Giriş
(6)

koşuyu geliştirmek

kondansator
koşma konusunda pek becerikli değilim. göbek de var, öyle yüzlerce metre koşamıyorum. gerçi göbek yokken de koşamıyordum. şimdi ben bu konuda kendimi nasıl geliştirebilirim acaba?
koşma konusunda pek becerikli değilim. göbek de var, öyle yüzlerce metre koşamıyorum. gerçi göbek yokken de koşamıyordum. şimdi ben bu konuda kendimi nasıl geliştirebilirim acaba?
0
kondansator
(21.10.20)
Göbeği ver. Kiloyla koşarsan dizlerine, eklemlerine zarar verirsin. Koşu daha sonra gelişir.

Koşuyu geliştirmenin olayı, yere sağlam basmak.
0
stewie
(21.10.20)
kardiyo yap. yağ yakımı için de çok etkili bir yöntem. 1.74 boyundayım 86 kilo olduğum dönem koşmak çok zorluyordu. ayaklarımı acayip rahatsız hissediyordum. kardiyo ile baya zayıfladım ve baya koşmaya başladım.

5-10 dakika yürüyüşle başla. sonra ilk seferde hafif tempolu birkaç dakika koş. biraz nefes alma yürüyüşü yap. sonra nefesin kesilene kadar hızlı koş. biraz daha nefes alma ve dinlenme yürüyüşü ve tekrar hızlı koşu. bunu 4-5 kere tekrarla. bir hafta sonra nefesin açılacak daha fazla koşmaya başlayacaksın. sonra tempolu koşulara başlayabilirsin.
0
burty
(21.10.20)
bir yerden baslayarak; soyle ki.

3dk kosu 2dk yuru boyle boyle ornegin 5-6 kere; daha sonra
5dk kosu 2dk yuru
8dk kosu 3dk yuru vs kendini nasil rahat hissediyorsan.

zamanla nasil hissettigine gore kosu surelerini uzatip aralari kisaltip yarim saat araliksiz kosmaya baslarsin yeter ki programli sekilde ilerle.
0
bay b
(21.10.20)
couch to 5k ios app store'dan indir. ben 5. haftadayim. 100 metre kosamiyorken suan 3.35km kosuyorum (30dk). 8.hafta da ama 30 dakika 5k
0
try again fail again fail better
(21.10.20)
@try again'in yazdığı gibi hem uygulama olarak hem de internette seviyene ve ne kadar koşmak istediğine göre 5k, 10k, maraton vs sana koşu antrenmanı düzenleyen yerler var
0
freebird5406_2
(21.10.20)
Koşmak istediğin mesafeyi günaşırı yürü.
Ne kadar zamanda yürüdüğünü tespit et.
Her hafta süreyi bir tık kısalt.
Kısaltma periyodunda aceleci olma.
Yediğine de dikkat edersen, elbet bi gün amacına ulaşacaksın.
Önemli olan bir an önce ulaşmak değil, sağlıkla ulaşmak.
Ayaklarını, eklemlerini koru, kolla, gözet. Onlar bir ömür lazım. Hiç acele etme.
0
Mirket
(21.10.20)
(7)

İyi ki apple watch almısım dediğiniz özellikler

solenkol
Nelerdir? Alsam mı yeni seriyi almasam mı sorusu? (Not: ilk kez akıllı saat alacağım)
Nelerdir? Alsam mı yeni seriyi almasam mı sorusu? (Not: ilk kez akıllı saat alacağım)
0
solenkol
(19.10.20)
bildirimler ve yanııt verebilkme iyi, üçüncü parti uygulamalar ile uyku takibi fena değil, sporu kaydediyor, el yıkamayı uyarıyor ve 20 saniye tutuyor (eh pek gerekli değil bu)

ekg ve oksijen ile işin yoksa se alman daha mantıklı.
0
passion rules the game
(19.10.20)
Kesinlikle siri. Telefondaki Siri ile alakası yok. Hey siri diyerek anında hatırlatmalar, aramalar, talimatlar vs yapmak cidden çok pratik.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(19.10.20)
Whatsapp, mesajlar ekrana düşüyor. Telefon bluetooth alanındaysa görüşmeyi saat üzerinden yapabiliyorsun. Uyku takibi harika bir özellik. Telefonu evde bırakıp, sadece Bluetooth kulaklıkla müzik dinleyerek koşabiliyorsun.

Günlük bir kalori hedefi veriyorsun, her gün hedefin neresinde olduğunu grafik olarak anlık gösteriyor. Daha önceki günlerde aynı saatlerde daha hareketliysen uyarıyor, hadi kalk diyor. Koşarken mesela tempo hedefin varsa, hedefin altında koşuyorsan uyarıyor. Günde 12 kere, saat başı en az 1 dk ayakta kalman için uyarıyor. Nefes ve meditasyon uygulaması var. Nike, adidas uygulaması var. Kalp atışını her an ölçüyor, günlük ve geçmiş kalp atışlarını grafikte gösteriyor. Benim için özellikle önemli, kalp atışım bazen fazla düşüyor, 40’ın altına düşerse uyarıyor, hoop yiğidim öldün mü kaldın mı diyor.

Dışarıda koşarken, geceyse saatten sürekli ya da yanıp sönen ışık verebiliyorsun. Görülebilirliğini artırır.

Havuzda kullanıyorsun ve çok net ölçüyor. Ne kadar kelebek ne kadar kurbağalama, her detayı veriyor.

Diyelim ki antrenman seçmeyi unuttun. Kardeş kürek çekiyorsun sanki, gel bunu kaydedelim diyor. Ok papi dediğinde zaten en baştan beri kaydetmeye başladığını sana nezaket icabı sorduğunu görüyorsun <3
0
stewie
(19.10.20)
(bkz: apple watch/@roket adam) tam olarak burada anlattım. WhatsApp, telefon mail vs işi fasa fiso. Spor fonksiyonlarını kullanmayacaksan her gün şarj edeceğin ek bir dert daha oluyor.
0
roket adam
(19.10.20)
Ben aldığımdan beri telefona daha az bakıyorum. Benim en çok işime yarayan spor yaparken oldu. Telefonu çantaya atıp müziği kontrol edebiliyorum ya da ne kadar ne yaptığım, ne kadar kalori yaktığım vs daha iyi takip ediyorum.

Şirket telefonu da iphone olduğu için tüm toplantılar ve notlarım senkronize. İş takibi de benim için kolay oluyor.
0
jazzabel
(19.10.20)
Dışarıdayken ya da telefon kullanabilecek bir ortamdayken anında her şeyin bildirimini alıyorsunuz ve hazır cevaplar ya da siri’yi kullanarak cevaplar yazabiliyorsunuz. Nabız filan da ölçüyor gayet iyi. Egzersiz yapıyorsanız çok faydalı olabilir ama bildirim için de alınmaz bence. Ben de aldığıma sonradan pişman oldum zaten şarjı da bir gün gidiyor. Bari birkaç gün gitseydi.
0
cemallamec
(19.10.20)
Spor yapan ve kalori takibi yapan birisi olarak onsuz yaşayamam diyebilirim.
0
catch the arrow
(19.10.20)
(8)

Birini, onun sevgisini umarak sevmek?

namidigerkokuc
Birini, birgün onun da seni seveceğini umarak sevmek gerçek sevgiye girer mi?
Birini, birgün onun da seni seveceğini umarak sevmek gerçek sevgiye girer mi?
0
namidigerkokuc
(18.10.20)
girmesine girer de, biraz zavallı durumuna düşürebilir insanı.
sürekli beklemenin getirdiği daimi hayal kırıklığı, sonu gelmeyen bir acı çekme hâline dönüşür.
illa seveceğim diyorsanız, gerçekleri görerek, sizi sevmediğini kabul ederek severseniz en azından kendinizi daha güçlü hissedersiniz.
o size ait bir sevgi olur, kendinize acımazsınız.
ki yine vakit kaybı, o ayrı.
0
blatta hiberna
(18.10.20)
sevgi evrensel de "gercek sevgi" diye sundurulmus versiyonu arabesk bir kavram bence, haliyle kisiden kisiye degisir bunun ne demek oldugu. cevabinu veremyiz o yuzden.
0
hot potato
(18.10.20)
Girmez. Kusura bakma, gerçekler acıdır. Dost acı söyler. Üstüne de iki kuru söyler, eki eki.
0
stewie
(18.10.20)
Net eziklik belirtisi. Seni sevmeyeni sen neden ve nasıl seviyorsun derler adama. İnsanı aşağılayan bir eylem. Allah düşürmesin.
0
diffarentiationation
(18.10.20)
Sevmenin normali bu değil mi zaten? Bir parça bile seni seveceğine ihtimal vermediğin kişiyi sevemezsin.
0
alfred
(18.10.20)
birini seveceksen karşılık beklemeden de olsa sev, ama bu senin hayatının merkezi olmasın. yoksa battıkça batar, gittikçe dibe gömülürsün.

hayatında birisi yoksa kendini tek kişiyle sınırlama.

beklentiler umutlar seni ayakta öldürür. neden böyle bir şey yaşayasın?

neden hayatında senin onu sevdiğin gibi seven birisi olmasın? böyle biriyle hayatı ve güzellikleri paylaşmak varken neden kendine işkence edesin?
0
tabudeviren
(18.10.20)
Gerçek sevgi diye bir kavram yoktur +1 herkes kendince sever. Genel geçer kalıplar yoktur.

Kişinin kendine yapabileceği en büyük kötülüktür bu arada böyle bir ilişki içinde bulunmak.

Berbat bir his öncelikle. Sürekli iki gün sonra taşınacakmışsın, beş dakika sonra kalkacakmışsın gibi hissettiğin bir ilişki hayal et. Daima üstünde hatalı penaltı kararı vermiş bir hakem tedirginliği.

Tabudeviren ne güzel söylemiş, özellikle son paragrafta. Birinin çöpü bir başkasının hazinesidir bajgan. Yazık etme kendine.

Vaktiyle o ateşten geçmiş olan Gio üzülerek bildirdi.
0
Giovanni Pipitto
(18.10.20)
Çok yıpratıcı bi sevgi olur.
Kendinize haksızlık olur.
Ve gerçek sevgi hak eden kişiyi sevmek, karşılıklı severek o sevgiyi yaşatmak değil midir
0
photo85
(19.10.20)
(11)

SİHA'ların avantajı

zgrydn
azerbaycan'ın kullandığı siha'lar, piyadelere ve zırhlı araçlara karşı sahada bayağı etkin gözüküyor. neticede pırpır tabir edilen tarzda drone değil mi bu? hava savunma sistemlerine ya da uçaksavar ateşine karşı nasıl bir avantajı var?
azerbaycan'ın kullandığı siha'lar, piyadelere ve zırhlı araçlara karşı sahada bayağı etkin gözüküyor. neticede pırpır tabir edilen tarzda drone değil mi bu? hava savunma sistemlerine ya da uçaksavar ateşine karşı nasıl bir avantajı var?
0
zgrydn
(18.10.20)
40 bin feete kadar cikiyor sihalar. bu 60 bin de olabilir yakin zamanda. tespiti kolay degil.
0
müptezel dostoyevski
(18.10.20)
bir de sürü halinde gönderiyorlar bunları. uçaksavar onlarcasıyla nasıl başetsin? bir de küçük ve hızlı.
0
fever
(18.10.20)
Muhtemelen geri kalmış ülkelerde ise yarıyor. Gelişmiş ülkelerde sinyal karıştırıcılar vb olur.
0
prizmatik
(18.10.20)
bir avantajı yok gelişmiş bir uçaksavar teknolojisi varsa siha düşer. sen sadece başarılı atışları görüyorsun.

tek avantajı doğal olarak personel kaybetmiyorsun o sebeple paranın el verdiği sürece x noktasına siha gönderebilirsin. 10 tane gönderirsin 9u düşer bir tanesi vurur. görev başarılı.
0
duyurukullanıcısı
(18.10.20)
Azerilerin 40.000ft e çıkan sihası falan yok dünyada zaten sadece MQ-9 Reaper var o kadar yükseğe çıkabilen fakat orada kaç kg faydalı yük taşır ona da bakmak lazım.

Servis tavanı 40.000ft olan Aksungur var ama oraya muhtemelen boş çıkıp gözlem yapabilir.
0
catch the arrow
(18.10.20)
Yanına bir de Koral koyunca gelişmiş sistemlerde de etkili olur. Quora’da çok güzel yazılar var. Araştırabilirsiniz.

Maliyeti görece düşük. 1 milyar dolarlık kayıp veriyor, sıfır insan kaybı, en fazla 5-10 tane siha düşse 50-100 milyon dolar.
0
stewie
(18.10.20)
minicik hobi drone'ları bile sinyali kaybetse bile belli bir yere dönebiliyor, engelleri algılayıp etrafından dolaşabiliyor vesaire.

askeri bir cihazın daha iyi olmasını bekleriz sanırım. kendi başına görevi tamamlayabilen, ya da intihar saldırısı yapabilen drone'lar var.

paranız varsa, epey etkili.

üstelik türk drone'ları suriye'de ve libya'da rus savunma sistemleri tarafından durdurulamadı. azerbaycan'ın elinde israil menşeili aletler olduğunu da düşünürsek...
0
fever
(18.10.20)
Bir süre savunma sanayiinde çalıştım, o zamanlar baya muhabbeti dönüyordu bunun.

Özetle doğru düzgün bir ordusu olan bir ülkeye karşı SİHA'lar etkisiz, savunması çok kolay çünkü. Projectile ile vurması daha zor ama genelde sinyal karıştırıcı kullanıyorlar, lazerle çalışan sistemler var, baya omuzda taşınan silahlar bile var bunun için.

Ermenistan ordusunun 500 milyon $ bütçesi var. Bırak kendilerinin bir şey geliştirmesini, satın almaları bile zor. O yüzden işe yarıyor. Ama öte yandan İran bile Amerikan drone'larını vurabiliyor, öyle düşünün.

Bir de ek not düşeyim, sinyal karıştırıcı sistemlere karşı otonom drone kullanmak bir çözüm. Bizde de buna kasıyorlardı ama aylık bin dolar maaş verdiğin adamla bunu yapamazsın :)) Hala uğraşıyorlarmış diye duydum, bir yere varabileceğini zannetmiyorum.
0
plutongezegendegilmi
(18.10.20)
Uçaksavar mermisi gibi yine diğer uzun namlulu silahlar için hedef görülse dahi, hedef ne kadar uzakta ise merminin tam olarak vuramama (yani dağılma) ihtimali de artar.

Sinyal karıştırıcı için de çözüm de bulunmuş olmalı ki Suriye'de ve libyadaki aktif halde vurulan pantsirlerle bunu gördük .
ruslar da pantsirlerinde bazı reformlar gerçekleştiriyolarmış.

Bir gece şehit edilen 30dan fazla şehidimizden sonra meydana çıkan ve rejim ordusuna büyük kayıplar verdiren insansız hava araçlarımız hakkında o ana kadar bazı rus medyasında, (sözde) bir çok ihamızın düşürüldüğünden bahseden haberler çıkmış.
Ee tabi meydan boşken konuşmak kolay.

Tabi ki savunma sanayinde sadece bunlarla yetinileceğini sanmıyorum.
Kesinlikle su ana kadar sözü edilmeyen başka silahlarımız da olmalı .
0
Erva
(18.10.20)
hava savunma sistemlerini patlatmak için israil yapımı otonom bir kamikaze drone'u kullanıyorlar. Sonra da bayraktar ve benzeri siha'lar ile korunmayan hava sahasına dalıp stratejik hedefleri vuruyorlar, istedikleri gibi at koşturuyorlar. Hava savunmayı en.wikipedia.org bunlarla, saldırıyı da bildiğimiz bayraktarla çözüyor adamlar.
0
roket adam
(18.10.20)
Ben sihalarin abartildigi kadar iyi oldugunu dusunmuyorum zira sihalar populer ekipman olmaya basladigindan beri dunya ciddi bir savas henuz gormedi.

Ustteki bir arkadasin dedigi gibi, gelismemis ucuncu dunya ulkeleriyle gerilla savasi yapanlar icin etkili hepsi o.
0
Avoiding The Puddle
(19.10.20)
(13)

sevgiliniz daha önce hiç duymadığınız bir adamın evine gitse

Stoneface
tepkiniz ne olurdu?
tepkiniz ne olurdu?
0
Stoneface
(17.10.20)
Güven zedeler. Ayrılırdım. Ne diye karşı cinsin evine gidilir ki? Varlığını bile bilmediğimiz birine hem de. İleride daha neler olabilir veya geçmişte sakladığı başka şeyler olabilir mi diye şüphelenirdim. Ayrılık diyorum.
0
Amory Lorch
(17.10.20)
Hiii. Bilemedim. Birşey olacak olma ihtimali dahi olsa bana niye söylesin ki derdim.

30 yaş k
0
mobydick
(17.10.20)
ne kadarlık sevgilisiniz?
adam neci?iş arkadaşı okul arkadaşı vs vs
ne amacı varmış?
evde başbaşa mı kalmışlar?
en azından sevgilin bunların cevabına ne diyor?
Sıkıntılı da olabilir sıkıntısız da olabilir de sadece böyle sorunca güven kırılır.
0
basond
(17.10.20)
Eski naif stewie, bir şey olmaz ya, arkadaşıdır tabii ki görüşecek derdi. Hatta aklına bile bir şey gelmezdi. Onun görüşü bile alınmazdı. Sadece durum raporlanırdı.

Yeni stewie, kayganlaştırıcı almayı unutma. tahriş olmasın bajingon hayatım.
0
stewie
(17.10.20)
sakladığı yok açık açık söyledi. eski arkadaşlarmış ama ben adını ilk defa duydum.
0
🌸Stoneface
(17.10.20)
+1 stewie haahahah.
0
Amory Lorch
(17.10.20)
@Stoneface, o halde aklına gelen herşeyi sorup cevaplarını almalısın. İçindeki hislere güven kanka. Açıklama yapmalı ve bunu yanlış anlamamalı. Ciddi bir konuşma gerekli.
0
Amory Lorch
(17.10.20)
Bazen bazı sorular sorulduktan sonra asla hiç bir şey eskisi gibi olmaz. Cevaplar tatmin edici olsa da. Laçkalaşmamaya da özen göstermek lazım soru sorarak.
0
eksisozlukokuryazari
(17.10.20)
context çok önemli. yalnız mı gitmiş? kapıdan bir şey alıp çıkmış mı yoksa vakit geçirmiş mi? adam kim? ne kadardır berabersiniz? adamdan niye haberiniz yok? diğer erkek arkadaşlarının (sevgili anlamında değil) hepsini tanıyor veya en azından ismen biliyor musunuz? kafamda deli sorular... :)
0
kalifiye balta sapi
(17.10.20)
Sevgilimin cinsiyeti ne hiçbir şey anlamadım bu sorudan
0
i ve been mistreated
(18.10.20)
Özür diliyerek şu karikatürü şuraya koyayım;

64.media.tumblr.com

Dışarda buluşsa bile ortalığı yıkarım, ne demek evine gitmek?
0
John Bloor
(20.10.20)
eve gitmesini zorunlu kılacak bir durum yoksa ( sevgiliniz kombi bakımcısı, musluk tamircisi falan değilse) işin içinde bişey vardır. bişey vardan kastım da birlikte olmak falan değil. ancak birşeyler yeşilleniyor olabilir.
0
ismim ibrahim
(20.10.20)
Insan arkadasinin evine yemege, kahvaltiya, caya falan gidemez mi :O Niye bu kadar büyütüyorsun? Ben mi nahifim ya!
0
chitosan
(20.10.20)
(6)

dyson vs parlux - saç kurutma makinesi

stewie
hangisini alayım? erkeğim, saçım kısa.https://www.teknosa.com/dyson-supersonic-hd0103-fusya-sac-kurutma-makinesi-p-120203395https://www.hepsiburada.com/parlux-alyon-light-air-ionizer-sac-kurutma-fon-makinesi-p-HBV00000SLCFY?magaza=Kozmik%20F%C4%B1rsathttps://www.hepsiburada.com/parlux-385-profesyone
hangisini alayım? erkeğim, saçım kısa.

www.teknosa.com

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com
0
stewie
(17.10.20)
Valera
0
owaki
(17.10.20)
parlux hiç denemedim, bilmiyorum.
ama modeline bakınca çok da fark yaratacak bir şeye benzemiyor.

diğer yandan, dyson süper gerçekten.
gerçi kısa erkek saçı için çok fark eder mi bilmiyorum ama uzun kadın saçında fark ediyor en azından.
0
blatta hiberna
(17.10.20)
Sözlükte parlux çok övülmüş. Kuaförler tercih ediyormuş.
0
🌸stewie
(17.10.20)
şu an kuafördeyim, parlux kullanıyolar :D diğer profesyonel kuaför makineleri gibi aynı bu da.
0
theseachange
(17.10.20)
Dyson aldım şimdi.
0
🌸stewie
(17.10.20)
Bu Dyson iyi ama kısa saça çok fazla. 3 kademesi var, 2.yi bile açamadım. Evin içinde fırtına estiriyor. Bir hamam böceğinin üstüne 2 ton granit atmak gibi. Uzun saçlı, aslan yeleli hanımlar alsın, onlar çok faydasını görür.
0
🌸stewie
(17.10.20)
(5)

Giden dostlar ardından karalara bağlamak

sorumatik
Merhaba herkese,Bunu her yaşadığımda inanılmaz derecede karalara bağlıyorum. Yemekten kesilme, stres, işlere konsantre olamama. Ömrüm boyunca oradan oraya tayinimiz çıkıp durdu. Her alıştığım yerde en güzel anında koparıldım oradan. Nice dostluklar edindim ama hepsi farklı şehirlerde kaldı. Son 13 y
Merhaba herkese,

Bunu her yaşadığımda inanılmaz derecede karalara bağlıyorum. Yemekten kesilme, stres, işlere konsantre olamama. Ömrüm boyunca oradan oraya tayinimiz çıkıp durdu. Her alıştığım yerde en güzel anında koparıldım oradan. Nice dostluklar edindim ama hepsi farklı şehirlerde kaldı. Son 13 yıldır demir attık bi şehire. Güzel dostluklar edindim ve dostluklara inanılmaz önem veririm. Canımı, paramı her şeyimi verecek kadar. Kimseyi yarı yolda bırakmadım desem yanlış olmaz. Lakin kiminle dostluk kursam adamın ya tayini çıkıyor, ya başka şehire taşınıyor. Bıktım, inanılmaz derecede bıktım. Kendimi çok çok fazla yalnız hissetmeye başlıyorum. Bir daha arkadaşlık ilişkisi kurmasam mı acaba diyorum. Zira o da bir sebeple uzaklaşacak. Yakın dostumun tayini çıktı yine ve ben şu an dağıldım. Resmen yemek yiyemiyorum, iş yapamıyorum, fazlasıyla stresliyim. Bu anormal bi durum mu? Bi kere yahu, bi kere de kalın şu şehirde gitmesin tanıdıklarım. Yaşım küçük filan da değil, 35 yaşındayım. Ve bu durum yaşandığında hemen diğer arkadaşlarıma sarılıyorum, arayıp soruyorum. Akrabalarımın yanına giderim en kötü diyorum. Sanırım yalnızlık korkusu. Evlenmek gibi bir fikrimin de olmadığı için arkadaşlıklar daha önemli geliyor bana. Gündelik yaşantımda aşırı duygusal, minnoş bir tip de değilim. Hayata duruşum sert bile sayılabilir. Peki neden dostlar gidince böyle perişan oluyorum. Herkes benim gibi mi, bu durum normal mi, yoksa bende mi bi anormallik var. Neredeyse bir daha biriyle arkadaş olmayacağıma ant içicem. Nedir benim bu durumum?

özellikle +30'lar yaşlarını belirtirseler sevinirim.

Konu hakkında özelden destek vermek isteyen, konuşmak isteyen olursa yazabilirler.
0
sorumatik
(16.10.20)
37 e.

ne kadar güzel yazmışsın. düşüncelerinde hiç yalnız değilsin. benim de böyle bir kaç yakın arkadaşım oldu. ayrıldığımızda ben de benzer tepkiler vermiştim. hayatın değişiyor. hayatının önemli bir kısmını aldığı için boşluğa kapılıyorsun. benzer dostluğu bulamayacağını düşünüyorsun. özellikle yaş aldıkça doğru da. eskisi gibi olmuyor arkadaşlıklar. benim 23-27 yaşlarım arasındaki arkadaşlarımla yaşadıklarımı şimdi kimle tekrar yaşayabilirim ki? beraber lisanslama sınavlarına girmek bile ayrı bir bağ. güçlü bir bağ.

dostluk da paylaştıkça, önemli olaylara beraber göğüs gerdikçe, birbirine yardım ettikçe güçleniyor, değerleniyor. şimdi herkesin düzeni oturmuş, herhangi bir zorluğu kalmamış, ne paylaşacaksın?

bundan sonra belki arkadaş grubunu büyütmeyi deneyebilirsin. bir kişi gittiğinde o kadar da etkilemeyebilir.

arkadaşlıkla ilgili güzel bir film. seni daha da melankolik yapabilir.
www.imdb.com
0
stewie
(16.10.20)
Aynı durumdayım. Ve buna alıştım. Kimi evlenince, aile kurunca gitti. Kiminin tayini çıktı. Kimi yurtdışına gitti. Yani herkes kendi hayatını kendine göre şekillendirip hayatına devam ediyorlar. Siz de öyle yapmalısın. Böyle perişan bir hale düşmenizin sebebi yalnızlık korkusu. Kimi bu korkuyu kafaya çok takar kimisi de benim gibi umursamama eşiğine gelir. Çünkü perişan oldugumda yaşayacagımız psikolojik çöküntüler daha fazla zarar verir bize. Mesela ailem bu durumlardan yakındıgım zaman aile kur derler hep. Aslında düşününce mantıklı da geliyor. Arkadaşlarımla vakit geçiriyorken aldıgım keyfi bana yaşatabilecek, böyle sadece bir eş değil de her şeyimi paylaştığım bir eglenceli dost olursa sorun ortadan kalkacak gibi geliyor. Çünkü o kişi hep yanımda olacak ve mutluluk verecek. Yedigimin içtigimin ayrı gitmediği eglendigimiz gezdiğimiz hoş sohbet ettigimiz arkadaşlarım şimdi aynısını eşleriyle yaşıyorlar ve çok mutlular. Bize bak bir kenarda perişan somurtuyoruz.

