ne kadar ütopik olduğunu oradan hesap et.

Çalanlar binance’e paribuya atmaz işte. Dex’le ile çevirir, bridge’ler ile başka ağa aktarır oradan monero vb şeye çevirir neler neler yapılabilir. Kapalıçarşıda bile sorgusuz sualsiz usdt’yi dolara çeviren olduğunu duydum mesela. Dolandırıcı niye borsadan çeksin sisteme soksun?

Ama dümdüz bilindik yerlerde yapılırsa evet borsanın tokenlara el koyduğu oldu, duydum.

"Gerçekleştirilen adres değişikliği 20 gün içerisinde bildirilmediği takdirde 94 TL ceza uygulanmaktadır. Eğer bu cezadan kurtulmak için asılsız şekilde adres beyanı yapıldığında, 1963 TL gibi bir ceza ile karşı karşıya kalınmaktadır."

Bunun yanı sıra önceki ikametinize başka biri ikametini aldırırsa sizinki düşer ve ikametgaha ihtiyacınız olduğunda (işyerine vermek için vs.) problem olur. Bir de oy kullanamazsınız seçmen listesine görünmediğiniz için. Eski ikamete biri taşınmazsa eski ikamete göre seçmen listesine girersiniz.

her ne kadar kanun himmet dayı gibi dese de gerçekte hiçbir şey olmuyor. ben kaç kez taşındım, hiçbirinde ikamet almadım. ne ceza geldi ne bi şey. en son taşındığım yerde ikameti aldım ki seçimlerde başka şehre gitmem gerekmesin. onu da 6 ay geç yaptım, yine ceza ceza gelmedi.

son ikamet neresi görünüyorsa seçmen kaydınız orada görünüyor, seçmen listesinden silinmiyorsunuz. bu arada, son ikamete biri girse de listeden silinmiyorsunuz, en azından bana öyle oldu. artık nasılını bilemicem.

e devlet üzerinden 1-2 dakika içinde ikametinizi güncelleyebiliyorsunuz.

- ancak mevcut oturduğunuz adreste başka biri gözüküyorsa güncelleyemiyorsunuz.
- ya da e devletten güncellemeye çalışırken adresi 3 kere hatalı girerseniz; "adresinizi tam bilmediğiniz düşünüldüğünden bu işlemi nüfusta yapınız" diyor.

yeni nüfusta hallettim işimi. 1 aylık süre varmış. cezası 100 liraymış.

Bence hemen aldırın çünkü ikametinizi gösterdiğiniz eve başkası yerleşir ve kendi ikametini oraya aldırırsa siz ikametsiz gözükeceksiniz bunun da cezası var. Şu anda oturduğunuz yere ikametinizi alırken aynı zamanda ceza da ödemek zorunda kalırsınız.

Yukarıda dendiği gibi cezası var ama biraz geç aldırsanız sorun olmuyor. Ben de birkaç ay sonra aldırmıştım, memur tamam bir ay yazalım demişti ceza kesmemişlerdi yani.

Ben titizleniyorum biraz çünkü ev arkadaşları ile otururken o aparmandaki yönetici bize takmıştı, hiçbirinizin ikameti yok polis çağırıp attıracağım sizi apartmandan falan diye tehdit ediyordu bizi. O nedenle şimdi dikkat ediyorum.

ek: ikamet değişikliği farklı şehirler arasında yapılıyorsa işlemi edevletten yapamazsınız, nüfusa gitmeniz gerek.

2 yıldır ikametim aile evinde. Hiçbir şey olmadı.

İkamet almadan elektrik su baglatip fatura bile ödeniyor.(en azından 3 yıl önceki durum buydu). Öyle bir yıl yaşadım ve ikameti almadigimdan da değil alamadigimdan. Kiraladigim ev yeniydi ve müteahhit bey ticari mesken olarak almış oturma iznini. Nüfus müdürlüğündeki adam ısrar edince gülmüştü bana, ya cezadan cekiniyorsan onu tespit etmekle kim uğraşacak, boşver demişti.

1. O işler öyle olmuyor. Terzi kendi söküğünü dikemez diye bir söz vardır. Bunu sanırım en iyi hekimlik analojisiyle anlatabilirim. Nasıl ki bir hekim kendi uzmanlık alanında olsa bile bir sağlık sorunu söz konusu olduğunda başka bir hekime başvuruyorsa avukatlık da öyledir. Kişi kendi sorununa uzaktan nesnel bir gözle, sinirleri sağlam bir biçimde bakamayabilir. Bu da yargılamada kendini gösterir. Avukatlar avukat tutmanın önemini en iyi kendileri bildikleri için kendi işlerinde evleviyetle bir avukata başvururlar. Üstelik ağır cezalık bir suçtan yargılanıyorsanız bu ihtiyaç azami düzeydedir. Adeta bir hekimin başka bir hekime açık kalp ameliyatı olması gibidir. Aynı durum tarafların ceza davalarından bile daha fazla pisleşebileceği ve sinir harbine dönmesi muhtemel boşanma davaları için de geçerlidir.

2. Vekalet verince düzenli ödeme yapmak zorunda değilsiniz. Bir arkadaşınızda, tanıdığınızda vekaletiniz bulunabilir pekâlâ. Bu arada polislik bir durumunuz olursa noterden yazılı vekaletnameye ihtiyacınız yok. Falanca avukat benim müdafiimdir demeniz yeterlidir.

tamamen parasal sebeplerden

avukat kendi şahsi davasına vekil olarak giremeyeceği için dava sonucunda vekalet ücretine hak kazanamaz ama diyelim avukat arkadaşı, eşi, dostu, akrabası dosyaya vekalet koyarsa davanın sonucunda vekalet ücreti çıkar onu da kırışırlar mı artık ne yaparlarsa. genelde asil avukat kendi davasını kendisi yürütür savunma yapar ama yine de vekalet ücreti çıkması için dosyaya farklı bir avukatın vekaleti sunulur.

Bu arada yukarda sayılanlara ek olarak; avukatın duruşma esnasında sahip olduğu usuli yetkilere, taraf koltuğunda oturan kişi sahip değil. Ne kadar tarafın mesleği avukatlık olsa da.

Vekalet ücreti adı altında ödediğiniz bedel, avukatın dosyaya bakması için ödediğiniz emeğinin karşılığıdır. Bu para yalnızca bunun içindir.

Yargılama giderleri(harçlar, dosya gider avansları) ve yol, yemek, konaklama gibi masraflar vekalet ücretinin dışında olup bunları ayrıca ödemek gerekiyor.

Bu avukatla anlaşmanıza göre değişir. Ben tüm ücreti en başında peşin olarak alıyorum ve aldığım ücretin içine tüm giderler ve dosya masrafları da dahil oluyor. Çünkü ilerde bir masraf çıktığında veya bir harç çıktığında biliyorum ki müvekkilden almak zor olacak.
İ

Dolar her zaman alınır!

kısa vadede dolar 20 kuruş düşünce ay gitti 500 liram tribine girmeyeceksen, uzun vadeli yatırımlarda değerlendirilebilir

Cds düşüyor. Dikkat.

MacBook Air M1.

Daha bir kaç saat önce kendime bakıyordum.

www.lenovo.com

www.amazon.de

Huawei matebook kullanıcısıyım mutluyum

+1 Macbook Air M1

Referanduma gitmek için kapı aralanır sonra da millet nasıl başkanlığa evet dediyse bu kez de parlementer sistem için evet oyu kullanır haliyle başkanın rızası olmadan nasıl olacak ki, bizatihi başkan bunu isteyen taraf zaten

Anayasa değişikliği gerekir. Anayasa değişikliği kanunu hazırlanır. Sonrasında cumhurbaşkanı mecburen referanduruma gider.

Tam aksine millet ittifakının adayı cumhurbaşkanı olsa bile meclis çoğunluğu cumhur ittifakında olacak.. İstanbul ve ankara belediyelerindeki duruma benzer bir tablo bekliyorum.

