Giriş
(2)

ps oyunu arıyorum. spiritüel bir oyundu, kumlarda yürüyordun, zıplıyordun

eurhka
ödüllü bir oyun, halılar falan yapıyordun kuşlardan. iğrenç anlattım ama hatırlayan olur sanırım.teşekkürler
ödüllü bir oyun, halılar falan yapıyordun kuşlardan. iğrenç anlattım ama hatırlayan olur sanırım.
teşekkürler
0
eurhka
(01.05.23)
journey mi acaba?
0
plutongezegendegilmi
(01.05.23)
İyi anlattın. Journey
0
glamdr1ng
(01.05.23)
(2)

Bu sarkinin turu ne oluyor?

unidentified floating object
https://youtu.be/9AEoUa0HlsoPop rock mi?
youtu.be

Pop rock mi?
0
unidentified floating object
(30.04.23)
Valla ben direkt pop der geçerdim ama işte elektrik gitar var, davul var, ayıp olmasın diye rock diyorlar, pop rock oluyor böylece.
0
plutongezegendegilmi
(30.04.23)
Alternatif rock ve pop rock.
www.discogs.com
0
Amaranta ursula
(30.04.23)
(11)

Muharrem ince'nin ak partiye nasıl faydasi olabilir bana aciklar misiniz?

stavro
Simdi bu oy bölme muhabbetini, iktidar partisinin ekmegine yag surme muhabbetini düşünüyorum düşünüyorum ama bir mantiga oturtamiyirum. Benim goremedigim ne var anlamaya çalışıyorum.Bircok kisi ile bu konuyu tartistim ve tek bir mantikli aciklama alamadım kimseden.Herneyse derdim tartismak değil, sa
Simdi bu oy bölme muhabbetini, iktidar partisinin ekmegine yag surme muhabbetini düşünüyorum düşünüyorum ama bir mantiga oturtamiyirum.
Benim goremedigim ne var anlamaya çalışıyorum.


Bircok kisi ile bu konuyu tartistim ve tek bir mantikli aciklama alamadım kimseden.

Herneyse derdim tartismak değil, sadece boyle dusunen birisi bana bunun mantigini anlatsin istiyorum cunku henuz anlatabilen cikmadi.

Tek soylenen sey iste atıyorum yuzde 3 falan alacak ve chp adayının secilmemesini sağlayacak. E tamam bu durumda 2. Tura kaliyor ve elimizde ince veya Sinan ogan hic aday olmamis senaryosu gibi bir secim kalıyor? Bunu soyledigimde de bana herkeson soyledigi sey "yahu niye 2. Tura kalsin" bu bir aciklama değil. 2. Tura kalmasi baska sey secim sonucu baksa sey.

Simdi bu durumda teknik olarak ince'nin secimi 2. Tura uzatmak disinda ne etkisi oluyor biri açıklayabilir mi? 2.turda zaten denklemden cikiyor bu adam yine elimizde 2 aday kalıyor, ne değişti secimin 2 hafta uzamasından baska bu durumda? Mantik olarak durum bu.

İmza toplama sürecinde akpli secmenler gidip inceye imza verdi dendi, ince akp ile anlasmalo dendi.
Simdi ben herhangi bir adayi savunuyor veya kotuluyor degilim sadece mantik yurutuyorum, ince akp ye nasıl bir fayda saglamis oluyor aday olarak?

Yani normalde kk secimi kazanacak ama 2. Tura kalırsa kk kazanmayacak durumu mu var, eger varsa bunun mantiigi ne? 2 adayli secim senaryosunda oylarin cogunlugu kk'ya verilecek ve kk secilecek ise 2. Turda kk'ya verilmeyecegini dusunduren ne? Normalde kk'ya verecek olan secmen secim 2.tura kaldigimda neyse ya rte'ye vereyim mi diyecek? Veya 2.turda kazanmayacagi dusunulen kk'nin neden ince aday olmasaydi ilk turda kazacagi düşünüluyor, 2. Turda kk nin kazanma ihtimalini dusuren sey ne?

Dedigim gibi burada kim iyi aday kim kotu aday onun tartismasi icin yazmıyorum, sadece isin mantigini sorguluyorum ve benim mantigima gore incenin tek etkisi secimi 2.tura bırakmak, nihai sonuca hiçbir etkisi yok. 10 tane aday daha çıksaydı da her halükarda 2. Turda kk ve rte kalacakti, sonuc olarak 2 tane guclu adayin oldugu bu secimde hiçbir aday hicvir sekilde secim sonucunu değiştiremiyor mantik olarak bem buradan baktigimda.

İnceye oy vermek akp nin ekmegine yag surmektir deniliyor ve bunun mantigini göremiyorum. Ya da soyle sorayım, 2 tura kalmasi neden kk nin idine degil de rte'nin işine yariyor mesela? Bana göre kimsenin isine yaramıyor, sadece 2. Tura kalmis oluyor. Yani ince aday olmasin isteyen kesimin istedigi seçim zaten 2. Turda karşımıza çıkıyor.

Cok kisiyle konuştum, son care burası kaldi. Kaçırdığım bir sey varsa lütfen buradan biri anlatsin.
0
stavro
(30.04.23)
En mantıklı açıklama şu bence: halk güçlü olanın yanında ve mecliste büyük ihtimalle akp en yüksek oyu alacak. İkinci turda ona bakarak rte'ye geri dönecek oylar olabilir. Tabii bu ilk turda o kişilerin rte yerine İnce'ye verdiğini gösteriyor o zaman ilk tur için oy çalması iyi de diyebiliriz :D bilemiyorum.
0
nhk ni youkosu
(30.04.23)
Kaç yaşındasınız emin değilim ama 2015 seçimleri ve sonrasını araştırın. Ben kendi adıma ikinci tura kalma olasılığı ile birlikte ülkenin o günlerdeki atmosfere girmesinden korkuyorum.
0
gmzo
(30.04.23)
Secimi 2. Tura bıraktırmak şu an kime yarar? Akp dışında 2.tura kalmasini isteyecek bir kesim var mi? 14 günde bunca baskı ile neler yapabilirler düşünün lütfen. Haziran-kasim seçimleri arasında neler oldu bir arayin nolur. Patlayan bombalar, öldürülen insanlar...
Korku siyasetinden nefret ediyorum ama korkmak icin yeterli gerekcemiz var maalesef. Hem İnce karakteri ne söylüyor da etkili oluyor. Ekrem İmamoğlu ve mansur yavaş da olmayan ne var? Kadro madro demeyeceğim de vizyonu geçtim sakinlik bile yok adamda. Yüzde 5 oy alıp akp'ye vekil kazandırmak ve seçimi 2.tura biraktirmak dışında bir şey sunuyor mu? Yahu seçimi 2.tura bıraktırmak diye bir vaad olur mu bu arada?
0
anjepotre
(30.04.23)
Ya saçma tabi, hiçbir mantığı yok. İktidar 2. tura kalınca bişeyler yapacaksa aynısını niye ilk turda yapmasın? Madem kaybedeceğini düşünüyor, niye ilk turu riske atsın? Bunların cevabı yok.

İşte bi şey olabilir belki, ilk turda meclis/mv oranları belli olacak. Eğer AKP ilk turda meclis çoğunluğunu alırsa (AKP en yüksek oy oranına sahip parti olduğu için bu açıdan avantajlı), ikinci turda "muhalefet zaten meclisi kaybetti" diyip sandığa gitmeyecek muhalifler olur, bu da ikinci turda muhalefet için bir dezavantaj yaratır vs. Ama bu da çok zorlama yani, batıda CHP'den oy çalabilecek tek parti TİP, onlar da anlaşıp birbirlerinin ayağına basmayacak şekilde gösterdiler adayları. Buna rağmen seçmen sandığa gitmiyorsa yapacak bişey yok, ona göre bi aday göstereceklerdi.

Ama bu propogandanın temel sebebi, KK'nın seçimi kaybettiğinde yükselecek tepkiler için bi günah keçisi bulmaya çalışması. Yani 10 yıldır girdiği hiçbir seçimi kazanamadı, ama 2018'de bile ihaleyi İnce'ye yıkıp parti başkanlığını bırakmadı vs. Aynı muhabbetten devam.
0
plutongezegendegilmi
(30.04.23)
rte'nin, "kimse 14 bin farkla seçimi kazandım demesin" sözünü hatırlayalım.
Yani fark büyük olmazsa "her yolu" deneyip seçimi vermeyebilirler.
İnce'nin eksilttiği oylar yüzünden seçim sadece ikinci tura kalmayabilir, ilk turda
tamamen seçim kaybedilebilir. Ben zaten seçimin ikinci tura kalacağını düşünmüyorum. Ekonomi saatli bomba durumunda her an patlayabilir. Bu riski almak istemeyeceklerdir.
Ayrıca ince'nin chp'den çıkıp, ona rakip olması ve neredeyse devamlı chp'ye saldırması çok göze batıyor. Akp'nin o kadar zayıf noktası var birini beğen ordan yardırsana kardeşim. Hem sana yarar, hem muhalefete yarar.
Bir diğer nokta da, akp'lilerin ince adına imza verip vermediğine bilemem ama sözlükte bilinen bazı aktrollerin ince'yi desteklediğini rahatlıkla görüyorum.
0
vizivozo
(30.04.23)
Ekremi ve Mansur'u aday göstermeyip ben aday olcam diyen KK'nın AKP'ye faydası ne kadar olacaksa, onun da o kadar olacak.
0
Kahvedesu
(30.04.23)
seçimin ikinci tura kalması her açıdan çok büyük ve gereksiz bir stres kaynağı olur bütün ülke için.
önceki seçimlere bakarsanız bunun haklı bir endişe ve stres kaynağı olduğunu görürsünüz.

dolayısıyla ilk turda bitirebilecekken ikinci tura kalınmasına neden olacak her türlü etkene, faktöre, nedene kötü gözle bakılıyor haklı olarak.

konu sadece kazanmak, kazanmamak değil, o iki seçim arasındaki atmosfer.
kaldı ki, ülkedeki gergin atmosfer süreçleri de her zaman akp'nin işine yaramıştır çünkü insanların korkularını kullanıyorlar.
0
blatta hiberna
(30.04.23)
Hala mantikli bir sey göremedim.

Yasim kurtariyor, gecmis secimleri biliyorum.

2 tur arasi ülkede bombalar patlayacaksa bu demokratik ve yasal yollarla secim yarisina giren bir adayin sucu mu oluyor secimi almak adina bu yollara başvuran gucun mu, onu sormak lazim. Yabi boyle bir teslimiyet olmaz bir sefer. Boyle bakarsan zaten ana muhalefet de bu korku siyasetini kullanmis oluyor o zaman, "ilk turda bizi seçmezseniz iktidar ülkeyi savas alanına cevirir..."
Yani bu mantikla kk nin aday olmamasi lazımdı o zaman bastan.

Hatta bu mantikla gidilecekse su anki durumda seçimin 2. Tura kalmasi garanti olduğuna göre o zmaan direkt herkes akp ye versin 2. Tura kalmasin noktasina gider bu is.

Ve benim anlamadigim sey, iktidarin elinde secimi kaybetmemek icin bu bahsetitginiz yollara basvuracak guc ve imkan var ise bu adamlar salak mi, direkt bu yontemlwri kullansınlar hic 2.tura kalip da riske atmadan ilk turda alsinlar oyle ya?
Yani bir mantik goremiyirum ben.

Ki kk aday olarak zaten kafadan secimi riske atmis oluyor, mansur yavas aday çıkarılsaydi cok buyuk ihtimalle 3. Bir aday çıkmayacakti ve secimin 2.tura kalmasi diye bir durum ve risk olmayacakti ve muhalefetin secimi kazanmasi garnati gibi bir şeydi. Dolasiyla secimi 2.tura uzatmak suclayacak biri varsa (ki bana gore 2.tura kalmasi sorun değil ama sorun oldugunu varsayarak konusuyirum) bu en basta kk oluyor, inceyi suclamak mantiksiz geliyor. E kk bir kere aday oldu artik yapacak bir sey yok elimizde bu var diyeceksek o zaman ince de aday oldu, elimizde 3 aday var yapacak bir sey yok o zaman ona gore hareket edeceğiz. Ha inceye olmaz sen adaylıktan cekil diyeceksek bu mantikla kk ya da adayliktan cekil dememiz lazimdi ki defalarca seçim kaybetmiş, milletin onemli bir kesiminin (ama mantikli ama mantiksiz bir sebepten) asla oy vermek istemedigi ve sevmedigi ve son 1 yildie butun intenrette sosyal medyada insanlarin aday olma diye kendini parcaladigi bir aday. Hani kk çekilmez evet ama cekilse ve ince kalsa sinan oganin da oy potansiyeli olmadigindan ilk turda alma sansi var gayet mantik olarak. Kimse sen adayliktan cekil demekle cekilmeyecek zaten de bu mantikla kk ya da adaylitkan cekil dememiz lazimdi onu anlatmaya çalışıyorum.


Simdi tum söylediklerimi bir tarafa bırakayım, secimin 2.tura kalmasi ülkede kaos yaratacak ve kan dokecekse aday olma hakkini kullanan adayi değil kani dokeni sorumlu tutarsin mantik olarak.
Bu tecavuze ugrayan kadini niye bu azgin heriflerin olsugu mahallede boyle kisa etekle dolastin diye sucmalak gibi oluyor.
Ve dediğim gibi bu mantikla gideceksek bile o zaman ince'den once kk ya itiraz etmemiz gerekiyor senden daha guclu ve kazanması garanti gibi olan (Mansur ve Ekrem) adaylar varken niye aday oldun diye. Sonucta kk da demokratik ve yasal yollardan aday olma hakkini kullandı ve secime girdi.
0
🌸stavro
(30.04.23)
Bro seni tamamıyle tenzih ederek söylüyorum; Kemal Kılıçdaroğlu için çıkan "adaylıktan çekilmeliydi aday olmamalıydı" gibi algı operasyonlarının çoğunlukla sınırdaki seçmenin aklını "lan doğru olabilir belki" şeklinde kuşkulandırmak için rende bina troll'leri tarafından gerçekleştirildiğini görüyorum hep, bu kadar "olmayacak" şeyleri olduran bir adamı istemeyen çok kimse yok, ayrıca Muharrem İnce'nin oy böldüğü falan yok ya, öyle bir gücü potansiyeli olan biri de değil aday olup olmamasının çok etkisi yok bana göre.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.04.23)
Muharrem İnce ilk turda % 65 ile seçilecek, ne 2. turu?
0
fobfilm
(30.04.23)
kk'yı en çok yerden yere vuranlardan biriyim ama bu kk aday olmamalıydı argümanı aşırı saçma. istemedik ama adam aday oldu. ne yapalım ? kk'ya küsüp diğerinin devleti tamamen ele geçirmesine çanak mı tutalım?
0
vizivozo
(30.04.23)
(8)

ilaçların etken maddesi azaltılıyor olabilir mi

huzurlarinizda huzursuzluk
Salı gününden beri rahatsızım. Ecza deposu gibi oldum. Soğuk algınlığı falan başladık, antibiyotik devam ediyoruz doktor önerisi ile.Malum artık günümüzde hiçbir şey eski kalitesinde değil.Sizce artık ilaçlar(soğuk algınlığı, antibiyotik vb.) etkisizleşmiş olabilir mi? Yani ekonomik kriz sebebi ile
Salı gününden beri rahatsızım. Ecza deposu gibi oldum. Soğuk algınlığı falan başladık, antibiyotik devam ediyoruz doktor önerisi ile.

Malum artık günümüzde hiçbir şey eski kalitesinde değil.

Sizce artık ilaçlar(soğuk algınlığı, antibiyotik vb.) etkisizleşmiş olabilir mi? Yani ekonomik kriz sebebi ile etken maddeleri falan azaltılmış olabilir mi?

En basitinden burun spreyi bir fıs sıkınca burnumu açarken, artık açıyor açmıyor arası bir şey. İyileşemiyorum resmen, var mı böyle düşünen merak ettim :)
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(29.04.23)
Etken maddeler mg olarak yazıyor. Karşılaştırmak gerekir eski zamanlarla. Böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum. Bakteriler direnç kazanmış olabilir. Bu zaten çok uzun süredir tartışılan bir konu.
0
dissendium
(29.04.23)
Dissendium+1 ama mesela şu nurofen denen ilaç eskid n çok etkiliyken şimdi bir işe yaramıyor. Bu arada son dönem etkisi artan tek ilaç parolmuş gibi geliyor bana.
0
primetime
(29.04.23)
bakteriler direnç kazanıyor, etkisi kadar etki etmemeye başlıyor. bunun nedeni sizin örneğinizde olduğu gibi soğuk algınlığına bile antibiyotik yazan doktorlar :) 3. kuşak antibiyotikler var onlar biraz daha iyi.
0
delidir yakalayin
(29.04.23)
bende de tam tersi durum. çocukken ve lisede dört beş gün sürünüp iyileşemezken şimdi bir kapsül parasetamol bile beni iyileştiriyor.

bence bağışıklığınızı inceleyin. bu tabi bencesi :))
0
alperz
(29.04.23)
Delidir +1
Türkiye'de ciddi bir antibiyotik kullanimi var(di). Annemler misal kullanir. Ben en son ne zaman kullandim hatirlamam. Peynir ekmek gibi yazılıyordu Türkiye'de.
0
logisticsmanager
(29.04.23)
Yanlış ilaç kullanımı nedeni ile,

Burun spreyi zaten bağımlılık yaratan bi ilaç. Alıştıktan sonra eski etkisini görememeniz çok normal.

Antibiyotik kullandığınızdada bir bir grup bakteriyi öldürken geriye güçlüler kalıyor. Hayatınıza vücudunuzda daha güçlü bakterilerle devam ediyorsunuz. Sonra en ufak vücut direnciniz düşte hastalanıyorsunuz. Antibiyotik kullanmanın yan etkileri de bunlar.

Kötü besleniyor vs olabilirsiniz. Eskiden vücudunuz kötü şartları kaldırırken artık kaldırmadığı için güçsüzleşiyor olabilir.

Kovid zamanı eve kapandığımız için, maske taktığımız için vs bağışıklığımız iyice zayıfladı. Çünkü izole ettik kendimizi günlük bakterilerden. Bu nedenle eskiye göre daha zayıf bir bağışıklığınız olabilir.
0
zimbirik
(29.04.23)
Ya bu "muadil" ilaçların, "muadil" olarak kabul edilebilmesinin bir limiti var. İşte deney yapıyorlar ya ilaçlarla, tam rakamı hatırlamıyorum ama işte orijinal ilacın %70'i kadar etkiliyse "muadil" kabul edilebiliyor vs.

Şimdi ilk ilacın etkisini 100 kabul et. Buna muadil olarak çıkan X ilacı 70 etkiyle kabul edilebiliyor. Sonra bi ilaç daha çıkıyor, bu da X'in muadili olsun, bu sefer 70 * 0.7'den 49 etkili olmasına rağmen muadil olarak kabul edilebiliyor. İlk ilacın yarısı kadar etkili, ama muadil işte.

Aynı miktarda etken madde kullansa bile biyoyararlanım oranına etki eden bir sürü başka faktör var. Bu maddeyi nasıl saflaştırdın, ne koşullarda, ne süre muhafaza ettin vs.
0
plutongezegendegilmi
(30.04.23)
@delidir yani başta antibiyotik verilmedi, nurofen falan verdi. devamında iki gün ölü gibi yattım, üçüncü gün duymamaya başladım tekrar hastaneye gittim. Bu sefer hem orta kulak iltihabı olmuşum hem faranjit olmuşum. belki başta düşük dozda başlasaydık böyle olmazdı diye düşünüyorum. Antibiyotiksiz de olmuyor maalesef.
0
🌸huzurlarinizda huzursuzluk
(30.04.23)
(1)

yüksek lisans tezinde illaki data bulmak-kullanmak gerekir mi?

avatar is back
uk'de master yapıyorum, önümüzdeki ay proposal yazmam gerekiyor, araştırmaya devam ediyorum aslında güzel konular, fikirlerim var. ancak hiç birinde gidip sağdan soldan data toplamak ya da netten bulmakla ilgili değil. sınıf arkadaşlarımla konuştum hepsi bir yerlerden data bulmuş, başka ülkelerden,
uk'de master yapıyorum, önümüzdeki ay proposal yazmam gerekiyor, araştırmaya devam ediyorum aslında güzel konular, fikirlerim var. ancak hiç birinde gidip sağdan soldan data toplamak ya da netten bulmakla ilgili değil. sınıf arkadaşlarımla konuştum hepsi bir yerlerden data bulmuş, başka ülkelerden, okullardan vs baktığım geçmiş çalışmalar da hep bu yönde. konum çok geniş ve analize açık olduğu için direkt bir data mevzusuna açıkçası girmek istemiyorum.

haftaya çarşamba hocamdan randevu aldım gidip konuşacağım da canım sıkıldı tüm hafta sonu harıl harıl çalışacakken hevesim gitti. sadece türk bir arkadaşımla konuştum, o da data toplamam, data ile çalışmam gerektiğini, research yaparsan ya da literature review yaparsan çok çok zor olacağını aşırı detaylı çalışmam gerektiğini söyledi. bunun uygunu, bilinmesi gerekeni nedir acaba? bu ay tez dersine başladık bu konu da hiç konuşulmadı ama son günlerde arkadaşlarımla konuşmalarım ve incelediğim tezlerden dolayı şüphe girdi aklıma.

daha açık olması için; akıllı şehirler üzerine tez yazmayı düşünüyorum, dünyanın en büyük 5 akıllı şehir örneğini case study olarak inceleme + eleştiri ve daha sonra da IoT + Ai vs ile bunların gelecekte gelişmelerini çalışmak istiyordum aslında (hatta çin örneğini hem teknoloji hem de yönetimsel olarak bitirdim 15 sayfalık çok sağlam bişeyler çıktı mesela). spesifik data bakmıştım aslında ama alanımı aşırı daraltıp çok ufak çalışmak hiç içimden gelmedi.

özellikle akademisyen büyüklerimden, sonra da başta us or uk'de çalışma yapmış birilerinden yorum alırsam çok sevinirim. yoksa hocama mail atıp pazartesiye çekeceğim görüşmeyi
0
avatar is back
(29.04.23)
Akademisyen değilim ama IoT / akıllı şehir alanında çalıştım. O zaman baya bi makale okumak zorunda kalmıştım, öyle bi yorum yapayım, ne kadar ciddiye almak istersin sen karar ver.

Yapmayı planladığın şeyin, yani "5 büyük şehrin case study'si"nin, maddi değeri sıfır. 20'li yaşlarında, hiçbir sektör tecrübesi olmayan, muhtemelen IoT veya AI üzerinde teknik hiçbir bilgisi olmayan birinin yazacağı yazı, iyi yazılırsa blog postu olarak okurken belki keyif verir, ama ciddi bir çalışma için hiçbir işe yaramaz.

Niye? Çünkü bahsettiğin konuların zibilyon tane ayrıntısı var ve her bir ayrıntı için ele alman gereken milyon tane parametre var. Sadece trafik ışıklarını "akıllı" yapmak için bile binlerce saatlik mesai gerekiyor (ve yine işin içinden çıkabilen yok). Sadece bi binanın aydınlatması, iklimlendirilmesi bile henüz çözülememiş sorunlar. Biz 1 tane bina için çalışma yapmadan önce yüzlerce sensör takıp, 6 ay sadece veri topluyorduk ki ne yapmamız gerektiği hakkında en azından kaba bi fikrimiz olsun. Kaldı ki sen bütün şehirden bahsediyorsun.

Çalışmanı yapsan kabul edilir mi? Belki edilir, çer çöp bi sürü makale okudum ben de. Ama birine bi faydan dokunur mu? Hiç zannetmiyorum.

Onun yerine çok spesifik bi örnek bulup, veri toplayıp, veriler hakkında çıkarım bile yapmadan sadece görselleştirip data bıraksan o bile daha faydalı bi iş olur, en azından sonradan benzer bi iş yapmayı düşünen biri senin makalenden faydalanır.

Misal, bina örneğinden gidiyorum, kapıların manuel vs otomatik olmasının, hangi mevsimde ne kadar ısı değişimine neden olduğu ve elektrik tüketimi üzerine etkisini gösteren bi inceleme olsa çok sevinirdim ben. Bi de bunu yaparken binanın amacını, hangi saatlerde kaç kişinin hangi odalarda nasıl dağıldığını falan yazsan baya işe yarar. Ya da bu "akıllı" trafik ışıklarının, trafiğin belli noktalarındaki yoğunluğa etkisini ölçüp koysan, en azından hangi algoritmanın ne kadar efektif olduğunu anlama şansımız olur. Yani teoride bu hesabı yapıyorsun ama sonuçta pratikteki etkisini görmeden bilemiyorsun.

Altı üstü bi master tezi için "dünyanın en büyük 5 akıllı şehrini" eleştirmek çok iddialı bi iş için zaten. Veri topla, sınıflandır, literatüre katkın olsun, senden sonrakilerin işini kolaylaştır. Çok daha iyi.
0
plutongezegendegilmi
(29.04.23)
(5)

Yeni bir ilişki

FreSh
bir iki haftalık yeni bir ilişkide kafede oturmak dışında nasıl etkinlikler yapabiliriz, birbirimizi de yavaş yavaş daha yakından tanimak istiyorsak?
bir iki haftalık yeni bir ilişkide kafede oturmak dışında nasıl etkinlikler yapabiliriz, birbirimizi de yavaş yavaş daha yakından tanimak istiyorsak?
0
FreSh
(29.04.23)
Maddi durumları bilemem fakat İstanbul’da yaşıyorsanız şu meşhur kamp sandalyelerinden alıp sahile ya da parka gidip içecek eşliğinde sohbet edebilirsiniz.
0
ulukayin
(29.04.23)
etkinlige gidin konser, tiyatro, opera
0
ala09
(29.04.23)
Dışarısı için yürüyüş, tiyatro veya günlük workshoplar olabilir. İlgi alanınıza göre yemek, tatlı, heykel, resim ve aklınıza gelmeyecek bir sürü şey var. Özellikle kadıköy civarı adım başı bu tarz yerlerle dolu. En kötü bisiklet sürüp termosla çay kahve içilebilir. Müze ziyaretleri yapabilirsiniz.

Ev için sabah kahvaltısı hazırlayın ya da film gecesi yapın. Evde pineklemek de en güzel seçenek. Hatta eve lego, yap boz alabilirsiniz. Kil alıp onunla vakit geçirmek aşırı eğlenceli oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(29.04.23)
Konser, tiyatro vs. gibi birbirinizle konuşamayacağınız, gürültülü ortamlar çok kötü fikirler. İlişkinin başında karşıdakini tanımaya çalışıyorsun. Hem konuşabileceğin, hem de halini tavrını gözlemleyebileceğin bişeyler yapman lazım.

Ben genelde iş ciddiye binecekse eve çağırıp birlikte yemek yapıyorum. Birlikte bişey yapabiliyor muyuz, iletişim nasıl, yaptığı şeye özen gösteriyor mu, el marifeti var mı, temiz mi titiz mi dağınık mı vs. vs. milyon tane şeyi gözlemleyebiliyorsun.
0
plutongezegendegilmi
(29.04.23)
evde vakit geçirmek en iyisi. en çok eğlenip karşımdakini en iyi gözlemleyebildiğim zamanlar hep evde oluyordu. dışarıda kendin gibi olmuyorsun bence, hele tiyatro sinema tamamen vakit kaybı.
0
kaptan maydanoz
(29.04.23)
(9)

Karttan Nakit avans?

tchuck
ya baktım şimdi bi kartımdan 150bin, diğerinden 75bin tl nakit avans çekebiliyorum.geri ödemesi de birinin 167bin tl, diğerinin 82bin tl olacak 1 yıl sonunda.aylık ödemesi de 20bin olacak iksiinin toplamının.yav bu çok mantıklı değil mi?ben mi bir şey kaçırıyorum?çekip gidip fiziki altın veya fiziki
ya baktım şimdi bi kartımdan 150bin, diğerinden 75bin tl nakit avans çekebiliyorum.

geri ödemesi de birinin 167bin tl, diğerinin 82bin tl olacak 1 yıl sonunda.

aylık ödemesi de 20bin olacak iksiinin toplamının.

yav bu çok mantıklı değil mi?
ben mi bir şey kaçırıyorum?

çekip gidip fiziki altın veya fiziki dolar mı alsam diye düşündüm.

