O fikirleri not edip hangileri terapilerle iyileşti hangilerinde ilerleme sağlanamıyor diye takip ediyorlardır. Ama suç işlenirse bence sorumlu olmazlar. Sadece polisin araştırmasında "bu şahsın böyle bir potansiyeli varmış, yapmış olma ihtimali arttı" istibası oluşur. Bence.

psikiyatri.org.tr

Kişinin kendisine ya da başkalarına zarar vereceği kanaati oluşursa doğrudan ilgili makamlarla bunu paylaşma yükümlülüğü var.

Filtreyi çıkarıp temizliyorduk o kadar.

Öyle bir şey yok. Paneldeki filtreler çıkarılır temizlenir

İçine de dezenfektan sikarsan tam olur. Bakterileri öldürür

Gaz basma tamamen para tuzağı. Yıllık bakım da bence öyle.

Evet.
Hatta çözünürlük sınırı da var sınırsız YouTube özelliğinin.

Daha emin olmak için bu şekilde biraz video izleyin. Sonra da OZET yazarak 7000 e mesaj atın. kalan veri miktarı gösterilir.

Hatta o Sadece uygulama üzerinden kullanımı ıapsar. Telefondan tarayıcıdan girsen bile internetinden yer

m.enbursa.com

Bu mevzu galiba

Çok eski mevzu. öncesinde o zamanki siyasi ortamı ve kıblenin ne tarafta olduğunu o kimselerin gerçekte kim olduğunu düşünmek gerekiyor sanırım

Kıbleye dönmemişler amerikan donanmasına dönüp kılmışlar namazı. Bence burada problem, namazın nerede kılındığı. Amerikan donanmasından önce önünde herhangi bir insan da olabilir ama nihayetinde ya topluca kılıyorsan camide kılarsın ya da bireysel kılıyorsan belli bir odada bir evde vs kılarsın namazı. Sanırım burada yapılan şey namazı topluca ve bildiğin toplumun gözü önünde gemiye dönerek, gemiyle arasına fazla mesafe koymadan namaz kılmak. Yoksa herhangi bir kapalı yerde olunsa nasıl ölçülsün ki donanmaya dönüldüğü?

O dönemde genelevlerde çalışan kadınların grev yaptıkları da biliniyor. Biz elin gavuruna iş yapmayız deyip dükkanı kapatmışlar.

yapan ülkücüler falan değil bizzat siyasal islamcılar.

(bkz: altıncı filo'nun kıble olması)

Hangisini ucuz bulursam onu alıyorum, 6 hazirana kadar Migros'ta salkım domates 9,90 bu arada.

Doğal tohumla üretilen gibisi yok.
Buğdaylarda bu konuda üretimler var şu an.

domates konusunda şu an en mantıklı olan kendi ektiğimiz ile konserve yaparak gelecek kışı geçirmek.

Çok zora düşünce tat marka doğranmış konserve domates de ekonomik bi alternatif
Tabi tazesi gibi olmaz ama ekecek bahçeniz yoksa yemeğe doğramaya kıyamıyor insan, tane tane alınabiliyor artık sayıyla

Junior larousse?

fotoğrafta kocaman tübitak amblemi var hocam :)

Görsel Kitaplar serisi olabilir mi?

www.google.com

Teşekkürler

Nihayetinde devlet memuru değil neden etik tartışmasına gerek olsun ki

Abi videoyu izlemedim ama bu bi avukat işte hakim savcı vs. değil niye almasın, parasını da alıyor en nihayetinde.

Girdiği bir davanın karşı tarafından almamış. Kendi müvekkilinden almış. Etik bir sorun yok. Size etik bir sorun olduğunu düşündürten nedir?

Müvekkilim diyor. kendisi davada avukat ve ayrıca taraf durumda.
Ama hediyeyi alan hakim/savcı olsaydı sorun olurdu. Kaldi ki onların da müvekkili olmaz.

Bu, kişinin tedavi olduğu doktoruna hediye alması gib bir şeydir.
Ama doktorun da hediyeden kaçınması gerektiği bazı durumlar da vardır.

Pahali hediye kabul etmek hic bir meslekte etik degildir.

eşantiyon gibi düşünün bunu. 10 koli kola alırsın mesela kolacı yanında 1 koli de su hediye verir. müvekkil zaten iş için ücret ödüyor. bir de aralarındaki sevgi-saygıdan ötürü hediye veriyor. limon, çilek, süt getiren var. gücü yettiğince hediye veriyor

Burada kütük kelimesini her aile için tutulan ayrı bir kayıt alanı olarak anlamak gerekiyor.
Eskiden bilişim dilinde de birbiriyle bağlantılı olan veri kümeleri kütük diye adlandırılırdı.
Demek ki birbiriyle bağlantısı olan kişilerin nüfüstaki defter kaydı olan bölümüne kütük dendiğini buradan benzetme yaparak anlayabiliriz.

Soy ağacından dolayı olabilir diye düşündüm. Tamamen tahmin tabii ki.

latince codex'ten geliyor.

codex doğru ama o da caudex'ten geliyor. bu ağaçların gövdesindeki odunsu katman anlamına geliyor. bildiğin kütük yani.

eskiden kağıtları bu odunsu katmanı soyup, balmumunda bekleterek yapıyorlardı. yani kitap dediğin şey, bu odunsu katmanların işlenip bir araya getirilmiş haliydi.

ilk kitapları da bir şeylerin kaydını tutmak için kullanıyorlardı. doğum, ticaret vs. en önemli aktiviteler. o yüzden bu kayıt tutma işine de "kütük" deniyor, çünkü literally ağaç kütüğünden oluşturuyorsun kayıt tuttuğun kitabı.

O defterleri gordum gercekten kutuk gibi kocaman agir seyler.
Bir de gercek kutuk hala kayit icin kullaniliyor, mezuniyet kutukleri var.

@plutongezegendegilmi cok guzel yazmis. sagol ogrettigin icin.

ben de gunumuze kadar ulasan en erken balmumu odun tableti orneginin turkiye'de bulundugunu okudum simdi. 1986'da, kas'ta, milattan once 14. yuzyila ait uluburun gemi enkazindan cikarilmis. tabii bu teknik antik roma zamanina dayaniyor.
en.wikipedia.org

Teknik ismi söyleyemem ama paintle bile yapılabilir şeyler. Çekmeceler arası yatay siyah çizgiler ve çekme kolları silinir (öncesinde kopyalanırlar tabi) belirlenen çekmece sayısına göre eşit aralıklarla yeniden konumlandılırlar.
Çekmece sayısı azaltılarak kapakların genişliği daha da artayacağından bu noktalar biraz daha geniş tutulabilir:
i.hizliresim.com

Başka kombinasyonlar da söz konusudur tabi.

keywords:

clone stamp
healing brush
content aware fill

www.hizliresim.com

zaten simetrik bir obje. yapboz gibi dikdörtgen şekilde ortadan bir çekmecelik alanı kes. ışıklandırma ve gölgelerden dolayı absürd çizgiler kalacak onları da content aware fill ile temizle. ilk işlemi yapınca sürgülü kapının butonları yok olacak. yeni sekmede tekrar görseli açıp butonları kopyala ortaya yapıştır.

Ambalaj süngeri veya sünger paketleme, olarak bakın

" Kutu içi Sünger " yazınca bir çok alternatif çıkıyor.

Eva sünger

herkesin bir görev tanımı vardır. görev tanımı içerisinde amirinin vereceği görevleri yapmak varsa da, bu sadece kişinin görev tanımı ile alakalı olan ama açık açık belirtilmemiş şeyleri kapsayacaktır ama hiç bir şekilde amirin özel eşyalarını taşımak bunun içine girmez.

Dayandırılamaz. Amirin kendi kişisel işleri başka, işle ilgili dosya evrak taşıma, alma, nakletme, düzenleme vs. başka.
Diğer türlü bu tür kişisel istekleri normal görmenin ayakkabı boyama, çocuğu okuldan aldırmaya, lavabo yanında havlu tutmaya kadar yolu var.

Amirin vereceği diğer görevleri yerine getirmek açıklık getirilmesi bir konu aslında.
zaten amir ve personel arasında tanışmadan/ortamdan kaynaklı diğer verilen görevler de yine ilgili iş türünden sayılıyor toplumumuzda.
Yazılı kurallardan olmayan teamüller gibi

Özel işleri yapmamak suç değildir.
Silsilede öncelikle bir kademe atlanarak ilgili makama şikayet edilebilir.
Mobbing artarsa sizde şikayetin dozunu arttırırsınız. Hatta delillerle/şahitlerle birlikte dava hakkı da mümkün.

