Giriş
(1)

Duyuru için eklenti (engelleme)

AlsterWasser
duyuru için sorularını görmeme cevaplarını görmeme üzerine eklentiler var mı çalışan?
duyuru için sorularını görmeme cevaplarını görmeme üzerine eklentiler var mı çalışan?
0
AlsterWasser
(30.01.23)
chrome.google.com

Cevap görmeme yok gerçi ama biri PR atarsa onaylarım.
0
plutongezegendegilmi
(30.01.23)
(9)

İngilizce Haber Siteleri BBC ve CNN gibi (Dünya'yı takip etmek)

put it in your appropriate place
BBC ve CNN'den hangi Haber sitelerini takip ediyorsunuz? Amaç sadece İngilizce'yi takip etmek değil, ayrıca Dünya'da ne olup bittiğini öğrenmek için.
BBC ve CNN'den hangi Haber sitelerini takip ediyorsunuz? Amaç sadece İngilizce'yi takip etmek değil, ayrıca Dünya'da ne olup bittiğini öğrenmek için.
0
put it in your appropriate place
(30.01.23)
Bild okuyorum her gün. İngilizce için de Washington Post yazıları biraz daha iyi.
0
dissendium
(30.01.23)
guardian'ın dili daha sade ana dili ingilizce olmayanlar için mantıklı.

yabancı basını takip ederken salt tek bir yere bağlı kalmıyorum ben. sonuçta meda hiçbir yerde bağımsız değil. sahiplerinin sesi hepsi günün sonunda.

le monde(fr)
guardian(ing)
aljazeere(ing)
takip ediyorum genelde.

yeni başlayan biriysen wsj ve nyt önermem ağır bir dil kullanılıyor moralini bozabilir anlamayınca.
0
pardus
(30.01.23)
site takip etmiyorum. twitter'da bu saydığın sitelerin hesaplarını takip ediyorum. reddit'te de belli subredditleri takip ediyorum. çoğu şeyden haberim oluyor.
0
false pretension
(30.01.23)
CNBC'den bakiyorum ben genelde ama tabii ki oradaki anlati finans odakli oluyor. Onun haricinde genel gundem olarak facebook'ta guardian'in sayfasi dusuyor feed'ime, oradan bakiyorum.
0
hot potato
(30.01.23)
Bloomberg (TR olan değil).
0
alfired
(30.01.23)
Twitter’da çok kaynak var.
0
but that was just a dream
(31.01.23)
O medya da kendi patronunun atvsi halktvsi. Gerçeği yazmıyorlar. Bu yüzden Amerikalı seni kürtlere toplama kamplarında soykırım yapan ışidci bir selefi zannediyor. Çok merak eden için dendiği gibi twitter paylaşımları var. Kendi devletinde ne döndüğünü çözmüş kişilerin tvitlerini okursun en fazla. ben şahsen kendi ülkemde ne döndüğünü anlamış değilim. anlamaya da çalışmıyorum it izinin it izine karıştığı ortamda at aramaya çalışmıyorum. Boşver en güzeli sen haram yemeden şerefinle yaşamaya bak bence. Gerisi zaten sen bilsen de bilmesen de bir şey değişmiyor.
0
Batuhanolabilir
(31.01.23)
moon of alabama
fisted by foucault (substack)
unz.com
takimag
vdare
steve sailer'ın yazdığı her şey
0
sert siyah krom
(31.01.23)
BBC ve CNN aracılığıyla dünyayı takip etmek A Haber'le TR gündemini takip etmek gibi bişey. Hiç okumasan en azından yanlış bilmezsin.

En güzeli Twitter'da belli bi konuyla ilgilenen "bağımsız" kişileri bulup onları takip etmek. Bi de haber değil de "köşe yazısı" kıvamında yazılar için substack önemli, fisted by foucault çok güzel @sert siyah krom'un da dediği gibi. Steve sailer da twitter'cı, kendisini değil de onu RT edenlere bi göz atabilirsin. Kendisi çok bayık yazıyor.

Bonus: Twitter hesaplarına örnek:

twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
0
plutongezegendegilmi
(31.01.23)
(16)

gidip yasamak istediginiz zaman dilimi

antikadimag
eski turk filmlerini izlerken goruyorum bazen. 1970'lerden 1990'lara kadar istanbul'a inanilmaz bir ozlem duyuyorum. halbuki 90'larda ankara'da dogmus bir turk genci olarak bu ozlem cok sacma. ancak sanki gercek mutluluk o zamanlarda oradaymis gibi. sizin de boyle keske o zamanlarda surada yasayabi
eski turk filmlerini izlerken goruyorum bazen. 1970'lerden 1990'lara kadar istanbul'a inanilmaz bir ozlem duyuyorum. halbuki 90'larda ankara'da dogmus bir turk genci olarak bu ozlem cok sacma.

ancak sanki gercek mutluluk o zamanlarda oradaymis gibi. sizin de boyle keske o zamanlarda surada yasayabilseydim dediginiz zamanlar ve mekanlar var mi?

tamamen fantazya.
0
antikadimag
(27.01.23)
Tetriste 8 bit lambada şarkısı eşliğinde uzun çubuk beklediğim günleri al, biraz ataride japonca altyazılı tsubasa oynadığımız günleri ekle, bir tutam da ericsson T28s'in çıktığı zamanlar fıstık yeşili ekranda sms çekmeleri katıp karıştır. Bütün bunların ortalaması.
0
onemoremile
(27.01.23)
Şöyle güzel bi yazı var konuyla ilgili, fakat ben gelecek konusunda yazar kadar iyimser değilim:

thefloatinglibrary.com
0
plutongezegendegilmi
(27.01.23)
70'lerdeki İstanbul'u görmek isterdim.
0
dissendium
(27.01.23)
Doğmak istediğim sene 2980. 90ların ortasında doğan biri olarak milenyuma girişi hayal meyal hatırlıyorum ama şöyle milenyum partisinde eğlenen bi genç olmak isterdim ama geçmişte de asla doğmak istemezdim o yüzden 2980 iyidir. İki olasılık var ya insanlık yok olmuştur ya da günümüzdeki sorunların %99'u çözülmüştür:D

70ler 90lar falan cep telefonunun internetin olmadığı bi dönemde gençlik yaşamak istemezdim. Daha da eskisinde sağlık da tehlikeye giriyor ilaçlar aşılar falan. Geçmişte doğma isteğini asla anlamıyorum.
0
nundu
(27.01.23)
1940lar amerika
0
ShadowOfMoon
(27.01.23)
Valla bu soru arkadaşlar arasında da geçiyor çok. Ben spesifik bir zaman dilimi seçemiyorum arkadaşlarımın aksine. Klişe olacak ama tüm zamanların zor tarafı var. Tamamen heyecan olsun diye zaman makinesinde random bir tarihe gönderilmek isterdim. Böyle çark çevrilsin nerde durursa oraya ışınlanayım.
0
Amaranta ursula
(27.01.23)
antikadimag hocam ayni hisler bende de var. ancak analiz edince bunun yesilcamla alakali oldugunu dusunuyorum

tatli guzel yesilcam filmlerinde dogru duzgun hic kis olmuyor. hatta kapicilar krali filmini cocukken izledigimde cok sasirmistim. o zamana kadar istanbulda oyle bir havanin ve carpik kentlesmenin olacagi hic aklima gelmemisti
0
foster
(27.01.23)
sadece geçmişi seçebiliyoruz sanırım? yani gördüğümüz bildiğimiz zaman dilimlerinden? öyleyse 2022 diyeyim en yakını o. mekan da tabiki U.S.A.!

teknoloji her şeyden önemli benim için. bir gün uyanıp kendimi 70'lerde 80'lerde filan bulsam sıkıntıdan intihar ederdim herhalde... internet olmadan bilgisayar olmadan... geçmişe gitmeyi değil geleceği görmeyi isterdim. genel olarak yaşadığım ülke yüzünden geçmişte daha iyi olan, zamanla kötüye giden şeyler elbette var. şu daha iyiydi bu daha iyiydi diyeceğim bin tane şey çıkar türkiyede ama dünya globalleşmişken teknoloji bu seviyeye gelmişken genele bakarsam asla eskiyi güzelleyemem. gelişime kapalı biri değilim.
0
konetsu
(27.01.23)
roma imparatorlugunda zengin bir romalı olmak isterdim :)
0
sizofren06
(27.01.23)
15 yaşına kadar olan zamanımı yaşamak isterdim. Her türlü mutlu, gece korkmamı saymazsak =)
0
mslny
(27.01.23)
geleceğe gidemiyo muyuz? ben 3binleri görmek istiyorum. hatta mümkünse bilincimi şimdiden kopyalayıp saksı gibi kenara koysunlar ben izliyim neler oluyo. o bile ok.
0
entropik
(27.01.23)
@konetsu +1
Teknolojiyi, modern tıbbı bırakıp da geçmişe hayatta dönmem. Ha 80'lerin başına dönüp Apple, Microsoft vs hisseleri alabilirdim, o olur.
0
kobuzchu kiz
(27.01.23)
M.S. 5000 falan güzel olurdu herhalde. Geçmişi ancak ziyaret ederim. Yaşayamam orada. Düşünsene romantik romantik eski zamanları söylüyorsun, kimisinde domates, kahve, patates falan yok. Bazılarında sebze ya da et yediğinde ölüyorsun. Bazılarında penisilin yok, bazılarında alerji iğnesi/hapı yok. Çocuk felci, dizanteri, veba kol geziyor. Bazılarında internet yok, televizyon yok, kitap okuyayım dersen şimdiye kadar okuduğun kitapların %90'ı henüz yazılmamış...

Eğlencenize turp sıktığım için üzgünüm. Geçmiş zamanları ziyaret edip dönmekten söz edeceksek hepsine varım ama ortalama insan ömrünün 30-35 olduğu, hijyenin h'sinin olmadığı sıkıcı zamanları yaşamak için tercih etmezdim. Gelecek için de biraz ileri tarih söyledim umarım teknoloji, tıp vs. yeterince ilerlemiş olur o sırada. Siyasal İslam'dan da komple kurtulmuş oluruz.

Geleceğe gidemiyorsak @konetsu'yu görüyor ve 2 artırıyorum. 2020 ABD. Coin piyasasına girer parayı kaldırırım en azından.
0
nawar
(27.01.23)
gelecek zaman diliminde zengin olmayı isterdim napiyim geçmişi açar vikipediden okurum ne olmuş ne bitmiş.
0
Hallegadola
(27.01.23)
ortacag'da bir tavern isletmek isterdim.
0
baldur2
(27.01.23)
90'lar new yorkunda yasarim
0
hot potato
(27.01.23)
(6)

Aştiden Polatlıya nasıl gidebilirim?

pink ja
Merhaba askerlik yerim Ankara/Polatlı çıktı. İstanbul'da yaşıyorum. YHT'de bilet kalmamış. Doğrudan İstanbul Polatlı arası otobüs firması da bulamadım. Bu yüzden Aştiye gidip oradan Polatlıya gitmek istiyorum. Yanımda akıllı telefon da olmayacağı için sıkıntı yaşamak istemiyorum. Bu arada 4 şubat cu
Merhaba askerlik yerim Ankara/Polatlı çıktı. İstanbul'da yaşıyorum. YHT'de bilet kalmamış. Doğrudan İstanbul Polatlı arası otobüs firması da bulamadım. Bu yüzden Aştiye gidip oradan Polatlıya gitmek istiyorum. Yanımda akıllı telefon da olmayacağı için sıkıntı yaşamak istemiyorum. Bu arada 4 şubat cumartesi günü gideceğim. Bilgi verirseniz sevinirim.
0
pink ja
(27.01.23)
Üç yıldız mı ne öyle bi firma vardı, onun otobüslere biniyorsun AŞTİ'den, Polatlı garda indiriyorlar.
0
plutongezegendegilmi
(27.01.23)
tüm eskişehir otobüsleri de polatlıdan geçer. aştiden sorup binin birine. tren garı ters zaten, hem de sincana kadar tren de yavaş gidiyor. otobüs daha kolay olur.
0
sirkelimon
(27.01.23)
kime sorsan gösterir zaten. güvenliklere de sorabilirsin.
0
jelly bear
(27.01.23)
İstanbuldan Eskişehire, Eskişehirden Polatlıya bilet alın. Ankara-Polatlı 45 dk-1saatlik yol, boşu boşuna 2 sefer git gel yapmayın.
0
bos dusunce balonu
(27.01.23)
eskişehir'den git +1
ankara'dan manasız uzak
0
tantavizisyon
(27.01.23)
eskişehir'den git +2. ben onu düşünemedim. bu yol daha mantıklı.
0
sirkelimon
(27.01.23)
(11)

seçim dönemi tehlikesi hissediyor musunuz?

estranged
yurt dışından bir arkadaşım ilk defa istanbul'a ziyarete gelecekti. bileti aldıktan sonra seçim tarihi açıklandı ve her ikisi de aynı haftaya denk geldi.ben arkadaşıma uçuşunu ertelemesini söyledim. bilet bedelinin %20'sinin yanacak olmasına rağmen. çünkü seçim atmosferinde olabilecek şeyler aklıma
yurt dışından bir arkadaşım ilk defa istanbul'a ziyarete gelecekti. bileti aldıktan sonra seçim tarihi açıklandı ve her ikisi de aynı haftaya denk geldi.

ben arkadaşıma uçuşunu ertelemesini söyledim. bilet bedelinin %20'sinin yanacak olmasına rağmen. çünkü seçim atmosferinde olabilecek şeyler aklıma geldikçe açıkçası korkuyorum. 7 haziran 1 kasım 2015 arası karanlık dönem halen aklımdan çıkmıyor.

siz ne düşünüyorsunuz? korkumu yersiz buluyor musunuz? siz olsanız ne yapardınız?
0
estranged
(26.01.23)
kimse bilemez bir şey yok deriz sabah köprüyü askerler basar da bence tamamen yersiz.
7 haziranla bugünün alakası yok.
bugün sokakta değil yapacaklarını mahkeme salonlarında falan yapıyorlar.
0
patronaj1
(26.01.23)
Valla ben yersiz bulmuyorum. Uzun süreden beridir bu ülkede pek güvende hissetmiyorum kendimi.
0
Amaranta ursula
(26.01.23)
hiç bir tehlike hissetmiyorum açıkçası. korka korka yaşanmaz. bugün almanya’da trende bir bıçaklama saldırısında iki kişi öldü. trde bir senedir teröre kurban giden insan sayısından fazlası abd’nin bir eyaletindeki okul saldırılarında ölüyor. olumsuz olaylara çok odaklanıyorsanız sosyal medyayı azaltıp psikoloğa gitmenizi öneririm.
0
roket adam
(26.01.23)
Secim haftasi degil de onumuzdeki aylardan endiseleniyorum ben biraz.

Unutmadik zamaninda secim oncesi neler dondu ankara'da
0
aguen
(26.01.23)
Artık seçimden bağımsız bir güvensizlik var. Ciddi bir fakirlik var. Bu suçu da tetikliyor. Sınır kavramı yok. Mülteci, iklim ve ekonomik kriz birarada.
0
scholar
(26.01.23)
İstanbul seçimden bağımsız olarak da güvenli bi yer değil, zorda kalmadıkça gitmem.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.23)
Korkunuzu yersiz bulmuyorum. Muhtemelen ben de aynini yapardim. Bu sistemsizlik ve belirsizlik hali yüzünden güven duyamiyoruz.
0
chihirovekohaku
(26.01.23)
Korkmayın. Korkunun hiçbir şeye faydası yok. Olması gereken neyse onu yapın. Keyfî ise ertelemek daha uygun tabii ama yine de korkmayın. Korku korkulacak şeyleri çeker. Korkmayı bırakın lütfen.
0
muhayyer divan
(27.01.23)
Artık sokağı geçtim türk internet ortamı bile zeka seviyesi düşük ve agresif bireylerle dolu.

Soruya cevap olarak, şu ortamda İstanbul'a gelmek tam bir zaman ve para israfıdır diyorum.
0
OrangeYellow
(27.01.23)
cok mantikli. ben de ayni tavsiyeyi verirdim.

benim de turkiye'ye donmem lazim bu sene. ama secimlerden sonrasini bekleyecegim. hele secim haftasi hayatta gitmem. manyak miyim?
0
antikadimag
(27.01.23)
Seçim haftasında sizin hatırlattığınız şekilde bir vaka beklemiyorum çünkü bundan çıkarı olan yok (o tarih için).

Ama ilk defa TR'ye gelecek birisinin tam da o hafta gelmesini ben de istemezdim. Seçim sonucu ne olursa olsun insanlar gergin olacaklar, sokakta olacaklar. Bazı çatışmalar illa ki yaşanacak. Ben olsam ben de erteletirdim.
0
pispinti
(27.01.23)
(3)

codility tarzı sitelerde iş için yapılan ön testler hk

huzurlarinizda huzursuzluk
Selamlar,Mesela iş için katıldığınız bu testte sonuca çok yaklaştınız ama tam olarak ekrandaki çıktı değil. SQL sorusu ve istenilen outputta null değerler falan da geliyordu benimkinde gelmiyordu. Join kısmını revize etmem gerekiyordu ama bi noktadan sonra sorgu uzadıkça iç içe geçtikçe hem kafam gi
Selamlar,

Mesela iş için katıldığınız bu testte sonuca çok yaklaştınız ama tam olarak ekrandaki çıktı değil. SQL sorusu ve istenilen outputta null değerler falan da geliyordu benimkinde gelmiyordu. Join kısmını revize etmem gerekiyordu ama bi noktadan sonra sorgu uzadıkça iç içe geçtikçe hem kafam gitti hem de süre çok kısırdı zaten, bozmak istemedim. yani özetle istenilen outputta null değerler varken benim yazdığım sorguda null değerler yok, gerisi aynı. Normal bir sınav olsa hoca gidiş yolundan puan verirdi :D bu tarz sitelerde nasıl oluyor, istenilen ile aynı değil diye hemen yanlış deyip red mi yiyor, kafama takıldı. Pozisyon yazılımcılık, programcılık değil ama teknik taraf evet.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(26.01.23)
Değişiyor ya.

Genelde birden fazla test case veriyorlar, mesela 10 tane case olsun, 5 tanesi birebir tutuyorsa 50/100 alıyorsun. Birebir tutmayanlardan (ya da timeout olanlardan) hiç puan alamıyorsun yani.

Ama bir tane case varsa seninkinde, başka türlü bir puanlama sistemi yapmış olabilirler. Çünkü 0-1 şeklinde bi puanlama sistemi anlamsız aslında.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.23)
yani çalıştırınca aslında aşağıda yazdı kabak gibi istenilen değil diye. Ben yine de yazdığımı gönderdim boş göndermemek için. Uğraştım üstelik ve dediğim gibi çıktı istediği gibi aslında ama eksik. Evet saçma geliyor insana doğru veya yanlış diye değerlendirilmesi, o yüzden yine de sormak istedim bu iş için yapılanlarda arkaplanda koda bakan birileri var mı acaba diye.
0
🌸huzurlarinizda huzursuzluk
(26.01.23)
Başvuran sayısına bağlı o.

10 kişi başvurduysa oturup bakabilirim geçemeyenlerin koduna da, ama 100 kişi varsa mümkün değil.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.23)
(2)

oda tasarım

dedim ben sana
mevcut eşyaları da kullanarak yenisi de alınacak şekilde elbette depolama alanı(yüklük dolabı, kiler vb.), hobi odası, giyinme odası tasarlamak için online ya da yüz yüze iç mimardan mı marangozdan mı kimden yardım alınmalı? ikea bu seçeneklerin içerisinde f/p olarak iyi midir başka yöntemler denenm
mevcut eşyaları da kullanarak yenisi de alınacak şekilde elbette depolama alanı(yüklük dolabı, kiler vb.), hobi odası, giyinme odası tasarlamak için online ya da yüz yüze iç mimardan mı marangozdan mı kimden yardım alınmalı? ikea bu seçeneklerin içerisinde f/p olarak iyi midir başka yöntemler denenmeli midir? tecrübesi olanlar paylaşabilirse sevinirim.
0
dedim ben sana
(26.01.23)
İkea marangoza göre bi tık pahalı gelebilir, ama faydası şu: parçaları düzgün alırsan taşındığın zaman yine kullanabilirsin. Marangozun yaptığı dolabı modüler bi şekilde söküp yeni yere uydurman çok zor zor.

Ben mutfak dolabını marangoza yaptırdım, kendi çizdi model beğendi vs. güzel de oldu, ama iç mimar daha güzel şeyler yapar muhtemelen.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.23)
instagramda magicboxrooms var. dediginiz gibi de yapiyor (mevcut esyalari koruyarak, eklemeler, marangozluklar vs)

eger iyi bir marangoz/usta bulursaniz (ki sanslisiniz demektir) tam sitediginiz gibi olur, bulamazsaniz da basiniza dert alirsiniz.

ben ikea dolaplarindan cok memnunum. uzun suredir de kendisiyle birlikteyiz ki ikeanin mobilyalarindan genelde sadece dolaplarini kullanirim. bir kere duzgun kurulum yapilirsa kapisinda kayma vs yapmiyor, icini istediginiz gibi ayarlayabiliyorsunuz ve ustelik degisiklik yapmak cok kolay cunku 5 yil sonra bile ayni dolabin ayni ic parcalarini bulabiliyorsunuz.
0
65 derece
(26.01.23)
(4)

maas zammi nasil isteyeyim

monicapp
uzaktan calisiyorum, sirketin cogu guney amerikadan, sirkette 1 sene dolmak uzere, onlarin kulturunde zam istemek ayip kacar mi yoksa adimi onlarin atmasini mi bekleyeyim?adim atacaksam mail ile mi yapayim slack uzerinden mi yoksa birebir gorusme mi talep etmek lazim
uzaktan calisiyorum, sirketin cogu guney amerikadan, sirkette 1 sene dolmak uzere, onlarin kulturunde zam istemek ayip kacar mi yoksa adimi onlarin atmasini mi bekleyeyim?

adim atacaksam mail ile mi yapayim slack uzerinden mi yoksa birebir gorusme mi talep etmek lazim
0
monicapp
(26.01.23)
ik var mı? varsa "benim 1 yılım doluyor, şirketin ücret güncelleme dönemi ne zamandır" vs. diye sorabilirsin. ik yoksa yöneticine. slackden yaz, resmileştirmeye gerek yok onlar sana yol göstereceklerdir
0
benaslinda
(26.01.23)
Güney Amerika çok geniş, misal Brezilya'da pek enflasyon olmuyor, Arjantin bambaşka vs.

Genelde enflasyonun çok olmadığı yerlerde bu "yıllık zam" konsepti olmuyor. Avrupalılara anlatamamıştım ben derdimi :D

Yine de bi arayıp sormanın zararı olmaz. Orada olmasa bile burada oldu, yapın bi miktar zam demenin bi ayıbı yok.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.23)
@plutongezegen maas dolar uzerinden ancak artik dolarin da ciddi bir enflsyonu var, yani para her turlu deger kaybediyor
0
🌸monicapp
(26.01.23)
yillik zam sadece enflasyon yuzunden verilmez, kidem icin de verilir. o yuzden sifir enflasyon olsa bile duzgun yerlerde ufaktan bile olsa yillik bir duzenleme olur.
0
antikadimag
(26.01.23)
(5)

şirketçe outdoor aktivite önerisi

leni 09
şirkette ekipçe outdoor aktivite yapacağız. yaklaşık 70 kişilik bir aktivite arıyoruz. Bbunun için öneriniz var mı? benim aklıma survivor tarzı parkur aktivitesi geliyor sadece bunun dışında öneriniz var mı acaba?
şirkette ekipçe outdoor aktivite yapacağız. yaklaşık 70 kişilik bir aktivite arıyoruz. Bbunun için öneriniz var mı?


benim aklıma survivor tarzı parkur aktivitesi geliyor sadece bunun dışında öneriniz var mı acaba?
0
leni 09
(25.01.23)
Paintball veya Oryantiring olabilir.

