Giriş
(7)

Her ilçede aile mahkemesi bulunur mu

buffy de vampir sayılır
Bir yerde okuduğuma göre merkezi 100bin olan ilçelerde ve illerde olur yazıyor.ben 35bin kişilik bir ilçede yaşıyorum. Boşanma dilekçesine aile mahkemesi diye mi yazmalıyım yoksa asliye mi nasl ögrenirim?
Bir yerde okuduğuma göre merkezi 100bin olan ilçelerde ve illerde olur yazıyor.
ben 35bin kişilik bir ilçede yaşıyorum. Boşanma dilekçesine aile mahkemesi diye mi yazmalıyım yoksa asliye mi nasl ögrenirim?
0
buffy de vampir sayılır
(21.03.22)
her ilçede aile mahkemesi bulunmayabilir. eğer aile mahkemesi yoksa dilekçe başlığına

x nöbetçi asliye hukuk mahkemesine (aile mahkemesi sıfatı ile) yazmanız gerekiyor.
0
gottacatchemall
(21.03.22)
Adliyeyi arayıp aile mahkemesi olup olmadığını sorabilirsiniz.
Sonrasında üstteki arkadaşın dediği gibi yaparsınız.
0
megalomaniac
(21.03.22)
35bin kişilik ilçede aile mahkemesi olmaz asliye hukuk aile mahkemesi sıfatıyla davalara bakar.ayrıca asliye hukuk mahkemesine yazarken nöbetçi yazılmaz o nereden çıktı ya. X asliye hukuk mahkemesine diye yazacaksınız.
0
melodi
(21.03.22)
davanın hangi asliye hukuk dairesinde açıldığı bilinmediği için "nöbetçi" ibaresi uygulamada neredeyse tüm meslektaşlarımın tarafından kullanılır.

şöyle düşünün bir yerde 2 adet asliye hukuk mahkemesi var. x asliye hukuk mahkemesi'ne şeklinde belirtilen bir başlık açıkça hatalıdır. çünkü o yerde sanki yalnızca bir daire varmış izlenimi yaratır. Farklı daireleri olan asliye hukuk mahkemesinde, dava dilekçesinde hangi daire olduğu belirtilmez o yerdeki nöbetçi asliye hukuk mahkemesine hitaben yazılır. Daha sonra daireler arasındaki iş yüküne göre belirleme yapılır otomatik olarak.

Örneğin istinaf dilekçesi sunarken de, x bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesine diye yazılır.

işte buradan çıktı niye yazılması gerektiği.

tabi zorunluluk var mı, elbette yok.
0
gottacatchemall
(21.03.22)
yahu 35bin nüfuslu yerden bahsediyoruz kaç tane hakim var ki(tahminime göre 2 tanedir) birden fazla asliye hukuk mahkemesi olmasını bekliyorsunuz. olacak olan en iyi ihtimal dosya sayısı fazlaysa 2 hakim 1/2 bakıyordur onda da tek&çift usülü dosya paylaşılır.
0
melodi
(22.03.22)
Bu arada dilekçenin başına x ilçesi hâkimliğine mi yazmak lazım yoksa y(il) x(ilçe) hâkimliğine mi
0
🌸buffy de vampir sayılır
(22.03.22)
x ilçesi
0
melodi
(22.03.22)
(8)

En iyi közlenmiş patlıcan

buzbebek
Hangi markayı önerirsiniz? Açıkçası hiç hazır almadım, hep evde kendim közlüyordum ama bel fıtığım yüzünden günlerdir ağrı çekiyorum ve uğraşmaya halim yok. İnternetten sipariş vericem (ama bim a101 falan güzel derseniz oralardan da aldırabilirim)
Hangi markayı önerirsiniz? Açıkçası hiç hazır almadım, hep evde kendim közlüyordum ama bel fıtığım yüzünden günlerdir ağrı çekiyorum ve uğraşmaya halim yok. İnternetten sipariş vericem (ama bim a101 falan güzel derseniz oralardan da aldırabilirim)
0
buzbebek
(15.03.22)
Bim a101 şok dakiler de güzel, köz kapya biber de al, birbirlerine karıştırırsın ister yoğurtla birlikte ister doğrudan

Edit: yalnız evdeki ile tat olarak farklı tabi, ben market ürünlerini karşılaştırdım yani tamek, penguen vs almaya gerek yok
0
freebird5406_2
(15.03.22)
Kühne
0
himmet dayi
(15.03.22)
Bim’deki güzeldi ama azck keskin tadı, sarmısaklı olduğu için.
Tat’ınki de güzel, bence markette satılan tüm közde patlıcanlar birbirine benziyor.
0
megalomaniac
(15.03.22)
megalomaniac'ın cevabını eleştiri amacıyla yazmıyorum kesinlikle. Bence de bim'inki güzel ama ben bimden aldığım patlıcan közün 3'te 1'ini yedikten sonra dolapta unuttum, kaldı öyle. 3-4 yıl geçti üstünden. Norlamde küflenmesini falan beklersin. Açıp kokladım. En ufak bir bozulma yok. Artık üründe mi koruyucu var, yoksa koruyucu içine azıcık patlıcan mı atmışlar orasını bilemem ama onu görünce epey şaşırmıştım.

Kühne benim bu uyduruk testimi doğru zamanda bozularak geçmişti mesela.
0
himmet dayi
(15.03.22)
@himmet dayı benim aldığım bozulmuştu 2 haftada, ağzı kapalı ve buzdolabında :)
0
megalomaniac
(15.03.22)
Alakasız soruyla araya gireyim, bunlarla ne yapılabilir yemek olarak pratik ve lezzetli?
0
materyalist imam
(16.03.22)
@materyalist imam Domates ve yeşil biber kavrulup bu üstüne eklenip zeytinyağlı yemeği yapılabilir, çok lezzetli olur. Normalde sirke de konur zeytinyağlı közlenmiş patlıcana, ama bu hazırlarda sirke oluyor sanırım, eklemeye gerek olmayabilir.
0
slow like honey
(16.03.22)
metro market'lerde satılan, metro'nun kendi markasını (metro chef) deneyin.. hazır aldıklarım içinde en lezzetlisi.. indirim zamanına denk getirip epey bir stoklamıştım zamanında..
0
sahlanankoc
(16.03.22)
(9)

Netflix mi Mubi mi, neden?

harmanyeri
Kısa da olsa gerekçelendirirseniz mesut olurum. İyi günler :)
Kısa da olsa gerekçelendirirseniz mesut olurum. İyi günler :)
0
harmanyeri
(14.03.22)
Fularım olmadığı için Netflix. Sanırım Mubi harici hepsine de üyeliğim var, Disney gelince hepsini iptal ederim ama.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(14.03.22)
mubi sanat sepet festival filmleri değil mi?
yani fark ortada?
0
neira
(14.03.22)
MUBİ. İkisi de bambaşka bir kitleye hitap ediyor. Netflix vari yapımlar inanılmaz basit geliyorlar bana, gram keyif almıyorum.

Bir de Netflix benzeri yerler duygulara, MUBİ benzeri yerler akla hitap eden çalışmalar yayınlıyorlar.
0
anladespina
(14.03.22)
Netflix eğlencelik mubi iç karartmalık, moduna göre değişir
0
freebird5406_2
(14.03.22)
Akıcı, anlık olarak kafamı dağıtıp beynimi asla yormayacak şeyler için Netflix.
0
megalomaniac
(14.03.22)
ikisi birbirinin muadili değil. Netflix filmleri ve dizileri daha formül. Mubi ise daha iyi filmler sunuyor. Bu arada hiç öyle ağır filmler değil çok eğlenceli keyifli filmer de bulabilirsiniz.

Denemek için bir bakın.
0
anten
(14.03.22)
Netflix yemek yerken mubi kahve içerken
0
olaylar olaylar
(14.03.22)
Netflix lunapark gibi mubi müze gezmek gibi :p
0
freebird5406_2
(14.03.22)
İkisini de kullanıyorum, Netflix'teki içeriklerin çoğu çöp ama arada çok iyi filmler ya da diziler de olabiliyor, Mubi daha çok arthouse içerik sunuyor, sinema sanatı ile ilgileniyorsanız Mubi daha uygun gibi, vakit geçirmek için film izlemek istiyorsanız Netflix daha çok seçenek sunuyor.

Ben tercih etmek durumunda kalsam Mubi'yi tercih ederim ama baktım 2022 yılında seyrettiğim filmlerin yüzde 20sini Netflix'te izlemişim, bu da azımsanamaz.
0
(14.03.22)
(8)

(Korkuyorum) ellerin-ayakların daima buz gibi olması, ısınamama

megalomaniac
Covid geçirdim pozitif testin üzerinden 15 gün geçti ama ilk günden beri bunu yaşıyorum. İlaç kullanmadan atlattım. Herkes coraspin kullansaydın dedi ama kafama göre alıp içebilir miyim bu ilacı yani ben ağrı kesiciden bile çekinirim çok ağrım olmadıkça. Bi de pıhtı atıyormuş dediler korkuttular. Pe
Covid geçirdim pozitif testin üzerinden 15 gün geçti ama ilk günden beri bunu yaşıyorum. İlaç kullanmadan atlattım. Herkes coraspin kullansaydın dedi ama kafama göre alıp içebilir miyim bu ilacı yani ben ağrı kesiciden bile çekinirim çok ağrım olmadıkça.
Bi de pıhtı atıyormuş dediler korkuttular.
Perşembe dr randevum var ama o zamana kadar yapabileceğim bir şey var mı? Sizce yarın acile vs. gidip en azından önlem için bir ilaç yazdırmalı mıyım? Yoksa direk coraspin mi alıyım içiyim?
0
megalomaniac
(14.03.22)
Kan sulandırıcı faydalı olabilecek bir şey diye veriliyor, icmedin diye öleceksin demek değil. Çok kafaya takma. Bazı doktorlar söylemiyor bile bunu.
El ayak soğukluğu sebebinini bilemiyorum ama hava yüzünden de olabilir, covid süresince az beslenmeden de.
Biraz şekerli sıcak kalorili şeyler tüketip sıkı giyinemk fayda edebilir. Ellerim soğuk diye korkacak bir şey Yok gibi.
Doktor değilim söyleyeyim.
0
kisa
(14.03.22)
panik atak, anksiyete ellerde terleme veya üşüme gibi durumlar yaratabilir, kafanda büyütmüşsün gibi bence gir yorganın altına ısınınca çık dolan varsa elektrikli battaniye aç al çayını kenardan iç. dizi film izle zihnini uzaklaştır bu hastalık mevzusundan. yaşın genç diye tahmin ediyorum pıhtı atma işi öyle herkeste olabilen bir şey değil, yaşı genç olanın da eğilimi vardır, yoksa peynir gibi herkes giderdi.
0
marlonbranda
(14.03.22)
Direkt coraspin alıp günde 1 defa iç. Tercihen akşam yemeğinden 1 saat sonra.

Fakat bu kadar korkulacak bir şey yok, bence sen + haberini aldığından beri aynı şiddette korkuyorsun. Kanın donuyor korkudan. Yapma. Lütfen korku filmleri de izleme. Resmen şartlanmışsın.

Coraspin'i iç, ihmal etme.
0
muhayyer divan
(14.03.22)
Demirin düşmüştür.dilersen bir tahlil yaptır.ilave demir hapı alabilirsin ama doğal yürüyeyim dersen günlük 3-4 hurmaya limon sıkıp ye.hurma sevmezsen nette farklı bitkilerden tavsiyeler var.
0
duptıs
(14.03.22)
Coraspin şidedetle öneriliyor. Negatife döndükten sonra da başladığınız kutuyu bitirmeniz tavsiye ediliyor.

Muhayyer +1
0
ceketimi alip cikcam
(14.03.22)
aslında pıhtı atma olayı çoğunlukla covid olanlara verilen ilaçların yan etkileriydi. soğuk olmak ve üşümek hiç üşümemekten iyidir boşver bir şey olmaz, üşümesen büyük ihtimalle şeker hastası olurdun, böyle düşün en azından.
0
ravenudon
(14.03.22)
Çok teşekkür ederim cevaplarınız için.
Sabah kan testi yaptılar hemogram’a baktılar acilde bir problem çıkmadı. Vitaminlerinize mutlaka baktırın acilde bakmıyoruz dediler, Çarşamba dr grevde olmazsa randevuyla bakılacak zaten.
Covid sonrası üşüme-demir düşmesi çok sık görülüyormuş.
Kaç gündür sürekli buz gibi olunca dedim herhalde kanım çekiliyor ve gidiyorum:) öyle bişey yokmuş. Pıhtı atmasında şiddetli ağrın olurdu dedi doktor.
0
🌸megalomaniac
(14.03.22)
"demir hapı alabilirsin ama doğal yürüyeyim dersen günlük 3-4 hurmaya limon sıkıp ye"

gördüğüm en kötü tavsiye

dalak - ciğer ye; yanında sadece su ve yeşillikler olsun
0
sameidiot solo
(14.03.22)
(15)

şeker bağımlılığından nasıl kurtulurum

kibritsuyu
ben bir şeker bağımlısıyım.insülin direnci var, simit şeklinde göbek var, grade 2-3 karaciğer yağlanması var, fazla kilo var (bmi: 35), diyabetik denecek ölçüde değil ama açlık kan şekerim de normalin üstünde (115-125 mg/dl). her şey var, yok yok.ama şekere ve şekerli gıdalara dayanamıyorum. dürtüyo
ben bir şeker bağımlısıyım.

insülin direnci var, simit şeklinde göbek var, grade 2-3 karaciğer yağlanması var, fazla kilo var (bmi: 35), diyabetik denecek ölçüde değil ama açlık kan şekerim de normalin üstünde (115-125 mg/dl). her şey var, yok yok.

ama şekere ve şekerli gıdalara dayanamıyorum. dürtüyor, ye beni diyor. irademe hakim olamıyorum.

hamur işlerine direnebilirim, ama nerede sevdiğim bir tatlı olsun, gofret olsun, çikolata olsun kendime hakim olamıyorum.

bari meyve yiyim, en azından vitamin de alırım desem, bir oturuşta 2 kilo portakal yiyebiliyorum, onda da sınırım yok, kendimi durduramıyorum. pis bir bağımlılık.

diyet yapayım diyorum. yediğim kalorisi hesaplanmış gıdalar hiç sorun değil, aç kalmak da sorun değil, ama açken tatlı göreyim o beni dürtüyor. yemeğin üstüne de illa ki ağzımı tatlandırma isteği geliyor. toksun işte yemekten yeni kalktın ayı, yeme o tatlıyı diyemiyorum. illa ağzıma çikolata atıyorum. bir dilim yesem neyse, gerisi de geliyor, hop bütün paketi gömüyorum. evde bulundurmayım desem, çocuk değilim ya çıkıp alıyorum anasını satayım. dur işte alma di mi, yok.

spor yapıyorum (düzenli değil, ara sıra). gidip 1 saatte 1500 metre yüzüyorum. çıkınca açım tabii. gaza gelmiş olduğum için sağlıklı şeylerle karnımı doyuruyorum, hadi hop üstüne yine tatlı bir şeyler yeme isteği. bütün o yüzdüğüm boşa gidiyor.

ofiste çekmecemde 3 büyük paket eti hoşbeş var mesela. yemekten sonra onlardan birini yiyecek olmak bana mutluluk veriyor. yemezsem rahatsız ediyor. açıp bir tanecik yesem bile paket bitmeden duramıyorum. hadi durdum, paketi katlayıp lastikledim, 5 dakika sonra sesleniyor bana oradan beni ye beni ye diye.

metformin de alıyorum doktor önerisiyle ama şekeri kesmedikten sonra o da faydasız.

ne yapayım ne edeyim de kurtulayım bu bağımlılıktan bir yol gösterin dostlar.

edit: al bu da soruyu sorar sormaz sözlük'te çıkmaya başlayan reklam: imgur.com
0
kibritsuyu
(11.03.22)
Tek ihtiyacınız olan şey güçlü bir irade. Şunu unutmayın hiçbirşeyin tadı sağlıklı olmaktan daha güzel değil.

Şu anda aksiyon almazsanız ilerleyen yıllarda çok sıkıntı çekme ihtimaliniz var. Bunları düşünün kendinizi alıkoyun. Emin olun bir süre sonra o kadar da şeker canınız istemeyecek.

Eğer şöyle birşey arıyorsanız bir ilaç alayım o ilaç sayesinde canım şeker istemesin az yiyeyim vs. öyle birşey yok. var diyenler de yalan söylüyor. bu işin kolay yolu yok. Kendinizi alıkoyacaksınız yemekten.

2 sene önce grade 2 karaciğer yağlanması olan ve hamur-şeker bağımlılığı olan birisi olarak yazıyorum bunları. Çok şükür karaciğer yağlanmam grade 1'e düştü. Üzerine çalışıyorum. 10 kiloya yakın da kilo verdim bu süreçte.

Kolay gelsin.
0
nuevo
(11.03.22)
21 günlük programlar var hatta böyle bi instagram sayfası var, isterseniz link atarım. 21 belki çok uzun gelebilir ama siz 5’le başlayın mesela, yemediğim kadarı kârdır diye düşünebilirsiniz.
Sık ve az yediriyor, sporu da sizinki kadar yoğun yaptırmıyor. Bence önceliğiniz şekerden uzaklaşmaksa egzersize abanmaya gerek yok şimdilik. Önce yemeyi düzenleyip hafif egzersiz eşliğinde vücudu kontrol altına almak daha doğru sanki.
0
megalomaniac
(11.03.22)
yemek saatlerinizi düzenleyebilirsiniz. her aklınıza geldiğinde yemek yiyemeyeceğinizi bildiğinizde bir süre sonra vücudunuz da alışıyor. ben tatlı sevmeyen biriyim ama bazen tatlı krizine girdiğim oluyor, o zamanlarda da yaptığım şey şu, bir gün kurusunu alıyorum bolca tarçına batırıyorum içine de yarım ceviz koyup yiyorum. hatta kendimi şımartmak istediğimde de hindistan cevizine batırıyorum bazen.

belki canınız tatlı çektiğinde bu şekilde 2 parça yerseniz idare edebilirsiniz.

olay tamamen kendi iradeniz aslında gerçekten. ben bu tatlıyı yemeyeceğim dediğinizde 2 hafta sonra zaten canınızın çok da istemediğini fark edeceksiniz.
0
susannah delgado
(11.03.22)
İki önerim var. Birincisi intermittent fasting, diğeri de yemekten hemen sonra diş fırçalamak.
0
chavezding
(11.03.22)
aslında metformin alıyorsanız bu isteğinizi kesmesi lazım? aldığınız doz ne kadar?

bir de muadil ilaçlar da denenebilir doktor kontrolünde, metformin eğer kısa süreli salınımlıysa -glifor gibi- belki de kısa sürede vücuttan atıldığı için etkisi az oluyordur ve yine tatlıya yöneliyorsunuzdur. yok, diaformin gibi uzun süreli salınımlı bir ilaçsa da, belki dozu az geliyordur. şu anda tamamen salladım ve doktor değilim, ama kimyasal reaksiyonlar açısından böyle düşündüm. çöok büyük yamuluyor olabilirim :/
0
pasp
(11.03.22)
sizin kadar olmasa da ben de tatlıyı çok seven bir insanım. kilo verme calışmalarına başlamadan önce dediğiniz gibi ucundan bir parça alayım dediğim çikolatanın tüm paketini gömüyordum vs.
(ayrıca bütün sülale şeker hastası ve azıcık kaçırsam bende de simitler cıkıyor.)

o zamanlar kilo verme hesabına düşük karbonhidratlı ketojenik benzeri bir seylere başladım. haliyle hem şekeri hem yüksek karblı ürünleri bırakmak asırı zor oldu. ilk 2-3 hafta baş ağrıları, halsizlik derken bok gibi geçti.

kendi deneyimimden bahsederek söylüyorum, bırakmaya karar verip uygulamaya başlayınca daha da kötüleşiyor ama irade ve istikrar önemli. cunku ucundan kaçırınca devamı geliyor. kendi yaptıklarımı yazıyorum.

1-yazmıssınız ama evde/ ofiste bulundurmamak asırı önemli. getir vb uygulamaları da silmek işe yarıyor.
dısarı cıkıp alma kısmı için irade dısında bir sey diyemiyorum. benim tembel olmam bu noktada işe yaradı belki :D
2-rafine şekerli market ürünleri yerine kuruyemiş (ufak paketlerde alınabilir) tüketmek şeker isteğimi azalttı.
3-yukarıda yazdığım gibi, öğünlerde düşük carblı beslenmek de etki etti bence.
4-bir de hem beslenme hem de spor için ,evet kısa süreli hedefler koymak önemli ama, uzun vadede sürdürmek, ara vermeden gelip geçici değil sürekli hale getirmek gerekiyor diye düşünüyorum.
(yani 5 gün spor yapmayıp 1 gün 1.5 km yüzmek değil de her gün 500 m yüzmek gibi.)
ne kadar düzenli olursanız o kadar kolaylaşıyor bence.
0
demoniclewinsky
(11.03.22)
valla bunun bir yolu yok ya, tamamen "mindset" ben cok uzun sureler sekersiz beslendim buna meyve de dahildi hatta.

intermittent fasting yardimci olur tabi onu yapacak irade de benzer bir irade, ne kadar az yersen seker tuketme ihtimalin o kadar azalir. seker gercekten uyusturucu madde gibi, ben ilk sekeri kesmeye basladigim zamanlari hatirliyorum (biraktim, tekrar tukettim, biraktim...) ama ilk bu konuya kafayi taktigim zamanlarda hatirliyorum usenmeden kalkip markete gidip eti canga falan alirdim insanin gercekten kafasina cakiliyor o seker ihtiyaci. sonra kendimi tuttum yani bir yolu var mi gercekten emin degilim ama 1 hafta - 10 gun gectikten sonra her sey daha kolay oluyor emin ol.

ayrica evde-ofiste sekerli paketli her seyi kaldir at, asla tekrar alma. bence bu is tamamen kafada bitiyor belli bir yolu yok ama uzun zamandir IF de yaptigim icin IF'le denemeni de tavsiye ederim.
0
bay b
(11.03.22)
Abi bu işi çözmen için bu işin mekaniğini çözmen lazım, sonra olay kafanda daha basit hale gelir.

İnsülin direnci nedir önce bunu bilmen lazım. Vücuduna aldığın şeker önce insülin yardımıyla hücrelere girer burada, enerjiye dönüştürülmek üzere depo edilir, fazlası da yağa dönüşür. Sen eğer fazla karbonhidrat alıp hücreleri dolduruyorsan ve o hücreleri boşaltmıyorsan hücrelerde şekere yer kalmaz, sen her şeker aldığında vücudun o şekeri hücreye sokabilmek için daha fazla insülin üretir, insülin şekeri zorla hücreye sokmaya çalışır ama senin hücreler dolu olduğu için bu bir işe yaramaz, bir süre sonra hücreler insüline direnç oluşturur ve en sonunda hiç tepki vermez; aldığın karbonhidrat direkt yağa dönüşür. İnsülin direnci budur.

Şimdi burada sence asıl problem nedir? Şeker bağımlılığı mı? Hayır. Senin sorunun fiziksel olarak hiç hareket etmemen. Ne dedim başta? Hücrelere enerji olarak aldığın şekeri boşaltman lazım. Yani hücrelerin boşalacak ki yeni gelen şekere yer kalsın, insülin de işini yapsın. Sen hep yiyip hiç enerji harcamazsın bir süre sonra direnç oluşuyor. Aldığın metformin de ne yapıyor koçbaşı gibi hücre kapısını açmaya çalışıyor zorluyor o arada vücut dengen bozuluyor ishal falan oluyorsun. Senin yapman gereken, ki insülin direncinin çözümü budur, hücreleri insüline duyarlı hale getirmektir, bu da körleşmiş hücreleri tekrar duyarlı hale getirmektir, bunun çözümü de hücrelerinde depo edilmiş ama kullanılmamış şekeri enerji olarak k kullanmaktır, bu da sadece günlük minimum 1 saatlik egzersizlerle olur. Çözüm bu. Yani senin yaptığın gibi arada bir yaptığın yüzme gibi değil.

Açıkçası bunun iradeyle kendini tutmanla bir alakası yok, sen kalori aldığında şekerin hızla yükselir, vücut onu hücrelere sokabilmek için bol bol insülin salgılar hücreye sokamayınca hepsini yağa çevirir kan şekerin düşer, sonra canın yine böyle şeyleri ister, bu bir kısır döngüdür. Ha burada şeker değil de başka bir şey yersen yine aynı şey olur zira sorun burada karbonhidrat alman değil, hücrelerinin kör hale gelmesi, çözüm de hücreleri tekrar duyarlı hale getirmektir, nasıl yapacağını da yukarıda yazdım zaten.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.03.22)
önce şöyle başla, mümkünse biri (daha daha mümkünse otoriter biri) sana porsiyon yapsın. hoşbeş'in deposu çekmecen olmasın. çevrendeki, senin hakimiyetindeki tüm abur cuburu teslim et. mutfakta ya da porsiyon yapan kişinin bildiği bir yerde dursun.

işin biraz önünü alırsan, tamamen kurtulmak için gücün, dayanağın olur. istersem yaparım moduna girersin. sen şu anda tamamen teslim olmuş durumdasın. bir anda çat diye kesemezsin. relapse yaşarsın.
0
gabe h coud
(11.03.22)
Ben size uyku saatlerinizi mümkünse en geç 22.30-05.30 aralığına çekmenizi tavsiye edeceğim.

Uykunun gece uyunması ve en karanlık ortamda uyunması, tabii bir de havası temizlenmiş bir odada uyunması, insanın iştahını ve tatlı ihtiyacını muazzam dengeliyor. Bunu yaşayarak gördüm. Kendinizi sırf uyku konusunda sıkı sıkı eğitseniz bile fazla kilonuzun en az üçte birini diyetsiz sporsuz verirsiniz.
0
muhayyer divan
(11.03.22)
ete aban. güzel et ye. yiyebildiğin kadar. kusana kadar et ye. şeker meker bi şey aramazsın.
0
alperz
(11.03.22)
"yemeğin üstüne de illa ki ağzımı tatlandırma isteği geliyor."

ben bundan sütlü kahve içerek kurtulmuştum. çay kaşığının ucuyla hindistan cevizi şekeri ekliyordum. sütün kendi şekeri de var zaten. akşam 6 gibi gelen tatlı krizimi dengeliyordu.
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(11.03.22)
Geçici bir çare öneriyorum size: züber. Evet ben çikolata gofret türevlerinden züberw geçerek kurtuldum. Hem de bugün tam 1 ay oldu. İçeriğinde hurma kuru meyve daha doğrusu doğal şeker var. Nasıl istiyorsanız yine öyle yaşayın yiyin için ama aldığınız abur cubur lar züber olsun sadece. Şişkinlik azalıyor tatlıya olan saldırma hissi kayboluyor. Yemek sonrası illaki tatlı aranmak tarihe karışıyor. Evde paketi açılmamış cips çikolatalım duruyor. İrademi kutlayıp yemeden devam ediyorum. Züber denemeye karar verirseniz ilk önce fındıklı kakolusunu tercih edin. Çikolataya en yakın tad onda. Antep fıstıklı olan lokma ları ise aşırı güzel. Reklam gibi oldu ama gerçekten faydasını gördüm en azından deneyin derim.
0
buzbebek
(11.03.22)
Ekleme yapmak istedim bu aralar diyet yaptığım için belki başka okuyan eden olur tecrübe okumak motive eder. Yokluk hissinden kurtulmak için evde her şeyi bulunduruyorum. Mesela normal makarna da var tam buğday makarna da. Nutella da var gazoz da ayran da. Ben sağlıklısını tercih ediyorum. Ha ama istesem alırım yok değil elimin altında. Sizin için de öyle olabilir. Hoşbeşler çekmecede dursun. Onlar sizin. İstediğiniz zaman yiyebilirsiniz ama hem içeriği kötü hem de vücudunuza faydası yok.

Bir diğer yöntemim fakirlik oyunu. Diyelim canım dışarıdan pizza söylemek istedi. Kendi kendime diyorum ki ay sonu ve paran yok. Alamazsın. 40tl ise bir pizza 5 tane züber alırım 5 günlük arq öğün. Böyle böyle tamamen kafada kendimi kandırıp yemiyorum.

