Giriş
(5)

Numaralı gözlük ucuza nereden alınır?

1837837
Doktora gittik bize gözlük reçetesi yazdı diyelim. Bu yazılan gözlüğü uygun fiyatla nereden alırız? Fiyatlar ne kadar? Devlet karşılıyor mu?
Doktora gittik bize gözlük reçetesi yazdı diyelim. Bu yazılan gözlüğü uygun fiyatla nereden alırız? Fiyatlar ne kadar? Devlet karşılıyor mu?
0
1837837
(28.09.21)
Ben 5-6 önce aldım normal bir gözlükçüden, devlet 60 lirasını falan karşıladı gözlükçü iyi, marka bir çerçeve satmak istedi ama ben devletin karşıladığı çerevelerden seçtim, camı, inceltemesi (numaralarım çok yüksek) camdaki renkli koruma ismini bilmiyorum.
(Güneşte renk değiştirip siyah olan cemaatçi gözlüklerinin ki gibi değil ama.)
Neyse. Devletin karşıladığı çerçeve, camı, koruması vs. Tam 500 lira tuttu.

Ama aldıktan bşr kaç gün sonra atasun optikte reklam gördüm fiyatı hatırlamıyorum ama benim aldığımdan çok uygundu.
Önce normal bir gözlükçüye sonra da atasuna bakın.
Fiyat karşılaştırması yapın hangisi uygun olursa...
0
kirmizipilotkalem
(28.09.21)
Müthiş Türkçe için sörri:)) telefondan yazıyorum da, otomatik yazımın pisliği.
5-6 ay önce aldım.
0
kirmizipilotkalem
(28.09.21)
Bir gözlükçü tanıyan, onlara yakın olan arkadaşınızla giderseniz iyi olur. 600 tllik bir gözlük yerine göre yarı fiyatına bile düşebilir.
Her yerde her malzeme,gıda eşya fiyatında Fiyatın yükselmesine aracılar sebep değil mi ?
Düşmesine de onlar sebep.
0
Erva
(29.09.21)
gözlük kar marjı çok keyfi ve uçuk bir sektör tanıdık olursa katlarıyla düşer fiyat. mesela 800 liralık gözlüğü telefon jokeriyle 180 liraya almıştım
0
babafingo
(29.09.21)
Atasuna gider reçeteyle alınacak en uygun çerçeveleri görmek istiyorum derseniz, önce biraz şanslarını deniyorlar ama bütçem kısıtlı uygun bir şey bakıyorum falan deyince 40 lira farkla alinabilinen modeller var. Camı da ekstra bir şey ekletmezseniz 40-50 liraya çıkarsınız.
0
baal
(29.09.21)
(3)

Bu hangi dil?

dunal
Afgan oldugu soylenen bu kizin konustugu dil nedir acaba? Net olarak cevap verebilecek biri var mi?https://twitter.com/AlinejadMasih/status/1442887441900314630
Afgan oldugu soylenen bu kizin konustugu dil nedir acaba? Net olarak cevap verebilecek biri var mi?
twitter.com
0
dunal
(28.09.21)
Düşman ve emruz farsça, kesin cevap gelene kadar farsça diyorum.
0
Bruce
(28.09.21)
Yüksek ihtimal Farsça olmalı. Kürtçeden bildiğim kelimeler var konuştuklarında.

Anladığım kadarıyla talibana tek başına savaş açmış :)
Sözüm ona ABD'nin yapamadığını yapacak.
0
Erva
(28.09.21)
Tahminim Farsça'ydi. Kürtçe bildiğim için %20'sini anladım. Ama emin olmak için Afgan bir arkadaşıma sordum. Kendisi İran'da da uzun yıllar yaşamış. Cevabı şu:

"Konusmasi afganistan Farsçasi (DARI) uzerinden yapliyor." Ama kızı salak bulduğunu ve utanç verici olduğunu da ekledi. Konuşmanın çevirisini de yaptı ama sanırım o kisim sorunuzun cevabı değil.
0
Amaranta ursula
(28.09.21)
(2)

Çin'in koyduğu yasak, Türkiye'deki kullanıcıyı teknik olarak etkiler mi

teyzesidefterdarolanfaytonladamdadolasir
soruyu doğru aksettirdiğimden emin değilim ama çözüm arayışında olduğum teknik bir konu. Görece aktif olarak kripto para sitelerini takip ediyorum. 1,5 saat önce TTnet'ten çıkıp, Turkcell Superonline'a geçtim. Bu arkadaşlar da Huawei modemle çalışıyorlarmış.Hemen hemen 1 saat önce de, Çin'in kendi a
soruyu doğru aksettirdiğimden emin değilim ama çözüm arayışında olduğum teknik bir konu.

Görece aktif olarak kripto para sitelerini takip ediyorum. 1,5 saat önce TTnet'ten çıkıp, Turkcell Superonline'a geçtim. Bu arkadaşlar da Huawei modemle çalışıyorlarmış.

Hemen hemen 1 saat önce de, Çin'in kendi anakarası içerisinde, Tradingview, Coinmarketcap gibi birkaç siteye yasak getirdiğini açıkladı. Bu sitelere Türkiye'de herhangi bir erişim kısıtlaması yok. ben de modem değişikliğine kadar herhangi bir sorun yaşamıyordum. ancak şu anda modeme bağlı bilgisayar veya telefonla bu sitelere giriş yapamıyorum, uygulamalar da çalışmıyor. modemden çıkıp, mobil veriyle bağlantı kurduğumda ki o da Turkcell, herhangi bir sorun yok.

Superonline tüm filtreleri vs kaldırdı, arayüze giriş sağlayıp bazı noktaları değiştirdi fakat çözüm yok. Huawei müşteri hizmetleri de bir destek sağlayamıyor kendilerinden alınmadığı için. herhangi bir bilgisi olan var mı konuyla alakalı?

teşekkürler
0
teyzesidefterdarolanfaytonladamdadolasir
(28.09.21)
Teknik çözümü bilmiyorum ama çin ,zaten dünyada Huawei aracılığıyla telekominikasyon ve istihbarat ağı konusunda altyapı çalışmalarıyla ilerlemeye çalışıyor.
Trump'ın Çin'e yüklenmesinin asıl sebebi de bu .
Dünyada şu an internet Amerika merkezli. ABD , Ortadoğu'da Afganistan gibi yerlerde jandarmalık üstlenerek Çin'in bu teknoloji alt yapısı alanındaki gelişmesinin çok geç farkına vardı. Boşa çok zaman ve para harcadı.
Yakın zamanda dünyada internet ikiye bölünebilir denirse şaşırmayın.
0
Erva
(28.09.21)
benim modemim de huawei. dediğin sitelere sorun yaşamadan girebiliyorum. modeminizin modeli ne bilmiyorum ama modeminize eski firmware'leri atmayı deneyebilirsin.
0
false pretension
(28.09.21)
(11)

Hükümet değiştiğinde istediğiniz ilk yenilik nedir?

Unde bach canim
2023 seçimlerinde hükümet değiştiğinde yapmasını isteğiniz veya aciliyet kesbettiğini düşündüğünüz ilk değişiklik/yenilik ne olmalı?Mesela;-ötv nin kaldırılması-parlementer sisteme geri dönülmesi-khk kararlarının iptali-bürokratların görevinden alınması vs.
2023 seçimlerinde hükümet değiştiğinde yapmasını isteğiniz veya aciliyet kesbettiğini düşündüğünüz ilk değişiklik/yenilik ne olmalı?

Mesela;
-ötv nin kaldırılması
-parlementer sisteme geri dönülmesi
-khk kararlarının iptali
-bürokratların görevinden alınması vs.
0
Unde bach canim
(28.09.21)
Özgürlüklerin arttırılması.
0
bartholomew87
(28.09.21)
Kılıçdar sen misin?

- Gerçek anlamda demokratikleşme
- ÖTV düzenlemesi ama kaldırılmaması. Geçende biri "BMW bilmem ne için şu kadar vergi" diye başlık açmıştı. Afedersin ama 150bin dolarlık arabaya binecek olan da versin vergisini de kamu hizmetinde kullanalım. 10bin dolarlık arabayla 100bin dolarlık arabaya binen aynı oranda vergi vermemeli.
0
prole
(28.09.21)
ötv'nin kaldırılması : kısa vadede mümkün değil. devletin önemli bir gelir kalemi. devletin farklı kurumlarının bütçeleri var. ötv'yi kaldırdığınızda bu bütçelerin bazılarını devletin karşılaması mümkün olmayabilir. 2-3 sene içerisinde gelirler ve giderler dengesi gözetilerek, kaldırılması ya da hafifletilmesi mümkün olabilir.

parlamenter sisteme geri dönülmesi : yapılacak ilk şey bu mu olmalıdır? yoksa mevcut sistemde hızlıca bazı değişiklikler yapılarak, sonrasında mı sistem değiştirilmesi gerekir?

khk kararlarının iptali : tüm khk kararlarının yanlış olduğu kabulüyle böyle bir işe kalkışmak yanlış olur. kaldı ki devlette devamlılık esastır, hadi herşeyi değiştirelim demek de zor. kararların doğru ya da yanlış olup olmadıklarını yavaş yavaş gözetmek, anlamak lazım.

bürokratların görevinden alınması : akp döneminde bile bürokratlar o kadar sık değişiyor ki, kimse görevinde iş yapacak kadar uzun kalmıyor. benim görüşüm, işini yapan kalır, yapmayan gider.
0
co2s2
(28.09.21)
Aciliyet sırasına göre değil de aklıma geldiği kadarıyla

En önemlisi sağlam bir ekonomi yönetimi kadrosunun oluşturulması.

Üniversiteli enflasyonunun sonlandırılıp acilen üniversiteli sayısının azaltılması. İnsanların meslek eğitimine yönlendirilmesi.

Referansla, dini grupların tensibiyle; hakim,asker gibi kritik görevlere gelen kişilerle ilgili ayrıntılı bir operasyona gidilmesi.
0
biravekahve
(28.09.21)
yolsuzluk mahkemeleri kurulması

-kazanılmış haklar elden alınamaz kanununun devre dışı bırakılarak
son 20 senedeki her şerefsizliğin hesabının her sorumludan maddi olarak söke söke alınması
0
bir soru sorcam
(28.09.21)
Seçim Barajı arttırılmalı. Milletvekili sayısı azaltılmalı Yüzde 0.0005lik oy alma adına bu kadar parti olmamalı. Türkiye'ye parti değil istikrar lazım.

Cezalar caydırıcı değil , kanuni düzenlemeler yapılmalı. Bu da hapishanelerin dolmasına ve başka hapishanelerin yapılmasına engel olur. Büyük bir yük kalkar.
Yolsuzluklarla ilgili olarak cezalar hızlı olmalı kişinin haksız olarak elde ettiği mal varlığı hazineye devredilmeli. Tuhaf olan ülkemizde delilli kanıtlı olsa da haksız ya da suçlu olanın bile bir savunması ,gerekçesi olabiliyor işlediği suç için. Haksızım diyen yok gibi.

Ekonomide dalgalanmalara, fiyatların aşırı yükselmesine , dışarıya para gitmesine kaçırılmasına sebep olanlar da göz ardı edilmemeli.
0
Erva
(28.09.21)
Yolsuzlukların peşine düşülmesi, haksız kazanılan her kuruşa el konulması.
0
marla is in my head
(28.09.21)
ötv'nin kaldırılması. devletin ihtiyacı varmış da bilmem ne.. sen devlet misin kardeşim? sen vatandaşsın ve vatandaş gibi düşüneceksin. devlet gibi düşünüp "ayh devletimin buna ihtiyacı var" dersen devlet de seni yolmaya devam eder. ötv ile yaşamaya alışamayız ve yeni hükümet geldiğinde de kesin kriterim bu olacak. bir iyileştirme göremezsem de babam olsa oy vermem bir dahaki seçimlerde, 5 yıllık bir dönemden bahsediyoruz nihayetinde. ötv konusun refahımızla doğrudan alakalı bir mesele.

ardından seçim barajının düşürülmesi gelir. mecliste temsiliyeti maksimuma çıkarmalıyız. hiçbir partiyi bu konuda ittifakların insafına bırakamayız. %9.99 alan bir seçmen iradesinin yok sayılması gibi bir aptallık olamaz. kaldı ki, akp'nin %35 oy ile %65'lik temsiliyet oranı yakaladığı 2002 seçimlerini kimse unutmasın rica ediyorum bu saçma %10 barajı yüzünden.
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(28.09.21)
ötv ile ilgili bir ekleme yapmak isterim.

son rakamları hatırlamıyorum ama örneğin 100bin liraya kadar olan araçlardan %25, 100bin lira ile 200bin lira arasındaki araçlardan %45 ötv alınıyor olsun. şöyle bir saçmalık oluyor. aracın vergi öncesi fiyatı 100bin lira ise , satışı 125bin oluyor, 101bin lira ise satış fiyatı 146bin lira oluyor. bin liralık bir fark, 21bin liralık bir fark yaratıyor.

halbuki gelir vergisinde olduğu gibi, 100bin liraya kadar olan kısımdan %25, 100bin ile 200bin lira arasında olan kısımdan %45 alınmalı.


tabii en doğrusu, bu uygulamanın 2-3 sene içinde yavaş yavaş sonlandırılması.
0
co2s2
(28.09.21)
hukukun üstünlüğü sağlansın. gerisi gelir zaten.
0
bohr atom modeli
(28.09.21)
hukukun üstünlüğü
İstanbul sözleşmesi
tüm devlet kurumlarında haksız yere başa geçen insanların tekrar sınava falan sokulmasını isterim.
Eğitimden dinsel öğelerin çıkartılması.
0
zimbirik
(28.09.21)
(3)

WhatsApp'ta fotoğraf sorunu

runagain
Merhaba,WhatsApp profil fotosunu kabul etmiyor. "Bu fotoğraf yüklenemedi, daha sonra tekrar deneyin" uyarısı veriyor galeriden seçince; kamera ile çekince "Bu bir fotoğraf değil" diyor.Birine fotoğraf göndermek istediğimde "bellekte bulunamadı" diyor.Sorun nedir?Nasıl çözülür?Teşekkürler
Merhaba,
WhatsApp profil fotosunu kabul etmiyor. "Bu fotoğraf yüklenemedi, daha sonra tekrar deneyin" uyarısı veriyor galeriden seçince; kamera ile çekince "Bu bir fotoğraf değil" diyor.
Birine fotoğraf göndermek istediğimde "bellekte bulunamadı" diyor.

Sorun nedir?
Nasıl çözülür?

Teşekkürler
0
runagain
(28.09.21)
Ekran görüntüsü olarak yeniden kaydet.
Biraz kırp tekrar dene .
0
Erva
(28.09.21)
Maalesef olmadı, olmuyor.
0
🌸runagain
(28.09.21)
Uygulamayı silip tekrar yükleyince sorun çözüldü. Ama yeniden kaydolmak için gönderilen kodu tam 8 saat beklemem gerekti.
Aynı sorunla karşılaşan biri olursa diye ekliyorum.
0
🌸runagain
(29.09.21)
(1)

Laptop önerisi (1950 doğumlu için)

cocca
Özellikle kullanıcısının doğum yılını (1950) yazdım. çünkü aradığım laptop'un kullanıcısı ile satış sonrasında gelebilecek soruları ile ilgilenmek istemiyorum. Varsa böyle bildiğiniz bir yer, mağaza, marka vs lütfen bana yardım edin.(şöyle düşünürsek belki daha kolay anlaşılır: dedenize laptop alaca
Özellikle kullanıcısının doğum yılını (1950) yazdım. çünkü aradığım laptop'un kullanıcısı ile satış sonrasında gelebilecek soruları ile ilgilenmek istemiyorum.
Varsa böyle bildiğiniz bir yer, mağaza, marka vs lütfen bana yardım edin.
(şöyle düşünürsek belki daha kolay anlaşılır: dedenize laptop alacaksınız hangisini alırsınız?)

Ek bilgiler:
1- kendim için değil benden yardım isteyen bir aile büyüğüm için arıyorum.
2- satış sonrası kullanıcı soruları ile ilgilenemeyeceğim için satış sonrası destek kısmında sabırla yardım edecek ilgilenecek birileri arıyorum.
3- alacak kişinin bütçesi az
4- ne için kullanacak: internete girecek, cep telefonunda çektiği fotoğrafları bilgisayara aktaracak, yanında taşımasına gerek yok. (daha önce 5 sene HP kullanmış)
0
cocca
(27.09.21)
Win7 yüklü 4 GB ram ve 500 GB hddsi olan ikinci el masaüstü lazım sadece .
Diğerleri lüks olur böyle bir talep için.
0
Erva
(27.09.21)
(6)

Böbrek taşı dökmede yenmesi ve yenmemesi gereken besinler?

mikahakkinen
cumartesi akşamdan beri sancım vardı. 10mm taşın kanalda olduğu 6mm üstünün zor düştüğünü, 1 hafta izlemden sonra lazer iler kırılabileceğini belirttiler. Yaş 35 Erkek kişisiyim. Düşürür müyüm? Ne yemeli ne içmeli ne yememeli?
cumartesi akşamdan beri sancım vardı. 10mm taşın kanalda olduğu 6mm üstünün zor düştüğünü, 1 hafta izlemden sonra lazer iler kırılabileceğini belirttiler. Yaş 35 Erkek kişisiyim. Düşürür müyüm? Ne yemeli ne içmeli ne yememeli?
0
mikahakkinen
(27.09.21)
Su çok içilmeli.
0
Erva
(27.09.21)
genel olarak toprakta yetişen bitkiler yenmemeli. mesela ıspanak, pırasa.

maydanoz, ceviz suyu falan iyi geliyor diyorlar. cevizi suyun içinde bekletiyorsun falan. internette vardır tarifi.

fakat en etkli çözüm bol su içmek
0
reanarchy
(27.09.21)
3 ay önce taş düşürdüm

Aktardan gilaburu suyu alın, bol su ile için

Çok geçmiş olsun
0
purplee
(27.09.21)
@playing star again @purplee sancı kaç gün sürecek?
0
🌸mikahakkinen
(27.09.21)
ne yeneceği yenmeyeceği konusunda net bilgi yok. kalsiyum okzalit taşı ise kesin olan hareketsiz yaşam ve az su tüketimin başlıca neden olduğu. böbrekteki şekil bozukluğu vs. de yatkınlığa sebep olabiliyor. zor düşürmede sınır değer 10mm biliyorum, şu an kanalda ise sizi baya zorluyor olmalı. sık sık idrara gitme ama idrarı az yapma, yanma, sızı, iltihap ve şiddetli ağrı yaşama ihtimaliniz çok yüksek. dr izleme dediğine göre taş kanalda ilerlemiş muhtemelen ve mesaneye yaklaşmış olmalı, yoksa taş böbrekten yeni çıkmakta olsa ben olsam asla düşürmeye çalışmazdım. dr izlem dediyse bence şu an yapabileceğiniz en iyi şey hızlı düşürmek için bol bol su içmek olurdu ki bunu dr zaten söylemiş olmalı. ve eğer ağrı yoksa ip atlamak vs gibi aktivite de yardımcı olur. ağrı veya yaşanan sıkıntı, taş mesaneye düşene kadar devam eder. çok geçmiş olsun.

not: kanaldaki taş ile 1 hafta geçirilmez, o acı çekilmez. başka üroloğa gidin bence.
0
surprise
(28.09.21)
Benim taş da kanaldaydı, 4 gün sürmüştü düşürmem

Mide bulantısından bir şey yiyemiyordum. Çok fazla su ve günde bir bardak gilaburu içmiştim. Yalnız benim çok sancım vardı neredeyse her gün hastahaneye gidiyordum serum ve ağrı kesici için, onlar da hızlandırmış olabilir.
0
purplee
(28.09.21)
(7)

TV kutusunu ne yapıyoruz biz?

denizgonen
Uzun yıllardır hep bir şeylerin kutusunu saklamak gibi bir güdüm var. İçgüdüsel olarak her şeyin kutusunu saklarım. Fakat TV kutusu aşırı büyük çıktı. Şu an koridorun tavanına sıkıştırdım. Tavana bakmayınca görünmüyor fakat hayatımın geri kalanını da 55'' tv kutusu ile geçirmek de pek istemiyorum. T
Uzun yıllardır hep bir şeylerin kutusunu saklamak gibi bir güdüm var. İçgüdüsel olarak her şeyin kutusunu saklarım.

Fakat TV kutusu aşırı büyük çıktı. Şu an koridorun tavanına sıkıştırdım. Tavana bakmayınca görünmüyor fakat hayatımın geri kalanını da 55'' tv kutusu ile geçirmek de pek istemiyorum.

TV'yi aldığım bir aydan fazla oldu, acaba bu kutuyu saklamanın bana herhangi bir faydası olur mu? Garantidir vesairedir?

Yoksa çıkarıp atmak istiyorum bu kutuyu.
0
denizgonen
(26.09.21)
atın gitsin lazım olursa benzerini tv satan yerlerden istersiniz. satarken ya da taşınırken lazım olabilir.
0
xiii
(26.09.21)
Atamamalısın.
taşındığında,sattığında, tamirinde lazım olur.
İçine uzun süre kullanmayacağın eşya kitap vs. koyabilirsin.
Bizdeki hemen yanı başımda duruyor hala.

Yok gözü kararttım diyorsan, 4 parçaya eşit parçaya ayır. dümdüz katla ve piknik vb amaçlı dışarı çıkıldığında yerde oturma ya da sofra gibi serme amacıyla aracın bagajında dursun. Yıpradığında diğerini kullan.
Ayrıca katlı halde karton bulundururum bagajda.
0
Erva
(26.09.21)
Bu zamana kadar lazım olmadı 3-4 kez servise gitti. Kendileri alırken sarıyorlar, taşınırken sarıyorlar.
0
neymis
(26.09.21)
Hala ciddi ciddi garantide soruyorlar mı bu kutuyu ya :(

Yani satma ya da taşınma gibi bir durumum olacağını sanmıyorum, taşınma olursa bir şekilde onu da hallederim de garanti konusu kötü oluyor bu durumda.
0
🌸denizgonen
(26.09.21)
abi sadece taşınırken gerekir. taşınma ihtimalin yoksa en az 2-3 sene at gitsin.
0
floydian
(26.09.21)
Bizim tv’yi satarken sakın kutusunu atmayın garantide lazım olur dediler. Hala duruyor kutusu
0
sta
(26.09.21)
Ben hep atıyorum kutuları ya. Taşınırken de arabanın arka koltuğuna atıp götürdüm kutusuz, sıkıntı olmadı.
0
plutongezegendegilmi
(26.09.21)
(6)

Sen ne farklı değişik bir adamsın sorusuna verilebilecek yanıt önerisi?

Dartagnan
Bu bazen iğneleyici bazense gerçekten diğer insanlardan farklı olduğunu düşünüp şaşkınlıkla sorulan bir soru olduğunu göz önünde bulundurun.
Bu bazen iğneleyici bazense gerçekten diğer insanlardan farklı olduğunu düşünüp şaşkınlıkla sorulan bir soru olduğunu göz önünde bulundurun.
0
Dartagnan
(25.09.21)
Bizde böyle de geç haha
0
bana kedicik derdi
(25.09.21)
Söyleyene göre mana vermelisin.
Kötü alışkanlıklara sahip ise bunu diyen, olumlu olarak algılayabilirsin.
Bana da bir keresinde söyleyen biri olmuştu. Söyleyeni de yakından tanırım. Neredeyse nefsine tabi olarak bir çok yol var bu kişide.
0
Erva
(25.09.21)
teşekkür ederim,
ben normalim, diğerlerinde sorun var.
hayat
biliyorum
evet, aslen marsda yaşıyorum
bir ben var benden içeri
haklısın

bunların hepsine hafif küçümser gülümseme ekleyebilirsin.
0
selam
(25.09.21)
İşine gelirse.
0
komando kani var bende
(25.09.21)
ben iyiyim ama cevrem kötü.
0
spivak
(25.09.21)
Hangi konuda ilginç olduğunu düşünüyorlarsa o konuda ne düşündüğünü söyleyebilirsin.

