Giriş
(3)

Hepsiburada indirim sorunu

pavlis
Merhaba,Dün gece yarısı uzun ve göz yorucu araştırmalar sonucu bir tv aldım. Bugün görüyorum ki aldığım Tv'de dahil ürünlerde net %11 indirim olacakmış. 500 kagat fazla ödemiş durumdayım. Amazon olsa kafa rahat olurdu, farkı direkt iyade ediyor fakat Hepsiburada için nas bir süreç izlemem gerek?Aray
Merhaba,
Dün gece yarısı uzun ve göz yorucu araştırmalar sonucu bir tv aldım. Bugün görüyorum ki aldığım Tv'de dahil ürünlerde net %11 indirim olacakmış. 500 kagat fazla ödemiş durumdayım.
Amazon olsa kafa rahat olurdu, farkı direkt iyade ediyor fakat Hepsiburada için nas bir süreç izlemem gerek?
Arayıp durumu anlatıp iyade mi isteyeyim?
İndirimde tekrar satın alıp zamlı olanı iyade mi edeyim?

Keşke bir gün bekleseydim :(
0
pavlis
(11.11.22)
Ürün henüz ulaşmadıysa kabul etme, iade et. Tekrar sipariş ver.
0
OrangeYellow
(11.11.22)
Akşam kargoya verilmiş de işte iki iş olacak bu şekilde her iki taraf içinde. Arayıp iadeden de pek umudum yok açıkçası galiba söylediğiniz gibi yapacağım.
0
🌸pavlis
(11.11.22)
Müşteri hizmetlerini aradım, geleni de iade etmeyin indirimli alın o gelince pahalı olanı iade edin diyor. Çünkü kampanyalı ürünlerde iptal edilme riski yüksekmiş. Amazonun kıymeti bir kez daha arttı.
0
🌸pavlis
(11.11.22)
(13)

Deri bot

tembelhayvandandatembelhayvan
Karar veremiyorum. Sizce hangisi? (Veya şu markanın şu modelini kullandım/kullanıyorum, tavsiye ederim diyen var mı?)1) https://www.ayakkabidunyasi.com.tr/nike-manoa-leather-siyah-erkek-outdoor-454350-003-2000454350003?utm_source=akakce&utm_medium=cpc&v=1.15.42) https://www.hepsiburada.com/cat-conqu
Karar veremiyorum. Sizce hangisi? (Veya şu markanın şu modelini kullandım/kullanıyorum, tavsiye ederim diyen var mı?)

1) www.ayakkabidunyasi.com.tr

2) www.hepsiburada.com

3) www.amazon.com.tr

4) www.ciceksepeti.com
0
tembelhayvandandatembelhayvan
(06.11.22)
2
0
elorelia
(06.11.22)
Heps kotu ama bunlar arasindan 1
0
abuzer
(06.11.22)
fakat
(06.11.22)
2
0
black holes in the sky
(06.11.22)
hepsi kötü. 4 derim ama
0
paintov
(06.11.22)
4 bence de. 1 bence en kötüsü, siyah ayakkabı boyasıyla boyanmış spor ayakkabı gibi duruyor.
0
roket adam
(06.11.22)
2.si güzel gayet
0
anna sun
(06.11.22)
2
0
nawar
(06.11.22)
benim de gönlüm 1'den yanaydı aslında ama diğerleri de hoşuma gitmedi değil. çoğunluk 2 demiş. bunu bir düşüneceğim :)
0
🌸tembelhayvandandatembelhayvan
(06.11.22)
1'i uzun zaman kullandım. Nike ın klasik bir botu. Tavsiye ederim. Ancak ekstrem soğuklar ve yağmur için bir şey diyemiyorum.
0
OrangeYellow
(06.11.22)
yaş kaç @tembelhayvandandatembelhayvan? hiçbirine de bu paralar verilmez bu arada.
0
obaa
(06.11.22)
bu paralar dışında paralar kalmadı. fiyatlar zamanın makul fiyatları.

2 ve 4 demek istiyorum.
0
ich bin stumme
(06.11.22)
@obaa - bence de bir ayakkabıya bu kadar para verilmez ama ekonominin hali malum. lumberjack gibi, kinetix gibi markalar bile bin liranın üstünde ürün satıyorlar. ki ben çok uzun kullanırım bu tarz ürünleri. zamanında hi-tech marka botum vardı mesela, 10 sene civarı giydim. yaşım 38 bu arada.
0
🌸tembelhayvandandatembelhayvan
(06.11.22)
(8)

Neden böyleyiz? Nasıl Önüne geçebiliriz?

erty_ksk
Neden ahlaksızlaştık bu kadar? özellikle ticarette, içinde çıkar barındıran ilişkinin her türlüsünde. herkes tuttuğunu... modunda yaşıyor.işim gereği sürekli seyahat ediyorum, gezip gördükçe daha iyi anlıyorum ki işin aslı maliyetler vs. değil, ahlak, vicdan probleminde. yabancı mı yapıştır, yol üst
Neden ahlaksızlaştık bu kadar? özellikle ticarette, içinde çıkar barındıran ilişkinin her türlüsünde. herkes tuttuğunu... modunda yaşıyor.
işim gereği sürekli seyahat ediyorum, gezip gördükçe daha iyi anlıyorum ki işin aslı maliyetler vs. değil, ahlak, vicdan probleminde.
yabancı mı yapıştır, yol üstü mü ver çarık çürüğü yine gelemez nasılsa, tanıdığa iş mi yapıyorsun, vurur fiyatın dibine pazarlıkta kar ettirmez, gibi gibi daha onlarca örnek sayabilirim. hepsi de yaşanmış hepsi de her gün olan olağan şeyler.
Aracı sanayiye götürürsün bir usta kaput açmaya 300 ister öteki tamir eder verir 150 yeter der.
enflasyon %150 üzerine çıkar şirket %30 zam yapar övünür, banka anlaşmasından gelen promosyonları patron cebe atar, ev sahibi 3 kuruş için seni evden atar, devlet, devlete hiç girmiyorum orası dipsiz kuyu zaten.
neden böyle ahlaksız ve vicdansız olduk? şartlar mı? sanmıyorum.
büyük bir çöküş içindeyiz ve bu çöküş ekonomik çöküşten daha tehlikeli ve uzun vadeli gibi geliyor.
Bunun nasıl önüne geçebiliriz? tek endişe eden ben miyim? merak ettim. Benzer kaygıları yaşayanınız var mı? ve çözüm öneriniz neler?
0
erty_ksk
(04.11.22)
Usta kendi işini yapıyor, kendi ücretini kendi belirlemekte serbest. İsteyen hizmet alır, istemeyen almaz.

Esas sorulması gereken soru: enflasyon neden bu kadar yüksek? Sen ekonomiyi sorgulamayıp emekli ev sahibini sorgularsan ahlaksızın ta kendisi olmuş oluyorsun
0
OrangeYellow
(04.11.22)
biz enflasyon ve kriz ülkesiyiz, insanın bilinçaltına işliyor her zaman. tr'de 2007-2017 arası 10 sene boyunca bir kaç semt dışında ülke nüfusunun %97'sine hitap eden yerlerde hiç konut vs problemi olmadı biraz durumu olan rahatça ev kiralar otururdu ama bak şimdi istanbulda memur adam bile ev tutamıyor. şu anda da 20-30'lu yaşlardaki insanın bilinçaltına işlendi önümüzdeki 10 sene tekrar ekonomi düze çıksın ve refah artsın 11.sene en ufak krizde herkes korkudan ve travmadan olabildiğince kar peşinde koşacak mesela. avrupadaki adam bunu görmediği için ihtiyaç da duymuyor. amerikalıların güzel bir sözü var, enflasyon en büyük halk düşmanıdır diye.

ahlak konusuna gelirsek, ben sanılanın ve hep söylenilenin aksine insanımızın çok dürüst vs olduğunu düşünmüyorum, hele kalbur üstü avrupa ülkeleri ya da gelişmiş ülke vatandaşlarına göre. kendimizi kandırıp duruyoruz sadece
0
avatar is back
(04.11.22)
çok ama çok endişeliydim bu konuda. ama sonra şunu fark ettim, biz o konumda olsak, kendimizi bir şekilde haklı çıkararak o sisteme adapte olup, "enayi" yerine konulmak istemeyebilirim. bileyemiz.
yani, şöyle. araba tamircisisin diyelim. iş geliyor, 100 liralık maliyeti var sana, dükkan kirası-çırak payını da düşünüp, 200 diyorsun. sonra bakıyorsun ki yan dükkanda aynı işi yapıp, 600 lira alındığını görüyorsun sonra. ne yaparsın? gidip komşunla kavga mı edersin? sonuçta bu tamiri yaptıran kişi araştırmamış, ya da şikayeti yok 400 fazla vermeye ve veriyor. komşuna "neden fazla alıyorsun" diye hesap soracak halin yok. bu konunun bir olayda değil, devamlı olduğunu düşün. sanayide herkes o işlem için 600 alıyor diyelim. sen hâlâ 200 almaya devam eder misin? belki şimdi farazî olarak düşündüğün için sana almazsın gibi geliyordur, ama alırsın emin ol. bir yerden sonra "eeew, bir ben miyim dünyanın enayisi" dersin.

taksici olmak da bence aynı. hiç taksici yakın arkadaşım/akrabam yok. ama müşteri seçerek o adam günlük nerden baksan 1000 lira daha fazla kazanıyordur. tipinden-duruşundan 20 liralık yere gideceğini tahmin ettiği kişiyi almayarak, biraz ötedeki havalimanı müşterisini kapabilir. hepimiz taksicilere kızıyoruz. benim de hayat kalitemi düşürüyor taksici sorunu. yeterli mesafe yoksa gece geç saate kalamıyorum taksici almıyor diye. ama düşününce, o taksicinin yerinde olsam zamanla çakallık yapmaya ben de alışırım gibi.

şunu demeye çalışıyorum, insan gerçekten de başına gelmeyen bir şey için nasıl hareket edeceğinden emin olamaz. başına gelince kendini aklıyorsun. "herkes böyle" diyorsun. vicdan, kazanımlar doğrultusunda kandırılabiliyor. o bahsettiğin insanlar asla içten içe "ben kötü bir şey yapıyorum, aslında kötü biriyim" demiyorlar.

meşhur örnektir, bir binanın bütün camları kırıksa, harabeyse geçerken sen de bir taş atabilirsin. ama hiçbir camı kırılmamış binaya atmazsın. çoğunluk, insanı kötüye iter.

bütün bunların üzerine, kendimce çözümü söyleyeyim. biz iyi insanlar olacağız. "düzen böyle" demekten kaçınacağız. bunun dışında da, yurtdışında birçok ülkede olduğu gibi, devlet kuralları koyacak. tamir fiyatları sabit olacak. fazla para ödediğini düşünen kişi rahatlıkla devlete başvurup, tesbit isteyebilecek. şimdi ben tamirciye fazla para verdiğimi düşünsem, devlete başvurmam. senelerce uğraşırım diye düşünüp çekinirim. bırak devleti, o adama da gidip sormam. belalı çıkar, kızar, bağırır. bana bağırdığı için devletin bir yaptırımı olmaz çünkü. bıçaklayanlar serbest kalıyor, o mu gözaltına alınacak? özetle, devlet çözüm sunmak zorunda. ama o zamana kadar ve o çözümlerden sonra da, biz iyi olacağız. en azından başkasının endişelenmesine neden olmamak için.
0
lovemyself
(04.11.22)
lovemyself'in örneği güzel ama sıkıntı şu, sen olması gerekeni yapıp 200'e satarsan, 600'e satan senin ev sahibin olur sen kirada oturursun git gide fakirleşirsin. Zengin olan borcunu ödemez parasıyla para kazanır onun borcu affedilir sen kredi kartı borcundan hacizlik olursun. vs. vs.

Ülke bir noktada herkesi çıkarcılığa itiyor bence. Ben bu düzenin parçası olmamak için ülkeden gitmek için çabalıyorum işte. Kalırsam ya düzene uyacağım ya da uyanların altında ezileceğim.

Bu arada fakir toplumlarda bunların olduğu doğru ama Türkiye hiçbir zaman düze çıkmamış. 1950'lerden gazete küpürleri okumuştum orada da taksici sorunu vb. şimdiki problemlerimizden bahsediyor. Hiçbir şey değişmemiş ve bizim ömrümüz içinde değişecek gibi durmuyor. Türkiye'de kalacak olanlar bunu kabul edip pozisyonunu ona göre almalı bence.
0
nhk ni youkosu
(04.11.22)
ortak ve kaliteli eğitime erişim eksikliği ve gelir dağılımı eşitsizliği, diğer sayılan her şey bu ikilinin alt dallarıdır.
0
wiekannich
(04.11.22)
Ev sahibi ve ustanın fiyatı dışındakilere katılıyorum. Temeli 2. kelimede gizli zaten. Ahlaksızlık. Bu topraklardaki insanların büyük çoğunluğu ahlaksız. Sorun şu ki ahlaksızlığın ne olduğuna dair fikirleri yok. Ahlaksızlık deyince akıllarına sadece rızası olan bekar çiftin sevişmesi geliyor. Rıza olmazsa, tecavüz varsa bu kadar ahlak üzerine düşünmüyorlar bile.

İnsanlar zaten ahlaksızdı. Şimdi ahlaksızlıklarını daha rahat uygulayabiliyorlar. Değişen bu. Eskiden mahalle bakkalı ve pazarcısı, mahalleye satarken de ahlaksızdı ama alternatifi olmadığı için normalleştirmişti insanlar. Sonra alternatifleri gelince ilk bu bakkallar ve pazarcılar itiraz etti ahlaksızlık yapamayacakları için. Sonra fark ettik ki bunlar ahlaksız çürük malı bize kitleyerek sadece kendini düşünen tipler. Trafikte, iş hayatında, alış verişte her yerde var. Ayrıca daha rahatlar.
0
nawar
(04.11.22)
Benzer kaygılara sahip kişilerden biriyim ve bunun ahlak ve vicdan eksikliğinden hatta çöküşünden kaynaklandığının çok farkındayım.

Vaktiyle teröristler için "onları da anlamak lazım" diyen bir hukukçu arkadaşım vardı, defterden sildim kendisini, ama bu konuda ben de aynı şeyi söyleyeceğim. Çünkü milletimizin şu bahsettiğin halleri, "muasır medeniyetler seviyesinde yaşayan ülkeler"de resmen teröristlik. Çünkü "biz"i mahveden haller hareketler. Biz bilinci yok, "ait olma birey olma dengesi" yok, vicdanı ve ahlakı sadece kendisine yöneltilmesi gereken şeyler sanan insanlar çoğaldı. Peki bu neden olur??

Bütün bu davranışların ortak noktası GÜVENSİZLİK ve GÜÇSÜZLÜK kodlarıdır. Bedenen güçsüz hissediyor, nakden (parasal anlamda) güçsüz hissediyor, ruhen güçsüz hissediyor, topluma güvenemiyor devlete güvenemiyor kendine güvenemiyor... sürekli tehlikedeyim hissi var ve bu hissin insana verdiği en büyük saplantı öleceğim saplantısıdır. İnsanlar aslınsa ölmekten kaçıyorlar, çünkü güven ortamı diye bir şeyi hiç yaşamadılar ve olabileceğine inanmıyorlar. Halbuki inanıyoruz dedikleri, hatta uğruna nice insanları incittikleri, gönüller yıktıkları hatırlar kırdıkları dinleri bizzat inanmayı ve inancı gerçekleştirmeyi, güven ortamı yoksa oluşturmak için mücadele etmeyi, varsa sürekliliğini sağlamak için mücadele etmeyi emrediyor...

Bu durumda ortaya çıkan şey ise bilgisizlik. Cahillik bilgisizlik değildir, cahillik bilmekten kaçmaktır. Bilmeyi reddetme, öğrenmeye kapalı olmadır. Çünkü öğrenmek bilginin/gerçeğin taa ciğerine işlemesini ve davranışların ona göre değişmesini gerektirir. Bu da büyük sorumluluk. Hele ki minik yaşta ailede de görerek büyümediyse, alışmış kudurmuştan beterdir ilkesi çalışır ve insanlar değişmekten içgüdüsel olarak kaçarlar bu sefer.

Demek ki gerçek bilgi, güven ortamı, güçlülük desteklilik hisleri... birbirimize destek olmamızı gerektiren bir durumdayız. Karşılıklı muhtemelen epeyce yaralanacağız çünkü hepimiz ciddi derecede yaralı nesillerin yaralarını taşıyan insanlarız. Ama vazgeçmemek lazım.

Benden başka birinin daha böyle bir farkındalık içinde olduğunu bilmek bana ne kadar umut verdi, manevi destek oldu bilsen...
0
muhayyer divan
(04.11.22)
bu duruma neden kendini de katmıyorsun? enflasyonun %150 üzerinde olduğunu kabul ediyorsun ancak ev sahiplerine laf ediyorsun. şirketin yaptığı %30 zammı beğenmiyorsun ama ev sahiplerinin de zam yapmasını istemiyorsun. sen de bu yozlaşmasının bir parçasısın aslında. tespitlerinde haklısın. temel sorun ekonomi değil insanlar. ancak herkes bunun bir parçası.
0
nick bulamadim
(05.11.22)
(6)

bitlis'teki kuduz vakaları

mark greg sputnik
ne kadar doğru bilmiyorum ama 36 vaka daha görülmüş diye okudum az önce. bu konularda acayim pimpirikli bir insanım. 28 yaşındayım, zamanında kuduz aşısı olduysam da hatırlamıyorum. kart filan kalmamıştır ortada, imkanı yok bulamam.kuduz hayvan ısırması dışında yollarla geçebiliyor mu? 36 insanı da
ne kadar doğru bilmiyorum ama 36 vaka daha görülmüş diye okudum az önce. bu konularda acayim pimpirikli bir insanım. 28 yaşındayım, zamanında kuduz aşısı olduysam da hatırlamıyorum. kart filan kalmamıştır ortada, imkanı yok bulamam.

kuduz hayvan ısırması dışında yollarla geçebiliyor mu? 36 insanı da ısırmamışlardır herhalde? ikinci sorum, şimdi gidip sağlık ocağında vs. yaptırabilir miyim? korur mu? yoksa ısırıktan hemen sonra mı yaptırmak lazım?

bildiğim kadarıyla acil müdahale edilmezse kuduzun hiçbir şekilde tedavisi yok. o yüzden tırstım. ben de köpeği bol muhitte yaşıyorum, bir akşam canları sıkılsa bi parça alır götürürler.
0
mark greg sputnik
(03.11.22)
süre ilerledikçe kurtulma şansın azalıyor. ısırma dışında salya teması yoluyla geçebilir. açık yaraya salya bulaşırsa enfekte eder. başıboş sokak hayvanına dokunmak her zaman risklidir. fare yer oradan kuduz olur ya da yarasa saldırısına uğrar vb. hayvan kuduzsa başlarda anlaşılmayabilir. son evrelerde saldırgan oluyorlar. özellikle durduk yere saldıran hayvanlarda kuduz riski daima vardır.
0
OrangeYellow
(03.11.22)
Şuan aşı olmanıza gerek yok. Aşı da aslında uzun süre koruyucu değil. Sokak hayvanlarını bile 1 sene koruyor. O yüzden ne kadar küpeli de olsa sokak hayvanlarında kuduz riski hep var.

Isırıldıktan sonra aşı olmanız yeterli. Açık yaraya salya bulaşması yoluyla da geçebilir. Canlı fareden size geçme ihtimali yok çünkü fare kuduz olduktan sonra hemen ölüyor. Ama yarasa da insan için kuduz kaynaklarından biri.

Kuduz kedi vakasına türkiyede rastlanmıyordu. Ama patisini yalayan kuduz bir kedi sizi tırmalarsa da teknik olarak geçmesi mümkün. Ama dediğim gibi, buna aşı yapmıyorlarmış bile duyduğum kadarıyla.
0
zimbirik
(03.11.22)
kuduz saatli bomba. belirti görüldükten sonra kurtulma imkanı yok gibi birşey, hatta belirtisi görüldükten sonra kurtulan sadece bir kişi vardı sanırım.

www.reddit.com
0
inheritance
(03.11.22)
Diğer bir çok aşı gibi ön koruma yapmıyor kuduz aşısı, nedenini tıpçılar yazar. Sadece vaka olduğunda acilen ilk aşıyı ve devamında 3 tane daha olmak gerekiyor.

Herhangi bir yabani hayvanla ve sokak hayvanlarıyla sıvı temasınız olmadıysa korkmanıza gerek yok. Sizinki sadece anksiyete bence.
0
John Bloor
(03.11.22)
36 vaka olayı şüpheli ısırılma sanırım ama kuduz olduklarına dair bir emare görmedim.

Türkiye'de ortalama senede 5-6 kuduz vakası oluyordu yanlış hatırlamıyorsam. Kuduz %100 ölümcül bi hastalık ama ısırıldıktan sonra aşı olursanız sıkıntı yok. Öncesinde koruma aşısı zaten yok. Veterinerlere (ya da yarasaların çok olduğu mağaralarda çalışanlara bazen) falan düzenli olarak yapılabiliyor ama o da belli durumlarda olan bi şey.

Zimbirik'ın dediği gibi fareden kuduz bulaşmaz.

Yani yapmanız gereken tek şey ısırılırsanız acile gidip aşı olmak. Açık yaraya salya bulaşarak hasta olmanız düşük bi olasılık ama tabii o da aklınızda olsun.

Bu arada insandan insana kuduz bulaşması da çok düşük hatta son 100 yılda böyle bi vaka yok diye hatırlıyorum.
0
nundu
(03.11.22)
Dostum 36 insani isirmis olmaları gayet olağan bir durum.

Bugun bir gazeteci kuduz olan cocugun babasi ile görüştü, cocuk ilk birkaç gun babasina soylememis kopek isirdigini. Gazeteci de neden haber vermedi size, oyle sey olur mu dediginde de babasi bizim orada hep olan bir şey, sürekli milleti köpek isiriyor buna alışkın çocuklar, o yüzden cok büyük bir ısırık olmadigi icin cocuk soyleme geregi duymadi demiş.

Bana sorarsan 36 iyi bile. Kulaga hos gelmiyor farkındayim ama şöyle bir dusunursen gayet mumkun o bolgede.
0
stavro
(04.11.22)
(11)

Bu saatlerden hangisi daha güzel?

harmanyeri
Yine bir saat sorusu ile karşınızdayım :)1- diesel DZ18902- casio edifice EFR-526L-1BVUDF
Yine bir saat sorusu ile karşınızdayım :)

1- diesel DZ1890
2- casio edifice EFR-526L-1BVUDF
0
harmanyeri
(02.11.22)
Ben nedense hep Casionun saat yüzünü sevmişimdir. Param ancak ona yetti uzun zaman belki ondan :)
Diesel çok daha sade duruyor, casio biraz daha dolu dolu gibi, bana daha çekici geldi.
0
quaker
(02.11.22)
4ü arasında 1 numaram diesel oldu
0
lcha
(02.11.22)
dizel
0
freebird5406_2
(02.11.22)
diesel +1
0
susannah delgado
(02.11.22)
Param varsa tissot prx quartz veya otomatik saat alırım efsane bişey

Casio yubal yarın elden çıkartmak istesen bile kolay satarsın
0
Gebeş kaplumbağası
(02.11.22)
dizel. çünkü casio'nun kordon rengi daha açık ve hoş durmuyor.
0
candide
(02.11.22)
görsel diesel,
kalite casio
0
erty_ksk
(02.11.22)
casio'nin kordon rengi kotu +1.
0
hot potato
(02.11.22)
Diesel bir saat markası değil. Ne markası olduğu belli de değil. Bence casio
0
OrangeYellow
(02.11.22)
Casio siyah kordon.
0
kimlanbu
(02.11.22)
casio +1
diesel sahte saat gibi duruyor.
0
knight of cydonia
(03.11.22)
(6)

Kurutmalı çamaşır makinesi

solenkol
Selamlar önceki duyuruları okudum. Güncel olarak ben de soruyum tekrardan dedim. Yer sıkıntımız olduğu için ve eski çamaşır makinemiz 5kg kapasiteli oldugundan ikisi bir arada olanlardan alsak dedik. Önerilere ve dikkat edilmesi gereken noktalara açığım. Elektrolux marka gordum, kullanan var mı aram
Selamlar önceki duyuruları okudum. Güncel olarak ben de soruyum tekrardan dedim.
Yer sıkıntımız olduğu için ve eski çamaşır makinemiz 5kg kapasiteli oldugundan ikisi bir arada olanlardan alsak dedik. Önerilere ve dikkat edilmesi gereken noktalara açığım.
Elektrolux marka gordum, kullanan var mı aramızda acaba?
0
solenkol
(02.11.22)
ben hoover kullanıyorum 2 senedir, bayağı da memnunum. electrolux kullanmadım ama hoover da bir seçenek olarak dursun.
0
mor oje
(02.11.22)
ikisi bir arada olanlar duzgun kurutmuyor diye biliyorum teknoloji ciddi bir atilim yapmadiysa.
0
hot potato
(02.11.22)
Elektrolux kesinlikle önermem. Parçası çok pahalı. Makina fiyatı neredeyse. Benim geçen ay bozuldu, tamir ettirmek yerine yenisini aldım.
0
OrangeYellow
(02.11.22)
@hot potato ben de oyle duydum ama yıl 2023 olcak hiç mi becerememiştir firmalar
0
🌸solenkol
(02.11.22)
Siemens'ten yeni kurutma makinesi aldık, bir hafta oldu. Hala daha, yıkama ve kurutmayı birlikte önermediklerini ilettiler. Biz İQ300 tercih ettik, çok memnunuz.
0
rachel
(02.11.22)
Kurutuyor, kesin bilgi :)
0
mor oje
(02.11.22)
(8)

Jean’e 500-600 tl vermek normal mi

condom kurşunu
Hı?
Hı?
0
condom kurşunu
(28.10.22)
Normal.
0
dissendium
(28.10.22)
maalesef artık normal
0
Erestor
(28.10.22)
Normal. Levis’lar 1200-1300 civarıydı.
0
msb
(28.10.22)
artık normal maalesef.
0
coldegezenkutupayisi
(28.10.22)
@msb
3 gün önce 501'ini 1699,90 a aldım. O da Hopi'lilere özel fiyatı
0
Mirket
(28.10.22)
@ mirket

Evet 501’ler uçtu zaten. Ben bir 511 giyicisi olarak 580 lira’ya aldım fashfed’den geçen ay. indirime denk gelinmezse fiyatlar fena.
0
msb
(28.10.22)
Normal. Yerli kotlar zaten o fiyatta.
0
OrangeYellow
(28.10.22)
İşte bu normalleştirme yüzünden fiyatlar böyle
Hiçte normal değil fiyatlar
0
astronom bey
(29.10.22)
(6)

Laptop tavsiyesi matlab, c++ vb.

jorah the andal
Merhaba, Üniversite de eğitim gören bi tanıdığımız var. Derslerde c, c++, Jupiter lab, Matlab kullandığını söyledi buna uygun bi laptop tavsiyesi istiyor. Bu programlar için önemli olan işlemci midir neye yük biniyor daha çok. Hocası 32gb ram 1 tb ssd olsun başlangıç için yeter demiş ama bana biraz
Merhaba, Üniversite de eğitim gören bi tanıdığımız var. Derslerde c, c++, Jupiter lab, Matlab kullandığını söyledi buna uygun bi laptop tavsiyesi istiyor. Bu programlar için önemli olan işlemci midir neye yük biniyor daha çok. Hocası 32gb ram 1 tb ssd olsun başlangıç için yeter demiş ama bana biraz saçmalamış gibi geldi o kadar yük bindiren programlar değildi sanki bunlar ? fiyat skalası biraz geniş ama abartmadan bu işlerini kolayca halledebileceği 20 30 bandında bir laptop tavsiye edebilir misiniz. Teşekkürler görüşleriniz için şimdiden.
0
jorah the andal
(25.10.22)
Hoca abartmış. 8 ya da 16 ram, 256 ya da 512 gb ssd, i5 işlemci bile en az 4 sene iş görür bu işlerde. Ama madem bir laptop için ciddi bir bütçe ayrılmış (bu bütçe ciddi büyük bir bütçe) o paraya benim tavsiyem: min 16 ram, min 512 ssd, i7 (varsa i9) ya da amd ryzen 7 bir dell ya da Lenovo ThinkPad öneririm.

Sitem editi: başlangıç için 32 ram, 1tb ssd demiş adam. Yok bi milyon ram.
0
prole
(25.10.22)
MSİ'ın prestige serisi hem hafif kullanışlı hem performanslı. İntel işlemcili alacaksanız 12. nesil almaya çalışın. 11. nesil ile 12. nesil arasında çok büyük değişiklikler var.

AMD bakıyorsanız yeni nesil H işlemciler daha uygun olabilir.

Lenovo ekranları maalesef her zaman çöp. İşlemci ve ramin yanında ekran da çok önemli laptopta yoksa işkence oluyor. Şu an Macbook'ları bir kenara koyarsak ekran işini bir MSİ bir de ASUS OLED'li laptoplar çözebildi.
0
juan pablo pino
(25.10.22)
16 gb ram yeterli. Ama alırım uzun süre kullanırım diyorsa 32 olması iyidir.
0
OrangeYellow
(25.10.22)
selamlar, 8gb ram'e sahip bir laptop ile bile c,c++ matlab vs üzerinden başlangıç ve orta düzey tüm işlemlerini sorunsuz bir şekilde halledebilir. 3 ve 4.sınıf ise ve derslerinden bağımsız çok sağlam projeler yürütüyorsa, iyi bir laptop'a ihtiyacı olabilir ama o aşamada değil henüz.

bizim de okulun yarısını böyle korkutup 4 sene boyunca veritabanında veri çekip temel işlem vs yaptırıp geçtik. en babasında sadece 1 milyona yakın satırlı bir exceli çekerken kasmıştı python, onda da 2.satırda filtre uygulayıp gereksiz kısımları silip tertemiz ilerlemiştik. çok abartılı 32gb bilmem ne. @prole'nin dediği gibi 8 bile kafi. ha almışken 16'da alabilirsiniz ileride kafanız rahat olur (yine problem olmaz o ayrı, kafası rahat olur oyun moyun oynamak isterse diye)
0
avatar is back
(25.10.22)
m1 macbook air bunlara göre daha mantıklı mıdır değil midir peki? artısı eksisi ne olur
0
🌸jorah the andal
(27.10.22)
macbook air mantikli gayet. fansiz laptoplar arasinda en guclusu dahili gpu'su bile cok guclu fansiz bir cihaza gore. macos avantaji var bir de. arayuzunu kimileri cok begenmiyor ama windows'tan daha akici
0
qazwsx
(27.10.22)
(4)

Beyaz Eşya nereden alınır

yercekimini kendine ceken adam
Merhaba,Bu hafta Kocaeli / İzmit'ten buzdolabı, bulaşık ve çamaşır makinası ayrıca ocak, fırın ve davlumbaz olarak ankastre set alacağım. 6 Kalem ürün yaklaşık 50-60 bin tl tutuyor. Aslında kombi de lazım ama o farklı bir dünya sanırım. Bu alışverişi nereden yapmak mantıklı? Mediamarkt, teknosa bild
Merhaba,

Bu hafta Kocaeli / İzmit'ten buzdolabı, bulaşık ve çamaşır makinası ayrıca ocak, fırın ve davlumbaz olarak ankastre set alacağım. 6 Kalem ürün yaklaşık 50-60 bin tl tutuyor. Aslında kombi de lazım ama o farklı bir dünya sanırım. Bu alışverişi nereden yapmak mantıklı?

Mediamarkt, teknosa bildiğim toptan satıcılar. Bunun dışında bosch, arçelik, samsung, siemens gibi markaların bayiilerini de dolaşacağım ama şuraya kesin git buradan kesin fiyat al dediğiniz yerler var mı? En mantıklı alışverişi nereden yapabilirim? Ya da bu devirde en iyisi internetten almak mı?

Marka tavsiyesi sormuyorum çünkü bir markadan aşırı memnun olan da var nefret eden de. Elektronik eşya şans işi kısmına artık inandım.
0
yercekimini kendine ceken adam
(24.10.22)
Ben beyaz eşya alacaksam, marka ve modele, internetteki yorumlara bakarak karar veriyorum. Sonra o modeli Trendyol, Hepsiburada vb yerlerden en ucuza satan ama müşteri memnuniyeti en yüksek olan mağazadan alıyorum. Gelen ürünün ambalajının çok iyi durumda olduğuna dikkat ediyorum.

Almadan bir de nasıl bir şeymiş diye görmek istersem, herhangi bir mağazaya gidip görüyorum.

Tavsiye ederim.
0
Mirket
(24.10.22)
Mesela arçelik alacaksan önce internet fiyatlarına bak. Sonra herhangi bir arçelik mağazasına gidersen ki yüklü bir alışveriş yapacaksın. Hem ekstra indirim hem de çay makinası veya tost makinesi gibi ufak şeyleri yanında ücretsiz alabilirsin. Zincir elektronikçilerde bu indirimi alamazsın.
0
robin one persie
(24.10.22)
Yerli üretim al. Yedek parça çok pahalı. Örneğin bir anakart yerli marka çamaşır makinası fiyatıyla aynı.

Arçelik ve altus iyidir. Teknik servisi iyi, yedek parçası ucuz.
0
OrangeYellow
(24.10.22)
Bosch için İzmit'te Yıldızlar ve Efem mağazaları var. Ben kesinlikle Yıldızlar'ı tavsiye ederim. Eski postanenin sokağındaydı galiba. Siz yine de fiyat alın yetkili satıcılardan ve mutlaka pazarlık yapın.

Benim Efem Ticaret ile kötü bir anım var ama birkaç sene önceydi. Belki size iyi davranırlar bilemem.

Bayii ile pazarlık yapın. Hayırlı olsun.
0
pispinti
(24.10.22)
(17)

kirada oturduğum evi airbnb'ye versem

coldegezenkutupayisi
başıma en fazla ne gelebilir? hukuki olarak yani. biraz detay vereyim. iki senedir kirada olduğum bir ev var. malum kiralar aldı başını gitti, ev sahibim de sağ olsun yasal orandan yüzde 25 yaptı geçti. çevredeki daireler 6-7 bin bandındayken benim kiram 1.5 bin lira kaldı. bu akşam kız arkadaşımla
başıma en fazla ne gelebilir? hukuki olarak yani.

biraz detay vereyim. iki senedir kirada olduğum bir ev var. malum kiralar aldı başını gitti, ev sahibim de sağ olsun yasal orandan yüzde 25 yaptı geçti. çevredeki daireler 6-7 bin bandındayken benim kiram 1.5 bin lira kaldı.

bu akşam kız arkadaşımla konuşurken aklıma geldi. elimin altında boşa giden bir yatırım varmış gibi hissediyorum. bavulumu alıp sevgilime taşınsam, şimdiki evi de elimi öpene günlük 200-300 liraya kiralasam. malum istanbul'da o fiyatlara havada kaparlar evi. ev de zaten metrobüs hattı üzerinde sayılır, mecidiyeköy 'de. hatta aylık peşin verene daha uyguna da bırakırım.

neyse. soruya geleyim. bunun hukuki cezası nedir? tazminat mı? tazminatsa kira bedeli üzerinden mi oluyor? kira bedeli üzerinden olacaksa maksimum kaç kira olabilir ki? bence kârlı bir yatırım olur yakalansam bile.
0
coldegezenkutupayisi
(19.10.22)
para kazanmak için her yol mübah diyosun. şaşırtmadı, türkiye'de kiracı kalitesi ortalama bu şekilde zaten, insanların evine çökmeye devam.
0
ayseee
(19.10.22)
Bunun suç olduğunun farkındasınız yani.

Hukukçu değilim. kira.kontrati feshi, maliyeye şikayet,vergi kaçırma, çok kasarsa tazminat davasına konu olabilir gibi geliyor bana
0
kisa
(19.10.22)
Yukarıdakilere ek olarak eve zarar gelse ne yapacaksın? kuruşun hesabını yaparken masraf çıkar sana. Millet bu kafalardan ötürü yıllık kontrat yapıyor artık ya da maaş bordrosu falan istiyor kuruşun hesabını yapan tayfa ile uğraşmamak adına.

seni evden çıkarabileceği kadar suç.
0
OrangeYellow
(19.10.22)
Ev sahibin haklı sebeple kontratı iptal edip çok rahat bir şekilde sizi evden çıkarabilir. Siz de 6-7 bandında ev arar durursunuz veya kız arkadaşınıza taşınırsınız.
0
limonlu eksi
(19.10.22)
Yukarıda yazılanlar en kötüsü değil olağan akışta olabilecek olanlar. Evde yasa dışı bir şey yaparlarsa kiraladığıniz kişiler o zaman ortalık evlere şenlik olur.
0
encokbenisevinnolur
(19.10.22)
Yani ev sahibiniz size %25 zam yapmis, 1500 tlye oturyorsunuz. Bu iyiligin karsiligi bu mu? Bu nasil bir niyet? Sorgulamadan edemiyorum. Hadi diycem fahis bir zam yapti, kirayi karsilamakta zorlaniyorsunuz. Ara ara airbnb den gunluk kiralayip ek gelir elde etmeye calisiyosunuz. Onu anlarim da bu dediginizin elle tutulur tarafi yok. Bazi insanlara gercekten mustehak. O insanlardan biri de sizsiniz.
0
balpolen
(19.10.22)
Ev sahibi anlamazsa, konşular sorun etmezse, para airbnb uzerinden dönerse risk alınabilir.

Okuldan arkadaslarim veya ogrenci değişim programindan arkadaslarim dersiniz.

Ama cok cirkin yani 1.5k kira verip o yerden 10k kazanmaniz biraz fakire *m vermisler t*s*klarini da sokmaya çalışmış gibi.
0
ananiyimioguz
(19.10.22)
Galiba şaka yapıyorsunuz.
0
chihirovekohaku
(19.10.22)
etik ya da değil kısmını geçiyorum (ki bence de değil), evde olası bir yasadışı madde kullanımı sonrasında koma ya da ne bileyim alkol koması vs durumunda ölüme gidebilecek adli bir olay olabilir, böyle bir ihtimali de düşük görmüyorum açıkçası. örneğin kendim için kazancım ne olursa olsun asla göze alabileceğim bir risk olmazdı.
0
hypathia
(19.10.22)
Tam hatirlayamadim ama evi otel gibi kullandirmanin bir cezasi vardi. Yuklu miktarda. Ben o nedenle cesaret edememistim ev kendimizin olmasina ragmen.
0
Kahvedesu
(19.10.22)
eve bir geldin salonda tecavüz edilip öldürülmüş biri yatıyor diyelim. şanslıysan olay çözülüp failler bulunur da sadece yukarıda yazılan vergi cezası, evden atılma ve tazminat vs ile kurtulursun ama süreç ömründen ömür götürür. şanssızsan ihale sana kalır zaten derdini kime nasıl anlatırsın bilmiyorum. düşük ihtimal belki ama benzeri olayların yaşanması imkansız değil. ayrıca airbnb gibi ortamların denetimi baya sık artık. durup dururken de yakalanıp ceza alabilirsiniz yani.

cezalar yeterince caydırıcı olsa “suç ama ne kadar suç” diye sormaya cesaret edemez kimse ama memleketin hali ortada işte.

özetle evet kesin para kazanırsınız ama illegal bir para olur.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(19.10.22)
Sonra da ev sahiplerine bin türlü laf ediyorsunuz. Kiracılar olarak bu şekilde kötü yönetilen ekonomik durumun açıklarını ev sahiplerine geçirmeye çalıştıkça gün gelecek ki bu ev sahipleri kurumsal şirketlere evlerini kiraya verecek ve bu kurumsal şirketler de evleri işletecek.

İşte o zaman ciyak ciyak bağıracak herkes. Çakal ev sahiplerini de savunmuyorum ama bu ülkede enflasyon %80. Ev sahipleri hayrat işletmiyor. İyi niyetli insanları da böyle sömürün işte.
0
denizgonen
(19.10.22)
Kiracıyım. Kendi evinizi hergün farklı birine kiralayabilirsiniz,siz de ev sahibiymişsiniz. Bu şartlarda başkasının evi yerine kendi evinizi değerlendirmeniz daha etik.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(19.10.22)
millet coşmuş da airbnb agent diye bir olay var. Ev sahibi ve komşulardan muvafakatname alındığı takdirde legal olarak yapılabiliyor.
Her türlü hasarı airbnb karşılıyor, airbnb'yi aradan çıkarırsan karşılamaz.

Bu şekilde yapan çok var tabii ki tüm riskler yine senin.

ayrıca elinin altında boşa giden bir yatırım olması için yatırımın senin olması gerekiyor :D 1500 lira için böyle maceralara girilmez. 200-300 liraya mcdonalds da oturtmuyorlar adamı gelecek profil de belli
0
croswell
(19.10.22)
sanırım, standart imzaladığınız kira sözleşmesinin ilk maddesi olan "kiralayan, kiralananın tamamını ya da bir kısmını kiraya veremez" maddesini okumayı unutmuşsunuz.

türk borçlar kanunu md. 322 "Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiralananı başkasına kiralayamayacağı gibi, kullanım hakkını da devredemez."
0
phonex
(20.10.22)
Yorumları okuyunca şaşırmadım:) Eve çökmeler falan. Biri de pozitif yaklaşmamış konuya.

Neden bu işi gizli saklı yapıyorsunuz ki?

Ev sahibinizle konuşun, böyle böyle bir niyetim var, ben işletmeci olayım, siz de mülk sahibi deyin. Gelen parayı bölüşün.

Ev sahibine şunu anlatın, bu gelen gidenle uğraşma kısmını siz üstlenin, ev sahibi sadece parayı alsın. Bunu da sözleşmeye ekletin.

Adama şunu da söylersiniz, hani size az zam yapmış en azından farkı böyle kapatalım deyin.

Her şeyin bir yolu yordamı var. Aç gözlülük yapmadan ev sahibiyle bölüşmeyi teklif edince büyük ihtimalle size onay verir.

Ama tabii airbnb'nin sıkıntıları yok değil. Gelen adamların kim olduğu belli değil evde sıkıntılı durumlar vs...

Airbnb agent olayına bakılabilir.
0
anten
(20.10.22)
Bu arada ev sahibi onay vermeden böyle bir şey yapmayın. Yukarda yazılan tüm yorumlardaki riskler geçerli.

Bu arada airbnb de çok mantıklı bir yöntem değil para kazanmak için. Riski bol.
0
anten
(20.10.22)
(5)

Ev sahibinin ‘evi satıyorum’ tiyatrosu yapması

psmstc
Şöyle ki ilk duyurumuzda biraz bahsetmiştim. Ev sahibi evi satmak için bize bir alıcı getirdi. Şimdi getirdiği alıcının, ev sahibinin yeğeni olduğunu ağzından kaçırması sayesinde öğrendik. Bizi kesinlikle iletişim de kurdurmuyor yeni alacak kişi ile ne hikmetse artık. Biz artık mizansen yaptığını ne
Şöyle ki ilk duyurumuzda biraz bahsetmiştim. Ev sahibi evi satmak için bize bir alıcı getirdi.

Şimdi getirdiği alıcının, ev sahibinin yeğeni olduğunu ağzından kaçırması sayesinde öğrendik. Bizi kesinlikle iletişim de kurdurmuyor yeni alacak kişi ile ne hikmetse artık.

Biz artık mizansen yaptığını net bir şekilde düşünüyoruz. Zira iki aya çıkın sattığım yeğenim evli o gelecek diyorlar. Biz iki ay önce istediği zammı yaptık, sözleşme yenilemişiz bir de yani. Hiç umurunda değil.

Evi satacağım bahanesine bizi çıkartmaya çalışıyor. Biz iki senelik kiracıyız iki ay önce kendisi kirayı istediği gibi arttırdı sözleşme yeniledik, buna rağmen arayıp diyor ki kaporayı aldım, evi sattım. İki ay sonra çıkın evimden diye. Söz verdim, kapora aldım satış yapılacak diyor.

Her halükarda biz çıkmayacağımızı kendine ifade ettik. Şimdi utanmazca yalanını sürdürüyor. Alan ev sahibi diye birini bize aratıyor, damadını aratıyor.

Küçük bir ilçedeyiz. Ben huzurumuz bozulsun da istemiyorum.

Adam kış ayında bize ev taşıtma derdinde kısaca.

Sizce nasıl davranalım. Yoklarmış gibi davranmak mı?
Yoksa iletişime geçtiklerinde saygıyı bozmadan konuşmak ve hakkımızı korumak mı?
0
psmstc
(19.10.22)
evi alan kişi kimse bizimle o muhatap olsun, bize iban numarasını da versin, bundan sonra kirayı ona ödeyelim, biz şu anda evden çıkmayı düşünmüyoruz deyin.

sonrasını o düşünsün.
0
de jure
(19.10.22)
sattığı kişiye ihtar çektirsin +1
0
coldegezenkutupayisi
(19.10.22)
ayak yapıyor. hadi diyelim ki samimi, içinde kiracı varken evini satabildiyse siz artık alan kişinin problemisiniz. ben çıkacağımı belirtmeden neyin sözünü verdiniz, istediğiniz oranda zammı da yaptım, sözleşme geçerli, çok istiyorsa satın alacak kişi tebligatını çeker mahkemeye verir, kesinlikle çıkmıyorum şeklinde konuşun. üzerine tartışmaya girmeyin.
0
zgrydn
(19.10.22)
O evde ne kadar devam edebileceğinizi düşünüyorsunuz bu saatten sonra? satsın ya da satmasın, iş bu noktaya gelmişken uzatmaları oynamak gibi. Sattı diyelim, ihtar çekilir, dava açılır ve sonra çıkarsınız. Satmadı kendi geçecek diyelim yine süreç aynı. Sadece zaman kazancı olur. Bu enflasyonda geç çıkınca daha fazla kira ödersiniz.

Oturabildiğiniz kadar oturun ama bu işin sonu belli. Hukuki süreç neyse onu uygulamak istiyoruz deyin.
0
OrangeYellow
(19.10.22)
Ben hatırladım o duyuruyu tahmin ettim bir akrabaya satıyor gibi yapıp sizi çıkarabilir diye.

