Giriş
(7)

Gayler neden beni beğeniyor hep?

dilemma of subscribtionability
Abi ne zaman bir ortamda yalnızsam gayler flörtleşmeye başlıyorlar benle. Öyle titan heykeli falan da değilim. 120 kilo kıllı ve göbekli bir herifim. Tip de hani ümraniye sapığı olmasa da bir kenan imirzalıoğlu da değil. Ama inanılmaz ilgi gösteriyorlar bana. Diyelim ortamda on erkek olalım yine de
Abi ne zaman bir ortamda yalnızsam gayler flörtleşmeye başlıyorlar benle. Öyle titan heykeli falan da değilim. 120 kilo kıllı ve göbekli bir herifim. Tip de hani ümraniye sapığı olmasa da bir kenan imirzalıoğlu da değil. Ama inanılmaz ilgi gösteriyorlar bana. Diyelim ortamda on erkek olalım yine de bana yürüyorlar sebep ne ola ki?
Not: Straight, evli, çocuklu.
edit:
gerçi aşağıdaki üç şartı haizim ama:
www.youtube.com
0
dilemma of subscribtionability
(14.12.17)
Tanidigim gayler heykel gibi, yagusuklu herifleri degil de kerli ferli (dogru mu yazdim) gobekli, killi, kodu mu oturtacak tiptekileri seviyordu. Asiri "erkeksi" geldigi icin olabilir. Feminen karakterdeydiler onlar. Bence normal.

Not: fazla gay tanimadim :d
0
thomaswantsmore
(14.12.17)
bir hafta kadar önce bizim restorana gelen kızlı-erkekli grubun peşinden, tek bir adam girdi içeri. sorunlu bir tip olduğu belli duruşundan. gruptaki şişman, kıllı, sakallı bir erkeğe "buyrun beraber kahve içelim" dedi herif.

tipisindir ya da tiplerisindir. hep onlar denk gelmiştir falan.
0
runagain
(14.12.17)
Nefes alıyomuşun işte, yeter sebep var :)
0
yaren
(14.12.17)
Gay potansiyeli olabilir sizde de. onu farkediyollardır
0
ssiradanbirigibi
(14.12.17)
Ssiradanbirigibi +1

Bir de kilolu da olsan bir cekiciligin olabilir. Stranger Things'deki su polis cok begenilmisti ornegin adini unuttum simdi.
0
Traveller
(14.12.17)
Spoiler olmasın da shamelessin grçen haftaki bolumu gibi bişey olmasın.
0
halanne
(14.12.17)
gayler butun erkeklere karsi oyle. yikmak istemem ama :D yani herkese asiliyorlar. en tipsiz adam gay bara gitsin, ozguven pompalayip cikar.
0
charlotte blanc
(17.12.17)
(5)

neden bu kadar ölücüyüz

khiron
merhaba spartaküs'ün baldızları ve kayınçolarıelimde bir tane elektronik koleksiyon eşyası var. biraz niş bir ürün. ülkemizde ve dünyada milyonlarca insanın peşinde koştuğu, ihtiyaç duyduğu bir şey değil doğal olarak. bunu arayan, almak isteyen ne olduğunu bilerek arıyor, alıyor. neyse şimdi konumuz
merhaba spartaküs'ün baldızları ve kayınçoları
elimde bir tane elektronik koleksiyon eşyası var.
biraz niş bir ürün. ülkemizde ve dünyada milyonlarca insanın peşinde koştuğu, ihtiyaç duyduğu bir şey değil doğal olarak. bunu arayan, almak isteyen ne olduğunu bilerek arıyor, alıyor.
neyse şimdi konumuza gelelim.
aynı cihazın aynı/benzer kondisyonda olanlarının yurt dışı satış fiyatları vergisi, gümrüğü hariç 120$ ile başlıyor.
ben bu cihaza artık ilgimi kaybettiğim için ve evde de yeterince yığıntı olduğu için satayım dedim.
demez olaydım. keşke çiçin'e lan alayınızın amk diye dalıp çok güzel şişlenseydim de bunları yaşamaydım.
250 lira yazdım. detaylı fotoğraflarını ekledim, detaylı ayrıntılarını verdim.
haftada bir iki kişi arıyor, mesaj atıyor. içerikler şöyle;
100 olur mu?
cennet papağını ile takas olur mu?
x sitesindenden (%10 komisyon alıyor site) 150 liraya kargo dahil olur mu?
neden 250 başka yerde 100e gördüm. - git oradan al mk o zaman -
beğenmezsem iade edebilir miyim?
3 ay sonraya 500 çekim var çok sağlam uygun mu?
bebek yürüteci + üstü nakit.
bugün yarın holosko artı bir miktar para teklifi de gelecek sanıyorum.
lan niye böyle ya. herkeste olan, herkesin kullandığı bi şey satsam anlayacağım belki ama bebek yürüteci ne alaka aq ya kafayı yiyecem iki fazlalıktan kurtulucam diye.
en son gideyim çöpe atayım bari dedim sonra içime sinmedi yazık olacak onca tarihe diye vazgeçtim.
koleksiyon ürünü, her türlü yabancı piyasadan daha uygun. yerli piyasada zaten pek yok ama olanlarla da aynı seviyede.
hayır bi de satmıyorum iyi günler deyince niye diyorlar lan niyesi mi var bunun napıcam ben bebek yürütecini.
0
khiron
(13.12.17)
Ben benzer durumdaydim. Yurt disi fiyatindan satmak icin ilana koydum bir elektronik urunu (zaten hediye gelmisti), Turkiye fiyatindan %30 ucuza sifir satmama ragmen abuk subuk teklifler yagdi.

Ben de vazgectim satmaktan :)
0
crown
(13.12.17)
adam onu senden ucuza alıp üzerine kar koyarak satmanın peşinde, yoksa o kafadaki tiplerin dediğin kadar niş bir ürünle alakası ne olacak. üzülecek kafa takacak bir durum yok ortada, komisyonculuk kolay yoldan para kazanmak isteyen şark kurnazlarının ana geçim kaynağı bu memlekette. kulağını gözünü kapatıp ürünü cidden isteyecek birilerini bekleyebilirsin. satış esnasında alıcının ürünle cidden ilgili olduğunu anlayacak sorular sorabilir ya da o tarz ürünlere ait satış gruplarına bakabilirsin.
ürününe hitap ediyorsa şöyle bir grup var, alım-satım yaptım, cidden sadece amacına hizmet ediyor.
www.facebook.com
0
Bruce
(13.12.17)
harbiden millet feci yüzsüz lan. ben de "olmaz" dediğimde en sinir olduğum şey "niye" sorusu oluyor.

500'e koy "400 olmaz mı?" diye mesajlar geliyor. "demek 400'e koysam gidecek." diyorsun bu sefer "300 olmaz mı?" diye mesajlar geliyor.

adamın birine çok az kullanılmış çekyat sattım öğrenciyken. kabul etti, almaya geldi, önceden anlaşmışız facebook sayfasından olmuş-bitmiş... bu sefer kapıda başladı "-20 tl olur mu?" diye. o ara çok eşya satıyordum ve bunu diyen birkaç kişiyle daha karşılaştım.

bir de yine bu eşyayı almaya gelenlerden bazılarının "ikramın olur mu?" sorusunu önce "püsküğüt-çay falan istiyor herhalde." diye düşündüm ama onlar da indirim istiyormuş.

yahu ben öyle çok erdemli, übermensch bir insan değilim ama bir sende-bende yok böyle şeyler. millet ölücü amk.

edit: bazen eşya almaya gelenlere ufak-tefek sıfır eşyalar da veriyordum hediye babında, öküzlerin dediği "koy oraya" oluyordu. ne bir teşekkür, ne bir minnet...
0
ya ben lan neyse
(13.12.17)
bi de aynı çekyat'ı 2 farklı açıdan çekip koyduğum fotoğrafa "2'si mi 150?" diye mesajlar geliyodu hashahaha.
0
ya ben lan neyse
(13.12.17)
buzdolabı, çamaşır makinası, vestiyer; 4'ü tekli, biri 3'lü koltuk takımı, iki adet tek kişilik yatak, 3 çekmece iki kapaklı komodin, elektrikli soba, fırın, bir adet sofa, 3 adet tekli sandalye ve 4'lü sehpa için ikinci elcilerin verdiği fiyat: 150 tl!

sadece bir tekli koltuğu 125 tl'ye sattım. taş gibi; akşap işlemeli, kumaşı tertemiz... geri kalanların bir kısmını maltepe belediyesi gelip aldı. fırına netten biri talip oldu ona verdim. kalanları da inşaatçılar götürdü herhalde.

benden öce 3,5 yıl boş duran ev, ben içindeyken 3 ay olmadan kentsel dönüşüm nedeniyle yıkıma girdi. o arada ne eşyamı taşıyacak ev bulabildim ve ne de buna gücüm vardı.

ilanlara saçmasapan teklifler geliyordu hep. tek tek ya da toplu birçok defa kriz geçirmeme neden olan teklifler!..

görmezden geleceksin, sileceksin, engelleyeceksin, cevap vermeyeceksin.
0
runagain
(14.12.17)
(1)

trump rte savaşını kim kazanır?

Erkut
trump rte savaşını kim kazanır?benim cevabım şutrump rte ı silker atartdk.gov.trsilkmek -er-i1. -i Üstündeki şeyleri düşürmek veya temizlemek için bir şeyi kuvvetle sallamak, sarsmak"Eline geçen her şeyi silkip akrepler varmış gibi bakıyor." - H. R. Gürpınar2. Ani bir hareketle sarsmak"Sağ elini sil
trump rte savaşını kim kazanır?

benim cevabım şu

trump rte ı silker atar

tdk.gov.tr
silkmek -er
-i
1. -i Üstündeki şeyleri düşürmek veya temizlemek için bir şeyi kuvvetle sallamak, sarsmak
"Eline geçen her şeyi silkip akrepler varmış gibi bakıyor." - H. R. Gürpınar
2. Ani bir hareketle sarsmak
"Sağ elini silkerek yana doğru eğildi." - P. Safa

trump rte ı halı gibi silker

bknz halı silkmek

Olacak O Kadar (Silkmişim Halıyı)

www.youtube.com

trump rte ı silkip atar

tdk.gov.tr
silkip atmak
her türlü ilgisini kesmek
"Eline geçen her şeyi silkip akrepler varmış gibi bakıyor." - H. R. Gürpınar

seninleyim trump rte ı sertçe silkele sağlam silk
0
Erkut
(13.12.17)
bence savaş falan yok. pek vaktim de, mecalim de yok nete bir baktım bulamadım. arafat oslo anlaşmasını imzaladığında "...ve arafat filistin'i sattı!" diyen islamcı basın (cuma dergisiydi sanırım. akit grubundan) şimdi kahraman ilan ediyor birilerini.

bu bir danışıklı dövüş. -sözde- islamcı bir iktidar, din sosuyla her şeye inandırabilir halkı/halkları. bu sürecin sonu iki devletli bir çözüm, doğu-batı kudüs başkentli israil ve filistin devletleri. arap ülkeleri israil'i tanıyacak falan filan...
0
runagain
(14.12.17)
(13)

Öğretmen karı sevdası

ya ben lan neyse
karı derken kadın eş demek istiyorum. argodaki karı değil.neden herkes öğretmen eş istiyor? neden doktor, memur, avukat değil? böyle bir eğilim gördüm çoğunlukta. tatili çok, diyeyse ev hanımı olsun? yok para kazansın, diyeyse doktor olsun? yok farketmez, diyeyse neden öğretmen?
karı derken kadın eş demek istiyorum. argodaki karı değil.

neden herkes öğretmen eş istiyor? neden doktor, memur, avukat değil? böyle bir eğilim gördüm çoğunlukta. tatili çok, diyeyse ev hanımı olsun? yok para kazansın, diyeyse doktor olsun? yok farketmez, diyeyse neden öğretmen?
0
ya ben lan neyse
(12.12.17)
Hem para kazansin hem calisma saatleri belli olsun hem de tatili cok olsun diyedir.
0
crown
(12.12.17)
Hem para kazansın hem de ev hanımı kadar rahat olsun diye.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(12.12.17)
Tatili cok, bana da gelir işimi yapar mantığı var kaynanalarda. Ev hanımı arayan kaldı mı? En az çalışma ile en iyi para kazanmayı tercih ediyor herkes. Ortalama bir memura göre öğretmen daha ideal.
Hemşire hariç diğer saydığın meslekler statü olarak daha yüksek olarak algılanıyor toplumda.
0
cabiday
(12.12.17)
Öyle bir sevda mı var yahu? Hiç bana denk gelmedi herhalde.

Tatiller, garanti meslek, eskiden nispeten saygın olması, bir de ben ev tutarken öğretmenim diye kirada indirim yaptı biri -ki mantığı ben bile çözemedim açıkçası, sanırım pislik işlerde gözümüz olmaz, düzgün insanlarız falan diye. Bilemiyorum.
0
sopiro
(12.12.17)
Ben doktor karı varken öğretmenin suratına bile bakmam
Bence bizim ülkemizde en güvenilir meslek tipi öietmenlik akarı kokarı nöbeti yok
0
benaslindayohum
(12.12.17)
Ben istemiyorum. Öğretmenleri genelde sıkıcı bulurum. Ben mühendis adayıyım. Eşim de mühendis olsun isterim en kötü. Doktor, avukat falan da istemem. Alanlarımız benzer olsun. Kariyer anlamında beraber ilerleyelim isterim. Öğretmen isteyen bence biraz da maaşından istiyor olabilir. Öğretmenler fena kazanmıyor.
0
dissendium
(12.12.17)
Bana da tercih dönemi öğretmen ol evladım diyordu aile büyükleri. Bunun yanında cici meslek olarak eczacı ol diplomanı kirala yat evde evladım. Her şey bu kadar kolay çünkü :))

Sebeplerine gelince, eve geliş saatin belli, günün yarısı senin, maaşı kadın için iyi, ileride çocuğunu da okutursun gibi şeyler diyorlar genelde. Sonra ingilizce öğretmenliği olabilir aslında ya diye okul müdürüyle konuşmuştum. Olma boşver köpek gibi çalıştırıyorum ben öğretmenleri bak böyle böyle dedi vazgeçtim direkt.
0
jazzabel
(12.12.17)
Calisma saatleri az ve tatil cok. Cocuk olursa rahat rahat bakar. Hem para da kazaniyor. Daha ne olsun (!)
0
rusyalı kozmonot
(12.12.17)
erkegim ama, karı ne arkadaş
eş desene
0
herhaltibiliyoring
(13.12.17)
böyle bir şey var evet. ben de öğretmen bir eşim olsun isterdim.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(13.12.17)
illa işi/mesleği (şu) olsun diye düşünmedim ben hiç ama öyle bir eğilim var evet. nedenini yazmış arkadaşlar. artı bir diyorum.

bence sözelcilerle sayısalcılar çok iyi anlaşamıyor. kafa/düşünme yapıları farklı oluyor genelde. bu bir genelleme ve doğru da değil, bütün genellemeler gibi.
0
runagain
(13.12.17)
öğretmen olsun tabi ya, ruhu genç olur en azından :) validenin etkisi midir bilmem ama annesi öğretmen olan erkeklerde öğretmen eş adayı isteği daha fazla oluyor.

Ama olacaksa dil, Türkçe, müzik, beden eğitimi gibi dersler olsun bari.

Öğretmen adaylarım yeşillendirebilir :D
0
Northern Mariner
(13.12.17)
yıllardır maruz kaldığım olay. durum şöyle;

-yarım gün çalışıyor
-haftasonu tatil
-15 tatil
-3 ay yaz tatili
-kar tatili
-resmi tatiller
-bayram tailleri
-rapor alıp kolayca işe gitmeme
-4k mayış

e daha ne olsun bu kadar az çalışıp bu kadar da para kazanıyorsa. evine de bakar, çocuk doğurur bakar, eve para da getiriyor, kocasına karılık da yapar! mantık bundan ibaret.
0
dedim ben sana
(13.12.17)
(10)

koyu dindarlar mevlevileri neden sevmiyor

cedex
bu konulara uzak bir insanım ancak gözlemim koyu dindar diyebileceğimiz ve genelde akp kanadına oy kullananlar mevlana ve mevleviler hakkında iyi konuşmuyor. sebebi nedir? gözlemim hatalıysa bunu da belirtebilirsiniz.
bu konulara uzak bir insanım ancak gözlemim koyu dindar diyebileceğimiz ve genelde akp kanadına oy kullananlar mevlana ve mevleviler hakkında iyi konuşmuyor.
sebebi nedir? gözlemim hatalıysa bunu da belirtebilirsiniz.
0
cedex
(12.12.17)
Tasavvuftaki kutup gavs gibi unvan veya makamlar islamla ters düşüyor. Mesnevinin on sozunu incelersen. Bu sozlerin Allahtan geldigi gibi ifadeler var. En onemlisi mevlana anlam olarak sen mevlamızssın demek ve bi kuranda insanların Allaha yakarırken kullandıkları bir söz. Cok kısa ifade etmeye calıştik daha bir cok husus var
0
delicevat
(12.12.17)
Koyu dindarlar akıllı adamları, felsefecileri, bilim insanlarını sevmez. Onlara kandıran, çarpan adamlar yarar, onları severler.

Bu yüzden de sevmiyorlar. Sadece Mevlana'yı değil, İbn-i Sina'yı da, Farabi'yi de, diğer Müslüman bilginleri de sevmezler.

Cübbeli Ahmet gibi tipleri, Jet Fadıl gibi dolandırıcıları severler.

Şaşırdınız mı?
0
babilbaligi
(12.12.17)
mevlana batıni/ezoterik olarak önemli eserler vermiştir. oysa koyu dindarlar (iyi niyetli ya da değil) hakikatin dış kaymağına sıkı sıkıya tutunurlar, anlam derinliğine önem vermezler (kimi verir gibi görünse de şekillere tapmaktan imtina edemezler). böylelikle mevlana'nın çok daha derin anlamlar içeren yorum ve fikirleri, selefiliği aşamamış kitlelerde dinsizlik olarak algılanır, çünkü görünüşte ezberci, nakille gelen yüzeysel öğretiye zıt görünen noktalar vardır. ekserisi bu temel noktadan hareketle sevmez. bir de eşcinsellik muhabbeti var tabi.
0
finsidigi
(12.12.17)
Çok kabaca söylemek gerekirse Mevleviliği mistizm ve haliyle şirkimsi durumda görüyorlar.
0
whoosie
(12.12.17)
mevlana fıkıh konusunda hiçbirşey anlatmaz. okuduğunda sana huzur verebilir ancak kişinin din ile ilgili hiçbir sorusuna cevap vermez.
0
dreamsandcolours
(12.12.17)
O zaman öyle düşünenlerin tasavvuf hakkında bir bilgisi olmadığı, tamamen ön yargılı oldukları ya da itikadi olarak ehli sünnete muhalif kaldıklarını düşünmek gerekir. Türkiye de genel olarak mutasavvıf, evliya sevilir. Mevlana hazretleri için de durum öyledir. Osmanlı padişahlarının mensup olduğu tarikatlerden biri de mevleviliktir. Ve tarikatler farklı isim altında da olsalar silsile yolu ile Hz. Ebubekir radyallahu anh a bağlıdır. Dolayısıyla (aşırı, koyu da dense) bir müslümanın bu tasavvuf veya tarikat konusunu İslâmın dışında ya da sonradan birilerin eklediğini düşünmek büyük hatadır. Osmanlı devletinin manevi kurucusu Şeyh Edebali yine bu yol üzere bulunanlardan birisidir.
Tasavvuf eserlerinde geçen bazı hususlar o yol hakkında pek bilgisi olmayan bizler tarafından kolaylıkla yanlış anlaşılabileceğinden bunlarla sürekli meşgul olmak doğru değildir.
0
1adam
(12.12.17)
kafir bi moğol ajanını niye sevsinler?
0
khiron
(12.12.17)
bunlar o zaman said nursiyi'de sevmiyorlar. çünkü said nursi kendi zamanında doğmuş olsaydı onun yerine mavlana'nın gelmiş olacağını söylüyor bir yazısında.
0
for day to break
(12.12.17)
duzgun dindarlari sevmiyorlar ondan.
0
baldur2
(12.12.17)
kadirilik, nakşilik gibi gibi tarikatleri daha çok severler. çünkü sakal, cübbe gibi şekli şeylerden namaz filan gibi ibadetlerden bahseder bu tarikatler. bunların da kendilerine göre zikirleri vardır ama nedense mevlevilikteki semaya aynı şekilde bakmazlar, alevilikteki semaha da farklı gözle baktıkları gibi.

mevlana'nın başta adı, mesnevi girişindeki ifadesi, bazı hikayeleri benim de çok anlamlandıramadığım şeyler; her ne kadar "bozulmuş" olsam da, hala kendini dindar diye tarif eden biri olarak.

onlara çalgı çengi gibi geliyor sema ve semah. işin özü, özeti bu.
0
runagain
(13.12.17)
(8)

Düşünceler bulutlar gibidir, sen gökyüzüne odaklan, ne demek?

damba
"bazen gökyüzünde siyah bulutlar olur; gökyüzü bu siyah bulutlar yüzünden değişmez. ve bazen beyaz bulutlar da olur ve gökyüzü bu beyaz bulutlar yüzünden de değişmez. bulutlar gelir ve gider ve gökyüzü aynı kalır. bulutlar gelir ve gider ve gökyüzü baki kalır. sen gökyüzüsün ve düşünceler de bulutla
"bazen gökyüzünde siyah bulutlar olur; gökyüzü bu siyah bulutlar yüzünden değişmez. ve bazen beyaz bulutlar da olur ve gökyüzü bu beyaz bulutlar yüzünden de değişmez. bulutlar gelir ve gider ve gökyüzü aynı kalır. bulutlar gelir ve gider ve gökyüzü baki kalır. sen gökyüzüsün ve düşünceler de bulutlardır. eğer düşüncelerini titizlikle izlersen, eğer onları kaçırmazsan, eğer onlara doğrudan bakarsan ilk şey bunu anlamak olacaktır ve bu çok büyük bir anlayıştır."

Oysho

Bu sözlerde ne demek istiyor? Düşüncelerden kurtulup gökyüzüne nasıl bakabilir ki insan?
0
damba
(12.12.17)
Dusuncelerindeki yanlislari gore gore yapilabilir. Fakat ya ceviri ya da senin aktarimin ya da alegori hatali. Paragrafin aciklayarak vardigi nokta ve kisi referanslari ile baslikta gokyuzune odaklanmaktan bahsettigin nokta ve kisi referanslari farkli.
0
dunal
(12.12.17)
Zaman zaman kötü düşünceler olabilir, kötü düşüncenin farkında olmak ve neden bu düşüncede olduğunu anlamak asıl önemli olan.

Yoksa sadece kötü bir düşüncen olurdu. Ben böyle anladım.
0
ismayil
(12.12.17)
Benim anladığım ; Aslolan sensin. İyi, kötü, güzel, çirkin herşey olabilir ama aslolan sensin.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(12.12.17)
Büyük resme odaklan diyor.
0
runagain
(12.12.17)
Düşüncelerinden kurtulup ( aslında kurtulmak değil sıyrılabilmek hatta arınabilmek ) gökyüzüne nasıl bakabileceğini Krishnamurti'nin kitaplarında da bulabilirsin.

Benim yorumum:
Kendimizi düşüncelerimizle yansıtıyoruz. düşüncelerimizi iyi takip edersek onların zaman içinde değişebildiğini ve değişikliğin sürekli olduğunu görebiliriz. Değişen özümüz değil. Biz sadece o anki düşüncemiz neyse o duruma bürünüyoruz diyor.

Mesela, bazı sabahlar mutsüz sıkıntılı uyanıyoruz bazı sabahlar kuş gibi hafif cıvıl cıvıl uyanıyoruz. Bu iki zıt durumu da yaşayabiliriz. Dün biri bişey yapmıştır biz o şey hakkında olumsuz veya olumlu düşünmüşüzdür. (duygular bzim düşüncelerimizin sonucu oluşur ve düşünceler kesik kesiktir duygular daha kalıcı).
Dün olan durumla ilgili yargın olmasaydı nasıl uyanacağını bulunca gökyüzüne nasıl bakacağını da görmüş olursun. Çünkü birbirine zıt görüntüler aynı bünyede oluşuyor demek ki bünye ne o ne diğeri.

Zihnindeki görüntüyü oluşturan şey senin beyin hücrelerin. Ona ne gönderdiğin, hangi kodla gönderdiğin, bağlantıları nasıl kurduğun vs hepsi birden birleşip görüntüyü oluşturuyor.

Düşüncelere bilgisayar programı gibi de bakabiliriz. Onbinlerce program var, epeyce de virüs solucan vs var. Her biri ayrı çeşit ve kalitede. Bütün bu programların çalışması işletim sistemi üzerinde oluyor. İşletim sistemi de bir araya getirilmiş metal parçalarının bilgisayar haline gelmesi için yazılmış ayrı bir programın üzerinde çalışabiliyor.
Biz de ana karnından ana programı edinmiş olarak doğuyoruz (genom), bebekliğimiz taban programı alma zamanımız, (dos, linux vs), çocukluğumuz gençliğimiz işletim sistemini kurmakla, öğrenmekle, ana programları yüklemekle geçiyor, akıl baliğ olduktan sonra da kafamıza, çevresel koşullara vs. göre aplikasyonlar yüklüyoruz.
Bilgisayarı açınca ilk gördüğün şey oraya koyduğun masa üstü resmi de olabilir dün kapatmayı unuttuğun üşendiğin, yarım bıraktığın, tamamlamadığın program/lar da olabilir. Gün içinde de hangi programı çağırırsan o çalışır gibi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.12.17)
Osho’nun bütün kitaplarında farkındalıktan bahsedilir. Aslında zihin bize ait değil, ailen öğretmenlerin, çevren vs. sana bir şeyler dayatmıştır ve sen bunun farkında değilsindir. Bir olay meydana gelince farkında olmayarak tepkiler veriyoruz ve düşünceler de bize dışardan gelen şeylerdir. Örnek vereyim durduk yere aklına eski sevgilin geliyor, kimse demez ki kötü şeyleri hatırlayıp üzüleyim. Peki aniden bir düşünceyi bize getiren şey nedir? Osho diyor ki, bunları izle; izle ki aslında senin varlığının özünden gelmediklerini farket, bu düşüncelerin sen olmadığını farket, bulutlar olan düşüncelerin arkasındaki gökyüzünü gör(aydınlan)
0
Lusid*
(12.12.17)
bu kişi kim bilmiyorum. bilenler olduğu için cevap vermesem mi diye düşündüm ama bence tekstin bu kadarında çelişki var.

hem ormana bak diyor, hem de ağacın peşinden takıl git. ahahah. ağaç ayaklı olsun.

bu tekstte ciddi bir anlatım sorunu var. ya da benim bozukluk sandığım bir iddia var: sen özelin peşinden gidersen geneli zaten algılarsın iddiası.

bana göre hsttr.
0
godoşu beklerken
(12.12.17)
sen zihninin söylediklerinden bağımsız olarak sensin diyor. zihnin sana bugün beceriksizsin der, yarın müthişsin der, hayat ne güzel der, hayat ne berbat der. ama sen bu düşüncelerden öte, bunlardan bağımsız olarak sensin. zihnine inanmak ve o yönde davranmak zorunda değilsin. ona inanmamak için de dışardan bakabilmen, zihninin ürettiği işlevsiz düşünceleri fark edebilmen gerekir. ondan sonra özün asıl ne olmak/ne yapmak istiyorsa ona yönelebilirsin.
böyle anlatınca biraz soyut kalıyor belki ama aslında çok güzel felsefedir ve psikolojide de yavaş yavaş kendine yer bulmaktadır.
0
mezzosprite
(12.12.17)
(37)

Hangi sözlere çok sinir oluyorsunuz?

ya ben lan neyse
çok ama. öyle hafiften uyuz olmak değil.sıkıntı yokyardımcı olalımtersim pistirsen kimsin yaao da bombaymışbenimkiler
çok ama. öyle hafiften uyuz olmak değil.

sıkıntı yok
yardımcı olalım
tersim pistir
sen kimsin yaa
o da bombaymış

benimkiler
0
ya ben lan neyse
(11.12.17)
bu neyin kafası
kafan güzelmiş
kafa nereye biz oraya

kafaları rahat bırakalım istiyorum.
0
denef
(11.12.17)
Aynen
Çok x’sek demek ki
Öyle bir dünya yok
0
sopiro
(11.12.17)
Selamün Aleyküm

Allahın işi işte..

"...ya la?"

adamın dibi

adamsın.

adam ol

sen benim kim olduğumu biliyor musun?

sal gitsin

yürümek (dm'den yürümek, ordan yürümek burdan yürümek)

yükseldim ( örn: "ben şu kadına çok yükseldim" )
0
AlsterWasser
(11.12.17)
kardeşim
dostum
kardaş
gardaş
birader
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.12.17)
aynen
0
kablelvuku
(11.12.17)
genelde ekşi sözlük'te denk geldiğimde sinir olduğum bazı laflar var:

bilen bilir (biz bilmiyoruz, bizi ilgilendirmez o zaman)
son zamanlarda aldığım en iyi haber (bana ne)
tarihe not düşülsün (oha, mevzu da mesela yanlış ofsayt kararı falan)
0
bellbane
(11.12.17)
kısaltmalı yahut direkt olan tüm anneli babalı vs cinsellikli küfürler.
Daha karpuz kesecektik.
Sen kimsin!
Off çok güzelim akıllıyım yakışıklıyım şuyum muyum yaaa!
Çok yaşa.
Çomar, makarna, kömür gibi kelimeler içeren aşağılayıcı iğrenç tüm sözler.
0
mslny
(11.12.17)
Modum düştü/yükseldi.
0
ms brownstone
(11.12.17)
okey...
0
theseachange
(11.12.17)
aynen


ama o kadar çok duyuyorum ki arada ben de kullanıyor buluyorum kendimi
0
nucleon
(11.12.17)
Bir sıfat olarak "Delikanlı" (Çok delikanlı çocuktur, delikanlı sözler etti)
Bir övme sözcüğü olarak "Adam" (Adam gibi, adamdır, adamın dibi)
Bir hitap olarak "Kardeşim" (Kardeşim bakar mısın?)
Bir karşılık, tepki olarak "Aynen"
Bir açılış ifadesi olarak "Öncelikle" (Öncelikle teşekkür ederim, öncelikle şunu söylemek istiyorum)

Kifayetsiz zibidilerin haşmetmeab bizi kullanması. (Biz böyleyiz kardeş, bize neler ettiler de bana mısın demedik)

Kentsoylu kimselerin ağızlarında eğreti duran taşra sözcüklerini kullanarak kendilerini belalı, zorba, gözünü budaktan sakınmayan gibi göstermesinden de tiksiniyorum. Böyle söyleyince anlaşılmamış olabilir; ama hayatında tezek koklamamış beyaz yakalının birden cevvalleşip taşra argosuyla konuştuğunu düşünün. Genelde futbol konuşurken ya da trafikte seyahat halindeyken bu şekilde davranıyorlar.
0
g man
(11.12.17)
Terbiyemi bozamicam.
Senin seviyene inemem.
Senin icin hanimligimi/beyligimi bozamam.
Vb.