Hep otomatiğe alışmış birisi yarı otomatikte ne gibi zorlukla karşılaşır yani…

Kullanım olarak yarı otomatik ile otomatik arasında fark yok. Mekanik olarak şöyle bir fark var. Yarı otomatikte debriyaj sistemi ve manuel vitesteki gibi dişliler var ve debriyaj otomatik. Yani araç senin yerine debriyaja basıyor ve vites geçişini yapıyor. Eski tip tek kavramalı sanzimanlarda bu vites geçişini fark ediyordun. Şimdi çift kavramalı sanzimanlarda geçiş fark edilmeyecek kadar hızlı ve akıcı oluyor.

Tam otomatik sanzimanlarda ise karşılıklı konik iki kasnak var ve vites aralıkları bu kasnakların hareketine bağlı. Teorik olarak vites aralığı ve kademeli bir geçiş yok aslında. Sürekli değişkenli vites sistemi (CVT) olarak geciyor bu tip sanzimanlar. Ama yeni tip tam otomatik sanzimanlarda sanki vites aralığı varmış gibi bir sistem var. Ama debriyaj sistemi ve dişliler arası geçiş yok bu sanziman tipinde. İki kasnak arası hareket ile vites büyüyor ya da küçülüyor.

10 yıldır hep otomatik kullanıyorum dediğin sanziman muhtemelen yarı otomatiktir. Örneğin DSG yarı otomatik bir sanziman tipi.

Piyasada gordugun otomatik diye gecinen arabalarin %90'i falan yari otomatiktir.

Firma icin uretimi daha ucuz, daha cok ariza cikarir servis daha cok kazanir. araba firmalari bunlari otomatik diye ittirir.
Wv,seat,skoda,opel bunlarin alayi boyledir. Alman firmalari sever.

Otomatik vitesin ayri bir mekanigi vardir, yari otomatiklerde ise vites bildigin duz vitestir.
Bir tane mekanizma senin icin debriyaja kendi basar, sonra o vites cubugunu kendi itip cekerek degistirir.
Genelde kararsiz kaldigi icin vitesi cabuk bozar.

Gercek otomatikler daha stabil sistemler kullanir. Debriyaj falan yoktur bunlarda.

@alperz

O dediğin olay tam tersi için söyleniyor. Ama o da doğru değil. Araç D'de iken ışıkta durduğunda frene tam basarsan baskı tamamen ayrılır. Araç bunu kendi yapıyor zaten. N'ye almanın hiçbir esprisi yok. Hatta sürekli N/D arasında geçiş yaparsan şanzımanı daha çabuk eline alırsın. www.youtube.com

@divit

Opel Alman değil bu arada. Yıllar önce PSA'ya satıldı. Fransız markası şu an. Şanzıman olarak da Peugeot ve Citroen gibi CVT ya da AT kullanıyor.

Tam otomatik şanzımanlar eski teknoloji, @himmet dayı'nın anlattığı gibi CVT bir de yazmayı unuttuğu tork konvertör sistemler vardı.

CVT görece daha azdı piyasa da, genelde japon arabalarında olurdu yanlış hatırlamıyorsam.

Tam otomatik olarak bildiğimiz otomatik arabalar genelde tork konvertörlüdür, yapı olarak yüksek güce ihtiyaç duyarlar, yakıtı manuele göre daha fazla harcalar.

Son 20 yıldır üretilen hemen her otomatik araç aslında hep yarı otomatik, çalışma mantığını anlatmış arkadaşlar.

Tam otomatiğe göre avantajları çok, yakıt tüketimi manuelden bile az bir çok araçta, güçlü motor istemediği için her motor hacminde kullanılabiliyor.

Artık tam otomatik araç istesek de bulamayız, çünkü teknoloji buna göre evrildi. Son 15-20 yılda üretilen bütün lüks ve pahalı araçlarda vitesler hep tam otomatiktir.

Ben üreticilerin "daha ucuz" olduğu için tercih ettiği savına pek anlam veremiyorum.

Neden dersek, son 20 yıl içinde bütün büyük markalar yarı otomatik şanzımanlı araç üretirken, Hyundai - Kia gibi bazı markaların bazı ucuz modellerinde 4 vites tam otomatik şanzıman kullanması tuhaf değil mi?

yukarıda arkadaşlar teknik bilgileriyle, örnekleriyle tam otomatik nedir, yarı otomatik nedir açıklamışlar. işin doğrusu yukarıda yazılanlar.

ben de şimdi amele stili yanlış bilinenini söyleyeyim. piyasada ve ortalama üstü olmayan otomobil kullanıcıları arasında, fites kolunu sola çekip manuele alıyorsun ya hani istediğin zaman manuel kullanma imkanı da sunuyor, yarı otomatik diye ona diyorlar. yani "yarısı otomatik, öteki yarısı da manuel" hesabı. çok duydum öyle zanneden, o yüzden yazmak istedim.

neyi kast ettiğini bahseden kişiyi birkaç cümle dinleyerek anlayabilirsiniz.

@alperz

tork konvertörlü şanzımanlarda motor ile şanzıman arasında mekanik bir bağlantı yok ki. sıvı (şanzıman yağı) ile bağlı birbirine. araç durduğunda (vites boşta da olsa D'de de olsa) pompa döner ama türbin dönmez. Pompa ve türbin araç dursa da gitse de hiçbir zaman eşit hızda dönmüyor. Dolayısıyla ışıkta durduğunda, rölanti devirde pompa döner, türbin durur ise bu bir sorun değildir. Bu yüzden boşa almanın bir etkisi yok.

www.youtube.com

@himmet dayi biliyorum opelin alman olmadigini ama alman kafasindayken easytronic kabusuyla dunyayi opel tanistirdi. Yokusta kaydirirdi arkaya kabus gibi bir seydi.

Almanliktan kurtulan yari otomatikten de kurtuluyor.

Bir de bence cvt bambaska bir vites. Onu yari otomatik saymak sacma geliyor, tork konvertöru varsa otomatik degilse yari otomatiktir dusuncesi yuzunden hakki yeniyor.

CVT yarı otomatik diye geçmiyor ki?

Herkes yazmış zaten. Bir farkı yok kullanıcı için. Vitesi yana geçirince manuele dönüyor.

farkı, yarı otomatik robot ile debriyaja basarak vites değişimi yapıyor. tam otomatiklerde debriyaj yok.

trafiğin yoğun olduğu bir yerde yaşıyorsanız tork konvertörlü ve cvt şanzımandan şaşmayın.(tam otomatik) arıza ihtimali en düşük olanlar bu ikisi. zf ve aisin bu işte en iyi üreticiler.

yarı otomatik denen dsg edc dct powershift gibi viteslerden uzak durun.

edit: hatta ben artık kullanacağım aracın önce şanzımanına bakıp sonra modeline karar veriyorum.

Site yok, yüksek ihtimal dolandırıcı, böyle işler arıyorsanız mahallenizde vardır birileri ypaan onlardan bulun.

Bunların amacı galiba sizden önce depozito gibi bişi almamız lazım diyerek para almaları

Yorumlar kapalı.
Kesin dolandırıcı.

yalanın tillahı

"Bu işin aylık net kazancı 2500TL Ve 5000TL arasında değişiyor günde sadece 2-3 saat uğraşarak sizlerde kazanmaya başlayabilirsiniz"

Geçenlerde birisi paylaşmıştı. Evde paketleme işiydi yine. Dolandırıcı çıktılar. Bunlar da öyle olabilir.

paketleme işlerinin çoğu yalan dolan oluyor, sağlam firma bulmanız lazım.

Günde 2-3 saatle 2500 lira kazanılıyorsa niye yoksulluk var. Günde 9 saat paket yapıp 7500 lira, karı koca olsalar 15 bin. Of ne para.

Evlere katlama işi veren birisi olarak net dolandırıcı derim. Ben 5 aileye iş veriyorum kabaca haftalık aile başına 400 ve 500 bandında ödeme yapıyorum. Ayda 10 bin tl parayı ben salak bir esnaf olduğum için değil , yaptığım ürünü katlayacak makine olmadığı için ödüyorum.

Bahsi geçen ürünlerin hepsinin paketleme makinesi var veya yaptırılır, bu tür işlere bu gözle bakmanızı rica ediyorum. Duru sabun da evde paketlemeye sabun dağıtmıyordur herhalde :)

1 usdt = 1 dolar

Yani dolar almakla usdt almak arasında fark yok. Neyle alırsan al.

