Giriş
(6)

3.doz biontek’ten sonra hastalanmak

naksidil
Merhabalar. 72 yaşındaki annem 2 doz sinovac’tan sonra 3.doz biontec oldu. Aşıdaydı 1 hafta sonra baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma ile peydah olan bi hastalığa yakalandı. 2 Ağustos’tan bu yana her gün en az bi kere kusuyor. Kan, idrar tahlili karından ve boyundan ultrason ve MR çekildi. Kulak kr
Merhabalar. 72 yaşındaki annem 2 doz sinovac’tan sonra 3.doz biontec oldu. Aşıdaydı 1 hafta sonra baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma ile peydah olan bi hastalığa yakalandı. 2 Ağustos’tan bu yana her gün en az bi kere kusuyor. Kan, idrar tahlili karından ve boyundan ultrason ve MR çekildi. Kulak kristalleri için KBB uzmanına götürdük birkaç egzersiz yaptırdı. Hiçbir şey çıkmadı. Hatta doktor benden iyi kan değerlerin bile teyze dedi. Hala geçmedi ama. Bugün kusmamış ama bişeyler yesin iyi olsun istiyoruz zorlayınca kusuyor. Şekeri de var ve öncesinde bir süredir haplarını düzenli kullanmıyormuş hatta bırakmış kafasına göre.

Şimdi sorum şu, böyle bir durumla karşılaşan iyileşen gören duyan var mı? Hayat kalitesi tamamen düştü. Vertigonun tedavisi yokmuş okuduğum kadarıyla. Hep mi başı dönecek. Yataktan kalkamıyor canım anam.

Bana güzel bişeyler söyleyin pls.
0
naksidil
(20.08.21)
İshal var mı, ateş ve şiddetli ağrılar var mı, önemli. İshal varsa acaba şu aralar salgın var ishal ve kusma oluyor insanlarda, ona denk gelmiş olmasın? Ama iştah yok diyorsun...

Yakın zamanda ağır bir olay yaşadı mı, birinin bir lafı ona ağır geldi mi, ağır bir üzüntüsü oldu mu... bunları bir sorgulasan, onlar da böyle tepkilere sebep olabilir.

Bir de mideye bağırsaklara dair tahliller yapıldı mı?
0
1bir1bir1
(20.08.21)
bu aralar salgın var, ondan da şüphelenmek lazım. ben de serumla anca kendime geldim. ishal, halsizlik ve kusma vardı, biraz da ateş. sözlükte başlığı da açıldı. allah şifa versin, tez zamanda iyileşsin.
0
rose parks
(20.08.21)
Benim annem de bir ara çok kusuyordu safra kesesini aldılar geçti. Öyle bir şey de olabilir.
0
sta
(20.08.21)
Baş dönmesi vertigo dışında da yaşanabiliyor. Tansiyonu düşüypr olabilir, mineral eksikliği çekiyor olabilir. Soda, sporcu içeceği vs işe yarar.

Mide bulantısı, kusma için ise yorum yapamayacağım.
0
zimbirik
(20.08.21)
Salgın var +1,
Eşim ailesinin yanındaydı, hepsi kapmış ve kusmaktan bir hal oldular. Fena bir durum.
0
yeninesiltupcu
(21.08.21)
Nişanlımın anneannesi de benzer süreçleri yaşadı ama aşıdan önce de korona olmuştu. Korona olup aşı olanlar daha aşının etkisini yaşıyor diye duydum.
0
Hallegadola
(21.08.21)
(15)

Behzat ç. mi ezel mi izleyeyim?

aslil
Merhaba. İkisini de izlemedim. Hangisine baslayayim sizce?
Merhaba. İkisini de izlemedim. Hangisine baslayayim sizce?
0
aslil
(20.08.21)
ezel favorim. ama sonra behzat ç.'yi de izle.
0
jelly bear
(20.08.21)
ezel'i izleyebilmeyi çok istedim, olmadı.
aşırı poz ve zorlama geldi ama o kadar çok seviliyor ki, sorun bende olabilir.
behzat ç'yi seversiniz, sevmezsiniz bilemem ama o en azından izlenebiliyor, daha doğal.
0
blatta hiberna
(20.08.21)
ezel izlemedim. behzat benim için tektir.
0
mikahakkinen
(20.08.21)
ikisini de izledim ve çok sevdim ama ezel biraz daha öndedir benim için. belki de tadında bittiği için. behzet ç'yi sündürdüler de sündürdüler, suyubu çıkardılar. hele blu tv sezonunda iyice rezil ettiler. ayrıca bir olaydan ötürü erdal beşikçioğlu'na da saygımı kaybedince hepten bitti dizi benim için.

ezel ile başka bence sonra behzat'a geç bence. ilk sezonları güzel.
0
not sure if serious
(20.08.21)
İkisini de izle, Ama ezeli baştan sonra pür dikkat izlemelisin çünkü her bölümde devamlılık var. Dikkati dağılan biriysen uzun ve sıkıcı gelebilir.

Behzat Ç her bölümde farklı bir konuyu işlemesi ile çok daha zevkli bana göre, kendi ana hikayesinin yanında tabi.
0
John Bloor
(20.08.21)
Behzat Ç çok uzuyor bayıyor bir yerden sonra.

Kurtlar vadisi ilk 97 bölüm diyorum çekiliyorum. :D

Üçünü de izle
0
anten
(20.08.21)
Biri genel olarak bağımsız polisiye bölümler, diğeri baştan sona hikaye, belli bir olay örtüsünde gidiyor. Bence ezel'e başla, arada da Behzat aç, bak.
0
prole
(20.08.21)
Ezel'i izlemedim. Behzat Ç. ilk 1-2 sezondan sonra iyice Kurtlar Vadisi'ne dönüyor. Hatta hem ağlak hem Kurtlar Vadisi. Bir yerden sonra "lan benim hayatım zaten yeterince zor bir de bunu izleyemem" dedim ve bıraktım.
0
yürümeyin
(20.08.21)
Behzat c bence. Pisman etmez. Hem guldurur hem heyecanlandirir
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.08.21)
ikisi de kötü ve tahammül edilemez bir zaman kaybı açıkçası. ezel'e yukarıda ikinci cevapta yazılan yerinde sebepten ve daha sayfalarca yazılabilecek saçmalıklar ve sebeplerden ötürü tahammül edebilmek pek mümkün değil. o diziye 10 bölümden fazla tahammül edebilmek mucizevi geliyor bana. birçok türk dizisi saçmalığı mevcut çünkü.

ikinci sezonun fecaatliğine değinmek bile istemiyorum. niyeyse sonradan izleyip bu diziyi sevenler arasında ikinci sezona dair pek bir eleştiri göremiyorum ancak yayınlandığı zamanlar ilk sezonu çok sevenler tarafından bile yerden yere vurulmuştu ikinci sezonu. zaten o yüzden devamı gelmedi, baydı, millet izlemeyi bıraktı, reytingler dibe düştü, gayet haklı olarak.

behzat ç kasıntı olmamaya ve biraz daha doğal olmaya çalışmasıyla ezel'den biraz daha önde benim için ancak onun da çoğu bölümü flash tv dizileri ya da gerçek kesit tadında sıfır bütçeyle çekilmiş izlenimi uyandıran özelliklere sahip. figüranlar falan çok kötüdür behzat ç'de mesela, baya bir dikkat dağıtıp diziden koparacak kadar hem de, yemin ediyorum arka sokaklarda bu kadar kötü figüranlar oynamamıştır. bazı bölümlerden kalitesizlik damlar, sanki el kamerasıyla çekilmiş, ses desen ses değil görüntü desen görüntü değil vs. bir de polisiye ve çoğunlukla her bölüm farklı konu konsepti dolayısıyla ve filler bölümlerin bolluğu sebebiyle sıkma ihtimali yüksek. buna da 1,5 sezondan fazla tahammül edememiştim diye hatırlıyorum.

"Kurtlar vadisi ilk 97 bölüm diyorum çekiliyorum" diyen arkadaşa katılmadan edemiyorum o yüzden.
0
kim bilir
(20.08.21)
Behzat ç'de her bölüm başka hikaye denmiş. Bu yoruma dayanarak rastgele bölüm izlemeyin kendi hikayesi var.
0
owaki
(20.08.21)
Ezel'de Kenan İmirzalıoğlu yerine oyunculuk yapma yeteneği biri olsa belki iyi bir dizi olabilirmiş ama bu haliyle 10 bölümden fazla dayanılmaz. Çok itici bir dizi, bi iki şans verdim ama ı ıh saramadı.

Behzat'a babam izlerken bakıyodum arada ama o da çok ağlak geliyor ya izlenir mi bilemedim.
0
nundu
(20.08.21)
behzat ç.
0
trajikomix
(20.08.21)
Türkiye’de Behzat ç. Ve şahsiyet seçenekleri varsa diğerleri ikinci plana düşer.
0
iddaaci
(20.08.21)
Ezel izle. Daha güzel ve heyecanlı. Behzat ç arka sokaklar modunda bi dizi aslında.
Şahsiyet rocks
0
zimbirik
(20.08.21)
(8)

4. asi hakkinda ne düsünüyorsunuz?

kaputt
Annem (iltihapli romatizma hastasi), babam (kalp hastasi), 2 sinovac + 1 biontech oldular, aradan 6-7 hafta gecti.4.asi icin ne düsünüyorsunuz? Ben olsunlar istiyorum. Bu arada ben yurtidisindayim. Buraya gelmeleri icin de Biontech gerekli, ama ondan cok ben sagliklari icin soruyorum. Sonucta buraya
Annem (iltihapli romatizma hastasi), babam (kalp hastasi), 2 sinovac + 1 biontech oldular, aradan 6-7 hafta gecti.
4.asi icin ne düsünüyorsunuz? Ben olsunlar istiyorum. Bu arada ben yurtidisindayim. Buraya gelmeleri icin de Biontech gerekli, ama ondan cok ben sagliklari icin soruyorum. Sonucta buraya gelme konusu zorunlu degil.
Sizin ailelerde durum nasil?
0
kaputt
(20.08.21)
ebeveynlerim 2 biontech oldular.
Kayın validem şeker hastası, 2 biontech oldu. Kronik hastalığı olanlara, bağışıklığı düşük olanlara, daha iyi koruyuğu için biontech öneriliyordu zaten.

Babaannemin zamanında biontech yoktu zaten. O yüzden 2 sinovac 1 biontech oldu. 4. olursa yine biontech olur.
0
zimbirik
(20.08.21)
benim annem ve babam da birebir aynı durumda aşı konusunda. babamda kalp, annemde akciğer nodulü var. şimdilik var olan aşılar yeterlidir diye düşünüyorum. dünyada böyle 4 tane aşı yapan başka ülke yok bildiğim kadarıyla eğer yurtdışı konusu elzem değilse ben olsam yaptırmazdım.
0
reanarchy
(20.08.21)
evet ben hep sinovac etkisiz gibi düsünüyorum zaten üzerinden de cok gecti. Simdi 4. asiyi aslinda normal bir biontech sürecinin ikinci dozu olacak gibi düsünüyorum ama tabii hicbir tibbi bilgim yok.

@zimbirik, bu arada su anda e-nabizda 4.asi acik, isteyene tanimliyorlar, bakabilirsiniz.
0
🌸kaputt
(20.08.21)
Bana acayip sacma geliyor ben kimim siradan adamim tabi, ab yapmadi amerika yapmadi biz niye 4'e giristik anlamiyorum.

Gecen f.koca en etkili korumayi inaktif asida gorduk dedi.
Bir kesim de inaktif çöp diyor.
Copse gecensene doktorlara yaslilara vurunca nasil yogun bakimi bi anda kesti.

Bir de etkisi azalma muhabbeti basta yoktu, simdi antikor azalinca asi bosa cikti diyorlar.
Bir grup da antikor azalsa da korur diyor.
Sonucta bebeklik asilarini 1 kere olsak yetiyor.
0
divit
(20.08.21)
Bana da 4. Doz çıkmıştı doktorumun şöyle bir tweeti var.
twitter.com
0
suicides underground
(20.08.21)
Başka bi başlığa yazdığımı yapıştırıyorum

Valla ben oldum. Doktorlara Sinovac açıldığında ilk günden onları da olmuştum biontechleri de ilk günden oldum, 3 ay sonra Sputnik geldi diye hak verseler onu da yaptırırım muhtemelen :d

Neyse ciddiye dönersek, ilk iki dozu sinovac ise bence yaptırın çünkü artık sinovac yok hükmünde gibi biraz yeni varyantlara karşı özellikle. Keşke ülkemiz saçma sapan aşılara öncelik vermeden direkt biontech ile başlasaydı, o zaman işte en fazla 3. doz biontech gerekli mi diye tartışırdık. Şimdi 2 sinovac olan biontech olursa ne olur gibi matematik problemleri var.

Yani bence 2 doz sinovac üstüne 1 doz biontech ise 2. doz biontech de bulunsun. Bi zararı olacağını düşünmüyorum
0
nundu
(20.08.21)
@nundu evet ben de benzer düsünüyorum. hic kimsede yokken bastan 2 doz biontech olanlara 3.doz biontech acilsa, o zaman sormazdim muhtemelen. sinovac olmasi karistiriyor. cünkü delta'ya etkisiz. Sanki annemler ikinci doz biontech'i tamamlamali hissi var..
ama bir yandan da doktorlar bile emin degil gerekli mi..
0
🌸kaputt
(20.08.21)
sinovac deltaya ekisiz dediğiniz uydurma. bununla ilgili hiçbir yayın yok. tam tersi şili’nin bilimsel çalışmaları sinovac’ın deltaya karşı çok etkili olduğunu gösteriyor. zaten inaktif aşıların önemli bir avantajı mutasyon geçirenlere karşı özellikle etkili olması.
0
bronz böcek
(20.08.21)
(20)

Kiracı olarak fazla şey mi istiyorum?

kaptan maydanoz
15 gün önce taşındım. Sineklik takılmasını istedim ve kiradan 900lira düşüp sineklik taktırdım. Sonra mutfakta spot lambaları çalışmıyordu elektrikçi çağırmam lazım dedim ona da tamam dediler. Ve bugün doğalgaz bağlantısı için 3 tane eksik çıktı onları yapması gerekiyormuş ev sahibinin ( menfez, bor
15 gün önce taşındım. Sineklik takılmasını istedim ve kiradan 900lira düşüp sineklik taktırdım. Sonra mutfakta spot lambaları çalışmıyordu elektrikçi çağırmam lazım dedim ona da tamam dediler.
Ve bugün doğalgaz bağlantısı için 3 tane eksik çıktı onları yapması gerekiyormuş ev sahibinin ( menfez, boru değişimi vs). Onu da söyledim henüz cevap gelmedi.

Doğalgaz sadece Ocak için kullanıyor. 4lü ankastre ocağın 3 gözü doğalgaz 1 gözü elektrikli. Benden önceki kiracılar hep elektrikli kullanmış. Ben ilk kez doğalgaz sayacı taktırdım.

Sizce çok mu şey istedim ve siz olsanız bunu da karşılar misiniz ev sahibi olarak?
0
kaptan maydanoz
(20.08.21)
fazla şey olmasa da bu sorunları eve çıkmadan önce tespit edip ona göre konuşmak daha hoş olurdu. doğalgaz sadece ocak için kullanacak olsanız bile az bir masraf değil, muhtemelen henüz o yüzden cevap gelmemiştir.
0
amugochi
(20.08.21)
Dogalgaz normal spot eh iste, ama sineklige 900 istese evden cik derdim herhalde :)

Baya iyi ev sahibine denk gelmissin. Benimki olsa bicaklamisti simdiye.
0
divit
(20.08.21)
@amugochi, evi tutmadan önce söyledim zaten sineklik olayını. Elektrikçi için de sorun yok spot değiştirilir demişlerdi değiştirdim ama elektrik sıkıntısıymıs o zaman tamam dediler.

Doğalgaz da bağlı aslında ama abonelik hiç actirilmamis. Şimdi actirinca ocağın borusu vs değişecek dediler. :( Ocaksiz ev mi olur ya önceki kiracılar da bir tuhaf.
0
🌸kaptan maydanoz
(20.08.21)
@gabe çünkü eve ait bir şey ve taşınırken yanımda götüremem. 1.kat olduğu için ağaç dalları uzanıyor çok böcek gelir diye istemiştim. 900 lirayı da emlakçı söyledi o ilgilenmisti takılmasıyla.
0
🌸kaptan maydanoz
(20.08.21)
hocam dediğiniz gibi çoğu şeyi önceden konuşmuşsunuz zaten. evi tutarken "doğalgazlı" olarak belirtildiyse bunun da evsahibi tarafından çözülmesi gerekir derim ben.
0
shadowfollower
(20.08.21)
önceden konuşmuşsunuz ama konuşmadık dese "çıkyıorum o zaman" diyebilecek miydiniz ya ni yasal sıkıntı olmaz mıydı

bence de ev sahibi iyiymiş. olması gereken bu ama denk gelemiyoruz
0
ShadowOfMoon
(20.08.21)
sinekliğe tamam diyen ev sahibi bulmuşsun öp başına koy +1 ama doğalgaz olayını tabi ki o karşılamalı, giderken komple sistemi mi götürücen allasen :)

bizim de şu an oturduğumuz evde mutfağa doğalgaz bağlantısı yapılmamıştı, ev sahibinin haberi bile yokmuş şaşırmışlardı bağlı olmadığını öğrenince, ama sorun etmediler karşıladılar. yine de yüklü bir miktar tutacağı için biraz mırın kırın edebilirler. evi tutmadan önce sormuş muydunuz?
0
evde liyakat kalmamis
(20.08.21)
Sineklik hariç diger bahsettiginiz şeyler tabiki hakkınız. Yani bir sıkıntı yok
0
limonlu eksi
(20.08.21)
pencere nasıl ev sahibinin masrafıysa sineklik de onun masrafı. Ama yırtılırsa vs senin yenilemen gerekebilir.

Ama bu bahsettiklerin bence olması gerekenler. talep etmende bi sakınca yok. Sineklik dışında kabul etmeme ihtimali olan bir şey de görmüyorum. Sen kabul etmeme ihtimali olan şeyi ilk yaptırmışsın bile.

Ama bence problem yapma. Ocak olsun elektrik olsun bunlar zaten olması gereken şeyler.
0
zimbirik
(20.08.21)
Asıl doğalgaz en çok hakkın. Korkma yaptır gitsin. Keyfine davranmıyorsun.
0
1bir1bir1
(20.08.21)
ben olsam elektrik dışındakileri karşılamazdım. doğalgaz hele hiç mecburi bir şey değil, tamamen senin şahsi keyfin dolayısıyla yapılıyor. sırf kiracı elektrikli ocak tercih etmiyor diye bi ton doğalgaz masrafına girmezdim.
0
roket adam
(20.08.21)
sineklik dışındaki her şey hakkınız.

bazı şeyler eve girmeden, elektrik doğalgaz bağlatmadan anlaşılmıyor maalesef.
o yüzden eve girmeden spotun çalışmadığını anlayamazsınız.

sineklik de şöyle hakkınız, sonuçta söküp götürmeyeceksiniz.
sizden sonra kiraya verirken mal sahibi "camları sineklikli" diye tanıtacak evi.
evine yatırım yapılmış oluyor, tabii ki bu durumda ödemeli.
diğer yandan, "ben karşılamam, siz kendiniz istiyorsaanız yaptırın" deme hakkı da vardı ama.
sonuçta şart değil.
0
blatta hiberna
(20.08.21)
sineklik mutlaka olmasi gereken bir sey degil (pencere vb. gibi) iyi bir ev sahibine denk gelmissiniz, cogu kabul etmez ya da yari yariya kabul eder en iyi ihtimalle.

dogalgaz ile olan masraflar ona ait elbette
0
sweetoffice
(20.08.21)
elektrik zorunlu
doğalgaz eh
sineklik tamamen keyfi olmuş.
0
nuisance
(20.08.21)
Doğalgaza da tamam dedi.

Sanırım melek bir ev sahibi ile karşı karşıyayım. :')
0
🌸kaptan maydanoz
(20.08.21)
sineklik : ev sahibi yapmak zorunda değil.

spot lambalar : ampülün kendisini kiracı alır, eğer kablolarda ya da duyda problem varsa ev sahibinin yapması gerekir.

doğalgaz bağlantısı : bu biraz gri bölge. ev sahibi eve doğalgaz taktırmamış. siz evi kiralarken doğalgaz taktırılacağı söylendi mi? sadece ocak için bu kadar tantanaya değer mi? daha önce elektrikli ocak ile devam edildiyse, siz neden devam edemiyorsunuz?
0
co2s2
(20.08.21)
@co2s2, daha önce 1 tane Ocak gözü ile devam etmişler. Aynı anda 2 yemek yapmak veya çay demlemek mümkün olmuyor çünkü :'(
0
🌸kaptan maydanoz
(20.08.21)
Heee o zaman o saçmaymış gerçekten de.
0
roket adam
(20.08.21)
hahah sinekligi soyleyemezdim ben :)
evet cok iyi bir insana denk gelmissin.
sineklikte de haklisin aslinda dusununce ama bu lukse giriyor banane taktirma diyebilirdi.
ama digerlerini tabi ki yapmali bu iyiligini gostermezdi. ama sineklik... bravo adama/kadina :)
0
Kittie
(20.08.21)
doğalgaza niye lüks demişler anlamadım son derece normal, ihtiyaç. sineklik de yazın lazım evet ama türk insanı için lükse giriyor maalesef.hemen hemen hiçbir ev sahibi karşılamaz, ev sahibiniz gerçekten iyiymiş. spot lambasından kastı tam anlamadım. eğer mutfak tamamen karanlıkta değilse, ekstra ışık varsa en son sıraya koyardım herhalde. ışık olmadan eğer karanlıksa tamamen tabii ki o da ihtiyaç.
0
camene87
(20.08.21)
(4)

Giyinme Odasına Gardırop

cliquot
Merhaba. Giyinme Odası için bir iç mimardan teklif alındı. 50bin ile 80bin arasında 3 ayrı fiyat verildi. MDF malzemeden yapılacak dolabın fiyatını etkileyen, kapakta kullanılan malzemeler gibi ayrıntılar sebebiyle. Girişe bütünlüğü sağlasın diye kasa yapılacak vs. Zeminden tavana kadar dolap olacak
Merhaba. Giyinme Odası için bir iç mimardan teklif alındı. 50bin ile 80bin arasında 3 ayrı fiyat verildi. MDF malzemeden yapılacak dolabın fiyatını etkileyen, kapakta kullanılan malzemeler gibi ayrıntılar sebebiyle. Girişe bütünlüğü sağlasın diye kasa yapılacak vs. Zeminden tavana kadar dolap olacak.
Aynı tasarımı ikeanın modüler sisteminde göz kararı hesaplarla yaptığımızda yaklaşık 20bin civarı bir fatura çıkıyor. Hemde cam kapaklar, kaliteli ve tasarımlı malzemeler ile. Sadece yükseklik standart. Tavana kadar değil de tavandan 12 cm aşağıda kalıyor.
Merak ettiğimiz şu; modüler gardrop için mobilyacı ve ikea dışında nereye bakılabilir?
0
cliquot
(20.08.21)
mahalle arası mobilyacılara maks 10bine çıkartırsınız. onlar nasıl paralar öyle.
0
sormayageldim
(20.08.21)
arkadaşım araya araya ucuza bir adam buldu. ama dediğiniz gibi 100 bin liraya dek fiyat çıkaranlar oluyor.
kafayı yemişler cidden.
0
wild honey suckle
(20.08.21)
valla biz de aynı sebepten ikeadan yaptırdık geçen sene, türk işi mobilyacılar fiyatı inanılmaz abarttılar çünkü, burunlarından kıl aldırmıyorlar kesinlikle. çok da memnunuz.
0
roket adam
(20.08.21)
Biz şurada yaptırdık, memnun kaldık açıkcası. Bir kaç dolapçıyla konuşmuştuk. En güzel tasarımı ve en makul fiyatları veriler. Biz de yangın çıkış holünü giyinme odasına çevirdik.


g.page
0
zimbirik
(20.08.21)
(27)

Cüzdanda nakit

basubadelmevt
Cüzdanınızda acil durumlar için nakit taşır mısınız? Esas harcadığınız miktardan farklı bir bölmede, normalde dokunulmayan,acil durumlar için(taksi vs) kullanmak için sakladığınız bir miktar var mı?İki tane 50'lik koyuyorum bu durumlar için. Arkadaşım çok garipsedi de merak ettim.
Cüzdanınızda acil durumlar için nakit taşır mısınız? Esas harcadığınız miktardan farklı bir bölmede, normalde dokunulmayan,acil durumlar için(taksi vs) kullanmak için sakladığınız bir miktar var mı?

İki tane 50'lik koyuyorum bu durumlar için. Arkadaşım çok garipsedi de merak ettim.
0
basubadelmevt
(19.08.21)
Evet,kenara koyup unutuyorum.
0
pccopath
(19.08.21)
var. 50TL. hatta geçen avm'de bir şey alacaktım sadece nakit dediler, tüh nakit taşımam ki ben dedim elimde kartlıkla uzaklaşırken para aklıma geldi, döndüm aldım sonra.
0
trajikomix
(19.08.21)
Genellikle 80-90 lira koyuyorum. Pazara gidersem ya da kartla mağarada tanışmış satıcılar için kullanıyorum
0
neysene
(19.08.21)
hayır.
0
ya ben lan neyse
(19.08.21)
Hayır. Geçen hafta ofiste bir arkadaşa kargo geldi; 35 lira tutmuş. Koskoca ofisten toplamda 35 lira çıkmadı da güvenlikten borç istemek zorunda kaldı :)
0
you shall not pass
(19.08.21)
Cüzdanımda harcamalarım için bulundurduğum nakit: 0-20 TL arası.
Cüzdanımda acil durumlar için bulundurduğum nakit: 200 TL

Geçen sene 100 TL'ydi. Hiç dokunmadım, dokunmam da. Bu sene yanına bir tane daha 100 TL ekledim. Kart geçmeyen yerlerde alışveriş yapmıyorum. Taksiye yılda 1-2 defa binerim en fazla. Minibüse yıllardır binmedim.

Bankamatik/Kredi kartçıyız biz kartçı hüloooğğğ
0
nawar
(19.08.21)
Genelde farklı bölmelere 4 50 sıkıştırıyorum, şehirler arası çok seyahat ettiğim zamanlarda 7 gramlık 22 ayar basit bir yüzük yaptırıyordum ilk bakışta ucuz bir alyans gibi görünen cüzdanı kaybedecek kadar zorda kalırsam onu bozduruyordum.
0
apocalipy
(19.08.21)
bende de var.
0
sutlu nescafe
(19.08.21)
Kartlık kullanıyorum, nakit taşımıyorum hiçbir zaman.
0
lana del rey
(19.08.21)
300-400 tl civarı çekiyorum. 100 tl ye düşünce gidip tekrar çekiyorum. pazara fln gidiyorum genelde ve sadece pazarda harcıyorum. ne olur olmaz acil durum olur taksiye binmek gerekir diyede bu kadar tutuyorum. nerdeyse 3 hafta 1 ay civarı idare ediyor.
0
morcivert
(19.08.21)
çok isterdim ama malesef hayır. hatta cüzdanımda kaç para olduğunu bilmiyorum genellikle ve beş kuruşsuz kaldığım da oluyor bu sebeple.
0
ala09
(19.08.21)
Taksi param olur her zaman.
0
jazzabel
(19.08.21)
maks. 20 tl olur. o da her zaman olmaz. zaten kartlık taşıyorum, genelde her şeyi kartla öderim.
0
kimberly
(19.08.21)
Tum harcamalarimi kartla yapıyorum. Amacuzdanimda mutlaka 150 uzeri para bulundurmaya dikkat ederim. Ayrica arac ruhsat kabinda da 300-400 mutlaka olur. Benzin icin kullanirsam ertesi gün mutlaka nakit olarak geri koyarım
0
exlibris
(19.08.21)
Her şeyi kredi kartı ile ödüyorum. Bahşiş vs gibi durumlar ya da kartı kullanamadığım anlar için cepte fix 150-200 tl tutarım her zaman. Ama ödeyebildiğim her şeyi dediğim gibi kartla öderim.
0
roket adam
(20.08.21)
Hep bi 100 lira kesin olur. 200 lira nakit altında gezince kendimi güvende hissetmiyorum.
0
westblack
(20.08.21)
Nawar+1
Harcamalık nakit pek taşımıyorum, su, PTT gibi kapıda ödemek gereken şeyler için evde nakit para tutuyoruz. Ama cüzdanın kenar köşe ceplerinde şu an sanırım 250 lira var, birkaç kez acil durumda çok işime yaradığı oldu.
0
kobuzchu kiz
(20.08.21)
Ben hiç tasimiyorum ama her acil durumda "eve gidince bir 200 lira nakit para çekeyim de unutayım" diyorum, yalan oluyor tabii sonra. İhtiyaç oluyor sahiden, benim nakit para alerjim oldugu için koymayı da unutuyorum. Şimdi bu duyuruyu görünce yine hatirladim, yarın çekip cüzdanın bir gözüne koyayım bari.
0
fraise
(20.08.21)
Yakın zamana kadar 5 TL bile bulundurmaz, hep kredi kartı kullanırdım. Nadiren de olsa nakit ihtiyacı gerektiğinde sorun oluyordu. Şimdi hiç kullanmasam bile mutlaka en az 100 TL tutuyorum.
0
lappuntamento
(20.08.21)
Eskiden 20 TL’den fazla taşımazdım. Şimdi en az 100 taşıyorum. 100 TL para bile değil artık.
0
Hallegadola
(20.08.21)
Cüzdanımda 2500 euro varken cüzdanım çalındığından beri 1 tl bile taşımıyorum:(
0
suicides underground
(20.08.21)
hayır. çok fazla nakit kullanmıyorum zaten. cüzdanımda tek bir gözde nakit var. o da zaten acil durumlar için. bittikçe yeniliyorum
0
dafuq
(20.08.21)
evet hatta onun adı "yok parası" yani aslında olmayan para.

