Giriş
(11)

Fark yarattı dediğiniz bir diş fırçası var mı?

ofelia
Bir arkadaşım story atmış geçen şu tahta saplı, fırçası da dışarıdan bakıldığında çok düz, şovsuz görünen diş fırçalarını diş doktoru önermiş de hayatı değişmiş. Öyle influencer falan değil normal biri, baya övmüş işte fırçayı. Ben bunları bir süredir görüyorum ama hiç incelemedim. Bende de elektrik
Bir arkadaşım story atmış geçen şu tahta saplı, fırçası da dışarıdan bakıldığında çok düz, şovsuz görünen diş fırçalarını diş doktoru önermiş de hayatı değişmiş. Öyle influencer falan değil normal biri, baya övmüş işte fırçayı.

Ben bunları bir süredir görüyorum ama hiç incelemedim. Bende de elektrikli olanlardan var. Fırçaları da değişik değişik, 3d beyazlatma bilmem ne. Siz ne yapıyorsunuz, ne kullanıyorsunuz?

Cidden denediğinizde "oo bu da ne güzelmiş, ağzım dişim bayram etti" dediğiniz bir diş fırçası var mı?
yoksa hepsi aynı mı?
bu elektrikli vızır vızır dönenlerin bir sakıncası var mı?
çünkü çok uzun zamandır kullanıyorum bırakayım mı artık?
0
ofelia
(18.11.20)
curoprax 5460 diş hassasiyeti olanlar için efsane bir fırça. şu an elektrikli diş fırçası var. saçma sapan yerlerde de hassasiyet oluşmaya başladı. tekrar curopraxa dönmeyi düşünüyorum

galiba böyle yazılmıyor ya.
0
kablelvuku
(18.11.20)
Elektrikli degistirdi benim hayatimi. Daha az eforla daha iyi temizliyor. Vazgecmem ben kolay kolay herhalde
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.11.20)
son 2 diş doktoruda en basic, dümdüz olanlarla yukardan aşağı fırçalayın ve muhakkak diş ipi kullanın demişlerdi. gerçekten de çok rahatladım 1,5 senedir. ben de e o kadar reklamı yapılıyor diğerlerinin yok bilmem ne kıvrımlı, yok elektrikli, yok şuralara ulaşan falan diye gülmüştüm. adamda adı üstünde reklam onlar demişti :).
0
Phoebe
(18.11.20)
Ben de elektriklinin gerçekten daha çok temizlediğini hissediyorum nedense. Uzunca bir süre kullandım, aynı temizlik hissini normal fırçalar vermiyor. Ama dişçi değişim tabii.
0
roket adam
(18.11.20)
kablelvuku+1

5 senedir falan curaprox 5460 kullanıyorum. gayet memnunum. fiyatları inanılmaz arttı yalnız buna aşırııı derecede üzgünüm :'(
0
dedim ben sana
(18.11.20)
www.amazon.com

2 yıldır bunu kullanıyorum. ondan önce de bir alt modelini kullanırdım. 15 yıldır elektrikli diş fırçası kullanıyorum. dişlerim çok sağlıklı, diş beyazlatma yapmadan bembeyaz.
0
stewie
(18.11.20)
benim için tepe supreme. doktorum tavsiye etmişti. curaprox dahil, bundan daha yumuşak hisli bir fırça kullanmadım.
0
sir gawain
(18.11.20)
baya uzun suredir curaprox 5460 kullaniyorum ben de. bir seyahatte unuttugum ve bulamadigim icin baska bir firca almistim, resmen tuvalet fircasi ile fircaliyormus gibi hissetmistim.

Bu yuzden curaprox +1 diyorum.
0
65 derece
(18.11.20)
ben birkac tane dis fircasi kullaniyorum. ama dis macunu pek kullanmiyorum. yatmadan once filan bazen...

oral b'nin en ucuz elektrikli modeli var. macunsuz da fircalasan o temizlik hissini veriyor o yuzden seviyorum ama sevmedigim yanlari da var. mesela firca arkasinda kalan plastigin dise carptiginda biraktigi his beni rahatsiz ediyor.

bir tane taha sapli varm yumusak killi. tahta olmasi yukaridaki sebepten guzel cunku plastik gibi sert bi vurus olmuyor. bundan da memnunum.

tatilde yolda izde normal killi katlanabilir model tasiyorum. zor oluyor ama hic yoktan iyidir...
0
supergirl
(18.11.20)
Vallla ben söz konusu dişlerim olunca oldukça hassasım o yüzden geçenlerde arayışa girip sormuştum burada: eksiduyu.ru
1 aylık curaprox 5460 kullanıcısıyım memnunum, öneririm.
0
Amaranta ursula
(18.11.20)
Elektrikli fırça kullanıyorum. Normal elektriksiz çoğu fırça ve macun beni huylandırıyor. Huylanmamam için fırçanın biraz sert olmadı ve şeffaf telli olması, macunun ise jel kıvamında olması lazım. Ama elektrikli fırça hızlı döndüğü için macunun ve fırçanın dokusunu pek hissetmiyorum ve daha iyi temizliyor.
0
playing star again
(18.11.20)
(9)

Ev geçindirmek

kondansator
Günaydın, evlendiğinizde evin masrafları için nasıl bir yol izliyorsunuz? Maaşın yarısını ortaya atıp masraflardan kalanı birikim yapan duydum.ya da faturaları benzini ayrı ayrı bölüşüp birikim yapmayan. Tam nasıl bir paylaşım yapalım bilemedik. Şahsi harcamalarımızı minimuma indirip masrafları çık
Günaydın, evlendiğinizde evin masrafları için nasıl bir yol izliyorsunuz? Maaşın yarısını ortaya atıp masraflardan kalanı birikim yapan duydum.ya da faturaları benzini ayrı ayrı bölüşüp birikim yapmayan. Tam nasıl bir paylaşım yapalım bilemedik. Şahsi harcamalarımızı minimuma indirip masrafları çıkınca altın yapmak istiyoruz aslında
0
kondansator
(17.11.20)
Kira, kredi, faturalar gibi sabit giderleri bolusuyoruz. Bir kismini eşim ödüyor, bir kısmını ben ödüyorum. Bolusme oranı maaşın yüksekliğine göre tabi. Eşim benden daha yüksek maaş aldığı için büyük gider kalemlerini o ödüyor.

Sabit giderlerden kalan tutar ile de ay içindeki mutfak, gezme, dışarıda yeme içme vs gibi diğer ıvır zıvır şeyleri o an kim müsaitse o ödüyor.

Ben mesela maaşı alır almaz altın alıyorum. Eşim de birikim yapıyor kendi hesabından.

Biz hiç şöyle yapalım böyle yapalım diye konuşmadık açıkçası, böyle gelişti.
0
elorelia
(17.11.20)
Günaydın, yeni evlendiğinizi umuyor, mutluluklar diliyorum.
İlk zamanlar garip gelir para olayları, haklısın. İkiniz de çalışıp kazanıyorsanız süper. Şahsi harcamalarınızdan kısıp hayattan kopacak vaziyette birikime adamayın kendinizi. En kolayı tek bir hesapta parayı toplayıp ordan harcama yapmak. Sabit giderker vs ödendikten sonra kredi kartlarını da aradan çıkarıp bütçenize uygun şaşırmadan aylık harcamalarınızı yapın. Her ay sonu ne kazandığınız ne harcadığınız ay sonu ne kadar kenarda kaldığını net göreceksiniz. Döneme göre, harcamalarınızı ayarlayabilir, birikimlerinize yön verebilirsiniz. Bütçenizin şeffaf olması da çoğu parasal gerginliği ortadan kaldıracaktır. Kadın kısmı için erkeklere saçma gelebilecek harcamaları, erkek için kadına saçma gelen harcamaları tartışmak ya da üzerinden mutsuzluk elde etmek ilişkiye zarar verir. Makul seviyede bunlara devam etmenizde sakınca yok. Toplam maaşınızdan min. %20-25 ay sonu ayırabiliyorsanız sorun yok. Geliriniz iyiyse bu oranın %40-50 olmasını sağlayın. Güzel bir birikime, takı vs de varsa 1-2 yıl içinde erişebilirsiniz. Güzelden kasıt ortalama bir ev almak için peşinat seviyesinde.
Bişeyleri birlikte yapmak, birlikte almak, birlikte kazanıp birlikte harcamak, kısacası aile olup ona göre yaşamak keyifli. Buna odaklanın derim. Ayrı bütçeler, ayrı hesaplar, sen şunu ver ben bunu alayım, şunu öde bende yok vs ilişkileri bana anlamsız ve yorucu gelmiştir herzaman. Art niyet olmasa da sürekli hesap yapıyor olmak mental olarak saçma.
Mutlu ve huzurlu bir birlikteliğiniz olmasını dilerim.
0
erty_ksk
(17.11.20)
Tüm masraf ve birikimler bana ait. Eşim kendi ihtiyaçlarını karşılıyor, benden para istemesin yeter şeklinde plan yaptık, + olarak bazen ondan ihtiyaçlar için az da olsa para alıyorum. Düğün altın ve takılarına da büyük yatırım (ev, araba) olmadığı sürece dokunmuyoruz. Karşılıklı olarak neye para harcadığını tartışmak çok yıpratıcı bir şey, onun kuaförü makyajı bilmemesi bana saçma gelirken benim de bazı harcamalarım ona saçma gelir. Eğer mümkünse böyle herkese imkan tanıyacak şekilde ayırabilmek en temizi.
0
roket adam
(17.11.20)
kredi hesabına her ikimiz de ortak aynı miktarda para gönderiyoruz. onun dışında ev masraflarını bölüştük, doğalgaz senin elektrik benim gibi. ortak bir hesabımız var, her ay para artıran oraya gönderiyor, yatırım hesabı gibi düşündük. onun dışında maaşlarımızı tek bir yere aktarmadık, herkes kendi kredi kartını öder kimse kimsenin alışverişine kuaförü vs. karışmaz yeme içme vb. durumlarda duruma göre o an kim müsaitse o öder. büyük bir harcama olacağı zaman birbirimize danışırız. bence herkesin kendine ait bir hesabı ve bütçesinin olması güzel bir şey. aksi takdirde para muhabbeti cidden ilişkiyi yıpratabiliyor.
0
wendyangelamoiradarling
(17.11.20)
Gelen tüm para bir hesaba yollanıyor ve tüm ödemeler yapılıyor. Kalan paradan cüzdan nakit harçlıkları alınıyor. Geriye kalan tutar da birikim oluyor. Her şey şeffaf, sıkıntı yok.
0
adivar
(17.11.20)
Para ortak havuzda
Kira, bok püsür ödemeleri yapılıyor.
Ek kart var eşimde, ay sonu kart ödeniyor.
Kalan para direk dolar veya pound olarak saklanıyor.

Kartı kontrol etmiyoruz, kim ne almak isterse alıyor.
Bu tabii paran varsa olan iş.
2 asgari ücretli karı koca olsa, ne aldın, ne almadın diye takip eder insan.
Kartlara ortalama 10-12 bin ödeniyor ayda.
0
summatinyourteeth
(17.11.20)
İkimiz de maaşlı çalıştığımız sırada şöyleydi;
herkesin maaşı kendi hesabında duruyordu. Herkes kendi günlük ihtiyaçlarını kendi hesabından karşılıyordu. Faturaları ve mutfak masraflarını genelde benim hesabımdan ödüyorduk. Eşim de maaşından artan parayı kenara koyuyordu. Kimsenin diğerinden para istememesi açısından güzel oluyordu.
Son bir yıldır ortak çalışıyoruz ve ben şahıs olarak fatura kestiğim için neredeyse bütün gelir giderler benim üzerimde toplandı. İşler biraz karıştı. Eşimde benim adıma bir kredi kartı var. Ben hesaptan harcıyorum, o karttan harcıyor. Evden çıkmadığımız için gelirin büüyk kısmı benim hesabımda birikiyor.
0
chavezding
(17.11.20)
genel giderleri kira fatura fln ben ödemesini yapıyorum. market ve pazarada ben gidiyorum. hanımda mayışından kendi ihtiyacı kadarını alıp kalanını bana yolluyor. birikimide ben yapıyorum. tabiki hanımada bilgi vererek. büyük bir kalem bir şey alınacağı zaman mesela telefon gibi birlikte değerlendirip yine ben alıyorum, kampanyaları fln takip ediyorum. ikimizde yaklaşık aynı mayışı alıyoruz. ben biraz daha hangi banka daha çok faiz veriyor, dolar altın ne durumda daha sık takip ediyorum. birde hanımda da herhangi bir acil durum için bir miktar ilave parada(milyor seviyesinde) dokunulmamak üzere birikiminde duruyor.

bu erkek hegomanyası gibi anlaşılmasın, bunun tam tersi olarak annem, babamda bizim 180 derece zıt olduğumuz bir durum vardı. benim yaptığımın aynısını daha ilkel yöntemlerle annem yapıyordu. babam anneme mayışını gönderiyordu. her ay ortaklaşa bir hesap yapıyorlar sonra annemde al bunları yatır diye babamı kurye olarak kullanıyordu.
0
morcivert
(17.11.20)
biz evli değildik ama evli gibiydik. evin masraflarıyla ilgili şöyle bir yol izliyorduk:

ben herşeyi karşılarım aşkım sen merak etme :)

maaş hesabı dışındaki tüm banka hesapları ondaydı. maaş gelir gelmez ona gönderirdim. mobil uygulama onda yüklü. tüm ödemeleri oradan yapar, kalanı da birikim yapardı. benim bir de borsada hesabım var, ben yönetiyorum. ara sıra şu kadar altın, dolar, hisse, nakit var diye özet geçerdik birbirimize.
0
stewie
(17.11.20)
(8)

Altın mı borsa mı?

soru icin geldim
Selamlar her ay 1000-1500 kenara atmaya çalışan bir insan için parayı nasıl değenlendirebiliriz? Çok uzun yıllar beklemek istemiyorum hali hazırda belli miktar param altın hesabımda.Fakat borsadan kısa vadede para kazanıyorlar dedi bir arkadaşım. Mesela 1000 liralık bir hisse ile günde 100-200 lira
Selamlar her ay 1000-1500 kenara atmaya çalışan bir insan için parayı nasıl değenlendirebiliriz? Çok uzun yıllar beklemek istemiyorum hali hazırda belli miktar param altın hesabımda.

Fakat borsadan kısa vadede para kazanıyorlar dedi bir arkadaşım. Mesela 1000 liralık bir hisse ile günde 100-200 lira kazanmak gibi.

Sizce ne yapmalıyım?
0
soru icin geldim
(16.11.20)
borsa hakkında hiç bilgin yok anladığım kadarıyla hiç girme elindeki avucundakinden de olursun.
en güzeli faiz ya da altın dolar vs. al at kenara. biriksin.
0
erty_ksk
(16.11.20)
Arkadaşınız al sattan (trade) bahsetmiş ve sadece kardan bahsetmiş oysa zarar etmekte var. Borsa da altın da küçük yatırımcılar için uzun vade de karlı yatırım araçlarıdır kısa süreli düşünüyorsanız riskli.
0
acebi
(16.11.20)
Günde 10% 20% istikrarlı bir kazanç yok. Borsada ise bu ihtimal hiç yok. tefas.gov.tr adresinden fonları karşılaştır, hisse senedi ağırlıklı bir fon seçebilirsin ya da başka bir fon. En uygun yöntem bu görünüyor.
0
istege bagli sigortasiz
(16.11.20)
Bi kere 1000 liralık hisseden günde 200 lira kazanman için hisseyi o gün tabandan alman lazım ve tabandan aldığı hissenin o gün tavan kapatması lazım. %20'lik kazanç şu anki BİST koşullarına göre başka türlü mümkün değil. Bunu da yapabilmek için müneccimle mükemmel bir gece geçirmek gerekiyor. Aksi halde aşırı şanslı olsan bile tabandan tavana giden bir hisseyi yüz yılda bir denk getirirsin ancak.

Bunu geçelim. Sana şöyle bir örnek vereyim. Cuma günü bi tane hisse sabah 10'dan akşam 17:59:45'e kadar +10% değer kazandı. Tam olarak bu bahsettiğim saatte başlayarak 10 saniye içinde +10%'dan -0,21%'ye geriledi. 10 saniyede.
Ben o 10 saniyede 1.000 lira kaybettim mesela. Bunu göze alabileceksen borsaya gir. Altın alırsan asla böyle bir durumla karşı karşıya kalmazsın ve uzun vadede asla paranın tümünü kaybetmezsin. Borsada tamamını kaybetmek de var.
0
himmet dayi
(16.11.20)
Olur neden olmasın. Bas borsaya. 1000 liraya günde 200 TL garanti tiko para.
0
stewie
(16.11.20)
borsada hisse gibi işlem gören çeşitli endekslere "endeksli" borsa yatırım fonlarını (BYF, ingilizcesi ETF) alıp satabilirsiniz. örn.

www.ziraatyatirim.com.tr

"BYF’ler baz aldığı endeks kapsamındaki varlıklara, endeksteki ağırlıkları oranında yatırım yapmaktadır. Bu sayede,

Örneğin Altına yatırım yapmak isteyen bir yatırımcı ZGOLD BYF'sini tıpkı bir hisse senedi gibi satın alarak altına yatırım yapabilmektedir.

Yine örneğin BIST 30 endeksine yatırım yapmak isteyen bir yatırımcı, endeksteki hisse senetlerini ayrı ayrı almak yerine, ZPX30 BYF sini tıpkı bir hisse senedi gibi satın alarak ilgili endeksin getirisinden yararlanabilmektedir."

e: böyle yüksek kazançlar / kayıplar vadeli işlemlerde (VIOP) bir nevi kaldıraçlı (1'e 6, 1'e 8 vb) kontratların alım satımıyla olur.

www.isyatirim.com.tr
0
engelbert humperdinck
(16.11.20)
1000tl'den günde 100-200tl kazanma işini birkaç yıl boyunca her gün yaparsanız dünyanın sayılı zenginlerinden biri olursunuz.

Kar beklentiniz ağır basıyorsa 1-2 fon bulun kafanız da rahat eder. Tefaş'tan bakabilirsiniz
0
owaki
(16.11.20)
Fon veya altın.
0
kanlakarisikyagmur
(17.11.20)
(10)

aldığım her şey çöpe gidiyor. her şeyi dondursam?

disardayim
10 günde bir mutfak için alışveriş yapıyorum. ve oldukça az şey satın alıyorum.son iki alışverişimi örnek vereceğim.20 ekimyoğurtsütpeynirmeyvekrakerdondurmadonuk margherita pizza 5 kasımyoğurt sütmeyveeti cici bebeevde hazır pizza - dondurma - müsli - meyve - kraker tüketiyorum. arada makarna yapar
10 günde bir mutfak için alışveriş yapıyorum. ve oldukça az şey satın alıyorum.

son iki alışverişimi örnek vereceğim.

20 ekim
yoğurt
süt
peynir
meyve
kraker
dondurma
donuk margherita pizza

5 kasım
yoğurt
süt
meyve
eti cici bebe

evde hazır pizza - dondurma - müsli - meyve - kraker tüketiyorum. arada makarna yaparım.

geçen hafta bütün dolabı çöpe attım. sütleri açmışım üzerinden günler geçmiş. yoğurtların tarihi geçmiş. peynirleri alalı çok uzun süre olduğu için de tribe girdim. bütün meyvelerim çürüyor. aldığım meyve de 2 elma 2 muz 2 bilmemne oluyor.

şu an konserve mısır ve müsliden başka tüketecek bir şeyim yok. olmasına ihtiyacım da yok bu arada. canım bir şey çekmiyor. ama yarın isteyebilirim.

aldığım her şeyin bozulmasından bıktım. bu hayatım boyunca böyle oldu.

satın al çöpe at satın çöpe at.

corona olduğu için de her gün markete gitmek istemiyorum. bir adet muz en küçük boy süt için her gün gidilmez ki.

nasıl bir sistem kurabilirim? önerebileceğiniz bir yöntem? ürün?

şöyle bir sıkıntım var. mesela paketli kuruyemiş almışım. paketi açıp 5 6 tane badem yiyorum. ikinci gün 3. gün derken bir hafta geçiyor; içinde yarısı duruyor. hem de zaten neredeyse bomboş olan buzdolabında tutuyorum bunu.

sonra tribe giriyorum. bu paket açıldı zehirlenicem diyip ağzı kapalı dolapta tutulan paketleri de çöpe atıyorum.
0
disardayim
(16.11.20)
Çok çok az beslenen birisin ve çok sağlıksız besleniyorsun. Tribe girişinden de belli oluyor ki çok stresli çok bunalmış bir haldesin uzun zamandır. Bence bunu bi düzenle ondan sonra daha doğru ve yeterli beslenirsin, dolayısıyla da gıdaların çöpe gitmez. Ama bu gerginlik iyi değil, biraz sinirlensen anında miden deli gibi kasılıp ağrıyordur eminim, çünkü belli ki hırsını iştahından alan bir yapın var, her durumda mideni muhatap alıp tribini midene atıyor. Onun için kraker, onun için müsli... asidi durdurmaya çalışıyorsun.

Lütfen akşam yemeklerini yarım saat tempolu yürüyüş veya koşudan hemen sonra ye. Yoğurdunu mutlaka ye her akşam, meyveli süt yapıp yanına al öğün olsun sana. Lütfen şu gerginliğinin üzerinde çalış. Bunun daha yetişkinliği var, yaşlılığı var...
0
1bir1bir1
(16.11.20)
@1bir1bir1

çok boktan beslendiğimi biliyorum ama bunu hiç umursamıyorum. hep kötü beslendim ben. acıkıp gidip jelibon yerim. yemek yemeyi hiç sevmem. keşke yemek hapı olsa da kurtulsam.

hiç gergin ve sinirli değilim. aksine rahatsız edici düzeyde sakin ve umursamaz biriyim ben aslında. ama dediğin gibi midemde bir sorun var. çok bulanır. üzülürsem de bulanır. yemek görünce de bulanır. başkasının yemek yediğini görünce iyice bulanır. corona olmadığı zamanlarda dışarda da çok bir şey yiyemezdim.

sürekli paketli aburcubur tüketiyorum ki aslında onlardan midem bulanması gerekiyor.

@panzerkampfwagen iv
ambalajlı sütler açılmadan önce uzun dayanıyor ama. açıldıktan sonra değil. 3 kat kilitli poşet ve en sağlıklı cam kapların içine bile koysam ürünleri midem bulanıyor yiyemiyorum.

yoğurtları minicik alıyorum zaten. açarken kendi kendime diyorum ki . hadi bunu bitirebilirsin bir haftada. yok. ilk gün iki kaşık yiyorum. sonra o iki hafta duruyo bozuluyor.
0
🌸disardayim
(16.11.20)
Yoğurt, en az miktarda al
Süt, yarım litre al
Peynir, 250 gram al
Meyve, 250’şer gram al
Kraker bozulmaz
Dondurma ve pizza derin dondurucuda bozulmaz

Sonuçta bitiremeyip çöpe atıyormuşsun. Yani markete seve seve gideceksin. Gitmezsen aç kalırsın. Gidersen çok alırsan çöpe atarsın. Gidersen az miktarda alırsan çöpe atmazsın.
0
i ve been mistreated
(16.11.20)
Kuruyemişler iyice ağzını kaparsanız ya da bir kavanozda ağzı kapalı saklarsanız bir şey olmaz uzun süre. Muzları da kararmaya başlayınca halka halka kesip buzlukta saklayabilirsiniz ben smoothie yapıyorum mesela donmuş muzla çok güzel oluyor. Yemeyeceğiniz şeyleri de hemen açmasanız, aslında sizin elinizde madem küçük boy alıyorsunuz 3-4 gün içinde bitirecek şekilde yeme programı yapabilirsiniz kendinize. Sütleri de 250 ml bi seferde fazla miktar alıp saklayabilirsiniz buzdolabına koymanıza gerek yok son kullanım tarihleri uzun açmadığınız sürece.
0
carmenta
(16.11.20)
Yogurtlu makarna yiyin, icine peynir ufalayin, onlari kullanmis olursunuz.

Sutu musli icin kullaniyorsunuz sanirim, ufak, su 200ml lik pipetli olanlardan alin, en azindan actiginizi komple bitirmis olursunuz her seferinde.

Bademden fln zehirlenmezsiniz korkmayin. Ben 1.7kg lik paketler alip 3 ayda filan tuketiyorum, bisey olmuyor. Yiyin rahat rahat cekinmeyin, et/sut/yumurta/sivi olmayan seyler oyle hemen bozulmaz, bozulunca da renginden ve seklinden anlarsiniz. Bademlerin tadi bayat gelirse firina atin 10-15 dk, mis gibi kavrulmus badem oluyor.

Meyve yemiyorsunuz madem, almayin? Zaten duzgun beslenmiyorsunuz, meyve de yemeseniz olur. Gercekten sevdiginiz seyleri gercekten caniniz isteyince alir yersiniz boylece.

Yogurdu da kafaniza gore atmayin, ustu yesermediyse/pembelesmediyse, tadi eksimediyse yenir o. Ev yapimi yogurt bile 10 gun rahat dayanir dolapta. Peynir de oyle, aylarca dayanir, suyun icinde olup kurumasin yeter. Bozuldugunu zaten renginden/kokusundan anlarsiniz, durduk yere bozulmustur bu kesin diyip atmayin.

Yemekle ugrasmayi sevmiyorsaniz konserve hazir yemeklerden alin, mesela tamek barbunya, patlican kizartma vs. Isitip yersiniz, hizli kolay temiz, yillarca bozulmuyorlar da.
0
taurina
(16.11.20)
sütü actiktan sonra 2 gun icinde tuketiniz yaziyor ama ben 3 4 belki de 5 gün icinde tuketiyorum, hic de bir sey olmuyor. benim buzdolabi baya sogutuyor sanirim.

yogurt 2 hafta bile dayanir. ekşimediyse ye gitsin.

badem vs. aylarca dayanir.

ben de tek yasayan ve yemek yapmaya usenen bir insanim. ama yemek yemeyi severim, tum gun bir seyler tikinabilirim. ama usendim mi de tam usenirim. bu yuzden her seyi az az aliyorum. getir'den veya baska marketlerden eve siparis veriyorum. boylece hem cope atilmiyor hem de surekli markete gidip risk almis olmuyorum.

meyvelerle smoothie yapmak guzel oluyor. süt ve meyvelerimin bozulmamasini buna borcluyum. her sabah yapip iciyorum. icine badem ve ceviz de atiyorum. 3 5 tane atiyorum ve 1 ay belki de daha fazla yetiyor o marketten alinan kuruyemis paketleri. hic de bozulmuyor.


yalniz cok sagliksiz besleniyorsun. canin istemiyor olabilir ama yemen lazim. bagisikligin dusebilir. neden mideni bulandiriyor yemekler ve yemek yiyen insanlar gormek? bunun icin bir doktorla veya psikologla gorusebilirsin.

ac karna jelibon vs yemek benim midemi bulandirir. tuzlu bir sey ararim. kraker de cok yagli bir sey. kuru ekmek ye daha iyi.

ekmek yemem ben, kurur gider cop olur diye. bir ara tost ekmegi alip sorunu cozdum ama sonra onu da bitirememeye basladim. kucuk paketleri de varmis gerci.

peyniri de iyice sarsan buzdolabi posetiyle, bozulmuyor.

tabagina az az koyma. cokca koy ve bitircem de bitir.

sutasin kutuda peynirleri var, dorde bolunmus halde. onun kucuk olanini al. bir karesi 2 catalda bitiyor zaten. 4 gunde yersin.

yemek yerken bir seyler izlesen belki ne oldugunu bile anlamadan bir bakmissin butun tabagi bitirmissin.

bari tavuk ye, al marketten mesela incik kanat. buzluga atmadan once 4e bol onu posetlere. sonra canin ne zaman isterse yap ye. en kolay yemek. yaglamana salcalamana gerek yok. at baharatini ver firina veya tavaya.

makarna yiyorsan da ton baligi ekleyebilirsin.
0
batlegolas
(16.11.20)
Benim haftalık yemeğimi yapan bir kadın var. Küçük boyutta sebzeler alıyorum. Kafasına göre harika yemekler çıkarıyor. Sen de bul böyle bir kadın ve yemek yaptır. Onlardan az az yersin 3-4 günde. Kalan günlerde dışarıdan yersin. Abur cubur yeme, az ama düzgün ye. Pizza boş kalori ve gluten.

İkincisi, çiğ meyve ve sebzeyi akşam saatlerinde yeme. Vücut bunları hızlı bir şekilde sindiremez o saatlerde ve bağırsaklarında çürümeye ve gaz yapmaya başlar. Hatta bakteri florasına zarar verir. Bunları sabah veya en geç öğlen tüket.
0
stewie
(16.11.20)
okb var mı acaba? bozulduğunu düşünüp çöpe atan ve okb tanılı birini tanıyorum da. anası yemek yapıp gönderiyor, 2 gün sonra bozulmuştur deyip atıyor.
0
sutlu nescafe
(16.11.20)
yarım kiloluk süt bile fazla bence. ben minik kutulardaki sütlerden alıyorum hep. çocuklar pipetle içiyor ya hani, 200'lük sanırım. Bir su bardağı yapıyor. Onun bile bazen atıyorum yarısını. Kahvaltıda mısır gevreğini ıslatmak için kullanıyorum mesela, yarım bardak yetiyor. Kutu süt açsam gerisi kalır.

Çikolataların bile minik şişesi var. Asla büyük kutu bir şey almıyorum. "Bu sefer bitiririm herhalde" dediklerimi hep attım.