Bi git ya ahaha. Bunu oyle tipler soyluyor ki deli oluyorum.
0
thomaswantsmore
(11.12.17)
Aga
0
for day to break
(11.12.17)
"boş yapma" +1
senin o kabadayı ayaklarına pembe patik giydiririm diye seviyesine inesim geliyor söyleyenin.

bi de "o derece" antipatik.
0
Bruce
(11.12.17)
Kardeşim

Kardeşim

Kardeşim

Kardeşim

Kardeşim
0
Tyler89
(11.12.17)
- haddini bil
- had bilmek
- had bildirmek
0
amortisman
(11.12.17)
Bronz Madalya: "Aynen aynen"

Gümüş Madalya: "Adamsın"

Altın Madalya: "Şaka yapıyosun"


Dayım vefat etti diyorum, "şaka yapıyosun" diyor. Düşünmeden konuşmak ne kadar kötü, değil mi?
0
yirmisantim
(11.12.17)
Yukarıdakilerin bir çoğuna sinir oluyorum ama 1 numaram şu sanırım:

ÇOK X ANNECİM
0
Lim5
(12.12.17)
maksimum derecede değil ama aklıma ilk gelen şuydu:

"çok ponçiğim."
0
sanat guresi
(12.12.17)
kardeşim.
0
goodz
(12.12.17)
Hani,yani,aynen ayol..
0
vasilias
(12.12.17)
aynen kanki aynen
0
regardless of what they say
(12.12.17)
Aynen
Mod (canlı varlık için kullanıldığında)
Adam, adamsın, adamın dibi...
Hani
Türkçe sohbete sıkıştırılmış herhangi bir İngilizce sözcük
X kafasında olmak
Bayan
Kardeşim
Sözlükte ve burda p yerine b kullanılan sözcükler (örn: şimdi basacağım cevapla butonu)
0
grgn
(12.12.17)
FELAN. gözüm seğiriyor sinirden. filan ya da falan tamam ama felan ne? "falan filan feşmekan"ı duyduğumda ise zaten kendimi kaybedip bayılıyorum direkt.
0
der meister
(12.12.17)
cevapların çoğu +1

patlıyor, patlatırsın
..candır.

ok'dir, ok'dur, okeydir.

var daha bir kaç şey.
0
dahinnotha
(12.12.17)
- napıyosun?

sinir olmam nasıl cevap vericeğimi bilememekle ilgili. soranın, bilhassa da yüzyüzeyken buluşulduğundaki selamlaşma esnasındaysa bu katil olma sebebi. ben de işte az evvel yanağından öptüm/elini sıktım, şimdi de seninle konuşuyorum. diyelim telefondaysa banyodaydım da az evvel mastürbasyon yaptım cenabet gezmeyeyim dedim; gibi gıcık cevaplarla tanıdıklarımı bezdirdim. artık sormuyolar.

beni çok sinir eden bu soru/sözle ilgili, neyi amaçladığını bir türlü anlamamak, ikincisi de "nasılsın" sorusunun ikamesi olarak soruluyosa aslında iki sorunun kastının birbiriyle zerre kadar alakası olmaması. üçüncüsü de zaten beni tanıyan biri işimi gücümü rutinimi de biliyor demektir. e o zaman ne anlamı var. özel bir gelişme var mı kastediyosa soran kişi "kayda değer bir gelişme var mı" gibi bir soru sorabilir mesela daha anlaşılır olur.

yeni biriyle tanışıldığında daha da çıldırtıcı çünkü kendi klişelerim olan gıcık cevaplarımı verdiğimde terslemek gibi bir amacım olmadığını ifade edebilmek de ayrı bir işkenceye dönüşüyor.

bu kadar uzun uzun yazmamdan ne kadar dolduğum anlaşılmıştır, bu napıyosun sorusuna olan sinirim yüzünden diğer her şeye karşı da müsamahakar olabiliyorum öyle bir işe yarıyo ^^
0
dafaisss
(12.12.17)
Çok x’sek demek ki + 1
Nasıl x'iz belli değil (diil, vb.)
x stayla (Azalarak bitti gerçi)
Bir de 'İki satırlık adamları musallat ettik' tarzı çevreyi küçümseyici, kendini bir şey sanıcı ifadeler.

Söz değil ama c harfinin j, ş harfinin s gibi son 10-15 yılda türeyen garip Türkçeyi konuşanları yeniden 1. sınıfa yazdırasım geliyor. Harflerin doğru okunuşlarını öğrensinler. Maalesef, 25 yaş altındaki tiyatrocular bile böyle konuşuyor.

Bunun dışında, yukarıdakilerin çoğunu sevdiğimi fark ettim. Özellikle aynen'i seviyorum ben. Birine tastamam katıldığında söylenecek en güzel şey bence. +1 ile aynı şey.
0
aychovsky
(12.12.17)
Süper
İnanılmaz
Okey
Bullet journal setup
Bayan

Bunların hepsinin küpünü alalım lütfen. Bi de bizim müdürün konuş(ama)ma tarzını ekleyelim.
0
yaren
(12.12.17)
Gerçekten de yukarıda verilen cevapların neredeyse tamamına +1

Ama bilhassa bazılarını yeniden yazmak, biraz da eklemek istiyorum. Çoğunlukla sanal ortamlarda kullanılan ifadelere karşı ayrı bir gıcık oluyorum:
-... ya la?
Sadece bu ifadeyi yaygınlaştırdığı için bile nefret ediyorum Behzat Ç'den.

-Doğrudan Türkçe karşılığı olmasına rağmen ısrarla İngilizcesi kullanılan kelimeler, ifadeler. Özellikle de okay, yes ve lokasyon.

-"Bir tık daha x olabilirdi."
-Kardeşim.
-Birader (hatta bilader), sana diyorum!
-"Bana x ile gelmeyin, kalbinizi kırarım.", "At fav'a bekle", "X zamanında nasıl soktuysa acısı geçmemiş anlaşılan", "x'leri kudurttuğuna göre doğru hamle".
Özellikle Ekşi'de gördüğüm an eksiye abanıyorum.

-Hocam
-Harflere karışık basılarak yapılan gülme efekti
-Adamın hası/dibi
-Peder
-Türk filmlerinden alıntılanmış herhangi bir söz. Özellikle de "Şakir'e çay yok", "Saksıya fesleğen gibi oturturum anlamı da çıkar", "Peki, Zeki Müren de bizi görecek mi?" replikleri.
-Israrla yanlış telaffuz edilen kelimelerin bozuk halleri. Netekim, bilimum, espiri, miğde, morel gibi.

-Anam avradım olsun.
Bu kadar iğrenç bir yemin, söz verme veya tehdit etme cümlesi daha bilmiyorum sanırım.

-Bir isteğin var mı?

Yeryüzünün en boş sorusu. Halbuki iki taraf da biliyor ki bu söz öylesine deniyor.

Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Daha çok var da telefondan yazarken zorlanıyorum.
0
m e b
(12.12.17)
@meb yazınca nasıl unuttum dedim, kesinlikle sesli veya yazılı " ...ya la" bitemedi arkadaş! Küfürleri dem,ştim ama bir de dediği gibi "anam avradım olsun" yemini. Bunu diyen insandan tiksinirim ve ciddi midem bulanır.
0
mslny
(12.12.17)
analı babalı küfürlü konuşanları direkt silerim hayatımdan.

direkt yerine direk diyenlere gıcığım!

muhatap yazamayanlara...

bir de şöyle bir kullanım çıktı: "..!" önce ünlem gelir, sonra iki nokta. ünlemle vurgulanmış üç noktadır o!

"aynen"e alıştık.

"la" bir dönem çok baymıştı, bitti gibi.

"olm" diye bir şey var, bazen de "oğlum"

"asdasdffsss" diye bir gülme efekti?

"kadim" kelimesinden tiksindirdiler!

"eyyyyy" diye başlayan höykürmelerden gına geldi!

"anladım" ne demek? bir şey söylüyorsun, önemli bir şey. söyleyecek iki kelime kapasitesi yok. "anladım" diyor sadece. aferin, bu da bir şey.

yine de çok katı değilim küfürler haricinde. ve tabii ki malum şahsın iğrenç hitabeti dışında! değiştiremeyeceğim şeyleri olduğu gibi kabullenmeye çalışıyorum hatta hoşuma bile gidiyor olabilir.
0
runagain
(12.12.17)
ejderya
0
eindaclub
(12.12.17)
Candır.
Amk, aq vb. ifadeler.
Aynen'e ne çok sinir olan varmış. Ben sık kullanırım. :)
0
auroraaurora
(12.12.17)
yaşıyorsun bu hayatı/seviyorsun bu hayatı.

bir de konuşurken sürekli "yani" kelimesi kullanıldığı zaman çok fazla dikkatim dağılıyor. karşımdakinin kelime dağarcığının yetersiz olduğunu görüp içeriği çok dikkate alamıyorum.
0
kayranin kedisi
(12.12.17)
poncik
milli birlik ve bütünlük
kardo
efso
0
gintare
(12.12.17)
aynen
0
nothing in my way
(12.12.17)
dostlar cevaplarınıza çok teşekkür ederim. hepsini dikkatle okudum.

ben "peki"yi unuttum eklemeyi. ahmet hakan ın bir bok bilmediğini belli ettiği ve programındaki iki lafından biri.

"peki"
0
🌸ya ben lan neyse
(13.12.17)
(6)

DB aynı ben.

ya ben lan neyse
https://twitter.com/wiserabit/status/875400007456837633/photo/1samimi soruyorum bu durum hastalık falan mı?
twitter.com

samimi soruyorum bu durum hastalık falan mı?
0
ya ben lan neyse
(11.12.17)
ben de böyleyim. bazı maddeleri gerçekleştirmek elimizde mesela. sinemaya, tiyatroya gitmek, seyahate çıkmak gibi. bazıları da istesek de olmuyor, arkadaş gibi. elinde ise niye yapmıyorsun derler, şahsen benim içimden gelmiyor. sinemaya gidemem, tek başıma sıkılırım. evde izlerim izleyeceğimi. diğer birkaçı kişisel tercih, çoğu insanda var.
bu durum hastalıktan ziyade kişilik bence. ot gibi yaşamak derim.
0
thomaswantsmore
(11.12.17)
İçe ya da dışa dönüklük sanırım, fazlası değil. Yani kimi kapının dışarısında eğlenirken kimine yeterli standratları sağladığınızda, o eşikten adımını atmadan yıllarını geçirebiliyor.

Bu durumdan, yani harekete geçmemekten keyif alıyor olabilirsiniz; hastalık değil kanımca. Nasıl düzenli olarak sinemaya gitmek, sürekli olarak arkadaşlarla buluşmak, mütemadiyen kitap okumak bir hastalık değil ise, bu durum da bir hastalık değildir muhtemelen.
0
tel tokasini duzelten samuray
(11.12.17)
Büyük oranda benzeriz. Haa bir de vatanına milletine bağlı yazılması gerekiyordu. Yeni kapı mitinginde konuşmanın hakkını vermiştir.

Bundan rahatsız değilsen hasta da değilsindir. Sorun yok.
0
1adam
(11.12.17)
adamcağız gizli eşcinsel,
ondan bu kadar uçlarda zaten
"en maço" partinin genel başkanı
ama eve gidip "ablası" ile oturuyor...
0
delaparma
(11.12.17)
yok, ben bile o kadar ot değilim.

arkadaşlarım var çok şükür. şu ex'i bir atlatsam, belki sevgilim de olacak. evleneceğim falan...

imkan olsa içerim ama öyle alemdi fasıldı sevmem. ya tek ya da kafa dengi biriyle güzel muhabbet eşliğinde.

tavla, okey severim de oynayacak kimse yok. hoş, bu ara vakit de yok...

namaz, mevlid falan yok ama arada oluyor :P

gezip tozmayı, alışveriş yapmayı, sinemayı severim de bunlar hep imkanlara göre.

ben de evcilimdir falan ama o kadar da değil.
0
runagain
(12.12.17)
gençken biri kulağından tutup evlendirseydi standart aile babası olacaktı. bir kaç rekat fazla ya da az.


ha abd'yi de günde en az 4 saat tv izleyeyip 12 tane diyet kola içen biri yönetiyor normal nedir ki?
0
FeykIM
(12.12.17)
(12)

Toprak ve Kuzey isimleri nasıl sizce?

bir peynir kutusu kibrit
Hiç tanımıyorsunuz o kişileri ve ismini görüyorsunuz ismi Toprak yada Kuzey ne düşünüyorsunuz? Sizde nasıl bir çağrışım yapıyor yada ne gibi bir yargı yaratıyor?
Hiç tanımıyorsunuz o kişileri ve ismini görüyorsunuz ismi Toprak yada Kuzey ne düşünüyorsunuz? Sizde nasıl bir çağrışım yapıyor yada ne gibi bir yargı yaratıyor?
0
bir peynir kutusu kibrit
(11.12.17)
90larda büyüyen nesil olduğumdan Toprak ismi bana Toprak Sergen'i çağrıştırıyor ve hoş bir isim olduğunu düşünüyorum.
Kuzey ismini de seviyorum, ama ister istemez bir cep telefonunu parmağının ucuyla tutan Kıvanç Tatlıtuğ çağrışımı da oluyor tabii.
0
sopiro
(11.12.17)
Ya aslında isim üzerinden çağrışım yapmak, düşünce oluşturmak hiç yaptığım bir şey değil. Biri özellikle sormazsa asla aklıma gelecek bir şey de değil sanırım.
Öte yandan bu durumda, sorulduğu için söyleyeyim, karşımdakinin yaşına bağlı. İsmini gördüğüm yer kreş listesiyse farklı, akademisyen listesiyse farklı düşünürüm.

Eğer 0~10 yaş ise orta sınıf tipik Türk ailesi profili.

30+'ysa orta-üst/burjuva aile kökenli olduğu aklıma gelir herhalde.

Ama tabii ki hiçbir ehemmiyeti yok bu söylediklerimin; zira isim üzerinden fikir edinmek çok tuhaf ya, temelsizliğin dik alası.
0
g man
(11.12.17)
Türkiyenin gerçeklerinden habersiz umrunda olmayan, maddi durumu iyi, yazın kesinkez sahil şeridine inip kokteylini içen cnbc-e den vaz geçemeyen bir tip aklıma geliyor. Bedelli askerliği gözlüyor da olabilir.
0
1adam
(11.12.17)
Kuzey, Karadenizli, hatta Trabzonlu yaramaz bir çocuk. Toprak da silik biri. Hayatı boyunca "toprağaaam" gibi esprilere maruz kalabilir. İkisini de çocuğuma koymam.
0
dissendium
(11.12.17)
kötü isimler.
özellikle toprak.
0
alt4y
(11.12.17)
Toprak çok hoş bir isim bence. Kuzey nedense itici geliyor biraz.
0
ms brownstone
(11.12.17)
Kuzey ismini severim ama Toprak ismini ben çok itici buluyorum. Ölümü çağrıştırıyor bana :/
0
anneboleyn
(11.12.17)
ikisi de merak uyandırıcı. ikisi kardeş olsa üçüncü çocuğun adı aras mı derdim. 30+ için karizmatik isim ama 30 öncesi yaş için karizmatikliği kalmadı bence .
0
part time pollyanna
(11.12.17)
toprak da, kuzey de güzel isimler bence. ama kuzey daha bir güzel sanki.

yavşaklık, adam olmayanda, isminde değil.

yakın zamanda çocuğu olan iki arkadaşımdan biri "çayan", diğeri "berkin" koydu oğullarının adını.
0
runagain
(12.12.17)
isim gibi gelmiyor nedense.
0
eindaclub
(12.12.17)
erkek olduklarini dusunurum.
0
jimicik
(12.12.17)
ikisi de söyleniş olarak çok sert isimler. sanki büyüyünce asabi ya da maço tipler olurlar gibi. şu an çocuk olduklarına eminim, özellikle de kuzey kesin bebek daha :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.12.17)
(10)

Ayasofya'nın ibadete açılmsası hakkında

apolitikherif
Ne düşünüyorsunuz?Benim bir yanım diyor ki, ülkede adım başı cami var ayasofya müze olarak kalsın.Diğer yanım diyor ki, ayasofya fethin simgesidir. Konstantinapolisin İstanbul oluşunun sembolüdür. İbadete açılması gerekir. Avrupa'da camiden kiliseye dönen yapılar mevcut, biz niye yapmayalım?Son zama
Ne düşünüyorsunuz?

Benim bir yanım diyor ki, ülkede adım başı cami var ayasofya müze olarak kalsın.
Diğer yanım diyor ki, ayasofya fethin simgesidir. Konstantinapolisin İstanbul oluşunun sembolüdür. İbadete açılması gerekir. Avrupa'da camiden kiliseye dönen yapılar mevcut, biz niye yapmayalım?

Son zamanlarda ikinci yanım ağır basıyor. Sizce ne olmalı, neden?
0
apolitikherif
(11.12.17)
her b**muz düzgün sıra buna geldi.
0
kimlanbu
(11.12.17)
Yıllardır söylerim. Ayasofya'yı cami yapmakta ısrar etmek aslında "fethin" kesinlikle gerçekleşmediğini gösterir. bu olay bana hep Ortadoğululara has bir özgüvensizlik gibi geliyor. Bu öyle bir şey ki, 500 değil 5000 yıl da geçse, İstanbul'un Müslüman Türkler tarafından ele geçirildiğine ikna olmayacak adamlar var Ayasofya cami olmadığı takdirde.

Valla tutup freudyen tespitler kasmak istemem; ama bir bakıma el değmemiş, kendisinden başkasının anılarını taşımayan partner arayan "erkeklik" düşüncesinin politik tezahürüdür Ayasofya'nın camiye döndürülmesindeki ısrar.

Düşünün ya, yüzlerce yıl geçmiş, adamlar hala "İstanbul bizim" diyemiyor gönül rahatlığıyla. Çünkü bilinç dışlarında yatan özgüvensizlik ele veriyor kendilerini. Biliyorlar ki layık değiller İstanbul'a.

Öte yandan ülkedeki bazı mütedeyyinlerin Fatih'i, kendi çarpık ahlak algılarına alet etmelerinden ise tiksiniyorum. Kazer-i Rum, onların sandığı gibi kafasına at gözlüğü takmış vizyonsuz bi' mürteci değildi. İskender'in, Sezar'ın, Agustus'un ardılıydı. Onun vizyonunun zekatını bile taşıyamayanlar kalkıp Ayasofya'da provokatif eylemler yapıyor ve sıradan halkın kafasını karıştırıyor.

Dünya'nın en büyük şehrini; alelade, önemsiz kalabalık bir şehir haline getirenler Ayasofya'yı kendileri gibi yapmak istiyor. Gri, değersiz, anlamsız; çünkü hem dinde hem de kültürel tarihinde var olan yağma duygusu onları buna itiyor.

Öte yandan Ayasofya'nın bir kuyruk acısı olarak gelmesi elbette ki yeni bir mesele değil. Karşısına en az onun kadar heybetli bir İslam şaheseri diktikten sonra bile Ayasofya'nın heybetiyle yaraşamadığını düşünüp yine onun için çığırtkanlık yapmaları bunun en güzel örneği.

Burada her birini 2'şer cümleyle açıkladığım her paragraf aslında başlı başına sayfalarca açıklamaya sahip. Konuyu kısa kesmek mümkün değil; ama özetle, Ayasofya'nın 21. yüzyılda ibadete açılması (cami olması değil bakın) dünyanın en ironik olayı olur. Hele ki bu Fetih Ruhu diye boyanırsa vay haline.

eksisozluk.com

eksisozluk.com
0
g man
(11.12.17)
istemem.
asli kilise olan bir yapiyi illa ki ibadete açmak gerekiyorsa, kilise olarak acilmalidir.

kaldi ki su anda muze olarak işlevini gayet güzel yerine getirmektedir.
0
for the record
(11.12.17)
Kendimi müslüman olarak tanımlamam ama bence açılsın. Batılılara cici gözükmek için müze olarak tutulması çok saçma. Açılsın millet gitsin namaz mı kılıyor ne yapıyorsa yapılsın. Böyle eziklik olamaz. Aynı konumda batılılar olsa ibadete açmayı bırak o yapıyı yerle bir ederdi.
0
catch the arrow
(11.12.17)
bilmemkaçyüz yıldır istanbul sende zaten, neyi kanıtlayacaksın ki? istanbul'da kiliseden camiye çevrilmiş onlarca yapı var, hepsinin kültür mirasına sıçılmış. zeyrek ve fenari isa mesela, ne hale gelmiş. zeyrek'i kim kaç kere gitti gördü mesela, nerede olduğunu da semtin adından tahmin edersiniz anca. mis gibi heybetli bi cami, al sana sembol. fatih camisini yapmak için oradaki mezarları da piç etmişler, o da gayet heybetli bir yapı, al sana sembol.
ya bi kere turistik açıdan düşün, bu saatten sonra ibadete açsan turist sayısı düşer oraya giren, ekonomik açıdan da zararlı.

yani yararı sıfır, zararı çok, hem kendine hem dünya mirasına.
0
Bruce
(11.12.17)
@g man +1

Ülkede cami mi kalmadi da ibadete aciliyor.
AKP'nin göz boyama siyaseti iste. Dikkati Reza'dan ve bakanlardan cekebilmek icin simdi de bununla milleti oyalarlar artik.
0
chitosan
(11.12.17)
Camii olarak ibadete açılmalı. İstanbul fethedildikten sonra bizlere öylece miras bırakıldı. Esas olan bu.
Şu an varsayalım ki elden (Allah celle celaluhu korusun) çıkacak olsa ele geçirenlerin müze olarak kullanacağını düşünmek büyük bir saflık olur.
0
1adam
(11.12.17)
kocamustafapaşa camii 6. yüzyılda yapılmış bir manastır iken fetihten sonra camiye dönüştürülmüştür örneğin. böyle yüzlece camii var bu ülkede.

ayasofya meselesi cumhuriyet dönemindeki dinci-laik çatışmasının sembolü oldu sadece. milletin duygularını manipüle etmek için siyasi olarak kullanılan bir konu.

ayasofya camii yapılsın diye kuduranlardan kaç tanesi camide namaz kılıyor acaba? abuk sabuk şeyler bunlar. lozan'ı da güncelleyecekmiş bizim reis.

allah akıl fikir versin, herkese :)
0
otonomo
(11.12.17)
cami olunca süleymaniye'nin başına gelenler gelecekse bırakın dokunmayın kalsın.

süleymaniye yi restore edicez diye tahrip ettiler bu çok dindar! vatandaşlar.
akustiğini bile bozdular.
0
herhaltibiliyoring
(11.12.17)
kiliseden camiye çevrilip halen kullanılan bir sürü yapı var. ayasofya, istanbul'da da tek örnek değil.

evet ülkede adım başı cami var, bence de eksik olsun. cami var ama hak yok, hukuk yok, adalet yok, eşitlik yok. özgürlük yok, düzen yok, kültür yok, görgü yok...

@g man'in bahsettiği "fethin şu kadar yüzüncü kutlamaları" bahsini ilber ortaylı da yazmıştı bir ara. ve "tamam, sakin fethettiniz. sizin artık, her yıl bunu kutlamayın" minvalinde bir şeyler yazmıştı.

siyasal islam ve onun tabanı olan tarikatler, cemaatler bu tür sembolleri çok sever. onlar için gelir ve oy kapısıdır.

bir yandan evet ben de bazen cami olsa diyorum ama şimdiki halinde de sıkıntı yok. bildiğim kadarıyla ibadete açık bir bölümü de var. çevresinde zaten ibadete yeteri kadar uygun camiler var. kaldı ki, ibadet etmek için camiye de ihtiyaç yok! işte bunlar hep güç, iktidar mücadelesi/gösterisi.

afrika'daki misyonerlerin, yerel halkı hıristiyanlığa çekmek için, halkın kutsal kabul ettiği kişileri aziz ilan ettiğini söylemişti murat belge. bizim eyüp sultan semti ile ilgili anlatılanlar da istanbul'a bir aidiyet sağlamak için kurulmuştur.

avrupa/batı da çok samimi değil, kabul. hala bir haçlılık ve özlerindeki inançlarının varlığını kanıtlayan eylem ve söylemleri bir gerçek.
0
runagain
(12.12.17)
(15)

bu mu bayıldığınız tarkan?

Bruce
bu ne ya?https://www.youtube.com/watch?v=ZKtNB9jiHV0adam bildiğin mustafa ceceli şarkısı yapmış, hala kaldı mı "megastar" diye bayılan buna?
bu ne ya?
www.youtube.com
adam bildiğin mustafa ceceli şarkısı yapmış, hala kaldı mı "megastar" diye bayılan buna?
0
Bruce
(11.12.17)
Son albüm tam bir rezalet. Resmen 15 saniyeden fazla dinleyemedim şarkıları. Hele bu şarkı: korkuuunnnçç
0
lcha
(11.12.17)
Tam bir gelin-damat dans şarkısı olmuş.
Tarkan'ın şarkılarını zaten dinlemezdim ama kendisini seviyorum. O yüzden pek bir şey değişmedi benim açımdan.
0
peggy
(11.12.17)
Söz: Günay Çoban Müzik: Serkan İzzet Özdoğan

Tarkan sadece söylemiş. Bunun içi suçlayabiliriz evet.
Haa Tarkan şeyimde mi? Hayır.
0
teknikekip
(11.12.17)
Eski "p*ç" Tarkan artık yok. Adamın yaşı ilerleyince böyle duygusal bi herif oldu çıktı. Ben eski şarkılarının hatırı için hala seviyorum.
0
dissendium
(11.12.17)
Aleyna tilki>Tarkan
0
doxanikee
(11.12.17)
@teknikekip, zorla söyletmediler diye tahmin ediyorum. "bu ne amk koskoca megastarım ben, böyle bir şarkıyı nasıl verirsiniz bana" diye ortalığı birbirine katması lazımdı.

@dissendium, bence kendi gelişimiyle değil müzik dinleyen kitlenin değişimiyle ilgili. rüzgara yön veren olmak yerine kapılıp giden olmayı seçmiş. cukkasına bakacak tabii ki, bunu kınamıyorum ama tarkan'ın bundan ayrı bir misyonu ve vizyonu olduğunu düşünerek bayılıyordu bunca insan, ki aralarında standart türk pop müziği dinleyicilerinden daha yüksek standartlara sahip olanlar da vardı. ben de dinlerim zaten eski şarkılarını, bu kadar düşmesi şaşırtıcı.
0
🌸Bruce
(11.12.17)
tarkan'ı baya seviyorum ama taa temmuz ayında ilk kez radyoda duymuştum bu şarkıyı ve mustafa ceceli sanmıştım gerçekten, benzetmeniz baya isabetli : D
0
nevrochaotica
(11.12.17)
tarkan dudu albumunden sonra silah zoruyla album yapiyor gibi.
0
baldur2
(11.12.17)
Son albümü tırt - aldığıma yanıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.17)
2018 yılının resmi düğün şarkısını yapmış. Kusana kadar duyarız yazın.
0
jazzabel
(11.12.17)
Gel gel hiç acımayacak'tan bu günlere. Tey yavrum tey
0
nickini degistiren yazar
(11.12.17)
@nickini degistiren yazar, o da dandik bi şarkıydı bence. düdüklü şarkısından itibaren düşüşte. baktım şimdi albümün adı da metamorfozmuş, negatif kafkaesk bir dönüşüm olmuş abimizinki.
0
🌸Bruce
(11.12.17)
Bu yaz birkaç düğüne katıldım, ve hepsinde bu şarkı ile dans ettiler. Sonra dedim o dans şarkısını indirilerim ya kiminmiş o diye; cevap kahkahalarla tarkan oldu.

ben ki tarkan dinlemem normalde. (mustafa ceceli de dinlemem vurmayın)

yani herkes o şarkı için çok şaşkın ama millet de ben de beğenmiştim. En azından bende şarkılar ambiyans eşliğinde aklımda kalıyor yani dinlediğim anda ona bi' klip çekiyorum kafamda ve bu şarkı için güzel hikayeleri var beynimin.

tarkan benim gözümde hiçbir zaman megastar olmamıştır, zaten samimiyetsiz bulurum kendisini ancak başarılı olduğu çok aşikar. Yani, bayılan kaldımı sorusunun cevabı evet, hala büyük bir hayranlık devam ediyor ona karşı ve o da bu süreci çok iyi yönetiyor/yönettiriyor artık hangisiyse.
0
mete kudur
(11.12.17)
Evet bayıldığım Tarkan bu, şarkının Tarkan'la ilgisi yok. Açıkçası Tarkan ın bir tek Cuppa şarkısından nefret ettim ve bir kez bile oturup baştan sona dinlemedim, sözleri Sezen Aksu'ya ait. Bu albümü almadım, ve malesef eski şarkılarının tadı olmadığını biliyorum. Bunu Tarkan a şu anlamda bağlamıyorum, artık şarkı sözü yazarı yok, duygu yok, aşk yok, mesafe yok, ayrılık acısı yok, eskisi gibi yoğun hiçbir şey yok. Ancak atarlı giderli yahut düğün dansı şarkısı var. Sezen Aksu, Aysel gürel, yıldız Tilbe vs aklınıza diğer gelen iyi şarkı sözü yazarları dahi son şarkıları hep kötü, hep ruhsuz, hep yazılmış olsun diye. Tarkan olmasını sağlayan sözlerin sahipleri bile bu haldeyken aklınca küçümsemek neden, ki kendine ait Gülümse kaderine gibi gayet iyi şarkıları da vardır. Yeniden yorumladığı Firuze ve hatasız kul olmaz harikaydı, hakeza sanat müziği albümü de. Keşke kendine yakışan şarkıları bulmadıkça albüm yapmasa, bir tane bulursa bir şarkı çıkartsa, yoksa bana eski şarkıları bir ömür yeter.
0
mslny
(11.12.17)
ben sevdim. sevdiğim için anlamlı geliyor, güzel geliyor bana bu şarkı.
0
runagain
(12.12.17)
(4)

Tahhütlerden kurtulmak

deveyi diken adamin ta kendisi
Aynı operatöre ait 2 hattım var. İkişer cihaz taahhütü var. Toplam 4 cihaz yani.Cihaz taksitleriyle beraber ikisi de ayrı ayrı 200-300 tl fatura geliyor. ayda 400-500 tl fatura demek.Not: Bu cihazlar bana ait değil aslında. Bir akraba kazığı yedim, uzun hikaye. Bunları bu şekilde ödeyemiyorum. Ödüyo
Aynı operatöre ait 2 hattım var. İkişer cihaz taahhütü var. Toplam 4 cihaz yani.

Cihaz taksitleriyle beraber ikisi de ayrı ayrı 200-300 tl fatura geliyor. ayda 400-500 tl fatura demek.

Not: Bu cihazlar bana ait değil aslında. Bir akraba kazığı yedim, uzun hikaye.

Bunları bu şekilde ödeyemiyorum. Ödüyorum da, tüketiyor beni. Tarife taahhüt bozup, hatta mümkünse numara taşıyıp, akabinde operatörle ile anlaşma yoluna giderek bir yapılandırma falan isteyip ufak taksitlerle ödemek istiyorum.

Mümkün müdür acaba? Bezdim artık.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(10.12.17)
Turkcell Finansman ile aldıysanız geçiş yaptığınız zaman tarifeye bağlı taahütleriniz bozuluyor onların tazminatını ödüyorsunuz. Cihaz taksitleri için her ay bankaya gidip taksit yatırcam diyip yatırıyorsunuz. Turkcell Finansman bildiğiniz ihtiyaç kredisi gibi çalışıyor, erken kapatmanız durumunda düşüyorlar fiyatı hatta.
0
gozu acik sevisen yahudi
(10.12.17)
Evet Turkcell Fİnansman. Fakat tarifeden kaynaklı ceza haricinde cihaz bedelleri tek seferde gelmez mi diyorsunuz? Bu güzel haber. Gider cihaz taksitlerini yatırırız o dert değil.
0
🌸deveyi diken adamin ta kendisi
(10.12.17)
ben de aynı dertten muzdaribim, birçok diğer dertle birlikte. çalışırken bir şekilde ödüyordum ama işten çıkarılınca bir anda dibe vurdum. başka şeylerle birlikte, bunun için de borçlandım, bir şekilde yaptım ödemeleri. şimdi bir cihazın taksidi bitti, diğeri de temmuzda bitecek.

@gözü açık sevişen yahudi'nin dediği gibi olabilir ama emin değilim.