1 yıllık %10 faiz, inanılmaz cidden. bu parayı çekip faize yatırsam %30 veren bankalar var şuan bana. havadan para resmen?

bir şey kaçırıyor muyum?
siz olsanız çeker miydiniz?

not: bir tık zorlansam da aylık 20bin tl ödeyebilirim.
0
tchuck
(29.04.23)
Bi şey kaçırmıyorsun abi, devlet kredi kartına uygulanacak faizi sınırlandırdığı için bankalar mecbur düşük tutuyor krediye uyguladıkları faize göre, o nedenle böyle.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.04.23)
o zaman çekip fiziki altın falan alayım ben ya. göz göre göre haksız kazanca zorluyorlar insanı.
0
🌸tchuck
(29.04.23)
Abi dur benim gazıma gelme hemen benim bilmediğim belki başka küçük detaylar vardır, benden daha yetkin biri de onay versin sonra halledersin ama nakit avansın faizi düşük yani o konuda bir sorun yok gkdfgjk.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.04.23)
Beles para evet.

100bine 12 ay sonunda 110bin oduyorsun.
0
brkylmz
(29.04.23)
mantikli
0
ala09
(29.04.23)
Biraz iktisadi bilgiye sahip olan herkes bunu yapıyor zaten. Bankalar bu durumu bildikleri halde bir şey yapamıyorlar. :)
0
ulukayin
(29.04.23)
haksız kazanç değil de ayda 20 bin tl ödeyip %10-15 kazansam ayda 22-23 bin tl alıyorum gibi oluyor. ayda 2-3 bin tl kar edeceğim diye 1 yıl boyunca kredibilitemi doldurmak, kur faiz ne oldu gerginliği çekmek bana anlamsız geliyor. zira faiz şu an %30 ama sonra düşebilir, dolar geçen yıl olduğu gibi ters köşe yapabilir. altın desem kalkıp bunun için kuyumcu kuyumcu dolaşsam zaten kazanacağım parayı yemiş oluyorum zaman maliyetimden.

eğer kazancınız düşükse böyle işlerle uğraşabilirsiniz ama kazancı iyi birinin böyle 2-3 bin tl peşinde koşması yerine daha çok kazanmaya odaklanması daha mantıklı.
0
roket adam
(29.04.23)
Geçen bi banka zorla kredi kartı kitledi bana, ben de 100k çektim, başka bankada aylık faize yatırdım. Aylık bin lira bırakıyor.

Harcadığım zaman da 10 dakika falan. Bedava para cidden.
0
plutongezegendegilmi
(29.04.23)
@roket adam,

öyle tabi düşününce. ama dolar bahsedilen rakamlara ulaşırsa bu sefer de havadan para kazanılmış olunacak.

ama dediğin gibi, borç stresinden ben de yoruldum hakikaten.
0
🌸tchuck
(29.04.23)
(11)

Kılıçdaroğlu'nun kadroları

vizivozo
Öncelikle belirteyim millet ittifakına oy vereceğim mecburiyetten. Yalnız rte başa geldiğinde partisinde baya ağır toplar vardı.KK benim gördüğüm tek adam takılıyor.İttifakta da babacan dışında konusunda uzman yok. Nerede bu kadrolar?
Öncelikle belirteyim millet ittifakına oy vereceğim mecburiyetten.
Yalnız rte başa geldiğinde partisinde baya ağır toplar vardı.
KK benim gördüğüm tek adam takılıyor.
İttifakta da babacan dışında konusunda uzman yok.
Nerede bu kadrolar?
0
vizivozo
(29.04.23)
Niye yahu, Sadullah Ergin var, eski adalet bakanı. İYİP'te İdris Naim Şahin var, eski içişleri bakanı. Babacan ve Davutoğlu malum zaten.

RTE'nin eski kadrosu tastamam burada.
0
plutongezegendegilmi
(29.04.23)
rte ilk geldiği zaman kim vardı ağır top söyler misin?

abdullah gül ve bülent arınç mı? bunların hangisi ağır top?
www.wikiwand.com

bir kaç ay önce öncelikli ekonomi olmak üzere pek çok konuyu içeren chp bir kaç saatlik bir sunum yapmıştı. orada tümm ağır topları görebilirsin.
www.youtube.com
0
abelardo
(29.04.23)
Brom halkımıza bu aşamada kadroları anlatmak gezegenlerin neden sürekli döndüğünü anlatmak kadar anlamsız bir olay, kimse bunu merak etmiyor kadro diye Rambo Okan'ı getirsen bugünkü durumumuzdan daha kötü olmayacağımızı herkes biliyor, o nedenle tüm camia topuyla tüfeğiyle başımızdakini indirmek için uğraşıyor, bunun için de kadro açıklanmasına hiç gerek yok bence.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.04.23)
rte'nin agir toplari belki simsek ve babacan idi.

benim gozlemledigim kadariyla kadrosu en iyi olan parti deva partisi. proje partisi de oldugundan "sirket" gibi davraniyor ve teknik insanlari, yurt disinda egitim almis ve is yasaminda basarili olmus insanlari partiye dolduruyor. ikinci sirada iyi parti geliyor. deva partisi kadar olmasa da onlarin da iyi projeleri ve kadrolari var.

chp'nin kadro ve proje sorunu yasamasi beni hep rahatsiz etmistir. bu kilicdaroglu'yla baslayan bir durum degil, ataturk sonrasinda baslayan bir durum. ozellikle deva partisi'nin ortaya cikmasi bu sorunu daha da belirgin kildi cunku ortak politikalar metnine baktigimizda %80 deva, %20 iyi parti politikalari. aslinda memleket partisi ve zafer partisi'nin "bile" kendilerine gore projeleri var ama kadrolari yok.

bence kilicdaroglu'nun yapmak istedigi bir "federasyon." partiler vardir, herkese hitap eden cati partileri vardir. chp'nin yaptigi belki de tum partileri icine alip kullanmak. acikcasi bu bence guzel bir sey. tabii ayni zamanda tehlikeli. mesela ince'nin istanbul sanayisinin bir bolumunu karaman'a tasimasi ve bunlari limanlara baglama projesi guzel. ata ittifaki'nin basit hukuki islemlerde yapay zekayla sorun cozme projesi guzel (hukuki karar alma degil, usule iliskin olarak kullanmak). dolayisiyla her partinin guzel projeleri olabilir. bunlari bir catida toplamak cok guzel olabilir.
0
Sour
(29.04.23)
Partide bir ekonomi uzmanı, bir bilim uzmanı, bir eğitim uzmanı vb olsun. Bunlar kendi konularında iktidarı sıkıştırsın. Olay kk, rte kutuplaşmasından çıksın istiyorum.
0
🌸vizivozo
(29.04.23)
Sanırım aktroller hazir bekliyor kılıçdaroğlu duyurularinda.
Kadro konusunda Türkiye’deki en geniş havuza sahip kılıçdaroğlu. Tek adam takılıyor demek için kör ve sağır olmak gerek. Rte ve ince tek başına asıl. Mitinglerini geçtim afişleri bile ortada. İmamoğlu ve yavas'ı geçtim, sadece ekonomide bilge yilmaz, selin sayek Böke, ali babacan gibi isimler var. Hepsini de açıklıyor yavaş yavaş.
0
anjepotre
(30.04.23)
babacan'in neresi agir top allah askina? amerika'da mba yapmis sonra 2 sene danismanlik yapmis adam.

eger bu agir topluksa yarin ekonomi bakanligini bana verin cunku ayni cv bende de var. sadece aile sirketimiz yok ve islamci degilim.

bence babacan'i cok fena kullandi bati. resmen faydalandilar. 35 yasinda benim simdiki halimin biraz daha yaslisina ekonomi teslim edilmis. mba okuyan adam ne makroekonomi bilir, ne baska bir sey. 35 yasinda direktor falan oluyor insanlar buna ulke ekonomisi emanet ettiler.

su anda millet ittifaki'nda 2002 babacan'indan daha saglam isimler var. agir top ariyorsaniz bilge yilmaz, ufuk akcigit, selin sayek gibi isimlere bakin. bu insanlarin onu acilacak akp'den kurtulunca.
0
antikadimag
(30.04.23)
Babacan, Odtü endüstri mühendisliğini tam puanla okul birincisi olarak bitirmiş adam.
Bakanken satıp savmaktan başka şey yapmadı orası ayrı da, cv'si güçlü.
0
🌸vizivozo
(30.04.23)
iste ben de onu diyorum. bi halt bilmiyordu ve dolayisiyla yanlis kararlar aldi. ekonomiyi ekonomi profesorlerinden kurulu bir kurula emanet etmek gerekir.

odtu endustri'yi 4.0 ile bitirmesinin ekonomiye bir faydasi yok. gidip endustri muhendisligi yapsaydi o zaman guclu cv olurdu.

ama endustri muhendisligini 4.0 ile bitirdi diye ekonomi teslim etmenin guresciye banka yonettirmekten cok farki yok. o adam da bir konuda cok basarili ama basarili oldugu konu ile gorevi uyusmuyor.
0
antikadimag
(30.04.23)
@antikadimag cv tek basina bir anlam ifade etmiyor. ona bakarsaniz devlet bahceli de ekonomi prof'u. tansu ciller de ekonomist ve amerikan egitimli. hem de yale'den postdoc'u var. ama ekonomiyi ne hale getirdigini hatirlayalim.
0
Sour
(18.05.23)
atilla koç, kürşat tüzmen, köksal toptan, feridun sinirlioğlu, vecdi gönül gibi ağır toplar yok evet kılıçdaroğlunda.

ağır top diyince benim aklıma top seviyede bürokrat geliyor. akp en başında bunları topladı evet, ama bu kadrolar refah, anavatan ve dyp gibi sağ parti döneminde atanmış kişiler. chp böyle üst seviyede bürokrat artık bulamaz çünkü hepsi akpli. hadi diyelim buldu, akp tarafından hemen aforoz edilir, kariyerini bitirirler.

işin ilginç yanı bunların hepsi mttb'den birbirleriyle tanışık. chpnin böyle bir kaynağı yok
0
Hallegadola
(18.05.23)
(2)

Budapeşte-viyana’dan ne alınır?

esinikaybetmiscorap.
Merhaba, Bayan kişisine budapeşte-viyana’dan ne alınabilir? Türkiye’ye kıyasla daha uygun fiyatlı olan? Teşekkürler
Merhaba,

Bayan kişisine budapeşte-viyana’dan ne alınabilir? Türkiye’ye kıyasla daha uygun fiyatlı olan?

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(27.04.23)
Bir şişe Unicum alınır Budapeşte’den gelirken.
0
vedatchilipeppers
(27.04.23)
Unicum almayın ya tadı çok kötü :D Çakma jagermeister.

Viyana'nın porselenleri meşhur. Ben hediye olarak kahve fincanı falan almıştım, çok güzeller ama kırmadan taşıması ölüm, haberiniz olsun. TR'ye fiyat kıyaslayamıyorum çünkü TR'de o kadar kaliteli porselen yok.

Yine Herend diye bi porselen markası var, Macar bunlar ama şehrini bilmiyorum. Ona da bakabilirsiniz. Mücevher gibi çay fincanları yapıyorlar, ben paraya kıyamadığım için almamıştım ama bi daha gidersem alıcam kesin.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.23)
(9)

Ankara’da ne yemek yiyelim?

Weeze3r
Selamlar, sürekli Ankaraya gelip gidiyoruz. Aspava, Aoç, meşhur kavurmacı hep yemek yediğimiz yerler. Tavsiye edebileceğiniz başka yerler var mı acaba?
Selamlar, sürekli Ankaraya gelip gidiyoruz. Aspava, Aoç, meşhur kavurmacı hep yemek yediğimiz yerler. Tavsiye edebileceğiniz başka yerler var mı acaba?
0
Weeze3r
(27.04.23)
tavacı recep usta, çukurağa sofrası, stüdyo pizza, unique burgers, cezzar steakhouse
0
jelly bear
(27.04.23)
cici piknik
stüdyo pizza
yelken balıkevi
0
thejester
(27.04.23)
papa johns pizza
farm burger
butchers burger
arjantin pide kebap
0
tabii lan manyak mısın
(27.04.23)
Quick China
Hacıbaba
Butcha
Düveroğlu
0
heritage
(27.04.23)
ankara'nin doneri meshurdur. eksisozluk2023.com
0
antikadimag
(27.04.23)
Hoop burger var, Ankara'nın en iyi hamburgercisi.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.23)
326 Antakya Dürüm Esat
(0312) 419 00 90
maps.app.goo.gl

Humuslu tavuk doner
0
unidentified floating object
(27.04.23)
Bizim Köfteci İskitler
0
kendi helvasını kavuran zombi
(27.04.23)
Kebapçı Canbolat
0
beraesad
(28.04.23)
(4)

Yurtdışında kazanılan para - vergi sorusu

loser blueser
Selamlar, tr'de yaşayıp abd'deki bir şirkete uzaktan çalışan bir tr vatandaşı için vergisel avantajı en yüksek yöntemi öğrenmek istiyorum. Yapılan iş e-ticaret ancak tr'den abd'ye giden bir mal vs yok, ticaret tamamen abd içerisinde, tr'den yapılan iş de bir danışmanlık/muhasebe tutma/stok yönetimi
Selamlar, tr'de yaşayıp abd'deki bir şirkete uzaktan çalışan bir tr vatandaşı için vergisel avantajı en yüksek yöntemi öğrenmek istiyorum.

Yapılan iş e-ticaret ancak tr'den abd'ye giden bir mal vs yok, ticaret tamamen abd içerisinde, tr'den yapılan iş de bir danışmanlık/muhasebe tutma/stok yönetimi vb karışık bir iş.

Tr'deki kişiye aylık 3.000-5.000 usd arasında para gelecek. gelen para ileride artabilir. bu durumda vergi açısından ltd şirket mi kurmak yoksa şahıs işletmesi kurarak yurtdışı yazılım desteği olarak bahsedilen %50 gelir vergisi istisnasından ve genç girişimci desteğinden yararlanmak mı daha avantajlı olur?

ayrıca abd'deki şirket buradaki kişiyi doğrudan bordrolu çalışan olarak da gösterebiliyor ve bu durumda tr'de gelir vergisinden tamamen muaf olunuyor bildiğim kadarıyla. bu da düşünülebilecek bir yöntem ancak bu durumda abd'de bazı vergilerin ödenmesi gerekecektir zannediyorum ki.

bu konularda destek olabilecek ve mümkünse abd vergi sistemi hakkında da bilgisi olan bir arkadaş varsa fikirlerini almak isterim.
0
loser blueser
(26.04.23)
Bir mali müşavirden hizmet ihracatı konusunu öğrenin, bu konuda epey vergi avantajı var.
0
anten
(26.04.23)
Kanka en temizi maliyeye git yol gösterirler, YouTuberim de ya da yazılımcıyım dersin %15 bi kesinti olacak her para yattığında. Bu iş için özel bi hesap açtıracaksın ziraatten o hesaba yatmalı para
0
olaylar olaylar
(27.04.23)
Bu konuda bizler setup organize edebiliyoruz. Özelden mesaj gönderebilirsin
0
fistikthecat
(27.04.23)
Varlık barışı en temiz yöntem. Ama 31 mart'ta bitti, belki uzatırlar, takip etmek lazım.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.23)
(9)

tembellik, depresiflik, motivasyonsuzluktan kurtulan var mi?

lemmiwinks
Bunlar benim hayatımın çoğunda vardı. Bazen az, bazen çok. Bu ara çok olduğu bir dönemdeyim. İşimi yapamıyorum. Dizi, film falan bile izlemek istemiyorum. Bisikletle gezmeyi seviyorum ama havalar kötü, kötü olmasa bile zor geliyor. Bütün gün, Twitter, Eksi Duyuru, Eksi Sözlük, Reddit, emlak sitesi,
Bunlar benim hayatımın çoğunda vardı. Bazen az, bazen çok. Bu ara çok olduğu bir dönemdeyim. İşimi yapamıyorum. Dizi, film falan bile izlemek istemiyorum. Bisikletle gezmeyi seviyorum ama havalar kötü, kötü olmasa bile zor geliyor. Bütün gün, Twitter, Eksi Duyuru, Eksi Sözlük, Reddit, emlak sitesi, Instagram takılıyorum. Yaptığım tek iyi şey eşimle pilatese gitmek, ona da kendi isteğimle gitmezdim. Depresyonda olabilirim ama major değil muhtemelen. Havaların iyi gitmemesi de bir etken olabilir ama tembelliğim bundan bağımsız, depresiflik biraz bağımlı olabilir.

Eşimi, işimi, hayatı, gezmeyi seviyorum, ama hiçbiri için hiçbir şey yapmıyorum.

İşimde fena değilim. Kendimi geliştirmeye biraz vakit harcasam, işimi biraz odaklı yapsam çok iyi şirketlere girebilirim. Ama şu anda günde 1 saat bile çalışmıyorum çoğunlukla. Sadece yumurta kapıya dayanınca az bir şey çalışıyorum, ona rağmen terfi aldım. Ha zaten olduğumdan bir alt title ile girmiştim şimdiki işime, biraz da onun etkisi. Motivasyonu yüksek insanlarla çalıştığımda daha iyi çalışabiliyorum, ama şu anki ekibim öyle değil.

Bir de bu ara ev bakıyoruz almak için, ama evler çok pahalı geliyor, süreç de kolay değil, istediğimiz gibi ev bulmak da zor. Kendimi fakir hissediyorum durumumuz fena olmasa da. Bu da depresifliğe katkıda bulunuyor.

İş motivasyonda değil daha çok disiplinde, onun da farkındayım, ama o da yok bende.

Sosyal olmak istiyorum ama olamıyorum. Ne arkadaş edinebiliyorum ne de olanlarla iletişimim yeterli.

Bu tarz sorunları olup da çözebilen oldu mu? Ne yaptınız da kurtuldunuz bu durumdan? Kitap, psikolog vs. önerilerine, farklı taktiklere açığım. Beni bir düzeltin.

(bu arada metni turkce karakter kullanmadan yazdim, sonra chatgpt'den bunlari duzeltmesini istedim, duzeltti :)
0
lemmiwinks
(26.04.23)
Var
Ben değilim ama :)

Önce psikiyatri ya da dahiliye. Bunun için test ve vitamin ilaç verebilirler. Buna eş zamanlı olarak psikolog. Bir cok davranış şeklinin değişmesine yardımcı olabiliyor ama elbette 3 seanslık iş değil.
0
kisa
(26.04.23)
Öncelikle kan değerlerinize baktırın derim. Özellikle vitamin B12. Bende eksiklik olduğu için bayağı düzeltti tedavi. İnsan aslında sıvı gibi. Ortamın şekline uyum sağlıyor. Ortam değişmedikçe siz de değişmezsiniz. Kursa gitmek iyi olabilir. Ben dil öğrenmeyi çok seviyorum. Tavsiye ederim. Kursta insanlarla tanışabilirsiniz. Spor olmazsa olmaz tavsiye zaten. Haftada bir gün yüzmek bile canlandırabilir. En kötü iş değiştirin.
0
dissendium
(26.04.23)
Aynı durumdayim ve bunları yazmaya bile halim olmadigi için yazmıyordum. Teşekkürler
0
pavlis
(26.04.23)
magnezyum ve d vitamini kullaniyorum ama b12 eksik olabilir, evet. ama yurtdisindayim, en fazla aile hekimine giderim, o da derdimi ne kadar sallar bilmiyorum. belki turkiye'ye gidince gidip baktirabilirim.

psikologa gitmek mantikli ama benzer dertlerden kurtulmus birinin psikolog tavsiyesine ihtiyacim var. @kisa, bahsettiginiz kisi psikologa veya psikiyatra gidip cozduyse bu sorunlarini, kim oldugunu (psikiyatrin) paylasabilir misiniz?

haftada 2 pilatese gidiyorum bu arada. biraz iyi geliyor ama yeterli degil.

su anki psikolojimle kursa baslasam da devam etmem. :( yoksa dutch ogrenmem gerekiyor zaten bir ara.

is de 1.5 yil oldu baslayali, cok sayilmaz. burdan bir yere gidersem dedigim gibi cok iyi bir yere gitmek istiyorum. ayni ya da benzer sartlari saglayacak bir yer ise neden degistireyim kafasindayim.
0
🌸lemmiwinks
(26.04.23)
Ne yazık ki artık sorabilecek durumda değilim :(
0
kisa
(26.04.23)
@kisa: :(
benim icin boyle biri oldugunu bilmek de guzel tabi.
0
🌸lemmiwinks
(26.04.23)
Abi geçen sene senin durumundaydım, şu an çok iyi bi haldeyim. Çok iyi anlıyorum seni, hallolur, canını sıkma.

İş konusunu kafana çok takma, insanın bazen dinlenmesi gerekiyor. Bunun farkında olup "bu sene biraz dinleneyim" diye düşünüp, kendini "az çalışıyorum" diye strese sokmazsan rahat edersin. Bu moddayım ben de. Ara sıra "ulan kovarlar mı, bütün gün yattık" diye geliyorlar ama gerçekçi değil muhtemelen, kendini telkin etmek lazım. Hayatımın diğer noktalarını düzelttikten sonra daha iyi bi iş için kasıcam, önceliklendirmek lazım, her şey bi anda olmuyor.

Yeni ev aldım, tadilat + eşya şu bu beni de baya zorluyor. Ki yani senin de öyledir muhtemelen, dünyada ilk %1 gelir grubunda falanızdır, buna rağmen böyle oluyorsa yapacak bişey yok demek. Sıfır ev alamadım mesela, istediğim kadar geniş ve güzel bi ev bulunca mecburen eski oldu bütçem dahilinde. Böyle şeyleri de kabullenip, elindeki üzerinden ilerlemek lazım. Zaten o yatırımı şimdi yapsan, 3-5 sene sonraya istediğin evi alman kolaylaşacak. Bu işler böyle diyip devam etmek lazım. Dünya ekonomisi şu an böyle, bizlik bi durum yok :)

Sosyallik konusunda ben zaman yetiştiremiyordum, onun yerine ayda bir mesela evde mangal / parti işine girip herkesi birlikte topluyorum, baya keyifli oluyor. Bi de arada mesaj at, 10 dakika ara aklına gelince. İlla çok büyük bi zaman dilimi ayırmak zorunda değilsin, günlük rutinine oturt. Yani bi telefon etmek mesela gidip yemek yemeye kıyasla çok daha kolay, ama aldığı zaman %5'i falan.

Pilates güzel ama yapabiliyorsan ağırlık kaldır. Seni salona gelmeye zorlaması için de PT tut. Biraz pahalı bi iş ama muhabbeti saran bi PT bulursan baya keyif verici bi aktivite oluyor, ben sırf adamla muhabbete bile giderim yani, gitmişken de spor yapıp kendimi iyi hissediyorum. Ayrıca vücudum çok düzeldi, sağlığıma etkisi büyük vs. vs. Faydası saymakla bitmiyor. Buna ağırlık vermek lazım cidden.

Erkek olarak arkadaş edinmek çok kolay iş ya. Sadece gidip konuşman lazım. Ben köpek parkında köpek gezdirirken bile kaç tane arkadaş edindim. Kadın / sevgili arıyor olsan dert ama bu kısım kolay.

Yani spor hariç aslında bence bi sorunun / engelin yok, sadece olaylara bakış açını değiştirmen lazım. Çok stoacı bi cevap oldu ama bahsettiğin motivasyon / disiplin işi için sana lazım olan bi tek bu gibi geliyor.

Yapabiliyorsan günlük tut, günde 15 dakikamı alıyor benim, ama "ulan ben hayatımla napıyorum" diye düşünmek için yeterli bir süre. Günlüğü dijital tutma, güzel 1 defter ve dolma kalem al ki yazmak da fiziksel olarak keyifli bi aktivite olsun. Sabah kahveni içerken twitter'a bakacağına bunu yap yani, faydası muazzam.
0
plutongezegendegilmi
(26.04.23)
@plutongezegendegilmi: ev hayirli olsun :) biz de bahceli bir yer alirsak belki arkadaslari falan cagirip mangal olayina gireriz. ama farkli sehirde (daha ucuz) alirsak biraz zor olabilir.

is konusunda cogu zaman boyleyim, bu biraz sikinti o yuzden. girdigim sirketlerde genelde 1 sene icinde sikiliyorum ve iyice saliyorum. ancak yuksek motivasyonlu bir ekip/ekip lideri toparliyor beni.

sosyallikte de duzen saglayamiyorum. bakis acisi degistirmek hepsi icin gerekli sanirim ama iste kendi kendime yapamiyorum bunu. muhtemelen bir yardima ihtiyacim var.

spor da pilatese gidiyorum ama farkli seyler de yaptiriyor biraz, pt gibi aslinda. ben spor salonu sevmiyorum hic. bir de esimle beraber gittigimiz icin devamlilik daha kolay oluyor.

gunluk olayi mantikli. yapabilir miyim bilmiyorum :D
0
🌸lemmiwinks
(26.04.23)
en kucuk seyden en buyuk hayaline kadar to do listler yapip onlari tamamlamaya calis. gunluk, haftalik, aylik hedefler yapilacak seyler listesi de olabilir.
0
baldur2
(26.04.23)
(3)

Seçim anketlerinde örneklem hatası yapılmıyor mu?

hadi ya la
Soru 1: Türkiye'de, özellikle Türkçe bilmeyen ve sokakta veya telefonla ulaşılamayan göçmenler seçim anketleri örneklemine dahil ediliyor mu? Göçmen seçmenlerin dışarıda bırakılması seçim anketi sonuçlarının doğruluğunu nasıl etkiler?Soru 2: Yurtdışı oyları örnekleme dahil ediliyor mu? Daha sağlıklı
Soru 1: Türkiye'de, özellikle Türkçe bilmeyen ve sokakta veya telefonla ulaşılamayan göçmenler seçim anketleri örneklemine dahil ediliyor mu? Göçmen seçmenlerin dışarıda bırakılması seçim anketi sonuçlarının doğruluğunu nasıl etkiler?

Soru 2: Yurtdışı oyları örnekleme dahil ediliyor mu? Daha sağlıklı bir tahmin yapabilmek için yurtdışı oylarını anketlere dahil etmek gerekmez mi?
0
hadi ya la
(24.04.23)
Bugün Nevşin Mengü, yayında bir anket gösterdi. Türkçe veya Kürtçe dışında bir anadile sahip olan seçmenin %40'ı AKP'ye oy veriyor görünüyordu. Bahsi geçen grubun çoğunlukla göçmenler olduğunu düşündüm. Seçmenin % 2,5'ini oluşturuyormuş bu grup. İsterseniz youtube'da bugünkü yayının 35:57'sine bakabilirsiniz.

Yurt dışı durumunu bilmiyorum.
0
sailor
(24.04.23)
soru 1: dahil ediliyor. öyle ufak gruplardan tamamıyla doğru sonuç gelmez ama dikkat ediliyor

soru 2: edilmesi mümkün değil. 50 küsür ülkedeki adamlara nasıl ulaşacaksın? yarısı kaçak gitmiş yarısı siyasete ilgili değil. y.dışında yaşayan biri olarak söylüyorum bilmek çok zor bu grubu. %3 oy geliyor yrtdışından
0
avatar is back
(24.04.23)
Ya onu geç örneklem boyutları hatalı. %1 hata payı ve %99 güven aralığı istiyorsan, 65 milyon insan için en az 20-30 bin kişiye anket yapman ve kararsızları dışlaman lazım.

Yayınlanan anketlere bakıyorum 2 bin kişi 3 bin kişi diyorlar.

Bu boyutta %5 hata payın var, onda da güven aralığı %95, zaten kararsızları düzgün dağıtıyorsun falan, bu kadar başabaş geçen bi seçim için hiçbir anlamı yok o anketlerin.
0
plutongezegendegilmi
(25.04.23)
(6)

Ulus'ta ne yenir?

etna
Ankara Ulus, Sokak lezzeti de olur. Akşam için
Ankara Ulus,
Sokak lezzeti de olur. Akşam için
0
etna
(24.04.23)
boğaziçi lokantası epeyce meşhur sanırım. bizzat gitmedim ama duydum.
0
orient blue
(24.04.23)
Boğaziçinde "tencere yemeği" diye bi konsept var, alışkın değilseniz garip gelebilir. Ama güzel lokanta.

Uludağ var, ankara'nın en meşhur iskendercisi. İskenderi güzel.

Gül kebap var, büfe gibi duruyo önünden geçerken ama döneri iyi baya. Kredi kartı yoktu eskiden, son durumu bilmiyorum.
0
plutongezegendegilmi
(24.04.23)
Kokoreççi Hacı, Temmuz Sk.
0
heritage
(24.04.23)
aski binasinin arkasinda ustunel koftecisi
0
ya volna
(24.04.23)
boğaziçi de Uludağ da meşhurdur ama ben hiç sevmiyorum açıkçası. Hemen koşede Uğrak lokantası var ben orayı merak ediyorum ancak hiç gitmedim. Aklıma gelen bir yer olursa yazacağım.
0
sparkle kiddle
(24.04.23)
Merhaba Pide ve Kebap Salonu. Bence Ankara'nın en iyisi - Her çeşit pide yenebilir.
Develi Pide & Döner -
0
ankarakecisi
(25.04.23)
(4)

Login mekanizması

xephyr
Selamlar,Web sitelerindeki veya farklı iletişim protokollerindeki login mekanizması arka tarafta nasıl çalışıyor? Yani ben banka'nın sayfasına kendi bilgilerimi girip login oldum diyelim. Hesap bilgilerimi görüntüleyeceğim. Hesap göster servisini çağırırken, benim login olurken kullandığım bilgileri
Selamlar,

Web sitelerindeki veya farklı iletişim protokollerindeki login mekanizması arka tarafta nasıl çalışıyor?