Bir de, mutfakta vakit geçirmek hoşuna gitmiyor sanırım. Bir gününü feda edip, konserve yapabilirsin. minik kavanozlara koyup, acil yemek istediğimde onları açıyorum ben. hazır konservenin tadını beğenmemem bir yana, bana fazla geliyor miktarı, yine yarısını atmak durumunda kalıyorum.
konserve dediysem, bu seni korkutmasın. patlıcan ve biber kızartmıştım mesela, domatesleri de doğrayıp bir tencerede pişirdim. kızartmayı domatesle karıştırıp, kavanozlara koydum. hazır kızartmalarım var kenarda yani. bunun gibi şeyler yapınca hem evini daha çok sahiplendiğini fark edeceksin, hem de tek kullanımlık sağlıklı gıdaların olacak. muhtemelen istemeyeceksin yapmayı, ama yine de dayanamadım, yazdım :)
0
lovemyself
(16.11.20)
anladigim kadariyla cok tuketim yapmiyorsun bu durumda ornegin 200 ml sut alip bir seferde bitirebilirsin, yogurdu da ayni sekilde tek porsiyonluk olarak alip bozulmadan bir seferde tuketebilirsin, biraz pahali olur ama en azindan israf olmaz
0
exlibris
(16.11.20)
(8)

Beyler bi kız var...

sorumu sorup gidicem
Merhaba, Yoğun çalışan bi insanım. Eve neredeyse sadece uyumaya giriyorum. Büyük bir sitede oturuyorum ve kat komşularımı bile tanımıyorum. Geçenlerde asansörde bir kadın ve bir erkekle karşılaştık. İyi akşamlar faslından sonra kadın kişisi sürekli benim kat komşum olduğunu, bazen beni gördüğünü, bi
Merhaba,
Yoğun çalışan bi insanım. Eve neredeyse sadece uyumaya giriyorum. Büyük bir sitede oturuyorum ve kat komşularımı bile tanımıyorum. Geçenlerde asansörde bir kadın ve bir erkekle karşılaştık. İyi akşamlar faslından sonra kadın kişisi sürekli benim kat komşum olduğunu, bazen beni gördüğünü, bir ihtiyacı olursa gelip gelemeyeceğini? sordu. Yanındaki arkadaşın neyi olduğunu kestiremediğimden tabii diyip uzaklaştım. 2 gün önce çöp atmaya çıkarken kapıda karşılaştık tekrar. Naber maber faslından sonra tanış olduk. O erkek kişisinin kuzeni olduğunu, yeni taşındığından falan bahsetti. Kendisini beğendim ama gerçekten çok işim vardı. Bir gün gelirsin bir şeyler ikram ederim falan dedim aaa harika olur falan derken öyle söz kestik. telefonunu almak aklımdan bile geçmedi. Ayın 7-10 günü falan iş dolayısıyla yurtdışında oluyorum. Yine o dönemlerden biri ve denk gelme şansımız düşük. Oturduğu daireyi biliyorum. Salaktan bi bahaneyle bir şey isteyip telefonunu alıp bu süreçte 1-2 kendimi hatırlatsam mı; yoksa önce iş sonra diğer iş mantığıyla döndüğümde tesadüf mü kovalasam. Arayı pek soğutasım yok güzel bi çekim almıştık birbirimizden.
0
sorumu sorup gidicem
(13.11.20)
Go go go! bir tatlı al, kendime alıyordum size de almak istedim de geç.
0
lcha
(13.11.20)
kale bos, top onune gelmis; sen vurmamak icin direniyorsun :) anlattigin kadari ile, golu at artik
0
sweetoffice
(13.11.20)
Garip bir durum. Böbreklere dikkat.
0
dissendium
(13.11.20)
İşi -en azından ikinci seferde- -istemeyerek de olsa- ağırdan aldığımın farkındayım ama tatlı götürmek veya salaktan kapısına gitmek daha önce hiç yapmadığım şeyler. Pek doğal gelmiyor. Biraz da böyle düşündüğüm için sorayım dedim.
0
🌸sorumu sorup gidicem
(13.11.20)
Tövbestağfirullah bildiğin cinsel seks teklifi. Aşağıda tasmalı bir köpek gördüm sizin mi diye kapısını çal. İşte benzer bir bahane bul, onu da mı buraya yazıyorsun. Vurduğun gol olsun, ayağına taş değmesin.
0
stewie
(13.11.20)
Boşver aga o senin peşinden koşsun hiç uğraşma.
0
Lethe
(13.11.20)
Evini biliyosan ve söz kestiyseniz telefonla falan uğraşma, geriye bir adım atmış gibi olur . Direkt müsait bir gününde yemeğe çağır ondan sonra zaten telefon melefon hepsi senin. Hele yemek falan yapabiliyosan of diyim sana
Beline kuvvet
0
yarey
(13.11.20)
Karakterine en uygun yolla yaklaş da, çok kaptırma. İyi etüt et nedir kimdir.

Senin yazdığından asansörde onu ilk defa gördüğün anlaşılıyor.
Önceden arada denk gelme-selamlaşma, asansör arkadaşlığı, köpek gezdirirken gülümseşme falan da yok. Bu durumda, yanında kuzeni de olsa bir erkek varken bu kadar rahatlıkla konuya girebilen birine kim olursa olsun dikkatli yaklaşmak lazım.
Kınamıyoruz, kıllanmıyoruz ama tedbiri de elden bırakmıyoruz.
Hadi bakalım.
0
testudos
(13.11.20)
(22)

Pfizer-Biontech in aşısını olur musunuz?

ya ben lan neyse
güvenir misiniz?
güvenir misiniz?
0
ya ben lan neyse
(12.11.20)
Olurum.
0
hayirsiz
(12.11.20)
olurum,

grip, zaturre, tetanoz asisini da cok arastirmadan oluyoruz
0
exlibris
(12.11.20)
olurum, böyle şeylere değer veriyorum.
0
Bruce
(12.11.20)
Aşı karşıtı değilim ama ilk yaptıranlardan olmam sanırım.
0
battal gemalmaz
(13.11.20)
Yan etkileri belli degil geyigini de anlamiyorum, 30 sene bekliceksiniz yani?
0
baldur2
(13.11.20)
Olmam, ilkokul zamanı yapılanlar hariç hiç aşı yaptırmadım çünkü hiçbirinin işe yaradığını düşünmüyorum.
0
Uncle Sam
(13.11.20)
aşı açıklanmadan olma ihtimalim vardı, olmadım ama çekindiğimden değil tembellikten.
0
ludwig boltzmann
(13.11.20)
Konetsu +1.

Biri dusuncelerimi dile getirmis nihayet, oh be.

Aynisini grip icin de dusunuyorum, grip olursam 1 hafta yatar iyilesirim, o yuzden asisini olmuyorum her yil. Yasim genc, bagisiklik sistemim guclu, yedigime ictigime dikkat ediyorum, 1 hafta hastaliktan yatsam hayatimda biseyler degismez, bu riski alabilecek luksum var. Henuz hic grip olmadim yetiskin olali. Tavsiye ya da aksini yapani yargilama degildir, kendi kendime uygun gordugumu anlatiyotum sadece.

Olursem de kismet.
0
taurina
(13.11.20)
Olurum çünkü araştırmaların başarı oranı var. Benim aşı olmam başkasına bulaştırmamam demek. 1 haftada geçiririm diyenlerin 2 hafta Korona karantinasında kalacaklarını zannetmiyorum, illa dışarı çıkacaklar, bu da aşısızlara bulaştırma demek. Hala bunları konuşuyor olmak garip.
0
kaset
(13.11.20)
Risk grubunda olsam, ya da etrafimda asemptomatik tasiyici olarak farkinda olmadan riske atabilecegim birileri olsa tabii ki de asisini olurum. Bu ayni hastayken kimseye bulastirmamak icin evde oturmak gibi bir sey. Su an bile, tam tamina 9 aydir, evden market/park disinda bir yere cikmadim, tanidigim insanlarla parklarda gorustum, daha kalabalik bir ortamda bulunmamin ardindan (hafta sonu parklarin normalden kalabalik oldugu zamanlar mesela) 2 hafta evden cikmayacak sekilde hareket ettim. Tum bunlarin arkadsindaki motivasyon, benim vurdumduymazligim yuzunden bir baskasina zarar gelmemesi, kendimi korumak degil.

Yakinimda riske atabilecegim kimseler, colugum cocugum vs yok. Korona sonrasi olusabilecek saglik sorunlarinin da riskini almaya raziyim kendim icin. Yasadigim yerdeki saglik otoritelerine de epey guveniyorum. Su asamada asiyi nufusun 1/3une yapacak sekilde planladilar, risk grubundaki insanlari onceliklendirecek sekilde.
0
taurina
(13.11.20)
güveniyorum. gelip saplasalar keşke enjektörü de kurtulsak. bıktım artık bu kapalı hayattan
0
avatar is back
(13.11.20)
evden çalışıyorum, yalnız yaşıyorum, zaten şu anda bile istesem de istemesem de karantinadayım işlerden dolayı.

nüfusun üçte biri zaten olacak, bu da salgını oldukça geriye çekecektir.
özellikle risk grubundakilerin olması elbette gerekli, aşı karşıtı değilim ama ilk etapta yaptıranlardan olmam.

grip aşısı da hiç yaptırmadım ve grip olmuyorum yıllardır.
ama konu bundan çok aşının fazla yeni olması.
yaşam tarzımdan dolayı süreci inceleme lüksüm olduğu için yaptıracaksam da beklemeyi tercih ederim.
sürekli insan içinde olsam farklı düşünebilirdim belki.

edit:
bir de eklemek isterim ki, "aşı geldi, corona bitti" gibi bir şey yok.
grip aşısı da var ve gribin de kökünü kurutamıyoruz çünkü her yıl mutasyona uğrayan bir virüs söz konusu.
her yıl yapılan grip aşıları da buna göre yenileniyor.
bakteri olsa tamam, o farklı.

yani "herkes aşı olursa hastalığın kökü kuruyacak, aşı olmayanlar yüzünden kurumuyor" durumu söz konusu değil.
herkes aşı olsa da bu devam edecek.
aşıyı olanın bile hastalanmayacağı kesin değil, en ufak bir mutasyona bakar.
sadece aşı olanın ölme riskini azaltacak ve toplum genelinde öldürücülüğü ve salgının gücünü aşağı çekecek.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
olurum
0
tantunisultansuleyman
(13.11.20)
Konetsu +1

Multimilyarder şirket daha da zengin olsun diye kendimi denek yapmaya hiç noyetim yok. Herkes olacak diye şart olsa dağa kaçarım, yine o aşıyı olmam. Panik sebebiyle bu şekilde yalap şalap piyasaya verilen bir aşıya hiç güvenim yok. Cahil diye siz yapistirmadan söyleyeyim, avusturyada moleküler biyoloji doktora öğrencisiyim.
0
JohnOakley
(13.11.20)
Olurum. Bünyem çok kuvvetli. Yan etki falan da olmaz bende.
0
stewie
(13.11.20)
Bir tarafta koronayi vefat etmeden gecirsek bile cigerlerde yaratacagi hasar diger tarafta asi. Ben asiyi alayim
0
turkuaz
(13.11.20)
çoğu kişi olmadan olmam.
0
buiret
(13.11.20)
Ben olurum. Kendi tahminlerimden çok kendi doktorumun önerilerine uyuyorum.

Olmayana da “aşı karşıtı gerici” muamelesi yapmam. Herkesin kendi vermesi gereken bir karar.
0
buf-e kür
(13.11.20)
Güvenirim ve olurum.

Kasıtlı olarak aşı olmayanlar yarın birgün dünyada birçok ülkede hastaneler, kamu hizmetleri, toplu bulunan alanlar (kafe, restorant vb.) banka şubeleri, sınıflar, ofisler ve hatta toplu ulaşımdan bile faydalanamayacak göreceksiniz.
0
Lethe
(13.11.20)
bizi ülkeye gelip de sıra bana gelen kadar (öncelik sağlım çalışanları, yaşlılar, kronik hastalar vs olur) zaten etkisi az çok belli olur, ona göre pozisyon alırım. büyük ihtimalle olurum yani.
0
candide
(13.11.20)
muhtemelen şöyle olur, şu an çoğu şirket home office çalışıyor herkesi yavaş yavaş ofislere çağırırlar ama aşı olduğuna dair belgeyi şirkete iletmek kaydıyla. hali hazırda sahada çalışanlara bu belge zaten zorunlu olur.

yani pek kişisel tercihe bırakılmaz bu durum. tabii yeterince aşı dozunun tedarik edildiğini varsayarsak.

ben herhalde kendi isteğimle olmazdım, karantina-maske-sosyal mesafeye dikkat ederek yaşamaya devam ederdim bir süre daha.
0
juninho77
(13.11.20)
Cocukken, 10 yaşlarındayken grip aşısı olmuştum annem ol dedi diye. Sonra orta kulak iltihabı geçirdim. Denenmisi bile böyle olabiliyorken çalışmaları için önceden yine o çalışmaları gerçekleştiren kurum ve mevkilerdeki kişilerin kısa olduğunu söylediği sürede çalışmaları tamamlandı denen bir aşıyı olmam. Olmak için kosturanlara da bundan sonra şüpheyle bakacağım.
0
encokbenisevinnolur
(13.11.20)
(1)

headhunterlar cv'leri şirketlerle paylaşmıyor mu

condom kurşunu
headhunterla mülakat yaptığımda kadın deli gibi not almıştı. geçen gün şirket için yöneticilerle yaptığım görüşmede aslnda cvde yazan ama benim hh'a söylemediğim şeyleri sordu. cvleri paylaşmadan sadece kendi notlarını mı paylaşıyorlar karşı tarafla?
headhunterla mülakat yaptığımda kadın deli gibi not almıştı. geçen gün şirket için yöneticilerle yaptığım görüşmede aslnda cvde yazan ama benim hh'a söylemediğim şeyleri sordu. cvleri paylaşmadan sadece kendi notlarını mı paylaşıyorlar karşı tarafla?
0
condom kurşunu
(12.11.20)
paylaşır tabii, olur mu öyle şey.

hr da normal insan. işini gerektirdiği gibi yapamayan ya da o gün normal performansında olmayan bir hr kişisi ile mülakat yapmışsın.
0
stewie
(12.11.20)
(23)

vitamin alıyor musunuz bu dönemde

condom kurşunu
doktora sormadan kendi kafanıza göre?
doktora sormadan kendi kafanıza göre?
0
condom kurşunu
(12.11.20)
Hayatımda bir kere doktora sorarak vitamin almadım. O yüzden, evet.
0
buff
(12.11.20)
buff +1
0
fezagezgini_4
(12.11.20)
aklıma geldikçe magnezyum alıyorum.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(12.11.20)
D3 K2 alıyorum. Doktora sormadım.
0
himmet dayi
(12.11.20)
Hayatımda hiç vitamin takviyesi almadım.
0
battal gemalmaz
(12.11.20)
Ne alıyorsunuz? Benim bugğn inanılmaz sırtım ağrıyor ve çok halsizim. Coronayı hafif atlatma belirtisi diye geçiyor internette. Bi tırsmadım değil. Vitamine mi abansam diyorum.
0
🌸condom kurşunu
(12.11.20)
D vitamini alin eklem agrilari icin.

Ben su an biraz kafama gore kan tahlili yaptirmadigim icin ama kronik olarak d ve b12im eksik o yuzden simdi de eksiktir diye dusunerek onlari aliyorum. Arada karamurverli bi destek aldim. Bir de efervesan cler o da pek duzgun beslenmedigim icin.
0
red g
(12.11.20)
probiyotik, folik asit, hyaluronic asit, alpha-lipoic asit, coq-10, magnezyum, b6, b12, c ve d vitamini alıyorum.
0
stewie
(12.11.20)
probiyotik, omega 3 , d3
0
kanlakarisikyagmur
(12.11.20)
Doktora danismadan probiyotik, magnezyum, cinko, kapsul seklinde corek otu yagi, omega 3 aliyorum. Doktor tavsiyesi ile de d3.
0
carmenta
(12.11.20)
d3 k2, omega 3 alıyorum.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
pandemi sebebiyle düzenli olarak C, D vitaminleri ve propolis alıyoruz.
0
orient blue
(12.11.20)
(git: 1444934)
Almıyorum.
0
kobuzchu kiz
(12.11.20)
Almıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(12.11.20)
aslında iç hastalıkları uzmanı olan diyetisyenim , kan tahlilime bakarak d vitamini verdi. bunun yanında sambucol alıyorum ara ara
0
co2s2
(12.11.20)
c vitamini+d vitamini+magnezyum olan efervesan tabletlerden alıyorum.
0
synax
(12.11.20)
d3, c ve biotin alıyorum.
biotin doktor tavsiyesi.
d3'ü pandemi öncesi ölçtürmüştüm çok düşük çıkmıştı o zaman doktor tavsiye etmişti ama kullanmadım. şimdi başladım nasıl olsa hala düşüktür diye.
c kafama göre.
0
asisamus
(12.11.20)
D vitamini + Magnezyum + Çinko + C vitamini + B complex.
0
fever
(12.11.20)
Hayır, almıyorum.
0
yineiyisinoxford
(12.11.20)
d vitaminin genelde dusuk bu yuzden (doktorumun da gecen sene verdigi tavsiye ile) d3k2 kullaniyorum; kisin gunde 10 damla, yazin 5 damla seklinde. bu aralar olcturemedigim icin ve fazla gelmesini istemedigimden haftada 3'e dusurdum.

Ocean Plus 1200 Mg Saf Balık Yağı 50 Kapsül kullaniyorum. daha once de gene doktor tavsiyesi ile kullanmistim, asiri yorgunluk ve hafif unutkanlik baslayinca yeniden basladim, iyi geldi. Daha once baska marka kullanmistim ama o cok pahalaninca onunla cok yakin degerleri olan fiyat performans olarak fena gelmedigi icin buna dondum.

bir de gene ocean'in daily one energy diye bir tableti var, cinkolu, selenyumlu, c vitli falan ondan aliyorum gunluk. arada da venatura ester-c atiyorum 1 tane :)

cok uyku problemim olursa da extra mag aliyorum yatmadan 1 saat once falan. daily one icerisinde de magnezyum oldugu icin bunu gunluk almiyorum.

bu kullandiklarim, pandemiden hemen once gittigim doktorumun tavsiyeleriydi. daha once de gene kendisinin tavsiyesi ile benzer ve farkli destekler kullanmistim, biraz da kendimi tanidigimdan dolayi sanki neye ihtiyacim var biliyor gibiyim. bu nedenle kullanirken icim rahat acikcasi.
0
65 derece
(12.11.20)
2 ay evvel doktor tavsiyesi ile b12, d3k2, folik asit, magnezyum aldım. şu an magnezyuma devam ediyorum. bir de gün aşırı ester c ve çinko alıyorum.
0
ruh i tibbiye
(12.11.20)
ne olur ne olmaz diye kenarda vitamin bulunduruyorum bazı zamanlar tam takviyeli beslenemeyebiliyorum ve özel diyeti tercih eden insanlardanım ama çok vitamin takviyesi alışmamaya dikkat ediyorum.

düzenli almaya dikkat ettiğim şu an için B12 ama onu da kafama estikçe işte.. çünkü b12 başka türlü alamıyorum.
0
AlsterWasser
(12.11.20)
fever
(14.11.20)
(9)

dolandırılma tecrübeleriniz

stewie
2 gündür bir dolandırıcıyla dalga geçiyorum. aşırı eğlendim.bu profiline göre çinli bir arkadaş, bir chat uygulamasında benden whatsapp istedi. verdim.telefon kodu +44 olan bir numara yazdı.biraz dolandırıcılarla ilgili youtube videoları izlediğim için, hindistan'daki dolandırıcıların ingiltereden h
2 gündür bir dolandırıcıyla dalga geçiyorum. aşırı eğlendim.

bu profiline göre çinli bir arkadaş, bir chat uygulamasında benden whatsapp istedi. verdim.

telefon kodu +44 olan bir numara yazdı.

biraz dolandırıcılarla ilgili youtube videoları izlediğim için, hindistan'daki dolandırıcıların ingiltereden hat alarak bu işi yaptıklarını biliyorum.

kızın çin'de olması gerekiyordu ama +44 kodu ile yakalandı.

direkt ilk cümlesi şu:

"We are about to start a pleasant chat. I am also very happy to meet you, stewie" (güzel bir sohbete başlayacağız. ben de seninle tanıştığıma çok memnun oldum, stewie)

sakdjkajsd o ne abicim ya.

sonra ben ne anlatırsam benzer bir hikaye anlatmaya başladı, uzun bir ilişki yaşamış ve adam aldatmış. hikayede isimler hintli. anlatış tarzı, yazış tarzı direkt hintlilerin tarzı. sürekli, my friend diyor. "I'll tell you one thing, I'll tell you one thing" derken, ben buradan adamın hintli aksanını yapıyorum ::))

ne zaman ağzındaki baklayı çıkaracak derken, bir anda cryptocurrency'lerden bahsetmeye başladı. ona eşlik ettim. birlikte teknik analizler yaptık. ajshdah

ertesi gün, bu kadar ilgiliysen sen de yatırım yapabilirsin, tutar önemli değil, ben sana aracı olurum demeye başladı. ama aralıksız yazıyor. bir de yazıları copy paste olduğu çok fena anlaşılıyor. yazışırken bir anda bir kaç yüz kelimelik cevaplar geliyor.

bu sabah yine başladı cryptocurrency trendleri atıyor. "my friend, my friend, might I tell you one thing," diyor.

En son şöyle yazdım:

"Sorry wasting your time, man. I have been playing you for two days. I know you are either from India or Indonesia and you are trying to scam me. Don't bother, I have zero interest in being your victim. You could have scammed other people in the last two days, that was my motivation to continue and stall you, at least you wasted your time on me and not scammed other naive people"

(Zamanını boşuna harcadığım için özür dilerim, adamım. Seninle 2 gündür oynuyordum. Hindistan ya da Endonezya'dan olduğunu ve beni dolandırmak istediğini biliyorum. Bu 2 günde diğer insanları dolandırabilirdin, seninle sohbet etmeye devam etmek ve seni oyalamak için motivasyonum buydu, en azından vaktini benim üzerimde harcadın ve diğer saf insanları dolandıramadın.)

Hemen engelledi askdkalsjdas

Evet, sizin yabancı ya da törkiş dolandırılma hikayeleriniz varsa alalım.

Güzel bir gün olsun hepinize.
0
stewie
(12.11.20)
Beni dolandıran bir türkü dolandırmıştım. Çok keyifliydi.
0
jz
(12.11.20)
anlatsana jz.
0
🌸stewie
(12.11.20)
Telefonla arayarak ''tebrikler bilmem ne kazandınız!!'' furyasından bir anım var, detaylarını unuttum şimdi ama tam olarak şöyleydi;

- ben
+ dolandırıcı

+ merhaba!! şirketimizin kuruluşunun 10. yıldönümünde bizden %50 indirimle 1 adet kol saati kazandınız!! kredi kartı bilgilerinizi bizimle paylaşmanız dahilinde hemen gönderimini sağlayacağız!!

- merhaba hanımefendi, öncelikle çok teşekkür ediyorum. yalnız ben bu hediyeyi üzülerek kabul edemeyeceğim.

+ neden efendim sorun nedir?

- ben bir savaş gazisiyim, vietnam'da her iki kolumu da bir patlama esnasında kaybettim.

+ aaa öyle mi çok geçmiş olsun, ama bir yakınınıza da verebilirsiniz bu saati.

- yok, kimsem yok benim.

+ bir soru sorabilir miyim size?

- tabii buyrun?

+ peki kollarınız yok ise telefonu nasıl açtınız?

- dilimle!

+ hahaha, gerizekalı! (dıt dıt dıt)
0
Beherit
(12.11.20)
Fransa. Hanimla otobandayiz, air denilen dinlenme tesisinde durduk. Yanımıza iyi giyimli ama dolandırıcı tipli eleman geldi. Yok arabasina benzin alirken karti calismamis. Iste yasadigimiz yerin plakasini gormus orada arkadasi varmis falan. Kartvizitim var bana banka numaralarinizi verin hemen size para yolliyim ardindan falan ya da arabamda bir iki eşya var onlardan verebilirim falan diyor.

Benim hanim yedi. Bana diyor para var mi ben de Fransizca anlamiyor gibi takiliyorum, ya yanimda yok vs derken adam surada atm var cekersiniz falan dedi. Neyse dedim dolandirilacaz, çünkü adama hanim yanimdayken ters cikmak da istemedim. Giden 5 euro olsun diyorum. Iceri girdik allahtan covid sebebiyle bu iceri giremedi. Hanima dedim dolandirici bu. Gittim kasiyer kiza "burada bir eleman var böyle boyle, dolandirici di mi" dedim. Direkt basini salladi kiz, arada sirada gelirler dedi. Merci dedim.
Hanim icerideyken dışarı çıkıp elemana "haci biz de Karamürsel sepeti degiliz bize sökmez bu taktikler hadi saglicakla kal" dedim. "Ya kardes ne taktigi dur bak vs" derken iceri girdim. Baktim hic takmadan devam edip baskalarina gitti.
0
logisticsmanager
(12.11.20)
a b c kanal k böyle abidik gubudik isimli TV kanalimiz var diye arıyorlar, isletmenizi tanıtmak istiyoruz diyorlar, YouTube a falan atiyorlar 100 200 kişi izliyor . Bin lira 800 lira ne koparirsak kárdir diyorlar.

- merhaba kanal c den arıyorum işletmenizi tanıtmak istiyoruz

+ Anladım tabi ki, yanlız işletmemizi tanitmaniz için sabit ücret politikası uyguluyor 20 bin lira gibi ücretimiz var.

- yok ücretlerimiz bin lira

+ Tamam zaten bizim ücretimiz bahsediyorum, bizi tanitmaniz için 20 bin lira ücret ödemeniz gerekiyor.

- ne diyorsun yaa diyip kapattı :)
0
kleider
(12.11.20)
Bir marketin açık otoparkında aracın yanına bir araç yaklaştı

+ Pardon birsey sorabilir miyim

Ben : parfüm saat istemiyorum

- abi nereden anladın ya

Ben : güldüm :)

- abi söylersen ona göre tedbir alıyım

Sonra kapattım camı
0
kleider
(12.11.20)
3 sene oldu sanırım , telefon dolandırıcısını dolandıran bebe haberinin etkisi sürerken biri aradı ama banka çağrı merkezi numarası açtım ;
+ Rutin yasa gereği kayıt falan dedi ; ondan sonra bütün seceremi saydı döktü (hepsi doğru) sonra hesabınızdan şüpheli işlem yapılmaya çalışmış bunu engellememiz lazım dedi ve mesaja gelen şifre vs istemeye başladı.

+ Ben hiç bozuntuya vermiyorum , o hesaptaki paralar blokeli kimse işlem yapamaz der demez biz merkeziz hallederiz dedi. Bu arada gerçekten hesapta para var 2 gün önce belediye bilmem ne borcunu ödemediğimiz için bloke koydurmuş fırsat bulup gitmemiştim. Hesapta 200.000 civarı para var , ödemem gerekende sanırım 3000 civarı.

+ Neyse ben şifreleri verdim telefonu kapattırmıyor bana ,klavye sesini duyuyorum , mesaja gelen şifreyi de verdim , hesaba girince bunun zevkten ağzının suyu akıyor şıpırdamasını duyuyorum. Sonra evet gerçekten blokeli diyor , ne kadar için bloke koydular hesabınıza diyor , 25.000 vergi dairesine dedim.

+ Bu başladı kıvranmaya , dedim üstte görünüyordur x şubenize ait hesabımda var , siz oraya 25.000 i geçin ben blokeyi kaldırayım istediğiniz incelemeyi yapın. İlk önce tamam dedi , tam işlemi yapacakken şefimden onay almam gerekiyormuş dedi , iş orada patladı. Hiç bir şey demeden dank diye kapattı telefonu.

+ Sonra düşündüm , harbiden deli cesareti ama belediyeye de kızgınlığımın etkisi büyüktü yediğim halttan. Kafası çalışıp , telefon numarasını değiştirse ne olurdu pek düşünmemişim tek yürek hoplantım o oldu.
0
synax
(12.11.20)
2 yere kaptirdigim paraya hala doner doner sinir olurum:

- Bir arkadaslik sitesine 1 ay abone oldum, ilgilendigim butun profiller bot cikti. Ergendim ve beynime kan gitmiyordu. 5 dolar civari bir param gitmisti.

- Algoloji doktorum bir yandan modern tibbi bir yandan alternatif yaribilim sacmaliklari takip eden garip bir kadindi. Fibromiyalji problemimi hallettikten sonra gozumde tanri seviyesine gelmisti (modern tipla halloldu bu arada) sonra kilo problemime de yardimci olacagini soyleyip 700 liraya boktan bilim disi bir test yaptirdi. Testin sonuclarini gorup, yapan merkezi arayip yontemlerini ogrenince cildirmistim resmen bosa gitti param diye.

Oteki taraftan kac kere dolandirici kovdum ve milletin dolandirilmasini onledim hatirlamiyorum. Ozellikle sozlukten qnet, ciftlikbank, kairos vb... olusumlarla cok savasmisligim var.
0
cleric
(12.11.20)
bi keresinde askerde fenerin maçını kaçak izleyeyim derken bi yere tıklamıştım kalan 8 lira kontörümün hepsini bi anda çekmişti nasıl oluyorsa. büyük dolandırılmadım hiç.
0
bohr atom modeli
(12.11.20)
(8)

Alıngan insanlar

sydney
Alıngan insanlar bana biraz büyüyememiş ya da her şeyin kendi etraflarında dönmesini arzu eden insanlarmış gibi geliyor. Kötü niyetli değiller ama önceki cümlede dediğim gibiler. Sizce?
Alıngan insanlar bana biraz büyüyememiş ya da her şeyin kendi etraflarında dönmesini arzu eden insanlarmış gibi geliyor. Kötü niyetli değiller ama önceki cümlede dediğim gibiler. Sizce?
0
sydney
(12.11.20)
Alındığı konuda gerçekten kendisini eksik hissediyor.
Kompleks yapıyor.