O paranın varlığını unuturum. 200 tl bırakıyorum genelde. Nakitin var mı sorusuna yok diye cevap verecek kadar kenardaki bi para benim için.

Ben normalde nakit kullanmıyorum. Ama bu para dışında da nakitim olur bir miktar.
0
zimbirik
(20.08.21)
cüzdanımda en az 100 tl olacak şekilde para taşırım. pazara çıktığımda nakit kullanıyorum birinin acil bir ihtiyacı olabilir, eve usta gelebilir, ne bileyim bahşiş verilir falan bunlar hep nakit demek. o 100 liraya dokunmam, sadece o kaldığı zaman mutlaka para çekerim. bir de ayrı bir bölmede hakikatten varlığını unuttuğum bir 100 dolar var, soru sebebiyle hatırladım, şu an zengin hissediyorum tşkler :')
0
evde liyakat kalmamis
(20.08.21)
illa bi yüzlük olur kenarda. bir de her daim kenarda üç beş para bulundururum. kıyafetlerin altında, bisikletin çantasında, torpidoda falan. tedbir iyidir.
0
lazpalle
(20.08.21)
acil durumlar için olmasa da, sürekli 200 civarı nakit bulundurmaya çalışıyorum.
bazen bitiyor, gidip çekmem gerekiyor.
yani harcamam gerektiğinde anında çekip yerine koymayı unutabiliyorum ya da fırsatım olmayabiliyor.
0
blatta hiberna
(20.08.21)
Cüzdan bile bulundurmuyorum ben artık aracı sattığımdan beri :D

Telefondan para çekebiliyorum, NFC ile pos cihazlarına temassız ödeme yapabiliyorum. Karta ve nakite çok gerek olmuyor. Polis falan kimlik sorsa e devlet falan açarım diye kurdum kafamda ama kimlik taşımamak sıkıntı olabilir onu tam bilmiyorum hiç yaşamadım.

Fakat tüm bu pratikliklere rağmen cüzdan taşıdığımda içinde ortalama 50 liralik bir acil durum parası bulunduruyorum. Gerekli bence. Bazen kart geçmeyen veya geçse bile cihazın bozulduğu, elektrik veya internetin gittiği durumlar olabiliyor.
0
ananiyimioguz
(20.08.21)
(2)

çabuk etki altına girmek

denizzz
özellikle tartışmalarda çok yaşıyorum bunu. örneğin haklı olduğum bir konu var, karşımdaki kişi lafı oradan oraya taşıyarak özür dilemeyi geçtim neredeyse haklı çıkacak bir pozisyona dahi geçebiliyor. ben muhabbet bittikten sonra ancak ayırdına varıyorum durumun. alıklık mı iyi niyet mi nedir çözeme
özellikle tartışmalarda çok yaşıyorum bunu. örneğin haklı olduğum bir konu var, karşımdaki kişi lafı oradan oraya taşıyarak özür dilemeyi geçtim neredeyse haklı çıkacak bir pozisyona dahi geçebiliyor. ben muhabbet bittikten sonra ancak ayırdına varıyorum durumun. alıklık mı iyi niyet mi nedir çözemedim.

bunun çözümü ne olabilir, yani örneğin o an kendimi tartışmaya kaptırmayıp dışarıdan bir gözle bakıyor gibi mi bakmam lazım duruma, ya da başka bir şey mi?
0
denizzz
(19.08.21)
Fazla dinleyip ciddiye alırsan, hatta fazla empati yaparsan yaşadığın olaydan uzaklaşırsın. Yaptığın şey doğru ama fazla abartma. Hem dinle hem kendi düşüncelerini unutma. Biraz açık gözlü ve biraz hazir cevap olmalısın.
0
burty
(19.08.21)
hep aynı kişi ile bu duruma düşüyorsan bu durum karşındakinin kişiliği kaynaklı olabilir. bazı insanlar karşıdakini manipüle etmeye çok açık oluyor.

Bir de mesela karşında j r r tolkien gibi biri varsa ve sen haklı olduğun halde kabullenmeyecek. o zaman tartışmaya devam etmek de anlamsız oluyor. Argümanlar değil karakterler kapışmış oluyor.
0
zimbirik
(20.08.21)
(9)

Zevksizlik abidesi yatak odası takımları

strangerinhere
Seneler sonra yatak odasını yenileyelim takım şeklinde sade hoş birşey alalım dedik. Zaman buldukça farklı birçok mağaza gezdik ama beğendiğimiz birşey olmadı diyebilirim. Aşırı zevksiz mobilyalar, gereksiz detaylar ve tabii uçuk fiyatlar. Bir de satış sonrasında insanlar aşırı şikayet etmiş, birçok
Seneler sonra yatak odasını yenileyelim takım şeklinde sade hoş birşey alalım dedik. Zaman buldukça farklı birçok mağaza gezdik ama beğendiğimiz birşey olmadı diyebilirim. Aşırı zevksiz mobilyalar, gereksiz detaylar ve tabii uçuk fiyatlar. Bir de satış sonrasında insanlar aşırı şikayet etmiş, birçok konuda sorun yaşamışlar. Bu işin bir çözümü yok mu :) Doğru düzgün, sağlam, sade ve şık yatak odası mobilyası nerede bulunur?
0
strangerinhere
(19.08.21)
En sade ve sağlam yatak başlığı ve bazayı İşbir'de bulduk biz birkaç ay önce. (İder'de gayet sade bir model vardı ama gidip mağazada bakınca kalitesini hiç beğenmedik.)

Gardrop vs de 3-4 yıl önce Bellona'dan sade düzgün bir model almıştık. İnternetten değil mağazadan aldık ve servisi falan gayet iyiydi. O zamandan beri fiyatlar ne olmuştur hiçbir fikrim yok tabii.
0
kobuzchu kiz
(19.08.21)
ikea :)
0
lemmiwinks
(19.08.21)
Ikea demeye gelmiştim, demişler
0
lcha
(19.08.21)
Yalnızca ahşap ürün satan mağazaları kontrol edin. İnstagramda çok var bu mağazalardan. Ulaşıp showroomlarına vs gidebilirsiniz Bir kısmı size özel üretim de yapıyor.
0
zimbirik
(19.08.21)
modoko'da ya da çağlayan'daki mobilyacılar çarşısında iyi bir usta bulup masif yaptırın bütçeniz yetiyorsa.
yine aynı yerlerde normal bilindik markaların dışında çok daha kaliteli mobilyası olan mağazalar da var, hazır da alabilirsiniz beğendiğiniz olursa.

masif olunca demode ve kaba olmak zorunda değil.
işçiliği jilet gibi olanlar var.
0
blatta hiberna
(19.08.21)
Ben Enza'dan aldım ama aklım Ikea'da kaldı :( Kelebek'te de sade birkaç model vardı
0
kendi helvasını kavuran zombi
(19.08.21)
biz woodenworkz'e yaptirdik. olculeri, yuksekligi, rengi her seyi istedigimiz gibi oldu. cok memnunuz.

www.instagram.com
0
65 derece
(19.08.21)
Ikea demeye gelmiştim
0
howfaristhesky
(19.08.21)
zombi +1, enzadan aldım ama aklım ikeada kaldı :/
0
pasp
(20.08.21)
(22)

bu durumda yurtdışında yaşar mıydınız?

buenosdias
istanbul'da yaşıyorum. 9000 tl maaşla istediğimi yapabiliyorum. kalan 3'de 1'ini de kenara birikim olarak atabiliyorum. portekiz'e gitme durumum var. maaş 1000 euro olacak. yine istediğimi yapabilirim. 500 euro kiraya gidecek. fakat birikim yapamayacağım. siz olsaydanız gider miydiniz?
istanbul'da yaşıyorum.

9000 tl maaşla istediğimi yapabiliyorum. kalan 3'de 1'ini de kenara birikim olarak atabiliyorum.
portekiz'e gitme durumum var. maaş 1000 euro olacak. yine istediğimi yapabilirim. 500 euro kiraya gidecek. fakat birikim yapamayacağım.

siz olsaydanız gider miydiniz?
0
buenosdias
(18.08.21)
Vatandaşlık için şans olacaksa gidebilirdim. Orada birikim yapmayı sağlayacak başka bir iş de bulunabilir belki ileride. Düzen varsa çok da gerek yok ama sırf gezip görmek için de gidilebilir bir süre.
0
dissendium
(18.08.21)
"maaş 1000 euro olacak. yine istediğimi yapabilirim. 500 euro kiraya gidecek" demişsiniz. Gerçekten yapabilecek misiniz istediklerinizi? Çok düşük değil mi Portekiz'de yaşamak için o maaş?
0
pispinti
(18.08.21)
beyaz yakali oldugunuzu varsayiyorum, 1000 eur avrupa icin baya baya baya dusuk bir maas. dogu avrupa ulkelerinde bile daha fazla aliyorlar.
0
do you remember me
(18.08.21)
Bir süre tecrübe kazandıktan sonra daha iyi gelirli bir iş için yatırım + yurtdışı deneyimi, eu çalışma izni fırsatı olacağı için ben ben kabul ederdim.

Hatta şuan bunun için kasıyorum fakat henüz yakalayamadım.
0
kismisolungac
(18.08.21)
TR'de 9000 alan Portekiz'de daha cok aliyor olmali. 1000 cok dusuk.
0
cleric
(18.08.21)
Portekiz'de maaşlar düşük ama 1000 euro net Portekiz standartlarına göre bile düşük.

Yurtdışındaki ilk iş için gelir-kira oranının 3'te 1'den düşük olmaması iyidir.

Yine de gittikten 1 yıl sonra maaşınızı %20-50 arttırabileceğiniz bir mesleğiniz varsa ve kenarda 3-4 bin euronuz varsa gidilebilir bence.

Okul için gidip part time çalışarak bu parayı kazanacaksanız yine gidilir.
0
yürümeyin
(18.08.21)
Eğer 500 euro tek başına daire kiralayıp ödeyeceğim kiraysa, ev arkadaşı vs gibi alternatiflerle kira ödememi düşürebiliyorsam deneyim için bile girerdim ben.

İleride gelirimi arttıramiyorsam dahi 2 - 3 sene hem hayat deneyimi hem de sırf yurtdisinda çalışmış olmaktan kaynaklı tr dönüşü açılacak yeni kapılar olur. Yurtdisinda okuyanı geçtim Erasmusla 6 ay gideni bile baya seviyor bizim işverenler, yurtdisi is deneyimi çok kapı açar diye düşünüyorum.
0
materyalist imam
(18.08.21)
1000 euro biraz düşük değil mi? ayda 500 euro ile her istediğinizi yapmak mümkün olmayabilir. en basitinden cep telefonu faturanızı, eve internet faturanızı düşündünüz mü?
0
co2s2
(18.08.21)
vatandaşlık ve veya "kalıcı" oturumu alma süreme bağlı evet.
0
jimjim
(18.08.21)
teşekkürler arkadaşlar. maaş türkiye'ye göre az görünebilir ama değil.
-portekizde asgari ücret 776 euro. çoğu insan bu paraları alıyor.
-intermediate portekizcem var.
-minimalist biriyim. lükse düşkün değilim. 500 euro bana yeter.
0
🌸buenosdias
(18.08.21)
asgari ücretten yüksekse -ki yazdığınıza göre yüksek- ben yaşardım hocam. giderdim yani. gerekirse bir öğrenci gibi yurtta falan yaşardım daha ekonomik olması açısından. önemli olan ilk aşamada kalıcı olarak gidebilmek. gittikten sonra hayatınız boyunca 1000 euro almayacaksınız zaten. orayı daha iyi öğrenecek daha iyi iş fırsatları bulacaksınız. oradaki şirketler de size karşı olumlu bir ön yargıya sahip olacaklar orada zaten bulunduğunuz için.
0
ilgeru
(18.08.21)
Siz İstanbul’da 9,000 den birikim yapabiliyorsanız, Portekiz’de de tutumlu olursunuz, ki Avrupa’nın en uygun ülkesi. Böyle Bi şansım olsa kaçırmazdım
0
euteamo
(18.08.21)
Avrupaya bir basamak olarak yeterli düzeyde bir fırsat bence. Gidip oralara alıştıktan sonra daha rahat bir iş kovalayabilirsin.
0
zimbirik
(18.08.21)
Hocam o paraları alan çoğu insanın hiç yoktan ya aileden kalan bir göz evi ya da yarısını ödediği mortgage'ı var. Kenarda duran 3-5 kuruş parası var. Maaşın düşük ama ekonominin göreceli olarak stabil olduğu ülkelerde varlık birikimi yaptıran kazanılan paranın miktarından ziyade orada geçirilen zaman.

Siz onlardan farklı olarak hem sıfırdan ev kuracaksınız, hem geçiminizi sağlayacaksınız hem de varlık birikimi yapacaksınız.

Bunu bilerek gidecekseniz bence Portekiz Türkiye'den fersah fersah iyidir.
0
yürümeyin
(18.08.21)
Yas, beklenti, deneyim onemli bu kararda.
Ben olsam gitmezdim, gitmek istiyorsam diger Avrupa ulkelerini ya da diger firsatlari degerlendirirdim.
Maddi kaygim yoksa, ani yasiyorsam, ileriye donuk planlar yapmayi tercih etmiyorsam giderdim ama.
0
yaraticinick
(18.08.21)
avrupa ülkelerinin ekonomik açıdan iyi olmasının sebebi alım gücünün yüksek olmasıdır. yani şuna dikkat çekmek istiyorum türkiye aslında avrupa ülkelerinden daha ucuz bir ülke ama maaşlar çok daha düşük olduğundan alım gücü daha düşük. burada 300 liraya 1 haftalık market alışverişi yapıyosan orada 60 euroya falan yapıcaksın (yani 600 lira) ancak normal avrupa ülkelerinde maaşlar en azından 2000 euro civarı olacağı için daha pahalı alışveriş yapmana rağmen alım gücün yükselmiş olucak. fakat sen portekiz'de gidip türkiye'de aldığın maaşı alıcaksın neredeyse ve üstüne euro harcıycaksın bu baya düşürüyor senin alım gücünü. basamak olarak kullanabileceğin bir işse bir süre çekilebilir bu ama çok öyle bir durum yoksa pek girilicek risk değil sanki.
0
semaforo de medianoche
(18.08.21)
her türlü yurtdışı.
0
mikahakkinen
(18.08.21)
bin euro çok düşük, istanbulda kalırdım.
0
rose parks
(18.08.21)
1000 Euro portekiz gibi bir ülke için bile çok yüksek bir ücret değil. Maaşın yarısını sadece kiraya vereceksiniz. Ki portekiz'de ortalama yaşam maliyeti aylık 1500 eurolarda dolaşıyor.

Gidecekseniz maaşı zorlayın derim.

portekiz'in kişi başı yıllık ortalama geliri 23bin dolar civarında. Siz 12-13bin dolar civarında neredeyse yarısı kadar bir kazançla gitmekten bahsediyorsunuz.

Sırf avrupa diye, ekonomisi çok da şahane olmayan bir ülkede iptidai şartlarda yaşamak ister misiniz?
0
anten
(18.08.21)
istanbulda kurulu düzen iyi maaş varsa risk almam.
turistik giderim anca
0
jamswety
(18.08.21)
vatandaş olacaksam kalırdım yoksa istanbul devam
0
basond
(18.08.21)
merhaba,
es durumundan portekizli oldugum icin her yil bir kac hafta gidiyorduk, pandemi sebebiyle uzaktan calisildigi icin son 2 yilda bunu bir kac aylik surelere cikardik. Bu yuzden Portekiz'deki genel yasam standartlari hakkinda iyi kotu bilgi sahibi oldugumu dusunuyorum.

Oncelikle Portekiz'de cogu insan asgari ucretle calisip o paralari almiyor. Median income 1800€ civari.

Yasam giderlerinizde en cok payi kira alacak. Lizbon'da yasamayi planliyorsaniz 500'e kiralik ev bulmak neredeyse imkansiz, belki oda bulabilirsiniz. Kucuk yerlerde dogal olarak sansiniz artacaktir. Geriye kalan 500 ile de malesef rahat bir hayat yasamaniz cok zor.

Mesleginiz nedir yazmamissiniz ama ileride daha iyi maas ile is bulabileceginizi dusunuyorsaniz ve birikiminiz varsa bir ihtimal gozunuzu karartip gidebilirsiniz.

Portekiz'de nitelikli meslek sahibi olanlar hatta olmayanlar dahi Avrupa'da refahin daha yuksek oldugu ulkelere goc etti, etmeye de devam ediyor. Bu yasam sartlari konusunda iyi bir gosterge olabilir.
0
whisky
(19.08.21)
(10)

Kadıköy civarında çok eski ev mi, Bakkalköy civarı lüküüüs site mi?

stratejisizsiniz
Ev fiyatları malum beyler, gönül ister ki hem istediğiniz bölgeden hem yeni bina olsun ama olmuyor. Göztepe vs civarında 30-40 yıllık binada bir daire ya da Bakkalköy tarafına doğru kayarsak bildiğin havuzlu mavuzlu yeni binada daire… Kadıköy’e filan gitmeyi severiz, ortam çok elit, çocuk güzel yerd
Ev fiyatları malum beyler, gönül ister ki hem istediğiniz bölgeden hem yeni bina olsun ama olmuyor.

Göztepe vs civarında 30-40 yıllık binada bir daire ya da Bakkalköy tarafına doğru kayarsak bildiğin havuzlu mavuzlu yeni binada daire…

Kadıköy’e filan gitmeyi severiz, ortam çok elit, çocuk güzel yerde yetişir tabii ki ama yeni bina da büyük avantaj sitelerin de genelde iyi kötü bir parkı oluyor ama ortam olarak ben bayılmıyorum açıkçası

siz olsanız hangisini seçerdiniz?
0
stratejisizsiniz
(17.08.21)
Abi deprem olacak. Eski dediğin evler belki deniz kumundan yapıldı. Yeni al geç. Ben olsam yeni alırım.
0
dissendium
(17.08.21)
Yeni+1
0
kisa
(17.08.21)
Kadıköy'e olan bu saplantıyı anlayamıyorum. Kadıköy gezme yeri ve ayak altı bir yer. Uzun sürede yorar. Çok nezih bir bölgede lüks bir sitede falan yaşıyorsundur tamam ama diğer türlü eziyet.
0
OrangeYellow
(18.08.21)
Yeni ev tabi ki. Son taşındığımız evin ( 40 yıllık bina- Erenköy) karot raporunu görünce bizi o evde allah korumuş dedik.
0
suicides underground
(18.08.21)
Üstüne para verseler eski evde oturmam. Kadıköy'ün de elit bir tarafı kalmadı fenerbahçe - kalamış hattında değilsen.
0
roket adam
(18.08.21)
Kadikoyun neresi elit abi :) bildigin eminonu carsisi gibi yer. 20 yildir girip cikarim merkezi bir kere bile elit olmadi, gercekten elit olan cevre semtlerine de gucun yetmez.
zaten onlari satan/kiralayan da yok.

Sahil desen oraya her yerden ayni surede gelirsin zaten.
0
divit
(18.08.21)
Kadıköy ama teras katı olmak kaydıyla. Eski bile olsa 3-4 katlı binalarda olası bir depremde hayatta kalma şansınız yüksek.

Öteki senaryoda deprem olmada dahi yıllar boyu it-kopuk-barzo tiplerle uğraşacaksınız. Her şeyden önce Kadıköy özgürlüktür, aydınlıktır, refahtır :) Havuz vb bunların yanında cidden önemsiz.
0
msb
(18.08.21)
kadıköy kastım kadıköy merkez değil bu arada göztepe/sahrayicedid civarı bir yerler olacak
0
🌸stratejisizsiniz
(18.08.21)
Göztepe falan oturulası yerler. Hele de özgürlük parkına 10 dk da yürünüyorsa benim aklım çok karışırdı.

Eğer göztepedeki daire en üst kat ise, bina da hep ev sahipleri oturuyorsa, bakımlıysa, bodrum katlarda rutubet yoksa o zaman tutabilirdim.

Ben siteden nefret eden biriyim.
0
zimbirik
(18.08.21)
kadıköy'e gittiğinizde çocuk güzel yerde yetişmiş olmayacak ki? çocuğu sokağa salabilecek misiniz?

siteye geçin. hem çocuğu bahçeye salarsınız, havuza girersiniz. otopark derdiniz olmaz, tesisat akması probleminiz olmaz, evin sağı solu elinizde kalmaz.
0
co2s2
(18.08.21)
(7)

uzay/evren/tanrı hakkında bir soru?

kahve45
diyelim ki bir uzay gemisi sizi bir yolculuğa çıkarmak üzere dünyaya geldi.bu yolculukta, tanrı var mı yok mu, paralel evrenler var mı, big bang gerçekten oluştu mu,bunlar ve vs. her istediğiniz sorunun cevabını bulacaksınız.ama gittiğinizden kimsenin haberi olmayacak, hatta sevdikleriniz sizi öldü
diyelim ki bir uzay gemisi sizi bir yolculuğa çıkarmak üzere dünyaya geldi.
bu yolculukta, tanrı var mı yok mu, paralel evrenler var mı, big bang gerçekten oluştu mu,
bunlar ve vs. her istediğiniz sorunun cevabını bulacaksınız.
ama gittiğinizden kimsenin haberi olmayacak, hatta sevdikleriniz sizi öldü bilecek.
kabul eder miydiniz?
0
kahve45
(17.08.21)
Hayır. Bunları düşünmek bile bende panik atak yapıyor. Bir de böyle bir yolculuğa çıksam iyice deliririm. Ayrıca sevdiklerimin beni öldü bilmesini istemezdim.
0
sta
(17.08.21)
insan bu soruların cevabını neden arar ki? cevabı bilse ne olur ki ?
tabi ki hayır!
0
taylor durden
(17.08.21)
Gerçekten Rama'yı okuyup gelmiş gibisiniz. Rama'yı okuyun +1

Hayatımdan memnun olmadığım depresif dönemlerimden birinde olsaydı bu soruya "tabi lan, hemen gidelim" derdim. (Bir ara Mars'a insanlı yolculuk için başvuru topluyorlardı. Başvurmayı ciddi ciddi düşünüp aman nasıl olsa beni almazlar diye başvurmamıştım.)

Şimdi gitmem, cevabı bilsem ne olacak. Geri dönsem de bilime katkım olsa, hatta geri dönmeden bulguları ve kanıtları gönderebilecek olsam hadi neyse.
0
kobuzchu kiz
(17.08.21)
bu soruların cevabı zaten beni tatmin edecek kadar net kafamda. Ya da şuan bilimsel olarak net olmayanların da zamanla teknoloji geliştikçe netleşeceğini biliyorum.

Bu nedenle sevdiklerimi bırakıp gitmezdim. Bir tane hayatımız var. Onu da sevdiklerimle yaşamak isterim.
0
zimbirik
(17.08.21)
Tanrı var mı yok mu sorusunun cevabını uzayda aramam açıkçası. O cevabı aramak için de uzaya çıkmam. Diğer soruların cevapları da benim hayatımda hiçbir şeyi değiştirmeyeceği için de o yolculuğa çıkmam.
0
1bir1bir1
(17.08.21)
Cevap olarak verilecek bilgilerin dogruluğunun kanıtı ne olacak? Inan bu durumlarda ben cevaptan çok cevabın dogruluğundan nasıl emin olacağımi düşünuyorum. Fena kandırılacak olabilirim.
0
velvetmorning
(17.08.21)
hayır kabul etmem.
bu soruların cevabı bilsem ne olur bilmesem ne olur
0
dafuq
(17.08.21)
(15)

her gün erken yatmak

dafuq
hafta içi veya hafta sonu farketmeksizin her gün erken yatan var mı? yani saat 10 veya 11 geçirmeden uyuyup erken kalkan varmı?neden böyle yapıyorsunuz?hafta içi erken kalktıgınız için alışıyormusunuz?yoksa böyle daha mı iyi hissediyorsunuz?
hafta içi veya hafta sonu farketmeksizin her gün erken yatan var mı? yani saat 10 veya 11 geçirmeden uyuyup erken kalkan varmı?
neden böyle yapıyorsunuz?
hafta içi erken kalktıgınız için alışıyormusunuz?
yoksa böyle daha mı iyi hissediyorsunuz?
0
dafuq
(17.08.21)
sabah 7'de kalktığım için 11'i geçirmemeye çalışıyorum. aksi taktirde sporda performans göstermem çok zor oluyor ve sakatlık riskim de artıyor. akşam yemeğinden ~2,5 saat sonra spor yapıyorum ki o da saat 9-10 arasına tekabül ediyor. bu zamanı doldururken dizi veya film açıyorum, ve izlerken yudum yudum cold brew yudumluyorum (yine aksi taktirde performans düşüyor). 10'da spor bitse kahvenin etkisi geçecek de nabzım normale dönecek de uyku moduna giricem derken 12'ye yaklaşıyor zaten dalmam. aslında daha da erken yatmam lazım ama zaman yok işte :/ haftasonları öğlen 1'e kadar uyuyorum, hayatı kaçırma hissi olmasa, abi zamanı durdurduk takıl sen, uyanınca haber ver başlatırız yine deseler, akşama kadar uyurum, uyurum ve dönüp saate bakmam bile.
0
onemoremile
(17.08.21)
kışın bunu yapıyorum, öyle oldu yani son senelerde.
işle ilgili bir sebepten geç saatlere kalmazsam, erken yatıp çok erken kalkıyorum.
son zamanlarda yazın da böyleyim gerçi ama yazın daha geç saate kadar oturmaya eğilimliyim nedense.

erken kalkmayı seviyorum, kendiliğmden de erken kalkıyorum zaten.
erkenden kastım 5-6.
o yüzden o saatte kalkınca da 23.00 civarında yatağa sürünerek gidiyorsun zaten.

sosyal hayatı etkiliyor ama.
geçen akşam arkadaşımla buluştum, dönüş yolunda eve gidip yastığıma sarılmanın hayalini kuruyordum.
0
blatta hiberna
(17.08.21)
kendimi bildim bileli 10-11 de yattım yaşım 32.. 4 yıl yurtta kaldım, ona rağmen değişmedi düzenim.. hayatımda sabahladığım gün sayısı 5 değildir.

uykum geliyor, uyumayı seviyorum, sabah 7 de kalkıyorum iş için, uykumu alamazsam günüm rahat geçmiyor.

hafta sonu 12 de yatıp 10 gibi kalkıyorum.
0
benaslinda
(17.08.21)
Benim. Yazin 22 vea 23 te yatarim. Kisin bazen 21 de yatarim.
Sabah 5.30 kalkarim.
0
Filinta61
(17.08.21)
ben de son senelerde kendiliğimden erken yatmaya başladım. uyku yetmiyordu, dolayısıyla erkenden yatağa girip bir şeyler izlerken uyuyakalıyordum buna rağmen sabah 9da bile kalkmaya zorlanıyordum meğer depresyondaymışım :')

şu an yine 11 gibi yatağa girip sabah 5 buçuk 6 gibi uyanıyorum, hoşuma da gidiyor sanki gün bitmiyormuş çok vaktim varmış gibi geliyor böyle olunca, güzel bence. uyanık kalsam kalırım ama gece geç saatte kendinle kalmakla gündüz erkenden kendinle kalmak arasında dev fark var. ben artık gündüzü tercih ediyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(17.08.21)
sabah 9 bile bana geç geliyor. güne eksik başlıyormuşum hissi veriyor. moruk işi en geç 11'de yatacaksın sabah 6'da ayakta olacaksın. yaş 48
0
lazpalle
(17.08.21)
Vücut saatim öyle çalışıyor, kışın 5te yazın 4te uyanıyorum, haliyle çok erken uyuyorum akşamları, uyuduğum saate gece diyemeyeceğim, bazen geceleri uyanıp 1-2 saat uyanık kalıyorum, eski zamanlarda böyle iki aşamalı bir uyku düzeni varmış, gitgide ilkelleşiyorum sanırım. Uzun zamandır hafta içi haftasonu ayrımım yok.
0
(17.08.21)
bunye ve aliskanliklar meselesi sanirim, en erken 1-2 gibi yatarim bazen 3-4 hatta 5'i bulur, hemen hemen her sabah 7:30-8 arasi kalkiyoru
0
sweetoffice
(17.08.21)
ben hep 12de yatıyorum. haftaıcı 8 bucuk haftasonu 9 bucukta kalkıyorum. standart.
alıskanlık oldu.
evet alısıyorum.
0
sizofren06
(17.08.21)
Var. Hafta içi-sonu fark etmeksizin. 9 gibi uyuyorum. Bazen 10. Sabah 5 ya da 5 buçukta kalkıyorum. Sabahları koşuyorum. Koşmadığım zaman araştırma, tashih, yazı çizi işlerini hallediyorum. saat 9 a kadar 3 buçuk saat çalışmış oluyorsun açık zihinle. Bence müthiş bir şey. Düzeni epey seviyorum.
0
velvetmorning
(17.08.21)
haftaiçi 10.30 haftasonu eğer dışarı çıkmadıysam 11 de yatarım. Dışarıda işim olduysa biraz gecikebiliyor.

