Giriş
(5)

Beşiktaş- Sabiha Gökçen , Sabahın Körü

behind the big gate
Merhaba!, Sabah 7:45 uçağı için Beşiktaştan Sabiha Gökçen Havalimanına ulaşım konfor/maliyet optimum olacak şekilde nedir?
Merhaba!, Sabah 7:45 uçağı için Beşiktaştan Sabiha Gökçen Havalimanına ulaşım konfor/maliyet optimum olacak şekilde nedir?
0
behind the big gate
(12.09.18)
taksime gidip havaşa(ya da havataş mıydı) binmek
0
pamuk helvalar cebe
(12.09.18)
Vapurla karşıya geçip kadıköyden de havataşa binebilirsiniz
0
meyve parcacikli kadin
(12.09.18)
sabah 4'te taksimden başlıyor araçlar, o saatte binebilirsiniz.

E9 var levent'ten binebilirsiniz 24 saat süreyle var o araç ama oraya kadar gitmek mantıklı olmayabilir.
0
hosein
(12.09.18)
E-9 bostancı'dan kalkıyor?
0
tabudeviren
(12.09.18)
vapurla kadıköy, ordan e-11 ya da havabüs.
0
zgrydn
(12.09.18)
(7)

Kaslı ama estetik değil, neden?

kuşekağıt34
Şu arkadaşa baktığınız zaman parçalı, simetrik, kaslı bir fiziği var ama yine de estetik gelmiyor göze. Sanırım hacimsiz olduğundan...Bu arkadaş neyi yanlış yapıyor?https://youtu.be/aMmQ7CBtN0w
Şu arkadaşa baktığınız zaman parçalı, simetrik, kaslı bir fiziği var ama yine de estetik gelmiyor göze. Sanırım hacimsiz olduğundan...

Bu arkadaş neyi yanlış yapıyor?

youtu.be
0
kuşekağıt34
(19.07.18)
yağ oranının düşüklüğünden kaynaklı yüzde 3-4 duruyor bunu 7-8 yapsa gayet herkesin estetik kabul ettiği bir konuma gelebilir.
0
aat bh
(19.07.18)
yağ oranı çok düşük, hoşunuza gitmeyen kısım o sanırım.
0
veritaslibertas
(19.07.18)
Natural demiş ama çok natural gelmedi bana, tabii bilemem.
Evet yağ oranı çok düşük ve damarları biraz rahatsız etti beni.
Bir de alt kısmı hiç göstermemiş, vücudu bir bütün olarak değerlendirmek lazım.
0
peggy
(19.07.18)
şöyle ki kas işi abartılınca göze hoş gelmiyor, daha doğrusu bana hoş gelmiyor. daha insani ve düzgün bir vücut daha estetik durabilir.
0
pamuk helvalar cebe
(19.07.18)
tas gibi cocuk maasallah!

ama kas olayini biraz abartmis sanki.
0
tomcruise
(19.07.18)
ne yapıyosa onu yapmaya devam etsin, azıcık da yağlı kıvrımlı olsun taş gibi herif bence gideri var :D
0
jason bourne seksapeli
(19.07.18)
size estetik gelmeyen genetik.

body building yapan herkes brad pitt - fight club kıvamına ya da fiziğini çok beğendiğiniz adamlar haline gelemezler.

bu adamda hoşunuza gitmeyen bence

1- omuzları geniş değil ve artı "trapezius" kasları da çok gelişmiş: omuz iyice dar görünür.

2- kol kasları vücuduna oranla epey büyük. göğüs hacmi de genetik olarak dar.

haa bana sorarsan adamın vücudu mükemmel. ama dediğim gibi ölçü hep genetik olarak omuzları-göğsü geniş adamlar oluyor. bu yüzden size süper gelmiyor.
0
makbur
(19.07.18)
(6)

reebok ayakkabıları rahat mıdır?

archery
new balance ile kıyaslayınca? (nb ile çok rahat ediyorum)
new balance ile kıyaslayınca? (nb ile çok rahat ediyorum)
0
archery
(28.06.18)
ortopedik tabanlı reebok benim bugüne kadar en rahat ettiğim ayakkabıdır. new balance ile o kadar mutlu değilim mesela.
0
kablelvuku
(28.06.18)
rahattır.
0
seyduna6687
(28.06.18)
şimdiye kadar en rahat ettiğim ayakkabıların ilk 2si reebok.
0
nonik
(28.06.18)
şu an ayağımda reebok var baya iyi, nb bence en rahatsız ayakkabı markası (evet modeli ne olursa olsun).
0
pamuk helvalar cebe
(28.06.18)
rahattır. reebok ayakkabılarım da hiçbir sorun yaşamadım.
0
tragedystreets
(28.06.18)
memory tech tabanlı ayakkabıları var. görsel olarak çok iyi sayılmazlar ama rahatlık konusunda baya iyi. 200 lira altına alabileceğin en rahat ayakkabıdır sanırım.
0
nrmnm
(28.06.18)
(17)

diş fırçalama

caletti
diş fırçaladıktan sonra ağzınızı çalkalayıp, suyla yıkıyor musunuz? yoksa tükürüp yolunuza devam mı ediyorsunuz? filmlerdr millet yıkamıyor daha çok ama ben yıkıyordum...
diş fırçaladıktan sonra ağzınızı çalkalayıp, suyla yıkıyor musunuz? yoksa tükürüp yolunuza devam mı ediyorsunuz? filmlerdr millet yıkamıyor daha çok ama ben yıkıyordum...
0
caletti
(11.04.18)
Yıkarım genelde rahat edemiyorum öyle
0
gozu acik sevisen yahudi
(11.04.18)
Ben de yıkıyorum ama aslında doğru olan yıkamamak, macunun oluşturduğu film dişler üzerinde bir süre kalınca daha etkili oluyor.
0
Haldamir
(11.04.18)
diş macunu yenmek için değil ki, neden yiyeyim?
0
diffarentiationation
(11.04.18)
Yıkarım, aksini düşünmek bile garip geldi.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(11.04.18)
ama shameless'da fiona hiç yıkamıyor. tükürüp yoluna devam ediyor. peki buna ne diyceksiniz?
0
🌸caletti
(11.04.18)
diş fırçalamak, dişte bulunan artıkları çıkartmak demek. o artıkların tekrar ağzın içine yerleşmemesi adına ağız güzel bir biçimde birkaç kez çalkalanmalı ve daha sonra tükürülmelidir.
0
tabirimekruh
(11.04.18)
Yıkanır. Shameless dizisi bildiğim kadarıyla pek hijyene önem veren karakterlere sahip değil.
0
d max
(11.04.18)
cok yikardim simdi cok az yikiyorum. ideali yikamamak, onu ogrenince dayanabilecegim kadar az yikamaya karar verdim.
0
robokot
(11.04.18)
Yıkıyorum.
0
ms brownstone
(11.04.18)
yıkıyorum ama sonra listerine ile çalkalıyorum.
yalnız şu kısım kafamı kurcalıyor; bu macunlar diş beyazlatma vs. gibi olayları yapacağını söylüyor ya, biz o macunu yıkayınca dişte kalmıyor, kalıyorsa da az kalıyor. 2 dakikalık fırçalamada mı ne fayda sağlayacaksa sağlıyor?
bana sanki macunlu bırakılmalı gibi geliyor bu yüzden, bırakılsın ki artık mineyi mi kuvvetlendirecek, beyazlatacak mı ne yapacaksa yapabilsin.
0
Bruce
(11.04.18)
Filmlerdeki herseye inanma, adamlar ayakkabiyla giriyor eve die biz de girmiyoruz:)
0
hlt1985
(11.04.18)
yıkanması gerekiyor. ancak gargara yapıldıktan sonra yıkanmaması lazım.
0
mikahakkinen
(11.04.18)
diş macunu da sonuçta bir deterjan kategorisinde temizleyici. kimyagerler daha doğru bilgi vereceklerdir. o yüzden ağızda kalmasını sağlıklı bulmuyorum. her daim çalkalarım.
0
naksidil
(11.04.18)
dis macunu deterjan kategorisinde bir temizleyici degil. agizda tutulmasi saglikli ve dogru olandir. kesin bilgi yayalim.
0
robokot
(11.04.18)
Yıkamıyorum, tükürüp devam ediyorum.
0
battal gemalmaz
(11.04.18)
ya buna bir diş hekimi cevap verebilir mi? yani hayır yıkamayacaksınız deseler bile ben bir iki çalkalarım yoksa midem bulanır:) ama en azından sorunun doğru cevabı çıksın ortaya.
0
pamuk helvalar cebe
(11.04.18)
evet çünkü diş macunum mavi her yerim mavi kalır çalkalamazsam.
0
playing star again
(11.04.18)
(6)

Yüksek lisans yaparken erasmus yapılıyor mu?

asuturias
Sb...
Sb...
0
asuturias
(10.04.18)
evet ama çoğunlukla sadece staj hareketliliği için.
0
coderlovescoder
(10.04.18)
son derece normal, çatır çatır yapılıyor. ders değil de tez döneminde gidersen daha da kıyak.
0
sutsuz kahve
(10.04.18)
ben yaptım.
0
omonia
(10.04.18)
Tez doneminde gitmek tehlikeli. Bunun disinda, evet yapiliyor.
0
buf-e kür
(10.04.18)
tez döneminde yapılıyor. örneğin marmara üniversitesinde bu yalnızca 1 dönem hibe vermek koşulu ile sınırlandırılmış.
0
a darkness coming
(11.04.18)
evet ama yüksek lisans okuldan çok danışmanına göre yönlenir, onun fikri de önemli.
0
pamuk helvalar cebe
(11.04.18)
(7)

Günübirlik Sivas

pinkman1
Yarın Sivas'ta olacağım. Neler yapayım nerede yemek yiyeyim? Madımak'ın son durumu nedir ziyaret şansımız var mı? Teşekkürler.
Yarın Sivas'ta olacağım. Neler yapayım nerede yemek yiyeyim? Madımak'ın son durumu nedir ziyaret şansımız var mı? Teşekkürler.
0
pinkman1
(10.04.18)
aklıma istemsiz olarak bu geldi

www.youtube.com
0
booty hunter
(10.04.18)
madımak tadilat görüp eski haline dönmüştü son zamanlarda da kültür ve bilim müzesi mi yaptılar ne, kültür ne alakaysa:) ziyaret edecek pek bişi yok yani. ama yemek ye, en güzel döneri, en güzel köfteyi, etli etmeği yiyebileceğin şehirlerden biridir. bide fırınların önünden geçersen bir katmer al onun tadına bak. mis kebap hala duruyorsa orda yiyebilirsin, lezzetçi vardı o da güzel, aşçıbaşı'nın da tatlıları iyiydi.
0
pamuk helvalar cebe
(10.04.18)
Katmer ve çörek <3
Buruciye medresesi
0
megalomaniac
(10.04.18)
sabah kelleci bulup kelle yiyebilirsin. Mis kebap'da sivas köfte deneyebilirsiniz. Hamamları meşhurdur hamam sefası yapabilirsiniz.
0
1917
(10.04.18)
Aksam ustu kalin giyin. Gunduz sicaksa da aldanma, aksam mevsim degisiyor:)
0
stavro
(10.04.18)
@1917 Mis kebap kapanmış sanırım.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(10.04.18)
Memleketimin köftesi, döneri müthiş. Madımak oteline gelince, evet kültür ve bilim müzesi oldu. Arkadaşın dediği gibi, sabahları ve akşamları çok soğuk oluyor :(
0
noeldayın
(10.04.18)
(30)

günlük kahve tüketiminiz

dedim dedim de kime dedim
ne kadar?benim ;sabah 3 espresso + az sütöğle double espressoakşam 3-4 bardak filtre kahvegenelde böyle.edit : ne içiyormuşum arkadaş!
ne kadar?
benim ;
sabah 3 espresso + az süt
öğle double espresso
akşam 3-4 bardak filtre kahve

genelde böyle.

edit : ne içiyormuşum arkadaş!
0
dedim dedim de kime dedim
(02.04.18)
Haftada 2-3 bardak black coffee.
0
crown
(02.04.18)
0
0
dissendium
(02.04.18)
2 günde 1 bardak kadar
amerikano
0
basond
(02.04.18)
Spor günleri enerji verici olarak 1 bardak filtre kahve
0
Take it away honey
(02.04.18)
sabah 1 bardak granül kahve.
öğlenden sonra 1 bardak filtre kahve
0
MtKrt
(02.04.18)
Sabah spor öncesi türk kahvesi, spor sonrası latte. Öğle arası + 3 gibi birer latte daha. Akşam türk kahvesi
0
elon
(02.04.18)
haftada 3-4 bardak. gün aşırı diyebiliriz. çoğunlukla amerikano.
0
theseachange
(02.04.18)
sabah: bir bardak sade filtre kahve
ogleden sonra: bir fincan sade turk kahvesi
0
fakyoras
(02.04.18)
0. 140journos'un bir videosunda kafecilik yapan bir eleman "3-5 sene önce nescafe 3'ü 1 arada içen millet ne ara espresso, kapicino frappucino içer hale geldi, bilmiyorum" minvalinde bir şeyler söylemişti, bu kahve furyasını aynen öyle izliyorum.
0
austra
(02.04.18)
o kadar kafein ile nabzınızın sürekli 130 - 160 bandında falan olması lazım.

düzenli bir kahve içme alışkanlığım olmasa da haftada 5 - 15 bardak arasındadır şahsım adına.
0
zero times infinity
(02.04.18)
Türk kahvesi ve Espresso macchiato, günde 2 kez.
0
perfectum
(02.04.18)
1 ya da 2 bardak. Elimde olsa daha çok içerim fakat bir rahatsızlığımın semptomlarını tetiklediği için daha fazlasını içemiyorum.
0
voyager 1
(02.04.18)
0
0
i m cool with that
(02.04.18)
bazen hiç içmeyip kendi kendime detoks yapıyorum.
bazen (genelde sabah 10 gibi) 1 amerikano içiyorum,
bazen de sabahki kahvenin üzerine filtre ya da işte biri hayrına yaparsa türk kahvesi içiyorum.
0
yaraticinick
(02.04.18)
0
Çay içiyorum.
0
japon askeri
(02.04.18)
Günde 2-3 litre iken 5-6 bardağa kadar indirdim. Faydasını gördüm.
0
idonthaveatvset
(02.04.18)
1 filtre 1 türk kahvesi olmak üzere her gün ikisi kesin.
Ekstra plan program varsa gittiğim yerlerde de kahve içmeyi tercih ederim, o günlerde artabiliyor.
Günde dörtten fazla içmemeye çalışıyorum.
0
mutekebbir
(02.04.18)
1-2 bardak. Pratik olduğu için genelde nescafe. Onu da azaltsam fena olmaz.
0
skooma
(02.04.18)
hakikaten ne içiyormuşsun arkadaş sana hiç anormal gelmedi mi. ben 2 tane soda içince fazla gelir lan diyen adamım neyse :)

2 turkish coffee - 1 black

sabah - öğle - akşam olmak üzere
0
Aşk Adamı
(02.04.18)
gündüz 1 türk kahvesi
akşam 1 filtre kahve veya türk kahvesi
0
kafa koparan manyak
(02.04.18)
730 günde 1
0
kleider
(02.04.18)
Maksimum 1 sütlü filtre kahve, her gün de içmiyorum.
0
pike
(02.04.18)
günde ortalama 5.
0
yetkili birine benzeyen abi
(02.04.18)
bak senin bir sorunun var "tik" atmıyorsun cevaplara uzun zamandır. çözelim şu işi artık
0
Aşk Adamı
(02.04.18)
yarım litre kadar filtre kahve.
denk gelirse 1-2 kupa da çay.
0
d e j i n
(03.04.18)
1 litre sade filtre fix
0
docrivers
(03.04.18)
Günde en az 3 fincan türk kahvesi, sabahları en az 4 bardak nescafe, ara ara filtre. Kaslarım çoğu zaman kasılmıyor değil :(
0
noeldayın
(03.04.18)
sıfır
0
azeriturku
(03.04.18)
bazı sabahlar sütlü bir kayfe (bunu haftada 1-2'ye falan düşürdüm) ama gün içinde sabit 2 filtre kahve, bazı akşama da bir filtre kayfe.
0
pamuk helvalar cebe
(03.04.18)
Çok içiyormuşsunuz, sağlığınıza zararlı bu kadarı.

Günde 1 filtre, bazen +1 filtre bazen flat white bazen cappucino. Sınav haftası,dışarı çıkma sıklığıma göre değişiyor. Haftasonları sabah türk kahvesi akşamüstü filtre.
0
haykorsamdunyaya
(03.04.18)
(21)

Yalnız mısınız?

fragile lady
Yalnızlık tanımınız nedir ve bu tanıma göre siz yalnız mısınız? Yalnızsanız yalnızlıkla aranız nasıl; halinizden mennun musunuz?
Yalnızlık tanımınız nedir ve bu tanıma göre siz yalnız mısınız? Yalnızsanız yalnızlıkla aranız nasıl; halinizden mennun musunuz?
0
fragile lady
(30.03.18)
yalnızlık psikolojik bir şey kesinlikle ve olağan.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(30.03.18)
günaydın / nasılsın / iyi geceler

bu 3'ünden hiçbirini kullanmadan kapattığım günlerim oldu (diyecek kimse olmadığından), o dönemimi yalnız addediyorum. artık böyle değilim. memnun olunacak bir şey değildi, benim gibi bir sosyopath için bile. yalnızlığın "cool" sanıldığı tek dönem; ayrılık sonrası acı yaşanan veya yeni biri bulunamayan zamanlar. yaş ilerleyince kıçıyla gülüyor bu sanrılara insan oğlu. yalnızlık iyi filan değildir.
0
507
(30.03.18)
Kolumda bandaj var sabah revirde kremi sürüp sarıyorlar, akşam ben kremi sürüyorum ama tek elimle saramıyorum. Yalnızlığın kafa attığı anlarımdan biri böyle mesela.
0
denef
(30.03.18)
yalnız değilim, kendim var...
previews.123rf.com
0
Bruce
(30.03.18)
ben değilim. kendimle öyle güzel anlaşıyorumki geçen iddiaya girdik saçlarını kazıtıcam ibnenin :)
0
fasko
(30.03.18)
Belki gercekten yalniz degilimdir ama bu siralar yalniz hissediyorum ya. Fazla gururlu oldugum ve insanlarin gozunde hep iyi bir imaj cizmek istedigimden belki de. Su an hissettigim turden yalnizlik, sevdigim turden bir yalnizlik hali degil, tehlikeli bir yalnizlik hali. Genel olarak da yalnizligi sevmiyorum, asla da barisamayacagim sanirim. Hayat paylastikca guzel bence.
0
yuzır
(30.03.18)
Yalnızım. Şikayetçi değilim.
goo.gl
0
Amaranta ursula
(30.03.18)
Benim için problem olabilecek 2 çeşidi var. 1.si anlaşılmamak, hayat görüşü paylaşamamak, bir şeylere karşı kimseyle aynı kavrayışa sahip olamamak. 2.si de kimsenin zihninin bir diğerininkine dokunamayacak olması.

Edit: Bu arada anlaşılmamaktan kastım biraz o ergen tınısı olan hal olsa da aslında algıladığın gerçekliğin dünyanın tamamen farklı olması. Yani işte ben böyle biriyim o şöyle biri değil de tamamen farklı şeyler deneyimlemek. Genelde çoğu konuda benzer hisler, deneyimler, tecrübeler yaşadığımızı hissederiz ama hiç öyle değil aslında.
0
Adramelekhh
(30.03.18)
Yalnizlik tanimim anlasilmamak ya da farkli olmaktan ziyade, "Olsem, kimsenin haberi olmaz. En az birkac gun beni bulmazlar" ya da "Su anda acil bir durum olsa ve hastaneye gitmem gerekse, arayacak kimsem yok" seklinde. Pesinden "Cagirayim da, bulusalim, goruselim " diyecek birinin olmamasi geliyor. "Ben derdimi anlatayim" ya da "Beni anlamiyorlar", vb bunlardan sonra ama o da yalnizlik tabii.

Gecen sene cografya degistirdikten sonra sifirdan baslamak zorunda kaldim. Istanbul'da arkadasim da vardi, anlasiliyordum, mutluydum ama 30'undan sonra sifirdan baslamak zor oldu biraz. Bir sene kadar cok yalniz hissettim kendimi. Sevgilim var ya da Istanbul'dan, vb arkadaslarim sik sik arayip soruyorlar, ben de onlari arar sorarim ama buradan yakin oldugum kimse olmadi. Arkadaslarim var ve gorusuyoruz ama herkes cok yogun. Cok sik toplanamiyoruz ya da gorusemiyoruz. Her seyimi anlatacagim, "kanka mode on" biri olmadi, geyik pesindeyiz surekli. Hala her seyimi eski arkadaslarima anlatiyorum.

Ozetle hayatta yalniz degilim ama henuz sosyal cevreyi duzene koyamadim. Aliskin oldugum bir durum olmadigindan, bu da ara ara bana yalnizlik hissi veriyor. Arkadaslarim olmasini, arkadaslarla vakit gecirmeyi, konusmayi cok severim. Biraz kizgin kumlardan serin sulara oldu sosyal hayatim, o da carpti ilk anda. Yeni yeni oturtuyorum.
0
aychovsky
(30.03.18)
Yalnızlık insanın kendine yakışanı giymesidir jsjsjk

Yalnızlık enteresan bir şey, tanım yapmaya kalktığımda @aychovski'nin tanımına benzer şeyler aklıma geliyor ancak o durumda olmamama rağmen yalnız hissediyorum.

Geçen duyuru açmıştım, tüm dostlarım bir anda başka yerlere dağıldı. Kendimle çokça vakit geçirmeyi sevsem de yanında inanılmaz rahat hissettiğim insanların yok olması ile birlikte içime yalnızlık hissi çöktü. Sanki artık hayattan daha az zevk alacakmışım gibi geliyor.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(30.03.18)
Daha yeni bi makale okudum, yalnizlik uzun vadede saglik sorunlarina daha cok yol aciyormus.
0
baldur2
(30.03.18)
En son arada bir “Nbr kenks!? xd” diye mesaj atacak motivational bir telefon uygulaması arıyordum, var sen düşün halimi ahshf.
Benim problemim daha ziyade arkadaşsızlık. Hoş, sevgilim de yok ama arkadaşımın olmaması daha çok koyuyor. Neyse ki ailemle aram iyi. O konuda bari yüzüm gülüyor.
0
i m cool with that
(30.03.18)
insanlar ayrılık sonrası oluşan depresif döneme, işsiz kalınan , ailenin kaybedildiği ve bilimum sıkıntılı süreçlerde düştükleri dönemleri yalnızlık olarak kategorize ediyyor, bazıları ise doğduğu günden beri zaten herkesten farklıdır, normal insanların yılın kısa bir sürecinde yaşadıkları o buhran dolu süreci zaten hergün yaşar onlar için hiçbirşey ifade etmez yalnızlık, zaten onlar yalnızlık kelimesinin vücut bulmuş halidir, ben kendimi böyle tanımlarım, yağmurda sırılsıklam olmuş leş gibi kokan acıyarak bakılan dokunmaya tahammül edemeyeceğiniz sokak köpeği benim
0
docrivers
(30.03.18)
Yalnızım ve mutsuzum özellikle akşamları işten eve gidince. Mutsuz olmamın sebebi sadece yalnız olmam.
0
mythralioz
(30.03.18)
Yalnızım. Hayatında sevdiği insan olan insanları çok şanslı buluyorum sanki imkansızı başarmışlar gibi. Evlenmek için evlenenlerden bahsetmiyorum.
0
pastörizesüt
(30.03.18)
çevremdeki insan fazlalığı açısından hiç yalnız sayılmam ama kimseyle konuşmayı tercih etmediğim için yalnızım diyebiliyorum. bazı dönemler bu yalnızlıktan sıkılıp dışarıdan çıkmadığım olur, onun dışında konuşmam pek. delirmeyeyim diye merhaba merhaba.
0
nice tnetennba
(30.03.18)
no; etraf insan kaynıyor, normal bir insanın yalnız olması pek mümkün değil.
0
pamuk helvalar cebe
(30.03.18)
Sanırım değilim ya. acayip bir mahalle kültürüyle yetiştim. herkes birbirini seviyor sayıyor. 3-4 tane adam var, özellikle 2 tanesine Bursa'ya gidek mi iskender yeriz, Salda gölü mü ne varmış gidek mi çadır kurarız, gebze'ye gidelim mi elmalığı budayalım yaz geliyor dediğimde hepsi ertesi gün kapının önünde oluyor.

burası aracılığıyla hepsine selam olsun. Mehmet 1, ilaykan 2, The Witcher 3
0
eazy
(30.03.18)
Yalnızım ama alıştım gibi; yani o kritik eşiği geçtim. Bundan sonra alıştığım düzenimi bozar mıyım bilmem.
0
skooma
(30.03.18)
tek başıma yaşıyorum, iş bitip de eve gittikten sonra neredeyse hiçbir zaman hiçkimseyle görüşemiyorum. Ama bir introvert olduğumdan, bu zamanı şarj zamanı olarak değerlendiriyorum. Akşamları, haftasonunu vs tek başıma geçirmek yalnızlık gibi gelmiyor. Yalnız başıma yemek yemek, sinemaya gitmek gibi şeyleri aşağılayıcı, küçümsenecek bir şey olarak görmüyorum. Zira derdimi anlatacağım, yardım isteyeceğim, "ya kalk gelsene" diyebileceğim insanlar var hayatımda, ailem, yakın arkadaşlarım falan.

Ama sevgilim yok içerikli bir yalnızlığı yeni yeni yaşamaya başlıyorum sanırım. Haftasonu 8-9 günlük bir tatilden döndüm ve döndüğüm gibi derin bir mutsuzluğa girdim. Jetlag mi yaşıyorum yoksa depresyonda mıyım onu anlamaya çalışıyorum şu anda. Zihinsel olarak uzun süre önce hayatımın bundan sonrasını "single" olarak geçireceğim gerçeğini kabul ettim zira yeni insanlarla tanıştığım, tanıştıklarımı da çekici/ilginç vs bulduğum bir hayatım yok. Ve bu fikre gayet normal da bakıyordum. Ama işte son dört beş gündür, aychovsky'nin dediği "ölsem kaç gün sonra bulurlar" hissini romantik düzlemde yaşıyorum. Ama bu durumu değiştirecek hiçbir şey de yapmayacağımdan, yani gidip de bir çöpçatanlık uygulamasına falan sarmayacağımdan, şikayet etmek manasız herhalde. Jetlag ile birlikte duygusal çalkalanmalar da gider diye umuyorum zira biraz makaleler okudum, belirtiler aynı oluyormuş. Gereksiz iç dökmemi dinlediniz.
0
sopiro
(30.03.18)
Yalnız: Biriyle duygusal birliktelik içinde olmayan.
Tek başına: Arkadaşları olmayan.

şeklinde ayırıyorum.

Tek başınalık konusunda sıkıntım yok, boş zamanlarımda sosyalleşebiliyorum. Çalışırken de sosyalleşebiliyorum. Yeni kimselerle tanışmak kolay. Sürekli görüştüğüm 15 yıllık yakın bir arkadaşım var, daha seyrek görüştüğüm 8-10 yıllık arkadaşlarım da var. Hatta geçen yıl bir 10-15 kişiyi de hayatımdan kendim çıkardım. Her yer insan...

Yalnızlık konusunda da elimden geleni yapıyorum. Kimiyle imkanlarımız el vermiyor, uzak şehirlerdeyiz. Kimiyle kafalar uymuyor. Hiçbir zaman sırf biriyle birlikte olmak için birlikte olmayı düşünmediğimden bu durum normal.

Memnun muyum? Bunun bir önemi yok diye düşünüyorum. Mevcut şartlar ve belirsizlikleri aşınca, bu arada biri de beni ikna ederse, daha stabil bir hayata geçebilirim diye umuyorum. O zamana kadar çevreyi genişletiyorum.

Kadınların hiç romantik olmaması zaman zaman canımı sıkıyor, ama ona da yapacak bir şey yok. Doğaları gereği erkekleri et parçası gibi görüyorlar. Son uzun ilişkim 3 yıl sürmüştü. Ayrılmamızın üzerinden bir yıldan biraz daha fazla geçti. Ayrılınca daha iyi hissetmeye başladım, çünkü beni de aşağı çekmeye başlamıştı. O psikolojiyle koşup yeni birini bulmak da istemedim.

Özet: Hayatı nasıl gelirse öyle yaşıyorum. Geleceğe dönük büyük kaygılarım yok. Üzerimdeki yükleri atıyorum. Böylece hayat her seferinde daha iyiye gidiyor.
0
idexo
(01.04.18)
(15)

Doçent olma yolunda ilerliyorum diyen biri;

for day to break
Henüz üni 2'de. Bu dönem de alttan 2 ders bıraktı, geçen seneden de 2 dersi var. Belki bu dönem 3'e çıkar ama bizim bu doçent olma yolunda ilerliyorum diyor 2 insan gördü mü. Hayali olması güzel ama niye bu kadar ünvan sahibi olmak istiyor ve neden herkesin yanında bunu vurguluyor. Yapma hoş olmuyor
Henüz üni 2'de. Bu dönem de alttan 2 ders bıraktı, geçen seneden de 2 dersi var. Belki bu dönem 3'e çıkar ama bizim bu doçent olma yolunda ilerliyorum diyor 2 insan gördü mü. Hayali olması güzel ama niye bu kadar ünvan sahibi olmak istiyor ve neden herkesin yanında bunu vurguluyor. Yapma hoş olmuyor dediğimiz zaman da kıskanç oluyoruz.
0
for day to break
(29.03.18)
yani doçentlik için çok yol var önünde şimdiden bu triplere girmesi saçma ve boş.

Hedefinin olması güzel ama bu muhabbeti yapması anlamsız.
0
basond
(29.03.18)
Sallayın gitsin hocam, o adamdan zarar gelmez, he he diyip geçin. Asıl "akademik kariyeri hiç düşünmüyorum" diyen ve bunu sorulmadığı halde tekrarlayan adamdan korkmak lazım.
0
gonion
(29.03.18)
Salak olduğundan.
0
devilred
(29.03.18)
doçent olmak nasıl bir hedef ya adfdghhf akademik kariyer istiyorum desin, prof olmak istiyorum desin. neden doçentlik?

