Giriş
(17)

Yazları black metal dinleyememek

plutongezegendegilmi
Black metal en sevdiğim müzik türü, istisnasız her gün 1-2 albüm dinlerim. Ama şöyle bir şey farkettim, havalar sıcakken, güneş ışıl ışılken black metal dinleyesim gelmiyor. Gece yine canım çekiyor bazen, ama gündüz sıfır.Bilmeyenler için black metal şöyle bişey: https://www.youtube.com/watch?v=1ja9
Black metal en sevdiğim müzik türü, istisnasız her gün 1-2 albüm dinlerim.

Ama şöyle bir şey farkettim, havalar sıcakken, güneş ışıl ışılken black metal dinleyesim gelmiyor. Gece yine canım çekiyor bazen, ama gündüz sıfır.

Bilmeyenler için black metal şöyle bişey: www.youtube.com

Onun yerine şöyle şeyler dinliyorum: www.youtube.com

Sizin de hava durumuna göre müzik zevkiniz değişiyor mu ya?
0
plutongezegendegilmi
(08.07.21)
zevklerin hava sartlarina gore degismesi normal. yaz dizileri, yaz muzikleri diye bir sey var. black metal de kuzey muzigi oldugu icin kisin daha iyi gidiyor. uzun suredir dinlemiyordum iyi oldu hatirlattigin.
0
buenosdias
(08.07.21)
Yas kis acimam
0
thesomberlain
(08.07.21)
Yaz kis acimam, yapistiririm +1
0
invictae
(08.07.21)
evet mevsime göre müzik seçimlerim değişiyor, bu sıcakta metal mi dinlenir :) bir uyumsuzluk hissettiriyor bana da
0
freebird5406_2
(08.07.21)
tersine bütün kış türkçe pop dinleyip şu an deli gibi metale sardım. ama hayat kalitesiyle de alakalı bence, yazın güllük gülistanlık hayat yaşayan insanın metal dinlemesi zor gibi sddfklg
0
amugochi
(08.07.21)
hahaha mükemmel tespit :D yazın dinleyemiyorum demeyelim de kışın kar eşliğinde dinlerken kendimizi iskandinav ormanlarında hayal etmenin tadı farklı diyelim
0
william morris
(08.07.21)
bana da oluyor benzer bir şey, mevsimlere göre müzik ihtiyaçlarım bazı değişkenlikler gösterebiliyor. flamenko-latin ya da pop&dans playlistlerime yazın daha çok dönüyorum, sonbaharlarda indie daha çok yer kaplayabiliyor, kışın christmas-folk tadında bir dönem geçirebiliyorum, ilkbahar geçişlerinde doğa ananın uyanışı model celtic müziklere bağlayabiliyorum. onun dışında rock-metal eksenindekiler yıl boyu sağdan soldan çıkabiliyor, yerleri ayrı :) ama evet yaz günü ben de uzaklaşabiliyorum, özellikle mesela power metalden.
0
nimberjack
(08.07.21)
Sıcakta çekilmiyor gibi olmuş. Doğru bence.
0
baal
(08.07.21)
yazın stoner rock dinlenir

www.eksiduyuru.com
0
freebird5406_2
(08.07.21)
gündüz, sıcakta metal tercih etmem, hatta müzik bile tercih etmem.
tür ne olursa olsun müzik akşam, gece, sabahın köründe güzel oluyor.
0
owaki
(08.07.21)
Valla ben de aynı dertten muzdariptim, ben çözümü melodik death metale geçmekte buldum. Yaz kış dinletiyor kendisini,hiç pişman etmedi. Tam bir mevsim/performans canavarı.
0
j r r tolkien hayrani
(08.07.21)
ben canım sıkkınken metal müzik dinleyebiliyorum artık.
keyfim yerindeyse kafam kaldırmıyor mesela :)
0
durme
(09.07.21)
@jrr hocam bi iki örnek paylaş da biz de nasiplenelim.
0
🌸plutongezegendegilmi
(09.07.21)
valla ben death metal dinliyorum acımadan :D

ama geçenlerde keşfedip bayıldığım progresif jazz'ımsı balkan esintili rock grubu önereyim bence çok iyi gidiyor: thank you scientist

youtu.be
youtu.be
youtu.be
0
nhk ni youkosu
(09.07.21)
@pluton
Ayipsin, yazin in flames cok saglam gidiyor mesela. Amon amarth da iyidir o da saglam gaza getiriyor. Birkac ornek

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com


www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com farketmeksizin insani gaza getirme ozelligi var)
0
j r r tolkien hayrani
(09.07.21)
dogrudur. dusunsene guneslenirken agalloch dinliyorsun. sacmalik, uyumsuzluk.
0
baldur2
(09.07.21)
Yani. Norveç etkisi olabilir. En iyisi Norveç'te yapıldığına göre yine en iyi de oralarda ve o iklimde dinleniyordur herhalde:D

Mesela thrash daha dinlenebilir geliyor bana yazın.
0
tey tey
(09.07.21)
(2)

Kanurga civarında ağrı

goklerdengelenkarar
Arladaşlar 2-3 gündür sanki sol kaburga kemiğimde bir ağrı var. Yani böyle içten bir ağrı değil. Dokununca ağrıyan bir ağrı da değil. Çok enteresan. Tanımlayamıyorum da. Darbe almadım. Başka şikayetim de yok. Nefes aldıkça batma falan da yok. Aracın kliması göğsüme çarpıyor. O mu yaptı acaba?Hastane
Arladaşlar 2-3 gündür sanki sol kaburga kemiğimde bir ağrı var. Yani böyle içten bir ağrı değil. Dokununca ağrıyan bir ağrı da değil.

Çok enteresan. Tanımlayamıyorum da.

Darbe almadım. Başka şikayetim de yok. Nefes aldıkça batma falan da yok.

Aracın kliması göğsüme çarpıyor. O mu yaptı acaba?

Hastaneleri meşgul etmek istemedim. Abartılı bir ağrı değil. Böyle dıştan, hafif, tatlı bir ağrı. O bölgede ağrı ama ne kemilte ne etimde ne tenimde. Sanki sanal bir ağrı.

Nedir ki bu?
0
goklerdengelenkarar
(07.07.21)
Ülser olabilir mi? Yemek yiyine geçiyor mu ağrı?
0
plutongezegendegilmi
(07.07.21)
@pluton yok geçmiyor. Kime sorsam yel girmiş, klima çarpmış, rüzgar yemişsin diyor :)
0
🌸goklerdengelenkarar
(07.07.21)
(3)

kariyer sorusu

biseysorucam
Merhabalar arkadaşlar,-30 yaşında, finans sektöründe muhasebe/operasyon harici backoffice birimlerden birinde 2 sene şu ankine benzer alanda, 3 senedir ise şu an bulunduğu alanda çalışan, uzman&yetkili pozisyonunda, yönetmen ve üstü pozisyonlardan teklifler alabilecek durumda, eğitimini ve yüksek li
Merhabalar arkadaşlar,

-30 yaşında, finans sektöründe muhasebe/operasyon harici backoffice birimlerden birinde 2 sene şu ankine benzer alanda, 3 senedir ise şu an bulunduğu alanda çalışan, uzman&yetkili pozisyonunda, yönetmen ve üstü pozisyonlardan teklifler alabilecek durumda, eğitimini ve yüksek lisansını yine finans alanında tamamlamış

olan bir profil için, yazılıma yönelmesi ne kadar mantıklı olur? eğer mantıklıysa yazılım sektöründe hangi alanları, pozisyonları zorlayabilir? yazılım bilgisi denemez tabi belki ama kodlarla uğraşmayı seven, kendince excel vba'de geliştirmeler yapmaya çalışan ve keyif alan, hevesli biri olduğunu düşünelim. nereden başlamalı, nasıl bir yön çizmeli? bu çabaya değer mi sizce bu saatten sonra?

çok teşekkürler herkese
0
biseysorucam
(07.07.21)
dataya yönelebilir.

Data analist, DWH analist olabilir. Biraz raporlama birimlerine yaklaşabilir gibi geldi bana.
0
zimbirik
(08.07.21)
diyelim ki zorladin, suradaki maaslar seni tatmin ediyor mu onu dusun bir de. basladiginda muhtemelen maasini dusurerek baslarsin. 5bin tl civarina baslarsin, 5 sene sonra da 20bin civari olur bugunun parasiyla mesela (sana bagli olarak 15-25 arasi diyelim). baslangicta dusup sonra yukselme ok ise senin icin mantiklidir, yoksa degildir. tabi ingilizcen iyiyse ve yurtdisinda is bulabilirsen daha iyi para da kazanabilirsin ama yurtdisi icin tecruben de olmasi lazim, ya da vatandasligin.

bir diger mesele de vakit ayirip calisabilecek misin yeterince? gunde birkac saat (ogrenme hizina gore degisir), her gun calisman lazim aylar boyunca, bir ise girebilmek icin. heves yeterli degil, vakit ve kararlilik olmasi lazim.
0
lemmiwinks
(08.07.21)
Valla hocam bence (tamamen benim teorim) bir insanı "iyi yazılımcı" yapan 3 tane faktör var. Doğal yetenek (%50), tecrübe/bilgi (%20), özen/efor (%30).

Bunlar niye önemli? Çünkü medicore bir yazılımcı olacaksan çok fazla para yok. Ha işin gücün yoktur, kolayca yurtdışına gitmek istiyorsundur falan yine mantıklı, ama senin durumun öyle değil.

Onun haricinde hevesliysen ve yeteneğin de varsa gir, ama @lemmiwinks'in de dediği gibi giriş seviyesi için bile epey uzun bir zaman gerekiyor. Ki onda bile ilk işin şu anki maaşından düşük olabilir, ama zaten ilk işte paraya değil birlikte çalışacağın ekibe bakman lazım. Asıl bilgiyi ve tecrübeyi çıraklık yaparak ediniyorsun.

Dolayısıyla kafadan 2-3 yıl sürünmeyi göze alıyorsan ve "iyi yazılımcı" olmak için gerekli şeyler sende var diye düşünüyorsan gir bence, müthiş keyifli bir iş. Ama bunlar yoksa zamanını boşa harcamış olma ihtimalin yüksek.
0
plutongezegendegilmi
(08.07.21)
(6)

iphonedan iphone a aktarım

zimbirik
ios 12 içeren ipone 6s telefonumu iphone 11 e aktaracağım. Normalde whatsappımı yedeklemiyordum. hızlı aktarma seçeneği ile tüm uygulamalar aktarılıyormuş. Whatsapp da dataları ile beraber aktarılır mı ekstra bir işlem yapmadan? yoksa illaki yedeklemem mi lazım? Bir de hızlı aktarma özelliği için io
ios 12 içeren ipone 6s telefonumu iphone 11 e aktaracağım.

Normalde whatsappımı yedeklemiyordum. hızlı aktarma seçeneği ile tüm uygulamalar aktarılıyormuş. Whatsapp da dataları ile beraber aktarılır mı ekstra bir işlem yapmadan? yoksa illaki yedeklemem mi lazım?

Bir de hızlı aktarma özelliği için ios12.4 gerekiyormuş. Fakat izlediğim bi videoda ios 11 üzerine oluyor dediler. Deneten oldu mu?
0
zimbirik
(07.07.21)
geçen sene iphone 6s'ten iphone 11'e direkt aktarmıştım.
yeni iphone 12'yi, iphone6s'e yaklaştır, telefon seni yönlendirir zaten.
0
teritori
(07.07.21)
@teritori arkadaş zaten yaklaştırarak aktarıldığının farkında sanırım, WhatsApp detayını merak ediyor daha çok.

WhatsApp yedeğini aktarmayabilir, onu iCloud'a yedek alıp öyle kurarsınız. İzlediğiniz video eski olabilir, bu özellik 2 senedir falan var çünkü. Belki iOS sürümünü yükseltmişlerdir hızlı aktarım için. Siz iki telefonunda wi-fi ve bluetooth'u açık bir şekilde deneyin, olmazsa güncellersiniz telefonu ya da tek tek kurarsınız uygulamalarınızı.
0
allahkitapwesli
(07.07.21)
@allahkitapwasli

aynen yalnızca whatsapp özelinde sorum. yedekleyemiyorum whatsappı çünkü telefona yedekliyor direk, sanırım sonradan icloud a alıyor. Telefonda da hiç boş yer yok.

Sanırım yedeklemeden bi deneyeceğim. belki dataları da alır direk. eğer olmazsa sonrasında whatsappı yedekleyip dataları 2. postada alma şansım olur mu ondan emin olamıyorum
0
🌸zimbirik
(08.07.21)
Whatsapp yedeğim hep kapalıydı, ona rağmen yeni telefona aktarınca eski konuşmalar, fotoğraflar falan olduğu gibi kaldı. Sürümünü bilmiyorum ama 6s -> 12'den sorunsuz aktardım.
0
plutongezegendegilmi
(08.07.21)
@plutongezegen

sen hızlı aktar seçeneği ile mi aktarmıştın
0
🌸zimbirik
(08.07.21)
Hatırlamıyorum. Ama telefonu açınca "yakınında tut" dedi, 1 saate yakın sürdü herhalde her şeyi aktarması. "Hızlı aktar" dememiş olabilirim 1 saat sürdüyse.
0
plutongezegendegilmi
(08.07.21)
(1)

Asp ile yazılmış website

winston
merhaba. elimde bir sitenin yedeği var. bu yedeği çalıştırmaya kalktığımda ingilizce dili hariç diğer dillerde gösterilmeyen karakterler oluşuyor. bu yedeği free asp hosting sitelere attığımda çalıştı ancak yine dilde sıkıntılar oldu. çok anladığım bir iş değil, sadece yedeğin içindeki yazıları alma
merhaba. elimde bir sitenin yedeği var. bu yedeği çalıştırmaya kalktığımda ingilizce dili hariç diğer dillerde gösterilmeyen karakterler oluşuyor. bu yedeği free asp hosting sitelere attığımda çalıştı ancak yine dilde sıkıntılar oldu. çok anladığım bir iş değil, sadece yedeğin içindeki yazıları almam gerekiyor. Ancak bu gösterilmeyen karakterlerle diğer dillerdeki yazıları alamıyorum.

caglard-001-site1.ftempurl.com

yardımcı olur musunuz?
0
winston
(07.07.21)
Sitenin browser'a o karakterleri hangi encoding'i kullanarak render etmesi gerektiğini söylemesi gerekiyor.

Mesela metin Türkçe, ama site browser'a bunu söylemiyor. Browser İngilizce'den devam ediyor, o yüzden işte ö,ü,ç,ş vs. patlıyor. Genel olarak sıkıntı bu.

Artık herkes utf-8 kullandığı için böyle sorunlar olmuyor, ama eskiden database'den şu encoding ile çek, dosyadan bu encoding'le oku, gönderirken şununla gönder falan diye bir sürü iş yapmak gerekiyordu.

Sizin de yapmanız gereken bu. Dili ve arkada neler döndüğünü bilmediğim için net bir şey söyleyemiyorum. Ama mesela TR içerik gönderirken, index.html'e şu meta tag'leri set etmeniz sorunu çözer:

<meta http-equiv="Content-Language" content="tr">
<meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=windows-1254">
<meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=iso-8859-9">

Aynı şekilde Lehçe için ona uygun olan, öbürü için ona uygun olan vs. eklemeniz lazım.
0
plutongezegendegilmi
(07.07.21)
(18)

Akademide kadin erkek arasindaki esitsizlik

polopan
Dün kendimi kadin erkek esitsizligi konusunda bir tartismanin icinde buldum.Konu akademideki kadin-erkek profesör sayisindaki dengesizlik üzerineydi. Gruptaki birkac insan bu esitsizligi gidermenin yolunun önümüzdeki 10-15 yil boyunca akademik pozisyonlarin sadece kadinlara acilmasindan, erkeklerin
Dün kendimi kadin erkek esitsizligi konusunda bir tartismanin icinde buldum.

Konu akademideki kadin-erkek profesör sayisindaki dengesizlik üzerineydi. Gruptaki birkac insan bu esitsizligi gidermenin yolunun önümüzdeki 10-15 yil boyunca akademik pozisyonlarin sadece kadinlara acilmasindan, erkeklerin basvurularinin degerlendirmeye alinmamasindan gectigini, baska bir cözümün olmadigini savundu. Cinsiyetten bagimsiz sadece liyakat temelli uygulamalarin sadece karinca hizinda ilerleme sagladigi ve yüzde 3 olan kadin oranini son 20 yil icinde sadece yüzde 5'e cikarmaya yaradigi ancak sorunu cözmek icin yeterli olmadigi söylendi. Haketmesine ragmen bu pozisyonlara basvuramayacak erkek adaylara ne olacagi soruldugunda, o adaylarin bu dönem boyunca mecburen dezavantaja ugrayacagi, fakat gectigimiz on yillar boyunca haksizliga ugrayan kadinlara kiyasla o erkeklerin sayisinin yine de az olacagi, erkek adaylari bu dönemde akademik kariyer yapmayi düsünmekten caydiracak bir takim politikalarla bu sekilde dezavantaja ugrayacak erkeklerin sayisinin düsük tutulabilecegi konusuldu.

Son derece sakincali buldum bu düsünceleri, yanlis düsündüklerini, bunun kötü bir ayrimcilik örnegi oldugunu söylememe ragmen sanki radikal düsünceleri olan kisi benmisim gibi bir muamele gördüm. Benim kacirdigim bir sey mi var?

Not: Ben erkegim. Akademideki esitsizligin bir an önce giderilmesi gerektigi konusunda hemfikirim. Söz konusu tartisma daha cok uluslararasi akademik platformalari ilgilendiriyor, Türkiye temelli degerlendirmeyin, Türkiye'de cok cok daha bir vahim durum oldugunu biliyorum.
0
polopan
(07.07.21)
ben de sakıncalı buluyorum. yüzde yüz liyakat odaklı olursa sorunlar hallolur. bence anahtar kelime liyakat burada. pozitif ayrımcılığa gerek yok, hatta bu durum (size muhalif olanların fikri) pozitif ayrımcılığın ötesinde bence.
0
mezarkabul
(07.07.21)
hah işte fenimizm tam olarak bu. erkeklerin haksızlığa uğramasını umursamayan bir düşünce yapısı.
her sene kadınlar gününde şirketlerinde çalışan kadın sayısının erkeklerden daha fazla olduğunu övünerek anlatan şirketler bile var. insanlar arasında ayrımcılık yapmak övünülecek ve savunulacak bir şey değil.
0
dafuq
(07.07.21)
Hocam bende aynı düşüncedeyim, sadece akademik camiada değil her camiada durum böyle. İşin ilginç tarafı bahsettiğiniz gibi bunu dile getirince hemen saldırıya geçiyorlar sanki biz cinsiyetçiymişisiz gibi.

Pozitif ayrımcılık olayı çok yanlış anlaşılıyor, kurumlarda tepki toplamamak için pozitif ayrımcılık diyip geçiyor, hesap sorduğunda da seni ifşalayıp ''aha bu cinsiyetçi yakın'' diyorlar.
0
paramolacak
(07.07.21)
hocam bence sen haklısın. bu saçma bir çözümdür, çözüm değildir hatta. gücü ele geçirenin zulmetme arayışı. adalet değil, tatmin arayışındalar.

geçmişte bir takım insanların suçları yüzünden; alakası olmayan, tek ''suçu'' doğuştan gelen cinsiyeti olan insanlar cezalandırılacaklar.
0
not sure if serious
(07.07.21)
yanlış, yanlışla giderilmez. +1
0
WithWorth
(07.07.21)
Sana katılıyorum, dediğin şekilde olmaz. Ancak sene boyunca başvurularda cinsiyet sayısı ve alınanların cinsiyeti oranlandığında bir tutarsızlık varsa önce onun çözümlenmesi lazım. Yani bir tarafı dengeleyelim diye diğer tarafı atmayalım, tam orta yolu bulalım diye düşünüyorum.

Tüm bunlarla birlikte esas sorun kadınların alınmaması mı kadınların içeride barındırılmaması mı ona da bakılmalı. Çünkü cinsiyete yönelik mobbingler olabilir (farazi konuşuyorum ama mümkün) Çalışma saatleri, çocuğu olan kadının dışarıya itilmesi vs. gibi durumlar söz konusu ise, koşulların güncellenmesi ve denetlenmesi gerekir.
0
lcha
(07.07.21)
yolu bu olmamalı.
ancak daha sağlıklı politikalarla evet, azaltılabilir bir süre.

öte yandan benim için şaşırtıcı gelen bir resmi çıkarım da; ağır sanayiye yönelik mühendislik alanlarında sektörel açıdan dezavantajlı kadın çalışanların akademiye yönelmesi. ben şaşırmıştım çünkü o alanların akademik taraflarında da kadın az gibi geliyordu.
neyse, olay çok komplike yani.
kadın akademisyenlere daha çok teşvik verilebilir. burs vs gibi. bir ara mühendislik yazan kız öğrencilere böyle burs veren vakıflar vardı.
ne bileyim, hocalar proje guruplarında öğrenci çalıştırırken kadınları seçebilir vs. bu da ayrımla değil de ölçüm kriteri olarak "çalışma gurubunuzda ciniyet eşitliğine dikkat ettiniz mi?" gibi belirlenebilir. hoca 7 erkek 1 kadın seçeceğine mecburen eşit seçer; kendi de dönem sonu değerlendirmesinden yüksek puan almak için vs vs
askerlik sonra. bununla ilgili bir düzenleme yapılabilir. sırf askerliği ötelemek için akademiye dadanan yüzlerce vizyonsuz var:D bu konuyla ilgili bir düzenleme yapılabilir.

herkes sadece eşit davransa zaten kadınlar alıp yürüyecek engel olmasalar yeter.

kaçırdığınız nokta: evet, bir düzenleme, erkek adayları caydıracak -en azından cezbetmeyecek- bir program yapılmasının gerekli olduğu.
haklı olduğunuz nokta: evet, sen sen sen gel sen gelme gibi direkt ve mesnetsiz bir düzenlemenin işe yaramayacağı.
0
rewlack
(07.07.21)
Şu sjwlerin herşeyi eşitleyeceğiz anlayışı cidden deli ediyor. Fırsat eşitliği ile sonuç eşitliği aynı kavramlar değildir. Kadını da erkeği de aynı şekilde sınava sokarsın, aynı imkanlarla eğitim almasına olanak verirsin yani fırsat eşitliğini sağlarsın ama eğitimleri sonucunda seçtikleri mesleklere karışmazsın. Sosyal mühendislik yaparak zoraki farklı mesleklerde kadın erkek oranlarını eşitlemeye çalışmanın topluma bir yararı olmaz. Bu mantıkla erkek hemşire, erkek ana okulu öğretmeni, kadın tesisatçı sayısını da arttırmamız ve dengeye getirmemiz gerekir.

Grupta bir akıllı sizmişsiniz. Bu konuyla ilgili psikolog Jordan Peterson'un şöyle bir videosu var olayları güzel anlattığı bakılabilir attığım noktadan : www.youtube.com
0
nehara
(07.07.21)
Yukarıda mesleki bilgi sorulursa eşitsizlik kalkar, liyakat sağlanır sorunun çözümünü değil üstünün örtülmesini sağlıyor

şöyle bir örnek ile açıklayabilirim, istanbul şişli'de doğmuş bir genç ile van'ın bir köyünde doğmuş biri aynı üniversite sınavına giriyor buradaki eşitsizliği imkanlar açısından rahatça görebiliyoruz, cinsiyet konusunda bu eşitsizlik muğlaklaşıyor kolayca farkedemiyoruz

Erkeklerin tamamen alınmaması gibi bir uygulama yerine kota uygulaması düşünülebilir
0
freebird5406_2
(07.07.21)
bir şey söyleyeyim, sosyal bilimlerde (sinema) yüksek yaparken de, doktorada da hocalarımın çoğu kadındı. Hatta yeterliliğime mesela 4 kadın 1 erkek hocam girdi Ha buna da "sektörde kadınlara iş vermiyorlar o yüzden bla bla" diyebilirler ama o da tam öyle değil.

Sizin olayda da, olayın özüne bakmıyorlar. Kadınlar sektörde çok mutlu olduğu için mi akademi seçmiyor yoksa cidden akademi sevip sevmemelerine göre mi hareket ediyorlar. Jüride kadınları spesifik olarak eleyen erkekler mi var yoksa? Buna göre çok değişir.

Ayrıca bak "erkek adayları akademik kariyer düşünmekten caydıracak politika..." demişler, şimdi erkek çalışanlar o alanda daha iyi işler bulup mutlu olsa bu sefer iş hayatında kadın sayısı azalacak :D her türlü dengesizlik. Bu tür şeylere çok karışmayıp serbest akışına bırakmak lazım bana kalırsa. Ha dediğim gibi jürilerde istenmeyen veya kayırılan kişiler/cinsiyetler oluyorsa o çözülmeli, o aşama eşitlenmeli.
0
nhk ni youkosu
(07.07.21)
Erkek profesörleri vurarak da sayı eşitliğini sağlamaya çalışabilirlerdi, yine insaflı feministe denk gelmişsiniz.
0
plutongezegendegilmi
(07.07.21)
Bu tartışma hangi ülkede geçiyor bilmiyorum ama Türkiye'de durum vahim filan değil. Hatta diğer sektörler ile karşılaştırırsak ortalamanın çok çok üstünde akademide kadın sayısı.

"Yükseköğretim Kurulu verilerine göre, Türkiye'deki 170 bin 561 akademisyenin yüzde 45'i kadınlardan oluşuyor." www.aa.com.tr

Umarım bu tartışma Türkiye'de geçmemiştir çünkü bulunduğu durumu ölçemeyen kişiler akademisyen olmuş demektir.

