Giriş
(8)

Yaz şenliği için çalınabilecek şarkılar

mrsnpr
Kıpır kıpır, liseli arkadaslara çalacağımız az çok bilinen şarkılar arıyorum. Öneriler bekliyorum.
Kıpır kıpır, liseli arkadaslara çalacağımız az çok bilinen şarkılar arıyorum. Öneriler bekliyorum.
0
mrsnpr
(26.04.17)
cekilmis gayfe
(26.04.17)
qazaqwsx
(26.04.17)
badem grubu şarkılarını deneyin biraz eski ama çok da keyifliler
0
part time pollyanna
(26.04.17)
Arkadaşlar Türkçe olması tercihen iyi olur.
0
🌸mrsnpr
(26.04.17)
mor ve ötesi şarkıları da güzel olur cambaz gibi,
veya demir demirkan kahpe
duman
yüksek sadakat
-sanırım kendi lise dönemime gittim :/ ama olsun tüm liselileri eğlendirir bu şarkılar :)
0
part time pollyanna
(26.04.17)
Yüzyüzeyken konuşuruz'un adam adlı parçasını çalın, size aşık olsunlar.
0
samterk
(26.04.17)
haydi gel içelim
duman şarkılarının tümü
adamlar-koca yaşlı şişko dünya

aklıma gelenler bunlar
0
muslugubozukhayrat
(26.04.17)
(21)

Sakallı mı sakalsız mı? -capsli-

senolll
Merhaba,Sizce nasıl daha iyi?Sakalsız halimin daha iyi fotoğrafı yok şu an.Sakalsızhttp://i.hizliresim.com/5g7XyR.jpgSakallıhttp://i.hizliresim.com/qbDNWD.jpghttp://i.hizliresim.com/gqGYWR.jpgBen kendim yorum yapmayayım.Beklentim- Sakalsız, sakallı- iyi uzunluk, sakallı ama az kısalt, az uzat gibi.T
Merhaba,

Sizce nasıl daha iyi?
Sakalsız halimin daha iyi fotoğrafı yok şu an.

Sakalsız
i.hizliresim.com

Sakallı
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com


Ben kendim yorum yapmayayım.
Beklentim- Sakalsız, sakallı- iyi uzunluk, sakallı ama az kısalt, az uzat gibi.

Teşekkürler

edit: yorumlar çok farklı oldu görenler oylarsa sevinirim
www.strawpoll.me
0
senolll
(26.04.17)
Sakallı iyi ama bu sakalın oluru bu mu az gürleşmez mi? Bıyıkla falan birleşse daha iyi olacak. Arada çok boşluk var :/
0
ave maria
(26.04.17)
sakalsız dediğin de tam sakalsız değil bana göre ama sakallı ve yandan iyisin...
0
elorelia
(26.04.17)
sakal dediğin 11-11 maç yapıyo çok uzatırsan sırıtır, az sakallı daha iyi
0
basond
(26.04.17)
Sende olan şeye tam olarak sakal diyemeyiz ama eldeki malzemeden yola çıkarsak sakal iyidir.
0
angelus
(26.04.17)
@ave maria bu saatten sonra zor yaş 25. ben de bekliyorum birleşir mi diye ama oluru mu anlaşılan :D

@elorelia evet haftada 1 kesiyorum normalde o kadar falan oluyor genelde. şu anki sakallı dediğim hali 10 günden fazla oldu. yandan iyiyim hmm teşekkür ederim ama genelde düzümü de alıyorum evden çıkarken :/

@basond evet ben yorum yapmamıştım ama dediğiniz gibi düşünüyorum, çok gür değil ve yönleri karışık biraz. boşluklar çok
0
🌸senolll
(26.04.17)
sakalsız. çünkü sakalın tırt.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.04.17)
iyi de ikisi de sakallı bunların :D ?

ilk fotodaki daha iyi derim.
0
qazaqwsx
(26.04.17)
Bence de sakalsız ancak ilk fotoğrafta tam olarak sakalsızsın diyemeyiz.
0
dessy
(26.04.17)
Kisa sacli.
Yuz tuylerin ayni cunku.
0
janderzel zartanyan
(26.04.17)
sakalsız denmeme çok takılındı da hafif kirli sakal diyeyim :D jiletle tıraş olmaya gerek duymuyorum onla uğraşmak da istemiyorum. makinenin en küçüğüyle haftada bir falan tıraş oluyorum.
0
🌸senolll
(26.04.17)
sac sakal uzasin hepsi.
0
jimicik
(26.04.17)
Sakallı. Ama biraz daha uzatirsan daha iyi olur.
0
aquarium
(26.04.17)
Sorun sakalda değil saçta bence. Saçı ya kısa tut ya da şekil ver, dağınık saç olayı senlik bir şey değil.
0
vedatchilipeppers
(26.04.17)
Sakallı kesinlikle.
0
tuborg yesili
(26.04.17)
sakalı 2-3 ay falan bi uzat abi. o arada bıyığın durumuna bak. senin bıyık çok kuvvetsiz ondan sakal garip duruyor. sarışın olman da bir etken tabi. bence sakalsız dediğin fotodaki sakal ve normal boyda kesilip taranmış bir saç iyi olur.
0
fyodor fyodorovic
(26.04.17)
şu an kafam çok karıştı :D

anket açtım, oylarsanız sevinirim
www.strawpoll.me
0
🌸senolll
(26.04.17)
hangi sakal? sakal yok hacı sende.
0
yatagants
(26.04.17)
Sakalsiz kesinlikle.
0
stavro
(26.04.17)
Sakalın olsa sakallı diyeceğim ama, sakal yok.
0
dunyatuhaf
(26.04.17)
Halk lumbersexual diyor ankette.
0
demoniclewinsky
(26.04.17)
sakallıyla sakalsız arasında çok fark göremedim, yani tam bir sakal yok ama sakalsız daha hoş geldi göze
0
limoncello
(26.04.17)
(9)

Bu nasıl hayal?

begin again
Böyle hayal mi olur ya? http://i.hizliresim.com/p0DNzz.jpg
Böyle hayal mi olur ya?

i.hizliresim.com
0
begin again
(26.04.17)
olabilir evim olsun da 1+1 e bile razıyım diyen insanlar bence vardır.
alabileceğini hayal ediyordur yoksa herkes şato ister tabi
0
basond
(26.04.17)
Kira ödenekten ve ev sahiplerinden bıkan birinin hayali olabilir.
EviM olsun her gün bir kız atayım diyen birinin hayali de olabilir.
0
sutlu nescafe
(26.04.17)
valla ben isterim 1+1 evim olsun. kutu gibi ne güzel. en kötü kiraya verir parayı da yerim. mis
0
matilda
(26.04.17)
valla benim hayalim ona benzer. 1+1 loft dairelere takmis bulunmaktayim su siralar.
0
greenback
(26.04.17)
en büyük en son hayal diyemem de şu sıralar güzel bir yerde 1+1 olsun benim olsun derim heralde.
0
qazaqwsx
(26.04.17)
1+1de yasiyorum. isterdim ev benim olsun.
0
jimicik
(26.04.17)
benim de hayalimdi 1+1 aldım oldu :) inşallah herkese nasip olur..
0
redeath
(26.04.17)
benim hayalimde 1+1 olsun bahçeli olsun :D
0
yue
(26.04.17)
Tabii ki tek ve rn buyuk hayalim degil ama super olurdu, 1+1 bile olsa. Hem vok tatli 1+1ler var.
Kiralik ev ya da oda bakiyorum bu ara. Az once 10 m2 bile tutmayacak yere 850 tl isteyen biriyle karsilastim.
Gel de kendine ait bir 1+1 hayali kurma.
0
runfor
(26.04.17)
(6)

Sürekli kendini ispat yükümlülüğü içinde olmak

sack jparrow
Tanıştığım herkesle kendimi bir şekilde kanıtlama ispat ettirme yer edinme fikri içinde buluyorum kendimi. Bunu başaramadığımı düşündüğüm zamanlarda inanılmaz şekilde moral bozukluğu içine giriyorum. Sürekli tekrarlanıyor bu. Aşağılık duygusuna kapılıyorum. Tahammül edilemeyecek fikirler zihnimi ele
Tanıştığım herkesle kendimi bir şekilde kanıtlama ispat ettirme yer edinme fikri içinde buluyorum kendimi. Bunu başaramadığımı düşündüğüm zamanlarda inanılmaz şekilde moral bozukluğu içine giriyorum. Sürekli tekrarlanıyor bu. Aşağılık duygusuna kapılıyorum. Tahammül edilemeyecek fikirler zihnimi ele geçiriyor ve tesiri uzun sürüyor.Ne yapmam lazım? Bu durumu aşan var mı?
0
sack jparrow
(25.04.17)
Tam tersi durumdayım böyle insanlardan da nefret ederim. Aşağılık kompleksi diyorlar herhalde. Yetişme tarzıyla alakali olabilir
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(25.04.17)
aşağılık kompleksi bu. şimdi psikolog gibi tanı koymuş gibi oldum ama durum bu yani. çok ciddi durumdayda psikolojik destek alabilirsin tedavi edilebilir bir şey.

ha kendi tavsiyem olaylara bakış açını değiştirmeye çalış. kimseye kendini ispatlamak zorunda değilsin herkes başka geçmişlerle başka şartlarda farklı hayatlar yaşıyor. Sen kendini kendine ispatla. Kendi kendine gurur duy ama tutupta başkasından onay bekleme çünkü neye göre kime göre ispat?
0
qazaqwsx
(25.04.17)
aslında özgüvensizlik belirtisi.
ama bunun altında kendini yetersiz bulma, kendini sevmeme, kendini takdir etmeme, kendine değer vermeme var.

bunun nedeni genelde ailesel olur.
kendinizi ilk kez değersiz ve/veya yetersiz hissettiğiniz ya da bunun size ilk kez söylendiği ana giderseniz, çözersiniz.

bunun dışında bu bir söylem veya olayla değil, genel ortamda hissettirilmiş olabilir.
ailede sürekli var olan kardeş rekabeti, anneye-babaya asla yaranamamak, mükemmeliyetçi aile ortamı vb. gibi şeyler de bunu zaman içinde oluşturabilir.

hayatınızda sevgiyle, takdir edilmenin nerede yer değiştirdiğini bulmaya çalışın.
çünkü makine size, "kendimi ispat eder, takdir görürsem, sevilirim" diyor.
bu programlanma hatası gibi bir şey.
temeline inin.
0
blatta hiberna
(25.04.17)
David Burns - İyi Hissetmek adlı kitabı okuyun derim, en basidinden kendinizle şöyle bir senaryo aratın. Mesela en son kendinizi ispatlama ihtiyacı duyduğunuz X kişisini düşünün, endişelerinizi tek tek sorgulayın.

Örneğin:

-Kendimi yeterince ifade edemezsem X beni tamamen yanlış anlayacak.

+ X yanlış anlasa ne olmuş peki?

- Benim bir aptal olduğumu düşünecek.

+ Aptal olduğunu düşünse ne olmuş, ayrıca X'in seni yanlış anlayacağı ya da aptal olduğunu düşüneceğin fikrine nereden kapıldın?

gibi gibi kendi tezine karşı tamamen zıt tez oluşturarak, tamamen karşıt görüş koltuğuna oturarak kendi fikirlerimizin gerçekliğini sorgulayabiliriz.


Sizinki aslında ''falcılık yapma'', ''zihin okuma'' gibi adlandırılan hatalı davranışlardan. Kendinizi ispatlama çabanızın altında başkalarının sizin hakkında olumsuz yargıya kapılacağı fikri yer alıyor ve durduk yere geleceğe kehanette bulunarak adeta falcılığa soyunuyorsunuz. Başkalarının gerçek fikirlerini bilmeden zihin okuma işine giiyor ve dünyayı kendinize dar ediyorsunuz. Karşıdakinin ise aslında hiç umrunda olmayabilir bile bunlar, kitabı kesinlikle okuyun derim :)
0
neferkitty
(25.04.17)
@just öyle diyorsun hiç kolay değil şuan bile en üstteki arkadaşın yanlış anlamasına kurban gittiğimi düşünüyorum. Asla böyle tavırlar içine girme zahmetinde bulunma içine girmeyi istemiyorum. Tekrar edeyim kötü düşüncede olunacağını düşünmem sürekli içimi kemiriyor.
0
🌸sack jparrow
(26.04.17)
İnsanlar seni tahmin ettiğin kadar önemsemiyor. Hatta çoğu zaman hiç önemsemiyor.
0
arnold schwarzeneger
(26.04.17)
(7)

Hangisi doğru ?

top_secret
Çok canımı sıkan ve olumsuz bir aşk meselesi var. Ama sorum bu değil. Bu durumdan dolayı moralin aşırı bozuk resmen acı çekiyorum. Sorum şu: Bu hisler altında iyice içime kapanıp etraftan kendimi soyutlamalı mıyım ? Yoksa hiç bişey yokmuş gibi davranıp etrafa gülücükler mi saçmalıyım ?Arkadaşlarımın
Çok canımı sıkan ve olumsuz bir aşk meselesi var. Ama sorum bu değil. Bu durumdan dolayı moralin aşırı bozuk resmen acı çekiyorum.

Sorum şu: Bu hisler altında iyice içime kapanıp etraftan kendimi soyutlamalı mıyım ? Yoksa hiç bişey yokmuş gibi davranıp etrafa gülücükler mi saçmalıyım ?

Arkadaşlarımın yanında surat asıp mutsuz olmak hoş olmuyor binlerce neyin var sorusu geliyor
Eğer ikinci seçeneği seçersem arkadaşlarımın yanında mutlu rolü oynamam lazım.

Ne dersiniz ?
0
top_secret
(25.04.17)
Rol yapma. Mutlu olacagim ya da acı çekecegim gibi zorlama triplerin hicbirine girme. Nasil hissediyorsan o duyguda kal ama dibe çok batmadan. Rahat ol yani.
0
aquarium
(25.04.17)
Rol yapma elbette, yalnız kalma arkadaşlarınla bol vakit geçir. Kafa dağıt , mutlu olmaya çalış.
0
Erensq06
(25.04.17)
Yukardaki arkadaslara katiliyorum.

Genel olarak kendini bu iki secenekten birini secmek zorunda olma hissini birak. Secenek falan yok. Nasil o an hissedersen.
0
qazaqwsx
(25.04.17)
İçimden 1. Seçenek geliyor ki buna çok meyilli biriyim. Ama 1. Seçenek sonucu resmen hayattan ve arkadaşlarımdan kopup gidiyorum
0
🌸top_secret
(25.04.17)
@top_secret

demek ki bir süre buna ihtiyacın var. duygularını yaşa hayatını tamamen ele geçirmesine izin verme ama üzülmen gerekiyorsa üzülmeyi ertelemek ya da üstünü örtmek daha tehlikeli bir şey.

ayrıca sen üzüldüğünde yanında olan sen kopsanda senden kopmayacak arkadaşlarıng gerçek arkadaşların olduğunu göreceksin.
0
qazaqwsx
(25.04.17)
duygularınızı yaşayın, yok saymayın.
bedende o duyguyu katılaştırırsınız.
duyguyu deneyimlediğinizde, kendi normal sürecinde hafifleyerek, azalarak kaybolacaktır.

kendi haline bırakın.
0
blatta hiberna
(25.04.17)
Rol yapma, mutlu ol.
0
arnold schwarzeneger
(26.04.17)
(24)

kocaeli üniversitesi gözünüzde kaçıncı sınıf üniversitedir?

pilavmaker
somut kriterlere göre değil de algınıza göre soruyorum. örneğin benim gözümde boğaziçi, odtü, itü, koç, ytü vs. top class diyebileceğim kategoridedir. bu ytü ile boğaziçi aynı demek değil yalnız, anlamışsınızdır siz uzatmayayım. ya da kısaca "şu, şu, şu üniversiteler ile aynı klasmanda" diyebilirsin
somut kriterlere göre değil de algınıza göre soruyorum. örneğin benim gözümde boğaziçi, odtü, itü, koç, ytü vs. top class diyebileceğim kategoridedir. bu ytü ile boğaziçi aynı demek değil yalnız, anlamışsınızdır siz uzatmayayım.

ya da kısaca "şu, şu, şu üniversiteler ile aynı klasmanda" diyebilirsiniz.
0
pilavmaker
(25.04.17)
bölüm?

mühendislik ise; itü, odtü, boğaziçi gibileri 1. sınıfa koysam, istanbul marmara ytü 2. sınıf olsa, 3. sınıf derim kocaeli için. kocaeli, sakarya, uludağ gibiler 3. sınıf olur.

yanılmıyorsam iletişim fakültesi kaliteli diyorlardı. ne kadar doğrudur bilemem.
0
blue eyes white dragon
(25.04.17)
boğaziçi,bilkent,odtü vs den sonra 2.sınıf üniv kategorsinde benim gözümde. sakarya üniv gibi geliyor bana kocaeli.
0
sik kullanilanlar
(25.04.17)
4. sınıf,ise yaramayan bi üni.
0
basubadelmevt
(25.04.17)
Yazacagimi yazmis @playing star again +1
0
qazaqwsx
(25.04.17)
Hiç de 4. Sınıf kötü bir üniversite değil, mühendislik alanında istanbuldaki işverenler için itü, odtü, boğaziçi, yıldız'dan sonra gelen anadoludaki ilk üniversite kocaeli. Çoğu zaman kocaeli de tercih edilen üniversitelere yazılıyor. Ben de kocaeli mezunuyum, hiç kötü bir yerde çalışan arkadaşım yok. Çoğu itüden, boğaziçi'nden yüksek lisans kabulu aldılar, kendim de itüde doktora yapıyorum. Sakarya, anadolu, osmangazi denmiş mühendislik alanında kimse bunlar olsun demez, hepsinden de iyidir. Ankara'ya giderseniz hacettepe ve odtü (bunu zaten saydım) önüne geçebilir sadece o kadar. Ankara üniversitesiyle eşdeğer diyebiliriz.
0
ekaterina
(25.04.17)
benim algıma göre şöyle;

boğaziçi, odtü, yıldız, marmara vs..... kocaeli, sakarya, anadolu, osmangazi....
0
dahinnotha
(25.04.17)
Kocaeli Üniversitesi'nde iki yıl okudum. Bana göre 3. sınıf bir üniversite ama fakülteden fakülteye değişir bu. Tıp fakültesi 2. sınıftır örneğin.

Edit: Bu arada Sakarya'ya haksızlık yapmayalım. Anadolu ve Osmangazi'yi mühendislikte kimse aramaz ama Sakarya gayet de aranır. Sakarya mezunu fabrika müdürü tanıyorum. Ayrıca 1970 yılında kurulmuş bir üniversite. Bugüne bugün 47 yıllık üniversite.
0
dissendium
(25.04.17)
1. odtü, boğaziçi, sabancı, koç, itü, gsü
2. bilkent, ankara, hacettepe, ytü, ege, anadolu, akdeniz, dokuz eylül
3. istanbul üniversitesi, gazi, atatürk, marmara, kocaeli, osmangazi, ktü
4. anadolu şehirlerindeki geri kalan devlet üniversiteleri içinde en iyiler, ama aklıma direkt adları gelmeyecek kadar geride kalanlar.

bu arada sınıflar içindeki sıralamalarına göre yazdım. o sınıfa dahiller ama bu sıralamalarla, benim gözümde tabi.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(25.04.17)
Yıldız Teknik'ten hemen sonra geliyor benim için mühendislikte. Tıpları kendi içinde değerlendiriyorum. Geri kalan bölümlerini bilmem.
0
Lim5
(25.04.17)
2. Sınıf. Koü mezunuyum. Devlet uni mezunu iseniz ve bogazici odtu itu degilse okulunuz yine de saygı goruyorsunuz. Özeller patates.
0
tukenmez adam
(25.04.17)
Kocaeli Müh fakültesinden mezun oldum. İstanbul'da güzel bir şirkette çalıştım. Eğer İng olarak kendinizi geliştirdiyseniz eğitim kalitesi açısından bir eksiklik hissetmedim. Göğsümü gere gere de üniversitemin adını söyledim. O dediğimiz 1. Sınıf üniversitelerin en büyük artısı İngilizce bilen öğrenciler yetiştirmesi.
0
keep out
(25.04.17)
mühendislik eğitiminde iyi diye duydum, algısı iyi bende. büyük şehirlerdeki iyi üniversitelerin hemen ardında diyorum.
0
soft
(25.04.17)
sakaryayı övüp kocaeliyi gömmek trajik olmuş.

kocaeli'de okuyan en tembel öğrenciyi koyun sakaryada takır takır ders geçer.

Bölüm ayıramadan benim gözümde sıralama şöyle:

1- Galatasaray, Sabancı , Boğaziçi, Odtü, Koç, Bilkent, Mimarsinan
2- İtü
3-Ytü, Katü(malesef, gıcığım ben normalde katü'ye)
4-Marmara, Gazi, Ankara ü, İstanbul ü, Ege, Deü, Anadolu
5-Kocaeli, osmangazi, atatürk, uludağ, istanbulda'ki üniversiteler(okan mokan), Çukurova; (bana kalsa KATÜ burada olmalıydı)
6-ve diğerleri
713- şeyh edebali ü
0
mete kudur
(25.04.17)
Mühendislik bölümlerinin çoğu Anadolu Üniversitesilerinin çoğunu tokatlar. En azından 5-10 sene önceki durum böyleydi.
Sınıfını bilmem.
0
eloharp
(25.04.17)
Kocaeli'deki en tembel öğrencinin Sakarya'da takır takır ders geçmesi? Kocaeli'de okumamış olsak inanacağız ya. Sallıyorsunuz bari destekli sallayın. Vize ve final sorularını defterden soran hocalar var Kocaeli'de. Kadının biri nasıl olsa emekli olacağım diye öğrencinin yüzüne bakmadan tahtayla konuşarak ders anlatıyordu. Geçme notuna 65 derler, hocalar çeke çeke 45'e indirir notları. Sanki çok zormuş gibi anlatırlar. KTÜ de son yıllarda oldukça bozmuş bir okuldur. KTÜ'den Sakarya'ya yatay geçiş yapmış 10 kişi tanıyorum ve hepsi Sakarya'da zorluk çekiyorlar. Adı teknik üniversite diye popüler olmuş saçma bir okul KTÜ. Kocaeli sadece batıda olduğu için şanslı. Yoksa çoğu bölümünün içi boş olduğu bir üniversite.
0
dissendium
(26.04.17)
mühendislik anlamında ilk 5'te yer alır özellikle elektrik ile ilgili bölümlerden mezun olanlar piyasa da çok iyi yerlerdedir,tabi bu dediklerim 2008 ve öncesi için geçerli son yıllarda ne durumdadır pek bir bilgim yok.
odtü
itü
ytü
kocaeli
diyebilirim.
0
sealth
(26.04.17)
Sallıyoruz ?

bazı arkadaşlar kendilerini referans alarak bizim de o minvalde cevap verdiğimizi zannediyorlar ama yanılıyorlar.