Bill Gates'e fakir desen alınmaz.
Arkadaşına desen alınır
gibi
0
summatinyourteeth
(12.11.20)
attention bunlar hep, attention wh.

kötü niyet değil ama çocuklukta onlara gösterilen ilginin devam etmesini istiyorlar.

bazen eksik hissetme söz konusu olmayabilir. o konuda kendisine çok fazla güvense bile ilgi için özellikle böyle davranabilir. hatta alındığı konuda gerçekten ciddi bir eleştiri almışsa, alınganlığı bırakıp saldırı moduna geçer.
0
stewie
(12.11.20)
En büyük alınganlar anneler, babalar.
Hani evladına yaptığını karşılık beklemeden yaparsın ya, tam tersi. Ben böyle olduğunu evlenince gördüm. Hava yağmurlu desem "sen bana ördek dedin" durumu oluşabiliyor. Biraz ego, biraz da iyi niyetli biriysen yandın. Üzüntüsüyle yönetiyor çevresini.
0
SiyamkedisiZorro
(12.11.20)
çocukluk döneminde ilginin eksik verilmesi ya da inanılmaz derecede fazla ilgilenilmesi gibi durumlarla ortaya çıktığını düşünüyorum.

böyle aşırı alıngan bir arkadaşım var. çocukken gereksiz bir şekilde üzerine titrediler, aşırı müdahaleci bir ailesi vardı yakından şahidim. bu arkadaş ortamda alakasız bir konu konuşulduğunda bile devamlı üstüne alınıyor, kendini sorgulamaya başlıyor. daha sonra da hiç onu kastetmememize rağmen savunma geliştiriyor, surat asıyor ve günlerce alınıyor.

kötü niyetli değil elbette ama çevresindekiler için yorucu bir karakter. her ne kadar onu sevsem de sık görmek istemiyorum mesela.
0
muslugubozukhayrat
(12.11.20)
ilgi sevgi eksikliği ve ihtiyacından oluyor. Ama bunu kendi kontrol edemiyor olabilir. Çok sevdiğim ama aşırı alıngan 2 arkadaşım var. kabullendik :D
0
lcha
(12.11.20)
Eski alınganlardan biri olarak "biraz büyümemiş" yorumuna katılıyorum. Ancak her şeyin kendi etrafımda dönmesini hiçbir zaman arzu etmedim.

Artık neredeyse hiçbir şeyi sallamıyorum. Kim ne derse desin umrumda değil. Demek ki biraz büyümüşüm :)
0
himmet dayi
(12.11.20)
alınganlık eşittir eziklik diyebilecek kadar kaba, gaddar ve terbiyesiz biriyim.
0
d e j i n
(12.11.20)
psikolojik nedenleri değişir kişiden kişiye ama benim herhangi bir ilişki sürdürmekte çok zorlandığım insanlar oluyorlar.
dolayısıyla, bir noktadan sonra çok da sürdürmüyorum, sürdüremiyorum zaten.
çok yorucu.
dünya kimsenin etrafında dönmemeli.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
(7)

Önlemler artırılmayacak mı?

gelmeistemem
Arkadaşım evinde parti veriyor. İnsanlar hala ciddiye almıyor.
Arkadaşım evinde parti veriyor. İnsanlar hala ciddiye almıyor.
0
gelmeistemem
(12.11.20)
Önlemler artırılır ama ben artık ilk dönemdeki gibi etkili önlem alınacağını sanmıyorum. Ölen öldüğü ile kalacak. Ekonomiye verdiği tahribat nedeniyle önleme yanaşmıyor yetkililer.
0
himmet dayi
(12.11.20)
Resmi dairelerde (mesela belediye binaları, adliyeler) memurların bir kısmı maskesiz çalışıyor.

İnsanlar "yiyorum/içiyorum ben ya" diye düşünerek açık-kapalı her yerde maskesiz takılabiliyor. Yemekleri bitenler 15 dk. çay molası verip laklak yapıyor.

Hele o sigara içenler yok mu? Ne desem az kalır.

Sigara tamamen yasaklanmalı. Bkz. İsveç ve Finlandiya'nın yaklaşımları. İsveç 2025, Finlandiya ise 2030-2040 yılında tamamen sigarasız ülkeler olmayı hedefliyor.

www.dw.com
savutonsuomi.fi
0
pantepember
(12.11.20)
dün beni partiye çağırdılar. ingiliz bir kızın doğum günü partisiymiş. hello, corona?? dedim ama ben gitmesem de parti yapıldı. aşı gelecek 2021 Mart gibi. o zamana kadar önlem alınacak ekonomi kalmadı. insanlar da artık umursamıyor.
0
stewie
(12.11.20)
büyük ihtimalle artirilmayacak, ekonomi nanay çünkü.

önlem alırmış gibi görünen önlemler alınacaktır. sigara yasağı, 65 yaş yasağı gibi.

ilk dönemlerde değil sokağa, apartmandan çıkmaya korkar, marketten aldığımız şeyleri silerdik. şimdi hiçbir şey yapmıyoruz. saldı millet.
0
tabudeviren
(12.11.20)
Devlet neyi nereye kadar yasaklayabilir? Insanlarda bilinc ve sorumluluk da olmali bu konuyla alakali ve bundan yola cikarak nasil davranmalari gerektigini bilmeliler.

Turkiye’de yasayanlarin cogunda bu yok. Yasaklanana kadar ya da ceza kesilene kadar herkes saldim cayira, mevlam kayira modunda. Kimse yokken cogunlugun yola cöp atmasi gibi.

Birey olma bilincinin eksik olmasiyla da alakali.
Bu arada ben de cok sert kurallar destekleyicisi degilim, surekli izolasyon halinin cok kotu olacagini dusunuyorum. Ya da dukkanlarin kapanmasi, sokaga cikma yasaklari vs benim gozumde asiri onlemler. Lakin kimse kendiliginden hicbir sey yapmadigi icin turkiye’de (yanlis oldugunu bildikleri halde yanlis olabi yapmaya devam ediyorlar) devlet bir sey yapmayinca fena saliyor millet.

Mesela her dukkan maske kuralini ve max musteri kuralini uygulasin, garsonlar maskelerini duzgun taksinlar vs, insanlar toplu tasimada, kapali alanlarda sorumlu davransin, boyle sacma parti marti zaten olmaz.
0
kuehles blondes
(12.11.20)
Ne faydası var?
Eninde sonunda virüsü kapacağız.
Maske takan da kapıyor, takmayan da. Hatta takanlar daha çok kapıyor nedense.
Neyse sonuçta yaşa hayatını. boşver.
Şunu da unutma: maske takmadığın için de, takmayı histeri derecesinde savunduğun için de çok akıllı veya zeki olmuyorsun. Maske takmayanları asalım keselim diyen takıntılı tiplerden olma. Beyne oksijen gitmeli. Gerekli çünkü.
Ana akım medya veya sosyal medya ile güdülmeyen insanların olduğu, bol oksijenli, paranoyasız, sağlıklı bir ortamda güzel bir yaşam dilerim.
0
trixi
(12.11.20)
Bkz. bir üstteki yorum.

Böyle bir durumda maske takmayan (veya benzer şekilde risk yaratan) kişilerin ağır şekilde cezalandırılması gerekiyor (para veya hapis cezası).
0
pantepember
(12.11.20)
(10)

Haşmetlimiz faiz artırımına neden karşı?

soru icin geldim
Niye bu kadar rijit tutum sergiliyor? Kendince sebepleri ne olabilir? Ekonomiden anlamadığım için size soruyorum. Faiz artırımından neden bu kadar nefret ediyor?
Niye bu kadar rijit tutum sergiliyor? Kendince sebepleri ne olabilir? Ekonomiden anlamadığım için size soruyorum. Faiz artırımından neden bu kadar nefret ediyor?
0
soru icin geldim
(12.11.20)
Faiz dinimizce haram iste baska neden yok.
Soran olursa: Herkes parasini faize yatiracak, kimse girisim, yatirim yapmayacak, hazir faiz parasi yiyecek ekonomik cokecek.
0
neverletyougodown
(12.11.20)
Öncelikle nefret degil tercih. MB faiz artirmak yerine olusan acigi hem halka paylastiriyor. Faiz artisi bir ekonomiye verilebilecek en buyuk zararlardan biridir gecici olarak cozum saglasada uzun vade de zarar getirir. Burada faydadan kasit doviz kuru elbette. Fakat doviz artisi sebebiyle olusan fiyat artislari subvanse edilebilir (ki oyle yapiliyor zaten) ve vatandasa fiyat artislari minimum olarak yansir. Bu yil Turkiye'nin kasasina girmesi gereken 60 milyar dolar para dunyadaki ve bolgedeki malum sartlardan dolayi girmedi. Ayrica doviz kurunu artiran bir cok dis faktir var ve dunya genelinde artis soz konusu belli sure sonra doviz kuru eski seviyesine gelecek veya daha da dusecegini dusunuyorum.
0
acebi
(12.11.20)
biz tüketim ve kredi ile büyüyen bir ekonomi olduğumuz için sürekli yatırım, para akışı olması lazım. faizler yüksek olursa girişim, teşebbüs yerine insanlar mevduata yönelir diye istemiyor.

aslında ise mevcut hükümetin yükseliş dönemi türkiye de inşaat sektörünün de yükselişine denk geliyor. işte burada faiz yüksek olursa kimse tutup müteahhitten ev almakla uğraşmaz, faiz yer, müteahhitler vergi kaçırmak pardon kaçınmak için kasalarında nakit tutmadıklarından, sürekli yeni projeye yatırdıklarından kilitlenip batıverirler diye istenmiyor. IMHO
0
sarcophagus
(12.11.20)
temel nedeni islam peygamberinin "faiz ayaklarimin altinda, zinadan beter" demiş olmasi. bu nedenle bankalari da sevmez (görünür). dikkat edin
en guzel Atatürk reklamlarini neden bankalar yaptirir. bunu düşünün.
Ha bu arada, ayni islama gore, yaradan "benden yalnizca kul hakki için af istemeyin" der. Sonuc olarak, faize karşı olup da bu kadar kulun hakkini yemek de ne ola !çelişkiler ülkesi...(bankaci bir abiniz)
0
tunaktunaktun
(12.11.20)
Tez yazmaya gerek yok: Ekonomiden anlamadığı için
0
malheiros
(12.11.20)
Girdi, çıktı, maliyet çok anladığını ben de düşünüyorum. Çevresinde gezinen dalkavuklar faiz haram diye sürekli telkinde bulunduğunu; danışman ordusunun aksini iddia edecek büzüğü olmadığı için adamı dinlediklerini düşünüyorum.

Nasıl ki berat arşa giden dolara Avrupa'nın Çin'i olacaz diye argüman üretti. Adam istiyor diye doktoralı, kariyerli, yıllarca okumuş adamlar islami saçmalıklara kılıf buluyor.

Faiz haramdır. Sorunun cevabı bence bu.
0
baal
(12.11.20)
TR ekonomisinin hatırı sayılır bir kısmını KOBİ'ler sırtlıyor. Faizin yükselmesi, bu kobiler genellikle kredili mevduat hesapları üzerinden para döndürdüğü için ticareti donduruyor. Elinde sermaye olan da ticarete veya başka şeylere yatırmak yerine faize yatırıyor, oturduğu yerden para kazanıyor, yatırım yapmadığı için istihdam da yaratmıyor. Dolayısıyla bu iki senaryo da zaten sıkıntıda olan tr ekonomisini yavaşlatan ve istenmeyen bir durum.

İşin dini yönü klasik anti-akp muhabbeti. Sanki kalan her şeyleri çok islami de faize gelince yok diyecekler :) Fazla para geleceğini bilseler faizi %1000 yaparlar ama diğer arkadaşların da dediği gibi "ekonomik olarak" yüksek faiz türkiye ekonomisinde sürdürülebilir değil. Bireysel ekonomik kaygılar ile kurumsal beklentiler türkiye'de kesinlikle paralel değil, uyuşmuyor. Bireyler ucuza bir şeyler almak isterken kurumlar yüksek kar peşinde doğal olarak.

Bu arada kobi için yine yüksek kur çok büyük bir problem değil - aksine stoklu çalışan esnaf kısa vadede yüksek enflasyon ve kur ortamından ciddi kar ediyor. Kurun oynak olması bir problem sadece.
0
roket adam
(12.11.20)
Türkiye'de bilmiyorum ticaret yaptınız mı ama yatırım krediyle yapılır. Asla anaparadan para harcanarak yatırım vs yapılmaz. Kobiler bile atıyorum araç mi yenileyecekler kredi ile alırlar en basitinden. Bunu şimdi Kobi olarak değil de büyük şirketler olarak düşünelim. Adam yeni cihaz, fabrika vs kuracak. 10m civarı kredi lazım. Buna sen yüksek faizli kredi saglarsan bu adam bu yatırımdan vazgeçer. En temel sebep bu. Kimsenin umrunda değil din, iman, günah.

He bizde ise şöyle. Fabrika vs. Ya da KOBİ'leri korumak değil de inşaatcilari korumak için böyle şu anda.
0
westblack
(12.11.20)
ekselanslarının din sebebibiyle faize karşı olduğunuu düşünüyorsanız, kendisini hiç tanımamışsınız. çin'in müslüman uygurlara yaptığı soykırıma sessiz kalınmasını ve filistin davası uğruna ölenler için, bana mı sordular giderken, demesini hatırlatırım.
faize karşı olmasının sebebi, ülkeye gelir getiren tek sektör olan ve yandaşların kümelendiği inşaat sektörünün sıkıntıya düşmemesi. ha bir de enflasyonun sebebi faizdir gibi saçma bir düşünce de var.
0
vizivozo
(12.11.20)
olayın dinle alakası yok. adam brut force'tan anlıyor.

diyor ki, dünyada her şey güçle, baskıyla çözülür. amacımız faizi düşürmek mi? zorla faizi düşürürüz. enflasyon sebep faiz bilmem ne, bununla ilgilenmiyor adam.

liberal ekonomide ülke ekonomisi büyür, işsizlik azalır, refah artar, ülkeye güven artar, enflasyon azalır ve faizler de azalır.

bu vatandaş diyor ki, ben faizleri zorla düşürtürüm, enflasyonu istediğim gibi göstertirim. ama gerçekte enflasyon yüksek olduğu için ve hatta tüik enflasyonu bile faizlerden yüksek olduğu için eksi faiz veriyor devlet. buna da yatırımcı inanmıyor ve gelmiyor. fx rate yükseliyor. enflasyon daha da yükseliyor. faizler yükseltilemiyor ve bir girdap içine sürükleniyor ülke, sürdürülebilir bir şey değil.
0
stewie
(12.11.20)
(11)

siz de kızgın mısınız?

dedi ayca
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. eur
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. euro olmuş 10, 3 kuruş maaş alıyoruz, istediğimiz şeyleri satın almak imkansız hale gelmiş durumda, yurt dışına gideyim hem doğa göreyim hem kültürleneyim, müzelere gireyim, iki resim bakayım diyemiyoruz, siyaset ayrı mide bulandırıcı, ekonomi ayrı boğucu. önümdeki 40 sene daha bu şekilde geçecek, belki siyaset değişir belki biraz ekonomi düzelir ama yine ortalama bir hayat olacak yine neredeyse elim ayağım tutmayana kadar bu ömür törpüsü insanlarla savaşarak çalışacağım. bunu yaşamak olarak göremiyorum. yaşamak böyle bir şey değil. dediğim gibi ilk başta saydıklarım olmasaydı çoktan son vermiştim hayatıma. nefret ediyorum kendimden de böyle bir hayata sıkışıp kaldığım için.

sizi de hayatta tutan ve bunu yaptığı için içten içe kızdığınız insanlar var mı?
0
dedi ayca
(11.11.20)
Yok
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.11.20)
Samsaraya hoşgeldin. Ben de aynı tatminsizligi derin yaşadım, kendi çıkışımi Budist pratikte buldum.
0
JohnOakley
(11.11.20)
vardı da ayrıldık :)) şimdi yok. bundan sonra da olmasını istemem. daha yeni, hayatım düzene girdi. gelirim katlandı. bundan sonra vur patlasın, çal oynasın.
0
stewie
(11.11.20)
Kızdığım ve suçu attığım kimse yok. Hayatımdaki insanlar da köpeğim de, bana hayatımı sınırlamak için değil, aksine yeni alanlar açmak için var olmalılar. Yoksa onlardan uzaklaşırım.

Hastalıklı ilişkileri, kimle ve neyle olursa olsun kendimden uzak tutuyorum.
0
buf-e kür
(11.11.20)
@buf-e-kür hastalıklı ilişki gibi düşünmemek lazım aslında. sonuçta beni bundan alıkoyan şey "annem mahvolur, eşim çok üzülür..." düşüncesi. ilişkilerimiz sağlıklı ama annesi hayatta olan ya da kendine ait bir ailesi olan herkes için intihar etmek 10 kere düşünülen bir şey bence.
0
🌸dedi ayca
(11.11.20)
valla benim eşim de yok. hatta doğru düzgün bir ilişkim de yok.

yaşamayı seviyorum sadece mevzu bu heralde, yoksa çekilecek çile değil cidden. İstanbul'da ilk depremde yıkılacak 2+1 evi 4000e kiraya vermişler. Bu ülkeden gitmedikçe bu dertlere çözüm yok. burda oldukça cidden o satrançtaki piyonlardan farksızız.
0
lcha
(11.11.20)
@Icha ben işte bu sebeplerden yaşamayı da sevmiyorum. buradan gitmenin çözüm olacağını ya da şartları çok çok daha iyileştireceğini düşündüğüm için, gitmek üzere her şeye sahiptim 2 ay öncesine kadar, corona yüzünden tüm planlarım, elimdeki her şey yok oldu gitti. şimdi burada ekstra mutsuzlukla sürünmeye devam ediyorum.
0
🌸dedi ayca
(11.11.20)
@dedi ayca, yasamak icin bir sebep olarak baska insanlari gormuyorum. Kimse beni hayata baglamiyor, kimse de hayattan sogutmuyor. Sadece baskalari icin hayatta kalma dusuncesi bana gore saglikli degil. Ama bana gore iste. "Sıkıstırılmıs" hissetmemek bence yasamaya dair en guzel seylerden. Boyle hissetmemenize uzuldum.

"o uzulur, bu aglar, sunun akli bende kalir, su ben olmasam hayatta kalamaz" diye yasanmiyor, bu tip sinirlamalar beni o insanlardan ve seylerden bir süre sonra otomatik olarak uzaklastiriyor. bence sadece bunlara sarilarak hayata tutunmak tehlikeli.

Benim de bir ailem var. Ornegin annem bir kontrol-delisi oldugu icin onunla arama fiziki bir mesafe koymam sart. Cok seviyorum ve seviliyorum, ancak her hareketim onu uzecek diye, onun istedigi gibi yasayamam. Bana iyi gelmedigini gordugum akraba ve arkadas iliskilerinden kendimi bir derece soyutluyorum. Cünkü yasamak boyle bir sey degil.
0
buf-e kür
(11.11.20)
kizgin degilim, afganistan’da da dogabilirdim. kosullarimi kabullendim. ayrica is yerindeki insanlar da senin icin ayni seyi dusunuyor olabilirler.
0
anais
(11.11.20)
Ben hayatta en çok kendime kızarım.
Kendimden de şu an kurtulmak istemiyorum.
Bir bakalım neler olur, diye bekliyorum.
0
fempusay
(11.11.20)
Beni hayatta tutabilecek bir şey yok. Battı balık yan gider bakalım neler olacak diye bekliyorum bakalım.
0
jazzabel
(11.11.20)
(8)

Üçüncü buluşma

top_secret
olacak pazar günü. Umutluydum açıkçası güzel vakit geçiriyoruz diye lakin geçen buluşmadan sonra bir kere o yazdı. Sonra iki gün ben yazdım ama yazmadığım gün o da yazmadı. Yazışırken de anlık yazışmalar oluyor gün boyu filan sürmüyor. Her sabah günaydın filan mı yazmak lazım idi hata mı yaptık yine
olacak pazar günü. Umutluydum açıkçası güzel vakit geçiriyoruz diye lakin geçen buluşmadan sonra bir kere o yazdı. Sonra iki gün ben yazdım ama yazmadığım gün o da yazmadı. Yazışırken de anlık yazışmalar oluyor gün boyu filan sürmüyor.

Her sabah günaydın filan mı yazmak lazım idi hata mı yaptık yine mi friendzone :(

İnsanlar reddedilince bile sevdiğinin peşinden koşarmış, böyle yapıp vazgeçmeyip sonuca varan çok kişi olmuş. Pazar günü tutup biz sadece arkadaşız dese ben azalarak kaybolurum onun hayatından, koşturmak ısrar etmek mi lazım?


Ya aranızda yok mu ilişkilerden anlayan birileri. Bana sorular sorsun teşhisler koysun filan. Yönlendirsin beni akıl versin.

Nolur :(
0
top_secret
(07.11.20)
Valla farklı görüşler mevcut olmakla birlikte, bazı görüşlere göre de, arkadaşız dese, cool davranıp zaten ben de ötesini düşünmedim demeniz. Kaçan kovalanır ve (bkz: 4 s kuralı )
0
fezagezgini_4
(07.11.20)
İnsanlar reddedilince bile sevdiğinin peşinden koşarmış: doğru
böyle yapıp vazgeçmeyip sonuca varan çok kişi olmuş: yanlış

Açık konuşun, ya umut görüyordur flört devam eder ya da (daha olası) kendince olmayacağını düşünmüştür sessizce uzaklaşıyordur onu söyler.
0
aguen
(07.11.20)
Sen erkek tarafi misin? Daha 2 kez bulusmussunuz genelde erkegin konuşmalari başlatmasi beklenir en baslarda. Sen yazmaliydin günaydın falan. Simdi niye erkekler yapmak zorunda muhabbetini gecelim. Flortten iliskiye dönme esnasinda bu boyledir is ilerleyince o muhabbetlere girilir. İlgisizlik bir kadini en cok sey iten seylerden biri. Ilgi ilgi ilgi. Olay burda arkadaşlar cok zor degil ya. Tabi ayrıntıları bilmiyorum anlattığın kadariyla bu kadar soyleyebilirim.
0
ruby elixir
(07.11.20)
Yorumlar için teşekkürler. İşin ayrıntısı şu, zamanında başka bir kıza çok ilgili davrandım o günaydınlar mesajlar vs vs bol miktarda vardı ve kız bana başkasında hoşlandığını filan anlattı noluyoruz lan dediğimde ben seni arkadaşım olarak görüyorum dedi.

Şimdi başıma bu olay gelince korkuyorum anlıyor musunuz çok korkuyorum.

Evet biliyorum ben bu konuları açarım, ilginin kralını gösteririm ama tekrar aynı şeyleri yaşamaya ponçik kalbim dayanmaz.

Buraya da yalvarma sebebim aslında bir tık cesaret biraz tecrübe filan. Belki nispeten pasif kalarak geleceğimin en güzel günlerini kaçırıyorum, ya da en ufak bir samimiyeti yanlış anlayarak kendimi aylar sürecek bir depresyona hazırlıyorum bilmiyorum.
0
🌸top_secret
(07.11.20)
Pazar günü olan buluşmayı sonraki pazara ertelemek istediğini söyle. Cevabı alınca tekrar yaz.
0
istege bagli sigortasiz
(07.11.20)
paran, kariyerin yoksa ya da aşırı yakışıklı değilsen, yedek listeye alınmayı göze alarak bu buluşmalara girmen lazım. o listeden asıllar ödülünü almayacak da sana sıra gelecek.

sen kendine yatırım yap. kızlar seni bulur, hiç merak etme.
0
stewie
(07.11.20)
yaş ne
0
einszweipolizei
(07.11.20)
"Sonra iki gün ben yazdım ama yazmadığım gün o da yazmadı." Konu kilit bence.
0
twelfth
(09.11.20)
(9)

ing.de çok fazla kelime yok mu?

einszweipolizei
mesela extradite=suçlunun ülkesine iadesipension=emekli maaşıtenure=hizmet süresibizim 2 3 kelimelerle anlattığımız şeyler için kelimeleri varhele eşanlamlı sözcükler var ki o ayrı konu, bizim eşanlamlı sözcük sayımız az onların neredeyse her şeyin synonym'ı varsizce de öyle değil mi?
mesela
extradite=suçlunun ülkesine iadesi
pension=emekli maaşı
tenure=hizmet süresi

bizim 2 3 kelimelerle anlattığımız şeyler için kelimeleri var
hele eşanlamlı sözcükler var ki o ayrı konu, bizim eşanlamlı sözcük sayımız az onların neredeyse her şeyin synonym'ı var

sizce de öyle değil mi?
0
einszweipolizei
(06.11.20)
1. bunlar genelde fransizcadan gecen kelimeler
2. kavramlarin kendisi batidan geldigi icin onlarin sip diye tek kelimeyle ifade edilmesi normal sayilabilir.
3. Turkce'de de tek kelimeyle ifade edilip ingilzce'de tek kelimelik karsiligi olmayan seyler var.
0
hot potato
(06.11.20)
türkçe'de de çok kelime var? hepsini biliyor muyuz? sözlük ihtiyacı oluyor bazen.

eğer öğrenme anlamında soruyorsanız en çok kullanılan kelimeler var, oxford, macmillan gibi kurumlar listeliyor.
0
tabudeviren
(06.11.20)
e ne güzel işte. her yeni kelime öğrendiğimde mutlu oluyorum ben.
0
stewie
(06.11.20)
Bence de çok fazla kelime var. Zengin bir dil. Son favori kelimem "mass stranding".
0
dissendium
(07.11.20)
Kesinlikle. Cok fazla kelime, deyim, phrase var. Ustelik gunluk yasam, gazete haberi, makalesi, informal, formal dili, slangi cok fazla zorluyor. Arti surekli de gelisiyor cancel culture, virtue signalling gibisinden bir suru kavram ekleniyor dile. Yazili haberlerde surekli pun dedikleri kelime oyunu yapiyorlar. Hakimiyeti kolay bir dil degil kisaca.
0
neverletyougodown
(07.11.20)
soruna sorularla cevap vermis gibi olacak ama olsun.

"Taşı deler mızrağımın temreni
Hakkımızda devlet etmiş fermanı
Ferman padişahın, dağlar bizimdir"

- misal, buradaki temren kelimesinin anlamini biliyor musun?
- sen biliyorsan bile bugun kac turk bunu biliyor?
- turklerin turkceyi iyi konusamamasi, kelime dagarciklarini olmasi gerektigi gibi gelistirmemis olmasi dilin kendisini yetersiz mi kilar? yoksa egitim sisteminin dandikligi mi soz konusu?

ataturk ve silah arkadaslarinin konusmalarina bakarsan eger bunun turkce ile ilgili degil turkceyi konusanlarla ilgili bir sorun oldugunu goreceksin.
0
rm
(07.11.20)
@neverletyougodown, az önce kelime defterimde pertain'e denk geldim unutmuşum mesela. cambridge sözlükte bile yok sanırım kelime. pertain to'su yani pv hali var.
0
🌸einszweipolizei
(07.11.20)
@rm, eskiden dilde arapça farsça çoktu. cumhuriyet ile türkçeleştirme yapıldı. ing sözlüklerde mesela sözcük artık kullanılmıyorsa belirtiliyor ama bu dediklerim yaygın olarak kullanılıyor
0
🌸einszweipolizei
(07.11.20)
ingilizce'de 470 bin kelime varken türkçe'de 616 bin kelime var. dilin kendisinden ziyade dili konuşanların kelime haznesinin zayıflığı diyebilir. konuşma dilini zaten geçtim, makalelerde de kısır bir kelime dağarcığı kullanıldığından böyle ingilizce'de türkçe'den daha fazla kelime varmış gibi bir algı oluşabilir.
0
ilgisiz garson
(07.11.20)
(8)

bugün yeni mezun olmuş olan biri...

avatar is back
mezuniyetinin ertesi günü işe girdiğini düşünelim.başlar başlamaz maaşı 5000 lira. 1 sene sonra maaşı 6000 lira olacak, sonraki sene 7000. sonra da yavaş yavaş artmaya devam edecek 5-7 sene içerisinde maaşı 8500 civarlarında olacak diyelim. istanbul ankara vs yaşadığını ve ne çok tutumlu ne de çok s
mezuniyetinin ertesi günü işe girdiğini düşünelim.

başlar başlamaz maaşı 5000 lira. 1 sene sonra maaşı 6000 lira olacak, sonraki sene 7000. sonra da yavaş yavaş artmaya devam edecek 5-7 sene içerisinde maaşı 8500 civarlarında olacak diyelim. istanbul ankara vs yaşadığını ve ne çok tutumlu ne de çok savurgan olmadığını varsayalım.

bu arkadaşın benim kendi hesaplarıma göre ne araba alma, ne ev alma, ne de yılda 1 defa yurt dışı 1-2 defa yurtiçinde sağlam tatil.. hiç birini yapamıyor sanırım. ben bişey mi kaçırıyorum acaba?

insanlara bakıyorum 2000 lira kiraya bile az der olmuş, o fiyata orta halli bir apartman dairesi vs bulursun deniyor. (istanbulda yaşadığım sürede kira ödemedim, onun harici nispeten ucuz şehirlerde yaşadığım için fiyatları anlayamıyorum, sanki hong kong'tan bahsediliyor )

koca ülke kafayı mı yemiş acaba? insanlar nasıl tatil yapabiliyor? nasıl birikim yapıyor? nasıl ev, araba alabiliyor? bahsettiğim genç örneği de çok uçuk bir örnek. bugün yeni mezunların %99'u anlattığım senaryoya yaklaşamaz bile. bütün bir ayı yılı kirayı faturaları borcu krediyi vs ödemek için mi heba ediyor? nedir bu durum anlayamıyorum gerçekten
0
avatar is back
(06.11.20)
yeni mezun mu tatile çıkıyor, ev ve araba alıyor?

evlenip maaşları birleştirip uzun süreli krediyle ev, araba alıyorlar. aileden destek alıyorlar. benim zamanımda mezuniyetten sonra bir şeyler alıp yerleşenler hep mezun olur olmaz evlenenlerdi. bir de bekar adam ailesiyle yaşıyorsa, çok sağlam birikim yapabilir. bir arkadaşım var, maaşının %95'ini biriktiriyor, 15 senede milyonları oldu. hep de likit adam, ne araba var, ne ev.
0
stewie
(06.11.20)
Evlenenler eve giriyor, sonra 10 sene boyunca tek tarafın maaşını komple mortgagea yatırarak ev alınıyor.