öyle midir bilemem ama boş beleş bir adam canlandı gözümde.
0
nrmnm
(29.03.18)
of komikmiş, neden doçent acaba prof olmayı mı istemiyormuş:) siz de şey deyin, alttan alma dışında ilerleme olarak ne yapıyorsun. ya da boşver yaa yazık hayal kursun çocuk:)
0
pamuk helvalar cebe
(29.03.18)
Hedefi buysa neden vurgulamasın ki? Motive oluyordur. YTÜ makine mühendisliğini 6 yılda bitirmiş bir hocam şu anda akışkanlar mekaniğinde doktora yapıyor. Hayırlısı deyip geçmek lazım.
0
dissendium
(29.03.18)
Aslında boş beleş değil, tam tersi boş zamanlarında part time çalışıp okul harçlığını çıkarıyor. Salaklığın içine neler girer bilmiyorum ama farkındaliğı düşük. Onun ne olacağının karşındakileri o kadar da ilgilendirmediğini pek farkedemiyor.
0
🌸for day to break
(29.03.18)
mezun olma yolunda ilerlese daha mantıklı olur. bırakın kendi halinde takılsın...
0
babilbaligi
(29.03.18)
çok çok ileri tarihli bir hedef. hoca olmak öyle kolay değil artık. daha küçük hedefler koysa yüksek lisans yapma yolunda ilerliyorum diye kendi için daha iyi aslında ama kime ne belki de azmetti olacak.
0
playing star again
(29.03.18)
Doçent olmak artık kolaylaştı. Dosya üzerinden, mülakatsız, sınavsız, temiz. YDS'den 65 alamayanlar bile uyduruk bir dil sınavıyla doçent oluyor. O niye olamasın? Profesörlük kadro meselesi, dinozorların ölmesi lazım. Doçentlik akademik yeterliliğine bakar.
0
Lim5
(29.03.18)
Ya biz bunların hepsini diyoruz ama zatının hayallerine ket vuran lüzumsuz insanlar oluyoruz. Aman ya bosvermesek ne yarar
Tırt kişisel gelişim kitapları okumaktan beyni sulanıyor. Aslında bu kişisel gelişimcilere kızmak lazım.
0
🌸for day to break
(29.03.18)
Bence haklı. Genelde bu tipler akademisyen oluyor günümüzde maalesef. Başarı/liyakat odaklı bir sistemimiz yok bahsettiğiniz olay tr'de geçiyorsa.
0
adivar
(29.03.18)
'Tırt kişisel gelişim kitapları okumaktan beyni sulanıyor. Aslında bu kişisel gelişimcilere kızmak lazım.'

Secret okumuş olabilir mi?
0
idexo
(29.03.18)
Mümin sekman mı sekban mı onu okuyordu ve her şey sende başlar diye orada okuduklarını nutuk atar gibi anlatıyordu.
0
🌸for day to break
(30.03.18)
Doçent olma hedefi ancak doktora tamamlanınca konulabilecek bir hedeftir. Çünkü doktora öncesi yaptığın neredeyse hiç bir akademik faaliyet doçentlik başvurusu için işe yaramaz.
0
piotr
(30.03.18)
(6)

Kremleri çantada taşımak

fragile lady
Sürekli kullandığınız ve gün içerisinde yanınızda taşımak zorunda olduğunuz kremlerden kutuları büyük olanları nasıl taşıyorsunuz?Bu tür büyük boyuttaki krem ya da şampuan gibi şeylerin ufak bir kısmını taşımak için kullanılan küçük plastik şişelerden alıp memnun olan var mı? Tavsiye edeceğiniz bir
Sürekli kullandığınız ve gün içerisinde yanınızda taşımak zorunda olduğunuz kremlerden kutuları büyük olanları nasıl taşıyorsunuz?

Bu tür büyük boyuttaki krem ya da şampuan gibi şeylerin ufak bir kısmını taşımak için kullanılan küçük plastik şişelerden alıp memnun olan var mı? Tavsiye edeceğiniz bir marka var mıdır?
0
fragile lady
(29.03.18)
Benim de düzenli kullandığım krem şeklinde saç bakım ürünüm var. Şişesi büyük tabi. Watsons ve Gratislerde seyajat için satılan kilitli ve pompalı ufak şişelerden aldım. Çantama atıyorum gayet pratik oluyor
0
helena
(29.03.18)
1.bp.blogspot.com

Ben de şunlardan seyahetler için almıştım, şampuan ve duş jeli için falan. Gayet kullanışlı da kapakları iyi olması lazım, sanırım resimdeki mavi olan gibi bi tanesinin kapağı açılmıştı da dökülmüştü biraz. Böyle bir plastik poşetin içinde olursa iyi olur.
0
senolll
(29.03.18)
yanımda yalnızca el kremi taşıyorum. o da watsonslarda falan satılan seyahat boyları. alırken 8-10 tane falan alıyorum. onun dışındaki kremlerimi her gün yanımda taşımıyorum. taşınmaz da zaten.
0
naksidil
(29.03.18)
her gün kullandığım kremler ne olabilir ki? seyahate gitmiyorsam yanımda en fazla el kremi ile, dudak nemlendiricisi olur onlar da ufak zaten, ama şişe arıyorsan seyahat için gratis şişelerini kullanıyorum ben onlardan alabilirsin, kilitli de hem çantana lönk diye dökülmez.
0
pamuk helvalar cebe
(29.03.18)
küçük bir miktar yetiyorsa kremde lens kabı da alternatif oluyor. her iki göze de kremi doldurup öyle çantaya atmışlığım var. dökülmüyor da. portföy tadında mini çanta takmak zorunda kaldığımda yapmıştım :D
0
kulakligin calismayan teki
(29.03.18)
Gratiste watsonsda mini boylar var onlardan alıp atıyorum çantama bitince paketlerine kendi kullandıklarımdan doldurabiliyorum.
0
hernezıkkımsa
(29.03.18)
(19)

çevrenin evlilik baskısı :@

pushing up the daisies
merhaba duyuru ahalisi27 yaşında bir kadınım.2-3 yıl önce sevgilimin bulunduğu şehre geldim ve sonra ayrıldık 6 ay önce ailem istemedi zor bir süreç oldu. 6-7 ay oldu nerdeyse. son zamanlarda çalıştığım yerde ve ailem tarafından evlenmiyor musun,ne zaman evleniyorsun,yok mu biri sorularına maruz kal
merhaba duyuru ahalisi
27 yaşında bir kadınım.2-3 yıl önce sevgilimin bulunduğu şehre geldim ve sonra ayrıldık 6 ay önce ailem istemedi zor bir süreç oldu. 6-7 ay oldu nerdeyse. son zamanlarda çalıştığım yerde ve ailem tarafından evlenmiyor musun,ne zaman evleniyorsun,yok mu biri sorularına maruz kalmaktan o kadar sıkıldım ki. annemle artık her telefon konuşmamız ee yok mu birisi üzerine oluyor, zaten eski sevgilimden dolayı kızgınlar iletişimimiz artık hep bu yönde. akrabalarla iletişimim yok ama sürekli annemi arıyorlar kızlar ne zaman evlenecek diye. işyerinde benden yaşça büyük abi ablalar bak zaman geçiyor, aa evlilik yok mu muhabbeti yapıyor. daraldım artık, şakaya vuruyorum evde kaldım hehe filan diye. çok takmıyorum aslında ama geçen biri duygusal bişey arıyorum diyince o yaşları geçmişsin dedi bozuldum. başka birisi güzel de kızsın niye ki dedi ve bunu yarım saat sorguladı,inanmadı sanki birşey gizliyorum gibi. tersleyemem çalışma ortamı gereği gece gündüz beraberiz, saygım var vs.vs.

evlenmeyi düşünmüyor değilim fakat çok çevrem yok,çalışma saatlerim uzun harıl harıl da koca aramıyorum açıkçası,ama bazen öyle sıkılıyorum ve etkileniyorum ki eve gelince acaba hep yalnız mı kalırım düşüncesiyle depresifleşiyorum. nasıl başa çıkayım,napayım ilan mı vereyim -_-
siz de yaşıyor musunuz bunları?
0
pushing up the daisies
(28.03.18)
Aklına yattığı zaman aklına yatan kişi ile evlen. Çevre baskısını da görmezden gel.

*33 ünde evlenen erkek bir bireyim. Evlen baskısının ardından daha çocuk yok mu baskısı geliyor. Bitmediler anlayacağın.

Allah kolaylık versin.
0
oligomer
(28.03.18)
yazdiklarinin bir kismi aynen beni tarif ediyor.

degil evlenmek, yeni biriyle tanismaya bile mecalim yok. eger evleneceksem bu birinin gokten zembille inmesiyle olacak. evlenmek icin kimseyi aramiyorum, boyle "evleneyim evleneyim" diye yapilan sartlanmis aramalarin insana hata yaptiracagini dusunuyorum.

karsima evlenebilecegim biri cikarsa evlenirim, cikmazsa evlenilecek biri aramam.
0
tabudeviren
(28.03.18)
bu hikaye bana çok tuhaf geldi, benim çevremde olmuyor böyle şeyler hiç. 26-27 yaşlarında bir arkadaş grubuyuz mesela biz. bir tane evlenen ve iki tane evlenmeye hazırlanan çift var arkadaşımız, onun dışında yaklaşık bi 10-15 kişinin yakın gelecekte evlenmesine imkan yok. Hani yani masayla sandalyeyle evlenmeyeceksek, yok.

kimsenin de eşinden dostundan, ailesinden "yok mu birileri ha şşş KIPS" gibi bir şey duyduğunu sanmıyorum. ne yaşı geçmesi ya, ben de evlenicem daha. gerçi yani mevcut yaşam tarzımla devam edersem elektrik direklerine ilan asmam gerekebilir evlenicek birini bulmak için ama olsun. genciz biz daha, sıkma canını.
0
cay koy geliyorum
(28.03.18)
Eleştir hepsini acımazsızca. Evli olanlar en son ne zaman sinemaya gitmişler? Direkt tarih sor. Ne zaman kesintisiz bir şekilde 10 saat uyuyabilmişler? Şehir dışına ya da yurt dışına en son ne zaman çıkmışlar? Kendilerine en son ne zaman vakit ayırmışlar? Böyle şeylere büyük ihtimalle olumsuz yanıtlar verecekler. Evlilik düşüncesiyle savaşmanın en kolay yolu evliliğin onlar için b*k gibi bir şey olduğunu vurgulamaktır. Böyle pasif kaldıkça daha çok üstüne gelirler. Sen onların üstüne çık. Kariyer yapacağım falan de. Ben daha yaşamıyorum ama yaşarsam da baskılar karşısında zayıf düşmem. :)
0
dissendium
(28.03.18)
@ cay koy geliyorum
o kadar bu konunun muhabbeti dönüyor ki anlatamam. kedili bekar kız diye alay konusu oluyorum şaka yollu diyorlar ama diyorlar neticede. belki sakin yapılıyım mesafeli ve ters birisi değilim diye yüz buluyor olabilirler bana kalırsa.
0
🌸pushing up the daisies
(28.03.18)
Standartlarım çok yüksek kimseyi beğenmiyorum de geç. Sanki herkes ilk karşılaştığı eli ekmek tutan, eli yüzü düzgün adamla evlenmek zorunda. Olacaksa tam istediğim gibi olsun, istediğim gibi olmayacaksa hiç olmasın de. Köyde mi yaşıyoruz? Evlenmekten başka yapacak işimiz mi kalmadı? 1960’lı yıllarda falan mıyız? Niye bu zorunluluk hissi?

Çok sıkarlarsa “Size inadıma evlenmeyeceğim. Siz evlenmişsiniz de nolmuş, sırf evlenmek için evlenmişsiniz, şimdi de hayatınızdan nefret ediyorsunuz, mutlu bekarların da başını yakmak istiyorsunuz :p” dersin. Ben öyle diyorum. Lafın domuzu şakayla söylenir. Onlar sana karşı ne kadar acımasız oluyorsa sen onlara 5 katı acımasız ol.
0
i m cool with that
(28.03.18)
çok takmıyorum deseniz de bilincinizin bir yerleri takmış, türk kızları zaten 27-28'den sonra "yoksa evde mi kalıyorum" adlı korkuya neden olan gene sahipler, bundan dolayı 28-32 aralığında ilk denk geldikleri kişiyi çok sorgulamadan evleniyorlar, sonuç bolca sorunlu evlilikler,

ben evli değilim ama çevremdeki örneklerden gözlemlerim bunlar, baskılara ciddiye almayın hatta yokmuş gibi davranın, bu tiplere karşı en iyi savunma bu, iyi bir yalnızlık kötü bir beraberlikten her daim daha iyidir.
0
gezegen olan pluton
(28.03.18)
oligomer'in dediği şeye ek olarak çocuk yaptıktan sonra da "ee kardeş yok mu" baskısı geliyor diyorlar. tek çocuk yapmaya da izin vermiyor toplum akdksjdksjd.
0
pinkpeony
(28.03.18)
27 insanın kendini yeni yeni tanımaya başladığı bir yaş ve hiç de geç değil. aksine 30+ yaşlarda yapılan evlilikler çok daha sağlam temeller üzerine kuruluyor ve daha huzurlu oluyor.
0
orpheus
(29.03.18)
@dissendium +1

Milletin ortalama b.k gibi bir hayatı var diye senin de aynı olmanı istiyor insanlar.
Sktiret. Boşanmak evlenmekten daha zor. Eğer bir ömür biriyle evli kalmayı düşünüyorsan içine sinen biri olsun.
0
chitosan
(29.03.18)
Selam,

Benzer şeyi ben de yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum. Evlilik planlarının kıyısındayken ayrılık geldi çattı, hayatımın altının üstüne geldiği bir zaman dilimindeydim ve daha yeni yeni bir düzen kuruyorum şu anda. Bu süreçte aile tarafından (özellikle anne) inanılmaz bir baskı görüyorum. Hemen adaylar bulunuyor, akrabalar kolektif bir biçimde aralarında haberleşiyor, kendilerince tavsiyeler veriliyor, konu komşuya haber salınıyor (sonradan öğreniyorum bunları)

Kesinlikle inanılmaz yıpratıcı, sinir bozucu bir durum. Gelen baskılar doğrultusunda verdiğim cevaplar da bir süre sonra mekanikleşmeye başladı. Daha sonrasında da daha absürd cevaplar vermek, lafı ağzına tıkamak ya da olmayacak talepler doğrultarak bu baskıyı püskürtmeye başladım. İnanın kısmen de olsa işe yarıyor. Ne zaman evleneceksin sorusuna cevaben örneğin ;

-önümüzdeki 350 yıl içinde düşünmüyorum
-mülksüzüm, sigortalı bir işe girmeden aşık olunmuyor.
-başlık parasını yatırın bi değerlendireyim (bitcoin olarak lütfen)

Gibi saçma sapan cevaplarla savuşturuyorum bu aralar. Eve gelince o his oluyorilla ki çünkü senelerin verdiği bir alışkanlık var. Fekat içe dönmek, kendine yatırım yapmak daha makul ve anlamlı gelmeye başladı artık. Bir kaç hobi, gönüllü işler, uzun yürüyüşler, yazmak, ses kayıtları almak, manen katma değer sağlayabilecek şeylere yöneliyorum.

Çevreden gelen yorumları takmayın demeyeceğim çünkü insan dışardan gelen tepkilere her ne kadar aldırış etmese de içeride bişiler kemirip duruyor. Kendinizi hazır hissetmiyorsanız, aramak gibi bir düşünceniz yoksa dışarıdan gelen yorumlar sadece zevzekliktir. Kimse evlenince sizin elektrik faturanızı ödemeyecek, derdinizi hafifletmeyecek. O konuşan insanlar evli olsanız da bekar olsanız da sizin hayatınızda olacak herhangi bir durumun tasarrufunda olmayacaklar. Ve ne yazık ki zevzekçe konuşmaya devam edecekler.

Çok büyük sabırlar diliyorum. Sağlam kalın :)
0
allegrezi
(29.03.18)
30 yaşında bekarım. çevremdekilerin söylediği "iyi valla hayatını yaşa"

annem evlilik lafını arada bi şakasına bile açınca söylediğim: "çevremde herkes boşanıyor, istersen evlenip boşanırım, dertsiz başıma dert mi lazım?"

Özetle.. püskürt hocam gelen soruları.. neden bu kadar takıyorsun ki?
0
lcha
(29.03.18)
evlen boşan. sonrasında acayip özgürleşirsin. aynı baskıyı yaşayan erkek bul.
0
empedokles
(29.03.18)
29/E

benzer şeyleri yaşıyoruz, asla yalnız değilsin. bunu bil yeter.

eger evleneceksem bu birinin gokten zembille inmesiyle olacak.+1
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.03.18)
çevreni değiştir genç
0
MaNOfTheYear
(29.03.18)
ben bir kararla ilgili kafa karışıklığı yaşıyorsam iç ses mi yoksa dış ses mi diye soruyorum kendime. yanıtım dış ses olursa, salla gitsin phoebe, bu senin hayatın diyorum. çevrenin bu baskısı sizin kontrolünüzde değil, sizin kontrolünüzde olan kısım bu baskılara nasıl reaksiyon gösterdiğiniz ve kendi isteklerinizi nasıl dile getirdiğiniz.

çevrenin evlilik baskısını düşünmeye harcayacağınız enerjiyi, kendinizi geliştirmeye, hayattan keyif almaya harcayın. daha mutlu bir insan oldukça kararlarınızı da daha sağlıklı alırsınız. örneğin evlenmek istiyor musunuz, evlilik hayatı size uygun mu gibi sorulara daha doğru yanıtlarınız olur.
0
Phoebe
(29.03.18)
burdan ilk mesaj atanla görüş mesela
0
gameofannen
(29.03.18)
çevre baskısını bırak, şu an kimse yok etrafımda de geçiştir ama bu konu biraz senin ne istediğinle alakalı, yook illa aşık olmam gerek diyorsan bekle olamazsan da seçiminin kurbanı olursun:) yok artık olsun bir şey mantıklı olmak lazım dersen de evlen ama her gün göreceğin, birlikte yaşayacağın, yanına yatıp uyuyacağın birini mantıkla seçmek ne derece doğru bilmiyorum. ayrıca 27 yaş geç değil.
0
pamuk helvalar cebe
(29.03.18)
ailenin istemediği sevgilinle tekrar başla ve evlen.
0
sen git ben geliyorum
(29.03.18)
(18)

Sultan-i yegah - mor ve otesi yorumu

lamira
Herkese merhaba,Sizce mor ve otesi'nin sultan-i yegah yorumu nasil olmus?https://open.spotify.com/track/2gQhCae6PMliWmNJXgk0Mg
Herkese merhaba,

Sizce mor ve otesi'nin sultan-i yegah yorumu nasil olmus?

open.spotify.com
0
lamira
(28.03.18)
bir daha dinlemem.
0
La Femme D'argent
(28.03.18)
dümdüz, standart bir şarkıya çevirmişler, şu coverı mor ve ötesi değil piyasaya yeni çıkacak ismini duyurmaya çalışan bir grup yapsa aynısı olur
0
freebird5406_2
(28.03.18)
orijinalini dinlemeden Mor ve Ötesi versiyonunu dinledim.
Çok hoşuma gitti.
0
burfak
(28.03.18)
Berbat ve ötesi olmuş. Cover edelim derken parçayı kavurmuşlar
0
1adam
(28.03.18)
Yabanci birisine dinlettim biraz once, kendisi cok begendigini soyledi ve "purple and beyond" adini da not aldi daha sonra bakmak icin. Kendisi orijinal halini dinlememistir buyuk ihtimalle. Bi' ara nur yoldas yorumunu da dinletip yorum yapmasini isteyebilirim belki.

Ben neredeyse uc saattir araliksiz dinliyorum, cok da begendim. Yorumlarda hem begenenleri hem de begenmeyenleri gorunce sizlere de sormak istedim. Neden sordugum sacma ama olsun. Soru sorudur :)
0
🌸lamira
(28.03.18)
orijinalin girişi, müziği o kadar güzelki çok da severdim ben, mor ve ötesini dinleyince ne yani bu dedim.
0
pamuk helvalar cebe
(28.03.18)
Giriş solosu fena değil, fakat hepsi o kadar. Nur Yoldaş'ın yorumuyla kalsaydı keşke. Felaket olmuş diyorum.
0
sevgikusunkanadinda
(28.03.18)
en sevdiğim şarkılardan biriydi zaten, Mor ve Ötesi versiyonunu da çok sevdim, bi kaç gündür sadece onları dinliyorum
0
euteamo
(28.03.18)
Dümdüz. Hiçbir duygu, his yok.
0
nickini degistiren yazar
(28.03.18)
klipteki dave grohl çakması gitariste bakmaktan odaklanamadım şarkıya youtube'da dinlerken. ben beğendim güzel olmuş da biraz boş mu kalmış nedir çözemedim tam. böyle azıcık arkaya klavye mlavye olur flüt olur efenime söyliyim çello olur bi şeyler daha olsaymış keşke.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.03.18)
maalesef bu parçanın varlığından çok geç haberdar oldum. ilk mor ve Ötesi'nden dinledim ve sevdim ama orijinali daha güzel tabi ki.
0
nothing in my way
(28.03.18)
çok değil ama kötü. orjinalini dinledikten sonra çok kötü oluyr.
0
mehmed resad
(28.03.18)
Bu şarkı, Nur yoldaşın sesi düşünülerek özellikle onun söylemesi için ergüder yoldaş tarafından yazılmış bir şarkı. O yüzden başkasının nur yoldaş'ın seviyesinde söylemesi son derece zor.

Ama söz konusu cover'sa, bence bu şarkını nur yoldaştan sonra en iyi söyleyen kişi özge fışkın. Dinleyin, siz karar verin;

www.youtube.com
0
sarap dumani
(28.03.18)
sarap dumani, cok tesekkurler fikriniz icin. Sarki yazimi dediginiz icin bir sey sormak istiyorum. Sarkinin sozleri attila ilhan siirinden. Bestesini erguder yoldas yapmis. Sarki yazimini erguder yoldas yapmis demissiniz ya, bestelemek demek mi sarki yazmak? Bunu birkac defa daha duydum ama soramamistim. Simdi sicak sicak sormak istedim.
0
🌸lamira
(28.03.18)
@lamira elbette söz yazmak ayrı, sözleri bestelemek ayrı şeyler. Şarkı yazmaktan kasıt, sözleri bestelemek. Genelde sözlere beste yapıldığında, bu şarkıyı o yazmış, şu yazmış diye kullanılmasından ötürü bir ağız alışkanlığı.
0
sarap dumani
(28.03.18)
Ben Nur Yoldaştan dinledim yıllar önce ilk. Mor ve Ötesini severim ama hiçbir farklılık yok, düz bir şarkı gibi okunmuş
0
KaraSakall
(28.03.18)
Orijinali evvelden dinleyen, seven biri olarak beğenmedim. Yine orijinalini dinlemeye devam.
0
damla sakızlı dondurma
(28.03.18)
Orjinali dinlemeyen biri sevebilir. Çok kötü değil ama olmamış diyebilirim.
0
sutlu nescafe
(28.03.18)
(20)

Aşk Hayatınız nasıl ?

sorunvar
Yaş 28 e geliyor ve hala ciddi ilişkim olmadı.Niye kimseyle evlenmeyi düşünmedim.Niye cidden bunla yaşlanmalıyım diye düşünmedim :( Aramızda yaşı 30 üstü olup hala bekar yada evlenmemiş olan var mı ?Neden olmadı ?
Yaş 28 e geliyor ve hala ciddi ilişkim olmadı.
Niye kimseyle evlenmeyi düşünmedim.
Niye cidden bunla yaşlanmalıyım diye düşünmedim :(

Aramızda yaşı 30 üstü olup hala bekar yada evlenmemiş olan var mı ?

Neden olmadı ?
0
sorunvar
(28.03.18)
29
Olacaktı vazgeçti başkasıyla evlendi ben de aşk konusunu rafa kaldırıp kariyerimi coşturdum. Yalnızlık arada can sıksa da kafana esince uçağa atlayıp istediğin yere gidebilmek, planlara, başka insanların düzenlerine bağlı olmamak fena değil. Bu saatten sonra evlenmeyi de düşünmüyorum. Herkes nedense bu evlenme konusunu çok fazla kafaya takmış. Keyfinize bakın. Özgürlüğün tadını çıkartın. İlla evlenmek istiyorsanız haftasonu AVM’lerin çocuk oyunu bölümüne gidip oradaki çiftleri izleyin. Hala isteğiniz varsa zaten sizin için ne desek boş.
0
catch the arrow
(28.03.18)
valla ben de artık çocuk sahibi olmak istiyorum. ama sevdiğim/sevildiğim bir ilişki hayal gibi...

neden olmadı, çok basit aslında: ismail yk bunun şarkısını da yaptı. beni beğeneni ben beğenmedim, benim beğendiğim beni beğenmedi. kabaca ve özetle bu. ama detayı daha sıkıcı. girmek istemiyorum.

ne bileyim... olmadı işte, olmuyor.

edit: @catch the arrow, çocuklu çiftleri görmek, çocukları görmek deli ediyor beni. daha da istiyorum. çocukları çok seviyorum.
0
runagain
(28.03.18)
34.
Çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum, istemiyorum.
Evlilik de olmayacak kadar zor bir olasılık.
Bundan sonra böyle demek ki, diye düşünüyorum.

Edit: Buna tik atmama sebebiniz nedir acaba? "Aramızda 30 yaş üstü ve hala bekar olan var mı" diyorsunuz. Ben de "otuz yaş üstü ve bekarım" diyorum, sebebi de çocuk sahibi olmak istememem diyorum. Ama doğru cevap değil herhalde. Ne gereksiz işler yahu.
0
sopiro
(28.03.18)
Geçen sene görüştüğüm bir kız vardı. Onun da beni sevdiğini sanmıştım. Sevmemiş, en yakın arkadaşlarımdan birine aşıkmış. Sonuçta hiç kimse kavuşamadı. Bu zamanlar evlenirim diyordum geçen sene. Şimdi kız başka birini buldu ve 1 ay sonra evlenecek. Gerçekten çok tuhaf.

İlişki konusunda hep berbattim, şimdi bana yapilanlardan sonra iyice soğudum.

Hâlbuki olsa güzel olurdu bir yuva kurmak.

Nasip diyelim.
0
efreet sultan
(28.03.18)
3-4 senedir cinsel istek duymuyorum. (2 buçuk sene falan oldu mastürbasyon dahi yapmayalı.) ki cinsel istek duysaydım bile akli yapım ve sürdürdüğüm yaşantıdan ötürü bir ilişkim olamazdı da. +ayrıca ilişkileri iyiden iyiye düşük mal olarak algılamaya başladım. ama bu elbette sebepten ziyade bir sonuç da olabilir.
0
misterturist
(28.03.18)
30 üstü sorularına cevap veremem daha 26yım da aşk hayatım nasıl sorusuna cevap olarak; 3.5 yıllık ilişkim bitti 2.5 sene kadar önce. Zaten bitecek gibiydi araya da mesafe girince bitti. 7 ay öncesine kadar başkası olmadı ve şimdi biriyle beraberim. Aşık mıyım bilmiyorum, başta çok uzun soluklu olmayabilir diye başladım hem belki başka yere de gitme ihtimalim var diye. Şu an baya da bağlandık gibi, ancak uzun vadeli olur mu evlenmek ister miyim emin değilim. Bir yandan yaş da ilerliyor, pek geç kalmak istemiyorum açıkçası, çocuk istiyorum ben de daha hazır olmasam da çok geç olmadan.

Böyle benim aşk hayatım, zaman gösterecek sanırım ne olacağını.
0
senolll
(28.03.18)
25 oldum halen hiç ilişkim olmadı. Hep istedim ama olmadı.
0
unstabledotpy
(28.03.18)
Vazgecile vazgecile vazgecmeyi ögrendim.

Yas 28
0
chitosan
(28.03.18)
mökemmel
0
pamuk helvalar cebe
(28.03.18)
3 senedir doğru düzgün bi aşk hayatım yok sjdjfjfgfjg son 1.5 senedir hele, gerçekten kimse yok hayatımda. istemediğime kanaat getirdim. hoşlanamıyorum galiba.
0
nice tnetennba
(28.03.18)
ben de 28 e yaklaşıyorum, benim de aşk hayatım berbat. Hayat gerçekten tuhaf, artık akışına bırakmayı öğrendim.
0
noeldayın
(28.03.18)
Bu soru böyle mi sorulur daly.... :) (bkz: ozan güven)

Şaka bir yana, 23 yaşındayım ve bile isteye birine bağlanmak istemiyorum şu an.

Çünkü Eylül ayından itibaren yurt dışında master yapma hayalim var ve eğer birine bağlanırsam hayallerimden vazgeçerim diye korkuyorum.

Ama gittikten sonra ne olur bilmiyorum. Ama 30'u görmeden evlenmek gibi de bir hayalim var. 28-29 ideal gibi gözüküyor bunun için de.
0
deveyidiken
(28.03.18)
28 yaşımdayım, yalnızım. Bursa'da yaşıyorum. Tam evlenilecek erkeğim ama karşıma uygun biri çıkmadı henüz. Helal süt emmiş bir sevgili arıyorum.

Bursa'lı hanımlarımız varsa yeşillendirsin.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(28.03.18)
Şu an birisi yok ama belli olmaz bu işler, birden oluyor, birden de ayrılıyorsun zaten
0
MaNOfTheYear
(28.03.18)
Yaş 28. Son uzun ilişkim biteli çok olmadı. Ciddi ciddi evlenmeyi düşünüyordum, kör kütük aşıktım çünkü. Sonra güvenimi yıkıp geçen bir şey yaptı. O saatten sonra çabalasam da toparlayamadım, devam edemedik. Artık kimseye evlenecek kadar güvenebileceğimi sanmıyorum. İşin ilginç yanı yalnızlığı cidden sevmeye başladım. Bu günlerde kendimi yeniden tanıyorum resmen. "Neden olmadı?" soruna gelirsek, 26 yaşına kadar bana da "bunla yaşlanmalıyım" dedirtecek kadar iyi birisi denk gelmemişti. Tamamen şans.
0
pitjantjatjara
(28.03.18)
çok hoşlandığın biriyle birlikte olmaya başladıktan sonra "bu muydu istediğim?" diye sorgulama dönemi başlıyor. sonra kavgalar, hır gür, tripler, hep aynı terane. hapishane oluyor ilişki.

ciddi ve olgun iki insan arasında uzun dönemli flörtü daha evla görüyorum evlilikten. ilgi alanları da ortak olmalı. sadece canım-cicim ile sürmez ilişki.
0
edgenabby
(28.03.18)
Aha biri beni çağırmış :)

Yaş: 30.5

29 yaşımı doldurduğumda 6 buçuk yıllık erkek arkadaşımdan ayrıldım. Delilik de denebilir kısmet de...

Sonrasında karşıma çıkan tiplerde de ilişkiye çeviremedik. Hep böyle flörtlerde kaldık.
0
lcha
(28.03.18)
Her zamanki gibi şu anda da sevdiğim başka sevenim başka. 30 yaşındayım ve şu ana kadar hep böyle oldu. Beni sevenleri sevmeye çalıştım, sevemedim. Beni sevmeyenlere de kendimi sevdiremedim. Sonuç olarak olmadı.
0
i m cool with that
(28.03.18)
Yaş 30.
Evlilik planları başlarken rüzgar savurdu ayrı yerlere.
Ayrıldıktan 2 ay sonra o evlendi, yaşadığı şehri değiştirdi.
Şu an nadas vakti benim için.
0
allegrezi
(29.03.18)
Daha gencim ben, 20'lerimdeyim ciddi miydi bilmiyorum da uzun bir iliskim oldu. O iliski butun iliski hayatimi degistirdi diyebilirim, sacma sapan karisik bir sey oldum, hani bildigim ve dogru olduguna inandigim seyler vardi atiyorum iliskilerle ilgili, sonra hepsi yikildi, simdi de boyle eski dusuncelerimle, yerine gelen yeniler arasinda falanim. Simdi artik uzun veya kisa bir iliski pek istemiyorum sanki. Cunku o sekilde uzulmek ve etkisi cok uzun suren bir sey yasamak, alismak vs istemiyorum bir insana. Hatta en dogru kelime bu galiba bir insanin varligina alismak istemiyorum. Zaten yeni bir insana alismasi vs de korkutucu geliyor. Kafamda her seyi netlestirmeden yeni bir seyin ortasinda bulmak istemiyorum kendimi, hazir olup olmadigimi da bilmiyorum zaten. Ama bir yandan bir insan olsun istiyorum. Su an uzun iliskiden sonraki sapitma kismindayim galiba, oyle gonul eglendiriyom.