şunlar bir bitsin, bir daha tövbe...
0
runagain
(10.12.17)
bu çakallar senin kullandığın tarifenin fiyatını kağıt üstünde yüksek gösteriyorlar. cihazdan ayrı kullandığın kendi tarifen. misal 50 liralık tarifedesin ya. güya bu tarife 100 tl de sana tahhütten dolayı 50 lira yapmışlar gibi. işte kaç aydır kullandıysan taahhüdü bozduğunda geçmiş indirimleri de alıyorlar. 10 ay kullandıysan 50 liradan 500 lira kilitliyorlar. ona da bak muhakkak.
0
efruz
(10.12.17)
(2)

hande yener'in "benden sonra" şarkısının sadece nakaratlısı var mıdır?

runagain
üşenmedim aradım ama bulamadım.aralardaki müzik olmasın, sadece sözlerin olduğu kısım olsun istiyorum.
üşenmedim aradım ama bulamadım.

aralardaki müzik olmasın, sadece sözlerin olduğu kısım olsun istiyorum.
0
runagain
(09.12.17)
sadece nakaratın müziksiz düz okunmuş halini mi istiyosun yoksa o kısımın kesilmiş halini mi?

kesilmiş hali ise o şarkıyı indir, sonra online olarak kesebilirsin.
0
elorelia
(09.12.17)
nakaratın müzikle okunan kısmını istiyorum. hazırını bulamazsam keseceğim dediğin gibi.
0
🌸runagain
(09.12.17)
(9)

Yanlis zamanda dogdugunuzu dusunuyor musunuz ?

müptezel dostoyevski
evet sakinlerhic 8. 9. yuzyillarda vikinglerin icinde dogup bir savasci olsaydimisa zamaninda yasayip o donemi kesfetseydimkapitalizmin bizi ele gecirmedigi bir donemde dogup gecim derdi olmayan bir gezgin olsaydimya da gelecekte teknoloji daha ilerledigi zamanlarda dogsaydim diye ic geciriyor musun
evet sakinler

hic 8. 9. yuzyillarda vikinglerin icinde dogup bir savasci olsaydim
isa zamaninda yasayip o donemi kesfetseydim
kapitalizmin bizi ele gecirmedigi bir donemde dogup gecim derdi olmayan bir gezgin olsaydim
ya da gelecekte teknoloji daha ilerledigi zamanlarda dogsaydim diye ic geciriyor musunuz ?

gitmek istediginiz zamanda orta halli olacaginizi dusunerek cevap ekleyelim, cok zengin her cagda keyifli yasamis diyebiliriz zaten

Hangi cagda hangi ulkede nasil yasamak istediginizi belirtin lutfen
0
müptezel dostoyevski
(08.12.17)
Geçmişle ilgili öyle bir 'Ah, yanlış zamanda doğmuşum' derdim yok hiç. Hatta iyi ki antibiyotikten, penisilinden önce doğmamışım diye yatıp kalkıp teşekkür de edebilirim. Hiç romantik değilim o konuda. Kıyafet olarak ortalığa şöyle bir şeyler giyip fili fili dolaşmak isterim ama o dönemde sobasız, elektriksiz, ilaçsız, bilmemnesiz yaşamayı da tercih etmem. Orta halliliği geçtim; Karun kadar zengin olsam kombi öncesi döneme gitmek istemem. Kalkar şunu mahallede giyer, mahallenin delisi ilan edilirim; daha iyi.
www.willowandthatch.com

Geleceği ise şimdiden bilemiyorum. Getirisi götürüsü ne olur düşünemiyorum. Hani, tüm hastalıklara çare bulunur ama bir daha kokulu domates yenemez falan (gerçi şimdi de kokulu domates yok), bunların hesabını yapacak kadar bilgim de yok. Yine de insan ömrünün ortalama 300-500 yıl olduğu bir gelecek varsa, yanarım yanarım onu kaçırdığıma yanarım.
0
aychovsky
(08.12.17)
hayır. yaşadığım çağdan memnunum kişisel hayat olarak. dünya zaten .oktan bir yer, her zaman öyleydi.

ama yiğit özgür gibi "ben olsaydım"larım var tarihi dönemlerle ilgili.

mesela, yavuz-şah ismail mücadelesi sırasında kesinlikle şahın yanında olurdum. alevi de değilim ama o şah deyince bir tuhaf oluyorum, coşuyorum.

istiklal savaşı döneminde çok sıkı bir kemalist olurdum. şu an kendimi çok sıkı bir atatürkçü diye görmeme rağmen, milli mücadele sonrası muhalif olurdum sanırım.

bir muhaliflik var evet.
0
runagain
(08.12.17)
güzel betimlemelerden : youtu.be
0
altinci nesil caylak
(08.12.17)
1950’lerde New York’ta yaşamaktan çok memnun olurdum.
0
sen git ben geliyorum
(08.12.17)
evet keşke 1989 değil 2989'da doğsaydım diyorum çoğu zaman
0
peki madem
(08.12.17)
özellikle şöyle bi 400 yıldır insanlık sürekli ileri gittiği için hangi tarihte doğmuşsak o tarihten memnun kalırdık çünkü aychovsky'nin bahsettiği gibi teknolojinin faydaları sayesinde hayatımız hep daha öncekine göre "en gelişmiş" kalacaktı. 1884'de doğmuş birinin akıllı telefonu bilme imkanı olmadığı için o anki teknolojiyi, hayat standardını "en yüksek" kabul etmesi çok doğal, haliyle bu açıdan, yani pragmatik bakınca ben de halimden memnunum.

öyle "ben bu çağın adamı değilim" diye de düşünmüyorum, ne o kadar ileri görüşlü ve "gelişmiş" bir haldeyim, ne de kendimi buraya ait hissetmeyecek kadar uyumsuz. ha, belki türkiye değil de başka ülkede doğsaymışım diyebilirim.

tamamen fantazya kuracaksak lorenzo floransasında yaşamak isterdim kesinlikle. bi master'ın kalfası olurdum seve seve, öğrenirdim sanatı zanaati, zaten o şehir insana ilham da oluyor; belki de günümüz insanları siz benim sergimi dolaşırdınız...
0
Bruce
(08.12.17)
Düşünüyorum. 60'lı ve 70'li yıllarda genç olmayı isterdim. Müziği, sineması, kıyafetleri vs ile yaşanmış en güzel zamanlar bence bu yıllar.
0
ms brownstone
(08.12.17)
Yok, düşünmüyorum. Başka bir coğrafyada/kültürde doğsaydım keşke gibi yakınmalarım oluyor ama onun dışında teknolojiyle ve nimetleriyle başka bir dönemde yaşamak için çok içli dışlıyım sanırım. İnsan ömrü uzarsa, o zaman yaşamak güzel olurdu tabii. (aychovsky'nin cevabından paraphrase yapmışım gibi oldu gerçi.)
0
sopiro
(08.12.17)
Aycho +1
Hiç "eski zamanlar ne güzelmiş" romantizmi yapamıyorum. Antibiyotik, tetanoz aşısı, internet falan şahane şeyler. Orta halli olsak da 80 yaşımıza kadar yaşayabiliyoruz. Eski çağlarda kesin 30'umda ölürdüm ben ya da daha da eski dönemlerde doğal seleksiyonla yine ölürdüm.

Ha geleceği merak ediyorum, teknoloji daha nerelere gidecek, neler yapacaklar, başka bir gezegene insan gidecek mi (bunu belki görebiliriz, keşke görsek ölmeden) başka bir yıldıza ulaşacak mıyız, insanlar gelecekte dünya dışı canlılarla karşılaşacak mı... Bunları merak ediyorum ben.

Fakat bilimin bu kadar ivmelendiği bir çağda yaşadığım için aşırı mutluyum. Commodore 64'ten şu kullandığımız telefonlara kadar her aşamasını tanıdım bilgisayarın, internetin doğmasına değil ama büyümesine şahit oldum, daha ne olsun.
0
kobuzchu kiz
(08.12.17)
(4)

karl marx'ın böyle bi sözü var mıydı?

nice tnetennba
yıllaaar önce görmüştüm, aha şuna benzer bi sözdü:"geçmişte her ne yaşanmışsa, yaşanması gerektiği için yaşanmıştır." gibi bi şeydi. umarım uydurmuyorumdur.
yıllaaar önce görmüştüm, aha şuna benzer bi sözdü:

"geçmişte her ne yaşanmışsa, yaşanması gerektiği için yaşanmıştır." gibi bi şeydi. umarım uydurmuyorumdur.
0
nice tnetennba
(08.12.17)
şöyle bişey çıktı
www.sabah.com.tr
0
high hopes of the sozluk
(08.12.17)
merhaba, böyle bir sözüm olduğunu hatırlamıyorum. varsa da söylemem gerektiği için söylemişimdir. :)
0
karlmarx
(08.12.17)
Bu cümle doğrudan Marx'a mı ait bilmiyorum, ancak Marksist tarih anlayışının temellendiği argümanlardan birisdir diyebilirimi. "Tarihin kırılma noktaları, liderler veya onu o hale getirenler sayesinde oluşmamıştır, onlar sadece kırılma noktasının bir parçası olmuşlardır."ı savunur bir anlamıyla.

E.H. Carr da "Tarih Nedir?" kitabında benzer görüşler üzerinden açıklar tarihi.
0
sevgikusunkanadinda
(08.12.17)
"olan bir şey varsa, olması gerektiği için olmuştur" diye biliyorum ben de onu. nerede gördüğümü, okuduğumu hatırlamıyorum.
0
runagain
(08.12.17)
(10)

insan değişebilir mi?

isimsiz uye
üşengeçlik, cimrilik, ahlaksızlık, rahat yaşamı sevme, yüksek cinsel arzu, şanssızlık, kafa karışıklığı, saldırganlık, sekilik, mayışkanlık ve benzerleri değişebilir mi sizce?
üşengeçlik, cimrilik, ahlaksızlık, rahat yaşamı sevme, yüksek cinsel arzu, şanssızlık, kafa karışıklığı, saldırganlık, sekilik, mayışkanlık ve benzerleri değişebilir mi sizce?
0
isimsiz uye
(07.12.17)
değişebilir.
0
sta
(07.12.17)
gelişebilir ama değişmez. bu gelişim bazı kötü alışkanlıkları törpüler.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(07.12.17)
sarsıcı bir şey olmadıkça veya kendi gerekli görmedikçe değişmez bence. hele yüksek cinsel arzu gibi daha ziyade içten gelen şeyler.

kafa karışıklığı üşengeçlik kontrol altına alınabilir bir ölçüde.

edit : en büyük hata karşı tarafın değişeceği üzerine senaryo kurmaktır. bitirir bu senaryo insanı.
0
EasyTiger
(07.12.17)
Hem de nasil degisir. Kendini taniyamayacak hale bile gelir.
0
runagain
(07.12.17)
yaşadığı şeyler insanı gerçekten değiştirebilir.
0
mehmed resad
(07.12.17)
Gerçekten isterse değişebilir. Değişmek zor bişey değil. Gerçekten istemek işin püf noktası.

Sekillik ne oluyor bilemedim.
Yüksek cinsel arzunun pek çok nedeni olabilir, tıbbi yardım almakta fayda var.
Saldırganlık davranış bozukluğu da olabilir, fiziki veya ruhsal sıkıntı kaynaklı da olabilir. Nedenini tıbba danışıp belirlemek iyi olur.
Üşengeçlik, cimrilik, mayışkanlık, ahlaksızlık vs de davranış bozukluğu veya tıbbın alanına giren sıkıntı nedeniyle olabilir.

Yani; önce hekimler bakar, tahliller vs yapılır. Temiz derlerse davranış bozukluğudur. İster psikolojik yardımla ister kendi kendine karar vererek düzeltebilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.12.17)
değişebilir elbette ama gerçekten değişmek istemesi ve bunun için gerçekten çabalaması lazım.
0
fragile lady
(07.12.17)
Bu, yaşa ve kişinin kendini yenileme, iyileştirmeye yönelik sürekli bir istek duymasına bağlı bir şey. Yaş ilerledikçe, özellikle 40 sonrasında kişilik daha fazla katılaşıyor, değişim zorlaşıyor. Genelde böyle ama birey olarak bakılırsa bazı istisnai insanlar olağanüstü esnekliğe ve kendini yenileme kabiliyetine sahipler ve ileri yaşlarda da değişebiliyorlar.

Cinsellik, saldırganlık gibi şeyler zaten yaşla birlikte değişir, kaçınılmaz :)

Bunların dışında, kişi kendini değiştiremese bile ağır travmatik olaylar, kaza, hastalık, yakının ölümü vs. kişiyi beklenmedik şekilde değiştirebilir.
0
mikro patlama
(07.12.17)
Değişebilir ama bugünden yarına değil, oturduğu yerde değil ve başkasının beklentisiyle değil.

Zaman ve tecrübeler insanı değiştirir zaten. Herkes diyordur 'Eskiden çok şöyle şöyleydim, zaman geçtkiçe böyle böyle oldum' diye. 10 yıl önceki kendiyle aynı olmuyor insan. Ya da terapilerle insan değişiyor uzun vadede. İlk başta törpülenmiş gibi olsa da, uzun vadede değişebiliyor.

Amma ve lakin 'Ya umarım bu adam değişir', 'Keşke biraz daha şöyle olsa' gibi şeylerle değil. Kendi isteği ve çabası ile.
0
aychovsky
(07.12.17)
İnsan özünde iyidir Ahlaklı ve comerttir. Değişir anahtar kelime de sabir.
0
opitseri
(07.12.17)
(9)

Sizin sevdiğiniz bir şeyi başkaları sevmeyince şaşırıyor musunuz?

m e b
Ya da sizin sevmeyip de başkalarının sevdiği bir şeyde şaşırıyor musunuz? Örneğin bir şarkıyı adeta orgazmik ya da etkileyici buluyorum. Arkadaşıma önerince "Bu ne ya? Resmen bok gibi, neresini sevdin bu kadar?" diyor. Bende bıraktığı etki, onda hiç yaşanmıyor. Ben de epey şaşırıyorum, hayal kırıkl
Ya da sizin sevmeyip de başkalarının sevdiği bir şeyde şaşırıyor musunuz? Örneğin bir şarkıyı adeta orgazmik ya da etkileyici buluyorum. Arkadaşıma önerince "Bu ne ya? Resmen bok gibi, neresini sevdin bu kadar?" diyor. Bende bıraktığı etki, onda hiç yaşanmıyor. Ben de epey şaşırıyorum, hayal kırıklığına uğruyorum. Ya da ne bileyim, mesela bir yiyeceği tapacak kadar sevenler var, tadıyorsunuz ama siz aynı şekilde beğenmiyorsunuz vs. Hani olay, nihayetinde zevkler-renkler meselesi ama bunu zaman zaman görmezden geliyoruz sonuçta.

(Olayı "Millet senin/benim zevkine göre mi yaşayacak ulan?" tepkisine indirgemeden cevap verirsek daha güzel olur. Kimseye "Sen ne anlarsın güzel müzikten/yemekten!" demiyoruz burada.)
0
m e b
(07.12.17)
seinfeld izleyip de sevmeyenleri anlamıyorum mesela. friends daha iyi diyorlar 2-3 sezon izledim friends de fena bir dizi değil ama bu ebedi tartışmanın açık galibi bana kalırsa seinfeld. friends'ten bağımsız olarak da izleyip sevmeyen kimseleri hiç anlamıyorum, gayet fıstık gibi bir dizi işte.
0
nickimin hakkini veremedim
(07.12.17)
şaşırmıyorum. Normali bu değil mi zaten
0
aquarium
(07.12.17)
Şok oluyorum
0
denef
(07.12.17)
Köpekleri sevimli bulmayan garip insanlar var. Ben buna hayret ediyorum.
0
ms brownstone
(07.12.17)
çok şaşırıyorum.

mesela uğruna adam bıçaklayacağım bi tatlı için, bu ne yaa? demişti biri. şaka gibi.
veya çok beğendiğim bir kitabı/filmi falan beğenmiyorlar, inanamıyorum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(07.12.17)
oluyor oluyor yalan yok.

ilk bi şaşırıyorum sonra kendi yoluma bakıyorum. iyiki de benim sevdiklerimi herkes sevmiyor.

bazen de bağzı insanların sevmemesi doğru yolda olduğumu gösteriyor kendi adıma tabii ki. o zaman şaşırmıyorum.
0
AlsterWasser
(07.12.17)
Kendim bu kadar değişirken başkalarıyla farklarıma hiç şaşırmıyorum.
Müzik örneğinden gidersek; mesela iki yıl önce döndüre döndüre dinlediğim parçayı geçen gün tekrar dinledim, hiç bir anlam ifade etmedi. Gençliğimde saza bayılırdım, sonra keman / çello sevdim, şimdilerde fellik fellik gitar solosu arar oldum.

Muz sevmeyenleri hâlâ pek anladığımı söyleyemem yine de :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.12.17)
Kapali havanin nesi sevilmez... kapkara bulutlar, hafif bir serinlik... hadi bu goreceli.

Bebekler, cocuklar nasil sevilmez.
0
runagain
(07.12.17)
hayat aklini konusacak bir filozof uret + 1

Benim zevkim yıllar içinde değişiyorken, şaşırmıyorum.

Şaşırdığım bir iki şey var. İlki, birinin bir şeyi çok seveceğini tahmin ediyorumdur, normalde zevkine çok uygundur ama sevmemiştir, 'Aaa, sen bunu mu sevmedin. Ben seversin diye düşünmüştüm' diyerek şaşırırım. İkincisi de, bir şeyin bana göre uç bir sevilme nedenine, sevilmeme nedenine şaşırabilirim. Örneğin, Little Miss Sunshine'ı izlediğimde ruhum daraldı, içim karardı, hatta birkaç gözyaşı döktüm ve açıkçası pek sevmedim. Sonra yorumlara bakıp 'İçimi ısıtan, iyi hissettiren film' gibi yorumlar okuduğumda çok şaşırmıştım. Yani, sevilmesi şaşırtmazdı ya da 'Güzel bir kara komedi idi. Kara mizahı severim' gibi yorumlar görsem şaşırmazdım ya da bir şey hissetmezdim ama 'İçim ısındı, günüm aydınlandı' gibi yorumları görünce 'Yok artık. İzlediğimiz aynı film değil' diye şaşırmıştım mesela. Böyle upuç bir fark olmadıktan sonra pek şaşırmıyorum.
0
aychovsky
(07.12.17)
(6)

Dunya siyasetini bu liderler mi belirliyor?

deveyi diken adamin ta kendisi
Sizce de dunyanin gidisatini Trump, Putin, Merkel ve Erdogan mi belirliyor sizce se?Politik durusumuzu bir kenara koyacak olursak, dogru ya da yanlis bu liderler arasinda bizden de birinin olmasi aslinda buyuk bir olay degil mi? Not: apolitik
Sizce de dunyanin gidisatini Trump, Putin, Merkel ve Erdogan mi belirliyor sizce se?

Politik durusumuzu bir kenara koyacak olursak, dogru ya da yanlis bu liderler arasinda bizden de birinin olmasi aslinda buyuk bir olay degil mi?

Not: apolitik
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(07.12.17)
onların belirlediğini hiç sanmıyorum, belki kısmen, çünkü asıl belirleyen kişiler muhtemelen perde arkasındadır, ve de bunların ellerindeki para ve güç üsttekilerden çok daha fazladır. bir parçasını da hangi ülke veya hangi siyasetçi olursa olsun yemlemek için kullanıyorlardır.
0
passion rules the game
(07.12.17)
Evet büyük olay. Ama bizim ileri görüşlü muhaliflere göre Erdoğan onlardan olursa bu daha büyük bir olaydır. O zaman - bizden biridir- diye bakılır.
Hepsi bir yana siyasi ekonomik sosyal kültürel vs. hepsinin temelinde belirleyici olan din/inançtır. Tarih Bilimi bunu bize çok iyi anlatır.
0
1adam
(07.12.17)
bu listede hindistan:Ram Nath Kovind, cin:Xi Jinping, guney kore: Moon Jae-in baskanlari dahil edildiginde, hele ingiltere, israil, fransa, iran gibi ulkeler dahil edildiginde erdoganin etkisi daha cok bolgesel kaliyor. Elbette suriye, irak, azerbaycan, balkanlarda etkinligimiz olsun, yani basimizda. ama bu etkinlik icin tum dunya siyasetine yon veriyor demek cok iddiali bir soz olur. Daha cok global anlamda dunya siyasetine etki eden ulkeler abd, cin ve rusya. ekonomik olarak etki edenler ise abd, hindistan, cin, japonya, almanya.
0
emrahday
(07.12.17)
Siyasi liderler genelde o anki duruma göre genellikle reaktif nadiren proaktif oluyor. Uzun vadeli planlar, stratejiler geliştirmek bireylerin değil kurumların işidir.
0
amortisman
(07.12.17)
Hayır. Senin böyle düşünmeni istiyorlar.

Lider sadece figür. Onların arkasındaki danışmanlar ve lobilerin çıkarları doğrultusunda işleyen bir sistem var.

Sen petrol şirketi sahibisin mesela, diğer petrol şirketleri ile birlik olup siyasilere baskı yapıp çevresel protokolleri imzalamamalarını falan sağlıyorsun. Para yönetiyor dünyayı.
0
bos gezenin bos ustasi
(07.12.17)
Dunya siyaseti, bu liderleri belirliyor.

Arada cikintilik yapip, kendisinin bir seyleri belirledigini zannedenler cikiyor, malum sahislar gibi. Taraftarlari da oyle zannediyor.

Chavez de gundem olurdu hep. Birak dunyayi, venezuela'yi super guc falan mi yapti? Bir yaraya merhem mi oldu? Bizimki de oyle... "bagir cagir nutuk at"la olmuyor o isler.
0
runagain
(07.12.17)
(8)

Genç ölmek

medusa
Bugün işler ile ilgili canım sıkkınken, ortaokuldan bir arkadaşımızın (yıllardır görüşmüyorduk ama 8 sene birlikte okumuştuk) trafik kazasında öldüğünü öğrendim. 31 yaşındaydı. 3 yaşında da bir kız çocuğu vardı.Sonra da kendimden utandım işlere kafayı takıp üzüldüğüm için.Hayatın bu kadar kısa süred
Bugün işler ile ilgili canım sıkkınken, ortaokuldan bir arkadaşımızın (yıllardır görüşmüyorduk ama 8 sene birlikte okumuştuk) trafik kazasında öldüğünü öğrendim. 31 yaşındaydı. 3 yaşında da bir kız çocuğu vardı.Sonra da kendimden utandım işlere kafayı takıp üzüldüğüm için.

Hayatın bu kadar kısa sürede bir anda yitip gitmesini hala aklım almıyor, çok adaletsiz değil mi? İşler yüzünden inanılmaz canım sıkkın ama bir yandan da yarın ölüp gidebilirim ve sıkıntıların hiç bir anlamı kalmayabilir. Keşke her şey bu kadar keskin sınırlarla çizilmemiş olsaydı.
0
medusa
(07.12.17)
Ölümün varlığı geri kalan herşeyin önemini azaltıyor.

Başınız sağolsun üzüldüm kaybınız için.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(07.12.17)
abi maalesef bu durum böyle ya, bak bende gidebilirim alttaki soruyu yazanda şimdi yeni bir duyuru açanda.
barkın vardı mesela 'aea' hayal ettiğim işi yapıyorum derken bir kazada ayrıldı aramızdan. biraz ona göre de yaşamak lazım yani aslında. insan ölümü düşününce cidden yanındaki insanlara daha bir özen gösteriyor. sevmedği insanlara bile 'baba naber nasılsın gel sana bi kahve ısmarlayayım' demek istiyor.
0
dedim dedim de kime dedim
(07.12.17)
"vakit varken tomurcukları topla zaman hala uçup gidiyor. Ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir."
0
ssiradanbirigibi
(07.12.17)
başınız sağ olsun. çok zor bir durum, özellikle de küçük kızı için. yaklaşık bir yıl önce iş arkadaşlarımdan birinin oğlu öldü. evine birkaç kez gittik geldik filan. sonuncusunda tüm iş arkadaşları gitmiştik. yine yaklaşık o yaşlarda olan kızı: "... abi, biliyor musun benim babam öldü. bugün onu gömdük dedi." tüyler diken diken...

ölüm var, aslında her şey yalan. kendimle ilgili değil de, sevdiklerimle ilgili çok korkuyorum.
0
runagain
(07.12.17)
Ölümü kabullendiğin zaman hayatın ve dünyanın ne kadar saçma ve önemsiz olduğunu anlıyorsun. Ben de bu farkındalığa en yakın arkadaşlarımdan birinin 27 yaşında ölmesi sonucu ulaşmıştım. Yeterince uzun bir vadede hiçbir şeyin önemi yok. Her şeyi harika yapıp tüm dünyada sevilen ve hatırlanan birisi bile olsan en fazla dünya yok olana kadar hatırlanabilirsin. Life is a meaningless parade towards death.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(07.12.17)
Aynı şeyleri ben de çok sevdiğim bir arkadaşımı henüz 27 yaşındayken kaybettiğimde hissettim. Hatta ölümün gerçekten ne olduğunu 27 yaşındayken anlamışım meğer. Şuan hiçbir şey eskisi gibi değil benim içimde.
0
kismisolungac
(07.12.17)
her sey bir isik anahtarinin acilip kapanmasi gibi. aninda bitebiliyor. her seye elveda deyip karanlik bir dunyaya giriyorsun. gunun keyfini cikarmak lazim.
0
tabudeviren
(07.12.17)
annem çok önemli bir ameliyata girecek bir hafta içinde Allah korusun ya ölürse diye düşünürken gördüm yazıyı. uçup yanına gidesim var ama lanet mesafeler. bigün bu dünyadan slinip gideceğiz. ozmana kadar anı biriktirmek önemli.
0
ferrarimizolaydisatardik
(07.12.17)
(2)

Bimer şikayetleri hk.

bego
Bimer'e(Başbakanlık İletişim Merkezi) şikayette bulunmak istediğim bir durum var. Bununla ilgili sormak istediklerim var. Konuyla ilgili yardımcı olabileceklerin mesajlarını beklerim.
Bimer'e(Başbakanlık İletişim Merkezi) şikayette bulunmak istediğim bir durum var. Bununla ilgili sormak istediklerim var. Konuyla ilgili yardımcı olabileceklerin mesajlarını beklerim.
0
bego
(06.12.17)
turkiye.gov.tr'den girip dilekçe yazıyorsun işte başka bir olayı yok.
0
argent dawn
(06.12.17)
yazdıklarınızın ve iletişim bilgilerinizin, şikayet ettiğiniz kişilerle ve adli mercilerle "paylaşılabileceğini" bilin. sözlükteki kural gibi. küfür etmeyin yani, hakaret de etmeyin. hakaret sayılabilecek ya da kişisel, mesleki onurunu zedeleyecek, öyle yorumlanabilecek şeyler yazmamaya çalışın. dışişleri bakanlığının çok sert uyarıları
var ya, o tatta olsun işte. esefle kınadık, endişe verici bla bla...
0
runagain
(07.12.17)
(9)

ayakkabı su alıyor iş yapamıyorum.

drystedb efficacious
balıkhanede çalışıyorum bazen temizlik yapmam gerekiyor hafif bi su birikintisi içinde dolaşıyorum su ve tabandan alıyor. alalı 1 hafta oldu, alırken özellikle sormuştum kesinlikle almaz demişlerdi. sorayım mı niye böyle yapıyor diye.aslında lastik çizme en iyisi ama o da soğuk tutuyor. olmadı ondan
balıkhanede çalışıyorum bazen temizlik yapmam gerekiyor hafif bi su birikintisi içinde dolaşıyorum su ve tabandan alıyor.

alalı 1 hafta oldu, alırken özellikle sormuştum kesinlikle almaz demişlerdi. sorayım mı niye böyle yapıyor diye.

aslında lastik çizme en iyisi ama o da soğuk tutuyor. olmadı ondan alacağım artık bilmiyorum. ama şu ayakkabıya da 600 tl verdim bir şekilde sonuçlandırmam gerek.

www.hepsiburada.com
0
drystedb efficacious
(06.12.17)
Geri gönderin. arayıp konuşun önce. firmaya incelemeye gider. kullanıcı hatası değilse iade ya da değişim yaparlar.
0
veritaslibertas
(06.12.17)
duyuru'nun olmazsa olmaz decathlon linki kontenjanını doldurmaya geldim. bir duyuruda decathlon'dan link verme şansı varsa o link verilir.

iş güvenliği ayakakkabısı gibi düşün, sadece iş yerinde giyersin, hem sıcak hem su geçirmez, fiyatı da espri gibi;

www.decathlon.com.tr

merrell'i de ben olsam aman ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza bey deyip, günlük hayatta bişey olmamış gibi giymeye devam ederdim, şık botmuş.
0
onemoremile
(06.12.17)
Ayağınız terliyor olabilir mi? Su almasa bile ayak terleyince su almış gibi ıslanır.

Bunun için de goretex malzemeden üretilmiş botlar nispeten daha iyi oluyor, bu botta merrell goretex'in muadili vortex diye bir şey kullanmış, performansı nasıldır bilmiyorum.

Aldığınız yer ile görüşün, ayak terlemesi ile bilemem ama su geçiriyorsa kesinlikle hatalı üründür.
0
peggy
(06.12.17)
www.instagram.com

Uygun asker botları var bir görüşün bence.
0
demirKamil
(06.12.17)
bende onemoremile dedigini demeye geldiydim.bizim garajdaki butun arkdaslara aldim,kendime de aldim bir tane.hem ayaklar kuru hem asiri sicak tutuyor.

Merrellde cok guzelmis bu arada.
0
duptıs
(06.12.17)
nerden baksan asgari ücretin yarısı yaw, ben asgari ücret 800 iken yarasına adidas ayakkabı almıştım ondada benzer sorunlar vardı, firmaya yolladım sorun yok dediler tüketici mahkemesine verdim aldım paramı geri, iş yaparken su aldığında çoraplardaki ıslaklığı gösterecek şekilde photo çekin firmaya söyleyin aksi durumda tüketici mahkemesine gideceiğinizi söyleyin , kendileri bilir mahkeme yüksek ihtimal sizin lehinize karar verir.
0
Sir Anthony Hopkins
(06.12.17)
@onemoremile demiş, @duptıs da tasdiklemiş. ben de bir kış iş ayakkabısı kullandım, canavar gibi. üstelik decathlon falan da değildi, nalburdan aldım giyindim. içine dilerseniz bir ortopedik taban. çok sıcak tutuyor zaten. bizim komşu balıkçılar hep onu kullanır zaten. klasik su geçirmez ayakkabılar o işe gelmez.

ayakkabıyı da ben olsam normal durumda su geçirmiyorsa, kullanırdım. değilse, iade hakkınız var tabii. çok ayakkabı iade ettim, değiştirdim öyle.
0
runagain
(06.12.17)
merrell hocam bu su geçirmemesi gerekir. clombia falan bunun yanında hikaye. gönderin muhakkak bir problem vardır.
0
goodman
(06.12.17)
ayakkabı defolu bence de gönderin. merrell su geçirmez.
0
cedex
(06.12.17)
(12)

camilere giriş izni verilmesi hk.

karlmarx
merhababugün caminin önünden geçerken aklıma geldi. deneysel bir sorudur.diyelimki bir ülkede yaşayan insanların tamamı camilere gidip vakit namazlarını kılmak istiyor. ama yeterince cami yok. olan camilerin kapasiteleri yetmiyor. ve insanlar arasında vakitlere göre paylaşım yapılması lazım. giriş ç
merhaba

bugün caminin önünden geçerken aklıma geldi. deneysel bir sorudur.

diyelimki bir ülkede yaşayan insanların tamamı camilere gidip vakit namazlarını kılmak istiyor. ama yeterince cami yok. olan camilerin kapasiteleri yetmiyor. ve insanlar arasında vakitlere göre paylaşım yapılması lazım.

giriş çıkışlar nasıl düzenlenir. hangi vakitler hangi yaş grubuna verilir.

ek cami yapmak için yer yok. cami sayısı sabit.

hayal gücümüzle yanıtlayabileceğimiz bir soru.

camiyi bilinen tüm ibadethanelerle değiştirebilirsiniz.

teşekkürler
0
karlmarx
(06.12.17)
Sabah50+
Yatsı 30-

Gibi bir cevap mı mesela?
0
karamaleksey
(06.12.17)
İbadet özelinde bakacaksak illa camiye/ibadethaneye özel olmadığından dolayı yani temiz olan her yerde ibadet edilebildiğinden dolayı zaten böyle bir problem oluşmaz.
Geçersiz soru.

