Giriş
(5)

Kore'den gelicek misafiri ağırlamak

geven kafa
Koreli hatun kişisi, bir arkadaşımın misafiri olarak İstanbula geliyor. 1 hafta kadar İstanbulda olucak. Tarihi yarımada ve adalara götürmeyi planlıyor. Ayrıca neler yapabilirler sorusuna cevap bulamadık? Aslına bakarsanız -arkadaşım da dahil- tam olarak nelerden hoşlanıcağı konusunda fikrimiz yok.
Koreli hatun kişisi, bir arkadaşımın misafiri olarak İstanbula geliyor. 1 hafta kadar İstanbulda olucak. Tarihi yarımada ve adalara götürmeyi planlıyor. Ayrıca neler yapabilirler sorusuna cevap bulamadık? Aslına bakarsanız -arkadaşım da dahil- tam olarak nelerden hoşlanıcağı konusunda fikrimiz yok. 1-2 günü de eğlenceyle doldurmayı planlamasını söyledik ama arkadaşım koreye özgü bir anıt bir park falan da varsa, oraya da gidelim, orayı da görelim diyor. Bildiğiniz bu tip müze olur park olur varsa söylerseniz on numara olur.
Ayrıca adalarda konaklamak için fiyat olarak uygun, temiz ve güzel mekan önerileriniz, ayrıca eğlence için nerelere çıkılabilir sorusuna yanıtlanırınızı da bekliyoruz.
0
geven kafa
(01.05.12)
Kocaeli'de Hyundai Assan fabrikasına götür. Aklıma başka bir şey gelmiyor.
0
insanlik icin buyuk bir adim
(01.05.12)
"Neler yapılabilir" kısmına alternatif cevap olarak; İstanbul'a ilk kez gelen insanı bar disko gezdirmektense, daha İstanbul'a özgü yerler göstermek, zevkini artıracaktır. Biraz daha kenti tanımasına yönelik şeyler, otantik mekanlar, boğaz manzarası vs. yani.

Sarayburnu'nda Setüstü, Çengelköy'de Nihat'ın Kahvesi (Çınaraltı olacak), Süleymaniye'de Lalezar, gene karşıda Kanlıca taraflarında olacak Mihrabat korusu, vb. tavsiye edilir.
0
lazor
(01.05.12)
(bkz: yoros kalesi):: gittik harika.

ceylan intercontinental otelin roof barı: manzara harika, ortam da harika. tüm boğaz önünde. 2001 den beri 10 kez gitmişimdir en az.

(bkz: arboretum) : gittik harika.

isteyene ayrıntıya girerim.
0
truvaiti
(01.05.12)
galata kulesi::: 3-4 kez çıktık. tavsiye ederim.
0
truvaiti
(01.05.12)
geçen ağustos ve ocak olmak üzere 5 ayım yaklaşık 28 tane koreli ile geçti diyebilirim. anasını satayım erasmusla hollandaya gittik 1 yada 2 tane hollandalıyla tanışıp 28 tane koreliyle arkadaş olunca az çok huylarını öğrenebiliyorsun.

1. it ayağı yemiş gibi gezmeyi ve içki içmeyi seviyorlar. topkapı dolmabahçe kız kulesi olmak üzere bilumum tarihi mekanları gezdirin. gökdelenlerden filan uzak durun zaten korede yeterince mevcut.

2. eğer gelecek ekipte erkekte olacaksa size tavsiyem aynı masada yemek yemeyin,felaket derecede ağızlarını şapırdatarak yemek yiyorlar insanda mide kalmıyor.

3. inanılmaz derecede sıcak kanlı ve eğlenceyi seven insanlar. içki içerken filan küçük küçük kendi çaplarında oyunları var,felaket eğleniyorsunuz.

4. Türkleri ve Türk tarihini genellikle hepsi biliyor,kore savaşından dolayı. kızın üzerinde ki pozitif düşünceyi negatife çevirmeyin derim,gelecek nesil turizmi açısından :)

5. bir kaç kelime korece öğrenin,çok hoşlarına gidiyor. mesala merhaba derken "anyong" deyin,muhtemelen gözleri dört döenecek :) hele adınızı korece söylediniz mi olay bitmiştir, o da yanlış hatırlamıyorsam " na nın .... inmida" nokta nokta olan yere ismin gelecek ;)

aklıma gelenler bunlar,size iyi ağırlamalar.
0
snlyc
(01.05.12)
(11)

tarkanın sesi mi michael jackson'ın sesi mi?

truvaiti
tarzı farklı tonu farklı ama hangisinin sesini daha çok severek dinlersiniz?tarkan http://www.youtube.com/watch?v=J1dSxa0tdB4http://www.youtube.com/watch?v=Wgs1dBk_UF0----------------michael jackson http://www.youtube.com/watch?v=ruVhMi1xZyQhttp://www.youtube.com/watch?v=lFy8PL1aJik------ses aralıkl
tarzı farklı tonu farklı ama hangisinin sesini daha çok severek dinlersiniz?

tarkan

www.youtube.com

www.youtube.com

----------------

michael jackson

www.youtube.com

www.youtube.com

------

ses aralıklarını oktavlarını falan da sormuyorum.

sadece: hangisini dinlerken daha çok zevk alırsınız?

farklı yanıtlar vermezseniz sevinirim.

tarkan mı?

michael jackson mı?
0
truvaiti
(01.05.12)
michael jackson.

bence söylediklerinin dışında bir sebebi var ama belirtmeyin demişsin.
0
jangara
(01.05.12)
michael jackson
0
murty
(01.05.12)
tarkan derim. tarkanı nadir dinlerim ama seçme sebebim maykılın sesini sertleştirerek söylemesi
0
neysene
(01.05.12)
o kadar acıkladım ama:

ses kalıtesıdır muzıklerıdır sanata katkılarıdır danslarıdır <<<<< degıl>>>>>.

ses olarak <<<sadece ses olarak>>> hangısı daha cok zevk verır?

bu.
0
🌸truvaiti
(01.05.12)
Tarkan.
0
waztp
(01.05.12)
michael jackson'ı dinlemekten daha çok zevk alıyorum, gerek ses kalitesi olarak , gerek şarkıları olarak.
0
fakyoras
(01.05.12)
T
0
yasakani
(01.05.12)
m.j. sesi, tarkana göre çok daha enerjik, insana hayat veriyor.
0
pangea
(01.05.12)
Ben ikisini pek birbiriyle kıyaslayamıyorum ama overrated takılmamak gerek. Kanımca Mustafa Topaloğlu'nun sesi ikisini de duman eder..
0
lazor
(01.05.12)
tarkan kim la
maykıl ceksın tabiki
0
Fakin idiyıts
(01.05.12)
Michael Jackson
0
eloy86
(01.05.12)
(6)

Egzersiz sonrası kas ağrısı

lepistes
Sevgili duyuru sakinleri, ham vücut ile yapılan şınav-mekik egzersizi sonrası oluşan karın kası ağrısı neye delalettir? Günlerdir sürüyor, eğilemiyorum, gülemiyorum.. Çözümü nedir bu meretin?Bir de, kalıcı hasara sebep olmuş mudur?
Sevgili duyuru sakinleri, ham vücut ile yapılan şınav-mekik egzersizi sonrası oluşan karın kası ağrısı neye delalettir? Günlerdir sürüyor, eğilemiyorum, gülemiyorum.. Çözümü nedir bu meretin?

Bir de, kalıcı hasara sebep olmuş mudur?
0
lepistes
(30.04.12)
hamlık.

bunu yapacaksınız:

www.bodyforumtr.com

1 gün araya ile

tüm vücudu

2 set çalıştırma.

---

kas ağrısı ise (ki öyledir) hasar olmaz.
0
truvaiti
(30.04.12)
belki bağları zorladıysan uzun sürebiliyor. yeterli soğumayı yapmamış olabilirsin. spordan sonra rüzgarda vs kaldıysan da olur. nefesini tutuyosan da olur. güzelce ovala, kas gevşetici vs geçmiş olsun.
0
kediebesi
(30.04.12)
geçer bir şey olmaz. bol protein al. çabuk toplanır kasların.
0
trinitrotoluen
(30.04.12)
çok uzun süredir egzersiz yapmıyorsanız ve normalde güçsüzseniz baya uzun sürebiliyor, tecrübeyle sabit. spora ilk başladığımda haddimden fazla ağır başlamıştım ilk günden, 3 gün kollarımı göğüs hizzamdan yukarı kaldıramadım.

aşırı ağır olmadan yavaş yavaş arttırarak devam edin egzersize, bir şeyiniz kalmaz. o ağrı çalışınca olur ama hamlığı attıktan sonra rahatsız edecek düzeyde olmaz, harbiden kasları çalıştığınızı hissettiren tatlı bir sızlama olur. güzel olur.

kolay gelsin.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(30.04.12)
aminoasit hapları tabii yeterli protein alıyorsan bu ağrıları minimuma indirmekte.
0
lunedor
(30.04.12)
O kadar genel bir soru sormussun ki cevap olarak sayfalar dolusu yazilabilir, spor ile hasir nesir olmadigini varsayarak

Idman sirasinda, gerek agirlik idmani ,gerek cardio gerekse gerdirme, yaptigin her hareket ( cok detaya girmiycem merak etme) kastan beyine beyindende kasa geri doner, mesela 1 adim atsan bi dunya reseptor is goruyo, kisaca kemiklerindeki sinirler ile kasa komut veriyosun, kas beyine soruyo bak beni oynatmak istiyo sen ne diyosun bu ise diye, beyinde e hade yuru duyo yuruyosun, bu hergun veya olagan yaptigin birsey olunca ayni reseptorler is goruyo, kimsede bi saskinlik olmuyo
Lakin sen surekli yapmadigin bir haraket ya da idman yaptiginda bu mesajlar topluca biriyo, beyin diyoki ne issin sen kas? npiyon falan kasi ayakta tutmak icin daha fazla reseptor uyariyo, kasi beslemek icin besin ariyo vucutta, bu saskinlaktan dolayida kas ya da eklem isyan ediyo, sende o isyani kas sinir uclarindaki reseptorler vasitasiyla hissediyosun, beslendikcede geciyo, lakin bi yerini sakatladiysan o cok ayri bir mevzu, anlattigin kadari ile saglamsin, duzenli beslendin mi tamam bu is
0
Mccknightt
(01.05.12)
(14)

Sizce bir insanı dinlenir kılan nedir?

herşeyi soran adam
Soru yukarıda.Bir insanın diksiyonu düzgün olsa bile dinlenemeyebilirken, bir başkasının diksiyonu spikerlik düzeyinde olmasa da sizi saatlerce kendine bağlayabiliyor? Nedir peki bu iki insan arasındaki farklar?
Soru yukarıda.
Bir insanın diksiyonu düzgün olsa bile dinlenemeyebilirken, bir başkasının diksiyonu spikerlik düzeyinde olmasa da sizi saatlerce kendine bağlayabiliyor?
Nedir peki bu iki insan arasındaki farklar?
0
herşeyi soran adam
(30.04.12)
(git: 403333)

buradaki yanıtlara baktıktan sonra:

---

bu hatipleri dinleyin. özellikleri nelerdir? başkaları ile dinleyin. karışık insanlarla. çocuk olsun yanınızda. yaşlılar. gevezeler. dikkatli dinleyenler. onları gözlemleyin.

kimi ne kadar dinliyorlar?

ve zamanla sizin de hitabetinize ve hitap ettiğiniz kesime göre tarzınız oturacak.

saldırgan kibar cici düz akıcı hızlı... nasıl bir hatip olacaksınız?

---

dinlenir kılmak === anlatılan şey X hitabet

mesela bakan ali babacan çok kötü bir hatip. neredeyse daha kötüsü olamaz. ama adam canavar. odtü'den 4.0 ile mezun.

bir de süleyman demirel var. gelmiş geçmiş en iyi hatip.

ali babacan süper bir konu anlatıyor ama dinleyen yok.

onu demirel anlatsa?

veya demirel saçma bir şey anlatsa?

yani hem konu (metin) güzel olacak hem de hitabet güzel olacak.

---

ve dediğim gibi, hitabet ciddi bir sahne sanatıdır.

kilo tip boy pos KIYAFET çok önemli.

198cm jilet gibi giyinmiş birisi ayrı 155 bir adam ayrı.

ama ne kadar ayrı? ilk 1-2 dakika. sonra hitabet alır sazı.

mesela ilaç mümessileri. uzun boylu bakımlı güzel giyinirler.

ama dediğim gibi, anlattığınız metin de çok çok önemli. yoksa kahvede ciddi bir havada saçmalayan adamlardan farkınız kalmaz.

---

bunu uzun uzun okuyun:

mserdark.com

mesela ufak takılmalar yapmayın denmiş. çok güzel.

adam tam tüm salonu avucuna almış:

"ben.... bu güne kadar... bu sunumu... 800 kez yaptım ay yok 788 kez yoo 798 kez aman yahu yaptım işte çok oldu he he he" yapmayın gibi.

800 de gitsin be adam.

bunlar zamanla oturacak şeyler.

en iyi hitabet: aşk hitabetidir.

kıza olmayan şeyleri söyleseniz yine komik ama kekeme gibi mırın kırın söyleseniz yine komik.

metin de lazım, hitabet de lazım.
0
truvaiti
(30.04.12)
akıcı ve etkili (ses tonu, vurgular vs) bir konuşma
0
neysene
(30.04.12)
akıcı ve kendini tekrar etmeden konuşması. anlatılan şeyin inanılarak ya da yaşar gibi anlatılması dinleyiciyi oldukça bağlar. bu durumda tonlamalar da çok önemli.
0
girl in a coma
(30.04.12)
yani hitabette işte çok farklı hatipler olduğu için, herkesin enstrümanı farklı. bach farklı ibo farklı tarkan farklı pink floyd farklı.

tarzı da hitap ettiği kesim de farklı.

arınç mesela düz konuşur. 3-4 kelimede bir susar, bakar. rte sert konuşur, saldırgandır. zeki müren zaten sanatçıdır. dinletir ama yeri vardır.

ahmet hakan berbat konuşur. her kelimede vurgu yapar-dı, artık azalttı. CUM-HUR-BAŞ-KA-NI AH-MET NEC-DET SE-ZER derdi, dinleyen yorulurdu.

mesela cübbeli hoca gayet güzel konuşuyor. adam şirin cici efendi. hitabetinden ziyade bilgisi daha önde. nefes almadan anlatıyor. ali kırca spiker hatip tarzı ses tonu tam ayarında.

----

şu spikerlik örneğinden VAZGEÇİN.

spiker HATİP değildir. readerdir, okuyucudur.

gezegendeki en berbat hatip banu güven'dir. her salise ama her ama her ama her salise

eee ııı iii eee iii der. daha kötüsü olamaz. anında değiştiririm kanalı. ama millet seviyor, çok ilginç.

---

mesela fatih altaylı. eee ııı der lafı anlaşılmaz ses boğuktur ama adam uyanık bilgili soruları süper konuya hakim çok dikkatli...

----

vs vs vs.
0
truvaiti
(30.04.12)
mesajim bulunsun, sonra okuyucam linkleri

bu arada ingilizcen varsa story telling diye arat, is dunyasi ile ilgili yerlerde oldukca ustunde durulan bir mevzu bu.
0
no christ requiress
(30.04.12)
mesela:

tvarsivi.com

video az ilerleyince konuşan bir tiyatrocu var. sakallı olan.

her saniye eeee diyor. yılların tiyatrocusu ama ben 1 saniye dinlemem. neden eee diyorsun be adam düzgün konuş işte?

--

body language bence şişirilmiş bir balon değilse bile abartıldığı kesin.

siz aslan gibi kükreyerek kendine güvenerek tane tane konuşun da ellerin açısı bacakların sağı solu falan fark etmez.

zaten tüm body language kitaplarının sonunda "bu yazılanlar kültürel sosyal vs vs durumlara göre değişebilir" der.
0
truvaiti
(30.04.12)
bunların da antremanları çok çok var.

mesela, bir konu veriliyor size aralıksız 1 dakika konuşmaya çalışıyorsunuz hemen.

mesela konu kravat. başlayın konuşmaya.

şaka gibi ama insan 20 saniye konuşamıyor. böyle konular hakkında konuşmaya kalkın. MUTLAKA sesinizi kaydedin.
0
truvaiti
(30.04.12)
zarfa bakma mazrufa bak
0
compadrito
(30.04.12)
yalan tabiki. kim daha çok yalan söylerse ya da abartarak konuşursa o ilgiyle dinleniyor bu memlekette, belkide her yerde bilemiyorum o kadarını.
0
blackmail
(30.04.12)
kendisi de iyi bir dinleyici ise dinlenir biridir.
0
ermanen
(30.04.12)
zarf da önemli mazruf da önemli.

ali babacan mesela. net kötü konuşuyor.

ha nedir adamın başarısı belli her şeyi belli ama konuşması nasıl? çok kötü. pazarda limon satsa 1 kişi almaz.

---

diksiyon - hitabet ilişkisi şöyle:

yapıveccen ediveccen diye konuşan adamın sağlam hatip olması çok zor ama sırf iyi bir diksiyon seni iyi bir hatip yapmaz.

güzellik - sinema oyunculuğu gibi.

ikisi birden olsa harika ama çok güzel olup da berbat oyuncu olanlar veya yamuk yumuk sıradan adam olup da harika oyuncu olan var.

----

mesela türkan şoray:

www.youtube.com

2 kelimeyi bir araya getiremiyor.

eee eee demeden nefes alamıyor. dayanamıyorum kapatıcam hemen. 30 saniyede 14 kez eee dedi. eller kollar havada gözler nereye bakıyor kim bilir. hitabet berbat ötesi. kulağımın ayarı bozulacak.

ama kamera karşısında inanılmaz iyi.

ama hülya koçyiğit hitabet olarak da çok iyi.

yani telaffuza çok takmayın.
0
truvaiti
(30.04.12)
bit.ly

ki bu yine en en en en iyi hali. eskiden çok çok çok daha kötüydü. hatta zamanında beyaz ile yakınlaşma olmuştu aralarında. beyaz da kendisi için "hiç de tahmin ettiğim gibi değilmiş" demişti.

mesleğinde nasıl? 1 nolu kadın.

türkçe seslendirmesi nasıl? süper. telaffuzu tam kusursuz istanbul ağzı.

ama hitabet?

olabileceğinin en kötüsü.
0
truvaiti
(30.04.12)
-olay örgüsünü iyi kurmadı (dam diyon kapı diyon hacı amca ne diyon)
-az mimik ve ölçülü el kol hareketleri kullanması ( bkz: akp öncesi trt haber spikerleri)
-vurgu ve tonlamalardaki hakimiyet
-etkileyici ses (bu da benden)
0
cecilia
(30.04.12)
kitap oku gerisi kendiliğinden gelişir.
0
memoxlarge
(30.04.12)
(8)

ankaranın göbeğinde kamp gibi bir şey yapmak

zaraeta
arkadaşla diyoruz ki kapalım sırtımıza çantamızı, sıhhiye civarındaki büyük parkların tekine çimenlere ağaçların arasında falan yayılalım. 1-2 geceyi geçirelim orada. detaylı bir trekking ya da uzak bir yerde kamp kurma olasılığımız yok da. :) çok mu saçma olur acaba ? böyle telefonu ipodu bilgisaya
arkadaşla diyoruz ki kapalım sırtımıza çantamızı, sıhhiye civarındaki büyük parkların tekine çimenlere ağaçların arasında falan yayılalım. 1-2 geceyi geçirelim orada. detaylı bir trekking ya da uzak bir yerde kamp kurma olasılığımız yok da. :) çok mu saçma olur acaba ? böyle telefonu ipodu bilgisayarı falan her şeyi evde bırakıp doğanın (!) kendisiyle bütünleşsek falan ? :) ya gerçekten çok saçma gelebilir ama elimizden bu kadar gelebiliyor anca :) ya da "hacı sizi anca burası paklar" diyebileceğiniz bir yer var mıdır böyle cıvıl cıvıl, 1-2 gecemizi geçirebileceğimiz ?

çok teşekkürler.
0
zaraeta
(30.04.12)
polis kaldırır.

yok istiyorsanız, odtü ormanı mıdır gölü müdür neresi, orası olsun.
0
truvaiti
(30.04.12)
çok saçma olur, olmaz o.
hem yasaktır hem de o dediğiniz şey doğa değil parkın ışıklandırmasın yıldızları bile göremezsiniz.

beypazarı, kızılcahamam bunlar mümkün değil mi?
0
bipolar
(30.04.12)
beypazarı, kızılcahamam
sıhhiyeden yıldız bile göremezsin hangi doğayla bütünleşme?
0
kediebesi
(30.04.12)
@kediebesi,

hocam o yüzden zaten "doğanın (!) kendisiyle" yazmıştım. :) beypazarı'na karşı bir antipatim var nedense bilmiyorum. cüzdanı kaptırmıştım bir kere ondan olabilir sanırım. :) kızılcahamam olabilir ama sanırım.

odtü ormanına öyle her isteyen girebiliyor mu ki ?
0
🌸zaraeta
(30.04.12)
odtuyle alakanız yoksa kızabilirler.
0
kediebesi
(30.04.12)
kuzenim basarsoft'ta mı ne çalışıyordu. bi kimlik tutuşturmuşlar eline, "odtü mezunu ile aynı statüdeyim onlar için" diyordu. istediği zaman kampüse arkadaşlarıyla girip kortlara falan dalıyordu. onu da alsak yanımıza işe yarar mı ki ?
0
🌸zaraeta
(30.04.12)
Gelebilriseniz Hacettepe şenliklerine gelin derim. Dışardan öğrenci alımı yasak olsa da bir yolu bulunur elbet. Ben de çadır kurmayı planlıyorum. Çok ahım şahım isimler gelmiyor ama o canlılık için bile değer bence.