Herkes aynı anda bir arada olmak zorunda değilse karting veya bowling turnuvası da yapabilirsiniz. Gerçi parasını verip komple salonu/pisti kapatabilirsiniz. Bi görüşmek lazım mekanlarla.
0
chicha_v2
(25.01.23)
paintball veya bowling +1
0
kedi olmus gidiyorsun
(26.01.23)
70 kişi anca piknik olur hocam.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.23)
gruplar halinde, atv, rafting yada trekking yapılabilir. şile tarafında sanırım survivor parkuru olan bir yer vardı ama biz oraya 30 kişi falan gitmiştik. daha kalabalıkta çok bekleme olur insanlar sıkılabilir.
0
fernandoenes
(26.01.23)
Kalabalık ekiple rafting çok eğlenceli oluyor.
0
mustafakesekci
(26.01.23)
(3)

Martı ve türevleri kar ediyor mu

condom kurşunu
Her sokak başında farklı bir şirketin scooterı var. Herhalde cok karlı bir iş ki amip gibi çoğalmaya başladılar. Kar ediyrlar mı acaba yoksa işin iiinde başka bir iş mi var? Neticede bunlar digital şirketler birüsü alt yapı harcmaadı falan yapmaları lazım. Finansman gidekreri de koş gibidir sanki. D
Her sokak başında farklı bir şirketin scooterı var. Herhalde cok karlı bir iş ki amip gibi çoğalmaya başladılar. Kar ediyrlar mı acaba yoksa işin iiinde başka bir iş mi var? Neticede bunlar digital şirketler birüsü alt yapı harcmaadı falan yapmaları lazım. Finansman gidekreri de koş gibidir sanki. Dipte kar etmeleri imkansız gibi geliyor bana ama merak da ettim.
0
condom kurşunu
(25.01.23)
Hizmetin kendisinden para kazanamasalar bile inanilmaz degerli bir veri tabani olusturuyorlar.
0
another satisfied lover
(25.01.23)
Abi bi şey çıktıysa ve varlığını sürdürüyorsa kar ediyordur illa ki, ha ben hiçbirini kullanmadım ve hepsine acayip düşmanım, bazen kaldırımda falan toplu halde park halinde gördüğümde hepsini arabayla altıma alasım geliyor ama muhakkak iyi kazanıyorlardır, umarım bir an önce batarlar bi şey olur da yok olurlar.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(25.01.23)
Bi tek martı kâr ediyor, diğerleri sürünüyor.
0
plutongezegendegilmi
(25.01.23)
(4)

bilgisayarların ekran ışığının kapanması

Pertev nail
merhaba,işyerinde akşam herkes ekranları açık bırakıp gidiyor. 500 kişinin çalıştığı ve çoğu çalışanın çift ekranı olduğunu düşünürsek yüksek bir enerji maliyetine neden oluyordur diye tahmin ediyorum.gerçekten yüksek maliyeti olur mu? olursa bunu çözmek için otomatik bir mekanizma yapılabilir mi? m
merhaba,

işyerinde akşam herkes ekranları açık bırakıp gidiyor. 500 kişinin çalıştığı ve çoğu çalışanın çift ekranı olduğunu düşünürsek yüksek bir enerji maliyetine neden oluyordur diye tahmin ediyorum.

gerçekten yüksek maliyeti olur mu? olursa bunu çözmek için otomatik bir mekanizma yapılabilir mi? mesela saat 19:00 sonrasında tüm ekranlar kapansın açmak isteyen manuel olarak açsın.

ne dersiniz?
0
Pertev nail
(24.01.23)
Mekanik olarak sadece ekranların takılı olduğu bir priz hattına bağlı tek şartelle aç kapa yapılabilir.
0
Unde bach canim
(24.01.23)
Benim monitör güç tasarruf modunda 0.5W elektrik kullanıyormuş.

Geceden sabaha 12 saat açık kalsa, 6wh elektrik tüketir. 500 bilgisayar desen 3kwh elektrik. 2 lira falandı diye hatırlıyorum kwh fiyatı, o da gecelik 6 lira, aylık 180 lira ediyor.

Üzerinde düşünmeye bile değmez yani.
0
plutongezegendegilmi
(24.01.23)
benim lg de uyku modu, otomatik kapanma modu falan var. x saat sonra otomatik kapanıyor elle bi tuşa basılmazsa. monitör destekliyorsa tek seferlik bu kurulum yapılır, gece kapanır.
0
wct3 org
(24.01.23)
10 senelik monitörde dahi uyku modu mevcuttur heralde. Olay 500 kişilik şirkette client PC lerin hiç uykuya girmemesi. PC’ler uykuya girse zaten video sinyali kesilir. Monitör bi kaç saniye sinyal alamadığında o da ayni şekilde uyku modunda çok düşük bir güç harcar.
Bilgisayarlari uykuya sokmak bir çözüm olabilir. Ancak evden ofis bilgisayarına Remote Desktop ile uzaktan bağlananlar sorun yaşayabilir. Monitörleri tek switchle yönetirseniz ofiste mesaiye kalanlar etkilenebilir. En mantıklısı ana sunucudan client PC’lere wake on lan aktif olacak şekilde uyku modunun açılması olur sanırım.
0
melancholia
(25.01.23)
(9)

Seçimlerin 2. tura kalma ihtimali? (Tatil planı)

ditu
İkinci tür 28 mayıs'ta yapılacak. O hafta 30 bin tl'lik yurtdışı tatil rezervasyonu yapmıştım. Hesaplarıma göre şimdi iptal edersem 18 bin tl kadar geri alabiliyorum.Sizce seçim ikinci tura kalır mı yoksa ilk turda iş çözülür mü? Ne yapayım karar veremedim
İkinci tür 28 mayıs'ta yapılacak. O hafta 30 bin tl'lik yurtdışı tatil rezervasyonu yapmıştım. Hesaplarıma göre şimdi iptal edersem 18 bin tl kadar geri alabiliyorum.

Sizce seçim ikinci tura kalır mı yoksa ilk turda iş çözülür mü? Ne yapayım karar veremedim
0
ditu
(23.01.23)
Erdoğan ekonomi iyiyken %52 aldı. Artık bu orana yaklaşması çok zor. Yani Erdoğan'ın ilk turda seçimi kazanma şansı çok az. Muhalefete dönersek ilk turda seçimi kazanacak tek aday Mansur Yavaş. Ama sanırım Kılıçdaroğlu onu düşünmüyor. Bence 2. tura kalma olasılığı daha yüksek
0
coder85
(23.01.23)
Bence kalır. Kalırsa benim için de iyi olacak. Çünkü aöf final sınavı şu an 28 mayıs görünüyor ve ben İtalya'da olmalıyım o tarihte. 2.turda oy veremeyeceğim ama sonuçtan da emin gibiyim o nedenle çok vicdan yapmam.
0
bartholomew87
(23.01.23)
bence 2ci tura kalma olasılığı yok. türkiyede hiç bir seçim ikinci tura kalmaz.
ilk turda %51 le bitecek
0
astronom bey
(23.01.23)
12k yakmaya değmez
bi akrabana 1k ateşle rte yerine başkasına oy bassın daha mantıklı
0
bir soru sorcam
(23.01.23)
ikinci tur kesin gibi hdp'nin adayindan sonra
0
tantavizisyon
(23.01.23)
aday kk olursa 2. tura %100 kalır. bi de kaybeder. ama imam/yavaş olursa ilk turdan biter bu iş. en parlak döneminde 52 almış adamın bu krizde imam/yavaş'a karşı kazanma şansı yok.
0
beatbox yapan metalci
(23.01.23)
İlk turda biter. KK aday olacak hocam, %35'i geçmesi mucize olur. HDP aday gösterecek ama Selahattin hapiste, onlar da %7-8 aralığında kalır. Gerisi reis işte.
0
plutongezegendegilmi
(23.01.23)
Önceden parası verilmiş bir tatil planı var. Bence içiniz rahat olsun yapın tatilinizi.

İlk turda bitip bitmeyeceği HDP seçmeninin tutumuna bakar...
0
pispinti
(23.01.23)
Bence 2. tura kalacağından emin oldukları için tarihi geriye çektiler.
0
Lethe
(24.01.23)
(20)

Başarılı insanların ortak özellikleri neler ?

sassot
Sizin ya da çevrenizde gördüğünüz başarılı insanların hepsinde ortak gördüğünüz ne özellikler var ?
Sizin ya da çevrenizde gördüğünüz başarılı insanların hepsinde ortak gördüğünüz ne özellikler var ?
0
sassot
(23.01.23)
Sabah erken kalkmak verimi ciddi derecede arttırıyor.
0
romario
(23.01.23)
romario+1

rutini olan insanlar. mesaj saati itibariyle dahil değilim bu gruba.
0
kaichi
(23.01.23)
belli becerileri çocukluktan elde etmiş olmaları, pozitif aile etkisi.
0
anon1m
(23.01.23)
Özfarkındalık.
Ne konuda başarılı ve ne konuda başarısız olduklarını bilir, eylemlerini ona göre kurgularlar. Potansiyeli olup gerçekleştiremeyen insanlar nede iyi nede kötü olduğunu bilmeyen ya da yanlış bilen insanlar oluyor genelde.
0
Bruce
(23.01.23)
en temel ortak nokta çok çalışmaları.
0
orpheus
(23.01.23)
Okb
0
baba553
(23.01.23)
Kendi çevrem için baktığımda; başarılı denilen insanların, kendi çıkarları doğrultusunda, çok iyi insan kullandıklarını ve çok kolay da onları sattıklarını görüyorum.
0
pro9it9is9
(23.01.23)
risk almaktan korkmazlar,
baglantilari saglamdir,
paranin kokusunu iyi alirlar, parayi severler,
para sanslari yuksektir.

onun disinda yok sabah erken kalkmak, yok cok okumak, yok varyemezlik bunlarin hicbirine inanmiyorum, zire benim gorduklerimde pek bu ozellikler yok.
0
cooperr
(23.01.23)
Korkmuyorlar ya.

Ben en ufak bi yatırım yapıcam, 10 kere düşünüyorum şöyle mi iyi böyle mi iyi falan diye.

Ben daha hesap mesap uğraşırken adam giriyo, batıyosa batıyo çıkıyosa çıkıyo.

Aklına bişey geldiğinde bodoslama girmeleri diyeyim.
0
plutongezegendegilmi
(23.01.23)
bunun tek bir cevabı yok ki. kimisi şanslı, kimisi seçeneksizlikten, kimi aile kültüründen vs.
diğer yandan ben nasıl başarılı olabilirim dersen burada iş dönüp dolaşıp iki şeye geliyor.
1-disiplin
2-başarılı insanların mental yapısına sahip olmak veya buna adapte olmak.
0
lazpalle
(23.01.23)
Sansli olmalari deyince abartmis olabiliriz sanssiz olmamalari yuzde yuz dogru bence.
0
freedonia
(23.01.23)
şans da hazırlıktan gelir. hazır değilsen, karşına bir şey çıksa da yapamazsın. başkası şans der ama onun için yıllarca hazırlık yapmışsındır.

sabırlı olmak, farkında olmak, network, doğru zamanda doğru hareket etmek. rutinsiz başarı gelmez. bir rutinin olacak. sabah erken kalkıp 24 saatin 20 saatinde aktif olmak değil. zaten ortalama bir insan tüm gün hiç bir halt yapmıyor. sen her gün 1 saat doğru yönde bir şey yapıyorsan, üst üste koyarak devleşirsin. if i have seen further, it is by standing on the shoulders of giants.
0
gabe h coud
(23.01.23)
Motivasyonu kendi içlerinde bulmaları ve uyaran bağımlısı olmamaları
0
zimbirik
(23.01.23)
@pro9it9is9 ++++

iş hayatında başarılı olmak için iş delege etmelisiniz amiyane tabirle adam kullanmasını iyi bilmeniz gerekiyor.
0
nuisance
(23.01.23)
İstikrarlı ve dayanıklı olmaları.
0
mekaniker
(23.01.23)
Çevreme bakıp başarılı insanları iki grupta topladım.

Birinci grup: Başarılı bir ailede doğup iyi yetişmiş ve yetiştirilmişler.

İkinci grup: Zeki, ve aynı zamanda sosyal çevre edinebilme ve bu çevreyi kullanabilme becerisine sahipler.

İki grubun ortak özelliği: Prensipli, kuralcı, çalışkan, güçlüklerden yılmayan, enerjik insanlar.
0
Mirket
(23.01.23)
görüldüğü gibi "başarılı insan" 'dan herkes başka bir şey anlıyor ve herkes kendi kafasındaki modele göre cevap veriyor.

o sebeple daha spesifik sorarsan iyi olur.

ama ankara'da kruvasan yapan birini iyi bir kruvasan ustası yapan şey sürekli kruvasan yapmasıdır ve daha iyi kruvasan yapmak için metodunu sürekli güncellemesidir.

insanlar miras'tan yemeği başarı sanıyor

bkz. kadıköy'deki iskenderci.
0
duyurukullanıcısı
(23.01.23)
disiplinli olmaları ve bunun için motive olmak gibi bir ön koşul olmadığını bilmeleri.


"You won't always be motivated, you must learn to be disciplined"
0
bohr atom modeli
(23.01.23)
eleştiriye açık olan, kendiyle barışık ve komplekssiz, insan ilişkilerini yönetmeyi ve sınır çizmeyi bilen, rasyonel ve akılcı davranabilen, bulunduğu ortamdaki ilişki ağacını hızlıca algılayıp yetki ve kapsamları hızlıca anlayıp ona göre hareket edebilen, sorumluluk alabilen ve sorumluluğunun farkında olan. iş yükü ve stresini ve duygu durumunu yönetebilen, uzun vadeli bir amaç çerçevesinde kısa vadeli planlar yapabilen ve uygulayabilen insanlar kurumsal hayatta daha başarılı oluyorlar

bir de bahane üretenler var onlar da üsttekiler tam tersi
0
roket adam
(23.01.23)
başarısızlıktan ve kaybetmekten korkmamaları.
kayıp ve başarısızlık kavramlarına farklı baktıkları için zamanlama konusunda sorun yaşamadan, zaman kaybetmeden hamle ve manevra yapabilme yeteneği gelişiyor.

bunun dışında, kendi gelişimlerine ve farkındalıklarına zaman ayırıp değer veriyorlar.
paraya değer vermenin dışında, manevi olarak da kendilerini geliştirmeye meraklı oluyorlar.
steve jobs'ın tavsiye ettiği kitaplardan birkaçı (bir yoginin anatomisi, zen zihni başlangıç zihnidir vb.) ekşicilerin burun kıvırdığı kişisel gelişimle ilgilidir mesela.
çünkü kendi içleriyle ve evrenle/tanrıyla/doğayla/evrenle iletişim kurmayı biliyorlar, bilmiyorlarsa da, buna önem verip öğrenmeye çalışıyorlar.
topluma ve alışılmış değerlere değil (üniversiteye gitmeyi zorunlu görmek gibi), hayatın matematiğine uygun hareket ediyorlar.

mesela erken kalkmak sadece erken kalkmak demek değil, bir anlamda dünyayla senkronize yaşamak demektir.
yani çevrelerine değil, sadece kendilerine ve bulundukları ortama (dünya, evren vb.) odaklı yaşıyorlar.
dolayısıyla kaybettiklerinde, başaramadıklarında ortalama insan kadar hasar almadan tekrar denemeye devam edebiliyorlar.

bu arada başarı denen şeyin herkese göre değişkenlik gösterdiğini de unutmamak lazım.
başarı konusunda bana göre sadece zengin olmuş birinden bahsedilemez.
0
blatta hiberna
(23.01.23)
(3)

bu yakıt tüketimi nasıl düşecek?

yazar yazmaz yazan yazar
citroen c5 aircross dizel. 18.8 yakmoş gözüküypr 80ü km'de.araçta çeyrek depodan az yakıt varken fulledim. 1070 lira tuttu. km'yi sıfırladım ve yolculuk sonunda kalan yakıt ve tüketim bu şekilde gözüküyor.benim hesabıma göre 11 civarı ama o bile çok fazla. araçta 3 yetişkin ve 2 çocuk vardı. bagajda
citroen c5 aircross dizel. 18.8 yakmoş gözüküypr 80ü km'de.

araçta çeyrek depodan az yakıt varken fulledim. 1070 lira tuttu. km'yi sıfırladım ve yolculuk sonunda kalan yakıt ve tüketim bu şekilde gözüküyor.

benim hesabıma göre 11 civarı ama o bile çok fazla.
araçta 3 yetişkin ve 2 çocuk vardı. bagajda da 120 kg vardır en fazla.

aracın bakımları da yeni yapılmıştı. filtrelerde sorun olma şansı yok.

www.hizliresim.com
0
yazar yazmaz yazan yazar
(22.01.23)
Abi depo çeyrek dolu ve 100 km'de 19 L diyor. Üstelik 800 km gitmişsin. Yani depon 200 litre değilse bu verinin doğru olma ihtimali yok :)

Eğer depo 50 litreyse, 3/4'ü 37.5 L eder. O da 100 km'de 4,5 L ediyor. Hadi 5 olsun.

Normal yani yakıt tüketimin. Gösterge bozuk.
0
plutongezegendegilmi
(22.01.23)
göstergeniz yanlış ayarlı. km/l olarak görünüyor. ayarlardan ayarlamanız lazım. normalde lt/100 km olarak gözükmesi gerekir. sizin aracınız 5.3 lt/100 km yakıyor.
0
false pretension
(22.01.23)
@false, çok teşekkür ederim ayarlardan düzelttim gerçekten tam 5.3lt çıktı. içim rahatladı çok sağ olun:)
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(22.01.23)
(2)

Aştiden esenboğa belko ile kaç dk?

avatar is back
Salı günü 14:30 seferi var sadece buna binebilirim sadece havaş falan yok dimi? Google maps’te bormal araçla 35 dk diyor ama bu araçlar kaç dk’da gidiyor? 15:15’te inersem 16:15 uçağına check-in yapılı bagajsız biniş yapacam da problem olsun istemiyorum. Uçağa son biniş 15 dk kala idi dimi
Salı günü 14:30 seferi var sadece buna binebilirim sadece havaş falan yok dimi? Google maps’te bormal araçla 35 dk diyor ama bu araçlar kaç dk’da gidiyor?

15:15’te inersem 16:15 uçağına check-in yapılı bagajsız biniş yapacam da problem olsun istemiyorum. Uçağa son biniş 15 dk kala idi dimi
0
avatar is back
(22.01.23)
Abi o saatte hiç belli olmaz, 1 saat diye düşün sen. Gerçi belko'cular terörist gibi kullanıyor ama nolur nolmaz.

Uçağa biniş son 20 dakika diye hatırlıyorum ama pandemi önlemi de olabilir o, yarım saat öncesinde de kapı açılıyor.

Yetişme ihtimalin var da koşturman lazım baya.
0
plutongezegendegilmi
(22.01.23)
Normalde 40 dakika, saat 4 gibi muhtemelen trafik olmaz.
0
babilfish
(23.01.23)
(5)

Becks

AlsterWasser
ya arkadaşlar yıllarım ein becks bitte, ein becks bitte diyerek geçti ama aslında şu an bir aydınlanma geldi ki pils olarak aslında tadı hiç de öyle iyi değilmiş. yine de seviyorum o ayrı. alıştım.benim mi ağzımın tadı bozuldu yoksa cidden becks bir balon mudur? yoksa iyi mi?
ya arkadaşlar yıllarım ein becks bitte, ein becks bitte diyerek geçti ama aslında şu an bir aydınlanma geldi ki pils olarak aslında tadı hiç de öyle iyi değilmiş. yine de seviyorum o ayrı. alıştım.

benim mi ağzımın tadı bozuldu yoksa cidden becks bir balon mudur? yoksa iyi mi?
0
AlsterWasser
(21.01.23)
Beck's her zaman güzeldi.
En son 2017'de içtim.
0
pavlis
(21.01.23)
becks almanya'nin efes'i.

erdinger icin ya da weihen.
0
tantavizisyon
(21.01.23)
Balon olduğunu düşünüyorum ben de son bi kaç yıldır.

Noy: Weihenstephaner spor.
0
plutongezegendegilmi
(21.01.23)
Becks, weihen karşılaştırılmaz. Biri elma diğeri armut.
0
Mistyimage
(21.01.23)
ben sevmiyorum becks. biradan çok anlamam ama o kadar lokal bira var almanya'da becks içme yav. her seferinde farklı bi marka içiyorum almanya'ya geldiğimden beri bir markayı iki kere çok az içmişimdir. :D
0
bohr atom modeli
(21.01.23)
(9)

iş görüşmesi sonucu gelen maaş teklifine revize istediniz mi?

tabudeviren
iletilen iş teklifindeki maaş için iyileştirme istediniz mi?istediyseniz, sonuç aşağıdakilerden hangisi şeklinde oldu?a) maaşın yukarı yönlü iyileştirilmesib) maaşın sabit tutulmasıc) maaşın aşağı yönlü kötüleştirilmesid) teklifin iptal edilmesi
iletilen iş teklifindeki maaş için iyileştirme istediniz mi?
istediyseniz, sonuç aşağıdakilerden hangisi şeklinde oldu?

a) maaşın yukarı yönlü iyileştirilmesi
b) maaşın sabit tutulması
c) maaşın aşağı yönlü kötüleştirilmesi
d) teklifin iptal edilmesi
0
tabudeviren
(21.01.23)
Ben mevcut işime ilk girdiğimdeki maaşı kabul etmiştim ama sözleşmem yenilendiğinde gelen teklife revize isteyerek %25 oranında iyileştirme almıştım.
0
Amaranta ursula
(21.01.23)
Geçen sene yazılım sektöründe görüştüğüm ilk firmayla her şey olumluydu. İlk maaş tekliflerinin çok az üzerinde bir şey talep ettim. Yükseltemeyeceklerini söyleyip aynı teklifi sundular. O esnada ikinci firmayla mülakatlara başlarken maaş talebimi ilkine teklif ettiğimle aynı yaptım. Olumsuz cevap gelmedi. Üçüncü bir firmayla da görüşüp diğerlerinin üzerinde maaş talep ettim. O da olumlu oldu ama 3 ay sonra başlayabileceğimi söylediler. Vaktim olmadığı için ikinci firmaya daha iyi bir teklif aldığımı söyleyip maaşta düzeltme talep ettim. Ona da olumlu cevap geldi. Şu an hala bu firmada çalışıyorum.

Miktarı henüz konuşmadık ama geçen ay zam isteyeceğimi söyledim. Buna da tamam dediler. C ve D seçenekleri şu ana kadar hiç gerçekleşmedi yani.

Yanlış bir fikir vermesin yazdıklarım, şunu da ekleyeyim: iyi bir firmada çalışan ortalama bir yazılım geliştiriciyim. Şu ana kadar elde ettiklerim kötü bir maaş teklifinden ideal bir maaşa ulaşmış olmak aslında.
0
IncredibleMau
(21.01.23)
kaybedecek birşeyim olmadığı zamanlar istiyorum, yani yedekte başka iş ihtimali varsa, ya da o ara çalışmayı düşünmediysem birikmişim varsa. ama kaybedecek şeyim olduğunda, mecbur hissettiğimde çok ısrar etmiyorum.
0
kurbanlik koyun
(21.01.23)
c ve d şıklarının gerçekleşmesi için hiçbir sebep yok ya. 1 kere 2 firmayla teklif aşamasına geldim 1'inin teklifi daha iyi oluyordu diğerine söyledim siz daha iyisini verebliseniz sizde çalışmak isterim diye ama yarı resmi bir kurum gibi bir şey olduğu için sabitti maalesef teklifi arttıramıyoruz dediler. ben de birkaç saat düşündüm reddettim sonra. yani saçma sapan bir tavırla ve dille teklif iyileştirmesi istemediğin sürece en fazla yapacakları bu, maalesef yükseltemiyoruz derler sen de ona göre cevabını verirsin.

şunu da çevremde çok gördüm mevcut çalışılan firma olsun veya yeni girilicek iş olsun başka yerden şu kadar teklif aldım dersen genelde o kadar iyileştirme yapıyolar teklifte veya mevcut çalıştığın yerse maaşında. benim şanssızlığım yarı resmi gibi bir yer olması oldu artış istediğim yerin.
0
semaforo de medianoche
(21.01.23)
İşe alımlarda patron son kararı veriyor, benim onayladığım adaylar alınıyor.

Belli bir pazarlık payımız var, kötü karşılamıyoruz ama istedikleri tutar bizim gözümüzdeki maddi değerinden fazlaysa bütçe dahilinde değil diyoruz.

Zaten iş ilanlarında beklentiyi soruyoruz, az söylediyse bizim belirlediğimiz rakamı veriyoruz. Daha fazlasını isterse de tekrar inceleyip becerilerine bakıyoruz veya tekrar bir görüşme yapıyoruz.

İk zaten sağolsun hiç olmayacak adayları, tutarsız olanları eliyor.
0
kimlanbu
(21.01.23)
Yakın zamanda iki adet iş teklifi aldım, ikisinde de revize istedim.
- İlkinde net maaş aylık 8000 TL yükseltildi. (IT şirketi)
- İkincisinde brüt 1000 TL artırdılar başka artış yapamıyoruz dediler. (Banka)
0
Lethe
(21.01.23)
a ve b oldu.

c ve d hiç duymadım.
0
nuisance
(21.01.23)
Ben banko iyileştirme istiyorum. Beklentimin üstünde olsa da istiyorum.