Paribuya tl’yi atıyosun. TL ile usdt alıyorsun. Sonra istersen usdt’yi binance’a falan gönderirsin. Orda usdt ile işlemler açarsın.

TL'yi dolara çevirmekle falan uğraşma, TL gönder, hatta alacağın coinde TL desteği varsa usdt yapmana da gerek yok.

Bence çok kalmalık bi olayı yok. Büyükadaya gidersiniz zaten giderseniz. Elektirikli otobüsler var. Ona atlayıp kilise durağında inin. Kiliseye çıkın. Manzarayı seyredin. Sonra geze geze aşağı inin. Balık ekmek yiyin. Ya da oturup bi yerlerde kahve için. Zaten gün bitmiş olacak. Kalmak gereksiz masraf bence

Hafta sonları genelde fiyatlar daha yüksek ve doluluk oranı daha yüksek olur oradaki otellerde. Pandemi şuan bu durumu ne kadar etkiliyordur bilmem.
İkincisi, adalarda oteller gerçekten kötü. F/p oranı yerlerde sürünüyor desem yeridir.
Kalmayı tavsiye etmiyorum, üstteki entry +1

Farklı bir düşünceye sahibim, gece kalmak hiç de gereksiz değil, 25 dklık vapurla adaya ulaşabilmeme rağmen defalarca gece adalarda kalmışımdır. Önceden rezervasyon yaptırıp gittiğim de oldu, soontan bir şekilde bu gece dönmeyelim burada kalalım dediğim de. Şu anda doluluk oranı nasıldır ve yer bulmak mümkün müdür bilemiyorum ama kalabalık çekildiğinde adada olmak ve güne sakin adada başlamak çok keyiflidir.

Hangi adaya gideceğinizi bilmiyorum ama genel olarak orman yürüyüşü veya bisiklet kiralama, manzara izleme adaların olayı. Sonbaharda özellikle güzel olur, begonviller, sarı ağaçlar, hazan yaprakları adeta renk cümbüşü oluşturuyor. Yeme içme için ben olsam Burgazada’yı tercih ederim, hemen vapurdan inince restoranlar var, manzarasına bayılırım, İstanbul ve çirkin binalarına değil Kaşık Adası’na bakar.

Bu arada kalmazsanız ve günübirlik giderseniz, öyle de gayet tadı çıkar.

Bayramlarda fiyatlar asiri yukseliyor ama bence bir gece kalmak her turlu guzel fikir. airbnb, otel ara bul ayarla zaten merkeze uzaksa sizi almaya gelirler. migros carrefour vs var erzak icki oralardan toplayabilirsin.

Öyle şey olmaz

nikahı memurun kıyması ve şahitlerin olması şart. yoksa geçerliliği olmaz.

başlığa baktıkça gülme geliyor öncelikle o yüzden sorry :D

sonrasında; ilişki belki sürüncemede kalmıştır, ertelenen mahkemeler yıllar sürmüş ve sonrasında avukatların davaları geri çekmesi tekrar evlenme etkisi yaratmıştır.

Resmi nikahta olmaz, islam hukukuna göre dini nikahta vekaletle nikah kıyılabilir.

Ya seneler önce boşanmadılar, resmi evlilikleri zaten devam ediyordu.

Ya da şimdi evlenmediler ama beraber yaşamak için "yeniden evlendik" dediler.

kulaktan kulağa nasıl geldiyse artık.

ben vekaleti verdim abi, o uğraşsın bana ne.

değil, rüşvetle hatırla filan evraklar ayarlanmış olabilir

dini açıdan: kadın tekrar başka biriyle evlenip boşanmandan eski kocasıyla evlenemez

Evli insanlar boyle daha saglam yalanlar uydurabiliyor.
Muhtemelen hic bosanmadilar.

Vekaletle evlilik olsa, nasil haberin olmadan adina sirket kuruyorlarsa ayni oyle devamli birileriyle evlenip bosanip dururduk.

Edevlete bakarsin Aa ben evliymisim dersin.

Yanlis hatirlamiyorsam vekalet ile islemleri baslatabiliyorsunuz ama son asamada iki tarafin da fiziksel olarak sahitlerin ve memurun onunde evet demesi gerekiyor.

Yukarida yazildigi gibi yillardir devam eden bosanma davasini iptal ettirmis olabilirler.

artık iş gezileri dışında avrupa hayal oldu. 3 sene önceye kadar her yaz arabamla avrupa turu atardım. avro 4-5 tl'yi bulunca fiyatlar eşitlenmişti. özellikle balkanlarda. avro 6-7'yi bulunca fiyatlar daha pahalıya gelmeye başladı ama "hiç değilse avrupadayım lan" der olmuştum. şimdi zor ve imkansız. vizesi pasaportu olmayan birisi için daha sınıra / havaalanına gitmek 2,5 bin tl kişi başı.

2019'da giderken bim'den koli koli ufak su ve konserve götürmüştüm.

2017-2018 yıllarında bir sene avrupa’da yaşadım. Erasmus bursu sağ olsun gitmediğimiz görmediğimiz yer kalmadı. Paramızın denkleşmediği yerde bir şekilde kendi birikimimizle de finanse edebiliyorduk. Ama artık hepsi hayal. 2018 yazından beri ülkenin döviz kurları anlamında yüzü hiç gülmedi.

Bir kere daha gitmek için fırsat kolladım hep. Ama mümkünatı yok.

Kalacak yer tamamen beleşe gelse anca kurtarır. O da sadece couchsurfing ile mümkün.

evet döviz karşısında tl eridi ama, türkiye'de de turistik yerler fiyatları döviz kuru üzerinden ayarlıyor zaten. yani bir güneye veya kapadokya'ya filan gitseniz, eli yüzü düzgün bir yerde çift kişilik oda yine 90-100 euro. restoranlar deseniz yine öyle. bizim vize masrafımız da yok o yüzden tatil yapabilecek param oldukça, aynı parayı yurtiçinde harcayacağıma yine yurtdışına çıkacağım.

ama dediğiniz tarzda bir blog açmak belki mantıklı olabilir :) ben zaten yurtdışına giderken bunları araştırıyorum. örneğin barcelona'da birçok restoran / cafede "menu del dia" diye bir şey var, günün menüsü anlamında. öğle saatlerinde 9-10 euroya tıka basa doyup içki veya tatlı seçeneklerinden birini seçebiliyorsunuz. biz saat 2 gibi menu del dia yemek üzere bir mekâna oturduğumuzda, zaten 3'te ancak kalkıyorduk. yeterince doyduğumuz için de akşam bir patates tabağı yanına iki bira gayet yeterli oluyordu. bira mesela 2.5 - 3 euroydu hala buradan pahalı değil mekânlarda :) otel kahvaltı dahil ise, kişi başı 15 euro civarına gayet doyuyorduk kısacası tüm gün.

mesela bu menu del dia olayını nereden öğrendim? tripadvisor forumlarından. bu noktada seyahat forumları mantıklı önerilerle dolu zaten. gidilecek müzeleri de önceden belirleyince, sitelerin girip indirimli günlere bakmak ve planları bu doğrultuda oluşturmak gayet mümkün.

@gmzo mesela bahsettiğiniz şey müthiş.. hatta sabah kahvaltısını biraz kahve ve atıştırmalık ile geçiştirip günlük 10 euroya doyulabilir öğlen barcelonada..

Bu ve bunun gibi şeyler lazım.

Balkanlarda 2019'da sözde paramız hala kıymetliyken gezelim abi ya.. diye gittiğimde bir gobit döner cips kola menü almıştım 240 dinardı.. o da 3.5 euroya geliyordu sanırım.. Şimdi düşünsenize 50 lira oldu.. Balkanlarda uygun yemek yenilen yerde bile minimum 50 lira

millet ne güzel zamanında gezip tozmuş, ben bu yaşa geldim hala yurtdışına çıkmadım:( pegasus'ta bilet fiyatları çok uygun ama gittikten sonraki masrafları da düşünüyorum ve işin içinden çıkamıyorum.

bu arada yurtdışına gideceğiniz zaman paranızı döviz olarak biriktireceksiniz, günlük bir bütçe belirleyeceksiniz, sonra da gittiğinizde o bütçe dahilinde harcayacaksınız. yoksa her harcamanızda türk lirasına çevirirseniz 3-5 euro'yu seyahatiniz zehir olur :)

Avrupa'ya yerlesmis biri olarak yakin arkadaslarima kalacak yer sagliyorum. Artik ortalama bir beyaz Turkun arkadaslarinin en az %20si yurt disinda oldugu icin gelecekte bunun yayginlasmasini bekliyorum.