Veya

Herkesin ne acaiplikleri var, kabul edilmek için saklıyorlar, ben saklamamı gerektirecek kadar önemsediğim birini görmüyorum, saklamıyorum
Diyebilirsin
0
Corc
(25.09.21)
(4)

Bu laptop nasil sizce?

nefertarii
daha once yazilim muhendisligini kazanan kardesim icin laptop sormustum. sizce bu asagidaki nasil? sepette 1 yil koruma garantisi filan var 3 yila kadar cikiyor ve 1399 tl'den basliyor. Mesela almaya karar verirsem o cok gerekli bir sey olur mu?https://www.mediamarkt.com.tr/tr/product/_82hu007dtx-fl
daha once yazilim muhendisligini kazanan kardesim icin laptop sormustum. sizce bu asagidaki nasil? sepette 1 yil koruma garantisi filan var 3 yila kadar cikiyor ve 1399 tl'den basliyor. Mesela almaya karar verirsem o cok gerekli bir sey olur mu?

www.mediamarkt.com.tr
0
nefertarii
(23.09.21)
fazla garanti gereksiz, alete iyi bakın yeter
0
jelly bear
(23.09.21)
Cihaz çok pahalı.
Fazladan garanti de gereksiz.

Şurayı iyi düşünmek lazım. Sorun olduğunda mahalledeki bilgisayarcı bir abi garanti için ödenen paraya kıyasla daha uyguna çözüm bulur mu bulur.

Hatta kullanıcı "sistem bileşenleri hakkında bilgi sahibi ve cihazı kullanma hakkında ne yaptığını biliyorsa " garantiye bile pek gerek yok.
İleriye dönük sorunu/tehlikeyi çok yakın ve mümkün gösterip bu işten para kazanmaya sigorta ya da garanti deniyor. Oysa cepten para çıkmasına sebep olan şey güvende hissetme ya da fayda almak değil, bilgisizliktir.
0
Erva
(23.09.21)
Cihaz garantisi alacaksanız mutlaka sigorta poliçesine ulaşıp özel şartlarını ve istisnaları satır satır okumalısınız. Görünüşte hırsızlık, sıvı dökülmesi garantisi vardır ama daima istisnaları da olur ve o durumlarda ödeme yapılmaz. Bunları bilip kabul etmeden sigortaya para vermeyin.
0
mikro patlama
(23.09.21)
Gürültü yapmaz, ısınmaz, şarjı herhangi bir H işlemciye göre uzun gider. Bunlar artıları. İşlem gücü düşüktür o işlemcinin öyle render falan zorlar. Ekran kartı zaten yok o yüzden oyun olarak bir performans beklemeyin. 14inç sanırım o da ihtiyaca göre artı veya eksi olabilir.
0
bana kedicik derdi
(24.09.21)
(7)

Daha önce mahkum olmuş bir çalışanın banka hesabına para göndermek suç mu?

Buddrick
Bugün bir bilgisayarcıya gittim. Çalışan, bilgisayarımı tamir etti. Ram, SSD falan taktı. Toplam 675 TL tuttu. Dedim üzerimde para yok, dedi ki IBAN'a gönderebilirsin dedi. Ben de şahsın adına para gönderdim.Sonra kaşeli fatura da aldım.Sorum şu, bu adamın daha önce siyasi sebeplerle hüküm giymesi v
Bugün bir bilgisayarcıya gittim. Çalışan, bilgisayarımı tamir etti. Ram, SSD falan taktı. Toplam 675 TL tuttu. Dedim üzerimde para yok, dedi ki IBAN'a gönderebilirsin dedi. Ben de şahsın adına para gönderdim.
Sonra kaşeli fatura da aldım.
Sorum şu, bu adamın daha önce siyasi sebeplerle hüküm giymesi ve daha sonra işleyeceği herhangi bir suç için beni başım belaya girer mi? Ben adamı tanımıyorum.
0
Buddrick
(23.09.21)
Tamamen bir tarafımdan yorum yapıyorum;

Parayı gönderirken açıklamada ne yazdınız? Bilgisayar tamiri filan yazsaydınız iyidir.
0
put it in your appropriate place
(23.09.21)
Valla aceleyle gönderdim bir şey yazmadım.
0
🌸Buddrick
(23.09.21)
Hiç bir şey olmaz
0
freebird5406_2
(23.09.21)
abi n'aptın, hadi inanılmaz bir şey oldu da cidden başına iş geldi diyelim, bilgisayarımı tamir ettirdim dersin olur biter, 675 bin lira göndermemişsin ki.
0
alevli deniz sortu
(23.09.21)
Faturadaki meblağ ve tarih senin de gönderdiğin para miktarı ve işlem tarihi aynı.
Ona diğer türlü lojistik bir destekte sağlamadığına göre sorun yoktur.
Çalışan bilgisayarı tamir etmesi tuhaf olmuş sadece.
0
Erva
(23.09.21)
fatura elinizde olduğu sürece sorun olmaz ama her zaman ne olursa olsun açıklamaya ödeme sebebini yazın.
0
trajikomix
(23.09.21)
Bu tür başlıklara hep yazarım;

Anksiyeteye hoş geldin :)

Eğer daha önce haberin yoksa haberin olsun, bu bir anksiyete habercisi bence.

Tabi ki sıkıntı olmaz, evham yapma.
0
John Bloor
(24.09.21)
(5)

Sulu yemek yanına yenebilen kuru yemek önerisi

onkiloversemtamamım
Nohut, kurufasulye pişirdiğimiz zaman yanında pilav vs. yaptığımız gibi neler yapabiliriz başka? Bulgur, pirinç pilavı ve makarnadan başka bir şey gelmedi aklıma.teşekkürler
Nohut, kurufasulye pişirdiğimiz zaman yanında pilav vs. yaptığımız gibi neler yapabiliriz başka? Bulgur, pirinç pilavı ve makarnadan başka bir şey gelmedi aklıma.

teşekkürler
0
onkiloversemtamamım
(22.09.21)
Yemek kültürümüzde maalesef bu tip salçalı sulu yemekleri pilav kadar tamamlayan bir ikame yoktur. Makarna bile uymaz aslında; belki patates ile birşeyler yapılabilir graten ya da püre gibi. Biraz zorlarsanız aslında karnabahardan, kinoa ya da siyah pirinçten falan pilav çeşitleri denenebilir elbet ama maliyet yükselecek tatmin düzeyi düşecektir.
0
candanag
(22.09.21)
karabuğday (greçka) pilavı veya mısır yarmasıyla yapılan lapa. bir nevi polenta.
0
slow like honey
(22.09.21)
Yanına değil ama pilavın üstüne o sulu yemeği dökebilirsiniz.
Sulu yemeğin suyu fazla ve pilavı bozacak ise önceden biraz azaltın.

Yanında sadece ekmek kuru olarak yenebilir. Bir de cacık olabilir.
Lokantada böyle yaparım.
0
Erva
(22.09.21)
Sebzeli erişte, şehriye pilavı
0
baal
(22.09.21)
Baska bir şey yok ki zaten.
0
stavro
(22.09.21)
(10)

bir kiracı olarak pencereyi delebilir miyim?

birmilyonunvarmi
balkondan kablo gelmesi gerekmekte. tek yol pencereyi delmek. bina da pencere de sıfır.
balkondan kablo gelmesi gerekmekte. tek yol pencereyi delmek. bina da pencere de sıfır.
0
birmilyonunvarmi
(22.09.21)
Pencere derken çerçeveyi kastediyorsunuz sanırım. Onun yerine hemen altından betonu delseniz? Sonradan kapatması çok kolay olurdu çünkü.
0
orient blue
(22.09.21)
Parasını ödemek kaydıyla delebilirsiniz. Benim kiracı bunu yapmak isteydi parasını alırdım.
0
roe
(22.09.21)
@orient evet plastik kısmı diyorum. betonu delemem çünkü binanın dışını alüminyum gibi birşeyle kaplamışlar.
0
🌸birmilyonunvarmi
(22.09.21)
@roe ufacık bir deliğin bedeli koca pencere parası olmamalı.
0
🌸birmilyonunvarmi
(22.09.21)
Önce başka bir yol bakın.
Değilse izin alarak yapın.
0
Erva
(22.09.21)
Çerçeve yerinden kolayca çıkabilecek gibiyse dıştan ve içten biraz aralayıp çerçevenin altındaki izolasyon köpüğünü delebilirsiniz belki. Bence plastik çerçeveyi delmeyin, o da kapatılır ama iz kalır diye düşünüyorum. Camı çatlatma riski de var.
0
orient blue
(22.09.21)
Ufacık bir delik çerçeveyi çöp edeceği için çerçeve parasını istemek ev sahibinin hakkıdır, ki yeni evmiş daha. Başka bir çözüm arayın.
0
mg3929
(22.09.21)
Beyaz ise alci malci veya silikon sonra da boya ile baya gorunmez hale gelir ama yazik tabii yine de. Ha baska care yoksa yapcaksin tabii. Ben olsam yine de duvar vs baska bi yerleri delerdim mesela kabloyu uzat delinebilir yere kadar disaridan yurut sonra sok iceri
0
floydian
(22.09.21)
Pencere ile duvar arasında 1 cm kadar montaj boşluğu olur. Sağını solunu inceleyin, pencere ile duvar arasından delip girebilirsiniz belki.
0
John Bloor
(22.09.21)
delebilirsin ya n'olcak. yeter ki düzgün bir delik olsun. sonrasında evden çıkarken bit.ly şunu kullanırsın
0
Improbable
(22.09.21)
(11)

Çok az alkol bile zararlı mı?

zalbarath
Haftada bir 1 tane 50 cl bira içmenin bile kümülatif bir etkisi olur mu vücut üzerinde?
Haftada bir 1 tane 50 cl bira içmenin bile kümülatif bir etkisi olur mu vücut üzerinde?
0
zalbarath
(21.09.21)
Niye zararı olsun ki? Bir ara annemin sinirleri tabiri caizse harap olmuştu hekimin kendisi B vitamini eksikliği olduğu için anneme her akşam bira içmesini tavsiye etmişti.Sakıncalı olan kesim her gece şuursuzca içenler :)
0
e mice
(21.09.21)
faydası olur :D
0
yeteramadenedimherseyi
(21.09.21)
www.bbc.com
tinyurl.com

Özetle 600,000 kişi üzerinde yapılan bir çalışmaya göre cevap hayır.
0
archmage mahmut
(21.09.21)
yaşadığın stres mi zararlı?
içtiğin alkol mü?
0
mikahakkinen
(21.09.21)
Evet zararlıdır. Hatta şu an içme niyetinde olman bile senş zarara yaklaştırıyor ki hafta içilen 50cl bira hep haftalık 50 cl olarak kalmaz.
Zamanla -bana bir şey olmuyor ki gibi içten güven veren cümleler bu sayıyı katlamaya sebep olur. Sonrasında arkadaşlar aslanım koçum diye ısrar ederler hemen ardından shot.. fondip.. gider böyle.

Esas olan böyle konularda şüphe varsa uzak durmaktır.
Ayrıca b vitamini sadece birada yoktur.
0
Erva
(21.09.21)
Türkiye'de bim/şok gibi yerlerden alacağın herhangi bir gıda ürününden fazla zararı olamaz.
Eğer bir biranin zararindan korkuyorsan tavsiyem süt ürünleri, et/şarküteri, şeker içeren ürünler hatta meyve sebze.
Zaten zararı olmadığı bilimsel olarak kanitla yazilmis, daha fazlasi fasa fiso.
0
logisticsmanager
(21.09.21)
etiket okuma aliskanligi kazandiktan sonra marketlerde satilan paketli nerdeyse tum yiyecek icecegin tabiri caizse zehir oldugunu anliyorsun. yani kahvaltida nescafe pogaca, oglen aksam yemeklerinde fast food kola aralarda seker cikolata takilip, tutun mamulleri kullanip aksamlari cips ve haftada 1 de bira tuketeceksen o biranin etkisi devede kulak kalir digerlerinin yaninda :) ama muthis saglikli besleniyorsundur, karbonhidrat sayiyorsundur paketli hicbir sey tuketmeyip sigara icmiyorsundur, spor filan yapiyorsundur... o zaman bira da icmeyiver derim (tadini seviyorsan alkolsuzu de var bu arada.)

ha bence haftalik 1 50likten bir sey olmaz :) neredeyse 20 yildir sosyal iciciyim, hic oyle aa nasilsa bir sey olmuyor diyip alkolik olmaya kalkismadim :)
0
in vino veritas
(21.09.21)
Alkol doğru oranda alınırsa zararlı olmaz o dinsel şeylerin uydurması
0
basond
(21.09.21)
Yani doktor falan değilim de "zarar" çok geniş bir kavram değil mi? İlla ki bir şeylere zararı vardır da bu zarar senin üzerinde nasıl etki gösteriyor, göz ardı edilebilir bir şey mi o önemli. Zararı illa vardır dememin sebebi atıyorum patlıcanın da bir şeye faydası bir şeye zararı vardır. Zararın ne olduğu ve ne kadar etkilediği önemli bence o yüzden. Direkt zehir olmayan bir içeceği haftada bir 50 cl içmekle göz ardı edilemeyecek bir zarar geleceğini zannetmiyorum.
0
evandro roncatto
(21.09.21)
Kola ve gazlı içeceklerin yanında çok masum kalır.
0
robin one persie
(22.09.21)
@basond bu oran tamamen zararsız mı yani?
0
🌸zalbarath
(22.09.21)
(2)

sol el orta parmakta dolama

hooiken
çok ilginç, hayatımda ilk defa başıma geliyor.sol elimin, orta parmağının sağ tarafında baya dolama başlangıcı var. şişti, kızardı. yan içte de görüyorum sarı yeşil bir iltihabımsı bir şey başlıyor. hayır, pis biri hiç değilim. bu nasıl ve neden olmuştur?hangi doktora gitmek gerekir? yavaştan canım
çok ilginç, hayatımda ilk defa başıma geliyor.

sol elimin, orta parmağının sağ tarafında baya dolama başlangıcı var. şişti, kızardı. yan içte de görüyorum sarı yeşil bir iltihabımsı bir şey başlıyor.

hayır, pis biri hiç değilim. bu nasıl ve neden olmuştur?

hangi doktora gitmek gerekir? yavaştan canım da acımaya başlıyor çünkü. eczaneden bununla ilgili bir şey alarak da geçirebilir miyim?
0
hooiken
(20.09.21)
Çok büyütecek bir şey değil.
İğneyle del ya da çiz sonra da o bölgeyi sık yavaşça. Bir kaç saat sonra tekrarla. Tabi ağrıyan bölge kızarık olunca değil de iyice sararma olmuşsa yapmalısın bu işlemi.

Dolamanın tek sebebi pis olma vb değil. Bazen tırnağı kestiğimizde tam kopmayan tırnağı yerinden çekmeye başladığımızda dipten bir acı duymamız da bir kaç gün sonraki dolamanın habercisi olabilir.
Ağrının da tek sebebi şişkinlik değildir. Elimiz aşağı doğru durduğu için sıvı kaynaklı basınç ağrıyı arttırır.
0
Erva
(20.09.21)
Eczaneye gidin once pomad filan verir.
0
kuehles blondes
(20.09.21)
(6)

korsan taksi ve taksi plakası

black mamba
buna nasıl ceza kesebiliyorlar? hukuki bir dayanağı var mı? ben belki otostop çektim ya da arkadaşız. bunun sınırını nasıl çizebiliyorlar? o mantıkla otostop çekene de arkadaş olanlara da ceza kesmeleri gerekir.bir de taksiciliğin plakaya bağlı olmasının nedeni nedir? neden herkes manav dükkanı açab
buna nasıl ceza kesebiliyorlar? hukuki bir dayanağı var mı? ben belki otostop çektim ya da arkadaşız. bunun sınırını nasıl çizebiliyorlar? o mantıkla otostop çekene de arkadaş olanlara da ceza kesmeleri gerekir.

bir de taksiciliğin plakaya bağlı olmasının nedeni nedir? neden herkes manav dükkanı açabiliyorken gidip kendi aracıyla taksicilik yapamıyor? plaka olmadan da yapılır pek ala.
0
black mamba
(20.09.21)
Hukuki dayanağı var sanırım, çünkü arabayı bağlıyorlardı diye hatırlıyorum korsan yakalanınca. O yüzden korsanlarda şoförün yanına oturulunuyor, çevirme olursa ne söyleneceğine dair anlaşılıyordu yolculuğun başında... Medeni bir ülkede polis seni çevirdiğinde "Sen korsansın" deyip ceza yazamaz eğer para alışverişine suç üstü falan yapamıyorsa ama bizde her şey mümkün diye düşünüyorum.

Yolcu taşımacılığının bir izne tabi olması aslında mantıklı. Sonuçta ortada ticari bir hizmet var; bu hizmetin belli standartlara göre sağlandığının; insanların güvenli ve makul ücretler karşılığında bu hizmeti aldıklarının denetlenmesi önemli. Sorun bu hizmetin mesela manavlıktaki gibi "Ben de manav açmak istiyorum" diyen ve bunun için gidip belediyeden izin alan herkes tarafından yapılamaması. Bunun nedeni de rant. Taksi plakaları sınırlı sayıda oldukları için uzun yıllardır bir yatırım aracı olarak kullanılıyor; Uber'in Türkiye'ye girmesi, her isteyenin taksicilik yapması ya da taksi plaka sayının artırılması demek plaka değerinin düşmesi demek. Bunu da tabi ki bu rant sahipleri istemiyor. Bütün tantana aslında bu; bir grup zengin yatırımları pul olmasın diye canla başla mevcut durumun devam etmesini istiyorlar.
0
salihdt
(20.09.21)
Genelde polis sivil olarak korsan taksi hizmetini alıyormuş gibi yapıyor, suç üstü yakalıyor. Ama müşterisi ile yakaladığı arabaları da duydum/okudum.

Sadece taksi değil, minibüs/otobüs/dolmuş plakaları da belirli sayıda sınırlandırılmış durumda.

@salihdt +1
0
John Bloor
(20.09.21)
İstanbulda birkaç defa korsan taksi çevirmesine denk geldim. İkimizin de kimliğini alıp birbirimizi tanıyormuyuz diye kontrol ettiler. Arkadaşınızın adı ne, nereli gibisinden.

Taksiciliğin bir kontrole bağlı olması bence de mantıklı. Bu sayede hizmette belli bir standart yakalanabilir. Şu an bu standart yakalanıyor mu emin değilim bu arada. Çok bakımsız taksi var yollarda. Kontrol mekanizması tam olarak işlemiyor. Mantıksız olan şey aslında plaka sayısının nüfusa göre az kalması. Plaka sayısının şehir nüfusuna göre aynı oranda artması gerekiyor. En son 1990 da yeni plaka çıkarmışlar. Sıkıntı burada.
0
nuevo
(20.09.21)
Konu dışı ve Tuhaf olacak ama bazı taksiciler yolcuları korsan taksiye dahi yönlendirebiliyormuş. Bununla ilgili bir haber okumuştum.
0
Erva
(20.09.21)
sadece taksi için değil, tüm insan taşımacılığı yöntemleri için belli kurallar var. talebe bağlı ve tarifeli ulaşım yöntemlerinde plaka şartı aranmazken (şehirlerarası otobüs ya da okul/işyeri servisleri gibi) spontan ulaşım yöntemlerinde plaka şartı aranıyor. (minibüs ya da taksi gibi)

bunun da sebebi belli bir standardın yakalanmaya çalışılması.

korsan taksilerin nasıl yakalandığına gelince. ben de bir kaç kere korsan taksi kullandım. biner binmez, adını sanını nereli olduğunu falan söylüyor, senin o anda neden arabada olduğunu söylüyor vs vs .. polisler de işin kurdu olmuşlardır, araba uzaktan gelirken bile korsan olduğunu anlıyordur
0
co2s2
(20.09.21)
2000 li yıllardan bir anekdot anlatayım. Dayım yolda yaşlı bir komşusunu görüyor alıyor arabaya. Adamcagizin da ayağı sakat mi ne bastonu falan var. Arkaya geçiyor adam rahat rahat otursun diye, ön koltukta malzemeleri falan varmış dayımın. Polisler durduruyor az ilerde korsan taksi diye ceza yazıyor. Dayım da böyle fevri bir adam itiraz ediyor falan artık ne dediyse bilmiyorum ama bunun ağzını burnunu kırmıştı polisler. Cezayı da ödemek zorunda kalmıştı.

Bu arada gerçekten komşusuydu yani o yaşlı amca ben de tanıyorum. Korsan taksi işiyle hiç ilgisi yoktu durumun.

Öyle aklıma geldi de anlatayım dedim.
0
old possum
(20.09.21)
(19)

Kral şakir seven var mı?

kaptan maydanoz
Yıllardır cartoon network izleyicisiyim. Ama en sevmediğim çizgi film kral şakir. Çocuklar da sevmiyordur muhtelemelen. Çevremde seven çocuk duymadım. CN'e de sinir olmaya başladım sabah akşam kral şakir veriyorlar. Var mı çevrenizde bunu seven?
Yıllardır cartoon network izleyicisiyim. Ama en sevmediğim çizgi film kral şakir. Çocuklar da sevmiyordur muhtelemelen. Çevremde seven çocuk duymadım. CN'e de sinir olmaya başladım sabah akşam kral şakir veriyorlar.

Var mı çevrenizde bunu seven?
0
kaptan maydanoz
(09.09.21)
Benim yeğen ciddi ciddi çok seviyor. Hatta levent ünsal'ın ölümünü 8 yaşındaki yeğenimden duymuştum. Kral şakir'de bir karakter seslendiriyomuş (levent ünsal) o öldüğü için yeni sezon çekilmeyecekmiş diye ağlamıştı.
0
catamenia
(09.09.21)
çocuklar seviyor valla etrafta gözlemlediğim, kral şakir rap şarkısını da seviyorlar

youtu.be
0
freebird5406_2
(09.09.21)
Geçen okulun açıldığı gün okulun önünde otobüs bekliyordum. Bir sürü şakirli sırt çantası gördüm.
0
baal
(09.09.21)
şu anda Türk çizgi filmler arasında kral şakir bir numara. rafadan tayfa iki numaradır.
0
co2s2
(09.09.21)
Sinema filmi çekilmişti ve 2.1 milyon kişi izlemişti 2019 sonunda. Tamamen 6-12 yaş arasına hitap eden bir film için korkunç yüksek rakamlar. O günlerde sinemaların önü çocuklu anne babalardan geçmiyordu. Okulca sınıfça gelen tonla çocuk vardı.
0
avatar is back
(09.09.21)
bizim yegen de seviyor, kitaplarini bile aldirdi
0
neverletyougodown
(09.09.21)
çizimleri vs. çok kalitesiz. anca bizde tutar. bu ekibin yaptığı her şey dandik. grafi 2000 den beri.
0
ya ben lan neyse
(09.09.21)
Sevmeyen cocuk gormedim.
0
duptıs
(09.09.21)
Öğretmenim, sevmeyen çocuk görmedim.
0
ruhen hastayim ben
(09.09.21)
Çocuk değilim, seviyorum.
0
izza
(09.09.21)
sevmeyen çocuk duymadım. seven çocuk duymaman ilginç. çocuklar genellikle çok seviyor. benim oğlan da bayılıyor.