Evlenmekle ilgili bir fikrim yok, yani asla evlenmyecegim de demiyorum, kesinlikle evlenmek istiyorum da demiyorum. Fark etmez cok ya, ne bileyim hayat bu, kisfmet
0
yuzır
(29.03.18)
(8)

Biz aşırı titiz bir millet miyiz?

frodox
Avrupa ile karşılaştırıldığı zaman aşırı titiz bir halk olduğumuz ortaya çıkıyor. Avrupa ve Amerikalılara pis diyorlar. Bütün dünya pis bir kendileri temiz. Aslında bütün dünya pis değil, normal. Anormal olan ve anormal derecede titiz olan kendileri. Avrupalılar temiz olmayıp da bulaşıcı hastalıktan
Avrupa ile karşılaştırıldığı zaman aşırı titiz bir halk olduğumuz ortaya çıkıyor. Avrupa ve Amerikalılara pis diyorlar. Bütün dünya pis bir kendileri temiz. Aslında bütün dünya pis değil, normal. Anormal olan ve anormal derecede titiz olan kendileri. Avrupalılar temiz olmayıp da bulaşıcı hastalıktan ölmüyor. Demek ki temizler ama gereksiz derecede temiz değiller. Bizim Türklerin neden böyle olduğunu bilmiyorum. Toplumsal bir travma olmalı. Ülke dediğimiz şey köy gibidir, içindeki insanlar birbirlerine benzer. Konuşma şekilleri, tavırları, düşünce şekilleri, davranış şekilleri aileden arkadaş çevresine, mahalleye, şehirlere kadar geçer ve sonunda bütün ülke sınırlarına yayılır. Çoğu insan dünyayı kendi ülkesinden ibaret sanır. Yabancı olan birine kötü gözle bakar, onu dışlar. Ancak bu doğru değildir. Yabancı doktorlar eve ayakkabıyla giriyor mesela. Demek ki evden çıktığın zaman bütün sokaklar aids virüsü kaynamıyor.
0
frodox
(27.03.18)
Evlerimiz ortalama bir Amerikaliya gore daha temiz. Bu bir gercek ama sokaklarimiz ve vucudumuz daha kirli. Haftada bir dus alan kesim ornegin sozlukte pazar gunu dus alma olayini nostalji seklinde anlatiyor.

Singapur'a veya Japonya'ya gitmedim belki onlar hemn oryantal hem de gelismis bir toplum olmayi basardiklarindan hem vucutlarini hem evlerini hem sokaklarini temiz tutabiliyordur.
0
Traveller
(27.03.18)
ya ama litvanya'da son oturduğumuz evde tuvalet sıkıntılıydı, yağmur yağdığında klozetin suyu yükseliyordu ve tıkanıyordu, sifon çekince küvetten çıkıyordu falan... ev sahibimiz geldi, kadın hem duruma bakıyor hem de kocasıyla düzeltmeye çalışıyor, leğenle pis tuvalet suyunu dışarı taşırken yerlere döküp, çıplak ayaklarıyla rahatsız olmadan gezip, üstüne basıyordu o suyun :(((((

bu pislik değil de ne? he senin mantığından bakarsak, ben basmadım, kadın bastı ama yine de ölmedi. ama yine de iğrenç :'(
0
dedi ayca
(27.03.18)
vücudumuz evlerimiz onlardan daha temiz. son bir araştırmada avrupada en temiz toplum bosnalılar ve türkler. (el temizliğine göre yapılmış) sokaklarında köpek bokları olabilir ancak sokakları bizden temiz, çevreleride. biz her türlü pisliği sokakağa atıyoruz. misal tükürüyoruz, otobanda sol şeritte giderken içtiğimiz kahveyi camdan dışarı atıyoruz. yani havamız kirli, doğamız kirli.
0
mikahakkinen
(27.03.18)
Her tipten adam var her yerde. Avrupa'da da çok pislik insan var götünün bokuyla dolanan elini yıkamayan vs. Ama titiz de çok.

Kişisel temizlik gibi bir konuyu milletlere toplumlara mal etmek doğru sonuç vermez.

Ben gördüğüme bakarım diyorsan çok pislik avrupalı gördüm ama hiç pis kokan görmedim. Çünkü ne kadar pislik olurlarsa olsunlar deodorant kullanıyorlar, hillbilly shower denen olayı yapıyorlar en azından. Bizde insanların çok çok büyük kısmı haftada bir duş alıyor, roll-on deo falan adını bile bilmiyorlar. Günde 5 vakit elini ayağını götünü yıkasa kaç yazar pis koktuktan sonra?

Sırf bu yüzden bunu birkaç farklı milletten avrupalıdan duydum bize türkler pis kokar, türkler duş almaz sadece türk parfümü(axe ın isveç'te lakabı bu bak) kullanırlar diye bakıyorlar.

Avrupalı götünü yıkamasın abi banane kimseyi pandiklediğimiz yok. Ama efil efil ter kokmuyorlar hiç değilse.

Bizim temizlik anlayışımız el temiz göt temiz no problem. Ama ter benamaz değil siktiret o zaman şeklinde.
0
bos gezenin bos ustasi
(27.03.18)
Aslında kullandığımız temizlik ürünleri ve kimyasallar sağlığı ciddi manada bozuyor, bağışıklığı baskılayabiliyor ve sırf kokusu iyi diye "temizlik" olarak adlandırılabiliyor.

Yani batılı ya da türk fark etmez çoğunluk gereksiz ya da hatta zararlı şeyleri "temizlik" olarak adlandırabiliyor, köylerde yerlerde gezen çocuklarsa daha sağlıklı olabiliyor.

Buradaki asıl sorun temizlik illuzyonu bence. Temizlikle sağlık aynı şey olamyabiliyor ama "pis" diye bir kavramın oluşu bizi sağlık değil kültürel amaçlı "temizliğe" itiyor.

Virüs ve mikroplardan koruyan şey çoğunlukla temizlik değil bağışıklık.
0
selamun aleykum kitty
(27.03.18)
Bence onlar daha temiz, tuvalete para verdiğimiz halde iğrenç kimse sifonu çekmiyor öylece bırakıyor. Yurtdışında gittiğim tuvaletler hem çok temizdi hem ücretsizdi.

Edit; bos gezenin bos ustası çok haklı. Bir de el yüz yıkanan yere neden ayaklarını sokup abdest alıyorlar hemen yanında banyo varken.
0
geçerkenugradım
(27.03.18)
Acikcasi turklerin evlerinin ortalama bir avrupali evinden daha temiz olduguna inaniyorum ve bir sikinti gormuyorum bunda.

Ben ki normal temizlik anlayisina sahibim, camasir suyu cok nadir sadece tuvalete kullanirim vs. ben bile cok temiz kaliyorum.

Ayrica ayakkabiyla iceri girmeme olayi cok normal, sokaklarimiz pis. Ayrica cogu ulkede ayakkabiyla eve girilmez, nadirdir yani.

Ha ben bu temizlikle alakali kanilara nereden vardim... yurtdisinda yasiyorum, cok farkli milletten arkadasim var. bir de airbnb hostlugu yapiyorum ve ayni zamanda couchsurfing kullanicisiyim. Ha turkiye'de evi pis olan da pis ama genele bakinca turk evleri daha temiz. Asiri titiz bir ortamda degil, temiz bir ortamda buyudum. Iyi ki de oyle olmus diyorum.
0
kuehles blondes
(27.03.18)
öncelikle evden çıktığın zaman bütün sokaklar aids virüsü kaynasa emin ol ki ayakkabı bunu durduramazdı:) bizim evlerimiz daha temiz evet, belki vücut olarak da daha temiziz, onların her gün duşuna da bakma bizde özellikle anadoluda hamama falan çok düşkün insanlar saatlerce keselenip deli gibi temizleniyorlar ama bizim insanlar dışarıyı pisletmekten çekinmiyor, çöpünü de atıyor, tükürüyor da denizin içine de ediyor sıkıntı görmüyorlar. şehirlerin alt yapı sorunu var deyip duruyoruz da sadece maddi hasar olmuyor işte, bize bir yağmur yağıyor lağımlar taşıyor, çamurdan geçilmiyor gel de yağmurlu havadan sonra ayakkabılarınla gir bakalım içeri sonra görürsün bulaşıcı hastalığı.
0
pamuk helvalar cebe
(27.03.18)
(7)

Braking bad'i izlemeye hangi bölümden başlayayım

mete kudur
ilk 3 bölümünü 2-3 kere izleme girişimim olmuştu hepsinde de sıkılmıştım, konuyu az çok herkes biliyor zaten olaylar hangi bölümde kopuyor nereden izlemeye başlasak dizi sürükleyici olur ?
ilk 3 bölümünü 2-3 kere izleme girişimim olmuştu hepsinde de sıkılmıştım, konuyu az çok herkes biliyor zaten olaylar hangi bölümde kopuyor nereden izlemeye başlasak dizi sürükleyici olur ?
0
mete kudur
(26.03.18)
İlk bölümler sıkıcı olsa da baştan izlemek lazım. Karakterleri tanımak, karakter gelişimlerine şahit olmak için ilk sezon şart. İlk sezon bence komple sıkıcı ama 2. sezondan başlarsan da bi bok anlamazsın.
0
himmet dayi
(26.03.18)
Sezon finalinden başla en kötü. İlk bir kaç bölüm cidden sıkıcı
0
westblack
(26.03.18)
ilk birkaç bölümü zorla da olsa izle derim.
0
reachr
(26.03.18)
bölüm atlarsan ileride karakterlerin birbirine yaptıkları tripler çok ergence/kezbanca/kamilce/çocukça/saçma gelecektir. Sözlükte meşhur Skyler White olayına bile anlam veremeyebilirsin, abarttıkları kadar yokmuş dersin.

Dizi ilk sahneden final sezonunun son sahnesine kadar nakış nakış örülen planlı ve uzun soluklu bir film.
0
onemoremile
(26.03.18)
ben hiç filmde dizide uyuyan birisi değilimdir ama bunun ilk 3 bölümüne dayanamadım, biraz yorgunluğunda etkisi var tabi sızıp kaldım. yani karakterleri tanımak için diyorsak ilk bölümü atlaya atlaya izlesen anlarsın be, ya sevgili, arkadaş, kardeş birileriyle izle uyanınca sana anlatsın, ben öyle yaptım:) ya da ilk bölümleri biraz atlayarak geç ve spoil oku. Gerçi 3'e kadar bir şekilde izlemişin işte 4'ten başla artık.
0
pamuk helvalar cebe
(26.03.18)
breaking bad'in öyle bir yanı var. en bomba bölümü dahi açıp izlesen tek başına bir şey anlam ifade etmez. ben de diziyi bu ne lan diye diye izledim ama olaylar ilerleyip ağlandıkça bütün olarak bakabilmeye başladım. işte o andan sonra tadından yenmez oldu, bağımlılık yaptı :) birince de ''vay be ne izledim ben şimdi'' dedim. güzel dizi.
0
air
(26.03.18)
Başlama. Ciddiyim.

Ben de senin gibi “e bu ne ki şimdi!? :s” oldum ilk bölümlerinde. Neyse dizi düzelir, asıl bombalar gelir diye bekledim bekledim bir baktım dizi bitti. Hala çok pişmanım izlediğim için.
0
i m cool with that
(26.03.18)
(4)

La Casa De Papel - Netflix ? ? ?

etsiz cig kofte olmaz
Efendiler. Bu kadar lafı geçince diziyi izleyeyim dedim. Söylenen o ki netflix'in yayınladığı bölümler normalinden daha kısaymış.Altyazı ararken de aynı şeyle karşılaştım. Bu kısalığın nedeni sansür falan mı yoksa başka durumlar mı var.Gönlüm yasal içerikten yana ama torrente abanırsam da vicdanım s
Efendiler. Bu kadar lafı geçince diziyi izleyeyim dedim.
Söylenen o ki netflix'in yayınladığı bölümler normalinden daha kısaymış.
Altyazı ararken de aynı şeyle karşılaştım.
Bu kısalığın nedeni sansür falan mı yoksa başka durumlar mı var.

Gönlüm yasal içerikten yana ama torrente abanırsam da vicdanım sızlamaz.
Netflix'ten mi izleyeyim şimdi bu diziyi ben.
0
etsiz cig kofte olmaz
(22.03.18)
normalde 12 bolumluk tek sezon. 12ser bolumluk 2 sezon cikti diziden. ikiye bolundu gibi dusun.
0
fakyoras
(22.03.18)
@fakyoras

anladım kesinti yok o zaman netflix'ten izleyeyim.
0
🌸etsiz cig kofte olmaz
(22.03.18)
netflixde ilk sezon 13 bölüm, ikinci sezon 6 nisanda gelecek.
Bir de dün arkadaş korsan indirdiği diziden meşhur ciao bella sahnesini açtı. ispanyol dizisine sanırım portekizce dublajı yapmışlar. o epik sahneyi de çok izlemiştim. o ses farklılığı direk kulak tırmaladı.

netflixde başladıysan netflixde kal, öbürüne geçersen yadırgarsın bence
0
mr.brown
(22.03.18)
normali 70 dk mı ne olduğu için netflix'e uzun gelmiş o sebeple.
0
pamuk helvalar cebe
(22.03.18)
(16)

bunun gideri var mı? (CAPSli)

yemrem
genç akademisyen sınavlarda bunu giysin mi sizce?not: içine uzun kollu bir şeyler giyecek. ceket çok sıcak tutuyormuş, diğer puf yelekler gayri ciddiymiş. veya başka bir fikriniz varsa üzerine almalık başka ne giyebilir? not 2: mobilde olup fotoğrafı göremeyenler için linkhttp://www.lcwaikiki.com/tr
genç akademisyen sınavlarda bunu giysin mi sizce?

not: içine uzun kollu bir şeyler giyecek. ceket çok sıcak tutuyormuş, diğer puf yelekler gayri ciddiymiş.

veya başka bir fikriniz varsa üzerine almalık başka ne giyebilir?

not 2: mobilde olup fotoğrafı göremeyenler için link
www.lcwaikiki.com
0
yemrem
(22.03.18)
bence popcu gibi giyinmeye gerek yok :)
0
baldur2
(22.03.18)
Ben giyinmezdim boyle.
0
stavro
(22.03.18)
yapmasın böyle şeyler
0
kablelvuku
(22.03.18)
Puf yelek gayrıciddi, bu mu ciddi?

Yapmasın öyle şeyler +1

Kareli gömlek giysin işte
0
yirmisantim
(22.03.18)
Evde giymelik.
0
i m cool with that
(22.03.18)
Yok giyme lütfen
0
westblack
(22.03.18)
nayır, asla!
0
runagain
(22.03.18)
gömlek giy hocam bu nedir...
0
booty hunter
(22.03.18)
Gömlek-yelek, tişört-gömlek olabilir de bu olmaz bence.
0
ontheroad
(22.03.18)
iğrenççç
0
fragile lady
(22.03.18)
gömlek ceket
0
charlotte blanc
(22.03.18)
beğenmedim
0
acckr
(22.03.18)
erkeklerimizin giyim problemi adeta kanayan bir yara:(
0
cemiyetin ünlü siması
(22.03.18)
sınav neden belirtilmiş, önemli miymiş?
sıcak olmasını istiyorsa kazak giysin, yoksa tek başına gömlek giysin. puf yelekler gayri resmi olabilir ama bu da pijama gibi yani.
0
pamuk helvalar cebe
(22.03.18)
ben yırtık kot falan giyiyorum.
bu kadar takılmasın. ne istiyorsa giysin.
0
kayranin kedisi
(22.03.18)
snowman
(23.03.18)
(7)

simdi ben okuldan mi atiliyorum?

mononoke
20 gun once doktora tez jurisine girip basrili oldum. Tum juri uyeleri gecer not verdi. Simdi juri tarihinden itibaren 30 gun icerisinde tezi ciltletip bir kac evrak daha doldurup fakulteye teslim yapmam gerekiyormus.Ancak araya ciddi is guc beklenmedik bir seyahat falan girdi. Bu 30 gunu kaciracak
20 gun once doktora tez jurisine girip basrili oldum. Tum juri uyeleri gecer not verdi. Simdi juri tarihinden itibaren 30 gun icerisinde tezi ciltletip bir kac evrak daha doldurup fakulteye teslim yapmam gerekiyormus.

Ancak araya ciddi is guc beklenmedik bir seyahat falan girdi. Bu 30 gunu kaciracak gibiyim. YOK'un yonetmeligine gore teslimati 1 ay icinde yapmazsan ilisigim kesiliyormus. Bu sadece ogrencilik haklarimi kaybetmem anlamina mi geliyor? Yoksa onca yilin emegi bosa gidip doktoram mi yanmis oluyor?

Bir aydinlativerin be dostlar. (Okul ITU)


illgili madde:
www.yok.gov.tr

Madde 23
(2) Tez savunmasında başarılı olmak ve diğer koşulları da sağlamak kaydıyla doktora tezinin ciltlenmiş en az
üç kopyasını tez sınavına giriş tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili enstitüye teslim eden ve tezi şekil yönünden uygun
bulunan öğrenci doktora diploması almaya hak kazanır. Enstitü yönetim kurulu başvuru üzerine teslim süresini en fazla
bir ay daha uzatabilir. Bu koşulları yerine getirmeyen öğrenci koşulları yerine getirinceye kadar diplomasını alamaz,
öğrencilik haklarından yararlanamaz ve azami süresinin dolması halinde ilişiği kesilir
0
mononoke
(11.03.18)
Tebrikler, darisi basima ^^

"Enstitü yönetim kurulu başvuru üzerine teslim süresini en fazla bir ay daha uzatabilir."

Bu cumleden benim anladigim dilekce yazip ek sure talebinde bulunacaksiniz ve yonetim kurulu da en yakin tarihli toplanmasinda sizin talebinizi kabul edecek ve bir ay daha kazanacaksiniz. Bence oncelikle tez danismaninizla ve sonra da enstitu sekreterligiyle konusup bir an once talebinizi iletin. Bunca yil calisip basarili bir tez sunmus ogrenciye ek sure vereceklerdir diye dusunuyorum.
0
lamira
(11.03.18)
Azami sureden kasti ogrenncilik suresi olmasi lazim. Yani 6 yili doldurdugunuzda atmalari gerekiyor. Daha once aylarca tezi teslim etmeyen arkadaslarim olmustu. Yine de enstitu ile gorusmeniz iyi olur.
0
evrim halkasi
(11.03.18)
ben master tezimi verirkem, bir arkadaş daha tezini teslim ediyordu. ama 30 günü geçirmiş. tezi teslim alan kız mazeret dilekçesi gibi bişi vermesi istedi. hani çok sorun olacak gibi değildi ama yine de sıkıntılı konuştu kız biraz.
ama doktorada nasıldır bilemiyorum. belki mazeret dilekçesi sizin durumda da işe yarar.
0
omonia
(11.03.18)
Tez savunmasi yaparken hocalar tezde ufak degisiklikler isteyebilir. Bahsedilen 30 gun, o degisikliklerin yapilip teslim edilmesiyle ilgili. Bu sure zarfinda ogrenci imkanlarindan yararlanmaya devam edersin. Yurtta kaliyorsan ilisigin hemen kesilmesin, ogrenci akbilin hemen iptal olmasin falan diye verilmis bir sure gibi dusun.
Savunmani vermissin, juri imzasini atmis, hayirli ugurlu olsun. 10 gun daha ogrencisin :)
Enstituye bir telefon ac, de ki boyle boyle oldu. Onlar ayarlarlar.
0
gormemisin oglu
(12.03.18)
doktora tez jürisi "düzeltme" versin ve 6 ay içinde tamamlayabilirsiniz.
0
piotr
(12.03.18)
tez jürisi düzeltme falan veremiyor çünkü sunuma girdikten sonra bir kağıt veriliyor zaten, bu aşamadan sonra 1 ayın var, hem hocan yaptığın düzeltmeleri kontrol edecek hem de atanan bir ar. gör. şekil açısından inceleyecek. bu 1 ay önceden sarkıyordu ama onu uzatıp kaynatanlar olduğu için geçen yaz atma kararı getirmiş itü, ben de hocam nedeniyle geciktirmiştim ondan biliyorum. enstitüdeki memurlar gıcık gıcık davranıp iyice moralini bozuyorlar ama dilekçe ver, nedenlerini yaz, dilekçeyi taratıp online olarak da yükleyebiliyorsun. bu arada inceleme yapacak ar. gör. atamasını da yaptır enstitüden işler hızlansın o da 1-2 güne belli olur çünkü sen de bu arada tamamla bence.
0
pamuk helvalar cebe
(12.03.18)
Yanitlar icin cok tesekkurler. Aslinda ogrencilik hakkimi kaybetmeyi hic onemsemiyorum. Korktugum konu: juriden gecmis oldugum doktoradan basarisiz mi sayilmis olacagim ondan emin olamadim. Yoksa atilsam bile teslimi ileri bir tarihte yaparak doktora unvanimi alabilir miyim? Onu bilemedim.
0
🌸mononoke
(12.03.18)
(10)

Garip bir emlakçı tavrı-tribi

oekuklu
Geçtiğimiz pazar günü sahibinden'den beğendiğimiz bir evi gezmeye gittik. O gün farklı emlakçılardan 9 daire gezdik. Son gezdiğimiz ev, 245 bin liralıktı. Fotoğraflarda beğenip gitmiştik. Ancak gezdiğimizde beğenmedik. Emlakçı, ne düşünüyorsunuz diye sordu. Babam da bu eve en fazla 220 bin veririm d
Geçtiğimiz pazar günü sahibinden'den beğendiğimiz bir evi gezmeye gittik. O gün farklı emlakçılardan 9 daire gezdik. Son gezdiğimiz ev, 245 bin liralıktı. Fotoğraflarda beğenip gitmiştik. Ancak gezdiğimizde beğenmedik. Emlakçı, ne düşünüyorsunuz diye sordu. Babam da bu eve en fazla 220 bin veririm dedi. Emlakçı da bunun mümkün olmayacağını, keşke gitmeden önce emlakçıya 245 bin lira veremeyeceğimizi söylememizi söyledi. Uzatmadık, ayrıldık. O gün gezdiğimiz 9 dairenin 5ini elemiş, 4ünü beğenmiş 2sine teklifimizi vermiştik. Hatta birini almak üzereyiz.

Buraya kadar her şey normal. Ta ki çarşamba gününe kadar. Çarşamba günü bu emlakçı bir daha aradı. Evi beğenmediğimizi, o yüzden düşünmediğimizi söyledim. Emlakçı, 245 binlik eve 220 bin fiyat biçmemizin etik olmadığını söyledi. Ben de pazarlığa yanaşmadığını, yanaşsaydı orta yolu bulabileceğimizi söyledim. "bundan sonra daire gezmeden önce fiyatlarına bakın" diye garip bir cevap vererek kapattı telefonu. Hiçbir şey yokken aradı ve atar yaptı ve telefonlar kapandı.

Bu olaydan sonra oldukça sinirlendim. Arayıp ağzıma geleni sayacaktım ama stajdaydım diye aramadım. Hala içimde bir öfke duruyor. Sizce ben mi çok büyütüyorum? Adam bize yalnızca bir ev gezdirdi ve yarım saat sürmedi. Arayıp da derdini sorsam mı adamın yarın?
0
oekuklu
(08.03.18)
böyle davrananları tiye almak gerek. daha fazla kudururlar, siz de eğlenirsiniz. yarın arayıp kendisinin çok haklı olduğunu ve özür dilemek amaçlı teklifinizi 190bintl olarak yenilediğinizi söyleyin.

ya da böyle şeyleri takmayın. yaptığı tamamen saçmalık
0
MtKrt
(08.03.18)
Emlakçıların çok büyük bir kısmı orço'dur. Akrabam olanlar dahil. Takma kafana.
0
rastinon
(08.03.18)
emlakçı ve taksiciler genelleme yapmak istemiyorum fakat %952i mallar.
0
mysql34
(08.03.18)
Selam. Ben gayrimenkul danışmanıyım ( emlakçıdan hallice işte). Muhatap olduğunuz emlakçının profesyonel olmadığı belli. Yaptığı çok saçma. Bu işte teklifler alınır, pazarlıklar döner. Siz haklısınız.Eğer bir ofise bağlı çalışıyor ise şikayet edebilirsiniz.Çok kafanıza takmayın yine de. Bu gibi adamlar yüzünden üstteki arkadaşlar gibi çoğu insan,bizim meslek erbabı hakkında olumsuzdur ve büyük oranda haklılardır da.
0
Godless
(08.03.18)
@godless, selam, düşündüm onu, ancak adam aynı soyadı taşıdığı biriyle ortak çalışıyor. Kurumsal bir firma veya ofis değil, dediğiniz gibi profesyonel de değil.

Birçok emlakçıyla görüştük o gün, ancak bu adamın hali ve tavırları çok değişikti. Normalde emlakçının evi gezdirirken evi tanıtması, 'pazarlaması' gerekmez mi? Soruları biz soruyorduk. Adam da sakız çiğniyordu, bu bile düşünülmesi gereken ufak bir detay bence, ne kadar önemli olmasa da.
0
🌸oekuklu
(08.03.18)
Çok doğru. Emlakçının işi sadece ev gezdirmek değil, elindeki malı pazarlamaktır öncelikle. Muhtemelen ofis sahibinin yanına sığıntı olmuş bir tipe denk gelmişsiniz.Müşterinin yanında sakız çiğnemek küçük bir detay değil bu arada :) Umarım aradığınız evi bulursunuz yakın zamanda.( Bu arada kısa süre içerisinde kredi faizlerinin düşme ihtimali var. Kredili alacaksanız belki biraz beklemek istersiniz).
0
Godless
(09.03.18)
Emlakçıları kafaya takmamak lazım.
Genel olarak böyle. Yoksa hayatı kendine dert edersin.

Geçenlerde sahibinden kiracı arıyorduk. Günde 5 tane emlakçı arıyordu, "emlakçıyla çalışmak istemiyoruz" desem de ısrar ediyorlardı.
Neredeyse küfretme aşamasına geldiler bana, sırf emlakçıyla çalışmak istemiyorum dedim diye.
Sitedeki fotoğraflara vs. laf edenler bile oluyordu :)
0
burfak
(09.03.18)
arkadaşlar sinirlendiğiniz an karşı taraf haksızsa cevabını verin, yok veremiyorsanız da bu sonradan gelen sinirlenme durumunu aşmaya çalışın. her gün en az 10 duyuru açılıyor bu şekilde, geçen biri yıllar öncesinde sinir olduğu şeyi anlatmıştı değişik misiniz:))
orda verilecek cevap şuydu 'anlamakta güçlük çekiyorsunuz heralde, ilanlarda fiyat okumayla sorunumuz yok, evi gezince fiyatın değmeyeceğini gördük, o evin ederi bu kadardır diye teklif verdik, siz de mırın kırın yaptınız o yüzden düşünmüyoruz artık, saçma tavırlarınız yüzünden de sizinle muhattap olmak istemiyoruz' bu kadar. günler geçtikten sonra konuşursan adam güler sana, yine bir şey söyler yine cevabını veremezsin, o yüzden boşver. Ama cevabını versen iyiydi emlakçıların geneli ağır mal olur, neyse..
0
pamuk helvalar cebe
(09.03.18)
@pamuk helvalar cebe, adam aradığında yoğundum biraz, o an bu cümleler çıkmıyor ki ağızdan
0
🌸oekuklu
(09.03.18)
emlakçı malmış gerçekten. siz fiyat biçmeseydiniz bile evi beğenmek ve satın almak zorunda değildiniz ki. her gezdirilene ev satılacak diye bir kural mı var? sizi anlıyorum ama ben de bazen böyle aşırı mal biri ile karşılaştığımda olayın şaşkınlığıyla cevap veremiyor ama sonradan kendi kendime çok sinirleniyorum . içinizde kalmasın diye geri telefon açabilrisiniz ama adamın daha da çirkinleşmesine hazır olun.
0
iwillsee
(09.03.18)
(11)

Karadeniz mutfağı vs Hatay mutfağını (et yemekleri dışında)

anahtarr
karşılaştırırsak kim kimi döver :) Hangisi çeşitlilik vs bakımından üstündür? nedenini de belirtirseniz sevinirim.
karşılaştırırsak kim kimi döver :) Hangisi çeşitlilik vs bakımından üstündür? nedenini de belirtirseniz sevinirim.
0
anahtarr
(08.03.18)
Oyumu Hatay'dan yana kullanıyorum.
0
kayranin kedisi
(08.03.18)
linç edilmeyi göze aralarak belirtiyorum, karadeniz mutfağı anadolu'daki en yavan mutfak bence.

yapılış tarzıyla ilgili sanırsam hiçbir şeyin tadı tuzu tam değil, kuru ve yağlı geliyor bana. bi sütlacını çok övüyolar onu yemediğim için bişey diyemeyeceğim.

hatay diyorum zira zeytinyağlıcı ege/akdeniz mutfağı ile etci doğu/güneydoğu mutfağının birleşim noktasında herifler.
0
yuto
(08.03.18)
hatay et yemeği ağırlıklı değil mi ? karadeniz mutfağı derken tüm karadenizi mi kast ediyorsunuz yoksa herkes gibi doğu karadenizi mi? düzceden artvine kadar çok fazla yemek çeşidi var. bu halde eşitsiz bir versus olmakla birlikte ben karadeniz diyorum.
0
cabiday
(08.03.18)
tek bir il ile tüm bir bölgenin karşılaştırılması saçma ama yine de hatay tokatlar, hep söylediğim gibi karadeniz mutfağı olmayan bir mutfaktır.
0
pamuk helvalar cebe
(08.03.18)
karadeniz mutfağı derken? lkjfsd.
0
sir gawain
(08.03.18)
Bir karadenizli olarak tabii ki hatay mutfağı.
Bizde barahat kültürü pek yok. Bu sebeple yemekler yavan oluyor. Elimize geçen her şeyi kavurur yeriz sadece tuz atarız. Ama kimisi de çok leziz oluyor mesela fasülye turşusu kavurması 10 numaradır bana göre.
Yine de hatay mutfağı yemeğiyle tatlısıyla öndedir.
0
wampex
(08.03.18)
Karadeniz asıllı biri olarak kesinlikle hatay mutfağı. Karadeniz mutfağı türkiyedeki en yavan mutfak. Tarih boyunca da böyle çünkü kaynak az, halkı fakir ve diğer bölgelerle etkileşimi az olmuş. Karadeniz mutfağı diyince sevdiğim 2 3 yemek geliyor aklıma, ki onlar da basit yemekler. Hatay mutfağı havada karada alır.
0
nundu
(08.03.18)
hatay mutfağı.

karadeniz mutfağı pidesi dışında hiçbir şekilde ilgi alanımda değil.
0
tantunisultansuleyman
(08.03.18)
Ben de karadenizli biri olarak kesinlikle hatay diyorum. Yanına yaklaşamaz.
0
yavru tosun
(08.03.18)
karadeniz mutfağı ne allasen. kara lahana ve benzeri otlar, eywallah arada bir yenir de yani nereye kadar? hamsi, iyi hoş. bunların dışında ne köftesi, ne pilavı ne fasulyesi, ne yağı, ne peynirine, ne pidesine kendine has denemez; pişirme tarzı hep aynı dolayısıyla çeşit olması bir şey değiştirmiyor.
hele hele o laz böreği denen şey kimin fikriymiş merak ediyorum hakikaten.
hatay mutfağından da etleri çıkardın mı çok kan kaybeder ama yine de tercih ederim.
0
tiny penny
(08.03.18)
karadeniz mutfağı, hatay mutfağı karşısında diz çöker tövbe eder o kadar net söylüyorum.

karadeniz mutfağı anadolunun en kısır mutfağı, antakya ise zibilyon çeşitle dünya mutfağına girmiş durumda.
0
hosein
(08.03.18)
(13)

Cikolata yiyince mutlu oluyor musunuz gercekten?

stavro
Bana cok uzak oldugu icin merak konum, cikolata yiyince gercekten mutlu olan insanlar var mi kisa sureligine? Ne bileyim bana hicbir sey olmuyor cikolata yiyince. Izgarada kirmizi et, kebap turevleri disinda yiyince mutlu hissettigim bir sey yok:)Cikolata etkisi var mi gercekten?
Bana cok uzak oldugu icin merak konum, cikolata yiyince gercekten mutlu olan insanlar var mi kisa sureligine? Ne bileyim bana hicbir sey olmuyor cikolata yiyince. Izgarada kirmizi et, kebap turevleri disinda yiyince mutlu hissettigim bir sey yok:)
Cikolata etkisi var mi gercekten?
0
stavro
(08.03.18)
Kaliteli bir çikolataysa oluyorum.
0
dissendium
(08.03.18)
3-4 yıl önce evet mutlu oluyordum ama artık yediğimiz çikolatalar çikolata değil hıyar tadında olduğu için alamıyorum.
0
xu
(08.03.18)
uzun süredir yememiştim, bu akşam iş çıkışı bir tane çokonat yedim, çok hoşuma gitti. mutlu oldum diyemem ama keyif aldım gerçekten. çikolata yiyip mutlu olmak çok garip geliyor, yok, keyif almaksa kasıt, makul karşılarım. ama mutlu olmak... ne bileyim...
0
rahip janick
(08.03.18)
Sevdiğim bir şeyi yediğimde mutlu oluyorum. Çikolata yediğimde de, pizza yediğimde de; olayın direkt çikolata ile pek alakası yok. Serotonin salgılatırmış yok bilmem ne muhabbeti abartı.