Siz yasal hakkınız olan süreyi sonuna kadar kullanacağınızı söyleyin uygun bir dille.

Bu süreçte de sonuçta var olan bir sözleşmeyi kendisi bozduğu için zararınızı tazmin etmesi için pazarlık yapın. Nedir o?

Ödeyeceğiniz emlakçı komisyonu, taşınma masrafı, nakliye vs.
0
anten
(20.10.22)
(29)

Ev sahibi evi satıyor. Alıcılara iki yıl daha oturacağız demek uygunsuz mu?

psmstc
Şöyle ki ev sahibi ilk bize çıkın evi satacağım dedi. Biz çıkmayacağımızı ifade ettik. Aramızda uzlaşı var. Kavga gürültü yok. İstediği zammı yaptık.Şimdi satmak üzere birilerini getirdi. Satın alacak kişi de oğlunu oturtacakmış. Eşim memur iki sene daha minimum buradayız, dedim.Ev sahibi bozuldu be
Şöyle ki ev sahibi ilk bize çıkın evi satacağım dedi. Biz çıkmayacağımızı ifade ettik. Aramızda uzlaşı var. Kavga gürültü yok. İstediği zammı yaptık.

Şimdi satmak üzere birilerini getirdi.

Satın alacak kişi de oğlunu oturtacakmış.

Eşim memur iki sene daha minimum buradayız, dedim.

Ev sahibi bozuldu ben öyle söyleyince. Satışını baltalıyorum gibi.

Yanlış mıdır sizce bunu söylemek?
0
psmstc
(17.10.22)
Tabi ki yanlış.

Yasaya kanuna uymayacağını, işgalci olarak devam edeceğini açıkça belirtmişsin.

Ev satıldığında yeni ev sahibi seni sebepsiz çıkartabilir. İlk ay ihbar çeker. 6. Ayın sonunda boşaltman gerekir.

Sen iki sene kalmaya kararlı bir hava çizdiysen, ihbar aldığın halde çıkmayacağını belli ettiysen pek hoş olmamış.
0
zimbirik
(17.10.22)
Yanlış değil.
0
malheiros
(17.10.22)
çokta yanlış değil. ev sahipleri istiyor ki çık diyeyim çıksın gir diyeyim girsin kafasında olsun kiracılar. ev taşımak, yer değiştirmek, düzen değiştirmek hem maddi olarak hem de psikolojik olarak o kadar zor süreçler ki...

sen düşünceni, talebini söyle, zaten çok zordaysa satacaksa alıcı da çaresizce bu evin peşindeyse zaten işler yürür gider. onun haricinde yaptığın doğru
0
avatar is back
(17.10.22)
sen baştan söyliyceksin ki alan kişi de ona göre alsın. öyle bir planı varsa ona uygun evlere baksın, sizinkine değil. bence hiç sıkıntı yok, evi almayı düşünen kişi için de sizin için de uygun bir bilgilendirme. ev sahibinin de vermesi gereken bilgi bu en nihayetinde ama çıkarlarına uymuyor, bu yüzden bozulmuş. dürüst satıcı olsa, benden sonrası tufan kafasında olmasa bozulacak bir şey de yok.
0
sirkelimon
(17.10.22)
Ben de kiracıyım. Ev satıldıktan sonra ve size ihtar çekildikten belli bir süre sonra çıkmama gibi bir lüksünüz kalmıyor. Yeni ev sahibi sizi istememe ya da kendisi oturma hakkına sahip. Sizin bunu söylemeniz sadece alıcıyı soğutur, uğraştıracağınızı düşünerek. Böyle bir hakkınız olmadığını düşünürsek evet yanlış bir söylem.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(17.10.22)
yanlış değil hatta bence evi alacak kişiler için de daha iyi olmuş söylemeniz, daha sonradan çok daha büyük tartışmalar yaşanmasındansa en baştan konuşulması daha iyi.

hukuki açıdan daha iyi bilenler de yazacaktır muhtemelen de. yasaya kanuna uymamanız ya da işgalci olarak devam edeceğiniz gibi bir durum söz konusu değil. ev satıldığnda da yeni ev sahibinin sizi sebepsiz çıkarma hakkı yok. evi alınca ilk bir ay içinde ihtar gönderirse 6 ayın sonunda tahliye davası açma hakkı kazanıyor sadece. direkt evi boşaltma söz konusu değil. bu davayı açarsa da aynı şehirde başka bir evin olmaması, kendileri ya da birinci derece yakınlarının oturacağını ispat etmesi vs gerekiyor bildiğim kadarıyla.

yasal haklarınızı hem sizin hem de onların kullanmasında herhangi bir sakınca ya da etik dışı bir durum söz konusu değil. bunun yerine oturup taşınma masrafı yeni ev kirası vs konularında belli miktar ödeme almanız konusunda anlaşıp evi istedikleri zaman da tahliye etmeniz seçeneklerinizden birisi. yasalar çerçevesinde kalmak koşuluyla kimseyi mutlu etme gibi bir zorunluluğunuz bulunmamakta.
0
hypathia
(17.10.22)
Niyetini söyle tabii ki bunda yanlış bir şey yok. Adam ben yasal haklarımı kullanacağım uğraşacağım derse o ayrı. Sen söyle niyetini. Evi alacak kişi olsam bunu önceden bilmek isterim. Eğer çıkacağım deyip çıkmazsan daha büyük problem.
0
roket adam
(17.10.22)
Uygunsuz olan bunu soylemen degil ama kendileri oturmak icin aldiklari evi isgal etmen sorun.
0
kuzey li
(17.10.22)
Yanlış çünkü böyle bir hakkın yok. O evde sonsuza kadar oturamazsın. Sen ev alacak olsan ve biri böyle eve çökse ne yaparsın ona göre doğru mu yanlış mı düşün. Adı üstünde evi kiralıyorsun. Hadi %25 olayi neyse de eve çökme gerçekten yanlış.

Sana ihtar çeker ve 6 ay içinde çıkarsın maksimum. Çıkmazsan da yeni kontrat yapılır ona göre para isteyerek çıkarır. Önceki kontrat yeni ev sahibini bağlamaz. Bu süreçte sadece karşındakini uğraştırırsın o kadar. Şimdi diyecekler ki zam da yapamaz... çıkaramaz da.. adam sana direkt evi vermiş hayırlı olsun.
0
OrangeYellow
(17.10.22)
yanlış değil, niyetini ifade etmek gayet doğrudur.
söylenmemiş hakikat yalandır. burada aramızda etiğini tartışmayalım diye hukuk var, orası karar verene kadar da kimse sizi çıkaramaz. yeni ev sahibinin, dolu bir evi satın aldığının şuurunda olduğunu unutmayın. bütün dönecek dolabı kendi lehine planladığını, birini evinden çıkaracak bir adım attığını biliyoruz. ev sahibiniz de buraya ''yanlış mı?'' etiketli bir soru bırakabilirdi. onunki de değildir, iç meşruiyetini sağlamış olmalı şimdiye dek.
0
Etanglement
(17.10.22)
burada işgalden, eve çökmekten bahsedenlere de şöyle içimi dökmek isterim,

2020 yılında aynı sitede karşılıklı iki daire vardı kiralık, iki daire arasında seçim yaparken tek kriterim en azından 4-5 yıl oturabileceğim taşınmakla uğraşmayacağım bir ev olmasıydı. ev sahibi ile günlerce konuştuk, uzun yıllar oturacağımı anlattım elbette dedi, evi boyasız badanasız tuttum çıkarken de öyle bırakacaktım, eve girdim emlakçı kira nakliye ve ev içi tadilat boya badana, stor perdeler vs derken 15bin tl masrafım oldu, taşındıktan 6 ay sonra ev sahibim başta uzun yıllar oturacağım konusunda anlaştığımızı ama fikrini değiştirdiğini evi satmaya karar verdiğini söyledi.

takip eden 6 ay boyunca en azından 6 farklı emlakçı sürekli evime geldi, yatak odam dahil her odamın onlarca fotoğrafları çekilip sitelere konuldu, haftanın bir günü mecburen evi gösterme günü yaptım 6 ay boyunca ayda 4 gün, kovid döneminde dışarı çıkmazken onlarca insan evimin ortasında pazarlık yaptı.

hepsine oturmaya devam edeceğimi söyledim, bir tane uyanık emlakçı satılır satılmaz çıkmam gerektiğini yasal hakkımın olmadığını söylediğinde açıp ona ilgili maddeleri gösterdim. geri adım attı, masraflarımı istedim alamadım, 6 ayın sonunda lanet ederek kendime iki katı kiraya ev bulup çıktım, ev sahibim hakkımı helal etmemi söylediğinde sadece güldüm ve asla dedim.

kimse lütfen işgalden, etikten haktan hukuktan bahsetmesin. ev satın almak demek anında tüm haklara sahip olup o evde kiracı olarak oturan insanların anında evden çıkarılması demek değil, kiracının evi işgal etmesi demek de değil. bir sözleşme yapılıyorsa bu iki tarafı da bağlar. sorun yaşamak istemeyenler kiracısız ev almayı tercih ediyor. yasa var , sözleşme var, herkesin maddi gücü imkanları farklı. kimsenin kendinizi kötü hissettirmesine izin vermeyin,
0
hypathia
(17.10.22)
satışını baltalamak gibi oluyor ama gerçek bu büyük ihtimalle. Ben alıcı olsam duymak isterim bunu.

Satılırsa ilk ay ihbar çekip 6 ay sonra onlar dava açacak, o 1-2 yıl sürecek. Bu sürede oturan kiracılar var. Alan kişinin de bu ihtimali bilmek hakkı. "1-2 yıl oturamayabilirim" diyerek almalı. Babamlar tam olarak böyle bir evi almak üzereler ve artık en kötü bir yıla falan ev boşalır diye umuyoruz.

edit: önceki kontrat gayet yeni ev sahibini de bağlıyor, avukattan gelmişti bu bilgi. ilk ay tebligat gelmezse zaten direkt kabul etmiş sayılıyor.
0
nhk ni youkosu
(17.10.22)
-Kanuna göre yeni mülk sahibi, -tapuda şerh yoksa- tapu devrinden sonra bir ay içerisinde kiracıya evi boşaltmasına dair ihtarname göndermelidir. İhtarname gönderildikten sonra eğer kira sözleşmesi 6 aydan uzun süre sonra bitecek ise, kiracı 6 ayda evi boşaltmalıdır. Şayet kiracı evi belirtilen tarihlerde terk etmez ise dava yoluyla kiracı evden tahliye edilebilir.

Bir avukatın sitesinden alıntı. 1-2 sene bekleme falan yok. İhtar çekildi mi çıkmama durumu olmuyor. Max süre 6 ay. Bu kafalar oldukça 1000 dolar üstü kiralar istemek en doğru olanı gibi görünüyor.
0
OrangeYellow
(17.10.22)
"Şayet kiracı evi belirtilen tarihlerde terk etmez ise dava yoluyla kiracı evden tahliye edilebilir."

o dava ne kadar sürüyor onu bir sor. Şu an en erken 6-7 aya süre veriyorlarmış ki tek seferde karar çıkmayabilir. Alıcının eve gerçekten ihtiyacı olduğunu kanıtlaması gerekiyor.

Bu arada ben kiracıyım ama babamlar alıcı durumunda iki taraftan da biliyorum olayı.
0
nhk ni youkosu
(17.10.22)
Dava düşen mahkemenin yoğunluğuna göre sürer.
0
OrangeYellow
(17.10.22)
@OrangeYellow ihtar çekilince pat diye evden çıkma evi tahliye etme gibi bir durum söz konusu değil, ancak dava açmaya hak kazanılıyor 6 ay süre dolunca, dava aşamasında da evde kimin yaşayacağı 1 derece yakını ve, ya da aynı şehirde başka evin olup olmadığı vs gibi konuları kanıtlamak gerekiyor. süre doldu hop kapı dışarı gibi bi durum söz konusu değil, hukuk sizin düşündüğünüz gibi işleyen bir şey değil,

bahsedilen 1-2 senelik süre bu dava aşaması ardından kararın verilmesi ardından kararın temyizi kesinleşmesi vs. ev sahibi kazanırsa evi tahliye ettirir ve dava masraflarını da alır, kaybederse kiracı hakkı olan evde oturmaya devam eder. bu tartışmaya pek açık bir durum da değil zaten.

iyi ki hukuk devletiyiz, iyi ki yasalarımız, bizi ve haklarımızı koruyan sözleşmelerimiz var değil mi.
0
hypathia
(17.10.22)
İyi ne deyim sonsuza kadar otursun. adamın paraya ihtiyacı var belki gerçekten. Bu durumda cidden zorbalık.

"6 ay sonra ev sahibim başta uzun yıllar oturacağım konusunda anlaştığımızı ama fikrini değiştirdiğini evi satmaya karar verdiğini söyledi" adamın paraya ihtiyacı olmuştur. Belki acil bir durum var. Bu nedenle para bulması gerekiyor. Bu durumda ne yapacak? aaa benim kiracım vardı. ben ölsem de otursun mu evde diyecek?

Neyse sen çıkma kardeşim. Eskimo halkları gibi tüne adamın evine.
0
OrangeYellow
(17.10.22)
@OrangeYellow yeter ki ev sahibi hiç üzülmesin yaaaa, ben 6 ayda bir durmadan 15k ödeyip masraf yapıp ev değiştireyim, zaten bi saatlik iş değil mi, benim zor durumum benim paraya ihtiyacım olup olmamam, haklarıma rağmen mağdur edilmiş olmam filan hiç önemli değil yeter ki ev sahibi olanlar mutsuz olmasın, yeter ki onlar üzülmesin.

sen otur dediğin ben hakkım olmasına rağmen iki katı para verip uğraşmamak adına çıktım gitim, ben burada yasa hak hukuk diyorum, umarım kimse sizin kiracınız olmak zorunda kalmaz.
0
hypathia
(17.10.22)
Ben hiç üzülmüyorum ev sahiplerine. Bu arada benim de kiracım var. Ama diyorum ki müstehak bu tarz ev sahiplerine.

Öncelikle evi alan adam kira kontratını da devralır. Sizin konuşmanızda sıkıntı yok yani.

Bir defa bu yanlış değil. Ev sahibi ile kiracı arasında bir minnet ilişkisi olsun bekleniyor. Ev sahibi istiyor ki sana evin kullanım hakkını verdi diye minnet et.

Ama ortada ticari bir sözleşme var ve bu sözleşme iki tarafı da bağlıyor. Sana kiralarken satacağını söylemedi değil mi? Mesela şunlar bile oluyor. Adam evi ocak'ta kiralamış. Kiralar coşunca haziranda satacağım çık diyor. Yok yaaaa...

Bir de ağlıyorlar evime çöktü, işgalci diye. Allah Allah...

Nedense bu ev sahipleri evini kiralayan sıradan vatandaşa aslan kesiliyor. Ama evini bir iş yerine ya da dükkanını bankaya falan verince hiiiiiiç ses edemiyor. Bakalım kaç dükkan sahibi mülkünü kiraladığı bankaya, evini kiraladığı avukat'a öyle zöt zöt konuşabildi? %150 zam teklifi götürebildi.

Sonuçta evi satıyorsa zaten senin çıkman ya da kalman ev sahibini ilgilendirmez alıcıyı ilgilendirir.

Sen de oturma isteğini potansiyel alıcıyla konuşabilirsin. Hatta ev sahibinin yanında kira için pazarlık bile yapabilirsin.

Bir defa şu bir gerçek. Ev satılsa bile, senin orada bir süre daha yasal olarak oturacağın net. Ev satıldı 1 ay sonra çok diye bir şey olamaz. O yüzden söylemende sakınca yok. Alıcı çık dese bile senin yasal süreni bitirmeni beklemek zorunda.

O zaman adam bilsin ona göre alacaksa alsın. Almayacaksa almasın.

Ev sahibin de birçok ev sahibi gibi keko gibi kirayla geçinirim diye aldığı yatırımlık evin turşusunu kursun.

ben emlakın yatırım olduğunu düşünmüyorum. Kişisel görüşümdür bu. Benim anneanneden kaldığı için duruyor yoksa gidip para verip almadım. Ama kira alırım diye milyonları eve saçan adamlara müstehak bunlar. Az bile:)

Sonuçta alan adam da senin çıkacağına güvenerek ev almasın. Gitsin boş ev alsın.
0
anten
(17.10.22)
@hypathia

abi tamam sen haklısın. ekşi sözlükçü daima haklıdır zaten :) adam hasta paraya ihtiyacı var diyelim yine sen haklısın. Yaşasın Sjw, halkların kardeşliği, sokak hayvanları uhüüüw.
0
OrangeYellow
(17.10.22)
yasaya uygun. 6 ay bekleme süresi var. 6 ay sonunda dava açar. dava 2 yıl sürer. yani tahmini 2.5 yıl oturabilirsiniz.
0
nickini degistiren yazar
(17.10.22)
doğru yapmışsınız tabi ki. kendisi oturacaksa ya da daha yüksek bedele kiraya verme düşüncesi varsa ona göre karar verecek alacak olan kişi de. ya diğer seçeneklere yönelecek ya da yasal süreçle uğraşması gerekeceğini bilerek alacak illa o evi istiyorsa.

öyle 6 ayda atma falan yok bu arada. 1 ay içinde yazılı bildirim yapma şartıyla 6 ayın sonunda açılacak dava ile sözleşme sona erebilir. ayrıca evi satın alan yeni ev sahibi otomatik olarak eski sözleşmeyi de devralmış olur aynı şartlar ile. turunculu arkadaş sallamış baya ama mevzuatta açık açık yazıyor hepsi. dün soru sorup gelen cevapları reddeden kullanıcının yan çarı olabilir kendisi ahdkfkf
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(17.10.22)
doğru demişsiniz. alacak olan kişi, sizin çıkmak istemediğinizi bilerek evi alsın.
evi aldıktan sonra, iharname yollar, davasını açar, davanın bitmesini bekler.
bunları göze alabiliyorsa evi satın alsın, göze alamıyorsa gitsin boş bir ev baksın.
0
de jure
(17.10.22)
ya burada kesin kesin hukuki yorum yapanlara inanmayın. ilk yorum yapan arkadaş tamamıyla sallıyor. hukuk hiçbir şekilde bu şekilde söylemiyor. bir de bu kadar işkembeden sallayıp bu kadar kendinden emin yazmak da bir garip yani.

ev sahibi sebepsiz çıkarabilirmiş işgalci olurmuşsunuz falan… pehh!
0
al sana nick it
(17.10.22)
kiracıların bu tavırları uzun vadede kendilerine zarar. nasıl olsa hukuk yavaş işliyor diye bunu suistimal ediyorlar. tahliye kağıdı olmadan kimse evini kiralamayacak yakında. rayiç bedelin %30'una kadar da düştü kiralar. zaten alınan para harçlık gibi. bu tavırlardan da dolayı birçok ev sahibi evini boş tutacaktır.
0
nick bulamadim
(17.10.22)
19 yıllık kiracıyım. benim ev satıldı.
kira yükseltmesini 1 ay geçe satıldı. çıkmayacağımı belirttim.
yeni ev sahibi noterden yeni kira artışı dönemi için ihtarname çekmek durumunda kaldı.
hala 11 ay oturma hakkım var yani.
0
ankarakecisi
(17.10.22)
Hayir soyledigim yanlis degil. Burada verilen öneriler yasaya uymayıp davalık olmayı içeriyor. Ama o dava kurala uymayan kiracı nedeniyle açılıyor. Bu dava sonunda kiracıya çıkan masrafın çok fazla olmaması, bu davanın kiracı evde işgalci olduğu için açıldığı gerçeğini değiştirmiyor.

Ve evet yeni ev satın aldıysanız, ilk bir ay ihbar çekersiniz kiracının çıkması için, 6. Ayın sonunda kiracı çıkmalı. Ya da sözleşme yenilersiniz. Sözleşmeniz öylece kaldığı yerden devam etmek zorunda değil. Ev sahibiniz değişince sözleşmeniz, kiranız, evde devam edip edemeceğiniz değişir. Zaten bu kurala uyulmadığı için ev sahipleri ile kiracılar davalık oluyor.

Sanki bu davalık olma durumunu sürecin olağan işleyişi gibi aksettirmemek gerekli.

Olaya ev sahibi gözünden de bakmıyorum. Her şey kağıt üzerinde yasalarla net zaten. Uymayınca da davalık oluyorsun. Bu kadar basit.
0
zimbirik
(18.10.22)
Duyurunun ev sahiplerini kiracılardan ayırt ettiren bir cevap külliyatı olmuş :D

Yanlış değil tabii ki. İçinde kiracılı bir ev satın alıp kiracıyı çıkarmak için binbir türlü avukat, noter işleriyle uğraşan biri olarak söylüyorum.

Yeni evi alacak kişinin sizin çıkmaya niyetinizim olmadığını bilmesi çok önemli. Biz evi alırken "Kiracıyla konuştuk, kesin boşaltacak 3 ay içinde" demişlerdi. Sonra binlerce lira masraf ödedik adamı evden çıkarana kadar.

Noterden ihtarlar çekilmeden, size taşınmak için 6 ay süre sunmadan kimse sizi o evden çıkaramaz. Rahatınıza bakın.
0
BuddyGuy
(18.10.22)
ülkemizde okuduğunu anlama oranı gerçekten çok düşük. yoksa yukarıda da aynen söylendiği gibi "Her şey kağıt üzerinde yasalarla net zaten". yeni ev sahibi sadece dava yoluyla sözleşmeyi sona erdirebilir, bildirimle değil. ev sahibinin bildirim yoluyla fesih hakkı olan tek durum 10 yılın dolması.

prnt.sc

www.mevzuat.gov.tr
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(18.10.22)
(23)

kiracı sorusu

nick bulamadim
bir ev sahibi kiracı konusuyla daha beraberiz. bir kiracımız var. 850 lira kira ödüyordu. ben yoktum. bizimkilere vermiş kirayı ve 900 lira yapmış zam ile birlikte. henüz daha zammı konuşmadık.ev sahiplerine sövenler duruma şu şekilde baksın. ben 2 yıl önce evin kirası ile başka bir yerdeki yurt ücr
bir ev sahibi kiracı konusuyla daha beraberiz. bir kiracımız var. 850 lira kira ödüyordu. ben yoktum. bizimkilere vermiş kirayı ve 900 lira yapmış zam ile birlikte. henüz daha zammı konuşmadık.

ev sahiplerine sövenler duruma şu şekilde baksın. ben 2 yıl önce evin kirası ile başka bir yerdeki yurt ücretini ödüyordum. kira 700 liraydı, yurt da 700 liraydı. (ki kiraya piyasanın altında verdik) şu an aynı yurdun ücreti 1700 lira falan ancak kiranın durumu ortada. ve aynı semtteki evler minimum 3000 lira. ev arkadaşı arayanlar bile 1500 lira istiyor. ben ailemin evinde kalıyorum. ne yapayım?

kiracı çıkmazsa ve kirayı arttırmazsa 900 lirayı kabul etmem mümkün değil. er ya da geç çıkmasını isteyeceğim. kalacak başka yer yok. dediğim gibi yurt ücreti ödüyordum, öğrenciyim ve evet bu yüzden okuduğum şehirde değilim.

1- sahibinden.com'dan baktım ama bu çevrede çok fazla o site kullanılmıyor. bir emlakçıya gitsem ev için aşağı yukarı fiyat danışsam fikir verirler mi?

2- şu an mı zam yapayım yoksa ocak ayını mı bekleyim? asgari ücretin %35'i gibi bir orandı en başta. ocak'ta zam ile birlikte %15'i gibi bir oran olacak. bu oranda zaten anlamı yok kiraya vermenin. eve benim geçip oturmam daha mantıklı. kiracı uzlaşırsa ikimiz için de avantajlı olacak. ama sorun çıkarırsa uzun vadede çıkartıp kendim geçicem. 900 lira kira alıp aynı semtte başka bir eve 3500 lira ödemek aptallık sonuçta.

3- kendim oturma amacıyla tahliye davası açsam ne kadar sürer? dava açan var mı? 3 yıl sürse bile açarım. sonuçta 900 lira kira alırken kendim 3500 lira ödemem.

not: kendim oturmazsan tazminat ödersin diyecekler için yeni kira ile ödeyeceğimiz tazminatı 3-4 ayda çıkarırız.

derdim sineğin yağını çıkarmak değil. piyasa 3000-3500 ise 2500'e anlaşırım. ama 3 büyük şehirden birinde 900 lira kiraya ev kiralayacağıma evi boş tutarım. zaten eve yapılacak tamirat vs. belki daha fazla tutacak.
0
nick bulamadim
(16.10.22)
Madem tazminat ödemek sorun değil kiracı ile anlasin? Tasinma, emlakci masrafları falan ödeyip anlasmaya calisin.
0
logisticsmanager
(16.10.22)
uzlaşmak ikimiz için de daha karlı. neden işi yokuşa sürelim? hem o daha ucuza oturacak. 3000-3500 lira yerine d2500 lira ödeyecek hem de ben oturmak istediğim başka yerde oturacağım. ama bunu göremiyor kiracılar. günü kurtarmalık hesaplar yapıyor.
0
🌸nick bulamadim
(16.10.22)
Anladığım kadarıyla kirayı elden alıyorsunuz. Vergi konusuna girmiyorum. Bu yasal değil. Kiracı bu konuda kendi de şuçlu olsa dahi inatlaşma durumunda size sıkıntı yaşatabilir.

Kira artışı kontrat tarihinde yıldan yıla yapılır. Siz anladığım kadarıyla değişik değişik tarihlerde yapıyorsunuz ki bu da sorunlu.

Kira-yurt parası argümanınız sorunlu. Şöyle ki, Ben geçen sene paramın faiziyle jelibon alıp yiyordum. Devlet faizleri düşürüp duruyor, aynı miktar jelibon alamıyorum. O zaman jeliboncuyu dövme hakkım mı var benim?

Emlakçıdan bilgi alabilirsiniz ama karşılığında ücret talep edebilir.

Diğer sorularınıza, bugün bir başka duyuruda cevap verildi zaten.
0
Mirket
(16.10.22)
yahu yapmayın. biliyorum kafanızda bütün ev sahipleri kötü. ancak kafanızda çizdiğiniz gibi değil her şey. vergiden falan kaçtığımız yok. vergi konusunda ne var? bana kalsa banka hesabı vereyim oraya yatırsın kiracı. kirayı ödemeye geldiği zaman evde olmuyorum çünkü. hatta bu aydan sonra onu söylicem bankaya yatırsın. zaten yıllık 10 bin lira kira alıyoruz. 7 bin liraya kadar vergiden muaf. şurada ödeyeceğim yıllık 500 lira bile olmayan vergiden mi kaçıcam? kafanızda öyle bir portre çiziyorsunuz ki tüm ev sahipleri paragöz.

kira - yurt argümanı sorunlu değil. mantık basit. ben aldığım kira ile kira ödüyorum. bugün aldığım kira ile evin aynısını karşı sokakta 1 hafta kiralayamıyorum. ancak aldığım kira ödediğim kiraya denk olmazsa çıkıp kendi evime geçerim. ancak kendi evime geçmem kiracı için de benim için de maliyetli olacak. uzlaşmak ikimiz için de avantajlı. bunu görebilmek zor değildir bence.
0
🌸nick bulamadim
(16.10.22)
Yasal olarak %25'ten fazla zam talep edemezsiniz.
0
zekicalik
(16.10.22)
Anladığım kadarıyla eviniz Anadolu'nun ücra bir bölgesinde. Haberlerde çıkanlara çok kanmayın. "Yok bizim burada 3 bin lira ben 900 tl alıyorum" gibi bir ruh haline girmeyiniz.
Mevzubahis konu İstanbul -ki yakın bir tarihe kadar kiracı-ev sahibi kültüründe eski kiracı her zaman piyasanın çok çok altında öderdi-

İstanbul'un değişen demografisi, gurbetçilerin istanbul'daki evleri bir yatırım aracı haline dönüştürmesi ve kültürel yozlaşma bu hale getirdi.

Ben şu an Ankara'nın gayet güzel bir bölgesinde 1600 TL'ye oturuyorum. 3+1 evde. Çünkü burası Anadolu, daha henüz demografisi değişmedi ve daha yozlaşılmadı.

Bu bakımdan siz olayın çok dışındasınız. Evimde ucuza oturuyorlar algısına kapılmayın.
0
juan pablo pino
(16.10.22)
@zekicalik gerçekten okuyor musunuz yazılanları? tamam %25'ten fazla yapmayalım. 900 lira kira alırken neden ben 3500 lira kira ödeyim? o zaman kiracıyı çıkartır (geç de olsa bir şey değişmez) eve ben geçerim. bu mudur çözüm? adam 2500 lira ödemek varken neden 3500 lira ödesin? böyle olunca hem benim için hem onlar için maliyetli olacak.

ben yalnız yaşayacağım. 2+1 yerine 1+1'e geçerim zaten. hem de onlar rayiç bedelin altında oturmuş olur. ama bunun da bir sınırı olmalı. 900 liraya izmir'de oda kiralayamıyorsunuz.

@juan haberlerle bir ilgisi yok. aynı sokakta bir ev kiralamak istesem 3000 liraya ev yok. nasıl ucuza oturmamış oluyor? ev arkadaşına 2000 lira istiyorlar. anadolu'nun ücra bir bölgesi değil. izmir'de.
0
🌸nick bulamadim
(16.10.22)
Ben ev sahipleri kötüdür demiyorum, ev sahibiyim zaten.

Ben karşılaşacağın sorunlara değindim. Mahkemeye gideceksin, şu kadar kira veriyor diyeceksin, o kadar kira verdiğine dair bir belge koyamayacaksın ortaya. Hakim 'Yaz Kızım. Vergi Dairesine diyecek, nur topu gibi yeni bir sorunun olacak. Ona değindim ben.

Kira artışı konusunda haksızsın.Ve anlaşma, uzlaşma olmadığı taktirde @zekicalik'in dediği doğru.

Ve tam da @juan pablo pino'nun dediği gibi, geçmiş yıllarda da, sırf eski kiracı olduğu için karşı daireden %50 ucuza oturan dünya kadar kiracı bilirim ben. Kira olayı böyle bir şey ve ilk defa böyle sorun yapıldığını görüyorum ben.
0
Mirket
(16.10.22)
Nick bulamadım; bu arada bunun sonu yok biliyorsunuz değil mi?
Ben izmirliyim, emlakçı arkadaşım var. Gecen sene geldiğimde 9 bin lira suranin kirasi dedi. Bu sene geldim 16 dedi. Siz zaten yarın kiraya verseniz seneye gene ucuz kalacak ya da ondan sonraki sene. Bunun sonu yok. Sizin yurdunuz kaç olmus vs kiracının sorunu değil. Yurdunuz kiraya oranla ucuz kalsa kirayi azaltmayacaksiniz sonuçta.

Ev sahibi olarak dava acabilirsiniz ki avukat arkadaşlarımdan duyduğum yer gök bu davalarin olduğu ve baya uzun sürdüğü. Ki hakkınız olan bir durum gibi.
Diğer türlü kiraciya 1 senelik kirayı vermeyi teklif edin.
Ha ben kiracı olsam dava açın derdim, sonrasında 3 sene boyunca size vermediğim kirayı kenara koyardım hazirlanirdim.

Malesef ülkenin dandik yönetilmesi ne sizin ne kiracinizin sorunu. Bu noktada yasal haklarinizi yapip gececeksiniz, onun parasi artti vs kimsenin umrunda değil. Her şeyin parası arttı. Ha bana kalsa yüzde 25 adil degil, önceki gibi olmalı ve şu an olsa 1500 civarına falan geliyor galiba.

Çünkü ben de kiracı olsam şunu derim; bugün 2 versem seneye tekrar gelip "burada kiralar 5 oldu, benim yurdum 4 oldu gel 3.5 yapalim" diyecek. Ülkenin kötü gidisatinin sonu yok.
0
logisticsmanager
(16.10.22)
farketmez vergi dairesine gidilebilir. geçmiş yıllardaki kiralar vergi sınırına bile girmiyor. 10 yıllık vergi borcu 5 bin lira tutmayacak. bundan mı kaçıcam?

kira artış konusunda nasıl haksızım? ben kira ile kira ödeyeceğim. aldığım kira ile aynı sokaktaki benzer evi 1 hafta kiralayamıyorum. kiracıyı çıkartıp neden kendi evime geçmeyim? kiracı uzlaşmazsa bu olacak. ama başka yerde oturmayı düşünüyorum. belki kiranın üstüne ekleyeceğim. belki 2+1 yerine 1+1'e geçeceğim. o yüzden bana zararı olacak. kiracı da 2500 yerine 3500 lira ödeyecek. ona da zararı olacak. anlamsız şekilde kiracılar sineğin yağını çıkarmaya çalışıyor. tamam dediğiniz gibi olsun. o zaman kiracıyı çıkartayım. (oturacağım başka ev yok. geçici olarak ailemle kalıyorum) bu mu mantıklı olan? tamam kiracı 2500 lirayı kabul etmesin aynı evi 3500'e kiralasın. benim için sorun yok. güzel çözümmüş.

hükümet yıllardır enflasyonla oynuyor zaten. o yüzden ödenen kira rayiç bedelin altında kalıyor. eski kiracıların daha düşüğe oturmasının sebebi bu. ama son 2-3 yılda dolar 8 liradan 18 liraya geldiği için enflasyon fırladı. bunu maskelemeye çalışıyor. ama mızrak çuvala sığmıyor. daha önce ev sahipleri bir miktar düşük kiraya ses etmiyordu. ama rayiç bedelin %30'una kimse evini kiralamak istemez. adam evi boş tutar daha iyi. bu 2 yılda sorun olmasının sebebi enflasyonun aşırı yükselmesi.
0
🌸nick bulamadim
(16.10.22)
@logistics evet bunun sonu yok. bu tartışmalar her yıl yaşanacak enflasyon maskelendiği sürece. ama bunun için yoğurt fiyatları artıyor diye markete kızmaktan farkı yok. yüksek kira için ev sahibine kızılamaz.

yurt ya da diğer kiraların artması kiracıyı gayet ilgilendirir. şunu neden anlamıyorsunuz? ben aldığım kira ile başka bir yerde kira ödeyemiyor muyum? tamam istediğim gibi zam yapmayalım. ben kiracıyı çıkartayım o zaman eve kendim geçeyim. o da anlaşıp 2500 lira ödemektense 3500 liraya benzer bir evi kiralasın. benim için sorun yok. bu mudur çözümünüz? ev sahiplerinin teklifi kiracılar için her türlü daha karlı. resmen kiracıların avantajına olan şey için dil döküyorlar.
0
🌸nick bulamadim
(16.10.22)
kötü olan kiracılar ya da ev sahipleri değil ekonomi. bunu bilerek hareket edersen kendini yok yere strese sokmamış olursun. kiracı diyelim ki şimdi 2500 ödemeyi kabul etti. bu ekonomik gidişle senin yurt seneye yine %100 zamlanacak, aynı sokaktaki diğer kiralar bu sefer 6-7 bin olacak. ee seneye yine mi anlaşmaya zorlayacaksın kiracıyı?

olaya tek taraflı baktığın için kendi savların sana sorunsuz geliyor. oysa yurt ücretiyle kiranın hiçbir alakası yok. şu an herkes gibi sen de alım gücünde kayıp yaşıyorsun olay bu. evi kiraya verirken yazılı veya sözlü olarak bir sözleşmeye imza atmış oldunuz ve bu sözleşmenin kuralları kanunlarla belirlenmiş durumda. zamanında kabul ettiğiniz sözleşmeden şimdi kendi lehinize caymaya çalışıyorsunuz. böyle bir şey karşılıklı rıza olmadan tabi ki mümkün değil.

örneğin ben sizin kiracınızım. sen beni aradın zam için ben de dedim ki hakikaten %25 zam bu ekonomide hak değil. ben de evden gayet memnunum düzenim yerinde sözleşmede kabul ettiğimiz oran olan %60 kadar yapalım. sen bunu kabul etmeyeceksin anladığım kadarıyla. tamam dedim hadi bütçem uygun %100 zam yapayım. bunu kabul ettin ettin, etmedin ben derim ki kardeşim kanun zaten %25 diyor o zaman ben yasal oranda zamlı ödüyorum git mahkemeye ver. çalışanların yarsının asgari ücret aldığı ülkede geliri %100 artan kaç kişi var? üstelik davanın uzun sürecek olmasını geçtim başka eviniz varsa, eve ihtiyacınız olduğu iddiasında samimi olduğunuzu ispatlayamazsanız falan davayı kazanma şansınız da yok. kiracı evde 5. yılını doldurduysa emsal kira bedeli talep etmek için dava açabilirsiniz.

özetle kiracıyı kafanıza göre evden çıkartamazsınız.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(16.10.22)
Bana okuduğumu anlamıyorum diye sinirlenmeşsiniz ama asıl siz bu kadar yazılmış cevapları anlamıyor ya da işinize gelmediği için anlamak istemiyorsunuz. Buradaki herkes size yasal durumları ısrarla yinelemekte siz ise bunları kabul etmemekte ısrar ediyorsunu. Valla ister kabul edin ister etmeyin yasalar mahkemeler kiracıdan yana. Gidin kiracınız ile bir şekilde orta yolu bulun aksi halde mahkemelerde zaman ve para israf edersiniz seçim sizin.
0
zekicalik
(16.10.22)
@kanatlı haklısınız hepiniz. sözleşme neyse uymak gerekir. kiracıya söyleceğim. eve ben geçeceğim. 900 lira kira alıp 3500 lira ödemektense o evde oturmak daha mantıklı. ne kadar sürdüğünün bir önemli yok. dava açmazsam 5 yıl oturacak dava açarsam max. 2 yıl oturacak. kiracı da 2500 lira ödemek yerine 3500 lira ev bakabilir. dediğiniz gibi olacak. benim için sorun yok.
0
🌸nick bulamadim
(16.10.22)
@nick bulamadim; bence anlamadiginiz ya da yillarca Türkiye'de "ev güzel yatirim" goygoyu sonucu bu fikre vardığınız bir durum var. Ev bir yatirimdir ve yatirimin riskleri vardır. Ben hayatimda "borsaya para yatirdim, buradan gelen temettü ile kira ödüyordum" diyen birini duymadim ama nedense sanki kisinin kira geliri ödediği kira bedeline esit olmali diye bir yasa varmis gibi konuşuyorsunuz. Kira kontratı sizin kira ya da yurt bedelinize endekslenmedi. Siz bir risk aldiniz ve su an terste kaldınız.

Evet ev sahibine kizilmaz. Vermiyor diye de kiraciya kizilmaz. Herkesin kendi derdi var, siz kendi tarafınızdan bakıyorsunuz onlar da kendi taraflarindan. Belki @mcfly arkadasimiz birazdan buraya da yazar ama az once başka konuda yazdigini gördum, oradan buraya koyuyorum;
-
"Bu kiracıyı çıkartıp kendin oturmazsan ve eski kiracı dava açarsa kaybedersin. Kanunda 1 yıllık kira diyor ama eski/yeni yazmıyor. Yeni kiradan da belirleyebilir mahkeme. Üstelik sıkı bir avukat tutarsa sana “ yalan söyleyip beni evden çıkardı ev bulamadım aile düzenim bozuldu “diyip manevi tazminat da isteyebilir. Orneklerini duydum. Üstüne avukat mahkeme masraflarını da ödersin.

Mahkemeler bu tip durumlarda sosyal aile yapısını önemser.
"

Yani siz simdi sanki dava acarsaniz kiraci cok zor durumda kalacak, ben kiraciyi da düşünüyorum diye davraniyorsunuz ama öyle bir durum yok. Ben kiracı olsam su an ancak dediğim Tüfe zammini yapar gecerdim. Dava acacaksa da hemen yüzde 25 cekerdim. Kendi zammimi bunlar ile alıyorsam neden kirami daha fazla artırayim.

Bu arada o sizinle anlasmazsa kârı daha fazla. Siz dava acarsaniz 1.5-2 sene sürer. O süre zarfinda kenara 3500-900 atar. Dava sonunda taşınır ve yeni kirada da 5 sene vs rahat olur. Sizin evde yasarken kenara atacağı para zaten yeni evin kirasina, tasinmasina kolay kolay yeter. Dediğim gibi, sizin isteklerinizin bitmeyecegi belli. Seneye de ayni şekilde geleceksiniz, ondan sonraki seneye de.

Siz galiba dava açınca hizlica çözüleceğini saniyorsunuz ama harbiden yer gök bu davalarla dolu. Bu dava çözüldüğü dönem sizin yurt 3 bin lira falan da olabilir.

Su an en mantıklı görünen kiraci sizin Tüfe üstündeki zammi kabul etmezse kendisine para vermeniz. Diğer türlü kiracinin zararda çıkacağı bir durum yok.
0
logisticsmanager
(16.10.22)
@logistics ev bir yatırım olabilir. ancak sorunun sebebi risk değildir. ortada risk sonucu olan bir şey yok. hükümetin kurnazlığı var. risk aldım da yatırım değer mi kaybetti? hayır. bu risk sonucu bir zarar yok.

o bahsettiğiniz şeyler hep üst sınırdan. şu ana kadar bu süreçten geçen kimseye de pek denk gelmedim. kaç kişi dava sürecini yaşadı? genel geçer olarak 2 yıl sürer deniyor. belki 1 yıl sürecek? neyse sorun bu değil. zaten insanlarla uğraşmamak için kendim oturmazsam da boş tutucam evi. kiracı çıkınca belki 10 bin lira tadilat yapmam gerekecek. kendim oturmasam bile boş kalsın. kimseyle uğraşmak istemiyorum.

hayır kiracıların uzlaşması daha karlı. 3500-900=2600 lira. 2600x24=62.400 lira. taşınma, emlakçı vs. derken 10 bin lira maliyet olsa 52.000 lira karda.

eğer uzlaşırsa ayda 1000 lira, yılda 12 bin lira karda. 5 yılda 62 bin lira kar elde edecek. ilk senaryoda 52 bin lira kar etmişti ama 2 yıl sonra 3500 lira ödeyecek ve 3 yıldan 36 bin lira daha fazla kira ödemiş olacak. net elde ettiği kar 16 bin lira olacak. hesap ortada. uzun vadede daha karlı olacak kiracı. ancak bunlar kuruş hesabı. bu kadar ufak hesaplar yapmak da ne bileyim.

abi yapmayın. mantık çok basit. bir ev sahibi kirasıyla kira ödüyorsa ve aldığı kira ödediği kiranın yanında kuş kadarsa kendi evine geçer. kiracı da sizin gibi düşünürse yapabileceğim bir şey yok. istemesem de 2 yıl da sürse çıkartıp kendim geçicem. 900 lira kira alıp neden aynı sokaktaki eve 3500 lira ödeyim? oturmazsam da boş kalsın. aidatı olan bir yer olsa kiracılara kalsa kira aidatın da altında kalsa bunu savunacaklar.
0
🌸nick bulamadim
(16.10.22)
"dava açarsam max. 2 yıl oturacak" diye kesin bir şey yok onu anlatmaya çalışıyoruz. farklı bir şehirde öğrenci olduğun için kiracıyı çıkartamazsın. başka bir gerekçeye ihtiyacın var.

burada farazi konuşuyoruz tabi. pek sanmam ama kiracıya söylesen biraz süre falan isteyip çıkabilir de kendisi. fakat bir garantisi yok. en mantıklısı @logisticsmanager'ın yazdığı gibi masraflara katılıp evden taşınması için ikna etmek olur. diğer alternatiflerde sen zararlı çıkıyorsun her şekilde.

edit: hesabın yanlış ama uzun uzun hesap yapıp anlatmakla uğraşmayacağım çünkü kabul etmeyeceksin yine. sadece şu kısmını söyleyeyim; şimdi 2500'ü kabul etse sen seneye yine çevre kiralar şöyle böyle oldu demeye başlayacaksın. eğer gerçekten kiracının tahliyesini sağlayabilecek bir gerekçeye sahipsen kafası çalışan biri 900 ödemeye devam edip kalanı kenara atarak bu süreçte huzurla oturmaya devam edebileceği bütçesine uygun bir yer ayarlar. yok gerekçe gösteremiyorsan zaten dava süreci tamamen sana zarar yazacak.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(16.10.22)
@kanatlı hayır o şehirde ikamet de ediyorum. şu an idareten ailemle kalıyorum. hesap yukarıda. sistem zaten sorunlu. herkes zararlı çıkıyor. şu an ev sahibinin zararlı çıkmadığı hiçbir durum durum yok. 900 liraya tamam demek mi zararsız durum? ancak uzlaşmak kiracı için daha az maliyetli bir durum. ben de onu anlatmaya çalışıyorum. tamam ben yasal sınırın üstüne çıkmayım. o zaman kendim geçerim. kiracı da 2500 lira yerine 3500 lira öder.
0
🌸nick bulamadim
(16.10.22)
@nick bulamadim; hesabiniz dogru değil çünkü o hesaba göre kisi yeni bulduğu evde de sizin gibi bir ev sahibi buluyor (her sene Tüfe zammi üstünde zam isteyip, almazsa "o zaman ben geceyim" diyecek biri). Ama herkes bu şekilde olmadığı için o bahsettiginiz hesap iki sene sonra tutmaz çünkü yüzde 25 devam ederse kisi yüzde 25 verir geçer, olmazsa Tüfe verir. Ama siz sürekli cevredeki kiralara bakip Tüfe vs takmadan x olsun diyeceksiniz. Buna ek olarak 5. Yil dolma riski varsa rayic bedel diye geleceksiniz. Misal seneye çevre kiralar 4500 olsun siz gelip 4000 diyeceksiniz, sonu yok çünkü. Kısacası tahminen 2 yil sonunda size vereceği kira ile sonradan kiralayacagi yerin kirası aynı olacak (eğer ikinci evde de sizin gibi eve ben geçerim diyebilecek biri olmazsa). Kısacası yaptığınız hesaplamada herkes kirayi sizin gibi artirabiliyor ama öyle değil iste.