Haftaiçi 7 ye doğru, haftasonu da 8 e doğru uyanıyorum. haftaiçi uyanınca spor yapıyorum, kitap okuyorum vs 9 daki mesaiye kadar vakit geçiriyorum.
0
zimbirik
(17.08.21)
nerdeyse 1 senedir 9-10 arasi yatar 5.30-6 arasi kalkarim.
sabah spor yaparim mutlaka, bir yere gidip gec yatmak zorunda kaldigim zamanlar da rahatsiz oluyorum.
erken kalkmak, duzen icinde olmak hosuma gidiyor, ayrica gunun en guzel saatlerini de kacirmamis oluyorum.
0
bay b
(17.08.21)
filme oyuna takılmadıysam 23 gibi uykum gelir yatarım, spor yaptığım günler 22-22:30 da yatıyorum, aksi halde vücut dinlenmiyor ve ciddi performans düşüşü oluyor, bu da sakatlığa direkt davetiye oluyor. bazen geç yattığım saatler oluyor elbette haftasonu falan ama yine de her sabah 7de uyanıyorum haftasonu bile olsa, günü kaçırmamak gece takılmaktan daha keyifli bence. evde yalnız başıma gece 1e kadar takılmayı anlamsız buluyorum açıkçası ama en önemli kısmı spor ve beslenme düzeni ile alakalı.
0
hasmetizm 2046
(17.08.21)
5’te kalkıyorum. 11’i geçirirsem gündüz işte uyku basıyor bazen. Vücut saati alışınca haftasonu da aynı düzen gidiyor. Haftasonu gündüz dalarsam gece uyuyamıyorum bazen sadece.
0
arnold schwarzeneger
(17.08.21)
eşim her akşam 10:30 gibi uyur, sabah da 7 gibi kalkıp kahvaltısını güzelce yapıp işe gider.

gayet de iyi hissediyor kendini.
ben de o uyuduktan sonra ortak izlemediğimiz dizi filmleri izliyorum. o da ben kalkana kadar aynısını yapıyor sabahları :)
0
teritori
(17.08.21)
(6)

Duvardan Modeme Giden Kablonun Adı Ne?

dreamnesiac
https://www.hizliresim.com/4shl03qFotoğraftaki, duvardan modeme giden kabloyu uzatmaya ihtiyaç duyuyoruz. Bunu internette bulabilir miyiz, elektrikçi çağırarak mı ilerlememiz uygun olur? Ne olarak aratabiliriz?Çok teşekkürlerNOT. Modeme giden kablo görüntüsünü de ekledim:https://www.hizliresim.com/o
www.hizliresim.com

Fotoğraftaki, duvardan modeme giden kabloyu uzatmaya ihtiyaç duyuyoruz. Bunu internette bulabilir miyiz, elektrikçi çağırarak mı ilerlememiz uygun olur? Ne olarak aratabiliriz?

Çok teşekkürler

NOT. Modeme giden kablo görüntüsünü de ekledim:
www.hizliresim.com

Kablonet
0
dreamnesiac
(13.08.21)
kablonet mi kıllanıyorsunuz? eğer öyleyse uydu anten kablosu ve F ara konnektör işinizi görür. tv tamircileri ve elektrikçilerde bulabilirsiniz, yapı marketlerde de vardır.
0
gkhncnzdgn
(13.08.21)
ethernet kablosu olur.

sertifikasyonları vardır, cat 5 cat 6 vs. Onu araştırıp almalısınız. ben sizin yerinizde olsam cat7 alırdım. İleride başka yerde lazım olursa kullanırsınız.
0
zimbirik
(13.08.21)
Modeme giden kısmı çekerseniz daha net anlaşılır ama muhtemelen ethernet kablosudur.

Son fotoğrafa bakınca bilemedim. Muhtemelen internet sağlayıcının kablosu ancak türünü bilmiyorum. Zaten böyle sizdeki gibi durumda cat kablosu duvardan modeme olmazdı muhtemelen. İş yerlerinde duvardan gelen kablolar direkt bilgisayara olacak şekilde altyapısı oluşturuluyor. Daha iyi bilenler vardır ben yanlış biliyor olabilirim.
0
sevilen progressive türkücü
(13.08.21)
o beyaz kablo ethernet değil. uydu anten kablosu cevabı geçerli. o siyah kablolar ise ethernet kablosu.
ethernet için cat7 diye özel bir arayışa girmeye gerek yok. ethernet kablosu deyip geçilebilir.
0
kisa
(13.08.21)
koaksiyel kablo, elektrikçi basit bir konnektörle uzatabilir.

edit: bende de kablonet var, benim modeme gelen rg6'ymış.
0
infernal majesty
(13.08.21)
Koaksiyel kablo genel adi. Sanirim tam adi rg6/u6. Uzatabilirainiz ama priz icerisindeki baglantisi nasil bilemiyorum. Ekini yapamayabilirsiniz. Prizi cikarip bakmak lazim.

Bu arada goruntu kirliligini onlemek icin kabloyu supurgeligin icinden gecirebilirsiniz. Eski evimde oyle yapmistim.
0
Kirmizibavul
(13.08.21)
(5)

kıyafet alışverişi (erkek)

xiii
insanlar bütçe yaparken aylık kıyafet alışverişine 1000 desek gibi rakamlar veriyor. yani bilmiyorum ben mi çok fakirim ama (maaş 7bin civarı) bana çok absürt geliyor bu durum kendi açımdan baktığımda. ben yılda bir kaç defa alışveriş yaparım, o da ihtiyac olursa, eskirse vs gider alırım. aldığım a
insanlar bütçe yaparken aylık kıyafet alışverişine 1000 desek gibi rakamlar veriyor.

yani bilmiyorum ben mi çok fakirim ama (maaş 7bin civarı) bana çok absürt geliyor bu durum kendi açımdan baktığımda.

ben yılda bir kaç defa alışveriş yaparım, o da ihtiyac olursa, eskirse vs gider alırım. aldığım ayakkabıyı falan uzun seneler giyerim.

sizde durumlar nasıl?
0
xiii
(13.08.21)
Hayatımda böyle bir insana denk gelmedim, bilmiyorum.

Belli bir zamanim yok. Denk gelirse alıyorum. Türkiye'ye gittigimde bazı şeyleri alıyorum gene.
0
logisticsmanager
(13.08.21)
hocam benim maaş sizinkinden yukarıda, benim de aynı şekilde. gerektikte alır,r kaliteli alır uzun süre kullanırım.

ama bu sözü söyleyen kişlerin durumuna da bakmak lazım. mesela kadınların kıyafet bütçesi genelde erkeklerden fazla oluyor. biz erkekler bir pantolonu yaz kış giyebilirken kadınlar her sıcaklık aralığına farklı şeyler giyiyyorlar. bir de bu lafı eden tek yaşayan biri mi yoksa aile mi? çoluk çocuğu olan birinin (hele ki çocuğu büyüme çağıdaysa) aylık olarak bu parayı ayırması çok normal.
0
shadowfollower
(13.08.21)
Öylesine avm ya da mağaza gezmem, indirim takip etmem, neye ihtiyacım var diye de düşünmem. Bir şeye ihtiyacım olduğunda gidip en kalitelisini, uzun ömürlüsünü alır kullanırım.

Bazı insanlar mesela indirim zamanı indirimleri geziyor ya da mağaza gezerken denk geliyor bir şey alıyor. Onların 1000 falan düşünmesi çok normal.

Mesela 5 senedir aynı 2 bikiniyi giyiyorum. Bu sene artık eskidiğini hissettirdi 2si de. önümüzdeki yaz gelmeden en az 1 bikini takımı almam lazım. Alırken de çok dikkat etmem etiketteki fiyata. eğer kaliteliyse beğendiğimi alır çıkarım.

Dolap büyüten bi insan değilimdir. Elimdeki ürünler de yıpranmadan, eskimeden emekli etmem.
0
zimbirik
(13.08.21)
2 yılda bir pahalı ayakkabı. Bir montu zaten 3-4 yıl giyiyorum 1 montum var. Yani benim yılda en fazla 2000 tl alışverişe gidiyodur. . Geçen ay tek yaptığım alışveriş 90 tl’lik bir tişörttü.
0
scholes
(13.08.21)
benim yılda 1-1.5k ancadır. Onun sebebi de ayakkabıların çok pahalı olması. yoksa bin lirayı bulmaz yılda. Eli yüzü düzgün spor ayakkabı olmuş 500 lira :(

İhtiyacım olduğunu hissetmeye başladığımda ters sezon ürünlere bakıyorum internetten daha önce kullandığım markaların. En ucuz şekilde alıp geçiyorum. Onun dışında avmye gidildiyse gömlek bakar alırım zaafiyetim var. Onun dışında kıyafete o paraları harcamak anlamsız. Mesela loft tişört aldım bu kış 4-5 tane tanesi 24 liraya falan geldi. Şu an aynı ürün tanesi 60-70 lira.

Covidden pek dışarı çıkmadığım için fark etmemişim. Biraz cafe, bar tarzı yerlerin yoğun olduğu lokasyonlara gittiğimde fark ettim ki herkes influencerlar gibi olmuş. Bayağı instagram keşfette denk gelen tipler gibi giyinmeye başlamış herkes. Bu çok ilginç gelmişti geçen aylarda bana. Yani 1000 liralar çoğu kişi için normal olmaya başlamış bunu anlamış oldum. Hakikaten çok garip.
0
westblack
(13.08.21)
(6)

Biontech - aşırı alerji

lenin benim amcam olur
Selam. 3 gün önce biontech ilk dozunu oldum. Nisanda covid geçirmiştim. Aşıdan bir gün sonra kabartılar ve kaşıntı oldu. Acilde avil ve dekort yapınca geçti. Dün sakindi. Bu sabah resimlerdeki gibi gözum şiş boynum kırmızı uyandım. https://i.hizliresim.com/iq19nnx.jpghttps://i.hizliresim.com/ko84yem
Selam. 3 gün önce biontech ilk dozunu oldum. Nisanda covid geçirmiştim.
Aşıdan bir gün sonra kabartılar ve kaşıntı oldu. Acilde avil ve dekort yapınca geçti. Dün sakindi. Bu sabah resimlerdeki gibi gözum şiş boynum kırmızı uyandım.

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

2 saat önce avil vurdular acilde. Geçmezse cildiyeye gidin dendi. Bilindik bir alerjim yok. Şu an ne yapacagımı bilmiyorum cildiye randevuları da dolu. Aşıdan sonra alerji yaşayan var mı. Önerilerinize ihtiyacım var :(
0
lenin benim amcam olur
(13.08.21)
bunun cildiye ile alakalı olduğunu sanmıyorum. Aşı olduğun hastaneye tekrar gidip durumu anlatabilirsin. Oradan yönlendirmeleri daha doğru olur.

Bana da daha önce buscopan iğnesi alerji yapmıştı, çift görme ve odak problemi yaşamıştım 1 saat sonrasında, beni de göze yönlendirmişlerdi. O sırada iğneyi yapan doktor gelip beni başka bir hastaneye sevk etmişti.
0
zimbirik
(13.08.21)
Çevremde aşı sonrası böyle bir yan etki duymadım. Çok üzüldüm, geçmiş olsun :(

Üniversite hastanesine gitseniz daha iyi olur. İstanbul'daysanız İstanbul Üni. Tıp aciline gidin. Bu durumda acilden giriş yapmanız gerekir. Hatta sağlık bakanlığının twitter hesabı var, oraya da yazabilirsiniz. Sizi acilden "cildiyeye gidin" diye göndermek yerine kendilerinin yönlendirilmesi gerekirdi. Acilden yönlendirme yapıldığında randevu sırası beklenilmiyor. Yani cilt doktoru görse bile sizi şuan sadece cilt doktorunun görmesi yetmez. Şuan her cildiyeci bu tip yan etki sonrası hastalara bakmıyor.
Birde bu şekilde avil ve dekortun sürekli kullanılması doğru değil, sizin durumunuz aşı sonrası gerçekleşmiş. Bu yan etkinin resmi olarak kayıt altına alınması gerekiyordu.
0
GoodMorningTeacher
(13.08.21)
bu tür kabartılar aşının yan etkilerinden biri. doktorlarla görüşmeden önce 2. aşıyı olmayın sakın. bir de alerji testi yaptırın. muhtemelen bilmediğiniz birşeye alerjiniz var. geçmiş olsun.
0
false pretension
(13.08.21)
bol bol su iç hocam. su antihistaminiktir. doktor değilim.
0
ya ben lan neyse
(13.08.21)
Bununla ilgili bir yazı okumuştum Ekşi'de. Acilde yapılmış ilaçlardan birine de alerjiniz olabilir. Doktor değilim. Üniversite hastanesi acili +1
0
dissendium
(13.08.21)
yok hocam, alerji önce oldu sonra acile gittim.
0
🌸lenin benim amcam olur
(13.08.21)
(2)

word uzmanlarına soru

kimberly
bir başvuru formu hazırlıyorum. formun bazı yerlerinin sabit kalmasını istiyorum. diyelim ki,1) xxxxxx açıklayınız.2) yyyyy belirtiniz. gibi 2 bölüm olsun. ben istiyorum ki bu 1 ve 2 aynı sayfada yer alan ve sayfa kullanımı açısından sayfayı yarı yarıya kaplayan 2 soru olsun. 1 no.lu soruya yanıt ve
bir başvuru formu hazırlıyorum. formun bazı yerlerinin sabit kalmasını istiyorum. diyelim ki,

1) xxxxxx açıklayınız.
2) yyyyy belirtiniz.

gibi 2 bölüm olsun. ben istiyorum ki bu 1 ve 2 aynı sayfada yer alan ve sayfa kullanımı açısından sayfayı yarı yarıya kaplayan 2 soru olsun. 1 no.lu soruya yanıt verilirken 2. soru kaymasın ve cevap alanı daralmasın. yani aralarındaki boşluk sabit kalsın ve cevaplar o boşluklara yazılabilsin. haliyle sorular da yerlerinden oynamasın. bunu nasıl sağlarım?
0
kimberly
(13.08.21)
En mantıklı çözüm bu mu bilmiyorum. ben şu şekilde yapardım.

2 satırlı bir tablo yaratırdım sayfanın genişliğinde. tablonun genişliği uzunluğu sabit olacak şekilde ayarlama yapardım. Soruları da her hücreye 1 soru gelecek şekilde eklerdim.
0
zimbirik
(13.08.21)
aslında siz kendiniz demişsiniz form hazırlıyorum. o zaman form ögeleri eklemeniz gerekiyor. "geliştirici" menüsünden ekleniyor. şu linkten takip edin :

support.microsoft.com
0
co2s2
(13.08.21)
(3)

Çoklu BES, çıkış, birleştirme

d max
Şu anda 3 ayrı emeklilik şirketine ait 4 ayrı BES sisteminde kaydım var. Çalıştığım firmaların her biri otomatik katılımla kendi çalıştıkları firmalardan bana BES yaptırmış. Mevcuttaki hariç hepsi atıl duruyor. Bunlardan çıkıp parasını almak veya bu BES sistemlerini mevcuttakine toplamak mümkün müdü
Şu anda 3 ayrı emeklilik şirketine ait 4 ayrı BES sisteminde kaydım var. Çalıştığım firmaların her biri otomatik katılımla kendi çalıştıkları firmalardan bana BES yaptırmış. Mevcuttaki hariç hepsi atıl duruyor. Bunlardan çıkıp parasını almak veya bu BES sistemlerini mevcuttakine toplamak mümkün müdür? Mümkün ise nasıl yapılır?
0
d max
(13.08.21)
mümkün, hangi firmaysa o firmayı arayın konuşun detaylarını verirler. kimisi mail istiyor kimisi dilekçe istiyor.
0
reanarchy
(13.08.21)
OTomatik bes sözleşmeleri siz işten ayrılıp yeni şirkete geçtiğinizde otomatik olarak yeni şirket için açılan sözleşmenize devrolur. Eğer devredilmediyse arayıp konuşun. Ama işten ayrılma nedeni ile sözleşmenin otomatik transfer edilmesi gerektiği bilgisi aklınızda olsun. Eğer kendiniz transfer talep ederseniz başka bir işlem olmuş oluyor bu. Otomatik bir işlemin aksaması durumu yaşanmış.
0
zimbirik
(13.08.21)
@zimbirik yani içleri boş görünüyor ama numaraları falan duruyor. Birinden spam mail falan bile geliyor. Sorup soruşturacağız herhalde. Teşekkürler.
0
🌸d max
(14.08.21)
(3)

taksim/gümüşsuyu civarı restoran

blatta hiberna
merhabalar,taksim meydan ve/veya gümüşsuyu civarında gezi istanbul, kitchenette, ali ocakbaşı ve fiore dışında tavsiye edebileceğiniz, akşam yemeği için uygun, rahat bir mekan var mı?şıklık peşinde değiliz, ortalama bir yemek işimizi görür.malum, gitmeyeli iki yıl oldu.neresi açıktır, neresi kapalıd
merhabalar,

taksim meydan ve/veya gümüşsuyu civarında gezi istanbul, kitchenette, ali ocakbaşı ve fiore dışında tavsiye edebileceğiniz, akşam yemeği için uygun, rahat bir mekan var mı?
şıklık peşinde değiliz, ortalama bir yemek işimizi görür.

malum, gitmeyeli iki yıl oldu.
neresi açıktır, neresi kapalıdır, yeni bir yer var mı falan hiç bilmiyorum.

teşekkürler!
0
blatta hiberna
(13.08.21)
Pizzeria pidos var Beşiktaş dolmuşlarının kalktığı yerin arkasında. İstanbul'da en beğendiğim pizzacılardan biri.
0
10032007
(13.08.21)
Karaköy gümrük
0
chavezding
(13.08.21)
Pidos demeye gelmiştim +1
0
zimbirik
(13.08.21)
(7)

Yemek yemekten sıkıldım

naksidil
Günaydın hanımlar beyler,Yemek yemekten sıkıldım. Hep aynı şeyleri yiyormuşum gibi geliyor. Mesela şu an karnım aç ama ne yiyeceğimi bilmiyorum. Evden domates, peynir, zeytin falan getirip onları yiyorum genelde simit, poğaça, börek alıyorum bazen bazen tost yapıyorum evde onu yiyorum. Ama hep aynı
Günaydın hanımlar beyler,

Yemek yemekten sıkıldım. Hep aynı şeyleri yiyormuşum gibi geliyor. Mesela şu an karnım aç ama ne yiyeceğimi bilmiyorum. Evden domates, peynir, zeytin falan getirip onları yiyorum genelde simit, poğaça, börek alıyorum bazen bazen tost yapıyorum evde onu yiyorum. Ama hep aynı şeyler...

Bazen dışarıdan pizza, lahmacun tarzı şeyler söylesek de onlardan da sıkıldım...

Akşam yemeklerinde de böyle hissediyorum. Bu ara çok zayıfladım. Özellikle son 2 ayda 5 kilo verdim. Hiç iştahım yok. Yemek yemek zulüm gibi geliyor artık.

Sizde durumlar nasıl? Neler yiyorsunuz bu rutinleri kırmak için...
0
naksidil
(13.08.21)
her gün bu saydıkların yenmez. miden tortop olur yahu bu ne. ev yemeği yapmaya başlamalısın acilen. basit yemekler var, çorbalar var. fırın varsa hele işin çok daha kolay.
0
elorelia
(13.08.21)
Dışarıdayken tavuk dünyasından yemeyi çok seviyorum. Onun dışında sebze yemekleri yapıyor kadın anam <3

Yemek yemek bir zevk bence nasıl sıkılabilirsin. Yemeksepetini indir ev yemekleri falan söyle arada
0
abuzer
(13.08.21)
lezzetli şeyler yemiyorsundur
kendin hazırlamaktan zevk almıyorsundur
0
bir soru sorcam
(13.08.21)
Bu iştahla yemek yemekten sıkılmam pek mümkün değil ama bana da hep aynı şeyleri yiyormuşum ve seçenek yokmuş gibi geliyor, hapla beslenme fikri bazen çok cazip geliyor, keyif için değil ama beslenmek için hap çok iyi giderdi...
0
(13.08.21)
+1 yemek yapmayı ve yemeyi zulüm gibi görüyorum. özellikle yapmakla uğraşmak işkence gibi geliyor. ne yersem yiyeyim durum bu. her gün günde en az 2 öğün yemek zorunda olmak çok fazla. acayip aciz/güçsüz varlıklarız demek ki. ayda bir yemek yetmeliydi. yemekten nefret ettikçe böyle tuhaf fikirlere dalıyorum.
0
kimberly
(13.08.21)
Öğlenleri omlet + domates salatalık biber.

Akşam ise ev yemekçisinden ev yemeği söylemeye çalışıyorum, nadiren salata. Hamburger, pizza, lahmacun, tantuni isteğimi de bastırmaya çalışıyorum. Çoğunlukla bastıramıyorum :D
0
zimbirik
(13.08.21)
bu saydıklarınızı iki gün yesem sıkılırım. öğle yemeğinde domates, peynir, zeytin yenmez. et, tavuk, pilav, çorba, sulu yemek yenir. bu dediklerimi yiyin ve mutlu bir insan olarak hayatınıza devam edin.
0
dadasalon
(13.08.21)
(10)

Seni yeniden tanımak istiyorum

encokbenisevinnolur
Bu cümleyi bir hanım arkadaşım bana söylüyor. Yakın bir arkadaşlığımız var hem. Ben ona yormak istedim ama emin de olamadım, öyle hop soyleyiverdi telefonda konuşurken.Kendisinin sevgilisi var. Ben yakın zamanda ayrıldım sevgilimden.Başka ayrıntıya gerek yok gibi ama verebilirimAslında sorma sebebim
Bu cümleyi bir hanım arkadaşım bana söylüyor. Yakın bir arkadaşlığımız var hem. Ben ona yormak istedim ama emin de olamadım, öyle hop soyleyiverdi telefonda konuşurken.

Kendisinin sevgilisi var.

Ben yakın zamanda ayrıldım sevgilimden.

Başka ayrıntıya gerek yok gibi ama verebilirim

Aslında sorma sebebim de ona göre bir tavır alayım diye. Diyorum ya yakınız ve kendisinin bir sevgilisi de var ve kafası karışık bir dönemde olabilir ilişkisini biliyorum çünkü.

İstemeden de olsa kırıcı olmak istemiyorum.

Soru da tam ne bilmiyorum, yorumları alabilirim
0
encokbenisevinnolur
(13.08.21)
Yürümüş sana. Sevgilisini bırakıp boştaki seni elde etmek istiyor.
0
westblack
(13.08.21)
Senden hoşlanıyor. Ufaktan yürümüş. Sevgilisinden ayrılıp sana doğru koşacağım diyor. İzin istiyor.
0
zimbirik
(13.08.21)
Ayrilirsam mutlu bir gelecege yelken acabilir miyiz diye sormus lisani haliyle.
0
brkylmz
(13.08.21)
Işık görmeden sevgilisini bırakmak istemiyor diye yorumladım.
0
eatpraylaw
(13.08.21)
sizden hoşlaşıyor.
0
naksidil
(13.08.21)
gss.gs

Yürümüş.
0
logisticsmanager
(13.08.21)
ilişkisi halen devam ediyorsa seni resmen can simidi olarak görüyor ya da stepne. ne dersen artık, daha sağlam bir dal bulmadan üstünde durduğu dalı kesmemek işte..

bu bir alışkanlıksa bir kaç zaman sonra şimdiki sevgilisinin hislerini zamanı gelince sende yaşarsın.
0
foolrules
(13.08.21)
Tabi şimdi koşulları, bağlamları falan bilmeden çok da konuşmak istemem ama aynı durumda biri bana bunu dese hakikaten çok gerizekalıca bulur ve bunu diyebilen insanla hiçbir şekilde kafamın uyuşmayacağıni düşünürüm. Muhtemelen dalgamı da iyi geçerim. Hafızanı falan mı kaybettin yiğido, aynı insanım işte, farklı bir şey çıkmayacağım sonuçta derim. Vallahi derim bunu. Yeniden tanımak neymiş. Bir yürü git (*-*)/
0
velvetmorning
(13.08.21)
Gayet yürümüş hatta taksiyle gelmiş sana bence. Sanırım uzun zamandır senden çok ciddi oranda hoşlanıyormuş ama bastırmış, bu durum ve bu söz bana böyle düşündürdü.
0
1bir1bir1
(13.08.21)
yürümüş ve biraz da nabız yoklamış ama "seni yeniden tanımak istiyorum" nedir yahu?

çok kötü bir ifade şekli.
bari "daha farklı yönlerinle tanımak istiyorum" falan deseymiş.
0
blatta hiberna
(13.08.21)
(19)

Kaç yaşında araba kullanmaya başladınız?

ms brownstone
Ve şu an kaç yaşında, hangi seviyedesiniz?Ben 21 yaşında bulunsun diye alıp da bir daha hiç elimi sürmediğim ehliyetimi ömür boyu kullanamayacağımı sanırken 28 yaşında araba kullanmaya başladım şu sıralar. Henüz tek başıma trafiğe çıkamıyorum ama yanımda biri varken İstanbul trafiğine girebiliyorum
Ve şu an kaç yaşında, hangi seviyedesiniz?

Ben 21 yaşında bulunsun diye alıp da bir daha hiç elimi sürmediğim ehliyetimi ömür boyu kullanamayacağımı sanırken 28 yaşında araba kullanmaya başladım şu sıralar. Henüz tek başıma trafiğe çıkamıyorum ama yanımda biri varken İstanbul trafiğine girebiliyorum birkaç gündür ve bu çok ütopik bir şeydi benim için 2-3 hafta öncesine kadar. Ömür boyu araba kullanamayacağımı düşünüyordum çünkü hem hiç hevesim yoktu hem de çok korkuyordum. Ama üstüne gidince hoşuma bile gitti sanırım biraz. Hala korkuyorum gerçi ama arabanın verdiği o özgürlük hissi tatlı da geldi bir yandan.

Sizler kaç yaşında başladınız araba kullanmaya? 28 çok geç bir yaş değil sanırım ama biraz pişman oldum daha önce öğrenmediğim için. Özellikle daha geç yaşta başlayıp da korkusuzca trafiğe girebilenlerin cevaplarını dört gözle bekliyorum hazır birazcık cesaretim gelmişken.
0
ms brownstone
(12.08.21)
O zaman seni üzmeyeyim 30 yaşında ehliyet aldım ehliyet alana kadar sürücü koltuğuna bir kez bile oturmadım, şu an 35 yaşındayım, Türkiye'yi bir uçtan bir uca arabayla geçtim ama her zaman biraz korku iyidir kanaatindeyim, daha tedbirli olmanı sağlıyor.
0
Zaman Tamircisi
(12.08.21)
Araba kullanma virali gibi olmuş. 14-15 yaşından itibaren kaçak göçek kullandım, sonrasında arada sırada babamın arabasını kullandım ama hiç ihtiyaç duymadığımdan ısrarlara rağmen ehliyet almadım. Sonra 29 yaşımda ihtiyacım olunca aldım. 3-5 pratik, trafiğe gir çık, birkaç ufak tefek vurma derken aktif olarak 1 ay kullanınca fena değilim diye düşünüyorum İstanbul'da. Ama sinir stres. Gerekmedikçe kullanmıyorum. Ayrıca hiçbir zaman trafiğe korkusuzca girme. O "korkusuzca" girenler yüzünden E-5 akşamları makas atan beyinsiz magandalarla doluyor. Sürekli sakin ve dikkatli, biraz da çekingen olmakta fayda var diye düşünüyorum. Aşırı güven trafikte olmaması gereken şey. Bir de sakin yerlerde yavaş yavaş sür de kaza falan yapma :)
0
prole
(12.08.21)
korku iyidir +1
ben 12 yaşımda ailemize ait büyük ve boş bir şantiyede büyük servis araçlarında kullanarak öğrendim. 18 yaşında ehliyeti aldım. düzenli araba kullanmam ise 19 yaşında başladı. şimdi yılda 5-6 kere kullanıyorum taş çatlasa
0
my leave requests
(12.08.21)
Sertifikamı alalı bir hafta olmadı. 28 yaşındayım. İlk defa kursta öğrendim.

Öğrenmeye başlarken stres yaşamıştım. Kurs bitse de kurtulsam kafasındaydım. Ama o aşamayı geçince keyifli gelmiyor değil.

