Karanlık dönemin karanlık prensi.
Anasol, d-anasol, anasol-m vs gibi ismini sayamayacağım garip garip toplama koalisyonlarda bulunmuş ancak halkın oy verip birinci yaptığı partiye kapısını kapatmış ve ülkenin kaosa sürüklenmesine sebebiyet verenlerden biri.
28 şubatın destekçisi, imam hatiplerin kapatılmasının sağlayıcısı ve kendisini protesto edip hakkını aramak isteyen halka “yarasa” demiş, o dönemki ekonominin çökmedinde payı olanlardan biri, say say bir çok falsosu olan biri.
İki de anektod geldi aklıma, biri kendimle ilgili, canlı olarak yakınen gördüğüm ilk ünlü olması. O zamanlar daha çiçeği burnunda genç bir bakandı, Özal başbakandı. Kabinede popülerdi, belki de bu yüzden çocuk halimle arabada tanıdığım tek siyasetçi olmuştu :)
İkincisi ise hem güldüğüm hem trajik bulduğum bir şey. Refahyol döneminde memur maaşları konusu gündemdeyken, muhalefet olarak hükümete yüklenip “en az yüzde 40 zam yapılmalı, bundan azını zam kabul etmeyiz, hükümet memura sahip çıkmıyor, zam isteriz de isteriz” minvali bastırırken; Erbakan, meşhur basın toplantısında yüzde 50 zam açıkladığında, bu sefer de hükümet devletin parasını çarçur ediyor, israf ediyor, fazla harcıyor vs diye çemkirmişti.
Bu arada yüzde elli zam da zammış hani, 4bin alıyorsun hopp altı bin oluyor. Bugun bile memurlar Mesut Yılmaz’ın itiraz edip eleştirdiği o zammın meyvesini yiyor.
0