Yani ben banka'nın sayfasına kendi bilgilerimi girip login oldum diyelim. Hesap bilgilerimi görüntüleyeceğim. Hesap göster servisini çağırırken, benim login olurken kullandığım bilgileri mi gönderiyor bu servise?

Gerçek hayattan bir örnek verirsek: kapıyı anahtarla açtım ve içerdeyim. İçerde istediğim odaya gidebilirim. Fakat web sitesi benim login olduğum bilgisini nasıl ve nerede tutuyor? Bir aksiyon aldığımda en başta girdiğim bu bilgileri sürekli check mi ediyor?

Teşekkürler
0
xephyr
(24.04.23)
illa bina ile ilgili ornek vereceksek dogru ornek su olabilir belki;
- otel binasinin girisinde guvenlige kimligini verip gecici bir kart aliyorsun (access token)
- bu kart sadece sana izin verilen kapilari aciyor (scope)
- kartin bir suresi var, karti okuttugunda yetkin var ancak kartin suresi bittiyse otomatik kartini yeniliyor (refresh token)
- kartin suresi bitmeden kartini guvenlik iptal edebilir ya da yetkini kisitlayip genisletebilir ama bunun icin senin guvenlikli kapilarla etkilesime gecmen gerek ya da guvenlik gorevlisinin gelip seni cikarmasi gerekir (session)
0
tahtakafa
(24.04.23)
cookies kavramını da ayrıca araştırabilirsiniz
0
diyecevaplandı
(24.04.23)
siz sadece girişte, login olurken kimlik doğruluyorsunuz. Kimlik doğruladıktan sonra banka'nın bir nevi, iç bankacılık sisteminin bir bölümüne erişmiş oluyorsunuz.

Artık kimliğiniz doğrulandığı ve bir üye numarası, ID(kimlik) aldığınız için size tanımlı rollerin yetkileri doğrultusunda tasarlanmış menüleri görüyorsunuz.

Eğer bu işi protokol bazında HTTP flaglerine kadar irdeleyeceksek, siz her GET veya POST request'ine kimliğinizi doğruladığınızı belirten değişkenler ve header'lar ekliyorsunuz. Bunu sizin adınıza browser'lar ve diğer ağda bulunan cihazlar yapıyor.

Sizin login olduğunuz bilgi, browser'daki session storage + cookie içerisinde tutulabilir. İlla böyle olacak diye bir kavram yok. Bankacılık yazılımına bağlı fakat tek bir sunucu hizmet etmeyeceği ve yüzlerce sunucudan oluşan parkurları varsayarsak cookie'de tutmalı ki session tutarlığını sağlayabilsin.

Bu bilgileri her işlem yaptığınızda gönderiyorsunuz; cookie'de bulunan değer ile sunucu/lb tarafında olan değer eşleşmez ise force logout ediliyor yani oturumunuz kapatılıyor.

Gerçek hayatta da kurumsal bir şirketi düşünün, kartlı giriş sistemi olsun. Size Teknisyen rolü atanmış olsun ve bu Teknisyen rolünün içeride girebileceği oda'lar ve açabileceği kapılar belli olsun. En yakın örnek bu olur lakin, bankacılık sisteminde size tanımlı olmayan ekranları görmezsiniz(istediğiniz odaya gidemezsiniz) dolayısıyla fiziksel bina'da da göremediğiniz ama girilebilen kapı'lar olmalı :)

Çok uzattım, bu bilgiler browser ve sunucu/ağ cihazlarında ayrı ayrı tutulabilir. Güvenlik ve oturum tutarlığı içinde her işlemde kontrol edilir, edilmesi beklenir.

Kontrol edilmeyen sistemler zafiyet içerir (bkz: idor). O da başka bi sorunun konusu olur.
0
kobretti
(24.04.23)
Abi çok basit ve temel bi sistem gibi görünüyor ama zibilyon tane farklı uygulaması var.

- Duyuru gibi eski siteler, login olduğunda sana bi "session id" tanımlıyor. Bunu da hem veritabanına (xephyr -> "XYZ5356" gibi) kaydediyor, hem de sana (browser'a yani) geri gönderiyor. Bu bilgi cookie olarak kaydediliyor, senin her isteğinde bu bilgi tekrar sunucuya gönderiliyor. Sunucu gelen istekten bu bilgiyi alıp bakıyor veritabanına, "XYZ5356" xephyr'a aitmiş diyip, hesap bilgilerini getirirken o kullanıcıya ait bilgileri dönüyor.

Niye her seferinde şifreni ileri geri göndermiyor da bi session id oluşturuyor? Çünkü şifreni ileri geri gönderecek olsa senin bilgisayarına kaydetmesi lazım, ama şifreyi bi yere kaydetmek iyi bi fikir değil, çalınır o kesin. O yüzden direkt şifre yerine, random üretilmiş ve belirli bi süresi olan (ve istediğimiz zaman iptal edebileceğimiz) başka bişey kullanmak daha güvenli.

Ama burada ne sıkıntı var?

1- Bilgiyi veritabanına kaydettik. Her istekte veritabanına gidip bakmamız lazım, yavaş bi işlem.

2- Diyelim ki bu bilgiyi bi süre ram'de tutalım dedik. E peki ya 1'den fazla sunucumuya ihtiyacımız olacaksa? Microservices diyorlar buna, senin session id'in 1. sunucuda ram'de, ama istek 2. sunucuya gitti, ram'de bulamadı kaydı. Olmadı bu iş.

3- Redis gibi bi caching mekanizması kullanabiliriz, ama bu da ekstra bi karmaşıklık. Onu kur, maintain et, parasını öde falan bi sürü maliyet. Ayrıca diyelim redis bozuldu, nolacak, kimse giremeyecek mi siteye?

Bu gibi sıkıntılar yüzünden JWT diye bi yöntem geliştirdiler. Burada da kabaca şöyle işliyor sistem:

- Sen yine login oldun, bu sefer sana yine session id benzeri (ama random olmayan) bi "token" oluşturuyor, bunu direkt sana gönderiyor, veritabanında bi kayıt yok. Buna "access token" diyorlar genelde.

- Bu token'ın içinde senin kim olduğun (misal username: xephyr) bilgisi duruyor. Ama bu token'ı herkes oluşturabilir? O yüzden bi de bunu (oluşturduğumuz saati vs. de kullanarak) imzalıyoruz (kriptografik imza), ki bu sayede bu token'ın gerçekten sana ait olduğundan emin olabilelim.

- Ha bu token yine çalınabilir, başkası tarafından kullanılabilir. O yüzden bu "access token" genelde çok kısa ömürlü oluyor (misal 1-2 saat ile 1-2 gün arası) ve herhangi bir yere kaydedilmiyor yine. Tabi bu süre her bittiğinde kullanıcıya "kardeş yeniden şifre gir de token oluşturalım" demek çok iyi bi UX değil, bu yüzden bi de bi "refresh token" oluşturuyoruz, bunu da kullanıcının cihazına bağlıyoruz. Access token'ının süresi bitince otomatik refresh token gönderiliyor, ki onu valide edip sana yeni bi access token üretebilelim hemen.

- Bilgiler bu access token'ın direkt içinde olduğu için veritabanına bakmaya gerek yok. Token'ın imzası geçerliyse, içindeki bilgiler (misal username) doğrudur diyip kullanmaya devam edebiliyoruz.

- Farklı sunucular olabilir, ram'de tutmadığımız için böyle bi derdimiz de yok.

- Ekstra bi caching mekanizmasına da ihtiyacımız yok.

- Kullanıcıyı yasaklamak istersek, access token'ın süresi bitene kadar beklemek zorundayız. Ama refresh token'ının yeni access token'ları üretmesini engelleyebiliriz, bu sayede elindeki token bittikten sonra sisteme erişemezsin. Ama session id'deki gibi anlık banlama şansımız yok, bu da botlara karşı bir zaafiyet yaratıyor tabi ki.

- Burada bi de OAuth denilen bi yöntem var, orada şifre de yok. Misal ekşi ile entegrasyon sağlıyorum, ekşi'de oturumun varsa ben de onu kabul edip duyuruya uygulayabiliyorum. Çok ilkel bi hali şu an burada kullanılıyor bu yöntemin.

- Aslında çok yaygın olan ama web tarafına fazla gelmemiş olan ssh-key based authentication diye bi yöntem var. Kabaca senin iki tane anahtarın var, public olanı kayıt olacağın siteye yüklüyorsun. Private olan bilgisayarında kalıyor. Bi istek yapacağın zaman private olan ile imzalıyorsun, site de public olanla bunu doğruluyor. Böylece mesela tek anahtarla yüzlerce siteye de kayıt olabilirsin.

Ama browser'ların lokal filesystem'a erişimi olmadığı için bu yöntem de pek kullanılmıyordu, fakat metamask vs. gibi eklentilerle (ya da brave browser'da built-in bu özellik) yavaş yavaş bu yöntem de yaygınlaşmaya başladı. Web haricinde 20-30 yıldır kullanılan bi yöntem ama bu.
0
plutongezegendegilmi
(24.04.23)
(2)

üçgenler geometri'nin yüzde kaçıdır?

metematik
bu soruyu bir geometri hocasına sorduğumda "sadece benzerlik ve alan geometri'nin yüzde 70'dir" dedi.gerçeklik payı var mı? katı cisim, analitik, vs. dahil tüm geometri'yi kastediyorum.
bu soruyu bir geometri hocasına sorduğumda "sadece benzerlik ve alan geometri'nin yüzde 70'dir" dedi.gerçeklik payı var mı? katı cisim, analitik, vs. dahil tüm geometri'yi kastediyorum.
0
metematik
(24.04.23)
Valla işin içine analitik geometriyi katınca muhabbet biraz değişiyor bence ama öss'ye hazırlanırken sadece üçgen öğrenip, oradan bütün kuralları çıkarıp tüm geometri sorularını çözebilmiştim yıllar önce.

Haklılık payı vardır diye düşünüyorum o yüzden.
0
plutongezegendegilmi
(24.04.23)
Şimdi biraz üstten üstten konuşucam konuyla yıllardır alakasız biri olarak ama zamanında LYS geometriyi 30’da 30 yapmıştım o yüzden hakkımdır bence :D

Geometri diye bi şey yoktur aslında diye sansasyonel bi giriş yapiyim. Matematik vardır; matematiğin görselleştirilmiş ve basitleştirilmiş hali de geometri işte. Zihinde daha kolay canlandıralım diye var; nokta, doğru, uzunluk, açı vs bunların hepsi mekansal olarak değerlendirildiğinde oluyo sana geometri.

Bu tabi benim vasat değerlendirmem; yıllardır ne matematik ne geometri alakam olmadı. Akademik kısmıyla alakalı yetkili abiler ablalar yorum yapacaktır. Öss kısmı zaten tırıvırı.
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
(1)

Frontend Developer - Ücret hk.

tchuck
not: kesinlikle bir iş ilanı değildir. sadece öğrenip ona göre bütçe isteyeceğim işi yapmak isteyen kişilerden.direkt freelance'ler ne kadar ister sizce diye sormak istiyorum:reactjs ve nextjs ile yazılacak. "frontend elementleri" hazır bulunmakta olan (hazır bir themeforest admin template'i), haliy
not: kesinlikle bir iş ilanı değildir. sadece öğrenip ona göre bütçe isteyeceğim işi yapmak isteyen kişilerden.

direkt freelance'ler ne kadar ister sizce diye sormak istiyorum:

reactjs ve nextjs ile yazılacak. "frontend elementleri" hazır bulunmakta olan (hazır bir themeforest admin template'i), haliyle çok CSS lik falan işlerin olmayacağı tamamen react'e, mimariye odaklanılacak ve totalde haftada en az 20 saatini harcamasını gerektirecek bir iş için, freelanceler aylık ne kadar talep eder?

dediğim gibi işin logicinin bir kısmı frontend'de, haftada 20 saatten en az 3-4 aylık iş var muhakkak.
kesinlikle bir senior işi.

api'lar hazır durumda.

şimdi insanlara fiyat sormadan önce, bu işin yaptırmayı düşünenlere bir bütçe iletmek istiyorum, ki ona göre bütçeyi versinler. ben de ona göre adam arayabileyim.

talep ne olur? range ne olur yani, bi tahmininiz var mı?
haftada en az 20 saatlik efor için aylık ne ücret isterler?
0
tchuck
(20.04.23)
Ya ben hem freelance iş yapıyorum, hem de freelance iş veriyorum. Yöntemimi anlatayım belki bi faydası olur.

1- İşi direkt bana verdin. Benim saatlik ücretim 50$. 20 saat * 4 hafta * 3 aydan, 12 bin $ maliyeti olur. İşi verip unutursun, haftalık ilerleme raporlarını alırsın, istediğin vakitte, bütün edge case'ler falan handle edilmiş şekilde iş elinde olur.

2- Bu para çok geldi diyelim. O zaman bi kaç tane mid seviye adam bulman gerekir. Ben bu arkadaşlara genelde 10-15 $ veriyorum (25'e kadar çıkabiliyor, ortalama 20 diyelim). Bu arkadaşları çok çok iyi yönetebilirsen, bu sefer 240 saatte değil de 300 saatte biter iş. Toplamda 6000 $ masrafın olur, ama bu minimumu. İyi yönetemezsen ya maliyetin artar, ya da iş 3-4 ayda değil de 5-6 ayda biter.

3- Aylık 20 bin liraya junior developer alırsın. Adam 40 saat çalışıyorsa, senin de minimum 8 saat harcaman gerekir (1/5 gibi düşün, 2 kişi alırsan 16 saat vs). Bu elemanlar toplam 240 saatte değil de 480 saatte işi yapar, ama 60 bin lira (3000 $) marafın olur. En ucuz yöntem bu, ama senin en çok efor sarfetmen gereken yöntem de bu.
0
plutongezegendegilmi
(20.04.23)
(2)

github'ta visitor sayısı artmıyor ama clonelayanlar var bu nasıl oluyor?

pide
githubla ilgili bilgim yaptığım işleri oraya yüklemekten ibaret. cvmde github.com/pide şeklinde adresi belirtiyorum. ama projeler github.com/pide/proje içinde. bikaç haftadır traffics kısmına baktığımda clonelayanlar olduğunu görüyorum ama visitor sayısı 0. bu insanlar o proje reposuna girmeden nası
githubla ilgili bilgim yaptığım işleri oraya yüklemekten ibaret. cvmde github.com/pide şeklinde adresi belirtiyorum. ama projeler github.com/pide/proje içinde. bikaç haftadır traffics kısmına baktığımda clonelayanlar olduğunu görüyorum ama visitor sayısı 0. bu insanlar o proje reposuna girmeden nasıl projeleri çekiyor terminalden mi? cvde de repo adı yazmıyor hadi ordan ismini gördü de terminalde yazdı diyeyim. her türlü önce githubta repoya tıklayıp içinde ne var diye bakması gerekmez mi belki hello world yazdım oraya sadece.
0
pide
(19.04.23)
Botlar yapıyordur. API üzerinden repo isimlerine ulaşıyorlarsa visitors sayısı da artmaz, çünkü o API'da değil de site üzerinden çalışan bişey.

Zamanında yazmıştım böyle bi bot, öyle yapıyoduk biz.
0
plutongezegendegilmi
(19.04.23)
Sonuçta birinin repoyu kullanması için ziyaret etmesi gerekmiyor. Mesela bir yerde biri "şu işi yapmak için bu repoyu kullanın" diye yazdıysa, başkaları da clonlar geçer hiç repo sayfasını ziyaret etmeden.
0
bk
(19.04.23)
(2)

seçim sorusu

kırkmerak
ankara batıkentte yaşıyorum. seçimlerde bu bölge için chp'ye oy verdiğimde mi oyum daha etkili olur tip'e verdiğimde mi daha etkili olur?özetle vereceğim oy hangi partiye giderse akp'nin daha zararına oluyor?Şimdiden teşekkür ederim.
ankara batıkentte yaşıyorum. seçimlerde bu bölge için chp'ye oy verdiğimde mi oyum daha etkili olur tip'e verdiğimde mi daha etkili olur?

özetle vereceğim oy hangi partiye giderse akp'nin daha zararına oluyor?

Şimdiden teşekkür ederim.
0
kırkmerak
(18.04.23)
tip'in ankara 3. bölge adayı ozan bingöl. normalde "tip ne abi yea" derim ama ozan bingöl mv olsa güzel olabilir. o kadar dandik celebrity arasından sayılı "iyi" adaylardan biri. orta sınıfın çıkarlarını savunan bir adayın tip'den çıkması da komik ama napalım :)

öte yandan hdp'nin vekil çıkaramadığı, mhp ile chp'nin hemen hemen aynı sayıda vekil çıkardığı bir bölgeden tip adayı seçilir mi? seçilmez tabi.
0
plutongezegendegilmi
(18.04.23)
tip'in önemli bir potansiyeli ve şansı var. chp listeleri bir çok insanın içine sinmiyor haklı olarak. çevremde tip'e karşı bir akın gözlemliyorum ben. geçmişte chp veya hdp için oy vermiş kişiler tip'te kendilerini konumlandırıyor artık. tip çoğu insan için için ciddi bir alternatifti. ama şu son listeler muhabbeti, sosyal medya kampanyaları vs devreye girince bu alternatif olmanın çok ötesinde bir seçenek olarak kuvvetlendi artık... ben milletvekili çıkarabileceklerini düşünüyorum bu sebeple kendim de tip'e oy vermeye karar verdim bir ankara seçmeni olarak.
0
pardus
(19.04.23)
(28)

Komşunuz yemek getirse yer misiniz?

Kahvedesu
Komşu dedim ama iş arkadaşı, iyiliğinizin geçtiği tanımadığınız birinin getirdiği ikram da olur. Sushi yapmış getirmiş mesela. Yer misiniz? Hijyen takıntığınız var mı?
Komşu dedim ama iş arkadaşı, iyiliğinizin geçtiği tanımadığınız birinin getirdiği ikram da olur. Sushi yapmış getirmiş mesela. Yer misiniz? Hijyen takıntığınız var mı?
0
Kahvedesu
(18.04.23)
Bi ısırık alır denerim, lezzetliyse devam ama damak tadıma uymuyorsa gidişat kötü. Çok komşu yemeği yedim bu ülkede komşu yemeğinden hiç zehirlenmedim daha önce.
0
birbilmecemvarçocuklar
(18.04.23)
oz annem sushi yapsa yemem.
0
alperz
(18.04.23)
hijyen takıntım yok fakat herkesin el tadı farklı oluyor, taze fasulye bile her evde farklı pişiyor, tadına bakardım beğenirsem yerdim

bir de sushi hiç yemediğim için önceki deneyimlerimle kıyaslayamam bu yüzden daha kolay yerim
0
freebird5406_2
(18.04.23)
Biz de onlara göre komşu oluyoruz aslında.
Doğrusu şüpheye düşmem o kadar.
Genelde komşunun getirdiği yenir.

Ramazan ayı boyunca evde oldukları müddetçe bana her akşam iftarlık getiren yan komşu var.
Yemeklerinde kendi damak tadımdan çok onun bu yakınlığına olan mahcubiyetim daha ön plana çıkıyor.
0
diyecevaplandı
(18.04.23)
@alperz+1
Komşuya ve yemeğe bağlı.
0
Amaranta ursula
(18.04.23)
Direkt çöp.
0
dissendium
(18.04.23)
dakikaksında gömerim. bazı insanların yemekleri alışılmışın dışında bir tada sahip olabiliyor ama sushi öyle bir şey değil.

hijyen açısından bakılınca da türkiye'de evde sushi yapan insan elini yıkıyordur ya. ahaha
0
bohr atom modeli
(18.04.23)
Gömerim pasaklı biri değilse. Sushi işi zor ve sakıncalı ama
0
glamdr1ng
(18.04.23)
Sushiyi cope sutlarim, bilindik yemeklerin tadina bakar guzelse yerim, begenmezsem cope.
0
unidentified floating object
(18.04.23)
bazi yemekleri tadim bile yapamam mesela mercimek kofte, icli kofte gibi seyler. onun disinda yerim hele narli asure falan gelirse oo oh
0
ala09
(18.04.23)
Özellikle el değdirilen şeyi söyledim. Börek de olur, mercimekli köfte de.

Niye çöp? Dışarıda yedikleriniz temiz mi?
0
🌸Kahvedesu
(18.04.23)
Yerim. Hayatımda yediğim en güzel yemekleri hep benden başkaları yapmıştı :)
0
ruhen hastayim ben
(18.04.23)
çok yakından tanıdığım hijyen konusunda güvendiğim biri değilse yemem. çocukluğumda teyzemde bile yemek yemezdim şu yaşa geldim hala yemiyorum. mantıklı bir tarafı yok evet restoranlarda vs sorun yaşamıyorum ama az tanıdığım komşu, eş dost vs insanların yaptığı yemekleri yiyemiyorum. ben evde sadece kendime bile elimin gireceği mercimek köftesi vs gibi şeyler yaparken eldiven kullanıyorum. maalesef takıntılıyım bu konuda.
0
hypathia
(18.04.23)
Sevmediğim bi yemek değilse yerim ya niye yemeyeyim. Sevmediğim yemekse de israf olmasın diye söylerim. Tencere yemekleriyle çok aram yok taze fasulye, bamya vs sevmem o tarz bi şey gelse aşşşırı kibar olarak reddederim. Ama onun dışında direkt gömerim, ben zaten her gün dışarıdan besleniyorum yani dışarıdan söylediklerimden daha lezzetli ve sağlıklı olacağı garanti gibi bi şey. Suşi de çok severim ve evde yapılmışını merak ederim yani denemiş olurum :d
0
nundu
(18.04.23)
Ahaha müthiş bir soru. Ben de kendi kendime hep sorgulardım.

Ben tanırlık durumuna göre davranış gösterirdim. Ufak tattım, baktım korkunç tatsız; yemem. O yemek alıp verme geleneğinden de çekerdim kendimi.
0
lüzumsuz adam
(18.04.23)
Allah muhtaç etmesin. açlıktan ölmedikçe komşunun getirdiği hiçbir şeyi yemem.
0
ya ben lan neyse
(18.04.23)
Komşu var komşu var.

Bir dönem karşı dairemizde Iraklı mülteci bir aile yaşıyordu, hayatımda yediğim en güzel etli dolmalar o evde pişti.
35 yıllık komşumuz var, iki ev arasında sürekli yemek gider gelirdi, sevdiğim bir şeyse yerdim.
Apartmanda bir hoarder komşu var, baya çöp ev, o kadın paketli bisküvi getirse çöpe atarım.

Bunların hepsi ailemin milyon yıldır yaşadığı apartman. Son 6-7 yıldır komşuluk ilişkim yok kimseyle. Bir ara bir komşuyla "tabağı boş göndermeme" döngüsüne girmiştik, oradan taşındık da kurtuldum.
0
kobuzchu kiz
(18.04.23)
Komşuya bağlı. Yemeğe değil. Yemek seçmem.
0
gabe h coud
(18.04.23)
restoranlardan daha temiz daha özenlidir herhalde evde yapılanlar… benim komşular bazen helva/aşure/meyve falan dağıtıyorlar ve yiyorum ama kendilerinin yaptıklarından şüpheliyim zaten. annem de yardımcısına yaptırıyor, güvenle yiyorum ahsjs. ama soruyu direkt gördüğümde yemem diye düşünmüştüm, bilmiyorum ikram edilen yiyeceğin görünüşüne göre değişir.

ben asıl iş yerinde getirilen çayları/kahveleri içmek istemezdim :/ en kötüsünü düşünüyorum.

güvenmek zorundayız ahdksl.
0
deartheodosia
(19.04.23)
yemeğin görünüşüne göre karar veririm.
0
vizivozo
(19.04.23)
ben %90 gomer gecerim, yemek fark etmez.
karim &90 cope atar, yemek fark etmez.
ikimizde evdeysek %90 cope atip atmama konusunda kavga cikar.
0
cooperr
(19.04.23)
Komşuya ya da iş arkadaşına bağlı. Orayı geçtikten sonra da getirdiği yemeğe bağlı. Takıntılı değilim ama hijyenin H'si yok çoğu insanda. Sushi yemem mesela. Elin çok fazla dahil olduğu yemeklerin çoğunda kişi tabanlı eleme kriterim daha sıkı.
0
nawar
(19.04.23)
Allah muhtaç etmesin +1
Çok üzülerek çöpe dökerim maalesef yiyemiyorum hiç bir şekilde. Ama bundan dolayı epey üzülüp vicdan azabı çekerim umarım Allah affeder :(
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.04.23)
suşi falansa yok yemem çöpe atarım
ama yediğim sevdiğim bir şeyse tadarım yerim.
0
basond
(19.04.23)
Kesinlikle yemem, annem de bilir teklif dahi etmez. Bir eve girdiğinde o evde yaşayan insanların rutinlerine bağlı olarak, sadece o eve özel karakteristik bir koku olur. Yemekte de bunun tat versiyonu var. Ve ben o tadı almak istemiyorum. Restaurantlar ticari amaç güttüğü için neredeyse hep aynı lezzet var, en fazla sosla değiştirebiliyorlar bunu. Sadece sosun farklı olduğu yer beni bozmaz. Yemeği yedikten sonra kullanılan trans yağın akşam saat kaç gibi midemi ekşitmeye başlayacağını bile kestirebiliyorum, o kadar fabrikasyon bir durum var yani. Ama komşu yemeği... ı-ıh. Teyzemin yemeklerinde bu hissi bir tık az yaşıyorum mesela. Yine çok farklı. Uzaydan gelmiş gibi. Ama bozmuyor. Aidiyet duygusuyla doğru orantılı bu rahat yiyebilme olayı.
0
onemoremile
(19.04.23)
Disardan yemek yiyen biriysem komsunun getirdigini hayli hayli yerim. (Normal bi komsudan bahsediyorum, veya ev arkadasi vs.). Uzun yillardir yurtdisindayim, envai cesit yemek paylasiminda bulundum hic sikinti olmadi.

Hijyen takintim varsa dunyanin hicbir yerinde disardan da yemek yemem. Asil olay orada donuyor cunku.

Kiyaslayinca biri ev ortaminda paylasmak uzere ozenerek yapilmis yemek, digeri asgari ucretle calisan birinin umursamadan yaptigi, kar pesindeki isletmenin muhtemelen tarihi gecmis ucuz urunleri kullandigi bi isletme.
0
icim urperiyor
(19.04.23)
O kadar hijyen takıntım yok. Geçen komşu irmik tatlısı getirmişti yedik çok da lezzetliydi. Ofiste çalışırken kimi kek yapıp getirirdi sorgulamadan yerdik.

Ev ortamında hazırlanan ürünlerin restorantlarda/pastanelerde ne şartlarda ve hangi malzemeler ile yapıldığını bilmediğimiz tatlılardan veya ikramlardan (genel olarak) daha hijyenik olduğunu düşünüyorum.

Sushi özelinde normalde de yemediğim bir ürün olduğundan yemezdim. :)
0
Lethe
(19.04.23)
Valla yediğim en güzel yemekleri karşı komşum yapıyordu. Güzelse yerim yani. Güzel değilse bi bahaneyle ayağını keserim.

Sushi yemem ama genel o, komşuya özgü bişey değil.
0
plutongezegendegilmi
(19.04.23)
(2)

Javascript - package işleri

tchuck
ya bu update süreçlerinden inanılmaz yoruldum ben. çok sevmiyorum javascripti de zaten, o yüzden de çok bilgili değilim.özet geçeyim;diyelim ki Nextjs'i 12'den 13'e yükseltiyorum veya react'i 17den 18'e yükseltiyorum.npm install next@latest react@latest react-dom@latestdedim diyelim.milyon tane hata
ya bu update süreçlerinden inanılmaz yoruldum ben. çok sevmiyorum javascripti de zaten, o yüzden de çok bilgili değilim.