2 yıl kocaeli'de okumuş ama kadının birisi(?) emekli olacağım diye tahtayla konuşuyormuş(!)
geçme notuna 65 diyorlarmış da 45'e çekiyorlarmış ?
Sakarya aranıyormuş(trajikomik) ve goldenshot geliyor, sakarya mezunu fabrika müdürü tanıyormuş (lükse bak :))

tek tek cevap veresim hiç yok ama teknik olarak salladığına(senin davranışın) değineyim. senin yaşın yetmiyordur belki ama geçme notu 65 değil, bologna öncesi 50idi (50 al geç geyikleri dönerdi okulda), senin o 45'e çekiyorlar dediğin şey bolognaya tabi olanlarda cc'(geçme değil cc(2.0) harf notunun) 65'e çıkarılması üzerine soru kalitesinin değişmediği (hem bologna hem de eski sistem öğrencilerinin aynı kağıttan sınav olduğu) çoğunluk sınavlarında uygulanan harf notunu başarı sapmasıyla 15 puan çekme olayıdır (-ki gno ile 2.0'ın altında kalanlar için çapraz dönem sıkıntısı yaşatmasın sebeplerindendir) Hocanın yetki ve isteği dahilinde olabilecek birşeydir(bu yaklaşımla 35 ile de geçebilirsin). Sana çok daha şaşıracağın tez konusu vereyim; geçme notuna 70 diyip çan uygulayan okul sistemleri var ki, sanırım bundan daha da bi' habersindir.


sakarya'nın arandığı ve tanıdık müdür olması seni adına şahane gelişmeler mezun olunca torpil yaptırabileceğin bir fabrika var :))


onun dışında sakarya üniversitesinde git gez dolaş biraz, sana anlatsınlar puan sistemlerini ve bazı sınavlarda neden sakaryanın tercih edildiğini ? bazı öğrencilerin neden kocaeliden sakaryaya okumaya gittiğini ders dilinin ve sınav uygulama sisteminin olaylarını sakaryadan kocaeline gelip de geri dönen öğrencilerini.

aklını açarken bir tiyo vererek hutbemi sonlandıracağım; eğer 2 okul arasında öss puanı yüksek olup da dgs puanı düşük olan bir durum varsa, bu dgs puanı düşük olan üniversitenin zorluğundan kaynaklanıyordur. çünkü dgs öğrencisinin yaşı büyüktür ve çoğunlukla işi gücü olan kişilerdir. bu kişilerde ellerinden geldiğince kolay ve içinde bulundukları sistemi bozmadan hızlıca okullardan mezun olmayı tercih ederler. bu durum odtü itü mimarsinan ayrımında da yaşanıyor, sıradan anadolu üniversitesi ayrımında da.
0
mete kudur
(26.04.17)
şimdi top derken, bilkent bogazici odtüdür. koç, sabancı,itü vs.yi bence 2. kocaeli de bi altta.

ama aralardaki fark bence cok az, yurtdısı icin fazla ama tr icin dusuk farklar.
enteresan sekilde piyasada calısan kocaeli unili arkadaslarımın cogu okulda asırı salmış, iş hayatında cok basarılı olmus tiplerdi.
0
art vandaley
(26.04.17)
y.lisans öğrencisiyim burada. lisansım başka okuldan.
bence türkiye' nin en abartılmış üniversitesi. mühendislikteki hocaları da biliyorum fen edebiyattakileri de. mühendislikteki bikaç pik noktadaki çok çok değerli hoca dışında hepsi vasat. hepisi. anladığım kadarıyla belli bi kesme yakın değillerse onları da aşağı çekmeye çalışıyolar.

ve burda işler adamına göre yürüyo, resmi olarak çok zor işinizi yapıyorlar.

anlamadığım bir şey daha var sınav haftasının öncesi çalışsınlar diye tatil, sınav haftası tatil, sonraki hafta kimse gelmiyo diye yine tatil.
bizde böyle bişey yoktu dersten, sınava giderdik.
özele indirgeyip kendi bölümüm için konuşursam buranın bölüm birincisi yüksek lisans nükleerde ama standart modelle, atom modeli arasındaki farkı bile bilmiyo.

sanayi bölgesinde olmasına şükretsin kocaeli üni. oradan hocalara iş gelmese bu kadar isimli olamazlardı.
konum, imkan vs. olarak burdur niğde gibi küçük illerde olan üniversitelerden daha iyi olmasına rağmen onlar kadar bile verimli mi bilmiyorum. ama hocalarına sorsan miten farkı yoktur okullarının.
0
durgunfoton
(26.04.17)
3 ya da 4. Yoklukta bile gitmez.
0
piremses
(26.04.17)
çekilin kocaeli mezunu var,
evet zirveye oynamaz ama fena da değildir,
playing star again ' in yazdığı liste bence doğru bir yaklaşım,
gündelik hayatta 1.sınıf üniv. dışında bir yer bitirdiysen çok farketmiyor aslında, iş sende bitiyor,
benim çalıştığım pozisyona benden önce boğaziçi mezunu birini almışlar, 3 ay sonra kendi bırakmış yapamıyorum diye, ben 7 yıldır çalışıyorum,
0
ravenudon
(26.04.17)
okul değil, öğrenci ve öğrencinin kendini pazarlaması önemlidir. kocaeli'den sağlam ortalama ile mezun olan bir arkadaşım şu an amerika'da (meslektaşım ve makina mühendisi). ben göreceli olarak daha iyi bir üniversiteden mezun oldum, pek mesleğimi sevmiyorum diyebilirim, işsizim ve pek piyasayı da takmıyorum.

sanayiye yakın olması kocaeli ve uludağ'ın elini çok güçlendiriyor. bizim izmir üniversitelerinden adam çıkarsa (ege, 9 eylül, iyte) mühendislikte, büyük oranda okulun değil öğrencinin bireysel başarısıdır zaten.
0
rain when i die
(26.04.17)
1. kategori diamond circle: Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ, Bilkent, Koç...
2. kategori golden circle: YTÜ, Marmara, İstanbul, Ankara
3. kategori ayakta: Uludağ, Sakarya, Kocaeli, Anadolu

Benim sıralamam bu şekilde. Yalnız YTÜ ile Kocaeli'yi aynı kefeye koymak gerçekten saçmalık, YTÜ teknik bir üniversite en başta ve iş hayatında özellikle mühendislik alanında hatrı sayılır bir yeri var. Büyük üniversiteler sadece İngilizce öğretiyor zaten demiş biri de asdfghj Boğaziçililer ağlıyor şu an :(
0
chicha
(26.04.17)
şimdi hangisi hangisinde yazamayacağım ama ünivesiteler benim gözümde aşağıdaki gibi:

1.sınıf
2.sınıf
3.sınıf
4.sınıf
çop sınıf

kocaeli'ye de 3. sınıf derim.
0
eindaclub
(26.04.17)
(7)

Çay severler

jazzabel
SelamBu aralar bitki çaylarına taktım ama poşet alıyorum. Siz nereden alıyosunuz? Aktardan mı nereden almak lazım? Hangi bitki çaylarını seviyorsunuz?
Selam

Bu aralar bitki çaylarına taktım ama poşet alıyorum. Siz nereden alıyosunuz? Aktardan mı nereden almak lazım? Hangi bitki çaylarını seviyorsunuz?
0
jazzabel
(24.04.17)
aktardan yeşil çay alıp french press ile demliyorum.
0
qazaqwsx
(24.04.17)
Ben de poşet alıyorum, en pratiği öyle yine. Doğadan'ı seviyorum, başta lipton olmak üzere diğerleri kötü geliyor bana.

Farklı çaylar denemek için Chado'ya abone oldum yeni. Bu ay bir siyah, bir yeşil, bir de meyve çayı göndermişler. Beğendim ben. Sözlükte chado sayfasında önerilen bi yer daha vardı paket almak için, bi bak istersen.
0
manuel mandalina
(24.04.17)
yeşil çayı çaykurun kutulu olanlarından alıyorum.

ıhlamuru anneannemden :)

mate vb diğerlerini de aktardan alıp çay demleme süzgeçleriyle ya da french pressle demliyorum.
0
ruh i tibbiye
(24.04.17)
yeşil çayı bağımlılık derecesinde seviyordum ama kadınlarda bazı köti şeylere sebep olabiliyormuş onun için tamamen bıraktım
bugün aktardan kök zerdeçal ve çubuk tarçın aldım içine kök zencefil ve karanfil koyup birazdan demleyeceğim
bir kaç gün önce bir yerde içmiştim bayıldım
ayrıca hibiskus ve kuşburnu da severim
0
esmeralda
(24.04.17)
Chado'ya bakabilirsiniz deniliği gibi, internetten almak istemezseniz migros ve macrocenterlarda vardı ama asıl internet siteleri daha çeşitli.
Doğadanın da tenekelerde poşet olmayan serileri var. Ben beğendim.
Ama genelde gittiğim yerlerden topluyorum, ege kasabalarından taze toplanmışları, yurtdışından da paketlileri.
Marks&spencer'ın çay serileri de çok başarılı, Türkiye'de yiyecek reyonları olmasa da bazen kasa kenarlarında satıyorlar.
Bi de ikea'nın miniş poşetlerde karışık bitki çayları oluyor, hem çok ucuz oluyor, hem de muhteşem koku ve tatları var.
Bir de tea&pot'a bakın (www.teapot.com.tr)

Kendinize bir döküm demlik, bir de cam demlik alabilirsiniz, french press de olur.
Ama döküm demlik ile daha güzel oluyor.
Bir de macha deneyin son yıllarda çok popüler, seveni kadar sevmeyeni de var ama olsun.
0
kullanıcıadımbuolsun
(25.04.17)
Ben bitki çayı hastası değilim çok sevmem ama bir cafede elma kurusu demleme usul getirmişlerdi çok sevmiştim
0
faik abi
(25.04.17)
poşet alıyorum. Doğadan'ın yeşil çay, papatya, 9'lu çay, 7 otlusundan kafama eseni içiyorum.
0
sporty
(25.04.17)
(13)

şipşak foto çektirir misiniz?

lithu
hava guzel etraf yesil kus sesleri falan filan arkadaslarinla ya da sevgilinle parkta takiliyorsun. Sipsak fotografci geldi. Bir fotograf 10 lira? Verip fotograf cektirir misin? Yoksa yauu ben telefonumla zaten istedigim kadar fotograf cekiyorum diip pas mi gecersin ? Tesekkurler
hava guzel etraf yesil kus sesleri falan filan arkadaslarinla ya da sevgilinle parkta takiliyorsun. Sipsak fotografci geldi. Bir fotograf 10 lira? Verip fotograf cektirir misin? Yoksa yauu ben telefonumla zaten istedigim kadar fotograf cekiyorum diip pas mi gecersin ? Tesekkurler :)
0
lithu
(24.04.17)
bedava dese yine çektirmem
0
nrmnm
(24.04.17)
Bir kere cektirmistik oyle deneyelim diye. Artık pas geçerim, çektirmem.
0
aquarium
(24.04.17)
pas
0
qazaqwsx
(24.04.17)
bu işi mi yapmayı düşünüyorsun? ben çektirmem ama iş olarak yapılabilir.
0
ligussaraa
(24.04.17)
hayır.
belki sevgilim ısrar ederse, istemeyerek. (neden etsin o da ayrı konu)
0
filteria
(24.04.17)
Yok, pas. Bedava bile olsa istemeyebilirim, "Ne amaçl çekti acaba" diye rahatsız olurum.
0
aychovsky
(24.04.17)
çektirmem. Polaroid makinemiz var zaten yanımızda taşıdığımız.
0
westblack
(24.04.17)
Çektirmem. İzmir'de 1 lira falan Kordon'da. Mürekkepleri çok kalitesiz, solup gidiyor. O kadar bile etmez.
0
Lim5
(24.04.17)
Ben çekildim 10 diyorlar 2 kopya çıkarıp 20 alıyorlar kağwdkğakd güzel tezgah. çok para da değil düşününce anı hatıra.

her gün yapmayın yine de siz fakat bir kere yapılabilir.
0
varg vikernes
(24.04.17)
çektirmem telefon zaten 10 numara çekiyor 63 kuruşa bastırın.
0
gozu acik sevisen yahudi
(24.04.17)
Öyle aktiviteler çok görgüsüzce geliyor. Bir şeyin "yapmadım" dememek için yapılması...
0
fallopian
(24.04.17)
Yok yav gerek yok
0
mutlusismankedi2015
(25.04.17)
nöö
0
stewie
(25.04.17)
(3)

Avrupa'da haftasonu tatili -neresi?

hadi ya la
Merhaba. Avrupa'nın hangi şehrine gitsek?Öğrenciyiz, çok para harcamayalım.Birimiz ispanya'da, diğeri polonya'da yaşıyor.Sokaklarını gezip binalarına, insanlarına hayran olacağımız, ucuz bir şeyler yiyebileceğimiz, tercihen sıcak bir memleket arıyoruz.Teşekkürler! :)
Merhaba. Avrupa'nın hangi şehrine gitsek?
Öğrenciyiz, çok para harcamayalım.
Birimiz ispanya'da, diğeri polonya'da yaşıyor.

Sokaklarını gezip binalarına, insanlarına hayran olacağımız, ucuz bir şeyler yiyebileceğimiz, tercihen sıcak bir memleket arıyoruz.

Teşekkürler! :)
0
hadi ya la
(23.04.17)
Henüz gidip görmedim ama yerinizde olsam bu koşullar altında Lizbon'a giderdim.
0
love my way
(23.04.17)
Barcelona
0
qazaqwsx
(23.04.17)
Italya. Napoli ozellikle.
0
kuehles blondes
(23.04.17)
(8)

toz zerdeçalı nasıl tüketiyorsunuz yada neyle?

for day to break
s.b?
s.b?
0
for day to break
(23.04.17)
yumurtanın üzerine serpiştiriyorum bazen kahvaltıda
0
qazaqwsx
(23.04.17)
Su kaynatıp bir bardağa bir buçuk çay kaşığı zerdeçal koyup karıştırıyor, içiyorum.
0
lazarus
(23.04.17)
bir tatlı kaşığı bal ve bir tatlı kaşığı zerdeçal karıştırıp ilaç niyetine yatmadan önce yutuyoruz ailecek
(aynısını zencefil için de geçerli)
0
part time pollyanna
(23.04.17)
Yeşil çay ya da herhangi bir bitki çayının içine bir çay kaşığı zerdeçal, bir çay kaşığı zencefil koyuyorum. Özellikle kışın içimi ısıtıyor, çok güzel oluyor.
0
love my way
(23.04.17)
en çok tavuk ve pilavda kullanıyorum. tek başına kullanmıyorum tabii. mesela pilavda zerdeçala ek olarak sarımsak, biraz kimyon, çok az tarçın da ekliyorum. yardımcı yemek varsa bu şekilde. ancak tek tencerede paella kırması bi şey de yaptığım oluyor, karidesli falan. onda da zerdeçal koyuyorum. pirinç ise her daim yasemin pirinci.
0
soso
(23.04.17)
Arkadaslar bu cilginca iyi dogal beslenme gurulari zerdecal'in tek basina alinmasinin bir faydasi olmadigini ve kesinlikle biraz karabiber ve yag ile alinmasinin gerektigini soyluyorlar. Tek basina emilimi cok cok azmis. Kefire falan katacaksaniz bile karabiber ve yag ekleyin.
0
kassiopeia
(23.04.17)
Arkadaşım bütün sebze yemeklerine koyuyor pişerken. Soğanı kavururken atıyor.
0
inawen
(23.04.17)
bir su bardağı kefire bir çay kaşığı zerdaçal, karabiber ve çörekotu yağı katıp içiyorum her gün.
0
dedim ben sana
(23.04.17)
(4)

yüksek lisans bitince 1 sene ilave tecil var mı?

antikadimag
sbyoksa hemen doktoraya mı başlamak gerek.
sb

yoksa hemen doktoraya mı başlamak gerek.
0
antikadimag
(23.04.17)
bildiğim kadarıyla evet yüksek lisans mezuniyeti +1 yıl daha tecil sağlıyor.
0
qazaqwsx
(23.04.17)
bir yüksek lisans programı sizi totalde 3 sene kurtarıyor.
0
zgrydn
(23.04.17)
askerlik şubesine gidip tecil ettirmek istediğinizi söylerseniz var.
0
blue eyes white dragon
(23.04.17)
evet var. geçen sene yaptırdım.
0
alibaba06
(24.04.17)
(18)

düz vites mi otomatik mi?

limoncello
kullanıyorsunuz, tercih ediyorsunuz?
kullanıyorsunuz, tercih ediyorsunuz?
0
limoncello
(23.04.17)
düz vitesi otomatik kullanmaya başlayınca unuttum. mecburen devam ediyorum oto ile.
0
psychosocialll
(23.04.17)
otomatik tabi ki. bir süre düz vites kullanmak zorunda kalmıştım, zamanla alışmıştım ama biraz zorlayıcı bir süreçti. trafikte çok yoruluyordum. otomatik çok daha rahat geliyor ve gerginlik olmayınca dikkatimi daha iyi toplayabiliyorum.
0
theseachange
(23.04.17)
Düz kullanıyorum. Otomatik olmasını tercih ederdim.
0
rucka boji
(23.04.17)
@rucka boji+1

özellikle istanbul trafiğinde oto. şart.
0
zgrydn
(23.04.17)
Düz. Hiç otomatik kullanmadım daha. Eski kafalıyız biz ailecek, bütün arabalar düz. Belki kullansam severim otomatiği.
0
buff
(23.04.17)
şimdiye kadar hep düz kullandım. 1 sefer de kısa otomatik deneyimim oldu.

yarın araba alsam otomatik alırım. eskinin teknolojisine para vermek istemem böyle bir durumda.
0
qazaqwsx
(23.04.17)
otomatik. iphone 7 yerine iphone 3g kullanmam. yeni teknoloji > eski teknoloji benim için.
0
nathanieltroy
(23.04.17)
Otomatik. Dur kalk trafikte düz vites rezillik. Minibüse binmekten de nefret ediyorum bu yüzden. Sürekli sarsıyorlar arabayı.
0
Lim5
(23.04.17)
Düz kullanıyorum, ama otomatik olsun isterdim, ama çok pahalı.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(23.04.17)
Düz vitesi seviyorum, sıkış trafikte de artık otomatikleşiyor hareketler rahatsız etmiyor ama otomotik düşmanı değilim, düz vitesle aynı performansı verecek kadar gelişirse teknolojisi onu da tercih ederim.
0
angelus
(23.04.17)
düz kullanıyorum ve düz tercih ediyorum. debriyaj ve vitesi kullanmak hoşuma gidiyor.
0
bohr atom modeli
(23.04.17)
Otomatik varken düz vites saçma geliyor
0
mutlusismankedi2015
(23.04.17)
Otomatik tabi ki. son 3 aydır otomatiğe geçtim. acayip rahatladım. resmen eve dinlenmiş olarak geliyorum.
0
vadidekikaktus
(23.04.17)
kesinlikle otomatik tercih ederim.
0
soft
(23.04.17)
otomatik kullanıyorum, otomatik tercih ederim.
0
king lizard
(23.04.17)
Önceki üç arabam manueldi. Şimdi otomatik, ve büyük rahatlıkmış. mecbur kalmadıkça bir daha manuel kullanmam diye düşünüyorum.
0
puc
(23.04.17)
Düz kullanıp otomatik isteyenlerdenim.
0
Euxinos007
(23.04.17)
düz kullanıyorum eski bir araç. istanbul trafiğinde çok yoruyor. tercihim tereddütsüz otomatik vites olur.
0
orpheus
(23.04.17)
(13)

Çıkma Teklifi aldım

sybella
Sevgilisizlikten muzdarip olduğumu biliyorsunuz önceki konularımdan. Yeni insanlarla tanışabilmek için gittiğim bir dil kursu vardı. Geçen hafta o kursa gelen bir çocuk bana çıkma teklifi etti ve hoşlandığını söylediAsırlardır yalnızım, yıllardan sonra aldığım ilk çıkma teklifim oyüzden benim için ç
Sevgilisizlikten muzdarip olduğumu biliyorsunuz önceki konularımdan. Yeni insanlarla tanışabilmek için gittiğim bir dil kursu vardı. Geçen hafta o kursa gelen bir çocuk bana çıkma teklifi etti ve hoşlandığını söyledi

Asırlardır yalnızım, yıllardan sonra aldığım ilk çıkma teklifim oyüzden benim için çok kıymetli. Özgüvenim dibe vurmuştu, tekrar yükseldi. Kendimi çirkin görüyordum ama yüzümdeki güzellikleri keşfediyorum tekrardan.

Ama sorun şu: bana teklif eden çocuk benden 6 yaş küçük,üniversiteye gidiyor. Ben yaşım gereği ileri dönük bir ilişki istiyordum, yaşı gereği bunun olması zor.Sırf özgüvenimi yerine getirmek ve yalnız zaman geçireceğime sevgiliyle zaman geçirmek için kabul edeceğim teklifini kabul edersem ama bu da haksızlık olması ? 7 yıldır sevgilim yok. Bana ne önerirsiniz ?
0
sybella
(23.04.17)
yani öyle tabi ama türkiye malum, sonu olan bir ilişki olması zor, erkek küçük olunca erkek ailesi çıngar çıkarıyor. çıkacaksam hoş vakit geçirmek, özgüvenimi tamir etmek için çıkacağım.
0
🌸sybella
(23.04.17)
Yabancıya gitme, duyurudan yaşıtlarınla takıl, görüş.
0
MaNOfTheYear
(23.04.17)
kendinden 6 yaş küçük nedir ya? sen bile çocuk demişsin daha bu saatten sonra ne söylememizi bekliyorsun?

karikaturistan.files.wordpress.com
0
blue eyes white dragon
(23.04.17)
bir şey sorucam sen çocuğun 6 yaş küçük olduğunu biliyorsun tamam ama o senin 6 yaş büyük olduğu da biliyor dimi ?

asıl cevap: takılmana bak. dene.Sürekli ileriye dönük olsun ileriye dönük olsun diye de olmaz ki bu işler..
0
qazaqwsx
(23.04.17)
@blue eyes pınar altuğ da 8 yaş küçükle evlenip bebeğini bile yapmış ona bakarsan.
0
🌸sybella
(23.04.17)
adına tıkladım şimdi, aklında sürekli ama sürekli erkekler, sevgili, aşk, çıkma, şanssızlık tagleri var. ilginç geldi bana
0
kurnaz
(23.04.17)
@qazak yani büyük olduğumu tahmin ediyodur ama 3-4 yaş diyodur çünkü yaşından küçük gösteren bir yapım var.

@kurnaz 7 yıldır yalnızım aklımı bunların meşgul etmesi doğal değil mi?
0
🌸sybella
(23.04.17)
@sybella

elbette değil.
0
kurnaz
(23.04.17)
karşı tarafa ilişkiden beklentisini sor. O da senin gibi vakit geçirmek için bu işe bulaştıysa ciddi düşünmüyorsa sorun olmaz gibi geliyor bana.
0
amusan
(23.04.17)
yaş mevzusundan laf atanları dinleme. hayat senin. yapmama pişmanlığındansa yaptım olmadı pişmanlığı yaşamak daha iyi. yap gitsin.
0
la rana
(23.04.17)
proletarier +1
0
sanguine mcqaer
(23.04.17)
troll.
0
pinkpeony
(23.04.17)
harun abi
0
pinkpeony
(23.04.17)
(3)

Güleryüzlü olmak genetik mi?

yazar yazmaz yazan yazar
Yoksa sonradan edinilebilir bir özellik mi? 27 yıldır somurtan bir surat şu saatten sonra güler mi?
Yoksa sonradan edinilebilir bir özellik mi? 27 yıldır somurtan bir surat şu saatten sonra güler mi?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(21.04.17)
genetiklik apayrı bir olay ama bana kalırsa sonradan edinilmiş bir olay gibi gözüküyor.

Çocukken hepimiz gülüyorduk ve sonra çevre, hayat, tecrübe ne dersen de bir şekilde bizi etkiliyor. bazıları gülüyor bazıları somurtuyor karakterini bulurken bu hayatta. 27 yıl somurtmuş bir insanın şu saatten sonra sürekli güleryüzlü olmasını beklemem ben. Ancak somurtkanlığının farkına varıp hiç olmazsa olaylara pozitif yaklaşmaya başlaması yine de bundan sonrası için bir gelişimdir bana göre.
0
qazaqwsx
(21.04.17)
bir iki güldün mü alışırsın bence.
0
nick konusunda kararsizim
(21.04.17)
aydin meyrin
(21.04.17)
(1)

Bilimsel makale platformu

heartwork
Ekonomi ile ilgili yeni yayınlanan makaleleri takip edebileceğim bi' platform var mıdır bildiğiniz?
Ekonomi ile ilgili yeni yayınlanan makaleleri takip edebileceğim bi' platform var mıdır bildiğiniz?
0
heartwork
(21.04.17)
(4)

markalı kıyafetler giymekle ilgili bir önyargı var mı?

nucleon
mesela ne bileyim, columbia, north face, skechers falan giysek genel olarak, bunun insanlarda bi algı durumu mu var ? türkiye için diyorumgenel olarak derken mont, polar, pantolon, ayakkabı falan.
mesela ne bileyim, columbia, north face, skechers falan giysek genel olarak, bunun insanlarda bi algı durumu mu var ? türkiye için diyorum

genel olarak derken mont, polar, pantolon, ayakkabı falan.
0
nucleon
(21.04.17)
Nerede kimlerle vakit gecirdigine gore degisir. Ortamina semtine sehrine gore çevrendeki insanlara göre..

Ancak bir insan uzerindeki markaya bakarak daha bastan yargiya variyorsa zaten ordan kosarak uzaklasmak gerek. bos isler.

marka ne yahu? neye göre kime göre?
0
qazaqwsx
(21.04.17)
decathlon giyen kişiye büyük saygı duyarım hocam, northface colombia gibi marka alıcam salaklığına düşmeden fiyat performans en iyisini aldığı için
0
part time pollyanna
(21.04.17)
ayakkabıda bu dediğin markaları tercih ediyorum çünkü kalitesi tartışılmaz çok iyi ve ayakkabı kalitesi hayat kalitesiyle koşut tamamen. tek aldığım tepki ev arkadaşlarımdan "akademisyen ol qanqa xdxd" şeklindeydi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.04.17)
Ya ben yurtdışından aldım mesela, fiyat olarak uygun oralarda. Ülkemizde pahalı.

o climacool da gerçekten işe yarayan bi olay. Ben de ne len bu diye aldım ama sonuç ortada adamlar yapmış.