Bu arada üst tarafta yazdim, tazminat ödemeyi göze aldim dediniz ama gene siz zararli çıkarsınız kendiniz oturmazsaniz.
biyik.av.tr
"Tahliye edilen kiracı, haksız tahliye ile uygun illiyet bağı içerisinde olan, kanıtlayabildiği her türlü zararını kiralayandan talep edebilir. Bu zarar talebi, taşınmazı tahliye eden kiracının ödemek zorunda kaldığı taşınma ve komisyoncu giderleri, kâr yoksunluğu, eski ve yeni kiraladığı yerler arasındaki kira farkı ve yeni kiraladığı taşınmaz için yaptığı tadilat giderleri gibi masrafların hepsini içine alır."

Kısacası kiraci size acayip güzel bir tazminat davasi acar, o 3-5 yıllık kira farki buraya gidebilir.
0
logisticsmanager
(16.10.22)
hesap doğru. yeni ev sahibiyle alakalı bir durum yok ki? yeni eve geçtiği zaman rayiç bedelden ödeyeceği için kar ettim sanarken o karı yeni kirayla yitirecek zaten.

5 yıl sonra tabii ki rayiç bedel diye gelicem. bunda ne var? ev sahibinin evin ederini istemesi mi suç?

ayrıca kiracı lehine ve taraflı bakıyorsun. her şeyi kiracı lehine üst baremden hesaplıyorsun. mesela 6 ay mühlet sonrası kiracı uğraşır durur zorlaya zorlaya 2 yılda oturur. 6 ayda çıkma ihtimali de var. ya da o paylaştığın yasa da öyle. en üst barem olacak diye bir şey yok. ve bütün bunların olması için kiracının fazlasıyla koşturması gerekir. hayır bu şekilde uğraşıp durmaktansa ev sahibiyle anlaşmak daha kolay. düşman mı var karşınızda? nedir bu sürekli işleri yokuşa sürme isteği?

ucuza oturmanın da bir sınırı vardır. daha önceki yıllar sorun olmadı. çünkü rayiç bedelin %80'iydi belki. bu tolere ediliyordu. ama rayiç bedelin %30'una kimse tamam demez. sorun değli 3 yıl evi boş bırakayım. ev sahibini sıkıştırıp kiracı rayiç bedelin altına otursun diye sürekli bir açık arıyorsunuz. tamam kiracı çıksın ve 3 yıl boş kalsın. 3 yıl sonra kiraya veririm. aklımda da o var zaten. geçtiğimiz 3 yıl boyunca aldığım kira 36x1000 lira desek 36 bin lira olacak. onun yerine bu enflasyonist ortamda evi 3 yıl boş bırakıp sonra 1 yıl kiraya versem 3 yılda almadığım parayı 1 yılda alıcam. (3500*12=42000) bu ortamda evi 3 yıl boş bırakmak daha karlı. üstelik ev daha az kullanılmış olacak. her seçenek zararlı olsa da kiracının 900 lira vermesinden daha karlı. sorun değil. ya kendim geçerim ya da evi boş tutarım. kiracı düşünsün.
0
🌸nick bulamadim
(16.10.22)
Bu kadar kisi zaman ayırıp soruna yanit veriyor ama sen her söylenene aksini cevap vererek itiraz ediyorsun. Bu duyuruyu sen soru sormak icin değil confirmation bias için açmışsın.

Postala kiraciyi haklısın, aslansin kralsın.
0
Mcfly
(16.10.22)
hayır o kadar soru en temel soruya cevap değil :) konu başka yere sürüklendi. sorudan koptu. hayır aslan da değilim kaplan da :)
0
🌸nick bulamadim
(16.10.22)
Ev üç büyük şehirden birindeyse 900 kira demek bedava demek. Kiracı çıktıktan sonra eve bakım yaptırsanız zaten 10 000 TL çıkar cebinizden. Her şeye zam gelen ülkede kiraya zam gelmeyecek, millet bunu istiyor. 900 liraya düzgün ayakkabı yok artık. Bir poşet alışveriş 200 lira tutuyor.

İşin diğer tarafı da sen çık demedikçe çıkmayacak. Sen kirayı piyasaya göre ayarlayalım desen illa bir arıza çıkacak. Bu durumda kendin oturacağını söyleyip çıkarırsın. Ceza neyse ödeyip kurtulursun. 900 lira gibi komik bir kira almaktansa -ve bunun da sonu belli değil- cezayı öder kurtulursun.

Ben hakkımı yedirmem %25 yapar geçerim diyen de evden çıktı mı kira-emlakçı parası-çift depozit derken ne yaparsa yapar artık. Sjw ekseninden bakarsak zam yapan kötüdür. Ama sen markete gidince olan zamlar olabilir onlar normaldir. Bu kişi ne iş yapıyor bilmiyorum ama en kötü maaşı 5500 TL. Maaşın %20 sine büyük şehirde kira ödüyor asgari ücretli olsa bile. Tam bir ölücülük
0
OrangeYellow
(16.10.22)
(4)

Toefl'dan 60, Ielts'den 6, Pte'den 46 puan almak; hangisi kolay?

Cesario
Arkadaşlar sınava girip İngilizce bilgimi belgelemem gerekebilir. Yukarıdaki notlardan birini almam lazım.Hangi sınava girmem gerekiyor?Ben sınav olarak İngilizce'ye yıllardır çalışmadım. Bu sınavlara hazırlanmak için İngilizce'm yetersiz ise nasıl bir yol izlemeliyim, kaç ay çalışmam gerekir yukarı
Arkadaşlar sınava girip İngilizce bilgimi belgelemem gerekebilir. Yukarıdaki notlardan birini almam lazım.

Hangi sınava girmem gerekiyor?

Ben sınav olarak İngilizce'ye yıllardır çalışmadım. Bu sınavlara hazırlanmak için İngilizce'm yetersiz ise nasıl bir yol izlemeliyim, kaç ay çalışmam gerekir yukarıdaki puanları almak için? (seviyem b1-b2 arası)

İstanbul'da kurs öneriniz var mı?

Online ne önerirsiniz?
englishonline.britishcouncil.org
Şu site nasıl mesela?


not: tikler yarın.
0
Cesario
(15.10.22)
ielts'nin süresi uzun ama çalışması için kaynak bol ve neye çalışılması gerektiği belli. deneme çözerek ne durumda olduğunu görebilirsin.
0
OrangeYellow
(15.10.22)
PTE'yi bilmiyorum ama Toefl 120 üzerinden 60, IELTS 9 üzerinden 6 olduğuna göre Toefl daha mantıklı geldi.
0
marla is in my head
(16.10.22)
Ben genel olarak pte daha kolay diye biliyorum.
0
high hopes of the sozluk
(16.10.22)
pte ya da toefl'ı bilmiyorum ama ielts ile toefl'ı skalalandırma açısından kıyaslarsak toefl önde.

ielts'ten 6 almak da hiç zor değil bu arada.
0
susannah delgado
(16.10.22)
(10)

Bu karamsarlığın sonum olmasından korkuyorum

darkwizard
Arkadaşlar özellikle son 2 3 senedir akp iktidarının ve zihniyetinin kalıcı olmasından ve bu baskı faşizan rejimin kalıcı olmasından çok korkuyorum aydınlar hilerici insanlar Avrupaya gidiyor azınlık olarak kalıyoruz adamlar her dediklerini yapıyorlar İran ve Afganistan ya da bir Pakistan olacağımız
Arkadaşlar özellikle son 2 3 senedir akp iktidarının ve zihniyetinin kalıcı olmasından ve bu baskı faşizan rejimin kalıcı olmasından çok korkuyorum aydınlar hilerici insanlar Avrupaya gidiyor azınlık olarak kalıyoruz adamlar her dediklerini yapıyorlar İran ve Afganistan ya da bir Pakistan olacağımız korkusu var bırakıp gidemiyorum buraları ama kalmak da istemiyorum en sonunda Stefan Zweig gibi intihar etmekten korkuyorum.
0
darkwizard
(15.10.22)
Yeni nesil Atatürk'ü falan bilmiyor. Kim bilir ilkokulda neler anlatıyorlar bunlara.
0
OrangeYellow
(15.10.22)
soruna değil çözüme odaklanmanız gerek, bu durumun her kes farkında ama karamsar ve negatif olmanın hiç bir faydası yok, gitmiyorsak burada kalıp her şeye rağmen mücadele edeceğiz demektir.

Karamsarlıktan da kurtulmak istiyorsanız, negatif aktarım yapan her türlü medyadan uzak durmanızı tavsiye ederim. Medya etkisindeki bakış açısı ile 1000 de 1 olumlu bir şey varsa onuda görmemizi engelliyor.
0
mrctrk
(15.10.22)
benim ülkeye aidiyetim öyle bir sarsıldı ki iktidar değişse bile burada yaşamak istemiyorum. gerçekten türkiye ilerlemiş, gerilemiş artık hiç umrumda değil. şunun şurasında kim bilir kaç sene daha yaşayacağım. gelgelelim annemi bırakamıyorum : (
0
sec guard
(15.10.22)
aydınlar ilerici insanların hepsi avrupa’ya gitmiyor, avrupa’ya giden insan sayısı bu insanların %1’i bile değil. sadece sabah akşam sosyal medyada kaldık ooh iyi ki de kaldık diye propaganda yapmadığımız için sayı daha az görünüyor.

standart insan için bir baskı ve faşizan rejim yok. ben şahsen istediğimi söylüyorum çevremde. görüşümden dolayı şu ana kadar tek bir problem yaşamadım (ama hayatımı da buna göre kurdum yani memuriyet kovalamadım mesela)

adamlar her dediklerini yapıyor evet. meclis çoğunluğu kimdeyse istediğini yapabiliyor. önceden de aklına hayaline gelmeyecek saçmalıkta kanunlar meclisten hep geçti. bu türkiye’nin bir gerçeği.

iran ya da pakistan olmamız imkan ve ihtimal dahilinde değil. iki ülkenin de çok farklı dinamikleri var. türkiye’de en şeriatçı adam bile şeriat hükümleri uygulandığında en iyi ihtimalle ailesinden birkaç kişiyi kaybeder. bunu kim göze alır? bizdeki klasik türk islam sentezi işte.

depresyona girecek bir durum yok. yaşadığın ülkeyi tanıyacak bilecek ona göre hayatını planlayacaksın. her halükarda yurtdışına gidebilecek gibi kendini geliştir, iyi okullarda oku yabancı dil öğren. doğru kalifikasyonlara sahipsen canın sıkılırsa istediğin zaman gidersin emin olabilirsin buna, canın istemezse de kalır ve iyi bir hayat yaşarsın. ama arabesk düşüncelere kapılırsan bu psikolojiden hiç çıkamazsın, kötü ve umutsuz bir hayatın olur. sürekli akpyi suçlayan insanların %99’unun loser olmasının sebebi bizzat kendisi. akpnin de etkisi var ama olay kişinin kendinde bitiyor.

türkiye aynı vasatlıkta devam eder ve biz buna şükrederiz bu şekilde. finlandiya’nın bile dibinde ayı bağırıyor şu an. dünyanın durumu ortada maalesef. ileri gitmek için ancak bireysel olarak kendimizi ileri götürmek gibi bir çözümümüz var devletten hiç bir şey beklemiyorum.
0
roket adam
(15.10.22)
80 doğumluyum kendimi bildim bileli buranın ılımlı islamla yönetilen bir yer haline getirileceği konuşulur. bu öyle ya da böyle oluyor işte. kaçış yok. karşıdaki ekip çok uzun yıllar emek verdi çok insan yetiştirdi. önemli mevkilere geldi. şimdi de çarkları tersine çeviriyor yavaştan. biz de eylem yapmaktan başka bir eylem yapmadık. birbirimize destek olmadık. organize olmadık. fraksiyonlar fraksiyonlara bölündü un ufak kaldık. ama evet depresyonluk bir durum yok. iran da olsak hayat devam ediyor. geçiş süreci mutlaka sancılı olacaktır. çok ortalıkta görünmemek lazım. hatta bugün şunu düşündüm, bazen adam kazandı diyebilmek bir adım geriye geçip nerede yanlış yaptığını düşünebilmek gerekir. bağırıp çağırıp direniş adı altında kendini yakmak zaten az bulunan değerli insanların da kaybı ile sonuçlanır. bu yüzden düzgün plan yapmalı ve çabalamalıyız. ama bu bir senede değil en az bi 80 senede olacak bir şey belki biz göremeyeceğiz. telaşlanmaktansa bazı ön kabuller yapıp. evet tamam bu olacak ama ben yine de ufak ufak istediğimi yapmaya çalışacağım diye düşünüp bir hedef koyup oraya yönelinebilir. ben böyle baş ediyorum. ve gerçekten de merak etme iran da olsak herkes her istediğini bir şekilde yapıyor. belki daha iyi bile olur. böyle yarım yamalak oturmamış anlaşılmamış bir laiklik ve modernliktense.. ve roketadam+1
0
sipsiyah
(15.10.22)
Bence sizin sorununuz çok fazla sosyal medyada falan takilmaniz. Tatil günlerimde eksiye Twitter'a falan uzun süre takilirsam ben de böyle şeyler düşünmeye başlıyorum. Çıkınca geçiyor.
0
encokbenisevinnolur
(15.10.22)
Cevapların hepsini okuyamadım ama bu depresif durumun yeni neslin uzak/yakın geçmişe dair hiç bilgisi olmadığından ve aşırı korumacı büyütüldüğü için mücadele edebilme duygularının gelişmediğinden kaynaklandığı düşünüyorum.

Duyuruda benzer sorulara bir kaç kez rastladığım için söylüyorum, sadece soruyu soran arkadaşı kastetmiyorum, bu açıklamam genel.

Neyse lafı uzatmadan bir link bırakıp gideceğim.
Burası Türkiye yüzyıllardır ve neler neler yaşandı bu coğrafyada...
Yakın tarihten örnek veriyorum; doksanlarda başörtü nedeniyle idamla yargılanan, küçük kızlarıyla tutuklanan, sonrasında birini kaybeden, şimdi ise bambaşka bir kulvarda siyaset yapan üstelik milletvekili olmuş bir kadın...

www.bbc.com

Burası Türkiye, benim de çok canımı sıkan, üzüldüğüm kabullenemediğim şeyler var, bazen umudumun kırıldığı, güvenlik endişelerimin olduğu, çekip gitmek istediğim şeyler... Ancak çözüm olarak intihar bunların en aptalcası, en bencilcesi, en saçma sapanı. Çünkü ne bir çözüm, ne bir kurtuluş, ne kimseye faydalı, ne ne ne... Tamamıyla anlamsız bişey.
0
epitaf
(16.10.22)
Haber okumayın ve sosyal medyayı azaltın +1

Çünkü hocam söylediğiniz şey aşırı mantıksız. AKP dediğin parti 20 yıldır iktidarda, ilk zamanlarıyla son zamanlarının alakası bile yok mesela. Hatta RTE ve 3-5 kişi hariç o zamandan kalmış kimse yok, fetöyle ortaklardı şimdi kanlı bıçaklılar, neredeyse bütün kadrosu, politikası, refleksleri vs değişti. Hani şikayetçi olduğun şey ile şikayetçi olduğunu düşündüğün şey aynı değil muhtemelen.

Yazılımcıyım, neredeyse bütün arkadaş çevrem yurtdışına taşındı. Aralarında politik anlamda bilinçli, kafası çalışan 3-5 kişi ya vardır ya yoktur. Aydın & ilerici dediğin insanlar çoğunlukla internetten okuduğu sloganları papağan gibi tekrarlayan kişiler genelde, zaten bi işe yaradıkları yoktu yani (ki düz vatandaşın etkisi her halükarda sıfıra yakın), ciddi bir vergi geliri hariç çok büyük bir kayıp değil. Zaten AB / ABD siyasetini biraz takip edersen işler oralarda da (bizimkine ters istikamette olmakla birlikte) yine leş.

Dolayısıyla @roket adam +1. Burada ekonomi kötü ama baskı veya özgürlükler açısından ölüp bitmiyoruz. Haberleri izleyip sızlanmak yerine kendine odaklanmak lazım. Kendini geliştir ki yarın öbür gün etrafındaki insanların da hayatlarını iyileştirebilecek gücün olsun.
0
plutongezegendegilmi
(16.10.22)
yorumlara bak. türkiye ne kadar da süpermiş haberimiz yok:)
0
nothing in my way
(16.10.22)
Epitaf +1
Ben 80-90'lari siyasi olarak görüp bilecek yasta degilim ama cocuklugumu babamin girgir ciltlerini okuyarak gecirdim. Belki de bu sebepten "bu ülkeden bir şey olmaz" diyebildim ki dediğim zaman ülkede daha bu kadar ciddi olay yoktu, euro 2.8 mi neymis ben karar verdiğim dönem. Ben de giderken "abi ülke iyi ya, ben gitmem" muhabbeti dönerdi. Gittim, simdi "abi iyi ki gitmissin, biz de bakıyoruz" diyorlar çünkü ülke her geçen gün kötüye gitti. Avrupa/abd ile aynı cümlede kullanilamayacak kadar kötü gidiş.
Bunun sebeplerinden biri malum üç harfli olsa da genel sebebi türk halki. Türk halki zaten genel olarak sagci ve eğitim seviyesi düşüktü. Eh iste gelinen durumda da bunun etkisi var. Yani bu ülkeden genel olarak bir şey olması zor çünkü çok temele inen bir sıkıntı var ve son 20 yılda bu daha da gelistirildi ve "bize okumamis adam" lazım diyen bakanların eline bırakıldı ülke.

Bu noktada intihar etmek saçma çünkü bence son dönemleri artık. Ekonomik sorunlar olmasa belki derdim ama malum türk halkının tek canını yakan para. Genelde zaten ülkenin ovuldugu seyler de hep kendi isini yapınca olusan vergi(bordrolu calisan gg wp, o noktada hem hayvan gibi vergi alınıyor hem bir karşılığı yok), paran varsa istediğini yapabilmen. Çünkü başka ovulecek tarafi yok. Bunun aynısını redditte de görüyorum, Avrupa'da para kazananlar "hangi ülkede en az vergi veririm" diye soruyor. Cevaplar romanya ve Bulgaristan. Kimse ülkenin hayat kalitesine, insanına vs bakmıyor. Eğer hayata bakış açısı az vergi çok paraysa, evet Türkiye güzel yer.

Benim sizin gibi bir kuzenim var, o da böyle yapardi (intihar haric) yillarca calismadi etmedi, ne yapicam bu ülkede diye dolasti. Neyse sonunda bir Türk internet alisveris firmasının outsource müşteri hizmetlerine girdi.
Bu noktayi "kendini gelistir" önerisi için yazıyorum. Bence güzel oneri ama genel türk halkının sıkıntılarindan çıkmasına sıfır katkısı var.
Kuzenim şu an haftada çoğu zaman 6 gün günde 11 saat çalışıyor. Aldığı maaş asgarinin bir tık üstü. Fazla mesai falan yok.
Şimdi bu adama kendini gelistir denilirse size güzel cevap vermez. Adamin cise gidecek vakti yok, parasi da yok zaten.

Yani bu tavsiyeler anca belli bir cvsi/potansiyeli olana verilir. Ama sallıyorum bim'de çalışan kasiyer hayatı birazcık insanı sartta olsun, köle gibi calistirilmasin, mobbing olmasın diyince bu insana kendini gelistir dersek zaten sikinti var.

O yüzden siz de bir potansiyeli olan biriyseniz, evet kendinizi gelistirin. Yok degilseniz, o noktada sosyal medyadan uzak durup ve ülkenin genel insanının böyle olduğunu kabul edip geçmek lazım.

Bu dusunceleriniz karamsar. Ülke benim tahminim öyle olmaz çünkü Avrupa'ya fazla yakın ve Türkiye'de çok fazla yurtdışı fabrikası var. Bu durumda yurtdışından kimse Türkiye'ye gelmez kolay kolay. Belki de aynı zamanında bir bakanimizin "turiste serbest, türk pasaportla" dediği yerler gibi bölgeler açılır. Oralarda insanlar "eskisi" gibi yasar, geri kalan bölgeler yeni Türkiye olur. Bilmiyorum. Ben o noktalara gideceğini sanmam. Ama ülkenin güzel gitmediğini söylemek için kahin olmaya da gerek yok. Siz de beklentilerinizi ona göre ayarlayip, sosyal medyadan uzaklaşıp kendi hayatinizi düzeltecek ne yapabilirsiniz bakın.
0
logisticsmanager
(16.10.22)
(8)

istanbul'da hangi kenar ilçelerin olduğu yakayı daha çok seviyorsunuz?

carpikbacaklibasketbolcu
avrupa yakası mı anadolu yakası mı diye sormuyorum.bulgaristan'a mı kocaeli'ne yakın tarafı mı daha çok seviyorsunuz? :Dmesela avrupa'da silivri çatalca büyükçekmece esenyurt beylikdüzü arnavutköy.ileçeler bulunurkenanadolu'da ise tuzla şile sultanbeyli pendik çekmeköy sancaktepe.gibi ilçeler bulunu
avrupa yakası mı anadolu yakası mı diye sormuyorum.
bulgaristan'a mı kocaeli'ne yakın tarafı mı daha çok seviyorsunuz? :D

mesela avrupa'da silivri çatalca büyükçekmece esenyurt beylikdüzü arnavutköy.ileçeler bulunurken
anadolu'da ise tuzla şile sultanbeyli pendik çekmeköy sancaktepe.gibi ilçeler bulunuyor.

siz hangisini daha çok seviyorsunuz ve neden?
0
carpikbacaklibasketbolcu
(11.10.22)
cekmekoy, buyukcekmece
0
ala09
(11.10.22)
Ümraniye-yukarı Dudullu
0
Gebeş kaplumbağası
(11.10.22)
Pendik Kartal Maltepe tarafını seviyorum.
0
dissendium
(11.10.22)
Kandilli Beykoz - sakinliği, cool ve tarihi zengin duruşu.
Arnavutköy - manzarası, insanları, mekanları
0
gabe h coud
(11.10.22)
silivri çatalca büyükçekmece

tuzla pendik hattına göre havası daha temiz, denize bile girilebiliyor, çatalca ve trakya köylerine yakın. daha ne olsun. tuzla işçi yeriyken silivri yazlık yeri.
0
abelardo
(11.10.22)
Etiler, Bebek dışında bana her yer ve herkes fakir gelio.
0
OrangeYellow
(11.10.22)
Etilerli olarak OrangeYellow’a katılmıyorum. Bence Pendik, Kartal’ın gideri var.
0
ruhen hastayim ben
(11.10.22)
bulgaristan tarafi bence.
0
bay b
(12.10.22)
(17)

Türkiye'nin övülen sağlık sisteminde benim kaçırdığım ne?

logisticsmanager
Şimdi sürekli bunu duyarım "Türkiye'nin sağlık sistemi Avrupa'dan iyi".Son zamanlarda Fransa'nın sistemi ile haşır neşir olmak zorundz kalınca ben bu "Türkiye'nin iyi olmasını" çözemedim.Kişi başına düşen doktor sayısında rezil haldeyiz;https://data.worldbank.org/indicator/SH.MED.PHYS.ZS?most_recent
Şimdi sürekli bunu duyarım "Türkiye'nin sağlık sistemi Avrupa'dan iyi".

Son zamanlarda Fransa'nın sistemi ile haşır neşir olmak zorundz kalınca ben bu "Türkiye'nin iyi olmasını" çözemedim.

Kişi başına düşen doktor sayısında rezil haldeyiz;
data.worldbank.org

Ülkenin dünyanın en iyi hastaneleri arasına giren bir tane bile hastanesi yok. Internette aratınca anca memorial Şişli çıkıyor duyulmuş o da memorial gruptan.

Ne devlet ne tamamlayıcı sigorta gözlük, lens, diş ödemiyor.
Tamamlayıcı sigorta önceden olan hastalık ödemiyor.
issizsen para vermen lazım.
Özele gidip para bayılmadığın sürece aylarca randevu bulmakta zorlanılan bölümler Türkiye'de de var. Harbiden bu konuda avrupa ile ne farkı var hala çözemedim.
Her ilacin ucuzunu oduyorlar, diğerine katkı payı var. Tamamlayıcı sigorta ilaca da karışmıyor.

Benim anladığım sağlık iyi denmesinin tek tarafı parayı bastırınca hizmet alabilme ihtimali. Yani bugün bunu ortadan kaldırsak kimse sağlığı övmez gibi.

Benim görmediğim başka bir şey var mi yoksa harbiden tek olay ülkedeki sağlık sektörünün hizmet degil endüstri hale gelmesinden ötürü parası olana hizmet verebilme ihtimali mi övülen?
Hayır özel Hastanesi olan sağlık bakanı olunca normal geliyor.
0
logisticsmanager
(10.10.22)
Türkiye'nin sağlık sistemi görece iyiydi çünkü bizde sağlık hizmeti siyaseten en güzel malzemelerden biri. Yani nasıl ki "Yol yaptılar" varsa "Hastane açtılar" da var. Haliyle bir sürü hastanemiz vardı. Gelişmiş ülkelerde, özellikle de bir eğitim ve araştırma hastanesinde uzman doktorla muhattap olmak kolay bir şey değildir. Bizde insanlar ellerini kollarını sallayarak uzman doktorlara gidip MR falan çektirebiliyordu. Doktorlarımız da kaliteliydi. Ancak tıp pahalı bir alan; ekonominin sallanmasıyla hem bu sallantıya girdi, hem de doktorluk mesleği ayaklar altına alındığı için bu nitelikli iş gücünden olduk... Dolayısıyla karşılaştırmanın tarafları önemli; ABD ile Türkiye karşılaştırılırsa düşük gelirlilerin sağlık hizmetlerine ulaşması konusunda Türkiye muhtemelen hala avantajlıdır ancak sosyal devletin güçlü olduğu bir Avrupa ülkesi ile karşılaştırılacak bir tarafı kaldığını sanmıyorum.
0
salihdt
(10.10.22)
zamaninda iyi yatirim yapilmis. mesela kisi basina dusen yogun bakim unitesinde zirvedeydik corona basladiginda.

sistem cok pratik ve hizli isliyor turkiye'de. bir doktor haftada catir catir yuzlerce hastaya bakabiliyor. bu doktorlar icin yogun ve somurucu bir sistem olsa da iyi yetismelerini sagliyor cunku cok vaka goruyorlar. semptoma bakip sak diye cozum uretebiliyorlar cogu durumda. hasta da hizlica tedaviye ulasabiliyor. amerika'da bir acil doktorunun basit olmayan bir durumda seni dogru yere yonlendirme sansi dusuk. bir sey bulamadik diyip cikiyorlar isin icinden eger hayatin tehlikede degilse.

devlet hastanelerine ulasim da gayet kolaydi ben turkiyedeyken. gidip uzman doktordan randevu alip bedava gorunebiliyordum bir sonraki hafta. amerika'da aynisini yapmaya kalksam daha once gordugum tanidik doktor degilse 1-2 aydan onceye randevu veremiyorlar.
0
antikadimag
(10.10.22)
hiç bir zaman iyi olmadı medya pompalaması

sadece 2005-2015 arası 10yıllık dönemde hastahaneler bilgisayarlı sisteme geçti. yani eskiden röntgen,tahliller fiziksel olarak doktorun odasına gitmesi bekleniyordu şimdi bilgisayardan okunuyor

bu doğal olarak işleri hızlandırdı, bizimkilerde

wow, waw, wühüüüü sağlık sistemi nasıl iyi oldu falan demeye başladı

sağlık sistemi iyi olsa hastahaneler, pastahane kadar olur zaten

küçük ve butik olur.
0
duyurukullanıcısı
(10.10.22)
Yazdıklarınız doğru
Sağlık sistemimiz maalesef kötü durumda, aşırı yoğunluk ve kötü çalışma şartları nedeniyle sistem gerçek hastaları rezil ediyor. Top gibi sekip duruyorlar. Gerçekten hasta olmayıp tırt sebeplerle hastaneye gelenleri ise memnun eden bir sistem maalesef, kolaylıkla uzman doktora görünüyorlar (muayene oluyorlar diyemiyorum) e bir de eski hastanelere göre yeni hastaneler çok daha konforlu olunca görece sağlık sistemimiz gelişti algısı mevcut.

Halbuki makyajlı bı gelisme bu, nitelikte gerileme mevcut, içini boşalttılar
0
mey17
(10.10.22)
bence de iyi değil. bu goygoyun bence 2 sebebi var.

1- doktorların sürekli kendilerini yüksekten satması. sorsan dünyadaki en iyi sistem, en iyi doktorlar burada.

2- yine hükümet yanlılarının algı operasyonu. bir de abd ile çok karşılaştırılır. "bak orada pansumana kaç bin dolar ödüyorsun burada bedava" gibisinden saçma kıyaslar yapıyorlar. halbuki orası liberal bir ülke, burası sosyal devlet.

temelinde hep aynı şey var. insanlar yaptıkları işleri daha iyi göstermek için algı kasıyor. ülkenin büyük bir kısmı da yurtdışını bilmediği için inanıyor.
0
blackkmamba
(10.10.22)
çoğu ülkede türkiye'den çok daha efektif çalışan bir sevk zinciri ve birinci basamak sağlık hizmetleri var. pek çok ülkenin aile hekimleri veya general practitioner'ları, türkiye'de hasta bakan bir akademisyen hekimin pek çok gördüğü hastayı rahatlıkla tedavi edebiliyor. daha spesifikleşmiş hekimler de daha uzmanlık gerektirecek, daha nadir hastalıkları görüyor - tedavi ediyorlar.

türkiye'nin sağlık sisteminin iyi olarak algılanmasının önemli bir sebebi, insanların, hastalığının niteliği hakkında bilgi sahibi olmaksızın, istediği akademik titre sahip birine görece yakın sürelerde ulaşabiliyor olmasıyla alakalı diye düşünüyorum. söz gelimi kanada'da bir profesör görüşmesi bazen 1-2 yıl sürebiliyor. türkiye'de böyle bir şey olduğunu düşünebiliyor musunuz? isyan çıkar valla.

ikinci bir sebebi de hekimlerin çoğunlukla iyi yetişmiş olmasıyla alakalı diye düşünüyorum. türkiye'nin çoğunda tıp eğitimi nitelikli idi, özellikle tus'ta iyi bir derece yapabilen pek çok ülkede -dil bariyeri hariç- gerekli kalifikasyonları sağlayabilerek çalışabilir. örneğin amerika başta olmak üzere pek çok ülkedeki değerlendirme sınavı olan usmle, tus'tan daha zor değil. bunun üzerine, hekimler, ortalama bir batılı meslektaşından kat kat daha fazla hasta görüyor. verilen hizmetin kalitesini azaltmakla birlikte hekimin tecrübesini ciddi artıran bir durum bu.

bu dediklerimin tümü son senelerde değişmekte. göçmen politikası nedeniyle hekimlerin önemli bir mesaisi doğru dürüst anlaşmayı bile sağlayamadığı hastalarla geçmeye başladı. batılı meslektaşlarından kat kat daha fazla iş ve stres yüküne sahip olup dolar bazında çok daha düşük kazanıyor olmak pek çok hekimin ayrılarak yurt dışına gitmesine yol açtı, bu da randevu bulma zorluğunu daha da artırdı. son yıllarda bir sürü niteliksiz tıp fakültesi açıldı ve herhangi bir akreditasyon, kalifikasyon vs. aranmaksızın piyasaya sadece sayı artsın diye doktor sürülmeye başlandı. ben tus'a çalışırken başka bir şehirde yaşayan ve hastanelerinde pediatri uzmanı olmadığı için pediatri stajını görememiş bir hekim vardı. çocuk hasta göremeden hekim olan doktorlar var yani bu ülkede.

özetle, insanların sağlık sisteminin iyi olduğunu düşünmelerinin en büyük sebebi nitelikten ziyade nicelikti sizin dediğiniz gibi. önümüzdeki senelerde bu algının değişeceğini düşünüyorum.
0
gibicibicis
(10.10.22)
"Depresyonunu çözemedik, o zaman seni öldürelim" diyen doktorlarımız yok:

www.wionews.com

Yaşlıları "zaten öleceksiniz siz" diye evlerine göndermek yerine tedavi etmeye çalışıyorlar:

www.aljazeera.com

"Parayı bastırıp hizmet alabilme" opsiyonu çok önemli ve iyi bir şey aslında, yoksa bu haberlerdeki doktorların eline kalma ihtimalin var. Kaldı ki TR'de hastane işleri cidden ucuz, öyle olmasa her yıl yarım milyon Avrupalı sağlık hizmeti için TR'ye gelmezdi, kendi ülkesinde tedavi olurdu.

Kaldı ki "parayı bastırmadan" sağlık hizmeti alabilme dünyanın hiçbir yerinde yok, her ay maaşının yarısını hasta olmasan bile bastırıyorsun zaten :)
0
plutongezegendegilmi
(10.10.22)
@pluton; Türkiye'ye gelen Avrupalıları tanıyorum çünkü bu işi yapan arkadaşım var. Gelenler estetik (saç, dis, estetik, mide küçültme, penis buyutme vs) geliyor.

Belçika'daki kişi kendi istemis, kendisini öldürmeyi de denemis. Size göre yanlış olabilir, o sizin kendi dusunceniz.

Doğrudur kendi fikirleriniz. Ben genel halka göre bakıyorum, zengin kişi dünyasından değil.
Bu arada ben de zaten diğer ülkelerde bedava demiyorum. Ama zengin insana özel hizmet yok diyorum. Türkiye'de zengin ile fakir farklı hastahanelelerde artık çünkü parayı bastirabilen istediği hizmeti alıyor. Size göre iyi olabilir, benim dünya görüşüme göre değil.
0
🌸logisticsmanager
(10.10.22)
türk milletinin sağlık sisteminden anladığı randevu alabilmek sanırım. açıkçası neden böyle bir algı oluşturuldu anlamadım.
0
nothing in my way
(10.10.22)
Özel hastaneler. Bazı ülkelerde özel hastane açılması yasak sanırım, sigortayla/paranla gidememek kötü bence de. Devlette yer bulamasam ucuzca bir özel hastanede bu akşamüstüne yer bulabilirim bunu biliyorum.

Ayrıca İstanbul gibi 18m kişilik şehirde bile acil ve gerekli radyoloji işlemleri çok hızlı ilerliyor.(devlette de) Tabii bu doktorların acayip hızlı ve çok saatler çalışması sebebiyle oluyor sanırım yani insan gibi çalışsalar bizde de olmaz.
0
nhk ni youkosu
(10.10.22)
Gözlüğü geçtim önce bir göz muayenesi olabiliyor musun devlet hastanesinde ona bakmak lazım.
0
OrangeYellow
(10.10.22)
@orangeyellow; cok okuyor ve duyuyorum. Çok ciddi sikinti varmis harbiden çoğu alanda.
Garip şekilde Türkiye'nin dalga geçtiği ne varsa oluyor. Millet 3-4 kişi aynı yerde yasiyor denilirdi, aynısı şu an oluyor. Millet aylarca randevu bekler denilirdi, gene aynısı oluyor.
0
🌸logisticsmanager
(10.10.22)
Ücretsiz sağlık sistemi yüzünden canı sıkılan hastaneye gidiyor. Bir şey bedava olursa kalite kalmaz onda.

Eğitim bedava diye herkes diploma aldı. Piyasa diplomalı işsiz dolu.
Sağlık bedava diye canı sıkılan doktora gider oldu. Gerçek hastalar gidemiyor. Ayrıca doktora şiddet falan hepsi bedava sağlık sisteminin ürünüdür. Bu masraflar ülkeye ciddi bir yük.

Artık bu bedavacı anlayış bitmeli. Makarna, para yardımı gibi sosyal yardımlar bitmeli. Bunlar çalışanın cebinden çıkıyor.
0
OrangeYellow
(10.10.22)
benim cikarimim nufus yogunlugu sebebiyle isvec vs. gibi kucuk nufuslu ulkelerde bir doktorun belki 1 ayda gordugu hastayi bizim doktor 1 gunde goruyor. bi de bizim halk seviyor sıkılınca doktora gitmeyi. oyle olunca hem pratiklesiyor hem de pisiyor. doktoru da somuren bir sistemimiz var yani ama randevu alma suresi kisaliyor bekleme suresi azaliyor boyle olunca. isvec'te yasarken yillarca mide problemiyle ugrasip gitmedigi doktor kalmayan bir arkadasimdan turkiye'ye geldiginde gittigi hastanede bunca zaman hicbir doktorun aklina bile gelmeyen bir tahlil isteniyor ve alakasiz bir problemi oldugu kesfediliyor. sonra hizlica tedavi vs. derken mide problemini cozebildi mesela.

nufusu bize yakin avrupa ulkelerinde ise doktorlar insani sartlarda calistiklarindan (bu sefer de kalabaliktan herhalde) insanlar randevu bulamiyor.

yani doktoru somurmek uzerine kurulu sistem doktorlarin ozverisiyle ayakta durabiliyordu. artik "giden gitsin yerinizi doldururuz" diyen bi agiz var, biyikli. bizim doktorlar patir patir yurt disina gocuyorlar. bu gidisle doktorlarla anlasmak icin bizim arapca ogrenmemiz gerekecek sanirim.
0
in vino veritas
(10.10.22)
Sağlık sistemi bir zamanlar iyiydi. Şu an iyi değil. Randevu alabilmek mümkün değil. Ben üniversitedeyken diş için randevu alabiliyordum. Sadece temizlik için bu arada. Diş ağrısı falan değil. Özelde temizlik için yüzlerce TL ödüyorsun. Devlet sana bu lüksü veriyordu. Çok eskiye gidersek çok kötüleşiyor. Ben gözlük alabilmek için 5'te uyandığımı biliyorum. Salgın, göç öncesi normal Türkiye söz konusuyken bir 10 yıllık iyi bir dönem var. Başka yok. Ama yine de iyi diyebilirim. Çünkü bizim hastanelerimiz gerçekten modern. Ünlü bir şarkıcı Romanya'da bir hastane paylaşmıştı. O hastane Türkiye'nin 40 yıl önceki hâlinden bile kötüydü. Dünyanın en iyi hastaneleri kriteri doğru değil. O hastaneler yurt dışından doktor getirip çalıştırabiliyor. Ona bakarsan yurt dışından bir sürü insan diş tedavisi için buraya geliyor.
0
dissendium
(10.10.22)
Milyonlarca göçmenin ülkeye doldurulması ve şehir icindeki hastanelerin kapatılması sistemi çökertti. normalde bilgisayarın icadı ve doktorlarımızın köle gibi çalışması nedeniyle sağlık sistemi iyi sayılırdı.
0
vizivozo
(10.10.22)
Bence temelde şu çarpık algidan kaynaklanıyor: "sağlık hizmetleri bedava" böyle bir şey yok. Devlet ben nasıl bir statüde çalışırsam çalışayım gelirimden/maaşımdan bir miktari bana sormadan alıyor, ve onun karşılığında bana ayrıca ödeme gerektiren durumlar dışında bilhassa ödeme yapmadan bazı sağlık hizmetlerini alabileceğimi söylüyor. Durum bu. Ama bu "bedava lan" olarak algılandığı için o da bir aşamada "iyiymiş ya süper"e dönüşüyor.

Halbuki bedava bir şey yok ortada. Belki sübvanse ediliyordur bazı şeyler ama onu da bana sormuyorlar.

Bunun dışında iyi dememiz için o iyinin bazı kıstasları olması gerekir. Bunu sadece Türkiye için de demiyorum. O "iyi"yi birileri belirleyip bazı endeksler oluşturuyorlar ama pekala ben sağlık hizmeti alırken bundan memnun kalmayabilirim ya da işin ehlinin de "iyi olarak şu durum da kıstas olmalı ama yer verilmemis" diyeceği şeyler illa ki vardır.
0
encokbenisevinnolur
(10.10.22)
(16)

İstanbul'da nasıl yaşıyorlar

NeinClein1
Buraya yeni geldim hayat gerçekten çok zor. Kendi başıma bir evde kalamıyorum fiyatlar çok pahalı. Amerika'ya gelmedim ki para kazanmak değerli olsun da milletle aynı evde odaları paylaşarak kalayım. Nasıl ev bulacağım burada tek yaşayanların min geliri 13 bin olması lazım. Bana ev lazım ve bulamıyo
Buraya yeni geldim hayat gerçekten çok zor. Kendi başıma bir evde kalamıyorum fiyatlar çok pahalı. Amerika'ya gelmedim ki para kazanmak değerli olsun da milletle aynı evde odaları paylaşarak kalayım.
Nasıl ev bulacağım burada tek yaşayanların min geliri 13 bin olması lazım. Bana ev lazım ve bulamıyorum.
0
NeinClein1
(08.10.22)
eskiden yaşadığı yerde devam edebilenler tek yaşamaya da devam ediyor. örnek ben. ancak evden çıkartılanların büyük çoğunluğunun artık tek yaşamaya gücü yetmediği çok açık. ya ücra köşelere taşınıyorlar ya da birkaç kişi kalıyor. ev sahibim olur da çık derse, tek yaşamam artık mümkün değil. daha bugün karşımdaki emlakçıya altı kişilik bir grubun geldiğini ve hep birlikte 20 bin tl'ye kiralık ilanı olan 3+1 bir eve bakmaya doğru gittiklerini gördüm. tek yaşayanlar için de yaşamayı isteyenler için de durum gerçekten iç açıcı değil.
0
the man with no name
(08.10.22)
Şimdi buraya gelip bunun çok normal oldugu, İstanbul dünya metropolu vs goygoyu yapanlar olacak. Değil abi, iki senede kiraların 4-5 kat artması normal değil. Bunu ancak tuzu kuru adam çok güzel, çok normal karsilar.

Nasıl yaşıyor? Ya 5-10 senesi dolmadigindan simdilik rahat, ya 3-4 kisi beraber yaşıyor ya da günde 3-4 saat ulaşım çekiyor. Ya da digerleri(iyi para kazananlar).

Ya paris'te bile gider kötü yerlerden saint denis'de yasarsin ama sehir merkezine 30dk varirsin. Buna ek bir de devlet kira desteği verir, ne bileyim az gelirlilere verilen evlerde yasarsin falan ama olur. İstanbul'da sehir merkezine 30 dkda varabilecegin ucuz bir yer kalmadi, devlet desteği vs zaten yok.

Hadi zengin falan etkilenmedi, bu adamlarin yemegini servis eden, tuvalet temizleyen adam nasıl kalacak İstanbul'da bilmiyorum.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
Haklısınız. Şu an tek başına yaşamanın masrafı 15 bin. O da eski kiracıysanız. Daha altına nasıl yaşayıp bir de aile geçindiriyorlar onlara sormak lazım. İmkansız gibi bir şey.
0
ruhen hastayim ben
(08.10.22)
Bu yaşamak değil ki hayatta kalmak :) evet dünya genelinde metropoller bu şekilde. Beşiktaş'ta Kadıköy'de yaşamak istersen maliyet bu ama Esenyurt'ta Bağcılar'da Sultanbeyli'de yaşamak istersen farklı dünya genelinde metropollerde iyi yerler değerlidir.
0
beemaker
(08.10.22)
Eski kiraci oldugumdan yasiyorum diyebilirim. simdi ev tutmam gerekseydi nolurdu acaba gercekten cok kotu olurdu ya. Belki tutamazdim, baskasiyla yasamak zorunda kalabilirdim. O zaman da asiri mutsuz olurdum, neyse sonu iyi degil o senaryonun. umarim olmaz boyle bi sey.
0
summer timetable
(08.10.22)
Aslında İstanbul'da mevcut şartlarda M2 fiyatları hala cazip ve değerinin altında. Sorun şurada kiraları pahalı bulanlar (ki kendilerince haklılar) kira ücreti uygun olan yerlerde yaşamak istemiyorlar. Asgari ücretle maaş alan biri veya bir memur / maaşlı çalışan Beşiktaş'ta Kadıköy'de yaşayamaz. Eskidende değerli yerler vardı ama artık dahada değerleniyor çünkü talep görüyor bir de buradan ekonominin kötüye gittiği yorumunu çıkaranlar bile var talep olmasa bu fiyatlaraa kira olur mu hiç
0
beemaker
(08.10.22)
istanbul'da 2013-2020 arasında yaşanan arz bolluğu insanların algısını bozdu.
90lar ikibinlerde de kiralar yüksekti istanbulda, kadıköy, beşiktaş gibi merkezlerde oturmak memur, beyaz yakalı, hele öğrenci için hayal bile değildi.

fakat bahsettiğim o dönem özellikle kentsel dönüşümden gelen arz fazlalığından dolayı şehir merkezinde ev kiralamak nispeten çok uygun kaldı. şöyle biraz eli para gören beyaz yakalı erenköyden, caddebostandan ev kiralar olmuştu. kendi evini satıp kiraya geçenler bile oldu o dönem. meşhur "ev alan enayidir" döneminden bahsediyorum.

şimdi o arz bolluğu geride kaldı, üstüne milyonlarca mültecisi, ev alana vatandaşlık verilmesi ve rusyadan gelenler üzerine tuz biber ekti.

şu an evet kira fiyatları çok yüksek, mültecilerin ve rusların gitmesi ile rahatlama olur fakat bir daha o bahsettiğim çok uygun dönem gelmez, ona göre plan program yapılmalı.

sonucu şuraya bağlayacağım, hala bir çok kişide o dönemin getirdiği yanılsama var, kiralar bu kadar olmamalı algısı, ama maalesef gecici bir dönemdi.
0
nuisance
(08.10.22)
logistics manager guzel aciklamis.

metropoller oyle... gelmis gene. bakin burada kac kisi soyledi bi kere daha soyliyelim. istanbulla diger metropolleri bir tutamayiz. bi yer ulkenin en yogun sehri diye orasi gelismis bir metropol olmuyor. tipki paris 30 dk ornegindeki gibi hadi sultanbeyli de esenyurt da insan gibi yasamaya deger yerler olsun, hadi yolu da gectik tasinalim. istanbul o dediginizden degil yani. yok m2 cok dusukmus degerine gore. yok oyle bir sey. firsatcilikla fahis zamlar yapildi. cevap kisacasi tek yasanamaz artik. gecti o devir. ya ev arkadasLARI bulacak insanlar ya da istanbuldan gidecek. zaten istanbuldan tek yasayan yani aile kavramina uymayanlar(!) da basta olmak uzere belli bi kesim gitsin isteniyor. o yuzden bu hale geldik. emlakcilarin gaziyla ev sahiplerinin firsatciligi ekmege yag surdu...
bi de tabii siginmaci sorunun getirdigi nufus patlamasi da isi daha da berbat etti kiracilar acisindan
0
Kittie
(08.10.22)
Nuisance yazdıklarınıza katılıyorum ev fiyatları kısa bir dönem hariç hel yüksekti hatta şu an ki M2 fiyatları İstanbul için hala düşük fakat burada bir yanlışınız var yabancıların bu fiyatlanmadaki payı %2 civarında. Asıl mesele arz düşüklüğü.