özet geçeyim;
diyelim ki Nextjs'i 12'den 13'e yükseltiyorum veya react'i 17den 18'e yükseltiyorum.

npm install next@latest react@latest react-dom@latest

dedim diyelim.
milyon tane hata verip yüklemiyor. force kullanmak zorunda kalıyorum. ama bunu da istemiyorum.

istediğim şey;

npm install next@latest react@latest react-dom@latest

yazdığımda uyumlu tüm paketleri de yüklesin, ben gidip tek tek paket yükseltmeyeyim.
uyumlu paket bulamadıklarını da bana liste olarak versin, projede çıkarıp atayım veya alternatif bulayım.

böyle bir eklentidir nedir bişey var mı bildiğiniz?
0
tchuck
(17.04.23)
codemods diye bişey vardı next.js için, bu deprecated olan kodları otomatik düzeltiyordu falan, bi bak istersen.
0
plutongezegendegilmi
(17.04.23)
npm-check-updates gibi kütüphaneler var kullandığınız fakat burada tüm paketlerin derleyicileri tarafından güncel tutulduğu ve kodlarınızın yeni versiyonlarda çalışacağını varsaymak gerekiyor ki yaşanan problemin kaynağı bu. yoksa teker teker yazmak veya npm sitesine girip en son versiyona bakmak eziyet değil.
0
simbolmina
(17.04.23)
(8)

sosyal medya arkadas ekleme

Kittie
instanizi bir donem birilerine kizip kapadiniz.yillar sonra tekrar actiniz ve bu sefer sadece is arkadaslarinizi, ordan burdan beni eklesene diyen kisileri (geziler, etkinlikler) eklediniz.son zamanlarda kisitli listenizi arttirmaya karar verdiniz.ilk akliniza universite arkadaslariniz geldi.aradan
instanizi bir donem birilerine kizip kapadiniz.
yillar sonra tekrar actiniz ve bu sefer sadece is arkadaslarinizi, ordan burdan beni eklesene diyen kisileri (geziler, etkinlikler) eklediniz.
son zamanlarda kisitli listenizi arttirmaya karar verdiniz.
ilk akliniza universite arkadaslariniz geldi.
aradan 10 yila yakin gecmis.
ekler miydiniz? veya ekleyen icin ne alaka simdi bu mu dersiniz?
0
Kittie
(15.04.23)
Beni hala lise arkadaşlarım ekliyo, pek garipsemiyorum, ama illa garipseyen çıkar.
0
plutongezegendegilmi
(15.04.23)
garip +1 boşverip önünüze bakın.
0
baldan kaymak
(15.04.23)
Sevdiğim kişileri ekleyebilirim sadece.
0
dissendium
(15.04.23)
Cevremdelerse eklerim ama uzaktalarsa eklemem. Sosyal çevremde olanlar dışında pek eklemiyorum
0
olaylar olaylar
(15.04.23)
Valla benim Instagram, Facebook ya da Twitter'im yok ama kavgalı olmadığım insanlar dışında gelen eklemeleri garipsemezdim.
0
Amaranta ursula
(15.04.23)
10 yıldır görüşmediğim insanları eklemem. ayrıca takip/takipçi sayısı azsa asosyal ve başkalarını gözetlemek için yaşıyormuş intibası oluyor ve beni rahatsız ediyor, kabul etmem.
0
deartheodosia
(15.04.23)
10 yıldır görüşmediysem garip tabii. Eklemem. 10 yıl önce çok sıkıyken bir anda uzak düşülsüyse ekle istersen ama değilse ekstra garip.
0
nawar
(15.04.23)
Ben küs olduğum arkadaşımı ekledim, kabul etti. 12 yıl geçmişti. Baktım öneriyor, ekledim.
0
Kahvedesu
(18.04.23)
(3)

Newegg'den 600$ ekran kartı alabilir miyim?

ya ben lan neyse
bizde 17.7k olan gpu'nun aynısı 599$. oradan alsam ek olarak ne ödeyeceğim? abd'den geliyor.edit: tercihlerde türk bayrağını seçince fiyatlar bizdeki gibi oldu bir halt anlamadım.
bizde 17.7k olan gpu'nun aynısı 599$. oradan alsam ek olarak ne ödeyeceğim? abd'den geliyor.

edit: tercihlerde türk bayrağını seçince fiyatlar bizdeki gibi oldu bir halt anlamadım.
0
ya ben lan neyse
(15.04.23)
%30 gümrük + kargo. ABD'den getirsen zaten 16k civarına gelir. Aradaki fark da ithalatçının kârı işte.
0
plutongezegendegilmi
(15.04.23)
$150'dan pahalı olduğu için gümrükleme firması üstünden geitrmen lazım.
çok çok pahalıya gelir.
de vlet bu yola izin verse hiçkimse yerli satıcıdan ürün almazki.
2 hafta bekler abd amazondan alır, newgg'den alır.
0
aslindasorunumpsikolojik
(15.04.23)
sitelerdeki etiket fiyatları son fiyatlar değil. ödeme aşamasında ayrıca üzerine %15-20 vergi ekleniyor.
0
summerof69
(15.04.23)
(3)

en iyi gorsel uretici AI

antikadimag
hangileri en iyi su anda? kisa bir komut verince ona uygun gorsel ureten AI'lardan bahsediyorum.
hangileri en iyi su anda? kisa bir komut verince ona uygun gorsel ureten AI'lardan bahsediyorum.
0
antikadimag
(15.04.23)
midjourney, ama en son free tier'ı kapatmışlardı
0
plutongezegendegilmi
(15.04.23)
Incelemelere, yorumlara gore (bkz: Stable Diffusion). Ama Midjourney daha fazla kendini duyurmus durumda.
0
sertac akin
(15.04.23)
uğraşırım, vaktim bol diyorsan stable diffusion. az çabayla en iyi sonucu versin diyorsa midjourney.
0
sir gawain
(16.04.23)
(8)

bu bilişim alanlarından birini seçseniz hangisini seçerdiniz

huzurlarinizda huzursuzluk
Sizce saydığım alanlardan hangisi iş alanı olarak tercih edilmeli, neden?Varsayalım ki birini seçeceksiniz, bu hangisi olurdu? Birine ilginiz olduğu varsayımını geçiyorum, mantık çerçevesinde soruyorum.Hangisi daha sorunsuz ve kolay (Hepsinin kendi içinde zorluğu vardır, en seçilebilir olanı soruyor
Sizce saydığım alanlardan hangisi iş alanı olarak tercih edilmeli, neden?

Varsayalım ki birini seçeceksiniz, bu hangisi olurdu? Birine ilginiz olduğu varsayımını geçiyorum, mantık çerçevesinde soruyorum.

Hangisi daha sorunsuz ve kolay (Hepsinin kendi içinde zorluğu vardır, en seçilebilir olanı soruyorum)?

Bilgisi olanlar cevaplayabilirse sevinirim, görüşleri merak ettim.

Veri analitiği

Veri Bilimi

Test Otomasyonu

Bilgi Güvenliği - Siber Güvenlik

Veritabanı yönetimi
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(13.04.23)
Yazılan dallar çok geniş ancak, siber guvenlik tarafında yetişmiş personel bulunmuyor, o alanı bildiğim için o yönde tavsiye veririm
0
mirty
(13.04.23)
Veritabanı yönetimi çok uzmanlaşabileceğin, çok niş kısımları olan ilginç bi alan. Ama junior olarak iş bulması falan zordur diye düşünüyorum.
0
plutongezegendegilmi
(13.04.23)
siber güvenlik gelecekte çok daha önemli olacak.
0
nuisance
(13.04.23)
bunların spektrumunda tavsiye edebileceğim niş bir alan; veri kazıma, kayıp verileri kurtararak müthiş paralar kazanabilirsin ayrıca zaman içerisinde bu konuda danışmanlık hizmeti şirketi kurarak şirketlerin ilgili departmanlarına hatta devletin saygın kurumlarına servis sağlarsın.
0
montakristokondu
(13.04.23)
test otomasyonu hintliler tarafından domine edildi. Güvenlik ve Veritabanı
0
abi bi dizi buldum on numara
(13.04.23)
veri bilimi oradan da makine ogrenmesine kaymak ileriki yillar icin daha mantikli bir hareket olacaktir. Su an icin test otomasyonu, veritabani yonetimi, guvenlik belki revacta olabilir ama AI'daki mevcut gelismeleri goz onunde bulundurursak bu alandaki eleman acigi zamanla azalacaktir diye dusunuyorum. 5 test otomasyonunun yapacagi isi AI destekli 1-2 test otomasyonu rahatlikla yapabilir duruma gelecek. bu AI botlarini gelistirecek ve onlari verilerle destekleyecek ekiplere ihtiyac olacak. bunun icinde veri bilimi ve makine ogrenmesi alaninda bilgili/tecrubeli elemanlara talep artacak.

bu surecin etkili olmasi muhtemelen 4-5 yili bulur diye dusunuyorum.
0
nickmickyok
(13.04.23)
ben güvenlikçiyim, o yüzden tarafsız bakamıyorum ama güvenlik müthiş bir alan. sadece sürekli uğraşma ve çalışma gerektiriyor, yani mesela veritabanında ben mssql'ci oldum deyip 20 sene aynı teknolojiye çalışabilirsin ama güvenlik öyle değil çok nankör, 1-2 sene aynı şeyde takılırsan ve modası geçerse seni kenara atıyor sektör.
0
roket adam
(14.04.23)
Machine learning, computer vision, AI harici bir alanda çalışacak kişilerin çoğu işsiz kalacak gibi geliyor.
0
hold the door
(14.04.23)
(8)

3d yazıcı dünyası demode mi oldu?

montakristokondu
2020de aldığım bir creality yazıcım var bu aralar çıkardım hobi olarak işe yaramayacak şeyler bastırıyorum, şöyle youtubeda vs videolara denk geldiğimde büyük çoğunluğu 3-4 sene evvelin videoları, 3d modeller de öyle. bu 3d yazıcılar kişisel ilgiden çıkıp endüstri kullanımı tarafına mı geçti veya re
2020de aldığım bir creality yazıcım var bu aralar çıkardım hobi olarak işe yaramayacak şeyler bastırıyorum, şöyle youtubeda vs videolara denk geldiğimde büyük çoğunluğu 3-4 sene evvelin videoları, 3d modeller de öyle. bu 3d yazıcılar kişisel ilgiden çıkıp endüstri kullanımı tarafına mı geçti veya resin yazıcılar mı yerini aldı?

sanki daktiloyla bi şeyler yazıyormuş gibi hissediyorum cihazı kullanırken, ticari bir şeyler yapmadığım için de havayı koklayalamıyorum. var mı fikriniz?
0
montakristokondu
(11.04.23)
millet hevesini aldı

ama kullanan kullanıyor mesela ben.

prototipleme falan.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.23)
Resin yazıcılar çok iyi ya. Fiyatları da "makul" seviyelere geldi. Baksana fiyatlara: www.anycubic.com
0
plutongezegendegilmi
(11.04.23)
@duyurukullanıcısı en mantıklı yaklaşım bu sanırım. hype'ı bitti.

@plutongezegendegilmi evet fiyatlar ulaşılabilir, resin müthiş ayrıntıları olan baskılar veriyor fakat çok meşakkatli, ticari olarak gelir elde edecek olsam alırdım bir tane.
0
🌸montakristokondu
(11.04.23)
cidden her gün çalışmayacaksa almanın çok anlamı olmadığını düşünüyorum.
ayda 2 sayfa çıktı almak için eve printer almak ile aynı mantığa geldi.
0
angelofdeath
(12.04.23)
romanya'da bir ingiliz arkadaşım 3d yazıcı ile çizgi film karakteri minyatürleri üretiyor ve aşağı yukarı ayda 2000 euro götürüyor.
0
rain when i die
(12.04.23)
buralari takip et bence ilham gelir illaki

www.reddit.com
www.reddit.com
0
nibba
(12.04.23)
İşyerinde 2 FDM, 1 SLA yazıcı var. Prototip ürün kapaklarını reçineli yazıcı ile basarız diyorduk ama kalitesi o kadar iyi ki, piyasaya verdiğimiz cihazların kapaklarını reçineli yazıcı ile basıyoruz (maliyeti düşük, satış fiyatı yüksek cihazlar).

Plastik enjeksiyon kalıp masrafları baya uçuk.

FDM yazıcılardan ise dayanıklılık gerektiren baskılar alıyoruz, örneğin bir cihazın dişlisi kırıldığında modelleyip basıyoruz. Aynı şekilde prototip cihaz kapaklarını da bu yazıcıdan basıyoruz.

Arada ekipten eğlencelik baskılar alanlar da oluyor.

Özetle biz ticari olarak kullanıyoruz, çok işimize yarıyor, "modası" geçmez.
0
kimlanbu
(12.04.23)
yoo? sen pek kullanmamışsın, üç beş kullanmaya başlayınca insanın zihni açılıyor, bende 3 tane var, bir işe girdikten sonra bir iki tane daha almayı planlıyorum.

Bu sayede işime yarayacak kadar 3d çizim yapmayı öğrendim, kendime lazer yaptım, 2 defa revizyon yaptım, canım sıkıldıkça bişiyler basıyorum, model boyama ile uğraşıyorum falan.

hobi olarakda kullanabilirsin, ticari olarakda kullanabilirsin, bir sürü işe yarıyor.
0
selam
(12.04.23)
(5)

Ankara java yazılım kursu

hain kostokk
Merhabalar, okulda ders olarak java dersi almış ve basitinden bir program yazmııştım, çok sevmiştim iyi de bir notla geçtim dersi ama sonrasında bu alana yönelme gibi bir niyetim olmadı niyeyse. Çok uzun zaman önce olduğu için hiç bir şey hatırlamıyorum unuttum gitti. Şimdi Ankara’da yüz yüze JAVA e
Merhabalar, okulda ders olarak java dersi almış ve basitinden bir program yazmııştım, çok sevmiştim iyi de bir notla geçtim dersi ama sonrasında bu alana yönelme gibi bir niyetim olmadı niyeyse. Çok uzun zaman önce olduğu için hiç bir şey hatırlamıyorum unuttum gitti. Şimdi Ankara’da yüz yüze JAVA egitimi alabilecegim bir yer arayisindayim. Biliyorsunuz bir sürü kurs var ancak ben mesleki hayatimda da bana faydali olabilecek ve sektör degistirdigim de bana aldigim bu egitimin gercekten faydali olmasini istiyorum. Yazilima yönelmek hevesindeyim. Eger derseniz ki javayi napican baska bir yazilim dili ögren, ona da açığım. Python’ın bir tık daha zor olduğunu duymuştum mesela. Ne önerirsiniz?
0
hain kostokk
(10.04.23)
Bence okulunu okumuyorsan işin çok zor. Ben kursa gittim(online). Sürekli kendi başıma bir şeyler yaptım, öğrendim yani durmadım kurs dışında da. 6 ayın sonunda iş buldum ve kursu bıraktım(3 ayı kurs 3 ayı kurs öncesi benim öğrenme sürecim). 35 kişilik kursta 2 kişi iş buldu. Hala daha proje yapıyor 33 kişi. Ama o kadar basit şeylerle tam bir yıldır uğraşıyorlar. Uyarmıştım yakın gördüklerimi. Bir süre sonra işinden istifa edip devam edenler oldu. Şimdi kafalarını duvara vuruyorlar.

Kursun yararı nedir? Kurs sana sorumluluk verir, disiplin kazandırır ve aidiyet hissedersin sınıfa, hocaya. Yol gösterir. Ama kurs 2 saat ise en az 6-8 saat senin kendi başına yardırman lazım. Kurs olmasa yolunu bir çok kez kaybedebilirsin.

Kurs yanılgıları nedir? Staj garantili derse ayıp eder(Bilgeadam hariç, orası yılların bağlantılarına sahip ama bilemiyorum). İş çok, frontendci ol derse kandırmış olur. Backendi herkes yapar olm derse de. Herkese özel ilgi alaka çok zor. Yazdığın kodu inceleyeni zor bulursun. Yine kendi başınasın çoğunlukla. İş garantisi var derse yalan. Ben çok iyi takip ettim bu adamları. Bize 800 küsür mezun verdik yüzde 82'sine iş bulduk dedi toplantıda. Excel açtı gösterdi tek tek. 6-7 ay sonra Instagram'dan paylaşım yaptı: 3.dönem mezunlarımızla fotoğraflaşmaca. Sınıf 15 kişi. İstediğin kadar çarp, topla 800 etmiyordu.

Hangi dil? Diller özünde hepsi aynı işi yapan şeyler. Bir dil başka bir işi daha iyi yapıyor diye o dile yöneliriz sonra ötekine. Bir dili bilirsen diğerlerini kapman 1 ayı bulmaz. Ben olsam c# öğrenirim. Bence en kullanıcı dostu dil. Her şeyi hazır. Mesela javascript öğren diyecekler sana elli tane farklı şey yüklemen gerekecek. Hepsini tuhaf tuhaf çağıracaksın. Bu yüklediklerinin çoğunu sen ben gibi şahıslar yazıyor. C#'da ise arkasında kocaman Microsoft var, bir düzen var.

-Java zor ve C# ile benzerler
-Javascript npm ile uğraşacaksın, anlayacaksın, patlayacak şahıs update etmemiş diye. Frontend için kullanıyorlardı. İş olanağı orta diyeyim.
-Python okuması kolay ama ben iş olanağına zor derim.
-Php çok arayanı var ama bu dili bilene anlaşılan "elaman" gözüyle bakıyorlar. Büyük şirketler hariç diyelim. Artık daha kolay deniyor ama bence başlangıç için berbat.
-C# başlangıç için bence harika. Bunu öğrenen her şeyi çok rahat öğrenir veya yazabilir. Frontend-backend ne istersen var.

Kursta mesleğime fayda olsun diye geldim diyen vardı(Moda tasarım). Lan dedim sana faydası olmaz. Çünkü faydası olacak seviyeye gelene kadar sen zaten atıyorum Junior yazılımcı olursun. O seviyede ya tasarımcı olursun ya junior çünkü junior olmak için yazılım işine girmen lazım atıyorum stajyer gibi.

Yazılım öyle kolay bir olay değil. Rüyanda, tuvalette, işinde, eğlencende sürekli kafanda kodlar dönüyor. Beyin yoruluyor. İş olanakları harika olabilir ama eskisi gibi istihdam yok gibi. İş bulmak çok zor çünkü bilgisayar mühendisliği mezunları da senin gibi aaa yazılım çok iyi ya diyip kalabalık yaptılar aynı avukatlar gibi. Rekabet edeceklerin 4 yıl mühendislik okumuş adamlar. Böylesi bir savaşa gireceksen hayatını adamalısın yoksa vakit kaybedersin.

Ben işe girdiğimde 5 tane stajyer vermişlerdi bana. Flutter ile yazıyor bu programı hadi yaz diyorlardı. Öğrenip yazıyorduk. Bilgisayar mühendisliği okumuşlar ama daha ide yükleyemiyorlardı. İngilizceleri yetersizdi. Bunlar da iş arama savaşındaki rakiplerinden ama kurslar ve okullar o kadar çok yazılımcı mezun etti ki sayı çok. Reddit'i takip edersen görürsün bootcamp keriz işi diyorlar. Tecrübeli yazılımcı bile artık daha çok uğraşıyor iş bulabilmek için.

He illa öğreneyim diyorsan kursa git, müfredatını öğren, öğretmeni kimmiş? Dersler nasıl geçiyor? Ödevler ne alemde? Kontrol ediyorlar mı? Kodlarını yorumluyorlar mı? Hocayı beğenmezsek ne olacak? Kursu beğenmezsek ne olacak?

Atıyorum junior olana kadar neler biliyor olmalısın bir yazalım(c# kullacağım örnekte):
-Html ve Css. Herkese kolay gelir ama değil. Dipsiz kuyu.
-Veritabanı, atıyorum microsoft sql diyelim. Bunun da derya deniz olayları var.
-C#'de ise projeye göre: Blazor, razorpage, asp, .net vs. Karadelik.
Ve bu 3 maddecik kendi içinde 3000'e ayrılıyor öyle deli şeyler.

Kısaca frontend, backend, api, veritabanı vs senden beklenen şeyler. Ben yapamıyorum yok. Uff bu hata veriyor diyen çok kişi kovuldu bizim şirkette. Hata veriyorsa çözeceksin, bilene soracaksın bitireceksin.
Bize flutter ile yazın dediler frontu, backi ise c# ile. Zamanı gelince soracakları tek şey var. Yapabiliyor musun yapamıyor musun? Olay bu kadar basit. Kursta dediler ki oto galeri var. Hangi arabalarımız var? Kiralıklar ayrı satılıklar ayrı. Marka model plaka ve fiyat ayrı olsun dediler. Kiralıkların toplam getirdiği ciro, hangi araç kaç kez kiralanmış ve araç kiradaysa kiralanamasın tekrar. Kiralama bitince galeriye dönsün sayıları ona göre yazın. Böyle yazmaya devam edersem en az 20 madde daha çıkar. Bitmiyor. 1 hafta süre 5 kişiyiz. Sabahlayıp tek başıma 5 günde yaptım. Ama o kadar çok gözden kaçan olay oluyor ki inanılmaz. Yazdığım kod satırı 500 küsürdü. Kod satırıyla ölçülmez ama bunu diğer kursiyerler 2 bin taneyle yazmıştı. Bu noktada ayrılıyor insanlar ve işveren bunu test ediyor. İşe alırken al yap diyor şunu. Ama al yap şunu noktasına gelene kadar 100'lerce iş ilanı kovalıyorsun.

Yazılımcı olacaksan kendine bir bak. Atıyorum oyun yükleyebiliyor musun? Crack yapabiliyor musun? Format atabiliyor musun? Bir program yüklerken reklam olarak verdiği programları da gözünden kaçırıp çorba yapıyor musun bilgisayarı? Whatsapp'da bir mesajı nasıl arayabileceğini biliyor musun? İngilizcen iyi mi? Donanımdan anlar mısın? Müşteriye yolladıklarında seni aaa ethernet kablonuz bozuk bilgisayarcı çağırıp kablo mu yaptırıyorsun yoksa verin penseyi, jackı soketi ben yaparım mı diyorsun? Hata verince kod verdiği hatayı okuyabiliyor musun? Araştırmasını google ile yapabiliyor musun? Yoksa google'a "black desert oyununda magmatik köpek kemiği görevini nasıl yaparım?" diye mi yazıyorsun. Burada magmatik köpek kemiği yazmak yeterliydi aslında. Baktın bu yazılan başka anlamlara da gelebilir oyunun adını da eklersin. Az çok ne demek istediğimi anlatabildiğimi düşünüyorum. Bilgisayar ile aran kötüyse bizimle değilsin kısaca.

Bu yazdıklarıma o öyle değil, şu şöyle değil diyenler olacaktır. Asıl olayı kaçırmayalım diye yazıyorum kısaca: Zor bir olay canım feda ey yazılıma modunda değilsen boşa kürek çekersin. Ana metin bu. Herkesin fikri, tecrübesi farklı ama genel olarak bu olaylar böyle. Yooo benim arkadaş 1 aya buldu çok kolay diyenler olacaktır hepsi yalan. Münferit olaylar bunlar.

Sorun olursa özelden sor. Gecenin bir vakti anlam kaymaları veya çorba yapmış olabilirim. Ama olsun.
0
Amory Lorch
(10.04.23)
ODTÜ-SEM'den ben nesneye yöenlik java eğitim almıştım ancak üzerinden 11 sene geçt,. Bir araştırmanızı tavsiye ederim.
0
mirty
(10.04.23)
@Amory çok güzel yazmış, özellikle "hayatını buna adamayacasan bulaşma" kısmına katılıyorum. Çünkü çok büyük ve yoğun bir alan, çok da rekabet var, "öylesine" başlayıp bir şeyler yapabilme ihtimalin sıfır.

Bilge Adam meşhur, baya iş yapıyor. Gitsen pişman etmez. Ama kurs falan hikaye, oturup kendin çalışman lazım. Yani kendin ayrıca çalışmayacaksan, ciddi bi vakit ayırmayacaksan kursa para kaptırma boşuna.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.23)
akın kaldıroğlu'nun udemy derslerine bakabilirsin online dersler için. www.udemy.com
0
abi bi dizi buldum on numara
(10.04.23)
Georgia tech yuksegi bitir amerikada is bulursun diye okudum
0
lapaz
(10.04.23)
(6)

Kendi işini yapanlar

dissendium
Merhabalar. Kendi işini yapanların girişimcilik hikâyelerini merak ediyorum. Kabaca ne iş yapıyorsunuz, nasıl başladınız, gelirinizden memnun musunuz? Sağ olun.
Merhabalar. Kendi işini yapanların girişimcilik hikâyelerini merak ediyorum. Kabaca ne iş yapıyorsunuz, nasıl başladınız, gelirinizden memnun musunuz? Sağ olun.
0
dissendium
(09.04.23)
hep dene hep yenil. daha büyük dene daha büyük yenil.

benim olayım böyle.
0
alperz
(09.04.23)
Maaşlı çalıştığım işim sayesinde sektörel tanınırlık elde ettim.
Avrupa'da resmi bir kurumdan mesleki burs kazandım.
Okuduğum okulun adı bazı kilit noktalarda kapılar açtı.
Çok güzel maaş almama rağmen, işimden istifa ederek risk aldım.
İş hayatındaki beşinci yılımda kendi şirketimi kurdum.
Ufak tefek işler aldım, memnuniyet arttıkça portföyüm büyüdü.
Onu yapamam, bunu edemem diye kendimi naza çekmedim, bazı işlere bodoslama daldım. Bazen işin ameliliğini yaptım.
Gelirimden memnunum, evet.
Sen de sağol.
0
sailor
(09.04.23)
İş aramanın, bulmanın zorluğu beni yordu. Eve yakın iş bulmak daha zordu. Köle köle nereye kadar dedim.

Arkadaşlarım gel şöyle bir iş var öğretelim, sonra ortak olarak yaparız dedi. 2-3 ay öğrendim. Sonra ortak olalım şirket açalım dedik. Ortaklar beni aradan çıkarıp kendi şirketlerini kurdu. Onları bitirmek için pek bilmediğim bu işe giriştim. Bence süper gidiyor. İlk bir ayda onların aldıkları işten fazlasını aldım ve yaptım. Benim girdiğim işlere artık girmiyorlar çünkü kaybedeceklerini biliyorlar. Gelirimden memnunum ama kimse beğenmiyor. Daha 2 ay oldu başlayalı. Siz sağolun. Soru olursa cevaplarım.
0
Amory Lorch
(09.04.23)
Yıllardır düzenli olarak freelance iş yapıyorum normal işin yanında. Geçen sene işleri büyüteyim, 1-2 kişi işe alayım vs. diyip tam zamanlı işi bıraktım.

Nefret ettim valla. Yani müşterinin nazı ve aptallığıyla uğraşmak bi dert, ödemeyi zamanında yapan nadir, çalışanla uğraşmak başka bi dert. Günün %90'ı iş yapmak yerine milleti eylemekle geçiyordu.

Şimdi girdim kocaman bi şirkete, bi tık daha az para alıyorum ama kafam aşırı rahat. Saat 5 oldu mu bilgisayarı kapatıp hobilerimle uğraşıyorum. Mis gibi.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.23)
Valla benimki pek girişimcilik hikayesi değil ama... Beyaz yakalıyım, emekli oldum, benzer kurumsal şirketlerde iş aradım, bulamadım. Danışmanlık şirketi kurdum, kurumsal bir şirkete danışmanlık yapıyorum maddeten neredeyse aynı düzeydeyim. Tabii bu iş bitince ne olur, yeni iş bulabilir miyim bakacağız ona. Kısmet Allah'tan...
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.23)
İş bulamadığım için kendi işimi kurdum ama şu anda da kirayı zor ödüyorum
Sonuç olarak hala işsizim
0
photo85
(11.04.23)
(2)

Bahçe düzenlemesi fikirleri

croneec
L şeklinde bir bahçemiz mevcut. Şu an içinde sadece iki adet genç çam ağacı ve bir adet zeytin ağacımız var. Burayı ağaçlandırmak istiyoruz, sizce nasıl bir yol izleyelim? Yerimiz Balıkesir Gömeç'te. (Ayvalık'ın komşusu)
L şeklinde bir bahçemiz mevcut. Şu an içinde sadece iki adet genç çam ağacı ve bir adet zeytin ağacımız var. Burayı ağaçlandırmak istiyoruz, sizce nasıl bir yol izleyelim? Yerimiz Balıkesir Gömeç'te. (Ayvalık'ın komşusu)
0
croneec
(07.04.23)
Bu ağaçların her birinin en az 2 metre yarıçaplı bir daire alanı kadar taç yapacağını hesaba katarak işe başlamalı diye düşünüyorum.

Gerçi bahçenin şeklini verip alanını söylememişsiniz ama, yazlıklarda küçücük bahçeye dünya kadar ağaç diken insanlar var. Onlar da can taşıyor ve bir alana ihtiyaçları var.