çoğu esprisi güncel ve komik. yani ilk sinema filmindeydi sanırım. bir takas mevzubahis olduğunda "100.000 artı holosko" diye espri yapmışlardı, beş saat gülmüştüm. çocuk da anlamadı neye güldüğümü.

www.instagram.com

yani hangi film bunu espri amacıyla kullanır abi, kaygısızlar'ın çizgi versiyonu gibi.
0
kibritsuyu
(09.09.21)
bodrum’da iki günde en az üç çocukta kral şakirli mayo gördüm. :)
0
violetsky
(09.09.21)
7 yasindaki kuzenim izliyor, ben de bir iki kere onunla izlerken gulmustum.
0
Olric
(09.09.21)
Benim kız olan yeğenim de seviyor. Ondan sebep ben de biraz baktım bazı bölümlerine ama o bıyıklı file bir türlü alışamadım.
O varken kral şakir çok arka planda kalıyor gibi.
0
Erva
(09.09.21)
benim yeğenin de favorisi
0
silver apple
(09.09.21)
ben seviyorum. geceleri canım sıkılmışsa mutlaka açıp izliyorum. gece peşpeşe koyuyorlar.
yaş: 30
0
lesmiserables
(09.09.21)
benim yeğenler de seviyor, bir avm'nin etkinliği vardı tıklım tıklımdı. çocuklar seviyor belli ki.
0
rose parks
(09.09.21)
33 yaşındayım. favori karakterlerim necati ve canan.
0
gman
(09.09.21)
seven herkese saygı duymakla birlikte, karikatürle uzun yıllardır ilgilenen, bunu meslek edinmiş insanlardan çevresi olan biriyim. Erdil Yaşaroğlu karikatürlerini komik bulmam, gördüğümde usulca sayfayı çeviririm. kurbağa ya da patlak göz esprileri beni güldürmez. gülenle küsmem, ama gülen arkadaşım da yok. zevk işte, saygı duyup geçiyorsun.

ama Varol Yaşaroğlu mizahını çocuklar seviyor. aşırı komik değil, ama onlara karikatürü sevdirmeyi başardılar. bu anlamda boşluğu doldurdular. ders verme kaygısı olmadan, onları güldürebilecek esprilerle (doing diye düşmek gibi) iyi bir yer kaptılar. doğru zamanlama her şeydir. günümüz çocukları redkit görmedi, karikatür okumadı. "nasıl ıspanak yemeği sevdim" isimli bir kitaptansa Kral Şakir'in macerasını karikatür ve koca koca yazılarla takip etmek eğlenceli geldi çocuklara. bence olay bu.

ha, belki de kaptan maydonoz, ben ve birkaç kişi yanılıyoruz. belki komik. belki çocuklara uygun. belki çok başarılı. sevene hayırlı olsun.
son olarak, yeğenlere elbette her çıkan seriyi alıyorum. her görüşe saygı duyan, modern biri olmama yardımcı oluyor bu kitaplar. para veriyorum hep.
0
lovemyself
(10.09.21)
(19)

Neden IKEA evi olamıyoruz?

silverleaf
Komik bir başlık oldu ama arkadaşlarla üzerine konuştuğumuz bir konu bu. Tüm eşyalarımızı IKEA'dan alsak bile evlerimizde o İskandinav evlerinin havası sizce neden olmuyor? Pek çok arkadaşım evinin çoğu eşyasını IKEA'dan ya da bu tarz nordik tarzda eşyalar satan yerlerden aldı dünyanın parası verip.
Komik bir başlık oldu ama arkadaşlarla üzerine konuştuğumuz bir konu bu. Tüm eşyalarımızı IKEA'dan alsak bile evlerimizde o İskandinav evlerinin havası sizce neden olmuyor? Pek çok arkadaşım evinin çoğu eşyasını IKEA'dan ya da bu tarz nordik tarzda eşyalar satan yerlerden aldı dünyanın parası verip. Ama ısrarla o hissi kimse alamıyor. Bu işin sırrı nedir, iç mimar tutmadan aynı hissi alabilme ihtimalimiz yok mudur? :)
0
silverleaf
(09.09.21)
muhtemelen perde farkıyla iskandinavlığı ucundan kaçırıyorsunuz.
0
evde liyakat kalmamis
(09.09.21)
alanım değil ancak aile mahalle baskısı mevcut. evimizi az eşyayla döşedik eşimin teyzesi eviniz çok boş dedi.
bence evlerimiz uygun değil galiba. iskandinav evleri müstakil ve büyük pencereli evler.bizde dışı gösterişli ismi elit içi lümpen siteler mevcut.
0
mikahakkinen
(09.09.21)
ikea nın reklam fotografları başarılı. reklam ne kadar yanıltıcıysa o kadar başarılı maalesef. yanii isveçlilerin evi de o havayı vermiyor.
0
halk
(09.09.21)
tavan yüksekliği ile alakalı olabilir. bizde çok basık.
0
deligine yuvarlanmis tavsan
(09.09.21)
gayet oluyor. sizin olmuyordur : )
halı perde gibi detaylar.
renk ve minimalizim önemli.

1. desenli, karışık/çoklu veya uyumsuz renkli kumaşlar tercih ediliyordur. aynı şey duvar boyaları ve yer döşemeleri, kapılar için de geçerli.
2. kesin çok ve gereksiz eşya vardır. biblolar, süslemeler, örtüler, kılıflar, masa süsleri, çerçevede fotoğraflar, kumaş içeren ürünler, kalabalık yaratan detaylar ve aksesuarlar...
3. ev aydınlık değildir.
4. yeşil bitki sayısı azdır. saksılar sade ve düz renk değildir.
5. duvarlarda çerçeveler gelişgüzel yerleştirilmiş ve içindekiler de rastgele seçilmiştir.

işin sırrı sadelikte. "arındırılmış" bir atmosfer yaratabilmekte. ikeadan beyaz ektrop almak var, allı güllü cafcaf çiçek desenli kılıflı bi ektrop almak var.
0
rewlack
(09.09.21)
tavan yüksekliği ve eski tip pencere boyutları yüzünden o his oluşmaz. galerili müstakil bir evin olsun bak neler oluyor. :)
0
xrated
(09.09.21)
ışıktan dolayı, katalog ya da internetteki fotoğraflarda ortamın konseptine göre sıcak ya da soğuk ışıklandırma ile çekim yapılıyor haliyle çok güzel fotoğraflar görüyoruz, fotoğraftaki köşe lambanın aynısını alıp evimize koyunca aynı etkiyi vermiyor çünkü görünmeyen aydınlatmalar pencereden yine özel olarak ayarlanmış içeri vuran gün ışığı vs
0
freebird5406_2
(09.09.21)
minimalizm ve minimalist felsefeyi yiyip bitirmemiz lazım o hissi alabilmek için. olay sadece eşyalarda değil yani :)
0
duyulmasi gerektigi kadar
(09.09.21)
olmasin ya birak, ben de seviyorum ama yurtdisinda kaldigim yer ikeadan dösenmis, cok özendigim birsey olmasina ragmen biktim.
+instagramda taglardan aratip insanlarin evlerine bakabilirsin, ikea fotolari yerine
0
durgunfoton
(09.09.21)
Çünkü böyle şeylerde özgün değiliz. Bize ait özgün bir şey ortaya konammadıpı zaman, dışarıdan ithal taklitçilikle his almaya çalışıyoruz. Cilt, dış görünüm, konsept, tema değişiyor. değişiyor ama tarihsel bir süreç içinde kültür ve alışkanlıklarla bu topraklarla arada istenmese de bir bağ var.
Kişi evinde Feng Şui'ye varana dışarıdan ithal uygulamalar ve nesnelerle nasıl değişim yaparsa yapsın uymuyor.

Cem yılmaz buna benzer bir konuda skecinde bahsetmişti:
Evlilik töreninde damat elinde ışın kılıcıyla içeri giriyor ama kayınbaba ve validenin ellerini öpüyor. Dolayısıyla olmuyor, tutmuyor.

İskadinavyayı yakından bilmem tanımam merkezi yerlerden çok kıyıya yakın yerlerdeki evler yer şekileri nedeniyle birbirinden uzaktır. Bu evler arası uzaklık insanlar arası ilişkilerde de çoğunlukla soğukluk, yabancılaşma olarak etki eder.

Bu psikoloji ve kültür mimariye veya diğer eserlere de etki eder.
Klasik eski türk evleri dendiğinde görselleri bile insanda kendine yakın sıcak bir etki oluşturur.
Oysa iskandinav mimarisi daha soğuktur .
Kıyas yapmak isteyenler için :
i.hizliresim.com

Dış görünüm böyle ise içerisi ne bakmaya da çok gerek yok .
Gerçekte bizden olmayan belli markalar üzerinden his ve heyacan yaşamakta sanırım çok normal bir şey olmasa gerek.
0
Erva
(09.09.21)
Cunku yasamaya uygun degil. Yan sehpa koyuyorlar ustune de kocaman bi vazo e kahveyi nereye koycaz?
0
floydian
(09.09.21)
Basık tavanlı, yamuk duvarlı, pimapenli küçük pencereli evlere ne yapsanız sırıtır. Türkiye'deki evler çok çirkin ne yazık ki. Yetmezmiş gibi bir de son 10 yılda peydahlanan AKP mimarisi sayesinde her şey iyice göz kanatır hale geldi.
0
yürümeyin
(09.09.21)
çünkü:
1. türk evlerinin mimarisi iskandinav tipi değil, türk tipi. odaların birbirine konumu, büyüklüğü küçüklüğü, pencerelerin büyüklüğü küçüklüğü, konumu, kapıların yeri çok farklı. örneğin ikeada hiç bir model evde kalorifer peteği yok, petek oldu mu bütün yerleşim planını ona göre yapman lazım. hatta iskandinav evlerinde her 1,5 metrede bir priz olma zorunluluğu var, türkiyede koca salonda bir tane priz var. ordan oraya uzatmalarla kablo taşıyorsun. ikeada bir model evde hiç uzatma kablosu gördünüz mü?? prizler de bizdeki gibi göz hizasında değil yerden 30-40 cm yüksekliğinde, kolayca bir eşya arkasına saklayabiliyorsun. duvarın ortasından yere kadar uzanan bir kablo düşün, al sana bütün iskandinav büyüsü gitti.
2. ışıklandırma. ikeada sadece model evlerin ışıklandırması değil mağazanın genel aydınlatma sistemi, örneğin tavan spotları vs de bir ilüzyon yaratıyor. bu sadece ikea değil tüm mobilyacılar için geçerli. en varaklısı bile evde teşhirde durduğu gibi durmaz.
3. kombinler. her şeyi ikedadan alsanız bile parçalar arasında renk, desen, model, tarz uyumu olmadıkça o hava da olmuyor. parçalar tek tek güzel olabilir ama birlikte kullanıldığında o ambiyansı vermeyebilir.
4. evler türk tipi olduğu gibi yaşam da türk tipi. ben şahsen iskandinav tarzının türk yaşam tarzına uygun olduğunu düşünmüyorum. ha bayılıyorum o ayrı.
5. aksesuarlar. sadece eşyalar değil aksesuarlar da yaşam tarzını yansıtıyor. geyik figürü mesela. iskandinav toplumlarında geyik etinden, sütünden, derisinden, kürkünden faydalanılan neredeyse tapınılan bir hayvan. türkiyede geyik diyince akla sadece muhabbet gelir. evin her yerine geyik desenli aksesuar koysan dalga geçerler. sadece yakışmaz da, sırıtır.
6. yapay da olsa güneş ışığına ihtiyaç. adamların memleketinde 6-7 ay güneş yok, geriye kalanda da güneş en tepede olsa bile bizdeki gibi cayır cayır bir ısı ve ışı kaynağı değil. bu yüzden evlerinde renk skalası hep beyaz ve toprak tonlarda olsa da, güneşin eksikliğini hissettirmeyecek sarı-sıcak tonlamaları ve ışığı yansıtacak şeyleri kullanıyorlar. bizim 5 ay çöl sıcağında kavrulan memlekette bu tür yapay şeylere ihtiyaç yok.
7. evin genetiği iskandinav tarzına göre değilse, eşyanın iskandinav olması iğreti duruyor, doku uyuşmazlığı oluyor. evi sıfırdan o tarza uygun inşaa edersen anca bir nebze olur.
8. neden bir nebze çünkü bizim kültürel ve etnik genetiğimiz de iskandinav değil, göze estetik gelse de kodlarımızda olmadığı için bişeyler eksik kalıyor.
0
halanne
(09.09.21)
evler az ışık alıyor, pencereler ufak
perdeler genelde 50 kat, perdeleri de ikea'dan alınmıyor
odada mutlaka imajı bozan eşyalar oluyor, ayı gibi halılar gibi
çok fazla ıvır zıvır eşya oluyor mutlaka sağda solda
versaire vesaire.
0
roket adam
(09.09.21)
Perde,duvar boyası, halı ve duvardaki raflar vs farkı var.
0
sta
(09.09.21)
cam manzarası ağaçlık olmuyor
yer döşemeleri onlarda gerçek tahta oluyor ve cilasız oluyor
en çok da cam şekli belirliyor evin durumunu. onların camları daha farklı bizde pimapen :)
0
my pink
(09.09.21)
küçük detaylı aksesuarları atlıyorsunuzdur. tabi ki renk uyumu önemli. arada patlatan rengi de iyi seçmeniz gerekiyor. mesela benim gri koltuğumun üstünde turuncu bir yastık var. gibi.
0
psychosocialll
(09.09.21)
Cevaplar cok uzundu kardes okuyamadim, durumum yoktu.

Bence en onemli sebep tavan yuksekligi ile pencere.
0
invictae
(09.09.21)
kataloglarda gordugun evler ne kadar sade gorunseler de fonksiyonel degiller.
0
rm
(09.09.21)
(8)

Ethernet kablosu uzarsa bağlantı hızı azalır mı?

birmilyonunvarmi
Sb
Sb
0
birmilyonunvarmi
(06.09.21)
Azalır.

(Yol uzarsa yorgunluk artar.)
0
Erva
(06.09.21)
10 metrelik kabloda da mı azalır?
0
🌸birmilyonunvarmi
(06.09.21)
10 metrede hic bir şey olmaz. Cok cok az ping oynar.
0
westblack
(06.09.21)
10 metre sorun olmaz.
0
Erva
(06.09.21)
Azalır, ethernet kablosunun optimal uzunluğu en fazla 100 metre olmalıdır. Bu mesafeye yaklaştıkça ve üzerine çıkıldığında performans gözle görülür şekilde azalır. Elbette bağlantı hızına trafik, kullanılan cihaz sayısı vb. pek çok parametre eklemek mümkün ancak uzunluk söz konusu ise kriter 100 metredir.

10 metrede hiçbir sıkıntı olmaz, dert etmeyin.
0
burka
(06.09.21)
Hıza etkisi olmaz.

Latency'e etkisi (ping) plur.. ama nasıl olur? :)


Veriler bakır kablo üzerinde ışık hızına yakın hızda ilerler. 200000Km/saniye..

Her bir metreyi bir yönde 5 NANOSANiYE de gider yani veri.
100 metre ethernet kablosu olsa (bu zaten azami uzunluk) ping süresine git-gel 1 MiKROSANiYE etkisi olur.

Ping sürelerini milisaniye ile olcuyoruz. Kablodan kaynaklı ping süresi değişimini hissetmeyi bırakın, konvansiyonel yollarla ölçemezsiniz bile.

Bağlı olduğunuz sunucu ile aranızda binlerce kilometre varken ekstra 100 metrenin anlamlı bir etkisi olmaz yani.

Latency nin büyük bir kısmı kıtalar ve şehirler arası kablolarda, en çok da yönlendiricilerde gerçekleşir.
0
nop
(06.09.21)
100 metre bile olsa bir etkisi olmaz. 1ms fark bile çıkması pek ihtimal dahilinde değil. aşağıda da işsiz birilerinin test videosu var. inanmayan izlesin.

www.youtube.com
0
kent sakini
(07.09.21)
@kent sakini'ne istinaden yanıtlayayım

Video'a göz attım, sadece kablo uzunluğu üzerinden bir test gerçekleştirilmiş. İşim gereği her hafta düzenli olarak aktif network bağlantısı kurmam gerekiyor. Cruise gemileri için yolcu check-in/check-out bilgisayarları kuruyoruz, gün bitiminde toplanıp gidiyoruz. Daha iyi canlandırabilmeniz açısından havalimanlarındaki yolcu bavul teslim, bilet alma bölümünü düşünebilirsiniz. Gemi boyutuna göre 40 ile 80 bilgisayar kurulumu, 2500 ile 5000 arası yolcu katılımı oluyor. Kısacası bu bilgisayarlar gemideki sunuculara erişmek için aradaki network bağlantısını kullanıyor, çok yoğun, aktif bir kullanım içerisinde oluyorlar.

Benim işim de anlık olarak network trafiğinin kalitesini takip etmek, gerekirse müdehale etmek. Tabi bu sırada bilgisayarların kullanımının yanı sıra gerçekçi boyutta veri paketleri gönderek ne kadar sürede vardığını da gözlemliyorum. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki kablo uzunluğunun arttığı durumlarda performansta düşüşleri gözlemledim. Uzunluğu azalttığım durumlarda verimin arttığını söyleyebilirim. Tabi benim senaryom yoğun kullanım ve çok istemci içeriyor. Az sayıda kullanıcıda gözle görülür fark yaratmayabilir.
0
burka
(07.09.21)
(2)

Kimligimin onlu arkali resmine ulasabilecegim bir yer var mi?

freedonia
E-devlet'ten vs. ?
E-devlet'ten vs. ?
0
freedonia
(06.09.21)
Geçmişteki WhatsApp vb. yerlerdeki mesajlarını düşün.
0
Erva
(06.09.21)
olsa güzel olacak ama yok maalesef. drive a kaydettim ben ihtiyaç olduğu zaman oradan çekiyorum. yukarıda denildiği gibi önceden attığınız mailleri falan bir düşünün.
0
hadsafhada
(06.09.21)
(10)

özel okul işi acayip karlı bir iş değil mi

roket adam
tek ana giderin personel olduğunu ve personellere de dip ötesi maaşlar verildiğini göz önünde bulundurursak, kreş, ilkokul, ortaokul vs açmanın çok karlı bir iş olduğunu söyleyebilir miyiz? ödenen rakamlara bakılırsa bu adamlar inanılmaz paralar kazanıyorlar.
tek ana giderin personel olduğunu ve personellere de dip ötesi maaşlar verildiğini göz önünde bulundurursak, kreş, ilkokul, ortaokul vs açmanın çok karlı bir iş olduğunu söyleyebilir miyiz? ödenen rakamlara bakılırsa bu adamlar inanılmaz paralar kazanıyorlar.
0
roket adam
(06.09.21)
Muhtemelen çok çok karlı değildir ama ben de bir çok işe göre daha karlı olduğunu düşünüyorum. Kar oranı nedir bilmem ama dönen para büyük olduğu için cebe iyi para kalabiliyor olabilir.

Ek olarak maalesef bu inanılmaz para konusu beni eğlendiriyor, bir köydeki markette çok iyi paralar kazanabiliyor ama sahibi sefil yaşamını sergilediği için sadece çok karlı görünmüyor millete veya bir ekmek fırınının çocuğu porche arabaya binebiliyor ama o çocuğun o fırının sahibinin çocuğu olduğunu bilmiyor kimse, bir yere öğrenci başı çok para veriliyor diye muazzam karlı olmak zorunda değil anlatmak istediğim ama evet ben bile 5-6 sene önce öğrenci halimle bakın bu bölgede özel okul yok millette para var açalım bir tane deme vizyonunu göstermiştim, tabi okul açacak kalibrede kimse olmadığı için olmadı ama isterdim.
0
atom karincanin torunu
(06.09.21)
Okulların bu sürede ara ara kapanması evde eğitimin artması ve giderek sayısallaşan hayatla birlikte okulların ileriki dönemlerde bu şekilde (10-15 yıl) devamı biraz zor görülüyor.

Sürekli değişen dünya yeni iş olanakları ile birlikte ve eğitim sisteminin de değişmesi gündemde.
Bu konuda küresel manada dile getirilen ise, bir insanın hayatının nerdeyse 15 yılı eğitimle geçiyor.
Arada dayanamayıp master yapacam ya da ikinci üçüncü Üniversitemi okuyacağım diyenlerle birlikte süre 20 yıla uzuyor.
Bu kadar zamanın eğitimle geçmesine gerek yok denilerek, sadece belli kurslarla kişi alanında yeterli hale gelerek iş hayatına girebilir hale gelecek. Hatta yeni meslek dalları dahi söz konusu bu manada.

90ların sonu 2000lerin başı İnternet cafeler in parlak zamanlardı. Mobil hayat ve araçları birlikte popülerlikleri azaldı. Özellikle akıllı telefonlarla birlikte konsept değişti ne de olsa. E

Buna benzer eğitim sistemi bildiğimiz anlamdan farklı bir anlam kazandığı anda sanırım özel okullar da anı yakalama adına bir süreliğine mesleki kurslara dönüşebilirler.
Bu dönemi başlatacakların ise alanında önde gelen teknoloji şirketlerinin olacağını sanıyorum.
0
Erva
(06.09.21)
Babam özel okul işinde. Çok iyi paralar dönmüyor.

Öğrencilerden 50-100k arası almak için isim yapman lazım, onun için de iyi öğretmenlerin olması lazım.

İsim yapmış, tecrübeli öğretmenlerin kaşesi yüksek. Devlette 7-8k kadar maaş alan adamı özele getirmek için iki katını vermen lazım. Ki o durumda bile gelen yok. En iyi okulda, bulabildikleri "ortalama" öğretmene 10k civarı para veriyorlar o yüzden. Beden eğitimi zart zurt onlara saatlik çok düşük ücretler veriyorlar ama matematik / fizik vs. öğretmenlerinin maaşları çok kötü değil.

Sabit gider olarak bina kirası falan var senin değilse. O da çok yüksek değil, ama aylık minimum 100k, o da Ankara'da. İstanbul'da çok daha yüksektir.

Ya da "aman çocuğum devlete gitmesin de" diyen velilerin çocuklarını gönderdiği mahalle özel okulları var. Onlar yeni mezun öğretmen çalıştırıp asgari ücret veriyor, evet, ama onlarda da veliden 50k alamıyorsun, 5-10k arası alabiliyorsun.

Kaldı ki çok fazla özel okul var, rekabet çok yüksek, bu "alt seviye" özel okulların hiçbirinin kontenjanı dolmadı bu sene, hatta çoğu hala yarı yarıya. Millet "yine kapanır okullar" diye düşündüğü için devlete gitti, orada da kontenjanlar 40-50 kişi oldu.
0
plutongezegendegilmi
(06.09.21)
az önce kafamda biraz hesap kitap yaptım. bence de çok karlı görünüyor.
0
co2s2
(06.09.21)
istanbulda 5 bine özel okul yok abi. zaten bir robert college açalım da demiyorum. ama mahalle arasındaki dershaneden bozma yerler bile 25-30 binden alıyor içeri. yalnızca öğretmen maliyetin var ki öğretmenlere de öyle 10 bin falan vermiyor bu okulların hiç biri. 30 binlik okulda öğretmenin aldığı taşşş çatlasın 5 bin lira oluyor, onu da kayıtsız, mesaili falan yatırıyorlar anca. dolayısıyla bu alt segmentteki okullarda semt iyiyse para basıyor olmaları lazım. bina kirası dışında majör bir masraf yok.
0
🌸roket adam
(06.09.21)
Ablam ve eşinin böyle bir özel okulu vardı. İkisi de devlette öğretmen. Uğraşamayıp devrettiler. Özel dersin hem getirisi daha fazla hem de bu kadar yormuyor.
0
ruhen hastayim ben
(06.09.21)
@roket adam, abi benim bahsettiğim eğitim ücreti. Kitap, kıyafet, yemek, servis falan da üstüne ekleyince 2-3 katına çıkar, ama o para okula gitmiyor zaten.
0
plutongezegendegilmi
(06.09.21)
Aşırı kârlı iş. Ama dershane sektörü kadar değil. Dershane sektörü cok daha kârlı.
0
westblack
(06.09.21)
anaokulu kesinlikle cok karli. bizim sokakta bir anaokulu vardi. eski bir villayi anaokulu yapmislardi yillarca kovide kadar calistirdilar. ama dunyaliklarini yaptilar bu surecte bence. villanin kirasi (villa derken cok eski, semtin en eski evi bile olabilir o eskilikte mustakil ev) + meslek lisesi yeni mezun kizlarin maasi + yemekci & temizlikci kadin maasi (duskun bir teyzeye benziyordu bu kadin, eminim az para veriyorlardi) + elektrik vs faturasi veee en az 30 ogrenci.
anaokulunun garajindaki araba birkac yila luks bir araca donusmustu.
0
Kittie
(06.09.21)
küçük yaş grupları için bakımevi, kreş, anaokulu daha mantıklı buradan baktığında. ancak özel okul çekilir çile değil.
hadi öğretmene en alttan maaşını verdin vs desen de velilerle tek tek yüzgöz olman gerekiyor. sen velilerle yüzgöz olmayacaksan okul yöneticisi işe alacaksın, karın düşecek. çekilecek çile değil.
uğraşmaya değmez. eğitim sektöründen para kazanacaksan kurs tarzı yerler açman lazım. okulla uğraşılmaz.
0
ananotherlife
(07.09.21)
(9)

Kaçlı yumurta almalı her seferinde?

la traviata
Günde sadece sabah kahvaltıda 1 yumurta yiyecek olan kişi, 6lı mı, 12li mi, 30lu mu paket yumurta almalı her seferinde? (gün içinde yumurta kullanımı hiç olmayacaktır)30 lu olanların sonlara kalanları 1 ay içerisinde bayatlar mı?En ideali nedir?
Günde sadece sabah kahvaltıda 1 yumurta yiyecek olan kişi, 6lı mı, 12li mi, 30lu mu paket yumurta almalı her seferinde? (gün içinde yumurta kullanımı hiç olmayacaktır)

30 lu olanların sonlara kalanları 1 ay içerisinde bayatlar mı?
En ideali nedir?
0
la traviata
(06.09.21)
12 al dağ başında yaşamıyorsan. bazen yemiyorsun hepsini kalıyor ve bozuluyor.
0
bohr atom modeli
(06.09.21)
12 iyidir. 6 yetersiz. Her hafta yumurta almayı düşünmeye gerek yok. İki haftada bir alınabilir. 30 da fazla.
0
dissendium
(06.09.21)
en ideali organik yumurta almak.
0 koduyla başlayanlar. gerisi hem kanserojen hem kısa ömür garantili.