7 mayıs.
0
otonom
(30.04.12)
@otonom,

yalarun. arada fortlarız arkadaşları. gireriz bir şekilde bir şey olmaz. çok tenk yu çok tenk yu.
0
🌸zaraeta
(30.04.12)
(5)

Vesikalık çoğaltmak

r_u_h
Vesikalığı, negatifi falan olmadan sadece eldeki fotoğraftan çoğaltmak mümkün mü? Fotoğrafçılar veya ozalitçiler falan yapabilir mi?
Vesikalığı, negatifi falan olmadan sadece eldeki fotoğraftan çoğaltmak mümkün mü? Fotoğrafçılar veya ozalitçiler falan yapabilir mi?
0
r_u_h
(30.04.12)
fotoğrafçılar çoğaltıyor.
0
army14
(30.04.12)
mumkun ama kalitesi azaliyor kismen. En azindan 98de oyleydi.
0
truvaiti
(30.04.12)
mümkün. 5dk da hazırlıyorlar.
0
watashiargrn
(30.04.12)
tek yapacağı iş scannerdan geçirip tekrar foto kağıdına basmak. renkli fotokopiyi kabul etmeyebiliyor kimi devlet dairesi. bir de fotonun arkasında genelde numerosu olur, aynı fotocuya giderseniz o numerodan kayıttan çıkarır negatifinizi, tekrar basar. en azından eskiden öyleydi.
0
kediebesi
(30.04.12)
genelde sağ alt köşede bulunan numaralar sayesinde çektirdiğiniz yerde çoğaltabiliyorlar,kalite kaybı olmadan. çektirdiğiniz yerde değilseniz yine çoğaltırlar çok az kalite kaybı olur.
0
snlyc
(30.04.12)
(11)

Güzel konuşmak istiyorum

herşeyi soran adam
Sevgili arkadaşlar, eğer bugünden itibaren, hatip/güzel konuşan bir insan olmak için gerekenleri yapmak istiyorum desem; hergün neler yapmamı önerirsiniz?-hergün sesli kitap oku-o berber tekerlemelerini çalış-nefes egzersizleri yap vs.Bana bu tip önerilerde bulunabilirmisiniz?Güzel konuşan bir insan
Sevgili arkadaşlar,
eğer bugünden itibaren, hatip/güzel konuşan bir insan olmak için gerekenleri yapmak istiyorum desem; hergün neler yapmamı önerirsiniz?
-hergün sesli kitap oku
-o berber tekerlemelerini çalış
-nefes egzersizleri yap vs.

Bana bu tip önerilerde bulunabilirmisiniz?
Güzel konuşan bir insan olamasam bile, en azından elimden geleni yaptım diyerek, vicdanen rahatlamak istiyorum.
0
herşeyi soran adam
(30.04.12)
ankaralı ve konyalı arkadaşlarından kurtul
0
aşksız prens
(30.04.12)
Sen beni tanıyorsun sanırım, benim çevremi onlar oluşturuyor zaten =)
0
🌸herşeyi soran adam
(30.04.12)
diksiyon kursuna gitmeni öneririm. eğer gidemiyorsan diksiyon kitabı al, oradaki eksersizleri düzenli olarak çalış. nefes teknikleri de çok önemli. asıl önemli olan harflerin sesini doğru çıkarmak. doğru sesleri çıkarabilmek için yapman gereken egzersizler kitapta bulunur. saydığın şeylerde doğru.
0
little owl
(30.04.12)
1. Hitabet farkli diksiyon cok farkli.

Sakip sabanci call center a girse kimse almaz ama rahmetli iyiydi.

Sabanci diye de dinlerdik ama yine de iyiydi.

Veya hatun kusursuz ntv spikeridir de toplumda kimse dinlemez.
0
truvaiti
(30.04.12)
2. Genelde dini kesim ( sohbet vaaz hutbe vs vs) ve askeri kesim guzel konusur.

Guzel konusanlari dinleyin.

Erbakan - cubbeli hoca (ayni tarz)
demirel (cok iyidir)
melih gokcek
erdogan (saldirgan hatip)
fethullah gulen
ali kirca (iyidir)
cem yilmaz (4 saatte bir kez eee demez teklemez)
zeki muren
akp sozcusu celik (2 saat ezberden konusur)

bunlar iyidir. Kilicdaroglu abdullah gul bunlar kotu. Iyi olanlari dinleyin mumkunse yakindan izleyin.
0
truvaiti
(30.04.12)
3.

Universite mezunu insanlarin ne yazik ki yuzde 99.99 u her ama her ama her ama her salise

eee eee eee

iiii iii iii

ıı ııı

diyor. Sakin demeyin. Hitabet yapan adami bitirir. Eee derseniz olmaz.

Gecen fatih altay liya tiyatrocular konuk oldular. Berbat otesi idi. Diksiyon harika ama her her her her her her salise

eee eee eeee eeee eee

rezil otesi.

Sesinizi kaydedin ve eee dememeye calisin degil, asla ve asla demeyin.
0
truvaiti
(30.04.12)
4. Cuma hutbeleri iyidir. Cumaya gidin dinleyin. Arada vurgudur tekrardir sesi alcaltma yukseltme vs vs gorursunuz.

5. Saglikli olun. Sigara olmasin. Ses logitech 5+1 gibi ciksin.

6. Hitabet ciddi bir sahne sanatidir. Ortalama bir adami basbakan veya ulkenin trilyonlar kazanan standup cisi yapabilir. Ciddiye alin.

7. Kronometre tutun. Dakikada kac kelime konusuyorlar bakin.

8. Zamanla sizin tarziniz da oturur. Acele etmeyin.

9. Sik antreman yapin. Bir yerde konusun. Sohbet acin bakin kim dinliyor kim dinlemiyor.
0
truvaiti
(30.04.12)
10.

Tam karsilamasa da serdar kuzuloglu'nun

sunum yapmakla ilgili uzun bir yazisi var. Ona bakin.

11. Mumkunse esnaflara takilin. Pazarcilar iyidir mesela. Ciddiyim. Yaslilarla konusun. Cocuklarla ve polislerle konusun. Onlar sizi dinliyorsa herkes dinler.
0
truvaiti
(30.04.12)
1 yıl radyoda program sundum. üniversitede bikaç derse girmişliğim var. proje sunumları...vb tecrübelerim var. bu konuda değerlendirilmesi gereken ilk şey, ağzından çıkanı kulağın duyması olmalı. kendini iyi dinlemen gerekiyor. daha sen kendini dinlemezken ben neden dinleyeyeyim?

ikinci nokta, bahsetmek istediğin konuya yeterince hakim olmak olmadığında konuyu dağıtmadan kıvırmaya yetecek kadar konsantre olmak gerekiyor.

ek olarak, drama eğitimi alabilirsin.

yalnız kaldığında kendini sahnede binlerce insana konuşma yaptığını hayal edip aklına esen konulardan konuşabilirsin.

iyi yalan söyleyen biriysen bunları kolaylıkla becerebileceğini düşünüyorum. 5kişiye karşı konuşmakla 5bin kişiye karşı konuşmak arasında fark yok. biraz özgüven meselesi
0
cokta cokoprens
(30.04.12)
guzel konusma isinin teknik yonunden baska bir boyuta degineyim ben de;

hakkinda konustugunuz konuyu cok iyi bilin, icsellestirene kadar ezberleyin. iste o zaman ee'lemezsiniz.
0
no christ requiress
(30.04.12)
cok oku.

mesela yirmi sene, gunde 4 saat...
0
compadrito
(30.04.12)
(12)

hayatınızı değiştirmeye çalışsaydınız

qari
nereden başlardınız?
nereden başlardınız?
0
qari
(30.04.12)
yaşadığım şehirden
0
styx
(30.04.12)
İşimden..
0
pitcheuse
(30.04.12)
yaptıklarımdan ve yaşadığım yerden başlardım. ne yapıyorsam bırakıp mekanımı değiştirirdim.
0
kennym
(30.04.12)
tabii ki kendi zihniyetimden başlardım.
0
386 dx
(30.04.12)
ben hep saç rengimden başlıyorum. param, emeğim ve cesaretim ancak buna yetiyor. sonrada orada kalıyorum... ama yine de saç rengimden :)
0
sheridans
(30.04.12)
Ben olsam bu kitabı okurdum.
www.kitapyurdu.com
0
herşeyi soran adam
(30.04.12)
1... madde kullanimi - bagimlilik varsa ortadan kaldirirdim:

icki sigara
kola kahve
cay cukulata bol sekerli gidalar
uyusturucu kontrolsuz yemek
asiri internet cep telefonu televizyon

2. Uyku. Mutlaka duzgun bir uyku.

3. Spor. Vucut gelistirme agirlik anaerobik patlayici bol bench squat deadlift super setler.

4. It kopek manyak hayvan gibi ingilizce.
5. Hayati sadelestirme. Pc yi evi dolabi bosaltma, sadelestirme, esya azaltma.

6. Az konusmak. Az insanla gorusmek. Mutlaka en az kendi ayarinda insanlarla gorusmek.
0
truvaiti
(30.04.12)
7. Saga sola saldirmadan maymunlasmadan uzmani olup surdurebileceginiz 1 veya en fazla 2 hobi edinerek.

1 tanesi zaten body agirlik vucut gelistirme olsun. Digeri de ingilizce olsun. Yer doldu zaten ama hadi belki bilardo veya bir muzik turu olabilir. Sinema olsun ama pursuit of happynes veya big fish veya cesaretin var mi isimli sacma fransiz filmi olmasin.

Ispanyolca falan asla olmasin. Uzmani olup net canini cikarabileceginiz ve surdurulebilir bir sey olsun. Baslayip birakmaya alistirmayin kendinizi bu cok cok cok tehlikelidir.
0
truvaiti
(30.04.12)
spor + sağlıklı beslenme + minimum kimyasal (deterjan vs anlamında lan)
0
mahnita
(30.04.12)
2005 ve 2006 yıllarındaki tercihlerimden.
0
jangara
(30.04.12)
ösys sınavındaki tercih seçeneklerimi değiştirmek.
0
holy diver
(30.04.12)
iş +1
0
merena
(30.04.12)
(12)

uçuk

klassno
merhaba hipokratın gözdeleri,iki gün önce dudağımda bir uçuk çıktı, tam kenarda ve rahat yemek dahi yiyemiyorum. biraz araştırdım ama dişe dokunur bir ilgi bulamadım kendi adıma. bu nasıl geçer en kısa sürede? nedir yolu yordamı?danke.
merhaba hipokratın gözdeleri,

iki gün önce dudağımda bir uçuk çıktı, tam kenarda ve rahat yemek dahi yiyemiyorum. biraz araştırdım ama dişe dokunur bir ilgi bulamadım kendi adıma. bu nasıl geçer en kısa sürede? nedir yolu yordamı?

danke.
0
klassno
(27.04.12)
asiklovir
0
la noix
(27.04.12)
tedavi aşamasını geçmişsin, çıkmadan önce işe yarar pek çok krem. şimdi ne sürersen sür normal bir yaranın iyileşme sürecini geçirecek o yara mecburen. ama vectavir var ki bu zamana kadar kullandığım en işe yarar uçuk kremidir, aklında bulunsun uçuk çıkacağını hissettiğinde daha yara oluşmadan sürersen önlemen çok olası bu kremle. ya da onla uğraşamam şimdi diyorsan nemlendirici bir krem sür kuruyup daha çok büyümesin yara. bir de mümkün olduğunca dokunmamaya filan çalış veya ellerin temizken dokun ve sonra hemen ellerini yıka. nacizane tavsiyeler.
0
in vino veritas
(27.04.12)
zovirax veya yukarıda yazıldığı gibi vectavir.
0
nicotinell sakizli muhallebi
(27.04.12)
aseton sur pamukla sik sik, cok iyi geliyo
0
waterhardeningsteel
(27.04.12)
ampul e vitaminlerinden al ve düzenli şekilde, direk olarak uygula.
0
blatta hiberna
(27.04.12)
bu uçuk çıkmadan nasıl anlaşılır ki çıkıp çıkmayacağı? ben anlayamıyorum, zart diye çıkıyor bir iki dakikanın içinde.
0
🌸klassno
(27.04.12)
hafif hafif kaşınıyo

annem o kaşınmalar sırasında kolonya da sürüyo çıkmaması için
0
la noix
(27.04.12)
vectavir
0
girl in a coma
(27.04.12)
çay ağacı merhemi.
bitte.
0
kenryuyudover
(27.04.12)
zovirax veya aklovir.

Ikisinin de etken maddesi ayni ama birisi iki digeri yirmi lira. Birincisini kurumlar oduyor digerini cepten oduyorsunuz o nedenle de pek bulunmuyor ama bence israrla sorunuz.

Ben de sasirdim zamaninda kozmetik yonu farkli ve kesinlikle aradaki farka deger.

Ucuz olan yuzde donuyor. Kaldirirken kabuk kalkiyor. Digeri krem santi gibi. Super.

-----

tabi ayrica:

bildircin yumurtasi e vitamini deve idrari belirtili isim tamlamasi falan bunlar bos.
0
truvaiti
(27.04.12)
@truvaiti: e vitaminini arkadaşıma doktoru tavsiye etmişti.

hiç uçuk çıkarmadım, gerisini bilemem :)
0
blatta hiberna
(27.04.12)
kesinlikle en etkili olan krem vectavir...
0
comfortably.numb
(17.05.12)
(6)

bel ağrısı

elikası
2 gündür belim ağrıyor, bel değil aslında tam olarak daha üst kısım sanırım böğrüm denilen bölge. tek taraflı sağ taraf. aniden başladı, ters bir hareket yaptım ondan mı ağrıyor çözemedim. (mesela arabaya binerken kendimi biraz zorladım sanırım aklıma sadece bu geliyor ) normalde düzenli spor yapan
2 gündür belim ağrıyor, bel değil aslında tam olarak daha üst kısım sanırım böğrüm denilen bölge. tek taraflı sağ taraf. aniden başladı, ters bir hareket yaptım ondan mı ağrıyor çözemedim. (mesela arabaya binerken kendimi biraz zorladım sanırım aklıma sadece bu geliyor ) normalde düzenli spor yapan bir insanım, bugün eğilip doğrulurken bile sancıdı o kısım. neden olmuştur sizce basit önerisi olan ?
0
elikası
(26.04.12)
kasların soğukken ani bir hareketle zedelemiş olabilirsin.

doktora git diyeceğim ama gitmezsen de , muscoril tarzı kas gevşeticiler iyi gelebilir.
0
abartakus
(26.04.12)
yan ağrısı bi de böbreklerden olur
bi arkadaşını çağır, tam kaburgalarının bittiği kısma eli yan olacak (5 kardeş gibi ama elinin kenarıyla vurucak) şekilde vursun. böyle yerinden hoplatıcı bir acı hissedersen taş olabilir
0
la noix
(26.04.12)
ilk kez ağrıyor bu şekilde korkumdan hareket edemiyorum. ben de böbrek mi diye düşünmeye başlamıştım. çünkü ters bir hareketim olmadı.
0
🌸elikası
(26.04.12)
sıcak uygula.
0
truvaiti
(26.04.12)
alcapon
(26.04.12)
hatta uygula deyince kafalar karışıyor ilginç teknikler işin içine giriyor vs vs.

bildiğin agacım sıcak duşa gir, özellikle ağrıyan yere tut suyu. bildiğin sıcak olsun dakikalarca tut.

bir de arveles falan olabilir. anti enflamatuvar cinsi bir şey al MUTLAKA.

arveles yut.
fastjel sür.
sıcak su.

hatta hemen sıcak suya gir şimdi.
0
truvaiti
(26.04.12)
(7)

poster yaptırmak için resimlerin hangi büyüklükte olması lazım ?

mvpatakan
ben bi matbaaya vercem bi kaç resim. poster yapın dicem bana.boylamasına yarım kulac, enlemesine de 4te1 kulac boyutunda ki bi poster için vereceğim resmin görüntü kalitesi nasıl olmalı ? mesela 427 KB lik bi foto var. o kaliteli şekilde basılır mı ?
ben bi matbaaya vercem bi kaç resim. poster yapın dicem bana.
boylamasına yarım kulac, enlemesine de 4te1 kulac boyutunda ki bi poster için vereceğim resmin görüntü kalitesi nasıl olmalı ?

mesela 427 KB lik bi foto var. o kaliteli şekilde basılır mı ?
0
mvpatakan
(26.04.12)
kb değil fotoğrafın pikseli önemli poster olabilme durumu için.
0
in vino veritas
(26.04.12)
şaşırtıcı ama gerçek:

bir insanın kulacı = boyu (deneyin yüzde 100 çalışıyor).

boyunuzu verirseniz,

kulaç santim convertor'dan, posterin boyutlarını anlarız.

yeah.
0
truvaiti
(26.04.12)
tamam tamam, özür dilerim.

enlemesine 80, boylamasına 160 santim diyelim
0
🌸mvpatakan
(26.04.12)
737 a & 960 piksel var mesela.. o olur mu ?
0
🌸mvpatakan
(26.04.12)
ortalama kaç piksel olması lazım o boyutlarda bir poster için ?
0
🌸mvpatakan
(26.04.12)
ne kadar çözünürlük o kadar köfte kanka. 737x960 çözünürlüğü 60x120 posterde bok gibi durur.
0
baldur2
(26.04.12)
baskıda dpi diye bir olay vardır. bir inç uzunluğa düşen piksel sayısının ifadesidir. bu sayı haliyle toplam piksel sayısına ve resmin boyutlarına bağlıdır.

etrafınızda gödüğünüz çoğu dergi, ilan, hede hödö 300 dpi. bu artık standart kabul eidlmiş, böyle olmuş. 300 dpi basılmış a4 olsun. bu a4'ün üzerinde 3x5 inç boyutlarında bir fotoğraf olsun. bu fotoğrafın çözünürlüğü 900x1500 piksel imiş.

yani bir resmin ne kadar kaliteli çıkacağı, o resmin ne kadar büyük basıldığı ile ilgili.

300 dpi kitap dergi için, ancak bir poster için bir afiş için 300 dpi fazla olacakır. çünkü kimse afişe postere kitaba baktığı kadar yakından bakmaz.

80x100 demişsiniz, deneyimlerime dayanarak söylüyorum size en azından 6-7 megapiksel bir çözünürlük lazım (3000x2000= 6megapisel, misal). bunu tamamen attım. netice sizin ne kadr yakından bakacağınıza, ne kadar büyük olacağına bağlı.

737x960 olsa olsa cüzdana konacak boyutlarda iş görür. o boyutlarla a4 boyutları bile çirkin olacaktır.
0
celeron 300a
(26.04.12)
(3)

bel fıtığı ilacıyla ilgili

weeking
doktorum bana bel fıtığı için Flexo isimli iğneden verdi. göz attım biraz ama göremedim, bilgisi olan varsa bu iğnenin kortizonlu olup olmadığını söyleyebilir mi lütfen?
doktorum bana bel fıtığı için Flexo isimli iğneden verdi. göz attım biraz ama göremedim, bilgisi olan varsa bu iğnenin kortizonlu olup olmadığını söyleyebilir mi lütfen?
0
weeking
(26.04.12)
Maltepe üniversitesinde , beyin cerrahi prof. sayın Lüleci ozon tedavisi uygulaması var you tube izleyebilirsin , bilgilendirme ozon ilaç değil hücrelere dost
0
sunset0771
(26.04.12)
emin olmamakla birlikte kortizonlu değil.
hem kortizonlu olsa seni bilgilendirirdi doktor diye düşünüyorum.
0
cecilia
(26.04.12)
değil.
0
truvaiti
(26.04.12)
(5)

vücut geliştirne çalışırken oluşan morluk

ferixxxx
dambılla ön kol çalışması yaparken biseps çevresinde morluklar oluşuyor. sebebi nedir? ilerde olumsuz bir sorunla karşılaşır mıyım?
dambılla ön kol çalışması yaparken biseps çevresinde morluklar oluşuyor. sebebi nedir? ilerde olumsuz bir sorunla karşılaşır mıyım?
0
ferixxxx
(26.04.12)
kasların çatlıyor!

Isınmadan başlarsan antramanlara kasların kadınlarda olduğu gibi yırtılıp çatlayacaktır. O çatlaklı görüntü rahatsız etmiyorsa seni olumsuz bir sorun olmaz, ama ömür boyu o görüntü pek de hoş değil..

sonuç: 5-10 dk ısınma hareketleri yapmadan elini sürme ağırlıklara.
0
Fayfa
(26.04.12)
kas çatlaması değil de hani ancak olsa olsa deri çatlaması olur.

caps olsa ?
0
truvaiti
(26.04.12)
damar çatlamasıdır belki
0
historien
(26.04.12)
damar damar üstüne gelmiş de olabilir.

şaka bir yana zorlamadan kaynaklı deri çatlaması onlar. ısınma şart.
0
rony
(26.04.12)
morluk çıkıyorsa eğer dolaşım bozukluğu olabilir, zorlamalardan ötürü kan basıncı dolayısıyla morartıyodur.
0
basond
(26.04.12)
(15)

yabancı dil konuşabilmek

dahinnotha
konuşma konusunda sıkıntılarım var. anlamakta da zorlanıyorum ama o kadar değil, yani anlıyorum ama konuşamıyorum ekolünün temsiliciyim desek çok da yanlış olmaz. 3 arkadaş önümüzdeki dönem fransada erasmus yapacağız. ingilizce ve fransızca var üçümüzde de lakin hemen hemen aynı düzeydeyiz. önceliği
konuşma konusunda sıkıntılarım var. anlamakta da zorlanıyorum ama o kadar değil, yani anlıyorum ama konuşamıyorum ekolünün temsiliciyim desek çok da yanlış olmaz.

3 arkadaş önümüzdeki dönem fransada erasmus yapacağız. ingilizce ve fransızca var üçümüzde de lakin hemen hemen aynı düzeydeyiz. önceliğimiz elbette fransızcayı iş yapar seviyeye getirebilmek. zaten sınavlar sonra tatil falan derken üçümüzün ortak çalışabileceği zaman dilimi bir buçuk ay falan.

