Giriş
(7)

Boğaziçi felsefe yüksek lisans

ajora
Bilgisayar mühendisliği mezunuyum, felsefi altyapım lisansta aldığım "Felsefeye Giriş" dersinden ibaret; hiç yok desek yeridir yani (analitik düşünce anlamında fena sayılmam; sadece Kant ya da Hegel'in ne dediği hakkında bilgim yok). Felsefe mezunu olmayanlar için yüksek lisans programının ilk senes
Bilgisayar mühendisliği mezunuyum, felsefi altyapım lisansta aldığım "Felsefeye Giriş" dersinden ibaret; hiç yok desek yeridir yani (analitik düşünce anlamında fena sayılmam; sadece Kant ya da Hegel'in ne dediği hakkında bilgim yok).

Felsefe mezunu olmayanlar için yüksek lisans programının ilk senesi lisans dersleri aldığınız bir hazırlık yılı oluyor. Buna güvenerek başvurmak istiyorum bölüme ama böyle bir hazırlık yılı mevcut olmasına rağmen felsefe mezunu olmayan adaylardan yine de elle tutulur bir altyapıya sahip olmaları bekleniyor mu, bilmiyorum. Mezun, hâlihazırda okuyan ya da yazılı/sözlü sınavlarına girmiş olan varsa eğer, bilgilendirebilirse çok iyi olur.
0
ajora
(02.05.21)
Mesela ODTU'de felsefe, tarih sosyoloji vs mezunlarini alip bilimsel hazirlik okutuyordu, ki bu bahsettigim ornekler ODTU (yani ayni fakulte) mezunuydu.

Basvurun tabi ama bilgisayar muhendisiligi mezunu olarak bir sansiniz oldugunu dusunmuyorum. Hele Bogazici ya da en azindan yakin seviyede bir okul mezunu degilseniz. Zira diger adaylar sizden daha guclu olacak.
0
hot potato
(02.05.21)
Ben 6 sene önce yaptım bunu. Sonra tek dersten lisansı uzattığım için devam edemedim ama süreci anlatayım.

odtü ve boğaziçinden hocalara mail attım. Dedim şöyle bir konu var, bunun üzerine çalışmak istiyorum, ne dersiniz diye. Okula falan davet ettiler, 3-4 saat oturup konuştuk.

Bilgisayar mühendisliğinden birinin gelmesini olumlu karşıladılar. Hatta o zaman bi kaç doktora öğrencisi de vardı aynı şekilde, duyulmamış bir şey değil.

Genel olarak neyi ne kadar biliyorum diye sorular sordular, çok zorlayıcı değildi. Ama bilimsel hazırlık muhtemelen yorucu olur, öyle işle falan birlikte gitmez. Çünkü 4 senelik eğitimi 1 seneye sıkıştırmaya çalışıyorlar, bir de alan dışından gelince ekstra çalışmak lazım. Ama ciddi bir çalışmayla olur gibi görünüyordu bana.
0
plutongezegendegilmi
(03.05.21)
cevre mühendisligi mezunu arkadasim su an felsefe alanında profesör olmak üzere. oluyor yani ama bogazici felsefede yl a başlamak icin bogazici felsefe lisans ögrencisinin bilgisine sahip olmak erekiyor. kant hegel kimmis bilmiyorum diyorsaniz o iş bozok üniversitesinde bile olmaz.
0
spivak
(03.05.21)
belki zaten biliyorsunuzdur ama boğaziçi ve odtü'de bilişsel bilim diye bir program var, bilgisayar mühendisliği ve felsefeyi bir araya getirebileceğiniz çalışmalar yapma fırsatınız olur diye düşünüyorum bu programa başvurursanız. bilişsel bilim yüksek lisansına alınmanız da felsefeye göre daha kolay olabilir.
0
vacigok
(03.05.21)
Teşekkürler cevaplarınız için.

Bilişsel bilim ilk denk geldiğimde heyecanlandırmıştı; biraz araştırdığımda çok da içine çekmedi. Oraya küçük bir ön hazırlıkla çok daha rahat girebilebileceğimi düşünüyorum ama önceliğim felsefe.

Boğaziçi felsefe lisans öğrencisi kadar bilgiye sahip olunması gerektiğini zannetmiyorum yüksek lisans için, öyle olsaydı bir sene hazırlık yılı okutmazlardı.

@plutongezegendgilmi felsefi altyapınız ne düzeydeydi peki? Çalışmak istediğiniz konu akademi için yüzeysel mi kalıyordu mesela?
0
🌸ajora
(03.05.21)
Ya benim çalışmak istediğim alan language of thought ve symbolic systems'tı. Biraz da CS altyapısına yönelik konular olduğu için işin matematik tarafında rahattım, felsefe tarafında da en azından konuyla ilgili önemli makaleleri okumuştum mesela. Ama Hegel konusunda ben de çok şey bildiğimi söyleyemem. Yani özellikle hocalarla konuştuktan sonra 1-2 yıl ciddi çalışmam gerektiğini farketmiştim.
0
plutongezegendegilmi
(03.05.21)
Anladım. Ben de benzer şekilde category theory'ye ilgi duyuyorum ama öğretim üyelerinin ilgilendiği alanlar arasında olmadığından pek bir şey çıkacağını düşünmedim oradan.
0
🌸ajora
(03.05.21)
(3)

Köpeğim sineklerden çok korkuyor

plutongezegendegilmi
Normalde korkak bir hayvan değil, ama niyeyse bu büyük, çok ses çıkaran sineklerden deli gibi korkuyor.Demin salonda havlıyordu noluyor diye gidip bakayım dedim, uçan sineğe atarlanmış. Beni görür görmez de yatak odasına kaçıp yatağın altına girdi, çıkmıyor şimdi.Pencerelerde sineklik var, ama kapıd
Normalde korkak bir hayvan değil, ama niyeyse bu büyük, çok ses çıkaran sineklerden deli gibi korkuyor.

Demin salonda havlıyordu noluyor diye gidip bakayım dedim, uçan sineğe atarlanmış. Beni görür görmez de yatak odasına kaçıp yatağın altına girdi, çıkmıyor şimdi.

Pencerelerde sineklik var, ama kapıdan balkondan giriyorlar yine. Bir de dışarıda yürürken üstüne sinek konsa falan umursamıyor, ama evin içinde olunca deliriyor.

Benzer bir durumla karşılaşan oldu mu daha önce? Nasıl çözdünüz?
0
plutongezegendegilmi
(30.04.21)
ari mari soktuysa hayvan korkuyordur. bu sorunu ben degil kendi cozdu benimki arilari agziyla yakalayip isirip olduruyor. sonra yere atiyor.
0
turbo sadık
(30.04.21)
arı sokmadı daha önce ya.
0
🌸plutongezegendegilmi
(30.04.21)
aynı durum benim kızımda var. vahşi köpekten, kediden korkmaz, minik sinek gördü mü basar yaygarayı.
0
cptxxx
(30.04.21)
(8)

02.29.2024’ün ingilizce okunuşu

esinikaybetmiscorap.
Bu tarihin okunuşunu rica edebilir miyim?Aynı zamanda 29.02.2024’ünde okunuşunu yazar mısınız? zaten konuşma dilinde bir şey farketmez değil mi?Teşekkürler.
Bu tarihin okunuşunu rica edebilir miyim?

Aynı zamanda 29.02.2024’ünde okunuşunu yazar mısınız? zaten konuşma dilinde bir şey farketmez değil mi?

Teşekkürler.
0
esinikaybetmiscorap.
(30.04.21)
February twenty-nine, twenty twenty-four da olur
0
ryhmer
(30.04.21)
ameriganlar 02.29.2024 şeklinde yazar ve february twenty-ninth twenty twentyfour diye okur.

ingilizler 29.02.2024 şeklinde yazıp, twenty-ninth of february twenty twentyfour diye okur.
0
co2s2
(30.04.21)
@gabe h coud and'i unutmussunuz, two thousandli okunacaksa and'de olmali 2024 icin two thousand and twenty four mesela. And tabi weak formla ən seklinde okunmali
@ryhmer zamaninda epey arastirdim ben onu tarihler hep ordinal number (1st, 3rd) ile okunmali, yazida February 29 gorsen bile february twenty ninth, may the second falan okunmali may two, february twenty-nine falan yanlis yani
0
neverletyougodown
(30.04.21)
Edit: 29.02.2024 için konuşuyorum. Diğerini de buna uyarla işle.


1-) February Twenty-Ninth, Two Thousand and Twenty-Four

2-) The Twenty-Ninth of February, Two Thousand and Twenty-Four

Ikisi de olabilir. Bunun haricindeki örnekler yanlış.

Edit 2: Neverletyou'nun da gönlünü yaptım ;)
0
perfectum
(30.04.21)
2006 -> two thousand six
2024 -> twenty twenty four

2000-2010 arası thousand ile sonrası twenty ile
0
co2s2
(30.04.21)
@co2s2 thousand'dan sonra and'ler unutuluyor, olmaz basarim sifiri:) Koylu gibi end diye okunmayacak tabi yazdim yukarda weak form ile ən

"2000-2010 arası thousand ile sonrası twenty ile" seklindeki genellemeniz yanlis
2008'i twenty oh eight diye
2017'i two thousand and seventeen diye de okuyabilirsin

Ama 2000 oncesi hep 2ser 2ser 1955 nineteen fifty five, 1066 ten sixty six falan thousand almaz
0
neverletyougodown
(30.04.21)
@co2s2 +1
0
plutongezegendegilmi
(30.04.21)
twenty ninth of february, two thousand twenty four.

en formal okunusu bu.

2006

twenty oh six diye okunur. oh'yu atlamayin. and degil.
0
baldur2
(30.04.21)
(1)

XML dosyası çekme

quickprop
Selamlar,Tedarikçi firma üzerinden xlm dosyasını verdikleri anahtar kodları ile çekip ticimax üzerinde bulunan siteye link olarak göndermem lazım. Ancak xml dosyasına nasıl ulaşacağım, anahtarları nereye nasıl yazacağım hakkında fikrim yok. YouTube üzerinden araştırarak da bir bilgiye ulaşamadım. na
Selamlar,

Tedarikçi firma üzerinden xlm dosyasını verdikleri anahtar kodları ile çekip ticimax üzerinde bulunan siteye link olarak göndermem lazım. Ancak xml dosyasına nasıl ulaşacağım, anahtarları nereye nasıl yazacağım hakkında fikrim yok. YouTube üzerinden araştırarak da bir bilgiye ulaşamadım. nasıl bir yöntem izleyebilirim?
0
quickprop
(28.04.21)
Örnek bir istek vermelerini isteyin firmadan. Çünkü şu haliyle ortada bir bilgi yok gerçekten.
0
plutongezegendegilmi
(28.04.21)
(2)

Sayfaya girildiğinde yazının o an yazılarak yükleme scripti

TATLIEKŞİ
Merhaba, Mesela bir metinin o an sayfaya girildiğinde sanki o an harf harf yazılmasını istiyorum.. bunun script kodu ve ya css le yapabilmemi sağlayan bir kod var mı?
Merhaba, Mesela bir metinin o an sayfaya girildiğinde sanki o an harf harf yazılmasını istiyorum.. bunun script kodu ve ya css le yapabilmemi sağlayan bir kod var mı?
0
TATLIEKŞİ
(28.04.21)
plutongezegendegilmi
(28.04.21)
@plutongezegendegilmi teşekkürler. :)
0
🌸TATLIEKŞİ
(28.04.21)
(3)

Is degistirmeli miyim ?

whatdoyouwantfromme
Istanbulda, IT sektorunde faaliyet gosteren 10-15 kisilik bir firmada calisiyorum, ilk isim ve yaklasik 2 yildir ayni firmadayim. Yazilim ekibi 3-4 kisiden olusuyor. Benden deneyimli sadece bir kisi var, takim lideri. mesleki anlamda oldukca parlak fakat kisisel olarak cok zor biri. 12-13 yasindan b
Istanbulda, IT sektorunde faaliyet gosteren 10-15 kisilik bir firmada calisiyorum, ilk isim ve yaklasik 2 yildir ayni firmadayim. Yazilim ekibi 3-4 kisiden olusuyor. Benden deneyimli sadece bir kisi var, takim lideri. mesleki anlamda oldukca parlak fakat kisisel olarak cok zor biri. 12-13 yasindan bir cocuk gibi dusunebilirsiniz. Calisma kosullari gunde 8 saat, baslangic ve bitis saatleri esnek. Bu acidan cok rahat, fakat sirketin rotasi tam olarak belli degil. Bazen kendime yapacak is bulamiyorum.

Ankarada bir savunma sanayi firmasindan is teklifi aldim, teklif ettikleri maas suanki maasimin %6-7 (700 - 800 TL) fazlasi. Yaklasik 300 kisilik bir firma ve cok hizli buyuyor. Calisma saatleri 8-18.

Sizce is degistirmeli miyim ?
0
whatdoyouwantfromme
(27.04.21)
iki alternatif arasinda ciddi farkliliklar var.
* birincisi istanbuldan ankaraya tasinmak istiyor musun?
* ikincisi benim gozlemledigim ankaradaki yazilim sektoru cogunlukla kamu agirlikli(savunma sektoru firmalari, telekom, turksat vs) sirketler ve bu sirketlere is yapan ufak yazilim evleri. istanbuldaki buyuk ozel sektore kiyasla hem kullanilan teknolojiler hem calisma ortami acisindan cok farkli. boyle bir degisikligi istiyor musun?
0
crucio
(27.04.21)
* Istanbulu seviyorum. Ankarada hic yasamadim fakat Istanbul'da hem deprem biraz tedirgin ediyor, hem de ev kiralari cok yuksek.

* Kullandigim dil ve kutuphaneler degismeyecek, fakat 7-8 yildir linux kullaniyorum, windowsta gelistirme yapmam gerektigi soylendi. Muhendis seviyesinde ortami tam olarak kestiremiyorum, kisilik olarak biraz gevsek bir insanim, uyum saglayabilir miyim emin degilim fakat mulakat yaptigim insanlar genel olarak kasinti tipler degildi.

Her iki konuda da tam olarak net degilim.
0
🌸whatdoyouwantfromme
(27.04.21)
Savunmada bildiğini de unutursun. İyi mühendis de kalmadı zaten. Çok istisna olarak bazı projeler fena değil ama onlardan birine denk gelmezsen geçmiş olsun. Ben 5 ay dayanabilmiştim ortama. "300 kişilik firma ve çok hızlı büyüyor" demenden şirketin BİTES olduğunu tahmin ediyorum. İyi bir firma değil bence.

Ankara İstanbul'dan ucuz, dolayısıyla maaş artışı harici de ekonomik olarak kârda olursun. Ama daha yolun başında "rahat olsun, parası şöyle olsun"dan ziyade kendini geliştirebileceğin projelere yönelmen daha iyi olur gibime geliyor. Para sonradan geliyor zaten.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.21)
(10)

Tam Kapanma ve Alkol Yasağı

biseysorcaktim
Haftasonu alkol yasaklarını mantıksız bulsak da sebep bulmaya çalıştık, sosyalleşmeyi artırır, alkol satmayan dükkanlar için rekabet bozucu bir etken falan filan. bunlar da mantıksız da, neyse konu bu değil. Peki 17 günlük tam kapanmada alkol yasağının ne mantığı var? Kime fayda sağlıyor bu? Mesela
Haftasonu alkol yasaklarını mantıksız bulsak da sebep bulmaya çalıştık, sosyalleşmeyi artırır, alkol satmayan dükkanlar için rekabet bozucu bir etken falan filan. bunlar da mantıksız da, neyse konu bu değil.

Peki 17 günlük tam kapanmada alkol yasağının ne mantığı var? Kime fayda sağlıyor bu? Mesela müteddeyyin kesimler alkol yasağını destekliyor mu? Benim çevremde muhafazakar insan olmasına karşın desteklenmiyor. Hani bir kesime şirin görünme çabası desem o da değil. Korona konusunda olumlu bir etkisi olduğuna inanmıyorum. Haramla helalle bir işi yok zaten bu adamların, dini bir sebep yüzünden alınan bir karar değil yani.

ee, neden bu yasak? sindirmek, korkutmak, yasaklara alıştırmak falan mı? o da makul gelmiyor.

edit: özetle şöyle sormalıydım: bu yasakların kılıfı nedir
0
biseysorcaktim
(27.04.21)
İktidar iyice sıkıştı anketlere bakılırsa baya bi seçmen kaybetti. Haliyle o mütedeyyin kitleye şirin gözükmek istiyor. Bu biraz da rövanşist bir tutum. 128 milyarın kuyruk acısını da çıkarıyor olabilirler. 23 nisandaki yasaklar da bu paralellikte. Aslında gizli bir sekuler, dinci savaşı
0
olaylar olaylar
(27.04.21)
Tamamen turizm gelirinden de olmamak için. Vaka sayısı düşmezse bu sene turizm geliri de olmayacak, bu da ciddi sıkıntı yaratacak.
0
palmtree
(27.04.21)
Saçmalık, başka bir şey değil.
0
roket adam
(27.04.21)
kazan kaynıyor, kurbağa ne olduğunu anlamıyor. şeriat bir günde gelmeyecek. kıyı kıyı gelecek. mahalle baskısıyla gelecek.

@palmtree : alkol yasağı ile turizm gelirinin ne alakası var?
0
co2s2
(27.04.21)
Zerre mantığı yok. Ramazan'da alkol satılmasın, bundan sonraki senelere de örnek olsun davranışı. Bugüne dek yasaklamamış olmalarına şaşırıyorum ben asıl.
0
wild honey suckle
(27.04.21)
İkinci paragrafa 17 günle başlayıp alkol yasağına geldiğiniz için biraz karışmış soru.

Alkol yasağının hiçbir manası yok. SIFIR. Tamamen şov, birilerine güzel görünme çabası, ne derseniz artık. Rekabet kısmı kılıfı.

17 günlük kapanma ise sayıları bir miktar düşürür mutlaka ama düşmese bile düşmüş gösterebilmek ve alınan tedbirlerin doğruluğuyla övünmek en büyük getirisi olacak. Çünkü gerçekten vatandaş düşünülseydi destek de açıklanırdı. Sonuç olarak kapanmanın ortalarına gelirken sayıların "düştüğünü" göreceğiz, sonuna doğru 5 binin altına düşecek, "koyulan hedefe" ulaşılmış olacak ve turizm için de ortam oluşmuş olacak benim anladığım.
0
infernal majesty
(27.04.21)
Abi konunun hükümetle dinle ilgisi yok, direkt devletle ilgisi var.

Devlet dediğin şey bir coğrafyada şiddet tekelini elinde bulunduran organizasyondur. Güçler ayrılığı vs. dediğin şeyin temeli, bu yapının fazla güçlenip düz insanın canına okumasının önüne geçmektir. Serbest, denetimsiz bırakırsan büyür, güçlenir ve insanları baskılar.

Biz (sadece TR değil, dünyadaki tüm insanlar olarak) bu mücadeleyi kaybettik. Bundan sonra ister alkolü yasaklar, ister vergi oranını %99 yapar, ister sokakta gezmeni engeller. Bunların hiçbiri için mantıklı bir gerekçeye ihtiyacı da yok, "öyle istiyorum kardeşim" dese ne yapacaksın?

Daha dün Almanya'da bir hakim, okullarda maske zorunluluğunu iptal etti, çünkü bununla ilgili milyon tane çalışma var, ve sonuçlar diyor ki maskenin hiçbir faydası yok. Noldu biliyor musun? Alman polisi hakimin evini bastı. Şaka değil, Almanya'da polis, aldığı bir karardan dolayı, sıradan vatandaşın bile değil, bir hakimin evini bastı. Orada durum böyleyken bizde ne olmasını bekliyorsun ki?

Hollanda'da sokağa çıkma yasağını protesto için 50 bin kişi sokağa çıktı bir ay önce, polis hepsini döve döve göz altına aldı. Ama George Floyd için millet sokağa çıkınca hiçbir şey olmamıştı. Bizdeki "bana kongre serbest, ama sana her şey yasak" anlayışından ne farkı var?

İnsanlar daha "sadece 17 gün" diye kendini avutsun dursun. Bundan sonra özgürlük falan yok. Devlet süt iç derse süt içeceksin, su içme derse su içmeyeceksin. Artık böyle. Geçmiş olsun. Baştan izin vermeyecektin.

İyi vatandaş rolü oynayıp "ama bilinçli olalım, ama virüs ühü ühü :'(" diyenlere ödül olarak yılda 1-2 gün sokağa çıkma izni verilir belki. Onlar oradan devam etsin. Sokakta maske takmayan adamı arayıp polise ihbar edenler vardı burada "ama kurallara uyacak kardeşim" diye. Al sana kural, sabaha kadar uyarsın artık.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.21)
benim asıl merak ettiğim
üreticiler nasıl bişey demiyor? veya içki ruhsatı olan yerler.

bir de dikkat çekmek isterim, alkol demek, alkol yasağı diye duyurmak bile uzaklaştırmak için. her şey söylemle, dille başlıyor. tentürdiyotun yanına bişey almıyorum. içki alıyorum. alkol laboratuvarda olur. içki sofrada olur hepimiz neden alkol diyoruz. amaaaan neyse.

plutongezegendegilmi+1
0
rewlack
(27.04.21)
dini, siyasi tarafini bir kenara birakacak olursak. ayni yasagi guney afrika'da uyguluyor. onlarin mazareti:

saglik sisteminin uzerindeki yuku hafifletmek.(alkol zehirlenmesi, alkollu kavga, alkollu kaza vs..)
0
buenosdias
(27.04.21)
rewlack
(28.04.21)
(29)

Erkeğin babalık testi istemesi

other half
Güzel giden, sorunsuz, kısacası normal seyrindeki ilişkinizde hamile kalıyorsunuz. Bunu öğrendikten sonra erkek babalık testi yaptırmak istiyor. Kadın buna çok bozuluyor ve teste izin vermiyor. Sizce kadın tepkisinde haklı mı? Erkeğin test yaptırmak istemesi normal mi? O kadının yerinde olsaydım boş
Güzel giden, sorunsuz, kısacası normal seyrindeki ilişkinizde hamile kalıyorsunuz. Bunu öğrendikten sonra erkek babalık testi yaptırmak istiyor. Kadın buna çok bozuluyor ve teste izin vermiyor. Sizce kadın tepkisinde haklı mı? Erkeğin test yaptırmak istemesi normal mi? O kadının yerinde olsaydım boşanırdım der misiniz?
0
other half
(27.04.21)
Boşanıp testi yaptırır testi de suratına çarpardim
0
carpenic
(27.04.21)
Bir şeylerin ters gittiği kesin. Bi taraf haklı tabi. Eğer kadın olarak haklıysam boşanırdım. Erkek tarafı isem de aklıma kurt düştüğü için boşanırdım
0
olaylar olaylar
(27.04.21)
carpenic +1
0
serbest gezen koala
(27.04.21)
erkek haklı. babalık testi erkeğin istemesine gerek kalmadan yapılması gereken bir test. güven, özellikle bu zamanda abartılan, içi boş bir kelime. ilişkide sadece kadın çocuğun kendinden olduğunu bilme lüksüne sahip. onlarca yıl sürecek maddi manevi sorumluluğu erkeğin üzerine yüklemeden bunu bilme hakkı erkeğe de tanınmalı.
0
nehara
(27.04.21)
erkek tarafını anlamak gerek. kimse sınanmadığı günahın masumu değildir diye bir söz var. insanlar 30 yıl boyunca babası olmadığı çocuğa bakıyor. çocuğa bakmak mesele değil 30 yıllık bir enayi yerine koyulmuşluğu öğrendiğin anı düşün. intihara bile sürükleyebilir.

bana güvenmiyor musun sevgilim diye sormak çok manasız. kimse kimsenin içinde ne olduğunu asla bilemez ve kimse kimseye kendi akıl sağlığı için %100 güvenmemelidir.

bence sorumlu bir eş çocuk doğar doğmaz kendi teklif eder. ben kadın olsam hiç düşünmem ve gocunmam.
0
bohr atom modeli
(27.04.21)
son yazanlara katılmıyorum. bir erkeğin çocuğun kendisinin olduğunu bilme hakkı olduğu kadar bir kadının da çocuk yapacak kadar güvendiği erkekten karşılıklı güven beklemeye hakkı var.

yakın zamanda reddit'te benzer bir gönderi görmüştüm, linkleri aşağı bırakıyorum. ne yazık ki evliliğin sonlandığı bir gönderi.

www.reddit.com
www.reddit.com
0
amugochi
(27.04.21)
boşanırdım. zaten test isteyebilecek bir erkekle değil evlenmek, flört bile etmezdim.
0
candide
(27.04.21)
Dışardan göz olarak: Evli değillerse erkek haklı.

Olaydaki kadın ben olsam: Benimle birlikte olan adam zaten nasıl birisi olduğumu bildiği için benden şüphe duymaz. İster evli olayım ister sevgili, bana sevgilim bu soruyu soramaz. Velev ki istedi, o testi yapar sonra münasip yerine sokardım bana güven duymadığı için.

Ancakkkkkk olması gereken: Bence doğumdan sonra zorunlu babalık testi mutlaka gelmeli. Kaç baba kendisinin olmayan çocuğa bakıyor kandırılarak. Müge Anlı, Esra Erol'da sürekli görüyoruz. Yani bence bu test kadın veya erkek tarafına bırakılmamalı. Her türlü ilişkide zorunlu test gelmeli bir an önce. Öbür türlü çiftlerin arasında yukarıda bahsettiğim gibi güven sorununu ortaya çıkarıyor
0
Hallegadola
(27.04.21)
Valla erkeğin babalık testi istemesi de tuhaf,

Kadının hiç sormadan bak babalık testi yaptırdım, babası sensin, bunu bilmek senin en doğal hakkın falan demesi de tuhaf benim için.

E herhalde yani şüphen mi vardı neden gittin yaptırdın?

Erkek isterse, kadın bozulmakta haklı.

Ama erkek, benim ailemde veya çevremde böyle böyle durumlar yaşandı, benim hayattaki en büyük korkum da bu, sana çok güveniyorum ama lütfen bir test yaptıralım diye anlatsa belki bir nebze yumuşatır ama iki ucu boklu değnek kadın her türlü bozulabilir.

Bir de benim anlamadığım bunu kadına niye söyler ki erkek? Şüphesi varsa çocuk doğunca bir saç telinden falan test yaptırsın, olmuyor mu öyle? Biraz sıksın dişini yani. Ne diye ortalığı geriyor.
0
ananiyimioguz
(27.04.21)
evli ya da değil, fark etmez. bir terslik bir şüphe var bu işte mutlaka. normal değil yani. resmen kadından şüpheleniyor adam. normal bir şey kesinlikle yok. ama boşanmak için de çok geç olabilir bence.

belki erkek de aldatıyordur, aynısının yaşamaktan korkuyordur. kişi kendinden bilir işi. ama kesinlikle sağlıklı bir durum değil.
0
roket adam
(27.04.21)
@nehara +1

Kadının bildiği şeyi erkeğin niye bilmeye hakkı olmasın? Adam kadına güvenmiyorsa başka sorunlar vardır, o ayrı bir konu, ama teste izin vermemesi hatalı bir davranış.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.21)
Ortada makul bir şüphe varsa erkek tarafı haklı, değilse büyük sıkıntı.

Konuşup, kafasındakileri öğrenmek lazım. Bazı insanlar geçmişte yaşadıkları olaylardan dolayı, bu tarz kanaatlere sahip olabiliyorlar. Çevresinde sıkıntılı durum çok olmuş olabilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.04.21)
Meslek hayatım içerisinde ilk boşanma davamı aldığımda müvekkilim erkek kişi ilişkilerinin senelerdir iyi gittiğini eşinin kendine karşı çok iyi olduğundan fakat bir gün eşinin tabletinden dizi izlerken bir google fotoğraflar bildirimi ile eşinin başka bir adamla olan fotoğrafına denk geldiğini belirtmiş ve çocukları için babalık testi yaptırmak istemişti şartları sağlayıp aracı olduk neticede 2 çocuğun da kendisinden olmadığı ortaya çıktı çocuklar 12 ve 4 yaşlarındaydı adam neredeyse kendini kesecekti.