Ha sorun sabit sayıdaki binaya herkesin girmesi gerektiği problemiyse sorunu ayrıca o şekilde açabilirsin. Soru o şekilde geldiğinde tartışırız.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(06.12.17)
birinden hiç "abi cami çok kalabalıktı geri döndüm" gibi bişey duymadım ^^
yeryüzü allahın mescididir der işin içinden çıkardım ben ^^
0
dafaisss
(06.12.17)
insanlar illaki minaresi olan yerde kılmak istiyor. temiz de olsa pak da olsa başka yerde kılmayacağız diyor. camiler bizimdir diyor. camileri nasıl paylaştıracağız. bina girişiyle ilgili değil sorum.
0
🌸karlmarx
(06.12.17)
bir binaya en fazla sayida insani nasil sokariz gibi bir deneysel soru olmus. birbirlerini yerler, yapacak bir sey yok baska, illa gireceklerse.
0
baldur2
(06.12.17)
yeryüzü mescid zaten. camiye, minbere, mihraba, minareye gerek de yok. öyle cafcaflı süslemelere, ahşap/çelik işlemeli kapılara, mermerden falan filanlara...

dediğin gibi bir durum tarih boyunca olmadı, olacağını da sanmıyorum. bayram ve cuma namazları haricinde ve kandil akşamları haricinde genelde boş zaten camiler. o kadar halı, ısıtma tertibatı, klima...

memlekette, mahallemizdeki caminin bir sürü borcu varken (oraya taşındğımızda daha temeli bile yoktu, inşaatına yardım da ettik, çalıştık da), üç beş kişi oturup doğalgaza geçme kararı alıyor ve "hadi cemaat para...". bir de cemaat hep şikayetçi ısınamamaktan. 60 bin civarı gibi bir rakama mal olmuştu. filanın dediği gibi, "bana mı sordunuz doğalgaza geçerken?"

geceleri ışıklarının yanması, her yıl bir yerlerinin yıkılıp yeniden yapılması...

en son rakam bildiğim kadarıyla 81 bin. türkiye'de Allah'ın 81 bin evi olup da, sokakta bir (1) tane evsiz olması benim kanıma dokunuyor, vicdanımı rahatsız ediyor.

iki yıldır falan ne bayram ne cuma namazına gitmiyordum. bir on-on beş kez sabah namazına gitmişimdir. o vakti seviyorum. berkinime laf edince cemaat; camiden de, cemaatten de... soğudum. bir buçuk ay kadar önce bir cuma namazına gittim sadece, abdestim duruyorken sabahtan.

din de sadece din değil maalesef. bak cahil cuhela yakıp yıkar demiyor, "black friday"e özel hutbe yazıyor diyanet. o kadar zulüm varken memlekette; rüşvet, yolsuzluk, rant falan filan... işleri güçleri köylü kafasıyla ayar vermekte.

şimdi hani, o cihadistlerin "din yalnızca Allah'ın oluncaya kadar, onlarla savaş" ayetini kan dökme olarak algıladığı gibi; ben de bu gerici, yobaz zihniyetle mücadele olarak algılasam, çok doğru yapmış olurum ama kanla, kılıçla değil. lafla, sözle... sözün de hükmü yok bu devirde. Allah'a değil adamına tapıyor; paraya, güce tapıyor insanlar.

hangi birini diyelim ki... herkesin gördüğü bildiği gibi, maşallah(!)... pek bir geniş mideler, vicdan sıfırın altında.

artık susuyorum daha çok. deli gibi sağa sola yazar çizer, her yerde konuşurdum. bir halt ettiğimi sanırdım, meğer boşa çaba... kendimi yorduğumla kaldım.

dediğinle ilgili de bir şeyler demiş olayım. caminin cemaati kaldırmamasından değil de, sözde güvenlik sebebiyle israil yapıyor bunu. mescidi aksa'ya -sanırım- 60 yaşın üstündekiler alınıyor sadece.

güldü, konuştu, oyun oynadı diye bir çocuğun; elini farklı/yanlış bağladı vs kalbi kırılacaksa, dinle/camiyle arasına mesafe girecekse o cami de, o cemaat de olmasın zaten. o namaz da namaz değil.

hep şekil, hep şekil... eski camilerde bir huzur var, yenileri beton ve süslü yapılar sadece. çoğunda o manevi huzur hissedilmiyor.

gittim mi, gittim diye de camiye gidilmez ki...

beraber oturup içtiğin adam bile; kendi çapında hırsızından, büyük götürene kadar din polisi oluyor birden, bu meseleleri konuştuğunda. hemen aforoz, hemen "atayist, komonist" bilmem ne yaftaları...

çok sevmiyorum bu din/cami muhabbetlerini. iki yüzümüz de sırıtıyor görebilene, kabak gibi.
0
runagain
(06.12.17)
first in first out sistemi uygulanır. camiiye giren her zaman mümkün olan en ön safta namaz kılmak zorunda olur. arka kapıdan girilip önlere geçilerek, namaz bitince ön kapıdan çıkılır. böylelikle 2 vakit arasında günün her dakikası, giriş kapısında yığılma olmadan bir sirkülasyon sağlanır.
0
onemoremile
(06.12.17)
Ben yaş grubuna değil sadakate göre bir ayarlama yapardım. Ezandan sonraki ilk 20 dakika sadakati en yüksek gruba (camiye en sık gidenler), sonraki 20 dakika sadakati daha az gruba.
Ama Cuma ve bayram namazlarında tıkanırsın her türlü, yaş mevzuu da kurtarmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(06.12.17)
Zaten her vakit arası en az 2 saat olduğunu düşünürsek, 20 dk'da yeni bir cemaat ile namaz kılınabilir.Bu hesaba göre kafadan 6 seans da bir vakit kılınabilir.O bile yetmiyorsa müsait olan her yerde kılınabilir. (spor salonu -stadyum - okul - yol - kahvehane ....)
0
josefen
(06.12.17)
Kıl geç 5 dk! Kapıya birini koyarsın kılan çıkar arka kapıdan.
0
insomnia
(06.12.17)
'' yani temiz olan her yerde ibadet edilebildiğinden dolayı zaten böyle bir problem oluşmaz. ''

yav camilerin kendisi pis değil mi zaten :/ , ayak kokusu, ayakkabılıkların ordan gelen koku, insanların kokusu
0
kleider
(06.12.17)
Caminin kapasitesinin yetmemesi cemaatle namaz kılmaya engel değildir. Kaldı ki cemaatle namaz kılmak tek başına namaz kılmaya göre 27 kat daha faziletlidir. Bunu bilen bir müslüman zaten vakti de geçirmemek adına her zaman cemaatle namaz kılmaya önem verir. O nedenle cemaatin yer darlığı nedeniyle bölünmesinin söz konusu olacağını sanmıyorum.

(Eshab-ı kiram zamanında o kadar sık saf tutulurdu ki elbiselerinin omuz kısımları estirdi.)
0
1adam
(06.12.17)
(14)

Neslişah Alkoçlar güzel mi sizce?

iwasbornonamountainside
Sizce güzel mi, standart mı yoksa çirkin mi? 10 üstünden puanlamaya karşıyım ama isteyen puan da verebilir.
Sizce güzel mi, standart mı yoksa çirkin mi? 10 üstünden puanlamaya karşıyım ama isteyen puan da verebilir.
0
iwasbornonamountainside
(05.12.17)
Standart.
Şimdi bakınca güzel değil diyemiyorum ama yolda görsem "aa ne güzel kadınmış" demem.
0
mutekebbir
(05.12.17)
Güzel değil bence.
0
ms brownstone
(05.12.17)
ortalama
0
acckr
(05.12.17)
çirkin değil. güzel de değil. yani sadece fiziksel olarak değerlendiriyosak bence bi albenisi yok.
0
elorelia
(05.12.17)
Değil. 3/10.
0
dissendium
(05.12.17)
güzel.
0
nickini degistiren yazar
(05.12.17)
Bence guzel degil ama cirkin de degil. Bakimli.
0
dedim ben sana
(05.12.17)
çekiciliği var ama estetikten sonra daha bi hitap eder oldu :))
0
red hot chili
(05.12.17)
o kadar estetiğe, bakıma, spora rağmen hayır. çirkin diyemem ama güzel de değil.
0
pinkpeony
(05.12.17)
güzel ama ortalama.
0
runagain
(06.12.17)
çirkin.
0
tughan
(08.12.17)
6/10
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(08.12.17)
Vasat, 5/10 falan
0
doxanikee
(07.07.18)
Ondan güzel çok kişi var; hele annesi ve anneannesiyle karşılaştırınca çirkin ama genelde güzel bbce, fena da değil. Eli yüzü düzgün, bakımlı ve cici.
0
aychovsky
(07.07.18)
(3)

anadolu yakası - işinden memnun kaldığınız boyacı

blatta hiberna
yeni taşınacağım evin salonunu boyatmam gerekiyor.tanıdığınız, işine güvendiğiniz, kazıkçı olmayan usta var mıdır?ev idealtepe/Maltepe'de.teşekkürler.
yeni taşınacağım evin salonunu boyatmam gerekiyor.
tanıdığınız, işine güvendiğiniz, kazıkçı olmayan usta var mıdır?
ev idealtepe/Maltepe'de.

teşekkürler.
0
blatta hiberna
(05.12.17)
Kac m2, boya sizden mi vs. Fiyat alabilirim tanidiklardan.
0
runagain
(05.12.17)
@runagain:
metrekare bilemiyorum, ortalama bir salon diyebilirim.
çok büyük falan değil.

önemli olan zaman.
cuma başlanıp, pazartesi'ye kadar bitmiş olması gerekiyor mümkünse.
hatta aslında bir de küçük bir mutfak var boyanması gereken.
ama zaman kısıtlı olduğu için yetişir mi bilemiyorum ikisi birden.

boya benden olacak, evet.
0
🌸blatta hiberna
(05.12.17)
boyacı hasan usta var :)
biz 4-5 senedir kendisini çağırıyoruz çok memnunuz
telefonunu mesaj attım size
0
Harnold
(05.12.17)
(4)

sözlükte niye pesimist yazarlar çoğaldı

Sandman
her entry'de karamsar yorum yapan kişiler kendi iç dünyalarını mı yansıtıyorlar veya birisinin işlediği insan dışı suçtan sonra insanlık ölsün yazıyorlar tek bir şahsın yaptığı rezillik niye kitlelerin suçu oluyor.
her entry'de karamsar yorum yapan kişiler kendi iç dünyalarını mı yansıtıyorlar veya birisinin işlediği insan dışı suçtan sonra insanlık ölsün yazıyorlar tek bir şahsın yaptığı rezillik niye kitlelerin suçu oluyor.
0
Sandman
(05.12.17)
çünkü bir bebekten, bir katil yaratan bir düzen var.
0
runagain
(05.12.17)
Mizantropi moda oldu da ondan.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(05.12.17)
O adamlar Türkiye mükemmel bir ülke olsa da kendi kendilerini yok edecek potansiyele sahip. Sözlük'te yazar diye bir şey olmadığı için hurriyet.com.tr yorumcusu bir çoğu. Akıllarına geleni yazıyorlar.
0
dissendium
(05.12.17)
abi su pesimist kelimesinden nefret ettigim kadar eski karimdan nefret etmedim. ha zaten bosandim, o yuzden eski karim. halen kullanir bu kelimeyi. buyuk ihtimal eski karim 763254876 tane hesap acmistir. abi adam bir insanin ufacik bir hatasini buluyor, sonra o adamin yedi ceddini inceliyor sosyal medyada, bi bakiyor adam zamaninda gri cuzdanlar sayfasini begenmis. basliyor gri cuzdani sevenler zaten hep boyledir demeye. negatif olmak cok basit.
0
ivettivett
(05.12.17)
(16)

Erkeklere soru: Muhteşem bir sevgiliniz olsa, başka kadınları ister misiniz

:)
Bir önceki duyuruma verilen cevaplar üzerine merak ettim. Adriana Lima gibi bir sevgiliniz var diyelim. Mutlusunuz birlikte. Gene de bir süre sonra sıkılıp başka kadınları arzular mısınız? Peki arzular da kendinizi tutar mısınız yoksa eyleme de geçer misiniz.. Yani değişiklik istemek mi olay, nedir?
Bir önceki duyuruma verilen cevaplar üzerine merak ettim. Adriana Lima gibi bir sevgiliniz var diyelim. Mutlusunuz birlikte. Gene de bir süre sonra sıkılıp başka kadınları arzular mısınız? Peki arzular da kendinizi tutar mısınız yoksa eyleme de geçer misiniz..

Yani değişiklik istemek mi olay, nedir?
0
:)
(05.12.17)
veritaslibertas
(05.12.17)
Hayır, başka kadınları istemem
0
MaNOfTheYear
(05.12.17)
Kadınım diye cevap veremiyorum. Ama aklıma takıldı Adriana Lima muhteşem mi? Belki de salak bir kadın, 2 kelime konuşulmuyor?
0
lcha
(05.12.17)
fiziksel olarak beğenebilirim tabii ki, sonuç olarak sevgilimin muhteşem olması diğer kadınların çöp olduğu anlamına gelmiyor ama illa sevişeyim, birlikte olayım, "ulan keşke sevgilim olmayaydı bak şimdi bunlarla sevişemiyom" şeklinde bir düşüncem/isteğim olmaz. yapı olarak it gibi bağlanan biriyim, öyle bir sevgilim olsa daha fazlası ya da farklısı için uğraşmazdım açıkçası.

sonuç olarak ben sevgilimi hayatımın diğer parçası olarak görüyorumdur. onun bana verebileceklerini başka birisi veremez. güzel ve iyi kadınlar muhakkak var. bunu takdir etmekte sakınca görmüyorum şahsen ama bu yüzden sevgiliyi üzmek, kırmak, aldatmak büyük aptallık olur benim açımdan. hiç burada "asla aldatmam", "sevdiğime çok bağlıyımdır", "yatakta ayu gibiyim" diye kendimi övmeyip sadece basit bir fayda-zarar hesabı yapacağım. ortada benim aşık olup çok güzel bulduğum, aynı şekilde beni çok seven bir kadın var. bu kadın benim günüm iyi geçince mutlu olan, sınavımın nasıl geçtiğini soran, kafamı patlattığımda başımda bekleyen, hasta olduğumda çorba yapan, her şeyimi paylaştığım insan.

sonra başka bir kadın var. götü mötü şahane. iyi de birine benziyor ama sonuç olarak çok tanımıyorum yani. öte yandan baktığımız zaman e ulan benim sevgilim de şahane zaten, olmasa niye sevgilim olsun? aşığım, bayılıyorum ki birlikteyim. e bu durumda, sevgilimin sahip olduklarının ve verebildiklerinin yarısını falan ancak verebilecek birisi için niye aldatayım, niye isteyeyim başkasını?

şimdi bu noktada "ulan pezevenk o zaman sevgilin hastalansa, kilo alsa, iki gün ilgi göstermese başkasına mı gideceksin?" diyebilirsiniz. hayır. ilişkide iniş-çıkışlar olur. kimse birbirini her gün delicesine sevip arzulamaz. yerine göre sıkıcı bulursun, gözüne başkası hoş gelir vs. bunlar bence normal. önemli olan aldatmamak. aradaki o özel bağı koruyabilmek. aşk deli gibi istemek olsaydı hiçbir çift birkaç aydan fazla birlikte kalamazdı. mühim olan başkasıyla sahip olamadığın, olamayacağın o özel şeye sahip çıkmak. onu yaptıktan sonra zaten iyisiyle kötüsüyle uzun vadede sevip istiyorsun birlikte olduğun kişiyi, başkası için "kim olursa olsun, neyi olursa olsun, istemezük!" diyebiliyorsun.

ben eski bebeyimi hala her şeyden çok istiyorum ve onu dünyadaki hiçbir kadına değişmem. tip olarak hayal ettiğim biri bile değildi. yani "ideal kadın" olarak düşündüğüm hiçbir şeye, kurduğum hiçbir hayale benzemiyordu. ama benim için mükemmeldi. adriana değil tüm şımaykıllar gelse fikrim değişmez.

böyle şeyler gördükçe üzülüyorum. "erkek aldatır çünkü elizabeth hurley bile aldatmış!1!!" diyen bir insan ya kötü niyetlidir ya da hiç aşık olmamıştır bence. aldatan aldatır tabii ki, insanlar sevdiklerini aldatmıyomuş gibi davranmanın lüzumu yok ama böyle hassas bi konuyu bu şekilde genelleyip "erkek ister aga, bi tane garı yetmezzz" tarzı tavırlar ne bileyim çok çirkin ve üzücü geliyor bana.
0
der meister
(05.12.17)
arzulamam, istemem.
0
Tears of Devil
(05.12.17)
Istersem kalbim kurusun.
0
i m sick tired
(05.12.17)
@der meister, artı 1

yolda yürürken bile kafasını o tarafa bu tarafa çeviren biriyim ben sevgilim varken. başı önünde yürüyen... ama işte öyle bir sevgili de beni terk etti gitti, iyi mi!
0
runagain
(05.12.17)
hayır

ayrıca muhteşem olmayan sevgilim olsa da istemem.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(05.12.17)
Sevgilim muhtelem birisi başkalarına bakmıyorum bile.
0
ismira007
(05.12.17)
İsterler. Adriana Lima aldatıldı. Angelina Jolie aldatıldı. Elizabeth Hurley aldatıldı.

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
Lim5
(05.12.17)
@der meister +1
başka kadını arzular adam.kendisinin güveni yerinde olduğu sürece,her türlü düşünür.
0
red hot chili
(05.12.17)
Her zaman böyle bir ihtimal var.
0
roket adam
(05.12.17)
adriana değil de beynini kullanabilen kadın bulabilseydim, başka bir arayışta olmazdım.
0
evimin paspasi
(05.12.17)
Arzularım ama sevgilimin haberi olmadan, rızası olmadan kesinlikle başkalarıyla temasta bulunmam. Bir kez o boku yedim, büyük ders oldu.

Ayrıca başka kadınları arzulamam sevgilimin mükemmel olmadığı anlamına gelmez. Sevgilim gayet mükemmelken de başka kadınları arzulayabilirim, o da başka erkekleri arzulayabilir, off bu ne biçimmiş, taş gibiymiş der, güler geçeriz, dünya döner, olur böyle şeyler. Arzulamak aldatmak değildir. Yoksa kimler neler arzuluyor, ohoooo. Sadece partnırı kızmasın diye söylemiyor. Ama bence sevgilim mükemmelse benden bir şey gizlemez, gizlemesin. Kızarım diye korkmasın, söylesin.
0
yirmisantim
(06.12.17)
ben başka kadınları da arzulamayan erkeği sağlıklı bulmuyorum. tabi ki arzuladığın her şeye atlamazsın, yine de karakter meselesidir.

öte yandan bu bir paradoks: bir erkek olarak birlikte olduğun kişiyi arzulaman için bir kere genel olarak kadınları arzulaman şart. genel olarak derken herkesin bir midesi var ona göre genel olarak. öte yandan kadın da yine diğerlerine rağmen tercih edilmek ister. dolayısıyla kıskanmak ve kıskanılmak belli dozlarda kadının hoşuna gidecektir, egosunu okşayacaktır, özgüven pompalayacaktır...
0
idexo
(06.12.17)
Metin, sen misin?
0
soyut park
(06.12.17)
(4)

Duş Hortumu tavsiyesi

kamyonsans
hangi marka alirsam alayim en gec 1 seneye cesitli yerlerden su kaciriyor, siz hangi marka kullaniyorsunuz acaba ? ve memnun musunuz
hangi marka alirsam alayim en gec 1 seneye cesitli yerlerden su kaciriyor, siz hangi marka kullaniyorsunuz acaba ? ve memnun musunuz
0
kamyonsans
(05.12.17)
Hocam metal görünümlü plastik olanları var. En uzun ömürlüsü o.
0
chaoslord
(05.12.17)
Bauhaus'ta hansgrohe diye bir alman markası var. Ben ondan aldım. Bir takım 170 liradan başlıyor model yükseldikçe 500'e kadar çıkıyor. 170'lik gayet güzel. En az 5 sene götürür.
0
işimdeyim gücümdeyim
(05.12.17)
iki tane patladı bende öyle. istanbul maltepede su tazyiği bayağı yüksek, ondanmış. kotaştan aldım en son, fişiyle getirirsiniz değiştiririz dediler. patlamadan oradan ayrıldım, artık bilmiyorum. garantili bir şey alın en azından.
0
runagain
(05.12.17)
Metal spirallerin tamiri var ama tabi uc kisimdan patlayip icinden de seffaf hortum geciyorsa.
0
c1b2k3
(06.12.17)
(8)

Çocuk Sahibi Olmak

aradaki uzaklik
Ya gençler, beyler bayanlar,Bu çocuk sahibi olmak nasıl bir olaymış olm? Yani hayat tamamen bitiyor ve yeni hayata geçiyorsun. hastalığı, yaramazlığı, inlemesi, durmaması, gece uyutmaması, altına sıçması, ne bileyim. dünya tatlısı, gerçekten sana bakıp gülünce dünyan değişiyor, ama madalyonun öteki
Ya gençler, beyler bayanlar,

Bu çocuk sahibi olmak nasıl bir olaymış olm? Yani hayat tamamen bitiyor ve yeni hayata geçiyorsun. hastalığı, yaramazlığı, inlemesi, durmaması, gece uyutmaması, altına sıçması, ne bileyim.

dünya tatlısı, gerçekten sana bakıp gülünce dünyan değişiyor, ama madalyonun öteki yüzünü de unutmayın.

yani özetle, çocuk sahibi olmak ve ona bakmak büyük imtihan, bilginiz olsun. hayat tozpembe değil.

bizi kimse uyarmamıştı hayatımızın bu kadar alt üst olacağıyla ilgili, ben en azından görevimi yapayım.
0
aradaki uzaklik
(05.12.17)
Turkiye'de erkekler o islerle ilgilenmiyor ki, birkac tane istisnasi vardir o kadar.

Hasta olunca da, altina sisinca da, gece uyumayinca da anne bakar.
0
Traveller
(05.12.17)
geçici sıkıntılar bunlar en fazla 5 sene
18 ve 19 yaşındayken anne oldum daha ben çocuk sayılacak yaştayken üstüste 2 çocuk sorumluluğu aldım 20 yaşımda boşandım . evlenmiş olmaktan pişman olsam da çocuklarım olmasından hiç pişman olmadım .iyi ki yapmışım . en iyi arkadaşlarımı kendim doğurmuş oldum . hemen büyüyor bebeler merak etme
hayatı bir süre altüst ediyor olabilir çocuklar ama durgun su olmaktansa hayatına heyecan ve hareket katıyorlar
0
devilone
(05.12.17)
İstemeyen yapmasın zaten. Sonra çocuğun da hayatının içine sıçıp mahvediyorsunuz onları da. Sevgi göstermeyecek kimse yapmamalı.
0
mehmed resad
(05.12.17)
bütün sıkıntı ilk 3-4 sene. sonrası evde bol bol goygoy eglence makara.
0
bordeaux
(05.12.17)
Bunlar iyi günlerin deyip önce moralini dibe indireyim sonra da "şimdi zorlansan da ilerde bu günleri özlemle gülümseyerek anacaksın, tadını çıkarmaya bak" deyip ben de görevimi yapayım.

Çocuk sahibi olmak geri dönüşü olmayan bir karar. Üzerinde çok da düşünmeden verdiğimiz bir karar çoğunlukla. Sonrasında ne kadar zorlansak da bütüne bakınca "iyi ki" diyoruz.

Şimdi emek yoğun dönemdesiniz belli.. Yeni doğan bakımı fiziken zordur, uykusuzluk, yorgunluk, kendine zaman kalmaması... Anne için çok çok daha zor bir zaman dilimi. Bunlar geçecek. Geriye anılarınızda gülüşü, kokusu, elinize sıkı sıkı tutunması kalacak.

O el büyüyecek başkalarının eline de tutunmaya başlayacak. Daha büyüdüğünde eskilerin deyimiyle ele karıştığınızda başka ailelerin elleri ile de paylaşacaksınız o eli. Hastalandığında ateşine bakıp çorba pişiremeyeceksiniz, eşi iyi baksın diye umacaksınız. Hazır çorbasını pişirebiliyorken tadını çıkarın.

Şimdi üzerine sinek kondurmuyorsunuz, kolluyorsunuz. Herşeyden sakınabiliyorsunuz. Sonraları kontrol edemeyeceksiniz. Yeri gelecek üzecekler, ağlatacaklar, ses bile edemeyeceksiniz, çelme takan olacak engelleyemeyeceksiniz. Zaman gelecek yapabileceğiniz tek şey göğsünüze yaslanıp sıkıntısını dinlemek, hüngür hüngür ağlamasını izlemek olacak. Çaresizliğin ağa babası durumlara da hazırlıklı olun yani.

Taa ki erişkin olup kendi ayakları üzerinde durana dek. O yetişkin olunca siz tamamıyla olmasa da çok büyük oranda kendinize kalabileceksiniz. Şimdi benim olduğum aşama bu.

İşin püf noktası ne biliyor musunuz? Kendine kalamamak demenin hayatın bittiğini sanıp hayattan vazgeçmek olmadığını anlamak. Ona hayatın nasıl yaşanacağını kendin yaşayarak göstermek.
Ebeveyn olmak çocuk bakıcılığı demek değil, evlat sahibi olmak demek de değil, ebeveyn olmak; bir insan yetiştirmenin sorumluluğunu almak demek.
İnsan emek verdiği konuda ve emek verdiği oranda başarılı oluyor. Altını almak, mama yedirmek, deliksiz uyuyamamak durumları hava civa. Esas zorluklar ve tadlar sonradan gelecek. Evet ikisi birlikte olacak sürekli. Buna kendinizi alıştırın.
Zorluklarla başederken güzelliklerin tadını çıkarmaya odaklanın. Başka türlüsü eziyet olur hem sizin hem onun için.

Zaman ilerledikçe herşeye önceden hazırlıklı olmak isteyeceksiniz, öngörebilmeyi isteyeceksiniz. Donanımlı olmanız lazm. Hemen her konuda. Okurken, arkadaş çevresi edinirken, meslek edinirken, hayat arkadaşını seçerken... Önündeki yanlış sapakları görebilmek için , saparsa ne yapacağınzı bilebilmek için donanımlı olmanız lazım ve her daim uyanık, tetkte. Mecazi anlamdaki uyanıklığı tadınca uykusuz günlerinizi hasretle anabilirsiniz. Zira şimdi her şey kontrolünüz altında, sonra olmayacak. Tadını çıkarın.

Olumsuz bir tablo çizmiş gibi oldu ama kimse bizi uyarmamıştı dediğin için nelerle karşılaşabileceğinizi yazmak istedim. Olur veya olmaz bilemem. Hayat yoruma açık bişey. Herkes yorumladığı gibi yaşıyor.
İyi haberi de yazayım; evlat sahibi olup da "keşke olmasaydım" diyen sayısı "iyi ki olmuşum" diyenlere oranla devede kulak kalır. Memnuniyet garantili sayılır yani :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.12.17)
+1 devione
+1 bordeaux

2 sene sonra görürüm ben seni :D cennet, cennet.
0
vassal
(05.12.17)
sırf bakkala göndermek için bile yapılır.
0
binder dandet
(05.12.17)
ben çok istiyorum. gece uyutmaması, altını temizlemek filan hiç sorun değil. ilk yeğenimle hepsini, bir kısmını da diğer yeğenlerle yaşadım zaten.
0
runagain
(05.12.17)
(11)

zihinde canlanan anılar

uyusam iyi olur
bazen özellikle de canım sıkkın olduğunda zihnimde eskiye dair tıpkı film izliyormuş gibi sahneler beliriyor. mesela 15-16 yaşlarındayken yazın balkondan dışarı bakarkenki manzara, havanın sıcak olması ama hafiften estiği gibi her türlü detayın aklımda olduğu anılar aklıma gelip duruyor ve ağlamaklı
bazen özellikle de canım sıkkın olduğunda zihnimde eskiye dair tıpkı film izliyormuş gibi sahneler beliriyor. mesela 15-16 yaşlarındayken yazın balkondan dışarı bakarkenki manzara, havanın sıcak olması ama hafiften estiği gibi her türlü detayın aklımda olduğu anılar aklıma gelip duruyor ve ağlamaklı oluyorum.
size de böyle oluyor mu?
0
uyusam iyi olur
(05.12.17)
Oluyor ara ara
0
goodyes
(05.12.17)
Evet.
0
hayirsiz
(05.12.17)
olmaz mı... her sıkkın olduğunda hem de. karanlık bir oda ile desteklendiğinde daha iyi sonuçlar verir. artık uyusan iyi olur.
0
greenshadow
(05.12.17)
Çok oluyor fakat özlemek güzel bence. Bazen o hissi tatmak için açıp high hopes dinliyorum. Bana o hissi bu şarkı getiriyor.
0
freetakilir
(05.12.17)
olmaz gibiydi şartladım sanırım kendimi high hopes işliyor zihnime şimdi anıları. en iyisi uyumak sanırım böyle zamanlarda.
0
karamaleksey
(05.12.17)
High hopes dediniz daha da dertlendirdiniz şimdi
0
🌸uyusam iyi olur
(05.12.17)
beyin özlüyor belki. bende de var
0
Cursed Chico
(05.12.17)
11 yaşımda uzaktan bir akrabamız yaşadığımız şehre gelmişti, onu ziyarete gidiyorduk. Arabadaydık. Yolda giderken sıkıldığımdan mıdır, yaşın ya da kafanın verdiği saçmalıktan mıdır; kendime 'Bakalım yapabilecek misin aycho. Bu anı ömrün boyunca unutma. Yoldasın, motorun sesi böyle, dışarı baktığında Altınyol'u görüyorsun. Şurada 4 tane palmiye var. Annen de sen de çizgili t-shirt giymişsiniz, altında yeşil şort var. Teypte Adalar'dan Bir Yar Gelir Bizlere Çalıyor'. Bir yandan Altınyol'un, bir yandan motorun kokusu fena ve keskin' demiştim. Şimdi ara ara, 'Ben hala o anı ve o ortamı hatırlıyorum' der der kendi kendime gülerim. Niye böyle yaptım, bilmiyorum ama tüm ayrıntıları çok net hatırlıyorum.

Senin dediğin gibi bazen bazı tetikleyiciler de, bazı anlara götürüyor. Şu anda sen onu deyince çocukken balkonda walkmen'den şarkı dinlediğim anı net hatırladım. Rüzgarını bile hissettim. Böyle basit şeylerden çok fazla anı ve his hatırlayabiliyorum ama beni ağlamaklı etmiyor. Eski bir dost uğramış da geçmiş gibi gülümsetiyor. Bir de iyice çocukluğa gidince 'Yahu, az mal değilmişim' diye diye kendime çok gülüyorum. Mutlaka, utanacak bir şey buluyorum yaptığım. Pişmanlık değil de, 'Böyle salak hareket yapılır mı' denecek çok şey buluyorum. O yüzden, bol bol 'Amanın, amanın. İyi ki büyüdüm. O neymiş öyle. Yetmez ama evet. Büyüyelim. Yaşlanalım' diye gaza geliyorum daha çok ama hatırlamak eğlenceli ve sıcak bir his benim için.
0
aychovsky
(05.12.17)
çok oluyor.

mavi'nin bir zamanlar reklam cıngılı gibi bir de bazen: çok oluyor!..