şimdi biz üçümüz toplaşıp konuşma kulübü falan kurucaz, dersten sonra, boş zamanlarda falan kendi aramızda bir saat kadar ders yapıcaz bir başka ifadeyle. bu konuda hepimiz hem fikiriz lakin tam olarak ne yapabiliriz, nasıl etkin bir şekilde kullanırız vaktimizi.

birbirimizin hocası olucaz, birbirimize ödevler verip onların kontrolünü yapıcaz çünkü bu devirde materyallere ulaşmak çok kolay ve başarı getiriyor lakin otorup adam gibi çalışmak gerekiyor ki en büyük eksiğimiz de kendi kendimizin hocası olamıyoruz.

çok uzattım, özetle, seviyeleri hemen hemen birbirine denk 3 öğrenciyiz. birbirimizin hem hocası hem öğrencisi olarak konuşma kulübü tarzı birşey yapmak istiyoruz. nacizane fikirleriniz nelerdir bu konuda?
0
dahinnotha
(25.04.12)
nacizane fikrim:

1. dil demek listeningdir.

hayvan gibi listenig writing reading vocabulary dilbilgisi varsa speaking çok rahat olur. ama bunlarda sorun varsa speaking "kasmak" anlamsızdır. adam o kelimeyi bilmiyor cümle yapısını kalıbını bilmiyor, bilmediği şeyi nasıl konuşucak?

yıllarca faal saz çalmış adamın gitara geçmesi ile müzikte sıfır adamın gitara başlaması gibi... siz altını doldurun speaking çabuk olur. umarım gitar saz örneğim de doğrudur.

her şey listeingde bitiyor. zaten kendi anadilimizi de listening ile öğreniyoruz.

2. bizde yabancı öğrenciler vardı. güya onlara demişler ki "kendi aranızda türkça asla konuşmayın, yanlış öğrenirsiniz".. bilemiyorum tabi.
0
truvaiti
(25.04.12)
film falan İZLEMEYİN bence. filmde argo var sokak ağzı var jargon var.

bazı ilginç kelimeler çok geçerken en lazım kelimeler hiç geçmeyebilir.

arada susulan uzun sahneler, sessiz manzaralar olur. 1 saatlik filmdeki diyalog 20dakikalik podcastte vardır.

filmde flashbackidir, senaryosudur, alengiridir, aşk sarmalıdır, heyecanı gerginliği bulmaca gibi filmi çözmesi derken dil filmin arkadasında kalır. zaten benim gördüğüm de film izlemenin adı LEARNING olmuş.

e tabi sonuçta film LEARNING amaçlı yapılmıyor.

asker botu ile bale yapmak gibi bu. bence önce podcast - sonra aksansız düzgün dilla çekilmiş, içinde bol sağlam kelime olan (size de bu lazım zaten?) belgeseller ve en son film izlenmeli.

ve film de izlenecekse şayet:

MUTLAKA orjinal altyazısı ile izlenmeli. Türkçenin sırası farklı, kelime tercihleri farklı, çevirmenin yorumu (hatası?) var. Hiç altyazısız da zaten olmaz. Mutlaka o dildeki altyazısı ile izleyin.
0
truvaiti
(25.04.12)
@truvaiti
senle hemfikirim aslında, pimsleur ve micheal thomas denedim. micheal thomas.ı dinlemek ardından da pimsleur ile cila yapmak çok iyi olacak gibi. telefonuma falan attım her fırsatta onu dinliyorum.

fakat bunlar bireysel olarak yapılabilecek şeyler. grupsal olarak ne yapabiliriz, birbirimize nasıl ödev verebiliriz? mesela hergün bir iki podcast dinlemek ödevimiz olsun ertesi gün onu anlatalım birbirimize fransızca olarak, gibi.

@miyav, eskişehirdeyim. burada fk yok sanırım. ama hocayla konuşup onun diğer gruplarla yaptığı derslere girmeyi düşünüyoruz.
0
🌸dahinnotha
(25.04.12)
ingilizce için tavsiye istiyorsanız yazıyım ?
0
truvaiti
(25.04.12)
metod aynı, sadece kullanabileceğimiz podcast linkleri vs farklı olacak ingilizce tavsiyesi istesem de? öyle değil mi?

seslikitaplar da var. onları da okumaya ve dinlemeye çalışıyorum. ingilizcede bunun faydasını gördüm. lakin benim sorununm şu ki kendimin hocası olamıyorum. kendime ödev verip şunu yapacaksın sonra bunu yapacaksın diyemiyorum. yapacak çok şey biliyorum ve onları uygulasam hiç sorun kalmyacak. işte o yüzden böyle grupça çalışmayı düşündük, birbirimize destek olalım hatta iteleyelim diye. ama grupça çalışırken ne yapabliiriz onu bilemedik.
0
🌸dahinnotha
(25.04.12)
bende de ingilizce için aynı sorun var, @truvaiti çok yetkili bi abiye benziyosun tavsiyelerini ver bence..
0
seoman
(25.04.12)
tavsiye derken ingilizce podcast tavsiyesi. yoksa metot yine aynı.

---

BBC Learning var:

orada bir sürü bölüm var ama en güzeli 6 Minute English'tir.

www.bbc.co.uk

1. konular süper.

2. iki spiker aksansız süper konuşur.

3. araya kısa kısa normal adamlar alırlar ki kulak alışsın.

4. .pdf'si var.

5. vocabulary'si var.

6. .mp3'ü var.

7. her perşembe yenilenir.

8. 200 bölümlük arşiv var.

9. tamamen ücretsiz.

mesela bir bölüm:

www.bbc.co.uk

bir insan başka ne ister?

-----------

bence sesli kitaplar da çok doğru DEĞİL. listening için en iyisi bir şey art arda çok tekrarlı dinlemektir. mesela bu her podcast'i her gün 8-10 kez dinleyin. adamda zerre ingilizce yoktur ama dinlediği şarkıları ezberler içinden kelime ayıklar çünkü çok tekrar eder.

sesli kitap da insanlar ingilizce öğrensin diye (genelde..) YAPILMIYOR. adam açmış kitabı okuyor öylece. amaç farklı. listenig demek bol tekrar demek, bu podcastleri bol bol tekrarlı dinleyin.

---

bana kalsa, 3 adam bir araya gelmek için yola düş, buluş, başta hoca yok, en iyi ihtimalle yarısı ciddi yarısı geyik, tekrar ayrıl, zaten herkes sizin kadar biliyor...

ona harcayacağınız vakitte podcast dinleseniz daha iyi derim.
0
truvaiti
(25.04.12)
bir de aynen BBC gibi Voice of America, Special English var.

BBC'ye göre azıcık daha yavaş, amerikan aksanlı.

şurada anlattım:

(git: 401187)
0
truvaiti
(25.04.12)
şu aşamada bence pratiğin iyisi kötüsü olmaz. en azından hakim olunmayan bir dili konuşma çekingenliği bir nebze olsun azalır. onun dışında gitmeden önce bol miktarda dinleyin, konuşma mp3leri olur radyo olur ıvır zıvır olur.. biri film izlemeyin argosu bilmem nesi var demiş de zaten sokakta öyle konuşulur dil, o açıdan da son derece faydalı yani.

son olarak da istediğiniz kadar çalışın zaten asıl mevzuyu gidince kapacaksınız. gittikten sonra birbirinizle takılmak yerine mümkün olduğunca oradan insanlarla takılın, en önemlisi bu. yoksa fransa'da ev tutmuş 3 türk hesabı olur başka da bir cacık olmaz.
0
thejester
(25.04.12)
dostum, dört yıllık tercümanlık bölümünün beşinci senesinde çırpınan biri olarak diyorum ki; konuşurken mükemmellik için kasma. yani hata yapmaktan korkma. gramerin amına koy tabiri caizse, telaffuzun içine sıç, hata yapmaktan çekinme.

bir de konuşmanı geliştirebilmen için, o dilin konuşulduğu ortamlarda bulunman gerekiyor. mesela couchsurfing sitesinde profil açıp evinde ecnebileri ağırlayarak başlayabilirsin, tabii müsaitsen. senin ana dilini bilmeyen biriyle başbaşa kalman çok önemli. derdini anlatabilmek için içten içe yırtınman çok önemli. yetersiz kaldığın anlarda işaret dili gibi, tarzanca gibi farklı yöntemler geliştirmen çok önemli, ve sonrasında aslında bunu yapabildiğini görmen çok önemli. yani bence biraz özgüven meselesi. öyle üç arkadaş konuşma kulübü falan bi' işe yaramaz. work and travel programı ile dil öğrenmek için amerika'ya gidip aynı eve çıkan türk grubu gibi hiçbi' şey öğrenemezsiniz. vakit kaybı olur.

ayrıca temel oluşturmak adına truvaiti'nin tavsiyelerine kulak asın. +1
0
schopenowski
(25.04.12)
"biri film izlemeyin argosu bilmem nesi var demiş de zaten sokakta öyle konuşulur dil, o açıdan da son derece faydalı yani."

-------------

işte en HASSAS nokta burası.

bir dilin argosuna sokak ağzına hakim olmak için onu ANADİL yapmak lazım.

"heyy man vas gu ank, ya iz san ove biç"

(you is, zenciler kullanıyor...)

gibi bir şey size şu aşamada ne katacak? bu kalıbı kullanan zenci tüm ömründe (en kötü ihtimal okuması yazması olmasa bile...) aralıkız listening speaking yapmış. en kötü ihtimal orada ilkokulu bitirmiş. dilin temel anlamda her şeyine hakim.

siz her şeyi halledersiniz, dilin anasını ağlatırsınız atarsınız kendinizi sokağa, sokak ağzını 1 haftada yırtarsınız.

Türkçe öğrenmeye çalışan yabancılara bakın:

adamları alıp tarlabaşına götürmüyoruz. öncelik yine dili baştan sona adam gibi kurallısını öğretmek. insan kurallasını bilince, kuralsızını hayli hayli öğrenir.

ibrahim tatlıses yılların sanatçısı şarkıya istediği yerden giriyor istediği yerden çıkıyor kafasına göre uzun hava kafasına göre nağme... adamda kulak da var ses de var. bu da yorumdur işte. sokak ağzı da dilin yorumudur.

ama dün şarkı okumaya başlayan adam bu işe kalkarsa komik olur.

---

ha birisi de derki istanbul'da zenciler sokakta türkçe öğrendi, ellerinde kitap mı vardı?

ha ona öğrenmek diyorsanız ne ala.
----------


ortalama seviyede ingilizcesi olan (belki daha da az seviyede), bir adama zencili uyuşturucu satıcılı film ne katacak?

veya şu hayvan ingilizce aksanı olan film vardı. gençler uyuşturucu kullanıyordu da, satıyordu da... film o kadar ingiliz aksanlıymış ki, amerika'da bile altyazılı gösterilmiş... adı neyse işte. (((((adı neydi ?))))

bunlara ayıracağınız 2 saatte 20 tane 6 Minute English dinleyin bence.

---

"ha haaaayyyy ben bbc 6 minute english'in anasını ağlatıyorum, anında başkasına o saniye çevirerek anlatıyorum o derece ağır geliyor bana" diyorsanız da bence o zaman belgesellerden devam edin, film en son.
0
truvaiti
(25.04.12)
benim bunları yazma nedenim, benim de zamanında aynı hataları yapmış olmam.

ben de bir zamanlar oturup ingilizce altyazılı film izlemeye niyetlendim. bilmediğim kelimeleri de defterime yazacaktım.

ilk denediğim film, esaretin bedeli idi.

1. film çok uzun.
2. hiç susmadan konuşuluyor.
3. zencisi amerikanı italyan kökenlisi herkes ayrı telden.
4. hem sokak ağzı hem resmi dil var.

filmi izle - bilmediğin kelimede dur - sözlüğe bak - diyaloğu anla (anlayama!) - kelimeyi deftere yaz - devam et

derken film gecede 1 saatten neredeyse bir haftamı aldı. şaka gibi geliyor ama dakilar geçmesine rağmen film gram ilerlemiyordu.


resmen filmin altında ezildim, mahvoldum, nefret ettim İngilizce'den. sporda ilk gün 100kg benchin altına girip sakatlanan (hatta ölen) adam gibiydim yani. o kadar uzayınca (tekrar da edemeyince) ne listeninge yaradı ne vocabularye hiçbir şeye yaramadı. o kadar zamanı 6 minute english'e versem epey yol kat ederdim.

ama learning amaçlı podcastlerden devam ettim, bu sabah Enemy at The Gates'i izledim, parmaklıktır, ızgaradır gibi bir kaç istisnai kelime hariç, her türlü diyaloğu, kelimeyi oynaya oynaya anlayarak bitirdim filmi.
0
truvaiti
(25.04.12)
uzun bir film muhabbeti dönmüş, bir şey ekleyeyim madem.
film kulak dolgunluğu edinmek açısından izlenir. seviyenize göre türkçe veya orijinal dildeki altyazısıyla izlemek uygundur.
ancak gidip de filme ders kitabı muamelesi yapmayın. 24 saat öğretici, sıkıcı diyaloglar dinlenmez, film vasıtasıyla arada kafayı rahatlatırken birkaç kelime, kalıp edinirsiniz. dil denilen şeyi öğrenmenin doğal yolu taklittir. ama bu gidip "mada faka" diye konuşan bir zenciyi taklit edin demek değildir. filmine göre değişse de, o dili düzgün konuşan (ki bu muhtemelen ana karakter olur) en az bir kişi vardır, onu örnek alın. zaten bu ayrımı yapabilecek durumda olduğunuzu düşünüyorum.

dil öğrenmek için en büyük motivasyon eğlenmektir. sürekli robot gibi konuşursanız en başta siz sıkılırsınız. arkadaşlarınızla konuşurken fazlasına kaçmamak koşuluyla araya filmde orada burada duyduğunuz eğlenceli, farklı kalıplar deneyin. oyunlar oynayın. dil öğrenmeyi sıkıcı bir görev olarak gördüğünüz an, ne kadar çabalasanız da artık bir işe yaramaz.
0
anonim yazar
(25.04.12)
@truvaiti

evet teoride haklısın fakat ben de benzer durumda yakın zamanda bulunduğum için biliyorum. bir dili öğrenirken şüphesiz öncelikle "doğru düzgün" öğrenmek gerekir, fakat ispanyolcadan örnek verecek olursam, küfürüyle argosuyla daha canlı olan, daha rahat ifade edilen bir dil. eğer film neyin izlemezseniz, gelince sokakta adım başı "de puta madre" duyunca küfür sanıp "bunlar ne kadar ana bacı gidiyor ulan" diye kalırsınız. biri size "qillo" diye seslendiğinde arkanıza dönüp bile bakmazsınız. ben podcastlerin çok yardımını görmüştüm öğrenirken fakat en fazla dinleyebildiğim her gece yatmadan önce yarım saat/1 saatti. film öyle değil, açılır izlenir, kapılan kapılır. günlük hayatta kullanılacak dile de daha çok alıştırır. diye düşünüyorum.
0
thejester
(26.04.12)
tekrara giriyorum ama:

ben de zaten "asla film izlenmemeli" demedim. ama sadece sırası var zamanı var.

ve arkadaşla oturup notepad adlı programla ciddi ciddi araştırdık, dakikadaki kelime sayısını. BBC Learning'deki dakikadaki kelime sıklığı çoğu filmin 2-3katı. Yani 30dk podcast 1.5-2 saat filme bedel.

Çok kişi yapıyor bunu. Oturup "öğrenme" namına film izliyor. Filmde geçen bir kelime soruyorum veya kalıp veya neyse, "biliyor musun?" "yoo". Filmi izle tabi de anlamadığın şeyde not al kurcala bak at. Yoksa boş boş Lost izleyerek ne olacak ki? Dizi izliyorum demek yerine bunu İngilizce öğrenme karizması ile süsleyenlere şaşırıyorum. Dediğim gibi, film senin amacın değil aracın olsun. asla ama asla yararı olmaz demiyorum, olur elbet, asker botuyla bale yapmak gibi olur, olur mu olur.

ki bahsettiğim BBC podcastlerine baktın mı bilmiyorum ama adamların aksanı güzel ve normal konuşuyorlar işte, kraliçe 2. elizabeth gibi sadece nutuk atmıyorlar ki. espri şamata laf çakma kinaye vs vs hepsi yine var hatta her podcastte araya 2-3 tamamen normal konuşan insan da alıyorlar. ama işte amaç learning, mevzudan kopmuyorlar. dediğim gibi, film çoğu zaman öğrenme amacının önüne geçiyor.

mesela şu bölüm: "posh people": bit.ly ...

-------

ama şöyle bir algı var (<<<<< bu kısım önemli >>>>>):

eskiden internet yoktu, yabancı kanallar yoktu-azdı, yurtdışından kitaplar deli paraya gelirdi, salak bir oxford kasedi için dünya paralar verilirdi.

sonra internettir kitaptır .pdf'dir televizyondur gelince "<<<<< ingilizce olan her şey ingilizce öğrenme amacıdır, ne varsa saldır, yeter ki ingilizce olsun>>>>>" diye bir algı çıktı.

böyle bir şey yok.

filmde de, şunda da bunda da, mesela inci sözlük benzeri yabancı sitelerde de, sırf ingilizce yazıldı diye o kaynak learning kaynağı olmaz. adam body salonuna gidiyor, bir bakıyor yılların sporcusu giant set yapıyor, "oo harika işte adam bu sayede böyle" diyor, sakatlanıyor... veya bilardoda ilk günden pike çekmek gibi.

veya, şöyle desem, adam çırılçıplaksa ne bulsa giyer ama para kazandıkça tarzını oturtur, düzgün giyinir. eskiden michael jackson şarkıları idi listening aracımız. adamın ne dediğini hem ses hem anlam olarak hala anlamıyorum bazı şarkıların ayrıca hikayesi var vs vs vs .... oradan 2 kelime kapacağız diye heyecanlanırdık.

ona bakarsak, özellikle vocabulary için en sağlam kaynak senfonik - gothic metal. tristania'dır, after forever'dir, epica'dır, draconian'dır... şarkılarındaki kelimelerle doğrudan ingilizce edebiyatına girebilirsiniz, hatta geneli de latince kökenli kelimelerdir. ama işte ilk yapılacak iş değil.

(mesela, tristania: www.darklyrics.com )

demek istediğim bu. sıra önemli, amaç önemli, öncelik önemli.

benim tavsiyem LEARNING yolundan gidip filmleri rahat rahat keyifle izleyecek hale gelince izlemek. bu da 100 sene sürmüyor. 3-4 ay kulağını sağlam dolduran adam işi çözer. ben de Enemy at The Gates'i izlemek için 10 sene podcast çalışmadım.

ama önce filmden konuya girince, kendi örneğimdeki gibi (esaretin bedeli) umutsuz bir ızdıraba dönüyor her şey.

gecede 2-3 taneden 30 günde 90 podcast dinledin, kısmen doldurdun kulağını, eh dedin bir sıkıldın ve açıp 2 hollywood filmini learning amaçlı not alarak kurcalayarak izlersen anlarım da, sabah akşam sadece ekrana bakarak film izleyerek "ben öğreniyorum" demeye karşıyım. ben tüm bunları dile SAYGIM olduğu için yazıyorum. dil demek emek demek, dünyanın en pis - zor işlerinden birisi. hobi olarak haftada 3-4 saat kursla hakim savci mimar mühendis doktor olunmuyorsa, o dile tamamen hakim olmak da olmaz. hayatın her yerine sokmak lazım. adamın bir elinde bira, diğer elinde sigara, lost karşısında "ben ingilizce pratiği yapıyorum abi..." ha yararı olur mu... olur ama ne kadar olur?

house md izleyerek doktor olmaya çalışmak gibi bir şey bu.
0
truvaiti
(26.04.12)
(4)

Ankara'da gidilecek yer

kulkke
Evet, soru bu Roma vatadaşları. Aslen bugüne dair de soruyorum ama diğer günler için de sorum.Soru aslında şöyle tam olarak, sevgilim ile gidebileceğim yerler.Ben birkaç tanesini sayayım aklımdaki örneğin;- Hayvanat Bahçesi- Cermodern- Papazın BağıKuğulu park gibi yerlerde oturmaktan Papazın Bağı'na
Evet, soru bu Roma vatadaşları. Aslen bugüne dair de soruyorum ama diğer günler için de sorum.

Soru aslında şöyle tam olarak, sevgilim ile gidebileceğim yerler.

Ben birkaç tanesini sayayım aklımdaki örneğin;

- Hayvanat Bahçesi
- Cermodern
- Papazın Bağı

Kuğulu park gibi yerlerde oturmaktan Papazın Bağı'na, müzelere, sergilere, ona buna kadar her öneriye açığım. Her önerinizi yazarken nasıl bir yer olduğunu da şeyederseniz eğer çok bilindik değil ise pek makbule de olabilir.
0
kulkke
(25.04.12)
atakule'den çıkın botanik parktan geçin, kuğulu park'a öyle gezin. veya seymenler parkı'da olur. atakule'den sonra botanik parkı yerine seymenler parkından da geçebilirsiniz.

anadolu medeniyetleri müzesi başta olmak üzere müzeler olur. eski meclis binaları olur.

anıtkabir olur.

odtü gölü olur.
0
truvaiti
(25.04.12)
@truvaiti Ulus'taki tüm müzeler bitti sanırım. Başka gezilecek sergi, müze gibi yerler var mı ki? Onun haricinde, evet botanik olabilir elbette.
0
🌸kulkke
(25.04.12)
-d&r da kitaplara dergilere bakılır, kahveler alınır, kuğuluparkta tüketilir, kuşlara yem atılır.
- ahlatlıbel'e gidilir, portatif sandalyeler açılır, biralar içilr, uçurtma uçurulur, minik sandviçler yapılıp götürülür, sohbet edilir.
-aynısı eğmir gölü kanarında da tatbik edilebilinir.
-çalgan'da yer ayırtılır, bruncha gidilir, mis gibi bir kahvaltı ile karınlar tıkabasa soyurulur, üzerine kahve içerken pazar gazeteleri hatmedilir.
-ulus'ta kaleye gidilir, gezilir, pirinçhanda antikalar kurcalanır, minik tabureli büfede harika şerbet eşliğinde türk kahvesi içilir, akşama konaklardan birinde başbaşa şarap içilir, çakırkeyf eve dönülür.
0
mahnita
(25.04.12)
M.T.A. Doğa Tarihi Müzesi var. Ben küçükken çok kez gittim ama son halini görmedim, ne zamandır fırsat kolluyorum. Balinalar, dinozorlar, taşlar, kayalar, fantastik şeyler işte... Kesinlikle tavsiye ederim.
Kale zaten söylenmiş, kesinlikle gezilmeli. Ulus civarındaki tarihi mahallelere de uğrayın. Sinagog'un olduğu taraflar falan. Anafartalar, Denizciler, Çıkrıkçılar buralara gidin. Suluhan'ın avlusunda çay kahve için.
Ulus'taki Ziraat Bankası Gn. Müd. binasının (Atatürk Bulvarı üzerinde hani) ufak bir bölümü müze aslında. Gidip ücretsiz gezebiliyor olmanız lazım. Yapı çok güzel bir yapı zaten, tavsiye ederim.
0
edaydin
(26.04.12)
(3)

2000 kelimelik ingilizce sözlük

michael_knight
Dear Sir or Madam,İki farklı kaynak vardı, duyuruda rastlamıştım ama şimdi arasam da bulamadım.Birinde sadece 2.000 kelime kullanılarak hazırlanmış haberler vardı. Ayrıca sitede 2.000 kelimelik bu sözlük de bulunuyordu. Sadece 2.000 kelimeyi ezberleyince o siteyi tamamen okuyabiliyordun.Diğerinde de
Dear Sir or Madam,

İki farklı kaynak vardı, duyuruda rastlamıştım ama şimdi arasam da bulamadım.