Bu arada biraz korku iyidir +1 diyorum.
0
dissendium
(12.08.21)
ilkokuldayken yazlık yerde fasülyeden bir 10-15 metre giderek başladım. ağacın altından evin önüne getirmece falan. sonra babamın güvenip arabayı vermesiyle yine aynı yerde 3-4 km merkeze gider gelirdim. ehliyeti 20 yaşındayken aldım.

ama annem 33 yaşındayken mi ne aldı ehliyetini. 25 sene olmuş. o zamanlar 89 model çakma vites bir şahin'i vardı :D

şimdi tam adres vermiyim ama bir tarafı uçurum, iki arabanın yan yana zar zor geçtiği aşırı virajlı yollardan da gidip geldik, şehirler arası tatile de gittik geldik kensiyle.

yani korku iyidir, hele defansif sürüş en iyisidir.
0
chezidek
(12.08.21)
17 yasinda babamla aksamlari sanayi mahallesinde surerek basladim. 18 yasinda ehliyetimi aldim. o zamandan beri de kullaniyorum.

araba kullanmanin gec yasi olmaz. sonucta bu bir arac. ihtiyacin olursa kullanmayi ogrenirsin. ihtiyacin olmazsa gerek yok.
0
crucio
(12.08.21)
ben 18 yaşında başladım, şu an 34'üm, hep de aktif olarak kullandım diyebilirim ama ya burada ya da sözlükte okuduğum bir cümle vardı, "trafikte herkesin sizden daha salak olduğunu varsayarak hareket edin" diye. bu şekilde tam korku diyemesem de "uyanık" olmak iyidir bence de.

28 yaş geç de değil ayrıca, bir süre sonra görürsünüz zaten.
0
infernal majesty
(12.08.21)
araba kullanmaya o kadar hevesim yoktu ki annem beni zorla kursa yolladı 28 yaşımda, ciddiyim. bence istanbul trafiğinde araç anlamsızdı ve gerek de yoktu ama annem kursun parasını verdiği için ayıp olmasın diye gitmiştim.

33 yaşımdayım, araba kullanmaya birkaç ay önce başladım ve çok da zorlandım ilk zamanlar. benim kafam araba kullanmaya yönelik çalışmıyordu, hani şoförü izlersin falan biraz içinde hevesin olsa kaparsın bişiyler ya, ne bileyim öndeki aracı falan en azından takip edersin. o bende hiç yoktu, bu yaşıma kadar bütün yolculuklarda sadece yolu izlemişim dolayısıyla arabanın hareketlerini kestiremeyip bir canlıya zarar verir miyim korkumu aşmam bayağı zaman aldı :') yanımda birileriyle trafiğe çıka çıka alıştım, çok yakın zamanda da bildiğim her yere tek başıma gidebilmeye başladım. crucio çok güzel söylemiş, bu bir araç sonuç olarak o düzlükte bakmak lazım. bazı araçları daha iyi kullanabilmek için de o araçla daha çok haşır neşir olman lazım. bu düzlükte bakmayı başardığın zaman zaten kendiliğinden gelişiyor olay, hazır oluyorsun. yoldaki her şeye eksiksiz dikkat ettiğini fark ettiğin anda yalnız çıkmaya hazırsın demektir, çok da büyütme gözünde. hadi bakalım.
0
evde liyakat kalmamis
(13.08.21)
19 yasinda ehliyet aldim, 20-24 arasinda da Ankara ve Istanbul´da kulladim. Zorunluluktan arabam vardi. Taciz edilmekten ve 15-20 dakikalik yol icin, 1,5 saat otobüsle yol yapip, iki vesait degistirmekten bikmistim.

Simdi yasadigim yerde toplu tasimada taciz ve cinsel saldiri kulturu olmadigi icin arabam yok. Senelerdir kullanmiyorum.
0
buf-e kür
(13.08.21)
9-10 yaşlarında babam kucağına alırdı direksiyon hakimiyetini de bana verirdi. Sonra sonra yine kucakta olacak şekilde vites değiştirmeyi öğretti. 14-15yaşlarında ayağım pedala ulaştı ondan sonra bütünüyle öğretti ki o zaman Nissan primera vardı. Tabi bu bahsettiklerim trafiksiz yerler. Ehliyet alma yaşına kadar bu pratikte devam ettim ve ehliyet aldıktan sonra da trafiğe çıktım.

Korku şart demiş arkadaşlar ama ben buna katılmıyorum. Trafik kazası korkusu yerine babamın üstümde yarattığı bir psikolojik baskı- korku vardı hep. Bu yuzden kendi canımdan önce arabanın canını düşünerek sürmek büyük işkence oluyordu. Ha bu iyi bir öğretim yolu mu oldu bence hayır çünkü o zamanlar yine dingil gibi kullanıyordum hız yapıyordum vs zamanla kullana kullana yaşlandıkça bir de bu sürme işinin kamilliği çöküyor üzerinize ve artık daha dikkatli özenli kullanıyorsunuz.
0
fıytfıyt
(13.08.21)
18 de ehliyet aldım, 22 de araba sürmeye başladım. öğrenme aşamasında yanımda biri varken sürsem de o gerginlik ve korkum tek başıma çıkmaya başlayınca geçti.
Belli ki araba kullanmayı öğrenmişsin, tek çıkmak birisiyle çıkmaktan daha kolay.
Tebrik ederim
0
zimbirik
(13.08.21)
19'da ehliyet aldım. arabaya 33 yaşında soldan trafik akan bir ülkede ihtiyacım oldu ve kullanmaya başladım. Keşke daha önce gerekseydi ve öğrenmiş olsaydım dediğim oluyor.
0
emininsel
(13.08.21)
17'de basladim bos arazide, koy yolunda vs basladim.
18'de ehliyeti aldim.
20 yasinda ilk arabami aldim (87 civic)
20 senedir ehliyetim var, toplam 500.000km devirmisimdir.
Istabul'da kullanmayi ogrenen dunyanin heryerinde problemsiz gezinir.
0
cooperr
(13.08.21)
33 yaşında aldım, şimdi 36 yaşındayım. Teoride biliyordum o yüzden çok zorlanmadım, 1, hafta önce 2000 km'lik bir yolculuktan döndüm ailem ile.

Her zaman temkinli olmak lazım, direkt önündeki arabadan çok ileriye ve trafiğin durumunu kontrol etmek ve ona göre aracı yönlendirmek her zaman fayda sağlar.
0
devorgilla the gunslinger
(13.08.21)
Ehliyetimi 36 yaşında aldım. Araba kullanmaya 38 yaşında başladım. Çok zevkli bir şeymiş araba kullanmak, dört senedir kullanıyorum hala sabahları "yaşasın şimdi araba kullanacağım" diyorum işe giderken.
0
pispinti
(13.08.21)
iyi şöförlük süper araba manevrası yapmak değil, kurallara uyup tetikte olmak. ben 17 yaşında başladım, 18 senedir araç kullanıyorum bir çok kez dikkatsizlikten ve kendime güvenden kaza yaptım. bence en iyi şöför sakin kalan ve kurallara uyandır. arkadaşım 28 yaşında başladı, bence manevraları atikliği düşük ama her an tetikte ve kurallara uyar. bence o benden daha iyi şöför.

son örnek teyzem eşi ölünce 60 yaşında araba kullanmayı öğrenmek zorunda kaldı. şu an 70 yaşında kullanıyor.
0
mikahakkinen
(13.08.21)
21 yaşında başladım. 27 yaşıma kadar belki haftada bir babamın arabasını kullandım. 27 yaşında kendi arabamı aldım, ama onu kullanmama bile laf ediyorlardı (ne gerek var, Allah korusun vs.). Sonra bir dönem (30 yaş civarı) yurtdışında yaşadım. O zaman araba kullanmaya iyice alıştım. Alışılıyor yani, 28 geç değil.
0
SiyamkedisiZorro
(13.08.21)
ehliyeti 32 yaşında aldım ama araç sürmekten çakmıyordum. ancak 46 yaşında araba sahibi olunca sürmeyi öğrenebildim. acemilere not. istanbul merkezde özellikle fatih'te üç gün araç sürün ondan sonra her türlü araç sürersiniz.
0
lazpalle
(13.08.21)
23 yasinda ehliyet aldim, arabam yoktu uzun süre araba almayi erteledim vs vs. Pandemi olunca seve seve araba almak zorunda kaldim hiç tecrubem yoktu 2 farkli hocadan ders aldim ve çıktım trafige. 34 yasinda.

Başlarda özellikle ders alırken ulan keske daha önce ögrenseydim dedim dedim durdum düşün aracimı alirken başkası ile gittim o beni eve bıraktı adamı taksi ile yolladım

Araç 20 gün otoparkta yattı en çok koyan o oldu.

Daha sonra ufak ufak çıktım trafige şansima ev ile iş arasi onlarca ışık rampa döner kavşak ve dar sokak arası.

Daha önce geçemem dedigi yerlerden dar sokaklardan rampalardan geçiyorsun artik otomatik olarak.

Yeterki iste ve sakince sür merak etme hata yapa yapa beynine kaziniyor.

Hiç unutmam rampayi 3 vitesle tatli tatli cikarken araç cekisten düsmeye basladi gaz verdikçe yemiyor birden araç teklemeye başladı ve istop etti :) arkamda araç korna caliyor vs vs.

Sonra dank etti vites kücultme yapilacak aracin çekisine göre :) simdi refleks olarak bunlar oluyor ama ilk bir kaç gun bunlari yasiyacaksin manuel kullaniyorsan.
0
zanutsas
(13.08.21)
(8)

Sağlık bakanı doğru mu söylüyor?

infernalcadre
En yüksek koruma 3 doz Çin aşısı olanlardaymış.3. Dozu olmayı düşünüyorum ama alman olurum diyordum. (ilk iki Çin) Ne yapmalı?
En yüksek koruma 3 doz Çin aşısı olanlardaymış.

3. Dozu olmayı düşünüyorum ama alman olurum diyordum. (ilk iki Çin)

Ne yapmalı?
0
infernalcadre
(12.08.21)
Bakanı bilmem ama bütün Batı ülkeleri Biontech oldu.
0
howfaristhesky
(12.08.21)
Bakanı bilmem, aşıların koruyuculuğundan da anlamam ama Sinovac karşıtlığının temel sebebinin Çin karşıtlığı olduğunu bilirim. Doğu-Batı bloğu olayı.
0
epitaf
(12.08.21)
@epitaf cin karsitligi irkci veya ideolokik bir karsitlik degil. regulasyonlarin gevsek, yolsuzlugun yaygin, devlet baskisinin halk ve bilim adamlarina karsi kuvvetli oldugu bir ulkenin asisina guvenmemek dogal. turk'um, turk karsiti degilim ama ayni sebeplerden turk asisina da guvenmem ornegin.

koca dunyada kullanan 3-5 ulke oldugundan bu isi gerekli transparanlikla yapacak ulkeler bu asiyi yeterince inceleyemediler. o yuzden cin'in (devletin) resmi sozune guvenmek zorunda kaliniyor. bu da herkese uymuyor. kuru bir "cin karsitligi" degil yani mesele.
0
robokot
(12.08.21)
Kesin Biontech tedariginde sorun cikmistir, Sinovac ellerinde kalmsitir. Cunku Biontech tum verilerini halka acarken Sinovacin aksine tum verilerini gizli tutmasi ve sonrasi boyle bi aciklamanin yapilmasi kadar sacma bisi duymadim :)
0
e mice
(12.08.21)
Iki doz sinova. Oldum. Ucuncu doz olursa yine sinovac olurum. Diger asida yan etki yasamak istemiyorum. Bakanin dedigi dogru olmasa bile illa ki koruyordur bu bile yeterli. Sonucta grip asisi tetanoz asisi vs oldugumuzda su kadar koruyucuymus diye hic kendimize sorduk mu? Hayir
0
exlibris
(12.08.21)
Literature Fahrettin sabiti kavramını ekleyen kişinin sözlerini her zaman kuşkuyla değerlendirmek gerek. O yüzden tavsiyem sadece bakanin sözlerine göre hareket etmemen şeklinde olur.
0
j r r tolkien hayrani
(12.08.21)
bir youtube kanalında (muhalif haber kanallarından birisi hatırlayamadım)

sinovac firması üçüncü doz aşı olacaklara biontech öneriyor çünkü sinovac geleneksel aşı, biontech mrna falan diye bişey denmişti.

ingilizce aranırsa bir sonuca ulaşılır sanırım.
0
killerbee
(12.08.21)
3 doz sinovac olanların çoğu yaşlı, emekli vs Zaten evden çıkmıyor bu grup. Babanem 3. aşısını olmadan önce de hastalanmadı. Çünkü hastalanma ihtimali olan hiç bir şeyi zaten yapmıyor.

Yapanlar da zaten hali hazırda müthiş sağlıklı olmadığı için çok dikkatli yapıyor.

Orta yaşlıların baya kısmı ve gençler ise (çoğu biontech olmak durumunda kaldı o dönem sinovac bittiği için ve bionteche erişim daha kolay olduğu için) fıldır fıldır dışarıda, işe gidiyor, tatile gidiyor vs. Karşılaştıkları viral yük çok daha fazla. Bu nedenle bi kısmının pozitif olması doğal bence

3 doz sinovac olanlar ile 3 doz bintech olanlar aynı viral yüke maruz kaldığı durumda bence biontech ezip geçiyordur. çünkü 2 doz snovac ile 2 doz biontech arasında görmezden gelinmeyecek kadar antikor farkı oluşuyordu biontech lehine.. Bu ibrenin 3. dozda tersine dönmesi çok mantıklı gelmiyor bana.
0
zimbirik
(13.08.21)
(4)

dövme işine nasıl girilir?

bruges
merhaba arkadaşlar. konservatuar resim bölümünden mezun yakın bir arkadaşım var. evde boş boş oturuyor. geçen otururken koluma laps diye dalıp bildiğimiz sulu boya ile iki resim çizdi. ekledim duyuruya, umarım görünüyordur.hem benim hem de ortak arkadaş çevremizdeki insanların dövme yaptırası var am
merhaba arkadaşlar. konservatuar resim bölümünden mezun yakın bir arkadaşım var. evde boş boş oturuyor. geçen otururken koluma laps diye dalıp bildiğimiz sulu boya ile iki resim çizdi. ekledim duyuruya, umarım görünüyordur.

hem benim hem de ortak arkadaş çevremizdeki insanların dövme yaptırası var ama hem doğru düzgün bir yer bulma derdi hem de fiyatlar bize engel oluyor. dedik ki, parası neyse verip bir dövme makinası seti alalım, bu kız da bize dövmelerimizi yapsın :D

malum alışveriş sitesinde 1200 ve 2500 liraya satılan komple dövme makinası setleri var. iğnenin ucunun inceliği diye düşündük ama farklı boyutlarda iğneler gönderiyorlarmış. bunlar iş görür mü? daha pahalı olanlar da var elbette, fiyat farkını belirleyen şey nedir?

bir de ilk dövmesini yapan dövmeci ilk dövmeyi nasıl yaptı? ilk kalıcı dövmeyi yapma işi çok mu riskli? resim çizmekten çok mu farklı bir iş bu? bana epey basit gibi geliyor, o yüzden bu işi düşünmeye başladım, yanıldığım noktaları lütfen düzeltin, teşekkürler.
0
bruges
(12.08.21)
Resim yeteneği olanın çok kolay öğrenebileceği bi alan. Sadece tekniği bilmesi gerekir. Sektör eline kalem almamış dövmecilerle dolu. İlk dövmeden önce suni deride çalışma yapmak gerekli özgüveni sağlayacak. Sonrası yetenek işi ve korkacak bir durum yok. Fiyat farkı şöyle bobinli makineler ucuzdur, ama roatry denilen kalem makineler biraz daha pahalı. Lakin ilk başlangıç için çok iyi bir makine almasına gerek yok. İğne de resimdeki fırça gibi. YouTube'de var bakabilirsiniz.
0
olaylar olaylar
(12.08.21)
Zamanında dövmeci yanında asistan olmaya çalışan bi arkadaş vardı. Asıl dövmeci şey demişti. "İyi resim yapıyorsa iyi dövme de yapabilir. Ama tekniğini geliştirmesi ve güzel dövmeler çıkartması zaman alacaktır. "

sonuçta başka bir aletle resim yapıyor olacak. İğne seçimi, deride uygulanacak teknikler vs zamanla öğreneceği şeyler.

Yani bam diye güzel dövme yapmasını beklemeyin.
0
zimbirik
(12.08.21)
ben dövmeci arkadaşımın dükkanına giderken sıkılınca büyük koca kafalı bebekler var ya gözleri falan olan onlardan birini alıp üstüne dövme yapıyordum, suni yerlerde pratik yaparak biraz olayı kavrayabilirsiniz. ama dövme konseptine hakim olmayan birinin tek başına değil de birinin yanında bir şeyler öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü o ince çizgiler detaylar falan dövme iyileşince çok saçma ve anlam ifade etmeyen şekillere girebiliyor, bunlar olmaması için neler yapmalı bilen birinden öğrenmeli. canlı insanda o pandanın mesela hatları, gölgelendirmeleri birbirine karışınca 6 ay sonra suriyeliye dönüşürse aranız bozulmasın.
0
nahtoderfahrung
(12.08.21)
suni derilerde kendi üzerinde sizin üzerinizde çalışsın. sonra öğrencikçe toparlar ilk yaptığı kötü dövmeleri :) başlangıç için dediğiniz setler iş görür muhtemelen.

en güzeli iyi bir dövmeci bulup yanına asistan girmesi olur. resim mezunuysa tasarım da yapıyordur. dövmeci olup tasarım yapmayan çok mesela öyle biyere girip tasarım desteği verebilir karşılığında o da dövme tekniklerini öğrenebilir. bir de cleopatra ink bi ara dövmeci yetiştiriyodu..
0
entropik
(12.08.21)
(5)

Ayakkabı mı Ortopedik mi?

catamenia
Sevgili ayakkabı guruları, Ayakkabılarımın ne hikmetse içindeki topuk kısımları bir kaç giymeden sonra aşınmaya başlayıp zamanla parçalanıyor ve bu son yıllarda aldığım hemen hemen her ayakkabıda (farklı markalar dahil) çok sık olmaya başladı.Çakma diye tabir edilen ayakkabılardan almam, kilolu bir
Sevgili ayakkabı guruları,

Ayakkabılarımın ne hikmetse içindeki topuk kısımları bir kaç giymeden sonra aşınmaya başlayıp zamanla parçalanıyor ve bu son yıllarda aldığım hemen hemen her ayakkabıda (farklı markalar dahil) çok sık olmaya başladı.

Çakma diye tabir edilen ayakkabılardan almam, kilolu bir insan değilim bir ayakkabıyı haftanın her günü giymem, foam taban vs. yumşak tabanlı ürünlerde de aynı sorun oldu.

Şimdi sorum şu; Bu ayakkabılar mı kalitesizleşti, yoksa benim basma ile ilgili bir ortopedik bir sorunum mu var?
0
catamenia
(11.08.21)
Ortopedik olma ihtimali çok daha yüksek. Duruşun, yürüyüşün ve ağırlığını vücutta dağıtman ile alakalı diye düşünüyorum. Öte yandan evet ayakkabılar da kalitesizleşti.
0
nawar
(11.08.21)
Açılın ben ayakkabıcıyım. İçe mi basıyorsunuz?
0
suicides underground
(12.08.21)
Eşimde de aynı problem var. ortopedik olarak topuklarına daha çok yük biniyor, ayakkabılarda terliklerde bildiğin topuk kısımlarını ezip sonunda parçalıyor. Buna göre tabanlık yaptırarak kullanıyor ayakkabılarını.
0
zimbirik
(12.08.21)
@suicides underground
Yok içe basmıyorum, ayaklarımda dışarıdan bakınca bir duruş bozukluğu gözükmüyor.
0
🌸catamenia
(12.08.21)
Yalnızca topuk kısımlarında deformasyon varsa ortopedik sorun olmasa da ayak yapınızdan kynaklı olabilir. Özel tabanlık kullanabilirsiniz ama görmeden bir şey söylemem çok zor.
0
suicides underground
(12.08.21)
(7)

uçak seyahati için gidiş saati

syozkn
ülke içi soruyorum. 2 saat önceden burada olun diye mesaj gelmiş. check in falan da yaptık. o kadar erken gitmeye gerek var mı yahu? bilmediğim bir uygulama mı var pandemiden sonra?
ülke içi soruyorum. 2 saat önceden burada olun diye mesaj gelmiş. check in falan da yaptık. o kadar erken gitmeye gerek var mı yahu? bilmediğim bir uygulama mı var pandemiden sonra?
0
syozkn
(11.08.21)
havalimanına girişte hes kodu kontrolü oluyor, o uzun sürebiliyor. Bagaj yoksa biraz daha geç gidebilirsiniz.
0
whoosie
(11.08.21)
Check-In yaptıysan, havaalanında o kadar erken bulunmana gerek yok. Yolcular dışında kimseyi almadıkları için girişteki sıra görece daha az zaten. Bana da gelmişti aynı mesaj. 1 saat önceden gittim. Uçağa binebilmek için 40 dakika falan bekledim ondan sonra. Tabii buna uyup 20 dakika kala gitme. En az 1 saat iyidir. Ne olacağı belli olmuyor.
0
nawar
(11.08.21)
2 saat ideal. güvenlik kuyruğu, hes kuyruğu, bagaj kuyruğu
0
buenosdias
(11.08.21)
uçuştan 45-50 dk önce limanda olsanız yeterlidir. hes mes hikaye. sabiha'dan binecekseniz doğu girişi yazan son kapıdan girin çok sıra olmaz.
0
my leave requests
(11.08.21)
O 2 saat tavsiyesi en kötü durum senaryosu düşünülerek belirleniyor, siz en şanssız durumların sizin başınıza gelmeyeceğine inanıyorsanız daha geç gidebilirsiniz, ama birilerinin başına geliyor.
0
mikro patlama
(12.08.21)
2 saat onceden gitmek biraz erken olmakla birlikte ideal sayilabilir, en gec 1 bucuk saat once gidilmesi gerekir ki butun islemler yolunda ilerlesin. Daha gec gitmeniz gerektigini soyleyenlere itibar etmeyin, otobus degil bu, ucustan 15 dakika once kapilarin kapandigi bi ulasim aracindan bahsediyoruz, bagaji verdik hoop hemen ucaga girdi diye bir sey yok, yarim saat once ucagin kapisinda olmak, hem sizin, hem ucusun saglikli olabilmesi icin muhim, herkese ayni sorumsuzlukla 1 saat kala gelse zaten o ucak ya vaktinde kalkamaz, ya da yolcularin bir bolumu kapida kalir :)
0
bosver nicki
(12.08.21)
bagaj vereceksem 1 saat 15 dk önce orada oluyorum. Bagaj vermeyeceksem 40 dk ile 1 saat arasında erken gidiyorum. Ama bunlar hava alanı kapısından girme zamanıma göre değerlendirildi. Otoparka girişime göre değil.

Bir de ben avucumun içi gibi biliyorum sabiha gökçeni. İstanbul hava limanı için yarım saat daha koyabilirim.
0
zimbirik
(12.08.21)
(6)

Aşıdan sonra incelenen 30 milyon vatandaş

jepa
Fahrettin koca'nın açıkladığına göre 30 milyon aşı olan vatandaş incelenmiş. En çok koruma 3 doz inaktif aşı olanlardaymış. Böyle bir şey nasıl olabilir ki? Bırakın 10 milyonu aşı olduktan sonra bakanlıkça takip edilen antikor testi yapılan kaç kişi vardır ki?
Fahrettin koca'nın açıkladığına göre 30 milyon aşı olan vatandaş incelenmiş. En çok koruma 3 doz inaktif aşı olanlardaymış. Böyle bir şey nasıl olabilir ki? Bırakın 10 milyonu aşı olduktan sonra bakanlıkça takip edilen antikor testi yapılan kaç kişi vardır ki?
0
jepa
(11.08.21)
antikor testi yaptırdım ve test sonuçlarına ilişkin ülkede yazıyla rakamla bir tek istatistik yok. az mı antikorum var çok mu antikorum var hiç bi fikrim yok. benim olmadığı gibi doktorların da fikri yok.
0
photo85
(11.08.21)
Koruma, antikor üzerinden değil hastalığa yakalanma/hastaneye yatma/ölüm istatistiklerinden hesaplanıyor. Bunların verileri var ellerinde.
0
evrim halkasi
(12.08.21)
@evrim halkası iyi ama o zaman da hastalığı geçiren ama farkında olmayanları tespit edemezsin ki. ya da sinovac yapılanlar aşı olsa bile maske mesafeye çok dikkat ettikleri için virüse yakalanmıyor olabilirler.

bakanın söylediğinden sadece hastaneye yatan ağır vakalar arasında 3 doz sinovac olanların sayısının daha az olduğu anlaşılıyor.
0
🌸jepa
(12.08.21)
bu tarz bir çalışmada
-yaş
-önceki sağlık durumu
-mevcut hastalıklar
-yaşam biçimi
-kan şekeri
-d vitamini
-gelir düzeyi
-yaşanılan/çalışılan yerin hava kirliliği
-beslenme alışkanlıkları
-kilo, yağ oranı

bunların hepsini kontrol etmek gerekir. hiç olmazsa yaş, yatışta d vitamini, mevcut diğer hastalıklar, kilo-yağ oranına bakılması gerekir. öyle bi kontrollü çalışma da yapmıyorlar.
0
bronz böcek
(12.08.21)
Bu soylenenlere hala itibar eden olmasi beni sasirtiyor.
0
dunal
(12.08.21)
3 doz sinovac olanların çoğu yaşlı, emekli vs Zaten evden çıkmıyor bu grup. Babanem 3. aşısını olmadan önce de hastalanmadı. Çünkü hastalanma ihtimali olan hiç bir şeyi zaten yapmıyor.

Yapanlar da zaten hali hazırda müthiş sağlıklı olmadığı için çok dikkatli yapıyor.

Orta yaşlılar ve gençler ise (çoğu biontech olmak durumunda kaldı sinovac bittiği için) fıldır fıldır dışarıda, işe gidiyor, tatile gidiyor vs. Karşılaştıkları viral yük çok daha fazla. Bu nedenle bi kısmının pozitif olması doğal bence

3 doz sinovac olanlar ile 3 doz bintech olanlar aynı viral yüke maruz kaldığı durumda bence biontech ezip geçiyordur. çünkü 2 doz snovac ile 2 doz biontech arasında görmezden gelinmeyecek kadar antikor farkı oluşuyordu biontech lehine.. Bu ibrenin 3. dozda tersine dönmesi çok mantıklı gelmiyor bana.
0
zimbirik
(12.08.21)
(12)

işten ayrılmalı mıyım, ne yapayım sizce?

m e b
merhabalar, kısa keseceğim.2018'in mart ayından beri kurumsal olmayan bir yerde çalışıyorum; patron, tamamen babasının gölgesinde bir firma kurmuş ve onu işletiyor. babası gümrük müşaviri, oğlu (patronum) ise lojistik ayağında. babası, müşterilerin lojistik işi olunca bize paslıyor. biz lojistik fir
merhabalar, kısa keseceğim.
2018'in mart ayından beri kurumsal olmayan bir yerde çalışıyorum; patron, tamamen babasının gölgesinde bir firma kurmuş ve onu işletiyor. babası gümrük müşaviri, oğlu (patronum) ise lojistik ayağında. babası, müşterilerin lojistik işi olunca bize paslıyor. biz lojistik firmasında sadece 2 kişiyiz: patron ve ben. haliyle her boka benim koştuğumu tahmin edebilirsiniz: yurt içi/dışı yükler için fiyat toplama, yurt dışı ile görüşme, operasyon takibi, fatura kesimi, gider faturalarını işleme vs gibi durumları ben hallediyorum. bir de bunca iş arasında yurt dışı partnerler araması konusunda patronun aptal aptal tercümanlığını yapıyorum; milyonlarca yabancı firmaya mail atıyorum. (uluslararası nakliye komisyonculuğu yapıyoruz bu arada, kendimizin hiç öz mal aracı yok.)

ben artık çok ama çok sıkıldım, üç senedir de doğru düzgün tatil yapmadım, hiçbir şekilde yıllık izin de kullanmadım, motivasyonum da sıfır; aldığım maaş 3500 tl; yemek ve yol firmadan.

herhangi bir yerden iş bakmadım, aramadım da. yani güvendiğim bir şey de yok.
sizce işten çıkmalı mıyım? sizce 3 senelik kıytırık bir yerdeki deneyim + ingilizce iş ararken bana fayda sağlar mı?

not: uluslararası ilişkiler mezunuyum, ingilizcem var ve istanbul'da yaşıyorum.
30 yaşındayım, bekarım ama aileme ev kredisinde destek oluyorum.
0
m e b
(11.08.21)
Ben bu işleri 7.500 liradan aşağı yapmam.
İyi bir zam iste, vermezse o zaman ayrılıyorum dersin.
0
etna
(11.08.21)
bence arkadan arkaya yeni iş ayarlamalısın kendine. Sonrasında zam istersin, vermezlerse ayrılırsın.
0
zimbirik
(11.08.21)
Anladığım forwardersiniz (bir kasa bir masa).
Bence tam ayrilip baska yere geçme zamani. Yeterli deneyim de var ve cok farkli şeyler yapmissiniz. Eğer parsiyel yük yapan bir yere girerseniz satis olarak çok cok ciddi paralar kazanirsiniz çalışan bile olarak (bundan 6 sene once İzmir'de deniz yolu parsiyel organize eden bir arkadaş aylık 10 aliyordu komisyonla).