Saçma gelebilir ama kesinlikle etkisi oluyor.
0
buzbebek
(11.03.22)
ben kendim için yaptığımdan bahsediyim: oruç:)
din ile alakanızı bilmiyorum da ben önce nafile oruç tutaym dedim. Allah adına niyet alınca zorlanmadan tuttum. orucu bozamıyorum ya, pes edemiyordum. önce haftada 2gün (pzt-perşmebe oruçları) ve akşam yemeğimi gönlümce yiyip erken yatışa geçtim. zaten meşguldüm. meşguliyette olunca bu 2 günleri arttırdım. Kaza oruçları vs diye. sonra oruç tutmadığım günlerde bu şekilde beslenmeye başladım. günde 2 ögün ve öğün aralarında açlık süreleri uzun şekilde bazen de tek öğün. bu aslında intermittent fasting oluyor ama irade devreye giriyor ya. if yapıncada biyerde irade kırılıp "eee başlarım böyle işe" oluyordu.yine kısır döngü. bi kırılınca nasılsa bozdum diye başa sarıyordum. if'ten farklı olarak diğer türlüsünde orucu bozana kadar yiyemiyorum ya, oruç bozulacak, kazaya kalacak diye diye ben yeme düzenimi oturttum. o beni terbiye etti. ve cidden bir süre sonra önümde en sevdiğim şey bile dursa "ben istemiyorum" diyebiliyordum. yemeğin peşine düşüp km tepen insandım. aç bile durabilirim. açlıkta ayılıp bayılmıyorum, öyle rahat ettim ki. bir şeyi geri çevirmek, "canım çekti-istedi" gibi şeylerin olmaması. ramazan ayı da geliyor ya, Nisan 2'de. eğer oruç tutan birisiyseniz o zamana kadar haftada 2 günle başlayıp fullemeye çalışın. tüm gün bir şey yiyemeyince:)) anca akşam abanırsınız. onda da bir-iki derken artık hergün öyle abartmazsınız. sizi tıkıyacağı için mecburen, canınız öyle istediği için hafif şeylerle geçirmiş olacaksınız ve bi bakmışsınız kg vermişsiniz. bi de yürüyüş ekleyince. min 7500adım:)) iradeyi kıramama durumunda imana gelip böyle bi yöntem kullanabilirsiniz.
ben tek öğün besleniyorum, o da akşam yemeği. bi organizstyon falan varsa 2 öğün oluyor. öyle dengeliyorum. if herkes için çok uygun bence. yaşam şekline adapte edince miis. bir ton öğün yiyemiyorum artık ve "canım çekti" olayı yok.
0
halboyle
(11.03.22)
(10)

pandemi gerçekten bitti mi?

sipsiyah
iki senedir gerçekten ailem dışında kimseyle görüşmedim, şimdi herkese aşırı bi rehavet geldi pandemi bitmiş gibi davranıyorlar. vakalar jet hızıyla azalıyor görünüyor, gerçekten öyle mi? sahadan hastanelerden haberi olan var mı? gerçekten bitiyor mu pandemi? gerçekten hafif mi bu varyant? bi türlü
iki senedir gerçekten ailem dışında kimseyle görüşmedim, şimdi herkese aşırı bi rehavet geldi pandemi bitmiş gibi davranıyorlar. vakalar jet hızıyla azalıyor görünüyor, gerçekten öyle mi? sahadan hastanelerden haberi olan var mı? gerçekten bitiyor mu pandemi? gerçekten hafif mi bu varyant? bi türlü inanamıyor emin olamıyorum..
0
sipsiyah
(10.03.22)
Varyant etkileri hafif olabilir ama bitmedi tabii.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(10.03.22)
valla ben 6-7 aydan fazladır yokmuş gibi davranıyorum. böyle yaşanmaz. 3 aşı da oldum. zorunlu olmadıkça maske takmıyorum.
0
jelly bear
(10.03.22)
cumartesi hastanedeydim, 3 hastaneyi tek yere bağlamışlar, ona rağmen gittiğimde test sırası bekleyen yoktu. daha önce (6 ay önce) bu hastaneyene bağlanmamış olan hastaneye gittiğimde 1 saat sıra beklemiştim.

pazar pozitif çıktım. 2 aşım var, ilk hastalığım. beklediğimden ve milletin anlattığından ötürü ayakta geçirrim diyordum, 2 gün yataktan çıkamadım. gayet de ağır geçiyor.
0
trajikomix
(10.03.22)
karantinam bugün bitti, 3 aşılıydım. hafif geçirdiğimi söyleyemem, ateş, ağrı, halsizlik, öksürük boğaz acısı hepsi vardı ama hastanelik olmadım, ciddi bi sıkıntı yaşamadım. herkesin en fazla böyle atlatacağını bilsem hiç maske takmayalım bile derdim. 3. aşıyı olunca kafada bitirdim açıkçası, yetti artık kafa olarak.
0
roket adam
(10.03.22)
Hastaneler nasıl bilmiyorum ama 3 gün önce pozitif çıktım ilk defa. Grip gibi geçiyor şu an.
0
chavezding
(10.03.22)
İlk dalga zamanından daha çok günlük ölüm oluyor Türkiye'de. Tabii çok zeki milletimizde tepki göstermeleri gereken asıl şeyler hariç her şeye bir muhalefetlik huyu olduğundan herkes bıraktı önlemleri.

Aşılı insanlarda bile cognitive gerilemeye sebep olma ihtimali var covid'in (sözlük yazarlarını ilgilendirmiyor bu sorun daha gerileyemez zaten)


Neyse istatistikler:
www.worldometers.info

Dün 140 kişi ölmüş. 3 hafta önce günlük 280 kişi ölüyormuş vs.


Hastanelerin neredeyse hepsinin pandemi servisi full hala.
0
aguen
(11.03.22)
@aguen türkiyenin yayımladığı her hangibir sayıya inanmıyorum şahsen, pandemi başındaki ölümler de gerçek değildi şimdikiler de değildir, şimdilkier belki daha gerçeğe yakın olduğu için çok gibi görünüyor olabilir.

bitmediğine katılıyorum o bilişsel gerileme olayını da okudum oldukça can sıkıcı, zaten hastalık geçiyor artık bi şekilde ama ne bırakıyor geriye korkutucu olan bu.

bir sorum olacak sadece hastanelerin pandemi servisleri boş diye duyumlar alıyorum ben tanıdıkların tanıdıklarından. senin birinci ağızdan mı bilgin?
0
🌸sipsiyah
(11.03.22)
Gerçekten covid bitmedi. Sadece insanlar saldı.
İstatistiklere güvenmiyorum çünkü çoğu kişi test olmuyor

Bir ay arayla 2.kez hastalandığını ve genç olmasına rağmen aşırı ağır geçirdiğini duyduğum insanlar var
0
photo85
(11.03.22)
Yıllardır grip olmayan ben 28/2’de pozitif çıktım. Kendimi çok yorgun hissettim, şiddetli baş ağrım vardı, öksürük-hapşırma-burun ve geniz akıntısı. Aşırı üşüme ve tüm vücudumun sızlaması. Hala sızlama ve yorgunluk devam ediyor hatta üşüyorum. Testlerim pozitif çıkmasına rağmen(3 kere yaptırdım en son 8martta) hiçbir hastalığıma covid yazılmamış e nabızdan baktım.

Birincide şüpheli hastalık veya durum için gözlem, tanımlanmamış yazıyor.
İkincide bakteriyel pnömoni yazılmış
Üçüncüde yine pozitif olmama rağmen hastalık yazılmamış bile.

Kayıtlara nasıl geçiliyor bilmiyorum ama bence yanlış bişeyler var.
0
megalomaniac
(11.03.22)
@sipsiyah: tr'nin istatistiklerine ben de güvenmiyorum. yani en optimistik olarak bu açıklanan sayıları değerlendirebiliriz. minimum 140 kişi covid'den ölüyor günlük.

evet yakın olduğum birçok kişiden birinci ağızdan duydum.
0
aguen
(12.03.22)
(9)

izleyeceğiniz filmi nasıl seçiyorsunuz?

IncredibleMau
Canınız sıkıldı, bugün film izleme gününüz, güzel bir film bulup izlemek istiyorsunuz. Mutlaka yeni bir film olacak diye bir kaide yok. Eskiden izleyip sevdiğiniz filmi tekrar izlemek isteyebilirsiniz diyelim. Ama henüz ortada bir film yok.O filmi nasıl buluyorsunuz? Yeni bir filmse eğer hangi sited
Canınız sıkıldı, bugün film izleme gününüz, güzel bir film bulup izlemek istiyorsunuz. Mutlaka yeni bir film olacak diye bir kaide yok. Eskiden izleyip sevdiğiniz filmi tekrar izlemek isteyebilirsiniz diyelim. Ama henüz ortada bir film yok.

O filmi nasıl buluyorsunuz? Yeni bir filmse eğer hangi siteden araştırıyorsunuz? Yorumları önemsiyor musunuz?

Netflix'ten rastgele film seçenler duyuruyu pas geçebilir. Seçici arkadaşların formüllerini merak ediyorum ben.

ek : bir de tavsiye edeceğiniz bir film var mı?
0
IncredibleMau
(10.03.22)
İzleme listeme ekliyorum imdb'de, açacağım zaman oradan bakıyorum.

Birkaç hesap var instagram'da takip ettiğim, oralarda öneri gördükçe listeye ekliyorum.

Keza yakında çıkacak ya da çekime başlamış filmleri de sinemayla ilgili sayfalarda websitelerde görüp ekliyorum.

kriterlerimden biri yönetmen; takipte olduğum yönetmenler var, onların yeni filmlerini kafadan ekliyorum.

Festival seçkilerinden bakıyorum ilgimi çeken bir şey var mı diye, sonra da ödüllere ya da çektiği dikkate göre ekleyebiliyorum.

Blockbuster filmleri her yerde görüp duyuyoruz zaten, onlardan da uzak kalmamaya çalışıyorum.


Bu şekilde düzenli bir liste büyümesi oluyor, izleyecek bişey bulamama durumuna düşmüyorum haliyle.

Yorumları şöyle önemsiyorum; mesela bir film gördüm yukarıda anlattıklarımdan herhangi biri vasıtasıyla. imdb puanı düşük ama metacritic puanı yüksekse, ayrıca sevmediğim bir detayı olmadığı sürece, izleme listesine kesin ekliyorum. Korku filmiyse ve 6'dan yüksek puanı varsa ekliyorum mesela.
0
Bruce
(10.03.22)
Goreceli yeni olanlari festivallerde one cikan, begenilmis olanlardan seciyorum, zaten cokca duymus oluyorum filmleri ve bir merak uyandirmis oluyorlar.

Eski filmler genelde yonetmeni nedeniyle sectigim filmler oluyor ya da zamaninda cokca konusulmus ama benim bir sekilde seyretme firsati bulamadigim filmler.

Zevkine guvendigim kisiler tarafindan tavsiye edilen filmleri izliyorum.

Aklimda hic film yoksa Mubi'yi acip yonetmenine, konusuna, oyuncularina bakarak bir film seciyorum.

Son zamanlarda pek yapmadigim ama bir zamanlar tum sevdigim filmleri kesfetmemi saglayan bir baska yol da tvde sinema kanallarina bakıp hosuma giden filme takilmak, zamaninda Cine5 sayesinde az filmle tanismadim...
0
(10.03.22)
korsan sitelerine bakıyorum, bir film bütün korsan sitelerine düşmüş ise güzeldir diye bir ön kabulüm var, sonra korsan sitelerdeki puan'a bakıyorum, ardından korsan sitelerde ki izleyici yorumlarına bakıyorum. sonra artık nereden izleyebiliyorsam. orjinal kaynağı tercih ediyorum
0
selam
(10.03.22)
Daha önce izleyip sevdiğim bi film varsa yönetmeni kimmiş diye bakıyorum. Yönetmenin wikipedi sayfasına girip diğer filmlerine bakıyorum. İsmi güzel gelene tıklıyorum, afişine bazen bakarım bazen bakmam. Açıp izledikten sonra da ekşiden yorumlarını okuyorum. Yorumları okurken bazen başka bir tavsiyeye denk geliyorum bu film de iyi vs. gibisinden, sonra tekrar tekrar…
0
megalomaniac
(10.03.22)
tweet okur gibi synopsis okuyorum. ilgimi çekenleri listeme ekliyorum. zaman içinde listemden seçe seçe izliyorum. yönetmen de etkili.
0
kimwexler
(10.03.22)
ben internette gezinirken karşıma çıkan, ilgi duyabileceğimi düşündüğüm filmlerin listesini yapıyorum. google drive'da listem var. oraya atıyorum ismini. film izleyecek havamdaysam o an keyfime göre onlardan birini seçip indiriyorum hemen.

özellikle aradığım pek olmuyor açıkçası çünkü sık film izleyen, listesini çabuk bitirebilen birisi değilim. konu olarak ilgimi çekip çekmeyeceğini az çok zaten anlıyorum. imdb puanına bakarım (yüksek olması şart değil ama öyle olması olumlu), ekşi'de başlığı var mı ona bakarım biraz vs... kesinlikle öyle oturup rastgele film izleyen birisi değilim ama "bu izlenir gibi ya" dediğim filmler konusunda da çok seçici değilim açıkçası, genelde ne anlattığına bakıyorum sadece.
0
der meister
(10.03.22)
Eski yöntemim altyazı sitelerine veya en son bluray release'lerin olduğu yerlere bakıp ardından imdb'ye girip puanına bakıp izlemekti. 7 puan üstünü daha fazla araştırma yapmadan direk izlerim.

5 puan altını izlemem, 6-7 arasını ekşi'den vs yorumlarını okuyarak izlerim.

Şimdi zaten piyasada izleyecek film yok, eskileri döndürüp duruyorum.
0
kimlanbu
(10.03.22)
birkaç şekilde seçiyorum

- genelde güncel filmleri beğendiğim için best films of 2016 gibi aramalar yapıp senelik listelere bakıyorum ya da öyle senelik listeler görüyorum dün şunu gördüm mesela letterboxd.com

- www.icheckmovies.com buraya izlediğim filmleri kaydediyorum. sonra en beğendim filmler hangi listelerde diye bakıyorum (filmin kendi sayfasına gidince hangi listelerde olduğunu gösteriyor). mesela şu listede izleyip beğendiğim çok film var www.icheckmovies.com

- konusuna göre de seçiyorum. bir ara mahkeme filmleri izliyordum hep çok sevdiğim için. lgbt insanları anlatan filmleri seviyorum daha ezber bozan daha yenilikçi ve ilginç oldukları için ve en önemlisi gerçekliği daha açık anlattıkları için.

- benzer biçimde tür yönetmen oyuncu, bunlardan birine göre seçiyorum ya da sevdiğim bir film hakkında röportaj ya da benzer şeylere bakarken referans verilen bir film olabilir

- sosyal medyada hakkında bir şey görmüş oluyorum mesela şurada okumuş olabilirim www.reddit.com ya da criticker'da ilginç bir yorum okumuşumdur yorumu yazan kişinin profilindeki filmlere bakarım hemen izlemesem de o film ismiyle bir tanıdıklık oluyor başka yerde tekrar görünce izliyorum

kendi listemi yapmıyorum anlık karar veriyorum ya da 3-4 filmlik mini liste yapıyorum. o uzun listeler birikip göreve dönüşüyor yeni şeylerle karşılaşma ihtimalimi engelliyor gibi geliyor. puanlara bakmıyorum.

tavsiye film: letterboxd.com en baştaki listede gördüm bunu izlemeye niyetlendim ama henüz izlemedim. 2. tavsiye: Mad Max: Fury Road. bunu birkaç defa izledim.
0
curious mind
(10.03.22)
Film zevklerimizi yakın bulduğum bir eleştirmen var, onun yüksek puan verdiği filmlere bakıyorum.

Letterboxd'ta birçok eleştirmeni takip ediyorum, eleştirmen olmayan birçok kişi ile de takipleşiyorum. Genel olarak insanların yüksek puan verdiği filmler aklımın bir köşesinde oluyor.

Sevdiğim yönetmenlerin önerdiği filmlere bakıyorum.

They Shoot Movies, Don't They gibi iyi olduğunu düşündüğüm film listelerini takip ediyorum. Yine letterboxd'ta takip ettiğim çok liste var.

Criterion collection'daki filmlere ilgim var, bu collection'daki çoğu filmin iyi olduğunu düşünüyorum. Uzun dönemde (+10 yıl gibi bir süre) criterion collection'daki filmlerin en az yarısını izlemeyi düşünüyorum.

Film izleyeceğim zaman da aklımda birçok film olmuş oluyor bu sayede, ruh halime göre bu filmlerden birisini seçiyorum.
0
ted
(10.03.22)
(10)

kedi sahiplenmek

kimwexler
lütfen sadece kedisi olanlar yanıt versin. aslında kedi sahiplenme fikrine uzak olup yine de kedi sahiplenip aslında gayet iyi idare eden ve sandığı gibi uzak olmadığını fark eden, kararından dolayı aşırı mutlu olan var mı? iyi bi bakıcı/sahip/arkadaş artık adı neyse olmak için illa aşkla mı istemek
lütfen sadece kedisi olanlar yanıt versin.
aslında kedi sahiplenme fikrine uzak olup yine de kedi sahiplenip aslında gayet iyi idare eden ve sandığı gibi uzak olmadığını fark eden, kararından dolayı aşırı mutlu olan var mı? iyi bi bakıcı/sahip/arkadaş artık adı neyse olmak için illa aşkla mı istemek lazım bunu en başta? kimlerin asla kedi sahibi olmaması lazım? bu son soruya verilebilecek bariz yanıtlar vardır, psikopatlar kedi sahibi olmasın, ekonomik durumu kötü olanlar olmasın gibi. bunu sormuyorum, daha spesifik, nüanslı şeyler var mı diye soruyorum, mesela yalnız uyumayı sevenler kedi sahibi olmasın gibi.
0
kimwexler
(06.03.22)
Ben kardesim istedigi icin (ayni evde yaşıyorduk) bazi sartlar karsiliginda kabul etmistim mesela. Herhangi bir sorumluluk almam kedi ile ilgili diyordum şuan uc kedimiz var. Ikisini sokaktan ben getirdim. Evet asiri mutluyum iyi ki yapmisiz boyle bir sey.
Esyaya anlamsiz bir anlam veriyorsaniz, vay kedinin patisi takildi elbisem delindi, perdeyi yirtti, bunlari dert edecekseniz belki almamaniz yerinde olabilir. Ama kedi var kedi var. Kimisi cok uslu kimisi yaramaz oluyor. Bunlar hic olmayabilir de.
Temizlik toz tuy gibi ince tasalariniz varsa da belki almamaniz yerinde olur. Ama bence bunların hic biri kedinin var olmasinin verdigi mutlulukla kiyaslanamaz. (Benim gozumde)
0
a perfect lie
(06.03.22)
Kedi her yeri tuy yapar, bazen gece uyutmaz cesitli sebeplerle, kimisinin kotu huylari olur cok ugrastirir maddi manevi zarar verir. Mesela cok sevdigin bir esyayi sebepsiz yere atip kirabilir.

Boyle zahmetlere giremiyorsan hele bir de kedi de istemiyorsan sahiplenilmez bosver
0
floydian
(06.03.22)
Ben hiç aklımda yokken ansızın sahiplenmiştim. Kedi bakımı konusunda hiçbir deneyimim yoktu.
Deneye yanıla öğrendim :)
Temizlik konusunda çok hassassanız kedi sahiplenmemeniz daha iyi olur.
Her gün eve geliş saatleriniz düzensizse, gece dışarıda kalma, uzun seyahatlere çıkma durumlarınız oluyorsa da sahiplenmemeniz daha iyi olabilir. Ha ben bunları yapmıyor muyum, yapıyorum :d 24 saat nöbetlerim oluyor mesela, annem ilgileniyor kedimle. Seyahat durumu olursa da benim kadar iyi bakacağını düşündüğüm biri var yani. Böyle biri varsa kedi sahiplenebilirsiniz mesela.
Kedinin masrafları, tüyü, evde devirdiği eşyalar (evimde biblo, lambader yok, sınırlı sayıda tablo var kedim sayesinde;)), veteriner ziyaretleri vs hiçbiri değil de onun ömrünün benden daha kısa olduğunu bilmek yaralıyor beni. Bir gün onu kaybedeceğim gerçeği ve çekeceğim acı beni tüm bu ıvır zıvırdan daha çok endişelendiriyor.

Ondan sonra bir daha kedi sahiplenebilir miyim bilmiyorum...
0
art pepper
(06.03.22)
Alerjisi olan almasın derim :)

Gerçi sonradan da alerji olabiliyor. Ben 5-6 yıldır kedi bakıyorum ama son bir yıldır alerjim çıktı, ilaç kullanıyorum. Aerius bir tane de adını unuttum o var. Neyse bazen her gün ilaç almam gerekiyor bazen de iki üç günde bir.

Kedinin benim için tek zorluğu var açıkçası, o da tatil zamanı 1000 km yol yapıyoruz hayvanlarla. Hem onlara zorluk hem bana zorluk. Tatilde bırakacağınız biri yoksa sahiplenmeyn derim.
0
Fusha
(06.03.22)
Bu çok şans işi gibi bir şey. mesela bizim kedimiz 5 yaşına girecek yakında, 40 günlükten beri bizimle birlikte. Şimdiye kadar bir tane eşyayı devirip kirmisligi, bir yeri tirmalamisligi yoktur. Herhangi bir kuralı çabucak öğrenir ve yapar. Kuru maması dışında hiçbir yiyecek ile ilgilenmez. Maması da odasında şeffaf bir kutuda, bizi bekler vermemiz için. Öyle masaya atlama olayları vs de yok yani.

Hatta geçen haftadan örnek vereyim, hala içimde vicdan azabı nedeni çünkü. Plansız bir şekilde arkadaşlarımızda kaldık; bir gün tam gün evde tek basinaydi. Yine de plansız olduğu için eve erken dönmeye karar verdik ki iyi ki de öyle yapmışız; tuvaletinin olduğu banyonun kapısını kapalı unutmuşuz (5 yıldır ilk kez böyle bir şey yaşanıyor. Normalde elli kere kontrol ederiz). Eve girer girmez nereye tuvaletini yaptı acaba diye düşündüm ve çok çok üzüldüm. Yavrum 1 gün boyunca tutmuş tuvaletini, hiçbir yere yapmamış ya, ki yapsa hakkiydi. Böyle akıllı olmasının yanında sizin için sorumluluk nedeni aynı zamanda.

He bizimki bu kadar akıllı diye her kedi böyle mi? Hayır. Bizimki tamamen bizim şansımız. Arkadaşlarımın boydan boya perdeleri yırtan, evdeki tüm yemeklere atlayan, tek başına evde kalınca evi birbirine katan kedileri var. Kuzenimin kedisi tüm parkeleri kemirmisti mesela.

Tüy döküyor mu? Döküyor. Bunun için iyi bir robot süpürge, kurutma makinesi, kaliteli mamalar ve vitaminlere yatırım yaptık biz. Büyük ölçüde azaldı ama bahar aylarında tüy döküyor. Bu kedili bir evde illa ki olacak. Ben de saç döküyorum mesela. Çok uzun süre tek kalırsa oyun oynamak istiyor. İlgi istiyor.

Bu kadar akıllı olmasa yine de sever mıydım? Tabii ki. Sahiplenirken kavun olmadığı için nasıl bir karaktere sahip olacağını bilmiyorduk. Buna rağmen her şeyini kabul ederek aldık. Hem kendi karakteri hem de yetişme şekli nedeniyle biraz da böyle oldu. Çocuk gibi düşünün. Surekli sorumluluğunu kabul etmeniz ve ona zaman ayirabilmeniz en önemli kıstas bana kalırsa.

Edit: alerji ve tatildeyken bakacka biri olmasına da +1 vermeliyim. Benim alerjim olduğu için (aklınıza gelebilecek çoğu şeye) kedime de var tabii ki. 2 egunde bir alerji ilacı içiyorum bu sebeple. Ve tatile giderken bırakacak birileri yoksa çok zor olur.
0
fraise
(06.03.22)
yavru kedi düşünüyorsanız eğer bakımı ilk aylarda zordur, işe/okula gitmeniz gerekiyorsa sahiplenmeyin.
0
lament
(06.03.22)
Sizi gayet iyi anlayabiliyorum. Tabii merak ettiklerinizin tek bir yanıtı yok, kişiye, kediye göre değişir. Kendimce yanıtlamaya çalışayım.

Kısa cevap; iyi ki kedi almışız.

Çocukluğumdan beri hep sokakta kedi bakar, ailemden gizli eve sokmaya çalışırdım. Evlendikten sonra da hep istedim ama eşimi ikna edememiştim 2 sene öncesine kadar. O da kedileri sever ama neticede ömürleri bize göre kısa olduğundan kediye bağlanıp onu kaybedince yaşayacağı üzüntüyü düşünür, eve almak istemezdi. Nihayet o da kararını değiştirdiğinde o kadar çok kedi isteyen ben panikledim, nasıl bakacağız, biz işteyken ne olacak, rahat uyku uyuyabilecek miyiz, temizlik nasıl olacak (toz/tüy ve eşyalar konusunda kıl bir adam[d]ım) gibi bir sürü soru vardı aklımda. Kedilerin manyak hayvanlar olduklarını bilsem de 7/24 birlikte yaşamak farklı oluyor. Ben mesela artık eskisi kadar toz/tüy ve eşyalar konusunda takıntılı değilim, biraz saldım artık ve daha rahatım. Çünkü kedi söz dinlemez, gider yine o koltuğun köşesini kemirir, oyuna davet eder ve iştirak etmezseniz gider kızdığınızı bildiği bir şeyler yapar. Tabii bunlara önlem alabilirsiniz belki ama kedi yine bir alternatif yaratıyor zamanla, o yüzden kediyle birlikte yaşamaya devam etmek istiyorsanız salıyorsunuz kendinizi. Kedi insanın sivri yanlarını törpülüyor. Denemeden bilemeyeceksiniz bazı şeyleri. Bu arada eşim de kedi eve geldikten sonra o kadar çok sevdi ve bağlandı ki, iyi ki var diyor. O benim kadar istekli, kedilere aşkla bağlı birisi de değildi başta.

Yalnız uyumayı sevenler örneği mesela, kimi kedi yatağın içine girer, size yer bırakmaz, uyutmaz, gecenin bir yarısı oyun ister bağırır, kimisi (bizimki mesela) gelir komodinde yatar, sabaha kadar gıkı çıkmaz. Kimisi eşyaları parçalar, kimisi miskin miskin oturur. Çeşit çeşit kedi var ama bazı ırkların bazı özellikleri daha baskın olabiliyor. British’lerin tekirlere göre daha sakin olması gibi.

Özetle kedi eve girince insanın hayatı dramatik şekilde değişiyor, ister istemez kedi evin merkezi oluyor. O yüzden kişisel alanınıza, sakinliğe, tertip düzene çok düşkünseniz bence kedi almakta aceleci olmayın, iyice düşünün taşının. Bir de kedi evde uzun süreler yalnız kalacaksa (3-5 günlük iş seyahatleri gibi) ona da şimdiden bir çözüm bulmak lazım (birkaç günde bir uğrayacak arkadaş vb).
0
orient blue
(06.03.22)
Benim kedi beni sahiplendi aslında. Sokak kedisiydi (ki hala dışarı çıkar) ufak ufak içeri gelmeye başladı. Şimdi zamanının çoğunu benim evde geçiriyor. Ben hep böyle bir sorumluluğun altına giremem diyordum ama bir şekilde girmiş buldum kendimi. İyi ki beni bulmuş diyorum yoksa yalnız yaşarken evden çalışma ile kafayı yerdim.
0
peki madem
(06.03.22)
Tüylere-kumlara tahammülü olmayan biri kedi sahiplenmemeli. Kum büyük ölçüde engellenebilir ama tüy için yapacak pek bişey yok, kurutma makinesi ve dyson süpürge en etkili çözümler bence.

Yiyeceklere atlaması da olağan karşılanmalı, mesela benim kedim elimde gördüğü her şeyi önce kendisi koklamak istiyor. Barkod gibi, bazen o gelmeden ben götürüp koklatıyorum kendisiyle ilgili bişey olmadığını görünce gidiyor. Kokladığı şey etse, ezine peyniriyse, sütse bir damla veriyorum çünkü vermezsem benim yememe müsaade etmez.

Gece aniden uykunun bölünmesine karşı çok titiz-hassas biri de sahiplenmemeli. Benimki önce yatağa sonra pencere kenarına zıpladığı için gecede birkaç kere yastığıma basılmasıyla uyanıyorum. Bazen de sadece sıkıldığı için oyun isteyerek uyandırabiliyor.
0
megalomaniac
(06.03.22)
Ben tam da o bahsettiğiniz, olaya sıcak bakmayan biri olarak kendimi bu durumda buldum. Kardeşim çok istediği için reddedemedim ama şu an idare ediyoruz. Pozitif yanlarını yazmama gerek var mı bilmiyorum ama klasik şeyler, dalaşmak çok tatlı oluyor :))

Ama sorulan negatif yanları için sayayım;
-alerji durumu
Alerjik yapım olduğu için nefes almakta zorlanıyorum bazen, kediyi odaya almamaya çalışıyorum çoğu zaman ama yararı tabii ki olmuyor.
-tüy durumu
Çok tüy döküyor, felaket bir şey. Her taraf tüy. Eğer kıyafetlerinizin çoğu siyah ya da koyu renkse ve kediniz beyazsa bitti... imkanı yok tertemiz kıyafetlerin. Bir de inada yapar gibi gidip koyu renkli kıyafetlerin üzerinde yuvarlanıyor hep. O zamanlar kardeşimle sıkıntı yaşıyoruz :/
-uyku durumu
Bazen bizim ufaklık geceleri uyumuyor, kapılara gelip miyavlıyor kapı cırmalıyor kafa atıyor falan kapıya, çılgın bir şey. Ben odama almadığım için deliriyor genelde. Uyku hassassa çok sıkıntı. Ben bir kere uyanınca bir daha uyuyamayanlardanım :/
-veteriner vs.
Yani üşengeç bir yapınız varsa biraz zorluyor, ben hastaneye hasta olduğumda gitmeyen biriyim, bu arkadaşın sürekli bakımı oluyor. Neyse ki kardeşim ilgili daha çok.
-koku
Bilmiyorum bizim kedide mi var sorun emin değilim ama maması dışında yemek yerse (bizim yaptığımız yemeklere dadanıyor da bazen ehehe) koku yapıyor arkadaşta. Yani oluyor öyle bir kokusu :/

Durumlar az buçuk böyle. Daha bir sürü şey vardır da şu an bunlar aklıma geliyor. Ben bir eve çıkarsam kedi sahiplenir miyim çok emin değilim çünkü temiz olmak, kesintisiz uyumak, rahatça nefes almak vs bence daha önemli ama yalnızlığı paylaşmak için ideal bir arkadaş inkar etmiyorum.
0
susannah delgado
(07.03.22)
(23)

Ukraynali mülteciler - cikisim gereksiz miydi?

polopan
Is yerinden Polonyali bir arkadasla ayaküstü Ukrayna'daki savasi konusurken bir ara lafi Polonyalilarin yüzbinlerce Ukraynaliyi sinirdan iceri aldigina getirdi. Bundan dolayi cok duygulandigini ve Polonyalilarla gurur duydugunu falan söyledi. Ben de cevaben bunun degerli oldugunu ama daha birkac yil
Is yerinden Polonyali bir arkadasla ayaküstü Ukrayna'daki savasi konusurken bir ara lafi Polonyalilarin yüzbinlerce Ukraynaliyi sinirdan iceri aldigina getirdi. Bundan dolayi cok duygulandigini ve Polonyalilarla gurur duydugunu falan söyledi. Ben de cevaben bunun degerli oldugunu ama daha birkac yil önce ayni Polonyalilarin ortadogulu mülteciler konusunda en kati ve düsmanca tavir takinan halklardan biri oldugunu, dolayisiyla bu konulari herhangi bir milletle gurur duyma ekseninde tartismamamiz gerektigini söyledim. Kem küm etti, bozuldu ve uzaklasti. Sevdigim de bir arkadasim, acaba gereksiz bir cikis mi yaptim diye düsündüm. Siz ne düsünüyorsunuz?
0
polopan
(01.03.22)
Gereksiz olmuş abi hoşuna gitmediyse yav he he gibi yüzeysel takılıp geçiştirebilirdin adamı bir anda ırkçılıkla suçlamışsın, ayıp bence.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.03.22)
Yoo. Gayet iyi bir çıkış.
0
dissendium
(01.03.22)
İyi yapmışsın bence.