Cevaba gelirsek üsttekiler +1
0
austra
(07.07.21)
Bir diğer çözüm de bir kaç profesöre ya cinsiyet degistirme ya da kovulma teklifi sunulabilir.
Liyakat falan önemsiz önemli olan istatistik. O yüzde 50 kadin calisiyor yazisini billboardlara asmak önemli.

Misal saglik sektörü verilerine göre genelde kadin cokluktaymis. Orada da artik kadin almayalim mi diyelim ne kadar saçma düşünceler.

Bu kadar basit cevaplar olsa zaten çözülurdu su ana kadar ve kimsenin üstünde konusmasina gerek kalmazdı. Bu tavsiyeyi verenler iki adım ötesini hayal edemeyip planlayamayan kisiler gibi, stratejik ya da karar verici pozisyonlarda olmalari riskli.
0
logisticsmanager
(07.07.21)
Kadınım ve sizinle konuşanların aşırı saçmaladıklarını düşünüyorum.
Bir adım daha atayım ve diyeyim ki kadın-erkek sayı eşitliği yetmez, aslında 1/3 oranında da LGBT birey almalılar. Ne saçma değil mi? Akademiye katkıları ne olacak kriterine gelemeden bir dolu saçma sapan düşünce. Yapılacak şey aslında gayet belli, liyakat olduktan sonra ancak bu liyakati sağlayanlar arasında kadınlara sosyal anlamda benefitler sağlanarak akademik kariyer seçmelerinin desteklenmesi. Liyakatin ölçülürken de buna kadın-erkek önyargısı ile yaklaşılmamasını sağlayacak bir sistematik oturtulması. Eğer bilimsellikten başka seçim kriterlerimiz olursa eğitim sistemi çöker. Bunu söyleyen hangi milletten olursa olsun cahildir.
Bu arada TR'de akademide bu kadar keskin bir eşitsizlik olduğunu düşünmüyorum. Pek çok kadın arkadaşım akademisyen. Akademiyi seçmelerinin sebebi de (çoğunun) maalesef bilimsel temellere dayanmıyordu.
Erkeklerin bir kısmı askerlikten kaçmak için akademik kariyeri seçerken kadınların da bir kısmı kısıtlı çalışma saatleri ve kolay koca bulma amaçlı seçiyorlar. İki grubun da bir kısmı özel sektörde hayatta kalamayacak insanlardan oluşuyor. Maalesef, maalesef...
0
SiyamkedisiZorro
(07.07.21)
önerisi saçma.
eşitsizliğin olduğu gerçek.

yukarıda anadolu ajansı (!)nın haberini referansla konuyu çarpıtan arkadaşa ve herkese yönelik; akademide kadın çalışan az denmiyor. eşitsizlik yükselmede ve idari görev dağılımında. yüzlerce araştırma görevlisi olması hatta muhtemelen kariyere neredeyse eşit şekilde başlanması eşit şekilde devam ettiğini göstermiyor. konuyu saptırmayalım.
0
jimjim
(07.07.21)
aa nın haberi göz boyama yine sorunun üzerini örtme amaçlı, araştırma görevliliğinden yukarılara çıktıkça oran baskın olarak erkekler lehine artıyor, şurada 2020 yılına ait güncel oranlar var

Türkiye'de Akademide Cinsiyet Eşit(siz)liği Raporu: 2020 Gender (In)equality Report at the Academy in Turkey: 2020

www.researchgate.net'de_Akademide_Cinsiyet_Esitsizligi_Raporu_2020_Gender_Inequality_Report_at_the_Academy_in_Turkey_2020

bir yerden sonra kopuş başlıyor demek ki, bunun akademi içi dışı nedenlerini sorgulamak düşünmek tartışmak gerek, bu sadece akademinin sorunu da değil ve sadece türkiyeye has bir istatistik de değil
0
freebird5406_2
(07.07.21)
öneri doğru ama uygulama şekli saçma, kadınlar için kota koyarsın, o kotayı kadınlar kendi aralarında doldurur, kalan kontenjan da liyakata göre olur.
0
dogu karelyadaki dere agzi
(07.07.21)
Kadınım ve tartıştığınız sjw tayfaya güldüm. Bu hanımablaların tosuncuk gibi bir oğlu olsun o zaman omuzlardan inmesini istemezler paşalarının. O zaman aynı cümleleri ederler mi? Herkes işine geleni söylüyor. Hak hukuk gözettiğinden değil.

Bunun diğer örneği de dinci yobazların"kadınlar çalıştığı için işssizlik oranı yüksek, kadınlar yerine erkekler çalışsa işsizlik düşer" kafasıyla aynı.
0
Hallegadola
(07.07.21)
(2)

Türkiye’den hangi iPhone’u alayım?

kırmızıayakkabılıgargamel
Merhabalar, Amerika’dan iPhone getirtecektim ama mantıklı değilmiş. Türkiye’den 7.000 TL’ye iPhone alabiliyor muyum sıfır olarak? Ne alabilirim?
Merhabalar,

Amerika’dan iPhone getirtecektim ama mantıklı değilmiş. Türkiye’den 7.000 TL’ye iPhone alabiliyor muyum sıfır olarak? Ne alabilirim?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(06.07.21)
7 değil de 8 civarına 11 alabiliyorsunuz.
0
plutongezegendegilmi
(06.07.21)
8 bin liraya iPhone 12 mini olabilir. Ben 10 kullanıyorum ve 12 mini almayı düşünüyorum. Hem çok hafif hem de ekranı olması gerektiği gibi bence. 10 bana büyük geliyor ki normalden büyük ellerim var biraz :)

Donanımı da 12 ile aynı zaten. Pili biraz daha az dayanıyor boyutları itibariyle ama her gün şarja takıyoruz zaten. O yüzden gayet yeterli.
0
himmet dayi
(06.07.21)
(8)

Bu halı nasıl?

rm
Linkteki halıya notunuz nedir?1- Çok kötü2- Kötü3- Sıradan/Normal4- İyi5- Çok iyihttps://images-na.ssl-images-amazon.com/images/I/A1r0UBNirfL._AC_SL1500_.jpghttps://images-na.ssl-images-amazon.com/images/I/A1MaAM8OWGL._AC_SL1500_.jpghttps://images-na.ssl-images-amazon.com/images/I/91pmZZYefBL._AC_SL
Linkteki halıya notunuz nedir?

1- Çok kötü
2- Kötü
3- Sıradan/Normal
4- İyi
5- Çok iyi

images-na.ssl-images-amazon.com
images-na.ssl-images-amazon.com
images-na.ssl-images-amazon.com
images-na.ssl-images-amazon.com

Bu arada halı ararken ki kriterler kırmızı ve şark/İran tarzı olması yönünde. Herkezin tarzı olmayabilir. Kriterler açısından değerlendirelim.
0
rm
(06.07.21)
4- iyi. kırmızı halı çok severim. ama şu linkteki gibi daha minik desenli olanlar çok daha şık duruyor. : www.pinterest.pt
0
cell_in
(06.07.21)
3
Daha az desenli olanlar sade görünüyor bu karışık geldi
0
coca cola
(06.07.21)
bundan 20 sene önce yeni çıkmaya başlamıştı bu tarz ve renkler sonradan yaygınlaştı şimdi çoğu yerde var, standart bir model yani ben sevdim, benim evde de var :p

edit: 3
0
freebird5406_2
(06.07.21)
5
0
zimbirik
(06.07.21)
2-kötü
bence çok kırmızı ve göz yoruyor. ben daha sade seven tayfadanım.
0
dnzbrs
(06.07.21)
5
0
plutongezegendegilmi
(06.07.21)
Çok sade, görseldeki gibi açık tonları baskın bir odada veya salonda 5 derim. Çok güzel halı.
www.hizliresim.com
Böyle turuncu ve açık kırmızılar da güzel duruyor bence
0
tamam sakinim
(06.07.21)
2- ama kirmizi ve sark temasi arasam alirdim hemen
0
Kittie
(06.07.21)
(11)

Şu işi yapardım dediğiniz

optimistbakunin
Cebimde şu kadar olsa ya da cesaret etsem / şu işi kurardım yapardım dediğiniz fikirler nelerdir? Emlakcilik galericilik faiz borsa vs cevaplar kabul edilmeyecektir.
Cebimde şu kadar olsa ya da cesaret etsem / şu işi kurardım yapardım dediğiniz fikirler nelerdir? Emlakcilik galericilik faiz borsa vs cevaplar kabul edilmeyecektir.
0
optimistbakunin
(06.07.21)
Tematik Yayıncılık işine girerdim.
-Radyo
-Televizyon
-Gazete
-Yotube Kanalı
0
paramolacak
(06.07.21)
sanayi depolama
0
malheiros
(06.07.21)
volkswagen arena ortada yokken spor odaklı değil fakat daha modern imkanları olan rahat konser salonları ihtiyacından öyle bir kompleks kurmayı hayal ederdim bundan 10-15 yıl önce

şu an hem yabancı bir grubu maddi ve politik olarak türkiyeye getirmek çok zor, ülkenin sanat ve eğlence politikaları yüzünden şu an param olsa öyle bir yatırım yapmam :(
0
freebird5406_2
(06.07.21)
Karli bir is oldugundan degil cok sevdigimden: Kutu oyunu tasarim ve uretimi.
0
cleric
(06.07.21)
Antikacı olurdum. Çok uzun zamandır istiyorum zaten.
0
jazzabel
(06.07.21)
sencer solakoğlu'nun çifrtliği gibi hem tarım hem de hayvancılık yapacak bir çiftliğim olsun isterdim.

tarım & hayvancılık
0
liberal
(06.07.21)
Keçi çobanlığı yapardım. Çok güzel hayvanlar.

Edit: sütünden de tulum peyniri. Mis.
0
plutongezegendegilmi
(06.07.21)
Pizza dükkanı açardim, içine koyduğun doğru düzgün malzeme yok ancak deli gibi fiyata satıyorsun.
0
j r r tolkien hayrani
(06.07.21)
e-ticaret.

veya alabilecek konumda isem büyük bir kahve zincirinin FRANCHISE'ını alırdım.
0
drako
(06.07.21)
İstanbul'a 2 saat yakınlıkta manzaralı arsam ve param olsa her yerine üçgen ev/bungalov koyar, pansiyon & kahvaltı işine girerdim. Bunu 3 yıl önce söylüyordum, Sapanca'da evlerin bahçeleri bile bungalov dolu şu anda.

Lavanta bahçesi+paralı giriş.
0
zihua
(06.07.21)
VAyy @jrrtolkien benim duyurumda yazmadın bunu
0
grid
(06.07.21)
(11)

Otomobillerde ÖTV olayları (hiç azalamaz mı?)

nhk ni youkosu
Vergi bir kere konduktan sonra geri düşmesi imkansız mı sizce? Mesela şu an yüzdesi azaltılsa, hali hazırda arabası olanlar isyan edecek. O kişi de satıp yeni araba alsa çok değişen bir şey olmaz ama almadığını düşünelim, şu an elindeki 200k'lık şey 150k olacak atıyorum. Gerçi eskiyen şeyin fiyatı d
Vergi bir kere konduktan sonra geri düşmesi imkansız mı sizce? Mesela şu an yüzdesi azaltılsa, hali hazırda arabası olanlar isyan edecek. O kişi de satıp yeni araba alsa çok değişen bir şey olmaz ama almadığını düşünelim, şu an elindeki 200k'lık şey 150k olacak atıyorum. Gerçi eskiyen şeyin fiyatı düşmeli bizim o algımız şaştı ama bilemiyorum.

Mesela benim hayalimde hep "ilk arabasını alacak olana çok düşük, sürekli alıp satana daha yüksek vergi" gibi bir kavram var ama pratikte imkansız gibi sanki. Çünkü düşük alan bu sefer satarken şanslı olacak (durduğu yerde para kazanmış olacak) veya Türk halkının uyanıklığını biliyoruz, herkes tüm aile fertlerini kullanarak ilk araç gibi alacak.

Ee bu sorun hiç çözülemeyecek mi o zaman? 1 araba alıp 3 araba parası mı verecek bu millet? Sizin aklınıza gelen bir çözüm var mı yoksa cin şişeden bir kere çıktı geri dönüşü yok mu?
0
nhk ni youkosu
(04.07.21)
8 senedir durmadan yükseliyor vergiler ve ötv'ye indirim geleceğini düşünmek hayalperestlik olur. çevre dostu elektrikli arabalara bile muazzam vergiler dayadılar çünkü bu ülkenin araba ve telefon üzerinden başka alabileceği bir vergi yok.

hep söylerim ötv indirimi gelmez ama düzenlemesi gelebilir. bu lazım çünkü çok saçma yerlere gitti vergiler. lüks arabadan alması gereken vergiyi yüzüne bakılmayacak arabalardan da alıyorlar. yerli üretim arabalarda bile doğru dürüst indirim sağlanmıyor.

bu hükümet ve ekonomi değişmedikçe bu vergiler devam edecek kısacası.
0
false pretension
(04.07.21)
mesela nasıl bir düzenleme gelebilir aklınızda bir örnek var mı? Her olasılıkta diğer taraf isyan eder gibi geliyor bana :D
0
🌸nhk ni youkosu
(04.07.21)
emin değilim ama motor hacmine göre vergilendirme yapan tek ülkeyiz. diğer ülkeler karbon salınımı ya da motor gücüne göre vergilendirme yapıyor. onların vergilendirme oranları da bizimki gibi değil. sanırım norveç ya da danimarka'da vergilendirme bizimkisi kadar olmasa da yüksek. ama ekonomilerimizi karşılaştırırsak bizde araba almak daha zor.

neyse motor hacmi sınıflandırmasında aralıkların açılması gerekiyor. mesela 1.6 olan sınır 2.0'a kadar genişletilmeli. 0-2.0 , 2.0-4.0 , 4.0 ve üstü olarak orantılı vergilendirme lazım.
araç statüleri getirilmeli. normal, spor, lüks, ultralüks, supersport vs. ama bunu belirlemek zor tabi.
4.0 litre üstü bmw alan adamla bugatti alan adam aynı vergiyi ödüyor.
veya 1.6 mercedes alan adamla 1.6 pejo alan adam da aynı vergiyi ödüyor neredeyse.
0
false pretension
(04.07.21)
Su an ne olsa da daha fazla vergi alsak diye düşünen bir hükümet varken ki normal çünkü beş kuruş para kalmadi; hayir asla duzelmez. Ki cok net diyorum duzelmesini istemeyecek bir sürü insan var; diyeceklerki biz geçen sene 300 bin liraya aldik simdi 200 bin.

Bazi duzenlemeler belki olabilir ama zerre umurlarinda olduğunu sanmıyorum; hangi araba daha cok vergi getirirse onu vergilendirirler.
0
logisticsmanager
(04.07.21)
Hiç azalacağını sanmıyorum. Devlet uçuk virüsü gibi bişey, bi kere bi yere yerleşti mi sonra oradan çıkarmak çok zor.

Geçen İYİP videosu izledim bi tane, otomobildeki ÖTV'yi düşüreceğiz diyorlardı. Ama bunu yapma yolları kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına almakmış. Devleti küçültmekten, harcamaları kısmaktan bahseden yok.

Yani insanlar da sürekli "devlet bizi işe alsın, devlet bize şunu yapsın, devlet bizi sevsin" diyip duruyor. E hem onlar olsun hem de devlet vergi almasın diye bir şey olmaz. Yapacak bişey yok o yüzden, böyle devam.
0
plutongezegendegilmi
(04.07.21)
matrah güncellemesi gelebilir. ama çok umutlu olmamak lazım tabii
0
burya
(04.07.21)
@pluton herhangi bir partinin herhangi bir avrupa, asya ülkesinde devleti kucultecegiz, bundan sonra yardım falan yok, saglik sistemi artık parali, her sistemden elimizi çekiyoruz her şeyi özelleştiriyoruz diye basa gelmesi heralde yarin malum kisinin "hadi ben istifa ediyorum" demesi ile ayni oranda. Bunu isteyen Türkiye'de toplasak 100bin kisi anca vardir. Hatta liberal partinin oy sayilarina bakarsak bulabiliriz; 99'da 127binmis. Son secimde 26bin.

Kayit disi ekonomiyi bu kadar kucumsememek lazim. Fransa'da macron bu ödenmeyen vergilerin pesine düştü özellikle ve baya milyarlarca dolar ekstra vergi topladi bu kisilerden. Türkiye oecd üyeleri arasinda kayit disi ekonomide birinci, yüzde 22'ymis 2016 verilerine göre.
0
logisticsmanager
(04.07.21)
Günümüz şartların pek mümkün değil gibi. türkiye elde ettiği verginin 4'te birini yalnızca borçların faizine ödüyor. bu tür durumlar ortadan kalkmadığı, devlet topladığı vergileri artıramadığı müddet pek mümkün görünmüyor. o da gsmh'nin artışı, dünya çağında şirketler çıkartmakla vb. olabilir. o da bu hükümetin vizyonu olan bir şey değil. son dönemde özellikle daha net gördüğümüz gibi herkes her şeye çökme derdinde. yıkıcı inovasyon türkiye'de öcü gibi görülüyor. ola ki tuttu, akbabalar nasıl çökeriz diye yollar aramaya başlarlar falan. tr'nin çok daha derinde ahlaksal ve yapısal sorunları var. onları çözmedikçe bu tür görünür sorunların da çözülmesi mümkün değil.

kaldırılmasa bile siyasi kampanyalarda şu tür vaatler belki sunulabilir. ÖTV'yi oransal kalemlerde en fazla %50 yapacağız vb. gibi.
0
teletabi
(04.07.21)
@logisticsmanager, biliyorum, benim de pek umudum yok zaten. Ama böyle bir politika olmazsa vergi indirimi de olmaz. Yapacak bir şey yok.

Kayıt dışı ekonomiyi takip etmek iyi hoş da çözüm değil. Devlet kanser gibi büyüdüğü için aldığı parayı harcayacak yer bulur. Yani ÖTV'yi de deprem için geçici bir süreliğine getirmişlerdi sözde, şimdi kaldı ve bir yerlere harcanıyor. Kayıt dışı ekonomiden para gelse o da bir yerlere harcanır, vergi indirimi olarak kalıcı bir yansıması olmaz.
0
plutongezegendegilmi
(04.07.21)
bir çok bakımdan sakıncalı.

1. devletin hayvan gibi geliri var.
2. haziran ayında 600bin lira verip bir araba aldın, 4 sene boyunca kredisini ödeyeceksin. ötv kalkıyor, arabanın değeri bir anda 200bin liraya düşüyor. sen 4 sene boyunca o parayı ödeyeceksin, bir günün sabahında 400bin lira zarardasın. arabaya yaptırdığın kasko bile 600bin lira üstünden fiyatlanmış. bu durumda bu insanlara ne olacak?

"ben yandım siz de yanın" mantığı da değil aslında bu, daha karmaşık bir mevzu yani.
0
tchuck
(04.07.21)
mevcut hükümet asla yapmaz. muhalefetteki iki partinin tüzüğünde indirim sinyalleri var (iyi ve deva). iktidar değişikliğinde muhtemelen otomobillerde ötv indirimi görürüz.

tamamen sallayarak ufak bir hesap yapayım;

230bin liralık bir otomobil (%50 ötv diliminin üst sınırındaki bir araç) üzerinden %50 değil de %20 vergi alınmaya karar verilirse fiyatı 180bin liraya düşüyor. teknik olarak çok ciddi bir fark olmasa bile bu rakamlar ikinci el fiyatlarını bomba gibi aşağı çeker. 600bin liralık (üstteki arkadaşın bahsettiği) araçta vergi %80 yerine %40'a çekilirse fiyatı 460bine düşüyor.

en ucuz araçlardan biri olan egea 160binden 125bine düşüyor. görüldüğü gibi aşırı bir ucuzlama vs yok ama piyasaları çok ciddi dizginlemeye yarar bu. sıfır araç fiyatlarının 50bin düşmesi aynı civardaki ikinci elleri 70bin aşağı çeker.

not : ben ötv tamamen kalkar vaadine inanmıyorum. düşürüleceğini düşünüyorum
0
avatar is back
(04.07.21)
(8)

Front End Developer ne iş yapar?

kitap gibi sessiz
İyi seviyede HTML ve CSS biliyorum, yıllarca web tasarım işleri yaptım ama sonra uzuun bir ara verdim bu işlere. O dönemler böyle isimler yoktu. Şimdi bir sürü uzmanlık için bir sürü isim var. Şimdi tekrar mesleğe dönme heyecanı duyduğum bir dönemdeyim. Yurtdışında yaşıyorum ve Front End Developer i
İyi seviyede HTML ve CSS biliyorum, yıllarca web tasarım işleri yaptım ama sonra uzuun bir ara verdim bu işlere. O dönemler böyle isimler yoktu. Şimdi bir sürü uzmanlık için bir sürü isim var. Şimdi tekrar mesleğe dönme heyecanı duyduğum bir dönemdeyim. Yurtdışında yaşıyorum ve Front End Developer için iş başvurusunda bulunmak için HTML ve CSS bilmek yeterli oluyor mu? JS bilmiyorum ama mevcut kodları revize ediyorum, hazır scriptler kullanabiliyorum.

Front End Developer olarak çalışan kişiler yardımcı olabilirler mi, mesaj da atabilirsiniz.
0
kitap gibi sessiz
(03.07.21)
JavaScript bilmeden front end developer olarak iş bulmanız çok zor. Hani diyorsun ya zamanında HTML ve CSS ile yaptım sonra bir uzmanlık alanı çıktı diye. O uzmanlık alanlarının çıkma sebebi JavaScript. Sizin en öncelikli JS öğrenmeniz gerek. Bildiğiniz HTML ve CSS de zaten epey geride kalmıştır. Bunlarda da işler çok ilerledi. Sadece o 2'sini bilerek bir yere varamazsınız. Siz tek tavsiyem JS öğrenin. Zaten onu öğrenirken sektörün de nerede olduğunu nelere ihtiyaç olunduğunu göreceksinizdir.

Ama HTML ve CSS ile Front End ilanlarına başvurma cesaretinizden ötürü de tebrik ederim :)
0
ilgeru
(03.07.21)
javascriptsiz olmaz. front-endci normalde pek tasarim da yapmaz (yaparsa arti tabii). tasarimi tasarimcidan alir, siteyi fonksiyonel hale getirmek icin gerekli butun kodu yazar. modern frameworklerde bazen bir html / css dosyasina dokunmazsin bile her sey javascript icinde hallolur (html yerine mesela jsx, css dosyasi yerinde css in js falan kullanilir). eger kodlama ogrenmek istemiyorsan isin tasarim tarafina yonelebilirsin, orada da UX peydah oldu, modern user experience konseptlerini calismak gerekebilir. yani sadece guzel gozuksun degil artik olay.
0
robokot
(03.07.21)
FE Dev olmak için JS öğrenmeniz lazım.

Bazı şirketler "CSS developer" diye dedicated CSS yazacak insanlar da arıyor. Tabi onun için çok çok iyi CSS bilmeniz lazım, uzun bir ara verdiyseniz muhtemelen o kadar bilmiyorsunuzdur. Ayrıca o işler hem çok nadir, hem de biraz JS bilmeniz gerekecek yine.

Bence bi React kursu alıp yardırın hocam, sararsa devam edersiniz.
0
plutongezegendegilmi
(03.07.21)
Çalışmaya ara verdim ama HTML ve CSS'teki güncel gelişmeleri takip ediyorum. Ara açılmışsa bile 1-2 haftada kapatırım o arayı, o kısımda sıkıntı yok. Anlamaya çalıştığım JS olmadan bu işi yapabilir miyim sorusunun yanıtıydı. Aslında ben bir yere iş başvurusunda bulunmadım fakat bir kariyer sitesine bıraktığım CV'me bir firmadan FE Dev. olarak teklif gelmiş. Ben de güncel yeterliliklerimi anlamaya çalışıyorum.

Peki sadece web tasarım kısmını yapan kişilere ne deniyor, arayüz tasarımcısı mı? Sektörel jargonu anlamaya çalışıyorum. Benim çalıştığım dönemde ben Tasarım, HTML'ye aktarılması hatta PHP alt yapısını kendim yapıyordum. Şimdi sadece bunlardan birine odaklanmak istiyorum. Tasarım kısmında daha iyiyim. Mümkünse koda hiç dokunmadan da site tasarlamak isterim, bu işi yapana ne deniyor?
0
🌸kitap gibi sessiz
(03.07.21)
ui designer diye geçiyor genelde.
0
plutongezegendegilmi
(03.07.21)
UI Designer mı daha fazla kazanır FED mi? Bir de UI Designer'lar web arayüzlerini Illustratör'de mi çalışıyorlar yoksa Photoshop'ta mı?
0
🌸kitap gibi sessiz
(03.07.21)
Hiç bilmiyorum kimin daha çok kazandığını. Ki ülkeye, şirkete vs. göre çok değişiyordur herhalde.