Birinde sadece 2.000 kelime kullanılarak hazırlanmış haberler vardı. Ayrıca sitede 2.000 kelimelik bu sözlük de bulunuyordu. Sadece 2.000 kelimeyi ezberleyince o siteyi tamamen okuyabiliyordun.

Diğerinde de 1.000 kelimelik böyle en çok kullanılan kelimeler sözlüğü vardı ama onda nasıl bir şeyler oluyordu onu tam hatırlamıyorum.

İkisi de ingilzce öğrenmeye yardımcı olsun diyeydi.

Bu benim hatırlayamadığım şeyler nedir? Bilen, duyan var mı?
0
michael_knight
(25.04.12)
wikipedia simple english sekmesinden basic english e bakabilirsin.BE 1500 diye arama yap.

simple.wikipedia.org:Basic_English_combined_wordlist
0
kelepir
(25.04.12)
bu duyuruyu açan bendim. yani benimdir herhalde. başkası da anlatmıştır belki ama ben çok anlatmıştım "zamanında".

-------------

1. voa special news

voice of america adlı kanalın kolaylaştırılmış ingilizce haber bülteni.

voa demiş ki:

===> haberleri yavaş yavaş okuyup mp3'ünü koyacağım
===> çoğunda da .pdf olacak
==> ve tüm haberleri sadece 1500 kelime ile sunacağım. bunu kelime listesini de .pdf olarak yayınlayacağım.

voa special english haber sitesi:

www.voanews.com

wordbook mevzusu (haberin altından indirebilirsiniz, Download full wordbook [PDF] yazan yerden):

www.voanews.com

devamını az sonra yazacağım.
0
truvaiti
(25.04.12)
2.

the oxford 3000

---------

oxford demiş ki:

1. ingilizce'de en çok kullanılan 3000 kelimeyi çıkarayım.

2. dahası sözlüklerimde bir kelimeyi izah ederken de bu 3000 kelimeden
faydalanayım.

3. dahası da, herhangi bir metnin yüzde kaçı bu 3000 kelimelik kelime grubundan oluşuyor, onu da göstereyim.

----

The Oxford 3000 mevzusu:

oald8.oxfordlearnersdictionaries.com (see more'u tıklayın)

burada zaten metinde geçen, herhangi bir metindeki kelimelerin yüzde kaçı oxford 3000'de var, onu bulma şeysi:

bit.ly

---

ve The Oxford 3000, .pdf formatında:

bit.ly (144kb)

-----------------------

tabi böyle çok liste var. ama en sağlamları temel olanları bunlar.
0
truvaiti
(25.04.12)
(3)

Klasikler

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Hep derler ya "klasikleri okudun mu ?" falan diye, hangi kitaplar bu klasikler ? Yani belli bir liste var mı "klasikler" diye yoksa suç ve ceza falan gibi kült kitaplara verilen genel bir ad mı bu ?
Selamlar.

Hep derler ya "klasikleri okudun mu ?" falan diye, hangi kitaplar bu klasikler ? Yani belli bir liste var mı "klasikler" diye yoksa suç ve ceza falan gibi kült kitaplara verilen genel bir ad mı bu ?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(24.04.12)
dünya klasikleri diye google'da orada burada aratınca TAM TAMINA aynı liste çıkmıyordur ama yaklaşık olarak aynı kitaplar işte.

yani, 1912 yılında bilmem ne kurulunda kabul edilen dünya klasikleri listesi bu 129 kitaptan oluşuyordur diye bir şey YOK.

benim bildiğim bu, umarım doğrudur.
0
truvaiti
(24.04.12)
milli eğitim bakanlığı'nın önerdiği 100 temel klasik eser vardır. bunu google'da arattığın zaman büyük ihtimal çıkar.

şöyle diyeyim;

benim için klasikler arasında yüzüklerin efendisi, jack london, john steinbeck ve knut hamsun da vardır; bu meb tavsiyeli kitaplarda yoktur (galiba knut hamsun'un 1 kitabı var, gazap üzümleri de dahil edilmiş olabilir)
0
thracian
(24.04.12)
"Klasikleri okudun mu?" diye soran adamdan cacık olmaz müdür. Klasik nedir lan? Kime göre, neye göre? "Say lan okuduğun klasikleri, kitap ve yazar isimleriyle" diyeceksin o soruyu sorana. Ya.ak gibi kalacak. Sen kafana eseni oku. Klasik sikisi bizde genelde Çarlık Rusu'dur. Çok kasıntıdır Çarlık edebiyatı. İllâ okumak istersen, Anna Karenina yahut Durgun Akardı Don'u, o da eksiltilmemiş baskılarıyla oku. Beğenmezsen kendi yolunda devam edersin.
0
AhmetVural1987
(24.04.12)
(8)

traş önerisi

bir kac yazar once
Ya baylar, bayanlar.-----geniş özet -----şimdi ben traş olmaya acayip üşenen birisiyim. önceden hatun zoruyla her hafta berbere gider traş olurdum (sakal) sonra hatun muhabbeti yalan oldu.Makina aldım. traş olma aralığım 1-2 ay'a kadar çıktığı oluyor. sakal yakışıyor ama 2-3 günlük sakal ile daha şe
Ya baylar, bayanlar.

-----geniş özet -----
şimdi ben traş olmaya acayip üşenen birisiyim. önceden hatun zoruyla her hafta berbere gider traş olurdum (sakal) sonra hatun muhabbeti yalan oldu.

Makina aldım. traş olma aralığım 1-2 ay'a kadar çıktığı oluyor. sakal yakışıyor ama 2-3 günlük sakal ile daha şeker oluyorum.

Kafayı kazıttım ulan dedim belki bu sefer kendimi sakalları kesme zorunda hisseder keserim dedim. Yok hacı yine olmadı. Bu sefer saçları da makinayla kesmeye başladım.

Şimdi kafama göre bi saçları 3 numara yapıyorum sakal 2 aylık oluyor. bi sakalları kesiyorum saçlar kendini kaybediyor.

İkisini aynı anda kestiğimi veya dengeyi yakaladığımı hatırlamıyorum ve tüm bunlar sakal kesme ritüelini sevmediğimden kaynaklanıyor.

---- özet geç piç -----

Ben nasıl olur da traş olma muhabbetini severim elime yüzüme nur iner ? Öneriniz var mı ?
0
bir kac yazar once
(24.04.12)
hacı askere gittim geldim. askerde de traş mevzusundan 2-3 sorun yaşadım. bir iki sakal istirahati filan aldım sonra komutanlar o kadar irdelememeye başladı 3 - 4 gün traş olmadığım oluyordu.

üstelik traşı sevdirecek bir hadise değil bu.
0
🌸bir kac yazar once
(24.04.12)
valla bence bir berberle anlaşın. abi böyle benim durum her hafta gelecem bana bir fiyat ver diyin uygunsa aylık verin, her hafta da gitmek zorunda hissedersiniz. yoksa olacak iş değil gibi.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(24.04.12)
@hayley williams ile evlenecek genc, abi parayı peşin vermedikten sonra gitmem muhtemelen :D
0
🌸bir kac yazar once
(24.04.12)
istemiyorsan, mesleki açıdan bir zorunluluğun da yoksa olma tıraş filan. kafana ne zaman eserse o zaman ol.
0
fortisvita
(24.04.12)
Sakal traşı zaten eli yüzü düzgün "erkek kuaförü" diyen yerlerde 6-7 lira. 10 lira olsa ayda 40 lira eder. 40 liranın peşine düşüp, peşin ödesen de gitmeyeceksindir..
0
lazor
(24.04.12)
@lazor aynen öyle abi 40 lira'nın peşine düşeceğimi sanmıyorum.


@fortisvita, mesleki açıdan da problem yok. sektör yazılım olduğu için sadece tanga giyip işe gitsem yine adamın bişey diyeceği yok.
0
🌸bir kac yazar once
(24.04.12)
tiraskeyfim.blogspot.com

tiraskeyfim.blogspot.com

tiraskeyfim.blogspot.com

bu forumun yazarının da üye olduğu site:

-----------

<<<<< www.geltir.com >>>>> (gel-tir: geleneksel tıraş)
0
truvaiti
(24.04.12)
zorunda mısın?
0
kediebesi
(24.04.12)
(1)

Resimler hangi filmden?

red author
http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/555702_3288846773818_1047169210_3062017_215432419_n.jpghttp://a3.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/523838_3288868014349_1047169210_3062025_1588944112_n.jpg
0
red author
(24.04.12)
<<<<<<<<<< (git: 399435) >>>>>>>>>>
0
truvaiti
(24.04.12)
(14)

Sperm Bağışlamak..

toshiro
selamlar ahali.. gecen arkadasla yolda yururken hatunun biri elimize bir brosur tutusturdu. sperm bankasi ilaniydi bu ve donor ariyorlarmis. brosurun altina kocaman 150$ kazanma sansi diye de eklemisler. yoldan gecen her adam bagisliyabiliyor mu, nedir bunun olayi? bir de boyle kocaman kocaman 150$
selamlar ahali.. gecen arkadasla yolda yururken hatunun biri elimize bir brosur tutusturdu. sperm bankasi ilaniydi bu ve donor ariyorlarmis. brosurun altina kocaman 150$ kazanma sansi diye de eklemisler. yoldan gecen her adam bagisliyabiliyor mu, nedir bunun olayi? bir de boyle kocaman kocaman 150$ yazilmasi garibime gitti. bu adamlar bu isten iyi paralar kazaniyor sanirim. eger dedikleri gibi paralar veriyorsa iyi kazanan donorler de vardir..

brosuru veren kiz gittikten sonra arkadas ben bagislayabilirim dedi, ben bagislamam dedim. dunyada bir cocugun var ama kim oldugunu bilmiyorsun, garip bir duygu olmali. siz olsaniz bagislar misiniz? bu sistem turkiye'de de uygulaniyor mu?

edit: yanlis anlasilma olmasin, yurtdisindayim su an. yukarida da dedigim gibi bu sekilde bagislama olayina sicak bakmiyorum.
0
toshiro
(24.04.12)
yıkarım orayı. hehe. 150 dolar için değmez bence.
0
jjwa
(24.04.12)
150 dolar için bağışlarım
0
Kierkegaard
(24.04.12)
Türkiye'de sperm bankası yok ki, nereye gidecek bu spermler? Oktar babuna olayı gibi olmasın sonra
0
sinematematikci
(24.04.12)
istedikleri genlere sahip spermden varsa daha fazla para da eder
edit: ben yapmam para için öyle birşey benden gizli bi yerlerde milyonlarla çocuğum olucak
milyonlarca lafın gelişi kaç kişi alırsa benim spermden işte :)
0
Fakin idiyıts
(24.04.12)
yapmayın ağalar.

erkek olsam yapmazdım.
0
cecilia
(24.04.12)
ben bağışlardım güzel para
ama bahsedilen 150$ elbette her bağışçıya değil testleri geçebilen ve belli özellikleri olan kişilere veriliyor. ayrıca extra özelliklerin olması bi avantaj(iyi bi üniversite bitirmiş olmak, uzun boy gibi sperm kalitesini etkileyen şeyler extra katkı sağlar donör olarak seçilmeye)

ama çoğu sperm bankası donör olarak düzenli sperm bağışlayan kişilerle çalışır sadece "paraya sıkıştım sperm bağışlıyım" gibi bi imkanin olmuyo çoğu bankada 3-4 haftada bir sperm bağışladığın takdirde paranı alıyosun ki genelde ödeme arkadan takip eder. 3. bağışında hesabına 2.ninki yatar yani

not: evet bi ara ciddi ciddi niyetlenmiştim ama bu sürekli bağışlama durumu beni bitirdi :(
0
berginyonbaenre
(24.04.12)
bence bağışlama, genetik kodunu öyle herkesle paylaşma.
0
gurufasulye
(24.04.12)
oradan çocuğun olsa, sonra evlenerek çocuk sahibi olsan ve bu ikisi evlense?

1-2 örneği de varmış bunun sanırım falan da fıstık. bir de böyle bakmak lazım.
0
truvaiti
(24.04.12)
shippingi ödesinler yollayayım burdan.
0
karpuzpeynirekmeksu
(24.04.12)
bağışla gitsin, yok canımdan yok kanımdan gibi saçmasapan şeylere girme. zaten spermini alıyorlarsa sağlıklı ve avantajlı durumdasın demektir, en azından dünyaya doğru düzgün olma şansı biraz daha fazla olan bir çocuk gelmiş olur. dinen de çocuk hayırlı olursa sana sevap olarak döner belki pek bilmem ama :)
0
enedwaith
(24.04.12)
@sinematematikci, sakin hocam. aslinda entrapmen'in yazisindan sonra editledim. yurtdisinda oldugumu belirtmeyi unutmusum, gerci son soruyla da anlasiliyormus..

dedigim gibi ben bagislamayi dusunmuyorum, bagisla falan demeyin. soruyu bagislayayim mi diye sormadim. sadece bu isin sistemini ve insanlarin tutumunu merak ettim..
0
🌸toshiro
(24.04.12)
kirayı ödiyemedik daha ilaç gibi gelir walla o para :)
0
tsubasa
(24.04.12)
1000'e bırakırım ben spermim değerli
0
yuto
(24.04.12)
Hayyyatta bağışlamam. Benim aynı modelimden üretecekler fakat başkaları yetiştirecek onu, başkalarının çocuğu olacak öyle mi? Yoookk öyle iş arkadaş. Allah ellerine düşürmesin. Umarım aklıma gelecek en son şey bile olmaz..

Sidik değil, bok değil bu. Bir hayatın başlamasını sağlayan mucizevi bir salgı.

Peçeteye silip atıyor olabiliriz. Altın yere düşmekle pul olmaz. :)
0
lazor
(24.04.12)
(12)

ilişki sorusu (özellikle duyuru erkeklerinden yorum bekleniyor)

in vino veritas
bir hanım kızımız var, kendisi çok yakın arkadaşım olur. onun aracılığıyla soruyorum, yorumlarınıza ihtiyacı var.bu kızın 10 yıldan fazla zamandır tanıdığı bir adam var. çok eskiden arkadaşlar ve kız buna yaklaşık 3-4 yıl kadar platonik olarak aşık takılmış kendi çapında. lisedelermiş o zaman çocukl
bir hanım kızımız var, kendisi çok yakın arkadaşım olur. onun aracılığıyla soruyorum, yorumlarınıza ihtiyacı var.

bu kızın 10 yıldan fazla zamandır tanıdığı bir adam var. çok eskiden arkadaşlar ve kız buna yaklaşık 3-4 yıl kadar platonik olarak aşık takılmış kendi çapında. lisedelermiş o zaman çocukla konuşamamış hiç ama aslında çok yakın arkadaşlarmış. maalesef kanka moduna girdikleri için de kız hiç değiştirememiş.

üniversitede aynı şehirde olmalarına rağmen hiç görüşememişler (malum o zamanlar emesen feysbuk yok). derken bir gün yıllar sonra feysbuktan bulmuşlar birbirlerini, tekrar muhabbete başlamışlar. ikisinin de sevgilisi varmış zaten sadece arkadaşça muhabbet edilmiş, birkaç kez görüşülüp tamamen arkadaşça (ki zaten öylelermiş) eski günler yadedilmiş vs vs..

yıllar içinde bunlar çeşitli sebepler yüzünden bir ara görüşüp bir ara görüşmeyip öyle devam etmişler hayatlarına başka şehirlerde. bir gün çocuk kızın yaşadığı şehre gelmiş, o gün kızın evinde kalmış. çok güzel muhabbet etmişler, sonra iş yavaşça biraz öteye ilerlemiş kız sadece eski günlerden kalma bir özlemle çocuğu öpmüş. çocuk da kızı. tüm gece sadece sarılıp uyumuşlar, başka bir şey olmamış.

sonra da yine çok uzun bir süre hiç görüşememişler.. çocuk garip biriymiş, aramaz, sormaz kıza muhabbete üstelemez kız daha çok uğraşıyormuş konuşmak filan için ama çocuk da kız konuşmak istediği zaman kesinlikle geri çevirmiyormuş kızı. kızın ne zaman canı sıkkın olsa morali bozuk olsa kızı neşelendirmeye filan çalışıyormuş çocuk. bizim kız tabi yine etkileniyormuş bu hareketlerden.

bir gün bu sefer kız çocuğun yaşadığı şehre gitmiş başka bir arkadaşı (ben) de bu şehirde yaşıyormuş o arkadaşında kalmak için. kız çocuğu gecenin bir saatinde aramış gel beni al gezdir canım sıkılıyor diye. çocuk hiç itirazsız kabul etmiş gelmiş almış kızı gezdirmek için. sonra gittikleri yerde çok güzel vakit geçirmişler, hep muhabbet edecek bir şeyler bulmuşlar filan.. kız çok memnunmuş hayatından gördüğü kadarla çocuk da öyleymiş, sonra kızı kaldığı evin kapısının önüne kadar bırakmış, bırakırken de buraları iyice öğreneyim de bir daha tarif ettirmek filan gibi bir sorun olmasın demiş (kız nedense bu lafın özellikle üzerinde duruyor)..

bu arada son bahsedilen görüşmeleri de gayet arkadaşça, gayet eğlenceliymiş, herhangi bir fiziksel yakınlaşma, el ele tutuşma vs olmamış. sadece bir ara çocuk kıza sen hasta mı oluyorsun sesin filan iyi değil ateşin mi var diyerek alnına elini koymuş, bu kadar :)

kızın şimdi kafası çok karışık. bu çocuk ne yapmaya çalışıyor diyor, baya kafa yorduk ama erkek görüşüne ihtiyacımız var aslında sanırım. çocuk bir de demiş ki bizim kıza 32 yaşına geldiğimizde evlenicem seninle (şimdi 26 yaşındalar). şimdi biz ne anlamalıyız çocuğun bu tavırlarından? daha önce ilişki muhabbeti geçmiş aralarında ama çocuk o zaman başka şehirde ve askerde olduğundan kıza bu şartlarda bir ilişkiye başlarsak belki çok güzel gidebilecek bir ilişkiyi bile bok edebiliriz o yüzden ben döndükten sonra bakalım filan demiş ama sonrasında kız reddedildiğini düşünerek uzaklaşmış çocuktan, askerden döndükten sonra çocuk kızı aramasına rağmen kız görüşmemiş çocukla.

toparlamak gerekirse, çocuğun olayı ne? ne yapmaya çalışıyor? ikisi de işinde gücünde belli bir olgunlukta iyi insanlar. ikisinin de sevgilisi yok, önlerinde farklı şehirde yaşamaları dışında ilişki için bir engel yok. çocuk ne istiyor?

oha gerçekten çok uzun oldu, şimdiden teşekkür ederiz, fikirleriniz için sağolun varolun.
0
in vino veritas
(23.04.12)
çocuğun kıza öyle aşırı bir his beslediği yok. yan cebinde tutmanın biraz kibarcasını yapıyor gibi geldi bana. bunu da doğal buluyorum, anlattığın tavırlarda biraz kendimi gördüğüm için bu yorumu yaptım.
0
cro.magnon
(23.04.12)
bir erkek olarak...

ben anlamıyorum arkadaş kızı alıcam gezdiricem AMA tutmayacağım bir yerini AMA tarif sıkıntı olmasın diye yandex kamerası gibi ortalığı kopyalayacağım AMA öpeceğim ve sarılıp uyuyacağım AMA eğlenicem AMA üffffffffffff


böyle erkek olmaz olsun ben erkek halimle sıkıldım. erkek dediğin en azından "birkaç kelime" eder. ık der gık der ama der.

bu adam ne yapmaya çalışıyor bilemem ama bu adamdan bir cacık olmaz.

zaten sen de demişsin çocuk garip diye. balık burcu falandır. her neyse işte öyle.
0
truvaiti
(23.04.12)
çocuk daldan dala konacak olsa:

o dala "konar".

sevişir bir şey yapar gol atar asist yapar frikik atar mıncıklar sarılır bilmem ne. bunda o da yok. etkisiz eleman gibi ya.

"6 sene sonra evlenicem seninle"

ömrümde duymadım böyle saçma laf. lise kantini gibi ya.
0
truvaiti
(23.04.12)
e çocuk aramış sormuş kız görüşmemiş, demek ki fikri değişti istemiyor diye düşünmüş. çocuk kızın önceden beslediği duyguları bilemez. istemiyor demek ki demiş üstelememiş, kız bir adım attığında da geri çekilmemiş. kız duygularını açıkça konuşsa bence bir çok soru işareti kalkar. çocuğun tavırlarında bir anormallik görmedim.

buraları öğreneyim tarif ettirmek zorunda kalmıyım falan olayı da nasılsa arkadaşı varmış yine gelir, gelince de kız onu arar görüşürler diye düşünmüş. aslında tekrar geldiğinde görüşmeye sıcak baktığını belli ediyor olabilir, öylesine söylenmiş bir laf da olabilir.
0
girl in a coma
(23.04.12)
ben çok anormallik gördüm.