Her seferinde de en az %10 üstünü teklif ettiler.
0
plutongezegendegilmi
(21.01.23)
evet istedim. hatta geçen sene iki kere revize istedim. kabul ettiler. yine gitmedim :)
0
gabe h coud
(21.01.23)
(15)

Bedelli askerlik ve spor

alp9900
Askerlikten pek anlamayan biri olarak Bedelli askerlik sırasında spor yapmak için alternatif oluyor mu? Kendi beden ağırlığımızla koğuşta antrenman yapmaya bir engel var mıdır ?Gece kışla içi yürüyüş koşu vb yapmak gibi bir opsiyon mevcut mudur yada gün içi ?
Askerlikten pek anlamayan biri olarak

Bedelli askerlik sırasında spor yapmak için alternatif oluyor mu?

Kendi beden ağırlığımızla koğuşta antrenman yapmaya bir engel var mıdır ?

Gece kışla içi yürüyüş koşu vb yapmak gibi bir opsiyon mevcut mudur yada gün içi ?
0
alp9900
(20.01.23)
Bro 1 saat de askerlik yapacak olsan kendi keyfine göre bir şey yapma ihtimalin pek yok, nizamiyeden içeri girdikten sonra sen artık sen değilsin sen artık devletin bir malısın, öyle hayal et ve günümü bitireyim de gideyim şeklinde yaklaş konuya.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.01.23)
Abi bedelli yapmadım da kendi kafasına göre akşam kışlada koşabilen asker fikri çok komik geldi gözüme.

Kendi kafamıza göre duşa gidemiyorduk biz acemide bırak koşmayı. Bilmiyorum bedellilerde farklı bir muamele var mı tabi.

Ama dediğin bana baya ütopik geldi.
0
logisticsmanager
(20.01.23)
Ha kendi beden ağırlığın; biz sınav çekerdik kogusta. Koğuşta olduğun sürece sorun yoktu ama öyle tek basina bir iş imkansizdir. Çise bile uygun adım bölük olarak gidilirdi :)
0
logisticsmanager
(20.01.23)
Abi koğuş olayında da şöyle bir şey var: Şimdi bedelli de olsanız her türden her cinsten mahlukatla muhatap olacaksın, sen orada kendince sporunu yaparken biri seni gösterip nabıyo la bu şeklinde bi tavır yapar, sen de sporun verdiği hormonal değişikliklerle sen ne diyon lan amk papağanı deyip girişirsin al sana gereksiz olaylar. Bunlar olabilecek şeyler yani, koğuşun da böyle enteresanlıkları olur.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.01.23)
gece yapamazsın ama gün içi aralarda ya da akşam yemekten sonra koğuş yat gelmeden önce yapabilirsin. bir teşvik ya da ara bekleme ama, fırsatı kendin kollaman lazım. bizim gittiğimiz dönemde vardı o tarz tipler kendi aralarında sosyalleştiler bile. yer burdur
0
roket adam
(21.01.23)
Askerliği bedelli olarak yapmadım. Akşam yemeği ile yatak öncesi içtima arasında koşabilirsin. Çevredeki barı ya da koşu için uzun ve kısa mühimmatlı yürüyüş alanlarını kullanabilirsin. Şınav da çekebilirsin barfiks de yani. Dizimde bir sıkıntı var o yüzden koşup yüklenemiyordum o yüzden yürüyordum.

Tabii bunlar usta birliğinde oldu. Bedelli dediğin tamamen acemi birliği. Onda izin verirler mi bilmiyorum. Yani ben manga komutanı/başıydım. Bizim manga da bölüğün en iyisiydi. Komutanlarla da muhabbetim iyiydi. O yüzden sorun yaşamadım ama acemiler kesin yaşar. Onları boş bırakmamak gerekiyor çünkü.
0
nawar
(21.01.23)
duşların haftalık belli saatleri var onu buraya ekleyeyim, haftada 2 miydi neydi. hani terleme durumu falan bilgi olsun diye. onun dışında sabah çok erken ihtiyaç duşu var o kadar.
koğuşlarda yani yapılabilir bir engel yok tabi de koğuşlar genelde tıklım tıkış olur, yine de bir yerde öyle kendi halinde yapılabilir yani.
gece pek dışarı çıkarttırmazlar, ama akşam yemeğinden sonra işte 6 diyelim, akşam 8e kadar değerlendirilebilir, gittiğiniz yere göre değişir tabi nerede koşulur ne yapılır da hiç görmedim ben öyle şeyler askerde. fazla fazla şınav falan yani.
0
ckisc
(21.01.23)
Gittiğin yere bağlı. Girne'de askerlik yaparken helikopter pistinin etrafı koşu pistiydi ve her gün koşardım, gören komutanlar tebrik ederdi hatta. Keza spor aletleri de vardı pistin kenarında ve onlarda da çalışırdım. Dediğim gibi nerede askerlik yaptığına bağlı.
0
halitkin
(21.01.23)
bedelliyi acemilik olarak düşünüp yanıt vereyim.

sabah 6'da falan kalkarsın içtima olur kahvaltını yersin sonra akşama kadar eğitim olur. bu kadar süre ayakta uygun adım yürüyüp marş söyleyen adamın hala koşacak hali varsa bile vakti olmaz çünkü akşam içtimasından sonra bir de yat içtiması olur. komutanlar askerlerin sağa sola gitmesini pek istemezler. kafalarına göre içtima falan alırlarsa ve orda olmazsan azar yersin. o yüzden çok oluru yok bence hiç uğraşma. kısa dönem yapıyor olsaydın usta birliğinde olabilirdi de acemilikte ı ıh.

her şeyi geçtim yapsan bile zaten sana kimse gel alpciğim sıcacık duşun hazır demeyecek. leş gibi kokarsın duş alamadığınla kalırsın bi de.
0
bohr atom modeli
(21.01.23)
benim koğuş arkadaşım kaslarını geliştiren bir spor kulvarında defalarca türkiye birinciliği almış biriydi.

ilk günlerde "arkadaşlar ben geceleri mekik çekerim spor yaparım kusura bakmayın ses çıkarırsam" demişti. eyvallah dedik. dördüncü günden sonra bir daha kendisini göremedik.

aralarda olabildiğince hep uyudu, hepimizden çok daha fazla uyudu. kahvaltılarda herkesten yumurta dilendi falan. askerlik öyle bir yer değil anlayacağın.
0
bisorumvargaliba
(21.01.23)
plutongezegendegilmi
(21.01.23)
Ben kışın kar küremeye giderdim. Çukur kazmak, yük taşımak her türlü amele işinin mangasına koşa koşa gittim. Bedava spor.

Şunu da şuraya bırakayım: www.youtube.com Gücenme.
0
alperz
(21.01.23)
@plutongezegendegilmi'nin attığı videoyu atacaktım. :D

Koğuşta antrenman yapılır mı yav. Gündüz koğuşa girmek yasak. Zaten koğuşta boş alan yok. Yatak, dolap dolu. Kışlada her yere gidemezsin. Ben 6 ay askerlik yapmama rağmen kışlanın bazı bölgelerine gidemiyordum. Akşam eğitim alanında yapabilirsin ama dalga geçerler.
0
dissendium
(21.01.23)
Saat kaçta banyo yapacağına bile onlar karar veriyor ne koşusu ne sporu ya dndnjahah
0
birmilyonunvarmi
(21.01.23)
benim de ilk aklıma atılan video geldi. yani aralarda ufaktan zorlanabilir tabi gündüz koğuş yasak genelde ama boş zamanlarda kaçak göçek girsen ya da koşayım desen belki ufak ufak bi şeyler yapılabilir de askerlikte günde 10 saat falan ayakta dikilip sıra bekliyosun, arada da eğitimlerle bi şeylerle uğraşıyosun. böyle bir ortamda boşluklarda da şınav çekmeye koşmaya enerjin kalır mı sanmıyorum. koşmak da uygun bir ortam yoksa baya garip olur ama.
0
semaforo de medianoche
(21.01.23)
(3)

Badiciler koşun: strap yani kayış almalı mıyım?

alperz
Bugünkü idmanda 170 kiloyu kaldırdım ama resmen elimden kayıyordu bir de onunla cebelleştim. Strap mi almalıyım yoksa grip mi kasmalıyım? Normalde piyano çalan kibar elit bir beyefendiyim. Öyle ayı gibi ellerim yok yani. Yaş da 40 oldu.
Bugünkü idmanda 170 kiloyu kaldırdım ama resmen elimden kayıyordu bir de onunla cebelleştim. Strap mi almalıyım yoksa grip mi kasmalıyım? Normalde piyano çalan kibar elit bir beyefendiyim. Öyle ayı gibi ellerim yok yani. Yaş da 40 oldu.
0
alperz
(20.01.23)
Strap aldım ben, ama ellerim küçük olduğu için bi faydasını görmedim. Yani araya girmesi kavramayı güçleştiriyor zaten, bi faydası varsa da iptal ediyor onu. Eldiven de aynı şekilde.

Tebeşir daha iyi, ama tip tip bakıyo millet.
0
plutongezegendegilmi
(20.01.23)
grip de çalış, geliştirmiş olursun. zayıf kasları da önemseyin. strap da alın, teknik çalışın bol bol.
0
evimin paspasi
(20.01.23)
Her idmandan sonra barfiks barında 2x20 saniye asılı duruyorum hem esneme babında hem de grip kasmak için. Başka ne yapılır?
0
🌸alperz
(21.01.23)
(18)

Kim aday olsa asla vermem diyorsunuz?

tessera-tessera
Benimkiler:EkmeleddinBabacanDavutogluVe tabi ki asla ama asla Abdullah Gul isimli zevata oy vermem.Ben cok sikildim arkadaslar bu belirsizlikten. Cikartin bir ya da birden fazla aday da ne olacagini bilelim.Rakamsal olarak da ben muhalefetin en az uc aday cikartmasi gerektigini dusunuyorum.
Benimkiler:
Ekmeleddin
Babacan
Davutoglu

Ve tabi ki asla ama asla Abdullah Gul isimli zevata oy vermem.

Ben cok sikildim arkadaslar bu belirsizlikten. Cikartin bir ya da birden fazla aday da ne olacagini bilelim.

Rakamsal olarak da ben muhalefetin en az uc aday cikartmasi gerektigini dusunuyorum.
0
tessera-tessera
(19.01.23)
Rte kaybetmemek için kendisini kopyalatıp ikinci bir rte ile seçime giderse ancak o zaman oy kullanmam.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
RTE karşına bizzat Deccal'ın kendisi çıksa yine oy veririm, sonra Deccal'ı adam etmek için bi şansımız olur yine.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
Altılı masadan sağduyusuna güvendiğim tek isim Kılıçdaroğlu. İmamoğlu aday gösterilirse ya oy kullanmam ya da tepki olarak erdoğan'a oy veririm. Onun dışında muhalefetten kim çıkarsa oy veririm. Ama dediğim gibi kılışdar çıkarsa canı gönülden veririm.
0
IncredibleMau
(19.01.23)
gecmiste mhp ve akp ile iliskisi/bagi olan kimseye oy vermem. davutoglu, aksener, babacan da dahil.
0
chemical dependency
(19.01.23)
Asla vermem dediğim yok herkese veririm
0
ananiyimioguz
(19.01.23)
davutoğlu’ndan nefret ediyorum. neye güveniyor da hala siyasette ve ne alaka onu hala alıyorlar asla anlamıyorum. stratejik derinliğiyle ülkeyi orada burada savaşa sürükler. berbatın da kötüsü bence davutoğlu.
0
deartheodosia
(19.01.23)
duruşumuz net pbs.twimg.com
0
pide
(19.01.23)
@ruhen hastayim ben +1

Ekmel'den dolayı midem bulanıyor olsa da tek adam rejiminde RTE yerine gelen kişiye, ona taptıkları gibi tapmazlar malum partililer. Aynı güçte istediği gibi oynayamayacağı gibi, başka seçimi de kazanamaz.

Normal şartlar altında Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, Demirtaş, İmamoğlu vb. gibi isimleri istemem. Aralarında sürpriz çıkmayacak tek isim Karamollaoğlu, o da siyasal islamcı zaten. Yine de @Kaleci Saçlı Forvet +1
0
nawar
(19.01.23)
Siyasal islamcı ve ülkücüye vermem. Kılıçdaroğlu ve imamoğlu dışında bir seçenek yok benim için.
0
cilekli krep
(19.01.23)
Bence insanların anlamadığı şu: Bu seçimde amaç gönlümüzden geçen adayın kazanması değil, bu seçmde amaç RTE'yi devirmek. Yani tek adam rejimini bitirmek mutlak otoriteyi sonlandırmak. Yani bu bir demokrasi şöleni değil. Bu uğurda da beğensek de beğenmesek de her şey göze alınabilir her yol kullanılabilir. Ha RTE iner sonrasına sonra bakılır zaten bu süreçe ben şuna oy vermem ben buna oy vermem deme lüksümüz gerçekten yok. Böyle diyebilen biri durumun vahametini idrak edemiyordur benim gözümde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
KK'ya çok isteksiz vereceğim açıkçası. Zaten sol kesim deccale bile oy vericek bunu tartışmak manasız. mesele kararsız kesime de hitap edecek aday çıkartmak. Sadece bizim oylarımız yetmiyor çünkü. Kaçak çay yakmakla uğraşacaklarına insanların güncel problemlerine değinebilseler keşke. Kim hangi tarafa çalışıyor anlamak çok zor.
0
personaa
(19.01.23)
maske zorunluluğuna karşı çıkmayan kimseye oy vermem. bu konuda yanlış karar veren bizi satar da.
0
sert siyah krom
(19.01.23)
deccal zuhur etse hoşgeldin horasan'ın yiğidi derim tweeti +1

Saydığın isimlerin aday olma ihtimali inanılmaz düşük zaten. Anca dediğin gibi 3+ aday durumunda aday olabilirler o zaman da zaten senin tercih edeceğin başkası aday olur.

Ama bence en mantıklısı tek adayla işi bitirmek. 2018 seçiminde gördük işte fazla aday durumunu.

Ayrıca şu seçimde aday seçme lüksü görmeyi anlamıyorum. İçimden geçen aday yoksa oy vermem durumu yaşansın diye bu seçimde kim olursa olsun oy vermemiz lazım yoksa Azerbaycan vs gibi %95le seçim kazanılan ülkelere dönücez bunu anlamak çok mu zor?

Son olarak, bence ideal cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olur çünkü altılı masanın çizdiği yolda bu sistemi bitirip parlamenter sisteme dönüldüğünde seçilecek cumhurbaşkanının kariyeri bitecek. Kılıçdar'ı her şeye rağmen sevmek istiyorum ve ona iyi bir jübile olur. Ama gerçekçi olursak en heyecanlandıran aday İmamoğlu olur.
0
nundu
(19.01.23)
türkiye'de öncelik demokrasiyi ve seçimle lider değişebileceğini hatırlamak olmalı. erdoğan gittiğinin ertesi günü isveç olmayacağız. bu beklentiyle sandığa giden/gitmeyen ülkeden hiçbir zaman bir halt olmaz.

ben o yüzden hiç istemeyerek bile olsa aday kim olursa olsun ona vereceğim. çünkü bu tek adam rejimi dağılır, ülke idari anlamda bir nefes alırsa bir sonraki seçimde o adayı gönderme şansımız olur. sırf ekmek yahut demokrat dede var diye oy vermezseniz her şey çok daha kötü olacak. şu an aday seçme lüksümüz olduğunu düşünmüyorum. bu seçim demokrasiyi hatırlama, sandıkta koltuk değişebileceğini hatırlama seçimi... aday seçme şansı da umarım bir sonrakinde olur.

bu benim şahsi düşüncem tabii, vermeyen vermesin, ben çok yoruldum çünkü bu ülkenin siyasetinden. vay sen niye vermedin senin yüzünden bu haldeyiz diyesim gelmiyor kimseye. sağcısıyla solcusuyla, şusuyla busuyla cahil ve saçmasapan bir kitleyiz maalesef. belki de hak ettiğimiz budur yani.
0
mark greg sputnik
(19.01.23)
Her türlü karşıdakine oy veririm. İktidar değiştikten sonraki seçimde seçme şansım olabilir. Şu anda Pakistan ya da Venezuela olma eşiğindeyiz. Seçme şansımız yok.
0
gabe h coud
(19.01.23)
seninkilerin aynısı.
0
roket adam
(20.01.23)
6'lı masanın adayına oy verdikten sonra kime oy verdiğinin bir önemi yok ki.

6 ocak 2023 ahmet davutoğlu açıklamalarına göre %1 oy alan partinin bile istediği her şeyi veto etme yetkisi olacak. O yüzden "babacan'a / davutoğlu'na oy vermem, kılışdar'a vereceğim" demenin bir anlamı olmuyor, her türlü oyun onlara gidiyor.

Biraz eğlenceli yani, AKP gitsin diye oy veriyorsun, kazanırsan yine AKP'liler bakan oluyor. Kaybedersen yine aynı :)

6'lı masadan ayrılıp kendi bi aday gösterirse (İmamoğlu, Mansur vs) İYİP'e basarım belki. Yoksa oy kullanmam. Davutoğlu'na bakanlık vermek istiyorsan git reis'e bas daha iyi.
0
plutongezegendegilmi
(20.01.23)
davutoğlu'na vermem. gerisine veririm. davutoğlu kazanacağına rte bir dönem daha götürsün ülkenin geleceği kurtulur en azından. çünkü o kadar kötü olur ki bir daha bunların hiçbirr uzantısı bir şey kkazanamaz bu ülkede.

ha davutoğlu kazansa da chp güdümünde olacağı için o kadar kötü olmaz ama kendi ideolojisiyle yönetebilecekse rte diyorum.

edit: ben de deccali RTE'ye tercih ederim. sıralamam deccal>RTE>davutoğlu şeklinde.
0
bohr atom modeli
(20.01.23)
(17)

her zaman hesabınzıda kaç para olduğunu bilir misiniz?

momento
ben çoğu zaman bilmiyorum var mı öyle olan?
ben çoğu zaman bilmiyorum var mı öyle olan?
0
momento
(18.01.23)
bilirim yaklaşık olarak
bilmeyenler aşırı zengin ya da umursamazlardır
0
jelly bear
(18.01.23)
Mobil uygulamalar sagolsun neredeyse kurusu kurusuna bilirim
0
j r r tolkien hayrani
(19.01.23)
sirkülasyon olduğu için kabaca ne olduğunu bilirim sık kullandığım hesapları. ama az kullandığım hesapları pek bilmem
0
paintov
(19.01.23)
bilirim.
0
rakicandir
(19.01.23)
Ben aylık toplam gelirimi de kuruşu kuruşuna bilmiyorum açıkcası. Kafamda kaba taslak aşağı yukarı bir miktar var sadece. Kart ise şu ana kadar bir şey alırken hiç şüpheye düşürmedi, kontrol etme ihtiyacı hissettirmedi. O yüzden bilmiyorum diyebilirim. Belki birikimim hakkında daha gerçekçi tahminim olabilir.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
zırt pırt hesaba girmek zorunda olduğum için genelde bilirim. bir de tek banka kullandığım için haliyle...
0
candide
(19.01.23)
yani kuruşu kuruşuna tam bilmem. atıyorum 20 vardır derim 18 küsür çıkar gibi. küçük sapmalarla da olsa bilirim.
0
pardus
(19.01.23)
Zenginsen ya da fakirsen bilmezsin, ortadireksen bilirsin ;)
0
halitkin
(19.01.23)
kredi kartı borcumu dahi bilirim.
0
mstiteltr90
(19.01.23)
Evet. eskiden hic bilmezdim su an butun hesaplarda ne kadar para var ne kadar borc var vs noktasina kadar biliyorum
0
hot potato
(19.01.23)
evet çünkü her şeyi nakit alıyorum. ay başında maaş yatınca artısını eksisini ve o ay kenara ne kadar attığımı tartıyorum. bunun aksi bana mantıksız geldi. neden bilmeyesin ki? şu hayatta en önemli meta para.
0
bohr atom modeli
(19.01.23)
Hiç bilmiyorum ben de. Ne kadar borcum var, bu ay ne kadar para geliyor falan tamamen kaos.
0
plutongezegendegilmi
(19.01.23)
borsa vs. çeşitli kalemlere yatırım yaptığım için hepsini excel'de düzenli şekilde tutarım. o nedenle kuruşu kuruşuna bilirim.
0
lazpalle
(19.01.23)
Başlığı okuyunca düşündüm, 3 tane ayrı bankada hesaplarım var üçünü de bilemedim şu an.

Çünkü çok hareketli hesaplar, durgun değiller, sürekli giriş çıkış oluyor ticaretten dolayı. Takip etmek için ben de excel tablosu kullanıyorum.
0
John Bloor
(19.01.23)
1 tane aktif kullandığım hesabım var. bir başka bankadan kredi kartım var ama orada hesap tutmam, kart borcunu da aktif kullandığım bankadaki hesaptan yaparım. her gün sabah bankaya girdiğim için hesabı tam olarak bilirim. hesaba para geldiğinde veya çıkışında telefona bildirim gelir. kontrol altındadır her zaman.
0
gabe h coud
(19.01.23)
yaklaşık olarak bilirim
0
freebird5406_2
(19.01.23)
ben de kredi kartımda kalan limiti bilirim. ne güzel hepinizin parası var benim hep borç.
0
entropik
(19.01.23)
(5)

ikea isveç gıda marketinden alışveriş yapanlara soru

semaforo de medianoche
özellikle çikolatalar ve kurabiyeler kısmı için soruyorum ama diğer kategoriler için de yazabilirsiniz tabi. markette bulabileceğimiz ürünlere göre çok daha başarılı veya çok daha farklı diyebileceğiniz ürünler tattınız mı buradan? tavsiye ettikleriniz, hiç beğenmedikleriniz veya kötü değildi ama be
özellikle çikolatalar ve kurabiyeler kısmı için soruyorum ama diğer kategoriler için de yazabilirsiniz tabi. markette bulabileceğimiz ürünlere göre çok daha başarılı veya çok daha farklı diyebileceğiniz ürünler tattınız mı buradan? tavsiye ettikleriniz, hiç beğenmedikleriniz veya kötü değildi ama benzeri markette de var dediğiniz ürünler neler? tam olarak tavsiye etme veya etmeme gibi değil de denediğiniz herhangi bir ürün hakkında yorumlarınızı da yazabilrsiniz isterseniz.
0
semaforo de medianoche
(18.01.23)
-Mürver şurubu (flädersaft) - Maden suyu ile süper oluyor
-Daim mini - Bademli krokanlı mini çukulata
Bir de eskiden kladdkaka diye efsane bir çukulatalı kek vardı. En son gittiğimde bulamadım. Onun yerine daimli kek vardı o da güzel.
0
heritage
(18.01.23)
cookieleri leş ötesi. sakın alma.
0
buenosdias
(18.01.23)
glögg
kış için bir kaç şişe aldım. ısıtıp içine biraz bacardi ekleyince kışın hem çok iyi bir ısıtıcı hem de çok lezzetli oluyor.
0
MtKrt
(18.01.23)
zencefilli kurabiyeleri çok başarılı gerçekten.
0
mstiteltr90
(19.01.23)
Jacobsens diye bi kurabiyesi var. Kurabiye kötü de kutusu güzel baya. Tam az samimi olduğun birine almalık yılbaşı hediyesi.

Masala chili sos var, o güzel. Sriracha'dan sıkılırsan güzel bi değişiklik oluyor.

Karışık baharatlar da fena değil.
0
plutongezegendegilmi
(19.01.23)
(2)

Bulunamayan İlaç: Azopt Damla

dreamnesiac
Glukom için bu damlayı arıyorum ama hiçbir eczanede yok, aylardır tedarik edilemediğini söylüyorlar.Doktorun verdiği muadil damla da alerji yaptı.Son çare buraya yazayım dedim.Var mıdır öneri?Teşekkürler
Glukom için bu damlayı arıyorum ama hiçbir eczanede yok, aylardır tedarik edilemediğini söylüyorlar.
Doktorun verdiği muadil damla da alerji yaptı.
Son çare buraya yazayım dedim.
Var mıdır öneri?

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(18.01.23)
Türk Eczacılar Birliği'ne yurtdışından getirtme konusunu incelediniz mi?

www.teb.org.tr
0
Mirket
(18.01.23)
Xalatan kullanıyorum ben glokom için. Yani etken maddesi de farklı gibi ama doktor bana vermişti bunu, iş görüyor. En son çare buna bakın olmadı.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.23)
(5)

ev bulabildiniz mi?