Kaç yaşında adam, konuşurken lafın nereye gideceğini düşünsün bi zahmet.
0
plutongezegendegilmi
(01.03.22)
o da sana "sana sorsalar peki alır mıydın mültecileri?" diyebilirdi. o zaman da sen kemküm ederdin. gereksiz bir çıkış olmuş o yüzden. herkes kendince haklı olabilir bu konuda. he he deyip geçmek gerekirdi. bence de gurur duyulacak bir şey yok ortada ama çıkış yapmak da gurur duymak kadar yersiz bana kalırsa.
0
floydian
(01.03.22)
Haklısın.
Adaletse, fırsat eşitliği ise böyle hayati durumlarda herkes için söz konusu olmalı.
Ama tabi insanın kendi yakın ya da sınır komşularıyla empati kurması daha kolay oluyor.
0
Erva
(01.03.22)
iyi bir çıkış. insanların başına ne geliyorsa tarihi okuyamamaktan, boş milliyetçilik kasmaktan geliyor. dünyanın gerçekleriyle yüzleşiversin.
0
lesmiserables
(01.03.22)
Bence yine bir nasıl söylediğin ne söylediğinden daha önemli durumu

Bir de o şu anki haliyle duruma daha duygusal ve minnet yerinden bakarken sen de kendi durumundan dolayı daha gerçekçi bakıyorsun
0
freebird5406_2
(01.03.22)
Sordugun soru dogru ancak haklı mısın? Çünkü bu işin entegre olma açısı da var. Müslümanların avrupada kurulan düzene saygı duymadıklarını herkes biliyor ve haliyle coğrafyasında bu insanları istemiyorlar.
0
monicapp
(01.03.22)
söylediğin şeyde tamamen haklısın. ancak bunu kendine de saklayabilirdin.
ben de çok böbürlenerek birşeyler anlattıklarında almanlara laf sokmaktan hoşlanan biri olarak;

- eğer iş arkadaşımsa böyle konulara girmiyorum. olabildiğince sığ konular tartışmak lazım.
- yakın arkadaşımsa hiç çekinmem, lafı yapıştırırım.
0
yonge and bloor
(01.03.22)
kendi inancin o ise gereksiz olmayabilir ama bence gercekci olmayan bir utopyanin gercek olabilirmis gibi itelenmesinden ibaret.

her insan her insana esit degildir, bu insanin temel dogasi.

ben evime yardima ihtiyac duyan tanidigim huyunu suyunu bildigim birini alabilirim mesela, ama sokaktan rastgele birini almam. bu ikiyuzluluk mu?

yasadigin mahallenin gobeginde bomba patladi 10 kisi öldü diyelim. ertesi gun de uganda'da bomba patladi 10 kisi öldü. ikisini de esit derecede mi umursarsin, kafana takarsin? ikisine de esit derecede mi uzulursun, hayatini etkiler?

kulturu, yasayis sekli, degeleri, dunyaya bakis sekli sana yakin olan kisi uzaktan da olsa ailen gibidir. boyle durumlarda o kisilere daha cok empati beslersin, bu gayet dogal bir sey. bir insan icin yapabilecegin fedakarlik limiti de o kisiye ne kadar yakin hissettiginle alakalidir. bu da insan olmanin en temel gerceklerinden biri. bir arkadasin hasta olsa caresiz olsa hastanede gidip refakatci olursun. hatta yeri gelir alakan olmayan komsun icin bile goz goze gelmis olmanin hatrina fedakarlik yaparsin, halbuki ayni apartmanda yasiyor olmaniz haricinde rastgele bir insandan hic bir farki yok. ama bos gununde gidip hastanede refakatci olacak rastgele birini aramazsin di mi? cunku tanimadigin sana uzak olan insanlari daha az umursarsin.

insanin temel dogasinin sucluluk hissetmesi gereken bir seymis gibi kafasina kakilmasina karsiyim bu yuzden. evet, bence polonyali biri ukraynali birine karsi daha fazla empati besler, daha fazla uzulur, ve acilarini paylasmak icin daha fazla fedakarliga razi olur. bu gayet dogaldir, suclu hissedilmesi gerekilen bir sey de degildir. benzer sekilde ortadoguda zorluk yasayan birileri icin kulturel olarak yakin oldugu, onlarla benzer mucadeleler veren kisiler daha iyi empati kurar ve daha cok fedakarlik gosterir, o da dogaldir. insanlari boyle hissettigi icin suclamayin. kendi komsunuz, tanidiginiz biri, arkadasinizin problemi / acısı sizin icin sokakta rastgele birinin acısından onemliyse siz de boyle birisiniz, insanlari bununla suclamayin bence.
0
robokot
(01.03.22)
bence de gayet güzel bir çıkış olmuş. eğer iş ilişkinde birbirinize sıkıntı çıkaracak bir durum yoksa yapıştır gitsin, ağzına sağlık. buradaki tek sıkıntı iş ilişkin olacaksa ve bu işini negatif etkileyecekse bu bir sıkıntı, çünkü belli ki türkiye'de değilsin, deplasmandasın, ve avrupalı kimse seninle empati yapmayacak buna emin olabilirsin.
0
roket adam
(01.03.22)
Robokot+1
Cikisinizda haklisiniz, yani isteyen istediği düşünceyi söyleyebilir. Bu dediğinizde hatali bir şey yok. Ha bana göre is ortamında gereksiz. Evet burada "allahim ne kadar süper bir ülke Polonya" diyecek bir olay yok.

Benim de kendi fikrim;
bir insanın orta doğu vatandaşını ülkesine alırken korkmasi ama Ukraynalı alirken daha rahat olması kadar normal bir olay yok. Hele Avrupalıysa. Aramızda harbiden "pakistanlilar gelsin, afganlar gelsin, suriyeliler gelsin sinerji yaratalim" diyen var olduğunu sanmam. Bütün ülke aylardir multecilere karşı konuşuyor. Bazi mahalleler mülteci mahallesi oldu Ülkenin geldiği hal belli.

Hic politik dogruculuk oynamayacagim. Hicbir bilgim olmasa bana ülkeye pakistanli mi gelsin ukraynali mi gelsin deseler Ukraynalı seçerim. Onyargi vs zerre umrunda değil. Eksisozlukte sabah aksam "hindistanlilar denize kaka yapiyor", "bangladeste sokakta yapılan iğrenç yemek" paylaşımı yapılan yerde "abi gelsin bangladesli canimiz ya yaşasın bizle" diyecek insan sayısı 0.


Buna ek olarak Türkiye'nin bunu yapmasinin sebebi hastası olmasından değil zaten. Ucuz is gücü, Avrupa'ya karşı "bak salarim haaa" gücü.
Rusya'nın gazi varsa Türkiye'nin mültecisi var. Türkiye'de halk multeciler yüzünden kötü halde ama hükümetin umrunda değil.
0
logisticsmanager
(01.03.22)
gayet haklısın. entegrasyon problemi gerekçesi ile mültecileri reddetmelerinde bir mantık olabilir ancak şu anki politikalarının değişmesi kesinlikle bir gurur gerekçesi olamaz.
0
zgrydn
(01.03.22)
böyle konular hakkındaki fikirlerinizi sadece twitter'da boşluğa yazamayacağınıza göre e tabii yeri gelince sohbet içinde de söyleyeceksiniz ki bi anlamı olsun. nihayetinde arkadaşınızın paylaşımı ne kadar gereksizse sizin çıkışınız da o kadar gereksiz olabilir ancak. bozulmak istemiyorsa açmasaymış muhabbetini. illa hoş tutacak haliniz yok. bi de o açıdan düşünsün yani niye bozulmasın ki. madem o kadar düşünüyor mültecileri, farklı ırktan olanlara yapılan muameleye de ses çıkarabilir, bozulması saçma. he biraz whataboutism dedikleri şeyden olmuş gibi ama sevdiğiniz arkadaşınızla da düşüncelerinizi paylaşamayacaksanız ohooo yani.
0
kimwexler
(01.03.22)
Senin cikisin gereksizden ziyade utopik. Polonya'nin Suriyeliler yerine Ukraynalilari kendilerine cok daha yakin hissetmesi ve onlara kucak acmasi gayet normal. Ayni sekilde bizimde azeriler ile ukraynalilar arasinda secim yapmamiz gerekse, gidip ukraynalilari secersek bu hayatin normal akisina aykiri olur.
0
cooperr
(01.03.22)
konusu sanmıyorum ama tekrar açılırsa çok değerli hümanist polonya vatandaşı arkadaşınıza şu twitter.com videoyu izletirsiniz.

çıkışınız yersiz değil, söylediğiniz şey yanlış değil.
0
coldegezenkutupayisi
(01.03.22)
Gayet yerinde bir çıkış. Polonya'da yabancı karşıtlığı oldukça yüksek seviyelerde.

Mülteci konusundaki tutumlarını da gördük. Hatta bu savaşta bile mülteci ayırıyorlar.

O yüzden gurur duyulası bir durum yok. İnsanlık namına kapıları açmaya karar vermişler ama övünülecek bir şey yok.

Ha ama şu var ukrayna ve polonyalılar akraba gibidir. Bizim kıbrıs türklerine ya da azerileri kapıları açmamız gibi düşünebilirsin. O yüzden adam kendi içinde bir coşku yaşamış sen de boğazına tıkmışsın:D
0
anten
(01.03.22)
az bile demişsin. işim gereği çok avrupa'lıyla konuşuyorum. yüzde 99u maalesef böyle. işine geldi mi humanist, işine gelmedi mi ırkçı.
0
buenosdias
(01.03.22)
Bence haklısın. Durduk yere yükselmişsn diyebilmemiz için adamla hiç konuşmazken masasına çöküp “sizinkiler bunu bunu yapmış!” demen gerekirdi.

Durup dururken ülkesiyle gurur duyan o, illa ki bir menfaat uğruna yardım ediyolar asla saf iyiniyetli değiller bizi aptal yerine koymasınlar, bu yüzden çok yerinde bir konuşma olmuş.
0
megalomaniac
(01.03.22)
bence haklı değilsin. kimse kendi ülkesine zeval getirecek insanlardan binlercesini ülkesine almak zorunda değil. ki ukrayna ile polonya tarih ve kültür olarak birbirlerine yakın milletler. birbirlerini kardeş millet olarak görüyorlar gibi.

biz nasıl boşnakları, bulgarları kabul edip bundan rahatsızlık duymadıysak ancak suriyelilerden genel olarak aynı şekilde bahsedemiyorsak aynı durum geçerli.

ilave bir bilgi. zaten 2014'ten sonra ukraynadan eğitim, iş vs amaçlı bir çok ukraynalı polonyaya göç etmişti. ukraynalılar suriyeliler veyahut diğer orta doğulalar gibi genel olarak entegrasyondan kaçınan, gittiği yerin düzenini bozan kişiler olmuyor genelde.

sende azerbaycan rusya tarafından işgal edilse, savaştan kaçan azeri kardeşlerine sahip çıkmaktan mutlu olurdun diye düşünüyorum, ki bizim ülkemizde binlerce kırgız, kazak, türkmen göçmen de var ve onlardan çoğunluk olarak rahatsız değiliz.
0
NightBringer
(01.03.22)
haklı - haksız olman çok afaki.

"evet haklısın, çok özür dilerim, ben polonya adına yarın 2 milyon suriyeliyi ülkeme alıyorum" mu desin istedin mesela

veya
"siz türkler ne harika insanlarsınız aferim size, bravo şak şak şak" mı bekledin.

Yani haklı da olsan haksız da olsan
nasıl bir sonuç bekliyorsun?

Söylediklerinin içeriği doğru yanlış olabilir de
ikiniz de ülkenizin politikası, siyasetinde söz sahibi olmayan düz ofis çalışanlarısınız.
"peki eeeeee yani?" dese ne diyeceksin.
0
Corc
(02.03.22)
haksız da olsan yerinde bir çıkış
hepimiz düşmanız ve ötekiyiz, bunu da temellendirmişler tekrara gerek yok
çoktandır skorbordlar şeffaf değil görünürleşti, leşmedi mi
0
comp
(02.03.22)
türki cumhuriyetlerden gelenlerden rahatsız olmuyoruz çünkü göremiyoruz,
selefiler ve hapisteler (bkz: reina)
0
comp
(02.03.22)
(6)

işten ayrılınca arkadaşların muhabbeti keser olayı

duyurukullanıcısı
bu gerçek mi sebebi nedir?ben hep kendi firmamda çalıştığım için bu tür olayları bilmiyorum.yani artık çalışmadığı için para harcayamaz bize ayak uyduramaz takılmayalım bunla gibi bir şey mi? yok arkadaş kategorisine iş arkadaşlarını da dahil ettikleri için onda mı bir azalma oluyor?
bu gerçek mi sebebi nedir?

ben hep kendi firmamda çalıştığım için bu tür olayları bilmiyorum.

yani artık çalışmadığı için para harcayamaz bize ayak uyduramaz takılmayalım bunla gibi bir şey mi? yok arkadaş kategorisine iş arkadaşlarını da dahil ettikleri için onda mı bir azalma oluyor?
0
duyurukullanıcısı
(01.03.22)
aynı iş yeri demiyorsun di mi? Yani işsiz çalışmayan biriyle normal arkadaşları da görüşmez dersen belki olabilir ama sebebi para değil. bizim toplumda çalışmayan erkeği hor görme durumu var. parası olsa bile çalışmıyorsa "boş adam" gözüyle bakılır. o yüzden olabilir.
0
floydian
(01.03.22)
Söyle düşündüm, atıyorum biz bu hafta arkadaşlarla nusrete gidelim dedik, o işsiz arkadaşı bi kaç defa çekeriz sonra aramayız artık. Eğer kastettiğin buysa.
0
olaylar olaylar
(01.03.22)
www.youtube.com

şuradaki dalga

ya cidden anlamakta zorlanıyorum ama 5-6 yerden daha duydum garip geldi bana
0
🌸duyurukullanıcısı
(01.03.22)
iş arkadaşı iş arkadaşıdır, kişisel hayatına pek sokmazsın, eski iş arkadaşları arada sırada toplanıp bir yemek vs. yapar ama iş arkadaşı mahalle arkadaşı falan değil ki.
0
selam
(01.03.22)
Kurduğun bağa göre değişir. Benim ilk işyerinden olan arkadaşım en yakın arkadaşlarımdan biri oldu. Ama kırk yılın başı görüştüğüm ya da hiç görüşmediklerim de var.
0
lcha
(01.03.22)
Biraz problemli ayrıldıysan, arkadaşlarınla hiçbir sorun yaşamamış olsan da bir miktar uzaklaşıyorlar, çünkü patron ve senin arandaki sıkıntının kendilerine sirayet etmesinden çekiniyorlar, laf taşıyıcı konumuna düşmek istemiyorlar anladığım kadarıyla. Her gün tüm gününü beraber geçirdiğin insanların haftada-ayda bir nasılsın iyi misin görüşelim inş canım seviyesine gelmesi insana koyuyor.

Bir de çalışırken aktif yaşıyorsun, iş arkadaşın olmayanlarla da devamlı rastlaşıyorsun sahada. Bazen yardımlaşıyorsun, bazen sadece hal hatır sorup işe dönüyorsun vs. ama işsiz kalınca birden pasife dönüşüyorsun ve her gün karşılaşıp selamlaştığın insanlardan aniden uzak kalıyorsun. Çok samimi değilseniz arayıp sormuyorlar noldu öldün mü kaldın mı diye. Samimi olan, dost dediklerin zaten vakit buldukça arar konuşurlar.

İşsizlik kötü, uzun işsizlik daha da beter umarım kimse yaşamaz bunu.
0
megalomaniac
(01.03.22)
(5)

Duruşma salonunda maske takılıyor mu?

senbensennedenbenlen
Davacı taraf olarak yarın duruşmam var. Top sakalı keseyim mi bilemedim. Ne yapayım
Davacı taraf olarak yarın duruşmam var. Top sakalı keseyim mi bilemedim. Ne yapayım
0
senbensennedenbenlen
(08.02.22)
evet
0
mtgs
(08.02.22)
Kesmenize gerek yok maske takılıyor
0
apocalipy
(08.02.22)
Maske takılıyor. Takılmasa bile top sakalı kesmenize gerek yok. Top sakal yasak değil. Kimse bişey demez.
0
bayc
(09.02.22)
Yok ayol, ne tipler geliyor akşama kadar… top sakal modern kalır shdhş Zaten maske takılıyor hatta indirince bazen kızıyolar.
0
megalomaniac
(09.02.22)
hakim bazı durumlarda maskeyi indirmeni isteyebiliyor. Özellikle teşhis gereken durumlarda. açıp kapatıyorsun yani. Ayrıca topsakalı kesmene zaten gerek yok.
0
ground
(09.02.22)
(8)

mesaj atma sorunsalı

rotkody
10 yıldır konuşmadığınız, yazışmadığınız arkadaşınızın doğum gününü kutlar mısınız? Karşı cins ve hoşlanma nedeniyle olmadığını belirteyim ,hikayelerde gördünüz ve içinize doğdu diyelim:)
10 yıldır konuşmadığınız, yazışmadığınız arkadaşınızın doğum gününü kutlar mısınız?
Karşı cins ve hoşlanma nedeniyle olmadığını belirteyim ,hikayelerde gördünüz ve içinize doğdu diyelim:)
0
rotkody
(08.02.22)
yaz gitsin, en kötü cevap alamazsın veya soğuk bir cevap alırsın. 10 yıldır görüşmüyorsan o da sana koymaz zaten.
0
elvan abeyiylegezse
(08.02.22)
Kutlamam.
0
j r r tolkien hayrani
(08.02.22)
Ara sıra bana da geliyor böyle. 15 yıldır mesela, tek kelime etmemişiz, ama hikayede görünce kutlayasım geliyor. Kutluyorum valla. En kötü cevap vermez, içinizden geldiyse yazın :)
0
invictae
(08.02.22)
Ben geçenlerde 2.çocuğunu doğuran, en son 12 sene önce lisede gördüğüm - ki o zaman bile yakın arkadaşım olmayan - bir kadına mesaj attım Instagram'dan. Mutlu olduğuna, bunu gördüğüme sevindiğimi söyledim. 3-5 güzel mesaj attık birbirimize. Bence ikimiz de hayata dair gülümseten birer an yaşadık.
0
yercekimini kendine ceken adam
(08.02.22)
Neden yazilmasin ki? Olabilir.
0
Karmaşıklık
(08.02.22)
İçimden geldiyse tabi ki yazarım.
10 senedir görüşülmemiş, menfaat ilişkisi yok, zoraki bir kutlama olmadığı besbelli, insanı mutlu eder kesinlikle, neden esirgeyelim?
0
megalomaniac
(09.02.22)
10 sene görmediğim biri cevap vermese üzülmem. İçimden geldiyse yazarım. Abuk sabuk tepki gelirse de siler geçersin. Her durumda sadece içinden geleni yapmış olup, bir şey kaybetmemiş olursun..
0
her giriste sifresini unutan adam
(09.02.22)
Yapıyorum ben valla. Bana da yapıyorlar.
0
d max
(09.02.22)
(3)

Mr raporunu beklememek

curious mind
Doktor raporu beklemeden gel dedi gittim başka bir doktor vardı bu sefer. inceledi ama kesin bir sonuca varamadı raporu bekleyelim dedi. Şimdi ben görüntüyü bir şekilde hastaneden alsam (e-nabızda görünmüyor ilginç şekilde) bunları radyoloji doktoruna mi göstermeliyim yoksa kendi gittiğim branş olan
Doktor raporu beklemeden gel dedi gittim başka bir doktor vardı bu sefer. inceledi ama kesin bir sonuca varamadı raporu bekleyelim dedi. Şimdi ben görüntüyü bir şekilde hastaneden alsam (e-nabızda görünmüyor ilginç şekilde) bunları radyoloji doktoruna mi göstermeliyim yoksa kendi gittiğim branş olan nöroloji doktoruna mı? Benzer bir şey yapan var mı? İki hafta beklemek çok zor geliyor. Çünkü doktor bir şey yok diyemedi birkaç nokta gördüm dedi. Onunla da kesin bir şey diyemiyor.
0
curious mind
(08.02.22)
doktorun uzmanlığına göre şekilleniyor okuyup okuyamaması, yetkin doktorlar bile radyolog ile inceliyor görüntüyü, isterseniz raporu bekleyin veya görüntüyü alıp başka bir radyolog bulursanız okutturabilirsiniz.
Lakin MR cihazıda önemli çoğu ücretli okuyan radyolog görüntü kalitesini beğenmeyip daha iyi cihazın olduğu bir yerde çekim isteyebiliyor.
0
eja
(08.02.22)
Geçen hafta beklemeden gittim aynen dediğiniz gibi, doktor raporu görmeden tam bir şey söylemeyeyim rapor gelince tekrar gel dedi. Gittim sordum rapor ne zaman çıkacak diye 2-3 gün en fazla ama şu an ekranda yok dediler. Hastaneden iş yerine geldim, sonra bi mesaj:rapor çıkmış :(
Hala tekrar gidemedim…
0
megalomaniac
(08.02.22)
Radyolojiye gitmeyin, nöroloji veya beyin cerrahiye gidin. Hatta direkt beyin cerrahına giderseniz daha iyi yorumlar. Onlar zaten rapora hiç bakmıyor bile. Nörologlar biraz daha rapora bakma eğilimli oluyorlar.
0
PhoenixRising
(08.02.22)
(11)

Pazar günü planımız nedir

ikikerekac
Yatmak mı
Yatmak mı
0
ikikerekac
(06.02.22)
Şu an kahvaltımi bitiyorum 1 gibi spora ardından yüzmeye gidicem
0
sanguine
(06.02.22)
Valla plan falan yok büyük ihtimal "ne ara bitti hafta sonu" diye hayıflanmakla geçiririm günü.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
ders çalışmak.
0
rakicandir
(06.02.22)
bime gitcem, çöp atcam, perdesiz bass kaydı yapıcam.
0
killerbee
(06.02.22)
hastayim, o yuzden sabahtan aksama kadar mac izlicem. gerci hasta degilken de farkli bir sey yapmiyorum ama olsun
0
der meister
(06.02.22)
Popomu kaldırabilirsem temizlik yapacağım.
0
peki madem
(06.02.22)
ikea gezmesi
0
ala09
(06.02.22)
tez için gerekli belgeleri okuyacağım. akşam bir film izlerim. arada da alış verişe çıkarım belki.
0
Mossy
(06.02.22)
yatmaktan başka çarem yok. covid pozitifim. dizi/film izlerim herhalde. daha başka neler yapabilirim diye düşüneceğim.
0
bitchesaintshit
(06.02.22)
Erken kalkıp kahvaltı eşliğinde online eğitim
Eğitim bitti uyku
Şimdi dev bir temizlik yapmam gerekiyor ama yatıyorum
0
megalomaniac
(06.02.22)
Yatmak istemiyorum ama yatıyorum. Gaza gelemedim
0
🌸ikikerekac
(06.02.22)
(15)

90'larda orta boy kutu meyve suyu vardı hatırlayan var mı?

bohr atom modeli
şimdi ufak kutular biraz daha genişçeydi, şimdiki gibi uzun değil. bir ya da birden fazla markanın büyükle küçük boy arası boyda kutu meyve suları vardı pipetli. bunu net hatırlıyorum da şuraya geleceğim. şu hangi markaydı: beyaz üstüne yeşil çizgili meyve suyu kutusu ama sade bir tasarım. şeftalili
şimdi ufak kutular biraz daha genişçeydi, şimdiki gibi uzun değil. bir ya da birden fazla markanın büyükle küçük boy arası boyda kutu meyve suları vardı pipetli.

bunu net hatırlıyorum da şuraya geleceğim.

şu hangi markaydı: beyaz üstüne yeşil çizgili meyve suyu kutusu ama sade bir tasarım. şeftalili mi neydi, yanılmıyorsam mavi çizgili vardı vişne ya da kayısı aynı markanın.

meyöz müydü tamek miydi hatırlayamadım internette de fotoğrafı hiç yok. kafamdan uydurmuyorum di mi ben bunları?
0
bohr atom modeli
(03.02.22)
aroma
0
freebird5406_2
(03.02.22)
80-90 arası döneme dair hatırladığım en eski meyve suyu markası Meysu.

Bedford meşrubat kamyonlarını hatırladım ben de sayende. :)
0
junkie
(03.02.22)
harbi aroma mıydı? hiç görsel yok. abi insan koskoca markanın bi geçmişten günümüze diye fotoğraflarını falan koyar internete ya.

rezalet puanım 10.
0
🌸bohr atom modeli
(03.02.22)
yüzde yüz aroma diyemem fakat eski amblemini hatırlıyorum yay şeklinde yine yeşil bant ve beyaz aroma yazısı vardı, bulmak için arattım ama ya şimdiki kutular var ya da eski cam şişeler çıkıyor
0
freebird5406_2
(03.02.22)
doğru ben de bulamadım. herkesin sürekli bahsettiği cino mino var ancak. hehehe.
0
🌸bohr atom modeli
(03.02.22)
Muhtemelen aromaydi markasi. Eskiden 200 ml meyve sulari kutusu simdiki gibi uzun degildi. Krema kitusu gibiydi.

www.google.com


Bir de erdu diye bir marka vardi bu arada
0
exlibris
(03.02.22)
Gold meyve suyu vardı, onun da kutusu öyleydi
0
megalomaniac
(03.02.22)
*ersu
0
exlibris
(03.02.22)
hatırladığım kadarıyla tüm meyve suyu kutularının şekli öyleydi. bu yeni furya 2000'lerin başlarında geldi sanırım.
0
🌸bohr atom modeli
(03.02.22)
Bence meysu dan bahsediyorsun
0
abuzer
(03.02.22)
Meysu olabilir gibi geldi bana da.
0
kuehles blondes
(03.02.22)
lazpalle
(03.02.22)
Aromaaa. Aromadan başkasını arama. Sloganı da buydu:) Bencede aroma
0
primetime
(03.02.22)
Eskiden küçük kutular şimdiki gibi ince uzun değildi. Hepsi dediğiniz şekildeydi.
0
curukturpkokusu
(03.02.22)
o 24'lü kolilerden biz de alıyorduk @duster


edit: lazpalle orta boy kutu o di mi?
0
🌸bohr atom modeli
(03.02.22)
(4)

Kediyle ilgili saçma ve talihsiz bir durum yaşıyoruz

megalomaniac
Kedimi yaklaşık 2 senedir tanıyorum, bahçede bakıyordum ve 5 aydır tamamen evde. 1 senedir tüm aşıları yapılıyor. Kısır değildi, çocuğu olmuyordu zaten. Eve geçtikten sonra kızgınlık dönemi problem haline geldiği için kısırlaştıralım dedik, veteriner önce kan testi yapalım bağışıklığına bakalım dedi
Kedimi yaklaşık 2 senedir tanıyorum, bahçede bakıyordum ve 5 aydır tamamen evde.
1 senedir tüm aşıları yapılıyor.
Kısır değildi, çocuğu olmuyordu zaten.
Eve geçtikten sonra kızgınlık dönemi problem haline geldiği için kısırlaştıralım dedik, veteriner önce kan testi yapalım bağışıklığına bakalım dedi.
Dün akşam 9 gibi kan testi güzel çıktı. Çarşamba ameliyat için sözleştik ve oradan ayrıldık.
Eve gidince kan alınan traşlı kolunu stresli bir şekilde yalamaya, evde gergin gergin dolaşmaya başladı ameliyat olacağını anlamış gibi. Gece huzursuzdu yanıma gelmedi, sevdirmedi hırladı.

Sabaha karşı yanıma geldi nefes alamıyor gibiydi, biraz sevdim hırladı sonra kıvrıldı uyudu yanımda.

İçime sinmedi öğlen eve uğradım, dili hafif dışarda, ağzından salya akıyor ve ben giderken yattığı yerde öylece yatıyor hareketi çok az.