Aslında Türkiye insanı için yurtdışı seyahatleri hep israfı. Şimdi derecesi arttı. Kirada oturup yurtdışı diye gezenler şimdi ne yapacaklarını düşünüyorlar.

Soruya gelirsek de tutmaz bu öneri. Böyle aç aç gezilir mi

@roe Aslında aç gezmek değil benim bahsettiğim..

studyolar ile ilgili duydugum sorun, kiracilarin devamli degistigi, kalanlarin uzun sure kalmadigi, yani bununla ugrasmak zorunda kalabilirsin.

kiraci hep bulunmuyor. cunku 3k kira istiyorlar evet.
sirkulasyon da cok.
12 ay sozlesme yaparim diye de dusunme. onun uygulanabilirligi pek yok pratikte. ugrastirir yani o isler...

diyecegim asil sorun bu ev bos kaldiginda 500-600 aidat sana kalacak.
anca ticari bloktan alinir boyle bir daire.

ofis desen ofis değil, ev desen hiç değil. alınmaz.

Kiracı sürekli değişir, daire boş kalırken de aidatı sana kalır. Vergisini de düşünce mantıklı bir yatırım gibi görünmüyor. Stüdyo daire ancak günlük kiralık işi yapacaksan uygun.

kendinize ofis için düşünüyorsanız olabilir ama yaşandığını düşününce içim daraldı..

bana pek mantıklı gelmedi.

2000-3000 kira geliri olan yeri, şu andaki mal sahibi neden 410.000'e satıyor? bir dengesizlik var. demek ki bir problem var.

bu tarz yerler çok küçük şirketlere ya da bekarlara/öğrencilere uygun olduğu için sirkülasyon çok olur. şirket ya batar, ya çıkar. öğrenci alır valizini başka eve gider. bekar evlenir vs vs vs vs...

Co2s2 2000-3000 kirası olanı neden 410a satıyor demiş de, zaten 200 kira gibi hesaplayınca doğru çıkıyor şu an çoğu evin satış fiyatı.

Sitedeki diğer emsalleri 500den satılıyor. Bunun ucuz olma sebebi içinde kiracı olması diye yorumladım. Kiracı 900 ödüyormuş. Çıkmaya niyeti yokmuş. O yüzden elden çıkarmak istiyor olabilir.

ALırsam zaten kendim ofis olarak kullanacağım için 6 ay içinde kiracıyı tahliye ettirebilirim. 3 sene sonra da başkalarına kiraya verebilirim diye düşünmüştüm.

içerdeki kiracı galiba avukat yani epey uğraşabilirsin.

@orpheus ben de avukatım uğraşırız gerekirse. ama işte değer mi bu fiyat için onu kestiremiyorum henüz. bölgeye çok hakim değilim.

Değmez.

Böyle yerlerde oturmaya niyetli kiracı bulmak çok zordur. Genelde dönemsel olarak ev tutması gereken kişiler ya da durumu iyi öğrenciler vs kalır böyle yerlerde.

Aidat çok yüksektir, yakıt, su vs gibi giderleri de faturada şişirdikçe şişirirler.

Bir ara böyle bir yerde kalmam gerekti 5-6 ay. Odacığın ısınma ve elektrik bedeli şu an oturduğum 100 m2 evden fazlaydı yersen.

İstanbul'da kiralar çok yüksek. Yeni mezun için zor olabilir. Geliriniz artana kadar kazandığınızı harcarsınız.

İstanbul'da ailesiyle yaşayıp kira ödemeyecekse iyi ama buraya sıfırdan yerleşip ev tutacaksa @dissendium +1

Bence İstanbul.

Avukat arkadaşlarımın çoğu İstanbul'da başladı. Bogulacaksan büyük denizde boğul. Küçük şehirde başlarsan gelirin de küçük olacak zaten. İstanbul'da yeni mezunda 4.5 veriyorlarsa küçük şehirde asgarî ücret alırsın. Ayni yere gelir.

diğer şehirde network kurmak daha kolay olur sanki. 2 ayrı konuda 2 ayrı avukatımız var, birine tüm aile topluca vekalet verdik ki daha öncesinde aileden sadece bir kişinin avukatlığını yapmıştı başka bi davada. diğer avukatla da hemşerilik üzerinden iletişim kurup karar kıldık. istanbul'da bu tarz ilişkiler kurulamaz sanki.

kesinlikle istanbul değildir.
babanız holding yönetmiyorsa evinizi kiranızı arabanızı cep harçlığınızı vermeyecekse istanbuldan koşarak uzaklaşın

not: avukatlık için büyük şehrin getirisi büyük değildir. tam tersine küçük şehir avukatları her zaman büyük kentlerdekilerden daha çok kazanırlar. pastayı istanbula pay edersek kırıntı koklanıyor sadece. ama memleketiniz olan küçük illerde dolu dolu bir dilim yersiniz.

Ben bunun İstanbul versiyonunu seçtim. Evet çok zor. Ama İstanbul’da avukatlık yapmak cepte milli piyango biletiyle gezmeye benziyor. Her an her şey olabilir, ben de bunu seviyorum.

Kendi memleketimde eminim çok daha iyi şartlarda mesleğimi icra edebilirdim. Ofisim, arabam, aile evi, anne yemekleri…

Yine de İstanbul diyerek geldim. En azından 3-5 sene geçmeden dönmeyi düşünmem.

Vakıfbank hesabim var parayı dörde bölüp tutuyorum dolar altın euro tl ama tl çoktu onları da döviz yaparım galiba. Fiziki almıyorum bankadan alıyorum

Kardeşim bi tane paribu hesabı açıyosun tether alıyorsun. Tether, dolara sabitlenmiş bir dijital paradır. Ben bütün bakiyeyi tether olarak tutuyorum. Yarısı paribuda yarısı binance’da.

vergi ve boşa makas ödememek için binance'den dijital dolar olan busd al derim ama istemiyorsun.

o yüzden en iyisi kuveytturk hesabı açıyorsun. internet bankacılığından al/sat işlemlerini yapıyorsun. en düşük makas kuveytte olduğu için diyorum. dini sebepli değil.

sanmıyorum şahsen.

Avax daha ihtimal dahilinde. Ada’da ihtimal görmüyorum. Ama burası kripto hiç belli olmaz

(bkz: Ethereum)
Cardano projesi güzel olsa da her şey proje değil. Bitcoin'in bugün bu kadar değerli olmasının, rağbet görmesinin ana sebebi teknolojik altyapısı değil mesela. Öyle olsa ADA çok daha yüksek market cap sahibi olurdu. Ethereum için de aynısı geçerli. Popüler olması için hype lazım. Tüketici ürünlerinde de aynısı var bu durumun. En iyi ürün değil, en popüler ürün en başarılısıdır. Bunun için de marketing lazım, hype lazım, insanların anlayabileceği düzeyde basit olması lazım vs.

Ben aldım bir süre ADA çünkü kağıt üzerinde kusursuz proje. Ama al sat yatırımda hype önemli, es geçemeyiz.

Olmaz. Projeyle teknolojiyle olsaydı Bitcoin'in yüzüne kimsenin bakmaması lazımdı en ilkel teknoloji Bitcoin'in zira ama Bitcoin Bitcoin olarak Ethereum Ethereum olarak Ada da Ada olarak kalır. Shitcoinler arasında bile bir hiyararşi var, oradan hesap et. Kimse "aaa bunun projesi teknolojisi çok güzel hadi bunu en popüler coin yapalım" demez. Neden? Çünkü plan proje kimsenin umurunda değil herkes para kazanmak istiyor.

ada ethereum aksine bir marketing harikası olduğu için oralarda. ortada hiçbir kullanımı yokken o kadar yükselmesi tamamen pazarlama başarısıydı.

ethereum'un rakibi olabilecek çözümler;

solana, fantom veya mansiyon ödülü çok uzak bir ihtimal ama avax.

zor abi ya

Pahali ve kotu. Sevmedim.