Amirin kendisi için istediği bu tarz şeyler genelde toplumumuzun yapısıyla/anlayışıyla da ilgili bir durum.
temel kural olarak buraya bakılabilir:
www5.tbmm.gov.tr

bu haysiyetsizliğin önüne hiçbir zaman geçilememiştir. gerçek bir hukuk devletinde çok rahat bir şekilde "bunu yapmak benim görevim değil" diyebilirsiniz fakat Türkiye'de işler farklı şekilde yürüyor. yanında çalışan memura kendi işini yaptırmayan amir oranı %1 bile değildir, iddia ediyorum. bu benim görevim değil dediğiniz anda açığınız aranacak, mobbing uygulanacak, yeriniz değiştirilecektir.

Allah hepsini bildiği gibi yapsın.

Not: bahsettiğiniz işleri yapmak suç oluşturmaz fakat hukuka aykırı emirdir, emri veren amir sorumludur. tabii bunu kanıtlayacaksınız da mahkeme ha evet diyecek de amire 1 ay kıdem durdurma cezası falan verirler, amir de zaten son kademe derecesindedir, hiçbir şey olmaz. welcome to Turkey.

Açıkça sorardım ben olsam, ‘benim çaldığımı mı ima ediyorsun?’ diye.

Samimi olmaya gerek yok o kişiyle.
Yeni gelenler potansiyel olarak hataları yüklenen kişi olarak görülebilirler.

Olabildiğince de bu konuda her şeyi üstlere uygun dille yansıt. Sonradan mesele patlayacağına şimdiden duysunlar.
O kişinin bu konuda senden önce davranması da söz konusu.

Her daim rahatsızlık veren şeyleri konuşanlarla bir yere kadar.
Standart olarak yeni gelen işi/çevreyi tanımaya çalışır.
Eskilerise üst takıma şirin görünmeye çalışırlar her daim.
Üsttekiler ise şikayet gelmediği sürece her şeyin yolunda gittiğini zannederler.
Oysa bu hayatın kendisine ters bir durumdur. Her şey çok iyi yolunda gidiyorsa zaten bir sorun vardır.

Yöneticinle paylaş, kamera varsa bakın netleştirin de.
Ne siz ne de başkası durduk yere töhmet altında kalmasın.

Telefonda mı yapıyorsunuz bilmiyorum ama bir de bilgisayarda csv düzenleme uygulamalaları ile deneyin isterseniz. Örneğin (30günlük deneme sürüm)
www.gammadyne.com

İlgili CSV dosyasnı farklı kodlamalarla (ANSI, utf gibi) kaydedin tekrar karakter değişikliği yapım isterseniz.

Öncelikle o gördüklerin ardarda basılmış tek tırnak olabilir.
Bir diğer nokta da dosyayı notepad ++ gibi bir text editöründe açın. Ve değişiklikleri text editörde yapın. Zira diğer excel benzerleri çift tırnağı text belirteci olarak kullanacağı için kayıt sırasında yine çift tırnak basabilmektedir.

excelde açma ya csvyi saçmalıyor baya.

notepad++ veya visual studio code (csv rainbow eklentisiyle) açmanı öneririm. baya güzel oluyor.

Geçenlerde iş emniyeti ve iş kazalarıyla ilgili eğitim aldık.
Sizi etkileyen nokta sanırım gencin çalışma ortamından ayrı bulunması söz konusu olabilir.

Bu noktada muhatap olduğunuz kanunlar 6331 ve 4857.

@erva teşekkürler.

hayır olay iş kazasına giriyor. size hizmet veren isgci olması lazım onu arayın. anlatın o yardımcı olsun. hastanedeki doktorun tuttuğu kayıt rapor da önemli. rapor falan lazım olacak okul ilgilenemez onunla onu alın polis de gelip ifade isteyebilri 3 işgünü içinde sgkya biliyorsun ama sizde durum okulun sigortasında imiş. siz yine de isgcinize sorun. stajda işler nasıl oluyor bilmiyorum. iskazsı durumu çocupun şikayetci olup olmamamsına bakmaz. o sadece dava oluyor mu olmuyor mu onu etkiler.
doktor işkazası diye girdiyse zaten işkazasıdır. hastanenin polisi güvenliği yardım eder. doktora da sormak lazım.

edit isterse çocuk yurtdışında kazaya karışsın firma gönderdiyse o artık firmanın sigortası neredeyse onun sorumluluğundandır. senin servisinle giderken gelirken bile bir şey olsa yine işkazasına girer. yani kazanın senin mekanında olmasına gerek yok.

edit2 sizde sıkıntı doğacak bir şey yok prosedürleri evrakları takip edin yapılması grekni yapın yeterli.

@turbosadık teşekkürler firmada çalışan sayısı 3 olduğundan isgci de benim :)
Bne başında yoktum çocuk ilk gittiğinde şikayetçi olmamışlar karşı taraftan, daha sonra sgkyı ödeyen okul bastırmış sonra şikayetçi olmak istiyolar.
@enivecivokke para da sorun yok her türlü destek yapabilirim

devletin yaptıgı sigorta zaten bu kazalar için yapılan sigorta.

bazı kişiler biz ticaret liseliyiz bizim işe girişimiz bu tarih sayılsın diyorlar ya onlarda devlet sadece iş kazası için prim yatırıyor emeklilik için prim yatırmıyor bu yüzden muhtemelen iş kazası sayılır da iş yerinde olmaması bi ihtimal diye düşündürüyor onda da işe gidip gelirken bile sigorta işliyorsa işin özü gereği yapılan işlerde de iş kazası sayılır gibime geliyor.

diğer arkadaşlar da örnek olsun diye yazıyorum. anlatamamışım belli ki?

iş kazası sonucuna vardıran şey çocuğun sikayetçi olup olmamasına bağlı değil... doktor acildeki doktor. rapora ne yazdıysa o dur hekim orada hastanın raporuna yazıyor iş kazası vs diye ya da yazmıyor. çocuk annem yolladı giderken araba çarptı derse doktor yazmaz yazamaz. işkazası diye tutanak da tutulmaz.

çocuk derse ki şirketten şuraya yolladıladr doktor da biliyorsa kanunu küreği iş kazası diye yazar. ya bazen doktorlar yazmıyor. yazmazsa gene iş kazası olmaz. ha yazdı mı?

önce hastanenin polisi gelir. şikayetçi misin diye sorar: daha sonra karakoldan da polis gelir 2 tane. ifade alır firmadan karşı taraftan ve çocuktan. savcılık ister çünkü. çocuk sıkıntı yok derse yok. var derse zaten savcılık başlıyor işlemlere. neyse ifade alındı mı?

hastane güvenliğinden form alırsın. bi de doktorun giriş yaptığı kağıdın örneğini alırsın. hastaneden aldığın işkazası raporunu doldurursun çocuğuın bilgileri vs yazar.
doktor rapor verdiyse onu işkazası raporunu ve formu sgk ya 3 iş gününde bildirirsin. biter gider. çocuk şikayetci ise zaten savcı bir daha çağırıyor 3-5 gün sonra.
bu arada raporluı olduğu gün kadar devlet ona para yatırıyor sen yatırmıyorsun zaten yatırmazsın çalılıyor gösteremezsin raporu var. raporu olan adamı çalıştırdın mı suç gibi bir şey oluyor işler karışıyor.
bu benim firmamda benim şantiyemde olan kazalar için. sizin olayda sigorta başkası üstüne yani okul üstüne stajlar için ayrı bir yöntmelik vardı unuttum. en kötü geçiçi görevlendirme gibi bir şey flaandır herhalde.
sizin yoracak bir şey yok. haa durumun musaitse elemanın cebine 3-5 harçlık zaten bırakırsın. o insancıl bir şey.

edit: dopru 10 kişinin altında olunca firma sahıbı eğitim alıp kendi firmasına bakıyordu. benim zamanmımda da c sınıfı alamayan şantiye şefi olmayacak diye sınava girip almıştım c sınıfını orada biliyorum e bi de şantiyede paso kaza oluyor. benim hep böyle yaptım.

hatta komik bir şey daha diyim. taşeronun işçisi o zaman anafirmayım. taşeron 3 gün içine kendi işçinin bildirimini 3 gün içinde yapmadı. onu da bömyle uyardım. 5000 tl ceza yedi. onu da ödememiş.
ben hastaneyi teslim ettim geçiçi kabul olayları vs. firmanın dosyasını kapatacağım. ana borç görünüyor bi baktım onun borcu. dosya benim alt numaramda ya. haydaaa bi de onu ödedim. alllahtan içeride yüzde 1 parasını bırakıyoruz firmaların yoksa o da kaçaçaktı vesselam. içbir şey yapamıyorsan 180 mi ne bi numara var. netten sgk nın numarasına bakıver oradan yardım al

Önceki tarifenize +10gb, +200 dk eklemişler. Bunları kullanmayacaksanız aradıklarında belirttiniz mi? Ben başka hat kullanıcısıyım, bunu belirtince biraz daha az özellikte ve ücrette yeni tarife teklif ettiler, daha makul geldi.

