Giriş
(7)

Robot resimlerden korkan var mı ?

ishak77
Dehşete düşüyorum robot resim görünce ne bu böyle ekrandan fırlatacakmış gibi tedirgin. Hayır gerçek hali gelse bu kadar korkmam :d gerçek hali sketch olarak gelirse o başka. Var mıdır bu fobimin adı sanı dostlar?
Dehşete düşüyorum robot resim görünce ne bu böyle ekrandan fırlatacakmış gibi tedirgin. Hayır gerçek hali gelse bu kadar korkmam :d gerçek hali sketch olarak gelirse o başka.
Var mıdır bu fobimin adı sanı dostlar?
0
ishak77
(05.01.21)
fobinin adını bilmiyorum ama evet robot resimler bana da inanılmaz rahatsız edici geliyor. sanırım çağrıştırdığı anlam dolayısıyla böyle. çünkü aranan, tehlikeli olduğu addedilen insanların robot resimleri olur. bu insanların nerede olduğunun bilinmemesi de ayrıca geriyor insanı sanırım. sokakta görsem bir daha dönüp bakmayacağım bir insanın robot resmini görsem herhalde çok gerilir ve rahatsız olurdum
0
der meister
(05.01.21)
Umraniye sapığındandır.
0
OrangeYellow
(05.01.21)
Robot resim diyince herkesin aklına aynı şey geliyor demek ki “ümraniye sapığı”
Elinde şırıngayla motorla gezen tuhaf ürkütücü sapık.
0
megalomaniac
(06.01.21)
(bkz: uncanny valley) olabilir sebebi.

İnsana az benzeyen stilize şeyler(disney çizimi) ve direkt insana benzeyen şeyleri (normal insan) soldan sağa bir grafik olarak düşünecek olursak stilize şeylere ve normal insan imajına sempati duyabiliyorken benzerlik insana çok yaklaşıp ama bazı kusurlar olduğunda insanları rahatsız ediyor. İşte sempati grafiği burada dev bir çukur, vadi oluşturuyor o sebeple bu duruma uncanny valley deniyor. (götüm gibi anlatmış olabilirim)

spectrum.ieee.org

Bu sebepten hala virtual reality oyunlarda fotorealistik insanlar yerine stilize bir tarz tercih ediliyor. Ya da Tom Hanks'in meşhur Polar Express filmini insanlar rahatsız edici bulabiliyor.
0
hedep
(06.01.21)
Sanırım birçok fobinin ayrışmasından oluşan bir pan/poli fobi mevcut.
Literatüre yeni giren bir fobi oldu mu bununla alakalı emin değilim ancak, parçalara ayırdığımızda,

Robot resim için,

Siyah baskın tonundan ötürü melanophobia, beyaz baskın tonu için leukophobia, derinliğinden ötürü bathophobia, karanlık his uyandırıyorsa lygophobia, bir hayalet düşüncesi akla gelirse phasmophobia, eğer robot resmin size baktığını düşünüyorsanız ophthalmophobia, bu durumları düşünmekten kendinizi alıkoyamıyorsanız phronemophobia, çıldıracak gibi oluyorsanız maniaphobia, birşeyler hissediyorum olacak diyorsanız da prosophobia adlandırmasını yapabiliriz.
0
Lir Psikoloji
(06.01.21)
Robot resmin urkutucu gelme sebebi grotesk+bilinçaltina biraktigi etkidir.

Hiç bir robot resim estetik ve sanatsal bir üslupla çizilmedigi için insana tuhaf ve korkunç gelir.
0
Avoiding The Puddle
(06.01.21)
Cevaplrın hepsi çok tatmin ediciydi cevap yazan herkese teşekkürler.
Bunun haricinde evet sanırım ilk defa ümraniye sapığını gördüğümde korkmuştum böyle
@hedep uncanny valley enteresan bi teori oldu mutlaka bakıcam
@lirpsikoloji bir çoğunun mixi gibi geldi bana , tabi bu kavramları görmek öğretici oldu.
0
🌸ishak77
(06.01.21)
(7)

yüksek lisans ve sonrası

metingiller
halihazırda bir bakanlıkta devlet memuruyum, her şey yolunda ama istediğim şeyin bu olmadığına kanaat getirerek yüksek lisans yapmaya karar verdim ve 2020 Nisan ayından beri bu doğrultuda çalışıyorum. her ne kadar akademisyen olmanın hayalini kursam da önümde bi belirsizlik var ve bu beni ürkütüyor.
halihazırda bir bakanlıkta devlet memuruyum, her şey yolunda ama istediğim şeyin bu olmadığına kanaat getirerek yüksek lisans yapmaya karar verdim ve 2020 Nisan ayından beri bu doğrultuda çalışıyorum. her ne kadar akademisyen olmanın hayalini kursam da önümde bi belirsizlik var ve bu beni ürkütüyor. başvurmayı planladığım üniversitelerden biri, yüksek lisans öğrencilerimizin okul dışındaki bir işte çalışmalarını istemiyoruz diyor. mevcut işimi bırakıp tamamen (kabul aldıktan sonra tabi) bırakıp derslere yoğunlaşmak istiyorum ama önümü göremediğim için ikisini en azından belli bir süre beraber mi götürsem diye düşünüyorum. siz nasıl bir yol izlediniz akademik kariyeriniz boyunca? Bana ne tavsiye ederdiniz? Teşekkürler şimdiden.
0
metingiller
(01.01.21)
Yüksek lisans yapan herkes akademisyen olmak istiyor. Haliyle bu iş çok zor. Devlet üniversitelerinde kimin alınacağı büyük oranda belli, kişiye özel açılıyor yani kadro.

Özel üniversiteler artık ar gör almıyor pek.

Gereksiz yere huzurunuzu bozmayın. Seni alacaz diye kullanıyorlar öğrencileri. Girmeyin bu işlere
0
OrangeYellow
(01.01.21)
memurluk yüksek lisansı birlikte yürütmek için en ideal meslek. insanlar özel sektörde ne koşullarda çalışırken bir yandan yüksek lisanslarını tamamlıyorlar.

doktora deseniz bir derece anlarım da memurken, hele bir de böyle bir dönemde, yüksek lisans için iş bırakılmaz.

çalışmanızı sorun etmeyen bir yüksek lisans program bulmanızı tavsiye ederim.
0
benevolent sun
(01.01.21)
Yüksek lisans öğrencilerinin çoğu artık sizin kadronuzda olmak istiyor ve bunun için çalışıyor. İşinizden ayrılmadan devam edin.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(01.01.21)
akademin ne hayalini kuruyorsunuz allasen? (akademiden bildiriyorum) çöp buralar. ben geçici olarak çalışıp yurt dışınıa geçiciyim. ondan buradayım yani. böyle bir plan yoksa akademisylenlik hayali kurmayın.
yüksek lisans da yapın. çalışırken yüksek lisansı sizden daha kolay yapabilecek bir meslek alanı yok, pardon. okul mülakatta böyle söylerse, peki üniversiteniz çalışmayan yüksek lisans öğrencisine ne teklif ediyor diye sorarsın? proje bursu mu veriyor? ekstra başka bir ücret mi? neyle geçinsin bu gençler.
gıcık gidecek tiplerse de ücretsiz izin alacağım dersin. ki çok istiyorsan ücretsiz izin alabilirsin zaten. dönem başı 2-3 ders için gerçekten bu insanlar neden işi bıraksın anlamış değilim.

mevcut işini bırakma.
0
rewlack
(01.01.21)
ben hayallerinizden vazgecmenizi onermem tabii ama bir yastan sonra minimum duzeyde parayla gecinmek cok zor olmaz mi? yani seviyeye bi yere cikardiktan sonra asagi dusurmek cok da kolay olmasa gerek. o yuzden ben de mevcut isinizi birakmayi, eger bi geliriniz olmayacaksa riskli buluyorum.
0
damba
(01.01.21)
@rewlack+1

gemileri yakıp akademiye geçtiniz diyelim, yükselmek için gerçekten parlak olmanız ve sizi destekleyen bir bağlantı ağının içinde bulunmanız gerekiyor. diğer türlü yalnız çalışmak çok yıpratıcı. insan kendi yeteneklerinden şüphe eder kıvama geliyor. akademi dışarıdan havalı görünüyor ama içerisinde ne ego savaşları dönüyor. üst düzey vakıf üniv.lerini bilmem ama üst düzey devlet üniversitesinde ne kavgalar ne paçozluklar oluyor tahmin edemezsiniz. öğrencilerin hayatı ayrı bir içler acısı. asistanları maaşlı köle gibi görürler, yüzlerine karşı veya arkalarından her türlü hakaret aşağılama.. başarılı öğrencilere karşı bile bir samimiyetsiz takdirleri vardır. dışarıdan yüksek lisans doktora yapanlar biraz daha şanslı, kadrolu olmadıkları için köle gibi kullanamazlar ama iş kadro vermeye gelince dinozorlar kendi yanlarına kimseyi kolay kolay almazlar. insanı yükseltecek bir ortam değil kısacası, riske girdiğinize değmez. bence de işinizi asla bırakmayın. eskiden bilkent öyleydi, çalışanların doktora yapmalarını istemezdi. bilkent olmasın da odtü olsun. doktora bittikten sonra akademiye geçin (hala isterseniz)...
0
evanka
(01.01.21)
Şunu da ekleyim; Türkiye'de yüksek lisans sıkıntılı. Başka ülkelerde yüksek lisans tezi bir ödev gibidir. Bir not alarak geçersin ya da kalırsın. 1 - 1.5 yılda biter ve beklenti düşüktür.

Türkiye'de yüksek lisans tezi için doktora performansı bekleyen hoca sayısı çok
0
OrangeYellow
(01.01.21)
(12)

Muhafazakar bölüm başkanı sorusu

anladespina
Merhaba. Ben bir devlet üniversitesinde bilim olan bir bölüm okuyorum. Bölümümdeki hemen her öğrenciden iyi olduğuma inanıyorum, gerçekten bilim insanı olma isteğim, yaşamımı bu uğurda harcama arzum var. Sanırım bunun için kendimi de "önemli kimselere" göstermem gerekiyor. Bölüm başkanımız muhafazak
Merhaba. Ben bir devlet üniversitesinde bilim olan bir bölüm okuyorum. Bölümümdeki hemen her öğrenciden iyi olduğuma inanıyorum, gerçekten bilim insanı olma isteğim, yaşamımı bu uğurda harcama arzum var. Sanırım bunun için kendimi de "önemli kimselere" göstermem gerekiyor. Bölüm başkanımız muhafazakar, benim ilgilendiğim alanlardaki fikirlerimle onunkiler bayağı bayağı çatışıyor. Sizce ne yapmalıyım; çatışan düşünceleri belli etmeden, başka konularda kendimi göstererek uyum içinde mi olmalıyım (böyle yaparsam ilgilendiğim konular bambaşka noktaya evrilebilir, ki bunu istemem), yoksa kendimi hocalara ve bölüm başkanına göstermeden kendi halimde mi kalayım?

"Aç kalırsın, sürünürsün, Türkiye'de olmaz o işler" tavsiyeleri yerine daha yaratıcı cevaplar gelirse çok sevinirim.

Edit: Zaten yurtdışına gitmek istiyorum. Fakirim ve idealistim. En mantıklı yolu bulmaya çalışıyorum. Yurtdışına çıkmak için sanırım burada daha birçok şey tecrübe etmem gerekiyor.
0
anladespina
(30.12.20)
Bazen pragmatik davranmak gerekebilir, bunda bir sakınca yoktur.
0
hepbiarayisicinde
(30.12.20)
MEB'in yurtdışı bursları var bu bir.
İkincisi bölüm başkanı sizden daha yaşlı biri olarak bir kere sizin ne olduğunuzu kestirmistir. Yani siz başka birini oynasaniz da sanırım beklediğiniz gibi olmaz. Bu iki.
Ayrıca her şey bölüm baskani da değil (bu arada kendisine dair önyargılarınizi kurmanızı öneririm). Bu önemsiz olduğu anlamına gelmez ama kadrolar rektörü tahsis edilir. Güçlü dekanlar veya hocalar (bol Bask dahil) bu kadrolardan gönüllerince beslenirler. Bu gönüllerince rektöre olan mesafelerini ifade eder.
Moralini bozma. İyi işler çıkar, kimse önünü kesmez. Kesmeye çalışır ama hala akdemide fikri hür, vicdanı hür onlarcası var. Tam bilemezsiniz, belki sizin bölüm başkanı da öyledir.
0
fempusay
(30.12.20)
Normalde olması gereken iki tarafın da kendi görüşlerinin olması ve bunlara saygı gösterilmesi, bunun profesyonel hayatı etkilememesi.

Ama bu hayal tabi.
Bence düşüncelerinizi vs hiç belli etmeyin. Işinizi yapın ve bu tarz konusmalarin oldugu ortamlarda konusmayin. Idealistlik Türkiye'de özellikle akademide iyi sonuclanmayabilir.
0
logisticsmanager
(30.12.20)
Yurtdisina gitme planiniz varsa bunu daha lisans zamanindan iyi planlamaniz lazim. Turkiye'de deneyim kazanayim sonra giderim diye bir durum yok.

Gitmek istediginiz, ilgilendiginiz bolumle ilgili en iyi destegi size sunacak universitelerin oldugu ulkeleri arastirip ona gore bir plan program yapin.
0
2oda1salon
(30.12.20)
Bölüm başkanını da onun çizgisini de bu kadar büyütmeyin. Bi kaç sene sonra başka biri oturacak orada mıhtemelen.
Kötü geçinmeyin ama iyi geçinmeniz şart değil büyük bi etkisi olmaz onu demek istiyorum.
Yurt dışına gidecekseniz mesela, bi kaç hocadan (idari görevi çok önemli değil) referansı garantileyin
Okulun tüm yurt dışı imkanlarından yararlanın. Erasmus, aisec, best vs vs
Work and travel yapın.
Workaway yapın.
Evs yapın hatta. Yurt dışı başvuruları sadece akademik yeterlilik beklemez, böyle şeylerin katkısı bölüm başkanının size sağlayacağı yarardan kat be kat büyük katkı sunar


Bi de “bilim olan bölüm” nedir allasen? Bilim olmayan lisans mı var? Önce bi buradan başlayın :)
0
rewlack
(30.12.20)
muhafazakar olsun ne var bunda. muhafazakarları öcü gibi görmeyi bırakın. bilimin bir yolu yordamı var. siz bu yolu yordamı terk etmezseniz kimse size karışamaz.
0
yigit inebolu
(30.12.20)
Bölüm başkanının, dekan yardımcısının bile hükmü olmuyor bazı durumlarda. Bazı durumlarda ise bir öğretim görevlisinin dekan yardımcısından daha fazla ağırlığı olabiliyor.

Ayrıca bir lisans öğrencisi ile kimse uğraşmaz. Ancak siz bir kadro isteğinde iseniz en geçer akçeler "uyumlu olmak (sallabaş olmaya gerek de yok), işe yarıyor olmak (kötü bir tabir olsa da bazıları sadece görev tanımına bağlı kalmadan işini hafifletecek insan arıyor)"

Ve son olarak hem fakir hem idealist olunmaz bu devirde :)

Bu kadro durumları hep bir pislik barındırmak durumunda da değil bu arada. Mail atın hocam size danışmam gereken konular var diyip hedeflerinizle ilgili bir şeyler danışın. Zaten hocanın buradaki tavrı ipucu verir. Uzaktan bakıp da adam muhafazakar diyip yaklaşmamak pek mantıklı değil. Hocam şöyledir, böyledir, siz ne önerirsiniz diyin...
0
armagan abanuz
(30.12.20)
Enteresan bir soruymuş. Ölmeyi göze alan Galileo gibi bir örnek varken bölüm başkanından çekinen insandan bilim insanı olmaz. Kusura bakmayın. Bölüm başkanının bilim insanı olmanıza doğrudan bir etkisi olamaz.
0
dissendium
(30.12.20)
Yani ne dram yapmışsınız şaşırdım. Türkiye'de rektörler Cb tarafından ataniyor bilginiz vardır zaten. Haliyle sanki muhafazakar hoca ile ilk kez karşılaşiyor gibi yapmak saçma olmuş. Kaldı ki bilim üretmek için siz bu üniversiteyi seçmişsiniz. Çok zorlanıyorsanız alternatiflere ya da yurtdışına gitmek için daha fazla çalışabilirsiniz.
Ayrıca @ yiğit İnebolu+1 Tüm muhafazakar insanları bilimin karşısında gören bu üstten bakan bakış açısı da kendisine bilim insanı diyecek birinin diyebileceği bir söz olmamalı diye düşünüyorum. Türkiye'de muhafazakar olup çok idealist açık görüşlü hocalar da var.

Zira farklı görüşlerle hayatınızın her alanında karşılaşacaksınız, çalışmanıza fikirlerinize karşı çıktıkları zaman bir aksiyon geliştirirsiniz.
0
japon balığı
(30.12.20)
içerden bilgi veriyorum: akademisyen olmak için öncelikle norm kadro müsait olacak, sonrasından sırasıyla bölümün ihtiyacı olacak, hocalar isteyecek, bölüm başkanı isteyecek, dekan isteyecek, rektörlük isteyecek ve finalde yök onay verecek. sonrasında açılan sınavı kazanmanız gerekecek. bu silsileden biri aksarsa iş yatıyor. dolayısıyla istediğiniz yere girme ihtimaliniz oldukça az oluyor.

siz yine de öncelikle notlarınızı olabildiğince yüksek tutun. çünkü sizin bölüm çok zor ve çok nitelikli eğitim veriyor olsa da boşbeleş bir üniversiteden mezun birinin ortalaması sizden yüksekse sizin önünüze geçiyor.

sonrasında alesten ve yabancı dilden mümkün mertebe yüksek puan almaya bakın.

her şey yolunda gider ve akademiye girerseniz (araştırma görevlisi kadrosuyla girdiğinizi farzediyorum) lisansüsütü eğitiminizin bittiği gün üniversiteyle ilişiğinizin kesileceğini ve doktoralı bir işsiz olarak kadro peşinde koşacağınızın bilincinde olun.
0
yemrem
(30.12.20)
Meb bursu, fullbright gibi seylere hazırlanın. Bolum baskanina yaranmanin esprisi yok. Zaten oyle bir tipse yine kendi tarzinda birilerini yuksek lisansa sokacaktir. Baska unilerde olsun gozunuz.
0
red g
(30.12.20)
Muhafazakarlığını bir kenarı bırak...

Kaç yayın yapmış, çalışkan mı, nerede okumuş..bütün bunlar önemli. Taşrada okumuş bir muhafazakarsa intihal risalesi yazmıştır.

Herkesle çalışılmaz. Bir konum elde etmiş ama nasıl gelmiş oraya diye bakmak lazım. Bazı kişi ve kurumların etiketi çok kötü

Bunlara ek olarak kendisi çok iyi olsa bile sana faydası olmayabilir. Dünyada ilk 10'daki bir okuldan doktora dereceli ama iyi işler yapamayan hoca gördük.
0
OrangeYellow
(30.12.20)
(9)

uzun süreli motive olmak

passion rules the game
nasıl yapıyorsunuz?akademideyim, ülke, okul hepsi sıkıntı. 2-3 iyi makale yazsam en azından bir yerlere başvurabilirim veya yurtdışına geri dönebilirim ama enerjim kalmamış gibi hissediyorum. bazen gaza gelip başlıyorum bir şeylere ama hızlı sonuç alamayınca yine kopuyorum.nasıl başa çıksam?danke.
nasıl yapıyorsunuz?
akademideyim, ülke, okul hepsi sıkıntı. 2-3 iyi makale yazsam en azından bir yerlere başvurabilirim veya yurtdışına geri dönebilirim ama enerjim kalmamış gibi hissediyorum. bazen gaza gelip başlıyorum bir şeylere ama hızlı sonuç alamayınca yine kopuyorum.
nasıl başa çıksam?

danke.
0
passion rules the game
(05.12.20)
Uzun süreli motive olmak imkansız gibi bir şey. Onun yerine disiplinli olmayı öğrenmek daha iyi olur. Disiplini oturtunca motive olsan da olmasan da, karnın ağrısa da ağrımasa da işin başına oturabiliyorsun.
Bunu sağladım. Nasıl yaptım; günlük program yaparak. Programdaki her bir işi adım adım köşe taşlarına bölerek. Mesela bir makale yazılacaksa 09:00-15:00 arası makale yazılacak şeklinde değil de bunu parçalara bölerek. 09:00--10:30 orta bölümün ilk paragrafı yazılacak. 10:30-11:30 ikinci paragrafı yazılacak gibi. İlk parçayı halledince ikinciye geçtim. Yazının tamamını düşünmedim.
Bir de bir işin başına geçince enerjisiz hissetmek vb. vücut salgılarıyla falan alakalı. Şimdi uzun uzun yazamayacağım ama başlarken hissettiğin o isteksizlik ve gerginlik üç dört cümle yazınca gidiyor.
Dört yıldır günlük programından şaşmamış biriyim. Lafımı dinlemeni tavsiye ederim.
0
Anthony McCarten
(05.12.20)
hayatın bana öğrettiği şeylerden biri de yapılması gereken şey ne ise onun ne benim keyfimi bekleyeceği ne de benim motivasyonumun olup olmaması ile ilgileneceği.

bir iş yerinde çalışıyorsundur ve bir görevin vardır işin yapılması gerekiyordur.
kimse sana "cnm bugün motive misin ?" diye sormuyor.

öğrencisindir ve bir deadlinea bir şeyler yetiştirmeye çalışıyorsundur. O deadlineın bizim ruhsal durumumuzu umursadığını sanmıyorum.

dolayısıyla motivasyona entegre bir çalışma yerine daha profesyonel düşünmek ve zor da olsa bişiler yapmaya kalkışmak daha önemli.

motivasyon zaten zor olan o ilk ve ağır adımı attıktan sonra kendi geliyor.

ha bu kadar yazdım ben robot gibiyim süperim her şeyi bu şekilde mi yapıyorum. hayır. aynen ben de sizin gibi hissediyorum yer yer ama acı gerçek bu.

kaldı ki ne zaman motive olmayı bekledim hep işler zora girdi ya hüsran oldu.

motivasyon önemli ama başlangıç için koşut değil.

gerne..
0
AlsterWasser
(05.12.20)
@jrr ben nerede dedim ki çalışmayayım diye :) ne yapmam gerektiğini biliyorum, nasıl yapılabileceğini soruyorum
0
🌸passion rules the game
(05.12.20)
Bence uzun süreli motivasyon o şeyi ne kadar istediğin ve senin hayatında ne kadar önemli olduğu ile doğru orantılı. Senin durumunda ise yeteri kadar çok istemediğini, ve biraz da confort zone dedikleri duruma düştüğünü düşündüm ben. Ha bir de sadece çok istemek yetmiyor @Antony McCarten' in de dediği gibi disiplin konusunda kendini eğitmen gerek.
En azından kendimde gözledigim böyle oldu.
0
Amaranta ursula
(05.12.20)
ben bir disiplin için uğraşayım :D

doktora tezim için de yeterince istemiyor olabilirsin demişlerdi ama 2-3 sene dert ettim, bitime doğru başladım, 4-5 ayda veri topladım, analiz edip savundum :) beklemek beni geriyor.
0
🌸passion rules the game
(05.12.20)
Çevrende güzel işler yapan biri yoksa motive olman zor. Seni de dibe çekerler. Başka bir ülkede okuduysan ünvanları yayınları toplayıp sonra dön Türkiye'ye.
0
OrangeYellow
(05.12.20)
Bana durumunuz biraz endişeden besleniyor gibi geldi. Akademi, ülke, okul, gelecek ve kariyer kaygısı omuzlarınıza binmiş ve haliyle endişe seviyeniz yükselmiş. Bu durumda iki kırmızı alarm tepkisi veriyoruz genelde. Ya o endişeye tutunup, işlevsiz davranışlarda bulunuyoruz veya ilki sürdürülebilir olmadığından endişe ve kaynaklarına karşı duyarsızlaşıyoruz. Bu noktada biraz bu konulardaki endişelerinizi gözden geçirmenin, meseleyi daha derinden ele almanın uygun olabileceğini düşünüyorum.
0
gergedan
(05.12.20)
Hedef koymak. Kişiyi motive eden, zorluklara karşı durmasını sağlayarak yardım eder. Hedefte problem varsa canınız bir şey yapmak istemez. Belki hedef gerçekçi değil veya çok kolay yahut heyecan verici değil.