organikler genelde 8-10'lu oluyor. tüketim ve alışveriş sıklığınıza göre karar verin.
0
rewlack
(06.09.21)
12'li en ideali.
0
Improbable
(06.09.21)
12 iyidir .
Arada melemen yapma ihtimalini de hesaba katıyorum.
(Yoksa menemen miydi?:)
0
Erva
(06.09.21)
15li al? Bazen ben börege, corbaya falan da koyuyorum yani. Krep yapiyorsun gerekiyor, vs. 15 yumurta bi haftada rahat bitiyor.
15li yok mu? Aciktan da olur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.09.21)
6 lı slmsk iyidir.haftada 1 illaki markete düşer yolun.yenisini alırsın.çok hesap kitap yapan biri değilsen.
0
since1907
(06.09.21)
0 kod 10’lu alıyorum. Ayrıca hiç 6’lı veya 12’li yumurta görmüyorum piyasada.
0
ruhen hastayim ben
(06.09.21)
Benim buzdolabında yumurtalık yeri 16 adet, ben o yüzden 15'li alıyorum hep.
0
etna
(06.09.21)
(3)

Göz Muayenesi ve Çizdirme (İstanbul)

Ranchoddas
merhabalar, gözlerim 6 numara ve artık çizdirmek istiyorum. ancak göz kuruluğu gibi sorunlarım da var. öncelikle gözlerimin buna uygun olup olmadığını görmek ve ona göre plan yapmak istiyorum. 2-3 yıldır göz doktoruna gitmiyorum ve göz numaramın değişmiş olma ihtimali de var çok az. şimdi bütün bu s
merhabalar, gözlerim 6 numara ve artık çizdirmek istiyorum. ancak göz kuruluğu gibi sorunlarım da var. öncelikle gözlerimin buna uygun olup olmadığını görmek ve ona göre plan yapmak istiyorum. 2-3 yıldır göz doktoruna gitmiyorum ve göz numaramın değişmiş olma ihtimali de var çok az. şimdi bütün bu sürece başlamak için bir hastane veya doktor arıyorum. önerileriniz var mıdır? bildiğiniz doktor veya önerdiğiniz bir yer? süreçle ilgili farklı önerileriniz varsa duymayı çok isterim.
0
Ranchoddas
(05.09.21)
İstanbulda ikamet etmeme rağmen tüm göz tedavilerimi ameliyatlarımı Bursada yaptırıyorum.Size isim/hastane tavsiyesi veremem ama zincir göz hastanelerinden uzak durmanızı tavsiye ederim.
0
arenas
(05.09.21)
Yaşa da bağlı olarak gözde yapılan muayene sonrası bir tespitle doktor, gözün ameliyat için uygun olup olmadığını söyler.
Ayrıca ameliyat sonrası gözün tekrar eskiye dönme ihtimalini de doktora sorun.
Göz kuruluğu zaten varsa ve ameliyatta düşünmüyorsanız lens asla kullanmayın. Uzun süreli kullanımında kurulanma tehlikesi var.
0
Erva
(05.09.21)
sana tek tavsiyem gerçekten içine sinen bir yerde yaptır, gerekirse 2-3 farklı doktora gözük. Veni Vidi Vici hastanesine gittim tetkiklerimi yaptılar kornea incelmesi var bende "ooo sana olur bu hemen yaparız şöyle güzel olur" falan dediler (seninle aynı göz numarasına sahibim). sonra sinan göker'e gittim bayıldım muayene parasını, adam direkt dedi ki ben sana ameliyat yapmam, bu kornea kalınlığı ile ameliyat olursan 5 yıla kör kalırsın. sonra çizdirmekten bağımsız birkaç doktor ile daha görüştüm, onlar da korneanın ince olduğunu ve göze müdahale yapılmaması gerektiğini söylediler. aynı şekilde benden daha az sorunlu göze sahip bir arkadaşım ameliyat oldu (veni vidi vici'de) şimdi sürekli sorun yaşıyor
0
wendyangelamoiradarling
(06.09.21)
(22)

Islam defin süreci çok travmatik değil mi?

logisticsmanager
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sar
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.

Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sarili bedeninin seklini görebildiğim için dagildim gittim. Hala hatirladigimda kötü olurum, gözlerim dolar.

Esim yabanci, o da oradaydı. Defin sureciniz cok travmatik bu nasıl iş dedi. Millet aglamiyor esim deli gibi agliyor babannemi 4-5 kere görmüş kisi.

Düşününce hakli gibi geliyor. Sanki tabut içinde olsa falan bu kadar etkilenmezdim gibi.

Ne diyorsunuz? Yani bana beyazlara sarıli bir bedeni gormektense tabutu gömmek daha az travma yaratan bir olay olurmus gibi geliyor.
0
logisticsmanager
(04.09.21)
dinin olayı o ama, "topraktan geldik toprağa gidiyoruz ve herkes bunu yaşayacak" mesajı veriliyor orada.

Hristiyanlar tabutla gömüyor ama onlarda da törende kapağı açık yani insanı göreceğin şekilde oluyor sanırım, eğer filmlerdeki gibiyse. O da korkunç bence.
0
nhk ni youkosu
(04.09.21)
Tahtaları düzgün çakmak için vücutları biraz köşeye itelemek gerekiyor mezarın içinde. Ben hem babamın hem de dedemin cenazesinde mezara inip yukarıdan cenazeleri alıp mezarın içine yatırıp biraz köşeye doğru itelemişyim, havalar biraz soğuyunca ilk aklıma gelen vücutların soğukluğu olur aradan kaç yıl geçti hala böyle, bence de travmatik.
0
Zaman Tamircisi
(04.09.21)
Ölümü hayattan ayırdığımız mümkün olduğunca bu konudan kaçındığımız için artık travmatik geliyor halbuki hayatın bir parçası

Bu programda ölümü konuşuyorlar
youtu.be
0
freebird5406_2
(04.09.21)
Bence ölümle ilgili tüm süreçler travmatik…
Hristiyanların tabuta koyup süsleyip sergileme olayı da bana çok korkunç geliyor.
Bedenin toprakla buluşması fikri aslında güzel gibi, çünkü çıplak ayakla toprağa basınca da iyi hissettiriyor. Ama çukura atılmasındaki görüntü çok kötü, katılıyorum…
Bu süreci iyi yapacak hiçbir şey yok sanırım.
0
megalomaniac
(04.09.21)
gerçekten kötü. ölüyü görmek tutmak taşımak falan.

bu arada kadınlar tabutla gömülüyo diye biliyodum ama öyle değil miymiş?
0
jelly bear
(04.09.21)
bence de türkiye'deki işleyiş baya travmatik. özellikle çocuğa falan da gösteriyorlar etkisinden çıkması baya yıllar alıyor.

ölü halini bence mahremiyet sayıp göstermemek lazım. o hali ile kimse hatırlanmak istemez. hristiyanlıkda ölüyü hazırlayanlar var adamlar usta normal insan gibi hazırlıyorlar. bizde öyle değil.
0
duyurukullanıcısı
(04.09.21)
ben de acı bir şekilde intihar eden ilkokul arkadaşımın cenazesine gitmiştim. sadece uzakta durabildim, tabutu görmek bile istemedim. defnin travmatik olduğu konusunda haklısınız.
0
epleindebisous
(04.09.21)
ölüm fikrinden korktuğumuz için öyle geliyor. islam'in amacı bize sürekli ölümü hatırlatıp dünyayı o şekilde yaşamak. o yüzden cenazelere katılımı da teşvik eder islam.
0
nuisance
(04.09.21)
travmatik falan değil bence. tabutla gömülen cenazelerde de cenaze evinde önce open casket tören yapıyorlar mesela sizce o daha travmatik değil mi? tabutun içinde ölmüş ama giydirip makyaj yapılmış cenazeyi görüyorsun ve saatlerce konuşma dinliyorsun falan...

yeni nesil veya gençler diyelim, yakınlarının definlerinde falan da daha dirayetliler. artık neden bilmiyorum ama gittiğim cenazelerde, babasını toprağa veren gençler görüyorum, hepsi dimdikler. konuştuğum yaşlılar da aynı yorumları yapıyorlar. olayı travmatik hale dönüştüren bence cenaze evinde bağırıp çağıranlar, sinir krizi geçirenler. ölümü kabullenince hepsi normal geliyor.
0
malheiros
(04.09.21)
Son derece travmatik.
Bir de cenaze yıkanırken su dökmeye çağırırlar.
Ben giremedim. Anneannemi hep yaşadığı gibi anımsamayı tercih ettim.
0
pro9it9is9
(04.09.21)
defin sürecimiz bence daha travmatik değil, daha doğaya uygun ve insanı sürece dahil ediyor, ki dahil olmalıyız bence.

temizleyip yıkayıp sardıktan sonra toprağa karışacak şekilde gömüyoruz ölülerimizi.
makyaj yapıp üç bin dolarlık tabutla insan gömmek çok suni bir şey.

ölünün taşınması, yıkanması, gömülmesi gibi herkesin ayrı ayrı işin bir ucundan tutması gibi şeyler hem insanı ölümle yüzleştiriyor hem de sevdiğin insanı bir şekilde uğurlama şansı veriyor.
yani insanın kendi ölüsünü kendi gömmesi insani ve olması gereken bir şey bence.
ben annemi yıkadıktan sonra çok rahatlamıştım mesela.

travmatik olan şey ölüm zaten, yani ölüm travmatik bir şey.
ama hayatın bir parçası.
bizim defin sürecimiz bununla yüzleştirdiği için daha gerçekçi.
0
blatta hiberna
(04.09.21)
Yüksek lisans tez konumdu. Aşırı travmatik olduğunu düşünüyorum. Gereksiz ritüeller dizisi, hem ölene hem yaşayana işkence. Şimdi tam olarak adı neydi unuttum. bedenimizi bi kapsülün içine yerleştiriyorlar ve bir ağaç oluyor. Yeni bir teknolojiymiş. Haberi okuyunca öyle gömülmek istedim. Dilerim nasip olur.
0
Corpsebridee
(04.09.21)
Bir kişiye veda etmek için yapılıyor o törenler, eğer kişiye veda edilmezse asıl o zaman durum daha travmatik ve sağlıklı bir kopuş olmadan gerçekleşiyor. Bu tüm kültürlerde gereklidir, bir cenaze töreni, bir veda…Mezarı olmayan, törensiz ölen insanlara bir bakın, aileleri hala yas tutarlar sürecini sonlandıramadıkları için. Odisse’de bile vardı sanırım.

Onun dışında, İslamiyette mi yoksa hangi kurallarda bilmiyorum ama medrese usülü ders alırken bi medrese hocasından, İslam’da kadının cenaze defin işlemlerinde bulunmaması gerektiğini söylemişti. Çoğu kadın da bulunmaz orada, dayanılması güç bir durum ve ağlar, cinnet vs geçirirse defin sırasında ölüyü rahatsız etmesin diye.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(04.09.21)
Kaynaklarda mezarın şekline kadar geçer bu tür mevzular.

i.hizliresim.com
0
Erva
(04.09.21)
seyi atlamissin abi, en yakinlarin gasilhanede ölüyü son kez yikanirken gormesi ve hatta bazen yikama islemini bizzat yapmasi olayi var.

inancsiz biri oldugum icin kremasyon en tatlisi gibi geliyor bana. yak beni ver kullerimi sevenlere, belki savursunlar bir yerlere ooh... oldukten sonra umrumda degil gerci de. bence kalanlar icin guzel bir katharsis olur.
0
robokot
(05.09.21)
ölümün travmatik olmayan bir hali yok ki. bence yabancıların açık tabut töreni çok daha korkutucu ve travmatik mesela, ona hiç gelemezdim. ya da yakma olayları falan. bizimki yine en azından biraz daha insani gibi geliyor, sadece bazı saçma detaylar var (yemek dağıtma gibi), ama genel olarak bence kötünün iyisi.
0
roket adam
(05.09.21)
olumu travmatik yapan sey sonrasinin mechullugu ve bilinmezligi. butun semavi dinlerde benzer olmakla beraber ozellikle islam'da asil hayatin olumden sonrasi oldugu vurgulanir ve olumun unutulmasi istenmez. islam'a gore olum aslinda bir son degil, inananlar icin guzel bir baslangictir. eger olumu ve defni bu sekilde idrak edebilirsen surec travmatik degil. birisini otogardan yada havaalanindan ugurlamak gibi.

dedemi ortaokulda babaannemi lisede kaybettim. ikisinde de hem gasilhanedeydim, hem de mezarlikta. olayi tamamen idrak etmeme ragmen acikcasi cok bir uzuntu hissetmedim. hatta sonrasinda ben neden aglamadim diye dusunup uzulmustum ama simdi bununla da barisigim.
0
crucio
(05.09.21)
Sen bi de Budistleri gör
Nepalde kaldım ve birkaç cenaze törenine katıldım. Yakılmak suretiyle...
0
fempusay
(05.09.21)
Kişinin öldüğünü kabullenebilmek için önemli bir işlevi olduğuna inanıyorum o ritüellerin.
0
michael_knight
(05.09.21)
Benim yurtdışındaki ilk işim mezarcılıktı. Sanırım biraz kıyas yapabilirim bu konuda.

Evvela yurtdışında cenazelerin defin işlemi çok geç oluyor. Şahıs ölmüş, üstünden 30 40 gün geçmiş, anca seremoni yapılıyor ve o sırada artık kaybına bir nebze alışılmış oluyor. İnsanlar feryat figan etmiyor.

Yine cenaze töreni bizde çok travmatik dediğiniz gibi. Okunan Kuran dua neyse hepsi böyle bir insanı dehşete düşürür şekilde oluyor. Helallik sormak dahil. Yabancıların cenazesi çok steril, çok daha formal, çok daha sakin bir ortam. İnsanı germiyor.

Gömü kısmı ayrı bir cinnet sebebi zaten. Tabutla gömmemekten tut, cenaze sahiplerinin ağlaya ağlaya kürekle toprak atması. Bu yok yabancılarda. Makineyle veya görevliler tarafından tabut 2,5 metre(~6 feet) düzgün kazılmış ve etrafı halıyla çevrilerek maskelenmiş mezara düz biçimde indirilir. Gömülme işlemi insanlar gittikten sonra gerçekleşir.

Bizde ayrıca mezarlar çok sığ derin değil ve üstü tepe şeklinde oluyor veya etrafı mermerle kapatıyoruz vs. Adamlarda mezar taşı var, mezar taşının başında varsa çiçek ekmek için ufak bir alan var. Kalan her yer mezarlığın kalanı ile eşit seviyede dümdüz halı gibi çim.

Bizde mezarlığa girince tırsarsın. Yabancıların mezarlığı park gibidir. İnsan huzur bulur gidince dehşete kapılmaz.

Bir başka husus da genç ölüm azlığı. Bizde 50 55 60 tık gidiyor. Adamlarda mezar taşlarını sıradan oku en genci 85 yaşında ölmüş. Artık vakti gelmiş ölümün, öyle kalp krizi tak götürmemiş. Haliyle bu da ayrı bir travma sebebi kalanlara.

Ben bu konuda baya kafa yormuş birisiyim. Artık mezarcı değilim kendi işimi yapıyorum ama bu olaylardan sonra karar verdim yurtdışında yapacağım ölürsem cenazemi. Aileyi travmaya sokmaya gerek yok. Gerçekten Türkiye'de cenaze ve yakının ölümü insana bir ömür kapatamayacağı bir yara açıyor. Çok cenazede bulundum Türkiye'de, özellikle şehit cenazesine çok katıldım. Olacak iş değil. Bu işi böyle yapmanın kimseye hiçbir faydası yok.
0
bana kedicik derdi
(05.09.21)
Babamı o toprağa gömdüğüm günden beri ölü, ölüm, mezar, mezarlık, hiçbiri benim için ürkütücü, korkutucu veya travma sebebi değil. hatta artık işim de ölülerle ilgili. bana ilginç gelen şey ise şu anda kanlı canlı işinde gücünde olan, hayal ve planları olan adamın 24 saat içinde toprağa gömülmüş olması. bu kadar kısa olmasına alışamıyorum.
0
işimdeyim gücümdeyim
(05.09.21)
Bu soru bana en sevdiğim dizilerden biri olan Six Feet Under'ı hatırlattı, bir gün Nate, ölüsünü toprağa gömen ve başında bağıra çağıra ağlayan birilerini izliyordu uzaktan ve kendi düzenledikleri soğuk törenlere göre, ölüme ve insan doğasına çok daha uygun buluyordu bu ritüeli.

Bence de travmatik olan ölümün ta kendisi, bu şekilde toprakla bütünleşmek bana da daha doğal geliyor, süslü tabutlar ve makyajlardan. Sonuçta ne şekilde olursa olsun cenazelerde ölümle bir şekilde yüzleşiliyor ve kabullenişin başlangıcı oluyor. Toprağa dönmek, doğa ile bütünleşmek biraz döngünün sonu gibi, huzur verici bir tarafı da var.

Bir de bazen cenazelerde en çok ağlayanlar en uzak kişiler hatta ölen kişiyi hiç tanımayanlar olabiliyor.
0
(05.09.21)
(13)

Sizce üniversiteye girmenin en zor olduğu dönem ne zamandı?

ya ben lan neyse
şu an olmadığını tahmin ediyorum.eskiden biri ünv. kazandığında "4 yıllık mı?" diye sorulurdu. çok da zordu kazanmak. sizce en zor dönem hangisiydi bu konuda?
şu an olmadığını tahmin ediyorum.

eskiden biri ünv. kazandığında "4 yıllık mı?" diye sorulurdu. çok da zordu kazanmak. sizce en zor dönem hangisiydi bu konuda?
0
ya ben lan neyse
(03.09.21)
bundan 15 sene önce çok daha zor olduğu kesin. kontenjanlar üniversite sayısı daha azdı.
0
jelly bear
(03.09.21)
22-23 sene evvel bir tanıdığımız bilgisayar mühendisliği ikinci sınıf öğrencisiydi ve bizim eve ilk bilgisayarı bu abi yardımıyla almıştık. İlah gibi bakıyorduk biz ve tanıdıklar. Bence o zamanlar zordu.
0
fıytfıyt
(03.09.21)
Yani geçmişe gidildikçe zorlaşır bu. 1970lerde 1990lara göre daha zordur, 1950lerde de 70lere göre. Cumhuriyetin ilk yıllarında 3 5 üniversite var zaten ülkede. O dönem en zorudur herhalde
0
nundu
(03.09.21)
90larda zordu ve sadece yüksek puan alarak kazanmak yeterli değildi bazı durumlarda.
Kaldı ki o zamandaki prosedürler teamüller de farklıydı. Türkiye birinciliğinde ilk 100'e giren kız da olsa başörtülüyse işi çok zordu.
0
Erva
(03.09.21)
70-80'lerde doğru dürüst okuyan da olmadığı için tam tersine kolaydı. babam 82'de üni kazanmış. biraz çalışan dişini sıkan ve kafası basan adam tıp vs hariç her yere gidiyordu. 90'larda mühendis bey doktor bey olma moda olunca milletin bi gözü açıldı. ama her şeyin piki 2000-2005 arasıydı sanırım. mühendislikler coşkundu, sosyoloji psikoloji gibi bölümlere gidenler parmakla gösterilirdi. çok ama çok iyi çalışmak gerekiyordu. öss tercih zamanları tüm tv'ler 2-3 hafta full yayın yapardı. 2010'lardan sonra yavaş yavaş hem dünyada hem türkiye'de artık kapitalizm iyice baş gösterince okumanın da cazibesi erimeye başladı.

"şu an olmadığını tahmin ediyorum." demişsin. sana şunu söyleyeyim, şu an cumhuriyet tarihinin en kolay şekilde üniversitelere girildği dönemi yaşıyoruz
0
avatar is back
(03.09.21)
Söyleyeyim 2005 senesi öss sınavı en zoruydu.

Neden? Bu sınavdan sonra sistem değişti ve iki kademe sınava geçilecekti. Bu nedenle herkes tercih yapmaya kalktı.

Başka neden? O zamanlar zaten üniversite sayısı azdı. Yine o zamanlar mühendisliğe olan talep günümüzden daha fazlaydı. İşsizlik olmadığı için herkes eğitim fakültesi veya herhangi bir mühendislik için yırtınıyordu.
0
bana kedicik derdi
(03.09.21)
Öss çok kolaydı. Millet bedavadan üniversite okumuş. Matematikte direkt sorunun verilip cevabın istendiği sadece işlem sorularının olduğu karanlık dönem. En iyi sistem Ygs Lys sistemiydi. Fizikten, kimyadan, biyolojiden 30'ar soru çözerek üniversiteye girdim. Matematikte 50, geometride 30 soru vardı. İnanılmaz kapsamlı ve seçiciydi. Öss ile tıp okumuş insanı bile ciddiye almam. Bir zamanlar Fetö soruları onlarca kişiye dağıttı. Eski sınavların hiçbir geçerliliği yok.
0
dissendium
(03.09.21)
Benim zamanımda (99) şimdiki kadar özel / devlet üniversitesi yoktu
bir de parçalı burs(indirim) yoktu.

ilk 10000 deysen özel veya devlet bedava okuyordun kalanlar paralıydı.
%50 %25 burslu (aslında indirimli) diye birşey yoktu.
0
Corc
(03.09.21)
Eksi sonsuzdan 2010'lara kadar cok zordu.
Cunku 1 milyon kisi icinde ilk 25-50bine girmen gerekiyordu.
Simdi dalga gecilen apartman okullari icin 100bin.
Cogu zengin bebesi bu apartman okullarini kazanamiyordu.

Su an 500binle falan devlete giriyorsun herhalde :)

Muhendislik baraji olmasa bombos sinavla insaat ya da makineye girebilirsin kontenjanlar tamamen bos kaldi.
O baraj da komik ya neyse.
Genetik acmislar bombos, zamaninda tip mi genetik mi deniyordu.

eksisozluk.com

Ben girdigimde aof'u bile "kazanman" gerekiyordu.
Millet aof kazanip eskisehire tasiniyordu.
Bitirince baya normal ise giriyordun 4 yillik okul mezunusun diye.
Simdi kac tane aof acildi ustune sinavi kaldirdilar 2. Okul diye girebiliyorsun.


"Oss kolaydi" alti bos bir laf.
Kolay degildi ama kolay olsa bile ne fark eder kontenjan sikintisi vardi.

Ales kolay diye 90 alip yuksek lisansa girebiliyor musun. 90-100 puan arasina sikisiyorsun.
0
divit
(04.09.21)
1975 civarina kadar falan sinav yoktu. lise siralamana gore giriyordun. okullara direk basvuruyordun, okul aliyordu seni. 1960'lara kadar lise mezunu o kadar azdi ki lise mezunu olabilecek kadar elitsen zaten universiteye gidip "ben size gelsem ya hacı" diyordun ve aliyorlardi seni. once lise mezunu artmasi sebebiyle okullar daha secici, lise basari durumuna gore siralayip almaya basladi, sistem tamamen talebi karsilayamaz hale gelince 1970lerde "merkezi" sisteme ve sinavlara gecildi.

yani bugunun o profesor falan neneleri dedeleri aslinda cogu zamaninda lise bitirip universitenin kapisini calip iceri girmis insanlar.

zorluklar da arzin talebi karsilayamamasi ile merkezi sistem sonrasinda basladi. sanirim zorlugun peak noktasi 2000-2010 arasi donemdir. artik iyice zivanadan cikinca ama halkin "universite sart" algisi gecmedigi icin apartman universiteleri ile sistemin gazı alındı, ama diploma bir ise yaramiyor artik o ayri.

sinavin zorlugunun tabii hic bir onemi yok siralama sinavi oldugu icin. sanirim tam istedigin seneyi soyle bulabiliriz:

sinava giren sayisi / toplam (tercihe bagli olarak 4 yillik) kontenjan sayisi

bu sayinin en buyuk oldugu sene en zor senedir saniyorum. sayilari bulan hesaplayabilir.
0
robokot
(04.09.21)
ibb.co

şuan "bi üniversiteye girmenin" en kolay olduğu dönem olduğu konusunda şüphe yok, fakat eskiden çok zor olduğunu düşünmüyorum. Ekteki gazete küpürü de bunu destekler nitelikte. (Check etmedim doğru olduğunu farz ediyorum)

O dönem ülkedeki refah düzeyinin düşüklüğü veya benzer faktörler nedeniyle yeterince kişinin lisans eğitimi almak yerine bi işe girip çalışmak zorunda kalması vs sözkonusu olabilir, ama sayılar ortada, şuanki kadar rekabetçi değil.