Mesela çamlar, bina nedeniyle bir taraftan güneş göremiyorlarsa o tarafa dal uzatamayacaklar, yarım çam olacaklardır.
0
Mirket
(07.04.23)
Ege'de çok su istemeyen ağaçlar dikmeniz lazım. Ardıç, erguvan vs. olabilir. Görüntüsünü seviyorsanız hurma falan da olabilir ama çöl havası veriyor ben sevmiyorum mesela.

Bahçede kuyu yoksa meşe, çınar, söğüt vs. gibi ağaçları unutun.

İlla meyve istiyorsanız vişne, ayva, nar, badem, iğde, erik vs. de olabilir. Bunları arada (büyüdükten sonra yazları 2 haftada 1 vs) sulamanız gerekir ama.

Gölgesinde oturmalık bişey düşünüyorsanız ufak bi çardak yapıp etrafına üzüm de yapabilirsiniz. Hızlı büyümesi için su lazım ama ondan sonra fazla su istemez o da.

Yalnız meyve ağacına çok yüklenecekseniz, onları düzenli ilaçlamanız gerekiyor aklınızda bulunsun. Yoksa böcek basar. Bi de meyveleri çok toplamazsanız kuşlar gelip yerleşiyor, o güzel bişey :)

@Mirket'in dediği "alan" konusu doğru ama o ölçüler biraz ticari hedefler için. Yani işte ağaçtan maksimum verimi almak için o alanı bırakmanız lazım, ama öyle bi hedefiniz yoksa yarısı kadar da bırakabilirsiniz, yaşar yani, sıkıntı olmaz.
0
plutongezegendegilmi
(08.04.23)
(8)

bir erkek kol saati sorusu da benden

baldan kaymak
otomatik saatler nesilden nesile deniliyor ama ötekiler de pil değiştir ve ta-da pratik. bu sebeple net değilim seçim konusunda casio'nun bir saati aşağıda bıraktım 10 yıl pil gidiyor görünüyor. o sebeple gözüme güzel gelenleri listeledim. sizde cinsiyet ve yaş belirtirseniz en azından yaşıtlarımın
otomatik saatler nesilden nesile deniliyor ama ötekiler de pil değiştir ve ta-da pratik. bu sebeple net değilim seçim konusunda casio'nun bir saati aşağıda bıraktım 10 yıl pil gidiyor görünüyor. o sebeple gözüme güzel gelenleri listeledim. sizde cinsiyet ve yaş belirtirseniz en azından yaşıtlarımın fikirlerini görmüş olurum. (29,e) tek bir tane saatim olacak ve çıkarmayacağım, gösterişli durması önemli. iş yerinde smart casual giyiyorum. bütçe max 10k TL, tutardan bağımsız sevebileceğim içime sinen %100 bulamadım bence görerek mi alıyorsunuz napiyorsunuz anlamadım.

1 www.amazon.com.tr

2 www.amazon.com.tr

3 www.hepsiburada.com

4 www.hepsiburada.com

5 www.hepsiburada.com

6 www.hepsiburada.com

7 www.trendyol.com

8 www.trendyol.com
0
baldan kaymak
(07.04.23)
diver model saat seviyorsun aralarından invicta güzel 3 numara
0
freebird5406_2
(07.04.23)
invicta rolex submariner cakmasi. ben boyle saatleri sevmiyorum. kendine ait bir tasarim dili yok, meshur bir modelin cakmasi. bunun yerine ozgun bir tasarimi tercih ederim.

o butce icin seiko ve tissot iyidir. seiko 5 serisi diver icin, diver sevmiyorsan tissot prx falan tavsiye ederim. oturakli, guzel ve her gun kullanabilecegin tasarimlari bulabilirsin. bu kadar para veriyorsan bence saat gibi saat markasindan almak lazim. invicta, diesel falan bunlari gec.

madem bir tane alip omurluk kullanacaksin bunlara bak derim. ve evet, gidip yerinde begenmek onemlidir.
0
antikadimag
(07.04.23)
7
8
1

siralamam budur. ama ben de fossil'lere bakmamı oneririm.
0
duster
(07.04.23)
bi ara saatlere ben de aşırı sardım. sardıkça da otomatik saatler çok çekici geldi ama işin doğrusu otomatik saatler bir fetiş unsuru.

casio, citizen alınır bu listeden. parasını hak eden olarak diyorum tabii tarz olarak değil.

ben bi öneri yapayım quartz olarak:

www.konyalisaat.com.tr

başka renkleri falan da var.
bir de seiko bakabilirsin yine quartz olarak.
0
floydian
(07.04.23)
Hiç çıkarmayacağım dediğin için Seiko
Her türlü elbiseyle uyar, deri kordon gibi terlemez, ve ayrıca kadranı da hepsinden daha iyi.
0
etna
(07.04.23)
"tek bir tane saatim olacak ve çıkarmayacağım" demissin bu yanlis bir dusunce bence. Gunumuzde saatin tek islevi şıkliktir, o yuzden degisik ortamlarda farkli turlerde farkli kiyafetle giyilecek 5-6 saati olmali bir erkegin. Ha bu demek degil ki tum paramizi, rizkimizi saate gomelim. O zaman gideceksin ucuz alacaksin, isimsiz marka, replika takacaksin. Simdi bu lafimdan gidip de rolex cakmasiyla gezelim cikmasin:) Otomatik saat de dede isidir, saat romantiklerinin isidir hic bulasma ayari falan kanser olursun.

7 numara cok iyiymis yalniz ben alirim bunu, en ucuzu da buymus:) Dedigim gibi benim tek kriterim şıklik zaten hepsi ayni isi goruyor.
0
freedonia
(08.04.23)
Hocam pili ne yapacaksın, otomatik saat al geç. Zaten her gün takıyorsan kurma derdin yok. Ben kıyafete göre bi tane takıyorum, kuruyorum, 30 saniyelik iş yani bişey değil.

Attıkların arasından en güzeli 1, ama o da takım elbiseyle çok gitmez.

Bahsettiğin bütçe dahilinde ben şu saati takıyorum mesela, klasik ama çok da değil, ortada olması sürekli takmak için bi avantaj: www.saatvesaat.com.tr

Takım falan giyiyorsam da şunu takıyorum (bi tık daha pahalı ama değer): www.saatvesaat.com.tr

Günlük kıyafet (kot vs) için de şunu kullanıyorum: www.konyalisaat.com.tr

Cerruti, Hugo Boss, Armani falan güzel duruyor ama dandik saatler. O kadar para vermeye niyetliysen Seiko, Orient, Invicta falan bak saatin kalitesi açısından. Ama tasarım olarak @antikadimag +1, Invicta, Diesel falan kötü bence de.

Ayrıca gidip yerinde gör, fotoğraftaki / videodaki gibi durmuyor. Zaten görüntüyü geçtim, sesi ve dokusu da önemli, onu görmeden anlama şansın yok. İnternetten alsan bile mağazada bi tak / dene yani kesin.

30/e
0
plutongezegendegilmi
(08.04.23)
saat, gunes gozlugu gibi bi sey giymeden anlasilmaz.
klasik saat hala takilabilir tarafindayim. 1 taneye tutuk bagliyim ve surekli de takiyorum su ana kadar basima bisi gelmedi xd
tissot 1
swatch 2
3. olarak smart casuala diesel modellerini yakistirabilirim f/p urunleri olmasa da. linktekiler kotu geldi dostum. bi de begendigin model kodunu arat fiyatdegisebiliyor. gozune kestirdigin bi tarzda emin ol 2-3 modeli icin saatci gez ya da iade etmeyi goze alip satin al. 1000liralik dandik markalarla hem kaliteyi dusurup hem de parandan olmamani tavsiye ederim
29k
0
ala09
(08.04.23)
(8)

Ev - Elektrik Tesisatı hakkında yardım

plutongezegendegilmi
Eski bi ev aldım, içinin neredeyse komple baştan yapılması gerekiyordu. Ustalara gittim falan çok anlamsız fiyatlar verdiler, ben de kafayı kırdım kendim yapayım dedim.Şimdi su tesisatını komple değiştirdim, fayansları yeniliyorum, kombiyi taşıdım (ama doğalgazı bağlayamadım, bakıcaz buna), kapıları
Eski bi ev aldım, içinin neredeyse komple baştan yapılması gerekiyordu. Ustalara gittim falan çok anlamsız fiyatlar verdiler, ben de kafayı kırdım kendim yapayım dedim.

Şimdi su tesisatını komple değiştirdim, fayansları yeniliyorum, kombiyi taşıdım (ama doğalgazı bağlayamadım, bakıcaz buna), kapıları kestim biçtim falan sıfır sıkıntı.

Ama elektrik tesisatı çok eski, benim de elektrik nasıl çalışıyor, tesisatı nasıl olur hiçbir fikrim yok. O noktada ne yapmam gerektiğine dair sorularım var.

1- Sigorta kutusunda sadece 6 tane sigorta var. Bu çok az değil mi? Her büyük alet için (fırın, çamaşır makinesi, buzdolabı vs), yeni bir sigorta ile direkt 2.5mm yeni bir hat çekmem gerekiyor mu sizce?

2- Yeni prizler lazım, ama malum oraya bir hat yok. Eskisini direkt duvarın içinden uzatıcam. Bazı duvarlar delikli tuğla, o kısım tamam ama bazı duvarlar dümdüz beton. Burayı nasıl halledeyim, 1-2 cm derinliğinde yol mu açayım? Yoksa o iş sıkıntı mı?

3- Kaç prize yeni bir sigorta lazım kısmını nasıl hesaplıyoruz? Zaten en fazla TV, saç kurutma makinesi vs. bağlanır yeni prizlere, buralardaki hattı yenilemek yeterli olur mu? Yeni hat çekeyim mi?

4- Duvarın birini kırarken içinden bu junction box dedikleri bağlantı kutusu çıktı. Bi yerden kablo geliyo ama dışarı giden bişey yok. Ne bu?

5- Eski tesisatı komple unutup, baştan sıfır tesisat yapsam daha mı rahat olur? Yoksa eskisini yenileyip genişletmekle uğraşayım mı? Duvar kırmaya, sıva çekmeye alıştım, vaktim de bol, daha iyi olacaksa böyle yapayım?

+ her türlü tavsiyenize açığım. Teşekkürler.
0
plutongezegendegilmi
(07.04.23)
1- az değil aslında 2-3 odalı evler için yeterli, değerler doğru olsun yeterki. Ha gönül ister ki her alete bir sigorta gitsin ama hem masraflı hem yorucu, en başta yapılsaydı olurdu.

2- duvarı avuç taşlama ile beton diski takıp keseceksiniz gerekli cm ölçülerinde, boruyu ve kabloyu döşeyip tekrar sıvayacaksınız.

3- bence hattı yenilemek, uygun kalınlıkta yeni kablo çekmek, yeni priz ve yeni sigorta takmak yeterli. nihayetinde burası bir ev, saatlerce saç kurutma makinesi çalışmayacak. ki çalışsa da doğru kablo ve sigorta ile sıkıntı olmaz.

4- zamanında planlanmış ya da yedek olsun diye konulmuş olabilir, bu iyi bir şey gelen hat işinize yarayabilir.

5- Eski kabloların ucuna yeni kablo bağlayın ve çeke çeke her kabloyu yenileyin. prizleri ve sigortaları da yenileyin.

ekstra bir sorti gerekli ise yeni hat çekersiniz, ama zaten var olan hattın kanallarını kullanmak size yeterli. kanalın/borunun eskimesi önemli değil, sadece kabloları yenileyin.

Bu arada eski kablolar da belki yeterlidir, kesitleri kaç mm mesela? bir foto var mı?
0
John Bloor
(07.04.23)
6 sigorta az değil ama kontrolü daha iyi sağlamak için arttırmak mümkün. kişisel tercih.
oda oda ayrılabilir,
buzdolabı için olan ayrılabilir vs.
bir evde, prizler ve aydınlatma ayrılmıştı mesela.
junction box dediğin buat sanırım? belki o odaya başka hat çekilecekti ama vaz geçtiler?
beton duvar dediğin yerdeki kısım çok uzun değilse kablo kanalı ile de geçebilirsin.

asıl sorun bence şu; tam olarak neden elektrik tesisatını değiştirmek istiyorsun? sadece sigorta sayısı yüzünden mi yoksa bildiğin bir kusur var mı?
yoksa tesisatı koruyup yeni prizler mi koymak istiyorsun?

ben yeni prize ihhtiyaç olan bir oda için, duvarın dış tarafındaki prizden içeriye delik açtım ve oradan hat çekip, oda içerisinde dolaştırmak için de süpürgeliğin içini kullandım. çok az bir yeri kırarak hallolmuştu.
0
kisa
(07.04.23)
Benim tavsiyem böyle bir ise girisecekseniz geleceği de düşünüp yapın.

Yani ileride elektrikli araç ya da güneş enerjisi vs dersiniz belki güneş enerjisini stoklarsiniz vs derken farklı altyapı gerekebilir.
Benim de aklımda böyle bir tık eski ev alıp yenilemek var tabi ben elektrik ekipmanlari satan sirkette olduğumdan hepsini oradan alacağım enerji stoklama dahil. Bundan ötürü sistemi yenileme fikri hep kafamda.

Ben olsam böyle de düşünürdüm madem bir işe girişildi.
0
logisticsmanager
(07.04.23)
@john bloor, fotoğraf yok, ama prizler 2.5 mm, lambalar 1.5 mm. Kabloları yenileyeceğim de işte aklıma takılan şey priz sayısının artması durumunda yeterli olup olmayacağıydı. Sigortalar 16A bi de.

Ya şimdi şunu düşünüyorum, mutfakta fırın, bulaşık makinesi ve buzdolabı toplam 7kW güç kullansa, 2.5 mm kablo yeterli olur mu? E daha kombi var? Sadece orayı 4 mm yapsam nolur? Sigortayı da 32A yaparım? Mutfak hemen girişte olduğu için mesafe de kısa sigortaya.

@kisa, buat evet. Youtube'dan ingilizce tutorial izleyip öğrenmeye çalıştığım için Türkçesi gelmedi aklıma :D Değiştirmeyi isteme sebebim yeterli olup olmayacağını hesaplayamamam. Ev eski (30 yıllık), ilk tesisat duruyo üstünde. Yeni prizler de ekleyeceğim, hazır el atmışken yenileyeyim dedim.
0
🌸plutongezegendegilmi
(07.04.23)
1-yeterli sayılır, gücü yüksek olan cihazları ayırmışlarsa tamamdır.
(çamaşır mak, bulaşık mak, elektrikli fırın v.b)
Aydınlatma için 1,5mm, priz için 2,5mm kesitinde nya kablo kullan.

2- yeni prizler için en yakın priz kasasına veya ek buatına boru atın,
beton yüzeyler kolon kiriş değilse boru gömülecek kadar hilti ile kırın yoksa biraz kırıp kabloların direkt gömün.

3- standart hesapta priz başına 300watt üzerinden linyede toplamda 7 priz olabilir, bu hesapta aynı anda tüm prizler tam güçte çalışmayacağı öngrüldüğü için için yeterlidir. Bu sebepten yüksek akım çeken cihazlara direkt ayrı hat çekilir, ayrı sigortaya bağlanır.
Tek faz 230V,16a sigorta için 3500watt güç gibi düşünebilirsin.

4- kabloyu takip etmek lazım, eski tesisattan kalma, iptal edilmiş bir hat olabilir. Yedek bırakılmış olabilir, sigorta panosuna veya başka buatlara bakıp nereye gidiyor, bir yere bağlı mı kontrol etmek gerekir.

5-Uzman görüşüm; kablo kesitleri kurtarıyorsa yüksek güç çeken cihazlar ayrılmışsa, topraklama düzgün yapılmışsa, sigorta kutusunu yeniler, priz bağlantılarını kontrol eder, ilave prizleri mevcut hatta eklerdim.
0
sealth
(07.04.23)
Prizler 2,5 mm lambalar 1,5 mm ise kesit yeterli bence.

Şöyle yapın; bir prizi sökün mesela, arkasındaki kablonun açıkta olan ucunu yani yaklaşık 1 cm kadar kesin. Sonra kablonun dışını yine 1 cm kadar sıyırıp bakırı gözlemleyin, canlı ve sağlıklı görünüyorsa değiştirmeye gerek yok.
0
John Bloor
(07.04.23)
Ek not: neyi nasıl yapmışlar / ben nasıl yapayım diye bakarken şuna danışıyorum: www.emo.org.tr

Güzel yazmışlar he.
0
🌸plutongezegendegilmi
(07.04.23)
Update geçeyim:

- Varolan kabloların hepsini değiştirdim. Çekince geliyorlar, zor bi iş değilmiş.

- Yeni prizler ve genel olarak hat çekmek için "avuç taşlama" kullanmaya götüm yemedi, çok sakat bi alet, kendimi keserim dedim ve hilti ile devam ettim.

- Eski priz yuvalarını tenekeden yapmışlar. Plastik olanlarla değiştirdim.

- Sigortayı komple değiştirdim, odalara göre ışık / priz olacak şekilde böldüm. 5 sigorta vardı, şu an 15 tane var.

Toplam maliyet 3000 lira civarında oldu. 20-25 saat de zaman harcadım. Haftasonu hilti çalıştırdığım için komşunun biriyle papaz oldum, ama sonra kendisine sütlaç ısmarladım ve barıştık.
0
🌸plutongezegendegilmi
(02.05.23)
(19)

tıp fakültesi doktora

hknty
doktorlar arasında şöyle bir geyik var. tıp fakültesinden mezun olmak doktoraya denk falan diyorlar. bence saçmalık da nereden çıktı bu? 6 yıl okumaya dayanarak mı söylüyorlar? sonuçta doktora eğitiminin amacı lisanstan farklı. süreden bağımsız olarak bir lisans eğitimini doktora ile denek tutmak sa
doktorlar arasında şöyle bir geyik var. tıp fakültesinden mezun olmak doktoraya denk falan diyorlar. bence saçmalık da nereden çıktı bu? 6 yıl okumaya dayanarak mı söylüyorlar?

sonuçta doktora eğitiminin amacı lisanstan farklı. süreden bağımsız olarak bir lisans eğitimini doktora ile denek tutmak saçma.
0
hknty
(05.04.23)
İkisinin de adı doktora, ama birisi (md) "profesyonel" (yani mesleki yeterlilik olan) doktora, diğeri (phd) "öğretmen" anlamına gelen doktora. Aslında farklı şeyler.

Fakat, pratikte ülkeler hangi eğitime "doktor" diyeceğine ve devamındaki akademik işlerde nasıl ilerleyeceklerine farklı farklı karar verebiliyorlar. Yani kaç yıl okuduğun değil de o ülkedeki düzenlemeyle alakalı bi konu o.
0
plutongezegendegilmi
(06.04.23)
doktoraya denk olduğunu söyleyeni hiç duymadım ama tıp fakülteleri yüksek lisans derecesiyle mezun verir. uzmanlık eğitimini tamamlamış hekimler ise doktora yapmış gibi oluyor. düz 6 yıllık eğitimin doktoraya denk olduğunu söyleyen kendi kendine gelin güvey oluyor demektir fakat söylediğim gibi şahsen hiç öyle birine şahit olmadım.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(06.04.23)
@kanatlı birçok doktordan duydum ben. bence yüksek lisans dereciyle sayılması da saçma. sonuçta lisans ve master bambaşka şeyler. belki memuriyette derece konusunda yüksek lisans yapmışla aynı sayılabilir. o da süre bakımından. yoksa bunlar aslında akademide nasıl bir noktada olduğunuzla alakalı.

ya da uzmanlığın da doktora sayılması saçma bence. sonuçta doktora akademik bir konu ve temelde literatüre katkı sağlamak amaçlanıyor. ancak uzmanlık eğitiminde akademisyen yetiştirmek amaçlanmıyor. en mantıklı yazı olarak şunu buldum.

haber.sol.org.tr

peki bu nerede sayılıyor? resmi olarak hangi bağlamda bir etkisi oluyor? söylenti dışında bir şey bulamadım.
0
🌸hknty
(06.04.23)
kuzey amerika'da pratisyen olman icin 4+4 okuman lazim. 4 sene lisans yapiyorsun, ustune 4 sene tip okuyorsun.

uzmanlik icin ustune ne 3-6 sene daha tirmalaman lazim diye biliyorum.

ozetle uzman doktor, en az bir doktorali kadar okumustur diyebiliriz. prastisyen hekim de master yapmis gibi oluyor..
0
cooperr
(06.04.23)
@cooper akademik unvanlar, eğitimler süreyle alakalı değil. bu yüzden "okumuş sayılır" konusu saçma bence. iş yükünün pek bir önemli yok. çünkü o zaman çap yapan biri de sayılabilir. bu konu çok dillendiriliyor. çıkış noktasını ya da gerçekliliğini merak ettim.

sözlükte de başlığı varmış

eksisozluk2023.com
0
🌸hknty
(06.04.23)
@hknty

konunun sureyle alakasi yok demissin de baya var aslinda..

on lisans - 2 sene
lisans 4 sene
tezli/tezsiz master 2 sene
doktora 4-5 sene

diye gidiyor..ben henuz 2 senede doktorayi halleden bir dahiye denk gelmedim, vardir herhalde ama milyonda birdir, ikidir.

yurtdisinda cift anadal yapsan, bitirdiginde bir tez yazip 1 senede master'i tamamlarsin, zira belirli krediyi asmis oluyorsun, cift anadaldaki derslerin bir kismini master'a saydirabilirsin. derslerin buhar oldugu yok, kayitlara geciyor.

bir de olayin ozgul agirlik kismi var..muhendislikte yazilan bir arastirma kagidi ile tibbi bir kagidin agirligi bir degil, onu ne yapacaz?
0
cooperr
(06.04.23)
"doktora akademik bir konu ve temelde literatüre katkı sağlamak amaçlanıyor"a cevaben, uzmanlık eğitimini tamamlayan doktorlar "tıpta uzmanlık tezi" yazıyor.

Hatta bir ara her vakadan bir yayın çıkıyor diye üniversitelerin yayın sayısını hesaplarken tıp fakültesini ayrı tutuyorlardı diye hatırlıyorum (ama kaynak bulamadım).

Bir şeyler buldum:
newtr.urapcenter.org tıp fakültesi olan/olmayan üniversiteler olarak ayırmış
0
kobuzchu kiz
(06.04.23)
@cooper süreyle nasıl bir alakası var akademinin? doktorayı 2 yılda bitirmekle nasıl bir alakası var?

"özgül ağırlık" konusu anlamsız. mühendislikle ilgili bir makalenin "özgül ağırlığının" tıpla ilgili bir makaleden daha düşük olduğunu söyleyemezsin. bilimler arasında bir hiyerarşi yoktur. bilim böyle bir şey değil. tarih mesela tıptan daha aşağıda değildir. bambaşka kulvarlar.

@kobuzchu master'da da tez yazılıyor. ancak master ve doktora bambaşka şeyler. tez yazılması doktoraya denk olduğunu göstermez.

memuriyet açısından, derece vs. açısından tıp mezunu master mezununa denk sayılabilir. çünkü aynı süreyi harcıyor ve daha yüksek memuriyet derecesi ile başlayabilri bir mühendise göre. ama onun dışında akademik olarak bambaşka dünyalar. merak ediyorum bu söylemin resmi bir karşlığı var mı? yok anladığım kadarıyla.
0
🌸hknty
(06.04.23)
eczacılar da yüksek lisans mezunu sayılıyor
5 senelik eğitim süresinden dolayı
0
bir soru sorcam
(06.04.23)
bu hangi bağlamda öyle? resmi bir karşılığı var mı? peki bu yüksek lisanslar neden var o zaman? eczacilik.yeditepe.edu.tr

varsa da bence saçma. çünkü dediğim gibi akademik eğitimler temelde süreyle alakalı değil. master bir alanda uzmanlaşmayı gerektiriyor lisans sonrası. mesela biri genel bir eczacılık eğitimi alır daha sonra yukarıdaki linkteki alanlardan birinde uzmanlaşır. bu master'dır.
0
🌸hknty
(06.04.23)
Tıpçıların egoları nedeniyle uydurdukları bir şey bana kalırsa. 6 yıl tıp bitiren birine doktora tezi yaz desen ne bilip de yazacak. 6 yılda o seviyeye gelmeleri mümkün değil. Doktora yapan kişi hem iki yıl yüksek lisans eğitimi alıyor, yüksek lisans tezi yazıyor. Sonra doktoraya kabul edilmek için sınavlara giriyor. Doktora 4 5 yıl sürüyor. Bir de doktora tezi var. Bu arada da makaleler yazılıyor. Sadece uzman doktor doktoraya eşit sayılabilir çünkü tıpta uzmanlıkta eğitim ve tez var.
0
dissendium
(06.04.23)
bana da öyle geldi. tutarlı bir şey bulamadım. sadece yüksek lisans sayılıyor sanırım. bir de akademide ilerlemek için o şekilde kullanılıyor galiba.
0
🌸hknty
(06.04.23)
sosyal bilimler değil söz konusu olan. pozitif bilimler ve mühendislikle de farklı. fizik, kimya, mühendislik gibi alanlarda da benzer bir durum. doktora ayrı bir süreç sonuçta.

tıp fakültesinin çok yayın çıkarması lisansı doktoraya denk saymayı sağlamaz ki. o yayınları lisans öğrencileri üretmiyor. doktora ve lisansın farkı akademide hangi noktada olduğun ile ilgili. temelde literatüre katkı mı sağlıyorsun yoksa literatürü öğreniyor musun bu önemli.

bu konu neden tartışmaya açılmasın? birileri çıkıp bizim lisans eğitimimiz doktoraya denk dersi bu sorgulanır. çünkü zaten tahmin ettiğim gibi altı dolu olmayan bir söylemmiş.
0
🌸hknty
(06.04.23)
yukarda sözlük başlığını bile paylaştım. ben de dün twitter'da 2 dr'dan duydum.

dar bakmıyorum. birçok dinamik farklı olabilir. belli kalıplara sıkışmak zorunda değil tabii ki. ancak birileri yaptığı işi 1'e 10 katarak anlatırsa haliyle sorgulanır. bunda yanlış bir şey yok. ayrıca burada eleştirdiğim farklı metodolojiler değil. lisansta henüz literatür öğrenilir ve doktora bambaşka bir dünya o anlamda.
0
🌸hknty
(06.04.23)
tıp mezunuyum. Tıp fakültesinden mezuniyet yüksek lisansa denktir. Şu ana kadar doktoraya denk diyen tek bir kişiyi bile duymadım. Uzmanlık ile karıştıyor olmayasınız? Uzmanlık da doktora değil tabii ama tez yazıldığı için denk sayılabilir. Zaten md phd olayı da farklı yani mesela hacettepe tıp fakültesinde md phd programı var fakülteyi bitirince doktora da yapmış olduğunuz. Ya da fakülte bittikten sonra doktora yapılabiliyor.

Ayrıca master denen şey illa akademik nosyonu olan bir durum değil doktora gibi. Mühendisler master yapıp yüksek mühendis olmuyor mu Türkiye'de? Tıp fakültesi mezuniyeti de 6 sene olması ve bu sürecin içinde teorik, pratik, akademik eğitimin olması sebebiyle master'a denk sayılıyor. Fakültede sadece hekim olmak öğretilmiyor, bilimsel araştırma metodları da öğretiliyor sonuçta. Master da çok farklı bir konu değil yani, fakülte sonrası daha spesifik bir konuda eğitim almak ve akademik eğitimi almak sonuçta
0
nundu
(06.04.23)
sözlükte bile konuşulmuş eksisozluk2023.com

mühendis, yüksek mühendis sayılıyor ancak standart müh. üzerine bir alanda uzmanlaşıyor. makina mühendisliği üzerine daha da ayrıntılı bir alana giriyor. adı üstünde uzmanlık. bilimsel araştırma metodları konusu lisans düzeyinde de verilen okullar, bölümler var. ama yine de hiçbiri yüksek lisans, doktora olma iddiasında olmadı.

uzun olması yoğunlukla alakalı. mesela hukuk da 5 yıla çıksın deniyordu. ya da bazı alanlar 3 yıla bile düşebilir. bir sıkıntı olmaz. temelde master ve doktorayı lisanstan ayıran şey içerik, yöntem, amaç. yoksa süre değil.
0
🌸hknty
(06.04.23)
verdiğiniz link muhtemelen klasik doktor düşmanı trollerin açtığı sonra da ilk entrysi silinen saçma bir başlık. Hiçbir doktorun fakülteden mezun olunca doktora yapmış oluyoruz diye düşündüğünü duymadım. En fazla fakülteye başlayalı iki ay olan ve tıp doktoru ile doktora arasındaki farkı bilmeyen heyecanlı gençler beelki böyle düşünebilir :)

Onun dışında yani neye itiraz ettiğinizi anlayamıyorum. Master öyle çok matah ya da kutsal bir olay değil ki "Fakülte eğitimiyle eş tutulamaz" diyesiniz.