Strese girdiğini anladım kan alınması yüzünden, ama bu kadar mı yani? Ameliyatı falan tamamen iptal ettik de şu an nasıl bu kadar hasta oldu 1 gün bile olmadı dün akşam gayet iyiydi sonuçları…
0
megalomaniac
(31.01.22)
başka bir vete götürün bence, pek normal durmuyor olay.
0
bugisme
(31.01.22)
Yerinizde olsam, en kısa zamanda başka bir veterinere götürürüm.

Stres böyle belirtiler vermez. Bilemediniz tüy doker filan. Vet kan tahlilinde (mesela yatıştırıcı) ilaç kullanmış, veya değişik yemek yemiş olabilir. Alerji veya zehirlenme değildir umarım.
0
alfired
(31.01.22)
kedinin stresi en fazla 2 saat, alıştığı ortama geri döndüğünde hemen kendine gelir. başka garip bir durum var.
0
orpheus
(31.01.22)
@alfired yatıştırıcı ilaç nasıl kullanacak anlamadım. Evden götürdüm direkt tahlil yaptırdık, kanı alırlarken yanındaydım hiç gözlemim dışında bir şey olmadı.

Cevaplarınız için teşekkürler.

Dün akşama doğru salyası durdu, yavaştan yemek yemeye başladı, gece normal uyudu. Her zamanki halinden tek farkı iştahının tam yerinde olmaması ama bugün biraz daha iyidir umarım, ofise getiremedim eve gidince göreceğim.

Tekrar veterinere götürmedim çünkü yeni bir stres kaynağı oluşturmak istemedim, videosunu attım şurup verdi.
0
🌸megalomaniac
(01.02.22)
(2)

Kedi kısır maması n&d

megalomaniac
Sitesine baktım anlamadım, var mı balıklı kısır maması n&d’nin?Varsa link-görsel atabilir misiniz?
Sitesine baktım anlamadım, var mı balıklı kısır maması n&d’nin?
Varsa link-görsel atabilir misiniz?
0
megalomaniac
(30.01.22)
Teşekkür ederim. Bunun düşük gramajlısı yok mudur?
0
🌸megalomaniac
(30.01.22)
Ve bir sorum daha var, ocean serisi uygun değil mi kısır kediler için?
0
🌸megalomaniac
(30.01.22)
(12)

Herkes 20-30 bin lira mı maaş alıyor?

deveyidiken
İstanbul’da ev kiralarına bakıyorum, 5-6 bin liradan aşağı düzgün ev yok. E hayat pahalılığı, marketler falan herkesin malumu. Evlere arabalara değinmiyorum bile, onlar hepten imkansız bir noktaya ulaştı.Hayat bu kadar pahalıyken bu insanlar nasıl hayat kuruyorlar? Hadi bir şekilde bir düzen kuruldu
İstanbul’da ev kiralarına bakıyorum, 5-6 bin liradan aşağı düzgün ev yok. E hayat pahalılığı, marketler falan herkesin malumu. Evlere arabalara değinmiyorum bile, onlar hepten imkansız bir noktaya ulaştı.

Hayat bu kadar pahalıyken bu insanlar nasıl hayat kuruyorlar? Hadi bir şekilde bir düzen kuruldu diyelim, bu pahalılıkta nasıl hayatta kalıyorlar?

Şu an kazandığım parayı göz önüne alınca ben simsiyah bir gelecek görüyorum. Bu ülke hiçbir zaman mükemmel bir yer olmadı belki ama şu son zamanlardaki pahalılık açıklanamaz bir boyutta bence.
0
deveyidiken
(30.01.22)
ülkenin yarısı asgari ücretle geçiniyor ne 20-30 bini? ekşi'dekiler ülkenin en eğitimli kesimi olduğu için oralarda bu civarı kazanan pek çok kişi var ama bunlar ülkenin %2-3'ü falandır anca.

dediğiniz gibi son olaylarla artık ekonomik felaket bambaşka bir boyuta ulaştı. insanlar her şeylerinden kısarak yaşıyorlar. artık 3 öğün yerine 2 öğün yiyeceğim diyenler falan var. böyle yaşıyoruz işte. hatta ortalama türk vatandaşı olarak yaşamıyoruz, sadece hayatta kalıyoruz. kirayı öde, temel gıda maddelerini al tamam bitti. sonraki ay tekrar et. çıkıp dışarda yiyeyim yok, bir yerde bir şey içeyim yok, şuraya gidip gezeyim yok, şu ayakkabıyı beğendim alayım yok...
0
rose parks
(30.01.22)
Olağan üstü pahalılık dalgası henüz 2-3 aylık bir olay, şu anda şok sürecinde herkes hayret etmekle meşgul, bütçeleri sarstı ama yıkmadı, yıkılacak ama er geç. Elbette 20-30 bin üzeri kazanan kitle yüzdelik olarak ufak bir kesim.
0
msb
(30.01.22)
esnaflar falan güzel kazanıyor. milyon tane esnaf var ülkenin dört bi yanında. hepsinin durumu iyi diyemeyiz ama istanbulda fena sayılmayacak dükkanı olan adamlar zaten sağlam kazanıyor. sanayideki en niteliksiz işi yapan adam bile aylık 15bin görünce bu ne lan deiyp ağlıyor. eleman tanıyorum mesela sadece lastik değiştiriyor 20bin kazanıyor.

maaşlılar harici çok güzel kazanıyor. maaşlıların durumu iyi değil
0
avatar is back
(30.01.22)
2 sene önce istanbulda kozyatağı civarı kirada oturuyordum. Pandemi başladı. Evden çalışmaya başladık, evi kapatıp memlekete geldim.

Şimdi yeniden ofiase dönüş süreci var.
Tuzlada fln ev tutacağım sanırım. Her türlü muhtemelen maaşımın yarısı sadece barınmaya gidecek kira, aidat, farura vs. Mutfağı katmadım daha.

Ben bu şekilde tek başıma yaşarım yaşamasına da, insan gelecek kuramıyor. Ne bileyim evlenemiyor, ev dizemiyor, çocuk yapamaıyor vs. Bu çok koyuyor.

O simsiyah geleceği gördüğüm için, hayatıma yalnız devam etmeye karar verdim ben mesela. Kimseyi bir bilinmezliğe çekmeye hakkım yok.

Edit. Ekleyeyim, 2 sene ömce aynı zamanda düzenli spor salonuna gidiyor, birkaç hobime para harcıyor, giyim kuşamıma önem veriyor, kardeşime her ay sabit harçlık veriyordum.
0
saturn
(30.01.22)
Geleceğe dair öncelikleri erteledik, belki evlenip çoluk çocuğa karışacakken şimdi tek derdimiz günümüzü kurtarmak. Zorda kalmamak için büyük harcamalar yapmamak. Araç alacakken kafamızı sokacak bir ev almayı planlamak vs.
0
olaylar olaylar
(30.01.22)
görece yüksek bir maaş almama rağmen, tuzla'da oturuyorum, dışarı çıkmalarım azaldı. araba ya da ev alma hayalim bile yok bu ekonomik durumda.
0
a darkness coming
(30.01.22)
standart bir memur karı koca en vasıfsız insanlar olup kpss kasıp öğretmen olsalar evlerine 13-14 bin lira para giriyor ek ders vs ücretleri hariç. 14 binin 6-7’siini kiraya kolaylıkla verirsin. bu tarz milyonlarca insan var. çok zengin olmana gerek yok yani 7 bin kira için.
0
roket adam
(30.01.22)
Kira+depozit+emlakçı parası 20 bin tl'yi geçiyor şu an. Biraz da taşınırken masraf olsa 30 bin tl'yi bulur. Eşyası olmayan biri için 40 bin tl gerekir. 20 bin tl kazanan birinin 2 maaşı kadar masraf olur ilk etapta.

Evine 14 bin TL para giren biri 7 bin kira ödeyemez. Sadece faturalar ve yol masrafı aylık 2500 civarı tutar. Geri kalan parayla da ancak doyarlar. Artık çift maaş öğretmen olma durumu da çözüm değil. Çocukları da varsa geçinmek imkansız.
0
antropolog
(30.01.22)
Herkes de o evlerde oturmuyor zaten. Sen kendi aradigin kriterlerde evlere bakıyorsun ve 5-6binden asagi düzgün ev yok diyorsun. Digerlerine ev demiyorsun ama baskasi ev diyor demek istedigim bu. Dolasiyla 2 bine de oturan var 6-7bine de. Adamlar parasına gore ev tutuyor.

Duzgun ev 5-6binden asagi yok ve adamin da boyle bir kirayi odeyecek durumu yoksa duzgun olmayan evde oturuyor bu kadar basit. Ben burada oturmam deme luksu yok adamın.

Bunun dışında kari koca çalışan bir suru insan var. Vasif gerektiren işlerde calisan kari koca toplam maasiyla ödüyorlar bu masrafı. 8-10bin alan karı koca 5-6bini kiraya verip kalan miktarla bir şekilde geciniyorlar iste.
0
stavro
(30.01.22)
İstanbul’da yaşamıyorum ama ben de o simsiyah geleceği görüyorum. Kira, faturalar, ulaşım tüm maaşımı kaplıyor kuruş artıramıyorum. Arabam yok, almam da imkansız görünüyor artık ne yazık ki.
Bir şeyler düzelene kadar aynen bu şekilde devam etmeyi planlıyorum. Hiç alışveriş yapmadan(yeme-içme dışında) ve keyfi olarak dışarda ayda max 2-3 sefer yeme-içmeyle devam edeceğim gittiği yere kadar.
0
megalomaniac
(30.01.22)
cevremde kendi evinde yasayan / evli olan tanidigim bir cok kisinin zaman icinde daha yakindan tanidikca ciddi aile yardimi aldiklarini goruyorum. bu bugun krizle olan bir sey degil, son 10 yilda gozlemledigim bir sey. daha once de vardir muhakkak bilmiyorum, dikkat ettigim bu kadar.

mesela biri bakiyorum merkezi bir semtte yasiyor ama oranin kirasini vs kaldirip da uzerine yasayacak bir is yapmiyor benim gozumde. luks yasamdan falan bahsetmiyorum, gayet alt-orta direk hayati yasiyor ama evi guzel yerde mesela. zaman geciyor ogreniyorum ki kirasini babasi oduyormus, odesin, istesem benim babam da oder yani benim gozumde kucultucu bir sey falan degil ama bu gizem oyle cozulmus oluyor.

daha gecen farkettigim mesela bir tanidik bosandi, bir kac ay sonra ev aldi. orta-ust bir isi var, biriktirmis krediye girmis herhalde dedim. meger ailesi almis direk. ve hatta evliyken kiralarinin yarisini kiz tarafi yarisini erkek tarafi ailesi oduyormus. kirada oturan arabali cocuksuz normal bir ciftlerdi. arada eglenceleri falan var, luks bir sey yok. normal hayat ama maddi sikintilari oldugunu gormedim. ortaya cikiyor ki yine aile destekliyor.

boyle 10+ ornek gormusumdur yakin cevrede son bir kac yilda - ben bu destegin sadece ekstrem durumlarda oldugunu (is kaybedilir kira odenemez vs.) dusunuyordum ondan surpriz oldu. demek ki dusundugumden daha yaygin. bahsettigim aileler (destek olan ana babalar) de oyle zengin aileler falan degiller, orta direk emekliler falan. bir sekilde bir birikim yapmislar oradan harciyorlar cocuklara.

tabii herkesin boyle bir durumu yok o yuzden bu olaya uyanmayan kisilere (benim gibi) gizemli gelebilir.
0
robokot
(31.01.22)
ilizyon hocam. herkes kendisinin veya ailesinin eski birikimini parçalıyor.
halamın 3 çoçuğu var 3üne de sıfır araba alındı.
kuzenler doktor bu arada.
her sene iphone u anaları alıyor :)
daha torunlar okula falan gitmiyor bu arada sadece istanbul’da yaşam pahalı diye. karı koca doktor yeni klinik açaçak eski aldıkları arsayı satıyorlar,
dışardan bakan oo altında sıfır araba, yeni klinik açıyor, yeni iphone halbuki torunların doğum gününde altın takılıyor harcasınlar diye.
0
gatherer
(31.01.22)
(12)

Size bakmayan ebeveyne yaşlanınca bakar mısınız?

sankibirazsey
Sizi doğar doğmaz terk etmiş ebeveyniniz yaşlandığında, kimsesiz ve muhtaç kaldığında evinize alıp bakar misiniz? Yoksa bakımevine mi bırakırsınız? Ebeveynin zihinsel bir rahatsızlığı olduğunu da varsayalım. Akıl sağlığı yerinde değil.
Sizi doğar doğmaz terk etmiş ebeveyniniz yaşlandığında, kimsesiz ve muhtaç kaldığında evinize alıp bakar misiniz? Yoksa bakımevine mi bırakırsınız?

Ebeveynin zihinsel bir rahatsızlığı olduğunu da varsayalım. Akıl sağlığı yerinde değil.
0
sankibirazsey
(27.01.22)
beni bıraktığında akıl sağlığı yerinde miymiş? yerindeyse umurumda olmaz. değilse de çok umurumda olmaz bakım evinde kalır ama yine ara ara bakarım nedir ne değildir diye.
0
matilda
(27.01.22)
bakabilecek durumdaysam bakarım.
ya da imkânlarım dâhilinde baktırırım veya bir şekilde ucundan da olsa destek olmaya çalışırım.
bakamayacak durumdaysam çözüm ararım, yapabileceğim kadarını yaparım.

bunları yaparken görüşmemeye devam da edebilirim, ikisi farklı şeyler.
onun bana bakmamış olması onunla ilgili bir sorun, onun kendi sorunu.
pişman olup olmaması, sonradan ne düşündüğü, o süreçte onun yaşadıkları onun kendi hayatıyla, iç dünyasıyla ilgili.

benim ona bakmamsa benimle ilgili bir şey.
sevmeyebilirim, kırgın ya da öfkeli olabilirim ama beni dünyaya getiren kişi(ler) olduğu için uzaktan da olsa sahipsiz bırakmam.

edit:
"bakmak" direkt olarak elinle yemek yedirmek anlamında değil.
bir şekilde bakımını üstlenmek.
0
blatta hiberna
(27.01.22)
insanlarla ilgili duruşumuz bizim şu an hayatta durduğumuz zeminle, değerlerimizle ilgili bir şey, başkalarının geçmiş hatalarıyla ilgili değil.

mesafeli dursam da kendi insani değerlerim gereği elimi asla tamamen çekmezdim.
0
Phoebe
(27.01.22)
beni terk ettiğinde akıl sağlığı nasıldı ona göre davranırım.

eğer yerindeyse bakımevine bırakırım, aylık ücret neyse öderim.
yerinde değilse durumuma bağlı. eğer işim gücüm yoksa rahatça bakabileceksem evde bakarım, bakıma çok muhtaçsa ve ben de meşgulsem bakımevine bırakırım ama sık sık ziyaret ederim.
0
rose parks
(27.01.22)
beni terk etme sebebine bağlı. Mecbur kalmışsa elimden geleni yaparım. Bile isteye keyfi sebeplerden bırakıp gitmişse cenazesine bile katılmam.

Boşa kan bağı duyarım yok. Ona harcayacağım parayı SMA hastası çocuklara harcarım.
0
alaimisema
(27.01.22)
Bu o kadar kişiye özel bir şey ki. Onunla ilgili içiniz soğudu mu? Affedebildiniz mi? Onu hayatınıza aldığınız zaman ne hissedeceksiniz. Bütün bunları düşünmek gerekiyor. Evde hasta/yaşlı bakmak hiç kolay bir şey değil. Hele böyle zamanında size annelik/babalık yapmamış insana karşı tahammül etmek kolay değil. Eve almak kolay, evden çıkartmak zor gelir. Ben muhtemelen bakımevine koyar oradan gözkulak olmaya çalışırdım. Ki bu bile aslında külfet.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.22)
Terkettiğinde akli dengesi yerinde değilse, parayla birini bulur baktırırdım.
0
komando kani var bende
(27.01.22)
Huzur evleri bunun için var. Ki zaten huzur evine vereceğim para fazlasıyla yeterli olur 'bakıyorum' demek için.
0
anatomik
(27.01.22)
Valla beni dogar dogmaz terketmis birini evime de alip bakmazdim, bakimevine birakip masraflarini vs de ustlenmezdim.
0
j r r tolkien hayrani
(27.01.22)
Bakabilecek durumdaysam bakarım. Onun için hangisinin daha konforlu olduğunu da düşünmek lazım. Bazıları illa evde bakalım diyor, ama profesyonel bakamadıkları için yatak yaraları vb problemlerle uğraşıyorlar. Hastaya en az eziyet olacak şekilde ayarlamaya çalışırdım.
0
megalomaniac
(27.01.22)
Anne babaya evde bakma beklentisine oldum olası kızmışımdır. Üstelik böyle bir durumda x2 bakmazdım. Bakımevine yerleştirirdim en fazla.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.22)
Benim üstlenebileceğim şeyler değil. Kendime bakmakta zorlanıyorum.
0
baldan kaymak
(28.01.22)
(26)

hayat kalitenizi yükselten, iyi ki almisim dediğiniz neler var?

buenosdias
uzun suredir birey almadigim icin alisveris yapayım diyorum. isime yarayacak bireyler olsun istiyorum. sizden ilham almak istiyorum:)
uzun suredir birey almadigim icin alisveris yapayım diyorum. isime yarayacak bireyler olsun istiyorum. sizden ilham almak istiyorum:)
0
buenosdias
(13.01.22)
Alışveriş çılgıncısı :) Erkekseniz traş makinası dışında benim sevdiklerim: powerbank, airpods kulaklık, windproof ve waterproof herşey; mont ve ekipmanlar, polar şapka ve kazaklar, hınıs, outdoor trekking bot, euro*swh*, otomobil için kolçak dayama, otomobilin kendisi (şu direksiyon arkası radyo kontrollü olanlardan bayılıyorum buna), kask için interkom, 10 yıllık pasaport, motosiklet ehliyeti ve yazmadıysam motosiklet ehliyeti, motosiklet ehliyeti demiş miydim? Demediysem motosiklet ehliyeti.

sonradan aklıma geldi: elektrikli diş fırçası, interkom, likralı herşey.
0
baldan kaymak
(13.01.22)
en son güzel bi telecaster gitar aldım, iyi ki almışım diyorum.
0
killerbee
(13.01.22)
Robot süpürge. Evden çalışıyorsanız kaliteli ofis sandalyesi. Evden ve dizüstü bilgisayarla çalışıyorsanız monitör.
0
kobuzchu kiz
(13.01.22)
Robot süpürge +10000

Kablosuz kulaklık.

Bir de miband bileklikler. Senelerce 2'yi çok severek kullanmıştım, şimdi 6'sina geçtim; kac gündür aşırı bir mutlulukla kullanıyorum kendisini.
0
fraise
(13.01.22)
apple watch, apple tv, airpods, benq monitör, ikea mouse pedi, lg sk10y soundbar, adidas ultraboost ayakkabılar, melitta kahve makinesi, dyson saç kurutma makinesi, dyson v15 süpürge, divoom tivoo max, philips hue, mi bedside lamp 2, küvings katı meyve sıkacağı, philips sonicare diamondclean
0
gabe h coud
(13.01.22)
Robot süpürge
Güzel bir kablosuz kulaklık
Araç telefon tutacağı
Çok bölmeli dosya :D :D
0
invictae
(13.01.22)
balkona bu makrome salıncaklardan aldım, kendime yaptığım en güzel yatırım. sefa pez. olduğum için sallana sallana bir yerlere varmaya çalışıyorum.
0
denef
(13.01.22)
Mekanizmalı kartlık
0
megalomaniac
(13.01.22)
Victorinox çakı
0
mezarkabul
(13.01.22)
Robot süpürge inanılmaz rahatlık. çalışan insanlar için bulunmaz nimet.
Dalış ekipmanları
Kablosuz kulaklık
0
Dr_Stat
(13.01.22)
1) traş makinesi
2) kahve makinesi
0
a darkness coming
(13.01.22)
en son cekmece duzenleyici, katlanan sandalye, asiri miktarda askilik almistim surekli daginik olan odamda iyi duzenli olustu *-*
0
ala09
(13.01.22)
Para vermedim ama hp elitebook bilgisayar.
Senelerdir eseklik edip laptop tasimisiz hayatimdan yuk gitti resmen. Sarji da 1 mesai cikariyor.
0
divit
(13.01.22)
markalardan bağımsız olarak

2. ve 3. televizyon ve akıllı tv yönetim sistemi
iyi bir ses sistemi
aydınlatma sistemi
güzel bir kahve makinesi
otomatik diş fırçası
büyük ekran hızlı bir tablet
kendini iyi hissedeceğin her gün kullanabileceğin güzel bir kıyafet (çanta, ceket vb ama her gün kullanabilmen lazım)
belirli periyodlarda masaj hizmeti
dinlediğin müziğe göre kulaklık
0
duyurukullanıcısı
(13.01.22)
kaz tüyü kaban
victorinox bıçak
Termos
Enseden dolanmalı bluetooth kulaklık
Muhtelif uzatma kabloları
0
sagini solunu bilmez cahil
(13.01.22)
Iki haftada bir gelen temizlikci. Alisveris degil ama illa bir seye para harcamak gerekiyorsa...
0
hot potato
(13.01.22)
smart wake up light
0
durgunfoton
(13.01.22)
philips airfryer
bosch autocook
27" 4k ips monitör
0
orpheus
(13.01.22)
Su arıtma cihazı
Şarjlı diş fırçası
Traş makinesi
Patates soyacağı
Balkona yumuşak tüylü halı
Kaliteli bot
Havuz gözlüğü
Çadır, şişme yatak, kamp masası
Motosiklet
.
.
.
0
antihero
(13.01.22)
Ortopedik yastık.
0
j r r tolkien hayrani
(13.01.22)
bluetooth kulaklik (anker)
arabada kullanmak icin magsafe sarj aleti (spigen)
kahve/cay icin 1 litrelik termos (contigo)
el supurgesi (dyson)
0
cooperr
(13.01.22)
robot süpürge, beurer elektrikli ısı pedi/battaniyesi
hamur yoğurma makinesi
tefal actifry
0
photo85
(13.01.22)
bir sürü var da son zamanlarda;

youtube premium
xbox + gamepass
projeksiyon cihazı
kindle
kablosuz kulaklık
akıllı lambalar
fırın
hamile destek yastığı
0
AlsterWasser
(13.01.22)
Şarjlı Diş Fırçası
0
2027
(14.01.22)
Kindle
coook sicak tutan bir outdoor montu
ipad ve tutacagi
bose gurultu onleyici kulaklik
dolar
0
sopiro
(14.01.22)
2 gündür bu soruya yazacak bişey bulmak için kendimi yedim - niyeyse:)))))) nası' bi' fakirlikse artık :)))))) dün aklıma geldi :)))) valla çok güldüm halime ne yapayım.
- non iron gömlek, pandemi başlangıcında nası' denk geldiyse gayet uygun fiyata 4 tane aldım network' ten, iş seyahatlerinde, fuarlarda o kadar işime yarıyo' ki anlatamam.
- freebelt(koşarken çok işe yarıyor)
bu kadar galiba :)
0
kumandanim
(14.01.22)
(19)

kedimiz çok hasta, ne yapmalı

roket adam
önceki duyurumda belirttiğim üzere 7 yaşında bir çinçilla'mız var. zaten epilepsi geçmişi olduğu için zayıf bir kediydi, ancak çok iyi bakarak bu yaşa kadar bir şekilde yaşattık. geçtiğimiz günlerde günde 1 kez kusmaya başladı, mevsimsel tüysel vs'dir dedik, sonra bir kez kan kusunca direkt vete göt
önceki duyurumda belirttiğim üzere 7 yaşında bir çinçilla'mız var. zaten epilepsi geçmişi olduğu için zayıf bir kediydi, ancak çok iyi bakarak bu yaşa kadar bir şekilde yaşattık. geçtiğimiz günlerde günde 1 kez kusmaya başladı, mevsimsel tüysel vs'dir dedik, sonra bir kez kan kusunca direkt vete götürdük. vet midesinde ülser var dedi, ilaca ve sıvı mamaya başlattı. 1 gece öyle geçirdikten ve biraz normalleştikten sonra 2. gün hayvan birden nefes alamaz oldu. bu dediğim olay 15 dkda falan oluyor. suratında bir korku ve dehşet ifadesi, sürekli dili dışarıda. sağda solda telaş içinde dolanıyor, ayakta duramıyor. direkt vete götürdük, bir sürü tetkik vs, ciğerde sıvı var ve kalbinde de şekil bozukluğu var dediler ülsere ek olarak ve yoğun bakıma bıraktık.

2 gündür yoğun bakım ünitesinde, bugün görmeye gittik ama hiç bir gelişme yok desem yeridir. dili dışarıda, kutusundan dışarı kafayı uzatmış öyle duruyor. bizi görünce hareketlenmeye çalıştı ama kalkamadı yerinden. vet yapacak bir şey yok, bekleyeceğiz diyor, biz de ağlamaktan helak olduk bu süreçte tabii. gerçek manada geberdik iki gündür.

1) yoğun bakımdan iyileşip çıkan kedi hikayesi varsa duymak isterim
2) yarın vet yapacak bir şey yok eve götürün derse, evde nasıl bakmak lazımdır bu zorluk içindeki arkadaşa
3) çok acı çekiyor mudur, uyutmak ve buna bir son vermek bir seçenek midir sizce? suratındaki dehşet ve yorgunluk ifadesi gözümün önünden gitmiyor. astımlı insanlar gibi nefes alıp veremiyor hayvan. ne yapacağımı bilmiyorum
4) ben işle güçle bir şekilde oyalanıyorum ama eşim gerçekten perişan oldu ağlamaktan. bu süreci daha kolay atlatması için ona ne önerebilirim sizce
0
roket adam
(27.12.21)
Yoğun bakımdan çıkarıldığı takdirde uyutulmasına gerek kalmayacak diye tahmin ediyorum çünkü tedaviler onu muhtemelen çok yormuştur. Sizden uzak olmak da fazlasıyla yıpratmıştır çünkü kediler mekan değişikliği olursa zaten depresyona girerler.

Çok üzüldüm, üzüntünüzü çok iyi anlıyorum... yüksek ihtimalle kaçınılamayacak durumda. Maalesef muhakkak yaşanacak bir durum bu, belki kabullenmek gerek.

Bir fikir olarak sunuyorum, iyot çalışmaları var. Lugol isimli bir solüsyon içerisinde %2'lik ve %5'lik iki farklı dozda iyot kullandırılıyor insanlara. Hayvanlarına ve bitkilerinde deneyenler de var, çok olumlu sonuçlar alıyorlar. Hekime bunu danışmak ve denemek ister misiniz diye düşündüm.