Edebiyat: Giren 628 giremeyen yok.
Tıp: Giren 350 Giremeyen 110
Hukuk: Giren 600 Giremeyen 96

Bu nedir yahu.

@robokot'a katılıyorum
0
owaki
(04.09.21)
Antik donemden bahsediyorsak o donemin liselerine bakmak lazim.

Sehirde zaten cok az lise var, lise okumak icin sehre gelmen gerekiyor.
Torpil ya da basari lazim.

Egitim fransiz sistemi, sinifta kaliyorsun devamli.
Son sinifin sonunda bakalorya sinavi var.
Bakalorya veremezsen lise diplomasi alamiyorsun.

Onu alirsan da tek tek okullara basvurman gerekiyor.
Erzurum uni icin erzurum'a gidip kayit donemine denk gelirsen basvuruyorsun.
Oradan atiyorum ankara sonra istanbul tek tek ulkeyi dolasiyorsun.
Sonra kazanan listeler gazetede yayinlaniyor.
Hatta benim kuzeni gazeteden gormusler kazandigini.

Zaten ayni sistem fransa'da devam ediyor. Liseyi bitirebilirsen sinavsiz universiteye gidip basvuruyorsun.
Gel gel deyip aliyorlar birkac sene sonra gelenlerin yarisi atiliyor cok az kisi son seneyi gorup mezun oluyor.
0
divit
(04.09.21)
90’lar. Öğrenci sayısının arttığı ama üniversitelerin bu kadar çok olmadığı dönem. Öss ve öys iki aşamalı sınavın olduğu, üstelik de tercihin sınava girilmeden önce yapıldığı zamanlar.
Henüz girmediği sınavda kaç puan alacağını bile bilmeden tercih yapmak ne demek hiç düşündünüz mü? İşte bu zor değilse ne :)

Not: sadece puanlar üzerinden dönemleri kıyaslamak doğru olmaz, hesaplamalar değişiyor. Yüzdelik dilim belki daha iyi ölçü olabilir.
0
epitaf
(04.09.21)
(9)

CHP-İYİ parti beraber iktidar olursa projeleri ne olacak?

ya ben lan neyse
şimdi yığınla proje açıklıyorlar ama bana sanki iktidar olunca "biz onu tek başımıza iktidar olursak yapacağız demiştik" diyecekler gibi geliyor.hiç olmadığı kadar yakınlar iktidar olmaya.chp mülteciler gidecek diyor, iyi parti ötv kalkacak diyor... bunlar ittifak halinde iktidar olunca da geçerli m
şimdi yığınla proje açıklıyorlar ama bana sanki iktidar olunca "biz onu tek başımıza iktidar olursak yapacağız demiştik" diyecekler gibi geliyor.

hiç olmadığı kadar yakınlar iktidar olmaya.

chp mülteciler gidecek diyor, iyi parti ötv kalkacak diyor... bunlar ittifak halinde iktidar olunca da geçerli mi?

mesela iyi partinin artagan projesi bana umut verdi. ittifak kazanır da chp kabul etmezse bu projeyi? tersi de düşünülebilir.
0
ya ben lan neyse
(02.09.21)
Mantıklı olmak lazım. Ötv'yi kaldırmak için bir çok ön şartın yerine getirilmesi lazım. Bana ötv'yi kaldıracağım diyen parti gerçekçi gelmiyor, o ön şartları yerine getirebilecek ekonomik reformları yapacak bir partinin ben Türkiye'de mevcut olduğuna inanmıyorum.

Mülteci konusunda da düşüncelerim benzer. Uluslararası antlaşmalara karşı gelerek kafasına göre hareket edemez Türkiye. Ha eder ama sonuçları daha ağır olur ülkemiz için.
0
bana kedicik derdi
(02.09.21)
YouTube da bir konuşmacıyı dinliyordum. Partilerin açıkladığı bazı projelerin kendilerine ait olmadığından bahsediyordu. Hatta bir partinin projesi Suudi Arabistan'da ki yapılan projeyle neredeyse aynı olduğundan bahsediyordu. Örnekler de vermişti.
0
Erva
(02.09.21)
Ya tabi ki yapamayacaklar. Ekonomi de muhtemelen daha kötüye gidecek. Ama iktidarın periyodik olarak el değiştirmesi iyi bir şey, yozlaşmayı engelliyor kısmen.

Mülteciler "belki" gider. Tek yolunun AB sınırlarını açıp "yallah EU'ya" demek olduğunu düşünüyorum. Yoksa sokaktan adam tutup yaka paça memleketine göndermek hem çok tatsız, hem de yapmakla bitecek iş değil. EU da keriz değil, engellemek için her şeyi yapar. Zor bi iş.

Artagan projesi yapılır, ama keşke yapılamasa, çünkü çok korkunç. Kayıt dışı ekonomi iyidir, devletten şimdiye kadar kim ne fayda gördü ki? Sorunumuz gerçekten daha çok vergi vermemek mi? Devletin vatandaşın yakasından düşmesi lazım, cebine kadar girmesi değil. Bunun yolu da herkesin her harcamasını kayıt altına aldırmak değil, devleti küçültmek. Ama bu imkansız bir şey, hele bu çağda. Kaldı ki Türk halkı da devletofil.
0
plutongezegendegilmi
(02.09.21)
öyle çok spesifik projelere gerek yok aslında. Hani şu an kimse bizi yönetmese zaten daha iyi durumda oluruz onu geçiyorum da, stabil bir koalisyon her zaman tek adam rejiminden iyidir zaten. Düzgün bir yönetimle bi anda müthiş duruma geçmesek de en azından biraz toparlanırız.

Proje olarak da mesela CHP'nin Merkez Türkiye tarzı projeleri vardı. Ya da bu tarz çözüm odaklı projelerle iş yapılır. Oturup şunu inşa edicez, bunu yapıcaz diyerek başa gelmesinler zaten, ülke inşaat vaatlerinden çok çekti. Yapacaklarsa demir yolu yapsınlar yeter :)

Mültecilerin gitmesi çok boyutlu bi mesele. Hemen olur mu bilemiyorum ama uluslararası arenada kendinden emin bir yönetim bunu bir şekilde kabul ettirebilir. En azından nüfusa adil bir bölüşüm yapılabilir hepsi gitmese de.

ÖTV ile ilgili bi şey diyemem, makro ekonomi falan hiç bilgimin olmadığı alanlar.
0
nundu
(03.09.21)
iktidar olabilirlerse muhtemelen ilk is baskanlik sistemini kaldirip parlementer sisteme geri doneceklerdir. onun disinda ben sahsen fazla da bir sey beklemiyorum. bu memlekette tum siyasiler ayni, cok da beklenti icinde olmamak lazim bence.
0
exlibris
(03.09.21)
ben pek bir şey beklemiyorum. zaten en büyük vaatleri ülkeyi rte'den kurtarmak gibi duruyor. AKP sonrası dönemi geçiş dönemi olarak görüyorum. ekonomi, yargı ve siyasi alanlarında rötuşlar yapılır. kara bulutlar dağıtılır yani, mülteci problemi gibi. ancak bu gibi sistemsel sorunlar bittiğinde hayalimizdeki first world problem'ları gündeme alıp reform paketleri ile uğraşmaya başlayacağız.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(03.09.21)
en büyük proje ve en gerekli aynı zamanda parlamenter sisteme dönüş. bu ucubelikten planlı ve dönüşsüz kurtulmak şart.
0
not dark yet
(03.09.21)
şunu da eklemek istiyorum, umarım parlamenter sisteme dönmek gibi bir saçmalık yapmazlar. başkanlık sistemi içindeki "olağanüstü" yetkileri atıp güzel bir yasama-yürütme dengesi kurulduğunda parlamenter sistemden çok daha efektif olabilir. Bu gerçekten once in a century bir fırsat olacak. örneğin fransa vaktiyle zayıf yürütme den çok çektiği için bugün yürütme bariz güçlüdür. İngiltere de tarihsel bağlamda güçlü yürütmeden çektiği için bugün yasaması güçlüdür. biz neyden çektik? biz parlamenter sistemden çektik kardeşim. AKP tipi başkanlık sisteminden de çektik. burada güzel bir denge bulmalıyız kendi kültürümüzü de hesaba katarak. çünkü biz güçlü yürütmeden de çekmişiz güçlü yasamanin bizi soktuğu saçma hallere de ugrasmisiz ciddi sonuçlar gogusleyerek. şimdi salak gibi parlamentere dönersek ah yazık bize. bi 100 sene daha bu ülke saçmalıklarla bogusacak demek ki bu tarihi okumayı bilmeyen kafasıyla. Aslında adamlar vaktiyle her şey yazmış, yaşamış. taa 200-300 sene önce adam çıkıp orta sınıfı ayakta tutun ki iktidarınız uzun ömürlü olsun diye yazıyor mesela. basit abi. bugün akp iktidarının catirdiyor olmasının ciddi sebeplerinden biri de orta sınıfın canına okumuş olması. yani her şey barizken.. ama mevcut partilerin bunları okuyup bize entegre edecek analizleri yapacak kadrosu var mi? olsa bile bunları idrak edebilecek vizyona ve güncel kafaya sahip siyasetçi var mı? yok. doğru düzgün bir proje yapamayacaklar dememin sebebi de bu zaten. Mansur yavaş i severiz sayarız mesela. ama kafa belli. asfaltla, betonla, yolla bozmuş adam kafayı. istediği kadar şeker adam olsun. hepsi 60+ fosiller veya ideolojik çukurlarinda yaşayan weirdolar. neyse. lütfen meral mommy. lütfen.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(03.09.21)
20 senedir yapılaşan iktidarın yığınını temizleme ve işleri yürür hale getirme süreci bence uzun sürer. 1 sene demeden ülke erken seçime gider. muhalefetin ben sıkı sıkıya bağlanmadığı sürece sorunları çözebileceğini düşünmüyorum.

ötvyi kaldırırsa iyip devletin nasıl geliri olacak ki? devletin gelirinin çoğu ötv tarzı vergiler. chp nasıl gönderecek ki mültecileri. kendini solda gören bir parti bunu nasıl yapar?

hiç bir şey yapmadan çok kolay hareketlerle toplumsal değişimi hızlandırmak lazım.

adalet sisteminin doğru işlemesini sağlama ve güçler ayrılığını sağlarsan zaten güven artar.
mesela cemaatleri diyanete bağlamak ve parti gibi kontrol etmek tarzı hareketler kolayca yapılmalı.
0
mikahakkinen
(03.09.21)
(7)

Damacana pompasının borusu damacananın içine düştü

nundu
Evde maşa yok. Damacanayı dün aldım, neredeyse dolu (bi iki üç litreyi tasa döktüm belki çıkarırım diye ama olmadı). En kötü yarın maşa alıp denerim de varsa şu yöntemle çıkar dediğiniz bi şey deneyeyim.
Evde maşa yok. Damacanayı dün aldım, neredeyse dolu (bi iki üç litreyi tasa döktüm belki çıkarırım diye ama olmadı). En kötü yarın maşa alıp denerim de varsa şu yöntemle çıkar dediğiniz bi şey deneyeyim.
0
nundu
(02.09.21)
2 çatal veya 2 kaşık sapını maşa olarak kullan
0
jelly bear
(02.09.21)
@jelly bear

denedim onu ama ya açısı uygun değil ya da yeteri kadar becerikli değilim maalesef. bi daha denerim birazdan, şu an mağlubiyeti kabul etmiş şekilde oturuyorum :(
0
🌸nundu
(02.09.21)
Fotoğraf atabilir misiniz?
0
imnotsureabout
(02.09.21)
Varsa uzun tel ya da şiş onu ucundan bükün ve öyle deneyin.
Ya da suyu tümüyle ayrı ayrı kaplara dökerek alın
0
Erva
(02.09.21)
Banyoda damacananın ağzını elinizle kapatıp, boru ele değene kadar ağzı yere doğru çevirin (ağırlığı alması için sandalyeye falan dayanabilir sanırım) sonra hızlıca boruyu yakalayacak kadar elinizi aşağı çekin, bence yarım litre su kaybıyla yakalanır o boru.
0
mikro patlama
(02.09.21)
Güzel bi açıyla damadacanadan sürahiye su aktarırken üstten akıp geliyor zaten öne
0
efruz
(02.09.21)
öneriler için çok teşekkürler.

Yakındaki markete gidip 5 litrelik su alıp damacanaya boşaltıp borunun seviyesini yükselterek çıkardım :D
0
🌸nundu
(02.09.21)
(10)

İş konusunda sorular

dissendium
Merhaba arkadaşlar. İş konusunda sorularım var. Biraz uzun olabilir. Cevap veren olursa teşekkür ederim şimdiden.Ben yeni mezun makine mühendisiyim. İlk işime başladım. İkinci haftamdayım. 5000 TL net teklif ettiler. Yemek ve servis var. Cumartesi, pazar tatil. 08.00, 18.00 çalışıyorum. Ama işle ilg
Merhaba arkadaşlar. İş konusunda sorularım var. Biraz uzun olabilir. Cevap veren olursa teşekkür ederim şimdiden.

Ben yeni mezun makine mühendisiyim. İlk işime başladım. İkinci haftamdayım. 5000 TL net teklif ettiler. Yemek ve servis var. Cumartesi, pazar tatil. 08.00, 18.00 çalışıyorum. Ama işle ilgili bazı sorun oluşturan kısımlar var.

1. Fabrika uzak. Her gün 1,5 saat gidiş, 1,5 saat geliş yol gidiyorum. Kendime zamanım kalmıyor.

2. Üretimde çalışıyorum. Yetiştirilmek üzere olan bir iş ilanıydı. Yetiştirilmek üzere olduğu için günde ortalama 2 saat kadar bir işçinin yapacağı işleri yapmam gerekebiliyor. Etiket yapıştırma, bantlama, gerekirse koli taşıma gibi şeyler. Bunlar da yoruyor.

Bunların dışında kalan kısımlarda sorun yok. Üretimdeki robotları başlatmayı, kapatmayı, sorun olursa nasıl müdahale edeceğimi öğreniyorum.

3. Gıda sektöründe çalışıyorum. Bazı ürünler sıcak olarak dolduruluyor. Sürekli bone ve eldiven takmak zorundayım. Bu da çalışma rahatlığımı düşürüyor.

Sizce bu durumda işe devam edebildiğim kadar devam etmeli miyim yoksa 2 aylık deneme süresi sonunda başka iş aramaya başlamalı mıyım? Zamanla sorumluluğumun, maaşımın artacağı söylendi. Ama o zamana kadar bu şekilde devam edip etmeme konusunda kararsızım.

Ben aslında evime yakın, ofiste çalışabileceğim, hatta araba kullanıp gezebileceğim işlerde çalışmak istiyorum. Tecrübe kazanmak için ne kadar süre devam edeyim? Tavsiyelerinize açığım.
0
dissendium
(01.09.21)
Istediğiniz is satış muhendisi gibi. Yani teknik satis yapmaniz lazim (misal ben elektrikle alakali ürünler satan bir firmadayim. Satiscilar muhendis).

Yaptiginiz is ise üretim. Buradan satışa belki gecersiniz ama kolay olmaz.
Eger illa satis istiyorsaniz ki fabrikaya gitmenize pek de gerek olmaz, genelde ana ofislerde calisirlar, o tarz işlere bakmalisiniz.

Yalnız ben de calisirken cok amelelik yaptim ama su an işin amelelik kismi ne kadar sürer nasıl yapılır, ne kadar yorar biliyorum. Bunlar önemli şeyler. Operasyonun nasıl olduğunu bilmeden yükselince bazen alt tarafin yoruculugunu unutuyorsun.

Uretimde bone olmasa bile en kötü ihtimal sürekli kasket, gözlük, bazen de kulaklik takacaksin. Bunlardan kaçış pek yok. Is güvenliği en önemli şey.

Yol fazla. Ben benzerini Türkiye'de yaşarken yapiyordum. Çok yorucu yani.

Yabanci dilin varsa ben olsam satış mühendisi gibi islere bakardim.
0
logisticsmanager
(01.09.21)
sen devam et bi yandan da başka işlere başvur
0
a darkness coming
(01.09.21)
Yaptığın şeyler sorun edilecek türden değil. Nefsine ağır gelen şeyleri yaptığın sürece fayda göreceksin. En azından tecrübe edinirsin . Asla (eğer görüşüyorsan) diğer arkadaşlarının başka yerlerdeki iş hususunda yaşadıkları rahatlıkları da kafaya takma.
0
Erva
(01.09.21)
1- Fabrikada çalıştığını varsayarak servis ile gidiyorsan dert etme. Servis yoksa sıkıntı hele kış gelince.

2- Senin üstün, senden daha eski mühendisler de hala bantlama, etiketleme yapıyorsa endişe et ama yapmıyorlarsa zamanla zaten iş yoğunluğun-önceliklerin artar kendi işinle daha fazla yorulursun.

3- İlk iş deneyiminse devam edebildiğin kadar devam et (Bu başka iş aramana engel değil, çalışırken de arayabilirsin) ayrıca bilindik bir firma ise bu sana her zaman artı yazar, ilişkilerini iyi tut bundan sonraki iş görüşmelerinde bu firmayı referans vereceksini cv'ne yazacaksın. İş görüşmesine gittiğinde karşı taraf şimdi çalıştığın müdürünü arayıp seni soracak ve bu yaptığın iş ile ilgili değil, insan ilişkileri, sorumluluklarını yerine getirme, takım içi uyum vs. şeklinde olacak.
0
catamenia
(01.09.21)
Devam et
0
fempusay
(01.09.21)
yeni bir iş bulana kadar devam edin.
0
sparkle kiddle
(01.09.21)
@sevilen progressive türkücü, yeni mezunum ama yakın zamanda mezun olmadım. 6 ay askerlik yaptım. Hafta sonu tatil olması iyi, ondan memnunum bayağı.

Bantlama, taşıma gibi şeyler aslında sürekli yaptığım şeyler değil. Robotta bir hata olunca üretimin durmaması için müdahale ediyoruz. Üretimi en temelden öğrenmemiz için biraz bu şekilde olmamızı istiyorlar.

Teşekkür ederim cevaplar için.
0
🌸dissendium
(01.09.21)
3. lafı bile edilmez
2. mühendise yakışmaz denilecek bir tarafı yok, iş tanımının çok dışına çıkmıyorsun, üretim devam etsin diye koşturuyorsun
1. işte bu mesele, bunu mesele edebilirsin ama haftasonunun olması da büyük kıymet
0
comp
(01.09.21)
Hocam,

Her şeyden önce ne istediğin önemli. Türkiye'de iş hayatı oldukça etiketli. Eğer çalıştığın yer cv'nde şaşalı 1 isme sahipse ve senin buna ihtiyacın varsa dayan dayanabildiğin kadar.

Ama sen arabamı versinler, gezeyim istiyorum diyorsun. Bunun için ya satış ya da satın almacı olman lazım. Bulunamazsin değil bulursun böyle bir iş ama neden makine mühendisliği seçtin ki demedim değil içimden.

Kolay gelsin.
0
materyalist imam
(02.09.21)
kusura bakma ama daha 2 ay olmadan sikayet ederek hayat gecmez. 1nci husus icin hakli olabilirsin ama 2 ve 3 biraz simariklik olmus; hayat bu kadar kolay degil malesef biraz sebat etmeyi ogren bence.
0
bay b
(02.09.21)
(5)

Fıkhi ya da İslami soru

ya ben lan neyse
şimdi güvenilen etrafında da alim bilinen, itibarlı bir hoca "şöyle yapabilirsiniz" diye fetva veriyor, bunu duyan da samimi olarak bu söyleneni caiz zannedip yapıyor. kendi çıkarı da yok. hocaya da güvenmiş. ama aslında hocanın dediği harammış. o zaman bu icraati yapan kişi İslam'a göre günah kazan
şimdi güvenilen etrafında da alim bilinen, itibarlı bir hoca "şöyle yapabilirsiniz" diye fetva veriyor, bunu duyan da samimi olarak bu söyleneni caiz zannedip yapıyor. kendi çıkarı da yok. hocaya da güvenmiş. ama aslında hocanın dediği harammış. o zaman bu icraati yapan kişi İslam'a göre günah kazanır mı?

mesela sigara içmek. (ya da aklınıza ne gelirse. ben bulamadım.)
0
ya ben lan neyse
(01.09.21)
islam alimi degilim, inancsizim hatta ama kutsal kitaplari okumus biri olarak sadece mantik yurutuyorum: kuran insanlik icin son mesaji acik ve secik bir sekilde getirdigini iddia ediyor. bu durumda "ne yapmaliyim" sorusu icin baska kisilerin agzinin icine bakmak biraz "şirk" tınlıyor bana. sonucta islam oncesinde insanlar baska insanlari ilahlastirmislar, yaratici ile aralarina almislar. kuran buna son verilmesini istedigini bir kac kere soyluyor. islamda peygamber bile bu role soyunmayip "sadece elçiyim" diyorsa bence neyi nasil yapacagini baskasindan ogrenmeye calisan bir musluman yanlis yapiyordur. kuranin iddiasi cok acik bir mesaj oldugu, o yuzden bir muslumanin evrenin sonuna kadar gerekli her seyi kuran'dan elde edebilmesi lazim tutarli olmasi icin.
0
robokot
(01.09.21)
aslında her insan evladı neyi nasıl yapacağını çevresinden öğrenir. ta ki mümeyyiz olana kadar. özetle denilebilir ki; iyiyi kötüden ayırdetme yetisini haiz her insan, yaptığı her eylemden bireysel olarak tek başına sorumludur. "falan beni tembihledi, ondan aldandım", "filan bana böyle öğretti, bundan yanıldım" diye bir mazeret olamaz.
0
ensar
(01.09.21)
Ayet "arastirin" (hucurat/6 diyor; "akledin" (saffat/138) diyor. Ayet bunları diyorsa farzdır.
Yapmıyorsan, iki türlü günah bonusu alırsın. Hem yapmadığın için hem de hocanın dediğini yaptığın için.
Hoca ise kendi kusurlu kararı ve senin günaha girmene neden olduğundan çoklu bonuslar alarak ilerler.
0
fempusay
(01.09.21)
Gerçek anlamda itibarlı hocan kaynaksız delilsiz senetsiz olarak bir şey hakkında konuşmaz. Fetva veremez.

Fetve veren meselenin kaynağını da bilmelidir. Fıkıh kitaplarına uymayan fetvalar da yanlıştır.
Yanlış fetva vermenin vebali büyüktür.Harama helal diyen, helale haram diyen küfre girer (Dinden çıkar).

Bir Alıntı:
Bilmeden, kitaba bakmadan, caizdir veya caiz değildir demekten çok sakınmalı! Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Fetva vermeye en cüretli olanınız, ateşe girmeye en cüretli olanınızdır.) [Darimi]

Özellikle iman ve itikat bilgileri hususunda kendi görüşünü söyleyen din adamları ve böyle inanların imanı gider.. diye de okumuştum.
0
Erva
(01.09.21)
Bir fıkra var ya hani;

adam yaptığını günahtan bahsedilince "günah olmadığını, caiz olduğunu hocadan öğrendim" demiş. "Ya hu hangi hocadan öğrendin öyle şey olur mu? denilince "karıştırmayın orasını, [elime] göre bir hoca buldum" demiş.

Şimdi zamanımızda namaz 5 vakit değil 3 vakittir diyen hoca da var, kaderi inkar eden hoca da var. Allah ne bilsin evladım X'i, onunla mı uğraşacak diyen hoca da var. Horozdan kurban olur diyen hoca da var, namaz için bu hareketler şart değil dua da etsen yeter diyen de var, miraç yok o aslında tefsiri diyen de var.

Yani var da var, bu yüzden hangi hocanın sözünü dinleyeceğimiz bizim için önemli.

1400 senedir hiç bir alimin, hocanın, fıkıhcının bahsetmediği şeyi sen söylüyorsan buna delil getirmen lazım. Hangi ayet, hangi hadis, hangi kaynakta var olduğunu halka değil ilk önce diğer din alimlerine gösterip ikna etmen lazım.

Sorudaki vatandaşa ne olur durumu;

bu şahıs gerçekten iyi niyetli ve saf bir vatandaşsa, bilgiye ulaşamıyorsa ve iyi niyetle bu hocanın fetvasını uyguluyorsa. Umulur ki Allah bu kula bu saflığından ötürü ceza vermez.

Ama şeytanın yattığı yeri bilip de, sırf işine geldiği için bu hocanın yanlış fetvasına göre amel ediyorsa biri. Allah'ı kandıramaz tabi ki.