Neyse işte ben çok para basmadım yani.
0
🌸nucleon
(21.04.17)
(13)

İnternet sitesi için isim önerisi

kismet bu isler
Sevgili Ekşiciler,Her türlü kitabın satılacağı ( roman, sınavlara hazırlık vb.) bir internet sitesi aacacagiz. Fakat güzel, dikkat çekici bir isme ihtiyacımız var.Yardımlarınızı bekliyoruz.
Sevgili Ekşiciler,
Her türlü kitabın satılacağı ( roman, sınavlara hazırlık vb.) bir internet sitesi aacacagiz. Fakat güzel, dikkat çekici bir isme ihtiyacımız var.
Yardımlarınızı bekliyoruz.
0
kismet bu isler
(20.04.17)
romanado
0
beriberi
(20.04.17)
kitapdükkanı ( kolay düz ama daha kolay akılda kalır )
0
qazaqwsx
(20.04.17)
madem her türden kitap bulunacak :
reis ül kittap .
0
1adam
(20.04.17)
Reis ül kitap ne demek hocam?
0
🌸kismet bu isler
(20.04.17)
reisul kuttap tan arama yapabilirsin.
tabi, kitapların kendisine soruldugu (bir nevi bilirkişi) kisi anlaminda kullandım ben.
0
1adam
(20.04.17)
kitapderyasi.net
0
gazozailacatmauzmani
(20.04.17)
Kitapderyasi ismi güzel gelddi bana da
0
🌸kismet bu isler
(20.04.17)
Kitap dükkânı da hoş geliyor kulağa.
0
🌸kismet bu isler
(20.04.17)
kitap deryası, çakma kahveci ismi gibi olmuş. kitap dünyası çok tutunca kitap deryasını açmışsınız gibi sanki.

onun yerine romando olabilir ama benim nacizane tavsiyem ''kitaplan'' hem günümüz gençlerine de hitap ediyor, hem cool hem sempatik hem de kısa ve akılda kalıcı.
0
mete kudur
(20.04.17)
Kitaplan farklı ve güzel..
0
🌸kismet bu isler
(21.04.17)
Kitaplan alan adi alınmış maalesef hocam.
0
🌸kismet bu isler
(28.04.17)
başka birşey aklıma gelmiyor. marka değerini kendisi mi oluşturacak nasıl bir organizasyon olacak bu, onun da çok etkisi olur. mesela büyük bir grubun parcası olsaydı kitaplarguzeldir olabilirdi ama, işte kendi başına tutunamayacak bir isim. yani vurucu değil. inanmakguzeldir gibi de olabilir ama bunun için arkasında sağlam bi' kamuoyu pr'ı lazım olurdu.

mesela emlak sitelerinde sahibinden çok tutuluyor çünkü ismi çok basit, onun yerine şahane tonla emlak sitesi var.
ama mesela ismi zor telaffuz edilsede hurriyetemlak da çok tutuluyor, çünkü arkasında sağlam bir pr var.

bunun gibi.
0
mete kudur
(28.04.17)
Hocam sıradan girişimcileriz. büyük bi reklam bütçemiz de yok.
Yazdıkların için fikirlerin için teşekkürler...
Kitaplani çok beğenmiştik açıkçası. Olmayınca üzüldük.
Bakalım önümüzdeki diğer isimleri degerlendrecegiz.
0
🌸kismet bu isler
(28.04.17)
(5)

Ahlaksız mıdır?

sorunvar
Sosyal medyada beğendiği kadınlara adabınca yürüyen ,Aynı anda birden fazla kadına yürüyen,Öncelikli amacı seks olan ve nedense kadınlara karsı hiç bir zaman ciddi ilişki düsünmeyen ilk bulusmada yada ikincide kesinlikle seks isteyen ama bunun için kadının kendisine karşı ilgisini pervasızca kullan
Sosyal medyada beğendiği kadınlara adabınca yürüyen ,Aynı anda birden fazla kadına yürüyen,Öncelikli amacı seks olan ve nedense kadınlara karsı hiç bir zaman ciddi ilişki düsünmeyen ilk bulusmada yada ikincide kesinlikle seks isteyen ama bunun için kadının kendisine karşı ilgisini pervasızca kullanan biri ahlaksız mıdır ? Bu kişi evlenirse sizce eşini aldatır mı?
0
sorunvar
(20.04.17)
1- yavşakibnegötverendir
2- aldatmak ne kelime ren geyiği gibi boynuzları çıkar
0
cekilmis gayfe
(20.04.17)
kime göre ahlaksız neye göre ahlak?

kendisine göre ahlaklıdır başkasına göre olmayabilir.

ama yaptıkları kaliteli ve güvenilir bir insan olmadığını gösterir.

eşini aldatır mı? böyle giderse öyle gözüküyor ama böyle tipler genelde zaman geçince öyle bir aşık olur ki hiç beklemediği anda birden değişir gözü başkasını görmez. belli olmaz yani.
0
qazaqwsx
(20.04.17)
karşısındaki kadının ilgisini pervasızca kullanması çok büyük karakter bozukluğu.
ama ciddi ilişki düşünmemesi, seks odaklı ilişkiler kurması, aynı anda birden fazla kadına yürümesi falan normal.
bunları karşısındaki kadınlar da bilip, kabul ediyorsa, adam neden ahlaksız olsun ki?

ama tutup da kendine aşık edip, sırf yatıp kalkmak için kullanıyorsa falan, en korkunç erkek modeli tabii.

severse aldatmayabilir.
yani aldatmak çok farklı bir şey.
hiç beklemediğin, etliye sütlüye karışmayan, sakin sessiz adamlar karılarını aldatabilirken, evlenmeden önce yapmadığı kalmamış adamlar karısının dizinin dibinde oturabiliyor.
bunun kesin bir cevabı olamaz.
0
blatta hiberna
(20.04.17)
okurken birisi beni anlatmış dedim, böyle bir şey olamaz. en son ciddi ilişkimi ne zaman yaşadım hatırlamıyorum. yani bire bir aynısıyım. dürüst olmak gerekirse, sevgiliyken seviyorsam aldatmam. yani bunun için ekstra çaba sarfetmem. ama evlendikten sonra bi süre geçince sıkılacağımı öngörebiliyorum, aldatırım gibi.

kimseye seviyorum ayağı yapmadım yalnız. ahlaksız olduğumu düşünmüyorum o yüzden.
0
hayati cozemeyen adam
(20.04.17)
ilişki içi ve ilişki dışı dinamikler bambaşka.
kendimden örnekle, herhangi bir ilişki yaşamadığımda birden fazla insanla flörtleşebiliyorum, buluşabiliyorum. yanlış gelmiyor, çünkü karşı tarafın da aşağı yukarı böyle olduğuna eminim. ama ilişki içindeyse bunu yaptığım için üzülüyorum, karşı taraf da daha öncesinde yaptığı için daha çok üzülüyorum.
bu zamana kadar da aldatmadım.
0
ilkot
(21.04.17)
(11)

kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?

passion rules the game
ya son zamanlarda diyorum zaten ölüp gideceğiz, boşuna yaşıyoruz. lanet olsun dünyaya. mantalitem bu.ne var ki bitirmem gereken doktora tezi var ve ilgilenmediğim her dakika vicdan azabı çekiyorum. başka bir işle uğraşsam bile sürekli aklımda, ama teze de konsantre olamıyorum. yazacak, anlatacak, ok
ya son zamanlarda diyorum zaten ölüp gideceğiz, boşuna yaşıyoruz. lanet olsun dünyaya. mantalitem bu.

ne var ki bitirmem gereken doktora tezi var ve ilgilenmediğim her dakika vicdan azabı çekiyorum. başka bir işle uğraşsam bile sürekli aklımda, ama teze de konsantre olamıyorum. yazacak, anlatacak, okuyacak çok şey var her şey birbirine giriyor.

30'lara yaklaşıyorum sözde ama ergenliğe girmiş gibi sürekli isyandayım. pasif agresif bir adam olacağım eğer işleri yoluna koyamazsam.

sonuç olarak hayata nasıl motive oluyorsunuz? sonuçta koca evrende küçücük noktayız. olsak ne olmasak ne.
ikinci olarak işe güce, derse, teze nasıl motive oluyorsunuz? bezdiren bu belki de.

çok danke.
0
passion rules the game
(20.04.17)
Sevdiğim şeylerle ilgileniyorum. Tez yük olarak geliyorsa büyük ihtimalle yanlış bir alanda çalışıyorsunuzdur. Ölüm çok basit bir olay. Bugün ölsen yarın gömüyorlar. Bunu düşünerek yaşamaya gerek yok.
0
dissendium
(20.04.17)
yok tez yük olarak gelmiyor da yani ilgi duyanlar hariç kimse okumayacak diye düşünüyorum. böyle bilimsel devrim olmayacak. zaten olması imkansız da en azından literatürde bir şey değiştirmek istiyor insan. zaten türkiye'de yazılan tezlerin çoğu bir garip. bilemiyorum.
0
🌸passion rules the game
(20.04.17)
böyle bir ülke gündeminde motive olmak çok zor ama hayat devam etmek zorunda,

ben kendi adıma elimden geldiğince negatif insanlardan uzak duruyorum ve sık sık seyahate çıkıyorum..
ve gelir gider tablosu eşliğinde yaşayıp gereksiz ve sürpriz harcama yapmıyorum.
0
redeath
(20.04.17)
Şu an beni tatmin eden tek şey para. Para kazanmaya, daha fazla para kazanmaya, mevcut parayı arttırmaya bakıyorum ve bu beni mutlu ediyor.

Bu arada çalışıyorum aylık maaş alıyorum olayı değil bu. Borsa de, finans de, gayrimenkul de, faiz de.
0
MaNOfTheYear
(20.04.17)
sadece sevdiğim şeyleri yapmaya çalışıyorum. sevdiğim insanlarla, sevdiğim yerlere gitmeye çalışıyorum. geleceği düşünmüyorum, tv izlemiyorum, hayatın tadını çıkarmaya bakıyorum. aslında bu da bir nevi depresyon hali zira hayatın gerçeğinden kopmaya çalışıyorum ama mutlu olmak için geldiysek, sadece mutlu olmaya çabalıyorum ve genel motto olarak anı yaşıyorum. işi de bu mutluluğu sağlayacak bir araç olarak görüyor ve iyi yapmaya çalışıyorum. takdir gördükçe iş için motivasyonum artıyor. fakat işten çıktıktan sonra iş şalterini indiriyorum. 6 dan sonra iş ile ilgili hiçbir şey yapmamaya düşünmemeye çalışıyorum.
0
awlmi
(20.04.17)
@passion
doktora tezi yazmayan ne oldugunu anlamaz, bakma sen sevdigin konu degildir falan diyenlere. sevdigin konu da olsa aylarca ve yillarca surekli bunu dusunmek, surekli suclu hissetmek, o vicdan azabi inanilmaz bir yuk, ozellikle bir de ayrica calisiyorsaniz. gayet iyi anliyorum.

surekli motive olmak diye bir sey yok. gayet normal surekli motive olamaman, hatta zaman uzadikca hic olamaman. hangi alanda yaziyorsunuz bilemiyorum ancak ben kucuk parcalara boldum kafamda. hatta her bir alt baslik icin ortalama bir sayfa sayisi belirleyip, kucuk hedefler koyuyorum. elbette o sayfa sayisi dolunca birakmiyorum ancak kafamda motive olmak icin haydi on sayfa kaldi, haydi bes sayfa kaldi gibi yardimci oluyor. ben gorece daha kisa surelerde belli hedeflere ulasirsam daha rahat yazabildigimi dusunuyorum ve biraz da olsa ise yariyor. bu sekilde nasil motive oldugunuzu bulmaya calisin ve doktora tezi yazan insanlarin %80'i bu sekilde aci cekerek calisiyor unutmayin. ben bu bezginliginizin dogrudan tez ile alakali oldugunu dusunuyorum bu nedenle bir an once bitirmeye calisin zira her seyi tezden sonraya ertelemek, bir tez bitsin onu da yaparim, tezim var simdi suraya gitmeyim diyip gitmeyip ders de calisamamak vs. insani cok yipratiyor.
0
kassiopeia
(20.04.17)
Tamam da doktora akademik kariyerin bittiği bir nokta değil ki. Doktora tezin literatüre bir şey katmayabilir ama akademisyen olduktan sonra ya da iş hayatında uzman olarak görev aldıktan sonra aklına gelen yeni fikirlerle gayet de literatüre güzel şeyler katabilirsin. Doktora bilimsel yeterliliği gösteren bir şey. Doktora demek her şeyin bitmesi demek değil. Daha yeni başlıyorsun. Yukarıda biri tez yazanların yüzde 80'i acı çekerek yazıyor demiş. Bu tamamen onların sorunu. Hiç strese girmeden doktora yapan da var. Bu ülkede millet askerden kaçmak için bile doktora yapıyorken herkesin istediği alanı bilerek ve isteyerek tercih ettiğini iddia etmek aptallık olur. Belki de gerçekten sevmediğiniz bir konudur ve bunu kendinize itiraf edemiyorsunuzdur. Ben bir insanın gerçekten sevdiği bir konuya odaklanma sorunu yaşayacağını düşünmüyorum. Tez yazmak gibi zamana yayılı olması gereken çalışmaların şu kadar gün şu kadar yazı yazsam şeklinde özetlenmesi, ödevleri son dakika yapan ilkokul öğrencilerinin kafasına benziyor.
0
dissendium
(20.04.17)
Önündeki işi parçalara böl. Sadece yapacağın küçük parçaya odaklan.
0
arnold schwarzeneger
(20.04.17)
@dissendium
diğer görüşlerin doğrudu yanlıştır bilemiyorum, kişisel fikirlerdir ama
doktora tezi literatüre bir şey katmak, yenilik getirmek amacıyla yapılır. makaleler türetilir vs. devrim yapmak tabi ki imkansız doktora teziyle ama hiç bir yenilik getirmeyen tezleri genelde şutluyorlar, en azından öyle olması lazım.
genelde yaratıcı süreçler acı verici olur diye düşünüyorum ben ama tabi hep öyle olmak zorunda da değildir herhalde.
ama konudan yana sıkıntım yok :)
0
🌸passion rules the game
(20.04.17)
eskiden süreç zorlu olsa da ne kadar motivasyonum düşse de bir hedefim amacım olurdu.
Ciddi manada o hedefe o başarıya ulaşmayı ve sonrasında bana açacağı kapıları düşünüp gerçekten o gün kü motivasyonsuzluğumu yok ederdim. Şu düşünce " evet şimdi zorlanıyorum evet şimdi istemiyorum ama başarınca onun meyvesini huzurla yemek için değer" diyordum işe yarıyordu. Belki böyle ciddi hedefler sizi heyecanlandıran hedefler bulmanız gerek ve sonra @arnold dediği gibi parçalara bölerek adım adım onu gerçekleştirmeniz gerek.

Şimdi ise biraz hedefsiz amaçsız kaldığım için ben de yaptığım şeylerde anlamsızlık ve motivasyonsuzluk yaşıyorum. Yani herkeste farklı tabi durum :/
0
qazaqwsx
(20.04.17)
Yani abi o kadar yıl eğitim aldıktan sonra literatüre hiçbir şey katmayacağını düşünmek biraz fazla kötümser bir yaklaşım değil mi? Göreceli olarak Einstein'a göre tabii ki hiçbir şey katmayabilir ama bireysel çabayı bu kadar da küçümsememek lazım. Ben bizim hocaların doktora tezlerini okudum. Bazıları performans ödevi gibi tez yazmış. Örneğin alüminyum alaşımlarının kaynak kabiliyetlerinin incelenmesi diye tez yazıyor biri. Literatüre mutlaka bir şey katıyor ama söz konusu tez, her yerden bulunabilecek bilgilerin derlenip toplandığı bir kitapçık, bir katalog halini alıyor. Bunu böyle tezler de var demek için söyledim. Gerçekten bir katkın olmayacağını düşünüyorsan da doktorayı bırakabilirsin. Zor bir süreç olduğu zaten bilinen bir şey ama herkesin mutlaka yapmak zorunda olduğu bir şey de değil doktora.
0
dissendium
(20.04.17)
(16)

Bugün Telefon Alsanız

noluyo yaa
Neyi alırsınız? Şu an elimde note 3 var, ama artık kablolu telefona döndü kendisi. Yakın zamanda değiştirmeyi düşünüyorum. Ne önerirsiniz?Edit: Bi de alırsam nereden baksan 3 sene gitsin istiyorum. Note 3'ü de 3 seneden fazla oldu alalı. Ayrıca ne çok 3 geçti şu 3 cümlede.
Neyi alırsınız? Şu an elimde note 3 var, ama artık kablolu telefona döndü kendisi. Yakın zamanda değiştirmeyi düşünüyorum. Ne önerirsiniz?

Edit: Bi de alırsam nereden baksan 3 sene gitsin istiyorum. Note 3'ü de 3 seneden fazla oldu alalı. Ayrıca ne çok 3 geçti şu 3 cümlede.
0
noluyo yaa
(19.04.17)
xiaomi mi 5 64gb
0
mr.goodcat
(19.04.17)
telefondan hiç anlmayan ve elindeki telefondan başka model pek bilmeyen bu konuda düz bir insan olarak kendi telefonum a3 diyorum. bilmem fikir olsun :D
0
qazaqwsx
(19.04.17)
3-4 bine telefon almayacaksanız - 50tl ye batarya alın daha gider note 3 :):)
0
bnmzz
(19.04.17)
ios cephesinde zaten tek seçenek iPhone. Android cephesinde de nexus (pixel) dışında bir cihaz almam ben.
0
orient blue
(19.04.17)
aynı telefon vardı elimde ve aynı süre kullanmıştım, aynı mantıkla 3 yıl kullanmak için paraya kıyıp s7 edge aldım. aşırı mutluyum. benim telefonun da batarya ölmüştü bir saatte tam dolu halden %50'ye falan düşüyodu, telefonu alırken samsung 250 lira hediye çeki verdi yeni batarya alıp babama verdim ama hala eski batarya kuvvetinde değil sanırım. neyse eğer paraya kıyabilecekseniz 3 yıl idare etmesi için s7/edge ya da daha da kıyarım diyosanız s8/edge serisinden alabilirsiniz
0
nundu
(19.04.17)
ben iphone 7 plus aldim, iyi ki almisim diyorum :)
0
fakyoras
(20.04.17)
Mi6 bakıyorum alamazsam mi5 alacağım fiyat performans çok iyi
0
seyyar satıcı
(20.04.17)
xiaomi mi5 +1
çok hoş bir telefon hem tasarım hem donanım olarak. xiaomi iyi atağa kalktı.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(20.04.17)
ihtiyaca ve maddi tercihlere göre
xiaomi mi5 , 5s , 5s plus,
ama bugün değil de yarın alacak olsam belki
mi6
0
tum haklari saklidir
(20.04.17)
iphone ardından note4 alan birisi olarak, telefon iflas edene kadar kullanırım herhalde. sonra da yine note serisinin yeni modelini alırım
0
gazozailacatmauzmani
(20.04.17)
Alcatel İdol 3,4,Huawei G8,Casper Via M1
0
smokee
(20.04.17)
İPhone 6 veya 6s alırdım.

6s kullanıyorum
0
mutlusismankedi2015
(20.04.17)
telefonu formatlayıp orijinal batarya alın. yep yeni olur. yani neyi yapamıyorsunuz o telefonla ki yeni telefon alasınız? gerek yok.
0
veritaslibertas
(20.04.17)
@veritaslibertas, haklısın onu da düşünmüyor değilim. Hani batarya ilk günkü gibi olsa yine kullanmaya devam ederim herhalde ama bataryayı direkt amazondan mı alsam falan karar veremedim.
0
🌸noluyo yaa
(20.04.17)
iphone 7 plus +1
0
washe
(20.04.17)
s7edge ya da s8
0
nucleon
(20.04.17)
(6)

Günde 3 litre su

Take it away honey
İyi hoş da arkadaş 3 litre içince göbek çıkıyor davul gibi oluyor. Bunu nasıl engellerim kimisi vücudun su tutuyor vs diyor. Su içmeye çekinir oldum napsak ki?
İyi hoş da arkadaş 3 litre içince göbek çıkıyor davul gibi oluyor. Bunu nasıl engellerim kimisi vücudun su tutuyor vs diyor. Su içmeye çekinir oldum napsak ki?
0
Take it away honey
(19.04.17)
ben şu sıralar tam 3 içmiyorum 2yi geçiyorum min 2 kesin içiyorum ama aylarca ihmal etmeden 3 içtiğim oldu..Tüm güne yayman lazım..sabah gözünü açtığından akşama kadar içiliyor aslında rahat rahat..Ben bir de 1-2 litresini limon dilimleri atıyorum o zaman daha rahat içiliyor.
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Konuşma ben konuşuyorum +1

Benim kilo boyuma doktorum '1.5-2 litre arası icsen yeterli' demisti. Ben de o kadar içmeye çalışıyorum, öyle şişme durumum filan da olmuyor.

Su miktarı size fazla geliyor olabilir. Kilonuzu- boyunuzu- fiziksel aktivitenizi yazdığınızda ne kadar su içmeniz gerektiğini söyleyen programlar var; onlara bakın isterseniz.
0
fraise
(19.04.17)
Susadıkça için. Susamadıysanız içmeyin.
0
orient blue
(19.04.17)
Miden katı gıdayla doluyken su içme.
0
arnold schwarzeneger
(20.04.17)
su da kalori yok dilediğin kadar içebilirsin :)
0
plastic_angel
(20.04.17)
Spor diyetisyeni; susamadan içmek lazım suyu, en önemli şey diyordu tv'de. İdrar rengine göre yapıyorum ben ayarı genelde.
0
hasmetizm 2046
(20.04.17)
(26)

"kadın kocasından önce eve gelmeli"

gmzo
bugün ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan bir kadın arkadaştan bunu duydum. kocasının kendinden önce eve geldiği zamanlar oluyormuş, o günler kendisini kötü hissediyormuş. kendi çevremde o kadar uzun zamandır böyle bir açıklama duymadım ve beklemiyordum ki, nutkum
bugün ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan bir kadın arkadaştan bunu duydum. kocasının kendinden önce eve geldiği zamanlar oluyormuş, o günler kendisini kötü hissediyormuş. kendi çevremde o kadar uzun zamandır böyle bir açıklama duymadım ve beklemiyordum ki, nutkum tutuldu. bunu bir de dünyanın en doğal olayıymış gibi savundu.

burada var mı böyle düşünenler ya da ne düşünüyorsunuz konuyla ilgili, merak ettim. tam tersi fikirleri benimsemiş birisi olarak kendimi bir hayli garip hissettirdi çünkü.

buyrun sohbete.
0
gmzo
(19.04.17)
Ben neden bunu söylediğini ve neyi savunduğunu anlamadım gerçekten. Neden kadın kocasından önce eve gelmeliymiş :s ?
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Şaşırmadım. Bu tarz düşünen çok fazla kadın ve erkek var. Gerçi bu lafı bi erkek söyleseydi nasıl linç yerdi düşün? Böyle kadınlar için üzülmüyorum bunların karnından sıpa sırtından sopa eksik etmeyeceksin.
Araştırma görevliliği falan hikaye. Kaç tane bilim insanı niteliğinde akademisyenimiz çıkıyor ki artık. Çoğu memur gibi olmuş akademide. Bu kadın da memur zihniyetliymiş, bir bilim insanı gibi düşünmesini bekleyemezsin. Gitsin kocişine yemek hazırlasın
0
limoncello
(19.04.17)
@qazaqwsx evi düzene koymak ve kocası eve geldiğinde kapıda karşılamak için.
0
🌸gmzo
(19.04.17)
@gmzo o kadar saçma ki aklıma bile gelmedi..Şimdi burdan türkiyede akademideki insanların haline mi yanayım..kadının dar görüşlülüğüne mi yanayım..nerden tutarsan...
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Maalesef kafasındaki ataerkil düşüncelerden kurtulamamış bir kişinin beyanı. Ne zaman kadın-erkek eşit olduğumuzu anlayacağız acaba?
0
minduser
(19.04.17)
dabi dabi

hep
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(19.04.17)
Eve duzene koymak niye sadece onun goreviymis? Anahtar diye bir sey icat oldu ondan esi de edinirse kapida karsilama geregi kalmaz.

Kusura bakmayin girisim sert oldu biraz ama sinir oluyorum boyle seylere ya.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.04.17)
çalışmayan bir kadın için olsa ben de aynısını düşünürüm. adam çalışmıştır, epey yorgundur. evine gelince eşini, onun sıcak karşılaşıyışını görmek, stresinden sıyrılıp yuvasına geldiğini hissetmek ister bence. ama kadın çalışıyorsa böyle bir şeyi dile getirmek anlamsız tabii.
0
m e b
(19.04.17)
araştırma görevliliği falan hikaye +1 çalıştığım/okuduğum yerde herkes en az doktora öğrencisi, aynı mantıklar, ay çocuğumlar, vay kocişimler
0
fallopian
(19.04.17)
@limoncello hakikaten de memur yakıştırması doğru sanıyorum. aynı bilim dalındayız, ben yeni başladım. "çok zorlanmazsın zaten, yılların deneyimiyle birlikte oturmuş bi sistem var ders vermeyle ilgili, sana da o sistemi öğrenmek kalıyor sadece." dedi bir ara. yani araştırmak, düşünmek, eğitime bir şey eklemek yok. üzüldüm açıkçası.