Sonraki süreçlerde de şüpheli durumlarda ben müvekkillerime bu testi tavsiye ettim 4 defa babası farklı çocuk vakası ile karşılaştıktan sonra şimdi diyebilirim ki kendi çocuğum olduğunda eşim hastaneden taburcu olmadan o testi çoktan yaptırmış olurum.
0
apocalipy
(27.04.21)
Güven kontrole engel değil. Ben erkeğim ama benden de isteseler yok demem. Güzelce sebeplerini öğrenirim; konuşalım çözelim. Kadın tarafından bunu istemek de ne var ki? Ben otelde çalışıyorum ve neler görüyorum neler. Bu bir zorunluluk olmalı. Millet habersiz başkasının çocuğuna bakıyor. Bir kadından bunu isteyince boşanmak istemesine şaşıyorum. Korkacak bir şeyi olmayan al sana test ver bana bunun sebebini der. Konuşulur. Her şey konuşulmalı. Banka ekstrelerini göreyim, telefondaki mesajlara bakayım vs. Demek ki bir sebebi var. Ver baksın. "Aaaa güveni yok", "al bak ama bitiririm bu evliliği" demek saçmalık.
0
Amory Lorch
(27.04.21)
10 hafta dolmadan küretaj yaptırıp, materyalden DNA testi yaptırır ve sonucu suratına çarpardım.
0
pro9it9is9
(27.04.21)
apocalipy +1

erkek olsaydım ben kesin isterdim. karakter olarak çok şüpheci biri olmanın yanı sıra benim çevremde bile duyma mesafesindeyse bu olaylar, sanıldığından çok daha yaygın bir durum demek ki diye düşünüyorum. aynı şekilde evli erkeklerin de başka kadınlardan çocukları çıkıyor.

bence de hastaneden çıkmadan zorunlu test yapılmalı +1.
0
deartheodosia
(27.04.21)
Altında sadece çirkin imalar taşıyan bu talepte nedense hep erkek tarafıyla empati yapılıyor, kadının kırılacak onuru belli ki kimsenin umrunda değil. Hastalık derecesine varan bu denli şüpheci biriyle zaten evlenip ondan çocuk yapmazdım, evlendikten sonra karakter evrimi geçirip bu hale gelmişse ve benden böyle bir talebi olduysa o zaman da @pro9it9is9 +1. İnsan ilişkilerinde güven en önem verdiğim husus ve beni tanımasına rağmen bana güvenmeyen birinin sadece merhabalaşmak için dahi olsa hayatımda hiçbir sıfatla yeri yok.
0
kedimedi
(27.04.21)
Tek eşli bir evlilikte çocuğun başkasından olma ihtimali olamaz ki. Bunun tükrçesi bakayım beni aldatıyor musun kiminmiş çocuk demek.
Çok küçültücü bir davranış. O çocuğu aldırıp ardından dna testi yaptırmak ve adamın suratına çarpmak gerek ama ben bir anne olarak evladıma kıyamazdım.
0
cilekli pasta
(27.04.21)
bu testi soracak kadar şüphelendiğim bir durum varsa zaten evliliğin geçerliliği kalmamış demektir.

Kadına çirkin bir itham bu, beni aldatmış olabilirsin diye suçlamak direkt.

ki genelde erkek tarafından bakarım.

ha direkt şüpheleniyorsundur aldatıldığını ispat et, boşan
0
KaraSakall
(27.04.21)
Hamilelikte test yaptırmanın riskli bişey olduğunu duymuştum. Böyle bir şey de olabilir
0
cilekli krep
(27.04.21)
carpenic daha tartışma başlamadan bitirmiş bence.

tek eşli, sorunsuz ve güzel giden bir ilişkide erkek kişisinin böyle fikirleri varsa bi zahmet korunsun çocuk yapmasın.
0
aguen
(27.04.21)
bosanma filan demnmis ama evli olduklari bilgisine nereden ulastik onu anlamadim.

ilk is kurtaj. sonra zaten cok uzun surmez ayrilik gelir.
0
supergirl
(27.04.21)
nehara +1
bohr atom +1

kadınlar bundan zaten otomatikman emin olduğu için bu konuda erkeklerin çok fazla anlaşılabileceklerini sanmıyorum. ilişki mutlu gitsin veya gitmesin bence her erkeğin hakkı. hemen hemen her ilişkide güven konusunda onca tartışma yaşanabilirken babalık testinin bence tartışmasız yapılması lazım.
0
lesmiserables
(27.04.21)
boşanırdım, kürtaj yaptırırdım diyenlerin dünyadan haberi var mı acaba? hadi onu geçtim hiç mi ekşi sözlük'teki müge anlı başlıklarına bakmıyorsunuz? :)

kadın açısından evet güven kırıcı bir olay. bunu kabul ediyorum. ancak erkek tarafından bakınca da niyeyse çok haksız görmüyorum. erkeğin belli ki bir güven problemi var birlikte olduğu kişiye karşı. zaten burada avukat olanlar yazmış, benim de çevremdeki avukat arkadaşlarımdan böyle birkaç olay duymuşluğum var. üstelik 10+ yıl evlilikte ilk çocuk kendisinden iken 2. çocuğun başkasından olma gibi vahim durumlar bile var.

o yüzden erkeğin test istemesi kendince haklı, kendini bilen kadının buna bozulması da yine kendince haklı. teste izin vermemek bence hatalı bir hareket. izin vermemekte diretmek şüphe katsayısını arttırmaktan başka bir işe yarayacağını zannetmiyorum. izin vermeyip çocuğu tek büyütmek / kürtaj yaptırmak gibi sonuçlara kadar gider o iş. o yüzden ne olacaksa test sonucundan sonra olmalı. iş boşanma kısmına veya kürtaja geliyorsa orada oturup karşılıklı duygu paylaşımı yapılmalı. yani erkek neden böyle bir şey istedi, hangi durumlar yüzünden güven problemi oluştu bunlar üzerine konuşulmalı. kadın kendisine söylenenlere ikna olmadıysa boşanmakta da kürtajda da haklı.
0
amandil
(28.04.21)
Şüphelenen erkek olsam, çocuk doğduktan sonra saçından örnek alır gizlice yapardım. Kadının da onuru kırılmazdı.

Belki de çocuk doğunca tıpatıp babaya benzeyecek, teste de gerek kalmayacak.
0
John Bloor
(28.04.21)
O ilişki sorunsuz değildir
O test yaptırılır, adamın yüzüne çarpılır bir daha da görüşülmez.
Sonra karar verir kadın; doğuracaksa sağlam bir nafaka (eşi değilse bile çocuk içşin nafaka şart), ya da kürtaj.
Zaman kötü diye "sorunsuz" ilişki böyle piç edilmez. Sorunludur o...
0
SiyamkedisiZorro
(28.04.21)
evli olsaydim, kürtaj bosanma dna testi seklinde olurdu.
sevgili olsam, ayrilirdim yine.

ama erkeklere de hak veriyorum, neler var.

ama yapardim vs demek kolay.
0
Ley
(28.04.21)
erkek bunu durum dururken istemez.istiyorsa şüphelendiği mutlaka bir şey vardır.

evli olsam durup dururken niye babalık testi isteyeyim?ama yine de hoş değil tabi ki.
0
drako
(28.04.21)
başka adamların çocuklarına babalık yapan adamlar da eşlerinden şüphelenmiyorlar. onur kırıcı doğrudur ama ben nasıl istersin demezdim. sonunda boşanabilirdim tabi. duruma bağlı.
0
anais
(28.04.21)
(3)

Resmi tarihe inanıyor musunuz?

olaylar olaylar
Polemik olmasın diye fazla detaya girmek istemedim de siz anladınız.
Polemik olmasın diye fazla detaya girmek istemedim de siz anladınız.
0
olaylar olaylar
(26.04.21)
Evet inanıyorum.

Örneğin cumhuriyet dönemi tarihi uydurulduysa, fesli deli haklıysa vs. bunları yapan "güç" Osmanlı'nın başarılarını da örtmeye çalışmaz mıydı? (2 saatte dümdüz olan Lajos'u falan gayet iyi biliyoruz.)

Ayrıca inanmayanlar işlerine geldiğinde dış kaynakları örnek verirler, işlerine gelmeyince Türkiye'de tarihin "tek elden" yazıldığını söylerler. Saçmalık.
0
infernal majesty
(26.04.21)
"resmi tarih" tek bir şey olmadığı için hayır. hangi resmi tarih? kimin resmi tarihi? seninki mi komşununki mi?
0
harfitarif
(26.04.21)
Valla insanlar nelere nelere inanıyorlar, resmi tarihe de inanan çıkar, hatta sayısı da baya çoktur.

OECD anketlerinde okuduğunu anlama istatistiklerinde boşuna sonunucu olmuyoruz.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.21)
(16)

pandemiden dolayı kimseye yardım yaptınız mı?

buenosdias
fatura, kira, gıda yardımı gibi bugüne dek hiç yardım ettiniz mi?
fatura, kira, gıda yardımı gibi bugüne dek hiç yardım ettiniz mi?
0
buenosdias
(26.04.21)
Ben geçen aene hastanelere yemek gönderen bir grupla birkaç defa yemek göndermiştim doktorlara.
0
condom kurşunu
(26.04.21)
ibb askıda fatura sitesi üzerinden aile destek paketi kısmını kullanarak yaptım.
yardım söylenmez ama burada anonimiz diye şeyettim
0
juninho77
(26.04.21)
etmedim. sadece ramazan ayında fitre denen 100 tl ödeme yaptım bir yardım kuruluşu vasıtası ile. birde kurban bayramında afrikada kurban kestiriyorum (kesiyorlardır inşallah)
onun dışında kendime müslümanım sadece.
0
aslindasorunumpsikolojik
(26.04.21)
beni tanimadiginiz icin rahatca yazabilirim : bir ailenin 15 gunluk yemek, fatura, market ihtiyaclari ile yaslilarinin saglik masraflarini karsiladim. 5 aileye kurban eti dagittim, para sık sık veriyorum, hastane personeline cikolata ve kurabiye gonderdim. ramazan kolisi yardimi ... vs yapiyorum.
0
tunaktunaktun
(26.04.21)
Anonimligin verdigi rahatlikla yazabilirim. İssiz olmama ve aldigim son maaslardan kalanlari masraf cikarmadan idare etmeye calismama ragmen evet ettim. Ufak tefek seylerdi, daha cok olsaydi daha cogunu yapardim.
0
invictae
(26.04.21)
aynen yardım söylenmez ama yardım etmek için fikir arıyor olabilme ihtimallerine göre ve anonimlik ile söylüyorum, mahalle bakkalına gücüm yettiğince haftalık veresiye borcu ödüyorum
0
cometome
(26.04.21)
abb askıda fatura bakıyorum ara sıra.
0
plutongezegendegilmi
(26.04.21)
Biriyle hiç tanışmadığım iki aileye ciddi miktarda yardım ediyorum her ay, maaşım yatar yatmaz yolluyorum. Bir iki de başka fatura üstlendim. Ara ara ufak tefek şeyler de yapıyorum sağa sola. Keşke daha olsa daha yapsam. Gün bugün çünkü. Allah herkesin yardımcısı olsun.
0
latchet
(26.04.21)
tek yaşayan, .çocuklarının ilgilenmediği kanser hastası yaşlı bir teyze ile ilgileniyorum. diyeceğim şu ki; muazzam büyüklükte bir sosyal yardım tüketici kitlesi var, bilin istedim. özellikle belediyelerde; adam kaydını yaptırıyor yıllarca yardım alıyor herhangi bir süre sınırlaması yok. bu işlerin kovalayıcısı olmuş çok insan var. evini, yaşamını gözünüzle görmediğiniz kimseye yardım yapmayın, naçizane tavsiyemdir.
0
seyduna6687
(26.04.21)
Akrabalara destek oluyorum
0
euteamo
(26.04.21)
Pandemi başında Koltuk takımı,banyo tadilatı , yatak bazası için ayırdığımız bir bütçemiz vardı. Hanımla birlikte ona 1000 şuraya 1500 derken hepsini sıfırladık (pandemi kredisi çekmiştik ihtiyaç akçesi olarak dursun diye , onu da) Bu sene başında yine oluşturmuştuk alışveriş bütçesi onu da sanırım dibine kadar dağıttık. Hiç gözümde değil , bir sofraya bir tutam tuz olabiliyorsak ne mutlu bize. Taşı sıksam suyunu çıkarırım ,ben yine çalışıp kazanırım , hiç şansı olmayana bir damla destek olsak yeter hanımla bana.

Hiçbir yardımı kuruluş üzerinden değil, bizzat insanların eline,evine şeklinde yaptık. İşsiz kalan komşuma da pay düştü, hiç tanımadığım insan evladınada. Birde mansur başkanın dağıttığı yardıma destek olduk (İzmir'deyim ama i love you başkanım)
0
synax
(26.04.21)
eşi ölen bi akrabaya yardım + askıda faturada.
0
nuisance
(26.04.21)
Pandeminin basinda kocasi olen ve 4 cocugu olan bir yakinima her ay 500 tl gonderiyorum. Kocasinin sigortasından cocuklarina da yatanlarla beraber toplamda 1400 tl emeklilik maasi baglanmis. 4 cocuk ta ogrenci. Ay sonunu zor getiriyoruz ama esimle konustuk ve sanki sabit bir taksitmis gibi hic aksatmadan yardim etmeye karar verdik. Keske elimizden daha fazlasi gelseydi.
0
Kirmizibavul
(26.04.21)
Kiracılarımın kiralarını indirdim
Mart 2020 tarihinden bu yana her ay farklı bir aileye 150 liralık market çeki desteği sağladım.
Severek dinlediğim sanatçılara da elimden geldiğince destek sağladım.
0
paramolacak
(27.04.21)
Normalde yardımlar söylenmez tabii ama anonim olduğumuz ve biraz da belki başkalarını da teşvik edebiliriz diye söyleyeyim.

Her ay kendi faturalarima bakarken askida faturaya da göz gezdiriyorum mutlaka (İbb'ninki).

Onun dışında çevrede duyduğumuz kişilere birkaç ayda bir yardım yapıyoruz.

Hem kendim hem de erkek arkadaşım iş yerlerinde verilen ramazan kolisi ya da hediye kartlarını kullanmayız yıllardır; geldiği gibi başkasına gider. Oruç da tutmuyoruz biz, bunun iki yuzlulugunu yapmayalım bari diye düşünüyoruz.

Birkaç da dernek (özellikle köy okullarında okuyan çocuklar için) bağışı yapmisligim var şu süreçte. Eğitimde fırsat eşitliği için elimden geleni yapıyorum.

Yardım etmek için illa büyük butceler ayırmaya da gerek yok aslında, damlaya damlaya göl olur derler ki sahiden öyle. Hepimiz ufak yardımlarda bulunsak çok kişiye umut oluruz aslında.
0
fraise
(27.04.21)
Annem ve babam çok yaptı, normal orta halli aile, memur emeklisi ve ev hanımı eş. Arada beni de yardım ettiklerine katıyorlar, ben de ekliyorum.
0
Hallegadola
(27.04.21)
(27)

tam kapanma sizi gercekten mutlu etti mi?

bollocks44
ben serbest calisan bir baska deyisle projeden projeye calisan ve bu sekilde para kazanip yasamaya calisan bir bireyim.10 mayis - 10 haziran tarihleri arasinda calisip tamamlayacagim bir is vardi, bu kapanma ile birlikte proje iptal oldu. kapanma sonrasi projenin devam etme gibi bir durumu yok, bir
ben serbest calisan bir baska deyisle projeden projeye calisan ve bu sekilde para kazanip yasamaya calisan bir bireyim.

10 mayis - 10 haziran tarihleri arasinda calisip tamamlayacagim bir is vardi, bu kapanma ile birlikte proje iptal oldu.

kapanma sonrasi projenin devam etme gibi bir durumu yok, bir sonraki faz'a atlanacak direkt. projenin turkiye ayagi tamamen iptal oldu yani.

3000 euro civari kazanacagim paradan olmus oldum. belki covid'den olmeyecegim ama acliktan olecegim. bu parayla 4 aydir odeyemedigim birikmis kiralarimi, kredi ve kyk kredi taksitlerimi, kredi karti borclarimi odeyecektim. simdi hicbirini odeme sansim kalmadi. boyle bir is senede bir kere, sansliysam iki kere denk geliyordu. yani yil boyunca benzer isler yapip cebime yuz binleri koymuyordum.

oh, sonunda kapandik cok iyi oldu diye dusunenler kendi rasyonel dogrulari cercevesinde mi yorum yapiyorlar yoksa calismadigi takdirde eline para gecmeyecek insanlari da dusunerek mi? zira az once cumhurbaskani tam x y z disindaki tum sektorler faaliyetlerine ara verecekler dedi, e peki para? maaslarini alacak mi bu insanlar? hayir.
0
bollocks44
(26.04.21)
Onu arkasi dusunulmeden alinmis kararlar. Cep delik cepken delik, keyfimiz pasada yok.
0
brkylmz
(26.04.21)
başka türlü bu işin çözülmesi imkansız. birileri öleceğine birileri aç kalsın daha iyi modunda devlet. doğruluğu tartışılır tabii kişiden kişiye ama ben doğru buluyorum. pandemi 1.5 senedir devam ediyor, geçen yıl nisanda belki evet ciddi bir problem yarattı ama 1.5 sene geçtikten sonra herkes artık maddi durumunu böyle kararlar olursa ne yaparım diye ayarlamalıydı.

hindistan olmaya gidiyorduk yani. ha hükümetin yaptığı şeyler doğru mu genel olarak yanlış, kongreler, vesaire şu bu. onu da ayrıca sorgulamak lazım tabii ki. ama devlet yapamadı da halk çok mu ayak uydurdu. bayramlaşmalar olsaydı ne hale gelecektik kim bilir. millet namaza gidiyor hala resmen.
0
roket adam
(26.04.21)
ya çok temel bir şeyi yapamadı devlet,

süphelendiğine test yap,
pozitif çıkanı kontrol et,

bunu yapamadı devlet. yok yani. bunu kontrol edemedi. o sebeple hayır tam kapanma falan kimseyi mutlu etmez.
0
duyurukullanıcısı
(26.04.21)
hayır etmedi. beni iş olarak etkileyen bir durum yok neyse ki, hatta o anlamda avantajlıyım bile diyebilirim.

ama mesai saatlerim ve yasak saatlerinin saçmalığı yüzünden sevdiğim insanları aylardır göremiyorum, bir ay daha eklendi durduk yere.

açlıktan değil ama hasretimden öleceğim galiba.
0
south park in kapusonlu uyesi
(26.04.21)
Tam kapatma var ama destek para vs yok. Aşılama olmadığı sürece faydasız bi olay. Nereden baksan sıkıntılı bi süreç olacak
0
Take it away honey
(26.04.21)
benim kardesim bir patron sirketinde calisiyordu, 3 haftalik kesinti olacakmis maaslarindan. ne anladik bu kapanma isinden simdi?
0
🌸bollocks44
(26.04.21)
tam kapanma isteyenler ya 25 yas alti kesim, ya normalde de evden cikmayan sosyal hayati olmadan mutlu olan insanlar ya da parasi pulu olup bahceli evlerde falan yasayanlar bana kalirsa. milletin sagligindan cok turizm dusunulerek verilmis bi karar ayrica. hazirandan eylul ayina kadar rahat oluruz cunku tatil zamani para girmesi lazim, otellerin dolmasi lazim. sonra yine eve kapaninlar baslar. bunun sonu yok ben anlamsiz buldum karari. evde kaldigimizla kalicaz - psikoloji bozulacak, millet haziran itibariyle borc icinde yuzecek - sonunda da bi sey degismeyecek
0
Kittie
(26.04.21)
Oyunda pausea bastık. 17 Mayıs'ta yasaklar bitecek 10 Haziran'da yine aynı vaka sayıları.
0
sumuklurakun
(26.04.21)
Beni mutlu etti. Maaş desteği alamayacak olanlar için elbette kötü ama okumuşu da okumamışı da cahil ülkemde insanların zorla evine sokulması gerekiyordu.
0
ruhen hastayim ben
(26.04.21)
Çevremde o kadar çok vaka duyuyorum ki (kendim de dahil, şu anda Corona hastasıyım) ve içlerinde o kadar ağır geçirenler var ki bu gidişe bir şekilde müdahale edilmesi gerekiyordu.

Serbest bırakınca herkes suyunu çıkarıyor. Evet insanlar maddi olarak çok etkileniyor ve buna da bir çözüm bulunması gerekiyor ama önlem alınması şarttı.
0
fraise
(26.04.21)
değişen bir şey olmadı bana eyds vardı o ertelendi kötü oldu. mutlu yada mutsuz bir hissim yok
0
basond
(26.04.21)
Kapanmanin uygun bir karar oldugunu dusunuyorum.


Fakaaat... Hicbir destek paketi aciklanmadi. Hos aciklansa da guzel ve yalniz ulkemizin halka, esnafa olan destegini(!) Biliyoruz zaten.

Kapanma beni mutlu eder, ama bu sekliyle asla degil. Ben zaten issizim, son maaslarimdan kalan uc bes kurus parayi bitirmemeye calisiyorum zaten benim icin cok da onemli degil. Ama persembeden sonra bes kurussuz kalacak cok aile var, ve icim aciyor. Bu insanlar kiralarini nasil odeyecek? Faturalarini kredilerini nasil odeyecek? Alisveris yapip kendinin, coluk cocugunun karnini nasil doyuracak?!

Boyle desteksiz atilan kararlar... Nasil vicdanlarina sigdirabiliyorlar...
0
invictae
(26.04.21)
asla mutlu etmedi. evden çalışıyorum tuzum kuru gibi gözüküyo ama dışarı çıkamamak kötü baya.
0
jelly bear
(26.04.21)
Mutlu değilim elbette ama olması gereken buydu. 17 Mayıs sonrası da çok önemli. Birden salarsan kısıtları hiçbir anlamı olmaz.
0
himmet dayi
(26.04.21)
Zamaninda burada "cumhuriyeti tarihinin en büyük yardim paketleri bunlar, devlet su an covid en iyi yöneten devlet" kimi komik şeyler yazan arkadaşlara sormak lazim. Ayri konu o arkadaşlara göre Çin'den kaçan üretim Türkiye'ye geliyordu, Türkiye dövizi indiriyordu falan filan. Bayadir yazmiyor, saklaniyor olabilirler.

Maalesef Türkiye'yi gelismis ülkeden ayiran da bu. Tam kapanma olmali ama tam kapandik ac kalirsan kal banane kadar saçma düşünce olamaz. Devlet buna yardim etmeyecekse neden var, neden vergi aliyor?

Ya süresiz izin yasal yapan devletten daha ne beklenir ayri konu.
0
logisticsmanager
(26.04.21)
Tam kapanma gerekli miydi, bilmiyorum. Benim açımdan değişen; Haftaya 5 gün boyunca 9-5 gidecektim. Tam kapanma ile en fazla iki gün gideceğim.


Bunun dışında değişen bir şey olmadı. Mutlu oldum mu sorusuna cevap veremem açıkçası.
0
put it in your appropriate place
(26.04.21)
Ya para muhabbetini geçiyorum, yolda dümdüz yürümen yasak. Adam gelip hesap soruyor "sen benden izin almadan nasıl kafanı dışarı girdiğin delikten dışarı çıkarırsın" diye, üstüne para cezası yazıyor. Millet de bunu normal, hatta haklı bulup, bulmayanları cehaletle suçluyor. Böyle bakınca az bile yapıyorlar diyorum, zam vergi yolsuzluk şu bu geçtim, ben olsam oy haklarını falan da alırdım ellerinden, covid movid bi bahane her türlü bulunur.

Her şeyi geçtim ortada bir veri yok. Devletin verdiği bi rakam var, şu kadar kişi öldü diye, ama doğru mu, gerçek mi, ayrıntıları ne vs. hiçbir fikrimiz yok. 1 seneyi geçti bu bilgiye doğru düzgün erişimimiz yok. Gerçekte ne olup bittiğini bilmiyoruz. Sadece medya korku pompalıyor, insanlar da kafayı yiyor ekran başında.

Doğru düzgün veri paylaşan bir UK var ona bakıyorum, 15-64 yaş grubuna excess death rakamı toplamda 10 bin. Şaka değil, 10 bin kişi, 60 milyon nüfusu olan ülkede yüzde 0.02'den az ediyor. Kaldı ki buna nüfus artışı dahil mi onu da bilmiyoruz, belki bu bile yok. (Virüsten ölüp biten İspanya için de durum benzer, toplamda 5 bin kişi. Oranın nüfusu da yaklaşık 50 milyon, yüzde 0.01, merak edenler için link: excessmortality.shinyapps.io )

Yani olay şu, hastalık yaşlılara etki ediyor. Yaşlıları koruma altına alırsın, zaten emekli maaşları falan da var, ama onun haricinde bütün ülkeyi kapatıp milleti sefalete mahkum etmenin, yolda yürümelerini bile yasaklamanın mantıklı hiçbir gerekçesi yok.

Başından beri düşündüğüm ve aksini gösteren bir kanıt bulamadığım şey, devletlerin covid'i bir bahane olarak kullanıp kişisel özgürlükleri (ve insanların ekonomik güçlerini) yok etmeye çalıştığı. "Çocuklar porno izliyor" diyip nasıl tüm interneti yasakladılarsa aynı şeyi yapıyorlar, millet de izliyor avel avel.

Edit: covid geçirdim. Evden çalışıyorum, ekonomik anlamda bana giren çıkan yok. İnsanların bu kadar kolay kerizlenebiliyor oluşuna sinirliyim.
0
plutongezegendegilmi
(26.04.21)
ekonomik anlamda insanları çok olumsuz etkileyecek bir karar oldu. ama diğer taraftan geçen hafta izmir folkart'ın altındaki 3 meyhanede gündüz 16:30 civarı tıklım tıklım doluydu. iğne atsanız yere düşmeyecek şekilde içip oynuyordu insanlar. bir beş dakika donup kaldım, izledim, bunların sorumsuzluğu yüzünden kaç insanın canı yanacak diye düşündüm. gerçekten paralize oldum, gidip olay falan çıkarasım geldi. eleştirmeye gelince herkes kongrelere atıp tutuyor ama kendilerine gelince yok ev partileri, yok maskeyi ciddiye almamalar...böyle o kadar çok kişi var ki sorumsuz, başkalarının yaşam hakkına saygı duymayan, bencil...önemli ölçüde bu insanlar yüzünden şu anki durumda sizin gibi kişiler zaten. çok geçmiş olsun. umarım en kısa zamanda bambaşka bir proje çıkarda telafi edilir bu durumunuz.
0
Phoebe
(26.04.21)
Phoebe +1
Şu durumdan nasıl çıkacağız, insanlar nasıl geçinecek, karnını doyuracak bilmiyorum. Ama bilinçli sandığım insanlarda bile öyle bir gevşeklik var ki "ya ne olacağıdı" demek istiyorum ağzımı yaya yaya.
0
kobuzchu kiz
(26.04.21)
bollocks44 gecmis olsun hocam asla mutlu degilim korona yetti artik sirf asiya ulasamiyoruz diye bizi eve kapatiyorlar . en basta yapilacakti o kapanmalar o zaman kimsenin itirazi yoktu. ama simdi bir sene sonra hicbir manasi yok bikti insanlar coktu artik.hem ekonomik anlamda hem planlarin yatmasi anlaminda.
0
camene87
(26.04.21)
bu arada yorum yapan arkadaşlar çevrelerinde ailelerinden, sevdiklerinden vefat eden var mı onu da paylaşırlarsa sevinirim. bu yorumda çok fark ediyor çünkü, evde oturup her türlü olanaktan faydalanıp grip gibi atlatıp aa bir şey değilmiş bak ölüm oranı 0.02 diyenler olduğu gibi, çocuğunu eşini kaybeden insanlar da var.
0
roket adam
(26.04.21)
Phoebe +1
kobuzchu kiz +1

insanlar "ayy çok sıkıldım" diye çocukça hallere bürünüp tamamen keyfi gezme-tozma-tatil modunda yaşadığı için buna mecbur kalındı.
benim çevremde de can sıkıntısından iki saat market gezen, avm'den güneş gözlüğü alanlar, umarsızca onunla bununla otellerde buluşup ons yapanlar, sürekli sohbet muhabbet için ev toplantıları yapanlar falan var.
söyleyince de, "e ama napalım? böyle de yaşanmıyor." gibi saçma bir cevap alıyorsun.
koşullara uyum sağlamada asla olgun ve aklı başında davranamıyoruz.

bir buçuk yıl içinde, temas ettikten sonra 7-10 gün karantinada bekleyip öyle test yaptırılması gerektiğini bile anlayamadık.
temastan bir gün sonra test yaptırıp pozitif olduğu halde test sonucunu negatif görüp sokaklarda geziyor insanlar.
benim çevremde okumuş etmiş falan dediklerim bile şu süreci anlayamadı, cahil cahil bilinçsizce hareket etti.
bir şeyi yapmamak için illa yasak olması mı lazım?
böyle olunca da zorla eve kapatmaktan başka çare yok.
geç kalındı zaten.

not:
çok yakın bir arkadaşım çok ağır geçirdi.
onun dışında dolaylı olarak tanıdıklarımdan ölen 1-2 kişi oldu ama şahsen tanıdığım kimse ölmedi.
hafif geçiren arkadaşlarım da oldu.

edit:
resmi olarak alınan önlemlerin yetersizliği ve ekonomik koşullar işin ayrı bir boyutu.
ama daha da kötüsünün olmaması için bunun yapılması artık şart oldu.
o yüzden geç bile kalındığını düşünüyorum.
yeni zelanda'da bir kişi bile pozitif olsa bütün ülke kapandığı için şu anda elli bin kişilik konserlerde maskesiz ve rahat şekilde cirit atıyorlar.
halkın ve hükümetin sorumsuzluğu birleşince bu oluyor.
0
blatta hiberna
(26.04.21)
Ben mutlu değilim, çünkü sürdürülebilir, düzgün uygulanan, planlanmış bir şey değil, bayram sonrası yaz geliyor, gördüğüm kadarıyla insanların çok büyük bir kısmının virüs falan umurunda değil, yine insanlar sokağa, tatil yerlerine avmlere doluşacak, kurban bayramına bir tur yine yasaklar gelir, yaz sezon bitimi yine bir tur yasaklar daha gelir v.s v.s gibi.