Single çalışanlar ev arkadaşı buluyor. Kira vs. bölüşerek kalan parayla tatil yapabiliyor.

malesef aksi zor.


*Kira konusunda: 2 sene önceki deprem sonrasında yeni evlerin hepsi zamlandı. Yeni evde oturayım deniyorsa 1+1 evler ennn iyi ihtimalle 2500e bulunuyor. Ha ben Tuzla'da yaşarım diyen varsa durum değişir. Başıbüyük'teki yeni sitelerde bile 3+1lere 3800 civarı. Kimse bana "2000 az nerede deniyor?" demesin. Nerde denmiyor? onu bilelim de taşınalım.

10 senedir çalışıyorum. 40+ yaşında bir evde yaşıyorum tek varlığım da motorum.
0
lcha
(06.11.20)
kira meselesine katılıyorum. buradakilerine bakıyorum maşallah herkes kadıköy'de yaşıyor. bir ben miyim gop'ta sürünen diye düşünüyorum:)
0
nothing in my way
(06.11.20)
2000 lira kiraya az diyenler maalesef yüksek gelir grubunda değiller. son birkaç haftadır çok acayip konuşmalara denk geliyorum. spor salonunda soyunma odasında iki temizlik görevlisinin konuşmasına şahit oldum. 2000 liraya anca ev bulduklarından bahsediyordu. dün de migrosta iki çalışanın konuşmasına denk geldim. kadın 2500'e anca ev bulduğunu zar zor 2200'e indirdiğini anlatıyordu. bu insanların yüksek gelir grubunda olduğunu ya da gerçeklerden koptuklarını sanmıyorum. istanbul gibi bi yerde deprem tehlikesi de varken güvenilir bir ev arıyorlardır en fazla.

mezun olup aileyle yaşanıp birikim yapılmıyorsa ciddi anlamda para biriktirme ihtimaliniz 0.
0
la mort heureuse
(06.11.20)
lcha+
herkes istanbulda değil. devlet memuru olup küçücük şehirlerde/kasabalarda ucuza yaşayan üstelik ot gibi takılıp sıfır ekstra harcama yapanlar var.
evlilik ve sonrasında (düğün + çift olunca ekonomik yaşam vs) alanlar var.
2,5 k kira veriyorum o da aynı evde çok eski kiracı olduğum için.
ev almayı düşünmüyorum. ayrıca maaşlar öyle olmuyor. çok daha düşük başlıyorsunuz ama ilerleyen yıllarda bazen başka yatırımlar yapıp gelir elde ediyorsunuz vs. alınırsa öyle alınıyor, kuru kuru maaşım yatsın üstüne ev alacak gibi param kalsın devri yok artık. işin doğası gereği zaten maaşla çalışıyorsanız kendinizi değil başkasını zengin etmek için çalışıyorsunuz demektir.
0
jimjim
(06.11.20)
maas hesabi yanlis.

bugun 5000'e ise giren biri 5-7 sene sonra bugunku parayla 10-15 bin arasi kazanir en az.
0
lemmiwinks
(06.11.20)
öncelikle stewie+1

ailesiyle yaşayıp ilk 5-6 sene evlenene kadar çok ciddi para biriktirenler var. mesela 4 senedir beraber çalıştığım iş arkadaşım her ay maaşının %90'ı ile altın alır. %10 ona yetiyor da artıyor. altının inanılmaz yükselmesi ile 4 yıllık birikimi inanılmaz bir noktaya ilerliyor.


onun haricinde sizin örnek verdiğiniz gruba girdiğim için bir açıklama getirmek isterim. şanslı gruptanım, bir sene stajyerlikte asgari ücret ile çalıştıktan sonra bahsettiğiniz ücrete yakın bir ücretle işe başladım. geçen 3-4 yıllık süreçte:
2017 %12
2018 %15 + %15 (2018 krizi sağolsun)
2019 %12
2020 %12

olmak üzere zam aldım. 5-7 yıllık olsam kıdem vs. de alacağım için düşündüğünüz meblağın çok üstüne çıkmış olacağım. ama her ne kadar kazanırsam kazanayım bu şartlar altında bir ev alamam, bir araba alamam. tek yaşamak, günlük ihtiyaçlar, beyaz yakalılığın dayattığı kılık-kıyafet alışverişi sebebiyle bir ayda yapılabilecek maksimum birikim 1000 tl oluyordu, covid sonrası her şey zamlandığı için onu da yapamıyorum. tatile gitmedim mesela bu sene. kişisel zevklerime artık para harcamıyorum. ülkemizde bir görgüsüzlük kültürü olduğu için bir çok insan tatil için, telefon için kredi çekiyor ve en az bir yıl bu krediyi ödüyor. 1 hafta gidilecek tatil için 1 yıl kredi ödemek ne kadar mantıklı bilemiyorum.


biraz iç döküm gibi oldu, fakat durumu anlatmak istedim.
0
a darkness coming
(06.11.20)
Ben muhafazakar bir firmanın genel müdürlüğündeyim. Departmanda giriş maaşı ortalama 5bin. Sizin örneğe uyuyor diye düşünüyorum.
Burada bekarlar aile evinde kalıyor. Farklı şehirden gelenler de 1000 liraya ev tutup paylaşıyor biriyle. Şiket dağın başında kiralar uygun.
Tüm bekarların arabası var. 35 yaş altında kocadan-babadan zenginler harici Lacoste vs seviyesinde giyinen yok Mavi vs. marka seviyesi. Herkes yazın yurdışına tatile gidiyor ama hostel kadar olmasa da dandik otellerde pegasus kampanyaları ile tatile gidiyor.
Yemeğe gidiyorlar ama yıldönümü yemeği Lacivert değil de Kız kulesi mesela lüks seviyesi bu.
evlenenler üç beş senede ev taksidine giriyor. Genelde eşler çalışıyor çalışmayanlar da pozisyonu yüksek olanlar zaten. Çift çalışanlardan birinin maaşının büyük kısmı bu ev taksidine gidiyor.
Kadıköy’de oturan yok. Alınan evler max. 500k
Bu insanlar İstanbuldaki üniversitelerde mühendislik okumuş insanlar. Tatil mal mülk ediniyorlar ama tutumlu indirim araştıran kafayla. Hem moda sahilden evim olsun hem haftasonu boğazda yiyeyim diyeyim diyen adamlar böyle maaşlı işle o hayatı yaşayamaz yeni mezun hiç yaşayamaz. Yaşayan anca yüksek seviyede yönetici olur veya kendi işinin sahibi.
0
cilekli pasta
(06.11.20)
(7)

Yağmurlu Havada Nasıl Ayakkabı Giyiyorsunuz Erkekler

bay b
malum istanbul'da kaç gündür yağmur var, sneakerla ayağım ıslanıyor bot giysem gülle gibi, kar olmadan giymek istemiyorum, siz ne tür ayakkabılar giyiyorsunuz bu havalarda allaşkına?
malum istanbul'da kaç gündür yağmur var, sneakerla ayağım ıslanıyor bot giysem gülle gibi, kar olmadan giymek istemiyorum, siz ne tür ayakkabılar giyiyorsunuz bu havalarda allaşkına?
0
bay b
(06.11.20)
hizliresim.com
iste boyle biyrün.
0
turbo sadık
(06.11.20)
Chelsea bot
0
heidi'nin dedesi
(06.11.20)
su geçirmeyen herhangi bir ayakkabı *-*

misal;

www.hepsiburada.com
0
xdenizx
(06.11.20)
Su kaydırıcı sprey alabilirsin, decathon, flo gibi mağazalarda vardır fiyatı da uygun eğer sneaker rahatlığından vazgeçmek istemiyorsan
0
freebird5406_2
(06.11.20)
deri yarım bot
0
stewie
(06.11.20)
Alt kısmı platform olarak yüksek ve deri olup süet olmayan ayakkabı giyiyorum.
0
Topalordek
(06.11.20)
Camper goretex.
0
trixi
(06.11.20)
(11)

amazon prıme video dizi önerisi ?

paralanka
favori diziniz var mı ? bende seyredeyim
favori diziniz var mı ? bende seyredeyim
0
paralanka
(05.11.20)
en son the boys'u bitirdim güzel, şimdi the office izliyom
0
nahtoderfahrung
(05.11.20)
the boys, fleabag, psyche
0
westblack
(05.11.20)
The good omens.
0
ekaterina
(05.11.20)
Fleabag, the boys, mr monk bitirdim this is us izliyorum simdi de
0
hindistan cevizi
(05.11.20)
Justified
Bosch
The boys
0
logisticsmanager
(05.11.20)
Tabii ki Bosch. Efsane dizidir.
0
stewie
(05.11.20)
Undone
0
put it in your appropriate place
(05.11.20)
Birkaç kişi önermiş zaten ama etkisi artar belki diye ben de söyleyeyim; fleabag
0
yuzır
(05.11.20)
Biraz önce boys birinci bölümününü izledim buradaki önerilerden sonra. 1 saatim çöp oldu. Süper kahramanlı klişeleri bol çocuk dizisi. Pasif karakter evde 31 çekerken bir anda önemli birisi olur. Eminim diğer bölümler de bu söylediğimi pekiştirir.
Ben prime'da house md. İzliyorum. İzlemediysen tavsiye ederim.
0
kadera bach
(06.11.20)
mozart in the jungle
0
a darkness coming
(06.11.20)
house md.
0
drako
(06.11.20)
(24)

İlişkide kadın ve erkeğin maaşı arasındaki fark

Geceler
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye giriyor mu?
0
Geceler
(04.11.20)
Çok büyük çoğunlukla egolar devreye gider. Kadın sorun etmese erkek yetersizlik hissine oradan aşağılık kompleksine kapılır. Gerek yok.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Girmez girmez.
0
all girls dream
(04.11.20)
Eşimin benden daha çok ya da az kazanması sorun oluşturmaz.
0
hayirsiz
(04.11.20)
Tarafların karakterine bağlı. Ben tınlamam böyle şeyleri ama çalışmalar kadınların bu durumu sorun ettiğini gösteriyor.
0
glamdr1ng
(04.11.20)
erkekte oluşmasa bile kadında sorun olur. maaşına göre bir partner arar. Kendisi kadar ya da fazla maaş alan biriyle olsa daha lüks evler, arabalar, tekneler alırdı, çocuğunu daha iyi okula gönderirdi, yurtdışı tatili yapardı. Ama böyle fakirliğe talim :(

Boşver sen bu ilişkiyi, yol yakınken dön.
0
stewie
(04.11.20)
benden fazla kazanan bir suru kadin var. bunlardan birinin benim esim olmasi sorun mu yaratmali? bos isler. birey kendine yetecek kadar kazaniyorsa, digerinin daha fazla kazanmasi sorun degil. hos kendine yetecek kadar kazanmiyorsa da problem degil bence.
0
camussar
(04.11.20)
abi olaya tersten bakarsan mantıksızlığı daha net göreceksin, manzara şu:
ben fakirim o zaman eşim de fakir olsun ailece hep böyle az kazanalım.
0
rewlack
(04.11.20)
Benim icin benim param, benim paramdir, iliski turune bakilmaksizin. "Sikinti icerisindeyim, ihtiyacim var sinyali verilirse", elbette paramin uzerinde uyumam, paylasirim. Saklayacak degilim, ancak bir denge kurulsun isterim. Ego konusu yapilacak tek sey degil para. Iliskinin gelecegini sadece bu belirlemez.

Ancak egitim, sosyal cevre egonun cok daha guclu oldugu konular. Oralarda durum nasil?
0
buf-e kür
(04.11.20)
Benim hayatımda olan şu:

Babam isteği dışında zorla emekli edildiğinde maaşı 10'da 1'e düştü ve annemin maaşının yarısından da az oldu. Annem öğretmen. Babam gittikçe hırçınlaştı gittikçe daha fazla borç yaptı ve sonunda annemi aldattı. Annem babamla parası için evliymişmiş de emekli olduğundan beri babamı istemiyormuşmuş. Halbuki annemin babama olan davranışları hiç değişmedi, bu tamamen babamın kuruntusuydu. O borçları hâlâ ödüyoruz, belimiz doğrulmadı.

Kardeşim ise önüne gelen her işi yaptı. Kokoreççilikten saray restorasyonuna su satıcılığına şantiye şefliğine ve evrak memurluğuna kadar. Karısı onun aldığı hiçbir maaşı beğenmedi (kendisi asgarî ücretle ve haklarını gözetmeden çalışıyor) ve kardeşimi çok büyük borçlara soktu. Kardeşimde ne metabolizma kaldı ne diş ne sağlık hiçbir şey, kardeşim kendi kazandığı parayı artırmayı elbette istiyor ama bunu sen ben davasına çekmiyor, ama kadın götüne bakmadan sürekli daha fazla para diye ortalığı yırtıyor.

Kişilerin karakterine kalmış. Ama olan genellikle bu arkadaşlar. Belki yeni nesil farklıdır. 39 yaştan bikdiriyorum.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Maaşımın 2 katını alan bir kadın bulursam anında evlenirim. Hayalimdeki kadının kriterlerinden biri benden çok kazanması. Hatta öyle çok kazansın ki benim çalışmama gerek kalmasın, evi ben çekip çevireyim; mis!
0
Jux
(04.11.20)
Eşim benim kazandığımın iki katını kazanıyor. Sorun olması aklıma bile gelmedi. Eminim onun da böyle kaprisleri yoktur. Hatta çocuğumuz olduğunda bir süre evde kalabileceğimi bile önermişti.

Ben erkeğim.
0
a man alone
(04.11.20)
Ben problem olarak görüyorum.

Beraber olacağım insanın benden daha iyi bir pozisyonda olmasını istiyorum. Haliyle de bu durum maaşa da yansıyor.

28K
0
purplee
(04.11.20)
Bi arkadaşım bu sebeple boşandı. Kadın sürekli laf sokuyormuş ama demesine göre.
0
sekerse tehlike
(04.11.20)
Sorun olur oluyor. Erkeğin maaşı büyük eşittir kadının maaşı.
0
Hallegadola
(05.11.20)
Tarafların karakterine bağlı. ve kadının beklentisine.

aynı ilişkide kadın olarak, erkek memur 4-5 bin, kadın 10-11 de idim. Ve hiç önem vermezdim. Bilmiyordum o zamanlar bu duruma bakış açımı sonsuza kadar değiştirecek bir ilişkiye başladığımı. Erkek mükemmel bir görünüme havaya ve coolluğa sahipti. Alışmış o, yakışıklılıkla herşeyi karşıdan beklemeye, eski ilişkilerinden biliyorum.. Bana söylediği şey tam olarak "sen ilerde evin masraflarını ödersin ben araba alacağım" Böyle lömp diye ama, tamamen bu cümle ile. Hayırdır hacı. Bunu söylemenin bin yolu var. Sonra ayrılacağımız gün sen böyle dedin dediğimde diyor ki, araba senin üzerine olurdu (ben öyle birşey mi istedim acaba), ki böyle bir muhabbetin içinde de kalmak istemezdim. Ve hayatım boyunca kalmadığım kadar para mevzusunun içinde kaldım onunla olan ilişkimde. Bana dese idi ki, bak benim maaşım bu, ilerde ne yaparız, nasıl yaparız, ev giderleri bana da bir araba fln alırsak nasıl olur ikimizde ortaya birşeyler koyalım vs. Ama onu söyleyiş tarzı.. Bilemiyorum..

Bence kadını beklentileri ve adamın tavrı ve karakteri çok önemli. Erkeğin tavrı aşırı aşırı aşırı önemli.

Şahsen erkeğin bu durumu kafaya benden daha çok taktığını düşünmem, beklentilerim ve daha fazla bu kadar para mevzusunun içinde kalmak istemediğim için ayrıldım.

Beklenti mevzusu. Ben tatile önem veririm. İlk başladığımızda kanada'ya gidecek adam,(sonra iptal oldu), ben sonra yazın kübaya gitmek istediğimde uzattı da uzattı bin türlü bahane buldu en sonunda maddiyat olduğu benim kavga edip olayı derinleştirmemle anlaşıldı. Okey de baştan söylese hiç sorun olmazdı ki küba masraflı bir yerdi anlardım ve onun hakkında düşüncelerim değişmezdi. Sonraki sene gidelim dediğimde olur dedi nereye gidelim fln dedi. sonra zaman geçince ilişkinin bir yerinde dedi ki, ben hiç bir zaman yurtdışına gidemem sanırım. Dalga mı geçiyorsun benimle. Bozcaadaya gidelim dedim, onda bile uzattı da uzattı. Bir tatile bile güle oynaya gidemedim. Elini asla bana karşı açık oynamadı. Asla. Her dediğime yaparız dedi. günü gelince param yok oldu. Şuan maaşını bile tahminen yazdım asla bilmiyorum hala ne aldığını. Benimse açık ve seçik ortada idi. Ama beni bu kadar yıpratmadan en baştan, benim şuan durumum bu şekilde, bir kaç sene tatile gidemem, yurtiçinde gidelim, ne kadar bütçe ayıralım kendimi ayarlayayım, böyle yapsak benim için daha uygun olur dese idi, ona olan sevgim saygım azalmadan belki şimdiye herşey farklı olmuştu. Onunla tanıştığımızda asla takmazdım. ama artık bu durumu inanılmaz takıyorum sağolsun. Bir daha dersen hayır. Kendimi öyle bir durumda bulmak istemem.

Ve saygı. Zamanla ona olan saygım o kadar azaldı ki, bu davranışları söylemleri ile. Onu gerçek bir erkek olarak bile göremedim. Ve o babyface vücutlu vs vs adamla son 3 ayda sevişmedim bile. Hala zaman zaman, fotoğrafına bakıp birşey hissetmemem üzerinde düşünüp duruyorum, okdr yakışıklı bir adamla sevişmek istemeyeceğim denli yalanlarına. Ayrıldıktan sonra annemi arayıp, laf arasında maaşının 8-9 olduğunu söylemiş mesela, bana ne isterse 20 olsun bu saatten sonra. Para mevzusunda yalan berbat birşey. Asla yaşatmayın karşı tarafa.

Saygı biterse ilişki biter. Kadın asla saygısını kaybetmesin, erkek kadının saygısını kaybettirecek şeyler yapmasın. Erkek asla para mevzusunda yalan söylemesin. Neyse o. Azsa az yani, bunu değiştirecek şekilde göstermesin. Ve çok fazla para mevzusu mevzu bahis olmasın.

Ha aslında bakarsın yürümez mi yürür, kadın ortaya 4 koyar adam ortaya 4 koyar. Yaşar giderler, kadının üstü onda kalır. Ama dediğim gibi erkeğin tavrı ve kadının beklentileri çok önemli.

Edit: sonraki sene gidelim dediğinde bana ülke tarih fln seçtirdi, konuşuyorduk yani üzerine, sonra ben bulunca buna gidelim diyince işin rengi değişti. Dalga geçer gibi ben okdr zmn baktıktan sonra, ben hayatım boyunca gidemem demez mi bir de. Baştan söylesene hayatimda en sinir olduğum insan tipi, içinden hesap yapan. Onun haricinde baştaki kanada fayk olabilirdi bilmiyorum artık. Maaşının tutarı hakkında 4 kere yalan söyledi. Okdr çok yalan söyledi maddi mevzuda artık tek cümlesine inanmıyorum hayatının. Bu arada evet çok doluyum bu mevzuda. Ben eski moby, ilk başta aylarca adama hiçbirşey demedim, alınır gücenir diye. Maaşım 2 dedi ona bile tamam neyse yapacak birşey yok dedim. Düşünebiliyor musunuz öyle biri idim ben. Sonra kredi öduyor kalan tutar 2 oldu, sonra krediyi ailesi ödüyor o kredi kartlarini ödüyor oldu, sonra krediyi yine o ödüyor ailesi evlenmesi için para biriktiriyor oldu, sonra ailesi arabası icin para biriktiriyor oldu, sonra evlenince araba için kredi çekecek oldu, bu arada maaşı 2 den 4 5 e ayrılırken de 9 10 a yükseldi. oldu da oldu yani... Ha bir de aynı çocukla çıkarken ilk başta bukdr mükemmel biri bende ne buldu diye aylarca düşünmüştüm ya ne safmışım ya. Cidden ki ne güzel iyi niyetli güzide insanmışım.. Bu arada son söz, bir daha düşünmem. Şöyle ki, bir arkadaşım da maaşı 5 6 olan biri ile çıkmıştı. Kız bütün yurtdışı tatillerine tek çıktı. Ve aralarında laf sokma başlamıştı. Bence olmuyor ya. Ve iyi niyet de bir yerde bitiyor. Ve o kız 2 yıl çıktı, ayrıldıktan sonra ya farklı hayat beklentileri oluyor ya bir daha asla düşünmem demişti ben üzerine cok düşünmemiştim o sırada güzide bir şekilde ilişkim devam ediyordu çünkü. Ah şimdi karşımda olsa ne dertleşirdim o kızla var ya.
0
mobydick
(05.11.20)
mantıklı bakan 2 insan arasında problem yaratmamalı. zaten direk maaş muhabbetinden eziklik açısından bakıyorlarsa yürümez o iş. şimdi benim eşimin maaşı *5 olsa ben memnun olurum daha çok kazansın yani
0
kondansator
(05.11.20)
davul bile dengi dengine
kadın kendisi gibi maaş alan birini bulsa (ki kadın şimdi pratisyen 3 4 seneye uzman olunca 20 30lar alacak) hayatı bambaşka olur
bu devirde 4 bin alan erkek, vasıfsızdır, vasıfsız da kalacaktır
Ne senelik ücreti 100 bin olan fransız okuluna gönderirsin çocuğunu
ne senede 1 2 kere yurtdışına gidersin
bodruma herşey tatil bile zor adamın 3 kuruşu ile

adama hayat güzel de
kadına eziyet

düzgün işi gücü okulu olan adam bulsun
0
summatinyourteeth
(05.11.20)
Oturup konuşulduğunda çoğu insan sorun olmaz diyebilir.

Oturup konuşan insanların bu soruya cevap vermesi için düşündüğü süre bir kaç saniye.

X'i Y'yi sorun etmem deyip de evlendikten sonra tam da X'i Y'yi sorun eden insanlar tanıyorum.

Çünkü evlilik bir kaç saniye düşünülüp veya aynı şeyleri yaşamadan fikir söylenecek kadar basit bir süreç değil. 1 sene içerisinde zibilyon tane konu, iş, tartışma, uyuşmazlık, inatlaşma, alışveriş ve plan yapılıyor. Dengesizlik bir yerde patlak verecektir. Bir taraf kötü hissedecek veya diğer taraf laf sokmaya başlayacaktır. Normalde öyle insanlar olmasa bile ailesi veya arkadaşları gaza getirecektir.

Çok çok az duydum ama ortak havuzda paralarını toplayıp kimseye de kulak asmayıp mutlu mesut geçinen insanlar var. Fakat iki taraf da vizyon sahibi. Parayı kullanan var kullanamayan var.

Yine de güçler dengesinin birbirine yakın olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü erkek fazla kazanınca hovardalık yapabiliyor, aşağılayıp küçük görebiliyor. Kadın da benzer şekilde laf sokarak hayattan bezdirebiliyor. Sorun aslında çoğumuzun güçlü karakterde olmaması. Başta düşündüklerimiz çok rahat değişiyor ileride. Sonra da diyoruz ki yaşamadan bilemeyiz. Kardeşim sen her ihtimali düşünüp de yola çıkacaksın. Düşünmüyorsanız o sizin plansızlığınız. İyi günde kötü günde deriz ama çoğumuz için fasa fiso. O yüzden bunu düşünerek söylüyorum, çok büyük ihtimalle ileride sorun çıkar.
0
ananiyimioguz
(05.11.20)
Bizim arkadaşlar var oğlan hemşire 5bin tl falan alıyordur, Eşi kadın doğum uzmanı sanırım 20 bin tl falan alıyordur.
Gül gibi geçinip gidiyorlar.Evlilikte 3. yılları....
0
aids rakun
(05.11.20)
Avrupada ve dunyanin medeni ulkelerinde sorun olmaz ama Turkiyede kadinlar kendilerini armagan olarak gordukleri icin cok kucuk bir azinlik disinda yurumez derim.Turk kadinlarindaki bu mantalitenin duzelmesi icin 2-3 kusak daha gecmeli
0
turkuaz
(05.11.20)
Maaşta değil ama eğitimde ve görgüde fark varsa yürümez. Erkekte ilerisi için potansiyel varsa yürür.
0
SiyamkedisiZorro
(05.11.20)
Kadın aldığı maaşı aldığı gibi kocasının hesabına yatırıp kocasının kendisine harçlık vermesini bekler ve tartışma nereye giderse gitsin asla para mevzusunu açmazsa olur.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(05.11.20)
İlişki yürür de evlilikte işler değişir. evlilik demek ortaklık demek. sen kendinden az sermayesi olanla ortaklığa girer misin öyle düşün.

Ben erkek olarak benden çok az kazanan kadınla evlenmem. 8 alırsın o 6-7 alır olur ama 8'e 4 olmaz. Bİr de o ilerleyecek, sen de bu imkan yok.

Olaya şöyle bak. Kendi gibi birini bulursa daha hızlı ev alır. Ailenin arabası olur. Çok kazananla az kazananın ilişkisinde bunlar geç olur.
0
OrangeYellow
(05.11.20)
SiyamkedisiZorro +1

evlilik uzun bir süreç.
sürekli power couple olabilenlere ne mutlu.
ama işsiz kalınan dönemler, iş değişiklikleri falan gibi süreçler de yaşanabilir.
bunlar atlatılır.
ama kökten gelen bir fark veya hiç değişmeyecek maddi uçurumlar sorun yaratır.

birinin diğerini hayatın içinde geriye düşürmemesi veya aşağı çekmemesi gerekir.
böyle olunca genelde kadınlar parayla ezmeye ve adama saygı duymamaya, erkekler de para azlığından komplekse girmeye ve kendini erkek gibi hissetmek için saçmalamaya meyilli olabiliyor.
temelden gelen bu tarz bir farklılık olunca karakterlere ve çiftin dinamiğine göre iki taraftan birine doğru denge bozuluyor.
0
blatta hiberna
(05.11.20)
(14)

İşler nasıl (Tüm duyuru kullanıcılarına çok genel soru)

roket adam
Genel olarak herkese sorum: çalıştığınız ya da sahip olduğunuz firmanın işleri, geçen yılın aynı dönemine göre ne durumda? Daha iyi mi, daha kötü mü, ne kadar iyi ne kadar kötü? Bir de hangi sektör.Çalıştığım sektör genel ekonomik kaidelerin tam tersinde ilerlediği için (güvenlik) bunun genel ekonom
Genel olarak herkese sorum: çalıştığınız ya da sahip olduğunuz firmanın işleri, geçen yılın aynı dönemine göre ne durumda? Daha iyi mi, daha kötü mü, ne kadar iyi ne kadar kötü? Bir de hangi sektör.

Çalıştığım sektör genel ekonomik kaidelerin tam tersinde ilerlediği için (güvenlik) bunun genel ekonomiye yansımalarını net bir şekilde yorumlayamıyorum. Böyle bir başlık açıp yorumları dinlemek istedim
0
roket adam
(03.11.20)
Sektör 1 ; özel okulculuk, dershanecilik eğitim sektörü.


Bim mağazaları gibi kurumsallık ayağına mantar gibi türeyen, belirli bir geçmişe sahip olmayan, sadece kurumsallık??? vurgusu yapan orta kesime ve alt kesime hitap eden kurumlar batmak üzere. Hem yanlış planlama hem de covid. Orantısız büyümenin acısını çekecekler. Ultra lüks binalara milyonlar verip öğretmenlere asgarî ücret veren kurumlar batsa umrumda olur mu? Tabii ki olmaz. Ama asgari ücret alan insanlara çok üzülüyorum.

Geçen sene yumruk yemişlerdi. Muhtemelen bu sene nakavt olacaklar. Giderler çok fazla. Gelirler aynı. Orta kesim fakirlesiyor. Herkes dişinden tırnağından arttırıp koleje??? yollamaya çalışsa da pandemi süreci ve online eğitimden dolayı özellikle esnaf kesim öğrencileri okullarından aldı. Geçen seneki uzaktan eğitimden memnun olmayan kesim de öğrencileri okuldan alıp özel ders konseptine döndü.


Dershaneler de en çok bu durumdan nasiplenenlerden. Geçen seneye göre %50 azaldı öğrencileri. Yeni oluşumlar muhtemelen batacak. Krediler patladi sayılır.

Kısacası:
Özel okulculuk sektörü çok ağır darbe yedi. Öğretmenlerin özel ders sayıları arttı parçayı bir şekilde kurtarıyorlar ama kurumlar gidici.