Şık değil.

pahalı değil, 700$ civarında
hafif rolex submarine çakması gibi duruyor, ama tissot gideri var.

Seiko 5 japon saati.
Sonuçta bunu saati göstersin diye değil statü için alıyorsunuz.
İsviçre saati daha iyidir.

Bu saate alternatif olarak nasıl seiko 5 seçtiniz anlamadım. Seiko 5 seiko'nun en basit serisidir. Presage, Orient Star falan bakın bari. Ayrıca saat güzel ama kordonunu beğenmedim şahsen. Bu parayı verecekseniz Tissot iyi marka. Zaten bu fiyata uygun otomatik hangi İsviçre saati var ki? Bir Victorinox da bakılabilir.

Victorinox çakıcı, saati kim bilir kime yaptırıyor.
Saat markasından alın:)

Armani al deseler de aynı cevabı yazardım
saat markasından saat alın.

1980 de alınan saatin bugün desteğini alabiliyoruz isviçre saatlerinde.
Victorinox 5 sene sonra destek vermez saatinize.
Cartier parça üretti bizim 41 senelik saatimiz için baştan fabrikasında.

gideri var.

şahsi olarak otomatik saate tövbeliyim. sürekli saat ayarlamak zorunda kalmıştım kullandığımda.

@trajikomix bende de 4 saat var hepsi pilli. Her sene 1-2 tanesinin pilini değiştiriyorum artık gına geldi :) bu 80 saat gidiyormuş epey uzun bir süre gibi sanki

tissotun bu kayışından bende de var. hafif bir tüy yolma arada bir tad kaçırıyor onun dışında problem yok gayet güzel

www.saatvesaat.com.tr

Peki bu nasıl arkadaşlar

10 bin tl üstü saat alacak bütçeniz varsa, yurtdışına çıkan/giden biri olursa ona aldırın.
10 binden sonra çok fark ediyor fiyatlar
bi arkadaşım
uçağa binip, dubaiye uçup, rolex alıp, 3 gün otelde kalıp, geri dönmenin
türkiyede rolex almaktan daha ucuza geldiğini keşfetmişti.

10 bin'e kadar değmez
ama 17 binlik saatte fark eder çok.

17bin'e çıkılıyorsa
tag, omega, cartier'in basic modeli de alınabilinir

bence istanbulda en yasanasi semt kadikoy bu yuzden goztepe diyecegim. standarti levent kadar yuksek degil ama dengeli ve aile olarak yasamak icin cok guzel. goztepeyi genisletip sahrayicedit ve erenkoye de bakilabilir. hayirli olur ins simdiden

Uzman degilim, yatirimci degilim.

Kira fiyatlari herkesin malumu, fezaya ucmus durumda. Satilik ev fiyatlarinin o olcude artmadigini goruyorum. (Faiz oranlari cok yuksek oldugu icin orta gelirli vatandas ev alma isine giremiyor. 2-3 sene once ev alma muhabbetleri eksik olmazken simdi kimse ev bakmiyor.-dedigim gibi benim gozlemlerim bunlar)

Yatirimlik asla almazdim ama oturmak icin cok kredi cekmeyecek sekilde alirdim ben olsam. Bu arada yeni konutlar eskisi kadar olmasa da yine yapiliyor fakat demirinden betonuna her sey o kadar pahali ki arz saglansa bile yeni evlerin de ucuza satilmayacagi cok belli.

Olur da secim oncesi yine bi kredi dusurme operasyonu yaparlarsa zaten su anki fiyatlar da hayal olur.

Fikrim bu kadardi. Saygilar :)

Alım için her zaman iyi zamandır. Ev fiyatları orta vadede asla düşmeyecek. Belki artış hızı yavaşlayacak ama hep artmaya devam edecek. Düşecek balon patlayacak diyenlere inanmayın. Alma durumunuz varsa hemen alın. Senelerdir düşecek düşecek diye millete ev aldırmadılar. Alın sonuç bu. Net söylüyorum her sene ev fiyatları artmaya devam edecek. En az 20 tane sebep sayabilirim. Düşmesi için ise sebep yok.

2 milyonu 1 ay vadeye koysan tl mevduata 29 bin lira faiz getirisi var
2 milyonluk bir evin sana getireceği kira getirisi ise max 5-6 bin.
yani 2 milyon lira senede 360 bin getirir 6 senede de kendini 2 ye katlar sadece tl mevduatta.
Bunu dövize altına koysan 3 senede max double yaparsın o parayı.
o yüzden ev alayım kira getirsin kafası çok mantıklı değil.
ev fiyatları da her sene artıyor ama kesinlikle döviz altın kadar artmıyor kesin bilgi 4 sene önce aldığımız evi yeni sattık.

1- evet.
2- paranız varsa, evet. bu çok göreceli bişey. ne durumdasınız finansal açıdan, ev almazsanız parayı nerede nasıl değerlendireceksiniz bunlara göre değişir. ancak alabilecek gibiyseniz ve konaklamak için gerekliyse evet, almalısınız.

1 - evet
2 - dogru zaman aslinda senin hazir oldugun zamandir.

Kira konusunda birkac sey soylemek lazim. Bence oturmalik ev alacaksan kira getirisine cok bakmayacaksin. 2 milyonluk evi bugun kiraya versen 5-6 bin lira kira isteyeceksin. O parayi verebilen adam zaten ev kiralamaz direk alir. Sana aslinda o parayi veremeyecek ama orada oturmak isteyen adam geliyor, 3 ay duzgun oduyor sonra sektirmeye basliyor.

Bir tane atadan kalma daire var 10 senedir kiracilar bezdirdi satmaya karar verdik, 4 kiraci degistirdik bir tane duzgun zamaninda odeyen cikmadi. 2-3 ay geriden geliyorlar, adami ariyorsun acmiyor. Colugu cocugu var cikartmak da istemiyorsun aciyorsun. Bezdiriyorlar. Ev sahibi olmak yufka yurekli adam isi degil.

Kira isi 5-10 tane mulkun varsa mantikli. Bir tane avukat tutacaksin birak o ilgilensin, senin umrunda olmayacak. Obur turlu malinla rezil oluyorsun.

Buna baktım ama anlayamadım açıkçası

Lan ne biçim adamsın niye sildin

20 gün içinde doların yönünü bildiğini iddia eden kişi işkembeden sallıyordur. Bunu kimse bilemez. Yarın şahsım çıkar bi açıklama yapar dolar 9.5 olur. Tam tersi bir şey olur dolar 8.2 olur. 20 gün için ben olsam faizde değerlendiririm. Dolara çevirdiğinde makas aralığı olacak zaten. Dolar artsa bile makas aralığı yüzünden zarar da edebilirsin. Bir de kambiyo vergisi var tabii.

Dolar alan kaldı mı? usdt al usdc al busd al.

Mail atın. Genel merkezi arayın. Olmazsa icraya verilecek mecburen.

Ev almak her geçen sene daha da zorlaşacak. O yüzden ya şimdi ya hiç. Ben de ev alma arefesindeyim ordan biliyorum.