Benim fikrim bu yönde.
0
limonlu eksi
(16.10.20)
"Yakın dostumun tayini çıktı yine ve ben şu an dağıldım. Resmen yemek yiyemiyorum, iş yapamıyorum, fazlasıyla stresliyim. Bu anormal bi durum mu?"

evet. 35 yaşında bir insanın çevresindeki insanlardan bu kadar etkilenmesi çok garip. insanlar gelir ve gider. hayat yolculuğunda tek başınasın.. çok iyi anlaştığın çok sevdiğin arkadaşların da hemen yarın gidebilir. kafaya takmayacaksin.
0
tabudeviren
(17.10.20)
arkadaşımın eşi bir başka ile atanınca arkadaşımın da tayini olacak gibi - eş durumu- gidecek olmasına hem seviniyorum hem de üzülüyorum. yani ev arkadaşım gitse bu kadar üzülmezdim ama o gidince üzülecek gibi oluyorum. giderken vedalaşmayı bile düşünmüyorum.
0
blue eyes white dragon
(17.10.20)
30 yaş k.

Yaşadığım şehirde arkadaşım yok desem yeri. İnsanlara bağlanmamayı öğrendim zamanla. Malesef hayat acı bir şekilde öğretiyor bunu.
0
mobydick
(17.10.20)
(11)

siz olsanız ne yapardınız?

kibritsuyu
profesyonel olarak yaptırılması gereken ve süreklilik arz eden bir işiniz var. bu işi çok yakın bir arkadaşınız veya akrabanız (mesela kuzeniniz) profesyonel olarak yapıyor. bu kişiyle yakınsınız, yani anca işiniz düştüğünde konuştuğunuz durumda değilsiniz.diyorsunuz ki yabancı yapacağına sen yap be
profesyonel olarak yaptırılması gereken ve süreklilik arz eden bir işiniz var. bu işi çok yakın bir arkadaşınız veya akrabanız (mesela kuzeniniz) profesyonel olarak yapıyor. bu kişiyle yakınsınız, yani anca işiniz düştüğünde konuştuğunuz durumda değilsiniz.

diyorsunuz ki yabancı yapacağına sen yap benim işi. tabii ki ücreti karşılığında. normalde de bu işin ederi yıllık 7-8 bin lira.

o diyor ki "aa lafı mı olur yav nolcak senden de para mı alıcaz yaparım tabii". ısrar ediyorsunuz, yahu başkasına yaptırsak verecektik, sen de karşılığı neyse al" diyorsunuz ama o da artık kibarlığından mı, o kadar yakın adamdan para almak olmaz diye düşündüğünden mi bilinmez, para almak istemiyor.

soru: ne yaparsınız? hesap numarasına işin ederi neyse öğrenip yollar mısınız, yoksa onun yerine altta kalmamak için bi hediye falan mı alırsınız, yoksa "ooh bu işe para vermekten de kurtulduk oh" diyip kulağınızın üstüne mi yatarsınız?
0
kibritsuyu
(16.10.20)
ne kadar yakın olursam olayım kimseye borçlanmak istemem. çünkü ilerde bir noktada bu karşına çıkacak ve sana yapmak zorundaymışsın gibi davranacak. iş bitiminde ya da başlangıcında, duruma göre parasını bir zarfa koyar veririm.
0
mg3929
(16.10.20)
Para almak istemeyen birine zorla para vermek bana çok doğru bir hareket gibi gelmiyor, uygun bir zamanda altında kalmayacak bir hediye alınırsa daha doğru olur gibi.
0
angelus
(16.10.20)
İş başlangıcında para konusunu tekrar konuşurum, reddederse yine de zarfta ederinin daha düşük miktarında para ile iş bitiminde bir hediye veririm. Ancak iş kişinin çok az zamanını alan ve maliyet kaybı yaratmayan bir durumsa sadece hediye de alabilirim
0
ats
(16.10.20)
harcayacağı zaman iki üç günü geçiyorsa ve para almıyorsa o işi ona vermem. bana borcu olmayan birine neden bedavaya iş yaptırayım ve borçlu olayım ki?
0
sttc
(16.10.20)
yapılacak işin mahiyetine de bağlı bence. düzenli olarak takip etmesi gerekecek mi? ne kadar süre ayırması lazım? işin sonunda beğenmeme şansınız var mı? elinin kenarıyla mı yapacak? (umursamamak anlamında değil, akşam film izlerken bir yandan laptoptan yapabileceği bir iş mi?) iş yapılırken maliyet var mı? bir de bu yapılan iş, sizin işinize ne kadar etki ediyor? yaptırmasanız olur mu?

bunun yanında ne kadar yakınsınız? haftada bir telefonda konuşuyor musunuz? ayda bir buluşuyor musunuz?

ama en nihayetinde, para vermeyecekseniz, 7000 liralık olmasa bile, güzel bir hediye almanızda fayda var. ama bu kadar pahalı hediye almak çok zordur. genelde insanların kendilerinin araştırması gereken, bir kere alınacak şeyler olur. o yüzden genel bir mağazadan ya da websitesinden hediye çeki bile verilebilir. mesela hepsiburada'dan 3000 liralık hediye çeki.
0
co2s2
(16.10.20)
Bir kerelik yapacağı bir şey ise, ve bir maliyeti ve zorluğu yoksa bu kadar ısrardan sonra para vermezdim. Ama hediye olabilir.

Fakat düzenli yapacağı bir iş ise olmaz, indirimli de olsa parasını verirdim.
0
John Bloor
(16.10.20)
Valla ben bı şekilde parasını vermeye çalışırdım. Israrla almazsa da ederi kadar hediye alırdım.
0
Amaranta ursula
(16.10.20)
“Parasını almıyorsan başkasına yaptıracağım”
0
pass
(16.10.20)
parasını havale yapardım.
0
stewie
(16.10.20)
profesyonel olarak yapmaya devam etmesini istiyorsanız işin ederi neyse o kadar verin. hatta akraba ile çalışmak bu yüzden riskli (ben aynı konumda olsam enayi gibi ederinden fazla öderdim muhtemelen) işlerin kötü bir raddeye gelmesi ve bunların (kötü iş, savsaklama gibi konular) yaşanma ihtimalini göz önünde tutun.

öyle gizliden iban öğrenmek gibi işlerle uğraşmayın. "mahmut, para almıyorsan bu hizmeti vermicem kardeşim, iban yolla paranı göndereceğim" deyin.
0
ala09
(16.10.20)
akraba ile is yapmak berbat. bu isi profesyonellige dokmek istiyorsaniz. bir sekilde parasini odemelisiniz.
o parayi verin ya da isinizi yaptirmayin derim.

bunlar hep tecrube.
0
turbo sadık
(17.10.20)
(5)

Erkeklere soru - Gündelik hayatta maruz kaldığınız cinsiyetçi söylemler

kostüm çok güzel prenses misiniz
Selamlar,Kadınların cinsiyetçi söylemlere çok sık maruz kaldığı malum. Ben daha çok erkekler ne tür şeylere maruz kalıyor onu merak ediyorum. Erkekler ağlamaz, erkek adam pembe giymez vs. gibi cinsiyetçi kalıplara maruz kaldıysanız örnek verir misiniz? Teşekkür ederim
Selamlar,

Kadınların cinsiyetçi söylemlere çok sık maruz kaldığı malum. Ben daha çok erkekler ne tür şeylere maruz kalıyor onu merak ediyorum.

Erkekler ağlamaz, erkek adam pembe giymez vs. gibi cinsiyetçi kalıplara maruz kaldıysanız örnek verir misiniz?

Teşekkür ederim
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(16.10.20)
karı, kız, kadın gibi x yapma
0
Tochinoshin
(16.10.20)
Net hatırlayamamakla birlikte bu oluşumda konuyla ilgili çok güzel bir makale okumuştum gibi hatırlıyorum. Bir kurcalayın isterseniz.
masculinitiesjournal.org
masculinitiesjournal.org

edit:link eklendi
0
Phoebe
(16.10.20)
hesabı erkek öder, bunu herkes bilir.
beni taşıyacak, bilmem ne.
senin maaşının mazot parama, sanmıyorum yeteceğini :))
erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer. ayı mıyız biz?
0
stewie
(16.10.20)
- Ev geçindirme baskısı ( neden ben geçindiriyorum abi ? )
0
paramolacak
(16.10.20)
İlginçtir ben akademide maruz kalmıştım. Yüksek lisansı "askerden kaçmak için" yapmak istemediğimi ispat etmeye çalışmam gerekmişti.
0
plutongezegendegilmi
(16.10.20)
(6)

elimi attığım her alanda başarısız oluyorum

infirmary blues
duyuru sakinleri, bir nebze de olsa içimi dökmek, derdimi anlatmak istedim. aklınıza gelecek her alanda başarısız olmayı nasıl mı başardım, bilmiyorum. özellikle gönül işleri ve bilhassa da mesleki bağlamda bozguna uğrayıp duruyorum. aslında çok girişken, sosyal biriyim. ama bunun yanında yolu da he
duyuru sakinleri, bir nebze de olsa içimi dökmek, derdimi anlatmak istedim. aklınıza gelecek her alanda başarısız olmayı nasıl mı başardım, bilmiyorum. özellikle gönül işleri ve bilhassa da mesleki bağlamda bozguna uğrayıp duruyorum. aslında çok girişken, sosyal biriyim. ama bunun yanında yolu da hep bildiğimi düşündüğüm halde, yolda yürümeye başlayınca bozguna uğruyorum.

misal, yeni mezunken bulduğım işim. şantiyede saha mühendisiyim. zar zor kovalaya kovalaya yüzlerce cv görüşme derken işe girdim, dört ay sonunda olmadı, istifa. bir hafta sonra başka bir iş. modelleme. keyifsizlik, elimi yüzüme bulaştırıyporum şu esnada. işe başlarken inanılmaz hevesli ve öğrenmeye açığım. her şeyin bilgisine sahip olmaya çalışıp hiç bişey yapamamakla yüzleşiyorum. gönül meselelerinde, hepten beceriksizim onca eğreti ilişki. sıkışıp kaldım
0
infirmary blues
(16.10.20)
ben de öyleyim. bir çözüm bulursan bana da söyle :/
0
candide
(16.10.20)
Sabır mı eksik acaba? Dört ayda ne gördün ki, istifa etmek için çok erken. İlişkiler konusunda tavsiye veremem, kelin ilacı olsa başına sürer.
0
stewie
(16.10.20)
Gönül mevzularına hiç girmeyeyim ancak iş konusunda stewie +1 diyorum ve artırıyorum; işi sevmiyorsan ister sahada çalış ister ofiste, elbet hepsine bir kusur bulacaksın. Ya komple bırak başka bir şeyler yap ya da zorlansan da bıksan da nabıyorum lan ben bu mallarla desen de dört elle sarıl, biraz da kararsızlık kafasından oluyor bunlar bence.
0
vedatchilipeppers
(16.10.20)
Ben de iş konusunda öneri vermeye geldim. Benzer sebeplerle iki farklı işi bıraktım. Şu an dönüp baktığımda, ne tarz bir yerde, şartlarda vs çalışamayacağımı anlamış oldum diyorum. Daha iyisi için çabaladığın sürece, kaybedilen çok şey yok.
0
the coon
(16.10.20)
maalesef boyle. dunyayi 24-25'e kadar cok yanlis algiliyor ve buna gore donanimlaniyoruz.
bu donanimlar ve beklentilerimiz de bosa cikiyor.

sizde bi sikinti yok yani. caninizi sikmayin. ben ilk calistigim zamanlari kime anlattiysam ki hala daha simdi yaptigim seyleri soylesem herkes olm sen mal misin niye bunlari yapiyorsun diyor.

bu hayatta hicbir sey basari degil. buna sunu da ekleyeyim dayini babaniz olsa dahi bu boyle. ornegin para kazanmayi, parayi isletmeyi ve tutmayi bilmiyorsan, sana gelen imkanlar da kisa sureli olur. para gidince gokten gelen kaynak gidince sen de yok olursun.
soyle diyeyim, cogu insan parayi yonetmeyi, tutmayi, katlamayi bilmiyor. dusunun ki neredeyse kimse yok ki sayisal loto tutturmus olsun da o parayla hala daha zengin hayati sursun.
adamin para temeli yok. o parayi ceviremiyor. ekonomi elegi gelismemis. deliklerini kapamayi ya da deliginden buyuk kazanmadigini kazanamadigini bilmiyor. bu yuzden para eriyor.

eger ekonomi elegindeki delikleri kucultecek hamleleri ogrenir ve yaparsaniz para kendiliginden birikecektir.

is hayatinda iyi mi olmak istiyorsunuz. bunun karsiliginda bir sey sunacaksiniz.
ya zamaninizi ya gencligini ya da sosyal hayatinizdan feraget edeceksiniz ya da ne bileyim uykunuzdan...

benim su anki patronum, lisedeyken okumayacagim dedi, babasinin durumu da cok iyi. dedi okumuyorsan amcanin yanina git. beton dok amelelik yap..havalimaninda betona mastar cekiyor.
yoruldu ve dedi ki ben okuyacagim. babasi da izin vermedi. o da aksamlisesine kendisi kaydoldu. liseyi oyle.bitirdi bir yandan amelelik yapiyor.
sonra babasina ben bitirdim universite okuyacagim dedi. babasi yok dedi babasi para da vermiyor.

bu da hem iste calisiyor bir yandan ders calisiyor. sabah aksam santiyede. insaati kazaniyor. ikinci ogretimi yaziyir ki aksam ders sabah xalisabileceyim.

beton isi bitiyor, ekskavator operatorlugu yapiyor o bitiyor hastanede temizlik iscisi olarak.devam ediyor okula.yakin olsun diye. velhasil okulu bitiyor. baska santiyede ise giriyor. yagci olarak. adam 4 sene santiye sorumlusu olmasina ragmen asgari ucret almis. ortagi da oyle. simdi durumlari iyi.
ben kendime bakiyorum ben de ayni anlattiklari seyleri birebir yasadim, sanki beni anlatiyorlar.

soyle bi bakiyorum. insaaat sektorunde kendi cabalariyla bir seyler olusturan kim varsa hepsi ayni.

bir sey alacaksaniz hayatta once neyinizi karsiliginda vereceksiniz, onu dusunun o zaman daha az agir gelecektir size sonuclar.

iliskiler konusunda da boyle. bir seylerden feragat edeceksiniz.

benim bi kiz arkadasim vardi. baktim ki bu is tempozu ve konum ile ne birliktelik ne de evlilik plani olmaz. ha bunu ona en basinda da dedim, ama ne kadar yok dese de bekliyormus.
benim kiz arkadasim ile bi basarisizligim da yoktu.

santiyede kosturmacadan yemek yemegi unutuyirum diye. ufak kuruyemis paketleri yapardi. her hafta yollardi bunu sali ye bunu persembe ye cebinde dursun diye.
isg sinavina girecektim. temel.betonu acelesinden unuttum o aksam hatirlatti onun sayesinde girdim, ve kazandim. ama uzaktik alakasiz sebeplerden kavga ediyorduk, ve ben bi ise basladim mi 7-8 ay hic eve ugramiyorum. boyle iliski dogru olmaz.
ha ne oldu bunun karsiliginda, yasim 32 ama yasimdan cok santiyeyi anahtar tesliminde bulundum. 25 gun sonra bi hastaneyi daha gecici kabule sokacagim. baska bir yerden arkadas is almis beni cagiriyir beni bekliyorlar baslamak icin.

bi yerde basari varsa bir yerde eksiklik vardi. terazi gibi bu isler. bir yerden alip bir yere koyman lazim. termodinamik kanunlari burada da gecerli. yoktan var vardan yok olmuyor.
0
turbo sadık
(16.10.20)
Beklentileriniz çok yüksek belki de hayali.

İşten beklentileriniz nedir mesela? Bunlar sahadaki gerçeklerle uyuşmuyor. Oturup beklentilerini 2 ayak üstüne oturtun. İş yeri çalışıp, maaş almak içindir.

Aynı şekilde gönül ilişkilerinde de muhtemelen mükemmeli veya imkansızı arıyorsunuz. Her insanın az veya çok kusuru olur. Önemli olan sizin neleri tolere edip, edemeyeceğiniz. Oturup bunların bir listesini yapın. Örneğin sigara içen biriyle yürütemem diyorsanız, bu kişilerle gönül ilişkisine girmeyin. Kendinizi tanıyın yani.


.
0
kartallar yuksek ucar
(16.10.20)
(7)

diş temizletmeye gideyim mi

egokalp
düzenli giderdim ama corona dolayısıyla sürekli erteledim ve yaklaşık 1.5 senedir temizletmedim. diş taşları oluştu haliyle. özele gidicem ama o ekipmanların temizliği falan ne kadar oluyor bilmiyorum sizce gitmeli miyim.
düzenli giderdim ama corona dolayısıyla sürekli erteledim ve yaklaşık 1.5 senedir temizletmedim. diş taşları oluştu haliyle.

özele gidicem ama o ekipmanların temizliği falan ne kadar oluyor bilmiyorum sizce gitmeli miyim.
0
egokalp
(15.10.20)
şimdi git deriz, gider korona kaparsın ya da taşır başkasını korona yaparsın, vebalini kimse almaz.

tamamen kendi kararın, ben olsam giderim, gidiyorum da.
0
stewie
(15.10.20)
Temizliğin iyi olduğu kurumsal bir yerde sorun yaşamayacağınızı düşünüyorum. (yoldaki tehlikeler hariç.

aletlerini uvc ile temizleyen bir dişçinin hiçbir riski olmaz bence. (bana göre karar vermeyin yine de)
0
yargin
(15.10.20)
ben bağdat caddesinde bir yere gittim geçen ay. bir sorun olmadı.
0
walter white kilikli
(15.10.20)
Geçen ay gittim yaşıyorum
0
catch the arrow
(15.10.20)
Gitmek istiyorum ama korktugum icin gidemiyorum.
0
nax
(15.10.20)
bu soruyu sorduracak kadar ikilemde bıraktıysa, bekleyin madem 2-3 ay daha. (gerci ne degisecek bu kadar sürede)

ben de temizletmis olanlardanim. ama risk mi? risk.
0
la traviata
(15.10.20)
kozyatagi acibadem hastanesi dis bolumune gidiyorum, mecburen.
doktorlar maskeli, her hastadan sonra her yer dezenfekte ediliyor, belirli araliklarla da baska sekil dezenfeksiyon yapiliyor.
doktorlar iyi maske kullaniyor.
sadece hasta iceri aliniyor, hasta yakini beklemeye bile kabul edilmiyor.
girerken maskeniz atiliyor, cikarken yenisi veriliyor.

oradaki doktoru ve kendisinin ne kadar pimpirikli oldugunu bildigimden dolayi pek korkutmuyor orasi beni.
0
65 derece
(15.10.20)
(9)

dövizin artacağını bilenler

black mamba
5 yıl önce falan dolar 2.5 - 3 lirayken bir yerde yıl sonu doların 4 lira olacağını duymuştum. yok artık o kadar olmaz sallıyorlar dedim ama oldu. bu yıl dolar 6.5 lirayken yıl sonunda 8 lira olacağını okumuştum sözlükte yok artık demiştim. ama gördüğümüz gibi 8 lira oldu. keşke bu soruyu bu beklent
5 yıl önce falan dolar 2.5 - 3 lirayken bir yerde yıl sonu doların 4 lira olacağını duymuştum. yok artık o kadar olmaz sallıyorlar dedim ama oldu. bu yıl dolar 6.5 lirayken yıl sonunda 8 lira olacağını okumuştum sözlükte yok artık demiştim. ama gördüğümüz gibi 8 lira oldu. keşke bu soruyu bu beklentilerini okduğum insanlara sorsaydım ama nerede okuduğumu hatırlamıyorum. bu insanlar bu beklentilerini neye göre belirliyor ve tahminleri tutuyor? bankalar da sanırım bazı hesapları yıl sonu dolar beklentisine göre yapabiliyor. ya da apple da sanırım ürünlerini çoktan yüksek kura göre fiyatladı. bunu nasıl hesaplıyorlar?
0
black mamba
(15.10.20)
Tabiki grafiğine bakarak. Teknik analiz bunun için var.
0
sta
(15.10.20)
dövizin artacağını biliyorsun o sebeple herkesin birikimi dövizde.

sorun ne zaman ne kadar artacağını nerede duraksayacağını bilebilmek. ona göre yatırım yapabilmek.

yoksa zaten türkiye'nin katma değerli bir ürünü yok. ekonomi iyi denilen dönem yurtdışından alınan kredilerin harcandığı yıllar sadece.
0
duyurukullanıcısı
(15.10.20)
Ülkede üretim yok, tüketim çok.
Üretimin artması için atılan adım yok. Gitgide fakirlesiyoruz. Ve fakirlesecegiz. Bu ortamda liranın düşeceğini bilmek çok da zor değil.
0
prizmatik
(15.10.20)
yok çıkacağı bariz. yıllardır çıkıyor zaten. ama 4-5 yıl önce yıl sonu 4 lira olacak diye okudum ve 4 lira oldu, 5 lira değil. bu yıl da sözlükte 8 lira olacak diye okumuştum. 7 ya da 9 lira olmadı 8 lira oldu.
0
🌸black mamba
(15.10.20)
evet, teknik analize bakan bunu çok öncesinde görebiliyordu zaten. hepsi de çok zengin oldular.
0
stewie
(15.10.20)
döviz artınca kimse zengin olmuyor. sadece paranın değerini koruyorsun.

eve gelen doğalgaz, elektrik, suyu pompalayan pompa
pazardan aldığın sebzeyi getiren kamyonun mazotu
sütü içtiğin ineğin yemi
demir
plastik

dolar ile.

o sebeple ddolarda parası olan zengin olmaz. sadece eşyasının değerini korumaya çalışır.
0
duyurukullanıcısı
(15.10.20)
Goldman sachs vb şirketlerin tahminlerine bakıyorlar genelde.
0
the coon
(15.10.20)
Kimse bilemez tamamen tesadüf. Bu şekilde tarih verenlere A. Y. gibi şarlatan iktisatçılara itibar etmeyin. 2018'de 10 TL olacak diyorlardı algıları ellerinde patladı . 31 Mart seçimlerinden sonra 10 TL'yi geçecek diyorlardı yine tutmadı :) Dalgalı kur politikasında döviz arz ve talebe göre fiyatlanır kimse 90'lı yıllardaki gibi devalüasyon falan beklemesin iniş ve çıkışlar ani olmaz. Bu arada ben orta vadede TL'nin ABD doları karşısında değerleneceğini ve hatta muhtemelen 2006 - 2007'deki fiyatlamalara gelebileceiğini düşünüyorum. Döviz kuru dahili meselelerden çok dışardaki gelişmelere göre fiyatlanıyor (ABD'nin cari açığı, ABD - Çin ekonomik çekişmesi, ticaret savaşları vs.) Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalarda bu dalgalanmalar daha hızlı oluyor fakat dünyada dolarizasyondan hızlı bir kaçış var özellikle gelişmekte olan ülkelerde.
0
acebi
(15.10.20)
damat geçen çıkmış 8-9 dan toplayıp 15 den satacaklarmış diye dalga geçiyordu.

ben damatı dinliyorum artık. üstü kapalı yatırım tavsiyesi veriyor. insanlarda beğenmiyor. daha napsın adam.

www.youtube.com
0
morcivert
(15.10.20)
(12)

8 aydır damacana içinde kalmış su içilir mi?

hadi ya la
Aylardır memleketteydim, eve geldim. 10 litre kadar su kalmış içinde. Yosun vs yok içinde.Dökmeye kıyamadım. İçilir mi yoksa plastik içinde zararlı olaylar olmuş mudur?
Aylardır memleketteydim, eve geldim. 10 litre kadar su kalmış içinde. Yosun vs yok içinde.

Dökmeye kıyamadım. İçilir mi yoksa plastik içinde zararlı olaylar olmuş mudur?
0
hadi ya la
(14.10.20)
Yani zorda kalinsa icilir ama gerek yok git marketten 5 lt su al 3 lira. Damacanadaki suyu da ciceklere dok
0
exlibris
(14.10.20)
Zorunlu olmadıkça, ben içmezdim.

çiçekleri sula , çay yapmak için kullan ama normal tüketim için kullanma derim.

10 ayın sonunda damacana içerisinde rutubet ve plastik kokusu sinmiş olabilir.
0
janavarorion
(14.10.20)
içilmez.
0
mikahakkinen
(14.10.20)
icilmez
0
turbo sadık
(14.10.20)
Ben cicege de dokmem.

Cok da ziyan olsun istemiyorsan al kovaya, tuvalete dokersin.
0
invictae
(14.10.20)
belki kettle'a koyarsın ya da içilmeyecek ama tüketilecek yerlerde kullanırsın.

patates, yumurta haşlama gibi.
0
stewie
(14.10.20)
İçmem, yemek de yapmam.

Sağa sola dök işte musluk suyu gibi davran.
0
chicha_v2
(14.10.20)
Onermem. Temizlik icin bile kullanmaya gerek yok dokun gitsin.
0
cleric
(14.10.20)
Kapalı damacana içilebilir gibi . Ama ben o riske girmem. Kimseye de gir demem.
Alkol vs olsa iç derdim ama su için o riske girilmez.
0
ycaycayca
(14.10.20)
içme aman diim. Ben sudan zehirlendim zamanında, korkunç bir durum.
0
lcha
(14.10.20)
musluktan iç daha iyi. onun içindeki bakterilerle uzayda yaşam başlar.
0
bohr atom modeli
(14.10.20)
ben de sizin duruma düşmüştüm geçen ay.