Kimi de kuşkonmaz yiyince mutlu oluyor mesela.
0
Bruce
(08.03.18)
Katıları değil de nutella gibi akışkan olanları yiyince iyi hissediyorum. Çocukluğumu hatırlattığı için sanırım.
0
delicevat
(08.03.18)
evet tüm vücudumu inanılmaz bir mutluluk sarıyor. resmen huzur doluyorum çikokata yiyince.
0
sta
(08.03.18)
Ben cikolata yiyince dolar kac para onu bile unutuyorum.
0
ykyt
(08.03.18)
hayır
0
lonelyman
(08.03.18)
Evet
0
haykorsamdunyaya
(08.03.18)
yok ben olmuyorum, tatlıyı herkesten çok sevdiğim için her tatlı şeyi severek yerim ama mutluluk hormonu salgılanıyor bıdı bıdı durumu olmuyor, anlık mutluluk bile yok:)
0
pamuk helvalar cebe
(08.03.18)
Ben cok mutlu oluyorum. Hele ki kaliteli bir cikolataysa Lindt falansa.
0
chitosan
(08.03.18)
yemeğe düşkün olduğumdan ve lezzete önem verdiğimden, o an yemek istediğim şey neyse ve ona kavuştuysam aşırı mutlu oluyorum; tatlı tuzlu fark etmiyor. güzel bir çikolatayla da uçuşa geçmişliğim var o yüzden. yeter ki canım istesin ve güzeline kavuşmuş olayım.

ama yemekte daha sık yaşıyorum bunu, tatlıya nazaran. hatta yerken bir yandan oturduğum yerde mutluluktan sallandığım bile oluyor. :| (utanmasa kalkıp dans edecek)
0
treamorg
(08.03.18)
Çok mutlu oluyorum ama sonra da mutsuz oluyorum aldım yine bir sürü kaloriyi diye
0
mutlusismankedi2015
(08.03.18)
(9)

Bir anı

öteki ben
Bir kaç yıl önce havalar karlıyken taksiye bindim evin bulunduğu bölge biraz buz tutuyor bindiğim taksi aslında zincir takmamış adam benle evin oraya gelene kadar normal geldi, yakınlarda bir yerde araba buzda kaldı adam bana atar gider yapmaya başladı kendi halinde ağlamalar yakınmalar bir yandan d
Bir kaç yıl önce havalar karlıyken taksiye bindim evin bulunduğu bölge biraz buz tutuyor bindiğim taksi aslında zincir takmamış adam benle evin oraya gelene kadar normal geldi, yakınlarda bir yerde araba buzda kaldı adam bana atar gider yapmaya başladı kendi halinde ağlamalar yakınmalar bir yandan da senin yüzünden oldu neden söylemiyon vs. Ben de o dönemler kafam dalgın olduğu için genelde böyle olaylarda ses çıkarmamayı ya da tamam k bakma deyip geçmeyi yeğliyorum genelde o an uğraşacak enerjim ya da cesaretim olmuyor.

Ama hala bu anı aklıma gelir sinir olurum adam hem zincir takmamış hem de bana bahane bulup gider yapıyor ben orayı biliyormuşum adam bilmiyormuş benim söylemem lazımmış vs ben bişey demedikçe girdiği tripleri görseniz bir de bu araba burdan çıkana kadar kalacaksın bir yere gidemezsin vs gibi hareketler çekici çağırcaz sen ödücen vs vs bak yine aklıma geldi sinir oldum ama o an nutkum tutuluyor olay bitse de gitsem olaya bulaşmasam psikolojisinde oluyorum hep.

Siz olsanız napardınız böyle durumda?
0
öteki ben
(07.03.18)
inip giderim çokta şeyimde. sen naaptın rehin mi kaldın takside?
0
xu
(07.03.18)
Gidebilirdim de bekledim az sonra zaten yoldan gelen birkaç kişi el attı kaldırdılar arabayı. Eğer uzun sürecek olsaydı giderdim.
0
🌸öteki ben
(07.03.18)
İşte sonradan düşündükçe ben de karşılık verilmeli gibi geliyor neden sustun diye kendimi yiyorum bu olay yaşandığından beri aklıma geldikçe. Ama o an nutkum tutuluyor bu ılımlı huyumdan nefret ediyorum.
0
🌸öteki ben
(08.03.18)
şiddet.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(08.03.18)
Şiddet konusunda zaten bir insanı bir yumrukla serebilecek kabiliyette biri olmadığım için hayatımda daha önemli durumlarda bu seçeneği kullanmayı yeğlerim. O an bana mantığım diyor ki sen buradan evine gitmek için kısa süreliğine yaşadığın bir muhataplık söz konusu olabildiğince kısa sürede bitmeli o muhabbet o an adamla kavgaya girişsen o iş daha uzayacak karakola gidecek ağız burun kırılma olaylarına kadar gidecek. İnsanlıktan nasibini almamış bir adam için günlerini vereceksin. Ama işte sonradan da düşününce o an düşündüklerim yanlış geliyor
0
🌸öteki ben
(08.03.18)
Muhakkak cevap verirdim, gerektigi olcude. Insanlar nerede duracaklarini bilmiyorlar, had bildirmek gibi degil de sakinlestirmek olaylara bir baskasinin acisindan da gorebilmek icin gerekli.
0
rn
(08.03.18)
Amna bile kordum o ney lan öyle gidemezsin falan sen kimsin de beni rehin tutuyorsun. En nefret ettiğim şey bir şeye zorlanmak. Çok şükür olmadı şimdiye kadar ama gerekirse dayak da yemeyi göze alırım. Bunlar bi anda çoğalıyorlar. Zaten kılım taksici milletine.
0
[GODDARD]
(08.03.18)
Yumuşak durduğunuz için daha çok üstünüze gelmiş, bazı insanlar böyledir, birinin kibar ve iyi niyetli davrandığını görünce onu ezmeye çalışırlar. Çözümü bu tür kişilikleri fark ettiğin anda ters, kaba, soğuk, suratsız, üst perdeden konuşan ve özellikle de bencil insan moduna girmektir. Deneyin, faydasını göreceksiniz.
0
mikro patlama
(08.03.18)
öncelikle birkaç yıl önce olmuş olayı unutmaya çalış, geçti gitti düşünüp moralini bozma. senin salaklığın yüzünden der iner giderdim.
0
pamuk helvalar cebe
(08.03.18)
(8)

asiye türküsü

kibritsuyu
kurtlar vadisi zamanında laz ziya'nın favori türküsü: https://www.youtube.com/watch?v=nNQpIongXOskazım koyuncu versiyonu da var: https://www.youtube.com/watch?v=yFfIVPaPffoelbet başka yorumları da vardır. sorum şu. utanarak soruyorum. yıllardır bu türkide anlamadığım iki mevzu var:oy asiye asiyetütü
kurtlar vadisi zamanında laz ziya'nın favori türküsü: www.youtube.com

kazım koyuncu versiyonu da var: www.youtube.com

elbet başka yorumları da vardır. sorum şu. utanarak soruyorum. yıllardır bu türkide anlamadığım iki mevzu var:

oy asiye asiye
tütün koydum kesiye

burda tütünü neye koyuyor? "keseye" yani ufak bir torbaya mı koyuyor? yoksa kanayan yaraya yani kesiğe de kan dursun diye tütün basılır. kesiğe mi koyuyor?

baban seni veriyi da
bir bağ pırasiye

buradaki bir bağ pırasa, böyle bir demet şeklinde iple bağlanmış pırasa mı, yoksa pırasa tarlası anlamında bağ mı?

vurabilirsiniz ama çok acıtmayın.
0
kibritsuyu
(28.02.18)
arkadaşlar ben bunu sorarken doğrudan bodoslama buraya sormadım. google'da biraz araştırdım da bir şeye ulaşamayınaca sordum. hiç "pırasa değil pir asiye" diye bir bilgi görmedim. türünle ilgili de bir bilgi yok. sadece türkünün bazi varyantlarında "bir bağ pırasa" yerine "bir evlek pırasa" dendiğini gördüm. pir asiye falan değil yani pırasa. bildiğimiz pırasa. evlek de bir dönümün dörtte birine denk gelen eski bir ölçü birimi imiş. yani buradan "pırasa bahçesi" dendiği anlamı çıkıyor. lakin türkünün bazı hikayelerinde de türküyü yakan gencin, sevdiği asiye'nin fakir bir adama verilmesi üzerine yaktığını okudum. yani buradan da fakir adamın pırasa bağı olmayacağını düşünerek "bir demet pırasa karşılığında başkasına verdiler sevdiğimi" şeklinde bir türkü olabileceğini düşünüyorum.

net bir şey bulamadım. kaynağı olan var mı elinde?
0
🌸kibritsuyu
(28.02.18)
baban seni veriyi da
bir bağ parasıye
(yani bir bağ parasına veriyor seni)

ben böyle biliyorum, kendi çıkarımım, araştırmadım, en mantıklısı bu görünüyor.
0
Bruce
(28.02.18)
kese-keseye-kesiye
pırasa-pırasaya-pırasiye

bu yörelerde sesler bu şekilde değişir. bir örnek daha;
salata-salataya-salatiye
araba-arabaya-arabiye

evlek-bağ kelimelerini biz demet anlamında kullanırız. evleğin çeyrek dönüm olduğunu duymamıştım.
0
cemiyetin ünlü siması
(28.02.18)
abicim pırasa pırasa. karadeniz türküsüne niye kara üzüm habbesi gelme biye küstüm siye der gibi urfa ağzıyla "parasiye" desin ki, "parasuna" der onu diyecek karadenizli.

pırasadan eminim. şu zeytinyağlı falan yemeği yapılan pırasa.

hah evlek'in demet anlamında kullanıldığını da duydum, iyice şüpheye düştüm şimdi.

@konusma ben konusuyorum: kimse kızını o kadar ucuza vermez de işte zatne türkünün hikayesinde kızın fakir birine verdildiğinden bahsediliyor. yani o kadar ucuza verilmiş, adam ona içerlemiş türkü yakmış sanki.
0
🌸kibritsuyu
(28.02.18)
hece ölçüsünü tutturmak için kelimeleri çat diye ortadan bölen çılgın karadeniz insanının kafiye için parasiye demesini yadırgamak şaşırtıcı. kesesuna nasıl kesiye olmuşsa parasuna da parasiye olmuş.
0
Bruce
(28.02.18)
ne piri ya:) pırasa işte, diğeri de baya kese bildiğimiz kese ve saçma bir karadeniz türküsü işte, Kazım Koyuncu şarkıları gelene kadar karadeniz müziği anlamsız sözler içeren şeylerdi zaten, hiç şaşırma düşündüğün gibi. sanki devam eden yerler çok mu mantıklı;
'Sis dağının başında yel püfür püfür esiyor. Baban bu yıl kurbanı çifter çifter kesiyor oy Asiye oy' yani??
veya 'Ağasarın balını gel salını salını. Adam cebinde taşır senin gibi gelini' eee??
saçma yani..
0
pamuk helvalar cebe
(28.02.18)
Keseye koyuyor, tütün kesesine. Sonra sarıp sarıp tüttürüyor.

"Pir Asiye"yi ilk defa duymakla birlikte ağır sallamasyon olduğu kanaatindeyim. "Pir" unvanının Karadeniz'de kullanıldığını duymuşluğum yoktur "Piraziz üstünde vapur bağrıyo" diyen türkü haricinde. (Onun da Pir Aziz yerine Rumca'dan kalma bir yer ismi olduğunu tahmin ediyorum) Öte yandan Asiye bir kadın, kadınlara pir sıfatı verildiğini de duymuşluğum yok.

Bunun yanında pırasa kuvvetle muhtemel Asiye'yle kafiyeli olsun diye seçilmiştir. Yoksa Karadeniz'de dikkate değer bir pırasa üretimi de yok bildiğim kadarıyla. Ekse ekse bahçenin bir kenarına eker, bahçenin kenarını da kayınpedere vermek, uygulamada bana pek olası gelmedi.

Ayrıntılara takılmaya pek gerek yok. Asiye'yi maddi çıkar için sevenine değil de başka birine vermişler. Verdikleri adam da öyle fakir biri olmasa gerek ki Asiye'nin babası kurbanı çifter çifter kesiyor o sene. Kızı evleniyor diye sevincinden masraftan kaçınmayacak adam da kızından başlık almaz zaten. Ağa kızını almak kolay değildir. Asiye'nin babası, bu düğün sayesinde belini doğrultmuş.

Hece bölünmesi bir tarz. Kafiye uydurma çabası değil. Orada hece kesilir, vurgu yapılır. Nefes kullanımıyla da ilgili olabilir. Türküler kayıt stüdyolarında hazırlanmış çalışmalar değil.
Ayna ayna ellere, ayna duşti göllere, ayna duşti göl!
Ayna kurban olayim, seni tutan ellere, seni tutan el!
0
lazor
(01.03.18)
kesiye: keseye evet. kesik olsaydı "kesüğe" gibi söylerdi.

pırasa: pırasa ama sizlerin bildiği pırasa değilde daha değişik bir bitkiye belki de yabani bir türüne pırasa denir, ismini bulamadım. patatese de turp diyorduk 20 yıl önce:)

evlek: demet, tutam, az miktar anlamında. "emlek" şeklinde de söylenir bazen. iddiaların aksine asiye orospu değildir, ailesi bu aşka karşı ve inatçı olduğundan onu başkasına veriyor, şair biraz da kafiye derdiyle "bir avuç pırasa değerinde gördünüz kızınızı" diye sitem ediyor.

çifter kesilen kurban: zalim kız babası yüzünden kavuşamayan iki aşık.

cebinde taşımak: saçmalık değildir efendim, o yörenin bir deyimi, ifadesidir. göreleli bir kemençecinin "beni cebinde taşı" diye kasetini hatırlıyorum ama görsel bulamadım.

piraziz: pir aziz. "abdal" o yörenin eski adıdır, "şeyh" içeren yer adları da çoktur piraziz ilçesinde. pir, abdal, şeyh kelimeleri bana aleviliği çağrıştırıyor, hepimiz aleviydik zamanında.
0
g7mor
(26.03.18)
(8)

ÖSYM sınavlarında gözetmen olmak büyük sorumluluk mu?

Corrigan prefers beer
Başvuru yapmayı düşünüyorum. Salon başkanı olmak vs zor mu? Üç kuruş verecekler diye alacağım risk büyük mü?
Başvuru yapmayı düşünüyorum. Salon başkanı olmak vs zor mu? Üç kuruş verecekler diye alacağım risk büyük mü?
0
Corrigan prefers beer
(26.02.18)
Sınav yönergesine uyduğun sürece alacağın bir risk olduğunu düşünmüyorum. Bugüne kadar bir çok ÖSYM sınavında görev aldım. Hiç bir sorunla karşılaşmadım.
0
Dr_Stat
(26.02.18)
ya herkes yapıyo nolacak, dikkatli ol ve insiyatif kullanma, kurallar belli zaten.
0
pamuk helvalar cebe
(26.02.18)
yoo, her şey verdikleri yönergede dakika dakika yazıyor zaten, onu takip ederseniz sorunsuz geçer sınavlar, çok kolay bir iş.
0
ozgur bir kusun hatirati
(26.02.18)
Hayır degil.

Söylendiği gibi insiyatif almayın. Salon başkanı iseniz gozetmene kulak asmayın. Ne yazıyorsa yönergede onu yapın.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(26.02.18)
söylenmediği gibi inisiyatif almayın.
0
La Femme D'argent
(26.02.18)
aöf daha kolay ama hepsi sorumluluk tabi.
ilk sınav lgs, tus falansa sıkıntı tabi :)
0
passion rules the game
(26.02.18)
Yüzlerce kez oturum başkanlığı yaptım, öncesinde gözetmenlik de yapmıştım. Sınava gitmeden yönergeyi okursan sorunsuz halledersin.

Benim girdiğim sınavların sadece birkaçında sorun çıktı; biri yabancılar için olan TUS, sınıfın yarısı birbirini tanıyordu ve sınav süresi bitmiş ve uyarmış olmama rağmen çözmeye devam etti içlerinden biri. Diğer arkadaşları da onu korudu. Neyse ki kamera vardı ve başta sınav bittikten sonra ek süre verilmeyeceğini okumuştum. Kağıdını hemen vermezsen sınavını iptal edeceğim dedim ve bu doğrultuda tutanak tuttum.

Başka bir sınavda çocuğun teki kocaman saatle gelmişti, gömleğin içinde olduğu için ben farketmedim ama tam ÖSYM denetçisi sınıfı kontrole geldiğinde gömleğin kolunu sıyırdı ve adam saati gördü ve bana gerekeni yapın dedi (zaten saatle sınava gelmemesi gerekiyordu çocuğun), öyle olunca mecburen onun sınavını da iptal etmek zorunda kaldım.

Bir diğer vakada özellikle pasaportların son kullanma tarihine bakması gerektiğini gözetmenime söylemiş olmama rağmen yalan yanlış baktığı için öğrenciyi sınav başladıktan sonra çıkarmak zorunda kaldık.

Hiçbir kritik durumda öğretmen olan gözetmenler sorumluluk almadı, hatta görmüş olduğu olayda bile "Gördüm ama ben bu vebale girmem, tutanakta görmedim diyeceğim" diyen oldu. Maalesef epey gamsız bir tavır sergiliyorlar görev konusunda, o nedenle gözetmene güvenerek iş yapmamak gerekiyor.
0
kayranin kedisi
(26.02.18)
Ben de çok kez gözetmenlik yaptım. Ösym ve aöf sınavlarında. Sınıfta kimlik kontrolü ve yer gösterimi dışında bir şey yapmadım. Gerisi zaten oturum Başkanı görevi. Adayların dikkati dağılmasın diye de çok aralarda gezmemek gerekiyor. Sıkıntılı bir durumu da zaten başkana, o da bina sınav sorumlusuna aktarıyor.
0
tolgan
(26.02.18)
(27)

Aileden birinin cok iyi kazanması

basubadelmevt
Selam herkese, bir aile düsünelim.Abi ünlü bi doktor. 30-35 bin geliri var.Kardeste memur. 3 bin tl geliri var,esi calismiyor, evi kira.Bu durumda abinin yardım etmesine ve düzenli olarak gelirinin bir kısmını paylasmasına nasıl bakarsınız? 2 bin tl veya daha üstü mesela. Sizce şart mı?Yoksa böyle b
Selam herkese, bir aile düsünelim.Abi ünlü bi doktor. 30-35 bin geliri var.Kardeste memur. 3 bin tl geliri var,esi calismiyor, evi kira.Bu durumda abinin yardım etmesine ve düzenli olarak gelirinin bir kısmını paylasmasına nasıl bakarsınız? 2 bin tl veya daha üstü mesela. Sizce şart mı?Yoksa böyle bi zorunluluk yok,digeri 3 binlik yasamayı ögrenecek mi dersiniz?Bu tarz kazancta ucurumlarin oldugu aileler var mi bildiignz?Anne,babadan kalan bisi yok.Babanin emeklisi var sadece.
0
basubadelmevt
(22.02.18)
kimsenin kimseyi doyurmaya, bakmaya zorunluluğu yok diyorum. yardımcı olmak isterse olabilir ama olmayınca da niye olmuyor denmez.

not: büyük konuşmak istemiyorum ama 3 bin tl kazanan kardeşin yerinde olsam yardımcı olsa dahi kabul etmem. ileride kabul ettiği yardımlardan dolayı bir laf yer, içinde sızısı kalır.
0
tosunpasa
(22.02.18)
Abi destek olmak isterse olur, kendi parası ama böyle bir zorunluluğu yok tabii, kardeşi 3 bin liralık bir iş yapıyorsa hayatını 3 bin liralık şekilde yaşamaya entegre etmesi gerekiyor, kaldı ki evlenmiş barklanmış belli bir yaşa gelmiş bir insanın bunu çok önceden yapması gerekiyor, abisinden falan beklentisi varsa bu hatalı ve aciz bir davranış olur.
0
angelus
(22.02.18)
Valla kişiye bağlı, ben ailede en çok kazanan kişiyim yardımda bulunuyorum zor durumda kaldıkları zaman he tabi parayı savuruyolarsa yardımda bulunmuyorum öyle. İçinden nasıl geliyorsa makbul olanı yardım edilmeli bana göre. Tabii abartmamak şartıyla yoksa düşük kazanan kişi bokunu çıkartabiliyor.
0
England
(22.02.18)
Küçük kardeşin ne kadar zorlandığına, abinin de gönlünün ne kadar geniş olduğuna göre değişir bence. Bir standardı yoktur diye düşünüyorum. Tek bildiğim, abinin "zorunlu" olmadığı hiçbir şeye.
Kardeşe o parayı vermek kendisine hiç koymuyordur, kardeş almaktan gocunmuyordur, almasa bir şeylere yetişemiyordur (hastane parası, mutfak masrafı vs), abi vermese içi rahat etmiyordur ("kardeşim açken ben tok yatamam" gibi), o zaman bize bir şey söylemek düşmez. Ama neticede, bu kardeşler yaptıkları seçimlerle bu noktaya gelmişler değil mi, mecburiyetten değil? Yani küçük kardeş bir hastalık geçirmiştir, zamanında çalışıp abiyi okutmuştur vs bir gönül borcu durumu vardır, o zaman işler değişebilir.
0
sopiro
(22.02.18)
Tabi ki şart değil kendi parası ister verir ister vermez. Diğer taraf buna hasetlenemez. Zaten vicdanli ise gelirinin bi kısmını yardıma harcıyorsa buna aileden başlarsa tadından yenmez. Para vermesene bile ihtiyaçlarını karşılasa vs daha usturuplu olur.çocuğunun okul taksiti vs. Ama kesinlikle şart değil.
0
kafanguzelolmus
(22.02.18)
tamamen insafa/gurura vs. kalmış bir durum. ben kabul etmezdim mesela 3bin geliri olan kardeş olsaydım. ama 3ok kazanan abi olsam verirdim hiç düşünmeden.

hiçbir zorunluluk vs. de yok bence. tabi yazar burada her iki kardeşe de eşit şartlar sunulduğunu var sayıyor. örneğin bu 3bin alan kardeşe "abin doktorluk okuyor o yüzden seni üniversitede okutamayız hadi lise yeter sana" dendiyse o zaman o abinin de artık abilik yapması gerek.
0
hosein
(22.02.18)
herkes kendi hayatını, ailesini kurmuş. bence bu artık pek "aileden birinin çok kazanması" durumu olmuyor. anne babaya, evdeki okuyan kardeşe yardım etmek vs olabilir ama kendi ailesini kurmuş işinde gücünde olan kardeşe yardım etme zorunluluğu yok. yardım edilebilir de tabi ama artık bağımsız insanlar bunlar bence. zor durumda kalınır yardım edilir, düzenli yardımla kardeşin gelirini yükseltmek şart değil.
0
aquarium
(22.02.18)
zorunluluk yok ama vicdan var. kendim çok rahat yaşarken kardeşimin çabalamasına gönlüm el vermez. ayda 2000 tl versem bana hiç koymaz ama kardeşimin hayatında çok şey değiştirecekse gözümü kırpmam veririm.

ha ya da çocukları vardır yeğenlerimin masraflarını üstlenirim ben okuturum, hem güzel bir vesile olur hem kardeşime yardımcı olurum
0
oscar
(22.02.18)
Böyle yaşayan bildiğim çok sayıda aile var.

Zaten türkiyede eskiden eğitimin özelliği buydu, sınıf atlatabiliyordu şimdi bitirdiler o işi de, herneyse konumuz bu değil.

Normal şartlarda abinin yardım etmesi ''görevi'' değil ''tercihi'' olacaktır, yani şart değil ancak yardım ederse hem kendisi mutlu olur hem de öz kardeşine belki daha iyi imkanlar sağlamış olur.

Ama yaklaşım olarak yardım etmeyen de çok fazla var(kendisi ayda çok fazla kazanıyor -ki bir kısmı miras gelirlerinden- kardeşine de kağıt imzalatmış ne mirastan pay vermiş ne de yardım ediyor, kardeşi evli ve kirayı ödeyemiyorlar çoğu zaman, ev sahipleri yardım ediyor mutfak masraflarında v.s) ama bunun yanında kendime ne alırsam 1 tane de kardeşime(kardeşi kadın ve bekar) diyerek 800 bin liraya ev almak yerine aynı aparmanda 400'erden ev alan da var.(tapusu kendi üzerine ama kardeşi kullanıyor)

Yani bu tür durumlar 2 nesil geridekilerin köyden yeni göç ettiği ailelerde çok görülür ve sorduğunuz sorunun 2 durumu da rastlanır.
0
mete kudur
(22.02.18)
yardımcı olmanın sonu yok. mesela çocukları olur, eğitimini üstlenebilir, araba almak isterler, peşinatı vermeye yardımcı olur ama düzenli olarak aylık bir yardım bence yanlış olur. diğer taraf bütçesine göre yaşamayı öğrenmek zorunda.
0
prodeq
(22.02.18)
Böyle bir zorunluluk elbette ki yok, herkes kendi hayatından sorumlu. Kimse tırnaklarıyla elde ettiği mevkiyi ve bunun getirilerini kardeşiyle paylaşmak zorunda değil. İstisnalar, acil durumlar, sağlık giderleri gibi öngörülemeyen giderleri ayrı tutuyorum.

Ama aradaki abi-kardeş ilişkisine bakarak, ben olsam, böyle bir durumda kardeşime yardım ederdim/ediyorum.
0
iki ara bi dere
(22.02.18)
direkt para yardımı bir şekilde her iki taraf için de manevi yük haline gelebilir. 30-35 bin kazanan abinin vizyonu, çevresi vs. daha geniştir. bir şekilde diğer kardeşin 5-10 arası kazanmasını sağlayabilecek ortamı oluşturmaya çalışması daha mantıklı gibi.
0
lazpalle
(22.02.18)
Abinin yardim etme mecburiyeti yok, geliri düsük olan taraf o gelirle yasamayi ögrenmek zorunda. Anne - babanin masraflarini üstlenme konusunda abisi ön ayak olabilir.

Benim öyle bir durumum aile bireylerine maas baglamak seklinde para göndermekten ziyade yegenlerimin en iyi okullarda okutulmasina destek olurdum.
Ya da hesabini tutamayacak kadar param varsa ev alir, kendi üstüme yapar; kardesimin oturmasina izin verirdim. Ama bunun sebebi mecburiyet degil, kardesimle aramin iyi olusu ve onun da bana ayni cömertligi gösterecegine emin olmam.
0
chitosan
(22.02.18)
3 bin kazanıyormuş vah vah vah....

1800 lira ile ev geçindirenler ne olacak? Ben abi olsam yardım etmezdim zira sizin düşük olarak gördüğünüz maaş iyi bir maaştır.
0
binder dandet
(22.02.18)
Ben olsam diyebilirim sadece. Kendimi buna zorunlu hissederim. Benim için bir zorunluluktur. Ama bu zorunluluk benim şahsi düşüncem olduğu için herkes aynı düşünce de olmayabilir. O doktor mesela kirası 10.000 TL lik bir evde oturuyor olabilir. Yani der ki; benim gelirim kadar giderim var. Etmeyebilir.
Aile kavramına bakış açısı ile farklılık gösterir.
Aradaki önceden gelen ilişkilere göre farklılık gösterir.
Eşinin tutumuna göre farklılık gösterebilir(bazı eşler çok etkili olabiliyor)
Bir çok faktör ekilidir. Ama zorunluluk kişiye göre değişen bir durum bence.
Maaşım o paraların 3 te 1i kadar olmasına rağmen ve evli olamama rağmen ve kadın olmama rağmen ailemdeki kardeşlerime anneme babama maddi olarak yardım etmeye çalışıyorum.
0
yansitmayan ayna
(22.02.18)
zorunluluk tabi yok, kimse kimsenin başına silah dayamıyor. ama ben 30-35 bin kazansam ve 3 bin kazanan kardeşime kuruş yardım etmesem kendi insanlığımı sorgularım. çünkü 30 ile 28 arasında bi fark yok ama 3 ile 5 arasında çok fark var.
0
elorelia
(22.02.18)
Bu tarz kazancta ucurumlarin oldugu aileler var mi bildiginiz demişsiniz ee zaten ülkenin çoğu bu durumda. zengin fakir arası farkın fahiş olma sebebi bu.

ayrıca zorunluluğu yok deyip bunu savunanlar da benim gözümde insan değildir!
0
etki
(22.02.18)
bizim ailemiz için konuşursak babam kendini zorunlu hissediyordu geçen seneye kadar. Babamlar 6 kardeş; beşinin işi gücü yerinde iken en küçük erkek kardeşleri 2000-2500 lira maaslı işlerde çalıştı hep, bundan iki sene önce de evlendi. En çok desteği de hep babam sağladı (bu arada amcam 45 yaşında). Araba bile aldı. Diğer kardeşleri de ara ara destek oluyor tabi.