Sürekli motive olmaya inanmıyorum. Bazen bir şey yapmak istemese de, insan bu isteğini dinlememeli. Paulo coelhonun sadece güneşli günlerde yol alsaydık gibilerinden bir sözü olacak.
0
EasyTiger
(05.12.20)
Su ani var, afet inan avrupa da doktora ogrencisiyken bulunduğu sehir ucaklar tarafından bombalanıyor bir akşam. Ev arkadaşı korkudan benzi atmış çığlık atarken afet ders calisyordur. Arkadaşı sorar başımıza bombalar yagiyorken sen nasil hala ders calisabiliyorsun? Afet inan da seninle birlikte çığlık atmam ise yaşayacaksan hemen yapayım ama bunun durumumuza bir faydası yok demiş. Yani hayatin dönemleri ve hatta tamamı kendini kandırma üstüne kurulu. Yapacak daha iyi bir şeyin yoksa isini yap fikri bana mantıklı geliyor. Paylaşmak istedim.
0
sarcophagus
(05.12.20)
(4)

Kanser, moral ve destek

titanyum
Merhaba,Bugün çok üzgünüm ve içimi buraya dökmek istedim. Yazdıklarım sizi de üzebilir. Yaşadıklarımı birilerine anlatmak biraz olsun beni rahatlatıyor. Bugün her zaman ki monotonlukta geçerken kuzenim aradı. Ağlıyordu, kardeşinin kanseri tekrar nüksetmiş akciğere sıçradığından şüpheleniyorlarmış. Ç
Merhaba,

Bugün çok üzgünüm ve içimi buraya dökmek istedim. Yazdıklarım sizi de üzebilir. Yaşadıklarımı birilerine anlatmak biraz olsun beni rahatlatıyor.
Bugün her zaman ki monotonlukta geçerken kuzenim aradı. Ağlıyordu, kardeşinin kanseri tekrar nüksetmiş akciğere sıçradığından şüpheleniyorlarmış. Çok yalnız kaldı, eski günleri çok özlüyor, morali çok kötü nolursun uğra ziyarete gel dedi. Vaka sayıları çok artmadan önce seyrek aralıklarla uğramaya çalışıyordum. Aylardır bişey bulaşır korkusuyla gitmiyorum. Telefondan sonra ziyarete gittim ve hiç iyi değildi. Yanımızdaydı ama çok ağrısı vardı. Konuşamıyor, sadece bizi dinliyordu. Çok zayıflamış. Bir süre sonra uykusu geldi ve odasına gitti. Ailesi iyileşmesi için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyor, doktor doktor geziyor.

Babası, dedesi, babaannesi kanserden vefat etti. Halası ve abisi kanser oldu, şükürler olsun iyileştiler. Şimdi savaşma sırası onda ve 23 yaşında. Her şey dişindeki küçük bir şişlikle başladı. Doktorların parça almasıyla, 3 ay içinde yanağı kocaman oldu. Osteosarkom dediler. Çene kemiğini aldılar, tekrarladı 2. defa bacağından kemik alıp çeneye koydular. Gözüne sıçradı dediler, gözünü temizleyip elmacık kemiğini aldılar. O gözünü kullanamıyor şu anda. Beyne sıçradı dediler, onun için de tedavi gördü temizlendi. Heyet toplandı, yurt dışında tedavi olmalı diye karar alındı. Tedavi için Amerika’ya başvurdular. Akciğere sıçradığından şüphelendikleri için durduruldu. Ağzındaki tümörden dolayı konuşamıyor.

Çok zor, çok. Çaresizlik neymiş öğrendik. Corona her şeyi daha da berbat etti. Tedavisi aksadı. Aylarca ameliyat olmayı bekledi. Ne pis bir tümörmüş 1 gün olduğu yerde durmuyor, ameliyatı beklerken beyne sıçradı. Ameliyat oldu, eve geldikten bir kaç gün sonra mide kanaması başlamış. Mide kanaması geçirdiğini anlamamış. Üzülmesinler diye kötü olduğunu da kimseye söylememiş. Sabaha karşı fenalaşıp hastaneye kaldırıldığında öğrendik. Saatlerce kan verildi. Artık iyileşeceğine inanmıyormuş. Bazen daha ölmek istemiyorum diye, bazen de artık ölmek istiyorum diye ağlıyormuş. Bunların hepsi 1,5 sene içinde oldu. Hep birileri ziyaretine gelsin diye bekliyor ama annesi iyileşsin diye gözlerinin içine bakarken virüs bulaştırmaktan korkuyoruz. Bugün görünce öyle mutlu oldu ki, gözleri gülüyordu. Neşelendi. Elimizden geldiğince çok dikkat ettik, ama yine de korkuyorum.

Onun için de bir mucize olsun istiyorum, çok dua ediyorum. Atlatabilsin şu illeti. Çok sevdiği meyveyi tekrar ısırarak yiyebilsin. Acı çekmeden kahkaha atabilsin. Ağrıları son bulsun. Konuşamıyor ama mesajlaşıyoruz. Film, dizi izlemeyi çok seviyor. İzlediğim güzel filmleri öneriyorum. Onu anlamaya çalışıyorum ama yaşayan bilir derler. Ona daha fazla nasıl destek olabilirim, neler yapabilirim?

(Kuzen.: E)
0
titanyum
(16.11.20)
Geçmiş olsun çok. Eğer dışarı çıkabiliyorsa, arabanız varsa gezdirebilirsiniz belki. Değişiklik olur.
0
dissendium
(16.11.20)
Almak istediği, yapmak istediği bir şeyler varsa onu yapması için destek olabilirsin.
0
OrangeYellow
(16.11.20)
Çok geçmiş olsun. Şifa diliyorum. Size de güç ve sabır diliyorum. Çünkü bazen üzülmekten, üzerimize düşenin ne olduğunu unutabiliyoruz.

Yapacağınız şey belli: O hastalığı mental olarak önce sizin yenmeniz gerek.

Asla acı yarıştırmak için yazmayacağım burdan sonraki cümleleri.

Arkadaş ve akraba çevremde 20'li, 30'lu, 40'lı ve 50'li yaşlarda birçok tanıdığımı kaybettim. Birçoğunda ortak yaşanan bazı olaylar var. Onlardan birini anlatmak istiyorum.

En son belki yüzlerce kişiyi çocuk sahibi yapmış ve tek bir sevmeyeni olmayan çok donanımlı bir doktor abimizi kaybettik. Hastalığının hangi döneminde ne kadar tedavi edilip ne kadar edilmeyeceğini biliyordu. Tedavisi devam ederken hayata dair yapmak istediği her şeyi yapmaya çalıştı. Çevresindekilerle beraber dolu dolu yaşadı. Tedavi sürecinde kendisi ve çevresindeki herkes her şeye hazırlandı.

Yakınındaki tüm insanlarla kurduğu sevgi bağı özlem ve çok güzel anılar olarak yaşamaya devam ediyor.

Bu güzel anılarla yaşayanların arkasından daha az acı çektiğini görüyorum.

Başta söylediğim şeyi tekrar söylüyorum: O hastalığı mental olarak önce sizin yenmeniz gerek. Hastalık ana temasından vazgeçin ve elinizden geldiğince onunla güzel zamanlar geçirmeye çalışın. Onun için yapabileceğiniz en önemli şey budur.
0
pass
(16.11.20)
Eger durumu musaitse fiziksel olarak gitmek yerine video call yapabilirsiniz. Hatta discord gibi bir uygulama uzerinden ekraninizi paylasip google earth uzerinden caddeleri/ gormek istedigi yerleri birlikte gezebilirsiniz.
0
nax
(16.11.20)
(9)

Doktora yapıp da memnun olan var mı?

kırmızıayakkabılıgargamel
Memnun olan dediğim, halinden memnun olan. Ya ben olmak istediğim yerdeyim ve şu anki konumumdan memnunum diyen var mı?Memnunsanız neden memnunsunuz?Memnun değilseniz neden memnun değilsiniz?Özellikle yurtdışında doktora yapanları merak ediyorum. Ben de ağır bir yüksek lisans döneminde aşırı bunalıy
Memnun olan dediğim, halinden memnun olan. Ya ben olmak istediğim yerdeyim ve şu anki konumumdan memnunum diyen var mı?

Memnunsanız neden memnunsunuz?
Memnun değilseniz neden memnun değilsiniz?

Özellikle yurtdışında doktora yapanları merak ediyorum.

Ben de ağır bir yüksek lisans döneminde aşırı bunalıyordum, daha da devam etmeyeceğim akademiye diye bıraktım ama şimdilerde sürekli bir şeyler öğrendiğimi düşündüğüm o hissi çok özlediğimi fark ettim. Peki değer mi?, diye soruyorum kendime, o yüzden de size sormak istedim.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(06.11.20)
Olmak istediğim yerin ötesindeyim. Ama mutlu değilim. Maddi getirisi beklentim kadar olmadı. Gerçekçi olalım, bilim de para için yapılır. Aç ayı oynamaz.
0
goklerdengelenkarar
(06.11.20)
Oo en sevdiğim konu, önce PHD öğrencilerinin durumunu buraya bırakayım:

The mental health of PhD researchers demands urgent attention
www.nature.com

Kendi açımdan orta halli bir üniversitede yaşam bilimleri doktorası yapmaya çalışıyorum. Parasızlık, saygı görmeme, ülkenin durumu, diğer ülkelere kıyasla yeni birşey ortaya koymanın zor olması, akademideki liyakat problemleri gibi türlü sebeplerle defalarca bırakmaya çalıştım, hala da çalışıyorum ama yerine de bir iş bulabilmiş değilim. Eğer belediyede bir temizlik işleri pozisyonu bulursam hiç düşünmeden bırakıp geçeceğim :)

Düşüncem: Türkiyede maddi açıdan getiri için lisanüstü eğitim yapmamak lazım. Eğer durumunuz iyiyse bilgiye/bilime merak duyuyorsanız o zaman kişisel tatmin için yapılabilir. Diğer türlüsü aşağıdaki gibi oluyor: pbs.twimg.com
0
superior
(06.11.20)
valla ben yurtdışında master yapıp doktorayı burada yaptım. yurtdışında kalıp normal bir iş yapsam daha mutlu olurmuşum sanırım.

bunun dışında kadrom vardı işte doktora yapmam lazımdı, yaptım. burada bilmiyorum öyle bilim milim pek yok. liyakat de pek yok. bakalım uğraşıyoruz...
0
passion rules the game
(06.11.20)
Akademiden kovalayacaksan zaten sansin yok devam etmen lazim. Ama masterda bunaliyorsan zaten akademi insani degilsin buyuk ihtimal.

Ozel sektorden tirmalayacagini varsayarsak bence pek bir avantaji yok, tersine dezavantaja sebep olur diyebilirim. Avantaja cevirebilmen icin cok ni$ bir is bulman lazim, o da lotoyu tutturmak gibi birsey.

Bence master'dan sonra zorlama bir ise gir bir sure calis, eger ilerde okuyacagin tutarsa doktora falan kasmak yerine bir MBA falan cakarsin devam edersin.
0
cooperr
(06.11.20)
@cooper özel sektörde neden dezavantaj oluyor?
0
🌸kırmızıayakkabılıgargamel
(06.11.20)
Türkiye'deki doktora doktora falan değil. Ben girip bıraktım. Mphil gibi bir şey Türkiye'deki PhD.
0
OrangeYellow
(06.11.20)
@kırmızıayakkabılıgargamel

cunku bircok sirketin calistiklari sektorle alakali didisinin didisinin didisini yapmis insana ihtiyaci yok, ustune 30 yasina kadar kitaplarin arasinda kaybolmussun gercek hayat deneyimin yok, bu arada coluk cocuga karismis olabilirsin belirli bir para beklentin var, sirketler icin kisaca "korkutucu" bir tipsin . Benim gordugum yurtdisinda cogu sirket duz mezun alip kendi yetistirmek istiyor. Benim ilk isimi ararken sirf masterim oldugu icin 10 mulakata girdiysem 5inden red yedim.

2 senedir bosta olan cift master + phd yapmis bir arkadas var, bir ara calistigim sirket adam ariyordu, cocuk ne kadar maas verirlerse versinler baslamaya hazirdi, cvsini benim patrona verdim adam bakti burusturdu cope atti, okula geri donsun dedi. Acikli ama hayatin gercekleri boyle..
0
cooperr
(06.11.20)
Pişmanım. Film çekip sanatta yeterlik yapıp mezun olabilirdim (küçümsemiyorum sadece zaten işim buydu) mezun olan insanların tezlerine baktığımda da hayal kırıklığı yaşıyorum. Bir de gerçekten hak etmeyen fazlaca insan mevcut. yedim bir bok bari hakkıyla yapayım dediğim için 6 yıl olacak hala ama tezim bitemedi.

Vakıf üniversitesinde üç kuruşa çalışıp kendime acıdığım ve sarıldığım dönemlere tez bittikten sonra merhaba diyeceğim için üzgünüm. Ailem olmasa büyük ekonomik sıkıntılar içindeydim çünkü tezi bitirmek adına o üç kuruş kazandığım işimi bıraktım. Bir yolunu bulup postdoc ile yurtdışına gidip daha ne kadar hayatımın içine sıçabilirim düşüncesi de beni terk etmiş değil.

Yine de sorsalar bunları bile bile doktora yapar mısın diye. Evet derdim. Pişman olsam da bu süreci yeniden bile bile yaşardım. Büyüttü, olgunlaştırdı ve çok şey kattı.
0
Corpsebridee
(06.11.20)
doktora maddi getiri için yapılan bir şey değil zaten. sevmeniz lazım. çok sıkıcı bir kitabı okuyun mesela. en az 5, 6 yıl harcıyorsunuz ve benzer kitapları okuyorsunuz, üzerinde çalışıyorsunuz. böyle bir şey olur sevmezseniz. onda bile zorlu oluyor çünkü sürekli aynı konudan sıkılıyorsunuz. başka bir şey yapmanıza vakit kalmıyor.

çağrı mert'in sinan canan'la bir söyleşisi vardı. ona baktım geçen gün. çocuğa sonuna kadar hak veriyorum. tatil yok, bununla yatıp kalkmanız gerekiyor, ben günde mesela 10-15 saat çalışıyorumdur rahat. böyle bir hayat.

genellikle olumsuz yönlerini yazdım ama çok sevdiğiniz bir konu olursa motivasyonunuz artıyor. bu da sizi daha çok çalıştırıyorsa ve sonunda başarı elde ediyorsanız güzel. türkiye'de insanlar genelde askerden kaçmak, iş bulamadıkları için veya işten kaçmak için doktora yapıyorlar. yani gerçek bir akademi, bilim aşkından değil. bu arada ben türkiye'de yaşamıyorum.

türkiye'de bazı bakımlardan daha zor bazı bakımlardan daha kolay. mesela akademik açıdan o kadar zor değildir (aşağıdaki linkten bakabilirsin) ama bürokrası ve gereksiz işlerle uğraşmak zordur. yurt dışında ise tam tersi gereksiz işlerle, bürokrasiyle, kalitesiz insanlarla uğraşmazsın ama akademik açıdan daha zordur.

şu duyuruda süreci anlatmıştım;
www.eksiduyuru.com
0
Sour
(06.11.20)
(24)

İlişkide kadın ve erkeğin maaşı arasındaki fark

Geceler
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye giriyor mu?
0
Geceler
(04.11.20)
Çok büyük çoğunlukla egolar devreye gider. Kadın sorun etmese erkek yetersizlik hissine oradan aşağılık kompleksine kapılır. Gerek yok.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Girmez girmez.
0
all girls dream
(04.11.20)
Eşimin benden daha çok ya da az kazanması sorun oluşturmaz.
0
hayirsiz
(04.11.20)
Tarafların karakterine bağlı. Ben tınlamam böyle şeyleri ama çalışmalar kadınların bu durumu sorun ettiğini gösteriyor.
0
glamdr1ng
(04.11.20)
erkekte oluşmasa bile kadında sorun olur. maaşına göre bir partner arar. Kendisi kadar ya da fazla maaş alan biriyle olsa daha lüks evler, arabalar, tekneler alırdı, çocuğunu daha iyi okula gönderirdi, yurtdışı tatili yapardı. Ama böyle fakirliğe talim :(

Boşver sen bu ilişkiyi, yol yakınken dön.
0
stewie
(04.11.20)
benden fazla kazanan bir suru kadin var. bunlardan birinin benim esim olmasi sorun mu yaratmali? bos isler. birey kendine yetecek kadar kazaniyorsa, digerinin daha fazla kazanmasi sorun degil. hos kendine yetecek kadar kazanmiyorsa da problem degil bence.
0
camussar
(04.11.20)
abi olaya tersten bakarsan mantıksızlığı daha net göreceksin, manzara şu:
ben fakirim o zaman eşim de fakir olsun ailece hep böyle az kazanalım.
0
rewlack
(04.11.20)
Benim icin benim param, benim paramdir, iliski turune bakilmaksizin. "Sikinti icerisindeyim, ihtiyacim var sinyali verilirse", elbette paramin uzerinde uyumam, paylasirim. Saklayacak degilim, ancak bir denge kurulsun isterim. Ego konusu yapilacak tek sey degil para. Iliskinin gelecegini sadece bu belirlemez.

Ancak egitim, sosyal cevre egonun cok daha guclu oldugu konular. Oralarda durum nasil?
0
buf-e kür
(04.11.20)
Benim hayatımda olan şu:

Babam isteği dışında zorla emekli edildiğinde maaşı 10'da 1'e düştü ve annemin maaşının yarısından da az oldu. Annem öğretmen. Babam gittikçe hırçınlaştı gittikçe daha fazla borç yaptı ve sonunda annemi aldattı. Annem babamla parası için evliymişmiş de emekli olduğundan beri babamı istemiyormuşmuş. Halbuki annemin babama olan davranışları hiç değişmedi, bu tamamen babamın kuruntusuydu. O borçları hâlâ ödüyoruz, belimiz doğrulmadı.

Kardeşim ise önüne gelen her işi yaptı. Kokoreççilikten saray restorasyonuna su satıcılığına şantiye şefliğine ve evrak memurluğuna kadar. Karısı onun aldığı hiçbir maaşı beğenmedi (kendisi asgarî ücretle ve haklarını gözetmeden çalışıyor) ve kardeşimi çok büyük borçlara soktu. Kardeşimde ne metabolizma kaldı ne diş ne sağlık hiçbir şey, kardeşim kendi kazandığı parayı artırmayı elbette istiyor ama bunu sen ben davasına çekmiyor, ama kadın götüne bakmadan sürekli daha fazla para diye ortalığı yırtıyor.

Kişilerin karakterine kalmış. Ama olan genellikle bu arkadaşlar. Belki yeni nesil farklıdır. 39 yaştan bikdiriyorum.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Maaşımın 2 katını alan bir kadın bulursam anında evlenirim. Hayalimdeki kadının kriterlerinden biri benden çok kazanması. Hatta öyle çok kazansın ki benim çalışmama gerek kalmasın, evi ben çekip çevireyim; mis!
0
Jux
(04.11.20)
Eşim benim kazandığımın iki katını kazanıyor. Sorun olması aklıma bile gelmedi. Eminim onun da böyle kaprisleri yoktur. Hatta çocuğumuz olduğunda bir süre evde kalabileceğimi bile önermişti.

Ben erkeğim.
0
a man alone
(04.11.20)
Ben problem olarak görüyorum.

Beraber olacağım insanın benden daha iyi bir pozisyonda olmasını istiyorum. Haliyle de bu durum maaşa da yansıyor.

28K
0
purplee
(04.11.20)
Bi arkadaşım bu sebeple boşandı. Kadın sürekli laf sokuyormuş ama demesine göre.
0
sekerse tehlike
(04.11.20)
Sorun olur oluyor. Erkeğin maaşı büyük eşittir kadının maaşı.
0
Hallegadola
(05.11.20)
Tarafların karakterine bağlı. ve kadının beklentisine.

aynı ilişkide kadın olarak, erkek memur 4-5 bin, kadın 10-11 de idim. Ve hiç önem vermezdim. Bilmiyordum o zamanlar bu duruma bakış açımı sonsuza kadar değiştirecek bir ilişkiye başladığımı. Erkek mükemmel bir görünüme havaya ve coolluğa sahipti. Alışmış o, yakışıklılıkla herşeyi karşıdan beklemeye, eski ilişkilerinden biliyorum.. Bana söylediği şey tam olarak "sen ilerde evin masraflarını ödersin ben araba alacağım" Böyle lömp diye ama, tamamen bu cümle ile. Hayırdır hacı. Bunu söylemenin bin yolu var. Sonra ayrılacağımız gün sen böyle dedin dediğimde diyor ki, araba senin üzerine olurdu (ben öyle birşey mi istedim acaba), ki böyle bir muhabbetin içinde de kalmak istemezdim. Ve hayatım boyunca kalmadığım kadar para mevzusunun içinde kaldım onunla olan ilişkimde. Bana dese idi ki, bak benim maaşım bu, ilerde ne yaparız, nasıl yaparız, ev giderleri bana da bir araba fln alırsak nasıl olur ikimizde ortaya birşeyler koyalım vs. Ama onu söyleyiş tarzı.. Bilemiyorum..

Bence kadını beklentileri ve adamın tavrı ve karakteri çok önemli. Erkeğin tavrı aşırı aşırı aşırı önemli.

Şahsen erkeğin bu durumu kafaya benden daha çok taktığını düşünmem, beklentilerim ve daha fazla bu kadar para mevzusunun içinde kalmak istemediğim için ayrıldım.

Beklenti mevzusu. Ben tatile önem veririm. İlk başladığımızda kanada'ya gidecek adam,(sonra iptal oldu), ben sonra yazın kübaya gitmek istediğimde uzattı da uzattı bin türlü bahane buldu en sonunda maddiyat olduğu benim kavga edip olayı derinleştirmemle anlaşıldı. Okey de baştan söylese hiç sorun olmazdı ki küba masraflı bir yerdi anlardım ve onun hakkında düşüncelerim değişmezdi. Sonraki sene gidelim dediğimde olur dedi nereye gidelim fln dedi. sonra zaman geçince ilişkinin bir yerinde dedi ki, ben hiç bir zaman yurtdışına gidemem sanırım. Dalga mı geçiyorsun benimle. Bozcaadaya gidelim dedim, onda bile uzattı da uzattı. Bir tatile bile güle oynaya gidemedim. Elini asla bana karşı açık oynamadı. Asla. Her dediğime yaparız dedi. günü gelince param yok oldu. Şuan maaşını bile tahminen yazdım asla bilmiyorum hala ne aldığını. Benimse açık ve seçik ortada idi. Ama beni bu kadar yıpratmadan en baştan, benim şuan durumum bu şekilde, bir kaç sene tatile gidemem, yurtiçinde gidelim, ne kadar bütçe ayıralım kendimi ayarlayayım, böyle yapsak benim için daha uygun olur dese idi, ona olan sevgim saygım azalmadan belki şimdiye herşey farklı olmuştu. Onunla tanıştığımızda asla takmazdım. ama artık bu durumu inanılmaz takıyorum sağolsun. Bir daha dersen hayır. Kendimi öyle bir durumda bulmak istemem.

Ve saygı. Zamanla ona olan saygım o kadar azaldı ki, bu davranışları söylemleri ile. Onu gerçek bir erkek olarak bile göremedim. Ve o babyface vücutlu vs vs adamla son 3 ayda sevişmedim bile. Hala zaman zaman, fotoğrafına bakıp birşey hissetmemem üzerinde düşünüp duruyorum, okdr yakışıklı bir adamla sevişmek istemeyeceğim denli yalanlarına. Ayrıldıktan sonra annemi arayıp, laf arasında maaşının 8-9 olduğunu söylemiş mesela, bana ne isterse 20 olsun bu saatten sonra. Para mevzusunda yalan berbat birşey. Asla yaşatmayın karşı tarafa.

Saygı biterse ilişki biter. Kadın asla saygısını kaybetmesin, erkek kadının saygısını kaybettirecek şeyler yapmasın. Erkek asla para mevzusunda yalan söylemesin. Neyse o. Azsa az yani, bunu değiştirecek şekilde göstermesin. Ve çok fazla para mevzusu mevzu bahis olmasın.

Ha aslında bakarsın yürümez mi yürür, kadın ortaya 4 koyar adam ortaya 4 koyar. Yaşar giderler, kadının üstü onda kalır. Ama dediğim gibi erkeğin tavrı ve kadının beklentileri çok önemli.