6 aydır kalan su vardı kaynatıp içerim diye düşündüm. hatta çay falan demledim ama tadı çok tuhaftı. döktüm gitti.

ama kaynatıp yumurta haşlama fikri iyiymiş üstteki yorumlardaki
0
jamiro
(14.10.20)
(16)

dostum diyebileceğiniz kaç insan var?

neoluyokardesimnebutantantana
arkadaş edinmek zor değil ama dost edinmek zor gibi geliyor bana.dost olarak nitelendirebileceğim 1 kişi var galiba.
arkadaş edinmek zor değil ama dost edinmek zor gibi geliyor bana.dost olarak nitelendirebileceğim 1 kişi var galiba.
0
neoluyokardesimnebutantantana
(14.10.20)
www.youtube.com


0 veya 3. Tanima gore.
0
hot potato
(14.10.20)
10 kişiden fazla var.

en son edindiğim dostum 2009 yılından kalma.

gerçekten ne zaman neye sıkışsam koşarlar gelirler, ellerinden geleni saklamazlar, ben de öyle yapmak isterdim ama pek imkanım olmadı.
0
hem şişko hem deli
(14.10.20)
Sıfır. Benim sadık yarim, kara topraktır.
0
stewie
(14.10.20)
Konusuna göre değişir dostluk. Bir insandan her konuda dostluk beklemek hayallerde gezmekten başka bir şey değildir.
0
pass
(14.10.20)
Hiç. Eksikliğini de hissetmiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(14.10.20)
1
0
hayirsiz
(14.10.20)
birkaç saniyede adını sayabildiğim temiz beş kişi var.
sürekli görüşmediğim ama dost olduğunu bildiğim bir beş daha var.
en yenisi 15-20 yıllık falandır.
0
blatta hiberna
(14.10.20)
0.
0
mrtkp1234
(14.10.20)
4-5
0
noluyo yaa
(14.10.20)
bir derdinizi tasanızı açtığınızda içten içe keyif duymayacak insan sayısı genelde sıfırdır.
0
ismim ibrahim
(14.10.20)
Bildiğin 0. Yok.
0
deveyidiken
(14.10.20)
5 tane.

4'üyle 15 yıldır, diğeriyle de yaklaşık 10 yıldır tanışıyorum. 1,5-2 yıl boyunca görüşmesek bile ilk buluşmada sanki en son dün buluşmuşuz gibiyiz. hepsi aileden biri gibi. zor zamanlarda hepsi oradaydılar.
0
bohr atom modeli
(14.10.20)
Hiç yok.
0
matrix
(14.10.20)
Sadece annem ve babam.
0
mobydick
(14.10.20)
diğerlerinden daha yakın olan bir arkadaşım var ama dost diyemiyorum.
sıfır.
0
ruby elixir
(14.10.20)
sıfır.

düz arkadaş desen o bile 4 bilemedin 5 kişi.
0
zikardo
(14.10.20)
(4)

Aldo ayakkabıları cidden o kadar kötü mü?

damba
Aldo Shoes’den bir ayakkabı beğendim, gidip gelip bakıyorum. Şikayetvar.com’da hakkında çok fazla şikayet var ürünlerin kalitesizliğiyle alakalı. Birisi çıksın da yok hayır gayet kaliteli desin diye bekliyorum. Var mı aranızda Aldo Ayakkabıları övecek birisi?
Aldo Shoes’den bir ayakkabı beğendim, gidip gelip bakıyorum. Şikayetvar.com’da hakkında çok fazla şikayet var ürünlerin kalitesizliğiyle alakalı. Birisi çıksın da yok hayır gayet kaliteli desin diye bekliyorum. Var mı aranızda Aldo Ayakkabıları övecek birisi?
0
damba
(13.10.20)
Sanırım aldo’dan bir adet topuklu ayakkabım var. Kalıpları yarım ölçü dar diye kalmış aklımda. Onun dışında bence rahat.
0
ruhen hastayim ben
(13.10.20)
kötü evet. deri ayakkabılar kağıt gibi. 3 sene önce alıyordum. indirim olduğunda çok ucuza, 129 tl'ye ayakkabılar varken 5-6 tane aldım. 1 sene boyunca çevire çevire kullandım. ondan sonra hiç almadım. ondan sonra 400-600 lira civarına massimo dutti ayakkabılar aldım, senelerdir kullanırım, gelecekte de uzun süre kullanacağım.

özetle; indirimli fiyatına göre iyi ama sezondaki 300-400-500 tl fiyatına göre berbat.
0
stewie
(13.10.20)
Boktan marka.
0
cooperr
(13.10.20)
parasinin hakkini veren bir marka degil,

ic taban yastigini o kadar ince koymuslar ki, bir sure giydikten ssonra taban yuzeyindeki delikler ayakkabinin icinden belli oluyor. MP (mahmutpasa) den alinan ayakkabilarla benzer kalitede
0
exlibris
(13.10.20)
(6)

dizi onerisi

wishmaythşngs
Arkadaslar yabanci, ingilizce dizi onerilerinizi bekliyorum.kriterlerim,1 saatten uzun olmasinbilimsel, tarihi, polisiye falan da olmasin. oyle cok zeka gerektirmesin ama ergen dizileri gibi de olmasin.amacim ingilizce gunluk hayattaki konusmalara maruz kalmak. mesela how i met your mother gibi bise
Arkadaslar yabanci, ingilizce dizi onerilerinizi bekliyorum.

kriterlerim,
1 saatten uzun olmasin
bilimsel, tarihi, polisiye falan da olmasin. oyle cok zeka gerektirmesin ama ergen dizileri gibi de olmasin.
amacim ingilizce gunluk hayattaki konusmalara maruz kalmak. mesela how i met your mother gibi biseyler olsun ama eski de olmasin.

tesekkur ederim.
0
wishmaythşngs
(13.10.20)
The Good Place
0
kobuzchu kiz
(13.10.20)
2 broke girls
0
freebird5406_2
(13.10.20)
Modern family ❤️
0
elorelia
(13.10.20)
Peep show.
0
Amaranta ursula
(13.10.20)
The Boys, Raised by the Wolves, Schitt's Creek, Supernatural, The Haunting of the Hill House, Lucifer, Ted Lasso, American Horror Story, Stranger Things, The Office-US, Yellowstone, South Park, Black Mirror, Ozark, The Sopranos, Suits, Euphoria, This is Us, Westworld
0
stewie
(13.10.20)
The Good Place +1

Atypical + 1
0
put it in your appropriate place
(13.10.20)
(9)

Türkiye'de ve dünyada asansörsüz ve yürüyen merdivensiz en yüksek binalar?

candanag
Türkiye'de ve dünyada asansörsüz ve yürüyen merdivensiz, diğer bir ifadeyle klasik merdivenle katlara çıkılan en yüksek binalar nelerdir?Nereden aklına geldi diyenler için: Turist Ömer boğa güreşçisi filmi apartman görevlisi ile olan sekansta görevlinin turist Ömer'i 13. Kat 14 nolu daireye gönderme
Türkiye'de ve dünyada asansörsüz ve yürüyen merdivensiz, diğer bir ifadeyle klasik merdivenle katlara çıkılan en yüksek binalar nelerdir?

Nereden aklına geldi diyenler için: Turist Ömer boğa güreşçisi filmi apartman görevlisi ile olan sekansta görevlinin turist Ömer'i 13. Kat 14 nolu daireye göndermesi ve normal merdivenlerin kullanılması.
0
candanag
(13.10.20)
En yüksek Galata Kulesi ne çıkmıştım zamanında.
Onun dışında 4 kattan daha yüksek binalarda asansörsüz bina görmedim.
0
ankara06
(13.10.20)
ben öğrenciyken ankarada sabancı kız yurdunda kalırdım. 26-27 katlıydı. asansörler sürekli bozuk olduğu için, çalıştığı zamanlarda da hayvanın bir içine kustuğu için, merdivenden inip çıkardık. yani bence asansörsüz bina sınıfına girer.
0
halanne
(13.10.20)
google'a yazınca çıkıyor ama benim ankara'da halamın asansörü bozuk değil, hiç olmayan 14 katlı binanın en üst katında bir evi vardı. orada bir kaç ay kalmıştım çocukken. bakkala çakkala beni gönderiyorlardı :((
0
stewie
(13.10.20)
Stewie "...bozuk değil, hiç olmayan..." Dil uzmanları çözümlesin ya da açıkla bence, ben 14 katlı ve hiç asansör yok olarak anladım.
0
🌸candanag
(13.10.20)
yukarıda asansörün bozuk olduğu 26-27 katlı apartmandan bahsedilmiş. sen sorunda asansörü olmayan apartman sormuşsun. ben de asansörü gerçekten de olmayan (bozuk asansör değil) 14 katlı apartmandan bahsettim.
0
stewie
(13.10.20)
Stewie, aradığım cevap bu yönde ve şimdilik rekor sende, Ankara'da hangi semt ya da mahalle?
0
🌸candanag
(13.10.20)
keçiören diye hatırlıyorum ama çocuktum o zamanlar. şimdi halam sizlere ömür, o evden de taşınmışlardı sonrasında.
0
stewie
(13.10.20)
afyon kalesi sayılır mı, 550 basamaklı merdiven :)
0
shadowfollower
(13.10.20)
Kapsamı daraltmayinca böyle ilginç yapılar da cevap veriliyor ama ben daha çok mesken olarak kullanılan yapıları kastetmiştim
0
🌸candanag
(13.10.20)
(20)

Siz olsanız ne tepki verirdiniz ( Kardeşimin kaynanası ile tartışmam)

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Yaz tatili başladığından beri kardeşlerimden birinin 2 çocuğuna da biz bakıyoruz. Yeğenlerimden birisi 1, diğeri 9 yaşında. Çocuklara kardeşimin kaynanası bakıyordu ama yaz tatili başlayınca o memleketine gitti. Kardeşimler, çocukları bize getirdi,sabah getirip akşam alıyorlardı.
Merhaba arkadaşlar,

Yaz tatili başladığından beri kardeşlerimden birinin 2 çocuğuna da biz bakıyoruz. Yeğenlerimden birisi 1, diğeri 9 yaşında. Çocuklara kardeşimin kaynanası bakıyordu ama yaz tatili başlayınca o memleketine gitti. Kardeşimler, çocukları bize getirdi,sabah getirip akşam alıyorlardı. Sonra kardeşimler bu süreçte yeni ev aldılar ve oraya taşınacaklardı. Evin bir sürü tadilatı olduğu için eşyaları yeni eve götürdüler, ev taşınılacak durumda olmadığı için onlar da geldi, 1-2 aydır bizde duruyorlardı. Annem babam hizmetçileri oldu resmen.

Her neyse evin işleri az kaldı, taşınma noktasına gelindi diye kardeşimler gittiler, kaynanasını da getirdiler. Ulan evinizin bütün işleri bitsin, sonra onu da getirin de hepten evinize gitsenize. Yok! O da 1 haftadır bizde kalıyor. Ama esas sorun burada başlıyor. Kadın 60 yaşında ama hiç yaşının insanı değil. Küçük çocuk gibi hep bir ilgi bekliyor.

Sanki ev sahibi biz değil de oymuş gibi davranıyor. Televizyonu kimseye vermiyor. O başka yerdeyken bir kanal değiştirsen afra tafrasından geçilmiyor. Sonra bu televizyon izlerken kimse konuşmayacakmış, anlamıyormuş bu. Sıkıysa bir kelime et. Ulan anasını satayım evrenin sırrını mı dinliyorsun ne yapıyorsun? Kumanda mutlaka elinde olacak sonra.

Virüs var diye herkese virüslü muamelesi yapıyor. Elinizi yıkayın, maskenizi takın. Bunu kendini düşünerek söylüyor. Sonra sürekli hanımefendiyi besleyeceksin. Kendi ağzıyla istiyor. "Bugün şunu pişir bunu pişir". Ulan biz bu zamana kadar bir sürü misafir ağırladık yatılı, hiçbirinden de böyle bir istek duymadık. El alemin hizmetçisi olduk resmen.

Her neyse esas olaya geleceğim. Kaynana geldiğinden beri çocuğa çoğunlukla o bakıyor. Yemek yedirirken de anne babasının aksine çocuğa telefonda çizgi film açıyor. Az önce çocuk yemek yerken de çizgi film bitti ve çocuk ağlamaya başladı. Kaynana da çocuk ağlıyor diye yine sinirlendi, bir yemek yedirmiyormuş. Sonra büyük olan yeğenim de anne babasının yemek yerken çizgi film açmadığını söyledi. O öyle söylediği için daha da sinirlendi.

Sonra benden çocuğun suluğunu istedi, ben de nerede olduğunu görmediğim için biraz geç gördüm, bana o yüzden " Hadi inatçı, bir şeyi getiremiyorsun inatçı, orada gözünün önünde duranı görmüyorsun" dedi, arkasından da diğer yeğenimden istedi. Ben de sinirlendim "Napıyım pervane mi takayım?" dedim öylesine. Ondan sonra olay çıkardı. Kendi söylediği hata olmuyor, ben kendimi savununca hata oluyor. Beni terbiyesizlikle suçluyor, hiç beklemezmiş benden. Annem olay büyümesin diye benim yerime özür diliyor. Öleceğimi bilsem yine dilemem özür falan. Misafirse misafirliğini bilsin.

Kadına çatmamak için odama geçtim. Zaten kadına sinir oluyorum iyice tepemi attırdı. Bakalım birazdan kardeşimler işten gelince ne olacak? Her neyse arkadaşlar biraz uzun oldu kusura bakmayın. Siz olsanız ne tepki verirdiniz? Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(12.10.20)
Hİç tepki falan vermeyin en güzelini yapmışsınız zaten odanıza geçerek.
Onlar gidene kadar odanda takıl. Dersim, işim var rahatsız etmeyin diyin.
0
coca cola
(12.10.20)
Mevzu başka da kardesimler değil kardeşlerim diyeydim eyiydi
0
fempusay
(12.10.20)
Bence muhattabın bu durumda kardeşin olmalı. Durumu onunla konuş ve çözüm üretmesini iste.
0
onkiloversemtamamım
(12.10.20)
Büyüklerimizi kırmayalım, sessiz kalmak en büyük güzellik.
0
kotukedi
(12.10.20)
Duyuruda okuduğum en anormal olaylardan biri. Ablam evli ben aile evinde iken ablamın çocuğu ile gelip kalması bile zorluyordu beni kaldı ki bir de kaynanasini getirecek... Hani kimse de demiyor sanırım ağa bu nasil saçma bir iş diye. Git kardeşinle konuş.

Ayrıca konuyu okumadan başlığı görünce aile işine karisilmaz, kardeşinle ne yaşarsa yaşasın sen kaynanasına laf etme diyecektim ama şu durumda olaydan doğrudan etkilenen bir insan olarak kaynanaya laf söyleme hakkın bile var. Ayrıca ben olsam anne sen saf misin diye onu da dolduruşa getirirdim. Herkesi memnun etmek için alemin enayisi olmaya gerek yok, kavga ise kavga.
0
elorelia
(12.10.20)
Tüm bunlara sebep olan şey, kardeşinin çocuk bakıcısına veya otele para ayırmak yerine ev alması. Geri kalan saçmalıkları değerlendirmeye gerek bile yok.
0
ruhen hastayim ben
(12.10.20)
başta kaynananın gelmesini kabul etmemeniz gerekirdi kaç artı kaç bu ev 10 kişi yaşıyor böyle iyi herkes birbirinin gırtlağına yapışmamış. aşırı gıcık oldum kadına ama burda kardeşin eve niye kendi ailesi yetmiyo gibi kaynanasını getiriyo. tadilat bitmesini bekleseymiş beklemediyse kaynanasını da alıp otele gitseymiş. muhatap olma bence.

ben de yaşlıların ağzına ne gelirse söylemesi olayına kılım ama %100 de haklı olsan o yaşlı olduğu için kabak senin başına patlar muhtemelen.
0
ruby elixir
(12.10.20)
ruhen hastayim ben +1
0
blatta hiberna
(12.10.20)
Kardeş böyle çok içine yaşamların dezavantajı bunlar. Yaşlı insanlar, komün halinde yaşamanın zorlukları, vb. vb...
0
roket adam
(13.10.20)
ben yasli masli dinlemem lafimi sokardim. yaşa hurmet etmem, her yasliya saygi gosterecek olsak ohoo... hak etsin once. olk basta saygili davranirsin ama baktin terbiyesiz cikti, hiic yasina masina bakma.

küserse küssün, aglarsa aglasin, laf ettirirse ettirsin.

ben olsam kumandayi da alir saklarim. veya tv acikken telefonla bagira bagira konusurum.

az bile demissin.

onun istedigi yemegi de yapmam, yaptirmam. cocugu da onun elinden alirim gel teyzecim/halacim diye. ne goturuyorsun cocugu derse de hiic cevap bile vermem.

herkese anladigi dilden konusacaksin.
0
batlegolas
(13.10.20)
kardesime de derdim ki kaynanani da al git.

misafir gibi misafir olsa basimizin ustunde yeri var, bu bildigin utanmaz biri.

hayir oyle cok yasli da degil, 60 ne ki? benim 80 yasinda rahmetli ananem her isini kendi yapiyordu. asla bir sey buyurmazdi, suyunu bile kendi alirdi. ah canim ananem, ne kadar melekmis.
0
batlegolas
(13.10.20)
Hani rüyalarda olan absürt olaylar kalabalık evler ve olaylar olur ya, aynı öyle geldi okurken. Bütün bunların sebebi kardeşin. Umarım evleri olunca da her gün size çocuk baktırmaya ve yemeğe gelip yıkılmaya devam etmezler.
Anne ve baban da bu kadar ezdirmesin kendini, bizimkiler de öyle “aman huzursuzluk çıkmasın” diye diye kendilerini kullandırıyolar sinir oluyorum. Ama ezilen insan bunu kendisi yapıyor işte, genelde şikayetçi olmuyorlar hallerinden... sorun bundan kaynaklanıyor zaten. Kardeşin düşüncesiz ve bencil, annen ve baban da eziklenmeyi hürmet etmeyi seviyor. Kayınvalide de tam aradığını bulmuş cazgır ve aaygısız ruhuyla.
Sen bunca olayın içinde sırf “pervane mi takıyım” diyerek hiçbir şekilde ayıp etmedin için rahat olsun.
Ruhen hastayım +1
0
megalomaniac
(13.10.20)
Ben olsam evden kovardım. Siz yine iyi dayanmışsınız.

Mümkün olduğunca farklı odalarda takılın bence
0
Unde bach canim
(13.10.20)
kesinlikle sabir. sonra pisman olunabiliyor. alti ustu bir hafta.
ancak overallda bu kadinin yetistirecegi cocukta da ruhsal hasar kacinilmaz.
0
tunaktunaktun
(13.10.20)
Yaşın kaç? Bana biraz komik geldi bütün anlatılanlar. Odana geç bir hafta. Sınavım var de.
0
stewie
(13.10.20)
Annene hayretler ettim vallahi. Ben de olsam dolduruşa getiririm annemi, hatta buna dolduruş denmez direkt savaş açarım. Benim evimde bana o şekilde davranamaz o. Yaşlı falan da değil bi kere, 60 yaş nedir arkadaşım emekliliği anca gelir 60 yaşın.

Aaayyyy olduğum yerde bunaldım vallahi ya. O ne biçim kadın öyle ya? Kardeşinin karakteri nasıldır bilmiyorum ama eşi de anasına çekmiş bana kalırsa. Kaynana ne alaka sizde ne işi var yahu??
0
muhayyer divan
(13.10.20)
Minimum iletişim en güzeli.
0
jazzabel
(13.10.20)
Kardesinle konus, kaynanasina ayar versin. Insan gibi oturamiyorlarsa da cekip gitsinler. En sevmedigim sey yasli kibiri. Zamaninda dangalak gibi yasayan insanlar bir anda yaslaninca otomatikman saygi bekliyorlar :/
0
chitosan
(13.10.20)
Öldürüp göm bence. ama maske eldiven tak barmak izin kalmasın.
0
muslum denen hiyara bakmistim
(14.10.20)
Kardeşin baya sizi harcamış. Geçmiş olsun. Aynen muhatabın kardeşin onunla konuşun.
0
mobydick
(14.10.20)
(12)

arabanın altını vurdum... :( ne oldu şimdi?

theseachange
selamlar. bugün çok yavaş bir şekilde çukura girdim. lastiğim çukurdan geçerken arabanın altı (motorun tam altı olan kısım) yere vurdu dışk diye ses çıktı. bir sıkıntı hissetmedim, 1 dk sonra da park ettim arabayı ve 10 saat kadar ellemedim. akşam arabaya bindim kontağı çevirdiğimde hafif bi tıktık
selamlar. bugün çok yavaş bir şekilde çukura girdim. lastiğim çukurdan geçerken arabanın altı (motorun tam altı olan kısım) yere vurdu dışk diye ses çıktı. bir sıkıntı hissetmedim, 1 dk sonra da park ettim arabayı ve 10 saat kadar ellemedim. akşam arabaya bindim kontağı çevirdiğimde hafif bi tıktık sesi ile titreme hissettim. gaz verdiğimde biraz zorladı gibi oldu, çok hafif titremeler devam etti. 50 km üzeri hıza çıktığımda titreme kayboluyor ama yavaşladığımda biraz daha hissedilir oluyor. sizce arabaya ne olmuş olabilir? :( yorumlarınızı bekliyorum.
0
theseachange
(12.10.20)
egzoz patlamış olmasın ?
0
westblack
(12.10.20)
Cevap triger kayışı.

Rica ederim.
0
stewie
(12.10.20)
Motor çalışırken sarsılıyorsa motor takozu (kulağı) lastiği gevşemiş, takoz çatlamış vb olabilir. Kontrol ettirin.

En kötü ihtimalle karter delinmiş ,yağ bitmiş-azalmış ,motor yağsız çalışıyor olabilir.
0
hebanon
(12.10.20)
araç ne?
karter koruması var mı?
yağ ışığı yanıyor mu?
Belki jaant falan yamulmuştur belki motor kulakları çatlamıştır.
Mutlaka kontrol ettir.Ha bide kuruntu yapmadığına emin ol.
0
basond
(12.10.20)
@basond araba opel corsa 2015 model E kasa. karter korumasını ilk defa senden duyuyorum arabadan hiç anlamıyorum. bi tane ustamız var ona götürüyoruz o bakıyor (tokatlıyor desem daha iyi:D). ilk defa sıkıntı çıktı arabada aldığımızdan beri. eminim bu arada kuruntu değil, titremesi bi değişik ve tıtık sesi geliyor kontağı çevirince motor taraflarından. yağ ışığı yanmıyor, eğilip altına da baktım yağ damlaması da mevcut değil. yağı ocak ayınca komple değişmişti.

ustaya sizce kendim mi götürmeliyim yoksa çektirsem mi? araba düşük hızlarda hafif titriyor ama 50km hızı geçince normal seyrinde gidiyor.
0
🌸theseachange
(12.10.20)
karter koruması yağ haznesinin altında arabayı burunca yağ deposu delinmesin diye konulan bir koruma bildiğin saç metal uyduruk birşey aslında ama işe yarayan birşey.
yağ ışığı yanmıyorsa akıntı yoksa sıkıntı orada değildir.

motor kulaklarını kontrol ettir jantlarına bi baktır.
0
basond
(12.10.20)
altına eğilip baksanız Bi, karter yamulmussa krank Kartere vuruyor olabilir
0
m orak
(13.10.20)
triggerle alakası yok neden böyle bişey yazılmış anlamadım.

altını hafifçe sürtmekten genelde bişey olmaz. oradaki yapı o kadar nazik değil. karter koruması motorun yağının biriktiği karter adı verilen en alttaki kapak görevi de gören hazneyi koruyan metal bir plaka.

gerçekten sertçe çarptıysan karteri kırmış/çatlatmış (bu durumda arabanın altında yağ birikir) ya da o darbe ile motoru tutan kulakları zorlamış/kırmış olabilirsin.

herhangi bir yerde lifte kaldır bakılsın en temizi bu olur. en fazla 20 lira verirsin.
0
orpheus
(13.10.20)
cevap veren arkadaşlar bir de şu videoya bakabilirler mi? streamable.com

tam sonlara doğru içe doğru eğilmiş bir demir var, darbeyi oradan aldı. sanırım bir boruya da temas halinde. bunlar nedir ve masrafı ne olur sizce? :(
0
🌸theseachange
(13.10.20)
o yamulan demire çekiçle vurarak düzeltecek aman aman bir masraf olmaz
0
basond
(13.10.20)
pek birşey olmaz içiniz ferah olsun. Yukarıdaki arkadaşın dedği gibi çekiç darbesiyle düzeltilebilir gibi gözüküyor. Siz yine kontrol edin aracı parkettiğinizde yağ vey su damlıyor mu diye? Titreme varsa rot balansa da ihtiyaç duyabilir araç bilginiz olsun.
0
spacevan
(13.10.20)
(10)

Para batırınca/kaybedince ne hissedersiniz?