2-3 sene öncesine kadar da eve para bağlamak yersiz, kira verip istediğim yerde oturumcuların çoğu niye ev almadıysak diye hayıflanıyor. ben geçen sene temmuzda topraktan aldım. ev bitti sayılır, aldığım fiyatın tam iki katına ilana koyan ve satan var. tr de maddi olarak lan ben bunu alabilirim dediğin an düşünmeden alacaksın zira her geçen gün almak daha da zorlaşıyor. geçen sene aldığım evi bugün alamazdım. seni daha da vasata maruz bırakıyorlar. nakitin varsa düşünmeden al daha iyi bir yatırım yok. evlendiğinde satar üstünü eşinle kredi çeker oturabileceğin bir ev alırsın.

almalısınız :)

istanbul'da değil, izmir'deyim ama bende buralardaki ev fiyatlarını takip ediyorum çok uzun zamandır.

eğer kredisiz alacaksanız gerçekten daha iyi bir yatırım yok.

sadece şunu tavsiye edeceğim; ben sahibinden.com'daki emlak endekslerini inceliyorum.

kendim de çok uzun zamandır takip ettiğim için gerçekten doğru veriler sağlıyor diyebilirim.

ev baktığınız lokasyonun emlak endesklerine bakın, son 1 yılda ne olmuş, son 3 yılda ne olmuş. ne kadar artmış, aynı mı kalmış vb. böylece ne kadar talep gören bir lokasyon olduğunu da daha iyi kestirebilirsiniz.

başka bir fikir daha; bütçenize göre ve nispeten yeni yapı olan bir yer bulabilirseniz yazlık almak da bir yatırım seçeneği olabilir. pandemi, deprem derken ege bölgesinde yazlık fiyatları da sezonluk kiralar da uçmuş durumda.

eğer nakitse durduğun kabahat.

Nakitse alın ama araştırmadan ev alınmaz. Madem elinizde 300 bin var, ailenizin yaşadığı şehirden değil, kira getirisi daha yüksek olabilecek şehirlerden, hatta mahallelerden almaya çalışın. Hatta nakit olduğu için pazarlık payı da olabilir.

Ev yerine portföy (döviz, altın ve hisse senetleri) oluşturup biriktirenlerin alayı hâlâ ev almayı önermez.

700.000 TL'lik bir şeyin aylık getirisi 2.000 TL ise insan bir durup düşünmeli! Örneğin sanâyide kimse ayda 2.000 TL kâr için CNC tezgâhı almaz; fakat aynı adam dâireye gömüyor çünkü CNC tezgâhında yaptığı hesabı kitabı yapmıyor.

Ekonomiyi ve piyasaları takip et. Naktini enflasyonun üzerinde bir kârla tutmayı sağlarsan her zaman kârdasın demektir. Ben ekonomiyi, piyasayı vb. takip edemem deyorsan da enflasyonun üzerinde tutmak da çok basit; döviz, altın ve birçok sektörü içine alan bir hisse senedi sepeti naktini enflasyona yenik düşürmez.

yatırım için ev almaktan daha saçma bir şey var ise o da bunu peşin parayla yapmak... TL cinsinden borçlanmak kadar güzel bir şey var mı bu memlekette? veya uzun vadeli borçlanıp da zarara giren gördünüz mü hiç etrafınızda? ödeyeceğiniz taksitin alım gücü her ay daha da düşüyor.


300 bin lira paranız mı var? ya gidin bir yatırım enstrümanı bulup ona yatırın ya da üzerine biraz daha kredi çekip ödeyebileceğiniz taksit miktarına göre daha iyi bir ev alın. belki oturabileceğiniz bir ev de alabilirsiniz kim bilir. borçlanmaktan korkmayın. son 20 yıldır türkiye'de tl cinsinden borçlanmak, yapabileceğiniz herhangi bir ticaretten daha fazla kar sağlıyor. bu enflasyon oranıyla da uzunca bir süre değişebileceğini sanmıyorum.


300 bin tl'niz var ise faize yatırarak bile daha fazla getiri alabilirsiniz. e ama ev de değerlenecek diyorsanız gidin araba alın, son 10 yılın istatistiklerine göre onun değerlenme oranı çok daha yüksek.

sözün özü: bu enflasyon oranı ve tl'nin değer kaybı sürekliliği ile türkiye'de peşin parayla bir şey almak bana kalırsa aptallık. borçlanabileceğiniz kadar uzun vadeli borçlanabilirsiniz. aradaki faiz farkı uzun vadede asla enflasyon oranını kapatmıyor çünkü.

Valla bence pek mantikli bir karar olmaz. Sehir belirtmedigine gore kucuk bir sehir diye dusunuyorum, gerci kucuk de olsa buyuk de olsa pek farkmetmez. 1+1 eve 300 bin vermek eger o parayi cok kolay biriktirmediysen -ki bence pek kolay birikmemistir- dogru bir secenek olmaz bence. 300 bin az para degil, bu miktarda paralari boylesine evlere harcamak insana koyar bence, bana sahsen cok koyardi.

O yuzden ben baska kanallara bak derim, ya da illa ev alacaksan git oturmalik ev almaya calis daha iyi.

Siz bilirsiniz tabii ama oturmayacağınız evi almak bana da mantıklı gelmiyor. Yıpranması, kiracısı, vergisi bir sürü iş. Arsa seçeneğini değerlendirdiniz mi? Yatırım olarak daha mantıklı geliyor bana eğer taşınmaz olacaksa. Ytd değildir tabii, uzman değilim.

şu an alabilecek durumun varsa hemen almalısın. ben geçen sene aldım. bu sene almaya kalksam alamazdım. ev fiyatları iki katı arttı. birisi söylemiş. arsa da bir seçenek. imarı olan bir arsa da aynı şekilde değer kazanıyor. ileride bir müteahhit ile anlaşmanız durumunda daha bile karlı olabilir.

Nakitse alın demiş millet. Manyak mısınız la? Uygun faize kredi buluyorsan al, yoksa mal gibi tüm paranı eve kitleme. Değerinin çok daha iyi şekilde artacağı yerler var.

Ne yaptın arkadaşım, verdiğim cevaplara bakarken gördüm.

Aldın mı?

Doğum günün kutlu olsun, nice yıllara.

Benim de ;) mutlu yıllar

Nice harika güzel yılların olsun :) Her şey gönlünce olsun :)

Doğumunuz şerefine lösev’e bir miktar bağışta bulundum. Epeydir niyetim vardı siz de vesile oldunuz. Kutlu olsun tekrardan :)

Dgko

doğum gününüz kutlu olsun!

benden de beş fidan gitti tema'ya.

100 makul

evet 100 yapın

adamın başka evi var mı bana kiralasın :) o nası ev sahibi ya :)

Ben 50 yapardım.

100

50 biraz küfür gibi. ikisi arasında 100 makul.

nasil ev sahipleri var boyle, artis istememis gonlunuzden ne kopuyorsa artirin ama 100 daha uygun gibi

100 TL ekle

En az 100. %15 artış desek 150 de olabilir.

dünya bu insanların yüzü suyu hürmetine dönüyor. üzmeyin adamı. zam yapmasanız bile, zamanında yatırın kiranızı.

bu arada 50 lira çok düşük olur, 100 lira iyidir.

bizim evin de kira artışı yaklaşık olarak sene ortasında oluyor. 2019'da aradı, bu sene piyasa çok kötü, kimseye zam yapmıyoruz dedi (bizim sitede 250 tane falan dairesi var, arsa sahibi) 2020'de aradı , aslında bu sene de yapmayacaktık ama geçen sene de yapmadık ya, iyice kuşa dönmesin diye zam yapacağız dedi. %4.5 zam yaptı. bu sene de aradı, %5.5 zam yaptı.

ev sahibimiz yüzünden bu eve mahkum kaldık. taşınmayı düşüneceğimiz evler için bizim kiranın 2-3 katı kira istiyorlar. ev almak için hesap yapıyorum, hesap tutmuyor kesinlikle. sanırım hayatımın sonuna kadar bu evde oturacağım.

Abi adam yapmasak da olur demiş, istersen demiş kendi durumuna göre demiş.

100 iyidir . en az 100 demeye gerek yok bence.

Ben geçen sene ev sahibine sormamıştım, o da zam yapmamıştı. Oluyor böyle şeyler.

100tl +1.

50 size, 150 ona, 100 ikinize de yarar. şeker bir ev sahibiymiş.

bence hiç biri.

illa bunların arasından seçmek zorunda kalacaksam aşağıdakini seçerdim

www.saatvesaat.com.tr

seiko 5'in olduğu yerde de hiçbiri demezsin ya :D

S5-SRPD51K

Bunların hiçbiri bana göre de.
Seiko 5'lerde şunları seviyorum;
www.ioomobile.com

gerçekten bunların hiçbiri klas görünmüyor, akrep yelkovan çerçeve hepsi gereksiz süslü, sanki çocuk saati gibi.
eğer ille içlerinden birini seçmem gerekecekse @nahtoderfahrung'un dediği.
ama @logisticsmanager'ın linkini verdiği saat çok daha klas.

www.saatvesaat.com.tr

maltepe aydınevler mah. civarı 2-2.5 bandında bulabilirsin.