Sektör 2: Psikoterapi. İnanılmaz bir yoğunluk var. Ücretler artmasına rağmen talep çok fazla. Maddi kaygılar başka problemleri tetikliyor şu an. Seanslar full. 2 hafta sonrasına randevular veriliyor.
0
westblack
(03.11.20)
Sektör: Otomotiv

Pandemi başında 1-2 ay bayağı sakindi. Sonrasındaki 4 ay i-na-nıl-maz bir yoğunluk. Son 2 aydır da normal seyrediyor inişler çıkışlar olsa da.
0
Arthur Dayne
(03.11.20)
Sektör: Enerji ve Kimya. B2B

Mart-Haziran arası bazı sektörlerde, özellikle otomotiv sektöründeki düşüş bizi de etkiledi.

Son iki aydır satış rekoru kırıyoruz. Geçen senenin %70 fazlası satışlar. İnanamazsınız, talebe yetişemiyoruz.

Tahsilat sorunu sıfır. Şüpheli alacağımız toplamda 100 bin lira yoktur. Vademiz 38 gün. Eylül'de geçen seneki satışı yakaladık. Ekim'de yine satış rekoru kırdık, Kasım ve Aralık da böyle devam ederse, gelsin primler.
0
stewie
(03.11.20)
İşler Geçen seneye göre daha iyi. Ama ithalatçı firma olduğumuz için şu an ithal malları ülkeye sokmak çok sıkıntı. Mallar geldi gümrükte bekliyor ama çekemiyoruz. Cari açıktan dolayı yukarıdan bayağı baskı var anladığım kadarıyla. Şu an çoğu malı yok satıyoruz ama oldukça talep var.
Sektör; hırdavat
0
etna
(03.11.20)
Sektör: Sigorta

Genele bakınca geçen seneden çok farklı değil. Bazı alanlarda satışlar patladı, bazılarında hiç iş yok. Dengeliyor.
0
jazzabel
(03.11.20)
Sektör: Turizm.

Yabancı turistlere İstanbul ve Türkiye Turu yapıyoruz. İşlerin nasıl olduğunu anlatmama gerek yok. İş yok. Cepten yiyoruz. Cepte kalmadı.
0
habarbey
(03.11.20)
Otomotiv sektöründeyim. Mart-Nisan döneminde epey zorlamıştık ama Mayıs'tan sonra geçen seneden bile iyi hale geldik.Ağustos ayında geçen senenin cirosunu aşmıştık. Şu anda yeni siparişlere 4-5 ay termin vermek durumunda kalıyoruz yoğunluktan ben hayatımda böyle bir şey yaşamadım.
0
iwasbornonamountainside
(03.11.20)
Sektör ; Kozmetik ( kullan at grubu ) , küçük işletmeyim.

Kuaförleri kapatma kararında , beklentim o yönde olduğundan masrafları kısıp , kira eleman ödemelerini yaparak ve bekleyerek atlattık. İzin verilip açılınca siparişe yetişemedik (hammadde kısıtlamasınında etkisi vardı). Bütün yıllık iznimi dükkanda geçirdim (sabah 8,30 gece en erken 23,00 ) , kurban bayramından beri ilk kez bu pazar evdeydik.

Pandeminin bize en büyük iyiliği vade,çek,senet işi ortadan kalktı, her sene bu aylarda elimde tahsilat gününü bekleyen en az 20 yaprak çek senet olurdu.

Her sene olduğu gibi kozmetikte kasım ayında işler %50 daralır , şu anda da öyle olmaya başladı.

Dolar kuru canımızı çok yakmaya başladı , zam demekten bıktık , şu reel piyasayı dolara endeksleyip tahsilatı tl'ye çevirseler bizde müşteride delirmese yeter.
0
synax
(03.11.20)
Sektör : Yazılım - Canlı Skor Müsabakalarının Yayını

Çok yoğun, ocak şubat 60 70 maç civarında yapıyorduk 1 ayda
şimdi 90 ı buldu
nefes alamıyoruz
0
summatinyourteeth
(03.11.20)
Sektör: güç yönetimi

Ikinci ceyrekte etkilendik ama alınan aksiyonlarla (zamlarin ertelenmesi, gelecek seneye sadece 5 gun izin birakmak, müdürlerin bonuslarda %75 düşüş, devletin karsiladigi kisa sureli issizlikleri kullanmak ve bazi yoneticilere de zorunlu ücretsiz izin aldirmak falan) maliyetler düştü+ikinci yarıda fiyatları artırdık. Satislar geçen seneye göre düşmüş olsa da sirketin sıkıntısı yok. Son iki ayda yüksek satış bekliyoruz. Bu sayede geçen seneye oranla daha az kâr olsa da zararla falan kapatmayiz.

Sektör pek etkilendi denemez, tüketici değil b2b bir sektör daha çok. Tek etkilendiği zamanlar ülkelerin lockdowna girmesi ile siparisleri teslim edecek yer olmamasi. Su siralar cok çok yogunuz. Kendi grubumun raporunu dun yaptim; agustos 5.4m euro, eylul 6.3m euro, ekim 8.2m Euro satis. Kısacası isler son ceyrekte düzelmiş gibi ve tahminler de böyle diyor.
0
logisticsmanager
(03.11.20)
sektör: bpo-customer care

işler çok iyi, hatta kapasiteyi aşan büyümeye ayak uydurulmaya çalışılıyor. rekabet çok yüksek pazarda, tepede kalmak için riskli hamleler var. pandemiden beri beklenmeyen talepleri karşılamaya çalışıyoruz, şimdilik sorun yok. bu karlılık çalışanlara da yansıyacak umarım 2021 itibariyle, beklenti içindeyiz.
0
Bruce
(03.11.20)
sektör: sanat eğitimi + atölyeler filan.
2018 - 2018 zamanlarında ayda 8 - 10 atölye X 10 kişi eğitim atölyesi açarken,
2019 son ayları 1-2 atölye açmaya zorlandır. (ekonomik kriz yüzünden)
pandemi sonrası insanlar atölyede bir araya gelemeyecekleri için açamadık. internet üzeri eğitim de biz de mümkün değil. Mayıs ayında fiziksel olarak tüm yerleri kapattık.
Şimdi işsizim. Çalışanlar da öyle :-)
0
ankara06
(03.11.20)
sektör: yazılım
yoğunluk namına değişen bir şey olmadı daha çok çalışıyom hatta, ofiste olsam geyik yapar günün yarısını boş geçirirdim şimdi öğle arasını kendime ayırmayı bile unutuyom çalışırken
0
nahtoderfahrung
(03.11.20)
teknoloji yatırımları danışmanı
sektör / otomotiv, makine, kimya, enerji, IT

kimse yeni teknoloji yatırımı yapmıyor. büyük firmalar dahil. herkes standart üretimini sürdürme derdinde o konuda yatırımlar yapılıyor.
bu sebeple bana çok gerek kalmıyor çünkü standart üretimle işim yok benim. o sebeple kötü. baya kötü.
0
duyurukullanıcısı
(03.11.20)
(18)

en kucuk kac yasinizi hatirliyorsunuz?

exlibris
ben bes yasindaki bazi olaylari hayal meyal hatirliyorum ama her seyi hatirlamiyorum.depremde kurtarilan ayda sanirim dort yasinda ve annesini depremde kaybettigini hatirlar mi ileride? umarim hatirlamaz cunku cok aci.
ben bes yasindaki bazi olaylari hayal meyal hatirliyorum ama her seyi hatirlamiyorum.

depremde kurtarilan ayda sanirim dort yasinda ve annesini depremde kaybettigini hatirlar mi ileride? umarim hatirlamaz cunku cok aci.
0
exlibris
(03.11.20)
2,5 tan kesitler var. 2 halinden fotoğraf hatırlıyorum, video akış şeklinde değil.
3ten sonrası çok net.
0
rewlack
(03.11.20)
Kız kardeşimin yeni doğduğu zamanları annemin kucağındaki, kundaktaki hallerini hatırlıyorum. Aramızda 2 yaş 9 ay var.
0
battal gemalmaz
(03.11.20)
4 5 den epey sey hatirliyorum, 3 yasimdan imajlar halinde belli belirsiz seyler var...
0
hewit
(03.11.20)
ben 5 yaşımdaki bi olayı çok net hatırlıyorum, annemle camdan dışarı bakarken anne ben ne zaman okula gideceğim diye bir diyalog geçmişti
0
nahtoderfahrung
(03.11.20)
Babam elimi tutmuş, Kahramanmaraş’ta meydanda yürüyoruz, yaz günü dondurma alıyoruz. Külahı falan hatırlıyorum. Dondurma tabii ki Maraş dondurması.3-4 yaşlarında olmalıyım.
0
stewie
(03.11.20)
Pardon, daha eskisi var. Kardeşim yeni doğduğunda ikimizi birden sünnet ettiler. O günün neredeyse tamamını hatırlıyorum. Travma ile dolu bir gün. 3 yaşındaydım.
0
stewie
(03.11.20)
2-2,5'tan kesitler var, üçten sonrası çok net +1
0
blatta hiberna
(03.11.20)
2 yaşımda tuvaletimize sıçan yeşil bi canavar görmüştüm rüyamda onu hatırlıyorum. Yattığım yeri falan hatırlıyorum. Ama bende de kare kare bunlar.
0
msb
(03.11.20)
0 3 yaş arası yaşadığımız evden bulanık birkaç fotoğraf karesi hatırlıyorum. Ama yaş bilmiyorum.
3 6 yaş arası yaşadığımız evden daha net biraz daha fazla fotoğraf karesi. Birkaç tane de video kayıt hatırlıyorum.
En net başını kıçını olay örgüsünü hatırladığım olay 01.05.1994 fenerbahçe samsunspor maçı. Dayımla Gultepe den çıkıp Kadıköy e gidişimizi hatırlıyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(03.11.20)
2 veya 3'e dair 2-3 şey var, ama sanki bazılarında koku da var gibi? ses hiç yok.
3-4 arasından 10-20 anı çıkar
5ten sonrası var.

ilginç olan 2-3 yaşımdan hatırladığım bazı şeyler, daha sonradan unuttuğum şeylerden daha önemsiz. seçebilsem onları seçerdim
0
owaki
(03.11.20)
1.5
0
orpheus
(03.11.20)
bi unutkan benmiyim ? ortaokulu zor hatırlıyorum. ilkokul hayal meyal.
0
cptxxx
(03.11.20)
malesef hatirlar.
3 yasindan fotograf kareleri var aklimda.
4'den sonra kucuk kucuk videolar ama 720 dpi
5'den sonra full hd, daha uzun videolar...
0
cooperr
(03.11.20)
6dan kısa bir anı
0
jelly bear
(03.11.20)
6 yaşımı, anaokulu zamanlarımı.
0
nothing in my way
(03.11.20)
1.5'tan 2-3 kare var zihnimde.
0
1bir1bir1
(03.11.20)
Hatırladığım en eski şey 2 yaşıma ait. Yaşımın iki olduğunu bilmiyordum tabi. Elimde o güne ait bir fotoğraf var, ordan çıkarabiliyorum.
0
synesthesia
(03.11.20)
2.5 yaş. ondan sonra 8-9 yaş.
tabi ki 2,5 yaş travma olduğu için hatırlıyorum.
dedemin köyündeki evindeydik. ev yanmıştı.
bizi karşı bahçeye çıkardılar. ahırda hayvanlarımız vardı. eşeğimiz canhıraş bağırarak tekmeleyip ahırın kapısını açıp kaçmıştı ve yanıyordu.
hala sesleri kulaklarımda.
travmalar unutulmuyor.
0
ankara06
(03.11.20)
(9)

Kaç dakika Plank yapabiliyorsunuz?

spacevan
Selam RomalılarNe kadar süredir yapıyorsunuz ve ne kadar yapabiliyorsunuz?Teşekkürler
Selam Romalılar
Ne kadar süredir yapıyorsunuz ve ne kadar yapabiliyorsunuz?

Teşekkürler
0
spacevan
(02.11.20)
Yalancıyı şey yapmıyorlar ya. 2 dk ile açık artırmayı açıyorum :))
0
stewie
(02.11.20)
Covid başladığından beri evde ayı gibi yatıyorum şu an 30sn bile yapamayabilirim. En formda zamanımda 1.5 dakika yapabiliyordum.
0
mg3929
(02.11.20)
duyuruyu görünce denedim.

55-60 saniye arası bir şey oldu. obezim ve markete gitmek dışında bir fiziksel aktivitem yok. sarhoşum ayrıca şu an.

eğer kötüyse sebep zaten ortada. "sktir lan o kadar nasıl yaptın obez ve sarhoşken" derseniz 26 yaşındayım, 20 yaşımdan sonra obez oldum, o zamana kadar aktif olarak spor yapıyordum çocukluğumdan beri. arz ederim.
0
der meister
(02.11.20)
1dk x 3 yarım denge topuyla.

Dirsekler üstünde hareketsiz durulanı 2dk x 3 ama bu anlamsız bir hareket olduğu için yapmayalı çok oldu.
0
catch the arrow
(02.11.20)
Neden dirsekler üzerinde olan hareket anlamsız açıklarmısınız?
0
🌸spacevan
(02.11.20)
Başlığı görünce kronometre ile yaptım. 1,5 dakika. Kadınım.
0
ruhen hastayim ben
(03.11.20)
2.5 dakika haftada 3-4 kez spor yapiyorum son 4-5 senedir.
0
tezek
(03.11.20)
dün gece 1dk 6 saniye yaptım

şu dirsek olayına bir açıklık bekliyoruz yalnız, ben de merak ettim. internette hep öyle gösteriyorlar, yanlış mı yapıyoruz?
0
not sure if serious
(03.11.20)
Yanlış yapıyorsunuz demiyorum ama hiçbir katkısı olmadığına inanıyorum. Plank’ı bir stabilite egzersizi olarak görüyorum. Vücudun uzantılarında hareket olmadan bunu sağlayamazsın. O yüzden öyle boş boş dirseklerin üzerinde durmak ancak enduransı geliştirir. Benim öyle bir hedefim yok. Core kısmım sağlam olsun ki ağırlıkla yapılan hareketlerim düzgün olsun, sakatlık riskim düşük olsun diyorum.

Yine de siz bildiğiniz gibi yapın. Benim kendi edindiğim bilgilerden derlediğim fikir böyle olsun. Uzmanlığım yok tavsiye vermem.
0
catch the arrow
(03.11.20)
(4)

Nasıl motive oluyorsunuz ?

Fiyu
Konfor alanından nasıl çıkıyoruz?
Konfor alanından nasıl çıkıyoruz?
0
Fiyu
(02.11.20)
param bitince mecburen. yoksa çıkaramazlar.
0
der meister
(02.11.20)
dibe vurunca mecbur çıkıyoruz
0
gilly
(02.11.20)
Seyahat. Otobüsle bir yolculuk.
0
mobydick
(02.11.20)
Düşünmüyorum. Aklıma bir fikir geldiği gibi harekete geçiyorum. Belli bir süre ilerleyince emeklerin boşa gitmesin diye mecbur yapıyorsun. Yani, kendimi zor durumlara bilerek sokuyorum. Mesela hiç gerek yokken bir şeyi yapmak için söz veriyorum ya da mesela bir sınavın, eğitimin parasını önceden veriyorum.
0
stewie
(03.11.20)
(1)

film ismi arıyorum

lonelycowboy
iyi akşamlar.bir evin altında laboratuvar gibi bir yer kurmuşlar burada insanların ölüm anında tanrıyı görüp göremediklerini bulmak üzerine, insan bedeninde işkenceye varan çeşitli deneyler yapıyorlardı. filmin sonunda bir deneğin derisini komple soyuyorlardı. bu denek tanrıyı gördüğünü söylüyordu.
iyi akşamlar.
bir evin altında laboratuvar gibi bir yer kurmuşlar burada insanların ölüm anında tanrıyı görüp göremediklerini bulmak üzerine, insan bedeninde işkenceye varan çeşitli deneyler yapıyorlardı. filmin sonunda bir deneğin derisini komple soyuyorlardı. bu denek tanrıyı gördüğünü söylüyordu. o anda öldü sanırım ve film bitti. bu filmi hatırlayan izleyen var mı?
0
lonelycowboy
(01.11.20)
Martyrs

www.imdb.com

İğrenç ötesi bir Fransız filmidir. Fransa boykotu uygulanacaksa bu filme uygulanmalıdır :)
0
stewie
(01.11.20)
(5)

yesil soganla yapilabilecek veya yaninda iyi giden yemekler

sentez
dolapta bol miktarda taze sogan var en iyi neyle gider nasil degerlendirilir veya nasi bi yemek yapilir?tesekkurler
dolapta bol miktarda taze sogan var en iyi neyle gider nasil degerlendirilir veya nasi bi yemek yapilir?tesekkurler
0
sentez
(01.11.20)
Börek yap. İçine başka sebze varsa onları da kat. Pazı iyi gider.
0
stewie
(01.11.20)
Mücver, kısır, mercimek köftesi. Bir de bunun omlet gibi bir yemeği var. Eskiden kahvaltıda yapardı annem. Yeşil soğanı kavurup üzerine baharatlı çırpılmış yumurta kırardı. Özel adı ne biliyorum ama tadı güzeldi.
0
Amaranta ursula
(01.11.20)
Yeşil soğan
Maydanoz
Dere otu
Domates
Azıcık salatalık
Ceviz
Nar tanesi

Harika salata oluyor
0
etna
(01.11.20)
Istiridye mantari ve yesil sogani beraber soteliyorum tavada az yagda. Benim cok hosuma gidiyor.
0
Filinta61
(01.11.20)
yesil sogan muhtesem bir sey, her elime aldigimda "why green onion is so good" derim.

kucuk kucuk kesip az zeytinyaginda biraz kavurup yumurta kirin. "ben yesil sogan yemem yeaa" diyen arkadasim bile parmaklarini yemisti.

zaten azaliyor biraz, birkac gun yerseniz bikmazsiniz.

tek sorun yikamasi kesmesi ama ona ragmen yesil sogan candir can!

saplari da topraga ustten batirir sularsaniz birkac gun sonra yenileri gelir :)
0
yoggi
(01.11.20)
(11)

Yenir mi :(

stewie
İki haftadır kapalıydı kutu. Açtığımda içinden ikinci fotoğraftaki vatandaş çıktı.Yenir mi şimdi bu lokumlar? İçeride Kaddafi gibi hüküm sürmüştür, her yere yumurta bırakmıştır :(
İki haftadır kapalıydı kutu. Açtığımda içinden ikinci fotoğraftaki vatandaş çıktı.

Yenir mi şimdi bu lokumlar? İçeride Kaddafi gibi hüküm sürmüştür, her yere yumurta bırakmıştır :(
0
stewie
(31.10.20)
ben yemem şahsen
0
basond
(31.10.20)
bir şey olmaz bir tane güvecik sadece. ye gitsin.
0
Tochinoshin
(31.10.20)
yemezdim.
0
sutlu nescafe
(31.10.20)
ben yemezdim
0
miyav lan miyav
(31.10.20)
bayatlamıştır ayrıca lokumlar, denemeye değmez.
0
Jux
(31.10.20)
Köyde büyüdüğüm için yerdim
0
olaylar olaylar
(31.10.20)
arkadaşı falan da varsa ... peh ... kesinlikle yenmez.
0
ankara06
(31.10.20)
kurtlanmış buğdayların kurtlarını eleyip yiyor insanlar. tadı güzelse yenir. zehirlemez en azından.
0
lovemyself
(01.11.20)
Ben yerdim pis boğazım.
0
lion de la Turquie
(01.11.20)
Attım valla yemedim. Hem bi ton kalori.
0
🌸stewie
(05.11.20)
güveden değil de iki hafta durmasından dolayı yemezdim
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(06.11.20)
(19)

direksiyon sınavını kaçıncı girişte geçtiniz ve altyapınız var mıydı?

neoluyokardesimnebutantantana
2014 sonrası girenler için soruyorum çünkü o zaman zorlaşmış sınav.2 hafta sonra gireceğim tavsiyeniz varsa da dinleyebilirim.
2014 sonrası girenler için soruyorum çünkü o zaman zorlaşmış sınav.2 hafta sonra gireceğim tavsiyeniz varsa da dinleyebilirim.
0
neoluyokardesimnebutantantana
(31.10.20)
Sifir tecrübeyle basladim, bugün ücüncü girisimde aldim. Tavsiyem parkura cok hakim olmaniz ve sakin kalmaniz bir sekilde...
0
feliss
(31.10.20)
2.de aldım sıfırdım.
0
drako
(31.10.20)
Tek seferde aldım. Arabayı sürmekten ziyade parkuru ezberledim.
0
aynabugusu
(31.10.20)
sıfır tecrübeyle girip tek seferde aldım
0
garavel
(31.10.20)
Sifir tecrube, 3. Giris.
0
balpolen
(31.10.20)
sıfır tecrübe, ilk seferde aldım.
0
stewie
(31.10.20)
2019. Sifir tecrube- ilk sefer
0
tosunpasa
(31.10.20)
sıfır tecrübe, ilk sefer.

edit:
sadece başlığı okumuşum.
2014 öncesi, manuel-otomatik ayrımı yokken standart manuel vitesle sınava girmiştim.
0
blatta hiberna
(31.10.20)
Hiç altyapım yoktu. 2. Denemede geçtim..
0
ElfElf
(31.10.20)
Sıfır tecrübe - 2.seferde.
İmkanınız varsa parkuru kendiniz de çalışın gece boş saatinde.

Ben 1.de kaldım, 2.de bir arkadaşım sınavdan önceki gece 1de beni götürdü, 2 kere kendim gittim. (yanımda oturdu) ertesi gün kendimi daha sakin hissediyordum, sınavı geçtim.
İlkinde stop ettirdiğim için kalmıştım. O zaman da sakindim ama başka bir arabayla kendim gidince daha hakim hissettim.
0
balik kraker
(31.10.20)
Sıfır tecrübe, ilk girişimde kendi arabamla giderek aldım.
0
valarmurgulis
(31.10.20)
Kardeşim Manuel’den ilk seferde aldı, sıfır tecrübe
Ben Otomatikten üçüncüde aldım, sıfır tecrübe.

Tamamen şahısın kendisiyle alakalı. Ben genel olarak beceriksiz ve sakar bir insanım. Hoca bana inanamadı. Yola çıkamıyorum. Kardeşim de aldığı gibi yollara düştü, uzun yola çıktı.
0
Hallegadola
(31.10.20)
Sıfır tecrübeyle başladım, ilk girişte geçtim. Ama kurstan 22 saat direksiyon dersi almıştım. Sakin ol yeter, heyecanlanma. Sinyalleri unutma. Durunca kalkarken vitesi 1'e almayı da unutma, 1'e alıyorum diye 3'e alma. Rahat ol. Ben geçtiysem herkes geçer. İyi şanslar.
0
pati
(31.10.20)
sınav zorlaşmadı, inanılmaz basit. düz yolda gidiyorsun, geri geri gidiyorsun, yokuşta kalkış yapıp bir de paralel park yapıyorsun. bunlar zor geliyorsa ehliyet almayın abi lütfen.

tavsiye: trafiğe kapalı alanda bol bol sürüş yapın.
0
klassno
(31.10.20)
2017'de 10 ders kurs ve sıfır altyapıyla ilk seferde aldım. Bir kez stop ettim normalde hiç etmediğim yerde (yokuşta kalkış), arabanın aküsü bitti ve çalışmadı, kurs eğitmeni geldi, arabayı çalıştırdı bana geri verdi ve devam edip bitirdim. Önceki sınavlarda tek stopta kalınıyormuş ama bizim sınavda ikinci şans vermeye başlamışlar. O sayede ilkinde aldım.

Ama sınavdan sonra bir daha araba kullanmadım. Kurs çok dandikti, tamamen sınav geçmeye yönelik anlatmıştı. Paralel parkın asıl mantığını bir kere bile anlatmadı. Tüm kurs boyunca arabanın sağ arka tekerinin üstüne bi lamba yapıştırıp aynadan o lambanın kaldırım hizasına gelmesine göre kılavuz alarak park ettik. Sınavda müfettiş lambayı çıkardı ama kafamda canlandırıp geçtim. Yoksa normalde paralel parkta ne yapmam gerektiğini bi kere bile anlatmadı kurs.
0
nundu
(31.10.20)
sıfır tecrübe ilk girişte- 2020. Anahtar nokta, kurs ve hocanın iyi olması. Parkur zaten ezber.
0
herseysermayeicin
(31.10.20)
Sıfır tecrübe ilk girişte b ehliyet, 2. Girişte tır ehliyeti aldım...
0
Boris
(31.10.20)
2015te kursun verdiği 9 10 saat ders dışında hiçbir tecrübem olmadan girdim ilk seferde aldım.
0
legolasin son oku
(31.10.20)
Tekrar ekleme olsun diye yazıyorum. Kardeşim 2019 martta ben 2019 eylülde aldım ehliyeti sınav aşırı zordu bana kalırsa. Ankara incek’te girdim sınava. Üçüncüde geçtiğimi yukarıda demiştim zaten, iki sefer de sinyal vermediğim için elendim. Parkta iyiydim çünkü hoca bandı görünce tam sağ yap işte kapı koluyla duba aynı hizaya gelince direksiyonu düzelt gibi şeyleri ezberletti ve geçtim. Paralel park ve l park bu şekilde çok kolay. Bir de komisyon çok önemli. Hatta aşırı önemli öyle diyim.
0
Hallegadola
(31.10.20)
(6)

İşveren, çalışanını sebep göstermeden işten çıkartabilir mi?

paramolacak
Selamlar,Bir işveren ortada hiçbir sebep yokken ( verimsizlik, disiplinsizlik vs vs ) tüm haklarını vererek çalışanını durduk yere işten çıkartabilir mi hukuken ? Birde eğer böyle bir durum var ise çalışan '' ne olursa olsun ben çıkmıyorum'' diyebilir mi ?
Selamlar,

Bir işveren ortada hiçbir sebep yokken ( verimsizlik, disiplinsizlik vs vs ) tüm haklarını vererek çalışanını durduk yere işten çıkartabilir mi hukuken ?

Birde eğer böyle bir durum var ise çalışan '' ne olursa olsun ben çıkmıyorum'' diyebilir mi ?
0
paramolacak
(30.10.20)
Çıkarabilir.
0
stewie
(30.10.20)
tüm haklari verdigi ve yeterli sürede haber verdigi sürece elbette.
0
duygusuzromantik
(30.10.20)
Çıkarır niye çıkarmasın, tipini beğenmedim deyip de çıkarabilir, önemli olan haklarını verip vermediği.
0
angelus
(30.10.20)
bırak çıkarmayı şirketi bile kapatabilir.
0
nickini degistiren yazar
(30.10.20)
İşe iade yolu her zaman açık. Yaptığı ya da yapmadığı şeyler için tutanak tutulmuş mu bakılır bunlara mahkemede. Gerçi iş mahkemeye varmadan arabulucularda çözülüyormuş artık ama tam bilmiyorum prosedürü. Mahkemeye gidince iş seneler sürebiliyor ama.

Ek : Dolayısıyla akıllı bir işveren kaşının altında gözü var diye çalışanını işten çıkarıp başına bela almak istemez. Hatasını bulur tutanak tutar savunma ister, ikinci tutanak için fırsat kollar ya da yaratır vs.
0
IncredibleMau
(30.10.20)
Çıkarabilir. Ama işçi her zaman yine de işe iade yoluna başvurup ilave tazminat vs. talep edebilir. Size şöyle söyleyeyim zimmetine para geçiren çalışanı tutanak tutmadan olay büyümesin, şirketin adı başkalarına meze olmasın diye üstüne bir de her türlü tazminatını verip yolladıkları adam işe iade davası açıp üzerine şirkete 16 maaş daha çaktı :)

Aklı başında hiçbir işveren tutanaksız, zemine oturtmadan kafasına göre işçi çıkarmamalı, her şeyin bir yolu yordamı var bu şekilde mantıklı değil.
0
koskoca kirpi
(30.10.20)
(5)

Bağdat caddesi pizzacı

condom kurşunu
Olivias vardı çiftehavuzlarda o da kapanmış. Bu tarz pizza yapan yer var mı bildiğiniz
Olivias vardı çiftehavuzlarda o da kapanmış. Bu tarz pizza yapan yer var mı bildiğiniz
0
condom kurşunu
(30.10.20)
selamiçeşme'ye yakın babbo pizza var bildiğim;

www.zomato.com
0
dunga
(30.10.20)
Olivia'yi bilmiyorum ama saskinbakkaldaki bafetto iyi yapiyordu
0
fakyoras
(30.10.20)
Brasserie Noir
0
stewie
(30.10.20)
ben geçen 2d cadde diye bi yerde yedim güzeldi pizzası. ama pizzacı değil, daha çok cafe-restoran gibi.
0
mg3929
(30.10.20)
Pizza Locale
0
pass
(31.10.20)
(27)

İzmir Depremi

black mamba
Devamı olur mu ki evlere girilir mi, sizlerde durum nedir?
Devamı olur mu ki evlere girilir mi, sizlerde durum nedir?
0
black mamba
(30.10.20)
Devamı olup olmayacağını burdakiler nereden bilir bilmiyorum da :/

Ben asıl istanbuldan nasıl beşik gibi sallandık onu anlamaya çalışıyorum.