Ben sizin gibi cok insanla çalıştım (kiytirik firmada çalışıp oradan aldığı deneyimle düzgün yere geçen) lojistikte kiytirik yerde calismanin katkisi cok fazla sey ogreniyor insan. Deneyiminiz tam ayrilip baska yere geçmelik deneyim.
0
logisticsmanager
(11.08.21)
önce zam talebi.
talep karşılanmazsa çıkmayı düşünün.
ama yine de alternatif bir yer bulmadan bu planı işleme koymayın derim.
0
secoone
(11.08.21)
Ek: iki dk linkedin baktım İstanbul'da baya import/export specialist ilani var. Misal decathlon ilani size göre olabilir.

Onun dışında nakliye firmasi ilanlari da var (ceva gördüm). İzmir'de olsa daha cok yardimci olabilirdim
0
logisticsmanager
(11.08.21)
Sen, başvurulara başla. Yaptığın işi cilalayıp anlatırsan az buz değil orda, edindiğin tecrübe. Tek başına operasyon çevirmişsin üç senedir. İngilizce de varsa bulursun bir iki görüşmede güzel bi yer.

Görüş, teklifini al sonra bana sorarsan çık git. Dersen ki zam da isteyeyim gelen teklif var rahatlığıyla gelen teklifin 1500 lira üstünü verin ya da kabul ediyorum de.

Orda 3500den 5500 yapsa bile, burnundan fitil fitil getirir o patronun ama haberin olsun.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.08.21)
buraya yazdıklarınızı biraz cilalayıp güzel bir cv haline getirirseniz 3500 liranın çok üzerinde iş bulursunuz. ama uzun uzun , geniş geniş yazmanız lazım. yaptığınız işler az buz değil ama daha da abarta abarta yazın.

örneğin ampul değiştirmek için "mekan aydınlatmasının devamlılığını sağlamak için gerekli yedek parçaların temini ve iş yerindeki çalışmayı bozmadan gerekli düzenlemenin yapılması" yazılması gibisinden bir meme vardı. o şekil yazın
0
co2s2
(11.08.21)
Bu komisyonculuk isini kendi yapma sansiniz yok mu ?
0
oscar
(11.08.21)
Yazdıklarınızı en baştan okurken dedim herhalde en helalinden bi 8 bin üzerinden alıyordur dedim. Sonra 3500 lirayı görünce yüzüm ekşidi. Ben ögrenciyken sizden daha az işi yaparak garsonluk yapıp daha fazla para kazanıyorum. Hele bir de istanbul gibi bir lokasyon yazmışsınız. Acilen yeni bir iş bulup terkedin orayı
0
limonlu eksi
(11.08.21)
öncelikle izin yapın, bir kendinize gelmekte fayda var. kendinizi tüketmeye değecek bir şey yok.

zam konusuna katılıyorum. zam isteyin.

her şeyin ötesinde yeni iş aramınızı engelleyen bir durum yok. mutlaka yeni iş arayın. ilerleyebileceğiniz, yeni şeyler öğrenebileceğiniz başka bir iş bakmanızı öneririm.

evet birçok dış ticaret operasyon çalışanı aranıyor. bunlara rahatlıkla başvurabilirsiniz. 6 yıl kadar ithalat operasyonu yapmış biri olarak bunu söylüyorum.

iş bulmadan işten çıkmanızı önermiyorum.
0
EasyTiger
(11.08.21)
senin yerini tutacak birini bulana dek bu adamlar sana muhtaç. al karşına konuş. geçinemiyorum izin bile kullanmadım zam istiyorum de.
vermezlerse o arada kendine iş ara ve çık
0
photo85
(11.08.21)
@oscar: şirket kurmak, bir sisteme oturtmak ve daha önemlisi nakit akışı sağlayacak firmalar gerekecek. bunların altından tek başıma kalkamam ki.
0
🌸m e b
(13.08.21)
(4)

Sineklenen cicege ne yapmak lazim?

hlot
Evin icindeki kucuk bir saksidaki cicegim sineklendi. Benim gorebilgidim 15-20 kucuk sinek saksinin icinde dolaniyor, kimi odaya yayildi. Balkona attim tabii saksiyi ama ne yapmak lazim bu sinekleri öldürmek icin? Belki topragin icinde 20-30 tane daha var.
Evin icindeki kucuk bir saksidaki cicegim sineklendi. Benim gorebilgidim 15-20 kucuk sinek saksinin icinde dolaniyor, kimi odaya yayildi.

Balkona attim tabii saksiyi ama ne yapmak lazim bu sinekleri öldürmek icin? Belki topragin icinde 20-30 tane daha var.
0
hlot
(11.08.21)
tarçın falan diyorlar da ben çözüm göremedimo ondan. Bitkiyi çıkarıp iyice temizleyip kalan toprağı komple atmak ve saksıyı çok iyi yıkamak kesin çözüm. Sonrasında tabahtan sulama yapınca daha az oluyor diyorlar ama bilemiyorum. Bir de bitkinin dibine sigara izmariti koyma yöntemi var, biraz işe yaradı.
0
whoosie
(11.08.21)
Ah ya aynı dertten bende muzdarip oldum.

Yani problemin kaynağı kalitesiz toprak, ortaya çıkış nedeni ise fazla sulanması.

Marketten alınan topraklar fazla gübreli olduğu için bu sinekler oluşabiliyor. Standart bir bahçe toprağı alabilirsen güzel bir bahçeden sonrasında toprak değişimi yaparsan bu problemin önüne geçersin.

Az sulama yaparak, toprağın kurumasını sağlayarak sineklerden kurtulabilirsiniz dediler. Ben denedim ama olmadı. benim saksımın altı delik değildi sanırım o yüzden.

Saksının altının delik olması gerekiyor. fazla suyun tahliye olması için.

Toz tarçın: ben denedim olmadı. Toprağın üzerine serptim ama etki göremedim. Yine de bitkiyi besliyormuş diyorlardı.
sigara izmaritli küllü su ile sulama: sanki biraz azalma oldu, ama bununla suladıktan sonra toprağı iyice kuruttum o yüzden emin değilim.
Asprinli su: denemedim. ama etki ettiğini söylüyorlar.
arap sabunu karıştırılmış su: ben sebze yetiştirdğim için denemedim ama etkili olduğunu söylüyorlar.
Tarım ilacı: ben sebze yetiştirdğim için denemedim, nereden alınır bilmiyorum.
0
zimbirik
(11.08.21)
ananiyimioguz
(11.08.21)
Marketten alınan saksı toprağı diye satılan torf'un kalitesizliğinden olur.

Torfun üzerinin torfun hava ile irtibatını kesecek şekilde 1 parmak kadar bahçe toprağı veya sıva kumu ile örtülmesiyle kesin çözüm elde edersiniz.
0
Mirket
(11.08.21)
(4)

Moda-kalamış-fenerbahçe taraflarında kahvaltı

esinikaybetmiscorap.
Merhabalar,Yakın zamanda hiç gitmedim ama buralarda önerebileceğiniz memnun kaldığınız mekanlar var mı? Big chef, happy moons vs. de olabilir ama uzun zamandır gitmediğim için bilemedim. Kahvaltısı vasat olmasın özellikle göz doyursun istiyoruz. Sahile yakın olursa süper olurTeşekkürler
Merhabalar,

Yakın zamanda hiç gitmedim ama buralarda önerebileceğiniz memnun kaldığınız mekanlar var mı? Big chef, happy moons vs. de olabilir ama uzun zamandır gitmediğim için bilemedim. Kahvaltısı vasat olmasın özellikle göz doyursun istiyoruz. Sahile yakın olursa süper olur

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(11.08.21)
sahile pek yakın değiller ama ilk aklıma gelenleri yazayım;

moda chocolatier & breakfast'ın kahvaltısı güzeldi.
www.zomato.com

bir de klasik kahvaltı değil ama kruvasan seviyorsanız yoğurtçu parkı'nın orada brekkie var.
www.zomato.com
0
dunga
(11.08.21)
Kalamış marina da divan var. açık büfe kahvaltıları falan vardı kovidden önce. Ama hala kahvaltı için güzel bir alternatif sunuyorlardır.


Midpoint fenerbahçe önerebilirim.
0
zimbirik
(11.08.21)
moda'da "kev" var.
kalamış'ta "develi" var.

ben şu anda o taraflarda kahvaltı yapacak olsam bu ikisine giderim.
0
co2s2
(11.08.21)
Az ileride brekie var. Formatı uyar mı bilmiyorum ama yumurtalı kahvaltı menülerine bayılıyorum
0
kisa
(11.08.21)
(17)

Cumartesi çalışmak nasıl bir deneyim?

fraise
Bir iş teklifi aldım; hali hazirda haftanın dört günü çalışıyorum. Bu iş yeri daha kurumsal ve büyük bir yer; hafta içi 8.30-17.00, hafta sonu da yarım gün cumartesi çalışma varmış. Maaş biraz daha yüksek fakat aralarındaki fark beni çok etkilemeyecek düzeyde. cvde iyi görünecek bir yer teklif veren
Bir iş teklifi aldım; hali hazirda haftanın dört günü çalışıyorum. Bu iş yeri daha kurumsal ve büyük bir yer; hafta içi 8.30-17.00, hafta sonu da yarım gün cumartesi çalışma varmış. Maaş biraz daha yüksek fakat aralarındaki fark beni çok etkilemeyecek düzeyde. cvde iyi görünecek bir yer teklif veren yer. Şu anda eğitim sektorundeyim, devam eden bir yüksek lisans sürecim var. Bittikten sonra muhtemelen eğitim sektöründe değil de başka bir sektörde çalışacağım. Mevcut iş yerimde ne çok mutluyum ne de çok mutsuz. Bu sene yüksek lisans derslerim için okula gitme durumunda bana gidiş geliş için opsiyon sağlama durumu var iş yerinin, yeni yeri bilemiyorum tabii.

Tüm bu veriler ışığında cumartesi de çalışmak mantıklı mı mantiksiz mi olur sizce?
0
fraise
(11.08.21)
Cumartesi günü çalışmak insanoğlunun başına gelmiş en kötü şeylerden biri.
0
Take it away honey
(11.08.21)
Take+1
Hayatimda cumartesi çalışan isletmeyi anlamadim.
Açıkçası iki iş yeri icin de totalde çalışacaginiz saat + yolda gececek süreyi hesaplayin ve saatlik maasi bulun. Ondan sonra daha net bir karar verilebilir ama 4 gun calisirken 6 gun çalışmak (yarim da olsa sabah uyan, giyin vs o gün ölür yani) zor.
0
logisticsmanager
(11.08.21)
Take it away honey +1
Sırf cumartesi çalışmamak için iyi bir iş fırsatını tepmeyin tabii ama gerçekten dünyadaki en boş şey cumartesileri çalışmak. Halledeceğin işin vardır karşında muhatap bulamazsın çalışmayanlar çoğunlukta olduğu için, kendi halletmen gereken işler vardır motivasyon bulamazsın sıcacık yatağı terk edip geldiğin için, ofiste rehavet olur, 5 saat çalışma için iyi ihtimalle 1 saat yol çekmiş olur ve "ben bugünü neden yaşadım şimdi" dersin.

Ben 2 haftada bir cumartesileri çalışıyorum bu arada. Her cumartesi çalışmayı düşünemiyorum bile. Daha da yazardım ama iç karartmanın anlamı yok.
0
amugochi
(11.08.21)
6 gün çalıştığım dönem de oldu, 5,5 gün de. Bu ikisinin arasında ciddi bir fark yok. Evli ve çocuklu 45+ biri olana kadar, 5+ gün çalışacağıma maaşımın %20'sinden feragat etmeye devam ederim. Aşağı yukarı o kadar fazla maaş teklif eden yerleri geri çevirdim bu sebeple. Alternatif olarak kendi işinse ya da sosyal bir insan değilsen ve cumartesi evde yapacakların yerine iş yerindeki düşük çalışma temposunda yaparım diyorsan o da olur belki. 5+ gün çalışmak insanı hayattan soğutan bir şey.
0
nawar
(11.08.21)
Dünyanın alınmış en saçma kararı. O yarım gün hiç iş yapmadım. YouTube, ekşi sözlük falan zaman öldürdüm hep. Neyse ki artık öyle bir insanlık suçuna maruz kalmıyorum.
0
zoghurt
(11.08.21)
kesinlikle mantıksız. cumartesin sana kalsın. çok mutsuz olursun
0
photo85
(11.08.21)
Günü öldürüyor. Yolları çoğunlukla sabah boş görmek de moral bozuyor.
0
meraklitursucu
(11.08.21)
aşırı aşırı büyük bir artısı olması lazım cumartesi çalışılan yeri tercih etmek için.
bir de yarım gün dediğin geldin gittini at 2-3 saat. psikolojik olarak kimse bir şey yapmak istemiyor; öyle gazete falan okuyorsun internetten ya da yalandan bir dosya açıp bakıyorsun hiçbir derde derman da olmuyor yani. rezalet bir şey.
0
asisamus
(11.08.21)
cumartesi yarım gün çalışsan bile, o tam güne denk geliyor. evden çıkışın, çektiğin trafik, eve dönüşün, vs...

yarım gün diye bir çalışma yoktur. evden çıktığın anda o gün bitmiştir.
0
mermize
(11.08.21)
halihazırda 4 gün çalışıyorsun. çalışma süren 1.5 gün artacak ve maaşında aman aman bir artış olmayacak. o referans ileride ne kadar işine yarar onun hesabını yap bence.


ben arkadaşların söylediklerini arttırıyorum; çalışmak berbat bir şey.
0
not sure if serious
(11.08.21)
Sizin bu durumda konu sadece cumartesi yarım gün değil zaten. Normalde 4 gün çalışırken bu 5,5 güne çıkacak. 1.5 gün var yani arada. 4 gün çalışmak çok büyük lüks. Eğer maaş ve gelecekteki kariyer imkanları için çok büyük fark yoksa bence 4 gün çalışma lüksünü bırakmaya değmez. Bunların üstüne bir de yüksek lisana konusu var. Bence dediğiniz şartlar için konfor alanından çıkmamak lazım.
0
messor
(11.08.21)
Cumartesi 1 saat bile çalışman demek haftasonu yapabileceğin tüm kaçamakların iptal olması demek.

Haftasou iki gün tatilken cuma akşamı gidiş pazar akşam dönüşlü mini tatillere gidip kendini rahatlatabiliyor insan, bazen pazartesini de ekleyip 3 gün aşalar gibi tatil yapıyor.

Cumartesi çalışmak demek tatil, dinlenme kaçamağı ihtiyacını yıllık izinlerine sıkıştırmak demek. Cuma akşamının kafa rahatlığına ulaşamamak demek.

Maaşım iki katına bile çıksa cumartesi çalışmayı kabul etmezdim.
0
zimbirik
(11.08.21)
Cumartesi çalışmamak için maaşımın düşmesini göze alırım
0
roket adam
(11.08.21)
cumartesi çalışmamak için aman aman bir maddi fark yoksa iş / iş yeri ne olursa olsun reddederim.

avrupa'da ülkeler 5 günden 4 gün çalışmaya düşerken siz 4'ten 6'ya çıkarsanız psikolojik olarak çok mutsuz olursunuz. üstelik kazanacağız para da öyle farklı olmayacakken.
0
ilgeru
(11.08.21)
hic gerek yok, asiri ucret farki olur falan anlarim da belli ki o da yok o yuzden salla gitsin
0
bay b
(11.08.21)
Is teklifi aldiysaniz, 4 gune indiremiyorsaniz bile sizin icin cumartesi kuralinin kaldirilmasini talep edin.

CV'de iyi gorunecek pozisyon dediginiz icin bosver degmez diyemedim. Ama bir yandan da baska bir sektore gececegim diyorsunuz, o pozisyon ne kadar iyi dursa da kagit ustunde, yeni sektordeki deneyiminize karsilik gelmesi diye bir gerceklik olmayacak. 37 yasimda kariyer degisikligi yaptim ve kendimi kanitlayip somut basari sunana dek bu tecrubesizlik onume cok konuldu.

Yepyeni bir sektor yepyeni bir CV yepyeni bir hayat yani o acidan bakinca.
0
2oda1salon
(11.08.21)
Duyurunun bu kadar hem fikir olduğu nadir konulardan biri olduğu için reddettim sonuç itibariyle, teşekkürler fikirleriniz için.
0
🌸fraise
(12.08.21)
(3)

kampta tuvalet işini portatif olarak nasıl hallediyorsunuz?

yazar yazmaz yazan yazar
sorum "çukur aç oraya yap"çılara değildir.bunun için satılan ürünler var. sizin kullanıp memnun olduklarınız hangileri? örneğin poşete dışkıladıktan sonra kamp boyunca nerede tutuyorsunuz o poşeti? şu üründen bahsediyorum: https://www.kamperest.com/nurgaz-portatif-wc/
sorum "çukur aç oraya yap"çılara değildir.

bunun için satılan ürünler var. sizin kullanıp memnun olduklarınız hangileri? örneğin poşete dışkıladıktan sonra kamp boyunca nerede tutuyorsunuz o poşeti? şu üründen bahsediyorum: www.kamperest.com
0
yazar yazmaz yazan yazar
(11.08.21)
Çukur açan tayfaydanım, kamptan uzağa ağaca asmanı tavsiye ederim.
0
hasmetizm 2046
(11.08.21)
Bu örnek yolladığınız naylon torbalı ürünler dünyanın en gereksiz şeyi. Eğer illa alacaksanız kendi konteynerı olan üst segment bir şey alın. Neden? Şimdi hesaba katmanız gereken birkaç husus var. Birincisi kampta her zaman her yere çöp atamayacağınızı unutmayın. Bazen yanınızda biriktirmeniz gerekiyor. Doğal yollardan uğurladığınız dışkınız bir soruna yol açmazken, bunun gibi naylon poşete girdiği zaman ürettiğiniz bu "ürünü" atacak bir çöp kutusu bulmalısınız, çünkü madem ortaya bırakacaksınız neden bir de naylona sarasınız değil mi? eğer çöp yoksa koku geçirmez bir çöp kutusu arayışına girmeniz daha hayırlı olacaktır. (çünkü her halükarda bir çöp poşetini yere açıp rahatça doldurabilirsiniz. önemli olan sonrası.)

Bir ikincisi bu tarz ürünler daha konforlu ya da daha "kolay" değil. Bunu yanınızda taşıyıp, kullanmadan önce kurup, sonra kaldırıp hatta belki kampınız bitmeden temizlemeniz gerekebileceğini unutmayın. Bu dediğim üst segment ürünler için de geçerli.

şöyle bir şeyden edinebilirsiniz; www.youtube.com
0
mentuhotep
(11.08.21)
Ormanın içinde dışkılamak için dünyaya bir tane daha yüzyıllarca kaybolmayacak plastik poşet eklemeniz ne kadar mantıklı?

Bu tip ürünler hem temiz değil hem çevreci değil.

Tek kullanımlık poşetli olmayan kapaklı ve altında tanklı modeller var. Hem koku sızmamış olur. hem de daha çevreci.

(git: www.istanbuldoga.com )
0
zimbirik
(11.08.21)
(8)

fikirtepe metrobus duragı yanındaki gökdelenlerden ev kiralanır mı?

plastic_angel
çok ucuz görünüyor. ne gibi sıkıntı olur? 1 yıl kalıp çıkıcam
çok ucuz görünüyor. ne gibi sıkıntı olur? 1 yıl kalıp çıkıcam
0
plastic_angel
(11.08.21)
evden cikinca hindistanin fakir mahalleleri gibi bir yerdesin. o konuda bir cekince yoksa baska sikinti yok.
0
robokot
(11.08.21)
sitesine göre değişir, iyi araştırıp girilmeli.
Onun dışında bi sıkıntısı yok. yeni, depreme dayanıklı, sağlam evler. mis gibi.
0
ir10
(11.08.21)
roket adam
(11.08.21)
Kısa bir süre yaşamıştım fena değildi.
Çevreyi çok önemsiyorsanız olmaz. Sitede yaşıyorum diye çevrem hep benim gibi insanlarla dolsun derseniz o da olmaz. Oralarda yıkılan gecekondu sahiplerinin bir kısmı da binalarda yaşıyor.
0
proverb haste makes waste
(11.08.21)
aracın varsa olabilir. ancak site içi ve site girişindeki migros dışında hiçbir alanın olmayacak.

illa residance takıntısı yoksa aynı paralara 1km ileride gözcübaba-merdivenköy bölgesi çok daha yaşanılabilir bölgelerdir.
0
orpheus
(11.08.21)
cok evden cikmiyorsan, ciktiginda da taksiyle gidip geliyorsan cok sikinti yasamazsin. onu acik deniz tarafina bakanlardan bulursan yasanabilir.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(11.08.21)
Metrobüse yürüyebileceğinizi sanmıyorum. sürekli her yere araçla giden tayfadaysanız konumu güzel. Ama komşularınız pek sizin kafanızda insanlar olmayacak.
0
zimbirik
(11.08.21)
komşuluk diye bi şey olmadığı için komşu sıkıntı olmaz
0
ir10
(11.08.21)
(5)

yağ yakma antrenmanı

kondansator
şimdiye kadar kilo vereyim diye uğraşırken hep koşu bandı, eliptik bisiklet vb tepindim durdum. şimdi araştırdığımda ise, millet yağ yakma süreci için kuvvet antrenmanları önermiş. ağırlık çalışmak yağ yakma sürecinde süreci destekler mi acaba?
şimdiye kadar kilo vereyim diye uğraşırken hep koşu bandı, eliptik bisiklet vb tepindim durdum. şimdi araştırdığımda ise, millet yağ yakma süreci için kuvvet antrenmanları önermiş. ağırlık çalışmak yağ yakma sürecinde süreci destekler mi acaba?
0
kondansator
(11.08.21)
Yağ yakma antrenmani diye bir olay yok. Güç antrenmani ile kas yaparsin + kalori takibi yapip kalori açığı yaparsan kilo verirken kas yapmış olursun.
Bunun yaninda proteini yüksek tutmak da cok çok önemli.
Kaynak;
examine.com
0
logisticsmanager
(11.08.21)
Sadece compound hareketleri yaparak 6 haftada 4kg verdim aynı zamanda kas yaptım. 2-3 ay içinde 10 kg daha düşerim tahminimce, çünkü ağırlık giderek artıyor,sonra normal yağsız halime dönmüş olurum zaten. Vücudun tüm kaslarını yorup besin ihtiyacına sokmak elbette yağ yakiminda işe yarıyor. Geriye sağlıklı beslenmeyi yaşam biçimine döndürmek kalıyor. Kısa süreli beklentiler yerine zevk alınan bir spor ve beslenme modu ile süreçten keyif alarak sağlıklı ve fit olmak mümkün.
0
hasmetizm 2046
(11.08.21)
kas kütlesi arttıkça vücut daha hızlı yağ yakıyor diyorlar. Benim su anki antrenörüm tam da böyle bir çalışma şablonu verdi.
0
anten
(11.08.21)
Kas kütleni arttırmalısın,

yalnızca boş kardiyo yaparsan, protein alımına, kas çalışmana önem vermezsen kaslarını da kaybedersin kilo verirken.

Bu nedenle kas çalışması ve kardiyo yerine hiit antrenmanlar gerekli. Hiit antrenmanlar kısa sürede metabolizma hızını arttırıp gün içinde spordan sonra da yüksek yağ yakımını destekliyor.

Kilo verdikten sonra sağlıklı kalmak için kardiyoya devam edersin.
0
zimbirik
(11.08.21)
Hiit antrenmanı veya Tabata'yla yağ yakarsın. Hatta tabatayla akşam yattığın yerde yağ yakmaya devam edersin.

Ancak Youtube'da şurada burada gösterilen hiit ya da tabata antrenmanlarının hiçbiri doğru değildir. Fikir vermesi açısından işe yarar.

Bu iki antrenman çeşidi, kalbinizi kısa sürelerde belirli atımlara yükseltip ardından belirli atıma düşürüp bunu birkaç kez tekrar etme üzerine kurulmuştur. Her insan farklı yoğunlukta hareketle ve farklı sürelerde bu atıma ulaşır. Hatta insanın günü gününe, anı anına uymaz. Yani bunu bir şablona oturtamazsın.

Göğüsten ölçen, maksimum minimum atım alarmları bulunan bir nabız ölçer edinerek çok kısa sürelerde Hiit veya Tabatayla istediğin yağ yakımını kısa sürelerde sağlayabilirsin.
0
Mirket
(11.08.21)
(3)

Netflix ne izlesek?

chezsoi
Sürekleyici film/dizi önerisi?
Sürekleyici film/dizi önerisi?
0
chezsoi
(10.08.21)
how to sell drugs online
how to become a tyrant
0
hjarteblod
(10.08.21)
Better call soul olur

blu tv varsa hand maids tail
0
zimbirik
(11.08.21)
snowpiercer
blacklist
0
co2s2
(11.08.21)
(6)

hobi önerileri

kimberly
birkaç hobi edinmek istiyorum, ama aklıma klasik şeyler dışında pek fikir gelmiyor. yani enstrüman çalmak, dil öğrenmek, tenis oynamak vs. bu tarz şeyleri geçersek ne gibi aktivitelerle vaktimi daha keyifli geçiririm? mesela bir arkadaşım paten kursuna gidiyormuş. bunu duyana dek paten kursu olabile
birkaç hobi edinmek istiyorum, ama aklıma klasik şeyler dışında pek fikir gelmiyor. yani enstrüman çalmak, dil öğrenmek, tenis oynamak vs. bu tarz şeyleri geçersek ne gibi aktivitelerle vaktimi daha keyifli geçiririm? mesela bir arkadaşım paten kursuna gidiyormuş. bunu duyana dek paten kursu olabileceğini bile düşünmezdim. paten fikri cepte. bu tarz pek akla gelmeyen ama eğlenceli olabilecek başka neler olabilir/var? lokasyon: istanbul.
0
kimberly
(10.08.21)
3d yazıcı ve 3d tasarım öğren
0
basond
(10.08.21)
İlüzyon
Kukla oynatma (el veya perde)
Dublaj
Su altı hokeyi,
Su voleybolu
Botanik.. çiçek veya sebze yetiştiriciliği. Evde veya kiralık hobi bahçelerinde
Şarap ekspertisizyenliği
İlgi alanına göre müzayede takibi.. kitap mezarlarından başlanabilir
Çevrecilik veya hayvanlarla ilgili bişey olabilir.. sokak hayvanlarına gönüllü mama/bakım sağlayan ekiplere katılabilirsiniz
Kürek, kano, yelken
Koro. Boğaziçi cazın alt koroları var paralı
0
rewlack
(10.08.21)
Burada bence öğrendikçe yeni katmanlarına ulaşılabilenlerinden seçilmesi mantıklı olacaktır. Ama mantıklı olmasından ziyade sevilmesi lazım bence, o da subjektif konu. Klişelerden amatör fotoğrafçılık veya hifi ses sistemleri ile ilgilenme gibi şeyler bu katmanlı hobi tanımına uyar. Başka bir şeyler söylemek gerekirse de bence orienteering tarzı sporlar, herhangi bir şeyin koleksiyonculuğu, Lego technic, knex gibi çocuklar için olmayan puzzle oyuncaklar, hani ben de nereden nasıl yapılır bilmiyorum ama planörcülük gibi şeyler olabilir.
0
eksisozlukokuryazari
(10.08.21)
çok çeşitli hobiler var ama TR diye bir gerçek var maalesef. ben dikişe merak sardım kolay malzeme buluyorum ama denemek istediğim diğer hobiler için maalesef bütçe ayırmak çok zor.
eğer öyle bir sıkntınız yoksa aklıma gelenler;
- stil yüzme
- dans ( bir arkadaşım irlanda step dansı kursuna başlamıştı hatta irlandaya gidip etkinliklere falan da katılmıştı. ayakkabılar çok eğlenceli)
- aikido/ kendo ( 5.dan'dan sonra gerçek kılıç kullanılıyor sanırım )
- eskirim
- ağaç ev/ ahşap atölye
- çikolata/pasta yapımı
- dikiş ( deri vb. malzemelerle aksesuar-ayakkabı yapımı)
0
windymimas
(11.08.21)
paten kursu olduğunu bilmiyordum dediğiniz için, gerçi bu düzenli bir hobiye dönüşmeyebilir daha çok etkinlik gibi, boğazda kano gezileri var, özellikle sabah güzel görünüyor suyun sakinliği havanın berraklığı, nette youtube da aratınca çıkar fikir olsun diye
0
freebird5406_2
(11.08.21)
Dalış olabilir,
Doğa yürüyüşü, kanyoning,
yelken, su sporlarının tamamı hatta,
Arama kurtarma takımlarına katılıp eğitim alabilirsiniz. Bu yangın döneminde önemleri bir kez daha anlaşıldı.
0
zimbirik
(11.08.21)
(2)

Nereye şikayet edilir. Pakduş

zimbirik
Bizim duşa kabinin raylı kapısını tutan parça kırılmış. Bunun sonucunda cam düşmüş. Eve bi geldik her yer tuzla buz olmuş. Apartmana sorduk yaşayan var mı diye, 2 senelik bina olmasına rağmen birinin daha başına aynısı gelmiş. Duşa kabinin diğer kapısına baktık o da düşmek üzere, camı tutan parça aç
Bizim duşa kabinin raylı kapısını tutan parça kırılmış. Bunun sonucunda cam düşmüş. Eve bi geldik her yer tuzla buz olmuş. Apartmana sorduk yaşayan var mı diye, 2 senelik bina olmasına rağmen birinin daha başına aynısı gelmiş. Duşa kabinin diğer kapısına baktık o da düşmek üzere, camı tutan parça açılmış iyice.