Topalordek
Selamlar, bu ara ufak bir miktar para batırdım borsa vs derken, 1.5 aylık maaşım gitti. Moralimde bozuldu ama bilmiyorum çok koymadı gibi, sadece arada sinirlendiriyor beni. hatalarımdan ders alıp başka bir yerden telafi ettim sayılır ama arada geliyor aklıma üzüyor beni. Iş batırma ya da elde ne va
Selamlar, bu ara ufak bir miktar para batırdım borsa vs derken, 1.5 aylık maaşım gitti. Moralimde bozuldu ama bilmiyorum çok koymadı gibi, sadece arada sinirlendiriyor beni. hatalarımdan ders alıp başka bir yerden telafi ettim sayılır ama arada geliyor aklıma üzüyor beni. Iş batırma ya da elde ne var ne yok kaybetme anlamında sormuyorum ama böyle 1-3 aylık kazancınızı kaybettiginizde ne düşünüyorsunuz? Nasıl hissediyorsunuz kendinizi?
0
Topalordek
(12.10.20)
2 sene önce böyle bir günde 100 bin tl kaybetmiştim. bekle dedim kazanırsın sıkıntı yok. acı oluyor ilk başta ama bekleyince gerçekten kayıplar telafi oldu.
0
ozdek
(12.10.20)
100 bin tl çok ama telafi etmene ayrıca sevindim
0
🌸Topalordek
(12.10.20)
Koyduğun paranın %5'i 10'u falan 1.5 aylık maaşınsa okey. Stop loss'la patlamış gibi düşün. Ama daha büyük oran kaybettiysen stratejini de bir değerlendir bence. (kriptopara olmadığını varsayıyorum, orada günde %50 kaybetsen/kazansan normal gelebilir)

sonra düzgün hamleler yapabileceğimi biliyorsam veya kaybetmeyi göze aldığım miktarla girdiysem hiç üzülmüyorum ben. Özellikle kripto dünyası sinirlerimi çok yatıştırdı. Pamuk gibiyim. Param 1/3 olsa da 3 katına çıksa da aynı kafadayım artık haha.
0
nhk ni youkosu
(12.10.20)
borsada ilk kez para kaybettiğimde çok üzülmüştüm. ne yapacağımı bilememiştim, dünyalar başıma yıkılmıştı. o zaman zaten çok az kazanıyorum. sonra kazancım kaybettiklerimi geçti, şimdi arada nadir kaybetsem de genelde kazandığım için pek üzülmüyorum. hayatta her şeyin telafisi var.
0
stewie
(12.10.20)
bi rahatlık çöküyor insana ciddiyim bak. kendini sıkıyorsun sıkıyorsun sıkıyorsun. sonra ilk çek yazılıyor ya. bi koyveriyorsun oohhh bi de sigara yakıyorsun. olan olmuş daha kötüsü olamaz. şimdiye kadar nasıl ödeyeceğim diye sen düşünüyordun bundan sonra onlar nasıl tahsil edeceğim diye düşünsün.
0
turbo sadık
(12.10.20)
geçen iddaa'da 40 lira kaybetmiştim. 3 gün üzüldüm. gidip de maaşımı kaybetsem her gün 2 saat kafamı duvara vururdum sanırım.
0
golgi aygıtı
(12.10.20)
Para kaybettiğimde eskiden daha çok üzülürdüm. Geçen ay 1 maaş kadarlık parayı ben de kaybettim. Fakat çok daha fazlası bulunduğu için o an bende, pek etkilemedi. Eğer son param olsaydı o para daha çok koyardı. Bu durumda kaybettiğin paranın, şu an elinde bulunan paraya oranı önemli diye düşünüyorum. Öğrenciyken olsa 500 TL kaybetmek bile benim için daha yıkıcı olurdu. Şimdi kafam daha rahat. Olan oldu dedim ve hatamdan ders aldım.
0
ırene adler
(12.10.20)
2 ay once arsa almak icin 60 bin TL kredi cektim. Arsa isi uzayinca dur su parayi Viopta degerlendireyim dedim. Altinda selale dususu varken terste kaldim stop da olmadim.Daha ne kadar duser diye beklerken 2 gunde tum para sifirlandi.Parayi kaybettigime degil aptalligima yandim.

1) Viop gibi riskli ve kaldiracli islemlerde stop koymazsan donunu alirlar
2) 10 gun sonra lazim olacak para ile yatirimcilik oynanmaz.

Dersimi aldim yola devam ediyorum.Para kaybetmeden borsa isini ogrenen birini gormedim.Bu isin kurali para kaybedip de dersini alip ayni hatalari tekrar yapmamak.
0
turkuaz
(12.10.20)
Geçen gün motorcunun biri dingil gibi sürdüğü için bana çarptı ben de aynanın kenarıyla adama çarpmışım, adam beni takip edip ileride durdurunca farkına vardım. Polis çağırcam vurup kaçtın falan diyince ben de ilk kazam olmasından mütevellit tırstım parasını vereyim dedim. 300€ verdim adama o kadar hasar da yoktu. Şimdiye kadar aldığım tüm maaşların 3/4'üne falan denk geliyordu (kiradan sonra cebime kalan olarak), kendime birşeyler alırım diye daha hiç harcamamıştım parayı ona gitmiş olması koydu. Üstelik haklı olduğum yerde. Eve gidip düşündükten sonra pişman oldum polis çağırtmadığıma da son pişmanlık neye yarar.
0
mirafiori
(12.10.20)
riskli yatırım araçlarındayken en kötü durum (sıfırlama, eksiye düşme) senaryoları istemesem de aklıma ara sıra geliyor. herhalde bunlar insanı böyle büyük kayıplara hazırlıyor, o yüzden kaybedince de inceden bi rahatlama oluyor. aslında böyle olacağı belliydi, şunu şöyle bunu böyle yapsaydım olmazdı diye bir iki gün düşünüyorum. eğer kayıp çok büyükse o iki günden sonra kafamda o anılar böyle flulaşıyor istesem de fazla düşünemiyorum. anca daha sonra iyi kazanınca aklıma geliyorlar, o salaklığı anca telafi ettim diye düşünüyorum.
0
engelbert humperdinck
(13.10.20)
(18)

İstifa Sonrası Kalmam İçin Israr Edilmemesi

depresif genc
Beyler, buradan istenmediğim sonucunu çıkartabilir miyim :)Biraz hayal kırıklığıyla birlikte yöneticim sonucu kabullendi ve kalmam için gerekli şartları yaratmak konusunda bir girişimde bulunmadı.Profesyonel hayat deyip geçiyor muyuz. Vay be, yarım saatlik bir meeting sikecıl etmeye bakıyor her şey.
Beyler, buradan istenmediğim sonucunu çıkartabilir miyim :)

Biraz hayal kırıklığıyla birlikte yöneticim sonucu kabullendi ve kalmam için gerekli şartları yaratmak konusunda bir girişimde bulunmadı.

Profesyonel hayat deyip geçiyor muyuz. Vay be, yarım saatlik bir meeting sikecıl etmeye bakıyor her şey.
0
depresif genc
(12.10.20)
çok vazgeçilmez değilsin demek ki. yenisi bulunur hem de belki daha ucuza.
0
jelly bear
(12.10.20)
Senin istifandan çok önce senden vazgeçmişler.
0
angelus
(12.10.20)
Hiçkimsenin yeri doldurulamaz değil hele ki profesyonel hayatta. O nedenle normal olanı yapmışlar.
0
lcha
(12.10.20)
Bu zamana kadar kurumsal bir firmada "istifa ederim haa" diyen insanı tuttuklarını görmedim.
0
SiyamkedisiZorro
(12.10.20)
Blofune rest demisler, olur oyle arada :)
0
brkylmz
(12.10.20)
pandemi donemi. millet issizlikten kiriliyor, ik'da sirada ne referanslar ne torpilliler vardir, bosluk olsa da alsak diye bekleyen, normal bu zamanda
0
neverletyougodown
(12.10.20)
neredeyse herkesin yerine aynı paraya ya da daha ucuza çalışacak daha nitelikli kişiler bulunur, ki ekonomi berbat işsizlik tavan, corona muhabbeti vs. özellikle bu dönemde gayet normal. canınızı sıkmayın.
0
rose parks
(12.10.20)
uk'de istifa eden adama neden diye bile sormadıklarına şahit oldum. çok normal sonuçta istifa ediyorsa vardır bir bildiği bana ne diye düşünüyoruz.

genelde de maaş konusu olduğu için 4 alan adama aynı şirkette 5 vermek söz konusu bile olmayacağı için kal vs denilmiyor.

tr piyasası ise bunun tamamen tersi ama ben yöneticilik zamanımda gidene kal demedim hiç. buna izin verdiğim anda başka yollar açılacaktır. kimse o kadar vazgeçilmez değil. yine de olan bana oluyor sonuçta tabi. adamı sıfırdan al yetiştir. 1 sene çalışsın maaşının 2 katını talep etsin. sonra yeniden başla..
0
ozdek
(12.10.20)
şirket prensibi de olabilir. eski şirketimde gidene kimse dur demezdi. kralı olsa güle güle diyip yolladılar.
0
erty_ksk
(12.10.20)
yöneticilerde istifa edeni geri çevirmemek, ısrar etmemek bir prensip meselesi olabilir.
zorlanacağını bile bile, yeni personel alırken, eğitimi, yeni kişiyle süreçler, bunlar yorucu işler. ama gitmek isteyen insanı tutmak doğru değil. ben de bu şekildeyim. istifa ettiğinde bana istifa edeyim mi diye sormuyor. geleceği için önemli bir kararı almış. ben de saygı göstermeliyim. sonuçta bu işte yeni personel alınması da var. hayat devam eder bir şekilde.
0
stewie
(12.10.20)
Hafta sonu, bayram seyram demeden iş yerine çağrılan mühendisler , teknisyenler , operatörler vardır .
Bu insanlara ağa dur soluklan derler.
Ama aynı işi yapan başka biri varsa abi yolun açık olsun derler.
0
ycaycayca
(12.10.20)
istifa etmişsin, gidiyorum demişsin. adamlar da git demiş.
0
co2s2
(12.10.20)
Onlar bu şekilde diğer personellerinin daha sıkı işlerine bağlanacağını düşünüyor olabilirler.
0
Erva
(12.10.20)
Ne diyebilir ki? Kreş mi yani orası? Kollarını açıp getme mi deyeydi?

Görevle ilgili sorumluluklarının başkalarına aktarılması için de ihbar süresi diye bir şey var. İşlerini aktarır ve gidersin.

Gene bu tarz durumlar için prosedür ve talimatlar da var. Yeni başlayan o talimatları ve prosedürleri uyguladığı sürece akış devam eder.

Edit:egoya bak, pohpohlanmadığından cevabı beğenmemiş minik çekirge.
0
denizgonen
(12.10.20)
Hocam sen daha iyi bir iş bulmuş gidiyorsun, yöneticin eski kötü şirkette kalıyor. Buna konsantre ol, niye keyfini bozuyorsun :)
0
plutongezegendegilmi
(12.10.20)
olur oyle, bosver,

herkes isyerinde "ulan bir ayrilsam butun isler bunlara kalacak" diye dusunmusuzdur, bu sekilde dusunmedim diyene inanmam, ben de cok dusundum ama istifa edince isler bir sekilde yuruyor...

eksisozluk.com
0
exlibris
(12.10.20)
ya salla gitsin kimse vazgeçilmez değildir kafana takman bile gereksiz.
0
basond
(12.10.20)
Akli basinda hicbir sirket gidecem diyen adama ne olur kal demez, derse ornek teskil eder sonra calisanlarin maskarasi olursun. Dunyada tek olsan yine de yol verirler, bu isler boyle..
0
cooperr
(12.10.20)
(10)

Uno ekmekleri

regina phalange
Daha önce bakmak aklıma gelmedi bugün bakayım dedim içinde bir sürü e’li madde var. Ekmekte bu kadar katkı olması normal mi ya? Unoyu bıraksak mı ne yapsak?
Daha önce bakmak aklıma gelmedi bugün bakayım dedim içinde bir sürü e’li madde var. Ekmekte bu kadar katkı olması normal mi ya? Unoyu bıraksak mı ne yapsak?
0
regina phalange
(11.10.20)
Biz bıraktık. Ülker satın aldıktan sonra berbat oldu hatta.
0
pass
(11.10.20)
poşetli ekmeği bırakmak lazım tabi. dayanıklılık için dayıyolar maddeleri. en iyisi fırından almak. ya da fırınlı marketlerden
0
jelly bear
(11.10.20)
El değmeden paketleme / üretim diye diye güzelleme yaptılar ama elin değmediği ürünlere yeterinden fazla türde kimyasal girmeye başladı. Eldeki mikroplar bile insana onlar kadar zarar veremez.
0
Erva
(11.10.20)
Katkisiz, dogal ekmek icin 240derece.com lezzeti cabasi. Zeytinli ve kurutulmus domatesli ekmeklerini ozellikle tavsiye ederim. Biraz pahalilar tabi.
0
lemmiwinks
(11.10.20)
halk ekmeğin organik tam buğdayı bence çok daha iyi.
0
silver apple
(11.10.20)
evde normal ekmek yapmak çok kolay. vakit alıyor biraz. ama daha iyi bence.
0
sutlu nescafe
(11.10.20)
Sadece Uno değil bütün paketli ekmekler böyle. Ben de geçen gün tost ekmeğinde fark ettim aynı durumu. Zaten çok nadiren alıyordum ama daha da azaltmaya karar verdim.
0
ms brownstone
(11.10.20)
macrocenter'da divan bölümünde tahıllı tost ekmeği var. ondan alın.
0
stewie
(11.10.20)
Bizde bıraktık. Skt falan hak getire zaten. Haftalarca bozulmuyor.
0
primetime
(11.10.20)
İçeriğini bilmiyorum ama ben halkekmek ten çok tahıllı ekmek alıyorum. Eğer açık yakslayamazsam untad 12 tahıllı ekmek alıyorum. Birde kızartıp yiyorum çok lezzetli oluyor. Bilhassa bal kaymak eşliğinde kahvaltıda çok iyi gidiyor. Neyse sağlık açısından sormuşsunuz. Poşete giren ekmeklerin üzerinde son kullanma tarihi oluyor ona göre içerisinde katlı maddeleri oluyor tabi kimisinde daha az oluyor. Zaten haftada 1 paketi bitiremediğim için bunlara çok takılmıyorum. Untad veya halkekmek al
0
rapisa
(12.10.20)
(19)

nereye ne kadar kira veriyorsunuz? v2

dafuq
hadi bir veri tabanı oluşturalımhangi semtte oturuyorsunuzkaç kişi kalıyorsunuzne kadar kira veriyorsunuz
hadi bir veri tabanı oluşturalım

hangi semtte oturuyorsunuz
kaç kişi kalıyorsunuz
ne kadar kira veriyorsunuz
0
dafuq
(11.10.20)
Ankara - Çiğdem Mah. - 3-1 100 Mt2 - 3 kişi - 1.650 kira + 375 Aidat
0
ankara06
(11.10.20)
zekeriyaköy - 5400tl. eşim ve ben.

pandemi sonrası gelirimiz yüzde 60 azaldı. bu yüzden sözleşme bitişi ayrılacağız muhtemelen.
0
manasit
(11.10.20)
İstanbul - Sarıyer 1+1 4.500 TL tek başıma kalıyorum.
0
stewie
(11.10.20)
İstanbul, Marmara Üniversitesi civarında 2+1, tam emin değilim ama 80 m2 kadardır, 1670 TL, tek başıma yaşıyorum
0
peki madem
(11.10.20)
la bu ne la? millet 4k 5k kira veriyor?!

ben yalovada 1100 lira veriyorum, fazla zam yapmasın diye dua ediyorum
0
oekuklu
(11.10.20)
halkalıda bosphorus citye 2400 veriyorum. 1+1 eşyalı. ama burada kiralar astronomik uçtu
0
ismim ibrahim
(11.10.20)
Acıbadem
2900
3+1 2 kişi
0
tuborg yesili
(11.10.20)
İstanbul 5. Levent 4100
Tek
0
catch the arrow
(11.10.20)
Nisantasi 5500 3+1
0
summatinyourteeth
(11.10.20)
Ataşehir 2+1, tek, 1700
0
ruhen hastayim ben
(11.10.20)
erenköy 2+1 1750tl+100 aidat 2 kişiyiz. ancak buradaki kiralar 3000 lira üzeri. bizimki biraz şans.
0
orpheus
(11.10.20)
Ankara bağlum, 12.kat,üstte bi kat daha var, 175 metre kare, geniş kilerli bi üç artı bir. Yalnız yaşıyorum, 850 kira, 125 aidat.
0
antihero
(11.10.20)
ankara - demetevler 670 kira + 220 yakıt+aidat

zemin kat. o yüzden ucuz. ama hiç memnun değilim evden.
0
nickini degistiren yazar
(11.10.20)
Galata
Eşim ve ben
3100
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(11.10.20)
Mecidiyeköy, 2+1 eşyalı 2500, 2 kişi.

Son kirayı bu ay başında verdim ay sonu kontrat bitiyor askere gidiyorum.

Dönünce tek çıkarım artık yaş 30'a dayandı dedim ama kiralar gene mokoko.
0
materyalist imam
(11.10.20)
istanbul - zeytinburnu
5900 tl
3+1, sitede, kapalı havuzlu, otorparklı, spor salonlu, yeni nesil güzel sitelerden biri işte.
anne, baba ve ben.
0
juninho77
(12.10.20)
Eskişehir Odunpazarı 1+1 iki senelik ev 65m2 475 tl kira
0
adventchant
(12.10.20)
izmir balçova'da 2+1 1.500 TL

bir buçuk sene önce eskişehir'de yaşarken 1+1 eve 600 TL veriyordum.
0
gigabyte
(12.10.20)
istanbul, reşitpaşa, 2+1, 1500 TL, tek.
0
Pertev nail
(12.10.20)
(6)

keyifsiz oldugunuzda ne yapiyorsunuz?

Coma
Arkadaslar ben motivasyonu cok yuksek, neseli bir insan degilim ama su an ki kadar da dusuk modda olan bir insan da degilim.fakat su aralar hic bisey yapmiyorum, ama cok yorgunum. icimden de bisey yapmak ta gelmiyo zaten.hafta ici spora baslayacaktim kovidden sonra ilk kez ama gitmeyi hic istemiyoru
Arkadaslar ben motivasyonu cok yuksek, neseli bir insan degilim ama su an ki kadar da dusuk modda olan bir insan da degilim.
fakat su aralar hic bisey yapmiyorum, ama cok yorgunum. icimden de bisey yapmak ta gelmiyo zaten.
hafta ici spora baslayacaktim kovidden sonra ilk kez ama gitmeyi hic istemiyorum.
0
Coma
(11.10.20)
Spor, dizi-film, arkadaşlarla koşmaca, uyku, alışveriş.

Bir de Rise of Nations, Risk II ve Sniper Elite 4 oyununu oynuyorum. Vakit geçiyor, keyfimi bozan şey neyse düşünmemiş oluyorum.

Bazen de iş yapıyorum.
0
stewie
(11.10.20)
Tatil
0
sta
(11.10.20)
Markete gidip sevdiğim şeyleri alıyorum. Sevdiğim çikolataları, cipsleri falan. Sevdiğim yemekleri yiyorum pizza, kola gibi. Sevdiğim filmleri izliyorum. Youtube'da müzik dinliyorum. Bir şeyler okuyorum. Spor yapmam öyle durumlarda. Dışarı çıkmak iyi geliyor. Ben alışveriş merkezlerini seviyorum. O canlılık güzel.
0
dissendium
(11.10.20)
Takip ettiğim dizileri izliyorum,
Yürüyorum,
Eskiden online oyun oynuyordum o da sarmıyor pek,
Covid olmasa kütüphane yada kafede kitap okurken ders çalışırken müzik dinlemek,
Sahil kenarında çimenlerde oturmak,
Kahve içmek çikolata yemek, kuruyemiş yemek,
Spor yapmak, bisiklet sürmek , avmde dolaşmak,
Youtube da hasan can kaya komedi dükkanı engin özdemir izlemek şu sıralar
Yeni bölümlerden bulursam uçak kazası raporlarıda zaman öldürüyor
0
kararsızataletfilozofu
(11.10.20)
Yürüyüş
Telefondan basit oyunlar oynamak
Çerez tüketmek
En azından fiziksel sağlığımın iyi olmasıyla mutlu olmak
0
pro9it9is9
(11.10.20)
Cilt bakımı, 20. dk'lık komedi dizileri, kedi:)
0
kaset
(11.10.20)
(14)

En iyi, en kaliteli enlerin eni bir sucuk arıyorum.

respect
Var mı öneriniz. Denemediğim kalmamıştır egetürkten yanturalıya kadar. İstanbulda veya netten alabileceğimiz lezzetli bir sucuk arıyorum.
Var mı öneriniz. Denemediğim kalmamıştır egetürkten yanturalıya kadar.

İstanbulda veya netten alabileceğimiz lezzetli bir sucuk arıyorum.
0
respect
(11.10.20)
Cumhuriyet Sucukları bayağı iyiydi.
0
dissendium
(11.10.20)
Hazır sucukların çoğunu denedim, Afyon sucukları filan. Hiç biri Kayseri sucuğuna gelemiyor. Benim adamım vardı Kayseri'de, pandemi nedeniyle kapattı o da. Bende arıyorum.
Tabakoglu sucuk çok övmüşler ama denemedim.
0
etna
(11.10.20)
Apikoğlu iyidir ya, direkt paketli bölümden değil de markette kasap bölümünden sorun. Direkt bonfileden yapılan sucukları var.
0
kojonotsuki
(11.10.20)
karskasabi.com

istanbul'da eve servisleri var ama minimum 200tl siparis vemek gerekli. yeri gokturk'te. sosisleri ve diger etleri de guzel.
0
lemmiwinks
(11.10.20)
www.muhtesemtesisleri.com Burası ankarada çok meşhurdur. Yıllardır sadece buradan yeriz. Kime yedirdiysem çok memnun kaldı. Mutlaka denemenizi öneririm.
0
sacrilegious
(11.10.20)
yıllar önce trt'de miydi neydi bir belgesele görmüştüm hala da merak ediyorum sucuklarını. ismi tetik sucukları. ytd


EDIT: yıllar önce dediğim çok da değilmiş 2 sene önceymiş:))
youtu.be

dediğim gibi tatmadım bilmiyorum, denenebilir belki.
0
jamiro
(11.10.20)
Kızılcahamam Belpınar Sucuk. ben çok beğenmiştim.
belpinarsucuk.com.tr
0
ankara06
(11.10.20)
Güzel bir kasap bulursak kasap sucuğu alıyoruz biz. Kayseri’den bir arkadaşım anlattı, hazır alıyorlarmış baharatları kasaptan, sucuğu kendileri yapıyorlarmış evde, bize de getirmişti HA-Rİ-KA bir tadı var.
0
damba
(11.10.20)
müslümoğlu çok iyidir, yıllardır sipariş veriyoruz, bizzat tesisini de gezmiştim kayseriye gittiğimde.
0
fistikthecat
(11.10.20)
The istanbul butcher’dan aliyoruz biz, ist-anadolu’da cemil topuzlu caddesinde.
0
kuehles blondes
(11.10.20)
Cumhuriyet'in eski tadı yok. 1990'lardaki tadıyla ve kaliyesiyle alakası yok şu an. İkbal'in saydam plastik ambalajda satılanı hoşuma gidiyor, fiyatı da tadı da cumhuriyet sucuklarından daha iyi bence.

www.ikbalonline.com
0
kimlanbu
(12.10.20)
Merhaba,
Bu konu benim de hasretim hatta takıntım bile diyebilirim, ancak ne yazık ki şu ana kadar bir çare bulamadım yareme :( Hazır sucuklar (aslında tüm işlenmiş et ürünleri) katkı maddeleri (özellikle koruyucu içermesi ve nitrat koyulması - bkz: nitratın beynimize verdiği zararlar- nedeniyle uzak durmaya çalışıyorum ama ne yazık ki kasap sucukları da o kadar temiz değil. Hepsi gıda boyası ve katkı maddesi kullanıyor. Ben henüz masum olanını bulamadım. Olayın lezzet boyutu kadar sağlık boyutunu da düşünmek gerekir kanaatindeyim. Zaten hem lezzetli hem de sağlıklı bir sucuk bulsam var ya...
0
demeboyle
(12.10.20)
Macrocenter'a git, sucukları çok güzel.
0
stewie
(12.10.20)
Cevaplara cok sasirdim.Sucuk deyince bu isin Mercedesi Balikesir'deki Yanturali Vedat Bey sucuklaridir.Internetten siparis aliyorlar.
0
turkuaz
(12.10.20)
(8)

Sadece Geceleri Gelen Kuru Öksürük

martini girl
nasıl geçer? Birkaç yıldır var aslında bu problemim ama hep yakınımda uyuyanlar derdi gece ne çok öksürdün öyle diye ama ben kendi öksürüğüme hiç uyanmazdım. Bu 2 gecedir öksürüğüme uyanmaya başladım ama işin ilginci gün içinde 1 gram öksürmüyorum ama geceleri kuru öksürükten 2-3 kez uyanmaya başlad
nasıl geçer? Birkaç yıldır var aslında bu problemim ama hep yakınımda uyuyanlar derdi gece ne çok öksürdün öyle diye ama ben kendi öksürüğüme hiç uyanmazdım. Bu 2 gecedir öksürüğüme uyanmaya başladım ama işin ilginci gün içinde 1 gram öksürmüyorum ama geceleri kuru öksürükten 2-3 kez uyanmaya başladım. Çok alerjik bir bünyem var acaba kaz tüyü yorgan mı yapıyor diye düşünmeye başladım. Uyku kalitem bitti gitti bu ara. Önerisi olan var mı?

