niye kendi adına yapıyorsun ki? adın ayşe yılmaz ise, burcu yıldırım diye hesap aç.

adını da öyle yaz. çinlilerin posizyon ismi gibi. oradan yardır. şirkete de olumlu olursa anlatırsın. ben fake isim kullanıyorum diye, kimse bir şey demez sanırım. ya da olumlu olunca sizi hemen ayşe arkadaşımıza bağlıyorum dersiniz.

bunun yanında istemediğiniz alanda çalışmayın. patron dedikleri konusunda haksız değil, kötü belirtmiş olabilir, ama bu aynı şekilde makine içinde geçerli sonuçta. o zaman beni niye aldınız deseydiniz.

marketin roket science değil. akıllı olan herkes yapabilir, arkeoloji okusun, makine okusun etc. kısaca patrona söyleyin bunu, siz daha kendi içinizde çözememişsiniz millete nasıl adam bulacaksınız deyin.

bunun yanında işin içine para girdimi türkler cayar bu çok normal. 3-5 şirkete bedava yapın. referans olsun. ne kadar istiyorsunuz şirketlerden? ona göre ucuzlatın. benim tanıdığım trde hiç bir şirket stajyer bulmaya para vermez.

ben de dedim bu is tr'de islemez diye, ama diyor ki denememiz lazim denemeden bilemeyiz, diger ulkeler icin de aynisini dediler ve simdi cok guzel isliyor. yahu diyorum, gerek yok cunku ben biliyorum tr'de nasil oldugunu. aynisi whatsapp icin de gecerli. diyorlar ki cok da informal degil, artik herkes boyle iletisiyor. ama dedim turkiyede boyle degil. beni ise almalarinin sebebi turkiye pazarina hakim birisinin bilgisinden yararlanmak ama yine bildiklerini okuyorlar. madem oyle beni neden aldiniz diyecekken hirvat kiz dedi, siz bizim ulkelerde yasadiniz mi da bu kadar emin konusuyorsunuz diye.

whatsapp'tan da bana baska numara falan vermedikleri icin kisisel hesabimdan yazmami istiyorlar. o yuzden ismimi resmimi vs degistirmem boyle boktan bir is icin. butun ailem arkadaslarim hepsiyle whatsapptan konusuyorum cunku.

evet intl. business okurken cok bir sey ogrenmiyor olabiliriz ama onu soylemenin de bir uslubu var. kendi calisanini demotive eden bir hr sirketinin yapacagi hzimetten ne beklenir ki zaten.

bir de bir kiz 1 aydir bir team bulding etkinligi organizasyonu icin ugrasiyor. persembe gunu yapacaktik, adam sabahtan ofise gekip hepimizi tersledi, bi dolu is var bi se basimiza oyun cikardiniz, yapmiyoruz oyun falan dedi. ki calisma saatleri icinde olmasini kendisi soylemis zaten organizasyonu yapan kiza. kizin 1 aylik emegi bosa gitti, cekti gitti agladi. boyle bunlari gordukte daha 2 hafta gecirmis ve 4 ay daha duracak olmam beni bunalimdan bunalima surukluyor.

@lethe

yeni hat almak zor bir şey değil ki. 5-10 euroya vardır kesin ispanyada. sıfırdan hat alırsın oradan atarsın whatsappı. çok basit bir şey. sonrada atarsın. bu dert edilecek şey değil. ben 6 ayda bir sıfırlıyorum bir hattımı. 2 euro.

o team building etkinliği hazırlayan kız gereksiz dert etmiş kendine. oturup ağlamak nedir. bir aydır neye uğraşır ki 15 kişilik etkinliğe. tahtadan bowling labutu mu oydu sonuçta? elbette o kadar uğraş sonrasına iptal edilmesi üzücü ama bu kadar abartacak bir şey yok.