Yasaktan muaf olan sektörlerden birinde çalışıyorum, dönüşümlü ve evden çalışma kararı bize bırakıldı, işyerinde maaşım tıkır tıkır yatıyor, ekstradan piyasa da yaptığım bazı işler aksayacak gibi malzeme temin ve mevcut ekonomik durumla alakalı olarak ancak çok da önemli değil, iş sonra da yapılır para da kazanılır.

Restoran, inşaat ve turizm işinde olan arkadaşlar çok zor durumdaydı, hammade fiyatları uçmuş durumda, ürün tedarik sıkıntısı mevcut, ödemeler zamanında yapılmıyor, restoranları paket servis zor döndürüyordu, kiralar zaten uçuktu, işten çıkarmalarda olmuştu, kredi ödemeleri de vardı birçoğunun bakalım önümüzdeki ayları nasıl atlatacaklar.

Yokluk nedir bilen bir insan evladı olarak, hizmet sektöründe, gündelik işlerde çalışan ve de ancak hayatını idame ettirecek kadar para kazanabilen insanların devlet tarafından yeterli bir seviyede maddi destek sağlanmadan yalnız bırakıldıkları için üzülüyorum.

Çevremde 1. derece yakın akrabalarım ve yakın arkadaş grubundan vefat eden olmadı ancak komşulardan, uzaktan akraba ve tanıdıklardan vefat edenler oldu.
0
sealth
(26.04.21)
işim dolayısıyla tam kapanma gibi bir şansım yok. lanet olsun...
0
silah taciri
(26.04.21)
yahu bir de yasaklara uyulmadı polemiği var. Yahu apartmanlara köle bir ülkede yaşıyoruz, millet 2-3 odalı evlerde yaşıyor çoğu insanın tek eğlencesi avm'ye gidip dükkan gezmek. Fakir bir ülkeyiz yapacak bir şeyimiz yok çoğu şehirde.

maskeden başlayalım, günde 3 maske kullanılsa aylık 90 maske eder, 50 lira para. dezenfektanı osu busu 100tl sadece enfeksiyondan koruma. yahu millet borç harç yaşıyor, fatura ödeyemiyor.

ölme kalma oranına gelince, en fazla yaşlıları vuruyor maalesef. fakat zaten 2-3 yılı kalmış bir adamı ailesinden, çevresinden sosyal ortamından koparıp dışarı çıkmasını yasakladığınızda daha büyük bir zarar veriyorsunuz.

Maalesef ne devlet ne insanlar düzgün yönetemiyor süreci.
0
KaraSakall
(26.04.21)
Pandemi süreci berbat yönetildi/yönetiliyor.
vaka sayıları saklandı, sn.koca cenazeye katıldı, özür diledi, sonra tekrar cenazelere katılmaya devam etti.
bir maskeyi bile dağıtmayı beceremediler. patates soğan dağıtırken izdiham oldu.
patates/soğan dağıtacak seviyeye ulaşmak ise ayrı bir konu zaten.
Vaka sayıları azalırken 100 binlerle övüne övüne ayasofya açıldı, açılacaksa açılsın da insanlar yığıldı yine vaka sayıları patladı.
yasaklar kaldırılıp lebaleb kongre yapıldı, insanlar öldü,
olayı zaten bu noktaya getiren bu zamana kadar yapılan yanlışlar.

Şimdi tam kapanma olsa ne olacak? Sonra yine kaldıkları yerden kafalarına göre devam edecekler..
0
Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte
(26.04.21)
Evet. Benim için okul kapanmıştı ama eşim 12. Sınıflara derse gidiyordu. Aşılanmadığımız için diken üstünde bekliyorduk. O da gitmeyecek artık. Diğer meslek gruplarının çoğu için bir değişiklik yok tabii.
0
sadakatsiz
(27.04.21)
(10)

Doktorunuza danışın klişesi...

rukayka
Bu klişeyi hiç anlayamıyorum... Haber bültenlerinde,diyaloglarda, sağlıkla ilgili yazı ve konuşmalarda "Doktorunuza danışın" denilir. Kim bu doktoruna danışabilen kitle? Sanki herkesin özel doktoru var da herhangi bir ihtiyaç geliştiğinde telefonla arayıp danışılabiliyor da... Gerçekte olan şu: 1-2
Bu klişeyi hiç anlayamıyorum... Haber bültenlerinde,diyaloglarda, sağlıkla ilgili yazı ve konuşmalarda "Doktorunuza danışın" denilir. Kim bu doktoruna danışabilen kitle? Sanki herkesin özel doktoru var da herhangi bir ihtiyaç geliştiğinde telefonla arayıp danışılabiliyor da... Gerçekte olan şu: 1-2 haftalık süre içinde randevu alırsın, hastaneye gidersin ve sorarsın. O sorduğun kişi de doktorun değildir. Randevu alırken denk geldiğin doktordur. Çoğu zaman öyle soru falan sormaya, diyaloğa açık doktor falan da çıkmaz karşına...
0
rukayka
(26.04.21)
"benim dediğime inanıp kendi başına bi bok yeme, benim dediğimi yapıp ölürsen sorumluluk kabul etmem, bu işin uzmanı doktordur" anlamına geliyor. yani kendi kendine kullandın ters tepti, sana o tedaviyi önerene gidip şarlama diye savunma işte, sorumluluktan kurtulma klişesi. "ben sana doktoruna danış dedim, beni niye dinledin" diyip sorumluluğu üstünden atmak gibi.

dört paragraf kripto para analizi kastıktan sonra altına "ytd (yatırım tavsiyesi değildir" yazmak gibi.
0
kibritsuyu
(26.04.21)
Aile hekiminize veya sürekli gittiğiniz doktorunuza sorabiliyorsunuz. Genelde doktor muayeneden sonra kartını verir bu tarz sorularınız için.
0
ruhen hastayim ben
(26.04.21)
Öyle bir kitle yok, "doktorum" diye biri yok. Aile hekimleri maalesef her şey hakkında biraz biraz fikri olan, sürekli okuyan gelişmeleri takip eden insanlar değiller. Olması gereken neydi? Aile hekimlerinin aileleri geçmişleriyle birlikte bilmeleri ve takip etmeleriydi. Öyle bir şey var mı? Yok. Olabilir mi? Olamaz. Çünkü ucuz işgücü kullanma merakındaki yönetim kadrolarımız bize daha fazla doktor istihdam etmeyi asla istemiyorlar. 36 saat fasılasız nöbet tutturuyorlar hastanelerde, üstüne bir de mesailerini yapmalarını bekliyorlar. Üstelik hastalarla sağlıklı bir iletişim kurmalarını, tam isabet teşhis ve tedavi üretmelerini bekliyorlar.

Biz bu durumda sürü oluyoruz. Sürü. Hani laf arasında çokluk belirtmek için kullanılan "bir sürü" ifadesi var ya, işte o aslında hayvanları nitelemek için kullanılan bir kelimedir, insana yakışmaz o. Ama biz kendimize o kelimeyi de, bu kadar kötü muameleyi de reva gördüğümüz için modern tıbbın denekleri olmaktan kurtulamıyoruz.

"Doktorum" demek için bilmem kaç doktora milyarlarca tl para dökmek lazım ki beni tanısın bilsin de derdimin ne olabileceği hakkında beni doğru bilgilendirsin veya yönlendirsin. Sence bu "doktorunuza danışın" ifadesi yüksek bir hayat standardını ve insanların insan yerine konulduğu ülkeleri çağrıştırmıyor mu? Burası öyle bir ülkeymiş gibi hissettirmiyor mu?
0
1bir1bir1
(26.04.21)
Aynen. Randevu bile alamiyosun, ne doktoru :D
0
e mice
(26.04.21)
Valla benim aile hekimimle aram çok iyi. Herhangi bir sıkıntı olunca ilk ona gidiyorum, hatta covid döneminde whatsapp'tan yazıyorum. Bir yere yönlendirirse e-nabız'dan falan sonuçlarıma bakıyor, işte hastanedeki doktor ne dedi falan onları takip ediyor. Ara sıra telefon edip "bi sıkıntı var mı" diyor, sigarayı bırakmam için baskı bile yapıyor yani, daha ne yapsın.

Hastanede çalışan birine böyle ulaşmak zordur da, aile hekimleri bu yüzden var zaten.
0
plutongezegendegilmi
(26.04.21)
Çok parası olan "doktoruna" danışabiliyor. Biraz parası olan da sürekli aynı doktorun özel muayenehanesine gidiyorsa (iç hastalıkları vs) arayıp danışabiliyordur. Bazı ailelerin sülale boyu gittikleri özel doktorları, diş hekimleri, kasapları, balıkçıları var. Belki de bende istikrar olmadığı için arayıp kimseye danışamıyorum. Belki sistemde hiç sorun yoktur.

"Erken teşhis çok önemli, en küçük belirtide mutlaka muayene olun" klişesini unutmayalım. Ekran doktorlarını çok da şeyetmemek lazım. Devlet hastanesinden sıra alın diye anlattıklarını sanmıyorum onca şeyi.

Sistem yanlış. Hasta ile doktoru karşı karşıya getiriyor. Mesela göğüs kafesimde ağrı var, kalp mi, mide mı, fıtık ağrısı vs mi? Önce benim teşhis koymam gerekiyor ki randevu alabileyim. Tüm hastaların deneme yanılma yoluyla bir sürü polikliniği meşgul ettiğini düşünün. Bıkıp vazgeçmezsem uzun bir süreçte doğru tedavi için birkaç doktora görünmem gerekecek. Aile hekimliği daha kalifiye hale getirilip ön tanı için zorunlu tutulmalı. İstisnai durumlarda doğrudan birime başvurmanın şartları belirlenebilir.

Bir de, madem hayal kuruyorum; gece poliklinikleri olsa mesela? Önemli bir şeyim varsa diyerek ertesi günü beklemeye çekinen insanlar (bir ay randevu bulamayacak ama biz ertesi gün diyelim) trafik kazası geçirmiş insanlarla aynı yerde derman aramasa?
0
zihua
(26.04.21)
speedy
(26.04.21)
Ben.

Birincisi, çok iyi anlaştığım bir kuzenim aile hekimi, ona danışıyorum. <3

Ciddi cevap, on küsur yıllık otoimmün hastalığım var, dönem dönem şehir ve doktor değiştirmekle birlikte hastalığımı takip eden ve düzenli kontrole gittiğim bir "doktorum" oluyor her zaman. Ama aile hekimi bunu yapmalı +1
0
kobuzchu kiz
(26.04.21)
@biseysorcaktim
bu biraz da süreklilik ile alakalı. Doktorum yok ama periyodik olarak hizmet aldığım bir avukatım ve sigortacım var benim. Zengin değilim, orta halli beyaz yakalı çalışanım aslında ama bir şekilde oluştu böyle bir durum.

Avukata tabii ki dava takip etmesi gerektiğinde ödemesini yaptım-yapıyorum ama arada çok kafama takılan bir şey olduğunda çok kısa bir telefon görüşmesi yapıp danışabiliyorum ücretsiz.

Ya da sigortacı; 2 arabanın sigorta+kaskosu, deprem sigortası, sağlık seyahat sigortası derken 7-24 arayıp yardım isteyebileceğim bir ilişki kurdum. Mesela ben yurtdışında iken kaza geçirdim, whatsapptan bir mesajla herşeyi organize etti, ambulans hastane ameliyat falan. Ya da arabanın kazası olduğunda gecenin bir yarısı çekici gönderdi, otel ayarladı yedek araç verdi vs vs.

Süreklilik arz eden iş ilişkileri önemli. 3-5 fazla ödeme yaparsınız ama ihtiyaç olduğunda o fazla ödemelerin karşılığını fazlasıyla alırsınız.
0
zikardo
(26.04.21)
Bu, "doktorum" lafının gerçekliğini ömrü hayatımda sadece 1 yaşındaki kızımın özel klinikteki doktoru için hissediyorum. Sebebi de cevaplarda dendiği gibi süreklilik içeren bir ilişki olması. Rutin aşıları, kontrolleri vs olunca herif bizim aileyi tanır duruma geldi. Whatsapp tan falan bir şeyler sorabiliyoruz acil durumlarda filan. Öyle bir şey.

Devlet hastanesinde olası bir şey değil bu kişisel doktor olayı pek. Yav kişiseli geç herhangi bir doktora randevu bulabilirsek bildiğin mucizevi bir olay olmuş hissi yaşıyoruz, şaşırıyoruz. Abartmıyorum.
0
wilhelmwasmuss
(27.04.21)
(2)

Sol alt kaburgada ağrı

epistemic_regress
Dün sabahtan beri sağ alt kaburgamda sürekli artan bir ağrı var. Dün gece yatakta sağdan sola dönerken acıyla uyanınca sabah acile gittim. Doktor muayene etti, ağrı daha çok kemikte gibi. Röntgen istedi, herhangi bir kırık ya da zedelenme yok. Kaş gevşetici merhemle ağrı kesici verdi. İlaçları kulla
Dün sabahtan beri sağ alt kaburgamda sürekli artan bir ağrı var. Dün gece yatakta sağdan sola dönerken acıyla uyanınca sabah acile gittim. Doktor muayene etti, ağrı daha çok kemikte gibi. Röntgen istedi, herhangi bir kırık ya da zedelenme yok. Kaş gevşetici merhemle ağrı kesici verdi. İlaçları kullanmaya başladım ama ağrının dayanılmaz olduğu zamanlar oluyor. İç hastalıklarından da randevu alayım dedim, 15 gün sonraya randevu veriyor MHRS. Ciddi ciddi korkmaya başladım, bunun nedeni ne olabilir? Şu an başka ne yapabilirim ağrı için?

Bir iki senedir kronik gaz problemi de yaşıyorum, gaz sıkışması olabilir mi? Ama karın bölgemde herhangi bir sıkıntı yok, yalnızca sol alt kaburgamin çevresi ağrıyor.

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(25.04.21)
Eğer sağ alt ise (başlık sol diyor ama ilk cümlede sağ demişsiniz, emin olamadım) 12 parmak ülseri diye bir olay var, o da olabilir. Doktora bir sorun.
0
plutongezegendegilmi
(26.04.21)
Yanlışlıkla sağ yazmışım ilk cümlede. Sol alt olacak.
0
🌸epistemic_regress
(26.04.21)
(3)

kulak kıkırdağımdaki piercing ile ALES'e girebilir miyim?

Coyote
sb?
sb?
0
Coyote
(25.04.21)
Hayır. Aksesuar yasak.
0
plutongezegendegilmi
(25.04.21)
Girersin. Sınav giriş belgesinin üstünde yazıyor olması lazım. Piercing yasak değil. Basit piercing (taşsız, metal top veya sivri uçlu) yasak değil.
0
prole
(25.04.21)
Girebilirsiniz. Çok taşlı detaylı bir şey olmadığı sürece.
0
coca cola
(25.04.21)
(9)

akşama ne yesem

durbikonusucaz
selamlaraynı yemekleri yemekten sıkıldımkremalı tavuklu mantarlı falanlı filanlı makarna, şinitzel, haşlanmış sebze, haşlama yemeği(tavuk but, havuç, pattes vs.), salata gibi şeyler yapıyorum.yapması uzun olmayan, çokça malzeme istemeyip masraf yaptırmayan yemekler arıyorum. var mıdır öneriniz?tişik
selamlar

aynı yemekleri yemekten sıkıldım

kremalı tavuklu mantarlı falanlı filanlı makarna, şinitzel, haşlanmış sebze, haşlama yemeği(tavuk but, havuç, pattes vs.), salata gibi şeyler yapıyorum.

yapması uzun olmayan, çokça malzeme istemeyip masraf yaptırmayan yemekler arıyorum. var mıdır öneriniz?

tişikkirlir
0
durbikonusucaz
(24.04.21)
patates kızartması & köfte
0
pati
(24.04.21)
sebsezi noodle.

eksiseyler de tarifi var ve baya kolay. aşırı lezzetli oluyor.
0
mezarkabul
(24.04.21)
Fırında balık. Balık biraz pahalı gerçi ama 200 gram somon alsanız 20-30 liraya halledersiniz. Yanına da bi tane patates soğan, mis gibi.

Yine fırında yufkadan yapılan börekler var, yapması dünyanın en kolay şeyi. İç hazırla, yufkaya sar, fırına at bitti gitti. Üstüne de yumurta sarısı ya da yoğurt sürün.

Barbunya pilaki olabilir. Yapması kolay, ucuz, ertesi gün soğuk da yenebiliyor.
0
plutongezegendegilmi
(24.04.21)
Kırmızı mercimek veya domates çorbası yapabilirsiniz. Hem ucuz hem kolay.
Mercimekli bulgur pilavı veya şehriyeli bulgur pilavı da hem lezzetli hem kolay alternatiflerden. Ben pilav yapacaksam bunlardan birisini yapıyorum veya arpa pilavı. Pirinç kullanmıyorum kesinlikle.
Dümdüz et, biftek de pişirebilirsiniz ama illa ucuz olacak diyorsanız mercimek yemeği yapın. Hem protein kaynağı hem de basit.

Bu arada yaptığınız yemeklerin bir kısmı hem uğraştırıcı hem de gereksiz kalorili. Fit tariflere yönelmenizi tavsiye edebilirim. Hem uğraştırmıyor, hem tok tutuyor, hem de sağlıklı.
0
ruhen hastayim ben
(24.04.21)
Fırında beşamel soslu karnabahar
Kolay pizza (Ramazan pidesi ya da bazlama alın, üstten yarısını kesin. Salça, zeytinyağı, baharatlı, ketçapli bir sos sürün. Üstüne kaşar, mantar, zeytin, sucuk, biber vs. ne isterseniz ekleyin. 15 dk pişirin.)
0
zihua
(24.04.21)
kabak seviyorsanız kabak graten
0
evanesco
(24.04.21)
-Tavuk pirzola alıp tuzlayıp baharatlayıp fırına atabilirsiniz patates ile birlikte.
-Haşlanmış bezelye,nohut,fasulye gibi ürünleri direkt satın alıp bir soğan salça kavurup üstüne atabilirsiniz.
-Türlü( garnitür+ patates+ patlıcan+ kabak ne tercih ederseniz)
-Karnabahar kızartması(Yıkayıp doğrayın karnabaharı zeytin yağını döküp atın tavaya kapağını kapatın 10dkya kendi pişer + üzerine sarımsaklı yoğurt)
0
laputa
(24.04.21)
1-yeşil mercimek haşlanır bulgur pilavı yapılıp içine konulur, yoğurtla ya da salatayla yenir.
2-yeşil mercimek haşlanır. Ayrı bi tencerede soğan salça yeşil biber pişirilir, mercimek biraz sulu olacak şekilde içine eklenir 5 dk pişirilir. Yanına makarna veya pilavla yenir. Ya da yemeği biraz daha sulu bırakıp içine erişte da ekleyip sadece yemeği de yiyebilirsiniz.
3-soğan salça biber kavrulur içine donuk veya konserve garnitür eklenir biraz da su eklenir, beraber pişirilir ve hazır. Yine yanına erişte veya pilavla yenir. Sadece yoğurt veya salatayla da yiyebilirsiniz.
4-makarna haşlanır, içine 1 tane küçük ton balığı konservesi, mısır ve biraz krema eklenir afiyetle yenir.
5-soğan biber salça kavrulur, marketten donuk alınan taze fasülye eklenir, biraz da su eklenir yarım saat pişirilir yemek hazır.

Ben bunları yapıyorum genelde. Bi de yutubda refikanın kanalını öneririm 5 dkda yapılabilecek yemekleri anlattığı bi serisi var.
0
turuncu tonlarda
(24.04.21)
Tavuk döner tadında biftek.
Tatlı toz kırmızı biber, karabiber, tuz, fesleğen veya pesto sos, zeytinyağı, sirke karışımında tavuğu marine ediyoruz. Döküm tavada kırmızı biber ve bifteği beraber pişiriyoruz. Bu arada ince dilimlenmiş salatalık turşusu ve önceden pişirilmiş mantarımızıda hazırlıyoruz. Sobra tüm malzemeleri önceden tost makinesinde ısıttığımız pidenin içine yerleştiriyoruz ve işte yemeğimiz hazır. Afiyet olsun :)
0
rapisa
(24.04.21)
(5)

cryptopara ve wallet olaylar

cilgin fantezilerin adami
sacma bi soru olabilir belki cok hakim degilim bu olaylara ama hatirladigim kadariyla bu bitcoin'de falan herkesin kendi wallet'i vardi. private key'i public key'i olan falan. millet coinlerini neden thodex'de binance'de tutuyor? al wallet'inda dursun?
sacma bi soru olabilir belki cok hakim degilim bu olaylara ama hatirladigim kadariyla bu bitcoin'de falan herkesin kendi wallet'i vardi. private key'i public key'i olan falan. millet coinlerini neden thodex'de binance'de tutuyor? al wallet'inda dursun?
0
cilgin fantezilerin adami
(23.04.21)
bende benzerini sordum şöyle dediler
çoğu kişi al satçı yani sürekli işlem kuruyor bu coin bunu görünce al şunu görünce sat gibi bunu yapabilmesi için parasının sistemde kalması gerekli dediler.
0
basond
(23.04.21)
Hızlıca alıp satabilmek için. Kendi cüzdanında durursa alıp satmanın ücreti var, ayrıca yavaş. Her coin için wallet yönetmek zor. Bir de bilgisayar çalındı diyelim, geçmiş olsun, coin'ler gitti.
0
plutongezegendegilmi
(23.04.21)
@pluton

Benim bildiğim kadarıyla şifreyi biliyorsan usb veya bilgisayar çalınsa bile bir sorun olmuyor. Ayrıca çift doğrulama var sanırım.
0
the coon
(23.04.21)
@the coon, o eğer cüzdanın bir borsada ya da cüzdan hizmeti veren bir sunucudaysa geçerli. Kendi bilgisayarındaysa ve private key'ini bir yere yedeklemediysen gidiyor komple. Private key'i bi usb'ye koymak falan da sıkıntılı, çünkü o çalınırsa nolacak?

Benim bir arkadaşımın başına geldi hatta, bugünün parasıyla 400-500 bin liralık coin'leri gitti öyle.
0
plutongezegendegilmi
(23.04.21)
arkadaşın şifre dediği "mnemonic seed phrase" veya private key'dir, öyleyse evet istediğin yerden yine girersin.

bende ledger nano s var mesela usb, 24 kelimeyi bildiğim sürece alet çalınsa da (ki pin ile korunuyor) yeni bi alet alıp hatta galiba uyumlu birkaç yazılım var onlara girip paramı çekebilirim. Bunların avantajı private key'i bilgisara dahi göstermemesi (diyelim keylogger var), ve işlem için fiziksel olarak tıklaman gerekmesi.

Fakat sonuç olarak evet, çoğu kişi trader, ayrıca çoğu kişi "kendi cüzdanın" ne demek bilmiyor. Yapsalar da bir çoğu keyleri düzgün saklamaz sonra param kayboldu diye dolaşır ortalıkta. Gördüğüm kadarıyla uniswap ve pancakeswap insanları biraz cüzdan oluşturmaya itti ama.
0
nhk ni youkosu
(23.04.21)
(3)

Çaycı ne?

the real brad pitt
Merhaba. Mutlu bayramlarımız olsun. Aşağıdaki duyuruda çaycıdan bahsedilmiş de ne bu. Ben de alıcam çay makinesi ama neye göre alınır farkları ne anlamadım. Alttaki suyu üste kendi alabilen bir şey mi? O yüzden mi çok öneriliyor. Hangisini önerirsiniz 400-500 max bandında var mıdır.
Merhaba. Mutlu bayramlarımız olsun.

Aşağıdaki duyuruda çaycıdan bahsedilmiş de ne bu. Ben de alıcam çay makinesi ama neye göre alınır farkları ne anlamadım.

Alttaki suyu üste kendi alabilen bir şey mi? O yüzden mi çok öneriliyor. Hangisini önerirsiniz 400-500 max bandında var mıdır.
0
the real brad pitt
(23.04.21)
Alttaki suyu kendi alabilip belirlenen dakika geçtikten sonra konuşanı da var.

Kafasız olanı da var aşağı yukarı aynı şey bence, çaycının espirisi alttaki suyu düşük enerji ile sıcak tutabilmesi ve soğudukça tekrar kaynatması. Bende kafasızı var yıllardır kullanıyorum memnunum. Rölantide yanabilen tepesinde çaydanlık olan bi kettle aslında.

Dikkat edilmesi gereken nokta plastiklerinden kaçınmak ve alır almaz üzerindeki çelik çaydanlık yerine porselen yahut cam bir çaydanlık almak.

~kafasız = akılsız*
0
hedep
(23.04.21)
Bende Arzum Çaycı var
12 yıl önce almıştım. 12 yıldır günde 2 kez çay demlerim. Hala çalışıyor.
Bir kaynatma bir de suyu sıcak tutma ayarı var. Kaynayınca sıcak tutma moduna kendisi geçiyor. Su biterse de kendiliğinden kapanıyor. Açık unuttum yangın çıkacak derdinin olmaması güzel bir ayrıntı.
0
Mirket
(23.04.21)
@Mirket +1, ben de beko'nun dandik bi modelini almıştım yıllar önce, ışığı falan bozuldu gerçi ama hala çalışıyor. 4-5 tane çaydanlığı ocakta unutup yakmış biri olarak aşırı memnunum ben de.
0
plutongezegendegilmi
(23.04.21)
(6)

Kısırlaştırılmış Sokak Kedisi Kaç Gün Sonra Sokağa Bırakılır?

canavar geliyor kacalim
Dişi kedi kısırlaştırıldıktan sonra 5. Gün gibi sokağa bırakılsa bir sorun olur mu? Bazı insanlar 2. gün bile sokağa salıyor. Ama çok erken gibi geliyor bana.
Dişi kedi kısırlaştırıldıktan sonra 5. Gün gibi sokağa bırakılsa bir sorun olur mu? Bazı insanlar 2. gün bile sokağa salıyor. Ama çok erken gibi geliyor bana.
0
canavar geliyor kacalim
(23.04.21)
Benim kedim (ki sokak kedisiydi) 2 günde doğru düzgün ayağa bile kalkamamıştı.

Ben olsam 2-3 hafta iyidir derim ama eğer durum çok acilse en azından 1 hafta - 10 gün izleyin. Ameliyat sonrası yaraları falan mikrop kapabiliyor, öyle bir durum olmadığından emin olunca bırakın.
0
plutongezegendegilmi
(23.04.21)
Ertesi gün oldukça iyiydi. Bu veterinerden veterinere değişiyor galiba. Bazıları narkozu çok veriyor.
0
🌸canavar geliyor kacalim
(23.04.21)
En azından 1 hafta beklemenizi tavsiye ederim. Belki komplikasyon olabilir. Yarası biraz kapansın hiç değilse.
0
suicides underground
(23.04.21)
ikinci gün sokağa salınanlar erkekler oluyor.
yine de erken tabii ama dişilere göre ameliyatları daha kolay.

dişi olduğu için bir hafta bekleyin en azından derim.
0
blatta hiberna
(23.04.21)
bırakmayın. ne kadar süre tutarsanız o kadar iyi. ayrıca sokak erkek kedi kaynıyor. "aaa yeni ameliyat olmuş. sakin duralım. ameliyatlı yerine gelmesin" demezler
0
elestirman
(23.04.21)
dişi kedi için en az 2 hafta diye duymuştum veterinerden
0
batlegolas
(29.04.21)
(4)

demokrasi = oy vermek

Wasking
https://eksisozluk.com/oy-kullanmayacagim--5625183bu ve benzeri başlıklardaki bu denklemden rahatsız olan sadece ben miyim?türkiye en yüksek seçimlere katılım oranlarına sahip ülkelerden biri. isveç, belçika, danimarka, yeni zelanda falan bizden çok daha düşük.şimdi bu açıdan biz harbiden ileri demo
eksisozluk.com
bu ve benzeri başlıklardaki bu denklemden rahatsız olan sadece ben miyim?
türkiye en yüksek seçimlere katılım oranlarına sahip ülkelerden biri. isveç, belçika, danimarka, yeni zelanda falan bizden çok daha düşük.
şimdi bu açıdan biz harbiden ileri demokrasi değil miyiz sandık = demokrasi ise?
ikincisi ise niye bu internetin foseptik çukurunda oy vermeyen herkes tuzu kuru chpli olarak algılanıyor? ben hacıbayramda yaşıyordum bir sene önceye kadar. kadrosuz ışidli dayılar, ablalar da oy vermiyordu, böyle birkaç sağ fraksiyon da oy, sandık, seçim falan dediğin de tövbe tövbe çekiyordu. ama ekşide tw de falan bu adamlar en ala akpli sorarsan.
bir de her seçimde bu seçim son seçim var. ne gelmez son seçimmiş aq hep son seçim.
0
Wasking
(22.04.21)
TR tarihi boyunca kalan butun sivil toplum kanallari yumusak veya sert yolla tikandigindan insanlarin tepki gosterebilecegi tek sey sandik oldu. Mesela darbelerden sonraki ilk ozgur secimlere bakarsan hep askerleri cildirtacak sekilde istemedikleri insanlar secilmistir.