Bu parayla aşk hayatınız canlanmaz.
Arkadaşın dediği gibi maltepe, süreyyaplajı bandında bulabilirsiniz böyle bi ev. Ancak istanbul anadolu yakası bostancıdan sonra genç bireyler için çöptür. Yetişkin çocuklu insanlar için de çöptür gerçi. Sanmıyorum ama araba varsa ataşehire de bakın belki 1+1 denk gelir.
Maaşı yükseltmeye bakın hocam. Özel ders olur, ek iş olur, proje yazıp fon almak olur neblim işte.. 3-3,5 bandında bostancıyı geçmeyecek şekilde ev bakın. Hayatınız hatta aşk hayatınız daha önemli, bi kere geliyoruz hayata. Para sonra da kazanılır.

Maltepe sınırlarında rahat bulursunuz. Bir yakınım yeni ev aldı bu siteden minibüs yolunun bir alt sokağı önünden Marmaray geçiyor komşuları nezihmiş. Mobilim link bu şekilde geldi. Pusuya yatın bulursunuz 2000e de.
ONA9 DRAGOS SİTESİNDE ANKASTRELİ-EBEVEYN BANYOLU 1+1 KİRALIK İlan No: 941236278

Temiz ve az kullanılmışsa ikinci el de olur.

Sıfır tabii ki. Bu arada saati merak ettim ben de otomatik bakıyorum. Atabilir misiniz?

Orient mako 2 benim aklımdaki.

olası kaza vs durumlarında ne olacağını gösteren bir sözleşmen olsun elinde.

Arabanın her tarafına dikkatlice bak, gerekirse fotoğraf hatta video çek. Adama gördüğün sıkıntıları not ettir.

Ufak kiralamacıların en sık yaptığı numara hali hazırda olan bir sıkıntıyı alırken tamam kardeşim sorun yok biliyorum demelerine rağmen aracı teslim ederken ben verirken yoktu ayağına yatıp aracı bedava sana tamir ettirmek olabilir.

Yakıtı kontrol et, yarım depo aldıysan yarım depo teslim edeceksin. Göstergenin de fotoğrafını çek aynı şekilde.

Koltuklar, stepne, yangın tüpü, aynalar, marşpiyeller hepsini kontrol et.

Kazasız belasız sürüşler şimdiden.

kurumsal bir firmadan kiralamayacaksan hiç kiralama hepsi mafya.

lokal firmalara ben de bulaşma derim, en yakın kurumsal neredeyse oradan alırdım şahsen.

Birçok esnaf Google yorumlarını parayla satın alıyor. Sakın o yorumlara güvenme.

Sakın bulaşma. İlle de bulaşacaksan arabayı kiralamadan önce her yerinin güzelce fotoğrafını çek. Sigara yanığı, çizik vs. hepsini fotoğrafla.

Kaskosu falan yoktur o yüzden çok dikkatli ol.

Arabayla yola çıkmadan önce etrafta 1 tur at. Gözüne çarpan en ufak olumsuzlukta aracı geri götür. (Klima çalışmaması, motordan ses gelmesi vs.)

sağolun arkadaşlar. tavsiyeleri de göz önüne alarak kurumsal görünen bir firmadan yaptım kiralamayı. şimdilik bir sıkıntı yok gibi.

Yapılıyor artık. Ablam oldu ikinci dozu.

Ben de oldum.

Olalım mı peki? Ne dersiniz?

Ben pozitif çıkmadım ama koku moku gitti 3-4 gün, haftaya 2. Dozu oluyorum. Sen de ol.

İstanbul'u bilmiyor olsaydım buradan tek bir ev almak gibi bir akılsızlık yapmazdım. 2 milyonluk bir bütçe ile, ilk olarak 1 milyona Kadıköy'deki kıyı semtlerden güzel, deprem sonrası yapılmış bir daire satın alırdım. Geri kalan 1 milyonun yaklaşık 300 bini ile Beylikdüzü'ndeki ucuz ama yeni evlerden alırdım. Kalan 700 bini de bu 1 milyona alınan güzel semtteki inşaatlardan birinden ev satın alırdım. İnşaat halinde satın alınacağı için 700 bine alınabilir. Tüm parayı tek bir eve yatırmak asla mantıklı değil. Burası İstanbul, bina çürük derler şak diye yıkarlar evi, en az 5 yıl ne olacağı belli olmaz evin.

Duyurunuzdan İstanbul'u bilmediğiniz çok belli oluyor. Şuan İstanbul'da bu Suadiye, Bostancı,Kozyatağı, Erenköy tarafındaki 1 milyonluk evlerin kirası nerdeyse 7 binden başlıyor.

Akasya evleri, Akasya avm'nin ordaki evler galiba, oranın yolları çok kötü, sokakları pis. Yatırımlık ev değil onlar.

Merhaba, istanbul’da yaşıyorum. Akasya’dan kastım akasyanın kendi siteleri (göl ve koru etabı.) Hatta burada yaşıyorum, dediklerinizin farkında değilim.

Kıyı semtlerde 1 milyona nasıl ev bulacağız Allah aşkına? Bulursanız bana da haber verin.

beylikdüzünde nerede 300 bin tl lik ev varmış?

ben olsam (atıyorum) erenköy'den dubleks alacağıma fenerbahçe'de 2 milyona hangi evi alabiliyorum diye bir bakarım. muhtemelen 1+1 veya stüdyo tarzı bir daire bulacağım. içine yapacağım masraf sınırlı olur. kiramı alır keyfime bakarım.

kira*240=ev bedeli olmalı görüşü var tabi. ona göre karşılaştırırsınız.

Kağıthane civarından yeni yapılmış üç tane daire alırdım. Hepsini akasyada bir daireye bağlamak bence mantıksız.

1 milyona aldigin ev en az 7 bin lira getiriyorsa istanbul'da hic dusunme al zaten.

Özgür demirtaş bir evin gerçek değeri videosunu izleyin derim, eğer kira ise iş yeri daha mantıklı olur diye düşünüyorum
youtu.be

@GoodMorningTeacher erenköyde 1 milyona yeni daire yok. daha 2-3 hafta önce komşumuz 50 kusur yıllık apartmanın giriş katını 1 milyona sattı.

cevap veren arkadaşlar neye göre bu cevapları vermiş bilemedim ama dostum şu anda kadıköy merkeze yakın kıyı semtlerinde (fenerbahçe caddebostan için stüdyo / feneryolu suadiye ve erenköyün caddeye çok yakın daireleri için de 1+1 dairelerden bir tane alabilirsin sadece 2 milyona, o da ortalama katta ortalama bir daire olur onu da söyleyeyim. 1 milyona buralardan ev mi kaldı allasen?

eğer yeni olmasın dersen de eski binalardan 3+1 falan alabilirsin feneryolu göztepe erenköy suadiyenin kuzeyinde bir daireyi ancak bunların da kentsel dönüşüm/yıkılma riski var çok riskli.

Düzgün bir piyasada (şu anda kiralar uçmuş olsa da bu seni yanıltmasın.) 2 milyonluk evden gelecek kira sana aşağı yukarı aylık 6-9 bin lira bandındadır bu muhitlerde.

şu anki kadıköy-istanbul özelindeki kira yüksekliğinin 3 sebebi var:
1- konut kredisi faizleri çok yüksek

Bu durumda biraz parası olan adam istediği gibi bir kredi çekip istediği evi satın alamadığı için kiraya yöneliyor. e cebinde de parası olunca piyasayı çok da aşağı çekme gereği duymuyor, tutup geçiyor.

2- kentsel dönüşüm çok artmış durumda

bu durumda da gerek müteahhitlerin verdiği kira yardımı gerekse zaten halihazırda sosyoekonomik durumu iyi sayılabilecek ev sahibinin birikimi kentsel dönüşüm esnasında 7-8 aylık süreç için istediği eve çıkıyor. piyasa yine yükseliyor.