Firmayı aradık, metal parçalar garantili ama cam değil 420TL+KDV dediler. Google yorumlarında gördüm. Birinin daha başına aynısı gelmiş. o duşa kabinin sıfırı 500 TL olduğunu söylemiş.

Firma ücretsiz değişim vermiyor. Onu geçtim bana çok tehlikeli göründü bu durum. Çünkü biz o sırada banyoda olabilirdik. Kapının altından metrelerde ileri fırlamış kırılan parçalar.

Tehlikeli ve kalitesiz ürün kullanıp müşteriyi riske attıkları için bir yere şikayette bulunabilir miyim? Elimde fatura ya da garanti belgesi yok. Ama Pakduşun kayıtlarında bizim daireye takıldığı ve garantisinin devam ettiği bilgisi varmış.

Bu bilgi ile nerelere başvurabilirim ben?
0
zimbirik
(10.08.21)
tüketici mahkemesi
0
reanarchy
(10.08.21)
verdiğim parayı geri almak dışında da buraya başvurabilir miyim?
0
🌸zimbirik
(10.08.21)
(7)

bu insanlar nasıl sahte ayakkabı satabiliyor?

debian
instagramda sürüsüyle sayfa var. çakma ayakkabılar satıyorlar ve satışları baya baya iyi. illaki görmüşsünüzdür sizde. nike air jordanlar superstarlar vs. vs. her modelin sahtesi mevcut. bu insanları kimse denetlemiyor mu? büyük markalar alenen instagram, shopier gibi yerlerfr kendi markalarının sat
instagramda sürüsüyle sayfa var. çakma ayakkabılar satıyorlar ve satışları baya baya iyi. illaki görmüşsünüzdür sizde. nike air jordanlar superstarlar vs. vs. her modelin sahtesi mevcut. bu insanları kimse denetlemiyor mu? büyük markalar alenen instagram, shopier gibi yerlerfr kendi markalarının satılmasına yönelik bir süreç yönetiyor mu? müşterilere gelince... sahte olduğu her halinden belli faturasız ve bally kokan bu ayakkabıları alanlar sahte olduğunu nasıl anlamıyor? yahu fiyattan da mı anlamıyorlar? 1000₺'lik ayakkabıyı 300₺'ye satıyorlar. mümkün değil!!
0
debian
(10.08.21)
denetleme olayını bilmem ama alan kişi sahte oldugunu bilerek alıyor zaten.
0
dafuq
(10.08.21)
Sahte olduğunu biliyor alanlar. Ancak ilkokuldan itibaren kinetix giyenlerle adidas giyenler arasında fark olduğunu düşünerek yaşayarak büyümüş bir halktan bahsediyoruz, haliyle prestij için yapılmayacak şey yok. Denetleme ve ceza olmadığı sürece satan satar alan alır.
0
whoosie
(10.08.21)
türkiyede sahte ürünleri denetleseler türkiyenin geliri yarı yarıya düşer
0
nahtoderfahrung
(10.08.21)
Sahtelik konusu sadece ayakkabı nezdinde denetlenemez, sahte bir şeylerin, telif hakkı sebebiyle yasaklanacağı zaman, korsan müzik paylaşımı da yasaklanacak, torrentten indirip seed ettiğin film için evine ceza gelecek, windowsu, officei belki korsan kullanamayacaksın, hdfilmizleye giremeyeceksin.

Evet bu bahsettiğin şeyi denetleyip yasaklayacak şey, tüm korsan sahte telif hakkı ihlali olan şeyi yasaklayacak.
Türkiye bunu yapacak gelişmişlikte bir ülke değil fakat.

Bu sahte ayakkabı satışına engel olacak şey sağlıkla ilgili standartları ihlal etmesi ve satıcısının yasal olarak fatura kesmemesi falan olur ek olarak.
0
atom karincanin torunu
(10.08.21)
Denetleme / ceza / şikayetin ne faydası olacak ki? Büyük marka bu yerleri kapattırsa adam "300 liram var ama yine de büyük markaya 1000 lira vereyim" mi diyecek? Hayır, yine gidip 300 liralık ayakkabı alacak. Kimsenin uğraşmasına değmeyecek bir olay o yani. Aksine çakma da olsa logonun yayılması bedava reklam işte.
0
plutongezegendegilmi
(10.08.21)
bedava reklam olduğu için, ürünün bilinirliği arttğı için çakmalara bir şey denmiyor. Aynı mantık exxende de var. Hasancanın videoları internette cirit atıyor. Acun istese anında keser önünü. Ama bilinirlik arttırdığı için istemiyor.

sahte sektörü de bir sektör, gelir kapısı. Ekonomiye can veriyor bi noktada. O yüzden çok umursanmıyor olabilir yönetimler tarafından.
0
zimbirik
(10.08.21)
Hadi internetten satanı bulmak biraz uğraştırıcı diyelim asıl marka sahibi için, bugün Beşiktaş ya da Kadıköy'e gidin dükkanlar ağzına kadar çakma ayakkabı dolu.

100-150 lira arasında her marka var, ayrıca ciddi de kaliteliler.
0
John Bloor
(10.08.21)
(10)

Sirincede nerden sarap alalim

thesomberlain
Sb
Sb
0
thesomberlain
(10.08.21)
biraz alakasiz olaraktan, orda siselemiyorlar artik. bildigin bandrollu market sarabi olarak satiliyor. gitmenin de bi anlami kalmadi.
0
do you remember me
(10.08.21)
@do you remember me'e katılıyorum. Şirince şaraplarının eskisi gibi özelliği kalmadı.
Bunun yerine Urla'daki şarap üreticilerini öneririm. Çok kaliteli bağ evleri var.
0
burka
(10.08.21)
ben de bunu demeye gelmiştim. Şirinceden şarap alma bence. Orada bir çok şarapçı olsa da şarap kültürü yok. market şaraplarını satan bir çok yer var o kadar.
0
zimbirik
(10.08.21)
şirinceden şarap almayın, gidin marketten alın.
şirincede kavunlu dondurma yemeyin. gidin marketten alın.
0
halanne
(10.08.21)
sirince saraplarinda bir numara yok, meyveli filan olanlar her yerde satiliyor; sadece ticari olarak bakiyorlar olaya oradakiler... biz gezerken muhabbetini sevdigimiz bir yerden 1-2 sise almistik sadece, ama tadim yaptik cogu yerde hemen hemen hepsi ayni pek bir farklari yok
0
sweetoffice
(10.08.21)
mekan hatırlamıyorum, meyveli şarabı her yerden alabilirsiniz.

şirincenin şekerli bir şarabı var, iç piyasaya sürmedikleri, meyve aromalı değil, şekerli, onu sorabilirsiniz, ödüllü bir şekerli şarap varmış diye..
0
benaslinda
(10.08.21)
su meyve saraplari kadar berbat bir sarap yok sanirim. onun yerine bolgedeki winery'lere gitmenin tavsiye ederim, urla'da vardi mesela cok meshur.
0
bay b
(10.08.21)
şirince şarabı tamamen prdır. şaraplara meyve şurubu katıyor adamlar. şarap alacaksanız. ünlü türk firmalarını deneyin derim. kavaklıdere pamukkale suvla vb.
0
mikahakkinen
(10.08.21)
Harika öneriler gelmis, katiliyorum, agiz tadiniz icin meyve sulu icecegi almayin, bosuna para vermeyin.

Urla baglari dogru bir oneri.
0
buf-e kür
(10.08.21)
şarapla alakası yok ama asıl mutmutmutmutlaka nişanyan evlerine gidip hem gezin hemde müjde hanımın muhteşemmmm mürver çiçeği şerbetini için. şirincede her yerde şarap tadımı yapılır hatta şirince şarapları her yerden alınır (marketlerde daha bile ucuza satılıyor üstelik) ama o şerbeti ve müjde hanımın hoş sohbetini başka yerde bulamazsınız.
0
halanne
(10.08.21)
(13)

Bilgisayar mühendisliği ama işte aması var

liberal
Bilgisayar mühendisliği okuyacak bir genç var ama aslında sıralamada epey düşük yani bilgisayar mühendisliğini çok aşagı sıralarda bir okulda okuacak muhtemelen kültür veya daha düşük bir okulda.sıralamalarda bu 250.000 olan kişi bilgisayar mühendisliği okuyup mezun olduktan sonra zorlanır mı, zira
Bilgisayar mühendisliği okuyacak bir genç var ama aslında sıralamada epey düşük yani bilgisayar mühendisliğini çok aşagı sıralarda bir okulda okuacak muhtemelen kültür veya daha düşük bir okulda.

sıralamalarda bu 250.000 olan kişi bilgisayar mühendisliği okuyup mezun olduktan sonra zorlanır mı, zira muhendislikte daha sonra sürekli yeni programlar çıkıyor hepsini öğrenmek ve pratik olmak gerekir diye düşünüyorum.

yoksa yanılıyor muyum?

bilgisayar mühendisliğinden mezun olur gider bu kızımız sonra bir yazılım firmasında veya bir şirkette standart yapılması gereken işleri yapar gibi de düşünebilir miyiz.

Benim tanıdıgım bilgisayarcı arkadaşlarımın hepsi cevval ve aşırı zeki oldukları için, bu kız için acaba end veya işletme daha mı uygun olur diye düşünmeden edemedim.

sizce bilgisayar yazsın mı yoksa end. mühendisligi falan mı yazsın.
0
liberal
(05.08.21)
Valla ilk yüze girip mezun olduktan sonra zorlanan da var benim birebir tanıdığım. O biraz bölümü ne kadar sevdiği ve üniversitede ne kadar ders kastığıyla ilgili. Yoksa okuması çok zor bir bölüm değil, kolay bile denebilir hatta.

Piyasada iyi durumda olmak için sürekli kendini geliştirmek ve işi sevmek gerekiyor evet. Ama her bilgisayar mühendisliği mezunu kod yazmıyor. Analizi var, testi var, kod yazması gerekmeyen alanlar da var yani. Onlar o kadar demanding değil. O işleri de yapabilir sonuçta.
0
plutongezegendegilmi
(05.08.21)
@plutongezegendegilmi, kesinlikle haklısınız, bahçeşehir mezunu arkadaşım vardı çok ta çalışkandı ama ben kod yazmayı sevmiyorum diyordu iş analisti olmuştu.

yine de kafam karışık.
0
🌸liberal
(05.08.21)
Abi ben moruk oldugum icin siralama algim biraz bozuk ama 250binde sayisalci o bolumu nasil bitirecek?
O bolumun hakki 50binler falan maksimum.

Bu bolum her okulda zor. En dandik vakifa da gitsin yine ayni dersler var. Ilk 2 senesi matematikle geciyor neredeyse.
0
divit
(05.08.21)
eğer yazılımcı olacaksan diye diyorum, maliyeden tut , üni okumayanlara kadar başarılı ve iyi kazanan bir çok yazılımcı arkadaşım var.

okulun bu konuy ile alakalı ek bir puan kazandıracağını düşünmüyorum bilgisayar mühendisliği okuyarak.

yazılımcılıkta direkt olarak yaptığın işe ve vereceğin referansa bakıyolar gerisi tırı vırı. bu da kendini ne kadar geliştirebildiğine ve popüler ama henüz tam bilinmeyen yeni yazılım dillerini bilmene bağlı. ha bir de türkiye'den bahsediyoruz bilgisayar mühendisliğinde sana neyi ne kadar öğretebilir?

okuyacaksan daha kolay iş bulabileceğin daha garanti bir bölüm varsa onu okumanı öneririm.(hangi bölüm nasıl iş bulur nasıl olur o konuda hiç bir fikrim yok.)

arkadaş adına sormuşsun ama ben sen sormuşsun gibi yanıtladım, daha kahvemi içmedim idare et.
0
killerbee
(05.08.21)
Her bilgisayar mühendisi / yazılımcı orijinal işler yapmıyor. Edebiyat mezunu olup düz kod yazan çalıştığı firmanın işini görüp iyi para kazanan da var. Bankacılık, savunma gibi dikkat gerektiren sektörlerde ciddi kafa patlatan da var. Hani maksat para kazanmaksa yolunu bulursa ODTÜ mezunu da Sütçü İmam mezunu da para kazanabilir.
Ama 2 sene araştırma görevlisi olarak lab. dersi vermiş bir bilgisayar mühendisi olarak 100binin aşağısına mühendis olmayı cidden tavsiye etmiyorum. Kenarlar birer birim artınca alan ne olacak diye formül yazacağız çocuklar paralelkenarın alanını hesaplayamıyordu. İçten içe cinnet geçiriyordum derslerde.. Matematik bilmeyen bu yönde düşünemeyen adamın mühendislik okuması zulüm. Boşuna derslerde zorlanıp meslekten soğuyorlar.
Siz o genç arkadaşımıza tekrar hazırlanmasını tavsiye edin. Bir yıl daha hazırlanıp lise matematiğini halledip öyle tercih yapsın. Lise matematiğini bilmeyen insan bölümde çok zorlanır boşuna 4 sene zulum çeker okuldan soğur.
Bölûmü de kesinlikle İngilizce okusun. Kaynaklar İngilizce olduğu için Türkçe okumak bana mantıklı gelmiyor şahsi fikrim.
0
cilekli pasta
(05.08.21)
Bilgisayar mühendisliği okusun. Benim çevremde çok fazla başarı sıralaması düşük okullardan mezun olup bilgisayar mühendisi var, iyi yerlere geldiler. Bilgisayar mühendisliği okuldan çok öğrencinin kendisini geliştirmesi ile alakalı. Çoğu bilgisayar mühendisi öğrenciyken çalışmaya başlıyor. globalaihub var, bu oluşumdakilerin mezun oldukları okullar bu yazdıklarımı destekliyor. Ek olarak 2 senelik bilgisayar programcılığı okuyup, kendisini geliştirenler bile inanılmaz iyi yerlerde işe giriyorlar, şaşırıyoruz. Bilgisayar mühendisliği, kişinin kendi çalışma azmiyle iyi yerlere gelebileceği bir alan.

Özel üniversitelerdeki endüstri mühendisliği ve işletme eğitimleri çok yetersiz. Devlet okullarındaki öğrenciler özellerdeki öğrencileri yer diyebileceğim bir durum var. Ben nerdeyse hiç endüstri mühendisliğini özelde okuyup iyi bir iş bulan görmedim. bu iki bölüm için aşırı fazla hırslı, girişimci olmak gerekiyor. piyasa kurtlar sofrası gibi.
0
GoodMorningTeacher
(05.08.21)
okumasın ama bilgisayar mühendisliğinden faha kötü bir şey varsa işletme yazıp iibf çukuruna düşmektir. iyi bir üniversiteden mezun olmadıkça yeni mezun mühendisler asla iş bulamıyor lcw'de işe girmek zorunda kalıyorlar. ya da 1-2 senesini kpss'ye verecek ve merkezi atamadan mühendis atanacak bir kuruma. başka çaresi yok pek.

radyoloji, hemşirelik vs düşünsün. tm puanı içinse pdr düşünün.

asla ama asla iibf yazmayın.
0
Hallegadola
(05.08.21)
bizim sektörde ODTÜ İTÜ Boğaziçi vb belli başlı üniversiteler dışında kimse umursamaz nereden mezun olduğunu. bu marka üniversiteler de ilk iş için önemli bir faktör, iş hayatına sadece 1-0 önde başlatır diyelim, sonrası hangi projede ne yaptığındır. ben meslek lisesi çıkışlıyım, dgs'ye hazırlanmadan girip Beykent unide bilg. muh okudum, bana toplamda 3 yıl kazandırmıştı bu hamle, sonra master da yaptım aynı üniversitede, bugün olsa yine aynı yolu izlerdim. 8 yıldır iyi yerlerde, iyi projelerde çalıştım, şu sıralar bir teklifi kabul ettim, bir ay sonra da yurtdışına taşınıyorum, hele yurtdışında kimse umursamaz hangi üniversite...
0
rca
(05.08.21)
zaten bu soruyu sorma amacım buydu.

bundan 20 yıl önce işletmeyi zar zor kazanan sıralama yapanlar şimdi mühendis olma derdinde, ben de dört bes sene sonra pek te bişey ogrenmeden bilgisayar mühendisi olacagına şimdiden gitsin işletme okusun muhasebeci olsun çıksın kafasındayım.

@divit kesinlikle haklısın bence de okumaması lazım.

açıkçası en kötü bir şekilde bilgisayar mühendisliğini bitirse bir sene mba yapsa işletme mezunu ile birebir olacak çünkü işletmede ne ögretiyorlar ki.

yata yata işletme bitirecegine belki biraz kasar da bilgisayarcı olur, ortalama bir işte çalışır en kötü erp'de danışman olur.

Bu yüzden bilgisayar yazmasını istiyorlar. Bu şekilde düşünenler de yanlış mı.

@rca işte sorun burada acaba okulu hakkıyla okuyabilecek mi?
0
🌸liberal
(05.08.21)
nasıl 250bininci olduğu önemli. çok çalıştığı halde anca bu kadar puan alabilen biriyse sakın gidip okumasın. hiç çalışmayıp yan gelip yatan, bir konu, ders vs için masaya bi oturup 7-8 saatini veremeyen biriyse de gidip okumasın. çok kötü sıralama ile girip iyi mezun çıkan var ama liseden beri gözü açık uyanık fırlama tipler oluyor onlar. adam tak tak hedeflerine koşuyor falan.
0
avatar is back
(05.08.21)
@liberasi hakkıyla okumayacaksa ne olduğunun hiç bir önemi yok. mühendis kendinin öğretmeni olmak zorunda, üniversiteden alacağı bilgi ona sadece yol gösterecek, o yoldan kendisi yürümek zorunda. yata yata mezun olursa mezun olduğunda iş başı yapması çok zor, teknik becerilerini bitirme projesiyle göstermesi gerekir. benim karşıma yeni mezun geldiğinde baktığım şey ne projeler yaptığı oluyor, İTÜ veya amcaoğlu üniversitesi mezunu olması bakacağım son kriterlerden doğrusu, öte yandan IT alanında tanıdığım tüm inovatif insanlar, iyi mühendisler genellikle bir üniversiteden mezun değiller gibi bir gerçek de var. o tutku yoksa teknik olmayan alanlara yönelmesi belki de daha mantıklı olur.
0
rca
(05.08.21)
Ben bilgisayar mühendisliği bölümüne 2k ile girdim. Şuan bankacılık sektöründeyim, kod yazmayı sevmiyorum ve dataya yöneldim. İş bulma sıkıntım olmuyor. Maddi sıkıntım olmuyor. İşimi sevmiyorum ama yapıyorum. Bankacılık sektöründe 2 şirket gördüm ikisinde de ilk 30k dan insanlar vardı. Yani bunu çok bile söylüyorum diywbilirim.

Özellikle sınavda çok kötü yapmadıysa
200k sıralama yapmış insanın algısı ile 20k sıralamadaki insanın algısı bir değil. Yarışamaz. Okulundaki herkes o derecelerde olacağı için ona göre eğitim göreceği için mezun olabilir çalışıp. Ama köklü şirketlere giremez. Yeni mezunken iş arama dönemi uzayabilir.

Hani ekşide bi geyik var ya yeni mezun mühendisin 3k 4k maaşı beğenmemesi diye, işte bu başlığa konu olur. Bu maaşları beğenmek durumunda kalır.

İşini çok severse, okulda ve sonrasında kendisine hem sosyal hem akademik anlamda güzel yatırımlar yaparsa iyi noktalara gelebilir. Ama onun için de network lazım.

Mülakat şansını yakalamak için ya tanıdık lazım ya da iyi bi üniden mezun olman lazım.

Yani ölmez açlıktan. Ama rahat bi hayat süremez. Çook uğraşırsa ve şansı yaver giderse 20k derece yapan ortalama bi bilgisayarcının elde ettiği şansları elde edebilir.
0
zimbirik
(05.08.21)
Dürüst olmak gerekirse para kazanma becerisi okuduğun okulla çok alakalı değil.
Yani hiç bilgisayar mühendisliği bile okumadan, "coding bootcamp" gibi 6 aylık kurslar bitirip, wordpress temaları yaparak milyon dolarlar kazanan insanlar da var:)

Bizzat tanıdığım bir arkadaşım uzaktan öğretim 2 yıllık bilgisayar programcılığı bitirdi. Kendi yazılım şirketini kurdu, oldukça da güzel kazanıyor.

Bence şunu tartışmak lazım: Türkiye'de bir bilgisayar mühendisi ne iş yapar? Türkiye'nin ciddi bir bilgisayar endüstrisi var mıdır? Genelde ülkemizdeki bilgisayar mühendisleri yazılım alanında çalışıyor. Ama ülkedeki yazılım endüstrisi de ne seviyede bir düşünmek lazım. Biz genel anlamda ciddi yazılım ithal ediyoruz. Çoğu sektörel yazılım yurtdışından ithal. Birkaç muhasebe uygulaması, erp, e-ticaret altyapıları vb. üreten şirket dışında ciddi bir yazılım şirketimiz yok. Oyun firmaları var tabii, ama o apayrı bir alan ve ilgi.

Haliyle yazılım alanında çalışan mühendislerimiz, genellikle bankaların, e-ticaret sitelerinin, büyük lojistik firmalarının vs internal sistemleriyle uğraşıyorlar. Bu da ne denli tatmin edici bir iştir?


Şimdi bir de şu var. Dünyada yazılım artık biraz mavi yaka işi olarak kabul görmeye başladı. Elbette bir boeing'in otomatik pilot yazılımı ciddi bir mühendislik altyapısı gerektiriyor. Buraya çok ciddi okullardan mezun insanların alınması normal.

Ama orta ölçek bir işletmeye e-ticaret sitesi ve uygulaması yapmak artık kendi kendini yetiştirmiş ortalama bir insanın da yapabildiği bir şey.

Yani kültür üniversitesinden mezun biri iyi bir mühendis olur mu bu tartışılır, ama iyi para kazanabilir mi konusu tamamen kişiye bağlı.

Eğer bu arkadaşımız yazılım konusuna ilgiliyse, çok iyi fırsatlar yakalayabilir.

Learntocodewith.me gibi yerlere bir baksın bakalım öyle karar versin:)
0
anten
(05.08.21)
(1)

Web researcher and Data entry specialist ne yapar?

adetsancısı
Görevler:Compiling, verifying accuracy and sorting information to prepare source data for computer entry.Prepares source data for computer entry by compiling and sorting information.Conducting desktop research, and using books, journal articles, newspaper sources, questionnaires, surveys, polls, and
Görevler:

Compiling, verifying accuracy and sorting information to prepare source data for computer entry.
Prepares source data for computer entry by compiling and sorting information.
Conducting desktop research, and using books, journal articles, newspaper sources, questionnaires, surveys, polls, and interviews to gather data.
Recording findings by taking written notes and using appropriate software.

Bunları nasıl yapacağım? Excel bilmesi gerekir denmiş. Hangi software bilinmeli bu yazmıyor. Excel'in hangi kullanımlarına bakmalıyım? Görüşme haftaya, çalışırım.
0
adetsancısı
(05.08.21)
Excelde data manipülasyonu için bir sürü fonksiyon var, pivotlaması, tekilleştirmesi vs bi dünya şey. Bence onları öğrenmelisin. Ben olsam senin yerinde eğer bilmiyorsam bir excel dersine başlardım udemy den falan.
0
zimbirik
(05.08.21)
(7)

powerbank arıyorum bu nasıl sizce

not sure if serious
https://www.trendyol.com/trust/22790-omni-plus-20000mah-qualcomm-3-0-hizli-sarj-powerbank-p-3713766?boutiqueId=574926&merchantId=106397piyasada bulacağının en iyisi diyorlaryeni nesil bir şey olsun gerçekten 20k mah olsun vs istiyorum bir seferde çok şarj olsun. nasıl sizce, öneriniz var mı?
www.trendyol.com

piyasada bulacağının en iyisi diyorlar

yeni nesil bir şey olsun gerçekten 20k mah olsun vs istiyorum bir seferde çok şarj olsun. nasıl sizce, öneriniz var mı?
0
not sure if serious
(04.08.21)
piyasanın en iyisi denince benim aklıma gelen anker.
tabi kaliteyi bozmadıysa. 2 sene önce aldığım powerbank hala taş gibi.

edit: 3.0 20 binlik modelinden hiçbir yerde stok yok maalesef.
0
lazpalle
(04.08.21)
ben samsungunkini kullanıyorum. 5 seneyi devirdi. Bi ara telefonumun bataryası yerine kullanıyordum o kadar.

www.trendyol.com
0
zimbirik
(04.08.21)
piyasanın en iyisu şu:
www.amazon.com.tr

bir senedir kullanıyorum.
0
hayaletimsi
(04.08.21)
trust kötü bi marka. xiaomi öneririm.
0
jelly bear
(04.08.21)
yaklşaık 4 yıldır tplink 10000 mah kullanıyorum.
ömrü bitsin 20'liğini alırım.
en ufak bir sorun yaşamadım.
sadece bir tavsiye eğer telefonun kablosuz şarj destekliyorsa bu özelliği olan bir powerbank al.
0
teritori
(04.08.21)
www.amazon.com.tr

birkaç yıldır kullanıyorum, bir yamuğunu görmedim. piyasada daha uyguna da bulabilirsiniz fakat orijinal olup olmadığına dikkat etmek gerek, sahtesi de çok yapılıyormuş.
bu arada kusura bakmayın, trust ve en iyisi ibarelerini yan yana görünce bir gülme geldi.
anker de xiaomi iyidir. belki şarj girişi de usb-c olsun isteyebilirsiniz, iki markada da öyle modeller de var fakat ben gerek duymadım.
0
gkhncnzdgn
(04.08.21)
yeni nesil ve iyi bir şey arıyorsan markalar belli de mutlaka power delivery de olmalı, gitgide standartlaşıyor. şimdiye kadar belirtilen hiçbir modelde göremedim.
0
passion rules the game
(04.08.21)
(13)

Arkadaşın gereksiz yere parlaması ve küfretmesi (silinen duyuru tekrar)

signore
Hikayedeki 4 kişi de aynı alanda araştırma görevlisi, ben devlet üniversitesindeyim diğer 3'ü vakıflarda (konuyla ilgisi var devlet-vakıf ayrımının). Hepimiz de aynı okuldan lisans- yüksek lisans bitirdik.X (erkek) çok yakın arkadaşım, o geçen dönem doktoraya geçmişti, sorun yok. Y onun nişanlısı, o
Hikayedeki 4 kişi de aynı alanda araştırma görevlisi, ben devlet üniversitesindeyim diğer 3'ü vakıflarda (konuyla ilgisi var devlet-vakıf ayrımının). Hepimiz de aynı okuldan lisans- yüksek lisans bitirdik.

X (erkek) çok yakın arkadaşım, o geçen dönem doktoraya geçmişti, sorun yok. Y onun nişanlısı, onla da arkadaşız. A benim X ve Y'den bağımsız yakın bir arkadaşım. Y, A ve ben bu dönem doktoraya geçiş yapıyoruz.

Şimdi, doktoraya girişte koronadan dolayı bizim okul sınav yapmıyor, sadece ales-dil-ortalama ile alıyor. Buna olağan alım diyelim. Bir de devlet üniversitesi araştırma görevlileri için belirsiz bir içerden geçiş imkanı var buna da içerden geçiş diyelim. Bu konu hakkında okulun başvuru kılavuzunda, sitesinde vs hiçbir bilgi yok, yök kararı var ama uygulanıp uygulanmadığı kesin değil. Burdan girenler kontenjandan sayılmıyor.

Benim puanlarım yüksek olduğu için olağan alım'da birinci girmem garanti gibi bir şeydi. X de puanları tam sınırlarda olan nişanlısı Y'nin önünü açayım diye içerden geçiş yapmam konusunda ısrarcı oldu. Ben de kesin olmadığı için ikisine de başvurdum, eğer ikisinden de kabul alırsam içerden geçiş'i kullanırım, olağan alım'daki hakkım da yedektekilere yani bir olasılıkla Y'ye geçer dedim. Ki X arkadaşım bu durumdan bahsetmişti, geçen dönem ikisine de başvurup kazanan biri varmış ve olağan alımdaki hakkı yedeğe geçmiş.