@vegas bu yüzden kendimi garip hissettirdi sanırım. ben de evleniyorum birkaç aya ve bu muhabbetin açılması üzerine kurdu çünkü bu cümleyi. öyle de tatlı bir dille söylüyor ki, kendimi toplumun yüz karası gibi hissettirdi ki senelerdir böyle söylemlere sert bir dil ve tavırlara karşı çıkıyorum aslında.
0
🌸gmzo
(19.04.17)
Akademisyen yalnizca kendi konusunda biraz bilgiye sahip o kadar. Zeka gostermesini beklemiyoruz.
0
Traveller
(19.04.17)
egitim cahilligi aliyor.
0
thewizardofearthsea
(19.04.17)
şimdi tabii ki insanlar istediği şekilde yaşayabilir, muhafazakar ya da modern. kocasından önce de gelebilir, sonra da. kocasının ayağını da yıkayabilir, hatta suyunu da içebilir. nitekim bunlar kişisel tercihlerdir, başkasını ilgilendirmez, kimse de yaşam tarzı ve özel hayatındaki kişisel tercihler için yargılanamaz.

ama olay 'kadın dediğin.....', 'erkek dediğin ....' tarzı genellemelere giriyorsa ve makbul kadının nasıl olması gerektiği tanımı yapılıp kocasından sonra eve gelen/gelmek zorunda olan kadınlar ocakdışı bırakılıyorsa bu zihniyet eleştirilir, memur zihniyeti demek de az kalır hatta. burda anladığım kadarıyla bu kişisel bir tercih olarak değil, olması gereken olarak görülmüş.

ayrıca eğitim cehaleti alır+1 bizde nedense eğitim yoluyla zihniyeti değişen çok çok az insan var. şu da önemli akademisyen denen kişi kimdir? lisedeki öğretmenin üniversitede ders anlatanı mı? akademisyen olan kişi kendi alanı dışında çok bilmese de açık fikirli, araştıran, dogmatik, geleneksel yargılara değil de evrensele ve bilime önem veren insandır bence. o yüzden muhafazakar zihniyetli bir bilim insanı olmasını düşünemiyorum. ama muhafazakar bir çok akademisyen varsa onlar da bence memur zihniyetlidir.
0
limoncello
(19.04.17)
yukarıda yazanları pek okumadım, kim ne demiş bilmiyorum, ama muhtemelen linç edileceğim.

kadınım ve ben de öyle düşünüyorum.
çalışıyorsa falan, ayrı tabii.

ama ben de evlenirsem, kocam gelmeden yemek falan yapıp, beklemek isterim.
aile düzeni önemli bir şey.
şirkette ceo da olsam, evde yemeğimi kendim yapmak isterim mesela.

benim de ailemde hep öyle oldu.
evde yardımcı bile olsa, yemekleri hep kadınlar yaptı.
ki hani aşırı geleneksel olmayan, tipik İstanbul ailesine sahibim.
benim annem falan da hep gittiğimiz yerden kalkardı eve üvey babamdan önce gitsin, yemek yapsın diye.

bunda kadın haklarına aykırı bir şey göremiyorum.
kadın erkek ilişkisinde bazı şeyler muhafaza edilmeli ve belirli seviyelerdeki düzen korunmalı.
yoksa o evlilik düzeni olmadığında ilişki rayından çıkabiliyor.

sen o gün çok çalışacaksındır, adam yemek yapar, sana sürpriz olur falan, onlar ufak tefek hoşluklar, tamam.
ya da yemek yapamazsın, yorgunsundur dışarıdan bir şey istersin, yemeğe çıkarsın falan filan.

ama genel olarak evin düzeni ve aile hayatı, üstelik bir de çoluğa çocuğa karışma meselesi de varsa, bence çok önemli.

sevdiğim adamı kapıda karşılamak, önüne iki tabak yemek koymak beni de mutlu eden bir şey olur sonuçta.
bunu yapamadığında da insanın huzursuz olması normal.
evcimen olmanın kötü olduğunu düşünmüyorum.
ne benim kadın haklarımı ihlal ettiğini, ne de karşımdaki adamı sığıra dönüştürdüğünü düşünüyorum.
evin dışındayken herkes kendi işinde istediğini yapar, isterse kadın şirkettekileri asar keser, ama evde kadın kadın, erkek de erkek olmalı.
"bunu yapınca mı kadın olunuyor?" e, yani.
despot bir düzenden bahsetmiyorum, ama rollerin değişmemesi lazım.

bir de, dediğim gibi yani ben kadın olarak zevk/haz alıyorum bu tip şeylerden zaten.
incilerim dökülmez adamı kapıda karşıladım diye.
0
blatta hiberna
(20.04.17)
ben bu soruya patriarka/feminizm tartışmasından bağımsız olarak cevap vereceğim. çünkü sorunun bağlamı gerçekten de bu tartışmadan bağımsız.

öncelikle insanların kendi hayatlarıyla ilgili verdikleri her karar, eğitim seviyelerine bakılarak yargılanamaz. bir yanda prof. bir kadın çocuk büyütmek için işini gücünü bırakabilir, bir yanda da ilkokul mezunu bir çift tamamen toplum tabularını kabullenmeksizin yaşayabilir. eğitim yaşam tercihlerinde bir etken olsa da ''tek etken'' değildir.

ikinci olarak kendi hayatınızla ilgili tercihlerinizi ''modernitenin gereği'' olarak görürseniz, bu hayatı başkalarına da dayatma ya da onları küçümseme yanılgısına düşersiniz. kant 20. yy felsefesinin temellerini kurmasına rağmen köyünden dışarı çıkmayan bir adamdı. sadece bu yönünden yola çıkıp kant'ı yobaz ilan edebilir misiniz?

özellikle duygusal ilişkiler ve aile kurmak gibi konularda (her ne kadar insanlığa dair güncel bilgi ve birikimden yararlanmak gerekse de) insanlar bilimsel yöntemleri değil kendi ailelerine ve çocukluklarına dair bilinçdışı pattern'leri takip ederler. kimse okuyarak çocukluk tramvalarının üstesinden gelemez.

siz hiç ''bilimsel'' bir şekilde aşık olan bir bilim adamı gördünüz mü? göremezsiniz çünkü duygular bilişsel değildir.

bu tarz bakış açılarında patriarkanın hiç etkisi yoktur demiyorum. tam tersine çok etkisi vardır, fakat bu etki düşündüğünüz kadar korkunç bir şey de olmayabilir.

modern toplum yapısı ve kadının özgürleşmesi konuları da gece yarısı mesaileri ve göçmen bakıcılar tarafından büyütülen çocuklar demek değildir. bu kavramların özümsenmesine daha baya zaman var bana göre.

(bu son kısım soruyla biraz ilgisiz oldu. kendi tramvalarını ailesi üzerinden tatmin etmeye çalışıp kendi ailesini tramvatize eden ve bunu feminizm olarak gören algı - ki sizde bu var demiyorum- beni sinir ediyor da ona serzenmişim aslında biraz.
bak bu tam mansplaining oldu işte :)
0
otonomo
(20.04.17)
sunumsuz yakalanmak istemeyenler sadece ev hanımları olmuyor işte ne yazık ki... slfjsl istemsizce güldüm çok komik ya :D
0
ma ya
(20.04.17)
ulkenin onde gelen universitesi ne ki, oradaki arastirma gorevlisi ne olsun...

millet dusune dusune yasamiyor ki...

benim anneme de oyle dedikleri olurdu, o da babam da sallamazlardi - ki, babam gayet agir bir adamdir. hala hastasiyim.
0
e haliyle
(20.04.17)
sanırım genel bir fikrimi yazacağım ben de, cevaplar için teşekkürler.

öncelikle akademide bulunduğunu belirtmemin sebebi (türkiye'de akademinin durumundan bağımsız olarak), üniversitelerin her şeyden önce eleştirel ve özgür düşüncenin geliştirildiği ve öğrencilere aşılandığı yerler olması gerekliliği. dolayısıyla bu ortamda bulununan bir kadının toplumun biçtiği rolleri bu denli kabullenip, üzerine aksini kesinlikle kabul etmeyişiydi beni asıl şaşırtan. kısa konuşması aşağı yukarı şöyleydi: "eşim benden önce evde olduğu zamanlarda kendimi çok kötü hissediyorum, bence kadın kesinlikle kocasından önce evde olmalı. hocalar anlatırlar bölümde bazen (artık aramızda olmayan, bölümün eski hocaları olan bir çiftten bahsediyor), ali hoca ayşe hocayı erken gönderirmiş eve. saat 4 buçuk olunca 'hadi sen git artık' dermiş ki kendisinden önce evde olsun. kadın önce evde olsun ki kocası geldiğinde kapıyı açıp, karşılasın." bu noktada ben müdahale ettim, sert bir cevap da vermek istemeyerek "onların zamanında belki normal karşılanıyor olabilir ama bence öyle bir şey kalmadı." buna da cevabı "yok yok, bence hala kesinlikle kadın önce eve gitmeli."

bunun kendi yaşamımı modernitenin gereği olarak kabul edip, başkalarını küçümsemekle alakası yok. dilerse ve ekonomik durumları el veriyorsa kadın (veya erkek!) çalışmamayı tercih edebilir. hadi diyelim kendi ilişkisinde de birtakım rolleri üstlenmeyi, kocasından önce eve gitmeyi isteyebilir. ancak bunu çalışma ortamında dillendirip, hele ki aynı pozisyonda çalışan iki insanı örnek göstererek birinin diğerini eve önden göndermesini normal ve doğru karşılamak, kadını toplumdaki yerinde kendi söylemleriyle bir adım geriye itmektir. üzgünüm ama üniversitede öğrencilerle içli dışlı olan birinin bu söylemleri savunuyor ve aksini kesinlikle reddetmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil.

yani çalışmayıp evinle ve çocuklarınla ilgilenmeyi tercih etmek farklı bir şey, çalışıp kadının eve daha erken gitmesini savunmak çok farklı bir şey.
0
🌸gmzo
(20.04.17)
yere dusup kirilan sarap kadehi + 1
krem peynir + 1
gmzo + 1

'Kocamdan önce evde olmak istiyorum' ile 'Kadın kocasından önce evde olmalı' arasında dağlar var gibi geliyor bana. Dişi kuşun yuvayı yapması değil, 'Yuvayı yapanın dişi kuş olmaması çok yanlış, dişi kuş olmalı' diye tutturulması rahatsız ediyor. 'Erkek dediğin ...', 'Kadın dediğin ...'lere katılmıyprum. Her evin kendi düzeni var, bir taraf ezilmedikçe ve hayat müşterek oldukça sıkıntı yok. Halamın eşi erken emekli olmuştu ve halam 60 küsur yaşına kadar çalıştı; evlilikleri de mutlu bir evlilikti. Eniştem halam geldiğinde çayını karıştırıp verirdi. Başka bir mutlu evlilik de teyzeminkiydi; onda da teyzem erken emekli oldu ve eve o baktı. Herkesin kendi mutlu olduğu dinamik neyse odur. Bu kişinin de içinin sıkılması olabilir, 'Niye için sıkılıyor' diyemem, kendi nasıl mutlu oluyorsa öyle mutludur ama "Yok yok, bence hala kesinlikle kadın önce eve gitmeli" empozesine saygı duymuyorum.
0
aychovsky
(20.04.17)
''üzgünüm ama üniversitede öğrencilerle içli dışlı olan birinin bu söylemleri savunuyor ve aksini kesinlikle reddetmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil.''

siz kabul etmeyin o zaman :) muhtemelen sizin kabul edip etmemenizin de bahsettiğiniz kadın için hiçbir önemi yoktur. ayrıca akademide olan, öğrencilerle içli dışlı olan birisi toplumsal cinsiyet rolleri konusunda sizden farklı düşünebilir, düşündüklerini çalışma ortamında özgürce dile getirebilir (sen ne kadar özgürsen o da o kadar özgür kısaca)

ha gidip derste öğrencilerine bunları anlatıyorsa, diğer insanları yargılayıp rahatsız ediyorsa, herhangi bir şekilde mobbing yapıyorsa filan yorumum değişir tabii ki. böyle durumlar yoksa hazmetmek veya kabullenememeye devam etmek dışında bir seçeneğiniz yok gibi duruyor.

edit: ben kadının kocasından önce eve gelmesi gerektiğini filan düşünmüyorum elbette. ama böyle düşünen birinin böyle yaşamaya hakkı var. böyle düşündüğünü söyleme hakkı da var. aynı şekilde düşünmeyen birine de ya he deyip geçmek ya da ilgili insana karşı kendi argümanlarıyla kendi düşüncesini savunmak düşer.

kimse kimin hangi konuda ne kadar görüş bildirebileceğini belirleyemez. böyle şeylere kalkışmak bence de en hafif tabirle ayıp ve aslında hadsizlik :)
0
otonomo
(20.04.17)
Zaten yolda gebermişim, iş yerinde bir sürü insanla uğraşmışım bir de eve gelince "çok açım!" diye sabırsızca bekleyen birini bulmak tüm sinirlerimi hoplatıyor. Biri başimda beklerken iş yapamıyorum. O yüzden kocamdan önce eve gitmeyi tercih ederim.
Niye yemek benim görevim oluyor da eve koşmak istiyorum? Annemden görüp koşullandım, adamın "o nerde bu nerde burası dağınık" diye kendi başına yapıyor gibi gözüküp 2 kat eforla iş yaptırmasından hoşlanmıyorum, adamın duygu sömürüsü moduna geçip "ah ah ne sofralar kuruluyordur sımdi orda burda" diye söylenmesinden nefret ediyorum.
Kociş ciciş oğluş/kızış muhabbeti akademide de, havalı plazalarda da oluyor. Kendileri kadar "süper kadın/süper hizmetli/süper anne" değilseniz yargılayıp, olmayan akıllarından verip, çeşitli şekillerde sizi ezip bastırmaya çalışıyorlar.
"He" deyip geçmek en iyisi, kendi görüsünüzü söyleseniz bile onlar bunu kutsal kişiliklerine saldırı olarak görüp agresifçe şirretliğe başlıyorlar. Gerek yok.
0
Sulfoxaflor
(20.04.17)
@aychovsky'ye katılıyorum, bunu tercih etmek ve gereklilik olarak görmek bambaşka şeyler.

e adam yumurtayı zor kırıyor, ona bıraksak aç kalıcaz, bu durumda ben de elbette eve erkenden gidip yemeğimi kendim yapmak isterim. ama bunu isteyen bir kadın; yorgun olduğunda ya da canı yemek yapmak istemediğinde "bugün de böyle olsun" diyemiyorsa ya da mesela evin diğer işlerini de kendi yapıyorsa bir dursun ve kadınlığını sorgulasın. sonra yevmiyesini alıp evine dönsün zira bildiğin hizmetçilik yapıyor bu şekilde.

hepsini geçtim; bunu kadın erkek rolüne bağlamak ve bu rollerin sabit olduğunu düşünmek benim için çirkin bir davranış ve şahsen kanımı donduruyor. bana bunu annem söylese "hadi ordan" derim, sevgilim söylese "keyfin bilir" der kapıyı gösteririm.

e o sabahın köründe gidiyorsa ben de gidiyorum? o çalışıyorsa ben de çalışıyorum, ben de para kazanıyorum? herkesin eli ayağı tutuyor? işleri paylaşmak yerine olayı neden "kadının rolü"ne getiriyoruz? sırf çocuk doğuruyoruz diye mi dağıtılıyor bu roller?
0
piremses
(20.04.17)
Herkesin kendi ilişki dinamikleri var. Onlarınki öyle demek ki.
0
arnold schwarzeneger
(20.04.17)
bu cümleyi odanızı temizlemeye gelen bir kadından duysanız muhtemelen bu soru olmayacaktı. meslek fetişizminden kurtulmak gerek. belki akademisyenler özelinde beklediğiniz özgür düşünme gerekliliği bunu da kapsıyordur.
0
misterturist
(20.04.17)
akademiklere fazla anlam yüklüyorsunuz gerçekten, bir alanda uzman olması örnek kişi ya da düşünceyi temsil edeceği anlamına gelmiyor. zaten üniye gelene kadar öğrencilerin kafa yapısı, karakterleri oluşmuş oluyor. Öyle insanın hayatını değiştiren hocalar ilkokulda, lisede oluyor. Her ikisi yönünden de ülkemiz çok leş malesef. Eşimde akademisyen, prof/yrd doç vs arkadaşları ailecek oturmaya geliyor. bölümdeki prof eşini çalıştırmadığını, kadının yerinin evi olduğu gururla anlatıyor. adamın eşi bana eve eşimden sonra geldiğim için acıyor resmen. sınıf öğretmeni falan olsaydın keşke diyorlar.
0
yue
(20.04.17)
aychovsky + 1

Eve genelde ben daha erken geliyorum. Dolayısıyla gayet domestik kocamı kapıda karşılıyorum. Üzerini değiştirip gelince beraber yemek yiyoruz (ben hazırlamış oluyorum, çocuklar daha önce yiyor). Ben ondan daha geç eve geldiğimde ise o beni kapıda karşılıyor, üzerimi değiştirip geldiğimde sofra hazır oluyor.

Eve daha erken gelebilmeyi istiyor muyum, evet. Ama bunun sebebi kocama "hizmet edebilmek" değil. Beraber daha fazla vakit geçirebilmek. Bizim evliliğimizin dinamiği bu.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.17)
(1)

Yuval Noah Harari SAPIENS

anonymice
Çok uzun bi kitap. son 100 sayfadayım. Tamam yuval abi büyüksün, tarım toplumu bokunu yemicektik abi eyvallah..nası okucam son 100 sayfayı?not: okumak isteyenler ıcın : 10 numara bir kitap. sadece çok uzun..Bide tarım toplumu olayı var, okuyun anlıcaksınız.
Çok uzun bi kitap. son 100 sayfadayım. Tamam yuval abi büyüksün, tarım toplumu bokunu yemicektik abi eyvallah..

nası okucam son 100 sayfayı?


not: okumak isteyenler ıcın : 10 numara bir kitap. sadece çok uzun..

Bide tarım toplumu olayı var, okuyun anlıcaksınız.
0
anonymice
(19.04.17)
en ufuk açıcı chapterlarından biri son chapter..neden tanrı analojisini kullandığını bağlıyor..AI, biyoteknolojik gelişmeler ve fütüristik gelişmeler ve bunları da ilk anlattıklarına bağlaması..güzel akıyor yani..ayrıca Sapiens'in son chapterı Homo Deus için daha soft bir geçiş sağlamana yardımcı olur konuları daha iyi birleştirisin kafanda..

Ben o kitabı boş zamanımda 4 günde bitirdim. O kadar akıcıydı ki hiç senin gibi düşünmedim. Uzun da gelmedi..Bu tarz araştırma kitapları okuma alışkanlığın varsa aşağı yukarı hep böyle zaten. Olayı bağlayacağı seni geleceğe dair düşündüreceği yerler son chapter zaten. O yüzden oku :)

Not :Tabi son 100 sayfa nereye denk geliyor hatırlamıyorum okuyalı oldu aşağı yukarı 4.chapterdır işte
0
qazaqwsx
(19.04.17)
(2)

kaçamak öğün

dedim ben sana
sonunda diyetisyenimden kaçamak öğün kapabildim. haftada bir gün öğle veya ara öğünde kaçamak yapabilirsin spor yaptığın güne denk getirirsen daha güzel olur dedi. ne istersem yiyebilir miyim dedim evet dedi. tabi benim gözüm döndü şimdi :)ne yesem sizce?
sonunda diyetisyenimden kaçamak öğün kapabildim. haftada bir gün öğle veya ara öğünde kaçamak yapabilirsin spor yaptığın güne denk getirirsen daha güzel olur dedi. ne istersem yiyebilir miyim dedim evet dedi. tabi benim gözüm döndü şimdi :)

ne yesem sizce?
0
dedim ben sana
(19.04.17)
ben cheat-daylarımı son 1 aydır asya mutfağında harcıyorum :D noodlelar, sushiler vs. sever misin bilmem ama ertelidiğin çok sevdiğin şeyler vardır illa ki yok mu ya olsa da yesek dediğin..

eğer tatlıya da ok dediyse künefe ne gider ama şimdi <3
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Çıtır kızarmış ekmek + fıstık ezmesi + tatlı veya tuzlu ne seviyorsan.
Ben sürülebilir koyun peyniri + sucuk diyorum.
Tatlı diyorsan türüf falan en güzeli olur sanırım.
0
hasmetizm 2046
(20.04.17)
(12)

youtube dan ne kadar para kazanılıyor

sipsiyah
merak ettim, mesela 10 bin abonesi olan bir kanal ortalama videoları 5 bin civarı diyelim, bu kanal para kazanabilir mi? ne kadar getirisi olur? ya da kazanmak için illa 300 bin aboneli 1 milyon izlenmeli bir kanal mı olmak gerekir? interneti araştırdım ama düzgün bir bilgi bulamadım varsa bilen ayd
merak ettim, mesela 10 bin abonesi olan bir kanal ortalama videoları 5 bin civarı diyelim, bu kanal para kazanabilir mi? ne kadar getirisi olur?

ya da kazanmak için illa 300 bin aboneli 1 milyon izlenmeli bir kanal mı olmak gerekir? interneti araştırdım ama düzgün bir bilgi bulamadım varsa bilen aydınlatırsa sevinirim.
0
sipsiyah
(19.04.17)
şöyle bir hesaplayıcı var. doğru rakamları vermez muhtemelen ancak fikir verebilir.
socialblade.com
0
dahinnotha
(19.04.17)
ben sadece izleyici tarafındayım ama türk yutubırlar google reklamları üzerinden aldıkları paranın az olduğundan şikayet ediyorlar. şurada birini videosu var, biraz uzun ama aşağı yukarı fikir verir sanırım. www.youtube.com
0
doxanikee
(19.04.17)
Reklamdan gelen para leblebi çekirdek.

Benim önceki yazdıklarıma bakın bu konuda.

Socialblade türk youtuberları için yanlış index, düzeltirsek, oradaki minimum değerin 6 ya da 10 da biri arasında. Yani orada 6000 lira diypsa minimum, 1000 ile 600 lira arası gelir.
0
kurnaz
(19.04.17)
en azından bir fikir versin. benim izlediğim 50k civarı aboneli bir youtuber aylık ortalama 90dolar kazanıyormuş kendisinin yalancısıyım. (youtube türkiye)
0
qazaqwsx
(19.04.17)
3binden fazla abonem var, izlenmem aylık 30binden fazla.

Gelir 20 Lira yaklaşık (4,5 -5 dolar)
0
Northern Mariner
(19.04.17)
bir arkadaşımın 100bin aboneli kanalı var, socialblade'de minimum-maksimum bir fiyat tahmini yapıyor. Orada benim gördüğüm minimum rakamın yarısından azmış kanalın izlenmeden kazandırdığı para.
0
michael_knight
(19.04.17)
bu arada türk youtuber'ların daha az kazandığını, reklam işinin daha gelişmiş olduğu mesela amerika'da daha çok kazanıldığını, kazanılacak paranın videonun özel bir müşteri kitlesine hitap edip etmeyeceğine bağlı olduğunu, kaç kişinin tıkladığına, skip ettiğine göre filan pek çok şeye göre değişiyor sanırım,
0
michael_knight
(19.04.17)
e bütün bu bilgilerden anladığım kadarıyla baya zor bi iş, geleceği yok, parası iyi değil, ne kasıyor bu millet onu anlamadım.
0
🌸sipsiyah
(19.04.17)
1 milyon izlenmeye 3-4bin getirdiğini söylemişti bir bilen kişi.
0
awlmi
(19.04.17)
@sipsiyah i
Hiç teknoloji maliyeti ödemeden içerik üretmek ve video hazırlamak için alternatifsiz bir yer. Yoksa milyonluklar dışında kimse gösterim başı maliyet üzerinden hatrı sayılır para kazanmıyor. Zaten büyük video siteleri bile bu işten para kazanamıyorlar :)
0
hayyam ara
(20.04.17)
@sipsiyah, youtube'dan değil, videolara aldıkları reklamlardan, sponsorlardan para kazanıyorlar.
0
pinkpeony
(20.04.17)
4 bin civarı aboneyle 6 dolar kazanmış kanalım son 28 günde.
0
arnold schwarzeneger
(20.04.17)
(3)

Hayvanlardan Tanrılara Sapiens kitabını okuyan var mı?

işimdeyim gücümdeyim
Bu kitabın başlığı ne anlama geliyor?İçeriği nedir?Allah'ın var olmadığı ile ilgili bir şey mi?
Bu kitabın başlığı ne anlama geliyor?
İçeriği nedir?

Allah'ın var olmadığı ile ilgili bir şey mi?
0
işimdeyim gücümdeyim
(19.04.17)
"Hayvanlardan Tanrılara Sapiens, antik insan türlerinin taş devrinden yirmi birinci yüzyıla kadar olan evrimini konu alır.Kitabın ana fikri Homo Sapiens'in işbirliği yapabilme yeteneğiyle dünyayı domine etmesidir.Bunun yanında,Harari tarih öncesi Sapienslerin, Neandertaller gibi diğer insan türlerine karşı soykırım yaptığını ve onları yeryüzünden sildiğini iddia eder.Kitap ayrıca Homo Sapiens'in kendine özgü, tanrılar,milletler,para ve insan hakları gibi hayali şeylere inanma kabiliyeti sebebiyle kitleler halinde hareket edebildiğini savunur.Yazar dinlerin,politik yapıların,ticaret ağlarının ve hukukun hayal ürünü olduğunu savunur. [1]

Paranın karşılıklı güvene dayanan bir sistem olması; kapitalizmin ekonomik bir kuramdan çok dini bir olgu olması; tarım devriminin refah amacıyla başlayıp insanların hayatını mahvetmesi; imparatorluk sisteminin son 2000 yılın en iyi siyasi sistemi olması; para,imparatorluklar ve dinlerin dünyayı bütünleştiren birer güç olması; hayvanların evcilleştirilmesinin tarihin en büyük suçlarının arasında olması; günümüzün insanlarının geçmiş dönemlerde yaşayan insanlardan kesinlikle daha mutlu olmaması ve insanların kendilerini tanrılaştırma sürecinde olması kitaptaki diğer göze çarpan iddialardır."
0
zgrydn
(19.04.17)
allahın olmadığını kanıtlamak için uğraşıyor değiller ama yazan şeylerden allahın olmadığı çıkarımını yapmak doğal olurdu. bilimsel bir kitap sonuçta.
0
bohr atom modeli
(19.04.17)
En başta doğanın bir parçası olan ve ona boyun eğmek zorunda olan sıradan hayvanlardan hiç bir farkı olmayan insan türünün zamanla (evrim ve insanlık tarihi boyunca) bugün artık doğaya hükmetmeyi cüret edebilecek seviye gelmesi ve yaşanan teknolojik ilerlemeler (AI, biyoteknoloji vb.) ile artık homo sapiens olmaktan da çıkmak üzere olduğunu anlatan mükemmel bir kitap.