Benim karşılaştıklarımın çoğu Figma ya da Adobe XD kullanıyorlardı.
0
plutongezegendegilmi
(03.07.21)
arayuz tasarimlari artik genelde Sketch veya Figma ile yapiliyor. UI design ile UX design birlesti diyebiliriz daha once yazdigim gibi. Genelde developer, UX designerdan cok kazanir ama iyi bir UX designer ortalam bir developerdan cok kazanabilir.
0
robokot
(03.07.21)
(4)

şarap hakkında

patos64
arkadaşlar elimde şöyle bir şarap var;https://www.vivino.com/NL/en/royal-oporto-tawny-porto/w/1147183?year=N.V.şimdi bu şarabı ben 5-6 sene önce satın aldım, şimdi içme isteğim var ama her şarap yıllanmaz gibi gibi şeyler duydum, ilki bu şarap yıllanır mı yoksa bozulmuş mudur sizce? yabancı kaynak d
arkadaşlar elimde şöyle bir şarap var;
www.vivino.com

şimdi bu şarabı ben 5-6 sene önce satın aldım, şimdi içme isteğim var ama her şarap yıllanmaz gibi gibi şeyler duydum, ilki bu şarap yıllanır mı yoksa bozulmuş mudur sizce? yabancı kaynak daha çoktur tabi ama işte.

diğeri de bu şişeyi aldığımda sanki hatırlıyorum üretim yılını ama şimdi şişeyi arıyorum tarıyorum bir tarih bulamıyorum ya da şifreli mi yazar bilemedim.

sizce?
0
patos64
(03.07.21)
Bu alisageldigimiz yemekle icilebilen bir sarap degil. Bu bir porto sarabi, vermouth gibi sherry gibi aslinda sek ya da buzlu icilebilecek ya da yemekten sonra digestive olarak icilebilecek bir icki. Yilini bilmiyorum ama acip yafarsan bozuk mudur degil midir anlarsin
0
exlibris
(03.07.21)
Porto sarabi.
Soguk olarak icmesi çok güzel oluyor.
Açılmadiysa bozulacağıni sanmam.
0
logisticsmanager
(03.07.21)
olmadi sangria yaparsin
0
Coma
(03.07.21)
Bozulmamıştır. Zaten bunlar genelde daha yüksek alkollü oluyorlar, o yüzden bozulma ihtimalleri daha düşük.

Ama yine de çok bekletmeye değmez, bence bi an önce açıp için :)
0
plutongezegendegilmi
(03.07.21)
(7)

Şehir (köy, kasaba falan da olur) kurmak?

plutongezegendegilmi
Şimdi diyelim benim çok büyük boş bi arazim var.Gidip bi tane sokak yapsam, etrafına evleri diksem, zamanla insanlar gelse, özel okul açsak, altyapısını kendimiz yaptırsak falan filan. Yani bildiğimiz normal köy olsa.Ondan sonra nolacak? Kime gidiyoruz "burası artık X köyü kardeşim, belediye kuracağ
Şimdi diyelim benim çok büyük boş bi arazim var.

Gidip bi tane sokak yapsam, etrafına evleri diksem, zamanla insanlar gelse, özel okul açsak, altyapısını kendimiz yaptırsak falan filan. Yani bildiğimiz normal köy olsa.

Ondan sonra nolacak? Kime gidiyoruz "burası artık X köyü kardeşim, belediye kuracağız" vs. diye?

Bir de diyelim büyüdü bu kurduğumuz yer. Şimdi arazi benimdi, ama devlet gelip bundan sonra sizi bu yönetecek diye başımıza vali / kaymakam falan mı atayacak?

Yapacağımdan değil de merak ettim, TR'deki köylerin hepsi çok eskiden gelen "organik" köyler mi, yoksa bi grup insan gelip "burası güzelmiş lan, buraya köy kuralım" demişler midir? Bunun bir örneği falan var mı acaba? Halihazırda köy kurmakla ilgili bir mevzuat yok sanırım, baktım ama bulamadım. Google'a yazınca da travian çıkıyor :/
0
plutongezegendegilmi
(03.07.21)
Sizin o büyük ve boş arazi bir şehrin idari sınırları içinde, bir ilçenin bir köyüne ya da mahallesine bağlı olduğu, devletin bir dairesinde kadastro kaydı falan olduğu için baştan bozuluyor o iş :)
0
kobuzchu kiz
(03.07.21)
"TR'deki köylerin hepsi çok eskiden gelen "organik" köyler mi, yoksa bi grup insan gelip "burası güzelmiş lan, buraya köy kuralım" demişler midir?"

Bunlar iki ayrı şey değil ki. Organik dediğin köyleri gerçekten bir grup insan orada yaşamayı tercih ederek kurmuş.

Ayrıntılı bilgi için Köy Kanunu var.

www.mevzuat.gov.tr
0
dissendium
(03.07.21)
şöyle bilgilendirici bir yazı var köyün nüfusunun en az 150 kişi olması gerektiği gibi detaylı bilgiler verilmiş, bağımsız köy nasıl kurulur falan ama genelde bahsettiğiniz organik köylerin mirasçıları olarak kuruluyor kurulanlar da. Yani Köy Kanunu öncesi olan köyler tespit edilmiş, üstüne belki devlet zaman içinde "aha şurası da şu köyü olsun, milleti buraya yerleştirelim" demişler. Bu tür köyler taşına biliyor, bölünebiliyor vs ama sıfırdan köy oluşturanı görmedim o işler Türkiye'de idari olarak da sıkıntılı, Türkiye devlet otonomisi gücü konusunda çok hassas bir ülke. "Bura benim" diyemiyorsun pek.
edit: bilgilendirici yazı var demişim linki atmamışım şaka gibi.
www.icisleri.gov.tr
0
ckisc
(03.07.21)
@dissendium, evet ama bildiğimiz, yakın bir zamanda yapılmış mı bu? Mesela şu köy 1990 yılında kurulmuş diyebiliyor muyuz?

Ayrıca kanunu okudum, yeni köy kurmakla ilgili bir şey yok :/
0
🌸plutongezegendegilmi
(03.07.21)
edit sana geldi mi bilmiyorum ben üstte şöyle bir yazı var deyip link paylaşmamışım onu editleyip paylaştım bilgine.
0
ckisc
(03.07.21)
@ckisc, hocam bu çok ilginç bir yazıymış. Mesela "köyün hukuki yapısısı"nın e bendinde diyor ki, bir grup insan başka bir yere göçüp, oraya yerleşip, köy olarak tanınmayı talep edebilirlermiş.

Yani göçtüğü yeni yer burada belli ki devlet arazisi, başkasının toprağına çökecek halleri yok. Bu da "devlet arazisi" dediğimiz şeyin devlete değil de, aslında vatandaşa ait olduğunu, ama kullanımının/düzenlenmesinin devlete ait olduğunu söylüyor.

Sonraki maddelerde de köy derneğinin, ihtiyaç halinde arazi alıp köylüye tahsis edebileceğini söylüyor.

Gerçi sonradan köy konsepti büyükşehirlerde komple kaldırılmış, ama yerine kırsal mahalle diye bir şey gelmiş falan. Gerçi 2024'te bütün şehirler büyükşehir yapılacak diye haberler var, köy kuracaksak o kanun gelmeden halletmek lazım demek ki :)
0
🌸plutongezegendegilmi
(03.07.21)
Tutorial bile hazırlamışlar: wrathofgnon.substack.com
0
🌸plutongezegendegilmi
(06.07.21)
(6)

cem yılmaz

diffarentiationation
En son gösterisi " little little into the middle" şakasının geçtiği gösteri mi hala?Bu adam neden film yapmıyor? Ölmeden önce gora gibi bir absürt komedi daha çekseydi yaw.
En son gösterisi " little little into the middle" şakasının geçtiği gösteri mi hala?

Bu adam neden film yapmıyor? Ölmeden önce gora gibi bir absürt komedi daha çekseydi yaw.
0
diffarentiationation
(30.06.21)
Ondan sonra yaptı bir sürü de şey de pek olmadı. En son ibo show'a falan çıkıyordu hatta.
0
plutongezegendegilmi
(30.06.21)
hayır diamond elite platinum plus var şu an. film konusunda da kendi tabiriyle cartoon karakterlerin olduğu gora gibi filmler değil de artık daha çok hafif sanatsal-mizahi filmler çekeceğini açıkladı. zira karakomik serisi öyleydi mesela.
0
makarnavodka
(30.06.21)
en sondan bir önceki gösterisi fundamaentals gösterisindeydi o şaka.

son gösterisi platinum elite vip deluxe saçma sapan bir isimli gösteriydi daha düşmedi internete.

neden yapmasın ki sinemalar kapanmadan hemen önce vizyondaydı zaten filmi. şu sıralar da erşan kunerinin filmini çekiyor galiba yani istediğin tarzda bir film geliyor.
0
biseysorucam
(30.06.21)
En son gosterisi diamond elite melite oyle bir sey. O gosterisini bitiremeden, bir suru bilet satilmis, insanlar gosteri tarihini beklerken maalesef covid cikti ve sanirim sadece 10-15 gosteri yapabildi.

Aslinda su an bosta olmayacakti, gosterisi olacakti ama su an bosta olduguna gore illa ki bir seyler dusunuyordur, senaryo yaziyordur belki. Ama kendisi demisti, gora gibi filmler cekmek istemiyor, karakomedi filmler gibi filmler cekmek istiyor.
0
hlot
(30.06.21)
adam bıktı komediden. üstüne yüklenilen komedi filmi algısını da değiştirmek istiyor. baya sanat filmi çekmek istiyor adam.
aklında çeşitli senaryolar var. karakomik serisi güzeldi bence.

komedi işini stand-upla yürütüyor zaten.
0
jelly bear
(30.06.21)
netflix için dizi çekiyor şu an hatta seti yeni başladı; erşan kuneri. 2022'de yayınlanmış olur.
ne zaman ölür kalır bilemem ama 'ortalama' bir süre yaşarsa daha çok iş yapar merak etmeyin :)
0
asisamus
(30.06.21)
(11)

Sizce şu cv tasarımı nasıl?

candide
İyi mi? https://www.hizliresim.com/tw679ubedit: bu cv bana ait değil tabii ki, canva'dan aldım deli misiniz djsjskdf
İyi mi?

www.hizliresim.com

edit: bu cv bana ait değil tabii ki, canva'dan aldım deli misiniz djsjskdf
0
candide
(30.06.21)
fotoğraf ve ev adresi ne alaka. sizi istemeye gelmeyeceklerse bunlara gerek yok.
0
bronz böcek
(30.06.21)
tartışmaya girmek istemiyorum. ancak başvurulan iş fotomodel vb. değilse fotoğraf çok gereksiz. fotoğrafınız bu taslaktaki gibi değildir, sizi olduğunuz gibi göstermeyen bir vesikalık koyup kendinizi neden dezavantaja koymak isteyesiniz? adres aynı biçimde. "sarıyer" yazacaksınız sizi bir kalıba koyacak, "esenler" yazacaksınız bir kalıba koyacak, ne gerek var.
0
bronz böcek
(30.06.21)
bu formati daha once gordum. cok guzel bence. hatta bunun mint yesili versiyonu vardi gorsel olarak o da iyi.
0
Kittie
(30.06.21)
bronz böcek yurtdışında yaşıyor olmalı. tr de fotosuz kabul eden yer mi var?
0
gelmeistemem
(30.06.21)
Fena değil ama bence en iyi CV kendini en iyi açıklayabildiğin CV. Bu tip tasarımlar anlatımı sınırlandırıyor biraz. Tasarıma uymak zorunda kalıyorsun. Bu arada CV'ye fotoğraf koyulabilir. Ben CV hazırlama için 6 saatlik eğitime katılmıştım. Adres de yazılabilir. İşveren belki sen çok uzak ilçedesin, buraya gelmen zor olur diye düşünüp hiç iletişim kurmayacak sizle. Tuzla'da oturuyorsanız Arnavutköy'e gitmeniz belki sorun olacak. Bunların en baştan belirlenmesi önemli. Kapı numarasına kadar yazılmadan kısa adres yazılabilir.
0
dissendium
(30.06.21)
Ben sol sütunu fazla geniş buldum. Bir de koyu arkaplan sevmiyorum eğer karşıdaki yer print edecekse.

Başvuracağınız ilan modellik (veya direkt insanla muhattap olacağınız bir iş) değilse fotoğraf olmasın +1, profesyonel bir şey değil.

Bir de tasarım önemli değil ki hocam, önemli olan içerik. Ben ilk işime bi text dosyası atmıştım notepad'dan bişeyler karalayıp, ama girdim işe. İçerikten kastım sertifika şu bu değil. CV sizin kim olduğunuzu anlatır, bunu düzgün anlatabiliyor musunuz o önemli. "Ne anlatıyor" sorusu, "nasıl görünüyor"dan önemli yani CV için.
0
plutongezegendegilmi
(30.06.21)
Bana fotosuz başvuru olunca fotosuz başvurular kabul edilmiyor deyip redliyorum
0
musmus
(30.06.21)
Avrupa'dan bildiriyorum; burada da fotoğraflı cv cok aliyoruz ve hayatimda "oha fotoğraf mi" dendigini görmedim. Ben hep fotoğraflı yolladim, Türkiye'de de genelde fotoğrafli gördüm.

Sol sütun fazla genis+1
Arka plan koyu olanlar print icin sikinti+1

Yalniz dizayn önemsiz diyemem. Geçen bir cv geldi, cv bir ajansin templatei, vallaha cvyi anlayana kadar adaydan vazgececektim öyle sacma bir dizayn yapmislar, anlasilmiyor.

Yalniz yeni cvler hep böyle gibi, kimden cv alsak yüzde 90 bu tarz geliyor. Nerede eski worde beyaz fona siyah harfli cvler :)
0
logisticsmanager
(30.06.21)
Lise mezunu biri için fazla iddialı buldum :D

Şaka bi yana biraz fazla şekil şukul geldi bana, başvuru yapılacak yere göre uygun olabilir de olmayabilir de. Şununla belediyeye işe başvurduğumu düşünemiyorum mesela.
0
buff
(30.06.21)
Tasarım güzel buna cok benzeyen bir formatta tek sayfa cv kullaniyorum. Cvde fotograf olur bu arada, ingilterede nadir, onun disinda global bir uygulama.
0
pofudukayi
(01.07.21)
- koyu renkli tasarimlar cv ye gore degil bence, adamlarin renkli print edeceklerinin garantisi yok. Print etti yazilar nasil gorunecek belli degil. Arka fon beyaz olmali.

- foto ulkeye gore degisir, bazi ulkelerde fotograf, yas, cinsiyet belirtilmez ayrimciligi onlemek icin. Direk adayin gecmisine yaptiklarina bakip ilk mulakat icin aranir. Ashley herhalde hanim diye cagirirsin, coluk cocuk sahibi erkek cikabilir.

- sektore gore de cv degisebilir, bir sektorde is yapan bir cv baska bir sektorde bir ise yaramayabilir.

- Tek sayfa kurali iyidir guzeldir de deneyim elde ettikce sigmaz.
0
cooperr
(01.07.21)
(5)

Toplum önünde konuşurken eeee-ııııı dememek için neler yapmalı?

anahtarr
sorum başlıkta. cevap veren herkese şimdiden teşekkür ederim.
sorum başlıkta. cevap veren herkese şimdiden teşekkür ederim.
0
anahtarr
(30.06.21)
Çok abartmamak koşuluyla "eeee" lemenin bir mahsuru yok. Olamaz da, çünkü sen stand-up'çı değilsin ya da Rapgod.
0
Avoiding The Puddle
(30.06.21)
Bunlara asalak sesler deniyormuş. Pratik ile yok edilebilirmiş. Diksiyon dersine gitmiştim orada ders sonunda asalak ses yok ediyorduk. Çıkıp bişey anltıyorduk 3 dakika mesela, birisi de kaç kere eee ııı dediğini sayıyordu. Kendimizle yarışa yarışa asalak seslerimizi azaltmıştık.
0
suicides underground
(30.06.21)
Eee, ııı demenin en büyük sebebi sürekli konuşmaya çalışmak. Konuşmayı bırakıp, söyleyeceklerini düşünüp, dinlenip, su içip konuşmaya devam edersen yüzde 90 eee, ııı demezsin.
0
dissendium
(30.06.21)
(bkz: prova)
0
plutongezegendegilmi
(30.06.21)
Bunlar konuşma esnasında boşluktur. Sessizce duraklamaları pek yapamadığımızdan böyle sesli olarak ifade ederiz. Cümle kuramama sebeplerinden biri de budur.
Bu boşluklar sanırım büyük oranda kitap okumayla doldurulur. Çok kitap okumayla ki işte o zaman cümle kurma konusunda kelimeleri kombine etmek ve alternatif kelime bulmak konusunda dağarcığımız genişlemiş olur .
Kitap okumak, düşünme ve konuşma şeklini de doğal olarak değiştiriyor.
0
Erva
(30.06.21)
(1)

Whatsapp Business Kullanımı

emir135
Indeed (iş arama platformu) whatsapp business'ı text/sms marketing tarzı bir şey yapmış. Üye olduğum için bana haftada 2-3 kez whatsapp üzerinden reklam, iş ilanı bilgilendirmesi yolluyorlar yeşil tikli hesabı ile. Bunu biz de kullanabilir miyiz? Toplu olarak whatsapp üzerinden 256 kişiye kadar sanı
Indeed (iş arama platformu) whatsapp business'ı text/sms marketing tarzı bir şey yapmış. Üye olduğum için bana haftada 2-3 kez whatsapp üzerinden reklam, iş ilanı bilgilendirmesi yolluyorlar yeşil tikli hesabı ile. Bunu biz de kullanabilir miyiz? Toplu olarak whatsapp üzerinden 256 kişiye kadar sanırım gönderim yapılıyor. Bununla sanırım daha fazla olabilir. Bilgisi olan arkadaş var mı?
0
emir135
(30.06.21)
plutongezegendegilmi
(30.06.21)
(6)

Osmanlı yükselme döneminde Rusya ile savaşsa ne olurdu?

havadakarada
Biliyorsunuz tarihte Rusya ile yaptığımız savaşların çok büyük çoğunluğu Osmanlı Devleti'nin gerileme ve dağılma dönemine ait. Eğer Fatih, Yavuz, Kanuni dönemlerinde Rusya'ya girilse size göre ne olurdu? Direkt bir cümle değil de açıklama ile birlikte belirtebilir misiniz?
Biliyorsunuz tarihte Rusya ile yaptığımız savaşların çok büyük çoğunluğu Osmanlı Devleti'nin gerileme ve dağılma dönemine ait. Eğer Fatih, Yavuz, Kanuni dönemlerinde Rusya'ya girilse size göre ne olurdu? Direkt bir cümle değil de açıklama ile birlikte belirtebilir misiniz?
0
havadakarada
(29.06.21)
O yillarda Rusya bu kadar guclu degildi ve henuz Slav birlikleri gibiydi. Kievan Rus adinda kucuk bir ulkeydi. Carlik Rusya'si 1600'lere dogru basladi.

Kaynak: en.wikipedia.org
0
howfaristhesky
(29.06.21)
Rusya diye bir devlet olmadigi icin kolay olurdu.
Rusya timur rakiplerini eleyince bu kadar yukseldi.
0
divit
(29.06.21)
O dönem o tarafa doğru fetih yapsak fena olmazmış o zaman.
0
🌸havadakarada
(29.06.21)
Rusya yoktu ki o zamanlar. Altın ordu haraca bağlamıştı rus prensliklerini. Altın ordu yıkılınca altın orduya bağlı hanlıkları ve Türk şehirlerini teker teker yuttu Ruslar.
0
Hallegadola
(29.06.21)
osmanlı iyi dönemlerinde viyana'yı da alamadı mesela. önemli olan düzenli ve disiplinli bir ordu ile iyi yetişmiş uzman kadro.

bu denklemi sağladığınız zaman subutay gibi küçük ordular ile herkesi de yenebilirsin.
0
duyurukullanıcısı
(29.06.21)
Osmanlı'nın yükselme dönemi "iyi" bir dönem değil ki. O dönemdeki politikalar yüzünden Anadolu'da Celali isyanları çıktı, ondan sonra da Anadolu'da kontrolü kaybetti zaten Osmanlı. Duraklama dönemi gökten inmedi yani.

Yani savaşsa ve işgal etse bile elinde tutabilecek araçlara sahip değildi. Daha 1500'lerde bile Umman'ı kaybediyor, 1-2 geri alsa da en son elinde tutamayıp terkediyor. Kaldı ki bu önemli ticaret limanlarından birisi, para etmeyen Ukrayna yaylalarını napsın.

Ki zaten 1571'de Moskova'ya giriyorlar, ama yağmalayıp çıkıyorlar. O kadar uzaktaki toprağı kontrol edebilecek durumları yok.
0
plutongezegendegilmi
(29.06.21)
(9)

eşlerin birbirini karşılaştırması hk.

titanyum
Eşiniz sık sık kendisiyle sizi karşılaştırıyor mu? Sizden daha iyi olduğu şeyleri dile getirip bu durumdan motive olmaya çalışıyor mu? Nasıl tepki veriyorsunuz?2-3 aydır diyetisyen kontrolünde kilo vermeye çalışıyorum. Eşimde diyetisyenden bağımsız olarak benimle birlikte yediklerine dikkat etmeye b
Eşiniz sık sık kendisiyle sizi karşılaştırıyor mu? Sizden daha iyi olduğu şeyleri dile getirip bu durumdan motive olmaya çalışıyor mu? Nasıl tepki veriyorsunuz?

2-3 aydır diyetisyen kontrolünde kilo vermeye çalışıyorum. Eşimde diyetisyenden bağımsız olarak benimle birlikte yediklerine dikkat etmeye başladı. Günün sonunda sürekli kendisiyle beni karşılaştırıyor. Sen bu kadar kilo verdin ben bu kadar vermişim seni geçmişim ahaha diyip mutlu oluyor falan. Ben de kendimi kötü hissediyorum. En sonunda bundan rahatsız olduğumu söyledim. Ne var bunda, abartıyorsun çocuk musun sen, yok yere moral bozuyorsun diye tepki gösterdi. Beni mutsuz edip kendini motive etmesi bana normal gelmiyor. Bu kıyaslama hiç bitmiyor. Bugün konu kiloysa yarın başka bir şey oluyor. Bu durumu takmamak da bir çözüm olmuyor benim için. Konuşuyorum ama senin gibi düşünmüyorum diyerek kesiyor. Kendini dünyanın en haklı insanı olarak görüyor şu anda. İletişim sıfır.

Nasıl çözebilirim? Benzer durumda olanlar ne yaptınız merak ediyorum. Cins: K
0
titanyum
(29.06.21)
Eşinizin yaptığı çok bilinçsizce. Kendi bünyesine göre yazılmamış bir programı yaparak -ki kendisi erkekmiş- alması gereken kalori miktarının altında kalıp kas kütlesini kaybediyor. Bu duruma sevinmesi değil ağlaması gerek bence swh.
0
ruhen hastayim ben
(29.06.21)
Eşinizin size karşı "saldırgan" olduğunu (moralinizi bozmaya çalışması gibi) düşünüyorsanız niye evlendiniz ki?

Yok eşiniz saldırgan değil, eğleniyorsa, bundan niye rahatsız oluyorsunuz?
0
plutongezegendegilmi
(29.06.21)
Eşler ve sevgililer arasında bazen bu tarz kıskançlıklar oluyor. fiziksel anlamda ona göre daha dikkat çekiciyseniz mesela, güzelleşmenizi iyi görünmenizi vs. istemiyor olabilir. Öncelikle açık açık konuşmaya çalışır sidik yarıştırma durumundan rahatsız olduğumu dile getirirdim. Anlamıyorsa laftan, tamam harikasın mükemmelsin der tartışmazdım. Özgüven eksikliği ile alakalı bir durum.
0
Josephine.
(29.06.21)
bana da eşinizin eğlence anlayışı buymuş gibi geldi, acaba siz benzer şekilde davrandığınızda gülüp eğleniyor mu yoksa bozuluyor mu? her ne olursa olsun üzüldüğünüzü söylediğinizde bu davranışı kesmesi gerekirdi.

acaba rahatsız oluyorum gibi genel değil ama bu konu özelinde, benim motivasyonumu çok düşürüyor böyle yapman ve vazgeçmek istiyorum halbuki birbirimizi motive etsek daha iyi olmaz mı ikimiz için de gibi uzlaşıcı bir şekilde konuşmayı denediniz mi?
0
evde liyakat kalmamis
(29.06.21)
Bana bunu eski patronum yapıyordu.
Ben diyetisyene gidiyordum benimle birlikte olabildiğince benim gibi beslenmeye çalışıyordu bende pek fark yoktu ama o çok şişman olduğu için gözle görülür bir fark oluyordu. Her gören "aa zayıflamışsın" dedikçe sürekli bana "bak sen o kadar para veriyorsun doktora ben vermeden senden çok zayıfladım" diyordu saçma sapan.
Belki kendini motive etmek için yapıyordu ama benim motivemi düşürüyordu.

Böyle olduğunu kendisine söyleyebilirsiniz.
Ciddi olmayabilir şaka da yapıyor olabilir bu süreçte böyle sözlerin motivenizi düşürdüğünü söylersen anlar belki.