3.Okulların açılma ihtimali ve öğrencilerin ev talepleri

1. seçenek bir faiz kararına 2. seçenek de zamana 3. seçenek de bir bilim kurulu toplantısına bakar.

daha 3-5 ay öncesine kadar kadıköyde kiralar yüzde 40 daha düşüktü

alternatif bir bakış açısı getireyim sana.

9 yıl önce bodrumun hatrı sayılır bir beldesinden 0 olarak 150bin liraya alınan dairenin şu anki değeri 1.600.000 tl civarında. Aynı yıl suadiyeden 0 olarak 480bin liraya alınan 2+1 bir daire de şu anda 1,500,000 tl civarında.

İnsanlar tatil beldelerine yöneliyor artık. sezonluk yılın sadece 4 ayı için aşağı yukarı 30-35-35-30 gibi rakamlar konuşuluyor aylık 2 milyonluk evler için. aya vurduğunda ise 10 bin liranın üzerine rahat çıkıyor. kaldı ki evin yıpranma payı 3te bir oranında olmakla beraber kalan 7-8 ay dilersen sen kullanabiliyorsun.

not olarak ekleyeyim, iş yeri kirası evet size her zaman biraz daha fazla kira getirisi getirir ancak çok daha zahmetli bir kiralamadır eğer bir banka veya kurumsal şubeye kiralamadıysanız. Bunlarla uğraşacak gücünüz ve zamanınız varsa tabi ki tavsiye edilir. Nedenleri,

1-esnafla muhattap oluyorsun. en ufak bir krizde ödenememe riski var kiranın, ama ev orada oturanın en önemli varlığı, başını soktuğu yer.
2-en ufak bir sürtüşmede veya ödemeyi alma ısrarında iş tahliyeye giderken "ekmek paramla oynama" noktasına gelip işin çok çirkin noktalara gitme ihtimali var.
3-özellikle devir hakkı vermemek çok önemli, aksi halde gireni çıkanı kontrol edemezsiniz.
4-çok sağlam bir avukat ve sözleşmeye ihtiyacınız var. aksi halde senelerce adliyelerde sürünebilirsiniz.

Bursa inegoldeki evimi satiyorum. Tavsiye ederim. Ev sifir. 1 ay icinde mutahit teslim edecek evi. 8 bloklu bir sitede, 5 katli binanin 4.katinda.

Yeni yerlesim yeri. Eger satmak icin acele etmeyecekseniz (1-2 yil) yatirim icin bence ideal. Ilginizi cektiyse detaylar icin yesillendirebilirsiniz.

Ankaradan yeni bitmiş projeden al. Hem fiyatı iki yılda x2 olur hem de kiralar yüksek. Sıkı pazarlıkla müstakil villa alıp kurumsala kiraya da verirsin

Kas kazanımı için kalorini ayarlayıp bi ağırlık programı seçeceksin, sonra 6 ay 1 sene haftada 4-5 gün devam edeceksin, sonra birkaç ay cut yapacaksın bunların sonunda genetiğine göre bi vücut çıkacak ortaya. Çok basit.

Haftada 3 gün ve günaşırı git.
Yemek düzenin bir sorun teşkil etmez.
Oram olsun, buram olmasın olayına girme. Her tarafı dengede çalış.
Kıl tüy hususlarının kas gelişimiyle ne alakası var. Gelişen kaslar daha iyi görünsün diye kıllarını alır vücutçular da sen müsabakalara falan katılmayacaksın değil mi?
Zayıfsın. Makroları dengeli kalori fazlası oluşturman lazım.

Beslenmen antrenmandan önemli.

Train like an animal,
Eat like a King,
Sleep like a baby.

her vucut ve genetik farklıdır. bu sebeple asla herhangi bir fotoğraftaki vucuda tam olarak ulaşamazsın. senin omuz çatın dardır, bicepsin kısa bağlıdır vs. vs.

3-4 ayda canavar olurum türü programlar ve beklentiler bence hayal. 3 ayda vucudun toplar epey güçlenirsin gözle görülür hacim de kazanırsın ama büyük birşey bekleme. beslenmeni ve düzgün antremanı aksatmadan 1 yıl kadar devam edersen baktığında fark edecek vucuda ulaşırsın.

5x5 gibi basit ama etkili hareketler ile başlayabilirsin.

Merhaba zargana asker. 65 kiloluk bir zarganadan 90 kiloluk fit bir tanka dönüşmem 4-5 senemi aldı. İlk 1-2 sene düzenli gitmesem de son 3 senedir haftada 4-5 gün gidiyorum.

Sıkı bir çalışma ve yemek programıyla 1.5-2 senede o vücuda ulaşabilirsin.

Bu işin temel sırrı HAYVAN gibi yemek yemekten ve ÖKÜZ gibi ağırlık basmaktan geçer. ANAHTAR CÜMLEN BUDUR.

Şimdi sana ne kadar antrenman tavsiyesi de versek boş kalacak. Denedikçe kendin göreceksin. Sadece anahtar cümleyi atlama. Günlük protein ihtiyacını tam karşıla. Karbonhidratı yağı sakın kesme. Kilo alman lazım.

Freeletics. Zaten ikinci foto freeletics atleti.
Edit: video youtu.be

Ben Luke ile başladım. Serial diye bir podcast dizisi var onu bitirdim. Sonra haber kanallarına geçtim. Şu an BBC be TRT World dinliyorum. Tavsiye ederim.

@adwokat hangi uygulamadan takip ediyorsun?

Ben apple podcastten dinliyorum.

podcasts.apple.com
podcasts.apple.com
podcasts.apple.com
podcasts.apple.com

ilk ogrendigim zamanlarda yuruyus yaparken dinliyordum, hepsi cok iyi.

Yuruyus yaparken dinlemek cok iyi fikir gercekten. Ilk basladigimda boyle baslamistim. Yuruyus cok daha zevkli oluyor. Gene baslayacagim. Madem hatirlattin iyisi mi gene baslayayim.

uygulama sadece bir aracidir. ornegin luke'u hem apple podcasts'ta hem google'da hem de spotify'da bulabilirsin.

Luke iyidir, sikilmazsin ve de soyledikleri genelde yeni baslayanlar tarafindan bile kolayca anlasilir.

Koltuk parası ödedim paramı verin o zaman geri derdim ben direnişi başlatırken, geri adım atsınlar diye. Madem öyle başta almasaydınız kediyi? Düzenimi ona göre kurmuşum ben.

Hemen hukuki bakış: bilette kedinin ismi yazılı değildir muhtemelen ama o firmanın hayvan taşıma kuralları vardır.

Bunları bilmediklerini varsayıp direnin. Kedinin ağlamamasını sağlayın bi de. Sonra direnemeyeceğiniz bir kalabalık peyda olmasın.

@iddaaci aglamamasi için yapabileceğim bir şey yok maalesef.

Hayvan taşıma artık otobüslerde bagajda olmayacak diye bildirilmişti en son. Firmanın sitesinde de yazıyor hatta. :(

Karayolu Taşıma Yönetmeliği otobüs muavininin keyfinden üstün ama teoride. pratikte iş sizin cazgırlığınızla alakalı. bilette kedinin adının yazması ne alaka hukuki bakışa bak.

Rahatsiz ederse demis, etmezse devam.
Aslinda insanla esit tutmus cok iyi, insani da atiyorlar rahatsiz edince.

@divit, ağlayan insan bebeklerini atmiyorlar ama.

Haklisin o_O

ARKADAŞIM! Kedi için ayrı koltuk almamış olsan bile kedini taşıyabilirsin. Bagaja koyamazlar. Onlar böyle bir şey için diretirse ortalığı ayağa kaldır. Gerekirse polis çağır tutanak tuttur.

Not; kedi sahibi / avukat.

Hayır böyle bir şey yapamaz yönetmeliği açın gösterin. Çok konuşmasın

www.mevzuat.gov.tr

Madde 38/6…. Haklarımızı bilelim.

Nihayet yolculuk bitti ve kedimi bagaja koymadılar. Zaten çok ilginç bir şekilde hiç aglamadi miniğim. :))