Umarım iyileşir...
0
muhayyer divan
(27.12.21)
malesef yapılacak şeyler bütçeniz ile alakalı. veterinere güveniyorsanız tedaviye devam edin. çok iyi hekimler-klinikler var ama fiyat zorlayıcı olabiliyor.

yoğun bakımdan çıkan kedi eğer genç bir kedi ve yaralanma vs sebebi ile yoğun bakımda olsa bu durumda uzun yaşama şansı çok yükseti. ancak kronik hastalıkları olan bir hayvanı eski haline getirme şansı az. bizim 14 yaşındaki kronik böbrek ve şeker hastası kedimizin bir iki yoğun bakım ve iyi beslenme ile ömrünü 1 sene kadar uzatabilmiştik. yani yoğun bakımdan çıkıp hayatına devam edebiliyor. sizinki daha genç şansı bir tık daha fazla diyebiliriz.

kedilerin insanlara kıyasla 5-6x daha az ömrü olduğunu ve hastalıklarının genelde çok geç tespit edildiğini de hesaba katın.
0
orpheus
(27.12.21)
Öncelikle çok geçmiş olsun, veteriner her zaman gittiğiniz yani kedinizin geçmişini bile bir veteriner mi? Siz gönül rahatlığıyla tedavisine güveniyor musunuz? Bizim veterinerimiz kedimizle ilgili olarak " Başka bir yere de gösterin isterseniz." demişti, yani tabi ki kendisine güveniyordu ama başka bir bilenden de fikir alabileceğimizi söylemişti ve biz de öyle yaptık hatta gittiğimiz ikinci veterinerle telefonda görüştürmüştük kendisini. Tabi burda kedinizin durumunu da gözönünde bulundurmanız gerekiyor, götürürken hırpalanır mı, yorulur mu onu da düşünmelisiniz.
Bu tür süreçler çok yıpratıcı evet, maalesef insan çok üzülüyor. Evde başka hayvanınız var mı? Biraz da olsa faydası oluyor çünkü evde başka hayvan yoksa acaip bir boşluğa düşüyor insan.
Biz yine de iyi düşünelim, inşallah sağlığına kavuşur ve beraber mutlu yaşamaya devam edersiniz.
Allah şifa versin.
0
kumandanim
(27.12.21)
merhaba, sizin önceki duyurunuzu da hatırlıyorum. çok üzüldüm, üzüntünüzü de çok iyi anlıyorum.

yoğun bakımdan çıkıp iyileşen kedi hikayesi çok var. misal benim çocukta bir sürü ek hastalığın yanı sıra kronik bir üst solunum yolu rahatsızlığı vardı, zaman zaman önce iştahı kesilir sonra nefes alamaz hale gelip olduğu yerde düşer kalırdı. fakülte de dahil olmak üzere bir sürü veterinere götürdük iki yıl içerisinde. yoğun bakımda yapacak bir şey yok bekleyeceğiz lafını çok duydum bu gittiğim yerlerden. ama yapacak çok şey var, gerçekten iyi bir veterinere danışabilirsiniz örneğin. burada kaç kere gözü kapalı tavsiye edilen -ağırlıklı istanbul'da olmak üzere- bir sürü veteriner hekim var. halihazırda yaptırdığınız tetkikler, uygulanan tedavi belli. birkaç hekimden daha görüş alsanız? şu an varsayımda bulunuyorum ama bana hiç güvenilir gelmiyor tetkik yapmadan ezbere serum vermek, ardından yaşanan komplikasyonlar sonucu başka rahatsızlıkların çıkması vs.

ben ilk kedimi kaybettiğimde bir hafta boyunca ailem beni uyutmuştu, çünkü uyandığım anda ağlıyordum. hala ara ara aklıma gelir burnumun direği sızlar. ameliyat ettirmesem kaç sene daha beraber uyurduk, bir başka veterinere gitsem belki ameliyat doğru karar değil derdi diye vicdan azabı çekerim. o zamanlar çocuk sayılırdım, güvendim başka görüş almak gelmedi aklıma, bilemedim doğrusunu. size tavsiyem, sorun soruşturun araştırın danışın. yapabileceğiniz her şeyi yaptığınıza, sorabileceğiniz herkese sorduğunuza emin olmadıkça bırakmayın mücadeleyi.

umarım bir mucize olur ve iyileşir, tüm kalbimle diliyorum. her zaman bir umut vardır.
0
evde liyakat kalmamis
(27.12.21)
Geçen yıl 2 ay yoğun bakımda yatan, her gün uzun uzun ziyaret ettiğim kedimi ölmek üzereyken eve getirmiştim. Veterinerle tartıştık, onu ölüme götürüyorsun dedi, şu anda burada kalmasını istemiyorum ne olcaksa evde olsun dedim, giderek kötüleşmişti.
Evde uzun süre inledi, ben de başında ağladım. Ama veterinerin ısrarlarına dayanamadım tedaviye devam ettik.
Günde 2 sefer 1’er saat süren tedavisi vardı, serum alıyordu yemek yemiyordu, sıvı mamayı ve antibiyotiği evde ağzına sıkıyorduk. Tüylerini yalamıyordu 2 aydır, tırnak fırçasıyla hafifçe tarıyordum. Öylece yatıyordu yaşamıyor gibiydi. Sonra yemek yemeye, sonra kendini yalamaya başladı. Burnu kapalı olduğu için yerken tabağa sürüyor yara yapıyordu, avcumla besledim. Gerisi kolayca oldu zaten.
İnancınızı kaybetmeyin, sevginizi eksik etmeyin. Elbette olacağına varır, nasıl sonuçlanacak bilemeyiz ama süreçte kendi iç sesinizi ve bilimi takip edin, o sizin dostunuz siz de onun dostusunuz.
0
megalomaniac
(27.12.21)
ben de merak etmiştim nasıl olduğunu.

ben önceki duyurudan hatırladığım kadarıyla veterinerinize pek güvenemedim.
biraz yetersiz geldi bana.
bütçeniz yeterliyse, en azından başka birkaç veterinere telefonda dahi olsa danışın derim.
söyledikleri sıvı ve kalpte şekil bozukluğu vb. dışında biyokimya sonuçları nasıl mesela?
içorganları ne durumda?
bunlar sonuç için önemli olan şeyler.

yoğun bakımdan çıkan kedi elbette oluyor, umudunuzu yitirmeyin.
henüz genç sayılır, yani hâlâ şansı var bence.
o yüzden ne yapılması gerekiyorsa yapın derim.

eşiniz için diyecek bir şeyim yok maalesef, çok zor şeyler bunlar.
sabırlı olmaya çalışacaksınız, yapılacak bir şey yok.
umarım bir an önce iyileşir.
0
blatta hiberna
(27.12.21)
Biz küçük bir şehirde yaşıyoruz. Bir süre farkettiğimiz koşarken yorulma vs. Durumları olmuştu kedimizde. Röntgen çekildi bakıldı malesef kansere yakalanmıştı kedimiz. Oksijen küvezinde nefes alamayacak durumdaydı ve acı içindeydi. Uyutma kararı almıştık. Tüm yolları denedik. Hayatımda daha büyük bir acı yaşamadım ve uyutma kararını nasıl verirler diye insanlara kızardım. Ben ilk defa bir canlının o kadar acı çektiğini gördüm.
Burada size tedaviyi bırakın ya da devam edin diyebilmek çok büyük sorumluluk kendi adıma. Umarım kimse acı çekmez.
Acınızı ve durumunuzu anlıyorum ve sizinle acınızı paylaşıyorum.
0
Weeze3r
(27.12.21)
Benim de bir chinchillam vardı: İpekimu. 10 yaşında öldü maalesef. Benim veterinerler konusunda tecrübelerim çok da iyi değil. İpekimu'nun karnında kitleler çıktığında koşup veterinere götürdük. Kist dedi, tümör dedi, ameliyat dedi. Biz de yaptırdık apar topar. Ameliyattan sonra 3 ay ancak yaşadı. Halbuki Zorro'nun da 10 yaşında bu kistleri çıktığında İpekimu tecrübemizden hiç dokunmadık, dokundurmadık. 17 yaşında şimdi. Kistleri hala var, arttı da ama son 3 ay görme yetisini kaybedene kadar neşesi gayet yerindeydi. Daha dün yine veterinere götürdük gözüne bir damla olabilir mi diye, gayet sağlığı (yaşına göre) yerindeymiş. Ben kedimi yoğun bakıma bırakmak istemem şahsen. 3-5 gün yoğun bakım parası alacaklar, biraz da vak'a görecekler diye veterinerlerin oyuncağı olmayı reddediyorum. En azından evinde huzur içinde elimde verir son nefesini. Orada tanıdığı, seveni yok yanında. Bilemiyorum, ben eve getirirdim. Çok geçmiş olsun.
0
SiyamkedisiZorro
(27.12.21)
Arkadaşlar, değerli mesajlarınız ve dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Bugün ciğerlerindeki sıvıyı çekmişler ve endoskopi yapılmış, midesinde ve bağırsaklarındaki yaralar görüntülenmiş kesin olarak. 2-3 gün daha yoğun bakımda bırakmaya karar verdik, ciğeri tekrar su toplamazsa kurtulma ihtimali varmış inş. Bekleyeceğiz bakalım.
0
🌸roket adam
(27.12.21)
Cok geçmiş olsun, İstanbul'da Vetyonca var Anadolu yakasında. Cok ilgili kendi canı gibi hayvanları seven tedavi eden bir doktor, ne olur tek bir hekime bağlı kalmayın bir de ona gösterin, cok bilgili, elinden geleni yapacaktır umuyorum
0
Semi
(27.12.21)
Arkadaşlar güzel mesajlarınız için teşekkürler, durumu paylaşayım biraz daha.

Bugün tekrardan gittik baktık, ciğerlerinde tekrardan sıvı birikmesi yok ancak neden olduğu anlaşılamadı, bu kısım muammasını koruyor. Çok ufak bir ihtimal olarak acaba şırıngayla ilaç verirken biz mi akciğerine kaçırdık diye sorduk ama o zaman hayvan o anda öksürür, aradan 4-5 saat sonra öksürmeye başlamaz diye o ihtimali de eledik.

Mide ve bağırsaklarındaki endoskopi görüntülerine baktık, resmen hayvanın mide ve bağırsak tabakasında yer yer yaralar var. Yabancı cisim ortada olmadığına göre, veteriner hayvan ancak kimyasal bir şey yediği için böyle olabileceğini düşünüyor. Evde de açık duran, kedinin yiyebileceği içebileceği kimyasal hiç bir şey yok, yani bu senaryo da imkansız.

Şu anda hala yoğun bakımda tutuyoruz, en azından nefes alabiliyor, ancak hala çok bitkin ve veteriner eliyle sıvı mama ile besliyor şu an için. Aşırı kan kaybetmiş bu kanama durumunda. Birkaç gün daha bekleyip kendine gelip gelemeyeceğini görmeye karar verdik, yoğun bakımda bıraktık. Ama en azından nefes alıp vermesinin düzelmesi biraz umutlandırdı. Umuyorum bu yoğun bakım sürecinde iyicene kendine gelir ve eve alırız, çünkü şu anda eve alırsak onu hayatta tutmamız zor görünüyor diye düşünüyoruz.
0
🌸roket adam
(30.12.21)
anlattıklarınızdan durumu biraz daha iyi gibi geldi, dediğiniz gibi nefes almasının düzelmesi bile iyi.

bu durumda veterinerde kalmaya devam etmesi bence de daha doğru.
umarım daha da iyi olur.
0
blatta hiberna
(30.12.21)
Veterinerde bırakarak çok iyi yapmışsınız, eğer veteriner yakınsa ve siz de müsaitseniz tabi mümkün olduğu kadar sık görmeye gidebilirsiniz. Zor bir durum belki ama sizi görmek iyi gelebilir.
Allah bir an önce şifa versin, iyileşmesini çok istiyorum.
0
kumandanim
(31.12.21)
Arkadaşlar merhaba, maalesef dün üzücü haberini aldık. Zayıf bünyesi daha fazla dayanamamış ne yazık ki. Yeni yıla giremedi güzel kedimiz. Teşekkür ederiz tekrardan mesajlarınız için. Yılbaşında kötü haber vermemek için buraya yazmak istemedim.
0
🌸roket adam
(01.01.22)
çok üzüldüm, başınız sağolsun. Zor bir süreç ama geçecek yapacak bi' şey yok maalesef.
0
kumandanim
(03.01.22)
başınız sağ olsun, çok üzüldüm.
0
blatta hiberna
(03.01.22)
çok üzüldüm. başınız sağ olsun, sabırlar dilerim size ve eşinize.
0
evde liyakat kalmamis
(03.01.22)
Acınızı paylaşıyorum. Malesef kedilerimizin bünyeleri zayıf oluyor bir süre sonra iyi gözlemlemeli ve tetkikleri düzenli yaptırmalıyız. Emin olun siz elinizden geleni yaptınız ve sizi en iyi şekilde hatırlayacak. Biz kedimiz bizden ayrıldıktan sonra başka bir sokakta yaşayan, köpeklerden kurtardığımız bir kedi daha sahiplendik. (Köpekler de bizim baktığımız mahallemizde) dokunabildiğimiz her hayata dokunmak çok önemli.
Yeniden acınızı paylaşıyorum.
0
Weeze3r
(06.01.22)
Abi başka kediniz var mı yok mu bilmiyorum ama yoksa eğer kendinizi hazır hissettiğinizde bi' tane sahiplenip beraber yaşamanızı tavsiye ederim, gidenin boşluğu büyük oluyor çünkü. Kendi hikayemi anlatarak vaktinizi almayayam ama bize çok iyi geldi.
0
kumandanim
(06.01.22)
(3)

Yurtdışından online sipariş verebileceğimiz güzel Türk markaları

megalomaniac
İsveç’te yaşayan bir arkadaşım, annesinin İpekyol ürünlerini çok beğendiğini ve yurtdışından sipariş alıp almadıklarını sordu. Buna benzer başka markalar da olur, link atabilirsiniz, tavsiyelere açık.
İsveç’te yaşayan bir arkadaşım, annesinin İpekyol ürünlerini çok beğendiğini ve yurtdışından sipariş alıp almadıklarını sordu.
Buna benzer başka markalar da olur, link atabilirsiniz, tavsiyelere açık.
0
megalomaniac
(21.12.21)
@hot potato ipekyol’a hiç benzemiyor bu mağazanın tarzı.
Bahsettiğim kişi biraz salaş ama kadınsı ve ışıltılı şeyler seviyor.
0
🌸megalomaniac
(21.12.21)
yargici'dan siparis verilebiliyor. ipekyolla benzer sanirim.
0
fakyoras
(21.12.21)
Ipekyol ürünleri zalando üzerinde var.
m.zalando.se
0
logisticsmanager
(22.12.21)
(24)

gardırobun kapağı açıkken uyur musunuz?

Bruce
yataktasınız, uykunuz var(ama uykusuzluktan ölüyorum gibi değil, normal bir gün normal uyku saati), uzanıp ışığı kapatıp uykuya dalacaksınız. fark ettiniz ki gardırobun kapağı(ya da kapısı mı denir?) açık. kalkıp kapatır mısınız yoksa dikkate almayıp uyumaya mı başlarsınız?
yataktasınız, uykunuz var(ama uykusuzluktan ölüyorum gibi değil, normal bir gün normal uyku saati), uzanıp ışığı kapatıp uykuya dalacaksınız. fark ettiniz ki gardırobun kapağı(ya da kapısı mı denir?) açık. kalkıp kapatır mısınız yoksa dikkate almayıp uyumaya mı başlarsınız?
0
Bruce
(05.12.21)
Umrumda olmaz, dewamke.. ama normalde de dağınık bir insanim
0
abuzer
(05.12.21)
Hiç dikkate almam. Hatta hep açık bırakıyorum kıyafetler hava alsın, dolap kokusu olmasın diye.
0
zimbirik
(05.12.21)
Kapatıp uyurum.
0
Amaranta ursula
(05.12.21)
hayır. hatta bir şeyleri açıp kapatamama hastalığım olduğu için evde bir çok dolabın kapakları hep açıktır..:D
0
theseachange
(05.12.21)
aşırı iyi soru. geçen açık kalmış bu ne lan diye bi uyuz oldum kalkıp kapatma refleksi oluştu ama sonra düşündüm "niye ki?" diye ve yattım uyudum. ama o kadar kolay olmadı kısa bi kafaya taktım. batıl inançlı biri bence daha fazla takardı.
0
floydian
(05.12.21)
kapağı açıkken ışığı yanıyor, zifiri karanlıkta uyuduğum için kapatırım.
0
gabe h coud
(05.12.21)
@gabe h coud, benimki de cereyan yapıyor Narnia'dan, o yüzden ben de mecbur kapatıyorum; bizim durumlar sayılmıyor.
0
🌸Bruce
(05.12.21)
aldığımdan beri kapaklardan birisini hiç kapatmadım daha.
0
reactionic
(05.12.21)
Yıllar önce bir şirketin çözmemi istediği, içinde bu sorunun da olduğu 50 tane yine bunun gibi sorular olan online test yapmıştım.

Eğer gece takılma ihtimalim varsa kapatırım yoksa kapatmam şeklinde düşünmüştüm. Ama o zamanlar kedim yoktu şimdi kedim olduğu için içine girmesin diye kapatırım.

Peki, bu bir soruya verilen cevap neyi gösterirmiş, bir bilgi var mı? Sempatik, sevimli olup olmadığımızı mı gösteriyor acaba?
0
sevilen progressive türkücü
(05.12.21)
Başak burcu olarak kapatırdım.
0
olaylar olaylar
(05.12.21)
@sevilen progressive türkücü aynen öyle, mülakatlarda adaylara uygulanan kişilik envanter testi sorularından bir tanesi bu.
cevap kendi başına pek bir anlam ifade etmez ama benzer soruların cevaplarına beraber bakınca genel bir fikir veriyor.
bu soru özelinde, bence asıl fikir verici cevap kapatıp kapatmamak değil neden kapatıp kapatmadığını temellendirme şekli. gördüğün gibi kimi bunu burcuyla ilişkilendiriyor, kimi anlam veremiyor, kimi de takıntısından dem vuruyor.
0
🌸Bruce
(05.12.21)
Valla birak isigi, gardirobu ciddi ciddi dis kapinin acik oldugunu gormeme ragmen kapatmaya usenip yatttigim oldu. O yuzden gardirobun acik olmasina hic aldirmam.
0
j r r tolkien hayrani
(05.12.21)
Hiç açıkken uyumadım sanırım.
0
megalomaniac
(05.12.21)
Kapatmadan önce içinde canavar olup olmadığını kontrol eder, sonra kapatır, sonra uyurum. Açık olması huzursuz edici.
0
dissendium
(05.12.21)
Önceden hiç açık bırakmaz, hep kapalı tutardım. Ama artık kapalıysa kedi gidip tırmalıyor, bazen içinde uyumak istiyor uyumasa bile açık görmek istiyor (:)) bundan sebeple bir kapak açık, bir kapak kapalı takılıyoruz :D
0
kucukne
(05.12.21)
tabi ki uyumam. ama zaten açık hatta aralık ya da tam kapanmamış (araya bişey sıkışmış mesela) bir kapak gördüğüm zaman kapatmadan rahat edemediğim için yatmadan evvel mutlaka açık olduğunu fark eder ve kapatırdım. ha ola ki fark etmedim ve yatınca gördüm belki kalkıp kapatmam ama kafaya taktığım için de sabaha kadar uyumam.

ayrıca elim ve ayağım yatak dışına taşarsa da uyuyamam.
0
halanne
(05.12.21)
yatmadan once kapatmis olurum muhtemelen o yuzden uyku moduna girerken fark etme durumum olmaz pek. ha ben yattiktan sonra biri gelip acti sonra da birakip gitti diyelim, kalkip kapatmam, isim olmaz. uyurum :)
0
in vino veritas
(05.12.21)
umrumda olmaz farketmem bile, ama esim uyuyamaz oyle.
0
robokot
(05.12.21)
Kapatırım hatta sürgülü kapak, bazen azıcık açık kalıyor kalkıp kapatıyorum. Eşim de ne gerek var sal diyor ama novv
Sadece, bebek yanımda yatarken deprem olur da gardrop üstümüze devrilirse diye kafamda kurar, rafların hizasını hesaplar, devrilirse de tam raf arasına gelsin diye bebeği oraya yerleştirirdim bir dönem :( öf nerden geldi aklıma
0
somethinginthewayshemoves
(06.12.21)
herhangi bir gardrobtan bahsediyorsak kalkıp kaparım, fark ettiğim anomalileri düzeltmeden rahat edemiyorum. bu eve ilk taşındığımızda zemindeki bir problem sebebiyle on santim kadar aralanıyordu gardrop kapısı, uykumun arasında kalkıp kapıyordum. bir süre öyle devam etti. sonra bizim gardrobun normali o oldu, artık kalkıp kapamıyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(06.12.21)
Kapatırım. Çünkü evde iki kedi var ve gardırop kapağı açık ise kesin olarak içine giriyorlar. Kıyafetler tüy oluyor. Onlar olmasa umurumda olmaz.
0
himmet dayi
(06.12.21)
Zannedersem ben aslında himmet dayı'yım. Evde iki kedi var, hem de biri özellikle yün giysileri kemirmeye bayılıyor, kapak açıkken bırakıp tuvalete bile gidemiyoruz.
0
kobuzchu kiz
(07.12.21)
kapatırım. açık kapak fobim var, açık olan her kapağı kapatırım.
0
erenderk
(10.12.21)
kedi girip her şeyi tüylüyor mecbur kapanacak o
0
argent dawn
(10.12.21)
(7)

kadınların yaş farkına bakışı

bir soru sorcam
25+ kadınlar için: 30 yaş üstü bir erkekbir erkek yaşına göre baya genç gösteriyorsa, gerçek yaşını ne ölçüde dikkate alırsınız
25+ kadınlar için: 30 yaş üstü bir erkek

bir erkek yaşına göre baya genç gösteriyorsa, gerçek yaşını ne ölçüde dikkate alırsınız
0
bir soru sorcam
(05.12.21)
aksine istedikleri bi şey. olumsuz bir özellik değil.
çoğu kadın kendinden büyük erkek istiyor.
0
jelly bear
(05.12.21)
25’e 30 ideal bence. 25’e 35 zor olabilir ama.
Seviyorsan git konuş neticede sayılar gönülde geçmiyor.
0
cilekli pasta
(05.12.21)
O anki yaşım -3/+3 sınırım.
Nasıl göründüğünden çok anlaşıp anlaşamayacağımız önemli. Bunu da çoğunlukla yaş belirliyor. Hayatın aynı dönemi, dertler-sorunlar benzer, sorumluluklar da aynı şekilde.
Herkesin beklentileri farklı tabii. Benim beklentilerime bu uyuyor.
0
ganbatte
(05.12.21)
elbette önce anlaşmak önemli
ama benim kastım dış görünüş olarak uyum varsa gerçek yaş ne kadar önemli
0
🌸bir soru sorcam
(05.12.21)
Nasıl gösterdiği önemli değil diyemeyiz, uyumlu görünmek önemli elbette ama hareketleri, tavrı, zevkleri yaşlı gibiyse uymuyorsa, o müziği kafam götürmez şimdi diyorsa ı ıh.
0
megalomaniac
(05.12.21)
Sordugunuz soruyu dogru anlamamis olabilirim ama yasi kac olursa olsun, bir erkek cok cok genc gosteriyorsa cekici bulacagimi sanmiyorum. Mesela Thomas Brodie-Sangster gibi genc gostermeyi kastediyorum. Yani benim icin bir nevi 'deal-breaker' olurdu bu.
0
sopiro
(06.12.21)
erkek gençken, genç göstediği için çocuk kalıyor, 30 lara doğru bu herif hiç hayat yaşamamış diyor, 30+ da genç göstermenin ekmeğini yemeğe başlıyorsun.

40 olup 30 gösteren er kişi
0
selam
(23.12.21)
(3)

Bir şarkı soracağım ama(ıslıklı link içerir)

megalomaniac
Sadece bu kısmın melodisi var elimizde.https://voca.ro/1d4EfpxWeo44
Sadece bu kısmın melodisi var elimizde.

voca.ro
0
megalomaniac
(02.12.21)
gelecegin yildizi
(02.12.21)
Bruce
(02.12.21)
Eski bir şarkı, türü pop-rock gibi
0
🌸megalomaniac
(02.12.21)
(7)

Boğazıma bişey sıkıştı nasıl çıkacak

megalomaniac
Öğlen salata yerken oldu, bademciğimin arkasında sanırım. Yutkunurken aşırı rahatsız oluyorum. Çok uğraştım ama bişey göremiyorum, nasıl çözücem? Doktora gitsem mi bunun için? Işıkla çubukla belki hemen çözülecek bişeydir. Hangi doktora gidilir?
Öğlen salata yerken oldu, bademciğimin arkasında sanırım. Yutkunurken aşırı rahatsız oluyorum. Çok uğraştım ama bişey göremiyorum, nasıl çözücem? Doktora gitsem mi bunun için? Işıkla çubukla belki hemen çözülecek bişeydir. Hangi doktora gidilir?
0
megalomaniac
(26.10.21)
kulak burun bogaz'a gidilir, cok rahatsizsaniz ve vaktiniz varsa gidin tabi.

annem boyle durumlarda "ekmek ye" der, ekmek yiyin deneyin belki gecer :/
0
the end of time
(26.10.21)
her zaman takılmış olmuyor, bazen tahriş etmiş oluyor yediklerimiz ve bu etkiye sebep oluyor. ekmek vs yiyerek biraz bekleyin derim. geçmezse kbb ye gider endoskopi ile baktırırsınız.
0
vampir akrep
(26.10.21)
Geçmiş olsun, ben de ekmek yeme tavsiyesi vermeye gelmiştim, fırsatınız varsa bence doktora da gidin.
0
hair freak
(26.10.21)
açıkçası ben bir keresinde acile gittiğimde boğazına balık yerken kılçık takılan biri gelmişti. bir de niyeyse yatağa yatmıştı, bekliyordu öyle.

sizinki kılçık gibi boğazı yırtacak bir şey değil belki ama yine de dikkat edin derim.
0
ahm1
(26.10.21)
Tahriş olmuştur +1

Bi defa cips yerken yan dönüp sürterek boğazmdan geçmişti ama ben geçmedi sandım. Nefes alamayacağım sandım, tükürmeye uğraşırken bi de kan tükürdüm. İyice korkup sabahın 3ünde acili ayağa kaldırmıştım. Bu boğaz için kullanılan bi endoskopi cihazı var, hekimi uyandırıp getirdiler, baktı bi şey yok dedi ama ben o kadar emindim ki çünkü kan tükürdüm! :D Adam sonra sadece tahris olmuş bi süre yumuşak şeyler ye dedi gitti. Haklı çıktı tabii ben bayağı panik yapmıştım kanı görünce :)
0
e mice
(26.10.21)
bademcikte cepcikler oluşabiliyor ve o cepciklere yemek artıkları dolabiliyor, bunlar uzun süre kaldığında bademcik taşı denen oluşumlar olabiliyor. ben bademcikleri küçültürerek bu sorundan kurtulmuştum öyle bir durum da olmuş olabilir.
0
rentts
(26.10.21)
Peki mesela kıl olsa yine görebilir ve çıkartabilir mi dr?
0
🌸megalomaniac
(27.10.21)
(13)

Kimseyle "Onunla olduğu gibi" olmuyorsa ne yapmalı?

magni
Hayatınızın ilişki anlamında zirve seviyelerini görüp yaşadığınız bir ilişkiden çıkmışsınız. Kafaların uyumu, hayata dair bakış açıları, mizah anlayışı, seks hayatı vs. Tabii acı olan da şu ki, bazı şeyler ne kadar iyi olursa olsun, bir ilişkiyi devam ettirmeye yetemeyebiliyor, başka şeyler çıkıyor.
Hayatınızın ilişki anlamında zirve seviyelerini görüp yaşadığınız bir ilişkiden çıkmışsınız. Kafaların uyumu, hayata dair bakış açıları, mizah anlayışı, seks hayatı vs. Tabii acı olan da şu ki, bazı şeyler ne kadar iyi olursa olsun, bir ilişkiyi devam ettirmeye yetemeyebiliyor, başka şeyler çıkıyor. Her neyse.

O ilişkinin sonrasında pek çok kadınla flört etmişsiniz ama kimseye dair heyecanlanamadığınızı, yanındayken sıkıldığınızı falan fark ediyorsunuz. Beyniniz adeta otomatik bir şekilde herkesi "onunla" kıyaslıyor, olmuyor.

Bu noktada bence yapılacak üç şey var;

1. Kimseyle bir daha o seviye bir şey yakalanamayacağını kabullenip, daha az tatminkar türde ilişkilerle yola devam edileceğini düşünmek.

2. Zaman içerisinde hayatın benzer seviyede şeyler hissettirecek bir insanı yeniden karşına çıkarabilme ihtimaline inancı kaybetmemek ve bu düşüncenin doğrultusunda denemelere devam etmek.

3. Onunla yeniden işleri yoluna koymaya yönelik hamlelerde bulunmak. (Neredeyse ayrılalı 4 ay olacak, sıfır iletişimdeyiz.)

Ne dersiniz?
0
magni
(26.10.21)
tabii ki 2.

biri asla düşünmeyin. her zaman daha iyisi vardır.

3 anca gereksiz bir sebepten ilişki bitirilmişse olabilir. düzelemeyecek bi şeyse 3ü de eleyin.
0
jelly bear
(26.10.21)
Önce 3. Gerisi gelir zaten.
0
pispinti
(26.10.21)
4. senin düşündüğün kadar iyiyse bitmezdi diye düşünmek
0
bir soru sorcam
(26.10.21)
How I Met Your Mother'ın bir bölümünde şöyle bir deyiş vardı: "Everyone has their own Robin - the person that you loved very much, but you cannot be with. And whoever you'll meet, whatever you'll do, nothing will be like it would be with Robin."

Açıkçası ben de uzun süredir aynı durumdayım. İlişkinin sonrası geçen diyalogsuz 3 senenin üstüne dayanamayıp yeniden iletişim kurmuş ve onun bensiz de "çok iyi" olduğunu görünce hayal kırıklığımı ikiye katlamıştım. Sonrasında denemeye yeltendiğim her ilişkide hep onu aradım ve bu durumun karşı taraf için büyük bir haksızlık olduğuna kanaat getirdiğim için de sürdürmedim. Başlamadım bile denebilir. Ne yazık ki hâlâ aklımı ondan alamıyorum. Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi'nin ilk cümlesinde söylediği gibi "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum." Ben hayatın bir yerde onu karşıma çıkaracağını bilseydim kendimi farklı yetiştirirdim. Ancak hayatın içinde pişmanlıklar da var. Bunu böyle kabul etmeyi öğrendim artık. Bu acımı azaltmıyor, hiçbir şeyi düzeltmiyor fakat en azından kendimi daha az suçlamama yardımcı oluyor.