Paristeki newyorkta ki o gettolari görseniz Sultanbeyliyi Esenyurt'u mumla ararsınız hep suç mahalleleri

Kittie evet İstanbul metropol ve dünyanın her metropolunde sistem bu şekilde Moskova'da da newyorkta da yeni delhide de aynı sistem o Türklerin Paris'te yaşadığı gettolar zaten güzel bir hayat süren elit parislilerin yaşamadığı burun kivirdigi yerler burada böyle yazmalarına bakmayın. İstanbul'un avantaji şu insanların burun kivirdigi yerler çok kısa sürede değişiyor 2-3 yılda bambaşka gelişmiş yerler oluyor. Geçmişte Kadıköy'ün bir çok yeri insanların gitmeye çekindiği yerlerdi bugün apayrı yerler mesela.

Kittie fırsatçılık tam zam yapılması diye bir şey yok fiyati piyasa belirler talep varsa fiyat oluşur
0
beemaker
(09.10.22)
Şu an bir memur sultanbeyli'de en ucuz evi tutsa (3000-3500 civarı) 1000 TL fatura ve aidat ek masrafı olur en az. 4000 TL de kişisel masraflar tutar. 500 yol desek en survival şekilde yaklaşık 9000 TL gerekiyor ki bu en low level hayat. Asgari ücretli bunu bile yaşayamıyor.

Ekonomi iyi kötü diye yorum yapmaya gerek yok. Kamudaki maaşlar belli. Özel sektör de hemen hemen benzer. Yüksek kiraları ödeyenler aileden zengin ya da döviz bazında geliri var veya Türk değil yabancı.

Şu ortama pahalı değil diyenin bir yerlerden menfaati vardır. İngiliz arkadaş siz bu pahalılıkta nasıl yaşıyorsunuz diyor. Bunu diyen kişinin sterlin geliri var. Onlara bile pahalı geliyor.

Soruya cevap olarak da; çok kötü yaşıyorlar diyebilirim. Bir asgari ücret zammı daha olunca birçok işletme kapanacak. Öğrenci ve işsiz artık yaşayamayacak. %25 zam olayı bittikten sonra istanbul'da 10 bin TL den aşağı ev olmayacak. İstanbul'dan birçok kişi ayrılmak zorunda kalacak. Hizmet sektörü arap, suriyeli, afgan vb kişilere kalacak
0
OrangeYellow
(09.10.22)
@beemaker; abi tamam her şeyi iyi bilirsin de fransa'yı da bize anlatma. Güzelce trolluk yap, al maaşı geç kenara. Bana gelmissin Türkleri yaşadığı yerleri anlatiyorsun. Hayatında ucakla Avrupa üstünden bile geçtiğini sanmam.

Benim yaşadığım yerde milletin kötü diye bahsettikleri mahalleleri Türkiye'de lüks yer diye satarlar. Milletin oturmadigi, kaçtığı yerler benim doğup büyüdüğüm yerlerinde yaninda monaco kalir. Sen insanlara gelmiş Avrupa'nın gettolari kötü diyorsun.

Neyse iyi ki duyuruya çok bütçe ayirmamislar da bir tane yollamislar. Sözlük gibi yüksek bütçeli olsaydi sabah akşam hayat görüşü a haber olanlari okur dururduk.
0
logisticsmanager
(09.10.22)
Çok merak edip baktım, bir asgari ücretli kişinin mantıken sehrin merkezlerine doğru bir yerde yaptığı is icin resmen bahçeşehir gibi yerlerde içinde insanın yaşaması imkansiz olan evler buldum. Bu evler de 2.5 falan. 2.5'a normal yerde ancak oda kalmis zaten. Daha yeme içme ısınma elektrik var. (Ne oda ne bir şey filtre koydum. Sadece kira filtresi ve istanbul. O kadar)

Anladığım asgari ücret birinin İstanbul'da çalışması için artık sabah 6'da evden çıkıp 8'de ise varmasi, aksam 6'da işten çıkıp 8'de eve varıp bir yemek yiyip 10'da yatıp tekrar kalkması lazım. Kısacası kişinin 24 saati 10 saati iste, 4 saati yolda, 8 saati uykuda geçecek. Geriye iki saat iste kalacak.

Bunu da normal buluyorlar iste. Biz tuzu kuru halimiz ile insanlara üzülüyoruz, millet dip dibe yaşadığı insanlara, emekli maasli yaslilara, ogrencilere Avrupa'da köpeği bağlamanın yasal olmayacağı yerleri "normal" görüyor, oralara gitsinler diyor. Sonra ağızlarından avrupa dusurmeyip tek dertleri avrupa/abd elestirmek oluyor.

Ülkenin yüzde 40'i asgari ücret alıyor, almayanlarin çoğu zaten bir tik üst alıyor. Sonra İstanbul çok ucuz. Tahminen şehrin yarısı asgari ücret kazaniyor. Daha bunun emeklileri vs var.

Neyse. Çok güzel ülkemiz. İstanbul çok ucuz. Multecilerin etkisi sıfır. En modern ve özgür dönemimiz. Avrupa/ABD olmuş bitmis, ic savaş cikacak. Ülkede pahalilik yok. Her şey ucuz, herkes mutlu.

Ps: bak ikinci kez yapiyorum, bu benden bedava. Ama digeri için ibani yolladim, ay sonu odemelerinde unutmasinlar.
0
logisticsmanager
(09.10.22)
Sanırım dünyanın hiçbir yerinde "asgari ücretli" müreffeh bir şekilde yasayamaz burada asgari ücreti baz almak doğru değildir. Asi üstünde asgari ücret ILO'nun standartlarına göre oluşturulmuş bir ücretlendirme şekli. Bu ücretle çalışanlarda Kadıköy, Beşiktaş gibi yerlerde değilde daha kırsal yerlerde yaşıyorlar benzer şekilde dünyanın heryerinde metropollerde durum bu. Ayrıca gayrimenkul sektörü gayet canlı insanlarda para var satın alıyorlar lüks konutları ozellikle yerli yatırımcı tercih ediyor. 20 milyon TL üzeri konutlarin hemen hepsi yerli yatırımcıya satılıyor yabancılar ise Esenyurt'ta 1-2 milyonluk ucuz çakma rezidans satın alıyor.
0
beemaker
(09.10.22)
Asgari ücretli dünyanın hiçbir yerinde rahat olmasa da sonu çta yaşayabildiği yerler var. Çalışan bir insanın kirasını ödemesi ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi gerekir. Bunları yapamıyorsa çalışmasına gerek yok. Olması gereken istanbul gibi pahalı bir yere öğretmenin memurun asgari ücretlinin gelmek ve çalışmak istememesi. Zaten yaşayamıyorsun bir de birilerini zengin ediyorsun ya da rahat ettiriyorsun
0
OrangeYellow
(09.10.22)
Ben şu kiraları gördükten sonra net olarak söyleyebilirim ki evde birileri kalanlar fakirdir. Net fakirdir yani istediği kadar Instagram foto atsın. Fakir oğlu fakirdir.
Bugün İstanbul merkezde tek yaşamayan çoğu kişi benim gözümde böyle.
Ama bu sehirde en az 1 yıl yasamam lazım. Amacım para biriktirmek değil ama en az 1 yıl yaşamam lazım. Sonraşina bakarım ama ev lazım. Birileri ile yaşayamam. Çünkü zaten bir amacım var ve onun için 1 yıl lazım. Birde özel hayatımı stres altına sokamam. O 1 yıl sonunda bir şey olmazsa evet ben de 3 oda 1 salon eve 3. Ev arkadaşı olarak giderim.
0
🌸NeinClein1
(09.10.22)
Umarım ev bulurum çok zor ama hala ufak bir umut var.
0
🌸NeinClein1
(09.10.22)
(2)

Avrupa'da doktora hk.

ted
Bu soruyu aslında Avrupa'da doktora yapan/yapmış kişilere soruyorum. Bu yıl Avrupa'da doktora programlarına başvuracağım. Programları araştırdım ancak ben araştırken genel olarak akademik kriterlere baktım. Genel olarak Avrupa'daki en iyi üniversitelere başvuracağım. Doktora öğrencisi olarak stipend
Bu soruyu aslında Avrupa'da doktora yapan/yapmış kişilere soruyorum. Bu yıl Avrupa'da doktora programlarına başvuracağım. Programları araştırdım ancak ben araştırken genel olarak akademik kriterlere baktım. Genel olarak Avrupa'daki en iyi üniversitelere başvuracağım. Doktora öğrencisi olarak stipendler yetiyor mu sizin olduğunuz yerde, refahınız nasıl? Şu an burada araştırma görevlisiyim, doktora öğrencisi olarak geldiğimde refahım nasıl değişir?
0
ted
(08.10.22)
Düşündüğün şehirleri www.numbeo.com buradan aratarak alacağın miktarla giderleri kıyaslayabilirsin. Metropol şehirler dışında refah ya aynı olur ya da bir miktar artabilir.
0
OrangeYellow
(08.10.22)
Avrupa’da iyi üniler dediğiniz için Almanya, İsviçre ve Hollanda seçenekleriniz arasındadır sanırım.

Almanya’da sözleşmenize bağlı 1000 ile 1800 euro arasında bir maaş bekleyebilirsiniz. Tek başınız bu tutar geçinmeniz için yeter ama evliyseniz ve eşiniz çalışmıyorsa ekonomik sıkıntılar çok olası.

İsviçre’de 3k CHF civarı maaşınız olur. Zürih ve Cenevre hariç evli olsanız dahi geçinebileceğiniz bir tutar bu. Bu iki şehir dışında 1000-1500 euro arası kira ödersiniz kalan da tek kişiyseniz rahat yeter.

Hollanda’da 2400 civarı (brüt) başlıyorsunuz, her yıl artıyor. Avrupa’da doktora öğrencilerinin en yüksek maaş aldıkları yerlerden birisi Hollanda. Doktora yapanlar genelde hayatlarından memnun. Ama kabul almak mesele tabii. Ev krizi de ciddi boyutlarda. Tek başınıza bu para ile çok rahat geçinirsiniz. Evliyseniz zor bir hayat sizi bekliyor diyebiliriz.
0
but that was just a dream
(08.10.22)
(13)

Para lazım ama herhangi bir işim yok.

aretwoane
Askerlik yapmadım bu yüzden iş yerleri almıyor a101 falan, garsonluk da yapmam borçlarım var ve elimde bir tek sanatım var para edecek. Ona da talep yok, tablo vb satılmıyor. Ya da portre çizdiren yok, ne önerirsiniz iş başvurusu yaptım olumsuz geçici iş bile olsa ama garsonluk falan yapmam.
Askerlik yapmadım bu yüzden iş yerleri almıyor a101 falan, garsonluk da yapmam borçlarım var ve elimde bir tek sanatım var para edecek. Ona da talep yok, tablo vb satılmıyor. Ya da portre çizdiren yok, ne önerirsiniz iş başvurusu yaptım olumsuz geçici iş bile olsa ama garsonluk falan yapmam.
0
aretwoane
(07.10.22)
Sacma gelecek yazdigim ama askerligini yap once yoksa kasiyerlik garsonluk disinda zor.

Ha vaktim var emek veririm dersen ulkenin yarisi yazilimci oldu ikinci hindistan oluyoruz ac kalmazsin dil ogren yardir.
0
kuzey li
(07.10.22)
Askerlik zaten başlı başına zor. Bir de para yoksa daha da zor olur. Yediğin bir tost, içtiğin bir kola bile mutluluk sebebi olabiliyor. Sigara kullanan birinin masrafı çok fazla oluyor.
0
OrangeYellow
(07.10.22)
askere gitmek için en doğru zaman. dönünce bir çok şey çözülmüş olur fırtınayı atlatmış oluruz.
0
roket adam
(07.10.22)
Askere gitmek en mantıklısı. kaosu atlatmış, dinlenmiş olursunuz.

Bunun dışında da sanatınızı paraya çevirmenin yolunu bulun. Gerekirse kısıtlı bütçeyle bile bir ajansla çalışın. Kendimize yatırımları yapacak bütçeyi ayırmanız gerekiyor. Bütçeniz yok ise amatör ya da kar payı karşılığında hizmet arayayın.
0
yercekimini kendine ceken adam
(07.10.22)
Tablolarınızı paylaşın, belki almak isteyen çıkar.
0
ruhen hastayim ben
(07.10.22)
Rehberinde ki herkese mesaj at kara kalem portreniz özenle çizim yapılır fiyat şu diye, sonra çalıştığın kişilere söyle onlarda rehberindekilere paylaşsın sana müşteri getirene ekstra 20 30 lira para ver. Atıyorum çizimin 80 lira diyelim komisyon olarak 20 ver yine fotoğrafı 100 e sat
0
yirmibesonbes
(08.10.22)
Tablo demişsiniz aklıma geldi, geçenlerde sözlükte biri başlık açmıştı, xyzbubble (xyz neydi hatırlamıyorum ondan öyle yazdım) isimli bir sitede tişört tasarımlarını satarak epey para kazandığını anlatıyordu. Bulursanız bir inceleyin isterseniz.

Kısa vadede Türkiye'de yaşamaya devam edecekseniz askere gitmek en mantıklısı ama bence. Çünkü her şeye engel oluyor.
0
encokbenisevinnolur
(08.10.22)
Benim kuzen sizin gibiydi. Is yapasi da yoktu. Sonra bir müşteri destek vs isine girdi derken su an herif deli gibi seviyor çalışmayı falan. Onun da deneyimi sifirdi, okulu da alakasız bir şeydi ki bitmedi galiba.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
Üniversite bitirdiysen yedek subaylığa başvur. Çıkarsa maaşlı şekilde askerlik yaparsın.
0
dissendium
(08.10.22)
sanatçıysan 3d modelleme öğrenip oyun şirketlerinde de yoluna bakabilirsin. youtube'da pratik tutorial'lar var. kafan biraz 3 boyutlu düşünmeye basıyorsa eğer temelleri oturtman sandığından çok daha kısa sürecektir.
0
knight of cydonia
(08.10.22)
Uzman cavus ol.
0
baldur2
(08.10.22)
Geçici iş diye baktığını anlayam hiçbir işveren sana şans vermez. Onu yapmam bunu yapmam diyen adamın da vasıfsız işlerde sürekliliği olmayacağı için ordan da kaybediyorsun. Geçici iş = kasiyerlik, garsonluktur çoğunlukla. Orda bile işi en az hatayla yapmaya başlaman için 1 ay süre gerekir en az. O süre sonunda ayrılması durumu olan birine şans verilir mi? İşveren açısından da düşünürsen olayı bence iş bulma şansın artar.
0
baal
(08.10.22)
Yapılacak çok fazla iş var özellikle gıda sektöründe. Bunların haricinde tablolarınızı etsy üzerinden satmayı deneyebilirsiniz stand açabilirsiniz, kermeslerde veya panayırlarda satabilirsiniz. KOSGEB ücretsiz girişimcilik eğitimi alabilirsiniz online olarak.

Borçlarım var diyorsunuz ama iş seçiyorsunuz o da garip. Biraz çarşıya pazara çıkın herkes eleman çalışan arıyor iş var hemde çok ama çalışacak adam yok.

Geçici olarak Trendyol, getir, Yemeksepeti gibi şirketlerde çalışabilirsiniz.
0
beemaker
(08.10.22)
(7)

Ofis personeline diz üstü bilgisayar önerisi

erty_ksk
Ofis çalışanları için diz üstü bilgisayar bakıyoruz. Muhasebe, sigorta işlerinde kullanılacak. Browser ve office programlarında çok sık kullanımları olacak.İnternette gerçekleştirecekleri işlemler için ve word, excel gibi uygulamalar için yeterli performanslı, uzun ömürlü, uygun fiyatlı bilgisayar n
Ofis çalışanları için diz üstü bilgisayar bakıyoruz. Muhasebe, sigorta işlerinde kullanılacak. Browser ve office programlarında çok sık kullanımları olacak.
İnternette gerçekleştirecekleri işlemler için ve word, excel gibi uygulamalar için yeterli performanslı, uzun ömürlü, uygun fiyatlı bilgisayar ne önerirsiniz. Özellikle uzaktan çalışma olabilmesi için de diz üstü bakıyoruz. Ekran min 17" olmalı ki konforlu çalışabilsinler. Gerekirse ek monitör bağlanabilir ve özellikle klavyesinde numpad içersin dersek ne almalıyız?
Bilgisayar gurularından destek ricamızdır. Fşyat performans önerilerinizi bekleriz.
Şimdiden teşekkürler.
0
erty_ksk
(30.09.22)
17 inç laptop yok ki
yani var da öyle uygun fiyatlı değil

dediğiniz işler için giriş seviyesi
"intel core serisi" veya "amd ryzen serisi" işlemcisi bile olmayan 8/16gb ramlı bilgisayarlar yeterince iş görür. harddisk yerine ssd hatta "nvme" ya da "m.2" tip ssd olsa çok iyi olur. bir de sata ssd var. o da eski harddisklerden iyidir

uzun ömürlü olanlar üst seviye bilgisayarlar oluyor. giriş seviye için yorumlara iyice bakmak lazım

numpad için de fotoğraflara iyice bakmalı

şu an dell ve lenovo piyasanın iyi laptoplarını yapıyor
0
comp
(30.09.22)
Cevabı etkileyecek çok değişken var.

Ben iş için hep Thinkpad aldım windows tarafında, hiç pişman etmedi.
Kişisel olarak Macbook pro kullanıyorum, taşıyorum. O da pişman etmedi.

www.hepsiburada.com
0
mhm
(30.09.22)
thinkpad
0
nibba
(30.09.22)
Şimdiye kadar gördüğüm tüm kurumsal şirketler ya Lenovo ya da Dell kullanıyor. Lenovo Thinkpad +1
0
uvcray
(01.10.22)
17" değil ama thinkpad e15
0
chanandler bong
(01.10.22)
17 inç bulsan da alma. 15.6 iyidir. Dell vostroya bak
0
OrangeYellow
(01.10.22)
ASUS X515 aldırdım ben kendim için, numpad benm için de olmazsa olmaz. şu ana kadar çok memnunum. ağırlığı ideal, ekranı iyi, performans harika.

www.hepsiburada.com
0
mustafakesekci
(01.10.22)
(8)

Özel anaokullarinin okuldan öğrenci "atma" hakkı

encokbenisevinnolur
Böyle bir şey var mı?Son zamanlarda birkaç yakinimdan, tanıdıktan böyle şeyler duydum.Olaylar da yaklaşık olarak benzer, sözkonusu çocuklar çeşitli açılardan uyum saglayamamis, sorunlu davranışları olan vb. çocuklar. Ama psikolojik/psikiyatrik destek de alıyorlar, orada olmamasına gerekçe olabilecek
Böyle bir şey var mı?

Son zamanlarda birkaç yakinimdan, tanıdıktan böyle şeyler duydum.
Olaylar da yaklaşık olarak benzer, sözkonusu çocuklar çeşitli açılardan uyum saglayamamis, sorunlu davranışları olan vb. çocuklar. Ama psikolojik/psikiyatrik destek de alıyorlar, orada olmamasına gerekçe olabilecek tanili bir durumları da yok. Buna rağmen "okuldan kaydınızı siliyoruz, diğer veliler şikayetçi" vb şeyler denilip (ki birinde bunu psikolog demiş) kibarca "atmışlar" yani.

Böyle bir şey ha diyince oluyor mu?
Bana çok garip geldi, yani bir de çocuklar 3-4 yaşlarında olunca.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.22)
Mobildeyim editleyemiyorum. Eğer cevap adına önemliyse örnek verdiğim çocuklar okula yeni başlamışlar, 3-4 hafta olmuş.
0
🌸encokbenisevinnolur
(29.09.22)
İşini ciddiye alan her okul yapabilir. Mantıklı bir yönetici bir öğrenciyi kaybetmemek için onlarca öğrenciyi kaybetme riskini almaz.
0
dissendium
(29.09.22)
Soru hukuki tarafı ile ilgili. Yani yapabilir tabi öyle düşünerek, de kulağa çok mantıksız geliyor. Sorduğum soru "hak" hukuk kısmı ile ilgili.
0
🌸encokbenisevinnolur
(29.09.22)
Gerektiğinde olması gerekir.
0
OrangeYellow
(29.09.22)
Hukuki olarak soruyorsunuz sözleşmede ne yazıyor bilemez kimse. Ama haliyle ufacık olsa da bir yere yazmışlardır.
0
ihanet kac kisilik
(29.09.22)
Var tabii ki. Zorunlu eğitim kapsamında değil, devlet okulu hiç değil bu kurumlar. Nasıl ki veliler okul seçiyor; okullar da uyum sağlayamayan çocukları diğer çocukları korumak adına bu kararı vermek durumunda kalıyor. Öğrencilerin tanili olmalarına gerek yok; gruba uyum sağlayamiyorlarsa, arkadaşlarına zarar veriyorlarsa, verilen eğitimden verim alamiyorlarsa tanı kriteri aranmaz.

Böyle durumlarda bunu psikolog ve kurum mudurleri birlikte açıklarlar, gerekirse yönlendirme yaparlar. Uygun olan da budur zaten.
0
fraise
(29.09.22)
sözleşmenin ceza konusunda bir hükmü olduğunu sanmıyorum. hukukçu değilim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI OKUL ÖNCESİ EĞİTİM VE İLKÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ'nde "Öğrencilerin olumsuz davranışları ve uygulanacak yaptırımlar
MADDE 54 –(1) Ortaokul ve imam-hatip ortaokulu öğrencilerine, olumsuz davranışlarının özelliğine göre uyarma, kınama ve okul değiştirme yaptırımlarından biri uygulanır."

der.

ben buradan okul öncesi öğrencisine ceza verilemez diye anladım.

edit: "OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ

Madde 7- ) Okul öncesi eğitimde;
e) Eğitim, sevgi ve şefkat anlayışı içinde yürütülür. Çocuklara eşit davranılır ve bireysel özellikler gözönünde bulundurulur. Çocukların öz güvenlerini kazanmaları için ceza, baskı uygulanmaz ve kısıtlamalara yer verilmez."

2. yönetmelik yürürlükten kaldırılmış olabilir.
0
ya ben lan neyse
(29.09.22)
Bildiğim kadarıyla 1. sınıftan itibaren yasak. Öncesi serbest
0
PoscheN
(29.09.22)
(31)

Okuyarak enayilik mi yaptık?

birmilyonunvarmi
Dün berbere gittim. Klasik mahalle arası berberi. Hatta tek kendisi var. Çalışanı dahi yok. İphone 13'ü var bunun. Karısında da samsung s21 varmış. Yurtdışına karısıyla gidip iphone 14 alacakmış onu anlatıyor.Ben elektronik mühendisi oldum. 150 milyon dolar cirolu şirketin argesinde çalışıyorum. 26
Dün berbere gittim. Klasik mahalle arası berberi. Hatta tek kendisi var. Çalışanı dahi yok. İphone 13'ü var bunun. Karısında da samsung s21 varmış. Yurtdışına karısıyla gidip iphone 14 alacakmış onu anlatıyor.

Ben elektronik mühendisi oldum. 150 milyon dolar cirolu şirketin argesinde çalışıyorum. 26 yaşımda bu halimle ay sonunu getiremiyorum. Bırak sıfır arabayı 15 yaşında araba almak bile benim için çok zor.

Konuya dönelim, bizler okuyarak enayilik mi yaptık?
0
birmilyonunvarmi
(24.09.22)
Hem evet, hem hayır. Hayır, enayilik yapmadınız çünkü denge tekrar kendini bulacaktır, şu an herkes niteliksiz iş gücünün ya da zanaatkarların çok iyi kazanıyor olduğunun farkında ve üniversitelere olan eğilim gittikçe azalıyor. Eğer bu eğilim doğru yönetilir de tekrar nitelikli insan enflasyonu oluşturulmazsa orta vadede düzelme başlar. Umarım artık doğru düzgün bir istihdam planlaması yapmanın önemi kavranmıştır. Türkiye çok yanlış bir şey yaptı, bir yandan "biz ara eleman ülkesiyiz, bizden mucit çıkmaz" mottosu savunulurken bir yandan da yeterli iş planı olmadığı halde çok fazla sayıda üniversite açarak eğitim siyaseti yaptı. Hal bu oldu.

Evet, enayilik yaptınız çünkü muhtemelen bu düzelme bizim neslimizi ilgilendirmez. Biz hayatın çoktan gerisinde kaldık. Sadece bir nebze toparlanma olur her şey yolunda giderse. Yani evet, niteliksiz iş gücünün patladığı, tarihteki bu ender dönemlerin birinde yanlış bir tercih yaptınız.

Ama sizi rahatlatacaksa, 17-18 yaşında bunun böyle olacağını bilemezdiniz.
0
akhenaten
(24.09.22)
sizin berber olup tek başınıza bir dükkanı işletebileceğiniz ne malumdu? artık telefon modeline göre statü belirlemeyi birakalım ayrıca. lise ögrencileri ip11 kullanıyor ceplerinde 5 lira yok. eskiden arabasına saatine vs göre bi şeyler ayırt edici gibi görünürdü bu işin telefona düşmesi aslında hepimizin ne kadar fakirleştiğinin göstergesi. 10-20bin liralık şeylerle zengin sanıyoruz he
0
ala09
(24.09.22)
Kısmen evet.
0
OrangeYellow
(24.09.22)
karsindaki adam kendi isini yapiyor, sen birinin yaninda calisiyorsun. en buyuk temel fark bu. oradan baslayarak hesabini yapabilirsin.
0
idexo
(24.09.22)
Net cevap; evet.
0
etna
(24.09.22)
Kendimi de dahil etmek uzere evet, uluslararası firmada çalışıyorum, elektronik haberleşme sektöründe ve dediğin gibi ay sonu gelmiyor, ama aşağımızdaki kuruyemisci bu dönemde sıfır Peugeot 508 aldı. Üstelik iş stresi de yok.
0
mirty
(24.09.22)
Eğer mühendis olma, okul okuma sebebiniz çok kazanmaksa evet hata yaptınız.

O berber hem işinde sizden daha tecrübeli hem de kendi işini yapıyor. Ayrıca fiziksel de bir iş, ofiste masabaşı bir iş değil.

Bir berberin yanında çalışsaydı büyük ihtimalle sizden az kazanacaktı. Siz de bir mühendislik şirketi kurarsanız büyük ihtimalle berberden fazla kazanacaksınız. Diploma ile para arasında bu kadar net bir ilişki olması gerektiğini düşünmeyin.
0
michael_knight
(24.09.22)
Ben okudum ve üniversite deneyimini,yurt hayatını, gurbeti öğrendim. Daha üniversitenin ikinci ayında ihtiyacım olmadigi halde işe girip çalıştım sırf insan ilişkilerim guclensin diye. Üniversitede işimi kurdum. Şimdi bir muhendisin on katı kazanıyorum ama üniversite yıllarımı doğru degerlendirmeme borçluyum hepsini. İyi ki okumuşum
0
alimcgraw
(24.09.22)
Soruya cevap değil ama telefon örneğiniz üzerinden konuşursak, kime ailesinden neler kaldığını bilemeyiz. Her kazanç mesleki kazanç olmayabiliyor yani. Çok alakasız, para etmez diyeceğimiz araziler çok büyük paralara satıldı geçtiğimiz 10 - 15 senede.
0
cometome
(24.09.22)
bu ne kadar sığ bir yaklaşım. berberin (ki yaşı ailesi v.s. belli değil, belki aileden desteği v.s. var veya geçmiş birikimi) bir iphone alıp bir de yurtdışına çıkabilmesi böyle bir karşılaştırmaya neden olmuş.

okuyarak enayilik yapmışsınız çünkü maalesef size pek bir şey katmamış en azından böyle karşılaştırmalar yapmayacak kadar.
0
nuisance
(24.09.22)
Herkes sadece berber örneğine odaklanmış ancak berber burada sadece bir örnek. Soruyu soran arkadaş da gördüğü tek bu örnek üzerinden bir sonuca varmamıştır eminim.

İçinde olduğumuz durumda resmi verilere göre ülkenin %50 civarındaki bir kısmı asgari ücretle çalışıyor. Beden işçilerine yüksek bir talep var. Çoğu şantiyede beden işçileri başlarındaki mühendisle neredeyse aynı maaşı alıyor, hatta mühendisten fazla maaş aldıkları örnekleri bizzat kendi gözlerimle gördüm. Bugünkü durumda somut olarak, yüksek öğrenim görmek çok da çekiciliği kalmamış bir durum.

"Sen iyi olduktan sonra her şekilde kazanırsın" gibi şeyler söylenebilir ancak alanında çok iyi olan insanlar zaten her zaman, her yerde, her koşulda kazanır. Burada problem en iyisi olmak değil, problem ortalama bir hayat sürmenin çok zorlaşmış olması. Yani ya çok iyi olacaksınız ya da hiçbir şey olmayacaksınız durumu var.

Sorunun bir cevabı da bu aslında. "Orta direk" değil artık kimse. Okumak, okumamak önemli değil. Hal böyleyken insan ben neden bunu yaptım diye sorabilir elbette.
0
akhenaten
(24.09.22)
berber imkansizliktan ya da kendi seciminden dolayi okumamis olabilir ve islerini kurmus belli bi gelir seviyesine cikmis olabilir. inanamiyorum en az lisans mezunu birinin iphonu, samsungu kistas yapip okula gitmeyi enayilik gormesine.
kisaca cevap: asla degil ama sizinki enayilik olmus +1
0
Kittie
(24.09.22)
hayır.
0
ya ben lan neyse
(24.09.22)
Okumasaydin otomatik olarak berber olmayacaktin ki?

Berberlik muhendislikten daha zor, pis ve ogrenmesi cok daha mesakkatli bir is ve bu kucumseme durumu garip olmus.

Okumasaydin gerceklesme ihtimali en yuksek ihtimaller soyle:
1. asgari ucretle herhangi bir is
2. tumden issizlik

Okuyarak hata yaptim, bak futbolcular benin 1 yilda kazandigimi 1 haftada kazaniyor diye hayiflanmak kadar sacma.
0
hot potato
(24.09.22)
@hot potato + 1

toplumda sizin mesleğinize göre albenisi daha kötü gözüken bir çok meslek var sizden 90910295 kat daha fazla kazanıyor. çünkü bunun da bir nedeni var.

yani siz mühendis oldunuz diye toplumun çoğundan daha iyi kazancaksınız diye bir şey yok. buna kanıp mühendis olduysanız o zaman hata yapmışsınız. aksi halde belli bazı ön koşullar, yetiler vs. yok ise sizin de çoğumuz gibi yüksek tahsil yaparak iş piyasına dahil olmaktan başka çareniz yoktu.
0
AlsterWasser
(24.09.22)
Berber aslında şirket sahibi, sen ise bir şirkette çalışansın.

Sen eğer bir berberde çalışırsan çok daha kötü bir hayatın olur şuandakine göre. Ama eğer kendi çalıştığın gibi bir şirket açarsan o zaman daha iyi şeyler kazanabilirsin.

Ama şirket sahibi olmak her zaman zordur, meşakatlidir. Daha risklidir. Ticaret kafası da gerektirir. Öyle dükkan işletmek de kolay şey değil yani. oturmuş bir dükkanı devralmak kolay. Ama sıfırdan bir zanaat öğrenip, buna uygun bi işletme açmak vs kolay değil.

Bir işe girip çalışmak, bir dükkan açmaktan daha güvenli bir seçim, bu yüzden de daha az kazandırıyor doğal olarak.
0
zimbirik
(24.09.22)
Ek olarak, benim kuaförüm çocuğunu 14 yaşında yanında part time çalıştırmaya başladı. 18 yaşın bu işi öğrenmeye başlamak için çok geç bir yaş olduğunu söylüyordu. Yani o meslek de o kadar kolay değil
0
zimbirik
(24.09.22)
diploma sahibi olup maaşlı çalışmak ile okumayıp zanaatkar olmak seçimlerini yaparken incelenen parametreler 20 yıl önce başkaydı, bugün başka. çocuklarını bir ustaya değil de bir öğretmene teslim edenler bugünlerin geleceğini bilmiyorlardı. çünkü o anne ve babalar, bir memurun ya da okuyup bankada çalışan, fabrikada mühendis olan, plazada beyaz yakalı olan bir diplomalının maaşıyla, kendi ömür sınırları dahilinde ev, araba ve hatta yazlık alabildiğini, nispeten de orta sınıf hayatı yaşadğını biliyor ve görüyorlardı. belki kendileri de bu şansa sahip olmuşlardı. bu yüzden enayilik diyemeyiz. öngörüsüzlük de diyemeyiz. koca bir ülkenin sosyo-ekonomik yapısını değiştirebilecek kadar kötü bir yönetimin başa gelip 20 yıl gitmeyeceğini öngörebilmek mümkün değil. yani sahil kenarından, denizi gören, denize sıfır bir ev alıyorsun. sonra birileri senin evinin önündeki deniz kıyısına beton dolgu yapıyor metrelerce ve oraya gökdelen dikiyor. ve senin yapacak bir şeyin yok. bu enayilik değil yani, talihsizlik.
0
durbakalim
(24.09.22)
@durbakalim iyi bir noktaya değinmiş.

Bundan 10 yıl önce Rusya ile Ukrayna'nın savaşacağını, Türkiye'de darbe yapılmaya çalışılacağını çok az kişi tahmin edebilirdi. Bize 3. Dünya Savaşı çok uzak geliyor, olmaz diyoruz, ama o da olabilir. Bugüne kadar iki kez oldu, üçüncüsü niye olmasın. Bugüne göre değerlendirmek doğru değil. Değerinin bilindiği bir ülkede okuduğun için çok mutlu olabilirsin.

Ben kendi adıma enayilik yaptığımı düşünmüyorum. İnsan karakteri neye uygunsa onu seçer. Benim karakterimde üniversite eğitimi almak vardı. Okuduğum için mutluyum istediğim gibi işler bulamasam da.

Bazı berberlerin iyi kazandığı doğru. Ama ben uğraşmazdım bu işle.
0
dissendium
(24.09.22)
araba tamircisi ve oto elektrikçi olan 2 arkadaşım çocuklarının ilköğretimden sonra çıraklık eğitime verdi. oto elektrikçi olan arkadaşın çocupu 18 yaşına geldi, bayan kuaförü, resmen para altında.

ötekisi de hem çalışıyor hem çıraklık eğitime gidiyor, 14 yaşındaki çocuk 3 kuruş maaşla hayat geçmez diye söyleniyor şimdiden. tabi bunun babasına haftada 3 tane motoru patlak araba gelse en az 60 lira kar bırakır. bi yağ bakımından 500 lira alıyolar, günde 4 5 tane kesin geliyor, ufak tefeği yok parçacıdan geçirmesi, yok eline kalan çıkma parçalar derken, toplayınca deli para oluyor.
0
killerbee
(24.09.22)
Çoğu mesleğin "bazisi" iyi kazanıyor.
Benim de berber tanıdıklarım var mutlu değiller. Ama berber olup deli mutlu olan da var. Yani bu garanti değil ki.

Ama hep böyle başarılı örnekler göz önüne sokulur hiç değişmez. Avrupa için de iste mavi yaka/zanaatkar goygoyu var ama kimse o noktaya gelinene kadar kaç para alınıyor vs bakmıyor. Herkes 4-5 bin euro kazanıyor saniyorlar.

Neyse yani bir örneğe bakıp hata mı yaptım demek saçma. Bu mantıkla ben de size izmir'de müdürlerine 80-100 bin lira veren, dövizle para veren, yöneticilere a3 veren yerler söylerim. Ama bunlar da başarılı örnekler gene.

Ha herkesin üniversite okumasının saçma olduğuna inanıyorum ama bu herkesin iş yeri sahibi olması gerektiği düşüncesi kadar saçma.
0
logisticsmanager
(24.09.22)
Ne okuduğuna bağlı. Mesela benim üniversite okumama gerek yoktu. Burslu olarak okudum ama bana tek faydası %100 ingilizce olduğu için bana ingilizce katması oldu. Toplamda 6 sene okudum, 4 senesi çöp. Evet çöp olan kısmı lisans kısmı. Aile ve toplum baskısı+merak diyebilirim okulumu bitirmemi sağlayan şeyin.

Ben şahsen gerçekten eğitim veren 3-5 üniversite haricinde türkiye'de üniversite okumanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Ortalık her meslekten ortalama okuldan mezun olmuş insan kaynıyor. Gerçekten bu kadar mühendise, mimara, avukata, iktisatçıya, ve sözel puanla alan herhangi bir bölümden mezuna ihtiyaç yok.

Çok net diyorum bu ülkede 100 üniversite varsa 90'ı kapatılmalı. 100 akademisyen varsa 95'i kapı önüne konmalı. Bu ülkenin en büyük fabrikası boş beleşten üniversiteler.
0
denizgonen
(24.09.22)
Mezun enflasyonu mağdurusu , ve berber vergi ödemiyor, üstüne kaçırıyor. Türkiye'de parayı bulabilmenin yegane yolu, ticaret ~= vergi kaçırmak.
0
wiekannich
(24.09.22)
berberlerin işi de epey düştü
kendi traş olmayı öğrenenler
genel olarak saçları problemli zaten ülkenin
artan traş ücretleri

işinde en iyi olmadıktan sonra zengin olamazsın
0
bir soru sorcam
(25.09.22)
Uzunca bir süre bende böyle düşündüm. Sonra farkettim ki şu an sahip olduğum statüyü okumadan elde etmem mümkün değildi.

Rakiplerim dahi hayal edemezlerdi. Hepsini yenince herşey çok başkalaşıyor. Az okumak, öz okumak lazım.
0
baldan kaymak
(25.09.22)
bence evet. türkiyede üniversite okumaya çok büyük önem atfediliyor. herkes okuyup masa başı iş, memuriyet peşinde koşuyor. senin bölümünden veya benim bölümümden her sene binlerce mezun çıkıyor. benim durumum iyi ancak bizi kandırdılar ve yıllarca oyaladılar. benim berberim de çıkan her iphone u alacak gücü var. bugün 13 pro max almış. ama benim bir sürü meslektaşım alamıyor. okuyan ve çalışan arkadaşlarım da alamıyor. insanları bir hayalle kandırdılar. şimdi köle gibi çalıştırıyorlar.
0
paintov
(25.09.22)
Brolar sakin. Bana amma sallamışsınız :d

Ezberci eğitimin getirdiği klasik beyaz yakalılıkla çoğunuz ana fikri dahi anlamamışsınız. Berber burada sadece bir örnek. Kırtasiyeci de benden fazla kazanıyor, kuruyemişçi de benden fazla kazanıyor. Ben ise az kazanmıyorum, hatta burada bana sallayanların çoğundan fazla kazandığımı düşünüyorum ama bu para bana yetmiyor. Gidip iphone 14 alamıyorum. Ayrıca mesleğimde kendi yaş grubumun en başarılılarından biri olduğumu söyleyebilirim. O yüzden bana sallamayı kesin.

Ayrıca berberi küçümsediğimi nereden çıkardınız? Ben bluetooth le ile lorawan ile wifi ile ethernet ile iot projeleri geliştirirken o adam saç kesiyor antep fıstığı satıyor. Sadece daha fazla kazanmayı hak ettiğime inanıyorum.

Bir de bana para için mi okudun demiş üstte biri. Yok kanka hayrına okudum ben. Ne parası?
0
🌸birmilyonunvarmi
(25.09.22)
@birmilyonunvarmi o iş öyle olmuyor maalesef, ticaret > maaşlı çalışmak. Atomu da parçalasan bir sistemin parçasısın ve işveren seni başka biri ile değiştirebilir.

Kimin ne kadar kazanmayı hak ettiği çok farklı bir konu, sonuçta iş kuran insan ortaya bir sermaye koyuyor. Ticari risk alıyor. Bir ara 3-5 lokmacı köşeyi döndü 300 tane lokmacı açıldı. Sonra hepsi kapandı. Piyasada da kimseye bedava para yedirmiyorlar.

Daha çok para kazanmayı geçtim, bence teknokrasi ile yönetilmemiz lazım ama o işler de öyle olmuyor.

Boşuna mı okuduk? Bence mesleki olarak tatmin olduğun bir iş yapıyorsan; hayır. Aldığın eğitim sayesinde yurt dışında iş bulabiliyorsan; hayır
0
archmage mahmut
(25.09.22)
kısmen evet.
eğitimli olmak güzel şey ama bu devirde eğitimi paraya çevirmek meşakkatli ve zor iş.
0
benibulmanlazim
(25.09.22)
Okumak iyi para kazanacağınız anlamına gelmez zanaat her zaman kazançlıdır ayrıca artık alaylı zanaatkar yetişmediği için zanaat günden güne değer kazanıyor.
0
beemaker
(25.09.22)
berber dediğin adam sanatçıdır, vasıfsız işçi gözüyle bakma. sende o yetenek ya da o heves var mı? olmadığı için mühendis olmuşsun zaten. mühendis olarak iyi para kazanmanın yükselmenin yolları var, o yolların peşinden koşacaksın. ulan berber bile bizden fazla alıyor berber olaydım keşke dersen aldığın diplomaya yazık. x kişi elektronik mühendisi dolar kazanıyor, ben nasıl öyle olabilirim diye düşünmen lazım.

mesleğinde kendi yaş grubunda en iyilerden biri olsaydın, ulan berber bile benden fazla kapanıyor gibi sığ bir tespitle gelmezdin dostum. acı ama gerçek maalesef.
0
roket adam
(25.09.22)
(6)

tez hocasına attığım e-mailde hata

newlywed
normalde e-mail yazarken çok dikkat ederim, göndermeden önce okuduğum halde gözümden kaçmış. iki yerde hata yapmışım. mesela birinde oluşması yazacağıma oluşmaması yazmışım. iki yerde de aslında cümlenin gidişinden anlam anlaşılıyor ama bir daha aynı e-maili düzeltmeleri yaparak göndereyim mi (hocam
normalde e-mail yazarken çok dikkat ederim, göndermeden önce okuduğum halde gözümden kaçmış. iki yerde hata yapmışım. mesela birinde oluşması yazacağıma oluşmaması yazmışım. iki yerde de aslında cümlenin gidişinden anlam anlaşılıyor ama bir daha aynı e-maili düzeltmeleri yaparak göndereyim mi (hocam şuralarda yanlış yazmışım diye) yoksa hiçbir şey yollamayayım mı?
0
newlywed
(23.09.22)
Düzeltme emaili yazabilirsin bence. Hocaya karşı saygılı olduğun sürece emaildeki hata ya da hatayı düzeltmek sorun olmaz.
0
yarim kalan hikaye
(23.09.22)
Duzeltme gonderin...

Herkes hata yapabilir, normal.. Onemli olan farkedip duzeltmek..

Ayrica yaptigimiz hata 180derecelik bir anlam farki yaratmis!!!

Hocayla mesgul insanlar, oyle okuduklari cumlenin oncesine basina vs bakip anlam dogrulamasi yapma ihtimnalleri dusun... Basit basit yazin.
0
parcxerox
(23.09.22)
Tekrar göndermeyin. Türkiye'deki hocalarının %90'ı bırakın mail okumayı tezleri okumuyor. Hele yüksek lisans öğrencisiyseniz hiç umrunda değil
0
juan pablo pino
(23.09.22)
@juan +1.

tezimi yazarken öyle tezler okumuştum ki bir cümleyi anlayabilmek için 10 kere okumak zorunda kalmıştım

birkaç alan hariç ülkedeki tezlerin çoğu niteliksiz. maalesef. kasmayın o yüzden.
0
motosiklet burclu adam
(24.09.22)
Tezi bile okumayacak belki. Biçimsel olarak bir bakar yüksek lisanssa. Hiç kasma.
0
OrangeYellow
(24.09.22)
Yukaridaki bir iki farkli gorusu okuyunca tekrar yazmak ihtiyacini hissettim.

Tamam, belki hocalarin cogu gereken vakti, ciddiyeti vs gosterecektir bir ihtimal (maalesef)... Ama tezi kendi profesyonel formasyonunuzun bir parcasi olarak gorun 've kendinizeolan saygidan dolayi dogru is yapin.

Ha, yapma7saniz dunyanin sonu degil ama yurtdisina gelip TR deki aliskanliklarini surdurebileceklerini sanan cogu arkadasin basina gelenleri gorunce, onlar gibi olmayin derim
0
parcxerox
(24.09.22)
(25)

Yurt dışına gidip mutsuz olan var mı?

ananiyimioguz
Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?Döne
Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.

Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?

Dönen tanıdığınız varsa, neden döndüler öğrenebilir miyim?

Biz kıyısından düşünüyoruz ama rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası. Dil, iş arayışı, denklikler falan kolay bir süreç değil.
0
ananiyimioguz
(17.09.22)
var ben değilim bi arkadaş. onun dönen arkadaşları da var.

genel olarak çevre yüzünden mutsuzlar. yani arkadaş çevresi/ilişki vs. buradaki kadar rahat bulamıyorsun.. özellikle erkekler için ekstra zor sevgili bulmak, arkadaş çevresi yapmak vs. yapsalar da burdaki gibi olmadıklarını söylüyorlar.

sonuçta buraya alışmışız her türlü işimizi kolayca halledip güvenecek insanlar bulabiliyoruz. orda daha zor haliyle.
birine bi şey emanet etmek bile zor.
0
jelly bear
(17.09.22)
Genelde kuzey ülkelerine gidip de sosyalleşememekten şikayet edip dönenler var.

Bi de kendi işini kurmak için dönen tanıdıklarım var.

Dönenlerin hepsi erkek.