Mesela tıp mezunu birinin master'a eş tutulmasına hangi anlamda karşısınız? Master'ın öyle çok afili avantajları da yok, doktoraya direkt başvurabiliyorsunuz yani sadece ek olarak. Onun dışında ne avantajı var ki? Master yapmayı kafanızda çok farklı bir yere koyuyorsunuz gibi geldi, çünkü çoğu insanın askerlikten kaçmak için ya da özel sektörde maaşı iyileşsin diye yaptığı, akademik olarak lisanstan çok da farkı olmayan bir eğitim master.
0
nundu
(06.04.23)
hayır başlığı açanlar troll değil. "doktor düşmanı" olduğunu da düşünmüyorum. dünkü twitter'daki tartışmadan da anladığım kadarıyla doktorlar en ufak eleştiri yapanı troll'lükle suçluyor, düşman olarak görüyor.

master olayı olmayan bir şey değil. master var, master var. iyi bir okulda yapılan mba kariyeri uçurabilir mesela.

asıl sorun aslı astarı olmayan bir konuda insanların kendi konumunu abartması. herhangi bir konuda biri kendini 3 5 gömlek yukardan satmaya çalışırsa ve işin aslının öyle olmadığını bilirseniz sorgularsınız. bunda yanlış bir şey yok.

buyur çıkış noktaları. bunlar dışında birçok kere duydum bu muhabbeti.

twitter.com
twitter.com
twitter.com
0
🌸hknty
(06.04.23)
iki tane x mesleği mensunu "biz allahız, peygamberiz" diye tivit atsa xler arasında böyle bir geyik var mı diyeceğiz? ya yaptıkları işin detaylarını bilmiyorlardır ya da her sosyal medyadaki her troll gibi bir yerleri kaşıyorlardır. akademik nosyon falan tartışılan ortamda kanıt olarak ilk entry'si silinip kaçılmış bir başlığı kanıt göstermek komik açıkçası. silinen entry'nin ekran görüntüsünü de aynı başlıkta paylaşmışlar. önce saçma sapan şeyler yazıp sonra da silip kaçmış birisi.

tıp eğitiminin hiçbir kısmında ayrıca bir doktora yapmadan phd ünvanı alınmıyor. yukarıda bahsedilen bütünleşik doktora programı bile 6 yılda vermiyor bu ünvanı. fakat uzman hekimler diğer şartlar da sağlandıktan sonra akademisyen olabiliyor. doktoraya denk olma muhabbetinin sebebi bu. sistem neden böyle diye sorabilirsiniz elbette, her şey gibi bu da tartışılabilir. benim esas söylemek istediğim doktorlar arasında 6 yıl okudum ve doktora yaptım diye ortak bir kanı yok, ki olamaz da zaten. çünkü bu yanlış bir bilgi.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(07.04.23)
(3)

Pointer hokkabazlığı

plutongezegendegilmi
Elimde parametre olarak pointer alan bi fonksiyon var. Şöyle bişey:func myFunc(var *type) Bende bu fonksiyonlardan milyon tane var. Şimdi ben her zaman dışarıdan gelen "var" değişkenini kullanmak istemiyorum, bazı fonksiyonlarda aynı tipten yeni bir obje kullanmak istiyorum.Fonksiyonun ilk satırında
Elimde parametre olarak pointer alan bi fonksiyon var. Şöyle bişey:

func myFunc(var *type)

Bende bu fonksiyonlardan milyon tane var. Şimdi ben her zaman dışarıdan gelen "var" değişkenini kullanmak istemiyorum, bazı fonksiyonlarda aynı tipten yeni bir obje kullanmak istiyorum.

Fonksiyonun ilk satırında

var = new(&type) diyip yeni bi obje yaratabilirim. Ama bu durumda bu değişken bir pointer olduğu için, değişkenin değeri değişecek ve bu da diğer fonksiyonlara etki edecek. Bunu istemiyorum.

var2 = new(&type) dersem de fonksiyonların içinde "var" olan her yeri "var2" olarak değiştirmem gerekecek, bunu da istemiyorum çünkü çok iş.

Aklıma gelen çözüm: fonksiyon imzasından bu "var *type" kısmını kaldırıp, her fonksiyonun ilk satırına

var = getVar()

gibi bişey koyup factory pattern'ına dönmek. Regex kullanacağım için tüm codebase'de bu değişikliği kolayca yapabilirim. getVar() içinde de, fonksiyonun çağırıldığı yere göre yeni obje yarat / eskisini tekrar kullan vs. işlerini handle edebilirim.

Ama daha güzel, daha temiz bir çözüm yöntemi aklına gelen varsa önerilere açığım.
0
plutongezegendegilmi
(04.04.23)
Fonksiyona bazen null gonderme sansin yok mu?
0
lapaz
(04.04.23)
bu soruyu tekrar okuyacagim fakst yakaladigim birkac keyword ile function pointer aranan şey gibi geldi bana.
0
sparkle kiddle
(04.04.23)
@lapaz, evet bazen null gönderebiliyorum, ama içeride update edersem side effect olur yine.

@sparkle kiddle, factory derken kastettiğim oydu aynen. direkt "var" göndermek yerine, yerine göre uygun "var" dönen fonksiyon göndereceğim.

bugün full yattığım için uğraşamadım bununla ama bakalım yarın neler olacak :)
0
🌸plutongezegendegilmi
(04.04.23)
(4)

sanat eserlerini nereden alıyorsunuz?

benaslinda
Selamlar,evime genç sanatçıların, tablolarını, tasarımlarını asmak istiyorum ama nereden ulaşabileceğimi bilmiyorum, instagramda denk gelip takip ettiğim bir kaç kişi var, ya da sanatyapıyo.com diye bir site buldum, ama başka öneriler varsa duymak isterim.şimdiden teşekkürler.
Selamlar,

evime genç sanatçıların, tablolarını, tasarımlarını asmak istiyorum ama nereden ulaşabileceğimi bilmiyorum, instagramda denk gelip takip ettiğim bir kaç kişi var, ya da sanatyapıyo.com diye bir site buldum, ama başka öneriler varsa duymak isterim.

şimdiden teşekkürler.
0
benaslinda
(04.04.23)
Twitter'da takip ettiğim, işlerini beğendiğim bazı sanatçılara özel sipariş verdim. "Art commission" diyorlar konsepte. Baya da ucuza geliyor, aracılara da para kaptırmamış oluyoruz vs.

Direkt "ben size bi iş yaptırmak istiyorum" diye mesaj atarsanız konsepte sıcak bakıyorlar, daha "yok ben öyle çalışmıyorum" diyene denk gelmedim.
0
plutongezegendegilmi
(04.04.23)
Plutongezegendegilmi +1. Internet haricinde fiziken gidip görmek istediğiniz takdirde birçok genç sanatçı mekanlarla anlaşıp etkinlikler düzenleyerek eserlerini sergiliyor, oralarda da satın alabiliyorsunuz.
0
vedatchilipeppers
(04.04.23)
fotrsapka
(04.04.23)
Kendi sanat ürünümü kendim tasrladigim için bir yerden bir sey almiyorum fakat internet üzerinden bir artiste komisyon verebilir ve sana ôzel bir sey yapmasini isteyebilirsin.
0
Yourcousinmarvinberry
(04.04.23)
(7)

pilav ve patates püresi yanına yemek

dedim ben sana
tavuk köfte yapmıştım bugün pilav ve püre arttı. beyaz, kırmızı et, balık yemek istemiyorum. yarın bunların yanına ne iyi gider akşam yemeği ana yemeğine fikrinizi paylaşırsanız sevinirim.
tavuk köfte yapmıştım bugün pilav ve püre arttı. beyaz, kırmızı et, balık yemek istemiyorum. yarın bunların yanına ne iyi gider akşam yemeği ana yemeğine fikrinizi paylaşırsanız sevinirim.
0
dedim ben sana
(03.04.23)
bezelye
0
plutongezegendegilmi
(03.04.23)
Makarna yapın tam üçlü karbonhidrat zehirlenmesi olsun hocam.

Edit: Antrikottan başka kurtarmaz.
0
ruhen hastayim ben
(03.04.23)
bezelye + pişmiş havuç
0
toua tokuchi
(03.04.23)
- mantar sote, sivri biberli, bol baharatlı
- fırında baharatlı brokoli, havuç, karnabahar, kuşkonmaz, patlıcan, kabak gibi sebzelerden biri ya da birkaçı karışık
- taze enginar satılan bir yerdeyseniz ızgara enginar
- yeterince püre varsa shepherd's pie, pilavı da buzluğa atın sonra çorba yaparken kullanırsınız
0
kobuzchu kiz
(03.04.23)
kumpir gibi bişi olabilir patatesten. üzerine garnitür, kaşar, salata malzemeleri ile
0
ala09
(04.04.23)
bu da artan pilav ile tarif www.instagram.com
0
ala09
(04.04.23)
Falafel
0
anaphylacticshock
(04.04.23)
(6)

TSK böyle mi devam edecek

abelardo
15 temmuzdan önce genelkurmay başkanı tüm silahlı kuvvetlerin komutanı iken sonra genelkurmay başkanlığı neredeyse sembolik hale geldi. Kuvvet komutanları milli savunma ve İçişleri bakanlıklarına bağlandı. Harp okulları msb universitesine bağlandı.Bu olay çok anormal değil mi? Silahlı kuvvetlerin ge
15 temmuzdan önce genelkurmay başkanı tüm silahlı kuvvetlerin komutanı iken sonra genelkurmay başkanlığı neredeyse sembolik hale geldi. Kuvvet komutanları milli savunma ve İçişleri bakanlıklarına bağlandı. Harp okulları msb universitesine bağlandı.
Bu olay çok anormal değil mi? Silahlı kuvvetlerin geleneklerine çok aykırı değil mi? Mesela harp okulu komutanları genelkurmay başkanına komutanım mi diyor? Hiç alakaları yok şu an. Veya kara kuvvetleri komutanı genelkurmay başkanına komutanım diyor mu?
Millet ittifakı bu sistemi değiştirecek mi? Yoksa bu güdük sistem devam mi edecek
0
abelardo
(02.04.23)
Genkur bşk. tüm silahlı kuvvetlerin komutanidir. Emir komuta doğrudan kendisindedir. Harp okulunda çalışan kimi siviller de subay rütbesi gibi protokolde denk muamele görür.
Kuvvet komutanları değil sadece jandarma içişlerine bağlıdır.
0
mekaniker
(02.04.23)
@mekaniker hocam sen son değişikleri bilmiyorsun galiba. Kara hava deniz kuvvetleri milli savunma bakanlığına bağlandı, emir komuta milli savunma bakaninda. Jandarma zaten İçişleri bakanına bağlı. Harp okulları ise milli savunma üniversitesine bağlı. Üniversite dekanı ise bıyıklı Erhan Afyoncu
0
🌸abelardo
(02.04.23)
murat bardakçı, afyoncu ile, artık paşa oldun diye dalga geçiyordu.
www.milliyet.com.tr
Askerleri bir sivilin yetiştirmesi çok saçma oldu ve düzeltilmesi gerek.
diğer konuları bilmiyorum.
0
vizivozo
(02.04.23)
Valla asıl sıkıntı bunlar değil. Yetişmiş eleman sıkıntısı olduğu için, misal bilgi sistemleri komutanı tuğgeneral mi ne. Normalde o seviyede korgeneral olması lazım. Ama askerin içinde o işi yapabilecek biri yok.

O yüzden bu alanların sivil memurluklara kaydırılması lazım. Biraz ona uğraşıyorlar. Güzel sistem. Mesela TSK'nın yazılım işlerini asker yapmasın yani, ne gerek var. Bahsettiğin karmaşıklığın temel sebebi bu aslında.
0
plutongezegendegilmi
(02.04.23)
kuvvet komutanlıklarının genelkurmaya bağlılıkları devam ediyor. msb'ye de bağlılar. bunun sebebi hulusi akarın kendisini hala asker sanması. iktidar değişirse bu durum değişir. en basitinden jandarmanın içişlerine bağlı olması fecaat bence
0
paintov
(03.04.23)
Gördüğüm kadarıyla sorduğum soru ile ilgili pek bilgi yok. Aşağıda ilgili düzenlemeyi paylaşıyorum

"“Genelkurmay Başkanlığı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları Milli Savunma Bakanına bağlıdır. Cumhurbaşkanı gerekli gördüğünde Genelkurmay Başkanı ile Kuvvet Komutanları ve bağlılarından doğrudan bilgi alabilir, bunlara doğrudan emir verebilir. Verilen emir herhangi bir makamdan onay alınmaksızın derhal yerine getirilir.
Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları Milli Savunma Bakanına ayrı ayrı bağlı ve sorumludur."
0
🌸abelardo
(03.04.23)
(2)

javascript calendar, pazartesiden başlama

okul
Merhaba, şu kodu pazartesiden başlatmak mümkün müdür?https://jsfiddle.net/aoex1/cgu5shtp/5/günler kolayca değişiyor ancak cell numaralarını uyduramadım.
Merhaba, şu kodu pazartesiden başlatmak mümkün müdür?
jsfiddle.net

günler kolayca değişiyor ancak cell numaralarını uyduramadım.
0
okul
(01.04.23)
31. satırda dayDefault array'inde "sun"'ı baştan sona alıp, 103. satırda if içindeki "firstDay"'i, "firstDay-1" yapınca oluyor.

Niye sorusunun cevabı da burada: developer.mozilla.org

Edit: alttaki cevap daha iyi.
0
plutongezegendegilmi
(01.04.23)
iki satır değişecek. burası pazartesi ile başlayacak, aşağıda güncel kod:

var dayDefault = ["Mon", "Tue", "Wed", "Thu", "Fri", "Sat", "Sun"];

function showCalendar(month, year) fonksiyonu da aşağıdaki gibi değişecek.

var firstDay = (new Date(year, month).getDay() + 6) % 7;
0
wct3 org
(01.04.23)
(13)

topuklamak kelimesini kaçmak anlamında kullanabilir miyim?

stanhiver
Ben topuklayacağım yarım saate gibi bir kullanım doğru geliyor mu size?edit: gitmek diye anlaşılıyorsa o da olur. Argodaki kaçmaktan bahsediyordum zaten başlıkta.
Ben topuklayacağım yarım saate gibi bir kullanım doğru geliyor mu size?

edit: gitmek diye anlaşılıyorsa o da olur. Argodaki kaçmaktan bahsediyordum zaten başlıkta.
0
stanhiver
(31.03.23)
gelmiyor.
0
dr doofenshmirtz
(31.03.23)
topuklamak gitmek demek. kaçmak demek değil. kaçmak için naşmak diyebilirsin.
0
alperz
(31.03.23)
cümleden anlaşılıyor söylemek istediğiniz yanlış değil. uçacağım, kaçacağım, topuklayacağım, fırlayacağım vs. vs. hepsi aynı anlama çıkıyor. ne kadar doğru orası başka.
0
gule gule
(31.03.23)
Topuklamak "kaçmak" demek diye biliyorum ben, o yüzden olmaz. Kaçmanın ani olması lazım, yarım saat sonrası için "gitmek" kelimesini kullanmak lazım.

He yarım saat sonra "gideceğim" yerine "kaçacağım" diyebiliyorsun gerçi ama o kaçmak bu topuklamaktaki kaçmak değil gibi.

Oyum olumsuz.
0
plutongezegendegilmi
(31.03.23)
topuklamak deyince aklıma kaçmak geliyor benim. olur yani.
0
sir gawain
(31.03.23)
topuklamak hizli bir sekilde kacmak anlaminda bir sozcuk, anlik bir eylemi ifade ediyor. topuklayacagim ileriye donuk bir eylem ifade ettigi icin kelimenin ifade etmek istedigi amacindan uzak oldugunu dusunuyorum. topukla, topukluyorum, topukladik bunlar uygun bence ancak topuklayacagim cok uygun gelmedi. l&m'de yavuz'un "topuk topuk topuk" demesi hep "o anda" polisten ya da uygunsuz bir durumdan kacmak icin kullanildi :)
0
tahtakafa
(31.03.23)
sıvışmak olabilir belki
0
astronom bey
(31.03.23)
kullanabilirsin herhangi bir hata gormuyorum ben.

"mesai biter bitmez ben go brr" da diyebilirsin
0
avatar is back
(31.03.23)
Atın gitmesi için binici onu topuklar.

İnsan da argoda kendine topuklama yapar. Kaçmak manasındadır.
Aslında bu insanın kendisi için yaptığı bilinçli bir şey değildir. Sıkışık anlarda o bölgeden hızla uzaklaşmak gerektiğinden, topuklar basenlere çok kısa sürelerde temas eder.

Şener Şen'in ağa rolündeki o kaçışı hala hafızlarda
0
diyecevaplandı
(31.03.23)
Belki yanlış ama en çok “ uzamak “kullanılıyor .
Sizin cümle için .

Zılmak , sıvışmak , uzamak .
Topuklamak pek yerinde gelmedi bana .
0
dunyatuhaf
(31.03.23)
ben uzayacagim derim oyle bir durumda.

bir seyi batirdiysam, ve oradan sivismaya calisiyorsam o zaman topuklayacam derim..
topuklama bulundugun ortamda bir "sikinti" oldugunu ima ediyor..
0
cooperr
(31.03.23)
topuklamak birinden veya bir şeyden kaçmak anlamına geldiği için doğru gelmiyor.

mesela sevmediğiniz biri ortama intikal etmeden gidecekseniz topuklamak olur ama durduk yerde topuklamak doğru tınlamıyor.

sadece kaçmak için, uzamak yeterli. illa alternatif olacaksa tabanlamak belki...
0
jimjim
(31.03.23)
"Gitmek" sözcüğünün esprili bir alternatifi gibi kabul ediyorum. Tıpkı "topluklamak"ta olduğu gibi "kaçmak" sözcüğünde de, bir beladan veya sıkıntıdan uzaklaşılıyormuş iması taşıyan benzer tarzda şakalı bir anlatım yok mu zaten? Nasıl ki "kaçmak" sözcüğü "gitmek" anlamında kullanılabiliyorsa "topuklamak" da aynı biçimde kullanılabilir pekala. Ben bir yanlışlık görmüyorum.
0
huçi kuçi
(31.03.23)
(14)

Hangi Ceketi Alırdınız?

depresif çocuk
1) https://www.gant.com.tr/gant-erkek-lacivert-regular-fit-fermuarli-ceket-7006310/?integration_renk=4332) https://www.massimodutti.com/tr/mavi-napa-deri-ceket-l03302203Biliyorum tarzları çok farklı ama sadece 1 tanesini alabilirim, ikisi de hoşuma gitti.
1) www.gant.com.tr

2) www.massimodutti.com

Biliyorum tarzları çok farklı ama sadece 1 tanesini alabilirim, ikisi de hoşuma gitti.
0
depresif çocuk
(30.03.23)
Tarzları çok farklı ama Gant'ı alır çıkarım, bütçeden bağımsız. Neden bu kadar pahalı onu da anlamadım tabi. Hadi diğeri deri falan, bu bildiğin %100 polyester.
0
mada
(30.03.23)
üzerinde gant değil de mont yazsa aynı ceketi alır mıydınız merak ettim ben 2 derim.
0
gule gule
(30.03.23)
Gant güzelmiş. Gerçi deri de fena değil ama Gant baya iyi.
0
plutongezegendegilmi
(31.03.23)
Gant diyorum.
0
halitkin
(31.03.23)
Gant çok standart bi ceket. Diğeri deri. Kaliteli deri düzgün kullanılırsa evladiyeliktir. Diğeri 2 seneye yıpranır çöp olur.
0
asap raki
(31.03.23)
linçlemeyin ama ikisi de kötü. marka algısı var sadece. pazarda görseniz yüzüne bakmayacağınız şeyler.

zevk meselesi nihayetinde.
0
jelly bear
(31.03.23)
İkisi arasından 1
0
etna
(31.03.23)
bence massimo. bu arada geçen sorduğun yakaya sahip deri ceket şurada var bak. pantolon linki. ceket kalmamış galiba ama fikir verir.

www.trendyol.com
0
blackkmamba
(31.03.23)
massimo
0
arveles gibiyim
(31.03.23)
Böyle bir şey al

www.fashfed.com
0
fakat
(31.03.23)
massimo
0
tiny penny
(31.03.23)
gant guzel ama kocaman gant yaziyor o ne abi
ikincisi zaten cop posetine benziyor
illa birini sececeksem gant
ama bence polo ralph lauren'e bak daha guzel seyler var
0
nibba
(31.03.23)
deri ceket cok iyi gozukuyor.
0
baldur2
(31.03.23)
2 bence. deri olmasına rağmen daha ucuz. ilkini kaç yıl giyeceksin? gant yazıyor diye o para verilmemeli bence.
0
sirkelimon
(31.03.23)
(6)

Oyun değil iş için Monster laptop almak

amusan
İyi akşamlar herkese, Mac sevmediğim ve alışamadığım için klasik laptop bulmaya çalışıyorum. Sürekli local server ayağa kaldırdığım için 32 GB Ram, ve iyi bir işlemci olsun istiyorum.Kodlama yapacağım oyun oynama derdim pek yok. Monsterda 30 bine bulduğum konfigürasyonda MSI veya Lenovoda bakınca fi
İyi akşamlar herkese,
Mac sevmediğim ve alışamadığım için klasik laptop bulmaya çalışıyorum. Sürekli local server ayağa kaldırdığım için 32 GB Ram, ve iyi bir işlemci olsun istiyorum.

Kodlama yapacağım oyun oynama derdim pek yok. Monsterda 30 bine bulduğum konfigürasyonda MSI veya Lenovoda bakınca fiyat 60 bine yaklaşıyor.

Sizce alınmalı mı? Klavyesi kötüdür, o marka oyun için uygundur iş yapılmaz gibi bir durum mu var? Niye diğer markalarla o kadar fiyat farkı var?
0
amusan
(30.03.23)
Lenovo Legion serisi tavsiye ederim.

Oyun bilgisayarı olarak geçiyor, performansı iyi, grafik kartı güzel vs. 32gb ram, ssd filan.

Ama gorünüşü ciddi ve profesyoneldir. İş ortamına uygun estetik özelliktedir. Fiyatı da makuldur. Bence tabii :)
0
alfired
(30.03.23)
Framework falan baksanıza hocam. Yurtdışından gelmesi biraz sürer ama güzel aletler.

Gerçi şimdi baktım, her şey out of stock. Ama acil değilse takipte kalın bence:

frame.work
0
plutongezegendegilmi
(30.03.23)
@pluton
frameworku ilk defa duydum inceledim. Çok şıkmış ama konfigürasyonu inceleyince Monster bundan daha ucuz olur. Şıklık, taşınabilirlik vs düşününce mantıklı seçenek olabilirmiş teşekkürler
0
🌸amusan
(31.03.23)
@alfired
lenovolar diğer markalara göre Monstera daha yakınmış evet. Thinkpad olunca ekran kartı çok düşük olduğu için fiyat da biraz düzeliyor bakayım buna sağol :)
0
🌸amusan
(31.03.23)
Monster okey bence ya. Freedos olması, türk markası olması, bünyesinde çalıştırdığı eleman sayısı, servis ağı, marka değeri, lojistik falan fiyatı belli ediyor. Malzeme kalitesi olarak da biraz daha uyguna kaçıyorlar.

Ama ben çevremde sorun yaşayan pek duymadım. Casper deseniz hadi neyse de monster ı çok fazla mimar ve yazılımcı arkadaşım kullanıyordu.
0
ananiyimioguz
(31.03.23)
şirket verdiği için 5 seneden aynı fazla monster laptopu kullanıyorum. bir kere anakartı değişti. şarjı uzun süre dayanmıyor, bir de ram yükseltme istiyor artık. aynı anda visual studio + vmware player açınca kullanılamaz hale geliyor reset istiyor. bunun dışında bir şikayetim yok.
0
inheritance
(31.03.23)
(10)

Yazılım Geliştiriciliğinin Manevi Tatminsizliği Hakkında

pantepember
17 yıldır yazılımcılık yapıyorum. Bir süredir "sektörden ayrılsam mı?" diye düşünüyorum.Üzerinde kafa yorunca benim için şu nedenler ortaya çıkıyor:- Sürekli "teknik ve sıkıcı" konularda öğrenmeyi gerektirdiği için çok yoğun bir iş hayatına (mesai dışında bile öğrenmek için vakit harcamaya) yol açıy
17 yıldır yazılımcılık yapıyorum. Bir süredir "sektörden ayrılsam mı?" diye düşünüyorum.

Üzerinde kafa yorunca benim için şu nedenler ortaya çıkıyor:

- Sürekli "teknik ve sıkıcı" konularda öğrenmeyi gerektirdiği için çok yoğun bir iş hayatına (mesai dışında bile öğrenmek için vakit harcamaya) yol açıyor.

- Sosyalleşmenin çok sınırlı olduğu (ya kendi başına ya da birbirine benzeyen, sosyal becerileri pek gelişmemiş insanlarla iletişimin olduğu) bir meslek.

- İnsana, gerçekliğe pek dokunmuyor, manevi tatmin vermiyor. Bunun aksi olan alanlar mesela psikoloji, beslenme, sağlık, spor, felsefe, dil. (Belki de bu maddede asıl sorun başkası adına çalışıyor olmak, çalışma alanını, amacını seçemiyor olmak.)

Başka bakış açılarını merak ediyorum.
0
pantepember
(28.03.23)
beni işte en çok tatmin eden şey para. bana göre düzenli yapmak zorunda olduğun her iş kötüdür, it ile en azından ortalamanın üstünde para kazanıyorsun. felsefe dil vs alanında çalışsan şu anda parasızlıktan depresyona girmiştin.
0
sir gawain
(28.03.23)
Bi önceki cevabımı beğenmediğim için sildim.

"Bu yaptığım iş ne işe yarayacak" kısmını boşverip, teknik mükemmelliğe odaklanır, oradan tatmin sağlamaya çalışırsanız sorunlar çözülür. Ama düşünce yapısını bu şekilde değiştirebilmek lazım.

Niye kod yazıyorum? Kod yazmak için. Tertemiz.
0
plutongezegendegilmi
(28.03.23)
- Sürekli "teknik ve sıkıcı" konularda öğrenmeyi gerektirdiği için çok yoğun bir iş hayatına (mesai dışında bile öğrenmek için vakit harcamaya) yol açıyor.

yoo mesai disinda beynimi kapatiyorum hatta yetmezse yine tamami muhendis arkadaslarla shot atiyoruz sagda solda. bana para odenmeyen saatte gidip kod yazmam bir sey de ogrenmem. cok ihtiyacim olan kisisel bir projem vardir onu yaparim en fazla ama o da cok sik olmuyor.


- Sosyalleşmenin çok sınırlı olduğu (ya kendi başına ya da birbirine benzeyen, sosyal becerileri pek gelişmemiş insanlarla iletişimin olduğu) bir meslek.

yine ilk maddeye refer edicem. dunyanin en ciddili olmasi beklenen isyerinde tanistik bu insanlarla. karisik cinsiyetlerden kucuk bir grup, sabah 5te clubdan ciktigimiz da oluyor, sehir disina kultur turuna gittigimiz de.



- İnsana, gerçekliğe pek dokunmuyor, manevi tatmin vermiyor. Bunun aksi olan alanlar mesela psikoloji, beslenme, sağlık, spor, felsefe, dil. (Belki de bu maddede asıl sorun başkası adına çalışıyor olmak, çalışma alanını, amacını seçemiyor olmak.)

Hicbir is ayni degil ki. Beslenme saglik spor dil de bu tatmini bana vermez. Kalan secenek akademi. Ama orada hic hic hic mutlu olamayacagimi bildigim icin kactim gittim. Tum isler kotu su an en azindan gozyasimi paraya silebiliyorum.

Katilmiyorum uc fikrinize de. Ayrica yine ucuncu madde icin kendi isinizi kurup kendi projenizde calisabilirsiniz istediginiz konuda. Cogu meslek dalindan daha cok sansiniz var insanliga faydali olmak icin :)


Ben sektorden ayrilmayi dusunmuyorum ama ulke duzelmezse ulkeden ayrilicam
0
aguen
(28.03.23)
+ iş lineer ilerlemiyor. 1 haftalık dediğin iş, bazen 1 ay sürebiliyor.
+ öğrenme zorunluluğunun hiç bitmemesi.
0
vizivozo
(28.03.23)
yani zevk meselesi ama şu sürekli teknik ve sıkıcı şeyleri öğrenmek benim için çok zevkli. yani işim olmasa da zaten bilgisayarı ve teknolojiyi seviyorum. o yüzden bu işi sırf para var diye seçenlerde böyle bir tatminsizlik oluyor ama ben bunu hiç yaşamadım şu ana kadar.
keza sosyalleşme, manevi tatmin, bunların hepsi seninle ilgili konular. ıvır zıvır bir ton iş arkadaşıyla ve şirket içi politikayla uğraşacağıma, tercih ettiğim arkadaşlarımla sosyalleşme yaşamayı tercih ederim.
0
roket adam
(28.03.23)
- Sıkıcılık konusu: hangi iş sıkıcı değil ki? Mesela spor demişsin benim birlikte çalıştığım spor hocası her gün saat 06:00'da kalkıp salona geliyor, akşam kimi zaman 22:00'de çıkıyor. Ona göre de ben çok şanslıyım ister ofis ister ev ister bir cafe istediğim yerden çalışabiliyorum, mesaim 09:00 dan önce başlamıyor, haftasonu serbest..