Babam tüm bunları yaparken amcam ikide bir iş değiştiriyordu vs. Sorunca 'işten çıkardılar' Sonradan öğrendik ki nasılsa hazırdan geliyor diye en ufak şeyde istıfa eden amcammış. Kendini hazıra alıştırmış bir nevi. Bunun üzerine babam desteği komple kesti 1 sene kadar önce. Bunu kötü niyetli olduğu için değil, amcam kendi kendini idame etsin diye yaptı. Hala acil durumlarda destek sağlar.

Velhasıl asla zorunlu değil hatta bunu zorunluluk haline getirince karşı tarafa yararı değil zararı oluyor. Ha bu demek değil ki asla destek olmasın, olsun ama abartmasın. Yoksa sonu amcam ile babam gibi olabilir.

Bana gelince vicdani olarak babamdan çok da farklı olmadığım için muhtemelen ben de elimden geleni yapardım.
0
fraise
(22.02.18)
Çok kazanan diğerine yardım etmeli. Bu devirde 3000 liraya geçinmek zor. Bir de ev kiraymış. Yalnız bir elin verdiğini öteki el duymayacak. Verilen para gözünde büyüyorsun yardım etmemeli mevzu bahis kişi.
0
femme vitale strikes back
(22.02.18)
Zorunluluk yok. Düzenli olması bir süre sonra zorunluluk gibi hissedilir her iki taraftan da baktığımızda. Bu kazanç uçurumları aslında epey fazla. Ben abi olsam düzenli para vermek yerine örneğin çocuklarının eğitimini üstlenirdim. Eşi çalışmıyor evi kira meselesine kardeş ve karısı çözüm bulacaklar.
0
SiyamkedisiZorro
(22.02.18)
Sanırım her ay düzenli yardım yapmak yerine elimde oldukça toplu para vermeye çalışırdım.
0
geven kafa
(22.02.18)
ayda 30 bin gelirim olsa sadece kardesime değil tüm akrabalarıma katkı sağlardım
0
nihilanth
(22.02.18)
tanıdığım bir ailede durum tam böyleydi, büyük abi diğer iki kardeşine devamlı yardım yaptı. kendi eşinden ve çocuklarından kıstı onlara ev aldı, çocuklarını okuttu. kendi eşi kafayı yedi bir yerde.

her şeyde dengeli olmak lazım.

ek: kardeşin abisinin kazandığında gözü varsa, abim bana bakmak zorunda gibi bir beklenti geliştirdiyse durum çok iticileşiyor. iyilik karşılık beklentisiyle başa kakılarak da yapılmaz ama bir iyilik yapınca da devamlı yapmalıymış gibi beklenti de oluşuyor.

arada dengeler de bozuluyor bir süre sonra, para aradaki ilişikileri geriyor. birisi yardım ettiği için minnet duyarken bir diğeri kendini kıyaslamaya başlıyor, öfke besliyor, kin güdülüyor. eşler ve çocuklar arasında çatışmalar yaşanıyor, yardım edenenin eşi neden yardım ediyor diye ayrı öfke duyuyor, kıskançlıklar oluyor, yardım eden yardım ettiğinden bir davranış görünce vay efendim oluyor. her zaman olan şeyler.

özetle en iyisi karnı toksa akrabayla para işlerine girmemek. herkes kazandığıyla yaşasın.
0
pinkpeony
(22.02.18)
Böyle bir zorunluluk yok.
Adamın kendi eşi çalışmazken niye abisi maaşa bağlasın?
0
marla is in my head
(22.02.18)
Bence diğeri üç binlik yaşamayı öğrenecek. Çünkü o, onun kendi hayatının şartları.

Ha, 30bin kazanan ben olsaydım, 3 bin kazanan kardeşim olsaydı, veya eşim/eşimin kardeşi arasında bu denklem olsaydı, düzenli olarak yardım etmeyi isterdim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.02.18)
ya açıkçası bazıları da hazıra çok alışıyor ve zaten göndermesi lazım kafasına giriyor, o beni biraz sinir ediyor. şart mı diye soruyorsan elbette şart değil, doktor parayı sokaktan toplamıyor kardeş de memurmuş iyi işte garanti iş, nerde yaşadığı da önemli ama kendine güvenmiş evlenmişse kendi kendine geçindirmeli evi, bak işte şimdi gördüm eş de çalışmıyor yazmışın niye ki çalışsın o zaman.neyse bu kadar konuştuktan sonra diyorum ki yine de ben olsam gönderirim dayanamam:) ablam da bana hep gönderdi zaten ama dediğim gibi parayı alan teşekkür etmeyi bilmeli bence.
0
pamuk helvalar cebe
(22.02.18)
Böyle düzenli bir transfer talep edilemez. Talep etmeyi bırak, abisinin kendi teklifiyle aylık bağlaması bile evli barklı adamın zoruna gider. Gitmiyorsa da gitmeli.

Evet kardeş ayağını yorganına göre uzatmak zorunda. Genel anlamda kazandığı para kendisini tatmin etmiyorsa, gelirini iyileştirici fikirler bulmalı. İş değiştirme, ek iş yapma, eşini çalışmaya teşvik etme vb. gibi.

Abi sonuçta abidir, bir hır gür bir şey olmadığı sürece, kardeşlerden biri zor bir zaman geçiriyorsa, başına bir iş gelmişse vs. diğeri tabii ki ona yardımcı olmalıdır, kardeşlik gereği. Ama "o çok kazanıyor, birazını şuna versin" diye bir şey diyemeyiz. Bunlar biri üniversiteye diğeri orta okula giden kardeşler olsa ve biri 30 lira diğeri 100 lira harçlık alsa da abi bir 20 lirayı düzenli olarak kardeşine verse bu olurdu da işini gücünü eline almış, evini barkını kurmuş insanlar arasında olmamalı böyle bir alışveriş.

Bu para öyle namussuz bir şeydir ki, öyle bir alıştırır ki insanı kendine, uyuşturucu müptelalarına çevirir. Nasıl ki eroin parası için anasını babasını kesenler, nenesinin bileziklerini gasp edenler var, işte para da ööyle kişiliğinden taviz verdirir insana. En ufak bir meselede, o kardeş o abi karşısında ezik durumda kalır.

Hele hele küçük kardeşin karısı, eltisine karşı ÇOK daha boynu eğik kalır. Abi-kardeş belki bir şekilde fazla lafını etmeden, dile getirmeden, göz yumup yürütebilirler bazı şeyleri ama, abinin karısı saatli bir bomba gibi olur. Ne zaman nerede patlayacağını bilemez kimse.

Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin.

(Bütün aile bir arada yaşarken masrafların gelir durumuna göre üstlenilmesi veya yeğenin falanca ihtiyacının amcası tarafından karşılanması gibi durumlar söylediklerimin dışındadır. Bugün pek öyle aileler de kalmadı zaten.)
0
lazor
(23.02.18)
(3)

kariyer.net

ferrarimizolaydisatardik
16 şubatta iş görüşmesine davet edildim. 21 şubatta görüşmeye gittim görüşme çok güzel geçti. eğer birini işe al deseler kesinlikle kendimi bu işe alırdım o kadar bana uyuyor yani. 16şubat2018 1kez baktı 17şubat2018 2kez baktı 21şubat 2018 2 kez baktı bu şekilde gözüküyor kariyer.nette acaba beğenme
16 şubatta iş görüşmesine davet edildim. 21 şubatta görüşmeye gittim görüşme çok güzel geçti. eğer birini işe al deseler kesinlikle kendimi bu işe alırdım o kadar bana uyuyor yani.

16şubat2018 1kez baktı
17şubat2018 2kez baktı
21şubat 2018 2 kez baktı

bu şekilde gözüküyor kariyer.nette acaba beğenmeyip başka aday mı bakıyorlar? yoksa beğendiler cvmi mi inceliyorlar?
0
ferrarimizolaydisatardik
(22.02.18)
Görüşmesi olumlu geçenler arasında tercih yapmaya çalışıyor olabilirler.
0
femme vitale strikes back
(22.02.18)
birden fazla görüntülenme olunca anlamlandırmaya çalışıyorum açıkçası kendimce. evet birazda sabırsızlanıyorum sanırım.:)
0
🌸ferrarimizolaydisatardik
(22.02.18)
seçim yapmaya çalışıyorlardır. bir hafta bekle eğer işi sevdiysen bi arayıp sor.
0
pamuk helvalar cebe
(22.02.18)
(13)

sanırım hayatımda yaşadığım en acılı üçüncü olay

umutlarivarolankisi
herkese merhaba,biraz uzun olacak, içimi dökmek ve sizlerin yorumlarını almak istedim. bir yıllık bir ilişkimiz vardı. geçen yaz kendisi bitirdi.(ben hala delicesine seviyorum.) sonra okul başladığında tekrardan takılmaya başladık ama ben erasmus'a gittim. tekrar ara açıldı vs. derken bu bir gün ban
herkese merhaba,
biraz uzun olacak, içimi dökmek ve sizlerin yorumlarını almak istedim.
bir yıllık bir ilişkimiz vardı. geçen yaz kendisi bitirdi.(ben hala delicesine seviyorum.) sonra okul başladığında tekrardan takılmaya başladık ama ben erasmus'a gittim. tekrar ara açıldı vs. derken bu bir gün bana senle tamamen ilişkiyi keselim dedi ben yurt dışındayken. biri var, senle konuşmam uygunsuz gibi cümleler kurdu falan. her neyse. bunun bir yalan olduğunu; beni kendisinden uzaklaştırmaya çalıştığını düşündüm. şimdi olaya bakın asıl. bu dönem okula geldim, bununla konuştum ayaküstü. kanıt istedim kimle birliktesin diye. fotoğraflarını falan gösterdi. adam kendisinden büyük ve abartmıyorum barzo tipli. böyle birisine tercih edilmeme mi yanayım, hayatımda en fazla güvendiğim kişinin beni bırakmasına yanayım bilemedim. tüm hayatımı bu kadın üzerine şekillendirmiştim. olan arkadaşlarımı kaybettim, yenileriyle de tanışamadım bu birliktelik boyunca. ne mi oldu? bugün gördüm. bana sarılan kollar başkasının boynuna sarıldı. bana bakan gözler başkasına baktı. sinirden gözlerim titriyordu resmen. bitmiştim, tükenmiştim o an. aşka olan inancım yok oldu, güvenemem artık hiç kimseye. birlikte hayaller kurulan bir hayat arkadaşı bile böyle yapıyorsa bu insanlar nasıl mutlu yuva sahibi olabiliyorlar?

sevgiler, kendinize iyi bakın...
0
umutlarivarolankisi
(19.02.18)
yemeyenin malını yerler dostum, barzo tipli demişsin de senin tipi göremedik?
0
binder dandet
(19.02.18)
Ya izmir de bi duvar yazısı, seninle kurulan hayaller başkasıyla yaşanır mı diye?

Yaşanıyor hocam. Biraz zor oluyor ama siz de yolunuza bakın geç olmadan lütfen :/
0
antik depresan
(19.02.18)
elim yüzüm düzgün. iyi bir diksiyonum var. genel kültür ve dünya bilgisine sahibim. karşı taraf ise çalışan(parası ve arabası olan) bir barzo. yeterince açıklayıcı olmuştur umarım "tip"im...
0
🌸umutlarivarolankisi
(19.02.18)
Bunu travma haline getirip aşka küsme de her şey olur gider. Zamanla düzelir hepimiz benzer şeyler yaşıyoruz unutuluyor önemli olan eskiden yaşadığın şeyler yüzünden bundan sonra karşına çıkacak insanları yargılama.
0
pastörizesüt
(19.02.18)
nostradamus mode on: buraya yazılanlar daha ıstırap verici olacak, bu duyuru 3 vakte kadar silinecek...
nostradamus mode off-

sen hayaller kurarken kızın bundan haberi var mıydı? yazdıklarından ortada her şey belirsizmiş ama ara ara biraraya geliyormuşsunuz gibi anlaşılıyor. bu aralarda kız hayatına devam ediyormuş demek ki. seninle aynı hayali kurmayan birisi için hayatını çileye dönüştürmeye değer diyorsan acılara gömül. yoksa bi şekilde bunu kabullenip önüne bakman gerekiyor (demekle olmaz ama, gerekiyor)
0
her giriste sifresini unutan adam
(19.02.18)
kardeş medeni olayım iyi olayım derken feminen, yumuşak bir beyfendiye dönüşmediğinden, barzo dediğin tarafında yatakta hatunu duvardan duvara sektiren, maskülen, bol testesteronlu bir arkadaş olmadığına emin misin?

İşin özünde hepimiz primal içgüdülere ve seçim mekanizmalarına sahibiz.

Ayrıca hatun sana samimi bir şekilde söylemiş, bırakmış ayrılmış sen hala nasıl bir mantıksa, beni seviyor(?) ama beni uzaklaştırmaya çalışıyor(?) mantığına girmişsin.

Neyse, ilaç diyorsan, the rational male.
0
KaraSakall
(19.02.18)
elindeki tek bilgi adamın kötü tipi ve düzgün işi arabası olduğu. sen de tamamen genetik şansla elde ettiğin tipini öne sürerek daha çok hak ettiğini iddia ediyorsun. adam en azından tipinin negatif yanlarını kapatmak için çalışıp didinmiş diğer bir evrimsel seçilme faktörü olan güce yönelmiş. ne var bunda?

sen uzaktaydın o buradaydı.
0
oddyseus
(19.02.18)
Siktir et kanka sana kız mı yok
0
Delay Fuze
(19.02.18)
hepinize çok çok teşekkürler. evet kendisi bitirmişti. bir ben bitiremedim. aynı bölümde okumak da işi zorlaştırıyor, bir birimizi görmek durumundayız. gerçi bir dönem kaldı, sonra evlenir o zaten! belki de haklısınız. ağır başlı, naif birisi olmaktan çok *iç olmak lazım. gidip bir çakmak/yön sorup sonra da kahve içmeye davet etmek lazım. ama ben böyle birisi değilim işte. illa ki çok zaman geçireceğim, illa ki yakın olacağım. neyse. umarım bu acı da geçer diğer acılar gibi...
0
🌸umutlarivarolankisi
(19.02.18)
1 ve 2 numara neydi
0
xu
(19.02.18)
Su an duymak istediğin son şey bu olabilir ama bence kadınlara fazla önem atfediyorsun. Tek kadına çok bırakma kendini.
0
twelfth
(20.02.18)
geçen yaz bitmiş ama sen bırakma beniii diye kızı darladığın için belki üzülüp bırakamamıştır seni ama belli sevgisi bitmiş sırf sen istiyorsun diye seni kırmamak için devam edecek hali yok. evet zor belki ama sevmediği biriyle devam etmesi onun için de zor olacaktı. ayrıca ayrılmak için illa başkasının mı olması gerekiyor neyin kanıtını istiyorsun ki çok saçma, keşke uzatmadan ilk bitti dediğinizde olay kapansaydı sen de yoluna bakardın. neyse başkası çıkar yine karşına kimler kimleri unuttu sen de unutursun umutsuz olma.
0
pamuk helvalar cebe
(20.02.18)
Ben de korkunç duyarsız biri gibi olmak istemezdim, ama sanırım öyleyim.
Daha üniversitede olduğunuza göre en fazla 19-23 aralığındasınız. Bu yıllarda her şey çok yoğun yaşanıyor tabii ama, neredeyse 99.9% kesinlikle söyleyebiliriz ki birkaç sene içinde bu, hayatınızda yaşadığınız en acılı ilk 800 olay listesinde falan bile olmayabilir. "Bu sorun önümüzdeki beş yıl içinde hala önemli olacak mı?" diye sorduğumuzda, biraz gerçekçi bakarsak, çok yüksek ihtimalle olmayacağını görebiliyoruz.

Ben öyle bin tane sevgilisi falan da olmamış, ama kendini tek kişiye de adamamış biri olarak, üniversitede aşkından ve ardından acısından öldüğüm sevgilime dair öyle pek bir şey de hatırlamıyorum açıkçası. Hatta geçen ay "eski mektuplarını buldum, sana göndereyim mi?" falan gibi bir şey söyledi de, "ya at gitsin bye" diye cevap yazdım sadece tekrar hortlamasın diye. Zira insanız, değişiyoruz, bugün sevdiğimiz şeylere dair kriterlerimiz değişiyor, acı eşiğimiz değişiyor, bazen canımızı yakan bazı kişilere hak veriyoruz bile... falan filan.

Yazım dilinizden olayı biraz fazla dramatikleştirdiğiniz sonucuna da varıyorum. Bana sarılan kollar vs... Yani size sarılmış olabilir de, her şeyden önce kadının kendi kolları onlar, canı ne isterse onu yapar. İlişkiyi bu kadar sahiplik olarak görmeyin. Sizi sevmeyen ve istemeyen insanları ikna etmeye çalışmayın. Sevgi içinde zorluklara dayanmak, birlikte bir şeylere göğüs germek tabii ki vardır ama bu zorluklar ilişkinin kendisi olmamalıdır.
0
sopiro
(20.02.18)
(19)

Ofiste izlenecek dizi

kronik
Öğle arası yemek yerken Big Bang Theory izliyorduk, yeni gelen bir arkadaş biraz "belaltı" bulduğunu söyledi o yüzden başka dizi arıyoruz. Yerli dizilere baktık, Leyla Mecnun'a başladık, o da çok uzun, izle izle bitmiyor, yarım yarım izleyince de tadı kalmıyor. Daha önce Stranger Things izlemişler,
Öğle arası yemek yerken Big Bang Theory izliyorduk, yeni gelen bir arkadaş biraz "belaltı" bulduğunu söyledi o yüzden başka dizi arıyoruz. Yerli dizilere baktık, Leyla Mecnun'a başladık, o da çok uzun, izle izle bitmiyor, yarım yarım izleyince de tadı kalmıyor. Daha önce Stranger Things izlemişler, çoluk çocuk oynadığı için çok "belatı" muhabbet olmadığından izleyebilmişler.

Siz ne önerirsiniz tercihen yerli olmayan dizi olarak bu şartlarda?
0
kronik
(16.02.18)
coupling
0
füt
(16.02.18)
The Big Bang Theory ulusal kanalda prime time'da yayınlanan öküz gibi reytingli bir dizi, bunu bel altı bulan birini Samanyolu dizileri paklayacaktır ancak.

Önerilerim: Beşinci Boyut, Yusuf Yüzlü.
0
i was made for you
(16.02.18)
yeni gelen arkadaş kulaklarını tıkasın o zaman bbt nasıl bel altı olur yahu.

friends olsun bari.

@black mirror da olabilir ama ilk bölümü atlamak isteyebilirsiniz bel altı olayına takılıyorsanız.
0
elorelia
(16.02.18)
yeni gelen arkadaşı gönderip diziye devam edin
0
yüzyıllık yalnızlık
(16.02.18)
the office
0
awareim
(16.02.18)
big bang theory yi belaltı bulan birisi the office i de belaltı bulacaktır bence
0
azeriturku
(16.02.18)
ricky and morty
futurama
0
akil kupuru
(16.02.18)
parks and recration. gravity falls da olur, asıl hedef kitlesi çocuklar olduğu için pek bel altı bulamaz ama illuminati bu diyebilir.
0
inheritance
(16.02.18)
sıdıka
0
since1907
(16.02.18)
ahahah cevaplar süper :) bence de bbt bel altı nasıl bulunabiliyor bilemiyorum.. o yüzden friends vs de aynı şekilde algılanabilir.

la casa del papel de baya sevişme sahnesi var olmaz :)
black mirror da yemek yerken izlenecek dizi değil bence ya.. daha eğlencelik birşeyler olmalı.
0
🌸kronik
(16.02.18)
Tam coupling demeye gelmiştim ama bel altı deyince bi durdum hahah.

Futurama, the simpsons rick and morty gibi şeyler keser sizi anca.

BoJack Horseman derdim ama sevişme falan var, gerçi animasyonda sevişmeyi ne kadar bel altı bulur o ayrı.

Doctor who olabilir, hem eğlenceli hem de tamamen çocuklara yönelik pazar sabahı dizisi olduğu için 2-3 öpüşme dışında hiçbir cinsellik yok 10 sezonda.
0
noluyo yaa
(16.02.18)
family guy.
0
caletti
(16.02.18)
Modern family diyeceğim ama onda da eşcinsel çift vs var. Big bang theory'ı belaltı bulan bu dize porno muamelesi de yapabilir. Yine de ilk bölümü bir izletin, belki sever.

Ya da en kısa çözüm yeni gelenin dizi izlemek yerine başka işlerle meşgul olması olabilir.
0
fraise
(16.02.18)
ya bide yeni dizi arayışına mı girdiniz, saçmalama ne var bunda de sustur.
0
pamuk helvalar cebe
(16.02.18)
yaa öyle yapamıyoruz, herkesin görüşüne saygımız var, fikrimizi söyledik ama her öpüşme sahnesinde kalkıp gidiyordu falan. bide 8. sezondan izliyorduk sanırım, Sheldon bile Amy ile mucuk mucuktu :D

the office'e başladık bugün bakalım.
0
🌸kronik
(16.02.18)
of, ben gıcık oldum yeni gelen tipe ya. he amk çok bel altı he (ki BBT'yi hiç sevmem).

izlemeye devam edin. amiriniz değilse sike sike katlansın ya da kulaklık takıp siktirsin gitsin beşinci boyut izlesin. bu tarz "ufak" tavizler verdiğinizde bir bakıyorsunuz eline mikrofon alıp "bunlaaar" diye zırlar olmuşlar.

edit: "yaa öyle yapamıyoruz, herkesin görüşüne saygımız var, fikrimizi söyledik ama..." E, o niye sizin fikrinize saygı duymuyor o zaman? :) Niye siz taviz veriyorsunuz? Üstelik o bir kişi, siz bir grupsunuz. Saçmalayın.
0
sen git ben geliyorum
(16.02.18)
arkadaşı sallayıp bbt'ye devam, buna bel altı diyenle hiçbir yabancı dizi izlenmez.
0
gezegen olan pluton
(16.02.18)
Bir bang theory dediğiniz gibi çok bel altı kaçıyor. Arkadaşınız haklı, ama merak etmeyin Californication ya da Nip/Tuck tam aile dizileri. İkisini de şiddetle öneriyorum.
0
feel the blanks
(16.02.18)
The good place

10 numara
0
chezsoi
(17.02.18)
(8)

Erkek için fondoten var mi? Yoksa kullandiginda fark edilir mi?

Costanza
Yuzumde ufak tefek kizarikliklar var ozellikle alnimda ve burun kenarlarimda. Krem nemlendirici losyon sabun vs gecirmiyor maalesef. Her zaman cok dert etmiyorum ama toplanti oluyor yemek oluyor vs toplu davete gidildigi zaman dikkat cekiyorum, caktirmasalar da insanlarin suratima bakmasindan rahats
Yuzumde ufak tefek kizarikliklar var ozellikle alnimda ve burun kenarlarimda. Krem nemlendirici losyon sabun vs gecirmiyor maalesef.

Her zaman cok dert etmiyorum ama toplanti oluyor yemek oluyor vs toplu davete gidildigi zaman dikkat cekiyorum, caktirmasalar da insanlarin suratima bakmasindan rahatsiz oluyorum.

Son care fondoten kullanmak geldi aklima. Her zaman olmasa da acil durumlarda surerim en azindan. Erkekler icin var midir bu tip urunler? Surdugumde belli olur mu?

Ya da ozellikle onerdiginiz bir urun var mi su markanin su cilt tipleri icin olan su urununu kullan gibi.
0
Costanza
(13.02.18)
kızarıklıklarınız seboreik dermatit olabilir mi acaba? burun kenarı ve alın kızarıklığı eşimde de oluyor ve sebebi bu hastalık. eğer öyleyse kapatıcı fondoten çok daha zararlı olabilir cildinize.
bunun yerine tedavi amaçlı bir ilaca geçebilirsiniz onlar daha iyi gelecek ve kızarıklıkları giderecektir. bunun için bir cilt doktoruna gitmenizi öneririm.
0
kaputt
(13.02.18)
bb ya da cc krem kullanabilirsin.
hem besler hem de görüntü açısından güzel sonuç verir.
kapatıcılıkta bb>cc
yalnız tavsiyem gidip de migrostan falan almayın; yani en azından gratis watsons benzeri bir yere gidin. hatta avm ecznalerine de danışailirsiniz.
bunların haricinde renkli nemlendiriciler de var; fakat benim önerim bb kullanmanız.
0
jimjim
(13.02.18)
www.trendyol.com


ayrıca clinique anti blemish bb, tavsiye edebilirim.
0
jimjim
(13.02.18)
var dyoda marshallda
0
mikahakkinen
(13.02.18)
Cc krem kullanın kızarıkları nötrler cilt tonunuzla dengeler
0
hernezıkkımsa
(13.02.18)
Size tavsiyem güneş koruculu renkli güneş koruma ürünlerini almanız olurdu. Herhangi bir hastalık vs olmadığını farz ederek konuşuyorum. Eczaneye danıştığınızda solante ürünlerini sorun. Hem kızarıklıklarınız kapanacak hem de yüzünüz güneşin zararlı etkilerinden korunmuş olacak.
0
yuzuklerinprensesi
(13.02.18)
Solantenin renkli güneş kremlerine bak. Bir alıyorsun 1 senede bitmiyor. Hem de yüzüne fondotenden daha iyi gelir.
0
jazzabel
(13.02.18)
kızlar kırk yıldır doğru ürünü bulup sürmeyi öğrenemedi, bence sen hiç bulaşma. renk eşitleyemezsin komik görünür falan boşver nolcak kızarık olsun, ufak tefek kızarıklığa kimse bakmıyordur emin ol ve elbette doğru ürünü bulsan ve düzgün uygulasan bile belli olur kızlar bb krem kullanınca bile anlaşılıyor çünkü. bu kızarıklık için cildiyeye git istersen.
0
pamuk helvalar cebe
(13.02.18)
(5)

ingilizce gelistirmece

cagdassalur
Ozet gecicem.Ingilizce konusamiyorum. Yazarken, Chatten konusurken, film izlerken vs. sorun yok ama konusmaya gelince kitleniyorum. Isimden dolayi ingilizce toplanti vs. oluyor katilamiyorum. Ne yapayim ben?Kurs tarzi bir sey de iyi olabilir. Calistigim yer masraflari karsilayacagini soyledi, fiyati
Ozet gecicem.

Ingilizce konusamiyorum. Yazarken, Chatten konusurken, film izlerken vs. sorun yok ama konusmaya gelince kitleniyorum.

Isimden dolayi ingilizce toplanti vs. oluyor katilamiyorum. Ne yapayim ben?

Kurs tarzi bir sey de iyi olabilir. Calistigim yer masraflari karsilayacagini soyledi, fiyati da cok onemli degil o yuzden.

Napsam?
0
cagdassalur
(12.02.18)
bir sekilde(mesela craigslist) yabanci birini bul yasadigin sehirde, onunla vakit gecirme uzerinden parayla anlas. ozel ders gibi diz dize yapmayin. gezin, kahve icin, yakin yerlere seyahat edin. farkli aktivitelerde bulunarak surekli muhabbet halinde olun. eger konusurken tutukluk yasiyorsaniz ancak gercek hayatta pratik yaparak gelistirebilirsiniz, sinifta veya dersle degil.
0
en sevdigi adam olmayan adam
(12.02.18)
ya kurstan önce şu konuşma pratiği yaptıran uygulamaları denesene ya da yine konuşma dersi alabileceğin yabancı birilerini bul, çünkü sen yapamam diye korkup kendini durduruyorsun ve kurslar bunu çözemiyor.
0
pamuk helvalar cebe
(12.02.18)
ya internet uzerinden konusabilecegim insanlar var fakat asamadim su olayi iste bir turlu. Kendimi zorlasam da olmadi yani. Yazili konusmayi tercih ediyorum mecburen o yuzden.
0
🌸cagdassalur
(12.02.18)
ingilizce konuşmak için bir sürü internet sitesi ve uygulama var. ama mutlaka anadili ingilizce olan birini bul.

kimseyi bulamıyorsan kendi kendine konuş. etrafındaki olan biteni ingilizce anlat.
0
tabudeviren
(12.02.18)
Couchsurfing toplantılarına katılarak geliştirdim ben.
0
taktikmaktikyokbambambam
(12.02.18)
(12)

konferansta konşumak

passion rules the game
ilk deneyim olacak, muhtemelen kalabalık olacak ve hocalarım da olacak. seviye olarak en alt konumdaki konuşmacı da benim.konuşacaklarıma aslında hakimim ama heyecanlanıyorum ve hızlı konuşuyorum.passiflora falan değil de teknik olarak ne yapabilirim?danke.
ilk deneyim olacak, muhtemelen kalabalık olacak ve hocalarım da olacak. seviye olarak en alt konumdaki konuşmacı da benim.

konuşacaklarıma aslında hakimim ama heyecanlanıyorum ve hızlı konuşuyorum.

passiflora falan değil de teknik olarak ne yapabilirim?

danke.
0
passion rules the game
(12.02.18)
Ben de böyleydim bir zamanlar. Benim yöntemim karşımdaki herkesin gerizekalı olduğunu düşünmekti ve evet gerizekalılardı zaten.
0
bos gezenin bos ustasi
(12.02.18)
dideral dicem ama hekimler beni topa tutacak. anksiyete veya paniksel bir durum var ise yarım dideral'i bir kereye mahsus alabilirsiniz.

normalde böyle şekerlemeymiş gibi yazmazdım ancak, önemli bir durum ise ve heyecanı da engelleyemiyorsanız bir şans verebilirsiniz.
0
kobretti
(12.02.18)
benim bir korkum da birilerinin "soru" kisvesi altında kendi abuk subuk argümanlarını ittirmeye çalışması, bir de alakasız bir şey çıkarsa ve fikrim olmazsa ortalık karışır diye tırsıyorum :)
0
🌸passion rules the game
(12.02.18)
önceden sesli ve konferans süresinde olacak sekilde bir kac kez kendi kendinize yahut varsa dinleyecek arkadas/arkadaşlariniza sunumlar yapin. heyecaninizin en az yarisi azalacaktir saniyorum. istisnalar haric kimse sizin bilgisel konumunuzu bile bile orada küçük düşürmeye calismayacaktir -ukalalik veya fahis hata yapmadiginiz surece-. rahat olun, ilk bi kac dakikadan sonra orada oldugunuzu bile unutup devam edeceksiniz. unutmayin, o salonda elinizdeki konuyu sizden cok calismis biri muhtemelen olmayacak. kolayliklar
0
her giriste sifresini unutan adam
(12.02.18)
İlk şu kadar dakika soru almayacağım dersen sorun kalmaz.