26 yaşındaki adamın 6 sene sonra evleniriz demesi bile yeter.
0
truvaiti
(23.04.12)
friendzone durumu olabilir. belki de kızı çekici bulmuyordur. öpüşmesi de bir şey demek değil. elemanın gönlü olsa, çoktan bir şeyler yapardı. aklında başka bir şey de olabilir, düşündüğü başka biri, başka bir derdi filan.

kıza göre, ayrı şehirlerde yaşamak sorun olmayabilir ama erkek için sorundur belki. yani erkek, kız gibi düşünmüyordur, durumları hakkında. bir de erkeğe sormak lazım.

bence kız, elemanla daha fazla vakit geçirmeye baksın, bir süre sonra -uygun bir vakitte- açılsın.
0
hollowlife
(23.04.12)
ben biraz daha masumane yaklaşacağım. bazı konularda benim hayatıma benzer noktalar var.

Çocuk şu anda birlikte olduğu kızı seviyor. Aynı şekilde sevgilisi de çocuğu seviyor demek ki. hatta kızın sevgisi kendisinden daha yüksek ki, onun sevgisine duyduğu saygıdan dolayı arkadaşına (romantik anlamda) yaklaşmak dahi istemiyor. Ama bir yandan da daha eskiden tanıdığı için ve arkadaşının da kendisine dair duygularına saygı gösterdiği için onu da reddedemiyor. Arkadaşın ile olan ilişkisini ona ümit vermemek adına ilerletmiyor, sadece arkadaşlık (dost, kanka anlamında) seviyesinde tutuyor. Arkadaşın da çocuğa meyilli olduğu için onun yaptığı her davranışı kendine yoruyor.

Erkekler ile kadınlar arasındaki arkadaşlıklarda en çok sorunun çıktığı nokta kadınların erkeklerin davranışlarını yanlış anlamalarıdır. Bu aslında doğrudan kadınların hatası da değil, çevre baskısının sonucudur. Elalem ne der, elin herifinin evinde ne işin var, erkekler ile fazla samimi olunmaz tarzı laflar nedeniyle kadınlar ile erkeklerin arkadaşlıkları ancak grup halinde gezme tozmaların içinde kalıyor. Halbuki en sağlam dostluk bir erkek ile bir kadının dostluğudur. Neyse sosyoloji bir yana, arkadaşın çocuğun davranışlarını anlamak istediği şekilde anlıyor sadece.

Ha gelelim çocuk neden 32 yaşında seninle evlenirim demiş konusuna. Ben olsam bu cümleyi iki nedenden dolayı kurardım. birinci olasılık arkadaşının "bu yaştan sonra evde kalmayayım, tanıdığım, eskiden de aşık olduğum çocuğa kapağı atayım" düşüncesi var mı yok mu, onu ölçmek için. Yani çocuk "bu eğer 32 yaşında seninle evleneceğim dememe rağmen, gidip başkasıyla ilişki yaşamaya başlarsa demek ki derdi benimle evlenmek değil, herhangi bir adamla evlenmek" diye düşünmüştür. Bunu test etmek istemiştir. İkinci olasılıkta ise çocuk "ben nasılsa şu anki kız arkadaşımla evleneceğim, eğer aradığım evlilik hayatını yaşayamıyorsam ve arkadaşın da 32 yaşına kadar beni beklemişse ben işte o zaman sadık yarimi bulmuş olurum" diye de düşünmüş olabilir.

Yani çocuk iki kişiyi idare edeyim, biri diğerinin yedeği olsun amacıyla hareket etmiş olsaydı şu an zaten cinsel anlamda birlikte olmuşlar ve iki kızı da bir potada eritmiş olurdu. Çocuğun fırsat varken bile mesafeli yaklaşması iki kızın da duygularına karşı saygılı durduğunu ve işi zamana bıraktığını gösterir.
0
sinematematikci
(23.04.12)
cevaplardan sonra gelen ekleme:

kız lise zamanlarındaki hislerinden çocuğa bahsetmiş daha sonra yeninden görüştüklerinde, çocuk da keşke lisedeyken söyleseydin filan diye bir tepki vermiş. çocuğun haberi var yani kızın eski hislerinden. ama sonra kız tekrar bu muhabbeti açamamış çekinmiş, çocuk da evleniriz muhabbeti yaptığında kız da konuyla ilgili geyikler yapmış ama tabi konu hakkında ciddi bir muhabbet de dönmemiş.

ha bir de çocuk aslında her fırsatta kıza değer verdiğini önemsediğini filan söylüyormuş.
0
🌸in vino veritas
(23.04.12)
Hiç ortada karışık bir durum yok.

Çocuk kızı sevmiyor ve sadece arkadaş olarak görüyor. Çocuk ne yapsa kız altında anlam arayıp "aa bak şöyle yaptı" demesin bir zahmet.
0
hiko seijuro
(23.04.12)
Hepsini eksiksiz okudum.Bence arkadaşın çocuğa hislerini tam olarak belli edememiş.Çocukta bu yüzden hep dolaylı yaklaşmış ona. Zaten birşeyleri kırmaya çalışsa daha önceden ataklar yapardı çocuk.Bence arkadaşını çok düşünüyor bu cocuk..Hani masumca bir sevgi derler ya öyle birşey..Ve cocuk çok gururlu bence ..Hayatta bir takım zorluklarla uğraşıyor ve bunu senin arkadaşına yansıtmak istemiyor şu an için. Hoş arkdaşın bu duygularını ona tam olarak anlatsa herşey yoluna girerde.Cocuk gerçekten kızı çok seviyor ama mesafeler şartlardan dolayı kıza acı çektirmek istemiyor. Bence dediğim gibi arkadaşın bu duygularını anlatsın ona ..mutlu son böyle olsa gerek
0
blackjackkk
(23.04.12)
okudum sonuna kadar ve yedekte tutuyor bence kızı. onun dışında da keyfine bakıyor gibi. bence aşk yok, hoşlantı belki.
0
asilsiz suclama
(23.04.12)
top lan bu oğlan sallayın gitsin bölelerini ya..
0
andlee
(24.04.12)
(8)

klasik müzik

asilsiz suclama
mutlu günler arkadaşlarım.şimdiye kadar hep hoşuma gitmiştir lakin hiç oturup da adamakıllı dinlemişliğim yok. artık oturup adamakıllı dinlemek istiyorum. nereden başlayayım? ne yapayım?
mutlu günler arkadaşlarım.

şimdiye kadar hep hoşuma gitmiştir lakin hiç oturup da adamakıllı dinlemişliğim yok.

artık oturup adamakıllı dinlemek istiyorum. nereden başlayayım? ne yapayım?
0
asilsiz suclama
(23.04.12)
benim önerim belki de sana çok klişe gelecek ama beethoven'dan başla. benim kişisel favorim 7. senfonisidir.
0
e.galois
(23.04.12)
yukarıda klasik müzik diye aratırsanız sizin gibi öneri isteyen birçok kişiye önerilmiş şarkılara ulaşabilirsiniz. tabii yine kimsenin önermesinde sakınca yok ama sadece size söyleyeyim dedim daha böylece daha fazla kaynağa ulaşmış olursunuz hem.
0
sanal hayvan
(23.04.12)
vivaldi olabilir. süperdir rahmetli.
0
truvaiti
(23.04.12)
biri daha sormuştu, bunları bi dinle;
Brahms - Hungara. No: 1. 2. (tom ve jerry swh) 4. 5. (bi reklamda vardı)
Beethoven - 5. 8. Fur Elise, Moonlight Sonata
Bach - Toccata And Fugue D Minor, Canon
Stephen Salters - Largo al Factotum
Boccherini - Quintet No: 11
Karl Jenkins - Palladio
Mozart - Alla Turca, Pequena Musica Nocturn, Pantasie in D Minor, 25. 31. 40.
Russian - Kalinka Katuisza, Midnight in Moscow
Tchaikovsky - Waltz of the Flower, Dance of the Sugarplum Fairy
Vivaldi - Concerto in B Minor, The Four Seanson Summer Presto
...
0
buzzer
(23.04.12)
Barok donem muziklerini dinleyerek baslamalisiniz.
Vivaldi, bach, pergolesi...
0
nocturness
(23.04.12)
Joseph Haydn

tektir benim için
0
inayet prensi
(23.04.12)
ve bence

bir sürü farklı adamdan bir sürü farklı eser dinlemek yerine bir adamın birkaç eserini dinleyin. kulak dolsun.

yani 1 saat ingilizce 1 saat arapça 1 saat çince listening yapmak yerine 3 saat ingilizce listening yapın

gibi.


"Vivaldi Concerti di Parigi & Concerti per molti Istromenti Modo Antiquo"

[<<<malum>>> ortamlardan bulup hemen indirin. yanına bir anahtar kelime yazın çıksın işte...]

çok iyidir.

özellikle içindeki şu:

bit.ly

...
0
truvaiti
(23.04.12)
(3)

bugün resmi tatil olduğu için bankalar kapalı mıdır?

vcellist
merhaba duyuru sakinleri..öncelikle herkese günaydın,23 nisan'ınızı kutlarım :Dşimdi bugün resmi tatil mi değil mi? yani sadece ilköğretimler kutluyor diye biliyorum,bankalar açık olur mu ki?
merhaba duyuru sakinleri..
öncelikle herkese günaydın,23 nisan'ınızı kutlarım :D
şimdi bugün resmi tatil mi değil mi? yani sadece ilköğretimler kutluyor diye biliyorum,bankalar açık olur mu ki?
0
vcellist
(23.04.12)
ziraat bankası kapalı.
0
truvaiti
(23.04.12)
finansbank kapalı mıdır ki?
0
🌸vcellist
(23.04.12)
29 Ekim'de bankalar fener alayı mı düzenliyorlar efendim? Kutlayıp kutlamamaları önemli değil de pek tabii ki kapalılar.

Bankada çalışan personel yine müşteriye direkt hizmet vermeden işinin başında "olabilir" tabi. Bu açıdan açık da sayılabilir. Ama hizmet alamıyoruz? O zaman kapalı.
0
lazor
(23.04.12)
(15)

bu saatte dinlemelik güzel bir şarkı

simge
soru başlıkta
soru başlıkta
0
simge
(23.04.12)
Korpiklaani - Juodaan Viinaa bu saatlerde iyi gider
0
hamaliel
(23.04.12)
serabetan
(23.04.12)
beirut - elephant gun
0
nawres
(23.04.12)
bir kac yazar once
(23.04.12)
riverside - embryonic

www.youtube.com

---

riverside - before

www.youtube.com

---

riverside - left out

www.youtube.com

---

duyuruda bulunma nedenlerimden birisi de riverside'ı türk halkına tanıtmak...
0
truvaiti
(23.04.12)
tabii ki www.youtube.com
0
in vino veritas
(23.04.12)
amatörler süper:

www.youtube.com

www.youtube.com

ülker viral reklamları...

----

ağır abi:

www.youtube.com
0
truvaiti
(23.04.12)
ığdırın al alması:

www.youtube.com

---

nilüfer'in en deli şarkılarından:

unut gitsin: www.youtube.com

her şeyden çok: www.youtube.com
0
truvaiti
(23.04.12)
Emerson, Lake & Palmer - Pictures At An Exhibition

------

youtu.be
0
dusunuyorumoyleysevurun
(23.04.12)
beni hatırla (her telefona sen çık)

www.youtube.com
0
truvaiti
(23.04.12)
ocanal
(23.04.12)
zenci hatunlardan gidelim:

www.youtube.com

---

www.youtube.com
0
truvaiti
(23.04.12)
mazzy star
0
oradaydik ve simdi buradayiz
(23.04.12)
kadınım şarkısının orjinali: adam ne okumuş:

www.youtube.com

---

goodbye my lover :

www.youtube.com
0
truvaiti
(23.04.12)
Pain of salvation- Pluvius Aestivus
www.youtube.com
0
kirk
(23.04.12)
(19)

gecesi gündüzüne karışmış bir adama film önerisi istiyorum!

vcellist
şöyle bol serotoninlisinden:)ondan yoksa hertürlü öneriye açığım:)
şöyle bol serotoninlisinden:)
ondan yoksa hertürlü öneriye açığım:)
0
vcellist
(23.04.12)
seratonin istiyorsan amelie derim de, adam dedin bak orda bi durdum es verdim.

pek sevmez erkekler amelie'yi ama seratonin istiyorsan bire bir :)

eh olmadı forrest gump var ne güne duruyor :)
0
in vino veritas
(23.04.12)
benim bu sitede bulunma amaçlarımdan birisi de şu filmleri kimseye izletmemektir. hemen yazıyım:

1. the pursuit of happyness

2. hangover

3. yaşlı adam oğluna salak salak uzun uzun hikayeler anlatıyor. fish midir nedir adı.

4. çocukken tanışıp elektrik alıp bir ömür boyu teneke kavanoz vermeli, salak aşk filmi, fransız malı. adını bilemiyorum ki fransızcam yok...

bu dördünü izlemeyin. serotonin bir şekilde gelir.

edit:::5:::

the notebook...
0
truvaiti
(23.04.12)
@truvaiti
sonunu yazmasaydın bari :)
bir de 3 numara hangi filmmiş ya? (edit gelmiş ben sorarken, the big fish herhalde)
0
in vino veritas
(23.04.12)
@in vino veritas amelie ve forrest gump izlendi ama herzaman izlenesi aslında:)

@truvait ilk ikisini izledim de şu üçüncüsü sanırım big fish?

ama dördüncüyü çıkaramadım?
0
🌸vcellist
(23.04.12)
üçüncüsü big fish sanırım.

4sünün adını yazamıyorum ki fransızcam yok arkadaşım. ne rezil filmdi ama.
0
truvaiti
(23.04.12)
in vino veritas benden önce yazmış big fish heralde:)

4 ne yahu?
0
🌸vcellist
(23.04.12)
notebook'u izledim mi bilemiyorum aslında?

izleyeyim mi ? ne diyonuz?
0
🌸vcellist
(23.04.12)
the notebook 19. sınıf ucuz yeşilçam çakması filmdir.

(((((spoiler)))))


adam fakir kız zengin. kızı vermiyorlar. kız artist. adam ev yapıyor lego gibi. falan da fıstık. adam suyun içinde paso. zatürre olmuyor ama.
0
truvaiti
(23.04.12)
keeeestiik:)

tamam geçelim o vakit,yeni öneriler alayım?
0
🌸vcellist
(23.04.12)
@colonizer:

spoiler yok. dediğim olay filmin 1. saniyesinde var.
0
truvaiti
(23.04.12)
4- jeux d'enfants

ama çok pis spoiler oldu bu kimse okumasın :)

o zaman pleasantville izle seratonin güzeldir amelieyi sevdiysen.

ya tavsiye etsem mi etmesem mi bilememiştim de madem öbürlerini izledin yazayım, the fall..

seratonini bilmem ama gözlerine bir ziyafet vereceği kesin.
0
in vino veritas
(23.04.12)
@in vino veritas onu da izledim:)

the fall'ın fragmanına bakıyorum şu an izleyeyim mi acep?
0
🌸vcellist
(23.04.12)
çok spoil edicem spoil içinde kıvrandırıcam sizi ama çok pardon:

(((({{{ spoiler }}}))))

the fall süper filmdir. izleyiniz.
0
truvaiti
(23.04.12)
yayında ve yapımda emeği geçen arkadaşlara teşekkür eder:)
bir geceyi daha siz duyuru sakinlerinin sayesinde mutlu mesut geçirmenin hazzıyla filmimi izlemek üzere aranızdan ayrılıyorum:)
spoiler'nız bol olsun:)
0
🌸vcellist
(23.04.12)
beğenirsen haber ver bari bu kadar galeyanın üstüne bilelim işe yaradığımızı :)
0
in vino veritas
(23.04.12)
rurouni
(23.04.12)
500 days of summer denmemiş ama olmuş mu duyuru böyle şimdi?(:
0
lunedor
(23.04.12)
michael gondry filmleri
ghost world
wes anderson filmleri
kirli, curuk ve adi
0
toshiro
(23.04.12)
ermanen
(23.04.12)
(44)

400000 kere

compumaster
Kutlu olsun
Kutlu olsun
0
compumaster
(23.04.12)
kutlu ve mutlu olsun.
0
ermanen
(23.04.12)
mızıkçı
0
galadnikov
(23.04.12)
amin
0
trinitrotoluen
(23.04.12)
oldu mu şimdi =)
0
kobuzchu kiz
(23.04.12)
moderasyonu uyardım güzel kardeşim. nasıl duyuru bu?
0
trinitrotoluen
(23.04.12)
merhaba pasaport ne kadar sürede çıkıyo hehehehehehe espriyi anladınız hehehe
0
der meister
(23.04.12)
iste sonra bunlar geldi, tam biz de kalkacaktik, simdi kalksak onlar geldi diye kalkmis gibi olacaktik.
0
nawres
(23.04.12)
Hallelujah

www.youtube.com
0
free bird
(23.04.12)
olsun tabi ama benim de maşallahım dursaydı keşke :/
0
in vino veritas
(23.04.12)
you are very hilekar today.
0
truvaiti
(23.04.12)
www.gifs-paradise.com işte beklediğiniz havai fişekler
0
kobuzchu kiz
(23.04.12)
399999'u yemisler arada.

hadi bakalim nice sorulara ve duyurulara. milyonlari alalim!
0
entrapmen
(23.04.12)
TİK ler şirkettenmiş burda öyle duydum :D
0
gündüz m
(23.04.12)
Dr. Kissingher
(23.04.12)
tik atçan mı panpa?

ben de layklayayım bari araya kaynamasın.
0
klassno
(23.04.12)
lan ben yakalıycaktım 400 bini, bi geldim yapılmış :((

amk.. 500.000 için tetikteyim
0
hope ender
(23.04.12)
yuh. 400 k mı olmuş??

bravo
0
sttc
(23.04.12)
21 pare top atışı yaptırasım geldi , tek tik yeter
0
amaltheia
(23.04.12)
500bini beklemeyin.

arada 444 444 var. onun için tetiğe geçin.
0
truvaiti
(23.04.12)
yahu neden soru olarak açık bu ilan? işte bu yüzden değil 400000, 40000000000000000 duyuru'ya da ulaşılsa burası hep dandik yönetiliyor olacak.

böyle iyi niyetle de olsa kurallar delinirse, hele bunu yapan da sen olursan; sonra neye dayanarak milletin yazdığını silersin...
0
yasakani
(23.04.12)
@want2die ????

ne alaka hacı sımdı? ben baska bır seyden bahsedıyorum.
0
yasakani
(23.04.12)
şampanyalar geç de olsa geldi
0
dieselsingle2
(23.04.12)
400000 uğruna ne sorular heba edilmiştir. sabaha burası "sorum niye silindi"lerle dolar.
0
orange coffee
(23.04.12)
beggin madcon olmasa zor gelirdik buralara.
0
charlesbukowskiineksi
(23.04.12)
1.2 milyon cevap girilmis bu arada.
0
🌸compumaster
(23.04.12)
www.youtube.com

bu hali daha guzel bence:
www.youtube.com
0
🌸compumaster
(23.04.12)
hayırlı uğurlu olsun daha kaçları göreceğiz bağalım
0
jedilance
(23.04.12)
ahahhahahhahahahaha. kesin beggin
0
dwyn
(30.05.12)
pasta nerede başgan??
0
Absinthe75c
(30.05.12)
Helal!
0
daddy
(30.05.12)
400001
0
geven kafa
(30.05.12)
abi kutlu olsun doğumgünün ben de böle muamele isterim haberin olsun
0
amaltheia
(30.05.12)
Doları gördük geldik, para mı dağıtıyorlar?
0
dave mustaine hayvani
(30.05.12)
hepi de börtdey tu yu!
0
marikaki
(30.05.12)
beggin'i soranlara teessüf ederim.

(bkz: #15914786)
0
la traviata
(30.05.12)
dıley dıley yarr...
0
simerazzi
(30.05.12)
iyi ki doğdun üstad.
0
serafettinn
(30.05.12)
hayırlara vesile olsun;)
0
sparta_küs
(30.05.12)
Doğum günün mutlu kutlu olsun :D
0
murtiii
(30.05.12)
mutlu yilar!
0
shi aila
(30.05.12)
Happy birthday Comp... :))
0
marcelle
(30.05.12)
Böyle güzide bir yeri İslam dünyasına kazandırdığın için seni tebrik etmem gerekiyordu sayın bilgisayar mühendisi arkadaşım.
0
juusto
(30.05.12)
mus mutlu
0
Sourlimes
(30.05.13)
ne cabuk bi sene gecmis. ne cabuk yaslandin be compu.
tekrardan mutlu yillar!
0
shi aila
(30.05.13)
(2)

Boleyn filmleri ?

tuchi
boleynler hakkında kaç film var ? yıllar önce bir boleynler izlemiştim birde 2008 yapımı var ! ilki hangisiydi ?
boleynler hakkında kaç film var ? yıllar önce bir boleynler izlemiştim birde 2008 yapımı var ! ilki hangisiydi ?
0
tuchi
(23.04.12)
aynı kitap daha önce televizyon için uyarlanmış.
0
sanat guresi
(23.04.12)
www.imdb.com

let truvaiti google for you...
0
truvaiti
(23.04.12)
(4)

diş hekimi randevusunda hekim seçmece!?!

gündüz m
diş hekimine randevu alırken bayan olursa işini daha iyi yapar gibi bir düşünceniz var mı sizinde nedense bende öyle oluyor.
diş hekimine randevu alırken bayan olursa işini daha iyi yapar gibi bir düşünceniz var mı sizinde nedense bende öyle oluyor.
0
gündüz m
(22.04.12)
soru gayet sakat, seksist olmuş hatta :)

farketmez ama ben erkek olanları tercih ediyorum
0
bonjurkes
(22.04.12)
bir baayan! olarak cevap veriyorum hayır. kadınlar duygularını (genelde) daha ö ön plana koyduğundan senin bir şeyini kıskanırsa bilerek elinden gelenin en iyisini yapmaması söz konusu.

her türlü doktor vs işlerinde eğer işini daha iyi yapan kadın doktor bulmamışsam erkeğini tercih ederim.

not: seksist değilim. kendimden biliyorum:) hormonlar bizim günlük yaşantımızı çok etkiliyor.
0
goldentitan
(22.04.12)
erkek olarak: erkekler her zaman daha iyiydi.

zamanında ortodonti tedavisi olurken kadın demiri büktüğü şeye hakim olamamıştı, elinden kaydı gözümü çıkaracaktı.