Pinhani'nin bir şarkısında da geçtiği gibi:

"Güzel günlerimizin bittiğini sanma, belki bir daha öylesi olmaz ama her bir gün de güzel aslında..."
0
ultranil07
(26.10.21)
Önce 3
3’ün olmayacağından aşırı emin olduktan sonra 2
0
megalomaniac
(26.10.21)
zaman geçtikte sen insan olarak değişeceksin. beğenilerin isteklerin farklılaşacak. dizi karakteri değilsin :). (bence değişmiyorsa asıl bu sıkıntı). duygusal olarak uzaklaştıkça da daha objektif bakabileceksin geçmişteki ilişkine. bitmesinin bir sebebi var sonuçta.

kendini böyle kutulara sıkıştırma onun gibi olur olmaz diye. milyon tane insan var. elbette ki karşına başka insanlar çıkacak.

kısacası, yaşamaya devam et. beklentilerini askıya al derim. romantik ilişki bir insanın hayattaki tek tatmin aracı yani hayat amacı olmamalı bence. işinin arkadaşlarının hobilerinin tadını çıkar. yeni hedefler koy.
0
curious mind
(26.10.21)
2
0
guitarissimo
(26.10.21)
4 ay cok az süre. Iletisime geçme. Işine bak
0
westblack
(26.10.21)
4 ayda mi ondan daha iyisi olmayacagini anladin?

tebrikler, gul gibi saplantiniz olmus :D

kimse vazgecilmez degildir
0
foster
(26.10.21)
Valla ben hicbiri diyorum. Tum secenekler direkt gecmise yas tutma ile alakali, farkli gorunen ikinci secenek bile yine gecmise bisekil takintili olma durumuyla ilgili. Bittiyse bitmistir, 'yok baskasi sunun gibi olacak mi' vs diye dusunup isi bisekil yarisa cevirmeye de gerek yok. Unut gitsin, direkt onune bak.
0
j r r tolkien hayrani
(26.10.21)
aynisini yasiyorum yillardir.

ben ilk zamanlar 2ydim. artik 1im.

benimkinde yillar oldu. artik olmaz ama sana tavsiyem 3.

bu arada 4 ay olmus ve pekcok flort mu? bu kisim biraz garip
0
Kittie
(26.10.21)
@foster @Kittie Süre 4 ay, oturup bekleyene bu çok aşırı uzun bir zaman değil tabi ama ben boş durmadım, dating app'lerden tanıştığım kişiler oldu. Aklım ve hislerim başka birine kaysın istedim. Ama pek başarılı olduğumu söyleyemem.
0
🌸magni
(26.10.21)
o çoktan yeni bir ilişkiye başladı bile, dolayısı ile 3 bir seçenek değil. seninleyken yaptıklarını başkaları ile yapıyor ve halinden oldukça da memnun.

atlatamayan sensin ve onunda atlatamayacağını düşünüuyorsun ancak bu doğru değil, 3 ncü haftadan sonra kadınlar yeni bir ilişkiye hazırlardır. 4 ncü haftada birini bulur, çivi çiviyi söker deyimi de buradan gelir. kadınların hayatta kalma içgüdüleri bu şekilde gelişmiştir. savaşta erkeği ölen kadın yıllarca ağlayarak vakit kaybetmez, o çiftliği, o işi idare edebilecek birini bulur. günümüzde bu çok daha hızlı, instagram, tinder, okcupid saolsun.

dolayısı ile öncelikle onunla olan onunla güzeldi diyeceksin, başkalarında başka güzellikler bulacaksın ve hayatına devam edeceksin.
0
selam
(26.10.21)
(7)

Sevgiliye doğum günü hediyesi, hangisi?

furry burns
Merhaba arkadaşlar,1 yıldan fazla süredir birlikte olduğum sevgilime doğum günü için hediye alacağım. Önceki doğum gününde, 1.yıldönümünde vs. kolyedir, halhaldır bu tarzda takılar aldım. Şimdi 2.doğum gününü kutlayacağım aklımdaysa 2 hediye var.Biri altın bir küpe. Çok sevdiği ve vefat eden dedesin
Merhaba arkadaşlar,

1 yıldan fazla süredir birlikte olduğum sevgilime doğum günü için hediye alacağım. Önceki doğum gününde, 1.yıldönümünde vs. kolyedir, halhaldır bu tarzda takılar aldım. Şimdi 2.doğum gününü kutlayacağım aklımdaysa 2 hediye var.

Biri altın bir küpe. Çok sevdiği ve vefat eden dedesinin aldığı bir kolye vardı. Benzer figürlü bir küpe de alıp takım yapmayı düşünüyordu bir ara. Aklımda kalmıştı o. Alıp, takım yapmasını sağlayabilirim.

Diğeri ise bir mont. Çok beğenip hoşuna giden bir mont vardı. Gelecek ay kart indirimiyle vs. almayı planlıyor.

Sizce ihtiyaç gidermeye mi yönelmeliyim yoksa takıdan, ekstralardan devam mı etmeliyim. Montu alırsam niye aldın gelecek ay X'e alıcaktım sen XX verdin, boşa fazladan para diyebilir. :)
0
furry burns
(04.10.21)
Küpe
0
megalomaniac
(04.10.21)
aldığınız hediyeye "niye aldın gelecek ay X'e alıcaktım sen XX verdin, boşa fazladan para" diyebilen biri küpeyi de beğenmeyip " ben kendim seçmek istiyordum bu istediğim gibi olmadı. Tam da uymadı" vs diyebilir.

küpe de bence kendi seçmesi daha kritik. Mont en azından kesin beğendiği model olur.
0
zimbirik
(04.10.21)
@zimbirik yok öyle memnuniyetsiz biri değil, fazladan para harcama konusunda hassas. hediyeler konusunda da özellikle nispeten pahalı bir şey aldığımda kızar eder. Daha ucuza alınabilecekken fazla para verdiğim için hayıflanabilir.
0
🌸furry burns
(04.10.21)
küpe
0
lcha
(04.10.21)
Fazladan para vermek yerine kupe alın bence. Hem anısı varmış hoş olur
0
meraklitursucu
(04.10.21)
küpe tabii ki. montu almak için indirimi bekliyor ve alacak zaten. ki altın aksesuar bence her zaman her yaşta güzel bir hediyedir
0
ala09
(04.10.21)
Küpe almanız çok şık olur. Mont fikri de kötü değil bence.
0
ruhen hastayim ben
(04.10.21)
(12)

Kahvenin yanında hangi bisküvileri tercih ediyorsunuz?

harmanyeri
Benim favorim şuan sultani. Başka ne tavsiye edersiniz? Ve ne tür kahvenin yanında yiyorsunuz (latte/ filtre kahve vs..)Ulaşılabilir olduktan sonra sadece bazı marketlerde olan bisküviler de olur.
Benim favorim şuan sultani. Başka ne tavsiye edersiniz? Ve ne tür kahvenin yanında yiyorsunuz (latte/ filtre kahve vs..)

Ulaşılabilir olduktan sonra sadece bazı marketlerde olan bisküviler de olur.
0
harmanyeri
(02.10.21)
rossmann'da satılan şu bisküvi:

www.rossmann.com.tr

lattenin yanında iyi gidiyor.
0
sir gawain
(02.10.21)
Lotus süper bir kahve eşlikçisidir.
0
Bruce
(02.10.21)
Filtre + oreo
0
hububrad
(02.10.21)
Kahveyle hiç bisküvi yemem ama genel olarak markette paketli olarak bulunan biskuviler arasından hanimeller tereyağlı kurabiyeyi baya seviyorum.
0
buff
(02.10.21)
Şok markette satılan isveçlilerin pepparkakor dediği tarçınlı zencefilli kurabiye

www.sokmarket.com.tr
0
freebird5406_2
(02.10.21)
Ülker biskrem
0
goodyes
(02.10.21)
Holland caramel waffle
0
i think therefore i am
(02.10.21)
Kakaolu ikram.
0
j r r tolkien hayrani
(02.10.21)
Probis!
0
megalomaniac
(02.10.21)
eti negro, eti negro bold, eti yulafli
0
mavicorap
(02.10.21)
eti bidolu
0
high hopes of the sozluk
(02.10.21)
Burçak sütlü çikolatalı çok iyi gidiyor.
0
creepy
(02.10.21)
(12)

Size zarar veren ailenizle tüm iletişiminizi kesmek ister miydiniz?

vestasy
Size psikolojik olarak büyük zararlar vermiş (şiddet uygulamış) ve vermeye de devam eden, hayatınızı zorlaştıran, baskıcı, ama zor anlarınızda yanınızda olan (fiziksel olarak), ihtiyacınız olduğunda maddi olarak da belli bir seviyede destek olan ailenizle tüm iletişiminizi kesmek ister miydiniz imka
Size psikolojik olarak büyük zararlar vermiş (şiddet uygulamış) ve vermeye de devam eden, hayatınızı zorlaştıran, baskıcı, ama zor anlarınızda yanınızda olan (fiziksel olarak), ihtiyacınız olduğunda maddi olarak da belli bir seviyede destek olan ailenizle tüm iletişiminizi kesmek ister miydiniz imkanınız olsa?
İletişimi en aza indirmek gibi bir seçenek bulunmuyorsa ve başka yanınızda olacak kimseniz yoksa, maddi olarak da sıkıntı çekme ihtimaliniz büyükse mesela.
Bunu yapsaydınız sonrasında pişman olur muydunuz? Her şeye rağmen içteki onlara karşı duyulan o küçücük sevgiyi atamamak, hala onların iyiliğini ve mutluluğunu arzulamak enayilik midir?
0
vestasy
(30.09.21)
Taciz-tecavüz vb bir durum yoksa bence aileyle iletişim tamamen kesilmemeli. Bunu yaptıktan sonra yine üzüleceksiniz, bişeyleri illa ki özleyeceksiniz.. En iyisi kendi elinizi güçlendirip onların sizi üzme ihtimallerine karşı hazırlıklı olmak, güçlü olmak ve biraz da umursamaz olmak.
0
megalomaniac
(30.09.21)
Babamla ilişkimi 18 yaşımda kestim. Ben 23 yaşındayken öldü o zamana kadar sadece bi kez yolda gördüm, şu an 30 yaşındayım ve 18'e şu anki bilgilerimle gitsem yine tüm ilişkimi keserim.
0
noluyo yaa
(30.09.21)
Keserdimi geçtim, kestim bile.

Yazdıklarından farklı olarak ben kardeşlerim ve annemden manevi kısmın ötesinde maddi olarak da hayatım boyunca destek görmedim, üstüne destek olmaya çalışırken buldum hep kendimi. Bu durumda bile en ufak şeyin dahi de hep lafını duydum onlardan.

İletişimi en aza indirmedim, hadi bana eyvallah diyerek doğrudan kestim. Ama bunu yapabilmek için yaşanmışlıklar kadar yaş, çevre ve öngörebilme durumları da var. (Evliydim ve düzenli maaşlı işim vardı, aynı şehirde değildim, borç içinde yüzüyordum ve vakit sorunum da vardı vs. gibi..)

Sonrasında kafam o kadar rahat ki.. İpe sapa gelmez işler ya da muhabbetlerle boğulmamak maddi sıkıntıların yanında nefes alacak kadar özgürlük sundu bana.

Geçen yıllar sonrasında maddi sorunlarım kalmadı, üstesinden geldim. Bunu yapabilmenin de tek yolu var o da duygular ile aklı birbiri ile karıştırmamak. Beni sokacağını bildiğim arılarla dolu kovana nasıl yaklaşmıyorsam onlara da yaklaşmamayı öğrendim, öğrettiler sağolsunlar.

Mesela bu yıl annem yıllar sonra ilk defa mesaj attı, doğum günümden 4 gün sonra "doğum günün kutlu olsun" gibi. Özrü kabahatinden daha büyük. Bencilliğinin farkındayım, benim doğum günümü boşverelim de insan kendi doğruduğu günü de mi bilmez hatırlamaz.. Boyle durumlarda insan ne diyeceğini, nasıl tepki vereceğini de düşünemiyor çünkü az önce akıl dedim ya, bu durum akıl ve mantıkla açıklanabilir bir şey olmuyor. Teşekkürler demekten başka cevap hakkın da olmuyor haliyle.

Yukarıda anlattıklarım seni heveslendirmek için değil, problemlerin nerelere kadar uzanacağını da görebilmen içindi. Demir gibi bir bünyen olması lazım. Başka türlü kaldırması zor ama o özgürlük hissi var ya; paha biçilmez.

Umarım ailenle problemlerin çözülür.
0
foolrules
(30.09.21)
bizim toplumda aileye atfedilen inanılmaz bir kutsallık var, zarar vermeye devam etseler bile hayatından çıkarırken suçluluk hissediyorsun yabancıların bu no contact dedikleri olay güzel bence
0
freebird5406_2
(30.09.21)
keserim, kestim de
0
ala09
(30.09.21)
keserim, kestim.

psikolojik şiddet, travmalar, huzursuz ortam, toksik davranışlar sizin kişiliğinizi, yaşam görüşünüzü, kendinize değer vermenizi, özgüveninizi vesaire vesaire toptan etkileyeceği için, bir süre sonra zaten hayatınızın bütününe yayılacak. bu durumda sallıyorum ödemenize katkı sağladıkları kredi kartları huzur sağlamayacak size, yaşattıkları zibilyon tane zorluğa karşın yanınızda oldukları 3-5 zorlukta bir şey ifade etmeyecek. hayat bunun için çok kısa ve çok kıymetli.

iç huzur bence bir insanın sahip olabileceği en büyük servet. buna taş koyan herkes, her olayla ilişki kesilmeli. gereksiz melodram yüklemeye de lüzum yok. her çocuk sahibi insan ebeveyn olamıyor, hayatın yalın bir gerçekliği bu, dramatize etmek veya etmemek sizin elinizde.
0
Phoebe
(30.09.21)
@megalomaniac Aslında ''Ya bizim istediğimiz gibi yaşayacaksın, ya da tüm iletişimi keseceğiz ve artık bizim çocuğumuz olmayacaksın.'' diyen taraf aile aslında. Kendi istedikleri hayat tarzı da çok ağır maalesef, sözlü şiddet de bolca.
0
🌸vestasy
(30.09.21)
benim ki daha ilginc, annemle görüsmüyorum, bakmadi vs degil. teyzemleri doyurmaya doymadi, kadin bagimli gibi. ben kendimi bildim bileli birsey istedigimde hep bagirisma. para meselesi gibi duruyor ama degil. ben yoruldum ve uzaklastim. acikca yazip sorsam mi diye de düsündüm ekside falan, bosver deyip gectim. anneme ya onlar ya ben dedim annem onlari secti yani ne yapayim.
üzülmüyor muyum, üzülüyorum ama, eve her gittigimde moralim daha cok bozuluyordu.
0
durgunfoton
(30.09.21)
@vestasy
Öyle derler, sözlü şiddete devam ederler ama sen yolundan sapmadıkça zamanla kabullenirler. Onaylamazlar ama değiştiremeyeceklerini anlarlar. Konu şu, sen halinden memnun musun? Onların sözlü saldırıları özgüvenini zedeliyor mu, kendinden emin olamıyor musun? Bunlara bak, kendini gerçekleştir, kendini güçlendir. Sonra seni öğrenecekler ve sana alışacaklar, zamanla saygı bile duyabilirler kim bilir:) ama duymasalar da olur, yeter ki sen kendine saygı duy ve kendini beğen.
0
megalomaniac
(30.09.21)
Ben olsam orta yol bulmaya çalışırdım. Sizin onlara ihtiyaç duymadığınızı, onlarsız yapabileceğinizi, onların siz olmadan yapamayacakları, yani onların hayatında ne kadar önemli olduğunuzu belirtmeniz, göstermeniz lazım. Bence sizinkilerde umut var. Size sundukları maddi destek var, zor gününüzde iyi kötü yanınızdalar. Bunlar küçük ama böyle aileler için önemli şeyler. Siz genç olan tarafsınız. 5-10 yıl sonra onların size ihtiyacı olacak. bugün belki sizi kendilerinin küçük çocuğu sanıyorlar ama 5-10 yıla onların çocuk gibi ilgilenilmesi gerekecek belki de.

Mesela diyelim iletişimi kestiniz, ne kadar süre keseceksiniz. 10 yıl, 15 yıl, ee sonra? Hayat boyu görüşmemek gibi bir şansınız yok. Er ya da geç yine yüze yüze geleceksiniz. Hastalık olur, kaza olur bir şekilde birbirinize ihtiyacınız olur yüz yüze gelirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(01.10.21)
Evet ya da hayır demek zor dışarıdan ama her halükarda bence size verdikleri sıkıntıdan kaçmak için değil de size verdikleri sıkıntıları vermelerine müsaade etmemeyi ve onları bir bakıma "sindirebilmeyi" başardıktan sonra yine iletişimi kesmek başka yere çıkarır sizi.

Çünkü o kadar yıl maruz kalınan bir şey illa ki bir yara gibi dövme gibi yer ediyor insanda. Onu değiştirmek için de farklı bir karşılık vermek gerek herhalde. Sizdeki etkilerini değiştirmeden terketmeyin onları :) yoksa yine içinizde etkileriyle sizinle yaşayacaklar, pek istediğiniz gibi de olmayacak iletişimi kestikten sonrası belki de.
0
encokbenisevinnolur
(01.10.21)
Kesmem, kesmedim. Temelde yatan şey sevgi olunca geriye kırgınlığın verdiği mesafeler kalıyor. Ne olursa olsun aileni seviyorsun. Ama belli bir mesafeden.
0
ruhen hastayim ben
(01.10.21)
(3)

Fırın tavsiyesi

megalomaniac
Mini fırın istiyorum, solo. Çok büyük olmasına gerek yok. Işığı olsun. Limit 500₺. İnternette çok farklı yorumlar var bu yüzden arada kaldım, tecrübelerinize güveniyorum. Şimdiden teşekkürler.
Mini fırın istiyorum, solo. Çok büyük olmasına gerek yok. Işığı olsun.
Limit 500₺.
İnternette çok farklı yorumlar var bu yüzden arada kaldım, tecrübelerinize güveniyorum.
Şimdiden teşekkürler.
0
megalomaniac
(30.09.21)
www.amazon.com.tr

bunu kullanıyorum ben yılan gibi, fiyatı biraz artmış ben 300e falan almıştım
0
nahtoderfahrung
(30.09.21)
Yılan gibi, nasıl bir benzetme? :)
Işığı var mı?
Daha çok hamur işleri mi yemek için mi kullanıyorsunuz?
0
🌸megalomaniac
(30.09.21)
evet ışığı var, yemek için kullanıyorum hamur işi yapmadım, 2 tane altlı üstlü tepsisi var, fan var içinde, bekar erkek olarak içine ne attıysam pişirdi
0
nahtoderfahrung
(30.09.21)
(5)

tinder date

aynose
date için bir şeyler içelim diye anlaşıyoruz. bazıları gerçekten arkadaş olmak istiyor ve seks için buluşmadıklarını düşünüyorum. ama niyetlerinin ne olduğunu kestiremiyorum bazen. bunu anlamak için açık açık date esnasında sormalı mıyım seks olur mu diye yoksa spontane gelişmesi mi beklenmeli böyle
date için bir şeyler içelim diye anlaşıyoruz. bazıları gerçekten arkadaş olmak istiyor ve seks için buluşmadıklarını düşünüyorum. ama niyetlerinin ne olduğunu kestiremiyorum bazen. bunu anlamak için açık açık date esnasında sormalı mıyım seks olur mu diye yoksa spontane gelişmesi mi beklenmeli böyle olayların?
0
aynose
(29.09.21)
spontane, kesinlikle öyle direkt sorma olacağı varsa bile olmaz.
0
zikardo
(30.09.21)
ya kimse kimseyi kandırmasın, sor geç. karşındakinin niyetini bilmiyorsun farketmeden kırmana bile sebep olabilir. beklentini açık et, o da söylesin. uymuyorsa da salın birbirinizi. Ben bıktım bu "spontane" takılmak adına hayatının aşkı gibi davranıp, geçen gece sonrası yüzüne bakmayan insanların hikayelerini dinlemekten. Değmiyor kırmaya da kırılmaya da.
0
lcha
(30.09.21)
Bulusmadan once niye bunu konusmuyosunuz ki?

Kadinlarin bulusmak istemelerinin en buyuk sebebi bi olcup tartalim, kotu enerji alirsam/huylanirsam evine gitmem dusunceleri. Kendini biraz guvene almak yani.
0
kuehles blondes
(30.09.21)
Date esnasında açık açık sorarsan olacağı varsa da olmaz, ürkütücü bir tavır bence.
Kız o şekilde sorsa sana, itici gelmez mi bi düşün…
0
megalomaniac
(30.09.21)
saçmalama abi böyle şey sorulur mu. herkes öyle çatır çatır direkt sevişmeye gelmiyor. direkt sevişmeye gelen de oluyor tabii ama bunu zaten konuşmuş oluyorsun. karşındaki insan, oturuyorsun konuşuyorsun vakit geçiriyorsun, olacaksa zaten oluyor.
sorma sakın weird moments olur
0
veritaslibertas
(04.10.21)
(4)

duvara tablo

sabenburak
-güzel tablolar satan bildiğiniz yer veya site var mıdır?-bu tabloları duvara çiviyle çakmak dışında en sağlıklı nasıl asabiliriz? bu internette satılan vakumlu şeyler ya da çift taraflı bantlar iş görüyor mu gerçekten?tikler gecikebilir ama gelecek :)
-güzel tablolar satan bildiğiniz yer veya site var mıdır?

-bu tabloları duvara çiviyle çakmak dışında en sağlıklı nasıl asabiliriz? bu internette satılan vakumlu şeyler ya da çift taraflı bantlar iş görüyor mu gerçekten?

tikler gecikebilir ama gelecek :)
0
sabenburak
(29.09.21)
Tr'de adam akıllı baskı satan yer sıkıntısı var online, bir sürü site var ama baskıya uygun olmayan kötü dijital kopyaları kötü şekilde basıp gönderiyorlar kanvasa iyice emin olmak lazım, gördüğünüz mockup'lara güvenmeyin.

Çerçeve için 3m Command varmış geçenlerde benzer bir duyuruda hemfikir olunan sağlam ve iz bırakmayan çözüm olarak.
0
hedep
(29.09.21)
Hedep +1
Çoğu sitedekiler kötü. Bu yüzden iyileri pahalı. Şuradan bulabilirsin kaliteli şeyler.
www.hipicon.com
0
Bruce
(30.09.21)
Duvar örtüsü diye bişey var, eski duvar halılarının modernize edilmiş hali gibi. Ben artucky’den öpücük tablosunu aldım çok başarılı bir baskı, içinden çift taraflı bant da çıkıyor.

Çift taraflı bantlara güvenebilirsiniz, 120kg’a kadar taşıyanı var.
0
megalomaniac
(30.09.21)
çift taraflı bant tabii ki iş görür ama güzelinden olması lazım. hepsi aynı ağırlıkları kaldırmıyor. bir de elinizi cimri alıştırmayın, bol bol bant kullanın
0
co2s2
(30.09.21)
(22)

Islam defin süreci çok travmatik değil mi?

logisticsmanager
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sar
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.

Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sarili bedeninin seklini görebildiğim için dagildim gittim. Hala hatirladigimda kötü olurum, gözlerim dolar.

Esim yabanci, o da oradaydı. Defin sureciniz cok travmatik bu nasıl iş dedi. Millet aglamiyor esim deli gibi agliyor babannemi 4-5 kere görmüş kisi.

Düşününce hakli gibi geliyor. Sanki tabut içinde olsa falan bu kadar etkilenmezdim gibi.

Ne diyorsunuz? Yani bana beyazlara sarıli bir bedeni gormektense tabutu gömmek daha az travma yaratan bir olay olurmus gibi geliyor.
0
logisticsmanager
(04.09.21)
dinin olayı o ama, "topraktan geldik toprağa gidiyoruz ve herkes bunu yaşayacak" mesajı veriliyor orada.

Hristiyanlar tabutla gömüyor ama onlarda da törende kapağı açık yani insanı göreceğin şekilde oluyor sanırım, eğer filmlerdeki gibiyse. O da korkunç bence.
0
nhk ni youkosu
(04.09.21)
Tahtaları düzgün çakmak için vücutları biraz köşeye itelemek gerekiyor mezarın içinde. Ben hem babamın hem de dedemin cenazesinde mezara inip yukarıdan cenazeleri alıp mezarın içine yatırıp biraz köşeye doğru itelemişyim, havalar biraz soğuyunca ilk aklıma gelen vücutların soğukluğu olur aradan kaç yıl geçti hala böyle, bence de travmatik.
0
Zaman Tamircisi
(04.09.21)
Ölümü hayattan ayırdığımız mümkün olduğunca bu konudan kaçındığımız için artık travmatik geliyor halbuki hayatın bir parçası

Bu programda ölümü konuşuyorlar
youtu.be
0
freebird5406_2
(04.09.21)
Bence ölümle ilgili tüm süreçler travmatik…
Hristiyanların tabuta koyup süsleyip sergileme olayı da bana çok korkunç geliyor.
Bedenin toprakla buluşması fikri aslında güzel gibi, çünkü çıplak ayakla toprağa basınca da iyi hissettiriyor. Ama çukura atılmasındaki görüntü çok kötü, katılıyorum…
Bu süreci iyi yapacak hiçbir şey yok sanırım.
0
megalomaniac
(04.09.21)
gerçekten kötü. ölüyü görmek tutmak taşımak falan.

bu arada kadınlar tabutla gömülüyo diye biliyodum ama öyle değil miymiş?
0
jelly bear
(04.09.21)
bence de türkiye'deki işleyiş baya travmatik. özellikle çocuğa falan da gösteriyorlar etkisinden çıkması baya yıllar alıyor.

ölü halini bence mahremiyet sayıp göstermemek lazım. o hali ile kimse hatırlanmak istemez. hristiyanlıkda ölüyü hazırlayanlar var adamlar usta normal insan gibi hazırlıyorlar. bizde öyle değil.
0
duyurukullanıcısı
(04.09.21)
ben de acı bir şekilde intihar eden ilkokul arkadaşımın cenazesine gitmiştim. sadece uzakta durabildim, tabutu görmek bile istemedim. defnin travmatik olduğu konusunda haklısınız.
0
epleindebisous
(04.09.21)
ölüm fikrinden korktuğumuz için öyle geliyor. islam'in amacı bize sürekli ölümü hatırlatıp dünyayı o şekilde yaşamak. o yüzden cenazelere katılımı da teşvik eder islam.
0
nuisance
(04.09.21)
travmatik falan değil bence. tabutla gömülen cenazelerde de cenaze evinde önce open casket tören yapıyorlar mesela sizce o daha travmatik değil mi? tabutun içinde ölmüş ama giydirip makyaj yapılmış cenazeyi görüyorsun ve saatlerce konuşma dinliyorsun falan...

yeni nesil veya gençler diyelim, yakınlarının definlerinde falan da daha dirayetliler. artık neden bilmiyorum ama gittiğim cenazelerde, babasını toprağa veren gençler görüyorum, hepsi dimdikler. konuştuğum yaşlılar da aynı yorumları yapıyorlar. olayı travmatik hale dönüştüren bence cenaze evinde bağırıp çağıranlar, sinir krizi geçirenler. ölümü kabullenince hepsi normal geliyor.
0
malheiros
(04.09.21)
Son derece travmatik.
Bir de cenaze yıkanırken su dökmeye çağırırlar.
Ben giremedim. Anneannemi hep yaşadığı gibi anımsamayı tercih ettim.
0
pro9it9is9
(04.09.21)
defin sürecimiz bence daha travmatik değil, daha doğaya uygun ve insanı sürece dahil ediyor, ki dahil olmalıyız bence.

temizleyip yıkayıp sardıktan sonra toprağa karışacak şekilde gömüyoruz ölülerimizi.
makyaj yapıp üç bin dolarlık tabutla insan gömmek çok suni bir şey.

ölünün taşınması, yıkanması, gömülmesi gibi herkesin ayrı ayrı işin bir ucundan tutması gibi şeyler hem insanı ölümle yüzleştiriyor hem de sevdiğin insanı bir şekilde uğurlama şansı veriyor.
yani insanın kendi ölüsünü kendi gömmesi insani ve olması gereken bir şey bence.
ben annemi yıkadıktan sonra çok rahatlamıştım mesela.

travmatik olan şey ölüm zaten, yani ölüm travmatik bir şey.
ama hayatın bir parçası.
bizim defin sürecimiz bununla yüzleştirdiği için daha gerçekçi.
0
blatta hiberna
(04.09.21)
Yüksek lisans tez konumdu. Aşırı travmatik olduğunu düşünüyorum. Gereksiz ritüeller dizisi, hem ölene hem yaşayana işkence. Şimdi tam olarak adı neydi unuttum. bedenimizi bi kapsülün içine yerleştiriyorlar ve bir ağaç oluyor. Yeni bir teknolojiymiş. Haberi okuyunca öyle gömülmek istedim. Dilerim nasip olur.
0
Corpsebridee
(04.09.21)
Bir kişiye veda etmek için yapılıyor o törenler, eğer kişiye veda edilmezse asıl o zaman durum daha travmatik ve sağlıklı bir kopuş olmadan gerçekleşiyor. Bu tüm kültürlerde gereklidir, bir cenaze töreni, bir veda…Mezarı olmayan, törensiz ölen insanlara bir bakın, aileleri hala yas tutarlar sürecini sonlandıramadıkları için. Odisse’de bile vardı sanırım.

Onun dışında, İslamiyette mi yoksa hangi kurallarda bilmiyorum ama medrese usülü ders alırken bi medrese hocasından, İslam’da kadının cenaze defin işlemlerinde bulunmaması gerektiğini söylemişti. Çoğu kadın da bulunmaz orada, dayanılması güç bir durum ve ağlar, cinnet vs geçirirse defin sırasında ölüyü rahatsız etmesin diye.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(04.09.21)
Kaynaklarda mezarın şekline kadar geçer bu tür mevzular.

i.hizliresim.com
0
Erva
(04.09.21)
seyi atlamissin abi, en yakinlarin gasilhanede ölüyü son kez yikanirken gormesi ve hatta bazen yikama islemini bizzat yapmasi olayi var.

inancsiz biri oldugum icin kremasyon en tatlisi gibi geliyor bana. yak beni ver kullerimi sevenlere, belki savursunlar bir yerlere ooh... oldukten sonra umrumda degil gerci de. bence kalanlar icin guzel bir katharsis olur.
0
robokot
(05.09.21)
ölümün travmatik olmayan bir hali yok ki. bence yabancıların açık tabut töreni çok daha korkutucu ve travmatik mesela, ona hiç gelemezdim. ya da yakma olayları falan. bizimki yine en azından biraz daha insani gibi geliyor, sadece bazı saçma detaylar var (yemek dağıtma gibi), ama genel olarak bence kötünün iyisi.
0
roket adam
(05.09.21)
olumu travmatik yapan sey sonrasinin mechullugu ve bilinmezligi. butun semavi dinlerde benzer olmakla beraber ozellikle islam'da asil hayatin olumden sonrasi oldugu vurgulanir ve olumun unutulmasi istenmez. islam'a gore olum aslinda bir son degil, inananlar icin guzel bir baslangictir. eger olumu ve defni bu sekilde idrak edebilirsen surec travmatik degil. birisini otogardan yada havaalanindan ugurlamak gibi.

dedemi ortaokulda babaannemi lisede kaybettim. ikisinde de hem gasilhanedeydim, hem de mezarlikta. olayi tamamen idrak etmeme ragmen acikcasi cok bir uzuntu hissetmedim. hatta sonrasinda ben neden aglamadim diye dusunup uzulmustum ama simdi bununla da barisigim.
0
crucio
(05.09.21)
Sen bi de Budistleri gör
Nepalde kaldım ve birkaç cenaze törenine katıldım. Yakılmak suretiyle...
0
fempusay
(05.09.21)
Kişinin öldüğünü kabullenebilmek için önemli bir işlevi olduğuna inanıyorum o ritüellerin.
0
michael_knight
(05.09.21)
Benim yurtdışındaki ilk işim mezarcılıktı. Sanırım biraz kıyas yapabilirim bu konuda.