Dinlemeyip sonra içerikle ilgili soru soran olursa da pasif agresif takınarak soru için teşekkürler konuşmamın burasında şurada şöyle anlattığım gibi böyle böyle diye yapıştır gitsin.

Konu bitmeden soru sorarlar bizde adettendir bu öküzlük, önünü almak zorundasın yoksa dayak yersin. Her zaman bir tane kendini smartass sanan tip vardır.
0
bos gezenin bos ustasi
(12.02.18)
Toplantıdan önce gevşeme egzeraizi yapın, nefes çalışın. Düşünce olarak da konuklar arasında bu konuya sizin kadar hazırlanmış kimse olmadığını unutmayın. Ayrıca her soruyu eksiksiz cevaplamanız ya da başkalarının fikirleriyle mücadele etmeniz gerekmiyor. Bakış açınız için teşekkür ederim diyerel kendi istediğiniz yöne dönebilirsiniz yine. Benim denl geldiğim iyi uzmanlar böyle yapıyor. Dirençle uğraşmak vakit kaybı ve konuşmacıyı iyi göstermiyor.
0
red g
(12.02.18)
bol prova. boldan kastım 10 defa, 15 defa, boş bulduğunuz her an. aklınızdakileri belirli bir sıraya göre, doğru kelimeleri kullanarak ve en ekonomik şekilde ifade etmek prova ile mümkün oluyor. ne söyleyeceğinizi ne zaman söyleyeeğinizi iyi bildiğiniz zaman heyecan da kalmayacaktır.

gelen yorumlara istinaden: soru sorulmasından korkmayın. bilakis soru sorulması insanların dikkatini çektiğinizin bir göstergesi. bilmediğiniz konular olursa da hakkında bilgim yok, bu konuda bir çalışmam olmadı, önerilerinizi değerlendireceğim, diyebilin. bunda ayıp bir şey yok.
0
puc
(12.02.18)
yani, benim muhattabım çoğunlukla öğrenciler olacak ama alanında iyi hocalar vs. de gelecek gibi. heyecan yapıp da batırmaktan korktuğum kadar kısır bir noktaya sürüklenmekten de korkuyorum.

hayırlısı :)
0
🌸passion rules the game
(12.02.18)
sunum sonuna kadar soru almayacağım falan deme zaten dedirtmezler, yani konferansın belli bir kuralı vardır ama dersen de tipik bir şey bilmeyen konuşmacılardan olduğunuzu düşündürür.
açıkçası heyecanlanacaksın doğal bir şey bu, yavaş yavaş alışıyor insan bu şeylere, kimse senden yılların konuşmacısı gibi bir şey beklemez zaten rahat ol en azından olmaya çalış. hakimsen konuna bunu düşün, iyiyim ben bu landa diye telkin et kendini, sunumdan önce pratik yap, kendi kendine sun, arkadaşların falan varsa onlara sun sana soru sorsunlar hatta. bide sunum öncesi alkoldür ilaçtır bir şey alma ama belki rahatlatıcı çaylardan içebilirsin.
0
pamuk helvalar cebe
(12.02.18)
zamanında sunum yapmaktan kaçan biri olarak şunları önerebilirim;

-sunucağınız konu büyük ihtimalle uzun uzun çalıştığınız, ve karşınızdakilerin fikrinin olduğu ama sizin kadar güncel bilgiye sahip olmadığının farkında olun. hem hata yapsanız nolur ki?

-ben de acayip yavaşlıyorum heyecanlanınca, zamanla düzelir ya diyorum, düzelmese de napıyım...

-gelen sorulara yanıt veremezseniz, sorun değil. bilmediğinizi söyleyin, onu araştırmadım ama bakarım diyin. konunuzla tamamen ilgili bir şeyse ve cevap veremiyorsanız, "ileriki slaytlarda bundan bahsedicem" diyin -kim bilcek yalan ya da gerçek olduğunu-. zaman kazanırsınız, şanslıyssanız soru bile kaynar arada.

-heyecanlanmak kadar doğal bir şey yok, ders anlatamayan prof hocalar bile var, siz daha yolun başındasınız. o kadar yıl tecrübeyle yine zorlanırken, sizin heyecanlanmanız normal değil mi?


bitte. kolay gelsin. :)
0
mor.inek
(12.02.18)
Pratik, prova, özet herkes anlatmış.

Ben de bir kongrede tam olarak bu dediğinizi yaşadım.

Çok heyecanlannıştım günün son konuşmasıydı ve anlatacağım hatta referans vereceğim bir hoca her şeyi anlatmıştı bile.

Şöyle bir şey düşündüm, şuan salondaki 500 kişi dışında kimse bu konuşmayı bilmeyecek, ee en az 200ü öğrenci olsa, 200ü de asistan vs ve dersi benimle aynı insanlar, e hocaların yarısı zaten umursamıyor, 50 kişiye konuştum bu hesapla o gün, kötü de olsa kim bilecek ben kongrede sunumumu yaptım diyerek.

Bi de ne olacak hızlı olsa biraz telaşlansak, canımızı mı alacaklar :)
0
kullanıcıadımbuolsun
(12.02.18)
merak eden varsa iyiydi :)
0
🌸passion rules the game
(13.03.18)
(4)

Değerli Bilim İnsanları

infernalcadre
"Bir makalenin literatür kısmı" tam olarak ne oluyor.Örnek : Makalenin hepsini değil sadece literatür kısmının çıktısını alınız.
"Bir makalenin literatür kısmı" tam olarak ne oluyor.

Örnek : Makalenin hepsini değil sadece literatür kısmının çıktısını alınız.
0
infernalcadre
(12.02.18)
Saniyorum ki introduction kismindan bahsediliyor.
0
lamira
(12.02.18)
Kaynakçayı kastediyor. En arkada yazıyor olmalı.
0
yaren
(12.02.18)
Ydksk + 1
Kavramsal çerçeve ve kuramsal tartışmalar bölümü.
0
grobet
(12.02.18)
yanlış kullanılmış bir ifade. literatür makalenin tamamını kapsar, ama şöyle bir yapılan çalışmalara bak demek istiyorlarsa introyu kastetmiş olması daha olası.
0
pamuk helvalar cebe
(12.02.18)
(2)

cebimdeki yabancı

pamuk helvalar cebe
benzeri bir film vardı, uyarlandığı film perfetti sconosciuti imiş ama onu sormuyorum, konu olarak çok benzer biraz daha gerilimli bir şeydi sanki var mıdır hatırlayan?
benzeri bir film vardı, uyarlandığı film perfetti sconosciuti imiş ama onu sormuyorum, konu olarak çok benzer biraz daha gerilimli bir şeydi sanki var mıdır hatırlayan?
0
pamuk helvalar cebe
(09.02.18)
coherence var yine herkesin yemek masasında toplandığı, onu mu soruyorsunuz?
0
evde liyakat kalmamis
(09.02.18)
evet evet teşekkür ederim.
0
🌸pamuk helvalar cebe
(09.02.18)
(6)

kimya laboratuvarına hediye

dedim dedim de kime dedim
şimdi sevdiğim bir abimin bir kimya laboratuvarı var aslında labda olması gereken herşey var ama ben bir hediye almak istiyorum. yani işine yarayacak birşey. hani çok uzman lablarda falan vardır da manuel yapıldığı için zaman kaybedilir vs öyle bir şey almak istiyorum ama tabi lab bilgim sıfırın alt
şimdi sevdiğim bir abimin bir kimya laboratuvarı var aslında labda olması gereken herşey var ama ben bir hediye almak istiyorum. yani işine yarayacak birşey. hani çok uzman lablarda falan vardır da manuel yapıldığı için zaman kaybedilir vs öyle bir şey almak istiyorum ama tabi lab bilgim sıfırın altında.

tavsiye verebilirseniz onlara bakayım

www.kartalotomasyon.com.tr

şöyle şeyler aklıma geldi ama dedim şimdi nerede kullanıcak
0
dedim dedim de kime dedim
(09.02.18)
Kimya labı da uzmanlık alanı ne, ne bakıyor? Küçük bir vorteks olabilir, çoğu labda iş görür.
0
devilred
(09.02.18)
labda ne yapiyolar, analiz mi, sentez mi? Ne cesit analiz?
0
hophophoba
(09.02.18)
ya işte çeker ocak etüv falan var dalga boyunu ölçmeye yarayan aletlerden var bir kaç alet daha var analiz ağırlıklı daha herhangi bir şeyin sentezlendiğini görmedim
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(09.02.18)
eppendorf pipeti tarzi bisey alinabilir, biraz pahali olabilir ama. vorteks de kötü fikir degil.
0
hophophoba
(09.02.18)
kimya labında tam olarak ne yapılıyor bilmiyorum, lab deyince benim aklıma pipet falan geldi ama eczacı arkadaşım labda benden tamamen farklı aletler kullanıyor, o yüzden sen arkadaşının sitesi falan varsa atsan ya da yapılan çalışmaları öğrenip yazsan da ona göre mi fikir versek.
0
pamuk helvalar cebe
(09.02.18)
hocam bütçe ne kadar? lab'da kullanılan gözüne ufak gelen malzemeler bile 150-200 tl'den başlıyor. burada arkadaşların al dediği eppendorf, brand tarzı otomatik pipetler ise 150-200 euro civarında. ama böyle ufak mıknatıs balık takımları oluyor onlardan farklı çeşitlerde alıp verebilirsin.
0
joooper
(09.02.18)
(11)

ne kadar zaman da kaç çeşit yemek çıkarabilirsiniz?

for day to break
lahana sarması, tavuk sote, üzüm komposto, yoğurt çorbası, makarna. 5 saat uğraştım çok mu fazla?
lahana sarması, tavuk sote, üzüm komposto, yoğurt çorbası, makarna. 5 saat uğraştım çok mu fazla?
0
for day to break
(06.02.18)
sarma oyalayabilir , içini ayrı hazırlıyorsun, lahalanayı ayrı, sıcak suda açıp yumuşatıyorsun falan.

tavuk sote dediğin zaman almaz. komposto da öyle, makarna nasıl bir makarna olduğuna bağlı beşamel soslu fırın olsa, 15 dakka beşamel gerisi at fırına gitsin.

ben sarmayı çık 1.5 saatte hepsini yaparım şu halimle.
0
Photographer
(06.02.18)
@photo..,yoğurt çorbasını unutmuşsun ama yarım saaat başında karıştırıyorsun kesmesin diye.
0
🌸for day to break
(06.02.18)
Kac kisilik yaptiniz? Ben dort kisiye iki bucuk uc saatte yetistiririm bunlari. Kisi sayisi arttikca lahana sarmasinin da miktari artacagindan biraz daha ugrastirir.
0
lamira
(06.02.18)
onu bilmiyorum, büyük ihtimalle yayla çorbası falan diye tahmin ettim.

abi şimdi bir tanesinin başında durmuyorsun ki, aynı anda 4 çeşit pişiriyorsun, başında durmadan olmuyor ki?
0
Photographer
(06.02.18)
2 saatte yaparım. Kalan vakitte de Bill Hicks'in bir gösterisini izlerim, sonra da yaptığım yemekleri sokaktaki evsizlere dağıtırım.
0
rahip janick
(06.02.18)
lahanayı haşlayıp içini hazırlamak falan biraz oyalayabilir, bide ocakta 4 göz olduğunu varsayıyor ve ona göre ayarlama yapıyorum 2,5 saatte bitiririm, bulaşıkları falan da toplarım haa mis gibi bırakırım:)
çorbayla öyle tek başına uğraşırsan senin işin zor, bir yandan onu karıştırcan bi yandan başka yemeği karıştırcan, yoğun yemek yapacağın zamanlarda planlı git, şunu şunu yaparken o arada şunu da yaparım diye kafanda kur daha pratik olur.
0
pamuk helvalar cebe
(06.02.18)
2 saat 3 cesit. Komplike yemekler.
0
wynter
(06.02.18)
lahana sarma hariç sarmayı hiç beceremem diğer tüm yemekler için pişme süresi dahil 1-1,5 saat süre yeterli. çok bile.
0
naksidil
(06.02.18)
Bi tencere yaprak sarmasını 2 saatte hazırlıyorum pişme süresi hariç.arada boşluklar da varsa 5 saat normal.hızlı bi tempoyla da 4 saatte falan yaparım bence.
0
lampetia
(06.02.18)
çok değil bence. iyi bile olabildi
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.02.18)
olabilir*
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.02.18)
(2)

ayakkabı temizleme

oz hakiki tosun pasa
nike koşu ayakkabısını yıkasam sorun olur mu? biraz kokuyor nasıl temizleyebilirim?
nike koşu ayakkabısını yıkasam sorun olur mu? biraz kokuyor nasıl temizleyebilirim?
0
oz hakiki tosun pasa
(06.02.18)
parasini verip yaptirmak isterseniz epey memnun kaldigim bi girisim var: temiz.co

onun disinda evde acil ayakkabi temizlemem gerekiyosa her bir tekini birer yastik kilifinin icine koyup olabildigince kisa programda calistiriyorum makinede ama dokusu hassas bir seyse zedelenebiliyor, ufak yirtiklar vs oluyor
0
hjarteblod
(06.02.18)
temiz.co giyilmeyecek durumdaki ayakkabıyı sıfır gibi yaptı ben de onu yazmaya gelmiştim:) burdan öğrenip beyaz bez ayakkabıyı kılıf içinde yıkamıştım ama bende işe yaramamıştı açıkçası, sonuçta yüksek ayarda yıkayınca da yıpranma olabilir diye insan tırsıyor.
0
pamuk helvalar cebe
(06.02.18)
(3)

yök tez merkezi'nden erişilemeyen maili sahibinden istemek

dali dili havali korna
tuhaf kaçar mı? tez sahibi doktora çalışmasını 2019'a kadar erişime kapatmış, maille göndermesini rica edecektim ama racona uygun mudur bir danışayım dedim, beni tanımıyor sonuçta.
tuhaf kaçar mı? tez sahibi doktora çalışmasını 2019'a kadar erişime kapatmış, maille göndermesini rica edecektim ama racona uygun mudur bir danışayım dedim, beni tanımıyor sonuçta.
0
dali dili havali korna
(05.02.18)
İsteyebilirsin, muhtemelen kitap haline getireceği için kapatmıştır.
0
kayranin kedisi
(05.02.18)
erişime kapamak çalışmaları korumayı sağlar, malumunuz ülkede herkes hırsızlık peşinde çalışmaları yayına dönüşmeden kimseye göndereceğini sanmıyorum.
0
pamuk helvalar cebe
(05.02.18)
iyi ihtimalle verebilir, yayın falan çıktıysa yollayabilir yayını.

bizim okulda tezler kütüphaneye konuluyordu vakti zamanında, oraya şeettirseniz?
0
kveldulv
(05.02.18)
(11)

Fakir yemeği

senolll
Merhaba,Reddit'te gördüğüm bir başlıl, buraya uyarlıyım dedim. Çocukken sevdiğiniz ancak onun sırf fakirsiniz diye yapılmış bir yemek olduğunu yetişkin olunca fark ettiğiniz yemek nedir?Tam aynısı değil ancak benim var böyle bir anım var, küçükken bir doğumgünümde pasta almamışlardı. Bir paket hurma
Merhaba,

Reddit'te gördüğüm bir başlıl, buraya uyarlıyım dedim.

Çocukken sevdiğiniz ancak onun sırf fakirsiniz diye yapılmış bir yemek olduğunu yetişkin olunca fark ettiğiniz yemek nedir?

Tam aynısı değil ancak benim var böyle bir anım var, küçükken bir doğumgünümde pasta almamışlardı. Bir paket hurma açmışlardı, tatlı niyetine herhalde. O zaman da sevmezdim hurmayı hala da sevmem. Para olmadığından pasta almadıklarını düşünebilmiş miydim hatırlamıyorum ama baya buruk olduğumu hatırlıyorum. Her doğumgünümde de aklıma gelir, başlığı görünce yine geldi.
0
senolll
(25.01.18)
Bende tam tersi bi olgu vardi elma uzerine. Cocukken elma fakir yiyecegi gibi gelirdi. Şimdi öyle bi algim yok :D
0
funl
(25.01.18)
Salca kavurma
0
mungojerry
(25.01.18)
Vay be çocukluğuma döndüm bi anda;
Aklımda kalan salçalı ekmek var.

Tavada kakao,yağ ve un ile yapılan çikolata var,daha sonra petibör arasına koyulup pasta gibi yerdik.

1tl 'ye pazarda satılan sucuk ve salamlar aklıma geldi .

Kasaptan tavuk kemiklerini alıp tencere de kaynattıktan sonra suyunu bayat ekmeklerin üzerine döküp yediğimiz şu an adına ne dediğimizi hatırlayamadığım bi yemek vardı.

Son olarakta eser miktarda haşlanmış pirinç ve yoğurtla yapılan çorba vardı .
0
sealth
(25.01.18)
ekmek arası domates
yumurtalı ekmek (ekmeği yumurtaya bulayıp tavada kızartma şeklinde)
bir de hamur diye bir şey yapardı annem. ya kendi yoğurduğu hamuru ya da fırından aldığı hamuru tavada kızartırdı. böyle şişkin bir şey olurdu.
0
misterturist
(25.01.18)
misterturist +1

hamur nedir hala çözemedim öyle garip şişik bir şey.
0
biravekahve
(25.01.18)
hep bayat ekmek yemek

ekmek arası domates peynir. - okulda çocuklar sucuk eppek yerdi öğle arası, çok canım çekerdi.

doğum gününde annenin yaptığı alman pastası. - yaş pastanın adını biliyorduk sadece canımız bile çekemiyordu. hediye almıyorduk.

ünide zyağı üstüne baharata eppek banarak beslendim tek öğün uzunca bi süre. kilo 65 kan değeri 6 ya düşmüştü. her yemek güzel geliyordu haliyle. yemekhaneden iki tabldot üst üste koyarak çalıyordu arkadaşlar arada bana.

fakir değildik, baba alkolikti ve bunun farkındaydık üzücü olan kısım buydu. yoksa daha zor şartları görmüş insanlar var elbette. neyse ki geberdi de kurtulduk.
0
hasmetizm 2046
(25.01.18)
@Misterturist, hamur dendiğini bilmiyordum, bizde pişi diye geçiyor o.

Fakirlik hallerinde bizde ot yemekleri yapılırdı. Ota çıkalım denirdi, dağ, tepe, bahçe... en yakında ne varsa gider türlü çeşit ot toplarsın kavurursun, yemeğini, böreğini yaparsın veya haşlar yersin. Ebegümeci, ısırgan dolu her yer. Yanına da bi bulgur pilavı. mis.

Kardeşimin doğum gününde jöle yapmıştık. Yuvarlak tepsiye portakal elma doğradık, jöleyle pasta gibi yaptık.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.01.18)
misterturist'in dediği gibi biraz. Bayat ekmekler küçük parçalara ayrılıp suyla mı yağla mı ikisiyle birlikte mi ne artık karıştırılmış yumurtalı ve baharatlı bir şeye bulanır tavada kızartılırdı. Peynirle falan yerdik. Çok fakir bir stuffing tarifi gibi oldu gerçi.
0
sopiro
(25.01.18)
Bayat ekmekleri yumurtayla kizartmak
0
rusyalı kozmonot
(25.01.18)
Ekmek arası sulandırılmış şeker
0
efreet sultan
(26.01.18)
@biravekahve ve @misterturist pişi değil mi yahu o ne garibi?
0
pamuk helvalar cebe
(26.01.18)
(5)

camları geri dönüşüme yollayabiliyor muyuz?

for day to break
her şehirde var mı?
her şehirde var mı?
0
for day to break
(19.01.18)
Hayır her ilde/ilçede yok. Olan bazıları toplanmıyor bile.
Belediye ile iletişime geçerseniz en doğru bilgiyi onlardan alırsınız kendi şehriniz için.
0
kaymaktutmayansicaksut
(19.01.18)
bizim burda var ama kapatmışlar kapağını falan. geçen sordum sebebini "abi millet yakıyor" dedi.
0
giovanne
(19.01.18)
yollanıyor elbet ama geri dönüşümde "cam" epey alt sıralarda kalıyor. zira hammaddesi ucuz, bu yüzden cama zaman harcayacak(toplama-biriktirme-işleme) adamlara, diğer hurdalara kıyasla, kârlı gelmiyor.
0
late viper
(19.01.18)
her şehirde yok, aslında olanlarda bile gerçekten dönüşüm yapılıyor mu şüpheliyim.
0
pamuk helvalar cebe
(19.01.18)
sen ayrı poşette, mutfak çöpleriyle karıştırmadan çöpün kenarına koy. kağıt toplayıcı çocuklar alıp gereken yere ulaştırır. almıyorlarsa geri dönüşümü yok demektir.

kapıt toplayıcı çocukların geri dönüşüme katkısı inanılmaz.
0
kibritsuyu
(20.01.18)
(17)

Erasmus'daki üçüncü günüm ve maalesef çok korkuyorum

bir fincan kahve ile film izlemek
Erasmus'daki (İsveç) üçüncü günüm ve maalesef dokunsanız ağlayacak haldeyim. Gerçekten moralim, motivasyonum düştü.Evet, belki erken ama daha ilk günlerden yıldım. İngilizcem maalesef akıcı ve iyi değil. Bunun acısını yaşıyorum. Etrafımdaki kimseyle sağlıklı bir şekilde iletişim kuramıyorum. Bu kada
Erasmus'daki (İsveç) üçüncü günüm ve maalesef dokunsanız ağlayacak haldeyim. Gerçekten moralim, motivasyonum düştü.

Evet, belki erken ama daha ilk günlerden yıldım. İngilizcem maalesef akıcı ve iyi değil. Bunun acısını yaşıyorum. Etrafımdaki kimseyle sağlıklı bir şekilde iletişim kuramıyorum. Bu kadar zorlanacağımı tahmin etmiyordum ama maalesef çok zorlanıyorum. Onların ingilizcelerinin yanında ben sönük kalıyorum ve çoğunlukla susmayı tercih ediyorum.

Dersler başladı ve ders programım da yoğun. Gittiğim sınıfta da tek Erasmus öğrencisi benim ve diğer öğrenciler çok iyiler ingilizce konusunda. Hoca falan da anlayışlı bana karşı ama nasıl devam edecek böyle bilmiyorum.
Bavulu toplayıp gitmek bile geldi içimden.

Çıldıracağım, ne yapmalıyım, nasıl üstesinden gelebilirim bilmiyorum. Sakin kalamıyorum.
Sadece yazmak istedim fakat tavsiyelerinize de açığım.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(18.01.18)
Hocam daha çok erken. Herkesin bir ortama uyum sağlama süresi farklıdır. Acele etmeyin. Tavsiyem Afrika ya da Asya ülkelerinden gelen birkaç kişiyi gözünüze kestirip onlarla iletişim kurmanız. Elin Almanı bebeklikten beri İngilizce gördüğü için onlar karşısında zor duruma düşmek normal. Ama Afrika ve Asya'dakiler gibi İngilizceyi sonradan öğrenen insanlar da benzer sıkıntılar yaşıyorlar. Benim Kenyalı bir arkadaşım vardı. Avrupalılara göre daha iyi anlaşıyordum onunla. Biraz daha bir arada bulunmaya çalışın insanlarla. Bir süre sonra düzelir. Hep böyle kalmaz. Bu arada ben Erasmus programından bahsetmiyorum. Yabancı öğrencilerin bir araya geldiği bir topluluğun üyesiydim. Oradaki tecrübemden bahsediyorum.
0
dissendium
(18.01.18)
şu an yaşadığınız her şey aşırı normal. bir hafta sonra hiç dönmesem diyeceksiniz.
0
brakgn
(18.01.18)
@brakgn; teşekkür ederim, umarım öyle olur.
@dissendium; teşekkürler, dikkate alacağım
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(18.01.18)
yaşadığın herşey çok normal. tavsiyem ne olursa olsun hep iyi ingilizce konuşanlarla bir arada ol, kötü ingilzcesi olanlardan ve en önemlisi türkçe konuşanlardan uzak ol. zaman içerisinde ingilizcenin nasıl iyileştiğini sen de göreceksin.

ingilizcen iyileştikçe de sosyal ortamın normalleşecek ve gerçekten de dönmek istemeyeceksin. sadece sabretmen ve kendini zorlaman lazım.

senin yaşadığın sana özel değil bu arada, çok sık görülen bir durum.
0
birak bu isleri
(18.01.18)
İngilizce konuşmaya mecbursun. Bu durum da İngilizceni geliştirmen için fırsat.
Alışma sürecinin olması gayet normal, herkes yaşıyor.
0
kayranin kedisi
(18.01.18)
Hiç telaş etme hocam, çok normal yaşadığın durum. Her gelen yaşadı, yaşıyor ve yaşayacak. Bende de oldu aynısı 3 4 ay önce. İtalya'dayım ve halen iki dilde de iletişim sorunu çekiyorum. Aksan farklılığı, trde dili iyi öğrenememiş olmamız buna etken.

İlk şoku atlattıktan sonra kendini biraz zorlamaya başla. Bir süre sonra a1-a2 düzeyinde isveççe bile öğrenebilirsin.
0
sevgikusunkanadinda
(18.01.18)
3 hafta boyunca açılamamıştım, öyle muhabbetleri dinlemiştim ben. Oysa herkes gramerin kafasını gözünü yarıyordu. Çok da takılma. Senin beyninde var, sadece ağzından çıkacak zamanı vardır. Sınıfta tek erasmuslu senin olman sevimli gelip mazur görülebilir, ana dilin değil sonuçta. “Sorry, i am Erasmus” kilit cümle :)

Yurtta diğer ülkelerden arkadaşlarınla bol bol vakit geçirmeye bak. Çözülürsün yakında
0
fallopian
(18.01.18)
Durum söylediğinden farklı olsaydı anormal olurdu. Çok az oranda insan vardır ki kendini yabancı bir ülkede, hiç kimseyi tanımadığı bir yerde bulunca o an "uoohh cennete düştük be!" diye coşsun. Şimdi gittiğin için ağlamak istiyorsun belki de ağlıyorsun ama erasmus bittiğinde de dönmek istemediğin için ağlarken bulacaksın kendini. Hele bir de döndükten hemen sonraki karanlık dönem var ki... Neyse :)

Ortalama okullarda öğrenim görmüş olduğun önkabulüyle söylüyorum; İngilizce konusunda sorun yaşaman da olası. Bizim memlekette dil eğitimi ÇOK zayıf. Almanya'da İngilizce bilip bilmediğini sorduğum insanların "just a little bit" diye cevap verip de şakır şakır konuştuklarını ve konuştukları seviyeyi gerçekten "just a little bit" bulduklarını gördüğümde çok şaşırmıştım.

Söylendiği gibi, çatada patada diye İngilizce konuşan insanlarla, damdan düşenin halinden anlayacakları için bir arada olma. Senden kat kat daha iyi konuşan insanlarla takılmaya kaynaşmaya çalış. Sessiz kalma. Ucundan bucağından da olsa lafa gir, konuş, anlat sen de meramını, öyle veya böyle, gerektiğine Tarzancayı da kullan. Kimse "ehue godumunun eziği, iki kelimeyi bir araya getiremiyor" diye seni hakir görmeyecek. Zaten yabancılarla takılanlar, senin gibi onlarca insan görüyorlar. Hem alışıklar hem anlayışlılar hem yardımcı olacaklar hem de bu diyaloglardan hoşlandıklarını fark edeceksin. Dil bilgisi kurallarına sıkı sıkı yapışmış, "have'den sonra v3 kullanmak zorundayım ama v3'ü neydi bunun" diye kendini zorlayacak bir dil kullanmaya çalışma. Tamam tabii ki bil, ama konuşurken bunlara takılarak kendini kasma. Türkçe konuşurken çok mu kurallı cümle kuruyoruz? Günlük konuşmada devrik cümlen de olur, yanlış çekimin de "you is ..." dediğin de. Senin kulağına batabilir, karşındakinin umrunda bile olmaz. Önemli olan anlaşmak.

İlk yurtdışı tecrüben olduğunu tahmin ediyorum, dili bu kadar dert etmenden ötürü. Yabancı ortama 1 hafta 10 günde alışırsın, dil de doğrudan pratiğe bağlı bir şey. 1 ay sonraki akıcı konuşmana kendin de şaşıracaksın emin ol. ALTIN KURAL: TÜRKLERDEN UZAK DUR. TÜRKLERDEN UZAK DUR. TÜRKLERDEN UZAK DUR. (Bu söylediğimi Türklere gıcık olmam olarak algılama. Bizim gençlerde -muhtemelen yine dil sorunundan dolayı- gruplaşmaya çok güçlü bir eğilim var. Her yerde sürekli birlikte takılan Türk öğrenci grupları göreceksindir. Sen rahatı tercih edip de o gruplar içinde olma. Tamam tanış, kaynaş, insan tanımak iyidir, ama orada olduğun süreyi onlarla geçirme. Geri döndüğünde kaynaşabileceğin 80 küsur milyon Türk bulacaksın zaten)

Abartıyorsam şerefsizim; markete gidip alışveriş yapabilecek kadar İngilizceden bile yoksun olduğu halde Erasmusa giden insanın, beş ay sonra uykusuna İngilizce sayıkladığına şahidim! Her türlü açılıyorsun.

İsveç'te yerleşik Türk nüfusu ne kadardır bilmiyorum ama illaki orada da Türk kebapçısı, bakkalı kahvesi vs bir şeyler vardır. Bu BİRKAÇ GÜNLÜK "homesick" triplerini, oraları keşfederek de törpüleyebilirsin. Ben mesela altılı ince belli çay bardağı takımımı alıp evime dönerken birden muhiti benimsemiş olduğumu fark etmiştim :)

Derslere gelince; hocaya göre çok şey değişiyor. Kimisi gerçekten insan evladı oluyor, anlayışlı ve yardımsever oluyor, kimisi bildiğin "idare" edip geçiriyor. Bir iki aksi örnek de duymuşluğum var ama genel olarak Erasmusluya tolerans yüksek. Sen yine hocalarınla tek tek ve açık açık konuş. "Erasmusun önemli bir hayat tecrübesi olduğunu düşünerek geldim. Hem dil konusunda hem de derslerin işlenme biçimindeki farklılıklardan dolayı zorluklar yaşıyorum" falan de. Hatta abartmamaya dikkat ederek biraz duygusallık da katabilirsin; "ülkemize bizim (ben ve ailem) gibi ortalama hayatlar süren insanlar için hem dil hem yurtdışı deneyimi açısından bu maddi koşullarda böyle bir fırsat çok önemli" falan filan :)

Diyelim ki hocalar aksi, nalet, nazi kafasında tipler çıktı ve sana Moda'da dilencilik yapan Suriyeli muamelesi yaptılar ve sen derslerden takır takır kaldın, burada da okulun bir dönem yahut bir yıl uzadı. Eğer askerlik, özel okul ücreti vb. gerçekten bağlayıcı sorunlar yoksa HİÇ takma! Orada geçireceğin zaman, hiçbir ders vermesen hiçbir kredi alamasan bile gerçekten ciddi bir kazanç. Tabii gözünün açık olması, etrafta ne oluyor ne bitiyor sürekli meraklı mahalle teyzeleri gibi incelemen, gerekirse yemeğinden bile kısıp, uygun imkanları kollayıp, biraz sağı solu gezmen ve tekrar ediyorum, Türk gruplarından uzak durman şartıyla :)

Gözlerim yanmaya başladığı için devam edemeyeceğim. Erasmus bulunmaz nimet. Hayatın son kıyağı gibi bir şey. Sonrasında tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. Tadını çıkar. Çok da bunalırsan sözlükten yaz, birkaç gün derdini döker sonra zaten sözlüğü mözlüğü bile unutmuş olursun :) Kıymetini bil, tadını çıkar.

erasmus hakkındaki fikirlerimi merak edersen (bkz: erasmus/@lazor)
0
lazor
(18.01.18)
İsveçliler'in o komik kibar British aksanını fazla ipleme boşver.