- Sosyalleşme konusu: Buna katılmıyorum yazılımcı tayfası genellikle aklı başında, eğlenceli profillerden oluşuyor. Mesleki olarak iletişimin artması yönünde düşüncen varsa iş analistliği veya proje yönetimi daha iletişim odaklı ki biliyorsundur.

- İnsana dokunmama konusu: buna hiç katılmıyorum. Geliştirdiğimiz ürünler kimi zaman binlerce insanın bankacılık işlerini kolaylıkla ve güvenle yürütmesini sağlıyor, kimi zaman bulunduğu ilçe veya bölgede bulunması imkansız ürünlerin insanlara ulaşmasına aracılık ediyor. Hayatımızı birçok yönden kolaylaştıran sayısız uygulama var,, Getir'inden taksi çağırma uygulamalara, sağlık destek uygulamalarından otopark bulduranlara kadar. Yazılımcılar cebimize dünyayı sığdırıyor.

Başkası adına çalışmakla kendi adına çalışmak arasında maddi farklar olabilir ama günün sonunda herkes birilerine hizmet ediyor. Sen yöneticine, yöneticin müşterine.

Şu an yazılımcılar bana göre dünyanın en şanslı mesleğini icra ediyor; birçok yer tamamen uzaktan çalışmaya geçti, bir binanın içine tıkılma ve akşama kadar gün yüzü görmeme dönemi bitti. Gelirleri Türk toplumunun geneline göre daha yüksek. Avrupa/ABD imkanları çok fazla. İstersen dövizle getiri elde et Türkiye'de veya dünyanın neresinde istiyorsan yaşa (dijital göçebe vizeleri). Alan çeşitliliği çok fazla; savunma sanayinden finansa, e-ticaretinden şans oyunlarına, telekom sektöründen mobil oyunlara.. Günümüzde hiçbir meslek bu ayrıcalıklara sahip değil.

Sektörü bırakma değil de, belli ki içinde bulunduğun alan seni biraz sıkmış. Son derece normal. Daha farklı alanlara yönelip yine yazılım geliştirebilir veya daha yönetsel işler de yapabilirsin, iş daha iletişim odaklı oluyor. Kimisi bankacılıktan çok sıkıldığını söyleyip şans oyunları tarafında yazılım yapıyor. Kimisi telekom şirketlerinden sıkılıp mobil oyun geliştirici oluyor. Böyle de esnek bir alan canım sektörüm <3
0
Lethe
(28.03.23)
Mesleğinin insana dokunmadığını düşünüyorsan o zaman mesleğini değil de sektörünü değiştirebilirsin.
E ticaret sana çok yüzeysel geliyosa, telekominikasyona geçebilirsin, ya da sağlık sektöründe it işi yapabilirsin.
Bankacılıkta çalışırken ben de kendimi çok amaçsız hissediyordum. İnsanlığa fayda sağladığımı asla hissetmiyordum, aksine bankacılık sektörünün insanlığı kötü etkilediğini düşünmeye başlamıştım.
Otomotivde çalışıyorum şimdi. Daha rahatım.

İşe iş gibi bakmak lazım. Mesai sonrası seni oyalamayan bi iş bulup hobilerine vakit ayırırsan daha rahat edersin. İşi işte bırakmak lazım.
0
zimbirik
(28.03.23)
"developer burnout" diye oldukça çok bahsedilen bir konu var. Herhangi bir meslek değil özellikle yazılımcılara özgü bir durum. Daha önce araştırmadıysanız bir bakın derim, fikir verici olabilir.
0
mikro patlama
(28.03.23)
Hackerspace kuralim?
0
lapaz
(28.03.23)
@lapaz Hiç duymamıştım. İnceliyorum. Teşekkürler.
0
🌸pantepember
(29.03.23)
(5)

Python - görüntü algılama - script hızlandırma

E.
Merhaba Duyuru!Hayatta bir takım şeyleri kolaylaştırması için bir python script yazdım :) Sırasıyla;1)Ekranın küçük bir bölümünün ekran görüntüsünü alıyor2)Ekran görüntüsünde aradığım RGB değerini bulup koordinatlarını kaydediyor3)Bulunan koordinatı tıklıyorScript, sabit nesneler için gayet güzel ça
Merhaba Duyuru!

Hayatta bir takım şeyleri kolaylaştırması için bir python script yazdım :) Sırasıyla;

1)Ekranın küçük bir bölümünün ekran görüntüsünü alıyor
2)Ekran görüntüsünde aradığım RGB değerini bulup koordinatlarını kaydediyor
3)Bulunan koordinatı tıklıyor

Script, sabit nesneler için gayet güzel çalışıyor ancak ben rastgele hareket eden bir şeyi tıklatmaya çalışıyorum. Dolayısıyla script ss alıp tıklayana kadar nesne rastgele bir yere gidiyor ve ekran görüntüsü alındığı anki yeri tıklıyor. Nesnenin nereye hareket edeceğini bilmediğim için x,y değerlerine bir şeyler ekleyip üstünü tıklatamıyorum. Bir çözüm öneriniz var mı? Bu scripti nasıl hızlandırabilirim?

Teşekkürler!

import pyautogui
import keyboard
import time
import win32api, win32con

time.sleep(2)

def click(x,y):
win32api.SetCursorPos((x,y))
win32api.mouse_event(win32con.MOUSEEVENTF_LEFTDOWN,0,0)
win32api.mouse_event(win32con.MOUSEEVENTF_LEFTUP,0,0)



while 1:
pic = pyautogui.screenshot(region=(265,220,200,200))
width, height = pic.size

for x in range(0,width,5):
for y in range(0,height,5):
r, g, b = pic.getpixel((x,y))

if g in range(90,95):
click(x+265,y+220)
time.sleep(1)
break
0
E.
(27.03.23)
ilk düşüncem şu oldu:

Hareket eden nesnenin hızına bağlı ama, ss almasıyla tıklaması arasında tıklanmak istenen kare her yöne makismum kaç pixel gidebiliyor? Tıkladığı yanlış noktanın sağ sol alt ve üstündeki noktaları da koordinat olarak verip, diğer 8 yere arka arkaya tıklasa sorun çözülür mü? Boş tık işinizi bozar mı? oralara tıklayana kadar nesnenin eni ve boyuna göre bi sağ bi üst bi sol bi alt noktaları kovalasa mesela? :)
0
wct3 org
(27.03.23)
gpt'nin önerisi:

Çoklu işlem (multiprocessing) veya çoklu iş parçacığı (multithreading) kullanarak, eş zamanlı olarak ekran görüntüsü alma ve tıklama işlemlerini gerçekleştirin. Bu, işlemleri aynı anda gerçekleştirerek hızı artırabilir.

Araştırma aralığını daraltarak, örneğin her 5 piksel yerine her 2 veya 3 pikselde bir arama yaparak daha hassas ve hızlı taramalar yapın. Bu, doğru konumu daha hızlı bulmanızı sağlar.

Gereksiz işlemleri azaltarak hızı artırabilirsiniz. Örneğin, tarama işlemi sırasında tıklama işlemi gerçekleştirilirse, tarama işlemine devam etmek yerine döngüyü durdurun.

bu da kod optimizasyonu önerisi:

import pyautogui
import time
import win32api, win32con
from threading import Thread, Event

def click(x, y):
win32api.SetCursorPos((x, y))
win32api.mouse_event(win32con.MOUSEEVENTF_LEFTDOWN, 0, 0)
win32api.mouse_event(win32con.MOUSEEVENTF_LEFTUP, 0, 0)

def find_and_click(stop_event):
while not stop_event.is_set():
pic = pyautogui.screenshot(region=(265, 220, 200, 200))
width, height = pic.size

found = False

for x in range(0, width, 2):
if found:
break
for y in range(0, height, 2):
r, g, b = pic.getpixel((x, y))

if g in range(90, 95):
click(x + 265, y + 220)
found = True
break

if __name__ == "__main__":
time.sleep(2)
stop_event = Event()
find_and_click_thread = Thread(target=find_and_click, args=(stop_event,))
find_and_click_thread.start()

try:
while True:
time.sleep(1)
except KeyboardInterrupt:
stop_event.set()
find_and_click_thread.join()
0
wct3 org
(27.03.23)
@wtc3 org

Aslında hızı sabit ama kaç pikselle ilerlediğini bilmiyorum maalesef. Bir şekilde piksel cinsinden hızını bulsam bile her hatalı tıklamamda sahip olduğum süre azalıyor :) Hatalı tıkın cezası var maalesef :(

Farklı çözüm önerilerine de açığım
0
🌸E.
(27.03.23)
pyautogui kütüphanesinin "locate" diye bir fonksiyonu var. Bi ona bakın isterseniz.
0
plutongezegendegilmi
(28.03.23)
100½ emin değilim ancak nesne doğrusal ilerliyorsa tek ekran görüntüsü almak yerine sabit aralıklarla çok sayıda ekran görüntüsü alıp bunlardaki nesneyi tespit ettikten sonra yönünü ve hızını belirleyip kesin bir şekilde bir sonraki anda nerede olacağını hesaplayabilirsiniz. Nesne doğrusal hareket etmiyorsa da aynı mantık kullanılır ama bu sefer işin içindeki matematik biraz daha karışık olur, zira eğri denklemi kullanmanız gerekir.
0
salihdt
(28.03.23)
(27)

muharrem ince'ye yapılan zorbalık ve millet ittifakına katılma olasılığı

debian
şu sanat sepet tayfası ve kendisini ayrı ve yüksek bir entelejansiyaya ait gören güruh günaşırı adamı linçliyor sürekli. twitter'daki fetö hesapları bile kaset tehditler savuruyor artık o derece! işbu durum beni muharrem ince safına daha da kenetledi son kertede. açıkça seçimlerde ince'ye oy verecek
şu sanat sepet tayfası ve kendisini ayrı ve yüksek bir entelejansiyaya ait gören güruh günaşırı adamı linçliyor sürekli. twitter'daki fetö hesapları bile kaset tehditler savuruyor artık o derece! işbu durum beni muharrem ince safına daha da kenetledi son kertede. açıkça seçimlerde ince'ye oy verecek bir seçmen olarak; muhalif cenahtan muharrem ince'ye yönelik yapılan psikolojik şiddet ve zorbalığı muhalefet kesiminin kendisiyle yüzleşmekten korktuğu ilkel bir çelişki olarak tanımlıyorum. çevremde her siyasi görüşten insan var. hepsiyle siyaset hakkında konuşabiliyorum. ama bu linç sever tayfa hakikaten bambaşka bir seviye değil mi sizce de? onlar gibi olmayana ve düşünmeyene tahammülleri yok. direkt engizisyonu kurmak derdindeler tabiri caizse.

sürekli bir şekilde adaylıktan çekil, kk'ye katıl diye bir zorbalık yapılıyor kitlesel olarak. ben buna karşıyım ciddi manada. muharrem ince yarın öbür gün kılıçdaroğlu'na katılsa dahi ben kesinlikle kk'ye oy vermem mesela bir seçmen olarak ve biliyorum ki benim gibi düşünen çok sayıda muharrem ince'ye oy veren ve bu şekilde düşünen seçmen var. biz zaten kkye oy vermemek için direniyoruz. bizim fikrmizi önemsemeyen bir zihniyete direniyoruz. velev ki kılıçdaroğlu dayatmasına boyun eğerse ve millet ittifakını katılırsa muharrem ince bizlerin olduğu gibi gidip kılıçdaroğlu'na oy vereceğimizi zannetmeleri çok gülünç değil mi? etrafımda daha önce chp'ye ve iyi parti'ye oy vermiş arkadaşlarımın çoğunluğu kılıçdaroğlu dayatması ve saçma sapan ifadeler sebebiyle ince tarafında konuşlandı. yani ince'nin tabanı tepkisel ve refleksel bir taban. böyle bir kararda kendi tabanını kaybetme riski de ortaya çıkmaz mı? siz de ince'nin millet ittifakına katılacağını düşünenlerden misiniz?
0
debian
(27.03.23)
bence de abartıldı adama yapılan bullying ve mobbing. adamın o kadar da karşılığı yoksa zaten alır perinçek gibi 0.20 oturur aşağı. neden bu anti demokratik tavır. adı üstünde ilk tur. tüm dünyada ilk turda en az 10-12 aday oluyor. şu hali bile çok az zaten.
0
tantavizisyon
(27.03.23)
katılıyorum.
m.ince'yi k.kılıçdaroğlu'na oy vermeyecek olan muhalif kitlenin alternatifi olarak gördüğü için bütün bu olup biten. halbuki bilmiyorlar ki m.ince geri çekilse ve m.ittifakına katılsa bile bu seçmen tıpış tıpış gidip k.kılıçdaroğlu ve 7-8 yardımcısına oy vermeyecek. insanların tatava yapmayıp gidip k.kılıçdaroğlu'na o vermesini istiyorlar şaka gibi. bunun o eleştirdikleri akp zihniyetinden hiçbir farkları yok benim fikrimce. ben de senin gibi düşünenlerden birisiyim ve m.ince diyorum. geçmişte k.kılıçdaroğlu'na oy vermiş bir kişi olarak bu kadar başarısızlığa karşı ısrarla aynı şekilde aday olabilen bir kişiye tekrar oy vermem imkan dahilinde değil kimse kusura bakmasın. temellendirme istiyorsanız alın size oldukça rasyonel bir temellendirme. herkes 12. şansı hakediyor deyip kendimi kandıramam. kendimi bu durumun içinde tutamam. benim bir oyum var. kim kazanıyorsa kazansın bakalım kazabilirse. dayatmalara ve tek adamlığa karşı olup bunu kendi tarafı yaptığında polyannacılık oynayamam ben. aynaya bakıyorum her gün...
0
ezkaza
(27.03.23)
Kriterleri sağlayan herkesin aday olma hakkı var elbette. Ama ben İnce'ye yapılan bir zorbalık görmüyorum. Hatta iktidar gayretiyle sürekli olarak görünürlük kazanıyor. Ben İnce'ye bakınca tamamen intikam alma hevesiyle, sosyal medyanın gazına gelerek, RTE'ye benzer ama içi boş bir kibirle kendini dev aynasında gören bir siyasetçi görüyorum.

Kendisinin siyasi görüşü esas olarak CHP ile İyi Parti arası bir yere düşüyor. Yani öyle Millet İttifakı'ndan çok farklı bir şekilde, insanlara muazzam bir perspektif sunan, bambaşka bir vizyon orta koyan biri değil. Hiç olmadı. Geçen Fatih Altaylı'nın programında da ne kadar sığ bir insan olduğunu resmen afişe etti.

İnce'nin bu süreçten kazançlı çıkması gibi seçenek yok.
RTE kazanırsa İnce oyları böldüğü için halkın önemli bir kesimi kendisine nefret kusacak.
KK kazanırsa İnce'nin oyları bölmesine rağmen, siyasette o kadar da ağırlığı olmadığı anlaşılacak.

Ama kendisi bu durumu bile analiz edemeyecek şekilde bilinçsiz bir süreç yönetiyor. Sonra toplumun tepkisi zorbalık olarak adlandırılıyor.
0
sailor
(27.03.23)
ofiste muharrem ince sempatisi yüzünden akpli ilan edildi geçen stajyerler :)))) düşün onlar bile zorbalık görüyor seçmeni olarak adamın kendisinin yaşadığı linci hayal bile edemiyorum. üstelik bugün bu hunharca saldırıyı yapanlar 5 yıl önce muharrem ince'yi idolleştiren insanlardı. bence asıl ironi burada gizli.
insanların kılıçdaroğlu "anti"liğini çok hafife alıyorlar. ince vazcaysa dahi taban ciddi tepki gösterir. belki de kendisi bunu bildiği için katılmıyor ittifaka. bakalım görelim önümüzdeki günler neler olur.
0
pardus
(27.03.23)
ne kadar doğru bilmem şöyle bi şey okudum: ince katılmazsa muhalefetin ilk turda kazanma şansı var, katılırsa ve iş ikinci tura kalırsa rte'nin eli güçleniyor kazanma şansı oluyor. ben ince'nin kk'dan daha çok zorbalığa maruz kaldığına inanmıyorum. sırf şu küfür etme olayı bile benim için yeterliyken 'adam kazandı' var, mengüyle gereksiz bir telefon konuşması var. twitter bot olayı var. akp'nin pek fazla ince'ye yüklenmemesi var. var oğlu var. twitterda zorbalık yapıyorlar dediğiniz şey bot bile olabilir yani. muhalefetin güçlü bir adayı oldukça ince'ye oy vermem, ama nefret etmek için bir nedenim yok kimsenin de öyle bi motivasyonu olacağını düşünmüyorum.
0
curious mind
(27.03.23)
Muharrem İnce'nin 2018 yılında seçmenine yaptığı ayıptan sonra herkesin eleştirmeye hakkı var, kimse kusura bakmasın. O gece bütün bir akşam televizyon önünde bekledik biz, 'adam kazandı' dışında da bir şey göremedik, duyamadık. Beyefendi çıkıp benim oyuma sahip çıkmaya bile tenezzül etmedi. Sinirden hüngür hüngür agladığımi, üç gün başımın ağrısının geçmediğini unutmam. O günden sonra bitti benim için. Çok ciddi gördüğüm an kanal degistiriyorum.

31 Mart seçimlerinde aynı o gece gibi yine televizyon başında bekledik ve Ekrem İmamoğlu her yarım saatte bir çıktı, bizi habersiz bırakmadı. Oyum benim için çok önemli, çok değerli. İmamoğlu benim o değerli oyuma çok güzel sahip çıktı. B

Dolayısıyla o kadar sinirleniyorum ki Muharrem İnce'nin yaptığına. Sonuna kadar da eleştiririm, buna hakkım var. Su anda da sırf egosu yüzünden bu seçimlere katılıyor.
0
fraise
(27.03.23)
İktidar olacağım diyip katıldığın programlarda, attığın tweetlerde erdoğan'a bir laf söylerken muhalefete 100 laf söylersen, %30 oy alıp ikinci tura kalıcam diye hava basıp 100 bin imzaya zar zor ulaşınca "Ben zaten yavaş olsun istedim, yoksa akpliler imza attı derlerdi" diye kimsenin inanmayacağı bahaneler uydurursan, her programda "CHP beni yalnız bıraktı, beni sırtımdan bıçakladı" diye yalanlar atıp, 24 haziran gecesi sandık başında bekleyen milyonlarca seçmenin hakkını yersen üstüne bi de onlara şizofren dersen evet zorbalanmayı hak edersin üzgünüm siyaset böyle bir olay.

İki turlu seçimde 10 küsür aday olmalı diyen arkadaş haklı ama o seçim bu seçim değil. Bu seçim ilk turda bitmeli ki ülkenin siyasi yapısı normale dönsün, sizin istediğiniz gibi 10 adaylı seçimler olsun. İkinci tura kadar olan iki haftada erdoğan'ın koltuğunu korumak için neler yapabileceğini tahmin bile edemeyiz. İlk turda bu işi bitirip ülkeyi normal bir yola sokmamız lazım. Karşı tarafta hizbullahçılar, talibandan halliceler var. Şakası olan bir seçim değil. Yani burda hangi aday en iyi diye oy vermiycez, türkiye'nin geleceğini korumak için oy vereceğiz.

daha önce de söylenmiştir, brezilya seçimlerindeki motto geçerli. Cennetin kapılarını açmamıza gerek yok ama cehennemin kapılarını kapatmamız gerekiyor. O yüzden İnce'nin çekilmesi, seçimin ilk turda bitmesi gerek.
0
nundu
(27.03.23)
çünkü ince'nin de hedefi cumhur ittifakı değil de millet ittifakı olduğu için olabilir mi? her konuşmasında rte ağzıyla muhalefete saldırması, ona 2018'de oy verenlere ve onun için çabalayanlara sürekli hakaret etmesinden dolayı da olabilir mi?

ince'nin bir önce seçimden bir karın ağrısı var. chp yüzünden kazanamadığını düşünüyor. inanılmaz bir intikam hırsıyla hareket ediyor. her konuşmasından bu çok net anlaşılır durumda. halbuki o "adamın kazandığı" seçimden sonra çıkıp aslanlar gibi aldığı oyun arkasında dursa, çabaladığını ve sonrasında "çabalayacağını" gösterseydi muhtemelen şu an chp'den ayrılmamış ve tekrar cumhurbaşkanı adayı olmuştu. ancak iyi ki olmamış çünkü ben şahsen chp'li bir erdoğan görmek istemezdim. muhalefete bütün argümanları rte'nin söylemlerinin aynısı. bir önceki seçimde demirtaş'a imza veren, hdp bayraklanın önünde miting yapan kendisi değilmiş gibi şimdi hdp ile ittifak olunca terörist ilan ediyor muhalefeti. e sen de cumhurbaşkanı adayıyken aynısını yaptın mesela?

ayrıca ben bu "bize aday dayatıyorlar o yüzden ince'ye vereceğim" laflarını da "akp'ye vermem lazım" diye yorumlarım hep. çünkü bunu diyen kişi asla aday beğenmez, beğenmeyecek. bunu diyenin "kime oy vereceğim? bi liderlik vasfı yok" diyen akp'li dedelerden hiçbir farkı yok. mansur olsa başka bahane, imamoğlu olsa başka bahaneleri olurdu. sen yine tepkini göster tabii, cumhur ittifakı öyle bir ittifa dönüştü ki oldukça demokratik (!), vatandaşın seçimlerine önem veren (!) bir yapı. elbette sen yine "tepki oyunu" göster çünkü 20 senede ülke yeterince battı zaten artık senin "tepki" oyunu göstereceğin bir seçim de olmadığında görürsün o "tepki oyunun" nasıl bir "ülkeyi batırdım" oyu olduğunu.

son olarak şunu söyleyebilirim, ince'ye yapılanlar, ince'nin muhalefete söylediği ve verdiği zarardan çok çok daha az. ince'nin çok daha fazla şeyi hak ettiğini düşünüyorum.
0
ilgeru
(27.03.23)
Herkes fikrini beyan ediyor ancak siyaset biraz sabır işi bunu Akşener olayında da gördük çok erken konuşmamak lazım bu kamuoyu bir araya gelmelerini de zorlaşıyor aslında ama bu sanatçı kanat önderi ünlü her neyse söylediklerinin önemi yok sonuçta onlar karar alıcı bir mekanizmada değiller.
İnce nin kendisi de bunu mümkünsüz kılacak çok beyan verdi.
Ayrıca İnce'nin ideolojik bir ayrım içinde değil kişisel bir intikam güttüğü ortada.
Erdoğan gitsin isteyen dostlar iktidarın kendine göre ayarladığı seçim kanunun genelde az oy almalarına karşın meclis aritmetiğini kendi lehlerine çevireceğini görüyor musunuz. İkinci tura taşımanın korkunç sonuçları olabileceğinin ayırdında değil misiniz?
Geldiğimiz noktada kk olmasın demek şimarıklıktan ötesi değil. İnce'ye oy vermek de Erdoğan'a vermekten farklı değil.
Tercih sizin.
0
Ufuk
(27.03.23)
Zorbalığa uğradığını düşünmüyorum. Ne zorbalıklar oldu kimlere kimlere...
Ve kendisine verilen tepkiler de durduk yere değil...
Sorunuza cevaben millet ittifakına katılacağını sanmam
0
cccbehzatccc
(27.03.23)
Chp'nin zorbalik yapmadigi kesim kaldi mi?
0
fatihreis
(27.03.23)
Zorbalığı geç, adama resmen fetö taktikleriyle saldırıyorlar. En son kasedin var elimizde diye tehdit ediyorlardı. Aday konusunda onay vermedi diye Meral Akşener'e, İYİP'e edilen lafların haddi hesabı yok.

Lise çağlarında falan insan şey sanıyor, hani solcular / sosyalistler var, biraz azınlıktalar ya da farklı şeyler söylüyorlar diye özgürlükçü / modern falan zannediyorsun onu. Sonra biraz aklın erince bakıyorsun adamlar RTE'den beter.

CHP'nin olayı da o. İktidarda olmadıkları için adamları demokrat / modern / kibar falan zannediyorlar ama değil, tabanının da AKP tabanına benzer bir zorbalığı var. Hatta belki bi tık daha fazladır, dandik bir üniversite bitirdiği için kendini "aydın" sanan insanlarla dolu ortalık.

Kaldı ki adama saldırmaları mantıklı da değil. Anketlere bakıyorsun, İnce'nin aldığı oyun çoğu Cumhur ittifakından geliyor. E adam karşıdan oy çekebiliyorsa senin faydana bu. Adam aday olmasa daha az oy alacaksın. Buradan yürüyüp olayı ikinci turda nasıl lehine çevirebilirsin onu düşünmek yerine adamı eleyip, ilk turdan seçimi vermeye çalışmanın akılla izah edilebilir bir tarafı yok. Aynı şey Sinan Oğan için de geçerli, milliyetçi adam HDP sevdalısı KK'ya oy vermeyecek, MHP oylarını böleceksen SO'ya destek olman lazım, ama yok. Onun yerine Erbakan'a falan oy veriyorlar, adamın pazarlıkta elini güçlendirdiler, adam istediğini alıp Cumhur'a katıldı :) Durduk yere adamları meclise soktun :)

Aday göstermediğin sürece (başkanlık seçimi açısından) İnce'yi Millet ittifakına çekmenin bir faydası yok, o yüzden davet edileceğini sanmam. Edilse katılırdı gibi hissediyorum ama.
0
plutongezegendegilmi
(27.03.23)
Vay arkadaş yine birileri mağdur olmuş.

Kılıçdaroğlu'na yüz yıllardır zorbalık yapılıyor. Adamın her şeyiyle dalga geçti bizzat RTE, linç ettirdi, Ankara'da olanları falan unuttunuz herhalde.

Benim kızdığım konu bizi bir önceki cb seçiminde göt gibi ortada bırakmasına rağmen günden güne ağzından ve gözlerinden tıpkı yerine geçmeye çalıştığı zata benzer şeyler çıkması ve birbiriyle çok da alakası olmayan partiler bir araya gelip bölüm sonu canavarını yenmek için bir şeyler yapmaya çalışırken bana ne ben aday olacağım ve kazanacağım hayalleri kurması. Doğu Perinçek de aynı şeyi yapıyor ama onun seçimin kaderini etkileyecek bir kitlesi yok. Muharrem İnce ise AKP tarafından net bir şekilde fonlanıyor ve rende binası sosyal medyada inanılmaz bir propaganda yürütüyor.

Kendi isteğiyle İnce'ye verecek varsa da buyursun versin ne diyeyim. Bir sonraki seçim olur mu bilmem ama her şeyin bugünden farklı olacağı bir geleceğe oy verildiğinin farkında olmak lazım.
0
chicha_v2
(27.03.23)
Ulkede olmayan kalmadi, deprem oldu kac sehir yikildi, adamlar hizbullahla ittifak yapti vs tonla sey hala kkye vermem falan pes hakikaten. Ama vermeyin cidden, rteye verin hatta direkt adrese teslim olur. Su durumda bile bu triplere girenler hakikaten kkye vermesin, ayni tarafta degiliz cunku.
0
unidentified floating object
(27.03.23)
İnce'nin aldığı oyların çoğunu Cumhur ittifakından aldığına dair tek bir net araştırma var mı?

Az önce gördüğüm bi araştırma ikinci turda kime verirsiniz diye sormuş ilk turda ince diyenlere;

%55 Kılıçdaroğlu
%20 Erdoğan
%25 boş oy

Gibi sonuç çıkmış. Bu %55 ilk turda Kılıçdaroğlu'na verse zaten hiç dert tasa kalmıycak sorun burda. Ha bence ince aday olsa da ilk turda bitecek de boşuna şamata yaratıyor. Asıl zorbalık yapan kendisi, sözde sanatçılar gibi laflarla. Az önce de tweet atıp R yapmış bu konuda :d
0
nundu
(27.03.23)
doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. adam doğruları ve gerçekleri söylüyor.
0
izole
(28.03.23)
Çok yazmaya niyetim yok, 2002den evveli dahil Erdoğan muhalifiyim ve bu adam yargılanmazsa gözüm açık giderim... Şu anki siyasi iklimde akp MHP seçmenleri dahil en saygı duymadığı. ince seçmenleri, tam bir karikatür, Trump gibi...