Dinlememeye devam ederse de aynı yöntemi siz uygulayabilirsiniz.
Duymamazlıktan gelin motiveniz düşmesin.
(Bunu sadece bu konuyla ilgili söylüyorum)

Korktuğunuz gibi bu olayın başka konulara da atlama ihtimali varsa, tavrı hep buysa ve iletişiminiz sıfırsa olay daha karışık gibi sanki.
0
mutekebbir
(29.06.21)
doğrudan söylemem gerekirse eşinizin karakteri bu konuda olgunlaşmamış

bana spor salonuna yazılmaya giden çift arkadaşlarımı hatırlattı, uzun süre spor yapmamış bir çift, hoca bunlara hamlıklarını atsınlar kaslarını hazırlasınlar diye çok ağır olmayan bir başlangıç programı vermiş, erkek olan ne yani şimdi ben de eşimle aynı sayıda tekrar mı yapacam diye trip atmış hocaya
0
freebird5406_2
(29.06.21)
bence eşine göre bir tık daha iyisin eşin seni ezmeye çalışarak kendini ön plana çıkarma çabası içinde.
kilo vermek gibi zor işlemde sizin motivasyonunuzu düşürmeye değil desteğe zorunluluğu var.
eşiniz sıkıntılı bir tip bazı doğru sizin sevdiğiniz yönleri olsa da yorucu birisi olacak kesinlikle.
benim önerim şu şekilde kesinlikle sizi rahatsız eden konuda ters davrandıktan sonra yumuşamayın bunun tekrarı kesinlikle olmayacak şekilde net durunn. bir daha böyle yaptığında siz de hiç acımadan ama hiç acımadan gerekirse kırarak siz de onu eleştirip onun eksiğini yüzüne yapıştırın.
iki taraf kendini düzeltmez ise ya birine zorluk ömür boyu ya boşanma...
0
andlee
(29.06.21)
asla. espri olarak gıcık etmek için bazen belki yapar ama gıcık edip güldürmek amaçlı olduğu çok bellidir.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(29.06.21)
bu konudan bağımsız yaptığı şey sizi rahatsız ediyor ve kırıyorsa ve yaptığı şeyi yapmak karşı taraf için bir gereklilik değilse sizinle aynı şekilde düşünmüyor diye yapmaya devam etmemeli. ki bu insan eşiniz. konudan örnek verecek olursam sizinle kilo yarışı yapması sizi üzüyor, bu yarışa eşiniz girmese, en azından kendi içinde kendi motivasyonu için girse bile size her akşam gelip bunun dalgasını geçmese ölür mü? ölmez. hayatına negatif bir yansıması olur m? olmaz. ee kardeşim yapmıcan o zaman eşinin kırıldığı şeyi. sen dalga geçip 2 dakika eğlenicen diye ne gerek var? hatta bir de üste çıkıyor çocukça falan diye. ben zaten karşılıklı dalga geçilen ilişki anlayışını da anlamıyorum kaldı ki bir taraf yapıyor diğeri sadece gıcık oluyor, biri eğlenirken diğeri eğlenmiyorsa daha kötü.

sadece bu konuda değil diğer konularda da böyleyse rekabetçi yapıyla ilgilidir ve uzun vadede daha da canınızı sıkabilir. ilişkilerde bu rekabetçi yapı iyi şekilde de kullanılabilir. mesela ben de düzenli spor yapıyorum elimden geldiğince, erkek arkadaşıma "hadi bugün sporlar yapıldı mı?" diyorum yapıyoruz, birbirimizi tebrik ediyoruz geçiyoruz. ben onu teşvik etmeye çalışıyorum, rekabetimiz teşvik üzerine kurulu.

eğer iletişimi bu şekilde dalga geçme değil de motive etme, tebrik etme, perçinleme hatta ufak hediyeleşmeye çevirebilirseniz bu rekabet duygusunu güzel kullanabilirsiniz.
0
ofelia
(29.06.21)
(1)

Marksist-Leninistlere bir soru / İngilizce kavram

prole
"Ne Yapmalı?"da Lenin'in bahsettiği "kendiliğindencilik"in İngilizcesi nedir?
"Ne Yapmalı?"da Lenin'in bahsettiği "kendiliğindencilik"in İngilizcesi nedir?
0
prole
(28.06.21)
Valla Lenin'i bilmiyorum da kelimenin ingilizcesi spontaneity.

Şurada da başlıkta geçiyor, sanırım bahsettiğiniz metin: www.marxists.org
0
plutongezegendegilmi
(28.06.21)
(14)

gerçek olabilir mi?

diffarentiationation
ödüm koptu biraz. bu mail gerçek olabilir mi?https://i.hizliresim.com/9qwxpzk.jpg
ödüm koptu biraz. bu mail gerçek olabilir mi?

i.hizliresim.com
0
diffarentiationation
(27.06.21)
Gerçek olacağına ihtimal veriyorsan kanıt iste, emin olursun böylece.
0
Jux
(27.06.21)
Eskiden daha inandırıcı olsun diye, public leak'lerden düşen şifreleri falan koyuyorlardı, "bak şifrelerini bile biliyorum" gibilerinden.

Yeni hackerlar çok tembel.
0
plutongezegendegilmi
(27.06.21)
Valla kendini "I am a hacker who..." diye tanıtan birinin mesajının geri kalanını okumaya gerek yok.
0
j r r tolkien hayrani
(27.06.21)
Yok ya ne gerçeği. Salla geç
0
komando kani var bende
(27.06.21)
tırstım valla. kanıt falan istemem, olsa zaten maile eklerdi.

kamerayı bantlamak lazım gerçekten. antivirüs de yok ciddi bir hacker denk gelse mahveder.
0
🌸diffarentiationation
(27.06.21)
Antivirus falan degil, kameranin onune yapiskanli hamur gibi bir sey koy. Biriyle konusacagin zaman cikarirsin.

Porno izlerken laptobu kucagina al gogsunun uzerinde kalsin. Yataga gec uzan.
0
howfaristhesky
(27.06.21)
Tam bir gerizekalı. .de uzantılı mail, ortadoğulu bir isim, bol bol noktalı harfler.. sürreal bi çalışma olmuş.

Tehdit ettiği sözde videonun gerçeğini kaydedip göndermek lazım.
0
IncredibleMau
(27.06.21)
Valla o değil de "antivirüs değil, kameraya hamur koy" gibi süper bir güvenlik tavsiyesi de efsane olmuş. Birisi senin bilgisayarına, bilgilerine, şifrelerine ulaşırsa senin mastürbasyon yaparkenki görüntülerinden daha önemli sorunlar vardır.

Yayınladı diyelim kim ne yapacak senin mastürbasyon yaparkenki görüntüne? Ortada herhangi bir suç yok, etik dışı bişey falan yok. Millet bilmiyor mu insanların mastürbasyon yaptığını sanki.
0
j r r tolkien hayrani
(27.06.21)
çalınan eposta ve şifrelerden oluştudukları bir database var. bundan yola çıkarak bu mailleri atıyorlar hatta mailin sonuna bir de herhangi bir sitede kullandığın şifreyi ekliyor ki inandırıcı olsun.

buradan şifrenin herhangi bir database içinden çalışnıp çalınmadığını kontrol edebilirsin.
haveibeenpwned.com
0
orpheus
(27.06.21)
Bu mailden almayan son kişi bir sen kalmışsın heralde. Hepimize geldi. Hatta benim mailde yaygin olarak kullandığım şifremi bile yazmışlardı.
0
elorelia
(27.06.21)
Hayır. Kesinlikle yanıt yazmayın. Herhangi bir bağlantıya tıklamayın. Sağ üstte göndericiyi engelle butonu var, o yeterli olur. Mesajı da silin ardından.
0
ryhmer
(27.06.21)
bana da gelmişti, sallamadım, birşey olmadı. aynı şekilde benim de şifrem yazıyordu ama şifremin çalındığını zaten firefox çeşitli sitelerdeki kullanıcı bilgilerinin çalınması ile ilintili olarak göstermişti -mesela linkedin'de kullanıcı bilgilerinin çalındığı dönemde o şifreyi kullanıyordum, eleman da onu göndermişti- haliyle he he deyip geçtim.
0
pasp
(27.06.21)
ya yok ya bu tip mailleri biraz daha gerçekçi kılmak için sana senin password'ünü de gönderiyor mesela. tutuyorda çünkü bir site patlamış oradan eline geçmiş büyük ihtimalle site sahibi de olabilir.

ama ben fake hesabımla üye olduğum için onun şifresini gönderiyorlar.

böyle bir şey olsa zaten bir tane resmini atar.

oltalıyorlar işte.
0
duyurukullanıcısı
(27.06.21)
Tabii ki gerçek. 300 dolar gönderirsen ben olayı çözer sistemlerinden silerim.
0
renegade
(27.06.21)
(2)

ekşi sözlük alternatifi bir platform?

han20
15 yıl oldu. günde birkaç defa giriyorum. amacım genelde gündemi takip etmek.kalitenin gittikçe düşmesinden ziyade ciddi anlamda sıkıldığımı da farkettim.gündemi takip etmek için twitter geçerli bir alternatif olmuyor çünkü genelde gerçek gündem değil, botlarla yapılan suni gündem çıkıyor hep trend
15 yıl oldu. günde birkaç defa giriyorum. amacım genelde gündemi takip etmek.

kalitenin gittikçe düşmesinden ziyade ciddi anlamda sıkıldığımı da farkettim.

gündemi takip etmek için twitter geçerli bir alternatif olmuyor çünkü genelde gerçek gündem değil, botlarla yapılan suni gündem çıkıyor hep trend bölümümde.

mesela; 27 haziran 2021 x'in y açıklaması gibi anlık gelişmeleri takip edebileceğim bir platform var mı? türkçe olursa daha iyi ancak ingilizce de olabilir.

not: reddit'e baktım biraz. yüzlerce etiket altında ilgi çekici konular aranabilir ancak benim isteğim gündem takip etmek olduğu için sanki tam anlamıyla alternatif değil gibi.
0
han20
(27.06.21)
Yok valla, internet çöplüğe döndü.

Ben hayvan gibi filtre ve liste kullanarak kendime düzgün bir feed yapmaya uğraştım Twitter'da. Yine de sürekli bir şeyleri değiştirdikleri için kaçamıyorum, saçma sapan ne varsa düşüyor timeline'a.

Bahsettiğiniz gibi olaylar için değil ama, teknoloji alakalı şeyler için en çok burada takılıyorum ben: news.ycombinator.com
0
plutongezegendegilmi
(27.06.21)
reddit?
0
edgenabby
(27.06.21)
(4)

İki kulağınızın da işitme seviyesi aynı mı ?

garavel
Benim bariz şekilde sol kulağım çok daha iyi duyuyor. Elimle sol kulağımı kapattığım zaman sesler çok boğuk geliyor ama yine de sağ ile de duyuyorum tabii ki, ama sağı kapattığım zaman neredeyse hiçbir şey değişmiyor.Gece uyurken de sol kulağımın üzerine yattığımda ölüm sessizliği olurken sağ kulağı
Benim bariz şekilde sol kulağım çok daha iyi duyuyor. Elimle sol kulağımı kapattığım zaman sesler çok boğuk geliyor ama yine de sağ ile de duyuyorum tabii ki, ama sağı kapattığım zaman neredeyse hiçbir şey değişmiyor.

Gece uyurken de sol kulağımın üzerine yattığımda ölüm sessizliği olurken sağ kulağımın üstüne yattığımda birden sokaktaki o cırcır böceği sesi vs hepsini duymaya başlıyorum.

Bu normal mi ? 6-7 yıldır böyle bu arada, ilerlemesinin önüne geçmek için kbb'ye görünsem mi diyorum. Şu anda sorun yok fakat komple kaybetmeyelim.
0
garavel
(27.06.21)
Eşit değil. Odyometri testi yapan herhangi bir hastaneye gidip 10 dakikada bunu öğrenebilirsiniz aslında. Hem bi tarafta sorun varsa onun daha iyi duyması için kulak içi spreyi falan verebilir doktor.
0
himmet dayi
(27.06.21)
Değil. Zamanında kulağıma böcek kaçmıştı, şerefsiz zedelemiş kulak zarını, ondan az duyuyor bi tanesi. Günlük hayatta sıkıntı değil ama gürültü engelleyen kulaklıklar bu farkı güzel handle edemiyor, o açıdan sıkıntıdayım :)

Senin durumda belki kulakta kirlilik olabilir. Evde kendin de temizleyebilirsin tabi ama her ihtimale karşı doktora gitsen daha iyi olur.
0
plutongezegendegilmi
(27.06.21)
@himmet dayi 6-7 sene önce aslında gitmiştim o zaman farketmiştik ilk ve sigara falan kullanmamamı söylemişti onun haricinde bi atraksiyon almamıştık. yani yaptırdım esasen onu ama bir kere daha gidebilirim.

@pluton kirlilik değil dediğim gibi çook uzun yıllardır böyle. arada en az 4-5 kere temizlemeye gittim zaten genel anlamda. sebep o değil, sadece sizin durumları merak ettim tek bende mi var acaba bu durum diye :/
0
🌸garavel
(27.06.21)
Daha yeni gittim. Değil. Sağ tarafta kulak zarım daha kalın olduğu için yüksek frekanslarda işitme kaybı varmış
0
zoghurt
(27.06.21)
(7)

iş yerinde giymelik düz tişört

megacracker
sb. benim aldıklarım ya tek yıkamayla renk atıyor, ya büzülüyo, bu işi beceremiyorum sanırımnedir sizin beğendiğiniz markalar?
sb.
benim aldıklarım ya tek yıkamayla renk atıyor, ya büzülüyo, bu işi beceremiyorum sanırım
nedir sizin beğendiğiniz markalar?
0
megacracker
(27.06.21)
aerepostale
0
Pertev nail
(27.06.21)
fabrika
0
tahtakafa
(27.06.21)
mavi, loft vb. polo tişörtler. Jack jones premium vardı bi ara hala var mı bilmiyorum Boyner'de göremedim geçen, onun da şık ve düz tişörtleri vardı.

Perwoll renkli veya koyu/siyah deterjan, 30 derece, ters çevirip yıkama ile hiç renk atmadı benimkiler. Sadece oturup kalkarken veya sırt çantası taşırsam o arka kısımlarını deforme ediyor.
0
nhk ni youkosu
(27.06.21)
Lufian
0
all girls dream
(27.06.21)
Ben şunlardan alıyorum ara ara. 30 derecede yıkıyorum renginde bir sorun olmuyor.
ty.gl
0
nehara
(27.06.21)
Bershka ve zara. Özellikle zara bi tık pahalı ama ben tişörtleri uzun süreler giyiniyorum
0
mg3929
(27.06.21)
Ben zamanında Kaft'tan 30 tane falan tişört almıştım, yıllardır çevirip çevirip giyiyorum. Renkte pek bir değişiklik olmadı, ama zaten tek gün giyip makinenin en düşük ayarında yıkıyorum.

Ayrıca @nhk +1, her gün sırt çantasıyla geziyorum, omuzlarında da bir sıkıntı yok.
0
plutongezegendegilmi
(27.06.21)
(12)

Takicilar niye bu kadar ugrasiyor

divit
Kuyumcu videolari izliyorum arada, adam yuzuk yapmak icin once altin cubuk yapiyor.Sonra onu bombeli bir kaliptan cektiriyor, haddeliyor.Cevirip kaynatiyor, egeliyor kesiyor tonla sey yapiyor.Burma bilezik de ayni, o kadar cok ugrasiyor ki kafayi yersin.Teli bukuyor eziyor tekrar bukuyor eziyor. 3 k
Kuyumcu videolari izliyorum arada, adam yuzuk yapmak icin once altin cubuk yapiyor.
Sonra onu bombeli bir kaliptan cektiriyor, haddeliyor.
Cevirip kaynatiyor, egeliyor kesiyor tonla sey yapiyor.

Burma bilezik de ayni, o kadar cok ugrasiyor ki kafayi yersin.
Teli bukuyor eziyor tekrar bukuyor eziyor. 3 kere tavliyor 3 kere aside atiyor.
En son tornaya giriyor.

Bunlar niye kaliba dokup gecmiyor abi?
Dunyanin en basit prosesini niye bu kadar zorlastiriyolar.
Hadi el emegi ilginc urun uretseler neyse de, bildigin milyon yillik ayni bilezik. Duz alyans falan.

Acaba hic muhendisle tanismamis olabilirler mi, yoksa bilmedigimiz bir sey mi var.
0
divit
(26.06.21)
zanaat'i otomasyonla olceklendirirsen zanaat olmaz.

onlarin alicisi da saticisi da oyle yapilmasini istiyor. degeri veren zaten el isciligi.

o ustalar cok muhendisle takilmistir da sen pek gercek zanaatkarlarla muhattap olamamis gibisin. ondan sana oyle "bu salaklar niye bu kadar ugrasiyor" diye gozukuyor.
0
rm
(26.06.21)
iyi de neyin zanaati, adam teli matkabin ucuna takip ceviriyor sonucunda bu cikiyor.

www.hepsiburada.com

2 gun ugrassan daha iyi bir yontemle yapabilecegin bir urun.

Hele su tipler direkt cnc uretimi, ama bunu da acayip yavas yapiyorlar.

www.hepsiburada.com

Zanaatlik bir durum yok ki, bosuna ugrasip duruyor.
Ha dokum saglam olmaz kirilir, illa haddecilik,tavlama vs.. lazim diyorsan o baska.

Adam matkabi bile elle tutuyor ona da tezgah yapmamis.
0
🌸divit
(26.06.21)
Döküm setler, bilezikler de var bunlar kadar iyi durmuyor, döküm olduğu belli oluyor. Zaten bir takı alıyorsun altının gramı 500 tl ise 100 de işçilik ekleniyor üstüne. Dökümde haliyle işçilik olmadığı için daha ucuz ama görünüm olarak iyi değil.
0
ekaterina
(26.06.21)
bir ressami dusun, ciziyor ediyor, orijinalini satiyor.

bir de cizdigi seyi scan edip bin kopyasini sattigini dusun.

fiyatlari ayni olur mu? alan kisi ayni degeri bicer mi?

cerceveletip duvara assan ikisi de ayni gozukur. ama biri el emegi, biri seri uretim kopya.

muhendis kafasinda evet, yap gec gibi geliyor. el yapimi kusurlu olur mesela. makine uretimi daha duzgun. iki urun arasinda bir fark bulamazsin, elle yapan ayni seyi ayni toleranslarla bir daha yapamaz. ama insanlar bu farka deger biciyor iste, ona gore para veriyor.

herhangi bir muzigi studyoda cok net kaydedersin, her enstruman kusursuz calinana kadar tekrar edersin. kusursuz mixlersin, mastering yaparsin. cdye basarsin, cok pahali ses sisteminde dinlersin her tarafini sarar muzik. ama dinleyen yine de konser biletlerine buyuk paralar bayilir. muzisyen(ler) in gelip kisiye ozel bir konser vermesini hayal bile edemezler cok pahali olur. halbuki kayitli muzik daha "guzel". ama o muzigi yapanin zamani cok pahali, gelip sana ozel bir konser vermesini istesen cok pahali yani.

takıcının da tecrubesi, zamanı pahali. urettigi urun ozel ve eşsiz. duygusal bir sey ama insanlar tarih oncesinden beri bu ¨özelliğe¨ deger verdi, vermeye de devam ediyor.
0
robokot
(26.06.21)
Kalıpla yapılanı da var. Programın ismi jewelcad. 3d modelliyorsun sonra altın gümüş ne istersen dökülüyor ama zanaat diye bir şey var.
0
suicides underground
(26.06.21)
Hammadde pahalı olduğu için makineye, otomatizasyona yatırım yapmaya değmiyordur ya, bi de zaten hacim düşük.

Yani günde 10 bin tane bilezik basacak altının yoktur, olsa da yine o kadar satışın yoktur, o zaman ne gerek var.
0
plutongezegendegilmi
(26.06.21)
"Ama zanaat diye bir şey var" bir yanıt değil. Hiçbir şeyi açıklamıyor. Bir şey dışında: bazı insanlar (çoğunluk) ezberlerle, öğretilerle, geleneklerle yaşamayı tercih(!) ediyor.

Bu ezberlerin biri "insan bambaşka bir varlıktır, diğer her şeyden farklıdır, ne yapsa değerlidir" inancıdır. Diğeri de, buna bezner şekilde, "doğal olan iyidir, değerlidir" inancı. (Doğalın sınırları da belirsizdir bu arada.)

Soruyu soran kişinin değindiği noktayı anlıyor ve katılıyorum.
0
pantepember
(26.06.21)
Ziynet eşyası değer katılmış olmalıdır, var olma sebebi budur. el işçiliği olan bir ziynet kalıptan çıkandan değerlidir ve tercih edilir. Söylendiği gibi kalıptan çıkanı da var, uzaktan bakan belki anlamaz ama takan bunu bilerek takmak ister.
0
Jux
(26.06.21)
Abi derdimi niye anlatamiyorum acaba.

Verdigim 2 ornek bilezik, zaten iscilik sifir makine uretimi diye satilan 2 model.
Kimse ona zanaat diye para vermiyor tam tersi isciligi sifir olandan ver diyorsun onu veriyor. Makine uretimi diye satiyorlar.
Boylece satarken az para kaybediyorsun.


Ama yapilisini izleyince esek gibi isciligi var yani insanlar onu makine uretimi diye aliyor ama adam 1 tane bilezik icin 2 saat tonla is yapiyormus, ama musteri bunu bilmiyor. Umrunda da degil.


Ha diyorum ki acaba dokum olmamasi esneklik mi katiyor, ya da dokumu gectim adamin yontemiyle cekerek uretirsin ama yine de daha hizli uretebilirsin.

tornacida yaptiracagi dandik bir kalipla bile ayni isi 100 kat hizlandirabilir.
Onun yerine tonla altin talasi cikariyor, alevler asitler derken hem kendine hem cevreye zarar veriyor.
Sonra o talaslari da toplayip eriticem diye yine asitler alevler.

En basitinden torna etrafina talas toplayan mekanizma bile yapmamis.
0
🌸divit
(26.06.21)
Döküm olursa da ince işçiliği yapılıyor bu arada. Dökümden pırıl pırıl çıkmıyor. Çapak temizleme & cilası da uzun iş. Ayrıca altın değerli olduğu için temizleme esnasında çok fazla altın tozu çıkıyor. Ha bir de döküm makineleri pahalı, makineye cad çizimi yapacak kişiye maaş verilecek vs.. küçücük atölyede yapılıyor adamların böyle bir yatırım yapcak kapsiteleri yok.
Her altın da el işçiliği ile yapılmıyor yani hepsi öyle mi yapılıyor sanıyorsunuz?
0
suicides underground
(26.06.21)
sana katılıyorum ve burada "zanaat, el emeği, öyle daha değerli vs" diye boş felsefe yapanların soruyu anlamadığın ve tamamen saçma duygusal bakış açısına sahip olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir sanatsal değeri olsun diye alınmayan, düz yatırımlık bilezik için bu kadar uğraşılması bence de saçma. Ha bence her şekilde makineden çıkan ürün el yapımı üründen daha değerlidir burada yazanların aksine. Ayrıca stüdyo kaydı da konserlerden daha iyidir bence :)
0
nundu
(26.06.21)
Muhtemelen satış hacmi, makine ile üretimde kara geçirmeyip üstüne zarara düşürüyor olabilir. Haliyle fiziksel bir artıdan ziyade maliyetlerle ilgili olabilir. Ayrıca ülkemizde işçilik ücretleri küçük üretici patron için otomasyon sistemlerinden daha avantajlı.
Amerika ve avrupadaki makineleşme zaten işçi ücretlerinin yüksekliğinden ve üretim hacminin işçi sayısı nedeniyle kısıtından dolayıdır. @plutongezegenmi+1

Ha geleneği yaşatalım kafası da var tabi.
0
neysene
(26.06.21)
(15)

Olumsuzun olumludan güçlü olması

mezarkabul
Harika giden bir ilişki düşünelim, bunun kötü ihtimali vardır değil mi?Çok kötü giden bir ilişkinin harikaya dönüşmesi neden yukarıdaki ihtimalden daha düşük? İstatistiksel olarak düşünüp ikisinin de aynı ihtimal seviyesinde olduğunu söyleyebilirsiniz ama biliyoruz ki pratikte hiç de öyle değil.Bunu
Harika giden bir ilişki düşünelim, bunun kötü ihtimali vardır değil mi?

Çok kötü giden bir ilişkinin harikaya dönüşmesi neden yukarıdaki ihtimalden daha düşük? İstatistiksel olarak düşünüp ikisinin de aynı ihtimal seviyesinde olduğunu söyleyebilirsiniz ama biliyoruz ki pratikte hiç de öyle değil.

Bunu, çürük bir domatesin, bir kasa sağlam domatesi çürütmesine ama tam tersi durumun (sağlam domateslerin bir çürük domatesi düzeltmemesine) mümkün olmamasına mı bağlayabiliriz?
0
mezarkabul
(25.06.21)
Entropiye bağlayabiliriz
0
Mossy
(25.06.21)
Bir kasa domatesin çürümesi orada yaşayan bakteriler için çok olumlu bi durum, nereden baktığına göre değişiyor bence.
0
plutongezegendegilmi
(25.06.21)
Sorunun daha net olması için verdiğim örneğe cevap verirken esas soruya neden cevap vermiyorsunuz hocam? Esas soru o değil
0
🌸mezarkabul
(25.06.21)
Oha bu iki cevabı da hayranlıkla okudum. Bir anda kendimi felsefe çukuru içinde buldum. Gerçekten iki cevabı da ayakta alkışlıyorum (ironi değil).