çok koyuyor bazen.

şurada (git:#1219576 ), o hissin adını sormuştum.

bazen "doruk yaşantı" denen şeye de benziyor ya da bu ona benziyor. ne olduğunu çözemedim.

bilemiyorum altan...
0
runagain
(05.12.17)
Valla ben her gece 2016'nın haziran ayını inanılmaz canlı ve gerçek bir şekilde yaşıyorum.

"Size de böyle oluyor mu"yu bırak böyle olmayan bir tek günüm yok benim.
0
ms brownstone
(05.12.17)
her gün her saat, hazirandan ekim ayına kadar olan süreci büyük bir acı ile hatırlıyorum. o kadar güzel olduğu için böyle acı veriyor. ne kadar az yaşanmışsa o kadar çok acı veriyor. ve her gece sanki bu anılar benim kaybolmama neden olacakmış gibi, kötü bir şey yapmama sebep olacakmış gibi daha da gömülüyorum yorganıma.
0
kablelvuku
(05.12.17)
(10)

maksimum mutlulukla uyutulmak mı? Acılarla yaşamak mı?

binder dandet
Ap var diyelim bir adet, ictiginizde maksimum mutlulukla hayatınızın sonuna kadar uyuyorsunuz- diğer seçenek ise ap'ı almamak ama acılarla boğuşmak.Diceksiniz ki onun filmi var matrix diye. Evet var, asıl anlamak istediğim ise mutluluk dereceniz ve yıpranma payınız.Saygılar.
Ap var diyelim bir adet, ictiginizde maksimum mutlulukla hayatınızın sonuna kadar uyuyorsunuz- diğer seçenek ise ap'ı almamak ama acılarla boğuşmak.

Diceksiniz ki onun filmi var matrix diye. Evet var, asıl anlamak istediğim ise mutluluk dereceniz ve yıpranma payınız.

Saygılar.
0
binder dandet
(04.12.17)
acı bizim işimiz. since 1986.

cevap : b
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(04.12.17)
Tatlı uykulu ölüm
0
kablelvuku
(04.12.17)
Bildiğimiz fiziksel uykudan bahsediyorsan, yatağa girip pofuduk yorgana falan sarılacaksam, acılarla uyumayı bile mutlulukla yaşamaya tercih edebilirim. Uyku öyle kutsal, öyle yücelerden yüce bir şey.

Matrix’imsi gibi diyorsan, fark etmez. İster acıyla yaşa, ister tatlı tatlı uyu; kendinlesin ve kişi değişmedikten sonra çevre koşullarını (uç durumlar değilse, açlık sınırının üstündeyse ve güvenlik varsa, acı dediğimiz fiziksel acı değilse) tamamen şinanay olduğunu düşünüyorum. Mutlu olanilen kişi zamanla kötü duruma da bulabilşyorsa çözüm bulur, bulamıyorsa zaman alsa bile bir noktada alışır. Mutsuz kişiyi Phuket’e koysan bir süre sonra yine mutsuz olur. İyi şartlarda yaşamak varken kötü olanda kalıp mutsuz olmak değil kastım ama çevre koşulları mecburen değiştiğinde bocalama döneminden sonra yine kimsen ona dönüyorsun. Kendinden kaçılmıyor özetle. Her koşulda kimsen osun.

Bir de “Hayatımız simülasyon” diye panik yapmaya da gerek duymuyorum. Yaşadığımız şey yalansa bile gerçeği bulacağımız bir çözüm olmadığı sürece, bu yalan şey elimizdeki tek gerçek. Onunla ne yapıyorsan osundur.
0
aychovsky
(04.12.17)
Ap koyup ex koyup, içine de roj koyup uyumak. Kaynanamın adını da kuyruklu yılan koymak.
0
otonomo
(04.12.17)
bunun filmini yaptılar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.12.17)
Böyle bırakınca troll deyip kızıyorlar, o yüzden ciddi cevabımı da yazıcam.

Bence sizin senaryonuzdaki iki seçenek arasında pek bir fark yok. Fark olmamasının sebebi şu ifadede gizli: ''...hayatınızın sonuna kadar...''

Varoluşun yegane amacı varoluşu devam ettirmek, yani ölümsüzlük. İnsanlar bunun mümkün olmadığını (henüz) kesin olarak bilmelerine rağmen hala geride bırakacakları halde çocuklar yapıyorlar. Tüm sevenleriyle tanışamayacakları halde kitaplar yazıyor, şarkılar söylüyor, filmler çekiyorlar. Meyvesini yiyemeyecekleri ağaçlar dikiyorlar. Tanrıya ve öbür dünyaya inanıyorlar. Bilimi ve teknolojiyi geliştiriyorlar. En azından kahramanca ölmenin fantezisini kuruyorlar...

Acı ve zevk, keder ve mutluluk, biri olmadan diğerinin bir anlam ifade etmeyeceği duygulardan ibaret.

Ha, fiziksel mevcudiyet içeren ölümlü bir hayat veya bir gün gerçek olma ihtimali taşıyan bilimkurgu senaryolarındaki gibi fiziksel varlığın olmadığı ama bilincin dijital de olsa sonsuza kadar varolduğu bir hayat arasındaki tercihimi soruyor olsaydınız, hiç düşünmeden ikinciyi seçerdim.
0
otonomo
(04.12.17)
bence mutlu mesut simülasyonda yaşamak iyi fikir.
0
gezegen olan pluton
(04.12.17)
ikisi de değil. acıdan zevk almak. böylece hiçbişey canınızı sıkamaz.
0
dafaisss
(04.12.17)
Astanede ayılmayı tercih ederim be.
0
[GODDARD]
(05.12.17)
deveye sormuşlar: inişi mi seversin, yokuşu mu? diye. "düz yola kıran mı girdi" demiş.

ortası yoksa hapı içip leyla yaşayalım, uyuyalım, ölelim; ne olacaksak olalım. yetti gari...
0
runagain
(05.12.17)
(30)

çocuk istiyo musunuz? neden?

yarey
Ben aslinda o duyguyu tatmak isterim Ama bi yandan da dusunuyorum, ulan ben bile bu dunyayin ve insanlarin kahrini çekemezken, ona bu kotulugu yapmayayim diyorum. Tamamen cocugunu iyiligi için onu dunyaya getirmek istemiyorum. Bir de malum, tunelin ucu bombok bir yere cikiyor: savaslar, hava kirlili
Ben aslinda o duyguyu tatmak isterim Ama bi yandan da dusunuyorum, ulan ben bile bu dunyayin ve insanlarin kahrini çekemezken, ona bu kotulugu yapmayayim diyorum. Tamamen cocugunu iyiligi için onu dunyaya getirmek istemiyorum. Bir de malum, tunelin ucu bombok bir yere cikiyor: savaslar, hava kirliligi, kitlik falan filan...

Bir de butun bunlarin arasinda ugrasip duracaksin cocugum iyi Biri olsun, topluma yararli bi kisi olsun. Sonra sen uzerine titrerken ya basina bi Kaza gelicek, ya yaralanacak, ya ölecek, ya da bir hastaligi olacak ... Kahrolacaksin

Iste ben bunlara dayanamam. Yuregim dayanmaz.

Bi yandan da ne bileyim o duyguyu tatmak istiyorum. Ama olumsuz yönler agir basiyor.

Bir de sizin fikrinizi alayim?
0
yarey
(04.12.17)
Istemiyorum ama cocuklari severim.
0
stavro
(04.12.17)
istiyorum aşırı. biyolojik saatim çalışmaya başladı herhalde.
0
vedatchilipeppers
(04.12.17)
İstiyorum. Çocuğu bir ürün, bir mal olarak görmemek lazım. Çocuk arkadaştır aslında. Tamam daha altına ederken iyi bir performans gösteremiyor ama bu çocuk büyüyünce beraber spor yaparsın, enstrüman çalarsın, gezersin, maça gidersin... Sadece çocuk değil, aile sahibi olmak güzel aslında. 40 yaşına geliyorsun, etrafında arkadaş aramak yerine kendi ailenle vakit geçiriyorsun. Hayırlı olur, hayırsız olur onu bilemem. Hastalık, ölüm bunlar canlılara has şeyler. Robot bile yeri geliyor, arıza yapıyor. Bunun suçlusu insanlar değil. Doğal bir şey bu.
0
dissendium
(04.12.17)
istemiyorum. sorumluluk almak,kendimden çok başka birisini düşünmek beni korkutuyor.
Bir çocuk halasıyım,yeğenim küçükken gördüğüm kabusların,yaşadığım paranoyanın tarifi yok. Kendi çocuğum olsa aklımı kaçırırım ona bir şey olacak diye herhalde. Kardeşlerin yaptığı en güzel şey yeğendir diyor,bununla yetiniyorum.
0
denef
(04.12.17)
@dissendium: iste ben de onu bencillik olarak goruyorum ya... Sirf yalniz kalmamak icin, spor yapmak icin birini dunyaya getirmek asil onu bir urun, bir mal olarak gormek değil mi?
0
🌸yarey
(04.12.17)
Az sonra "biyolojimiz o bizim, varoluş amacımız üremek, nasıl istemezsiniz" savunması gelecek ama yok, istemiyorum ben. Ergenliğimden beri "biyolojik saatin alarm verince istersin" diyorlar, yirmi sene geçti, biyolojik saatim bozuk galiba, hâlâ çoğalma güdüm yok.

Mantıklı düşününce de kafamda oturtamıyorum. Bir gün İsveç'e, Norveç'e, Yeni Zelanda'ya yerleşirsem mantık çocuğu yapmayı değerlendiririm belki, bilemiyorum o kadarını.
0
kobuzchu kiz
(04.12.17)
@yarey, "sırf yalnız kalmamak" ile ilgili bir şey söylemedim. Çocuğun bir arkadaş olabileceğini ifade ettim. Bunun neresi bencillik? O zaman arkadaş da edinmeyelim. Arkadaşlarımızı da pratik anlamda bunun için kullanıyoruz çünkü. Ama arkadaşlarımıza ömür boyu bakma zorunluluğumuz olmadığı için onlardan faydalanmayı bencillik olarak görmüyoruz. Ayrıca, bir çocukla spor yapmak, gezmek gibi eylemler onu kullanmak değildir. Çünkü o da bu eylemlerden zevk alabilir ve hayatın güzelliklerini görebilir. Sen ileride bana baksınlar diye çocuk yapıyorsan bu bencillik sayılabilir. "Beraber yaşamak" için çocuk yapmak kesinlikle bencillik değil. Hayat bunun üzerine kurulu.

Edit: Aynen, ondan bahsediyorum. Bir de böyle motivasyon sağlamaya çalıştığımı düşünme. İsteyen yapar, istemeyen yapmaz. O kısımla ilgilenmiyorum. Zaten ben de ekonomik durumum belli bir seviyeye gelene kadar çocuk yapmayı düşünmüyorum. Yuvarlanır gideriz ya da beraber büyürüz kafasında biri değilim kesinlikle. Şu anda 24,5 yaşındayım ve 30'lu yaşlarda düşünüyorum çocuğu. Yoksa ekonomik durum iyi olmadan, hayata bakış açısı sağlıklı bir noktaya gelmeden çocuk yapmak mantıklı değil.
0
dissendium
(04.12.17)
@dissendium: tamam şimdi anladim demek istedigini ve onayliyorum. Aslinda butun olay cocugun dunyasini güzellestirmek.
0
🌸yarey
(04.12.17)
27 yaşındayım. eskiden "ileride bir gün muhtemelen çocuk isterim" derdim ama artık istemiyorum. ileride de isteyeceğimi sanmıyorum. "o duygu çok başka bir şey" diyor anneler ama ben hiiiç hazır hissetmiyorum kendimi. şu an yaşadığım spontane hayat tarzını çok seviyorum ve değiştirmek istemem. kurulu düzenimden, sevgilimle baş başa olmaktan, istediğim zaman istediğimi yapabilmekten, kendimden başkasını düşünmeden karar vermekten ötürü memnunum.

belki ileride 4-5 yaşlarında bir çocuk evlat edinmek isteyebilirim. çocukları severim çünkü ve iyi de anlaşırım. ama bebeğin doğduğu ilk bikaç sene "her şeyi bırak, tüm hayatını ona ada" fikri şimdilik bana çekici gelmiyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.12.17)
@istanbul kanatlarimin altinda'ya katılıyorum.

ben ki psikopatlık derecesinde kedi düşkünüyüm, sırf istediğim zaman istediğimi yapamayacak olmamdan dolayı kalıcı sahiplenmiyorum. kaldı ki çocuk yani...

bencillik olarak düşünenler olabilir, olsun. ben istediğimi yapamayınca, istediğim kadar dinlenemeyince ve mutsuz olunca; sorumluluğumda olan canlılar da mutsuz olacak. bunu istemiyorum.
0
piremses
(04.12.17)
ben de çocuklarla ilgili birşey sormuştum ona da bakabilirsin:
eksiduyu.ru

sana cevabım:
1-çocuk sevmiyorum,hazzetmiyorum
2-senin de dediğin gibi o çocuğun başına bir iş gelirse yaşayamam kahrolurum.

bu sebeplerden ötürü istemiyorum çocuk
0
genc irisi
(04.12.17)
İstiyorum ama korkuyorum da bir yandan. Hep benim olmayacak. Belli bir yaşa gelince kendi dünyası olacak. Benim istediğim kısım bıcı bıcı sevmelik olan kısmı. Bunun yetişkin olacak olan kısmı var deniliyor. O zaman onu çok özlersem asi olursa. Ekşici piçlere benzerse. Kafam karışık.
0
for day to break
(04.12.17)
istiyorum, istediğim için de şu anda yolda. Allahın izniyle birkaç ay sonra kucağımıza alıcaz bebeğimizi.
0
silah taciri
(04.12.17)
Benim yaşama sebeplerimden biri. En güçlü sebebi değil ama en çok istediğim şeylerden biri, bir kız bir oğlan babası olmak.
0
yirmisantim
(04.12.17)
insan yetiştirme deneyimi enteresan olur, açıkçası ilginç geliyor bana sıfırdan bir birey yetiştirmek. ama sırf bunun için çocuk yapamam, sorumluluğu çok yüksek. arkadaşın ablasının oluyor bi tane, hediye mediye derken konusu açıldı, o masraflar falan, bi puset 1500 lira. beziydi osuydu busuydu bi anlatmaya başladı tecrübeliler, aklım çıktı. en son benden 7 yaş küçük kuzenimin bebekliğini görmüştüm çok yakından ama o zamanlar bu hesap kitap işlerine aklım ermiyordu tabii. bitanesi söyledi, ablası çocuğunu kreşe, bak daha 3 yaşındaki çocuğu senelik ücreti 19BİN LİRA, yazıyla ondokuzbintele, okula yazdırmışlar. çılgınlık resmen, öyle zengin falan da değiller hani, durumları iyi sadece. ilkokul 40bin diyor, anam anam. daha şimdinin tutarı bunlar, ben çocuk yapana kadar uçar gider.

tamam herkes özel okulda okumak zorunda değil de, günden güne boka saran eğitim sisteminde ben çocuğumun saçma salak şekilde temel eğitim alarak sonradan kendini geliştirmesiyle uğraşmak zorunda kalmasını nasıl isteyeyim?
tr.sputniknews.com

adam demez mi "niye beni böyle okula gönderdin lan" diye. ben mesela 20 yıl sonranın çocuğu olsaydım babama derdim "niye beni dandik okula gönderdin" diye, götüm çıktı 2 gram entel olucaz hayata farklı bakıcaz diye. milletin çocuğu ilkokulda şantörlük yaparken ben lisede kıçı kırık 100 liralık gitarı tındırgadıtmayı öğrenicem diye okuldan kaçıyordum. ya o gitmediğim derste öğretilen bilgiler yüzünden stanford mezunu olamadıysam, KİM ÖDİYCEK BENİM HAKKIMI KİM? GARİBAN ANAM-BABAM MI, YOKSA ONA 2 KIZ YETMEZ Bİ DE ERKEK YAPIN DİYE BASKI YAPAN BU BOKTAN SİSTEM Mİ, YANİ SİZ Mİ?!!!

öhm, sakinim...

yok anacım, çocuk yetiştirmek sorumluluk isteyen bir süreç, hem de çoook uzun bir süreç. "ulan bu salaklar bu yaşa kadar nasıl gelmiş" diyerek sövdüğüm insanların arasına bir tane de ben katarsam vicdanım demez mi bana ikiyüzlü pis yaratık, az yiyeydin de veledine bez alaydın götü boklu gezmeyeydi diye?

şartlar olgunlaşırsa(piyango falan vurursa yani), tabii ki yaparım. 1 kız - 1 erkek
olsun hatta, kız erkekten 4-5 yaş falan büyük olsun mesela. ısmarlayabiliyo muyuz böyle tam?
0
Bruce
(04.12.17)
istemiyorum, istenmemeli, istenemez...
cocuk sahibi olmak yapilacak en irrasyonel, en bencil ve en gaddar davranistir..
kardesim senin ne hakkin var baska bir canliyi yasamak zorunda birakmaya..
senin ne hakkin var birisine bir can hediye etmeye..
bakalim o insan yasamak isteyecek mi?
istemiyorsa intihar disinda geriye donme hakki olmayacak, " sıkıldım cikiyorum" deme luxu olmayacak, senin buna ne hakkin var..
kendine oyuncak veya gelecek sigortasi yapmak icin neden etiyle kaniyla duygusuyla bir CAN yaratiyorsun, kimsin sen???
yaradilistaki en buyuk hatadir uremek ozgurlugu..
0
alttaraf
(04.12.17)
istemiyorum.

1-bakabileceğime inanmıyorum
2-dünya bombok
0
prezarlatif
(04.12.17)
istiyorum, hatta 4 tane olsun istiyorum. benim yaşayamadığım kardeş desteğini doya doya yaşasınlar istiyorum.

ama;
1- o kadar çocuk yapabilir miyim bilmiyorum.
2- hepsine çok iyi standartlar sağlayabilir miyim bilmiyorum.
3- mutlu, sağlıklı, çevrelerine zarar vermeyen insanlar olurlar mı bilmiyorum.
4- hayatımı onlara adamam, hep onlarla ilgilenmem gerekir, bu beni mutsuz eder mi, bilmiyorum.
0
pinkpeony
(04.12.17)
İstemiyorum.

Çocukları sevmiyorum, kafam götürmüyor. Ayrıca sorumluluk almak, fedakarlık yapmak istemiyorum. Hayatımı yalnızca kendimi düşünerek geçirmek istiyorum. Tüm paramı, zamanımı, emeğimi kendim için harcamalıyım. Ancak o zaman mutlu oluyorum ben, paylaşmaktan, kendimden vermekten hoşlanmıyorum.
0
i m cool with that
(04.12.17)
insanlık 1500 yıl kadardır 30 yıla insanlığın sonunun geleceğine inanarak yaşıyor. sorunlar her zaman var, ama doğan da mis gibi bir şekilde büyüyüp gidiyor. kendi doğduğun dönemi düşün, bombok bir dönem (çünkü türkiye'nin son 50 yılı öyle). yılını söyle sana tabloyu çizeyim.

bir çocuğum var, ikincisini istiyorum.
0
babilbaligi
(04.12.17)
@babilbaligi, ben dönem gibi bombok yetiştim mesela, kendimden örnek alıyorum zaten, ben çektim o çekmesin diye. kim yaşadığı hayattan, büyüyüş şeklinden, geldiği noktadan memnun diye sorarsak çoğunluk memnun değilim diyecektir. bu zamana kadar böyle gelmiş olması böyle gitmek zorunda olduğunu göstermiyor. tabii ki çocuk bir şekilde büyüyüp yetişecek, hatta eminim buradaki insanların çoğunun çocuğu ülkedeki ortalama çocuğa göre daha kaliteli bir yaşama sahip olacak. ancak totalde bu bir risk ve almak istememek doğal karşılanmalı.
0
Bruce
(04.12.17)
çocukları çok seviyorum. bebekliği ayrı, çocukluğu ayrı güzel.

@for day to break'in dediği gibi düşünceler bir de kafamda... ve klasik şeyler; kötü birisi olması, kaza-ölüm vs korkusu...

hasılı, istiyorum; hem de çok.
0
runagain
(04.12.17)
@Bruce: bence çocuk istememek gayet doğal bir düşünce ve her insanın en doğal hakkı. saygım sonsuz, sadece ben aynı görüşte değilim.

ben şahsen işsiz güçsüz bir anne babanın en yakın otobüs 45 dakika yürüme yolundan geçen sobalı bir evde yaptığı bir çocuğum. her ikisi de 80 döneminde içeri girmiş, işkencelerden geçmiş, işini gücünü kaybetmiş, hapisten çıkınca şehir değiştirmiş insanlar. babam ankara'ya geliyor, parası yeten ev bir gecekondu ve yağmur yağdığında ortasından bildiğin su kanalı akıyor. evlenirken gelinlik ödünç, alyans borç para ile alınıyor.

bu şartlarda doğan çocuk benim. gayet eğlenceli bir çocukluk geçirdim ve hayatımdan da büyük oranda gayet memnunum. en iyi okullarda okudum, her yaz çalıştırdılar beni hayatı öğreneyim diye.

3 yaşında bir kızım var. doğduğu zaman birsürü soru işareti vardı kafamda. nasıl büyüyecek, ben düşersem o nasıl ayakta kalacak falan filan. ama büyüyor. neredeyse her gün kızıma bakıp ne kadar doğru bir karar vermişim diyorum.

hayat insanın tek gerçek varlığı, gerisi hikaye. bir insana hayat vermek, onu ellerinde büyütmek bence muhteşem bir duygu. elimden geldiği kadar sağlama almaya çalışıyorum onu, şimdilik bir sıkıntı da yok.

aslına bakarsanız çocuk sahibi olmamak insanın doğal durumu, çocuk sahibi olmak bir karar. isteyen verir bu kararı, istemeyen vermez. herkesin kendi hayatı, hepsine saygım sonsuz. beni de fazla ilgilendirmez. ben kendi yaptığım tercihten ötürü gayet mutluyum, umarım herkes yaptığı tercihten ötürü mutlu olur.

edit: hatta bana kalırsa çocuk istemeyip çocuk sahibi olmayanları desteklemek lazım. Çünkü istemeden çekilecek dert değil. önerim, gerçekten isteyen çocuk sahibi olsun, çocuğuna iyi bakacaksa çocuk sahibi olsun. sonra sağda solda avazı çıktığı kadar çocuğa bağıran insanlar görmeyelim.
0
babilbaligi
(04.12.17)
18 aylık bi kız babası olarak yazacak olursam;

çok uzun bir süre dünyaya başka bir canlı getirmenin ne büyük bir haksızlık olduğu hissiyle yaşadım. belirli bir olgunluğa ulaşmış olmak gerektiğini düşünüyorum. yani, "hadi bir çocuk yapalım" kafasıyla çocuk yapmaya uğraşmak temelden yanlış. ilişki belirli bir seviyeye gelince çocuk arzusu geliyor. en azından benim için böyle oldu.

dünya berbat bir yer evet; ama kızıma güzel müzikler dinleterek, güzel kitaplar okuyarak, güzel şeyler anlatarak ve onu mutlu büyütmek için elimden geleni yaparak bu berbatlıkla daha uygun bir yaşta karşılaşmasını sağlamaya çalışacağım. ekstrem aksilikler, hastalıklar, sakatlıklar olabilir. ama bu paranoyayla hiçbir şey yaşayamaz insan. bunu aşmaya gayret edin.

hep söylerlerdi, o yokken ne yapardım hiç bilmiyorum, hatırlamıyorum. tüm sevgim ve ilgim ona akıyor ve çok mutluyum.

darısı tüm isteyenlerin başına.
0
stanley weber
(04.12.17)
istemiyorum.
Cocuklari o kadar sevmiyorum.
7/24 bir omur cocuk bakacak kadar tahammulum ve istegim yok.
0
mor oje
(04.12.17)
istemiyorum. dünya bombok +1
0
naksidil
(04.12.17)
İstemiyorum Hem asla o sorumluluğu almak istemiyorum hem de zaten çocuklara zerre kadar sempati duymuyorum. Hatta ben hiç çocuk sevmiyoum.
0
ms brownstone
(04.12.17)
istemiyorum. uzaktan severim sadece.
0
nothing in my way
(04.12.17)
Hem çok istiyorum hem korkuyorum. düşünürken bile içim sevgiyle doluyor, bi de kız-erkek ikiz olsa var ya, of! çocukları zaten çok seviyorum, hassas şekilde gelişimleri üzerinde duruyorum, eğitimini aldım, o yüzden böylelerinin çocuk sahibi olması gerektiğini düşünüyorum ama hayat, nasip, kısmet=) tabii her anlamda hayırlı olmayacaksa olmasın. Dünyadaki en zor şey evlâdınla olan imtihandır, o yüzden ay illâ istiyom demem asla, hayırlısı ise olsun.
0
mslny
(04.12.17)
Istemiyorum, mantıksız geliyor.

24 yıldır aileme içten içe beni hayata getirdikleri için kızgınım. 1 başka canlıya aynı şeyi yaşatmak ve sorumluluğunu almak istemiyorum.
0
materyalist imam
(05.12.17)
(20)

Duyuru yilbasi hediyelesmesine katilmayanlar

pilav
niye katilmiyorsunuz?tabi bana sorcak degilsiniz de sebeplerini merak ediyorum. bir cok neden olabilir. harcayacak paraniz/vaktiniz yoktur. gereksiz tüketime karsisinizdir. gecen senelerde katilip kötü tecrübeleriniz olmustur. yurtdisindasiniz, kimseyi ekstra masrafa sokmak istemiyorsunuzdur vs. siz
niye katilmiyorsunuz?

tabi bana sorcak degilsiniz de sebeplerini merak ediyorum. bir cok neden olabilir.
harcayacak paraniz/vaktiniz yoktur. gereksiz tüketime karsisinizdir. gecen senelerde katilip kötü tecrübeleriniz olmustur. yurtdisindasiniz, kimseyi ekstra masrafa sokmak istemiyorsunuzdur vs.

siz asil neden katilmiyorsunuz?

(benim sebebim saydiklarimda gizli.)
0
pilav
(02.12.17)
tanımadığım biriyle hediyeleşme fikri beni heyecanlandırmıyor.
0
theseachange
(02.12.17)
Niye katılayım ki?
0
doxanikee
(02.12.17)
Gerek görmedim, fikri görünce "Aa süpermiş" gibi bir fikir aklıma gelmedi; harici özel bir sebebi olmasa gerek. Hediye alma-verme işine günlük hayatımda da çok sıcak bakmıyorum, bununla ilgili olabilir. Bi de fuzuli yere kimliğim açığa çıkmış olucak, mümkün olduğunca anonim kalmayı seviyorum.
0
Bruce
(02.12.17)
Birine hediye alırken strese giriyorum, her yeri dolanıp günler sonra karar verebiliyorum. Zaman ve enerji harcamak istemiyorum açıkçası.
0
kaymaktutmayansicaksut
(02.12.17)
İstanbul'da olsam belki katilirdim ama samimi bulmuyorum..
0
redeath
(02.12.17)
Geçen sene katılmıştım güzelide.ama.simdi.hic.hevesim yok
0
all girls dream
(02.12.17)
Ben iki sefer katıldım, gayet de keyifli geçti benim için. özellikle yılbaşında ufak tefek hediyeler alıp dağıtmayı çok seviyorum, 'sen bu dönemde noel baba gibi dolaşıyorsun' diye dalga geçiyorlar benimle :) Bu sene de katılacaktım fakat farklı yerlerde de çekilişlere katıldım, yoğun bir dönemden de geçiyorum, hepsine ayıracak vaktim kalmadı. O yüzden duyuruyu bu sene es geçiyorum, seneye yine katılırım belki.
0
fraise
(02.12.17)
sahte hesabımla katıldım hediyemi alıp kendi eşime göndermiycem benim de böyle bi taktiğim var.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.12.17)
geçen yıl bir manyakla eşleştim ilk önce, sonra değiştirildi. o ilk başta canımı sıktıysa da daha sonraki arkadaşla hediyeleştik sorunsuz. ama katılmama sebebim bu değil. özellikle birkaç aydır bayağı sıkıntılıyım, bu yıl katılamayacağım.
0
runagain
(02.12.17)
1) duyuruda pek hazzetmediğim çok sayıda insan var, eşleşip de birine hediye göndermek zorunda kalmak istemiyorum.

2) hediye seçme konusunda çok kötüyüm. tanımadığım bir insana hediye seçmek konusunda ekstra kötüyüm. tamamen anlamsız, lüzumsuz, almış olmak için alacağım bir şeyi de başkasına hediye olarak vermeyi istemem açıkçası.

3) benzer şekilde, alacağım muhtemel hediyenin zikko bir şey olacağını düşünüyorum. hediyeleşmenin amacı ihtiyaç gidermek ya da mükemmel şeyler almak değil tabii ki ama yine de bu işin esprisinin olabilmesi için mutlu olunabilmesi lazım. hoşuma gidecek, "aa ne güzelmiş" diyebileceğim bir hediye alamıyorsam/veremiyorsam niye yeni yıla giriyoruz diye hediye alayım ki. gerenk yok.

4) duyuru'nun sanal alem dışına çıkan kısmını sevmiyorum. ben kendi hayatımla ilgili çok şey paylaşıyorum mesela, hatta buradan tanışıp buluştuğum insanlar da oldu ama bunlar kişisel şeylerdi. bir insanla sadece "duyuru üyesi" diye buluşmak, hediyeleşmek, bi' şeyler yapmak vs. saçma geliyor. duyuru'dan görüşmüşüzdür, tanışıp arkadaş olmuşuzdur, o insanla buluşurum mesela da yani genel olarak "duyuru etkinliği" tarzı şeyleri sevmiyorum kendi adıma, benim için gereksiz.
0
der meister
(02.12.17)
tanımadığım insanlara hediye alma fikri hoşuma gitmiyor, bu tarz toplu etkinliklerden uzak durmaya çalışıyorum mümkün mertebe. biraz soğuk ve kıl biriyim.

anonim olarak takıldığım bi sitede ifşa, hediyeleşme gibi şeylere sıcak bakmamam gayet doğal.
0
gebere jackson
(02.12.17)
Ogrenciyken bir kez katilmistim. Artik vakit kaybi olarak goruyorum.
0
rusyalı kozmonot
(02.12.17)
"tanımadığım biriyle hediyeleşme fikri beni heyecanlandırmıyor."