Tanrı kelimesi analoji olarak kullanılıyor. Artık sadece s yaşadığı dünyayı ve kaderini kabullenmiş bir insan türü değil de yaratan ve tasarlayan söz gelimi tanrı olma yolunda ilerleyen bir insanlık geleceğini tartışıyor artıları ve eksileriyle.


Allahın var olup olmaması üzerine yazılması gibi sığı bir bakış açısı yok. Ama kitap boyunca dinlerden ve dinlerin bu yoldaki etkilerinden bahsediyor.
0
qazaqwsx
(19.04.17)
(17)

merak ettiklerinizi tanımadığınız birine sorar mısınız?

m e b
mesela bir yerde otururken yanınıza oturmuş birinin parfümünü çok sevmişsinizdir ya da o kulaklıkla müzik dinlerken müziği duymuşsunuzdur, "hangi parfümü kullanıyorsunuz acaba?", "bu hangi şarkı, öğrenebilir miyim?" gibi sorular sorar mısınız? ben soruyorum ama siz rahatsız olur muydunuz size sorulu
mesela bir yerde otururken yanınıza oturmuş birinin parfümünü çok sevmişsinizdir ya da o kulaklıkla müzik dinlerken müziği duymuşsunuzdur, "hangi parfümü kullanıyorsunuz acaba?", "bu hangi şarkı, öğrenebilir miyim?" gibi sorular sorar mısınız? ben soruyorum ama siz rahatsız olur muydunuz size sorulursa?
0
m e b
(18.04.17)
ben sormuyorum ama sorulursa rahatsız olmam.
0
matilda
(18.04.17)
Elbette sorarım. Tabiki rahatsızlık vermeden, düzgün bir üslupla.
0
MaNOfTheYear
(18.04.17)
kesinlikle sorarım, ben bu duyumu törpüleyemiyorum sanırım. küçük inatçı bi' çocuk gibi, birşeyi istiyorsam(parfüm mesela, çok güzel geldi. ona sahip olmak istedim, adını öğrenmeden duramam) elde etmeden durumam. kafamda ''Lan nasıl yapsak da, yapsak'' tilkileri dolanır durur. ve o kadar gevezeki bu tilkiler anlatamam.

en son okuldayken bi' büyüğümle neden tek başıma kaldığımda derslere yoğunlaşamadığımı sorduğumda, sen yalnızken senin tutkuların çok ağır basıyor, senin beynin çok geveze demişti.
0
mete kudur
(18.04.17)
markette kasada, otobüste vapurda yanımda duran vb. kişinin çantasını kıyafetini beğendiysem nerden aldın diye bile sorarım :) sorar kabuğuma çekilirim. sonrasında bakıp daha fazla soru sorup rahatsız etmem.

Aynı şekilde bana da sorabilirler ama sonrasında soruların devamı geliyorsa bakışlarını üzerime dikerse rahatsız olur giderim veya hayırdır birşey mi var diye sorarım
0
part time pollyanna
(18.04.17)
Sorarım, hiç çekinmem, bana da sorarlarsa söylerim - ama çanta, ayakkabı, elbise gibi kadınlara ait şeyleri bir adam gelip sorarsa rahatsız olabilirim, başıma gelmedi bilmiyorum, ama parfüm soran adam oldu, sevgilisine/karısına alacaktır diye söyledim hiç de rahatsız/tedirgin olmadım. Hatta mağazada şurada burada - kadın/erkek farketmez, fikir soran da olur yardım ederim. Birşey deniyorsam, deneme kabininin dışındakilere de fikir sormuşluğum var-soranlara fikir söylemişliğim var..en kötü ihtimal insanı daha sosyal yapar, bence hiçbir zararı yok :)
0
cedilla
(18.04.17)
Sorarım,bana da sorulduğunda rahatsız olmam.
Geçen sabahın köründe bir kız peşimden koşa koşa yetişip parfümümü sordu.
Çantamda ufak boyu vardı,gösterdim sıktım koluna vs.
0
demoniclewinsky
(18.04.17)
sadece olumlu fikirlerimi söylerim başkalarına. "ıyy saçınızı ne biçim kesmişler, söyleyin de oraya gitmeyelim" demem yani.

bana soranlara da cevap veriyorum. Genelde dövmeler hakkında yorum yapıyor insanlar. Çok yakınıma gelip okumaya falan çalışırlarsa rahatsız oluyorum ve bunu söylüyorum, ama "kim yaptı, acıdı mı" vs gibi sorulara cevap veriyorum.
0
sopiro
(18.04.17)
parfüm falan sormam da, bir müzik beni yakalamışsa kesin sorarım.

herhangi bir şey sorulursa da söylerim.
0
windowsguvenlikduvari
(18.04.17)
SOrarım. Sorabilirler.
0
bir ileti paylastim
(18.04.17)
parfüm sormadım, belki sorabilirim.
kulağa bir yerden çalınan müzik kadar tatlı çok az şey olduğundan, müzik sorduğum birçok kez oldu.

bana sorulmasından rahatsız olmam.
0
filteria
(18.04.17)
bazen cidden sorarsım geliyor. O dönem gündemimde olan bir şeyi ya da kafama takılan bir şeyi yapmış ya da kullanan birini görsem aklımdan sormak geçiyor evet ama daha yapmadım. bana sorulursa hiç rahatsız olmam.
0
qazaqwsx
(18.04.17)
Bana sorulmasindan rahatsız olmuyorum ama ben hiç baskasina sormadım; rahatsız edebilirim diye düşünüyorum.
0
fraise
(18.04.17)
Sorarım üslubunca, sormuşluğum vardır, bana da sorulmuşluğu çoktur. Yadırgamam, ters gelmez. Hoşuma bile gider.
0
eski kafasi gidiklerdenim
(18.04.17)
Daha 5 dakika once kahve alirken kizin yakaliginda yazan adinin anlamini sordum.

Ayak ustu muhabbet de ettik hatta.
0
bir3iki7
(18.04.17)
Sormaktan çekinmem de, ben pek insanlara bakmıyorum sanırım. En son 8-10 yıl önce sormuşumdur. Dışarıda kulaklıkla yürüyorum genelde, müziğe fazla kaptırıyorum. Hatta hayatım boyunca toplam 2-3 kere falan kendimi kaybedip elleri kolları kaldırarak dans etmişliğim ve sonra "Amanın, ben insan içindeyim şu an, unuttum" demişliğim var. Bir de insanlara pek bakmıyorum. Dışarıda ağaç, çiçek, kedi, kuş, bulutun koyuna benzemesi gibi şeyleri çok seviyorum. Geçen gün kaz gibi bir şey gördüm, ona baka baka yürüdüm mesela. O arada insan var mıydı, ondan bile haberim yok. Örneğin, yolda biri yiyecek gibi baksa veya laf atsa fark etmem çok yüksek sesli değilse. O yüzden laf atılmıyor mu, yoksa benim mi haberim olmuyor; hiçbir fikrim olmadı hayatım boyunca. İnsanlar baktığım en son şey oluyor. Biri benimle muhabbete başlarsa da 30 saat muhabbet ederim. Geçenler de şöyle bir şey oldu, biri kulaklığından çok yüksek sesle müzik dinliyordu, bende de kulaklık yoktu. Şarkıyı da çok seviyordum. Mırıldanmaya başladım yanında. Ağzımı görünce güldü, kulaklığın tekini çıkarıp o da söylemeye başladı. Biraz sesli sesli söyledik. İnsanlara dikkat ettiğim tek an tek başıma yürüyüp sapık ya da kapkaççı var mı diye kendimi korumaya çalıştığım an. O yüzden de kim ne giymiş, parfümü mü varmış; fark edemiyorum. Fark etsem ve beğensem sorarım. Arada karşıdan glen insanı kestiğim de oluyor bazen ama öyle sormalık şeyler pek görmüyorum.
0
aychovsky
(18.04.17)
ben soruyorum ama muhabbete kitlememeye çalışıyorum. bi tane amca beni metro durağında tütün sararken görüp yarım saat gençken içtiği anadolu tütünleri konuşması yapmıştı. durağa gelip inerken utanmıştım amcanın lafını kesecem diye.
0
otonomo
(18.04.17)
soramam gelir burada sorarım.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(05.05.17)
(5)

Bu duyuruda kartpostal gönderiyorum - Nisan

orange coffee
Bugün saat 20:00'a kadar bu duyuruya cevap olarak sevdiği bir adet şarkı ismi ve şarkıyı söyleyeni/çalanı yazanlar arasından rastgele 3 kişiye kartpostal göndereceğim.Not 1: Yurtdışına gönderebilirim.Not 2: Katılırsanız lütfen mesaj kutunuzu kontrol edin, cevap alamadığım arkadaşlar oluyor, yarın sa
Bugün saat 20:00'a kadar bu duyuruya cevap olarak sevdiği bir adet şarkı ismi ve şarkıyı söyleyeni/çalanı yazanlar arasından rastgele 3 kişiye kartpostal göndereceğim.

Not 1: Yurtdışına gönderebilirim.
Not 2: Katılırsanız lütfen mesaj kutunuzu kontrol edin, cevap alamadığım arkadaşlar oluyor, yarın sabah 8:00'a kadar size ulaşamazsam başka arkadaşa göndermem gerekecek.
Not 3: Farklı kişilere göndermek istediğimden, önceki çekilişlerde yolladığım arkadaşlar katılabilir ama bu arkadaşları çekiliş için numaralandırmayacağım.
0
orange coffee
(18.04.17)
mylene farmer - california: www.youtube.com
0
m e b
(18.04.17)
wardruna - fehu
0
whoosie
(18.04.17)
Hugo - 99 Problems www.youtube.com
0
qazaqwsx
(18.04.17)
Bunu biraz önce dinlediğim için yazdım. Kaan tangöze - bir rüya gördüm


Favorim Imany - slow down
0
belkider
(18.04.17)
Benjamin Clementine- Condolence
0
old possum
(18.04.17)
(17)

sizce bu dövme nasıl? 10 üzerinden...

utepils
görüşlere açığım
görüşlere açığım
0
utepils
(18.04.17)
bence kötü; benim tarzım değil, hatta tarz değil. 2/10
0
fragile lady
(18.04.17)
tasarım olarak güzel ama dövme olarak benim de tarzım değil. ancak çok kalilteli iş.
0
qazaqwsx
(18.04.17)
yapan güzel yapmış ama yaptıran başka birşey yaptırsaymış keşke
0
nucleon
(18.04.17)
insanı yoruyo. sıkıntılı dövme. geçiniz
0
cekilmis gayfe
(18.04.17)
2/10
0
sorumatik
(18.04.17)
Tekniğinden anlamam. çok mu özenilerek yapilmistir kaliteli bir iş midir bilmem ama eger oyleyse bile kötü göründüğü gerçegini degistirmiyor. Çok kötü. 2/10
0
aquarium
(18.04.17)
1,2.
0
pike
(18.04.17)
beğenmedim...
0
balik kraker
(18.04.17)
burada hangi dövmeyi sorarsan sor 10 kişiden en fazla 3 tanesi beğenir. o yüzden istiyorsan yaptır. buraya sorma derim.
0
bohr atom modeli
(18.04.17)
göz bayağı kötü bence. alt kısım çok anlamam olabilir ama göz yaptırmayın hele böyle büyük.
0
kaputt
(18.04.17)
3
0
alaimisema
(18.04.17)
sen beğendiysen yaptır, önemli olan o. Buradan 50 tane fikir çıkar
0
mirty
(18.04.17)
kötü :/
3
0
elorelia
(18.04.17)
işçiliğine saygı duyarım, ona lafım yok ama beğenmedim. 4/10.
0
nathanieltroy
(18.04.17)
gözü çıkar kalanı süper
0
devilone
(18.04.17)
kötü 3/10
0
basond
(18.04.17)
kotu 3.
0
baldur2
(18.04.17)
(14)

2019'da başkanlık için kim aday olsa kazanabilir?

klar
Erdoğan'ın karşısına yani. Mesela Abdullah Gül geliyor aklıma. Olmaz da hani chp dese ki aday olursa biz Gül'ü desteklemeye hazırız. Son turda Tayyip-Gül ikilisinde kim alır? Bence Gül alabilir.Edit: Trollemiyorum. Mhp ne zaman ülkeyi seçime goturecek dokunuşu yapsa kendisi kaybediyo. Son turda tayy
Erdoğan'ın karşısına yani. Mesela Abdullah Gül geliyor aklıma. Olmaz da hani chp dese ki aday olursa biz Gül'ü desteklemeye hazırız. Son turda Tayyip-Gül ikilisinde kim alır? Bence Gül alabilir.

Edit: Trollemiyorum. Mhp ne zaman ülkeyi seçime goturecek dokunuşu yapsa kendisi kaybediyo. Son turda tayyip ve diger aday kaldığında mhpnin yuzde doksani diger adaya oy verir gibi bir izlenim edindim ben bu seçimde. Yani mhp şu an akpye vagon olarak yavru muhalifligini kaybetti. Bugun secim olsa hdpden düşük alır bence. Yani bana mi öyle geliyo bilmiyorum da akp resmen kendi avantajina olan lig usulü sistemi bırakıp elemeli sisteme gecerek gücünü tehlikeye atıyor.
0
klar
(16.04.17)
Aynen aynen tayyip dururken gül alır.
0
England
(16.04.17)
Mhp ile hdp hiçbi zaman aynı adayı desteklemeyeceği için akp istediğini başkan yapar.
0
oddyseus
(16.04.17)
bu trolleme olmadı. otur. sıfır.
0
qazaqwsx
(16.04.17)
CHP Gül'e destek olduğunu açıklarsa gider Tayyip'e oy veririm.

Yok lan o kadar da değil de kesinlikle Gül'e oy vermem. Her durumda RTE karşısında herhangi bir adayın kazanabileceğini sanmıyorum. Geçmiş olsun.
0
himmet dayi
(16.04.17)
şu adamı ikna edebilirsek belki yerler

www.gazeteplus.com
0
güneyli çocuk
(16.04.17)
temhar
(16.04.17)
ilber ortaylı geldi aklıma direkt.
0
soft
(16.04.17)
öyle biri yok. hem ülkücünün hem kürdün oyunu en az fireyle alabilecek biri olması lâzım.
0
grv
(17.04.17)
Rte alır kasmayın.
0
cemiyetin ünlü siması
(17.04.17)
supermatik
(17.04.17)
hayret kimse yazmamış. Meral Akşener.
0
brakgn
(17.04.17)
ben rte başkan olmasın diye gidip meral akşener'e oy vermem.

ben öyle bir adayın - hazırda - var olduğuna inanmıyorum maalesef. zaten hatamız, halihazırda bu hayır diyen kitleyi bir araya getirecek birinin olduğuna inanmamız. tam tersi, özellikle chp hazır diyen kitleyi ve profilini çok, çok iyi analiz etmeli. sonrasında bu profile hitap edecek bir lider ve imajını yaratmalılar. rte geceden sabaha mı bir kesimi temsil eden kişi oldu? ya da halihazırda öyle miydi?
0
gmzo
(17.04.17)
bugün berberdeyken anahaberlerde abdullah gül ismi filan duydum, ne iş?
0
🌸klar
(04.05.17)
geçen sene bu zamanlar ben gül deyince gülüyodunuz develer?!

1 sene önceden gündemi koklamışım resmen yahu
0
🌸klar
(27.04.18)
(24)

hayır çıkma ihtimali ne?

oddyseus
Şu an Evet %54.8 egedeki oyların açılma oranı iç anadoluya göre çok daha düşük. Ne dersiniz hala ihtimal varmı sizce?
Şu an Evet %54.8 egedeki oyların açılma oranı iç anadoluya göre çok daha düşük. Ne dersiniz hala ihtimal varmı sizce?
0
oddyseus
(16.04.17)
Su an Istanbul hayira dogru gidiyor. Ankara'da Evet dususte. Son ana kadar anlasilamayacak bence sonuclar.
0
evrim halkasi
(16.04.17)
%54.4
0
🌸oddyseus
(16.04.17)
54.3
0
🌸oddyseus
(16.04.17)
abi evet düşüyor da sandıkların %78.2'si açılmış. gerçi anadolu ajansı diyor bunu, ne kadar güvenilirdir bilemem. %22 az geliyor bana o farkı kapatmak için.
0
der meister
(16.04.17)
54 oldu
0
pastörizesüt
(16.04.17)
Batı ağırlıklı olduğu için neden olmasın ya.
0
funl
(16.04.17)
53 oldu
0
duyurumvar
(16.04.17)
manipülasyon yapılıyor aldanmayın alınmış ajansa. çok net şekilde hayır çıkacak. yeter ki sandıkları koruyabilelim. %67den eveti açtılar %47 ile kapatacaklar. bunlar her zaman yaptıkları ....lik. makas sürekli kapanıyor en geç 10'da hayırı kutluyor oluruz.
0
sen de git sen de unut
(16.04.17)
şuradan takip ediyorum

referandum.ntv.com.tr

açılmış sandık yüzde 80 oldu neredeyse ancak aşağıda kullanılan oy bilgisi de var.

Açılan Sandık
138.734 / % 79.52
Kullanılan Oy
38.586.659
Toplam Seçmen
58.392.512

yani seçmenin henüz 2/3 ünün oyları görünüyor sandık sayısı 4/5 olsa da.
0
senolll
(16.04.17)
senolll, hocam katılım oranını da hesaba katmanız lazım. herkes oy kullanmadı sonuçta.
0
🌸oddyseus
(16.04.17)
@oddyseus, orası öyle tabii ama kasım sonuçlarına göre

Seçmen Sayısı 54.049.940[25]
Kullanılan Oy 47.239.370
Geçerli Oy 46.555.267

yani doğuda sandıkların daha önce sayılmaya başlandığı ve 100 200 oyların çıktığı yerler düşünülürken batıda bazı sandıklardan 1000 küsür oy çıkıyor.
0
senolll
(16.04.17)
Istanbul one gecti bu is bitmistir hayir geliyor saka maka
0
duyurumvar
(16.04.17)
Hayır geliyor.
Sandıklara sahip çıkın!
0
empty man
(16.04.17)
Hocam moral bozmak istemem ama eğer tvlerde verilen açılan sandık oranı doğruysa, evetin düşüş oranı ile karşılaştırma yaptım. Aynı hızda düşmeye devam ederse. En fazla %51-51.5 bandında kapanıyor evet oranı.
0
🌸oddyseus
(16.04.17)
timsaha yatmak gibi olmasın ama hayır geliyor diye umutlandım şu an.
0
buhebu
(16.04.17)
aynı oranda değil daha hızlı düşecek
kadıköy, beşiktaş daha %60 girilmiş mesela
izmir hala %65
0
gmzo
(16.04.17)
@ odysse

Ekranlarda AA sonuçlarını görüyoruz. Ysk'da ne oluyor henüz bilmiyoruz. Yüzde 2,(en az) balon sonuç. Sandıklara sahip çıkma zamanı.
0
empty man
(16.04.17)
Umarım arkadaşlar umarım. Sandıklara kesinlikle sahip çıkalım.
0
🌸oddyseus
(16.04.17)
sandıkların çoğu açıldı. umarım yanlistir bu yuzdeler. hala bir inancım olsun istiyorum.

lütfen olsun
0
yuvarlanantencereninkapagi
(16.04.17)
ankarada daha çankaya yüzde 70 yalnız.

Ankara da hayıra dönebilir o zaman işin rengi değişir
0
qazaqwsx
(16.04.17)
seçimden önce damgasız oy pusulalarına sıralı olarak 'evet' basıldığının videosunu gördük. YSK da, soğuk damgasız pusulaları da geçerli saymaya karar vermiş.
0
neynep
(16.04.17)
25 milyon oya ulaşan kazanıyor sanırsam. Evet 23 milyon hayır 21 milyon. Geriye kalan oyların %66.7'si hayır çıkarsa kazanıyoruz. Sandıkların durumuna bakarsak genelde az açılan yerler sol bölgeler. O yüzden hala umut var. Sandıkları terketmeyin.
0
🌸oddyseus
(16.04.17)
2 milyon oy fark var, o iş yalan oldu. Devletin tüm imkanları seferber edilmişken imkansız gibiydi zaten.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(16.04.17)
Katılım oranı %86.7 hocam.
0
🌸oddyseus
(16.04.17)
(10)

Referandum sonuçları hakkındaki ilk izlenimleriniz

begin again
Daha erken ama "evet" sanki fazla geldi. Siz ne düşünüyorsunuz?
Daha erken ama "evet" sanki fazla geldi. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
begin again
(16.04.17)
Anadolu ajansi hep boyle yuksek aciyor sonra dusuyor
0
duyurumvar
(16.04.17)
Yıllardır seçim izliyoruz, ilk açıklandığında kim önde ise oranlar değişse de hep aynı kalıyor..
0
st curse
(16.04.17)
Bitti evet
Doğuda hdp bitmiş
0
benaslindayohum
(16.04.17)
67 ile actilar 61e kadar düşürdüler beklemekte fayda var.
0
valkin rockefeller
(16.04.17)
52-56% arası biter.
0
orange coffee
(16.04.17)
yillardir nasil aciliyorsa oyle sonuclaniyor
0
exlibris
(16.04.17)
aklıma ankara yerel seçimleri geldi nedense....
0
qazaqwsx
(16.04.17)
59 altina dustu 65den yarim saatte
0
duyurumvar
(16.04.17)
Mhp kendi seçmenlerini evete yönlendirmiş sanırım
0
nivoandmira
(16.04.17)
yarım saat içinde yüzde 67'den yüzde 59'a düştü evet oranı.
dengelenecek gittikçe muhtemelen.
yani ancak yüzde 52-55 falan çıkar en fazla evet ya da hayır.
fark atılabilecek bir durum yok belli ki.
0
blatta hiberna
(16.04.17)
(9)

gençlikten olgunluğa geçtiğinizi nasıl farkettiniz?

jonestown
başlık biraz saçma olabilir ama şöyle sorayım. 25 yaşına adım atmış bir kadın olarak (kadın yazarken bile tereddüt yaşadım) kendimi yaşımın hep altında hissettim. genelde de küçük gösterdiğimi söylerlerdi hep. dışarıda hep kendimden küçük erkekler ilgilenirdi bakardı vs. son 4.5 aydır farkediyorum k
başlık biraz saçma olabilir ama şöyle sorayım. 25 yaşına adım atmış bir kadın olarak (kadın yazarken bile tereddüt yaşadım) kendimi yaşımın hep altında hissettim. genelde de küçük gösterdiğimi söylerlerdi hep. dışarıda hep kendimden küçük erkekler ilgilenirdi bakardı vs. son 4.5 aydır farkediyorum ki adımla hitap eden yaş kitleleri abla demeye başladı, işlerine yeni giren personeller belki saygüdan bilemiyorum ama hep abla diyorlar. yaşlarıda tahmini 21 22 sanırım. dışarıda bakan kitle de değişti ama ben hala aynı hissediyorum kendimi. bu durum bana olgunluğa geçiş yaptığımı artık öyle kanı kaynayan genç heyecanlı yaşları geçtiğimi zorda olsa farkettirdi. yaş kompleksi olan biri olarak bunu da nasıl aşarım bilmiyorum açıkçası.

siz nasıl ya da nerede farkettiniz o geçiş dönemini?
0
jonestown
(16.04.17)
Olaylara karşı sabırlı ve hemen bir tepki vermediğimi fark ettiğimde. Düşündüğümde. İyi analiz ettiğimde.
0
MaNOfTheYear
(16.04.17)
20 askerin canı bana emanet edildiğinde. Üşütmemeleri, dkkatli olmaları, birbirlerine saygı göstermeleri için aylarca hepsi için tek gözü açık uyuduğumda. Babalıktan bi önceki evre sanırım.
0
zirrealist
(16.04.17)
hem genç olup hem olgun olunmuyor mu O.o?

hala gençsin. sadece çocuk değilsin. sorumluluk almak haliyle belli bir olgunluk gerektiriyor ama 25 yaşında 45 gibi düşünmeye gerek yok. Hala gençliğini yaşayacağın ve hata yapacağın zamanlar var. Sadece çocuk değilsin artık.
0
qazaqwsx
(16.04.17)
@25de gençlik bitiyor demedim arkadaşlar, illaki vardır o olgunlaşmanın herkesin kafasına dank ettiği bir dönem ya da an. onu soruyorum, bitse herkesten önce keserdim bileklerimi :)
0
🌸jonestown
(16.04.17)
Bu yıl olgunlaştım. Aşık olduğum kıza hislerimi söylemedim. İçim içimi yedi, bazen hala yiyor, ama artık duygularıma göre hareket etmemeyi seçebiliyorum. 24 olmama çok az kaldı ama bana da koca koca adamlar abi diyor bazen. O karşıdakini saymakla alakalı.
0
dissendium
(16.04.17)
25inde bir kadın olarak ben de hiç 25 hissetmiyorum. Fakat aksi gibi 15 yaşındayken bile 40 yaşındaki adamlar asılırdı, nasıl görünüyoduysam artık (ya da sadece onların hayvanlığıydı da). Şimdi ise kendi yaş grubumla beraber yaşça büyükler ilgi gösteriyor mesela. Ben ise kendi yaş grubum hatta zaman zaman 22-23 yaşlarındaki erkekleri beğeniyorum. Yani beğenmekle kalıyorum gerçi de dkgjd. Hani benim tipim dediğim erkekler mesela o yaş grubunda oluyor. Bunun nedenini de geçmişte yaşımın dışında şeyler yaşamış olmama bağlıyorum. Genç yaşta çok acı çektim anlamında değil de bazı şeyleri yaşamam gereken yaştan daha geç yaşamış ya da hala yaşamamış olmama bağlıyorum. Bu sadece duygusal ilişkiler anlamında da değil, giyim tarzımdan arkadaşlık ilişkilerime kadar böyle. Çoğu arkadaşım topuklulara geçmişken ben converselerle takılıyodum. Şuan bile topuklu giydiğimde sanki 18 yaşındaymışım da kendimi 25 filan göstermeye çalışıyomuşum gibi hissedip rahatsız oluyorum, halbuki 25im yani dlkgd.