Benim de aklıma ilk gelen şey kaos teorisi oldu. Entropi ile ilintili zaten.
plutongezegendegilmi'nin cevabını ekstra güzel yapan şey, bizim için düzensizlik gibi görünen bir şey aslında kaotik sayıda düzenin bir araya gelişinin bir sonucu. Bir de tabii 'referans çerçevesi' durumu var. Bize göre olumlu olan bir şey başka bir referans çerçevesinde olumsuz olabiliyor. Buradan izafiyete de bağlayıp oradan devam edilebilir. Biraz daha zorlarsak Her şeyin teorisini bile burada aradan çıkartırız gibime geldi. Pardon gaza geldim biraz.
0
himmet dayi
(25.06.21)
Bahçe gibi işte kendi haline bırakırsan kötü hale gelir, bakımını yapmak uğraşmak zaman enerji ister
0
freebird5406_2
(25.06.21)
İyi de hocam ortada esas soru olarak nitelendirdiğin bişey yok ki. Daha çok retorik bir soru gibi duruyor o. Yani demişsin ki "istatiksel olarak eşittir diyebilirsiniz ancak pratikte öyle değil". Şimdi bu açıklama sonrası insan nasıl cevap versin, nasıl aciklasin ki. Karşıt görüş olarak hayır böyle böyle deyip paragraflarca yazsa "pratikte böyle değil" deyip geçebileceksin ve direkt o duruma kendini kapatmış olacaksın. "Evet öyle çünkü şu şu yüzden" desek bu sefer de direkt senin dediğini doğru kabul etmekle hata yapmış olacağız. Dolayısıyla olay @pluton un dediği gibi bakış açısına ve farklı youmlara açık olmayı gerektiriyor. Bu yüzden de net bir şekilde çünkü bu bu yüzden demek zorlaşıyor.
0
j r r tolkien hayrani
(25.06.21)
Esas soruya ben cevap veriyim o zaman. Kötü giden bir iliskinin harikaya dönüsmesi icin cok sayida farkli durumun bir arada gerceklesmesi ve bunlarin sonucunda iliskiyi harika hale getirmek icin gerekli olan güven ve sadakatin olusmasi gerekir. Bunlar da genelde efor ve zaman isteyen seylerdir. Harika giden bir iliskinin kötüye dönüsmesi ise bazen tek bir olaya, söze, harekete, davranisa bakabilir. Olusmasi icin aylar yillar gerektiren güven bazen bir saniyede yok olabilir. Dolayisiyla böyle bir durumun yasanmasi istatistiki olarak daha yüksek ihtimallidir.
0
karanlik yanim
(25.06.21)
j r r tolkien hayrani, hocam, domates örneğini yazmadığımı düşünün, cevap olarak "ilişkinin bozulması başkaları için çok olumlu bi durum, nereden baktığına göre değişiyor bence" benzeri bir cevap gelir miydi sizce?

atar yapıyor gibi anlaşılmamıştır umarım pluton hocama sorduğum soru. sadece konunun esasından kayıyoruz gibi geldi domates örneğine odaklanınca.
0
🌸mezarkabul
(25.06.21)
@mezar
Ben işte domates örneğinde değilim, ilişki örneğindeki sorun esas soru gibi değil, onu demeye çalışıyorum. Hem yönlendirmeli soru sormuşsun hem de diğer cevaba "biliyoruz ki pratikte böyle değil" şeklinde bir yorumla direkt kapatmışsin kendini. Dolayısıyla söylediğin şeyin kesin doğru olduğunu varsayip cevap vermemizi bekliyorsun ki yanlış olan bu.

Yani demişsin ki "Xin olma ihtimali Y nin olma ihtimalinden neden düşük?". Boyle bir soru çok garip bir soru. O ihtimalleri nasıl ölçüp X<Y sonucuna vardın? Onu geçtim neden karşıt cevabı kabul etmiyorsun belki senin ölçümlerin yanlıştır? Hal böyleyken bu tip bir soruya cevap vermek cidden zorlaşıyor çünkü senin dediğini direkt doğru kabul edip ona göre açıklama yapmaya çalışma oluyor sadece bu.
0
j r r tolkien hayrani
(25.06.21)
hocam, istatiksel olarak eşit olabilirler ama her şey teorik değil, işin pratiği var bir de. bu düşünceme rağmen siz veya pluton hocam deseydi ki, hayır katılmıyorum, bir itirazım olamaz. sadece domates, soru değil sorumu daha iyi ifade edebilmek için verdiğim bir örnekti.
0
🌸mezarkabul
(25.06.21)
Çünkü kadınlar unutmaz :)
0
respect
(25.06.21)
@mezar
Hocam işte zaten katılmadığımızı söylüyoruz :D Bunun da ötesinde bu şekil bir sorunun en baştan bir varsayıma dayandığı için seni gerçek cevaba ulaştıramama ihtimalinin yüksekliğine de vurgu yapıyorum çünkü böyle bir soruyu okuyan kişi sadece olaya tek yönden bakabilir. İstatistiksel olarak eşitlik olayından ziyade diğer olasılık Y>X de olabilir. Hatta pratik dediğin kişilere onların ilişki anlayışına, neyi olumlu neyi olumsuz gördüğüne göre vs de değişir.

Onun da ötesinde olay beklentilere, harika tanımına vs bağlı oluyor. Yani bence direkt şu yüzden demek biraz zorlama olur. Yanlış anlaşılmasın bu arada benim tepkim de atar şeklinde falan değil, hani arada yaparım ancak burda direkt bir cevaba ulaşma çabanı görüyorum ancak bu ulaşma çabası da sadece tek taraflı o sıkıntı olabilir diye belirteyim dedim. Yani tek yönden kendini kısıtlaman ulaştığın cevabın gerçek cevap olmamasına sebep olabilir o kotu.
0
j r r tolkien hayrani
(25.06.21)
Domateslerin (özellikle kokulu, kekikli, zeytinyağlı olanlarının) genel olarak ilişkilerden daha ilgi çekici şeyler olduğunu not edip cevaba geçeyim:

Kötü giden ilişkiyi düzeltmenin en kolay yolu beklentini düşürmektir. İlişkiye beklentiyle başlarsın, gerçekler bunu karşılamaz, karnındaki kelebekler uçar gider. Vücudumuzdaki kelebek rezervleri de oldukça sınırlı olduğu için hesabını karşıdan sorarız, halbuki adamın ne suçu var.

Gerçi bazı densizler durduk yere beklentiyi yükseltiyor. "Ay ben kruvasansız kahvaltı yapamam" diyen gotik kız, açık büfe kahvaltıda 3 tane haşlanmış yumurtayı, taze soğanla birlikte, masaya döktüğü tuza banarak yutunca çok kötü olmuştum. O an iç anadolulu olduğumu hatırlayabilseydim belki şimdi boy boy çocuklarım vardı. Nasip kısmet bu işler.
0
plutongezegendegilmi
(25.06.21)
Domates degil ama bina diye dusunebilirsin. Insa etmek yikmaktan daha zordur. Hemen her seyde bu boyle. Diger bir deyisle soylenildigi gibi entropi.
0
dunal
(25.06.21)
İlişki bir denklem. Sonucun olumlu olması için belirli şartlar gerekiyor. Buzun içine tohum atarsan yetişmez, toprağa, suya ve güneşe ihtiyaç var.

Kötü ilişki yanlış kurulmuş bir denklemdir, buzula tohum atmak gibi. Yetişmesini istiyorsan bir yerden toprak bulman gerekir.
0
Jux
(25.06.21)
(2)

Tam zamanlı çalışma için freelance tecrübesi sayılıyor mu?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Şimdi tam zamanlı iş arıyorsunuz diyelim ama bundan önce tam zamanlı çalışma tecrübeniz toplam 6 ay. 2 yıl da freelance çalışma tecrübeniz var. Tam zamanlı iş ilanlarında atıyorum "2 yıl çalışma tecrübesi" isteniyor. "Bu alanda 5 yıl tecrübeli" diye iş alanında tecrübe isteyenleri
Merhaba arkadaşlar,

Şimdi tam zamanlı iş arıyorsunuz diyelim ama bundan önce tam zamanlı çalışma tecrübeniz toplam 6 ay. 2 yıl da freelance çalışma tecrübeniz var. Tam zamanlı iş ilanlarında atıyorum "2 yıl çalışma tecrübesi" isteniyor. "Bu alanda 5 yıl tecrübeli" diye iş alanında tecrübe isteyenleri kastetmiyorum. Bu durumda freelance çalışma tecrübesi sayılıyor mu ya da Türk işverenler freelance çalışmayı çalışmak olarak görüyor mu, değerlendiriyor mu? Şu kadar yıl tecrübe isteyen ilanlara başvuru yapabilir miyim freelance çalışma tecrübesini de katarak?

Bunu sormamdaki amaç artık freelance çalışma şeklini benimseyemediğim için bir an önce tam zamanlı bir iş bulmak. Özgeçmişime bakan işverenlerin ne düşündüğünü merak ediyorum. Aklıma iyi şeyler gelmiyor ama sizin de fikirlerinizi, tecrübelerinizi öğrenirsem mutlu olurum. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.06.21)
Olay ilana, ilanı değerlendirecek kisiye, senin freelance olarak yaptığın işe bağlı. Öyle kesin sayılıyor ya da sayılmıyor demek zor. Onu da geçtim zamandan ziyade işin boyutu ve harcadığın zaman da önemli.

Atıyorum gidip 1 ayda bitecek bir freelance projesini bir yılda bitirdim diye gosterirsen bu sana zaman yönünden kazanç sağlamasına rağmen diğer birçok yönden çok kaybettirir. Zaman yönetimin, yeteneğin, planlaman, bilgin vs sınırlı şeklinde değerlendirilebilir.

Kısacası zamandan ziyade ne yaptığın önemli.
0
j r r tolkien hayrani
(25.06.21)
Freelance olmasıyla ilgili çok bi sorun yok, yani tolkien'in dediği gibi projeye bakıyorum ben de. Kurumsal yerler genelde "yok" sayar, çünkü işlerine geliyor, daha düşük seviyeden başlatırlar falan.

Ama genel bir "X yıl çalışma tecrübesi" konseptine ben hiç denk gelmedim. O X yıl yine alanda tecrübedir herhalde? Eğer genel bir çalışma tecrübesiyse zaten her türlü yardır. İş iştir sonuçta.

Onun haricinde "başvuru yapabilir miyim" diye düşünmene bence gerek yok. Yani bunu düşünen birisiysen, yapabileceğine inandığın bütün iş ilanlarına başvur, kimse "ne başvurdun kardeşim" demez seninle oturup konuşunca. İçin rahat olsun.
0
plutongezegendegilmi
(25.06.21)
(1)

java öğreniyorum nasıl bir yol izlemeliyim?

high hopes of the sozluk
selamlar şu anda java kursu alıyorum bir yandan da ücretli öğretmen olarak çalışıyorum ama haftaya okul bitiyor ve bolca zamanım olacak acaba kendimi yazılımda geliştirebilecek nasıl ve nereden bi iş bulabilirim.ücret olarak çok da bi beklentim yok açıkçası kendimi geliştirmek istiyorum.nasıl bi yol
selamlar şu anda java kursu alıyorum bir yandan da ücretli öğretmen olarak çalışıyorum ama haftaya okul bitiyor ve bolca zamanım olacak acaba kendimi yazılımda geliştirebilecek nasıl ve nereden bi iş bulabilirim.

ücret olarak çok da bi beklentim yok açıkçası kendimi geliştirmek istiyorum.

nasıl bi yol izleyeyim? tavsiyeler açığım.
0
high hopes of the sozluk
(25.06.21)
Java temelleri (data types, loop, class, inheritance, polymorphism vs.) öğrendikten sonra Spring diye bir framework var, ona bakın. Piyasada herkes onu kullanıyor(du, hala öyledir muhtemelen).

Bu esnada "web" öğrenin. HTTP ne demek, basitçe nasıl çalışır; SSL ne demek, REST ne demek, bunları öğrenin.

Ondan sonra biraz SQL ve bir ORM (mesela hibernate) bakın.

Sonra bi tane open source proje yapıp github'a koyun. Öyle çok uçan kaçan bir şey olmasına gerek yok, atıyorum evdeki kitapları düzenlemek için bişey olur, ekşi duyuru klonu olur, frontend'i bile değil, sadece API yapsanız yeter.

Bu noktada iş başvurularına başlayabilirsiniz. Yani bunları yapmadan da başlarsınız ve belki şansınız yaver gider, ama bu seviyeye gelirseniz daha rahat iş bulursunuz.
0
plutongezegendegilmi
(25.06.21)
(25)

İşinizi seviyor musunuz?

chillbabe
Ne iş yapıyorsunuz ve işinizi seviyor musunuz? Bir de yakın vadede iş değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
Ne iş yapıyorsunuz ve işinizi seviyor musunuz? Bir de yakın vadede iş değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
0
chillbabe
(23.06.21)
Tedarik zincirinde operasyonel satin alma müdürüyum.
Seviyorum ama aynı pozisyondan 3-4 sene daha devam etmem, ayni seyi uzun süre yapamam. Daha 1 senelik müdürüm.
Is yerimi değiştirmem çünkü zaten büyük firma, bir sürü pozisyon var ve cok canım sıkılırsa farkli bir ülke/sehir düşünebilirim ama içimden bir ses 15-20 sene bu firmadayim diyor.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
işimi seviyorum, ama iş yerimi yeni değiştirdim ihbar süresindeyim 15 gün sonra yeni iş yerime geçeceğim
0
nahtoderfahrung
(23.06.21)
Öğretmenim, çok seviyorum.
0
ruhen hastayim ben
(23.06.21)
Tercüme ofisinde calisiyorum. Cok seviyorum ama daha kurumsal ve rahat, daha yuksek bi maas hayalim var cunku hak ettigim paranin yarisini aliyorum. Ayni yerde calisip benden 4 sene once ayrilan kisiden 500 tl daha az maas aliyorum oyle soyleyeyim
0
matilda
(23.06.21)
Psikologum. Bu bölüm için hukuk fakültesini bitirdigim halde ikinci üniversite okudum; dolayısıyla seviyorum ama şu an çalıştığım konumu sevmiyorum. Yüksek lisansin tamamlanmasını bekliyorum.
0
fraise
(23.06.21)
Sirket kurtaricisi yazilimciyim, isimi seviyorum insan sevmiyorum.
Sirketi kurtarinca ya kovuyorlar ya da istifaya zorluyorlar.

Tam keyfini surecekken kaciriyorlar.
Keske manav olsam.
0
divit
(23.06.21)
Mesleğimi seviyorum ama piyasada dayatılan şartları, mobbingi, işçi haklarını gasp edenleri ve şark kurnazlarını sevmiyorum.

Dsi kurumlarından birinde müdür olsaydım benden mutlusu yoktu.
0
neysene
(23.06.21)
Ben meslegimi seviyorum ama işimi pek sevmiyorum. İlaç sektöründe ar ge de çalışıyorum. Aslinda işimi de seviyorum da bu işi turkiye de yapmayi sevmiyorum.
Ve evet sektor degistirme ulke degistirme fikirlerim var.
0
a perfect lie
(23.06.21)
mühendisim, işimi seviyorum ama yakın zamanda sadece işimi değil kariyerimi değiştirmeyi planlıyorum
0
sttc
(23.06.21)
tıp bitirdim geçen yaz ama doktorluğu sevmediğim için bir sene atanmayıp evde kaldım, tus çalışıp laboratuvar ağırlıklı, hasta ile işi minimum olan daha çok bilimsel araştırma yapılabilecek bir bölüme girdim. Bir aya başıyorum. Çocukluktan beri hayalim bu aslında bilim insanı olmak vs ama son yıllarda bundan da soğudum, şimdi elimde olsa uluslararası ilişkiler okumuş olmayı isterdim ki aöf'te okuyorum onu :d
0
nundu
(23.06.21)
Psikiyatri hekimiyim. Bu is icin tip fakultesine girdim ve cok severek basladim. Tus'ta psikiyatri tek tercihimdi. Pek cok yayin yaptim-halen yapiyorum, isin daha ziyade akademik tarafiyla ilgileniyorum. Ulkenin, insanlarin ve yonetimlerim durumu nedeniyle su an yaptigim seyden nefret ediyorum. Aylardir bekledigimiz istifa yasaginin 1 temmuzda kaldirilacagi bugun duyuruldu ve cok sevincliyim. esimle birlikte istifa ederek daha insani sartlarda İngiltere'de calismak icin calisacagiz buyuk ihtimalle.
0
gibicibicis
(23.06.21)
Hekimim.
Son derece idealist duygu ve düşüncelerle, akademisyen olma yoluna girdim. Oldum da. Ama bitmeyen mobbing, çifte standart, liyakatsizlik, cahil kişilere hizmet vermenin zorluğu (tehdit, şiddet, uygunsuz rapor ve ilaç istekleri), haksız soruşturmalar ve mahkemeler ile yıldım.
Ayaklarım her sabah geri gidiyor. Ama zorunluyum, okutacak bir evladım var. Emeklilikte bir sürü maddi kayıp olduğu için katlanıyorum.
0
pro9it9is9
(23.06.21)
yurtdisindayim, muhendisim, isimi seviyorum ama parasal olarak tatmin etmiyor.
emlakcilardan nefret ediyorum ama sanirim sirf para icin istifayi basip emlakci olacam. iki tane sikindirik kursu var, onlara yazilmayi dusunuyorum.

simdiki aklim olsa kesinlikle tip okurdum. Eger olmuyorsa duz isletme falan cakip biran once ticarete atilirdim.
0
cooperr
(23.06.21)
Bircok sektör degistirdim is sevmenin bir yolunu bulamadim ama mobbing yoksa, maasi ve sartlari iyiyse bir sekilde bir sure idare ediliyor.
0
passive aggressive
(23.06.21)
Patron şirketlerinde çalıştığımdan hiç bir işi sevmedim. Mobbingin allahı yapılıyor ve bu insanlarla sürekli kavga ediyorum. Bir kere ücretsiz izne bile yollandım. Birinin ahı mı tuttu anlamıyorum.
0
ashleybon
(23.06.21)
akademideyim, çok entrika dönüyor, bunaldım.
0
passion rules the game
(23.06.21)
Özel bir bankada kobi portföy yöneticisiyim. İşimi çok seviyorum. Tempo her zaman yüksek. Durağan bir işte ömür geçiremem.
0
Kresto
(23.06.21)
çalışmıyorum, seviyorum.
0
su492
(23.06.21)
mali müşavirim. işimi seviyorum. bir yerde 3 max. 4 yıl çalışınca sıkılmaya başlıyorum. rahat da batıyor bi yerden sonra bana. :)
0
naksidil
(23.06.21)
seviyorum da iş yükü çok fazla oluyor zaman zaman "overwhelm" olmaktan iş yapamaz hale geldiğim oluyor o zamanlar sevmiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.06.21)
Herkes işini ya da mesleğini seviyormuş ne güzel :D

Yazılımcıyım, memnunum ben de. Yakın zamanda iş değiştirmem çünkü yeni değiştirdim, ama zaten 2 yıl kaldığım bir şirket olmadı henüz. Seneye bakınmaya başlarım.

Uzun vadede başka bir şey düşünebilirim ama, çünkü tüm gün bilgisayar başında oturmak çok sağlıksız bir şey. Yani haftada 2-3 gün spora giderek telafi edilemiyor gibi hissediyorum.
0
plutongezegendegilmi
(23.06.21)
reklam sektöründe metin yazarlığı, dijital pazarlama, marka yöneticiliği falan fisman yapıyorum. full uzaktan çalıştığımız ve maaşımın da 7x civarı olması
sebebiyle seviyorum. maaşım 4x civarı iken hic sevmiyordum mesela. yani durum biraz maaş ile de ilgili.

mobing faktörü yok, mesai benim departman özelinde pek yok. nerden çalıştığımıza karışan da yok. mühim olan isler doğru olsun, falan disman.

bence: isini sevmek diye bir şey yok. yaptığın şeyden keyif almayı öğrenmek var.
0
picassoishere
(24.06.21)
muhasebe/finans

işimi sevmiyorum ama parası iyi. halihazırda çalıştığım pozisyon ise çok boş beleş, sıfır sorumluluk, sıfır yaratıcılık ve iş tatmini hiç yok ama parası çok iyi. şirkete pandemi başlamadan kısa süre önce girdim o zamandan beri evden çalışıyoruz. muhtemelen kalıcı olarak evden çalışmaya geçeceğiz, o durumda iş falan aramam. Ama ofislere geri döneceğiz derlerse direkt iş aramaya başlarım çünkü parası dışında beni mutlu eden hiç bir şey yok.
0
zikardo
(24.06.21)
Araştırma görevlisiyim, hiç sevmiyorum (çok hevesli ve idealist başlamıştım ama öyle devam etmedi).
İş değiştirmeyi düşünüyorum, doktoramın bitmesini bekliyorum. Bir yandan da ne yapabilirim/ne öğrenebilirim diye düşünüyorum. Evli olmasaydım çoktan istifa ederdim ama eşime karşı da sorumluluğum olduğunu düşündüğüm için kendimi zorluyorum.
0
marla is in my head
(24.06.21)
Yazılım - seviyorum - değiştirmeyi düşünmüyorum
0
alaimisema
(24.06.21)
(5)

ABD hakkında siyasi toplumsal soru

iddaaci
Merhaba, vikipedia’da Amerikalı kişiler hakkında okuma yaparken early life bölümünde yahudi olduğu özellikle belirtiliyor. “Born into a jewish family” diye. Şehirler hakkında okuma yaparken de demografi kısmında şu kadar beyaz bu kadar afro american diye istatistik sunuluyor. Bu neden yapılıyor? Yan
Merhaba, vikipedia’da Amerikalı kişiler hakkında okuma yaparken early life bölümünde yahudi olduğu özellikle belirtiliyor. “Born into a jewish family” diye. Şehirler hakkında okuma yaparken de demografi kısmında şu kadar beyaz bu kadar afro american diye istatistik sunuluyor. Bu neden yapılıyor? Yani ne gerek var? Bizim bilmediğimiz ama böylesi doğru diye düşünülen bir şey mi var?
0
iddaaci
(23.06.21)
Aile soykırımdan kaçıp ABD'ye yerleşmiş olabilir. Daha ayrıntılı araştırma yapmak isteyenler için ipucu olabilir.
0
dissendium
(23.06.21)
Resmi kurumlarda (hastane dahil) Formlarda hep race kısmı oluyor abd’de. Black, white, asian gibi seçenekler oluyor şıklarda da.
0
but that was just a dream
(23.06.21)
Ornegin white degilsen universiteye giriste sansin daha yuksek. Benzer sekilde ailede universite okuyacak ilk kisi sen olursan onceligin oluyor. Is bulmak istersen de cesitlilik olmasina dikkat ediliyor.

Bu arada Turkiye'deki unlu kisilerin sayfalarina da bakin "born into an Armenian family" vb seklinde seyler de yazar. Yani her kisinin sayfasinda yazar. Almanya'daki kisilere bakarsan "born into a Turkish family" diyecektir.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
Atiyorum unlu kisi bir gazetede, dergide roportaj sirasinda kendini anlatiyor, Wikipedia da o bilgiyi kullaniyor, abdye ozgu degil. Yeter ki bilgi olsun. Kisi aile ici siddete maruz kaldi, okulda bullylige maruz kaldi falan gibi seyler de olabiliyor sayet o kisi bahsetmisse daha onceden, wikipedia'da kullanir yani. Sehirlerle ilgili bilgiyi de nufus sayimlarinda cekiyorlar genelde, kendinizi hangi etnik kimlige ait tanimlarsiniz diye soruyorlar sayimda. Devlet dairelerinde vs de anketlerde soruyorlar, yararli da olabiliyor, siyahiler genetik olarak prostat, seker hastaligi riski daha fazla vs
0
neverletyougodown
(23.06.21)
Bana sadece race mevzusu değil de, Amerikalıların genel olarak bi istatistik/data takıntısı var gibi geliyor. NBA'de 50 yıldan beri kim kaç blok koymuş onun bile kaydı var.

Güzel bişey ben seviyorum. Bişeyi merak edip bakacağın zaman her şeyin kaydı çıkıyor. Genel olarak araştırma yapacaksan, önemli bi konuda karar vereceksen veriye ulaşabilmek faydalı, o yüzden kaydediyorlardır.
0
plutongezegendegilmi
(23.06.21)
(3)

Ankara Kahveci Tavsiyesi

kendi helvasını kavuran zombi
Çankaya taraflarında, nispeten sakin, kitap okunabilen kahveci önerir misiniz? Teşekkürler
Çankaya taraflarında, nispeten sakin, kitap okunabilen kahveci önerir misiniz? Teşekkürler
0
kendi helvasını kavuran zombi
(22.06.21)
Balgat tarafları uyar mı?
0
spacevan
(22.06.21)
@spacevan tabi ki
0
🌸kendi helvasını kavuran zombi
(22.06.21)
cosmo. coffee company

Bunun max 200-300 metre çapında bir sürü daha kahveci var, geneli sakin. Hotel Cinnah'ın altında da bi kahveci var, orası da güzel.