Ben de garanti olsun diye ikisine de başvurdum. Başka bir okula başvurmadım başka bir okulda yapmayı düşünmüyorum, o kadar puanları almışken riske atmak istemedim. İkisini de kazanırsam yedeğe hak düşeceği gerçeği de rahatlattı. Zaten bu konularda inanılmaz kötümser ve garanticiyim, hep b c planlarını düşünürüm, işlerin ters gideceğini varsayarım. Bu arada A da başvurdu ama okuluyla sorun yaşadığı için kazansa dahi kayıt yaptıramayacağı kesin gibiydi. Ki puanları benden düşüktü ama gayet yüksekti, kazanması garanti sayılırdı.

X ve Y evlenmek için Y'nin de doktoraya girmesini bekliyorlar. Y aşırı başarılı biri alanında, başka okullara da başvurdu sınavlara girdi. (sonradan girdiği tüm sınavları kazandığını öğreneceğiz, olay olduğunda belirsiz) En kötü ihtimal kendi okulunda girerdi zaten.

Neyse sonuç günü geldi, sabah sabah bizim X ve diğer samimi arkadaşlarımızla olan grubumuzda X'in küfürleriyle uyandım, ne olduğunu anlamadım. Baktığımda 1. olduğumu, kayıt yaptıramayacağı neredeyse garanti olan A'nın 3. olduğunu ve Y'nin de çok ufak bir farkla 6. olduğunu gördüm. Dedim ki sakin ol zaten A kayıt yaptirmayacak ve ben de içerden geçiş'ten kabul alırsam hakkım yedeğe düşecek. Küfürler etmeye devam etti. Meğer listede 5'ten sonrası için yedek yazmıyormuș. Bu da sanmış ki yedek alımı yapılmayacak. Dedim okulun yedek açıklamaması benim suçum mu? Evet senin suçun sana kaç kere söyledim silmedin kaydını falan dedi. Ama duyuruda yedek listeler ileri tarihte açıklanacak yazıyor, görmemiş. Bunu kopyalayıp gönderdim. Öyle olunca yumuşadı ama yine sitem etmeye devam etti. Dedim ki okul yedek kayıt tarihi vs yayınlamış, yedek açıklamasaydı ne olacaktı bu benim suçum olmazdı git okulla hallet bana niye sövüyorsun. Hatta hemen A'ya sordum kayıt yaptırmayacağını teyit ettirdim X'e söyledim vs. Niye bu kadar alttan aldım bilmiyorum. Evleneceğiz evlenemiyoruz vs yazıyor grupta sanki ben engel oluyormuşum gibi.

Neyse sonrasında ben enstitüye gittim benim içerden geçiş dilekçesinin sonuçlanmadığını öğrendim, oradaki görevliye durumu anlatınca riske atma kayıt yap dedi. Ben de A ile tekrar tekrar konuştum, o kayıt yaptırmayacağı için Y'ye hak geçiyordu yedekten, o yüzden kendim olağan alım'dan kayıt yaptırdım. Bunları X'e yazdım hep. Neyse Y diğer okullarda girdiği sınavları kazandı vs sonra yedek listeler açıklandı beklendiği üzere yedekten kayıt yaptırmaya hak kazandı. Boşu boşuna X'in bana sövmesiyle kaldım. X yedek alım olmayacağı düşüncesiyle küfretti ama bir yandan iyi oldu, gerçek yüzünü görmüş oldum. O durumda bile yedek alım yapacağını açıklayıp yedek alım yapmayan okul yerine özellikle beni suçladı tekrar tekrar, sanki bir yükümlülüğüm varmış ya da kasten bir zarar vermişim gibi. Biz kendisiyle aşırı yakındık yani en iyi anlaştığım arkadaşlarımdan biriydi ama bu olay fena canımı sıktı. Gruptaki arkadaşlar da X'in abarttığının farkında. Benim bağımsız arkadaşlarıma, kız arkadaşıma konuşmaları gösterdiğimde çok sinirlendiler bu muameleye.

Ne yapmalı sizce? Tepki koymak istiyorum ama bir yandan kökten arkadaşlığı kesmek mantıklı mı bilmiyorum. Ne bileyim örneğin düğünlerine gitmeli mi? Eskisi gibi samimi olmamız imkansız zaten ama bilmiyorum, fikir almak istedim.

Not: küfür olduğu için silinmiş düzeltip tekrar açtım. Sabah yazılanları okumuştum.
0
signore
(04.08.21)
X'le arkadaş olmayın, bu kadar net. Tepkinizi de koyun. Kendi kafasında bir şey kurup olmayınca tüm dünyayı suçlar böyle tipler. En gereksiz insanlardan.
0
SiyamkedisiZorro
(04.08.21)
Herkesin içinde küfür edip size saygısızlık yapıyorsa siz de ona aynı şeyleri söyleyin. Böyle insanlar en fazla esnaf olabilecekken nasıl doktora yapıyorlar, merak konusu.
0
dissendium
(04.08.21)
arkadaşlığını bitir
0
epleindebisous
(04.08.21)
ben direk konuşurdum bu yaptığının hatalı olduğuyla alakalı. Nasıl hissettiğimi falan söylerdim. Karşı taraf pişmansa zaten özür falan diler. Belki kötü bir günden geçiyordur. Ruh hali kötüdü vs. Şuana kadar böyle bir durum yaşamadıysanız bence karşı taraf yeterince pişmansa affedilebilir.

Ama bu durumu oluşturduğu halde hala pişkin pişkin davranıyorsa, "ben sana çok ayıp ettim" demiyorsa vs sal gitsin. O durumda sen bu arkadaşlık ilişkisi için elinden geleni yapmış oluyorsun.
0
zimbirik
(04.08.21)
ben sana cok ayip ettim demesi lazim+1
demiyorsa da konusmaya devam edin sanki oylesine bir arkadasinizmis gibi. dugune de gidin ama hediyenizi evde unutun, evlerine gitmeniz gerektiginde gene unutun. bir yere cagirdiginda planlariniz olsun, gidemeyin falan. anlayacaktir muhtemelen.

sevgilisinin doldurmasi da olabilir tepkisi.
0
65 derece
(04.08.21)
Tezimi bitirmek üzere olan kıdemli bir doktora öğrencisiyim, öncelikle tebrik ederim. Bu sınav süreçlerinden maalesef geçiyoruz. Kazanması okunmasından zor bi noktada.

Sizin durumunuzda olsam öncelikle X'ten özür beklerim. - (Hatta Y'nin dahi özür dilemesi gerekir. Tüm terane onun için dönüyor sonuçta). Gelmez ise arkadaşlık sandığım iletişimi minimuma indirir yoluna devam ederim. Düğüne falan kesinlikle gitmem, gruptan mı artık neyse tebrikler der geçiştiririm. Maksimum bu olur.
0
buzbebek
(04.08.21)
şöyle bir durumda bile karşı tarafın ruh halini göz önünde bulundurmanızı tavsiye edenlere pes diyorum doğrusu. siz istediğiniz yeri 1.'likle kazanmışken paşanın ruh halini düşünmeniz lazımdı herhalde.

içerden giriş dediğiniz olaya hak kazanamayabilirdiniz, gerçekten de nişanlısı yedeğe bile girememiş olabilirdi, A kayıt olmayı başarabilecek bir durumda olabilirdi, olurdu da olurdu. alın terinizle kazandığınız yer için size küfür eden bir insanla arkadaşlığınızı bitirmemek kendinize saygısızlıktır.

kimsenin hayatını kolaylaştırmak, başkalarının önünü açmak zorunda değilsiniz. kaldı ki burada ön açacak bir durum bile yok. ya kendisi küfür etti -ki bu da arkadaşlığınıza verdiği kıymeti gösterir- ya da nişanlısı doldurdu -partnerinin dolduruşuyla size karşı galeyana gelecek kadar aptal biri-. iki türlüsü de berbat.

özür falan beklemez, açıklama yapmadan hayatımdan çıkarırdım -arkadaş grubunda dramaya yol açmayacaksa-. illaki dramaya sebep olacaksa da gruptan rezil eder öyle çıkarırdım. böyle yakın arkadaş düşman başına dedim okurken gerçekten.
0
amugochi
(04.08.21)
oha. insan arkadaşının başarısından mutlu olur. her ne kadar sen kazanamasan da tebrik edersin, kıskansan bile olgunlukla karşılarsın.

kendi başarısızlığını bana yıkacak öyle mi? ağzının payını güzelce verip uğurlar olsun derdim.
0
bugun hava gunluk gureslik
(04.08.21)
X kişisi arkadaşınız değil
0
howfaristhesky
(04.08.21)
amugochi+1500

Özür dilese bile arkadaş kalmak istemezdim çünkü samimi gelmezdi artık. Bencillik ortada, niyet ortada ve davranış ortada. İnsan bu aşamalardan birinde bile kendini sorgulasa sonuç böyle olmazdı.
0
beetlejuice
(04.08.21)
X'i ve Y'yi bütünüyle hayatımdan çıkarırdım. Işin tuhaf tarafı A da kayıt olmayacağı halde girmiş ve 3. olmuş. Zaten A kesin olmayacaksa yine 6. kişi yedekten girecek, bu curcuna nasıl A'ya hiç dokunmadı anlamadım. Yani yalnızca senin suçlanman da saçma. Düşünmeye gerek yok.
0
velvetmorning
(05.08.21)
Çok kötü ahlaklı bir insanmış, yazıklar olsun... Görüşmeyin mümkünse. Akıl alır bencillik değil, hakkınız olan şeye göz dikmiş. Diyecek şey bulamıyorum.
0
firez
(09.08.21)
Midem bulandı nedenlerini uzun uzun yazmaya gerek yok x'in nişanlısı istediği yerde olsun diye sen tabii deyip başvuruyu mu çekecektin? Bu fedakarlık değil ki enayilik. Herkes başvurmuş hak etseymiş daha yüksek sırada olurmuş. Kes arkadaşlığı gitsin.
0
eatpraylaw
(09.08.21)
(8)

Marmaris’te Tatil Rezervasyonunuz olsa?

işimdeyim gücümdeyim
Ne yapardınız?Diyelim rezervasyonunuz 10 gün sonraya. Beş yıldızlı bir otel, parasını 2 ay önceden ödemişsiniz. Bu durumda ne yapardınız?Not: linç sevmem. Konu hayal ürünü. Önemli olan sizin fikirleriniz.
Ne yapardınız?

Diyelim rezervasyonunuz 10 gün sonraya.
Beş yıldızlı bir otel, parasını 2 ay önceden ödemişsiniz.

Bu durumda ne yapardınız?

Not: linç sevmem. Konu hayal ürünü. Önemli olan sizin fikirleriniz.
0
işimdeyim gücümdeyim
(03.08.21)
giderdim. benim de içim acıyor ama ne yapayım yani burada oturunca daha mı iyi oluyor her şey? gider duruma bakardım, çok kötü hissedersem ki yüksek ihtimal hissederim, o zaman da gider gönüllü olarak çalışırdım, her şeyin çözümü var. nasılsa parasını ödemişsin.
0
cokponcik
(03.08.21)
Giderdim.

Bu mantikla, 90larda pkk var diye, 2000lerin basinda deprem oldu diye, 2000 ortalarinda gezi eylemi var diye, 2008de kriz var diye, 2020lerde afgan gocu var diye gidemezdik hic bir yere.

Malesef norvec'de yasamiyoruz. Buranin da gercegi bu. Hep boktan seyler oluyor ve olmaya da deva edecek.

Bahsettiginiz bolgelerde buyuk bir yikim yasandi evet ama yine ayni bolgelerde hayat da devam ediyor.

Velhasili mevzunun ucu hep "afrika'da ac bebekler varken ..."e dayaniyor, bu mantigin da sonu yok.
0
brkylmz
(03.08.21)
Giderdim ama eğlenmezdim, yardıma giderdim. Ona göre çıkardım yola.
0
1bir1bir1
(03.08.21)
Eylül ayında rezervasyonumuz var. Başta vazgeçmeyi düşünsem de gitme kararı aldım.
Gittiğimde de tadını çıkartmaya çalışacağım. Ağaçları gitmiş olsa da orası hala bir cennet ve tekrar eskisi gibi yapmak için de elimizden geleni yapmalıyız.
Hayatımda hiç yakından görmedim Marmaris'i bu harap halini görüp 5-10 sene sonra yeşillendiğinde oh bee demek için gitmek istiyorum ve bir aksilik olmazsa gideceğim.
0
matilda
(04.08.21)
Giderdim ama tek bir foto ve video paylaşmazdım tatil içerikli, eğlence içerikli. İnsanların acısı taze malum
0
zimbirik
(04.08.21)
Giderim. Hatta gitmişken yardım edebileceğim bir şey varsa onu da yaparım.
Ama tatilimi de yaparım.

Yani bütün haftasonu istanbul'da millet sahillerde, kahvaltıcılarda elde telefon üzgün suratlı emojilerle ağaç fotoğrafları paylaştı. Sonra üstüne tatile gidenleri eleştiren postlar attı. Ee Bodrum'da plajda dinlenen adamla, yangın sırasında istanbul'da deniz kenarında sandalyesinde dinlenen adamın ne farkı var?

Sonuçta sıradan vatandaşın bu yangına yapabileceği şey sınırlı. Bir noktadan sonra vatandaşın müdahalesi sadece vicdanını rahatlatmak, benim de bir katkım olsun seviyesinde kişisel bir noktada kalıyor.
0
anten
(04.08.21)
Gitmekte sıkıntı yok da şu an o bölgede tatilin tadını çıkarmak zor olur bence. Tiktokta rus turistlerin videoları var, gökyüzü kıpkızıl, dumanlı, hava belli ki epey etkilenmiş, öyle bir ortamda tatil yapmak istemezdim.
0
roket adam
(04.08.21)
biz de aynı durumdayız. selimiye’de rezervasyonumuz var, uçak biletleri alınık.. hiç tadım yok, günlerdir ağlıyorum, içimden gelmiyor tatil falan. birlikte plan yaptığımız arkadaşlarımız da eşim de gidelim diyor ama bilmiyorum, zor bir karar.
0
ozgur bir kusun hatirati
(04.08.21)
(19)

Eşim çok tembel

yirmibir
Evle ilgili hiçbir şey yapmak istemiyor. Herhangi bir olayın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçıyor. İkimiz de çalıştığımız için ev işi sorumlulukların hepsini üstüme almam mümkün değil o da bunu istemiyor zaten ama kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Gerekçesi ise genelde çok y
Evle ilgili hiçbir şey yapmak istemiyor. Herhangi bir olayın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçıyor. İkimiz de çalıştığımız için ev işi sorumlulukların hepsini üstüme almam mümkün değil o da bunu istemiyor zaten ama kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Gerekçesi ise genelde çok yorgunum,uykusuzum vb şeyler oluyor. Yapması gereken bir şeyi hatırlattığımda ise hem o işi yapması gerektiği için hem de o işi sallamayıp hatırlattığım için mutlaka surat asıyor. Temizlik yapacağımız günler mutlaka kavga ediyoruz. Artık gücümün ve vaktimin yettiğince gereken ne varsa tek başıma yapayım yeter ki söylenmesin, surat asmasın diye düşünürken buldum kendimi ama biliyorum ki bu da çözüm değil. Hem çalışıp hem de evin işlerini tek başına halleden biri olmamı tercih edebileceğini, eğer evdeki düzenimiz bu şekilde olsaydı bunu adaletsiz bulacağını ama değiştirmek için herhangi bir çaba harcamayacağını söylediğinde ne kadar acımasız bir insan bu karşımdaki diye düşündüm. Ne yapmam gerektiğini gerçekten bilemiyorum ve karamsar düşünmeye başladım artık çünkü tembelliğinden de ziyade vicdan problemi var gibi geliyor artık. Değişebilir mi durum? Var mıdır bana bir tavsiyeniz?
0
yirmibir
(03.08.21)
Değişeceğini sanmıyorum.
Uzun yıllar böyle bir evlilik sürdürdüm, hem çalışıp hem ev işlerine yetişmeye çalıştım.
Bence kişilik bozukluğu vardı.
Sonra da ben tükendim ve sona erdi.
Pek bir tavsiye olmadı ama.
0
pro9it9is9
(03.08.21)
Para versin kadın tutsun sorumluluklarını o halletsin. Parasına güveniyorsa tabi. Değilse kesinlikle iş yapma ve "biz" bilincini yaşatma. Bak bakalım ne yapacak.
0
1bir1bir1
(03.08.21)
Gündelikçi parasını o ödesin. Siz de gizli gizli para biriktirin benden söylemesi.

Arada iş yıkın. Yapmazsa yemek vermeyin.
0
photo85
(03.08.21)
böyle insanlar iş yapan tarafı sömürürler deyim yerindeyse, değişmezler

"Artık gücümün ve vaktimin yettiğince gereken ne varsa tek başıma yapayım yeter ki söylenmesin, surat asmasın diye düşünürken buldum kendimi"

şimdiden kendini hayatını feda etmeye, suçlu hissetmeye başlamışsınız, 20 yıl sonra baktığınızda hayatınızın çalındığını farkedersiniz

babam böyle bir insandır, iyi de bir insandır fakat çok tembel keyfine düşkün ve sorumsuzdur, keşke annem yıllar önce ayrılsaydı hayatını yaşasaydı hizmetçilik yapmak yerine
0
grimavi
(03.08.21)
Esinizi cok gec tanimissiniz, cogu erkek ona annesi gibi bakacak kadin ariyor. Gecmis olsun. Annesi oldunuz.
0
howfaristhesky
(03.08.21)
Temizlikçi tutun eğer cocuk yoksa haftada 2 gün bile yeter cocuk varsa 3-4.. Biz de temizlikçi oluyor cocuk içinde bakıcı önerdim kabul etmedi esim. Halim kalmıyor işten dolayı. iki tarafta haklı sizin durumda ikiniz de çalışıyorsunuz aksi halde evliliğiniz çok yıpranır. Bu arada iyi bir abla bulursanız yemekte yapar 2-3 gün yersiniz.
0
monkey
(03.08.21)
bence kişilik bozukluğu olabilir eşinizde. yoksa bile dediğiniz gibi vicdani bir sorun var ortada. sizin için fedakarlık yapması gerektiğinde yapar mı acaba? hayat bu, ev işi gibi basit bir şeyde bile böyle yapıyorsa, ben hiçbir konuda güvenemezdim sanırım. bekara karı boşamak kolay derler, o yüzden ayrılın diyemem, hele siz değiştirmeyi ümit ederken. Ama insanlar değişmiyor :/ ben olsam şahsen, ayrılırdım.
0
Mossy
(03.08.21)
siz çalışıp yoruluyorsanız, o da çalışıp yoruluyor.
erkekler genelde kadınlar kadar titiz olmadıklarından veya bu işleri önemsemediklerinden, sizin söylediğiniz işlerin büyük kısmı kendisine angarya geliyordur.
siz bir yeri silmesini söylediğinizde, "ne gerek var? kirli değil ki" diyordur içinden.

diğer yandan, iki kişi çalışıyorsanız, haftada bir gündelikçi çağırın, eviniz düzene girsin.
zaten iki kişi çalışıp boş zamanlarında da birlikte temizlik yaparsa o evlilikten hayır gelmez ki, ev arkadaşı olursunuz.

kişilik bozukluğu falan değil bu, adam yalnız da yaşasa kendi evini temizlemeyecek.
illa durumu ataerkilliğe falan çekmeye lüzum yok.

orası adamın evi, yuvası.
işten gelip bir de sürekli kendisine iş buyuran birini görmek, bir süre sonra sizden soğumasına neden olur.
huylarınız farklı ama adama ev yaşantısını da zehir etmeyin.
işten gelip ayağını uzatıp oturmak istiyor olabilir, bundan doğal bir şey yok.
üstelik sürekli iş hatırlatmak falan...
çok can sıkıcı, evliliğinizi bitirirsiniz.

bu sizin için çok önemli bir şeyse, boş zamanlarında diş fırçasıyla derz temizleyen adam da var, öyle biriyle evlenmeliydiniz.
yani bunu o ya da bu sebeple yapmak istemeyen insana sürekli ısrarda bulunursanız ilişkiniz bozulur.

benlik iddiasına girmeden, dediğimi yaptıracağım hırsına kapılmadan ve konuyu kişiselleştirmeden bir an önce çözüm bulun derim.
0
blatta hiberna
(03.08.21)
Blatta +1
0
epitaf
(04.08.21)
İki kişi çalışıp eve temizlik için düzenli destek almalısınız bu ayrı mesele. Ancak eşinizin tembel ve sorumluluklarını yerine getirmeyen,iş bölümü yapmayan hatta öz bakımını yapmama potansiyeli taşıyan biri olmaması ayrı mesele.
Bunun içinde hastalığı sağlığı var, alışverişi eve insanın kendine çeki düzen vermesi var. Bişey arızalansa ilgilenmez, hayatın akışını bozacak bi problem çıksa insiyatif almaz, üstüne başına dikkat etmez, spor yapmaz vs sonsuza kadar biri bana baksın benim yerime karar versin diye gezinen insanlarla ortak yaşam kurulmuyor ne yazıkki.
Flört dönemi, evlilik öncesi ortak yaşam alanı paylaşma falan bunlar için önemli işte.

Doğrudan değiştirmeye kalkmak yerine sonuçları görmesini sağlayacak şekilde ilerlemeniz daha iyi olabilir. Ne yapacağınız konusunda uzun soluklu profesyonel destek alın. Bu durumun öncelikle kendisi ve evliliğiniz için ne kadar zararlı olacağını farketmesi lazım. Yine de ha ben böyle iyiyim derse hayat kısa, yapacak bişey yok, kendine göre birini bulur veya yalnız kalır.
0
rewlack
(04.08.21)
Eşinizdir, seviyorsunuzdur şimdi kırıcı olmak istemem ama bu bir gerçek tespit. Tek başına hayatta kalacak kadar eğitimi, görügüyü disiplini edinemeden yetişkinlik yaşına gelen erkekler var. Ha olabilir ama evlenip başkalarına sırtılarına dayanmaları kabul edilemez. Bu insanlar baba oluyor sonra bi de.. kendileri gibi aynı model ilkel nesiller yetişiyor. Nasıl örnek olacak? Onu geçtim zaten çocukla nasıl ilgilenecek? Ne kadar ilişki kurabilecek?

Konu ev işi veya temizlik değil. Kendine yetme, empati yapma, hayatı müşterek yaşamaktan “keyif alma” . Yoksa nedem evleniyoruz? Ha keyif almıyordur hayhay, zorla mı evlendirildi?

Terapiye gidip durumu onun anlayabileceği dilden kafasına kakın . Olmuyorsa salın gitsin.
0
jimjim
(04.08.21)
Blatta + 1 + temizlikçi

Erkeklerin büyük çoğunluğu öyle, nasıl itiraf etmiş ona hayret ettim sadece.
0
SiyamkedisiZorro
(04.08.21)
kendi adıma bu kadar basit şeyleri kotaramayan "yetişkin" bir erkeğe karşı duygularım bir noktadan sonra çocuk bu ya, koskoca yetişkin bunu nasıl düşünemez, yuh artık hepi topu süpürgeyi açacak, ben hastalansam demek ki bu bana bakmayı bile beceremez, e bu baya sahtekar hem temel haklarla ilgili ağzı dolu konuşuyor ama eşit sorumluluk konusuna gelince yan çiziyor noktasına geliyor ve ne saygım, ne sevgim, ne de cinsel isteğim kalıyor. zira çocuk avutuyor, vicdansız bir sahtekarla birlikteymişim gibi hissediyorum kendimi, aradaki yetişkin denkliği bozuluyor.

temizlikçi tavsiyeleri vesaire bir noktaya kadar işe yarayabilir, deneyebilirsiniz. sonrasında ise kadınlar ikiye ayrılıyor, bu durumu kabullenenebilenler ve kabullenmeyenler.
0
Phoebe
(04.08.21)
sen de yapma ciddiyim. çünkü hazır geldiği müddetçe rahatsızlanacağı bir şey yok.
temizlik için kadın tut, yemek için de atıştır peynir ekmek vs.
0
lcha
(04.08.21)
tarafları tanımadan, ev işinden kastedilenin ne olduğunu bilmeden, kadın-erkek, haklı-haksız muhabbeti yapmayı doğru bulmuyorum.

kendimden bahsedecek olursam etrafta biraz toz olması benim için çok dert değilken yığılmış kirli bulaşık veya sokakta giyilmiş kıyafetle yatağa oturmak gözlerimden alev fışkırtabilir. evde kedilerim var mesela, anneme göre kaka yaptıklarında hemen almak gerekiyor ama bence zaten kum bunun için var, kumu günde 1 kere temizlemenin yeterli olduğunu düşünüyorum.
bunun gibi kim neyi yapılması gereken iş olarak görüyor, ne sıklıkta istiyor vs çok değişken. belki eşiniz aşırı tembeldir ama belki de siz çok takıyorsunuzdur. haftada 1 temizlik için yardımcı alsanız belki ikiniz de rahatlarsınız. bilemedim.
0
şarkı güzel ama ingilicce
(04.08.21)
Kocanız sizi düşünse, ben ev işleri yapamıyorum, sen çok yoruluyorsun, eve bir yardımcı alalım derdi, ya da size "Yorma kendini gel otur ev işleri beklesin" derdi. Adam hem suçlu, hem yapması gereken işi yapmıyor, hem söyleniyor, hem surat asıyor. Tek yapacağınız ailelerinde haberi olacağı büyük bir kavga etmek. Bu tip insanlar fırça yiyip, başkalarına rezil olunca adam oluyorlar. Hiç öyle ailemi karıştırmamayım diye düşünmeyin, bu adamın size böyle kötü davranmasında kendi ailesinin de suçu var. Eğer eşiniz sizi gerçekten seviyorsa, size değer veriyorsa davranışlarına çeki düzen verecektir. Hele böyle çocukça davranan birine en doğrusu ailesine anlatmak. Ya bugün uğraşır eşinizin düzelmesini sağlarsınız, ya da 2-3 yıl sonra kendi işiniz, ev işleriniz arasında yorgunluktan bitmiş halde ağlarsınız. Evde ne iş yapıyorsanız, hem eşinizin hem eşinizin ailesinin gözüne sokun. Ben yerinizde olsam eşimizin kirli çamaşırlarını, bulaşıklarını toplar, hem ailesinin evine götürürdüm hem de iş yerine. Bana saygı duymayana, bende saygı duymam.

Eşiniz sizi hizmetçi gibi görüyor, artık onun için ev işlerini yapması gereken birisisiniz. Nasıl yetiştiyse öyle gider diye bir şey yok, insanın karakteri ile, karşısındaki insana duyduğu saygı ve sevgi ile alakalı. Haksız olduğu için birde surat asıyor. Enerjinizi düşürüyor. Yarın çocuğunuz olursa ne olacak, ya da siz hasta olsanız, bir kaza geçirseniz? Bu adam kalkıp size bir bardak su vermez. Siz o haldeyken bile sizden 'hizmet' bekler. O kadar okul okumuşsunuz, işe girmişsiniz, kendinize bunca zaman emek vermişsiniz, yazık değil mi size, bence çok yazık.

Duyuruyu açan kullanıcının kocası eğer tek yaşıyor olsaydı mecburen bakın mecburen kendi çamaşırını yıkamak, bu çamaşırları makineden alıp asmak, ütülemek, ardından dolaba yerleştirmek zorunda kalacaktı. Kullandığı tuvaleti temizlemesi, bitmiş tuvalet kağıdını yenisi ile değiştirmesi gerekecekti. Adam çalıştığı için zaten evde düzenli ev işi yapmak zorunda kalacaktı. Ev arkadaşı ile ayrı eve çıkanlar bile evin sorumluluklarını paylaşıyor, ev arkadaşına saygı duyuyor. Sırf evlendi diye eşine ev işlerini kitlemek nedir? Bu kadını kendisine hizmetçi yapmak için mi evlendi? Yarın öbürgün çocukları olunca çocuklar annelerini evin hizmetçisi olarak mı görecekler? İnsanlar isterlerse değişirler. "erkekler böyledir" diyerek bu soruna böyle yaklaşılır mı, yapılması gereken ev işinin cinsiyeti mi olur? Tek başına yaşasa böyle tüm işleri kendisi yapacak adam evlenip keyfinden ev işi yapmayınca "erkekler böyledir" lafının arkasına sığınılıyor. Sanki adamın eşi, kalk koltukları temizle, halıları sil diyor.
0
GoodMorningTeacher
(04.08.21)
kisilik bozuklugu falan degil bu.

ben yalniz yasayan bir kadinim. butun temizlik ve yemek isleri bana zulum gibi geliyor. kirk yilda bir yapiyorum. umrumda degil. evlensem de bu degismez. esim rahatsiz olursa temizlikci tutariz. parasini da veririm. yeter ki ben is yapmayayim.

esinizin de bu isleri hic sevmedigini anladim ben. herkes titiz ve duzenli olmak zorunda degil.

iste bu yuzden evlenmeden once beraber yasamak lazim.

madem sen daha rahat ve daginik olmayi dene. az ev isi yap. buna alis. yapabilir misin? hayir. o halde kim neyden rahatsiz oluyorsa onunla ilgili bir sey yapsin.

cozum temizlikci tutmak. ikiniz de rahat edersiniz. kavga da etmezsiniz.
0
batlegolas
(04.08.21)
hakli haksiz muhabbeti yapmak istemeden tavsiye vereyim.
yarimsar gunden haftada 2 ya da 3 gun temizlikci alin. boylelikle hem ev isleri yapilir (camasir -yikama-toplama-, bulasik, yatak toplama, hatta yemek) hem de ev temiz ve duzenli kalir.
0
65 derece
(04.08.21)
bende bu konularda çok tembel bi kadınımdır. Zaten ev işlerinin kadının sorumluluğu ya da kadının becerisi olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Kadın sadece evi düşünmeye programlanıyor çocukken, Erkek ise evi düşünmemeye. Bu nedenle evde yapılacak işleri yalnızca düşünmek, evi yönetmek bile ekstra bir sorumluluk.

bende bu konularda eşimle çok tartıştım zamanında. Eşim ben söyleyince yapan, ama "benim için" yapan bir insandı. Sanki benim bir ricamı yerine getiriyormuş gibi hissediyordu kendini. Bu nedenle yorgun olduğunda, canı istemediğinde "benim için" iş yapmak ona yorucu geliyordu ve tepkisel davranıyordu. ilişkimizin en başından beri, 4 senesi iş hayatı olmak üzere 6 senedir aynı evi paylaşıyoruz. ben ilişkimizin en başından beri şu şekilde davranıyorum:

Kesinlikle cinsiyetçi tüm kalıplara karşıyım. Feministim. ama bunu yaparke tepkisel değil bir öğretmen gibi açıklayarak, empati uyandırarak yapıyorum. Eşim başlarda bu cinsiyetçilik problemlerinden bir haberken şuan çoğunlukla benimle aynı düşünüyor. Bazen uygulamada eksiklikleri oluyor o kadar.