Edit: sonraki sene gidelim dediğinde bana ülke tarih fln seçtirdi, konuşuyorduk yani üzerine, sonra ben bulunca buna gidelim diyince işin rengi değişti. Dalga geçer gibi ben okdr zmn baktıktan sonra, ben hayatım boyunca gidemem demez mi bir de. Baştan söylesene hayatimda en sinir olduğum insan tipi, içinden hesap yapan. Onun haricinde baştaki kanada fayk olabilirdi bilmiyorum artık. Maaşının tutarı hakkında 4 kere yalan söyledi. Okdr çok yalan söyledi maddi mevzuda artık tek cümlesine inanmıyorum hayatının. Bu arada evet çok doluyum bu mevzuda. Ben eski moby, ilk başta aylarca adama hiçbirşey demedim, alınır gücenir diye. Maaşım 2 dedi ona bile tamam neyse yapacak birşey yok dedim. Düşünebiliyor musunuz öyle biri idim ben. Sonra kredi öduyor kalan tutar 2 oldu, sonra krediyi ailesi ödüyor o kredi kartlarini ödüyor oldu, sonra krediyi yine o ödüyor ailesi evlenmesi için para biriktiriyor oldu, sonra ailesi arabası icin para biriktiriyor oldu, sonra evlenince araba için kredi çekecek oldu, bu arada maaşı 2 den 4 5 e ayrılırken de 9 10 a yükseldi. oldu da oldu yani... Ha bir de aynı çocukla çıkarken ilk başta bukdr mükemmel biri bende ne buldu diye aylarca düşünmüştüm ya ne safmışım ya. Cidden ki ne güzel iyi niyetli güzide insanmışım.. Bu arada son söz, bir daha düşünmem. Şöyle ki, bir arkadaşım da maaşı 5 6 olan biri ile çıkmıştı. Kız bütün yurtdışı tatillerine tek çıktı. Ve aralarında laf sokma başlamıştı. Bence olmuyor ya. Ve iyi niyet de bir yerde bitiyor. Ve o kız 2 yıl çıktı, ayrıldıktan sonra ya farklı hayat beklentileri oluyor ya bir daha asla düşünmem demişti ben üzerine cok düşünmemiştim o sırada güzide bir şekilde ilişkim devam ediyordu çünkü. Ah şimdi karşımda olsa ne dertleşirdim o kızla var ya.
0
mobydick
(05.11.20)
mantıklı bakan 2 insan arasında problem yaratmamalı. zaten direk maaş muhabbetinden eziklik açısından bakıyorlarsa yürümez o iş. şimdi benim eşimin maaşı *5 olsa ben memnun olurum daha çok kazansın yani
0
kondansator
(05.11.20)
davul bile dengi dengine
kadın kendisi gibi maaş alan birini bulsa (ki kadın şimdi pratisyen 3 4 seneye uzman olunca 20 30lar alacak) hayatı bambaşka olur
bu devirde 4 bin alan erkek, vasıfsızdır, vasıfsız da kalacaktır
Ne senelik ücreti 100 bin olan fransız okuluna gönderirsin çocuğunu
ne senede 1 2 kere yurtdışına gidersin
bodruma herşey tatil bile zor adamın 3 kuruşu ile

adama hayat güzel de
kadına eziyet

düzgün işi gücü okulu olan adam bulsun
0
summatinyourteeth
(05.11.20)
Oturup konuşulduğunda çoğu insan sorun olmaz diyebilir.

Oturup konuşan insanların bu soruya cevap vermesi için düşündüğü süre bir kaç saniye.

X'i Y'yi sorun etmem deyip de evlendikten sonra tam da X'i Y'yi sorun eden insanlar tanıyorum.

Çünkü evlilik bir kaç saniye düşünülüp veya aynı şeyleri yaşamadan fikir söylenecek kadar basit bir süreç değil. 1 sene içerisinde zibilyon tane konu, iş, tartışma, uyuşmazlık, inatlaşma, alışveriş ve plan yapılıyor. Dengesizlik bir yerde patlak verecektir. Bir taraf kötü hissedecek veya diğer taraf laf sokmaya başlayacaktır. Normalde öyle insanlar olmasa bile ailesi veya arkadaşları gaza getirecektir.

Çok çok az duydum ama ortak havuzda paralarını toplayıp kimseye de kulak asmayıp mutlu mesut geçinen insanlar var. Fakat iki taraf da vizyon sahibi. Parayı kullanan var kullanamayan var.

Yine de güçler dengesinin birbirine yakın olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü erkek fazla kazanınca hovardalık yapabiliyor, aşağılayıp küçük görebiliyor. Kadın da benzer şekilde laf sokarak hayattan bezdirebiliyor. Sorun aslında çoğumuzun güçlü karakterde olmaması. Başta düşündüklerimiz çok rahat değişiyor ileride. Sonra da diyoruz ki yaşamadan bilemeyiz. Kardeşim sen her ihtimali düşünüp de yola çıkacaksın. Düşünmüyorsanız o sizin plansızlığınız. İyi günde kötü günde deriz ama çoğumuz için fasa fiso. O yüzden bunu düşünerek söylüyorum, çok büyük ihtimalle ileride sorun çıkar.
0
ananiyimioguz
(05.11.20)
Bizim arkadaşlar var oğlan hemşire 5bin tl falan alıyordur, Eşi kadın doğum uzmanı sanırım 20 bin tl falan alıyordur.
Gül gibi geçinip gidiyorlar.Evlilikte 3. yılları....
0
aids rakun
(05.11.20)
Avrupada ve dunyanin medeni ulkelerinde sorun olmaz ama Turkiyede kadinlar kendilerini armagan olarak gordukleri icin cok kucuk bir azinlik disinda yurumez derim.Turk kadinlarindaki bu mantalitenin duzelmesi icin 2-3 kusak daha gecmeli
0
turkuaz
(05.11.20)
Maaşta değil ama eğitimde ve görgüde fark varsa yürümez. Erkekte ilerisi için potansiyel varsa yürür.
0
SiyamkedisiZorro
(05.11.20)
Kadın aldığı maaşı aldığı gibi kocasının hesabına yatırıp kocasının kendisine harçlık vermesini bekler ve tartışma nereye giderse gitsin asla para mevzusunu açmazsa olur.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(05.11.20)
İlişki yürür de evlilikte işler değişir. evlilik demek ortaklık demek. sen kendinden az sermayesi olanla ortaklığa girer misin öyle düşün.

Ben erkek olarak benden çok az kazanan kadınla evlenmem. 8 alırsın o 6-7 alır olur ama 8'e 4 olmaz. Bİr de o ilerleyecek, sen de bu imkan yok.

Olaya şöyle bak. Kendi gibi birini bulursa daha hızlı ev alır. Ailenin arabası olur. Çok kazananla az kazananın ilişkisinde bunlar geç olur.
0
OrangeYellow
(05.11.20)
SiyamkedisiZorro +1

evlilik uzun bir süreç.
sürekli power couple olabilenlere ne mutlu.
ama işsiz kalınan dönemler, iş değişiklikleri falan gibi süreçler de yaşanabilir.
bunlar atlatılır.
ama kökten gelen bir fark veya hiç değişmeyecek maddi uçurumlar sorun yaratır.

birinin diğerini hayatın içinde geriye düşürmemesi veya aşağı çekmemesi gerekir.
böyle olunca genelde kadınlar parayla ezmeye ve adama saygı duymamaya, erkekler de para azlığından komplekse girmeye ve kendini erkek gibi hissetmek için saçmalamaya meyilli olabiliyor.
temelden gelen bu tarz bir farklılık olunca karakterlere ve çiftin dinamiğine göre iki taraftan birine doğru denge bozuluyor.
0
blatta hiberna
(05.11.20)
(26)

Kız çocuk - isim önerisi

üşüdüm üstümü örtsene hande
Amerika'da doğup büyüyecek yeğenime isim arıyoruz, fikir açısından danışmak isteriz. Türkçe ve ingilizcede benzer şekilde söylenen isimler (melisa gibi) yada türkçe+ingilizce bir isim arayışındayız. Önereceğiniz isimlere açığız. Önereceğiniz isimde karar vermemiz halinde ufak bir hediye benden size.
Amerika'da doğup büyüyecek yeğenime isim arıyoruz, fikir açısından danışmak isteriz. Türkçe ve ingilizcede benzer şekilde söylenen isimler (melisa gibi) yada türkçe+ingilizce bir isim arayışındayız. Önereceğiniz isimlere açığız. Önereceğiniz isimde karar vermemiz halinde ufak bir hediye benden size. :)
0
üşüdüm üstümü örtsene hande
(25.10.20)
Maya ( Asıl ve öz, kendi veya yaratılış, Bilgi,İktidar ve güç, Para ve mal anlamları vardır)
0
sta
(25.10.20)
Layla
0
freebird5406_2
(25.10.20)
masal.
0
profesor doktor
(25.10.20)
- Athena
- Daphne
- April
- Cybele
- Gaia
- Leda
- Rhea
0
do you remember me
(25.10.20)
Leyla

Araplar da söyler Amerikalılar da (:
0
damba
(25.10.20)
Rayana
0
iddaaci
(25.10.20)
Selin
0
pudra
(25.10.20)
Ben en cok Maya duyuyorum bu ara yurtdisinda yasayan turk kiz bebek icin
0
hindistan cevizi
(25.10.20)
Deniz/Denise
0
himmet dayi
(25.10.20)
Jasmin
İris
Suzan
0
old possum
(25.10.20)
Jasmin +1


Amerika'da ne kadar uygun olur bilemedim, yazayım yinede;

Erva.
0
put it in your appropriate place
(25.10.20)
şafak olabilir.
0
OrangeYellow
(25.10.20)
yurtdisinda yasayanlarda benim denk geldiklerim de soyle:
Ada, Mira, Lina, Maya, Melisa..
0
Labyrinthe
(25.10.20)
Hale
Hazel
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(25.10.20)
defne (daphne) iyiymiş.
0
etna
(25.10.20)
Abd de yaşayan youtuber bir kadını takip ediyordum. İtalyan asıllı amerikalı biriyle evlendi. Kızına anatolia ismini koydular. İki tarafa da uygun. Hoş gelmişti.
0
lapris
(25.10.20)
selin ve defne en makul iki seçenek bence.
0
blatta hiberna
(25.10.20)
nuriye
0
ya ben lan neyse
(25.10.20)
Melek demeye geldim :)
0
brnbrs
(25.10.20)
Lara
Selina
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.10.20)
Melisa, İpek, Selen
0
snd88
(25.10.20)
amerika'da büyüecek çocuğa fak'lı isim konur mu ya? şafak diyen arkadaş şaka yapıyor olsa gerek. erkek olursa da tugay (too gay) veya enes (an ass) koyun bari tam olsun, okul hayatı dertlerle geçsin.

celine isimli bir arkadaşım vardı, anası türk, babası yabancı, kendi de türk aslında. ben adının selin değil de celine olduğunu yıllar sonra öğrendim hatta.
0
kibritsuyu
(25.10.20)
Amerika'da buyuyecekse amerika'da buyuyecek gibi bir isim koyun. Sirf Turkiye'deyken yadirganmasin diye Amerika sartlarinda garip bir isim koymayin. Masal falan ne yani. Ne bileyim veya Lina... bu isim hem Turkiye icin sakil duruyor hem de Amerika'da anlamsiz.

Sarah, Olivia, Julia, Emily falan yardirin bence.
0
hot potato
(26.10.20)
Jaida - Ceyda
0
9kuyruklukedi
(26.10.20)
Karmen
0
sacrilegious
(26.10.20)
kizim olsa "su" koyarim, yurtdisina uygun..
0
cooperr
(26.10.20)
(5)

monitor nasil secilir?

fakyoras
selam,monitor alacagim. oyun oynamam, daha cok is ve ara sira film izlemek icin. bu sartlarda hangi ozelliklerine dikkat etmem gerekir? ghz, piksel, ips, led filan derken hic bilmedigimi farkettim monitorleri. daha buyuk oluyor mu bilmiyorum da en fazla 27 inch alirim sanirim. 27 inchte 4k filan alm
selam,

monitor alacagim. oyun oynamam, daha cok is ve ara sira film izlemek icin.

bu sartlarda hangi ozelliklerine dikkat etmem gerekir? ghz, piksel, ips, led filan derken hic bilmedigimi farkettim monitorleri.

daha buyuk oluyor mu bilmiyorum da en fazla 27 inch alirim sanirim. 27 inchte 4k filan almasi cok onemli olur mu sizce ?

turkiye fiyatlarina gore 2500tl civarinda monitor tavsiyesi de alabilirim.

tesekkurler,
0
fakyoras
(24.10.20)
oyun oynamayacaksan 60 hz veya 75hz büyük boyutlu ekranlara bakabilirsim. 27inçten ve sonrası en az 2k çözünürlük olması makbuldür.
0
nahtoderfahrung
(24.10.20)
www.eksiduyuru.com

Birkaç soruna daha önce açtığım benzer bir duyurumdan cevap bulabilirsin.
0
IncredibleMau
(24.10.20)
iş için 27 inch gereksiz büyük. 24 inç ideal. film için de işini görür bence
0
OrangeYellow
(25.10.20)
samsung u28e590
Ben bunu kullanıyorum. 4k, 28"
Oyun için iyi değil ama diğer her şey için son derece memnunum.
0
chavezding
(25.10.20)
Telefondan amazon'a erisemedigim icin goremiyorum ama yanlis hatirlamiyorsam asagidakini aldim. 27 inch, aoc, 240 pound civarlarindaydi.

www.amazon.co.uk
0
🌸fakyoras
(25.10.20)
(5)

yurtdışında iş bulsam gidebilir miyim bu dönemde?

nahtoderfahrung
Bunda belirsizlik hakim kafamda, yanlış hatırlamıyorsam covid yüzünden uçuşlar kısıtlı ve sadece oturum izni veya vatandaşlığı olanlar gidebiliyorlar avrupaya. yanlış mı biliyorum? geçen çok samimi olmadığım şirketten birisi avrupada iş bulduğu için istifa etti, nasıl gidiyor oraya? çalışma izni alı
Bunda belirsizlik hakim kafamda, yanlış hatırlamıyorsam covid yüzünden uçuşlar kısıtlı ve sadece oturum izni veya vatandaşlığı olanlar gidebiliyorlar avrupaya. yanlış mı biliyorum? geçen çok samimi olmadığım şirketten birisi avrupada iş bulduğu için istifa etti, nasıl gidiyor oraya? çalışma izni alınabiliyor mu şu dönemde?
0
nahtoderfahrung
(13.10.20)
evet avrupa'ya gidemiyorsunuz şu an. aylardan da mayıs..
0
ozdek
(13.10.20)
vize başvuruları açıldıysa vize alınıp gidilebilir diye düşünüyorum. kaldı ki çalışma vizesinin çıkması bayağı sürüyordu sanki, yani üç ay sürüyorsa mesela belki ocak'ta durum çok daha iyiye gitmiş olacak veya ikinci dalga yüzünden tekrar her şey kapanacak vs. bilemeyiz.

ben eylül'de uzun dönem vizeyle letonya'ya geldim. normalde türk vatandaşları almanya'ya giremiyor mesela güya. bissürü istisnası var bu tip durumların. EU ülkelerinin birinden uzun süreli vize varsa genelde gidebiliyorsunuz. uçuşlar tamamen durdurulmadığı sürece (ki bence artık çoooook düşük ihtimal) vize veriliyorsa gidilebilir.

bence en önemli nokta şu an firmanın vize işlemleriyle uğraşıp uğraşmayacağı.
0
der meister
(13.10.20)
soruya kaynak olayım. öğrenci olarak gidebiliyor muyuz?
0
OrangeYellow
(13.10.20)
çalışma izni vizeleri devam ediyor.
0
ludwig boltzmann
(14.10.20)
Belcikadaki sirketime bu ay bir Turk ve bir Misirli geldi. Bir sekilde is bulup sozlesme imzalarsaniz sureci baslatabiliyorsunuz diye biliyorum. Mudurumun dedigi kadariyla Corona yuzunden ise alimlar az oldugu icin islemleri cok daha hizli olmus bu arkadaslarin.
0
cleric
(14.10.20)
(3)

İstanbulda spor ayakkabı almak

farrytikki2
Avrupa yakasında nereye gideyim? Çeşidi bol olacak?
Avrupa yakasında nereye gideyim?
Çeşidi bol olacak?
0
farrytikki2
(11.10.20)
Cevahir de coktu eskiden, simdi bilmiyorum.
0
sarcophagus
(11.10.20)
Geçen cevahirde boyner sport mağazası gördüm, inanılmaz çeşit vardı. Göz atabilirsiniz.
0
kojonotsuki
(11.10.20)
Footlocker
0
OrangeYellow
(11.10.20)
(6)

Önemli bir karar

but that was just a dream
Merhaba,2017 mezunu bir akademisyen adayıyım. Fakat henüz yüksek lisansa dahi başlayamadım. 2017 yazında Almanya'da staj yapıyor olduğum için yl başvuruları kaçtı. 2018'de Türkiye'de yüksek lisansa başladım. İlk dönem bitti ben yurtdışında yl bursu kazandım bu yüzden Türkiye'deki kaydımı sildirdim.
Merhaba,

2017 mezunu bir akademisyen adayıyım. Fakat henüz yüksek lisansa dahi başlayamadım. 2017 yazında Almanya'da staj yapıyor olduğum için yl başvuruları kaçtı. 2018'de Türkiye'de yüksek lisansa başladım. İlk dönem bitti ben yurtdışında yl bursu kazandım bu yüzden Türkiye'deki kaydımı sildirdim. 2019 yılında yurtdışında yl'ye başlamayı beklerken kendisi de bursiyer olan eşimle evlilik sürecine girdiğimiz için ve eşimin 2019 yılında başlaması mümkün olmadığı için o yıl da başlayamadım. Evlendik, 10 gün sonra Abd'ye gittik. Eşim dil kursu alırken ben hem dil kursu aldım hem de staj yaptım. Niyetimiz Eylül ayında Hollanda'da yüksek lisansa birlikte başlamaktı. Korona patlayınca Mayıs ayında Türkiye'ye döndük. Hollanda vizelerimiz almış ev bakmaya başlamışken eğitim online oldu ve biz gidemedik. Burs veren kuruluşumuz online eğitimde yurtdışına çıkışımıza izin vermediği için biz de bursumuzu online eğitimle heba etmemek adına seneye başlama kararı aldık. Okullar da kabullerimizi 1 yıl ertelediler.

Şu an Türkiye'de bir anadolu şehrinde üniversite hastanesinde çalışıyoruz ikimiz de. Her ay bir şehir dışı gezi, tiyatro, yeni iş, yeni ev derken hem maddi hem manevi anlamda güzel bir hayatımız var. Sahiden stressiz ve mutlu olduğumu hissediyorum.

Bugün Almanya'dan istediğim, iyi bir okuldan master için kabul aldığımı söyleyen bir mail geldi ve tüm zihnim karmakarışık oldu, ne yapacağımızı bilemez haldeyim. Program yüzde 70 civarı online fakat yüz yüze dersler de var. Eğer kabul edersem 2-3 hafta içerisinde birkaç ders de kaçırmış olarak Almanya'ya gitmem, ev bulmam ve okula başlamam gerek. Bu durumda eşim ya burada kalacak işe devam edecek ki ayrılmak demek bu ya da Almanya'da boş kalacak. Ama ben 1 fazla yıl daha beklememiş olacağım.
Kalırsak mutlu hayatımıza devam ederiz ama kaybettiğim 3 yılın üstüne 1 yıl daha gider seneye Hollanda'da birlikte başlarız.

Siz olsanız ne yapardınız?

Teşekkürler
0
but that was just a dream
(07.10.20)
Burada mutluysam 1 sene daha bekler, seneye eşimle giderdim.
0
Amaranta ursula
(07.10.20)
Amaranta+1
0
elorelia
(07.10.20)
Master için bu kadar kararsızlığa gerek yok. Master ile hiçbir yerde hiçbir şey olmuyorsun. Yalnız almanya'da cidden zor deniliyor. Bunu düşünün bence.

Bir de Türkiye'ye geri dönecekseniz yine bu kadar incelemeye gerek yok. Amacınız yurtdışında kalmaksa o zaman tabi okulun etiketi çok önemli
0
OrangeYellow
(07.10.20)
3 senedir şu veya bu sebeple başlamamışsınız. Şimdi de gayet iyi bir okulun teklifini reddetmeyi düşünüyorsunuz. Bence yurtdışında yl yapacak gibi durmuyorsunuz(acı ama gerçek). Keşke hazır corona süreci varken tr de bir okulda başlasaydınız.
0
the coon
(07.10.20)
Eşimden ayrılmaz, 1 seneyi de kayıp olarak görmezdim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.10.20)
Ylys ise boşverin seneye beraber gidin. Bu sene hiçbir şeyin tadı yok, eşinizle yaşamanın bari tadını çıkarın.
0
le jeune turc
(07.10.20)
(19)

kamuda eli yüzü düzgün bir maaş alan memur için...

avianthem
...istifa edip avrupa'da niteliksiz işçi olarak çalışmak ne kadar mantıklı?
...istifa edip avrupa'da niteliksiz işçi olarak çalışmak ne kadar mantıklı?
0
avianthem
(28.09.20)
duyduğum en mantıksız şey.
0
matilda
(28.09.20)
neden mantıksız olsun ki? danimarka'da mı yaşıyoruz?
0
nothing in my way
(28.09.20)
muhtemelen mutsuzdur o memur, mantıklı bir hareket olur. sabah zorla kalkıp mutsuz eve döneceğine, mutlu olduğun yerde yarı maaş alman daha değerli kendin için. hayat bir kere.
0
marlonbranda
(28.09.20)
Türkiye'de niteliksiz işçi olarak çalışmış ve bu yaşam tarzını benimseyebilecek ise (sadece iş ekseninde) mantıksız diyemeyiz.

"Gidebilmek" durumunun tamamen konu dışı olduğunu varsayıyorum.
0
himmet dayi
(28.09.20)
%2 mantıklı. Garsonluk mal eşya taşımacılık öyle kolay işler değil. Farkında değildir arkadaş ama daha bunun emeklilik planlaması var sağlık sigortası ıvır zıvırı var.

Türkiyeden çok fazla göç oluyor ama dönen de çok oluyor. Göçüp mutlu olan arkadaşlarım iyi şartları oluşturup gidiyor. Yurtdışına gitmek 3-0 geri de başlamak demektir. Öncelikle en az 3 şartta burdan iyi koşulları oluşturup gitmek olmalıdır amaç
0
avatar is back
(28.09.20)
Bu soruyu ancak sen yanıtlayabilirsin. Ben mesleğimi bırakıp beden işçiliği yapsaydım mutsuz olurdum çünkü yaptığım işi seviyorum ve aldığım para beni tatmin ediyor. Sen memnun değilsen niteliksiz bir işte çalışsan dahi mutlu olabilirsin. Bilemeyiz. Doğrusu veya yanlışı yok bunun. Tercih meselesi. Biraz bile şüphen varsa dene derim.
0
ruhen hastayim ben
(28.09.20)
10+ yildir almanyadayim.

bu sekilde gelen arkadaslarin 90% i geri dönüyor.

sadece memur degil, az bucuk plaza, iyi is yeri, devlette is tecrübesi olan arkadaslar gelip vasifsiz isler yapip tutunamiyorlar. dedigim gibi böyle hayallerle gelen kisilerin 90% i geri dönüyor.

Yapilir edilir diyen vasifsiz is yapmamistir büyük ihtimalle hayatinda.

vasifsiz calismak kolay degil. ben ögrenciligimde cok calistim almanyada, dönercide, firinda, depoda, fabrikada filan. iyiyi görmedigimden pek sallamadim ama simdi yapamam diyorum. ayni psikoloji ile türkiyede iyi isler yapmis arkadaslarda aynisini diyip mutsuz olup dönüyor.
0
duygusuzromantik
(28.09.20)
yurt dışında vasıfsız çalışacak birinin buraya kıyasla daha mutlu olacağını zannetmiyorum, hele ki memur ve düzgün maaşı varsa. özelde çalışsaydınız, maaşınız düşük olsaydı veya vasıfsız olsaydınız gidin diyebilirdim ama burası her türlü daha iyi. yurt dışında garsonluk yaparak mutlu olacağınızı zannetmiyorum, mutlu olsanız da 2 gün sürer.
0
rose parks
(28.09.20)
Memur olsam gitmezdim. Memurluktan kastım masa başı memurluk
0
OrangeYellow
(28.09.20)
bence gidilir, motivasyonla ilgili. mantıksız olduğunu sanmıyorum. türkiye'de en büyük problem ülkenin bir şey vaad etmiyor olması. geleceğe umutla bakabilen var mı çevrenizde? yarın bugünden daha iyi olacak, bugünleri atlatalım her şey düzelecek diye düşünen?

kazandığın paradan bağımsız bir umutsuzluk veriyor bu ülke özellikle belli bir düşüncedeki insanlara.o parayla güvenle, sağlıklı ve huzurlu bir çevrede yaşayamıyorsan neyleyeyim parayı diye düşünüyorum ben.
0
dahili meddah
(28.09.20)
Hangi ülke olduğuna bağlı. İskandinavya'ya gidilir.
0
elitoangelito
(28.09.20)
avrupa'da nereye gidecegine gore cok degisir. norvec de avrupa romanya da avrupa. daha once bu tarz bir iste calismamis el bebek gul bebek buyuduysen, cevap cok net: tutunamazsin, cok mutsuz olursun. bu sekilde olup work and travel yapamayan turkler var. ilk hafta ucaga binip geri eve donuyorlar.

biraz da kisiye bagli, daha once bu tarz islerde calismis bir memursa da neden olmasin.
0
ehti
(28.09.20)
10 yıllık katibim.