İzmir'de yıkım var mı 6.6 - 6.8 yüksek çünkü inşallah bişey olmamıştır.
0
ananiyimioguz
(30.10.20)
İzmir'de olsam eve girmezdim.
0
stewie
(30.10.20)
nazilli böle sallandıysa izmir bangır bangır sallanmıştır.
0
mikahakkinen
(30.10.20)
Ev baya sallandı. Sağa sola gitti. Uzun sürdü bir de.
0
🌸black mamba
(30.10.20)
kuşadası kötü deniliyor. yıkılan birkaç ev fotoğrafı da geldi arkadaştan maalesef.
0
onemoremile
(30.10.20)
şu ana kadar büyük deprem olup devamı geldiği oldumu aynı gün? küçükartçıları kastetmiyorum. hatırlamıyorum.
sadece bina hasarlı olabilir ve kendiliğinden yıkılabilir deprem olmasa bile.ondan dolayı daha çok eve girmemek öneriliyor diye biliyorum?
0
ShadowOfMoon
(30.10.20)
şuan artçılar oluyor hala hissediliyor :/ (torbalı)
0
redeath
(30.10.20)
Yurtdışı sitelerde 7.0 derecesinde diyor. Dikkat etmek lazım
0
Erva
(30.10.20)
artçılar oluyormuş, daha devam eder. bugün binalardan uzak durun. bir de kıyılardan.
0
rose parks
(30.10.20)
AFAD açıklama yaptı. Artçılar bekleniyor ve binalara girmeyin diye. Mümkün mertebe girmemekte fayda var. Büyük geçmiş olsun.
0
himmet dayi
(30.10.20)
ege üniversitesi kan ihtiyacı için bağış istedi, bilginize....
twitter.com
0
pccopath
(30.10.20)
Biz evdeydik çok kötü salladı kesin binalar yıkılmıştır dedim
0
olaylar olaylar
(30.10.20)
salladı baya. evdeyim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(30.10.20)
izmir'de degilim, ailem kusadasinda, neyse ki bornovada yasayan ablam ve esi de dun kusadasina annemlere gittiler.

videolarda gorulen, ziraat bankasinin yanindaki yikilan 8 katli bina eski evime 2 dk yurume mesafesinde, onunde her gun servis bekledigim yer, ben burada bu kadar kotu olduysam depremi hissetmeden hissedenlerin halini dusunemiyorum bile.

su ana kadar ulasabildigim herkes "korktuk ama biz iyiyiz" dedi, evlerde catlaklar, patlayan fayanslar, kirilan esyalar varmis.

cok gecmis olsun.

asagiya ayrica duyuru actim ancak, depremzedelere maddi olarak yardim edebilecegimiz guvenilir kuruluslar varsa lutfen paylasin.
0
the end of time
(30.10.20)
bornovadayım, deprem esnasında evdeydim. tv kitaplik vs bi sürü sey düştü ama ev simdilik iyi durumda. civarda ciddi hasar gören evler var. kimse giremiyor haliyle. artcilar devam ediyor ama tekrar büyük siddette olmaz umarim :(
0
pink cadillac
(30.10.20)
Ben girmiycem. Arabada bile son bir saate 2 defa sağlam sallandım.
0
Phoebe
(30.10.20)
çok sallandık. şu an evdeyim, evde bir sıkıntı yok gibi ama eğer yine buna benzer bir depremi atlatırsam pılımı pırtımı toplar kaçarım.

hayatımda yaşadığım en şiddetli ve bitmeyen depremdi. bit artık dedim.
0
false pretension
(30.10.20)
Ben 2. Kattaydım. Yukarda teras var. Asma çatı ve üzerinde saç var. Teras daha güvenilir midir?
0
🌸black mamba
(30.10.20)
Karşıyaka da eve girmiştim deprem sonrası. Şimdi Seferihisar da yine evdeyiz
0
gazozailacatmauzmani
(30.10.20)
Üçyol'da gece evde uyudum mecburen. Sabaha karşı artçılar devam etti.
0
kanlakarisikyagmur
(31.10.20)
28 saat için 500ü aşkın artçı olmuş. Bayağı sallandık da mecburen girip eve yattık. Her sallanmada uyandım, baktım devamı yok geri yattım. Ama hangi bölgedesin? Evinde çatlak var mı? Bunlar önemli. Ona göre gir ya da arabada/çadırda yat ya da başka semte geç.

Edit: bu arada artçılar bi 15 gün daha gidermiş Prof. Ercan öyle açıkladı ve 5.9a kadar çıkabilirmiş.
0
superfluid
(31.10.20)
Bornova'da, iş yerinde, altıncı katta idik.
En üst kat.
Vademiz bu kadarmış diye düşündüm, duvarların üzerimize yıkılmasını bekledim. Çok korkunçtu.
Yarın o binaya çalışmaya gideceğim.
0
pro9it9is9
(01.11.20)
oluyor sürekli durum kötü
0
kushkush
(01.11.20)
riskli bölgede değilseniz ve evinizde hasar yoksa bence girebilirsiniz.
0
ilkot
(01.11.20)
Binalarda görünen veya görünmeye hasarlar olabilir.
Artçılar da bir süre daha devam eder ve şiddetleri farklılık gösterebilir.

Yetkilileri dinlemek, binadan şüphe ediliyorsa da acil hasar tespiti yaptırtmak gerek.
0
anten
(03.11.20)
evimde hasar vardı, tüm binayı kontrol ettiler. şimdilik sıkıntı yok.

ofis maalesef yıkılan rıza bey apartmanına 4 bina mesafedeydi. o alandaki pek çok binaya yıkım kararı çıktı, ofisimizin olduğu 2 blokta dahil.

lütfen şüphelendiğiniz bir durum varsa binanızı kontrol ettirin.
0
Phoebe
(06.11.20)
(8)

Azerbaycan'da yapılan milletvekili seçimlerinde katılımın yüzde 55,7

inte17
"Azerbaycan'da yapılan milletvekili seçimlerinde katılımın yüzde 55,7 olduğu açıklandı."Kaynak: TRT haber 2015Aklıma geldi de. Yanılmıyorsam katılım oranları Sovyet sonrası ortaya çıkan ülkelerde(Rusya örneğin) yüzde 40-60 seyrinde gittiği. Bunun bir açıklaması var mı? Neden bu kadar düşük? Yoksa bi
"Azerbaycan'da yapılan milletvekili seçimlerinde katılımın yüzde 55,7 olduğu açıklandı."

Kaynak: TRT haber 2015

Aklıma geldi de. Yanılmıyorsam katılım oranları Sovyet sonrası ortaya çıkan ülkelerde(Rusya örneğin) yüzde 40-60 seyrinde gittiği. Bunun bir açıklaması var mı? Neden bu kadar düşük? Yoksa bizde mi çok yüksek?

Ekleme: Görüş bildirmek isteyenler için @bohr atom modeli nin yazdığı yorum üzerine google dan baktım ve ABD için sonuç;

2016 250,056,000 55.5%
0
inte17
(30.10.20)
kutuplaşma arttıkça katılım yükselir. ortadaki rant çok büyük. bizdeki sebep bu. azerbaycan'a zaten demokrasi denmez.
0
stewie
(30.10.20)
secimler formalite oldugu icin.
0
baldur2
(30.10.20)
bizde çok yüksek. abd'de falan da aslında çok düşük bize göre.
0
bohr atom modeli
(30.10.20)
bizde çok yüksek. çok politik bir milletiz :)
0
rose parks
(30.10.20)
azerbaycan bir demokrasi degil+
azerbaycan vatandaslarinin hatiri sayilir bir kismi, türklük müslümanlık atayurdu meselelerinde tahmininizden farklı düsünüyor ama bunu dile getirecek bir politik ortam yok, bu sebeple oy vermeye de gitmiyor.
0
proteus
(30.10.20)
Bu konuda temel kaynak için bkz.
www.idea.int
tüm dünya www.idea.int

Katılım oranı yüksek/düşüklüğünü en fazla etkileyen faktör katılımın zorunlu olup olmamasıdır. Dünya ortalaması Türkiye'den fazlasıyla düşük olmakla beraber mesela Belçika ve Lüksemburg gibi Avrupa'nın göbeğindeki gibi ülkelerde zorunlu katılım olması sebebiyle bizdeki gibi yüksektir.

EK: salt zorunlu katılım etkilemez elbette. sosyo-ekonomik faktörler (nüfus büyüklüğü gibi), siyasi faktörler (siyasi ayrışma/kutuplaşma gibi) ve kurumsal faktörler de(seçim sistemi, seçmen kaydı koşulları vs.) ve son olarak kişisel faktörler (seçmen yaşı, eğitim vs.) de etkilidir.
0
candanag
(30.10.20)
normalde siyasetin ülke gündeminde bu kadar yer almaması gerekiyor. yani x partisi gidip y partisi geldiğinde ülkede çok fazla şeyin değişmemesi lazım ancak bizde bir parti başa geçtiğinde herşey değişiyor. insanlar da kendilerini korumaya almak için kendi ideolojilerinin iktidarda kalması adına bu kadar yüksek bir katılım sağlıyorlar seçimlere.

türkiye'de seçimlere katılım çok fazla. bunun birçok sosyolojik sebebi var. demokratik olgunluğun, başka düşüncelere saygının gelişmemiş olması. bana göre en büyük neden partiye bağlılık ve hayat tarzı. kendi partisi başa geçerse pastadan ufakta olsa pay alacağını biliyor. bu belediyede ya da kamuda işe girmek, esnafsa işlerinin büyümesi olabilir.

diğer bir neden de hayat tarzına müdahaleyi engellemek. chpli seçmen için atatürk inkılaplarının ve laiklikliğin devam ettirilmesi, muhafazakar partiler için ise sol parti gelirse camileri ahır yapıp karılarınızın başını açar gibi propagandalar olabilir. halbuki kim gelirse gelsin bu konularda bir değişikliğin olmayacağını içselleştirirsek o zaman gelişmiş ülkelerdeki seviyeye düşebilir katılım oranı.
0
jepa
(30.10.20)
azerbeycan türkiye'den bile antidemokratik. demokrasi indekslerinde kuzey kore ile diğer orta asya türki cumhuriyetlerle yarışıyor. kazanan belli, seçim formalite. fazla bile gidiliyormuş.
0
alors
(30.10.20)
(11)

Partnerinizin karşı cins ile iletişiminde rahatsız olma sınırınız nedir

kitap arasında kalmış silgi tozu
Kıskanmak mı demek lazım buna emin değilim. Genelde kıskanç olmayan biri olsanız da partnerinizle ilgili şahit oldugunuz bir noktada "öhh" deyip rahatsızlık hissedebilirsiniz. Bu kimisi için partnerin iş arkadaşıyla lak lak etmesi olabilir. Başkası ise partnerinin tanımadığı insanlarla tatile gitmes
Kıskanmak mı demek lazım buna emin değilim.

Genelde kıskanç olmayan biri olsanız da partnerinizle ilgili şahit oldugunuz bir noktada "öhh" deyip rahatsızlık hissedebilirsiniz. Bu kimisi için partnerin iş arkadaşıyla lak lak etmesi olabilir. Başkası ise partnerinin tanımadığı insanlarla tatile gitmesinden dahi rahatsız olmayabilir. Ben de herhangi bir şeyden kolay kolay kıllanmayan taraftayım. Sizin düşünceleriniz nedir bu konuda?
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(30.10.20)
Normalde hiç kıskanç bir insan değilim, hiç rahatsız olmam aksine iletişim becerisinin zayıf olduğunu düşündüğüm insanlardan zamanla soğuyorum.
Benim bir erkek arkadaşım vardı böyle iletişimi çok kuvvetli, iş yerinden en yakın arkadaşı ile beraber sıklıkla iş çıkışında vakit geçirirlerdi. 6 ay falan böyle devam etti, asla rahatsız olmadım ama bir gün arayıp birlikte olduklarını söyledi. O zaman rahatsız oldum işte :) hakikaten “öehh” dediğim nadir davranışlardan birisi.
Ha bu arada böyle söyleyince 6 ayın sonunda sevişmişler gibi oldu da yok öyle değil 6 Aydır sevişiyorlarmış zaten.
0
irene
(30.10.20)
merhaba merhaba seviyesinin üzerine çıkılmasına karşıyım. 2 karşı cinsin uzun süre vakit geçirdiğinde en az bir tarafın duygusal olarak etkilendigine inanıyorum.
0
egokalp
(30.10.20)
Gereksiz samimi mesajlaşma, sosyal medyada aktif şekilde kız takip eden kişilere direkt yol veriyorum. Bu tip insanlarla fazlaca karşılaştığımdan artık önyargılıyım aslında. Arkadaş olarak mesajlaşma/konuşma ile flörtöz konuşmayı ayırt edecek akla, hisse, tecrübelere sahibim çok şükür. Şu ana kadar da tespitlerimde yanıldığım olmadı.
0
Hazelelif18
(30.10.20)
güveniyorsam, zerre rahatsız olmam. grup seks partilerine izleyici olarak bile gidebilir :)
0
stewie
(30.10.20)
ben biraz kıskanç bi tipim. eskiden (20li yaşlarımda) korkunçtu bu durum. en yakın arkadaşlarından birinin oturduğu semti biliyor diye o dönemki sevgilim, şimdiki eşime hayatı zindan ettim. benim yüzümden kızla konuşmuyor.
neyi kıskanacağım da hiç belli olmuyor. yakın bi arkadaşı var mesela çok güzel bir kız, hostes falan bi de cilveli falan da bi kız ama zerre kıskanmıyorum. ama çok çirkin bi arkadaşı var deliriyorum o kız yazınca çünkü açık açık belli ki imalı yazıyor. yok işte siz şimdi matilda'yla kahvaltıdasınızdır, yok hafta sonu planınız vardır ağız mı arıyor napıyor. alakasız zamanlarda arar güya basın bülteni yazdıracak. bak yazarken delirdim.
normalde de kıskanıyorum ama çok diil, hayatı zindan etmiyorum en azından biraz daha sakinleştim.
0
matilda
(30.10.20)
Partnerimin milliyetine göre değişiyor bu durum. İsveç ve Ukraynalı partnerlerime yönelik aklıma bir rahatsızlık gelmedi. Türk kadınları hakkında yorum yapmıyorum.
0
heidi'nin dedesi
(30.10.20)
Romantik bir hissiyata girmediği sürece arkadaş olması ile ilgili bir rahatsızlığım yok.
0
roket adam
(30.10.20)
@egokalp artı 1 aynı şekilde düşünüyorum.
0
eazy
(30.10.20)
herhangi bir kıyaslamada tercih edilmeyeceğimi düşünürsem kıskanırım. öyle değilse bile bana öyle hissettiren bir tavra girmekte sakınca görmüyorsa da terkederim. ince bir çizgi.
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.10.20)
Rahatsız oluyordum, rahatsız olmamın anormal olmadığı ortaya çıktı. En basitinden bir mesajlaşma bile neler neler ortaya çıkarabiliyor.
0
bitchesaintshit
(30.10.20)
arkadaşlarını ben belirliyorum
0
megacracker
(30.10.20)
(15)

Mesut Yılmaz'ın vefatı ile ilgili ne düşünüyorsunuz ?

Avoiding The Puddle
Yeni nesil ANAP nedir bilmese de kendisi bir dönem siyasetinin etkin figürlerindendi ve en azından günümüz siyasetçileriyle kıyaslanamayacak devlet ahlakına sahipti. Artık 90'lar siyasetinden geriye bir Baykal bir de Tansu kaldı hâlâ hayatta olan.Siz ne düşündünüz ?
Yeni nesil ANAP nedir bilmese de kendisi bir dönem siyasetinin etkin figürlerindendi ve en azından günümüz siyasetçileriyle kıyaslanamayacak devlet ahlakına sahipti. Artık 90'lar siyasetinden geriye bir Baykal bir de Tansu kaldı hâlâ hayatta olan.

Siz ne düşündünüz ?
0
Avoiding The Puddle
(30.10.20)
Tansu Çiller ve Deniz Baykal'la birlikte bugünkü siyasal İslam yönetiminin güçlenmesine neden olan üçlüden biriydi, onun dışında, yaşı yetenler bilir, doksanlı yılların karanlık ve faili meçhul günleri aklıma geldikçe bugünlere şükredecekmiş gibi oluyorum bu arkadaşların sayesinde.
0
angelus
(30.10.20)
Mesut Yılmaz annemle aynı yaşta. O yüzden biraz korkuttu beni.
0
naksidil
(30.10.20)
kendisini pek sevmezdim, dick cheney gibi bir adamdır ama ölen birinin arkasından kötü konuşmam. umarım ruhu her neredeyse, huzur bulur.
0
stewie
(30.10.20)
Bulgaristan'da kumar oynarken yumruklanıp burnunun kırılması olayı geliyor aklıma, bir de sürekli "eeeee" diye konuşması.

Allah rahmet eylesin.
0
John Bloor
(30.10.20)
Benim icin karanlik bir donemin siyasi figurlerinden. Simdi internet var da kimin ne bok oldugu ayan beyan ortada.

Niyeyse pek ulkesini dusunen bir adammis gibi gelmezdi bana.
0
brkylmz
(30.10.20)
@angelus’un söylediklerine benzer şeyler söyleyecektim. Ülkeye hep zarar veren insanlardan biri
0
Unde bach canim
(30.10.20)
malum kesim arkasından 'namaza gidenleri sevmezdi' diye kusmuk saçmaya başladı bile. varın gerisini siz düşünün.

sevenlerinin başı sağolsun.
0
heidi'nin dedesi
(30.10.20)
rizeli olması nedeniyle tanışıklığı olan bir arkadaşın babasının onun yardımıyla bir yerlere geldiğini biliyorum. çocuğu mesut amca geldi mesut amca gitti muhabbeti yapıyordu. çok görgüsüz tiplerdi parayla hava atacak cinsten.

geçenlerde başka bir arkadaşım çocuğun motorla dağıtıma çıktığını gördüğünü söyledi. işler mesut beyli zamanlardaki gibi iyi değil demek ki.
0
bohr atom modeli
(30.10.20)
Kimse kusura bakmasin Binali bile bunun yaninda hatip gibi kalirdi. Bir cumleyi 5 dakikada kurardi. Siyaset gibi bir alanda nasil yukseldi, nasil oy aldi gercekten sasilacak sey. Gozluk, akilli, yetkili bir abiye benzeyen bir tipi var ordan yurudu herhalde. Kaygisizlar'da esprisi cok yapilirdi Mesut Yilmaz gibi konusma da anlat su olanlari dogru duzgun falan diye:)
0
speedy
(30.10.20)
@angelus +1 kendisi bence türk sağının elitist kesimindendi bence. zeki bir insan olduğunu düşünüyorum. eğer derin devlet varsa tansu çillerle mesut yılmaz bu grup tarafından kullanıldı.
0
mikahakkinen
(30.10.20)
Ölünün arkasından konuşulur, hatta cenazede sorarlar "nasıl bilirdiniz?" diye. Bu hakaret etme manasında değil tabii ama yanlış yaptıysa da söylemek lazım.

Ben kötü bilirdim...


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.10.20)
akp'nin yıllardır ekmeğini yediği mağduriyetin sebeplerinden biriydi. 28 şubat sürecindeki kararlar, imam hatiplerin ortaokul kısmının kapatılması, katsayı uygulaması aydın doğan karşısındaki durumu vs.. karadenizli siyasetçileri sevmediğim ve başbakan olmasına rağmen galatasaraylı olmasını göze sokarcasına hissettirmesinden dolayı pek iyi hatırladığımı söyleyemem.
0
jepa
(30.10.20)
(bkz: kör ölür badem gözlü olur)

memlekete gündem lazım, tvlere içerik çıktı, başka bir esprisi yok. negatif yönlerini yazan, 90'larda çocukluk yaşamış herkes az çok bilir.
0
kobretti
(30.10.20)
Karanlık dönemin karanlık prensi.
Anasol, d-anasol, anasol-m vs gibi ismini sayamayacağım garip garip toplama koalisyonlarda bulunmuş ancak halkın oy verip birinci yaptığı partiye kapısını kapatmış ve ülkenin kaosa sürüklenmesine sebebiyet verenlerden biri.

28 şubatın destekçisi, imam hatiplerin kapatılmasının sağlayıcısı ve kendisini protesto edip hakkını aramak isteyen halka “yarasa” demiş, o dönemki ekonominin çökmedinde payı olanlardan biri, say say bir çok falsosu olan biri.

İki de anektod geldi aklıma, biri kendimle ilgili, canlı olarak yakınen gördüğüm ilk ünlü olması. O zamanlar daha çiçeği burnunda genç bir bakandı, Özal başbakandı. Kabinede popülerdi, belki de bu yüzden çocuk halimle arabada tanıdığım tek siyasetçi olmuştu :)

İkincisi ise hem güldüğüm hem trajik bulduğum bir şey. Refahyol döneminde memur maaşları konusu gündemdeyken, muhalefet olarak hükümete yüklenip “en az yüzde 40 zam yapılmalı, bundan azını zam kabul etmeyiz, hükümet memura sahip çıkmıyor, zam isteriz de isteriz” minvali bastırırken; Erbakan, meşhur basın toplantısında yüzde 50 zam açıkladığında, bu sefer de hükümet devletin parasını çarçur ediyor, israf ediyor, fazla harcıyor vs diye çemkirmişti.

Bu arada yüzde elli zam da zammış hani, 4bin alıyorsun hopp altı bin oluyor. Bugun bile memurlar Mesut Yılmaz’ın itiraz edip eleştirdiği o zammın meyvesini yiyor.
0
epitaf
(30.10.20)
sarozda bizim arsanın yanındaki arsayı yandaşlarına imara 1 saatliğine açıp işlemlerini halledip tekrar imara kapatması geldi aklıma...
0
eja
(30.10.20)
(7)

Bluetooth Kulaklık aldım almaz mı olaydım nolsun teknoloji guruları :(

helena
Çok kararsız kalıp en son Haylou T15 aldım amazon'dan. Kimse yere göğe sığdıramamış ama bunun bass'ı yok gibi bir şey. Ara sıra da cızırdıyor, hemen iade talebi oluşturdum. Hazır garantisi varken değişim mi istesem? Bana gelen ürün mü kusurla anlayamadım.. yoksa alternatif ne alabilirim? Kulak içi k
Çok kararsız kalıp en son Haylou T15 aldım amazon'dan. Kimse yere göğe sığdıramamış ama bunun bass'ı yok gibi bir şey. Ara sıra da cızırdıyor, hemen iade talebi oluşturdum. Hazır garantisi varken değişim mi istesem? Bana gelen ürün mü kusurla anlayamadım.. yoksa alternatif ne alabilirim? Kulak içi kablosuz bass'ı güzel bir şey arıyorum.
0
helena
(30.10.20)
airpods pro
0
stewie
(30.10.20)
Aynı kulaklıkları kullanıyorum bass ve cızırtı sorunu yok değişim talep etmeniz iyi olacaktır.
0
delikedidilimiyedi
(30.10.20)
Valla bass benim için de önemli olduğu için araştırırken bir anda neden kulak üstü olmasın dedim. Baktığım zaman olumsuz yön dediğim şeylerin hepsinin bahane olduğunu kendime itiraf ettim ve harman kardon jbl iş birliği başlangıç seviyesi bişey aldım. Kaliteli marka kulak içi ve kulak üstü cihazların fiyatları da aynı. Hatta kulak içi biraz daha yularıda.

Boyunda takılı futbolcu gibi geziyorum, timsah derisi çantam eksik.
0
onemoremile
(30.10.20)
Kulakiçi kulaklıkta ne bass'ı abicim , bass diye tabir ettiğiniz şeyi duymak isterdim gerçekten. Aldığın kulaklık zaten düşük segment bir model, yeni alınmış bi üründe cızırtı olmaz değiştir tabi, ama bass falanda bekleme
0
docrivers
(30.10.20)
@docrivers kablolu apple kulaklığımda gayet gümbür gümbür
0
🌸helena
(30.10.20)
In Ear ürünlerde adam akıllı bir bas duymak için kulak kanalına uyumu çok önemli. Sizdeki ürün sorunlu olabilir belki ama genel olarak in ear kullanırken yanında gelen tipleri denemenizi öneririm çok dramatik değişimler yapabilir. Kulağınıza uymuyorsa da foam ya da başka marka bir silikon tip almanız gerekebilir.

Genelde davulcu ve basçıların sahne monitörü olarak kullandığı bir aleti alıp ee nası olcak bu iş dedikten sonra kulağıma uygun tipleri takıp rahatlamıştım.
0
hedep
(30.10.20)
beats urunlerini onerebilirim bass icin. beats x size uyuyor. ben de su anda bass istedigimde beats x, daha gunluk kullanimda airpods pro kullaniyorum. bi arkadasinizda veya magazada varsa beats deneyin mutlaka. olmadi istanbul'daysan satayim benimkini ksj


ayrica @hedep'in dedigi foam uclarin da methini epey duydum, atlama bence
0
hjarteblod
(30.10.20)
(3)

dolar altın paradoksu

sonsuzdejavu
Dolar sürekli arttığı için dolara yatırım yaptım. Lakin çoğu kişilerde dolar düşebilir ya da altın daha da artıp dolardan daha çok kazandırabilir diyorlar.Dolar da mı kalayım doları satıp altın mı alayım sizler neler dersiniz kararsız kaldım.
Dolar sürekli arttığı için dolara yatırım yaptım.

Lakin çoğu kişilerde dolar düşebilir ya da altın daha da artıp dolardan daha çok kazandırabilir diyorlar.

Dolar da mı kalayım doları satıp altın mı alayım sizler neler dersiniz kararsız kaldım.
0
sonsuzdejavu
(30.10.20)
paradox değil kararsızlık bu hocam :)

dolara girdiysen satıp makasa para kaptırma, alınmış alınmıştır kalsın bence.
bundan sonraki yatırımını altına yaparsın. İkisi için de risk var sonuçta hatta doların sert düşüş yaşama ihtimali daha az bence, pandemi biterse altın sert düşüş yaşayabilir gibi. ytd.
0
ayin yazari
(30.10.20)
eksisozluk.com

bana da altin daha riskli gibi geliyo. ki kaldi ki altinin 1000 ons'ye dusmuslugu var son 10 sene icerisinde.
bir de su ustteki entry'yi gordum iyice kafam karisti.
0
baldur2
(30.10.20)
yatırım tavsiyesi değildir, ben tüm altınımı bugün sattım.
0
stewie
(30.10.20)
(16)

zenginler ne yiyor?

Tochinoshin
ne yiyip içiyorlar? ayda 40 bin lira üstü kazananları bu kategoriye sokabilirim. kırmızı et, yumurta mı yiyorlar yine? içecek olarak ne içiyorlar?
ne yiyip içiyorlar? ayda 40 bin lira üstü kazananları bu kategoriye sokabilirim. kırmızı et, yumurta mı yiyorlar yine? içecek olarak ne içiyorlar?
0
Tochinoshin
(29.10.20)
evet beyaz peynir siyah zeytin tereyağı domates salatalık kahvaltıda öğleden sonra da bamya bezelye barbunya vb pilav makarna gibi şeyler.
0
basond
(29.10.20)
Organic sebze meyve ve buna benzer şeyler www.macrocenter.com.tr
0
kaset
(29.10.20)
Simdi tam da Alba trüfü zamani.

Iyi sarap iciyorlardir, icmiyorlarsa kendi suclari.
0
buf-e kür
(29.10.20)
ayda 70-80 bin lira kazanan yakın bir tanıdığım var. emin ol sen daha iyi besleniyorsundur :D

yemeğe düşkün, sağlığına çok dikkat eden küçük bir yüzdeyi çıkarırsan gerisinin senden benden farkı yok. ha tabi arada en lüks mekanda en kral şeyi yer içerler ama onlar ayda yılda bir falan oluyor. bu dediğim parasını kendisi kazananlar için. sosyal medyada nerden kazandığı belli olmayan, her gün restoran restoran gezenler hariç
0
avatar is back
(29.10.20)
Yemekte ciddi farklılıklar olmuyor diye gözlemliyorum ama içecekte, özellikle alkolde çok farklı fiyatlar çıkıyor karşına. Yani aşırı zengin de olsan bal kaymak zeytin arıyorsun, ama şarap dedin mi bambaşka bi seviye farkı çıkıyor.
0
roket adam
(29.10.20)
kazananın sosyal ve kültürel durumuna göre değişir.