Karakter olarak 18-19uma kadar yaşımdan olgun olduğumu söylerlerdi. Bunun nedeni de en küçük ablamın benden 9 yaş büyük olması, lise döneminde benden 6-7 yaş büyük insanlarla arkadaşlık kurmuş olmama bağlıyorum. Sonra üniversitede saçma sapan şeyler yaşayınca hiç de olgun olmadığımı farketmiştim. Şimdiyse geçmişten kalma "olgun" görünüşümü kırmak için salak saçma şeyler yapıp eğleniyorum filan. Çünkü 28-29 olduğumda da hala içimdeki yaşanmamışlıklardan kaynaklı 20 filan hissetmek istemiyorum. 25 yine de kanın kaynamayacağı bi yaş değil bence ya. Hele ki Türkiye'de bi işe başlamanın yaşı da çok erken değilken (işe başlamak biraz da kendi hayatını idame ettirme anlamına geldiği için olgunlukla bi noktada bağdaşıyor). Şu an yaşadığım yerde 22 yaşında gençler mezun olup iş buluyolar direk. Ben 25 yaşında hala değişim öğrencisiyim filan dkgjd.
0
kozmosta bir nokta
(16.04.17)
Amcam bir yaştan sonra insanın yüzündeki "çocukluk" diye bir şeyin silindiğini söyler. Bunun Herkes için farklı yaslarda olduğunu söylüyor. Belki senin de yüzündeki çocukluk silinmiştir.
0
fyodor fyodorovic
(16.04.17)
Hayatımı,kaybettiklerimi,doğrularımı ve yanlışlarımı daha fazla sorgulamaya başladığımda olgunlaştım çok değil iki sene önce yaş 31 ama en çok ailenizden birini kaybedince olgunlaşıyorsunuz o yüzden şimdiden kaygılanmayın :(
0
mavi kız
(17.04.17)
eğlence olsun diye köpeğe halat bağlamadığını gördüm birileri bağlamış bırakmış köpeği, köpek halattan kurtulmaya çalışıyordu, bende köpeğe yardımcı oldum ipi çözmesine, tam o anda çocuğun birisi gelip AMCA o köpek bitli heahehaha dediğinde artık yaşlanmaya başladığımı farkettim.

olgunluğa geçiş diyorsun ama ben hep "yaşlanıyorum ama büyümüyorum" diyorum.
yaş 34
0
basond
(17.04.17)
(7)

Almanya'dan Ne İstenir?

sevgikusunkanadinda
Çok yakın bir arkadaşım Almanya'da, kısa bir süre sonra buraya dönecek. Daha öncesinde bir fotoğraf makinesi almak üzere anlaşmıştık ama burada uygun bir 2. el buldum, o iş yattı.Almanya'da ucuz, Türkiye'de gereğinden fazla pahalı olan neler alınabilir, neler istenebilir? Teknolojik ürün olur, dağcı
Çok yakın bir arkadaşım Almanya'da, kısa bir süre sonra buraya dönecek. Daha öncesinde bir fotoğraf makinesi almak üzere anlaşmıştık ama burada uygun bir 2. el buldum, o iş yattı.

Almanya'da ucuz, Türkiye'de gereğinden fazla pahalı olan neler alınabilir, neler istenebilir? Teknolojik ürün olur, dağcılık malzemesi vs. vs. olur, önerilere açığım.
0
sevgikusunkanadinda
(16.04.17)
çikolata, çok güzel çikolataları var.
0
mete kudur
(16.04.17)
kindle
0
qazaqwsx
(16.04.17)
Alkol kullaniliyor ise asbach
0
tukenmez adam
(16.04.17)
kapsülsüz espresso makineleri.

şunun gibi
www.hepsiburada.com

şunun yeni modelini ben 80€ ya aldım.
0
kurnaz
(16.04.17)
asbach +1 ucuz-pahalısından ziyade türkiye'den bulunmuyor
0
hononu
(16.04.17)
"turkiye'de gereginden fazla pahali olan" dedigin icin soruyorum. ordan aldirip burda okutucak misin? :P eger oyleyse sennheiser'in 150 oyroluk modelleri turkiye'de 1.400'e falan bile gidebiliyo. yani alman mali audio urunlerine takil. dagclilik falan bilemedim. jack wolfskin geliyo aklima outdoor urun satan. sacma derecede ucuz ozellikle ikinci el olarak. ikinci el seyler icin bence suraya bi girip merak ettiklerine bak: ebay-kleinanzeigen.de sehir olarak arkadasininkini sec ki kolay olsun.
0
hopeless
(16.04.17)
yil olmus 2017, hala türkiyede sportsdirect subesi yok. burasi sportsdirect'in serisonu sayfasi. türkiye'den cok cok cok daha ucuza spor malzemesi bulabilirsin burada.

de.sportsdirect.com

ben en son viyanadan 1 euroya lisansli futbol formasi almistim buradakilere hediye, 10 tane aldim 10 euro verdim.
0
thewizardofearthsea
(16.04.17)
(10)

insanlar ve saçma sapan-iğrenç ilişkileri

proletarier aller lander vereinigt euch
bir sürü insan görüyorum ilişkileri pok yoluna girmiş durumda. sebebi taraflardan biri veya ikisi de olabiliyor bu değişken ama değişken olmayan ilişkinin iki taraf için de mutsuz edici oluşu, psikolojik olarak çökertici oluşu, karşı tarafa ve öz saygıya dair hiçbir şey bırakmıyor oluşu vs vs. daha
bir sürü insan görüyorum ilişkileri pok yoluna girmiş durumda. sebebi taraflardan biri veya ikisi de olabiliyor bu değişken ama değişken olmayan ilişkinin iki taraf için de mutsuz edici oluşu, psikolojik olarak çökertici oluşu, karşı tarafa ve öz saygıya dair hiçbir şey bırakmıyor oluşu vs vs. daha uzar gider ama insanlar bu ilişkilere devam ediyorlar. mutlu olmayı bırak mutsuz oldukları halde karşısındakinden nefret etse bile(genelde kabul etmeseler de hareketlerinden ve yaptıklarından vs anlaşılabiliyor) bu ilişkilere neden devam ediyorlar çok merak ediyorum. bunun arkasında ne gibi sebepler var?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.04.17)
Saçma sapan ilişkilere gelemediğim ve mükemmelliyetçi bi kafada olduğum için ilişkilerim uzun sürmüyor, bil istedim.

Günümüz böyle. İnsanlar olgunlaşmamış. Hava, civa peşinde ve Instagram özentisi olma peşinde
0
MaNOfTheYear
(15.04.17)
aha benim eski ilişki...

alışmış kudurmuştan beterdir diyim sen anla..
0
qazaqwsx
(15.04.17)
evet evet, mükemmeliyetçi bir yapıda olması doğru cevap. mükemmel erkeğin mükemmelliyetçi yapıda olmaması düşünülemezdi zaten.

sebeplere gelince, boşlukta olmak, yeni ilişkiye başlayana kadar geçen süredeki duygusal çöküntü, başka birisini bulabilir miyim acaba düşüncesi ve evet tabii ki son olarak mükemmel bir erkek olunması.
0
stewie
(15.04.17)
ego.
çevredeki insanlara karşı "o yürümeyen ilişkiyi yürütmeyi başarıyorum" iddiası.
"hayır, benim istediğim olacak" diye tutturmak.
ilişkinin tıkandığının farkına varmamak.
ayrılmaya üşenmek, alışkanlıktan vazgeçememek.
mutsuz olduğunu kabul etmek istememek.
yürümeyen ilişkiyi yürür hale getirmeye çalışarak ve mücadele ederek bir şeyler başardığını zannetmek.
"kaç yılımı/ayımı verdim, yatırımım boşa gitmiş olmasın" diye kendini kurtaracağını sanmak.

aklıma ilk gelenler.

insanlar ilişkilerinde mutlu olmayı değil, egolarını tatmin etmeyi kovalıyorlar.
sonra mutsuz olunca da şaşırıyorlar.
ilişkisi olan birçok kişi birbirini sevmiyor bile.
ilişki içinde olma halini seviyorlar ya da onunla egolarını besliyorlar.
0
blatta hiberna
(15.04.17)
Erken yasta evlilik

Kendini yeterince tanimama

Ne istedigini bilmeme

Aklin ve gozun disarida olmasi

Ego

Iliskiye henuz hazir olmama

Baskalarinin sozunu cok dinleme

Baskalariyla kendi iliskisini kiyaslama....
0
Traveller
(15.04.17)
bazı insanlar için mutsuzluk mutluluktan daha tanıdıktır. insanlar bilinçaltında geçmişten gelen bu tanıdık mutsuzluğu tekrar tekrar yaşayarak bir gün düzeltmeyi umarlar, fakat bu pek mümkün olmaz.
0
otonomo
(15.04.17)
Yalnız kalmak, rutinden çıkmanın belirsizliği gibi korkular, temel motivasyon olsa gerek. Bir de denildiği gibi dışarıdan ne kadar manasız görünse de, bir sevme hali de varolabiliyor. İnsan bazen içindeyken farkedemiyor ama uyumsuz ve yıpratıcı bi ikşkinin içinde olmaktansa, temiz bi yalnızlık çok daha iyidir.
0
manuel mandalina
(15.04.17)
(bkz: sunk cost fallacy) olabilir nedenlerden biri de. "Emek verdim" dediğimiz durum. İlişkiye o kadar yatırım yapılmış oluyor ki, terk etmek ya da ayeılmak iflas gibi görülebiliyor. İnsan sahip olduğu kötü bir şeye sırf sahip olduğu için değer verebilir.
0
aychovsky
(15.04.17)
Millet ne derse desin ama bu işleri yoluna koyan tek bir nokta var oda kıymet bilme değer bilemöbaska bişey yok. Bu meziyetler olduktan sonra çözülmeyecek mesele yok, bu meZiyet eksikse de hepsi boş, sonuçsuz.
0
adidas giyen nike iscisi
(16.04.17)
Karşı taraf başkasıyla sevişmesin diye.
0
arnold schwarzeneger
(17.04.17)
(5)

Olanları kabul etmek neden bu kadar zor

:)
Biri vardı ben buna çok aşık oldum o istemedi beni. Aradan yıllar geçti hala aklıma geliyor üzülüyorum. Belki sadece hırs olabilir onu alamamaktan kaynaklı, ama hala özlüyorum bazen. Aklımız, mantığımız olanları kabul ederken, kalbimiz neden edemiyor?Etsin artık..
Biri vardı ben buna çok aşık oldum o istemedi beni. Aradan yıllar geçti hala aklıma geliyor üzülüyorum. Belki sadece hırs olabilir onu alamamaktan kaynaklı, ama hala özlüyorum bazen. Aklımız, mantığımız olanları kabul ederken, kalbimiz neden edemiyor?

Etsin artık..
0
:)
(15.04.17)
yapma. hirs bence eger bir kere o da seni istese bu kadar cok takilmazdin. kalbin degil egondur belki kararini iyi ver.
0
tiredpanda
(15.04.17)
Yeni biri onu tamamen atar elbet. Hiçbir aşk öyle sonsuz olmaz.
0
begin again
(15.04.17)
Acik sozlu ve dobra bir arkadasini bulup bu durumunu anlat. Bi guzel giydirsin sana. Ben simdi burdan kendi yorumunu yazsam bloklarsin beni. Tatli dille cozulmez bu gibi durumlar :D
0
yons
(15.04.17)
çünkü sen o kıza aşık değisin, sen egona aşıksın. O kız seni istmediği için egon zedenlendi ve sen bunu o kıza endekslendirdiğin için takıntı yapıp aşığım sanıyorsun.

çünkü sen kendi sınırlarını bir insan olarak daha fark edememişsin. Hayatta her şeyi kontrol veya elde edebileceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Kontrol bir illüzyondur. Kontrol edemeyeceğin şeyler için üzülme. Edebildiklerinle doğru kararlar vererek yolunu çiz.

İnsanları idealize etme. Ben de bu hatayı yaptım. Kendimiz dahil şu yer yüzünde nefes alan hiç bir homo sapiens idealize edilmeyi haketmiyor bunu anla.

Kendine saygı duymaya başlaman gerek. Değerinden fazla değer verdiğin (ben de bu hatayı yaptım) için bugün kendine saygı yitirmiş hala imkansızı düşünüyorsun.

Silkelen. Tecrübe sana.
0
qazaqwsx
(15.04.17)
Olay sadece egonun ve kendine guveninin zedelenmesinden. Ask acisi cekmiyorsun, kendini birey olarak yetersiz ve sevilmeyecek biri olarak gormenin acisini cekiyorsun reddedildigin icin. Yani ancak onun begenisini ve onayini kazanirsan degerli biri olabilecekmissin gibi.
Kendini sevmeye baslaman lazim, begenmedigin yonlerin varsa degistir. Oyle biri ol ki, insanlarin seni haketmesi gerektigini dusunmeye basla.
O seni reddeden kisiden daha iyi biri ol. Herseyi birak buna konsantre ol.
Sen kendini gercekten sevmeye, kendinle gurur duymaya basladiginda "nesini begenmisim bunun ya, iyi ki olmamis zaten" diyeceksin.
0
innerbliss
(15.04.17)
(20)

genel kültür sorusu...

sanat guresi
lise 1'den son sınıfa dek tüm kademeden öğrencilerin yarışacağı bir bilgi yarışmasında sorulabilecek bir genel kültür sorusu için öneri istiyorum sizden. örneğin bir diğer sorumuzun cevabı aziz sancar olacak.
lise 1'den son sınıfa dek tüm kademeden öğrencilerin yarışacağı bir bilgi yarışmasında sorulabilecek bir genel kültür sorusu için öneri istiyorum sizden. örneğin bir diğer sorumuzun cevabı aziz sancar olacak.
0
sanat guresi
(14.04.17)
Avustralyanın başkentini sorun..Sydney diye atlar hepsi.
0
qazaqwsx
(14.04.17)
aynı şekilde brezilya'nın başkentini de karıştırırlar.
0
kosun lan mevzu var
(14.04.17)
fas'ın başkenti kazablanka diyen çok çıkar.

edit: soru başkent sorusuna dönmüş.
0
goodz
(14.04.17)
coğrafya için ayrı bir kategorimiz olacak. daha "genel" kültür odaklı sorular bekliyorum. bu arada fas'ın başkenti nereydi harbi? rabat mı?
0
🌸sanat guresi
(14.04.17)
bizim aklımıza halit akçatepe ya da tarık akan gelmişti mesela.
0
🌸sanat guresi
(14.04.17)
geçen senelerdeki yarışmalarda selvi boylum, al yazmalım'ı, ilçemizin eski adını, müzeyyen senar'ı sormuştuk.
0
🌸sanat guresi
(14.04.17)
hangi savaştan sonra beşiktaş'ın renkleri yas için değiştirildi?
0
pirlonun sakali
(14.04.17)
Hareket ordusu komutanı kimdir?
0
iddaaci
(14.04.17)
Nobel edebiyat ödülünü reddeden tek yazar?
Sartre.
0
begin again
(15.04.17)
bence başkent sormayın.
yurttan ve dünyadan gündemle alakalı sorular sorun.
siyasi değil ama tarihi önemi olacak sorular.
yani beş on sene sonra kıymete binecek olan gelişmeler hakkında...
bilimsel gelişmeler, devletler arası krizler, önemli oylamalar veya bu gibi konularda kullanılan teknik terimlerin anlamları.

genel kültür tamam geneldir, geçerdir ama başkent kadar gereksiz ve önemsiz olmamalı. başkentleri bilmese de olur ama mesela bugün içinde yaşadığı bölgede olup biten tarihi olayların neden ve nasıllarını bilmezse olmaz. dar alanlarda basit sorular sorun. lise öğrencisi aptal değil, internet elinin altında, her gün her bilgiye ulaşım imkanına sahip.
mesela futbolu hepsi bilir ama olimpiyatları izlemezler.
sorsanız hepsi siyasetçidir ama normlar hiyerarşisini sayamazlar.
ülkemizdeki yüksek yargı organlarını bilmesi gereken öğrencilere allah aşkına elin ülkesinin başkentini sormak nedir?
geçen televizyonda gösterdi, insanlar parlamentonun anlamını bilmiyor.
mesela soğuk savaş'ı sorun.
hindistan'ın nano uydularını sorun.
genetik sorusu sorun.
orada sorduğunuz bir soru birilerinde merak uyandırır belki. açıp okurlar, daha çok öğrenirler.
varsın kazanmasın kimse, bilemezlerse bilemesinler. açıp öğrenirler belki.
0
attirmayin makedonun kafasini
(15.04.17)
@attirmayin, yok başkent sormayacağım. evet, güncel meselelerden sormayı planlıyorum ben de.

türkiye'de klonlanan ilk koyunun adı sorusu gördüm az önce bir yerde. gayet hoşuma gitti ama bizim okuldan kimsenin yapabileceğini sanmıyorum.
0
🌸sanat guresi
(15.04.17)
saatleri ayarlama enstitüsü ve mahur bestenin yazarı kimdir?
van başkentli anadolu demir çağ uygarlığı hangisidir?
ispanya'dan kovulup osmanlı'ya gelen yahudilere verilen isim nedir?
45 yaşında bulgaristan'a kaçarken öldürülen toplumcu-gerçekçi yazar kimdir?
selimiye kışlasının bir kulesi kimin anısına müzeleştirilmiştir?
ismini timur'un komutanından alan havaalanımız hangisidir?

gibi sorular olabilir bence.
0
nickalangeronimo
(15.04.17)
senin nickin güzel mesela

sanat güneşi lakaplı sanatçımız kimdir?

yeni nesil pek bilmez.

aklıma geldikçe yazıcam.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(15.04.17)
Çekya'yı sorun. Bu yıl adını değiştiren Avrupa ülkesi şeklinde sorabilirsiniz.
0
tahin pekmez yoğurt
(15.04.17)
Rosetta, philae, 67p'yi de sorabilirsiniz bence. Kuyruklu yıldız sondası güzel ve ilginç bir konu olur. Güncel sayılır hem de.
0
desktopu
(15.04.17)
Einstein'ın 100 yıl sonra ispatlanan teorisi mesela tr.euronews.com
0
opethian
(15.04.17)
atom bombasının icat eden bilim adamı

einstein diye atlarlar
0
sansar
(15.04.17)
kolay soru olabilir ama uzaya giden ilk insan sorusu olabilir. yuri gagarin. -neil armstrong diye atlayan çıkar-
atatürk ün nüfusa kayıtlı olduğu il : gaziantep -genelde samsun diye sallarlar-
an itibariyle dünyanın en değerli para birimi -kuveyt dinarı-
amerika'nın nüfusu en yüksek eyaleti: california
tarihin bilinen en eski yazılı destanı: gılgamış destanı
türklerin müslümanlığa geçmesine öncü olan savaş: talas savaşı
0
fyodor fyodorovic
(15.04.17)
ansiklopedik bilgiler sormayın, edindikleri bilgileri sorgulayıp anlayıp yorumlama kabiliyetlerini geliştirmelerine kapı açacak sorular sorun n'olursunuz.
@attırmayın makedonunun kafasını'ya ek olarak içinde çalışacakları 4. sanayi devrimi hakkında, 3d yazıcılar, semantik web hakkında olabilir.
tarih dersinde öğrendikleri olayları birbiriyle ilişkilendirme soruları olabilir. mesela bir izmir'li olarak tariş'in kuruluşu geldi aklıma. biliyorsunuz ülkenin geleceğini doğru raya oturtacak çok önemli ve çok doğru hamlelerden biriydi. ziyan edildi. bu gibi kendi tarihlerine doğru bakmayı, dünyayla bütün olarak değerlendirebilmeyi öğretecek türden sorular güzel olur kanımca.
kısaca tariş;
tariş 101 yıl önce kuruldu. aydın - germencik havalesinde 1910'lu yılların başlarında tekeller ve tefecilere karşı üreticinin birleşerek sesini duyurabilme çabaları başlamış kooperatifler oluşmuştu. sonra bunlar 1915 yılında tarım bankası ve iş bankası desteğiyle birleştiler.

incir ve üzüm üreticisinin tekelci ve tefecilere karşı direnmeye başladıkları yıllarda dünyanın bir yerinde titanic batıyor, trablusgarp ve balkanlar'da savaşlar oluyor, dünyanın öbür ucunda çin devrim yapıp cumhuriyete geçiyor, anzak orduları çanakkale'yi zorluyordu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.04.17)
başkent bence de sormayın da başkentlere önemsiz demeyin yahu bence coğrafya müfredatına alınması gerekecek kadar önemli bir konu belli başlı ülkelerin başkentleri. ha bu arada fas'ın başkenti rabat ama kazablanca diye atlayan çıkmaz bence çünkü eski nesil biliyor kazablankayı yeni nesilden ha bunu duydum kesin bu başkent diyen az olur.

göbeklitepe ile ilgili soru sorabilirsiniz bence. dünyada çok incelenen ama maalesef türkiyede yeterli ilgiyi göremeyen bir yer. dünya tarihini baştan yazmış bir alan sonuçta. hangi şehirde diye de sorabilirsiniz belki cevap: şanlıurfa
0
nundu
(15.04.17)
(10)

Kelliğe alışmak

doxanikee
Nasıl oluyor bu iş? Genç yaşımda gelip can evimden vurdu beni. 3 senedir geliyorum diyordu, saç serumları vs. modern tıbbın imkanlarını kullandım ama olmadı. Önler açılmakta beraber tepe fena durumda, ektirme falan da olmaz sanırım bu durumda. Siz ne yaptınız, kazıtıp ya da çok kısaltıp öyle mi kull
Nasıl oluyor bu iş? Genç yaşımda gelip can evimden vurdu beni. 3 senedir geliyorum diyordu, saç serumları vs. modern tıbbın imkanlarını kullandım ama olmadı. Önler açılmakta beraber tepe fena durumda, ektirme falan da olmaz sanırım bu durumda. Siz ne yaptınız, kazıtıp ya da çok kısaltıp öyle mi kullanmak daha iyi olur?
0
doxanikee
(14.04.17)
valla bir araştırma vardı, kellikten kurtulmaya çalışıp erteleyenler, kendini kabullenip öyle bırakanlardan daha mutsuz oluyormuş.

kısaca kendinle bütünleş, kabul et daha mutlu olacaksın.

biraz açılınca ektirirsin. bende dökülme olmadı ama dökülse ektirirdim.
0
kurnaz
(14.04.17)
yüzün orantılıysa kazıt ya da üç numara yoksa ektirmeye bak..
0
redeath
(14.04.17)
kadınlar kel erkekleri çekici buluyormuş
kingofwallpapers.com

şaka bir yana bilmiyorum bu ne kadar doğru da ben de alnım açılıyor dökülüyor gibi hissediyorum, babam, dedem, dedemin babası hepsi kel :/

neyse toppik diye bir şey vardı, iyice dökülene kadar onu kullanabilirsiniz belki. sonra da ektirme olabilir.

www.dietsinreview.com

videoları falan da var
0
senolll
(14.04.17)
Benim arkadaşım vardı onun da seyrelmişti. Sonra kazıttı falan güzel bir imaj yaptı kendine. Çok da takma bence.
0
begin again
(14.04.17)
yaş kaç? sakallar nasıl gür mü? benim saçlar dökülmüyor da köseyim.
0
black mamba
(14.04.17)
3 numaraya vurdur kafan rahat etsin
0
KaraSakall
(14.04.17)
sorunun kendini beğenmemek mi? yoksa seni beğenmeyecekler korkun mu?

sorunun kendini beğenmemek ise eğer sen kendini toplumun sana empoze ettiği yakışıklılık güzellik algısına göre mi yargılayacaksın? Televizyonlarda, medyada vs. o tüm kitle kontrol araçlarında hep erkekler saçlı diye mi kendine kelliği sorun ediyorsun yoksa? Kel ol ne olacak ki ? Tam tersi ne kadar örnek var biliyorsun değil mi? Kendi beğenini dışardan aldığın bir kritere göre yargılama..Takma bu kadar.

sorunun seni beğenmeyecekler korkusu ise eğer seni sadece dış görünüşündeki bir şeyden dolayı beğenmeyecek insanlar için mi kendini üzüyorsun? Bırak seni bu şekilde beğenecek bir çok insan da var inan bana. Ayrıca kendine kendinin de beğeneceği bir tarz yapıp yine iyi hissetmemen için bir neden yok ki? Birileri seni kabul edecekse daha derin şeylere önem versinler ve seni olduğun gibi kabul etsinler.
0
qazaqwsx
(14.04.17)
Protez saçı araştırabilirsiniz.
0
tahin pekmez yoğurt
(14.04.17)
Kirli sakal + haftada 1-2kez ustura ile 12yıldır yaşıyorum. Mutluyum. Keşke hiç saçım olmasaymış o derece.
0
oligomer
(14.04.17)
kel olacağımdan değil ama bana en çok giden saç 3 numara olduğu için son 7-8 senedir böyle yaparım.

berbere gittiğim senelerde saç kesimi standart 5 liraydı. bir gün başka bir mahalle arası berbere gitmek durumunda kaldım. 3 numaraya 10 lira aldı; o kadar gücüme gitti ki hemen tansaş'a girip bir saç kesme makinesi aldım 12.90'a, hiç unutmam. o günden beri kendi saçımı kendim keserim. 2007'den beri.

bu arada tabi tepelerden ve uçlardan açılmalar başladı hehe.
0
chezidek
(15.04.17)
(10)

Ayrılık sezonunda mıyız?

qazaqwsx
Merhaba,Ben dahil çevremde bir sürü kişi duydum şu sıralar ayrılan? Ne oluyor yahu?Duyuruda durumlar nasıl? Sevgilisinden ayrılan, terk edilen parmak kaldırsın.
Merhaba,

Ben dahil çevremde bir sürü kişi duydum şu sıralar ayrılan? Ne oluyor yahu?