Peki diger yollar tikaliyken sandik niye ayakta kaldi dersen soyle diyebilirim. Turkiye devleti her ne kadar yoneteninden bagimsiz olarak Avrasya tipi otoriter bir devlet kulturune sahip olsa da geleceginin Atlantikteki demokratik ve kapitalist sistemde oldugunun farkindaydi ve en otokratik zamaninda bile demokrasicilik oynamak zorundaydi. Sonucta bugun Kuzey Kore bile oylesine secim yapiyorsa bu Atlantik sisteminin etkisidir.

Bunun disinda Turkiye'de merkez sag yillarca askeri/burokratik vesayetin etkisini kirmak ve kendine mesruiyet yaratmak icin "sandik" kavramini kutsadikca kutsadi, demokrasinin kalan butun ozelliklerini cope atip "Sayisi cok olan grubun kalan herkese istedigini dayatabildigi bir sistem" fikrini benimsedi. (Ki bunda Osmanli'dan kalma her seyi kontrol eden esas millet ve ses cikarmayip vergisini verdikce tahammul edilen yavru milletcikler anlayisinin buyuk payi vardir.)

AKP'nin de yillardir kutsadigi sandik gittikce basina bela olmaya basladi cunku su ana kadar butun mesruiyetlerini hilesiz hurdasiz sayi ustunlugu uzerine kurmuslardi. (Nerdeyse butun secimlerde bir sekilde sistemin icinde bulunmus bir insan olarak bazi ucu ucuna biten belediye secimleri haric sonucu degistirecek bir hile yasanmadigini soyleyebilirim)

Simdi gidip Azerbaycan veya Rusya gibi sandikta hile yapmasi durumunda AKP icin ciddi siyasi sikintilar var. Onlari detayli anlatamayacagim ama soyle ozetleyebilirim. Bizim Venezuela/Azerbaycan/Rusya gibi yandasimiza dagitabilecek petrol paramiz yok.
0
cleric
(22.04.21)
Direkt demokrasi= oy vermek eşitliğinden ziyade oy vermek= bilinçli olma algısı var. Ben bu kesime laf anlatmaktan bunaldım, sanıyorlar ki 4-5 senede bir gidip temsili bir oy attıkları zaman ülkedeki en bilinçli, sorumluluğunu yerine getiren en önemli vatandaşlar oluyorlar. Hoşlarına gitmeyen bir olay olduğu zaman da "sonraki seçimde görüşürüz" diyebilecekleri tek şey. Yahu böyle saçma bir olay olabilir mi? Senin yetki verdiğin adama karşı elindeki tek güç 4-5 sene sonra onu seçmeme hakkı ve o zamana kadar da her şeye katlanmayi bir çeşit onur gibi görüyorsun. Işte bu gerçek bir afyon gibi.

Hadi hepsini geçtim, şu oy hakkını en değerli şey olarak gören adam o oy hakkına yapılan müdahaleleri neden sindirir? Bu ülkede 2014 yılında bir büyükşehir belediyesi göz göre geceyarısı bir müdahale ile el değiştirdi bir avuç kişi dışında kimse ses çıkarmadı. 2015 yılında iktidarın bir nevi başarısız olduğu bir seçim göz göre iptal edilip yenilendi, yine ses çıkmadı. Şu referandumda efsanevi mühürsüz oy kararı çıktı yine sesler çıkmadı. En son ise bir zarfın içindeki 4 pusuladan sadece biri iptal edildi yine ses çıkmadı ve karar paşa paşa kabul edildi. Şu olaylar son 6-7 senede oldu. Tüm kararlar sindirildi ve kabul edildi.

Bunların dışında gecmis seçim dönemlerindeki elektrik kesintileri, bina boşaltmalar, doğudaki toplu oy kullanımları vs daha bir süru olay varken seçimde hile yapamaz demek de çok garip geliyor. Bunun bir üstü direkt seçimleri kabul etmiyoruz demeleridir diyecem ancak diyemiyorum çünkü yukarda yazdığım gibi onu da yapmışlar.
Hal böyleyken oy hakkını her şeyin çözümü gibi görüp oy kullanmayan kişiyi kendince küçümsemek daha da ilginç geliyor.
0
j r r tolkien hayrani
(22.04.21)
Kuvvetler ayrılığı olmadığı sürece tabii ki değil
0
Unde bach canim
(22.04.21)
Ya dümdüz virtue signalling işte.

Yaptığı (veya yapabildiği) tek şey oy vermek, oy vermeyenlere söverek etrafına "bakın ben ne kadar duyarlıyım" mesajı vermeye çalışıyor. IŞİD'li dayılarak sövmek ona bonus puan kazandırmaz, IŞİD'e kendi çevresindeki herkes sövüyor çünkü. O "tuzu kuru chpli" algısı da biraz o yüzden var.

Kadın meselesi, bu son dönem covid kapanma meselesi, sokak hayvanları meselesi vs. vs. twitter'da şurda burada ortalığı yıkanların temel motivasyonu bu olay aslında. Epey yaygın bişey.

Seçim güvenliği ve katılım iyi bir şey tabi, ama yukarıdaki arkadaşlarının da dediği gibi o bir hedeften çok "temel gereklilik". Asıl olay ondan sonrasını inşa etmekte. Ama demokrasi bütün dünyada gözden düşen bir sistem olduğu için zor bir şey o da. Demokrasi sorunu sadece TR'de yok yani.
0
plutongezegendegilmi
(22.04.21)
(6)

Neden sürekli yorgunum

4seneayniyerdeduramam
Sabahları gayet enerji doluyum. Işten dönünce hiç takatim kalmıyor. Işı sevmiyorum, degistiremiyorum da. Bu döngüden nasıl çıkıcam?
Sabahları gayet enerji doluyum. Işten dönünce hiç takatim kalmıyor. Işı sevmiyorum, degistiremiyorum da. Bu döngüden nasıl çıkıcam?
0
4seneayniyerdeduramam
(21.04.21)
kan değerlerinize bi baktırın, belki vitamin eksikliğidir. ama yorucu bi işiniz varsa normal gibi zaten sevmiyormuşsunuz da.
0
elorelia
(21.04.21)
Psikolojiktir, işi sevmediğini belirtmişsin. Tükenme sendromudur. Kendini işten uzaklaştıracak etkinlikler yapmanı öneririm.
0
roket adam
(21.04.21)
Kandaki kortizol miktarı da gün ışığına göre değişiyor. Yani gündüz enerjik olup hava kararınca enerjinin azalması normal bir şey zaten.

Akşam işten sonra çok yorgun olursam iş biter bitmez yarım saat - 45 dakika kestiriyorum. O da genelde gece 1'e kadar enerjik devam etmemi sağlıyor. Akşam yemeğini hafif yiyorum, üstüne de bi fincan kahve içiyorum, o da baya enerji veriyor akşam için.
0
plutongezegendegilmi
(21.04.21)
yazan arkadaşların hepsine katılıyorum.

d vitamini çok önemli.
kilonuz varsa derhal verin.
yediklerinize çok dikkat edin. ne yediğiniz, kaçta yediğiniz, enerjinizi değiştirir.
erkenden uyumaya çalışın.
bol bol hareket edin. anlık yorgunluk için dinlenmek bir çözümdür ama sürekli yorgunlukta vücudun enerji seviyesini yükseltmeniz gerekiyor.
sigara içiyorsanız bırakın.
drama içeren dizi film müzik izlemeyin dinlemeyin.
0
co2s2
(21.04.21)
Değerleri en son 10 sene once olcturmustum. Bu dönemde gitmek istemiyorum. Uyku da bir problem yok. Hatta o kadar hayattan bezmiş oluyorum ki erkenden uyuyayım bari diyorum. Uykuya sığınıyorum.
0
🌸4seneayniyerdeduramam
(21.04.21)
Sürekli maskeliysen o da yapar. Karbondoksit soluyorsun sonuçta.
0
1bir1bir1
(21.04.21)
(1)

bonding hakkında?

goodman
Linux makinede 2 10g interfacei bond yaptığımda teoride 20Gbit bağlantı elde etmiş oluyorum. Ama izlediğimde totalde 10G yi geçmiyor. 2 interface de 5g maksimum olacak şekilde transfer yapıyor. Bond'un mantığı ikiye bölmek mi?
Linux makinede 2 10g interfacei bond yaptığımda teoride 20Gbit bağlantı elde etmiş oluyorum. Ama izlediğimde totalde 10G yi geçmiyor. 2 interface de 5g maksimum olacak şekilde transfer yapıyor. Bond'un mantığı ikiye bölmek mi?
0
goodman
(20.04.21)
Öyle diyorlar:

serverfault.com
0
plutongezegendegilmi
(21.04.21)
(8)

startup'ın ceo'su kim olmalı, hisse dağıtımı nasıl yapılmalı?

olsa da yesek
merhaba,iki heyecanlı amatör olarak iki arkadaş bir startup kuracağız. hangimizin ceo olacağına ve payımızın ne kadar olacağına dair henüz konuşmadık. kafamda netleştirdikten sonra konuyu açmayı düşünüyorum. site bir aracılık sitesi olacak. işlev bakımından sahibinden benzeri diyebiliriz. görevlerim
merhaba,

iki heyecanlı amatör olarak iki arkadaş bir startup kuracağız. hangimizin ceo olacağına ve payımızın ne kadar olacağına dair henüz konuşmadık. kafamda netleştirdikten sonra konuyu açmayı düşünüyorum.

site bir aracılık sitesi olacak. işlev bakımından sahibinden benzeri diyebiliriz. görevlerimiz şöyle: sitenin yapımı ve diğer tüm teknolojik işler arkadaşımda; hukuk ve muhasebe hariç pazarlama, yönetim vb. tüm işler bende. fikri bulup söyleyen oydu. fazla masrafımız olmayacak gibi görünüyor ve masrafları eşit karşılayacağız.

şimdi, arkadaşım sadece teknoloji kısmıyla ilgileneceği için benim ceo olmam gerektiğini düşünüyorum. onun yaptığı işin ceo olmakla pek ilgisi yok anladığım kadarıyla. hisse payı içinse, %50-%50 eşit dağılım düşündüm. internetteki hesaplama araçlarını kullandığımda %53 ona %47 bana ve %51 bana %47 ona arasında sonuçlar çıktı.

her şeyden önce aramızda anlaşmazlık çıkarmayacak ve ilerleyişimizi bozmayacak bir çözüm arıyorum. tecrübesizliğimi de göz önüne alırsak, birçok konuda yanılıyor olma ihtimalim yüksek. bu yüzden fikrinize ihtiyacım var.

bilgilendirirseniz çok sevinirim. şimdiden teşekkürler.
0
olsa da yesek
(19.04.21)
ben olsam esit yapardim.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(19.04.21)
Yönetim bende demişsiniz zaten ismi ceo olsa nolur olmasa ne olur, isme takılmayın bence yönetim sizin sorumluluğunuzda ama yaptım oldu tarzı bi yönetim bu tarz işletmelerde yürümez, ortaklaşa karar almanız lazım önemli kararlarda. İnternetteki hesaplama araçları demişsiniz onu da merak ettim paylaşabilirseniz incelemek isterim.
0
Kahir ekseriyet
(19.04.21)
Startuplar için "ceo" çok komik oluyor. İkiniz için de 'founder' daha uygun.
0
archmage mahmut
(19.04.21)
@kahir ekseriyet ve archmage mahmut, isme takılmak değil derdim, gelecekte oluşabilecek sorunları önlemek istiyorum. elbette tek başıma karar almayacağım, her kararı ortak almayı planlıyoruz. pozisyon adının belirsizliği konusundaki korkum yarın bir gün işler büyüdüğünde önümüze sorunlar çıkarması.

bahsettiğim araçlar şunlar:

foundrs.com
cofounders.gust.com
0
🌸olsa da yesek
(19.04.21)
Sizin durumunuzun title ile alakası yok. Olası anlaşmazlıkları çözebilmek için hissedarlar sözleşmesi yapmanız lazım. Bir avukat ile görüşürseniz daha doğru yönlendirecektir.
0
archmage mahmut
(19.04.21)
ortaklıkta isterseniz karşı tarafa %80 verin yine de sorunlar çıkacak. bu iş böyle malesef. en yakın arkadaşlarımdan birisi ile yola çıkıp ayrılmış birisi olarak söylüyorum. ki bahsettiğiniz görev dağılımında işin yükü karşıya biniyor. fikir de ondan çıkmış diyorsunuz. sizi sadece yatırımcı olarak işe dahil etmiş görünüyor. yarın bir gün iş benim sırtımda, payını al ayrıl deme ihtimali çok yüksek duruyor dışarıdan bakıldığında.

yolunuz açık olsun. ticarette para hızlı akarsa ne kankalık kalır ne de kardeşlik. temkinli ol daima.
0
ada meltemi
(19.04.21)
50/50 güzel görünüyor ama ileride sorun yaratabilir.

- Fikri karşı taraf bulmuş, muhtemelen piyasayı bilen de o.
- Kodu o yazıyor.
- Ürünü o geliştiriyor.

Buna karşın sizin yapmanız gerekenler:

- Para (yatırım vs) bulmak. Sunumları, iletişimi, sözleşmeleri vs bütün süreci sizin ilerletmeniz lazım.
- Müşteri/kullanıcı bulmak. Pazarlama diye zaten belirtmişsiniz.

Eğer üstünüze düşeni yapabilirseniz sorun olmaz. Ama aradan X ay geçer, ürün hazırlanır ama satılmaz ve/veya yatırım bulamazsanız kabak sizin başınıza patlar.

Kabağın size patlamaması için 2 opsiyonunuz var:

1- Marketing/sales pozisyonuna geçin. Hisseleri 30/70 paylaşın. İleride iyi bir teknik üçüncü ortak bulursunuz arkadaşınız CEO, yeni gelen CTO olur. Ona da %10-15 hisse verirsiniz.

2- Üstünüze biraz daha fazla sorumluluk alın. Misal:

- Fikrin validasyonunu siz yapın.
- Ürün geliştirmeyi üstünüze alın. Tamam fikir arkadaşınızın ama ürünü çok iyi anlayıp siz de özellik tasarlayın.
- Landing page / blog gibi basit teknik işleri üzerinize alın.
- Reklam verme, sunucu vs. gibi ufak maliyetleri üzerinize alın.

İyi startup'ın 2 tane özelliği var, iyi ürün ve kaliteli kod. Marketing/pazarlama biraz geride kalıyor, benim kişisel fikrim early stage'de (ilk veya belki ikinci yatırıma kadar) gerek bile yok aslında. Domain'e göre değişiyordur belki bu.

Eğer ürün kısmına yeterince hakimseniz söylediklerimi dikkate almayın. Kısaca demek istediğim ürün/iş veya kod outsource edilemez, ama pazarlama/satış edilebilir. Dolayısıyla outsource edilemeyecek kısma kayın biraz daha.
0
plutongezegendegilmi
(19.04.21)
@plutongezegendegilmi piyasayı eşit seviyede biliyoruz diyebilirim. yatırım işleri bende ve pazarlama da bende, dediğiniz gibi.

ikinci opsiyonu tercih edeceğim :) blog'u ben hazırlayacaktım, landing page'i de hazırlayayım. validasyon, ürün geliştirme ve ufak maliyetleri üzerime almam hakkında en yakın zamanda konuşayım. hatta birkaç küçük iş daha bulayım yapmak için. bu senaryoda hem içime sinecek hem sorumluluklar da eşit olacak. çok teşekkür ederim.
0
🌸olsa da yesek
(19.04.21)
(6)

Bu adamın direksiyon tutuşu/çevirişi doğru olan tutuş mu?

avatar is back
https://youtu.be/94rdn0EEwZw 2:10’dan sonra 1-2 dk izlerseniz yeter. Tam dönüşlerde eli hiç bırakmıyor. Hakimiyet açısından bırakmamak gerekiyor ben de düz yolda dahi iki elle tutarım güvenlik açısından ama dönüşlerde vs’de bu yöntem doğru olan mı? Ben hiç böyle kullanmadım ama zaten direksiyon haki
youtu.be 2:10’dan sonra 1-2 dk izlerseniz yeter.

Tam dönüşlerde eli hiç bırakmıyor. Hakimiyet açısından bırakmamak gerekiyor ben de düz yolda dahi iki elle tutarım güvenlik açısından ama dönüşlerde vs’de bu yöntem doğru olan mı? Ben hiç böyle kullanmadım ama zaten direksiyon hakimiyetini kaybetmemek için zaten böyle dönüşlerde tutmak bırakmamak gerekiyor mantıklı olan bu ama hem bu komik geliyor hem konforsuz görünüyor.

Uygun/rahat olup olmaması bi yana teknik olarak adam gayet olması gereken şekilde sürmüyor mu?
0
avatar is back
(19.04.21)
Ulen ne kadar arabadan bir haber eleman varsa alayi Doug Demuro embesilinden sonra bu i$e girdi. 10:10 onerilen bir tutus seklidir eyvallah da virajlarda bile elini kaldirmayip kendini kitlemen lazim diye birsey yok. Biraz daha donmesi gerekse nasil cevirecek? 100bin izlenmis, inanilir gibi degil.

Boyle durumlarda acip profesyoneller nasil kullaniyor diye bakin, salaklari kendinize ornek almayin.

youtu.be - 1:20 ve 1:28'de adam viraj aliyor.
0
cooperr
(19.04.21)
adam perf. sürüşü yapmıyor. direksiyon zaten ufacık. bu durumda tutuşun doğruluğu aslında konforla alakalı. muhtemelen çok usta bir şöför değil çünkü tutuşu gergin. tam dönüşlerde kendini o kadar kasması bence tamamen acemilik belirtisi. kafası dönüşe ve hata yapmamaya o kadar odaklanmış ki rahat tutmayı beceremiyor.
0
orpheus
(19.04.21)
duz giderken dogru. donuslerde eller direksiyona o kadar sabit tutulursa birbirini kilitleyecegi icin, ki eller birbirine dügüm oluyor neredeyse, yanlis ve tehlikeli. donuslerde biraz daha rahat davranip ellerinin konumunu degistirmesi ve duz yere geldiginde tekrar ilk pozisyona getirmesi gerekir.
0
vudin
(19.04.21)
hayir dogru olan bu degil. ehliyetin cok zor alindigi kuzey avrupa ulkelerinde sinavda direksiyonu boyle cevirmek direkt kalma nedeni.

olmasi gereken bu youtu.be
0
lamartin
(19.04.21)
işin uzmanı değilim ama öyle direksiyon çevrilmez.
eller birbirine girer ve kazaya sebep olur.
@lamartin'ın yöntemi en güvenilir yöntem bence.

bir yerden sonra illa ki avuç içiyle çevirliyor direksiyon o ayrı tabi :)
0
teritori
(19.04.21)
Kahkaha attım izlerken.

Ben @lamartin'in attığı linkteki gibi kullanıyorum.
0
plutongezegendegilmi
(19.04.21)
(8)

Startup işi bitti mi?

plutongezegendegilmi
Valla nereden baksanız 10 yıldır falan hararetle takip ediyorum ekosistemi, her sene en azından 3-5 tane "wow" dediğim fikir olurdu, son 1-2 senedir çok nadir çıkıyor böyle şeyler.Misal: https://www.ycombinator.com/companies?batch=W21&batch=W20Tamamı e-ticaret, "sitenizi API'a çevirelim" ve "evden ç
Valla nereden baksanız 10 yıldır falan hararetle takip ediyorum ekosistemi, her sene en azından 3-5 tane "wow" dediğim fikir olurdu, son 1-2 senedir çok nadir çıkıyor böyle şeyler.

Misal: www.ycombinator.com

Tamamı e-ticaret, "sitenizi API'a çevirelim" ve "evden çalışanlar için X" projeleri. (Bir de sağlık işleri var ama onu geçiyorum). Yani yeni bir fikir yok ortada, zaten moda olan sektörlerde ürün geliştiriyorlar. Ya da lokalizasyon yapıyorlar.

Herhalde en son duyup heyecanlandığım fikir substack'ti (2019'da duydum), ondan beridir aklımda kalan bir şey olmamış.

Siz ne düşünüyorsunuz? Yakın zamanda görüp "iyiymiş bu" dediğiniz bir startup var mı?
0
plutongezegendegilmi
(17.04.21)
eğitim alanında startuplara baktığımda karamsarım, ortam bana körler sağırlar birbirini ağırlar şeklinde geliyor, mentörler için de ego tatmini aracı

teknoloji tarafı belki daha hareketlidir o alanda bilgi sahibi değilim
0
freebird5406_2
(17.04.21)
direkt b2c çalışan low hanging fruit'lerin tükenmesi çok doğal bir şey, yani bir uber ya da square ilk çıktığındaki heyecan çok doğal olarak yok. ama özellikle b2b olarak hala inovasyon devam ediyor, o yüzden dediğine katılmıyorum. b2c olarak en son aklıma gelen tiktok var, keşfetme algoritması ile ciddi fark yarattı, b2b olarak ise tonla ürün çıkıyor her sene. mesela çalıştığım firma en son squadcast diye bi ürün kullanmaya başladı, ya da crayon, ikisi de hiç aklımda olmayan işler ama gayet para kazanıyorlar gibi görünüyor. no-code furyası ciddi rağbet görüyor, keza hotjar gibi user experience startupları da baya popüler. siber güvenlik alanında zaten her gün yeni bir firma çıkıyor ve yeni bir kategori oluşturup kendine pazarda gerçekten yer bulabiliyorlar, sonra da büyük bi abiye satılıyorlar, vs vs. yani muhtemelen yeterince geniş bir çerçeveden takip etmiyorsun, diyeyim.
0
roket adam
(18.04.21)
Bana da öyle geliyor. Şu sıralarda ml, ai sosuna bunanmış API bazlı projeler çok revaçta gibi duruyor. Her yerde bunlara rastlıyorum. Son zamanlarda "ulan herifler çok iyi düşünmüş" dediğim startup ben de pek hatırlamıyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(18.04.21)
startup aslında app dünyasının açılması ile beraber 'tahsilat' sorununun küçük firmalar için hallolması ile devasa büyüdü

şimdi google play veya app store olmasa ben bir site açacağım da oradan sen para ödeyeceksin apk indireceksin vs vs vs ölme eşeğim ölme

neyse ama sonunda app storelarında sırları çözüldü parayı bastıran yine öne geçti.

mesela bir kişi aylık kendine 50tl bütçe belirlediyse bunu zaten dev firmalar paylaşıyor

eskiden değil 50tl 5tl veriyordu insanlar ama küçük firmalara gidiyordu. 5m kişi ödese dünyada sana 25mtl oluyordu

o sebeple startup dünyasında yavaşlama var daha çok büyük firmaların işe yarar mı lan bu? dur bir firma ayaklansın ona göre alırız dediği bir ekosisteme evrildi.
0
duyurukullanıcısı
(18.04.21)
@roket adam,

hotjar 2014, squadcast 2017 (ki opsgenie vardı aynı işi yapan, onlar da 2012). Hani 2019-2020-2021 yıllarında çok bir şey duymadım diye düşünüyorum. Belki de covid etkisidir.

Ayrıca evet ben daha çok b2c düşündüm çünkü diğerlerini sektör içinde değilsem duymam/anlamam zor, ama işte bu seed stage yatırımlara bakıyorum daha çok. Next-Facebook ama henüz 1000 kullanıcısı var, fazla büyümemiş gibi.
0
🌸plutongezegendegilmi
(18.04.21)
Evet anladım, o şekilde bakarsak o zaman haklı olabilirsin bence de. b2c olarak baktığımda mesela telefonu açtım baktım son dönemde yüklediğim dediğin formatta bir uygulama, kullandığım bir servis hakikaten de yok. hele social network olarak tiktok ve clubhouse dışında hiç yok. ben daha çok b2b takip ediyorum o yüzden o şekilde cevapladım.

crunchbase'de yıl olarak filtreleyip bakabiliyorsun startuplara, belki oradan da incelenebilir.
0
roket adam
(18.04.21)
geçenlerde bu konuyla ilgili y combinator özelinde şöyle bir tartışma vardı reddit'te
www.reddit.com
0
heavy smoker
(18.04.21)
giriş bariyeri çok yükseldi. dev bir firmanın bütçesi ve tecrübesi ile rakebet etmek imkansıza yakın. daha geçenlerde asananın benzeri işleri çok hızlı ilerleyen bir startupı
bir,iki senede dümdüz etmesinin hikayesi vardı. hikayeyi anlatan da batırılan startupın kurucusu. bu arada startup dediysem hayatta kalmak için 10 milyon usd yakmışlar. iki kişi + bir garajlık startup degil yani.

twitter.com

fakat bence hala iot, enerji, sağlık gibi niş alanlarda çok büyük fırsatlar var. sadece bir fikir + 2 developer bulup bir app patlatıp seneye yatırım alıp süslü ofiste 10 milyonluk olma günleri bitti.
0
orpheus
(18.04.21)
(10)

Startup fikri sunduk görüşlerinizi bekliyoruz

wiekannich
- Tecrübelerinizi servis olarak satabildiğiniz bir sosyal medya platformu, hayatın her dalını kapsayan bir danışman platformu. Hepimiz hayatımızda belli konularda bir miktar uzmanlaşmışızdır, bazen bu3. sınıfta aldığımız ve hayatımızda hiç kullanmadığımız istatistik dersi (aslında bu bilgiyi sizden
- Tecrübelerinizi servis olarak satabildiğiniz bir sosyal medya platformu, hayatın her dalını kapsayan bir danışman platformu.


Hepimiz hayatımızda belli konularda bir miktar uzmanlaşmışızdır, bazen bu

3. sınıfta aldığımız ve hayatımızda hiç kullanmadığımız istatistik dersi (aslında bu bilgiyi sizden sonra gelecek alt sınıflara satabilirsiniz, gidip o kişinin illa büyük bütçelerle özel dersler almasına gerek yok, çünkü siz daha makul bir fiyata aynı servisi verebilirsiniz) ,

araba seçerken yaptığınız o aylarca süren detaylı araştırma (bu bilgiyi yeni araba almaya karar vermiş ve hayatında hiç bu konuda araştırma yapmamış birine satabilirsiniz, gidip aylarca sizin gibi forum,blog,youtube arasında mekik dokumasına gerek yok o bilgi sizde zaten mevcut),

yeni bir şehre taşınırken verdiğimiz mücadele ve entegrasyon için yapılması gerekenler (hayatında hiç taşınmamış ve bu süreçten korkan araştırıp tam istediğini bulmakta güçlük çeken birine satabilirsiniz, 100lerce kez yanlış kararlar verip zaten sizde olan bilgiye ulaşmaya çalışmasına gerek yok siz ona doğru yolu en baştan gösterebilirsiniz),

2 yıl boyunca öğrenmeye çalıştığınız enstrüman yeteneği (bu yeteneğinizi o enstrümana henüz başlayacak birine satabilirsiniz, özel hocalara veya kurslara tonlarca para dökmesine gerek yok basit ilk 5-6 aylık periyodunu sizin hali hazırda öğrenmiş olduğunuz bilgilerle zaten aşabilir)

kısacası hepimiz hayatımızda birşeyleri yaparken efor sarfetmişizdir, bazen başarılı bazen başarısız olmuşuzdur. O bilgiler orada bizimle birlikte.
Bunlara da tecrübe diyoruz. Neden unutulmaya/yok sayılmaya/bir köşeye itilip üstü kapatılmaya yüz tutsunlar ki?

Günümüz influencer denen kitlesinin yaptığı da bu değil mi ? Gerek tecrübelerini, gerek araştırmalarını, gerek dene-yanıllarını videolara dönüştürüp bunu kitlelere tıklatıp satmak.

Bazı use-case'ler

Mesela avrupaya taşınma kararı aldınız.
Platforma giriyorsunuz, search bar'a

- amsterdam taşınma
yazıyorsunuz.

