11 yaşımda uzaktan bir akrabamız yaşadığımız şehre gelmişti, onu ziyarete gidiyorduk. Arabadaydık. Yolda giderken sıkıldığımdan mıdır, yaşın ya da kafanın verdiği saçmalıktan mıdır; kendime 'Bakalım yapabilecek misin aycho. Bu anı ömrün boyunca unutma. Yoldasın, motorun sesi böyle, dışarı baktığında Altınyol'u görüyorsun. Şurada 4 tane palmiye var. Annen de sen de çizgili t-shirt giymişsiniz, altında yeşil şort var. Teypte Adalar'dan Bir Yar Gelir Bizlere Çalıyor'. Bir yandan Altınyol'un, bir yandan motorun kokusu fena ve keskin' demiştim. Şimdi ara ara, 'Ben hala o anı ve o ortamı hatırlıyorum' der der kendi kendime gülerim. Niye böyle yaptım, bilmiyorum ama tüm ayrıntıları çok net hatırlıyorum.
Senin dediğin gibi bazen bazı tetikleyiciler de, bazı anlara götürüyor. Şu anda sen onu deyince çocukken balkonda walkmen'den şarkı dinlediğim anı net hatırladım. Rüzgarını bile hissettim. Böyle basit şeylerden çok fazla anı ve his hatırlayabiliyorum ama beni ağlamaklı etmiyor. Eski bir dost uğramış da geçmiş gibi gülümsetiyor. Bir de iyice çocukluğa gidince 'Yahu, az mal değilmişim' diye diye kendime çok gülüyorum. Mutlaka, utanacak bir şey buluyorum yaptığım. Pişmanlık değil de, 'Böyle salak hareket yapılır mı' denecek çok şey buluyorum. O yüzden, bol bol 'Amanın, amanın. İyi ki büyüdüm. O neymiş öyle. Yetmez ama evet. Büyüyelim. Yaşlanalım' diye gaza geliyorum daha çok ama hatırlamak eğlenceli ve sıcak bir his benim için.
0