Ben faturalı hatlarda kazıklanmaktan sıkıldım.
Vodafone'un faturasızına geçtim.
Bu ay şu paketi aldım:
15 GB+750 Dakika 67TL

Tabi her ay fiyatlar artacak, her seferinde güzel bir kampanya bulamayabilirim ama faturalı olunca fiyatların daha pahalı olmasına sinir oluyorum.

Evet belirttim. 10 gb mesela asla onermiyorlar. Yok diyorlae yani oyle bi tarife. Marketing 101 yani ama yapacak bisi yok.

Turkcell disinda cekmiyor benim

Bazı teknoloji haberlerinin bulunduğu forum sitelerinde ilgili operatöre SMS göndererek ciddi indirim sağlayan tarifeler oluyor.
Onları araştırın derim.

Bir ara bende yapmıştım uzun bir süre ayda faturasız hatta ayda yaklaşık 19 TL ödedim.

Bu yüzden 22 yıllık Turkcell beraberliğimize veda ettim bu sene.
Benzer tarifedeydim 58 ödüyordum, taahhüt bitince fiyat yüksek geldi, başka operatöre geçerim dedim pek de sallamadılar. Vodafon taahhütsüz kullanıyorum. Faturalıdan sonra ilkin biraz şaşırdım ama şimdilik idare ediyoruz.

Bana zor durumdalar gibi geliyor hepsinin cekim kalitesi dustu.
Biri arayinca sesini duyamiyorum whatsapp'tan ariyorum cogu kisiyi. Sozlukte boyle bir baslik vardi hatta.

Haliyle zam yapmaya basladilar.
Turksel zaten hep pahalidir eyvallahi yoktur ama digerleri de ucuz degil artik.

Sisteminiz Türkçe de olsa standart olarak böyle adlandırılmış olmalı Windows 10'da.

mobile.twitter.com

Hafifte kaşıntı oluyorsa (tabi ki kaşımayın) alerji gibi bir şey olabilir. Bendekiler bir hafta kadar süre sonunda bir şey kullanmadan geçti.

çok güneşe maruz kaldığımda bende de oluyor ancak bir iki günde geçiyor. Sadece nokta şeklinde ve büyümüyrsa çok büyük ihtimalle alerjik bir durumdur. Eğer büyümü ve sayıca artış varsa doktora görünün.

Hatchback turbo J kasalarda turbo çatlağı sorunu bazen oluyor. Ama kronik mi yoksa kullanıma mı bağlı bilmiyorum.
Face gruplarında bilgi edinebilirsiniz.

Yakıtı çok yakıyor diye biliyorum, arkadaşım kiralayıp pişman olmuştu, başka bilgim yok.

Sisenin azalmis fotosunu da mi cekmiyor?

Azalma yok hocam, ne gönderdiysem o kadar miktar var. Ama baş aşağı tutunca akıttığını iddia ediyor.

İstediğin kadar sarıp sarmala parfüm şişeleri hareket edince sprey ağzından beş on damla akıyor, o da ondan bahsedip ücret iadesi almanın peşine düşmüş olabilir. Azalma yoksa iade yapmazdım.

Bence de akmistir kapali sarap sisesi bile kargoda akabiliyor. ama bariz bir azalma yoksa adamin kaybi da yok, salla gitsin.

Akabilir normal kirik cikik yoksa bas engeli gec. Sonucta spreye basinca fis fis ediyorsa gerisi onemsiz. Bas asagi da tutmasin parfumu

Boşver. İddia eden ispatla yükümlüdür.
Video yok. Kargo çalışanı ile tutanak tutma yok.yokta yok.

Ürünün paketlemesi için gösterdiğin özene saysın.
Benzer parfüm için başka yerleri de araştırmış olabilir ucuzluk için.

Uygulamanın eski versiyonunu bularak onu kurun.
(Upgrade mümkün değilse downgrade :)
Sanırım tek sorun olacak şey, kullanım için internete bağlı olmak zorunluluğu olur ki bu tür programlar genelde güncelleme ister.

O programla olmadıysa kullanım amacına göre alternatiflerine de bakabilirsiniz.

custom rom kurabilirsiniz. Ancak önemli bir işlem. Daha önce yapmış biri tarafından yapılmasını tavsiye ederim.

www.youtube.com
forum.xda-developers.com

4 gibi geldi bana.

4 sanırım.

4

Tabanlığı değiştir. Ayakkabı içi yeterli derecede genişse yine kaymayan türden (biraz ince) ek bir tabanlıkta ekleyebilirsin.

jujosocks'dan alıyorum. çorapcılarda da var ama.

Adres operanın ana sayfasına ekleniyor . Sorun yok

@erva telefonun anasayfasına kısayol olarak demek istemiştim

Telefonun yerleşik tarayıcısından ana ekrana yerimini yerleştirin. Sonra da hem telefondan hem de operadan varsayılan tarayıcı olarak operayı seçin bakalım.

tozlu ise fanlar iyi calışmıyor olabilir, işlemci ısındığı için açılmayabilir

Power supply yanmış olabilir.
Kapandığı anda yanık kokusu hissetmiş mi sorun.

Ayrıca kabloları kontrol ederek farklı bir prizde açmayı deneyin

@erva yanık kokusu gelmiyor.
tozları temizledim yine açılmıyor.

@mtgs

Dugmeye bastin hicbir tepki alamiyorsan(ilk calisan fan power supply fani olur) power supply ölmustur.

çok sebebi olabilir. anakart yanar, psu yanar, işlemci yanar...

en basitinden power soketi yerinden çıkar... böyle bir şey demek zor.

2 seneden azsa garantisi vardır.

en iyi ihtimaller : power butonu bozulmus olabilir. fisleri kontrol et pc deki ucunu da.

Power supplyden elektrik fişini çekin, 1 dk kadar bekleyip tekrar takın.

Butona basınca çalışmadıysa anakart üzerinde Reset ve Power tuşu var mı bakın, varsa anakart üzerindeki Power tuşuna basıp çalışıp çalışmadığını deneyin.

Kasa önündeki buton bozulduysa ana kart üzerinden bu tuşla deneyebilirsiniz.

Ama kasa önündeki power butonu bozulması imkansıza yakın, hurdacılardan, hurdalıklardan aldığım toparladığım 20 senelik kasalarda bile bu tuşun bozuk olanına denk gelmedim.

Power supply tetiklenmiyorsa ilk önce ondan şüpheleniriz, anlıyorsanız eğer;

Anakarta takılan grup fişini çekin, tırnaklara dikkat edin. Bu grup üzerindeki yeşil kablo ile siyah kabloyu bir ataç ile birbirine değdirin. Bu sayede power spply tetiklenir ve çalışmaya başlar.

Eğer bu yöntemle power çalışmadıysa bozulmuştur, bu hemen çöp oldu demek değil tabi. Bi açılır bakılır belki basit bir arıza vardır ya da sigorta atmıştır vs.

o zaman en yakın bilgisayarcıya götüriyim.

Hocam bi acele etme, belki basit bişeydir. İyi bir bilgisayarsa herkese emanet edilmez, anlayan bir arkadşaın yok mu?

@john bloor 2 sene önce 35 bin tlye toplmıştım ): açıkcası bilgisayar mühendisiyim her şeyi denedim ama açılmıyor bir türlü.

