Bir fıkra var ya hani;
adam yaptığını günahtan bahsedilince "günah olmadığını, caiz olduğunu hocadan öğrendim" demiş. "Ya hu hangi hocadan öğrendin öyle şey olur mu? denilince "karıştırmayın orasını, [elime] göre bir hoca buldum" demiş.
Şimdi zamanımızda namaz 5 vakit değil 3 vakittir diyen hoca da var, kaderi inkar eden hoca da var. Allah ne bilsin evladım X'i, onunla mı uğraşacak diyen hoca da var. Horozdan kurban olur diyen hoca da var, namaz için bu hareketler şart değil dua da etsen yeter diyen de var, miraç yok o aslında tefsiri diyen de var.
Yani var da var, bu yüzden hangi hocanın sözünü dinleyeceğimiz bizim için önemli.
1400 senedir hiç bir alimin, hocanın, fıkıhcının bahsetmediği şeyi sen söylüyorsan buna delil getirmen lazım. Hangi ayet, hangi hadis, hangi kaynakta var olduğunu halka değil ilk önce diğer din alimlerine gösterip ikna etmen lazım.
Sorudaki vatandaşa ne olur durumu;
bu şahıs gerçekten iyi niyetli ve saf bir vatandaşsa, bilgiye ulaşamıyorsa ve iyi niyetle bu hocanın fetvasını uyguluyorsa. Umulur ki Allah bu kula bu saflığından ötürü ceza vermez.
Ama şeytanın yattığı yeri bilip de, sırf işine geldiği için bu hocanın yanlış fetvasına göre amel ediyorsa biri. Allah'ı kandıramaz tabi ki.
Hani Cübbelinin bir lafı var ya, "hıyar alırken seçiyorsun, karpuz alırken seçiyorsun da hoca dinlerken neden seçmiyorsun?"
0