En sakini bu ama.
0
plutongezegendegilmi
(22.06.21)
(6)

Uğur ve Özlem Hoca neden bu kadar ön planda?

makarnavodka
selam dostlar, özlem ve uğur hocalarımızın geliştirdiği ve büyük fedakarlıklarla bizleri buluşturdukları biontech aşıları için kendilerine gerçekten minnettarız. ancak benim dikkatimi çeken bir konu var ve sizlerin de fikrini almak istedim. uzunca bir süredir uğur ve özlem çifti dünya basınında ve s
selam dostlar, özlem ve uğur hocalarımızın geliştirdiği ve büyük fedakarlıklarla bizleri buluşturdukları biontech aşıları için kendilerine gerçekten minnettarız.

ancak benim dikkatimi çeken bir konu var ve sizlerin de fikrini almak istedim. uzunca bir süredir uğur ve özlem çifti dünya basınında ve sosyal medyada manşetlerde. gerek amerikan dergi kapaklarında gerekse almanya'daki yüksek tirajlı gazetelerde hep ön plandalar. hatta son 1-2 aydır linkedin'e ne zaman girsem orada bile kendileriyle ilgili postlar havada uçuşuyor.

aklıma takılan konu ise, kendileri bu kadar gündemdeyken neden atıyorum moderna'nın aşı geliştiricisi, oxford'un profesörleri, gamaleya'nın doktorları vs bu kadar gündem olmuyor?
0
makarnavodka
(22.06.21)
uzman değilim medyadan takip ettiğim kadarıyla
1.aşının medikal içeriğinden çok yeni bir teknoloji geliştirmeleri önem arz ediyor
2.yıllar yıllar boyunca bu metotla, çeşitli hastalıklara çözüm olsun diye çalışmalar yapmış, bu çalışmaları ön görüp yatırım yapmışlar. bknz ms, kanser vs..
bir problem oldu ne yapsak acabadan ziyade, bu ileride lazım oluru görmeleri önemli. bir de sanırım doğrudan bir ömrü bu olaya adamak var.
0
rewlack
(22.06.21)
Sanırım bu çiftin kendi kurduğu bir şirket aşıyı geliştirdiği için, yani pfizer'da çalışan iki hekim/biyolog değiller, kendi şirketleri var. Ondan olabilir.
0
John Bloor
(22.06.21)
ilk geleiştiren olmaları, ilk mRNA aşısı olması ve en yüksek düzeyde koruyuculuk içeren Covid aşısı olması olabilir.
0
bartholomew87
(22.06.21)
Marketing'leri iyi çünkü.

Kişi üzerinden yapılan reklamlar, direkt marka üzerinden yapılan reklamlardan daha etkili. İnsanlar daha kolay "bağlanabiliyorlar", özellikle çok daha yüksek güven gerektiren deneysel aşı sektöründe bu daha önemli. O yüzden daha çok gündem oluyorlar, daha çok görüyoruz.

Tabi bi de daha "marketable"lar. "Fakir göçmen çocuğu hepimizi kurtarıyor" mevcut politik narrative'e çok güzel oturuyor.

Bi de aşı başına 20$ para alıyorlarmış. Kendileri de epey para basmışlardır reklam için. Batılı devletler için de kârlı bir iş, yani Sinovac, Sputnik reklamı yapıp pastayı niye Çin'e Rusya'ya kaptırsınlar.
0
plutongezegendegilmi
(22.06.21)
Bu ikili eskiden de cok zengin oldugu icin saglam bir pr butceleri var sanirim.

Muhtmelen pfizer da gocmen sempatikligini one cikarmak istiyordur.

Yoksa o sirketin 7 kurucusu var, mrna asisi da macar bir kadinin olayi zaten.
0
divit
(22.06.21)
tr.m.wikipedia.org

Ben daha bu kadini anan gormedim, bu da ayni sirkette.
0
divit
(22.06.21)
(5)

en iyi müzik dinleme platformu

duyurukullanıcısı
spotify mı? bazı dinlediğim küçük gruplar yok mesela. onlar youtube'da. bazıları da güzel kolaj yapmış onlar da youtube'da.youtube music mi? spotify mı?
spotify mı? bazı dinlediğim küçük gruplar yok mesela. onlar youtube'da. bazıları da güzel kolaj yapmış onlar da youtube'da.

youtube music mi? spotify mı?
0
duyurukullanıcısı
(22.06.21)
Apple Music'e de bakın. Spotify'da olmayan bazı şeyleri ben orad abulmuştum. Ama Apple Music, Spotify kadar kullanışlı değil.
0
himmet dayi
(22.06.21)
Youtube'daki arşiv hiçbir yerde yok.
0
plutongezegendegilmi
(22.06.21)
Yüksek kalitede müzik dinlemek için Tidal öneriliyor.
0
prole
(22.06.21)
Tidalin algoritmasi dandik ve eger hi fi bir sisteminiz yoksa anlami kalmiyor. En genis arsiv youtubeda tabi ki.
0
thesomberlain
(22.06.21)
iphone varsa en iyisi apple music. cunku kendi isletim sisteminde sonuna kadar hakimiyet kurabiliyor. bu da ses kalitesini spotify'dan one tasiyor.

bana kalirsa:

apple cihazda dinlenecekse: apple music
butce dostu ve arsiv olarak: youtube (red uyeligi cok avantajli)
arayuz ve populerlik olarak: spotify

oyle, bariz bir kalite farki yok aralarinda. yukaridaki kriterlerden hangisi onemli ise ona gore secebilirsin.
0
buenosdias
(22.06.21)
(9)

Basit bir sistem açığı, yazılımcılar

neysene
Soru çözüm için değil kişiler hakkında şahsi düşünceleriniz için sorulmuştur, öncelikle onu belirteyim. Bir kurum var ve seans haklarını para karşılığı satıyor. İnternet üzerinden rezervasyon alarak (hastane muayene randevu sistemi gibi düşünün) bu hizmetten yararlanılıyor. Bu seansın size ait olduğ
Soru çözüm için değil kişiler hakkında şahsi düşünceleriniz için sorulmuştur, öncelikle onu belirteyim.

Bir kurum var ve seans haklarını para karşılığı satıyor. İnternet üzerinden rezervasyon alarak (hastane muayene randevu sistemi gibi düşünün) bu hizmetten yararlanılıyor. Bu seansın size ait olduğunu onaylamanız için kart sistemi var ve yeşil yanınca geçiyorsunuz. Her rezervasyonda size kontör gibi yüklenen haklar eksiliyor fakat seansı iptal edip hakkınızı geri alabiliyorsunuz. Yalnız şöyle basit bir hata var ki hakkınızı kullanıp yeşil tikli duruma geçen web sitesi üzerinden seans için iptal butonu kalkmıyor ve iptal edebiliyorsunuz bu haliyle de. Ve hem seansı kullanmış hem de hakkınızı harcamamış oluyorsunuz. Ve bu haklar aylık satılmasına rağmen (1 ay dolunca haklar siliniyor) pandemi nedeniyle süre sınırı kaldırılmış durumda. Bu arada bu hata 15-20 gündür müdahalesiz duruyor.

Bütün bu bilgiler ışığında bir yazılımcı olarak bu algoritmada açık bırakan yazılımcılar hakkında;

A) insandır hata yapar. Basit bir hata yapılmış, olur öyle şeyler
B) küçümsenecek bir hata değil ama sektörde bu tip hatalar olur. Düzeltilir ve geçilir.
C) işten çıkartılmadan uyarı cezası verilmeli
D) liyakatsizliğin dibi. Kovun gitsin. Böyle basit bir şeyi beceremiyorsa cezasını çeksin
E) (farklı bir fikir)

Yorumlarından hangisini yapardınız,
0
neysene
(22.06.21)
Yazılımcı hata yapar ama.
1- Ürün kimin ürünüyse veya kimin sorumluluğundaysa o neden test etmedi?
15-20 gün kimse girip sistemi incelemiyor mu?

Yazılım savaş alanındaki levazım grubu gibidir.
Hiç bir işin/görevin sahibi olamazlar, olmamalılardır.

Ekipler, kişiler, proje yöneticileri
Yazılımcıları ister/işi yaptırır gönderir.

Yazılımcı hem işin sahibi hem yazanı olursa verimsiz olur.
Burada büyük bir bug var evet, ama test etmesi gereken kişi kimse o suçlu
Yazılımcı değil
0
summatinyourteeth
(22.06.21)
B derdim ancak duruma göre değişir. Hata basit ancak bunun için işten çıkarmak biraz saçma olur. Şirket zarara uğruyor bunu yazan/test eden kişi junior değilse ve sürekli zarara uğratacak hatalar yapıyorsa orada çok tutunamaz. Junior ise zaten bu hataları yapabileceğini bilerek işe alırsınız. Tabi işi 1 aylık işi 1 haftada yetiştir diye gece gündüz mesai yaptırdıysanız adama suçlamak da yersiz olur.
0
opethian
(22.06.21)
Yazılımcıya B
İşin canlıya geçmesine onay verene C
Test mühendisi olmasa bile bu işi talep eden biri var sonuçta hiç mi bakmadı canlıya çıkıyoruz nasıl diye?
0
cilekli pasta
(22.06.21)
Bu tarz bir hatadan yazilimci kovulsa dunyada 1 tane bile yazilimci kalmaz.
Zaten kovamazsin da.

Analiz eksik,test eksik, front end hatasi mi back end mi belli degil. Surec dogru mu kurgulanmis o da belli degil.

Adam sana benden bunu boyle istediler bile diyebilir.
Yazilimci sureci dusunmek zorunda degildir.
0
divit
(22.06.21)
A) insandır hata yapar. Basit bir hata yapılmış, olur öyle şeyler

Hata çok basit olmuş, olmamalıydı ama yine de A diyorum.
0
hayirsiz
(22.06.21)
a ya da b.

Hata her zaman olur, küçük hatalar yapıyorsa insanlık hal, büyük hatalar yapıyorsa işleyişte bir sıkıntı vardır.

Ya süre dardır ve test edilmesi gereken süre teste ayrılmamıştır. Direk yazarız teslim ederiz denmiştir.

Ya özellikle test için bir ekip - kişi yoktur. yazılımı yapan kişi testini yapmıştır. bu çok hatalara açık bir durum.

Ya da projeyi yapan ekibin motivasyonu çok cacık. Biraz motive etmek lazım.

Benim çalıştığım yerde yazılımı ve testi tapan kişi aynı olmaz. Bu söylediğiniz test case i ilk bakılacak caselerden biri. Yani ciddi bi test eksikliği var yani. Ama test eksikliği çoğu zaman ekiple alakalı değil proje planı ile alakalıdır.
0
zimbirik
(22.06.21)
@opethian +1

B, ama bir sürü faktör var.

Misal codebase kötüdür, eleman 10 kere düzeltelim demiştir ama kendisine o imkan/zaman tanınmamıştır, o zaman A olur.

Her şey mis gibi, ama hem bunu yapmış hem de sık sık başka hatalar da yapıyor, o zaman C.

"Yazılımcının sorumluluğu değil" konseptine katılmıyorum. Ürünle ilgili her şey yazılımcının sorumluluğu.

Gerçi ben de canlıdan bir çok kez tablo sildim (yanlışlıkla) ve kovulmadım. Ama çok dalga geçtiler :/
0
plutongezegendegilmi
(22.06.21)
Yazılımcı için A, şirketteki yazılım geliştirme süreçlerini (test ve qa süreçleri) kim tasarladıysa C-D.

Eğer yazılımcıya gerekli unit testleri (integration testlerini falan geçtim) yazmak için bile zaman tanınmazsa, sonuçlarına katlanacaksınız.
0
mrtkp1234
(22.06.21)
Şirkette testçi, analist gibi pozisyonlar yoksa her şeyi yazılımcı yapıyor ve tek başına yapıyorsa bunun gibi sorunlar olması çok olası derim ve yazılımcıyı suçlamam.

En kötü iki yazılımcı birbirlerinin kodunu gözden geçirse belki biraz önüne geçilebilir böyle durumların. Ama tek başına o modül bu proje koşturan adama aha hata yaptın yaktım seni dememeniz lazım.

Bence B, testçi varsa ona da C, tekrarlarsa o ne biçim testçi D :)
0
chicha_v2
(22.06.21)
(4)

Gece 12 müzik yasağı

not sure if serious
Bu zaten olan bir yasak değil miydi? 12’de müzik kesilir canlı müziğe geçilirdi. Ses izolasyonu olan gece klüpleri, yerleşim yerinden uzak gece klüpleri devam ederdi anca.
Bu zaten olan bir yasak değil miydi? 12’de müzik kesilir canlı müziğe geçilirdi. Ses izolasyonu olan gece klüpleri, yerleşim yerinden uzak gece klüpleri devam ederdi anca.
0
not sure if serious
(21.06.21)
yasak müzik/gürültü yasağı değil, bu mekanların 12'de kapanması şeklinde yasak.
0
nahtoderfahrung
(21.06.21)
Değildi.

Bizzat oradaydım, ondan biliyorum.

Yeni gençler herhalde hiç partiye gitmedi ama şehrin merkezinde, ses yalıtımsız mekanlarda, 12-1 gibi canlı müzik biter, DJ çıkar, sabah 4'e kadar da öyle devam edersin zaten.

Ondan sonra da kokoreç veya çorba.
0
plutongezegendegilmi
(21.06.21)
Yoktu ama özellikle hafta içi gürültü konusunda 10 sene öncesine göre çok daha fazla denetim ve yaptırımlar vardı. Bazı bölgelerde dediğiniz gibi 1 hatta 12'de müziğin kesilmesi gibi kurallar olabiliyordu.

İzmir

(Epey uzun bir süredir canlı müzik yapıyorum)
0
hedep
(21.06.21)
@pluto zaten senin dediğin gibiydi diyorum. Şu anda yapılacak olanın farkını anlamadım, onu soruyorum. Kesin müzikli mekanlar n’olursa olsun 12’de kapanacak mı diyor?
0
🌸not sure if serious
(21.06.21)
(10)

Yeni mezun yazılımcı maaşı ne kadar?

plutongezegendegilmi
TR junior / yeni mezun piyasasını hiç bilmiyorum.İyi üniversitelerden mezun, az-çok bişeyler yapmış, parlak bi yeni mezun maaşı ne kadardır şu aralar?Özellikle teknoloji belirtmedim, çünkü yeni mezun zaten. Ama asıl Node/JS tarafını merak ediyorum. Ben 10'a yakındır diye tahmin ediyordum, 4-5 falan
TR junior / yeni mezun piyasasını hiç bilmiyorum.

İyi üniversitelerden mezun, az-çok bişeyler yapmış, parlak bi yeni mezun maaşı ne kadardır şu aralar?

Özellikle teknoloji belirtmedim, çünkü yeni mezun zaten. Ama asıl Node/JS tarafını merak ediyorum.

Ben 10'a yakındır diye tahmin ediyordum, 4-5 falan diyenler oldu, emin olamadım bi türlü.
0
plutongezegendegilmi
(21.06.21)
10'mu, çok oldu o biraz, 4-5k falandır başlangıç maaşları, bizim sektörde yazılımcıları (ERP) 4'e civarına başlatıyorlar. 10'a başlayan yeni mezun, üniversiteyi sadece diploması için okumuş altyapısı hazır adamlar falandır.
0
nahtoderfahrung
(21.06.21)
4-5 az bence ama 10 olmaz.
0
himmet dayi
(21.06.21)
Arkadaşlar, hocamlar peki şöyle bi soru sorayım:

Ben yıllar önce ilk işe başladığımda, maaşım dolar bazında bugünün 10 bin lirasından fazla yapıyordu. Yazılım sektörü bu farkı kompanse edemedi mi? Sektörde işler kötüye mi gidiyor?

10 bin lira dediğimiz şey 1100$ ediyor. Bu gençler niye TR'de çalışsın? Hadi kalkıp gitmek zor, niye Avrupa'dan remote iş bakmıyor herkes? Zaten burada da remote çalışılıyor?

Yoksa yeni mezun tanımında mı anlaşamadık? Benim kafamdaki yeni mezun, leetcode easy-medium'u çatır çatır çözebilen, ama architecture, framework falan bilmeyen biri. Ekranı açıp boş boş bakacak, kod yazamayan birini kastetmiyorum.
0
🌸plutongezegendegilmi
(21.06.21)
Sektörde işler kötüye gitmiyor, insan sayısı arttı. Herkese yazılımda güzel para var diye pompalarsan rekabeti arttırırsın, iş verenler az paraya yapacak adam buluyorlar, iş kalitesi düşük olsa bile öyle ya da böyle istenilen sonucu elde eden yazılımlar kalitesiz bir şekilde ortaya çıktığı sürece iş veren parasını alıyor gerisi umrunda değil.

Bu gençler TR'de çalışmak istemiyor zaten, ama remote iş yapacak kadar da kalifiye değiller. İngilizce bilmeyen inanılmaz yazılımcı var, remote bunlara hayal. Zaten kalifiye olan kaçıp gidiyor ya da yolunu buluyor.
0
nahtoderfahrung
(21.06.21)
10k hiç duymadım duyduğum en yüksek maaş 8600e bir banka idi. Bizim burada da mobilci arkadaşlar 7000 alıyor.
Mobil developer çok arkadaşım yurtdışına remote iş yapıyor ama tası tarağı toplayıp gitmek de cesaret işi malesef.

Başlangıç maaşlarının çok yüksek olmama sebeplerinden biri Bt de sirkülasyonun çok olması. İş biriminde 5 sene çalışıyorsa biri bizim müdürlükte 2 sene sonra %50 zamla başka kuruma gidiyor. Bugün bir yıl aradan sonra ofise döndük dönüşümlü. ofisin yarısı yeni girmiş işe millet pandemide şu sefalette bile iş değiştirmiş :)

Edit: Tüm mobil developerların 7000 aldığını kastettiğimi düşünen arkadaşlar olmuş. Devlet kurumu mu diyenler olmuş. Özel banka arkadaşlar başlangıç bu şekilde sonrası pazarlığı tutturabilirsen.
0
cilekli pasta
(21.06.21)
Remote is kim veriyor abi, benim alanimda remote is yapmak icin ceo yegeni falan olman lazim.
Adam bana guvenip sistemini teslim etmez.
isleri turkce anlatirken bile kanser oluyor insanlar.

Mobilciler biraz ekmek yiyor onlari da hintliler tokatliyor.
0
divit
(21.06.21)
@cilekli pasta, valla hocam covid döneminde hiç olmadığı kadar spam'lendim recruiter'lar tarafından. Biraz da ondan piyasanın yükselmesini bekliyordum.

Aslında elemanın 2 sene sonra gitmesi çok kötü bişey şirket için (hiç bi işimde 2 yıl çalışmadım). Çünkü tam domain'i öğreniyorsun, at koşturacak hale geliyorsun, hop öbür taraf daha çok para veriyor.

@divit, devops mu hocam?
0
🌸plutongezegendegilmi
(21.06.21)
alana göre değişebilir (frontend , backend, devops, analitik taraf vb.) ama piyasa son 1-1,5 yıldır inanılmaz derecede arttı.

benim gördüğüm; ilk işe giriş 4-6bin tl arası. piyasayı hayvani derecede arttıran firmalardan ötürü maaş istekleri de aynı paralellikte arttı. mesela 2-2,5 yıllık deneyimli arkadaşlar 9bin tl ve üzeri istiyor veya udemy'den falan ders alıp uçuk miktarda maaş isteyen de var. bunu veri analitiği - iş zekası alanı için söylüyorum.

yine aynı alan için 5-6 yıl ve üzeri deneyimli arkadaşlar rahatlıkla 10bin tl ve üzeri alıyorlar.
0
bir bucuk adana
(21.06.21)
8-10 arası rahat alır yeni mezun. İyi üni. Olduğunu düşünürsek.
İmza: yeni mezun yazılımcı ve bir sürü yazılımcı arkadaşı olan bir kişi.
0
jelly bear
(21.06.21)
opethian
(22.06.21)
(4)

Networking, kendi işinizin patronu olun gibi işlerin mantığı nedir?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Hani networking, yüksek kazançla kendi işinin patronu olma gibi başlıklar altında Herbalife kafasındaki işlerin mantığı nedir? Bu tarz şirketleri nerede görsem iş arayan herkesin arkasına bile bakmadan kaçtığını görüyorum. Bir de öyle bir şey ki bu tarz çalışanlar kendi bünyelerin
Merhaba arkadaşlar,

Hani networking, yüksek kazançla kendi işinin patronu olma gibi başlıklar altında Herbalife kafasındaki işlerin mantığı nedir? Bu tarz şirketleri nerede görsem iş arayan herkesin arkasına bile bakmadan kaçtığını görüyorum. Bir de öyle bir şey ki bu tarz çalışanlar kendi bünyelerine birilerini katmak için ölüyor adeta. İş arayan adaylara yapışıyor deyim yerindeyse. Kimse de iyi gözle bakmıyor bunlara, deyim yerindeyse üç kağıtçı profili çiziyorlar. Bu tarz işlerin mantığı ne ve kim neden yapıyor ve en önemlisi neden hala bitmedi? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(21.06.21)
Keriz avcılığı
Ponzi şeması
0
freebird5406_2
(21.06.21)
"neden hala bitmedi?" cunku bilincsiz ve enayi cok insan var.
0
hot potato
(21.06.21)
Hocam Türk insanının karakteristik özelliklerinden en belirgin olanı bence "beleş sevdası". Yani bir şeyi çalışıp becerip elde etmek yerine havadan kazanmak bu topraklarda normal, hatta iyi bir şey olarak görülüyor.

O yüzden bitmez. Kötü gözle bakanlar da çoğunlukla "mantıklı" bulmadığı için kötü bakıyordur, yanlış bir şey olduğunu düşündüğü için değil.

Mantığı ne bu işlerin, ponzi işte. İşe giriyorsun, baktın paran gitti, gelmiyor, zararını kompanse etmek için kendin gibi başka kerizleri işe sokmaya çalışıyorsun. 2-3 kişi kafalasan bitiyor, sonra onlar da aynısını yapıyor falan, böyle gidiyor süreç.

Halbuki yeterli sayıda insan "ya yanlış bişeymiş bu, başkalarını da kandıracağıma bırakayım, devam etmeyeyim" dese kendiliğinden biterdi.
0
plutongezegendegilmi
(21.06.21)
Piramit sistemi, piramit satış, piramit şeması, saadet zinciri falan diye de bilinir. Arkana bile bakmadan kaçmak yapılacak en mantıklı şey.
0
kobuzchu kiz
(21.06.21)
(10)

İlk Çağ'ın, Orta Çağ'dan daha ileride olması

Avoiding The Puddle
Tarihsel kronoloji olarak değil elbette, toplumsal, felsefi ve bilimsel olarak. Bunda da Antik Yunan'ın ve Roma İmparatorluğu'nun etkisi çok büyük şüphesiz.Bu durum bir tek bana mı tuhaf geliyor ?Sonrasında gelen Orta Çağ'da savaş, kan ve feodalite dışında hiçbir şey yok...
Tarihsel kronoloji olarak değil elbette, toplumsal, felsefi ve bilimsel olarak. Bunda da Antik Yunan'ın ve Roma İmparatorluğu'nun etkisi çok büyük şüphesiz.

Bu durum bir tek bana mı tuhaf geliyor ?

Sonrasında gelen Orta Çağ'da savaş, kan ve feodalite dışında hiçbir şey yok...
0
Avoiding The Puddle
(20.06.21)
daha genel düşünülüyor ilerleme bence. evet ilk çağda ufak yunan şehir devletleri ve romanın merkezi ve belli başlı bazı şehirleri daha ileride gibi görünsede dünyanın kalan diğer kısımlarında ve imparatorluğun da bizzat genelinde gene kölelik vb. yaygın aynı şekilde karanlık zamanlardı. orta çağda en azından rönesans ve reformla daha genele yayıldığını düşünüyorum.
0
fff02561
(20.06.21)
Batı'ya göre düşündüğünüz için öyle, doğu toplumları orta çağ'da oldukça ileri seviyedeydiler. Ayrıca orta çağı bir geçiş dönemi olarak görmek gerekiyor, doğum sancısı gibi. Rönesansın reformun başlaması için orta çağ'da yaşananların yaşanması elzemdi.
0
rose parks
(20.06.21)
ff25 Hocam yalnız Rönesans, Orta Çağ'ın bitimine denk geliyor (yaygın kanıya göre), ki bana sorarsan Fransız Devrimi'ne kadar Orta Çağ bir şekilde devam etti, keşifler devrinde bile.
0
🌸Avoiding The Puddle
(20.06.21)
Bunlar milli egitim bakanligi hayat bilgisi kitaplarinda yazildigi gibi keskin ayrimlar degil ki. ilk cag orta cag falan, o tarih anlatimini yazan kisilerin basitlestirmek icin kullandigi araclar. baska tarih yaklasimlari da baska donemler uydurabilir, bunlar da herhangi bir cografyaya veya topluma gore degisebilir.

Meslea surada bunun ornekleri var, ki bunlarin disinda onlarcasi vardir: en.wikipedia.org
0
hot potato
(20.06.21)
rose argümanında haklısın fakat ben başlıktaki önermeyi sadece batı medeniyetiyle sınırlamadım. Yakın dönemlerdeki Mezopotamya ve Antik Mısır da astronomi ve diğer bazı bilimlerde çok ilerlemişlerdi, ki Antik Mısır'ın dünya kültürüne etkisi Helen dönemi ile zirveye çıkmıştır.
0
🌸Avoiding The Puddle
(20.06.21)
“Although evidence is sparse, it can even be argued (as Marx and Engels, incidentally, did argue, for example in The German Ideology), that the result was a destruction of productive forces, a regression from the development of Roman antiquity. At any rate, long after the ‘crisis’, indeed after the better part of a millennium, the level of material life remained very low; and economic growth, when it did occur, for a long time was based not so much on the improvement of productivity as on the ‘extra-economic’ logic of a war economy, the logic of coercive appropriation and pillage.” (Wood E. M., 2003, p. 131)

Yani bu ilerlemeci teknolojik determinist sayısalcılara çok inanmamak lazım. İlgili kitap Ellen Meiksins Wood'un "Kapitalizm demokrasiye karşı" kitabı. İçindeki bir iki makale bu konuyla ilgili.
0
prole
(20.06.21)
Aslında tuhaf değil. Bunu çeşitlendirmek mümkün. Resim sanatı olarak da Orta Çağ bugünden daha ileride sayılır. Bugün Mona Lisa düzeyinde resim çıkıyor mu? Bunu mimarlık için de düşünebilirsin, müzik için de düşünebilirsin. Bunun sebebi bazı konuların zaman zaman yükselişe geçip bazen etkisini yitirmesi.
0
dissendium
(20.06.21)
Orta Çağ'ın "geri" olduğuna dair temelsiz bir inanç var, ama aslında böyle bir şey yok.