Evvela yurtdışında cenazelerin defin işlemi çok geç oluyor. Şahıs ölmüş, üstünden 30 40 gün geçmiş, anca seremoni yapılıyor ve o sırada artık kaybına bir nebze alışılmış oluyor. İnsanlar feryat figan etmiyor.

Yine cenaze töreni bizde çok travmatik dediğiniz gibi. Okunan Kuran dua neyse hepsi böyle bir insanı dehşete düşürür şekilde oluyor. Helallik sormak dahil. Yabancıların cenazesi çok steril, çok daha formal, çok daha sakin bir ortam. İnsanı germiyor.

Gömü kısmı ayrı bir cinnet sebebi zaten. Tabutla gömmemekten tut, cenaze sahiplerinin ağlaya ağlaya kürekle toprak atması. Bu yok yabancılarda. Makineyle veya görevliler tarafından tabut 2,5 metre(~6 feet) düzgün kazılmış ve etrafı halıyla çevrilerek maskelenmiş mezara düz biçimde indirilir. Gömülme işlemi insanlar gittikten sonra gerçekleşir.

Bizde ayrıca mezarlar çok sığ derin değil ve üstü tepe şeklinde oluyor veya etrafı mermerle kapatıyoruz vs. Adamlarda mezar taşı var, mezar taşının başında varsa çiçek ekmek için ufak bir alan var. Kalan her yer mezarlığın kalanı ile eşit seviyede dümdüz halı gibi çim.

Bizde mezarlığa girince tırsarsın. Yabancıların mezarlığı park gibidir. İnsan huzur bulur gidince dehşete kapılmaz.

Bir başka husus da genç ölüm azlığı. Bizde 50 55 60 tık gidiyor. Adamlarda mezar taşlarını sıradan oku en genci 85 yaşında ölmüş. Artık vakti gelmiş ölümün, öyle kalp krizi tak götürmemiş. Haliyle bu da ayrı bir travma sebebi kalanlara.

Ben bu konuda baya kafa yormuş birisiyim. Artık mezarcı değilim kendi işimi yapıyorum ama bu olaylardan sonra karar verdim yurtdışında yapacağım ölürsem cenazemi. Aileyi travmaya sokmaya gerek yok. Gerçekten Türkiye'de cenaze ve yakının ölümü insana bir ömür kapatamayacağı bir yara açıyor. Çok cenazede bulundum Türkiye'de, özellikle şehit cenazesine çok katıldım. Olacak iş değil. Bu işi böyle yapmanın kimseye hiçbir faydası yok.
0
bana kedicik derdi
(05.09.21)
Babamı o toprağa gömdüğüm günden beri ölü, ölüm, mezar, mezarlık, hiçbiri benim için ürkütücü, korkutucu veya travma sebebi değil. hatta artık işim de ölülerle ilgili. bana ilginç gelen şey ise şu anda kanlı canlı işinde gücünde olan, hayal ve planları olan adamın 24 saat içinde toprağa gömülmüş olması. bu kadar kısa olmasına alışamıyorum.
0
işimdeyim gücümdeyim
(05.09.21)
Bu soru bana en sevdiğim dizilerden biri olan Six Feet Under'ı hatırlattı, bir gün Nate, ölüsünü toprağa gömen ve başında bağıra çağıra ağlayan birilerini izliyordu uzaktan ve kendi düzenledikleri soğuk törenlere göre, ölüme ve insan doğasına çok daha uygun buluyordu bu ritüeli.

Bence de travmatik olan ölümün ta kendisi, bu şekilde toprakla bütünleşmek bana da daha doğal geliyor, süslü tabutlar ve makyajlardan. Sonuçta ne şekilde olursa olsun cenazelerde ölümle bir şekilde yüzleşiliyor ve kabullenişin başlangıcı oluyor. Toprağa dönmek, doğa ile bütünleşmek biraz döngünün sonu gibi, huzur verici bir tarafı da var.

Bir de bazen cenazelerde en çok ağlayanlar en uzak kişiler hatta ölen kişiyi hiç tanımayanlar olabiliyor.
0
(05.09.21)
(13)

Dubaide yaşamak?

izninizolursatahtinizatalibim
Merhabalar,Aramızdan belki bir kişi bile yardımcı olabilir umuduyla yazıyorum.Her şeyi arkada bırakıp sıfırdan bir başlangıç için rotamı Dubai (ya da Katar) tarafına çevirdim.Orada yaşayan, bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa yardıma açığım.Bir de anket olsun madem, faydası olur belki fikirlerinizin.
Merhabalar,
Aramızdan belki bir kişi bile yardımcı olabilir umuduyla yazıyorum.
Her şeyi arkada bırakıp sıfırdan bir başlangıç için rotamı Dubai (ya da Katar) tarafına çevirdim.
Orada yaşayan, bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa yardıma açığım.
Bir de anket olsun madem, faydası olur belki fikirlerinizin.
25 yaşında, kadınım.
İstanbulda tek yaşıyorum.
Ortalama 8-12 arası değişen gelirim var ancak yetmiyor, yetiremiyorum.
İngilizce, fransızca biliyorum.
Bu macera bana faydalı olur mu? En kötü ingilizcemi geliştirip arapça öğrenip dönerim diyorum ancak çok mu hayalperest yaklaşıyorum?
Hiçbir birikimim yok bu arada. Ordan burdan biraz toprlayıp gideceğim.
0
izninizolursatahtinizatalibim
(30.08.21)
Meslek bilgisi olmadan ne desek bos. Insaat ve tasarim sektoru o taraflarda iyi ama kadin olunca is biraz degisebilir.
0
nax
(30.08.21)
Ah onu yazmamışım ama spesifik bi beklentim yok o konuda. Okuduğum bölümden çok ayrı olarak uluslarası satış yapıyorum şu an.
0
🌸izninizolursatahtinizatalibim
(30.08.21)
İş başvuruları yapın ama sizin meslekte zor. İnşaat sektörü iyi orada
0
roe
(30.08.21)
Öncelikle fake kokusu geliyor.

Tek yaşamanıza rağmen 8-12 arası değişen aylık gelir sizi geçindirmiyorsa, maddi açıdan rahatlama ümidiyle gitmeyin. Sizin parayı kullanma sorununuz vardır. Ucuz yerler değil bahsettiğiniz yerler, refah seviyesi de Avrupa ülkeleri gibi değil. Herhangi bir mesleği yaparak Avrupa’da yakalayacağınız standartları orada yakalayamazsınız.

Hayat tecrübesi olsun diye gidiyorsanız gidin tabi.

Bu arada, bu gelir düzeyine sahip bir arkadaşım-akrabam hatta kardeşim yurtdışı tecrübesi için benden 1 kuruş istese vermem. Akıllı davranıp kendi harcamalarını öngörerek birikim yapması gerekir gitmeyi göze alan kişinin.
0
megalomaniac
(30.08.21)
Dubai'de yasaman icin bi sirketin sponsor olmasi lazim (yani once is bulman ve sirketin sana oturum cikarmasi lazim)

Spesifik bir is tanimin yoksa da is bulman zor. Dubaideki herkes halihazirda ingilizce konusuyor zaten. Ingilizce bilmen seni one cikarmiyor yani. Arapca ogrenmen imkansiz gibi bir sey. Belki hintce ogrenebilirsin.
0
brkylmz
(30.08.21)
Bi Gidene Soralım podcast'inde iki ülkede yaşamış kişilerin konuk old. bölümlere bakın.
0
kaset
(30.08.21)
Sizin 8-12 gibi bir gelirle iş amacıyla yer değişimi değil daha çok harcama alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekiyor.
Dubai ya da Katar ise bir çözüm değil anlamsız bir hayal sadece.
0
Erva
(30.08.21)
Kuzenim
çalışmaya gitmişti. Yıl 2004. Arkadaşının babasının şirketinde müdür pozisyonu. Çok rahat ve maddi anlamda iyi olmasına rağmen 6 ay zor kaldı döndü. Çok da isteyerek gitmişti. İklimi sevmemiş. Kapı kolunu bile tutamıyorsun sıcaktan demişti. İyi düşünün..
0
aptallarin pin kodu
(30.08.21)
Kuzenim (kadın, mimar) yıllarca Dubai'de yaşadı, pandeminin ortasında döndü buraya, yine iş bulursa yine gidecek. Ben de 2020'nin başında 10 gün kadar yanına gitmiştim.

Adı öyle olmasa da ciddi bir kast sisteminin içine giriyorsunuz. Emirlik vatandaşları çılgın zenginlikleriyle üstte, beyaz yakalı Avrupalılar ortada, mavi yakalı Hintler, Pakiler... en altta. O kadar çok ucuz işgücü var ki, her otelin, etkinlik alanının, avm'nin, her benzinliğin, hatta yol kenarı tesislerinin tuvaletinde sürekli bekleyen personel var, tuvalet kullanıldıkça arkadan girip temizlik yapıyorlar. Yani gideyim de iş bulurum diye gidilmez. İyi bir mesleğiniz varsa güzel para kazanırsınız ama biriktirmek için ciddi ciddi kemer sıkmazsanız çok güzel de para harcarsınız, her şey pahalı, her yer pahalı.

Örnek olarak, kuzenimin yaşadığı epey lüks bir bölgedeki binanın otoparkına dışarıdan giriş (yanlış hatırlamıyorsam) saati 80 dirhemdi. Benim zorumla (eski çarşı varmış diye) emirliğin daha varoş bir yerlerine gittik, otopark günlük 15 dirhemdi. Fakat kuzenim ve onun ayarındaki çalışanlar bu bölgelere girmeyi çok sevmiyorlar, daha güvensiz hissediyorlar.

Bir yandan da Dubai'de emniyet çok sıkı çalışıyor, her yer sivil polis kaynıyormuş, çok caydırıcı cezalar var ve bunun sonucunda İstanbul'dakinden çok daha rahat yaşayabiliyorsunuz. Telefonları ortalıkta, cüzdanları anahtarları havlunun üstündeki çantada bırakıp arkana bile bakmadan denize girebilecek kadar rahat, İstanbul'dan gidince şok olmuştum. (Ha bir de hayatımda görmediğim kadar tanga bikini gördüğüm için şok olmuştum.)

Yani bence iyi bir iş bulursanız gidilir, güzel de yaşanır. Ama İstanbulda 8-12 bin lirayla geçinemiyorsanız orada hiç geçinemezsiniz.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
bir vasfın yoksa, birikimin de yoksa sadece dil ile gidersen batılı birileri ile çalışmak için çok şanslı olman lazım. batılılarla çalışmazsan araplarla çalışırsın, onların da kadına bakış açıları belli. ben olsam hiç macera aramam.

ha dersen ki bir vasfın var, profesyonel olarak çalışıyorsun, o zaman amenna. bence en önemli konu ne iş yapacağın. onun dışında dubai istanbul gibi değil, ufacık bir yer zaten, yapılabilecek şeyler inanılmaz kısıtlı, belirtildiği gibi bir kast sistemi var, oraya gidenlerin de genel olarak tek amacı para biriktirip dönmek oluyor. dubai, katar yerine abd, avrupa, hatta avusturalya hedeflemeni öneririm. israil harici orta doğu hiç iç açıcı değil yalnız bir kadın için.
0
roket adam
(31.08.21)
Yurtdışında geçerliliği olan bir mesleğiniz varsa kısa süreli para biriktirmek için gidilir. Katar'da beIN'de bir arkadaşım çalıştı. Çok beceri gerektirmeyen bir pozisyonu olmasına rağmen ayda 4 bin doları kenara rahat koyuyordu. Ben Avrupa'da yaşadığım ülkede arkadaşımdan daha kalifiye bir işi yapmama rağmen ancak 1,5-2 ayda kenara o kadar koyabiliyorum.

Katar'ın vize süreci epey uzun ve zorlu bu arada. Oradan buradan biraz para toplayayım gidip bir bakayım diyerek gidemezsiniz.
0
yürümeyin
(31.08.21)
Öncelikle kolay kolay gidemezsiniz; Dubai yakın zamanda freelance vizesi vb. çıkardı ama bunların hem çeşitli şartları var, hem de Dubai'de yaşamanın maliyetinin yüksekliği göze alındığında "Hadi bir gideyim de şansımı deneyeyim" denilecek bir şey değil.

UAE kazanç ortalamaları meslekten mesleğe çok farkediyor; ne yazık ki pazarlama ve satış genel olarak iyi kazandıran meslekler değiller. Sabit maaşları düşük oluyor ve prim bazlı çalışıyorlar. Çok spesifik bir alanda pazarlama yapıyorsanız belki bir ihtimal şansınız yaver gidebilir.

Son olarak Dubai'nin inanılmaz canlı bir iş piyasası yok; yani iş bulmak o kadar kolay değil.
0
salihdt
(31.08.21)
Sektöre göre değişkenlik gösterir bu sorunun cevabı. Daha geçenlerde Dubai'den bir arkadaşımla konuştuk bunu. Benim şirketimin de dubai ofisi var az bucuk kontak halindeyiz insanlarla.

Dubai bölgenin en vizyoner şehirlerinden biri.

Şeyhin hedefi dubai'yi 2030'da dünyanın en yaşanılası şehri yapmak.

Giden tanıdıklarımın hepsi çok mutlu.

Elbette kendine göre zorlukları var, ama kazanç ve ortam olarak memnuniyet yüksek. 2 senedir orada çalışan arkadaşımın aldığı araç Türkiye'de 925.000 TL.
Dolarla almasına rağmen TL karşılığı bir hyundai elantra...

Yani şöyle kıyaslayın. Türkiye'de kalsaydı ancak bir hyundai elantra alabilirdi, orada v6 motorlu spor otomobille geziyor hem de cebinden çıkan para aynı.

Şehir genel olarak güvenli, özellikle beyaz yaka çalışanlar için. En çok dikkat ettikleri konu da güvenlik. Yani yalnız bir kadın olarak rahatsızlık duymazsınız.

İki dil bilmeniz size büyük avantaj olur orada.

Renkli bir hayat var. Kimse kimseye karışmıyor.

Kariyer anlamında da uluslararası bir ortamda çalıştıktan sonra türkiye'ye dönmek bir avantaj sağlayabilir.



Bunlar güzel tarafları... Gelelim resmin diğer yüzüne.

Bir kast sistemi var adı konmamış olsa da. Yani emirlik vatandaşı olanlar maddi ve manevi olarak inanılmaz yukardalar. Onların arasına girmeniz zaten çok mümkün değil. Çok dert edilecek bir konu mu bilmiyorum tabii bu:) ama atıyorum trafikte bir sorun yaşadınız mesela böyle birinin arabasına çarptınız, işiniz daha zor.

Bu sistem içinde ABD ve Batı Avrupa vatandaşları da biraz daha avantajlı. Özellikle kurumsal hayatta. Araplar önemli pozisyonlar için avrupa & amerikalıları tercih ediyor. Haliyle onlar da kendi iş kültürlerine yakın ülkelerden insanlara öncelik veriyor. Bir ingiliz yönetici türk ve ingiliz arasında kalırsa türk'ü ancak çok ucuza çalıştırabileceğini düşünürse işe alır. Ya da türkçe bilmesi avantajsa...

Madem maaştan konu açtık, burada kazanç iş alanına göre değişiyor. Ama maalesef pasaporta göre de değişiyor. Bir arkadaşım şunu anlatmıştı: Maaş teklifi almış maille. Tanıdığı insanlar bu ücretin o pozisyon için az olduğunu söyleyince IK'ya bu ücret az diye mail atmış. IK müdürü (kendisi tabii ki ABD'li:) arkadaşımın Türkiye'deki maaşının dolar karşılığını önüne koymuş. "Sana şu anda ülkende kazandığının üzerinde bir maaş öneriyorum zaten" diyerek konuyu kapatmış. Yani maalesef kast sisteminden dolaylı da olsa Türkler de biraz mağdur oluyor.

Bir de genelde bizde yurt dışında çalışmak, o ülkenin vatandaşlığını ya da en azından oturma ve çalışma hakkını elde etme amacıyla değerlendiriliyor. Böyle düşününce dubai'de geçireceğiniz yılların size maddi kazanç dışında bir getirisi olmayacak.

Tanışacağınız Avrupa ve Amerikalıların çoğu orada geçici bulunuyor. Ve bu ilişkilerine de yansıyor. Yani orada network sağlarım, sonra oradan başka ülkeye geçerim diye düşünüyorsanız genelde ilk tercih edilen adaylar Türkler olmuyor bu tarz transferlerde. Ancak o işte çooooook iyi performansızı olacak, ya da dil gibi ikame edilmesi zor bir avantajınız olacak falan. Avrupa'da da türkçe bilen adam arayışında olan çok şirket olmaz. Olsa bile zaten artık ab vatandaşlığı olan milyon tane türk var. Yine onlara yönelirler.

Son olarak iş bulmak koaly değil.
Çalıştığınız şirketin dubai bağlantısı varsa, dönem dönem tüm ülkelere iş ilanları gönderirler. Bunları takip edin. Yöneticilerinize ya da IK'ya sorun.
En kolay bu şekilde iş bulunuyor.

1-2 sene türkiye'dekinden daha fazla kazanayım, biraz da birikim yapayım. Gitmişken de şöyle dolce vita bir hayat yaşayayım yeter diyorsanız düşünülebilir.

Bu arada dev sıcak. Yani öyle böyle değil. Nisan'dan ekim'e kadar suratınızda bir fön makinesiyle gezdiğinizi hayal edin. Hayatınız klimalı evden klimalı otoparka, oradan da klimalı otomobille klimal ofise ve arada da klimalı avmlere şeklinde geçecek. Akşamları serinleyince dışarı atabilirsiniz kendinizi ancak.
0
anten
(31.08.21)
(5)

erdoğanın teni çok yumuşak görünmüyor mu?

avatar is back
https://pbs.twimg.com/media/E99z5x6XsAIBHaW?format=jpg&name=4096x4096şunu yakınlaştırıp ellerine ve yüzüne bakarsanız anlarsınız. makyaj değil de ayrı bişey var. sürekli bakım kremi sürmekten ve nemlendirmesinden mi kaynaklı? sadece beslenmeyle alakası var mıdır?
pbs.twimg.com

şunu yakınlaştırıp ellerine ve yüzüne bakarsanız anlarsınız. makyaj değil de ayrı bişey var. sürekli bakım kremi sürmekten ve nemlendirmesinden mi kaynaklı? sadece beslenmeyle alakası var mıdır?
0
avatar is back
(30.08.21)
Bence yeni tras olmus erkek yuzu bu. Losyon vs surunce boyle olur ki
0
nax
(30.08.21)
ışıktan.
0
ya ben lan neyse
(30.08.21)
Maskenin izi var bu yüzden fotoşok yok bence.
İyi beslenme+sinekkaydı traş+ışık olduğunu düşünüyorum.
0
megalomaniac
(30.08.21)
@ megalomaniac dediklerine ek makyaj da yapıyorlar. Bir kere gençlerle buluşma mı ne yapmıştı kaşlarını çok kötü doldurmuşlardı, sonra da bir daha yapmadılar o makyajı. Saçlarını vs boyuyor zaten. Botoks da yaptırıyordur.
0
Hallegadola
(30.08.21)
bunların dışında twitterda kanser olduğuna dair haberler dönüyor. ilgisi var mı bilmiyorum. bence asparagas.
0
mikahakkinen
(31.08.21)
(8)

ilk araba önerisi

henchman
Araba almayı düşünüyorum. Alırsam ilk arabam olacak. Ehliyetim var tabii ama pek tecrübem olduğu söylenemez. Hatchback ve otomatik vites olursa daha rahat ederim diye düşünüyorum. Çoğunlukla şehir içi kullanılacak. Arabayı sıfır alacağım. Buna göre, servisi vs. de üzmeyecek neler tavsiye edebilirsin
Araba almayı düşünüyorum. Alırsam ilk arabam olacak. Ehliyetim var tabii ama pek tecrübem olduğu söylenemez. Hatchback ve otomatik vites olursa daha rahat ederim diye düşünüyorum. Çoğunlukla şehir içi kullanılacak. Arabayı sıfır alacağım. Buna göre, servisi vs. de üzmeyecek neler tavsiye edebilirsiniz?

edit: ha bir de çok yakmasın tabii hehe
0
henchman
(30.08.21)
birazdan herkes clio, i20, corsa, yaris diyecek. 230 bin civarını gözden çıkardıysan baya seçenek var aslında.

Ben de aynı senin gibiyim ve hala karar veremedim, tabii biraz da parasızlıktan.
0
nhk ni youkosu
(30.08.21)
On ve arkada gorsel&isitsel uyari olmali ve geri gorus kamerasi olmali. Bu kamerada hem lastiklerin mevcut durumu hem de gidilecek hat gosterilmeli.
0
nax
(30.08.21)
clio, i20, corsa, yaris.
0
armagan abanuz
(30.08.21)
pispinti
(30.08.21)
dediklerine en çok uyan tesla model s var, öneririm.

hem hatchback
hem otomatik
hem az yakıyor (hiç yakmıyor. 100 km'de 9 tl elektrik yiyor)
hem servis maliyeti yok. (piller 8 yıl garantili)

aslında mercedes eqc çok daha mantıklı ama sen hem acemi hem hatchback istediğinden dolayı eqc'yi siliyorum.
0
avatar is back
(30.08.21)
Yaris 1.5 dream multidrive s
0
chicha_v2
(30.08.21)
Nissan micra
0
megalomaniac
(30.08.21)
Ben de ilk ve muhtemelen son arabam olarak Yaris'i düşünüyorum. Ama önümüzdeki sene Yaris platformunu kullanan yeni Aygo tanıtılacak. Duruma göre Aygo'yu da tercih edebilirim. Aygo gibi küçük arabalar Türkiye şartlarında pek güvenli olmayabilir.

Hem servisi üzmeyen hem de çok yakmayan başka alternatif pek yok. Honda Jazz Yaris'ten daha pratik ama sadece hybrid'i var.
0
yürümeyin
(31.08.21)
(8)

5 kg n&d mama torbasının kilitsiz gelmesi

megalomaniac
Bu normal mi? Mamanın kokusu tadı ve görüntüsünde problem yok. Fakat bu zamana kadar aldığım 1,5 kg’lık paketler hep kilitliydi. İlk kez 5kg aldım kilitsiz torbada geldi. Nasıl muhafaza etmeliyim? Şimdilik makasla kestiğim uç kısmını kıvırıp mandalla tutturuyorum ama kokusu geçerse bayatlarsa asla y
Bu normal mi? Mamanın kokusu tadı ve görüntüsünde problem yok. Fakat bu zamana kadar aldığım 1,5 kg’lık paketler hep kilitliydi. İlk kez 5kg aldım kilitsiz torbada geldi. Nasıl muhafaza etmeliyim? Şimdilik makasla kestiğim uç kısmını kıvırıp mandalla tutturuyorum ama kokusu geçerse bayatlarsa asla yemez bizimki…
0
megalomaniac
(29.08.21)
kilitli olması lazım.
cırt cırt gibi bir kilidi oluyor.
yoksa defolu ürün olabilir, aldığınız yeri arayın sorun, değiştirirler mamayı.
yani petshop değiştirmez ama dağıtımcı şirket değiştiriyor.
petshoptan iletişim bilgilerini alıp irtibat kurun.

yalnız değiştirmeleri için bir kilodan azını kullanmış olmanız lazım.
ya da paketin dörtte birinden azını mı, öyle bir şey var.
0
blatta hiberna
(29.08.21)
Trendyol’dan aldım, birçok yorumda kilitsiz torbada geldiğini yazmışlar. Yapıştırma izi vs olsa sahte diyecektim ama ambalajında bir problem görünmüyor.
İadeyle uğraşacak halim yok maalesef, sadece düzgün muhafaza etmek istiyorum, zayi olmasını istemiyorum.
0
🌸megalomaniac
(29.08.21)
Kilitsiz torbada geliyor, normal.
0
giovanne
(29.08.21)
siz değiştirmiyorsunuz, telefon edince size getirip teslim ediyorlar.
istanbul'dayım, bana öyle yapmışlardı.

bu arada kilitsiz torba dediğiniz, üstte yırtılan bir kısım var, altında da cırtcırtlı bir kısmı var.
öyle değil mi?
öyleyse, normal.
0
blatta hiberna
(29.08.21)
senelerdir farkli farkli yerlerden 5kg n&d alirim hic bir zaman kilitli torbada gelmedi. kilitli derken ac kapa yapilacak kilitten bahsediyorum. 5kg poseti acmanin yolu, benim bildigim kesmek, bilmedigim gizli bir yerinde kilit yoksa. makasla kesip mandalla tutturuyoruz.

daha kucuklerinde kilit varsa bilmiyorum, 5kg da hic rastlamadim.
0
robokot
(29.08.21)
Makarna ambalajı gibi düşünün, veya cips… açıyosun ve tekrar kapatma şansın yok. Kenarından makasla kestim, kıvırıp kapatıp mandalla sıkıştırdım. Farklı bir kaba koymak iyi bir fikir değil galiba.
0
🌸megalomaniac
(29.08.21)
evet aynen oyle. kesip tutturuyorsun. 5kg mamayi tutacak baska (hava almayan) kabin varsa olur bence ama icinde de bir sey olmuyor yani.
0
robokot
(30.08.21)
ben pumpkin serisini kullanıyorum, onda mı kilit var acaba?
ama o da beş kiloluk mama sonuçta.

açılma yerinin hemen altında dediğim gibi cırt cırt olması lazım.
yani diğer normal seride yok belki ama enteresan, sonuçta iki mama da beş kilo.
0
blatta hiberna
(30.08.21)
(8)

Kimsenin devlet işleyişi ve türkçe bilmemesi

goklerdengelenkarar
Şu ara sık sık bürokratik işlemlerle uğraşıyorum. Veri işletmeninden tutun, şube müdürlerine kadar kimse ne devletin bürokratik işleyişini ne de anadilimizi biliyor. Resmen mantık yürüterek ilgili bürolratik işlemi ben ilerletiyorum. O işlemlerde yazılan resmi yazılara bakınca da kahroluyorum. Bunun
Şu ara sık sık bürokratik işlemlerle uğraşıyorum. Veri işletmeninden tutun, şube müdürlerine kadar kimse ne devletin bürokratik işleyişini ne de anadilimizi biliyor. Resmen mantık yürüterek ilgili bürolratik işlemi ben ilerletiyorum. O işlemlerde yazılan resmi yazılara bakınca da kahroluyorum.

Bunun x kurum, y kurum ile alakası yok. Bakanlık, müdürlük, x partili belediye, y partili belediye fark etmiyor (liyakate dayalı personel alınmıyor diyecekler için söylüyorum).

Canım sıkılıyor bu duruma. Peki yurtdışı tecrübesi olanlara soruyorum, oralarda da kalite bu kadar düşük mü?
0
goklerdengelenkarar
(29.08.21)
değil.
böyle dediğim için sallamış gibi olacak ama değil yani.
0
passion rules the game
(29.08.21)
değil tabiiki.

bu arada bonus bilgi türkiyeden yurt dışına giden müşavirlerin yabancı dil bilme şartı da kaldırıldı yakın zamanda :D
www.gazeteduvar.com.tr

türkiyede 0 dille hayata devam edebilirsiniz. teşekkürler.
0
jimjim
(29.08.21)
Her ulkenin asiri antika ve kullanissiz burokratik adetleri ve dilleri var. Bazilari Turkiye kadar kotu olmayabilir ama direkt "degil" demek yanlis.
0
hot potato
(29.08.21)
Bazı ülkeler çok daha vasat durumda, üzülme.
Hangi kurumlarda sorun yaşıyorsunuz bilmiyorum ama ben bişey yapmaya çalıştığımda genelde olabildiğince yardım etmeye çalışan, gereğinden fazla açıklama yapan insanlara denk geliyorum.
Üniversitelerden bahsediyorsanız orada henüz iyi memura denk gelmedim:)
0
megalomaniac
(29.08.21)
geçen bir mahkeme kağıdı gördüm. adam neredeyse her üç kelimeden sonra virgül koymuş. yersiz hem de. virgülün kullanımı bellidir. savcısından katibine çoğu aynı.

lgs'de noktalama ve yazımdan birer soru geliyor. geçen sene o da yoktu. ayt tyt dediğin benzer. eğitimi verilmiyor. ölçmelerde ağırlıkları çok çok az. öğretmenim oradan biliyorum.
0
ya ben lan neyse
(29.08.21)
Valla değil diyen tam olarak hangi ülkelerden bahsediyor bilemiyorum ama ben bizim kurumlara çok rahmet okudum yurtdışındayken. Çek konsolosluğuna vize başvurusu yaparken delirmiştim. Ülkeye taşındım, banka hesabı açtım, banka kartımı bir değil iki kez Türkiye'ye gönderdiler. Her seferinde Çek adresimi vermeme rağmen. En son adrese göndermeyi beceremeyince o ilde bulunan bankadan alın dediler de 1.5 ay sonra karta ulaşabildim. Almanya'da banka hesabı açmak için tam 45 dk yalvardım, ancak öyle açtılar. Sonra kartı ve internet şubesini kullanabilmem için 5 ayrı posta göndereceklerini söylediler. Meğer internet şifresi, kullanıcı adı, kart şifresi, kartın kendisi falan hep ayrı ayrı geliyormuş. En son kartı kullanmayı başarınca internet bankacılığının peşine düşmedim artık, zaten postalardan biri gelmedi.