Hocam dediğim gibi, power supply anakarttan ayır ve yeşil-siyah kabloları ataçla birleştir ve bak bakalım power çalışıyor mu?

Önce bunu bir dene, power bozulduysa tamire çalışırız, yenisi alınacaksa da kendin alır takarsın, 4 tane vidası var.

Çok cahilim keşke ölsem demiyorum çok cahilim öğrenecek ne kadar güzel şeyler var diye heyecanlanıyorum :)

Niye ölesin yahu, keyifle, aşkla, şevkle, şaşırarak, daha fazlasını merak edilecek pek çok pek çok şeyler var. Oturur öğrenirsiniz. Okursunuz, araştırırsınız, seyredersiniz, gider ziyaret edersiniz.

Kimse anasının karnında bilerek doğmadı. Siz de öğrenirsiniz.

10 sene önce böyle derdim. Öğrendikce geçti şimdi pratiğe döküyorum.
Öneri demişsiniz de yolu belli ilginiz olan şeylere ufaktan dalacaksiniz.

Bilmen gereken ve her daim lazım olacak bilgileri öğrenememekten dolayı kendine kızabilirsin.

Tavsiyem ise hemen öğrenmeye başlaman.

O kadar gomme kendini. Eger boyle dusunuyorsan tr ortalamasinin hayli hayli ustundesin demektir. Ben de mesela cahil oldugumun bir suru konuda farkindayim ama cahillige goreceli olarak da bakmak lazim bence, iste o zaman da vay be hic de fena degilim ha diyorsun.

Anlaşabilirseniz paranın bir kısmını verin 3-5 gün kullanım sonunda kalanı verirsiniz.
O zamana kadar buzlukta dahil olmak üzere soğutma düzenini anlarsınız. İç aydınlatmasında da bakın.

Bunun ticaretini yapan ve güvendiğim birisi var. İlginizi çekerse telini verebilirim. İstanbul/Maltepe

fişe takın kompresörün devreye girmesini bekleyin. sesinde bir enayilik yoksa devam edin. devrelerin delik olup olmadığı ile ilgili bir şey diyemem.

iyice silinsin

Söz konusu yerlerde son 5 yılda basılan kitapların dijital halini bulmak zor ya da imkansız.
Özel olarak hobi amaçlı uğraşanlar var ama azınlıktalar. Ayrıca zaman harcamaya bağlı tam bir özveri istiyor bu hobi.
Zaten toplumda okuma oranı düşükken buna bağlı olarak kitap taraması yapan kişilerin sayısı çok daha az kalıyor.
Geçen bulduğum bir kitabı başka yerde paylaşayım derken baktımki kitap basılalı daha bir yıl olmamış vazgeçtim.
Çeşitli gruplara katılarak bu istek biraz olsun karşılanabiliyor.

Basılı formatın ücretinin az olmasının nedeni (işin içinde değilim ama mantık yürütürsek)
dağıtımının/paylaşımının internet üstünden olması daha kolay bir hal alıyor alıcı tarafından.
Buna bağlı olarak kaybedilme potansiyeli olan müşteri oranı da fiyata ekleniyor olabilir.

Akademik kitaplar da diğer basılı kitaplara göre daha pahalı çünkü onun da pazar/alıcı kitlesi belli niteliğe, ünvana sahip kimseler oluyor daha çok.
Mesela ortaöğretim mezunu biri merak edipte kolay kolay kuantum fiziği konulu bir kitaba para vermez. Aklına bile gelmez.

Bu arada çeşitli e-kitap grupları varsa haberdar olmak isterim.

Yayıncıların e-kitap alerjisi var. Çok kolay korsana dönüştüğü için isteksizler. Halbuki, e-kitap olarak 25 liraya satsa toplam hasılat belki 10 kat büyüyecek. Ama o kısmı göremiyor.

Bir de sağlam ve güvenilir bir ekosistem yok. Amerika için konuşursak, Amazon çok ucuza kindle cihaz veriyor. İlk kindle'ımı yıllar önce 40 dolara almıştım. 7inci senesinde bir sıkıntı oldu, Amazon'a yazdım ne yapabilirim diye. 30 dolar indirim kuponu verelim yenisini al dediler.

Şimdilerde 50-60 dolar sanırım en ucuz cihaz. (Kontrol edeyim dedim ama stokta yokmuş.)

Amazon rakamları açıklamasa da tahmin edilen, piyasada 20 ila 90 milyon aktif kindle cihaz var. Kötümser bakarsak, 20 milyon müşteri için kitap çıkarmak tüm yayınevleri için mantıklı.

Türkiye'de toplam okuyucu sayısı 500bini geçmediğini düşünürsek, bunların da en az yarısının elektronik kitaba yatkın olmadığını eklersek, 250bin potansiyel okuyucu içinden bizim kitabı okuyacak kaç kişi olabilir diyerek DRM vs. teknolojiler ve maliyetleriyle uğraşmak istemiyorlar. Üstüne de korsan korkusunu ekle. Durum böyle.

+ Akademik kitaplar da diğer basılı kitaplara göre daha pahalı...
- Evet. Bu yoruma +500. Bir tarihçinin youtube kanalında benzer bir örnek verildi. Örnek verdi. (Tam aklımda değil atıyorum kafadan) İşte Gümüşhane'nin toprak yapısının, nüfusa etkisi adlı tez çalışması kitap haline getirip, 400'e satılıyor. Onu alacak 30 sene içerisinde alacak kişi 3 filan. O 3 kişi de anca işte benzer bir çalışma yapacak, kaynak filan filan.

+Bu arada çeşitli e-kitap grupları varsa haberdar olmak isterim.
- artı 500. Bulabilirsem, paylaşırım.

özel sektörde işçi maaşları 9 10 bin lira mı?

asgari ücretle çalışan işçinin hiç bir iş garantisi yok. ancak memurlar kpss’den ölene kadar her ay maaşlarını tıkır tıkır alacakları kesin bir sistemdeler. bu konforun bir bedeli tabii ki de olacak. mevcut kanunlar ve mevcut çerçevede işinden istifa edip özel sektöre geçen memur sayısı %1 bile olmadığına göre, memur kesiminin yok olması imkansız diyebiliriz. memurlar net gibi sitelere baktığınızda genel olarak insanların mevcut yönetimden memnun olduklarını gözlemleyebiliyorsun, neden memur kesimi yok olsun ki?

Özel sektörde de belli meslekler dışında çok farklı değil. Memurlukta kafa rahatlığı var. Rahat çalışma ortamı ve iş garantisi var.

Toplamda devletin giderini azaltir.
Kiralar duser pahalilik azalir.

Memur sınıfının geliriyle orantılı satın alım gücünün düşmesini kastediyorsak bu her türlü rüşvet ve yolsuzlukları arttırır.

işten ayrılan memurlar için ayrıca deneyimli oldukları iş alanları kurtarıcı olabilir.

Diğer yandan gelirin yetersizliği ya da işten ayrılma gibi ekonomik zorluklar ve üstüne kredi gibi borçlar başka söylemek istemediğim şeylerle de sonuçlanabiliyor.

Yalniz memur maaslari Avrupa'da da acayip yüksek değil.
Benim esimin iki arkadaşı memur; biri adliyede biri polis.
Ikisinin maaşı benim maaşım anca ediyor. Ki onlarda ölene kadar alacaklari maaslar belli. Benim bir üstüm misal aylık bir 700 euro fazla alıyor. Memurlarda bu yok.

Neyse yani zaten normal olani bu gibi. Buna ek olarak yok performans görüşmesi yok kpi vs yok. Tatilleri belli, saatleri belli.

Özel işçi dediginiz adam, ki büyük ihtimal tecrübeli iscidir dümdüz yeni başlamış adam değildir, saatlerce ayakta, saatlerce vücuduyla çalışıyor. Memurdan yüksek alması normal.

Selamlar. Öncelikle özelde işçi maaşları 9-10bin değil. Orada bi karışıklık olmuş olabilir.

Memurdan ziyade orta sınıfın çöküşü sıkıntı. Zaten çöktü. Bu yüzden daha büyük skkıntımaeı önümizdeki dönemlerde göreceğiz. Memur sınıfı yok olmaz. Memurun iş garamtisi var. Tek farkları bu.