+1
0
MaNOfTheYear
(02.12.17)
zamanım yok
0
essoist
(02.12.17)
Yılbaşı geldiği için hediye alma ve genel olarak insanlara ihtiyacı olan şeyler dışında materyal olan hediyeler alma fikrini doğru bulmuyorum.
Burada normalde olsa “kardeş, azıcık uzak dur gözünü seveyim” diyeceğim bir insana denk gelme ihtimali hoşuma gitmiyor.
“Tanımadığım biriyle hediyeleşme fikri beni heyecanlandırmıyor.”
Uğraşacak vaktim yok.
Tanımadığım bir insanın bana ince düşünülmüş de olsa hiç hoşuma gitmeyecek bir şey göndermesi “simple life” hayat görüşüme karşı geliyor.
0
sopiro
(02.12.17)
Buna keyfimin kahyası cevap versin;
Cezbedici bi tarafı yok.
0
[GODDARD]
(02.12.17)
günah diye...
şaka lan şaka hediyeleşmek sünnet.
0
theconqueror
(02.12.17)
Bana müzik cdsi hediye etmişlerdi yabancı müzik dinliyorum diye 2016 de .ben öğrenci halimle çanta alıp göndermiştim.yine katılsam yine dandik bir şey geleceğinden eminim.
0
birdposing
(03.12.17)
Katılanlar özenli bir şey beklemesin. Siz ne kadar özenirseniz o kadar özensiz bir şey geliyor.
0
cabiday
(03.12.17)
ben istedim ama yurtdışından birine hediye gönderme ihtimalini göze alamadım.

kitap hediyeleşmesine katıldım ama, eğer yurtdışından birine göndereceksem de sorun olmaz.
0
dahinnotha
(03.12.17)
(14)

verdiginiz rusvetler..

alttaraf
merhaba, malum bu ara rusvetten baska birseyk konusamaz olduk, merak ett aramizda kim kime ne kadar ne icin rusvet verdi?kendi adima hic denk gelmedi," anneme evden kacmak icin 10 lira verdim" tarzi esprili cevaplar simdilik beklesin..
merhaba, malum bu ara rusvetten baska birseyk konusamaz olduk, merak ett aramizda kim kime ne kadar ne icin rusvet verdi?
kendi adima hic denk gelmedi,
" anneme evden kacmak icin 10 lira verdim" tarzi esprili cevaplar simdilik beklesin..
0
alttaraf
(01.12.17)
Hic rusvet vermedim, belki de oyle bir ortamda bulunmadim diyedir. Bir kere tapuda hazirlamistim ama gerek kalmadi, isimi hallettiler hizlica :)
0
crown
(01.12.17)
İş arkadaşlarımdan birine susması ve gün içinde bana daha az dırdır etmesi için bisküvi-çikolata ikram ediyorum. (Kısmen işe yarıyor)
0
chihirovekohaku
(01.12.17)
ehliyetsizken bir kere 50 tl en büyük banknot iken trafik polisine vermiştim.
0
shenergy
(01.12.17)
bulgaristan sınırından geçerken eski ehliyet vardı. sınırdaki polis ruhsatı verdi bir çorba parası verin dedi 30 euro mu ne vermiştik. (biraz fazla vermişiz sonradan farkettik aşsldl)
0
sta
(01.12.17)
bildiğim kadarıyla hayır.

"rüşvet alan da veren de mel'un'dur." yani lanetlenmiş, yani şeytan! ama bu şeytanlar bir de din alır, din satarlar.

kiralık köpekleri; tuvalet kağıdına basılı paçavralarda yazan aşağılık yandaşlar, parası ödenmiş -sözde- hocaları, trolleri liderlerine taptığı için sorun değil; din ne demiş filan. bunlar geberip hesaba çekilince sorgu meleklerine de atar gider yaparlar herhalde. kafayı iyice sıyırmış durumdalar.
0
runagain
(01.12.17)
vermedim de almadım da
0
burya
(01.12.17)
Vermedim de almadım da. Polise rüşvet verdim diyen de son 7-8 yıl için söylüyorsa bunu yalandır hiçbir polis günümüz şartlarında her yer kamera iken cüret etmez edemez.

İsteyen olursa da birgün ima ederse biri falan, görmesin işimi memurdan çok ne var başkasına yaptırırım. İtin götüne sokarım direkt isteyeni de.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.12.17)
Bir de irtikap var asıl bu problem. Polisten falan hesap istemezler bazı restoranlar falan. En sevmediğim harekettir. Bazı polisler de hesap isteten restorana gitmez zaten. Esnaf hadi salak da buna tama eden memura lanet olsun, mesleğin adını iki paralık ediyorlar.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.12.17)
@bos gezen 4 sene once ehliyetsiz yakalandim 100 lira verdim. Adamlar yerini biliyor sen merak etme
0
sen nasıl bir insansın
(01.12.17)
Cevap yazan arkadaslarin pek isi dusmemis olabilir ama rusvet sanilanin aksine cogunlukla pek iki tarafli degil. Aslinda isini yapmasi gereken kilit memurun isini yapmak icin seni zorda tuttugu bir sey. Buna polisten para istemeyen esnaf da dahil. Para isterse ertesi gun isi dustugunde polis ilgilenmez cunku. Yani devletin denetimsizliginden kaynaklaniyor. Ben vermedim elbette arkadas anlatti.
0
dunal
(01.12.17)
@sen nasil bir insansin

Şerefini satacaksan da iyi paraya sat ucuza gitme diye bir laf vardır polisler arasında.

100 liraya satmış kendini, bir de riske atmış mesleğini gerizekalı eğer dediğin gibiyse.

Bana aynı şekilde teklif yapsa bir vatandaş ben onu da tutanağa bağlar trafik cezasıyla göndermem, tutkularım. Uğraşsın dursun sonra ibreti alem olur.

Biri cep telefonundan kaydetse hadi kayıt da olmasın rüşvet istediğini ima etti diye tarih saat mevki ve sicil no ile bimer'e versen bile çok başı ağrır o memurun.

Veren de suçludur tck'da bunu da unutmayın asla.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.12.17)
dunal

Vatandaş haklarını ve limitlerini bilmediği için oluyor bu olay. 155'e düşen bütün ihbarlar değerlendirilmeye mecburdur. Polis eğer görevini savsaklıyorsa sicilini alıp şikayet edin. Tutup da polisle birebir mülaki olmayın. Polemiğe girip de benim vergimle maaş alıyorsun derseniz hata edersiniz ki bu haddini aşmak olur. Ama şikayet ederseniz uğraşır dururlar o memurla. İlgilenmek zorunda yani.

Şikayeti de şu isimli şu sicilli memur şeklinde yapmak lazım. Sicil kolda yazar İstanbul Ankara yazan kısımın üstünde. Memurun ismini soyadını sorun, söylemek zorunda ayrıca. Saat tarih ve açık adresle beraber verilen şikayetlerde kaçarı yok görev kağıdı, haber merkezi kaydı hepsi kabak gibi çıkar.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.12.17)
Allah isini dusurmesin ne diyeyim. Ayrica memurun, vatanadasin vergisiyle maas aldigi gercek. Bunu belirtmek haddini asmak asla degil. Kendi aranizda hatali bir inanisa girmeyin.
0
dunal
(01.12.17)
İstediler vermedim:
- Bayram öncesi köprüden geçerken polis durdurdu. "Ehliyette yazdığı halde gözünde gözlük yok" dedi. Lensim var dedim. Olmaz, şimdi ne yapsak, dedi. Görevinizi yapın dedim. Öğrenciydim, kestiği ceza ondan bir şekilde çıkmıştır dilerim. Hiç olmazsa cebine girmedi.
- İş hayatımın başlarındaydım. Adana'da gümrükte yurtdışından gelen bir mühendisin alet edevatına el koymuşlar. Salak ATR belgesiz filan test cihazı sokmaya çalışıyor. Gittik adam aleni "ne yapsak, olmaz ki böyle" diyor. Tesis duruyor mühendisin mallığı ve de rüşvetçi memur yüzünden. En tepe müdürüne gittim, anlattım olayı. "Mal gümrükte beklemez" dedim, ya yurtdışına geri gönderirsiniz ya da evrakları tamamlayayım, çıkartın malı, tesis duruyor". Valla namuslusuna denk gelmişim. Evrakları hızla tamamladık, adam da cihazın girişini halletti. 25 yaşındaydım. Özgüven varmış o zamanlar.
0
SiyamkedisiZorro
(01.12.17)
(10)

zarrab olayindan buyuk seyler cikar mi

mayeskuel
işyerinde herkes bu zarrab olayını konuşuyor. gerçekten hükümeti sarsacak bişey cikar mi
işyerinde herkes bu zarrab olayını konuşuyor. gerçekten hükümeti sarsacak bişey cikar mi
0
mayeskuel
(30.11.17)
bizi sarsacak bir şey çıkar bence
ceza olabilir biz öderiz zaten
ambargo olabilir boka battık gidiyoruz bakalım.
ekonomi bok olucak deyolar enflasyon hiper enf. olacak diyolar :(
0
fasulyek
(30.11.17)
hükümet düşmüyor öyle hele erdoğan hiç düşmüyor heyecanlanma hemen :)
0
diffarentiationation
(30.11.17)
Siyasal islamcilarin görev süresinin sona erdiğini düşünüyorum ben. Temel catirdiyor, "büyük şeyler" yakın gibi...
0
md11
(30.11.17)
ambargo olacagini dusunmuyorum, iran'a uygulanan yaptirimlari delmeleri sebebiyle baska bankalar da ceza yedi su ana kadar. ceza yerler en fazla.
0
fakyoras
(30.11.17)
Bir şey çıktı zaten, yıllar önce çıktı. şimdi birinin ağzından tekrar duyuyoruz. Türk medyasındaki bu kaypaklık, toplumdaki cahillik ve çıkar uğruna destekçiler oldukça, bu olayların çok yankısı olacağını sanmıyorum.

aynen yaptırımı olur biz öderiz, derler dış mihraklar, onlara bilenir iyice ortadoğu bataklığında çürürüz.

cehaletin bilincine nasıl varır bir cahil? şükür anlayışıyla nasıl fakirlik insanın canına tak eder?

en kötüsü de günü kurtarıp para kazanıyor diye ses çıkarmayan "nurcuvazi" . ben müslüman değilim, onların da olduğuna inanmıyorum ama umarım müslümanlık inancı doğrultusunda bir son bekler onları. bu kadar kul hakkı yanlarına kalmaz.
0
Corrigan prefers beer
(30.11.17)
bedelli çıkar.

kaynak: kaba etim
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.11.17)
akpnin oy oranı daha da artar,

amerigaya kafa tutuyoz, görüyon mu ameriganın ambargosunu nası delmişiz, helal olsun reise, tüm dünya bize karşı

kafa bu
0
speedy
(01.12.17)
gemiyi terk edenler artacak bence. bu ara konferanstı, kongreydi, resmi geziydi... herkes birbirinden şüphe edecek.

büyük yedilerse, ki öyle, büyük çıkacak.

yalan diyeni, ticari belge diyeni, montaj diyeni... komedi gibiler. bu tayfa allahtan korkmaz ama abd'den çok korkar. satışlar hızlanacak bence.
0
runagain
(01.12.17)
Daha buyuk ne cikmasini bekliyorsun? Hukumetin ic siyasette zayiflamasindan cok daha buyuk olaylar bunlar. Ustelik cogu 4 senedir bildigimiz seyler.

Sadece hukumet sarsilir mi bunu merak ediyorsan, hukumet Zarrab konusunda kontrpiyede kaldi olay bu. Hem 4 sene onceki olaylardan sonra, hem birkac gun onceki durusma baslamadan onceye kadar Zarrab'in arkasinda durmayi, onu kahraman yapmayi secmislerdi. Ama adam ne var ne yok her seyi itiraf ediyor su an. Ustelik, son ana kadar itiraf edip etmeyecegini bile bilmeyecek kadar durumu kontrol altina almaktan uzaklar. Itiraflar ic siyaseten tapeler gercek anlamina geliyor ama gercek olmadigini dusunen akli basinda biri yoktu zaten.

Bu sekilde bosta kalip celiskilere dusmeleri secmende soru isareti yaratir mi ona sen karar ver.
0
dunal
(01.12.17)
hayır. herkes iktidarın para yediğini biliyor, kimsenin umrunda değil.

hiç beklentiniz olmasın, bi bok çıkmaz.
0
babilbaligi
(01.12.17)
(3)

Blabla car a nasıl guvenecegim?

Corrigan prefers beer
Bir yerden bir yere giderken, guvenemedigimden ve madem insan alıyorum benzine de katkısı olsun dedim ve maksimum fiyat çektim. Bir kişi istekte bulunmuş ara durak için. 10 yorum var olumlu, 26 yaşında erkek yolcu. Buna nasıl güveneyim :D ben başkasına binmezdim herhaldeEvime de alamam o zaten büy
Bir yerden bir yere giderken, guvenemedigimden ve madem insan alıyorum benzine de katkısı olsun dedim ve maksimum fiyat çektim. Bir kişi istekte bulunmuş ara durak için. 10 yorum var olumlu, 26 yaşında erkek yolcu. Buna nasıl güveneyim :D ben başkasına binmezdim herhalde

Evime de alamam o zaten büyük olay başka sorunları var tabii.

Arabadaki risk 500 tl kaybetmek olsa sorun etmem o kadar. Devamlı duyduğum gasp, araba çalma gibi sıkıntılardan çekiniyorum. Yalnız olmasam rahat ederdim tabii.
0
Corrigan prefers beer
(30.11.17)
10 olumlu yoruma güven. biz de erkek arkadaşımla yolculuk yaparken arabamızdan çok fazla blabla yolcusu gelip geçti, hepsi de farklı farklı tiplerdi. ama çok keyifli yolculuklar yaptık.
ben seviyorum bir de tanımadığım insanla muhabbet etmeyi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.11.17)
Güvenmiyorsan almazsın olur biter. Güvenenler kendi aralarında takılır.
0
bos gezenin bos ustasi
(30.11.17)
ne kadar profiline, yorumlara baksan da bir miktar risk var. ben kullanmadım hiç ama ablamlar ailecek, eniştenin memleketine (samsun) gittiler. bayağı hesaplı, rahat ve güvenli bir yolculuk olmuştu onlar için.

internetteki ilanlardan bularak, paylaşımlı 5 evde kaldım. ilkinde 13 ay kaldım. üniversite öğrencisi elemanın kafası hep iyiydi. evde esrar, parti, alkol gırla... diğer odada ben kaldığım süre boyunca 4 kişi gelip gitti, hepsi de aynıydı.

yine yanına çıktığım bir kadın delinin teki çıktı. 500 tl ona kaptırdım, gitti artık o para. 6 gün kaldım, kaçtım resmen :P başıma bela almaktan çekindim. "kadının beyanı esas" malum...

bir diğer çıktığım evdeki 500 tl'mi hala alamadım, 6 ayı geçti. 17 gün kaldım! sözde, paramı yarın verecek.

bir başka evde yine 14 gün kalıp çıktım. neyse ki çok çarpılmadım orada.

bir diğer evdeki arkadaş insan evladıydı. ben ona borçluyum bir miktar, bugün yarın paramı alırsam borcumu ödeyeceğim.

eve getirdim meseleyi ama benzer sanırım. ben olsam evime de arabama da kolay kolay kimseyi alamazdım.
0
runagain
(30.11.17)
(15)

Tek yaşayanlar kaç + kaçta kalıyor

Cursed Chico
yetiyor mu, daha büyük olsa daha iyi olurdu ya da küçük olsa da aynı olurdu diyor musunuz?
yetiyor mu, daha büyük olsa daha iyi olurdu ya da küçük olsa da aynı olurdu diyor musunuz?
0
Cursed Chico
(30.11.17)
7 yil boyunca 1+0da kaldim
1 yil daha dolmadi ama 2+1de kaliyorum. Ikinci oda gereksiz geliyo ama misafir olunca iyi tabi cok.
0
kuehles blondes
(30.11.17)
1+1, yetmiyor. misafir için başka bi odam olsun isterdim. birinde oturuyorum birinde yatıyorum. her zaman toplamam gerekli.
0
aydogank
(30.11.17)
Ben herhalde 40-50 metrekare bir yerde kalmıştım, salonum yatak odamdı, giriş holü de mutfaktı ama banyom yeterince genişti. Ayrıca balkonum geniş ve kullanışlıydı bir sıkıntı yaşamadım. Ama tabi 2 kişi olsa belki az gelebilirdi, studio daireydi. İyiydi hoştu.
0
burka
(30.11.17)
2+1, ekonomik durum beni zorlarsa bir odayı kiraya verme opsiyonu iyi gelmişti.
0
monogram
(30.11.17)
3+1. yetiyor fazla bile.
0
denef
(30.11.17)
1+1 50m2. tam yetiyor.
0
ben de
(30.11.17)
2+1 kimse kalnaya gelmezse yetiyor.
0
karamaleksey
(30.11.17)
tek başıma kiraladığım ev 2+1'di. bir odada ev sahibinin eşyası vardı, diğer odada bir arkadaş kaldı bir ay kadar. ben de salonda kalıyordum. eşşek kadar bir evdi. banyosu 20m2 falandı. ben tuttuktan sonra kentsel dönüşüme girdi 3,5 yıldır boş duran ev. 2 aydan biraz fazla kalabildim.

bu ara yine ev kiralamayı düşünüyorum tek başım. küçük, kutu gibi bir şey istiyorum ama 1+1 olmalı en az. içinde kaybolmayacağım da, boğulmayacağım da; ölçüm bu.

@üğpoıuy, "+" tuşumu elektrikli süpürge yuttu. copy/paste aldım senden 3 tane, helal et :P
0
runagain
(30.11.17)
Ev bol.

3+1, 2+1, bazen de 1+1. Değişiyor
0
MaNOfTheYear
(30.11.17)
1+1, yetiyor.
0
sopiro
(30.11.17)
2+1. yetiyor.
0
sanat guresi
(30.11.17)
1 + 0 :( baska EVE cikacagim
0
qazwsx
(30.11.17)
4+1. at koşturuyorum her şey için ayrı oda açacağım neredeyse
0
argent dawn
(30.11.17)
1+1 yalnızım. mutfakta masamda oturuyorum. salonda bir tekli koltuk ve 3 lü kanapede misafir gelince, yatak odamda da çift kişilik bir yatağım var. gayet yeterli 60 metrekare falan. daha da büyğüne ihtiyacım yok gibi. balkonum da yok.
0
karlmarx
(30.11.17)
1+1. hangar gibi benim için, fazlasıyla yeterli.
0
der meister
(30.11.17)
(6)

LENFOMA hastası 23 yaşındaki kuzenimiz için acil kök hücre nakli gerekli.

mukon
Bilinenin aksine sadece kan vererek de kök hücre nakli mümkün.Bir kolunuzundan alınan kan, kök hücreler alındıktan sonra, aynı esnada diğer koldan geri veriliyor. Ve siz bir hayatkurtarmış oluyorsunuz. Tek yapmanız gereken size en yakın Yurt dışındakiler dahil tüm Kızılay Kan MerkezlerineÇapa Tıp Fa
Bilinenin aksine sadece kan vererek de kök hücre nakli mümkün.

Bir kolunuzundan alınan kan, kök hücreler alındıktan sonra, aynı esnada diğer koldan geri veriliyor. Ve siz bir hayat
kurtarmış oluyorsunuz.

Tek yapmanız gereken size en yakın Yurt dışındakiler dahil tüm Kızılay Kan Merkezlerine

Çapa Tıp Fakültesi dekanlık binası kemik iliği bankasına

Ibni Sina Hastanesi cerrahi polikliniği 3 nolu odaya gidip kök hücre bağışı için kan vermek.
Böylece ilk aşamada uygun donör olup olmadığımıza bakılacak.


Kan grubu önemli değil.Aklınıza takılanlar sorular için iletişim " GÜRSEL KUŞ: 05364994090 "


Modlardan rica ediyorum bir süre üstte kalırsa sevinirim.
0
mukon
(29.11.17)
Kök hücre nakli yok diye biliyorum
0
darkwizard
(29.11.17)
Nakil amacıyla kullanılan kök hücreler kemik iliğinden, kandan veya göbek kordonundan elde edilebilir. Nakil işlemi için başlangıçta sadece kemik iliğinden kök hücre elde edildiğinden işlem geleneksel olarak kemik iliği nakli olarak adlandırılmışsa da kemik iliği dışında da kök hücre elde edilebildiğinden günümüzde hematopoetik (kan yapıcı) kök hücre nakli (HKHN) deyimi tercih edilmektedir.

Kaynak : thd.org.tr
0
🌸mukon
(29.11.17)
özellikle bir kişi için verilmiyor daha doğrusu vermeye gerek yok diye biliyorum. ben verirken sormuştum çünkü ve çok zor eşleşme bulunduğunu ama eşleşme olursa da aranacağım söylenmişti. yani bi havuz var ve zaten orada uygun bir donör varsa mevzu bahis kişi için de iletişime geçilir değil mi?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.11.17)
eşleşme olayı gerçekten zor ama ne kadar çok kişi kan verirse insanların yaşama şansı o kadar çok artıyor.
0
🌸mukon
(30.11.17)
Ben fi tarihinde buradaki bir ilan için çapa'ya gitmiştim ama maalesef epilepsi olduğum için bağışlayamamıştım. Bence yine de gidip verin. Belki bu 23 yaşındaki kuzen için yardımcı olamazsınız ama 5 yaşındaki bir çocuğa yardımcı olabilirsiniz. Havuzda ne kadar çok donör, o kadar hayat..
0
silah taciri
(30.11.17)
hastaya acil şifalar öncelikle. kendisine, size ve diğer yakınlarına da kolaylıklar diliyorum. umarım bir an önce sağlığına kavuşur.

2 yıl kadar önce medical park göztepe hastanesi'nde uzaktan bir yakınım için kan vermeye gitmiştim, uygun bulunmadım. şu, diğer koldan geri verme işlemi sırasında sıkıntı oluyormuş. damarlar inceymiş, bu vesileyle öğrenmiş oldum.

hastanın sağlığına kavuştuğu haberini paylaşmanızı umuyorum. çok geçmiş olsun.
0
runagain
(01.12.17)
(5)

Okuyarak zengin olunur mu ?

sorunvar
Çevremdeki çoğu duyduğum zenginler okumayan insanlar .Sizce okuyarak zengin olunur mu?
Çevremdeki çoğu duyduğum zenginler okumayan insanlar .Sizce okuyarak zengin olunur mu?
0
sorunvar
(29.11.17)
Ne okuduguna bagli olarak degisir ama ben okudum olmadim.
Bu vesileyle burdan dunya duzenine sevgi, saygi ve selamlarimi iletiyorum.
0
aks-i endaz
(29.11.17)
kime yaslandığın, kimden olduğun önemli. ne olursan ol, ne mezunu olursan ol ve ne iş yapıyorsan yap. okumak tek başına zengin etmez insanı. en fazla iyi kazanır görece olarak ve rahat yaşar.
0
runagain
(29.11.17)
zenginlik çok çeşitlilik barındıran bir kavram, rakamlar üzerinde konuşalım senin için kaç para zenginlik ifade eder ?


yani iyi bir eğitim aldıktan sonra SADECE O EĞİTİMİ KULLANARAK milyonluk evde oturup her biri birkaç milyonluk 2-3 arabaya sahip olabilirsin. Bir de üzerine güzel 1-2 tane yazlık ve bir teknen olabilir.

Onun dışında zaten yurtdışı gezileri, iyi yemek, iyi kıyafet v.s ile de bütün sahip olabileceklerin bunlar olur.


Para her devirde olduğu gibi, süreklilik arz eden ticarette. Yani kaç kişiye ulaşıp kaç kişiyle al-ver yaparsan o kadar çokcasına sahip olursun. Bunun da okumayla çok bi' alakası yok.

Herkesin sihirli sihirli dediği ''network'' kelimesi orta sınıf(alt orta üst orta farketmez) için sihirlidir. Onun dışında en alt grup ile en üst grup networkle ilgilenemez zaten.(harvard da bir dekanın neden öğrenciler harvard'ı seçiyor üzerine şahane bi' anlatısı vardı, o durumla bu durum aynı davranış refleksleri oluşturur)

Yani, ben şimdi küçük bi' gözden geçirdim; ailesi köyde yaşayıp da kendisi eğitim almış(kardeşleri arasında) ve şu anda güzel yatırımlarla da 30 milyondan fazla parası olan/tahmin ettiğim 6'dan fazla kişi sayabiliyorum. Bunların elinde eğitimlerinden başka hiçbirşeyleri yoktu -ki hala yok.

Hatta bu sebeple sonradan görme bile olamıyorlar gariplerim(!)
0
mete kudur
(29.11.17)
Okuyarak zengin olmuş üç kişi tanıyorum. Aralarından en az kazanını ayda 90 bin lira maaş alıyor şu an.
0
ms brownstone
(29.11.17)
soru çok genel, yorumlar çok öznel.

bir kere sayı veya veriler hakkında konuşurken 'rakam' diyen insandan çekinirim. bildiğini dışarıdan olduğu gibi almış diye düşünürüm.

sonra 'para, süreklilik arz eden ticarette' gibi beylik olduğu kadar kesin ve yanlış bir genellemeyi ortaya atan kimseye güvenemem.

neden?

makro:
katma değerli üretim yapan bir ülkede değilseniz ticaretle ülkenizin cari açığını büyütürsünüz.
hatta üretici olsanız bile üretiminiz de ithalata bağımlıysa yine cari açığı büyütürsünüz.

mikro:
ticaret her kişinin harcı değildir.

dolayısıyla bir yorum yapmadan önce bir çerçeve çizmek şart. bu soru sorarken de geçerlidir. bu anlamda sizin ortaya attığınız soru da gerçek verilerle bir çerçeve çizmediği için anlamsızdır.

sorunuz: okumakla zenginlik arasında bir korelasyon var mı? temelinde zenginliğin nereden geldiğini araştırıyor ama bunu oldukça hayalci ve çocuksu bir üslupla sormuşsunuz.

gelin önce 'zenginlik' dediğiniz 'birikim'in kaynağını öğrenin:

sizin 'zengin' diye nitelediğiniz kimseler esasında sermaye sahipleridir. bu sermaye sahiplerinin sermaye birikimi, el koyduğu artı değerden gelir. dolayısıyla bir kere birikimin temel koşulu 'artı değer'dir.

sonra bu birikimin kimin elinde neye dönüştüğü sorusu önemli. hangi düzeyden maaş veya ücret alırsanız alın, eğer maaşlı veya ücretli çalışansanız bir kere işçisiniz. dolayısıyla sizdeki para henüz bir sermaye değildir, yalnızca tasarruftur.

ta ki siz bir girişimde bulunup mal veya hizmet üretince, ticarete atılınca veya finans sektöründe bir iş kurunca paranız bir sermayeye dönüşür.

Bu noktada sermaye birikimi yapma şansınız vardır yalnız bütün girişimler aynı zamanda risktir. dolayısıyla girdiğiniz işi batırma ihtimaliniz de çeşitli başka faktörlere ve dinamiklere bağlıdır.

şimdi bir işi planlarken önce makro ortam ne durumda ona bakarsınız, sonra kendi imkanlarınıza bakıp makroya göre siz kendinize yön çizersiniz. mesela: herkesin gittiği yöne giderseniz rekabet yüksek olur. o yüzden niş piyasa ararsınız.

bu böyle derinleşip gider...

son olarak bunlar benim umurumda değil diyorsanız: (bkz: dunning-kruger etkisi) yüzünden okumuş (veya risklerin farkında olan diyebiliriz) insanların daha çekingen davrandığı için başarma şansı gerçek hayatta düşüyor diyebiliriz.


ek: (bkz: akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer)
0
idexo
(29.11.17)
(8)

kilicdaroglu'nun belgeleri

in vino veritas
bi ise yarayacak mi? tayyip yine kandirildim diyecek mi? sizce yakin donem icin herhangi bir denge degisir mi?
bi ise yarayacak mi? tayyip yine kandirildim diyecek mi? sizce yakin donem icin herhangi bir denge degisir mi?
0
in vino veritas
(29.11.17)
rte canlı yayında "ülkenin anasını sikim" dese de, ülkede değişen bir şey olmaz. biz bunları hep yazdık. değişen bir şey olmayacak.
0
mahone
(29.11.17)
Ne belgesi arkadaş çıkmış yine bir şeyler sallamış millet gaza gelmiş.

Eğer gerçekten elinde bir şey varsa wikileaks gibi bir site açar paylaşır şu anki yöntemle devam ettiği sürece merak edip haberlerini okumuyorum bile.
0
catch the arrow
(29.11.17)
tam gg'lik birşeyler yazmıştım. şimdi bir de yok yere mahpuslara düşmeyelim.

yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor, olan bu.

muaviye'nin şamlıyla olan hikayesi de var ortada, zübük denen bir başyapıt da...

ne desek boş, hiçbir anlamı yok. güce, paraya, betona, asfalta tapıyor insanlar.
0
runagain
(29.11.17)
Zarrab olayının gündemde olduğu bir zamanda bu belgelerin ortaya çıkarılması tesadüf olamaz. Önceki iddialar gibi öylece kalır. Chpli ulusalcı kanat, ne günlere kaldık diye düşünüyorlardır.

Denge yok ki değişsin.
0
1adam
(29.11.17)
@1adam, sen nasıl 1adam'sın ya?

yahu bu zerrabı sevgili cumhurbaşkanı, gözaltına alındığı dönemde "hayırsever bir işadamı olarak biliyorum" diye savunmadı mı?

iki bakan buna plaket vermedi mi?

a hbr adlı şeye, arkasına türk bayrağı yerleştirilmiş bir şekilde röportaj yapılmadı mı?

cari açığı kapatan adam, milli kahraman muamelesi çekilmedi mi?

şimdi bir akpli çıkmış "gizli bilgi" diyor, diğeri "sahte" diyor, cumhurbaşkanı "ticari belge" diyor. karar verin yalan mı, gerçek mi?

daha düne kadar memur, işçi, esnaf olan adamlar; boş gezen adamlar milyon dolarlarca havale yapıyor. hiç mi vicdanınız yok sizin?

utanç verici şu durumunuz. hayatında bir kez olsun hakkı tuttun mu hiç? güçlüyü, zengini değil ha!! firavun döneminde yaşasan bir numaralı firavuncu mu olurdun? taş üstüne taş koyuyor diye!!!! çünkü dünya tarihinde en çok taş üstüne taşı o koydu.

hiç allahtan korkmaz, kuldan utanmaz mısınız? hiç yüzünüz de mi kızarmaz? alemi kör, sersem mi sanırsınız?

düne kadar kanka olduğunuz hocaefendiniz, barzani, zerrab... satan satana.

gerçekten bu olan bitenin ticaret olduğuna inanmamızı mı bekliyorsunuz?

cidden daha bu 15-20 yıl önce alt-orta sınıf vatandaşların bir anda milyon dolarcıkları olmasını sorgulamayalım mı?

ve sen de burada akp ile din ile ilgili bir duyuru olduğunda hemen gelip bilgiç bilgiç yazacaksın. sen dindarsın he? muhafazakarsın? sen müslüman? yarın allaha karşı da şahitlik edersiniz ha? münker nekire de "nereden edinmiş bu bilgileri" falan dersiniz?
0
runagain
(29.11.17)
@runagain ben üstteki soruya cevap verdim. Senlik bir şey yok.
24 Kasım öğretmenler gününün kutlamasını bile sabote ettin duyurunla.
Bak bu kadar karamsarlık iyi değil. radarların benim yazdıklarımı algılama konusunda çok keskin :) forget me. be happy

Din konusunda yazdıklarım kaynaklara dayanır. Siyasette ise düşündüklerimi söylüyorum. Tuhaf bir şey yok bunda
0
1adam
(29.11.17)
Adam belgeler gercekse istifa ederim dedi. Demek ki gerçek değil. Ayrıca Arakan'a Somali'ye gönderiyorsa helali hoş olsun reisime.
0
partizan
(29.11.17)
@1adam, allah seni bildiği gibi yapsın :)


islam diye bir din varmış... orda dermiş ki: hak yiyenin, yedirenin, destek olanın, omuz verenin allah belasını versin.

hoca efendi bozuntularının ne bot olduğu çıktı ortaya. diğerleri de çıkacak şeker :)

ne takip edeceğim seni ve yazdıklarını? bir bilgi kırıntısı mı var, en ufak fikir mi? goygoydan başka bir şey yok. sıkışınca, cevap veremeyince de üç beş ingilizce yeahhh mannn be happy :) güldüğünü göreceğim inşallah... buraya yazıyorum. inanıyorsun di mi şeker :) o hesap gününde tatlı :) münker nekire de dersin bunu :) i'll be happy man... be cool.
0
runagain
(29.11.17)
(5)

silikon yastık makinaya atılır mı?

runagain
sb
sb
0
runagain
(29.11.17)
atılır
0
dedimmidemedimmi
(29.11.17)
atılır ve yıkanır. ama patlamayacağından emin olun. sonra makinenin en ücra köşesinden elyaf lifleri temizlemek zorunda kalmayın.
0
kibritsuyu
(29.11.17)
attım ve yıkadı.
0
sutlu nescafe
(29.11.17)
@kibritsuyu, siskin filan degiller ama yine de birkac igne batirsam mi?
0
🌸runagain
(29.11.17)
patlama dediğim şişerek patlama değil. elyafları tutan kılıf yırtılır veya dikişlerinden açılırsa bütün iç dolgu malzemesi makineye dağılır. kılıfın ve dikişlerin sağlam olduğundan emin olun anlamında söyledim.
0
kibritsuyu
(30.11.17)
(10)

Bir insanın bir anda yaşayabileceği en büyük değişim

diffarentiationation
Cinsiyet değiştirmek diye düşündüm ben. Tüm yakınlarını kazada kaybetmesi, Yozgat'tan çıkmamışken Las Vegas'ta milyoner hayatı yaşamaya başlaması gibi şeyler olabilir mi?Nedir sizce?
Cinsiyet değiştirmek diye düşündüm ben. Tüm yakınlarını kazada kaybetmesi, Yozgat'tan çıkmamışken Las Vegas'ta milyoner hayatı yaşamaya başlaması gibi şeyler olabilir mi?
Nedir sizce?
0
diffarentiationation
(29.11.17)
being there filmi geldi aklima
0
ordinov
(29.11.17)
Anne ya da baba olmak olabilir. Birçok insan çocuk sahibi olunca dünyaya farklı gözle bakmaya başlıyor. Siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlar kişiye daha çok batar hale geliyor. Katil olmak olabilir. Birini öldürmeden önce masum bir insan iken birini öldürdükten sonra daha çok dibe batmış bir insan olunabilir. İntihar girişimi olabilir. O andan sonra bazı şeyler daha az umursanır hale gelebilir ya da hayatın boş kısımları yerine daha dolu kısımlarına odaklanılır. Ben en büyük değişim yerine en faydalı değişim kavramına daha sıcak bakıyorum. Para her zaman huzur getirmiyor. Yozgat'ta kağıt oyunu bile oynamamış bir insan Las Vegas'a gidince kumar bağımlısı olabilir. Bu yöndeki bir değişim olumsuz bir özellik taşıdığından en büyük olarak değerlendirilmesine rağmen kimsenin özeneceği bir şey değildir.
0
dissendium
(29.11.17)
fark etmeden, hep yaşadığımız bir şey aslında. sadece hayat çok hızlı aktığı için düşünmeye fırsat olmuyor. işsiz kalınca falan, şu an olduğum gibi ya da bir tatile çıkıp, koşturmacadan uzak kalındığında fark ediliyor.