Karşınıza

Ahmet - Amsterdam'a taşınırken dikkat edilmesi gerekenler
Mehmet - Amsterdam'da ev bulabilmek için neler yapmalı
Ayşe - Amsterdam'a taşındıktan sonra yaşanan bürokratik süreç
gibi gibi.. başlıklar çıkıyor.

Cüzzi rakamlara bu insanlar size tecrübelerini satıyorlar. Gerek bu kişilerle video call yapıp doğrudan soru-cevap, danışman rolü, gerek bu kişilerin sizin için önceden hazırladıkları içeriklere ulaşma hakkına sahip oluyorsunuz.

Siz buraya verdiğiniz belki yarım saatlik 100tl ile ilerde yapacağınız binlerce liralık hatalarınızı baştan sizin yerinize çoktan tecrübe etmiş insanlardan dinliyorsunuz.

Ne düşünüyorsunuz ?
0
wiekannich
(17.04.21)
100 lira örnek için bile yüksek bir mebla.
udemy de bilmem kaç saatlik kurslar bile 30tl.

youtube'da bulabileceğiniz videolar gibi duruyorlar.
nobody bana tecrübesini anlatsa para vermem

önemli biri anlatsa para veririm.
o content'i zenginleştirme meselesi

genel fikir bence iyi.
0
summatinyourteeth
(17.04.21)
@summatinyourteeth sadece tecrübe değil, hayatın her alanında yapılabilecek bir life-coach'luk gibi bir şey. Aynı zamanda bir servis/eğitim durumu da sözkonusu, ama bunu sağlayacak kişiler illa o alanda senelerce eğitim almış diploma sahibi kişiler olmak zorunda değil.

Mesela
x kişisi y firmasında belli süre çalışmış oradaki iş hayatı hakkında yapılması/yapılmaması gerekenler konusunda size direktif veriyor,

Başka Z kişisi hukuk fakültesinde okuyor aldığı bir derste zorlandığı ödevinin yardımını bu platformda olan o dersi daha önce alıp başarıyla geçmiş birinden servis olarak yardım şeklinde alabiliyor.

Aslında hedef hem internette bulunabilir olanın daha kaliteli ve ucuza, hemde internette bulunamayacak bazı bilgilerin (gerek anonim gerekse kimlik açık bir şekilde) bunlara ihtiyaç duyan kişilere temin edebilmek.
0
🌸wiekannich
(17.04.21)
Bence YouTube varken kimse bir siteye girip para verip herhangi birinden tavsiye almak istemez.

İstatistik dersi demişsiniz. Üniversitedeyken bizim bölümün gizli Facebook grubu vardı. Geçmiş yıllardaki birçok sınava ulaşabiliyorduk. Hocalar geçmiş yıllardaki soruların paylaşılmasını istemiyordu. Dersler zaten üniversiteden üniversiteye değişiyor, onu geçtim, bir üniversitedeki bir bölümden başka bir bölüme göre de değişiyor. Yani makine mühendisinin gördüğü statik başka, inşaat mühendisinin gördüğü statik başka. İTÜ'deki statik başka, Boğaziçi'deki statik başka. Bu tip şeyler öğrenci gruplarında, geçici olarak çözülen şeyler.

Yine de denenebilir ama işin öğrenci tarafı bu şekilde.
0
dissendium
(17.04.21)
100 liraya soruyu cevaplarım. Epey startup tecrübem var.

(Validasyon fırsatı ayağınıza geldi :)
0
plutongezegendegilmi
(17.04.21)
Türklerin hepsi herbokolog olduğu için bu tarz tavsiyeler verecek kişilere para vermem, 100 tl hiç vermem. Alanında büyük uzman olmasa da eğitim danışmanı, x meslekte yetkin birisi (İlla CEO vb değil, örneğin yazılım bitirip çalışan bir müdür bile olabilir) gibi kişilerden bir şeyler duymak isterim.
0
kaset
(17.04.21)
Ben olsam donation üzerinden ilerlerim. O dediğiniz uzmanlar içerik üretsin. O içeriğin devamını isteyenler donation yapsınlar. Donation yapanlara extra feature’lar da koyun. O kişilerle özel görüşme yapmak ya da onlardan spesifik yardımlar almak isteyenler de yine extra ücretle bunu yapabilsin.
0
derd
(17.04.21)
@plutongezegendegilmi çok iyi :)

@kaset mantıklı bir nokta evet

@derd bu da çok mantıklıymış evet
0
🌸wiekannich
(17.04.21)
Sende şu anda aynısını ekşi duyuru üzerinden ve bunu herhangi bir uygulama olmadan ve bedavaya yapıyorsun.
Anlatabildim mi?
Ayrıca tecrübe satın almak çok yakın gelmedi bana. Bir şeye 100 lira veya 10 lira vereceksem çok daha fazla ve farklı şeyler beklerim.
0
etna
(17.04.21)
Ama yinede elimizden bir şey gelirse yaparız.
0
etna
(18.04.21)
"Günümüz influencer denen kitlesinin yaptığı da bu değil mi ?"

dev yanlış ! influencerlar öğretmen değil, tam tersine toplum için benzemeye çalışılan arzu nesnesi yaratmalık karakterler.
0
orpheus
(18.04.21)
(5)

Şirket olmadan Etsy'de satış mümkün mü?

havadakarada
Mağaza açılabiliyor ama şahıs şirketi ve doğal olarak fatura kesme imkanı olmadığı için satış yapılabilir mi?
Mağaza açılabiliyor ama şahıs şirketi ve doğal olarak fatura kesme imkanı olmadığı için satış yapılabilir mi?
0
havadakarada
(17.04.21)
etsy tarafında bireysel hesap açılıp yapılıyor da 2 sene sonra maliye gelip bu para nerden geldi diye sorunca işlem başına ceza kesiyor maalesef.
0
roket adam
(17.04.21)
Evet. Ayrıca yıllık kazancınız bir yıllık brüt asgari ücretten düşükse gelir vergisi ödemiyorsunuz.
0
plutongezegendegilmi
(17.04.21)
@plutongezegendegilmi, bu nasıl oluyor bir prosedürü var değil mı? Biz de tam onları araştırıyorduk iyi denk geldi çalmış olayım duyuruyu. bildiğim 1 tl bile satış yapsan gelir vergisi ödemen gerekiyor özel bir teşvik programında vs. değilsen.
0
roket adam
(17.04.21)
Etsy mikro ihracat die fb da bir grup var ona uye olun. Tr deki en buyuk etsy saticilari grubu. Bu aralar goruyorum herkes maliyeden 9/10 gibi bir belge aliyor.
0
habula
(17.04.21)
@roket adam, bildiğim kadarıyla bir prosedürü yok. Şirket falan kurmadan direkt satış yapabiliyorsunuz. Gelir asgari ücretin altında olduğu sürece bir sıkıntı yok, üstüne çıkarsa işte şirket kurmak lazım falan.

Bu kanun yeni değişti, 2019 sanırım, e-ticareti teşvik için. Gelir vergisi kanununun 9. maddenin 6. maddesi:

www.verginet.net
0
plutongezegendegilmi
(17.04.21)
(16)

Mesai sonrası kendinizi geliştirmeye çalışıyor musunuz?

amusan
Herkese iyi haftasonları,Soru başlıkta ama bir soru daha var. Yoğun çalıştığınız dönemlerde mesai sonrası hala birşeyler öğrenmeye çalışabiliyor musunuz? İçiniz sıkılmıyor mu sürekli işle ilgili birşeyle uğraşıyor olmaktan?
Herkese iyi haftasonları,
Soru başlıkta ama bir soru daha var. Yoğun çalıştığınız dönemlerde mesai sonrası hala birşeyler öğrenmeye çalışabiliyor musunuz? İçiniz sıkılmıyor mu sürekli işle ilgili birşeyle uğraşıyor olmaktan?
0
amusan
(17.04.21)
1) Evet, it güvenlik sektöründeyim buna mecburum, bizim sektör inanılmaz hızlı değişiyor bir haftada bile bir çok şeyi öğrenmen gerekebiliyor.
2) Bazen sıkılıyor gerçekten. O zaman başka şeyler yapıyorum.
0
roket adam
(17.04.21)
ben çalışıyorum ama haftaiçi zorlanıyorum
genelde sabah biraz daha erken kalkıp okumaya çalışıyorum
0
superb
(17.04.21)
İşyerinde yaptığım mesainin yarısını evde kendimi geliştireyim diye yine yapıyorum. Bilgisayar başında oturmaktan nefret ettiğim halde 8-10 saatim böyle geçiyor. Evet içim sıkılıyor ama evde daha üretken olabileceğim bir şey yok.
0
IncredibleMau
(17.04.21)
1. Evet çünkü işim gereği bunu yapmam gerekli. IT sektöründe, üstelik de cruise gemilerinde çalışıyorum. Dolayısıyla bilişim yanı sıra gemiyle ilgili çok fazla farklı alt sistem ve yan işler var. Bu sebeple de karşılaştığım durumları detaylıca anlayabilmek için kişisel zamanımı ayırmak zorundayım.

2. Bunu kişisel/mesleki gelişim işini sürekli yapamıyorum elbette ancak düzenli olarak vakit ayırıyorum. Özellikle de teknik dökümantasyonları okumaya, bunlardan detaylı referans dökümantasyonlar oluşturmaya çok önem veriyorum.
0
burka
(17.04.21)
Hayır,
Vurup kafayı yatıyorum
0
paramolacak
(17.04.21)
IT/sistem tarafında yapmazsan bunu geride kalıyorsun. O yüzden özellikle akşam ve gece test ortamında bunlara vakit ayırıyorum
0
goodman
(17.04.21)
zaman zaman, çok yorgunsam yapamıyorum ama hala enerjim varsa hobilerimi ilgilerimi güncel tutmak için çabalar öğrenirim yeni şeyler.
0
basond
(17.04.21)
Hayir. Motivasyonum yok. Mal gibi vakit geciriyorum.
0
stavro
(17.04.21)
Alanımla alakalı en önemli 2 sertifika sınavını verdim. Biri ciddi emek gerektiriyor, 3 ay kadar öğrenci gibi çalıştım. Diğerini 2-3 haftalık bir çalışmayla geçtim.

Çok yoğunsam ve yoruluyorsam mesai sonrası ekstra bir çalışma yapmam muhtemelen ama normal dönemlerde yapmaya gayret ederim, işimi seviyorum.

Ha bir de işim haricinde finansal konulara (teknik analiz, grafikler, temel analiz, para tarihi-teorisi vb.) çok meraklıyım. O anlamda devamlı kendimi geliştiriyorum. Ondan da sıkılmıyorum hobi gibi oldu.
0
Lethe
(17.04.21)
Tekerlekli laptop sehpalarından aldım. Koltukta rahat rahat makale okuma, kod öğrenme çalışmaları gibi aktivitelerime devam ediyorum. 35 üstüyüm ve işimi hala seviyorum sanırım.
0
trixi
(17.04.21)
İş için hayır. Mesai saatleri arasında haftada birkaç saat kendimi geliştirmeye adadım, yeni şeyleri inceliyorum, bazen kurcalıyorum hatta bir şekilde implemente ettiğimiz oluyor.

IT tarafındayım ve geri de kalmıyorum onu belirteyim. Zaten dinozor bir kurumda sistemleri modernleştirmeye uğraştığımız için bunları yapmasam da kendimi geri tutmamış olurdum ama reddit'ten sıkılıyor insan bir süre sonra.


Hiçbir güç bana düzenli olarak mesai dışı iş yaptıramaz. Yaptırmayana giderim yoksa.

Boş zamanlarımda kendimi geliştirmiyor değilim ama onlar hobilerim. Piyano öğreniyorum, dijital çizimle uğraşıyorum, akademiden koşarak çok paralı işlere kaçmadan önceki çalışmalarımda casual olarak ilerliyorum vs.
0
aguen
(17.04.21)
mimarım, ya pek vaktim kalmıyor, ya da başka bir program öğrenmek yine bilgisayar temelli bir iş olduğu için 8+ saatten sonra hala bilgisayar başında olmak istemiyorum. kitap veya başka şeyler okuyorum, yürüyüşe çıkıyorum, öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran cinsten şeyler izliyorum gibi.
0
saveur
(17.04.21)
1- Evet.
2- Evet.
0
plutongezegendegilmi
(17.04.21)
kendimi bildim bileli bu moddayım. bilgi veya kendime bir şey katmazsam mal gibiymişim gibi geliyor.
0
evimin paspasi
(18.04.21)
Yazılım sektöründeyim, çoğu zaman mesai dışı bir şey yapmıyorum. Bazen bunun vicdani rahatsızlığını çekiyorum ama motivasyon eksikliğim var.

İşimi iyi yapıyorum ama fazlasına özellikle şu pandemi döneminde elim gitmiyor.
0
chicha_v2
(18.04.21)
Deniyorum ama pandemi nedeniyle yalan dolan oldu.

Az önce beş maddelik bir liste yaptım, bakalım ne kadar yapabileceğim. Pandemi bitseydi iyiydi.
0
put it in your appropriate place
(18.04.21)
(11)

İyi erkeklerin tercih edilmeme sebebi

isttrab
Bununla ilgili olarak sanırım Ekşişeyler'de bir yazı vardı.Aslında iyi bir insan olmak bir tercih değil de o insanın doğası kaynaklı bir mecburiyettir diyordu. Biraz vurucu bir tespitti. Zaten kötü olamadığınız/olamayacağınız için iyisiniz diyordu özetle.Hatırlayan eden varsa bir link çok tatlı olur
Bununla ilgili olarak sanırım Ekşişeyler'de bir yazı vardı.

Aslında iyi bir insan olmak bir tercih değil de o insanın doğası kaynaklı bir mecburiyettir diyordu. Biraz vurucu bir tespitti. Zaten kötü olamadığınız/olamayacağınız için iyisiniz diyordu özetle.

Hatırlayan eden varsa bir link çok tatlı olur. Teşekkürler.
0
isttrab
(16.04.21)
seyler.eksisozluk.com

sözün özü, erkekler olarak kendimizi kömür madenindeki elmas sanıyor ve bulunmayı bekliyoruz. acınası bir durum.
0
a darkness coming
(16.04.21)
evet, cinsiyetten bağımsız olarak doğasında iyilik var. toplumun belli kesmi kendi kararları olmadan, başkalarının fikirlerini benimsiyorlar. kişi kendini keşfettikten ya da farkına vardıktan sonra aslında aradığını buluyor. kendisine ait olmayan duyguları benimseme yani. dedikleriniz ile alakalı olarak şunları buldum,

seyler.eksisozluk.com

seyler.eksisozluk.com
0
evimin paspasi
(16.04.21)
Doğasında iyilik var değil. Jordan Peterson'dan duydum ben, ama muhtemelen yaygın bir düşüncedir.

Özetle diyor ki, kötü olacak güce sahip olmadığı için insanlar (erkekler) kendilerini iyi zannediyor. Asıl olay kötü olabilecek güce sahip olup, ona rağmen iyi olabilmektir.

Kadınların tercihlerini güç bazlı yapmalarına buradan bağlanabilir sanırım konu.

@a darkness coming'in linki +1
0
plutongezegendegilmi
(16.04.21)
senin bahsettiğin yin yang muhabbetine giriyor. doğada her şeyin karşılığı var (anti) ancak böyle denge sağlanıyor. yine cinsiyet farketmeksizin.
0
evimin paspasi
(16.04.21)
Bir de ben herkesin kendini iyi gordugunu dusunuyorum. Bir kez hapse girmissem ne olacak ki, esini gerekirse doversin bunda bir sey yok gibi sacma sapan dusunceleri olup kendini "iyi erkek" sayanlar da vardir.
0
howfaristhesky
(16.04.21)
Kime göre iyi? İyi erkeğim diyenler acaba başkalarını suçlamak yerine neden kendilerinin tercih edilmediklerini hiç düşünüyorlar mı. He çok iyisiniz ondan kimse yüzünüze bakmıyor.
0
zoghurt
(16.04.21)
bana pek mantıklı gelmedi her şeyin kaynaklara ulaşmayla ilgili olduğu.

mesela bill gates dünyanın en zengin insanlarından biri olabilir. ama o tiple pek kız tavlaması zor gibi. çünkü adam tam bir geek. tipi insana güven veriyor.
0
nickini degistiren yazar
(16.04.21)
adam gidiyor ortamın en güzel kızına tutuluyor, sonra vay efendim ben seçilmedim çünkü ben iyiyim. haddini hududunu, amiyane tabirle ligini bilmek lazım. ayrıca gerçek hayatta tanıştığım kendine iyi erkek diyip seçilmemekten sızlanan adamların hiçbiri iyi insan değillerdi. zaten aklı başında insan karşı cinsten biri onu tercih etmedi diye bunu şahsına hakaret saymaz. o kişinin de bir tercih hakkı olduğunu bilir ve saygı duyar. yabancıların "incel" dediği bu türler, kadınları katiyen insan olarak görmüyor. kadının onları kötü hissettirmek için seçmemeyi tercih ettiğinden eminler. kadınların onlara kötülük yaptığını düşünüyorlar seçmeyerek. bunların hiçbirinin iyilikle alakası yok. kendini sevmemekle alakası var.
0
birsürüsorumvarr
(17.04.21)
O yazıyı bilmiyorum ama başlığa bakarak saçma olduğunu söylemek istedim. Kadınların tercih etmediği erkek tipi genelde şu özellikleri taşır: Sessiz, sakin, durgun, evcimen, pasif. İyilik-kötülük bambaşka şeyler.
"İyi olduğu için tercih edilmediği" düşüncesine sahip bir insan narsist ve aptaldır. Bir erkek olarak söylüyorum bunu.
0
fobfilm
(18.04.21)
aslında haklılar. ben kötü olamayacak kadar yorgunum mesela, kavga etmek istemiyorum artık. içimde kimseye karşı bir nefret ya da kötülük olmasını istemiyorum çünkü yoruyor.

ama bu nedenle tercih edilmeme gibi bir durumum da hiç olmadı. tercih edilip edilmemek kimle muhattap olduğunuza bağlı. seviyeli insanlar "of çok piç ya seviyorum bu adamı/kadını" diye bir seçim yapmaz bence. :D
0
bohr atom modeli
(18.04.21)
Böyle bir arkadaşım vardı, çok güzel eğitimli bir kızdı. Kıro bir spor hocası ve badanacıyla sevgili olmuştu. Hepsinden de dayak yerdi, ayrılırdı geri dönerdi. Aşırı kıskançlık erkeklik gibi oluyor. Özgüveni düşük kadın böylelerine gidiyor işte.
0
adetsancısı
(23.04.21)
(9)

Ev hediyesi

Olric
kuzenime ev hediyesi almak istiyorum ama bütçem biraz düşük. şu üç üründen ikisini seçeyim dedim ama emin olamadım. bu bantta başka fikri olan var mıdır? erkek ve tek yaşıyor.https://www.trendyol.com/beige/beyaz-hermes-socrates-2-li-heykel-bust-p-62826866?boutiqueId=61&merchantId=353662https://www.t
kuzenime ev hediyesi almak istiyorum ama bütçem biraz düşük. şu üç üründen ikisini seçeyim dedim ama emin olamadım. bu bantta başka fikri olan var mıdır? erkek ve tek yaşıyor.

www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
0
Olric
(16.04.21)
bardak altlıkları veya meşrubat bardağı olabilir.

ama bence küçük bir kaktüs / sükülent alıp hoş bir saksıya dikip hediye edebilirsiniz, daha güzel olur sanki.
0
gmzo
(16.04.21)
Kuzen felsefeci ve Sokrates'e falan özellikle düşkün değilse o büstleri almayın bence.
0
kobuzchu kiz
(16.04.21)
@gmzo teşekkürler, evde çok bitkim var ayrıca onu da yapabilirim maliyetsiz bir şekilde :)
0
🌸Olric
(16.04.21)
@olrica harika öyleyse, sizin emeğiniz de olacağı için 20-30 liraya alacağınız herhangi bir şeyden daha kıymetli bence. ben sık sık bitkilerimden bu şekilde hediye üretip veriyorum arkadaşlarıma, çok seviniyorlar :)
0
gmzo
(16.04.21)
Bardaklar (3. link) güzel. Bardak hediye almayı seviyorum ya, hem işe yarıyor hem de kullandıkça hatırlıyorsun vereni. Güzel hediye genel olarak.
0
plutongezegendegilmi
(16.04.21)
50 lira civarında alternatif önerilerle geldim:
www.pasabahcemagazalari.com
www.pasabahcemagazalari.com
www.pasabahcemagazalari.com

Ayrıca Paşabahçe'de Lügat 365 ürünlerine bir bakın, oradan bütçeye göre 1-2 parça birleştirebilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(16.04.21)
Hangi takımlıysa o takımın kupa bardağını da alabilirsiniz. Mesela Fenerbahçeli ise Fenerium'dan. 20-30 liraydı.
0
havadakarada
(16.04.21)
tütsü ve tütsülük
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.04.21)
1.deki çok şık fiyat performans bence
0
esinikaybetmiscorap.
(16.04.21)
(2)

Sil süpür sosyal medya 4 gb şeysi?

bir fincan kahve ile film izlemek
Tam olarak nasıl geçerli bu günlük sosyal medya? Örneğin YouTube'da da geçerli olduğu yazıyor fakat uygulamadan izleyince geçerli mi yoksa tarayıcıdan mı açmak gerekiyor? Tam anlayamadım.
Tam olarak nasıl geçerli bu günlük sosyal medya?
Örneğin YouTube'da da geçerli olduğu yazıyor fakat uygulamadan izleyince geçerli mi yoksa tarayıcıdan mı açmak gerekiyor? Tam anlayamadım.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(16.04.21)
Nereden açtığınızın farketmemesi lazım. Hangi ip adresine istek attığınıza bakıyorlardır, tarayıcı da app de aynı yere istek atıyor.
0
plutongezegendegilmi
(16.04.21)
uygulamadan geçerli olması lazım.
0
sutlu nescafe
(16.04.21)
(2)

React'tan Rabbit'i nasıl dinlerim?

ananiyimioguz
Bir link verecekler bana ve oraya connect olacağım.Bir değişiklik olduğunda da bana bir data dönecek.Sonra o datayı web sayfasında göstereceğim zaten tek ekranımız var.Tek yapmak istediğim bu fakat basit bir doküman bulamadım.
Bir link verecekler bana ve oraya connect olacağım.

Bir değişiklik olduğunda da bana bir data dönecek.

Sonra o datayı web sayfasında göstereceğim zaten tek ekranımız var.

Tek yapmak istediğim bu fakat basit bir doküman bulamadım.
0
ananiyimioguz
(15.04.21)
Teoride mümkün olabilir ama pratikte biraz zor, iyi bir tooling olduğunu sanmıyorum.

Çünkü frontend'den rabbit'e bağlanmanız için şifre vermeniz gerek. Şifreyi frontend ile son kullanıcıya dağıtmak iyi bir fikir değil. Spesifik case'lerde (in-house app ise falan) mantıklı olabilir ama yaygın bir şey olmadığı için zor.

Fakat rabbit'in güzel bir web arayüzü de var, demek ki bağlanmak mümkün. Şöyle bir şey varmış, belki işinizi görür:

www.rabbitmq.com
0
plutongezegendegilmi
(15.04.21)
Şirket içi bir ekran olacak zaten evet dışarıya vermeyeceğiz.

İstiyorum ki 1-2 kütüphane ekleyeyim react'a ve 1-2 fonksiyon ile çalışsın.

Bu tarz bir şey bulamadım. React-native için çıkıyor, react için göremedim.
0
🌸ananiyimioguz
(15.04.21)
(12)

Amsterdam nasıl bir yer?

plutongezegendegilmi
Bi iş teklifi var. Yaşanır bir yer mi, havası suyu nasıl, sosyalleşmek kolay mı gibilerinden sorularım var. Bir arkadaşım gidip 1 yıl çalışıp geri dönmüştü, sorunca baya saydı sövdü ama sonuçta bir kişi, belki başka tecrübesi olan vardır diye buraya sorayım dedim :)
Bi iş teklifi var. Yaşanır bir yer mi, havası suyu nasıl, sosyalleşmek kolay mı gibilerinden sorularım var. Bir arkadaşım gidip 1 yıl çalışıp geri dönmüştü, sorunca baya saydı sövdü ama sonuçta bir kişi, belki başka tecrübesi olan vardır diye buraya sorayım dedim :)
0
plutongezegendegilmi
(15.04.21)
turist olarak gidilebilecek en güzel şehirlerden biri bence. yaşamak da güzeldir diye tahmin ediyorum para sıkıntısı olmazsa, bisikletle kanalların arasından işe gidip geliyorsun, nasıl kötü olabilir ki?
0
diffarentiationation
(15.04.21)
kiralar korku filminden cikma. ev bulmak da oyle. cogu insan giris seviyesindeki islerdeyse sehir merkezine yakin yasamiyor. tek basiniza eve cikacaksaniz, kiraniz maasin %30'unu cok gecmesin. iyi maasla cok zevkli, cok rahat yasarsiniz. tam bir expat cenneti.
0
buf-e kür
(15.04.21)
Ben de turist olarak gitttiğimde ilk dediğim şey bu şehre kesinlikle bir kez daha gelmeliyim doyamamıştım ki dolu şehir gördüğüm halde
0
esinikaybetmiscorap.
(15.04.21)
Teklif edilen maaş 90k, %30 rule diye bir şey varmış, aylık 6k civarı net ediyormuş. Bu parayla dünyanın herhangi bir yerinde iyi yaşanır gibi geliyor bana.

Hava kötüymüş. Bir diğer sıkıntı da ofis lokasyonunun şehrin dışında olması. Yani şehir merkezinde yaşayacak olsam 20km uzakta kalıyor iş. İşe yakın yaşasam da asosyal kalırım diye düşünüyorum.
0
🌸plutongezegendegilmi
(15.04.21)
Avrupa'nin en yasanilir sehirlerinden biri. Benim eski calistigim sirketin HQ'su Amsterdam'daydi, uzun aylar gecirdim her ne kadar orada yasamamis olsam da. Kacirmayin gidin. Havasi kotu cidden, kiralar da yuksek ama Hollandalilar ciddi tatli insanlar ve sehir cok guzel, duzenli.

Sehir disinda yasamak problem degil cunku toplu tasim isini cozmus durumda Amsterdam. Her yere ulasim oldukca kolay. Ayrica bisiklet denen hede muhtesem bir sey. Ulasimi dert etmenize gerek yok. Araba kullanicam derseniz o tam kabus ama orasi ayri.
0
alicia dominica
(15.04.21)
guzel sehir. havasi cok soguk degil ama asiri ruzgarli. soylendigi gibi tam expat sehri. 7den 70'e yolda gordugunuz herkesle ingilizce anlasabilirsiniz. dutch'lar diger avrupalilar gibi soguk kanli degil. guler yuzlu ve anlayisli insanlar. yasam ucuz fakat kiralar baya yuksek ama teklif edilen maas burasi icin yeterince iyi. esin/cocugun varsa bile hayli hayli yeter de artar. eger tek geliyorsan 1500 euro'ya guzel 60-70m2 ev tutabilirsin. sabit giderler arti market masrafin 500u gecmez. geriye kalan parayi keyfine gore harcayabilirsin
0
crucio
(15.04.21)
6k aylık net ise iyi para. güzel yaşanır amsterdam'da. direk gidin. hollanda pişman etmez.
0
faaip de oiad
(15.04.21)
bence biraz türkiye'deki maaşa da bağlı. türkiye'de 30k kazanıyorsam gitmezdim, altındaki bir mebla için giderdim. 6k euro net çok iyi para.
0
garavel
(15.04.21)
Amsterdam bana göre Avrupa'nın bana göre en sosyal, en yabancı-dostu, en güzel, en çok İngilizce konuşulan, en keyifli, yaşanır şehri. 1 numaraya koyuyorum. Orada yaşayan yakın arkadaşlarım var genel anlamda memnunlar.

Yalnız 90k brüt ayda 6k net ediyor mu ondan emin misin? Bir sitede hesaplama yaptım 4500 € civarında çıktı. 1500-2000 € arası kira ödemen lazım.

Düzenleme: %30 ruling konusunu bilmiyordum işaretleyince 5793€ gibi birşey çıktı. Gelir vergisinden belli ölçüde muafiyet sanırım. Güzelmiş :)

thetax.nl
0
Lethe
(15.04.21)
@garavel, TR'de maaşım yok, şirket battı :) Sağdan soldan arıyorlar ama 25k üzeri teklif yok henüz, o bandı geçebilmek için yönetici olmak gerekiyor sanırım.

Valla parasında da değilim, sıkıntı çekmesem yeter. Kaç yıldır aynı şehirdeyim, biraz gideyim dünya göreyim diye düşünüyorum.