Hani Cübbelinin bir lafı var ya, "hıyar alırken seçiyorsun, karpuz alırken seçiyorsun da hoca dinlerken neden seçmiyorsun?"
0
John Bloor
(02.09.21)
(2)

Bu iki motor yağının arasındaki fiyat farkı?

jamiro
Nereden kaynaklanmaktadır?1-https://www.yagcarsisi.com/index.php?route=product/product&path=333_363_240&product_id=83162-https://www.yagcarsisi.com/index.php?route=product/product&path=333_363_240&product_id=8317
Nereden kaynaklanmaktadır?

1-www.yagcarsisi.com
2-www.yagcarsisi.com
0
jamiro
(01.09.21)
Komik ama Stok durumundan sanırım biri 5 adet, diğeri 20 adet kalmış.
5 adet kalan daha pahalı oluyormuş .bunu da öğrendik. Ayrıca emin değilin ama üretim yılı kaynaklı da olabilir aradaki fark.
0
Erva
(01.09.21)
bence birinde hediye urun var digerinde yok, ayni fotoyu kullanmis olmalarina ragmen. Aradaki fark da hediyenin parasi, guyya hediye yani..
0
cooperr
(01.09.21)
(7)

Bir hastane web sayfasında en çok beğendiğiniz veya olması gereken özellik

muratback
Bir hastaneye ait web sayfasında en çok beğendiğiniz veya şu özellik kesinlikle olması gerekir dediğiniz bir özellik varmı?
Bir hastaneye ait web sayfasında en çok beğendiğiniz veya şu özellik kesinlikle olması gerekir dediğiniz bir özellik varmı?
0
muratback
(01.09.21)
randevu, tahlil sonuçları, lokasyonlar, doktor listesi bide hangi hastalığa hangi bölüm bakar tarzı blog kısmı.
0
buenosdias
(01.09.21)
anasayfadan randevu alabilme, bakabilme, iptal edebilme gibi kısımlara yapılan görünür bir yönlendirme, yani bunlara ana sayfada görünür bir yerden erişilebilmesi. işlem için başka sayfaya atması önemli değil, sağda solda bir yerde kabak gibi görünse iyi oluyor.

tahlil sonuçları öğrenmeye yönelik bir yer de önemli.

hastane şubeleri varsa onlara kolay bir menüden erişebilme.
0
nimberjack
(01.09.21)
Hekimlerin özgeçmişleri, varsa yayınları.
0
auroraaurora
(01.09.21)
Acıbadem’in mobil uygulaması gibi olsun. Tamamen dört dörtlük:)
0
suicides underground
(01.09.21)
-hangi sigorta şirketiyle hangi kapsamda anlaşmaları olduğunun entegre bir arama motoruyla detaylı bir şekilde öğrenilebilmesi,
-istenilen bölüm ve doktordan hızlıca randevu alma özelliği,
-test sonuçlarını kolayca öğrenme kısmı.

bu üçünün kesinlikle olması gerek.
0
makarnavodka
(01.09.21)
Acıbadem'in sitesi gibi demeye gelmiştim. @suicides underground çoktan demiş.
Sağlıkla ilgili ne arasam karşıma bu site çıkıyor. Çok da doyurucu. Başka yere bakmaya gerek kalmıyor. 'Çok pahalıdır.' algısı olmasa, sırf siteleri için başka hastane bakmam. O derece.
0
Mirket
(01.09.21)
Yolunuzun bize düşmemesi için sağlıklı yaşam rehberi ,
adlı bir sayfa olmalı. Günlük yaşanabilecek bedensel ve ruhsal sorunlar için çözüm önerileri..
0
Erva
(01.09.21)
(6)

Wattpad ve telif hakkı

pstm
Bir roman yazıyorum ve danışabileceğim kimsem yok. geri dönüş almak için wattpad de yazmalı mıyım? fikrimi çalarlar mı? ve fikrimi kitap bitmeden korumaya almanın bir yolu var mı? yoksa kitap bittikten sonra izlemem gereken yol nedir? teşekkürler.
Bir roman yazıyorum ve danışabileceğim kimsem yok. geri dönüş almak için wattpad de yazmalı mıyım? fikrimi çalarlar mı? ve fikrimi kitap bitmeden korumaya almanın bir yolu var mı? yoksa kitap bittikten sonra izlemem gereken yol nedir? teşekkürler.
0
pstm
(01.09.21)
yazdığınız bölümleri yayınlamadan önce kendinize e posta ya da mektup olarak gönderip (zarfı açmadan muhafaza edeceksiniz) olası bir ihlal söz konusu olduğunda içeriği ürettiğinizi ispatlayabilirsiniz.
0
marla is in my head
(01.09.21)
Düzenli olarak e posta atıyodum kendime zaten çok teşekkürler.
0
🌸pstm
(01.09.21)
Bu işler de bir yol sayılır mı bilmiyorum ama orada demo olarak paylaşın. Yani kısmen paylaşın eser asıl haliyle sizde bulunsun.

İnternette,
-ben yazdım geri sildim diye bir şey yok zaten. Bir yerlerde kopyası bulunur.
0
Erva
(01.09.21)
Fikirler çalınabilen şeyler değil, ürünler (bu konu bazında eserler) çalınabilir. Yani birini "sizin fikrinizi kullandığı" gerekçesiyle suçlayamazsınız, ancak ve ancak sizin üretilmiş olan eserinizi kullandığı gerekçesiyle suçlayabilirsiniz.

Telif hakkı için izlenmesi gereken özel bir prosedür yok. Bir eser "üretildiği andan itibaren" eser sahibi o eserin telif hakkına sahip olur, tescil zorunluluğu yoktur. Anlaşmazlık durumunda eserin size ait olduğunu ispatlayabilmeniz gerekir. Bu ispat da eserin erişilebilen en erken tarihli kopyasının sizin elinizde ya da sizin adınıza kayıtlı olduğu görülecek şekilde bulunabilir olması.

Bunun için de kişinin kendisine iadeli taahhütlü olarak posta yoluyla eseri ulaştırması, e-posta olarak göndermesi ya da noterde onaylatması sık tercih edilen yollar. Temel olarak yayınladığınız internet sitesinde gönderiyle ilişik bir tarih varsa bu da iş görür ancak elektronik kayıtların manipüle edilebilmesi kolay olduğu için ispat sırasında karmaşa çıkması ihtimali artar.
0
akhenaten
(01.09.21)
(bkz: sahiplen) böyle bir sistem var.
0
oldtimer
(01.09.21)
Telif tescili dışında yasal bir yolu yok. Diğer öneriler sadece telif ihlali durumunda elinizi güçlendirir.
0
armagan abanuz
(01.09.21)
(4)

whatsapp conf.bin dosyası

mya
tanımadığım birisi bana whatsapp’tan “conf.bin” diye bir dosya göndermiş. indirmedim.ama merak ediyorum bu nedir, amaç ne?telefonum iPhone.
tanımadığım birisi bana whatsapp’tan “conf.bin” diye bir dosya göndermiş.
indirmedim.

ama merak ediyorum bu nedir, amaç ne?
telefonum iPhone.
0
mya
(30.08.21)
yanlislikla yollamistir

bir manasi yok

indirsen de bir sey olmaz raad ol
0
nibba
(30.08.21)
Bir aygıta ait varsayılan ya da yükseltme ayarları içeren dosya da olabilir. Ya da boyut 3-5 MB ve üstü ise uzantısı değişmiş video dosyası da olabilir.
pc'de daha iyi anlaşılır dosyanın ne olduğu.
0
Erva
(30.08.21)
Pc'den indirip bin uzantıyı txt yaparsanız ne ile alakalı bir configuration dosyası olduğunu öğrenirsiniz.

Bence hiç lüzum yok ama :D
0
hedep
(30.08.21)
whatsapp web kullanmıyorum, pc’den bakmaya üşendim o yüzden :D ama merak da ettim, yarın denerim bir
0
🌸mya
(30.08.21)
(13)

Dubaide yaşamak?

izninizolursatahtinizatalibim
Merhabalar,Aramızdan belki bir kişi bile yardımcı olabilir umuduyla yazıyorum.Her şeyi arkada bırakıp sıfırdan bir başlangıç için rotamı Dubai (ya da Katar) tarafına çevirdim.Orada yaşayan, bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa yardıma açığım.Bir de anket olsun madem, faydası olur belki fikirlerinizin.
Merhabalar,
Aramızdan belki bir kişi bile yardımcı olabilir umuduyla yazıyorum.
Her şeyi arkada bırakıp sıfırdan bir başlangıç için rotamı Dubai (ya da Katar) tarafına çevirdim.
Orada yaşayan, bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa yardıma açığım.
Bir de anket olsun madem, faydası olur belki fikirlerinizin.
25 yaşında, kadınım.
İstanbulda tek yaşıyorum.
Ortalama 8-12 arası değişen gelirim var ancak yetmiyor, yetiremiyorum.
İngilizce, fransızca biliyorum.
Bu macera bana faydalı olur mu? En kötü ingilizcemi geliştirip arapça öğrenip dönerim diyorum ancak çok mu hayalperest yaklaşıyorum?
Hiçbir birikimim yok bu arada. Ordan burdan biraz toprlayıp gideceğim.
0
izninizolursatahtinizatalibim
(30.08.21)
Meslek bilgisi olmadan ne desek bos. Insaat ve tasarim sektoru o taraflarda iyi ama kadin olunca is biraz degisebilir.
0
nax
(30.08.21)
Ah onu yazmamışım ama spesifik bi beklentim yok o konuda. Okuduğum bölümden çok ayrı olarak uluslarası satış yapıyorum şu an.
0
🌸izninizolursatahtinizatalibim
(30.08.21)
İş başvuruları yapın ama sizin meslekte zor. İnşaat sektörü iyi orada
0
roe
(30.08.21)
Öncelikle fake kokusu geliyor.

Tek yaşamanıza rağmen 8-12 arası değişen aylık gelir sizi geçindirmiyorsa, maddi açıdan rahatlama ümidiyle gitmeyin. Sizin parayı kullanma sorununuz vardır. Ucuz yerler değil bahsettiğiniz yerler, refah seviyesi de Avrupa ülkeleri gibi değil. Herhangi bir mesleği yaparak Avrupa’da yakalayacağınız standartları orada yakalayamazsınız.

Hayat tecrübesi olsun diye gidiyorsanız gidin tabi.

Bu arada, bu gelir düzeyine sahip bir arkadaşım-akrabam hatta kardeşim yurtdışı tecrübesi için benden 1 kuruş istese vermem. Akıllı davranıp kendi harcamalarını öngörerek birikim yapması gerekir gitmeyi göze alan kişinin.
0
megalomaniac
(30.08.21)
Dubai'de yasaman icin bi sirketin sponsor olmasi lazim (yani once is bulman ve sirketin sana oturum cikarmasi lazim)

Spesifik bir is tanimin yoksa da is bulman zor. Dubaideki herkes halihazirda ingilizce konusuyor zaten. Ingilizce bilmen seni one cikarmiyor yani. Arapca ogrenmen imkansiz gibi bir sey. Belki hintce ogrenebilirsin.
0
brkylmz
(30.08.21)
Bi Gidene Soralım podcast'inde iki ülkede yaşamış kişilerin konuk old. bölümlere bakın.
0
kaset
(30.08.21)
Sizin 8-12 gibi bir gelirle iş amacıyla yer değişimi değil daha çok harcama alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekiyor.
Dubai ya da Katar ise bir çözüm değil anlamsız bir hayal sadece.
0
Erva
(30.08.21)
Kuzenim
çalışmaya gitmişti. Yıl 2004. Arkadaşının babasının şirketinde müdür pozisyonu. Çok rahat ve maddi anlamda iyi olmasına rağmen 6 ay zor kaldı döndü. Çok da isteyerek gitmişti. İklimi sevmemiş. Kapı kolunu bile tutamıyorsun sıcaktan demişti. İyi düşünün..
0
aptallarin pin kodu
(30.08.21)
Kuzenim (kadın, mimar) yıllarca Dubai'de yaşadı, pandeminin ortasında döndü buraya, yine iş bulursa yine gidecek. Ben de 2020'nin başında 10 gün kadar yanına gitmiştim.

Adı öyle olmasa da ciddi bir kast sisteminin içine giriyorsunuz. Emirlik vatandaşları çılgın zenginlikleriyle üstte, beyaz yakalı Avrupalılar ortada, mavi yakalı Hintler, Pakiler... en altta. O kadar çok ucuz işgücü var ki, her otelin, etkinlik alanının, avm'nin, her benzinliğin, hatta yol kenarı tesislerinin tuvaletinde sürekli bekleyen personel var, tuvalet kullanıldıkça arkadan girip temizlik yapıyorlar. Yani gideyim de iş bulurum diye gidilmez. İyi bir mesleğiniz varsa güzel para kazanırsınız ama biriktirmek için ciddi ciddi kemer sıkmazsanız çok güzel de para harcarsınız, her şey pahalı, her yer pahalı.

Örnek olarak, kuzenimin yaşadığı epey lüks bir bölgedeki binanın otoparkına dışarıdan giriş (yanlış hatırlamıyorsam) saati 80 dirhemdi. Benim zorumla (eski çarşı varmış diye) emirliğin daha varoş bir yerlerine gittik, otopark günlük 15 dirhemdi. Fakat kuzenim ve onun ayarındaki çalışanlar bu bölgelere girmeyi çok sevmiyorlar, daha güvensiz hissediyorlar.

Bir yandan da Dubai'de emniyet çok sıkı çalışıyor, her yer sivil polis kaynıyormuş, çok caydırıcı cezalar var ve bunun sonucunda İstanbul'dakinden çok daha rahat yaşayabiliyorsunuz. Telefonları ortalıkta, cüzdanları anahtarları havlunun üstündeki çantada bırakıp arkana bile bakmadan denize girebilecek kadar rahat, İstanbul'dan gidince şok olmuştum. (Ha bir de hayatımda görmediğim kadar tanga bikini gördüğüm için şok olmuştum.)

Yani bence iyi bir iş bulursanız gidilir, güzel de yaşanır. Ama İstanbulda 8-12 bin lirayla geçinemiyorsanız orada hiç geçinemezsiniz.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
bir vasfın yoksa, birikimin de yoksa sadece dil ile gidersen batılı birileri ile çalışmak için çok şanslı olman lazım. batılılarla çalışmazsan araplarla çalışırsın, onların da kadına bakış açıları belli. ben olsam hiç macera aramam.

ha dersen ki bir vasfın var, profesyonel olarak çalışıyorsun, o zaman amenna. bence en önemli konu ne iş yapacağın. onun dışında dubai istanbul gibi değil, ufacık bir yer zaten, yapılabilecek şeyler inanılmaz kısıtlı, belirtildiği gibi bir kast sistemi var, oraya gidenlerin de genel olarak tek amacı para biriktirip dönmek oluyor. dubai, katar yerine abd, avrupa, hatta avusturalya hedeflemeni öneririm. israil harici orta doğu hiç iç açıcı değil yalnız bir kadın için.
0
roket adam
(31.08.21)
Yurtdışında geçerliliği olan bir mesleğiniz varsa kısa süreli para biriktirmek için gidilir. Katar'da beIN'de bir arkadaşım çalıştı. Çok beceri gerektirmeyen bir pozisyonu olmasına rağmen ayda 4 bin doları kenara rahat koyuyordu. Ben Avrupa'da yaşadığım ülkede arkadaşımdan daha kalifiye bir işi yapmama rağmen ancak 1,5-2 ayda kenara o kadar koyabiliyorum.

Katar'ın vize süreci epey uzun ve zorlu bu arada. Oradan buradan biraz para toplayayım gidip bir bakayım diyerek gidemezsiniz.
0
yürümeyin
(31.08.21)
Öncelikle kolay kolay gidemezsiniz; Dubai yakın zamanda freelance vizesi vb. çıkardı ama bunların hem çeşitli şartları var, hem de Dubai'de yaşamanın maliyetinin yüksekliği göze alındığında "Hadi bir gideyim de şansımı deneyeyim" denilecek bir şey değil.

UAE kazanç ortalamaları meslekten mesleğe çok farkediyor; ne yazık ki pazarlama ve satış genel olarak iyi kazandıran meslekler değiller. Sabit maaşları düşük oluyor ve prim bazlı çalışıyorlar. Çok spesifik bir alanda pazarlama yapıyorsanız belki bir ihtimal şansınız yaver gidebilir.

Son olarak Dubai'nin inanılmaz canlı bir iş piyasası yok; yani iş bulmak o kadar kolay değil.
0
salihdt
(31.08.21)
Sektöre göre değişkenlik gösterir bu sorunun cevabı. Daha geçenlerde Dubai'den bir arkadaşımla konuştuk bunu. Benim şirketimin de dubai ofisi var az bucuk kontak halindeyiz insanlarla.

Dubai bölgenin en vizyoner şehirlerinden biri.

Şeyhin hedefi dubai'yi 2030'da dünyanın en yaşanılası şehri yapmak.

Giden tanıdıklarımın hepsi çok mutlu.

Elbette kendine göre zorlukları var, ama kazanç ve ortam olarak memnuniyet yüksek. 2 senedir orada çalışan arkadaşımın aldığı araç Türkiye'de 925.000 TL.
Dolarla almasına rağmen TL karşılığı bir hyundai elantra...

Yani şöyle kıyaslayın. Türkiye'de kalsaydı ancak bir hyundai elantra alabilirdi, orada v6 motorlu spor otomobille geziyor hem de cebinden çıkan para aynı.

Şehir genel olarak güvenli, özellikle beyaz yaka çalışanlar için. En çok dikkat ettikleri konu da güvenlik. Yani yalnız bir kadın olarak rahatsızlık duymazsınız.

İki dil bilmeniz size büyük avantaj olur orada.

Renkli bir hayat var. Kimse kimseye karışmıyor.

Kariyer anlamında da uluslararası bir ortamda çalıştıktan sonra türkiye'ye dönmek bir avantaj sağlayabilir.



Bunlar güzel tarafları... Gelelim resmin diğer yüzüne.

Bir kast sistemi var adı konmamış olsa da. Yani emirlik vatandaşı olanlar maddi ve manevi olarak inanılmaz yukardalar. Onların arasına girmeniz zaten çok mümkün değil. Çok dert edilecek bir konu mu bilmiyorum tabii bu:) ama atıyorum trafikte bir sorun yaşadınız mesela böyle birinin arabasına çarptınız, işiniz daha zor.

Bu sistem içinde ABD ve Batı Avrupa vatandaşları da biraz daha avantajlı. Özellikle kurumsal hayatta. Araplar önemli pozisyonlar için avrupa & amerikalıları tercih ediyor. Haliyle onlar da kendi iş kültürlerine yakın ülkelerden insanlara öncelik veriyor. Bir ingiliz yönetici türk ve ingiliz arasında kalırsa türk'ü ancak çok ucuza çalıştırabileceğini düşünürse işe alır. Ya da türkçe bilmesi avantajsa...

Madem maaştan konu açtık, burada kazanç iş alanına göre değişiyor. Ama maalesef pasaporta göre de değişiyor. Bir arkadaşım şunu anlatmıştı: Maaş teklifi almış maille. Tanıdığı insanlar bu ücretin o pozisyon için az olduğunu söyleyince IK'ya bu ücret az diye mail atmış. IK müdürü (kendisi tabii ki ABD'li:) arkadaşımın Türkiye'deki maaşının dolar karşılığını önüne koymuş. "Sana şu anda ülkende kazandığının üzerinde bir maaş öneriyorum zaten" diyerek konuyu kapatmış. Yani maalesef kast sisteminden dolaylı da olsa Türkler de biraz mağdur oluyor.

Bir de genelde bizde yurt dışında çalışmak, o ülkenin vatandaşlığını ya da en azından oturma ve çalışma hakkını elde etme amacıyla değerlendiriliyor. Böyle düşününce dubai'de geçireceğiniz yılların size maddi kazanç dışında bir getirisi olmayacak.

Tanışacağınız Avrupa ve Amerikalıların çoğu orada geçici bulunuyor. Ve bu ilişkilerine de yansıyor. Yani orada network sağlarım, sonra oradan başka ülkeye geçerim diye düşünüyorsanız genelde ilk tercih edilen adaylar Türkler olmuyor bu tarz transferlerde. Ancak o işte çooooook iyi performansızı olacak, ya da dil gibi ikame edilmesi zor bir avantajınız olacak falan. Avrupa'da da türkçe bilen adam arayışında olan çok şirket olmaz. Olsa bile zaten artık ab vatandaşlığı olan milyon tane türk var. Yine onlara yönelirler.

Son olarak iş bulmak koaly değil.
Çalıştığınız şirketin dubai bağlantısı varsa, dönem dönem tüm ülkelere iş ilanları gönderirler. Bunları takip edin. Yöneticilerinize ya da IK'ya sorun.
En kolay bu şekilde iş bulunuyor.

1-2 sene türkiye'dekinden daha fazla kazanayım, biraz da birikim yapayım. Gitmişken de şöyle dolce vita bir hayat yaşayayım yeter diyorsanız düşünülebilir.

Bu arada dev sıcak. Yani öyle böyle değil. Nisan'dan ekim'e kadar suratınızda bir fön makinesiyle gezdiğinizi hayal edin. Hayatınız klimalı evden klimalı otoparka, oradan da klimalı otomobille klimal ofise ve arada da klimalı avmlere şeklinde geçecek. Akşamları serinleyince dışarı atabilirsiniz kendinizi ancak.
0
anten
(31.08.21)
(11)

İhtiyara Pc oyun önerisi

bana kedicik derdi
Çok sıkıldım son günlerde ne denesem sarmıyor.Cyberpunk oynadım 2 saat kadar altf4 çekip kaldırdım oyunu. Parasını verdiğimle kaldı. Rtx 3070 var ama kullanamıyorum resmen.Vr ve direksiyon var. Euro truck sim oynadım sıkıldım. Yarış oynayayım dedim sıkıldım assetto corsa çünkü kötüyüm yarışamıyorum.
Çok sıkıldım son günlerde ne denesem sarmıyor.

Cyberpunk oynadım 2 saat kadar altf4 çekip kaldırdım oyunu. Parasını verdiğimle kaldı. Rtx 3070 var ama kullanamıyorum resmen.

Vr ve direksiyon var. Euro truck sim oynadım sıkıldım. Yarış oynayayım dedim sıkıldım assetto corsa çünkü kötüyüm yarışamıyorum. Boş pistte döne döne nereye kadar.

Rdr2 indirdim hikayeyi dinlerken sıkılıyorum, at sürerken sıkılıyorum. Adam vururken fena değil gerisi sıkıcı.

Surviving Mars oynadım ilk başlarda iyiydi, en zor haritalarda bile hayatta kalmaya başlayınca sıkıldım bıraktım.

Sorun şu ki oyunlar single player ai ile oynayınca sıkıcı geliyor. Multiplayer oynayınca da yaş ilerlemiş artık eskisi gibi değilim hemen öğrenemiyorum refleksler bitik eziliyorum yine sarmıyor.

Ne önerirsiniz?
0
bana kedicik derdi
(30.08.21)
Bannerlord olabilir. Hikayesi yok (görevleri boşver), girip takır takır adam kesiyorsun sadece. Kılıç, yay ok falan mekanikleri güzel baya. Bi süre sonra sıkıcı oluyor ama oyalar bi 50 saat kafadan.

Hades var, 3070'in hakkını verecek bi oyun değil ama keyifli. Hack n slash.
0
plutongezegendegilmi
(30.08.21)
belki de sorun oyunlarda değil de, sizdedir.
bazen, bana da oluyor; keyşfsizken keyif aldığım şeyler, pek zevk vermemeye başlıyor. böyle durumlarda, bünyeyi zorlamamak lazım illaha keyif almalıyım diye. sevilen uygulamaya biraz ara verdikten sonra zevk yeniden geliyor.
Ya da artık oyunlardan temelli sıkıldınız. onda olabilir.
o zaman rtx 2070 e talibim!
dm'den fiyat yazar mısınız??
0
pangea
(30.08.21)
Sorun bende dostum haklısın ama oyun oynamazsam kafayı yerim sıkıntıdan. Hele hele şu aralar havalar da bozuyor. Kart satılık değil maalesef, oynamadığımda mininge bağlıyorum.
0
🌸bana kedicik derdi
(30.08.21)
gta
saints row
justcause
hades
ryse: son of rome
0
sutlu nescafe
(30.08.21)
Gta tüm serileri seneler evvel bitirdim yaw. Online pek sevmedim. Saints row izledim biraz youtube'dan pek açmadı diğerlerine bakayım.
0
🌸bana kedicik derdi
(30.08.21)
Little Nightmares
Superliminal
SUPERHOT
Shadow Tactics: Blades of the Shogun
Warhammer: Vermintide 2

Ya da belki;
Antichamber, The Talos Principle
0
archmage mahmut
(30.08.21)
Yazmayı unutmuşum fps sevmiyorum sevsem zaten cs:go atar geçerim.