Anladığın kadar anla, iletişim kurmaya çalışırken de özne fiil zaman yapıştır geç uğraşma gramer ile. İsveçliler anlayışlı insanlardır, bizdeki gibi yargılamazlar. Ama verilen ödevleri falan zamanında bitirmeye çalış. Anlamazsan hocaya mail at sor yazılı, cevap verir hemen.

Förstår du?
Lycka till!
0
bos gezenin bos ustasi
(18.01.18)
baboli gözünü seveyim, ne yapıyorsun?

www.youtube.com

bak bunu mutlaka izle. mutlaka. MUTLAKA. "ilk bir hafta sigara alamadım" diye anlatıyor adam. muhteşem bir hikayedir, dahası durumuna da uyar.

iki tavsiyem olsun:

1- türkçe'den uzak durmaya çalış. türkçe site okuma, türklerle muhabbet etme. mecbur kal ingiliççeye. zihnin "lan ben bu duruma uymazsam boku yedim" desin.

2- dinle. anlasan da, anlamasan da dinle. zihnin dilin kelimelerini seçmeye, sonra cümleleri yapmaya alışsın. isveç'tesin, bu herifler "ama bizim kadınları güzel görünce gavur tecavüz etmek istiyor tabi. ondan bizim kadınlar da kapansın" diye gezen, bu kadar gerzekçe sözde liberal adamlar. sen yavaş konuştun, yanlış kelime kullandın/cümle kurdun diye bir şey demez. sabırla beklerler ne diyeceğini filan.

konfor gelişime engeldir der gavur. konfordan uzaklaşmışsın, ne güzel. gelişirsin işte. 3 günde memlekete döneyim mi denir la.
0
cagdas donem kuramcisi
(18.01.18)
o kadar iyi geldi ki yazdıklarınız. çok teşekkür ederim hepinize.
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(18.01.18)
çat pat ingilizceyle polonya'ya giden arkadaşım ingilizcesini geliştirdi bu 1.
lehçe öğrendi bu 2.
yüksek lisansını polonya'da yapıyor bu 3.

sanırım dönmeyi düşünmüyor.
0
bana nicki gerek nicki
(18.01.18)
ha bir de "because of i am turkish-black?" kalıbının onları inanılmaz boyutta istismar edebileceğini duymuştum.

sarışınsanız bile :D
0
bana nicki gerek nicki
(18.01.18)
bak buradakiler bile pek bilmiyor, isveçlilerde "british" aksanı olduğunu yazmış mesela birisi :)

alışacaksın, ilk başta hep zordur. ingilizceyi sular seller gibi bilen biri olsan bile zor olacaktı zaten. 1-2 hafta kendi hislerini alttan al, ani reaksiyon verme. akışına bırak. düzelecektir.
0
eindaclub
(18.01.18)
arkadaşlar da demiş, sen her türlü alışacaksın ama aklıma şu Atatürk'lü duygusallı hikaye geldi. bilenler vardır mutlaka, bilmeyenlerin de biraz gözlerini doldurayım.

---

"yıl 1923. istanbul üniversitesinde öğrenci olduğum sıralar.

okul duvarında bir ilan görüyorum. "avrupa'ya talebe yollanacaktır."

allah allah diyorum, ülke yıkık dökük yıl 1923. avrupa'ya talebe! lüks gibi gelen bir şey, ama bir şansımı denemek istedim. 150 kişi içerisinde 11 kişi seçilmişiz. benim ismimin yanına atatürk "berlin üniversitesine gitsin" diye yazmış.

zaman geldi. sirkeci garındayım, trene yürüyorum. ama kafam öyle karışık ki. gitsem mi kalsam mı, orada beni unutur mu bunlar, para yollarlar mı, gurbet ellerde ne yaparım? bir an gitmemeye karar verdim, döndüm. tam o sırada bir müvezzi ismimi çağırdı:

"mahmut sadi, mahmut sadi, bir telgrafın var".

telgrafı açtım aynen şunlar yazıyordu: "sizleri birer kıvılcım olarak gönderiyorum; alevler olarak geri dönmelisiniz".

var mı böyle bir şey? 11 öğrencinin nerede, ne zaman, ne düşünebileceğini hesap edebilen bir lider, dünya lideri olmasın da ne olsun! yıl 1923, biz evimizde bir çocuğumuzun huyunu değiştiremiyoruz, tek bir huyunu. tüm ülkenin huyu değişiyor. bununla uğraşan bir insan, yurt dışına yolladığı 11 öğrencinin nerede, ne zaman, ne düşünebileceğini hissedebiliyor."

mahmut sadi devam ediyor: "gel de şimdi gitme, git de orada çalışma, dön de bu ülke için canını verme!" diyor.

---

bu gazla şimdi kolaysa geri dön :D

bu arada bunları "vatanımız milletimiz uğruna okuyalım, çalışalım, ölelim" falan diye yazmadım. ülke için iyi bir şeyler yapma isteğim pek kalmadı artık. ama şunu gör diye yazdım, bundan taaa 95 sene önce bile senin yaşındaki bir adam aşağı yukarı senin gibi düşünmüş. korkmuş, bavulu toplayıp gitmek istemiş. yani bunlar çok normal hisler. hiç kafana takma. bırak birkaç gün kendine alışmak için izin ver. zaman her şeye ilaç. sonra bir bakmışsın dönem sonu gelmiş.

bu arada tabi bu fırsatı iyi değerlendir, ot gibi derse girip çıkma. İsveç'i de çevre ülkeleri de bol bol gez. naçizane önerim; doğada kamp yap. kesin kamp yapan bir grup vardır, onlara yanla. oraların doğası çok güzel -görünüyor fotoğraflardan :( -

allam ne kadar şanslı çocuk ya. bir de dönecekmiş.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.01.18)
gidenlerin ingiliccesi zaten berbat oluyor üzülmesene, bu geliştirmen için bir fırsat işte. lafa karışmaya çalış yanlış da olsa konuş.
0
pamuk helvalar cebe
(18.01.18)
linç başlasın

okulda sıralamada nası üste çıktın da gönderildin
0
fenasi kerim
(18.01.18)
(4)

İstanbul'da salgın mı var?

dilemma of subscribtionability
Ailecek öyle bir enfeksiyona tutulduk ki... Sırasıyla oğlum, kızım, eşim ve ben. Sinüzit ile başlıyor. Sonra kulağa gidiyor. Sonra boğaza iniyor. Tam geçti derken ciğerlere inip öküz gibi öksürtüyor. Abi sekiz gün oldu hâlâ ayaklanamadık. Nedir bu? Grip falan değiliz. Eşim doktora gidip antibiyotik
Ailecek öyle bir enfeksiyona tutulduk ki... Sırasıyla oğlum, kızım, eşim ve ben. Sinüzit ile başlıyor. Sonra kulağa gidiyor. Sonra boğaza iniyor. Tam geçti derken ciğerlere inip öküz gibi öksürtüyor. Abi sekiz gün oldu hâlâ ayaklanamadık. Nedir bu? Grip falan değiliz. Eşim doktora gidip antibiyotik de kullandı. (Ben gitmedim, kullanmadım) Bu adamı on gün deviren hastalıktan geçiren var mı yakın zamanda?
0
dilemma of subscribtionability
(17.01.18)
Lodos esince biz de aynı oluyoruz
0
steward
(17.01.18)
Son bir ayda üç kez hasta oldum. İzmit'teyim. Öksürük ve sinüzitten dış kulak enfeksiyonuna kadar ilerlerdi. Finallerin bitmesiyle birlikte tatile girince toparladım. Antibiyotik kullanmadım. Kimseden salgın var diye bir şey duymadım ama bu kışın kurak geçmesiyle ilgili olduğunu düşünüyor herkes. Temiz hava pek yok şehirlerde.
0
dissendium
(17.01.18)
var var bir şeyler, herkeste bi hapşırma öksürme falan. büyüklerin dediği gibi kar yağmadı ki mikroplar kırılsın, kar yağsaydı toparlardık:)
0
pamuk helvalar cebe
(17.01.18)
bit bir de grip/nezle boğaz sinuzit öksürük yapan bi virus mü artık neyse salgını var, duyduğum bit vakalarının da sonu yok
0
eja
(17.01.18)
(7)

Kan sonuçlarındaki bilinmezler

kayranin kedisi
Doktor sorun yok dedi ama sonucu alınca referans aralıkları dışında değerler gördüm. Nötrofil 75.9 (Ref. 40.0-70.0) Lenfosit 18.5 (Ref. 20.0-50.0)Eritrosit 5.6 (Ref. 3.9-5.3) Hematokrit 44.3 (Ref. 35.5-44.2) MCV 79.4 (Ref. 82.3-94.6) RDW-SD 34.8 (Ref. 35.0-46.3) Bunlara ek olarak Hemoglobin üst sını
Doktor sorun yok dedi ama sonucu alınca referans aralıkları dışında değerler gördüm.

Nötrofil 75.9 (Ref. 40.0-70.0)
Lenfosit 18.5 (Ref. 20.0-50.0)
Eritrosit 5.6 (Ref. 3.9-5.3)
Hematokrit 44.3 (Ref. 35.5-44.2)
MCV 79.4 (Ref. 82.3-94.6)
RDW-SD 34.8 (Ref. 35.0-46.3)

Bunlara ek olarak Hemoglobin üst sınırda. Neye dikkat etmem gerekiyor? Gerçekten normal mi bu kadar değerin referans değeri dışında olması?
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
bunlar iner çıkar çok önemli değil tek başına bir anlam ifade etmez. şikayet nedir, muayene bulguları, öykü vs. bunlarla bir araya geldiğinde anlam kazanır.
0
nrmnm
(17.01.18)
bu tip kan sayımlarında değerin referans değerinin dışında olmasından ziyade, referans değerinin ne kadar dışında olduğu önem kazanıyor. yani referans değeir 20-50 arasındayken 18 çıkması anlamlı değil. ama 20-50 iken 300 çıkıyorsa o bir anlam ifade ediyor.

ya da birbiriyle bağıntılı olanlar var. örneğin referans değerinin az altında olmasına rağmen, aynı anda birkaç tanesinde bu durum gösleniyorsa bir anlam ifade ediyor. mesela mchi mchc, hgb aynı anda düşükse diyorlar ki kansızlık var.demir de düşük çıkmışsa demir eksikliğine bağlı anemi diyorlar.

doktor değilim. neyin neyle ilişkili olduğunu anca kendimin ve yakınlarımın sonuçlarından biliyorum.

sizde anlamlı bir düşüklük görünmüyor, hafif sapmış sadece. bunların da birbiriyle anlam ifade eden bir ilişkisi yok demek ki, doktor sorun yok demiş.
0
kibritsuyu
(17.01.18)
hemoglobin genelde et ve yağlı şeyler yenince yükseliyor.
0
mikahakkinen
(17.01.18)
halbuki hemoglobin kadınlarda daha düşük olur.

yine de çoksa ve düşürmek istiyorsanız kan bağışı yapabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(17.01.18)
ref 35 iken senin değerin 34.8 ise evham yapma. değerlerin referansa çook yakın o yüzden sorun yok demiş doktor, kendisine güvenmelisin.
0
pamuk helvalar cebe
(17.01.18)
Birçok kişisel faktör etkiler. Yüksek rakımlı yerde mi yaşıyorsunuz?
0
intihar etsem de kendime gelsem
(17.01.18)
Eskişehir, Rakım 788.
0
🌸kayranin kedisi
(17.01.18)
(6)

Araştırma görevlisi sınavı

tequila rainbow
ağırlığı ve içeriği her okula her sınava göre değişiyor mu?ales ve yabancı dil puanlarım yüksek, aday sırasında ilk sıradayım. şimdi sınava hazırlanıyorum, alanla ilgili her şey olabilir dedikleri için biraz ümitsizliğe kapıldım, çalışacak milyon tane konu çıkar ordan. mülakat olup olmayacağı söylen
ağırlığı ve içeriği her okula her sınava göre değişiyor mu?

ales ve yabancı dil puanlarım yüksek, aday sırasında ilk sıradayım. şimdi sınava hazırlanıyorum, alanla ilgili her şey olabilir dedikleri için biraz ümitsizliğe kapıldım, çalışacak milyon tane konu çıkar ordan.

mülakat olup olmayacağı söylenmedi, sadece sınav duyurusu yapıldı.

ne yapmam lazım bilemedim, deli tavuk gibi eşeleniyorum şu an.
0
tequila rainbow
(17.01.18)
torpilin yoksa boşuna çalışıp kendini heba etme. muhtemelen alınacak personeller belirlenmiştir.
0
paudi
(17.01.18)
Evet her okula göre değişiyor. Ve yine evet konu dağılımı çok geniş.
Sanırım mülakat yok. Bizde yoktu yani.

Ve torpil olmayan okullar da var. Sözlükteki torpil mantığını ben hala çözemedim. Her şeye torpil var yazıyorlar. Torpil olduğunu düşündüğüm okullar baştan hem ales hem yds puanımız diğer başvuranlardan iyi olduğu halde bizi direkt sınava almayanlar.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(17.01.18)
Yine çalış ama çok da umutlanma çünkü çok çok büyük bir ihtimalle alacakları kişiye konu çoktan fısıldandı ya da onun tez konusu/çalıştığı alandan soru gelecek.

Halihazırda araştırma görevlisiyim, ben öyp ile girdiğim için torpillik bir durum olmamıştı çünkü merkezi yerleştirme ile atandık; ancak daha sonra başvurduğum üniversitelerde (Anadolu, Hacettepe, vb.) net olarak gördüğüm şey torpilin artık bir norm haline geldiği ve torpillerin yarıştığı oldu. Puanlarım 90 üzeri olduğu için nereye başvursam 1. adayım, yayınlarım, kitap bölümüm vs var ama benim yerime bir tane bile akademik çalışması olmayan (hatta birinde yüksek lisansın 3. senesinde olan) kişiler alındı. Demek ki dil, ALES, ortalama, yayın, vs önemsiz detaylar. Torpilin varsa kadroyu sana uyduruyorlar. Üzücü ama böyle. Kaldı ki Hacettepe ve Anadolu büyük üniversiteler, taşra kadrolarında kim bilir neler dönüyordur.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
torpil vardır mutlaka. onun için bu kadar çaresiz hissediyorum ve panik yaptım sanırım.

insan umutlanıyor yine de. =/
0
🌸tequila rainbow
(17.01.18)
şimdi şöyle durumlar olabiliyor;
1. torpil bazı okullarda aleni olarak yapılıyor, belirli bir kişiyi almak için açılan kadrolar oluyor.
2. adamlar kendi öğrencilerine öncelik tanıyor. çalışmasını bildiği, okulda çalışılan konulara hakim birini almak işlerine geliyor, aslına bakarsanız sırf kendi öğrencisi diye salak birini almadıkları sürece bu bana yanlış gelmiyor.
3. tamamen adayların arasında eleme yapıp sınav sonuçlarına göre alan yerler de var.
bunların hepsi başımıza geldi. hangi okul bilmiyorum ama başvurunu yapmışsın zaten çalışacak çok konu var deyip vazgeçme, hocaların alanlarına bak daha çok onlara göre yoğunlaş, çoğu yer mülakat yapıyor ama yapmayan da var işte ona takılma. kesin torpil vardır diyenlere de bakma, şu an yapacak daha önemli bir işin yoksa otur güzelce çalış, bu okul olmazsa başkası olur ne olacak öğrendiğin yanına kar kalsın. kendini negatif-pozitif etkilemeden git gir sınavına.
0
pamuk helvalar cebe
(17.01.18)
öncelikle herkese yanıtları için teşekkür ederim.

@yere dusup kirilan sarap kadehi söylediklerinde haklısın, öyle ya da böyle çalışıp gireceğim, zaten bugün son gün artık ne kadar yapabilirsem. özel sektörde de tecrübem var, yüksek lisans öğrencisiyim başvurduğum okulda. iş bulamadığım için başvurduğum bir alan değil, gerçekten çok istiyorum. iş istesem girerim ama hedefim o değil. sınava gireceklerden tanıdıklarım var, onlar aman bir iş olsun da derdinde. kimisinin yakın tanıdıkları da var okulda. iş böyle olunca gerildim ama toparlanmam lazım. ne çıkarsa bahtıma artık.
0
🌸tequila rainbow
(18.01.18)
(3)

sabah 6-7 civarı e-5 te trafik oluyor mu?

error522
8.40 uçağı için e-10 a binicem de trafik varsa 5.50 otobüsüne bineyim diyorum. dur kalklar yoksa 6.35 otobüsü varmış ona bineyim. havaalanında boş boş beklemek çok sıkıcı.
8.40 uçağı için e-10 a binicem de trafik varsa 5.50 otobüsüne bineyim diyorum. dur kalklar yoksa 6.35 otobüsü varmış ona bineyim. havaalanında boş boş beklemek çok sıkıcı.
0
error522
(11.01.18)
Olmaz ya o kadar trafik yetişirsin 6.35 e bin.
0
pamuk helvalar cebe
(11.01.18)
aynen 6,30 iyi bin
0
alt4y
(12.01.18)
yurtdışı uçuşsa 550 iyi sakata gelmezsiniz.
0
tukenmez adam
(12.01.18)
(4)

Yds - Yökdil sınavı arasında ne fark var?

dalgaci mahmut
soru başlıkta. Birbirinin yerine geçiyor mu bu sınavlar? Akademisyenlik için hangisi lazım? Yds muadili sınav diye bahsedilen yökdil mi?
soru başlıkta. Birbirinin yerine geçiyor mu bu sınavlar? Akademisyenlik için hangisi lazım? Yds muadili sınav diye bahsedilen yökdil mi?
0
dalgaci mahmut
(11.01.18)
yökdil de 5-10 puan arası daha yüksek alırsın.
akadmeisyenlikte ikisi de geçerli olur.
muhtemelen muadil olarak ifade ediliyordur.
0
güneyli çocuk
(11.01.18)
yokdil birazcık daha kolay, çoook kolay değil ama. akademisyenliğe ikisi de olur ama başka işler için bakarsan yds'nin geçerli olduğu yerler daha fazla, yökdil sadece akademisyenlik için kullanılıyor, en azından şimdilik.
0
pamuk helvalar cebe
(11.01.18)
yökdil'e yabancı dil tazminatı verilmiyor kamuda bildiğim kadarıyla
0
rosencruz
(11.01.18)
akademisyen olma amacıyla çıkılan yolda yökdil sınavı iş görür yani? Kesin bilgi mi?
0
🌸dalgaci mahmut
(12.01.18)
(19)

Küçük şeyler..

firemanjonny
Merhaba dostlar, -dikkat biraz uzun olabilir-Yaklaşık 2 senelik evliyiz. Birkaç gün evvel evde oturuyoruz karım çay yapmıştı sağolsun içtik. Fincanı koltuğun elimi de zaman zaman dayadığım yanına bırakmıştım. Çay bitti, aradan bir saat kadar geçti, fincanı bıraktığım yeri tamamen unutmuşum, güzel b
Merhaba dostlar,

-dikkat biraz uzun olabilir-

Yaklaşık 2 senelik evliyiz. Birkaç gün evvel evde oturuyoruz karım çay yapmıştı sağolsun içtik. Fincanı koltuğun elimi de zaman zaman dayadığım yanına bırakmıştım. Çay bitti, aradan bir saat kadar geçti, fincanı bıraktığım yeri tamamen unutmuşum, güzel bir dirsek darbesiyle şangır diye koltuğun arkasına düşürüverdim. İçinde yarım yudum kadar çay vardı döküldü haliyle birazı duvara da geldi.
Buraya kadar normal (bence) sonrasında olanlar:
- Ya napıyosun aşkım yaa off.
- Tamam ya pardon, ben halledicem şimdi hemen.
- Ya hallet halletme zaten çok dikkatsizsin, o oraya koyulmaz, daha önce de söyledim sana.
- Kaza yahu, iki dakkaya tertemiz yapıcam koltukta bişi yok.
- Ama sana dedim dimi, bak dikkatsizsin nolcak şimdi orası, kendi bıraktığın yerden düşürdün.
Tansiyon artmaktadır. Mutfağa gidilir ıslak mendil alınır. Çünkü saten boyalı duvar ve parke harici bi yere gelmemiştir, yüzeysel yani.
- Ya bi insana söylersin de yine mi yapar, çocuk olsan neyse ya.
- Bak, kasten yapmadım, oldu bi kere.
- Takımda eksildi şimdi, varya bu kadar olunur yani.
Kaynama noktası aşılmıştır. Artık gelsin bağırmalar.
- Ben türkçe konuşmuyor muyum! Kaza. Neymiş kaza.
- Kaza üstüne kaza, bıktım artık.
- SENİN ŞUAN CANIN SAĞOLSUN DEMEN GEREKMİYOR MU? CANA MI KIYDIK YA.
- BIKTIM ARTIK ANLADIN MI ETRAFINA Bİ BAKMIYOSUN.
- YA ZATEN BENİM DE HOŞUMA GİTMEYEN BİŞEY AMA SEN KÖRÜKLÜYOSUN DAHA ÇOK.
- BAK SANA SÖYLEDİKLERİMLE İLGİLİ, SENİN EVLE İLGİLENMEMENLE İLGİLİ ÜST KATIN KAPI KİLİDİNİ TAMİR DEDİM ONUDA ÖTELEDİN. EVİ ÖNEMSEMİYOSUN.
- ALLAHIM YARABBİM, YAHU BARDAK BU BARDAK. NE EVİ NE KİLİDİ. AYRICA BAKTIM KİLİT SAĞLAM.
- BENDE İLGİLENMEYECEĞİM ARTIK ÇÖKSÜN EV.
- DOKTORA GİDELİM Mİ İSTERSEN?
- TEMİZLERKEN ZATEN İNSANIN CANINA YETİYOR, SENDE BATIR HER AKŞAM.
- FESUPANNALLAH.
Bu arada çoktan temizlik yapılmış bitirilmiştir, hatta ıslak mendile çaydan çok toz gelmiştir.
- SEN BENİM SEVMEDİKLERİMİ ÇOK İYİ BİLİYORSUN AMA BU KONUDA KENDİNİ HİÇ KASMIYOSUN.
- YETER YA ÇOCUK GİBİ AZARLANMAZ. OTUZ YAŞINDA İNSANIZ BU NEDİR BÜYÜTÜLECEK BU KADAR.
- EVET OTUZ YAŞINDASIN AMA ÇOCUKTAN BEKLENECEK HAREKETLER YAPIYOSUN.
(İç ses: elim kırılsın inşallah.)
- BAK BENİMDE DİKKAT EDİP SENİN ETMEDİĞİN ŞEYLER VAR AMA BÖYLE BÖYLE DİLE GETİRMİYORUM.
- NEYMİŞ ONLAR ACABA.
Hemen 2 güçlü iyi verilir. Savunma olarak mazeret sıralanması izlenir.
- DEMEK Kİ SÖYLEMEK VAR, BİDE AZARLAR GİBİ SÖYLEMEK VAR.
- DİKKATSİZSİN İŞTE HEMDE GENELDE.
- ALLAH BU AKŞAM SANA BİR KOZ VERDİ DİYE SON GRAMINA KADAR KULLANIYORSUN.

Söylememe gerek var mı bilmem ama erkek olan benim . Bu böyle yarım saat kadar daha gitti.

Netice: 24 saat küs kalma. Gün içinde hiç mesaj yazmama (karşılıklı). Nota verme. Stratejik derinlik.

Soru: Şimdi ne yapmak lazım gelir, o mu haklı, sussam daha mı iyi olurdu yoksa daha mı beter. Tekrarında ne halt etmeli. Bir işe girse psiko ruh haline faydası olur mu?

edit: 10 yıllık sağlık sektörü deneyimi var (laboratuvar teksnisyeni) çalışmıyor, çocuk yok.
0
firemanjonny
(11.01.18)
Yakın zamanda boşanmış biri olarak okurken güldüm doğrusu. Erkeklerin en büyük sorunu bu kavgayı çay bardağı ile ilgili sanıp onun üzerine savunma yapmak. Dolmuş kadın bir şekilde, konu bardak değil, çok daha fazlası. Yapmadığınız tüm şeyler ve sallamadığınız tüm uyarılar. Hele çalışmıyorsa daha da fena tabii (çocuk var mı yok mu bilmiyorum). Nasıl normale döneceğiniz beni aşar, ben bekarlığa döndüm :)
0
whoosie
(11.01.18)
İşe girsin acil, bu hayat böyle geçmez. Mesele bardak çanak değil belli ki, sıkıntı başka bir taraftan.

Sen haklısın.
0
cay koy geliyorum
(11.01.18)
Siz dolmussunuz birbirinize karsi, cay bahane. Hatta Memet Ali Alabora'nin deyimiyle "Olay bir iki cay degil kardes, hala anlamadin mi". O evle ve evlilikle ilgili bir seyleri biriktirmis biriktirmis icinde, bazi seylere sinir olmus halihazirda bol bol. Simdi caydan cikarmis. Bugun o cay devrilmese, yarin tabak dusecek ve ona sinir olacak.

Eger evde temizlik yapiyorsa, disari cikmiyorsa zaten "Butun gun ben temizliyorum, sen gelip dikkatli davranmiyorsun" demesi cok normal. Ben iki haftada bir derinli temizlik yapsam, koltuga popomu koymaya kiyamiyorum. Bir "Evden ben ciksam da, hic kullanmasam, hic kirlenmese" kafasi oluyor. Benim oturmaya kiymadigim yere birisi "Oooh, evim ne rahat" deyip oturursa sniper ile avlarim; ki titiz bir insan sayilmam. Yani, o psikoloji ile empati yapabiliyorum. O yuzden, ev islerini paylasmiyorsaniz, onlari paylasabilirsiniz Boylece o da evin her santimini sahiplenmek zorunda hissetmez. Ayrica calismiyorsa butun gun evde sizi bekliyor demektir. Siz de hakli olarak yorgun gelip "Soyle bir dinleneyim" deyip onun istedigi kadar ilgi gosteremiyorsaniz, ona da dolmustur. Ozetle calismak iyi gelebilir. Belki de su an size hizmet ediyor gibi hissediyor ve nasil bir karsilik bekliyorsa onu alamadigi icin daha fazla hizmet edesi gelmiyor da olabilir.

Tabii boyle boyle siz de doluyorsunuzdur. Yarin bir gun kucuk bir seye patlayan siz de olabilirsiniz. "Iki saattir seni bekliyorum, hala hazirlanamadin mi" olur yakinda mesela. Haklilik, haksizlik durumu yok ortada. Bir tane dirdir etmedigi surece duyulmadigina inanan bir kadin ile kadinin deveyi pire yaptigina inanan bir adam var. Bana gore ikisi de hakli. Ikisinin de sesi duyulmuyor. Bu haklilikta da bir kazanan yok.

Bir de bu isler yatakta da onemlidir. Bilmiyorum nasilsiniz; yatak alev aliyor da olabilir, bu ara isler kesat da olabilir. Oraya da dikkat.

Bunun otesinde bir cift terapistine gidebilirsiniz. O bu tarz kucuk seylerin kar topu gibi toparlanmasina engel olabiliyor. Daha sakince cozebiliyor aradaki meselenin derinini.
0
aychovsky
(11.01.18)
Bu olayda haklı haksız yok çünkü önceki olayları bilmiyoruz çünkü siz çift olduğunuz için sürekli berabersiniz ve sürekli anı-olay biriktiriyorsuz.
Kısacası iki taraf da dolmuş. İmkan varsa çift terapistine gidin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.01.18)
kadın tarafı bence yeteri kadar dolmuş onu çok iyi anlayabiliyorum. sorun çayı dökmen değil yani. erkek olarak dümdüz bakıyorsunuz olaylara hiç empati yapmıyorsunuz. bence kadın haklı ama bir yerde patladığı için haksızmış gibi gözüküyor. aile terapisti +1
0
sta
(11.01.18)
Naclzane tavslyem, çocuk yapmayın. Ben yaptım ondan biliyorum. Ağzıma da sıçsa eyvallah demek zorundayım.
0
insomnia
(11.01.18)
İçip sarhoş olun öyle konuşmayı deneyin. Bağırmadan tartışmayı becerir, empati kurarsanız sorunlar ve çözümler daha gerçekçi olacaktır. Erkek tarafı alttan almalı asıl sorunu öğrenmeli. Erkek kavga kazanamaz, barış antlaşması tek çözümdür. Denendi %100 çalışıyor.
0
hasmetizm 2046
(11.01.18)
Evet, konu çay değil.
Pratikte ne yapacaksınız? Akşam gelince "Gel kouşalım şimdi, konu çay değil, biliyorum" diyerek konuya başlayacaksınız.
Eşiniz çalışıyor mu? Çalışmıyorsa kendini evin hanımı ve sizin eşiniz olaraka görmek istiyordur, evin hizmetçisi olarak değil. Her ne kadar öyle düşünmeseniz bile düşünmeden yaptığınız bazı hareketleri o bu şekilde yorumlamış olabilir. Kavganın haklısı haksızı yok, işin acı gerçeği kazananı hiç olmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(11.01.18)
Şimdi şunu yapmak lazım gelir:
Fincanı bi daha koltukta bırakma. Evet, bu kadar basit bu işin çözümü.

Bu bir alışkanlık, değiştirme şansın olan bişey.
Fincanı koltukta bırakmamak sende bişey eksiltmez. Ona senin kendini, onu, evinizi önemsediğini hissettirir.
Kadınlara çoğunlukla iş ağır gelmez. Elinde olduğu halde yapmadığın şeylerin olması ağır gelir.

Benim eşim de fincanı masanın sehpanın en kenarına köşesine koyar. koltuğun kenarına da koyardı onu şimdi yapamıyor kolçak müsait değil. 36 yıldır nedenini çözemedim bunun. O kadar saçma ki. Anlayamıyorum bi türlü. Bi keresinde kucağında çocuğumuz varken dirseğiyle çarptı, çocuk sıcak çayla haşlandı. Yaz günü. Minicik daha. Adam ondan bile akıllanmadı, çocuk 20 yaşında, onun fincanı hâlâ sehpanın köşesinde. İp cambazı gibi dolaşıyorum evde, eteğim, elim kolum çarpmasın diye. Çocuğu ayrı kolla, kendini ayrı kolla, eşyayı ayrı kolla. İçimizden biri davranışını değiştirmeye gerek duymadı diye yaşananlara bak.
Olmama olanağı varken tüm bunları yaşamaya ne gerek var?