Bu inancın temel sebebi, rönesans yazarlarının Roma'yı (ve Antik Yunan'ı) idealize etmesi. İşte senato vardı demokrasiydi şuydu buydu, o yüzden iyi, Orta Çağ'da da kilise hakimdi, o yüzden "karanlık" dönemlerdi, biz de "aydınlanmayı" getiriyoruz gibilerinden bir propoganda var. Bu muhabbetin çıkış noktası bu yani.

Misal insanların orta çağ'da dünyanın düz olduğuna inandığı çok yaygın bir aydınlanmacı yalanı. Böyle bir şey yok, ama propoganda.

Ayrıca "orta çağ" terimi de buradan geliyor, yani "Roma'nın çöküşünden bizim gelişimize kadar olan dönem" gibi.

"İleriliği" nasıl ölçeceğimiz zor bi soru, o yüzden onu geçiyorum. Ama "savaş, kan ve feodalite" dışında bir şey yok demişsin, ona ilişkin bi kaç örnek vereceğim:

En basitinden, 11. yüzyılda Avrupa'da bugün adına "üniversite" dediğimiz şey icat ediliyor. Bu kurum günümüze ulaşmamış olsa da, insanlığın en büyük icatlarından birisi. Ve orta çağ'ın bir ürünü :)

Thomas Aquinas ve Dante Alighieri gibi filozoflar var.

Mimari açıdan mesela Köln katedrali var, içinde köle dövüştürmek için inşa edilen kolezyumdan çok daha etkileyici bir yapı bence. Zaten orta çağ'da da kölelik yok, serflik var, daha iyi bir sistem yine Roma dönemine göre.

Yani günümüzde ortalama ömür daha uzundur falan tabi, teknoloji sürekli gelişiyor da, Orta Çağ'ın "çok korkunç bir dönem" olduğunu düşünmek için nasıl bir sebebimiz var bilmiyorum ben.
0
plutongezegendegilmi
(20.06.21)
İnsanlık tarihi doğrusal olarak sürekli gelişen bir tarihe sahip değil. Hegel'e ve Marx'a göre inişleri çıkışları çöküşleri olabiliyor.

Ancak Orta Çağ hem düşünce hem de bilim, teknolojik olarak İlk Çağın ilerisindedir. Birçok düşünür Orta Çağı över. Yani kan gölünden ibaret değil.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(20.06.21)
Bu batı eksenli tarih düşüncesi için böyle.

Dönem dönem dünyanın denge ve bilgi merkezleri değişimiş.
İlk çağ'da aslında sadece antik yunan'da değil, doğu akdeniz bölgesinde ciddi bir hareketlilik var. Mısır, Fenike, Sümerlerin yaşadığı bölgeler bu dönemde oldukça hareketli. Keza doğuda Çin öyle.

Ne zaman ki orta çağ geliyor, Avrupa, doğu roma biraz geriliyor. Burada Roma'nın çöküşü ve ortaya çıkan siyasi ve kültürel boşluğun da etkisi var.

Ama bu çöküş Avrupa için böyle. Doğuda özellike islamiyet'in ilk dönemlerinde dinin birleştirici ve bir ülkü birliği sağlayıcı gücü sayesinde büyük bir kültürel zenginlik oluşuyor. İslam deyince bugünün. bakış açısıyla düşünmeyin. Sadece islam coğrafyasında da değil, hindistan, doğu asya uçuyor gidiyor. Bu arada ilk dönem islam kültürü çok daha açık ve bilimsel gelişmeye daha meraklı. Eğer biraz incelerseniz, bu dönem yaşanan fikir zenginliğine hayret edebilirsiniz. Bugün bile söylediğinizde linç edilebileceğiniz yorumları yapan alimler, sorgulayan felsefe geliştiren insanlar var.

Düşünün platon'a "eflatun" denmiş ve benimsenmiş bu coğrafyada.

O antik yunan'ın, mısırın bütün eserleri arapça, farsça, türkçe, hintçe gibi doğu dillerine çeviriliyor. Avrupa karanlıktayken aydınlanma hareketi doğuda devam ediyor. Hindistan'da, İran'da, orta doğu'da özellikle matematik, mimari, mühendislik, felsefe ve sağlık alanında çok ciddi gelişmeler yaşanıyor.

Özellikle matematik ve geometri... Yani bu ikisi mısır ve antik yunan'da temellendi. Sonra bir anda 1000 yıllık boşluktan rönesans'a zıplanmadı. Antik yunan ve mısırlıların matematikle ilgili temelleri, doğu dünyasına ulaştı.

Doğuda özellike Hindistan ve İran dolaylarında modern matematiğin doğmasını sağlayacak gelişmeler yaşandı. Bugün kullandığımız birçok kavram bu tarafta bulundu. Algoritma aslında oldukça doğulu bir kelimedir mesela. (el-goritm)

Orta çağ avrupası kiliseyle boğuşurken doğu gerçekten ilk çağın mirasının üzerine çok tuğla koydu.

Sonra güç dengeleri yine değişti. Batı ticaretle, göçlerle, savaşlarla, doğudaki bilgi akışından yavaş yavaş etkilendi. İlk çağda gelişen düşünceleri, daha da gelişmiş olarak yeniden elde etti. Şimdi de batı bu mirasın üstüne inşa etmeye devam ediyor.

Bakalım dengeler değişecek mi?
0
anten
(21.06.21)
(11)

Türk edebiyatından sevdiğiniz öyküler neler?

biravekahve
kitabın değil de öykünün ismi olursa daha güzel olur. teşekkürler.
kitabın değil de öykünün ismi olursa daha güzel olur. teşekkürler.
0
biravekahve
(20.06.21)
dülger balığının ölümü
0
bruges
(20.06.21)
Önce Ekmekler Bozuldu
0
ryhmer
(20.06.21)
gazoz ağacı
0
iddaaci
(20.06.21)
Jux
(20.06.21)
bir garip adam
0
lesmiserables
(20.06.21)
Istakoz

Sarhoşlar

Sal
0
old possum
(20.06.21)
Vapur
0
kaset
(20.06.21)
dülger balığının ölümü
0
naksidil
(20.06.21)
plutongezegendegilmi
(20.06.21)
Tutkulu Perçem
Uğraşsız
0
Amaranta ursula
(20.06.21)
Pandomima | Samipaşazade Sezai
0
Kirmizibavul
(21.06.21)
(10)

Yazılıma başlamaya karar veren kardeşe öneri?

Bartebly
Yazılıma dair bilgisi 0. Biraz araştırmış Python'un başlangıç için iyi olacağını düşünmüş. Udemy'deki eğitimlerle başlamayı düşünüyor. Bu yeter mi başlangıç için? Başka öneriniz olur mu?Teşekkürler.
Yazılıma dair bilgisi 0. Biraz araştırmış Python'un başlangıç için iyi olacağını düşünmüş. Udemy'deki eğitimlerle başlamayı düşünüyor. Bu yeter mi başlangıç için? Başka öneriniz olur mu?

Teşekkürler.
0
Bartebly
(20.06.21)
btkakademide de eğitimler var hem de ücretsiz
edit:bir de algoritmayla başlamasını öneririm
0
rofwts
(20.06.21)
Yas kac, egitimi nedir?
Cocuksa sekille ogreten zimbirtilar daha guzel bence.
Python insanin icini bayiyor.
0
divit
(20.06.21)
@rofws peki algoritmayi kitaptan mi öğrenmeli yoksa videolar yeterli olur mu?

@divit
Yaşı 25 eğitimi hukuk.
Java'dan mi başlasın?
0
🌸Bartebly
(20.06.21)
Amacı nedir? Niye öğreniyor yani, hobi mi, bi alanda bişey mi yapacak, projesi falan mı var, sektör mü değiştirmek istiyor?

Bu sorunun cevabına göre değişir bence cevap.

Ama hobi olarak öğreniyorsa Python + Udemy güzel, öyle başlasın bence. Yok sektör değiştirmeyi planlıyorsa JS + FreeCodeCamp ya da dediğiniz gibi Java daha iyi bir tercih olabilir.
0
plutongezegendegilmi
(20.06.21)
@plutongezegendegilmi

Amacı yazılım öğrenip sektör değiştirmek. Şimdilik ilgisi var diye hobi olarak başlayacakmis. Projesi filan yokmuş.

O vakit Python+ udemy mi uyar yoksa Java+ freecodecamp mi? Python mu Java mi diye araştırdıkça kafası daha karışmış.
0
🌸Bartebly
(20.06.21)
@Bartebly www.youtube.com
0
rofwts
(20.06.21)
@Bartebly hocam Java ve JavaScript (JS) farklı şeyler.

Hangisini seçtiği (Python/JS/Java) çok farketmez aslında, ama ben yeni başlıyor olsam JS öğrenirdim.

Şu güzel bi kurs > www.udemy.com

Freecodecamp de iyi başlangıç için.
0
plutongezegendegilmi
(20.06.21)
Java öğrenmesin, yarıda bırakır. İhtiyacı olursa bir noktada öğrenir, ama şimdi değil.

Python iyidir, konuşur gibi yazıyorsun zaten. Python'da konuları öğrendikçe aklında kalması için soru çözmesi lazım. İnternette kolaydan zora bir sürü soru var, mesela hackerrank.com'da milyar tane soru var.
0
vatanperver
(20.06.21)
Peki bir soru daha musadenizle;

Python ile başlayacak öncesinde algoritmaya da çalışacak. Html+CSS+ js'ye de çalışmalı mi Python öncesinde?
0
🌸Bartebly
(20.06.21)
@Bartebly Bence hayır. Önce bi Python'dan başlayıp, sonra "ya bu frontend neymiş" derse o taraflara (html/css/js) geçer zaten kendisi.
0
plutongezegendegilmi
(20.06.21)
(4)

klavyede tuş iptal etme

batlegolas
merhaba.iş yerinden verdikleri klavyede güç tuşu var. basınca pc kapanıyor.evde 2 kedim var ve sürekli masaya çıkıp klavyeye basıyorlar. aksi gibi de sürekli bu güç tuşuna basıyorlar ve pc kapanıyor.bu tuşu nasıl iptal ederim?teşekkürler.
merhaba.

iş yerinden verdikleri klavyede güç tuşu var. basınca pc kapanıyor.

evde 2 kedim var ve sürekli masaya çıkıp klavyeye basıyorlar. aksi gibi de sürekli bu güç tuşuna basıyorlar ve pc kapanıyor.

bu tuşu nasıl iptal ederim?

teşekkürler.
0
batlegolas
(19.06.21)
Windows kullanıyorsanız "güç tuşuna basınca ne olacağını seçme" gibi bi ayar vardı, pil ayarlarının orada. En son Windows kullanalı 3-4 yıl oldu ama hala duruyordur bence, bi bakın.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
- Başlat'a sağ tıklayın, Güç Seçeneklerini seçin.
- Açılan pencerenin en sağında 'Ek güç ayarları' var. Ona tıklayın.
- Açılan pencerenin en solunda 'Güç düğmelerinin yapacaklarını seçin' var. Ona tıklayın.
- Bu sayfadaki ayarları şöyle yapın: i.ibb.co
0
himmet dayi
(20.06.21)
sirket bilgisayariysa bu ayarlar 2 gun sonra eski haline doner.
Domain'den kontrol ediyorlar.
0
divit
(20.06.21)
şirket ama öyle şeylere takılan bir şirket değil. teşekkürler.
0
🌸batlegolas
(21.06.21)
(2)

Anakin-padme meme'leri ne anlatıyor?

Jux
Filmleri de izledim ama bişey hatırlamıyorum, neye istinaden gülmemiz gerekiyor?her yer bununla doldu kendimi ezik hissediyorum :(https://www.instagram.com/p/CQTsXZdN9yh/?utm_medium=share_sheet
Filmleri de izledim ama bişey hatırlamıyorum, neye istinaden gülmemiz gerekiyor?her yer bununla doldu kendimi ezik hissediyorum :(
www.instagram.com
0
Jux
(19.06.21)
anakin, padme'nin sorusunda sorduğu şeyin/beklentisinin tam tersini yapacak, yüz ifadesinden o anlaşılıyor.

-öyle yapmıycaksın di mi anakin
-...(yapacak)
0
comp
(19.06.21)
Bu tarz sorularla ilgili çok güzel bi site var:

knowyourmeme.com

En sevdiğim versiyonu da bu: pbs.twimg.com
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
(3)

Operatör cayma bedelini söylemiyor, sen hesapla diyor ( yardım )

bare gud dømmer meg
Selamlar.2 yıllık tahattüt bitti. Türk telekom Yeni kampanya sunuyorlar bana oldukçada mantıklı. Fakat şöyle bir sorun var ağustosta askere gideceğim için telefonu kullanamama durumum var. Bu durumda 1 yıllık tahattütü iptal edebilirim hattı dondurabilirim vs. bana kelime oyunu yapıyorlar cayma bede
Selamlar.2 yıllık tahattüt bitti. Türk telekom Yeni kampanya sunuyorlar bana oldukçada mantıklı. Fakat şöyle bir sorun var ağustosta askere gideceğim için telefonu kullanamama durumum var. Bu durumda 1 yıllık tahattütü iptal edebilirim hattı dondurabilirim vs. bana kelime oyunu yapıyorlar cayma bedelini söylemiyorlar. Yok farklı çıkabilirmiş net rakam veremezmişler bilmem ne vs.

12 ay tahattütlü fiyat 54.06 tl tahattütsüz ücret 74.45 tl. Şimdi 1 ay kullanıp kapattırsam 11 ay kalmış oluyor bana ne kadar girer?
0
bare gud dømmer meg
(19.06.21)
Aradaki fark giriyor.

Normal fiyat 75, taahhütlü 50 diyelim. 25 lira fark var.

Normalde 25 TL cayma bedeli olması lazım, çünkü 1 aylık kampanya kullandınız. İptal edince sanki taahhütsüz tarifeyi kullanmışsınız gibi aradaki farkı ödemeniz lazım sadece.

Ama Türk Telekom bunu 11*50'den 550 lira olarak hesaplıyor, yani "sen bana daha 11 ay para ödeyecektin, ama vazgeçtin" gibilerinden. İşine gelmiyorsa git dava aç uğraş diyor.

Şubeye gittim konuştum (ev interneti için), bana böyle oldu. Mecbur bitsin diye bekliyorum o yüzden.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
TurkNet aboneliğone geçin madem askere gideceksiniz kısa sürede... Taahhüt yol uzun vadeli abonelik yok, gittiğiniz zaman iptal edin yeterli.

İşbu duyuru referans içermemektedir.
0
mahsus mahal
(20.06.21)
@pluton yanlış diyor. Türk telekom 25 tl cayma bedeli çıkarıyor bu durumda. Ne kadar kullandıysanız ve kaç ay kaldıysa sizin lehinize olan miktar kadar ödüyorsunuz.

Diyelim 8 ay kullandınız 4 ay kaldı, 4 aylık cayma bedeli ya da 3 ay kullandınız 9 ay kaldı bu sefer de 3 aylık cayma bedeli ödüyorsunuz.
0
jelly bear
(20.06.21)
(1)

youtube reklamında bütçe ne kadar olmalı

leeloodallas
biliyorum hedefleme çok önemli ancak buna dair algoritmalar sürekli değişiyor diye biliyorum. iyi bir izlenme sayısı için en az ne kadar bütçeyle reklam çıkılmalı? veya başka ne gibi reklam taktikleri uygulanmalı?
biliyorum hedefleme çok önemli ancak buna dair algoritmalar sürekli değişiyor diye biliyorum. iyi bir izlenme sayısı için en az ne kadar bütçeyle reklam çıkılmalı? veya başka ne gibi reklam taktikleri uygulanmalı?
0
leeloodallas
(19.06.21)
Valla hocam ben 100$ basmıştım bi videoya, 500k izlenme geldi. Yani youtube videosu için adsense reklamı verdim yine youtube içinde. O noktada bence çok iyi çalışıyor.

Ama başka bi sitenin reklamını verdiğimde (aynı miktar) gelen giden olmamıştı.

FB ve instagram üzerinde de denemelerim oldu böyle. Sonuç sıfır. Bence biraz yalan dolan bu işler.

O yüzden çok para basmadan ufak ufak denemeler yapın. Yürüyen bir şey bulursanız oradan ilerlersiniz.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
(25)

Çocuk sahibi olmak

dissendium
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyor
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?

Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyorum çocuk sahibi olmanın. Hele 3 çocuk sahibi olan insanlar bana bayağı ilginç geliyor. Ben 1 çocuğumun olmasını isterim. 2 çocuk bile bence fazla. Maliyet direkt iki katına çıkıyor. Siz kaç çocuk sahibi olmayı istiyorsunuz? 2 ve üstü sayıda çocuk düşünen kişilerin motivasyonları ne? Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşünür müydünüz?
0
dissendium
(19.06.21)
Bu hayatta en net olduğum konulardan biri çocuk sahibi olmamak

Evlat edinmek değil ama ekonomik olarak biraz rahat olsam çocuk ya da çocukların eğitim ve sosyal hayatına destek olmak isterim
0
freebird5406_2
(19.06.21)
Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşündük. Ama kedi sahiplenmek gibi kolay değil. Biz kritere uymadık mesela. Evimiz kira, benim kronik rahatsızlığım var, en az 5 yıldır evli değiliz. Direkt eleniyoruz. Kriterler uysa da 3 yıl çocuğa koruyucu aile oluyorsun daha sonra mahkeme kararıyla çocuğu evlat edinebiliyorsun. Evlat edinmek kolay olsaydı tüm varlığımızı, paramızı son kuruşuna kadar tüp bebek merkezine gömmezdik. Bizim çocuk sahibi olma motivasyonumuz kendimiz gibi bir insanın daha olmasıydı. Tabi bu özetin de özeti. Ben kendim gibi farkındalığı olan, duyarlı ve ahlaklı bir insan daha olsun istedim. dondurulmuş embriyolarımız var. İlerde maddi gücümüz ve sağlığımız elverirse bir embriyo çözdürebiliriz:)
0
suicides underground
(19.06.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Hatta istememekten öte bu konuda çok netim. Dünyanın en büyük sorumluluğu ve insanların çok büyük bir kısmının bu kadar rahat bir şekilde bu sorumluluğun altına girmesi bana da çok ütopik geliyor.

Çocuklardan hiç hoşlanmıyorum açıkçası ve evlat edinmek de çok ütopik bir şey benim için bu yüzden. Mümkün değil başkasının çocuğuna dokunamam ya da hiçbir çocukla 1 gün bile geçiremem.
0
ms brownstone
(19.06.21)
çocukları severim ama çocuk sahibi olmayı pek düşünmüyorum, her açıdan büyük sorumluluklar gerektiren bir iş.

32 e
0
blue rebel motorcycle club
(19.06.21)
ben öyle bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum gibi argümanları sevmem ama çocuk bakmak dünyanın en sıkıcı şeyi gibi geliyor bana. komşunun çocuğunu, yeğenlerimi falan seviyorum. güzel bir bebek gördüğümde de dayanamayıp severim ama konu çocuk bakmaya gelince bana çok korkunç geliyor. bir kere sosyal hayatın sıfırın altına inecek. hele ki yaramaz bir çocuk insanı çok hızlı yaşlandırır. bu pahalılıkta hala 3-5 çocuk yapanları ben de anlamıyorum.
0
nothing in my way
(19.06.21)
youtu.be

Sirf 46 gun yuva yapmaya kasiyor, sonra kari koca besliyorlar. Hatta erkek olan disiyi besliyor.
Sonra bunun cogu ölüyor. 2 tanesi ucuyor.

Bunun bir de sahinli versiyonu var, o kadar vahsi kus dagin basina et tasiyor devamli.
Disi kaciyor, yavrularin hepsi ölüyor erkek yine bastan basliyor.

Dusun iste cocuk yapmak oyle manyak bir icgudu, istemesen bile genlerinde kodlu oldugu icin karsi koyamiyorsun.
0
divit
(19.06.21)
Cocuk dogurmanin bencil ve yanlis bir davranis oldugunu dusunuyorum. Ebeveynler kendi istek ve kaygilari dogrultusunda dunyaya bir hayat getiriyorlar. Ancak bu bebege yasamak istiyor musun diye soran yok.
Kendi istek ve arzularimiz disinda dogurulup bu dunyaya atiliyoruz...
0
nax
(19.06.21)
Ekonomik durumum iyi, duygularımı saklamam, sevgi göstermekten çekinmem, haksız olduğum kanıtlanırsa kabul ederim vs. vs. çok iyi bir baba olacağımı düşünüyorum ama bu dünyaya bir çocuk getirme planım yok.

Hem hedeflerim çok büyük, isteklerim çok fazla; çocuk yaparsam zaten az olan kişisel zamanım yok olacak çünkü hepsini ona ayıracağım; çocuğu boşlamayacağım.

Hem de ülkeye göre iyi bir durumdayım ama bu ülkeye çocuk mu getirilir. Mutsuz yaşayacağına hiç var olmasın daha iyi bence. Hadi yurtdışına gittim diyelim; insanların gelir artışının enflasyonun çok altında olduğu bir sistem sürüyor. 30 yıl sonra ne durumda olacak insanlık bilmiyoruz.

Kirlilik, su krizi, küresel ısınma, nüfus patlaması bunlar yaşanabilir alanları yok ediyor ve yakın gelecekte yüz milyonlarca mülteci olacak. Sistem değişmediği sürece çocuk yapmayı düşünmüyorum. Şu an ilişki durumumuz karışık olan son sevgilim de çocuk yapmaya karşıydı ama evlat edinmeye açıktı, eğer gerçekten kişisel olarak istediğim noktaya gelirsem o opsiyonu düşünebilirim.

Yine de gelecek hayallerimde çocuk yok. Kedi ve tavşan ağırlıklı planlar yapıyorum.
0
aguen
(19.06.21)
Valla ben istiyorum ya da istemiyorum şeklinde net bir şey diyemiyorum. Hayat bu insan değişiyor her şey değişiyor. Ancak çocuk yapma büyütme süreci oldukça meşakkatli. Öte yandan bir canlıya ahlaki ve insani şekil vermek çok zor, ağır ve önemli bir sorumluluk. Böyle bakınca ne gerek var diye düşünüyorum. Ama birgün anne olursam iyi bir anne olacağıma inanıyorum. Evlat edinme konusunda da olumlu düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(19.06.21)
Çok doğru düşünüyorsunuz. Çocuk sahibi olmak isteyenlerin en büyük argümanı "çocuk evin neşesi" klişesi. Çok büyük bir istismar bu, çocuğu eğlence aracı olarak görüyorlar. Diğerleri de sanki 200 IQ'lari varmış gibi genlerimi aktarmak istiyorum diyor. Bu kişiler bu konuyu düşünenler yine de. Diğerleri ise ne toplumu ne de kendi hayatini sorgulamayan kişiler. Koyun gibi oku, çalış, çocuk yap, tüket, emekli ol, öl mantığında kişiler.
0
howfaristhesky
(19.06.21)
Hayattaki kendi verebileceğim kararlar içerisinde ilk kırmızı çizgim heralde. Çocuk istemiyorum. 30 e.
0
the real brad pitt
(19.06.21)
Antinatalizm deniyo bu olaya, çocuk yapmanın doğru bir şey olmadığını savunan bi akım.

Ben şahsen çok olumlu bakıyorum çocuk olayına, hedef 5 çocuk. Henüz hiç yok gerçi, belki ilk 2'den sonra fikrim değişir, bilmiyorum :)

Sorumluluk almak hayatta en sevdiğim şey, öbür türlü sıkılıyorum. O dandik Twitter postlarından gibi olacak ama bi sürü ülke gezdim, her şeyi yedim içtim falan, baydı bi noktadan sonra. Yani kötü değil ama kesmiyor diyeyim. 50 yaşıma gelip 3. kedimle baş başa oturuyor olmak düşlediğim gelecek değil.

Niye 1-2 değil de 5? Çok çocuklu geniş ailelerde çocuğun daha geniş bir özgürlük alanına sahip olduğunu düşünüyorum. Önemli bir şey bu.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
Bir çocuk istiyorum, iki çocuk belki. Esim iki cocukmus ve iki cocuk konusunda mantıklı yorumları var.

Yalniz çocuğu yapmadan aşağıdakiler olacak;
-arabanin kredisi bitecek (39 ay)
-benim kalacagim ülke ya da sehir daha netlesecek (bir üst müdürüm 4 seneye falan emekli.amaclari beni onun pozisyonuna atamak ama büyük firmada olunca bir anda kendimi İsviçre, İrlanda'da falan bulabilirim).
-bu ikinci kisim olursa artik bir eve girisecegiz.

Bunlar olunca cocuk yapabiliriz diyoruz. Normal sartlarda herşey düzgün giderse çocuk 18 yasina geldiginde isteyecegi eğitim icin bi 20-30 bin euro para olabilir ama iki cocuk olursa biraz zorlu.

Neyse; genel düşüncelerimiz para durumumuzun iyi olmasi ve benim kariyerimin biraz daha belli olmasi. Öyle acayip çocuk yapalim olayimiz yok. Daha yasimiz var, bir 4-5 seneye bakariz.

3 cocuk bana göre de fazla :)
0
logisticsmanager
(19.06.21)
Çocukken bile diğer çocukları sevmeyen bir çocuktum. "Biyolojik saatin alarm verecek, sen de çocuk isteyeceksin" dediler yıllarca, kırkıma geliyorum ama hâlâ istemiyorum. Dünyanın sorunları, ülkenin ekonomisi falan gibi "mantıklı" gerekçelerim yok. Basitçe, çoğalma güdüsüne sahip değilim.