Pertev nail
merhaba,şu 0,69 kampanyasından yararlanmak istiyorum ancak tamamına kredi kullandırtmayan çakallar yüzünden ev bulamıyorum. sizin bildiğiniz 2-3 milyon tl arası var ev var mıdır? aylık 15-20 bin civarı ödeyebilirim.teşekkürler
merhaba,

şu 0,69 kampanyasından yararlanmak istiyorum ancak tamamına kredi kullandırtmayan çakallar yüzünden ev bulamıyorum. sizin bildiğiniz 2-3 milyon tl arası var ev var mıdır? aylık 15-20 bin civarı ödeyebilirim.

teşekkürler
0
Pertev nail
(18.01.23)
Buldum ama ufak şehir merkezlerinde sadece.
0
baldan kaymak
(18.01.23)
çıkacak vergiyi fiyata ekleyin diyerek pazarlık yapmayı denedin mi? 2’lik evi belki 2.5’a alırsın ama alabilirsin bu şekilde en azından.
0
roket adam
(18.01.23)
Evi nereden arıyorsun oda önemli

Ben İstanbuldayım ama istanbulda istediğim rakama bulamadım darıca gebzeden bakıyorum hafta sonu bir kaç daireye bakmaya gideceğim
0
horizon
(18.01.23)
İkinci el evlerde bile ev sahipleri vergi vermemek için kredi kullandırtmıyor değil sıfır ev.
0
bigcaptain
(19.01.23)
Yok, bulamadım.
0
plutongezegendegilmi
(19.01.23)
(4)

mutfak dolaplarını taktırmak için illa marangoz mu çağırmak gerekiyor?

ayseee
https://www.hepsiburada.com/t-designo-tdesigno-viva-mutfak-260-cm-tezgah-dahil-degil-kiler-dahil-beyaz-pm-HBC000020UMMU?magaza=Wolverine%20Homeşu mutfak dolabı almak istiyorum ancak bunun montajı kolay bir işlem mi zor mu bilemiyorum? illa marangoz mu çağırmak gerekli bunun montajını yaptırmak için
www.hepsiburada.com

şu mutfak dolabı almak istiyorum ancak bunun montajı kolay bir işlem mi zor mu bilemiyorum? illa marangoz mu çağırmak gerekli bunun montajını yaptırmak için şuan evde hazırda bir mutfak dolabıda var yani eskiler sökülecek bu aldığım takılacak.. kim, hangi meslekten birileri ile irtibata geçmek gerekir kazık yemeden?
0
ayseee
(18.01.23)
Ölçüleri tutuyorsa yine görece kolay. Değilse de matkap ve tabi elektrikli tornavida lazım. Bi de biri dolabı takarken diğeri de alttan tutup destekleyecek güçlü kuvvetli bi adam.

Ben kendi başıma değiştirdim dolapları. Mümkün ama atıyorum 300-400 verip birine yaptırsam da olurdu yani, o kadar yorulmaya değmiyor :) Eve en yakın hırdavatçıyı arasanız gelir yapar.

Bi de işte kapakları falan ayarlamak için biraz uğraşmanız gerekir, o kısım kanser edebiliyor. 50 kere vidayı sık, gevşet falan uğraşmak lazım. Tabi o benim beceriksizliğim de olabilir.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.23)
2-3 tane marangoza
x m2 dolap sökülüp
yenisi takılacak diye telefonda sorabilirsin

dış yüzeyi ölçüyorlar
0
bir soru sorcam
(18.01.23)
daha önce hiç bu tarz bir iş yapmadıysanız kolay değil. muhtemelen yapamazsınız. civarda bu işi yapan adamlara gidin. kendisi değil de kalfası çırağı mesai bitiminde ya da boş günde çok daha hızlı takarlar. kapaklar falan da dengeli oturur. kalfaya 300-500, çırağa da 100-200 ateşlersiniz. en iyisi önceden fiyatı konuşmak. gösterin bu resmi onlara fiyat verirler.
0
rosencruz
(18.01.23)
Kim takarsa taksın, üst dolabı içten, üstten 3 tane alttan 3 tane toplam en az 6 tane dolap bağlantı elmanı ile asılsın duvara.

Duvara girecek olan vidalar 5x70 ölçüsünden az olmasın, 3,5x50 standart sunta vidası ile takanlar var dolap düşer Allah korusun.

Ayrıca elinizde alet edevat ve en az bir yardımcı varsa, gerçekten çok kolay montajı.
0
John Bloor
(19.01.23)
(7)

en iyi e-smm, e-fatura entegratörü hangisi?

vital
merhaba.e-smm kullanıyorum. ilk başta uyumsoft kullanıyordum. ama çirkin kullanışsız ve zahmetli arayüzü yüzünden yıldım ve sonra paraşüt’e geçtim. paraşüt iyiydi hoştu ama, fiyatları inanılmaz arttırdılar ve ihtiyacımdan fazla özelliği de olduğundan ovinot diye umut vadedici görünen bir start-up bu
merhaba.
e-smm kullanıyorum. ilk başta uyumsoft kullanıyordum. ama çirkin kullanışsız ve zahmetli arayüzü yüzünden yıldım ve sonra paraşüt’e geçtim. paraşüt iyiydi hoştu ama, fiyatları inanılmaz arttırdılar ve ihtiyacımdan fazla özelliği de olduğundan ovinot diye umut vadedici görünen bir start-up buldum.

fakat gelin görün ki, bunlar da son 6 aydır yazılımsal sorunlar yaşatıyorlar. örn: makbuzu kesene kadar her şey yolundayken, kesince tüm hesaplamaları şaşmış ve saçma sapan bir makbuz gidiyor. müşteriler arıyor hop iptal edip bi daha kesiyorum, yine aynı sorun, sonra bi daha, sonra bir daha.

bir ara düzelmişti ama geçen yine patladı. hemen iletişime geçip yine sorun olduğunu söyledim. bu sefer bu sorunu düzelttiler ama yeni bir sorun çıktı. makbuzumu tevkifatlı kesmem gerekiyor, fakat tevfikatı girince tamamen yanlış saçma sapan bir hesap yapıyor.

neyse, artık sıktı o yüzden e-imzamın süresi dolmadan yeni bi yere geçmek istiyorum.
ovinot yıllık 775tl.
paraşüt’le görüştüm, 1475₺ olmuş. bana hala çok geliyor. tek başıma çalışıyorum ve tek ihtiyacım, makbuz kesmek, müşteri kaydetmek, cari hesap takip etmek ve mali müşavire erişim verip vakti gelince kendil kendilerine makbuzları almalarına imkan tanımak.

uyumsoft’a baktım. hala aynı korkunç arayüz.

işnet e-çırak kullanan tanıdıklarım var onu tavsiye ettiler.
logo işbaşı diye de bir şey var galiba.

neyse, e-smm için önerebileceğiniz, düzgün arayüzlü sağlam alt yapılı ve makul fiyatlı bir hizmet sağlayıcı önerirseniz sevinirim. çünkü makbuz kesip ödemelerimi alamıyorum delireceğim.
0
vital
(18.01.23)
başlığı görüp duyuruyu açana kadar uyumsoft önerecektim, baktım en başta onu demişsiniz korkunç diye.

hem kendim e-smm kesmek için kullanıyorum, hem mükelleflerimin e-fatura, e-defter entegratörü olarak kullanıyor ve de kullandırıyorum. çok da memnunum. neresini korkunç bulduğunuzu anlayamadım.

eko cari diye saçma sapan bir ön muhasebe programları var, onu diyorsanız evet rezalet. ama portal son derece düzgün. en bu işlerden anlamayan mükellefim bile girip e-fatura kesebiliyor.
0
kibritsuyu
(18.01.23)
@kibritsuyu,

tevkifat kodunu ezberlemem gerekiyor, e-smm abonesi oluyorsunuz ama menüde bi sürü işime yaramayan kalabalık var.
öte yandan, kullanırken de öyle, stopajlu brütünü hesaplayıp onu görmek gerekiyor ki makbuzu hesaplasın. netten hesaplayamamamak saçma. girdim baktım hala aynı arayüz. paraşüt o açıdan tertemizdi mesela.
0
🌸vital
(18.01.23)
Mükellef'e bakabilirsiniz belki.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.23)
@plutongezegendegilmi, ya mükellef aylık 699 diyo. aşşırı değil mi? yıllık 1475’i beğenmiyordum ben.
0
🌸vital
(18.01.23)
Qnb Finansbank kullanıyorum. Üstelik e-imza tokeni ile ilk tanımlamayı yaptıktan sonra sisteme girerken bir daha istemiyor. Gayet memnunum.
0
plastik turambar
(18.01.23)
Kendim kesiyorum elektronik imzamla. Aslında çok kolay,ilk kurulumu yaptıktan sonra, gerisi çok pratik.
0
cedilla
(19.01.23)
Nes Portal
0
berhudar ol evladim
(19.01.23)
(12)

Türkiye'nin tarımı üretimi neden çöktü?

ahm1
Sogan, patates bile yetistir(e)mememiz, serbest ticaret anlasmalari yuzunden mi?
Sogan, patates bile yetistir(e)mememiz, serbest ticaret anlasmalari yuzunden mi?
0
ahm1
(18.01.23)
ithalatı yapan yandaş olunca böyle oluyor.
0
gabe h coud
(18.01.23)
para etmiyor. değmiyor. bazı ürünler için alıcı yok.
kaç ton limon çöpe gitti bu yüzden
0
jelly bear
(18.01.23)
Çökmekten kastınız nedir mesela? Üretilen ürünlerin pahalı olması mı? Yoksa ürün üretilmemesi mi? (aslında yetiştirmememiz de demişsiniz)

Tarım konusunda en büyük hatamız, bu işi profesyonel firmaların değil de köylünün yapmaya çalışmasıdır. Bu nedenle de hem verim düşük hem de maliyet yükselmektedir.

Sanıldığının aksine coğrafyamız aman aman tarıma elverişli bir coğrafya değildir, yanlış hatırlamıyorsam verimli topraklarımız ülke yüzölçümüne oranla %23 gibi bişeydi.

Nüfus 30-40 milyonken çok sorun değildi bu, ama nüfus oldu 100 milyon, tarım alanları da genişlemedi.

Mesela hızlıca bi baktım şimdi;

2012 yılında Buğday olarak 7.529.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 6.922.000 hektar
2012 yılında Arpa olarak 2.749.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 3.097.000 hektar
2012 yılında Ayçiçeği olarak 605.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 729.000 hektar
2012 yılında Patates olarak 174.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 148.000 hektar
2012 yılında Soğan olarak 73.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 68.000 hektar
2012 yılında Çay olarak 76.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 83.000 hektar

Uzatmaya gerek yok, aşağı yukarı toplam ekilen pek değişmemiş ama yer değiştirenler olmuş.

Ülkede tarıma elverişli olup da boş kalan tarla yoktur, çünkü sahibi ekmese de mutlaka birileri kiralar (icar) ve eker.

Verim konusunda gelişmiş ülkelerin gerisindeyiz, o su götürmez bir gerçek. Ama en büyük nedenlerden biri bilgisiz köylü maalesef.

Ülkemizde tarıma elverişli topraklardan elde edilen ürünler tüketimimize yetmediği için mecburen ithalat da yapılıyor.

İthalatın bir sebebi de yeterli ürün değil de fiyat oluyor, mazot gübre işçilik maliyetlerinden dolayı yerli üretim ürün pahalıya mal olunca, dışardan ithal ucuza ürün de bulunursa iç piyasada sıkıntıya giriyor. Üretici mağdur olabiliyor, ama bunda üreticinin suçu yok, yönetimin plansızlığı maalesef.

Ama şu da var, örtü altında çok kaliteli ürünler yetiştiren üreticiler de var. Fakat iç piyasaya vermiyolar, çünkü ihracatda çok iyi para kazandırıyor bu ürünler.

Aslında memlekette yetişen en güzel domatesi meyveyi vs dışarıya satıyor, dışarıya satılmayacak kadar kalitesizleri biz yiyoruz :)
0
John Bloor
(18.01.23)
çiftçi kazanamadığı için. yaptığı işe değmiyor da denilebilir. ailesi çiftçilikle uğrayan arkadaş böyle demişti.
0
romario
(18.01.23)
İşte, ciftcinin zarar etmesinin nedeni sanirim ki serbest ticaret anlasmalariyla butun dunya tarimini buyuk sirketlere birakma amaci: www.ciftcisen.org
0
🌸ahm1
(18.01.23)
Çiftçilerinin çocukları tarımla uğraşmak istemiyor. Bu da sebeplerinden bir tanesi. Geçen yaz köydeydim hp orta yaş vardı köyde. Köyün gençleri yok.
0
komando kani var bende
(18.01.23)
Çoğu şeye katılmak ile beraber şunu da söylemek istiyorum; Türkiye'de bir yerli/milli bilinci oluşturulmadigini, bunun üzerine çalışılmadigini ve denildiği gibi bunun profesyonel yönetilmedigini düşünüyorum.

Ben Fransa'da misal Fransız ürünü hatta fransizi geçtim yerel bulunduğum bölgede yetiştirilen ürünü almaya çalışıyorum. Marketlerde her meyve sebzenin hangi ülkeden geldiği yazıyor. Bulunduğun bolgedense yerel olduğu özellikle belirtiliyor. Aynısı peynir, süt, bal, yumurta, et vs her şeyde var. Bu noktada insani parasi yetiyorsa oluşturulan bilinç ile bunları almaya yöneltiyor. Misal bir dönem Fransa'da yağmur vs sebebiyle sıkıntı vardı ve Carrefour fiyatları artirmadan sadece yerel üretici ürünlerini sattığını belirtiyordu destek olarak.

Ben birkaç kere bu yerel ureticilerden de aldım. Adamlar profesyonel. Organikse organik sertifikası var, yerelse yerel olduğunu kanitlayan sertifikaları var. Düşün yani ekmekte bile Fransız unu kullanıldığını özellikle belirtiyorlar.

Ben Türkiye'de bu bilinci görmüyorum. Ki yerel denilen ürünlerin menseine bakiyorsun Asya'dan ithal çıkıyor falan...

John bloor dediği gibi; bu işler sırf köylüye birakilacak kadar basit değil.
Buna ek olarak giderlerin artması, karin azalmasi sebebiyle çoğu kişinin bag, bahce satıp sehirlerde ev/bina alması gibi olaylar da var.

Yoksa Türkiye'de çok kaliteli ürünler var ama bunu halkın alacak gücü pek kalmadı zaten ve düzgün destek/planlama/marketing de yok gibi.

Misal burada da pazar gibi yerler var ama çoğu üretici, aracı değil. Adam 30 km ötede ceviz üretip satıyor, peynir yapıp satıyor. Bir de bu var gibi; büyük sehirlerin yakınında üreticinin halka ulaşması sorunu var. Kooperatiflerin de çok iyi yonetilmedigini düşünüyorum.
0
logisticsmanager
(18.01.23)
Bu arada denildiği gibi Türkiye'de köy hayatı ile şehir hayati farklı. Yani ben Fransa'da çok ufak yerleri gezdim, burada yasanmaz/buranin insaniyle ugrasilmaz gibi görüşüm olmadı. Bari var, kafesi var, restoranı var vs. Yani Türkiye'deki gibi çok değişen bir hayat yok (her köy böyle değil ama çoğu böyle)
0
logisticsmanager
(18.01.23)
"Köylü değil de şirket yapsın" argümanı hatalı, küçük ölçekli tarım hemen her zaman hem daha verimli, hem de çevreye daha az zararlı (hatta faydalı). Herkesin evinin bahçesinde 3-5 tavuk, bi kaç ağaç meyve, az buçuk sebze falan olsa en verimlisi ve faydalısı o olurdu. Ama apartmanlarda yaşıyoruz genelde.

TR'de "çiftçi eğitimi" ve tohum verimlileştirme çabaları fena değil. Ben sevmiyorum ama yerli modifiye tohumlar verimli yani baya. Bişey dikmek istiyorsun ama bilmiyorsun, gelip anlatıyorlar, bahçenin analizini yapıyorlar bedavaya, tohum fide falan veriyorlar vs. O işler kötü değil. Maddi destekler çok iyi değil ama.

Benim bahçe vardı, sattım geçen sene. Yani yine "para kazandırıyor" ama artık iyice değmeyecek hale geldi. Geçen sene kilosunu 6 liraya sattığım şeye 10 lira teklif ettiler, gübre, işçi, yakıt, elektrik vs. masrafı uçtu gitti, bi anlamı yok yani. 20 liraya satsam da insanlar alamıyor.

Bahçeyi satıp ev alıp kiraya versem üretim yapmadığım halde daha çok kazanıyorum yani, öyle saçma bi durum.

Bi de en büyük sıkıntı aracılar. Çoğu üründe önce ürünü veriyorsun, adam gidiyo satıyo parasını alıyo, sonra gelip sana 6 ay sonra 1 sene sonra ödeme yapıyor. E arada budaması var, sürmesi var vs. bi sürü iş, cebinden ödüyorsun. Eskiden enflasyon yoktu ama şimdi var, parayı alana kadar zaten değerinin yarısını kaybediyor, ki senin o parayla bir sene sonrayı da finanse etmen gerekiyor.

Adamın da tek yaptığı nakliye aslında. Yani ben direkt marketle anlaşıp satabilirim de, ama yasak. Üretici olarak şehirler arası nakliye yapamıyorum. Üreticinin direkt son kullanıcıya (çiftçi pazarı gibi) ya da en azından marketlere satış yapmasının önündeki engeller kaldırılsa sorunların çoğu düzelir diye düşünüyorum.

Bu bahsettiğin ithalat olayı da sıkıntı. Bende kivi bahçesi vardı işte, bi sene bakıyoruz fiyatlar baya yüksek, geçen seneden depolarda falan bişey kalmamış, üretim düşmüş şu bu oo iyi derken devlet çat diye İran'dan ithalata izin verdi, yarı fiyatına sattık mecburen. Devletin çiftçiyi "mutlu etme" gibi bi derdi yok, aracıları kazanacaksa acımıyor. İran kivisi de bizdekinden kötü, ama bizim millet ucuz olduktan sonra başka bişeye bakmıyor.

Yaş muhabbeti yapılmış, ben 30 yaşındayım. Çiftçilik yapayım dedim ama yapılacak halde değil işte. Bi de şu çağda illa ki köyde yaşaman gerekmiyor, hemen her şeyi (sulama, gübreleme vs) otomatize edebiliyorsun zaten, telefondan yapıyorsun. Dedemin 1 ayda yaptığı işi 2 günde yapabiliyorum. Haftasonu gidip hallediyordum her şeyi.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.23)
Çünkü atılan taş, ürkütülen kuşa değmez hale geldi.
0
halitkin
(19.01.23)
Yönetim öyle istedi. Yönetimi yönetenler öyle istedi.
0
muhayyer divan
(19.01.23)
bu çorak, ot bitmez coğrafyaya kim bereketli su zengini ne eksen yetişir falan dedi önce onu bulmak lazım. ama bu olayın tek bir sebebi yok. sebepleri çok ve çok çetrefilli. mesela senin çiftçinle ab ya da kuzey amerika çiftçisi bir değil. seninki halen orta çağ köylüsü tadında. ama uyum sağlamak istediğin ab mevzuatını alıp buraya koyunca olmuyor. küreselleşme de ayrı dert. baştakiler hadi neyse de üretici dediğin adamın da çok farkı yok zihniyet olarak. bi ton şey var ya gecenin bu saatinde can sıkmaya değmez. ya bak aklıma geldi. kooperatif olayının en iyi uygulandığı yer abd olabilir. sorsan bizim köylüye kooperatif halen komünist işi. ya da ne bileyim ulusal süt konseyi denen bir şey var neden var ne üretici biliyor ne firmalar. geçen yıllarda devlet inek veriyordu kadınlara. para yok ama işte şu kadar yıl kesmeyeceksin, satmayacaksın yavrulara şöyle bakacaksın vs şartları var. bizim kadınların herhalde %80 falan almadı. neden deyince de kim uğraşacak diyorlar. lul. yani beleş inek lan. ben gittim annemin adına teyzemin adına aldım bağladım akrabının yere. bakım parası falan anlaştım. hayvanlar çifter çifter yavruladı şansıma. allah için akraba da iyi baktı. belki biraz tokatlamıştır da bilmiyorum ama çok dert değil. sonra köye gittiğinde sen ne akıllıymışsın oluyor. lan olm yani ben aracıyla aldım sizin kendi damınız var bildiğiniz iş siz de yapardınız ama yok anca müge anlıya malzeme üretsinler. kuzenim var o da benim gibi. icar kovalıyor. en f/p ürünü kovalıyor. komşu tarladaki dayı buğdayı daha tarlada üç kuruşa satıp pavyonda kumarda eziyor üç günde. benim kuzen depoda tutuyor. en iyi fiyatı bekliyor. sorsan ama benim kuzen köyün kötüsü.
0
Whily
(19.01.23)
(13)

E-Sim kart olayı

nickimin hakkini veremedim
Selamlar,Şirket e sim kart kullanımına geçeceğini duyurdu.Yani şirket hattını sanal bir sim kart ile bizim telefona tanımlayacaklarmış, e ben bunu istemiyorum pintilik bu. Soran bile yok telefonunu kullanabilir miyiz diye herkes de doğal bi şey gibi karşılıyor. Çıkıntılık yapmak da istemiyorum ama k
Selamlar,

Şirket e sim kart kullanımına geçeceğini duyurdu.

Yani şirket hattını sanal bir sim kart ile bizim telefona tanımlayacaklarmış, e ben bunu istemiyorum pintilik bu. Soran bile yok telefonunu kullanabilir miyiz diye herkes de doğal bi şey gibi karşılıyor. Çıkıntılık yapmak da istemiyorum ama kartlar çıkınca haa ben istemiyorum ki böyle telefonumda özel şeyler var belki virüs var şirketin gizli bilgilerini riske atamam diyeceğim.

Siz olsanız kabul eder miydiniz böyle bi şeyi ben mi abartıyorum?

Bir de telefonum bu e sim kart şeyini destekler mi nerden kontrol edebilirim? Desteklemiyor eski falan diye geçiştirdim sonra IT aradı modeli sordu....
0
nickimin hakkini veremedim
(17.01.23)
abartıyorsun. telefon desteklemiyorsa orası ayrı. şirket çözüm bulur. Google'dan telefon modelinizi girerek e sim destekleyip desteklemediğini öğrenebilirsiniz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(17.01.23)
iphone 14 ler amerikada fiziksel sim kartsız satılmaya başladı, bir iki seneye fiziksel sim kartı oldukça azalacak zaten relax
0
sipsiyah
(17.01.23)
Sim kartın sanal olması problem ettiğim kısım değil. Şirket bana ait bir eşyayı(telefonum) kendisine de tahsis ediyor.

Yarın otomobiliniz günde 50km mesafeyi destekliyor e hadi şirkete kendiniz gelin de diyebilir.

Ben her yurtdışına çıktığımda roaming kendi hattımdan mı şirket hattından mı gerginliği yaşayacağım tadilde, gecenin köründe şahsi telefonum yine açık olduğu için ulaşılabilir olacağım gibi gibi...
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(17.01.23)
haklısın da bizim millet köle ruhlu olduğu için anlamakta zorlanıyor.
authenticator kurulması lazımdı bizde de neredeyse hiçbir yabancı çalışana kurduramadık. benim cihazım çok istiyorsanız cihaz alın ya da başka yol bulun dedi elemanlar. bizimkilere authenticator kuracaksınız üstüne de aylık maaş kesintisi olacak desek onu da kabul edecekler neredeyse. ben işe akılsız telefonla gidiyordum. wp falan için şirket telefon aldı. onu da mesaiden sonra sessizde tutuyorum sadece belli kişilerden çağrı/mesaj gelirse çalıyor o da acil durum listesi gibi bir şey.
0
Whily
(17.01.23)
normal sim'den hiçbir farkı yok

normalde hattı ayrı bir telefonla brlikte vermeleri lazım
ama bu şekil çift telefon taşımaktan iyidir
stres yapma bence
0
bir soru sorcam
(17.01.23)
bence de cikintilik yapmak olmus ama iki telefon tasimaktan iyidir.
e-simi kapatabiliyorsunuz bu arada. hangisi hangisi diye karistirmazsiniz.
0
supergirl
(17.01.23)
Burada sizin sıkıntınız konforsa ikinci telefon taşımak daha sorunlu bence. Eğer toptan "Ben şirket telefonu da, hattı da istemiyoprum, mesai saatlerinde masamdaki telefondan ulaşsınlar, mesai dışında da ulaşmasınlar" diyemiyorsanız E-Sim daha mantıklı bir çözüm.
0
salihdt
(18.01.23)
cevap veren arkadaslar biraz yanlis anliyor adamin sorunu e-sim yada konfor degil, sirketin bedel bile ödemeden adamin telefonunu kiralamasi gibi bir durum var ve bu kisiyi rahatsiz ediyor.


e-simden cok anlamiyorum benim saatte var sadece ama o da kapatilip acilabiliyor sanirim isten sonra kapatabilirsiniz sanirim yada sessize alabilirsiniz ama tabi her sabah aksam bunlari yapmalisiniz ve sinir bozucu olabilir.
0
c1b2k3
(18.01.23)
Abartmıyorsun, şirket pinti.