Daha önemlisi saygını, güvenini yitirmeye başlıyorsun. Basit bi neden sonuç mantığı bu. Nasıl göremez diyorsun. "Demek ki önemsemiyor"a geçiyorsun oradan. Zamanla "ne kendine ne bana ne evimize ne yaşamımıza saygısı var"a kadar gidiyor bunun ucu. Kavgaların ana nedeni işte bu. çayfincanı gitmiş, duvar kirlenmiş değil. Önemsenmek, önemsemek, onu rahatsız eden veya yaşamınızı olumsuz etkileyen davranışlarını iyileştirme yönünde çaba harcamamak.

Sen ona rahatsız olduğun konuları söylemiyormuşsun. Onu da yapma. Söyle ki bilsin, görebilsin. Değiştirme yoluna gitmezse tekrar hatırlat. İçinde biriktirme. Sonra böyle hiç olmadık bi zamanda sonuç alamayacağın tarzda dile getirirmeye başlarsın.

Evlilik emek istiyor. Ne kadar emek o kadar sağlıklı sürdürülebilir ilişki. Tek taraflı değil, her zaman iki taraflı emek.


@insomnia, yanlış düşünüyorsun. çok yanlış hem de.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.18)
daha önce bu tip sakarlıklar yapmış mıydın? yaptıysan eğer ben de sinir olurdum açıkçası.
0
elorelia
(11.01.18)
hayırlısı olmuş, boşver.

www.google.com.tr
0
naksidil
(11.01.18)
herkes sağolsun, epey güzel yapıcı yorumlar var, sorulan olmuş böyle sakarlıkları nadiren yaparım sık değil. çocuk yok ama istiyoruz, yapma diyen olmuş ama yapıcam sapına kadar derby. İkili ilişkimiz çok güçlü, tutku oranı kararında hatta bana göre bazen fazla, temizliği o yapıyor ama yardım etmişliğim vardır, hatta bi keresinde dışarıdaydı evi temizledim sürpriz mahiyetinde, istisnasız her akşam sarılıp ya kitap okuruz ya film izleriz, ya meyve yeriz. Yani demem o ki yazdıklarım çok olumsuz bir profil çıkarmış ortaya aslında iyiyizdir yani.
0
🌸firemanjonny
(11.01.18)
sorun çay değil, erkeklerin anlayamadığı şey bu zaten. sen kadını üzmüşün, evle ilgilenmiyorsun demiş ya eminim sallıyorsundur bir şeyleri, bıktırmışsın, onun da artık sabrı kalmamış. konuşma arasına not ekleyip bi çay yüzünden sana yaptığına bak dememizi istiyorsun anladığım kadarıyla ama onu sallama bunu sallama hareketlerin yüzünden kadını bezdirdiğini düşünüyorum.
0
pamuk helvalar cebe
(11.01.18)
heheh. sanıyorsun ki bir senin karın böyle yapıyor, bir sen talihsizsin. ama öyle değil. kadınların huyu böyle abicim. boşansanız ve kendine başka eş bulsan o da böyle olacak.

şimdi bir fıkra var. kadın doktora gitmiş demiş ki, "biz kocamla anlaşamıyoruz. kocam eve geldiği an tartışmaya başlıyoruz, bütün gece kavga ediyoruz. oysa onu çok seviyorum. buna çok üzülüyorum, var mı bir çaresi?"

doktor demiş ki, "çaresi basit. sen kocan eve gelince eline bir bardak su al. ne zaman ki tartışacak gibi olsanız onu yudum yudum içmeye başla. kocan seni öyle görünce birden yumuşayacak, hiç tartışmayacaksınız"

bir hafta sonra kadın tekrar doktora gelmiş. "doktor bey harikasınız. elime bardağı alıp ağır ağır içiyorum ve kocamın siniri hemen geçiyor. çok teşekkür ederim. suların şifasından ruhu dinleniyor kocamın sanırım. bu nasıl oluyor?"

doktor : "suyun pek bir etkisi yok aslında. sadece senin susmana yardımcı oluyor."

böyle seksist bir fıkra yazmak istemezdim ama gerçek bu. kadınlar konuşur. ben de kadınım ve bir şeye azıcık da olsa bozulduysam susmam. inan bunun farkında olduğum için kendimi çok dizginlemeye çalışıyorum ama yok yani. rahatlama aracı mıdır nedir bu konuşmak bilmiyorum ama, kendimi tutamıyorum ağzımdan istemsizce çıkıyor o kelimeler.

erkeklerin sorunu ise bunu kabullenememek ve her şeye bir cevap vermek. sevgilim böyle bardak kırsa ben de eşin gibi söylenirim. tabi asla kavgaya dönmez. ben biraz söylenirim, sevgilim cevap vermez ve konu kapanır. sorun senin hala ne yapılacağını bilmiyor olman. eşini bir şekilde susturman lazım. bir yandan ortalığı temizlerken bir yandan konuyu değiştirebilirsin, o konuşurken ani bir öpücük verebilirsin, onun o sinirli haline bir süre bakıp gülebilirsin, (sen gülünce daha çok sinirlenecek, o anda "ya çok güzelsin ondan gülüyorum" falan demek çok taktiksel ve muhteşem bir cümledir) ya da hiçbir şey demeyebilirsin. benim favorim ani öpücük :)

sevgiler, mutluluklar. ayrılmanızı gerektirecek bir durum yok bence, böyle devam.

tavsiye olarak, biraz psikanaliz okuyun. önce sen oku, faydalı bulduklarını "ya geçen de şöyle bir şey okudum" diye eşine de anlat. cinsiyet çatışmaları hakkında çok güzel şeyler demişler. ben bir kadın olarak kadın bilinçaltının ne olduğunu, tabi bir de nasıl düzeltileceğini öyle öğrendim. hala beni tam düzeltemedik ama bakalım işte çalışıyoruz :D

ayrıca o bardağı da koltuğa koymayıver, az dikkat et yani çok zor değil :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(11.01.18)
ayyyynı bizim kavgalarımız ayyynı. biz de iki senedir evliyiz. ben kadın tarafiyim. olay aslında şu, kadının kafasından geçenleri söylüyorum:
- çok dikkatsiz, halbuki dikkat etse ev daha az dağılacak, eşyalar sağlam kalacak. söylememe rağmen dikkat etmiyor, bana ve temizliğe verdiğim emeğe saygısı yok, eşyalarımıza saygısı yok.
- geçen kilide bakmasını istedim ama sallamadi, dikkat et dediğimde de sallamiyor. benim lafımı dikkate almıyor ama sonucunda bardak kırılıyor takım bozuluyor olan bana oluyor.
- haklısın dikkat etmeliydim demek yerine kazaydı işte diyerek bir de beni susturmaya çalışıyor. halbuki ne var haklısın karicim dikkat edeceğim dese sirinlik yapsa?

şimdi bu noktada kim haklı bilemiyorum çünkü diğer olayları bilemiyoruz. ama şunu kesinlikle diyebilirim ki çalışmıyor olmak insanı takıntılı hale getiriyor. kendisi dolmuş baya bir, yani o da aslında "tamam kirildiysa kirildi napalim önemli degil" diyebilirdi ama hem sizin tavirlariniza karşı çok dolmuş hem de bir başka meşgalesi olmadığı için evin düzenine takılmış durumda. bir de maddi durumunuz yeni bir takım almak için çok iyi değil ise ondan da gerilmiş olabilir, kendimde olduğu için diyorum.

biz eşimle bu kavgaları şöyle aştık, ben "önemli değil olur öyle" demeyi öğrendim, eşim de daha dikkatli özenli bir insan olmayı öğrendi. karşılıklı alttan alıyoruz.
0
who cares wins
(11.01.18)
Cevaplarin bir kismi yapici, mantikli olmus ama lütfen firsatini buldugu icin gelip mizojenik yorumlarini baslik altina kusan insanlari dinlemeyin.
0
chitosan
(11.01.18)
Bir de kadinlari anlamak zor derler; suraya hemen hemen her kadin hatta birkac erkek dahi ayni seyi yazdiysa derdimiz belli demek ki.

Azicik akli olan adam donunda sallar bizi de iste aklinizi kullanmiyosunuz. :)

4 senelik sevgilimle 2 senedir kavgamiz, kuslugumuz olmamistir (tartismalar disinda tabii). Sirri ne biliyor musun? Womanizer falan degil, hatta ikinci sevgilisi falanim. Adam sadece akilli. Cozdu beni.

Bagiriyorum; ozur diliyor, o hakliysa susup bagirdigima utandiriyor. Kusunce zorla gelip sarilip opuyor. Yapma dedigim, sitem ettigim seyler icin CABALADIGINI gosteriyor. Bunlar yani, atla deve degil.

Ha bu demek degil ki erkekler kadinlari hep pohpohlasin. Ama bizim kendimizi ifade etme seklimiz bu maalesef. Cok sey konusuyoruz ama asil problemi aciklamiyoruz. Bunun da sebebi su, biraz psikopatca ama; "beni azicik onemsiyorsa kendi anlar". Her seyi biz soyleyince de kiymeti kalmiyor cunku.

Neyse umarim cozersiniz, bence su an kendini baya onemsiz hissediyor.
0
piremses
(12.01.18)
@primses,
"Biz böyleyiz maalesef" demek, karşındakinden seni olduğun gibi kabul etmesini bekleyip, onun değişmesini beklemek doğru değil. O konuda hatalısın.

Onlar da ayrıntılı düşünmeyi yapamıyorlar. Yapıları müsait değil.
Ne oluyor; yanlış anlıyor, anlayamıyor, zorlanıyor. Bir-iki derken "öehh" diyor ipin ucunu bırakıyor.

Konuşmak en güzeli. Konuşup iki taraf için de olurunu bulmak en doğrusu, en güzeli.

Adam denklem çözer gibi bizim bilinmeyenlerimizi aramak yerine daha güzel şeylere vakit, enerji harcayabilir. madem seviyoruz neden bunu esirgeyelim ki onlardan değil mi?
Bizim açımızdan bakınca da; onun sevgisini bize değer verdiğini, söylemediğimiz ama anlamasını beklediğimiz şeylerle sınamak, ölçümlemek bizim için de sağlıklı bi durum değil.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.01.18)
@hayat, benim bahsettigim kendini degistirmek degil ki. Alttan alinca karakterinden odun vermek olmuyor bu. Ha surekli teror de estirmiyoruz ama sorunlarin cogu duyuru sahibininki gibi oluyor. Ben karsimdaki degissin demem ama zaten bahsettigim gibi biriyle birlikte olurum. Onu demek istedim.

Bu spesifik olay uzerinden gidersek, aksiyon almasi gereken taraf kesinlikle erkek tarafi. Bulasigi etrafa birakmak karakter degil ki degismesini istemek kotu olsun.

Bin kere de soylenmisse ya bunu yapmayacak, ya da takmayan biriyle birlikte olacak.

Burada diyebilirsin ki "kadin neden buna takilmayi birakmiyor?". Bu karakter iste, asil o degisim istemek oluyor bana gore.
0
piremses
(13.01.18)
(16)

Biri size bunu deseydi...

bahtiyar
Biri size;“Her gun mesajlasmak zorunda degiliz. Bu konu da kendini zorunlu hissetmeni istemem.” Diye mesaj atsaydi ne hissederdiniz?Bosverin olayin detayini metayini bu mesaj size ne hissettirirdi?
Biri size;

“Her gun mesajlasmak zorunda degiliz. Bu konu da kendini zorunlu hissetmeni istemem.”

Diye mesaj atsaydi ne hissederdiniz?

Bosverin olayin detayini metayini bu mesaj size ne hissettirirdi?
0
bahtiyar
(11.01.18)
Trip, sitem olduğunu hissederdim ve önemsediğim biriyse bunu yeterince göstermediğim biriyse iyi manada üstüne giderdim kendimi affettirirdim. Ama zaten mesafeli olduğum biriyse sırf tavırsa sırf gıcıklığına ise kızabilirdim.
0
mslny
(11.01.18)
Karsimdaki insani pek ciddiye almadigimi ve onu istemeden kirdigimi dusundururdu. Her turlu ufaktan uzulurdum.
0
anarsika
(11.01.18)
Tamam derdim. Haklı çünkü.
0
[GODDARD]
(11.01.18)
Ona zorla konuşuyormuşum hissini verdiğimi düşündürttü. Eğer gerçekse yani ben de böylr düşünüyorsam onaylar ve nedenlerini yazardım yok değil yanlış anlaşıldıysam da kendimi doğru ifade etmiş ve doğru anlaşılmış olduğuma emin olana dek uğraşırdım.
0
eksi sozlugun tatli insani
(11.01.18)
Kişisine ve aradaki hukukun derinliğine göre, bi de o anki ruh halime göre değişir.
0
yaren
(11.01.18)
oradaki da birleşik yazılıyor yalnız diye düşünüp karşımdakinden soğurdum. ajdjdjdd
0
nice tnetennba
(11.01.18)
iç ses: "-işte evleneceğim kadın"
0
Ufuk
(11.01.18)
Flört durumu var gibiyse net sıktır çekmiş kişi. Yazma bana her gün, benim mesaj beklediğim kişi sen değilsin demiş.

Mesaj beklediği kişi zaten bu her gün konuşmayalım kişisi olsa öyle bir mesaj gitmezdi
0
canercuxy
(11.01.18)
Söyleyen hatun ise sıkılmış, erkek ise manitası var.
0
hasmetizm 2046
(11.01.18)
Yani diyor ki sen olmasan da olur. Hic zorlamazdim ben.
0
stavro
(11.01.18)
"Evet, bence de" derdim.
Bir şey hissetmezdim, çünkü öyle düşünüyorum ben de.

Ama bu kişinin bir manipülasyon çabasıyla söylediğini düşünüyorsam hakkında fikrim biraz değişirdi.
Gerçekten "beni azıcık rahat bırak" demek istediğini düşünüyorsam, konuşma başlatma oranımı 0%'e düşürürdüm.
0
sopiro
(11.01.18)
Hah sonunda kendim gibi biri bana denk geldi çok şükür derdim. Sevinirdim.
0
i m cool with that
(11.01.18)
Kastırdığımı, abarttığımı düşünürdüm. Hele bunu dile döktürene kadar bayıyormuşum.

ya da muhabbetim sıkıcı ve yapay değildiyse karşı tarafın benle aynı frekansta olmadığını anlardım.
0
idexo
(11.01.18)
zorla yaziyormusum gibi hissettirmisim karsi tarafa ve o da bozulmus, laf sokuyor.

diye dusunurum.
0
jimicik
(11.01.18)
sadece bu cümleden yola çıktığım için trip attığını düşünüyorum ama haklı mı haksız mı bilemicem.
0
pamuk helvalar cebe
(11.01.18)
Varlığın yokluğun bir, çok da kasma alt metnini okurum. Yazmam heralde bir daha.
0
denef
(11.01.18)
(19)

Sevgilinin Geçmişi

apolitikherif
Bir insanın eskiden birlikte olduğu insanlar onun karakteri hakkında bilgi verir mi?Sevgilimin benden önce birlikte olduğu kişileri kazara öğrenmiş oldum. Hepsi de gereksiz aptal saptal tipler.Haliyle bi soğuma geldi.Bu normal mi? Bildiğimi bilmiyor. Yüzüne haykırıp rahatlamak istiyorum.
Bir insanın eskiden birlikte olduğu insanlar onun karakteri hakkında bilgi verir mi?
Sevgilimin benden önce birlikte olduğu kişileri kazara öğrenmiş oldum. Hepsi de gereksiz aptal saptal tipler.
Haliyle bi soğuma geldi.
Bu normal mi? Bildiğimi bilmiyor. Yüzüne haykırıp rahatlamak istiyorum.
0
apolitikherif
(11.01.18)
- Bir insanın eskiden birlikte olduğu insanlar onun karakteri hakkında bilgi verir mi?
- Verir elbette. Ama insanlar değişir de.
0
amortisman
(11.01.18)
sen seninleyken nasıl olduğuna bak. verebilir de vermeyebilir de gereksiz kuruntu yapma o yüzden.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.01.18)
bir insanın karakteri eskiden birlikte olduğu insanlarla görülmemeli, karakter ya bu, eski sevgiliye gelene kadar neler var. hem sizin hiç pişman olduğunuz birlikteliğiniz olmadı mı ya da sevgililikten sonra gerçek yüzünü gördüğünüz insanlar girmedi mi hayatınıza?

onun da olmuştur elbet. bence çok acımasız düşünceler bunlar. ilişkiyi yıpratmaktan da öte gitmez. rahatlamak için sevdiğiniz insanı yaralamayın bence.
0
who cares wins
(11.01.18)
People dont change. House.
0
brad pitt
(11.01.18)
Aslında onun karakteri hakkında bilgi vermez. Çünkü sevgi bambaşka bir şeydir, gençlikteki sevgiler ise çok çok bambaşka şeylerdir. Gençlikteki sevgiler yetişkinlerdeki kadar bilinçli ve farkındalıklı olmaz, daha çok içgüdülerin ve egonun ihtiyaçları doğrultusunda oluşuverirler. Sen birine deli gibi âşık olursun ama o meğer dünyanın en sapık en rezil tiplerinden biri çıkar. Birine pek ısınamazsın ama görüp görebileceğin en doğru insandır ve bilmezsin... gibi. O yüzden çok takılma. Bu olay seni deneyen bir konu, sen onunla değil kendinle sınanıyorsun şu anda. Farkında olup doğru noktalarla ilgilenirsen bu işten çok kârlı çıkarsın.
0
yaren
(11.01.18)
Ek: ayrıca @amortisman +1500
0
yaren
(11.01.18)
who cares wins + 1
Ben de aptal saptal tiplerle beraber oldum. Su halimle aptal saptal geliyorlar, eskiden cok anlamli, cok derin geliyorlardi. Ayrica, benim de eski sevgililerim aptal saptal falan diyorlardir bana, insan buyuyor, o zamanlar aptal saptaldim. Kaldi ki goz gore gore, dupeduz yaptigim aptalliklar da oldu. Su anki sevgilim aptal saptal gormedigi surece sorun yok.
0
aychovsky
(11.01.18)
Bazen yaşarken bilemiyorsun, çünkü saf ve salak olabiliyorsun. Yaşadıkça büyüdükçe insanları tanıdıkça nasıl ya nasıl o insana zaman ayırmışım diye kendinden o insandan dahi tiksiniyorsun. İnanın o da pişman ise yaşadığı tiksinti kendine yeter. Velhasıl @who cares wins+
0
mslny
(11.01.18)
insanı olgunlaştıran şeylerin başında, geçmişte yaşadıkları ilişkiler gelir bence. şimdiki kafamla, eski sevgililerimin hiçbiriyle birlikte olmazdım mesela. bu beni salak biri yapmaz, geçmişe göre olgunlaşmış biri yapar. bi taraftan da iyi ki onlarla olmuşum diyorum, gelecekte kime nasıl davranacağım konusundaki düşüncelerimi şekillendirdiler.
0
nice tnetennba
(11.01.18)
acetaminophen +1

Eğer böyle aptal insanlarsa cidden; ya artık aklı başına gelmiş seninle birlikte. Ya da sen de ucundan bucağından o aptal saptal insan grubuns giriyorsun ama haberin yok.

İki türlü de üzülme.
0
canercuxy
(11.01.18)
Eğer kızın geçmişte aptal saptal tercihler yaptığını ve bu tercihlerin kızın kişiliğini oluşturduğunu düşünüyorsan, sende kendini o aptal saptal grubun içinde konumlandırmış oluyorsun otomatikman.
0
gozu acik sevisen yahudi
(11.01.18)
Hiçbir zaman aptal saptal ilişkiler yaşamadım. Geçmiş önemlidir. İnsanı geleceğe taşıyan şeydir.

O yüzden nerde ne yaptığına dikkat edecek insan.

Ama kendini toparladıysa, sorun yok. Bana karşı olan tutumunu gözlerim zaten.
0
MaNOfTheYear
(11.01.18)
kesinlikle bilgi verir. arkadas cevresi bilgi vermiyor mu? sevgili onun daha da otesi. kotucul insanlarla birlikte olmus insanlar da kotucul oluyor. ben bunu deneyimledim. er gec patliyor zaten bir kosesinden.
0
jimicik
(11.01.18)
böyle düşününce geçmişteki ve gelecektekileri de düşünüp asla hiçbir kadına bakmamam gerek, insandır hata yapar diyorum hep (bkz: swh)
0
rakicandir
(11.01.18)
bence kesinlikle bilgi verir. gidip hep arıza tipleri seçmişse onda da bir arıza var demektir. arkadaş çevresi gibi düşün.
0
pamuk helvalar cebe
(11.01.18)
Bir insanın önceden 3 yaşında olması şu anda (atıyorum) 25 yaşında olmadığını göstermediği gibi eskiden olgun olmaması da şu anda olgun olmadığını göstermez. Demem o ki şu anki bazı davranışların arkasındaki bazı açıklamaları görmüyorsan geçmişte kimle birlikte olduğunun da çok bir önemi yok.

Öte yandan:
İnsanlar belli bir yaşa kadar deneyim sahibi oluyorlar böylece bilinç altları sorunlarla, travmalarla doluyor. Sonra çok büyük çoğunluğu bunları fark edip aşmak yerine problemlerinin derinleşmesine sebep olacak bir tavır ve anlayış benimsiyorlar.

Herkesin bir potansiyeli var. Bu potansiyeli gerçekleştirip gerçekleştirmediği kişiye kalmış. Geçmişine bakıp yargılamak veya yargılamamak da sana kalmış.

Bilinç altındaki sorunlar çok ayyuka çıkmış ve kişi bu sorunları çözmekten acizse sadece ayrılsan daha iyi, yüzüne geçmişini haykırmak kimseye bir şey kazandırmaz. Aksine iletişimi zedeler.
0
idexo
(11.01.18)
Kankacim bu soguma bu kiz aptal saptal miknatisi gibiymis yoksa bende mi boyleyim diye dusundugunden mi oldu?

Seninki tesadufen olmus-genelde boyle olmaz-albumu yakalamisin,bak su denyolara demisin,senden sonra bir gun birisi daha o deftere baktiginda o da bak su denyolara aha bu sonuncuda amma tipsizmis diyecek.genel kural bu,kizlardan kendilerinin oncekilerin tamamini fahise diye nitelendiriyorlar.biraz eskiyi ogrenmenin verdigi konforsuzluk gibi bu.rahatsiz etmis.bu yuzdende kalkip kiza haykiricam diyorsun ,o da kalkar he sende oylesin o yuzden seni sectim pikachu der,kalirsin oyle.haykirma yani,olmuyor de ayril.
0
duptıs
(11.01.18)
Cevapları okuyamadım, bir konuşmamızın üstüne denk geldi sevgilimle. o nedenle yazmak istedim.

ben her zaman derim ona, iyi ki eski sevgililerin/arkadaşların olmuş, başından geçenler yaşanmış. olmasaydı şu an sevdiğim adam olamazdın diye. benim için de aynı şey geçerli. o kadar hödüklerle tanışmasaydım, bu adamın kıymetini bilemezdim.

kendisi bana şunu gönderdi biraz önce, maalesef ben de bunu yapıyorum: i.hizliresim.com :D

"sevgilim benim masraflarımı karşılamalı" diyen kızdan ayrılmış tamam da ben olsam bi hesap kitlemeden bırakmazdım mesela :D

not: inanılmaz kıskanç bir insanım. ama eski eskide kalmıştır + ikinci paragrafta söylediklerim hayatın bir gerçeği.
0
pokerface
(11.01.18)
ben de benzer bir şeyler yaşadım soğumadım karlı taraftan evet üzüldüm (mantıksız belki üzülmek ama) ilk zamanlar güven problemi yaşadım falan. yapacak bir şey olmadığı sonucuna vardım ya terkedeceksin ya devam edeceksin. çok seviyorsan görmezden gelmekten sanki hiç duymamış bilmemiş gibi olmaktan başka bir çare gelmiyor benim aklıma. ne yazık ki..geçmişe çözüm yok.
0
iwillsee
(15.01.18)
(13)

Starbucks luks mu?

Traveller
Ben orada en ucuz kahve oldugu icin gidiyorum. Soya sutlu filtre kahve 5 lira ve gidince saatlerce oturup ders calisabiliyorsun. Baska kahveciye gitsem 15 dk.da bir garson gelip bir sey icer misin diye soracak. Ancak internette okudugum kadariyla insanlar paket kahve almis birkac gun bedava icebilsi
Ben orada en ucuz kahve oldugu icin gidiyorum. Soya sutlu filtre kahve 5 lira ve gidince saatlerce oturup ders calisabiliyorsun.

Baska kahveciye gitsem 15 dk.da bir garson gelip bir sey icer misin diye soracak.

Ancak internette okudugum kadariyla insanlar paket kahve almis birkac gun bedava icebilsinler diye sonra duyuruda gordum gelecek hafta bedava kahve alabilsin diye dogum gununu gelecek hafta gosterecekmis. Bu kadar zahmete deger mi?

Cidden ulkede 5 - 10 lira icin bunu yapan 100 lira icin adam oldurur sanirim.
0
Traveller
(14.12.17)
hayır değil, haklısınız bu kadar zahmete değmez. abartıyorsunuz, kimse 100 liraya adam öldürmez.
0
evde liyakat kalmamis
(14.12.17)
Starbucks'a lüks diyene iyi gözle bakmıyorum, eğer gerçekten 0 sosyal hayata sahip biri değilse ya da büyük şehirlerden biri dışında oturmuyorsa. Yani kıraathanelerde bile kahve 2-3 lira, 5-6 liraya kovayla kahve içip bütün gün rahatsız edilmiyorsun. Türk kahvesi fanıysan ya evde iç ya da diğer her yer zaten artık Telve ile pişiriyor. Sıkıntı eziklik bence.
0
whoosie
(14.12.17)
Ortalama altı bir kafede çay ya da kahve içmek bile starbucks'tan pahalıya geliyor. Lüks olduğunu düşünmüyorum.

Bir kahve için de bahsettiğiniz uğraşları gereksiz görüyorum. 10 lira verip içmek daha mantıklı çeşitli oyunlar çevirmekten.
0
md11
(14.12.17)
Çikolata ve yan ürünleri hariç kahveleri gayet öğrenci uygunluğunda bence. Mahalle arası kafelerde bir kahve 10 liradan başlıyor ve oturup saatlerce kalma lüksün yok, içse de defolup gitse gözüyle bakıyorlar.

O doğum günü olayını donanımhaber ölücüleri yapıyordur. Eğer adam öldürmek yasal olsa fakat vicdana bırakılsa onlar 100 liraya adam da öldürür.
0
siyah giyen adam
(14.12.17)
Böyle şeyler yapanlar var evet hiç de az değiller.
Şaşırmıyorum artık.
Ikea ilk açıldığında içecekler sınırsız diye çantasında şişeyle gidip kola, fanta... dolduran insanları gördü bu gözler.

Starbucks lüks değil fiyatlar aldığın ürüne göre oldukça uygun ve en güzel yanı mekanı rahatça kullanabilme.
0
mutekebbir
(14.12.17)
hayır starbucks lüks değil, dediğin sebepler zaten herkes tarafından tercih edilmesinin başlıca sebepleri.

ama "5 - 10 lira icin bunu yapan 100 lira icin adam oldurur" mantığı çok abartı. ne demek adam öldürmek, onunla bu kıyaslanır mı hiç? sanki hırsızlık mı yapıyor? yoo. doğumgününü yakın zamanda göstererek belki 8 ay sonra bedava içebileceği kahveyi yarın içecek işte. ayrıca herhangi bir ürün bir şekilde 1 lira bile daha ucuza alınabiliyorsa neden almayalım ki. üstelik bunun için çok da bi zahmete girilmiyor. burda ürünün ne kadar ucuz ya da pahalı olduğunun bir önemi yok.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.12.17)
Starbucks lüks değil. Lüks kahveci bana göre İstanbul'da kropka ve moc. Daha iyileri vardır memlekette elbet ama benim bildiklerim bunlar.
0
Crymeariver
(14.12.17)
starbucks kahveyi en ucuza veren şirket. yanında verdikleri internet, masa-sandalyeleri falan da cabası. starbucks'da 6.75 olan en büyük boy kahve mado'da çok daha pahalı, üstelik o kadar konforlu değil.

o kadar zahmete gerek yok, ben şimdiye kadar tanıdığım şubelerde ne zaman rica ettiysem (cüzdanı unutma gibi sebeplerle) ücret almadan kahveyi hemen verdiler. dahası kendi uygulaması, yıldız gibi aksiyonlar.

bu bildiğin sineğin yağını çıkarmak. bana giren çıkan bişey yok tabi, ama hoş değil.
0
babilbaligi
(14.12.17)
şimdi şöyle bir şey var, biz bardak bardak çay içen, kahve olarak da kahvaltı sonrası türk kahvesi içen bir milletiz. starbucks ülkeye ilk girdiğinde oha ne alaka demiş olabiliriz insanlar ve bu yüzden hep bi tık lüks duracak sanırım ama şu an çaycılar ve diğer kahve yaptığını sanan saçma kafeler falan inanılmaz fiyat arttırmış durumda o yüzden starbucks onlara göre ucuza bile geliyor. ama her sabah mutlaka içmeliyim durumlarına girmemek lazım çünkü o bağımlılık oluyor artık.
0
pamuk helvalar cebe
(14.12.17)
Türk kahvesi sevmiyorum. Ayrca çalan müzikleri, ortamı, kahvelerini seviyorum. Haftanın 3 günü gidiyorum. Sigara içeceğime kahvemi içiyorum keyfime bakıyorum. Şimdi rahatsız olanlar düşünsün :}
0
Tersidüzükilec
(14.12.17)
Starbucks lüks olsa her yerde görebileceğin, devamlı gidilebilen bir yer olamazdı.
0
noluyo yaa
(14.12.17)
beş liraya kahve mi varmış starbucksta?
0
geçerkenugradım
(14.12.17)
starbucks lüks değil, biz türkler sinekten yağ çıkarmaya çalışıyoruz. 5.25 lik filtre kahve 1 lira olsa yine doğum gününü değiştirecek insanlar var.
0
Tears of Devil
(14.12.17)
(2)

Demirören Avm'nin sinema salonları çok mu küçük?

ms brownstone
İnternetten bilet bakıyorum ama gerçekten salonları o kadar küçük mü anlayamadım. 5 sıra görünüyor sadece salonda. Doğru değildir herhalde?
İnternetten bilet bakıyorum ama gerçekten salonları o kadar küçük mü anlayamadım. 5 sıra görünüyor sadece salonda. Doğru değildir herhalde?
0
ms brownstone
(14.12.17)
salon küçük ama perde ona göre orantılı, çok küçük gelmiyor ekran(bi mpx değil tabii). koltuklar çift kişilik deri, önündeki boşluklar da büyük, onun da etkisi var 5 sıra olmasına.
0
Bruce
(14.12.17)
perdeye göre yerleştirilmiş geniş, rahat koltuklar, koltuklar arası mesafe de güzel o yüzden öyle. pink sinemalarına gittiysen onlardan işte.
0
pamuk helvalar cebe
(14.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.