önemli olan her gün kırmızı et, yumurta yemek değil.
hangi kırmızı eti hangi yumurtayı yediğin.
gerçi bu kafadaysan 40 bin üstü kazanmasan da yine dümdüz beslenmezsin.

kıyma yemek var, antrikot yemek var.
ıspanak yemeği yemek var, ıspanaklı lazanya yemek var.
istavrit yemek var, ıstakoz, kalkan yemek var.
ki en basit örnekleri verdim, bunlar çok ulaşılamayacak şeyler değil.
sadece mefhum meselesi.

yemek de bir kültür sonuçta.
bazı insan ayda milyon kazansa, yine oturur menemen yer (severek yemekten bahsetmiyorum, öğün geçiştirmek anlamında) çünkü yemek onun için doymak demektir.

ayrıca 40 bin liralık gelir bence de bir zenginlik sınırı değil zaten.
0
blatta hiberna
(29.10.20)
Fine dining restoranda istediğini yiyebilir. Yüksek kalite ürünlere ulaşma imkanı vs. her şey var. Abim fine dining restoranda çalıştı. Ürünlerin çoğunu ortalama bi vatandaş bilmez, erişemez. Evlerinde nabıyorlardır bilemem, çevrem fakir hep xd
0
glamdr1ng
(29.10.20)
et
0
ya ben lan neyse
(29.10.20)
Havyar
0
nickini degistiren yazar
(29.10.20)
zenginler bizim gibi aynı yerden sürekli aynı yemekleri yemez, yemek dener, mekan dener, ülke, lokasyon, lokanta dener.
0
ankara06
(30.10.20)
sen kendi pişirdigin caninin cektigini, o baskasinin pisirdigi caninin cektigini yiyor.
0
tunaktunaktun
(30.10.20)
bahsettigin rakamdan fazlası giriyor evimize
eskiye göre tek farkım (öğrencilik senelerime göre)

Herhangi bir yemeğin fiyatını sormuyorum.
Dubaiye gittiğimde mesela, gordon ramsey'in restoranına gittim, 1 yemeğe 2 kişi 140 dolar verdik, aklıma bile gelmedi vay be gordonda yemek yedik dedim kendi kendime.

ama onun haricinde evimizde
organik sebze, organik yumurta falan pişiyor, tercihen sadece kuzu yiyoruz, tavuk, dana yemiyoruz.
balık alırken de deniz ve mevsim olmasına dikkat ediyorum bu kadar
havyar, o bu yemiyorum, ilgimi de çekmiyor
0
summatinyourteeth
(30.10.20)
Sunset’e gidip Pekin Ördeği yiyoruz. Şişesi 3.500 liralık şarap eşliğinde.
0
stewie
(30.10.20)
Bir ara Türkiyenin sayılı zenginlerinin birinin evinde çalışıyordum. Daha organik şeyler tercih etmeye çalışıyorlar. Aslında orta gelir kazanan bir aile ile çok farkı yok sadece markalar değişik. Örnegin kahvaltıda kaymak bal tereyağı mutlaka olur. Ama artık bir çok insan rahatcana ulaşabiliyor bunlara. Sebzeler marketten veya manavdan değil. Direk lokal yerlerinden seçilerek gelir et de öyle.Tavuk kanser bileşeni oldugu için yemezler. Evde çok iyi bir aşçın varsa zaten dışarıdaki tüm güzel yemekler mutfağında pişer. Onun dışında zaten para sıkıntısı yok gider dışarıda parayı basar yer. Senin benim 1 aylık maaşı akşam yemegine gömer. Yani kişinin beslenme alışkanlıgı önceden ailede nasılsa genelde öyle gider. Mesela bir aile dostumuz var. Bunlar sonradan zengin olan insanlardan. Gelirleri aylık 200, 250 bin civarı. Ama akşam yemeginde yumurta kırıp menemen yerler. Sabahları pastırmalı sucuklu yumurta yerler. reçel zeytin olur sofrada.
0
limonlu eksi
(30.10.20)
çikolatayı vakkodan yiyorlar onu biliyorum
0
ismim ibrahim
(30.10.20)
(29)

sevgiliniz ingilizce bilmese ya da çok az bilse

Stoneface
bu sizi etkiler miydi? bazen çok güzel yazılar buluyorum ancak paylaşamamak biraz canımı sıkıyor :/
bu sizi etkiler miydi? bazen çok güzel yazılar buluyorum ancak paylaşamamak biraz canımı sıkıyor :/
0
Stoneface
(29.10.20)
intermediate seviye biriyle bile birlikte olmam.
0
stewie
(29.10.20)
Etkilerdi. Filmleri İngilizce izliyoruz. Bazen konuşma pratiği yapıyoruz. Bazen Gif atıyoruz. Çok önemli şeyler değil belki ama çeşitlilik oluşturan şeyler.
0
dissendium
(29.10.20)
Yanında bir de Fransızcası yoksa yanına yaklaşmam
0
olaylar olaylar
(29.10.20)
Ben de aynı durumdan muzdaripdim. Ama sorun değil bu. Yazıyı çevirip paylaş, anlatarak paylaş. Etkilenecek bir durum yok. Büyütmemelisin.
0
Amory Lorch
(29.10.20)
ben iki yabancı dil arıyorum koşul olarak. ayrıca en az 1 yıl tecrübe, kimseye baştan her şeyi öğretemem.

etkilerdi.
0
alors
(29.10.20)
Etkilerdi, soğurdum
0
sta
(29.10.20)
etkilerdi ama paylas arada yollayip cevirebilirsin. o fazla tepki vermiyor ve ogrenmeye aciksa cok etkilenmemelisin aksi durumda kotu bir sey.
0
ala09
(29.10.20)
İngilizce kırmızı çizgim
0
kisa
(29.10.20)
Etkisi üzülürdüm.

Keşke bilse diye hayıflanırdım. Güvenlebileceğim, birlikte olmaktan mutlu olacağım birini buldum da, İngilizcesi kaldı.
0
put it in your appropriate place
(29.10.20)
İngilizce bilmiyor ile az biliyor ama hevesli ve çabalıyor farklı şeyler bence, gerçekten çok az bilen ve hevesi olmayan biri , dünya görüşü ve kişiliği ile alakalı az çok negatif ipuçları veriyor bence. Çok iyi ingilizce bilen biri ile hiç hevesi olmayan biri zaten birlikte olamaz, ha nasıl olur, lisede misede zoraki öğrenmiştir iş gereğide pekiştirmiş ve onunla beraber büyümüş bir ingilizce olabilir, oteller su gibi ingilizce bilen turizm mezunu şeriatçılarla dolu mesela.
0
docrivers
(29.10.20)
Üniversitedeki sevgilime dair en unutamadığım birkaç şeyden biri “have” ile “has” arasındaki farkın “have”in daha bir sahiplenme anlamı taşıdığını söylemeseydi. “Has” aynı etkiyi vermiyormuş ajsjx. Doğrusunu anlatmaya çalışınca da “bence böyle, ben buna inanıyorum” gibi bir şeyler söylemişti. Tabii ki başka sebeplerle ayrıldık ama bu tür şeyler benim yavaş yavaş soğumama neden olmuştu zamanında.

Üstte dalga geçilmiş ama o kadar da önemsiz değil bence. Tabii ki yabancı bir dili mükemmel seviyede bilmeyebilir herkes ki ben de mükemmel bilmiyorum zaten ama en azından karşındakinin öğrenmeye açık olması bile önemli yani bu zamanda İngilizce konusunda.
0
ms brownstone
(29.10.20)
cinsiyet belirterek yazsak daha doğru olabilir :)

bir erkek olarak, zerre kadar etkilemez diyorum.
0
tabudeviren
(29.10.20)
Ben IELTS sonucu görmeden date bile yapmıyorum.
0
pass
(29.10.20)
Hiç İngilizce bilmeyen insanla aynı ortamda bulunmadım yaşıtım olarak. Benim de çok iyi değildir bu arada İngilizcem. Ama az çok bilmek de gerek bu çağın dilini. Özellikle bu internet çağında genç bir insanın az buçuk da olsa İngilizce bilmemesi beni dumura uğratır,
0
Hallegadola
(29.10.20)
başka batan şeyler varsa her şey gibi bu da bal gibi etkileyebilir. ama fazla detay olmadığı için her şey ideal bir model kurup düşünelim, yabancı bir sevgiliniz/eşiniz var, ikiniz de farklı dillerle doğup büyüdünüz. yıllardır bildiğiniz alıştığınız dilde belki de sizi siz yapan mizahı, argoları, çok daha sofistike hilarious kalıpları, sözlerine gülüp ağladığınız şarkıları sevdiceğinizle paylaşamıyorsunuz :( buna rağmen, diğer her şey yolundaysa, birbirini seven ve ingilizce gayet iyi anlaşan bireyler olan size bu soru soruluyor. büyük olasılıkla "haha amk bunun için ara bozulur mu" diyerek el ele uzaklaşıyorsunuz. şimdi voilà anı, yukarıdaki metinde "ingilizce" kelimesini "türkçe" ile değiştirin
0
engelbert humperdinck
(29.10.20)
Dilin kendisi önemli değil, ancak ingilizce biliyor olmanın önemli olduğu o kadar çok şey var ki hayatta eğer bir insan belli bir yaşta hala bu dili öğrenmek zorunda kalmamışsa direkt hüküm vermesem de şöyle bir göz ucuyla bakarım hayatına. Kendine yeten, düzgün bir hayatı varsa, örneğin birkaç meme paylaşamıyor olmam çok da sorun olmaz benim için.
0
mentuhotep
(29.10.20)
internetteki neredeyse her düzgün kaynak ingilizce, günümüzde ingilizce bilmeyen biri gerçek manada kendini geliştiremez, geliştirse bile bir yerde tıkanır; entelektüel olamaz. entelektüelite meraklısı olmayan biriyle en baştan sevgili olamam.
denedim, olmadı. güldüğüm bir meme'i bile paylaşamadım, napıyım öyle ilişkiyi.
0
Bruce
(29.10.20)
3 dil bilmeyen insana selam bile vermiyorum şahsen ben. Ne flörtü, ne sevgilisi?
0
westblack
(29.10.20)
yani genel olarak yillar icinda asla asla dememeyi ogrendim o yuzden kesin konusamam. bir insanin bu yasa gelip nasil ingilizce ogrenmemeyi becerebildigini sorgularim garipserim ama dedigim gibi hayat, ozellike gonul isi, belli olmuyor.
0
hot potato
(29.10.20)
Ben ingilizce bilmeyen tüm insanları gördüğümde dövüyorum otobüse falan almıyorum aynı havayı solumuyorum lflfkvögög

Şaka bir yana İngilizce çok aman aman bir sorun oluşturmaz ama belli bir seviyede bilgi birikim şart paylaşım için.
0
basond
(29.10.20)
İng bilmemesinin olumsuz etkisi olmaz, bilmesinin olumlu etkisi olur. Sevgilim yok gerçi ama şöyle örnek vereyim; bazen bi story’i birine tam atacak oluyorum, sonra ingilizce olduğu için vazgeçiyorum ya da bi başkasına atıyorum.
0
üşüdüm üstümü örtsene hande
(29.10.20)
Esim internet memelerini benim kadar takip etmedigi icin bile paylasamayip uzuldugum seyler var. Ingilizce bilmemesini dusunemiyorum.

Ingilizce bilmeyen veya az bilen biri buyuk ihtimalle benim zihinsel dunyama yakin degildir. Belli kosullarda anlasilirsa hala iliski yasanir ama cok zor.
0
cleric
(29.10.20)
bunu 1-2 kere yaşadım, olmuyor.
sorun ingilizce değil aslında, paylaşımın kısıtlı kalması sanırım.
çok güldüğüm, çok sevdiğim birçok şeyi paylaşamamak kötü oluyor.

sevdiğin şarkılar bile aynı olamıyor.
olsa da, sende yarattığı duyguyu yaratmadığını biliyorsun.
tatsız.
bütünleşemiyorsun, aynı dili konuşamıyorsun sanki öyle olduğunda.
0
blatta hiberna
(29.10.20)
İngiliz olmadığım için etkilemez.
0
alfred
(29.10.20)
sabahlari vocabulary aksamlari perfekt tense calisacaksa bilmeyebilir onemli degil.
0
Ley
(29.10.20)
etkiliyor, ön yargılı olduğumu düşünüp ve denedim birkaç kere, olmadı. zira ilave bir dil biliyor olmak, başka bir dildeki kaynaklara da ulaşabilmek, daha çok araştırma yapabilmek, daha çok bilgiye ulaşabilmek, dolayısıyla da kendini daha çok geliştirebilmek demek. ha ingilizce bilir ama yine de bunları yapmayabilir. o zaman zaten oluru yok. ayrıca özellikle internet ile birlikte daha da global bir dünya ile haşır neşir olmanın gereği olan bir konuya zaman ve enerji harcamamış olması da beni olumsuz etkiliyor.

muhakkak iki kişi arasında bir makas yaratıyor, özellikle belli bir yaştan sonra yaşamsal birikmişliklerin, bilgi birikiminin paralel/benzer seviyelerde olmaması ilişkiyi imkansız hale getiriyor.
0
Phoebe
(29.10.20)
(bkz: mürsel ve anna) başka söze gerek yok. :)))
0
naksidil
(29.10.20)
Sanırım yapamazdım.
Aynı dili konuşamayan iki insanın bir arada yaşaması gibi. Aynı esprilere gülememek gibi. Farklı kültürlerde yetişmiş olup temel konularda anlaşamamak gibi.
Bunun dışında, eğer başka bir yabancı dil de bilmiyorsa, bu, dünyasının çok dar olmasını getirir.
Öğrenmeye çalışıyorsa durum değişir tabii. Destekleyebilirdim.
0
pantepember
(29.10.20)
Sorun İngilizce değil +1. Üniversite mezunu olmayan biriyle de birlikte olmam mesela. Şaka gibi gelmesin, Bayrampaşa'daki Nişantaşı üniversitesinden mezun olmuş biriyle de birlikte olmam. Genelleme olacak ama bunlar insanların nasıl bir hayat görüşü edinerek büyüdüğünü o kadar iyi anlatıyor ki; belki tanısam bambaşka biridir ama insan bir yerden sonra uğraşmak istemiyor. Etiketlere bakıp çıkarımda bulunmak zorunda kalıyorsun. Çok etkiler beni.
0
piremses
(29.10.20)
(13)

senior bir pozisyon ne demek

condom kurşunu
10 sene tecrübem var nerdeyse, senior mı olucam yani amele gibi yoksa bu bir tabir mi anlamadım.
10 sene tecrübem var nerdeyse, senior mı olucam yani amele gibi yoksa bu bir tabir mi anlamadım.
0
condom kurşunu
(27.10.20)
senior bir pozisyon, müdür demek :) hatta belki üst yönetim.

senior analist gibi bir pozisyondan bahsetmiyor, olsa gerek.

biseysoracaktım, "senior bir pozisyon" dediğin bahsettiğin senior anlamında değil. öyle olsa, pozisyon senior analist, senior advisor gibi bir şey derdi.

senior bir pozisyon denildiğinde, işin tecrübe gerektiren, yüksek seviyede bir konumu olduğu ifade edilir.
0
stewie
(27.10.20)
yani o işin uzmanı , ustası veya en tecrübelisi
0
koela
(27.10.20)
göreve ve işyerinin hiyerarşisinin nasıl işlediğine de çok bağlı, senior diyip yine amele işi yaptırılan yerler de az değil. altında junior varsa senior'luğun bir anlamı olabilir ama yoksa zaten ha junior ha senior.
0
gkhncnzdgn
(27.10.20)
uzman demek.
0
jimjim
(27.10.20)
junior değilsin yani tecrübesiz değilsin,
seniorsın demek.

Yani seni amele gibi çalıştırmayacağız demek.
Uzman demek isteseler specialist derlerdi, onda bile senior specialist diye senior titleı olan pozisyon var.

Özet geçersem: Titlelar karman çormandır, verilen maaşa ve pozisyon için kaç yıllık tecrübeli aradıklarına ve organizasyon şemasındaki yerine bakarak anlayabilirsin.
0
lcha
(27.10.20)
senior kidemli uzman olarak da geciyor bazi sirketlerde. yani uzmanin ustu yoneticinin alti. manager olarak ayri bir unvan varsa o senin ustun oluyor. senior'in devaminin ayni oldugu bir unvan varsa o da senin astin oluyor.
0
in vino veritas
(27.10.20)
şirketlerin belirlediği yıl sayısına göre(çoğunda 5 yıldır) "aynı görev pozisyonu" için o yılı doldurduktan sonra aldığın ünvandır. senior olmayınca junior da değilsin. hiçbir yeni başlayan mühendis junior engineer yazmaz titresine. 5 yıldan sonra titreye senior eklenir örnek veriyorum.
0
exitmusic
(27.10.20)
Dijital reklam ajansinda 10 seneden fazla tecrubeli senior arkadasim 3.5 bin maas aliyor. Bazi gunler de 10 12 saat calisiyor aylik raporlar bilmem ne bi seyler hazirliyoruz diye. Sektorune gore bu amelelik hali değişiyor sanirim.
0
hindistan cevizi
(27.10.20)
senior kıdem belirtir, direkt ünvan belirtmez. yukarıda dendiği gibi uzamanın da senior'ı olur, müdürün de. organizasyonel şemada aynı görevi yapan, aynı pozisyondaki çalışanların maaş ve sorumluluklarındaki farkları belirtmek için kullanılır genelde. title'ı senior accounting specialist olan bir çalışan ile accounting specialist olan çalışan özünde aynı işi yapıyordur ancak öbürü daha kıdemli olduğu için daha fazla para alıyordur, kendi aralarındaki sorumluluklar açısından daha fazlasına sahiptir.

yani senior pozisyon diyince müdür ya da yönetici olacaksın anlamına gelmek zorunda değil. mesela müdürün de senior'ı olur ama bu aynı işi yapan başka müdür var anlamına gelmez. local managerlar vardır, onların üstünde, bu local manager'ların raporlama yaptığı senior manager vardır.

yukarıdakilere uymayıp, o pozisyonda uzun zaman tecrübe sahibi olan birine title yükselmesi yapılmak istendiğinde de senior ünvanı verilebiliyor.

kısacası; işin kendisi amelilik içeriyorsa kıdemli amele olacaksın diyebiliriz. pozisyonu bilmeden bişey demek zor.
0
Bruce
(27.10.20)
En detaylı ve doğru Bruce anlatmış. Açık açık senior manager demedikçe müdür / direktör gibi anlamamk lazım
0
SiyamkedisiZorro
(27.10.20)
"senior bir pozisyon" dendiğinde, üst kademelerde bir pozisyon demek olur.

"o pozisyonun senior'ı" dendiğinde aynı işi yapanların eskilerinden demek olur.
0
co2s2
(27.10.20)
Uzman ile alakasi yok, kidemli demek iste.

Uzman / Specialist= bir konuda meslektaslarina gore daha bilgili, o konuda uzmanlasmis kisi

Senior= Kidemli, tecrubeli kisi. Uzman ile donusumlu kullanilacak bir sey degil. Hele mudur hic degil, alakasi yok.

Lakin "senior" bazen pek bir sey ifade etmeyebiliyor. Ben ne seniorlar gordum, evet adam/kadin 15 yildir yapiyor bu isi ama bir arpa boyu yol almamis olabiliyor.
0
fortisvita
(27.10.20)
Junior - Yeni baslamis
Senior - Deneyimli / Kidemli

Sektore ve firmaya gore senior tanimi degisir. Benim sektorde (Elektronik Tasarim) genelde 4-5 sene ustu senior sayilir.
0
cleric
(27.10.20)
(5)

takım elbise, smart casual

Pertev nail
merhaba, iş yerinde günlük giymek için takım elbise, farklı renklerde gömlek, smart casual kıyafetler alacağım nereyi önerirsiniz? toplu alımlarda indirim yapan yerler var mı? smart casual için kombin önerisi yaparsanız çok makbule geçer. teşekkürler.
merhaba, iş yerinde günlük giymek için takım elbise, farklı renklerde gömlek, smart casual kıyafetler alacağım nereyi önerirsiniz? toplu alımlarda indirim yapan yerler var mı? smart casual için kombin önerisi yaparsanız çok makbule geçer.

teşekkürler.
0
Pertev nail
(26.10.20)
takımda network, smart casual'da massimo dutti
0
stewie
(27.10.20)
is yeri nasil bir yer? eger cok iyi giyinmen gerekmiyorsa altinyildizdan alabilirsin.
0
fakyoras
(27.10.20)
@fakyoras iyi giyinmem gerekiyor finans sektörü. altınyıldız f/p değil bence
0
🌸Pertev nail
(27.10.20)
bilindik markaların franchise larına bakabilrsin. örneğin kiğılı exclusive in bazı şubeleri franchise ve ekstra indirimler yapabiliyorlar. Kaliteleri de iyi bence.
0
sarcophagus
(27.10.20)
toplu alma. kiyafet asker donu gibi toplu alinacak bir sey degil. uzerine ne yakisiyor, hangisinin kalibi senin vucuduna daha uygun, hangisinin kumasi daha hosuna gidiyor vs vs kesfettikce teker teker al.
0
hot potato
(27.10.20)
(3)

Sözlükte özel mesajla hakareti moderasyona nasıl bildiriyoruz?

asaf
Sb
Sb
0
asaf
(26.10.20)
özel mesaj derken nerede özel mesaj, sözlükte mi, duyuruda mı, başka bir yerde mi, nerede?

duyuruyu bilmiyorum, sözlükte mesaj arabiminde gelen mesajda üç nokta var. "bildir" diye (tarayıcı ile girersen). ona basabilirsin.

ama bir işe yaradığını görmedim :D
0
tabudeviren
(26.10.20)
beni lanetli çaylak yaptılar bir hafta. yani işe yarıyor :)
0
stewie
(27.10.20)
Ben iki kez lanetlendim bundan sebep ki ikincisi zaten kurmacaydı (moderasyon yalandan sizi cezalandırabiliyor bunu bahane edip).

Yani evet iş görüyor.
0
Avoiding The Puddle
(29.10.20)
(13)

ilişkilerini sosyal medyada yaşayanlardan mısınız,yaşamayanlardan mı?

neoluyokardesimnebutantantana
story,post falan atar mısınız mesela?
story,post falan atar mısınız mesela?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(25.10.20)
asla atmam, bana saçma geliyor. ondan ayrılınca hepsini tek tek silmek zorunda kalıyorlar komik.
0
jelly bear
(25.10.20)
Ben bu tarz paylaşımlar yapmıyorum ama yapan kişilere de tuhaf bakmıyorum.
0
manuelka
(25.10.20)
asla, ben sosyal medya kullanmıyorum zaten de karşı tarafın atmasını da istemem.
artırıyorum, arkadaşlarla foto çekildiğimiz zaman fln da içinde benim olduğum fotoları sosyal medyaya koymamalarını rica ediyorum.

edit: ahaha @antihero +1
0
pati
(25.10.20)
Pek yapmam ama güZel, paylaşmaya değer bir an olduğunda da paylaşırım
0
gazozailacatmauzmani
(25.10.20)
Bir sevgilimle çok attım üniversite zamanı. Avrupa turu yapmıştık çok güzel fotoğraflarımız vardı. Ayrılınca sildim bir daha kimseyle fotoğraf koymadım. Fotoğraf ekle, tekrar sil vs artık zor geliyor. Arkadaşlarımla da zaten fotoğraf koymuyorum sadece ben ve gittiğim yerlerden fotoğraflar var.

Ama bu ilişkilerimde çok büyük sorun yarattı. Beni saklıyorsun, aldatıyor musun, neden beni göstermiyorsun, utanıyor musun gibi tartışmalar yaşadım. İki üç hikaye atar gönlünü yaparım bu yüzden.
0
jazzabel
(25.10.20)
İlişki yaşamayanlardnım.
0
antihero
(25.10.20)
Şu ara. Korona vs. Sebebiyle de iyice asosyal olduk.


antihero +1
0
westblack
(25.10.20)
Çok nadir, yılbaşında belki.
0
stewie
(25.10.20)
antihero +1

ilişkideyken de atmazdım. iki güne bir nefesim ömrüm diye paylaşanları da samimi bulmuyorum.

sürekli bunu sorun eden bir erkek arkadaşım vardı, onu sakladığımı ve aldattığımı düşünüp saçma sapan sadakat testleri uygulardı. kendi hesabı benimle olan fotolarla dolu diye kendi sevgisini överdi ne alakası varsa. meğer o aldatıyormuş. çok ciddiye almaya gerek yok yani.
0
pink cadillac
(25.10.20)
Hiç yan yana fotoğraf atmadım, manzara ya da güzel bir mekanın fotoğrafını çekersek birbirimizi etiketleyerek atıyoruz arada.
0
Hallegadola
(25.10.20)
arada bi toplu etkinliklere katıldığımızda story atmışımdır başka da yok, evlenmek üzereyiz hala fotosu yok yani.
0
rayde
(25.10.20)
Sevgilinin fotoğrafını sosyal medyada paylaşmamak kadar paylaşmak da normal. Biri kotulenirken birinin insanın kendisini övme aracı olması bana ilginç geliyor. Şu ara en çok kedimi paylaşıyorum. O zaman kedimle olan ilişkimi sosyal medyada mi yaşamış oluyorum? Doğrusu veya yanlışı olmayan durumlar için insanların aferin bekler gibi kendi davranışını yuceltmesi komik.

Cevap; çok değil ama paylaşıyorum.
0
elorelia
(25.10.20)
elorelia +1

ben paylaşmazdım. ama paylaşana da niye paylaşıyor gözüyle bakmam. ben zaten ayda yılda bir fotoğraf paylaşırım. onda da ekseriyetle ben yer almam.
0
himmet dayi
(25.10.20)
(12)

Buzdolapsız 20 gün

tuborg yesili
Buzdolabını verdim bugün önümde 20 gün var buzdolabı olmadan yaşayacağım.Öncelikle elimde dondurulmuş pizza soğan halkası vs kaldı bunları ne yapayım? Süt yoğurt gibi şeyler dışarda kalır mı?20 gün idare edebilir miyim ne yesem ne yapsam sizce?Teşekkür ederim
Buzdolabını verdim bugün önümde 20 gün var buzdolabı olmadan yaşayacağım.
Öncelikle elimde dondurulmuş pizza soğan halkası vs kaldı bunları ne yapayım?
Süt yoğurt gibi şeyler dışarda kalır mı?
20 gün idare edebilir miyim ne yesem ne yapsam sizce?

Teşekkür ederim
0
tuborg yesili
(24.10.20)
her akşam eve gelirken günlük alışveriş yap, sütü 200ml lik al, açınca 1 defa da bitirirsin.

20 gün yaşanır ya ne olacak ki. günlük alıp hemen pişirmek tüketebilmek önemli.

süt açılmadığı sürece bozulmaz,

yoğurt da 2 gün dayanır. yoğurtta olabilecek şey ekşimesi olur oradan anlarsın.
0
killerbee
(24.10.20)
Dondurulmuş ürünler çöp,
Sütü açılan kutuyu gün içinde bitirirsen dayanır, kapalı oda sıcaklığında da bekleyebilen bir şey.
Süt dışında peynir oda sıcaklığında bekleyebilir sanırım ama süzme peynir olmaz galiba.
Yoğurt da pek bekleyemez gibi ama 1 günü çıkarır bence.
0
atom karincanin torunu
(24.10.20)
Meyve, sebze, salata yiyerek. Et ve türevlerini yemekte kullanacağın kadar, günlük alarak.

İkinci opsiyon, komşun dolabının bir rafını sana bırakabilir? Komşuluk böyle günler için var.
0
stewie
(24.10.20)
Ben gunluk alisveris yapiyordum (1,5 ay kadsr buzdolapsiz yasadim)

Sebzeler zaten sorun degil.

Biraz soguk bir yerdeysen peynir, sut pencere disina koyabilirsin. Ben oyle yapmistim. Mart ayiydi
0
kuehles blondes
(24.10.20)
Ben Antep'te 2 sene yasamistim buzdolabi olmadan. 20 gun cok rahat yasanir.
0
balpolen
(24.10.20)
Buzdolapsız yaklaşık 10 aydır yaşıyoruz. Şansa bir türlü alamadık hep bir terslik çıktı. Gelecek aylarda alacağız.

Şu ana kadar çok sıkıntı çektik her şey hemen bozuluyor. Salça dediğimiz şey 2 güne küf oluyor. Soğan halkası, nugget, et gibi şeyleri hemen tüketmeliyiz ertesi güne kalmıyor.
0
yertinc
(24.10.20)
süt günlük değilse bayağı dayanıyor onlar ya. benim ev arkadaşım sütü dolaba koymuyordu 1-2 hafta gidiyordu hatırladığım kadarıyla.
0
bohr atom modeli
(24.10.20)
coolbox varsa süt yoğurt vs için kullanılabilir. içine de buz paketleri atarsın.
0
sttc
(24.10.20)
Konu komşu yok mu yav, hazırdakiler bozulmasın diye rica etsen?
0
antihero
(24.10.20)
tamiri mi 20 gün, yetkili servis mi
0
esref
(24.10.20)
Komple yurtdışına gittiğimizden eşyaları elden çıkarıyorum. Tamir vs değil evdeki 20 günüm son.

Derin dondurucuda kalan pizza ve soğan halkasını daha yeni açılmamış paket olarak bile zor kabul etti komşular dondurulmuş ürün kullanmıyoruz biz diye. Değil ki onlardan kendim için rica edeyim :)
0
🌸tuborg yesili
(24.10.20)
Buzdolabını daha geç elden çıkarsarsın. Neyse olan olmuş. Geçmiş olsun ve hayırlı olsun.
0
stewie
(25.10.20)
(27)

Telefonunuzu ortalama kaç yılda bir değiştiriyorsunuz?

sonhakan
....
....
0
sonhakan
(23.10.20)
Tamir edilemeyecek bir sorunu olmadıkça değiştirmiyorum
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(23.10.20)
4.yıldayım bozulmazsa değiştirmem. (iphone 6s)
0
xrated
(23.10.20)
gittiği yere kadar gidiyor, şuan kullandığım 3. senesinde, maşallah hala ilk günkü gibi. (oneplus 5t)
0
nahtoderfahrung
(23.10.20)
Evde birisinin bozulunca kendime yeni alıp benimkini veriyorum.
0
boray eris
(23.10.20)
Valla şimdi düşündüm de ilk telefonumdan itibaren 2011-2014-2017-2019 (hatta 2020 sayılır) yıllarında degistirmisim. Ortalama 3 yılda bir diyebiliriz sanırım.