Normalde sana telefon ve hattı birlikte verir, ondan sonra sen "2 telefon taşımak istemiyorum" dersen e-sim'i kendi telefonuna tanımlayıp şirketin telefonunu iade edersin, olur biter.

Benim de çalıştığım bi yer bana böyle şirket hattı vermişti ama telefon vermedi. Kullanmadım ben de :) Telefon vermedikleri için bişey diyemediler. Sizinkiler uyanıklık yapıyor işte.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.23)
yapmayın arkadaşlar işyeriniz sizin şirket hattı kullanmanızı istiyorsa öpe öpe telefon da tedarik edecek, bunun usulü budur. "sende nassı olsa telefon var yeaaa, ona tanımlarız" o ne öyle ya çapsızlığa bak.
işin telefonların teknik olarak yeterli olup olmadığı kısmına hiç girmiyorum bile. mesela bir de bu sizin telefonunuzu ekstra eskitecek, sizin bu zararınızı tazmin etmek üzere bir planı var mı şirketin? bir süre sonra telefonunuzda bundan dolayı sorun yaşarsanız telefonunuzu yaptırmak/yenilemek de sizin sorumluluğunuzda mı olacak?
kesinlikle karşı çıkılması gereken bir durum, ne köle ruhlu olmuşuz. teknolojinin kolaylıklarını da hep sadece bizim şahsi faydamıza gibi düşünüyoruz.
0
gkhncnzdgn
(18.01.23)
Konunun buraya nasıl geldiği önemli.
Ek yan hak olarak telefon faturanızı biz ödeyelim diyorlarsa sıkıntı yok, ama iş icabı şirket telefonuna ihtiyacınız var, al sana hat, kendi telefonunu kullanırsın diyorsa pintilik. Bunu kabul etme zorunluluğunuz olmamalı.
0
burfak
(18.01.23)
Şu an normal sim ve telefon var sende şirket telefonu geri alacak Senin şahsi telefonuna çöküyorsa haklısın
Şirket e-sim ile telefon vermeli
0
basond
(18.01.23)
Şirket telefon vermiyor mevcut telefonlar çok yavaş diye şikayet oluyormuş, samsung a35 falan vermişler sanırım üçüncü senesi insanlar da kullanılmaz hale geldi demiş. Ben şirkette yeniyim bana hiç vermediler. Çözüm olarak da şahsi telefona e sim olayını düşünmüşler telefon dağıtmak istemedikleri için.
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(18.01.23)
(8)

Sosyal medya ve oyunlar sizce insanları bağımlı haline mi getirdi?

psmstc
Etrafımda 3-4 saatten aşağı sosyal medyayı kullanan yok. 10 yaşında öğrencilerimin bazıları tatil günü 10 saat kullandıklarını söylüyor.Genel anlamda iş harici zamanlarda sabah uyanınca, tuvalette, arkadaş sohbetlerinde, yatmadan önce sanki bir rutin haline geldi. Kendi kullanımım desem part time ça
Etrafımda 3-4 saatten aşağı sosyal medyayı kullanan yok. 10 yaşında öğrencilerimin bazıları tatil günü 10 saat kullandıklarını söylüyor.

Genel anlamda iş harici zamanlarda sabah uyanınca, tuvalette, arkadaş sohbetlerinde, yatmadan önce sanki bir rutin haline geldi.

Kendi kullanımım desem part time çalıştığım için özellikle stresli zamanlarımda sosyal medyada günde 5 saatin altına düşmüyor.

Özet olarak sosyal medya ve oyunlar sizce bizi birer ekran kaydırma, yeni şeyler görme adına bağımlı mı yaptı?
0
psmstc
(17.01.23)
Elbette.

Kafede, vapurda, ofislerde evlerde herkes kafasını telefona gömmüş durumda. Özellikle reels, tiktok gibi kısa videoların hazzı tetiklediği ile ilgili bir şeyler okumuştum. Bir de sürekli "harika" hayatlar gördüğün için boşa çalışıyoruz yaşıyoruz hissi özellikle gençlerde hasıl oluyor ve depresyona sürüklüyor insanları bu durum.

Örnek bir çalışma bırakayım: sites.brown.edu

Benzer bir sürü makale var yukarıdakine benzer.

Sadece bu da değil her şey kısa ve tüketilir, en çok bir dk olsun istiyorsun bir yerden sonra. Özellikle son bir iki senede ben de bunları çok tükettiğim için eskiden 2.5-3 saatlik filmleri çerez gibi izlerken şimdi sıradan 100 dk filmi bile izlerken telefonu elime alıyorum sıkılıyorum.

Ekran süremi azaltmaya çalışıyorum ama tamamen kapatamadım henüz. Ana ekrandan kısayolları sildim, böyle olunca biraz daha az kullandığımı fark ettim bu arada.
0
chicha_v2
(17.01.23)
herkesi degil, boslukta sallanan, kolay manipule olanlari -ki nufusun yuzde 90'dan fazlasi ediyor. insanlari bagimli yapti. neyi, neden yaptigini bilen farkindaligi yuksek insanlar o cukura dusmuyor. sosyal medyayi sadece ilgi duydugum alanlardaki ilginc fikirleri aramak icin kullaniyorum. kim ne yapmis diye bakmak bile bi yerden sonra ulan ben onun katbekatini yaptim paylasayim moduna sokuyor ki bu da hastalikli bir dusunce bence.
0
buenosdias
(17.01.23)
Sil kurtul. Her türlü bağımlılık kaygı verir durduk yere
0
hasmetizm 2046
(17.01.23)
sosyal medya kullanan personelle kullanmayan veya kısıtlı kullanan personel arasında çok bariz bir algı, farkındalık, dikkat ve verim farkı var. sosyal medya kullanan personel kesinlikle çok çok geriden geliyor. bence hem bağımlı yaptı hem de bir çeşit doğal seleksiyon sağlıyor iş, okul ve özel hayatta.

buenosdias ve hasmetizm + 1
0
Phoebe
(17.01.23)
Evet. Konuyla ilgili tavsiye edebileceğim kitaplar.

www.dr.com.tr

www.dr.com.tr
0
internet explorer
(17.01.23)
Yaptıı,

Zaten en fazla bağımlılık yapacak yaratacak arayüzleri vs araştırıp buluyorlar.
Beyindeki ödül mekanızmasını en çok nasıl tetiklerler, bunu araştırıyorlar.
Eğer boş bi dönemden geçip biraz vakit geçirdiysen, sonrası zaten bağımlılık hayatı.
Bırakmakta öyle kolay değil, uyuşturucu bağımlıları gibi yoksunluk belirtileri gösteriyor insan.
Dopamin bağımlısı olduk çıktık yani. Fiziksel bir bağımlılık hali bu. Bu hormona bağımlı olduk.
0
zimbirik
(17.01.23)
Geçen sene bi oyun şirketine dışarıdan bi iş yaptım. Yaptığım iş de şu:

Adamın telefonda / oyunda yaptığı bütün hareketler (aklına ne gelirse, nereye tıkladı, ekrana ne kadar baktı, hangi saatlerde oynuyor vs. vs.) zaten oyun şirketi tarafından sunucularda kaydediliyor. Ben de bu veriyle adamın oyundan ne zaman sıkılacağını tahmin edip, sıkılmadan biraz öncesinde ona göre bir "bonus" veren programı yazdım.

Bu bonus oyun içi para / can vs. bişey olabilir. Bölümü geçemiyorsa bölümü kolaylaştırabiliyor olabilir, adam kaptırmış gidiyorsa oyun hemen bitmesin diye karşısına random zorluk çıkarma olabilir. Adam "para harcayacak" biriyse harcayacağı parayı maksimize edecek şeyler de olabilir, değilse reklam izletmeye yönelik de olabilir.

Bunun gibi yüzlerce özellik var ve bunların hepsi kişiye özel, yani normal birinin oyun oynarken bunları "farketme" ihtimali bile yok. Zaten her şey 1-2 saniye içinde, anlık olup bitiyor.

İşin kötüsü bunu test ettik ve baya baya da çalışıyor yani. Aynı adam X oyununu sıkılıp bırakmış geçen sene, bu sene benzer bi oyunda algoritmanın kucağına oturduğu için aylardır oynuyor, şirkete de yüzlerce dolar kazandırmış.

Ki bu dandik bi oyun şirketinde, benim tek başıma yaptığım iş. Koca instagram'ın twitter'ın tiktok'un falan neler yaptığı sen düşün.

Baya bilinçli olarak bağımlı hale gelelim diye uğraşıyorlar zaten. Aklı olan sosyal medyaya bulaşmaz :)
0
plutongezegendegilmi
(17.01.23)
Gacha oyunları kumar gibi bağımlılık yapıyor gördüğüm kadarıyla. İnsanlar inanılmaz borçlara giriyorlar.
0
peki madem
(17.01.23)
(4)

twitch'de bilimsel makale okumak

duyurukullanıcısı
günümün yarısı bilimsel makale okuyarak geçiyor. bunları twitch'de youtube'da falan okusam olur mu?video edit falan yapabiliyorum da mesela twitch'de falan önemli yerleri kesip yükleme yapabileceğim toollar falan var mı?yoksa screen record yapıp yüklemeli miyim?twitch'i hiç bilmiyorum. sadece yayın
günümün yarısı bilimsel makale okuyarak geçiyor. bunları twitch'de youtube'da falan okusam olur mu?

video edit falan yapabiliyorum da mesela twitch'de falan önemli yerleri kesip yükleme yapabileceğim toollar falan var mı?

yoksa screen record yapıp yüklemeli miyim?

twitch'i hiç bilmiyorum. sadece yayın mı? kayıt mı? yoksa video falan yükleyebiliyor musun?

birde korsan ebookları yayınlayabilir miyim oralarda? internetten indirdiğim ebooklar ban yer mi?
0
duyurukullanıcısı
(16.01.23)
Twitch'te bilimsel makale okuyan birini izleyecek kişi neden doğrudan makaleyi okumasın ki? Diye düşündüm ama ben diyorsam tersini yapın yeni bir akım falan yaratırsınız belki.
0
signore
(16.01.23)
Two minute papers var youtube'da, ilham için ona bakabilirsiniz.
0
plutongezegendegilmi
(16.01.23)
telifli herhangi bir içerik, izniniz yoksa ban yer. bilimsel yayınlarında telifi mevcut. ama sci-hub sayesinde insanlar bedava erişebiliyor :)

okumaya üşendikleri için izleyip dinleyebilirler tabi.

twitch'de yayıncı olmak için belirli koşullar var. video içerik için youtube daha iyi. twitch canlı yayın vb olayları için.
0
kobretti
(16.01.23)
Valla twitch streaming platformu oldugu icin canli yayin acman gerek. Hazirladigin videolari da koyabilme olayi var ancak onun icin bir takim limitleri asman gerekir. Iste su kadar takipci sayisi olmali ya da su kadar kisi yayini izlemis olmali vs diye. Sen yeni baslayacagin icin bu olaylarin hicbirinin olmadigini varsayarsak canli yayin yapman sart ilk basta.

Makale okuma formati da ne tarz makale okuyacagina, ne sekilde okuyacagina, makalenin diline vs gore degisik etkilesimler alir. Canli yayin olacagi icin onceden hazirlanip, aciklayici sekilde ustunden gecersen daha iyi olur. Ne tarz okuyacagin da yine cok onemli. Atiyorum gidip tarih makaleleri mi okuyacaksin yoksa bilgisiyar bilimleri mi. Ikisinin anlatim olayi hem cok farkli olmakla birlikte hedef kitleleri de cok degisik.

Misal gidip bilgisayar bilimleri ile ilgili makale okuyacaksan ve gidip en populer makaleleri okuyacaksan adim adim aciklayici sekilde anlatman oldukca iyi olabilir. Ozellikle de ingilizce makale okuyup bunu turkce aciklamaya calisirsan bence bir yerden sonra saglam bir kitle kazanabilirsin.

Yine de realist olmak gerekirse, ilk basta max 2-3 kisiye hitap edersin. Ona gore karar ver. Benim onerim ilk basta youtube ile basla sonra da belli bir kitle kazandiktan sonra twitche gec seklinde olur.
0
j r r tolkien hayrani
(16.01.23)
(6)

Ankara ayazında dışarıda basketbol oynanır mı?

signore
6 yıla yakın evde düzenli olarak sürdürdüğüm (haftada 3) spor rutinim, 5-6 aydır sabahları güne erken başlamamla bitti. Akşam en erken 6 gibi geliyorum, aç geldiğim için yemek yemem gerekiyor, yemekten sonra 1-2 saat ara vereyim sindireyim desem akşam 10 oluyor, komşulara ses gidecek diye spor yapam
6 yıla yakın evde düzenli olarak sürdürdüğüm (haftada 3) spor rutinim, 5-6 aydır sabahları güne erken başlamamla bitti. Akşam en erken 6 gibi geliyorum, aç geldiğim için yemek yemem gerekiyor, yemekten sonra 1-2 saat ara vereyim sindireyim desem akşam 10 oluyor, komşulara ses gidecek diye spor yapamıyorum o saatten sonra. Zaten uykum gelmiş oluyor erken kalktığım için.

Bizim evin çok yakınına yeni bir millet bahçesi yapılmışken acaba dedim böyle 9-10 arası gidip basket mi oynasam arada? Yağış olmadığı sürece çok sorun olur mu sizce? Mesela şu an 1 derece gözüküyor.

www.decathlon.com.tr

www.decathlon.com.tr

Bu tarz bir şeyler giysem vs. nasıl olur acaba? Yapan var mı hiç?
0
signore
(13.01.23)
hocam mesela 3e3 olsa bi maç yaparsın nabzın yükselir ısınırsın fakat tek kişi çıkınca ritmi yakalayamıyorsun olmuyor
0
freebird5406_2
(13.01.23)
Direkt ankara ozelinde bilmiyorum ancak sogukta tek basina da basket iyi oynanir bence. Zamaninda soguk havalarda tek basima cok oynadim. Surekli top kovaladigin icin eger istekliysen cok daha fazla enerji bile sarfedebilirsin.
0
j r r tolkien hayrani
(13.01.23)
Basketbol biraz verimsiz oluyor. Atış yaptın diyelim. Top bir yere gitti. Onu almaya gidiyorsun. Boş boş koşmuş oluyorsun. Soğukta eller donuyor. Eldivenle de topu tutamazsın. Denemek bedava. Zarar gelmez.
0
dissendium
(13.01.23)
Donarsın bence basket ankara iklimine kış ayında dışarısı için uygun değil
0
photo85
(13.01.23)
Biz maç yapıyoz bazen de tek başına zor olabilir cidden.

Şort + tişört + polar kombinasyonu sıcak tutuyor.
0
plutongezegendegilmi
(13.01.23)
sweater'le her daim oynanır aslında. Lisede hep yaptığımız işti. Fakat bir gün kimsenin okuldan bile dışarı çıkmadığı kantinde takıldığı bir ankara ayazında yerde buz varken 3 arkadaş gaza gelip topu kapıp şut atmaya çıkmıştık. Eli ısıtınca o havada bile oynanmıştı. her şeyi normal sanıyorduk. Oyun bitti içeri girelim dedik. Okulun camlı 1 ton ağırlığındaki demir kapısı açıldı, içeriden sıcak bir hava geldi. İçeri girdim ve ciğerlerime binlerce jiletle kesi atılıyor gibi hissettim. Bir daha öyle havada oynamadım. Çok gaza gelmeden denemek, kendini test etmek lazım.
0
sparkle kiddle
(14.01.23)
(4)

Ankara’da pub

alp9900
Ankara publarını bilen kişiler Ankara meşrûtiyet konur tarafında 18-22 yaş grubunun takıldığı barlar hangileridir?
Ankara publarını bilen kişiler Ankara meşrûtiyet konur tarafında 18-22 yaş grubunun takıldığı barlar hangileridir?
0
alp9900
(13.01.23)
Konur'da zaten komple o yaş grubu takılıyor. Herhangi bi mekana girebilirsin.
0
plutongezegendegilmi
(13.01.23)
Yaş grubunu bilmem ama Olgunlar'da kafka veya soul.
0
kibritsuyu
(13.01.23)
yukardakilere ek olarak olgunlar tarafında zula vardı.
0
AlsterWasser
(13.01.23)
biraz yukarıda Büklüm de Last Penny güzel mekan.
0
ankarakecisi
(14.01.23)
(2)

Liselerde, ortaokullarda okula telefon sokulabiliyor mu?

duchess jessamine
Son durum ne? Telefon yasak mı yoksa öğrenciler bir şekilde sokup işine mi bakıyor?
Son durum ne? Telefon yasak mı yoksa öğrenciler bir şekilde sokup işine mi bakıyor?
0
duchess jessamine
(13.01.23)
Sabah teslim edip çıkarken geri alıyorlar bazı yerlerde.
0
plutongezegendegilmi
(13.01.23)
benim çocuğun okulda yasak. @pluton'un dediği gibi yapıyor getirenler de.
0
mustafakesekci
(13.01.23)
(3)

Backend ile ilerleme

optimistbakunin
Selam, onceden backendi oturtamadigimi soylemistim ama teoride mantigi anladim. Simdi pratik yapip oturtmam lazim. Hizli bir sekilde urun cikartarak ogrenmek ve kafamda tam oturtmak istiyorum. Algoritmada veri yapisinda sorun yok c ile aylarca ilgilendim hackerrank mediuma kadar falan wordpress sure
Selam, onceden backendi oturtamadigimi soylemistim ama teoride mantigi anladim. Simdi pratik yapip oturtmam lazim. Hizli bir sekilde urun cikartarak ogrenmek ve kafamda tam oturtmak istiyorum. Algoritmada veri yapisinda sorun yok c ile aylarca ilgilendim hackerrank mediuma kadar falan wordpress surekli ilgilenirim sonra kisa sure c# unity flutterla vs ilgilendim. Gerci zaten mesele syntax ama bir video serisi olur blog olur dokuman olur ince ince ogretecek bir sey varsa iyi olur. Zaten mantigi ve konsepti cozdukten sonra dil degissede olaylar degismez diye dusunuyorum. Sadece bu olayi web sitesi icin dusunmuyorum bu yuzden her turlu yerde her sekilde kullanabilecegim sekilde ogreneyim kendi kendime ilerlerim dedim. Python django ve nodejs inceledim. Sanki django daha anlasilir giboydi nodejse gore. Bilemiyorum tabii fark etmez benim icin php, node, .net, python vs vs.
Derdimi anlatabildim saniyorum. Cevaplarinizi bekliyorum
0
optimistbakunin
(12.01.23)
Paragrafta tam net bir soru yok. Kaynak soruyor gibisiniz ama pratik yapmam lazım dediğiniz için emin değilim. Pratik yapacağınız platform mu istiyorsunuz? Dil önerisi mi istiyorsunuz?

Video olur demişsiniz. Youtube'ta "backend tutorial for beginners" milyon tane izlenen SQL, C# çıkıyor, istediğiniz dilde arayın izleyin, anlatımı sevmezseniz, öbürüne geçin.

Herkesin öğrenme metodu farklı, kendi metodunuzu bulmanız işinizi kolaylaştırır.

Udemy var, yüksek puanlı çok yorum almış eğitimlerden izlemek ve pratiğini yapmak bir seçenek.
0
wct3 org
(12.01.23)
@wct kaynak tavsiyesi, fikir yol yordam
0
🌸optimistbakunin
(12.01.23)
Hocam bi dil seç, hangisi olduğu farketmez. İstersen C olsun, C# aşinalığın varsa o daha iyi olur. Bunu bi cebe koy.

Sonra bi proje belirle kendine. Misal duyuru klonu yap. Zaten basit bişey, frontend kısmı da dümdüz html ile bile olur yani. React falan bulaşma, iş görsün yeter.

Ondan sonra yardır. Takıldığın yer olduğunda google'a, SO'ya yaz, çıkan her şeyi oku, dene. Buraya sor, illa biri cevap verir.

Deneye yanıla, saç baş yola yola ilerle. Yeri gelecek bi hafta, 20-30 saat mesai harcayıp bi adım ilerleyemeyeceksin, normali bu. Az buçuk programlama bilen birinin bile ilk proje olarak bu işi yapması aylar sürer, o da normal.

İnternette video kaynak şu bu bence gerekli değil, hatta bi noktadan sonra zararlı bile. Madem teoride mantığı anladın, bundan sonrası böyle boğuşa boğuşa ilerliyor. Ne yapayım nasıl yapayım hangi kaynak vs. diye düşüneceğine notepad açıp yazmaya başlasan çok daha faydalı.
0
plutongezegendegilmi
(13.01.23)
(7)

Yurtdışına remote çalışanlar - oyster

tchuck
selamlar, bir sorum olacak.bir süredir yurtdışına remote çalışıyorum.şirketimde fulltime employee statüsündeyim. ve şirketin türkiyeden hiçbir geliri yok. bu senaryoda vergi istisnam mevcut haliyle.şirketim bu sene başında, kontratları oystera alacağını + olarak sağlık sigortası vb. şeyleri de yapac
selamlar, bir sorum olacak.
bir süredir yurtdışına remote çalışıyorum.

şirketimde fulltime employee statüsündeyim. ve şirketin türkiyeden hiçbir geliri yok. bu senaryoda vergi istisnam mevcut haliyle.

şirketim bu sene başında, kontratları oystera alacağını + olarak sağlık sigortası vb. şeyleri de yapacağını iletti. (ülkemizde sağlık sigortası)

oysterhr'ı daha önce kullanmadım. ancak sigorta vb. ödemeler gelince vergi istisnamda bir sorun olur mu? daha önce bunu deneyimleyen var mı?

ben yine fulltime employee olark gözükeceğim. (contractor değil. fulltime permanent employee statüm)

bu durum benim için oldukça önemli,
bu tür vergi istisnalarından şirketimin tam haberi olamaz bu ülkede yaşamadıkları için. oysterdan da türkiyedeki muhasebeciler vs. anlamaz.

bu konu hk bilgisi olan var mı?
0
tchuck
(11.01.23)
özel sağlık sigortası yaptırın. öbür türlüsü sgk'yı düşürüyor demişlerdi bana.
0
mstiteltr90
(11.01.23)
anladigim kadariyla liaison ofiste calisiyorsunuz. eger oysterhr sizi turkiyede bulunan yerli bir sirket uzerinden bordrolarsa, gelir vergisi odemek durumunda kalirsiniz. bunu sirketinizle bir an once konusun derim.

illa bu sekilde olacak derlerse de, sahis sirketi kurup yurt disina fatura kesme yontemini dusunun derim. ciddi vergi avantaji var.
0
dark dante
(11.01.23)
@dark kante,

vergi kısmını konuştum. "senin cebine giren tutarda bir değişiklik olmamasını sağlayacağız" dediler.

ama asıl problem, türkiyede döviz bazlı iş sözleşmesi yapılamıyor olması. onu da az önce hr'a yazdım. türk lirasıyla asla sözleşme yapmayacağımı, türk lirasının her gün farklı bir değere sahip olduğıunu ve ülkede hiçbir şeyin türk lirasına göre fiyatlanmadığını söyledim.

büyük ihtimalle burayla çalışmayı bırakmak zorunda kalacağım. çünkü koca şirket sırf benim için istisna yaratmayacaktır.
0
🌸tchuck
(11.01.23)
oyster'i bilmiyorum fakat velocity global'de turkiyeden sirket uzerinden bordroluyorlar, dolayisiyla gelir vergisi oduyorsun. doviz bazli sozlesme yapamamak da buyuk engel. umarim sirketin konuya cozumcul bir sekilde yaklasir.

benim anladigim kadariyla bu tarz hr(employee of record) firmalarini kullanmalarinin bir sebebi de herkesin yerel regulasyonlara uydugundan emin olmak olabilir diye bir teorim var ama emin degilim.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(11.01.23)
@tchuck, "TR'de dövizle iş sözleşmesi yapılamıyor" hükmü, şirketin de TR şirketi olması durumunda geçerli. Seninki yurtdışında olduğu için döviz bazlı yapabilirsiniz.