*Sigara kullanmıyorum. En son 1-2 yıl önce tek tük içmişimdir. Üniversitede falan içerdim günde 2-3 tane. Şu an 30larımdayım. Sadece bir 6 ay falan elektronik sigara kullanmıştım o da yaklaşık 2-2,5 yıl önceydi.
0
martini girl
(11.10.20)
Odanızın duvar diplerini, pencere altlarını kontrol edin, küf olması olası
0
janavarorion
(11.10.20)
Küf de yok yepyeni bina aslında:( bir daha bir bakalım
0
🌸martini girl
(11.10.20)
Küf değilse de toz mu var acaba? inşaat varsa yakınlarda, balkon ve pencereyi açık bırakmamak lazım. Ev toz tutar.
0
stewie
(11.10.20)
Reflü olma ihtimali kuvvetli. Ses teli tahribatı da olabilir. Bir KBB uzmanından ses teli görüntülemesi isteyin.
0
deer hunter
(11.10.20)
alerji testi yaptırmanızı öneririm. geceleri gelen kuru öksürük ve akabinde nefes darlığı alerjik astım başlangıcı olabilir aman dikkat.
0
bigcaptain
(11.10.20)
Odanizin nem oranini biliyor musunuz?
Ben oda nemlendirici ve nem olcer aldim, 55-60% gecmeyecek sekilde calistiriyorum.
Onun disinda toz alerjisi de olabilir. Kaz tuyu yorgan bildigim kadariyla alerjen degil.
0
kuehles blondes
(11.10.20)
Alerji, gosus hastaliklarina gozuk dayasinlar singulair'i rahat edersin sonrasinda
0
eja
(11.10.20)
çok benzerini yaşadım, kbb ve allerji bakıldı. en sonunda toz allerjisi teşhisi kondu. ancak ben ilk günden beri bunun allerji kaynaklı olmadığını biliyordum. çünkü aynı şartlar ama gece öksürük var gündüz yok. çok saçma.

garip gelecek ama benim aylarca geçmeyen gece öksürüğümü 15 gün kadar kaliteli bir probiyotik kullanmak çözdü. meğer vucudumdaki mikroflora bozulmuş. artık geçti diyere probiyotik kullanmayı bıraktığım zaman 10-15 günde gece öksürükleri tekrar başladı.

bu arada herhangi bir probiyotik durumu çözmedi. epey pahalı bir tanesi işe yaradı + özel bir mayadan ev yoğurdu da çok faydalı oldu.

yatmadan bir saat önce sinüsleri tuzlu su ile yıkamak da faydalı oluyor. kaz tüyü yorgandan ve odadan şüpheleniyorsanız bir gece salonda uyumayı deneyin. öksürük yoksa çevresel şartlardandır.
0
orpheus
(11.10.20)
(17)

Yakın arkadaşın düğününe gitmemek

namidigerkokuc
Yaşadığımız şehirde sözü, kına gecesi oldu katıldım. Bugün de nikah olacak, ona da katılıcam. Haftaya düğün olacak fakat o farklı bir şehirde. Gitmezsem ayıp olur mu sizce:/
Yaşadığımız şehirde sözü, kına gecesi oldu katıldım. Bugün de nikah olacak, ona da katılıcam. Haftaya düğün olacak fakat o farklı bir şehirde. Gitmezsem ayıp olur mu sizce:/
0
namidigerkokuc
(11.10.20)
Hem de ne ayıp olur. En sevdiğim arkadaşlarımı (4 kişi birden) bu yüzden kaybettim. Birinin düğününe gitmedim. Hepsi defterden sildi. Hafifletici sebeplerim vardı ama dinlemediler bile.
0
stewie
(11.10.20)
Söz, kına, nikah hepsine kalmışsınız zaten. Düğüne katilmayinca anlayışlı olması lazım.

Ama kadınlar çok önem veriyor boyle şeylere. Kolay gelsin.
0
biseysorcaktim
(11.10.20)
Olur tabi git mutlaka.
0
msb
(11.10.20)
corona döneminde böyle şeyler için anlayışlı olması lazım.

hem corona olmasa bile söz kına ve nikaha katılmışsın. düğüne de gitmeyiver. ona bildir gidemeyecegini.
0
tabudeviren
(11.10.20)
Katilmamanin anlasilabilir olmasi gerekir ama buyuk bir ihtimal bozulur veya küser. Bu riski alabiliyorsan gitme.
0
ruby elixir
(11.10.20)
Aynı şey geldi başıma. Gitmedim corona sebebiyle. Açık açık da söyledim. Bozuldu belki ama anlayışlı olmak zorunda şu dönemde. Herkesin kendine göre sebepleri var. Size silecekse zaten yakın arkadaşınız değildir. Yok değilse bir şekilde düğün sonrası gönlünü alırsınız.
0
sacrilegious
(11.10.20)
Aslında ayıp olmaması lazım ama insanlar bu tip şeylere bozulmaya çok meyilli.
0
elorelia
(11.10.20)
bu dönemde düğün yapan insanlarla arkadaşlığını bitir derim.
0
basond
(11.10.20)
olmaz
pandemi var zaten şu an olağandışı bir durum.
bir de zaten diğer etkinliklere katılmışsınız daha ne.
0
jimjim
(11.10.20)
Ben bu tür şeylere bozulan insanlarla ilişkimi gözden geçiriyorum. Mutluluğu paylaşmanın bin bir türlü yolu var, düğüne katılmak sadece biri. Hele ki pandemi sürecinde herhangi bir etkinliğe katılmamanın kesinlikle ayıp olmadığını düşünüyorum.
0
fotrsapka
(11.10.20)
Annen, baban, çocuğun ölmediyse; İbrahim Tatlıses gibi headshot yemediysen hiçbir bahanen işe yarar bahane olamaz.

Öpe öpe G İ D E C E K S I N.
0
boray eris
(11.10.20)
Ben cevaplara inanamadım.

Korona varken zaten ne cesaret her organizasyona katılmışsınız. Asla gitmeyin düğüne, her birine gitmişsiniz o eşlik kalsın. Sizin ve sizin gibiler, bu pandemi döneminde nişan,kına,düğün yapanlar yüzünden bu hastalık bitmiyor. Cinayetten farksız bu.
0
Hallegadola
(11.10.20)
Cuma günü 15 kişilik bir nikah ile evlendim. Başka hiçbişey yapmadık sadece 10 dk nikah, şu an covid pozitifim. Düğün yapmaya cesaret edenlere hayretle bakıyorum. Gitmeyin tabiki.
0
tuborg yesili
(11.10.20)
pandemi döneminde söz, kına gecesi, nikah, düğün yapılır mı? bu dönemde düğün yapan insanlarla arkadaşlığını bitir +1
0
master of ceremonies
(11.10.20)
Sanırım covid oldum de. Gitme istemiyorsan ya. Keyfinden daha mı önemli. Takma.
0
elitoangelito
(11.10.20)
her şeye gidip tek şeye gitmedin diye tepki göstereceklerse boşver göstersinler. gitme
0
nadirendeolsa
(12.10.20)
Corona varken ne dügünü? Insan pazara giderken bile 10 kere düsünüyor.
Nikahta takarsin altinini. Bosver gitme dügüne falan.
0
chitosan
(12.10.20)
(7)

İngilizcesi ileri seviye olanlar bakabilir mi?

sofistike sofi
merhabalar i̇ngilizcesi iyi olanlar. benim i̇ngilizce seviyemi klasik olarak sınıflandrırsam eğer intermediate ve upper arası denilebilir. dildeki becerimi detaylı anlatacak olursam, günlük konuşmalarda ana dili i̇ngilzce olmayan kişileri yani sonradan i̇ngilizce öğrenmiş kişileri aşırı hızlı konuşm
merhabalar i̇ngilizcesi iyi olanlar. benim i̇ngilizce seviyemi klasik olarak sınıflandrırsam eğer intermediate ve upper arası denilebilir. dildeki becerimi detaylı anlatacak olursam, günlük konuşmalarda ana dili i̇ngilzce olmayan kişileri yani sonradan i̇ngilizce öğrenmiş kişileri aşırı hızlı konuşmadıkları sürece anlayabiliyorum, orta seviye de konuşabiliyorum. yaklaşık 3 seneyi geçkin süredir de i̇ngilizce'ye yoğunlaşmış durumdayım fakat son zamanlarda gelişimim durmuş gibi hissediy

benim sorunum şu ki, yani en azından ben öyle hissediyorum ana dili i̇ngilizce olanların konuştuklarını yakalamakta zorlanıyorum, kendim konuşurken dolu dolu değil temel ve orta seviye konuşuyorum. yani kelime dağarcığıma göre tam performansla konuşamıyorum. ve bir- iki senedir bu orta seviyede takılı kaldım hissediyorum. bir durgunluk oldu gibi. ve bu yüzden son bir senedir falan çok motive çalışamıyorum

i̇steğim, ana dili konuşanları akıcı seviyede anlamak, akıcı şekilde günlük hayatta konuşabilmek. bu noktada tıkandım gibi hissettim. yani orta seviyeden sıçrama yapamadım gibi. bunu yaşayanınız var mı? birçok kişi bu duraksamayı yaşamış diye duydum. i̇leri seviyeye geçerken yani artık ana dil seviyesinde akıcı konuşanları anlama noktasına gelmek için ne gibi adımlar uyguladınız. tecrübelerinizi benimle paylaşır mısınız?
0
sofistike sofi
(11.10.20)
yuzerken batmadan,
bisiklet surerken dusmeden bunlari ogrenemezsin.

hata yapa yapa duzeltirsin kendini.

benim nazarimda ingilizce roman okuyup anlayan kisi ingilizce biliyordur. ingilizce ogretmek icin dili sadelestirilmis romanlardan bahsetmiyorum, robinson crusoe'nun ingilizcesi mesela.

tavsiyem bol bol kitap oku ve her gun bbc'de 3-5 haber oku.
0
baldur2
(11.10.20)
@baldur 2 yalnız ben reading üzerine gitme gibi kaygım yok. Genel listenin ve speaking üzerinde nasıl ilerleyebilirim yani günlük yaşamda nasıl ilerleyebilirim kaygısındayım. İngilizce sadece okumaktan ibaret değil her dilde olduğu gibi.
0
🌸sofistike sofi
(11.10.20)
Kulak dolgunlugu, pratik ve belki belli kaliplari ezberlemek/tekrar etmek?

Cumleyi soylerken agzimdan hangi kalipla cumleyi soylecegimi dusunmeden biliyorum, bunun sebebinin ise yukardaki uc oneriye bagliyorum.

Gunluk ingilizceyi ve kaliplari daha iyi anlamak icin reddit'i tavsiye ederim
0
schizophrenia paranoia
(11.10.20)
İngilizce parçalar halinde (chunks) konuşuluyor ve yazılıyor. Kendine fluent diyenlerin hiç aşina olmadığı bir konuda bir anda İngilizce konuşmayı mı unuttum acaba diye düşündükleri mutlaka olmuştur. Çünkü o konudaki parça (chunk) halindeki tabirlere aşina değildir.

Mesela yeni bir kişi geldi, arkadaşlarına tanıtacaksın. Nasıl konuşursun? Belli kalıpları var, herkes bu kalıplardan birini kullanır. Yani sıfırdan, Amerika’yı tekrar keşfeder gibi aklından cümle kurmayı denemez.

I’m sure you’ve all heard Ms. Spears. Let me introduce you...

Ya da bir yerlerde karşına çıkan ama hiç tanışma fırsatı bulamadığın birisiyle “I’m sorry, we are not officially introduced, my name is Stewie...” gibi bir giriş cümlesiyle yaklaşırsın. Bu tarz durumlar çok yaşanıyor, önünde fazla seçenek yok. Bu kalıbı duyduysan hiç duraksamadan konuşuyorsun. Ya da birileri bu kalıbı kullandığında hemen nasıl bir etkileşim içinde olduğunu anlıyorsun. Tek tek kelimeleri tercüme etmene gerek yok. Sana anadilin gibi geliyor.

Tavsiyem şunun gibi YouTube kanallarından günlük, sıradan konularda nasıl ifadeler kullanılıyor, bunlara aşina olman.

youtu.be

Başka kendin de keşfedebilirsin.

Bunun dışında, İngilizce altyazılı filmler izle. Özellikle dikkat et. Senin de karşılaşabileceğin durumlarda neler söyleniyor. Sen de benzer durumda kullanabilecek misin?

Açık artırma yaparken, sunum yaparken, kahve sipariş verirken, cenazede konuşurken, bilimsel bir olayı anlatırken, belgeseldeki anlatımlar, history channel’da tarihsel konular.

Vakit ayır, izlediğin olayın farkında ol. Notlar al.
0
stewie
(11.10.20)
Yazdıklarım sadece örnek, daha resmî ortamlar için yazdım. Arkadaş arasında, diskoda, gece klübünde tabii farklı ifadeler var. Yine buralarda da çok çeşitli muhabbet dönmüyor. Hep benzer chunk ifadeler.
0
stewie
(11.10.20)
Mesela “piece of cake” çok kolay demek. Birisi bunu dediğinde kek parçası? Nasıl yani diye kalakalmamak için önceden bu ifadeye aşina olman lazım.

Hey Ted, can you give me a hand? I need to carry this box.
No problem, man. Piece of cake.

Hey Ted, bana yardım eder misin? Bu kutuyu taşımam gerekiyor.
Hiç sorun değil, adamım. Çok kolay.
0
stewie
(11.10.20)
Etkili Pratik İngilizce, Upper İntermediate ücretsiz mail listesine kaydolabilirsiniz. Tüm bu sorularınızı yanıtlıyor öğretmen Burak Öztürk. Ayrıca ek olarak bu siteden ders de alabilirsiniz. www.youtube.com
0
kaset
(11.10.20)
(5)

İş ingilizcesi

walser
Merhabalar. İşimde finansalların performansını anlatan ingilizce özet dosyalar hazırlıyorum. Ancak kelimelerimde ve kullandigim kaliplarda cok tekrara dustugumu fark ettim. Ornegin butce/gerceklesen farki aciklarken hep realized diyorum. Cesitliligi artirmak adina ne okuyabilirim, nasil calisayim? S
Merhabalar. İşimde finansalların performansını anlatan ingilizce özet dosyalar hazırlıyorum. Ancak kelimelerimde ve kullandigim kaliplarda cok tekrara dustugumu fark ettim. Ornegin butce/gerceklesen farki aciklarken hep realized diyorum. Cesitliligi artirmak adina ne okuyabilirim, nasil calisayim? Site, kaynak onerileri verebilir misiniz?
0
walser
(10.10.20)
* (bkz: thesaurus.com)
* (bkz: grammarly)
* benzer örnek raporlar nette var mıdır bilmiyorum ama onlara bakmak
0
celeron 300a
(10.10.20)
ben de aynı işi yapıyorum ama realized yerine actualized'ı kullanıyorum :)

udemy'de düşük fiyata güzel eğitimler var. 28 tl falan. youtube'da da var ama udemy daha derli toplu. uzun içerikler, tek bir başlık altında. bi de para verince eğitimi tamamlamak için daha fazla motive oluyorsun. :)
0
juninho77
(10.10.20)
hazırlarken quillbot kullanabilirsiniz. kelime çeşitliliğini arttırıyor. ben başta ödevler için kullanıyordum ama daha sonra o kadar çok kullandım ki ordan da bazı şeyler öğrendiğimi keşfettim. faydalı olabilir.
0
mehmed resad
(10.10.20)
kap'ta şirketlerin ingilizce audit raporları oluyor. onlara bakabilirsin.

bundan başka, global şirketlerin kendi internet sitelerinde investor relations sayfalarındaki finansal raporlarını inceleyebilirsin. apple, ford, bp, shell, aklına ne gelirse.

www.bp.com
www.bp.com
www.shell.com
0
stewie
(10.10.20)
Grammarly premium hesabıma ortak arıyorum. Gittigidiyor gibi sitelerde plati üzerinden aldıkları çalıntı hesapları satıyorlar. Bir yıl boyunca sıkıntı yaşamadan az kişinin kullandığı bir hesap arıyorsanız mesaj atabilirsiniz.
0
Alpceliko
(19.02.21)
(13)

Annenin en az değer gören çocuğu olmak

mobydick
Yaşayan var mı bunu?Şimdi ben dün ameliyat oldum dikiş fln var yani. Anneme gelme dedim sen işinle ilgilen tamam dedi hiç alınmadım ben böyle istedim hem. Böyle birilerine muhtaç olmayı pek sevmem. İşte dün tek başıma ankarada ameliyatımi oldum fln, sonra kalacak yerime geçtim. Yaklaşık bir gündür d
Yaşayan var mı bunu?

Şimdi ben dün ameliyat oldum dikiş fln var yani. Anneme gelme dedim sen işinle ilgilen tamam dedi hiç alınmadım ben böyle istedim hem. Böyle birilerine muhtaç olmayı pek sevmem. İşte dün tek başıma ankarada ameliyatımi oldum fln, sonra kalacak yerime geçtim. Yaklaşık bir gündür de sessizlik ve sükunetle kendi bakımımı yapıyorum.

Yarın erkek kardeşim arkadaşının düğününden dönecek ankaraya, ona da pztsi sen dönünce ameliyat olacağım dedim yoksa benim için düğüne gitmeyecekti.

Neyse.

Şimdi öbür pazar günü benim doğumgünüm. Aracımla ankaradan döneceğim. 10 saat fln yol var. Akşam üzeri yaşadığım şehirde olrum bu arada annem yol üzerinde ve yaşadığım şehre 2 saat.

Annem bugün mesaj atmış kız kardeşimin evine gidecekmiş tam cumartesi günü, 17 sinde. Hayır insan bir merak eder benim çocuğum ameliyat olmuş der, tek başına neler yaptı der, pazar günü benim kızımın doğumgünü der. Göreyim 1-2 gün geç gideyim der. Ama yok. Hayatında varsa yoksa bir kız kardeşim. Hayır ciddi bir doğumgünü fln beklemiyorum. Tek istediğim şey beni düşünmesi ve değer vermesi.

Annenin herşeyiyle ben ilgilenirim bu arada. Vitaminleri, sabahları kara üzüm ekstreleri, çörek otu yağları, keçi boynuzu özleri, tahinleri pekmezleri balları, sporu, ingilizce uygulamalar kurarım telefonuna fln. İlgilenirim yani baya. En doğalından ona da alırım evine taşırım fln. Ceviz ve fındık çiğnemeyi sevmiyor diye mermer dövecek fln aldım. Sağlığına ben olmazsam dikkat eden yok.

Hayır yani kız kardeşim ailenin problem manyağı. Sürekli abuk sabuk kişilerle sevgili olur, sonra depresyona fln girer.

Ben gözümden birşey mi kaçırıyorum, sizce bu bana reva mı. Ve bulunduğum şehirde pek arkadaşım yok son 1 yılda 6-7 arkadaşım birden tayin istedi yeter bu kadar doğuda dedi gitti, ben de pek yeni kimse ile arkadaş olmadım. annem bunu biliyor, muhtemelen doğumgünümü tamamen tek geçireceğim.

Ya bir anne bir çocuğunu bu kadar mı merak etmez ya, ameliyat olup döneceğim üstelik, uzun yoldan. Gerçekten aklım almıyor.

3 çocuğu var ben hayatında ilk 5 e bile girmiyorum sanırım. Gerçekten çok üzgünüm. Bugun ağladım. Ve dikişlerim o bölgede idi. Beni bu halde üzdü ağlattı. Sonra da konuyu değiştirmeye çalışıyor.

Ben de seninle arama artık mesafe koyacağım dedim. Çok üzdü beni. Beni birazcık teselli eder misiniz.
0
mobydick
(10.10.20)
üzgünüm ama sizin anneniz anne değil. mesafe kararı çok doğru olmuş. anne diye de her söylediğine tamam diyecek haliniz yok. biraz kıymetinizi anlasın. erkek kardeşinize aferin ama keşke yalan söylemeseydiniz. ameliyattan sonra dikişler alınmadığı takdirde yalnız kalmanız hiç doğru değil, bu fedakarlık değil cahillik ve kendine değer vermemezlik. önce kendinize değer verin. bu noktada bile dikkat çekiyor bu durum.
0
biseysorucam
(10.10.20)
her ailede ailenin büyüğü gibi davranan bir çocuk oluyor malesef böyle.
Kusura bakmayın sizin özelinizden bahsetmiyorum ama
anne - baba cahil veya bencilse bir çocuk evin büyüğü haline geliyor
diğerlerinin normal çocuk olarak kalması da ona batıyor.

Bizim evde anne - baba tam otorite mesela, ben de kardeşim de çocuğuz
ama eşimin evinde, eşim ailenin büyüğü
Kardeşinin gideceği okul, kalacağı yurt, babasının kardeşine vereceği harçlık
annesiyle babasının birbiriyle konuşmadığı sorunlarının çözümü
anneannesi, dedesinin hastalıkları
herşeyle o ilgileniyor, onun istediği olmazsa da sinirleniyor
İnsanlar da ister istemez ona bırakmış durumda kararları, köyün delisi gibi geziyor yani :)

Ama bu durum, onu çocuk kategorisinden çıkartıyor
Hem pastam dursun hem karnım doysun malesef yok
evin ebebeyni sen oluyorsan, çocuğu olmaya dönemiyorsun.

kendi çocuklarınızı ona göre yetiştirin
ameliyatınızda çok geçmiş olsun
biz burdayız, elimizden birşey gelirse söyleyin lütfen.
0
summatinyourteeth
(10.10.20)
@biseysorucam, doktorum. Belki ondan ameliyat sonrasi için rahat davranmış olabilirim.
0
🌸mobydick
(10.10.20)
haklısın mesafe doğru karar
0
basond
(10.10.20)
Aile arasında evlat olsa sevilmez diye bir tabirimiz var. Öyle olabilir misiniz? Belki siz çok sevimsizsiniz ama farkında değilsiniz.
0
boray eris
(10.10.20)
ben arkadaşlara katılmıyorum. diğer ilişkilerde olduğu gibi, aile ilişkilerinde de garantiye alma durumu oluyor. sen ne kadar olgun olursan, sorunsuz olursan, onlara değer verirsen, seni o kadar garantiye alıyorlar. kardeşin sorunlarıyla ilgi topluyor. annen ilgilendiği zaman annelik duygusunu tatmin ediyor. ama sen öyle değilsin. annen seninle olduğunda bir annelik duygusu yaşamıyor. ona ihtiyacın olduğunu hissetmiyor.

küsme, mesafe koyma. bunu da böyle kabul et. eminim ona gerçekten ihtiyacın olduğunu hissetse yanından ayrılmazdı. zaten doktormuşsun. gelip de ne yapacağım demiştir. ya annene annelik yapması için fırsat vereceksin. bazen elinden gelse de ondan bir şeyler isteyeceksin. yemek tarifi, kıyafetlerle ilgili görüş, temizlikle ilgili görüş isteyebilirsin. ya da arayıp eskilerden bahsedersin, annenin sizin için fedakarlık yaptığı zamanları konuşursun. küçük şeyler tekrar annenin senin için şefkat beslemesini sağlayacaktır. ya da hayatına böyle devam edeceksin ama bu nedenle ailen ile arana mesafe koyarsan sonra çok pişman olursun. dünyada en önemli bağ aile bağı.
0
stewie
(10.10.20)
@boray eris, annemin göz bebeği olmasam da annem tarafının göz bebeğiyim. Hatta geçen annem anneannemin torunları arasında en çok beni sevdiğini beğendiğini kendisi söyledi. Teyzemler fln da öyle. Dayımlar da. sevimsiz bir kişiliğim yok. Ayrıca insanın her durumda kendini suçlamasını da seviyorum. Annemin böyle olması beni azaltmıyor, arttırmıyor da. Daha derin sadece, hüzün veriyor.

@summatinyourteeth, annem cahil bir kadın değil. Hatta arkadaşlarım annemi çok zeki tatlı vs bulur. Beni üzen şey de bu. Çocuğu gibi görmüyor heralde beni, gerçekten. Belki benden kaynaklanıyordur. Ona çok az ihtiyacım oluyor çünkü. Ben söz konusu olunca herşey önemsizleşiyor. Ameliyatıma çağırmadım çünkü aklı işte kalacaktı. İşle ilgilenmem lazım daha iyi olur dedi. Sonra kız kardeşimin psikolojisi kötü imiş diye cart diye uçak bileti alıp gitmeye karar veriyor. Hayır okdr kötü ise hemen gitsin, yok okdr kötü değilse 7 8 gün sonra gidiyorsa, 1-2 gün daha bekleyip mobydick i görüp öyle gitsin. Ben de ne kdr yetişkin de olsam nihayetinde çocuğuyum.

Ama bu kadar düşüncesiz olması bazen gerçekten kırıyor. Gerçekten aşırı kırgınım. Üstüne bir de kendisini haklı beni anlayışsız görüyor. Ameliyatıma çağırmamışım gelmiyor diye trip atmamışım. Cidden çok tek taraflı bakıyor. Varsa yoksa kız kardeşim.
0
🌸mobydick
(10.10.20)
sorunsuz, olgun, başarılı insanlar aileleri tarafından pek sevilmez. muhtemelen sizin durum da böyle. benzer şeyleri yaşıyorum. tek çözümü onlardan uzaklaşıp kendi hayatınızı kurmak.
0
Pertev nail
(10.10.20)
Anneannem de beş çocuğunun arasından en az anneme değer veriyor diye düşünüyoruz biz. Bunun temel nedeni acı çektirene aşık olmaktır. Annem hiç dert çektirmemiş anneanneme. Teyzem ve dayılarımın işlerinden dedem de anneannem de kanser oldu, aşırı sağlıklı insanlardı, dertten hasta oldular, çektikleri acı onları daha da bağladı. Kendinizde sorun yok, dert yaşamayın ailenize de yaşatmayın boş verin.
0
Hallegadola
(10.10.20)
kendimi gördüm sanki. kendi kendine yeten aileye dert olmayan çocuk pek sallanmıyor. benim de kız kardeşim mesela ekonomik özgürlüğü yok, gitti saçma sapan bi evlilik yaptı şimdi de hamile annem deli oluyor ay kızıma şunu götüreyim bana da arabayla bizi götür falan demek için muhatap oluyor mesela nişanımı atmak üzereyim haberi yok :)))

beni evin reisi falan zannediyor sürekli maddi taleplerde bulunuyor bunun dışında hiç ilgilenmiyor. insanı derinden üzen bir şey bu. ama nasıl başedileceğini ben 30 yaşındayım ve çözemedim. diyebileceğim tek şey sorun sende değil. o da bir insan ve hatalı bir davranış sergiliyor bu da seni yaralıyorsa mesafe bence iyi bi karar.
0
ruby elixir
(10.10.20)
@mobydick doktorsanız daha da kötü durum, üzgünüm. keşke söylemeseydiniz. benim de çevrem doktor dolu. kimse bu durumda yalnız kalmıyor. yapmayın böyle şeyler. bu rahat davranılacak bir durum değil. siz temkinli olmazsanız bu halk nasıl olacak? neyse konumuz değil. umarım annenizle aranıza mesafe koymuşsunuzdur. sizi haketmiyor. böyle bir durumda çocuğunu merak etmeyen insan anneyim diye gezmesin ortada yani.
0
biseysorucam
(13.10.20)
Bana sürpriz yapıp gelmiş demin. Kapı çaldı pat girdi. Hem de benimle arabada yolculuk yaparak dönecekmiş 10 saat. Burdan da geçmeyecekmiş daha kısa olurdu aslında. Sonra ertesi gün uçakla kardeşimin yanına gidecekmiş. Gerçi kabul etmiyor ilk başta ciddi düşüncesizlik yaptığını, uçak biletini değiştirirken baya bir tutar ödediğini söyledi de neyse önemli değil. Ama tabi ki şuanki davranışı sonucu ben şok. Neyse baya mutlu oldum. Bilsem burdan geç kardeşimin yanına derdim. önceden de beni defalarca geriye atma huyu vardı çocuklarının arasında, bu ilk olay değildi de, şuan ciddi şoktayım ama.