Ev işini benim için yapmadığını üzerine basa basa söylüyorum. Bu ev ikimizin, bu sorumluluklar ikimizin, yapılacak işleri senden daha fazla farkettiğim için sana söylemek durumunda kalıyorum bu da sanki benim ricamı yerine getiriyormuş hissi yaratıyor sende diyorum. Ama asıl beklentimin ben nasıl evin tüm işlerinin farkındaysam onun da tümünün farkında olması olduğunu özellikle belirtiyorum. Çünkü evi yönetmek daha büyük sorumluluk. Sürekli arka planda toplanması gereken çamaşırlar falan dönüyor. Ben nasıl farkındaysam bunun o da farkında olsun istiyorum ve bunu anlatıyorum.

Evi yönetmenin iş yapmaktan daha zor olduğunu ifade ettim ona. Evde işlere yardımcı değil sorumluluk paylaşan bir partner olması gerektiğini falan belirttim. Evde gözüne çarpan işleri bizden başka kimsenin yapmayacağına, gördüğü her işi onun sorumluluğu olduğunu falan ifade ettim bolca.

Yapmadığı her işi benim yapmam için bırakmış oluyor. Bu durumun adaletsiz olduğunu söyledim. Ben evden çalışıyorum o işe gidiyor. yani akşam salonda bıraktığımız bardaklar benim sorumluluğum haline geliyor. Bu nedenle bardakları mutfağa götürmeyi ben ertelersem yarınki işlerimin arasına erteliyorum ama sen direk bana kakalamış oluyorsun dedim. Bu durumu ben diyene kadar farketmemiş, üzerine düşünmemiş. O zamandan beri ortalıkta bir şey bırakmıyor vs.

Yani ben bu konuda çok net oldum. Beklentim iş yapması değil, beklentim evi benim kadar yönetmesi oldu. bu nedenle tam eşit almasak bile eşit sorumluluk alma kavramına yakınız. Bunu sürekli anlatarak, empati kurmasını sağlayarak, evi yönetmenin iş yapmak kadar büyük bi sorumluluk olduğunu bazen yumuşak dille, bazen de ciddiyetle tekrar tekrar anlattım.

Ama benim için surat asmaması, söylenmemesi için işleri kendim yaptığım bir dünya asla yoktu. Yani opsiyonlardan birinin o olmadığının o da farkında. bence bunun etkisi büyük.

Ayrıca: karşımdaki iş yapmak istese, bana bir şey demese bende sevmediğim işleri yapmayı teklif etmem. Ama zorlandığını ifade ederse yardım ederim. Yani talep edilirse yaparım. Ama talep edilmediği durumda yapmaktan hoşlanmadığım şeyi yapmaya uğraşmam.

Eşinize net şekilde bunları anlatıyorsanız ve ona rağmen bunları görmüyorsa, yapmıyorsa o zaman bence kendinizi yormayın. Temizlikçi de çözüm değil bu arada. Çünkü ortak yapmanız gereken her işte bu davranışı sergilerse çok büyük problem.
0
zimbirik
(04.08.21)
(4)

sicak havada daha sicak suyla dus almak

in vino veritas
vucut sicakligini yukselteceginden dus sonrasi daha az terleme ve sicaklama saglar mi ki? ayni sekilde kisin soguk suyla dus alip vucut sicakligini dusurmek daha az usumeyi saglar mi? yoksa mantiksiz bir is midir?not: esmiyor -_-
vucut sicakligini yukselteceginden dus sonrasi daha az terleme ve sicaklama saglar mi ki? ayni sekilde kisin soguk suyla dus alip vucut sicakligini dusurmek daha az usumeyi saglar mi? yoksa mantiksiz bir is midir?

not: esmiyor -_-
0
in vino veritas
(03.08.21)
mantıksız hocam. yazın soğuk suyla duşu vücut kendi sıcaklığını düzenleyip biraz rahatlasın diye alıyoruz.

kışın da aynı şekilde. hava zaten soğuk olduğu için vücut soğuk sudan çıktığında tekrar normal sıcaklığına dönmekte zorluk çeker, bu da daha fazla üşümeye yol açar.

not: serin kalabilmek için saçınızı kurutmayın mümkün mertebe, ben bir haftadır öyle yapıyorum. saçımı kuruladığım nemli havluyu da enseme falan koyuyorum.
0
amugochi
(03.08.21)
Zaten dışarısı sıcak olduğu için terliyorsun. Sıcak su ile duş alırsan vücut kendi sıcaklığını düşürmek için daha çok terler.

Bu bahsettiğiniz etkilere anlık ulaşamazsınız. Uzun süreler devam ederseniz vücut metabolizma hızını vs ayarlayıp uyum sağlayabilir.
0
zimbirik
(03.08.21)
sıcak suyla duş alırken de terliyorsun aslında. boşuna bir sürü sıvı kaybı. bir yandan da bayaa güzel bir şey tabii :) sonrasında bol su içmeye bak
0
transleta
(03.08.21)
yazın olabildiğinde soğuk suyla duş almak enfes oluyor. sıcak su işkence.
0
jelly bear
(03.08.21)
(27)

Evliliğinizde nasıl bir problem olsa psikolog veya psikiyatr bile çözüm

Fusha
Olmaz dersiniz? Boşanmayı düşünüyoruz ama aile terapisi alalım mı almayalım mı diye düşünüyoruz bir yandan.
Olmaz dersiniz?

Boşanmayı düşünüyoruz ama aile terapisi alalım mı almayalım mı diye düşünüyoruz bir yandan.
0
Fusha
(03.08.21)
sevgi bittiyse
0
lcha
(03.08.21)
şiddet
aldatma
cimrilik
sevgisizlik, saygısızlık
0
elorelia
(03.08.21)
Evlilik konusundaki herhangi bi problemin psikolog veya psikiyatr tarafından çözüleceğine inanmıyorum.
0
olaylar olaylar
(03.08.21)
Denemedik dememek için ben olsa yardım alırdım.
0
boyalı kuş
(03.08.21)
Sistematik psikolojik şiddet.
0
rewlack
(03.08.21)
Sanırım biz sevgi-saygı bitmesi kategorisine giriyoruz. Eşim net olarak seni sevmiyorum diyemiyor ama sevmiyorum da diyemiyorum. Evliliğin ilk aylarında da danıştım buradan, hemen herkes boşan demişti. Boşuna direttik sanırım.
0
🌸Fusha
(03.08.21)
Düşününce aklıma gelen her sorun için devam etmek istiyorsam terapiye gideriz diye düşündüm. Bu nedenle ben her halükarda kafam netleşsin diye çift terapisine giderdim.
0
zimbirik
(03.08.21)
birbirinize karşı sevgi ve saygı varsa, herhangi bir aldatma yaşanmadıysa terapiye gitmek mantıklı bir seçenek. en azından gelinizden geleni yapmış olursunuz.
0
golgi aygıtı
(03.08.21)
Aldatma, şiddet, bağımlılık (kumar, alkol) vs yok. Uyumsuz bir kafa yapımız var, siyaseten başta çok uyumsuzduk, benim dediğime geldi hep neticede. şu an o konuda benzeşiyoruz baya fakat sağlık konusunda da uyumlu değiliz mesela, aşı karşıtı olmasa da şimdiki aşılar erken çıktı diye aşı olmadı mesela, türk aşısı çıksın öyle olacağım diyor.

sevgi saygı konusunda problemlerimiz var bence.
0
🌸Fusha
(03.08.21)
Birinizden biriniz istemiyorsanız kimse bir şey yapamaz. Aile terapisi de isteyerek yurutulebilecek bir şey nihayetinde. Yine de bu bir ihtimalse denemeye değer, sonuçta bosansaniz da kendinize "yapabileceğim her şeyi yaptim ve olmadı" diyebilir olursunuz.
0
encokbenisevinnolur
(03.08.21)
evlilik ilişkisi, çocuğun ailesinden öğrendiği bir ilişki türüdür. olmuşlukları, olmamışları, olmaktan korktukları ve olmak istedikleri karışık bağlarla çocukluğuna bağlanır.
ve maalesef toplumumuzda neredeyse her çocuk bir şekilde yoksun bırakılmıştır, bunu da yetişkinliğe kadar taşır, 35'lere doğru kafayı yakmaya başlarız.
yetişkinlikte bu konuları anlamak ve çözmek için terapiye bence kesinlikle ihtiyaç vardır. ister çift terapisi olsun ister kendi başınıza gidin o kısım ihtiyaca göre değişir ama terapiyi kesinlikle tavsiye ediyorum.

boşanmak ya da boşanmamak için değil, en azından boşanacaksanız bile bunu mantıklı bir zemine oturtmuş olmak için. çünkü doğru olanı yaptım hissi her şeyin önüne geçer, sonunda rahat edersiniz.
0
nıç
(03.08.21)
Durum dediğiniz gibiyse gitmenizde fayda var. Belki de sorun sadece bakış açısıdır, sizin ya da eşinizin göremediği bir şeyi gösterir bakış açınız değişir. Durumu daha farklı ele almaya başlarsınız. İlişki böyle bir şey, her yolu denemek gerekiyor.

Daha önce sorduğunuzda boşan diyenlere bakma. Burada karnım ağrıdı diyene boşan diyorlar.
0
not sure if serious
(03.08.21)
Şöyle bir hata yaptık zamanında:

Tavsiye üzerine bir pdrciye gittik, (ben psikolog sanıyordum kendisini ilk başta) kendisi dediki ben genelde çocuk ve ergen çalışıyorum ama sizin sorununuz çift sorunu değil, ...hanımın büyük bir bağlanma ve güven sorunu var o yüzden ayrı ayrı terapiye alalım sizi dedi, hatta bende pek bir sorun görmedi. sanırım bu büyük bir hataydı, ayrı ayrı terapiye gittik üç dört yıl önce, ve tamamlayamadık da terapiyi, yarım kaldı diyebilirim. o yüzden şimdi aile terapisi arıyorum.
0
🌸Fusha
(03.08.21)
aile terapisi işe yarayan çift arkadaşlarımda oldu, yaramayan da. bence bunun bir formülü yok. gitmenizde fayda var, sorunlarınızı çözemeseniz bile ayrılmayı en az travmatik hale getirebilirsiniz. kendi adıma iyi ki de gitmişiz diyorum, en azından nasıl bir hayat istemediğmden son derece emin olmamı sağladı terapist, böylece aşırı bir travma da yaratmamıştı ayrılmak.
0
Phoebe
(03.08.21)
Saygı yoksa,
Öncelik (kendinizden sonra) birbirinizde değilse,
"Biz" algısı yok olmuşsa hiçbir terapist fayda etmez çünkü kişinin kendi istemiyordur.

Aşı konusunda o sananuymak zorunda değil sen de ona uymak zorunda değilsin. Bu konuda %100 uyum bekleme bence. Aynı düşünmeyebilirsiniz çok normal bu. Hayatı paylaşmak için evlendiniz, en ufak bir şeyde kaçmak için veya birbiri üzerinde tahakküm kurmak için değil.
0
1bir1bir1
(03.08.21)
aşı konusundan ziyade, komplo teorilerine çok ama çok meyilli, bill gates ve aşı, yangın ve bill gates konusunda çok emin kendinden mesela :)

birkaç komplo teorisyenini inatla ve ısrarla takip ediyor. benim de pubg oynamama karışıyor mesela, karışmaktan ziyade gururunu kırıyor sanırım bu oyunu oynamam. yanımda arkadaşlar öğrencilerinin, yeğenlerinin pubg oynamasından şikayetçi ben onların yanında bir şey diyemioyrum cünkü sen de oynıyorsun diyor.

yahu ben allahın unuttuğu bir ilçede yaşıyorum 30 bin kişilik bir ilcede. istanbulda doğdum büyüdüm, kendime hobi olarak satranc ve pubg seçtim o da pubg de çocukluk arkadaşlarımla bir yandan sohbet edebiliyoruz diye, yoksa pubg benlik bir oyun değildi hiç bir zaman. istanbuldan ayrılmasaydım hiç oynama ihtiyacı duymazdım mesela.
0
🌸Fusha
(03.08.21)
@mor bembombom, peki hocam online terapi hakkında ne söylersiniz? küçük bir şehirde yaşadığım için online terapi düşünüyorum ama çok sağlıklı olur mu bilmiyorum.

Bir de doktora gibi zor ve ağır bir sürecin son aşamalarındayım, bir ara konuşup boşanma olacaksa da doktora sonrasında olsun demiştik, doktoradan sonra büyük bir yük kalacak ya omuzlarımdan, daha farklı bir ilişkimiz olur belki diye düşünüyordum. yanlış mı düşünüyorum acaba bu konuda?
0
🌸Fusha
(03.08.21)
Duygusal açıdan bakıyorum; sevdiğim sürece, dışarıdan gelecek bir müdahalenin işe yaramayacağına olan inancıma rağmen, tüm yolları denerdim.
0
ruhen hastayim ben
(03.08.21)
e bana nick birakmamissiniz zalimler, hocam iletişim kısmı şöyle problemli, evlilik sıkıntılı gidiyor, bazen sorunları hasıraltı edip konuşmuyorum bazen de dile getiriyorum, bunları konuşmaktan bıktım deyip konuşmak istemiyor, uzun zamandır devam ettiği için, sürekli konuş konuş bir işe yaramıyor düşüncesinde. ortak hobi kısmında şu var, aslında ortak noktamız baya var, kamp, hayvanseverlik, motosiklet gibi konularda çok ortak noktamız var, ama eskisi kadar kampa gidemiyoruz örneğin, doktoradan dolayı ben fazla gitmek istemiyorum. motorla da birkaç defa tur yaptık, iki motor var, birinde o birinde ben, tur dediğim de kısa mesafeler aslında, biri 25km biri 50 kmlik turlardı.

konuşmaktan ziyade eylem insanı kendisi, ben de henüz bir şeyleri eyleme dökemedim ona göre. aslında ortak noktalara rağmen aşırı zıt karakterleriz galiba, bu evlilikte erkek o kadın ben gibiyim :)

bir de, kendisi karizmatik bir koca beklentisi içindeymiş :D ben ona göre karizmatik değilim, biriyle tanıştığım zaman veya az tanıştığım biriyle uzun uzun konuşabilmek ona göre gevezelik, anti karizma bir durum :)

@mor bembombom, ben doktora sürecinde bana büyük bir tolerans geçsin istiyorum ama yapılmıyor, örneğin salonda ders çalışmak istiyorum ama salon dağılır diye istemiyordu o uzun süredir. ben zaten zor çalışan biri olduğum için, tedbili mekanda ferahlık vardır diyerek yer değiştirmek istiyorum çalışırken ama o sanki misafirpervermiş gibi salon dağılsın istemiyor. misafir ağırlamaktan nefret ediyor ve misaifr ağırlıyamıyorz çooook büyük bir oranda. ben ayda bir misafir gelsin gelebilsin istiyorken o yılda bir kafasında. pandami acayip işine geldi onun mesela.
0
🌸Fusha
(03.08.21)
bir de şu bilgiyi vereyim bakış açımızın anlaşılması için:

cinsellik varla yok arası, eşime bunun bir problem olduğunu kabul ettiremedim önce. bir sürü insan var böyle yaşayan diyor, neyse sonunda kabul eder gibi oldu ama aramızdaki diyalog şöyle gelişti:

bu büyük bir sorun diyorum ben, kendisi de cevaben bu sorun değil sonuç, sebebini bulmak lazım.

neyse sanırım bu da bir gelişme. bir de yaptıgım hataları söylesem burda birçoğunuz hata olarak görmeyecek muhtemelen, küçük bir kısım da ufak tefek hata olarak görebilir. karım çabucak silebiliyor insanları, zamanında arkadaşlarını da silmiş en ufak hatalarında.
0
🌸Fusha
(03.08.21)
Terapi ücreti 600 lira. Biz de ailesi kaynaklı sorunlar vardı. Çözemedik. Gidiyoruz. Eşim de biraz fark görüyorum. Ama 2-3 seansta da çözülemiyor. Ha biz seviyoruz da birbirimizi. Bu yüzden kendimiz çözemeyince terapi almak istedik. Eşim kendi hatalarını fark etmeye başladı ama kabullenme aşamasına henüz gelemedik. Aldığımız seans 5. Kesin çözüm mü bilemem. Aile yapısına, kişilere göre değişkenlik gösterebilir bu. Umarım nasıl mutlu olursanız o duruma çabucak kavuşursunuz.
0
makarnacanavari
(03.08.21)
Teşekkürler hocam siz online seans mi alıyorsunuz
0
🌸Fusha
(03.08.21)
@Fusha

Komploculara çok takılıyor çok takip ediyor demişsin, zaten aranızdaki fikir ayrılığından kaynaklanıyor bu. O bu konuda kendini senin kadar güvende hissetmiyor, bu senin için ciddi bir sorunsa, bununla yapamayacaksan bence tez vakitte boşan, onun kendini koruma şekli üzerinden huzursuzluk çıkarmaya hakkın yok. Onun ömründen de çalmış olursun, buna da hakkın yok. Ha eğer bu seni pek etkilemiyorsa da bunu dile getirme derim. Uğraşılacak başka sorunlar varken buna da enerji ayırma.
0
1bir1bir1
(03.08.21)
Son cümlenizde o kadar haklısınız ki hocam aslında.
0
🌸Fusha
(03.08.21)
eşinizi bilmiyorum ama sizin eşinizi sevmediğinizi düşündüm okurken. sevgi yoksa o evlilik çok zor ilerliyor.
0
deartheodosia
(03.08.21)
Öyle düşünmenizin sebebi nedir?
0
🌸Fusha
(03.08.21)
darp, aldatma.
0
drako
(09.08.21)
(4)

turizm sezonu iptal mi şimdi?

duyurukullanıcısı
azalır mı gidişler vs?
azalır mı gidişler vs?
0
duyurukullanıcısı
(03.08.21)
rezervasyon iptalleri olduğunu ve yeni rezervasyon gelmediğini duydum marmariste bodrumda falan.
0
zimbirik
(03.08.21)
bozburun'da tanıdık pansiyon var. rezlerin neredeyse tamamı iptal edilmiş. insanlar hem güvenlik nedeniyle hem de vicdanen şu durumda tatil yapmak istemiyor.
0
sir gawain
(03.08.21)
1 hafta sonra unuturlar kaldigi yerden devam eder.
0
divit
(03.08.21)
Yerli turist unutur. Yabancı ve zengin turist can güvenliği olmadığını düşünür..çok ucuzcu beleşçi yabancı turist gene gelir.
Araplara hava hoş. Basar parayı rezidanslara onlar.
0
photo85
(03.08.21)
(1)

PTT Kargo alıcı ödemeli kargo alıyor mu?

Deathrow
Merhaba. Yurtiçi ve bazı firmalar eğer anlaşmanız yoksa alıcı ödemeli kargo almıyor diye hatırlıyorum. PTT alıyor mu?
Merhaba. Yurtiçi ve bazı firmalar eğer anlaşmanız yoksa alıcı ödemeli kargo almıyor diye hatırlıyorum. PTT alıyor mu?
0
Deathrow
(03.08.21)
Alıyor
0
zimbirik
(03.08.21)
(4)

Universite - bolum tercihi (Anketli)

elon
Kendisi saglik sektorune ilgisi oldugunu iddia etse de gercekte Instagram'da bos beles takilmak disinda hicbir seye pek ilgisi olmayan, ayni zamanda universite sinavinda da basari elde edememis genc bir hanimefendi var. Muhendislik zekasi, sanata ilgisi, ya da el becerisi vs yok.Dogma buyume Izmir'l
Kendisi saglik sektorune ilgisi oldugunu iddia etse de gercekte Instagram'da bos beles takilmak disinda hicbir seye pek ilgisi olmayan, ayni zamanda universite sinavinda da basari elde edememis genc bir hanimefendi var. Muhendislik zekasi, sanata ilgisi, ya da el becerisi vs yok.

Dogma buyume Izmir'li ve naif/saftirik oldugu icin Turkiye'nin her sehrinde ayni sekilde (hadi Izmir olmasin ama Istanbul, belki Edirne gibi) yasayabilecegini dusunuyor.

Sizce hangi bolumu secmesi mantikli

a) Dogu illerinden birinde (Urfa - Van - Diyarbakir - Kars) veterinerlik

b) Isparta - Alanya - Denizli gibi bir yerde endustri muhendisligi

c) Istanbul - Ankara - Izmir'de meh bi ozel universitede burslu endustriyel tasarim

d) Istanbul - Ankara - Izmir'de meh bi ozel universitede burslu mimarlik / ic mimarlik

(Mesaj atmak istemeyenler, uyeligi olmayanlar icin) En iyi en ustte, en kotu en altta olacak sekilde siralama yapabileceginiz anket linki www.polljunkie.com
0
elon
(03.08.21)
Yukarıdakilerin hiçbiri meslek sahibi yapmaz. İşsizlik ordusuna katılır. Yazması gereken hemşirelik, radyoloji, laboratuvar vs.

Spor bilimleri fakültesi bile daha iyi seçenek. ODTÜ Boğaziçi, Sabancı Koç Bilkent hariç mühendislik yazsan bir şey olamazsın artık. O da bilgisayar makine falan. Jeoloji çevre vs yazsan yine işsizsin.
0
Hallegadola
(03.08.21)
mühendislik yazmasın.

güzel bi yatırım almayacaksa iç mimarlık- mimarlık da yazmasın. Bi çoğu askeri ücretle çalışıyor.

Kendini güzelce bi dinlesin, neye daha çok ilgisi varsa onu yazsın. Yalnızca o şekilde başarılı olabilir.

Veterinerlik iyi seçim.
0
zimbirik
(03.08.21)
Saftirik olması bir şeyi değiştirmez, aslında hayatla yüzleşirse büyümek zorunda kalır.

Aileden ekonomik desteği varsa a-d diyorum.
0
lcha
(03.08.21)
Seçenekler bunlarsa bi yere gitmesin. Hepsinde işsizlik garanti neredeyse.

*doğu illerinde gençlik geçmez.
** bu dediğiniz yerlerde endüstri mühendisliği işsizlik getirir.
*** endüstriyel tasarım okuması zor bi bölüm, bi tek bu seçenek iyi ama aşağı yukarı aldığı puan belli. Dolayısıyla ilk üç şehir bile olsa niteliksiz okullardan mezun olacak yine. Aşırı bi ilgisi, yeteneği yoksa işsizlik garanti. Büyük şehir masrafı cabası.
**** iç mimarlığı tamamen geçin. Bu bölümde itü bile tereddütle yazılır artık. İç mimarlar daha iyi açıklayacaktır sebebini.

Bunlardan birini yazarsa 4-5 sene boş yere bi genci oyalamış olacaksınız üste para vererek. O zamanın sonunda da mutsuz, yorgun ve işsiz bir gence dönüşecek.
0
rewlack
(03.08.21)
(9)

Deniz tatili yerlerine gitmeye çekinmek

ya ben lan neyse
hiç deniz kumsal tatili yapmak için buralara gitmedim. hiç öyle isteğim de olmadı. babam da tatil falan anlamazdı.benim aklımda hep kavga edenler, birbirini kazıklayanlar (esnaf özellikle), Türk turisti insan yerine koymayanlar, aşırı sıcak ve kalabalık olarak kalmış medyadan.buralar böyle yerler mi
hiç deniz kumsal tatili yapmak için buralara gitmedim. hiç öyle isteğim de olmadı. babam da tatil falan anlamazdı.

benim aklımda hep kavga edenler, birbirini kazıklayanlar (esnaf özellikle), Türk turisti insan yerine koymayanlar, aşırı sıcak ve kalabalık olarak kalmış medyadan.

buralar böyle yerler mi? gitmeye değer mi? gidince huzur bulunabiliyor mu? kavga ve kazıklanma olmadan saygı da görerek tatil mümkün mü?

ölmeden ben de gideyim mümkünse.
0
ya ben lan neyse
(02.08.21)
gittiğin yerlere bağlı. kazıklanabilirsin de. ama gayet normal fiyat veren yerler de var. sıcak kaçınılmaz. serin olsun diyorsan eylül ekimde ya da haziranda falan gitmek lazım belki de. kalabalık da yine gittiğin zamana ve yerine göre.
0
jelly bear
(02.08.21)
Çok ucuza mükemmel sakinlikte gayet güzel deniz tatili yapabilirsin. Ne istediğine ne beklediğine bağlı.
0
birmilyonunvarmi
(02.08.21)
Hiç alakası yok. Deniz tatili yeri derken, nereye gittiğiniz önemli tabi. Türk mutfağından yemek yiyeyim diye "turkish baklava" satan yerlere giderseniz komple ülke mutfağına küsebilirsiniz.

Lüks otelli deniz tatili, sahil kampı, kiralık yazlık sitede deniz tatili, turistik bir alanda deniz tatili, halk plajında deniz tatili gibi çeşit çeşit seçenek var. Sakin bir tatil yapmak istiyorsanız sizin için en uygun olanı muhtemelen yazlık bir sitede birkaç günlüğüne bir ev tutup eş dost tanıdık orada tatil yapmak olacaktır. Antalya'nın turistik olmayan yerleri ve Mersin davultepe tarafları bunun için uygun.
0
mentuhotep
(02.08.21)
gercek "huzur" icin yunan adalarindan birine kacacaksin. Gurultu yok, rahatsiz eden yok, cakal esnaf tek tuk, deniz super, yemekler harika, vs.
0
cooperr
(02.08.21)
5 yildizli otele gidip hic cikmiyorsan guzel. Bir sey dusunmeden takiliyorsun.

Yoksa genel olarak yorucu.
Hic dertsiz bir tatil olsa bile araba klimasi yetmiyor, deniz anasi sokuyor, ayagina bisey batiyor, gunes yakiyor...

Aksam ne yesek derdi bile bana yetiyor.
0
divit
(02.08.21)
Biraz kendin keşfetmen, önden araştırma yapman lazım. Gereken araştırmayı yaparsan çok güzel, ferah bir tatil geçirebilirsin.
0
zimbirik
(03.08.21)
Tam olarak bahsettiğiniz gibi aslında. Türkiye'de bunları yaşamayacağınız çok az sayıda yer kaldı. Biraz araştırırsanız bulursunuz:) Onun dışında çeşme, bodrum, marmaris, kaş vb yerler tam da bu anlattığınız gibi. İsterseniz villa tutun, isterseniz 5 yıldızlı tatil köyünden çıkmadan tatil yapın geneli böyle.

Bodrum'da 1 hafta gergin ve kalabalık bir tatil yapacağınıza, herhangi bir italya, fransa ya da yunanistan sahil kasabasında 4-5 gün çok daha huzurlu ve sakin bir tatil geçirebilirsiniz.
0
anten
(03.08.21)
e yurt dışına gidin o zaman?
ne alaka yani.

ayrıca tatil anlayışınıza bağlı ama bence de alakası yok.
her şey dahil saçma sapan kampanya otellerine, bu tatil beldelerinin en ticarileşmiş yerlerine hele bir de core sezonda giderseniz tabi öyle olur.
biraz tatil blogu, tripadvisor falan karıştırıp öyle planlamak lazım.
0
rewlack
(03.08.21)
ekşi sözlüğe fazla maruz kalmışsın ondan bu düşünceler. hayat dışarıda farklı akıyor ama dediğin şeyler de insanın başına gelmiyor değil.
0
gameofannen
(03.08.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.