@Lethe, güzel siteymiş, teşekkürler. Bana da ik'cı söyledi zaten.
0
🌸plutongezegendegilmi
(15.04.21)
Hiç düşünmeden giderdim. Türkiye'nin şartları gittikçe zorlaşıyor ve kötüleşiyor.
0
Sakinolmamlazim
(16.04.21)
merhaba,

Burada arama yapma zahmetine girerseniz, Amsterdam'da yasam ve calisma kosullari ile ilgili dunya kadar bilgi var hali hazirda.

www.eksiduyuru.com

Kislar soguk ve yagisli, yazlar iliman ve yagisli her daim ruzgarli. Eger asosyal degilseniz, baska kulturlere aciksaniz sosyallesmek cok rahat.
Herkesin hayattan beklentisi farkli, arkadasinizin beklentileri ile sizinkisi ortusmeyebilir.

Maas icin taxnl sitesini linklemisler zaten. Oradaki hesaba ek olarak, maasinizdan zorunli saglik sigortasi ve tercihinize gore emeklilik paketi kesilecek. Saglik sigortasi 120 civarindan baslar, emeklilik ise sizin tercihinize kalmis.

Ofisin sehre uzakligindan cok ulasimi onemli. Eger tren istasyonuna yakinsa 20 km sorun degil. Farkli sehirlerde yasayip calismak Hollanda genelinde cok yaygin, ulasim agi bisikletle beraber kullanildiginda gayet yeterli. Toplu tasima kullanmam derseniz gayet uygun fiyatlara arac lease edebilirsiniz, sehir disindaki cogu sirketin bunun icin destegi mevcut. 600-700 civari lease support veren yerler var.

Sikintidan kastiniz nedir, ne degildir siz aciklamadan tahmin etmek zor ama en basta soyledigim gibi site icerisinde arama yaparsaniz buyuk ihtimalle kafanizdaki sorularin buyuk cogunluguna cevap verildigini bulacaksiniz.
0
whisky
(18.04.21)
(7)

aynı firmada uzun süre çalışanlara sorum, nasıl dayanıyorsunuz

roket adam
çok hızlı değişen ve rekabetçi bir sektördeyim. şimdiye kadar full time olarak pek aynı firmada çok uzun süre çalışmadım. son 2 seferde de 3'er senede tam keyfimin kaçtığı anlarda daha iyi bir iş fırsatı bulup uzadım.şu anki şirketimde de 3.5 sene kadar oldu ve aşırı sıkılmış durumdayım. günlük haya
çok hızlı değişen ve rekabetçi bir sektördeyim. şimdiye kadar full time olarak pek aynı firmada çok uzun süre çalışmadım. son 2 seferde de 3'er senede tam keyfimin kaçtığı anlarda daha iyi bir iş fırsatı bulup uzadım.

şu anki şirketimde de 3.5 sene kadar oldu ve aşırı sıkılmış durumdayım. günlük hayatımı olumsuz etkileyen major bir problem, mobbing, hesap sorma vs olmamasına rağmen çok küçük olayları bile aşırı takıp şirketten nefret ediyorum. sanki covid dönemindeki tüm keyifsizliğimi, eve tıkılı kalmamı vs şirketimden çıkarıyormuşum gibi geliyor. eskiden kendi isteğimle mesai falan yapan, işini seven biri olarak artık akşam, haftasonuna vs mail bildirimlerini kapatıyorum, mail geldiğini bildiğim halde cevap vermeyince de sinir oluyorum. genel olarak bunlar beni aşırı yoruyor ve yıpratıyor son günlerde.

şu anki dönemde bir çok kriterden ötürü daha iyi bir işe geçme ihtimalim düşük. bu tarz senaryolarda, profesyonelliğinizi soğukkanlılığınızı koruyup, işi olması gerektiği gibi yapıp kalanını oluruna bırakmayı, kafaya takmamayı nasıl başarıyorsunuz tecrübeli abiler, ablalar?
0
roket adam
(15.04.21)
7 yildir ayni isteyim. isimi sevdigim + sartlari duzgun oldugu icin devam ediyorum. biraz da yas var. 20'lerimde olsaydim yurtdisina acilirdim.
0
buenosdias
(15.04.21)
öncelikle "daha iyi şirket" kriterlerini düşünmeni öneririm. yeni bir işin daha iyi olacak yanları vardır ama her şirketin kötü yanları da vardır. ben şahsen halimden memnunsam, maaşım bana yetiyorsa iş hayatında macera aramak istemem. zaten mezun olduğumdan beri, +7 senedir aynı yerde çalışıyorum.

bunun sebepleri;

yaptığım işi seviyorum. bunca yıldır çok alıştım ve bence baya öğrendim.
müdürlerimi çok seviyorum.
müdürlerim ve diğer herkese aksi davranan genel müdür özellikle beni çok tutuyor.
yan haklar çok güzel
-istanbul'un merkezinde kaliteli bir ofis
-sabahları kahvaltı, öğlenleri çeşit çeşit yemek çıkaran yemekhane (somon, sushi, paella falan çıkıyor)
-evin önünden alan şirket servisi
maaş da birçok yerde bu civarlarda veriliyor sanırım. kaldı ki daha düşük maaşlar da duydum.

memnunum yani. tabiki negatif yanları var. bazen çok iş oluyor, işkolik olmam gerekiyor. akşamları çalışıyorum. ama bazen de öyle bir içimden gelmiyor ki, yatıyorum. çok çalışsam asla aferin almıyorum, ama yatınca da niye bu işler bitmedi diye başıma ekşimiyor kimse.

iş değiştirsem -ki bizim sektörde iş bulmam çok kolay- daha fazla para alırım muhtemelen ama buradaki haklara sahip olur muyum bilmiyorum. muhtemelen şirket de istediğimde gidebileceğimin farkında. ama biraz kilit bir elemanım, gitmemi istemezler. karşılıklı iyi niyetimiz bundan.

edit. "rekabetçi sektör" lafına takıldım. bizde rekabet yok. kimse birbirinin kuyusunu kazmıyor, birbirinin üstüne basarak yükselmeye çalışmıyor. ama başka sektörlerde çalışan arkadaşlarımdan neler duyuyorum. herkes sinsi, herkes birbirinin arkasından konuşuyor. bizde öyle gergin bir ortam olsa yukarıda saydığım her şeyi bırakırdım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.04.21)
bro 3 yil uzun yav ne yaptin sende uzun sure calisanlar katagorisindesin gayet

memur degilsen zaten ozel sektorde uzun kalmak mantiksiz oluyor bir sure sonra maas olarak

bul bir yer ve kac
0
mhmtt
(15.04.21)
3 sene gayet iyi bir sabır seviyesi bence. 1 sene heyecan 2. sene rutin 3 ve sonrası giderek artan şikayetlerle geçiyor genelde.
0
lcha
(15.04.21)
5 yıldır aynı yerdeyim, rahatım yerinde, herkesi tanıyorum, nazım geçiyor farklı departmanlara/yöneticilere. Risk'e gerek yok. Gittiği yere kadar aynı yerde devam, sonrası allah kerim ve işimi seviyorum. Yöneticilerimi ve İş verenimi seviyorum
0
paramolacak
(15.04.21)
Soruya cevap değil ama daha iyi bir işe geçme ihtimaliniz kalmadıysa kendi işinizi kurma vakti gelmiş demektir. Buradan vereyim gazı.

Not: 1,5 yıl dolunca afakanlar basıyor.
0
plutongezegendegilmi
(15.04.21)
Kesinlikle ben de seninle aynı düşüncedeyim her iş yerinde 2.5 yıl çalışıp kaçtım hepsinde de terfi aldığım güzel giderken ama özellikle insanlara karşı koyamadığımdan yaptıkları da bana uygun gelmediğinden kaçıyorum. Hepsi samimiyetsiz geliyor ama her geçtiğim yerde böyle olucak belki de ya da az daha sabretsem daha iyi anlaşırız ama daha iyi imkanlar bulunca ben de direkt kaçan taraftayım.
0
esinikaybetmiscorap.
(15.04.21)
(13)

Beceriksiz biri en basit ve sağlıklı ne yiyebilir

Vse budet horosho
Merhaba. Ben yalnız yaşayan, klasik iş çıkışı ya da eve gelince paket söyleyen biriyim. Hareket ettiğim bi işim olmasına rağmen, genel olarak zayıf ama göbek iri vücut yapım nedeniyle diyetisyene gittim. Karbonhidratı azaltacağım. Liste verdi ama fantastik bi liste. Yakınımda o ürünleri bulacağım ma
Merhaba. Ben yalnız yaşayan, klasik iş çıkışı ya da eve gelince paket söyleyen biriyim. Hareket ettiğim bi işim olmasına rağmen, genel olarak zayıf ama göbek iri vücut yapım nedeniyle diyetisyene gittim. Karbonhidratı azaltacağım. Liste verdi ama fantastik bi liste. Yakınımda o ürünleri bulacağım market bile yok.

Siz tavsiye verseniz? Hiç mutfak tecrübem yok desem yeridir. Ne yapabilirim?
0
Vse budet horosho
(13.04.21)
bence fırın yemekleri en kolayı. bir fırın tepsisine istediğin sebzeyi ve eti dizip üstüne zeytinyağı gezdirip fırına atabilirsin. balık, tavuk, et, kıyma..hepsi olur.

bu kolay ama ben buna bile üşeniyorum. o yüzden akşam yemeği yemiyorum. hem de akşam yemeyin diyorlar. çoğunlukla akşamları fındık fıstık kuru incir ceviz vb. yiyorum. hem yemekle uğraşmamış hem de akşam akşam midemi doldurmamış oluyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(13.04.21)
Tavuk göğsü haşlayabilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(13.04.21)
Bulunabilir ürünler yazan bir diyetisyene gidin. Avakado mango nedir.
0
baal
(13.04.21)
Tavuk göğsü: baharatlayip teflonda izgara ya da firinda.
Haslayan da var ama ben firinda seviyorum; brokoli, havuc vs gibi sebzeleri dogranmis halde koyup üstüne kekik vs baharat ve zeytin yağı.
Sonuçta az kalorili, karbonhidratı az yemek ve bunlari toplu yapip kaba koyarsaniz 3 günlük yemek çıkar, isitip yersiniz.
0
logisticsmanager
(13.04.21)
@baal, avakado olsa yine iyi. yaban mersini, glutensiz ekmek falan diyor. Yaban mersini macro center'da bile olmuyor bazen :)
0
🌸Vse budet horosho
(13.04.21)
Çölyak hastası değilseniz ya da gluten hassasiyetiniz yoksa gerçekten başka bir diyetistene gidin. Karbonhidratı azaltmak için glutensiz ekmek önermek saçmalık.
0
kobuzchu kiz
(13.04.21)
Sağlıklı bir diyet uygulayabilmek için en azından minimal bir mutfak bilgisine sahip olmalısınız. Çok zor bir şey değil. Mesela tavuk göğsünü haşlama düşüncesi pişirmeden daha kolay gelebilir ama tadının çok kötü olacağını tahmin ediyorum. Onun yerine azıcık bir baharat ve zeytinyağı ile tavada pişirebilirsiniz. Brokoli, havuç gibi sebzeleri haşlayabilir ya da çiğ olarak tüketebilirsiniz. Havucu, kırmızı lahanayı rendeleyerek mesela salata yapabilirsiniz. Sadece kol gücü gerektiren bir eylem. Çeşitli çiğ sebze ve otları doğrayıp mesela haşlanmış nohut, fasulye, mercimek gibi şeylerle karıştırıp üzerine biraz da zeytinyağı ve baharat ekleyerek güzel salatalar oluşturmanız mümkün. Nohut gibi sert baklagilleri pişirirken püf noktası içine biraz karbonat eklemek. Aksi takdirde zor pişebiliyor.

Tavuğa alternatif mesela biftek ya da dilimlenmiş somon alabilirsiniz, aynı şekilde pişirmeniz mümkün. Sadece kırmızı et içi pembe yenebilirken tavuk yenemiyor, böyle şeyleri aklınızda tutmalısınız.
0
isabella was a ginger
(14.04.21)
Çok uğraşmak istemediğim ama güzel şeyler yemek istediğim zaman yaptığım bir yemek var:

İki tencere lazım. Birine zeytinyağı koyup üstüne kuşbaşı sebze (patates, havuç, kabak, bezelye vs.) doğruyorum. Tuz döküyorum, kapağını kapatıp orta-kısık açıyorum.

İkinci tencereye tavuk göğsü koyuyorum (bunu kasaplardan kuşbaşı kesilmiş şekilde alabiliyorsunuz). Üzerini dolduracak kadar yoğurtlu su karışımı ekliyorum. Yine kapağını kapatıp orta-kısık açıyorum.

İkisinin de pişme süresi 15 dakika. Hazırlama süresi de o kadar. Totalde 30 dakikada yemek hazır oluyor. Besin değerleri de dengeli. Daha az karbonhidrat isterseniz sebzeyi patates yerine patlıcanla falan da yapabilirsiniz. Fazla yaparsanız ertesi gün de yeniyor.
0
plutongezegendegilmi
(14.04.21)
Diyet sürdürebilir olmalı. Sağlıklı beslenme alışkanlığı edinip sonrasında da devam ettirebilmeniz gerekli. Farkı diyetisyene gidin. Bu diyetisyen ile hedefinize ulaşsanız da orada kalmayacaksınız. Zor tariflerle, zor bulunan yemeklerle olmaz.

Ben aylık köfte, soslu tavuk, soslu somon hazırlayıp buzluğa atıyorum. Sonrası çok pratik oluyor. Sebzeleri iki yemeklik pişiyorum.
0
jazzabel
(14.04.21)
yaban mersini, glutensiz ekmek falan nedir ya allasen, böyle diyet mi olur? diyet ulaşılabilir ve pratik olmazsa eğer uygulanmaz asla. bunu bizden önce gittiğin diyetisyenin bilmesi gerekirdi ama neyse.

donmuş sebze alıp zeytinyağlı yap hafta sonu koca bir tencere. fasulye, bamya, barbunya vs. aşırı pratik, ısıtmana bile gerek yok, doyurucu ve besleyici. ben bazı sebzeleri de soteliyorum tavukla ya da tek başına: lahana, brüksel lahanası, havuç, kabak vs. o da çok pratik ve doyurucu oluyor.
0
knight of cydonia
(14.04.21)
diyetin surdurulebilir ve pratik olmasi gerektigi konusunda diger cevaplarla hemfikirim. yalniz ornegin hepsiburada'nin market kismindan tazemasa'dan filan siparis verilebiliyor, ertesi gune teslim yapiyorlar genelde. eger maddi acidan sıkıntı yaratmiyorsa ve tek problem bulunabilirlikse oraya da bir bakin bence. sonraki gidisinizde diyetisyene urunlerin bulunabilir ve hazirlanmasinin pratik olmasini istediginizi iletebilirsiniz. zaten size verdigi listeyi bunu yap diye verdiginde bu bu urunleri bulamam deseydiniz degistirirdi alternatifleriyle bence. elinizde hazir bir liste varken kendi kafaniza gore hareket etmeyin derim ben. iletisiminiz varsa diyetisyene de bulamadiginiz urunleri sorup alternatiflerini ogrenip o sekilde de devam edebilirsiniz diyetinize. yani ben olsam oyle yapardim.
0
in vino veritas
(14.04.21)
bol bol salata malzemesi alın.

yanına güvendiğiniz bir kasaptan köfte alın, tavuk göğsü alın, ton balığı alın. her akşam salata + köfte yesem sıkılmam.
0
co2s2
(14.04.21)
A101'e gidip bir tane kivi marka buharlı pişirici al.
Metro markete gidip donmuş fleto balık, donmuş bezelye, donmuş brokoli, donmuş karnabahar, donmuş havuç al.
Donmamış patates, soğan, sarımsak ve tuz da koy.
Hepsini makul miktarda karıştır. Kalanını buzluğa koy.
30-40 dakikada pişsin.
Ye.

Metro marketten 25 tanesi 75 liradan donmuş enginar al.
Buharlı pişiricide her gün bi tanesini 15 dakika pişir. Tabağa alıp üzerine tuz, biber, zeytinyağı, sirke.
Parçala, karıştır.
Ye.

Bir fırın poşetine iki tane kemiksiz tavuk butu koy.
Kafana göre parçalanmış patates, soğan koy.
Pulbiber, tuz, kekik, seversen kimyon.
Karıştır.
Isınık fırında 180 derece.
40 dakika.
Parmaklarını yememeye gayret et.
0
Mirket
(14.04.21)
(8)

Zeytini nerden alıyorsunuz?

mutantking
Selam size zeytin sever duyurucular.Siyah ve yeşil zeytininizi nerden, hangi marka alıyorsunuz? her türlü öneriye açığım yeterki leblebi gibi gitsin. fiyat falan da önemli değil.
Selam size zeytin sever duyurucular.

Siyah ve yeşil zeytininizi nerden, hangi marka alıyorsunuz? her türlü öneriye açığım yeterki leblebi gibi gitsin. fiyat falan da önemli değil.
0
mutantking
(13.04.21)
Marmarabirlik XS alıyoruz biz
0
asbe
(13.04.21)
Zeo baharatlı zeytin A101
0
ryhmer
(13.04.21)
Katırlı köyünün tarım kooperatifinden. Trendyol'da falan varmış.
0
plutongezegendegilmi
(13.04.21)
Ayvalık’tan getirtiyoruz
www.sabuncugil.com.tr
0
kaptan memo
(13.04.21)
Ben şurdan alıyorum. Akhisar'dan geliyor.

www.demirciftligi.com.tr
0
nuevo
(13.04.21)
siyah zeytin migros marka, yeşil zeytin de bim'in kendi markası var; çekirdeksiz, soslu yapıyorlar. pek gurme değilim zeytin konusunda sanırım :-)

leblebi gibi gitsin diyorsan ızgara zeytin batağına düşmeni öneririm ama. şuranınki güzeldir diye öneremiyorum ne yazık ki.
0
knight of cydonia
(13.04.21)
güven asa'nın çizik yeşil zeytinini alıyorum, 3. kavanoz leblebi gibi giden. sitesinden sipariş veriyorum.
0
amelie poulain
(13.04.21)
migrosda satılan organik zeytin.
organik bulunca 10-12 kavanoz almıştım.
0
aslindasorunumpsikolojik
(14.04.21)
(5)

Projeyi geciktirdiğim için ne yazsam özür ve bir de tehlikeyi savmak için?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Yabancı bir şirketle çalışmaya başladım freelance olarak ve bana ilk işimi gönderdiler. Ancak bu tür bir projede daha önce çalışmadığım ve biraz da benim dangalaklığım yüzünden son teslim tarihine yetişmeyecek. Proje yöneticisinin haberi var yetişmeme durumundan ama ben elimden ge
Merhaba arkadaşlar,

Yabancı bir şirketle çalışmaya başladım freelance olarak ve bana ilk işimi gönderdiler. Ancak bu tür bir projede daha önce çalışmadığım ve biraz da benim dangalaklığım yüzünden son teslim tarihine yetişmeyecek. Proje yöneticisinin haberi var yetişmeme durumundan ama ben elimden geleni yaptığımı söylemiştim.

Son teslim günü yarın ve benim 1-2 güne daha ihtiyacım var. Zaten proje yöneticim yetiştiremeyeceğimi anladığında ne zamana bitirebileceğimi sordu ben de tam olarak bilmemekle birlikte 1-2 güne ihtiyacım olabilir demiştim. Bugün geldi ve benim yetiştiremeyeceğim kesinleşti. Acayip moralim bozuldu daha ilk işte çuvallamaktan. Haklı olarak benimle çalışmayı keseceklerinden korkuyorum.

Zaten hakları var, isterlerse teslim tarihini geçirdikten sonra paramı vermeyebilirler ama hatamı telafi etmek için ücretimin bir kısmından feragat edebileceğimi söylesem saçmalamış mı olurum veya gelecekte benimle devam ederlerse projenin biri için ücret almak istemediğimi söylesem? Siz ne dersiniz , ne yazsam? Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(13.04.21)
"hatamı telafi etmek için ücretimin bir kısmından feragat edebileceğimi söylesem saçmalamış mı olurum veya gelecekte benimle devam ederlerse projenin biri için ücret almak istemediğimi söylesem?"

Dünya genelinde bir çok freelance projede her iki taraf olarak da bulunan biri olarak bence bunu yapmanız güzel bir intiba bırakmaz diyorum. Tam tersi bir sonraki projede sizi tercih etmememe iterdi beni.

Bence ideali profesyonel bir şekilde hatanızı kabul edip açıkça söylemenizdir. Alanınız ne bilmiyorum ama bunu yaparken bir şekilde projenin güncel halini gösterirseniz de iyi olur. Bu, yattığınız veya başka projelere öncelik verdiğiniz için değil de aktif olarak çalışmanıza rağmen yetişmediğini ve tek hatanızın bitiş süresiini tahmin edememeniz olduğunu gösterir.

Sıkmayın canınızı, ilk projeden güzel bir ders olmuş. Ama bundan sonraki "guesstimate" lerinizde aklınızda olsun, müşteriye her zaman tahmininizden daha geç bir tarih verin. Bir nevi güvenlik balonu oluştmak da diyebiliriz. Hem bu şekilde, tahmin ettiğiniz tarihte bitirdiğinizde, son teslim tarihinden önce tamamladığınız için öne çıkarsınız.
0
new day new life
(13.04.21)
zorlama irfan. 2 defa deadline'i kacirmissin. bu saatten sonra telafi adina yapacagin hersey kendini dusurmek olur. tek yapabilecegin hatani ve mahcupiyetini kabul edip bir sans daha beklemek.
0
buenosdias
(13.04.21)
Kesinlikle para konularini acmayin. Adamlarin sizin hakkinizda kötü bir intibasi yoksa bile, bir anda siz o durumu yaratmis olursunuz. Fazla özür de dilemeyin, ayni sey olur.

Bizim de calistigimiz Freelancer arkadaslar var. Böyle durumlarda en önem verdigimiz konular, sözlerinin arkasinda durmalari.

Bana tarih verilmisse ve yetismeyecekse, erkenden bilmek isterim.
Ayrica 2 gün gecikme olacak deyip, 1 hafta sonra vermektense, iyi hesaplayip fazla söyleyinki sorun olmasin.
0
VIPCH
(13.04.21)
Para konularını açmayın +1

Özür dileyip 1-2 güne daha ihtiyacım var diyin, ama o 1-2 günde de işi yetiştirin. Deadline'lar kaçar, yanlış tahminler olur, doğal bir şey, dünyanın sonu değil.

Yetişmemesi yüzünden karşı taraf zarara uğrayacaksa para konusunu onlar açar zaten. Ama çok büyük bir zarara uğramayacaklarsa bir şey olmaz.

Benim çalıştığım alanda doğru "tahmin" çok nadir görünen bir doğa olayı, o yüzden herkes planını ona göre yapıyor zaten. Sıkmayın canınızı, işe odaklanın. Eğer iş kaliteli biterse 1-2 gün gecikmeden dolayı çok büyük bir sorun olmaz.
0
plutongezegendegilmi
(13.04.21)
+1 pluton

Kesinlikle rahat olun. Size o işi verdiklerinde sizinle çalışacakları ilk proje olduğu için risklerin onlar da farkındalar. Hem hepimiz insanız. Sizin elinizden geleni yaptığınızı bilsinler yeter. Sakın ola kendinizi çok hırpalamayın. Sakin ve özgüvenli olun. İyi çalışmalar.
0
hepbiarayisicinde
(14.04.21)
(1)

Yatırımcı bulma

osssy
Merhaba arkadaşlar,Türkiyede faaliyet gösteren melek yatırımcıların güncel bir listesi var mı bildiğiniz? İnternetten aradım ama bulduğum listelerin hiçbiri güncel değil.
Merhaba arkadaşlar,
Türkiyede faaliyet gösteren melek yatırımcıların güncel bir listesi var mı bildiğiniz? İnternetten aradım ama bulduğum listelerin hiçbiri güncel değil.
0
osssy
(12.04.21)
Niye liste lazım? Niye melek lazım?

Güncel liste var ama Twitter'da biri tutuyordu ve parayla satıyor (yerli AngelList yapmış adam aslında, subscription satıyor falan). Serkan bişey diye aklımda kalmış ama tam hatırlamıyorum.

Yatırım ihtiyacınız varsa StartupIstanbul / StartupTurkey 2020 - 2019 listelerine bakın. Sizinkine benzer iş yapan şirketlerden birinin kurucularına mesaj atın linkedin'den, onlar sizi yatırımcılarıyla görüştürür. Melek yatırımcıysa zaten linkedin'den kendini şirkete mentor diye eklemiştir, oradan da bulabilirsiniz direkt.
0
plutongezegendegilmi
(12.04.21)
(2)

Modem 5+1 subwooferı bozuyor

benim adim kerim hepinizi severim
Çok ilginç bir olay. Modemi 5+1 hoparlörün subwooferının yanına koyunca tüm hoparlörlerden pata pata bass sesi gelmeye başlıyor. Modemi uzaklaştırınca geçiyor. Hoparlörler kablolu, bluetooth falan da yok öyle sinyal çakışması olsun. Nedendir bu olay bilen var mı? Modemi kasaya yakın koysam onda da b
Çok ilginç bir olay. Modemi 5+1 hoparlörün subwooferının yanına koyunca tüm hoparlörlerden pata pata bass sesi gelmeye başlıyor. Modemi uzaklaştırınca geçiyor. Hoparlörler kablolu, bluetooth falan da yok öyle sinyal çakışması olsun. Nedendir bu olay bilen var mı? Modemi kasaya yakın koysam onda da bozmasın bişeyler.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(11.04.21)
Sistemin amfisinin radyo kalkanı yok. İçini açıp içindeki devreyi kısa devre yaptırmamasına dev özen göstererek devre kartı üzerindeki bir toprak hattına değecek şekilde kutu gibi üzerini kapatırsanız geçmesi lazım.
0
hedep
(11.04.21)
Hoparlörün bluetooth vs bir özelliği olmasına gerek yok, içinde kablo var, modemden yayılan elektromanyetik sinyaller o kablolarda akım oluşturuyor, o da işte anlamsız seslere yol açıyor. Gayet normal bir durum, bir şeyi bozacağını sanmam.
0
plutongezegendegilmi
(11.04.21)
(4)

tek seansta ilacı yapıştıran psikatri bilimi ve bilinmezliği

roket adam
selamlar arkadaşlar, hiç psikoloğa ya da psikiyatra gitmedim çok şükür. tabii ki herkes gibi belli takıntılarım, anksiyetelerim var, nefes alamıyorum gibi hissettiğim uyuyamadığım çok sorunlu zamanlarım da oldu ama bunu neyin tetiklediğini tespit edip, ondan uzak durarak hayatımı sürdürebilir seviye
selamlar arkadaşlar, hiç psikoloğa ya da psikiyatra gitmedim çok şükür. tabii ki herkes gibi belli takıntılarım, anksiyetelerim var, nefes alamıyorum gibi hissettiğim uyuyamadığım çok sorunlu zamanlarım da oldu ama bunu neyin tetiklediğini tespit edip, ondan uzak durarak hayatımı sürdürebilir seviyede tutabiliyorum (mesela alkol, uykusuzluk, uzun süre hareketsizlik sporsuzluk, meşgalesizlik, bi takım zararlı maddeler vs)

etrafımda psikoloğa ya da psikiyatra giden herkesin çok kısa süre içerisinde ilaca başladığını ve asla bir daha bırakamadıklarını gözlemliyorum. gerek okb olsun gerek anksiyete gerek depresyon olsun, belki farklı şeylerle çözülebilecek bir çok sorunu hemen kimyasallarla çözmeye çalışıyorlar gibi geliyor. yani düşünüyorum mesela alkol kullanan adam, depresif olacak çünkü depresyonu tetikleyen bir olay. ya da atıyorum anksiyete, keza aynı şekilde atıyorum spor yapmayan hareket etmeyen biri daha çok anksiyeteye kesinlikle maruz kalacak. ama bizim türk hekimler direkt al sana x y z ilaç diyorlar, sonra sürekli reçete yazdırmaya gidiyor bu insanlar, bir nevi mürit edinmiş oluyorlar kendilerine.

bu konuda hiç bir eğitimim olmadığı için bu olayı doğru değerlendiremiyor olabilirim. haksız mıyım, son zamanlardaki "psikoloğa / psikiyatra git" ve hemen ardından gelen "x y z ilaçları kullanıyorum" muhabbeti sizce de olağandışı seviyede garip değil mi? yoksa gerçekten insanlar ancak kimyasallarla çözülebilecek seviyede problemli hayatlar mı yaşıyorlar?

bunu bir gelir seviyesine bile indirgeyemiyorum çünkü fakirden zengine, eğitimliden eğitimsize herkes çareyi beyaz haplarda buluyor ve bu tedaviyi evet abi geçti başarılı artık eskisinden bin kat daha iyiyim diyerek sadece ilaçla sonlandırabilen hiç kimseyi görmedim hayatımda. evet %0.1'in gerçekten kimyasal tedaviye ihtiyacı olabilir, ama sizce de bu ilaçlar biraz bol keseden dağıtılmıyor mu bu ülkede?
0
roket adam
(10.04.21)
Benim gördüğüm tıbbın çoğunluğu zaten semptomları tedavi etmek üzerine. Sorunun kaynağını bulup çözelim gibi bir yaklaşım yok. Burnum akıyor, burun spreyi veriyor doktor, artık içeride virüs mü bakteri mi ne varsa vücut kendi kendine çözsün diye bekliyoruz, tedavi bununla ilgili değil. Psikiyatri de böyle herhalde, ilacı basıyor ki semptomlar hafiflesin, sonrasında derdin sıkıntın neyse çözersin sen.