Ama orana vursan %10'un altındadır yani.
0
plutongezegendegilmi
(17.09.22)
var aslında. azımsanamayacak ölçüde var.
mutsuz veya beklentisini karşılayamayıp dönen de var aynı durumda olupta kalmaya devam edenlerde. tıpkı burası gibi düşün.

aslında tamamen subjektif bir konu bu. gittiğin yerin kültürü, çevre, senin alışkanlıkların, beklentilerin, beklentilerinin gerçekleşme potansiyeli vs herkesin kendi içerisinde yaşadığı ve bileceği bir durum bunlar.

sonuçta bir yere kısa süreki turistik amaçlı gidip kalmakla orada kalıcı olarak yaşamak kesinlikle iki ayrı denklem.
0
debian
(17.09.22)
gördüğüm kadarıyla, çift olarak gidenler büyük ihtimalle dönmüyor. ama yalnız gidenler dışa dönük tipler değilse orada daha da izole oluyor ve bunalıyorlar.
0
sir gawain
(18.09.22)
Daha geçen gün bunu konuştuk arkadaşlarla.

Bence orada mutsuz olan çok ama ulan girdik bir yola düzelir zamanla diyerek mutlu taklidi yapıyor veya sessiz sedasız dönüyor bir kısmı. Ama herkes başarı hikayesi anlattığı için bu arkadaşlardan haberimiz olmuyor. Çevremden giden yakın arkadaşlardan ciddi ırkçılığa uğrayan da oldu, işler planladığı gibi gitmeyip mecbur dönen de oldu (burada oldukça başarılıydı, cv de hayvan gibiydi ama çalışma iznini orada hallederim dedi halledemedi).

Ben de gitsem bir şekilde tutunurum gibi geliyor ama burada da keyfim düzenim yerinde. Seçim sonucuna göre yol çizeceğiz artık eşimle.
0
chicha_v2
(18.09.22)
Konu komşu akraba eş dost çevresi içinde yetişmiş, o curcunayı yaşam tarzı olarak benimsemiş, çekirdek aile yapısı veya yalnız yaşamayı özümseyememiş herkes oralarda mutsuz oluyor.

Bir de bildiğim kadarıyla Kanada'da yaşam hiç de hayallerimizdeki gibi değil. Oraya gidip mutlu olanı tanımadım henüz.
0
Mirket
(18.09.22)
Buyrun benim, hatta döndüm. Ama Euro kazanmaya devam ehe :d (olmasa da dönecektim)
Keywordler türklerin kredisi bitik, racial profiling, nepotizm (tr x10, ev ararken bile ama sadece sana, o ülke vatandaşına değil), türk entelektüel insan eksikliği, obsesif bireyselcilik (babası yatalak olsa bakmaz, itinin bokunu temizler vs), leş gibi hava (min 6 ay gri hava güneş yok), kendi dilini konuşamamak (bir süre sonra ing ce konuşmak içinden gelmiyor), orta ve kuzey Avrupa'da sense of humor bildiğin yok (güldükleri şeyleri duysan oturur ağlarsın), kan emici hükümet (%45 vergi) bunun bana karşılığının neredeyse sıfır oluşu (çocuğum bedava okula gitmez, sosyal yardım almam.. yol yapıyor ama sgsgs), tr den 5 gömlek leş sağlık sistemi (Berlin'de bir cildiye randevusu 3 ay sonraya veriyorlar)
0
wiekannich
(18.09.22)
Tanıdıklarımdan kimse yok.
0
halitkin
(18.09.22)
valla yok değil var. çift olarak da dönen var, tek başına kadın erkeklerden de var. (Ama dönen kadın sayısı benim etrafımda da düşük.)

Üniversite arkadaşlarımdan çoğu artık yurtdışında yaşıyor. Ve çevremden de çok giden-gelen oldu. Ama tabi gidip dönenler de az değil. Öyle sadece kuzeye ülkelerine gidip de değil.
Slovenya, çekya, ingiltere, avustralya, irlanda, romanya, isveç, finlandiya, peru, dubai, arjantin, singapur, malezya, japonya, hollanda'da (bunlar şimdilik hatırladıklarım.) yaşayıp dönen arkadaşlarım var. Bunların hepsi 25-40 yaş aralığındaki insanlar. Kimi oraya alışamadığından, kimi ailesi için, kimi kendini yalnız hissettiğinden, kimisi çocuklar hastalanınca sağlık sistemine erişemediğinden, kimi de yemeklere alışamadığından geri döndü. :) Bazılarının zaten baştan planı yurtdışında iyi bir para ve iş bağlantısı yapıp sonra gelip Türkiye'de yaşamaktı ki bu planlarını yapanlar da var.

Ama tabi dönenlerin bir 10 katı kadarı da yurtdışında. Hallerinden memnunlar mı dersen, yani büyük ölçüde evet.

Ülke değiştirmek yabancı bir yere gitmek gerçekten zor bir durum. Ancak yapılmaz da değil. Tabi bazı şeyleri, değişiklikleri ve sana orada yabancı olarak davranılmasını göze alman gerekiyor.

Bir kere buradaki durumun oradaki yaşamı göğüsleme ihtimalinin temel unsuru oluyor. Yukarıda saydığım ve yurtdışına yerleşen arkadaşlarımın çoğu, burada kamuda veya özelde iyi işlerde halleri vakitleri yerlerinde olan insanlar. Tabiki gittiklerinde o ülkede buradaki standartlarının biraz düşeceğini bilerek gittiler. Ancak bazen düşünceleri planları orada gördüklerine uymadı ve geri geldiler. Ki dönenlerin büyük kısmı bu gruptan. Bazıları da oradaki yaşama tutundular.

Bununla beraber, Üniversitenin hemen sonrasında gidip yerleşen arkadaşlarımın büyük kısmı orada kaldılar. Doğrusu farklı zamanlarda bunlarında bir kısmı buraya tekrar dönmeyi düşündüler. Ama Türkiye'de yukarıda anlattığım grup gibi, bir iş güç, ev düzen durumu olmayınca büyük çoğunluğu bu dönüşü yapmadı uygun imkan bulamadı. Mesela birisi doktorasını bitirmiş üzerine 5 yılı da aşkın süredir İsveç'te çalışıyordu. Vatandaşlığı bile almıştı. Dönüşü için uygun işlere alanlara baktık, çalıştığı alanı karşılayacak düzgün hiç bir iş bulamadık ve o da bu fikirden sonunda vazgeçti. (biraz da vazgeçirdim diyebiliriz.) Bir başkası ise çalıştığı şirketin Türkiye ofisine geçti, ancak globalde de bir bilinirliği ve pozisyonu olduğu için zaten olmazsa başka bir yere geçerim bileti her zaman elindeydi ki, o da 1 yılı dolmadan avrupaya döndü.

Konuyu gereksiz uzattım. Ama sonuç şudur ki, evli-bekar-çocuklu farketmeksizin giden çok, dönenler de görece az da olsa var. Ülke değiştirmek büyük bir karar ve bazı insanlar bu büyük değişimi iyi yönetemiyor, alışamıyor, buradaki rahatını özlüyor ve dönüyor. Kimisi için gecenin köründe çıkıp boğaz kenarında midye kokoreç yeme rahatlığı bile başka hiç bir şeye değişilmiyor.

Benim açımdan ise artık Türkiye'de ne kadar yıllardır süren işim, hayatım ailem olsa da, 40 yaşıma merdiven dayamışken ne olursa olsun eşimle ailemle birlikte çıkıp gitmek, gerekirse orada en basit işlerden yeni bir kariyer kurup başlamak var. Burada yaptım orada da yaparım, bir şekilde de aileme bakarım. Ülkedeki bu karamsarlıkla 40 yıla yakın yaşadıktan sonra, neresi olursa olsun, bir şekilde hayatımızı da kurarız. En azından çocuklarım hayatlarını gülümseyerek geçirsin diye her şeyi göze alırım. Ki umarım yakında da terk-i diyar eyleyip gideceğiz.

edit: bir de link ekleyelim.
www.youtube.com
0
yeninesiltupcu
(18.09.22)
var evet, benim de iki tanidigim var, dolar uzerinden guzel paralar kazanmalarına rağmen, orada refah düzeyleri iyi olmalarına rağmen bunalmış durumdalar. sosyallesemedikleri icin, buradaki dostlukları özledikleri icin. ama ne var, bir kaç senedir oradalar ve orada biriktirdikleriyle ciddi yatırımlar yaptılar turkiye'de, turkiye'de olsa 20 senede alacaklarını, oradaa 3 senede aldilar. simdi donecekler, ne olursa olsun, cunku ruh sagliklari etkilendi artık. bu bahsettigim iki çift.

orada doktora yapanlar henüz bitirmedi, bence is şartlarına bakmak lazim. bekar bir arkadaşım orada kalmayi kafasına koydu ve ordan biriyle evleniyor, is arıyor simdi. donup de turkiye'nin derdini çekmek istemiyor.

bence bu olay kişiliğe ve yaşanılan yere gore değişiyor. erasmus doneminde de alisamayan insanlar vardi gidip yurtdisina, ben de gittim ama o kadar cok sosyallesmistim ki, buradakileri ozlesem de, fakirlik icindeki refehim daha iyi geliyordu.
0
damba
(18.09.22)
bu soru arada bir soruluyor.

uzundur disarda oldugum icin cok donen arkadasim oldu, bence yurtdisinda tutunma orani hic de tahmin ettiginiz kadar asiri yuksek degil.

sebepler genelde aradigi parayi bulamamak, meslegini icra edememek, aile ozlemi, arkadas ortami ozlemi, vatan hasreti, dil bariyeri, kultur bariyeri, vs.
0
cooperr
(18.09.22)
benim çok fazla asyalı arkadaşım var özellikle çinli, bunlar olmasaydı ben de yapamazdım, çünkü kuzeylilerle arkadaşlık ve samimiyet çok zor oluyor. kötü niyetle falan uzaktan yakından alakası yok, ingiliz elemanla house of dragon konuşuyoruz adam sadece yorumunu yapıp fikir belirtiyor güzelce konuşulup bitiyor. ama bizim taraflar ya da asyalıya bu konuyu açınca "oo sen biliyor musun yav onu, izledin mi got'u müthişti valla ya" muhabbeti oluyor. biz hep bunu gördüğümüz için acayip sarıyor. ee bir de bize çok benziyorlar, özellikle kuzeyli ülkelerdeki (almanya uk dahil iskandinavları saymıyorum bile) insanlarla samimiyet zor oluyor. ama small talk dedikleri şeyler de çok keyifli oluyor o başka. tabi en başa dönersek, tr gibi kafelerde oturup 3-5 arkadaşın dertleşmesi, sohbet muhabbet etmesinin tadı başka yerde yok. ortak dert ortak ülke vs. ben elin iskoçuyla neyi dertleşebilirim ki? adam ingiltere'yi yağmurlar iskoçyaya göre daha dik yağıyor yürürken rahatsız oluyorum diye sevmiyorum diyor hhaah şaka mı bu?

tüm bunların yanı sıra, bir çok kişi tr'de ki ortamını özlüyor emin ol. çok iyi ortamı dahi olsa herkes kesinlikle özlüyor. kimisi parası iyi diye, aile kurduğu için vs kafası rahat takılıyor o kadar
0
avatar is back
(18.09.22)
insan yaşadığı yerin kötü yanlarını görmeye başlayan, eski kötü şeyleri de unutup romantize eden bir varlık. İş hayatı bile böyle. Başta güzel gelen yer sonra kötü gelmeye başlar ama kolayca çıkıp başka iş de aramazsın çünkü orada 'yine de' rahatsındır. Ülke de bunun büyüğü.

Dönmek isteyen tanıdıklar oldu ama genelde Türkiye'ye tatil için bile gelseler birkaç haftada ülkelerine dönmek istiyorlar o romantiklik hemen geçiyor yani :D

Her ülkenin farklı olayı var. Kiminin sağlık sistemi çok kötü, kiminde sosyal olamıyorsun.

Bu arada gidip dönmek, eğer vatandaşlık alınarak ve/veya online iş devam ettirilerek dönmekse bence kaybetmek değil. Benim mesela kafama estiğinde Avrupa'ya gidebileceğim bi pasaportum olsa Türkiye'de yaşamam daha rahat olur. Böyle birini tanıyorum, Kanada şirketine çalışıyor Kanada vatandaşı ama İstanbul Suadiye'de yaşıyor. (sosyal ortam burada daha iyi) Sadece çalışma saatleri biraz ters diyebiliriz.
0
nhk ni youkosu
(18.09.22)
en buyuk sebebi yalnizlik, izole olmak, aile ve arkadas ozlemi.

cok iyi paralar kazansan bile bu hayat degil diyorsun, omrumu mu boyle mi tuketecegim diyorsun ve yemisim parasini diyip basip gidiyorsun. zaten geri donenler pisman olsa tekrar yurtdisina cikarlardi, parayi kendi ulkende de kazanirsin.
0
baldur2
(18.09.22)
Benim cevremde dönen var ama dönenlerin içinde hiçbir şekilde başarılı olup dönen yok. Gördüklerim "gidelim belki kaliriz" diye mastera gidip kalamayanlar ve Türkiye'de dandik işlerde calisanlar.

Onun dışında cevremde yok. Mutsuz olan denk gelmedim ben.
Zaten bana göre Türkiye'de iki hafta geçirip "bıktım" demeyen kişinin dönmesi olası. Ben iki 1 haftadir buradayım, hafiften insanindan bıktım hemen ki tatildeyim. Ülkeye dönüp yaya geçidinde durdugumda arkadan kim carpar diye korkmamayi ozledim =d
Bu arada şu sağlık konusu açılıyor ama Türkiye'de ekstra para vermeden devlet hastanesinden randevu almanin denenmesini tavsiye ederim. Türkiye'de sağlık kapitalizmi olduğu için parası olan tedavi oluyor, parasız aylarca beklemek zorunda.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
Türkiye'deki duruma bağlı olarak değişiyor. Türkiye'de samimi arkadaş çevresi olan, ailesine düşkün, iyi para kazanan kişiler genelde dönüyorlar. Bu kişilerin gitmesi mantıklı değil zaten. Evlenmiş çocuk yapmış birinin gitmesi de mantıklı değil. Gidilen ülkede evlenmek ancak o topluma tam olarak girebilmeyi sağlar.

Türkiye'de evini arabasını almış biri için hiç mantıklı değil gitmek. Hiçbir şeyin yoktur. Sevgilin, arkadaşın yoktur o zaman git. Bir de Türk insanı yalnız kalamıyor. Sokakta bile biriyle selamlaşmasa yalnızlık hissedenler var.

Mesela bir kişi gidip de hala bu sitede takılıyorsa, sözlükte takılıyorsa, türk dizisi izliyorsa bir sorun var demektir.
0
OrangeYellow
(18.09.22)
ben varim.
sosyallik konusunda ben asosyal bir insanim ama ben bile zorlandim cünkü Tr'de istedigim zaman yalniz kaliyordum ama burada tamamen yalnizsin. ilk baslarda zordu ama simdi arkadas cevrem var o kadar da sorun degil.

ben dönmeyi düsünüyorum ya da almanya disinda baska bir yere gitmeyi, cünkü burada benim basarima tebrikler diyen bile olmadi, yemin ederim. benim aldigim ödülün daha azini alan avrupalilara (italyan, alman, franisz)'oscar goes too..' diye parti yapmislardi. ben bunlardan daha basariliyim ama bana aptal gibi davraniyorlar.
yasadigim ayni seyleri dogu avrupali arkadaslardan da duyuyorum. anladigim kadariyla caliskan olan balkanlilara ya da bize falan bir görmezden gelme durumu var sebebi din mi? tarih mi? bilmiyorum. ama bir Hintli'den Arap'tan duymadim.

bunun yanisira hastaneye isim düsecek diye korkuyorum, sigortam olmasina ragmen. kanser olan bir alman arkadasa cok gec randevu verdiler, sevgilisi Türk ve Tr'e gittiler ameliyat olmaya. babam ve hocam bel fitigi ameliyati oldu. doktor degilim ama burada danisman hocama acik ameliyat (eski) yapmislar.

irkcilik var dedigimde de kesinlikle bir kanitin yoksa kabul etmiyorlar. kültür farkliligi diye gaslighting yapiyorlar.

Almanlar, benim cevrem bavyearali, problemli insanlar, Türkiye'ye tatile gelmis olanlar cok iyi davraniyor ama digerlerinin Tr ile ilgili her sorusu bir asagilamayla karisik ölcme sorusu. bunu tarif edemem. mesela sizin ülkenizde bisiklet yolu var mi?, var diyorum. inanmamis bir bakis atiyor. beni cok yordular. Mister Erdogan lafini duymaktan cok yoruldum, zaten Tr ile ilgili haberleri bunlardan aliyorum. Türk doktorlarin almanya'ya gelmesi de hata bence baska ülkelere bakmalilar. yazilimcilarin yine iyi kötü bir uluslararasi cevresi olur calistiklari yerde ama onlarin cevresi yine hos olmayacaktir diye düsünüyorum, burada gördüklerimden sonra.

Cevrende yurtdisi cok güzel diye instagramdan falan hava atan arkadaslarin varsa pek inanma. okul ortamindayim, yurtdisina cikan egitimli Türkler en az buradaki tuhaf almancilar kadar sorunlular. cok azi düzgün. cünkü yurtdisina gelince kendilerini sinif atlamis zannediyorlar. garip garip tavirlara giriyorlar. sen zaten arkadas olmak istemiyorsun. bu ögrenciler arasiinda benim gördügüm uyum saglamayip yine de kalanlar, hava atmaya calisanlar genelde ailesinde para olan ama üniversite mezunu olmayanlar.

benim bir sebebim de saat sekize kadar calisip eve gidiyorum, ama Tr'de sekizden sonra avm'e gidip alisverisimi falan yapiyorum. burada haftasonum da kalmiyor. sonra yaz yok.

ve bu geri dönüp dönmeme cok kisisel birsey. benim Tr'de durumum iyi, ama aile problemim olsa falan heralde geri dönmeyi düsünmezdim. Ben yalnizlik hissetmiyorum, büyük bir özlemim de yok sadece basarili oldugumun kabul edildigi bir yerde yasamak istiyorum, görmezden gelindigi almanya da degil. belki baska bir grupta olsaydim bunlari düsünmezdim. Para konusunda burada kiradan dolayi zaten elimde birsey kalmiyor :).
0
Coma
(18.09.22)
@coma da guzel bir noktaya parmak basmis.

yani sen guzel bir uniden mezun olmussun, yuksek lisans yapmissin, ya da doktorsun, avukatsin diyelim. bu doneler yuzunden insanlar sana ekstra saygi da duymuyor fazladan ilgi, alaka veya hayranlik da beslemiyor.

yani senin yuksek lisans yapmis olman sana olan bakislarindan bir fark yaratmiyor, cunku onemsemiyorlar bu durumu, olay paraysa kaynak ustasi muhtemelen senin yaptigin beyaz yaka isten daha fazla para kazaniyordur, adam sana niye ekstradan saygi duysun ki? bu da turkiye'den giden okumus beyaz tayfayi biraz afallatiyor, degersiz hissettiriyor. toplumda ustunmus gibi goremiyorlar kendilerini. bu da bir neden.
0
baldur2
(18.09.22)
En yakin arkadasim amerikadan donuyor yari maasa burada calisacak ki kendisi tanidigim en modern profilli insanlardan biridir.

Baska bi arkadasim kisa bi sure izlanda isvec falan takildi ise baslama surecini tamamlamadan geldi.

Cok ornek var aslinda yakin cevremde.

Bir de benim gibi gitme firsati olup gitmeyenler var. Hepsinin sebebi su bence, belli bir gelirin ustundeyseniz turkiye gercekten cennet. Haberleri kapattiniz mi direkt avrupa.

Evet alkole ve teknolojiye cok vergi oduyoruz ama kiraya €300-400 veriyoruz, avrupada cok cok daha pahali kiralar oradan dengeleniyor gibi
0
aguen
(18.09.22)
Cok var...

Sosyal olarak uyum saglayamadiklarini düsündüler. Kariyerleriyle ilgili bir durum degildi.

Bir tanesi cok yanlis bir sehir secti. Almanya´nin kuzeyine yerlesti. Cok sosyal bir insandi ve cevre edinemedi.

Digerleri iyi sehir secimi yaptilar, cift olarak geldiler ve kabuklarina cekildiler. Sosyal hayatlari tatmin etmedigi icin geri donduler. Cift olarak uyum saglamak bence daha zor. Zaten derin insan iliskileri cok zor kurulurken, cift olarak gelip korunakli alanindan cikip yeni insanlar tanimak ve surekli cabalamak zor. Zaten iyi isi olan ve her yerde iyi kazanan insanlarin "vazgecme" esikleri daha düsük olabiliyor bi ´de.

Ayrica burada kalip, kendince baska alternatif gormedigi icin kalmaya devam eden ve her gününü kendine cehennem eden insanlar da var. Bir tanesi benim calistigim bakanlikta. Sürekli stres ve kaygi icinde. Bu halindan dolayi tatile bile cikamiyor, sürekli kendini yetersiz goruyor. Dil sorunu pek yok, ancak kültürel olarak asla ayak uyduramamis.

Gordugum kadariyla yalnizlasan insan cok. Bu lanet hale girmek Türkiye´dekinden cok daha kolay Avrupa´da. Kendi kendinize yetemediginiz durumlarda hemen bir ayaginiz depresyona düsebiliyor.

50-60 yasina gelmis, hayat mucadelesinden bikmis cok yitik insan var. Türkiye´dekilerle de cok iyi iliskiler kurmamislar ya da iliskilerini kesmisler. Dönmüyorlar da, öyle ruh gibi geziyorlar.
0
buf-e kür
(18.09.22)
Ben gidip olmuştum ama artısı eksisi tartınca çok pişmanım bi yol bulamadıgıma kalmak ıcın arkadaşlar.. ilerki mesajımda açıklıcam neden dönmesi mantıklı.

geri dönme sebeplerimden birisi öğrenciydim orda ve sistemi çok iyi bilmiyordum. halen belki bilmiyorum biriniz aydınlatabilir.
örnegin hastane mevzusu : sağlık sorunu oldu bende kafama göre hastaneye gidip tedavi göremiyordum.
mesela herşeyin kuralı var.
bi doktoru görmek için başka doktorun izni gerek.
bide randevuyu ekle buna ne zaman görücen belli değil yani.
hastanelerde gidersen soruyorlar böyle extrem durum var mı mesela araba kazası yada binadan düşme kan kaybı vs. yoksa 8 saat hastanede sıra beklersin şaka demiyorum oturup 8 saat bekleyip ananızı .... diyip eve dönmüşlüğüm var.

ikinci problem sosyallik insanlar robotumsu ve sokakta yürüken birisinin bana tokadı patlatmaması sorunu :

bundan kastettigim şu mesela istanbulda yürüyorsun kafana saksı falan bile düşebilir ama yaşadığım ülkede hiç extrem durum yok hayat çok sıkıcı gelmeye başlamıştı.
git mesela ora marketten 1 tane kalem al 25 cent ver odedıkten sonra fişi alma tamam yandın. adam fiş soruyor almıyor lan daha az önce kapıdan cıktım dıyorsun yok kardesım fiş diyor. Düzenden darlandım bide.

şimdi TR deyim neden geri gitmeye çalışıyorum onu açıklıyayım.
arkadaşlar ben homesick yani hasret yaşadığım için birde geri geldim.
ulan bir geldim TR de ekonomik kriz oldu herseyi 20x pahalanmış ve çevremde herkes yaşam savaşı veriyor.
arkadaşlarım dediğim insanlar evlenmiş yada taşınmış kalanlarda otlakçı olmuş ulan cebimden selpak çıkartıyorum bi tane versene sigara çıkartıyorum bir dal versene falan
bunlar basit örnekler parfüm sıkıyorum aaa iyi parfümmüş kanka evde fazla varsa banada getirebilirsin. alım gücü kalmamış hiçbirisinde bunu farkettim.
bide istanbulda gezdim falan sonra baktım gezecek bi yer kalmamış hep aynı yerde geziyorum anladım ki nereye gidersen git herulkede bi yere kadar sonra bitiyor.
birde TR de şöyle bi sıkıntı yaşadım psikologa gitmek zorunda kaldım abi televizyon izlemiyorum bazen yemek yerken acık oluyor bu ne ya herkes birbirini kesiyor dogruyor devlet nasıl bu haberlere ızın verıyor anlamadım. pskiolojim bozuldu resmen.

çok pişmanım ama bu sefer gideyim düzgün bir iş bulup para biriktirecegim istanbula geldim diyelim kadıköyden aşşagı bi yere tasınmıcam avrupa yakası pislik resmen birde türk bulması zor herkez multeci galiba.
0
Slynmaster
(18.09.22)
Var çok var bunalıma girip intihar edenler bile var yurtdışından kasıt ABD varsayıyorum.
0
beemaker
(18.09.22)
Şu beyaz yaka saygı muhabbetinden aklima geldi ki aslında yurtdışında yasamanin kisiden kisiye nasıl değiştiğini gösteriyor;
Ben boyaci, cilingir, araba tamircisi, polis, itfaiyeci gibi kişilerle muhabbet ettim. Cevremde beyaz yaka olup böyle kişilerle evliler var. Sebebi bu kişilerin genel kültür seviyesi ile Türkiye'deki karşılığının kültür seviyesinin apayri olmasi. Tabi Türkiye gibi olani da vardir ama genellersek apayri. Ha bu arada bunlarin hepsi çok para kazanmaz, misal tamirci, kaynakci cok kazanır goygoyu var ama birinin yaninda çalışan hiç de çok kazanmaz.

Bir örnek de şu; birgün ofiste cezayir kökenli bir Fransız arkadaşla oturuyoruz, bir adam geldi selam verdi vs. Ne yaptığımi sordu is olarak dedim iste tedarik zincirinde satın alma vs. Adama sordum, adam ben finansta calisiyorum dedi. Sonra gitti. Arkadaş bana "bak bu adam finans direktöru, sana sadece finansta calisiyorum dedi hiç oyle direktörum lan ben diye takilmadi. Bizim ülkeden gelmis olsa gururla söylerdi ama bunlarda böyle" dedi. Kısacası kültür farki. Bizde belediye başkanı kendine özel tuvalet yaptirir, burada doktor sırasına girer.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
bu konuda bir entry'm var.

eksisozluk.com

entry'nin ana metnini şöyle kapadım:

"ha döner miyim türkiye'ye. açıkçası bir kaç kere teklif edildi ama maaşı ve şartları beğenmedim. bir iki tanıdık türkiye'de daha mutlu olursun dese de mutlulukta parayı cebe atmanın etkisi var. daha önce türkiye'de aynı işi yaptım demiştim. eski sevgilim hayatımda olmasa yarrak mutlu olurdum mesela."

şubatta yazmışım entry'yi. şimdi eylül.

neler değişti mesela?

araba aldım, daha fazla gezebiliyorum, bir iki takıldığım kız / erkek arkadaş var, kafamı rahatlatabiliyorum. daha fazla olursa, daha ciddi ilişkiler içerisinde olursam daha da mutlu olurum. hala çıyanlarla uğraşıyorum. daha bir ay önce evde bir tane daha öldürdüm. bir de yavru gördüm koltuk altında. ben de evin parke - duvar birleşim noktalarına kotherine sürüp, 1 ay tatile geldim türkiye'ye bakalım haftaya cuma dönünce ne kadar ceset göreceğim.

-----

bu arada türkiye'ye dönmeme konusunda daha kararlı oldum bu bir aylık tatilde de. abi antalya, izmir, aşırı kalabalık geldi ki ben 3 sene antalya'da (1998 - 2001) ve 19 sene izmirde (2001 - 2020) yaşamış biriyim. insanlar üstüme üstüme geliyor. her yer trafik. antalya izmir yolu duble yol olmasına rağmen bok gibi (romanya otobanları ciddi iyi bence). yurt dışında sakin bir şehirde yaşayınca, türkiyede her şey üstüne üstüne geliyor. sadece aile yanında, sevdiklerinin yanında tatil yapıp döneceksin. mutsuzluk her yerde mutsuzluk zaten. bunu konforlu yerde yaşamak lazım.

------

edit: eğer döneceksem operasyon biter, işsiz kalır ve 2 ay içerisinde tekrar çalışma izni çıkaracak bir şirket bulamazsam dönerim. sike sike dönerim yani. kendi kararım olmaz.

-----

edit 2: haziranda ağır bir depresyon geçirdim (gelir bana zaten ara sıra). 2-3 hafta kendimi kesecek, balkondan atlayacak kıvamdaydım. temmuz'da bir kızla bol bol gezdim, yalnız olmadığımı anlık hissettim, toparladım. temel sorun yalnızlık aslında.
0
rain when i die
(18.09.22)
bir iki sey ekliyeyim:

"Vasıfsız gidenler genelde dönüyorlar." bence hatali yorum bu, tam tersine cogunlukla tutunanlar onlar. kaybedecek bir seyi olmayan her isi yaparimci tayfanin yolunu bulma olasiligi daha yuksek. zira arada bir haberi yapilan "cebinde $20 ile geldi, yogurt krali oldu" ya da " 10 sene kacak calisti, sonra calistigi dukkani satin aldi" gibi haberlerin kahramanlari genelde boyle tipler. sikinti ceken cogunlukla egitimli tayfa.

bir baska gordugum olay, "buralar cok iyi" diyenlerin net olmadiklari bazi konular var cogunlukla. adam mesela oranin yerlisi bir hatunla evlenip gitmis, ben 3 ay icinde hemen is buldum diyor, ama isi hanimin yada onun cevresinin buldugundan bahsetmiyor. Ya da yurtdisina yuklu bir miktar parayla cikanlar var, adam gider gitmez guzel bir muhitte daire kiraliyor, altina arabasini cekiyor, sonra buralar super diye sosyal medyada yardiriyor.

ozetle surec uzerine agir bilgi kirliligi var sosyal medyada su anda. Kendi yasadigim ulke ile sozlukte yazilanlarin arasinda atmasyon bilgi malesef cok. bir de fanboylar var, adam basina ne gelmis olursa olsun kotulememeye, reklamini yapmaya yemin etmis, ne desen tersini soyluyor.

eger siz "rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası" kafasinda iseniz sallayin derim oguzcum.
0
cooperr
(19.09.22)
(5)

Böyle baba olur mu?

sassot
Çocuklarının mal mülk sahibi olmasını, okul okumasını istemeyen baba olur mu ? Tek istediği ona bağımlı yaşayalım onun işi için çalışalım kendimiz bir şeyler yapmayalım. Sürekli aşağılamaya çalışır, dalga geçmeye çalışır. Ben şu işe giricem derim seni niye alsınlar ki der, kendim internetten para ka
Çocuklarının mal mülk sahibi olmasını, okul okumasını istemeyen baba olur mu ? Tek istediği ona bağımlı yaşayalım onun işi için çalışalım kendimiz bir şeyler yapmayalım. Sürekli aşağılamaya çalışır, dalga geçmeye çalışır. Ben şu işe giricem derim seni niye alsınlar ki der, kendim internetten para kazanıyorum derim zoruna gider boş iş der.

Her fırsatta cebinden çıkacak parayı düşünür, çocukları için "onu evlendirdim ama bana maddi olarak hiçbir faydası olmadı" der. Çocuklarının iş kurmasını istemez, çocukları hasta olunca hastane parasının lafını yapar.

Çocuk ergen vs değilim, evlenecek yaştayım. Yıllardır evden ayrılmayı düşünüyorum, çünkü bu baba ile hiçbir şey elde edeceğimi düşünmüyorum. Maddi olarak durumu ortalamanın üzerinde ama bana hiçbir faydası olmadığı gibi hep köstek oldu. Evden ayrılıp hiçbir maddi yardımı kabul etmeyi düşünmüyorum, çünkü ben evden gidersem vicdan yapıp bana yardım etmek isteyecek sonra da ettiği yardımı başıma kakacak biliyorum. Evden gidersem tek başıma evlenemem, askerliğim falan var , mal mülk sahibi olamam bilmiyorum nasıl olur ama tek bildiğim şey bu adamla bağımı koparmazsam yerimde sayacağım. Eskiden severdim kendisini ama şu an içimde hayal kırıklığı var sadece.
0
sassot
(14.09.22)
Klasik iç içe geçmiş muhafazakar aile formatı.
0
OrangeYellow
(14.09.22)
aile işini devam ettirin diye yapıyor muhtemelen. kafa da sade paraya çalışa çalışa sonunda böyle oluyor. tabi siz istemedikçe beyhude çabalar ama "baba işi büyütelim internetten satış yapalım, başka şeyler de yapalım şu şehirde bi şube açalım başına da ben geçeyim" gibi bir kanaldan yürüyüp paralı bir özgürlük teşkil edilebilir belki, neden olmasın.
0
kaichi
(14.09.22)
Konunun muhafazakarlıkla alakası nedir onu anlayamadım ama bu tarz kişiler genelde kişilik bozukluğuna sahip oluyor çocukluğunda yaşadığı yetiştirilme tarzı veya travmalar dan dolayı istemsizce böyle hareket ediyorlar ve ne yazık ki değiştiremezsiniz böyle kabul etmeniz lazım düşünceniz çok doğru risk alıp o kafesten çıkmadığınız müddetçe bu kısır döngü devam edecek
0
beemaker
(14.09.22)
duzgun baba toplumumuzda zaten sayilidir o konuda saskin olmayin. sizinki muhtemelen iskolik oldugu icin diger degerlerini kaybetmis gibi gorunuyor. insanlarin gozundeki degerini is ile sagladiysa para ve is muhabbeti disinda bos. yenilige kapali. gayet de olur ama ben keskin cizgiler cekmeden bir yerde ise girmenizi yeterli buluyorum gerisi daha sonra olur. bag koparmadan ignore etmeye bakin nacizane
0
ala09
(14.09.22)
Bence babanla ilişkini mümkün olduğunca onu kırmadan, kendi isteklerini de gözeterek sürdürebilirsin.

Yaptığı yorumlar elbette kırıcı olabilir. Bu konuda alınmamayı, zararsız görmeyi öğrenmeye çalış. Bu hayatta çok önemli bir beceri.
0
psmstc
(14.09.22)
(14)

şirketime başvuran kişilerden "bey" dememesini rica etmek

Stoneface
erkeklerle hemen uyum sağlıyoruz da kadınlar yanlış anlar mı sizce? "bey" eklentisinden nefret ediyorum.
erkeklerle hemen uyum sağlıyoruz da kadınlar yanlış anlar mı sizce? "bey" eklentisinden nefret ediyorum.
0
Stoneface
(07.09.22)
Anlar tabiki. Hele de ilk kez gördüğün birine.
0
etna
(07.09.22)
yanlis anlarim. samimiyet mi kurmaya calisiyor derim. is gorusmesinde o sekil hitap edilir karsilikli. ise girince de "bu arada bana X demen yeterli" diyebilirsin. bu sekilde yanlis anlama ortadan kalkar.
0
Kittie
(07.09.22)
Yanlış anlaşılır marjinal olan sizsiniz
0
beemaker
(07.09.22)
biz bütün şirkette "sen" dili kullanıyoruz, öyle bir şey varsa olur.

ama herkes birbirine hanım/bey diyorsa yanlış anlaşılabilir.
0
benaslinda
(07.09.22)
Tam olarak playing star again +1
0
pispinti
(07.09.22)
Başvuru ne alaka. Çalışanınız olsa neyse de gelen kişi en fazla 1 saat konuşur. Onda niye bey demesin. Çalışansa iletişim kolaylığı açısından burada direkt isim söyleyerek konuşuyoruz diyebilirsin.
0
dissendium
(07.09.22)
Artık sanayide bile bey diyorlar.
0
OrangeYellow
(07.09.22)
eklemem gereken şeyler var :

1) ofisi olan bir şirket değiliz. internet üzerinden / telefon üzerinden çalışanlarla bağlantıdayız.

2) kurumsal bir şirket görüntümüz yok. müzik üzerine yoğunlaşan butik bir markayız. zaten 4-5 kişi çalışıyoruz ve herkes arkadaş gibi konuşuyor birbiriyle. ancak yeni dahil olacak kişilere bunu ne zaman belli etmeli, onu soruyorum.
0
🌸Stoneface
(07.09.22)
Benim calistigim yerde kural bu. Yoneticilerden calisanlara herkes ilk ismiyle hitap ediyor. Hatta ogrencilerimiz de bize ilk ismimizle hitap ediyor. Mrs Sopiro falan gibi kullanimlar yok. "Organizasyon kulturumuz geregi" deniyor bunu yapan kisilere, ama sizin dediginiz durumda basvuran kisi ile ne demek istediginiz anlasilmiyor.
Sizin sirket grubunuzun bir parcasi olmayan birine herhangi bir yaptiriminiz olamaz tabii, onerebilirsiniz sadece.

Eklentinizi simdi gordum: oryantasyon sirasinda dersiniz, o kadar.
0
sopiro
(07.09.22)
Ben bana doğrudan ismimle hitap edilmesini tercih ediyorum... gibi bir şey denebilir de yine de bey derse yapacak bir şey yok.
0
encokbenisevinnolur
(07.09.22)
4-5 kişilik samimi bir iş ortamıyız, kendini nasıl rahat hissedeceksen o şekilde hitap edebilirsin tabi ama doğrudan ismimle hitap etmende hiçbir sakınca yok diyebilirsin gibi
0
materyalist imam
(07.09.22)
ben telefonda yeni tanistigim sirket icinden birine eger uzun sure beraber calisacaksak bey demeseniz olur mu diyorum uzun sure beraber calsiacagiz nasil olsa

ama sirkette iismle hitap etme kulturu var zaten
0
bonjourrr
(08.09.22)
@playing star again +1

Ben de bana hanım denmesinden nefret ediyorum ama iş ortamında katlanıyorum racon budur diye.

Büdüt: Diğer cevabınızı şimdi okudum o zaman ben de sopiro +1 diyorum. İşe aldığınız kişi ile konuşsanız yeter bence görüşmeye gelen herkese söylemenize gerek yok.
0
peki madem
(08.09.22)
playing star again+1

şirket kültürünün veya sizib kültürünüzün senli benli konuşmaya yakın/uygun olması herkesin bunu tercih etmeyi uygun bulacağı anlmına gelmiyor.

ayrıca bakkal tipi kobilerde çalışmıyorsam herkese hanım bey demek daha uygun bence.
0
jimjim
(08.09.22)
(10)

Iltica etmek?

darkwizard
Yunanistan Almanya neresi olursa ne yapabiliriz bu ülkede intihar edecek duruma geldim iş yok yaş 27 oldu Almanya doğumluyum dil yol ama nasıl iltica edebilirim? Her gün lanet ediyorum o kadar bunaldım.
Yunanistan Almanya neresi olursa ne yapabiliriz bu ülkede intihar edecek duruma geldim iş yok yaş 27 oldu Almanya doğumluyum dil yol ama nasıl iltica edebilirim? Her gün lanet ediyorum o kadar bunaldım.
0
darkwizard
(06.09.22)
maalesef güzel kardeşim, senden yaklaşık bi 4-5 milyon var.

what makes you spesiyal?
0
oberon
(06.09.22)
Meslek nedir? İşsizlik başka ülkelerde de var. Önemli olan mesleğinin ne olduğu. Türkiye'de hiç iş bulamayan birinin başka ülkede hemen bulması çok gerçekçi değil. İstesen bir yerde tezgahtar falan olursun. Başka yerde de yapacağın aynı şey olacaktır. Giden iş teklifi alarak gidiyor ya da ne iş olursa yaparım diyor. Adam diyelim ki türkiye'de garson, orada da garson olacak bu durumda orada olayım diyor.
0
OrangeYellow
(06.09.22)
is yok diye iltica edemezsin. daha farkli bir magduriyetinin olmasi ve bunu kanitlayabilmen lazim.
yunanistan turkiye'den daha zengin degil zaten. Turkiye'de is bulamayan orada hic bulamaz.
0
hot potato
(06.09.22)
iltica sikintili bir surectir herkes altindan kalkamaz, simdi her gunu lanet ediyorsun ya, ben o gunlere bakip "len aslinda guzel hayatim varmis, ne geregi vardi" diyen cook adamla tanistim.
0
cooperr
(06.09.22)
abi oyle kafana gore iltica edemezsin. siyasal, dinsel, cinsel, irksal olarak baski altinda oldugunu ispat etmen gerek. ilgili ulkedeki adli makamlar eger uygun bulursa sana siginma hakki veriyorlar. yoksa deport edip ulkene geri yolluyorlar. issiz oldugun icin de kimse sana iltica hakki tanimaz.

yuksek lisans egitimine falan gidip orada is bulmaya calisabilirsin. almanya galiba yabanci ogrencilere egitim suresince yari zamanli calisma izni veriyor.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(06.09.22)
eşcinsel, solcu aktivist, gayrimüslim ya da alevi misin? değilsen zor.

ukraynalı olsan almanya'da paşalar gibi karşılanırdın bu arada. kader kısmet işte.
0
sir gawain
(06.09.22)
İltica etmek aptalca bir iş hem de hangi gerekçe ile iltica edeceksiniz? Eskiden AKP'den önce Türkiye'de bireysel hakların uygulaması sıkıntılıydı mesela anadil ve kimlik yasağı vardı her karakolun altında işkencehane olurdu eşcinseller tutuklanırdı vs. Su an iltica etmek için bir hak gaspı yok.

İkincisi mülteciler bir ülkede en alt sınıf insandır hiçbir zaman o ülkenin gerçek vatandaşı gibi olamazlar mülteciler her zaman üçüncü sınıftır siz sosyal medyada son zamanlarda populize edilen bazı batılı ülkeler hakkındaki videolara kanmayın orada hayatınızın güllük gülistanlık olacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz buradaki sorunlarınızı orayada taşıyacaksınız kaçmak çözüm değildir çözüm üretmek lazım illa farklı bir ülkeye göç etmek istiyorsanız bunu yasal yollarla yapın.

Ülkede çalışana iş çok bakın görün heryerde iş ilanı var bir çok işletme çalışan bulamıyor bir yerde çalışmak istemiyorsanız kendi işinizi kurup ticaret yapabilirsiniz bugün en kötü dükkan aylık 20 - 30 bin TL kar bırakıyor
0
beemaker
(06.09.22)
İltica etmek sıkıntılı. 27 yaş geç bir yaş değil. Bir meslek edinebilirsin. Üniversite bile okuyabilirsin arada.

Şu an şu dakika bu konuda bir çaba göstersen 29 yaşına kadar dil de meslek de edinilir.

İlticaya gelene kadar yasal bir şekilde gitmenin bir sürü yolu var.

Eğitimle gidebilirsin. Şansın varsa okul sonrası bir iş bulursun.

Eğitime bütçen mi yok?

Burada bir meslek edinirsin. Yani lise yıllarında burun kıvrılan meslek okulları var ya hani... Oto mekanik, kuaförlük, tır şoförlüğü, otobüs kaptanlığı, fizyoterapi ve yaşlı bakımı, aşçılık, sivil havacılık, gemi adamlığı vb... Bu tarz işlere talep olabiliyor. Dönem dönem görürsünüz İngiltere şu kadar tır şoförü arıyor, Almanya havaalanı işçisi arıyor vb gibi. Kendinize uygun bir meslek seçip "MEB onaylı" ciddi kurumlardan eğitim alabilirsiniz. Bu hem Türkiye'de hem de yurtdışında geçerli bir meslek sağlar size. Hatta bazı kurumlar mesela MSA, aşçılık eğitiminde uluslararası bir sertifika da veriyor. Ya da vaktiniz enerjiniz varsa 2 senelik bir meslek yüksekokuluna yazılabilirsiniz.

Bu tarz mesleklerin şöyle bir avantajı var:
1-Kendinize uygun bir meslek bulma şansı
2-Bazı meslekler üzerinden Ankara Anlaşması şartlarını kullanabilirsiniz. Mesela kuaförsünüz ya da fizyoterapist. Ben ülkenizde bu mesleği icra etmek için kendi şirketimi kuracağım derseniz şartlarınızı değerlendirerek iş kurma ve yaşama izni almanız mümkün.

Bir diğer seçenek blue card kovalamak. Yani 4 senelik bir üniversite mezunuysanız, alanınızla ilgili nitelikli iş gücü sınıfından yurtdışında bir iş aramak. tabii bununu için Türkiye'de bir iş tecrübesi oldukça gerekli olacaktır.

Yani umutsuzluğa kapılmak yerine bir aksiyon planı çıkarın.

İltica falan gibi durumlar ciddi konular. Sakın öyle bir çılgınlık yapmayın. Sonuçları da tahmininizden zor ve ağır olabilir. Aynen geri gönderilmek (ve ilerde şartlarınız düzeldiğinde bile AB ülkelerine girerken sorun yaşama ihtimali), iltica talebiniz kabul edilse bile (zor da...), o aşamadan sonraki bürokratik ve sosyal süreçler oldukça yıpratıcı olabilir.

O yüzden bozmayın moralinizi. Bir alternatif her zaman bulunur.
0
anten
(07.09.22)
Biliyorum dibin dibini gördüğünü hissediyorsun ama çok fazla avantajın var. Birincisi bol zaman 27 yaşındasın, işssizsin, üzülüp, ağlamayı bırakıp avrupa'nın abd'nin önem verdiği skilleri edinmek için çabalayabilirsin. Önce ingilizce öğren, sonra www.coursera.org
bu skillerden birini edin (ücretsiz de edinebilirsin) 2-3 yıl içerisinde iltica yerine yaşayacağın ülkeyi seçme kararsızlığın olacaktır.
0
croswell
(07.09.22)
bu işe bu almanyaya gidip kolayca yapanlar var, ama tabi onların kim olduğunu hepimiz biliyoruz.
Kısaca , din , ırk farkı vs gibi bir durumun yoksa irtica zor, ama yinede gideceğin ülkede bir avukatla görüşmende fayda var, bu konuları en iyi o ülkenin kanunlarını bilen avukatlar bilir.
0
mrctrk
(07.09.22)
(8)

Arkadaşımın Peşini Bırakmayan Eski Koca

sec guard
Herkese selam,Bir arkadaşım bundan birkaç ay önce kocasından ayrıldı. Resmi olarak boşandılar yani ama çocuk sürekli tehdit, hakaret vs. mesajları falan atıyor. Arkadaşım korkusundan şehir değiştirdi ama gittiği yerde rahat değil. İş bulamıyor. Bir tane kız çocukları var 3-4 yaşlarında. Ailesinden a
Herkese selam,

Bir arkadaşım bundan birkaç ay önce kocasından ayrıldı. Resmi olarak boşandılar yani ama çocuk sürekli tehdit, hakaret vs. mesajları falan atıyor. Arkadaşım korkusundan şehir değiştirdi ama gittiği yerde rahat değil. İş bulamıyor. Bir tane kız çocukları var 3-4 yaşlarında. Ailesinden aldığı parayla geçiniyor ama o da bir yere kadar. İstanbul'a dönüp iş bulmak istiyor ama çocuk İstanbul'a geldiğinde kızın İstanbul'dayken fotoğraflarını falan göndermiş telefondan.