İyice artık beni yalnız bırakmamak için 10 saat benle yolculuk yapmalar fln. Annemin değer verdiği çocuğu oldum sanırım uzun zaman sonra galiba. Şoktayım net.
0
🌸mobydick
(14.10.20)
haklısınız okurken ben bile üzüldüm.
0
drako
(21.10.20)
(12)

Carsaf ve havlu ne siklikta degistirirsiniz?

kuehles blondes
Soru baslikta. Cinsiyet ve is durumu (issiz/calisiyo) belirtirseniz sevinirim.
Soru baslikta.

Cinsiyet ve is durumu (issiz/calisiyo) belirtirseniz sevinirim.
0
kuehles blondes
(10.10.20)
haftada bir. erkek, 37, çalışıyorum. haftada bir temizlikçi geldiğinde değiştiriyor.
0
stewie
(10.10.20)
İki haftada bir hepsini toparlayıp yıkayıp temizlerini koyuyorum

Kadın/31/çalışıyorum (şimdi evden)/tek başıma yaşıyorum

büdüt: cevapları okuyunca ne pismişim dedim kendi kendime :))
0
peki madem
(10.10.20)
Çarşaf iki/üç haftada bir, havlu tek kullanımlık. Hatta el havlularına çıtçıt ekledim, kağıt havlu koparır gibi koparıp kullanıp kirli sepetine atıyorum, haftada bir de yıkıyorum.

Kadın/27/çalışıyorum
0
jazzabel
(10.10.20)
Çarsafları vs yazın 3 4 günde bir, kışın haftada bir.

Havlulari iki banyomuz var; sık kullandığımiz banyodakini 3 4 günde bir, diğerini haftada bir. Ama mesela yüz için kağıt havlu kullanıyorum ben. Coronadan beri gelen iki üç misafire de kağıt havlu verdim.

Evde iki kişiyiz, çalışıyoruz.
0
fraise
(10.10.20)
Haftada bir veya 10 günde bir, kadınım, çalışıyorum.
0
fotrsapka
(10.10.20)
yaz dışında her mevsim haftada bir, yazın dört beş günde bir. yüz havlularını her gün değiştiriyorum tek yaşadığım halde.
kadın, 29, çalışıyorum.
0
pink cadillac
(10.10.20)
Çarşafı haftada bir, havluyu 3-4 günde bir. Kadın, 24, çalışıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(10.10.20)
haftada bir.
çalışan kadınım.
0
pati
(10.10.20)
Yastik kilifi iki günde bir. Boyle yapiyorum, arada cikan sivilceler sifira indi.

Carsaf, havlular haftada bir.

Calisiyorum, cis kadin.
0
buf-e kür
(10.10.20)
Çarşaf 7-10 günde bir havlu 3-4 günde bir. Yalnız/çalışan/kadın
0
sacrilegious
(10.10.20)
nevresim yazın 3-4 günde bir, kışın haftada bir.
el/yüz havlusu 2-3 günde bir.

35 kadın, çalışıyorum.
nevresimleri temizliğe gelen kız değiştiriyor.
0
blatta hiberna
(10.10.20)
Bazen 3günde 1 bazen haftada 1. Evde 4 kedim olduğu için bu sıklıkta değiştiriyorum. Kediler yokken 2haftada 1 değiştiriyordum.
Kadın çalışmıyorum 35
0
rapisa
(11.10.20)
(4)

Ingilizce kisa cumle

austenn
Merhaba. “ Toplam satis butcenin 700 adet altinda gerceklesti. “ nasil derim?
Merhaba. “ Toplam satis butcenin 700 adet altinda gerceklesti. “ nasil derim?
0
austenn
(10.10.20)
Total actual sales were 700 units lower than the budgeted sales.
0
stewie
(10.10.20)
Ya ben bunu turkce anlayamadim neyi kaciriyorum ne demek bu cumle acaba?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.10.20)
bütçeyi hazırladıklarında demişler ki 1000 tane satarız.

şimdi dönem kapanmış, bakmışlar ki 300 tane satmışlar.

bütçe sadece masraf ve giderlerde olmaz. yapılacak satış da bütçelenir.
0
stewie
(10.10.20)
we are 700 units short of our forecast. (lower than our forecast)
the total sales made so far is 700 units short of our forecast.

@pro, butce kelimesi yanlis orada. gerceklesmemis satis icin butce degil, hedef kullanmak daha dogru olurdu.
0
camussar
(10.10.20)
(2)

Bir Cümle İngilizce Çeviri

buenas
Araçla giderken ağaç dallarından kaçınmak için (ağaç dallarına dokunmamak için) yolun sağından gitmek istedi.Arkadaşlar yukardaki cümleyi ingilizce'ye çevirebilir miyiz?
Araçla giderken ağaç dallarından kaçınmak için (ağaç dallarına dokunmamak için) yolun sağından gitmek istedi.

Arkadaşlar yukardaki cümleyi ingilizce'ye çevirebilir miyiz?
0
buenas
(10.10.20)
He/she wanted to go to the right side of the road in order to avoid tree branches (not to touch the tree branches) while driving.
0
stewie
(10.10.20)
Teşekkürler
0
🌸buenas
(10.10.20)
(4)

1 haftadır dolapta duran simit bozulmuş mudur?

voyager 1
Şunlardan:https://images-na.ssl-images-amazon.com/images/I/51vzaOL9x1L._AC_SY550_.jpgSon kullanma tarihi 5 Ekim. Poşeti hiç açmadım. Küf falan gözükmüyor ama yenir mi ki?
Şunlardan:

images-na.ssl-images-amazon.com

Son kullanma tarihi 5 Ekim. Poşeti hiç açmadım. Küf falan gözükmüyor ama yenir mi ki?
0
voyager 1
(10.10.20)
Yenmez. Aldığın riske değmez.
0
stewie
(10.10.20)
Bir sey olmaz ama guzel degildir
0
baldur2
(10.10.20)
yahudi simidi, bayatlayinca tas gibi olur disini kirar, ustunde kuf yoksa mikrodalgada isitip gomebilirsin, ama saglam kilo yapiyor..
0
cooperr
(10.10.20)
Yenir. Tavada veya fırında birazcık ısıt.
0
boray eris
(10.10.20)
(23)

İfsali sarı saç sorusu

epistemic_regress
Kuaföre gri ombre için gittim, sonuç bu. Sizce nasıl olmuş? Kullanılır mı?https://eksiup.com/p/s5430124a2hj
Kuaföre gri ombre için gittim, sonuç bu. Sizce nasıl olmuş? Kullanılır mı?

eksiup.com
0
epistemic_regress
(09.10.20)
kas da boyanirsa daha makbule gecer.
0
ateistanbul
(09.10.20)
Güzel
0
kisa
(09.10.20)
Boy kismi guzel.
Dip kismini da cekseydin keske.
O kisim biraz grimsi duruyor. Dip kismini da begendiysen kullanilir bence. Yakismis
0
Kittie
(09.10.20)
Gri boya diplerde ve aralarda tuttu. Metalik sarı duruyor saç. Ben biraz esmerim, o yüzden 33 sene sarı renkten uzak durmustum ama bu kullanılabilir gibi geldi.
0
🌸epistemic_regress
(09.10.20)
Bence ten renginize uymamış soluk göstermiş. Gri ombre demişsiniz ama ben ne grilik ne de ombre göremedim(ışıktan renk farklı görünüyor olabilir tabii). Sorry:(
0
hayvanat
(09.10.20)
Kuaför beğenmezsen beş gün sonra gel, griyi deneyelim tekrar dedi. O yüzden sordum, çok abuk duruyorsa tekrar gideceğim.

Ombre sana olmaz, saçın kısa deyip saçımı komple griye boyamaya niyetlenmisti kuaför.
0
🌸epistemic_regress
(09.10.20)
Gayet güzel ama simsiyah saç da iyi olurmuş sanki.
0
msb
(09.10.20)
Bu ombre mi ? Ben herhangi bir renk gecisi goremedim hic sanki diplere dokunulmadan sacin tamami saman sarisi ya da platin gibi duruyo. Belki isiktandir anlamadim ben. Cok esmerim demissin de degilsin ya koyu sarı kirli sarı daha iyi olmaz mıydı:/
0
hindistan cevizi
(09.10.20)
Bu renkler makyajsız çok soluk gösteriyor. Ben sarı yaptığımda full makyaj gezerdim yoksa ölü gibi oluyordum. Beyaz ten+ beyaz/gri saçtım.

Ombre olmamış tabii ama rengi beğendim. Daha da grilestirebilirsiniz bence. Zaten griler bir süre sonra akıyor, saçta dorelik kalıyor. Ben öyle oldugunda mor sampuanı sacımda bekleterek yıkıyordum. Evde de kendi gri boyam vardı.
0
jazzabel
(09.10.20)
Ben de pek beğenmedim. Daha doğrusu kötü değil ama gidip özellikle yaptırılacak bir uygulama gibi gelmedi.
0
reactionic
(09.10.20)
çok soluk gözüküyorsunuz
0
global pandemic
(09.10.20)
ben pek beğenmedim cildinize gitmemiş ama kuaförünüz mavi şampuan ile gri yapabilir. ben evde denediğimde mavi şampuanla olmadı ama kuaför çok hoş bi gri yapmıştı...
0
omonia
(09.10.20)
çok güzel şahane on numara beş yıldız.
0
tabudeviren
(09.10.20)
Renk de kesim de çok kötü :(((( üzgünüm hakaret gibi oldu ama cidden öyle. Kesinlikle koyu bir renge boyanıp kesim düzeltilmeli. Bu arada gri de yapsanız iki aya akıp yeşil olacak yani hiç bulaşmayın bence.
0
elorelia
(09.10.20)
grı gıbı durmuyor maalesef.
0
komorebice
(09.10.20)
Bence kullanılır,

Birde bu kuaforlerin haftaya gel düzeltirizi bildiğin yalan,düzeltecek kuaför baştan doğru yapardı,kafayı labaratuara çevirmeye gerek yok.bırak dinlensin saçların,baktın sanada uyuyor,devam edersin.

Birde hafızam beni yanıltmıyorsa hafif bi kilo gelmiş ama güzel olmuş,yakışmış.
0
duptıs
(09.10.20)
yani dogal gun isiginda gormek lazim, bu fotograftan rengi uymus mu analizi yapmak zor.

bir de soylendigi gibi boyle sari sacin bakim (mor sampuan vs) ve makyaj gereksinimleri var.

kesimi begendim.
0
hot potato
(09.10.20)
olmamış ablacım.
0
stewie
(10.10.20)
çok beğendim, olmuş.
0
engelbert humperdinck
(10.10.20)
jazzabel +1
0
tunaktunaktun
(10.10.20)
Bence de siyah ya da kızıl yapılmalı, beyaz tenlisiniz çok soluk göstermiş. Saçlar koyu olursa güzelliğiniz ortaya çıkar.
0
John Bloor
(10.10.20)
Sanki sizi soluk göstermiş. Bence bu rengi kullanmayın saçları çok yıpratıyor saç kalitesi çok düşüyor. Madem bu renge boyamışsın senin yerinde olsaydım yarı kalıcı farklı renkleri denerdim. La rich directions denemedim ama çok tavsiye ediyorlar. Instagram ın yeni eklentisinde bazı renklerin nasıl durduğuna bakabilirsin. Bakır kızıl güzel olabilir
0
rapisa
(11.10.20)
Bence de soluk durmuş. Belli ki gençsiniz ancak renk yaşınızı büyütmüş. Size daha sıcak, doğal tonlar yakışır. Bakır, hafif kızıllık enerji verecektir diye düşünüyorum.
0
bugun hava gunluk gureslik
(11.10.20)
(5)

ne yemek yapayım?

hobarey
hanım hasta (az grip olmuş) bide kızım var 2buçuk yaşında. ne yapsam karar veremedim. mercimek çorbası yapıcam. köfteyi makarnayı yada soteyi dayayıp klasik adam yemeği yapmak istemiyorum. kız baklagiller seviyor ayrıca köfte tavuk vs de sever. her türlü tavsiye alınır :)
hanım hasta (az grip olmuş) bide kızım var 2buçuk yaşında. ne yapsam karar veremedim. mercimek çorbası yapıcam. köfteyi makarnayı yada soteyi dayayıp klasik adam yemeği yapmak istemiyorum. kız baklagiller seviyor ayrıca köfte tavuk vs de sever. her türlü tavsiye alınır :)
0
hobarey
(09.10.20)
Lazanya
0
elorelia
(09.10.20)
beşamel soslu ıspanak. Çok basit ve lezzetli.
0
mg3929
(09.10.20)
Kolay gelsin.

Benim hanım da hastaymış, aynı durumdayız. Bakalım takipte kalayım, ben de burdakilerden birini uygularım belki.
0
va
(09.10.20)
palamut zamanı. Alıp fırına verin. Çorba da varmış.

Temiz iş hem fırında balık yapmak.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(09.10.20)
etli bamya.

eksiup.com
0
stewie
(09.10.20)
(2)

Farklı birkaç pozisyonu bana uyan şirket

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Farklı birkaç pozisyonu ve çalışma şekli bana uyan uzmanı olduğum bir alanda faaliyet gösteren bir şirket buldum. Hepsinde de istenen nitelikleri gayet karşılıyorum. Birinde farklı pozisyonda freelance çalışırken diğerinde de tam zamanlı evden çalışıyorsunuz. Freelance için alın
Merhaba arkadaşlar,

Farklı birkaç pozisyonu ve çalışma şekli bana uyan uzmanı olduğum bir alanda faaliyet gösteren bir şirket buldum. Hepsinde de istenen nitelikleri gayet karşılıyorum. Birinde farklı pozisyonda freelance çalışırken diğerinde de tam zamanlı evden çalışıyorsunuz. Freelance için alınma şansım daha kolayken evden tam zamanlı çalışmanın da bildiğiniz gibi düzenli ve daha fazla geliri var. İkisine birden mi başvursam (Şirketin gözünde olumsuz bir izlenim bırakır mıyım bir de?) yoksa tek birine mi başvursam?). Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(08.10.20)
her ikisine de başvur. ikisini de yapabileceğiniz görünsün :-)
0
ankarakecisi
(08.10.20)
İK ile görüşme şansın varsa, bu bahaneyle ara sor. Hem şansını da artırmış olursun.

Eğer bu mümkün değilse, ikisine de başvur. Kötü bir izlenim olmaz, merak etme.
0
stewie
(08.10.20)
(15)

ne yapmalı (hayat & psikoloji)

amateur
aynı konularda dördüncü kez duyuru açışım oluyor. bu sefer sitem edip cevap aramaktan ziyade biraz içimi dökmek isteğim. biraz dağınık olacak, kusura bakmayın:30'a merdiven dayamış bir erkek kişisiyim.2009'da, 18 yaşında yeni bir lise mezunu, ümitli bir bilgisayar mühendisliği öğrencisi olarak geldi
aynı konularda dördüncü kez duyuru açışım oluyor. bu sefer sitem edip cevap aramaktan ziyade biraz içimi dökmek isteğim. biraz dağınık olacak, kusura bakmayın:

30'a merdiven dayamış bir erkek kişisiyim.

2009'da, 18 yaşında yeni bir lise mezunu, ümitli bir bilgisayar mühendisliği öğrencisi olarak geldim affedersiniz hayatımı siken bu şehre. şehrin adını boş verelim.

şehre ve okula adaptasyon konusunda korkunç sorun yaşamam, bir tane bile arkadaş edinememem, okul ortamında yapayalnız kalıp motive olamamam gibi psikolojik sorunların üzerine çok da iyi bir sayısalcı olmayışım gerçeği de eklenince üniversitenin ilk yılı üzerimden geçti. tanışma gibi olan ilk dönemi kazasız belasız atlattıysam da ikinci dönemde bir ders hariç hepsinden kaldım.

bir daha da okul konusunda yüzüm gülmedi. alttan alınan derslerle arkadaş ortamının bir kez daha değişmesi, derslerin kendisi dışında beni okula bağlayan hiçbir şey olmadığından, pek sorumluluk sahibi de olmayan biri olarak devam zorunluluğum olmayan derslere gitmeyişim, bunun beni okuldan daha da soğutuşu vs. üst üste bindikçe, ve yıllar ilerleyip sene 2015 olduğunda, okulun bitmeyeceği ayan beyan ortaya çıkmıştı zaten.

o yıl, bir şekilde bu lise mezunu, vasıfsız kişinin eline bir kariyer imkânı geçti. bir devlet bankasında memur olarak çalışma şansı. hâlâ okulu bitirme hayalim vardı ama olmayacağı aşikârdı. bana sorulduğunda yine de, ikinci öğretim öğrencisi olduğum okuluma da devam edebileceğim zannıyla doğup büyüdüğüm memleketimde değil, üniversitemin bulunduğu şehirde çalışmaya başlamayı tercih ettim.

işe başladığım 2016 yılında, başladıktan birkaç ay sonra bunun imkânsız olduğunu kesin olarak anladım.

*

(parantez)

2006 yılında, arkadaşım olan bir kıza âşık oldum. ecnebi deyimiyle out of my league bir kızdı, o zaman bile. gerçi her karşı cins öyle ya. neyse, platonik olarak geçirdiğim 8 yılın ardından 2014'te, bunun hislerimi noktalayacağı zannıyla, kızın sevgilisi varken, yanlış bir karar vererek kıza açıldım. herhangi bir karşılık görme beklentim yoktu. birazcık empati, anlayış ve merhamet bekliyordum sadece. arkadaşlığımızın sürmesini istiyordum. çok şey bekliyormuşum, zira o noktadan sonra geriye arkadaşlık denebilecek pek bir şey kalmadı.

*

2016'ya dönelim. çocukluk hayalim olan bilgisayar mühendisliği hedefleri birkaç ay içinde yok olmuş, hayatımda en çok nefret ettiğim sektör olan bankacılıkta, hayatta hep kaçmak isteyeceğim "insanlarla yüzyüze, iç içe çalışma" konseptinin tam ortasında, kariyer beklentileri olmayan bir insana dönüşmüş hâlde çalışıyordum.

tam bu sırada, âşık olduğum o kızla bir daha görüşebileceğim, eskisi gibi arkadaş olabileceğim ümitlerim azalarak bitti.

hayatımın en kötü günlerini yaşıyordum. intiharı bile düşündüm. absürt, abartı gelebilir, ama hayatta beklediğim, umut ettiğim hiçbir şey kalmamıştı.

beni daha iyi hissettirebileceğine inandığım tek yerin, bir psikiyatri kliniğinin yolunu tuttum. antidepresan kullanmaya başladım.

*

1-1,5 yıl kadar sonra kendimi biraz daha iyi hissediyordum, en azından intiharı düşünmeyecek kadar. iki antidepresanımdan birini psikiyatrımın tavsiyesiyle bıraktım. ama kötüye gittim. amaçsızlık, ait olmama hisleri geri döndü. psikiyatriye ek olarak klinik psikolog tarafından psikoterapiye de başlamaya karar verdim. aynı dönemde, mutsuzluğumun iş yaşantımdan kaynaklandığına ikna olduğum bir anda istifamı verdim, istifa etmemek için zar zor ikna edildim. yeniden iki ilaç kullanmaya başladım.

*

ve bugün. 4,5 yıllık bankacıyım. artık istifa veya intihar etmek gibi şeyler düşünmediğimden hareketle depresyonda olmadığımı söyleyebilirsek de diğer her şey aynı denebilir. hâlâ işimi sevmiyorum.

o kıza artık âşık değilim, ama artık birine âşık olabilme yetim kaldığını sanmıyorum. olsam bile hayatımın hiçbir döneminde karşılık görebileceğime inanmadım. ben 1.58 boyunda, 82 kilo, socially awkward bir acayip insanım. kim benimle ilişki yaşamak istesin ki?

iş ve aşk çıkınca hayattan geriye pek bir şey kalmıyor. niye yaşadığımı gerçekten bilmiyorum. her sabah lanet ederek işe gidiyorum, akşamlarımı ve boş vakitlerimi hiçbir şey yapmayarak, keyif almadan, boş geçiriyorum.

arkadaşım yok. hiç yok. iş arkadaşlarım var ama hepsi evli barklı çoluklu çocuklu insanlar. hiçbirine kendimi özel olarak yakın hissetmiyorum, iş dışında hiçbiriyle görüşmüyorum. insanlarla ilişki kurmakta hayat boyu güçlük çektim, hâlâ de çekiyorum. 'arkadaşım' diyebileceğim tek kişiler yıllar öncesinden, lise yıllarından kalma, farklı illerde yaşayan insanlar. birkaç haftada bir telefonlaşıyoruz, 3-5 ayda bir görüşüyoruz, o kadar.

iple çektiğim tek anlar maddi güçlükler nedeniyle ancak iki haftada bir gidebildiğim, hâlâ süren psikoterapi seanslarım. psikoterapistim bir kişilik bozukluğum olduğu görüşünde. hangisi olduğunu söylemiyor. sanırım narsisist veya şizoid bozukluklardan birine uyuyor olabilirim. eğitimini almış olan biri değilim, bilemem.

bunu niye yazdım bilmiyorum. dışarıdan nasıl görünüyorum bilmek istedim. gerçekten hissettiğim kadar zavallı mıyım? hep böyle boş, amaçsız, heyecansız mı yaşayacağım? ilaçlarımı bıraktığım anda tekrar depresif günlerim geri mi dönecek? ne yapmalıyım?

bilmiyorum. buraya kadar okuduysanız katlandığınız için teşekkür ederim.
0
amateur
(08.10.20)
Çok geçmiş olsun kardeşim. Hayat bir anda geçiyor, ne olduğunu anlamadan, geçen yılların ardından bakıyorsun.

Bir kere şu depresif enerjiden çık. Dünyada senden kötü şartlarda yaşayan milyonlarca, belki milyarlarca insan var. Sana 16 yaşıma kadar yaşadıklarımı anlatsam, oturur hüngür hüngür ağlarsın.

Tüm insanlık çıkarcı, şekilci ve bencil. Bu su götürmez bir gerçek. İkili ilişkilerde, hiç tanımadığın bir insanın karakterini önden bilemeyeceğin için öncelikle bir şekil filtresinden geçiyorsun. Şekil şartını sağlıyorsan karakterine, hayat enerjine, uyumuna bakılıyor. Maalesef boy önemli. En azından 1.70 boy yoksa, kadınlar dönüp bakmaz bile. Maşallah kilon da varmış. Öncelikle kilonu versen, en azından bir nebze şansın olur. Bunu ben de utanarak söylüyorum. Kadınları dış görünüşü ile eledikten sonra karşılıklı uyuma bakıyorum. En azından kadınlarda 1.50 bile olsan, kilolu değilsen bu coğrafyada sevgili, eş bulabiliyorsun.

Kiloyu ver. Temiz, düzgün giyin ve bakımlı ol ve şansını dene. Normal adam hoşlandığı 10 kişiden 1’ine adım atıyorsa, sen 7’sine adım at. Bir yerde şansın döner, eminim.

İş konusunda seni tanımadan diyecek pek bir şey yok. Bankacılıkta ömrünün sonuna kadar çalışmayı düşünüyor musun? Öyleyse bu sektörde rahat edeceğin bir pozisyona geçmek için ne gerekiyor? Bunu yapan insanlar hangi aşamalardan geçmiş? Hangi lisansları var? Bu konuya çalış ve azimle peşinden git. Rahatladığın, stresi az bir iş, daha fazla maddi imkanla kendine güvenin artar, ilişkilerde de şansın yükselir.

Bankacılık istemiyorsan, ne istediğine karar ver. Normal mesaiden sonra evde gidip film izleme. Düşün, yatana kadar 6 saatin daha var. Ali Baba’nın kurucusu Jack Ma, normal mesaiden sonra geleceğiniz için yaptıklarınız sizi diğer insanlardan ayırır demiş. İstifa için maddi durumun yoksa, mesaiden sonra istediğin meslek için var gücünle çalış. Daha çok gençsin.

Umarım her şey gönlünce olur.
0
stewie
(08.10.20)
zavalliyim dersen zavallı olur zavallı kalırsın.

sevmediğin işi yapmaya şartlar itibariyle mecbur kaldığın için muhtemelen durumu bu kısmı ağırlıklı görüyorsun da, onu katlanilir ya da katlanılmaz kılan oradan ciktigindaki hayatın, ilişkilerin, yaptıkların. oraya eğil, yani kursa git sosyalles değil dediğim ne yapacağına bak, bir şey ogren bir yerlere git, bir konu üzerinde oku... bu yaptığın ettiklerinden belki bir aşamada bir ise donusme ve bankacılığı bırakma ihtimali neden olmasın.

bir de zayıfla az. kendini bedenen beğenmek için ama kizlar beğensin diye değil, kendini sevmeyeni başkası da zor sever çünkü
0
encokbenisevinnolur
(08.10.20)
Alakasi yok. Hangi kisilik bozuklugundan muzdarip oldugunuz anlattiklarinizdan ve soylememesinden belli zaten. Yine de soylemicekse tani konusuna hic girmemesi gerekirdi. Kisilik bozukluklarinin tanisal gecerliliginin cok dusuk oldugunu da belirtmis olalim. Insanlara degisik geldigi icin bu kadar ilgi cekiyor.
Sevdiginiz seyleri bulup cikarin derim. Mesela istifa demissiniz ama yerine koyacak baskabir seyiniz yok daha bosluga duseceksiniz kabul etseler. Olumsuzdan kacmak yerine olumluya yaklasmayi dusunun ozet olarak. Kendi kaynaklariniz ne seversiniz ne dilersiniz neye ihtiyaciniz var? Bunlar. Siz sadece sivisma pesindesiniz isi birakmak aski birakmak. Intihar en buyuk sivisma zaten direkt hayattan kacis. Olmaz boyle zaten kendinizi oldurmeseniz de olursunuz bi sekilde cok tehlikeli. Iyi ki isi birakmamissiniz cok buyuk intihar riski vardi sonrasinda
0
kushkush
(08.10.20)
sana daha iyi hissettirmeyecek belki ama 26 yasindayim, hala okuyorum, bitince diplomamla bir sey yapip yapamayacagim bile belli degil. yazdiklarini okurken "aaa meslegi var calisiyo" diye dusundum.

kendine cok yuklenme, 4.5 yil ayni meslekte kalip isten atilmadigina gore o kadar da awkward bir adam degilsin demek ki. ekonomik ozgurlugun ve isin olduktan sonra istersen awkward'in allahi ol zaten kime ne? kilo dedigin de verilir, ne olacak?
0
der meister
(09.10.20)
Articulation ina bakacak olursak ortalama üstü zekaya sahipsin bence. Zekanı kullan ve şu durumdan çık.
Herkesin hayatı berbattır, yeterli doğru yerden bakmayı bil. Çektiğin yalnızlık, kafa karışıklığı şişmanlık VS o kadar çok kişi yaşıyor ki bunu. Marifet buradan çıkabilmekte.