örnek vermek istemiyorum.
0
runagain
(29.11.17)
Ciddi bir fiziksel engel. Felç ya da kör olmak.
0
sen git ben geliyorum
(29.11.17)
gecenin bir yarısı tenhada birini kıstırmış bıçaklı sopalı kalabalığa:
- rahat bırakın lan onu! s*ktiğimin dölleri!
diye bağırmak.

akıbetiniz nereye varırsa varsın hayatınız değişir.
0
dafaisss
(29.11.17)
su ana kadar belirti vermemis hayati boyunca gecmeyecek, duzelmeyecek bir saglik sorunun oldugunu ogrenmek yani sagligin bilinen anlaminin kaybi, aslinda kendini tanimlama bicimlerinden birini kaybediyorsun.
ana-baba ve en kotusu ikisinin birden kaybi, dunyanin neresinde olursan ol, anne baba hayattaysa hep donecegin bir yer vardir, onlar gidince sanki butun gezegen bir yere tasinmis seni de geride birakmis gibi oluyor, devamindaki hayat hep biraz eksik.
0
mavicorap
(29.11.17)
Ölümden dönmek bunlardan biri.

@ordinov'a katılıyorum. Being there de iyi bir örnek.
0
EasyTiger
(29.11.17)
hissiz duygusuz soğuk bir iş hayatı üzerine kurulu yaşamlar da gayet büyük bir değişim çoğumuz için..
0
redeath
(29.11.17)
dine dönmek, dinden çıkmak
0
pinkpeony
(29.11.17)
tecavüz
0
duyond
(29.11.17)
(9)

Bedelli gelmedi dötler tutuştu

sylow
durumun özeti başlıktaŞimdi sormak istediğim 2 şey var. 1) bakaya durumda biri askerlik şubeye gittiğinde, en yakın celp dönemine mi dahil okuyor yoksa başvuru tarihlerine uygun celp dönemine mi dahil oluyor?{ örneğin; ocakta şubeye gitsem, şubat döneminde mi askere alınırım yoksa olması gerektiği g
durumun özeti başlıkta
Şimdi sormak istediğim 2 şey var.

1) bakaya durumda biri askerlik şubeye gittiğinde, en yakın celp dönemine mi dahil okuyor yoksa başvuru tarihlerine uygun celp dönemine mi dahil oluyor?
{ örneğin; ocakta şubeye gitsem, şubat döneminde mi askere alınırım yoksa olması gerektiği gibi mayısta mı?}

2) bakaya durumunda biri ilk defa gbt’ye takılırsa, polis ve jandarmanın uygulaması farklı mı? Bildiğim kadarıyla polis sözlü tebliğ ediyor. Jandarma tutup götürüyor mu:) yoksa o da mı sözlü tebliğ ediyor?
0
sylow
(29.11.17)
2- sana dava açılıp hakkında yakalama kararı çıkmadığı sürece tutup götürme diye bi olay yok. orda da askere götüremiyolar, bakaya kalmak veya halkı askerlikten soğutmak gibi suçlamalarla yargılayabiliyolar sadece.
0
yuto
(29.11.17)
ben bittiğine o kadar emin olmazdım.

"parası olan var, olmayan var. ben bu vebali alamam" demişti. ve birkaç ay sonra bedelli çıkmıştı.

nice dönüşlere sahit oluyoruz. bu da değişebilir bir anda. ki malum mavi boncuk dağıtıyorlar bir taraftan.
0
runagain
(29.11.17)
Yok mu 1’in cevabını bilen :/
0
🌸sylow
(29.11.17)
Mayista
0
baldur2
(29.11.17)
Mayista. Hatta gitmisken mayisa kadar askerlik yönünden ilişiği yoktur durum belgesi de al hemen gidip bir yuksege kayıt yaptır.
0
karacigerim vur kadehlere
(29.11.17)
@yuto bu götürmeme kaç yaşına kadar var? mesela 40 yaşına kadar gidilmezse yine de götürmüyorlar mı?
0
tute
(29.11.17)
@tute açıkçası bilmiyorum, bir süre sonra dava açılıyor bakaya kalmak ya da halkı askerlikten soğutmak şeklinde, ama ne zaman ne şartlarda açılıyor bilmiyorum açıkcası, yalnızca vicdani ret açıklayanlar için de olabilir bu durum.

bu gbt tutanakları (ve para cezası) belli bir miktarı geçtiğinde de açılıyor olabilir, emin değilim.
0
yuto
(30.11.17)
peki kaç yaşına kadar kaçabiliriz? :D bir de üniversiteler galiba kayıt yenilemiyordu askerlikten dolayı. bu ne zaman oluyor?
0
tute
(30.11.17)
lisans'ın 29 yaşına kadar, yüksek ve doktoranın 35 yaşına kadar olması lazım.

www.hurriyet.com.tr
0
yuto
(01.12.17)
(28)

Bipolar / Borderline Sevgiliyle başıma gelen olay

dapda
eski sevgilimin (aslında sevgili demek zor) sahip olduğu rahatsızlık. 2 kere başımı belaya sokuyordu. birinde karakolluk olacaktım diğerinde 8-10 kişinin saldırısına uğradım. bıçaklanıyordum. lütfen sıkılmadan okuyun. çünkü biraz da olsa yardımlarınıza ihtiyacım var.geçen ağustos ayında tanıştık kız
eski sevgilimin (aslında sevgili demek zor) sahip olduğu rahatsızlık. 2 kere başımı belaya sokuyordu. birinde karakolluk olacaktım diğerinde 8-10 kişinin saldırısına uğradım. bıçaklanıyordum. lütfen sıkılmadan okuyun. çünkü biraz da olsa yardımlarınıza ihtiyacım var.

geçen ağustos ayında tanıştık kız arkadaşımla, kendisi bipolar, borderline karışımı, rahatsızlığı olduğunu anladım ilk başta ama pek detaylı bakmadım, neyse buluşmalar falan, kendisini yaşadığım şehirden 500 km uzaklıkta bir hastanede bile ziyaret etmiştim, çünkü değer veriyordum. memlekete geldik bir kaç defa buluştuk ama buluşmamızda hep alkol aldı, yani kahve içtiğimizi hatırlamıyorum. 1-3-5 her buluşmamızda alkol ve benim onun arkasını toplamam ertesi gün özürler, kusura bakmalar vsvs. aile evine de gidiyordum arada ama orda da alkol hep ön plandaydı, bu belli bir süre böyle gitti...

neyse bir gün beni aradı çok kötüyüm görüşelim mi dedi. bu başıma gelen birinci olay... tamam dedim, görüşelim.. buluştuk çok kötü durumdaydı, daha görüşür görüşmez içki içmek istedi, başta izin vermedim ama yine kıramadım (çünkü alkol almak isteyip engel olunca inanılmaz agresif oluyordu). belli bir limitte alkol almasına izin verdim devamını istedi ben izin vermedim vermeyince tartıştık, o sırada arabada yavaş bir hızda ilerliyorduk ve tekel bayii önünden geçiyorduk, elini cebime attı ve 20 tl aldı, birden kapıyı açtı ve inmeye kalktı, doğal olarak yavaşladım, hemen tekel bayiiye koştu, peşinden gittim ve alkol satışına izin vermedim, bana çok sinirlenmişti arabama binmek istemedi, rastgele yollarda koşmaya ve otostop çekmeye başladı, şok olmuştum ve ilk kez böyle bir şey yapıyordu. doğal olarak zorla arabama bindirmeye çalıştım, yardım edin, imdat polis, beni kaçırıyor çığlıkları atmaya başladı. benim şokum 2 katına çıktı, bazı arabalar duruyor ve bana çıkışıyorlardı sen ne ayaksın diye, bu 30 dakika böyle koşturmayla sürdü...

sonra bir kadın durdu ve avukat kimliğini gösterdi, halden anlamıştı ki bize yardım etmek istedi, arkadaşımı güç bela arabasına aldı sonra sağ salim evine ulaştırdık. olayın akşamı kız arkadaşım intihar etmeye çalışmış, ilaç içmiş, midesini falan yıkamışlar... hatta bu intihardan başta tamamen beni sorumlu tuttu.

bu olaydan sonra yaklaşık 2 ay düzgün görüşmedik, hatta hiç görüşmedik denebilir, artık sevgili değildik ama ben rahatsızlığından dolayı onu çok merak ediyordum, yardımcı da olmak istiyordum, 2 ayın sonunda yine görüşmemiz gerekti ve görüştük, tabi işin içinde yine alkol vardı, geçen sefer alkol almasına izin vermediğim için bunların olduğuna kanaat getirdiğim için bu sefer ne içmek isterse izin verecektim. ben alkol almadan araba sürüyor o da yanımda kafasına göre içip müzik dinliyordu, 2 saat böyle arabada dolaştık, sonra arabamda sızdı kaldı, eve ayık götürmek istiyordum ve 2 saat o arabada uyurken ben de yanında oturdum, amacım uyanınca evine götürmekti ve baygın şekilde eve götürmeye niyetim yoktu. neyse uyandı ve acıktığını söyledi, fast food yedikten sonra tekrar arabayla gezmek istedi, ona da tamam dedim, olay burdan sonra başlıyor cidden büyük bir olay benim için.

bizim burada bir göl var ve gölün çevresi piknik alanları, evlerimize de yakın olduğu için arabayı oraya sürdüm biraz da o istedi oraya sürmemi, genel tavır olarak bir şey yapmak isteyip yapmasına izin vermeyince çok sinirlendiği için oraya sürdüm işte arabayı ama sürmez olaydım. geçen sefer arabada alkol olmadığı için kendini araba durmadan dışarı atmaya çalışan kişi bu sefer alkol olduğu için nasılsa arabadan inmesini gerektirecek bir durum olmadığı için gölün kenarında bir tur atar çıkarız sanıyordum. öyle olmadı yavaş yavaş ilerlerken 12-13 kişilik ayyaş serseri bir grup ateş yakmış etrafında şarkı söylüyorlar tabi ellerinde biralar. arkadaşım yavaşlamamı ve onları videoya alacağını söyledi ve birden arabadan indi ve yanlarına koştu. film burada kopmuştu. ben de peşinden gittim, ilk başta adamlar bizi aralarına aldılar 2 dans, alkış, türkü, halay vs. böyle geçti. adamların yaşları 22-32 arası yarısı gaziantepli, yarısı da adana kiremithaneliydi. başta bize iyi davranan tipler zaman geçtikçe alkolün de etkisiyle saçma sapan davranışlarda bulunmaya başlamışlardı. yavaş yavaş arkadaşıma yaklaşmaya çalışıyorlardı ve kız buna hiç tepki göstermiyordu. ben hadi gidelim diye kolundan çekince bas bas bağırıyordu, burada kalıp takılacağını söylüyordu, bu da adamları cesaretlendirmişti ve bela yavaş yavaş geliyordu.

benim tek bir amacım vardı arkadaşımı oradan uzaklaştırmak, 2-3 kere denedim hadi gidelim diye istemedi, öyle bir huyu var ki istemiyorsa bir şeyi asla yaptıramıyordum. ısrar edince de iş çığırından çıkıyordu iyice kaçıyordu benden. adamlar bana enişte diyordu ve benim dengesiz arkadaşım orada bir laf etti ve resmen davetiye çıkarttı. "siz ona enişte diyorsunuz da biz sevgili değiliz" işte bu sözden sonra adamların resmen salyası aktı, dişleri bilendi. ben arkadaşıma hadi gidiyoruz yaptım, o da gelmeyeceğim ne halin varsa gör dedi, yine bir şok etkisi, bu arada saat gece tam 12. o sırada adamlardan birisi bana ters çıktı, sen ne ayaksın seni göle atarım gibi bir laf sarf etti. tabi benim 10-12 kişilik bir gruba dayılanmam beklenmesin. o an tek amacım vardı arkadaşımı oradan alıp uzaklaşmaktı ama kahretsin ki orada kalmayı istiyordu.

anlamadığım şeylerden birisi de arkadaşım türkiye'nin belki de en iyi üniversitesinden mezun olmuş, annesi çok saygın bir meslek sahibi, gelir düzeyi ortalamanın epey üstünde ve ailece düzgün kişiliklerdi, ne bulmuş olabilirdi onlarda, üstelik hep küçümsediği ve dalga geçtiği tiplerdi o an oradaki insanlar. bilmiyorum bipolar olmak bunu gerektiriyor sanırım... neyse baktım ortalık geriliyor 1-2 tanesi bana ters çıkışınca 10 metre ilerideki arabama doğru yöneldim, tabi onun öncesinde 1-2 tanesi benim alkol almadığımı ve kafamın ayık olduğunu farketti, içki vermeye kalktılar istemedim, belki de beni içirip arkadaşıma daha da yaklaşacaklardı. aslında ufaktan yaklaşıyorlardı, elini omzuna atmaya çalışan, eğilip kulağına şarkı söylemeye çalışan vs. ama arkadaşım hiç birine tepki göstermiyordu.bana gösterdiği tepkinin binde birini gösterse belki cesaretleri kırılacaktı.

en son arabama doğru yönelmiştim arkadaşım nereye dedi arabadan bira getireceğim dedim tabi yalan söyledim amacım arkadaşımın ailesine ulaşmaktı, çünkü işlerin çığırından çıkacağını farkettim ve onu eve götürebilecek tek güç ailesiydi. tabi arkadaşım ne kadar alkollü de olsa inanılmaz akıllıydı ben ailesini arayamadan kız beni aradı aileme haber vereceksin di mi sakın böyle bir şey yapma dedi, ben de yapacağım dedim sonra arabaya kadar geldi peşimden, tabi 2-3 tane daha adam geldi arabanın başına, o sırada arkadaşım sanırım beni sizden koruyor gibisinden bir laf sarf etmiş ki aniden adamların allah kitap söverek üstüme koştuğunu gördüm. arkama bakmadan kaçmaya başladım ki 2 tanesinde bıçak vardı, bir tane kafeye sığındım orayı bastılar 9-10 kişi, kafede oturanlardan bazıları engel oldu bazıları da korktu falan, baktım olacak gibi değil kafeden dışarı kaçtım, o sırada bir kaç yumruk yemiştim, bu nasıl bir şerefsizliktir ki 1 kişiyi 8-10 kişi birden kovalıyor, kondisyonuma ve kafamın ayık olmasına güvendim koşup yandaki piknik masalarından yardım istedim kimisi yardım etmeye çalışıyor kimisi de korkup uzak duruyordu, 4 tane piknik masasından yardım istedim her masadan 1-2 kişi bana saldıranları sakinleştirmeye çalıştı, o sırada 3-4 metrelik bir yerden aşağı yuvarlandım, pantolonum yırtıldı ve üstüm başım kan içinde kaldı, kafamdaki şapka düşmüştü, maaşımı yeni çekmiştim ama cüzdan yerindeydi.

en sonunda 2 genç gördüm arabalarına binmek üzerelerdi, açtım kapıyı atladım arabaya, lütfen sürün kaçırın beni buradan dedim, onlar da peşimden koşan adamları gördüler, olay yerinden 400-500 metre uzaklaştırdılar, çok şanslıydım bilmiyorum belki de şanssız.

o sırada arkadaşım aradı, ben sanıyorum ki beni merak etti, neredesin diye arıyor, ne derse beğenirsiniz, ben arabanın başındayım eşyalarım senin arabanda, eşyalarımı ver ben eve taksiyle gideceğim ve gecemizi rezil ettin dedi. Sinirden konuşamadım telefonu kapattım. O sırada ailesi de gölün çevresine gelmişti, gençlere teşekkür ettim, kızın ailesinin arabasına bindim arka boşluğa saklandım, olayı özet geçtim, sonra ailesi olay yerine sürdü ve o. cocukları oralarda dolanıyorlardı, bir kaç tanesi de arkadaşımla piknik masasına oturmuş sohbet ediyordu, şok üstüne şok oldum, ben canımı zor kurtardım, kız gitmiş onlarla oturuyor, tabi ne yaptiğindan haberi yok... (hatta bu olaydan 1 ay sonra konuşmuştuk ve orada masada oturduğu çocukların çok iyi efendi olduğunu söyledi tabi bunu söylediğinde yine alkol almişti, hatta çok efendi çocukmuş annemin arabasina kadar birakti beni dedi, öyle diyince ben de o arabasına birakan kavgayi başlatan çocuktu dedim, sesiz kaldi, bir şey diyemedi.
Neyse ben arabadan inmedim ailesi benim arabamı alıp güvenli bir yere sürdü ve orada arabama bindim hemen kapıyı kilitledim, kızın ailesi de 3-4 dakika sonra kızlarını görüp arabaya almışlar...

tabi benim üstüm başım kan, yara vs, o şekilde eve gitmedim, arkadaşımın evine gittim, eve vardım kız beni aradı, ve hala yaptıklarından gram pişmanlık duymuyordu, aynen şunları söyledi, neden adamların yanına benim gittiğimi aileme yalan söyledin, ortada bıçak falan yoktu, abartma, biraz zaman geçirecektik sinirlendim telefonu kapattim.. sonra mesaj attı, 'seni dava edeceğim oradakiler de tanık'. bu da ayrı bir şok.

şimdi bu şahıs bipolar ve borderline etkisi yüzünden mi böyle davrandı, yoksa karakter meselesi mi?
yani ilk olayda imdat polis beni kaçırıyor diye bağırıyorsun ve şans eseri bir polise denk gelmiyoruz, ucuz atlatıyorum.
ikinci olayda ise 10 kişinin saldırısına uğruyorum, bıçaklanmaktan son anda kurtuluyorum, üstüm başım kan içinde kalıyor, kıyafetlerim yırtılıyor ve yine ucuz atlattığıma inanıyorum.

olaylar olmadan 4-5 saat önce "iyi ki varsin, beni depresyondan kurtariyosun, sana nasil tesekkur etsem azdir, hayatimdan hic cikma en onemli arkadasimsin" diyen bir kiz olay sonrasi hic bir sey olmamis gibi.

alkol aldıktan sonra arkasını topladığımda yüzlerce kez teşekkür eden kişi bu olaylar sonrasında neden bir kere bile özür dilemeyip üstüne üstlük beni suçlayabiliyor, anlamıyorum.

Ben de psikolojik destek almayı düşünüyorum.
0
dapda
(28.11.17)
hepsini okudum. ona yardım edemeyeceksin ve kendini de heba edeceksin. bu hikayenin üzerine yeni maceralar eklemeye hazırsan, bunu istiyorsan devam et.

ama devam etme tabii ki. daha şimdiden, senin de desteğe ihtiyacın var.
0
runagain
(28.11.17)
İsim gucum yoktu hepsini okudum, iyi niyetli bir arkadasa benziyorsun, enayilik etme, o kizdan ne koy olur ne kasaba, o kadar insaniyetliysen, icindeki ihtiyac sahibi bir canliya yardim etme arzusu yuzunden boyle davraniyorsan al on torba mama git bir barinaga hayvan doyur, birini sahiplen. Allahin manyagi seni de manyak etmis hayretle okudum. 12 kisilik sap grubunun icine disi sinegimi dahi birakmam. Kendi gitmek istiyorsa da hayatinda basarilar dileyip yollarim.

Kurtulduguna sukret, hayvan sahiplen, kis geldi.
0
hailtothethief
(28.11.17)
çok geçmiş olsun. bahsetmemişsin sanırım ya da ben atladım, kız tedavi görmüyor mu? ilaç almıyor mu? tedavi oluyorsa bu kadar problem yaşamaması lazım sanki.

sen onun doktoru değilsin ve malesef o öyle sansa da sen ona iyi gelemezsin. zor durumlarda ne yapılacağını bilmiyorsun. yani kimse bilemez. zaten ne yapsan boş belli ki, kıza içirsen bi dert içirmesen ayrı dert. bana kalırsa onunla baş başa ve dışarıda görüşmemeliydin.

ailesi ne diyor olanlara?

her şeyin üstüne hala seni suçlaması da elbette hastalığının sonucu olan bir şey. sonra çok pişman oluyordur eminim. ama inan onun da yapabileceği bir şey yok. seni seviyor ve sana güveniyor. malesef bunu gösteremiyor işte.

artık görüşmüyor musunuz?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.11.17)
oyle sevgiliyi gecim, arkadas olmaz olsun. kurtulman iyi olmus.
0
fakyoras
(28.11.17)
Tamamını okudum. İyi bir insansın ama ağır gerizekalılık bu yaptıkların. Uzak dur elin manyağından; ne hali varsa görsün. Seni dibe çeker, hayatını bok eder, ne olduğunu anlamadan hayatının tüm güzellliklerini kaybedersin. Gitsin hastaneye yatsın. Seni ilgilendirmiyor. Kes tüm bağını.
0
sen git ben geliyorum
(28.11.17)
Kanim cekilerek okudum. Benzeri basima gelmisti, careyi kisiden uzaklasmakta buldum. Ama kendisine yardim edemedim maalesef. Soyle ki; cok yakin bir arkadasim vardi, lisenin basinda tanistik. Cok caliskan, zeki bir kizdi. Ben serseri serseri takilirken son teneffus beni sinavlara falan calistirirdi. Aileleler tanisiyordu, yedigimiz ictigimiz ayri gitmezdi ve onun erkek arkadaslari benim de kiz arkaslarim oluyordu dogal olarak. Problem yoktu. Sonra bazi psikolojik cokuntulerden dolayi antidepresana basladi, yanlis antidepresan kullanimi sonucu daha agir ilaclara gecti ve bipolar teshisi kondu. Ben tabii ki tum srec boyunca yaninda olmaya, destek vermeye calistim. Yalniz zaman gectikce karsi tarafta isler degismis gibiydi. Bulustugumuzda sence eskiden cok yakin arkadas olan insanlar ileride sevgili olabilir mi? Kankanla evlenir miydin tarzi sorular sormaya baslar oldu. Bunlar cok sik tekrarlandiktan sonra aramizda bir sey olamayacagini, onu hep arkadasim olarak gordugumu ve arkadas olarak cok sevdigimi direkt olarak uzun uzun izah ettim.bunlari duyunca cileden cikti, ben sevgilinden daha mi az guzelim? Neden olmayacakmis vs. Diye bagirarak masalari dagitti. Taksiye koyup evine yolladim, o gunden sonra mesaj harici gorusmedim. Cunku ona zarar verecektim istemeden de olsa. Siz de gorusmemelisiniz bence. Hele ki son olah korkunc otesi.
0
Deathrow
(28.11.17)
@istanbul kanatlarimin altinda

Ilac tedavisi goruyor, psikiyatra da gidiyor, babasi bana biraz umursamaz geldi annesi ilgileniyor ama o kadin da birakmis epey, yani kiz cidden ters yolda..
Annesinin bana dedigi tek şey, kizimin ne halt oldugunu biliyorsun neden hala gorusup alkol vs... e ben olmasam baskasiyla icmeye calisacak belki hic tanimadigi birisiyle tehlikeli maceralara atlayacak. O olaydan sonra hic konusmadik.

Lutfen o kadar adamin arasina girmesine neden izin verdin gibi yorumlar yapmayin. Onu tanimiyorsunuz ve o olay 3 saniyede olan bir seydi. Kapiyi acti ve birden aralarina gitti. Sonra ne kadar uzaklastirmaya calissam da olmadi cunku bi kere zorladim imdat polis, beni kaciriyor diye bagirmisti.
0
🌸dapda
(28.11.17)
Hepsini okudum. İletişimi kesmenizi ve ne olursa olsun o kişiyi merak etmemenizi önerebilirim. Lütfen kendi hayatınızı düşünün ve biraz bencil olun. Aksi durumda kendinizi daha zor durumlara sokarsınız.
0
monogram
(28.11.17)
kızı bilmiyorum ama sen akut hayat kurtarıcı erkek sendromuna yakalanmışsın, inşallah dersini almışsındır, hem iyi olmuş macera olmuş, dramatize etcek bisey yok, üzerinden biraz geçsin gülerek anlatıcağın bişey haline gelir merak etme^^

yardım istemeyen birine, durumu bariz "yardıma muhtaç" ise bile yardım edemezsin. bu yardım etmek isteyen kişinin yani bu hikayedeki senin; yetersizliği beceriksizliğiyle değil karşıdaki kişiyle alakalı bişey.

kız seni habire ve aynı/benzer şekillerde manipüle etmiş, sen de inanmak istemişsin belli ki. dikkat ettiysen çoğunlukla, sen gel böyle ve bu şekilde yapalım demişsin bir şeyi; kız da önce sana tamam demiş nasıl olsa sonra istediğimi yaptırırım diye; sonra yine onun istediği gibi olmuş. şu göl kenarına gitmeniz bariz öyle özellikle.

madem rahatsızmış, senin bu şekilde yardım edicem diye peşine takılman onun rahatsızlığını da besleyen bişey bilesin.

göl kenarında arabadan indiğinde basıp gitsen yine seni suçlardı, beni niye bıraktın gibisinden. konu burda senin suçun olup olmaması değil; demin yazdığım "onun rahatsızlığını besleyen bişey" derken kastettiğim bu. sürekli "yanında olmaya çalışarak" yanındayken yaptıkları ve/veya başına gelenler için suçlu ilan edebileceği kişi olarak orada bulunmuş oluyosun.
0
dafaisss
(28.11.17)
yirmisantim
(28.11.17)
Birinci olayı daha önce anlatmıştın. İlki onun hatası ama kusura bakma ikincisi senin hatan. Anan bacın olsa tamam da elin sümüklü hastası için canından olmaya değmez. Gerçekten hala devam etmeye niyetin varsa ağır salaksın demektir.

Umarım trollsundur ya da.
0
elorelia
(28.11.17)
Eğer gerçekse tipik bir am sevdasına benliğini kaybetmiş erkek mallığı. Azıcık sorunlu bir tip bile gördüğünüzde basın tekmeyi. Kimsenin “duygu tamponu” olmayın. Burada tek bir suçlu var o da sensin. Bırak ne hali varsa görsün. Hastalığı varsa da ailesinin derdi.
0
zoghurt
(28.11.17)
Kızı kollayayım derken kendi canından olursun uzak dur. Yarın obur gun basına bi iş getirir senden bilirler hiç karışma
0
hernezıkkımsa
(28.11.17)
Bipolar bir birey, böyle şeyler yapar. Fazlasını da yapar. Hipomanik dönemde hastahanede kalması bile gerekebilir. Düzenli olarak ilaç alacak, muhtemelen hayatı boyunca. Bunun başka yolu yok. Sizin yapabileceğiniz tek şey, sağlıklı bir anında ilaçlarını düzenli kullanmasını söylemek, ailesine durumun ciddiyetini anlatmaktan ibaret. Atak döneminde aşırı alkol tüketimi, artan cinsel aktivite ki bu hiç tanımadığı sokak serserileriyle bile olabilir gözlenir. Bu dönemde aşkol kullanması daha uçuk şeyler yapmasına neden olur. Arkadaşınız hasta, herkesten önce bunu onun kabul etmesi gerekiyor.
0
655320
(28.11.17)
aga kızda başka bişeyler var. esrar içiyor mu? hemen ilişiğini kes. anandan değil babandan değil. nacizane.
0
caletti
(28.11.17)
okudum hepsini gayet normal şeyler bunlar :) hepimizin başına gelir. ben mesela haftada bir bıçaklı 10 kişi tarafından kovalanıyorum.
0
xu
(28.11.17)
Hakikaten bu nasıl story. Galiba inanmayan bir benim, eğer gerçekse de hem karakter hem hastalık etkisi. hiçbir şekilde iletişime geçmeyin, başına bişey gelirse sorumlusu siz olursunuz.
0
mslny
(28.11.17)
İletişimi kesmeyi bırak ismini bile anmam.
Böyle bir kız için bu hallere düşülür mü birader bırak ne hali varsa görsün.
0
kararsızataletfilozofu
(28.11.17)
Kusura bakma ama sende de gariplik var. Yahu hastalığı belli başına iş açması kesin olan biri. Ne diye ısrar ediyorsun ki. Sizinkine benzer bir arkadaşım var üzülmüyorum size hak ediyorsunuz.
0
eksi sozlugun tatli insani
(28.11.17)
kız seni sallamıyor ve kendi yüzünden rezil duruma düşmenden keyif alıyor. hayata bir kere geliyorsunuz, kimse kimseye hastabakıcılık yapmak zorunda değil. eski sevgilisi borderline olan biri olarak diyeceğim şeyse; hiçbir zaman bugün olduğundan daha iyi olmayacak. vakitlice kendi hayatını kurtar.
0
kayranin kedisi
(29.11.17)
hocam iyi olmuş kurtardığın sakın arayayım geri döneyim deme. kendi bokunda boğulsun. okurken ben stres oldum. değer mi bunlara? sen iyi niyetinden olmuş bunlar kendinde başka hata arama. sakın sakın bulaşma bi daha. böyle insanlar adamı ya katil eder ya da öldürtür bi yerlerde.
0
içe doğru kaslı olan çocuk
(29.11.17)
Sanırım borderline nedir ne değildir bilmiyorsunuz. Çok açık yaptıklarının sebebi bu. Ve siz superman değilsiniz. Hoşlanmışsınız belli ki, iyileştirebileceğinizi düşünüyorsunuz fakat bu öyle bir rahatsızlık değil. Tedavi olmak isterse tabiki yanında olup olmamak sizin seçiminizdir fakat anladığım kadarı ile böyle bir durum yok ve sizin de yapabileceğiniz bir şey yok. O yüzden uzaklaşın.
İyileşebilir mi? Tabiki iyileşenler var. Fakat bunu kendi istemediği ve düzgün bir tedavi görmediği sürece çok zor. Son olarak konuşup tedavi olması gerektiğini yine de anlatmaya çalışabilirsiniz.
0
veritaslibertas
(29.11.17)
alınmak yok ama zeka geriliği mi var yoksa sadece saf mısın anlamadım.

neden kadının peşinden koşup kahramanlık yapmaya çalışıyorsun? kadın sana "hadi beni sevdiğini kanıtla ve gökdelenden aşağı atla" dese atlayacaksın yani. sevgi bu değil, arkadaşlık da bu değil. aptallık. kimsenin arkasını toplama. bipolar mı bilmiyorum ama alkolik ve bağımlı bir kişilik. mümkünse bir daha görüşme.
0
pinkpeony
(29.11.17)
kişiliksizliğin, erdemsizliğin, alçaklığın adına artık borderline ya da bipolar deniliyor. modern dünyanın başka bir yalanı daha. yani bu kız ilaçla mı tedavi edilecek? kaç kurtar kendini kardeşim başka çaresi yok. hasta insan zaten son derece yardıma muhtaç ve başkasına zarar vermeyecek durumda oluyor. bunun gibi insanlar toplumda çok var ve hasta değiller; bunlar eski usul kötü insanlar. defetmezsen yanarsın.
0
monur72
(29.11.17)
hangi tarikatın erkeğisiniz arkadaş anlamıyorum.

siz hızır aleyhisselamsınız, siz süpermen misiniz, siz bilirkişi misiniz, siz uzman mısınız siz kimsiniz lan? her değişiğe yardım etme, koruma halleri.

iki miligram aklı olan böyle bela bulaştırıcı tiplerle sevgili değil arkadaş olmamalı.
0
wilhelmwasmuss
(29.11.17)
Len nasıl okudunuz hepsini? Kış geldi diye dimi:)
0
35.spartalı
(06.12.17)
Kardeş sen hayatını feda et, kurtarıcı bir melek ol, ii insanlar böyle yapar çünkü.