"diş yaparken göz çıkarmak" evet.

kadınının boy 140 kilo 35.. el bilekleri ayak baş parmağım kalınlığında idi.

iyi "kıvıramıyordu" yani.

sonra hep erkek oldu, tak tuk hallettiler.
0
truvaiti
(22.04.12)
o zaman şunu anlıyoruuz; ilk defa gidicem ve işim olmayacak bir daha bu hekimle belli,bu sebeple bayan olsa şansım daha fazla olur gibime geliyor hem de kuvvet gerektiren bir işlemim yok aksine eli hafif olsun daha iyi benim için:) er kişisiyim ama seksist değilim sadece tırsıyorum g.t korkusu yüzünden yazdım bunu yani :D
0
🌸gündüz m
(23.04.12)
(1)

Avukatlar, savcılar, hakimler mübaşirler bir bakın lütfen.

idnr
Şimdi bendeniz isimime isim ekletmek için nufus idaresini dava edecegim.Tüm bu süreçte mahkeme masrafları ne kadar tutar bana bi bilgi verebilecek olan varmıdır içinizde ?
Şimdi bendeniz isimime isim ekletmek için nufus idaresini dava edecegim.Tüm bu süreçte mahkeme masrafları ne kadar tutar bana bi bilgi verebilecek olan varmıdır içinizde ?
0
idnr
(22.04.12)
avukar savcı hakim mübaşir değilim ama:

200 falandır en fazla. kendim dahil 4 kişinin isim tahsisi davasını gördüm - tecrübe ettim.
0
truvaiti
(22.04.12)
(6)

Lozan Konferansı - İsmet Paşa - M.Kemal

avkatbey
M.Kemal, neden Lozan konferansına kendi katılmayıp İsmet Paşa'nın katılmasını istemiştir ? bunun şimdiye kadar hiç tartışıldığını duymadım.
M.Kemal, neden Lozan konferansına kendi katılmayıp İsmet Paşa'nın katılmasını istemiştir ? bunun şimdiye kadar hiç tartışıldığını duymadım.
0
avkatbey
(22.04.12)
3poxT'nin dediğine katılarak, "aslında çok da önemli değilsiniz temsilcimizle muhatap olun daha mühim işlerimiz var" demektir temsilci göndermek.

özgüvene bak arkadaş öyle uçağın basamaklarına kadar apronda öpüşerek karşılamak uğurlamak ne demek
0
cecilia
(22.04.12)
Lozan'da Türkiye'nin İsmet paşa tarafından temsil edilmiş olması o dönem verilen bireysel bir karar değildi, zira mecliste lozanla ilgili pek çoğu çok sert geçen tartışmalar meydana gelmiştir.

Dönemin başbakanı Rauf bey Lozan'da başdelege olmak istiyordu ve mecliste savaş meydanında kaznılan zaferin masada sağlanamayacağından kuşku duyan ciddi sayıda mebus bulunuyordu.

neticede lozan, 624 yıllık imparatorluğun hesabının görüleceği ve türkiye cumhuriyeti'nin tescili olacaktı.

Lozan'a gidecek olan delegeler bakanlar kurulu tarafından tespit ediliyor ancak bazı milletvekilleri "heyet-i vekile, vazifesini suistimal etmiştir" görüşünü savunuyor ve "hepimiz gidelim" teklifinde bulunuyorlardı. hatta toplantılarda bir ara "meclis bu seçimi yapmaya ehil midir değil midir?" tartışmaları bile yaşandı. (bkz: TBMM Lozan tutanakları)

Mustafa Kemal, Rauf bey'in başkanlığında lozan'a gönderilecek ekibin başarılı olacağından emin değildi, mudanya mütakeresinden sonra aklında olan isim ismet paşa idi.

Lozan'a gönderilecek heyetle ilgili görüşmeler devam ederken meclise "yeterlilik konusunda" iki önerge verilmiş, devam eden görüşmelerde delegelerin meclis tarafından seçilmesi ve bakanlar kurulu'nca alınan kararların onaylanması 61 oya karşı 121 oyla kabul edildi.

İsmet paşa bu seçimden sonra şu konuşmayı gerçekleştirdi,

"...
Yüce meclisin itimat ve teveccühüne teşekkür ederim. buna istinaden sulh konferansında milli isteklerimizin müdafaa ve istihsaline çalışılacağı tabiidir. Konferansta murahhaslarınızın hattı hareketi, yüce meclisçe kabul edilen anlaşmalarla misak-i milli'den mülhem olacaktır.
..."

yani, ismet paşanın lozan'a gitmesi atatürk'ün fikri üzerine meclisin kararıdır, Atatürk, ismet lozan'a sen git diyerek göndermemiştir.

Atatürk'ün gitmemiş olma sebebi ise, yürütülen kurtuluş hareketinin lideri olarak bulunduğu mevkii itibarıdır.
0
kuduz balik
(22.04.12)
yıllar önce sormuştum bunu:

"ee devletin başındaki adam kendisi gitmez ki" denmişti.
0
truvaiti
(22.04.12)
Daha resmi olarak tanınmamış bir devletin başındaydı. Meşruluğu tartışmalıydı. Lozan'a gittiğinde itilaf devletlerince tutuklanabilirdi. Bu yüzden bildiğim kadarıyla cumhuriyet döneminde Atatürk hiç yurt dışı seyahati yapmamıştır.
0
bim tribi
(22.04.12)
konferansa katılım devlet başkanı seviyesinde değilmiştir muhtemelen. mesela ingiliz kralı değil, başbakanı değil ola ola dışişleri bakanı var sanırım. m kemal niye gitsin dışişleri bakanıyla konuşmaya?
0
i ve been mistreated
(22.04.12)
"mütekabiliyet esası"yla açıklanabilir diye tahmin ediyorum. bu tarz toplantılara katılan diplomatik temsilcilerin statülerindeki eşitliğin esas alınması gibi.
0
il padrino
(22.04.12)
(8)

kitap satın alır mısınız genelde?

dahinnotha
niçin satın almayı tercih ediyorsunuz? kütüphaneleri kullanıyor musunuz yani? kütüphanelerde yeni çıkan kitapların olmaması bir sebep, başka?ben bi haftadır satın alacak kitap bulamıyorum. kitaplarla ilgili biriyim ama ne almak istesem, "zaten kütüphanede var" diyorum. ki kitabın amacı da okunmak,
niçin satın almayı tercih ediyorsunuz? kütüphaneleri kullanıyor musunuz yani? kütüphanelerde yeni çıkan kitapların olmaması bir sebep, başka?

ben bi haftadır satın alacak kitap bulamıyorum. kitaplarla ilgili biriyim ama ne almak istesem, "zaten kütüphanede var" diyorum. ki kitabın amacı da okunmak, okunduktan sonra rafta durmak değil diye düşünüyorum. okuyacağım kitap rafımda olmalı diyenlerden misiiz? siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
dahinnotha
(22.04.12)
okuyacağım kitap rafımda olmalı diyenlerden misiiz? (misiniz olacaktı..)

===> evet.

siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?:

===> altını üstünü karalıyorum not alıyorum. kütüphane bana ters.
0
truvaiti
(22.04.12)
yakınımda düzgün bir kütüphane yok. normalde kendimde 300 tane falan kitap var, bir de onları okuyorum.

rafta durmak değil diye düşünüyorsun da, ben de tam tersini düşünüyorum. çünkü geriye dönerek bazı yerlerden paragraflar okumak çok hoşuma gidiyor. mesela tolkien kronolojisi var bende, (yüzüklerin efendisi, silmarillion, hurin'in çocukları, roverandom, tehlikeli diyardan öyküler, peri masalları üzerine vs. vs.) ve o seriyi almaları için benim cesedimi çiğnemeleri gerekiyor.

kütüphane olayı bambaşka birşey, ölünce bütün kitaplarımı bir kütüphaneye bağışlayabilirim. ama ben para kazanmayan birisi olduğum için kitap bağışlama lüksüm yok şu an. zengin olsaydım verirdim o ayrı. ekonomik yönü de var yani.

insanın kendi kütüphanesinin olması da bambaşka bir duygu. ikinci el kitap ya da sarraflardan bulabilirsin ucuz olarak, onları dizmek, tozunu almak, aralarına not almak ve "kişiselleştirmek" çok bambaşka bir olay. çocuklarına verirsin ileride en olmadı. ama sonuçta senden bir parçadır onlar. çocukların kendisi gibi.
0
thracian
(22.04.12)
kendi kütüphanemi oluşturmak tabiki ilk nedeni.
ortaokulda bir arkadaşım vardı(hoşlanıyordum da ondan. çocukluk işte), neyse kendisi çok kitap okurdu. onun o zaman okuduklarına benim anca üniversitede okumaya fırsatım oldu.
bu kadar kitabı kendisinin mi satın aldığını sorduğumda, "hayır dedemin kütüphanesinden" demişti.
olaya bak, dedemin kütüphanesi.
kızın yüzünü hayal meyal hatırlıyorum ama ordan beri bir hedefim var.
dede olduğumda torunlarıma tarla tezek değil, önce kütüphane bırakıcam.
0
vaktiyle iyi biriydi
(22.04.12)
bu arada, şöyle de birşey var belki haberi olmayanlar vardır, ilan etmiş olayım. idefix.in oluşturduğu bu site nisan sonuna kadar kitaplarda yüzde otuz ile yüzde elli indirim yapmış.

kutuphanehaftasi.org
0
🌸dahinnotha
(22.04.12)
Romanlara vs. not almasam da ben de kütüphaneden okumuyorum. Yani benim sebebim başka, tekrar tekrar okumayı seviyorum bazı kitapların bölümlerini ve bende bulunması önemli olan kitapları alıyorum ama türk insanında pek kütüphane kültürü yok. Pek şirin yerler de değil çocuklar için ülkemizdeki kütüphaneler.
0
hkaan
(22.04.12)
belki tek sefer okuyacağınız romanlar için kütüphane kullanılabilir. ama ben çok değer verdiğim yazarların kitaplarını yanıbaşımda tutmayı önemsiyorum mesela.

diğer yandan araştırma için de kütüphaneyi kullanıyorum ama kendi ilgi alanımla ilgili sürekli başvurduğum kitapları kütüphanede inceledikten sonra satın da alma ihtiyacı duyuyorum.
biraz da manevi değer verme durumuna göre de değişiyor sanırım. mesela ben başkasından da pek okumak için kitap ödünç almam. ödünç vermeyi de sevmem.

yine de korsan kitap almak yerine kütüphanelerin işlevinden yararlanmak çok önemli.
0
yellow brick road
(22.04.12)
kindle için e kitap olarak edinemediğim yeni eserleri alırım. bu hafta bunu alıcam misal www.idefix.com
0
yapacakbirseyyok
(22.04.12)
not alırım, benden başkasının sarılıp uyumadığını bilmek güzel( valla öle ne derseniz deyin) ara ara açar bazı bölümlerini bi daha okurum bazen orda olmaları bana güven verir ... falan filan.
kitap satan bir yerden geçiyorsam sekmez 2 kitap 1 dergi kokulu kalem silgi not kağıdı uç alırım. kitaplığımda okuduklarım ve okumadıklarım diye bir bölüm var. bazen azalır bazen artar.

tabi bir de şöyle bir şey var amiyane tabirle kerime nadir kalemleri hariç tonajlı kitaplarım benim hayatım boyunca elimi altında bulunması gerekir. okudum bitti denilemeyecek her okumada bir başka özümsenecek dili ağır bir çok kitabım var.
0
cecilia
(22.04.12)
(14)

İki Erkek Akşam Yemeğine Çıksa..

gerard
iki tane hos giyimli, eli yuzu duzgun, ayni yaslarda erkek iyi bir restaurantta sarapli aksam yemegi yese (turkiye'de) cevredekiler onlarin gay oldugunu dusunur mu yoksa hareketlerinden olmadigi anlasilir ve boyle bir dusunceye kapilmazlar mi? boyle bir imaj vermemek icin erkeklerin ne yapmasi gerek
iki tane hos giyimli, eli yuzu duzgun, ayni yaslarda erkek iyi bir restaurantta sarapli aksam yemegi yese (turkiye'de) cevredekiler onlarin gay oldugunu dusunur mu yoksa hareketlerinden olmadigi anlasilir ve boyle bir dusunceye kapilmazlar mi?

boyle bir imaj vermemek icin erkeklerin ne yapmasi gerekir?
0
gerard
(22.04.12)
neden böyle bir şey anlaşılsın.

oturup birbirlerinin dudaklarına yapışmadıkları

sarılarak dans etmedikleri

el ele tutuşmadıkları sürece

anlaşılmaz.

normal yemeklerini yesinler işte.
0
truvaiti
(22.04.12)
neyin kafasindasiniz ya , el ele tutusup,öpüsmediginiz sürece kim niye öyle sansin.
0
serabetan
(22.04.12)
truvaiti'na katılmakla beraber bir şey yapmanıza gerek yok. yemeğinizi yiyin, içkinizi için işte.

özgüvenli olun, diğerlerinin önyargılarına önem vermeyin.
0
sugar plum fairy
(22.04.12)
kendilerin şüphelerinin olmaması gerekir. bu soruyu sormamaları gerekir.

kimse böyle bişey düşünmez.
0
hope ender
(22.04.12)
şarap yerine bira içiniz.
0
check minus
(22.04.12)
mekandan içeri el ele tutuşarak girmediğiniz sürece bence sorun yok.
0
passenger
(22.04.12)
Gay olduğunuzu düşünseler ne olabilir ki? Yüksek ihtimalle bir daha görmeyeceğiniz insanlar sizi gay zannetse ne olur?

Ayrıca yüzde doksan kesimin de öyle bir şey düşüneceğini zannetmiyorum.

edit: Verdiğim cevaptan ötürü gay zannedilebilirim mesela. ahah
0
bitti
(22.04.12)
karı kız muhabbeti yapın arada yüksek sesli işi garantiye alın.
0
condom kurşunu
(22.04.12)
sakatlık verecek davranışlardan kaçınırsanız bi sıkıntı olmaz.
0
vaktiyle iyi biriydi
(22.04.12)
yahu guzel bi aksam yemegi yiyen iki erkek icin kim gay diye dusunur?

1-) guzel/kaliteli aksam yemeklerinde bira bok pusur icilmez. sarap icilir. hatta iyi restoranlarda baslangic, ara sicak, ana yemek icin farkli saraplar onerilir.
2-) is yemegine cikan, kaliteli vakit gecirmek isteyen iki dost, uzun suredir gorusmemis arkadaslar n'apacaklar? ceplerinde biraz paralari varsa tabii guzel bir yemege gidicekler.
3-) turkiyede insanlara el-ele tutusmadikca, opusmedikce insanlara kolay kolay gay damgasi yapistirilmaz, cunku insanlarin
gordugu ornekler sadece televizyonda olan cok uc tipler. o yuzden escinsellerin kendileriyle ayni yerde yemek yiyebileceklerini bile dusunmezler. gay olma ihtimalinizi dusunen insanlar varsa, zaten bu onyargiyi coktan asmis olan insanlardir.
4-) her erkek (en azindan disarida) bagira bagira kufur etmez, kari kiz muhabbeti yapmaz. hele restoran gibi belli gorgu kurallarinin oldugu bi yerde bunu hic yapmaz.

5-) ve en onemlisi siz, bir aksam yemegine gitmek gibi basit bi eylemi bile "o ne dusunur, bu ne der" diye kafanizda buyutuyosaniz yasadiginiz hayata yazik. restoranda oturan insanlar kimler ki, onlarin dusuncelerine onem veriyosunuz?
0
lamartin
(22.04.12)
gay +99999 :D:D
saka saka.. goze goze romantik romantik bakismiyosaniz birsey olmaz.. Arada kizlari da kesiyor olursunuz zaten muhtemelen.. kestiginiz kizlar disindakilerin de sizin gay oldugunuzu dusunmelerinde zaten sorun yok.. Ben sizi bu anlattiklarim nazarinda gorsem avlanmaya cikmis cakalllllaaar derdim :D
0
mustancu
(22.04.12)
sarap yerine raki nasil olur?
0
toshiro
(22.04.12)
gay olmak kötü bi şey mi? öyle bi imaj verseniz ne olacak ki? homofobik misiniz yoksa? homofobikseniz zaten gaysiniz demek yani çok kastırmayın bence.
0
alen
(22.04.12)
Öyle bişey görsem, hayatta aklıma eşcinsel oldukları gelmez. kendi cinsiyle sosyalleşmek eşcinsellik belirtisi mi oldu? yok, artık...
0
cereal killer
(23.04.12)
(4)

tekrar soruyorum ve deli gibi aramaktayım kaç aydır...

volkatina
daha önce balkan şarkısı diye sormuştum ama olmadı sanırım radyo fenomen'de duydum. hareketli, pop parçasıydı. dili balkan ülkelerinden birine ait diye düşünüyorum.(biraz müziği de öyle ama tam değil) özellikle 1-2 ay öncesine kadar çok çalıyordu. aklınıza gelen her şeyi önerin belki çıkar. *söyleye
daha önce balkan şarkısı diye sormuştum ama olmadı sanırım radyo fenomen'de duydum. hareketli, pop parçasıydı. dili balkan ülkelerinden birine ait diye düşünüyorum.(biraz müziği de öyle ama tam değil) özellikle 1-2 ay öncesine kadar çok çalıyordu. aklınıza gelen her şeyi önerin belki çıkar. *söyleyen erkek.
0
volkatina
(22.04.12)
radyoya mail at. ben zamanında metro fm'e atmıştım. tak diye yanıt gelmişti. oto reply değil aynen böyle şarkıyı sordum yanıtladılar.
0
truvaiti
(22.04.12)
birazdan atıyorum umarım işe yarar, teşekkürler.

-hayır maalesef o şarkı değil onu biliyorum ve ispanyolcayla yakından uzaktan alakası yok bu şarkının. yine de teşekkürler ilgi için.
0
🌸volkatina
(22.04.12)
bende aynı şarkıyı arıyorum bu sıralar mağazalarda falan sıkça çalıyor gogol bordolle gibi bişey ela ela ela diye nakarat kısmında bişeyler var hareketli balkan ezgileri var içinde ve enstrümanları bi el atın hacılar
0
bende yazarım
(18.05.12)
@bende yazarım, gogol bordello diyorsun ela ela diyorsun aklıma ilk gelen gogol bordello - pala tute oluyor. umarım bu şarkıdır.
0
🌸volkatina
(27.05.12)
(5)

Bu tarz tokalaşmak ne anlama gelir...

komutanlogar
Böyle elimizi uzatıp öpüştükten sonra diğer boş eliyle tokalaştığımız elimize vurmak nasıl bi ruh haliyetidir. yani birisi ile tokalaşmak için elimizi uzatıyoruz öpüşüyor o sırada diğer elimiz ile de o kişinin elinin dışına hafifçe dokunuyoruz veya hafifçe vuruyoruz bu çok samimi olduğumuzu mu göst
Böyle elimizi uzatıp öpüştükten sonra diğer boş eliyle tokalaştığımız elimize vurmak nasıl bi ruh haliyetidir. yani birisi ile tokalaşmak için elimizi uzatıyoruz öpüşüyor o sırada diğer elimiz ile de o kişinin elinin dışına hafifçe dokunuyoruz veya hafifçe vuruyoruz bu çok samimi olduğumuzu mu gösterir.
0
komutanlogar
(22.04.12)
gibi.