Düzenli bir gelirin ve sevmeye hazır bir kalbin varsa, kedi evlat edinmeni öneririm. Onun varlığı kendi halinde uyuması, yalanmasi o kadar mutlu ediyor ki insanı. İşten eve gelme sebebi. Haftasonu erken uyanma sebebi. Ya da onunla birlikte öğlene kadar uyumak.
0
sonsuz
(09.10.20)
Şu aşağıdaki videolara bir bak, kısa 5 dakikalık. kafana uyarsa sonra aşağıdaki kitabı oku.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

Jordan Peterson - 12 Rules per Life
0
KaraSakall
(09.10.20)
Hocam hayatın dağınık bir puzzle gibi geldi. ama psikoterapi seansların dışında hiçbir şeyin ucundan tutmamışsın gibi.

Sorunlar ve üzerine düşünülebilecekler şöyle geldi. Hiçbirine cevabım yok,çünkü cevapları sen verebilirsin.
İş: mevcutta bir iş var memnun değilsin, daha iyisi için ne gerekiyor? bu mümkün mü?
Tip: sorun kilodan mı kaynaklı? spora başlama kararı alınabilir mi?
Aşk: bu biraz da şans ama tip toplanırsa gelen özgüven işe yarar
Sosyal çevre: Şehirde sosyal çevre imkanı var mı? Yoksa online olarak yakın büyük şehirlerde birileriyle tanışılabilir mi?
Hobi: ilgi alanları neler? neler öğrenilebilir? el yeteneği var mı ya da spor ya da online bir yetenek vs.?
Psikoloji: uzmanından destek var, süper
0
lcha
(09.10.20)
Kanka nietzsche'nin bi sozu var. Diyor ki:"amor fati". Yani kaderini sev. Simdi sen icinde bulundugun durumdan memnun degilsin. Degistirmek icin ne yapiyorsun? Herhangi bir calisman, bir emegin var mi bu hususta? Yoksa sadece cocuk gibi sizlanmakla mi kaliyorsun? Eger durumunu degistirmek icin elinden geleni yapıyorsan ve ise yaramiyorsan o zaman kaderini sevmeye calisacaksin abi. Ha sunu da soyliyim. Sadece bi tane olmek kakkin var haberin olsun. Çar çur etmemek lazim.
0
Kirmizibavul
(09.10.20)
@Kirmizibavul çalışma, emek gibi şeylerin reelde ne yapmaya karşılık geldiğinden emin değilim.

@lcha dağınık kafayla dağınık yazı yazınca hayatım da dağınık görünüyor, pardon.

iş konusunda yapılabilecek pek bir şey yok gibi. hâlâ yazılım öğrenmek istiyorum, temel java çalışmaya başladım falan ama bu yaştan sonra diplomam bile olmadan yazılımcı olabilir miyim, olası görünmüyor pek. advanced seviye ingilizcem var, ama onu da herkes biliyor artık. açıktan üniversite okuyorum, bitecek bu yıl. ama insanların, örneğin sözlüğün söylemlerine bakacak olursak onu da okumuş olmamla okumamak arasında pek bir fark yok.

tip konusunda kilo bir sorun, ama tek sorun olmaktan çok uzak. keza aşk konusunda da sadece tip değil, benim pısırık, şapşal ve sıkıcı biri olmam da sorun.

şehirde pek çok imkân var aslında. ama sosyal nasıl olunur, nasıl sosyalleşilir pek bilmeyen biri olmam bu noktada elimi kolumu bağlıyor.

hobilere gelince, yabancı dillere ilgim var, ikinci bir dil öğrenebilirim sanırım hobi olarak. ama bu da yalnızlığıma yalnızlık katacak, beni içime kapayacak bir aktivite.

@kushush yok hocam borderline değilim bence.
0
🌸amateur
(09.10.20)
şimdi son verdiğin cevapta kaç kere "ama" yazmışsın. bunu bir farkındalığın olsun diye ifade ediyorum. bahane bulma, ama deme. önce sen kendi kendine yardım et. bu ama'lar senin kendine vurduğun kelepçeler.
0
stewie
(09.10.20)
(git: 1447570) Spora başlaman gerek. Ayrıca İstanbul Psikanalizm derneğine gidip uzunca bir süreç geçirmen lazım. Güzel yaşamak senin elinde. İstediğin şeyleri yapmak veya yapmamak senin elinde. İstediğin şeyleri yapmak için savaş. Spor yapmadğımda ben de uzunca süre depresyondan kurtulamıyorum. Spora başladığımda bütün hayatım değişiyor birden. Beyni çalıştırmadığın zaman negatife yönelir. Yeterli serotonin üretemeyen insanlar da hep negatife döner. Bunu tek sağlayabileceğin yer spor. Kendini disipline edebileceğin bir alan görebilirsin. Kendine güven sorunlarını zamanla aşman gerekecek ve büyük yaralar aldıysan biraz uğraşacaksın onu söylemeliyim. Korkularını zamanla yenebilirsin. Üstüne gittikçe çözümlemeye başladıkça rahatlayacaksın. Başarılı oldukça daha iyi hissedeceksin.
0
sitra ahra
(10.10.20)
Pek çok insanın hayatında zorluklar oluyor. Mesela benimde hayatımda beni mutsuz eden çok şey yaşadım. 6-8 ay kadar antidepresan kullandığım bir dönemde yaşadım fakat antidepresanın çok ciddi vakalar dışında çözüm sunduğunu düşünmüyorum. İnsanlarla iletişim konusunda çoğunluk gibi değilim ama zaten olmakta istemiyorum. Çoğunluğun olduğu gibi olmak zorunda değil. Genelden farklı olunca bu senin yanlış yaptığın anlamına gelmez. Bu konularda Sinan Canan ı takip etmenizi öneririm. Ben antidepresan kullanmak yerine b vitamin kompleksi, balık yağı kullandım. Ayrıca gün içinde hareketli olmak, yürüyüş yapmak, egzersiz veya spor yapmak, meditasyon, namaz kılmak, dua etmek, yoga çok faydalı. Şuanda hayatımda biri var ama yurtdışında ve 8-9 aydır görüşemiyoruz.annem ve babam vefat ettiler. 36 yaşımdayım. 2 kardeşimle konuşmuyoru, 1 tanesi de evden ayrıldı ve ben evde tek kaldım. Bu benim tercihim değildi. Sonuç olarak yalnız, işsiz biriyim. Elbette hayatta yaşadıklarımızın izleri kalıyor. Böylece ben oluyorum. Sevdiğin işi yapmanın psikolojiyi çok etkilediğini de söylemeliyim daha önce çok uzun mesaili bir işte çalışırken yeme bozukluğu ve saç dökülmesi problemi yaşadım, işten ayrılınca düzeldi. Bence sizin şikayet etmek yerine adım atmanız gerekiyor. Hayatınızı sıradan yapan sizsiniz. Benim de çok arkadaşım yok. Ama yalnız başıma bir şekilde mutlu olnaya çalışıyorum. Haftada bir gün bisiklet sürüyorum bu beni mutlu ediyor, hergün yürüyüş yapıyorum günde 10000 adıma tamamlamaya çalışıyorum. kediler besliyorum, onlar bana arkadaş oluyor. Birde mutlu olacağım iş bulursam neden üzüleyimki. Sadece kendimi geliştirmek istiyorum. Kitap okumaya çalışıyorum. Bence siz ne yapmaktan mutlu olduğunuzu bulmalısınız ve işinizi ona göre değiştirmelisiniz. Fakat işten istifa ederek değil çalışırken iş bulul ayrılın. Eminim şimdikinden çok daha mutlu olursunuz.
0
rapisa
(15.10.20)
Ayrıca psikolojik rahatsızlıklarınızla ilgili araştırmalar yapın, neden böyle olduğunuzu anlayıp bunu nasıl düzeltebileceğiniz konusunda yol gösteriyor.
0
rapisa
(15.10.20)
Birde demir, b vitamini, demir eksikliği, mide bağırsak rahatsızlıkları psikolojik sorunlara yol açıyor. Düzenli uyku uyumamak. Mesela saat 11de uyumuş olmak gün içinde kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Sağlıklı beslenmekte psikolojiyi olumlu etkiliyor. Gün içinde 1 kez acıkmış olmak beyin sağlığı için çok faydalı. Yani aralıklı oruç değil ama günde 1 kez 16 saat boyunca bir şey yememek.
0
rapisa
(15.10.20)
Öncelikle geçmiş olsun. Tamamını okudum ama cevapların tamamını okumadım.
Bağırsak sorunları - vitamin mineral eksikleri - düzenli uyumama - hareketsiz yaşam insanın ruh halini ciddi derecede etkiliyor. Psikolojik sorunların spor yaparak geçeceğini düşünmüyorum. Ama bu sorununuzun kaynağı atıyorum D vitamini eksikliği ise vücuttaki eksiği tamamlamanız tedavinizi çok kolaylaştırabilir, ruh halinizi düzeltebilir. Bu nedenle bütüncül tedavi uygulayan bir tıp doktoruna görünebilirsiniz.

Bunun yanında bende arkadaş edinmekte zorlanan biriyim. Bunu aşmak ve kendimi yalnız hissetmemek için aktivite sosyalliğini tercih ediyorum. Yani hobi kulüpleri, aktivite grupları vs.

Ben doğa sporlarından hoşlanan biriyim, bununla alakalı bir derneğe kaydoldum ve her aktivitesine katılım sağlıyorum. Hem vakit geçiyor. Hemde çok derin arkadaşlık kurmasakta bir sosyallik sağlıyor. Haftada bir kaç günümü sıkılmadığım bir aktivite ile doldurduğumda arkadaş eksiğini pek hissetmiyorum.
Doğa sporları, ekstrem sporlar, dans, kitap film kulüpleri, resim kulüpleri, fotoğrafçılık, Müzik aleti kursları, tiyatro kursları, dil kursları, hatta ikinci bir üniversite bile faydalı olabilir.

Benim sosyalleşme yöntemim bu şekilde aktivite sosyalliği. Sana da yalnız hissetmen için önerebilirim.
0
zimbirik
(15.10.20)
(9)

Mühendis Maaşları

mech
5 senesi otomotiv sektörü olmak üzere iki dil bilen İtü mezunu bir mühendisin maaşı ne olmalıdır?
5 senesi otomotiv sektörü olmak üzere iki dil bilen İtü mezunu bir mühendisin maaşı ne olmalıdır?
0
mech
(08.10.20)
10-12 bin brüt.
0
stewie
(08.10.20)
Ne iş yapacak?
Ortalama 7-8k net diyorum.
0
rewlack
(08.10.20)
net min 8 diyorum ama otomotivin hangi alanında acaba? kritik ya da para çeviren yerdeyse 10+
0
avatar is back
(08.10.20)
Ne iş yapacak? +1
Hangi dilleri biliyor?

Arapçanın otomotiv için pek bi anlamı yok mesela.

İngilizce ve Almanca (ya da fransızca) biliyorsa 5 yıllık biri için 8K net bence.
0
himmet dayi
(08.10.20)
ODTÜ Endüstri Mühendisliği mezunu 6 sene tecrübeli bir arkadaşım 8 net kazanıyor
0
paramolacak
(08.10.20)
Herkes maaşları net mi alıyor gençler?
0
stewie
(08.10.20)
8-9 brüt. Hakkettiği değildir ama alacağı budur.
0
conta
(08.10.20)
5 senesi otomotiv, toplam kaç sene tecrübeli?
0
barabas
(09.10.20)
otomotivin neresi? fabrikada parça mı tasarlıyor, üretim mi optimize ediyor, satış planı mı yapiyor, talep mi planlıyor?
0
fever
(09.10.20)
(7)

Yazıcılar hakkında (wifi ve bluetooth)

ahm1
Şoyle bi yazici buldum: https://www.teknosa.com/hp-3xv18b-2720-deskjet-aio-multifunction-renkli-wifi-murekkepli-yazici-p-125090991Hem wifi'yi, hem bluetooth'u var. Ben hangisiyle telefonumdan yaziciya dosya gonderebiliyorum, bluetooth ile mi? Wifi ne işe yariyor peki?Ben bu yaziciyi salona koysam, s
Şoyle bi yazici buldum: www.teknosa.com

Hem wifi'yi, hem bluetooth'u var. Ben hangisiyle telefonumdan yaziciya dosya gonderebiliyorum, bluetooth ile mi? Wifi ne işe yariyor peki?

Ben bu yaziciyi salona koysam, sadece oradaki fişe takarak, odamdaki bilgisayarsan cikti alabilirim degil mi (odada yer yok da)?
0
ahm1
(08.10.20)
1- İki bağlantı tipi de yazdırma için kullanılabilir.
2- Alabilirsiniz.
3- Bu yazıcı özelinde ise tavsiye etmem yazıcıyı. Baskı maliyetleri kartuşlu yazıcılarda oldukça yüksek. Brother hl-1112 gibi wifili bir mono lazer ya da tanklı mürekkepli bir yazıcının baskı maliyeti daha düşük olacaktır.
0
armagan abanuz
(08.10.20)
Bu yazıcı ağır çöp. Sakın alma.
0
westblack
(08.10.20)
maliyetini bilmem ama evimde bu yazıcı var bende ve memnunum. pandemi döneminde şirkete aldırdım. çok yakışıklı alet. özellikle tarama fonksiyonu çok iyi. kartuşu çabuk bitiyor ve pahalı ama şirket karşıladığından benim için sorun yok. wifi fonksiyonu çok iyi. tavsiye ederim. hp uygulaması telefondan da tarama yapıyor. o da çok güzel bir özellik.
0
stewie
(08.10.20)
@westblack: neden cop peki?
0
🌸ahm1
(08.10.20)
Saniyede 10 sayfa falan çıkarır. Kartuş 100 lira civarı. Doldurması problem. 50 sayfa dayanmaz kartuş. 2 hafta kullanmasın kurur. Boşuna para verirsin yani.

Al bir HP lazer yazıci 2. El geç. Chipsiz olması önemli. Muadil toner 40 lira. Doldurtmasi 15 lira. 1 tonerle 1000 kusur sayfa çıktı alırsın hem. Saniyede 36 sayfa falan basabilirsin ayrıca.


edit: saniye değil dakika olacak.
Bu yüzden çöp. Bim'de falan çok satıldı bunlardan. Alan herkes pişman. Çok pahalıya geliyor maalesef.
0
westblack
(08.10.20)
Çalışma döngüsü (aylık, A4) 1000 Ay/Sayfa

Boyle yaziyor bir de. Bu ne demek?

"1000 sayfa/ay" mi demek istemisler acaba? Ayda 1000 sayfa cikti alabilirsin mi diyorlar?
0
🌸ahm1
(08.10.20)
Abi durumu yaşamasam sana zaten al geç derim. Bu yazıcı hayatta ayda 1000 sayfa çıkarmaz aynı kartuşla. Sahibinden de 750-800 bandında wifili lazer yazıcılar var. Onlara bak. Geçen ay 2 tane aldım ben onlardan. Çünkü bu inkjet yazıcılar gerçekten çok kötü. Çok üzer seni.
0
westblack
(09.10.20)
(1)

Amerika’daki “released on bail” muhabbeti

amsterdam otlu sigarası
Kefalet mi kefaret mi hep karıştırıyorum bunu afedersiniz. Doğrusuna 10 kere baktım hala kafama girmedi. Ondan böyle yazdım başlığı. Bu tam olarak nasıl oluyor? Tutuklanan adam bu parayı niye ödüyor ki? Ya tutuklusundur ya değilsindir. Mantığı ne salınmak için para vermenin? Özgürlüğüne değer mi bi
Kefalet mi kefaret mi hep karıştırıyorum bunu afedersiniz. Doğrusuna 10 kere baktım hala kafama girmedi. Ondan böyle yazdım başlığı.

Bu tam olarak nasıl oluyor? Tutuklanan adam bu parayı niye ödüyor ki? Ya tutuklusundur ya değilsindir. Mantığı ne salınmak için para vermenin? Özgürlüğüne değer mi biçiyorlar kaçıp gitme diye? Bizde niye yok böyle bir şey?

2- bu para yargılama bittikten sonra geri alınıyor mu? Suçlu ya da suçsuz çıkması iade sebebi oluyor mu? Bu parası içeride kalan var mı?

3- sen bu parayı nereden buldun diye soruluyor mu? Mesela zenciyi boğarak öldüren polis 1 milyonu nereden bulmuş ki? Irkçı dernekler yardım ettiyse devlet “biz bu parayı almayız dostum” diyor mu?


Çok soru sordum, yarım yamalak da olsa bildiğinizce cevaplarsanız sevinirim. Teşekkürler.
0
amsterdam otlu sigarası
(07.10.20)
tutuklu olduğunda Amerika'nın meşhur hapishane sistemine giriyorsun. her şey tek bir eğilmene bakar. takke gider, kel gözükür. durduk yere şişlenirsin. belki de bi bakmışsın gang rapper olmuşsun 2 günde. buraya girmemek için bail ödüyorsun. sonra geri alıyorsun.

mahkeme tarafında da, senin duruşmana gelmeni sağlamak mantığıyla yapılmış.

2. ne zaman geri alıyorsun? duruşmana gelirsen geri alıyorsun, gelmezsen alamıyorsun.

Amerika'da bail bonoları oluyor. adamlar bail olmak için bunlardan alıyor. duruşma süresine kadar faiz işliyor. duruşma yapıldığında bonoyu faiziyle geri veriyor.

3. sorulmuyor.
0
stewie
(07.10.20)
(4)

Lacivert elbiseyle kullanamk için ne renk çanta

regina phalange
Resmi bir yere gitmelik büyük çanta olacak ama ne renk olsun bilemedim
Resmi bir yere gitmelik büyük çanta olacak ama ne renk olsun bilemedim
0
regina phalange
(07.10.20)
siyah, taba
0
stewie
(07.10.20)
bordo
0
late viper
(07.10.20)
Yazın pudra kışın taba ayakkabı çanta ile kombinliyorum
0
cilekli pasta
(07.10.20)
Küçük olsa sadece bej diyecektim, büyükse kahverengi tonları
0
ats
(07.10.20)
(8)

100bin lirayı napalım?

yuzo
diyelim ki 100bin liranız var. 50 değil 200 değil tam 100bin lira.1- faiz 3 ayda 5000 lira civarı getiriyor. yılda 20bin???2- döviz, dolar euro sepet yapsak, ikisi de tavan yaptı galiba, burdan alınır mı tam 3 ay sonra olmasına gerek yok mesela 1 sene sonra 20bin kazandırır mı?3-altın gümüş bunlara
diyelim ki 100bin liranız var. 50 değil 200 değil tam 100bin lira.

1- faiz 3 ayda 5000 lira civarı getiriyor. yılda 20bin???

2- döviz, dolar euro sepet yapsak, ikisi de tavan yaptı galiba, burdan alınır mı tam 3 ay sonra olmasına gerek yok mesela 1 sene sonra 20bin kazandırır mı?

3-altın gümüş bunlara mı sığınalım yoksa?

4- ev araba zaten alınmaz. ama böyle şeyler de ihtimal dahilinde.

5- borsada bir takım hisseler. ama hangileri?

teşekkürler.
0
yuzo
(07.10.20)
1. faiz yılda 20 bin getirmez. faiz en fazla % 10 getirir. ileride artar bu ama 1-2 puan.
2. döviz sepet yapılır. eurobond alınır. buralar ne ki, damat başta oldukça burnumuz boktan çıkmayacak. hatta sermaye kontrolü gelecek.
3. sığın abicim. tl'ye sığınma da, istersen patates, soğana sığın. altının sene sonu hedefi bile 500-550.
4. alınır neden alınmasın. ihtiyacın varsa al.
5. borsa dedin şimdi işin rengi değişti. banka hisselerine girmenin tam sırası. tskb, akbnk, garan. koy sepete.

rici-derim.
0
stewie
(07.10.20)
5 den dolar alınırmı diyorlardı 2017 gibi aldım duruyor kenarda hala. 7.4 dan dolar alınırmı diyorlardı 3-4 hafta önce aldım. 7.8 den dolar alınırmı diyorlar. alınır hocam. ama düşerse panik olup satmayacaksın. kendine hakim olacaksın. dolarda olur altında euroda. 320 den altında aldım.
banka faizi doviz kadar getirmiyor. boşa hesap yapmanada gerek yok. getirme demeyelim. değerini koruma diyelim.
ytd
0
morcivert
(07.10.20)
mevduat faizi enflasyondan düşük olduğu sürece kar elde etmezsiniz.
0
silver apple
(07.10.20)
çok sağolun.
0
🌸yuzo
(07.10.20)
Sepet yap. Dolar, altın, euro.
0
insomniac
(07.10.20)
Ethereum al. Almayacağını biliyorum sadece seneye duyuruda biri demişti de dinlememiştim dinleseydim parayı X'e katlamıştım demek için yazıyorum.
0
isminivermekistemeyensuser
(07.10.20)
güzel bi deniz kenarı arsa alınır ya.
www.sahibinden.com
0
ankarakecisi
(07.10.20)
@ankarakecisi arsa güzelmiş ama naptın hocam, adam 100 bin diyor hocam. 100 tane bin. 2750 tane bin değil.
0
morcivert
(08.10.20)
(1)

Is gorusmesi ve mudur ile yemek

mhmtt
Yabanci bir sirket yeni yerlesiyorlar istanbula. Mulakatin son asamasi olarak mudurum olacak adam yemege cikarmak istedi. Daha onceden ne telefonda ne yuz yuze konustuk bu adamla. Yabanci biri o da. Olumlu gecerse belki ekipten bir kac kisi katilir ickilerr devam ederiz dendi.Simdi ufaktan gerildim,
Yabanci bir sirket yeni yerlesiyorlar istanbula. Mulakatin son asamasi olarak mudurum olacak adam yemege cikarmak istedi. Daha onceden ne telefonda ne yuz yuze konustuk bu adamla. Yabanci biri o da. Olumlu gecerse belki ekipten bir kac kisi katilir ickilerr devam ederiz dendi.

Simdi ufaktan gerildim, benzer tecrubesi olan paylasirsa sevinirim. Ne yapam ne edem ne konusam? Tavsiye atarsaniz sevinirim
0
mhmtt
(07.10.20)
off off çok ilginç tecrübelerim var.

benzerini yaşadım. hr, dışarıdan bir hr danışmanı, ekipten 1 kişi, gmy yemeğe çıktık. benzer bir şey olursa, masadaki herkes her adımını izleyecek, not alacak. çok zor işin.

kasma ama politik cevap ver. üzerine gelebilirler, ikinci bir mülakatı orada gerçekleştirebilirler, özel hayatına girebilirler. bunlara hazırlıklı ol. önceden anekdotlarını düşün, neler diyeceksin. anne-baba, kardeşler neler yapıyor? zor durumda kaldığın ve üstesinden geldiğin örnekler neler? politikayla ne kadar ilgileniyorsun? sektörde kimleri tanıyorsun? eski şirketinden neden ayrıldın? para senin için ne kadar önemli? burada ne kadar kalmayı hedefliyorsun? buradaki gelişimin için şirketten beklentin nedir? hobilerin neler? yalnız başına mı yapıyorsun? arkadaş çevren geniş mi? tatilde nereye gidersiniz, ailenle ne sıklıkla görüşürsün? sağlığına dikkat ediyor musun? mekana arabayla gidersen sakın alkol alma, araçla geldim de. + puan yazar. işyeri güvenliğiyle ilgili paylaşımların olsun. işin özeti, açık verme. normalde düşündüğün şeyleri açık yüreklilikle söyleme. yahu yahudiler de çok fena, deme. sinemadan bahsedersen, korku filmlerini çok seviyorum. kim ki duk var, bi tane, deme.
0
stewie
(07.10.20)
(8)

Gerçekten iyi üniversitelerden mezun olup işsiz olan var mı?

kayanyıldız
+90 youtube kanalında izlediğim alanında iş bulamayanlar video serisi beni çok şasırttı. işsizlik olduğunu biliyorum ama durum bu derece vahim mi? İşsiz arkadaşlar geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz ve gelecekle ilgili planınız ne?
+90 youtube kanalında izlediğim alanında iş bulamayanlar video serisi beni çok şasırttı.
işsizlik olduğunu biliyorum ama durum bu derece vahim mi? İşsiz arkadaşlar geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz ve gelecekle ilgili planınız ne?
0
kayanyıldız
(07.10.20)
arkadaşım var. aynı üniversiteden mezunuz. anne ve babası emekli. onlar bakıyor. yaş 37. evli bir de çocuğu var. bu zamana kadar çalışabildiği süre sadece 2 yıl, giriş seviyesi.