Dishonored tarzi senaryoda diyalog secmecelerden tiksiniyorum acikcasi. Hic gelemiyorum. Cunku tum hikayeler kofti sonucta. Hikaye derdim olsa dizi izlerim. Gameplay onemli benim icin.

Ryse Son of Rome baya guzel gorunuyor bunu bi deneyeyim ben.
0
🌸bana kedicik derdi
(30.08.21)
Bana kalırsa 2000lerin başında gözden kaçan bir çok oyun var. Bu işlerin çok içinde değilim ama
Reflexive Entertainment oyunlarına bak derim . Boyutları da düşük. Biraz aramayla ilaçları da bulunabiliyor .
0
Erva
(30.08.21)
Path of exile olabilir.
0
Wakatakakage
(30.08.21)
yaş başını almış gitmişse single player'lara girme.

en iyisi bir ortak bulup multiplayer takılmak.

bir ortak bulup

valheim'e girebilirsin. güzel
Insurgency'e buddy ile girebilirsin
HELLDIVERS'a buddy ile girebilirsin

illa single diyorsan

darkest dungeon güzel
eu4 güzel
0
duyurukullanıcısı
(30.08.21)
Naptin baskan 100 yasinda gibi yazmissin, overwatch tavsiye ederim.
0
bluewhale
(30.08.21)
(12)

çalışanın şirket bilgisayarına uygulama kurması engellenebilir mi?

someonewalksalone
it'deki arkadaş böyle bir şey dayatıyor bütün şirkete, bilgisayara herhangi bir program yükleyemiyoruz. bunun mantıklı olup olmamasını geçiyorum da böyle bir şey yapmaya hakkı var mı?teşekkürler
it'deki arkadaş böyle bir şey dayatıyor bütün şirkete, bilgisayara herhangi bir program yükleyemiyoruz. bunun mantıklı olup olmamasını geçiyorum da böyle bir şey yapmaya hakkı var mı?

teşekkürler
0
someonewalksalone
(29.08.21)
tabi ki var
0
sizofren06
(29.08.21)
olmaması saçma olur zaten :)
0
do you remember me
(29.08.21)
Bizim şirkette kullandığımız bilgisayarlar şirketin malı, aynı uygulama bizde de var. Yaygın bir uygulama zaten.
0
fotrsapka
(29.08.21)
Onu şirket dayatıyordur, it deki arkadaş değil :)
0
mysticriver
(29.08.21)
IT'ci arkadaş olması gerekeni yapıyor.
0
roket adam
(29.08.21)
Insanlar bilgisayar kullanmayı bilmiyor. 12 GB ram kullaniyorlar ama 5 GB'ini boş yere indirilmiş programlar, izin verilmiş notification'lar kullanıyor. Bunu geçtim, bir de güvenlik açığı olusturuyor.
0
howfaristhesky
(29.08.21)
- Hakkı var mı?
+ Var, bilgisayar şirketin sonuçta.

- Mantıklı mı?
+ Genellikle değil. Benim (hatta herkesin) bilgisayarını nasıl kullanacağını, hangi programa ihtiyaç duyacağını onlardan iyi mi bilecek? Saçma bir şey.
0
plutongezegendegilmi
(29.08.21)
Bilgisayar şirkete ait. Bunu geçtim, ortalama bir bilgisayar kullanıcısı o kadar özensiz ki, şirketler genelde sorunları çözmek için bu şekilde bir yaklaşım sergiliyor.

Bence mantıklı.
0
hayirsiz
(29.08.21)
Yapması lazım ve haklı.
Her daim kullanıcı hatası veya bilgisizliğinden kaynaklı sorunlarla uğraşıyorsa artık bir engelleme yapmak elzem.
Ama yerine göre yasaklarında kendilerine göre boşlukları olabiliyor.
0
Erva
(29.08.21)
guvenlik acigindan dolayi eli yuzu duzgun sirketler sinirlama koyar. benim telefonda bile var, mesela sirket emailinden copy/paste yapamiyorum :D
0
cooperr
(29.08.21)
Mantıklı ve olması gereken bu. Zaten bunu dayatan yerlerde bir prosedür vardır bir programa ihtiyacınız varsa talep açarsınız ITciler bağlanıp kurarlar.
0
aguen
(29.08.21)
normali bu zaten, bizim şirketin it shop diye bir websitesi var vpn ile giriliyor sadece kurabileceğin şeylerin listesi var siteden kur'a basınca bilgisayarına uzaktan kurulum yapıyor kendi kendine.
0
nahtoderfahrung
(29.08.21)
(2)

2 doz biontech olalım 15+ gün olmuşken sonrasında covid olsak

the real brad pitt
Herhangi bir testte bunu saptayabilir miyiz? Aşıdan 1 ay sonra flaan 4-5 gün hastalandım. Bunun herhangi bir testi falan filan var mı. Yani gidip ne yaptırsam aynen kardeş sen delta covid olup atlatmışsın derler mesela. Mümkün mü.
Herhangi bir testte bunu saptayabilir miyiz? Aşıdan 1 ay sonra flaan 4-5 gün hastalandım. Bunun herhangi bir testi falan filan var mı. Yani gidip ne yaptırsam aynen kardeş sen delta covid olup atlatmışsın derler mesela. Mümkün mü.
0
the real brad pitt
(28.08.21)
Bilmiyorum ama bizzat tanıdığım iki kişi aşı olmalarına rağmen tekrar covid kaptılar. Zor bir süreçten sonra iyileştiler.
0
Erva
(28.08.21)
Anlayamazlar vücudunda antikor oluştuğu belli olur sadece, bu antikor aşı ile mi hastalık geçirerek mi oluştu bunu ayrı ayrı söyleyemezler
0
freebird5406_2
(28.08.21)
(10)

gurbetçi akrabalarınız, eş-dostunuz ne iş yapıyor?

avatar is back
almanya başta olmak üzere avrupa'ya göçenler genellikle ne iş yapıyor oralarda? benim bir kaç tanıdıktan biri galerici, birinin telefon dükkanı var. bir de inşaat işleriyle uğraşan (müteahhit değil) var. sizin çevrenizdekiler ne iş yapıyor avrupa'da?
almanya başta olmak üzere avrupa'ya göçenler genellikle ne iş yapıyor oralarda?

benim bir kaç tanıdıktan biri galerici, birinin telefon dükkanı var. bir de inşaat işleriyle uğraşan (müteahhit değil) var.

sizin çevrenizdekiler ne iş yapıyor avrupa'da?
0
avatar is back
(28.08.21)
Biri bira fabrikasında müdür. Biri hemşire. Daha büyükler (dedemin kardeşleri) işçi emeklisi. Çocukları işçi değil.
0
dissendium
(28.08.21)
Kuzenim kendine erkek kuaförü açtı.

Arkadaşım kurye.
0
makarnacanavari
(28.08.21)
yolda görsem tanımayacağım amcaoğulları fransa'da inşaat işi yapıyormuş. müteahhitlik gibi. biri inş. mühendisi. orada doğmuşlar.

edit: teyze oğulları olacaktı.
0
ya ben lan neyse
(28.08.21)
Aa Fransa’ya işçi olarak giden babamın kuzenleri var. Orada doğan çocukları da okullar okudu psikolog falan oldular. Bir arkadaşım Malta’da grafik tasarımcı olarak gitti. Ben de daha fazla Afgan, Suriyeli gelmesi ile birlikte her şeyimizi satıp Almanya’ya meyhane açmaya mı gitsek diye düşünüyorum :)
0
makarnacanavari
(28.08.21)
Avrupa denmez belki ama bir saat kadar önce kendi arkadaşlarıyla Moskova da bulunan aktabamla konuştum. Granit/mermer temelli dış cephe işinde çalışıyorlar.
3 aylığına gitti ama şimdi de kendisine oturum izni almayı teklif ettiklerini söylüyordu. Sonrasında vatandaşlığa kadar uzayabiliyormuş süreç.
0
Erva
(28.08.21)
Almanya’da akrabalarım var. Dayım tır şöförü yengem emekli hemşire. Annemin amcasının oğlu ve eşi düğün salonu işletiyor.
0
Hallegadola
(29.08.21)
kuzenim evlenip gitti viyana'ya. kocası türklerin ağırlıklı olduğu bir şirkette çalışıyor, kuzenim de türk mahallesinde sadece türklerin çocuklarını gönderdiği muhafazakar bir anaokulu açtı ve iki türk arkadaşıyla o anaokulunu işletiyor.
0
vestasy
(29.08.21)
Ben kendim satin alma müdürüyum.
Bir akrabam fabrikada işçi.
Bir akrabam böyle anahtar vs yapan bir dükkanda çalışıyordu.

Kendi arkadaşlarımdan çoğu beyaz yaka.
Inşaatta çalışan da bir tanıdık var.
0
logisticsmanager
(29.08.21)
Ben almanyada 3. Kusak oluyorum ve makinistim almanya devlet demiryolarinda. Benim peder ise ögretmen, 2. Kusak da cok Nadir Olaf birsey
0
samiabi19
(29.08.21)
Halam 2000'lerin başında gitti eş kontenjanından. Enişte BMW fabrikasında çalışıyordu, sonra yedek parçacıya geçti. Halam da temizliğe gidiyor ev için kredi falan çektikten sonra.

Amcam da eş kontenjanından gitti, eşi kuaför. Kendisi de McDonald's'da çalışıyor.
0
chicha_v2
(29.08.21)
(7)

Trafik kuralı hakkinda

firavunfaresi
Aracınızla yolda gidiyorsunuz, sağa yanaşacaksiniz dortluleri yakıp mi yanasirsiniz yoksa sağ sinyal vererek mi saga çekip durursunuz? Hangisi doğru son zamanda dörtlü flasör yakıp duran araç çok görüyorum,doğrusu nedir ?
Aracınızla yolda gidiyorsunuz, sağa yanaşacaksiniz dortluleri yakıp mi yanasirsiniz yoksa sağ sinyal vererek mi saga çekip durursunuz? Hangisi doğru son zamanda dörtlü flasör yakıp duran araç çok görüyorum,doğrusu nedir ?
0
firavunfaresi
(28.08.21)
Önce sağa sinyal. Durduktan sonra dörtlüler. Direkt dörtlüleri yakarsan arkadaki araç ne yapacağını bilemez. Panik falan yapıp sağından geçmeye çalışabilir. Motorcu varsa zaten direkt sağdan geçer.
0
himmet dayi
(28.08.21)
Önce sağa sinyal verilir tabii ki. Arkadaki ne yapacağını bilsin.
0
dissendium
(28.08.21)
Yolda sakin sakin giderken benim önümdeki araç dörtlüyü yaksa ben bi şey oldu herhalde deyip ister şstemez yavaşlarım, ben yavaşlarsam arkamdaki de yavaşlar öyle öyle akış bozulur.
0
Zaman Tamircisi
(28.08.21)
sağa yanaşırken sağ sinyal, durduktan sonra dörtlüler.

yolda normal giderken dörtlü yakılırsa ben de @zaman tamircisi gibi düşünüyorum. hatta hızlı akan trafikte sıkışıklık sebebiyle ani duruş olacak anlamında uyarı vermek için kullanılır zaten. o yüzden bir yana yanaşılacaksa önce mutlaka o yana sinyal.
0
nimberjack
(28.08.21)
Sisli bir anda bunu yaşamıştım.
Öndeki araç dörtlüleri açmıştı. haliyle yavaşça ilerliyorduk ilden ilçeye bir yolda. Ben o an sisten dolayı düşündüm bu durumu ama pekte anlam veremedim. Sonrasında aniden biraz daha yavaşladı ve sağda bir köy yoluna döndü. Aramızda mesafe olmasaydı zor kurtarırdık.
0
Erva
(28.08.21)
Once sag, sonra durunca dortlu...
0
invictae
(28.08.21)
Ben muhalefet şerhi koyacağım:)
Teoride sinyal, pratikte dörtlü.
Araç kullanmaya başladığım ilk dönemde sinyalle yanaşıyordum. Ama Sinyali bu amaçla verdiğimi kimse anlamıyordu.
İleride dönüş var ve döneceğim için sinyal veriyorum sanıyorlardı.
Sonra; Diğer sürücüleri gözlemledim ve gerek sağa yanaşırken gerek parklama yapacağım zamanlar, dörtlüleri yakmaya başladım.
Uygulamada dörtlüleri yakmanın daha uygun olduğunu gördüm.
Sinyalle yanaştığımda çok korna, yan bakma, el kol hareketi gördüm. Dörtlüde bunlar tamamen kayboldu.
0
dadasalon
(29.08.21)
(3)

Sonbaharda yeniden Covid kaynaklı kapanma ihtimali var mı?

asaf
sb
sb
0
asaf
(28.08.21)
saat yasakları, pazar yasakları falan bir ihtimal gelebilir ama komple bir şey sanmıyorum. Olursa da atıyorum kafelere konserlere aşılılar ve hastalığı geçirmişler girsin, diğerleri giremesin tarzı bir şeyler olabilir. Örneğin Fransa'da o tür bir durum var diyorlardı.

ama aşı geldi, bundan sonra öyle bir yasak olmamalı normalde.
0
nhk ni youkosu
(28.08.21)
Var ama esnaf için geçen seneye göre daha zor durum olur.
Çok kimseler kazandığından değil hazır elindekinden harcama yaptı.
0
Erva
(28.08.21)
bu sorunun cevabını kimse bilemez tabi ki ama bence yok. belli başlı kısıtlamalar ve kurallar belki gelecektir ama sokağa çıkma yasağı tarzında bir şey beklemem ben bu saatten sonra.

aşı işini iyi kötü yaptık. buna göre ölüm oranlarının azalmasını bekleyebiliriz sanırım. eğer bu da çözmüyorsa sürü bağışıklığını seçer sanki ülkeler. bizim ülkemiz de aynı şekilde çünkü ekonomik olarak çok zorluyor insanları.


topyekün kapanma işinin oluşması için okulların açılması kararının çok çok kötü etki yapması gerek diye düşünüyorum. yani öyle bir etkilemeli ki bir anda rakamlar uçup gitmeli. bu olasılıkta bile tam kapanma hiç sanmıyorum, muhtemelen uzaktan eğitim hikayesine dönüş yapacaklardır.


edit: şunu söyleyeyim de linç yemeyeyim. pandeminin herhangi bir şekilde etkilemediği bir işim var. esnaf falan değilim. kapanmama için propoganda yaptığım falan sanılmasın yani.
0
syozkn
(28.08.21)
(5)

Şu yumurta testlerinin gerçeklik payı var mı?

0zlem
Sbhttps://youtu.be/pOus4DRhmZQBozuk yumurta su üstünde yüzer diyor. Yeni aldığım yumurta yüzüyor:)
Sb

youtu.be

Bozuk yumurta su üstünde yüzer diyor. Yeni aldığım yumurta yüzüyor:)
0
0zlem
(28.08.21)
evet var, yemeyin :) aldiginiz yumurta tarihi gecmemis olsa dahi cesitli sebeplerle bozulmus olabilir.
0
do you remember me
(28.08.21)
2 aylık yumurtayı suya attım dibe değiyordu. O yüzden çok geçerliliği olduğunu sanmıyorum.
0
sckxyss
(28.08.21)
Doğru bir yöntem olduğunu sanmıyorum.
Yumurtanın ya da bir nesnenin sudaki durumu özkütlesi ile ilgilidir.
0
Erva
(28.08.21)
alakası yok
0
floydian
(28.08.21)
Mantık yürütmeye geldim.

Yumurta kabuğu porozlu yapıda olduğu için zamanla içine hava giriyor. Bu da bayatlamak demek oluyor. Bence o yüzden su üstünde kalıyor. Ama bayatlamakla bozulmak farklı şeyler. 2 günlük yumurtayı güneşin alnında bırakırsanız da bozulur. Ama 1 aylık yumurtayı serin yerde saklarsanız bayatlar ancak bozulacak diye bir şey yok. Bunlar bencesi, sizcesini duymak ve öğrenmek isterim :)
0
beetlejuice
(28.08.21)
(4)

Mp3'te bit hızı yüksek olanın sesi daha mı kalitelidir?

jacque
YouTube'dan bir buçuk saatlik bir DJ setini iki farklı siteden mp3 olarak indirdim. Biri 160 kb, diğeri 192 kb görünüyor. Açık ve geniş alanda hoparlörden çalınacak. Hangisini kullanayım?
YouTube'dan bir buçuk saatlik bir DJ setini iki farklı siteden mp3 olarak indirdim. Biri 160 kb, diğeri 192 kb görünüyor. Açık ve geniş alanda hoparlörden çalınacak. Hangisini kullanayım?
0
jacque
(27.08.21)
burada riplenme olayı da önemli ve kullanılmış olan codec. teoride 192 ama yine de deneyebiliyorsanız, bir deneme gerçekleştirin.
0
evimin paspasi
(27.08.21)
Her zaman değil . Bir CDden doğrudan mesela 320kbps değerde kayıt yapıldı ise ya da flac gibi bir formattan 320 kbps olarak mp3 e dönüştürüldü ise kalitelidir denebilir.
Ama bazen İstanbul'un bir çok yerinde görülen, meşhur x usta çiğ köftesi gibi 128 kbps sıradan bir dosya da, 320 kbps olarak yeniden kayıt yapılabiliyor ki bunun ise bir manası yok.

Bir de mp3 kaydı için en meşhuru lame codec var muadili ise bladedir.
(Başka yeni codecler çıktı mı bilmiyorum)
Burada kullanıcıların genel kabul gösterdiği lame dir.
Zaten bilgisayara kurulan MP3 converter uygulamalarının klasöründe lame.dll dosyası genelde hazır bulunur.
0
Erva
(27.08.21)
192'yi kullan teorik olarak da, o aradaki 32 kb'lik farkı kim duyacak, asıl soru bu olmalı.

ama pardon, sözlükteki cengaverler 1 kb'lik farkı bile daha play'e basmadan anlayabiliyordu.

192 kullan derim dostum. kafan daha rahat olur.
0
mermize
(27.08.21)
burada dert edebileceğin en son şey kbps olayı.

tesisat, tonlama, akustik kbpsye sıra bile gelmez.
0
killerbee
(27.08.21)
(6)

mikrofonla sokakta konuşmak

bronz böcek
bir mikrofon tesisatı ayarladım. sokağa çıktım rastgele konuşmaya başladım. trafiğe kapalı bir cadde olabilir, kaldırımın kenarı olabilir. bunun yasal olarak bir engeli var mı?
bir mikrofon tesisatı ayarladım. sokağa çıktım rastgele konuşmaya başladım. trafiğe kapalı bir cadde olabilir, kaldırımın kenarı olabilir. bunun yasal olarak bir engeli var mı?
0
bronz böcek
(26.08.21)
rastgele konuşmaya başladım derken rastgele insanlarla mı konuşacaksın? ne üzerine konuşacaksın? ne yapacağını anlat ki yasal çerçevedeki durumuna dair yorum yapılabilsin. bu kadar az bilgiyle bir yorum yapılamaz
0
hümanist tabutçu
(26.08.21)
sokaklar kamuya açık alandır. foto çekmek dahil her şeyi yapabilirsiniz.
0
psychosocialll
(26.08.21)
kendi kendime. herhangi bir şey olabilir. bence dünya silindir şeklindedir, bi kilo fasulye 20 lira mı olur, okullarda tüm dersler ormanda yapılsın, benim saçım şampuan kullanmasam da temiz etc.
0
🌸bronz böcek
(26.08.21)
Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu ile ilgili görünüyor.
Rastgele konuşma içerisinde kamuya aykırı şeyler de olursa zaten sorun çıkacaktır.
0
Erva
(26.08.21)
insanlardan muvakatname almanız lazım eğer yayınlamak istiyorsanız.
0
anten
(26.08.21)
Gürültü yönetmeliği bunun önünde bir engel olabilir. Özellikle akşam saatlerinde gürültü sınırı düşük, o sınırı aşabilir sizin çıkardığınız ses.
0
pispinti
(26.08.21)
(6)

Polis Twitter hesap sahibini nasıl buluyor?

prole
Bir tweet atılıyor, atan göz altında alınıyor. Peki polis hesap sahibini nasıl buluyor? Gerçek isimle atılan tweeti nüfustan mı? Yoksa ip'den mi? ip'den ise twitter'a bağlanılan ip'yi mi görebiliyorlar yoksa tweet'in atıldığı ip mi? Yani ip'ye tweet üzerinden mi buluyorlar yoksa hesabın twitter'a he
Bir tweet atılıyor, atan göz altında alınıyor. Peki polis hesap sahibini nasıl buluyor? Gerçek isimle atılan tweeti nüfustan mı? Yoksa ip'den mi? ip'den ise twitter'a bağlanılan ip'yi mi görebiliyorlar yoksa tweet'in atıldığı ip mi? Yani ip'ye tweet üzerinden mi buluyorlar yoksa hesabın twitter'a her bağlanması loglanabiliyor mu? Nasıl oluyor bu iş?
0
prole
(26.08.21)
gerçek isim ile + fotoğraf
0
xdenizx
(26.08.21)
emniyette her türlü bilgi belge mevcut. eğer kullanıcı gerçek adı ve fotoğrafı ile kayıtlı ise bulması 10 dk sürmez. sahte isimle kayıt olduysa tweet atılan konum üzerinden özel yazılımlar ile bulunabilir. bunu bilmeyecek bişey yok. vpn kullanmak vs çözüm olmaz.
0
bluemoon22
(26.08.21)
Eğer anonimse bulma imkanı yok, anonim değilse yasal olarak ispat edebileceği bir şey yok Twitter'dan ip alamadığı için. Yani şöyle düşün: Seni gerçek fotoğrafınla ve isminle buldu, ip'inle Twitter'a giriş yaptığını da anladı ama Twitter kullandığın hesap için "evet bu hesap bu ip'den giriş yapmıştır" bilgisi vermediği için seni direkt hesapla ilişkilendiremiyor. Yani polis sadece senin ip'inle Twitter'a giriş yaptığını görebilir ama hesabın giriş yapıp yapmadığını bilemez hiçbir şekilde.
0
Zaman Tamircisi
(26.08.21)
Son 5 yılda çok şey değişti.
Fail yurtdışında da olsa bulunuyor.
Türkiye'ye karşıt bir ülke de olsa böyle sıradan suçlar için şahsı ister diplomatik ister hukuki ister diğer farklı anlaşmalarla türk yetkililere teslim ederler. Ve onlar için çok önemli bile sayılmaz.
0
Erva
(26.08.21)
şifremi unuttum deyip gelen ekranda telefonun son iki hanesini yada email adresini görüyor zaten mimli bir tipsen arkası gelir zaten.
0
Sir Anthony Hopkins
(26.08.21)
Yukarıdaki arkadaşa ek olarak şu da var. O twitter kullanıcı o nicki instagram hesabına da koyuyor orda da çalıştığı yerin ve özel hayatının fotograflarını paylaşıyor. Yeni kimlik kartlarında biometrik fotograf isteme sebeplerinden biri de bu. ordan aldıkları fotografı veri tabanlarındaki fotograflarla yapay zeka aracılığıyla karşılaştırıp evinin kapı numarasına kadar geliyorlar.
0
limonlu eksi
(26.08.21)
(21)

Zengin olamamaktan nefret ediyorum

goklerdengelenkarar
Fakir değilim. Durumu iyi ya da orta direk falan da olmak istemiyorum. Hayvan gibi zengin olmak istiyorum. Kendini yetiştirmiş ve daha iyilerine layık biri olarak tanımlarım kendimi. Potansiyelimin altındaki maddi durum yaşamımı çekilmez hale getiryor. Bindiğim arabadan, yaşadığım evden, gittiğim ma
Fakir değilim. Durumu iyi ya da orta direk falan da olmak istemiyorum.

Hayvan gibi zengin olmak istiyorum. Kendini yetiştirmiş ve daha iyilerine layık biri olarak tanımlarım kendimi. Potansiyelimin altındaki maddi durum yaşamımı çekilmez hale getiryor.

Bindiğim arabadan, yaşadığım evden, gittiğim mağaza ve marketlerden, giydiğim kıyafetlerden tatmin olma şansım yok.

Fakir olsam durumu kolayca kabullenirim. Fakirm zaten der geçerim. Ama bu ortada kalmışlık hissi rezalet bir şey. Fakirin dünyasına da ait seğilim zenginin de.