çok samimiyiz iki elimiz bir arada gibi.
0
truvaiti
(22.04.12)
anneannem ve arkadaslari 30 saniye bu sekilde ellerini tutup fisir fisir bir dua okurlardi. Duayi bilmiyorum ama.
0
uyuyanadam
(22.04.12)
@uyuyanadam:

bunu mu demek istediniz

(bkz: musafaha)

neyse evet bunu demek istediniz, belli yani.

o daha farklı. komutanlogar'ın anlattığı farklı-sanırım.

ama komutanlogar'ın anlattığı da modifiye musafaha olabilir aslında.
0
truvaiti
(22.04.12)
onu dedim ama okuduklari sanki salavattan daha uzun suruyordu... Emin degilim bir bilene sormam lazim.
0
uyuyanadam
(22.04.12)
yalan o,bazıları var sarılıo ben onları anlamıyorum
0
ceymısın
(22.04.12)
(7)

hayat kadınlar ve çalışma şekilleri

anarsi yureklerde
şimdi bu kadınlar benim bildiğim kadarıyla genel olarak;yol kenarlarındayasal genelevlerdeyasa dışı genelevlerdelüks gece kulüplerindeinternet üzerinden ek:güneydoğuda arabayla evlere servis şekli var idi.bir de gürcistan sınırında etekaltı diye tabir edilen bir şekil vardı.kendilerini pazarlamaya ç
şimdi bu kadınlar benim bildiğim kadarıyla genel olarak;

yol kenarlarında
yasal genelevlerde
yasa dışı genelevlerde
lüks gece kulüplerinde
internet üzerinden

ek:
güneydoğuda arabayla evlere servis şekli var idi.
bir de gürcistan sınırında etekaltı diye tabir edilen bir şekil vardı.

kendilerini pazarlamaya çalışıyorlar. bunlar dışında başka ne gibi mecralar olabilir? kiminin pezevengi oluyor ama kiminin de olmuyor sanırım.

genel müşteriye hizmet verme yöntemlerini çıkarmaya çalışıyorum da..

not: çirkin bir soru ama öyle işte.
0
anarsi yureklerde
(22.04.12)
masaj salonları :s

hayırdır pi-ar mı??? :D
0
lancelot du lac
(22.04.12)
duyularak - arkadaş tasiyesi?

o ona o ona ?
0
truvaiti
(22.04.12)
yok aslında, ne şekillerde çalışıp, o na göre ne kadar kazandıklarını çıkarmaya çalışıyorum.
0
🌸anarsi yureklerde
(22.04.12)
ankarada sokaklara özellikle kızlay ulus taraflarına gece bir saatten sonra kartvizit atıyorlar. tüm yerler kartvizit.
0
ayiadam
(22.04.12)
internet üzerinden eskort hizmeti verenler oluyor...
0
ruhibirbanyo
(22.04.12)
nazi toplama kamplariyla ilgili bir metinde okumustum yillaar once tel orgunun bir tarafindaki kadin mahkum diger taraftaki adami kendisiyle tel arada olacak sekilde birlikte olmaya ikna etmeye calisiyordu yemek karsiligi. Sinir deyince oyle bir sey dusundum. Sinirda durum nedir bilmiyorum tabii buna benzer mi olur... Neyse bilgi icin tesekkurler.
0
uyuyanadam
(22.04.12)
@ruhibirbanyo:

adam demiş işte internet diye.
0
truvaiti
(22.04.12)
(3)

Sözleşmenin batıl olması

halen
Sözleşmenin batıl olmasına hangi örnek gösterilebilir?
Sözleşmenin batıl olmasına hangi örnek gösterilebilir?
0
halen
(21.04.12)
batıl, hukukta geçersiz, hükümsüz demek. geçersiz sözleşmeye mi örnek soruyorsun? hakim veya mahkeme tarafından geçersiz bulunan bir sözleşmeye denir sanırım. tam olarak örnek oluşturamadım. resmi olmayan sözleşmeler böyle oluyor heralde.

şuralarda da bahsedilmiş (örnek de var):
www.turkavukatlar.com
megaistanbulweb.com
0
ermanen
(22.04.12)
akıl hastası tam ehliyetsizin yaptığı işlem mesela.
0
pomolilik
(22.04.12)
sozlesme yapan tarafın zeka ozurlu olması falan? 18den kucuk olması? sozlesmenın genel ahlaka mantıga aykırı olması? "borcunu odemezsen taksım meydanında cıplak gez" gibi?
0
truvaiti
(22.04.12)
(5)

ankara - new york times nerede bulunur? amerika'dan gelen birisi getirse?

truvaiti
1. dost kitapevi'nde new york times'ın avrupa (veya asya) baskısı olan international herald tribune var. new york times gelebilir de gelmeye de bilir dediler.2. d&r'da zaten yok.3. dünya store deli fiyat istiyor.nerede olabilir? amerikadan gelen birisi getirse dicem ama? özellikle de pazar ekli hali
1. dost kitapevi'nde new york times'ın avrupa (veya asya) baskısı olan international herald tribune var. new york times gelebilir de gelmeye de bilir dediler.

2. d&r'da zaten yok.

3. dünya store deli fiyat istiyor.

nerede olabilir? amerikadan gelen birisi getirse dicem ama? özellikle de pazar ekli hali. tabi adama ne kadar vermek lazım bilemiyorum.
0
truvaiti
(21.04.12)
amerikadan getirtene kadar istanbul'dan getirtsene. burda mutlaka vardır :)
0
mea maxima culpa
(22.04.12)
istanbul'da da çok pahalı. amerika'dan doğrudan ankara'ya gelecek adamla getirmek daha mantıklı.

:) ???
0
🌸truvaiti
(22.04.12)
eğer sadece okumak için istiyorsan kütüphanelerde bulabilirsin
0
mea maxima culpa
(22.04.12)
yok altını çizmem falan da lazım. yarın öbür gün tekrar etmem de lazım.
0
🌸truvaiti
(22.04.12)
istediğim şey 2:

1. bu gazete BENİM olacak, bende duracak.

2. altını çizicem kurcalıcam.
0
🌸truvaiti
(22.04.12)
(4)

kizilaydan, anıtkabire nasıl gidilir toplu ulaşım pazar acık mi ?

ground
veya yakınında otopark var mi aracimizla gitsek ?
veya yakınında otopark var mi aracimizla gitsek ?
0
ground
(21.04.12)
araç park etmek sorun olmaz. esas bence yürüyerek gidin yakın zaten. taksi desen 5-6lira tutar. her türlü olur.
0
truvaiti
(21.04.12)
acık mi yarın peki ?
0
🌸ground
(21.04.12)
yalnız 16.30'da kapanıyor ona göre gidin. bir de çiçek falan alacaksanız kızılay'dan alıp gidin, kazıklanmayın orda.
0
lancelot du lac
(21.04.12)
anıtkabirin içinde park yeri var.
0
bipolar
(21.04.12)
(7)

şarkı önerileri

alttire
http://www.youtube.com/watch?v=tIdIqbv7SPo bu tipte akustik şarkılar arıyorum yardımcı olursanız sevinirim.
www.youtube.com bu tipte akustik şarkılar arıyorum yardımcı olursanız sevinirim.
0
alttire
(21.04.12)
bit.ly


uyar mı? beyonce ablamız çıplak sesle dağıtmış ortalığı, ses telleri çifte gitmiş o derece. tarzları benzer diyebilir miyiz? diyebiliriz sanki. bilemiyorum.

edit: arabanın arkasına konan kafası oynayan köpek şeysi gibi oynuyor kafası bir yandan. oradan alıyor sesi bence.
0
truvaiti
(21.04.12)
teşekkür ederim evet buna benzerde olabilir :)
0
🌸alttire
(21.04.12)
Bazıları akustik değil, özellikle yukarıdakiler ama ilgili çekerler diye düşünüyorum.

Otis Redding - Try A Little Tenderness
www.youtube.com

Nina Simone - Sinnerman
www.youtube.com

Otis Taylor - Ten Million Slaves
www.youtube.com

Otis Taylor - Ten Million Slaves "Banjo" version
www.youtube.com

Bon Iver - Coming Down
www.youtube.com

Trainyard Blues (Live) - JD Vernon
www.youtube.com

Bon Iver - Skinny Love
www.youtube.com

Sandie Shaw & The Smiths - I Don't Owe You Anything
www.youtube.com

Dean Martin - Let it Snow
www.youtube.com

Michael Kiwanuka - I Don't Know
youtu.be

Michael Kiwanuka - Worry Walks
youtu.be

The Tallest Man On Earth - The Wild Hunt
youtu.be

Woodkid - Brooklyn
www.youtube.com

Woodkid- Wasteland
www.youtube.com

dahası var, telefondan hızlı hızlı bakarak koydum böyle, beğenirsen playlist falan yollarım :D ayrıca bu adamların diğer parçalarınada bak beğenirsen.
0
utkucbkc
(22.04.12)
çok teşekkürler hepsi birbirinden güzel playlist olsada güzel olur emeğin için sağol :)
0
🌸alttire
(26.04.12)
o zamaan sana tavsiyem Rene Aubry..

www.youtube.com
www.youtube.com
0
Laodike
(26.04.12)
teşekkürler :)
0
🌸alttire
(28.04.12)
mtv unplugged olaylarına bakılabilir.

nirvana unplugged
alice in chains unplugged
seether unplugged
vs vs
0
kalpteki delik
(28.04.12)
(3)

nadirkitap.com iletişim bilgileri paylaşmaca

truvaiti
mesela gittigidiyor'da adama (satıcıya) "bu kitabın başka fotoğrafları varsa mailime atar mısınız" deyince gittigidiyor çok kızıyor.aranızda konuşmayın diyen öğretmen misali aranızda iletişim bilgileri paylaşmayın diyor. ikinci kez olursa üyeliği silerim falan.aynısı nadirkitap.com'da var mı?
mesela gittigidiyor'da adama (satıcıya) "bu kitabın başka fotoğrafları varsa mailime atar mısınız" deyince gittigidiyor çok kızıyor.

aranızda konuşmayın diyen öğretmen misali aranızda iletişim bilgileri paylaşmayın diyor. ikinci kez olursa üyeliği silerim falan.

aynısı nadirkitap.com'da var mı?
0
truvaiti
(21.04.12)
hayır yok.. zaten nadirkitapta satış yapabilmeniz için mesaj üzerinden konuşmak zorundasınız.. başka şansınız yok.
0
inayet prensi
(21.04.12)
@inayet prensi:

niye mesaj üzerinden konuşmak zorunda olasınız ki? ben hiç mesajlaşmadan da bir sürü kitap aldım?
0
🌸truvaiti
(21.04.12)
yok yav ben yanlış anladım. kastettiğim ordaki kitapçılara kitap satışıydı.. yani özelden telefonumu mailimi falan vermiştim defalarca bi sorun çıkmadı. zaten yönetim kendisi diyor mesajla iletişim bilgilerinizi verin diye.
0
inayet prensi
(21.04.12)
(8)

Avukat vs Diş Hekimi

metehan01
Sizce hangisi daha karizmatik?Statü olarak hangisi daha üst?Neden?Diş hekimi için bir sıkıntınız olduğu zaman elinin altındasınız kulsunuz yani onaAvukat ise yine bir mevzu olduğunda olay ona bağlı, hı bir de x-ray'lerden geçmek zorunda değiller ya da ne bileyim polis kimlik sorduğunda baro kartını
Sizce hangisi daha karizmatik?
Statü olarak hangisi daha üst?
Neden?

Diş hekimi için bir sıkıntınız olduğu zaman elinin altındasınız kulsunuz yani ona
Avukat ise yine bir mevzu olduğunda olay ona bağlı, hı bir de x-ray'lerden geçmek zorunda değiller ya da ne bileyim polis kimlik sorduğunda baro kartını gösterince keşke avukat olduğunuzu söyleseydiniz pardon diyip geri veriyor falan. Diş hekimi için aklıma pek bir şey gelmedi. Sizcesini merak ediyorum
0
metehan01
(21.04.12)
bence avukat
0
aliyoni
(21.04.12)
avukat ne allasen? diş hekimi tabiki.
0
faaip de oiad
(21.04.12)
diş hekimi elinde kerpeten milletin ağzının içinde garip garip hareketler hastalar yanlarında tükürüyolar falan kötülediğimden değil diş hekimlerini seviyorum...
avukatlar öylemi her zaman mesafeli.
0
aliyoni
(21.04.12)
manyakmısınız abi siz diş hekimi ne ya. avukat dediğin adam bir olayda kimliğini çıkardı mı olayın gidişatı değişiyor.

diş hekimine niye kul olayım ki_? dişim ağrıyor bakacak. bakmazsa en kötü beynim zonklaya zonklaya yaşarım.

avukata kulsun esas. içeri girmelik bir dava olsun da görürsün kul köle olmayı avukata.

bence diş hekimliği öğretmenlikten üstte iibf'den altta karizma ve statü olarak.
0
ayiadam
(21.04.12)
karizma; avukat.
para; diş hekimi.

şimdi sağlam para kazanan avukatlar var elbet ama ortalama gelir olarak diş hekimleri(hele ki ortodontist) daha fazla kazanıyor gibi geliyor bana.
0
late viper
(21.04.12)
diş hekimi daha karizmatiktir gözümde.
çünkü ince ruhlu, kibar, rafine zevkleri olan insanlar olduklarına dair bir imaj var kafamda.

Avukatlar pek sevimli gelmez gözüme. Mesleği hukukla doğruları anlatmak olduğu kadar hukuki yalanlar uydurabilmek aynı zamanda. Ama eğer soru buysa; bir avukat olarak yaşamak tahmin ediyorum ki daha kolaydır.
0
michael_knight
(21.04.12)
millet diş hekiminin yanında tükürüyor falan da, avukatın da başına neler neler geliyor. adamların hayatı hep öyle canım cicim ile geçmiyor.

yani birisinin yanında tükürmesi falan o kadar sevimli ki, avukatın başına gelebilecek olaylar düşünüldüğünde...
0
truvaiti
(21.04.12)
diş doktoru nedir a.q ? doktor olarak saymıyorum
0
fuskiyenin oglu
(21.04.12)
(13)

çeviriden para kazanılır mı

kamilinsan
toefl'dan 97 almışlığım var, bölümüm sebebiyle ingilizce makalelerle içli dışlıyım.ingilizce-türkçe ya da türkçe-ingilizce çeviri yapsam para kazanabilir miyim? iş bulmak için hangi mecralara akmalıyım*
toefl'dan 97 almışlığım var, bölümüm sebebiyle ingilizce makalelerle içli dışlıyım.

ingilizce-türkçe ya da türkçe-ingilizce çeviri yapsam para kazanabilir miyim? iş bulmak için hangi mecralara akmalıyım*
0
kamilinsan
(21.04.12)
Cevirmenler bile cok deneyimli degillerse pek is bulamiyorlar. Bir de Ingilizce'yi iyi bilmek ceviri yapabilmek icin yeterli degil. Gene de denemek icin ceviri ofislerine gidebilirsiniz, size deneme metinleri verirler.
0
crown
(21.04.12)
hayatımda ki en önemli eksik sende var. buna rağmen iş bulabilir miyim? Sorusunu gördükçe sinirlerim zıplıyor.
0
secretcode
(21.04.12)
@secretcode anlamadım abi gerçekten.
0
🌸kamilinsan
(21.04.12)
şunu diyorum sevgili dostum ben çok iyi derecede ingilizce bilmeyi üniversite mezuniyetine tercih ederdim. 8 yıldır kurumsal bir çok firmada çalışıyorum eğer senin gibi çok iyi ingilizce bilen birisi olsaydım hayatım değişirdi. Şu anda şu yetkinliğinizi nasıl kullanamıyorsunuz şaşıyorum. 500 tane iş alternatifi bulabilirdim senin yerinde olsaydım.
0
secretcode
(21.04.12)
yalnız ben hala öğrenciyim çeviriyi part-time yapabileceğim için seçtim yoksa zamanı gelince layığıyla kullanmak niyetindeyim bunu :)
0
🌸kamilinsan
(21.04.12)
benim arkadaş toefl'dan 104 aldı. bir şey de bildiği yok :)

lise ülkenin en iyi anadolu liselerinden üniversite ülkenin en iyi ingilizce mühendisliklerinden, işyerinde yabancılarla konuşuyordu toelf'dan da 2 kez üst üste 103-104 aldı bana kalsa listeningi ehh iyi, readingi orta veya orta kötü.

kendisi de diyor yani "ehh işte" diye.

yani durum bu...

yani insan bu puanı alan insanın natioanl geographic'i yakıp, new york times'ı yırtıp, bbc focus'u parçalayıp, scientific american'ı darmadağan edeceğini sanıyor ama değil. normal - normaltı bir kitapta bile bilmediği milyon kelime var.

bit.ly

dil demek sadece kelime demek değil muhabbetlerine girmeyiz umarım.

yani "çeviri işine dalıcam para kazanıcam" cesareti için bence çok çok çok daha iyi olmak lazım.
0
truvaiti
(21.04.12)
lan bu kadar adam bi cevap yazamamış şu soruya. sayfa başı 5-8 tl civarı kazanılıyor. çeviri bürolarına gidip konuşuyorsun, onlar sana internetten atıyor çeviriyi. kabul ediyorsanız şu zamana kadar çevirmeniz gerekecek diyor. daha sonra kaç sayfa çevirebileceğinize göre işi alıyorsunuz. tek bürodan genelde haftada 1 falan iş düşüyor. para kazanmak performansa ve şansa bağlı. 20 sayfalık çeviri de gelebilir, 2 sayfalık da, 200 sayfalık da. ne kadar çeviri bürosuna cv/mail adresi telefon bırakırsanız o kadar şansınız artar.

Ayrıca toefl'dan 97 aldıysan gayet de çevirirsin. bizim arkadaşlar falan çevirip kazanıyor paralarını öğrenci halleriyle. toefl'ları falan da yok öyle. Sonuçta açacaksın önüne tureng'i çevireceksin baka baka takıldığın yerlerde. simultane çeviri yaptıracak halleri yok heralde. iyi değilsindir yapma çeviri diyenler hangi kafada acaba ya...
0
yule
(21.04.12)
bu kadar adam cevap yazamamış çünkü çeviri öyle pek ne iş olsa yaparım abi tarzı bi sektör değil. insanların sağda solda kullanacağı, iş görecek, gerekirse resmi mecralara akacak belgeler geçiyor elinizden. ingilizce bilmek kadar türkçeyi güzel kullanmak, doğru cümle kurabilmek de gerek. tercüme büroları da her ingilizce bilenin üzerine balıklama atlamıyor.
kimseye haybeye hayal kurdurmayın.
0
saatgeceninonikisi
(21.04.12)
Kapagi bir yayinevine atmaya bakin. İyi ceviri yapiyorsaniz duzenli bir sekilde kitap gonderirler. Ama bazilari aylarca paranizi vermez, surundurur. Piyasaya girince ogrenirsiniz az cok kimin odeyip odemedigini.
0
demirlisomya
(21.04.12)
türkiye'deki çeviri büroları yukarıdaki arkadaşın dediği gibi 5-8 tl arası ödüyorlar 1000 karakter başına, hiç kasma bu bildiğin amelelik.

freelance istiyorsan bireysel network elde etmek için yabancı freelance sitelerinde kendini düzgün olarak takdim edip nitelikli çeviri işlerini bu fiyattan daha yukarıda almaya çalış.

ya da uluslararası çalışan şirketlerin uluslararası ilişkiler gibi departmanlarında çalışabilirsin hem de fonksiyonel deneyim kazanırsın.

ben tercüme yapmıyorum ancak makale yazarlığı yapıyorum, türkiye'de piyasası makale başına 5-10 tl, yurtdışı networkü sayesinde makale başı 30 dolar aldığım oldu tahmin et artık aradaki uçurumu. emeğine saygı istiyorsan her zaman yurt dışı müşteri bağlantıları kur linkedin, diğer sosyal medya araçları vs yardır.

yani türklerle çalışma da ne yaparsan yap :)
0
enedwaith
(21.04.12)
gayet iyi kafadayım.

"yani "çeviri işine dalıcam para kazanıcam" cesareti için bence çok çok çok daha iyi olmak lazım."

dedim.

----------
yani adam elbette ingilizce biliyor. ama ingilizce bilen herkes de bilir ki yeri gelir bir tane salak kelime adamın saatlerini alır.

---

"Sonuçta açacaksın önüne tureng'i çevireceksin baka baka takıldığın yerlerde. "

tureng'in yanında ayrıca eksiduyuru var google translate (!) var. İLLA Kİ çevirirsin ama sonuçta 5lira kazanacağın çeviri senin ne kadar zamanını alıcak sorun orada işte.

haksız mıyım?
0
truvaiti
(21.04.12)
Ayar vermeye kasanlar olmuş madem bir kaç kelam daha edeyim...

Soruyu soran arkadaş ingilizcesinin profesyonel olmadığını ama ingilizceyle haşır neşir olan öğrenci bir kardeşimiz olduğunu belirtmiş. Zaten daha profesyonel çevirmenler niteliklerine göre 5-8 tl değil 10-30 tl arasında kazanabiliyor sayfa başına. Benim dediğim 5-8 tl arası çalışan gruba daha önce ben de çok uzun bir süre olmasa da dahil oldum, çevremdeki arkadaşlar da çalıştılar. "Hata istemiyorlar!" yanılgısı bu 5-8 tl alan grup için kısmen geçerli. Çünkü bu grup zaten çoğunluk öğrencilerden oluşuyor ve çevirilerini çeviri bürosuna gönderdikten sonra daha nitelikli bir çevirmen tarafından tekrar gözden geçirilerek düzeltmesi yapılıyor. yeri geldiğinde sizle iletişime geçerek hatalarınızı gösteriyorlar, hatta msn, facebook gibi platformlarda çoğunlukla online oluyorlar ve çeviriniz yaparken çok takıldığınız yerlerde sorma şansınız bulunuyor bu elinizdeki çeviriden sorumlu nitelikli çevirmene. Genelde sizin seviyenizin bir kaç çeviriden sonra farkına varıyorlar ve ona göre çeviri gönderiyorlar. Elbette hazırlık öğrencisi gibi çevirecek kadar ingilizcenizle, nitelikli çevirmene danıştığınız halde sayfa başına 4-5 hatadan fazla hata yapacak biriyseniz bu işe kalkışmayın. Ayrıca Tureng'i google translate'le bir tutmak da hakkatten ayrı bir kafa. Bilen de konuşuyor bilmeyen de konuşuyor sonra ayar vermeye kalkıyor, ilginç.
0
yule
(22.04.12)
ayar vermek - kasmak - kafa - ilginç - bilen konuşur bilmeyen de.. bir sokak ağzı bir ağır abi tripleri bir ben bilirim komiklikleri.. neyse:

sonuç: 97 almışsan kimse sana ingilizcen yok diyecek değil. ELBETTE çevirirsin. ama bunun EKONOMİK DEĞERİ olur mu? 5liralık çeviri ne kadar süreni alır? kaldı ki toefl ayrı çeviri yine ayrı. alakaları yok.

al buyur başla madem. sen de gör, ben de, biz de.
0
truvaiti
(23.04.12)
(11)

masal gibi bir film arıyorum.

dahinnotha
izlemek için. biri bana bu soruyu sorsa direk tim burton derdim. lakin batman dışında bütün filmlerini izledim. ne önerirsiniz?
izlemek için. biri bana bu soruyu sorsa direk tim burton derdim. lakin batman dışında bütün filmlerini izledim. ne önerirsiniz?
0
dahinnotha
(21.04.12)
hastanede yatan bir adamın tatlı - tombik rus - roman kızına hikayeler anlattığı film olabilir. ama adını bilemiyorum. müzikleri de iyidir.
0
truvaiti
(21.04.12)
valthoron
(21.04.12)
masal gibi deyince aklima su an direkt iki film geldi:
1) skywalkeremre'nin de onerdigi: finding neverland
2) the fall

ikisi de iyi.
0
entrapmen
(21.04.12)
(bkz: sanatorium pod klepsydra)
bunu yapan insan olamaz!

www.imdb.com
0
sanal hayvan
(21.04.12)
the fall diyecektim ama zaten söylenmiş, bir de pleasantville olabilir. Everything is illuminated da olur bak.
0
in vino veritas
(21.04.12)
the fall işte benim dediğim.
0
truvaiti
(21.04.12)
Pan'nın Labirenti
0
deniz.den
(21.04.12)
(bkz: interstate 60)
0
anonim yazar
(21.04.12)
iustitia omnibus
(21.04.12)
where the wild things are. film tamamen çocuk kafasıyla yapılmış. böyle çocukluktaki mental dengesizliği hatırlıyor insan. ayrıca masalsı tabi malum.
0
yuto
(21.04.12)
(5)

tam geçen sene bu aylarda günde 24 saat çalan 3 şarkı

truvaiti
1. evde aile kavgası var. klipten aklımda kalan bu.money money money şarkısı ile beraber bu 24 saat dönüşümlü çalardı mtv'de falan. rihanna olması lazımdı. duygulu ağır gibi bir şarkı ara ara hızlanıyor.edit:2. bir kız pencerenin kenarına oturmuş sakin sakin "i am addicted..." diyor. o da tam aynı z
1. evde aile kavgası var. klipten aklımda kalan bu.

money money money şarkısı ile beraber bu 24 saat dönüşümlü çalardı mtv'de falan. rihanna olması lazımdı. duygulu ağır gibi bir şarkı ara ara hızlanıyor.


edit:

2. bir kız pencerenin kenarına oturmuş sakin sakin "i am addicted..." diyor. o da tam aynı zamanlarda idi.