Bir de şöyle bir durum var. Arkadaşımın başka bir kadın arkadaşı var ve hafiften böyle duygusal bir ilişki yaşıyorlar ama durum öyle net falan değil. Bunların birlikteyken fotoğraflarını çekmiş sanırım. Senin lezbiyen ilişkin var, çocuğu elinden alıcam falan diye de tehdit ediyor.

Kız, İstanbul'a geldiğinde kadıköy ve üsküdar gibi yerlere giremiyor korkusundan. polis whatsapp konuşmalarını falan delil olarakk abul etmiyormuş. Benim de gerçekten elimden bir şey gelmiyor. Bir umut buraya bir yazayım dedim.

Birincisi; Kadıköy ve Üsküdar gibi yerler hariç kızın bir işe ihtiyacı var. Lise mezunu ama bayağı iş tecrübesi var. Bir pazar araştırma şirketinde birlikte çalışırken tanışmıştık zaten.

İkincisi; bu psikopattan kurtulması lazım. Yani çocuğun hayatına başkasını sokmayı bile planlıyor belki peşimi bırakır diye. Bu arada çocuk daha önce psikolojik tedavi falan almış birisi. Şu an alıyor mu bilmiyorum ama böyle bir durum da var yani.

Ne yapılabilir?
0
sec guard
(03.09.22)
kadıköy ve üsküdar'a girmeden yaşamına devam etsin. büyükçekmece ideal bir yer.
0
OrangeYellow
(04.09.22)
Gitsin savcılığa versin,gönderdiği bütün mesajlarıda sikayetine eklesin.ilk yapması gereken bu.
0
duptıs
(04.09.22)
duptis +1 hemen delillerle beraber savciliga sikayette bulunun. avukat destegi alirsaniz cok iyi olur. polisin yaptigi da tam adilik ne demek delil sayilmaz. madem saymiyorsun savciliga git de bari
0
nibba
(04.09.22)
Savciliga gidip sikayet edip uzaklastirma karari cikaracak bir ihtimal cagirmali koruma gibi bir sey verirler ama bence vermezler. Lezbiyen iliskisi var diye ispat ederse su an turkiyenin bulundugu ortamda cocugu elinden alabilirler emin olamadim.
0
oscar
(04.09.22)
öncelikle dilerim en kısa zamanda kurtulur arkadasınız. Whatsapp konusmaları direkt olarak delil sayılmaz gibi bir durum yok. Şikayette bulunacak ve uzaklaştırma kararı talep edecek.

Mutlaka bir avukatla iletişime geçmeli arkadasınız. Istanbul Barosu kadın hakları merkezini arayarak bilgi alabilir ve gerekirse avukat destegi de sunuyorlar. (su linkten iletişim bilgilerine ulaşabilir:
www.istanbulbarosu.org.tr )
0
patlamis misir
(04.09.22)
İnstagram hesabını bir süre kullanmayıversin. WhatsApp vs. bir süre foto yüklemesin.

Karşı tarafa çok mutlu gibi değil de içinde bulunduğu duruma uygun bir görüntü verirse daha kolay kurtulur.

Kadın istiyor diye mahkeme adamı ömür boyu cezaevinde tutamaz ya da kadına sürekli koruma tahsis edemez.

Uzaklaştırma vs. İşe yaramaz daha da yakınlaştırır.
0
hebanon
(04.09.22)
tüm telefon ve sosyal medya hesaplarını kapatıp izini kaybettirsin derim uzunca bir süre.
0
roket adam
(04.09.22)
Uzun bir süre hayalet gibi yaşasın +1

Telefon numarasını değiştirip, sosyal medya hesaplarını kapatıp, farklı şehre taşınınca bulma ihtimali çok çok düşük.

Yeni telefon numarasını anasına babasına bile vermesin mesela, onları ararken ankesörlü kullansın.

İş bulunca çalıştığı işi kimseye söylemesin, çok zor bir durum ama kaybolmaktan, hayalet gibi yaşamaktan başka şansı yok bir süre.

Allah yardımcısı olsun, bir not düşelim; sonu ölümle ya da yaralanmayla biten olaylarla karşılaşan kadınların yaptığı hatayı yapmasın;

O son buluşmaya gitmesin, "son bir kez oturup konuşalım" denildiği anda kaçsın.
0
John Bloor
(05.09.22)
(10)

Almanya'daki kaynakçı ile Türkiye'deki kaynakçı neden aynı parayı kazanamaz

ya ben lan neyse
ekonomi bilimi dahilinde, cahile anlatır gibi anlatır mısınız?ikisi de aynı işi aynı nitelikte ve aynı sürede, aynı mesaiyle yapıyor diyelim. neden ikisi aynı maaşı alamıyor? neden ikisinin alım gücü aynı değil?
ekonomi bilimi dahilinde, cahile anlatır gibi anlatır mısınız?

ikisi de aynı işi aynı nitelikte ve aynı sürede, aynı mesaiyle yapıyor diyelim. neden ikisi aynı maaşı alamıyor? neden ikisinin alım gücü aynı değil?
0
ya ben lan neyse
(03.09.22)
Aynılıktan kasıt ne anlamadım ama Türkiye'de de iyi kazanıyorlar. Kaynak işi tüm EA ve sözel mesleklerinden iyi para kazandırıyor Türkiye'de de.
0
OrangeYellow
(03.09.22)
Aynı ücreti alamaz çünkü iki ülkenin emek piyasaları farklı.

Emek piyasasındaki arz talep, regülasyon vs. içsel ve dışsal faktörler farklı.

İki ülke arasında emek tümüyle homojen ve mobil değil vs vs.

İkisinin alım gücünün aynı olmaması yine bağlantılı olarak bu sefer makroekonomik anlamada iki farklı ülkededen bahsediyor olmamızdan haliyle. İki ülkedeki enflasyon, para birimlerinin uluslararası piyasalrdaki değer farkı, tüketim, tasarruf oranları farkı vs vs.
0
AlsterWasser
(03.09.22)
@alsterwasser çok güzel anlatmış. türkçe'ye çevireyim, almanya'dakinin hayatı türkiye'dekinden daha kıymetli olduğu için.
0
ahmet oturum cerezi
(03.09.22)
Türkiyede yaptığı işi ucuz işçi gücüyle piyasaya daha uygun fiyata sokuyor patronlar kazandığı kar az oluyor yetmiyor birazda işçiden kısıyor.

Almanyada yasalar daha çok koruyordur ucuza çalışmıyordur kesilen vergi farklıdır.

Arz-talep te önemli bir etken
Bizde kaynakçı çok daha fazladır muhtemelen
0
kararsızataletfilozofu
(03.09.22)
aynı iş değil,

made in germany ile
made in turkey

arasında en az %700 fiyat farkı var.

yani almanya'daki üretilen ürünlerin katma değeri daha fazla. o sebeple bir alman katma değeri düşük bir ürün istediğinde türkiye'ye gönderir.

basit aslında.
0
duyurukullanıcısı
(03.09.22)
Bu mavi yaka islerin Avrupa'da aldığı paradan bahsedilirken galiba herkes kendi işi olan adama bakıyor. Misal benim hanimin ailesinin yaşadığı yerde hayvan gibi havuzlu villada yaşayan boyaci var. Şimdi de bmw suv ile taksi yapıyor. Bu örneğe bakarak "boyaci çok iyi kazanir" diyebiliriz. Ama boyacı maaşı diye aratirsaniz hiç de öyle fantastik maaş yok. Aynısı kaynakçı için de yok ama işsiz kalmaz ve işini iyi yapıp çevre yapan kişi kendi yerini acarsa iyi kazanir. Bunun sebeplerinden biri herkesin yapmamasi. Mavi yaka işler kolay isler değil.

Bu arada şunu da söylemek lazım; Türkiye'de canı isteyen herkes her işi yapiyor. Bir ara denk gelmistim biri eve boyacı arıyordu altında yüzlerce kisi numara vermis arayın konuşalım diye. Avrupa'da böyle bir olay yok. Google'a elektrikçi yazınca az insan çıkıyor, öyle mahalle kenarında elektrikçi vs olmuyor.
Misal bir diğer goygoy da araba tamircisi çok kazanıyor. Evet, sahibi. Araba tamir yerinde çalışan adam 3-4 bin euro alıyor sanan üzülür.
Diğer söylenenler+1
0
logisticsmanager
(03.09.22)
logicmanager a katkı olsun,

abd de banyo ya da su tesisatı gibi işleri yapan biri bu işleri yapabileceğine dair sertifika almalı. bu sertifika şu sebeple önemli. diyelim ki su tesisatı yapılması laım ve sertifikan yok(türkiyeden gittin ama 20 yıllık ustasın) tamiri sen 200 dolara yaptın oysa sertifikalı usta 2000 istiyordu. 200 e yaptın ve bir şey oldu tamiratı yaptığın boru patladı evi su bastı, duvar kabardı boya aktı vs vs. evin sigortasının ilk baktığı şey bunu kim tamir etti? yetkinlik belgeleri varmı? yoksa sıkıntı büyük tek kuruş ödeme gelmez sigortadan on binlerce dolarlık zarar.

bizde peynir ekmek gibi kalfalık ustalık belgesi hatta universite belgesi dağıtılıyor o sebeple kimsenin işine güven olmuyor. türkiyede müteahhid(böyle mi yazılıyordu bu kelime ? inşaatçı diyelim) sayısı 80 bin civarındaymış. gelişmiş ülkelerde bu sayı bir kaç bini geçmez.
0
haskoylu deli hasan
(04.09.22)
Emek piyasası farkı. Batılı gelişmiş ülkelerde zanaat kıymetli Türkiye, çin, hindistan, Endonezya gibi ülkelerde işçilik ve zanaat izafi olarak ucuz ancak Türkiye'de de zanaat değerleniyor eskisi gibi çıraklıktan berber veya boyacı yetişmiyor hatta piyasada ciddi eleman açığı var artık herkes okulunu okuyor alaylı yetişmiyor hükümet bu konuda MYK belgesi zorunluluğu getirdi bir kaç yıla MYK belgesi olmadan iş yapanlar ciddi yaptırımlara uğrayacak
0
beemaker
(04.09.22)
@AlsterWasser ve @duyurukullanıcısı +1

Aynı işi aynı kalitede yapsalar bile Türk kaynakçının yaptığı iş Alman kaynakçının yaptığı işten her zaman daha ucuz olur.

Mesela bir örnek, piyasada Alman üretimi ile Güney Afrika üretimi olan C200'e bakış açısı da 2. el fiyatı da farklıdır.
0
John Bloor
(05.09.22)
İki ayrı coğrafyada bulunan, toplayıcılık ile geçinen, aynı fiziksel kapasitede iki kişiyi düşünürsek:

Biri yalnızca yabani yemişler toplarken diğeri aynı enerjiyle taze meyveler topluyor.
0
Etanglement
(05.09.22)
(7)

Yurtdışı çalışma iki ülke arasında karar verememek ABD-Almanya

marlonbranda
Dostlar selam derdimi bipmek isteyeceğiniz bir soru ile karşınızdayım :)30uma girmeden yurtdışına yerleşme planımı yıl bitmeden gerçekleştirmek istiyorum. Şu an iki seçeneğim var ve arasında kaldım. İki ülkede de tanıdık yanına gideceğim ve iyi bir birikimle gidiyorum fakat asıl amaç döviz kazanmak
Dostlar selam derdimi bipmek isteyeceğiniz bir soru ile karşınızdayım :)

30uma girmeden yurtdışına yerleşme planımı yıl bitmeden gerçekleştirmek istiyorum. Şu an iki seçeneğim var ve arasında kaldım. İki ülkede de tanıdık yanına gideceğim ve iyi bir birikimle gidiyorum fakat asıl amaç döviz kazanmak ve ana paramla iş kurmak ayrıca uzun vade yazılım sektöründe ilerlemek.

1-Almanya Kölnde restoran ve işletmeleri olan kişilerin bünyesinde “her işi yaparım abi” kafasında kayıtlı işçi olarak çalışmak. dezavantaj türk çok ve anadil ingilizce değil.

2-Abd Bostonda turist vizesi ve akabinde öğrenci vizesi ile kayıtsız çalışmak. Yapacağım iş Uber ve food delivery olacak ilk etapta. Tanıdık kişi vip transport işinde ve dolaylı yardımı olacak, yol gösterme kazıklanmama vb… dezavantaj kayıtsız olarak kısıtlı belli işlerde çalışmak.

Trden ümidi kestim ve burada freelance olarak evden çalışıyorum ve iyi kazanmama rağmen mutlu değilim ve geleceğe dair umudum yok. Benim aklımdaki yer ABD fakat evlenip greencard almadığım sürece yıllarca kayıtsız çalışacağım. Kölnde ise kayıtlı olacağım ama türk çok, dil ingilizce değil ve enerji krizi kapıda.

kendinizi benim yerinize koyduğunuzda nasıl bir tercih yapardınız ve neleri daha ön planda tutardınız?

Fikirleriniz çok değerli emin olun. cevaplarınızı, içinizden geçenleri bekliyorum mutlaka.
0
marlonbranda
(01.09.22)
Asıl maksat para kazanmaksa tercih Almanya yerine ABD olmalı
0
beemaker
(01.09.22)
Bu iki durumda da survival işlerde çalışıp, tükenip sonra ülkeye dönersin. Yazılımcıysan normal yolları dene. Zaten diğer mesleklerde gitmen imkansız gibi bir şey. Diplomalı yazılımcıysan iş ara, kabul alırsan git.
0
OrangeYellow
(01.09.22)
bu kadar veriyle ben de abd derdim mutlaka, ancak kebapçı veya überci olmak dışında bir yeteneğin yok mu diye de ekleyeceğim. günde 15 saat über yaptıktan sonra eve dönüp yazılım öğrenmeye çalışman falan çok ama çok zor. ana paramla iş kurmak demişsin, nerede iş kuracaksın türkiye'de mi? amacın bir süre kalıp dönmek mi? kafan karışık diye düşünüyorum açıkçası.
0
roket adam
(01.09.22)
amerikada uber ve delivery işi eskisi kadar kazançlı değil artık. çünkü herkes girdi o işe. ben olsam almanyaya gider ortamı koklar ve birikim yapıp şube falan açar işi büyütürdüm.

bir de amerikada hemen hop diye über yaptırmazlar. ehliyet alman lazım belirli bir süre beklemen lazım araba alman lazım (eski külüstür arabayla uber yapamazsın) vs. vs.
0
mr.goodcat
(01.09.22)
genel geçer kural şu : anadilini bildiğiniz ülkeye gidin.
0
AlsterWasser
(01.09.22)
Hocam bir hafta önce 2bin sterlin İngiltere vardı o bunlardan daha iyi.

Ben Fransa'da türk kebapçılarda çalışanları gördüm. Vallaha kolay değil yani, bilmiyorum uzaktan güzel geliyor olabilir. Açıkçası yurtdışında türk yanında çalışmak kolay değil.

Bu arada sizi yanlarına nasıl işçi olarak alacaklar anlamadım? Almanya garson için Türkiye'de gelecek kişiye çalışma izni vermez gibi, sizin kendi çalışma izniniz mi var?
0
logisticsmanager
(01.09.22)
Cevabi Hollanda’dan vereyim.

Silikon vadisindeki firma HQ’da birkac ay gecirdim, gelir misin dediler gitmedim. Inan cok yogun calisiyorsun ve para birikmiyor Amerika’da. Birak kacak calismayi normal calisirken bile birikmiyor otesi ilk hastalandiginda evsiz kaldigin anlamina geliyor.

Almanya olabilir, genelde kacak gelenlerin hayati cok iyi degil o yuzden guzel guzel soyleyeyim, EVS yaparak Avrupa’ya gelmeye calis(yas siniri 30 o yuzden hizli davranmak lazim) gittigin ulkede basvuru yapmaya basla hizlica. Ulkede legal kalmak cogu kapiyi araliyor, super hayatin olur mu olmaz mi bilmem ama en azindan devletin sefkatli eli(!) uzerinde olur permanent residency aldiktan sonra basina birsey gelirse
0
nekibula
(02.09.22)
(14)

kira tutarı sorunsalı

kibritsuyu
bu yıl 5. yılını dolduran bir kiracıyım. kontrata tüfe oranında yazdığımız için bugüne kadar hiç aksatmadan hep açıklanan tüfe oranında zam yaparak kirayı arttırdık. lakin son durumlar malum, kiramız şu anda piyasa rayicinin epey altında kaldı.kontrat dönemim eylül. devlet diyor %25 yapabilirsin. ka
bu yıl 5. yılını dolduran bir kiracıyım. kontrata tüfe oranında yazdığımız için bugüne kadar hiç aksatmadan hep açıklanan tüfe oranında zam yaparak kirayı arttırdık. lakin son durumlar malum, kiramız şu anda piyasa rayicinin epey altında kaldı.

kontrat dönemim eylül. devlet diyor %25 yapabilirsin. kanun diyor 5 yılın sonunda kira tespit davası açılabilir. kontratımız diyor tüfe oranında arttırılır.

şimdi benim kiram şu anda 2500 lira. rayiç kiralar ise 7000-9000 arası diye tahmin ediyorum.

ev sahibim 5 yıllık olduğum için rayice göre belirleneceğini söyleyerek 9000 lira istediğine dair mesaj attı, aksi takdirde evden çıkmamızı istiyor.

ben %25 zam yapsam 3120 lira, yine çok altında kalıyor. kontrattaki gibi tüfe oranında yapsam 3750 yine az gelecek. benim düşüncem ise %100 zam yaparak 5000 lira ödemek. ama kabul edeceğini sanmıyorum. kabul etmezse de yasal yollara başvurup kirayı tespit ettirebileceğini söyleyeceğim.

farklı bir öneriniz var mı? 2500 liradan 9000 liraya yani %260 oranında bir zam bana çok insafsız geliyor.

bir de asıl önemli sorum; eğer davalık olursak, kira tespit davası sonuçlanana kadar ben ne kadar kira ödemeye devam edeceğim?
0
kibritsuyu
(01.09.22)
Günü kurtarmaktan ziyade bütçeye uygun ev bakmak daha mantıklı. Bekledikçe her şeyin fiyatı artığı gibi kiralar da artıyor. Kira artışı demek depozit ve emlakçı artışı da demek.
0
OrangeYellow
(01.09.22)
üstadım burada oransal düşünmek saçma olur, % olarak artışa değil çevredeki rayiç kiralara bakılıyor çünkü. çevrende minimum kira 9000 ise, 7000 gibi bir rakamda uzlaşmanızı öneririm. dava sonucunda da o civarda bir şey çıkar zaten, kiracıları çok mağdur etmemek için mümkün olduğunca alt sınırdan verdiklerini duymuştum. ama onun dışında vekalet ücreti, avukat ücreti, ıvır zıvırını da düşündüğünüzde, bana bu konuda mücadele vermek anlamsız görünüyor çünkü kira tespiti, kiracının maddi durumundan bağımsız olarak 5. yılda ev sahibine tanınmış kanuni bir hak.
0
roket adam
(01.09.22)
Eğer kira tespit davası yoluna giderseniz çevredeki benzer durumdaki evler dediğiniz fiyattaysa kaybedersiniz. kaybettiğinizde hem kiranız artar hem de masrafları siz ödersiniz. çevredeki kiralar 7000-9000 arasıyken, benzer dairelerin kirası neyse ona göre bir fiyat çıkar.

bu arada %260 çok insafsız değil. aksine enflasyonun altında bir artış oluyor. asıl sıkıntı açıklanan komik enflasyon oranları ve fiyatlarına yansıttığı zam oranını bizlere yansıtmayan iş verenler.
0
nawar
(01.09.22)
yüzde 25 zammı yapıp, kira tespit davasını açmasını belirtin.
0
haistre
(01.09.22)
Kira tespit davası açılırsa çevredeki emsaller baz alınır yani sizin belirttiğiniz rakama denk gelir ayrıca kontrat tarihinden itibaren istediğiniz eksik tutarları faiziyle birlikte ödersiniz ya rayiç kıymet nispetinde zam yapacaksınız ya da mevcut kira bedelinizde kiralık evlerin olduğu bir semte taşınacaksınız
0
beemaker
(01.09.22)
elbette kira tespit davası açmasını isteyebilirsiniz, ancak taksimetre davanın açıldığı zamandan başlar. siz ne öderseniz ödeyin, ev sahibi davayı kazanırsa, mahkemece belirlenen kira bedelinden dava açılma tarihinden hesaplanıp ödediğiniz tutar düşülerek kalan tutarı da ödemeniz gerekecek. yasal faizi de unutmamak gerekir.

ayrıca, nasıl ki %25 kanuni bi zorunluluk, 5. yıl bitiminde kiranın yeniden tespitinin istenmesi de kanuni bir hak.

sadece kendinize yontmyın, sizin taraftan kiranın 2500'den 9000'e çıkması nasıl insafsızlık geliyorsa, ev sahibi açısından da rayiç bedeli 9000 olan evi 2500'e kiraya vermiş olmak da insafsız geliyordur.

kira tespitinde, hakim genelde kiracı lehine düşünecektir. 9000 değil de 7000-7500 gibi bir tutar belirleyebilir.

benim önerim, ev sahibi ile bu civarda bir meblağda uzlaşmaktır. mahkeme süreci hem sizin hem de ev sahibi için yıpratıcı olabilir.
0
altinci nesil caylak
(01.09.22)
5.000 gayet ideal
rayiç kira dediği son dönemde fırlayan kiralardır

senin gibi düşük kira verenler de vardır
0
bir soru sorcam
(01.09.22)
Burada "yüzde 260 zam insafsız değildir" diyenler o zaman elektirik ve doğalgaza zam gelince kapatıp çenelerini oturacaklar.

Dostum sen ilk başta ev sahibine 5 bin lirada anlaşmaya çalış kabul etmezse yasal olan %25 zam yap hayatına devam et. O mahkeme en az 1.5 sene sürecek.

Bu süreçte evde 7500 TL'ye oturuyormuş gibi düşün ve o parayı kenara at birikim yap.

taksimetre davanın açıldığı zamandan başlıyor diyen arkadaş yanlış biliyor, öyle bir emsal bile yok.

1.5 sene sonra mahkemenin ve avukatın masrafı max. 5 bin lirayı geçmez. Korkma o masraflardan para değil. Denyo ev sahibinin senden 9 bin lira istediğini düşündüğümüzde 5 bin lira para değil. Bunu gözden çıkar ve bir buçuk sene birikimini yap en az 80-85 bin lira karda olursun. Hatta dolara çevir o parayı.

Mahkeme istediğin gibi sonuçlanmazsa da çıkarsın evden. 1.5 sene de yasal hakkın olan yüzde 25 zamla oturmuş olursun. Kenarda da paran birikmiş olur.
0
juan pablo pino
(01.09.22)
@bi soru sorcam +1
son dönemde fırlayan kiralar rayiç bedelin de o kadar olması gerektiği anlamına gelmez. 5.000 sizi üzmüyorsa ev sahibi için de tatmin edici bir alacak olur. 5 senedir düzenli ödeme yapan bir kiracısınız. ev 1 ay bile boş kalsa zaten aynı kapıya çıkacak. 2 ay veya daha çok boş kaldığını düşünürsek ev sahibi zarar eder.

sorunun alt kısmındaki ince detaya gelecek olursak; karşılıklı anlaşmadan kirayı 5.000 yapmayın. ola ki anlaşamadınız ve ev sahibi kişisi dava açacacağım derse siz de %25 zammı yapıp gönderin. durduk yere zarara girmeyin.
0
Improbable
(01.09.22)
5 yılda %260 lık artış neden insafsız olsun? Hani herkesin diline sakız olan asgari ücret bile 5 yılda %260 tan daha fazla nispette yukseltildi Ayrıca kiracı kira ücretinden memnun değilse kira ücretlerinin daha uygun olduğu bir semte taşınabilir sonuçta adı üstünde kiracı
0
beemaker
(01.09.22)
5 yılda %260 artış değil güzel kardeşim. Soruyu doğru okuyalım.

5 yılda her yıl tüfe oranında artış yapıldı zaten ve 5 yılda arttı arttı 2500 oldu. Şimdi önümüzdeki dönem için ev sahibi tek seferde %260 zam yapıp 2500 lirayı 9000 liraya çıkarmak istiyor. Yap bi içler dışlar kamil, bak bakalım tek seferde % kaç yapıyor.
0
🌸kibritsuyu
(01.09.22)
Son zamanlarda okuduğum şeylere hayret ediyorum. 3 bin lira etmeyecek evin kirasını 9 bin yapmak isteyen ev sahibini haklı bulmak, bu nasıl bir normalleştirmedir? Geçen gün yine burada “13 bin kira çok iyi çok uygun” diyenler vardı. Sonra aynı insanlar eminim market, mazot ve doğalgaz zamlarını eleştirmişlerdir. Hatta doktorlara yapılan ek ödemeye sinirlenmişlerdir falan. Acayip bir durum. Benim ailemin belki 10 tane mülkü vardır, tuzum kuru. Yine de böyle şeyler okudukça sinirleniyorum. İnsanımız çok acımasız.

Sizin yerinizde olsam dava sonucu gelmeden ev sahibinin kafasına göre zam yapmasını kabul etmezdim. Yok öyle çevredeki daireler şu kadar olmuş diyerek zam yapmak. Önce davasını açsın, hakim bir tutar belirlesin. Sonra ödersiniz. Şu durumda -her ne kadar beş yıl olsa da- dava sonucu olmadığı için yüzde yirmi beşi yapıştırır geçerdim.
0
ruhen hastayim ben
(01.09.22)
Juan+1
0
asteriks
(01.09.22)
insafsızlık yok. asıl insafsızlık 9000 lira kirası olan evde 2500 liraya oturmak. ev sahibi 5 yıl olduğu için zaten rayiç bedel alacak. bence boşuna zıtlaşma.
0
nick bulamadim
(14.09.22)
(4)

diz kapağı ameliyatı ağrısı için hangi takviye?

mikahakkinen
16 yıl önce ön yan çapraz bağ kopması ve minesküs yırtığında ameliyat oldum. ayağımda platin var. sporu nerdeyse tamamen bırakmak zorunda kaldım. arada dra kontrol oluyorum zorlama diyorlar başka öneri yok. bu ara ağrılarım attı magnezyum kullansam yararı olur mu? veyahut başka bir şey?
16 yıl önce ön yan çapraz bağ kopması ve minesküs yırtığında ameliyat oldum. ayağımda platin var. sporu nerdeyse tamamen bırakmak zorunda kaldım. arada dra kontrol oluyorum zorlama diyorlar başka öneri yok. bu ara ağrılarım attı magnezyum kullansam yararı olur mu? veyahut başka bir şey?
0
mikahakkinen
(30.08.22)
Kolajen, ilik, paca corbasi filan ise yariyor diyorlar da kolajen de dahil hicbiri ise yaramiyor bence.

Ben de iki dizden meniskus onarimi ameliyati oldum, cok agriyonca buz koyuyorum geciyor. Diz cevresi icin egzersizler var, onlari yapar dizi guclendirmek lazim
0
fakyoras
(30.08.22)
yaralanma tarzı mekanik bir sorunsa gıda takviyesi işe yaramaz. köpekbalığı kıkırdağı, kolajen deneyebilirsin ama pek işe yaramaz.
0
OrangeYellow
(30.08.22)
Bamya tohumunu bir araştır, dizden problem yaşayan çok kişinin kullandığını duydum.
0
rashgarroth
(30.08.22)
Doktora gittiğinizde mr çekildi mi? Bunca yıl sonra implant takılı yerde ağrı oluyorsa gevşeme, nekroz vs olabilir. Detaylı muayene olun.
0
curukturpkokusu
(31.08.22)
(8)

Almanya mı, türkiye'de öğretmenlik mi?

passione
Öncelikle merhaba. Size bir konu hakkındaki görüşlerinizi sormak istiyorum. Erkek arkadaşım şuan Almanya'da yaşıyor. 5 6 ay önce eğitim vizesi ile gitti ve orada dil kursuna gidip bir yandan da çalışıyor. Amacı dil sınavına girip sonrasında yüksek lisansa başlamak. Tabii ki daha sonra beraber ora
Öncelikle merhaba.
Size bir konu hakkındaki görüşlerinizi sormak istiyorum. Erkek arkadaşım şuan Almanya'da yaşıyor. 5 6 ay önce eğitim vizesi ile gitti ve orada dil kursuna gidip bir yandan da çalışıyor. Amacı dil sınavına girip sonrasında yüksek lisansa başlamak. Tabii ki daha sonra beraber orada yaşamamız..
Ben ise şuan mebde çalışan bir İngilizce öğretmeniyim. O da aslında Edebiyat öğretmeni ve bu atamalarda kontenjana girdi yani atanma şansı var. Benim çalıştığım ilçeye ve hatta okula bile atanma şansı var. Yani dönerse yüksek ihtimalle beraber yaşayacağız. Tahmin edersiniz ki bu zor bir karar. İkimiz de işin içinden çıkamıyoruz.
- Almanya'da kalırsa alanıyla ilgili bir iş bulamayacak ve benim oraya gitmem muhtemelen biraz uzun sürecek. Yüksek lisans yapsa bile alanıyla ilgili iş imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor. Belki orada tekrar bir meslek eğitimi alabilir ama bu da 3 yıllık bir süreç. Belli bir yaştan sonra tekrar 3 yıl öğrenci olmak demek. Bunun yanı sıra orada yaşamak geleceğimiz için çok daha konforlu olacak. Benim orada iş bulmam çok zor olmayacak. Yani bunun zorluğu beklemek ve biraz belirsiz bir yolda ilerlemek..
- Türkiye'ye dönse ülke durumları malum biliyorsunuz. Avantajı birlikte olmamız olacak. Bir de kendi alanı ile ilgili direkt bir iş sahibi olmuş olacak.
Size sorum siz bu konumda olsanız, nasıl bir karar alırdınız? Empati yapıp cevap verebilirseniz çok ama çok sevinirim.
0
passione
(28.08.22)
Yaşa göre değişir, gidecekseniz tek dikkat etmeniz gereken nokta şu, master yapacağı alanı geniş tutması hayati. Blue karta başvururken sahip olduğu diplomayla alakalı işlere başvurabilir. Almanyada çalışıcam dedikten sonra kafanı çevirsen iş ilanı. Ortalama Alman okulu, ortalama Türk okulu x5 zorluktadır. Sen orda çalışarak eşine destek olabilirsin, bir yandan da dil kursuna gidersin, eşin hangi işte çalışacağının kısıtlaması yok diye biliyorum. Risk unsuları : 3 sene yeniden öğrencilik psikolojik olarak net yıpratır, ev bulması, düzen oturtması (güvenilir sosyal çevre, bir yaştan sonra oluşturması imkansıza yakın), dil öğrenmesi (en zor dillerden bili olan Almanca), kariyeri yeniden şekillendirmesi, öteki olma durumu, güven ortamından çıkış (evde su borusu patlasa usta bulma yılan hikayesine dönebilir), ailenin maddi/manevi desteğinden uzaklaşma, potansiyel ırkçılık (son göç dalgasıyla ortadoğulu milletlerin kredisi avrupada ekside), low-level gurbetçi akpli tayfa (%70 AKPnin oy aldığı yerler var)
0
wiekannich
(28.08.22)
Meslek değiştirmek istemiyorsanız ve meb'e kapak attıysanız fantaziye hiç gerek yok. Edebiyat gibi bir bölüm mezununun yapacağı iş garsonluk, kuryelik tarzı şeyler olur.

Belli başlı mühendislikler dışında avrupaya gitme hayali olanların yapacağı iş hizmet sektöründe olur. Bunu da oranın kendi insanı yapmak istemediği için yapar. Kısacası yurtdışı herkes için ve her meslek için mümkün değil.

Yüksek lisans sadece eğitim süresince orada kalmasını sağlar. İş bulma açısından herhangi bir işlevi yok. Orada tutunmasının tek ve en güçlü yolu oradan biriyle evlilik yapmak. Diğer türlü topluma adapte olamaz
0
OrangeYellow
(28.08.22)
Türk Dili ve Edebiyatı Türkiye'de bile alanında iş bulması zorlu bir meslek. Şu an dil kursuna gidiyorsa Almancası iyi değil demek ki ve birkaç sene boyunca Alman Dili ve Edebiyatı hakkında bir şey yapması da şu durumda çok zor görünüyor. Eğer başka işlerde çalışmayı kabul edecekse niye olmasın? Ama alanı için çok zor. İşler yolunda gitmedi ve TR'ye döndünüz diyelim, tekrar KPSS'ye çalışmak ve +80 puan almak birkaç sene sonra çok daha zor olacak.

Siz de hali hazırda görevinizi sürdürüyorsunuz MEB'de. Sizin orada alanınıza dair iş bulma imkanınız daha yüksek tabi.

İstanbul gibi pahalı bir şehirde yaşamıyorsanız iki öğretmen maaşı geçinmek için uygun gibi. Ne kadar yatırım yapabilirsiniz bilmiyorum ama.

Son olarak ben de edebiyat okuyorum ve atanma şansım çok yüksek olsa açıkçası gitmezdim yurt dışına eğer alanımla alakalı iş yapmak istiyorsan.
0
black holes in the sky
(28.08.22)
10 yıl sonra birkaç milyon liralık arabayla Türkiye'ye dönme şansın var. Türkiye'de uzamayıp kısalırsınız. Ben olsam koşarak giderim. Öğretmen olunca ortalama altı arabanız bile borçla olur.
0
dissendium
(28.08.22)
"Yüksek lisans yapsa bile alanıyla ilgili iş imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor. Belki orada tekrar bir meslek eğitimi alabilir ama bu da 3 yıllık bir süreç"

sozel bir alanda is bulma ihtimalinizin sifir oldugunu simdiden gormeniz bence iyi olmus. Bence eger baska bir ulkede yasamaya ilgi duyuyorsaniz (ikinizin de) yeniden meslek egitimi almasi en mantikli yontem. bunu gozunuz kesiyor mu, ona gore karar verip yola cikin. Ben yapardim sahsen.

"Benim orada iş bulmam çok zor olmayacak"
kesinlikle katilmiyoum. Almanya'nin Turkiye'den ingilizce ogretmeni ithal etme ihtimali sifir. Kendi Alman gencleri ogretmen olarak is bulamiyor ki bu butun gelismis bati ulkelerinde boyle neredeyse. Senin de bir meslek ogrenmen gerekecegi varsayimi uzerinden yola cik.
0
hot potato
(28.08.22)
İkiniz de öğretmensiniz türkiye'de. Almanya'da öğretmen olur musunuz meçhul. Öğretmenliği sevdiğinizi varsayıp gittiğiniz yerde herhangi bir iş yapmak zorunda kaldığınızı düşünelim. Mutsuz olabilirsiniz. Erkek arkadaşınız atanmış sayılır zaten. Bundan sonra en büyük sorunu ev bulma, ev dizme olur. Almanya'da tutunma derdinin yanında güzel bir dert sayılır bence. Yurt dışı öğretmenlik var bir de. Türkiye'den ayrılmadan iş sahibi olarak almanya hayatı daha cazip gelir bana.
0
oyokbuyoknevar
(28.08.22)
ögretmenlik konusuna olumsuz yaklasilmis ama almanya'da, özellikle berlin'de ciddi ögretmen acigi var. almancayi ve bürokrasiyi cözdügün takdirde tabii ki ögretmen olarak bir sekilde yasama tutunabilirsin burada.

www.berlin.de
0
soso
(28.08.22)
açık konuşayım, erkek arkadaşınızın almanya'da kendi alanında iş bulması imkansıza yakın. ama bu yeni meslek edinme meselesini türk kafasıyla düşünmemek gerekiyor. türkiye'de nüfus fazla ve ekmek aslanın ağzında olduğundan normalin üstünde bir rekabet var ve bir iş bulmak için lisans hatta yüksek lisans gerekli. almanya'da ise (örneğin berlin'de) 50 yaşındaki ev hanımları bir sene IT kursuna gidip firmalarda iş bulabiliyor. temel düzeyde dijital pazarlama, IT ya da kodlama bilgisi ile tr'de iş bulma imkanı sıfırken almanya'da tahmininizden çok daha fazla. ülkede deli gibi açık var, adamlar bu pozisyonlarda yana yakıla deneyimli olsun olmasın kalifiye eleman arıyor. lisans okumaya gerek yok, bir yıl mesleki kursa gitmesi yeterli. hatta almanya'nın vergi sistemine dahilse job center ya da agentur für arbeit'tan bu kursun parasını devlete de ödetebilir.

sizin senatoda türkçe öğretmeni ya da kadrolu ingilizce öğretmeni olma şansınız var. ama almanya'da öğretmenler çift anadal okumak zorunda. ben sadece ingilizce öğretmeniyim, ben sadece matematik öğretmeniyim diye bir şey yok. iki farklı ders verebilir düzeyde olmalısınız. bunun için de denkliği halledip almanca öğrenmeniz ve ikinci anadalı okumanız gerekiyor. ama üstte yazdığım paragraf sizin için de geçerli.

biz türklerde bir meslek için yıllarca okul okunmalı ve emekli olana kadar o meslek yapılmalı gibi bir algı var, ki şartlar düşünüldüğünde haksız da sayılmayız. o yüzden meslek değiştirme fikrinden korkuyoruz. avrupa'da insanlar bu konuda daha cesur ve rahatlar. bence siz de deneyin derim.
0
sir gawain
(28.08.22)
(5)

Köpeklerden korunmak için?

coder85
Oturduğum mahallede çok fazla köpek var. Sürü halinde oldukları için akşamları eve dönüşte bir kaç kez saldırıya uğradım. Artık resmen sokağıma gelirken köpekleri kolluyorum bazen birini bekliyorum onla beraber geçiyorum. Benim için iyice sinir bozucu hal almaya başladı bu durum. Netten biraz araştı
Oturduğum mahallede çok fazla köpek var. Sürü halinde oldukları için akşamları eve dönüşte bir kaç kez saldırıya uğradım. Artık resmen sokağıma gelirken köpekleri kolluyorum bazen birini bekliyorum onla beraber geçiyorum. Benim için iyice sinir bozucu hal almaya başladı bu durum. Netten biraz araştırırken köpekleri uzaklaştırmak için elektro şok cihazı kullanıldığını gördüm. Youtube'ta bazı videolarda işe yaradığı görülüyor ama tam da emin olamadım. Köpekler üzerinde uygulanmıyor. Sadece düğmesine basınca hayvanlar o sesten ürküp kaçıyorlar. Daha önce bu durumu test eden oldu mu? Başka bir öneriniz varsa ona da açığım. Köpeksavar diye bir şey varmış ama sanırım sağır köpeklerde işe yaramıyormuş
0
coder85
(23.08.22)
Elektroşok değil de, tiz sesle frekans çıkarıyor, normal insan kulağı duymuyor ama köpekler duyup rahatsız olur düşüncesiyle kullanılıyor. İşe yarayıp yaramadığını ben de merak ediyorum.
0
firez
(23.08.22)
İnsan kulağının duymadığı ama kedileri ve köpekleri rahatsız edip kaçırdığı iddia edilen bir cihaz.
10 köpekte denedik. Biri uyurken kafayı kaldırıp o ses nerden geliyor der gibi baktı ve tekrar uyudu.
Biri uzaklaştı ama kendiliğinden mi gitti, sesten mi rahatsız oldu, bilemedik.
Biri yerinden sıçrayıp dörtnala kaçtı.
Diğerleri hiç oralı olmadı.
0
Mirket
(23.08.22)
cihazlar her köpekte işe yaramıyor.
çok defa köpek saldırısına uğramış biri olarak önerim kesinlikle kaçmayın.
kollarınızı havaya kaldırıp kendinizi büyük gösterin ve yüksek sesle onları bastırmaya çalışın. bir nevi üstünlük gösterisi yapmanız lazım. varsa sopa falan göstermek, araya bisiklet vs. gibi bir şeyi perdelemek için iyi bir yöntem.
tabi bu yazdıklarım sokak köpekleri için geçerli. pitbull gibilerle ne yapılır ben de bilmiyorum, gözünü falan oyarım herhalde.
0
lazpalle
(24.08.22)
1. Ayetel kürsi ezberleyin okuyarak geçin
2. Korkmamaya çalışın, hani korkanların kokusunu alıp üzerine gidermiş ya o yüzden korkusuz davranmak lazım
3. Mümkünse sopa gibi bir şeyden destek almak
4. Kararlı, cesur, hepinizi haklarım duruşuyla üstün gelmek, yukarda da yazılmış zaten. Bir ikisine kendinizi kabul ettirseniz diğerleri de artık bulaşmaz sanırım.
5. Ayetel kürsü demiş miydim önemli bu
0
epitaf
(25.08.22)
Köpek kovucular işe yarıyor. Dazer II bunların en iyisi. Sağır köpeklerde işe yaramaz.
0
OrangeYellow
(25.08.22)
(16)

Küçük şehir fobisi

hadi ya la
Sizde de var mı bu?Bazen haritayı açıp özellikle Türkiye'deki küçük şehirlere, ilçelere bakıyorum. Street view ile sokaklarını geziyorum, dükkanlara, okullara, yollara bakıyorum ve tüylerim diken diken oluyor. Özellikle Türkiye ama, Portekiz'in köyüne baktığımda bu olmuyor. Çok ilginç, sanki küçüklü
Sizde de var mı bu?

Bazen haritayı açıp özellikle Türkiye'deki küçük şehirlere, ilçelere bakıyorum. Street view ile sokaklarını geziyorum, dükkanlara, okullara, yollara bakıyorum ve tüylerim diken diken oluyor. Özellikle Türkiye ama, Portekiz'in köyüne baktığımda bu olmuyor. Çok ilginç, sanki küçüklüğümde bin kez Bir Zamanlar Anadolu'da izlemiş gibiyim.

edit: Uçakta bilmediğim yerlerin üstünden geçerken de çok ürperiyorum. Öğretmen olarak atanan arkadaşlarımı ziyarete gittiğimde aşırı kötü hissediyorum, ki evden pek çıkan bir insan değilim. Yaşadığım yerde ağaçlar, kafeler, sıcak tonlu sokak lambaları, düzgün yollar ve kurallara uyan insanlar olacak. Başka yerde yaşama fikri bile ölümcül geliyor.
0
hadi ya la
(23.08.22)
Haritadan falan açıp bakıp hayallere dalmıyorum ama arada düşündükçe benim de aklıma geliyor ve hayalini kurunca kısa süreli bir kabus görmüş gibi hissediyorum. Bence insanımızı ve neyle karşılaşacağımızı bildiğimiz için öyle hissediyoruz. Ek olarak Karadeniz'i saymazsak dümdüz ülke, yaşama ihtimalimiz olabilecek birçok yerde yaşamaktan keyif aldıracak doğal güzelliklerle de karşılaşmayacağımızı da biliyoruz. Bu yüzden bana da korkutucu geliyor. Tabi hepsinden büyük asıl etken büyük şehre alışmış olma durumu.
0
gallienus
(23.08.22)
bende o yok da. kuzey kore fobisi var. youtube'dan acip sehrin devasa genislikteki mimarisine, sikiciligina, enerjisizligine, yasaklarina, devlet baskisina bakip acaba burada yasamak nasil bisey diye periyodik olarak izliyorum. ulkenin kocaman alani var ama heryeri bombos birakip yanyana genis, yuksek binalari sikistirmislar.


mesela su ablanin her gun yataktan kalkma motivasyonunu cok merak ediyorum
www.youtube.com

yada su sokaklarda hergun bombos gezdigimi hayal ediyorum.
www.youtube.com
0
buenosdias
(23.08.22)
Bu fobim yüzünden kpss’de hiç tercih vermemiştim. Şehirlerarası yolculuk yaparken veya tatildeyken gördüğüm okullara alıcı gözle bakıp ürperirim mesela. Çok az şeyden bu kadar rahatsızlık duyarım.
0
ruhen hastayim ben
(23.08.22)
acip bakmam ama boyle bir fobi var. yurt disinda da gecerli
0
ala09
(23.08.22)
ben her zaman derim, türkiye'nin şehirleri çok çirkin. doğal güzellikleri olmasa bu ülke bir şeye benzemez. bütün şehirler birbirinin kopyası sanki. mimari berbat.
0
nothing in my way
(23.08.22)
soyle aciklamak da istiyorum tamamen alismamakla ilgili. butun birikim ve cevremizi buyuksehirde yasamisiz ve kucuk sehirde tamamen yabanciyiz ne kulturune ne iliskimiz var. belki esim dostum yakin cevrede yerlessek bi nebze ama bu sefer de koy mantiginda dedikoduya cok mahal veriyormusum gibi olur. buyuksehirde o insanin kuculmesi ve gozden kacmasina iyi alismisim her boku yerim kimsenin haberi olmaz zaten millet kendine zaman ayiramiyor.

luks ve imkanlar sinirsiz kucuk sehir(hani bodruma yerlesmek mantiginda dhsjsj) olursa olur. ben hayatimi 7/24 acik her yer mantiginda gutmusum yokluk, erisememek vs kotu bir his veriyor
0
ala09
(23.08.22)
Evet var. Çine diye bir yer var mesela. Tatil mekanlarına yakın ama içinden bir geçip görsen, insanlar burada nasıl yaşıyor dersin. Ki, Anadolu kırsalında çok daha fenası vardır.
0
gabe h coud
(23.08.22)
yurt dişi kismi var bende de çogunlukla. Kenar mahalle ya da bilinmeyen şehirde de az da olsa var.
0
sparkle kiddle
(23.08.22)
Bende yok. İlk defa duydum.