Bunun için psikolojik destek almalı mıyım?
0
goklerdengelenkarar
(24.08.21)
Destek şart.
0
olaylar olaylar
(24.08.21)
kendi işini kurmalisin. o kadar nefret ediyorsan zaten icinden cikmak icin her seyi denersin. daha iyilerine gercekten layiksan bir sekilde basarirsin zaten. bak zengin olan nasil yapiyor, sen de dene.
0
robokot
(24.08.21)
Bela birdir. Sabretmezsen iki olur.
Öyle ki, bir zaman gelir şimdiki halini bile ararsın.
Psikolojik destek için harcayacağın parayı fakirleri arayıp bularak onların hal hatırını sorarak kendilerine verirsen hayata dair sancı veren bazı düşüncelerin de değişebilir.
0
Erva
(24.08.21)
@erva katılmıyorum. Kişinin halinden memnun olmayıp daha iyisini istemesi doğraken bahşedilen nefsinin gereği.

Kim daha kötüyü ister?


Ayrıca kimine trilyonlar verip kimini kuruşlarla imtihan eden sistemi adil bulmuyorum. Beşerin yaptığı sınav bile daha adil.

Birine trilyon vermeyip milyonlar verse, diğerini de kuruşa mahkum etmek yerine trlyonlardan arda kalanım içinden en azından binler verse adil olmaz mıydı?

Ben iki cihanda da adeletin olduğuna inanarak büyüdüm de. Pek öyle değil gibi sanki.
0
🌸goklerdengelenkarar
(24.08.21)
Bence de psikolojik destek almalisin. Zira bahsettigin seyler "basarmak, bir sektoru sekillendirmek, liderlik etmek" falan degil. Araba, kiyafet, magaza falan gibi seylere odaklanmissin. Bu da basarisiz olmaya mahkum bir bakis acisi zira kendini karsilastirip asagilik hissedecegin senden daha zengin, daha iyi arabasi olan, daha buyuk evi olan insanlar hep olacak. Bence bu bahsettigin kadar ciddiye kesinlikle psikolojik bir sorun.
0
hot potato
(24.08.21)
daha iyilerine layık"
"Potansiyelimin altındaki maddi durum"

Peki bunları değiştirmek için bir şey yapıyor musun? Yapıyorsan bunun seni oraya ulaşana dek canlı tutması gerek.

Bu arada çok para kazansan da pek bir şey değişmeyecek, onu söyleyeyim. Önemli olan alınan yolun kendisi, sonuç değil.

Psikolojik destek konusunda yorum yapamayacağım, fikrim yok.
0
hayirsiz
(24.08.21)
@hayirdsiz, bence çok şey değişecek benim için. İsterseniz şartlarımızı değişebiliriz :)

Bir şeyler yapıyorum. Sonuca da yakınım. Ama beklemeye tahammülüm kalmadı.
0
🌸goklerdengelenkarar
(24.08.21)
Gayet normal düşünceler bunlar. Olması gereken hissiyat zaten bu.
Azmetmeye devam et umarım gönlünden geçen gibi olur
0
photo85
(24.08.21)
Gayet normal düşünüyorsun +1

Bu ülkede "standart" bir yaşamın adı lüks oldu artık. Yani belki Bugatti marka bir arabaya binmek lüks olabilir ama mesela eğer bir Alfa Romeo Giulietta almaya bile gücün yetmiyorsa, senden öte o ülkede bir sıkıntı var demektedir.

İnsanların bu durumu kanıksaması benim de canımı çok sıkıyor ama elde tek şans kalıyor, buralardan siktir olup gitmek
0
deveyidiken
(24.08.21)
bence de haklısın böyle düşünmekle. bugün aynı şeyi düşündüm hatta. bu ülke zengine güzel. bu pahalılıkta maaşlı çalışan olarak yaşamak çok zor.
0
nothing in my way
(24.08.21)
ben de aynıyım. desteklik durum yok bence. ortanın ortası olmak çok kötü.
0
Hallegadola
(24.08.21)
Hayvan gibi zenginlikten kastin ne tam emin değilim.
Misal bir bmw bir yazlik gibi birşeyse farklı kendi uçağın olup uzaya seyahete gitmekse farklı.

Özellikle ikincisi gibi birşey için kendini bu kadar hirpaliyorsan üzülürüm ama diğeri için çabalaman normal.

Şükretmek zenginler tarafından fakirleri tutabilmek için üretilmiş bir şeydir. O yüzden daha fazlasını istemen normal ama bir noktada artık "tamam biraz kafamı dinleyeyim lan" demen de lazım.
0
logisticsmanager
(24.08.21)
Syabk +1
Erva’nın dediğini de uygulayabilirsin, verdikçe zenginleşirsin.

Ona kalırsa ben de kendimi çok daha iyi şeylere layık görüyorum ama sistem öyle çalışmıyor, Ayrıca Sakıp Sabancı’nın bir videosu dönüyordu, o kadar param oldu ama oğluma bir ayakkabı alamadım diye. Otomobil fabrikası kurdum ama oğlum benden bir araba istemedi diye. Çünkü çocukları engelliydi. O da daha iyisine layık olduğu düşünmüştür elbet ama bunun sonu yok. Birinin trilyonu varken yürüyemez, ötekisi milyonum yok diye diye koşar.
0
epitaf
(25.08.21)
Potansiyelinin altında olduğunu düşünüyorsun ama değilsin emin ol. dünyada milyonlarca insan muhtemelen haketmediği şeyleri yaşadığını düşünüyordur.

ayrıca sistemi bozan veya gelir adetsizliği yapan beşerin ta kendisi. aslında siz de bunun bir parçasınız. 8 milyarlık dünyada 7,9 milyar insandan daha iyi yaşamak istiyorsunuz. bunun için her şeyi yapabilecek potansiyeliniz var işte dengeyi bozan da bu doyumsuzluk ve hırs.
0
nuisance
(25.08.21)
fakirlikten orta halli bir duzeye gecmek nispeten kolay.
iyi maasli bir is bulursun ve artik bir seviye yukselmissin demektir.

ama o orta segmentten bir yukariya cikmak cok cok zor

dusunsene en iyi maasli calisan 30-40 bin filan aliyordur. belki 50-60 bin

ama ust segmentteki bi adamin arabasinin senelik masrafi 100bin olabiliyor.

zengin olmayi istemek ve bu dogrultuda calismak bence dogru. kabul edilebilir.

ancak bu konu hakkinda bir cok bilimsel calisma sonucu diyor ki; para ve mutluluk arasindaki korelasyon sandigimiz kadar guclu degil.

yani simdi 100 liran var 1 birim mutlusun. 1000 liran olunca 10 birim mutlu olmayacaksin

bir yerden sonra paranin mutluluga etkisi muhtesem azaliyor. ornek veriyorum, 100 milyon dolarin olmasiyla 110 milyon dolarin olmasi arasinda pek fark yok

bir de bence zenginlik parayla alakali bir durum degil. milyar dolarinda olsa elindekiler yetmiyorsa fakirsindir
0
foster
(25.08.21)
potansiyelinin altındaki derken? serbest piyasa ekonomisinde herkes aşağı yukarı potansiyelinin tam olarak karşılığı pozisyonlarda yaşıyor aslında. genelde bu tarz cümleler kuranlar, kendine aynadan tam olarak bakamayan insanlar oluyor. mesela çok iyi teknik adamlar var, abi bana zaman verin facebook'u baştan sona yazayım triplerinde olurlar, belki geçrekten de yazarlar ama mark zuckerberg'in 1) sosyal becerisi 2) o dönemki ruhu ve fırsatı yakalama imkanı 3) risk iştahı 4) akademik geçmişi ve ortamı o arkadaşlarda olmadığı için bulunmak istedikleri yerde olamıyorlar. ben yerinde olsam, kuru kuru bunu istemekten ve şikayet edip mutsuz olmaktansa neden potansiyelinin altında kaldığına odaklanırım. psikolojik destekten ziyade kişisel ve kişilik gelişimime daha çok ağırlık verirdim. sen neden potansiyelinin altında bir yaşam sürdüğünü düşünüyorsun, şanssız olduğun nokta neresi, buna odaklanırım.

trde otomobil dışında yurtdışına göre çookk pahalı olan bir şey yok. üst düzey beyaz yakalı biri doğru yatırımları yaparsa birkaç yılda (tabiri caizse) milyoner olabiliyor hele ki şu enflasyon döneminde. karı koca çalışıp villada oturan yaşayan, hayatını düzen altına almış 35 yaşında insanlar tanıyorum hepsi de maaşlı çalışan. araba takıntınız yoksa bunlar mümkün, dediğim gibi beklenti ve plan meselesi. otomobil konusunda ise isyanında haklısın, ben de türkiyede giriş sınıfı lüks araç fiyatına amerikada porsche satıldığını görünce üzülüyorum ama o da işte ülkemizin bir dezavantajı.
0
roket adam
(25.08.21)
MUhtemelen hayvan gibi zenginlik değil mevzu, emeğin karşılığında elde edebildiklerin.

Avrupalı bir dengin, rahatlıkla araba sahibi olup, meyvenin sebzenin, sütün, aburcuburun, kuruyemişin daha kalitelisine daha az emek karşılığında erişiyor. Beni de son 1 yıldır sıkan şey bu, tl bazında ne kadar para kazansam da bir gelişmiş ülkede yaşayanla denk şartlara erişmem çok zor.

Sadece otoyolda giderken bile lüks arabaların yabancı plaka olup istedikleri hızda gidebilmeleri bile canımı sıkıyor, ben saatlik çalışmamla 3 litre benzin alırken onlar muhtemelen 10 litre alabiliyor mesela.

Bu noktada psikololjik desteklik bir durum yok, kendi işini kurmak en mantıklı şey olur.
0
atom karincanin torunu
(25.08.21)
Kendi işini yapmadan bu çok zor.
Muhtemelen bu adamlar bu parayı kazanıyorken ben nasıl kazanamıyorum diye çok düşünüyor olman lazım. Çünkü bu konuda yalnız değilsin.
0
liberal
(25.08.21)
zengin olmanın ne demek olduğu hakkında, öyle sanıyorum ki, hiçbir fikrin yok.

ben şu an 31 yaşındayım ve şu anki en büyük korkum, elime bir anda yüksek miktarda bir para geçmesi. çünkü finansal zekam oluşmaya başladıkça şunu farkediyorum ki, aslında ben parayı kullanmayı bilmiyorum.

elime para geçse çar çur edeceğim diye çok korkuyorum.

şu an elime geçen parayı kuruşu kuruşuna takip ediyorum ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. elimdeki az miktarda paradan nasıl para yaratabilirim diye.

şu an senin eline havadan bir milyon tl geçse sen bu kafayla borca girersin. gidip ev araba alırsın ve üstüne kredi çekersin. daha da borçlanırsın.

ek iş bulup akşamları çalışırsın ve zerre zamanın kalmaz. maddi duurmun sadece iyi "görünür" ama hayatı yaşayamazsın ve 10 yıl sonra tamamen batarsın.

eğer tek bir tavsiye istiyorsan bu haftadan başlayarak her pazar akşamı bir saatini nakit akışını incelemeye ayır.

bol şans.
0
sensible soccer
(25.08.21)
Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Zengin olunca bütün dertlerinin biteceğini zannediyorsan yanılıyorsun dostum. Para değil huzur mutluluk getirir. İç huzurunu sağlamanın yollarını aramalısın ve hayattan zevk almayı öğrenmelisin. Gerekirse destek al.
0
iwasbornonamountainside
(25.08.21)
kendini yetistirmis ve daha iyilerini haketmiyorsun demek ki. uzgunum tekrar deneyiniz

sana soru sormak istiyorum musadenle. su an 1 milyon dolar versem ne yaparsin? ne yapardin. ev ve araba mi alacaksin :)

planin nedir? is mi kuracaksin ne isi olacak bu?
bu soruya guzel bi cevap verebiliyorsan detaylayabiliyorsan hakediyorsun demektir. ve hakeden seye para kendiliginden gelir.
0
turbo sadık
(25.08.21)
(5)

300 € / 3900 TL ye Xiaomi Telefon

samiabi19
Kayınvalidem telefon istiyor cevresinde Xiaomi Redmi Note 10s kulananlar var ve beyendi kendiside.Almanyada 300 euro ya kadar bir Xiaomi Telefonu önerebilirmisiniz ?Kendisi Whatsapp le video görüşmeleri yapiyor ve gündem haber okuyor başka pek özelik aramıyor.Halen iphone 5s kulanıyor ve telefon öld
Kayınvalidem telefon istiyor cevresinde Xiaomi Redmi Note 10s kulananlar var ve beyendi kendiside.
Almanyada 300 euro ya kadar bir Xiaomi Telefonu önerebilirmisiniz ?
Kendisi Whatsapp le video görüşmeleri yapiyor ve gündem haber okuyor başka pek özelik aramıyor.
Halen iphone 5s kulanıyor ve telefon öldü ölecek.

Not: almanyada olan 300 euroluk xiaomi telefonlar türkiyede 3800 TL. Hemen hemen aynı telefonlar pazarlanıyor almanya ve türkiyede.
0
samiabi19
(24.08.21)
türkiye'de kullanacak anladığım kadarıyla.
kayınvalidenin pasaportuna kayıtlı olmak zorunda. kayınvalidenin kendine ait hatla çalışacak. 2bin küsür lira kayıt ücreti de var... aklında bulunsun.
0
sutlu nescafe
(24.08.21)
xiaomilere kolayca imei atılıyor kaydettirmene gerek yok
0
jelly bear
(24.08.21)
Bahsettiğiniz telefon Türkiyede tek hat kayıtlı olarak (garantisiz) orjinal 2500tl seviyelerinde.

@sivrisinek
Yine telefon 3 ay daha kullanılır.
0
Erva
(24.08.21)
ben olsam xiaomi mi 11 lite alırım.
Redmi serileri ile mi serileri arasında kalite farkı oluyor. Bu telefon estetik olarak da özellik olarak da çok güzel.
0
alaimisema
(24.08.21)
Hayir almanyada kulanacak ve ordan alacak
0
🌸samiabi19
(25.08.21)
(6)

ankara içi opel ustası

theseachange
ankara içi var mı tavsiye edebileceğiniz opel ustası? arabanın ilk ağır bakım zamanı geldi. kadın kişisiyim, fiyat konusunda öpmeyecek bi usta var mıdır? :(
ankara içi var mı tavsiye edebileceğiniz opel ustası? arabanın ilk ağır bakım zamanı geldi. kadın kişisiyim, fiyat konusunda öpmeyecek bi usta var mıdır? :(
0
theseachange
(23.08.21)
Bu krizlerden sonra artan fiyatlardan dolayı bol giderli fatura öpmeyecek usta sanırım zor.
Hangi kasa bilyoruz tabi aracınız tabi ama dizaynından dolayı tutulan j kasa ise "Opel Astra j team" grubunda biraz takılın. Ön fikriniz olsun.
İkinci olarak arabadan anlayan bir tanıdığınızla muhakkak bilgi alış verişi yapınız.
0
Erva
(23.08.21)
ben çok çektim şu opel ustalarından sen çekmezsin umarım. lanet edip sıfır aldım sonunda. herkes öneriyor bunu gruplarda ankara için: Opel Garage , bir de orhan akyol usta var bayağı duymuştum ismini.
0
syabk
(23.08.21)
araba corsa e :(
0
🌸theseachange
(23.08.21)
elektrikli mi ? getirdiler mi ki elektrikliyi ?
0
syabk
(23.08.21)
@syabk

corsa e = e kasa (2014-2019) corsa
0
lancelot du lac
(24.08.21)
konya yokundaki yetkili opel servisine git. sanayi de nailsa opecekler. yetkili servis en azindan ne yaptigini anlatir. opel varken konya yolundaki yetkili servise gidiyordum. cok memnunumdum.
0
helenart
(24.08.21)
(4)

kuran tefsiri

firemanjonny
elmalılı dışında okunacak kuran tefsiri var mıdır dili ağır olmayan anlaşılır ve tarafsız bir yayın olacak.
elmalılı dışında okunacak kuran tefsiri var mıdır dili ağır olmayan anlaşılır ve tarafsız bir yayın olacak.
0
firemanjonny
(23.08.21)
Ömet Nasuhi Bilmen
www.tahavi.com

Diyanet
kuran.diyanet.gov.tr
0
WithWorth
(23.08.21)
Ruhul Furkan.
0
Erva
(23.08.21)
mehmet okuyan meal-tefsir
0
bir soru sorcam
(23.08.21)
Mahmut Toptaş Şifa tefsiri. Dili basit anlaşılır.
0
epitaf
(23.08.21)
(3)

Bebeklerde Covid19 belirtileri?

cek
Merhabalar, - 1.5 yaşındaki bebeğimizin Çarşamba günü ateşi 38-39'a kadar çıktı ve ateş düşürücü sonrası normale döndü.Bir daha hiç çıkmadı.- Perşembe günü çocuk doktoruna götürdük, kulağında ve boğazında enfeksiyon olduğunu söyleyerek "inşallah covid değildir" dedi, test yaptırmadı ve antibiyotik v
Merhabalar,

- 1.5 yaşındaki bebeğimizin Çarşamba günü ateşi 38-39'a kadar çıktı ve ateş düşürücü sonrası normale döndü.Bir daha hiç çıkmadı.
- Perşembe günü çocuk doktoruna götürdük, kulağında ve boğazında enfeksiyon olduğunu söyleyerek "inşallah covid değildir" dedi, test yaptırmadı ve antibiyotik verdi, kullanmaya başladık.
- Cumartesi (dün) sabah öksürmeye başladı. Bugün de dünkünden biraz daha fazla öksürüyor. Ayrıca bugün burnu da akıyor.

Genel durumu: gözler hafif kısık ama çok keyifsiz de değil. Zaten olmayan iştahı daha da azaldı.

Covid olma ihtimali nedir? Acile gitmeli miyiz? Bebeklere özel bir covid tedavisi var mıdır? Yoksa eve gidin zaten bebekler atlatır mı derler?
0
cek
(22.08.21)
Her şeyi covide bağlamayın.
Bu vücutta insanı hastalıkları karşı koruyan bağışıklık sisteminden ve antikorlar dan bahseden nedense profesör hiç görmedik.
Rahat olun. Sadece gerekenleri yapın.
Virüse yakalanan ve hatta bu sebeple rahatsız olan bebek hiç duymadım .
Ama yaklaşık iki sene içinde mesele risk grubu arasında diyerek bebeklere kadar uzandıysa (uzatıldıysa) durum farklı bir boyut kazanıyor. Doktorun biri virüs derken başka doktor bizim tedavi ettiğimiz hiç bir hasta hasteneye yatırılmadı diyor ama sesleri reçete yazmaya aşırı hevesli olanlar kadar çıkmıyor.
toplum da tanıyamıyor doğal olatak bu doktorları.

Rahat olun.
0
Erva
(22.08.21)
merhaba, covid olma ihtimali yok diyemeyiz olabilir ama kötüyü düşünmeyin. 1 buçuk yaşındaki yeğenim covid geçirdi. bebeklere özel bir covid tedavisi yok, semptomları tedavi ediyorlar ateşi ve akıntıyı kontrol altında tutuyorlar. doktoru tekrar arayın öksürüğün başladığını belirtin ve tekrar danışın. kendinize de dikkat edin bu süreçte. çok geçmiş olsun.
0
evde liyakat kalmamis
(22.08.21)
insani hastaliklara karsi koruyan bagisiklik sistemi covide karsi yeterince etkili olsaydi global bir pandemi icinde olmazdik. covid bazi bebekleri de gayet etkiliyor. ozellikle delta varyanti etkilenme yaşlarını asagiya cekmis durumda. o yuzden covid suphesi global bir pandeminin ortasinda gayet yerindedir (doktoru da insallah degildir diyerek buna deginmis zaten).

3 gun antibiyotik kullanimi sonrasi iyilesme yerine kotulesme varsa bakteriyel bir sey olmama olasiligi kuvvetlenir. doktor bakteriyel bir enfeksiyon oldugu ihtimaliyle antibiyotik yazmistir. o yuzden doktorundan fikir almakta fayda var. ciger filmleri vs. de cekilebilir. ozel bir tedavi yok ama ozellikle onun yasinda ciger tutulumu vs (gizli bile olsa) hipoksinin beyin gelisimine zarar vermemesi icin tedbirli olmakta fayda var.
0
robokot
(22.08.21)
(3)

İhracat ve tarım işlerinden anlayan arkadaşlar

wonnka
Merhabalar, ailem dededen kalma hobi olarak başladıkları bir yeri güzel bir şekilde yetiştirdi, ve kuru üzüm üretiyorlar ve buradaki firmalara satıyorlar.bizim ise ailemizde bir merak konusu var; ailem ürettiği 4-5 ton kuru üzümü buradaki firmalara satmadan kendi başlarına ihracat yapabilir mi ? nas
Merhabalar, ailem dededen kalma hobi olarak başladıkları bir yeri güzel bir şekilde yetiştirdi, ve kuru üzüm üretiyorlar ve buradaki firmalara satıyorlar.

bizim ise ailemizde bir merak konusu var; ailem ürettiği 4-5 ton kuru üzümü buradaki firmalara satmadan kendi başlarına ihracat yapabilir mi ? nasıl yapabilir bu işler nasıl yürür bilenler var mı ?

veya bireysel veya çiftçi olarak ihracat yapmayı geçtim, mesela şirket kurup nasıl meyve sebze ihracatı yapan o firmalar gibi bir firma kurulabiliyor? yurtdışı bağlantıları nasıl kuruluyor mesela ?

en ufak fikri olan birisini bile dinlerim. şimdiden cevap verenlere çok teşekkürler :)
0
wonnka
(22.08.21)
Eu ile vergisiz ihracat yapabilirsiniz ki en ideali ve kolayi da bu olabilir. Kuru uzumleriniz islenmis tarim urunu olmali ama. Yani bunun sarti ne bilmiyorum ama iste tarim bakanligi sertifikasi falandir
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.08.21)
Ben gümrük ve dış ticaret okudum, bir süre bu sektörde çalıştım ama bu sorduğun soruların basit bir cevabı yok. Çok teferruatli uzun işler. Gıda ihracatları özellikle taze tarım ürünlerini ihraç etmek zor. Tek tek şartları açıklayamam çünkü ülkeye göre, ürüne göre, taşıma şekline göre çok detayı var. Rahatça bilgi almak istersen bile birkaç kurum gezmen lazım. İl tarım müdürlüğü, Zirai karantina müdürlüğü, özel bir gümrük müşavirliği... Bunlardan çok daha net bilgiler alırsın. İhracat için ne gerekiyorsa tek tek yasalarıyla söylerler.

Kime nereye satacağın, nasıl ilişki kuracağın konusu da tamamen senin elinde. Aracı firma kullanmak istemiyorsan, araştırma yapıp ihraç edeceğin ülkelerdeki firmalarla birebir görüşüp yazışman lazım ama sen kimsin? Adamlar nasıl güvenecek? Referans verebilecek misin? Adamlar için soru işaretisin.
0
burty
(22.08.21)
İşin teknik bilgisini ben de bilmiyorum ama geçenlerde yaşanan bir hadiseyi aklıma getirdi bu duyuru. Bildiğim bir yerde çilek üretimi 3-5 yılda yaygın hale geldi. Daha öncesinde ise belli ve kısıtlı olarak yetiştirilen bir üründü.
Buna bağlı olarak kimsenin pek bakmadığı üretim yapılacak araziler bile zamanla değerlendi kiralama boyutunda.
Çilek dışarıya da gönderilen hassas bir meyve zaten.
Üretenler arasında bir birlik yok ve herkes kendi kârlarının derdinde malum.
Bir bakan, üreticileri moral ve destek amaçlı ziyaret ediyor.
O ana kadar kilosu 12tl'ye kadar satılan çilek, bakanın ziyaretinden bir haftaya kalmadan 4-5 TL'ye düşüyor. Üreticinin ise eli mahkum.
Bu konuda söylenen şey ise üreticiden alarak bir nevi muhalif tepki olarak kendi aralarında birleşerek düşük fiyat konusunda söz birliği yapmaları.

Buradan çıkarımım gıda ya da ürün tedarik zincirini böyle kendi keyiflerine göre yönlendirenlerden oldukça uzak kalarak bizzat alıcı ile alış veriş ve pazarlık yapmak.
Yurtşında bulunan ya da internet ile de arama yaparak belli yabancı dili iyi olan ve bu işlere yatkın bir "tanıdığınız" bile yardımcı olabilir sanırım.
..
0
Erva
(22.08.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.