Kamu düzeni açısından rüşvet yaygınlaşır. Ama zaten hali hazırda her tüelü usülsüzlük almış başını gitmiş durumda. Anlatmaya gerek yok

Toplumsal düzen, yani sosyolojik anlamda, memur sınıfının çok da bir etkisi yok. Esas etki üni-yl okumuş olan özel sektörde çalışan kitlede. Tabi toplumsal düzenden kasıt ne, ona göre değişir.

memur tabakası yok olmaz ama alım gücünün düşmesiyle harcamalarını kısması domino etkisi yapabilir.
maaş garantisiyle görece daha rahat yapılan ev araba tatil vs. gibi harcamalar azalır, özellikle küçük şehirlerde esnafın zararına.
kamu düzeni içinse, örneğin istanbulda zaten var olan öğretmen açığı daha da artacak gibi görünüyor. büyükşehirlerde bazı kadrolarda sıkıntı yaşanabilir.

Bilişsel çelişki

Bilişsel çelişki kuramını inceledim. Anladığım kadarıyla başta mantıksız ve rasyonaliteye oturmayan şeyleri rasyonaliteye oturtma çabası var. Fakat benim durumumda ortada bir belirsizlik var. Yani şöyle olursa böyle olacak minvalinde bir "şans" faktörü. Ayrıca geleceğe dair yani mevcutta kafamda oturmamış bir şey gibi de duran bir şey değil. Umarım anlatabilmişimdir.

Apofeni'ye benziyor.

Genel anksiyete düşürmek için insanın kendine yaptığı bir şey aslında, OKB'den muzdarip kişiler de sık sık böyle totemler tutar. Sıkıntı olmaya başladığı şey totemlerini veya ritüellerini yerine getiremedikleri zaman çok kötü şeyler olacağına inanmaları ve ritüelli/totemi artık "compulsion" olarak yerine getirmeye başlama evreleri. Sizin böyledir demiyorum kesinlikle ama anksiyete ile bağıntılı olabileceğini düşündüm bir an paylaşmak istedim. Belki totem tutarak rahatlamak istiyorsunuzdur, sınava girerken uğurlu çorabını giymek gibi. Eğer bu durum sizi rahatsız ediyorsa profesyonel bir bakış iyi gelecektir burada kim ne derse desin "bir tahmin"den öteye gitmez

OCD olabilir. (Obsesif Kompülsif Bozukluk) Genelde sadece kirlilik kaygısı olarak biliniyor ama bu şekilde olanları daha yaygın.

Şey tarzı örnekler var, lambayı kapatacaksınız mesela odanızda. "4 kez açıp kapatmazsam ailem ölecek vs." tarzı davranışlar.

İyi haber ise bu konuda terapiler çok ilerledi. Bir profesyonele görünürseniz süreç kısa da olsa uzun da olsa çözüleceğini düşünüyorum.

Bu durum çok görülüyor. Birkaç dizi ve filmde de bu konu işlenmişti. "Şöyle olursa istediğim olacak" ya da "Şuraya kadar nefesimi tutabilirsem sınavı geçeceğim" gibi şeyler. Amelie'de bile vardı sanıyorum. Beyin hayatı neşeli hale getirmek için oyun oynuyor. İş ve özel hayatınızda yoğun bir sürece girerseniz aniden bittiğini göreceksiniz.

Sizinkinin sıklığını bilemiyorum. Bunu bazen ben kasten yaparım. Hayattaki heyecan ve belirsizlik, tehlike eksikliğinin dolaylı bir sonucu bence. Risk almayınca ya da şartlar itibariyle risk alamayinca yani risk alacak bir şey zaten olmayınca, elinin altında olanı bir tehlike fantazisine dönüştürebiliyor insan.

Orhan Veli'nin bir hikayesi var, işsizlik isminde. Belki o da bu konuya kafa yormak adına bir kapı açabilir size.

Powerpoint sunum içindir. Amacı budur yani. İlanlarda o şekilde çıkmasının sebebi de her üniversite bölümünde öğrencilere sunum yaptırılmaması ve bu programı da herkesin kullanmayı bilmemesi. Çok basit bir program belki ama herkes bilmiyor işte. Adamın CV'de o kadar şey var, alıyorsun işe, bir sunum yapılacak ama powerpoint'ten haberi yok adamın.

O ilanlarda ne kastediliyor bilmiyorum ama, Powerpoint'i efektif kullanan çok az kişi gördüm.

Öncelikle hayvan gibi metin yazılmamalı 3-5 keyword ve imaj olmalı öndeki kişi çıkıp anlatmalı. Sunumun önemli kısımlarını vurgulamalı yani. (Mesela benim hazırladığım slaytı öğrenciler istiyor ama versem de bişey anlamazlar, gidip googledan o keywordleri araştırmaları lazım linklere bakmaları lazım :D)

Düzgün tasarım çok önemli ama o görsel iletişimcilerin işi aslında. Biri anlatacağı şeye ve içeriğe karar vermeli, tasarımı düzgün bir tasarımcı yapmalı ideal senaryoda. Kullandığın font, renkler, tasarım dili her şey dinleyenlerin algısını etkiler aslında. Koskoca üniversitelerin bunu yapmadığını, rezil slaytlarla sıkıcı sunumlar yaptıklarını gördüm. Özel şirketlerde durum nedir bilmiyorum.

Bazi is yerlerinde sadece sunum icin degil genel olarak yazili iletisim icin kullanilir. Yani word yerine mesele proje sorun vs neyse power point uzerinden aktarilir. "hayvan gibi metin yazılmamali" her yerde gecerli bir konsept degil.

nhk ve potato +1

Şuan çalıştığım yerde stajyerler zamanının yarısını PowerPoint sunumu hazırlayarak geçiriyor. Yeni başlayanları online görüşmeye davet edip iki, iki buçuk saat kadar sunum nasıl yapılmalı nelere dikkat edilmeli anlatıldı, anlatılanları uygulamalı tekrar ettirdiler. Mesela bu hafta benim de 10 sayfa bir şey hazırlamam gerekti. İki defa düzelttirdiler.

Benzeri başka uygulamalar da olmasına rağmen yine her alanda tekel gayreti içine giren maykrosoftun yazılım markalarından biri sadece. Yaygın olması ve office paketi içinde hazır olduğu için akla alternatif başka uygulama olmadığı zannı yerleşiyor.

Potato +1, simdi calistigim sirkette proje raporlari, teklifler filan hep powerpoint uzerinde. Haliyle her kosesi doluyor ister istemez.

Excel'e filan baglayip dinamik dashboard bile yapilabiliyor ama iyi derecede pp diyen firmalar bundan bahsetmiyodur herhalde. Eli yuzu duzgun sunum yapabilmek yeterlidir.

Pp aynı zamanda excel'deki ham datanın "ürün" haline gelmiş her formunu içeriyor, haliyle sadece slaytşov olarak değil yukarıda dendiği gibi her çeşit bilginin bitmiş ve süslenmiş hali olarak kullanılıyor. Çünkü görsel zenginlik için en ideal ofis programı; metin yazıyor, exceldeki veriyi bağlayabiliyor, üstüne şekil şukul atabiliyorsun.

Müşteri toplantısına excel'le çıkamazsın mesela, en basit bir tablo bile olsa pp'de sunman lazım. Ki asıl beklenen pp'nin nimetlerinden faydalanarak olabildiğince zenginleştirmek.

Şu almanın tam sırası.

Redmi note 8 (2021) düşünebilirsiniz
(Bazı ayarları da pasif konuma getirerek MIUI Güncelleme yapmayın)
Tabi senelerce kullanma meselesi kullanıcıya da bağlı bir şey.

Samsung m52 5g 5300tl. 6900 7bandina da s20fe.

oppo reno 5 lite aldım kendime.
eski bir iphone 11 kullanıcısı olarak hiçbir sıkıntı çekmiyorum, kamera hariç diyim :)
kamerayla çok işi olan biri değilim zaten.

10 yıldan fazladır vodafone kullanıyorum hiç çekmeme sorunum olmadı. evden çalıştığım için değişik şehirlere de gidiyorum bazen. problem yaşamadım.
sim kartı başka telefona takıp deneyin belki telefonda sorun vardır.

Geçici bir durum olmalı.

3.5 g ya da 2g ye geçin ayarlardan.

Turkcell ve Vodafone kullanıuyorum. Vodafıne Evde hiç çekmiyor. Dışarıda çekiyor gayet iyi problem yok. ev dediğim yer de istanbul ataşehir e5'in dibi yani baya merkezi bi bölge aslında.