Yine Almanya'da arkadaşıma ev tutmak için banka hesabına ihtiyacı olduğunu söylediler, banka da kalıcı ev adresi istediği için loop'a girdi durum. Aynı şeyi Fransa'da doktoraya başlayan arkadaşıma yaptılar. En son kızcağızın hocası kendi evine kaydettirdi de banka hesabı açıp, ev tutabildi. Bu sonuncu kişinin bir de AB vatandaşlığı vardı.

Vize uzatmaya gidersin, ayrı uğraştırır. Bankası ayrı, kayıt büroları ayrı. Bizde muhteşem demiyorum da bu sadece bizde kötü değil.
0
evrim halkasi
(29.08.21)
Bürokrasi işleri mantıkla ilişkisini kesmiş durumda, birçok arkadaşım Avrupa ülkelerinde de benzer sıkıntıları yaşadılar. Güncel bir elektronik platform ve veri tabanı ile bir şeyler çok kolay çözülebilecekmiş ama bu konuya gerekli ilgi yokmuş gibi geliyor bana.
0
laputa
(29.08.21)
Yurtdisinda bana gelen resmi belgelerin cogunlu standart hale getirilmis yazilar. Adam ayni mektubu herkese yolluyor, sadece isim adres, varsa rakamlar degisiyor.

Devletin isleyisini bilmeyen memurlar benim de cok karsilastigim bir problem disarida, adam sana papagan gibi internete bak orada yaziyor diyor, ya da link yolluyor yolladigi link bile calismiyor. Yaw orada yok diyorsun cevap vermiyor, veremiyor. Devlet kademeleri bir suru ise yaramayan adam dolu. Bir suru vasifsiz adama masa/sandalye vermisler fazla ses cikartmadan oturup emeklilik bekliyorlar.

Bu tarz sikintilar yurtdisinda yok demek utopik, uzun sureler disarida yasamadan bunlari gormeniz imkansiz zaten.

Yurtdisinda kesinlikle daha az olan sey burokraside rusvet. Alt kademelerde yok denecek kadar az, irtifa yukseldikce arttigina eminim ama ortalama bir vatandasin gorebilecegi seviyede degil.
0
cooperr
(29.08.21)
(4)

1 yaşındaki bebek için oyuncak tavsiyesi

deartheodosia
1 yaşındaki oğlumla oynayabileceğim ya da onun oynayabileceği memnun kaldığınız ve iyi ki almışım dediğiniz oyuncak önerileriniz var mı?
1 yaşındaki oğlumla oynayabileceğim ya da onun oynayabileceği memnun kaldığınız ve iyi ki almışım dediğiniz oyuncak önerileriniz var mı?
0
deartheodosia
(27.08.21)
henuz 1 yasinda degil bizimki ama adim adim setlerinden aldim. epey guzel ve farkli aktivite var, iyi oyaliyor cocugu.

bir de 1 yas ve sonrasi icin su arkadas epey revacta bu aralar, kimden duysam cok memnun cocuk cok sevmis. bizimki henuz kucuk seneye yaza dogru ben de alicam:

www.hepsiburada.com
0
in vino veritas
(27.08.21)
Playskool ve fisherprice’ın o yaş grubu için olan oyuncaklarını tavsiye ederim. Fil aslan ve maymun vardı, basınca zıplayıp ses çıkarıp müzik çalan. Müzikleri kafa s.km.yor genelde onların.
0
megalomaniac
(27.08.21)
2 yaşında kızım var. 1 -2 yaş arası en çok vakit geçirdiği oyuncaklar:
Aktivite masası
Her türlü zeka kartları
2 parçalı eşleştirme kartları
Fisher price eğitici köpekcik
Bul tak tarzı oyuncaklar
Bizimki o dönem büyük ve sesli oyuncakları pek sevmezdi, mekanik takma çıkarma veya dönen oyuncakları daha çok severdi. Zeka kartlarının her türlüsünü hala çok seviyor.
0
curukturpkokusu
(27.08.21)
Fisher price eğitici aktivite masası. 6 aylıktı oğlum aldıgımda. 2,5 yaşında hala oynar. Evin demirbaşı. Çok çeşitli modları var.

1 yaştan itibaren bultak oyuncakları da çok sevmişti.

Puzzle ilgi meselesi sanırım. 2 parçalı 3 parçalı puzzlelar almıştım, hiç oralı olmadı. Kendim de zeka oyunları öğretmwniyim aynı zamanda. Puzzle yapmasını çok isterdim, hala sevmez.

Eğitici kartlar aldım. Önce nesneleri tanıması ve dil gelişimi açısından faydası oldu. Sonra onları saklama oyunları oynadık. Daha sonra o kartlarla renkleri öğrendi. Türlü türlü oyun üretilebilir. 25 tllik şeyler halbuki:)
0
mellifica
(28.08.21)
(1)

antalya side'de otel önerisi

mr.goodcat
acil olarak. yarın giriş yapılacak 2 veya 3 gün kalınacak. denize girilecek yeri olması iyi olur. altımızda araç var.uçuk fiyatlı otelleri hariç tutalım. o kadar para olsa zaten buraya yazmam :)
acil olarak. yarın giriş yapılacak 2 veya 3 gün kalınacak.

denize girilecek yeri olması iyi olur. altımızda araç var.

uçuk fiyatlı otelleri hariç tutalım. o kadar para olsa zaten buraya yazmam :)
0
mr.goodcat
(27.08.21)
Villa Side Otel vardı birkaç sene önce gitmiştim. Residance değil de villa side isimli olana bakın. Plajı da vardı, havuzu da yemeği de. Fiyatı ne durumda şu an bilmiyorum ama o zaman uygundu.
0
megalomaniac
(27.08.21)
(4)

Yurtdışında yaşıyan sevgilinin gönlünü alma

sidd79
Hediye, çiçek alma dışında ne yapılabilir?Var mı güzel tavsiyeleriniz?
Hediye, çiçek alma dışında ne yapılabilir?Var mı güzel tavsiyeleriniz?
0
sidd79
(27.08.21)
Görüntülü arayıp şebeklik yapmak :’)
0
ruhen hastayim ben
(27.08.21)
Bence görüntülü arama güzel fikir, elinizde kartonlar tutup özür mahiyetli yazdığınız şeyleri okutabilirsiniz ona. Yaparlar ya hani bir kaç karton tutup değiştirirler...
0
pispinti
(27.08.21)
ne yaptigina gore degisir. yildonumunu unuttuysan ayri, aldattiysan ayri.
0
robokot
(27.08.21)
Bilet alıp yanına uçmak, sürpriz yaparak.
0
megalomaniac
(27.08.21)
(10)

Çamaşırlar kuruduktan sonraki tozlar

coca cola
Duyurunun temizlik severleri, Çamaşırları katlarken her yer toz oluyor. Bu çamaşırların bu kadar toz toplamasının nedeni nedir? Nasıl azaltabilirim? TeşekkirlerNot: Halı bile sermiyorum, evi haftada iki defa süpürüp siliyorum
Duyurunun temizlik severleri, Çamaşırları katlarken her yer toz oluyor. Bu çamaşırların bu kadar toz toplamasının nedeni nedir? Nasıl azaltabilirim?
Teşekkirler
Not: Halı bile sermiyorum, evi haftada iki defa süpürüp siliyorum
0
coca cola
(26.08.21)
Kendi uretitgi tozlar onlar.

Camasir yikandikca yavas yavas dokulup ufaniyor, bir kismi mikro plastik olarak lagim yoluyla denize akiyor oradan baliga geciyor.

Kalani da uzerimizden yere dokuluyor evdeki tozlari olusturuyor.
0
divit
(26.08.21)
Çamaşır kurutma makinesi bunun için kesin çözüm.
Onun dışında, çamaşırları katlarken elinizde kıl toplama rulosuyla hepsinin üstünden geçebilirsiniz.
0
megalomaniac
(26.08.21)
kurutma makinesi kullanırsan tozları topluyor makine
0
reanarchy
(26.08.21)
Makinesiz çözüm var mı peki?
0
🌸coca cola
(26.08.21)
çamaşırlar üstündeki havları toplayan tıraş bıçağı benzeri bicakli taraklar var, tuyleri falan kesip alıyor ama bir miktar yıpratıyordur tahmin ediyorum.
0
orient blue
(26.08.21)
www.trendyol.com

böyle şeyler var ama denemek lazım.
0
reanarchy
(26.08.21)
Ben de çok dertliyim bu konuda sanırım tek çözüm kurutma makinesi.
Yıkadıktan sonra asmadan önce silkeliyorum, kuruyunca çamaşırlıktan toplayıp yine silkeliyorum. Buna rağmen katlarken hala toz çıkıyor.
0
hrvl
(26.08.21)
Ben de dertliyim valla en son alıcam kurutma makinesi
0
esinikaybetmiscorap.
(26.08.21)
kurutma makinesi
0
niteliksiz beyingucu
(13.09.23)
ben de dertliyim o konuda ve çözüm bulamadım. en sonunda ne yaptım söyleyim mi kimse söylememiş ama aramızda sır olarak kalsın. kurutma makinası aldım.
0
ananiyimioguz
(13.09.23)
(16)

Konuşmayı bitirmek

ddenizz
Nezaketen devam ettirdiğim bi konuşmanın içindeyim ama kabak tadı vermeye başladı. Yıllar önce aynı okuldan merhabamız varsa vardır ben onu da hatırlamıyorum ortak arkadaşlar filan var merhabasına cevap verdim. Şimdi ben normalde kendim için olsa derim ki ya konuşmak istemeyen insan direkt söylemeli
Nezaketen devam ettirdiğim bi konuşmanın içindeyim ama kabak tadı vermeye başladı. Yıllar önce aynı okuldan merhabamız varsa vardır ben onu da hatırlamıyorum ortak arkadaşlar filan var merhabasına cevap verdim. Şimdi ben normalde kendim için olsa derim ki ya konuşmak istemeyen insan direkt söylemeli böyle geç cevap vermeler görüldü atmalar saçma falan derdim. Ama her zaman öyle yapılmıyormuş ben direkt konuşmak istemiyorum diyemedim simdi yani. Rahatsız eden bi konusma yok günlük sohbet ama hiç sarmadı. Birkaç kere cevapsız biraktim hevesli olan birinin cevap verebilecegi şeylere. Görüldü yedik dedi konuşma bitti diye düşünmüştüm falan dedim. Konuyu asla uzatmiyorum. Açık açık konuşmak istemiyorum demek de kaba geldi sarkıntılık falan yapmıyor.

Sizce napayım kibarca konuşmayı bitirmek için?
Siz nasıl olsun istersiniz dürüstce söylenmesini mi kibarca ilgisizlikle belli edilmesini mi?
0
ddenizz
(26.08.21)
Biriyle görüşüyorsun, yanlış anlamazsa eğer buna daha fazla devam edemezsin. Keyifli sohbeti için teşekkür falan ediyorsun.
0
IncredibleMau
(26.08.21)
"şu aralar çok yoğunum, mesajlarına hemen cevap veremezsem kusura bakma" dersin, bir daha da cevap vermezsin yazdıklarına. elinde "çok yoğunum demiştim ya" bahanesi olmuş olur.
0
yemrem
(26.08.21)
incredible +1
Hayatımda biri var, bu yüzden mesajlaşmaktan hoşlanmıyorum. Teşekkür ederim, hoşçakal.
0
megalomaniac
(26.08.21)
@incredible, biriyle gorustugunu soylemeden daha fazla konusmak istemedigini soyleyemiyor mu?

"merhaba, sohbetin icin tesekkurler, ancak (cok da ortak paydamiz oldugunu dusunmuyorum ve) iletisimimizi surdurmek istemiyorum. kendine iyi bak!" gibi bir sey de diyebilirsin bence.
0
federer
(26.08.21)
merhaba, şu ana kadar ki sohbetimiz için teşekkür ederim ama bu sohbet benim açımdan ilerlemeyecek. teşekkürler, hoşçakal.

gerekçe yazarsanız onları çürütmeye çalışacak, konu uzayacak, senin geri adım atmadığını görünce de çirkefleşecek, hakaret dahi yiyeceksin. bu nerdeyse hiç şaşmaz. gerekçe sorarsa kendi açımdan gerekçelerim var ve bunları paylaşmak, polemiğe girmek istemiyorum deyip noktayı koymanız lazım.
0
Phoebe
(26.08.21)
aynı durumdan muzdariptim. sürekli bir-iki kelime ile cevap verdim. sürekli.

evet..
kesinlikle..
doğrudur..

bitti. şükür.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(26.08.21)
@federer, hayır söyleyemiyor. söylenebilir bir şey olsaydı eğer nezaketi gözeten biri bunu zaten söyleyebilirdi. ortak paydanın tespiti için kişilerin birbirlerini asgari ölçüde tanıyor olması gerekir. halbuki sevgili duyuru sahibi merhabasının bile olup olmadığını bilmiyor. demek ki tanışmıyorlar. demek ki sohbeti bitirmek istemesinin sebebi aslında ortak bir şeylerin olmayışı değil. geriye sadece muhtemelen profil fotoğrafı kalıyor ki bu da karşı tarafa fiziksel yetersizliğini yekten yüzüne vurmak olur.

"biriyle görüşüyorum" demek bence en güzel yöntemdir çünkü karşı tarafın flört isteğini aynı zamanda resmi olarak tanıdığını ama şartların bunu ilerletmek için uygun olmadığını söylüyor. etik de bir sınır çiziyor arasına ki yarın ortak bir payda bulmak için yeniden yazıp ısrar edecek gerekçesi kalmasın.
0
IncredibleMau
(26.08.21)
Ben böyle durumlarda “ telefonum şirket hattı olduğu için çok özel konuşmalara bakamıyorum.” Diyorum. Böylece saçma whatsapp gruplarından falan da ayrıldım
0
suicides underground
(26.08.21)
@incrediblemau, ortak payda kismini optional olarak yazdim.

sasirdim acikcasi, insanin kendisiyle alakali ozel bir durumunu (mevzubahis olayda iliskim var/yok beyani) soylemeden daha fazla iletisimde kalmak istemedigini soylemesi bu kadar mi zor? turkiye'deki iliskiler/yazismalar ortami duzgunce ve net bir bicimde dile getilmis "hayir, istemiyorum"u cevap kabul etmiyor mu?
0
federer
(26.08.21)
@federer, türkiye'ye özel bir şey değil ki bu. ilgini belli ettiğin halde seninle bir süre konuşmayı sürdürmüş, ama bir anda gerekçe sunmadan buna devam etmek istemiyorum diyen biri karşı tarafın cevaplanmamış "neden?" sorusuna kendi vereceği cevaplarla gücendirebilir. mesela buna hakkı olup olmaması değil. kadın canı nasıl istiyorsa o şekilde bitirmekte özgür. ama olay nezaket işte. nezaket de böyle bir şey.
0
IncredibleMau
(26.08.21)
Bir yerden sorna birakir yazmayi zaten bu sekilde
0
stavro
(26.08.21)
Federer gibi düşünüyorum. Ilişkim var, işim çok gibi bahanelere gerek yok. Herkes "seninle konuşmak istemiyorum" demeye getiren herhangi bir cümle duyduğunda kırılır, alınır, üzülür. O yüzden yekten söyleyin. Ortak ilgi alanımız yok, bu konular beni beslemiyor, ben enerjimi ve zamanımı kendi ilgilendiklerime ayırmak istiyorum. Bitti gitti.
0
beetlejuice
(26.08.21)
Kibarca konuşmak istemediğinizi belirtirseniz karşınızdaki kişi eğer hayırdan anlamayan biriyse başınıza bela olacak biliyorsunuz değil mi? Bu ülkede çok az erkek insan gibi konuşmaktan laf anlıyor. Eğer siz konuşmak istemiyorum derseniz sizin hakkınızda ortak arkadaşlarınıza kötü şeyler diyebilir. Benim başıma gelmişti böyle bir şey. En doğrusu çok yoğunum telefona bakamıyorum diyip cevaplamamak.
0
GoodMorningTeacher
(26.08.21)
Ilişkim var demeyi ben de doğru bulmuyorum eğer ilişkim yoksa. Illa biri olduğu için değil baya ıstemedigim için ilgimi çekmediği için ortak bir sey göremediğim için konuşmak istemiyorum. Hem ilişkim var diyince ben arkadaşca konuşmuştum zaten diye dönebiliyorlar. Aslında ne denirse densin bi karşı argüman geliyor. ilişkim varda sohbet kesin bitiyor o açıdan mantıklı.

Açık açık kibarca konuşmak istemiyorum denildiğinde de bunun burnu havada sen kimsin oluyor. Açık konuşmaya hala açık değiliz bence de+1 hem kırıcı da olabilir.

En iyisi yoğunum işlerim var bakamıyorum demek sanırım. Biraz daha üstelenecek yardim edeyim boş olduğunda cevap verirsin diye ama yapacak bir sey yok...
0
🌸ddenizz
(26.08.21)
"merhaba, sohbetin icin tesekkurler, ancak (cok da ortak paydamiz oldugunu dusunmuyorum ve) iletisimimizi surdurmek istemiyorum. kendine iyi bak!"

bunu bu sekilde dile getirmek nezaketsizlik mi? anlayamadim. bence degil. parantezdeki mazereti saymazsaniz, gecirilen zaman icin tesekkur, gelecekte gorusulmek istenmedigine dair net bir ifade, ve iyi bir dilek var. akillarda soru isareti de birakmiyor, bunun nesi kabalik?

duzgun bir erkek bunu anlar, "nasil istersen, sana hayatta basarilar" filan der, yoluna devam eder.
herhalde medeniyet beklentim fazla.
0
federer
(26.08.21)
Görüldü yapın ama cevap vermeyin. Cevap vermeniz gerekiyorsa da mesajdan 15 gün sonra falan cevap verin. Valla böyle tipler kibarlık yapıp cevap verdikçe daha çok iştahlanıyor. Yani kısacası sallamadığınızı gösterin, böylece kötü veya kırıcı bir cevap vermekten de kurtulmuş olursunuz.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(26.08.21)
(4)

Başkalarında siz

dunal
Diğer insanlarda kendinizden buluyor musunuz? Herkeste? Tesekkurler.
Diğer insanlarda kendinizden buluyor musunuz? Herkeste? Tesekkurler.
0
dunal
(26.08.21)
Herkeste nasıl bulalım yav.
Bazen buluyorum, yakınlarda bulduğum oldu mesela. Kendinde çok dillendirmediğin bazı şeyleri başkalarında görüp ilişki kuruyorsun, "aa bakkk kardeşş" diyorsun kendine. Benim için önemli bir insan ilişkisi kriteri bu, zira daha içsel olarak relatable insanlarla pek sık karşılaştığım söylenemez.
0
Bruce
(26.08.21)
Aslına bakarsan pek aramıyorum. Daha çok farklı olan noktalarımıza odaklanıp o sınırlarda dikkatli olmaya çalışıyorum.
0
megalomaniac
(26.08.21)
Bulmuyorum.
0
velvetmorning
(26.08.21)
eser miktarda da olsa, evet.
0
evimin paspasi
(26.08.21)
(6)

İlkokula başlayacak çocuğa hediye

mutekebbir
1. sınıfa başlayacak pandemi yüzünden anaokuluna gidemedi. İlk deneyimi.Ne alınabilir bu çocuğa hediye olarak?Boya setlerine baktım da 1. sınıfta kullanılıyor mu bunlar bilmiyorum işine yarar mı?Temel malzemeleri (okuldan istenenleri vs) ailesi alır zaten. Bir de bu kızın henüz okul yaşına gelmemiş
1. sınıfa başlayacak pandemi yüzünden anaokuluna gidemedi. İlk deneyimi.
Ne alınabilir bu çocuğa hediye olarak?
Boya setlerine baktım da 1. sınıfta kullanılıyor mu bunlar bilmiyorum işine yarar mı?
Temel malzemeleri (okuldan istenenleri vs) ailesi alır zaten.

Bir de bu kızın henüz okul yaşına gelmemiş 1,5 yaş küçük kız kardeşi var ona da hediye almak istiyorum. Ne olabilir?

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(26.08.21)
kucuk kiza boyama kitabi, boya olabilir.
oyun hamuru seti falan olabilir.

1. sinif cocuguna da suslu bi kalem alabilirsin.
0
Kittie
(26.08.21)
basit okuma kitapları alınabilir.
0
evimin paspasi
(26.08.21)
1,5 yaşındaki vatandaşa plastik çekiçle çakılan çubuklar var. ondan al ailenin kafası şişsin. biz çekiyoruz herkes çeksin. motor becerisi de gelişir.
0
lazpalle
(26.08.21)
çanta, suluk,kalemlik vs olabilir.
hatta ailesiyle konuşup benden hatıra olsun, çantasını ben almak istiyorum diyebilirsiniz.
çantanın benzeri kardeşine de alınır. güzel olur.

okuma kitabı +1
ben çevremdeki tüm çocuklara bol bol okuma kitabı alıyorum. her yaşa gidiyor.
0
ananotherlife
(26.08.21)
1. sınıflar için Almanlar, çocuklara koca bir “Schultüte” hazırlıyorlar, ben çok sevdim bu geleneği. Bunun içine okulda ilk zamanlar ihtiyacı olacak şeyler konuyor. Mesela suluk, mesela harf şeklindeki küçük atıştırmalıklar. Yara bandından renkli kalemlere her şey içine giriyor. Böyle bir paket hazırlasanız çok güzel olur.
0
buf-e kür
(26.08.21)
Uzspace markalı mataralar çok güzel. Bir kardeşine bir kendisine alabilirsiniz. Matarası varsa da yedek olur.
0
megalomaniac
(26.08.21)
(5)

Mutlaka okunmasi gereken 5 klasik

oscar
Rus edebiyati ya da dunya klasiklerinden hangi 5 tanesini insan sizce hayatinda mutlaka okumali.
Rus edebiyati ya da dunya klasiklerinden hangi 5 tanesini insan sizce hayatinda mutlaka okumali.
0
oscar
(22.08.21)
Suç ve ceza
Fareler ve insanlar
Yer altından notlar
İki şehrin hikayesi
Puslu kıtalar atlası
0
burty
(22.08.21)
Tüm Dostoyevsky kitapları. Hepsini okuyamam derseniz açın en ünlü 5 kitabını okuyun.
Sonrasında Mihail Şolohov, Gonçarov, Çehov vs okursunuz.

Edit: bunlar Rus edebiyatı içindi. Dünya edebiyatı için 5 tane sayamam.
0
The colors of my sea perfect color me
(22.08.21)
Sefiller
İki Şehrin Hikayesi,
Monte Kristo Kontu
Savaş ve Barış
Suç ve Ceza
0
Mirket
(22.08.21)
suç ve ceza
büyük umutlar / iki şehrin hikayesi (emin değilim, büyük umutlar kişisel favorim)
martin eden
anna karanina
fareler ve insanlar
0
blatta hiberna
(22.08.21)
Suç ve ceza
Fareler ve insanlar
Gorki-çocukluğum-ekmeğimi kazanırken(bunlar Gorki’nin hayatını anlatıyor devamında 3.cilt olarak Benim Üniversitelerim okunabilir ama şart değil, konu bütünlüğü çok yok üç kitap arasında da)
Victor Hugo- Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Franz Kafka - Dava
0
megalomaniac
(22.08.21)
(2)

Gezilecek yer

potsdamer
İşten bunalıp patrondan zar zor 1 haftalık izin aldım yıllık izni kullanarak ama şu an tek yaptığım yatıp TV izlemek. 3 4 günlüğüne kafa dinlemek ve gezmek için nereye gidilir? Pasaport süresi geçtiği için sadece yurtiçi.zaten yurtdışına adım atsam yıllık maaşım gider. Hep ölü denizi görmek isterdim
İşten bunalıp patrondan zar zor 1 haftalık izin aldım yıllık izni kullanarak ama şu an tek yaptığım yatıp TV izlemek. 3 4 günlüğüne kafa dinlemek ve gezmek için nereye gidilir? Pasaport süresi geçtiği için sadece yurtiçi.zaten yurtdışına adım atsam yıllık maaşım gider. Hep ölü denizi görmek isterdim ama araba da yok.
Sırf bir yeri görmek için de gitmek saçma olur.tavsiye bekliyorum.
0
potsdamer
(22.08.21)
Son Gemi Kamping
0
kaset
(22.08.21)
Hemen uçakla ölüdenize git bence. 3-4 günde aşırı bir bütçe harcamazsın, sürekli başka başka yerlere gitmeye çalışmazsan dinlenmiş de olursun. Otele yolda bakarsın.
0
megalomaniac
(22.08.21)
(4)

Kediler sessizlik mi sever yoksa sıkılırlar mı?

eksisozlukokuryazari
Arkadaşlar evden çalışıyorum ama mesai saatlerinde yerimden kalkamıyorum çok yoğun ve bir iki el atmak dışında kızımla ilgilenemiyorum. Ev tamamen sessiz klavye sesi dışında. Genelde kedilerin sessizliğ sevdiğini biliyorum ama hayvan sıkılıyor gibi de görünüyor gözüme. Şöyle hafif bir müzik açmak mı
Arkadaşlar evden çalışıyorum ama mesai saatlerinde yerimden kalkamıyorum çok yoğun ve bir iki el atmak dışında kızımla ilgilenemiyorum. Ev tamamen sessiz klavye sesi dışında. Genelde kedilerin sessizliğ sevdiğini biliyorum ama hayvan sıkılıyor gibi de görünüyor gözüme. Şöyle hafif bir müzik açmak mı mantıklı yoksa sessizlik daha mı iyi olur bu sıkıldığı saatlerde sizce? Siz ne yapıyorsunuz benzer durumlarda?
0
eksisozlukokuryazari
(10.08.21)
Sizin varlığınız bile yeter bence. Çok gürültü sevmezler diye biliyorum ama bizimki gürültülü ortamda bile çok rahat ediyor. Çok da dert etmiyorlar ortamı bence. Havayi daha çok dert ediyorlar bence. Sıcağı hiç sevmiyor bizimki mesela
0
beni sen öldürme
(10.08.21)
Sesle bi ilgisi olduğunu zannetmiyorum. Biraz kedinin karekteri ve yaşıyla ilgili. Kimisi bi top bulur dakikalarca oynar. Kimisi de huysuz huysuz dolanır.
0
cilekli krep
(10.08.21)
Topla oynatıyorum ben ev içinde. Ara sıra bile oynatsanız en azından biraz hareket etmiş olur. Benim kedim evde insan arıyor, yani köşede sessizce otursam bile yeterli onun için, evde kimse olmadığında yalnız hissediyor. Eve döndüğümde verdiği tepkilerden anlıyorum onu da. Birkaç tane kedi oyuncağı alın bence kendisinin de oynayabileceği.
0
tamam sakinim
(10.08.21)
Ben kedi müziği açıyorum David Teie music for cats yazarsanız çıkar, spotify’da listesi var başka yerlerde de vardır heralde. Kedi oyuncakları da işe yarıyor, 3 katlı dönen top oyuncağı mesela asla modası geçmeyenlerden :)
0
megalomaniac
(10.08.21)
(4)

nasıl boşanılıyor

bir soru sorcam
hukuki anlamda değilevden ayrılmak, eşyalar, iletişim vs.sana aldığım ve senin aldığın eşyalar senindir demek yeterli mi
hukuki anlamda değil

evden ayrılmak, eşyalar, iletişim vs.

sana aldığım ve senin aldığın eşyalar senindir demek yeterli mi
0
bir soru sorcam
(10.08.21)
Bugünkü 2. boşanma yanıtım, hayırlısı :D
Anlaşmalı ayrılırsanız bir dilekçe doldurup mahkemeden gün almanız yeterli, örnekleri internette var. Kendi aranızda bu senin bu benim yaparsınız yeter.

İki taraf bu konularda anlaşamadıysa avukatlı boşanma süreci gerekiyor.

Gerçi hukuki anlamda değil demişsiniz pardon. Kişiden kişiye değişiyor, kimi oturup konuşuyor, kimi evden alacağını alıp ayrılıp gidiyor. İlişkinizin dinamiklerine bağlı.
0
whoosie
(10.08.21)
Avukatlisi korkunç ama
0
kisa
(10.08.21)
Karşındakine güvenmiyorsan resmiyete bağlarsın. Güveniyorsan gerek yoktur, paylaşmada anlaştıktan sonra istediğin gibi çıkar gidersin/gider.
0
1bir1bir1
(10.08.21)
İletişimi yüz yüze kurmaya çalışın, olmuyorsa telefon, açmıyorsa watsap. Mümkün olduğunca 3.kişilerden yardım veya köprü vazifesi istemeyin. Yapmadıklarında canınız sıkılır, veya akıl vermeye çalışabilirler, barıştırmaya çalışabilirler, sebebini sorarlar, kendi hayatlarından örnekler verirler vs vs.

Umarım baş başa halledebilirsiniz. Hiç iletişim kuramıyorsanız bir avukatla görüşün, o sizin yerinize iletişimi kurar ve anlaşmayı da sağlar. Anlaşamazsanız da çekişmeli devam eder. 3-4 seneye kesinleşir en iyi ihtimalle.
0
megalomaniac
(10.08.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.