Yarın bir gün 3. sayfa haberinde ismini görürüz muhtemelen. Çokta üzülmem hani ne yalan söyliyim. Akıl var izan var, ilk olaydan sonra hala kızlaysan büyük problemlerin var demektir.
0
KaraSakall
(17.01.18)
Sen ona hicbir sekilde yardim edemezsin, anca kendini heba ettiginle kalirsin.

Düzgün bir tedavi olmasi gerekiyor.
0
chitosan
(17.01.18)
(4)

Sabahtan beri gelen güvenlinet mesajları

Northern Mariner
Sabahtan beri cep telefonuma vodafone,turkcell,superonline demeden güvenlinet’ten şu mesaj geliyor—-Degerli abonemiz, tamamen ucretsiz olan Guvenli Internet Hizmeti, sizi ve ailenizi internetin zararli iceriklerinden korur. Bilgi icin www.guvenlinet.org.tr B018—-Yine bir değişiklik mi oldu nedir?
Sabahtan beri cep telefonuma vodafone,turkcell,superonline demeden güvenlinet’ten şu mesaj geliyor
—-
Degerli abonemiz, tamamen ucretsiz olan Guvenli Internet Hizmeti, sizi ve ailenizi internetin zararli iceriklerinden korur. Bilgi icin www.guvenlinet.org.tr B018
—-

Yine bir değişiklik mi oldu nedir?
0
Northern Mariner
(28.11.17)
Bana da geldi aynısı. Muhtemelen kimse güvenli internet paketlerini seçmesi diye üstten baskı geldi ondan atıyorlar.
0
doxanikee
(28.11.17)
Bana da geldi. Siteye bakayım dedim açılmıyor.
0
himmet dayi
(28.11.17)
oldu olacak tc no ile internete giriş yapalım :) şaka gibiler cidden ya
0
hosein
(28.11.17)
Girmeyin diyorlar o sitelere :p
0
runagain
(28.11.17)
(26)

Olası ekşi duyuru halı saha maçı?

Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
ek 5 : kadroda eksikler var, gelebilecek olanlar yazabilir.ek 4 : arkadaşlar yer olarak beylerbeyi'ni düşünüyoruz. asya-avrupanın ortası, metrobüse yürüme mesafesi 10 dakika olan, yeni yapılmış sahalar var. genel olarak görüşlerinizi mesaj atabilirsiniz, benim bildiğim güzel saha var vs. diyorsanız.
ek 5 : kadroda eksikler var, gelebilecek olanlar yazabilir.

ek 4 : arkadaşlar yer olarak beylerbeyi'ni düşünüyoruz. asya-avrupanın ortası, metrobüse yürüme mesafesi 10 dakika olan, yeni yapılmış sahalar var. genel olarak görüşlerinizi mesaj atabilirsiniz, benim bildiğim güzel saha var vs. diyorsanız..

ek 3 : yer konusunda mesajlar geliyor, yer ve zaman henüz net değil, katılıma göre onu netleştirip yazacağım. metrobüs güzergahında bir yer olmasına özen göstereceğim ulaşım sorun olmasın diye. 2 gün kalsın, oynayabilecek olanları görelim, sonra günü saati netleştirip yazacağım. tahmini gün : cuma yada cumartesi; saat 9-10, 10-11 yada 11-12.. boşluğa göre..

ek 2 : gelme şansı olanlar, acil eksiğimiz olduğunda yanında kaç kişi getirebilir onu da yazarlarsa sevinirim. katılırım gerekirse 1 kişi getiririm gibi.

ek : 2 gün burada kalacak duyuru, buradaki talebe göre sahayı, günü, saati belirleyip yeni duyuru açıp bildireceğim. yazanların %70'i gelse gayet güzel bir maç yaparız, güzel bir gün geçiririz.

İstanbul'da böyle bir organizasyon yapılsa katılır mısınız sevgili duyuru fitbolcuları?

Gelirim ama kaleye geçmem, ben Beşiktaş'a transfer olacaktım sakatlandım,
Beyler paslı çıkıyoruz , Allah'ını seven defansa gelsin tarzı kavramları yeniden hayatımıza sokmak adına bulunmaz fırsat bence.

Bi nabız yoklamak için yazıyorum, eğer 10-15 arası katılım diyen olursa ben bu işi organize ederim.
Ne diyorsunuz? Yapalım mı 11-12 , 7'şerden :))

Maçtan önce buluşulur. Muhabbet, sohbet, isteyen içer.. sonra maça geçilir..
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.11.17)
maalesef... beni hiçbir takımın istemeyeceği kadar kötüyüm futbolda. tavla turnuvası olursa varım :P
0
runagain
(28.11.17)
@runagain;

Yaş olmuş 30 ne kadar iyi olabiliriz ki. Maksat muhabbet. Tavla konusunu yazdım bi kenara mutlaka yapalım :)
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.11.17)
tavlada da paslandım ama sınırız herhalde. futboldan çok daha iyi olacağım kesin.
0
runagain
(28.11.17)
Ben oynarım.

Hatta Avrupa yakasında halı saha grubunuz varsa adam eskik olduğunda beni çağırın şeklinde bir duyuru açacaktım, bunu gördüm sevindim.
0
chicha
(28.11.17)
Oynarım ben. Timsah yürüyüşü bile yaparız:)
0
hemsta
(28.11.17)
Yaz beni.
0
yirmisantim
(28.11.17)
Eğer başıma bir şey gelmeyecekse bende varım. :)
0
lana del rey
(28.11.17)
tarihe bağlı olarak ben de varım.
0
golgi aygıtı
(28.11.17)
oynarım
0
monicapp
(28.11.17)
Katılabilirim
0
112 hayat kurtarır
(28.11.17)
katılırım
0
MiraTaurus
(28.11.17)
yaz beni
0
justinho26
(28.11.17)
Olabilir aslında
0
red hot chili
(28.11.17)
nerede olacak
0
felipemelo
(28.11.17)
@felipemelo

senin nickine kurban :))

istanbul'da olacak, bu sadece ön yoklama, katılırım diyenlerle tekrar konuşup yeri, zamanı, saati belirleyeceğiz.
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.11.17)
Uygun yer zaman olursa bende katilabilirim ama net zaman gerekli
0
basond
(28.11.17)
sıfır çalım, sıfır teknik.. ama çok istiyorum şu halı saha mevzusunu.. Gerçi ayakkabım yok, ona para da ayıramam.. çok çok gelip izlerim. tabi eve yakın bi yerlerde olursa
0
silah taciri
(28.11.17)
Şerefsizim benim de aklıma gelmişti. Ben varim ama cuma uygun olmayabilir. Ama hafta başlamadan gün ve saat netleşirse hep gelirim.

Yer olarak da altunizade metrobüse 3 dk mesafede vezir sporu önerebilirim. Sağlıkçı abi bile var maç esnasında kenarda bekleyen :)
0
klar
(29.11.17)
Cumartesi mi simdi en azindan gunu netlestirsek artik?
0
klar
(29.11.17)
Cumartesi derbi olduğu için bir dahaki cumartesi olacak büyük ihtimal. WhatsApp grubu kuracağım zaten. Konuşacağız tekrar .
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(29.11.17)
İzmir için adam lazımsa gelirim.
0
murtiii
(29.11.17)
@murti

Şu an İstanbul hocam :)
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(29.11.17)
Ayakkabıyı da aldım :) beylerbeyi’nde oynayalım lütfen :)
0
silah taciri
(29.11.17)
@silah taciri

Hayırlı olsun :) orada oynayacağız. Haftaya cumartesi olacak sanırım :)
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(29.11.17)
ben ben. çoğu maça gelirim. tam da böyle bir şey arıyordum.
0
bass solo take one
(30.11.17)
Yetenek aranmiyorsa ben de katilabilirim, yanimda da bir kisi getirebilirim lazim olursa.
0
aioniotita
(30.11.17)
(3)

Meral AKSEner küfür ediyor mudur?

gameofannen
Bahçelinin tvdeki partisine yönelik saçmalıklarını isitince kurmayları nin yanında böyle elini kaldırıp sövüyor mudur?
Bahçelinin tvdeki partisine yönelik saçmalıklarını isitince kurmayları nin yanında böyle elini kaldırıp sövüyor mudur?
0
gameofannen
(27.11.17)
bence elinin tersiyle havayı ittirir gibi yapıp "siktir lan kolpa" diyordur. "anasını siktiniz ideolojinin amk" diyor da olabilir.
0
Bruce
(27.11.17)
Bence ediyordur. Oyle bir durusu var.
0
runagain
(27.11.17)
bana da öyle geldi tipi o yüzden aynı şeyleri düşünen var mı merak ettim
0
🌸gameofannen
(28.11.17)
(30)

Mesleğiniz nedir?

neysene
Ne iş yapıyorsunuz ve şu an çalışıyor musunuz?
Ne iş yapıyorsunuz ve şu an çalışıyor musunuz?
0
neysene
(27.11.17)
baloncuyum, ucretsiz izindeyim.
0
ateistanbul
(27.11.17)
Makine mühendisliğini bitirdim, şu an çalışmıyorum, doktora yapıyorum.
0
simderun
(27.11.17)
En son bir restoranda garsondum. Issizim. Atanmamisgillerden...
0
runagain
(27.11.17)
Bilgisayar mühendisiyim, ama gayrimenkulle ilgileniyorum. Kendi varlıklarımızla.
0
MaNOfTheYear
(27.11.17)
balon muhendisiyim!
0
ateistanbul
(27.11.17)
Bilgisayar mühendisiyim bilgisayar mühendisliği yapıyorum.
0
cok joleli ozgur
(27.11.17)
tek öğrenci ben miyim ya. ÖĞRENCİ. ve çalışmıyorum.
0
ssiradanbirigibi
(27.11.17)
bilgi teknolojileri alanindayim, calisiyorum
0
fakyoras
(27.11.17)
Öğrenciyim
0
tahin pekmez yoğurt
(27.11.17)
mimarım, araştırma görevlisi olarak çalışıyorum.
0
gmzo
(27.11.17)
5 aylık elektrik elektronik mühendisi. çalışmıyorum.
0
diffarentiationation
(27.11.17)
devrimciyim. hep bunu yapmak istemiştim:) soran arkadaşa tx.
0
sik kullanilanlar
(27.11.17)
IT, çalışıyorum.
0
king lizard
(27.11.17)
mütahitim 1 yılda 1 bina yapıp 600bin tl kazanıyorum
0
seindfeld
(27.11.17)
Teknikerim. Küçük ev aletleri ar-ge projelerinde çalışıyorum.
0
hemsta
(27.11.17)
Avukatım çalışıyorum.
0
cabiday
(27.11.17)
uydurukçuyum
0
sadegazoz
(27.11.17)
Ayakkabı tasarımcısıyım. Bir markaya çalışıyorum.
0
suicides underground
(27.11.17)
mesleksizim.
0
pinkpeony
(27.11.17)
makina mühendisiyim - çalışıyorum
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.11.17)
Çevre mühendisiyim. Şu an yine çevre mühendisliği üzerine yüksek lisans yapıyor ve makine-kimya ağırlıklı bir proje firmasında, mesleğimden çok uzaklarda çalışıyorum.
0
desdenova34
(28.11.17)
işsiz makina mühendisiyim. yüksek lisans tezini bitireyim bir ay içerisinde. plan işe dalmak...
0
rain when i die
(28.11.17)
toptan bilgisayar ve elektronik ürünler satıyorum
0
devilone
(28.11.17)
duyuru moderatörüyüm, aktif olarak kafama göre cevap siliyorum.
0
ateistanbul
(28.11.17)
İngilizce/Türkçe öğretmeniyim, çalışıyorum.
0
sopiro
(28.11.17)
mahalli bir idareye kpss ile memur olarak atandım. 3 aydır çalışıyorum. aynı zamanda öğrenciyim.
0
kaledekiyalnizlik
(28.11.17)
robotum, yeni yazılım bekliyorum.
0
ateistanbul
(28.11.17)
striptizciyim, bugün off günüm. normalde şu sıralar yavaştan işe gidiyor olurum. bunun dışında zaman zaman özel işler oluyor parti vs.
0
ron dennis
(28.11.17)
zenneyim, oturmaya mı geldik?
0
ateistanbul
(28.11.17)
hipster'im, alisiyorum.
0
ateistanbul
(29.11.17)
(5)

sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar

voyager 1
Bu baslik hakkinda ne dusunuyorsunuz, takip ediyor musunuz? Bazilari cok ilginc ve aciklanamaz degil mi? Ya da gizemi sevdigimiz icin mi aciklanamaz bulmak isimize geliyor ve hosumuza gidiyor?
Bu baslik hakkinda ne dusunuyorsunuz, takip ediyor musunuz? Bazilari cok ilginc ve aciklanamaz degil mi? Ya da gizemi sevdigimiz icin mi aciklanamaz bulmak isimize geliyor ve hosumuza gidiyor?
0
voyager 1
(27.11.17)
Birisi vardı orada onu okuyordum çok müthiş yazıları vardı sonra hepsini silip kitap olarak bastırdı. Ben de başımdan geçen bir olayı yazmıştım ama çok fazla soru gelince sildim.
0
goodman
(27.11.17)
milyonlarca yasam, onbinlerce yazar ve yasanmisliklari bir araya geldiginde yasanma yuzdesi cok cok dusuk olaylarin yasanmamasi daha dusuk ihtimal halini alir. science bitch!
0
ateistanbul
(27.11.17)
Baktim bir ara. Su an net hatirladigim bir sey yok.

Genel olarak, bu tür deneyimlerin mumkun olduguna inaniyorum. nacizane yasadiklarim da var.
0
runagain
(27.11.17)
Hepsinin ya mantıklı bir açıklaması ya da yaşayanların zihinsel problemleri olduğunu düşünüyorum. Doğaüstü olay diye bişey yoktur.
0
shenergy
(27.11.17)
doğaüstü diye birşey yoktur. insanların uydurması, inanmak istemesi, ilginç tesadüfler ya da güzel tezgahlanmış numaralar vardır.

(bkz: james randi)
0
orpheus
(28.11.17)
(28)

paylaşımlı evde sizce?

runagain
evde iki kişi kalıyor. ev halkından biri, bir süreliğine şehir dışına gidecek. evde kalan tek kişi o süre içerisindeki faturaları tek başına mı ödemeli, yoksa yine ikiye mi bölünmeli?daha önce kaldığım evlerde ben ya da diğer ev arkadaşım bir aylığına dahi evde olmasa, yine de bölüşülürdü faturalar.
evde iki kişi kalıyor. ev halkından biri, bir süreliğine şehir dışına gidecek.

evde kalan tek kişi o süre içerisindeki faturaları tek başına mı ödemeli, yoksa yine ikiye mi bölünmeli?

daha önce kaldığım evlerde ben ya da diğer ev arkadaşım bir aylığına dahi evde olmasa, yine de bölüşülürdü faturalar.

paylaşımlı ev arkadaşlığı raconu/vicdan/şahsi fikirleriniz nedir?
0
runagain
(27.11.17)
Ödemek zorunda.
0
teknikekip
(27.11.17)
ödemeli
o zaman kirayı da ödemesin mesela
0
joepiscopo
(27.11.17)
Illa her sey mantik cercevesinde olacaksa, sabit miktsrlari odesin, kullanim bedellerini kullanan odesin.
0
baldur2
(27.11.17)
isterse 6 ay gitsin, yine de ödemek zorunda.
0
diffarentiationation
(27.11.17)
Yani bence ödememeli. Özellikle elektrik doğalgaz gibi kullanmadığı şeyleri ödemesi çok abes. Ama internet fix mesela, kullanımla artan bir şey değil, o ödenmeli.
0
noluyo yaa
(27.11.17)
başıma geldi böyle bişey. ev arkadaşım 8 aylığına başka ülkeye çalışmaya gitti. bu süre boyunca sadece kiranın yarsını ödedi. geri kalan tüm masrafları kendim karşıladım. bana göre böyle olması gerekiyor.
0
veys zimmer
(27.11.17)
Bölüşülür. Ama doğalgaz vs. gibi şeyler için %30-70 gibi bir oranda da anlaşılabilir. Bence 2 kişi konuşarak netleştirmeli.
0
lcha
(27.11.17)
en iyisi en basta konusulup kararlastirilmasi.

ama adil olan giden kisinin fatura odememesi bence. kira ile bir tutulamaz. sonucta esyalariyla evi isgal etmeye devam ediyor. ama faturada sabit bir tutar yok. 5 birim kullaniyorsun, 5 birim oduyorsun. sabit internet disinda evde kalan odemeli bence.
0
jimicik
(27.11.17)
iyi de faturaların sabit tutarları da var ki elektrikte vs fazla bunlar. bence onların yarısını ödemeli en azından.

bi de bir süreliğine nedir? tam bir fatura dönemi ise hesaplanabilir yukarıda dediğim gibi. ha yok 15 günlüğüne gidiyosa uğraşmaya değmez bence ödesin işte he zamanki gibi.
0
elorelia
(27.11.17)
bu, kaldığım paylaşımlı 5. evim. önceki ev/oda ilanlarını internetten bulmuştum. bu arkadaş tanıdık :) daha önce muhabbetim olmayan insanlarla böyle bir problemim olmamasına rağmen, bu arkadaş bu sabah bir de sert bir uslupla "şimdi bu faturaları ben olmadığım süre içerisinde de bölecek miyiz?" dedi. "evet" dedim gülerek, neyse ya...

tanıdıkla bir daha tövbe, çıkıyorum zaten bu evden de.

evde kalmak ya da bir süreliğine uzak kalmak senin tercihin. daha önce 3 ay evde kalmadığın olmuş, memleketine gitmişsin. ev sahibine diyormusun o süreyi düşelim diye?

hoş olmadı hasılı... buna da fazlasıyla odeyip çıkacağım.
0
🌸runagain
(27.11.17)
İkiye bölmek bana insafsız geliyor. Bir kısmı sabit bile olsa 20-30%'den fazla da ödememeli evde oturmayan taraf.
Örneğin
Elektrik - kullanan öder
Doğalgaz - bir odayı ısıtmasan da ortak kullanım alanlarının ısınması gerekiyor
Su - kullanan öder
0
SiyamkedisiZorro
(27.11.17)
her şekilde bölünmeli. mesela binada otursun oturmasın ev sahibi nasıl aidat ödüyorsa o şekilde.
0
gazozailacatmauzmani
(27.11.17)
apartman aidatiyla bir tutamazsiniz ki. apartmanda kim ne kadar sure evde kim disarda takip edilmesi mumkun degil.

evin kira parasiyla da ayni sey degil. cunku evi isgal etmeye devam ediyorsun.

fatura bolunmeliyse mutfak parasi da bolunsun mesela. adam gitsin 100tl alisveris yapsin. yesin icsin, yarisini da evde olmayana odetsin. olur mu oyle sey?
0
jimicik
(27.11.17)
yıllarca evimi paylaştım, hala paylaşıyorum ama hiç böyle bir durumda kalmadım. oyumu "evde kalmayan kişi faturaları ödemez" den yana kullanacağım sanırım. kirayı ödemeye devam edecek tabi çünkü kendisi gitse de eşyaları, yatağı vs hala odasında duruyor. o odayı "kullanıyor" yani. tutup başkasına kiralayamazsın. ama kullanmadığı elektriği doğalgazı niye ödesin?

sadece sabit miktarları ödemesi en mantıklısı olabilir belki ama onlar da kaç para tutar bilmiyorum. hesaplamakla uğraşmaya değmeyecek kadar az tutarlar bence. ben olsam hiç bu muhabbete girmezdim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.11.17)
kendimden pay biçiyorum. öyle bir şehirdışı durumum olsa sadece kirayı ve sabitleri öderdim. örneğin apt. aidatını. onun dışında bişey ödemezdim. eğer ısrar ederse, faturalar benim üstümeyse elektrik su ve doğalgazı kapattırır tüm eşyamı çıkartır bir depoya kaldırtırdım. kendi naparsa yapsın iki gün uğraşsın elektrik suya.

dediğim gibi en mantıklısı kira artı sabit giderlerdir. faturaları paylaşmak insafsızlıktır. belki %10 sabit alabilirsin tüm faturalardan. o da geldiğindeki kullanım bedeli gibi olur.
0
hosein
(27.11.17)
Biraz da süreye bağlı, 1 haftalığına gidecekse fatura her zamanki gibi bölüşülür. 1-3-5 ay boyunca hiç eve uğramayacaksa kullanmadığı suyu elektriği ödememeli bence. Kirayı her türlü ödeyecek tabi evde hala yeri duruyor olacak.
0
capitatum
(27.11.17)
Elektrik faturasinin yarisi buzdolabi. 7*24 çalışıyor.

Evde kalan buzdolabını mi kapatacak? Tabii ki ödemeye devam edecek.

Belki su faturasını odemese olabilir ama ve fakat o da zaten diğerlerine göre cüzi miktarda.
0
fever
(27.11.17)
Ahahah gerçi düşündüm de ben de son 3 ayın en az yarısında evde yoktum, arkadaşlarla faturaları normal bölüştük gayet :D

Bilemiyorum altan..
0
capitatum
(27.11.17)
kaç aylık bir gidiş bilmiyorum da, doğalgaz yakıyorsanız kış ayları falan o evlat acısı gelebilir arkadaşa. orda bi pazarlık yapın bence.
0
kveldulv
(27.11.17)
orasi depo degil ev. ikiye bölünmeli yine.
ayrica fever +1.
ev arkadasi bir ay yok diye buzdolabinin sadece yarisini mi calistiralim, holün lambasinin voltunu mu düsürelim? ikinci kisinin kullanimi o kadar cok fark yapiyorsa o fatura o zaman zaten daha düsük gelir, yine daha az ödemis olur. yok ben ödemem diyorsa kusura bakmasin ama esyasini alip depoya kaldirsin, ben yeni ev arkadasi bulurum.
0
pilav
(27.11.17)
Hep, birilerinin evinde oda kiralamis biri olarak, daha once hic sorun olmamisti böyle bir sey. Muhabbeti bile olmadi.

Dediğim gibi ben de eski ev arkadasim da bir süreliğine durmadik evde. Bir ayi da bulmustur belki arada.

Mantiken, kullanmadigi suredeki faturalari odemesi sacma eyvallah, düşününce cok vicdani de durmuyor. Ama ben hep o sekilde odedim.

Gidecegi sure belirsiz ve tabii ki fatura donemlerine denk gelmiyor elbette.

Persembe sabahindan bugun oglene kadar elektrik yoktu 9 ay kacak kullandigi icin. Ben bunu mesele etmemisken...

Ayrica kombi su anda da calismiyor zaten isitma amacli. Ve o gidince kopuk partisi verecek degilim evde.

Neyse zaten boyle uc kurusun lafinin edildigi yerde durmam artik.
0
🌸runagain
(27.11.17)
ben ödetmezdim, ödememi de kimse istemedi fatura senin kullanımın doğrultusunda değişen bir şey bu sebeple sana ait diyorum.
Ama kira aidat ödemeli.
0
basond
(27.11.17)
bence senin yaklaşımın yanlış. "üç kuruşun lafını ediyor" diyorsun ama arkadaşın da aynı şekilde senin için "üç kuruşun lafını ediyor, kullanmadığım faturaları bile istedi" diyebilir. sonuçta sen bugüne kadar kaldığın evlerde, evde olmasan da faturaları hep ödemişsin. öyle alışmışsın. ama o da bugüne kadar evde olmadığı zaman faturaları ödememiş. böyle alışmış. gördüğün gibi duyuruda bile bir kısım insan "ödenmez" diyor bir kısım "ödenir" diyor. yani evde yokken faturaları ödemek istemiyor diye atar gider yapılacak kadar net bir konu değil bu. oturup konuşun aranızda anlaşın, olsun bitsin. "daha da bu evde durmam, parası neyse fazlasını veriririm çıkarım" diyip ego savaşına döndürme böyle küçük mevzuları.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.11.17)
@istanbul kanatlarimin altinda... tam tersine, bunu atarli giderli söyleyen, bu arkadas. Tamam ben oderim dedim nihayetinde.

Daha once hep tek basina kalmis bu arkadas. Bir yasamisligi yok yani. Dedigine gore 3 ay eve gelmedigi de olmus.

Ev sahibine bir yillik kira, apartmana 9 aylik aidat borcu vardi ben geldigimde. Aidati odedi, kira duruyor.

Elektrigi 9 aydir kacak kullaniyormus, bes gundur elektriksizdik.

Odamda ne bir yatak var, ne bir masa.

Geldigimde ben kendisine bayagi yardimci olmusken bu sartlari bilip de evet geldigimde, bugun damdan duser gibi ve atarli giderli muhabbetini yapmasi canimi sıktı sadece.

Uc bes kurus evet oderim nolcak.

Ben daha once de bunun mihabbetini yasamadigim icin duyurudaslarin fikirlerini ogrenmek istedim sadece.
0
🌸runagain
(27.11.17)
@ugpo, nerden bileyim ya. Eve girdikten sonra ogrendim ben de.
0
🌸runagain
(27.11.17)
şimdi ben olaya başka bir açıdan bakayım.

arkadaşın doğu kültürüyle yetişmiş biriyse kredi kartı numarasını falan al. sonradan yan çizmesin. doğu derken buralar yani. burada işin başında pazarlık çok önemsenmez. işin ortasında ya da sonunda hep yan çizilir. batıda işin kavgası baştan yapılır. ama sonra verilen sözler ne olursa olsun tutulur.

benim fikrim adam bir ay ve üzeri süre olmayacaksa doğalgaz hariç bir şeye karışmamalı. doğalgaz da iki oda arasında ısı transferi muhakkak olacağı için... doğalgazda da fifti fiftide hak geçer. 20-80'den aç pazarlığı 40-60 oranına kadar yolu var.
0
alperz
(27.11.17)
Ödemek zorunda ama bence doğrusu sabit olanlar bölüşülmeli, aidat, internet vs. Kullanıma bağlı değişken olan faturalar kullanan kişi tarafından ödenmeli.
0
insomnia
(28.11.17)
Düşündüm de, öncekiler bir tarafa... arkadasin da haklilik payı var. Ha, ona da oyle dedim zaten, tamam ben oderim dedim. Oderim de ne tutacak ki.

Kombi su an acik degil zaten, idare ediyoruz. Internet yok. Buzdolabi calismiyor.
0
🌸runagain
(28.11.17)
(5)

moderatörlerin yok yere başlık silmesi

oddyseus
biraz önce şu kişiye şu durumda ne kadar maaş vermeliyim ayarında sorum iş/eleman arama sebebiyle silindi. eleman falan aradığım yok duyuru üzerinden. piyasa öğrenmeye çalışıyorum ki ona göre vereyim. şaka mısınız siz?
biraz önce şu kişiye şu durumda ne kadar maaş vermeliyim ayarında sorum iş/eleman arama sebebiyle silindi. eleman falan aradığım yok duyuru üzerinden. piyasa öğrenmeye çalışıyorum ki ona göre vereyim. şaka mısınız siz?
0
oddyseus
(27.11.17)
ilk defa verdigim satilik ilanini "sürekli girilen duyuru" sebebi ile silmişler. daha önce o ilanın verildigini bana göstersin o moderatör ben buraya kirmizi donlu fotografimi yükleyip 10 üzerinden kac verirsiniz diye soracagim. hodri meydan.
0
eriksatie
(27.11.17)
oluyor öyle, çok da şeyapmamak lazım.

bir satılık ilanımı "karaborsa-yüksek fiyat" gerekçesiyle silmişlerdi. satılan şey, bir alan adı. ne demek karaborsa? zaten aldığın fiyat 10-15 dolar. 100 dolar bile desen karaborsa diyebilirler. kaldı ki un mu, yağ mı, tüp mü bu; maç bileti mi de karaborsa?

bazen aşırı hassaslaşabiliyor algılar. incelesem, birçok duyuru ve birçok cevap bulabilirim kurallara aykırı.
0
runagain
(27.11.17)
sanırım durum şu:

mod aktif olduğu süre içerisinde aynı soruna sahip olduğunu gördüğü iki sorudan birini silip de diğerini bırakmıyor. biri hangi muameleyi görüyorsa diğeri aynısını görüyor.

sadece gönüllü ayrılan sürede bütün günlük duyuruları ve cevapları değerlendirmek mümkün olmadığından iş biraz ispiyon bazında ilerlemeye başlıyor.

belki de aynı ispiyon farklı kimselerce birkaç kere yapılmıştır ve ondan ispiyonun doğru olduğu düşünülerek silinmiştir, yani denetim eksik kalmıştır.

belki sorunuzda kullandığınız bazı ifadeler yüzünden amacınız öyle olmasa da iş-eleman arıyor gibi görünmüşsünüzdür. şayet piyasanın ta kendisinin sorulması sorunsa, bunun olası nedenleri benim de aklıma gelmiyor.

atladığınız bir durum yoksa haklısınız da runagain'in dediği gibi oluyor bazen böyle şeyler. yorgunluk vs... kolay iş değil ki modluk. düşünürseniz, çok sıkıcı bir şey. sıkıcı olan bir şey de bir süre sonra yoruyor ve dikkati dağıtmaya başlıyor, hem de gönüllü yapılıyorsa. (modluktan özellikle haz alan ve networkçülük derdinde olan bir insan tipi de var ama burada yok bence)
0
godoşu beklerken
(27.11.17)
bak kendilerine laf söylenmesine tahammülleri yok. yorumumu silmişler. burdaki tek dertleri, kim bana ne demiş olmalı. yukardaki mod. eleştirisi içerikli bir başka yorumu da silmişler. oooof of mod.luk kolay iş değil. akşama kadar 80 tanesiyle uğraşıyoruz.
0
for day to break
(27.11.17)
benim de link paylaşımım silinmiş. yazık ya bunların eline düştük ya.
0
🌸oddyseus
(27.11.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.