Tabi bu bahsettiğim hafif depresyon, anksiyete falan için, daha ağır hastalıklarda ilaçsız mümkün değil, ama ilaç harici bir tedavi de yok, çünkü kimse ne olup bittiğini bilmiyor aslında.

Youtube'dan Jordan Peterson diye psikolog bi elemanı takip ediyorum, dersleri videoları falan var. Onun işte 4-5 tane kriteri varmış, misal spor yapmıyorsun / hareket etmiyorsun, depresif olman normal. Önce spor yap, sonrasında hala depresifsen o zaman ilaç öneririm diyor. Bana da senin dediğin gibi bu yaklaşım daha mantıklı geliyor da, belki de millet sporla falan uğraşmak istemiyordur, hap yutup geçmek daha kolay geliyordur. Kim bilir.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
haksızsın.
birincisi alkolü yada sigarayı bıraktırmak çok zor,
spora başlattırmak ve sürekli devam ettirmek çok zor.
ilaç kullanılması ise kolay ve hergün 30 saniyenizi alıyor. daha uygulanabilir ve sürdürülebilir bir metod.

ben spora başladım mesela devam etmedim, 1 ay ancak devam edebildim. evden hazırlan git merkeze, spor yap, duş al kurulan giyin dön eve günde 2-3 saat onamı ayırcam dedim devam etmedim.

ilaçlardanda gayet faydalandım. kesin çözüm olmadı ama kafanızın migen gibi zonk zonk ağrıması yerine hafif bir başağrısı kaldı gibi düşünün. hiç yoktan iyidir.

bence sorun fazla ilaç yazılması değilde psikolog seanslarının pahalı olması.
200 tl'den 20 seans, 4000 tl vermek birçok vatandaş için kolay değil.

psikiyatri doktoru ilacı yazıyor ve terapiye yönlendiriyor.
biliyorki %95 ihtimalle hasta terapiye devam etmeyecek. maddi sebeplerden yada aylarca git gel yapmak istemediğinden yada terapiyle çözümün çok yavaş ilerlemesinden.
toplamda elde uygulanabilir tek metod yine ilaç kullanımı olacak.

o zaman doktor herkese
"git yazılım öğren, bir uygulama tuttur, $100.000 kazan, para varsa huzur varda diyebilir" :) teoride mümkün ama keşke herkes yapabilse.
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.04.21)
Doktorlar kendileri kullanıyor. O yüzden ilaç yazmaktan çekinmiyorlar.
0
Battalgazininintikaml
(11.04.21)
Diyelim ki çişini yapamıyorsun ve artık pratik hayatına devam edemeyecek hale geldiğinde doktora gidiyorsun ve sana idrar yolu enfeksiyonu tanısı koyup hemen antibiotic yaziyor hani. O doktor için neden hemen ilaç yazdı diye sormanın saçmalığı ile bir psikiyatr için sormanın saçmalığı aynı. Psikyatr tıp doktoru. ruh hastalıklarını iradi olarak düzeltilebilecek şeyler gibi düşünmek epey yanlış. Idrar enfeksiyonu gibi düşünsen aslında tüm sorun çözülecek. bir de sahiden psikiyatr ilaçalrına karşı olan tüm tıbba karşı olursa tutarlı olabilir ancak.
0
velvetmorning
(11.04.21)
(19)

Macbook almali miyim?

nefertarii
maddi acidan sormuyorum; ancak soyle bir durum var. ben dayanikli bir bilgisayar istiyorum. isim surekli paper okumayi ve office'te ve endnote'ta calismayi gerektiriyor. 16 inc macbook cok avantajli geliyor (ekran boyutu acisindan okuma icin filan cok avantajli bence ve macbook oldugu icin uzun sure
maddi acidan sormuyorum; ancak soyle bir durum var. ben dayanikli bir bilgisayar istiyorum. isim surekli paper okumayi ve office'te ve endnote'ta calismayi gerektiriyor.

16 inc macbook cok avantajli geliyor (ekran boyutu acisindan okuma icin filan cok avantajli bence ve macbook oldugu icin uzun sure kullanabilecegimi dusunuyorum) bana o yuzden almak istiyorum.

siz olsaniz ne yapardiniz? bende su an lenovo thinkpad ve dell latitude var; ikisi de sarj acisindan tam bir epic fail, lenovo yeterince guclu degil; dell ise klavyesi ve acilmasinin bin saat surmesi disinda pek sikintisi yok. bunlar is bilgisayari ama ben mac'i kendi ozel isim icin kullanacagim.

fikirlerinizi alabilir miyim? ozellikle 16 inc mac filan kullananlar varsa ne dusunur?

tesekkurler.
0
nefertarii
(10.04.21)
almalısın
0
ishak77
(10.04.21)
16 buyuk gelmeyecekse al. ben 13 kullaniyorum, clamshell modda desktop gibi kullaniyorum. yeni m1 islemcinin durumuna gore mac miniye gececegim. yillarca goturur seni sikinti cikarmaz.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(10.04.21)
Benzer sebeplerle 2019'da macbook air aldım. OS'e alışmak biraz zaman aldı ama alıştıktan sonra verdiğim en doğru kararlardan olduğunu anladım.

"Once you go mac you never go back" sözünün varmış bir hikmeti harbiyesi :)
0
benevolent sun
(10.04.21)
küçük ekrana alıştım bayadır. büyük ekranlı teknolojik cihazları hammallık görüyorum. onun dışında işletim sisteminin esnekliği için macos'dan vazgeçemiyorum. windows tarafı da savunmasını yapabilir ama win önce görüp sonra kendisine ekliyor.
0
evimin paspasi
(10.04.21)
Bilgisayar ve tablet konularında Apple'ın rakibi yok. Tasarım, dayanıklılık, işletim sistemi stabilitesi, ekran kalitesi ve daha birçok konuda mac'ler gerçekten çok iyi. Performans demedim dikkat ederseniz çünkü onun ucu açık. Bence mac alın, hatta ekran boyutu çook da önemli değilse m1 işlemcili macbook air 16gb alın.
0
msb
(10.04.21)
16 inç mac kullanıyorum. Mükemmel bir alet, zaten yazılım sektöründe de standart oldu gibi bir şey, bir sürü şirket yazılımcılara bu bilgisayarı veriyor.

Klavyesi ve yazı yazması aşırı keyifli. Ekran boyutu / kalitesi iyi. Performansı da süper. Ama i9 işlemcili olan versiyonunu sadece o performansa ihtiyacınız varsa alın, tam kapasiteyle çalıştırınca inanılmaz pil yiyor (3-4 saatte bittiğini biliyorum). Sadece yazı yazacaksanız buna ihtiyacınız olmaz diye tahmin ediyorum.

Bi de M1 işlemcili aletler de baya güzel görünüyor. Ben olsam ve vaktim de varsa 16" M işlemcili çıkana kadar beklerdim (en geç sonbaharda, en erken ilkbaharda çıkar).
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
Ha bir de ek olarak m1 işlemcili macbook'ların şarjı bitmiyor resmen.
0
msb
(10.04.21)
16 inç i9'lu macbook pro kullanıyorum. şarj durumunda beklentinizi bilmiyorum, eğer makale okumaya ek olarak kod derlemek veya hesaplama yapan bir program kullanmak gibi bir iş yapmıyorsanız 5+ saat götürüyor. eğer bu tarz performans gerektirecek bir iş yapacaksanız, 1.5-2 saat civarı dayanabiliyor bataryada.

bunun dışında kesinlikle öneririm. m1 çipin getirdiği ekstra performansa anladığım kadarıyla ihtiyacınız yok. 16 inçlik m1'in çıkmasını beklemeden mevcuttaki 16'lıklardan da alabilirsiniz.
0
nehara
(10.04.21)
biraz aykırı olarak ben de ipad pro önermek istiyorum, kalem + klavye kombosu ile hem şarzı çok iyi gidiyor hem de sadece office ve paper okunacaksa çok büyük rahatlık sağlıyor.
0
valkin rockefeller
(10.04.21)
Mac al. 16 inç alma. m1 güncellemesi gelecek onlara, o zaman alırsın. i9'lar eski teknoloji kaldı.
Alıştıktan sonra da dua edersin tavsiye edenlere. Müthiş bir cihaz. Şarjı da bitmiyor, kasası da güzel, kullanımı inanılmaz pratik, her şeyi çok iyi bir ekosistem.
0
roket adam
(10.04.21)
sadece paper okumak için macbook almak bence çok mantıksız. yazılımcı değilseniz grafik tasarımla uğraşmıyorsanız overvalued macbook.
0
yeahbutso
(10.04.21)
1 buçuk senedir macbook kullanıyorum ve hayatımda yaptığım en iyi şey mac'e geçmek. inanılmaz kolay ve güzel bir bilgisayar, hangi modeli olursa olsun. bence maddi olarak imkanın varsa macbook al geç.
0
nathanieltroy
(11.04.21)
2014'te aldığım Macbook Air'in bir kez klavyesini değiştirdim, bir de yakın zamanda fanın tozunu aldırdım.

Çalışmaya devam ediyor. Evde Linux ve Windows da var, ana bilgisayarım Linux ama Mac'ten de çok memnunum.
0
hayirsiz
(11.04.21)
2020 Model 16" Macbook Pro: 25 bin lira
2020 Model 13" Macbook Air (M1): 11 bin lira.

İşin ilginç tarafı ne biliyor musun? Yukarıdaki iki modelden 11 bin liraya satılan diğerinden daha iyi performans sağlıyor. Yukarıda M1'e ihtiyacın yok diyenleri sakın ama sakın dinleme. Tartışmasız tüm teknoloji inceleyenler artık Intel işlemcili macbook almanın devri kapandı diyor. 13" ekran olarak çok küçük dersen iki seçenek öneririm;
1) macbook air m1 ve yanına güzel bir monitör alabilirsin
2) Biraz bekleyip 16" M1 işlemcili MBP alırsın. Aslında bunu da önermem. Bu kadar para vermeye gerek yok. 13" bana yeterli geliyor. Bazen monitore bağlayıp işimi orda da yapıyorum.
0
himmet dayi
(11.04.21)
Bir de şarjı 4-5 saat gidiyor diye övmüşler 16" modeli :(

M1 macbook air 18 saat, M1 macbook pro da 20 saat gidiyor. İkisi de 16" modelin yarı fiyatından ucuz.
0
himmet dayi
(11.04.21)
13" macbook air (m1 islemcili) + monitor

7 sene once mac dunyasina gecmek verdigim en dogru kararlardan biriydi, parasinin hakkini sonuna kadar hakediyor. Servis yuzu gormedi, pili 1200 cycle yapti hala tek sarjla 3-4 saat gidiyor.
0
cooperr
(11.04.21)
50 defa yazılmış ben de yazayım yine.

Apple yalnızca en üst segment bilgisayar üretiyor (bi ara çıkan sade macbook garabeti hariç) bu sebeple çılgın uzun ömürlü oluyor fiziksel olarak da yazılımsal olarak da.

160 defa söylenmiş yine yazayım intel mac ürünü devri kapandı 16 inch olsun diye gidip sakın ola intel işlemcili mac almayın m1 macbook air ya da pro şarj süresi dayanıklılık performans olarak sınıfında şu an tepedeler. Mutlak surette 16 olsun diyorsanız bu son çeyrekte yenilenmiş kasası ile apple işlemcili 16 gelecek çok fena bi alet olacak onu bekleyiniz. Ya da maddiyat gerçekten dert değilse şimdilik m1 air 13 alıp (ki çok güzel bi alet) 16 çıkınca air'i eşiniz/sevgiliniz/çocuğunuz/kuzeninize verin :)
0
hedep
(11.04.21)
intel işlemcili apple'ları enayilik olarak gördüğüm için m1 işlemciye geçtikten sonra anında bir macbook air aldım. işim makale okumak, kod yazmak, nispeten büyük çıktılara analiz yapmak, uzak bilgisayarlara iş göndermek falan. sıradan akademi işleri.

üretkenliğimin tavan yaptığı başka bir dönem olmamıştır herhalde. çok responsive olduğu için dikkatim dağılmadan işimi yapıyorum. eskisinde yeni bir tab açacakken bilgisayarın keyfini beklediğimden yapacaklarımı unuturdum, o derece hantaldı.

bu hap gibi bi' şey zaten, hafif ama kuvvetli. hafta içi 3 gün günde durmaksızın 7-8 saat açık kalıyor, haftada anca bir kere şarj ediyorumdur. alalı 4 ay oldu ama herhalde 15 kere şarj etmemişimdir daha. geçen karantina dolayısıyla labdaki makinalara görsel olarak erişmek için dell'in gene böyle ufak bir modelini verdiler, yok abi kütük gibi bırak allah aşkına.

m1 macbook yılan mübarek ehue.
0
chezidek
(11.04.21)
Tam bu soruyla yola cikmistim, dayanikli, bir iki sene sonra orasi burasi catlamayan, plastik parcalari elimde kalacak bir laptop istemiyordum artik. Sarj suresi cok tatmin edici. Klavyesini de rahat buluyorum. Daha once evde hic mac kullanmamistim, kesinlikle sinif atlatiyor.


Ben de kendi isim icin, okuyup yazmak ve not almak odaginda kullaniyorum.

Yeni seriden (M serisi) aldim bu yilin basinda. Cok memnunum.
0
buf-e kür
(11.04.21)
(10)

İş Hayatındaki Kurallarınız

ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
Mesai saatlerindeyken asla yapmam, en fazla şu ölçüde yaparım veya hiç umursamam evdeki gibi davranırım dediğiniz hangi konular var ? Örnek olarak kart okutmam gerekiyorsa 1 dk bile erken/geç okutmam, eğer okutmam gerekmişse izin alırım. Veya kimseye belli etmem, eğer uyarı gelirse ona göre davranır
Mesai saatlerindeyken asla yapmam, en fazla şu ölçüde yaparım veya hiç umursamam evdeki gibi davranırım dediğiniz hangi konular var ?

Örnek olarak kart okutmam gerekiyorsa 1 dk bile erken/geç okutmam, eğer okutmam gerekmişse izin alırım. Veya kimseye belli etmem, eğer uyarı gelirse ona göre davranırım.

Eğer özel bir telefon görüşmesi yapacaksam iş arkadaşlarımın olduğu odadan çıkarım, gün içinde en fazla 10 dk özel görüşme yaparım. Veya eğer sürekli iş yerinden birileriyle konuşmam gerekmeyecekse arkadaşımı arayıp gün boyu onunla konuşurum.

Eğer boşta kaldıysam alışveriş sitelerinde gezerim veya diğer iş arkadaşlarımın yanına gidip sohbet ederim. Veya boş kaldığımı kimseye belli etmem, kendi hobimi yapmaya çalışırım.

Bunlar gibi kendiniz için belirlediğiniz kurallar ve davranışlar neler ?
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(10.04.21)
Özel telefonla konuşacaksam dışarı çıkarım kimseyi rahatsız etmem.

Müzik açmam.

Yüksek sesle konuşmam.

Sakız çiğnemem.

Zırt pırt mola vermem.

Başkaları hakkında bir şey anlatılıyorsa duymamak için yerimi değiştiririm.

Kimseye özek hayatıyla ilgili bir şey sormam.
0
suicides underground
(10.04.21)
telefonda/yüz yüze yaptığım bütün konuşmaları mail üzerinden iletir, kayıt altına alırım. İş hayatının bana göre en önemli kurallarından biri bu.
0
kojonotsuki
(10.04.21)
Mesai saatlerine uymam. 15 dakika olsun yarım saat olsun erken çıkarım. Patron / yönetici tayfasını şımartmamak lazım.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
yaklasik 2 yildir ofis ortaminda calismadim, fakat ondan once aksam isim bittiyse cikar giderim mesai bitis saatini beklemem. sabahin korunde gelmeye kasmam gec kalirsam kalirim yapacak bisey yok. aksam gec saate calistiysam kesin sabah gec giderim. isler bitiyorsa kimse bir sey diyemez. hava sicaksa sort giyerim acimam. kiyafetime karisan olursa bozusuruz.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(10.04.21)
masa üzerlerine oturmam ve ayaklarımı masaya uzatmam

müzik, video vb. kulaklık kullanırım

özel telefon konuşmalarını ayrı yerde yaparım
0
evimin paspasi
(10.04.21)
herkesle ölçülü bir ilişki kurarım, kimseyle çok samimi olmam.
astımı ve üstümü iyi bilirim, sınırlarımız bellidir.
geç kalmam, erken gelmem. geç kalana da saygı duymam.
özellikle toplantılarda dikkatimin %100'ünü veririm.
0
roket adam
(10.04.21)
kimseyle ozelimi paylasmam, paylasan olursa dinlerim ve asla sonra kimseye bahsetmem.

cay, kahve, sigara tiryakiligim yoktur. sabah 10 bucukta 1 fincan turk kahvesi, aksam 3 bucukta 1 kupa yesil cay icerim.

mesai saati disinda kesinlikle isle ilgilenmem, telefona bakmam, maile girmem. buna ogle aralari da dahil.

kendim hakkinda kimseye laf soyletmemek icin kurallara dikkat ederim. kurallari esnettigim tek nokta kot pantolondur sanirim :) musteriyle yuz yuze gorusulmeyen ortamda resmi kiyafete onem verilmesini patron egosu olarak degerlendiriyor ve acikcasi cok da umursamiyorum.

yaptigim hicbir isi telefonda birakmam, telefondan is buyurandan mail isterim, yazmamakta israrciysa o isi yapmam, mail olmadigi surece benden cevap alamaz. bununla birlikte isteyecegim her sey icin de once mail atar sonra gerekiyorsa ararim (bazen maili anlamayacak kadar gerizekali tiplerle muhatapim maalesef, bir de hic mail okumayan tipler var, isimi saglama alirim)

eger gonderdigim maile cevap alamazsam 1-2 gun sonra (aciliyete gore birkac saat de olabilir tabii) hatirlatma gonderirim. yine cevap alamazsam yapmaktan hoslanmasam da ilgili kisinin yoneticisini de maile ekler tekrar hatirlatma yazarim.

bir sebepten isim uzun surer de cikamazsam ertesi gunun sabahindan telafi ederim. yine bir sebepten gec kaldiysam aksam o sureyi tamamlamadan cikmamaya ozen gosteririm.

yazi dilini onemserim, kuralli cumlelerle ve imla kurallarina dikkat ederek mail yazarim. merhaba/dear ile baslayip iyi calismalar/best regards ile bitiririm.

kurallarima takik bi kontrol manyagiyim, bu kurallari calisma hayatimda esnetmem, icimdeki narin kirilgan insani saklamazsam cok lacka oluyor is iliskileri, o yuzden taviz vermemeye calisirim. is hayatimda muhatap oldugum kisiler beni soguk ve asabi biri saniyorlar :) gercekten arkadaslarim olduguna sasiriyorlardir eminim. tabii is yerindekilerin buyuk cogunlugunu sevmiyor olmam da buna sebeptir eminim.
0
in vino veritas
(10.04.21)
İşten kaçmam. Bir işi yapmak istemeyen olursa sebebini öğrenip çözüm bulurum. Dert dinlerim, anlatırım. Herkesin fikrini alırım, konuşmasını isterim. Geliş saatime artık dikkat ediyorum, çıkış saatim önemsiz. İşler kimseyi üzmeyecek şekilde herkesin mutlu olacağı bir ortamda ilerlesin diye çabalıyorum. Kimseye güvenmemek gerek. Tatmin olmak önemli. Mesai dışı işle ilgilenirim.

Boşta kalırsam ya iş yaratırım ya da burası veya reddit'e bakınırım.
0
Amory Lorch
(11.04.21)
Dengeli olmaya çalışırım. Yani ekipte sürekli geyik yapalım, molaya çıkalım, gel çay kahve alalım insanı varsa işim var demesini de bilirim. İşkolik, bıraksan sabah 8'den öğle 12'ye kesintisiz bilgisayar başında oturacak biri ile çalışıyorsam onu da ben çaya kahveye davet ederim, 10-15 dk molaya çıkmayı teklif ederim.

Bunun dışında samimiyetin dozunu da iyi ayarladığımı düşünürüm. Sık çalıştığım ancak samimiyetimi kötüye kullanacağını hissettiğim insana iş harici bir cümle bile kurmam, sınırları çok net çizerim. Aynı şekilde işten ayrıldığım halde hala görüştüğüm de çok kişi vardır.

Boşta kaldım mı duyuru, sözlük, borsa bakarım.

Mesaiye riayet ederim ama özellikle pandemi nedeniyle evden çalışma yüzünden akşamıma hafta sonuma göz diken yöneticilerden hoşlanmam.
0
chicha_v2
(11.04.21)
Kimseye hiçbir şeyimi anlatmamaya çalışırım. Kimseyle çok samimi olmam. - tecrübe ettim maalesef.
Her şeyi çok iyi yapıyormuş gibi ortaya atlamamak.
0
Hallegadola
(11.04.21)
(1)

WIX'ten kuracağım site üzerinden para kazanmam mümkün mü ?

sislerrr
Merhabalar,WIX üzerinden ispanyolca ile ilgili bir site kuracağım. bununla birlikte hazırlanan yaklasık 200 adet sunum ve ödevleri de siteye yüklemek istiyorum. Şöyle bir şey düşünüyorum ama mümkün olup olmadıgı konusunda sizlerin yardımına ihtiyacım var. Ornegın bir sunumu koydum ve altına satın a
Merhabalar,

WIX üzerinden ispanyolca ile ilgili bir site kuracağım. bununla birlikte hazırlanan yaklasık 200 adet sunum ve ödevleri de siteye yüklemek istiyorum. Şöyle bir şey düşünüyorum ama mümkün olup olmadıgı konusunda sizlerin yardımına ihtiyacım var. Ornegın bir sunumu koydum ve altına satın alınması gibi bir buton koyma sansım oluyor mu ? WIX üzreinden bunu yapamıyorsam, ne üzerinden yapabilirim? Önerileriniz ve cevaplarınız için şimdiden çokteşekkür ediyorum.
0
sislerrr
(10.04.21)
wix payments TR'de yok diye biliyorum. wordpress üzerinden e-ticaret sitesi yapıyorlar ama, onlara bi bakabilirsiniz.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
(8)

15K $'a ABD'de Camaro satılırken, TR'de aynı fiyata Punto satılması?

Cesario
Camaro: https://www.autolist.com/chevrolet-camaro#vin=2G1FA1E33C9101441Punto: https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-fiat-dusuk-km-punto-evo-sahibinden-temiz-918366966/detayTürkiye'de aynı Camaro 2012 model 75K Dolar: https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-chevrolet-skm-autodan-cam
Camaro: www.autolist.com

Punto: www.sahibinden.com

Türkiye'de aynı Camaro 2012 model 75K Dolar: www.sahibinden.com

Farkın sebebi vergi de, bu vergi paraları nereye gidiyor, neden halen fakir ve bir arpa boyu yol alamamış 3.dünya ülkesi olarak hayatımıza devam ediyoruz?

Vergiyi yarı yarıya azaltsalar ekonomide neler olur mesela?

"Çünkü üretmiyoruz" demeyin, üretenden fazla kazanıyoruz vergiyle. Almanlar kıskanıyor bizi olum, Merkel kuduruyor. :)

Bu vergilerle başka ülke olsa zenginlik içinde yüzmez miydi? Afrika da fakir ama onlardan neden bu kadar vergi alınmıyor arabada?

65K Dolar fiyat farkını niye veriyoruz, kimin cebine gidiyor para? Çocukları Porş'da pudra şekeri çeksinler diye mi veriyoruz bu vergileri, bu mudur yani olay?

Elin Amerikalısı garsonluk yapsa 3-5 senede biriktirdiği parayla altına Camaro çekebilir mi? Yani aslında Amerikalının da 15K Dolar'a araba alması çok mu zor bir şey? Göründüğü gibi kolay değil mi? 2000 Dolar'a biz burada ancak Iphone alabilirken onlar ayaklarını yerden kesecek iyi kötü 20005 model bir Ford alabiliyorlar. Türkiye'de aynı araba 10K Dolar sarı sitede. :)

Vazgeçtim araba almaktan. Green Card ile ABD'ye göç edip Camaro almak 75K Dolar tutmaz. Yazıklar olsun böyle sisteme..

Ben ABD'ye göç ediyorum. 8 mayıs Green Card sonuçları açıklansın, görüşürüz.. :)

Vergi vermemek için araba almaktan vazgeçenler var mı aranızdan yoksa fakir olduğunuz için mi almıyorsunuz?

edit: Camaro'yu ABD'de uber taksi yapıcam..
0
Cesario
(10.04.21)
Soru mu soruyorsun yoksa toplumsal bilinçlenme yaratmaya mı çalışıyorsun anlamadım ama ben vergi vermemek için araba almadım senelerce, sonra vergiler yüzünden fiyatı şişmiş bir ikinci el araba aldım.
0
prole
(10.04.21)
@prole

Cari açık diye ekonomistler kafamızı şişiriyorlar ya. Bu sebepten cep telefonu vs ithal edilen ne varsa vergileri şişiriyorlar.

Diyelim ÖTV yarı yarıya azalsa Dolar 15 mi olur ne olur, bu vergilerin yüksek olmasını savunmalarındaki argüman ne?

Onu geçtim vergiler nereye harcanıyor?
0
🌸Cesario
(10.04.21)
"O kadar vergi toplanıyor, niye hala fakiriz?" sorusunun cevabı içinde gizli. Çok vergi toplandığı için fakiriz. Avrupalılar da (ABD'ye kıyasla) yine aynı sebepten fakir. Genel prensip olarak devletin aşmaması gereken bir çizgi var (işte basit altyapı, temel eğitim, güvenlik vs), onu geçtiği anda işler boka sarıyor. Ama hem TR'de hem de dünyanın genelinde devlet seven çok fazla aptal insan var, o yüzden işimiz zor.

Bir de bireysel olarak çok vergi ödüyoruz da şirket kurup belli bir miktarın üstünde para kazanmaya başlayınca vergi ödememek için bir sürü yol ortaya çıkıyor. Şirket sahibiyken, beyaz yakalı zamanlarımda ödediğimin 10'da 1'ini anca ödedim herhalde.

Eski bir arabam var, ara sıra değiştirmeyi düşünüyorum (arabadan anlamam ama şu Z4'ler çok hoşuma gidiyor mesela), ama o kadar para vermek (para da değil aslında, hayatımın aylarını / yıllarını vermek) hiç mantıklı gelmediği için değiştirmiyorum. Milyonlarım olsa düşünmezdim ama yok, orta direk için lüks araba hiç mantıklı bir alışveriş değil bence.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
devletin en net vergi toplama yolu araç satışı. çünkü mecbur alacaksın. firmalardan vergi tahsil edemediği için firma veya şahıs araç aldığında hemen vergisini de alıyor.

usa biraz farklı bir örnek ama eu'da da fiyatlar aynı neredeyse. usa'de arazi büyük olduğu için araç şart gibi bir şey ama evet sonuçta ingiltere de araçlar çok ucuz

yani demem o ki vergi tahsilatını bu şekilde sağlıyor devlet. firma nasıl olsa vergisini 10 senede ödediği için ben en azından kısa vadede araçtan toplayayım diyor.
0
duyurukullanıcısı
(10.04.21)
ben bu yüzden Türkiye'de kaldığım sürece araba almayacağım sanırım. Atıyorum değeri 100 bin lira olan şeye 200 bin lira vermek çok saçma. Üst segmentlere çıktığında fark daha da açılıyor, milyona satılan araba aslında 300 bin lira :D Ben de Kanada için uğraşıyorum bakalım. Burada vergi vermemek için almıyorum evet. Eğer bir gün kesin Türkiye'de kalıyorum ve araba almam lazım dersem de madem oyunu kurallarına göre oynayıp şirket açıp kaçırabildiğim kadar vergi kaçırırım sanırım. Böyle şeyleri istemediğim için de bir an önce Türkiye'den kurtulmak istiyorum. Vergilerin bi işe yaradığını bilsek yine gocunmayız, ama pandemi zamanını gördük...

bu arada Amerikanlar/batılılar hani rahatça alabiliyor ama paraya bakışları daha farklı. Mesela bakıyorum 3000 dolarlık kameraya pahalı diyorlar, bir aylık kazançları (veya freelance iş yapan biri 2-3 işiyle rahat çıkarıyor), bizde aynı kamera 30 bin tl :D fakat bizde herkes bir şekilde alıp iş yapmaya çalışıyor.