Turkcell ise her halükarda çekiyor sıkıntısız.

bazı paralel ithalat telefonlar türkiyede desteklemesi gereken tüm 3g-4g bandlarını barındırmıyor. bu durumda bahsettiğiniz sorunlar olabilir. sizinki çalışmıyorken etraftaki diğer vodafone cihazlar normal çalışmaya devam eder.

Burnaware uygulamasının
MP3 siteleriyle ilgisi nedir?

soruda mp3 kayıtlarından bahsettiğimden öyle garip bir şeyler yazmışım, düzelttim soruyu:)

Net bir şey söylemek zor. Cdyi başka cihazlarda da deneyin. Aynı sorunu tekrarlamaması gerekiyor.
CD yazılırken MP3 ya da data modunda yazdırma bile bazı cihazlarda okunmasına engel olabiliyor.
Farklı bir uygulamada ile yazdırdığım cd PCde açılırken, araçta açılmıyordu.

Uygulama ayarlarında varsa
Yine düşük yazdırma hızında ve dosyaların sabit veri aktarım hızında (CBR) modunda 128 kbps olarak yazdırmayı deneyin.
Cd'nin kalitesi de önemlidir.

Çöp kutusuna bakın.
Klasörün adı neyse adına göre arama yapın. (Everything uygulaması ile daha hızlı olur )
Bir de klasörü android telefondan aldıysanız, klasörü android telefonunuzu da kontrol edin.

Çöp kutusunda yok. Klasör olarak değil parça parça kopyaladım 50'şer gibi, telefonda da yok. Klasör de yok. Anlayamadım. Teşekkürler.

Kes demiş olabilirsiniz, yapıştırın tekrar.

Benzer bir durum hakkinda asagidaki tartismalar donmus.
answers.microsoft.com


www.quora.com


Eger telefonda bir data recovery programi kullanmak zorunda kalirsaniz su andan itibaren telefonda olabildigince az aktivite yapin. Cihazda yapacaginiz her islem (yeni foro cekmek, app indirmek vb) veri kurtarmanizi zorlastirir.

Garantiyi uzatmaya gerek yok.
Eşyanın geleceği hakkında her yönden karamsar olanların bir tercihidir garanti uzatma. Mesele ayrıca eşya hakkındaki temel bilgisizliğe dayanır.

İhtiyacınız yoksa çeşitli ikinci el satış sitelerinde bu modelinden temiz olan ilanları arasında ortalama bir fiyat belirleyin.
Aldınız fiyatı unutun. Önemli olan şu an piyasa fiyatıdır. Garanti bittikten sonra satış olacaksa ona göre tenzilat yaparsınız.

Garantili hali şu an düz 20.000 TL ise, garantisiz bu haliyle azami 1500-2000 TL civarında indirim yapabilirim diye düşünüyorum.
(Değerler varsayımdır önemli olan fiyat ile indirim arasındaki orandır)

kapalı kutuysa garantisi nasıl bitiyor? cihazı açıp aktif etmediyseniz garantisi başlamamalıydı diye biliyorum.

@pardus Apple ürünleri için geçerli bir durum gibi hatırlıyorum dediğinizi. Ama haklısınız bir sormak lazım.

Önce Excel dosyalarını eski sürüm Office ile ya da farklı Office alternatifleri (wps, open Office, libre Office )ile açmayı deneyiniz.
Office 2019 Excel ile düşük boyutlu dosya açarken dahi zorlandığını biliyorum.

ssd takın

ilk önce task managerden(ctrl+shift+esc) hangi birim yavaşlık yapıyor ona bakabilirsiniz. Program açıkken ram kısmı %100'e yakınsa ram, disk kısmı %100'e yakın ise ssd alırsınız.

ram ile alakalıymış büyük excel'lerin hızlı çalışması.

www.eksiduyuru.com

bi de bütün formülleri otomatik hesaplamayı durdurmak da güzel bir öneriydi. f9 ile yapılıyordu galiba ama tam hatırlayamadım google'dan bulursun.

Demir korkuluk mu? Kaçıncı kat? Kiracının korkuluk istemesi normal, ev sahibinin yaptırıp ödemesi de normal ama çocuk daha dün doğmadıysa kiracının eve girmeden bunu belirtmesi daha uygun olurdu.

valla bizim giriş katta zaten korkulukları olan(hırsız girmesin diye) eve içinde kiracı varken korkulukları kesip hırsız girdiği için komple korkulukları yeniden yaptırmıştık ama ne bileyim hani giriş katı değilse ben olsam yaptırmam.

hani çocuğum aşağa düşmesin dedi diye 3. kata 5. kata korkuluk yaptırılmaz. hatta kendisi yaptırmak istese bile kabul etmeyebilirsiniz evime zarar vermeyin vb diyerek.

5. Kata korkuluk yaptırmayın yarın gelen kiracı söküp atmak isteyecek. Kendisi yaptırmak istiyorsa yaptırsın 5. Kattaki evde korkuluk olmaz.

Hocam 5. Kata korkuluk yaptırmak isteyeni ilk kez duyuyorum. Çocuklar için pencere kilitleri var çeşit çeşit. Onlardan alıp taktırabilirler. Daha mantıklı olur.

5. katta korkuluk mu olur yahu saçmalamış. Çocuk da böyle bakılmaz.

Uç bir fikir ama kediler için çok sağlam metalli ve kilitli sineklikler var, çocuk düşmesi de mümkün değil, hem de sinekten koruyor. Kalıcı bir ürün, sinek problemi varsa onu düşünebilirsiniz.

winblock.

Pencere kilidi almalı.
Beşinci kat için gereksiz olur korkuluk.

Yaptırmayın. Mecbur da değilsiniz, mantıklı da değil, eve değer de katmaz. Hatta değerinden götürür bile bence.
Canınız isterse kendisinin yaptırmasına izin verin. Ama giderken hem sökecek hem de söküp taktığı yerleri düzelttirmek, boyatmak şartıyla.

çok keyfi bir şey. bence yaptırmayın.

hani eve katma değer katmayı bırak, bence kötülük resmen eve.

5. Kattaki eve taşınacak olsam korkuluk olmasını yadırgarım. Mümkünse de ev sahibine sökülüp sökülmeyeceğini sorarım. Bunu anlatıp bu eklemenin evi olumsuz etkileyeceğini, çok isteniyorsa kendilerinin yaptırabileceğini söyleyebilirsin.

Çocuk mocuk diye uzatırsa yukarıda bahsedilen koruma yöntemlerini önerebilirsin.

Sakın. Elinizi verir kolunuzu kaptırırsınız. Evi tutarken 5. Kat olduğunu bilmiyo muydu?

kucuk cocugum var 5. katta ev tutmayayim diye kendi dusunecekti ya da tasinmadan size soracakti. cocuk 1 ayda olmadi heralde.

1 ve 2inci kat olsa neyse de o kadar yüksek katta olmaz.

Daha sonra sökmek ve ilgili yerleri tadil etmek şartıyla kendi yapabilir istiyorsa. Ya da sağlam bir sineklik takabilir isterse.

besinci katta korkuluk mu olur allah askina adama gulerler. besinci korkuluk da nasil yaparlar bilmiyorum. cok zor imalat olur o.


iceriden alinan cocuk ve hayvanlar icin onlemler var onlarda alacak kiraci ag pencere kilidi vs ya da 20 cm e kadar acilan cam anahtarlari var vs.
biz hastane yaparke psikiyatri bolumundeki camlari 20 cmden fazla acilmayacak sekilde takariz. atlayanlar oluyor cunku

eve deger katmaz hatta degerinden goturur +1
5. kattaki evde korkuluk gorsem yadirgarim +1 (demek ki bolge guvebli degil hirsiz giriyor vb)
cok keyfi bi sey +1
yapmasi zor ve pahali olur +1
cocuk dun dogmadiysa girmeden niye konusmadi +1
cocuk boyle bakilmaz +1

sanirim bir tek kiraciniza mantikli geliyor bu olay. kapiyi pencereyi acip cocugu gozetimsiz salmak istiyor herhalde.

bence kendi yaptirmasina da izin vermeyin. sineklik belki ama onu da yapiyorsa kendi yapsin (hic ev sahibi olmadim ama bunlar ekstra seyler ev sahibinden istemek mantikli degil)

Veri kurtarma garantili olabilir, seagate surveillance serisinde vardı galiba, bakabilirsiniz.