Duyuruda durumlar nasıl?

Sevgilisinden ayrılan, terk edilen parmak kaldırsın.
0
qazaqwsx
(14.04.17)
merkür retrosu var eski sevgilisini özleyen şimdikini bırakıyo olabilir.
0
freya
(14.04.17)
Havalar güzelleşince kaslı erkekler cıbıl kızlara, cıbıl kızlar kaslı erkeklere geçiş yapıyor. Eş değişimi gibi.
0
dissendium
(14.04.17)
vay amk ben de diyorum neden istisnasız 5 senedir nisan ayında sevgilimden ayrılıyorum... kahpesin dünya
0
isimsiz uye
(14.04.17)
saplar da sap takılmaya devam ediyor, o yüzden bilemem.
0
rain when i die
(14.04.17)
Merkür den tüm bunlar. Geri çekile çekile bir hal oldu.
0
dragons
(14.04.17)
@freya, @dragons

astrolojiye bugüne kadar prim vermedim hiç umrumda da olamadı ama nerdeyse inanıcam şaka gibi..
0
🌸qazaqwsx
(14.04.17)
Bir oku bakalım Nisan ayı yorumlarını. Çok bel bağlanacak bir şey mi bu astroloji ben de emin değilim ama tutuyor işte
0
dragons
(14.04.17)
11 Nisan 2017 Salı – Terazi Burcunda Dolunay

Bugün saat 09:07 de 21 derece Terazi Burcunda dolunay gerçekleşecek. Dolunay özellikle ilişkilerimize ışık tutacak. Özel ve sosyal ilişkiler, evlilik, ortaklık gibi hukuki zemini olan ilişkiler, anlaşmalar, para ilişkileri, diplomasi ve uluslararası ilişkiler gibi kısaca denge ve uyum içinde ilerlemesi gereken her türlü ilişki ve iletişim konuları yaklaşık iki haftalık süreçte gündemimizi daha fazla meşgul edecek.

Dolunayın açığa çıkarma, sonuçlanma ya da sonlandırma etkisini gerek toplumsal, gerekse bireysel anlamda deneyimleyeceğiz. Tabi bireysel doğum haritamızda gerçekleştiği ev ve temas ettiği gezegenlere göre her birimizde farklı etkilere neden olacak.

Ertelediğimiz, yok saydığımız, üzerinde durmadığımız ya da gizlemeye çalıştığımız konular açığa çıkabilir ve artık sorumluluk almamız, gereğini yapmamız gerekebilir. İlişkilerimizdeki uyumsuzlukların açığa çıkması ayrılıkları getirebilir ya da tam tersi uyumlu ilişkilerde hızlı evlilik kararları gelebilir. Aynı etki sosyal ilişkiler, arkadaşlıklar, ortaklıklar ve iş ilişkileri için de geçerli. Tabi retro gezegenleri de hesaba katarsak alacağımız ani kararların risk içerdiğini unutmayalım. Geçmişte yaptığımız hataları tekrarlayıp farklı sonuçlar beklemek yanlış olacaktır. Kader yanlış zamanda doğru kişiyi, doğru zamanda yanlış kişiyi karşımıza çıkarabilir. Hayli riskli, hayli sürprizli, kafa karıştırıcı bir dolunay dönemi.

Bu dönem zamanla ilgili algımızda problemler yaşayabiliriz. Dünde miyiz, bugünde miyiz karıştırabiliriz. Geçmişte kaldığını düşündüğümüz konular, kişiler önümüze gelebilir ya da geçmişi hatırlatan temalarla karşılaşabiliriz. Karma ve kader kavramları zihnimizi fazlasıyla meşgul edecek. Kadersel olaylarla sınanabilir, hatalarımızla yüzleşebilir, kaybetme korkusu yaşayabiliriz. Diğer taraftan geçmişte yapılan iyicil eylemlerin olumlu hak edişleri gelebilir, gecikmiş adalet gerçekleşebilir ya da kaçırdığımız fırsatlar 2. şanslar olarak karşımıza çıkabilir.

Sağlık açısından ise böbrekler ve bel bölgesi hassaslaşabilir. Böbrek taşları, kum, bel bölgesindeki rahatsızlıklar, bel ağrısı, tutulma gibi sorunlar ayrıca kulak ve gözlerde şikayetler gelişebilir. Özellikle şeker ve tansiyon hastalarının dikkatli olması gereken bir dönem. Şekere bağlı böbrek ya da göz hastalıkları tetiklenebilir, bilinçsiz ve yüksek dozda kullanılan ağrı kesici ve ilaçlar böbrekleri zorlayabilir. Ayrıca güzelleşmek uğruna neleri göze aldığımızı da iyi değerlendirmek gerekiyor. Venüs retro ve Satürn tarafından baskılanıyor. Estetik girişimler için uygun bir dönemde olmadığımıza işaret ediyor.

Genel Olarak;
Ani, beklenmedik, dolayısıyla şaşırtıcı gelişmelerin yaşanacağı, toplumsal hareketliliğin artacağı enerjik bir dolunay dönemi olacak. Sert açıların hakim olması toplumsal gerilimi tırmandırabilir. Liderlerin birbirleri arasında veya ülkelerin üst düzey kurumları arasında yaşanan ancak halka yansıtılmayan gerilimleri gizlemek pek mümkün olmayacak. Şaşırtıcı açıklamalar duyabilir, gizli birtakım bilgilerin açıklanmasıyla paniğe kapılabiliriz. Askeri hareketliliğin artmasını ve çatışmaların şiddetlenmesini bekleyebiliriz.

Para ve maddi kaynaklar konusu fazlasıyla gündeme gelecek, tabi bunlarla beraber para piyasaları, borsalar, bankalar ve kredi kuruluşları da ön plana çıkacak. Krediler, vergiler, sigortalar, primler, fonlar ve faizlerle ilgili önemli değişiklikler yaşanabilir, kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları, borçlarla ilgili yapılandırmalar ya da politika değişiklikleri piyasaların çalkalanmasına neden olabilir. Ekonomik alanda uluslararası anlaşmaların ya da iş birliklerinin bozulması ya da ertelenmesi de gündeme gelebilir. Diğer taraftan maddi kaynak yaratmaya ve işsizlikle mücadeleye yönelik kararlı adımlar atılabilir. Kısaca dolunayın önemli konularından biri ekonomik mücadele.

Bu dönem Birleşmiş Milletleri ve insan hakları, çocuk hakları, savaş mağdurları ya da adaletle ilgili örgütleri daha fazla ön planda görebiliriz. Özellikle çocuklar, çocuk ölümleri ve mültecilerle ilgili konularda hassasiyetin artması tabi öncesinde bunu tetikleyecek olayların yaşanması mümkün. Çatışma bölgelerinde kadın, çocuk, sivil ölümleri artabilir, mülteci gemileri batabilir ve çoğu çocuk boğularak ölümler gerçekleşebilir. Gençlerin, çocukların ağırlıklı olduğu yerler örneğin okullar, eğlence mekanları, sinema, tiyatro, alışveriş merkezi, stadyum, eğlence parkı gibi mekanlarda terör, saldırı eylemleri, hava operasyonlarında okulların vurulması gibi olaylarla karşılaşabiliriz. Siyasi kurum ve parlamentolar da risk altında olacak. Plutonun 8. Evden sert etkisi ölüm ve taciz temalarını düşündürüyor.

Uluslararası soruşturmalar ve davalar da gündeme gelebilir. Ancak bunlar daha çok geçmişte başlamış, ertelenmiş ya da geri plana atılmış durumlar olacak gibi görünüyor. Politik nedenlerle, gözden düşürmek, prestij kaybına neden olmak ya da baskı oluşturmak amaçlı olması, liderleri, üst düzey yöneticileri, iş adamlarını ve ünlüleri hedef alması mümkün.

Dolunaylar ölüm ve hastalık temasını daha çok barındırır, Terazi burcu ise sanatçılarla bağlantılıdır. Dolayısıyla sanatçı, sporcu, göz önünde olan ve sevilen kişilerin hastalık ve kayıpları, bununla birlikte kavgalı boşanma haberleri gelebilir. Birtakım bağımlılıkları nedeniyle gözden düşmeleri ya da yasal sorunlarla karşılaşmaları da mümkün.

Dolunay ülkemiz haritasında önemli kontaklar yapıyor. Bildiğimiz, alıştığımız kamu düzeninde, kanunlarda, kamusal alanda önemli değişiklikleri işaret ediyor. Malum konumuz referandum ve Anayasa değişikliğini oylayacağız. Ancak çok fazla gezegen retro ve Güneşle kavuşum halinde olan Uranüs natal Merkür-Satürn kavuşumuna karşıt. Dolayısıyla beklenmedik gelişmeler ve aksaklıklar referandumun önüne geçebilir, hatta referandumun ertelenmesini de gündeme getirebilir.

Referandumdan net ve uygulanabilir bir sonuç çıkmayabilir ya da tamamen beklenmedik sürpriz bir sonuç çıkabilir. Uranüsün erken seçimi gündeme getirmesi de mümkün. Merkürün retro olması ise geçersiz oylar, hatalı pusulalar, oy sayımında hatalar, elektronik sistem arızaları ya da ulaşım problemlerini akla getiriyor. Oyları birkaç kez saymak, ancak yine de emin olamamak, sonucu kabullenmemek ve itiraz etmek gibi etkiler de verebilir. Kısaca gökyüzü kadar akılların da karışık olduğu bir dönemde geleceğimizle ilgili önemli bir karar vermemiz gerekiyor.

Çiğdem ÇİĞDEMTEPE

Şamanın Sözü:
Kendine zaman ayırmak için bütün işlerinin ve sorumluluklarının bitmesini beklersen, bunu hiç başaramayacaksın. Bir iş görüşmen varmış gibi her gün 1 saatini kendine ayır. Bunu büyük bir ciddiyetle yap. Kendine ayırdığın bu 1 saat senin özel zamanın olsun, yapmak isteyip de yapamadıklarını yap, okumak istediğin kitapları oku, meditasyon yap. Yeter ki bu 1 saati kendine ayır. Unutma kendine ayıracağın bu 1 saat senin daha verimli, çevrenle daha uyumlu ve mutlu bir insan olmanı sağlayacaktır.
0
aydogank
(15.04.17)
ek olarak; ben de ayrılık muhabbeti yaşadım, bunu okuyunca şok oldum. :(
0
aydogank
(15.04.17)
2 hafta önce terk edildim
0
FreSh
(15.04.17)
(14)

Dünyada kimseyi sömürmeden gelişmiş ülke var mı?

:)
Arkadaşlar tarih bilgim o kadar iyi değil. Bizim bu hayran olduğumuz İngiltere, Fransa, Hollanda Belçika filan o refahlarını hep başka ülkelerini sömürerek elde etmişler. Peki bunu böyle yapmayan "alnının teriyle" refaha ulaşmış ülkeler var mı?
Arkadaşlar tarih bilgim o kadar iyi değil. Bizim bu hayran olduğumuz İngiltere, Fransa, Hollanda Belçika filan o refahlarını hep başka ülkelerini sömürerek elde etmişler. Peki bunu böyle yapmayan "alnının teriyle" refaha ulaşmış ülkeler var mı?
0
:)
(14.04.17)
o ülkeler sömürerek gelişmemiş geliştikleri için sömürgeye ihtiyaç duymuşlar.
tabi sömürgeden sonra refah seviyeleri de haliyle hızlı şekilde yüksekten çok yükseğe fırlamış.

şu an israil dünyada net şekilde sömürgesi olmayıp gelişmiş olan ülkelerden birisi. japonlar desek çine çektirmişler, ruslar türkmenlere çok çektirmiş,
şu anda çin teknoloji ağında ileride onlarn net bir sömürgesi yok uygur türkleri demeyin onları sömürmüyor işkence ediyorlar.
0
basond
(14.04.17)
Yok. Avrupalılar Afrika/Amerika bölgesinde hakim devletlerken Asya'daki büyük devletler de (Japonya Çin Rusya) kendi bölgelerindeki küçük devletleri sömürüp bu noktaya gelmişler. Gerçi bu noktaya gelmişler diyorum ama sömürgeciliğin kitabını yazan ülke Portekiz ama onlar da şu an Avrupa'ya futbolcu yetiştirmekten başka bir şey yapmıyorlar pek. Onun dışında, Almanya'nın Alman sömürge imparatorluğu diye bir imparatorluğu var 1. dünya savaşı sonrası kaybettiği. Bu imparatorluk Alman Güneybatı Afrikası olarak da geçer tarihte, onlar da Nambia Tanzanya Ruanda Togo gibi ülkeleri sömürüyordu.
0
angelus
(14.04.17)
İskandinav ülkeleri peki?
0
🌸:)
(14.04.17)
İranlı arkadaş var, iran kimseyle savaşmadı , iyi davrandı vs diyor. 40 yıl önceye kadar. Anlattıklarıan göre iran da barışçı, hoşgörülü bir yermiş.
0
Cursed Chico
(14.04.17)
İskandinavlar da zamanında Amerika'da koloni kurup Kızılderilileri sömürmüşler. Tabii bu İspanyollardan Portekizlilerden çok önce olan bir olay.
0
angelus
(14.04.17)
İsviçre
0
iwasbornonamountainside
(14.04.17)
Singapur, Tayvan, İsrail, Uruguay sadece ekonomik gelişmişlik değil insani gelişim endeksi de önemli.
0
tahin pekmez yoğurt
(14.04.17)
Sömürge sadece dış ülkeleri işgal etmekle olmaz. Dış ülkeler üstündeki ve içteki ekonomik hakimiyet bir sömürüdür. Bu sebeple yukarıda bir sürü yanlış sömürü yorumu yapılmış.

Sömürü belli grup ve kişilere artı ürün üretip bunu çekmek demektir (maaşla, borçlandırma ile, silah gücü ile ya da ticaret anlaşması ile). Hiçbir topluluk bu artı ürünü çekmeden gelişemez. Yani her zaman önce sömürü vardır, gelişme değil.

Yukarıda sayılanlardan Almanya (ki Afrika sömürgeleri de vardı), İsrail, İsviçre, Asya kaplanları ve İskandinav ülkeleri (bunların amerikan kolonileri hem kısa ömürlü hem de yerli sömürüsüyle ilgisiz, bunu da düzeltmek lazım) sömürmez demek komik olur. Şirketlerinin ucuz işgücü ve tüketim pazarını doldurmak için yayılması, ülkeleri borçlandırması, yeraltı kaynaklarını çekmesi vb. Hep sömürü.

Ad homimem yemeyeyim diye belirteyim. Sömürüsüz sosyal gerçeklik imkansız. Ama bu her fırsatta sömürüye karşı mücadele etmemizi engellemez.
0
protector
(14.04.17)
Somurgenin kitabini yazan portekiz degil ingilizlerdir bana gore. O kadar 'iyi' yapmislar ki hala devam ediyorlar.
0
kassiopeia
(14.04.17)
yok. var diyen saftir.
@ted neden gelistiler peki?
0
baldur2
(14.04.17)
@protector konuya daha doğru(accurate) bir perspektiften yaklaşmış.

Sömürü artı değerin merkeze akması demek. Merkez devletler ya savaşla ya siyasetle ama mutlaka sonuçta ekonomik olarak ama bir şekilde uzun vade planlar kurup stratejiler izleyip diğer toplumları kendilerine bağımlı kılarlar. Kendine bağımlı kıldıkları toplumlar zenginleri zenginleştirir.

Artı değere el koymadan zenginleşmek çok zor ya da mümkün değil. yani zaten 3 kuruşluk maaşından tasarruf ederek sabancı olamazsın. Mutlaka bir noktada etki alanını genişletmen lazım.

Ayrıca ünlü bir söz var kalkınma ekonomisinde: (bkz: fakirler fakir oldukları için fakirdirler)
0
idexo
(14.04.17)
Brezilya - gelişmekte olan ülke. Ama kendi doğal kaynaklarını sömürerek bu kadar gelişebilmiş.
0
SiyamkedisiZorro
(14.04.17)
Iskndinav ulkeleri, Almanya, Finlandiya, Singapur, Uruguay
0
Traveller
(14.04.17)
aslında ekonomik ve matertal göstergelerde belki de gelişmiş bir ülke diyemeyiz. o büyük ülkelerle kıyaslarsak.. ama refah ve çoğu yerler için ütopik kalabilecek insanı gelişmişlik bakımından kimseye etliğe sütlüğe karışmamış bir ülke olarak ikinci vatanım gibi sevdiğim İzlanda derim <3
0
qazaqwsx
(14.04.17)
(3)

Nasıl unutuyorduk?

razvan rat
:(
:(
0
razvan rat
(14.04.17)
Neden dalga geçiyorsunuz?

Zamanla unutursun. Ted talks izle:) kalp kırıklıkları ile ilgili güzel videolar var. Kafanı meşgul et.
0
geçerkenugradım
(14.04.17)
Fotolarini her yerden sil, sosyalles, baska biriyle seks yap.
0
bahtiyar
(14.04.17)
çivi çiviyi söker diyenler gelecek birazdan..inanma onlara ok?
0
qazaqwsx
(14.04.17)
(11)

Biri beni ekledi

top_secret
Facebook'tan benim bölümümden ama tanımadığım bir kız beni ekledi bende kabul ettim ama her hangi birşey yazmadı. Neden ekledi acaba ? Beklemeli miyim ? Yoksa ben mi yazmalıyım ? Ne yazılır ki ? ( yaptığım analizler sonucu kız fake değil )
Facebook'tan benim bölümümden ama tanımadığım bir kız beni ekledi bende kabul ettim ama her hangi birşey yazmadı. Neden ekledi acaba ? Beklemeli miyim ? Yoksa ben mi yazmalıyım ? Ne yazılır ki ? ( yaptığım analizler sonucu kız fake değil )
0
top_secret
(13.04.17)
sırf network olsun ya da yarın bugün işim düşer diye eklemiştir belki.
0
kurnaz
(13.04.17)
aynı bölümde olduğunuz için, sağda önerilenlerde çıktığın için eklemiştir. ben de ünide normal hayatta konuşmadığım insanlarla facebookta arkadaştım. önemsiz bi durum olabilir yani.
0
olutaklidi
(13.04.17)
bir albenin varsa ''hayırdır bıro'' diyip kendini ağırdan satabilirsin. aç gözlü gibi davranma. ağır abi takıl. tabi hemen de ümitlenme belki kurnaz'ın dediği gibi network olayı olabilir.
0
blue eyes white dragon
(13.04.17)
Network +1
Bulunsun diye eklemiştir. Konuşmak istiyorsan cosmic'in dediği gibi bi yolla konuşabilirsin
0
mutlusismankedi2015
(13.04.17)
inanma not isteyecek
0
stewie
(13.04.17)
@stewie +1

Nasil heyecan yapmissin ya :D
0
qazaqwsx
(13.04.17)
Her ekleyende böyle heyecan yapacaksan işin zor. Sırf tanıdık geldin diye öylesine eklemiş olabilir. Onemli bir sey degil eklemek.
0
aquarium
(13.04.17)
bi tanesi beni eklemiş, sonrasında buluşmada memelerini masaya koyup ders notu istemişti. tabii ki de notları verdim.
0
la rana
(13.04.17)
Laf olsun diye eklemiştir, gaza gelme.
0
arnold schwarzeneger
(14.04.17)
dostum heyecan yapmaya gerek yok, öyle bir durum varsa eklediğine göre o harekete geçer yoksa bir şey yapmamaya devam.

inanma not isteyecek esprisini ben yapacaktım. :/
0
Apocalypse
(14.04.17)
@Apocalypse, hızıma yetişemezsin. hiç üzme kendini bunun için. daha ulaşılabilir hedeflerin olsun, yapacak bişey yok. bir tarafta flash var. superman olsan sen bir adım atana kadar flash dünyayı bin kere turlar.
0
stewie
(14.04.17)
(14)

var mı kaliteli adam?

kurnaz
türk tvlerine çıkmış, akademisyen ya da bilimsel anlamda var mı kaliteli insanlar?ilber ve celal şengör hepimizin bildiği insanlar zaten, tarihin arka odası, teke tek özeller var ek olarak güzel olan. bunlara benzer cidden kaliteli konukların geldiği programlar var mı? sallıyorum jeolojiden, tarihe
türk tvlerine çıkmış, akademisyen ya da bilimsel anlamda var mı kaliteli insanlar?

ilber ve celal şengör hepimizin bildiği insanlar zaten, tarihin arka odası, teke tek özeller var ek olarak güzel olan. bunlara benzer cidden kaliteli konukların geldiği programlar var mı? sallıyorum jeolojiden, tarihe olabilir ama ciddi olsunlar.

emin çapa, özgür demirtaş filan demeyin lütfen, çok hafifler ve anlattıklarını zaten biliyorum.

şu aralar bir şeyler yaparken youyutube dan ses olsun diye açacağımda.
0
kurnaz
(13.04.17)
sinan canan
0
freetakilir
(13.04.17)
@free
kriterlerime uymuyor kendisi, bir kaç programda dinledim.
0
🌸kurnaz
(13.04.17)
www.youtube.com

edit: senin iş zor. sen bize öner ya da ingilizce kaynaklara doğru koşmaya başla.
0
lazpalle
(13.04.17)
hapse tıkılmadan önce sevan nişanyan vardı.
0
nathanieltroy
(13.04.17)
@lazpalle

bu dayılarıda sevmiyorum hocam.
0
🌸kurnaz
(13.04.17)
sunay akın.

gerçek orda bir yerde vardı bir zamanlar.

murat belge
gündüz vassaf
şerif mardin

ayrıca ne diyoruz ne anlıyoruzdaki tonton amcalar gayet iyi ama tabi sevmiyormuşsun.
0
qazaqwsx
(13.04.17)
sevan mı kaliteli?
hani şu kavanozda bokunu biriktirip karısının başından aşağı döken?

bilgili bir troll o.
0
supermatik
(13.04.17)
kaliteli adamları ya işinden yada hapise atıyorlar.
0
pirlonun sakali
(13.04.17)
sunay akını sevmiyorum. goy goy yapıyor bence. küçükken dinlerdim "vayyy bee ne güzel biliyor" diye, ben büyüdüm anlattıklarının öğrendim, işin içini gördüm, anlattıklarının bazıları yanlış, kimisi hurafe, kimisi kurguymuş, bu değersizz kılıyor anlattıklarını gözümde.

hee kendisiyle süper muhabbet çevrilir lafım yok ama özel olarak dinlemem.
0
🌸kurnaz
(13.04.17)
Emre Kongar var,
Merdan Yanardag ile programi var tele1 tv1 de. Her gun isten geldikten sonra youtub'da izliyorum, programin tekrarini. 18 dakika programin adi.
0
speedy
(13.04.17)
@supermatik

bu mantıkla, celal şengör mü kaliteli? insanlara bok yedirilmesi normaldir diyen? diktatör darbeci paşayı öven celal şengör? böyle bir bakış açısı olamaz benim için. özel hayatındaki yorumları ve davranışları beni ilgilendirmiyor kimsenin. ben söyledikleriyle ilgileniyorum. yanlış cumhuriyet gibi bir kitap yazmış adama taparım bile ben. katılmayabilirsiniz, herkesin fikrine saygı duyuyorum.
0
nathanieltroy
(13.04.17)
ya arkadaşlar kavga etmeyin şurada yahu :) seversiniz sevmezsiniz, ama şu soru altında yapmayın lütfen :)
0
🌸kurnaz
(13.04.17)
ne diyoruz ne anlıyoruz programı vardı trt okulda

ahmet inam
mehmet ali kılıçbay
cengiz güleç

beraber program yapıyorlardı
0
freebird5406_2
(13.04.17)
Celal hocaya kalitesiz diyip Sevan Nişanyan'a tapan adamları göstermiş bir soru olmuş, çok teşekkür ederiz öncelikle.