Sen tabi Oyster çalışanı olarak görüneceksen o biraz sıkıntı ama ben de daha önce benzer bir durumda kaldım, "beni ilgilendirmez, € ödeyin" dedim, öyle devam ettiler. Çünkü onlar zaten döviz ödüyor, aracı şirket TL'ye çevirip sana gönderiyor. Onlar ödemeyi sabit döviz cinsinden yaparlar, senin aylık TL gelirin değişir en kötü senaryoda. %2 de zam yaparlar, alım satımda zarar etmezsin.
0
plutongezegendegilmi
(11.01.23)
@pluton,

bakalım ik'ya durumu söyledim. mevcut şartlarda devam etmediiğimiz senaryoda işler çok karışacak. hepsini geçtim, ben türk lirasıyla türkiyede bile iş yapmıyorum. kimse türk lirasını bir para birimi olarak görmüyor, her şey dövize endeksli devam ediyor. haliyle ben türk lriası bazlı ödeme almak istemiyorum.

vs diye yazdım uzun uzun
0
🌸tchuck
(11.01.23)
Türk vatandaşısınız, çalıştığınız firma % 100 Türk ortaklı bir firma: Döviz cinsinden veya dövize endeksleyerek maaş alamazsınız.
Expat olarak Türkiye’de çalışıyorsanız döviz cinsinden maaş alabilirsiniz.
Firmanız Serbest bölgede ise döviz cinsinden maaş alabilirsiniz.
Firmanızın % 51'i yabancı bir ortağa veya firmaya ait ise döviz cinsinden maaş alabilirsiniz.
Liaison ofis çalışanları döviz cinsinden maaş alabilir.


şöyle bir yazı buldum. bu oysterhr'ın türkiyede bizi bordrolayacağı firmanın ortaklık yapısı ne oluyor acaba?
0
🌸tchuck
(12.01.23)
(22)

Almanlar ve ırkçılık

Kaleci Saçlı Forvet
Şimdi bi toplmu topyekün zan altında bırakmak istemiyorum fakat Almanların büyük bir kısmı bana hala ırkçı gibi geliyor, kendi ırklarının hala en üstün ırk olduğunu düşündüklerini düşünüyorum ama bunu geçmişte yaşananlardan ötürü zamanla baskılayıp kendilerinin bile unuttuğu gibi bir görüşüm var. Bö
Şimdi bi toplmu topyekün zan altında bırakmak istemiyorum fakat Almanların büyük bir kısmı bana hala ırkçı gibi geliyor, kendi ırklarının hala en üstün ırk olduğunu düşündüklerini düşünüyorum ama bunu geçmişte yaşananlardan ötürü zamanla baskılayıp kendilerinin bile unuttuğu gibi bir görüşüm var. Böyle bir şey olabilir mi sizce de bu Almanlara hiç güvenemedim ben oldum olası. Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.01.23)
(bkz. önyargı)
(bkz. kalıpyargı)
0
but that was just a dream
(11.01.23)
ırkçılık düşük eğitim ve zeka düzeyi belirtisidir genellikle. en azından toplumsal olanı. çok zeki biri de ırkçı olabilir ama genel olarak ırkçılık eğilimi genelde boş adam olma kaynaklıdır. kendisiyle ve hayatıyla sorunu olmayan, kendini geliştirebilmiş, kendini eğitebilmiş, toplumun sağlıklı bir parçası olabilmiş kişi sırf ten rengi veya doğum yeri farklı diye birinin "aşağı" olduğunu ya da ana babasından doğdu diye "üstün" olmadığını bilir.

ben kitle halinde gelişmiş hiçbir avrupa ülkesinin ırkçı olduğunu düşünmüyorum. dediğim gibi ırkçı her yerde var, ırkçı muameleye maruz kalabilirsin ama toplumsal olarak öyle bir durum olduğunu düşünmüyorum. çünkü bu herifler zaten naziler yüzünden kendi bayrağını dalgalandırmaktan utanacak hale gelmiş durumdalar. üstüne üstlük dünyanın en güzel ülkelerinden birinde yaşıyorlar. mutlu, huzurlu, müreffeh, eğitimli insandan kolay kolay ırkçı çıkmaz.

ırkçılık tarihiyle yüzleşemeyen, gazla çalışan, geçmişte yaşayan, bulgur pilavı yiyip diriliş izleyen, "masa biziz" diyen adamdan çıkar.

kısacası bu gelişmişlik ve eğitim meselesi. kimse alman veya türk diye ırkçı olmaz.
0
mark greg sputnik
(11.01.23)
Bildiğim kadarıyla kendi ırkını/kültürünü üstün görme neredeyse her toplulukta var.
Mesela Türkler de öyle düşünmüyor mu sizce?
Direkt deneyimlememiş olsam da Pakistanlıların da Norveçlilerin de Malezyalıların da bu konuda benzer şekilde düşündüğünü tahmin ediyorum.

Almanların ekonomisinin ve sanayisinin gelişmişliği onların bu düşüncesine destek/kanıt oluyor olabilir ama bu kanıtlara sahip olmayan bir topluluğun üyesi de bu düşüncesinden vazgeçmiyordur bence
0
michael_knight
(11.01.23)
çok komleks ve girift konular.
ırkçılık zeka ve eğitim düşüklüğü göstergesi +

bunun dışında almanların alman olmayanlara karşı mesafesi varsa direkt ırçılıkla değil kültürel normlarla da açıklamak lazım. ülkenin dağlık kapalı bölge oluşu, tarihsel geçmişi (saldırılara açık veya hep teyakkuz halinde olması), iklim, coğrafya vs insanları kapalı ve dar alanlarda yaşamaya -ve belki de dolaylı olarak öyle düşünmeye- itmiş olabilir.

düz adam sami gibi açıklayacağım ama
hava güzel olsa sokaklarda kahve bira içseler, hep deniz kenarında büyük şehirler; limanları olsa da sürekli başka kültürlerle etkileşime girseler vs vs . turizm, tarım mutfak vs yerine mecburen sanayiye yüklenmişler. fordist sistemde çalışmak iş ve yaşam rutinine nüfuz ediyor. belki benim çilekeş hansım günterim de italyadaki roberto efendim marsilyadaki gibi gabriel gibi keyfinde, siestasında olsa; onunla bununla şakalaşıp sohbet etse belki daha farklı olurdu ama şartlar işte :/

bir de ikinci dünya savaşı şunun şurasında 2 nesil önce, o günleri yaşatanların yetiştirdiği çocuklar hayatın her yerinde vs.

yine de ırkçılığı topyekün bir topluma bir millete atfetmek hatalı bir düşünme biçimi. bir milleti diğerinden daha fazla veya daha az ırkçıdır diyemeyiz. bir toplum etkileşime daha kapalı veya açık demek daha mantıklı geliyor bana.
0
jimjim
(11.01.23)
Önyargı.
Bilmem kaç milyonluk ülkeyi elde bir veri olmadan hissiyat ile ırkçı demek başka bir şey ile aciklanamaz.

Böyle bir şey yok, bunu nasıl kanitlariz bilmiyorum sonuçta söylediğin şeye göre bunlar komple ırkçı ama soylemiyorlar. Ütopik bir olay.
0
logisticsmanager
(11.01.23)
Türklerin en eğitimsizleri ile birlikte yaşayabildiklerine göre bence ırkçı değiller. Şahsen onların katlandığı tiplere ben katlanamazdım.
0
OrangeYellow
(11.01.23)
Nürnberg mitinglerinde meydanları dolduranların hepsi savaş sırasında telef olmadı yada savaş sonrası idam edilmedi bu yüzden görüşlerinize katılıyorum ama yüksek sesle ifade edemem.
0
Sir Anthony Hopkins
(11.01.23)
Almanların "büyük bir kısmının" ırkçı olduğunu düşünüyorum, Almanlara "hiç" güvenemedim yaklaşımı da ırkçı bir yaklaşımdır. Burdan yola çıkıp durum değerlendirmesi yapabilirsiniz.
0
Phoebe
(11.01.23)
Irkçılık var. Sokakta falan gelip pis Türk diyen yok, birkaç şay duydum ama çok ekstrem, normal olmayan insanların yaptıklarıydı.
Irkçılık bir de bizim düşündüğümüz gibi Arapları hiç sevmem gibi birşey değil. Ben de Arap, hindi, Çin ya da kimseyi sevmiyorum ama biriyle tanıştığımda önyargım kendi içimde kalıyor, o kişinin karakterine göre davranıyorum.
Irkçılığa uğradım, kesinlikle bunu kanıtlayamayacağın şekilde yapıyorlar. Kanıtım da var ama %100 değil, kesinlikle reddediyorlar. Gruptan dışlanan da sen oluyorsun.
Kesinlikle kendilerini çok üstün görüyorlar. Biz de kendimizi üstün görüyoruz ama fark biz diğerlerini aşağılamıyoruz ya da eksiklerimizi biliyoruz bunlar her zaman doğru eğer hata varsa yanlışlıkla olmuştur. Anlatamadım gerçi ama neyse. Yaşadığım örneklerle anlatırdım ama hiç enerjim yok.
Bunun dışında bana çok pasif agresif insanlar gibi geliyorlar.
Burada her milletten insan var ama en çok Türklere ve doğu Avrupalılara karşı ben bazı tavırları gördüm ki en çok entegre olanlar, çalışanlar bunlar.
0
spherical
(11.01.23)
Hocam benim ırkçı olup olmamam farklı bir konu, bundan yola çıkarak durum değerlendirmesi yapmak benim soruma cevap vermiyor bu söylem kendi diyen kendi olur gibi bir şey daha çok.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(11.01.23)
almanlar bana kalırsa tüm avrupa toplumları içinde en az ırkçı toplumlardan birisi. ahlaki açıdan da türklerden üstün oldukları tarafları var. geçmişleri nedeniyle ırkçılıktan ölesiye korkuyorlar zaten ve yabancılara karşı bazen gereğinden de fazla pozitif ayrımcı davranıyorlar. göçmenlere mesafeli olmakla ırkçılık aynı şeyler değil. türkiye'de sen nasıl yabancılara gözün kapalı kucak açamıyorsan onların da sana bu kadar kolay kucak açmasını bekleyemezsin. her insana default gelen zenofobi ile ırkçılığı aynı kefeye koymamak lazım.

niyeyse türklerin almanlardan daha çok sevdiği italyanlar, ispanyollar vs. deneyimlerime dayanarak ırkçılık ve yabancılara gösterilen muamele konusunda daha sorunlu toplumlar, ki bu ülkelerde yaşayan türklere sorarsan onlar da sana uzun uzun anlatırlar.
0
sir gawain
(11.01.23)
Almanlar genel olarak ırkçı olup gizleyen ve sonuçlarından çekinenler ile saçma bir şekilde aşırı özür dileyenlerden oluşuyor. Aga senin deden Heinrich Himmler olsa bile sen onun yolundan gitmiyorsan neden senin suçun olsun? Sürekli bir üzgün ve özür dileyen modda korkak bir şekilde "aman ırkçı demesinler" diye geriliyorlar. Diğer kısım ise ırkçı ve de kendilerini daha üstün görüyorlar ama bunu gizliyorlar. Çünkü Mark Greg Sputnik'in dediği gibi kendi bayraklarını assalar ırkçı derler diye çekiniyorlar.

Bu arada Avrupa ülkelerinin hepsi ciddi oranda ırkçı vatandaş barındırır. Bunların sadece belirli seviyeleri var. Orta Doğu'dan uzakta, terörsüz, ekonomik buhransız yaşadıkları için gelen bir rahatlık havasında hepsi hümanist geziyorlar. Türkiye'nin bir yılda yaşadığının %1'ine denk gelecek bir terör olayından sonra ya da bir göç dalgasından sonra tepkilerine bakın. Hatta ona bile gerek yok. Ukrayna'daki savaşa yaklaşımları ile yıllardır devam eden beyaz insansız savaşlara yaklaşımlarına bakın. Bir anda bizden daha tepkili hale geliyorlar. ABD zaten "racial profiling" denilen olayın cenneti.

Irkçılık daha doğrusu zenofobi Avrupa'nın yapıtaşlarından biri. Avrupalı olmayıp Avrupa'ya giden herkes belirli bir kesim dışındaki insanlar tarafından ön yargı ile karşılanır. Gençler arasında bu oran daha düşük. ""Eğitim ve zeka seviyesi" iddiası sahip olmak için değil sahip olduğunda törpülemek ya da baskılamak için işlevseldir. Gerisi kültürel bir algı. Aksinin iddiası komik kalıyor.

Peki bu kadar göçmeni nasıl alıyorlar? Bak, almıyorlar bile. Türkiye milyonlarca sığınmacıyı ülkesine almak gibi bir hata yaptığında, o gelişmiş, zeki, eğitimli, ırkçı olmayan Avrupa ülkeleri ne yaptılar? Zor durumda olanları değil, sadece kalifiye olanları ülkelerine aldılar onu bile küçük sayılar ile. Birçoğu bir şekilde ülkesine gelip yerleşen ve üreyen azınlıklardan rahatsız. Onları gentrification ile taşraya itip kendilerinin yapmak istemedikleri işleri yaptırmaya yönlendiriyorlar.

Genç nüfuslar ve mevcut politik doğrucu algı yönetimi ile daha küresel bir Dünya'ya yönlenirken tabii onlar arasında ırkçılık oranı daha az. AB bir beyaz örgütü olmaktan çıkacaktır bu süreçle tabii. Şimdi bile 30 yaş altı için bu ırk ve sınır ayrımı büyük oranda bir şey ifade etmiyor.
0
nawar
(11.01.23)
Hocam şunu göstermek istedim aslında; bir Alman'ın Türklerin "büyük bir kısmının" barbar olduğunuz düşünüyorum, onlara "hiç" güvenemedim şeklinde düşünmesi aynı çıkış noktasına sahip. Yani mesele ırklardan çok bireyin bakış açısı. Ben dazlakların türk işçi evlerini kundakladığı, türk çocuklarını kaçırdıkları dönemde Almanya da büyüdüm. O dazlaklar kadar, Almanca öğrenelim diye hafta sonu gönüllü ücretsiz almanca dersi veren öğretmenlerimde vardı, annem almanca bilmediği için kendi çocuğuyla beni iki yıl okula götürüp getirende vardı. Babam anneme şiddet uyguladığında ıykkkk türk işçiler böğkk ilkel bunlar diyen komşularımızda vardı, annemi ve biz çocukları bir kenara çekip başvurabileceğimiz yardımları anlatan da vardı.
0
Phoebe
(11.01.23)
Ya bence yukarıdaki cevaplar senin sorunu çoğunlukla anlamamış. Çünkü Hans ırkçı mı Jürgen yabancı düşmanı mı vs. nereden bilelim tek tek. Mevzu o değil. Mevzu bu olmadığı için konunun eğitim veya zeka ile de ilgisi yok.

Asıl sorular şunlar bence: Alman kültürü dışlayıcı ve kapalı bir kültür mü? Yeniliklere açık mı, yoksa muhafazakar mı? Üstünlük kompleksi var mı yok mu? (diğer kültürlere relative olarak tabi ki, yoksa bunun net bi ölçütü yok).

Bu soruların cevabı da Almanlarla biraz vakit geçirmiş herkes için oldukça açıktır muhtemelen :) Olmayanlar için de @nawar +1 diyelim.

"O kadar göç alıyorlar" vs. diyenler için de, Almanların 60 yılda aldığından fazlasını biz 3 yılda aldık. Hani gösterge buysa eğer TR'deki ırkçılığı düşünüp, Almanya'yı tahayyül edebilirsiniz.
0
plutongezegendegilmi
(11.01.23)
Nawar çok güzel bir cevap yazmış. Ben de sorunu "almanlar hala içten içe üstün olduklarını düşünüyor ama bunu dile getiremeyecek kadar bu konuyu baskılamışlar" şeklinde algıladım ve 1 sene de olsa o topraklarda yaşamış biri olarak bu görüşe katılıyorum. Ben mevcut bilincimle, alman olsam bununla gurur duyardım, her anlamda başarılı bir ülke, müthiş bir tarih, avrupa'nın belkemiği, vesaire veesaire. Bundan 50-100 yıl önce yaşananların sorumlusu ben olmadığım için bunları kafaya takmazdım. Ama işte malum nazi dalgasından ve genel "göçmen dostu ülke" baskısından ötürü, ben almanım derken özür dilerim ama ben almanım yani modunda takıldıklarını düşünüyorum. Almanyada ırkçıdan çok, göçmen dostu vardır ve bu onların maalesef sonunu getiriyor, bir çok şehri alman şehri olmaktan çıkmış durumda. Apolojist yani adamlar, 3 adımda bir özür dileme düşüncesindeler.

Peki almanlar ırkçı olsaydı, olmakta haklı olurlar mıydı? Bence sorunun cevabı evet. Bu müthiş ülke şu anda her anlamda yağmalanan rezil bir pozisyona düşmüş durumda. Redditte bile göçmenlerin zorbalık yaptığı alman çocuklarının konularını okuyabilirsiniz. Almanyanın bir çok şehrinde almana rastlamak için çaba sarf etmeniz gerekir. Bize çok daha yakın olan suriyeli, afgan göçmen gibi şeyler bile, zaten düzen olmayan türk şehirlerinde bizleri çileden çıkarırken, düzen bağımlısı, kuralcı, müthiş bir sistem oturtmuş, ortadoğuya ve islama olabildiğince uzak bir alman çocuğunun kendi evinde suriler tarafından zorbalığa uğruyor olması travmasını bu adamlar atlatamazlar, ve sonucunda göreceksiniz bu gidişle yine 2. dünya savaşında olduğu gibi sağ partilerin iyicene yükselişe geçeceği bir süreç yaşanacak (ya da almanya'da iş işten geçmiş olacak ancak diğer avrupa ülkeleri ibret aldığı için o süreci yaşayacak ve daha çok göçmen karşıtı olacaklar)

Bunun dışında ırkçılığın düşük zekalı olma durumuna katılmıyorum. Ben herkesle arkadaş olmak, iyi geçinmek zorunda değilim. Keza bir almanın, türk olduğum için benimle arkadaş olmaya ve o önyargıyı yenmek için vakit ve enerji ayırmak istememesini de anlayabiliyorum. Herkes yeni kültürler keşfetmek ve her şeyi mazur görmek zorunda değil. Adam istemiyorsa istemiyordur, ben de önünde erkek çocuğu dansettiren kültürlerle bir şey paylaşmak istemediğim gibi, mesela milyonlarca afgan içerisindeki 3 tane pırlanta gibi adamı bulmak için çaba harcamak zorunda da değilim. Almanlar bu minvalden bakınca, ırkçılık bir yana, göçmenlere inanılmaz bir tolerans gösteriyorlar ve sonuçların da en büyük şehirlerinde kızları rahat yürüyemediği için olumsuz şekilde yaşıyorlar. Sonuç olarak almanların hakkını yememek lazım, ve duygusal netflix dramalarından çıkıp gerçek hayata vardığınızda görüyorsunuz ki ırkçılık da bilinmeyen bir karanlıktan korkmak gibi oldukça doğal ve normal bir reflekstir. O karanlıktan korkmamak insanın kendi elinde, ama korkmamaya çalışmak için çaba sarfetmeyen ve karanlığa hiç girmemeye çalışan insana da saygı duyuyorum.
0
roket adam
(11.01.23)
Abi hemen ofans yapıyorsunuz ama ofans yapacak bir şey yok, ben Almanlar ırkçıdır demiyorum Almanların ırkçı olabileceklerini düşünüyorum ama bu tam da Roket'in söylediği gibi "Almanlar hala içten içe üstün olduklarını düşünüyor ama bunu dile getiremeyecek kadar bu konuyu baskılamışlar" şeklinde bir düşünce, yani "sen kaç tane Alman tanıdın olm" argümanı doğru değil bu anlamda, misal ben de Almanları seviyorum benim de Alman arkadaşlarım var ve hiçbirinden de ırkçılık görmedim hatta Nawar'ın dediği gibi birçoğu fazla "hümanist" ama kendilerini bu şekilde baskılamalarından asıl düşüncelerini unutmuş bile olabilirler gibi geliyor bana. Hani gece başını yastığına koyduğunda uykuyla uuanıklık arasında bir süreç olur ya, ancak orada "Lan Almanlıktan aldığım tadı da hiçbir şeyden alamadım he" kıvamına geliyor gibime geliyor birçoğu, yoksa "ALMANLAR IRKÇIDIR" demiyorum ben, öyle olabileceklerini düşünüyorum.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(11.01.23)
abi yanlış anlama da birine "ırkçı ama ırkçı olduğunu unutmuş" demek nasıl bir yaftalama çeşididir? berlin nüfusunun neredeyse yarısı göçmen olmuş, ki önemli bir bölümü de sivilize olmamış, abuk sabuk saçmasapan insanlar. hepsi ekmek elden su gölden yaşıyor, devletin kaynağını sömürüyor, ne fiziksel/sözel ırkçı bir saldırıya maruz kalıyor, ne hayat kalitesini etkileyecek somut bir ayrımcılığa uğruyor. argümanlar "burgeramt'taki alman memur bana sanki biraz ters baktı gibime geldi"nin ötesine geçmiyor. iddia ediyorum, şu göçmen nüfusu türkiye ya da başka bir ülkede olsa ve devlet kendi halkından aldığı vergiyi bunlara akıtsa insanlar çoktan sopalarla yabancı kovalıyordu.

yukarıda biri "zenofobi yani ırkçılık" diyerek ikisinin eşanlamlı olduğunu iddia etmiş ama mahallenize taşınan ve hakkında hiçbir şey bilmediğiniz bir yabancıdan çekinmekle ırkçılık apayrı kavramlar. zenofobi hepimizin maymun beyninde olan bir savunma mekanizması, bilmediğimiz şeylere karşı temkinli olmasak evrimleşip bugüne gelemezdik zaten. ikisini aynı görüp bunun üzerinden paragraflar döşenmek tuhaf olmuş biraz.

ben alman muhibi vs değilim. ama kendi ülkemle karşılaştırıldığında çok daha etik ve naif kalan bir toplum için "ben bu insanlara oldum olası güvenemedim" demene tetiklendim biraz. peki sana kim güvensin diyesim geldi.

almanya'da ikinci el eşya alıp satarken ya da birileriyle işbirliği yaparken önümdeki iki seçenekten biri türk, diğeri almansa (ve diğer her koşul eşitse) daima almanı tercih ettim ve şimdiye dek zararını görmedim. bende güven meselesi tam tersi işliyor.
0
sir gawain
(12.01.23)
Abi inanın benimle alakalı ne düşündüğünüz hiç problem değil yani düşüncem mantıksız ve aptalca da gelebilir doğrudur ama muhtemelen ne demek istediğimi de anlatamıyorum ama yineleyeyim: Ben Almanlar ırkçıdır demiyorum. Almanlardan kastım bu arada Türkiye'den oradan buradan gelip vatandaşlık almış Almanlar değil onların hiç gelmediğini düşünelim; ben Bastian Schweinsteiger gibi Almanlardan bahsediyorum.

Diyorum ki bu Almanlar özünde, temelinde, en gizli saklı ID benliğinde hala üstün bir toplum olduklarını düşünüyorlardır ama bunun Nazi dönemiyle falan bir ilgisi yok zira Cermenler zaten mitolojik olarak da kendini herkesten üstün gören bir toplumdu, yani biz Türklerin Ergenekon destanı gibi bu adamların "Bro biz Avrupalı halkların en büyüğüyüz en ulusuyuz tanrının yeryüzündeki gölgesiyiz" tadında mitolojileri var, Nazizim biraz da bu mitolojiye dayanıyor ama ben diyorum ki Almanlar bu Nazi belası yüzünden kendi mitolojilerindeki bu özelliklerini artık dile getiremeseler de, hatta günümüz şartlarında bunu baskılamaktan yok saymaktan gerçekten de "olmadığını" düşünseler de özlerinde hala bu düşüncelerie sahip olabileceklerini düşünüyorum, çünkü bu düşünce bu adamların kültüründe var böyle mitleri var, yani 2000 yıl bu düşünceye sahip olmuş bir toplum son 50 senede mi bundan vazgeçti yani bu bana mantıklı gelmiyor sadece.