Aynı şekilde 1000 dolarlık iphone çıktığında çok pahalı telefona o kadar para verilmez diyordu yabancılar. Alım gücün yüksek olunca 50 dolarlık fark bile batıyor. Bizim para mefhumumuz şaştığı için 3 yıl önce 4000 lira olan bir şey bugün 10 bin lira olursa, 100 bin liralık araba 250 bin olursa normal geliyor :D
0
nhk ni youkosu
(10.04.21)
bizdeki devlettaparlık yüzünden.

devletin, toplum sözleşmesi sonucu bireyin sahip olduğu bazı haklarını devrettiği bir organizasyon olmasını içselleştiremedik. devleti hala baba figürü sanıyoruz. işini yapan memurlar değil, liderlik vasfı olan diktatörler arıyoruz. bunun sonucunda devlet büyüdükçe büyüyor. devletin büyümesi demek daha fazla memur, daha fazla müdür, daha fazla sekreter, daha fazla vekil, daha fazla bakanlık, daha fazla makam odası, daha fazla hizmet binası, daha fazla makam aracı, daha fazla lojman, daha fazla maaş, daha fazla emeklilik, daha fazla yolsuzluk...vb demek. bu kadar insanı kim finanse edecek?
0
sinek kral
(10.04.21)
Avrupa'da yaşayan biri olarak vergilerden memnunum. Açıkçası amerika gibi kötü duruma düşenin daha da kötü duruma itildigi yerde yasamaktansa sosyal devleti tercih ederim.
Buradaki tek sıkıntı Türkiye sözde sosyal devlet ama alakasi yok. Bütün devlet adamlari luks arabalara biniyor, luks evlerde kaliyor vs hepsini halk ödüyor. Yoksa bunun yüzde 5ini yapan adami Fransa'da istifa ettirirler zaten.

Türkiye halk olarak dandik bir ülke. Devletine kul köle olanlar ülkesi. Haliyle devlet adamları en luks arabaya binerken kendi kuru ekmek yiyen adam bunla gurur duyuyor, koskoca devlet adami diyor. Vergiler de buraya gidiyor zaten.
Ha bu malum kisiler ile gelmedi, Türkiye hep böyleydi, sadece daha kötüye gitti.
0
logisticsmanager
(10.04.21)
1 - Verdigin linkteki aracin fiyati yuksek, $15k etmez :). Aracta aluminyum jant bile yok, koltuklar kumas, ustune 90bin mil yol yapmis. Buyuk ihtimal kiralik falandi. $5-6 bin eder belki.

2 - Camaro, Mustang gibi araclari insanlar disari cikmadan gozunde cok buyutuyor, sonra ilk kullanista buyuk hayal kirikligi, ford focus'tan hallice ic mekan kalitesi var. Ilk etapta 3 silindirli motordan inip v8e binmek guzel gelir de bir sure sonra benzinden sikayet etmeye baslarsin. Kullanisli araclar degil bunlar...

3 - Elin Amerikalısı garsonluk yapsa 3-5 senede biriktirdiği parayla altına Camaro çekebilir mi? Valla dar gelirli sunlarla geziyor kuzey Amerika'da:

www.megamotorsincbuck.com

Sitedeki diger araclari da gozden gecirmeni oneririm, harika ornekler var :)

Ben asgari ucrete tabi birinin kolay kolay gidip mustang/camaro alacagini sanmam. Alirsa da boyunu gecen sularda yuzuyor demektir. Ayrica arabayi almaktan ziyade yolda tutmasi sikinti bu ulkelerde, tamir isleri asiri tuzlu.

4 - Amerika-Turkiye karsilastirmasi yapmak gereksiz, arada cok cok ciddi siklet farki var. Biri 300 milyonluk super guc, ulke turkiye'nin yuzolcumu olarak 10 katindan buyuk, yeralti kaynaklari zengin. Turkiye'nin elinde birtek turizm var, eskiden tarim/hayvancilik vardi onun da icine ettiler. Dolayisiyla vergilerin yuksek olmasi normal. Neden araba/benzin/elektronik? Cunku kontrolu kolay. Kacak cok, vergi toplamakta zorlaniyorlar.

Vs..
0
cooperr
(12.04.21)
(1)

website indirmek

duyurukullanıcısı
bir site var blog gibi içerisindeki fotolar bana lazım. hepsini bir kelimeye linklemiş kendi serverında.siteyi nasıl indirebilirim? site kapanır diye korkuyorum.
bir site var blog gibi içerisindeki fotolar bana lazım. hepsini bir kelimeye linklemiş kendi serverında.

siteyi nasıl indirebilirim? site kapanır diye korkuyorum.
0
duyurukullanıcısı
(10.04.21)
Şunu denediniz mi hocam?

www.httrack.com
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
(6)

Kabus

black mamba
Küçüklüğümden beri sürekli gördüğüm bir kabus şekli var. Hikaye, karakterler değişse de şablon aynı. Beni kovalayan bir insan ya da bir canlı var. Ya da kovalamasa da arada yüksek bir gerilim oluyor ama pek bulaşmıyorum. Leoparın kuyruğunu tutma tutarsan da bırakma diye bir söz var ya onun gibi. Bir
Küçüklüğümden beri sürekli gördüğüm bir kabus şekli var. Hikaye, karakterler değişse de şablon aynı. Beni kovalayan bir insan ya da bir canlı var. Ya da kovalamasa da arada yüksek bir gerilim oluyor ama pek bulaşmıyorum. Leoparın kuyruğunu tutma tutarsan da bırakma diye bir söz var ya onun gibi. Bir şey yaparsam o şeyi öldürmeden kurtulamayacağımın farkındayım. Çünkü peşimi bırakmayacak. Bu yüzden hiç bulaşmıyorum. Sürekli kaçıyorum ve o da kovalıyor. Bazen öldürüyorum ama bu sefer de polislerden vs. Kaçıyorum yakalanmamak için. öldürmezsem de kovalamaya devam ediyor. Bu tarz bir kabus gören var mı? Ya da yıllardır belli bir şablonda rüya gören var mı?
0
black mamba
(09.04.21)
hatiri sayilir sayida erkek, askere tekrar gittigini gorur durur ruyada yillarca.
0
camussar
(09.04.21)
Benim vardı böyle 2-3 tane.

Birisi işte bi dersi verememişim o yüzden liseye geri dönüyorumuşum (üniversiteden -9 yıl sonunda- mezun olunca bitti).

Diğeri asker kaçağıyım yakalayıp askere götürüyorlar (askerliği yapınca bitti).

Rüyaların, özellikle de böyle tekrar edenlerin, yarım bıraktığınız bir şeyi size hatırlatmak için kendini gösterebiliyor olabileceğini düşünüyorum. Benim yukarıda bahsettiklerim kolaydı ama işte beyninizin size ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışmak iyi olabilir.
0
plutongezegendegilmi
(09.04.21)
Sürekli sınav rüyası görürüm. Lise rüyası görürüm. İşin kötüsü benim için şu. Aramın kötü olduğu tüm insanları görüyorum rüyamda bazen. Misal, lisedeyim herkes süslü ben çirkinim, üniversite, dershane, site, iş yerinde aramın kötü olduğu herkesi lisemde görüyorum. Yapamadığım kavgaları ediyorum. Sürekli beni tongaya düşürmeye çalışıyorlar. Yine rüyamlarımda saat akşam üstü kasvetli Ankara grisi bir hava ya da gecenin karanlığında eve gitmeye çalışırken konuştuğum insanlar.

Bir de rüyalarım aşırı gerçekçidir. Diyaloglar, insanların mimikleri göz bebekleri aşırı gerçek. Sanki gerçek bir alemdeyim. Her gece kemerleri takıyorum uçuşa geçiyorum sanki. Hayatım da aşırı durağan. Çok arkadaşım vardı, pandeminin de etkisiyle hiç kalmadı. Sevgilimle vakit geçiriyorum ailemle takılıyorum. İç hesaplaşmlarım bitmiyor halen daha.

En son Inception'daki uyku/rüya bağımlıları gibi olcam. Defalarca katmanlı rüya gördüm bu arada da. Rüyamdayken rüya görüp uyandığım çok oldu.
0
Hallegadola
(09.04.21)
özellikle kaygı dönemlerinde tekrarlayan rüyalar çok olur
0
m7rv7
(09.04.21)
Çok uzun süre sınav kabusu gördüm, artık pek sınava girmiyorum ama üniversiteden mezun olmamış olduğumu görüyorum, daha doğrusu bugünkü kafamla bir bakıyorum ki mezun olmamışım, tekrar dönemem, dönmesem bitirmesem ne olur ki kafasında oluyorum. Bir de merdiven kabuslarım var, yukarı çıkarken ya da aşağı inerken basamaklar eksik oluyor, kırık oluyor, boşluk oluyor ya da bir yere varmıyor.

Bir de hala rüyamda ev olarak 15 yaşıma kadar yaşadığım evi görüyorum, bağırıp sesimin çıkmaması da, gerçek hayatta kızgın olduğum insanlarla bağıra çağıra kavga etmek de sıklıkla gördüğüm kabuslardandır.
0
(09.04.21)
neredeyse 10-12 senedir aynı şablonda gördüğüm iki-üç kabusum var. başını sonunu bilmeme rağmen her gördüğümde de korkarım ve ne anlatmak istediklerini hiç anlayamadım. rahatsız edici.
0
south park in kapusonlu uyesi
(09.04.21)
(9)

60bin USD yatırım?

ifo
Teknopark'ta faaliyet gösteren arkadaşlarıma ait bir yazılım şirketi var. %10 hissesine karşılık 100bin Usd bedelle Ortaklık teklif ettiler. Ben de 60binUsd teklif ettim. Su ana kadar hiçbir satış yok bu yüzden doğru bir değerleme yapamıyorum. İK ile ilgili 3 farkli ürünleri var ve bunların hiçbiri
Teknopark'ta faaliyet gösteren arkadaşlarıma ait bir yazılım şirketi var. %10 hissesine karşılık 100bin Usd bedelle Ortaklık teklif ettiler.

Ben de 60binUsd teklif ettim.

Su ana kadar hiçbir satış yok bu yüzden doğru bir değerleme yapamıyorum. İK ile ilgili 3 farkli ürünleri var ve bunların hiçbiri orjinal fikir değil yani ciddi rakipleri var sadece rakiplerden daha iyi olma iddialari var.

Değerlemeyi nasıl yapmaliyim?

Çok iyi bile olsa satamama ihtimali var ve bu beni çok korkutuyor. Sizce?
0
ifo
(09.04.21)
1 bitcoin alsan daha mantıklı :)
0
candide
(09.04.21)
geçenlerde burada startup/küçük yazılım şirketi deneyimi olan plutongezegendegilmi isimli bir arkadaşın çok güzel bir yazısına denk gelmiştim, bir startup'un/fikrin nasıl başarılı olup olamayacağını test etmekle ilgiliydi.

fikirlerinin oldukça basit bir versiyonunu proje haline getirip talep olup olmadığını görebilirler. eğer gerçekten ihtiyaç varsa basit hali bile talep görür diyor yazısında. anlattığınıza göre bu arkadaşlarının ürününün bitmiş haline bile talep yoksa çok muhtemel ölü yatırım olacaktır.

fikrin başarılı olup olmayacağı ile ilgili yazısına şuradan bakabilirsiniz, cevaplarda yazmış:
www.eksiduyuru.com
0
nehara
(09.04.21)
yapma. buyuk risk.
0
müptezel dostoyevski
(09.04.21)
Kenarda milyon dolariniz varsa ve bu işe yatırım yapıp bir gün tutma ihtimali sizi heyecanlandiriyorsa girin. Yoksa akıllı insanın yapacağı is değil. Yatırım fikre değil sisteme yapılır. Ben iki ay önce 160 bin TL ile bir işletmeye yüzde 33 ortak oldum. Daha ilk gün kazanmaya başladım. Ortak olduk çünkü sistem gözümün önünde tıkır tıkır işliyordu ve işleten arkadaş da işin her aşamasına hakimdi. Bir senelik hedefim 500 bin TL kazanmak kendi payıma ve ikinci şubeyi açmak beraber. Ortağımin vaadi daha aziydi ama şimdiden mümkün olduğunu kanıtladı.
0
gurur
(09.04.21)
Kaç atımlık kurşununuz olduğuna bağlı. Eğer çoksa girersiniz ve batarlarsa arkadaşlarlarınızı rakı içmeye götürürsünüz ve moral verirsiniz. Az ise onlarla papaz olursunuz. Tabii onları en iyi siz tanıyorsun. Tuvalete bile gidilmeyecek insanlar "arkadaş" olarak kalabiliyorlar.
0
malheiros
(09.04.21)
Nasıl bir geri dönüş beklediğinize bağlı.

Her küçük yazılım şirketi startup olmuyor, ikisi farklı şeyler. Startup olsa 60k yatırır, 3-5 sene sonra 600k, 1M, 10M alıp çıkarsınız (veya çok daha büyük ihtimalle paranız kaybolur). Ama bahsettiğiniz şirket muhtemelen startup değil, o yüzden 60K yatırsanız bile en iyi ihtimalle yıllık 10K para alıp, 3-5 sene sonra kâra geçmeye başlarsınız.

Niye böyle? Yazılım şirketleri genelde tekel olma eğilimde oluyorlar işin doğası gereği. Bir problemi ilk olarak doğru şekilde çözebilen piyasanın %80-90'ına hakim oluyor, diğer şirketler kalan kısımda oynuyor. Piyasanın büyüklüğüne göre geri kalanlar da kâr ediyor olabilir, ama işte onlarda parayı yatırıp 10 katını kısa sürede alma şansınız yok. Yemeksepeti - diğerleri, Whatsapp - diğerleri, Instagram - diğerleri gibi düşünebilirsiniz.

Sizin şirketin niye startup olmayabileceğini düşünüyorum?

1- IK alanını bilmiyorum ama çok eski bir alan, SAP vs. alanı domine etmiş biri zaten yok mu?

2- "3 tane ürünleri" var demeniz büyük red flag. 100K $'a ihtiyacı olan bir şirketin aynı anda 3 ürünü çok iyi bir şekilde geliştirecek kapasitesi yoktur. Startup'ların elindeki en iyi koz tek bir problemi herkesten iyi çözerek o alanda tercih edilir olmaktır. Yoksa büyük şirketlerin her zaman sizden fazla kaynağı var, focus alanını yaymak iyi bir fikir değil.

3- Kolayik diye bi şirket var, sizinkilerle aynı alanda muhtemelen. Bu arkadaşları takip ediyorum. 20-30 tane çalışanları var, ama 2-3 tane kötü yazılımcıları var, gerisi full satışçı. Bu bana ortada "teknik" bir problem olmadığını söylüyor. Ortada teknik bir problem yoksa "startup büyümesi" yaşayamazsınız (yani her yıl 2-3 kat büyümez şirket). Belki bu arkadaşlar bir şeyi yanlış yapıyordur ama sanmıyorum, muhtemelen piyasada "daha iyi ürün"e talep yok, o yüzden böyle devam ediyorlar.

Tüm bunlardan dolayı benim tahminim arkadaşlarınızın startup olmadığı, o yüzden de en iyi ihtimalle 60K yatırıp yıllık 10K geri alacağınız. Bu da kötü bir yatırım değil, ama beklentilerinize uygun mu ona bakın.

Henüz hiç satış olmaması da kötü bir durum, ama bahsettiğim gibi alanda teknik bir sorun yoksa bu çok önemli değil. KolayIK'nın 1-2 yıl gerisinden geliyorlar ama ürünün kalitesi bir şey farketmeyeceği için bir şekilde yetişebilirler de.

Bence asıl sorun şu: adamların 100K'ya ihtiyaçları varken 60K teklif etmek iyi bir şey değil. İstedikleri parayı keyfine istemiyorlardır diye düşünüyorum, verdiğiniz para daha az, giderlere yetmeyecek. Adamlar da aç gezemeyeceğine göre işe odaklanacaklarına yine sermaye aramaya devam edecekler, e bu da ikiniz için de kötü bir haber. Arkadaşınızın dürüst bir insan olmadığını düşünüyorsanız farketmez ama normalde 100K ihtiyacım var diyorsa o kadar ihtiyacı vardır, 60 teklifini onların kabul etmemesi lazım.
0
plutongezegendegilmi
(09.04.21)
bir çok değerlendirme yöntemi var. ama en önemlisi 60k dolar sizin için ne önemde bir para ?kaybetmeyi göze alamıyorsanız zaten şirket mükemmel bile olsa size göre değil.

çalışanları nasıl? kurumsallarda en salak adam bile çalışabilir, ama ufak yazılım firmalarında her çalışanın iyi olması önemli. Çalışanları tutabiliyorlar mı ?
şirketin en önemli hedefi ne ve şu an ne yapıyorlar ?
şirketteki farklı insanlara şirketin bu seneki en önemli hedefini sorunca aynı yanıtı mı alıyorsun. arkadaşlarınla ayrı ayrı konuştuğunda aynı yanıtları mı alıyorsun ?
rakip olması kötü değil. en azından talep olan bir ürün olduğunu anlıyorsunuz. satış yaparken iyi kötü olmak değil ama mesele. satış yapacağınız şirketlere ulaşabilecek misiniz ?
şu an satış yaptıkları yerlerde onların yerine geçebilmek için yeterli finansal güç var mı ? aşırı agresif şekilde sırf referans için mevcut ürünün bakım ücreti fiyatına ürün satabilirsin.
ve onun haricinde de ne kadar para yakabilecek gücünüz var ?

satış konusunda da o sektorde çalışmış bağlantıları olan iyi satıcı bulmanız lazım. konu ik olunca biraz sektor bağımsız oluyor. ik çok geniş, her şirketin ik'si var. sektor bağımsız satış için bağlantı bulmak hem kolay hem zor. belki sap hr kökenli biri iyi olabilir. fikrim yok.

çok dağınık yazdım :S soru olursa mesaj atabilirsin.
0
safak efendisi
(09.04.21)
"Su ana kadar hiçbir satış yok"
"hiçbiri orjinal fikir değil"
"%10 hissesine karşılık 100bin Usd bedelle Ortaklık teklif ettiler."
"Ben de 60binUsd teklif ettim."

senin hic dusmana falan ihtiyacin yok, arkadaslarin yeter :)
0
rm
(09.04.21)
tabii ki de dahil olmamalısın.
0
dafuq
(09.04.21)
(8)

tükenmez kalem

durbikonusucaz
selamlartükenmez ya da dolma kalem almak istiyorum. pahalı bir ürün arayışım yok. yazma hissi hoş bir kalem arıyorum sadece.iddaa bayilerindeki kalemler dahi o hissi verebiliyor.var mı tavsiyeniz? internet üzerinden alacağım için deneme şansım olmayacak o yüzden tecrübelerinize ihtiyacım var.
selamlar

tükenmez ya da dolma kalem almak istiyorum. pahalı bir ürün arayışım yok. yazma hissi hoş bir kalem arıyorum sadece.

iddaa bayilerindeki kalemler dahi o hissi verebiliyor.

var mı tavsiyeniz? internet üzerinden alacağım için deneme şansım olmayacak o yüzden tecrübelerinize ihtiyacım var.
0
durbikonusucaz
(08.04.21)
pelikan twist, p457. amazonda indirimli satılıyor genelde 70-120 tl aralığında bulabilirsiniz takip ederseniz. m uç yani orta kalınlıkta. akıcı yazıyor. ekim ayından beri not alırken kullanıyorum elimi ağrıtmadı. mürekkep akıtmıyor. hem sağ hem sol el için uygun. 2 tane kartuşla geliyor. isterseniz kartuş alıp kullanmaya devam edersiniz isterseniz şişe mürekkep. şişe mürekkep daha uyguna geliyor tabi şırıngayla yapmanız gerekiyor mürekkep doldurma işlemini.

scrikss 419 da kullanıyorum, geçen sene mayıs aylarında 120-130 tl arasında bir fiyata almıştım şimdi nasıl bilmiyorum. tip olarak pelikan m150 çakması ve bildiğiniz plastik. pistonlu olduğu için mecburen şişe mürekkeple doldurmak zorundasınız. bunun yazımı bir tık daha zor geliyor bana çok fazla kullanmıyorum.

parker markasının da tam fiyat/performans ürünleri vardı ama kalemi kaybettiğim için çok fazla kullanamadım :D

lamy safari bunların hepsinden bir tık daha pahalı ve kendine ait kartuş sistemi var o yüzden alacağınız kartuşlar lamy kartuşu olmalıdır. bunu kullanmadığım için pek bir bilgim yok kartuşu hakkında bilgi vereyim dedim sadece.
0
black holes in the sky
(08.04.21)
lamy alstar special edition 2019 kullaniyorum, 25 euroya almistim, estetik olarak da cok hosuma gidiyor ama bulmasi zor olabilir, daha yenilere bakabilirsiniz...
0
hewit
(08.04.21)
Ben 10 yıldır falan şu kalemi kullanıyorum, epey memnunum:

www.scrikss.com.tr
0
plutongezegendegilmi
(08.04.21)
Lamy iyidir hem dediğiniz zevki veriyor hem fiyatı muadillerine göre ucuz.
0
suicides underground
(08.04.21)
Lamy diyeceğim ben de ama alırken tükenmez değil de roller tavsiye ederim yumusacık harika bir yazma hissi veriyor.
0
esinikaybetmiscorap.
(09.04.21)
Xiaomi BRIO
Jinhao X450

tavsiye ederim. ikisi de çin malı ama ben çok beğendim.
0
lancelot du lac
(09.04.21)
Valla medium pilot 78g falan bakılabilir. Uçtan falan ziyade mürekkep çok önemli akış hissiyatı için
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(09.04.21)
Faber castel speedx ile çok güzel yazıyorum.
0
curukturpkokusu
(09.04.21)
(2)

kıyafetlerim yağmurda kaldı

istanbul kanatlarimin altinda
dün sabah çamaşırları yıkayıp dışarı asmıştım. sonra evden çıktım ve bir şeyler oldu, akşam eve dönemedim. çamaşırlar dışarıda kaldı. bugün ancak 5 gibi evde olacağım. hava da bütün gün yoğun yağmurlu olacakmış. ne olur bu kıyafetlere? renkleri, lastikleri vb bozulur mu ki yağmurda? ve bir daha yıka
dün sabah çamaşırları yıkayıp dışarı asmıştım. sonra evden çıktım ve bir şeyler oldu, akşam eve dönemedim. çamaşırlar dışarıda kaldı. bugün ancak 5 gibi evde olacağım. hava da bütün gün yoğun yağmurlu olacakmış.

ne olur bu kıyafetlere? renkleri, lastikleri vb bozulur mu ki yağmurda? ve bir daha yıkamam gerekir değil mi?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.04.21)
Bir şey olmaz ama bir daha yıkamanız gerekir evet.
0
plutongezegendegilmi
(08.04.21)
hiçbir şey olmaz. bi daha yıkamanız gerekir ama muhakkak.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(08.04.21)
(9)

tavada yumurta tarifi

Tochinoshin
İçim dışım yumurta oldu ve farklı şekilde yemem lazım artık.1. Baharat, salça, sos olmayacak.2. Et ürünleri olmayacak bulduğumda yapıyorum zaten.Bu iki şartı sağlayan neler geliyor aklınıza?
İçim dışım yumurta oldu ve farklı şekilde yemem lazım artık.

1. Baharat, salça, sos olmayacak.
2. Et ürünleri olmayacak bulduğumda yapıyorum zaten.

Bu iki şartı sağlayan neler geliyor aklınıza?
0
Tochinoshin
(08.04.21)
Taze Kisnis-yesil sogan karisik yumurta
Ispanakli yumurta
Patatesli yumurta
0
kuehles blondes
(08.04.21)
sarısını ve beyazını ayır. mikserle ikisini de çırp, sonra karıştırıp tavaya dök. sünger gibi pişiyor
0
sttc
(08.04.21)
Peynirli, patatesli, biberli, mantarlı ve bunların her çeşit kombinasyonu.
0
himmet dayi
(08.04.21)
Soğanlı yapıyorum ben. Soğanı karamelize edip, en son üstüne bi tane yumurta kırıp 1 dakika karıştırıyorum.
0
plutongezegendegilmi
(08.04.21)
Yulaf serbestse pankek de yapabilirsin.
0
e mice
(08.04.21)
ohoooo dolu.

benim favorilerim yesil soganli. arada patatesli yapiyorum. arada hem patatesli (kup kup kucuk dogranmis) hem yesil soganli yapiyorum karisik. ama bunu yaptigim zaman yumurtayi dagitmiyorum yoksa ekmek gibi oluyor.

maydonozlu olur. tulum peynirli ya da cokelekli olur (nam nam) hem maydonozlu hem peynirli olur.

pirasali olur. kabakli olur. olur da olur.
0
yoggi
(08.04.21)
karnabaharları haşlıyosun. çiçek çiçek ayırıp tereyağında çeviriyosun sonra üzerine çırpılmış yumurta. karabiber tuz unutma.
0
xrated
(08.04.21)
Tavada sade omlet yapıyorum. Üstü de ıslaklığını kaybedince üstüne kaşar diziyorum. Onun üzerine de varsa "mantar ve füme et" ya da "mantar ve sucuk" kombinasyonu yapıyorum. Sonra üste bir de hazır lavaşlardan atıp tavada ters düz ediyorum. Lavaş yanmaya yakınken tabağa alıyorum. Lavaşı gevrek hale getirmek mühim.

Şunun tam buğdayını kullanıyorum; external-content.duckduckgo.com
0
baal
(08.04.21)
yulafla yapıyorum en çok. tereyağında yulafı biraz çeviriyorsun. üzerine çırpılmış yumurtayı döküyorsun. üstüne istediğin şeyi ekle. kaşar, jambon, ya da yumurtayı çırparken içine maydonoz, dereotu, beyaz peynir vs.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.04.21)
(10)

Yazılım sektöründe olup ofise giden var mı?

trgydl
Varsa neye göre çağırıyorlar ki bu ortamda? Binlerce şirket evden işleri yürütürken sizin şirketiniz niye ofise gel diyor?
Varsa neye göre çağırıyorlar ki bu ortamda? Binlerce şirket evden işleri yürütürken sizin şirketiniz niye ofise gel diyor?
0
trgydl
(07.04.21)
Benim arkadaşlardan giden var. Valla onlar da memnunlar çünkü evde sıkılmışlar falan, şikayet edene denk gelmedim.
0
plutongezegendegilmi
(07.04.21)
bizde isteyen gidebiliyor ama giden yok sayilir.

bir sirketle gorustum gecenlerde, ofisten calisiyoruz dediler, gorusmeyi bitirdim.
0
lemmiwinks
(07.04.21)
savunma sanayinde genelde güvenlik sebebiyle masaüstü bilgisayarlar kullanıldığından ofise gitmen zorunlu.

bunun dışında hem dizüstü verip hem de ofise çağırmak pandemiden bağımsız olarak ağır gerizekalılık, mantıklı bulmuyorum.
0
nehara
(07.04.21)
IT sektöründe kalburüstü şirketlerden tanıdığım hiç kimse şu anda ofise gitmiyor. Patron şirketlerinde zorlamaya başlamışlardır.
0
roket adam
(07.04.21)
Guvenlik sebebiyle gidiyoruz, savunma sanayi
0
ghilleinthemist
(07.04.21)
Benim erkek arkadaşım gidiyordu 1 ay önce iş değiştirdi. Güvenlik müvenlik değil sebebi zaten kendi bilgisayarını taşıyordu her gün. Tamamen patronun piçliği
0
eatpraylaw
(07.04.21)
Patron gelmeyelim istiyor ama yoneticiler gizli issiz olduklari ortaya ciktigi icin hep gidilmesi yonunde karar aliyorlar.
Vaka sayisi cok azalirsa gidiyoruz(azalmiyor)


Zaten pandemi olmasa bile ofisle bir isimiz yoktu.
Virus bitse bile remote devam edecek diyor patron simdi.
Yoneticileri de kovarlar umarim bu bahaneyle.
0
divit
(07.04.21)
haftada 2 veya 3 gun toplanti yapmaya gidiyoruz sadece. diger gunler herkes uzaktan calisiyor.
0
chezidek
(07.04.21)
teknopark/teknokentler %50 çalışma ile ilerledikleri için bi kısım gitmek zorunda
0
jelly bear
(07.04.21)
bizde isteyen gidebiliyordu, fakat bu son artışlardan sonra ofise gelmek yasaklandı :)
0
nuisance
(08.04.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.