Nvr, dvr v.b sürekli yazma işlemi yapan ancak okuma az yapan cihazlar için WD Purple ve Seagate Skyhawk serisi sabit diskler tercih edilir.Normal diskler bu tip 7/24 sürekli yazma durumlarında sık arızalanır. Bu tip 8tb diskler 3500-4000 tl arasında değişiyor.

Bu kadar para vermek istemiyorsanız, kayıt cihazının hdd uyumluluk listesi vardır, burdan bir hdd seçebilirsiniz.

Veri koruma olayı yalan yanlış işler dikkate almayın.

Aynı anda iki farklı diske kayıt özelliğinden (raid) bahsediliyor olabilir.
Bu arada 8tb çok yüksek bir depolama alanıdır.
Tavsiye olarak mesela azami,
x günlük sürede,
saniyede x kare hızında ,
x çözünürlükte,
x codec şıkıştırma özelliğinde gerçekte ne kadar alana ihtiyacınız olduğunu gösteren tablolar vardır bunlara bir bakmanızı tavsiye ederim.

Örnek olarak:
optiviewusa.com

Tahminim size azami 2-3 tb yeteceği yönünde. Yoksa full HD kayıt yapmaya gerek yok.
Zaten kayıt alanı dolmaya yakın eski veriler üstüne yenisi yazılır.
Kamera sayısı ve görüntü kalitesi ayarı arttıkça HDD daha çabuk dolar.

tanıdık yer değilse vay be derim.

1- hırsızlığa girer. aracın plakasına işlenir. ilk çevirmede tutuklanabilirsin. ama hapse falan sokmazlar muhtemelen.

2- not kısmına akaryakıt parası falan yaz. ama ben olsam pompacının ibanına atmam, istasyon sahibine yada sahibinin şirketinin hesabına atardım.

Anlayamadığım şey borcu ödemeye niyetiniz mi yok ?
Adamın kendi ibanı olsa da açıklama yazacaksınız "xx tahrihli kalan akaryakıt borcu" EFT de. bir de EFT dekontunuz olacak saklayın.
Verdiği fişi de ayrıca saklayın.
Adamdaki rahatlık biraz da sizin plaka bilginize sahip olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Yine varsayımla hareket edersek tutarı kendi cebine atacağını sanmıyorum işin uzmanı daha iyi bilir ama yakıt doldurulan o makinalardan toplam çıkan yakıt ile kasaya giren toplam meblağ arasında fark görülebiliyor olmalı.

Pompada açık çıkarsa pompacının maaşından kesiliyor zaten. o yüzden şirket ya da kişi hesabına atman arasında pek bir fark yok.

Tekrar uğrayabileceğiniz bir istasyonsa gidin elden verin bence. Ama böyle borçları vicdanen en kısa ödemek isterim. Bir gün fazladan bende kalması rahatsız eder.

Vicdan muhasebesine girenler icin, ben de ayni hassasiyeti tasidigimi soyleyebilirim, yarin hemen verecegim.

Fakat anlamadigim taraf Eskisehir bir koy yolunda olan bir istasyondu bu, plakam 34.. bir daha ugrayamacagim bir istasyon olmasi sebebiyle bir cakallik veya bir isguzaelik yapilabilir mi, basimiza is alimiyizi dusundum sadece.. sormak istedim.

Sehirde buyuyunce bu gibi konularda insan daha hassas oluyor.

Bu kadar küçük bir benzinci ise benzincinin akrabası olabilir. Yolda kaldığını düşünüp iyilik yapmış. Plaka ve kamera kaydı var zaten yakıt aldığının. En kötü durumda gider savcılığa verir olur biter diye düşünüp iyilik yapmış.
Ibana parayı gönderirken sana verdiği fiş noyu da eklersen sorun olacağını düşünmüyorum. Sonuçta ödemeyi havale EFT ile de yapabilirsin.

Adam düz bir şekilde insanlık yapmış hala bir film olabilir mi,nasıl göndersem diye işkilleniyorsunuz.sen ödemediğimi söyleyip cene atabilir mi diye düşünüyorsun.patronuda aldı parayı cebine attı diye işkillenir.vermiş ibanını at parayı notada yaptığın adamlık için teşekkür ederim yaz

Plakayı açıklamaya yazıp atılabilir.

Monica Lewinsky, O.J.Simpson vs gibi artık iyice magazinle sulandırılmış davalar arada bir Amerika'dan zuhur eder. Sanırım ciddiye almamak gerekiyor.
Muhakkak olaya değil karakterlerin geçmişine, bağlantılarına yoğunlaşmak gerekiyor.

Rot balans dahil lastikle ilgili bütün aksamlara baktırmak lazım.
Lastiklerin kullanıma elverişli ve araç için uygun lastikler olması hava basıncı önemli etkenler
Aslında bu hızı artık tehlike eşiği olarak algılamak lazım. titremeden daha öte büyük sorunlar yaşamamak için.

Kaldı ki nadiren yaşanacak acil durumlar dışında 140 la gitmemizi gerektiren başka hiç bir sebep yok.

Bir de "araçta rezonans" kavramına bakın

Büyük ihtimal tekere taş filan kaçmıştır. Aynı arabada aynısı bana da oldu.
Lifti olan bir yıkamacı bul, tekerlerin içlerini de iyice tazyikli suyla yikat.

lastiklerin yanlış takılma ihtimali olabilir lastik izine göre bi kontrol edin. araçta varsa karter koruma egzos ısı koruma sacı vb. bunlar da rüzgar direnci sonucu titreşip oynayabilir bağlantılarının düzgün olduğundan emin olun.

araç kazalı mı?

Rasyonel

Rasyonalist daha mantıklı sanki pragmatist’den. Dediğin gibi pragmatist fayda odaklı düşünen bir insan. Kendisinin faydası olduğunda mantığı değil faydasını seçecektir.

Pragmatik insanların çok büyük çoğunluğu mantıklıdır.

Fakat her mantıklı insan pragmatik olmayabilir.

Tam olarak eş anlamlıdırlar diyemeyiz. Pragmatizm, daha çok bencillik kokar.

Muadil olarak "akil" diyeceğim ama bu kelime geniş zamanı kapsayan ideali olan insanları kapasayan bir sıfat. Mantıklı kelimesi ise kısa zamanı, anlık veya günlük hayatın içerisinde karşılaşılan sorunları çözen kimse manasına geliyor gibi .

pragmatik insan nötr ü kendi için faydaya dönüştüren insan yani pragmatik insanlar win - lose olarak bakarlar duruma. önemli olan onlar için bir fayda sağlamasıdır karşı tarafın ne kazandığı umrunda değildir.

mantıklı düşünen insan win-win bakar. karşı tarafı önemser.

diyelim ki elimde ingilizce bir metin var çevirisi lazım

pragmatik düşünce ;
yakın arkadaşlarımı arayayım onların arkadaşlarına ulaşayım 4-5 kişiye yakın arkadaşlarımın isimlerini kullanarak çevirmelerini söyleyeyim 5 kişiden 2 si çevirse onları karşılaştırarak işi tamamlayayım

mantıklı düşünce ;
bir adam bulayım parasını verip çevirttireyim eğer arkadaşımsa ya bir yemeğe götüreyim yada bende onun bir işini halledeyim böylece ödeşmiş olalım

gibi.

Pragmatizm bana daha çok çıkarcılık gibi gelir. Evet içinde belirli bir Mantıkcılık barındırır ama bu mantıkçılığı kendi çıkarına yontar.
Mantıkçı ise kendi menfaatine karşı bile olsa o yolun varlığını kabul edendir. Rasyonalist iyidir mantıkçı tavır için.

Rasyonel sözcük anlamı olarak "mantıklı" demek zaten. O yüzden tam karşılığı rasyonel olur.

Herkes pragmatizme menfaatçi demiş, ama değildir. Menfaatçilik/çıkarcılık "oportünizm" olarak karşılık bulur. Pragmatik "faydacı" demektir.

Yani:
Rasyonel: Mantıklı düşünen, mantığa göre karar alan, duygulara, ideallere vs. kapılmadan en mantıklı şey neyse onu yapan insan
Oportünist: Çıkar/menfaat kollayan ve o fırsatı gördüğü noktada hareket eden, mantıktan çok çıkar odaklı düşünen insan
Pragmatik: Her açıdan olabilecek en faydalı sonucu elde edecek şekilde hareket eden, sadece kendisi veya bağlı olduğu herhangi bir kişi ve kurum için değil, herkes ve herşey için fayda sağlayacak sonuca odaklanan insan olur.