Abi hadi her şeyi geçtim misal Till Lindemann'ın ırkçı olmama ihtimali var mı ya, benim bile Till Lindemann'ı görünce Alman ırkçısı olasım geliyor o niye olmasın ki.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(12.01.23)
Danimarka ve İngiltere ofislerinde kısa süreli çalıştım. 8 aydır Avustralya’ dayım. Avrupa- özellikle orta Avrupa ve batı insanı ırkçı olmasa da muhafazakardır. Kibardırlar ama sosyal çemberlerinin içine girmen çok zordur. Ki bunu bana Danimarka’ da bir Fransız, Newcastle’ da bir İskoç da söyledi. Burda bir şekilde yabancı olduğunu hissettirirler demişlerdi.
0
trixi
(12.01.23)
kahraman, savaşçı, güçlü ya da kutlu olmadığını iddia eden bir ırk mitolojisi var mı? yani dünya tarihinde hangi milletin mitolojisinde "biz çok da süper bir ırk değiliz ya idare ediyoruz işte hehe" türü söylemler görebilirsin? zaten destan kavramı bu mantık üzerine kurulu, milletler en kolay güçlü oldukları algısı üzerinden birleşir. dediğin şey ingilizlerde de var, türklerde de, meksikalılarda da, korelilerde de. zaten alman mitolojisi dediğin şey de tartışılır. nordik, anglo-sakson ve keltlerden çok ayrışmış bir mitoloji deği. yani bunlar avrupa'nın ortak mitolojileri aslında.

almanya son yüzyıldaki göçmen politikasıyla avrupa'nın amerikası olma yolunda ilerliyor (ki bence oldu zaten). gelgelelim amerika'nın pohpohladığı bu tek ulus olma hali, hepimizin orijini farklı olabilir ama biz tek bir ülke, tek bir milletiz, hadi marş söyleyip bayrak sallayalım ve amerika'nın kurtuluşunu kutlayalım durumununun yüzde birini bile göçmenlerine dayatmıyorlar. almanya yarın bir gün çıksa hadi bugün almanya'nın bayramı, herkesin eline almanya bayrağı verip birlikte sallayalım ve marş okuyalım dese yer yerinden oynar. ne ırkçılıkları kalır ne nazilikleri. almanya bu açıdan düşünürsen ırkçılık bir kenara, avrupa'nın belki de en anti-ırkçı ülkesi olabilir. bunu da devletin zorlamasıyla ya da kanunlarla değil, toplumsal normlarla beceriyorlar.

bir milletin karakteri 100 yılda değişir, 50 yılda da değişir. tanıdığım bir ülke halkı gözümün önünde sadece 20 yılda eskisinden iki kat daha muhafazakar oldu mesela. oluyor böyle şeyler.
0
sir gawain
(12.01.23)
gunumuzun politik dogrucu dunyasinda bu tarz bir soylemi "mesela yani" gibi bile soylemeye kalksan adami carmiha gererler. belki de medeni ve mesafeli toplumun gereklerinden birisi budur, bilemeyecegim.

ancak almanlar disiplinli diyince evet abi diyen ayni insanlar almanlara yonelik olumsuz algilanabilecek bir tanimlama yapildiginda ama aa butun almanlara oyle diyemezsiniz diye ayaga kalkabiliyorlar. halbuki iyi kotu yargilari zihnimizde. tembel alman oldugu gibi seker gibi pamuk gibi alman da vardir. ancak genellemeler genel bir resim cizebildikleri olcude degerlidir. yoksa elbette istisnalar olacak. dolar artis trendiyken tek tuk dusus yasadigi gunler de olacak vesaire.

benim almanlar ile iliskilerimde gozlemim cermen kulturlerinden gelme (iskandinavlarda oldugu gibi) bir zenofobiye sahip olduklaridir. bu zenofobi 21. yy'da gunluk hayatta pek kolay karsilasilan bir sey degil belki. ancak bir almanin sosyal cevresine girebilmek kolay degildir. almanya'daki gocmenler benim alman arkadaslarim da var dese de bircok ozel partiye davet edilmezler. buradaki eleme unsuru akici almanca bilgisi midir baska bir sey midir bilemem. ama asilmaz gibi gozuken duvarlar vardir. yeri gelir cilginlar gibi eglenirsin beraber ama onlardan biri olamayacagini inceden hissettirirler. bu italya'da ispanya'da yasanmaz mesela. adam gider seni babannesiyle tanistirir.

bunun yaninda bir alman sasilacak seviyede meymenetsizdir. almanlarla bir is toplantisi yaptiginda sadece is toplantisi yaparsin. espriden anlama gibi bir ozellikleri yoktur. dunyayi olanca sikiciligiyla kucaklamaya bayilirlar. muhtemelen bu ozellikleri sayesinde her dunya savasinda kafalarina vurulmasina ragmen eskisinden daha guclu gelebilmislerdir.

ee bu ideal yaklasimlar zamaninda diger irktan insanlarin yasam hakkina bile sahip olmadigi yonunde korkunc dusunceleri yesertebilmis egitim seviyesi yuksek almanlarin arasinda bile. bu adamlar rilke okuyup wagner dinlerken yan binadan yahudi komsularinin toplatilmasina ses cikarmiyorlardi. heidegger gibi devasa bir metafizik figuru gidip cilginlar gibi nsdap'e basiyordu muhru.

sozun ozu, irkcilik mi demek gerek bilmiyorum ama sikintili bir seylerin oldugu asikar. o yuzden almanlarin iyi yanlarini alacaksin. felsefelerini okuyup arabalarina bineceksin. ama konu almanya'da yasam olacaksa eger gotun gotun uzaklasacaksin.

eyyorlamam bu kadar.
0
antikadimag
(12.01.23)
antikadimag tam olarak senin anlattığını anlatmak istedim ben de.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(12.01.23)
(13)

Akşamları bol proteinli atıştırmalık...

kukuleta
Akşam yemeğinden birkaç saat sonraki kazınmada ufak ufak tüketebileceğimiz lezzetli, bol proteinli hangi gıdaları yiyebiliriz?Bir ara kaşar dilimleyip yiyordum yüksek proteini için ama aynı şekilde yüksek yağ da içeriyor meret.Yoğurt da miktarına oranla çok randımanlı gelmiyor protein anlamında.Soru
Akşam yemeğinden birkaç saat sonraki kazınmada ufak ufak tüketebileceğimiz lezzetli, bol proteinli hangi gıdaları yiyebiliriz?

Bir ara kaşar dilimleyip yiyordum yüksek proteini için ama aynı şekilde yüksek yağ da içeriyor meret.

Yoğurt da miktarına oranla çok randımanlı gelmiyor protein anlamında.

Soru özellikle spor yapan bireyler için.
0
kukuleta
(10.01.23)
lor peyniri + sarisi alinmis yumurtayla omlet.
0
gule gule
(10.01.23)
antep fistigi?
0
antikadimag
(10.01.23)
Kurutulmuş et iyi baya. Bi dilim kızarmış ekmek, et ve peynir mükemmel bi ara öğün.
0
plutongezegendegilmi
(10.01.23)
yeşil mercimek salatası
0
freebird5406_2
(10.01.23)
"Akşam yemeğinden birkaç saat sonraki kazınma" derken? Millet de ne bogaz var, ben yemegi yedikten sonra mayisiyorum.
0
freedonia
(10.01.23)
Uzunlamasına ikiye bölünmüş salatalığın içine füme et veya peynir. Ekmeksiz bir sandviç haline getirip yemek.
Enfes
0
michael_knight
(10.01.23)
Buz dolabının kapısını açıp 1-2 dilim ekmek arasına koyulan peynir gibisi yok. Kapanışı da yoğurda banılan ekmekle yapmak çok iyi oluyor.
Edit: şimdi baktım da yoğurt da peynir de yiyormuşsunuz. Cevizli sucuk ve kuru yemiş demek istiyorum.
0
Amaranta ursula
(10.01.23)
Leblebi veya zeytinyağlı börülce salatası
0
kararsızataletfilozofu
(10.01.23)
Lorlu omlet +1
Eskiden günlük protein açığını kapamak için Lor'a abanırdık ama artık piyasada satılan Lorlar Lor değil. Hakikisini bulman lazım.

Leblebi +1
Ancak bu meretin de gaz yapmak gibi bir huyu var ki çekilir dert değildir.
0
Mirket
(10.01.23)
@mirket,

Akşam olmasa da lor günlük tükettiğim bi besin ama öyle diyince içime kurt düştü.

Neden öyle dedin?
0
🌸kukuleta
(10.01.23)
Lor, sütten peynir yapıldıktan sonra kalan suyun ikinci bir işleme tabi tutulmasıyla elde edilen bir üründür. Peynir altı suyunun tortusudur diyebiliriz. Yağ ilk işlemde peynirde kaldığı için yağ oranı sıfıra yakındır ve protein açısından çok zengindir. VG sporcularının gözdesidir.
Tadı tuzu yoktur, pek bir şeye benzemez, çok çabuk küflenir. Köy yerlerinde gözleme, börek içinde idare edilen bir besindir.
Şu an piyasada deri tulum peynirinden tat ve görünüm olarak pek bir farkı olmayan peynir kadar yağlı bir ürün satılıyor ki lorla bir alakası yok diye düşünüyorum. En azından VG sporcularının tüketmesi önerilen lor o lor değil.

Geçen yıl, evde peynir yapımıyla ilgili bir grupta bir fotoğraf paylaşılmıştı. Bir toptancı dükkanında yığılı bidonlar ve önlerinde bir etiket vardı. Etikette 'Peynir yapımında kullanılan iç yağı şu kadar lira' yazıyordu. İki şeye çok şaşırmıştık. İç yağının fiyatının o kadar ucuz olması mümkün değil ve peynir yapımında yağ kullanılmaz.
0
Mirket
(11.01.23)
bence sabret ve hiçbir şey yeme. bir süre sonra normalin bu olacak ve ihtiyaç hissetmeyeceksin. bunların hepsi alışkanlıkla alakalı.
0
bohr atom modeli
(11.01.23)
Ya şimdi bu söyleyeceğim şey genelde kabul görmeyen bir öneri ama tabii bunun da bilimsel bir açıklaması var. Şöyle ki;

Proteini bol bi şey istemenin nedeni sanırım "karbonhidrat almayayım protein alayım bu şekilde daha sağlıklı olur, hem de protein almış olurum" düşüncesi ama bence akşam bahsettiğin saatlerde mısır patlağı gibi kompleks karbonhidrat kaynakları tüketmek de oldukça faydalı bir yöntem zira bu tip kompleks karbonhidratların sindirilip glikojen olarak depolanması en hızlı haliyle bile en az 10 saat sürüyor, eğer antrenman yapan bir kişiysen, yani glikojen depoları her zaman dolu olan biri değilsen bu şekilde atıştırmalar kas-karaciğer glikojenlerini doldurcağı için antrenman performansını da yükseltecektir. İnsanlar geç saatte alınan karbonhidratların genelde yağ olacağını düşünürler ama öyle bir şey yok tabii. Ayrıca vücudun düşünüldüğü kadar çok protein ihtiyacı yok yani illa protein alayım kaygısı yaşamak anlamsız, günlük alman gereken proteini aldıysan o zaten yeterli, fazlası gereksiz maliyet hem vücudun hem de cebin için. Ben mesela akşam işime yaramayacak protein almaktansa kaslarımda glikojen olarak depo edip antrenmanda kullanabileceğim kompleks karb. almayı daha mantıklı buluyorum. Bu da alternatif bir çözüm olabilir senin için.

Not: Bu arada ekleme yapayım bu bahsettiğim yöntem düzenli antrenman yapan bireyler için geçerli, sedanter ya da hali hazırda zaten kilolu insanlar için çalışmayan bir yöntem olacaktır sizin için değil yani bu siz hemen gaza gelmeyin.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.01.23)
(6)

Türkiye'deki kurumlara itima etme sorunu

aretwoane
Bende bu var mesela TRT Tema Kızılay'a vb hepsine bir itima sorunu var hepsinin yandaş olup Erdoğan'ın elinde olduğunu düşünüyorum bu ülkede hiçbir şeye güvenmiyorum çok nadir güveniyorum kurumlara. Veyal sosyal derneklere ne derseniz deyin. Sol örgütler bile artık boş geliyor. Size de oluyor mu
Bende bu var mesela TRT Tema Kızılay'a vb hepsine bir itima sorunu var hepsinin yandaş olup Erdoğan'ın elinde olduğunu düşünüyorum bu ülkede hiçbir şeye güvenmiyorum çok nadir güveniyorum kurumlara. Veyal sosyal derneklere ne derseniz deyin. Sol örgütler bile artık boş geliyor. Size de oluyor mu
0
aretwoane
(10.01.23)
Oluyor. Bu yüzden hiçbir stk vb kuruma yardım yapmıyorum. Bir ücret karşılığında hizmet almıyorum.
0
seaman
(10.01.23)
devletin, ya da hükümetin el attığı hiç bir kuruma güvenmiyorum.
20 yılda tüm kurumları kendi yandaşlarıyla donatmış durumdalar.
0
ankarakecisi
(10.01.23)
İtimat mı? Anlamdan onu çıkarıyorum. Başka bir şey ise kusura bakma. Oradan yürüyeyim. TÜrkiye'deki hiçbir kuruma güvenmiyorum ben de. Çünkü işini iyi yapanlar işinden ediliyor. Mümkün olduğunca da yandaşlar dolduruluyor. Bu hemen hemen her kurumda böyle. En iyi ihtimalle yükselmenin önüne geçiliyor.

Sağ ve sol olarak bakarsak yıllardır bu vardı ama oranı düşüktü. Şimdi komple bir "ele geçirme" konusu var. Eskiden sorunlu kişilerin olduğu güvenilir kurumlar varken, şimdi güvenilir insanların olduğu sorunlu kurumlar oldu :)

Sol örgütler zaten boş. Özellikle sendikalar çok boş. Yandaşlar ve popülizm yapanlar olarak ikiye ayrılıyorlar.
0
nawar
(10.01.23)
Sadece TR'dekilere güvenmiyorsan yine iyi durumdasın :)
0
plutongezegendegilmi
(10.01.23)
lösev büyük ölçüde bu sayede bağış topluyor zaten
0
babilfish
(11.01.23)
enag enflasyonu yüzde 170 falan hesaplarken, tüik yüzde 70 civarı hesaplıyor. Nasıl inanacaksın?
0
vizivozo
(11.01.23)
(10)

Sanal Sunucularla ilgili

mustafakesekci
Şirkette 7-8 kişi pc kullanıyoruz ve ortak kullandığımız dosyaları onedrive'da tutup ordan çalışıyoruz ama onda da sorunlar yaşıyoruz. bilgisayarlardan birini sunucu gibi yapsak o bilgisayar sahibi dışarda olduğunda erişemiyoruz vs..şimdilik fiziki server alma/kurma imkanımız pek yok. sanal sunucula
Şirkette 7-8 kişi pc kullanıyoruz ve ortak kullandığımız dosyaları onedrive'da tutup ordan çalışıyoruz ama onda da sorunlar yaşıyoruz. bilgisayarlardan birini sunucu gibi yapsak o bilgisayar sahibi dışarda olduğunda erişemiyoruz vs..

şimdilik fiziki server alma/kurma imkanımız pek yok. sanal sunucular iş görür mü ona bakıyorum şimdi ama genelde sanal sunucuların web sitelerini barındırmak için kullanıldığı yazıyor çoğu yerde.

biz bir sanal sunucu kiralasak, oradaki dosyalara kendi bilgisayarımızdaki dosyalar gibi anında erişip üzerinde çalışabilir miyiz? aynı excel, access vb dosyalarda aynı anda birden fazla kullanıcı çalışabilir mi? kısacası bizim ihtiyacımız doğrultusunda verimli olur mu?

bilgisi/tecrübesi/tavsiyesi olanlar yardımcı olursa çok sevinirim.
0
mustafakesekci
(09.01.23)
Google Workspace, Microsoft 365 gibi hizmetlerle falan yapabilirsiniz: birkaç kişi aynı anda, aynı dosyada çalışması (collaboration) Bunun için de ayrıca sunucuya gerek yok.
0
malheiros
(09.01.23)
neden sunucuya ihtiyaciniz oldugunu anlayamadim hocam
yani zaten 8 kisisiniz wireless/kablo fark etmez local networkte office dosyalarinin da ufak oldugunu dusunursek smb uzerinden rahatca okuyabilir yazabilirsiniz. smb dedigim de windows share
ama ayni anda calismak istiyorsan onedrive lazim
eskiden office uzerinde boyle bir ozellik vardi birkac kisi dosya uzerinde realtime calisilabiliyordu ama kaldirmislar sanirim, yine de arastirmak lazim
0
nibba
(09.01.23)
Yok, verimli olmaz. Zaten anında erişemezsiniz, üstünde aynı anda çalışma da çok zor.

Sıkıntı sanal veya fiziksel sunucu değil bu arada, üzerinde çalışan yazılım mühim. Yoksa nextcloud falan kurup deneyebilirsiniz tabi. Ama google drive'dan vs daha iyi olduğunu zannetmiyorum.
0
plutongezegendegilmi
(09.01.23)
google drive veya dropbox gibi bir abonelik ile bu iş kolayca çözülür
illa sunucumuz olsun derseniz qnap tarzı bir cihaz ile ortak kullanım alanı yaratabilirsiniz

bence ilk seçenek daha iyi.
0
roket adam
(09.01.23)
sanal sunucunun bakımı, yedeklemesi vs çok dert. ben girmezdim o topa.

ben office 365 + teams üzerinde dosyalar şeklinde çalışmanızı tavsiye ediyorum, yine onedrive bussiness ile masaüstüne sync edebiliyorsunuz, gayet te güzel çalışıyor. hatta x kişi bir excel dosyasını açmışken, y kişi de açarsa canlı olarak her iki taraf birbirinin yaptığı değişiklikleri falan görebiliyor. binlerce dosyamız onlara ekibimiz var hiç sorun yok.
0
delidir yakalayin
(09.01.23)
sirkete bi tane NAS alıp kullanmak bir çözüm olabilir. hem 2-3 yedek tutar, hem herkes ulaşır, ethernetle bağlanırsanız da kendi bilgisayarınızdaymışcasına erişirsiniz.

synology'yi araştırabilirsiniz.
0
wct3 org
(09.01.23)
cevaplar için çok teşekkür ederim, yazmayı unutmuşum ama şöyle bir ihtiyaç da var; birkaç hafta içinde istanbulda bir ofis açacağız ve o ofisteki arkadaşımızın da bu çalışma grubuna dahil olması gerekecek. biraz da o yüzden sanal sunucu seçeneğinin üzerinde durdum. tavsiyelerinizi de araştıracağım.
0
🌸mustafakesekci
(10.01.23)
dosyaların ne tür dosyalar olduğu oluşturulacak sistem için önemli, küçük boyutta çok sayıda dosya mı (text), büyük ama görece az dosya mı? (video, fotoğraf vs.)

Aynı dosya üzerinde birden fazla kişi aynı anda işlem yapacak mı?
0
selam
(10.01.23)
@selam,

bahsettiğim dosyaların içinde çok sayıda word, excel, pdf ve fotoğraf var. Şu an 50 gb civarı bahsettiğim dosyaların toplamı.
0
🌸mustafakesekci
(10.01.23)
size yani istanbul ofistekilere vpn lazim o zaman
bir makine ayarlayin sunucu olmasina gerek yok
openvpn ile halledersiniz
ayarladiginiz makinede bir smb share acin herkese yetki verin
herkes o makineden erisebilsin ortak dosyalara
ama bence bilgi sahibi olmadiginiz konulara kafa yormaktansa office365, onedrive vs kullanin. adamlar hazirlamis sunmus ne guzel iste bilen de kullaniyor bilmeyen de
0
nibba
(10.01.23)
(4)

Yetkisiz satış yapan ve uyarılara cevap vermeyen firmalar hk.

diskbudur
Sevgili Roma hukukçuları,X firma olarak gıda ürünleri satmaktayız. Ürünlerimizde koruyucu kimyasallar kullanmadığımız için ürünlerimizin raf ömürleri çok kısa. Online satış da yapıyoruz fakat bu detayları her müşterimizle paylaşıyoruz. Ürünlerimize talep de var. Gel gelelim bazı uyanık firmalar bizd
Sevgili Roma hukukçuları,
X firma olarak gıda ürünleri satmaktayız. Ürünlerimizde koruyucu kimyasallar kullanmadığımız için ürünlerimizin raf ömürleri çok kısa. Online satış da yapıyoruz fakat bu detayları her müşterimizle paylaşıyoruz. Ürünlerimize talep de var.

Gel gelelim bazı uyanık firmalar bizden satın alıp sitelerinde satıyorlar. Fakat bu duruma hem şirket olarak izin vermiyoruz, hem de bu firmalar müşterilerimizi tehlike altına sokuyorlar. Ürünlerimzizi nasıl sakladıkları dahi belli değil. Sitemizde bunu defalarca belirttiğimiz halde bunun önüne geçemiyoruz. Geçmek inanın kolay değil, dükkana 5 farklı kişiyi gönderen oluyor.

Sitelerinde sadece mail ve çağrıya kapalı whatsapp numaraları var. Ne maile ne ihtar mesajlarına dönüş yapıyorlar. Bunun yetkili mercii neresi? Ben firma olarak bunları nereye şikayet edebilirim? Kolay bir yol gösterir misiniz? Teşekkürler.
0
diskbudur
(09.01.23)
Biz izin vermiyoruz gibi bir durum yok. Alıp satabilirler.
Sizden alıp satabiliyorlarsa fiyat ve özellikle pazarlama politikanızı gözden geçirin.
Bir dağıtımcı veya tedarikçiyle çalışıyorsanız onun üzerinden iletişime geçmeyi deneyin.

Ufak tavsiyem; engellemeye çalışacağınıza adamları tebrik edin. Toplu ürün vermeyi, orada yapacağınız iskonto ile koşulları iyileştirebileceklerini, birlikte sosyal medya / reklam vs. çalışması yapmayı önerin.
0
nickini vermek istemeyen uye
(10.01.23)
Fiyatlarınızı artırın hocam.
0
plutongezegendegilmi
(10.01.23)
Ürünlerin üstüne kendi web adresinizi basın ve tek yetkili satış sitesi budur gibi bir ibare yazın. Ancak bu tarz şeylerde, sonradan sıkıntı çıkmaması için, işi bilen bir hukukçudan destek almakta fayda var.

Sonrasına karışmayın. Müşteri ile satan arasında bir olay. Hangi biriyle uğraşacaksınız.


.
0
kartallar yuksek ucar
(10.01.23)
marka hakkının tükenmesi başlığı altında araştırma yaparsanız bunun hukuken mümkün olduğunu göreceksiniz.
0
karsiyakaliyiz
(10.01.23)
(2)

Başkent Gaz ön ödemeli Kredi Yükleme Avantaj mı?

sakince
Arkadaşlar, ankarada kartlı sayaç kullanıyorum. Toplu almak için taksitli nakit avans çektim. Yani bu yılın ihtiyacı aradan çıksın diye. Şimdi zatendoğal gaz ücreti arttıkça güncel fiyattan bir sonraki alımda farkını alıyorlar bunu biliyorum.Peki böyle büyük (büyük dediğim 5 bin lira) alımlarda ext
Arkadaşlar, ankarada kartlı sayaç kullanıyorum. Toplu almak için taksitli nakit avans çektim. Yani bu yılın ihtiyacı aradan çıksın diye. Şimdi zatendoğal gaz ücreti arttıkça güncel fiyattan bir sonraki alımda farkını alıyorlar bunu biliyorum.

Peki böyle büyük (büyük dediğim 5 bin lira) alımlarda extra kesilen vergi daha mı çok oluyor? Arkadaşım öyle söyledi.