Edit: @plutongezegendegilmi+1 büyük şehir korkusu çok çok baskın. İstanbul'da kendimi aşırı tedirgin ve rahatsız hissediyorum ve asla orda yaşamak istemiyorum. Bu durum tüm kalabalık gürültülü şehirler için geçerli.
0
Amaranta ursula
(23.08.22)
açılın ben köy öğretmeniyim ilk atamam doğunun bir ilçesinin mezrasına çıktı. Bak mezra diyorum köyden de küçük. Gittiğim yeri görseydiniz ruh hastalıkları hastanesine kapatılırdınız. Her neyse oradaki maceralarımı anlatmayayım.
İyi yanları insanlar bir ihtiyacın olduğunda yardım eder, asayiş olayları pek olmaz, fazla yorucu ve stresli değildir yaşamak, trafik falan sıkıntılı değildir.
Kötü yanları ise dedikodu, hayatındaki her şeyin izlenmesi, hastanelere ulaşım zorluğu

ala09 +1
0
komando kani var bende
(23.08.22)
Yok.

Hatta büyük şehir fobisi var, millet trafikte metroda üst üste gidiyor, pislik içinde yaşıyor, nasıl rahatsız olmuyorlar anlamıyorum. Ben hafif şehir dışında, bahçeli büyük bi evde yaşıyorum, ama merkezde kümes gibi bi rezidansta falan kalmak zorunda olsam kafayı yerdim.

Ara ara babamın köye gidip kalıyorum, bi sıkıntısını görmedim. İnsanlar daha mutlu, kafeye gitmek yerine evlerinin çiçek dolu bahçesinde toplanıp muhabbet ediyorlar, içiyorlar falan.

Gerçi, Doğu Avrupa ülkelerini gezerken köylerde tedirgin olmuştum. Sokak lambası altına toplanmış Adidas eşofmanlı kekolar pek güven verici bir manzara değil :)
0
plutongezegendegilmi
(23.08.22)
yaşım (49) itibari ile küçük yerde yaşama heveslisiyim ama gençken bana da çok soğuk gelirdi
diğer yandan içiniz açılsın istiyorsanız street view ile hollanda'da herhangi bir yere bakın yeterli.
0
lazpalle
(23.08.22)
Büyük şehirlerin küçük şehirden daha kötü yerleri var. İstanbul'da esenler'e, sultanbeyli'ye, esenyurt'a düştün mü daha da kötü. Atanan memurlar buralara atanıyor. Buralarda da iyi bölgelerde yaşama şansları yok.

Artık anadolu eskisi gibi değil. Yobaz bölgeler dışında gayet iyi yerler var. Genelde site içinde yaşıyorlar kamu çalışanları.
0
OrangeYellow
(23.08.22)
kesinlikle katılıyorum. o sıkışmışlık hissi çok bunaltıcı. askerliğimi erzincanda yaptıktan sonra kesinlikle küçük şehirde durmak bile istemiyorum. egede büyük bir ilçedeyim ancak burası bile beni bunaltıyor.
0
mikahakkinen
(23.08.22)
Bende zevksizlik ve küçük şehir zihniyeti fobisi var.

İçerisindeki insanlar makul ve şehir de bakımlı olduğu müddetçe sevebilirim bile ama biliyorum ki küçük şehir insanları en ufak şeyde size düşman olacak kadar muhafazakar ve dedikoducu, tek eğlence anlayışları akrabalar arası toplanmak yeri geldiğinde de düğün yapmaktan ibaret ve tutumlu ya da mütevazi olmayı zevksiz olmakla eş gören insanlar. Bu da beni bunaltıyor. Küçük şehirlerden gelen parlak insanların başarı hikayelerini dinlediğinizde bile içinde her zaman "kendimi buradan çıkarmalıyım" teması var.

Böyle deyince hep ne yapsın şartlar kötü, yokluk, açlık, hayat zor muhabbeti geçiyor ama olayın bence bunla hiç alakası yok. Çünkü herhangi birisi bir şey yapmaya kalktığında da birlik olup canından bezdiriyorlar onu. Neticede küçük şehir sevmiyorum evet. Aynı kitle büyük şehirlerde de var, ancak büyük şehirde her şey var. Şehir içinde şehir var. Küçük şehirde bu olamıyor.

Küçük şehirin ünlü bir şeyi varsa giderim, gezerim; peynir, tarhana şu bu neyi varsa alırım biter. Zaten ne onlar beni ister ne ben onları. Sevmeye çok müsaade eden bir ortam oluşmuyor zaten. İşin garibi buraların yerlisi olup da buraları kalben seven de çok az insan var. Alışverişte nerede bir güleryüzlü insan görüp iki laf etsem "hayatımız burada akıp gidiyor, ne yapacaksın işte" diye satır arasında boşvermiş bir tonda dert yanıyor.
0
akhenaten
(23.08.22)
Kucuk sehir demeyelim de issiz sehir fobisi var evet. Depresyona giriyorum. Seyahatlerimde ilk kriterim gidilen sehrin canli, civil civil olmasidir.

"Özellikle Türkiye ama, Portekiz'in köyüne baktığımda bu olmuyor." demissiniz o garibime gitti Portekiz'in, Norvec'in, Letonya'nin koyune gidin bakalim kafayi yersiniz, dil yok, yabancisin, gocmensin, herkes kendi halinde, 100 yil yasasan entegre olamazsin, olimpiyat madalyasi kazandirsan bile aralarina almazlar zaten seni.
0
neck_and_neck
(23.08.22)
(8)

sadece doktorlara zam yapılması hukuken ve toplumsal olarak doğru mu?

egokalp
bu gün ilk 30k ya giren doktor oluyor tamam güzel başarı doğruavrupadaki doktorların yanında aldıkları para değildi hala değil o da doğruama bu durum sadece ülkedeki doktorlara has bir durum değil ki? mühendisler kamuda 2 milyon kişi arasından ilk 1000 e girmeden 91+ almadan atanamıyor. aldıkları pa
bu gün ilk 30k ya giren doktor oluyor tamam güzel başarı doğru
avrupadaki doktorların yanında aldıkları para değildi hala değil o da doğru

ama bu durum sadece ülkedeki doktorlara has bir durum değil ki? mühendisler kamuda 2 milyon kişi arasından ilk 1000 e girmeden 91+ almadan atanamıyor. aldıkları para ortada

20 yıllık öğretmenler var komik paralar alıyorlar.

Bakanlıklarda çalışan uzman nitelikli kariyer memurları var. hem yds puanı hem alan puanı hem mülakatları geçmiş geleceğin bürokratları bunlar aldıkları paralar pratisyen hekimden az durumda şu anda

kamuda çalışan sadece belli bir kesime özel muamele yapılması doğru mu?
0
egokalp
(21.08.22)
aglamayana meme vermezler
doktorlar agladi ve istediklerini aldi
bastaki yonetim senin actigin duyuru gibi ince dusunebilen insanlar degil
0
nibba
(21.08.22)
Pandemi de etkili oldu bunda. Düşün ki bir insan kendi isteğiyle seçiyor bir mesleği sonra da diyor çok çalışıyorum. Hastanedeki diğer personel çalışmıyor sanki.

Yakında istanbul'da çalışacak öğretmen bulamayacaklar mesela ya da diğer kamu kadrolarına eleman bulamayacaklar. Ülkede iş yapan sadece doktor değil. Yeni kiralarda sadece doktorlar yaşayabiliyor.
0
OrangeYellow
(21.08.22)
Yanlış. O yüzden devlet özel sektör ayağı olan sizin geleceğin bürokratı dediğiniz merkez kadrolardaki yetişmiş elemanlarını çatır çatır özel sektöre kaptırıyor ama toplumun geneli bunlardan haberdar olmadığı için ses getirmiyor. Bunların sancıları bugün doktor istifaları gibi toplumun tabanına yansımasa da çok uzak olmayan gelecekte tüm topluma yansıyacak.
0
mevsimler
(21.08.22)
doktor acigi var ama muhendis acigi yok. en parlak/caliskan lise ogrencilerinin tip yazmasini istiyorsan kesenin agzini acmak zorundasin.

bir de muhendislik mezunlarinin kaymak tabakasi devlette degil direkt ozelde calisiyor zaten. kiyaslama hatali mantiken.
0
hot potato
(22.08.22)
Kamunun herhangi bir biriminde, "mühendis arıyoruz bulamıyoruz" "avukat arıyoruz bulamıyoruz" "kamu yönetimi mezunu arıyoruz bulamıyoruz" denildiğini gördün mü? Yeterliliği sorgulanır ama ne kadar az maaş verilirse verilsin bu gruplardan çalışan bulunur.

Ayrıca bir doktorun tıp fakültesini kazanana kadar çalıştığını saymıyorum, fakülteden mezun olana kadar ne kadar çalıştığını gördün mü? Gerçekten normal bir seviyede çalışmıyorlar. Verilen emek ve alınan risk inanılmaz. Her an her saniye insanların hayatıyla ilgili kritik kararlar vermek durumunda kalabiliyorlar. Doktor değilim ama yakından gözlemledim, yapılacak iş değil. Tercih edilmesi için kesenin ağzını açmak lazım.

Şu an maaşlar halen çok düşük. 30 40 yıl önce yeni başlayan bir doktor bir öğretmenin 7 8 katı maaş alıyormuș. 10 yıl öncesinde de 3 katı vardır sanırım.
0
signore
(22.08.22)
adamlar çatır çatır grev yaptı. var mı yapan başka iş kolu yok.
0
mikahakkinen
(22.08.22)
Doktorlar zannettiğin kadar maaş almıyorlar. Ayrıca doktorun yaptığı işi s..ler yapmam. Verilen emeğin karşılığı çok çok az.
8 senelik doktor olan abimden daha fazla kazanıyorum, 3 yıllık yazılımcı olarak. Ki ben evde remote çalışıp kıçımı yayarken abim 36 saatlik nöbetlerde yemek yiyecek vakit bulamıyor. Mühendisle kıyaslanır mı hiç.
0
Gradient_tabanlı_mor
(22.08.22)
bence doğru. doktorluk önemli ve ihtiyaç duyulan bir meslek. imkanlar iyi olmalı ki doktor karşılaşacağı zorluklarda mesleğini bırakmayı veya ülkeyi terk etmeyi düşünmesin veya bunun ikileminde kalmasın. zaten ülke kötü bir halde, doktorlara karşı bir öfke ve şiddet dalgası var. şimdi bu adama vasattın altında bir maaş verirsen bu adam çeker gider yerine adam koyman çok zor.

bu konu çoğu meslek için geçerli ancak doktorlar biraz daha öncelikli
0
paintov
(22.08.22)
(18)

ne kadar maaş alıyorsunuz?

stationary traveller
selamlar, bu pahalı fiyatlarla hala insanların inanılmaz harcamalar yapışına o kadar çok fazla denk geldim ki, burada bir nabız yoklamak istedim. freelance çalışanlar veya birkaç iş yapanların yazmasına gerek yok, sektör fark etmeksiniz aylık maaşları merak ediyorum. sektörü de belirtirseniz sevinir
selamlar, bu pahalı fiyatlarla hala insanların inanılmaz harcamalar yapışına o kadar çok fazla denk geldim ki, burada bir nabız yoklamak istedim. freelance çalışanlar veya birkaç iş yapanların yazmasına gerek yok, sektör fark etmeksiniz aylık maaşları merak ediyorum. sektörü de belirtirseniz sevinirim.
0
stationary traveller
(21.08.22)
75 brüt, it, deneyim 10+ yıl
0
prezarlatif
(22.08.22)
reklam sektörü, marka yönetimi, dijital marka yönetimi
15.500
0
picassoishere
(22.08.22)
Tekstil, yurtdisi bolge satis ve is gelistirme muduru 30k net.
0
reanarchy
(22.08.22)
3d artist, 5+ yıl deneyim, $55k yıllık
0
portland maine
(22.08.22)
internette maaş sorularına cevap verenler cogunlukla yüksek maaş alan kişiler oluyor, çünkü cevap verdikleri zaman ister istemez bir tatmin duygusu oluşuyor. diğer kişiler de morallari bozulacagı için yanıt vermiyor o yüzden buradaki ya da internetteki herhangi bir cevabı dikkate almayın.
0
gandithewhite
(22.08.22)
bence bu tarz başlıklar güzel. keşke glassdoor gibi bir websitesi güzel çalışsa türkiyede de bilsek nerde olduğumuzu.
güncel kurla 45k net istanbul, teknoloji şirketinde satış pazarlama işi. tecrübe 7 yıl
0
mhmtt
(22.08.22)
gandithewhite +1
0
pispinti
(22.08.22)
diğerlerine göre düşük maaşı ben yazayım da biraz moraller yerine gelsin
12500tl net
adam gibi bir iş tanımım yok. çin'den elektronik malzeme ithalatı yapan bir firmada siparişlerin çin tarafında takibini yapıyorum. fiyatları vs rapor halinde patrona sunuyorum. onay işi onda.

tabi ki yetmiyor. bunun harici patronun bilgisi dahilinde birkaç kişinin daha basit ithalat işlerini takip ediyorum. bir de borsa ve diğer piyasalarda işlem yapıyorum.

son olarak gençlere önerim. ne okuyacaksanız ne iş yapacaksanız adım atmadan önce bu işi daha sonra kendim girişimci olarak yapabilir miyim diye aklınızda bir tartın.
0
lazpalle
(22.08.22)
gandithewhite +1000
0
nothing in my way
(22.08.22)
Stajları saymazsak 2 yıllık yazılımcıyım yabancı dilim pek iyi değil o yüzden;

15k net, 1200tl yemek ve alışveriş kartı + özel sağlık sigortası + uzaktan çalışıyorum

şeklinde bir durumum var. Türkiyede benimle aynı pozisyonda olup 7k alanı da biliyorum,

yine türkiyede yabancı şirkette çalışıp 2-3bin dolar alanı da. Yani yazılımda aralık benim yıl deneyimimde birisi için 7k ile 50k arası değişiyor. Bu fark yılla da ilgili değil aslında. Yabancı dil, yetkinlik, bilgi seviyesi, adanmışlık, kendini pazarlama.. hepsi ile ilgili.

Bu arada bazen yattığımız da oluyor ama mesela 1 aydır gecem gündümüz yok. Uzun süredir sabah 9da kalkıyorum sabaha karşı 4te uyuyorum. Yıl içerisinde dönem dönem böyle zamanlar oluyor. Evden çalıştığımız için akşamları da iş geldiği oluyor. Bazen keşke 8de girsem 5te çıksam da her şeyi işte bırakabilsem diyorum.
0
ananiyimioguz
(22.08.22)
Ben Türkiye'de calismiyorum da etrafimdakilerin maaslarini yazayim size;
İstanbul, 5-6 yıllık deneyim, yabancı firmada proje satin almacisi, 25 net

Izmir, yeni mezun, forwarderda export tarafinda, 9.5 net

Izmir, yeni mezun, yabanci ama dandik firma supply chain specialist (her isi yaptiriyorlar), 7.7 net

Ankara, yabanci firma, bi iki yillik satin almaci, 14 brut

Izmir, 5-6 yil deneyim, türk firma, ihracat/ithalat sorumlusu, 15 net
0
logisticsmanager
(22.08.22)
abi herkesin maaşlar amma da yüksek, bu 10k kiraları kim ödeyecek diyordum ben de. :)

12.600 TL şu an benim, senenin son 1 ya da 2 ayında daha düşük alırım diye tahmin ediyorum. Brüte baksan 30k, devletim benden razı :) ÖSS, yemek kartı + geçici süreliğine 2000 TL harcama yardımı. Finans Sektörü. Yaz aylarında olduğumuz için sosyal harcamalarımdan kısmamaya çalışıyorum, kenara koymuyor harcıyorum. ancak havalar soğuduğunda evden bile çıkmam :)
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(22.08.22)
10.800

Kurumsal bir firmada 8-5 memur. Havacılık sektörü.
0
put it in your appropriate place
(22.08.22)
Cnc operatoru, kucuk sehir sanayisinde 8250 alan tanidigim var. vardiyeli calisma.

Vodafone bayisinde calisan tanidigim da asgari ucret + prim aliyor satislara gore. Bi de yemek karti alisveris karti falan veriyormus vodafone ama bayi sahibi bunlara el koyuyormus. Hatta primlerin de bi kismini elden geri aliyormus. O yuzden o da 6-7 bin arasi aliyor galiba.

Diger tanidiklarim da ozel kurumda ogretmen olanlar var yine asgari ucret ama saatleri az. O arkadas fabrikada isci olarak calismayi dusunuyodu asgari ucret yeterli olmadigi icin. En azindan mesailerle gelirimi arttiririm diyordu.

Fabrika yemekhanesinde bulasikci olarak calisan birisi yine asgari ucret + mesai aliyor ama surekli 16 saat calistiriyorlar. Haftada 6 gun.

Onun disinda devlette ogretmen olarak calisan arkadaslarim var, onlarin asagi yukari bellidir herhalde.

Ben yurtdisinda calistigim icin kendi maasimi yazmiyorum, tam olarak gandit’in dedigi sebepten dolayi. Ama kucuk sehirlerde nufusun cogunlugu asgari ucretle hayata tutunmaya calisiyor. 10-12 saatlik calismalar da yasadisi sekilde normallestirilmis durumda.

O ekstra harcamalari yapanlar kimler ben de pek bilmiyorum. Ayda 1 bmw degistiren arkadasim var babasi akp yandasi. Baska bi tane daha var babasi muteahhit.
0
icim urperiyor
(22.08.22)
Yazınca kızıyorsunuz ama yine de yazıyorum :) Aylık 240 ktl + yıllık 1.5 m prim. Genel müdür. Maaş EUR ve şirket satışına endeksli, üç ayda bir güncellenir, prim net kar marjına endeksli daha yüksek olabilir.
+ retention bonus (şirketten ayrılmadığım yıl başına 3 maaş prim, takip eden yıl başında ödenir.)
0
gabe h coud
(22.08.22)
Ekonomi iyi derlerdi de inanmazdık. Amerika'da doktorun aldığı maaşı alanlar varmış ülkede. Ülkenin %65'i memur ve asgari ücretli iken ilginç yani.

Oturdum hesapladım. Yıllık 240 ktl + 1.5 m aylık 20.000 dolar a yakın yapıyor. Bu Abd'de en fazla kazanan doktor branşlarının maaşı. Apple ve google'da iyi konumlarda olan da alır. Top okullardan derece ve mükkemmel bir cv gerektirir.
0
OrangeYellow
(22.08.22)
@cooperr, ben de o paraları kazananların vakit bulup da buralara yazacaklarını düşünmüyorum fakat çok yakın bir akrabam ve eşi ülkenin en iyi okullarından mezunlar. Ülkenin en büyük firmalarında müdürler. Evin aylık geliri 100-150k falan. Çocukları devlet okulunda okuyor. Çocukların üstleri başları benim 1990larda giydiğim çocukluk kıyafetlerden hallice. Kendilerinin de üstleri başları pazardan allah korusun nazardan. Araçları 2000 model. Kendilerine de çok bakmıyorlar. Varsa yoksa okusunlar, öğrensinler, kendilerini geliştirsinler. Tamam kapitalizme karşı durun da bu kadar da nedir canım hiç pozisyonları ile görünüşleri birbirine uymuyor.

Gerçi olması gereken budur belki 0 ego ile normal bir vatandaş gibi yaşıyorlar. Sadece fazla emekli memur gibiler o kadar da olmamalı.

Eşinin de öyle tek taştır pırlantadır makyaj malzemesidir falan pahalı şeylere hevesli olduğunu görmedim.

Mümkündür yani gabenin dediği şaşırmam.
0
ananiyimioguz
(22.08.22)
@OrangeYellow

Pozisyon ve sirkete gore ABD'de genel mudur vb yilda birkac milyon $ alir brut yani karsilastirma dogru degil. 5-10 milyon bile alir duruma gore CEO vs olmasi gerekli degil. CEO median 20M zaten.

Ayda 20k ya tecrubeli muhendis bulunur, yonetici vs mumkun degil zaten.
0
erwachsene
(02.09.22)
(11)

dating applerde nerde hata yapıyorum

semaforo de medianoche
öncelikle yaş 29 cinsiyet erkek konum ankara. malum bu yaşlarda yeni birileriyle tanışmak kolay değil bu sebeple bir süre önce bumble, tinder, okcupid'de hesap açtım toplamda 1 ay civarı aktif kullandım appleri. bu süre zarfında oldukça güzel bulduğum birçok (en azından bana göre makul bir sayıda) k
öncelikle yaş 29 cinsiyet erkek konum ankara. malum bu yaşlarda yeni birileriyle tanışmak kolay değil bu sebeple bir süre önce bumble, tinder, okcupid'de hesap açtım toplamda 1 ay civarı aktif kullandım appleri. bu süre zarfında oldukça güzel bulduğum birçok (en azından bana göre makul bir sayıda) kadınla eşleştim ve konuştum. bazen muhabbet hiç ilerlemiyor onlar başta gidiyor zaten de bazılarıyla birkaç gün konuşuyoruz gayet iyi seviyede bir iletişimimiz oluyor. açıkçası ben yazışma işini seven bir insan değilim ama yapıcak bir şey yok bu işler böyle diye kendimi zorluyorum ve bir süre yazışmaya çalışıyorum karşımdaki kişiyle.

3 gün konuştuk görsel olarak beğendim, az çok muhabbet aktı, e o zaman artık bir de canlıda görelim diye buluşma muhabbeti açıyorum ama bir şekilde o buluşma işi olmuyor. ya o ara sınavları yoğunluğu falan oluyor 1 hafta sonrası uygunluktan bahsediyor ama tanımadığım insanla 1 hafta daha yazışma işini sürdüremiyorum ben de. ya da direkt daha erken diyor veya muhabbeti orada kesiyor. direkt evde buluşalım falan da dediğim yok normal bi kafe veya pub buluşması bahsettiğim. ben yüz yüze iletişim insanıyım, tanımadığım birisiyle yazışmak hem çok zor geliyor hem de (bazı insanlar kendini yazışırken de belli etse de) çoğu insanı yüz yüze görmeden size uygun mu, birlikte takılmaktan keyif alır mısınız, bir çekim hisseder misiniz tam anlayamıyorsunuz. o yüzden 2-3 gün yeterince konuşulduysa daha fazlası vakit kaybı bence. bu arada bazılarıyla muhabbet uzun sürse bile biraz zoraki ilerleyebiliyor ama bazıları gayet sıcak ve istekli konuşuyor o da anlaşılıyor. o istekli konuşanlarla bile görüşemedim anlayamıyorum olayı gerçekten.

şunu anlıyorum ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor. talep fazla olduğundan kadının adayları bir eleme sürecine sokması da normal gayet. ama 2-3 gün konuşalım orada artık kararını ver benle ilgili, 1 ay senin eleme sürecini mi bekliycem? karar dediğim de evlenip evlenmeme kararı değil neticede bu çocuğu yüz yüze görüşme aşamasına taşıyım veya taşımayım kararı. olmadı görüştükten sonra gene elersin yüzükle gelmiycez ya buluşmaya.

bir de bana aslında 3 gün yazışmak bile zor geliyor bazı günler o enerjiyi kendimde hiç bulamıyorum kısa bir konuşma sonrası direkt konuyu buluşmaya getiriyorum veya bazen konu o tarz konulara geliyor ben de gelmişken söylüyorum veya baktım kızla muhabbet akmıyor unmatch yapmak yerine belki görüşünce bi elektriklenme yaşanır diye görüşelim diyerek son kurşunu atıyorum. bunlar da olmuyor.

ankara'da tip olarak gayet yakışıklı olduğunu düşündüğüm birkaç arkadaşım da applerle ilgili aynı şeyleri anlatıyor, ancak başka illerde daha güzel kullanım tecrübeleri de duydum. ankara kızlarında mı bir sıkıntı var, bende mi bir hata var, yaklaşım şeklim mi yanlış, tipim mi böyle arada kalmış bir tip (eşleşilmiycek kadar kötü değil ama diğer adaylar arasından öne çıkacak kadar iyi değil) ama o da mantıklı gelmiyor sadece süper yakışıklılar mı iş yapıyor burada? anlayamadım mevzuyu gerçekten sizin yorumunuz nedir?
0
semaforo de medianoche
(21.08.22)
Süper yakışıklı veya Zengin pozların yoksa dating applerden medet umma. Ama buluşma mevzusunu da sen açma bırak isterlerse görüş bu konuda tavsiyem Instagramdan takipleşip biraz daha birbirinizi tanıyın zaten olacaksa görüşürsünüz.
0
olaylar olaylar
(21.08.22)
Erkek olman hata. Gerisini okumadım bile
0
mevsimler
(21.08.22)
Sorunuzun cevabını aslında kendiniz vermişsiniz: "ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor." Aynen öyle; öne çıkmak için de giyim-kuşam, yakışıklılık, sağlıklı vücut, mal varlığı, muhabbetin sarması vb. özelliklerden sizde olanları ön plana çıkarmanız gerekiyordur. Ayrıca muhabbetin akışına göre ilerler ama buluşma teklifini bence de karşı tarafa bırakın. Sizinle veya karşı tarafla alakalı değil de, yaşadığımız coğrafyadan dolayı olası tedirginliklerin önüne geçebilmeniz için söylüyorum.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(21.08.22)
çok uzun yazmışsın ama ben üçüncü paragrafa takıldım. olaya bakış açın ne kadar yanlış belli ediyor.
eleme süreci diye bir şey yok. zaten senin hakkındaki karar ilk bir kaç dakikada veriliyor. o halde konusma niçin günlerce uzuyor diye düşünüyorsun. bedava ilgi görüyor kız ve bu hosuna gidiyor.
eleme süreci diye adlandırdıgın şey doğru kişiyi bulana kadar devam etmiyor zaten. tüm hayat boyunca devam ediyor.
0
abelardo
(21.08.22)
karşı taraftan hamle bekle diyosunuz da ben de uzun uzun konuşmaya sabrım olmadığını söylüyorum. max sabrım 3-5 gün o sürede de ben söylemeden buluşalım diyen olmadı henüz. ha diyosanız ki buluşmanın yolu bu ama sabırla günler belki haftalarca yazışıp karşı taraftan adım beklemek o zaman ben sileyim appleri o bana göre değil çünkü.

@abelardo benim hakkımda verilen ilk bir kaç dakikadaki karar ne oluyor bu durumda "haftalarca yazışayım bununla hiç görüşmeyim" mi? ilgi görme muhabbetine zaten katılıyorum biraz da sormamdaki sebep o aslında soruyu. benim de teorim kadınların %99'u falan ilgi için kullanıyor bu appi inanılmaz ötesi bir tip denk gelmezse ileri seviyeye geçeceği yok zaten. ama eğer yanılıyorsam ve burada bu appi kullanıp bol bol date yapan erkekler ve kadınlar varsa onlar başka bi şey der mi acaba diye sordum.
0
🌸semaforo de medianoche
(21.08.22)
nasil bu kadar sabit fikirli olunabiliyor anlamiyorum. gercekten 99'un ilgi icin orada oldugunu dusunuyorsan ne isin var app'te. tabii ki ilgi icin, insta takipcisi arttirmak icin orada olan kitle var da cinsiyeti yok o grubun. ciddi ciddi oneri yazacaktim ama boyle bi yuzde varsa aklinda beklentin de olmasin diyebilirim sadece.
0
Kittie
(21.08.22)
@kittie sabit fikirli olduğumu nereden çıkardın? yaşadığım tecrübelerden ve başka insanların dinlediğim tecrübelerinden elimde kalan en iyi tahmin bu. zaten oraya da yazmışım "eğer yanılıyorsam" bol bol date yapan kadın ve erkeklerden neyi yanlış yaptığımın yorumunu almak için sordum diye. sabit fikirli olsam yanılma ihtimalini düşünmem ve bu düşüncelerim de bir önyargı değil tecrübe sonucu elde edinilen fikirlerdi. ayrıca appleri kullanmayı da bıraktım zaten geçmiş zaman kipiyle yazdım soruda da kullandım diye. benim yaklaşımımdaki bir hatadan ötürü bu sorunun olduğunu fark edip o hata veya hataları nasıl düzelteceğimi tespit edersem geri dönerim. soruyu da buna yardımcı olabilicek var mı diye sordum.
0
🌸semaforo de medianoche
(21.08.22)
Türkiye gibi fakir ülkelerde insan ilişkilerinde en geçerli şey paradır. kimse senin tipine falan bakmaz. oradaki kadınlara her yerden yüzlerce mesaj geliyordur zaten. ilişki isteseler bulurlar. Alkol + yemek, 600 lira hesap, sonra da kadın sana düşünmem lazım diyecek.
0
OrangeYellow
(21.08.22)
kittie +1

ankarada yasiyorum 26e. cok bir tipim yok bence ama karsi cins itiraz ettigi icin ortalamayim diyelim hadi. zengin de degilim su yilda orta sinifta kalan az kisiden biriyim.

bir senedir tinder kullanmiyorum gecmiste de hic bir iki haftayi gecmedi genelde uzun iliskilerle devam ettim hep. ankara'daki kadin profilinin cok iyi oldugunu dusunuyorum. buyuk bir cogunluk modern, ne istediklerini biliyor ve egolarindan arinmis diyebilirim.

karsi tarafta mi bi sorun var dediginiz kisimlar icin eksiyi basiyorum. olay buyuk ihtimalle sey, sizin de dediginiz gibi yazismak zor geliyor demissiniz ama yeni norm bu. karsi taraftan bakinca bir suru insanla yazisiyorlar hepsi bulusmak istiyor oyle de olmaz. maalesef bir cozum yok boyle ilerliyor.
0
aguen
(21.08.22)
olaylar olaylar haklı. dating app'leri tek bakışta istisnai derecede iyi erkekler için sadece. ortalama veya ort altı tipe sahip veya dikkat çekici özelliği olmayan birinin başarılı olma şansı çok yüksek değil.
0
roket adam
(22.08.22)
Erkeğin yoksa parası, çöpçatan arkadaşlarıdır kumbarası.

@mevsimler +1

Arz-talep dengesi talep artışı yönünde olduğu için 1 erkeği 50 kadın beğenirken, 1 kadını 5000 erkek beğeniyor. Ben bunu kendi gözlerimle gördüm. İş yerinde birine İngilizce pratiği için bu uygulamalardan birini tavsiye etmişler. Kız hesabı açtı daha 1 fotoğraf yükledi, 2 saniye dönüp konuşana kadar 20+ like geldi. Seçenek bu kadar çokken tabii ki daha seçici davranacaklar. Seninle konuşup kafalarında değerlendiriyorlarken, diğer seçenekleri de masaya yatırıp aynı şekilde devam ediyorlar. Daha sonra çan eğrisine yenik düşenler ya yedekleniyor ya da eleniyor.

Bunların sen de farkındayken neyin değişmesini bekliyorsun? O kısmı anlamadım. Bak bu arada benzeri yakışıklı bir arkadaşımın fotoğrafları ile (onun telefonunda bu uygulamalardan birini yüklediğimizde de oldu. Bir 5 dakika bekledik. Sonra kimi beğensek eşleşti. Eşleştiklerimize de birbirinden salak mesajlar attık çünkü amaç boş muhabbetti zaten. Hiçbiri de gelip "pff bu ne biçim muhabbet?" demedi. Aksine sürdürmeye çalıştı en aptal mesajları bile. Yani çok yakışıklı ya da zengin değilsen beklentilerini düşürmen ya da şansını denemeye devam etmen dışında pek bir seçenek yok. Arı kuşu gibi didinip ilgisini kendinde tutmak için kendini yırtmak istersen o başka tabii.

Sen ilgini çekenle konuş, çekmeyenin peşinden koşma. Sıkma canını. Uygulamanın doğal akışı bunlar.
0
nawar
(22.08.22)
(12)

kira orani

la mort heureuse
selamlar, gecen hafta ev degistirdim ama cevremde bazi insanlardan o kadar cok olumsuz yorum aldim ki kendimi kotu hissetmeye basladim. oncesinde 1+1 bir evde eski kiraci oldugum icin 2000 liraya oturuyordum. ev sahibime istediginiz gibi zaman yapabilirsiniz dedim 3000 tl yapmayi tercih etti ama son
selamlar, gecen hafta ev degistirdim ama cevremde bazi insanlardan o kadar cok olumsuz yorum aldim ki kendimi kotu hissetmeye basladim. oncesinde 1+1 bir evde eski kiraci oldugum icin 2000 liraya oturuyordum. ev sahibime istediginiz gibi zaman yapabilirsiniz dedim 3000 tl yapmayi tercih etti ama sonrasinda ailevi bi durumdan dolayi evi bosaltmami istedi. yasli annesi bakiciyla eve gecti. ben de zaten buyuk bir eve gecmeyi istedigim icin ev aramaya basladim. is yerim levent’te ama uzaktan calisiyorum. bu yuzden avrupa yakasi oldukca cok bir lokasyon kaygim yoktu ama cevrem ve arkadaslarimdan cok uzaklasmak istemedim hem de kendi istegimle arada ofiste calismayi seviyorum. ev bakarken gayrettepe tarafinda 13 bin tl’ye 3+1 10 yillik onu cok acik cok guzel bir bina buldum. cok fazla isteyen oldugu icin de acikcasi daha fazla uzatmak istemedim ve evi tutmaya karar verdim. hem lokasyonu, hem ev olarak cok guzel olmasindan dolayi cok icime sindi ama 13 bin lira cok fazla tabii ki bunun farkindaydim. ama kira piyasasi o kadar korkunc ki kosullari dusununce cok mantikli geldi. bu arada brut maas aliyorum ama kira maas oranim tam olarak 1/3 su an. yeni yilda zamla ve vergi oraniyla falan daha da rahatlarim diye dusunuyorum. bir de onumuzdeki yil yaza dogru evlilik dusunuyorum, kira orani daha da dusecek. ama cevremde o kadar cok kira tutariyla ilgili olumsuz yorum yapan oldu ki sacma bir sey mi yaptim diye dusunmeye basladim. o paraya kira mi tutulur, onun yerine ev kredisine girmeliydin, yakinda kiralar dusecek cok pahaliya tutmussun vs. sizce su an boyle bir tutari kiraya vermek, oranin 1/3 olmasi ama oran dusecek diye beklentiye girmem sacma mi? emlak piyasasi hakkinda bilgisi olanlar yorum yaparsa cok sevinirim :/
0
la mort heureuse
(21.08.22)
Abartiyorlar bence. bir sure kal orda ne olacak? odanin birini airbnb yapabilirsin
0
ala09
(21.08.22)
1/3 günümüz şartlarında makul bir oran. 40bin net maaş çok iyi, mutluysanız devam edin.
0
Mcfly
(21.08.22)
Maaşın %30'unu barınmaya ayırmak çok değil. 40 bin kazanıp gültepe'de oturmak daha mantıksız olur. En azından benzer sosyoekonomik çevrede olursunuz.
0
OrangeYellow
(21.08.22)
2 sene önce 3500'e eve çıktığımda herkes bana o kadar para verilir mi diyordu, şimdi tüfe oranıyla artış yapılmış haline oha ne kadar ucuza oturuyorsun diyorlar. Piyasanın bu gidişatına göre sana da bikaç seneye iyiymiş diyecekler.
Bu arada 13bin anlattığın şartlar için iyi bir kira Şişli Beşiktaş civarı 3+1 eski olmayan evleri 15-16ya bulabiliyorsun.
0
Bruce
(21.08.22)
Bu enflasyonda fiyatlar nominal olarak dusmez imkansiz
0
nuisance
(21.08.22)
13 bin liraya normal diyenler yüzünden fiyatlar düşmüyor ve düşmeyecek. Yarın o ev 20bin olacak o zamanda "a çok iyi fiyat bu devirde 20bine ev mı kaldı diyecekler"
0
astronom bey
(21.08.22)
astronom+1
hic normal degil oncelikle. ama normallestiren insanlar yuzunden o kira seneye x2 olacak.

maasina bakinca seni zorlamaz ama birilerini bedavaya mali acidan rahatlatiyorsun. bence sen de buna takildin. ederi bu degil cunku oranin. ve bunu sadece senin cevren degil maalesef ev sahibi de farkinda. emlakcisina tesekkur ediyordur simdi, eminim birlikte dalga geciyorlardir. ama evden memnunsan takil orada maasa orani iyi
0
Kittie
(21.08.22)
Normal değil diyenler nerede yaşıyor bilmiyorum ama gayrettepede 10 senelik 3+1 daire için piyasasına göre gayet normal bence. İnsanlar sanıyor ki ev fiyatları kiralar falan birden ucuzlayacak. Emin olun TL bazında hiçbir şeyin fiyatı düşmeyecek bugün o evi tutmasaydın seneye en iyi ihtimalle yine aynı fiyattan tutardın.
0
mevsimler
(21.08.22)
mevsimler: soyle normal degil arkadasim aciklayayim sana; her seyin fiyati x3 mu oldu, kiralar x5 oldu. eski evler bile. hadi yenilerde malzeme vs diyorlar da 50 yillik olup yenilik namina civi dahi cakilmamis kiytirik evlerine bile insanlar x5 istedi, istiyor. firsatcilikla gelen bi durumu da normallestirmeyelim bir zahmet. biraz ustunde dusunelim bazi seylerin artik. bu yuzde 25 olayi nerden cikti saniyorsunuz ornegin. cok gec kalindi, is isten gecti ama simdiye kadarki iste o anormal olan durumu yaratan firsatciligin onune gecmek icin.
0
Kittie
(21.08.22)
astronom ve Kittie +1 kesinlikle evin ederi bu degil, benim icimdeki hissiyat da bu. ama daha bu senenin basinda 8-9 bin liraya benzeri evleri gordugumde bu evler bu parayi etmez diyerek tutmadim. su an mecbur kaldigim icin 8-9 bin liraya evler hayal. nasil duzelir bilmiyorum :(
0
🌸la mort heureuse
(21.08.22)
Elimizde her şeyin fiyatı 3 artarken kiraların 5 arttığına dair resmî veri yok Ki Her şeyin fiyatı 3 artarken kiralar 5 artabilir. Serbest piyasa ekonomisine hoşgeldiniz. O yüzde 25’lik sınırlamalar falan serbest piyasada kolaylıkla aşılabilecek beyhude çabalar.
0
mevsimler
(21.08.22)
bu arada yuzde 25 kuralini uygulayan nerdeyse gormedim, uygulayan da muhtemelen zaten firsatci olmayan iyi niyetli ev sahipleriydi normalde de. insanlar eski kiraci oldugum evi kaybetmeyeyim diye orta yolu bulmaya calisiyorlar maalesef.
0
🌸la mort heureuse
(21.08.22)
(10)

kiracılar ve ev sahipleri

sorryru
duyuru ahalisi ,hukukcular özellikle, %300 zamdan bahseden bir ev sahibine, kira sözleşmesinde üfeye göre artış yapılacak denmişken , (hatırladıgım kadarıyla ayrı bi taahhut imzalamadım elimde kopya yok) ben şu kadar veriyorum daha fazlasını veremem gibi bir ultimatom mu vermem lazım, huzurumu kaçı
duyuru ahalisi ,hukukcular özellikle, %300 zamdan bahseden bir ev sahibine, kira sözleşmesinde üfeye göre artış yapılacak denmişken , (hatırladıgım kadarıyla ayrı bi taahhut imzalamadım elimde kopya yok) ben şu kadar veriyorum daha fazlasını veremem gibi bir ultimatom mu vermem lazım, huzurumu kaçıracak işlere girişesim yok , %25 benim de içime sinmiyor zaten max %100 yaparım işime de gelmiyo ya neyse . ille diretirse %300de o zam diye ben yasal hakkımı kullanıp vericem kirayı, bu sırada uygun ev arıycam (ki bulunabilecek gibi değil) diyerek posta mı koymak gerek.bana yasal haklarımla gelin lütfen. mahkemelerde çürümeyecek şekilde tabi.
0
sorryru
(21.08.22)
bence mantıklı düşünmek lazım. rayiç bedel 3 katına çıkmış. diyelim piyasa 3000 sen 1000 lira ödedin. e ev sahibi uzun vadede çıkartmak istemeyecek mi? dava açsın, 2 yıl sürsün. e 2 yıl sonra çıkartacak. birçok ev sahibi bu yıl yasal olarak düşük kirayı kabul edince çıkartmak için uğraşmayı bırakmaz. sonunda yine başa dönülecek. onun yerine orta yolu bulup uzlaşmak her iki taraf için de daha az maliyetli.
0
nick bulamadim
(21.08.22)
Uzun vadede çıkarmak istesin, ne olacak? Yasal zammı yapıştırın geçin. Yıllar sonraya kim öle kim kala? İnsanların haklarını bu kadar kolay yedirebiliyor olmasına şaşırıyorum.

Edit: %300 diyen birinin hakkı 25’tir bu arada. Çakala bak.
0
ruhen hastayim ben
(21.08.22)
ruhen hastayim ben +1
orta yola gerek yok. isleri cirkinlestirirse polisi ararsiniz olur biter. her seyi gelecek korkusuyla kabullenmemeyi ogrenmemiz lazim.

ev sahibiniz belki de bi yerde isveren statusunde. oyleyse, hic sanmiyorum ki calisanlarinin hakkini verirken de orta yol arasin. enf. orani bu, ben ne yapabilirim ki diyodur.

boylelerine iste yasa bu, buyur yuzde 25in diyeceksin.
olacagini varir sizin is. yuzde 300 de ne demekmis. yuzde 300 gibi fahis zam isteyen kisi yasli da degildir. yaslilarin kafasi oylr calismiyor. vermeyin de bi zahmet gitsin kendine bir is bulsun calissin emek vererek para kazanmak nedir ogrensin isyeri sahibi degilse de.
mahkemede de bi sey cikmaz. yasa var sonucta. 2 yil sonrasi de belirsiz ulkede. simdiden dusunmenin mantigi yok.
0
Kittie
(21.08.22)
Şu an ödediğin kira çok düşükse ben oturacağım diyerek seni çıkarıp kendisi oturur ve ceza neyse öder. Ama buna değmeyecek bir rakamsa uğraşmaz. Yeni kiracıdan aldığı kira ile 3 ayda parayı çıkarır. Bu devirde 2000 lira ödeyip de halen %25 demek de ayıp. O yüzden kiranın piyasaya göre durumu önemli.

Ben benzer durumda kiracıyı çıkardım. Kirası çok düşük kalmıştı ve evden uzun süre çıkmaya niyeti yoktu. Hadi şimdi %25, e sonra ne olacak. 500 lira artışlarla ev bir süre sonra elinden gitmiş oluyor zaten.
0
OrangeYellow
(21.08.22)
Ben hem ev sahibi hem de kiracıyım.

Oyun oynanırken kurallar değişmez oyuna baslarken ne anlaşıldıysa o. Yani kanun ve sözleşme dışına kesinlikle çıkmam.

Ev sahibinin tavrını ve durumunu iyi inceleyin. Bazı ev sahipleri var boşa sıkıyor yok ben gelicem oturucam vs ama ben biliyorum ki mümkün değil. Resti çekin diğer türlü kendiniz durumu tartın
0
Mcfly
(21.08.22)
ekşi'yi okuyup gaza gelmeyin. şu soruları sor kendine. en azından evde 3 yıl daha oturmak istersin. ev sahibi, %25 zam yaptıktan sonra "peki tamam o zaman önümüzdeki 3 yıl boyunca bu düşük kiraya razı olayım" diyecek mi sence? yoksa bu 2-3 yıl boyunca çıkartmaya mı çalışacak? 2-3 yıl içinde de yasal olarak çok fazla imkanı var. %25 zammı yaparsın ben oturacam der, dava 2 yıl sürse sonuçta yine çıkarmış olmayacak mı? evi ailesinden birine satar, oturacak yeri yok der 2 yıl sonra çıkartır. çıkartıp kendi oturmazsa da dava açarsın belki bu sefer sen 2 yıl uğraşırsın ve bir miktar tazminat alırsın. e ev sahibi de yeni kiranın getirisyle tazminatı 3-4 ayda çıkartır zaten. yani yasal yollardan da çıkartabilmesinin yolları var. bu durumda %25'te diretmek karlı diyorsan %25 yapabilirsiniz.

orangeyellow +1
0
nick bulamadim
(21.08.22)
öncelikle: www.eksiduyuru.com

tüfe'ye göre %49'dan fazla yapılamaz zaten (eski kural buydu), şimdi %25. Fakat yüksek zam yapılsa yine evi satmayacağı meçhul. %300 isteyen %50'den de memnun olmaz. Yani orta yolu bulup yine çıkarılabilme tehlikesi olacağından, madem %25 yükseğini yatırıp normalde %50-100 olsa vereceğin parayı fonda altında dövizde tutup biriktirsen ileride yeni eve çıktığında daha rahat edersin.

Tabii birkaç yıllık kiracıysan çok düşük kaldıysa bilemiyorum.
0
nhk ni youkosu
(21.08.22)
herkes 2 yıl sonra çıkaratacak demiş, ben 2- 2,5 yıla çıkmayı göze alabilirim, farklı bir şehre gitme ihtimalim var .
ev sahibibm bildiğim kadarı ile hollandada gelip ben oturcam diyemez de hadi dedi, bu süreç 2 sene mi sürüyor kesin :) ben gidip avukat tutmak durumunda kalıcak mıyım ? anlaşma olmaz ise eylül 1 de kirayı öderken %25 yapma zorunlulu varken kendime göre zammımı yapıp hiç polemiğe girmiyim 2 yıl çıkartamazsa
0
🌸sorryru
(21.08.22)
Sizin durumunuzda o zaman %25 yapın geçin.

Sizi çıkarması için ev sahibinin sözleşme bitim tarihinden 1ay içerisinde tahliye davası açması gerekir ben ya da alt üst soyumdan bir oturacak diye ve bunu kanıtlaması lazım yani o şehirde başka mülkü olmayacak, emekli değilse is yeri o şehirde olacak, alt/üst soy için de aynısı geçerli.

Davanın açılması yürürlüğe konulması karara bağlanması zaten minimum 1 yıl. Karar verildikten sonra size 6 ay süre veriyor zaten hakim. Siz bence sözleşme sonundan 1 ayi geçirmeye bakın oyalayin ev sahibini. Oldu mu size kafadan 2 yil 6 ay. Ev sahipleri çakalsa siz de çakallık yapın.