2 yıldır yeşil pasaportu kovalıyordum, geçen hafta cebime koydum. bu süre zarfında ehliyetimi yükselttim, src lerimi aldım, önümüzdeki hafta bi kaç iş görüşmesi yapıp olumlu olursa (uluslararası tır şoförlüğü) çat basıcam istifayı. mümkün olursa yurt dışında bir takım referanslar edinip oraya çökmeyi planlıyorum. becerebilirsek :)
0
lostys
(28.09.20)
Hic mantikli degil.

Avrupada is yapan birisi olarak yanit yazayim.italya limanda vasifsiz isciye 1800-2000 euro civarinda maaslar odeniyor.gencsen veya bunyen bu calisma modeline aliskinsa amenna ama 30 lu yaslarda agir iste calismamis,konforu yerinde olmus adamin bu tempoya ayak uydurabilme imkani yok.ki bizim iste gelen gemiyi karsila inen konteynerleri organize et,arac tamirlerine yardimci ol,yuk dengelemesi yap seklinde.bunu her gun yapiyorsun cogunlukla sigarayi tam icebilecek kadar bos vakitleri olmuyor.aksam is bitiminde paylasimli evlerine gidip yikanip bayiliyorlar.bu evler surekli sirkulasyon oldugu icin bakimsiz,insanca yasamaya uygun degil.

bu orta agirlikta bir is,daha kolayini soyleyeyim.lastik degistirmek.ne kadar zor olabilir ki.8-10 civata sokuyorsun,lastigi kenara cekip stepneyi takip olayi bitiriyorsun.hatta bu bijonlari sokmek icin sana kompresorlu tabancada veriliyor.bunu aksam serinliginde agacin altinda hobi olarak yaparsin.ama avusturya otobaninda viyadukte kar yagarken yapiyorsun bunu.sansina bijonlar kaynamis oluyor.elinde taslama aletiyle bijon kesiyorsun.içinden abidin bana üşümenin resmini çizebilirmisin duyguları geçiyor.

Herkeste bir kuzey avrupa rüyası var,uzaktan hoş görünüyor işte.güzel imkanla gidiyorsan başım üstüne ama ne iş olsa yaparımda bu iş depresyona çıkar.abartmadan söyeleyebilirim gelenlerin çoğu mutsuz,homesickler mi ararsın,arabeske bağlayanlar mı.bütün gün türk internet sitelerinde takılıyorlar,şekil 2a ben.gelmişsin işte zaten kurtulsam diyordun ne işin var türkiye deki siyasetle uğraşıyorsun hala,kapat o sayfayı ama olmuyor işte.sadece eksiduyuruda bile yurtdışına çıktıktan sonra duyuruda eskisine oranla daha fazla vakit geçiren bir sürü arkadas var.gelecem diyene gurbiler gibi köstek olmak yerine doğru yolu gösteriyor,yardımcı oluyorlar ,sor hepsine aynı şeyi söylerler vasıfsız gelme.
0
duptıs
(28.09.20)
Kimse dememiş neden vasıfsız işçilik diye?

Vasıfsızlık süresi ne kadar devam edecek? Bunun planı belli mi? 1-2 yıl dayanıp, dil veya iş niteliği kazanabilecek misiniz? Ömür boyu vasıfsız işçi mi olacaksınız? Yani her şeyi geçtim tamamen vasıfsız olarak başlasanız aynı işte devam edip yine öğrenirsiniz bişeyler.

Ama yukarıda yazanlara katılıyorum, ben trdeki gibi oturayım be ileri ne geri ööyle takılayım. Dil öğrenmeye de gönlüm yok, kültüre se adapte olamam derseniz olmaz.
0
jimjim
(28.09.20)
duygusuzromantik, dupts +1.

ben 23 yaşındayım, şuan aktif ılarak okulum devam ederken 4 aylığına ingiltereye geldim ( şuan londradayım ) tr’de el bebek gül bebek büyüyen, vakıfta okuyan, altında 400 bin tl’lik arabası olan biriydim, profili kafanda sen hesap et hayatımda zorluk görmedim desem yeridir.

burada vasıfsız iş yapıyorum ( 4 aylığına gelip tecrübe kazanma amacında olduğum için bunu bilerek geldim ) ilk hafta hiç yakıştıramadım kendime ve bol bol küfür ettim, ellerimi kir içinde görünce gözlerim bile doldu. ama şuan alıştım. iş vasıfsız evet ama ağır değil, çok rahatım çünkü akrabamın şirketindeyim. yaş olarak da en küçük ben olduğum için gocunmuyorum. diğer türlü kesinlikle ama kesinlikle çekemezdim, çalışma saatlerim çok rahat ve en az 1-1.5 saat molası oluyor işin.

Görece iyi şartları olmasına rağmen o işi yaparak hayatımı idame ettiremem, tek amacım bu sene mezun olup diplomayı aldıktan sonra burada kendi mesleğimi yapmak, ki yapabilirim. Diğer türlü yapmam, yapamam. Ama şöyle bir şey var, yaptığın işte gerçekten iyi olursan iyi paralar alıyorsun ve şansına bağlı rahat bi yer de bulabilirsin.

Bence önce mesleğine karar ver, ben ne yaparım ne yapmam de sonra yap. Yaşın varsa ki vardır 10x daha zor, uzaktan göründüğü gibi ne iş olsa yaparım sakın deme.
0
garavel
(28.09.20)
Yurtdisi memur zihniyetli, Turkiye'de kendince "duzgun" maasi birakip yurtdisinda cikip vasifsiz isci olacak adam icin hic de uygun bir yer degil. Benim tecrubem boyle tipler ya 5 seneyi goremeden kesin donus yapiyor, ya da balatayi siyirip yokolup gidiyorlar. Kosullar agir, hayata karafatma kontenjanindan girip yukselmeye calismak herkesin altindan kalkabilecegi birsey degil.
0
cooperr
(28.09.20)
Yurtdisinda hiç yaşam deneyimi olmayan insanlar genelde vasıfsız isçilerin bile 'kral gibi' yaşadığı bir izleniminde oluyor fakat iş öyle değil. Avrupa ülkelerinde de bir garson, temizlikçi ya da bulaşıkci olarak rahat bir yaşam suremezsiniz, para hesabı yaparsınız. Turkiye'deki vasıfsız isciye göre rahat yaşarsınız evet ama 'iyi ki avrupadayim, çok mutluyum' gibi bir şey olmaz. Üstelik ağır sartlarda çalışıyorlar gerçekten.
0
fraise
(28.09.20)
Tr de turizmci ile uğraşıyordum mis gibi işim güzel kazancım vardı ama tr’de mutlu değildim. Kaçtım gittim çok şükür işçilik yapıyorum ama mutluyum. Tamamen size bağlı olay mutsuzsanız artık gidip şartları umursamadan adapte olabilirsiniz.
0
Boris
(28.09.20)
(8)

Sizce hangi Yüksek lisans bölümünün önü açık?

dergus
Arkadaşlar Tarih bölümü mezunuyum. Halihazırda adliyede çalışıyorum ve bu işten sıkıldım. 91 ALES ve 60 Yökdil puanım var.Bu yılyuksek lisansa başvuracağım ve önümde 3 aday var.-Marmara Üniversitesi Ortadoğu Tarihi ve Siyasi İlişkileri-Yildiz Teknik Atatürk İlke ve İnkılapları-İstanbul üniversitesi
Arkadaşlar Tarih bölümü mezunuyum. Halihazırda adliyede çalışıyorum ve bu işten sıkıldım. 91 ALES ve 60 Yökdil puanım var.Bu yılyuksek lisansa başvuracağım ve önümde 3 aday var.

-Marmara Üniversitesi Ortadoğu Tarihi ve Siyasi İlişkileri
-Yildiz Teknik Atatürk İlke ve İnkılapları
-İstanbul üniversitesi yakın çağ tarihi

Biliyorum ki üç bölümde yakın vadede beni adliyeden kurtarmayacak ancak uzun vadede gerek akademik kariyer gerekse istihdam anlamında bu bölümlerden hangisi mantıklı? Tavsiyeleriniz nelerdir?

Saygılarımla...
0
dergus
(21.09.20)
Yl akademi dışında istihdam vermiyor. Akademide kadro için hoca desteği lazım. Ales falan çok önemli değil. Dilden 90 alan adamı vardır. 90 barajı koyar giremezsin vb.
0
OrangeYellow
(21.09.20)
Sosyal bilimlerde yüksek lisans size iş imkanı sağlamaz. Akademide ilerlemek gibi bir hedefiniz varsa da en çok ilginiZi çeken alanda ilerlemelisiniz.
0
but that was just a dream
(21.09.20)
İngiliz Dili ve edebiyatı ylisans dediklerinden odogu tarihi ve siy ils doktora oneririm
0
fempusay
(21.09.20)
Bir de memur olduğunuz için size kadro vermeleri imkansıza yakın. İşsiz olup hocaların kapısının önünde yatan var.
0
OrangeYellow
(22.09.20)
Aslında olaya sadece iş olarak bakmıyorum. Bu yüzden de Ortadoğu mantıklı geliyor. Ortadoğu mezuniyeti ile güzel bir Farsça eğitimini birleştirebilirsem önüm bir çok alanda açılır diye düşünüyorum.
0
🌸dergus
(22.09.20)
Bence de simdilik yuksek lisans yapmayip ingilizce ogrenin, her turlu gerekecek. Is de birakmayin su ortamda. Zaten butun isler sikici.
0
hot potato
(22.09.20)
siz bilgi üniversitesi tarih bölümü mezun değil misiniz? uzun süre işsizlikten sonra güç bela kpss ile memuriyete geçmiştiniz. rahat battı herhalde.
0
tavish11
(22.09.20)
yanlış anlamazsan birşey diyeceğim -bunu ailesinde pek çok akademisyen olan ve kendisi de bir müddet akademide kalmak için uğraşmış biri olarak söylüyorum-

öncelikle, biri uluslarası ilişkilerde diğeri siyasalda prof olan teyzelerim var, yemin ediyorum bıkmış durumdalar. bir kere şu anki siyasal durum nedeniyle, her ne kadar siyasetle ders dışında ilişkileri olmasa ve objektif ders anlatabilme yetenekleri nedeniyle hem öğrenciler hem de diğer akademisyen arkadaşları tarafından seviliyor olsalar da, ders anlatamıyorlar çünkü yakın dönem türkiye tarihi olsun, osmanlı tarihi olsun vs vs anlatmaya başladıkları anda sınıftaki """"öğrencilerden bazıları"""" alakasız yerlere şikayet edebiliyorlar. gerçi ikisinin de başına öyle birşey gelmedi çok şükür ama diğer arkadaşları bunu yaşadı. senin de bölümün tarih olduğu için söylüyorum, akademisyenlik düşünüyorsan bunu da düşün. bu cepte.

ikincisi, diğer duyuru sakinlerinin de dediği gibi, akademik kadro bulmak yerine taksim'de gündüz vakti bir tinercinin sürdüğü unicorn'u görme ihtimalin daha fazla -boynuzu simli pembe, kuyruğu da gökkuşağı rengi olanlardan hatta- (-_-) yani ben akademik kadronun nispeten daha çok bulunabildiği -çünkü mezunları özel sektörde daha rahat iş bulabiliyor- bir alan olan mühendislikten çıktım ki gene bizim bölümün mezunları bile çok rahat iş bulamıyor aslında özel sektörde ama, onu da belirteyim, lakin kaç sene tırmaladım kadro diye, nope, nada, yok yani kadro madro. anadolu'daki üniversitelere giderim dersen olur, ama cevaplardan okuduğuma göre bilgi mezunusun, bahsettiğin okullardan da istanbul'da yaşamaya devam ettiğini anlıyorum, anadolu'da küçük bir şehirde yaşayabilir misin? çünkü akademik kariyere devam etmek isteyen insanlar, özellikle de büyük şehirlerden ya da yakın yerlerdeki üniversitelerden mezun oldularsa, anadolu'da yine büyük şehirleri ya da sahil şeridini falan tercih ediyor, ege, akdeniz gibi. bak karadeniz bile demedim, ege - akdeniz dedim sadece. yani anadolu'da küçük bir şehirde yaşaman ve çalışman gerekebilir, bunu yapabilir misin?

üç, diyelim ki akademik yaşantı istiyorum, bana ne, dedin. sen çıktığın bölüm itibariyle aslında bilim insanısın. yani ünvan ve meslek sahibi olunan bir bölümden çıkmadın. ben mühendislik bitirdim mühendis ünvanı aldım -ha ne işine yarıyor dersen, hiç- ama iş bulurken mühendis aranır, tarihçi ise meeehhh, belki. tarih öğretmeni desen anlarım. ha formasyon alıp tarih öğretmeni olucam dersen o olur bak, ama öğretmen olursun, tarihçi ünvanı ile iş bulman imkansıza yakın. şimdi ben böyle dedim diye bana kızma, teyzelerim hep der bunu "uli ya da siyasaldan çıkınca meslek sahibi olmazsın" diye. bir de bu sadece sözel bölümler için değil, sayısalda da temel bilimler için geçerli olabiliyor, gerçi kimyager, biyolog yine bu ünvanlarla iş buluyor, ama fizikçi, matematikçi deyince aklına direkt öğretmen geliyor, dimi? bu ünvanlarla iş arayan olmaz misal. yani bu durumu da cebimize atıyoruz.

dört, akademiye devam için tekrar şunu diyeyim, hoca desteği lazım demiş orangeyellow, bazen o bile yetmez. hocanın ayağını kaydırırverirler sen de ortada kalırsın. en üst düzeyden torpil falan gerekebilir. bunu da çamur atmak için demiyorum, çok gördüm, duydum, yaşadım bu tür olayları, oluyor bunlar. hocanın desteği olsa bile, biri gelir hocanın aklını çeler, kadroyu elinden kapar, o da bir ihtimal misal.

beş, türkiye'de akademik kariyer yapılmaz. bak ben canlı kanıtıyım. ilk doktora yaptığım üniversiteden hocaların saçma sapan davranışları yüzünden ayrıldım, ikinci defa doktoraya başladım, tezim kaldı duruyor. hocalar ayrı çılgın, asistanlar ayrı çılgın, herkeste ful aksesuar ego. böyle bir tane çakasım geliyor bazen o asistanlara, çocuğum yaşında falan halbuki. ben de kaç sene asistanlık yaptım, bir kere şöyle saçmalamadım. ek olarak zaten eğitim sistemi bitmiş durumda, sen evde zevkine ders kitaplarını alıp okusan, daha çok geliştirirsin kendini emin ol. doğru düzgün ders anlatan hatta derse giren hoca kalmadı -yale fizik mezunu bir hocam vardı, 75 dk'lık dersin son 30 dakikası gelir, onda da goy goy yapardı misal (-_-) bu sadece bir örnek-

şimdi yazdığın bölümlere bakarsan, orta doğu hep karmaşık olduğu için bahsettiğin iyi farsça ile akademik işine yarar ama iş olarak da yarasın diyorsan, evet diplomatlık vs anlamında işine yarayabilir ama o tür pozisyonlar için de yine torpil gerekecektir sanıyorum. yine de bunu teyzelerime sorarım, belki fikir verirler.

atatürk ilkeleri ve inkilap tarihi, öğretmen olursan işine yarar belki de, öğretmen olmak için yüksek lisansa gerek olduğunu sanmıyorum yav? yani ailemin büyük bir kısmı öğretmen, çevremdeki çoğu insan da öğretmen, yl yapan duymadım, görmedim, bilmiyorum. ama temel bilimler bitirip de -matematik ve fizik gibi- formasyon alarak öğretmen olanlar var. ki öğretmen atamaları da nanay zaten. hele de tarih öğretmeni. o yüzden bunu pas geç bence.

yakın çağ tarihi bana aralarında en gereksizi geldi, yalnız ben böyle ahkam keserken şunu da diyeyim, tarihçi değilim gördüğün üzere XD buraya kadar boşuna mı okuttun beni, dersen, hayır tabi ki de, fikir vermesi için okuttum :D (tamam kızma :) )

ben senin yerinde olsam, ki bir arkadaş daha yazmış, kpss'ye tekrar girebilirim. eğer illa tarihçi alıncaksa müze vb gibi yerlere alınıyor olabilir. ibb'de çok değişik atılımlar oluyor, belki orada direkt tarih alanında bir iş olabilir. yani daha egzantrik yerlere bakabilirsin seni mutlu edecek. ek olarak işinden çok sıkıldın ve tarih de istemezsen, başka alanda yüksek lisans yaparak yeni bir iş koluna geçebilirsin. mesela rus dili ve edebiyatı okuyup insan kaynakları yl'ı yapıp ik'cı olan tanıyorum. yani illa iş değiştirmek istiyorsan diye dedim.

bu arada yökdil puanın cidden düşük, ingilizcenin bizzat kendisine eğilmesen bile, yökdil'e eğiebilirsin diye düşünüyorum. yökdil zaten ingilizce ölçen bir sınav falan değil, bir hafta birşeylere baksan en az 80 alırsın bence. 60 alabildiğine göre bir temelin var demektir, oradan yürüyebilirsin. -ki böyle dediğime bakma, ne iyi ingilizcesi olan adamlar var yökdil'den çakıyorlar, iki lafı türkçe olarak bile bir araya getiremeyenler geçiyor. yökdil taktik gerektiren sınavlardan biri de ondan diyorum bir hafta çalışsan yeter diye- ha hiç çalışmadan da çok iyi alabilirsin ama gramer ve kelime bilgisi gibi şeyler ölçtüğü için çalışma yöntemi farklı.

edit: yuh wall of text yazmışım. okumazsan anlarım :/
0
pasp
(22.09.20)
(7)

neden uzun süreli ilişki istemedi?

yeteramadenedimherseyi
Şu duyuruyu açmıştım birkaç hafta önce: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1439643/acemiye-gonul-isi-tavsiyesiBir yerde bir fotoğraf çekimi yapılması gerekiyordu benim de tek başıma yapabileceğim bi şey. O beraber gidelim mi dedi? ben de olur dedim. Gideceğimiz günün evvelsi günü "yarın kahvaltıya ge
Şu duyuruyu açmıştım birkaç hafta önce: www.eksiduyuru.com


Bir yerde bir fotoğraf çekimi yapılması gerekiyordu benim de tek başıma yapabileceğim bi şey. O beraber gidelim mi dedi? ben de olur dedim. Gideceğimiz günün evvelsi günü "yarın kahvaltıya gel" dedi. gittim ben de. bana tatlı tatlı evi gezdirdi falan. neyse tüm gün beraberdik, akşam da arkadaşlarla beraber bir şeyler içmeye geçtik. biraz sarhoş olunca yine bana sardı. baya sarıldı oramı buramı okşadı falan. kalkarken de "bugün biz de kalsana" diye sordu 2 defa. ben evinin önüne kadar bırakıp ayrıldım -neden bilmiyorum. sonra mesaj attı "keşke bizde kalsaydın" diye. ben de bu hafta bir şeyler yapalım deyip dışarda bir yere çağırdım yine.

o gece yine bize geçelim mi dedi? kabul ettim bu sefer. işte o gece seviştik falan ama benim ufaklık fazla iyi performans gösteremedi. sigara, genel stres, alkol, heyecan, porno gibi sebeplerden dolayı sanırım. neyse gece sarılarak uyuduk. o sarıldı ama yani.

sabah kahvaltı yaptıktan sonra ayrıldım evden. 2 gün sonra "uzun süreli bir ilişkiden çıktığım için duygusal bağ kurmak istemiyorum" gibi cümleler içeren bir mesaj attı.

sormak istediğim, bana kızın verdiği sinyaller hep uzun süreli bir şey istiyormuş gibi gelmişti. kahvaltıya çağırmalar, arkadaşlarıyla tanıştırmalar, beraber şunu yaparız falan demeler. ben bunun oturduğu mahalleye taşınacaktım. bana sürekli ne zaman taşınacaksın falan diye soruyordu. şimdi ne oldu da birden böyle vazgeçti sizce? ben mi yanlış anladım her şeyi? yoksa kötü sevişmeden dolayı mı?

çok üzüldüm o yüzden biraz da buraya yazıp rahatlamak istedim.

şimdiden teşekkürler.
0
yeteramadenedimherseyi
(12.09.20)
İkisi de değil bence. Zaten üzerine düşünmeye de gerek yok. Açıkça istemiyorum demiş

Yok illa neydi diyorsan; uzun süreli ilişkisinden sonra düştüğü duygusal boslugu, aynı sorumluluğun altına girmeden doldurmak istemiş. Anlaşılabilir
0
abuzer
(12.09.20)
Konunun seninle ilgisi yok.
Karşı tarafın sorunları var.

2 gün sonra tekrar çağırabilir, görüştükten sonra 1 ay yine mesaj dahi atmayabilir.

Kafa yoracak bir durum yok.
0
otopsicocugu
(13.09.20)
Bişeyler olmamış. Seni bir yönden güçsüz görmüş muhtemelen. Aradığı sende yok kısaca.

Böyle rahatça sevişen tabusuz kadın sekse önem veriyodur muhtemelen. Seksi beğenmemiş olabilir
0
OrangeYellow
(13.09.20)
“... benim ufaklık fazla iyi performans gösteremedi ...”
0
catch the arrow
(13.09.20)
hiç samimi gelmedi bu bahsettigin insan bana. uzak dur
0
galandar kostumu
(13.09.20)
insan ilişkileri için fazla analitik düşünüyorsun. işler bu kadar sebep sonuç şeklinde ilerlemiyor. ilerliyor olsa bile sen tüm bu detayları içeren bilgilere sahip değilsin. yani asla bilemezsin bu yüzden kendine işkence etme. performans anksiyetesi sorunu da kafanı bulandırmasın. iyi beslen, spor yap, kendine iyi bak geçer.
0
orpheus
(13.09.20)
Kız ilk başta uzun süreli birşeyler düşünüyor olabilecekse de sonra net bir şekilde aradağı kişinin sen olmadığına karar vermiş. Sana da öyle mesaj yazmış.

Bence çok iyi yapmış. Ne senin vaktini ne kendini boşa harcamamış.
0
mobydick
(13.09.20)
(2)

yüksek lisans başvurusu

sayha
bir üniversiteye yüksek lisans başvurusu yapacağım. önceden tezsiz bitirmiştim. diploma notu alanında tezsiz yüksek lisans puanımı kullanabilir miyim yoksa lisans mezuniyetini girmek zorunlu mu? yüksek lisans ortalamam daha yüksek o yüzden onu kullanmak istiyorum.not: üniversite başvuru sayfasında m
bir üniversiteye yüksek lisans başvurusu yapacağım. önceden tezsiz bitirmiştim. diploma notu alanında tezsiz yüksek lisans puanımı kullanabilir miyim yoksa lisans mezuniyetini girmek zorunlu mu? yüksek lisans ortalamam daha yüksek o yüzden onu kullanmak istiyorum.

not: üniversite başvuru sayfasında mezun olunan bölümleri listele deyince yüksek lisans bölümüm de geliyor. onu seçsem kesin kayıtta sorun yaşar mıyım?
0
sayha
(07.09.20)
lisans notunuzu yazın
0
fezagezgini_4
(07.09.20)
Sadece lisans geçerli.
0
OrangeYellow
(07.09.20)
(16)

34 yasindan sonra akademik kariyer

alonazik
Merhaba yıllardır ertelediğim ama hep öteledigim bir istegim var benim.Kurumsal hayatı birakip cok istediğim Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları ya da Engelli Çalışmaları alanlarında Y.L ve belki de doktora yapmak istiyorum. Maddi olarak tuzum kuru degil.7 yaşında bir cocugum var ve onunla tek yasiyorum.
Merhaba yıllardır ertelediğim ama hep öteledigim bir istegim var benim.
Kurumsal hayatı birakip cok istediğim Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları ya da Engelli Çalışmaları alanlarında Y.L ve belki de doktora yapmak istiyorum. Maddi olarak tuzum kuru degil.7 yaşında bir cocugum var ve onunla tek yasiyorum. Ama bunu yapmazsam gözüm açık gider gibi hissediyorum o derece istiyorum. 4 ay once anlaşarak calistigim yerden ayrıldım. Ing.calisiyorum. Okumalar yapiyorum fln.
Benim gibi bir yaşta sıfırdan başlayan var mi birseylere?
0
alonazik
(02.04.20)
Ilk cümle heyecandan yanlis olmuş.
"Yıllardır erteledigim ama hep istediğim" olacaktı
0
🌸alonazik
(02.04.20)
Çok sevdiğim bir arkadaşım benzer bir yaşta bankacılığı bırakıp psikolojide akademik kariyere yöneldi. İki çocukla 40 yaşında doktorasını aldı ve şimdi bir üniversitede, sevdiği işte çalışıyor. Kendinize güvenin, çalışmaya devam edin. Başarılar dilerim.
0
fotrsapka
(02.04.20)
e yüksek ya da doktora yapmak sıfırdan başlamak mı :D
hangi şehir/okul istiyorsunuz?
elbette yapın. yaşınız da bu süreçler için asıl uygun yaş. ayrıca no ageism please.

sorularınız olursa yardımcı olabilirim :)
0
jimjim
(02.04.20)
Yukarıdaki random harfler deneme içindi cevap yazamadim 2 seferdir zira :))
Tesekkurler cevaplara.
(Bilmiyorum bu teknolojik beceriksizlkle umarim başarabilirim:))
0
🌸alonazik
(02.04.20)
Istanbul Uni.istiyorum ya da ITÜ/YTÜ
Açılırsa Marmara. Yani Ist.daki tüm devlet üni.leri
0
🌸alonazik
(02.04.20)
Çocuklu biri için kesinlikle girilmemesi gereken bir yol. Akademik kariyer süreci çok bağlayıcı. Düzenli yaşama alışmış birine göre değil. Ayrıca para olmayınca da iyice darlar.