3. bir sürü adam vardı. maymun kılığında. o şarkı ne idi?

hepsi aynı zamanın şarkıları. tam geçen sene bu zamanlar.
0
truvaiti
(21.04.12)
3. bruno mars - the lazy song
0
trikotilomanyak
(21.04.12)
1. katy perry - firework
0
yarey
(21.04.12)
2. The Black Eyed Peas - Just Can't Get Enough
0
yarey
(21.04.12)
katy perry'nin bu şarkısı 2010'da çıkmış. benim dediğim tam 1 sene önce idi. ergen annesi ile falan tartışıyor evde.

şarkı katy perry'nin de değil zaten. money şarkısı ile eşzamanlı idi ama söyleyen rihanna olmalı.
0
🌸truvaiti
(21.04.12)
1. pink-you are perfect şarkısında da öyle bir şeyler hatırlıyorum sanki. ama olmayabilir de :)
0
pokerface
(21.04.12)
(5)

türk basketbolu voleybolu vs

yarey
10-15 sene önce de bu kadar takip ediliyor muydu? önemseniyor muydu? önceden sanki sadece futbolla ilgileniyoduk? şimdi bayanlar basket maçında bile kıyamet kopuyor. yoksa sorun bende miydi?
10-15 sene önce de bu kadar takip ediliyor muydu? önemseniyor muydu? önceden sanki sadece futbolla ilgileniyoduk? şimdi bayanlar basket maçında bile kıyamet kopuyor. yoksa sorun bende miydi?
0
yarey
(20.04.12)
internet sayesinde bu seviyeye geldi. haberleşme diyelim. önceden belli bir kesim ya da ilgilenenler takip ediyordu. şimdi herkes
0
yapcak bisi yok
(20.04.12)
sponsorluk falan daha bir girdi işin içine.

ülkerler crownlar. eskiden de sponsorlar vardı da az vardı sanki?
0
truvaiti
(20.04.12)
yatırımların artmasıyla ilintili olarak düşünüyorum ben durumu biraz da. ancak n'olursa olsun asıl branş futboldur.
0
asilsiz suclama
(20.04.12)
rekabet . sadece futbola sınırlı kalamazdı, basketbol ve voleybolada rekabet öne çıkıyor . daha da amatöre yayabilirler bu gidişle :)
0
metal69
(20.04.12)
o dönemde her dalda sadece galatasaray şampiyon olduğu için önemsenmiyor,gazetelerde küçük puntolarla;bunun yanı sıra haberciliğiyle veriliyordu şampiyonluklar...fenerbahçe,sponsor desteğini alıp şampiyon olmaya başlayınca dünyanın en önemli haberiymiş gibi manşetlere çekilmeye başlandı..misal bu hafta feneri hoplatınca samiyende gazeteler bu maçtan ziyade fenerin kadınlar basketbol ligindeki şampiyonluğunu haber yapıcaklar ve ardına bunun yanı sıra galatasaray futbolda fenere koydu olucak...biz alıştık bunlara :)
0
olivercapote
(20.04.12)
(10)

sırt ağrısı [biraz acil gibi lan]

klassno
panpalar,şimdi sırtıma bir ağrı saplandı. hareket edemiyorum, yarı kambur bir pozisyonda kaldım lan. ciddiyim bak. ayağa kalkamıyorum, sağa sola dönemiyorum. napıyım ben de düzeliyim? bu akşam halletmem gereken işler var, yatıp dinlenemem. zaten kalkıp da yatağa dahi gidemem.
panpalar,

şimdi sırtıma bir ağrı saplandı. hareket edemiyorum, yarı kambur bir pozisyonda kaldım lan. ciddiyim bak. ayağa kalkamıyorum, sağa sola dönemiyorum. napıyım ben de düzeliyim? bu akşam halletmem gereken işler var, yatıp dinlenemem. zaten kalkıp da yatağa dahi gidemem.
0
klassno
(20.04.12)
kas ağrısı olduğunu düşünerek:

duşa gir. sıcak olsun. ciddi sıcak ama. 10 20 30 dk (ne kadar dayanırsan) sırtına sıcak suyu uygula. hayvan ısınsın yumuşasın.

denedim yüzde 100 çalışıyor.

kas gevşetici falan da olabilir.
0
truvaiti
(20.04.12)
hacı diyorum ki hareket edemiyorum. kalkamıyorum, doğrulamıyorum. yarı kambur halde sandalyede kaldım. omurlarım ağrıyor çok feci, bi de sanırım kaslar ağrıyor dediğin gibi. çok kötü lan. :(
0
🌸klassno
(20.04.12)
o zaman ara birisini gelsin sırtına sıcak su uygulasın oracıkta yıkasın seni. sıcak su aküleri de olur. lan.
0
truvaiti
(20.04.12)
deneyeceğim panpa. çok sağolasın.
0
🌸klassno
(20.04.12)
bunu atlatınca spor yap. deadlift, geniş tutuşta barfiks falan. geçmiş olsun.
0
truvaiti
(20.04.12)
muscoril
0
fayfim
(20.04.12)
sıcak sanıldığı kadar iyi bir yöntem değildir kaslar için. soğuk olmalı o su bazen. bilmeden hareket etmeyin!
0
even i say faith no more
(20.04.12)
bilmeden hareket edin:

bit.ly

adamın ilk lafı sıcak su.

"bu bel tutulması ama sırt tutulması değil delirtmeyin adamı" diyen de çıkar, olur yani.

bu arada da videoda genelde sırta çalışmış.
0
truvaiti
(20.04.12)
hacılar, ufaktan geçti gibi ama yine vuruyor ara sıra, tutulup kalıyorum. şu ana kadar hiçbir şey uygulamadım, biraz bekledim sadece.

o sırt çukuru ve biraz üstünü kapsayan bölgede ağrı ile tutukluk arası bi şey. feci zorluyor.
0
🌸klassno
(20.04.12)
benim de 1 haftadır ağrıyor amk. sırt ağrısı kötü. sabahları oluyor genelde. duş işe yarıyor biraz.
0
bunlarolmaz
(20.04.12)
(6)

Ders Çalışmayı Nasıl eğlence hale getirirsiniz ?

lawist
Ders Çalışmayı aslında seviyorum .Şöyle ki içimden okuduğumda hiç bir şey anlamıyorum.Birde çok çabuk sıkılıyorum.Hukuk okuyorum.Ne tavsiye edersiniz ?Bu sebeple sesli okuyarak çalışıyorum
Ders Çalışmayı aslında seviyorum .Şöyle ki içimden okuduğumda hiç bir şey anlamıyorum.Birde çok çabuk sıkılıyorum.Hukuk okuyorum.Ne tavsiye edersiniz ?Bu sebeple sesli okuyarak çalışıyorum
0
lawist
(20.04.12)
montla çalış
0
bebekyuzlutopsakallicocukruhluolguninsan
(20.04.12)
Her ders çalışma periyodunun arkasından kendini ödüllendirmek...Şöyle yani bugün 20 sayfa çalışırsam,bitirince kalkıp en sevdiğim arkadaşımı arayacağım,film izleyeceğim,şunu yiyeceğim v.s Ben öyle yapıyorum,dayanma gücümü artıran bi taktik
0
ladybug
(20.04.12)
sözel derslerde özellikle tarihte senaryolara komik detaylar ekle

bana da bir arkadaşım önermişti çok eğlenceli oluyor
0
nolmus yani
(20.04.12)
en eğlencelisi sınavdan çok çok önce geniş zamana yayarak çalışmak olsa gerek.

bizim arkadaş istanbul hukuk'u, haftada 6 gün, günde 6 saat ders çalışarak 3. olarak bitirdi. 4 senede okula gitmediği yarım gün hastalık yarım gün de okulu asmak derken toplam 1 gün olmuş.
0
truvaiti
(20.04.12)
bir sorunu çözdükten sonra ya da hedeflediğin şeye ulaştıktan yüksek ses müzik verip dans etmek olabilir.bende çalışıyor.
0
manifeste
(20.04.12)
renkli kağıtlar, güzel kalemler.
0
darkcherry
(20.04.12)
(4)

hukukçulara beyin jimnastiği sorusu...

truvaiti
tam 20 sene önce, 1992 yılında, hukuk fakültesini iyi bir şekilde bitirmiş, hakim veya savcı veya avukat olmaya hak kazanmış bir adam var elimizde.tam sabah mesaiye giderken adamı dondurduk.20 sene sonra tekrar çıkardık kaptan. hadi git mesaiye dedik.bu adam 20 senedir hukuk bilgisini güncellemedi,
tam 20 sene önce, 1992 yılında, hukuk fakültesini iyi bir şekilde bitirmiş, hakim veya savcı veya avukat olmaya hak kazanmış bir adam var elimizde.

tam sabah mesaiye giderken adamı dondurduk.

20 sene sonra tekrar çıkardık kaptan. hadi git mesaiye dedik.

bu adam 20 senedir hukuk bilgisini güncellemedi, 20 öncesi ile duruyor, ne olur?

a) kısa bir zaman oturup okusa (3-4 hafta?) işin içinden çıkar, her saniye her şey değişmiyor, önemli olan temel?

b) ohoo çok ciddi zaman harcaması lazım ?

c) aynen sabah işe gitse halleder ?

ayrıca:

>>>>> avukat hakim savcı olması a-b-c şıklarını değiştirir mi? hepsinde aynı mıdır? <<<<<
0
truvaiti
(20.04.12)
kanaatim odur ki

1- hakim savcı olması olayı bütünüyle değiştirir
2- avukat olursa oturup ciddi ciddi çalışsa bile yetmez. bi kere temel kanunların bir çoğu değişti, ceza, ceza usul, medeni usul, yakın zamanda ticaret ve borçlar, iş kanunu... 3-4 hafta yalan olur. 3-4 yılda, olaylarla karşılaştıkça büyük oranda kendini 2.0.1.2'ye yükseltmiş olur.


edit: tamam lan çok insafsız oldum 3-4 yıl olmasa da kafandan 1-2 yılı var.
0
avkatbey
(20.04.12)
20 yılda çok fazla kanun değişti. hele hmk için 1 sene dondursan yeterli. hukuk nosyonu alan biri tabii ki bir şekilde üstesinden gelir ama 3-4 hafta yeterli olmaz bence. 1 yılda falan toparlar sanki.
0
arma aski
(20.04.12)
güzel soru
elimizde 91de mezun olması gerekirken olmamış-ama olay sadece bir iki sınav hani bitirdi bitirecekken- yurtdışına gitmiş hukuk konusu dışında işler yapmış, dönmüş dolaşmış 2008 (den sonra ama hangi yıl bilmiyorum) diplomayı almış, stajı tamamlamış bi tane var. Avukatlık yapıyor.
0
niye ama
(20.04.12)
@kulustur:

bir, adam 20 sene kitap açmadan yaşasa ne olur demedim ki. adamın bilgileri beyninde taze ama bilgiler eski.

iki, 1992 de sabah sıfır pratikle işe yeni başlayan avukat hakim savcı ile 2012 de sıfır pratikle işe başlayan avukat hakim savcıyı mukayese ediyoruz. pratiksizlik eşit.

üç, faraziye zaten, neredeydin bu kadar sene denmiyor.

buradaki soru 1992 nin hukuk bilgilerine sahip adam bu gün ne yapar? o kadar.
0
🌸truvaiti
(20.04.12)
(12)

Neden mutlu olamıyoruz?

goldentitan
Neden sürekli sahip olmadığımız şeyleri istiyoruz?Hayatımızdan memnun olmayıp kendimizi üzüyoruz?Bu histen kurtulmanın yolu yok mu?Bana sürekli oluyor ve ben sıkıldım bu durumdan.Mesela greys anatomy izliyorum diyelim, başlıyorum düşünmeye başka bir ülkede doğmuş olsaydım, tıp okusaydım nasıl olurdu
Neden sürekli sahip olmadığımız şeyleri istiyoruz?
Hayatımızdan memnun olmayıp kendimizi üzüyoruz?
Bu histen kurtulmanın yolu yok mu?


Bana sürekli oluyor ve ben sıkıldım bu durumdan.
Mesela greys anatomy izliyorum diyelim, başlıyorum düşünmeye başka bir ülkede doğmuş olsaydım, tıp okusaydım nasıl olurdu diye, sonra moralim bozuluyor. Dışarıda bir kızın eteğini beğeniyorum, ben niye böyle güzel kıyafetler bulamıyorum diye düşünmeye başlıyorum. Çok sevdiğim bir pastane var, yabancı. Onun tariflerine bakıyorum diyelim, neden bunlar Türkiye'de yok diye hayıflanıyorum fln.

Eskiden böyle depresif değildim, üniversiteye başladıktan sonra oldu. Nasıl normale döneceğimi şaşırdım.
0
goldentitan
(20.04.12)
bu histen kurtulmanın yolu kendinizden daha az şeylere sahip olanları görebilmeniz.
0
manifeste
(20.04.12)
(bkz: kapitalizm)
0
sinematematikci
(20.04.12)
çok klasik olacak ama insanın aklı genelde sahip olmadığına sahip olmak üzerine çalışıyor. Ha bu ülkede mutsuz olmak için çok neden var gerçi. biraz araştırıp, bilen biriysen nasıl mutlu olabilirsin?
şükür duygusu da önemli elbette ama önceki nesil bu kadar farkında değildi bunların. mesela greys anatomy'i trt kanalları vermese izleyemez ve bilemezdin...

bilmek mutsuzluk getiriyor sonuçta.
0
zartanyan
(20.04.12)
beklentini yüksek tutmayacaksın mesela. nefsinle savaş ve onu yen.
0
yün prenses
(20.04.12)
dostoyevski'nin bir sözü vardır; Eğer hayatta hep mutlu olursam, hayalini kuracak neyim kalır, der. istediğin ve arzuladığın her şeye sahip olduğunda kıymet olgusu ortadan kalkıyor. bu daha derin bir mutsuzluk bile getirebilir.
0
oldtimer
(20.04.12)
sorun aslında mutluluğun ne olduğu ile alakalı.

çok mutluyum geberiyorum ohhhhh çıldırdım ulan yeni telefon aldım mutlukuktan beynim aktı seviştim gezegen ters döndü pink floyd dinlerken nirvana'nın tozunu aldım aynı filmi 45. kez izledim kendi salyamda boğuldum orgazmik yiyecek yedim vaginusmusum çözüldü bir arkadaşım var sohbetini dinlerken mutlukuktan altıma işiyorum 5 yaşındaki bebek ile konuştum çok komikti gülmekten bağırsaklarım titredi

diye bir şey yok ki.

ye iç seviş şükret yat kalk spor yap falan hayat bu yani.

100 (hadi 200) sene önce insan nüfusunun yüzde 99.9'u 100 kişiyi ancak tanıyan, yılda 364 gün aynı 2-3 çeşit yemek yiyen, ömrünün yüzde 99u aynı 10kilometrekare yerde geçen ancak 2-3 tane şarkı bilen - bilmeyen yani müzikten ilginç yemekten ipad iphone bilmem neden habersiz idi.

bu ilginç mutluluk arama olayları çok yeni şeyler ve geneli de yalan hatta hepsi.

hayat bu agacım. durum bu yani. yapıcak da fazla bir şey yok.
0
truvaiti
(20.04.12)
neden yasadiginin sebebini bilmiyorsan neden mutsuz oldugunun sebebini de bilemezsin.zenginin de fakirin de ayni yere gittigi bir yerde gayemiz hirslarimizi tatmin etmek degil,birilerine faydali olmak olmali.bak o zaman istesen de mutsuz olamazsin bu kadar net.
0
extraterrestrial
(20.04.12)
nedeni cevrendeki gördüklerinden dolayi daha cok istemen sende benzer durumlarin aynisi bendede ve cevremdeki 1000 kiside daha var.

hep daha fazla,hep daha fazla seklinde bir dayatmanin sonucu bunlar...

su aralar mutlu ve huzurluyum ama eskisi gibi durumlarla karsilastirilmayacak durumda tabi,yani nasi diyim bi saf mutluluk ya da saf huzur degil...

üniversiteye baslamadan önce istedigim seyler vardi,istedigim bi üniversite vardi,üniversiteye basladigimda calismak istedigim sirketler vardi hepsine ulastim...istedigim üniye girdim,istedigim sirketlerde hatta daha fazlasinda calistim,istedigim yarismalar vardi onlari kazandim ama tatmin olmadim,sendede böyledir muhtemelen...

simdiki cagin problemi bu iste,cok bilmek ,bilmenin getirdigi tatminsizlik.
0
serabetan
(20.04.12)
başka türlüsünü bilmediğiniz için tabii ki.

greys anatomy izlediğiniz kadar biraz da kitap okusanız güzel olabilir. ya da direkt zengin koca bulun, o dediklerinizin hepsini yapın.
0
386 dx
(20.04.12)
Dervis Yunus felsefesinden uzaklastiginda mutsuz olursun.

Ne varliga sevinirim,
Ne yokluga yerinirim
Askin ile avunurum,
Bana seni gerek seni...


Kendini su fotograflarda hayal et:

world-poverty.org

1.bp.blogspot.com

help-stop-poverty-forever.webs.com

www.rmminc.org

wonderingfair.files.wordpress.com

3.bp.blogspot.com

filipspagnoli.files.wordpress.com

www.genderacrossborders.com
0
compadrito
(20.04.12)
nirvanaya ulaş
0
lawist
(20.04.12)
yanlış ihtiyaç penceresinden bakıyorsun bence hayata, yani, önceliklerini belirle hayatınla ve kendinle barış bence, hayatını israf olarak görebilirsin ama bulunduğun mevkide yapabileceklerini görmezden gelme. dil öğren, insanlar tanı, hatta bana kalırsa önce kendini tanı.

bir yerde bu sorunun başlıca sebebi toplumun sana dayatması ve kapitalist sistemin yan etkileri, önüne ha bire toplumsal kahramanlar sunması. tabi burası işin derin boyutu, girmeye gerek yok. çoğu tedavi kişide bitiyor en nihayetinde.

neyse venedik'te bir barda okumuştum;

“Let your boat of life be light, packed with only what you need - a homely home and simple pleasures, one or two friends, worth the name, someone to love and someone to love you, a cat, a dog, and a pipe or two, enough to eat and enough to wear, and a little more than enough to drink; for thirst is a dangerous thing. ”

three men in a boat a boat adlı romandan sanırım.

bence bir geçiş aşamasındasın, etrafında dönen değişimleri, fikirlerini, yaptıklarını ettiklerini hayatınla bağdaştırmaya çalış.
0
Dr. Kissingher
(20.04.12)
(10)

bir ingilizce kelime

truvaiti
bir toplantıda herkes açık olan, tüm üyelere açık olan oturum gibi bir tanımdı. neydi bu?panel falan değil.
bir toplantıda herkes açık olan, tüm üyelere açık olan oturum

gibi bir tanımdı. neydi bu?

panel falan değil.
0
truvaiti
(20.04.12)
workshop'lar genellikle tüm üyelere açıktır. alakası var mı?
0
il padrino
(20.04.12)
yok bu bir sıfat.

"x session" diye geçer. "herkese açık, tüm üyelere, tüm üyelerin katıldığı, hazır bulunduğu" gibisinden.

hatta "vay anasını böyle bir kelime de varmış" demiştim.
0
🌸truvaiti
(20.04.12)
executive session?
0
new way of life
(20.04.12)
değil. executive session için gizli celse denmiş gerçi ama belki ayrıntısı farklıdır ama değil.
0
🌸truvaiti
(20.04.12)
en.wikipedia.org

belki buradan yola çıkabilirsin. ya da kelime aklına gelebilir.
0
new way of life
(20.04.12)
jam session? aslında müzik terimidir ama böyle bi araya gelme şeysi de içeriyo gibi sankim
0
roket adam
(20.04.12)
jam session değil. wikipedia linkini de okudum gözüme çarpmadı o kelime.
0
🌸truvaiti
(20.04.12)
open session diyelim?
0
il padrino
(20.04.12)
plenary session

bütün üyelerin hazır bulunduğu oturum anlamına geliyor.
0
ermanen
(20.04.12)
esas bkz ı buna verelim:

(bkz: plenary)

oald8.oxfordlearnersdictionaries.com
0
🌸truvaiti
(20.04.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.