Evlat edinmek gibi bir niyetim de yok. Kedilerimden biri üç gün önce ameliyat oldu, ilaçları, iğneleri, kuma giremediği için parkeye işemesi derken ameliyattan bir gün sonra "Yok ben zaten çocuk falan bakamazmışım, bu ne ya, bıktım, yoruldum, yeter" diye homurdanıyordum evde, o bile fazla geldi. Çocuk isteyen arkadaşlarım, yakınlarım çocuk sahibi olduğunda onlar için mutlu oluyorum ama bir yandan da çok çekecekler ya yazık diye üzülüyorum içten içe.

Çok çocuk yapma motivasyonu çok karmaşık. Üremek ve soyunu devam ettirmek çok ilkel/temel bir insan güdüsü, bir kısmımız mantığı devreye sokup çocuk yapmazken ya da bir çocuk yapıp bütün sermayesini/enerjisini ona yöneltirken bir kısmımız da "bol bol çocuk yapayım da en az biri soyumu devam ettirsin" seviyesinde davranıyor (bunu bilinçli yapması gerekmiyor, güdü işte). (Mültecilerin kamplarda bile çocuk yapmaya devam etmesi, pandeminin ortasında insanların bile isteye çocuk yapması da buna dahil bence.)

Ya da inancı gereği doğum kontrolünden uzak duranlar var, eğitimi-parası-imkânı olmadığı için doğum kontrolüne erişemeyenler var. Çok fazla ve karmaşık sebep var bunun arkasında.
0
kobuzchu kiz
(19.06.21)
çok üstün zeaklı olursun ya da ne biliğim dünya için çok önemli şeyler başarırsın belki genlerin bir sonraki nesle aktarılması için yaparsın da arkadaş dünyayı tüketmekten başka bir şey yapmayanlar neden illa kendi egoist ihtiyaçlarını karşılamak için ürer. Neyse ki uzun vadede insanlar ya çocuk yapmayı seçmeyecek ya da imkanları buna el vermeyecek ya da bunun kombinasyonu olacak.
0
bartholomew87
(19.06.21)
Temeli sağlam bir aşk evliliği yapmak, sevgi, saygının olduğu huzurlu bir yuva kurmak çocuk yapma eyleminden çok daha zorlu geliyor bana. Şiddetli geçimsizlikten herkesin apar topar boşandığı, birbirine tahammülünün zayıfladığı bir dönemdeyiz. Belki kendi anne babamda sağlıklı evlilik göremediğim için inancım bu kadar zayıf olabilir. Sıcak bir yuvada, eğitimli, ekonomik olarak rahat ve ruh sağlığı yerinde anne baba ile büyüyen çocuklar özgüvenleri, hayata karşı pozitif bakış açıklarıyla kendilerini belli ediyorlar zaten hemen. Çocuk doğduğunda bir kil kütlesi gibi aslında, çevre ona bir heykeltıraş gibi şekil veriyor sunduğu iyi ve kötü yaşantılarla. Gerçekten doğru eşi bulduğuma inanırsam ki olasılık biraz düşük geliyor bana, ekonomik açıdan da sıkıntı yaşamadığım sürece 1 tane çocuk yapmak isterdim. Herkes anne baba olmak zorunda değil, olmamalı da zaten. Hele evliliğini kurtarmak için eve neşe gelsin diye çocuk hiç yapmamalı. Asgari düzeyde fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları bile karşılayamıyor çoğu ebeveyn, bencil ebeveynler bu gibi ebeveynler bana göre.
0
Josephine.
(19.06.21)
çocukları çok seven, çocuk hassasiyeti fazla olan biri değilim ama çocuk sahibi olmak istemenin bununla bir ilgisi pek yok gibi.
elbette çocuk isterim.
hatta duruma göre 2-3 tane de istenebilir ama şartlar çok önemli.
maddi ve manevi olarak kısıtlı imkanları bölüştüreceksem gerek yok.
onu ilkini yaptıktan sonra düşünmek lazım.

benim asıl kriterim gerçekten benden çocuk yapmak isteyen birinden, gerçekten çocuk dünyaya getirmek isteyeceğim biriyle bunu yapmak.
önemli olan bu.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
biz yaptık büyütüyoruz maşallah sağlıklı sıhhatli büyüyor yapmak isteyen yapar istemeyen yapmaz zaten ama kısır döngü bu bilinçli insanlar az çocuk yapıp yada yapmayıp bilinçsizler üredikçe toplum git gide daha kötü yozlaşıyor
0
basond
(19.06.21)
Biraz dar bir perspektiften bakıyorsun. Mesela kendine çocugun tum masrafları devlet tarafından karşılansa çocuk dogurup doğurmayacağını sorabilirsin. En son danimarka tatilde hamilelik oranı daha yuksek oldugu icin tatile teşvik paketleri başlatmıştı. Ya da Almanya 25 yaşına kadar çocuğa gelir sağlıyor. Vallahi ben doğurmak istiyorum. Ama finlandiya'ya taşınacağım galiba doğurmak için. 3 yaşına kadar evde bakacağım çocuğuma deyince maaş ödüyor ebeveyne. Jeff evde ilgilenir, Aylık 200 euro da bu bakıcı maaşın dışında çocuk için veriyorlar. Bir de bütün bebek bakım malzemleri koli ile geliyor yaş ilerledikçe. Her çocuk başına para artıyor çocuk sayısı arttıkça. Bukadar maliyet dedin diye yazdım bunları (*-*)/ Ülkeye göre gideri bırak üzerine para alıyorsun.
0
velvetmorning
(19.06.21)
@velvetmorning, yahu Danimarka, Finlandiya gibi 5, 6 milyonluk ülkelerde 50 yaşındaki insanlar da çocuk yapar. Almanya zaten yaş ortalaması yüksek bir ülke. Tarihten silinmemek için mecbur teşvik etmesi gerekiyor. Ben bunları referans kabul etmiyorum maalesef. Bu tip ülkelerde doğmak zaten hayata 3 0 önde başlamak demek. Ben Türkiye'yi ve yakın coğrafyayı dikkate aldığımda dar bir perspektife sahip olduğumu düşünmüyorum. Bu arada erkeğim. Bunu doğum konusu için belirttim. Ama para da verseler yine 2'den fazla çocuk istemem.
0
🌸dissendium
(19.06.21)
Maddi durumlari cok iyi olanlar genelde cocuk yapiyor. Gozlemim bu yonde.
0
medusa
(19.06.21)
benden 16 yaş küçük kardeşimin yalnız bir çocukluk geçirmesinden dolayı diyorum ki: eğer çocuk sahibi olunacaksa en az 2 tane olmalı ve yakın yaşlarda olmalılar. tek çocuk her şeyden önce çocuk için sıkıntı. kardeşim mesela pandemi vardı okula gidemediler, dışarı çıkamadılar, çıksalar oyun oynayamadılar. kardeşi olsa bu kadar yalnız ve oyunsuz kalır mıydı? hayır. ebeveylerle buyuklerle bir yere kadar oluyor o ve gerisi olmuyor, olmaz. bu konuda aşırı netim. tek çocuğa karşıyım. eğer bir gün anne olursam o yola en az 2 çocuk için çıkmışımdır. ama çok büyük ihtimalle olmayacağım, çünkü 1) doğurmaktan ve hamilelikten ölesiye korkuyorum 2) klişe ya da her neyse bu dünyaya çocuk getirip üzülmesine, yorulmasına, haksızlığa uğramasına, çaresiz kalmasına vb hiçbir şekilde yaşayacağı olumsuz şeylere sebep olmak istemiyorum. ben her türlü yanında olurum ama illa ki büyüyecek ve hür bir birey olacak, bu ülkede veya bu ülkeden kaçıp herhangi bir yerde ne kadar hür olabilirse tabii. e bir de baba olacak kalibrede erkek tanımamam da etkili tabii. ama buna gelene dek zaten oluru yok.
0
levybroo
(19.06.21)
Ben çocuk istemiyorum, ama hormonlarım zaman zaman baskı yapıyor. :) Çocukları severim aslında. Fakat bakımını üstlenmek istemediğim için evlat edinmeyi de düşünmem.
0
auroraaurora
(19.06.21)
2 tarafın da ana baba sağ ise ve yakında oturuyorlarsa yapılabilir
2 taraf da çalışabilir bu durumda
ama anne 3 yaşa kadar izin alma imkanı olursa daha sağlıklı olur
0
bir soru sorcam
(19.06.21)
cocuk sahibi olmak istemiyorum. kimsenin dusunmedigi, umursamadigi kadar cok sorumluluk gerektiriyor.

ulkenin hali belli. dunyanin hali belli. dogaya verdigimiz zarar, siyasi sorunlar... bunlar zaten hayati mahveden seyler. boyle bir hayata bir cocuk getirirsem karsilasacagi sorunlarin ustesinden nasil gelirim bilmiyorum.

hem ben bu cocuga yeterli ilgiyi veremem, cok yogun bir is hayatim var. cocuklari da oyle cok sevmiyorum. basa cikamam.

zengin degilim, her istedigini yapamam. kaliteli bir hayat yasamasi icin gereken ihtiyaclarini asgari olcude bile karsilamam cok zor. saldim cayira mevlam kayira bir sekilde cocuk buyutmeyi dogru bulmuyorum.

saglikli, mutlu, ozguvenli, merhametli, egitimli, enerjik, ogrenen, eglenen, akilli, bilgili, saygili bir cocuk yetistirmek icin yapmak gereken cok sey var. bu cok seyi ben yapamam. zamanimi cocuga ayiramam. yeterli de olamam zaten.

evim, arabam, birikmis param yok. ben bu cocugun gelecegini nasil garantileyecegim? bana bir sey olursa bu cocuga ne olacak?

en basitinden saglikli beslenmesini saglayamam. kendim bile saglikli beslenmiyorum. yemek yapmayi sevmiyorum.

bu cocugun okulu var, lisesi var, universitesi var, erasmusu var, masteri var. var oglu var.

ben bu egitim sureci boyunca ona hicbir sekilde destek olamam. ha benim gibi tasarimci olacaksa olurum ama matematik, fizik, kimya, biyoloji... bunlardan anlamiyorum. destek olamam. ogretmen tutmak gerekir, para ayiramam.

bir suru hastalik var. hastalandiginda en iyi tedaviyi almasini saglayamam. para para para. oldu da kotu bir durum yasadi diyelim. bir uzvunu kaybetti veya yasitlarina gore daha sakin yasamasini gerektitecek bir kalp hastaligi cikti diyelim. ben ona bu durumda ihtiyaci oldugu psikolojik destegi saglayamam. benim zaten psikolojim bozuk.

evet bak benim psikolojim bozuk. nereden yaptim bu cocugu keske yapmasaydim derim. cocuga yazik ettim kendimden nefret ediyorum derim. berbat gunler geciririm. bu hallerimle cocugu korkuturum. onun da psikolojisi bozulur.

benden anne manne olmaz. yok yok istemem.
0
batlegolas
(20.06.21)
(4)

cv verdikten sonra kaç gün içinde dönüş

rofwts
yapılıyor bunun bir standardı var mı?
yapılıyor bunun bir standardı var mı?
0
rofwts
(19.06.21)
Standardı yok. Hiç geri dönüş de olmayabilir 6 ay sonra da olabilir 1 gün sonra da olabilir. Tamamen keyfi.
0
himmet dayi
(19.06.21)
Bir standardı yok. İdeali aslında aynı hafta dönmek ama herkes öyle yapmıyor maalesef.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
aksam cv yollayip, ertesi sabah arandigim da oldu, 7-8 ay sonra su pozisyona basvurmussunuz diye arayan da oldu. Ne cikarsa bahtina
0
neverletyougodown
(19.06.21)
Bence olay bütünüyle ilandaki pozisyona uygunluğunuzla ilgili. Ben 3 gün içinde işe başladım.

Çok uyumluysa iki hafta içinde kesin dönüş alırsınız. Ben ilanlara başvururken arayacak firmaları tahmin edebiliyorum, öz geçmişime de bakmışlarsa ilk kayıtlı olmayan numaranın söz konusu şirketin olduğunu bilerek açıyorum.

İş aramak çok zor süreç. Umarım en yakın zamanda ararsınız.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(19.06.21)
(8)

aynı okulda farklı bölümden ders almak

war of the world
makine mühendisliği okurken bilgisayar mühendisliği bölümünden 6 tane ders almak istiyorum. amacım mezuniyetimden önce yüksek lisansa kabul şartı olan bilimsel hazırlık derslerini vermek. böyle bir şey mümkün mü? dersler bölüm müfredatımda yok. nasıl alabilirim bu 6 dersi?
makine mühendisliği okurken bilgisayar mühendisliği bölümünden 6 tane ders almak istiyorum. amacım mezuniyetimden önce yüksek lisansa kabul şartı olan bilimsel hazırlık derslerini vermek. böyle bir şey mümkün mü? dersler bölüm müfredatımda yok. nasıl alabilirim bu 6 dersi?
0
war of the world
(18.06.21)
okula göre değişir ama muhtemelen ön koşulu vs yoksa alabilirsin. hatta bazıları seçmeli bile sayılabilir. seçmeli sayılmayanları da müfredata ek alabilirsin. en azından bizim okulda böyleydi, istediğin dersi alabiliyordun additional olarak. ön koşul sağladığın sürece.
0
jelly bear
(18.06.21)
ön koşul sorunum yok. ama sonuç itibariyle kafama göre ders almış oluyorum. dersleri üzerime almam için bölüm başkanını ikna etmem mi gerekiyor? nasıl bir yol izlemeliyim?
0
🌸war of the world
(18.06.21)
Bizim okulda ( İTÜ) ortalama şartı aranıyordu, belirli bir ortalama üzerinde isen alabiliyordun, buna ek olarak da dersin hocasıyla konuşup seni kabul etmesi için onay alman gerekiyordu
0
purplee
(18.06.21)
"dersleri üzerime almam için bölüm başkanını ikna etmem mi gerekiyor?"

cogunlukla evet.

ben ilk dersi veren hocaya mail atardim. o dersi sana acarim olur derse tamam. yoksa bolum baskanina gitmen veya dilekce falan yazman gerekebilir. tabii senin danismaninin da ok olmasi lazim. genelde "not included" statusunde alinir boyle dersler, eger senin bolumunun secmelileri arasinda degilse.
0
hot potato
(18.06.21)
okulunuzdaki çift anadal ve yandal programını araştırın.
0
halanne
(18.06.21)
Dersin hocasıyla konuş.

İlla sadece müfredattaki dersleri alacaksın diye bir şey yok, okulun öğrencisisin sonuçta. Ama kontenjan problemi var, hocalar fazladan sınav/ödev okuyacak, bir sürü iş.

Makul bir hocanın istekli bir öğrenciyi geri çevireceğini zannetmiyorum. Normalde "gel dersi takip et, kayıt yaptırmana gerek yok" falan da diyebilir, ama senin durumunda o geçerli değil, o yüzden özellikle yüksek lisansı belirtmeyi unutma. Hatta hocalarla konuştuktan sonra bölüm başkanıyla da konuş ki 1-2 dersi alıp sonrası problem olmasın.

Ben bilgisayar mühendisliği okudum, matematik ve felsefe bölümünden 3-4 ders aldım ekstradan (seçmeliler hariç yani). 155 krediyle mezun olunan bölümden 180 civarı krediyle mezun oldum :D Ama "biz mühendise ders vermiyoruz" diyen sosyal bilimler hocasına da denk geldim, yapacak bir şey yok.
0
plutongezegendegilmi
(18.06.21)
serbest secmeliniz yok mu? bizim okulda serbest seçmeli olarak alabiliyorlar. 4-5 tane oluyor 4 yil içinde.
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(18.06.21)
@cosmic+1
Acikcasi biraz cetrefilli is gibi. Hani bir iki tane olsa neyse de 6 tane ders de az buz degil. Neredeyse bir senelik ders yuku. Bunu direkt bolum baskanligina, alacagin dersin hocalarina hatta ogrenci islerine vs sorman gerekir. Biri alabilirsin dese bile sen yine de digerlerine de sorup kendini garantiye al, atiyorum bir donemde gider 2-3 ders alir deli gibi calisip gecersin ancak sonra 'su su sebep yuzunden kabul edilmedi' olayi olur emegin bosa gider yazik olur.
0
j r r tolkien hayrani
(18.06.21)
(6)

Hepsiburada - Kargo Ücreti Hesaplamada Bir Yığın Hata

pantepember
Kargo ücreti hesaplamada bir yığın sorun (bug) var. En azından dünden beri durum böyle.Nasıl oluyor da böyle büyük bir firma böyle kritik bir hatayı fark edip hemen çözemiyor?Hata 1- Aynı ürünler farklı sırayla eklendiğinde farklı kargo ücreti talep ediliyor. (imaj 1 ve 2)Hata 2- Sepetten ödeme aşam
Kargo ücreti hesaplamada bir yığın sorun (bug) var. En azından dünden beri durum böyle.

Nasıl oluyor da böyle büyük bir firma böyle kritik bir hatayı fark edip hemen çözemiyor?

Hata 1- Aynı ürünler farklı sırayla eklendiğinde farklı kargo ücreti talep ediliyor. (imaj 1 ve 2)

Hata 2- Sepetten ödeme aşamasına geçince toplam fiyat biraz artıyor:
prnt.sc
prnt.sc

Hata 3- 50 TL üzeri alışverişte kargo ücretsiz deniyor, ama ücret talep ediliyor: www.hepsiburada.com
Ürünlere tek tek bakılınca da ücretsiz kargo uygulanacağı iddia ediliyor: prnt.sc

Hata 4- "En az 2.16 TL'lik ürün ekle, kargo ücretsiz olsun" diyor, ekliyorsun, ücretsiz olmuyor.
prnt.sc

Bu hataları Amazon'da görmeyeceğime bahse girebilirim.

Not: "Ne var DA bunda?" yorumu da gelmiş hemen. Kafalar aynı demek ki.
0
pantepember
(18.06.21)
ne var da bunda? olabilir
0
messina123
(18.06.21)
"Büyük" firmaların çoğu ölücü çünkü hocam. Hepsiburada geçen hafta aradı beni, mevcutta aldığımın yarısından az ücret teklif ettiler.

Yazılımda "kalite ortalaması", kas gücünden önemli bir faktör, ama sektörde yeterince oturmuş, anlaşılmış bir şey değil bu.

10 tane çok iyi developer, 100 tane ortalama developer'dan daha iyi/çok iş yapabiliyor uzun vadede. Ama bu durum o elemanları daha zor "replace" edilebilir yapıyor. Türk iş ahlakı da karşılıklı güvene değil, "kendini garantiye almaya" dayalı olduğu için bunu tercih etmiyorlar.

Durum bu olunca da sürekli hata/sorun çıkıyor. Bunu tespit edip çözerler, bişey olmaz, yarın başka bir şey çıkar. Piyasadan silinirler mi, piyasa koşulları nedir vs. hiç bilmiyorum. Ama bu "kültür" yüzünden hem çalışanları, hem de müşterileri için eziyete dönüyor süreç.
0
plutongezegendegilmi
(18.06.21)
bug degil feature.
Fark ettiysen hep senin alehine gelismis konu.

Buna bug denmez isine gelirse bizde fiyat bu denir.
E ticaret sirketleri esas kari kargodan ediyor, sana 10 yaziyor ama kargo firmasina 10 vermiyorlar.
0
divit
(18.06.21)
Bu hatalardan fazlasını amazonda göreceğinize bahse girerim :D
Amazonda şimdiye kadar lehime kullanabileceğim 3-4 bug buldum. Bir tanesi amazon.de'de bedava kargo yapıyordu TR'ye bedava kargo bittikten sonra.
Güncel bir tanesi hesaplanan vergiyi düşürüyor mesela. He tr'de bulduğum bi bug yok şu anda.

Bu tip şeyleri fazlasıyla normal görüyorum, hele ki bu kadar büyük organizasyonlarda. Ben tek ürün için amazonun shipping hesaplama metodunu çözmeye çalışmıştım ve bakılınca işin içine o kadar farklı şeyler giriyor ki bunların hepsinin bir arada doğru çalışması baya zor veya çalıştırmak için yapılacak çalışma hatanın yarattığı maliyetten daha büyükse önemsiz oluyor.

Mesela sizin hata 1'inize bakarsak, benim aklıma ne geldi;
HB 1 siparişte sabit bir kargo ücreti alıyordur ama sabit ücret ürüne göre veya kategoriye göre değişiyordur, örnek veriyorum kitap için 1 lira artı kitabın ağırlığına göre kargo ücretidir, köpek maması alırsınız, 5 lira artı mamanın ağırlığının kargo ücretidir. Önce kitabı eklerseniz X lira çıkarken önce mamayı eklerseniz X+4 lira çıkıyor olabilir.

Hata-2 Normaldir, asıl hesaplama yerine veritabanında yaklaşık olarak tutulan değerler kullanılıyordur, ödemeye geçtiğinde hesaplama yapıyordur sistem.

Hata-3'e bir şey diyemedim sebebi vardır yoktur diyemem.
0
atom karincanin torunu
(18.06.21)
umurlarinda degil cunku cok belli. bu cok basit bir hata ya da kotu niyetle yapilmis artik bilmiyorum ama cok basit bir kurali siteye uygulamamis olmak ya aptallik ya da kotu niyet gerektirir.
0
bay b
(18.06.21)
Büyük firmalar çok büyük ekiplerle ve yazılımcılarla çalışıyorlar malum, bir sürü süreçleri var. Geliştirmeler esnasında evet kontrol edilse bile yanlışlıklar çıkabiliyor. Bu tarz hatalar eğer gerçekten dediğiniz gibi varsa, gideriliyor. Kimse çakallık yapalım demez zannetmiyorum. Kullanıcı veya ekip hatası olabilir, düzeltilir. Birsürü ek özellik geliştiriliyor büyük sitelerde. Bir özellik başka bir şeyi sonradan patlatabiliyor. Bazen erken bazen geç fark ediliyor ama müdahale ediliyor.

Amazon, trendyol, n11 hepsinde olur böyle şeyler.

Facebook ve instagramda bile oluyor tonla bug. Bırakın hepsiburadayı... yani
0
ananiyimioguz
(18.06.21)
(4)

Dördüncü dalga gelir mi?

deveyidiken
https://twitter.com/KoronaReport/status/1405533931823263748Uğur Şahin, "Dikkatli olunmazsa dördüncü dalga yakın" demiş. O kadar aşılamaya rağmen bu ihtimal mide bulandırı gelmiyor mu artık size de?Gerçekten kabak tadı verdi bu süreç ve hep böyle gidecekmiş gibi hissediyorum.
twitter.com

Uğur Şahin, "Dikkatli olunmazsa dördüncü dalga yakın" demiş.

O kadar aşılamaya rağmen bu ihtimal mide bulandırı gelmiyor mu artık size de?

Gerçekten kabak tadı verdi bu süreç ve hep böyle gidecekmiş gibi hissediyorum.
0
deveyidiken
(17.06.21)
Aşıyı ben satıyor olsam ben de 5. ve 6. dalgadan da bahsetmeye başlardım şimdiden. Çok ilginç bir durum yok yani.
0
plutongezegendegilmi
(17.06.21)
Grip gibi sıradanlaşana kadar bunu çekeceğiz maalesef
0
apocalipy
(17.06.21)
İngiltere'de vakalar artmış mesela (tekrar günde 11k falan) ama ölüm günlük 10-15 kişi. Böyle dalga gelecekse gelsin. Aşılanma sonrası millet kapsa bile bişey olmuyor yani, şu an durum onu gösteriyor.

Ki İngiltere bayağı açıldı sanırım, birkaç arkadaşım orada pub'dan foto atmıştı millet dip dibe biraları götürüyor.
0
nhk ni youkosu
(17.06.21)
İngiltere’de birçok yer açıldı ama “tamamen eskiye dönmeyi” 21 Haziran’dan Temmuz ayının ikinci haftasına attılar.

Grip gibi olacaksa kabulüm.
0
🌸deveyidiken
(17.06.21)
(1)

Nextjs - url parametreleri hk.

tchuck
selamlar, ya nextjs ile yeni yeni ilişki kuruyorum da, rahatsız olduğum bir mevzu var:router.push ile url değiştiriyorum, ancak url ye parametre eklediğimde, ?, & vb. işaretleri patlatıyor bu da url nin çirkin gözükmesine sebep oluyor.bunu nasıl engellyebiliriz?import { useRouter } from 'next/router
selamlar, ya nextjs ile yeni yeni ilişki kuruyorum da, rahatsız olduğum bir mevzu var:

router.push ile url değiştiriyorum, ancak url ye parametre eklediğimde, ?, & vb. işaretleri patlatıyor bu da url nin çirkin gözükmesine sebep oluyor.

bunu nasıl engellyebiliriz?


import { useRouter } from 'next/router'
const router = useRouter()
const query = { group: groups, concept: concepts, q: querySearch }
const url = { pathname: router.pathname, query }
const urlAs = { pathname: router.asPath, query }

router.push(url, urlAs, { shallow: false });


şu kodları kullanarak yapıyorum.

normalde beklentim:

xxx.com?group=1,2,4&concept=3,4,5&q=aşk

bana döndüğü sonuç:
xxx.com%3Fgroup=&concept=&q=%3
0
tchuck
(17.06.21)
Router'ın içinde query objesi var, onu kullanman lazım.

Router.push({
pathname: '/about',
query: { name: 'Someone', age: 23 }
})

gibi.

Bu "/about?name=Someone&age=23" url'ini oluşturacak.
0
plutongezegendegilmi
(17.06.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.