Bu arada CHP'nin de yetersiz bir parti olduğunun farkındayım...
0
hewit
(28.03.23)
m. ince bu seçim için stratejisini millet ittifakından oy toplamak üzerine kurdu. en başından beri kendisini kk'nin alternatifi olarak konuşlandırdı. katıldığı programlarda 2 dakika akp'yi eleştiriyorsa 22 dakika altılı masayı eleştiriyor. akp'nin adamı olduğu iddiası komik, elbette böyle bir şey söz konusu bile olamaz ama şu anki politikası dolaylı olarak chp'nin değil akp'nin işine geliyor. tayyip bu adamın adaylığından eminim ki memnundur.

aslen seküler ya da akp karşıtı olup m.ince'ye sempati besleyenler önümüzdeki seçimin ne anlama geldiğini ve büyüklüğünü bence kavrayamıyorlar. bu seçim, (akp döneminin bitmesini isteyen bizler için) aday beğenme/beğenmeme lüksünün olmadığı bir seçim. rte'nin karşısında terlik aday olsa terliğe oy basacağız. kk aday oldu, ona oy vereceğiz. bu seçim en basit cümleyle 'tayyip gitsin mi kalsın mı?' seçimi. dolayısıyla akp karşısındaki oyların tek bir adayda birleşmesi gerekiyor.

m.ince olur da akp giderse bir sonraki seçimde istediği koltuğa aday olsun. güle oynaya demokratik seçim yapalım. ama yeri ve zamanı şimdi değil. insanlar kendisine hem 'adam kazandı' gecesi yaşattıkları için hem de bu yüzden öfkeliler, haklı olarak da eleştiriyorlar.
0
sir gawain
(28.03.23)
erdogan'i gondermemiz bu kadar onemliyken egosunu kenara koyamayip aday oldugu icin kk'yi hic affetmeyecegim. ve gorun kaybedecek. kazansa da kil payi kazanir %51-52 falan. millet hayallerde yasiyor.

muharrem ince'ye yapilan zorbalik mi zorbalik. cok net. adamin ne saray icin calismadigi ne baska sey kaldi. su fazil say'in laflari, bu cehap'li kitle inanilmaz soguttu beni. bir sey diyeyim ben kk ve rte ilk tura iki kisi girseler secimi ilk turda erdogan alir. adam yanina yrp, hudapari falan cekti tutusunca. kitlesini buyuttu. bizim masa ne yapiyor? birlestirici kucaklastirici masa niye buyumeye kapali. simdi hdp ile paslasiyorlar gibi bir durum da oldu ki butun bunlara bakinca erdogan yine alacak gibi.

secimden sonra sozlukte kk basligini gorur gibiyim. sizi de beklerim.
0
antikadimag
(28.03.23)
Katılıyorum. Bu davranışların chpye eksi oy yazdıgına da kesinlikle eminim resmen incenin oyunu yükselttiler. Adamı salsalar oyu bu kadar yükselmezdi. Ayan beyan zorbalık bu.
0
personaa
(28.03.23)
sailor +1
fraise +1
nundu +1

hizbullah'tı, erbakan'dı derken bu iş kimsenin kaprisini ve egosantrik hırslarını kaldıramayacak kadar ciddiye bindi artık.
gündemi boşuna meşgul etmesi bile şu süreçte zarar.
üstelik kendisinin kafa yapısı seçmene şizofren dediğinde ortaya çıkmıştı.
şimdi de eleştiriye tahammülü olmayan hırçın çocuklar gibi davranıyor.

bu adam zamanında seçimlere girerken 80 bin avukatla sahada sandıkları koruyacağını falan söyledikten sonra ortadan kaybolmuş biri.
lafına ancak maalesef biraz saf olan, hayat deneyimi yetersiz gençler inanıyor ve insanların da bu saflığa tahammülü yok şu süreçte.
durum bundan ibaret.

millet ittifakına katılacağını düşünmüyorum.
zira, mottosu muhalefete de muhalefet etmek ve bir alternatif oluşturmak ama fatih altaylı'nın programında hakaret edip durduğu insanlardan sandık başında destek isteyebildiği için yine de ne yapacağı belli olmaz tabii.
0
blatta hiberna
(28.03.23)
aday açıklanana kadar muhaliflerin %90'ı "gılışdar aday olmasın" diyor, capsler yapılıyor, chp önünde protestolar falan oluyordu. birden kılıçdaroğlu yüzyılın en birleştirici, en naif, en dürüst, alevi olduğu için zorbalığa maruz kalan muazzam bir aday oluverdi.
demem o ki muhalif kesimin de bir önceki seçimde yere göğe sığdıramadığı ince'yi şimdi yerin dibine sokmasını yadırgamıyorum.
çekirdeğimi aldım, izliyorum. önümüzdeki 47 gün çok eğlenceli geçecek.
0
faberkastelli
(28.03.23)
bana millete katılacak gibi geliyor ya.
0
Hallegadola
(28.03.23)
Muharrem İnce herhangi bir potansiyeli olmayan bir siyasetçi, zaten RTE'nin içki içeni yakıştırması da boşuna yapılmıyor. İçki içeni ve diplomalı olanı, tek farkı bu. Zamanında RTE'yi indirmek için yapılan Ekmeleddin hamlesi gibi bir hamle, o dönem sahip olduğu popülarite kullanılmak istendi ama kendisi kendine inanları yüzüstü bırakıp gidecek kadar da etik yoksunu olduğunu göstermişti ama ben Muharrem İnce'de bi kabahat bulmuyorum tabii ki, biz Muharrem İnce'ye asla olamayacağı bir insan olma hayali verdik zamanında, o da kendini buna inandırdı böyle davranıyor, insanlar da şimdi "sen böyle değilsin birader sana bu hayali biz verdik, gerçekleri gör artık" diyor. Hepsi bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.03.23)
Özellikle belirtmeliyim ki 'bu seçimin' deneme tahtasıymış gibi görülmesini gülünç ve anlamsız buluyorum.

Muharrem İnce, tabi ki aday olabilir; ancak kendisi yakın zamanda yaşamış biri olarak seçim sürecinin ülkede nasıl ilerlediğinin, sosyal medyanın ne denli acımasız olduğunun gayet de bilincinde olduğunu düşünüyorum. 2018 seçimlerinde benzer propaganda faaliyetlerini, dahil olduğu örgüt ile lehine gayet de iyi sürdürmüştü. Aday olan kişinin bu sataşmaları göze alması gerekiyor.

Şu an ülkede siyaset yapılabilecek bir sistem yok. Gerçekten siyaset yapmak amacı olan biri kanımca bu süreci bekleyip, destek verip akabinde oluşacak uygun ortamda elinden geleni yapmalıdır ki kendi doğru seçmen sayısını böyle bir ortamda çok daha rahat görebilsin. Muharrem İnce üzerinde şu an öyle bir belirsizlik hakim ki, oy oranını tahmin etmek diğer adayların oy oranlarını tahmin etmekten çok daha zor. Bu seçimin böyle bir muğlaklığı kaldıracağını sanmıyorum. Yorulan, yıpranan, zorbalığa maruz kalan biziz, 555 bin 980 tl ödeyip aday olan herhangi biri değil! O yüzden gerçekten değişiklik isteyen adayların, seçmenlerin mantıklı olup, geleceğe dönük aksiyon alması gerekiyor.

Yarın adaylıklar için son gün ama gördük ki saatler içinde dengeler değişebiliyor :)
Görüşme olursa ben Muharrem İnce'nin adaylıktan çekileceğini düşünüyorum.
0
lüzumsuz adam
(28.03.23)
ben sizin gibi düşünenlerin derdini anlamıyorum. kardeşim bırakın bi önce adam kaybetsin. sonra ne yapıyorsanız yapın. bizim normalleşmeye ihtiyacımız var önce. şu an ideooloji falan kalmadı zaten. o kadar kutuplaştık ve sistem o kadar kilitlendi ki bildiğin cumhuriyetçiler-demokratlar gibi kaldık.

ben ciddi anlamda erdoğan ve ali babacan arasında bile olsa gidip ali babacan'a oy veririm ki siyasal islam hayatımda en nefret ettiğim şeydir. sağcı da olsa bi değişim yaşansın ya yeter abi.

oy alma potansiyeli kimin yüksekse o kazansın. bu seçim anormal bir seçim. onu seviyorum bunun kaşı gözü güzel seçimi değil. değişim için ne gerekiyoorsa yapma seçimi.
0
bohr atom modeli
(28.03.23)
Tam tersine inceye yapılan bir pohpohlama var. Oyları böldüğü için aslında çok büyük tepki çekmesi gerekirdi çünkü oyları bölmek şuan yapılması gereken son şey. Cumhur ittifakının hali ortada. Kazanması demek bizler için, çocuklarımız için ölüm demek, hapis demek, eğitimsizlik, cahillik demek.
Şuan oyları böldüğü halde bir grup tarafından çok destekleniyor. Tüm ak parti trolleri inceyi destekliyor şuanda. ne kadar çok oy alırsa cumhur ittifakının o kadar işine geliyor bu durum.
İnceye giden her oy, ak partiye atılmış gibi.
Bunun karşısında inceye yapılan millet ittifakına katıl baskısı çok masum. Gerçekten gerekli. Çünkü ince oyları böldüğü için kk 1 puanla falan kaybederse o zaman ortaya çıkan görüntü çok korkunç olacak.
0
zimbirik
(28.03.23)
(4)

1,20 den kredi çekilir mi?

respect
Ziraat bankasına bakınca öyle gösteriyor bilmiyorum veriyorlar mı ama çekilir mi?Var mı konut kredisi çeken?
Ziraat bankasına bakınca öyle gösteriyor bilmiyorum veriyorlar mı ama çekilir mi?

Var mı konut kredisi çeken?
0
respect
(27.03.23)
Verseler çekilir tabi de vermiyorlar. 200-300 bin civarı veriyorlardı en fazla, o paraya da ev değil odasını bile alamıyorsun.

Ben geçenlerde Akbank'tan 1,81'den çektim, hayat sigortasız. Bulabildiğim en uygunu oydu.
0
plutongezegendegilmi
(27.03.23)
alabiliyorsan çekilir tabi, size bedava para vermeleriyle eş değer.
0
FAtE
(27.03.23)
Çekilir neden çekilmesin. Sıfır konutlar için 0,99'dan da veriyorlar. Uzun yıllar daha uygun kredi faizi göremeyeceğiz bence bunlar son şanslar artık.
0
Lethe
(27.03.23)
Sıfır konutta 2 milyon altı evlere düzgün miktarda kredi çıkıyor. Yoksa verdikleri 300bin falan. Komik rakamlar
0
Mcfly
(27.03.23)
(2)

Git - Repo Değiştirmek

tchuck
proje gitlab'de,gitlab hesabını kapatıp github'dan devam ettireceğiz projeyi (benle alakalı olmayan sebeplerden).ubuntu sunucu da, direkt gitlab'deki projeden pull ederek çalışıyor. sorum şu: ben bu değişimi en temiz nasıl yapabilirim?mevcuttaki projeye hiç dokunmdan sadece adres değişikliği yapmak
proje gitlab'de,
gitlab hesabını kapatıp github'dan devam ettireceğiz projeyi (benle alakalı olmayan sebeplerden).

ubuntu sunucu da, direkt gitlab'deki projeden pull ederek çalışıyor.
sorum şu: ben bu değişimi en temiz nasıl yapabilirim?

mevcuttaki projeye hiç dokunmdan sadece adres değişikliği yapmak istiyorum. mevcut projede, gitte izlenmeyen storagelar vs. bulunuyor, hlaiyle bu değişim esnasında onları kaybetmekten falan da korkuyorum.

bu değişimi nasıl yapmalıyım?
gitlab hesabına bağlı olan projeyi, githubdan devam ettireceğim özetle.
0
tchuck
(23.03.23)
nuisance
(23.03.23)
Github'ın import tool'u baya temiz, bi ona bak istersen: docs.github.com
0
plutongezegendegilmi
(23.03.23)
(1)

Bana Monster marka oyun bilgisayari linki yollar misiniz?

johndoe001
Selamlar,Acaba bana monster marka guzel bir oyun bilgisayari onerir misiniz, konfigurasyonlardan pek anlamiyorum. Butce en fazla 35000 ama daha asagisi daha makbul elbette. Tesekkurler.
Selamlar,
Acaba bana monster marka guzel bir oyun bilgisayari onerir misiniz, konfigurasyonlardan pek anlamiyorum.

Butce en fazla 35000 ama daha asagisi daha makbul elbette.

Tesekkurler.
0
johndoe001
(22.03.23)
Ben kardeşe şundan almıştım, kendim kullanmadım ama baya severek oynuyor:

www.monsternotebook.com.tr
0
plutongezegendegilmi
(22.03.23)
(6)

stackoverflow'da neden iplenmiyorum?

sir gawain
şimdiye dek üç soru sordum. aldığım yanıt sayısı 0. sorularım mantıklı, açıklayıcı bir dille yazılmış sorular. kod örnekleri, ekran görüntüleri vs. içeriyor ve çok yaygın dillere ilişkin sorular. daha önce aynısı sorulmuş mu diye bakıyorum da açarken. ama kimsenin salladığı yok. bir şey mi kaçırıyor
şimdiye dek üç soru sordum. aldığım yanıt sayısı 0. sorularım mantıklı, açıklayıcı bir dille yazılmış sorular. kod örnekleri, ekran görüntüleri vs. içeriyor ve çok yaygın dillere ilişkin sorular. daha önce aynısı sorulmuş mu diye bakıyorum da açarken. ama kimsenin salladığı yok. bir şey mi kaçırıyorum yoksa burası genelde böyle bir yer mi? cevaplar zaman içinde mi geliyor?
0
sir gawain
(22.03.23)
belki konuya hakim birisi denk gelmemiştir çok spesifik bir soruysa, ben ne soru sorsam zamanında 2-3 saat geçmeden 4-5 kişiden cevap geliyordu, bayağıdır kullanmıyorum.
0
gule gule
(22.03.23)
stackoverflow yillar once bitti. ben universitedeyken bile dogru durust ise yaramiyordu.

su an en iyi yer google groups (kapanacakmis :( ) ve eger uygun bir subreddit bulabilirseniz reddit
0
aguen
(22.03.23)
genelde ilk 4 saatte gelir cevaplar da çok spesifik ya da karmaşık konuysa, mesleki bişeylerle alakalıysa cevap verilmiyor olabilir.
0
avatar is back
(22.03.23)
SO biteli baya oldu +1

Bi de cevap işinin bi algoritması var. Misal senin çok aşırı spesifik bi sorun var, ben ona cevap vermek için 1 saat harcıyorum, ama çok spesifik olduğu için 3-5 upvote anca geliyor. Repütasyon kasan biriysem mantıklı değil.

Onun yerine gidip daha genel, basit sorulara cevabı yapıştırır geçerim, daha çok upvote gelir.

Yani işte uzun uzun kod verdin, bunu yaptım ama çalışmıyor, niye? diye soruyorsan cevap gelme ihtimali düşük. Ama "X dilinde şunu nasıl böyle yaparım" diye sorarsan cevap gelme ihtimali daha yüksek.

Bi de tüm sosyal medya platformlarında olduğu gibi, kadın profili açarsan daha çok cevap geliyor :)
0
plutongezegendegilmi
(22.03.23)
haha son iki sorumda başıma geldi aynı durum. soru cevaplayanları gerizekalı gibi düşünüp ona göre yazdığım halde. benim özelimde sebepler şunlar

1- sorulan soru doğrudan bir veritabanı hakkındaydı benim. hatta o veritabanının proje yöneticisi adam ilk defa böyle bir senaryo duyuyorum bunu neden yapmaya ihtiyaç duyuyorsun dedi, herife sözde bilmesi gereken aracı anlattım :D

2- sorduğun soru giriş seviyesi bir adamın bileceği, hemen cevaplayabileceği bir soru olmayabilir. benim ikinci sorum bu şekildeydi. doğrudan benzer birşeyi yapmayan ve elini kirletmeyen biri cevap veremezdi. veremediler zaten. ilk 1 gün cevap gelmezse daha da gelmez muhtemelen. platform giriş seviyesi java bilen ve düzenli olarak yazdıkları her cevapta -20 oy alan hintli doldu.

chatGpt ile şansımı deniyorum şimdilik, bir bakabilirsin.

@pluton kadın niki yemiyor artık. has alman koydum, lokasyon germany yaptım cevap yok.
0
sarahkerrigan
(23.03.23)
buraya yazıp cevap alma ihtimalin daha yüksek :)
0
false pretension
(23.03.23)
(5)

bilgisayarın hızı teorik olarak ne ile sınırlı?

biseysorcaktim
başlık yanıltmasın, açıklamaya çalışayım.söz gelimi bilgisayar destekli çeviri yazılımları (google translate vs), çok hızlı şekilde çeviri yapıyorlar. bir sürü parametre olmasına karşın güçlü işlemcili sunucular bu çeviri işlemlerini kısaltıyor. ya da bilgisayar destekli görüntü üretme yazılımları ö
başlık yanıltmasın, açıklamaya çalışayım.

söz gelimi bilgisayar destekli çeviri yazılımları (google translate vs), çok hızlı şekilde çeviri yapıyorlar. bir sürü parametre olmasına karşın güçlü işlemcili sunucular bu çeviri işlemlerini kısaltıyor.

ya da bilgisayar destekli görüntü üretme yazılımları örneğinden gidelim, çevirye göre daha yavaş bir perfomans ile üretiyor, işlem maliyeti daha yüksek.

peki bu işlem süresini kısaltmak ne derece mümkün? gelişmiş algoritmalar ya da başka optimizasyonları gözardı ederek (daha doğrusu maksimum derecede optimize olduğunu varsayarak), sadece donanımsal olarak soruyorum.

yani elimizde çok güçlü bir sunucu var, bu sunucuları (tüm maliyetleri göz ardı ederek) arttığımızda dayandığı darboğaz teorik olarak ne olacak?

elektriğin iletilme hızı mı ya da ışık hızı ile mi ilgili olacak? cpu clock hızı mı?

basit bir soruyu karışık anlatmış olmak istemem, teorik olarak olarak bilgisayarın bir noktada bildiğimiz fizik kuralları çerçevesinde limitlendiğini düşünüyorum.

soruma super bilgisayarlar, kuantum bilgisayarlar (vesair de) dahil.
0
biseysorcaktim
(22.03.23)
Moore kanuna gore teorik limit islemci icine koyulan transistor miktari ile baglantili. bu miktar her yeni islemci ilerlemesi ile artiyor ama bir noktada transistor miktari islemci icinde isi tahliyesine yetmeyecek ve daha fazla transistor koyulamayacak. bu konuda "Moore's Law" bakabilirsin.

Bir baska limit ise islemci saati ile ilgili. islemci saat dongusu birim zamanda yapilacak islemi belirliyor. bu da elektrik hizi ile iliskili.

Ayrica islenen bilgide ulasilabilcek miktar da bilginin niteligi ile de ilgili. bilgi paralel veya seri olarak islenebiliyor mu bu cok onemli. bazi bilgi bir fonksiyona girip o fonksiyondan cikan bilgi baska bir fonksiyona girmesi gerekiyordur. bu seri bir islemdir. Ama diger taraftan bazi bilgi paralel islenebilir. yani bircok fonksiyon bir digerinin ciktisina ihtiyac duymadan paralel calisabilir. bu durum tamamen problemin niteligi ile ilgili. ornegin 1 cocugu 1 kadin 9 ayda dogurursa, yine 1 cocugu 2 kadin 4.5 ayda doguramaz. isin niteligi buna uygun degil, paralel bir islem degil. ama bircok matematik hesabi ayni inputa ayni output veriyorsa yani fonksiyonel bir problemse paralel olarak ele alinabilir.

paralel islemlerde islemci sayisini arttirmak ile ulasilan limit der artar, gunumuzdeki bulut sistemlerinin yatay olceklendirmesi bu sekilde tasarlanmistir. cok islem varsa, ve paralel islemlerse daha fazla islemci ile is/islemci seklinde cozulebilir. tabi bu durumda da limit dunyadaki islemci sayisi ve enerji miktari ile baglantili.

tabi bir de paralel islemlerde quantum bilgisayar kullanilmasi bir secenek. bu durumda birim zamanda islenilen bilgi miktari newton fiziginin kurallarindan cikarak quantum fiziginin kurallarina gore belirleniyor ve bunun matematiksel kanitina benim zekam yetmiyor, aklim almiyor.
0
emrahday
(22.03.23)
Verdiginiz örnekler genel olarak yapay zeka modelleri. Bu sebeple sizin verdiginiz ornekler icin darbogaz gpu oluyor. Gpu performansinin artmasiyla, bu modeller cok daha hizli calisacaktir.
0
ciagra
(22.03.23)
tüm complexity problemlerini optimal çözdüğümüz ve donanımsal olarak en güçlü makineyi yapmak istediğimiz yerde, 0 kelvin en üst limit. diğer deyişle termodinamik. termodinamiğin izin verdiği son noktaya kadar teorik olarak gidilebilir diye düşünüyorum.
0
gule gule
(22.03.23)
Algoritmaya uygun donanım kullanıldığında(örneğin bitcoin mining için özel üretim işlemci, yani ASIC’i hiç bir GPU geçemez) en temel limit ısı, yani iletkendeki direnç olmuş oluyor.

Duymuşsundur, Intel 10nm ürerim yapıyor sonra TSMC 5nm a geçiyor falan ve hız artıyor ya, bu git gide transistör ve devre boyutunun küçülmesi olayı.

Ne oluyor küçülünce? Direnç ve bundan kaynaklı ısı üretimi azalıyor çünkü direnç eşittir iletkenin katsayısı çarpı uzunluğu.

O boyutlara inildiğinde bir takım quantum etkileri ortaya çıkmaya da başlıyor ve limitleri bunlar belirlemeye başlıyor.

TSMC bu sene 3nm üretime başladı, Apple’ın yeni işlemcileri bununla üretilecek ve sırf bu küçültme sayesinde %30 performans artışı ve bir o kadar da tüketim düşüşü olması bekleniyor.
0
bk
(22.03.23)
Kuantum bilgisayar dediğin şeyin normal bilgisayardan çok bi farkı yok. Bu kadar yaygara, bu bilgisayarlar eğer yapılırsa, onun üzerinde çalışacağı teorize edilen "kuantum algoritmalar" yüzünden koparılıyor. Ama onlar da şu an saf spekülasyon yani, öyle bişey olup olmadığını bile bilmiyoruz. Ekşi'de yazayım bi ara bununla ilgili en iyisi.

Neyse, asıl söyleyeceğim o değil. Bu "algoritma optimize ama donanımsal limit" yaklaşımı mantıklı değil. Mesela herkes bahsetmiş işte "işlemciye çok transistör koyarsan daha hızlı çalışır" diye ama niye öyle olduğundan bahsetmemişler.

Sebep şu, transistörleri kullanarak matematik işlemi yapıyorsun diyelim. Toplama işlemi yapacaksan sana 5 tane transistör yeter. Ama çarpma işlemi yapayım dersen elinde 2 seçenek var:

1- İşlemci üzerinde tek tek toplama işlemlerini yapacaksın
2- Direkt çarpma işlemini yapabilecek bi işlemci tasarımı yapıp ona göre transistör koyacaksın

Yani bu "daha fazla transistör" mevzuunun altında yatan sebep, işlemcilere aynı anda daha "karmaşık" işlemler yaptırabilmek. Çünkü tek tek yaparsan, sonucu al, memory'e yaz, yeni veriyi işlemciye gönder vs. derken işlemci ile memory arasında çok fazla git-gel yapıyorsun. Bu git-gel dediğin şey de bakır kablodan elektrik geçmesi, o da vakit alıyor. Halbuki tek seferde çok daha fazla veri gönderip daha karmaşık işler yaptırabilirsen işlemciye, o bakır kabloda geçen vakti minimize edeceksin, bu da performans iyileşmesi anlamına geliyor. Çünkü bottleneck burası.

Mesela bu "5 nanometre, 3 nanometre" muhabbetinin temeli de bu. Bu işlemcideki transistörler arasındaki mesafe. Bu mesafeyi niye kısaltıyorlar? Niye daha küçük alana daha çok transistör sıkıştırmaya çalışıyorlar yani? Yayla gibi işlemci yap, sınırsız transistör koy. Olmaz, çünkü asıl sıkıntı o bakır kabloda geçen süre. Fiziksel olarak çok büyük işlemci yapsan bakır kabloda daha fazla vakit geçecek, memory'e ulan uzaklık artacak falan, yine işler yavaşlayacak epey.

Peki şunu düşün, diyelim biz bilgisayarda yapılan bütün işlemleri "toplama işlemi" seviyesine indirebilecek bi algoritma yazabildik. Bize trilyonlarca transistörü olan güçlü işlemciler lazım değil, 5 transistör işimizi görüyor. Çarpma işlemi yaparken, tek işlemciye karmaşık işlemler sığdırmak yerine, bir sürü işlemciye aynı anda toplama işlemlerini gönderip, sonucu da çat diye birleştirsek daha hızlı olmaz mı?

GPU teknolojisi üç aşağı beş yukarı böyle çalışıyor. Ama işte bu fiziksel modelde verimli çalışabilen algoritmalar belli, oyunlar, yapay zeka vs.

Peki bilgisayarda yaptığımız günlük işlemleri kategorize etsek, her işlem tipi için, o işlemde çok verimli çalışacak spesifik işlemciler kullansak ne olur? Grafik için ayrı kart / işlemci kullanıyoruz, e internet için de başka bi çeşit işlemci kullanalım, yazı yazmak için de başka kullanalım vs.

Eskiden mesela vardı böyle şeyler, virgüllü sayılarla işlem yapacaksan ekstra işlemci alıyordun falan. Sonra intel mevcut mimarinin sınırlarını zorlayana kadar bu yönde ilerledik, ama şimdi o mimarinin sonuna geldik. O yüzden üst paragrafta bahsettiğim yolda ilerliyoruz.

Misal apple'ın bu son çıkardığı M serisi işlemcilerin olayı temelde bu. Tek bir işlemci içinde, farklı işlerde özelleşmiş küçük küçük bir sürü işlemci var. Bu sayede intel'in 20-25 milyar transistörle yaptığı işi 15 milyar transistörle yapabiliyor.

Bu birden fazla "çekirdek" işinin de temeli buydu aslında. Yani tek bir çipi büyütmek yerine, oraya bir limit koyup, birden fazla çipte aynı anda işlem yapıp, sonuçları birleştirmek daha iyi bir yöntemdi. Ama o çekirdekler aynıydı ve "general purpose" idi, şimdi onları da özelleştirmeye başladılar.

Yani bilgisayarda yazılan kodun algoritması ne olursa olsun, onun nasıl derlendiği ve işlemcilerde nasıl işleneceği de bir "algoritma", ve baya son 10-15 yıldır işlemci teknolojisi "donanımsal limit"ler üzerinden değil, daha iyi algoritmalar geliştirilmesi sayesinde ilerliyor. Darboğaz buydu çünkü.

Bundan sonrası için asıl atılımın, intel'in 34590384 çekirdekli / transistörlü işlemcilerinden değil, spesifik olarak üretilen ve ona göre kodu yazılan işlemcilerden geleceğini düşünüyorum. Misal şu an "network on a chip" baya popüler bi konu, bir sürü farklı işlemcinin aralarına nasıl verimli konuşabileceğini çözmeye çalışıyorlar. Burada ilerleme olursa baya ilginç şeylerle karşılaşabiliriz.
0
plutongezegendegilmi
(22.03.23)
(3)

Ankara’nın en iyi spor salonu

pilot monitoring
neresidir arkadaşlar? Fiyat ve lokasyon önemsiz. Teşekkürler…
neresidir arkadaşlar? Fiyat ve lokasyon önemsiz. Teşekkürler…
0
pilot monitoring
(21.03.23)
Base güzel Çayyolundaki.
0
plutongezegendegilmi
(21.03.23)
ankara şehir klübü
sheraton
sports international (bilkent)
0
kirby
(21.03.23)
ankara şehir klübü 2 yıl önce kapandı
0
mirty
(22.03.23)
(1)

yurtdışı seçmen olarak mv için oy kullanabiliyor muyum?

avatar is back
yoksa sadece cb pusulası mı verilecek bana? mv için de kullanacaksam hangi şehrin vekilini seçeceğim?
yoksa sadece cb pusulası mı verilecek bana? mv için de kullanacaksam hangi şehrin vekilini seçeceğim?
0
avatar is back
(21.03.23)
Herhangi bir şehrin seçmiyorsun, yurtdışı oyları şehirlerin nüfusuna / oy sayısına göre dağıtılıyor.
0
plutongezegendegilmi
(21.03.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.