Bir de itü-ytü gibi okullar ciddi zorluyor. İlla yapacağım diyorsanız da özellerde burs kovalayın.
0
OrangeYellow
(02.04.20)
Okurken cektiginiz maddi sikintinin uzerine Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları konusunda yapacaginiz akademik kariyer, hemen her yerde ama ozellikle de Turkiye'de size maddi olarak hicbir getirisi olmayacak bir ugras.

Tamam, her sey para degil ama sadece kisa ve orta vadeli degil, uzun vadede ne yapacaginizi ve nasil gelir elde edeceginizi dusunmeniz lazim.
0
fortisvita
(02.04.20)
bence hayalinizin peşinden gidin. ama en kötü ihtimalide (işsiz kalmak, maaşsız kalmak gibi) durumlar için ikinci bir planınız olsun. mesela yeni işinizi garanti etmeden eski işinizden ayrılmayın veya sizi 1 sene götürecek kadar birikim yapmadan işinizden ayrılmayın vb... gibi planlarınız olmalı. yeni işiniz için çalışmaya uğraşmaya başladığınızda diğer işinizdeki performansınız düşecek ve odaklanmanız azalacaktır. bunuda iş veren ister istemez farkedebiliyor. nedenini önemsemese bile performansınız düştü diye yaptırım uygulayabilir. dikkat etmek lazım.
0
morcivert
(02.04.20)
Marmara Gazetecilik.Kadin Cal.Kulturel Inc.Eng.cal.icin lisans cok da önemli degil.Sosyal bilimler olsun yeter. Bunlarin lisansi yok zaten
0
🌸alonazik
(02.04.20)
Aademinin tozpembe olmadığını biliyorum ama para benim icin hicbir zaman bir amaç olmamıştır. Çeviri fln ya da part time is belki burs vs bulurum. Baktim olmadı çark eder dönerim ki cok istedigim biseye baslarsam dönmem. Hayata cok siyah beyaz olarak bakmiyorum. O yüzden vazgecersem bir gün mutlaka bir B C planim zaten olmuştur benim.
0
🌸alonazik
(02.04.20)
Bir de şu var, o endiseler yüzünden bunca zaman erteledim ama rahat birakmiyor beni.Mutsuzum yani. Denemeyip mutsuz olmak mi deneyip mutsuz olmak mi
0
🌸alonazik
(02.04.20)
"Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları ya da Engelli Çalışmaları alanlarında Y.L ve belki de doktora yapmak istiyorum. Maddi olarak tuzum kuru degil.7 yaşında bir cocugum var.."

Bu yazdığın cümleyi bi daha oku. Mantıklı düşün, gözün açık gitsin daha iyi bence. He ama maddi anlamda kendini garantiye alabilirsen neden olmasın.
0
superfluid
(03.04.20)
Maddi anlamda kendinizi garantiye almadan bu yola girmemenizi tavsiye ederim. Lisansim, yüksek lisansim, doktoram iktisat üzerine. Bir ara iktisat doktorasini bırakıp direk kadın çalışmalarına başlamayi düşündüm. sana Türkiye'de hiçbir getirisi olmayacak, iktisat ana dalin olsun, sen kendi çalışmanı kadınlar üzerine yönelt dedi hocalarim. İyi ki de dinlemişim, hiç pişman degilim.

Demem o ki, ileride mesleğinize katkısı olacak alanları tercih etmelisiniz. Yoksa kadın çalışmaları sizi doyurmayacak. Nereden mi biliyorum, asla ve asla kadro açılmayan alanların başında gelir kendisi. (Nedenini tahmin edersiniz ne yazık ki)
0
Sakinolmamlazim
(03.04.20)
Tuzun kuru değilse boş işler. Y. L yapıp be olacak mesela? Yada doktora? Tanıdığın var mı? Kadroya girebilecek misin? Yoksa yaptığınla kalırsın. Türkiye de işler öyle yürümüyor. Şuan akademisyen olanların %99 u eş dost akraba kontenjanından. Kadro aramaya başlayınca görürsün zaten bütün bölümde 2 soyadı var.
0
x571
(03.04.20)
sakinolmamlazım +1

kendi alanınızla ilgili lisansüstü eğitiminize devam edip kadın çalışmalarına uyarlamanızı tavsiye ederim. bildiğim kadarıyla abd onayı almak şartıyla farklı programlardan 2 ders alabiliyorsunuz yüksek lisans döneminde. siz de gazetecilik yüksek lisansı yaparken kadın çalışmaları programından ders alabilirsiniz. detaylı bilgiye başvurmak istediğiniz üniversitelerin lisansüstü yönetmeliklerini inceleyerek ulaşabilirsiniz. yök tez arşivini incelediğimde gazetecilik anabilim dalında kadın çalışmalarıyla ilgili yaplmış 74 teze ulaştım. siz de inceleyip fikir edinebilirsiniz.

tez.yok.gov.tr
0
saldirgan catili eylem
(03.04.20)
bizim ülkede böyle bir ünvan hastalığı var işte.

bir konuda çalışma yapmak istiyorsan yap neden master doktora kasıyorsun ki? illa ünvan mı lazım sana?

hayır nanoteknoloji kıyafet yapmayacaksın, kanseri bitiren ilaç yapmayacaksın yani bir laboratuar, yatırım ihtiyacın yok yani.

yap çalışmanı blog yaz, youtube'dan video yayınla hatta kitap yaz.

illa bana ünvan verin yoksa neden yapıyoruz ki?
0
duyurukullanıcısı
(03.04.20)
(6)

şu sıralar cep telefonu alınır mı?

nickimin hakkini veremedim
merhaba,cep telefonumu değiştirmek istiyorum ama birkaç ay sonra almayı planlıyordum kenara para ayırıp.şimdi dolar yükseldikçe yükseliyor, corona sebebiyle uzak doğuda üretim durdu şeklinde haberler gördüm. yeni parti mallar gelmezse stoklar bitince fiyatlar artar diye düşündüm.borca girip mi alayı
merhaba,

cep telefonumu değiştirmek istiyorum ama birkaç ay sonra almayı planlıyordum kenara para ayırıp.

şimdi dolar yükseldikçe yükseliyor, corona sebebiyle uzak doğuda üretim durdu şeklinde haberler gördüm. yeni parti mallar gelmezse stoklar bitince fiyatlar artar diye düşündüm.

borca girip mi alayım biriktirip 4-5 ay sonra mı alayım telefon sizce artar mı fiyatlar?
0
nickimin hakkini veremedim
(13.03.20)
Artacak bence. Dolar artıyor
0
OrangeYellow
(13.03.20)
borca girmek size faiz olarak geri dönecekse aynı hesaba gelebilir
0
argent dawn
(13.03.20)
@argent dawn, borç faizsiz ailemden alacağım sonra geri vereceğim.
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(13.03.20)
iphone 5g model çıkarmadan almayın. sonra çok pişman olacaksınız.

tabi o günleri görürsek kısmet.
0
ozdek
(13.03.20)
almayı düşündüğünüz telefonun fiyatına ve piyasasına bağlı. çok talep gören modellerde bir artış olabilir ki oldu da, örneğin birkaç ay önce xiaomi redmi note 8 pro 2000 tl altında fiyatlara satılırken bugün 2200-2300 bandında. galaxy s10e birkaç ay önce 4300ken şimdi 4600.

benim fikrim, pahalı bir model almayacaksanız fiyatı artacak diye dertlenmek lüzumsuz olur. 1500lük telefon 2000 olmaz, hele ki yeni modelleri geliyorsa (örneğin redmi note 9 yeni tanıtıldı, yakında gelir).
0
nabrukk
(14.03.20)
Benim bu yaşıma dek öğrendiğim bir şey var: eğer ihtiyaç ise ve imkan varsa geciktirme.

Telefonumu değiştirmek istediğim halde bir seneye yakın oteledim. Yenisini aldıgimda bir sene öncekinden daha yüksek bir fiyatti. Hem fazla ödedim hem de bir yil kullanmamış oldum.

Bunun gibi başka hikayelerim de var.
0
biseysorcaktim
(14.03.20)
(7)

Yazılımcılar! Çalışma için hangi sandalyeyi kullanıyorsunuz? Öneriniz?

winston insani
MerhabalarKoltukta çalışmaktan bıktım resmen. Düzgün bir sandalye arıyorum beni uzun saatler çalışırken yormayacak.Parasını da geçtim artık çünkü koltukta çalışırken resmen belim ağırmaya başladı. Zaten bel fıtığı da var, o yüzden parayı kıyıp güzel bir şey alayım diyorum.Tavsiyeleriniz?
Merhabalar

Koltukta çalışmaktan bıktım resmen. Düzgün bir sandalye arıyorum beni uzun saatler çalışırken yormayacak.

Parasını da geçtim artık çünkü koltukta çalışırken resmen belim ağırmaya başladı. Zaten bel fıtığı da var, o yüzden parayı kıyıp güzel bir şey alayım diyorum.

Tavsiyeleriniz?
0
winston insani
(12.02.20)
net bir cevabım yok ama gaming koltuklara bakabilirsin, uzun saatler oturmak için üretilmiştir.
0
ilkot
(12.02.20)
Bunu kullanıyorum ben: www.trendyol.com

Memnunum. Bel desteğini ayarlayabilmek en sevdiğim özelliği.

1 yılın sonunda gıcırdamaya başladı. Bir makine yağı alıp ilgili kısımlara sürersem geçer herhalde.

Bu arada fiyatını başka yerlerden de araştırın. Gönderdiğim link pahalı olabilir.
0
amortisman
(12.02.20)
gaming koltuklar nedense bana hiç rahat gelmiyor. tavsiyem ofis mobilyaları vb. şeyler satan yerlere gidip deneyerek almanız. her sandalye herkese konforlu gelmeyebilir.
0
mrtkp1234
(12.02.20)
Modelini hatırlamıyorum ama. Şirkette nurus un dizayn ödüllü koltuğu vardı. Çok memnunum (hayvan gibi pahalı olduğu aklımda)
Çok isterseniz modellere göz gezdiririm (eski bir modeli)
0
kisa
(12.02.20)
bel fıtığınız varsa boyun fıtığı da olmak istemiyorsanız boyun destekli bişey alın
0
nahtoderfahrung
(12.02.20)
İkea jarvfjallet iyidir.
0
OrangeYellow
(13.02.20)
Herman miller
0
synesthesia
(13.02.20)
(6)

Tüm eve perde almam gerekiyor, uygun yer önerebilir misiniz?

santimantal
Daha önce hiç almış olduğum bir şey değil.Bu yüzden beni geren bir konu. Germesinin nedeni ise fiyat konusunda belirgin rakamların olmaması.Uygun fiyattan bu işi halledebilmek için nasıl bir strateji izleyebilirim?
Daha önce hiç almış olduğum bir şey değil.
Bu yüzden beni geren bir konu. Germesinin nedeni ise fiyat konusunda belirgin rakamların olmaması.

Uygun fiyattan bu işi halledebilmek için nasıl bir strateji izleyebilirim?
0
santimantal
(04.02.20)
gps'e "ikea" yazıp işaretleyerek o yolu izleyebilirsiniz.
0
bilinmeyen artist
(04.02.20)
Pazar/sosyete pazarı tarzı yerlere git. Ölçüleri verip fiyat iste. Pazarlık yap.
0
glamdr1ng
(04.02.20)
N11 den aldım geçen gün gayet makul fiyata ve kaliteli perde geldi. Yorumlara bakıp iyi bir satıcıdan alabilirsiniz.
0
ozgurlukarayan
(04.02.20)
Eminönü'ndeki perdeciler hem uygun hem de güzel perdeler var.
0
himmet dayi
(04.02.20)
Kumaş pazarcılar hem çeşit gösterip hem ucuz olanları söyleyebilir, şerit vs. de dikiyor bazısı.
0
9kuyruklukedi
(04.02.20)
Carrefour koçtaş gibi yerlere bakabilirsin
0
OrangeYellow
(04.02.20)
(6)

apartmanda airbnb sorusu

olsen
apartman dairesini airbnb'ye çevirmek istiyorum. daire benim üzerime. apartmanda oturan diğer daire sahiplerinden izin alma mesuliyetim var mı? eğer benim evi airbnb'ye vermemi istemezlerse hukuki bir yaptırım uygulayabilirler mi?
apartman dairesini airbnb'ye çevirmek istiyorum. daire benim üzerime. apartmanda oturan diğer daire sahiplerinden izin alma mesuliyetim var mı? eğer benim evi airbnb'ye vermemi istemezlerse hukuki bir yaptırım uygulayabilirler mi?
0
olsen
(02.02.20)
beylikduzugunlukkiralikev.com.tr/gunluk-kiralik-ev-genelge/

şöyle bişey buldum
genelge hakkında bilgi
0
sttc
(02.02.20)
evde hayvan gibi seks yaparlarsa komşular çıldırabilir.
0
OrangeYellow
(02.02.20)
@OrangeYellow çıldırmaları önemli değil yasal olarak bir güç uygulayabilirler mi onu soruyorum aslında.
0
🌸olsen
(03.02.20)
vergi kaçırıyor ya da günlük *fuhuş için ev kiraliyor derler. günlük kiralıklara savaş açıldı galiba eskisi kadar ilan görmüyorum.
0
prizmatik
(03.02.20)
Normalde kimlik kaydi alip gelir vergisi vermeniz gerekiyor. Bu kalemler uzerindne yuruyebilirler.
0
kuehles blondes
(03.02.20)
Evinizi söylenen şekilde kullanmak normalde ticari işleme giriyor. Bu nedenle aslında ticari işletme için gereken bütün izinleri almanız ve bunun için de bütün kat maliklerinden izin almanız gerekiyor.

Bir çıkar yol olarak, nispeten uzun süreli kiralamalara izin verip, 1 ay mesela. Her kiraya çıkan ile de belirli süreli kira sözleşmesi vs. yaparsanız belki biraz korunabilirsiniz. Ki günlük vs. kiralayanlar da bu şekilde kendilerini güvenceye almaya çalışıyorlardı.

Bu sefer de hem uğraşınız çok artar (farklı dillerde belgeler, taahhütnameler vs.), hem de bir şikayet durumunda sizi koruyacağının da bir garantisi olmaz.

Sonuç olarak evet şikayet edebilirler ve evet kafaya koyarlarsa hukuki yaptırım uygulatma yoluna da gidebilirler. Burada asıl soru sizin nasıl korunabileceğiniz ki, o da pek kolay görünmüyor. İsterlerse sizi bayağı yıpratabilirler.
0
cursor
(03.02.20)
(7)

Almanya'da lisans

chihirovekohaku
İsteğim yüksek lisansa başvurmaktı. Okullarla, hocalarla iletişime geçmeye, gerekli belgelerimi toparlamaya başladım. Ancak okul ücretleri bu kadar düşükken (400-500 euro), ben de lisansımdan pek memnun sayılmazken "acaba direkt lisans programlarına mı başvursam?" sorusu kafamda belirdi. Sıcağı sıc
İsteğim yüksek lisansa başvurmaktı. Okullarla, hocalarla iletişime geçmeye, gerekli belgelerimi toparlamaya başladım.

Ancak okul ücretleri bu kadar düşükken (400-500 euro), ben de lisansımdan pek memnun sayılmazken "acaba direkt lisans programlarına mı başvursam?" sorusu kafamda belirdi. Sıcağı sıcağına bir bilene danışmak istedim, duyuru'ya koştum.

25 yaşımdayım. Lisans için gidersem tamamen kendi birikimimle gideceğim. Elbette okurken bir yandan çalışacağım.

Benzer deneyimleriniz ve "şu meseleyi de hesaba katmayı unutma chihiro" gibi tavsiyeleriniz varsa dinlemek isterim.

Tabii işin maddi tarafı çok önemli.
0
chihirovekohaku
(23.01.20)
master'ın çok bir getirisi olmayabilir. Master yerine direkt doktora düşünebilirsin.

Bence lisans ya da doktora olarak bak.
0
OrangeYellow
(23.01.20)
Almanyada master dersleri oldukca zor. Doktora bence de daha mantikli. Burs bulursaniz kabul alma şansiniz oldukça artar. Tekrar lisansa baslamak bana göre çekilecek çile değil.
0
absolutelydevastated
(23.01.20)
Acikcasi,lisansa tekrar baslamak ne kadar zor olsa da;omur boyu is bulma sikintisi yasayip,hem de kit kanaat bi maasla calismak cok daha zor.O yuzden lisansi zor olsa da destekliyorum.
0
hayvansever
(23.01.20)
Tabii gece eksik yazmışım. Çalışıp okuyacağımı da düşünürsek, ne kadarlık bir birikimle gitmem gerekir?
0
🌸chihirovekohaku
(23.01.20)
Ikisi de ayni surede biter, master ve lisans. Bu yonuyle dusunurseniz mantikli olabilir. Master dersleri ciddi okullarda gercekten cok agirdir, zaten sistemine alismaniz ve o kadar odev yukunun altindan kalkmaniz 3 seneyi aliyor. 3 senede de Almanya´da lisans okunuyor. Master bitirmek elbette maasiniza yansir. Yari zamanli calisma hakkiniz universite ogrencisi statusu kazandiginizda dogar. Dil kursuna giderken oyle bir secenek yok mesela. Herkes zaten bir sekilde calisiyor ogrenciyken, okulu uzatiyor, kesin bilgi.

Okunan bolumle alakali gercekten gelecekte hicbir sey yapmak istemiyorsaniz, yeni bir lisans okumak mantikli olabilir. Almanya´da 2. lisans senesinde zaten 2. bir bolum daha okuyorsunuz. Lisansi bitirdiginizde daha dolu olursunuz.

Yas, en azindan Almanya´da hala inanilmaz takinti yapilan bir durum degil. Türkiye´deki gibi hic degil. Almanya´da kalma planiniz varsa, bu konuda negatif dusunmenin anlami yok. Insanlar 30larinda is degisikligi yaparlar, yeniden farkli bolumlerden egitim alirlar. Bu cok az kisinin yaptigi bir "simariklik" olarak algilanmaz. Cevremde hep kendi halimden yakinirken duyduklarim soyleydi: "35 yasimiza kadar bir sürü farkli alanda calistik, farkli alanda egitim aldik. Bu normal. 30 yas yeni bir meslege baslamak icin gec degil, sakin ol."

Ben neredeyse 30 olacagim, yeni alan degisikligi yaptim ve baska bir bakanliga gectim. Calistigim yerdeki herkes, yeni lisans bitirip ilk defa ise girdigimi dusunuyor.
0
buf-e kür
(23.01.20)
@buf-e kür, peki maddiyat kısmı için ne diyorsunuz? Tahminimce yanımda 12 bin euro kadar bir miktar olacak. İş bulması var adaptasyon süreci var, belki bir 4-5 ay iş bulamayabilirim.
0
🌸chihirovekohaku
(23.01.20)
Hangi sehirde ve nasil sartlarda yasadiginiza cok bagli. Sanirim aylik 600 Euro alti cok zorlar. Bloke hesap ilk yil icin zaten isteniyor, o olmadan gelmek imkansiz. Burada yasarken is bulursaniz, maasinizi gosterip oturum izni almaya devam edebilirsiniz. Bu durumda bloke hesap istenmez.

2 sene Almanya´da yasayanlar simdi BAFOG alabiliyorlar. Yani 3. yilinizda, egitim bursu alabiliyorsunuz. Aldiginiz miktarin sadece yarisini ve onu da faizsiz geri odeme durumundasiniz. BAFOG ile rahatca gecinebilirsiniz.

Dil sorununuz yoksa, dil kursuna gitmeden universiteye baslayacaksaniz direk calisma izni cikar. Is her sehirde var. Bulamazsaniz kendi universitenizde calisirsiniz. Kafesinden, kutuphanesine butun birimlerinde ogrenci calistirirlar zaten universiteler.
0
buf-e kür
(23.01.20)
(4)

Yardım etmek istiyorum

retarder
Selam Romalılar,Elimden geldiği kadar bir öğrenciye (mühendislik) burs veya kitapları için yardım etmek istiyorum. Allah'a şükür şuan durumum iyi fakat bu durum değişebilir yani düzenli olmayabilir. Miktar biraz düşük olabilir ama öğrenci için fakat en azından küçük bir harçlık olabilir. Asıl istedi
Selam Romalılar,
Elimden geldiği kadar bir öğrenciye (mühendislik) burs veya kitapları için yardım etmek istiyorum. Allah'a şükür şuan durumum iyi fakat bu durum değişebilir yani düzenli olmayabilir. Miktar biraz düşük olabilir ama öğrenci için fakat en azından küçük bir harçlık olabilir. Asıl istediğim şey ise kesinlikle ihtiyacı olan ve başarılı olan birini bulmak.Hatta gerekirse mentorluk bile yabailirim. Ayrıca vakıf veya platformlara biraz ön yargılıyım fakat sizin bildiğiniz güvenilir bulduğunuz organizasyon varsa söyleyebilirsiniz. Ya da şurdan bulabilirsin dediğiniz bir yer var mı?
Ayrıca böyle durumlar da dikkat edilmesi gerekn durumlar var mıdır? Yasal problemler vs
İyi akşamlar
0
retarder
(02.01.20)
hoca referansı isteyin ve transkript isteyin.
0
OrangeYellow
(02.01.20)
tercih sizin olmakla beraber, para yapmayın. online yapılabiliyorsa(büyük şehirler için konuşuyorum) yurtta kalıyorsa yurt, okula otobüsle gidiyorsa akbil vb. dolumu yapabilirsiniz.
0
blue eyes white dragon
(02.01.20)
aylık 150tl düzenli bağış yaparsanız sizin bağışınız ile +1 öğrenciyi burslu okutuyorlar.

her ay 150tl kartımdan çekiyorlar.

tegv.org
0
walter white kilikli
(02.01.20)
Ihtiyaci olana burs baglamak icin de hoca referansı isteme bence. Tercih senin tabii ki de parasizliktan hem calisip hem okumaya calisan o yuzden dusuk not ortalamali cok insan var ve en cok onlarin ihtiyaci var bursa. Zaten yuksek not ortalamasi olanlar vakifti okul bursuydu vs daha kolay bulabiliyo. Bunun disinda vakiflara ben de guvenmiyorum. Tanidik vasitasiyla bulmak en mantiklisi geliyo.
0
hindistan cevizi
(02.01.20)
(5)

İstanbul kira ücretleri?

blackidom
İçi yapılı, düzgün, merkezi muhit 3+1 site içi 120mt2 civarı evler avrupa yakasında 4000TL civarına gelmiş artık. Aidatlar desen 300-500TL. Doğru düzgün ev bile yok aramaya kalksan. Bu evler neden böyle pahalı? Kimler ödüyor bu fiyatları? Hadi pahalı, peki evlerin içleri yıl olmuş 2019 neden hala ço
İçi yapılı, düzgün, merkezi muhit 3+1 site içi 120mt2 civarı evler avrupa yakasında 4000TL civarına gelmiş artık. Aidatlar desen 300-500TL. Doğru düzgün ev bile yok aramaya kalksan.

Bu evler neden böyle pahalı? Kimler ödüyor bu fiyatları? Hadi pahalı, peki evlerin içleri yıl olmuş 2019 neden hala çok eski?