Bu açıdan pragmatik insan aynı zamanda rasyoneldir de çünkü bu şekilde düşünmek için zaten rasyonel olmak gerek. Oportünist insan yeri geldiğinde fevri davranıp mantığı hiçe sayabilir ama pragmatik insan bu duruma düşmez çünkü onun kafasında daima en güvenli senaryolar şekillenir.

Menfaat ve fayda arasındaki farka dikkat etmek lazım burada.

Zamanla yağlı boya kurur. Kuruduusa nemli bezden hafiften tozu alınabilir. Ama tuvale işlemiş kirler için özel yöntem gerekebilir. Hatta imzalı bir resim ise daha dikkatli olun.

youtu.be

Nemli bezle hafif silmek dışında çok müdahale etmeyin.

Elon musk teknoloji meraklıları tarafından daha önce tanınmışken bitcoin in popülaritesinin artması ve musk ın da bunun bir parçası (manipülatörü) olması nedeniyle ekonomik sebepler de eklenince daha da tanınır oldu diye düşünüyorum

Nasa tarafından uyduları içinnayrıca fonlanması da söz konusu.
Böyle kimselerin arkasında büyük yapılar olmadan hareket etmesi imkansız.

Tesla ile yaptı çıkışını, sonra space x'le, sonra da muzip icatlarla(alev tabancası), hyperloop gibi fütüristik planlarıyla hep gündemde kaldı. Sansasyonu seven biri olduğu için söylemleri de gündem oluyor. Pat diye gündem olmadı yani, yavaş yavaş birçok konuya el attığı için arttı bilinirliği.

Nasa tarafından fonlandı da, denemeleri başarısız olsaydı fonlanamazdı. (ki baştaki denemeler hep patlıyor ama sonra Nasa'nın çok pahalıya yaptığı işi daha ucuza yapabilir hale geliyorlar, alın size iyi kapitalizm)

Örneğin uluslararası uzay istasyonuna sadece Rus Soyuz'u ile gidilebiliyorken artık Space X shuttle ile de gidilebiliyor. Space X kurulu tarihi 2002, düzgün işler üretmesi 2010'lara denk geldi ve para kazanmaya başladı Musk da dünyanın en zengin adamlarından oldu işte. O yüzden son yıllarda daha çok duymaya başladık. Üstüne genç medyatik bi adam olunca daha da haber oldu.

Ben sadece Space X'i yazdım, Tesla, borsa ve şimdi kripto manipülasyonlarını falan da ekle bir sürü hikaye var daha.

kimse tanımazdı demek iddialı. paypal'in kurucularından biri mesela. 2000'lerin başı.

İlk servetini Paypal sayesinde yaptı ve sonrasında teknoloji sektöründe zaten biliniyordu.

Tesla sonrasında sürekli sansasyonel şeyler yaparak kendini iyice herkese tanıttı. Mesela çocuğuna saçma bir isim verdi.

Tesla dahil tüm işlerinde kamu ile bir iş birliği var. (Elektrikli araçlara/çatılara devlet sübvansiyonu) SpaceX'te NASA'ya yaptığı işlerin bazılarını Jeff Bezos ücretsiz yapmayı önerdiyse de iş SpaceX'e gitti. Yine gökyüzünü yüzlerce uyduyla doldurmak da devletin bilgisi olmadan yapılacak işler değil. (Starlink)

Son zamanlarda çeşitli kripto paralar üzerinden birçok manipülasyon yapıp, kendisi epey para yaparken bir çok kişiyi de fena batırdı. Bu da popülaritesini artırdı.

hocam adam ilk başından beri efsane aynen gidiyor

ünlü olmasının tek sebebi marketing. ünlü olmasa kimse tesla almaz. lucid motors u kim biliyor? tesla'yı kim biliyor.

daha solar işine girişemedi bile. birde tesla sağlam zarardaydı

Mantıksız. Mezarın gösterişli olmasını ben şahsen sevmem. Şehirler arası mezar fiyatlarında farklar olur ama şu an maks 10bine minimalist bi mezar yaptırabiliyor olmanız lazım.

2-3 bine sade bi şey yaptırın bence de, ben de mezar taşının gösterişli olmasını abes buluyorum. (Biz dedeminkini 10 ay önce 2 bine mi ne yaptırmıştık sade bi şey)

Mantıksız.

Nice gösterişli kabirler vardır ki içindekiler azap çeker.. sözünü okuduktan sonra sade normal olması konusunda kararım iyice arttı.

mermer varsa içinde, fiyat normal

izmir'de anneme yaptırıyoruz 6bin.

ölüler mezarda yaşamıyor ama işte...

başkasına çok değil, kendimeyse gelecekte bakacağız. altın piramit bile yaptırırım nic cage gibi

camdan girmiştir ya da belki siz dışarıdayken bir ağaçtan falan üzerinize düşüp sizinle eve gelmiş olabilir.

Bir ilkbahar sabahı, tırtılla uyandın mı hiç :)
Tam da mevsimi zaten

Ya dışarıdan gelirken üstünüzdeydi ya da poşet çanta gibi şeyler üstünde kendisi dağcılık yaparken eve getirdiniz.

büyütseydin keşke bir kabın içinde çok zararsız hayvandır, kocaman olur 1-2 haftada sonra güve olup uçar giderdi.

İlki, rengi de çok güzelmiş.

Üçü arasından 1

1.si güzel, 2.si de fena değil. 3. seçeneği eledim.

İlki

Birincisi.

1 numara, Modena, bir arkadaşımda var ve çok memnun. Ben de kullanmıştım, çok rahat.

2 3 1 diyorum sirayla. Sepet cok kullanisli gundelik kullanim, bakkala falan gitmek icin.

1. nin rengi çok güzel ve daha sade. hafif gözüküyor.

spotify (podcast takibi ve müzik), youtube, twitter, ekşi arasına sıkıştım. ingilizceyi eklersek reddit ve 4chan'a doğru genişliyor. bir de yakın arkadaş grubumla age of empires 2 oynuyoruz.

Google arama sonuçlarında çıkmayan sitelere bakmaya çalışıyorum.
Yandex gibi siteler de biraz çözüm oluyor. Kenarda kıyıda eski kalan yazılım siteleri, belli konulara yönelik bloglar ve dökümanlar vs.

Tabi yakın olduğumuz ya da hobi bazlı konular bu siteleri bulma aracı oluyorlar. Arama kelimelerinde kombinasyon yapmak önemli.

Hatta paylaşım altındaki bazı yorumlar bile ufuk açabiliyorlar.

Benim veri madenciliğinden anladığım bu kadar.

ben bu ara pubg'ye sardım. sabahtan akşama kadar pubg kasıyorum. takılıyorum kulaklığı alıyorum mouse'u zabaaaa kadan.

SSD takıp, macunları yenilenebilir.

Ssd alın sadece yeterli olur diye tahmin ediyorum. Özellikleri vermemişsiniz ama önce bi ssd taktırın sonra duruma göre farklı eklemeler yapabilirsiniz.

Bir de sistemin özelliklerini sıralayabilseniz anlatmaya çalışırız.
11 yıllık kavramı yeterli değil :)

@erva yenilemek derken problemleri halletmek anlamında demiştim o yüzden gerek duymadım. Hakkında kısmını aynen yazıyorum:

ACER
İşlemci: AMD A10-4600 M APU with Radeon(tm) HD Graphics 2.30 Ghz

RAM: 6GB

64 bit işletim sistemi.

Windows 10 yükledim en son.

@amanda @mg3929 ssd alırken bir özelliğe bakacak mıyım yani hepsi uyumlu olur mu?

Sadece SSD yeter. Termal macun değişimi ve fan temizliği de yaptırman iyi olabilir.

Ssd şart + ısınma problemi olduğu için termal macun ve fan temizliği şart. ancak ssd alıp bunlarıda yapsanız işlemciler 6-7 seneden sonra donma, takılma gibi problemler çıkarabilirler.

Tabi çıkarmayadabilirler. benim 9 yıllık bilgisayarm düzenli temizlik + ssd ile halen canavar gibi.