Celal Hoca'nın kütüphanesinde olna kitaplara göz atmaya ( bak okumaya demiyorum ) ömrü yetmeyecek, üyesi olduğu bilimler akademisi ülkelerinin kapısında vize almak için dünya sıra bekleyen adamlar gelmiş burada 1 konuşmasının kesilmiş bir kısmını youtubeden izleyip sallıyorlar. Adam orada bok yemenin fizyolojik etkilerini anlatırken sorulan aptal sorular yüzünden çarptırılan konu ile birlikte anlatıyor. Sonra bunu kesip postal yalayıcıları böyle böyle dedi diye anlatıyorlar tek videoda. Adamın Kenan Evren'i sevmesi gayet tabii, bunca yıllık akademik kariyerince adamı tek tebrik eden devlet büyüğü bu adam, sen olsan sempati duymaz mısın? Kaldı ki bu adam 13 yaşında orduda Almanca-Fransızca çeviri yaparak görev almış, sen hangi donanımın ile bu adama yetersiz diyorsun şimdi?

Uğruna taptığın Sevan "Sırf dersim’de 13.000 kişiyi köpek gibi itlaf ettirdi, hem silahlarını toplatıp liderlerini bertaraf ettirdikten sonra." gibi sözlerle Atatürk'ün yaptığı eylemi de eleştiriyordu. Hemde bahanesini de söylemiş biz yorulmayalım diye"“almanlar yapıyorsa bizim neyimiz eksik”ten öte bir mantığı olmayan bir manasız katliamdı.."" bu yüzden yapmışız. Yahu bu mantık ile bu işe kalkışacak adam(Atatürk) 1930 senesinde "Hitler ve Musolini için dikkatli olun bu 2 lider kişisel hırsları uğruna tüm dünyaya savaş açıp, toplumlarını zerre umursamadan...." diye sürüp giden bir açıklama yapar mı? Bu adam mı Almanlara özeniyor? Sen kime taptığını bir daha gözden geçir bence.

Soruya cevap da Murat Bardakçı diyorum kendisi de son derece donanımlı bir isimdir.
0
gozu acik sevisen yahudi
(13.04.17)
(10)

erkekler, giyim alışverişinizi nasıl yapıyorsunuz?

reavelyn
soru başlıkta aslında ama açayım biraz:ben de erkeğim öncelikle, bu biraz da isyan duyurusu. istanbul'da yaşıyorum, kadıköy'e ne zaman gitsem kadın giyimine yönelik pek çok ufak tefek dükkan görüyorum. buralarda hem ucuz hem hoş hem de çok çeşitli kıyafetler satılıyor. ne zaman bi kız arkadaşım giri
soru başlıkta aslında ama açayım biraz:

ben de erkeğim öncelikle, bu biraz da isyan duyurusu. istanbul'da yaşıyorum, kadıköy'e ne zaman gitsem kadın giyimine yönelik pek çok ufak tefek dükkan görüyorum. buralarda hem ucuz hem hoş hem de çok çeşitli kıyafetler satılıyor. ne zaman bi kız arkadaşım girip bakayım mı dese ben de peşinden girip ondan daha çok, hayranlıkla bakıyorum bu kadar farklı giyim olanağı olmasına.

erkekler için olan ve büyük giyim mağazaları olmayan her yer apaçi tayfasına hitap ediyor, en azından benim gördüklerim. ya apaçi ya hipster, abidik gubidik şeyler. lc waikiki, zara, h&m, mavi gibi yerlerde birbirinin aynısı kıyafetler satılıyor ve gereksiz pahalı buluyorum büyük kısmını.

nasıl yapalım giyim alışverişini? illa bu zincir markalara mı zincirletelim tarzımızı?
0
reavelyn
(13.04.17)
okurken gözüm yaşardı. Gel bi sarılalım. İnternetten bulursan bana da link at.
0
demirKamil
(13.04.17)
erkekler öyle kıyafete fazla para harcamadığı için hem mağaza sayısı az hem de mağazalardaki bölümler az.

öncelikle tarzın nedir onu belirle. sonra da ona göre mağaza seç. örneğin ben smart casual yada suit giyiniyorum. o sebeple de sarar - çift geyik karaca - sabri tuncer gibi yerlerden giyiniyorum. özellikle karaca'nın takımları dehşet güzel, hem kumaş hem de kesimi çok çok iyi.
0
hosein
(13.04.17)
ula bu hipsterler size ne etti?
0
qazaqwsx
(13.04.17)
Zara, Mango, Tommy, Lacoste, Vakko, Bisse falan buralar iyidir. Alışverişe vakit ayırmak lazım ve ürün denemekten de bıkmamak lazım. En iyi kombin/seçimini böyle yaparsin
0
MaNOfTheYear
(13.04.17)
biraz reklam gibi olacak ama
farklı tişörtler istiyorsan :

www.eksiduyuru.com
0
supermatik
(13.04.17)
asos, zalando favorilerim.

topman'den alırdım bir ara. zara-mango söylenmiş zaten.

ve kahretsin ki fazla seçeneğimiz yok.
0
cemiyetin ünlü siması
(13.04.17)
lc waikiki ve h&m pahalıysa her yer pahalı gelecektir. hadi h&m'de birkaç ürün gerçekten pahalı olabiliyor ama genel olarak son derece ucuz bir yer. lc waikiki çok çok ucuz. ben açıkçası h&m'den yapıyorum alışverişlerimin çoğunu. tişörtleri, pantolonları falan çok güzel bence.
0
nathanieltroy
(13.04.17)
Dostum duygularıma tercüman olmuşsun resmen. Bunu en son sevdiceğimle alışverişe çıktığımda düşünmüştüm.

Marka olan mağazalardan 300-400 liraya alacağı bir kıyafeti butik bir mağazadan 120'ye aldığını görünce gözlerim yaşardı. İç geçire geçire baktım resmen ya.

Karaca'dan hatemoğlu'ndan aldığım ceketin ne modelini ne de oturuşunu bulamadım hiç. Varsa bulan duyan gören, beni de yeşillendirsin.

Spor giyime de yeni yeni başladım. Spor giyim için de bildiğiniz varsa yeşillendiriniz lütfen.
0
sylr
(13.04.17)
bu tarz belirleme kısmı da sıkıntı benim için. bu konuda yardımcı olmak isteyen birileri özelden bana yazarsa çok sevinirim, fotoğraf falan gönderirim gerekirse. çocukluğumdan beri "elime ne geçerse" giyinmekten sıkıldım, belki bir şeyler değiştiririm. ufak tefek değişiklikler istiyorum artık :D
0
🌸reavelyn
(13.04.17)
o sorunu elimden geldiğince basic takılarak kendimce aştım. örneğin yazın kot-tişört, kışın da kot üstü kapüşonlu ya da kot üstü gömlek üstü kazak.
ölçülerim iyi olduğundan giydiklerim bana yakışıyor da oradan kurtarıyorum. yoksa negatif durumu pozitife çevirecek kadar giyinmeyi bilmem.
bazen farklı şeyler denemek istiyorum: örneğin geçen sonbahar şu soluk çiçek desenli gömleklerin üzerine blazer ceket giyenlere özendim ve denemek istedim ama, vazgeçtim. o gömlek, o ceket aranacak da bulunacak filan. üşendim...

alışverişten anladığım almam gereken şeyi belirleyip, bir avm içinde mağaza gezerek onu bulmaya çalışmak. yeni bir marka "keşfettiğimde" sevindirik olmak. (üç ay kadar önce jack&jones'u keşfettim mesela. bayağı iyiymiş, varlığından haberim yoktu)

keşke zaman olsa da her şeyin ucuzunu, iyisini kovalasam. pasajlarda gezinip beş 10 TL'lik süper tişörtler, 30 TL'lik süper pantolonlar, şortlar bulsam.
0
filteria
(13.04.17)
(1)

son haberi goruntule ile son haberleri goruntule ayrimi nasil yapiliyor?

mayeskuel
ingilizce sayfa yapiyorum. solda en guncel 1 haber olacak. sagda da son 3 haber olacak.baslik olarak sola see latest news sagdakine de see recent news yazayim dedim ama emin degilim. sizce?
ingilizce sayfa yapiyorum. solda en guncel 1 haber olacak. sagda da son 3 haber olacak.

baslik olarak sola see latest news sagdakine de see recent news yazayim dedim ama emin degilim. sizce?
0
mayeskuel
(11.04.17)
sol -- >latest news

sağ -- > top stories / hot news
0
qazaqwsx
(11.04.17)
(9)

arkadaşlık ilişkileri

gkct
diyelim aranızın iyi olduğu arkadaşlarınız artık sizi o kadar da arayıp sormamaya başlıyor siz arayıp sorsanız bile. iyi niyetle " bak eskisi gibi değilsin" demek bile işe yaramıyorsa ne yapalım? trip mi atalım? yoksa umursamayalım mı? ya da karşı taraf hiçbir şey olmamış gibi davranırsa ne yapalım?
diyelim aranızın iyi olduğu arkadaşlarınız artık sizi o kadar da arayıp sormamaya başlıyor siz arayıp sorsanız bile. iyi niyetle " bak eskisi gibi değilsin" demek bile işe yaramıyorsa ne yapalım? trip mi atalım? yoksa umursamayalım mı? ya da karşı taraf hiçbir şey olmamış gibi davranırsa ne yapalım?
0
gkct
(11.04.17)
mecburlar, sık sık arayıp sıcak konuşmak zorundalar!
Bu işin şakası tabi,

Bir sorun mu var diye sorulur, eğer sorun yoksa aramak istediğinizde arar, istemediğinizde aramazsınız.
Çok da güvenmeyin o arkadaşlara madem.

Fakat şunu da karıştırmamak lazım, sıkıntınız olduğunuzda yanınızda olup olmaları en önemli kriter arkadaşlıkta,
0
michael_knight
(11.04.17)
ben de aramam. neyi zorluyosun ki daha?
0
cekilmis gayfe
(11.04.17)
Aramiyorum.şu saatten sonra mantıklı bir açıklaması yoksa kimsenin nazını çekemiyorum. Yaşım ilerledikçe daha tahammülsüz biri oldum. Tavsiye ederim.
0
cabiday
(11.04.17)
Ben böyle durumlarda kişiyi kendi haline bırakıyorum. Neden aramıyorsun vs belki bir kere derim. O da bir sorunu mu var diye anlamak için. Sonra ararsa normal olduğu gibi konusurum. Aramassa da bişey yapmam.

Ama daha mesafeli arkadaşımsa belki bir problemi vardır, zaman bulamamıştır der ararım. Aramıyor diye aramamazlık yapmam. Aradaki fark diğerinin sebepsiz yere eskisi gibi olmamasının verdiği his.
0
antikitleruhlu
(11.04.17)
zorlamıyorum. eskisi gibi değil muhabbetlerimiz. biz büyüdük, kirlendi dünya.

ve onlar evlendi, çoluk çocuğa karıştı. iş güç, sonra ev, araba...

ben takıldım kaldım öyle bir yerlerde. ne doğru dürüst bir iş güç ne bir varlık ve ne de eş falan.

hayallerimin peşinden gittim, daha doğrusu gitmeye çalıştım, olmadı. sonra hiç hayal etmediğim, saçmasapan bir işte, hiç frekanslarımın uyuşmadığı insanlarla ve sadece geçinirsem "ohh be" diyecek kadar kazandığım bir yerde ömür çürütüyorum.

suçlusu benim. bu sebepten, kimseye kırgınlığım yoktur.
0
runfor
(11.04.17)
yakın olduğum mesela 3-4 arkadaşlık bir grup var çocukluktan beri görüştüğüm biz bazen aylarca hiç haber vermeyiz birbirimizden (iş güç şehir ülke farklılıkları vs) ama sonra sanki hiç bişi olmamışız gibi muhabbete kaldığımız yerden devam ederiz. biliriz ki kotü bir durum olsa hemen yardıma koşacağız. bu yakınlıktaki kişi ise hiç bişi olmamış gibi devam.

diğer türlü o aramıyorsa değer verdiğin bir arkadaşınsa niye konuşup durumu söylemeyesin ki? arkadaşın o sonuçta ha baktın değişmiş sen de ona göre davranırsın ama çok kasacak bir durum yok.
0
qazaqwsx
(11.04.17)
Bazıları zorlar. Ben o grupta değilim.
0
manuel mandalina
(11.04.17)
qazaqwsx + 1
Kopmalar illa ki olabilir. Sevgilis olur, kopar; çocuğu olur ve kopar; bunalımda olur, benle uğraşamaz. Hepsini geçtim, eskis kadar benimle paylaşacağı şey yoktur ve aramaz. Yani, eskisi gibi değiliz diye özlerim ama sonuçta eskisi gibi olmak zorunda değil. Yakın arkadaşsa kaldığı yerden devam ederiz. Çok yakın arkadaşımla bir aydır falan görüşmüyoruz ama başına bir şey gelse arayacağını bilirim, başıma bir iş gelse ararım. Keza öyle bir arkadaşım iki gün önce aradı.
0
aychovsky
(11.04.17)
çok çalışıyor olabilir, canı sıkkın olabilir, kabuğuna çekilmek istemiş olabilir.
ya da aklında başka şeyler vardır.
çok da üstüne varmamak lazım bence.
akışına bırakmak en doğrusu.
her ilişkide olduğu gibi dostluklarda da iniş çıkış olması normal, sürekli aynı randımanı beklememek gerek sanki.
0
blatta hiberna
(11.04.17)
(7)

Ekmek yemiyorsam pilav , makarna yiyeyim mi?

dunyatuhaf
Ekmeği kesip ne yapacağım, günde 2 ekmek yiyen adamım.Ekmek yerine ana yemeklerin tanıma pirinç , bulgur pilavı veya makarna eklesem Nasıl olur ?
Ekmeği kesip ne yapacağım, günde 2 ekmek yiyen adamım.
Ekmek yerine ana yemeklerin tanıma pirinç , bulgur pilavı veya makarna eklesem Nasıl olur ?
0
dunyatuhaf
(11.04.17)
bulgur olur. pirinç olmasın. makarna da olumlu ama abartma.
0
cekilmis gayfe
(11.04.17)
Bunları yiyip ekmeği kesince bi ilerleme yaşamış olmayacaksın.
0
angelus
(11.04.17)
Hoş olmaz
0
pastörizesüt
(11.04.17)
makarne yeme, lavaş ye.
0
stewie
(11.04.17)
pirinç, makarna cart curt hep şeker ekmeği kesip onları yersen yine kilo alırsın..

bulgur aralarında daha iyi tabii..
0
qazaqwsx
(11.04.17)
Günde iki ekmeği nasıl yediğin de önemli. Günde 3 öğünde toplam 2 ekmek, adamı öldürür. Beyaz ekmekse insülin direncinin ebesine selam verip şeker yapar, Kara ekmekse de bolca kaloriden yağa dönüşür.
Ekmeği kes, yerine bulgur tüket. Diğer yandan 3 öğünü 5-6'ya çıkar.
Bizim mahallenin apaçi berberi bile yapıyor. Herif kas yaptı sağlam. Akşam yemeğini 3 parçada yiyor. Bol bulgur pilavı be tavuk vardı en son. Saat 17, 18.30, 20 şeklinde gibi gibi.
Sabah kahvaltıda da ekmeği kesmenin tek yolu az yağlı bol yeşilli omlet. Bi dene. İki yumurtayı az peynirle ye. Öğleye kadar acıkırsan sorun ara kendinde.
Öğle yemeğinde de ekmek yerine pirinç pilavına abanırsan doyucam diye, kendini yiyecek otomatının önünde bulursun saat 4'te. Bunun yerine öğle yemeğinde yemediğin ekmeğin yaratabileceği açlık hissini bastırmak için yanında meyve bulundur.
Vücudunu sen ikna edeceksin. Sen yöneteceksin. Kontrolü kaptırma.
0
cliquot
(11.04.17)
Mercimekten, kinoadan kendi lavaş ekmeğini yapabilirsin üstelik proteinli. İnternetten tarif araştırıp her şeyini kendin yap. Un yerine badem unu, chia unu, kinoa unu filan kullanabilirsin hepsi aynı kıvamı veriyor. ÜStelik hepsini çok kolay evde yapabiliyorsun.

Şu kıyma ile enfes oluyor ve yapımı çok basit:

www.badeninsekeri.com

Fırındaki ekmeklerin unlarının çoğunda ağartıcı kullanılıyor zaten, kıvamı artsın diye de gluten oranı yüksek unlar kullanılıyor hepsi uzun dönemde zararlı.
0
neferkitty
(11.04.17)
(5)

Sizce aile ile dinin, etnik kokenin, egitimin iliskisi nedir?

duyurumvar
Soruyu tam olarak soramadim sanirim. Diyelim dindar bi ailede yetisdiniz veya milliyetci bir aile veya yuksek egitim gormus bir aile veya tam tersi. Sizce bu varsayimlarin sosyal hayata veya sosyallesmeye etkisi nasil yansir?
Soruyu tam olarak soramadim sanirim. Diyelim dindar bi ailede yetisdiniz veya milliyetci bir aile veya yuksek egitim gormus bir aile veya tam tersi. Sizce bu varsayimlarin sosyal hayata veya sosyallesmeye etkisi nasil yansir?
0
duyurumvar
(10.04.17)
direkt yansir ama degismek mumkun, cunku ailede ogreniyorsun her seyi davranislarin dusuncelerin sekilleniyor ama disari ciktikca, okudukca, izledikce farklı bakislar gordukce degismek mumkun aile kotu demiyorum her zaman hangi dusunce daha dogru onu da bilemeyiz, benim icin cok etkili aile insan icin. o yuzden lutfen herkes anne baba olmasin ruh hastasi, yeni fikirlere kapali cocuklar yetistirmesin lutfen.
0
tiredpanda
(10.04.17)
cok etkili
0
eksimeksi
(10.04.17)
sadece şu bile örnek olabilir, bir kesim amcasının kızıyla evlenmeyi hayal ederken öbürü 7 göbek akrabayı kardeş görür. bunu birisi iyi birisi kötü diye demiyorum, ama yetiştirilme durumu yani, bu kadar farklı olabilir.
0
atalet momenti
(10.04.17)
aile de din konusunda bir ekstremlik varsa aşırı tutucu ise falan benim gördüğüm çocuk daha açık görüşlü oluyor. ters tepiyor gibi. ancak tabi bu benim gördüğüm genel de..

ancak siyasi konularda genelde aile ile paralellik oluyor milliyetçi aile milliyetçi çocuk gibi.

ancak mesela tutucu olmayan bir ailenden de tutucu bir çocuk yetiştiğini de görmedim.

tam doğrusal bir ilişki yok. etkisi var ama ters yönde mi olur aynı yönde mi olur bilemiyorum. soruyu zaten tam anlamadım cevabımı hiç anlamadım :D
0
qazaqwsx
(10.04.17)
Her zaman olmasa da gordugum kadariyla cocuklar aileleriyle ayni duzeyde dindarlik yasiyorlar. Hatta egitim duzeyi kendi ailesinin pek de ilerisine ne yazik ki gidemiyor. Ailesi genelde cocugu kendisi gibi dusunen okullara, kurslara (ki cesit cesit var) gonderiyor. Kurslarin bazilari cocuklarin beyninin yikiyor. Egitimli aileler cocuklarini daha cagdas okullara gonderiyor boylece zihinleri hurafelerle dolmuyor. Her zaman diyorum aileden daha etkili bir okul olamaz.
0
Traveller
(11.04.17)
(6)

Intermittent Fasting'e başlıyorum

fakyoras
selam,Intermittent Fasting'e başlıyorum. saat 13'te öğle yemeğine kadar bir şey yemeyeceğim. öğlen tavuk ızgara ve yoğurt yerim yanında yağsız salata ile.saat 16 gibi hafif acıkma başlıyor genelde, bu sırada badem yerim diyorum. saat 18.30 gibi spor. (1-1.30saat sürüyor genelde)saat 20'de son yemek
selam,

Intermittent Fasting'e başlıyorum.

saat 13'te öğle yemeğine kadar bir şey yemeyeceğim. öğlen tavuk ızgara ve yoğurt yerim yanında yağsız salata ile.

saat 16 gibi hafif acıkma başlıyor genelde, bu sırada badem yerim diyorum.

saat 18.30 gibi spor. (1-1.30saat sürüyor genelde)

saat 20'de son yemek (bunda da tavuk ızgara yerim sanırım veya hindi) ve kapanış.

sizce nasıl bir program bu ?

ekmek, hamur işi, makarna, şeker hayatımdan tamamen çıkartmayı düşünüyorum. ekmek ve şekeri zaten kullanmıyordum, simiti de çıkaracağım :S

Ekleme: @angelus senden onay geldiyse tamamdir :) kahveyi de yazdim aklima.

@deranzo Su icecegim tabi ki :) onda feast yok :D tesekkurler sana da :) cenk erdem dinleyen gormek mutlu etti.

@Traveller kilomdan memnunum da amacim yag oranimi dusurup kas kutlemi yukseltmek
0
fakyoras
(10.04.17)
Güzel. Antrenman öncesi şekersiz bir kahve uyarıcı bakımından iyi olur.
0
angelus
(10.04.17)
2 litre de su iç.
0
deranzo
(10.04.17)
Ben bir ayı aşkın süredir 16-8 olarak uyguluyorum. Oldukça iyi bir beslenme biçimi. Faydasını çok gördüm.
0
hayde bre
(10.04.17)
aramıza hoş geldin. farkı hissedeceksin ;)
0
qazaqwsx
(10.04.17)
Sen zaten zayif bir sey degil miydin? :S
0
Traveller
(10.04.17)
Yağ alımını arttır, IF daha kolay olur. İki öğünde de yeşillik tüket.
0
arnold schwarzeneger
(11.04.17)
(11)

Şaşırtan ielts sonucu

livaist
Merhabalar, ieltsten beklediğinin cok altinda alan var mi? Cidden cok iyi gecen speaking bölümüm düşük. Writing desen o da cok düşük geldi ki buna şok oldum. Nasi bi puanlama sistemi var bunlarin? boyle bise basina gelen oldu mu?
Merhabalar, ieltsten beklediğinin cok altinda alan var mi? Cidden cok iyi gecen speaking bölümüm düşük. Writing desen o da cok düşük geldi ki buna şok oldum. Nasi bi puanlama sistemi var bunlarin? boyle bise basina gelen oldu mu?
0
livaist
(07.04.17)
speaking i bilemeyeceğim de writingte katılar. writing en zor puan alınan alani IELTS academic için bence.
0
qazaqwsx
(07.04.17)
hem speaking hem writing degerlendirmesi oznel yapiliyor. senin cok iyi dedigine degerlendiriciler kotu vermis olabilir.
0
cedex
(07.04.17)
itiraz edip de puanı yükselenleri duymuştum.
0
pinkpeony
(07.04.17)
Sinava hangi kaynaklarla hazirlandin?
0
rucka boji
(07.04.17)
evet, speaking benim de beklediğimden düşük geldi, ona şaşırmıştım.

writing ise genel olarak zor. iyi yazamadığımı biliyordum ve iyi bir puan gelmedi zaten.
0
king lizard
(07.04.17)
"çok iyi geçen speaking"
farklı, birleşik cümleler kurdun mu hep basit diyalog seviyesinde mi kaldı? Kelime çeşitliliği falan nasıldı bir sürü kriter var aslında.

writing
Notlandırma sistemi nasıl bilmiyorum ama genelden özele bir giriş, thesis statement, sonra 2-3 part/alt başlık halinde farklı fikirleri sıralamak örneklendirmek ve güzel bir sonuca varmak. Bunları yaptınız mı?

İlk kısmında da grafik yorumlama mı ne vardı, onda en uç değerleri yorumlayıp belli "fluctuate" gibi şeylerle bazı yerleri geçiştirip genel olarak tabloyu yazıya aktarmak gerekiyordu. Eksiksiz yaptığınıza inanıyor musunuz?

aslında baya sistemli bir yazı istiyorlar yani.
0
rodriguez2
(07.04.17)
writingte affetmezler. speakingte tamamen performansına bağlı zira adam sen doğru bildikçe konu değiştiriyor
0
eindaclub
(07.04.17)
bende bugün sonucu görünce baya şaşırdım. writing için farklı kelimeler kullansam bile kompleks cümle yapıları kurmadım o yüzden alacağım notu tahmin etmiştim.

ama speaking beni de çok şaşırttı. özellikle bana en sonda sordukları sorular o kadar zordu ki bunlara türkçe bile cevap vermemem demek zorunda kaldım. ve başkalarına sorulan sorular bana sorulsaydı kesinlikle daha yüksek puan alırdım.
0
you are my lethe
(07.04.17)
Speaking bekledigim ustunde gelmisti ve sasirmistim. Diger bolunler belki ama speakingde cuvallarim diyordum, en yuksek speaking geldi:)
0
stavro
(07.04.17)
Speaking cok iyi derken tabi ki de nativelike değilimdir ama gayet akici ve cok az hata yaparak konuştum. yani boyle hic honk diye kalmadim baya muhabbet havasında gitmisti gülüp eglenmistik yani.
Writing kisminda da zaten sürekli ingilizceyle hasir nesir olan birisiyimdir, kelime, grammar vs hatam cok azdır. İki taski da yazdim, arada bi paragrafta konunun biraz dagildini hissettim ama kesinlikle o kadar düşük ya da kotu yazmamisimdir.
itiraz etme de baya 160 dolares ve benim basvuruma yetismiyo sonuclar :\\
0
🌸livaist
(07.04.17)
160 dolar degil itiraz 285 tl. Bugun arayip sordum.
0
sckxyss
(07.04.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.