Var mı bu duruma mantıklı bir çözüm bulmuş olanlarınız? Yoksa kanıksayıp tutalım mı bu evleri?
0
blackidom
(03.11.19)
+1000 lirada faturalar diyeceksin.

ben de merak ediyorum kim ödüyor bu paraları.
0
OrangeYellow
(03.11.19)
3+1 120m2 artık lüks. hele site içinde merkezi muhit içi yapılı ev zengin işi bir durum.

insanlar 2+1 70m2 güngörende eve 1500 2000 tl veriyor.

kanıksamak lazım. sonuçta güngörende 500 lira olmasını bekleyemiyorsak söylediğin evin 2000 lira olmasını da bekleyemeyiz
0
dafuq
(03.11.19)
anlamayacak bir şey yok aslında, tamamen arz-talep meselesi. istanbul'un merkezi muhiti demek türkiye'nin en değerli mahallesi demek. kira orada yüksek olmayacak da nerede olacak. illa etiler ulus olmak zorunda da değil, şişli beşiktaş kadıköy levent gibi merkez noktalar hem ulaşım açısından avantajlı hem de civarında en çok para kazandıran iş yerleri-ofisler var. sosyal hayat, olsun avm'ler olsun; yine türkiye'nin en rağbet gören alışveriş-yeme-içme noktaları buralarda. zaten istanbul'da çok fazla insan var, onların iyi kazananları o paraları verebiliyor rahatça, böylece talep yüzünden fiyatlar artıyor.

ha dersin ki beşiktaş'ta eski püskü saçma evlere o paralar verilir mi; asla. ama site içi 3 artı 1 falan, bunlar direkt lüks istanbul için. dünyanın hiçbir yerinde ülkenin en rağbet gören mahallelerinde bunların hepsi bir arada makul fiyata aranmaz. mesela atıyorum, manhattan'ın göbeğinde 3 artı 1 rezidansta oturanların hepsi sosyo-ekonomik olarak bölgenin yüksek insanlarıdır.

kalabalık aile isen 3 artı 1 lazımsa tut. ve tabii 4.5 bin lira maaşının 4'te birinden azsa. değilse ya ev standartlarını düşüreceksin ya da gelişmekte olan civar muhitlere bakacaksın.
0
Bruce
(03.11.19)
Ben de böyle bakarken bakarken 5 bin verip müstakil eve çıktım en azından bahçe falan değiyor verdiğimiz paraya. Kiralar ama gerçekten çok fazla çok saçma evlere çok yüksek kiralar istiyorlar ve evlerin içi de iyi değil. Bol şans
0
monkey
(03.11.19)
Anadolu yakası da çok farklı değil, merkezi ilçelerde yeni evler 3500'den başlıyor ve ev bulamıyorsun boş. Emlak balonu falan boş yani, baya ciddi ciddi talep var. Ben de aynen öyle bir ev arıyorum ve bulmakta zorlanıyorum.
0
roket adam
(04.11.19)
(16)

niteliksiz adamların zengin olması

problem34
bu çok sinir bozucu değil mi ya .Öyle insanlar nasıl bir sürü mühendis doktor veyahut nitelikli kişiler işsizken çok iyi paralar kazanıyor ?
bu çok sinir bozucu değil mi ya .Öyle insanlar nasıl bir sürü mühendis doktor veyahut nitelikli kişiler işsizken çok iyi paralar kazanıyor ?
0
problem34
(27.10.19)
uzun uzun anlatirim da kisaca cevap vereyim : cesaret

kimisi icin de vicdan yapmamak.(ahlaksizlik)
0
brkylmz
(27.10.19)
Hayatta şöyle bir kanun yok: "Nitelikli insanlar çok para kazanır". O yüzden, nasıl ki havaya attığın bir top yere düştüğünde bunu sen kabullenmesen bile gerçekleşiyorsa, aynı şekilde bunu da kabullenmesen bile gerçekleşecek
0
hümanist tabutçu
(27.10.19)
hümanist tabutçu +1

ayrıca "nitelik" dediğin şey çok sübjektif.
sadece doktor, mühendis, avukat olmak bir insana zannedildiği kadar nitelik katmıyor.
vizyon başka bir şey ve kimde olduğu da genelde pek belli olmaz.

çok vizyonsuz bir doktor ya da avukat, kafası çalışan bir esnafın yarısı kadar bile başarılı olamayabilir hayatta.
o yüzden nitelik denen şeyi neye ya da kime yüklediğine dikkat etmek önemli.
0
blatta hiberna
(27.10.19)
sinir bozucu değil. bu gerçeği çoktan kabullenmiş olmanız gerekirdi. epey geç kalmışsınız
0
dafuq
(27.10.19)
para kazanmak nitelik degil yetenek isidir, o yuzden en zenginler filozoflar degil tuccarlardir..
0
alttaraf
(27.10.19)
Çünkü maaşlı çalışarak zengin olunmaz. Ya devlete kapağı atıcaksın(siyasi anlamda) ya da kendin iş kuracan.
0
jelly bear
(27.10.19)
Nitelikle kastedilen diploma mi?
İki diplomam var ama esnaflık yaparak on kat fazla kazanıyorum. Demek ki senin nitelikte saymadigin niteliklerin varmis. Biri çok kazanınca sanılıyor ki kesin hodugun teki, hile hurda yapıyor öyle kazanıyor. O adam o kazancı hangi tecrübelerle, kimlerle mücadele ederek, hangi cilelerden geçerek elde etmiş soran yok.
0
deer hunter
(27.10.19)
Üniversite mezunu adamlar bir şe girişmeden önce sürekli düşünür. Risk almaktan korkarlar, cesur değillerdir. İlkokul mezunu adam ise fazla düşünmez , gözü karadır cesurdur. Bunun sonucunda zengin olurlar. İlkokul mezunu adamların şirketinde üniversite mezunu adam çalışır.
0
komando kani var bende
(27.10.19)
Bilgi güçtür.

Daha fazla bir şey yazmayacağım, aradığın her sorunun cevabı üstteki cümlede var.
0
hayirsiz
(27.10.19)
bir akrabamin insaat sirketi var. kendisi ilkolulu bitirmemis. isleri iyi gitti ve eskisi gibi olmasa da iyi gidiyor.
yaninda bir suru mimar muhendis calisti. muhendis mimar begenmeyip degistiriyorlar.

kendisi girisken, esnek, cesur ve isini biliyor. siyasete bulasmaz, isinde gucundedir.
o kadar turkce de bilmez.

adamin suan milyonlari var, bir suru dairesi var ama her sabah saat beste kalkip, isciler ve muhendislerden once insaata, santiyeye gidiyor.

bildigim kadariyla universiteden mezun olmak, unvan ve diplomalara sahip olmak sizi zengin yapmayacak.

bilgi paradan daha degerlidir, orasi ayri tabii ki. ikisi kiyaslanamaz.

cok guzel bir soz var: filozof kral olmak istiyorsan, once kral ol.
0
Leonardo~Da~Vinci
(27.10.19)
para kazanma eğitimden ünvandan apayrı bir olay. ayrı bir motivasyon.

nitelik dediğin diplomaysa o nitelik falan değil. okumak yerine göre bir zaman kaybı.
0
OrangeYellow
(27.10.19)
Nitelik derken diploma, bilgi birikimi, genel kultur gibi ticaret yapabilme de bir niteliktiktir bana sorarsan. Dolayisiyla ilkokul mezunu zengin bir tüccara niteliksiz demem.

Beni soyle rahatsiz ediyor, birisi sadece anlamsiz videolar cekerek servet yaparken bir başkasi o miktarda parayi kazanmak icin koca fabrika isletiyor, onlarca kisiye istihdam ve onlarca tedarikciye is sagliyor. Bir ton da vergi oduyor, uretim yapiyor deger katiyor. Bu durum beni rahatsiz etmiyor değil. Ama tabiat idealist falan degil. Ya bu deveyi gidecek ya bu diyardan gideceksin.
0
stavro
(27.10.19)
Aslında cevap veren çoğu kişi de yanlış değerlendirmiş, okumak ve diploma sahibi olmak size çok kazandıracak bir iş garantisi sunmaz, eyvallah.

Ama her okumayan da ticarete atılıp başarılı oluyor gibi algılanmış sanki.

Üniversite bitirmeyen herkes zengin olmuyor arkadaşlar, ticarete atılan herkes de başarılı olmuyor.

Azınlık bir kısım başarılı ve zengin olabiliyor, işte bu azınlığa okuma ve yetenekli olduğun alanda seçim yapma imkanı verilseydi yine başarılı biri olurdu.

Her doktor aynı mı kazanıyor, deli gibi kazanan zengin doktorlar var mesela. Muayene ücreti 400-500 TL olan ve günde en az 10 (ki normalde daha fazla) hasta bakan doktorlar var.

Ayda 100 bin üzeri bir kazanç demek bu, hatta çoğunda pos cihazı bile yok, genelde hep nakit çalışılır ve fiş fatura hak getire.

Peki neden bu doktor ayda 100.000+ kazanırken diğer bir doktor atıyorum 7-8 bin sabit maaşla çalışıyor?

Aynı şeyi avukat için de örnekleyebiliriz, maaşlı çalışmak yerine kendi işini yapan mühendisle de.

Peki neden bu doktor, avukat, mühendisler diğerlerinden çok kazanıyor? Çünkü diğerlerinden daha iyi ticaret yapıyorlar, kendilerini geliştiriyorlar, kendilerini pazarlıyorlar vs.

Dünyada da çok örneği var, iyi üniversitelerde okurken okulu bırakıp ticarete atılan ya da bir üretim için girişim yapan çok başarılı insanlar var.

Ülkemizde kast sistemi yok gençler, okulu bırakın ya da basın istifayı atılın ticarete. Ama unutmayın başarılı olan ve çok kazanan tüccar sayısı batanlardan ve az kazananlardan çok çok az.
0
John Bloor
(28.10.19)
@john bloor:

verilen cevaplardan "okulu bırak, ticarete atıl, kesin köşeyi dönersin" anlamını çıkartmak için çaba lazım.

burada soru zaten diplomalıların niteliksiz olan kesimiyle, diplomasızların fazla kazanan kesimine odaklanıyor.
bunun küçük ya da büyük yüzde olması değil mesele.
kimse zaten çok iyi ve kariyerli bir cerrahı ya da avukatı tartışmıyor ki.
0
blatta hiberna
(28.10.19)
muayenesi 400-500 olan doktor çok az bu arada. amatör eğlendirir.

1)bir kere yok inşaat işi yapıyor çok para kazanıyor, yok bakkalı var, bilmemne, bunlar yalan. inşaat işi bir gün batar bir sonraki gün o adam el elde göt götte kalır. sanki bana michelangelo amına koyayım. ayrıca muhatap olduğu kişiler inşaat işçileri, ustalar belediyeciler, tapu vs. yani dünyanın en pislik en ortamı leş işlerinden biridir inşaat. bakkallık falan o ne amk göt kadar yerde 10 saat otur.

halbuki hem güzel hem zeki 50 tane mini etekli hatunun etrafında fırfır döndüğü işlerde daha az paraya çalışmak kesinlikle daha keyifli. plaza şöyle beyaz yaka böyle. binada o kadar az erkek var ki diğer erkekler sırayla dönüyor karıları. hepsi de odtü, itü, boğaziçi sayısal bölüm mezunu; okumuş kültürlü.

2)fazla para kazanmak, ticaret, günahtır. kimse iki efendiye birden hizmet edemez. ya paraya taparsın ya tanrıya taparsın. zengin adam cennete girmeden önce deve iğne deliğinden geçer diye söylenmiştir.

günahta başarılı insanlar benim sinirimi niye bozsun? araplar, yahudiler bunu başarı sayıyorlar. ikisi aynı millet zaten.

sen kendin dürüst doğru bir hayat yaşa kardeşim boşver arapları yahudileri.
0
inekadam
(28.10.19)
Çok para kazanıp zengin olan mühendisler de var, asgari ücretten hallice çalışanlar da.
Aynı bölümden, aynı sınıftan aynı dönemde mezun olan iki mühendisin bile yıllar içindeki gelirleri çok farklı olabilir.

Günün sonunda Mehmet Öz de tıp fakültesi mezunu, mahallemdeki aile doktoru da.
Konu tamamen vizyoner olma, girişimci ruha sahip olma ve şans faktörüyle ilgili. Ama insanın şansı da bir noktaya kadar kısmen kendinin oluşturabileceği bir konu. Evde oturup kös kös işte eve evden işe çalışan birinin böyle fırsatlar yakalama şansı, çevre edinen, organizasyonlara katılan, eğitimlere gidip kendini anlatan ve insan tanıyan birinden çok daha düşük.

Özellikle bizdeki mühendislerde çok var bu eksiklik. "Mühendisim ben, hem de XX Üniversitesi'ni bitirdim" diye geriniyorlar. Sonra da ben şu kadar para kazanmalıyım diyorlar, kendinden çok kazananlara hasetle bakıyorlar. Eeee napalım senin diplomanı? Sen insanlara ya da içverene ne vadedioyrsun? Ya da kendi işinse rakiplerden daha iyi olmanın sebebi ne?

İşte zengin olmanın sırrı burada yatıyor. Kendine ne kadar değer katabildiğin ve bu değeri ne kadar iyi faydaya çevirebildiğin önemli.
0
anten
(28.10.19)
(6)

amerika'da nereye yerleşeceksiniz?

izole
green card heveslilerine sormak istiyorum. piyango size çıkarsa hangi eyaletin neresine yerleşmeyi düşünürsünüz. yoksa neresi olsa bana uyar mı dersiniz?edit: tercih sebebinizi de yazarsanız daha güzel olur bence.
green card heveslilerine sormak istiyorum. piyango size çıkarsa hangi eyaletin neresine yerleşmeyi düşünürsünüz. yoksa neresi olsa bana uyar mı dersiniz?
edit: tercih sebebinizi de yazarsanız daha güzel olur bence.
0
izole
(17.10.19)
Seattle muhtemel çünkü arkadaşım tek orda var. Kanada'nın da dibinde tertemiz valla kışın kayağa kampa gitmelik harika yer bence.
0
bahoho
(17.10.19)
arizona. sıcak hava seviyorum.
0
OrangeYellow
(17.10.19)
New Mexico, Albuquerque
Çünkü reis orada yatıyor...
0
işimdeyim gücümdeyim
(18.10.19)
başvuramadım ama hayal kurmak bedava. california isterdim. iklimden dolayı. ben de sıcak seviyorum. ve evet pahalı biliyorum ama buluruz yolumuzu napalım.
0
papuayenigine02561
(18.10.19)
Houston da yasiyorum. Buraya gelmeyin derim
0
oscar
(18.10.19)
Boston diyorum. Amerika gibi olmayan Amerika şehri.
0
SiyamkedisiZorro
(18.10.19)
(6)

ev almak ve emlakçı sorunu

anarsika
arkadaşlar anneanneme ev satın almak üzere bir arayışa girdik. çoğu yeri beğenmedi. bir site beğendi ve orada bulunan eve en sonunda teklif götürmeye karar verdik. evin fiyatı 545 bin tl. emlakçıyı aradığımızda başka birinin daha evle ilgilendiğini söyledi ve kapora verecek dedi. biz de kızıştırmama
arkadaşlar anneanneme ev satın almak üzere bir arayışa girdik. çoğu yeri beğenmedi. bir site beğendi ve orada bulunan eve en sonunda teklif götürmeye karar verdik. evin fiyatı 545 bin tl. emlakçıyı aradığımızda başka birinin daha evle ilgilendiğini söyledi ve kapora verecek dedi. biz de kızıştırmamak için durduk. bu arada evin içinde emlakçının kendisi kiracı olarak oturuyor. bir süre sonra ev sahibi ve alıcının anlaşamadığını söyledi. bizde 550 bin emlakçı parasıyla birlikte önerdik ama emlakçı evin fiyatının 560 bin olarak güncellendiğini söyledi.

daha sonra öğrendiğimize göre ise diğer alıcılar o siteden başka bir ev almışlar. (emlakcının karsı dairesi) ve bunda bizzat emlakcının yaptığını düşünüyorum. hem de 540 bin civarlarında satın almışlar evi.

soru şu; anneanne hala evi istiyor ama burada beni sinirlendiren emlakcının tavırları oldu. kendi kendine fiyat artırması vs. siz olsanız ne yapardınız? ev alınır mı yoksa boşverilir mi?
0
anarsika
(13.10.19)
arada anneanne olmasa siktiri cekerdim. 545bin veriyorum, karariniz degisirse haber edin der iletisimi keserdim. zaten piyasa kotu, emlakci 1-2 hafta sonra geri emlakci geri donerdi muhtemelen. tabi arada anneanne olunca bu riske girilir mi bilemedim
0
crucio
(13.10.19)
bu piyasada gerçekten aynı siteden aynı dairelere teklif verenler mi var.

ben yemedim. emlakçıya 500 teklif ediyorum diyin ve yürüyün gidin. o evi daha ucuza almanız için size yalvaracak. ama siz başka ev bakacaksınız.

bu durumda karınız olursa beni de görürsünüz artık.
0
ozdek
(13.10.19)
Ozdek +1.

Sitede tek satilik daire o mu?gidip guvenligine ,yonetimine sorun kesin baska daireler vardir satilik.
0
duptıs
(13.10.19)
adam sattığı evin içinde kiracı olarak oturuyor ya satmamak için çaba sarf ediyor ya da fazladan para cukkalamak için. Bahsettiğim yer piyasa değerinin altında ve ileride değerlenebilecek bir yer. Fazlaca revaçta. Şu an tek satılık daire de o. Kapıcılarla emlakcılarla herkes ile konuştuk. Sıkıntı bu.
0
🌸anarsika
(14.10.19)
emlakçı çakallık peşinde. arada anneanne var ama ben yine de 500 son teklif deyip susardım. bana kalırsa 500 bile çok ama neyse
bu tip adamları görünce inşaat sektörünün durumuna hiç üzülmüyorum, adamlar kendileri bitirdiler sektörü hala akıllanmamışlar
0
dafuq
(14.10.19)
Emlakçıyı aradan çıkarın.

Git ev sahibiyle görüş. Emlakçıya kağıt falan imzalama sakın.
0
OrangeYellow
(14.10.19)
(17)

30 yaşından sonra kursa gidip meslek öğrenebilir miyim?

ayseee
herhangi bir kursa gidip ne olduğunu inanın bende bilmiyorum. bir iş öğrenip iş bulmak mümkünmü bu ülkede? ne gibi bir kursa gidip iş bulabilirim daha doğrusu?
herhangi bir kursa gidip ne olduğunu inanın bende bilmiyorum. bir iş öğrenip iş bulmak mümkünmü bu ülkede? ne gibi bir kursa gidip iş bulabilirim daha doğrusu?
0
ayseee
(15.09.19)
neden olmasın tabii mümkün.
fakat yetenekleriniz ve geçmiş tecrübelerinizi düşünün.
0
kulustur
(15.09.19)
Kurs ve meslek deyince aklıma belediyelerin düzenlediği dikiş nakış kursları geliyor sadece. Oradan da meslek falan çıkmaz. Sanayiye gidip direkt iş öğrenilebilir o da zor. Küfür kıyamet falan herkes yapamaz. Ülkede hobiden meslek üretmek diye bir şey kalmadı. Temel ihtiyaçları karşılama harici bir şeylerden para kazanma pek kalmadı
0
avatar is back
(15.09.19)
olur tabi neden olmasın.sadece yeteneğinize ve maddi durumunuza göre değişir.
0
Frances
(15.09.19)
@frances vasıfsızım. her şeyden az çok anlıyorum. ama bir şeyden tam anlamıyorum. iş hayatı beni hep müşteri hizmetleri gibi yerlere itiyor. bunlardan kurtulmak istiyorum artık.
0
🌸ayseee
(15.09.19)
grafikerlik öğrenebilirsin mesela, dil de öğrenebilirsin. aslında geç değil, ben 33 yaşımdan sonra kariyer yapmaya başladım, istersen her şey oluyor yani. ilgi alanına yakın bir şey seçersen daha hızlı gelişirsin.
0
night train
(15.09.19)
hayatım hep mutsuz isteksiz küfür ede ede gittiğim iş yerleri ile dolu.. şu ana kadar hep insanlar telefon ya da chat vasıtası ile konuşmak zorunda kaldım. suçum olmamasına rağmen azar yiyip hayattan bezdirilen konumda oldum. yazılımcıların hatası yüzünden site açılmıyor mesela telefondaki herif beni buluyor ben yapmışım gibi beni suçluyor. artık doldum taştım.. 80-90 bin param var bir iş mi yapsam diye düşünüyorum. yani bir kursa gidip bir işi öğrenip iş yeri açmak gibi bişeyde olabilir. ama o kurs nedir bilmiyorum. e ticaret yapmak istiyorum ama nasıl yaparım bilmiyorum. kitap okumak hobim. dünya klasikleri mi satsam acaba.. kitap mı satsam ama nasıl??
0
🌸ayseee
(15.09.19)
şöyle düşünmek lazım. 20 yaşında çalışmaya başladıysan 65 ine kadar çalışacaksın. sadece 10 senesi geride kalmış, 35 sene daha var. o yüzden katlanılır bir meslek bulmak lazım.

illa zanaat öğrenmeye de gerek yok, kimi evden petshop malzemeleri kargolayarak da geçimini sağlayabiliyor. işini iyi yapan insanlara her zaman ihtiyaç var.
aslında umarım siz de kendi işinizi kurarsınız.
0
sttc
(15.09.19)
kitapla para kazanmak zor, farkındasındır zaten. kazananlar da okuma heveslilerine satış yaparak değil, daha çok belli spesifik satışlar üzerinden kazanıyorlar. örnek vereyim: izmir'de bir sahaf arkadaşım vardı, ege bölgesinde küçük ilçelerdeki sahafları dolaşıp, değerli olabilecek kitapları topluyordu, sonra da izmir'de iki katına okutuyordu. işin içine ticaret giriyorsa kitaba bir okur olarak değil, meta olarak bakman gerekiyor, acı ama gerçek. ticaretten anlamıyorsan bence hiç bulaşma, onun yerine bir kursa gitsen, bir konuda uzmanlaşsan çok daha mantıklı.
0
night train
(15.09.19)
e ticaret için bir kurs var mı ya bildiğiniz ben kendi paramla bir e ticaret sitesi açıp kitap satışı + pet shop gibi bir dükkan açmak istiyorum. hedefim ayda 3-4 bin getirsin yeterli. batarsamda intihar ederim artık bıçak kemiğe dayandı
0
🌸ayseee
(15.09.19)
türkiyede 25 yasında bıle işe başlasan sen yaşlanmışsın işe yaramazsın muamelesi gorüyorsun maalesef. ne biçim ülke lan burası.
0
hayvan gibi yazar
(16.09.19)
aslında var ya ben senin yerinde olsam uluslararası geçerliliği olan bir hasta bakımı sertifikası alır, temel almanca öğrenir ve almanya'ya kapağı atarım. deli gibi ihtiyaçları var, öyle böyle değil. mesela 2 yılda hazır hale gelsen, 32 yaşında basar gidersin, zaten o işi yapanların çoğu 30 yaş üstü.
0
night train
(16.09.19)
Night train guzel fikir vermiş.

Evden ya da ufak bir dukkan acarak pet işine girebilirsin.sadece mama uzerinden yurusen bile bahsettiğin kazancı elde edersin.

Burada bijuteri işi yapan bir arkadaş vardı.birkaç kişiye o işi yapmaları için önayak oldu.onun gibi kar marjı yüksek ürünlerde olabilir ama bunun için bilen bir kişiden destek almak yerinde olur.
0
duptıs
(16.09.19)
Nicke bakarak kadın olduğunu varsayıyorum. Ben de o lanet olası çağrı merkezlerinden geçtim. Birine beddua edeceksem çağrı merkezine düş derim ashffsg
Öneri olarak da:
Fotoğrafçılık kursuna giderek doğum fotoğrafçılığı yapabilirsin. Anneler çılgın gibi, doğum fotoğrafı, ilk yaş doğum günü, mevlüt çekimi vs. hiç bitmiyor çekilmeler.
Ya da yine bu alanda hastane odası süsleme işi var. Organizasyon diye geçiyor. Ben fiyat sormuştum da birilerine 2000 tlden başlıyordu fiyatları.
Mutfakta ve hamur işinde yetenek varsa pastacılık kursuna giderek butik bir pastacı da açabilirsin eldeki parayla.
Tüm bu önerilerimde instagramdan bol takipçi kasmak ve sürekli paylaşım yapmak çok önemli.
Görmek istersen esinlendiğim hesapların linkini verebilirim.
0
somethinginthewayshemoves
(16.09.19)
Kurs değil de 2 yıllık meslek bölümleri okuyarak iyi yerlere gelebilirsin. Odyoloji okuyan bir tanıdık 4500-5000 civarı maaş alıyor. Bu dediğim bölüm kasarsan 1,5 yılda bile bitebilecek bir bölüm.