Edit: kullanılmayacak hale gelene kadar kullaniyorum ama.
0
Amaranta ursula
(23.10.20)
Yağını çıkarana kadar kullanıyorum, eskiden iphone un son çıkan modelini alırdım, bi maaşım yeterdi. Şimdi en ucuzun bi tık üstü bişey alıp geçiyorum.
0
antihero
(23.10.20)
Son raddeye gelinceye kadar. Telefon isyan ediyor artık.
0
pass
(23.10.20)
4. yıldayım. bozulsa da değiştirsem diyorum ama bozulmuyor namussuz :)
0
etna
(23.10.20)
Ortalama 3 yilda kullanilmaz hale geliyor (ekran kirilmasi, screen burning, pembe cizgiler belirmesi vs)

Genelde guncel bi model alirdim ama artik enayilik gibi geliyor. Orta halli bi cin mali alip gecicem (almadi)
0
brkylmz
(23.10.20)
3-5 sene
0
basond
(23.10.20)
5 yılda bir
0
Topalordek
(23.10.20)
2-3
0
cooperr
(23.10.20)
s3 mini
0
ya ben lan neyse
(23.10.20)
Ortalama 3
0
cemallamec
(23.10.20)
4+ iphone
0
sacrilegious
(23.10.20)
30 ayda bir şirket yeni iPhone veriyor.
0
stewie
(23.10.20)
5 yıl oldu samsung note 5 kullanıyorum, batarya bitik durumda ve artık yavaşlamaya başladı, hafızası yetmiyor, bataryasını değiştirip kullanacağım, kara cuma veya yılbaşı zamanı iyi bir indirim olursa değiştirmeyi düşünüyorum.
0
sealth
(23.10.20)
Bozulursa ya da uygulamalar telefona yüklenmez hale gelirse falan anca. Onu dışında degistirmem ki o da bence 5-6 yili buluyor genel olarak.
0
logisticsmanager
(23.10.20)
hurda yapana kadar kullanirim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.10.20)
Tamir edilemeyecek duruma gelene kadar.
0
ruhen hastayim ben
(23.10.20)
Ortalama bes senede bir...
0
feliss
(23.10.20)
4-5 yılda bir. en son iphone se almıştım 4,5 yıl önce. şimdi tekrar iphone 12 siparişi verdim.
0
antikadimag
(23.10.20)
3-4

kullanılır halde satıp yenisini alıyorum.
0
jelly bear
(23.10.20)
2003-2005-2008-2012-2014-2017-2019
ortalama 2,5 senede 1'miş. en uzun kulllandığım telefon sony w810i. yukarıdaki 7 telefondan 4'ü sony'di zaten.

mobil teknolojiyi yakından takip ediyorum, yıllar içinde gelirim çok arttı ama telefonların gelirime olan oranı gelirimden daha çok arttı. o zamanlar yeni telefon alacağım zaman piyasadaki amiral gemi telefonlardan birini alıyordum, geçen sene orta seviye bir xiaomi almak zorunda kaldım. bundan sonra da amiral gemi bir cihaza para vereceğimi sanmıyorum.
0
Jux
(24.10.20)
2008-2012 nokia 6300
2012-2015 nokia c5-03
2015-2019 samsung s3
2019-günümüz samsung m20 ortalama 3-4 yılda bir miş o zaman hedef 2023 :(
0
belkider
(24.10.20)
Kullanilmaz hale gelene kadar.

2010-2013 iphone 3gs --> guncelleme almamaya basladi, eski uygulamalar acilmaz oldu

2013-2016 samsung s4 --> sim kart slotu bozuldu, degistirdim duzelmedi

2016-2017 lg g4 mini --> denize dustu

2017-2019 xiaomi mi 5s --> 2019da ulke degistirdim, yeni hat alinca telefon yaninda bedavaya geliyor diye samsung a50 aldim.
0
taurina
(24.10.20)
2010-2013 iPhone 4
2013-2014 Samsung Galaxy S3
2014-2018 Samsung Galaxy Note 3
2018-. Samsung Galaxy C9 Oto
Ortalama 2.5-3 yıl
0
dafuq
(24.10.20)
(11)

İs mi MBA mi? Karar verelim.

megacracker
Selamlar kendimi tanıtayım ki kafa karışıklığımi anlayabilin :)Birkaç sene yurtdışında inşaat mühendisi olarak çalıştımOcakta döndüm, hemen İstanbul’da is buldum Pandemi nedeniyle ise alım durdu O zamandan beri çalışmıyorum.Derken boş zamanımı değerlendirmek için Mba programına başvurdum. İyi bi te
Selamlar kendimi tanıtayım ki kafa karışıklığımi anlayabilin :)
Birkaç sene yurtdışında inşaat mühendisi olarak çalıştım
Ocakta döndüm, hemen İstanbul’da is buldum
Pandemi nedeniyle ise alım durdu
O zamandan beri çalışmıyorum.
Derken boş zamanımı değerlendirmek için Mba programına başvurdum. İyi bi teknik unide.İTÜ.lisansı aldıgım okul
Kabul aldım. Dersler başladı
Tam o sırada iyi bi firmanın iyi bi projesinde Hollanda’da çalışmak üzere is teklifi geldi

Mba zoomdan yapılıyor. Paralı. 40000 lira program. Henüz ödemedim.
Önümüzdeki hafta programı yükümlülük olmaksızın bırakma şansım var.
Ya da diger seçenek Hollanda’ya gidip şantiyeden fırsat bulduğum ölçüde derslere katılmak.
Ödevler çok zaman alıyor ayrıca şantiyede haftada 5 dersin 2 sini kaçırıyorum.
Tekrar Türkiye’ye döndüğümde programa başlama seçeceğim de var.

Siz olsaydiniz ne yapardınız ? Fikir duymak isterim :)
0
megacracker
(23.10.20)
Dönüşünüzde aynı programa devam etme şansınız kesin varsa Hollanda daha mantıklı gibi geldi bana.
0
kalifiye balta sapi
(23.10.20)
ikisini aynı anda yapardım. gece gündüz çalışırdım. kariyer gelişimi çok önemli.
0
stewie
(23.10.20)
MBA, hele de "İyi bi teknik unide" falan diye nitelenen bir yerde, tirt bir sey - degmez. Kesinlikle Hollanda'ya git. Is hem cok daha onemli, hem de illa MBA yapmak istiyorsan cok cok daha iyisini sonra Hollanda'da yaparsin.
0
hot potato
(23.10.20)
Isi kabul etmemek bi secenek degil heralde dimi? Olmasin :) mba'i de bu kadar ugrasmisken yapabilirsin bence, bir daha surece girmek zor gelir.

Hollanda CV'nde zaten cok guzel duracak, mba'in uzaktan ve teknik universitede olmasini kompanse eder (iyi teknik uni de iyidir tabi ama turkiye koc, sabanci, bounlar var onunde). Hollanda'da yapmak da mantikli ama calisirken yapilabilecek parali mba ler buyuk ihtimalle maasinin saglam kismini yer, para biriktiremezsin, sana kalmis.
0
acan99670
(23.10.20)
MBA eger network yapilmayacaksa gereksiz bir sey. Normal pm kurslari/sertifikalari vs de yapabilirsiniz.

Hollanda, sonrasinda MBA mi bakarsiniz. Bu arada Hollanda’daki santiye ne kadar surecek bilmiyorum ama orada da MBA yapabilirsiniz ya da baska bir egitim, kurs...
0
kuehles blondes
(23.10.20)
Sormaya bile gerek yok, iş her zaman daha değerlidir.
0
firez
(23.10.20)
Hollanda'ya gel. mba'yi yada baska bir master derecesini de burada yap.
0
crucio
(23.10.20)
hollanda'ya git.

mba yapıp ne yapacaksın. askerliği bile üzerine para alarak yaptım ben :)
0
rain when i die
(23.10.20)
Zoom'dan yapilan MBA'in faydasi yok, zaten MBA'in olayi insan tanimak.
Teknik universite'de MBA yapmak zaten kokten hatali bence.
Sorunun cevabi bariz..
0
cooperr
(23.10.20)
İs teklifinden sonra kafamda oluşan ilk şey
- Hollanda’ya git, olursa orda MBA bak, olmazsa 2 sene projeyi bitir gel, bakarsın başka fırsat çıkar, hala MBA istiyor olursam da MBA yaparım- idi. Pekiştirmiş oldunuz arkadaşlar, herkese cevabı icin teşekkür ediyorum. :)
0
🌸megacracker
(24.10.20)
@megacracker

genc olmana veriyorum, bir de muhendisler arasinda da oyle bir sanri/bilincsizlik var sanirim. MBA hic oyle ahim sahim bir sey degil. Yapmadan da kariyerinde bir yerlere gelebilirsin ve cok cok ozel bir yerde yapmadiktan sonra da katkisi sifira yakin bir sey. Yani su gelecek planlarini MBA etrafinda yapma durumundan siyril.

Hollanda'ya git, tebrikler, orada dikis tutturmaya, sirket icinde yukselmeye, network yapmaya calis. Zaten MBA'in tum amaci senin su an zaten buldugun ayarda bir is buldurmak.
0
hot potato
(24.10.20)
(7)

sevgilinin sigara icmesinden rahatsiz olanlar

ala09
ben de kullandigima ragmen sevgilimin sigara icmesinden son derece rahatsizim cunku ben koku birakmayacak sekilde son derece dikkatli ve az tuketiciyim. sevgilim ise karsidan karsiya gecerken, uyanirken, yatarken emzik gibi agzinda sigarayla gezmesinden cok rahatsizim fakat bu durumu dile getirdigim
ben de kullandigima ragmen sevgilimin sigara icmesinden son derece rahatsizim cunku ben koku birakmayacak sekilde son derece dikkatli ve az tuketiciyim. sevgilim ise karsidan karsiya gecerken, uyanirken, yatarken emzik gibi agzinda sigarayla gezmesinden cok rahatsizim fakat bu durumu dile getirdigimde onun keyfine mani olma, onu kisitlama gibi bir cabadaymisim hissi yaratacak karsiliklar veriyor. "bi sigaramiz var", "dertliyim bi sey deme sigraya" gibi artik karsilik veremeyecegim cevaplar aliyorum. onceden istesem birakirim modundayken simdi "kolay mi sanki" cevabi aliyorum.
ozetle birakmak istemiyor. bu sorunu yasayip cozebilen oldu mu? nasil yaklasim sergilemeliyim?
0
ala09
(23.10.20)
Ben hoşlanmadığımı belli ediyorum, biliyor, elinden geleni yapıyor ama ben de elimden gelmeyeni yapamıyorum. Öperken kırk kere düşünüyorum kokuyor diye. Kaldı ki sigara sadece içildikten sonra ağzı değil sabaha kadar nefesi de kokutuyor. Tükürük bile mide bulandırıcı oluyor. Sigara içen birinin bilmesi gereken şeylerden biri de soba borusu gibi kokan bir ağız öpülmek istenmeyebilir, insanlar kendisinden uzak durabilir. Mesela gece uyurken kokan nefes yüzünden biri size götünü dönüp yatıyorsa dırdır etmeyeceksin. Bu gibi şeyler iki taraf için de anlaşılabilecek halde ise sorun yok. Ama anlaşılamayacak durumdaysa o ilişli yürümez.
0
pass
(23.10.20)
evdeysek listerine dis fircalama falan okey ama isten gelince hosgeldin diye atlarken burnumu kokmayan neresi olabilirse oraya donerek hsjsjs benimki sadece koku da degil bu kadar bagimlilik ciddi bi zayiflik hissi veriyor malesef:/
0
🌸ala09
(23.10.20)
Sigara konusu çok fena zorlar insanları, ilişkileri. Ciddi bir konuşma yapmanın vakti gelmiş.
0
stewie
(23.10.20)
Bırak içsin ama senin onu öpmemene, yanına fazla sokulmamana da katlatsın. Kendimden biliyorum, öyle hemen bırakabilecek bi şey değil bazıları için. Onlarca kez denedim olmuyor, günde iki paket sigara içiyorum yav, kendi kokumdan kendim bile rahatsız oluyorum bazen.
0
antihero
(23.10.20)
opmemek opememek veya on kere dusunup opmek onun katlanacagi degil olsa olsa benim tahammul etmeye calistigim sey olur. manitayi operken on kere dusunmek veya uyaninca mis gibi sigara dumaniyla gozunu acacaginu hayal etmek..</3
0
🌸ala09
(23.10.20)
sigaraya başlayın.

şaka şaka, yani en kötü daha az kokan, daha düşük bi şeye geçmesini tavsiye edebilirsiniz. ama "bi sigaramız var" demesi kötü, yani sizin ne düşündüğünüzü takmıyor demek ki. insan sevgilisine rahatsızlık vermekten çekinmeli. gerçi belki sizin üslubunuz da sıkıntılıdır, ona da bi dikkat edin.
0
plutongezegendegilmi
(23.10.20)
ikiniz de bırakın
0
bir soru sorcam
(23.10.20)
(10)

Mesaj atmayan erkek

Lanovaromana
Selamlar, Birkaç haftadır biriyle görüşüyorum, daha herşey tabi ki çok yeni, birbirimizi tanımaya çalışıyoruz. Bu kişi ile daha ilk tanıştığımda kendisini beğenmiştim ama o bir daha birşey yazmamıştı. Haftalar sonra ben birşeyler yazdım, biraz mesajlastik, ilerleyen günlerde görüştük, sonrası da yav
Selamlar,
Birkaç haftadır biriyle görüşüyorum, daha herşey tabi ki çok yeni, birbirimizi tanımaya çalışıyoruz. Bu kişi ile daha ilk tanıştığımda kendisini beğenmiştim ama o bir daha birşey yazmamıştı. Haftalar sonra ben birşeyler yazdım, biraz mesajlastik, ilerleyen günlerde görüştük, sonrası da yavaş yavaş görüşe görüşe devam ediyor. Bazen o bazen ben yazıyoruz. Geçen salı görüştük, bana göre müthiş bir gün geçirdik ve dün akşam yani Perşembe akşama kadar hiçbir şey yazmadı, aramadı sormadı ve attığı mesaj da bulduğu bir video ile ilgiliydi.
Duygusal bir kişi olsam da bir yandan rasyonelim. Kişinin karakteri ile ilgili olabilir derdim ama herkes için doğal olan birşey varsa bir kişi hoşumuza gidiyorsa konuşmak ve görüşmek isteriz diye düşünüyorum. Bu konuda duyuru erkeklerinin fikrini almak isterim. Netekim ben bir kadın olarak arıyor soruyorum beğendiğim kişiyi ve tabi ki benzer ilgiyi bekliyorum. Kendisine sormak istiyorum ama darlamak da istemiyorum.
Teşekkürler.
0
Lanovaromana
(23.10.20)
Arayip sormadigim kadinla ilgilenmiyorum demektir. En iyi ihtimalle, seks ihtimali icin arada yokluyordur.

Aradigin popstar o degil.
0
alperz
(23.10.20)
“Netekim bir erkek de arıyor soruyor beğendiği kişiyi”
0
pass
(23.10.20)
İstemiyor olabilir ama başka konular da olabilir. Sevgilisinden yeni ayrılmıştır. Çok yoğundur. Bir süre ilişki düşünmüyordur.
0
stewie
(23.10.20)
Kimi erkek öyle olur, senden çok çok hoşlanmış da olabilir yani. Bunu en iyi yanyana geldiğinizde anlarsın.
0
antihero
(23.10.20)
yazmazsa yazmasın boşver sen de ona aynı şekilde davran. yazmak isteyen ölüm döşeğinde olsa bile yazar, görüşmek isteyen kenya'da bile olsa gelir görür. çok da şey yapmamak lazım.
0
principlei
(23.10.20)
İlgi göstermediğine göre pek de hoşlanmış görünmüyor. Ama ne olur ne olmaz diye tamamen iletişimi de kopartmak istemiyor. Yalnızlık zor.
0
Abdurrahman
(23.10.20)
genel olarak mesajlaşmayı sevmiyor olabilir mi? ne biliim bende böyle muhabbeti yarım bıraktığım falan oluyor yazmayı pek sevmediğimden.

halleri gelmişde olabilir.
0
selam
(23.10.20)
hoşlanmamıştır. emin olabilirsiniz.
0
hazen
(23.10.20)
Olmazsa olmaz olarak görmüyor.
0
arnold schwarzeneger
(23.10.20)
Boşver. Ruh eşin de olsa salla gitsin.

30 yas k

Hayatın en güzel öğrettiği şey bir erkek hoşlanıyorsa bunu görürsün bilirsin hissedersin. Kovalar yani.

Mesajlaşmayı sevmeyen erkek bile flört döneminde bir nebze farklı davranırdı.

@abdurrahman, +1 diyorum.
0
mobydick
(24.10.20)
(10)

Bu bir cinsel taciz midir?

yurtsuz john
Babanın erkek çocuğun cinsel organını ev içinde sürekli tutmak için hamle yapması, tutması ve bunu yıllarca sürdürmesi sizce nedir? Yalnızca kıyafet üzerinden, çıplak temas yok. Çocuk mutlak bir rahatsızlık içinde ve kendini korumaya çalışıyor. Ayrıca bu durum çocuk için travma mıdır?
Babanın erkek çocuğun cinsel organını ev içinde sürekli tutmak için hamle yapması, tutması ve bunu yıllarca sürdürmesi sizce nedir? Yalnızca kıyafet üzerinden, çıplak temas yok. Çocuk mutlak bir rahatsızlık içinde ve kendini korumaya çalışıyor.
Ayrıca bu durum çocuk için travma mıdır?
0
yurtsuz john
(23.10.20)
bunu erkek çocuklara sürekli yapıyorlar.
tutup "koparırım ha" derler, acuçla sıkıp can yakarlar, tutacakmış gibi yapıp korkuturlar, vs
şiddettir, travmatiktir, tacizdir.
0
dafuq
(23.10.20)
en hasından cinsel tacizdir.

travmadır. yazık, üzüldüm çocuğa.
0
stewie
(23.10.20)
bence ensest/escinsel egilimdir. dava acilmasi halinde alt soya yapildigi icin katmerli ceza aldirabililir.

p.s: en kotu ihtimalle iki bolum muge anli'si var.
0
ateistanbul
(23.10.20)
Evet tacizdir zaten durumdan rahatsiz demissiniz ve hiç normal değildir. Ve evet travmadir. Kendini surekli korumak zorunda kalmasi da cok cok cok üzücü.
0
a perfect lie
(23.10.20)
Evet zaten gündemde böyle bir dava var muhtemelen ondan bahsediyorsun
0
freebird5406_2
(23.10.20)
Bizim gibi toplumlarda erkek çocuğa karşı böyle bir sevme/kızdırma yöntemi var maalesef.

Çocuğa mahremiyet eğitimi verilmeli ve vücudunun ona özel olduğu anlatılmalı, kendi ailesinin bile ona saçma dokunmalar yapmasının normal olmadığı öğretilmeli.

Yapan baba sığırlığından ya da cahilliğinden yapıyor olabilir, hemen taciz demeyelim.

Düne kadar "aç pipini göster amcalara" diye bir saçmalık vardı bizim toplumda.
0
John Bloor
(23.10.20)
bu cok olan bir sey. taciz midir aliskanlik midir alisilmislik midir bilemedim.
lisede daha da beterleri olurdu.arkadas arkadasa. karikaturleri bile var. istiklal marsini tersten okuma diyince tum erkekler anlar. sanmiyorum ki sapiklikla yapsin baba kotu bi kultur olusmus ama sapiklikla yapan da vardir. ihtimalleri gozonune alip bu aliskanligi terk ettirmek lazim
0
turbo sadık
(23.10.20)
ateistanbul +1

bir kere iki kere yapmamis cahillik olsun. bildigin taciz. pedofili egilimi oldugunu dusunurdum ben de.
0
anais
(23.10.20)
tacizdir. travmadır.
ikisi de çok net.
0
asisamus
(23.10.20)
Tacizdir, travma yapmasi yuksek olasiliktir. Uyariniz, kesmezse sikayet ediniz.
0
cleric
(23.10.20)
(16)

peki bu gömlek nasıl?

high hopes of the sozluk
fiyat 170 bu arada.biraz fazla geldi bana.gerçi 300 tl'ye tamamlarım alışverişi o zaman 100 tl indirim oluyor.yani 112'e falan geliyor diye düşünün.cevaplar için teşekkürler.bu arada yaş,cinsiyet yazarsanız daha bi güzel olur :)https://statics.boyner.com.tr/mnresize/900/1254/productimages/5002413352
fiyat 170 bu arada.biraz fazla geldi bana.gerçi 300 tl'ye tamamlarım alışverişi o zaman 100 tl indirim oluyor.yani 112'e falan geliyor diye düşünün.
cevaplar için teşekkürler.
bu arada yaş,cinsiyet yazarsanız daha bi güzel olur :)
statics.boyner.com.tr
statics.boyner.com.tr
statics.boyner.com.tr
statics.boyner.com.tr
0
high hopes of the sozluk
(22.10.20)
Şu atanamamış mühendis gomleklerinden vazgeçin artık bence.

29, k
0
elorelia
(22.10.20)
önceki sorduğunuz gömlek çok iyiydi. ama bu içler acısı.

Colins, mavi, loft un kesimleri ve desenleri iyidir.
0
janavarorion
(22.10.20)
Beğenmedim, ekose desenleri olan gömlek almazdım.
0
Topalordek
(22.10.20)
mühendislik 2.sınıf öğrencisiyseniz fena değil. 23 yaş üzeri bir insansanız rezalet gömlek
0
ismim ibrahim
(22.10.20)
@janavarorion ona mağazada denedim inanılmaz rahatsız bi kumaşı vardı.o yüzden vazgeçtim.
0
🌸high hopes of the sozluk
(22.10.20)
en kotu gomlek en iyi t shirtten 5500 kat iyidir.
oynat ugurcum.
0
turbo sadık
(22.10.20)
bunu büyük beden al ve altına beyaz-siyah kapşonlu sweat giy. tarz oluyor :)
0
eazy
(22.10.20)
170 lira ödenen markalı bir gömleğin çizgileri birbirini tutmalı ki pazardakilerden bir farkı olsun değil mi?
omuz ve sırtın üst bölümünü üstünkörü dikip geçmişler. bilekler de aynı şekilde.
atanamamış mühendis gömleği diyen @elorelia çok haklı.
0
coder
(22.10.20)
beğenmedim, kalitesiz görünüyor.
0
pink cadillac
(22.10.20)
valla mühendisim ama doğru demişler. üniversite yıllarıma geri döndürdü bu gömlek beni. hahaha. inş yanında t cetveli de veriyorlardır.
0
bohr atom modeli
(22.10.20)
çok kötü. 37 e
0
stewie
(22.10.20)
90'lar için süper. 2020 için ne bileyim...
0
etna
(22.10.20)
Coder+1
4. Fotograftaki olay yüzünden pazarda satilmasi lazim bunun, o nasil yarim is yapmak.
0
logisticsmanager
(22.10.20)
kötü

27k
0
hazen
(22.10.20)
Böyle gömleklerin üstüne ceket giyiyorum gayet iyi oluyor. Bence güzel ama pantolon içine koyup ceket giyerseniz.
0
diffarentiationation
(22.10.20)
oduncu gömleklerin daha güzelleri var. kareleri fazla geniş bunun mesela. yine de ortalama bir gömlek.
0
muslugubozukhayrat
(22.10.20)
(8)

Günlük Su Tüketimi

üç gün gündüz
Ne kadar olmalı acaba? Teşekkür ederim.
Ne kadar olmalı acaba? Teşekkür ederim.
0
üç gün gündüz
(22.10.20)
2-2,5 litre minimum. Çay, kahve, limonata vs. sayılmaz.

ya da vücut ağırlığı * 0,03 formülü.
0
tom creo
(22.10.20)
Birçok şeye göre değişir; günlük fiziksel aktiviteye aldığın proteine kullanıyorsan kullandığın supp'lara vs. Ortalama bir insan için de vücut ağırlığı*0,03 fakat ben kendi adıma su içeren her türlü sıvının bu hesaba dahil edilebileceğini düşünüyorum, aksini ispat eden pek araştırma yok, önemli olan sisteme su içeren bir sıvı girmesi. Sisteme çay yoluyla sıvı girdiğinde sistem oradaki suyu bu sek gelmedi deyip kabul etmemezlik yapmaz onu da aynı şekilde kullanır, su sudur fakat çay kahve vs gibi ürünler aynı zamanda diüretik özelliklidir, yani vücuttaki suyun çok daha hızlı atılmasına ve vücudun susuz kalmasına neden olabilir.
0
angelus
(22.10.20)
tükettiğiniz her türlü sıvıyı hesaba dahil etmelisiniz. çay, çorba vs aklınıza ne gelirse...
bu bilgiyi prof. dr. ünvanlı, işinin ehli bir onkologdan almıştım.
0
coder
(22.10.20)
evet sıvı sıvıdır, alttaki yorumlara katılmakla birlikte. 2 litreyi sadece çay olarak almanız başka sorunlara yol açabilir belirtildiği gibi.

1 kase çorba içtiğimizde de bunu 1 bardak su olarak mı değerlendireceğiz? hesaplaması zor, o yüzden net olarak 2 tane 1LT pet su bitirmek kafanızı rahat ettirir. üstü zaten çay çorba vs. 2.5 litreyi bulmuş olursunuz.
0
tom creo
(22.10.20)
İdrarınızı şeffaf görene kadar için. Sarıysa yeterli su alımı yoktur.
0
sta
(22.10.20)
bir hastalığınız yoksa kafaya göre. su içmek için kendini zorlamak durup dururken gereksiz. zaten vücut ihtiyaç duyunca susuyoruz.
0
bohr atom modeli
(22.10.20)
gunluk-su-ihtiyaci.hesaplama.net

kilo, cinsiyet, hareket durumunuza göre değişir.
0
hazen
(22.10.20)
yazıo uygulaması, yediklerinden ve içtiklerinden ne kadar su aldığını da hesaplıyor.

bence de normal su dışında içilen dikkate alınmalı. uzun mesafe koştuğum günler +3 litre içiyorum. onun dışında, kışın 2-2,5 litre, yazın 2,5-3 litre.

suyu tek seferde yüksek miktarda değil, güne yayarak içmek en doğrusu. bir dönem sabah erkenden 2 litre su içip günün kalanında içmiyordum. akşam yine idrarım sarı çıkıyordu.
0
stewie
(22.10.20)
(12)

Saçlarımı çok kısa kestirdim ve aşırı pişmanım...

isabella was a ginger
N'apıcam bilmiyorum. Kadınım. Bir an kafama esti ve saçlarımı bildiğiniz erkek traşı gibi kestirdim. Kısa bir pixie cut gibi. Kuaför de çok kötü kesti, kafamın şeklini çıkaramadı, arka tepesi daha kabarık böyle, hafif alien kafası gibi gözüküyor. N'apıcam ben?İçimde androjenlik yokmuş demek ki... Fe
N'apıcam bilmiyorum. Kadınım. Bir an kafama esti ve saçlarımı bildiğiniz erkek traşı gibi kestirdim. Kısa bir pixie cut gibi. Kuaför de çok kötü kesti, kafamın şeklini çıkaramadı, arka tepesi daha kabarık böyle, hafif alien kafası gibi gözüküyor. N'apıcam ben?

İçimde androjenlik yokmuş demek ki... Feminenliğim azaldı diye gidip simli oje falan aldım normalde hiç huyum olmadığı halde. Nasıl feminenliğimi geri kazanabilirim? Saçım siyah, rengini değiştirsem mesela fayda eder mi? Tekrar kuaföre gidip kafamın şekline göre düzelttireyim mi... N'apıyım bana bi akıl verin dostlar...
0
isabella was a ginger
(21.10.20)
Foto yok mu?
0
olaylar olaylar
(21.10.20)
Bence boyatmayın. Feminenliğin saçla alakası hiç yok. Halsey'in son saçını gördünüz mü ne kadar yakışmış ve yine de feminenliğinden bir şey kaybetmemiş. Eğer kafa şekliniz düzgünse öyle kestirebilirsiniz zaten birkaç aya uzar.
0
matilda
(21.10.20)
Zaten kışa giriyoruz. Kış ayını bereyle geçirirsin. İlkbahara kadar da uzamış olur. Bu kadar dert etmeyin.
0
halitkin
(21.10.20)
aynaya bile bakasım yok ne fotoğrafı :(

matilda, halsey'nin son saçı dediğiniz buysa eğer bence hiç yakışmamış ve aşırı erkeksi durmuş: i.pinimg.com

sanırım kişiden kişiye değişiyor zevkler ama ben çok kötü hissediyorum.
0
🌸isabella was a ginger
(21.10.20)
2 ihtimal var:
a- gerçekten kötü kesildi
b- değişim çok büyük diye rahatsız ediyor.

Birazcık bekleyip 2 hafta sonra hala çok kötü diye düşünüyorsan güvendiğin birine gidip rahatsız olduğun yerleri düzelttirirsin. ama hissiyatın düzelmeyecek yönünde olursa, bırak uzasın kendi kendine.

hepimiz zaman zaman kuaför kurbanı olduk, en iyisi uzamasını beklemek oluyor genelde :)
0
lcha
(21.10.20)
r evolution, teşekkür ederim, güldürdünüz, online dersteyim bi de :) :) valla onu da denedim aslında. kestirdikten sonraki ilk günlerde bi tane fular aldım başıma taktım.
0
🌸isabella was a ginger
(21.10.20)
bir şey olmaz yahu, ben kazıtmıştım. avantajlarını düşünüp tadını çıkar. duşta daha kısa süre duruyorsun, çıkınca kurutmak derdi yok, tarama ihtiyacı yok. hayatının minik bir kısmı da bu şekilde değişik bir biçimde geçiversin ne olacak:)
0
tabirimekruh
(21.10.20)
1-2 hafta içinde kabarıklık kalmaz, şekil almaya başlar saç. sakin ol.
0
spirit crusher
(21.10.20)
nasılsa çok gecmeden uzayacak üzmeyin kendinizi. alışamayacak gibiyseniz kısa saç kesiminde uzman birine gidip o kabarık kısma yeniden şekil verdirebilirsiniz. ben olsam öyle yapardım. kötü bir kesimse alışmak çok zor oluyor sahiden.
0
pink cadillac
(21.10.20)
niye uğraşıyon bu kadar saçınla yahu :)
0
antihero
(21.10.20)
bi yerde gördüm, kulak memesinden aşağı dik iniyor, ölçüyorsun. ölçtüğün yerden bir de çenene kadar ölçüyorsun. çenedeki uzunluk kulak memesinin altındaki uzunluğunun 1,5 katından fazlaysa kısa saç kötü duruyormuş. gerçi artık olan olmuş ama senden başka "upuzun saçını kısacık kestirmek isteyenler" için bu ölçü alınabilir.

halsey'de gördüğünüz gibi bu oran 1,5 katından çok daha fazla.
0
stewie
(21.10.20)
Dax mı ne diye bir krem gibi bir şey kullanıyorlar bazı kuzular saçı acayip hızlı uzatıyormuş ondan deneyin
0
iwillsee
(21.10.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.