Bu tavsiyeler tamamen tecrübelere etraftan duyduklarıma dayanır en iyisi siz bi avukata 300-400 lira verip danışın
0
Mcfly
(21.08.22)
sozleşme 1 eylülde bitiyor , ekime kadar dava açabilir mi yani ben ağustosta dava acsa acabilir gibi düşünmüştüm,
ben tefe tüfeye göre zam diyip gerisine bakmıycam sanırım vicdani olarak da daha rahat olurum. davalık olcak olursam da keşke 25 yapıp geçseydim derim .
0
🌸sorryru
(21.08.22)
(5)

Almanya'ya kendi mesleğimin dışında iş yapmak için gitmek?

hadi ya la
Durum şöyle, kız arkadaşımla İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun olduk ve master yapıyoruz, artık bitmek üzere. Kendisi AB vatandaşı ve şu an MEB'de öğretmen. Ben herhangi bir yerde çalışmıyorum, özel ders vererek geçiniyorum.Evlenip Almanya veya çevre ülkelere gitme niyetimiz var yıllardır. İki
Durum şöyle, kız arkadaşımla İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun olduk ve master yapıyoruz, artık bitmek üzere. Kendisi AB vatandaşı ve şu an MEB'de öğretmen. Ben herhangi bir yerde çalışmıyorum, özel ders vererek geçiniyorum.

Evlenip Almanya veya çevre ülkelere gitme niyetimiz var yıllardır. İkimiz de iyi seviyede İspanyolca biliyoruz, Almanca öğrenmeye başladık.

Fakat özellikle ben öğretmenlik yapmak istediğimden emin değilim, zaten çift anadal istiyorlar bunun için. Farklı işlere de açığım. Ama bu istek gerçekçi mi, mantıklı mı? Bir şekilde gidip alakalı - alakasız iş bulmak, geçici olarak çalışıp Ausbildung yapıp hayat kurmak bizim senaryomuzda mantıklı/gerçekçi duruyor mu?

Bilgisi veya fikri olanlara teşekkür ederim.
0
hadi ya la
(19.08.22)
Almancan çok iyi değilse istesen de öğretmenlik yapamazsın. Alakasız iş olarak garsonluk, kuryelik vb işler yaparsın onu da yapmak istemezsin. Mühendis değilsen ya da berberlik, fırıncılık, marangozluk gibi bir zanaatin yoksa yurtdışında tutunamazsın.
0
OrangeYellow
(20.08.22)
Meb'de 5 yılını tamamladıktan sonra yurt dışında öğretmen olarak meb ile gidebilir. Ama şartları ve kontenjan sıkıntısı var.

www.meb.gov.tr

Buna ek olarak iş ilanlarını açıp bakmak gerekiyor. Hangi iş ilanı size uygun, diplomanıza göre yapabileceğiniz bir iş var mı yok mu diye. İngilizce öğretmenliği ve ingilizce'yi iyi biliyor olmak bir avantaj sizler için. Bir sosyal medya hesabı açıp, online speaking öncelikli olmak üzere dersler verip, bu hesabın hedef kitlesini almanya yapıp, özellikle almanya'da avrupa'da yaşayanlara reklam yapsanız aslında baya fikriniz olur. Almanya'da ingilizce eğitim verilen bir sürü kurs, kurum var. Bu iş yerlerinde çalışanlara bakmak lazım linkedn üzerinden. Göçmen çalıştırıyorlar mı diye. Ya da üniversitelerde çalışanlara. Orada yükseklisans yapılabilir. İngilizce öğretmenliği mezunları birde danışmanlık hizmeti veriyorlar yurtdışında okumak isteyen öğrencilere. Tr'de bunun ekmeği çok yeniyor. Orda da buna benzer bir çalışma alanı olabilir.
0
GoodMorningTeacher
(20.08.22)
Sadece şunu söyleyeyim. Okuduğun bölüme bakmadan bir fabrikaya girip işçi olarak çalışabilirsen bile buradan iyi yaşayabilirsin. İlla belirli bir meslek bulmana gerek yok. Bildiğin fabrika işçisi olabilirsin. Bu küçümsenecek bir şey değil. Tam tersi fabrikada çalışırsan teknik bilgi kazanırsın, insanlarla konuşa konuşa dilini geliştirirsin. Bu şekilde gidip forklift kullanan insanlar var. Orada tutunursan sonra zaten farklı alanlara geçiş için uğraşabilirsin.
0
dissendium
(20.08.22)
bu hafta bir arkadaşımla görüştük, kız kimya mühendisi, satış alanında bir iş için almanyada bir şirketten kabul almış (almancası var), maaşlı olarak çalışmaya başlamış uzaktan, bir yandan da şirket sponsorluk işlerini halletmeye çalışıyormuş o süreçte. şirketin o arkadaş için Almanya'da çalışma izni almak üzere yaptığı 4 başvuru da reddedilmiş, sebep olarak da "mezun olduğu dalda çalışmayacağı için şüpheli buluyoruz" demişler. herkese öyle midir bilmiyorum ama örnek olması açısından yazmak istedim.
0
roket adam
(20.08.22)
eşin yurtdışı öğretmenlik sınavına hazırlansın, kazanırsa gidersiniz. bu sırada almanca eğitim alıp bunu meb’e sunsun ki almanya’ya gitme şansınız artsın. yoksa ingiltere, belçika vsye de gidebilirsiniz. olur da giderseniz (çok torpil var) çalışma iznin olacak. agentur für arbeit’a başvur, seni yönlendirirler. eğitimi de devlet karşılar.
0
sir gawain
(20.08.22)
(6)

Hayat pahalılığı ve ekonomik krizin sonu nereye gidecek

aretwoane
herkes 2023 seçimini bekliyor ama eğer bu saltanat sürerse sonumuz bir Pakistan Bir Venezüella krizi veya Bangledaş gibi olur mu dersiniz? ya da sri lanka da gibi saraya karşı ayaklanma olur mu?umudum yok benim.
herkes 2023 seçimini bekliyor ama eğer bu saltanat sürerse sonumuz bir Pakistan Bir Venezüella krizi veya Bangledaş gibi olur mu dersiniz? ya da sri lanka da gibi saraya karşı ayaklanma olur mu?

umudum yok benim.
0
aretwoane
(18.08.22)
Sanmam. Keşke öyle dediğin gibi toptan bir ayaklanma olsa ama zor.
Çoğu kişinin dümen suyu kıyak, parası var.
Benzin 30 TL oldu, ne oldu herkes yine Paşa paşa bindi arabasına.
Tatil yerleri gırtlak dolu.
En noktan maça bile millet çıktığı an bileti tüketiyorlar hemde en pahalı kısımdan. Tek maça 2000 3000 TL veriyorlar.
Ha diyeceksiniz ki toplam nüfusa vurunca bunlar azınlıkta.
Orası doğru ama zaten her zaman fakir bir kesim vardı halen var, onlarda ayaklanmaz. Onlar şükürcü, biatçı.
Zenginin parasına dokunursan ayaklanır ancak.
0
les yeux blanches
(18.08.22)
Bunlar iyi günlerimiz.
Seçime kadar iyi günlerimiz devam edecek.
Seçimden sonra kim gelirse gelsin, kış o zaman başlayacak.
0
Mirket
(18.08.22)
muhalefet seçimi kazanırsa büyük bir yük alacak. bu durumu aşmaları hemen olmaz zaman alır. bence bir erken seçime gidilir. zor bir tablo var. bu arkadaşlar devleti boşaltıp gitme peşinde bence. sri lanka bangladeş olmayız biz.
0
mikahakkinen
(18.08.22)
seçim sonrası sıkı düzenlemeler olacak doğru ama "piyasaya uygun" şeyler yapılacağını gören yatırımcılar Türkiye'ye tekrar güvenmeye başlayabilir, borsaya vs. para girebilir. Hani olumsuz şeylerin yanında olumlular da olacak bence. Halk olarak öyle hemen ferahlamayız ama.

Bu saltanat sürerse zaten gg.

Dünyada da çeşitli krizler var ama illa ki 5-10 yıla düze çıkılır. Belki çok kötü şeyler yaşarız (1929 krizleri gibi ama daha global) ama onun bile düze çıkışı oluyor. Türkiye'de korkutan şey kimsenin yaşananlardan ders almaması ve 10 yılda bir kriz, 20 yılda bir darbe tehditleri olması. Ben bunların değişeceğini düşünmüyorum.
0
nhk ni youkosu
(18.08.22)
Ayaklanma olmaması için asgari ücrete devasa zamlar yapılıyor. Bir sonraki artışa kadar idare ediyor. Bu yüzden orta sınıf bitti.

Saltanan sürerse venezüela'dan daha kötü bile olabilir. Seçimden sonra gelenler enkaz devralacak bu da bir gerçek. Kademeli olarak 5 senede toparlanam olur.
0
OrangeYellow
(18.08.22)
Sıkı bir para politikasının yapılması gerekir ama ana muhalefetin vaatlerine bakıyorsun; herkes sıfır arabaya binecek, muhtara muhtar yardımcısı atanacak, vb. Şimdiye kadar hep CHP’ye oy verdik ama artık kemik kitlesini bu kadar önemsememesi ben dahil çevremdeki birçok kişinin canına tak ettirdi. Akp karşında terlik de olsa oy vereceğim demeyen CHP seçmeni de çok. Beni dikkate almayan bir partiye verecek oyum kalmadı. Akp artığı bir partiye de oy vermeyi düşünmüyorum.

Hangi parti gelirse gelsin insanlar değişmediği sürece hiçbir şey daha iyiye gitmeyecek maalesef. Şu anda bile eğitim bitik, sağlık sistemi alarm veriyor, hak hukuk adalet zaten yok, ekonomi rezalet, diğer yandan zaten bir de dünya genelinde enflasyon ve enerji krizi kapıda. Demografik yapının altına döşenen dinamit de henüz patlamadı. Kim seçilirse seçilsin kötü tercihlerin ve coğrafyanın bedelini ödeyecek gibiyiz.

Dünyadaki para bolluğunda istikrarlı olarak yanlış hamleler yaparak maalesef yakın dönemdeki son şansımızı da kaybettik.
0
marla is in my head
(19.08.22)
(11)

Bu koşullarda ev almak saçma değil mi?

signore
Seneye evlenmeyi düşünüyorum, yavaştan bir ev kiralayıp eşyaları almaya başlayayım dedim. Kamuda çalıştığım için ocakta seçim nedeniyle tüik enflasyonunun ciddi bir oranda üzerinde zam alacağımı düşünüyorum, biraz borçlanayım dedim. 350bin piyasası olan bir arabam var araba ihtiyacım yok. Şimdiki ge
Seneye evlenmeyi düşünüyorum, yavaştan bir ev kiralayıp eşyaları almaya başlayayım dedim. Kamuda çalıştığım için ocakta seçim nedeniyle tüik enflasyonunun ciddi bir oranda üzerinde zam alacağımı düşünüyorum, biraz borçlanayım dedim. 350bin piyasası olan bir arabam var araba ihtiyacım yok. Şimdiki gelir 16-17 bin civarı. Tutmak istediğim evler 5-6 bin arası. Kız arkadaşım da benim civarında kazanıyor.

Aileme söyledim olumlu baktılar önce ama sonra dediler konut kredisine girsen daha iyi olmaz mı. Kredi muslukları zaten kısılmış kamu bankaları çok az kredi veriyor, özel bankalar da yüksek faizle veriyor. Benim birikimim 160bin civarı ama aylık 2500 de sabit ödemem var. 1.2-1.3m'den aşağı içe sinen ev yok. "İlla evim olsun" evleri bile 850k. En kötü aylık ödeme 10bin civarı olacak ve elimde avucumda olan tüm birikim gitmiş olacak, eşyalar evlilik vs. zora girecek.

Bana çok mantıksız geliyor. Anne baba boşandı ama babamdan sırf bana kalacak miras 10 milyonun üzerindedir. Annede de ev var arsa var, 2'ye bölünecek. Kız arkadaşımın ailesinin durumu da kötü değil, bir şeyler kalır. Ayrıca çocuk da yapmayacağız yani çocuk olsa da bir şey fark etmez bu durumda ama yine de önemli bir faktör bence. Garip bir takıntı var anlamıyorum kiraya giden para boşa gidiyor sanki, istemediğim yerden ev alsam elime ne geçecek 50 60 yaşında 3 yerine 4 evim olsa ne olacak bunun için gençliğimde aşırı zorluk çekmenin ne anlamı var aklım almıyor gerçekten. Geçmişe baktığımızda yüksek enflasyon nedenigle konut kredisi çekenlerin hepsi karlı çıktı ama bunun devam edeceği de garanti değil. Dolar bazında konut fiyatları aşırı yükseldi. Öyle olsa bile önümüzdeki 2 yılım mahvolacak. Haksız mıyım?
0
signore
(17.08.22)
Şu anda ev alırsanız ev size ait olacak, evlendikten sonra alırsanız eşinizle ortak olacak. O detayı gözden kaçırmayın derim.
Alacağınız evin oturacağınız ev olması da mecburi değil, bütçeniz oturacağınız eve yetmiyorsa yatırımlık ev alıp 5-6 yıl sonra onu satıp oturacağınız evi almak da bir seçenek.

Hem konut piyasası hem Türkiye'nin ekonomik durumu o kadar ilginç bir hal aldı ki bence kimse kesin bir şekilde ev almak doğrudur veya yanlıştır diyemez. Size hangisi doğru geliyorsa o şekilde yapın gitsin.

Bir sene önceden ev kirası ödemeye başlamayı düşünmeniz bana garip geldi, ben olsam o kadar aceleci olmazdım. Burada bahsettiğimiz para boşa gidecek 72 bin lira.
0
michael_knight
(17.08.22)
evi şimdiden ortak alabilirsiniz
aylık ödeme yükü düşük olur
0
bir soru sorcam
(17.08.22)
Aileden miras kalacaksa ev alıp borç ödemek bana da mantıksız geliyor. Maaşınızın neredeyse tamamını kredi olarak ödeyecekmişsiniz bir de. Hiç gerek yok.
0
ruhen hastayim ben
(17.08.22)
Haklısınız. Ayrıca evliliğin ilk yılından böyle büyük borca girmek eşinizle ilişkinizi de etkiler. Kimse ilk yıllardan böyle borca girmek hem de kenarda iyi bir birikim yokken.
0
GoodMorningTeacher
(17.08.22)
Ben sizin yerinizde olsam altın döviz vs. Birikim yapmaya devam ederdim seneye ev alacakmışım gibi.
Neden şu an ev almıyorum, birincisi şu aşamadan sonra yükselme trendinin devam edeceğini düşünmüyorum artık belli bir süre. İkincisi henüz evli değilsiniz ve evli değilken eve girmek bir şekilde sizi kasar diye düşünüyorum.

Hiç ev almamak ve mirası beklemekse bence akıllıca değil, o zaman mirası hak edene kadar boş yere kira vereceksiniz yıllarca. Hem dediğiniz gibi, bir iki sene sonra borcunuz enflasyona yenik düşüyor, ülkemizde de enflasyon hiç bir zaman düşmeyeceğine göre yatırım akıllıca olur diye düşünüyorum.
0
va
(17.08.22)
Anlattığınız koşullara göre bence de ev almanız gereksiz görünüyor. Kiraya verilen para da boşa gider görüşüne katılmıyorum, o paraya özgürlük satın almış oluyorsunuz. Herkes için olmayabilir ama sizin durumunuzda gayet mantıklı bir alışveriş. Hayat boyu karın tokluğuna yaşayıp öldüğünüzde bir ton maddiyat bıraktığınız için kimse madalya vermeyecek sonuçta.
0
mikro patlama
(17.08.22)
Ev almak hiçbir zaman saçma değil. İnsanın hayattaki birkaç gerçek derdinden biridir barınmak. Başkası ucuza aldı, ben pahalıya alıyorum diye düşünmeye gerek yok. Bunlar her zaman değişir. Eskiden işçi emeklisi ev yaptırıyordu. Bugün kendine zenginim diyen birçok kişi bunu yapamaz. Sonuca odaklanmak lazım. Eşinizde yarı yarıya ödeyip ev alabilirsiniz.
0
dissendium
(17.08.22)
Ev durduğu yerde değerleniyor. 850 bin tl ye almadığım ev şu an 2 400 0000 TL oldu. Bu parayı hiçbir yatırım aracı vermiyor.

Ayrıca finansal stabilizasyon açısından bir güven sağlıyor. Memur değilsen işten çıkma durumu sonrasında iş bulamayabilirsin. Bunun örnekleri çok. Toplam 35k civarı bir gelir varsa ev almayı düşünmek gayet mantıklı. 4 yılda bir eviniz olur.
0
OrangeYellow
(17.08.22)
bahsettiğiniz koşullar + ülkede konut fiyatlarının reel olarak çok yukarıda olması nedeniyle ben de sizin yerinizde olsam ev almazdım. en azından evlenip bi 2-3 sene önümü görmeye çalışırdım.

belki bu 2-3 sene içinde boşanma olacak, belki başka bir ile veya ülkeye taşınma durumu olacak. hayatınızı bir eve bağlamanın anlamlı görünmüyor bu durumda.

bunu mevcutta 2 tane konut kredisi ödeyen birisi olarak söylüyorum.
0
nuisance
(17.08.22)
babandan 10 milyonun uzerinde miras kalacak yazmissin.
neden bunlari dusunuyorsun anlamadim. babanla aran mi iyi degil, cimri bir insan mi?
yani benim babamda bana kalacak bi 10 milyon olsaydi su an ev, araba, sirket ne istersem almisti coktan. benden sakinmazdi tabii ki.

neden teklif etmedi ev almayi pesin parayla anlamadim, konuyu da acmissin.

bunun haricinde kiraya verilen para bosa giden bi para degil ama kiralar haddinden fazla g3reksizce yukseldiginden artik evet bosa veriliyor bence de. birilerinin hayatini kolaylastiriyorsun sadece. ederinin ustu isteniyor cunku artik. o yuzden haklisin bosa gittigini dusunmekte. ama bu gelirle ev alinmaz yani alinir da baska harcaman olmamali. ya evliligi ertele ya bosver o dusunceleri kiraya cik.
0
Kittie
(17.08.22)
Ekonomik koşullardan bağımsız olarak söylüyorum. Beraber yaşayacağınız ev ile ilgili beklentileriniz beraber yaşamaya başkayınca şekillenir. İhtiyaçlarınız, yaşam alışkanlıklarınız, eşya istekleriniz vs. Dolayısıyla evlenip önce kiraya çıkmak. Bir iki sene isteklerinizi belirleyip bu sırada para biriktirmek. Birikirken de değer kaybetmesin diye döviz, altın vs yatırım yapıp 1-2 sene sonra beraber oturmak isteyeceğiniz semtte ve tipte ev almak en doğrusu bence.
0
Ruprect
(17.08.22)
(7)

emlak/emlakçı

firemanjonny
merhaba evimi satmak için sarı siteye ilan verdim emlakçılar arıyor, sizin biz satmaya çalışalım, %2 komisyonla filan diyor, satarsa alsın komisyonunu benim için sorun yok, ama dolandırılma durumu olur mu diye de insanın aklı bulanıyor, ne yapmak lazım sizce
merhaba evimi satmak için sarı siteye ilan verdim emlakçılar arıyor, sizin biz satmaya çalışalım, %2 komisyonla filan diyor, satarsa alsın komisyonunu benim için sorun yok, ama dolandırılma durumu olur mu diye de insanın aklı bulanıyor, ne yapmak lazım sizce
0
firemanjonny
(15.08.22)
niye dolandırılasınız ki? bölgede nam yapmış satışları iyi olan bir emlakçıya 1-2 ay süren var şu kadar nakit istiyorum üzerine karışmam gelen müşterin beni bulsa da seni pas geçmem derseniz. sizden daha iyi fiyata ve daha hızlı satacağına şüpheniz olmasın.
0
alp9900
(15.08.22)
bana şu kadar ver üzerine karışmam deme bence ya. zaten komisyon alacak her türlü yükseğe satmaya çalışır. sen fiyatı tam bilmiyorsundur zaten. düşük bir meblağ söyleyebilirsin belki.
0
nick bulamadim
(15.08.22)
Herhangi bir satış aracılığı sözleşmesi vs imzalamayın, zaten ilanınız var ve demek ki siz kendiniz de sahibinden satmak istiyorsunuz.

Arayan emlakcılara "uygun müşteriniz olursa sunabilirsiniz, anahtar teslim edemem" diyin.

Ha yok ben gidip gelip ev gezdirip uğraşmayayım diyorsanız o zaman profesyonel biriyle çalışın ve anahtarı teslim edin.
0
John Bloor
(15.08.22)
-Ofisini gör.
-Yetki belgesini gör.
-Sözleşme hazırlamasını iste.
-Sözleşmenin matbu bir belge olmasına dikkat et.
-Her bir maddeyi oku.
-Aklına takılan maddeler hakkında izahat iste.
-Özellikle sözleşmenin feshiyle ilgili maddelere dikkat et.
-Tapu işlemlerinin Emlakçı tarafından yürütüleceği maddesi olduğunu gör.
-Her tür ulaşımın emlakçı tarafından sağlanacağı maddesini ilave et.Emlak komisyonunun tapu devri ile ücretin hesaba aktarılmasından sonra ödeneceği maddesini gör.
- Sözleşmeyi mutlaka emlakçıya imzalat.
- Bir nüsha sözleşme al. Anahtarı ver. Çık.

-Komisyonu öderken mahbuz, fatura her ne veriyorsa mutlaka isteyin.

Ben şu kadar parayı isterim, kaça satarsan sat üzeri senin demek çok uygun bir hal tarzı değil. Emlakçının o an için paraya ihtiyacı yoktur, bekleyerek çok daha yüksek bir fiyata satabileceğini düşünmektedir. Yüksek fiyat koyar, boş yere beklersiniz. Evin fiyatını siz belirleyin ve verilen ilanlardan takip edin.

Fiyata bir pazarlık payı koyun. Alacağı evi pazarlık yapıp bir şeyler indiremediği için almaktan vazgeçen garip kafalı insanlar yaşıyor bu memlekette.
0
Mirket
(15.08.22)
biz de sari sitede 1 sene surunduk, birsey cikmiyor.
sonra emlakciyla sattik, 4 binali bir sitedeydi daire. Binalardan birinin giris katina elemanin teki emlakci acmis, gittik konustuk. Kafamizda bir fiyat vardi zaten, biz o kadar istiyoruz senin istedigin fiyattan sat dedik, 2 haftada birini buldu verdik gitti.
0
cooperr
(15.08.22)
Emlakçını kendin seç. Remax gibi tanınmış bir emlakçı ile çalış. Seni arayan kişi kimdir nedir bilemezsin.
0
OrangeYellow
(15.08.22)
Emlakçı ile çalışmak daha iyi neden dolandırılacağınızı düşünüyorsunuz ki? Sözleşme imzalayın emlakçı sizin adınıza satış yapsın ev satışında makul süre 6 aya kadardır
0
beemaker
(16.08.22)
(4)

İst. Cerrahpaşa hastanesinde otopark var mıdır

azeriturku
Merhabalar, yarın sabah 9 gibi cerrahpaşa hastanesine gitmem gerekiyor. arabayla gitsem içerde park yeri bulabilir miyim (ücretli ya da ücretsiz fark etmez). Şimdiden teşekkürler
Merhabalar, yarın sabah 9 gibi cerrahpaşa hastanesine gitmem gerekiyor. arabayla gitsem içerde park yeri bulabilir miyim (ücretli ya da ücretsiz fark etmez). Şimdiden teşekkürler
0
azeriturku
(14.08.22)
Randevu alınca gelen sms’te otopark uyarısı yazıyor ama iyi kötü bir park yeri bulursunuz. Otopark ücretli.
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(14.08.22)
Yenikapı tarafında bir otopark var oraya bırakabilirsin arabayı. Hastane otoparkı doluys hsatane civarında park yeri bulabilmek çok zor olur.
0
OrangeYellow
(14.08.22)
Hastanenin çoğu binasını yıktıkları için içerde eskiye nazaran otopark sorunu olmuyor. O saatlerde yer bulursunuz
0
housedaki topal doktor
(15.08.22)
Yeni yapılan nöroloji binasının olduğu tarafta kapalı otopark var. Kapının hemen çaprazında.
0
pudra
(15.08.22)
(9)

Telefon fiyatları düşer mi?

havadakarada
Geçen hafta anneme galaxy a23 alacaktım 4400 liraydı. Kredi kartımın hesap kesimi gelsin öyle alayım dedim 1 haftada 5000 lira oldu. Şimdi mi alayım yoksa düşmesini mi bekleyeyim sektörde biri varsa tahmin yürüyebilir mi. Optik görüntü sabitleyici olan alternatif bir telefon da bulamadım benzer fiya
Geçen hafta anneme galaxy a23 alacaktım 4400 liraydı. Kredi kartımın hesap kesimi gelsin öyle alayım dedim 1 haftada 5000 lira oldu. Şimdi mi alayım yoksa düşmesini mi bekleyeyim sektörde biri varsa tahmin yürüyebilir mi. Optik görüntü sabitleyici olan alternatif bir telefon da bulamadım benzer fiyata. Bir bu var bir de a22.
0
havadakarada
(11.08.22)
Dolar artarsa artar.
0
OrangeYellow
(11.08.22)
Dolar sabitken arttı bu kadar. Dolar artarsa fiyat takla atar heralde
0
🌸havadakarada
(11.08.22)
kısa vadede düşebilir. ama uzun vadede artar gibi.
0
jelly bear
(11.08.22)
6800 lira iken galaxy a52s'i takip etmeye başladım. 1 ay olmadan 8000 lira oldu. yıl sonu 40.000 olacak galiba. düşeceği falan yok.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.08.22)
A22 kamera olarak bir tık daha iyi gibi gelmişti bana incelemelerde. Yakın zamanda a22 aldık memnunuz kamerasından açıkçası.
0
bigcaptain
(12.08.22)
türkiyede genel kural fiyatların hiçbir zaman düşmeyeceğidir. beklerseniz fiyatlar yükselecektir. en fazla bir süre sabit kalır ama sonunda yine yükselir.
0
amsterdam otlu sigarası
(12.08.22)
bugün almadığınız her şey için yarış pişman olacaksınız.
0
duster
(12.08.22)
3 ay önce aldığım telefon 6559 tl'den 8134 tl'ye çıkmış. ben bu telefonu 1 senedir takip ediyordum ilk fiyatı 5000 tl civarıydı. kısacası beklersen fiyat yükselir.
0
false pretension
(12.08.22)
Eski bir ekonomi bakanının meşhur bir sözü vardı; "Çok beklersiniz"

Bu ortamda, hele ki Türkiye gibi bir ülkede asla fiyatlar düşmez.
0
deveyidiken
(12.08.22)
(7)

İstanbulda ev kira için nereleri kullaniyorsunuz

optimistbakunin
İstanbula taşinacağim. Kiralar malum. Sahibinden dışında neler kullanılabilir? Uygun bir şekilde nasıl bulunabilir.
İstanbula taşinacağim. Kiralar malum. Sahibinden dışında neler kullanılabilir? Uygun bir şekilde nasıl bulunabilir.
0
optimistbakunin
(11.08.22)
uygun bulmak için bir seçenek yok ama o mahalleye gidip tek tek emlakçıları dolaşırsan sahibindende olmayan (henüz konmadan giden bir sürü yer oluyor) veya daha yüksek olup pazarlık payı olan yerleri görebiliyorsun. Şu an oturduğum yeri öyle buldum (ama şu anki piyasa çok farklı tabii)
0
nhk ni youkosu
(11.08.22)
şu anda sahibinden bir şey ifade etmiyor. oraya ilana çıktıysa zaten o evden hayır gelmez. iyi evler henüz ilana çıkmadan tutuluyor.

emlakçı emlakçı dolaşıp numaranı bırakacaksın ve kriterlerini söyleyeceksin. öyle bir ev gelince seni arayacaklar.
0
mr.goodcat
(11.08.22)
Ben de ev ilana çıkmadan tutmuştum. Şans meselesi biraz.
0
birmilyonunvarmi
(11.08.22)
beğendiniz sokaktaki apartman görevlileri, bakkallar, esnafa soruluyor genelde.
0
eja
(11.08.22)
Bakkal ve esnafın göstereceği evler genelde ailelere yönelik muhafazakar semtlerde olur.
Komşuların akraba olduğu apartmanlar falan.

Kirayı düşürmek için uzak olsa da ucuz semtlere bakacaksın. Ulaşımın zor olduğu yerler gibi
0
OrangeYellow
(11.08.22)
Uygun fiyatlı bulamazsınız çünkü talep var arz yok dolayısıyla fiyatlar her geçen gün yükseliyor ama merkezi yerler yerine merkeze uzak semtleri (Anadolu yakası Pendik Tuzla tarafı E5 üstü kısım, Sultanbeyli, Sancaktepe Avrupa yakası Esenyurt, Başakşehir gibi) tercih ederseniz nispeten daha uygun fiyata kiralık yer bulabilirsiniz
0
beemaker
(14.08.22)
(14)

Çocuk istediğimden emin degilim

logisticsmanager
Biz şimdi hanımla 5 yıldır evliyiz, ben iki yaş büyüğüm. Böyle bir 4-5 seneye yapariz diyoruz genel olarak, hem finansal olarak rahat oluruz hem de mental açıdan.Zaten finansal olarak rahat olmazsak hayatta yapmayiz. Rizkiyla gelir muhabbetine dusmeyiz. Ben çocuk yaparsam ileride istediklerini verem
Biz şimdi hanımla 5 yıldır evliyiz, ben iki yaş büyüğüm. Böyle bir 4-5 seneye yapariz diyoruz genel olarak, hem finansal olarak rahat oluruz hem de mental açıdan.
Zaten finansal olarak rahat olmazsak hayatta yapmayiz. Rizkiyla gelir muhabbetine dusmeyiz. Ben çocuk yaparsam ileride istediklerini verememe korkusu olmadan yapmak istiyorum. Hanim da aynı mantikta. Misal o tabi fransiz olduğundan hayat şartları daha farkliydi ama misal yurtdışında moda tasarimi okumak istemis ama ailesinin parasi yokmus. Simdi ona göre bunu yapamayacaksan çocuk yapmış olmak için yapiyorsun, bana da mantıkli geliyor zaten. Tabi kişiden lisiye değişir.

Hanım çok sevmiyor çocuk vs zaten. Ben seviyorum. Ama bu sevgim "çocuk yapmazsam olurum beni kimse tutamaz" değil.

Simdi düşünüyorum; kendimi 4-5 sene sonra bile çocuk sahibi çok net düşünemiyorum. Çok ciddi bir değişiklik gibi. Is yerinde çocuğu olanlarin cogu zor diyor, hatta iki çocuğu olan arkadaş simdiki aklim olsa yapmam diyor. ama diyenlerin eşleri itfaiyeci, polis falan haliyle calisma saatleri biraz ters. Mutlu olanların çoğunun da cocuklari büyümüş Artik lise üniversite.

Ben simdi cocuk diyorum ama yapmasam da mutlu olurmusum gibi düşüncem var.
Ama sonra ya ileride pisman olursam falan diyorum. Çok araliktayim. Daha uzun zaman var, acele yok da açıkçası çocuk istememin sebebi topluluğun kafama işlediği imaj, annemlere torun vermek mi yoksa harbiden çocuk istiyor muyum emin değilim.

Esimin ailesi çok gec cocuk sahibi olmus (anne 42 baba 49). Ülke de fransa olunca zaten çocuk sahibi olmayan çift sayısı cok, toplum baskisi yok ama benim kafamda var gibi.

Ne diyorsunuz? Benim gibi var mı böyle aralikta olan ya da Evli olup çocuk istemeyen/yapmayan var mi aramizda? Benim de arkadaş grubum masallah tavsan gibi üniversiteden mezun oldugumuz gibi ilk iki senede 3 kişi çocuk yapti. Şimdi bir tanesi daha sahip olacak.
0
logisticsmanager
(08.08.22)
benzer duurumlarda degiliz bekarim kadinim vs ama bana gire bir seyi istemek istemektir. suphe yoktur
0
ala09
(08.08.22)
emin değilsen yapma. ben eminim, yapacağım. net. çocuk sahibi olanlar çocuk sevgisinin hayatta duyabileceğin en güzel his olduğunu söylüyor. zorluğu nedeniyle de keşke diyenler var.
0
gabe h coud
(08.08.22)
Biz de sizinle aynı durumdayız.

Eşim pek çocuk sevmiyor, kendi çocuğunu da sevmeme ihtimalinden korkuyor. Ben oldum olası çocukları çok severim, genelde iyi anlaşırım, çocuklar da beni sever.

Yalnız ülkedeki ekonomik durum ve bu adamların yarın bir gün bizi muhatap edeceği iç veya dış karışıklık ihtimalleri ister istemez beni de düşündürüyor ve çocuk sahibi olma isteğimi törpülüyor.

32 yaşındayım, eşim de ben de mühendisiz, eve giren para Türkiye şartlarında gayet rahat yaşamamıza yetiyor şükür ama çocuk denkleme girince ürperiyorum biz bir şekilde geçinir gideriz vs. ama ona benden daha iyi imkanlar sağlayamazsam diye endişe ediyorum.

Sadece Türkiye'de değil dünyada da dengeler değişiyor, kaynaklar tükeniyor, iklimler, göçler vs. düşününce ne çocuğu diyorum ama sağda solda çocuk görünce de aman hiçbir zaman ideal ortam olmadı her zaman sıkıntılar vardı diyorum.

Bizde kafalar karışık kısaca belki birkaç sene daha düşünmekte fayda vardır hocam.

Benim evlenen arkadaşlarım da en geç birkaç yıl içinde çocuk sahibi oldular. Ama aynı yaşta olmamıza rağmen 40 yaşında gibi gözüküyorlar asdsadfdsd
0
chicha_v2
(08.08.22)
ben cocuk sevmem, esim eh iste. 8 yillik evliyiz, cocuk yapmayacagiz. bu sekilde birlikte mutluyuz, bir eksiklik hissetmiyoruz. maddi acidan hic bir zaman yeterli olamayacagimiz bir seye de girmek istemiyoruz. su an evet yeterli imkanimiz var desek bile her gun her sey degisiyor.
cocuk zor. psikolojisi zor, cocuk sonrasinda ikili iliski dengesini yeniden kurmak zor, bedenen zorlayici bir deneyim zaten kadin icin. erkek tarafi desen ilk 2 yil bir sey anladiklarini sanmiyorum. cocuk yepyeni bir hayat, inanilmaz buyuk bir sorumluluk. zaten yeterince sorumlulugumuz varken daha da zorlayici bir sey katmak istemiyoruz hayatimiza.

bize bir sekil kodlanmis bence cocuk. yapmazsak gizli bir baski hissediyoruz. esimin ailesi olmadigini dusunuyor mesela cunku ne kadar istemiyoruz desek de buna inandiramadik.
ben sahsen cocugu her sekilde pismanlik olarak goruyorum. yapan da yapmayan da pisman. o zaman olmasin kafasindayim. muhtemelen cok guzel bir histir ama ben, sahsen, benim icin dogru bir karar verdigimi dusunuyorum.


ayrica chicha_v2+1. benden cok daha kucuk cocuklu insanlar yasima inanamayip sirrimi soruyorlar cocuksuzluk diyemiyorum :D (isin sakasi tabi)
0
65 derece
(08.08.22)
Eşin Türk değilse yap geç. Türkiye'de çocuğun işlevi çok farklı. Sen istemesen de yabancı kadınlar çocuğun sorumluluğunu alıyor. Gerçekten anne olmak istiyorlar. 3-4 çocuğu olup halen çocuk isteyen avrupalı kadınlar var. Bıraksan tavuk gibi yumurtlayacaklar
0
OrangeYellow
(08.08.22)
Ben 30 oldum ve hala bir çocuk doğurup bakmayı düşünemiyor ve hatta istemiyorum. üstelik çocukları çok seviyorum ve çok iyi anlaşıyorum ama sadece sevmek yetmiyor, onunla ilgilenecek olmak bambaşka bir sorumluluk.
Belki önümüzdeki yıllarda isterim bilemiyorum ama şu an evli değiliz zaten. Erkek arkadaşım ise evlenip çocuk yapalım istiyor. Ben dürüstçe şu an istemediğimi söyledim ancak bu kararım belki ileride değişeceği için asla da demiyorum. Evlenirsek de hala istemiyor olursam ne yaparım işte onu düşünüyorum ben de. Bence siz de şimdiden düşünmeyin, zamanı geldiğinde hala istemiyor olursanız ona göre hareket edersiniz.
0
eksi sozlugun tatli insani
(08.08.22)
30'ların sonu 40'ların başında evli çiftiz, çocuk yapmama konusunda evlenmeden önce anlaşmıştık.

Emin değilseniz yapmayın +1
Bir de reddit'te truechildfree, fencesitter ve regretfulparents subredditleri ilginizi çekebilir. Detay konuşmak isterseniz mesaj da beklerim.
0
kobuzchu kiz
(08.08.22)
ben kendimi bildim bileli hep cocuk sahibi olmak istedim. hatta uygun sartlarim olsaydi 27-29-31 yaslarinda birer cocuk yaparim hayalini kurardim :) 34te ilk cocuguma hamile kaldim ama bu kadar cocuk seven biri oldugum halde is ciddiye bindikten sonra gercekten istiyor muyum, emin miyim, bakabilir miyim, cok buyuk bir sorumluluk altindan kalkabilir miyim diye cok cok dusundum. emin oldugumu anladiktan sonra esimle konusmaya basladik cocuk konusunu ve ondan sonra kalkistik zaten. cocugum olmasaydi da kesinlikle evlat edinecektim. ilk bir iki senenin cok yorucu ve zor gececegini biliyordum ama tahminimden gercekten daha zor oldu diyebilirim. 20 aylik su anda kendisi, hayatimiz bebeksiz halimizin normaline hala donmedi ama sanirim yeni normalimize de alistik diyebilirim, simdilerde son 1-2 aydir biraz daha kolay her sey ama 18+9 ay gercekten zor ve yorucuydu. bunu bilerek kalkismak onemli cocuk isine, yoksa pismanlik hikayeleri anlatirsiniz her yerde. gercekten uykusuz yasayamayan bir insanken neredeyse 2 yildir 5 saat kesintisiz uyudugum sayilidir mesela :) her bunyenin rahatlikla kaldirabilecegi bir sey degil yani ve bu isin sadece fiziksel yorgunluk kismi. daha bunun psikolojik kismi, maddi kulfeti var, var da var yani :). tabii boyle anlatinca korkunc geliyor ama icinde yasarken akip gidiyor diyebilirim. ben emin oldugum icin yorgunluklar ve diger seyler beni cok hirpalamadi mesela ama ufacik bir soru isareti olsa kafamda eminim cok farkli olurdu psikolojim. son olarak baska cocuk sahibi olmayi dusunmedigimi de eklemeliyim (yani en azindan dogurmayi dusunmuyorum). belki maddi acidan yetecegimize ikna olursak, birkac yil sonra bir cocuk evlat ediniriz diye de dusunuyorum ama. bu tabii cok havada bir fikir, ulkenin durumu ne olur, gidisat ne olur, maddiyat ne olur hepsi bir gaz ve toz bulutu kafamda su anda :) ne yazdim ama yaa :)
0
in vino veritas
(08.08.22)
merhaba, biz de 5 yildir evliyiz, yaslar 31-35. cocuga karsi ikimiz de 'meeh' gozuyle bakiyoruz, cok asiri istemiyor veya ciddi sekilde nefret etmiyoruz. halimiz vaktimiz yerinde, ancak hayati da su an oldugu haliyle seviyoruz, cocuk karmasasina girmenin alemi yok su an modundayiz. hani olsa bakariz da ne gerek var gibi. esim gecen ya iste bilgisayar oyunu filan oynariz belki dedi, cocuk isteme sebebi o kadar.

ben hayati yasamayi cok mesakkatli buluyorum, hayatta kalma ugruna harcadigimiz caba (is guc okul patron toplum aile vs), hayata degmiyor bence. sirf bu sebeple cocuk yapma fikrine cok mesafeliyim, yarin bana beni ne diye yaptiniz allahsizlar dese verecek cevabim yok gibi.

tek makul argumanim, ilerde yapmazsam belki pisman olurum, olmayayim diye yaparim belki.
0
taurina
(08.08.22)
ben sana bir dost tavsiyesi cocuk yapma.
0
sizofren06
(09.08.22)
Benzer pozisyonda iken cocugu yaptim, ya$ 33 idi. Pisman degilim.

Ben kesin cocuk istiyordum cunku cocuklugumda etrafimda cocuk yapmamis birkac hatun vardi, birkac olaya sahit oldum ve o yaslarda hatunlarin bir kere dogurmasi gerektigine karar verdim. Benim hatun da pek cocuk sevmiyordu. Ilkinin maddi manevi ne kadar zor oldugunu gorunce tek cocukta durdum.

"Rizkiyla gelir" mevzusuyla ben de zamaninda dalga gecerdim, sonra basima gelince inandim. Palavra degil kesinlikle, ilk 2-3 sene ozellikle olmayacak isler oluyor, uzerine para yagiyor.

Baskalarinin ne yaptigiyla ilgilenme, siz kendinize bakin. Ben ne kadar zor olsa da "yapma" demem. Cocuk hem enerji isteyen bir olay hem de hatunlarin biyolojik saat olayi var, o yuzden 40li yaslara birakmadan aradan cikartmak lazim.

Bence tak fisi bitir i$i, 5 sene sonra baba diye pesinden kostugunda "iyiki" dersin. Ben diyorum..
0
cooperr
(09.08.22)
çocuk işi mantıkla yapılmıyor zaten. her şeyi ölçüp bitip gündelik hayata göre tartarsan mantıksız gelir.
çocuk işi duygular ve ilkel dürtülerle yapılır, kötü anlamda söylemiyorum bunu ama durum böyle. yani başkalarından akıl alarak, mantıklı düşünmeye çalışarak, geleceği planlayarak çocuk isteme kararı verilmez.

yapıp geçeceksin ya da yapmayacaksın, çok ortası olan bir konu değil.

ayrıca inanıyorsanız gerçekten rızkı ile geliyor. bu demek değil cocuk olunca zengin olacaksınız. fakat bir şekilde size gelen güç mü desem, kısmet mi desem ama bazı kapılar açılıyor insana.
0
nuisance
(09.08.22)
Biz de kararsiziz acikcasi, hatta gecen bir kadin dogum uzmanina muayene oldugumda cocuk dusunup dusunmedigimizi sordu. Hayır yani evet olabilir gibi bir cevap verdim. :D

Acikcasi bizi de ekonomik sartlar dusunduruyor. Eger iyi bir gelecek saglayamayacaksak cocuk yapmaya sicak bakmiyoruz. Cocuk sahibi olmak muthis bir seymis yapalim gitsin diyemiyoruz. Sıkıntı cekecek bir insan dunyaya getirmek istemiyorum.
0
kafasizbiri
(10.08.22)
İstemiyorsanız mecbur değilsiniz ama gerekçenin "maddi şartlar" olması bana doğru gelmiyor. Bakıyorsunuz çok zengin ailenin çocuğu bunalımlı olabiliyor, ya da çoban çocuk il birincisi oluyor sınavda. Başarı ya da mutluluk maddiyatla bir yere kadar orantılı, ailenin sevgi ve güven sağlaması daha önemli.
0
firez
(15.08.22)
(7)

bu kızarıklıkların sebebi nedir

bugisme
1 yaşındaki oğlumuzun özellikle sol tarafı, kıyafetleri ile temas etmeyen kol, ayak ve yüz gibi bölgelerde 4-5 gün süren ara sıra kaybolup yeniden çıkan kızarıklıklar var. Herhangi bir kaşıntı veya keyifsizlik gibi bir durumu yok. Doktor randevusu aldık ancak geçtiğimiz kontrolde bu kızarıklıklar ge
1 yaşındaki oğlumuzun özellikle sol tarafı, kıyafetleri ile temas etmeyen kol, ayak ve yüz gibi bölgelerde 4-5 gün süren ara sıra kaybolup yeniden çıkan kızarıklıklar var. Herhangi bir kaşıntı veya keyifsizlik gibi bir durumu yok. Doktor randevusu aldık ancak geçtiğimiz kontrolde bu kızarıklıklar geçmişti çocuk doktoru bir yorum yapmadı.
0
bugisme
(07.08.22)
resim net değil ama değişik bir böcek ısırıyor olabilir ya da herhangi bir şeye alerjisi olabilir, vücut tepki gösteriyordur.
0
candide
(07.08.22)
MAŞAALLAH öncelikle, Sivrisinek ısırığı gibi geldi bana odasını iyi kontrol edin dişi sivrisinek olabilir
0
protrek
(07.08.22)
sinek ısırığı bizimkinde feci şişiyor (15 aylık) sizinkinde de öyle olabilir. izleri iyileştirmek için doktor stilex jel vermişti günde 1 kez. bi de kalmosan losyon vermişti yine günde 1 kez.
0
pide
(07.08.22)
bana sinek ısırığı gibi gelmiyor. aniden oluyor ve çocuk kaşımıyor. sinel ısırığı olsa irite etmesi gerekirdi. ayrıca gündüz oluyor daha çok; yani sinek pek olmadığında. Ben yatak akarlarından şüphelendim ama her şeyi değiştirdik devam ediyor. yedikleri böyle yapar mı? internette çok güvenilir bilgiler yok malesef.
0
🌸bugisme
(07.08.22)
Alerjiye pek benzemiyor sanki, ben de sinek diye düşünüyorum ya da benzeri bir şey. Bizim oğlumuz da 14 aylık ve benzer kızarıklıklar oluyor. Ağlayarak uyanıyor bazen, sinek ısırdığını anlıyoruz. Geçmiş olsun.
0
va
(07.08.22)
Asya kaplanı sivrisineği böyle yapıyor.
0
OrangeYellow
(07.08.22)
Su siralar sanirim salgin var. Kucuk cocuklar icin bunu hep duyuyorum. El, ayak, agiz diyen doktor da var, alerji diyen de. Agiz icine de bakin.
0
balpolen
(08.08.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.