Sakın 4 yıllık bölüm okuyayım deme. Diş hekimleri bile iş bulamıyor bu ülkede. Ara eleman olacaksan iş var, diğer türlü çok zor.
0
OrangeYellow
(16.09.19)
35!

ben de teknik destek hattinda calisiyorum 3 senedir. iyi yani yurtdisindayim. ama kac yasina kadar yapilabilir bu is bilmiyorum o sebeple yeni arayislar icerisindeyim. param yok ama olsa da riske atacak bir fikrim yok. ama su anki isi yapmazdim o kesin!

her kurs olabilir, ama neye yatkinsin onu bilmen lazim. ama tahmin ediyorum motivasyonun yoktur simdi...

dil kursuna baska bir ulkeye git, hem ufkun acilir.
0
supergirl
(16.09.19)
veterinerlik?
0
jimicik
(16.09.19)
Bulunduğunuz yerdeki halk eğitim merkezlerine danışabilirsiniz. 5-6 önce engelli ve yaşlı bakım kursu vermiştim halk eğitim merkezinde.
Bir başka alan olarak dışarıdan okunabilecek bölümler var, çocuk gelişimi mesela. İş bulmaimkanı yüksek.
Başarılar diliyorum.
0
ne zaman emekli olacagim
(16.09.19)
(10)

Bu insanlar bu kadar parayı, imkanı nasıl buluyor?

wmeh
En fazla 21-22 yaşında olan bazı kızlar var. Dünyayı geziyorlar, aşırı zenginler, her gün ayrı davete-partiye gidiyorlar, sürekli tatildeler, çok tarz ve lüks giyiniyorlar, Yeditepe gibi bir üniversitede okuyorlar, Instagram'da en 150 bin takipçileri var ve neredeyse hepsi bir şey kurmuş oluyor (koz
En fazla 21-22 yaşında olan bazı kızlar var. Dünyayı geziyorlar, aşırı zenginler, her gün ayrı davete-partiye gidiyorlar, sürekli tatildeler, çok tarz ve lüks giyiniyorlar, Yeditepe gibi bir üniversitede okuyorlar, Instagram'da en 150 bin takipçileri var ve neredeyse hepsi bir şey kurmuş oluyor (kozmetik markası vb). Kim bu arkadaşlar? Bu kadar parayı, bu yaşta bu imkanları nereden ve nasıl buluyorlar? Hepsi zengin çocuğu mu bunların?
0
wmeh
(15.09.19)
aileden zenginler hepsi.
0
tabirimekruh
(15.09.19)
Benim böyle bir ilkokul arkadaşım var. İç Anadolu'nun küçük bir ilçesinde aynı sınıftaydik. Ben başka ile taşındım sonra. Daha sonra bu liseyi İstanbul'da okumuş oraya taşınmışlar galiba. Geçen ınstagram'dan ekleyeyim dedim. Bizim kız sürekli dediğiniz gibi. İnanılmaz utangaç kendi halinde biriydi. Şu anda tam olarak dediğiniz tarzda. Lüks arabalar, tatiller, beach cluplar, oteller, restorantlar... Benim aklıma sadece zengin bir sevgili ya da kısmı eskortluk geldi. Ben böyle olduğunu düşünüyorum.

Yeditepe olayı bunda yok ama. Sanırım üniversite okumamis. Ya da ben giremedim ınstagram'da.
0
jackyr
(15.09.19)
Hepsi zengin çocuğu
0
dafuq
(15.09.19)
%80'i eskort onların.
0
el conquerador
(15.09.19)
a. zengin çocuğu
b. sugar daddy
c. escortluk
başka hiç bir açıklaması yok. olamaz.
0
scudman1
(15.09.19)
Escort çoğu. Dating app'larında maddi destek olabilecek birini arıyorum falan yazıyorlar. Buluyorlardır da illa ki. Çalışarak para kazanan haftada 1-2 gün ya çıkar ya çıkmaz dışarı.
0
OrangeYellow
(15.09.19)
sen istiyor duj, sen verejek 100$ diyen ruskiler bile kışın paraları toplayıp yazın güneyde partiliyor. sponsorsuz olmaz o işler. zaten o 20'lik kızların arasında hiç çirkin insan olmamasından şüphelenmen lazımdı.
0
sinek kral
(15.09.19)
Baba parasi direkt.
0
stavro
(15.09.19)
tam tarif ettiğiniz gibi birisini tanıdım yakın zamanda.her hafta farklı ama son model bir arabayla okula gelen (yüksek lisans),deli gibi para harcayan,belli seviyenin üzerindeki mekanlarda takılan ama herhangi bir işi,geliri olmayan birisi.ben tam ''bu nasıl iş?'' diye düşünürken öğrendim ki eski sevgilisi çook zengin bir adammış.onunla birlikteyken de hiç çalışmadan böyle gayet lüks bir hayatı varmış.şimdi aylardır ayrı olmalarına rağmen adamın arabasını,imkanlarını vs kullanmaya devam ediyor ve çalışmaya da pek niyeti yok.

aileden zengin değillerse geneli böyle.
0
Frances
(15.09.19)
Ben de feci sasiyorum bunlara. Ulkede bu kadar zengin mi var diyorum. Var ama bi suru cok zengin katrgorisinde insan var. Onlarin cocuklari iste.

Cevaplarda okudum. Sponsor olayi var tabi ama bu denli zenginlik uni ogrencisinde sevgiliden, sugar daddyden gelmiyordur herhalde ya. Sonucta instada herkesin gozune sokuyolar. Bu para nerden geliyo demez mi tanidiklari. Anne babalari yok mu bunlarin. Insan sponsorlu hayat yasiyorsa saklar bence 20 yasinda

Ulkemizin ultra zenginlerinin bebeleri bunlar hep bence
0
Flipsflops
(15.09.19)
(10)

2. nesil cemaat yurtlarinda kalmanin sakincalari

Leonardo~Da~Vinci
merhaba,dinsiz ve mezhepsiz bir insanim. ancak bunu belli etmeden yasayip gidiyorum.ev kiralari pahali. gidecegim okulun hemen dibine bakinca bir suru cemaat yurdu var. ozel yurt yok. ilim yayma, hudayi vakfi yurdu... vs. kyk yurdu bana cikmadi ve ciksa da okula cok uzak. bu cemmat yurtlari okulun d
merhaba,

dinsiz ve mezhepsiz bir insanim. ancak bunu belli etmeden yasayip gidiyorum.

ev kiralari pahali. gidecegim okulun hemen dibine bakinca bir suru cemaat yurdu var. ozel yurt yok.
ilim yayma, hudayi vakfi yurdu... vs. kyk yurdu bana cikmadi ve ciksa da okula cok uzak. bu cemmat yurtlari okulun dibinde. konfor ust seviyede. ama cok ilginctir ki ucuz. parayi nereden getirdikleri manidar.

bugun gittim bir tanesi ile konustum. meb'e baglilarmis. aylik 340 lira, 3 ogun yemek. ancak bir sartlari var. haftada 2 defa katilmamin zorunlu oldugu, kac saat surecegini bilmiyorum, sohbetleri olacak. konusmacilar baska yerlerden gelecek. final haftalarinda bu etkinlik yokmus.
sabah ve aksam namazini ogrencilerin kilmalarini istiyorlarmis ama zorunlu degilmis.
yurt aksam 11'de kapaniyormus.
yurdu gezdim bir kati komple mescit yapmislar. baska bir katta ufak bir kutuphane var. sordum sadece bir tane kutuphane varmis.
odalarin hepsi 4 kisilik. yataklar, calisma maslari, kutuphane, kafeterya piril piril.
yardimci ile konustum. programlara katilmak istemedigimi ve soylediklerini yapmak istemedigimi soyledim. yurttan beklentimin, aksam gelip dersimi calisip yatmak oldugunu da ekledim. o da kabul sartlarinin bu oldugunu soyledi. sohbetlerde/konferanslarda soylenenlerle fikir birligi icinde olmak zorunda olmadigimi soyledi, sadece dinle ve bitince de cik. ama kesinlikle dinlemek/katilmak zorundayim. ve fiyat bunun icin ucuz.
ben de sustum ve dusunecegim deyip ciktim.

bu kisilerin benim ozel hayatima karisma riski var. onu da gectim ileride basimi agritacaklarini dusunuyorum. ailem bu konuda bilincsiz. onlara danisarak is yapamam.

siz olsaniz ne yaparsiniz? kalan var mi? yurda gidip rol yapip gecistirir misiniz?

tesekkurler.

ekleme: tesekkur ederim arkadsalar. dusuncelerinizi oldukca onemsiyorum. zaten gonlum hic yoktu, gitmeyecegim. cadirda yatarim daha iyi.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.09.19)
Hiç belli olmaz ne olacağı. Zamanında senin gibi düşünenler şimdi ya hapiste ya da işsiz.
0
OrangeYellow
(15.09.19)
Kesinlikle gitme, üç sene sonra vatan haini ilan edilirler sen de fişlenirsin en iyi ihtimalle. Öyle içlerinde takılırım namaz kılmam falan diye de düşünme, militan olman lazım oralarda yaşayabilmen için.
0
roket adam
(15.09.19)
Bir de sapık falan olabilir içlerinde. Bu ortamlarda çok oluyor.
0
OrangeYellow
(15.09.19)
Beni yurt ararken birisi şöyle bir yer de var diyip süleymancı bir yurda götürmüştü. Yurdu gezdirdiler, zemin katta wifi varmıs sadece ve sadece orada bilgisayar serbest. Sicak suyu belirli saatlerde aciyorlar gece kesiyorlarmis. Üniversite ogrencisine yapılan muameleye bak. Katılımı zorunlu sohbetler var ve ders calısma saatlerine bile katılım zorunlu demisti beni gezdiren takkeli arkadas. En son yöneticilerden biri siyah dümdüz kot pantolonuma laf söylemisti, biz burada böyle şeyleri tasvip etmiyoruz demisti. Özel hayatına kesinlikle karısacaklarını düsünüyorum. İnsanları boyle yurtlara gitmeye mecbur edenler utanir umarim, oradaki cocuklarin dortte ucu mecburiyetten kaliyordur diye düsünüyorum. Baska alternatifiniz varsa tavsiye etmem, onun yerine 4 kisilik bir ögrenci evine ciksaniz sizi zorlar mi maddi olarak?
0
alwayschargeneverbend
(15.09.19)
Yapma. Kendini hiç mi sevmiyorsun?
0
anarsika
(15.09.19)
Tavsiye etmiyorum Hacı psikolojik baskı olacak illaki.
0
olaylar olaylar
(15.09.19)
eğer gidersen zamanla kendine saygısı olmayan sünepe bir insan olma yolunda ilerletecekler seni. sen bile anlamadan. rolüne alışır ve onlardan biri olur çıkarsın zamanla. rol dediğin bir gün iki gün. sonra insan rolune alışır...
0
karlmarx
(15.09.19)
bulasma +1
0
cooperr
(15.09.19)
ilk cevaba katiliyorum, soyleyecek baska bir seye gerek yok bence.
0
in vino veritas
(15.09.19)
ben kendimden ve hayattan nefret ediyorsam, sebebi buralarda geçirdiğim kısa sürel "bana kim niye karıştsın ya.." "idare ederim n'olcak ki" dönemi. Kendinize saygınız varsa bulaşmayın.
0
sodakapagi
(15.09.19)
(6)

Şu tür insanlara karşı aracımda birşey bulundurmalı mıyım?

winston insani
Merhabalarhttps://twitter.com/is_uzn/status/1169323314218754049Düşünün, adam inmiş aracınıza zarar veriyor. Belki aşağıya inseniz sizi öldürecek veya başka birşey. Bu tür durumlara hep sinir olmuşumdur. Belki de yıllarca para biriktirip aldığım aracıma hasar veriyor, belki de bana inanılmaz bir zara
Merhabalar

twitter.com

Düşünün, adam inmiş aracınıza zarar veriyor. Belki aşağıya inseniz sizi öldürecek veya başka birşey. Bu tür durumlara hep sinir olmuşumdur. Belki de yıllarca para biriktirip aldığım aracıma hasar veriyor, belki de bana inanılmaz bir zarar verebilecek.

Kavga etmek çözüm değil ama, bu tür insanlara karşı aracımda ne bulundursam daha iyi olur sizce? Yani silah falan demiyorum ama, bu tip insanlara karşı koyabilecek birşeyler olması lazım.

Adalet böyle durumlarda işe yaramıyor zira.
0
winston insani
(07.09.19)
Bulundurmamalısın. Benim fikrim şu şekilde; böyle insanlara karşı bi yaptırım uygulamayı düşünmek için böyle insanlar gibi cani olmak gerekmektedir. Yani ne bileyim beyzbol sopan var mesela adam sana aynen böyle saldırdı ne yapacaksın, inip kafasına indirip öldürecek misin adamı, bu mu çözüm? Benim trafikte öğrendiğim tek şey "eyvallah" deyip geçmek, bizler medeni insanlar olduğumuz yapacak başka bir şeyimiz yok. Hadi gaza geldin bi sopa aldın tartışma oldu sopayla indin aşağıya adam silah çekti vurdu seni öldün, mahkemeye çıkar anama küfretti tahrik oldum vurdum der bikaç sene yatar çıkar, olan sana olur öldüğünle kalırsın, bunlar çözüm değil ne yazık ki. Bak baklavacı olayında adam inmedi aracından, yanında bi şey olsa inse arabadan o iş nerelere varırdı allah bilir.
0
angelus
(07.09.19)
Silah dışındakiler bir şeye yaramaz. Bunlar sopadan korkmaz. Hatta tahrik olurlar

Ama silah taşırsan da anlık bir öfke adamı öldürmene neden olabilir.
0
OrangeYellow
(07.09.19)
biber gazı ama onu sürekli araçta bulunduramazsın. sıcaktan patlarsa daha kötü olur senin için.
0
false pretension
(07.09.19)
Çok sevdiğim bir laf var : " kör ölür badem gözlü olur"

olmaz ya bunun gibi iti pisliği çeker vurursunuz yada sopayla vurursun düşer ölür başına kalır, onu adam yerine koyup size ceza verirler. Biber gazı filan bulundurup kaçmaya çalışın ortamdan.
0
pislick0
(07.09.19)
Açıkçası benim elimde silah olsa, öyle bir durumda çok yüksek ihtimalle sıkıp öldürürüm bu tarz arkadaşları. Sonra adam sayarlar benim hayatımı mahvederler hapiste. Tazminatları vs de cabası. O yüzden silahımın olmaması çok daha iyi. Çünkü öfke kontrolünde sıkıntılı biriyim, akılla hareket edemiyorum öyle anlarda.

Hukuk anlayışının sıkıntılı olduğu ortamlarda (mesela bizim ülkemiz) bu tip insanlar rahatça yaşayabiliyor maalesef. Bu durum karşısında ne yapacağını bilemeyen ben gibi tipler ise ömür boyu bunu sineye çekmek zorunda kalıyor.
0
lisw
(07.09.19)
Şöyle mi yapacaksın?

t24.com.tr
0
Mirket
(07.09.19)
(19)

universite okurken aile ile yasamak

Leonardo~Da~Vinci
merhaba,ailemle ayni sehirdeki bir universitede zor bir bolum okuyacagim. otobusle okul eve 50 km uzaklikta. malum otobusler dolaniyor cok. babam benim her gun toplu tasima kullanarak eve gidip gelmemi istiyor cunku daha hesapli oluyor onun icin. bense, okula gidene kadar 2-3 otobus degistirmek zoru
merhaba,

ailemle ayni sehirdeki bir universitede zor bir bolum okuyacagim. otobusle okul eve 50 km uzaklikta. malum otobusler dolaniyor cok. babam benim her gun toplu tasima kullanarak eve gidip gelmemi istiyor cunku daha hesapli oluyor onun icin. bense, okula gidene kadar 2-3 otobus degistirmek zorunda kalacagim. 2 saatim yolda gececegi icin sabah 2-3 saat erken kalkacagim. bunun verecegi bir yorgunluk olacak. ayrica aksam donerken otobus bekleme derdi, tika basa dolu otobuste 2-2 bucuk saat geri donme iskencesi var.
bir de bunun aile yasama durumu var.
bolum zor oldugundan muhtemelen baze gec saatlere kadar arkadaslarla kutuphanede ders ve proje uzerinde calismak zorunda kalacagim.

ben bunun yerine bir arkadasimla ev tutmayi dusunuyorum. tabii masrafi olacak ama baska caremiz yok. baba bu ev tutma isine sicak bakmiyor. eve cikmanin da muhtemelen dezavantajlari coktur. ama en azindan okula yakin olacak.
babami nasil ikna edebilirim? ne dersem ikna olmadi. eskiden okula kar kis demeden bir koyden diger koye yuruyerek giderdik demesine az kaldi cunku.

kyk yurdu basvurulari yatay gecisler icin baslamadi, ekimde baslayacak. bana yurt cikacagini da sanmiyorum. babamin uzerinde kayitli seyler var.
diger yurtlara da sicak bakmiyorum. baska dini cemaat ve olusumlarin da evinde kalmak bana gore degil.
0
Leonardo~Da~Vinci
(07.09.19)
Her gün 50 km gidip geleceksen okulu bırakırsın. Bırakmasan da ders başarın çok düşer.
0
OrangeYellow
(07.09.19)
Eve çıkmanın bir yolunu bul. Evle ilgili beklentilerini düşük tut.Ev arkadaşı arayan çoktur şimdi.Babana eve çıkmak istediğini tatlı dille anlat asla sinirlenme. Huyuna git. Annen ablan abin varsa onlardan babanı ikna etme hususunda yardım iste. Tatillerde, boş zamanlarında çalış part time işlerde. Artık büyüdüğünü tek başına bir birey olduğunu belli et babana. Bol şans dilerim sana
0
çılgındünya
(07.09.19)
Parayı veren babansa normal. Kendi paranı kazanmaya bak yoksa böyle oluyor hep.
0
i ve been mistreated
(07.09.19)
Ben bu durumu 4 yıl yaşadım. Berbat bir histir. Arkadaşlarınla program bile yapamazsın. Çünkü son otobüse yetişmen gerekir. Taksi tutsan tüm harçlığı verirsin. En mantıklısı ucuz yollu bir araba almak
0
ovungec zeus
(07.09.19)
niye diğer yurtlara sıcak bakmıyorsun?
0
elorelia
(07.09.19)
uçak almadığın sürece neyle gidersen git hayattan soğursun. ben bunun 30km olan versiyonunu yaşadım, okulu bırakmak istedim gerçekten. insanı inanılmaz yoruyor. eve gelip ne ara ders çalışacaksın o yorgunlukla, ne ara kafanı dağıtıp arkadaşlarınla çıkacaksın.. sürekli yorulursun hayata küsersin cidden. ders saatlerin part time a müsaitse bunu düşün mutlaka, baban hiç destek olmuyorsa kyk kredisi çek, burs veren vakıflara başvur. ama 50km çekilmez be.
0
mehmed resad
(07.09.19)
50 km mesele değil de 2-2.5 saat sürmesi sıkıntı. Bu demek ki günde 5 saate yakın yolda geceçek. İmkansız.
Babana bunu yapamam. istersen okula gitmeyeyim dersin. Veya gemileri yakıp iş bakman gerekir ki zor bölüm diyorsun.
Ev olmasa da yurt seçeneği ilk planda fiyat açısından daha uygun olabilir. KYK yı salla .
0
alicandan
(07.09.19)
Üniversiteyi benzer bir şekilde okudum ben. Okula gitmek için 3 aktarma yapıyordum ve 1.5-2 saat arası sürüyordu tek yön. Öncelikle şunu söyleyeyim, olmayacak iş değil, bir şekilde oluyor. Yaparsın yani ama bir süre sonra gerçekten çok sıkıcı bir hal alacağına da emin olabilirsin.
Ben okula başladıktan bir süre sonra baktım ki böyle olmayacak, eve çıkayım dedim. Evden buna onay veya destek gelmeyeceği için de çalışıp, para biriktirmeye karar verdim. Hem okul, hem iş 2 saat mesafedeydi yaşadığım yere ve rezil rüsva bir hayattı.

Eve çıkacağım arkadaş son anda yarı yolda bıraktı, o da olmadı. Sonradan iki üç kere daha denedim, onlar da olmadı bir şekilde hep bir engel çıktı. Sonuç olarak ben bütün üniversiteyi o arkadaşta kal, bu arkadaşta kal, arada eve git şeklinde geçirdim.
Arkadaş çevrenin nasıl insanlar olacağına bağlı olarak bu problem değil ama kimsenin olmasa, senin miden bulanacak bu durumdan. Hoş bir konum değil.

Bu işin çözümü babanı ikna etmek değil. İkna da edemezsin zaten. Yapman gereken ilk şey ekonomik özgürlüğünü eline almak. Git bir yerde garsonluk falan artık ne bulursan bir işte çalış, kendi paranı kazan. Parayı kazanan sen olursan, nasıl harcayacağına da sen karar verirsin. Eğer her şey yolunda gider, denk gelirse de biriyle eve çıkarsın.
0
cay koy geliyorum
(07.09.19)
Parayı veren babansa normal +1
0
ruhen hastayim ben
(07.09.19)
Her gün 50 km çok zor. Sadece okul yaşantını etkilemez, sosyal hayatını da bitirir. Eğer baban eve de çıkmanı istemiyorsa altına iyi kötü bir araba çeksin, okula öyle git gel. 2-3 vesaiti bir yolculukta kolaysa kendi değiştirsin bu ne cimrilik. Bazı devlet üniversitelerinin kendi bünyesinde olan öğrenciler için açtığı yurt ve öğrenci evleri oluyor. Üniversitelerin sks’lerinde ilan edilir bunlara başvuru olayı. Kyk’ya güzel bir alternatif, bir bak bence. Eğer hiç başka seçenek bırakmıyorsa mantıklı olan bir iki dönem dişini sıkıp, şehir dışında bir üniversiteye yatay geçiş yapman. O zaman o istemediği parayı mecbur verecek sana.
0
radio raheem
(07.09.19)
Araba almak gibi bir opsiyon yok mu?
0
plutongezegendegilmi
(07.09.19)
ben olsam 1 yıl okulu dondurur çalışırdım. biriktireceğim 25bin tl + bir miktar aile katkısı ile 30-40k'e araba alır öyle giderdim. bu şekilde ne sosyal hayatın ne akademik hayatın olur.
0
zaoaratu
(07.09.19)
Ben de tam dediğin gibi 5 seneyi bitirdim, sürekli rapor yazmam, laba girmem, proje yapmam gereken zor bir mühendislik bölümü okudum, arkadaşlarla otururken otobüse yetişmem lazım deyip kalkmak gerekiyordu sürekli. Ne okuldan bir tat aldım ne gençliğimden. Valla iş bulup çalış ve öğrenci evine çık, belki okulu 1 sene uzatırsın ama daha çok şey öğrenirsin hayat adına
0
pislick0
(07.09.19)
cevaplariniz icin minnettarim, cok tesekkur ederim:)

@elorelia, diger yurtlara sicak bakmiyorum cunku gecmiste cok yurtlarda kaldim. kisitlayici bir ortam. ve insana bir sey katmiyor. ben daha ozgur bir ortam istiyorum ve tabii bunun bir bedeli var. bunun farkindayim.

@plutongezegendegilmi, hayir pluton gezegen degil:) mumkunati yok babam araba almaz. almaya kalksa bile annem engel olacak. kaza yapmamdan korkuyorlar.

@zaoarato, okulu dondurmayacagim.

part time is, kendi okudugum alanda bulmam zor. bulursam calisacagim. ancak alan disi olunca derslerden kopabilirim ki bu en son istedigim sey.
tezgahtarlik ve ticaret tecrubem var. bu alanlarda is vardir muhtemelen.

bunun haricinde acaba staj yapsam, staj parasi ile gecinebilir miyim? daha once staj yapmadim, stajlar bedava mi yoksa?

calismayi seviyorum.
0
🌸Leonardo~Da~Vinci
(07.09.19)
okurken çalışmak mı? bana kalırsa yapılabilecek en kötü tercih. biz sana akademik ve sosyal hayatın olmaz diyoruz sen 3 kuruş için var olan enerjini işe aktaracağım diyorsun. sanıyor musun girdiğin işte seni sömürmeyecekler aldığın paranın hakkını söke söke istemeyecekler?

araba konusuna gelince. belli ki kapalı görüşlü bir ailen var 19 yaşında insanlar şehit oluyor, sen benim kaza yapmamdan korkuyorlar diyorsun. ailenin bakış açısı tabiki senin suçun değil, ne diyelim şimdiden geçmiş olsun.
0
zaoaratu
(07.09.19)
Aynı şeyleri yaşadım.İnsan çok yoruluyor hele sınav zamanlarında sürekli bi telaş içersinde oluyorsun.Sınavlara vb şeylere yetişmek için.Tavsiyem ilk sene bunu dene ailenin gönlü olsun ama bu arada iş bul ve paranı biriktir.Seneye eve çıkmayı denersin
0
blablamovie
(07.09.19)
Ayrı eve çıkmanın maliyetinin çok fazla olacağı için mi aileniz sıcak bakmıyor? Maddi açıdan büyük bir külfet oluşturmayacaksa okul başladıktan sonra siz sabah güneş doğmadan evden çıkıp gece yarısı eve geldikçe seçimlerini sorgularlar. Ben de benzer bir şey yaşadım. İlk seneler gençlik enerjisiyle çekiliyor da son senelere doğru ağlamaklı hale geliyordum. Bir süre ne çektiğiniz görmeleri en etkili ikna yöntemi olur bence. Hele baba emekliyse o yol ona turistik gezi gibi görünüyor muhtemelen, işin ciddiyetini kavrayamıyor.
0
wish i could find a way to disappear
(07.09.19)
Ben de üniversitedeyken ailemle yaşıyordum. Sabahları 5'te kalkıp önce yürüyüş, sonra minibüs (o zamanlar metro yoktu, kadıköy minibüsle 50 dk sürüyordu), sonra vapur, sonra tramvay yaparak okula gidip, dönüşte de aynı güzergahı geliyordum tabii. Bunun ne eziyet bir şey olduğunu biliyorum, bazen 8:30 derslerinde o kadar uykum olurdu ki, gözlerim açık uyuyakaldığımı düşünürdüm.