Açıkcası ne yapsam karar veremedim. Aydan Aya yüklemek mi? yoksa toplu almak mı?
0
sakince
(09.01.23)
hiç farkı yok. sayaç okuma dönemlerinde gelip sayacı okuyup, aldığınız gaza gelen zam kadar farkı kesip gidiyorlar. bir dahaki gaz alımınızda da bu tutar düşüyor, kalan miktarı veriyorlar. kesilecek gaz alacağınızın yarısından fazlayssa her sefer yarısını kesiyorlar, fazlasını kesmiyorlar, bir dahakine bırakıyorlar.

neticede öyle de olsa, böyle de olsa aldıkları paraya verdikleri gaz aynı oluyor.

bildiğim kadarıyla tutara veya miktara göre değişen bir parametre yok.
0
kibritsuyu
(09.01.23)
Ben bittikçe alıyorum. Faturaya göre bi avantajı yok, yine sayaç okuyup "okuma bedeli" kitliyorlar. Boşuna iş yani aslında.
0
plutongezegendegilmi
(09.01.23)
(3)

SMTP Mail gönderiminin doğru usulü nedir

tchuck
selamlar, aslında sorum biraz daha yazılım kısmını ilgilendiriyor.bir siteniz/sisteminiz var.bu sistem üzeirnden kullanıcılarınızı bilgilendiriyorsunuz e-mail vasıtasıyla. atıyorum; "yeni mesajın var" "xxx tarihin geldi" "yyy işlem yapıldı" gibi.normal şartlarda ben bu mailleri, gsuite hesabıma bağl
selamlar, aslında sorum biraz daha yazılım kısmını ilgilendiriyor.

bir siteniz/sisteminiz var.
bu sistem üzeirnden kullanıcılarınızı bilgilendiriyorsunuz e-mail vasıtasıyla. atıyorum; "yeni mesajın var" "xxx tarihin geldi" "yyy işlem yapıldı" gibi.

normal şartlarda ben bu mailleri, gsuite hesabıma bağlı [email protected] isimli mail hesabımdan gönderiyorum. google smtp bilgilerini girerek.

ama sanki doğru yöntem bu değil gibi geliyor bana.

peki dorğu yöntem nedir?

----

domainimi mailchimpe bağlayıp mandrill'i de mailchimpe bağlayıp oradan mı göndermek daha doğru yöntemdir?
veya başka bir servis mi vardır?

veya bakış açım komple mi yanlış?
bu işin en nizami yolu nedir?
0
tchuck
(07.01.23)
Google SMTP güzel bi yöntem. Kendi SMTP sunucunu da kurabilirsin ama spam filtreleri rahat bırakmıyor o durumda.

Mailchimp / mandrill çok daha süslü ve farklı tipte mail göndereceksen, template'ler vs. için faydalı oluyor. Eğer notifikasyon gibi düz yazı gönderiyorsan ya da template'in sabitse bence hiç gerek yok.
0
plutongezegendegilmi
(07.01.23)
aradığınız şey: transactional email service

bir siteye üye olunca, şifre sıfırlayınca, sipariş verince vs gönderilen otomatik mail için transactional kullanmak lazım.

yılbaşı kampanyası gibi aynı maili x bin kişiye göndereceğiniz zaman mailchimp gibi servisler uygun.

gsuite de uygun ama onun da bi limiti olması lazım atıyorum dakikada max 100 mail göndermek gibi. sistem ne yoğunlukta çalışcak ona bağlı.

transactional olunca bu yoğunluğu çözüyor ve anında maili gönderiyor.
0
wct3 org
(08.01.23)
fazla gönderimlerde gmail patlar. smtp için ayrı bir uygulama kullanın. postmarkapp ya da amazon ses öneririm.
0
hayal fazlasi
(08.01.23)
(4)

Edgar allan poe okumaya baslicam

abuzer
Ama şiir pek sevmiyorum. Diğer türlerdeki kitaplarından önerileriniz var mı?
Ama şiir pek sevmiyorum. Diğer türlerdeki kitaplarından önerileriniz var mı?
0
abuzer
(07.01.23)
morgue sokağı cinayetleri en meşhur öykülerinden biri. sherlock holmes'un esin kaynağı olan kitap buymuş.
0
plutongezegendegilmi
(07.01.23)
Morgue Sokağı Cinayetleri +1
Beğenirseniz bütün öyküleri toplu basıldı onu alırsınız.
0
black holes in the sky
(07.01.23)
Şu kitabı alıp doya doya okumuştum.

www.kitapyurdu.com

Diri diri gömülme konusuna nasıl takmış, nasıl takıntı haline getirmiş. Kabus gibi günler yaşamış olmalı. Okurken yazarın bu konuya yorduğu kafa tüylerimi ürpertmişti.
0
Mirket
(07.01.23)
İletişim'in tüm öykülerini bastığı iki ciltlik baskısını tavsiye ederim. Çeviri olarak da ithaki'nin dost körpe çevirisine kıyasla daha iyidir. Sadece ben değil okuyan çoğu kişi de böyle düşünüyor.
İletişim çevirisi hasan fehmi nemli'ye ait
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.01.23)
(2)

Total War tarzı strateji oyunu

Mehmet Ersoz
Bu Total war serisini çok seviyorum, oynaması da kolay gibi.Biraz Crusader King, Hearts of Iron denedim ama çok zor geldi oynaması ve öğrenmesi.Total War tarzı kullanması kolay strateji oyunu tavsiye eder misiniz?Teşekkürler
Bu Total war serisini çok seviyorum, oynaması da kolay gibi.

Biraz Crusader King, Hearts of Iron denedim ama çok zor geldi oynaması ve öğrenmesi.

Total War tarzı kullanması kolay strateji oyunu tavsiye eder misiniz?

Teşekkürler
0
Mehmet Ersoz
(06.01.23)
Total War'in ikamesi olduğunu sanmıyorum yine de oynamadığın eski Total War oyunlarını oynayabilirsin, ilk Total War'lar, grafiğe takılmazsan, çok zevkliydi mesela Shogun ve Medieval. Ben ilk Total War zamanından beri seriyi oynar takip ederim son yıllarda tabi adam akıllı bir Total War çıkarmadılar. Yine de oynamadıklarını oynayabilirsin veya Medieval 2 Total War için şu modun çok iyi olduğunu okudum www.moddb.com böyle modlara bakabilirsin.
0
OttoVonLilienthal
(06.01.23)
knights of honor'ın ikincisi çıktı. tam aradığın şey bence.
0
plutongezegendegilmi
(07.01.23)
(3)

ChatGPT Ücretli Değil mi?

dreamnesiac
Konuya biraz uzağım, ancak her soru için önerildiğini görünce sormak istedim. IOS versiyonu baya ücretli görünüyor, yalnızca 3 gün ücretsiz.Bu kadar kişi ücretli versiyonu mu kullanıyor?Teşekkürler
Konuya biraz uzağım, ancak her soru için önerildiğini görünce sormak istedim.
IOS versiyonu baya ücretli görünüyor, yalnızca 3 gün ücretsiz.
Bu kadar kişi ücretli versiyonu mu kullanıyor?

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(05.01.23)
Bilgisayardan kullanıyorum, ücretsiz. Belki limiti falan vardır da, bugün kendi yapmam gereken işin yarısını yaptırdım ve takılmadım henüz.
0
plutongezegendegilmi
(05.01.23)
@plutongezegendegilmi: limiti var hocam dün takıldım ilk defa.
0
Erestor
(05.01.23)
iOS versiyonu nedir app mi? bildigim kadariyla native bir appi yok chatGPT'nin. tarayici bazli calisiyor.

simdi sordum kendisine:
"There is no specific app that you can use to chat with me on an iOS device. However, you can access this text-based interface through a web browser on your iOS device, such as Safari or Chrome. Simply go to the website where you are using this service and you will be able to interact with me through this interface.

Alternatively, you can use an app or tool that integrates with my API to access my capabilities in a more integrated way. For example, you can use a messaging app or virtual assistant app that uses my API to provide answers to questions or perform other tasks.

I hope this helps! Let me know if you have any other questions."
0
supergirl
(06.01.23)
(2)

Vergi - mobil gelistirici kazanc istisnasi

hjarteblod
selam, gecen sene cikan bir istisna var sm icerik ureticiler ve mobil uygulama gelistiricilerini kapsayan. sirket acmadan bankada ayri bi hesap acip gelirlerini oraya aliyorlar ve banka oto. %15 vergi kesiyor. gecen sene 880k'ydi bu istisnanin limiti bu sene 1.9m olmus hatta.burada tek basina uygula
selam, gecen sene cikan bir istisna var sm icerik ureticiler ve mobil uygulama gelistiricilerini kapsayan. sirket acmadan bankada ayri bi hesap acip gelirlerini oraya aliyorlar ve banka oto. %15 vergi kesiyor. gecen sene 880k'ydi bu istisnanin limiti bu sene 1.9m olmus hatta.

burada tek basina uygulama yayinliyor olmak, uygulamayi kendi adinla yayinlamak vb sartlar var mi? yurt disindaki mobil uygulama gelistiren bir sirkete remote contractor olarak calisip usd gelir elde etmek de bu kapsama girebilir mi? anladigim kadariyla youtuber'larin ornegin partner sirketlerden odeme almasi bu kapsamda, 3. taraf hizmet saglayici olarak geciyor. bu mantikla contractor oldugum sirket de benzer durumda gorulebilir mi?
0
hjarteblod
(05.01.23)
girer, fatura türüne bağlı olarak kesiliyor. faturada yazılım ithalatına dahil ürünse kapsama giriyor diye biliyorum
0
ayin yazari
(05.01.23)
Hocam kanunu açıp okursanız aslında baya açık.

Sorunuzun cevabı da hayır.
0
plutongezegendegilmi
(05.01.23)
(2)

regresyon analizi python kodları

avatar is back
hıyar kardeşim ödevini yapamayınca finallere iyi çalışma sözüyle ben yaptım. r'da yazdım biraz da spss'de grafik falan çizdirdim gönderdim birleştir güzelce yorum da yap diye de, şimdi mesaj atmış hoca derste python'da anlattı diye ödevi kodlarla beraber istiyormuş diye de yarın kalktıktan sonra yoğ
hıyar kardeşim ödevini yapamayınca finallere iyi çalışma sözüyle ben yaptım. r'da yazdım biraz da spss'de grafik falan çizdirdim gönderdim birleştir güzelce yorum da yap diye de, şimdi mesaj atmış hoca derste python'da anlattı diye ödevi kodlarla beraber istiyormuş diye de yarın kalktıktan sonra yoğunum hiç yetiştiremem. 3 sorum var;

1- nette direkt kodları yok mudur bir yerlerde?
2- r kodlarını otomatik python'a çevirmenin bir yolu yoktur değil mi?
3- şimdi biraz python'ı kurcaladım da r'da yazdığım her şeyi yazamıyorum bu kadar pratik ya, python data tarafında çok daha iyi değil miydi? r daha pratik gözüktü gözüme ya da ben unutmuşumdur (konu dışı soru ama merak ettim)
0
avatar is back
(05.01.23)
hocam chatgpt’yi denediniz mi
0
Erestor
(05.01.23)
1- scikit-learn kullanıyordum ben. güzel kütüphane.
2- yok. çok zor iş o :)
3- r daha pratiktir, çünkü direkt data science için yazılmış bi dil. python general purpose.
0
plutongezegendegilmi
(05.01.23)
(6)

hayatı demi az olmuş ve soğumuş çay tadında yaşamak

Mossy
1 yıl öncesine kadar kronikleşmiş bir depresyonum ve bir sürü içsel meselem vardı. hayatı zeki demirkubuz filmlerinde gibi yaşıyordum bir nevi. sonra korkularımın üstüne gittim, hayata atıldım. param var, istediğimi alıyorum, istediğimi yiyorum. işten geriye bolca zaman artıyor, kendime ve ilgilerim
1 yıl öncesine kadar kronikleşmiş bir depresyonum ve bir sürü içsel meselem vardı. hayatı zeki demirkubuz filmlerinde gibi yaşıyordum bir nevi. sonra korkularımın üstüne gittim, hayata atıldım. param var, istediğimi alıyorum, istediğimi yiyorum. işten geriye bolca zaman artıyor, kendime ve ilgilerime zaman ayırabiliyorum. hayatımda beni daima destekleyen, yargılamayan, tatlı bir adam var. psikolojik açmazlarımdan sıyrıldım.

AMA

bu yaşıma kadar bir şeylerin tuhaf ve kendine özgü lezzetleri vardı. üzgünsem üzülmenin, neşeliysem neşeli olmanın, özlemenin, eğlenmenin, bunalmanın... çok yoğun lezzetleri vardı. o lezzetler bana ne olursa olsun, en kötü günlerimde bile derin bir haz veriyordu.

şimdilerde bunların hiçbiri yok diyebilirim. duygularım seyreldi. eskiden mesela bir müzikale gidip onun güzelliğine hayran olurdum, bir saniyesini bile kaçırmamak için gözümü kırpmadan izlerdim. şimdi tv'den bir dizi açmışım gibi hissediyorum normalde beni çok etkileyecek şeyler karşısında bile. bir şeyler görmek, yeni şeyler tatmak şöyle hissettiriyor: "hmm, iyiymiş. tamam." kimseye karşı çok derin duygular besleyemiyorum, çok eğlenemiyorum, çok üzülemiyorum. her şeyin yoğunluğu çok çok düşük. sadece memnun ya da memnuniyetsiz hissedebiliyorum.

acaba bunun sebebi yaş almak mı (27 bitti 28 oldum) yoksa ülkenin genel havasından mı yoksa benim kişisel deneyimlerim mi beni bu noktaya getirdi? sizlerde de olmuş muydu böyle şeyler. normal olan bu mu? heyecansızlık ve tutkusuzluk içimde bir oyuğa dönüşüyor her geçen gün. acaba hayatım boyunca dengeli şeyler hissetmeye alışık olmadığım için şimdi sağlıklı olan bir şey bana tuhaf geliyor olabilir mi?

sizlerde durumlar nasıl?
0
Mossy
(05.01.23)
ben de öyle, mutsuz değilim fakat yüksek duygular yaşamıyorum, şaşırıp heyecanlanmıyorum, kişisel deneyimlerle ilgili olduğunu düşünüyorum, 15-20 yaş arası her şey bizim için yeniydi hayatı deneyimlerken heyecanlanıyorduk, bir yerden sonra çoğu şey bunu daha önce görmüştüm hissi veriyor
0
freebird5406_2
(05.01.23)
Ben de tam olarak bu durumdayım. Hayata ve uyaranlarına karşı nötr vaziyetteyim. Geçen yıllarda hayaline bile takla atacağım şeyler artık benim için bir etkisiz eleman. Ne olduysa pandemi sürecinden sonra oldu sanki.
0
msb
(05.01.23)
28yasindayim ayni tatsizliktayim. sanatsal etkinliklere karsi hissim cok zayifladi bu da hayattan keyif almayi zorlastirdi. 1 sene olmadi konserlerde salya sumuk aglayali ama sanki cok eskidendi. sizden farkli olarak, hala sagligim iyi degil bu yuzden saglikliliga cok baglayamayacagim
0
ala09
(05.01.23)
bence sen dertsizligin derdindesin.

paran var, calismak cok vaktini almiyor. sevgilin var falan. e haliyle kasiniyorsun.

mesela ben hayvan gibi calisiyorum yine param yok. yarim saat parkta otursam bile dunyalar benim oluyor adeta. uykumu almissam, guzel bir yemek yemissem mutluyum.
0
alperz
(05.01.23)
hayattaki en güzel duygu farkındalık. ne yaşarsan yaşa farkında olarak yaşıyorsan zevk alıyorsun ya da kontrol altına alabiliyorsun. bunları değiştirmek senin elinde. dün uzun zamandır yoğun çalışmanın da etkisiyle eve geldiğimde yorgun, depresif bir haldeydim ve bunun farkında bir şekilde netflix'te bill burr açtım. o sırada telefonumda başka şeylerle ilgilenmedim. gülmeye ihtiyacım vardı, hiç bir şakasını kaçırmadım ve uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. tüm modum değişti. sakinleşmek istediğimde güzel müzikler açıyorum. 2dots oynuyorum. meditasyon yapıyorum. ne hissettiğinin farkında olursan ve değiştirmek için harekete geçersen hayatı eskisi gibi ya da daha başka nasıl istiyorsan, yaşayabilirsin. yaşla alakası çok fazla yok bu işin. "hayatım boyunca dengeli şeyler hissetmeye alışık olmadığım için şimdi sağlıklı olan bir şey tuhaf geliyor" çok saçma, aşırı saçma bir ifade.
0
gabe h coud
(05.01.23)
ted kaczynski'nin manifestosunda buna benzer bi bölüm vardı. diyor ki, zamanında insanlar yiyecek yemeği zor buluyorlardı ama bulunca baya mutlu oluyorlardı, yemek bulmak için uğraşmak tatmin ediyordu insanları. şimdi yemek bulmak kolay, e herkesin de içinde "self realization" isteği yok, bu insanlar nasıl mutlu olacak kardeşim?

yanisi hissettiklerin normal. insan doğasının bir parçası. gelişmiş ülkelerde yaşayan herkes hissediyor, tr ekonomisi süper olsa ve dünyayı gezecek paran olsa falan o da yine bi süre oyalardı. sonra uyuşturucuya düşüyor insanlar.

"bir hedef belirleyip onun için çabala" desem dandik bir psikolog gibi konuşmuş olacağım, o yüzden demiyorum. ama 28 yaşında kadınsın, çocuğun yok, canın sıkılıyor. vücudun sana bişeyler söylemeye çalışıyor olabilir mi?
0
plutongezegendegilmi
(05.01.23)
(4)

birtakım soru işaretleri

the man with no name
evden çalışan, yalnız yaşayan, temizliğe ve titizliğe önem veren biriyim. öyle ki eve gelen yabancılar, eve gelen temizlikçinin numarasını vs istiyor. eve kimse gelmiyor deyince, evin her zaman düzenli ve temiz olmasına şaşırıyorlar. Zamanımın çoğu evde geçtiği için rutine çok alıştım. Yemek saatler
evden çalışan, yalnız yaşayan, temizliğe ve titizliğe önem veren biriyim. öyle ki eve gelen yabancılar, eve gelen temizlikçinin numarasını vs istiyor. eve kimse gelmiyor deyince, evin her zaman düzenli ve temiz olmasına şaşırıyorlar. Zamanımın çoğu evde geçtiği için rutine çok alıştım. Yemek saatlerim, keyif saatlerim kendiliğinden oluştu zamanla.

Evde vakit geçirmeyi, misafir ağırlamayı da seviyorum. Sofram da çok açıktır. Eve kız arkadaşlarım geldiğinde yemeğinden bulaşığına kadar her şeyi zevkle yapıyorum. Onlar da evde vakit geçirmekten çok keyif alıyorlar. sürekli bende takılmak istiyorlar. Ancak özellikle sevişmek konusunda evi sonrasında temizleyecek kişi olduğum için içimden "yine mi seks" ifadesi geçiyor bıkkınlıkla. Arkadaşlarım gittiğinde evi baştan aşağı temizlemek, yemek yapmak, çarşafları değiştirmek vs çok yorucu gelmeye başladı. Benim için yeri çok özel birisi var örneğin, temizliğe o kadar önem vermiyor, sürekli her yerde sevişmek istiyor. Uyum sağlıyorum genellikle ama kafamda evi şimdi kim temizleyecek düşüncesi dönüp duruyor. Onların kendi evleri de yok, o yüzden hep bende vakit geçiriyoruz. asla bu huzursuzluğumu onlara yansıtmıyorum, mutlu vakit geçirmelerini önemsiyorum. ancak ister istemez rutinim ve temizliğim de dikkatleri çekiyor. yemek yapmamla, yemek sonrası etrafı toplamama filan takılıyorlar, oysa kendim şikayetçi değilim.

derdim belki çok saçma ama kendimle mücadele ettiğim bir konu. ben mi bu olayı büyütüyorum, yorumlarınız olursa memnun olurum.
0
the man with no name
(04.01.23)
Bu temizlik takıntısı genelde daha ciddi mental rahatsızlıkların öncülü oluyor. Ben olsam bi psikoloğa giderim.
0
plutongezegendegilmi
(04.01.23)
Temizlik ve rutinleriniz konusunda obsesyon geliştirmişsiniz.

'Yine mi seks' diyecek boyuta geldiyse, ben de bir psikoloğa giderdim.
0
Mirket
(04.01.23)
annem de sizin gibi, eve gelen herkes temizlikci bilgisi ister, her yerin derli toplu olmasina cok sasirir insanlar, evde kimse yasamiyor gibi gorunuyor hep, ama tozlu filan degil, tertemiz. ben kendimi bildim bileli (31 yildir) boyleydi, oncesi de boyleydi kesin.

gelgelelim, bugun, 70 kusur yasinda, babam da vefat ettikten sonra, tamamen yapayanliz. aile/arkadas agi genis oysa ki. fakat kimseyi agirlamiyor ona is cikmasin diye, kimseye de gitmiyor insanlar sonra ona gitmek istemesin diye. halinden sikayetci degil, boyle istiyor, duzeni bozulmuyor.

es kaza olur da birileri gelirse mukemmel agirlar, yemegi tatlisi vs herseyini kendi yapar. ama daha insanlar yemeklerini bitirmemisken bulasiga girisir, yemekleri toplar kaldirir, fazla sandalyeleri odaya geri goturur, ocagi firini siler filan. hani restoranda yemek yiyen son kisi kalinca etrafi supurmeye baslarlar ya o misal. insanlar oyle alismis garipsemiyor ama ben bi sure uzak kalip yeniden o ortama girince fark ettim. hani ne guzel insanlar geldi oturalim sohbet muhabbet keyif yapalim degil de, yiyip icsinler de gitsinler bir an once ki ortaligi supurebileyim modu baskin. belki daha gencken bu seviyede degildi ama simdi geldigi nokta bu.

narsistik yapili birisi, ve temizlik hayatinda %100 kontrol edebilecegi bir alan, bu sebeple asla taviz vermiyor gibime geliyor. ikili iliskileri istedigi gibi ilerleyemiyor zaman zaman cunku tum kontrol ona ait degil ama temizlik oyle, o yuzden hayatinda kontrol edemedigi herseyi temizlige endekslemis gibime geliyor bana. etrafi temizleyince geri kalan her sey duzene girmis gibi hissediyor olabilir. bazen de temizligi uzerinden ustunluk tasliyor, benim evimde asla olmaz oyle sey gibi, cunku narsist, yapacak bisey yok.

biri demis ya baska psikolojik rahatsizliklarin onculu olabilir diye, o yuzden bu kadar anlattim. bi de geleceginizi gorun diye. yoksa "etraf derli toplu temiz iste bi insan bunu neden istemesin ki ben hic anlamiyorum" diye kendinizi kandirmaya baslayabilriisniz.
0
taurina
(04.01.23)
bence de olay büyütülecek kadar ciddi. ben olsam direkt psikoloğa giderim. temizlik takıntısı olmuş sizinki. günlük hayatınıza etki eder hale gelmiş.
0
roket adam
(04.01.23)
(6)

Yurtdışından salam, sosis getirebilir miyiz?

hikaye mesture
Merhaba, bir iki paket (1kg aşmayacak) paketli sosis sucuk veya salam getirebilir miyiz?
Merhaba, bir iki paket (1kg aşmayacak) paketli sosis sucuk veya salam getirebilir miyiz?
0
hikaye mesture
(02.01.23)
Normal şartlarda getiremezsin. Et ve süt ürünleri yasak.
0
elorelia
(02.01.23)
Ucaktaysa ben, ailem, esim çok getirdik. Hiç de sorun yaşamadık.
Hayatımda da sorun yaşayana denk gelmedim.
0
logisticsmanager
(02.01.23)
Dış hatları bagaj kontrolünden çıkarken gümrük/ kontrollü çıkış hattı da var. Sen normalde gönüllü olarak oradan geçiyorsun. Ama nadiren herkesi o bölgeden geçirdikleri ya da aradan insan seçip kontollü geçişe yönlendirdikleri oluyor. Bu tip durumlarda kişi başı alkol sınırına falan bakıyorlar, getirmemen gereken bir şey getirmişmisin ona bakıyorlar vs. Eğer elinde duity free poşeti varsa limiti aşıp aşmadığını kontrol etmek için genelde yönlendiriyorlar kontrollü geçişe. Duity free poşetlileri kontrol etmelerine çok defa denk geldim. Diğeri baya nadir.

Denk gelirsen eğer el koyarlar. Denk gelmeme ihtimalin çok yüksek. Ben risk alıp bagaja atardım.
0
zimbirik
(02.01.23)
çok yüksek miktarda getiren arkadaşlarım oldu, pek sıkıntı olmadı. 1kg salam sosisi en kötü alırlar denemeye değer.
0
enteg
(03.01.23)
Sorun yaşamadım diyenler, gümrük kontrolüne girmeyenlerdir. Siz istemeseniz bile arada bir birilerini gümrükçüler döndürür kontrol eder.
Bu aşamada bavulunuzu açtıklarında miktardan bağımsız olarak bunları ülkeye sokmanıza izin vermezler.
Yalnızca Türkiye için değil, bir çok ülke için de bu şekildedir. Daha önce Almanya girişinde içinde az miktarda kıyma olan anne börekleri az çöpe gitmemiştir. Bu da böyle bir anımdır.
0
burfak
(03.01.23)
Teoride yasak ama ben de hiç sıkıntı yaşamadım, getirirken de götürürken de.

At bagajda dursun.
0
plutongezegendegilmi
(03.01.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.