üniversiteden sonra askere gitti. sonra idealist davrandı. çok az iş imkanının olduğu bir alanda şansını denedi. 3-4 yıl işsiz gezdikten sonra o alanda çok az maaş veren bir iş buldu, hatta sonra çok güzel bir şirkete geçti. sonra oradan ayrıldı ve son 7-8 senedir işsiz.
0
stewie
(07.10.20)
Var. Bunun bir kaç sebebi var,
1 -''ben o paraya o şartlara çalışmam'' Okullarda hocaların şişirmesi ile üniversiteyi bitirir bitirmez havada kapılacağını düşündüklerinden dolayı.
2- Sektör bazlı değişim- misal çalıştığım sektörde kars kafkas mezunlarının oxford mezunlarını çatır çatır elediği ve işi aldığını çok gördüm :) en azından benim sektörümde iş yapacak kişi ve yetkinlikleri önemli. Eskiden çok iyi üniversitelerden insan alıp çalışamamışlar şimdi ''yetkinliği biz kazandırırız önemli olan atik, pratik zekalı iş yapacak insan kafasındalar'' (burada bahsettiğim iş asgari ücretle çalışılan iş değil bu arada, bilmem kaç bin tl ilk maaşları olan dünyaca ünlü alanında lider bir kurum)
3- ülkemizin mevcut durumu. Mesela ODTÜ den senede 10 mezun varken kıymetliydi orası şimdi elini sallayan giriyor.
0
paramolacak
(07.10.20)
insaat muhendisligi, mimarlık, harita muhendisligi vb falan sektor olarak sıkıntıda oldugu icin evet var.
0
komorebice
(07.10.20)
@paramolacak hangi iş o merak ettim. bir kafkas mezunuyla oxford mezununun yollarının kesişmesi çok çok zor bırak iş kaptırmasını. hiçbir şey olmasa oxford mezunu dünya görmüş, iyi ingilizce biliyordur. bunlar da önemli şeyler.
0
black mamba
(07.10.20)
o video serisine konuj olanların (bi itü mimarlık hariç) çoğu sınavda bir milyonuncu olup da girenler. videonun yarısında yolda sessiz sessiz yürüyorlar, yorumlar da ağlama duvarı.
0
owaki
(07.10.20)
öyle diyorsunuz ama videoya serisinin birinden Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği fakültesinden mezun biri bile var.
0
🌸kayanyıldız
(07.10.20)
ben iş ararken çok zorlandım ve okuduğum bölüm nispeten iş garantisi oldukça yüksek bir bölümdü, IK sektörünün leşliği yüzünden süründüm bir süre IK işini nispeten teknik adamların yaptığı bir şirkette iş bulabilmiştim şansıma. bazı büyük firmalar ten rengine, facebook profil fotoğrafına vs bakarak adam eliyor duysanız ağzınız açık kalır. profil fotoğrafında denizde deve güreşi yaparken fotoğrafı olan bir arkadaşın global bir otomotiv şirketinde işe girdikten bir süre sonra IK ile olan samimi bir konuşmasında deve güreşi fotoğrafının konuşulduğunu ve elenmek üzere olduğunu işitmişti.
0
nahtoderfahrung
(07.10.20)
ben ortalamanın az üstü bir okuldan mezunum 2016 yılında 2 ayda falan bulmuştum iş. ingilizcem çok iyi bence bunun çok etkisi var. benim kadar ingilizcesi olan çok fazla kişi olmuyor şirketlerde.
0
bohr atom modeli
(07.10.20)
(5)

Göz ameliyati icin hastane tavsiyesi (IST)

VIPCH
Kiz arkadasim lenslerinden kurtulmak icin ameliyat olmak istiyor. Saglik konusu olunca madidiyat pek önemli degil. Gidebilecegimiz en kaliteli, bizi pisman etmeyecek doktor yada hastane tavsiyelerinizi aliriz.
Kiz arkadasim lenslerinden kurtulmak icin ameliyat olmak istiyor. Saglik konusu olunca madidiyat pek önemli degil. Gidebilecegimiz en kaliteli, bizi pisman etmeyecek doktor yada hastane tavsiyelerinizi aliriz.
0
VIPCH
(07.10.20)
Ataköy dünyagöz’de oldum 10 gün önce, hiç bir sorunum yok.
0
kaderimse np
(07.10.20)
Etiler Dünyagöz'de oldum ama doktor Ataköy'e geçti.

Opr. Dr. Melike Gedar

Hacettepe'yi 1. bitirmiş.

www.dunyagoz.com
kadin.mynet.com
0
stewie
(07.10.20)
Kız arkadaşınız kaç yaşında ?
Göz derecesi nedir ?
Lens kullanımına bağlı deformasyon var mı ?
0
janavarorion
(08.10.20)
Sinan tatlipinar
Yeditepe goz hastanesi- balmumcu
0
65 derece
(08.10.20)
Bayrampasa göznurunu koruma vakfında Hakan Özpolat. cevremde 10 kişiyi ameliyat etmiştir
0
delidiyorum
(08.10.20)
(1)

Akp ve ekonomi

prizmatik
Bu ali babacan falan konuşuyor ya arada.Hiç açıkladı mı. Ben şunu merak ediyorum.Akp nin ekonomi politikasının çökeceği ilk yıllarından beri belli değil miydi ?Devlet kurumlarını sat, yol ve inşaata gelen paraları göm.Üretime hiç destek verme. Sürdürülebilir bir ekonomi olmadığı çok açık değil mi ya
Bu ali babacan falan konuşuyor ya arada.
Hiç açıkladı mı. Ben şunu merak ediyorum.
Akp nin ekonomi politikasının çökeceği ilk yıllarından beri belli değil miydi ?
Devlet kurumlarını sat, yol ve inşaata gelen paraları göm.
Üretime hiç destek verme. Sürdürülebilir bir ekonomi olmadığı çok açık değil mi yahu ?

* Benim tahminimden çok bile dayandı. (Gerçi ab ve abd politik çıkarları nedeniyle ekonomimizin tamamen çökmemesi için desteklediğini de düşünüyorum)
0
prizmatik
(07.10.20)
ekonomi babacan'dan sonra deneme yanılma ve günü ve götü kurtarma üzerine kuruldu.

o gün gündemi kurtarmak için ne gerekiyorsa onu yaptılar, yarını düşünmediler. yurtiçinde fiyatlar mı arttı, ithalat yaptılar, geleceği düşünüp üretime destek vermediler. dolar mı yükseliyor, 120 milyar doları şakkadanak bozdular.

bunlar çok önceden beri dile getiriliyordu.

ekonominin son 2 yıldır tepetaklak olmasının iktisadi olarak temelinde faiz ve enflasyon üzerine haşmetlimizin kaynağı belirsiz ifadesi ve bunun üzerine yapılan aksiyonlar yer alıyor. bir ülkede eksi reel faiz varsa oraya para gelmez. eskiden cari açığımızı gelen sıcak parayla karşılıyorduk, şimdi onu da yapamıyoruz, çünkü yatırımcı gelmiyor. faiz enflasyonun sebebidir diyip faizi düşürdüler. enflasyonu da baskıyla gerçekten daha düşük göstermeye çalıştılar. bir yerde borç alamadığında, ödemeler dengesi gereği birinden birini bırakmak zorunda kaldı. ya faizi yükselteceksin, ya doları serbest bırakacaksın. önce doları sabit tutmaya çalıştılar, rezervler eridi. yetmeyince enflasyon artışını dizginlemeye çalıştılar. hani faiz sebepti, enflasyon sonuçtu? neden enflasyonu zorla düşük göstermeye çalışıyorsun? faizi daha da düşür, enflasyon kendi kendine düşer? olmadı.

şimdi mecbur faizi yükselttiler ama sonuçta yine eksi reel faiz durumunu koruyor. ve tüm bu yaşananlardan sonra kamu kurumlarına güven de kalmadı. bu kurumların bağımsızlığı, devlete güvenin temeliydi.
0
stewie
(07.10.20)
(20)

Mesleğinizi seviyor musunuz?

dissendium
Mesleğinizi tutkuyla seviyor musunuz? 2020 Nobel ödülleri açıklandı. 2020 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri neredeyse 90 yaşında. O yaşa kadar mesleğini yapmış ve sonunda çok saygın bir ödül kazanmış. Siz mesleğinizi hayatınızın sonuna kadar yapmayı düşünüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım. Mü
Mesleğinizi tutkuyla seviyor musunuz? 2020 Nobel ödülleri açıklandı. 2020 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri neredeyse 90 yaşında. O yaşa kadar mesleğini yapmış ve sonunda çok saygın bir ödül kazanmış. Siz mesleğinizi hayatınızın sonuna kadar yapmayı düşünüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım. Mühendisim. İsteyerek tercih ettim, okudum ama çok seviyorum da diyemem. Türkiye'de bilim yapmanın zor olduğunu düşünüyorum. Belki kimya okusaydım araştırma isteğim daha fazla olabilirdi. Sizin de şu anki mesleğiniz dışında hayatınızın sonuna kadar yapabileceğinizi düşündüğünüz bir meslek var mı?

İkinci sorum da şu. Emekli olduktan sonra üniversite okumak ister miydiniz? 60 yaşında emekli olduğunuzu düşünün. Gidip de ilginizin olduğu bir bölümü okur musunuz? Yine kendi adıma konuşayım. Ben arkeoloji okumak isterdim. Şansımız olduğu sürece istediklerimizi hayatımıza sıkıştırabileceğimizi düşünüyorum.
0
dissendium
(07.10.20)
Doktor olabilirdim ve çok başarılı olurdum. Şu anki mesleğimde 15. yılım, işimi yaparken çok rahatım ve insanları yönetirken zorlanmıyorum. Başka bir iş olsaydı yine başarılı olurdum. Mesleğimi seviyor muyum? Seviyorum, evet.

60 yaşından sonra okul çekilmez. Sıfırdan bir meslek ya da bilim alanına girmezdim. Teknemle koy koy gezerim. Dünyaya bir kere geliyorsun. 60 bitti tekrar 60 yaşında olmayacaksın.
0
stewie
(07.10.20)
@stewie, mallık ne alaka?
0
🌸dissendium
(07.10.20)
muhendisim, meslegi seviyorum ama simdiki aklim olsa kesin tip okurdum zira maddi olarak kesinlikle tatmin etmiyor. olene kadar farkli sekillerde sektorde devam ederim herhalde, erken emeklilik gibi bir planim yok zaten lotoyu vurmazsam imkani da yok.

okul dedigin bir noktadan sonra hamallik, tezin savunmasindan sonra kalemi kirdim, okul bittikten sonra senelerce kabus gordum. donmeyi hicbir sekilde dusunmuyorum.
0
cooperr
(07.10.20)
memnun değilim. mesleğimden nefret etmiyorum ama sevmiyorum da. zaten ömür boyu aynı mesleğe devam etmeyip bir noktada değişiklik yapmayı hedefliyorum.

o yaştan sonra okumak istemezdim. uysal birisi olduğumdan zamanında mühendislik isteğimde diretememiştim. hoş alanından bağımsız tanıdığım tüm mühendisler şikayetçi ama işte içinde kalıyor insanın. o yüzden yaştan bağımsız okumak isteyeni de anlayabiliyorum.
0
pink cadillac
(07.10.20)
60 ı geçtim ben normal üniversite okduğuma pişmanım. Bu ülkede okunmaz.
0
insomniac
(07.10.20)
Bu ülkede en zor şey okumak ve çalışmak. Paran varsa yaşamak güzel.

Bilen bilir iti mimarlık terkim. Şu ve elektrik ustalığı yapıyorum. Iyi para kazanıyorum. O kadar is geliyor ki telefonumu çoğu kez açmıyorum.

Yani çözüm okumakta değil. Uygu işi bulmakta. Mesela bizim mahalleye lastik tamircisi açıldı. Ne alana dedik. Adam hiç boş kalmıyor. Kısaca vizyon lazım.
0
luluki
(07.10.20)
Kimya mühendisiyim, mesleğimi çok seviyorum. Yine olsa yine seçerdim. Zaten istediğim tek bölümdü, öyle üniversite sınavına girip de puana göre seçmedim, çok önceden karar vermiştim. Çok bilim yapıyorum, ilim irfan yuvasında molekül tasarlıyorum fln değil kesinlikle, ama argeciyim ve az da olsa bilimle uğraşıyorum.

Ama, mesleğimi ne kadar sevsem de, @tolkien tam benim düşündüklerimi yazmış, +1 diyorum.
0
pati
(07.10.20)
Mesleğimi seviyorum. Ama para için zorunlu olarak yapınca işin tadı bazen biraz kaçıyor. Dolayısıyla hayatımın bir noktasında olur da param olur ve çalışmak zorunda kalmazsam mesleğimi daha keyifle yaparım diye düşünüyorum.

60'tan sonra üniversite okumam. Yani şu anki aklım olsa 10 sene önce de üniversite okumazdım, çünkü bir şey öğrenmekle üniversitenin çok bir alakası yok. Biraz network sağlıyor, biraz ilginç bir tecrübe, ama o kadar. Bir şey öğrenmek için üniversitenin faydadan çok zararı var şu an bence.
0
plutongezegendegilmi
(07.10.20)
Ben işimi seviyorum ama sonsuza kadar başkası için çalıştığım bir hayat düşünemiyorum. Hedefim hep kendimle alakalı, kendim için bir şeyler yapmak.

Okuldan nefret ediyorum ben. Gittim bir de yüksek lisans okudum tez döneminde dondurdum okulu nasıl bitecek bilmiyorum. Zaten kendimi bildim bileli tembel öğrenciyim okumak bana yaramıyor.
0
jazzabel
(07.10.20)
dün nobel fizik haberini görünce bu soruyu ben de kendime sordum.

ben de mühendisim ve mesleğimi seviyorum ancak bu tür bilimsel ödül almış kişileri vs. görünce yaptığım işin biraz fizik matematik bilen beyaz yakalıdan öteye geçemediğini de düşünmeden edemiyorum.

bu arada bu konu sadece türkiye ile sınırlı değil bence. yani görüyorum avrupa'daki mühendis arkadaşlarım da hemen hemen bizlerle aynı şekilde çalışıyorlar. buradaki esas neden, bilimin akademide yapılması ve ancak orada aktif şekilde gelişmesi.
0
makarnavodka
(07.10.20)
Ben işimi sevmiyorum, hiç de sevmedim. Avukatım, adliye gibi bir ortamda her gün söve söve iş yapmaya ve yaptırmaya çalışıyorum. Her gün iğrenç ötesi olaylara şahit oluyorum. Maddi bakımdan da kötü bir durumdayım. Kimseden emir ve talimat almadan serbest çalışacağım dedim, şimdi görüyorum ki tamamen bir yanılsamadan ibaretmiş bu düşüncem. Doğrudan veya dolaylı olarak yine birilerinden talimat alıyorsun her türlü; bu sistemin içinde böyle ilerliyor işler.

60 yaşında olsam, asla ama asla üniversite okumam. Öyle bir enerji ve motivasyon kalmadı bende. Gider bir ağacın altında kitap okurum kedi köpek severim.
0
vedatchilipeppers
(07.10.20)
Mesleğimi seviyorum. Hayat ne getirir bilinmez ama işimi severek yapıyorum. 60’ımdan sonra üniversite okumazdım. Bir konuya ilgi duymak ile o konuda akademik olarak bilgi edinmek farklı şeyler.
0
ruhen hastayim ben
(07.10.20)
Okuduğum bölümü (kimya müh + kimya) severek okumuştum ama yaptığım iş o değil. Biraz alakalı, o temelimi kullanıyorum ama aslında başka bir alan. Açıkçası işe aldılar diye girmiştim öyle gidiyorum yıllardır ama sevmiyorum işimi. Benim kafamın çalışma şekline uygun değil işin kendisi. Hayatımın sonuna kadar bu işi yaptığımı düşününce uykum kaçıyor. Benim için tek artısı fena para kazanmıyor olmam. Sonra diyorum ki vay arkadaş ne lüksün varmış da istediğin sevdiğin işi yapmak istiyorsun. Şu dünyada insanların ne kadarı bunu düşününebiliyor? Bilmem ki düşünmeli misin? Yoksa şükür edip işine mi bakmalısın?

Dünyanın şu düzeninde zaten hayatın sonuna kadar çalışacak meslek artık yok gibi görünüyor (ama ölene kadar çalışmak zorunda kalacağımız kesin). Her şey o kadar hızlı değişiyor ki.

60'ımdan sonra okur muydum bilmiyorum. Açıkçası okula gidersem öğrenmek için değil de bir iki insan göreyim, dışarı çıkmak için nedenim olsun diye olur. Yoksa içinde öğrenme isteği ve boş zaman varsa bir şekilde öğrenirsin diye düşünüyorum.
0
peki madem
(07.10.20)
İşi sevmiyorum ama iş dışı hayat standardımı da başka bir meslekle daha zor sağlardım. O açıdan çok şikayetim yok.
0
arnold schwarzeneger
(07.10.20)
Tutkuyla diyemem belki ama seviyorum mesleğimi. nefret ettiğim zamanlar da oluyor ama her alanda böyledir herhalde. Hayatımın sonuna kadar bu mesleği yapmayı geçtim hayatımın sonuna kadar çalışmak istemem zaten. ama çalışabildiğim sürece bu işi yapardım. İsteyerek okudum, yine olsa yine aynı bölümü okurdum. aklım bir yerde kalmadı. ama 60 yaşından sonra yeniden okula falan başlamam. okul pek sevdiğim bir şey değil.
0
aquarium
(07.10.20)
Bircok farkli bolum okudum ve bircok farkli firma ve sektörde calistim. Mevcut sistemde üniversite okumak da herhangi bir sirket bunyesinde meslek diye onume konan pozisyonlarda calismak da bana hicbir haz vermiyor artik. Zevkle yaptigimi kesfettigim bir aktivitede kendimi ilerletmek icin yeni bir diplomaya ihtiyacım olursa universiteye kayit olurum ama zaten o isi hakkiyla yapabilir hale geldiysem diplomaya da ihtiyac duymam muhtemelen.
0
passive aggressive
(07.10.20)
Evet seviyorum.
Şuan zevk alarak yapamıyor olsam da doktora bitince kadro bulabilirsem bir nebze olsun feraha kavuşacağımı düşünüyorum (umuyorum).
mühendislikte araştırma görevlisiyim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.10.20)
ben sorunun ikinci kısmına cevap vereceğim, açıkçası şuan 60 yaşından sonra bana okul okutacak tutkularım yok. O iş ancak şöyle olur bence; misal burada yazıldığı gibi kişinin tutkusu arkeoloji, uzay, deniz bilimi vs vs olur ve o alana içine girmek için adam gider bir klube üye olur gibi akademiye kayıt olur, sonra orada network yapar.
Bunlar dışında şuan günümüzdeki mühendislik ve benzer bölümlerı sadece çarka dişli yani üretim bandına teknik eleman yetiştirmekten başka birşey yapmıyor.
Benim işletme/işletme yönetimi yüksek lisansım var iyi bir üniversiteden, bir ara doktora yapar mıyım diye düşündüm ama saçma geldi, her ne kadar akademiyi sevsem de işletme gibi bir alanda ilerlemenin tek amacı para kazanmak olurdu, ben zannetmiyorum ki normal bir insanın "iş/business" tutkusu olsun. şuan 20 yaşında olsam gider sanat tarihi yada deniz biyolojisi gibidir bölüm okuyup akademide kalırdım. Hele bir de yurt dışına kapağı atsan mükemmel keyifli olur sonra yapıştır kitap yaz makale yaz vs :)
0
bluewhale
(07.10.20)
İşimden nefret ediyorum. 60 yaşında emekli olabileceğimi de sanmıyorum sovyet eskisi ülkelerin yaşlıları gibi bizim nesil de o yaşlarda bimde kasiyerlik falan yapmak zorunda kalabilir emekli maaşı kuş kadar olacağı için.
0
nickimin hakkini veremedim
(07.10.20)
O yaşta kasiyerlik işi bile vermiyorlarki ülkemizde. Amerika bu konuda iyi ama bizde yaş ayrımcılığı var, hele 40 yaşından sonra işsiz kalın da görün gerçekleri, çoğu işyeri yaştan oturu sizi almıyor, çoğu ilan otuzbeş yaşı tavan yapmış, 35 yaşını asmamış diye sınır koyuyor ilanda.
0
rumpleteazer
(08.10.20)
(3)

İstanbulda pastası güzel olan mekanlar

rose parks
Arkadaşın doğum gününü kutlayacağız, önerebileceğiniz mekan var mı? Açık alanı da olursa çok iyi olur.
Arkadaşın doğum gününü kutlayacağız, önerebileceğiniz mekan var mı? Açık alanı da olursa çok iyi olur.
0
rose parks
(06.10.20)
Pelit veya Divan’dan pastayı alıp mekana gitmek en doğrusu ve herkesin yaptığı.
0
stewie
(07.10.20)
kadikoyde brunelle var www.instagram.com
0
tahtakafa
(07.10.20)
Taksim jadore
0
nax
(07.10.20)
(16)

sporda aşırı sıkılmak

matilda
Spor yaparken daha doğrusu cardioda çok sıkılıyorum. 30 dk boyunca minik bi bahçeye bakarak yürümek anlamsız ve sıkıcı geliyor. Sayaç da gözümün önünde olunca iyice sinirlerim bozuluyor. Gözlerimi kapatarak yürüyorum resmen. Sevdiğim şarkıları dinlemek bi nebze iyi gelse de yine de 30 dk geçmek bilm
Spor yaparken daha doğrusu cardioda çok sıkılıyorum. 30 dk boyunca minik bi bahçeye bakarak yürümek anlamsız ve sıkıcı geliyor. Sayaç da gözümün önünde olunca iyice sinirlerim bozuluyor. Gözlerimi kapatarak yürüyorum resmen. Sevdiğim şarkıları dinlemek bi nebze iyi gelse de yine de 30 dk geçmek bilmiyor. Siz nasıl geçiriyorsunuz bu süreyi? Bana işkence gibi geliyo da :(
0
matilda
(06.10.20)
Dizi izliyorum
0
sta
(06.10.20)
Hikaye okuyorum pdf formatta
0
helena
(06.10.20)
Game of thrones hikayeleri çok heyecanlı oluyor hatta hihi
0
helena
(06.10.20)
@helena ellerini bırakarak koşan cindir sşdfkdgkd
0
🌸matilda
(06.10.20)
podcast dinliyordum. kendi kendime gülüyordum millet bana bakıyordu orası ayrı :D
0
false pretension
(06.10.20)
güzel podcastler çözüm olabilir
0
KaraSakall
(06.10.20)
ben aynadan milleti seyrediyorum. yaptıkları hareketleri gözlemliyorum. önünde bahçe değil ayna olan yer varsa oraya geçebilirsin.
0
dafuq
(06.10.20)
30 dakikayi 15e indirip kosu tarzi hiit'e cevirilebilir. Hem daha faydali olur hem de yukselis ve inis anlarinda sure ve nabzi kontrol etmek zorunda oldugun icin baska sey dusunmeye vakit kalmaz, spora odaklanmis olursun. Tabii bu tam ters etki yaratip elde avucta olan spordan da edebilir, her gun bu iskence cekilmez diyerek. Ama yapilabilirse sayet; bir tasla iki kus (daha efektif spor ve can sıkılmaması) vurulacagi kesin.
0
onemoremile
(06.10.20)
Bu tarz cardio yerine bir sporu hobi edinebilir veya hiit tarzı atlamali zıplamalı cardio çalışmaları yapabilirsiniz. Ayni kaloriyi 5dk yakarsınız.
0
karacigerim vur kadehlere
(06.10.20)
cardio için boks öneririm.

hiit-boxing araştırın bi.

diğerlerinin alayı sıkıcı katılıyorum.
0
AlsterWasser
(06.10.20)
Birbirinden sikko diziler izliyorum. Anca öyle vakit geçiyor.
0
ruhen hastayim ben
(06.10.20)
kapalı salonlarda artık duramıyorum ne yaparsa yapayım olmuyor. denediklerim: müzik, kitap, çizgi roman, film, dizi, internet, youtube vs. bir xhamsters denemedim ama deneseydim de işe yaramazdı diye düşünüyorum. hamster değilim kardeşim o salonlarda duramıyorum.

kendimi sokağa atıyorum ona rağmen canım sıkılıyor ki misal son 40 günde falan 500 km civarı aynı rotada yürüdüm ama beyin tabi rotayı ezberliyor. rotayı değiştirmek işe yarıyor geçmişte ataşehir'den üsküdar'a, üsküdar'dan bostancı'ya falan yürümüşlüğüm var. alemdağ caddesi hareketli diye ataşehirden kalkıp ümraniye üstünden üsküdar'a gitmişliğim var. çamlıca tepesi falan iyi kardiyo oluyordu. o dönemde günde 4-5 saat yürüyordum artık bağımlı haline gelmiştim. bu yürümeyle 30 kilo falan da verdiğimi ekleyeyim.

şu an audiobook olayına girdim. richard osman'ın son kitabını dinliyorum. tavsiye ederim. şu anki yürümemle yaklaşık 1 haftada ortalama bir kitap bitirebiliyorum. hem yürüyorum hem kitap okuyorum gibi olacağı için de hoşuma gidiyor. sıkıntı olan konsantre olmak tabi.
0
ozdek
(06.10.20)
insan ne kadar tuhaf bir yaratık.

sıkılır, bundan kaçmak için spora sığınır. spor yapar, tekrar sıkılır. ve bu sıkıntıdan kaçmak için beynini başka bir gürültü ile meşgul eder.

bizler beynimizin kölesiyiz.

sıkıntıdan kaçmayın. yüzleşin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(06.10.20)
Hızlı koşuyorum. Hiit yapıyorum. Hızlı koşarken hiç sıkılmaya fırsatın olmuyor.

Benim sitenin salonunda büyük ekranda bir uygulama var. Sanki bir yerde yürüyormuş, hiking yapıyormuşsunuz gibi oluyor. Ormanda, çeşitli şehir merkezlerinde, dağ yolu vs. Sanki orada koşuyormuşsun gibi oluyor. Bazen de testlere giriyorum. US Marine’lerin dayanıklılık testini yapıyorsun, itfaiyecilerin dayanıklılık testini yapıyorsun gibi.
0
stewie
(06.10.20)
ben İbrahim Selim'e bakıyodum mesela. Fikir olsun diye isim verdim; sevdiğiniz bir şov programı veya sit com diziyi izleyebilirsiniz. podcast dinleyebilirsiniz.
0
invictae
(06.10.20)
Yürüyüş için salonu kullanmak mantıklı değil. Açık havada yapmaya çalış. Salonda HIIT tarzı daha kısa yüklemeler pratik olur.
0
arnold schwarzeneger
(06.10.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.