Gelin görün ki, yirmi sene önce de aynı şeyi düşünüyordum, şimdi de aynı şeyi düşünüyorum: aileniz masrafınızı karşılıyorsa insanlık dışı bir eziyet olmadığı sürece uymanız gerekir. Evet zor git gel yapmak ama neticede biz de mezun olduk, aynı diplomayı aldık. Bazı şeyler sorun olmadan sorun etmemek gerekiyor.

Zaman içinde vizyonunuz ve yaşam tarzınız geliştikçe, kendi paranızı da kazanırsınız, kararlarınızı da verirsiniz, belki şu anda öngöremediğiniz bir çözüm çıkar.
0
sopiro
(07.09.19)
Biraz surun, oluler gibi eve gel ilk donem. Ikinci donem halini gorur, derdini anlarlar. Boylece cikarsin ogrenci evine.
0
buf-e kür
(07.09.19)
(22)

para biriktirip faizi ile yaşam

neymis
Bir 500.000 biriktirip tatil yerlerinden birine yerleşip faizi ile geçinmek hakkında ne düşünüyorsunuz?Bu aralar çok mantıklı gelmeye başladı.
Bir 500.000 biriktirip tatil yerlerinden birine yerleşip faizi ile geçinmek hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu aralar çok mantıklı gelmeye başladı.
0
neymis
(03.09.19)
500 bin lira para değil, iki üç sene sonra değeri iyice düştüğünde ne yapacaksın? Mesela verdiği 2000 lira faizle bu sene x alabiliyorken 3 sene sonra alamayacaksın, öyle düşün.
0
angelus
(03.09.19)
5 milyon tl olsa dediğin olurdu
0
OrangeYellow
(03.09.19)
500.000 e 6.000 getiriyor.
Strese girmeye değmez bence. 3-5 sene çalışıp sonrasında yeterli olır diyorum. Tarla ile falan uğraşırım.
0
🌸neymis
(03.09.19)
tatil yerlerinden birine nasıl yerleşiyorsun? ev alayım desen zaten o paralar, kirada oturayım desen faizi kiraya gider, çok paran varsa zaten brokerlar neyim senin yerine kazandırıyorlar.
0
selam
(03.09.19)
turk lirasi tutarsan o para donem donem liranin deger kaybetmesi sonucu kus kadar olma yolunda ilerler. turk lirasi tutmazsan da faizi az olur (dogal olarak)

tabii ki de boyle bir yasam mumkun degil. millet salak mi da parasiyla is kuruyor vs. yatarak hayat idame ettirilebilseydi herkes yapardi.
0
hot potato
(03.09.19)
MtKrt
(03.09.19)
ben cebinde 35 lira olsa 30 lirasını zıplayan topa yatıracak kalibrede bir adamım, haliyle söylediklerim ne kadar ciddiye alınmalı bilemiyorum ama bu fikri hiçbir zaman sevmedim. yerinde duran para kazandırmaz. en iyi ihtimalle değer kaybının önüne geçilmiş olur. gencecik insanlarsınız. o kadar paranız varken işletmek yerine neden faiz yemeye meraklanıyorsunuz, anlamıyorum. günde 22 saat çalışın, hırs yapın, daha çok kazanmak için kendinizden geçin demiyorum ama neblim abi 500 bin dolar parayı bankada yatırıp faiz yemek tuhaf geliyor bana.

30 yaşında çok sağlıklı, fit, kaslı maslı bir adam ya da aynı ölçülerde kadın düşün. bu kişinin sürekli evde yatmaya karar verdiğini... bana biraz öyle geliyor bu durum. benim çok sevdiğim bir atasözüm var: erken kalkan ışıldar, işleyen demir yol alır. para parayı çeker. kullanmak lazım.

hele ki türkiye gibi paranın bir yılda pul olabildiği, tek bir siyasi hamlenin her şeyi değiştirebildiği bir ülkede çok büyük risk bence. 500 bin liram olsa hesapta tutmak yerine alabildiğim kadar şahin alıp DEMOLITION DERBY yapmayı tercih ederdim açıkçası, o kadar manasız geliyor bana parayı yatırma fikri.
0
der meister
(03.09.19)
500bin lira, faizi ile uzun sure geçinilebikecek bir para degil.
Angelus hakli.

500bin tl biriktirebiliyorsam daha iyisini yapabilirim.
0
stavro
(03.09.19)
6000 lira versin 7000 lira versin 10000 lira versin, bu para bugün için sana yeter, aynı para enflasyon karşında değer kaybedecek, bugün bu parayla kurduğun yaşam standartını 3 sene sonra aynı parayla yakalayamayacaksın. Misal 3 sene önce 100 lirayla yaptığın alışverişi bugün 300 lirayla yapıyorsun, senin bugün 6000 lirayla yakaladığın standartı 3 sene sonra 10000 lirayla gerçekleştirmek zorunda kalacaksın ama senin bankadaki para aynı para verdiği faiz aynı faiz, sana pozitif bir katkısı olmayacak. Ha 10 milyon liran olur da faizle yaşarım dersin o olur, değeri düşene kadar zaten yaşlanmış olursun.
0
angelus
(03.09.19)
10-15 milyon TL gibi yüksek meblağ bir tutarın faizinden tırtıklayarak (tırtıklayarak diyorum, tamamını almayacaksın). Ortalama standartta bir ömür yaşayabilirsin. Ama 500 bin lira faiziyle hayat süreceğin bir para değil maalesef. Bir de faizin tamamını almak ana tutarı yok etmek demektir, ki 500 bin TL faizi olmadan kısa sürede eriyebilir. Her şeyden önce de Türk Lirası'na güven olmaz.
0
msb
(04.09.19)
dolara çevirip faizini yemek daha mantıklı. TL sıkıntı. malesef.
0
[GODDARD]
(04.09.19)
Cevapları ağzım açık okudum.. Yok faiz tembellikmiş, yok 30 yaşında evde durulmazmış..
500 bin param olsa faiz & bankacılık işlemleri dışında başka bir şey düşünmezdim. ülkede sanayi , inşaat, otomobil sektörü rezalet durumda. Yaş geçiyor sağlık gidiyor. Ömür boyu iş peşinde koşamayacağız.
0
kanlakarisikyagmur
(04.09.19)
500bin az, dediğini yapmak için 2-3milyon tl lazım
ve evet bunu yapanlar var
0
dafuq
(04.09.19)
böyle bir düşünce için o paranın hem değerini enflasyon karşısında koruması, hem de gelir getirmesi lazım. yoksa arkadaşların da dediği gibi 3-4 sene sonra anapara yerinde dururken, eline geçen faizle aynı standardı yakalayamayacaksın ve anaparayı tırtıklamaya başlayacaksın. maksimum 1-2 sene sonra da elde avuçta bir şey kalmayacak.

eğer böyle bir düşünce varsa 500.000 lirayı faize yatırmak yerine kira getirisi olan bir yerde ev alıp kiraya vermek daha mantıklı olur. gayrimenkulün değeri kendini korurken, yani 500.000 liraya aldığın evi 3-4 sene sonra 700.000 liraya satabilecekken, aldığın kira ile de geçinirsin.

faiz ile olmaz o iş.
0
kibritsuyu
(04.09.19)
yaşanır, gayette mantıklı ama faizin tamamını yememek için barınma işini çözmeli ve mümkünse bir ek gelir yaratılmalı. şuan 3 ayrı tanıdığım bu şekilde yaşıyor. biri datçada, biri urlada biri de edremitte. hepsi de üniversite mezunu en yaşlısı 47-48 yaşında insanlar. biri ablasıyla birlikte takı-toka dükkanı açmış urlada ki sörfçülere bunları satıyor hem vakit geçiriyor hem de 3-5 ek gelir oluyor. diğeri kaz dağlanının eteklerinde baya ucuza 500 metrekare bir yer aldı ufak bir kahvaltı salonu açtı orda takılıyor felan. gayette olucak bir iş moral bozulcak bir durum yok. ama bu üçünün de ortak noktası aileden kalan ev olması ve ufak da olsa yan gelirleri olması. bu adamlar 3-5 sene öncesine kadar muhasebesini tuttuğum insanlar belli bir seviyeye gelince yeter bu kadar diyip basıp gittiler. benim de idolum bu adamlar standartları düşürüp beklentiyi sadece huzurlu bir yaşama göre ayarlarsan yapılmıycak iş değil.
0
genc irisi
(04.09.19)
Arkadaslar hepiniz haklisiniz ama miktari iyi belirlemeniz lazim.Tersde kalmamak icin bence su an beyaz yaka standardinda yasayan biri icin minimum 5 milyon TL uzeri para lazim derim.
0
turkuaz
(04.09.19)
100 bin doların olsa yılda en iyi 4 bin dolar getirir. o parayla yaşarım dersen olur.

yoksa faizle yaşamaya çalıştıkça para yavaş yavaş erir. sen de 5-10 seneye kafanı vuracak taş ararsın.
0
babilbaligi
(04.09.19)
@genc irisi aynen bu kafadayım bende.

500.000 'i 3-5 yılda eritenler hangi kafada bilmiyorum ama rahat yaşanır bence.
aylık 6.000 in hepsini yemeyeceğiz sonuçta.
ek olarak da bir iş gelecek , üç beş bir şeyler damlar.
0
🌸neymis
(04.09.19)
@neymis, ustte yazilmis.Sadece 500 bin TL'nin getirecegi reel faizi yiyebilirsen olabilir.Reel faizi vadeli mevduat faizi ile enflasyon arasindaki fark olarak alabilirsin kabaca (aslinda ayri bir formulu var)

500 bin TL'ne banka net %2 reel faiz verse yilda 10 bin TL yapar.Yilda 10 bin TL'den fazla yersen paran deger kaybeder demektir bu.O yuzden yukarida min. 5 milyon TL demistim bu olaya girisme parasi olarak
0
turkuaz
(04.09.19)
@turkuaz 5milyon çok çılgın bir para aylık 60bin faiz veriyor o parayla da yaşayın artık bir zahmet. ben hala bu parayla yaşanılabileceğini düşünüyorum. ama dediğim gibi ufak da olsa yan gelir/güvence lazım. hatta yukarda yazdığım adamlardan biri 2 daireden kira alıyor bir de emekli maaşı var(2500tl) datçada kral gibi takılıyor. ha tabi kraldan kastım dertsiz tasasız aynı şort,tişörtle yazı geçiriyor işte. zaten böyle hayali olan birinin yüksek idealleri yoktur o yüzden 5milyon felan çok büyük paralar. ha bir de 500bini sadece mevduat olarak düşünmemek lazım o kısma katılıyorum. faizler sürekli %20lerde gitmeyecek sonuçta. ben mesela kendim için temettü veren hisseler toplamaya başladım kısa süre önce. yıllık %8-10 temmetü alsan paran değer de kaybetmez gayet güzel rakam yada 3 tane daire alıp kiraya verilebilir vs. aylık gelirin çok yüksek olmaz ama kafan rahat olur. zaten benim amacımda o.
0
genc irisi
(04.09.19)
@genc irisi, yanlis anlasilmasin 500 bin TL ile yasanmaz demedim.Dedigim su ,kazanilan mevduat faizinin harcanan kismi reel getiriden fazla olursa su gunun 500 bin TL'si 5-6 yilda su zamanin 300-350 bin TL'sine duser.Nominal olarak dusmez ama satinalma gucu olarak duser.

Temettu hissesi olayina ben de girdim.Benim de nihai amacim 46-49 yaslarimda calisma hayatina nokta koymak.Calisacaksam sirf keyfine calismak.Bu yuzden bu konuyu ilk defa dusunuyor degilim,gecmisten beri dusundugum hesap yaptigim bir konu.Batililar bu konuyu FIRE altinda cok incelemisler.FIRE= financial independence retire early demek.

Gerci onlarin bulduklari genel formulde son aylik harcamanizin 300 kati kadar yatirimlik varliginiz varsa calismaya gerek yok o para olene kadar size yeter derler ama dikkatinizden kacmamistir onlarin teorisinde paranin bitmemesi esasken benim yaptigim yorumlarda paranin reel degerini korumak esas.Herkes kendi secimini yapsin :)
0
turkuaz
(04.09.19)
@turkuaz hocam ölümlü dünya boşver ölene kadar kimseye muhtaç etmesin yeter işte :) biz emsal çoğu kişi de olduğu gibi ben de emeklilik için 65i beklemek istemiyorum. birkaç sağlık sorunum var onlardan dolayı erken emeklilik ihtimalim var. şuan 34 yaşındayım 45de emekli olsam bugunun parasıyla 1000 lira felan maaş bağlanır o güne kadar da ben biriktirsem mütevazi bir şekilde de olsa yaşarım diye hayal kuruyorum ama 300 kat çokmuş onu biriktirmek zaman alır biraz :)
0
genc irisi
(04.09.19)
(12)

işletme mi uluslararasi ticaret ve lojistik yönetimi mi?

Kazmapolitan
merhabayın.biyoloji mezunuyum. 17 yıllık bir kariyer hayatım var. medikal, pazarlama, eğitim ve hatta satış mümessilliği olmak üzere pek çok farklı pozisyonun tozunu attırdım. şu anda da bir firmada medikal müdür olarak çalışmaktayım. günümüz şartlarına bakınca globalleşen dünyada bir adım daha iler
merhabayın.
biyoloji mezunuyum. 17 yıllık bir kariyer hayatım var. medikal, pazarlama, eğitim ve hatta satış mümessilliği olmak üzere pek çok farklı pozisyonun tozunu attırdım.

şu anda da bir firmada medikal müdür olarak çalışmaktayım.

günümüz şartlarına bakınca globalleşen dünyada bir adım daha ileri gidebilmek adına ikinci üniversiteyi hangi bölümden seçeceğime karar veremedim.

işletmede yerel olarak satış müdürlüğü konusunda beni bir adım daha ileri taşıyabilecek potansiyele sahip ama hem işletme mezunu çok fazla insan var hem de istanbul üniversitesi uluslararasi ticaret ve lojistik yönetimi tanımına bakınca

uluslararası ticaret ve lojistik yönetimi lisans programı; işletme, ticaret, pazarlama ve lojistik gibi alanlar üzerine zorunlu derslerden oluşmaktadır.

diyor. yani işletmeyi de içine alan bir yapısı var gibi

ama internette arama yapınca sanki sadece tnt, dhl gibi lojistik firmalarında iş imkanı varmış gibi. ya da gümrük memuru filan...


özetle sualim şudur ki:
uluslararası bir şirket kurmak ya da böyle bir şirkette satış pozisyonunda görev almak için acabını hangi bölüm daha mantıklı olur.

(mesleki tecrübe kısmını dert etmeyin o iş bende)
0
Kazmapolitan
(01.09.19)
o bölümü boğaziçi gibi bir okulda okumadıktan sonra bir etkisi olmaz.
0
OrangeYellow
(01.09.19)
OrangeYellow,

hanisini, işletmeyi mi yoksa uluslararası ticareti mi boğaziçi gibi bir okulda okumadıktan sonra faydası olmaz?


Boğaziçi okuma şansım yok. Örgün öğretime gidemem.
0
🌸Kazmapolitan
(01.09.19)
ua ticaret loj daha iyi
0
acımasız gerçekler
(01.09.19)
iki bölümü de. bu bölümler etiket gerektiren bölümler.
0
OrangeYellow
(01.09.19)
OrangeYellow,
peki soruyu şöyle soruyım:

uluslararası bir şirket kurmak ya da böyle bir şirkette satış pozisyonunda görev almak için:
Boğaziçi İşletme mi
Boğaz içi Uluslararası ticaret ve Lojistik mi?
0
🌸Kazmapolitan
(02.09.19)
Sen kuracaksan eğitimin çok da önemi yok. Senin ticari zekan ve tecrüben önemli.

Şirkette çalışan olacaksan her iki bölümde olur ama kendini ne kadar geliştirdiğine bakar. Bir arkadaş çince falan öğrenmişti. Böyle olmak lazım
0
OrangeYellow
(02.09.19)
OrangeYellow,

peki tişikkirlir.
0
🌸Kazmapolitan
(02.09.19)
Bu Boğaziçi harici çöptür muhabbetine bakmayın. Zaten aktif olarak iş hayatındaymışsınız. U. Ticaret bölümü size daha çok şey katar beklediğiniz anlamda. Işletme daha genel bir bölüm.
0
influx
(02.09.19)
yeni mezun olsaniz tamam da 17 yil deneyime bogazici olmazsa olmaz mantigi sacma, bir sonraki geleceginiz yere yeni okudugunuz okul sadece itici kuvvet olacak zaten, 17 yil deneyim onemli burada.

ben de ua ticaret diyorum, nedeni anladigim kadariyla isletme bolumu dersleri vs. iceriyor. ayrica, cok isterseniz ilerde uzaktan mba yaparsiniz, 1 yilda bitiyor.
0
kassiopeia
(02.09.19)
d- hicbiri.

sirket kurmak icin kapital, baglantilar ve risk alacak buzuk lazim. okula gerek yok.
satis pozisyonu icin de okumaya gerek yok, okulda ogretilen birsey degil. ya sende var bu ya da yok. kendine guveniyorsan basvurursun, adamlari mulekatta kafalayabilirsen girersin. eger tutturursan kalirsin, batirirsan kovarlar.

illa bisey okuyacam, okuyasim geldi diyorsan 1 senelik bir MBA yap bitir. okul agir vakit ve para kaybi, yuksek yaparsan en azindan birilerini tanirsin belki ilerde bir faydasi olur, yeni birsey ogrenecegini zannetmiyorum.
0
cooperr
(02.09.19)
Boğaziçi mihtişim olayına takılmadım zaten. siz de takılmayın, adamın boğaziçisi gelmiş.

MBA fikri de güzel aslında ama ben belge için değil de hakikaten bir şeyler öğreneyim derdindeyim. O yüzden tercihimi UA.ticaretten yana kullandım az önce.

her şey gönlünüzce olsun genjler.
0
🌸Kazmapolitan
(02.09.19)
Bilirsiniz ki Lojistik sektörü hiç bitmeyen bir sektördür ve önü gayet açıktır, ben de seçimimi yaparken buna göre yapmıştım şuan halihazırda iss-globalforwarding.com.tr şirketinde 4 senelik tecrübemle operasyon uzmanı olarak çalışmaktayım, yabancı dilin varsa daha yüksek maaşlara daha iyi yerlerde çalışabilirsin, gerisi size kalmış başarılar diliyorum.
0
spacenet
(22.09.22)
(10)

İnsanlardan beklentiyi sıfırlamak

pastörizesüt
Mümkün mü? Başarabileniniz var mı? Gönül işlerinden bahsetmiyorum bu arada arkadaşlıktan bahsediyorum. İnsanlardan bi şey bekleyip hayal kırıklığına uğramaktan bıktım sıfır beklentiyle kendi halimde yaşabilsem mutlak mutluluğu yakalayacak gibi hissediyorum. Yeni bir şehire adapte olmaya çalıştığım ş
Mümkün mü? Başarabileniniz var mı? Gönül işlerinden bahsetmiyorum bu arada arkadaşlıktan bahsediyorum. İnsanlardan bi şey bekleyip hayal kırıklığına uğramaktan bıktım sıfır beklentiyle kendi halimde yaşabilsem mutlak mutluluğu yakalayacak gibi hissediyorum. Yeni bir şehire adapte olmaya çalıştığım şu günlerde asosyallikten bunalmamak için ne yapabilirim?
0
pastörizesüt
(30.08.19)
Oluyor. Gercekci olmaya başlayınca beklentiler de yok oluyor.
0
stavro
(30.08.19)
Ben baya bir süredir böyleyim.
0
OrangeYellow
(30.08.19)
@stavro son derece gerçekçi bir insanım, ama olmadı
Başaranlar nasıl başardıklarını da açıklayabilir mi
0
🌸pastörizesüt
(30.08.19)
ben sıfırladığımı düşünüyorum. nasılını bilmiyorum, yaşın ilerledikçe deneyimlerle kendin buna karar veriyosun zaten. ama mutlak mutluluğu falan yakalamadım. bence mutlak mutluluk insanın içinde olan bir şey. insanlardan bir şey beklemeyerek de insanlarla iletişimde kalabilirsin ki. insanlardan ne bekliyosun o önemli.
0
noisette
(30.08.19)
beklentileri sıfırlıyosun da bazen bir kırıntı kalıyor yine de ama mutluluğu getirmediğine emin olabilirsin. sadece mutluluk veya mutsuzluk nedenlerin değişiyor. asosyallikten kurtulmak meselesine gelirsek eğer çevrende insanlar varken mutlu oluyorsan dans vb insanlarla iletişim kurup sonrasında sosyalleşebileceğin kurslara gidebilirsin.
0
claws of perdition
(31.08.19)
İnsanlardan bir şey beklememek mesela arkadaşın olan ama senin tüm enerjini emen, seni düşüncelerine saygısı olmayan empati yeteneği olmayan kişiyi yavaş yavaş hayatından çıkarmak ve bundan pişman olmamak. Ama tabi yeni insanlarla tanışmaya devam etmek ve bu insanları süzmek gerek eğer kafa hakikaten kaliteli anlayışlı bir arkadaş olduğuna eminsen o arkadaşlığa yatırım yapmak
0
bonaparte
(31.08.19)
neden bekleyeyim diye düşündüm ben hep o zaman daha kolay. hiçbir neden yok.
0
inekadam
(31.08.19)
Flanör olmak ya da olmamak, bütün mesele bu sevgili Azra Akın.
0
Bu vaka baya şi
(31.08.19)
bunu yapabilmek icin kafadaki dusunce akisinin farkinda olabilmek gerekiyor. dusunceler kafada belirir ve eger o dusuncelerle kendi icinde munakasaya girmezsen kaybolur. bir yerden sonra artik o dusunce belirmez.

beklenti de bir dusunce seklidir. ben bir daha insanlar akarsi beklenti icinde olmayacagim dersen, beklenti dusuncesiyle munakasaya grmis olursun ve bu da bu dusuncenin sende kok salmasina sebep olur. bunun yerine, beklenti dusuncesi belirdiginde, o dusunceyi izlemek. hicbir sey yapmamak. boyle boyle ustesinden gelinebilir.

mesela su an kafamda acaba senin benim bu cevabima tik atip atmama durumunu ele alan bir beklenti belirdi. onu izliyorum. bosver, onemli degil de demiyorum. hicbir sey yapmiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(31.08.19)
@Leonardo bahsettiğin konuyla alakalı önerebileceğin kitaplar var mı?
0
marlonbranda
(31.08.19)
(6)

Uyku ilacı muadili olan hangi ilaçlar var

hepkosturmaca
Sanırım uyku ilaçları ya yeşil ya da kırmızıreçeteyle satılıyorlar reçetesiz alacağımız hızlıcauyku getiren ilaçlar var mı bilenler o ilaçlarınadlarını yazarlarsa sevinirim.
Sanırım uyku ilaçları ya yeşil ya da kırmızı
reçeteyle satılıyorlar reçetesiz alacağımız hızlıca
uyku getiren ilaçlar var mı bilenler o ilaçların
adlarını yazarlarsa sevinirim.
0
hepkosturmaca
(19.06.19)
unisom.

1 tane içince 13-14 saat uyutuyor
0
OrangeYellow
(19.06.19)
Sipraktin var ama antihistaminiktir. Hem uyku yapar hem iştah açar. Şuruptur. Yine de sağlık ocağına gidip doktor tavsiyesi ile almanızı öneririm
0
cemallamec
(19.06.19)
yan etkisi sebebiyle uyutan ilaçlar var ama yeşil ya da kırmızı olmamaları lazım.ben quet ya da seroquel kullanıyorum normal reçete ile yazılıyor.
0
valkin rockefeller
(19.06.19)
Melatonin hapı?
0
kisa
(19.06.19)
(bkz: atarax)
0
hjarteblod
(19.06.19)
Atarax candır
0
🌸hepkosturmaca
(21.06.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.