dediklerini çok iyi anlıyorum, benim eski şefimde böyleydi, türkiyeye reklam yapacakken şunu söyle yapalım hemde bedava olur diyorum, anlamıyo, daha iyi ve bedava önerilere hayır diyor etc. ben mi düşünücem şirketi, ben mi kurtaracağım, bende işim olmayan hiç bir şeye bakmadım sonrasında. ota boka pahalı, şu böyle, şu şöyle laf attı, bana 1 euroluk zam yapmadı. sonra yeni bir şef aldılar +2500 maaşı vardı, kadın 6 ayda hamileyim diye izne çıktı 2 sene şimdi maaş verecekler, içimin yağları eridi.

tip ii diyabet geldi ilk olarak aklıma ama bilemedim.

aslinda olmaz degil. dayimda var, halamda da vardi, kendisini temmuzda diyabetten kaybettik.

bir ogtt yaptırmak yararlı olur o halde. genetik de büyük etken çünkü diyabette.

2 sene önce aynısı başıma geldi. yemek yedikten sonra ayağa kalkıp gezemiyordum tansiyonum bir kere 8'e-4.5 fln olmuştu bayılmak üzereydim bir eczaneye girdim ölçtürdüm hemen uzandırmışlardı hatta. birkaç ay sonra kendi kendine geçti.

sanırım istanbulun en çok öğrenci barındıran yeri üsküdar buraya göre alabilirsin

al ettim:

www.numbeo.com

hisarüstü olabilir, gültepe olabilir, beşiktaş olabilir. gültepe hariç buralar biraz daha pahalı ortalamalar verir.

beşiktaş
kadıköy
mecidiyeköy-şişli
fatih kocamustapaşa tarafları

max tek cıkarsa min 5 kişiyle yaşarsa olur.

en merkezi ve öğrencilerin en çok yaşadığı = beşiktaş

bir de diyelim ki evde 3 ksii kaliyor. kisi basina dusebilecek toplam fatura ne kadar olur yaklasik? elektrip su ve isinma dahil olmali.

istanbulu bilmeyen- ama öğrencilik olaylarını bilen birisi olarak düşün
mesela ben öyleyim :P
İTÜnün avcılar (yahut başka bir) kampüsü, istanbul üniversitesinin beyazıt tarafı (daha büyük kampüsü varsa o da olur) bir de yıldız veya boğaziçini alabilirsin-özelleri boşver (özel okul mezunuyum) ya da sizin sektöre göre belirle artık böyle 3 tane büyük üniversite, bunların en yoğun olan/öğrencilerinin en yoğun olduğu semtler.
elektrik 70 lira, su 30 lira, apartman aidatı 40 lira, ısınma 150 lira tahminen- istanbul için ankarada daha fazla oluyor. internet 50-60 lira.

niye ama, bu faturalar tum ev icin mi yoksa kisi basina dusen miktar mi?

3 kişi için toplam miktarlar
ben tek yaşıyorum ailem 5-6 kişi ortasını aldım. faturada sabit olan miktarları filan gözettim. aşırı lüks ve aşırı sefil olmayan rakamlar.
apartmanda kapıcı vs. bir şey yok, site değil. ama ev normal bir banyosu, mutfağı, çatısı vs olan ev, gibi.

unlocker dene

bu kez de onu indirecegim diye baska viruslere bulasmayalim?

bir şey olmaz. korkma.
,
kurarken adımları yavaş ve okuyup geç. bazı yazılımları kurmak isterse tikleri kaldır. uzun süredir kurulumunu yapmadım yeni versiyonlarda olabilir bu.

sağ tıklayıp sahipliğini alıp dener misin. sahipliğini al ya da take ownership olacak.

doktor değilim
iltihap temizlenmeden koymaz bence kalıcı dolguyu
aynısını yaşadım uzadıkça uzadı bikaç defa kırdı hatta dolguyu yeniden açtı.
doktora söyle vaktinin dar olduğunu antibiyotiği aksatma.

Geçmiş olsun.

doktor en basindan beri zamanimin olmadigini biliyor, kendisi de stres oldu zaten o yuzden ama baska da bir sey yapamiyor. gecici dolgu duserse mutlaka gel dedi, e bugun pazar, gidemiyorum. mecbur yarin gidicem ama zaten dolgu dusmeden once de sizlama vardi.

bazı dişler 2-3 kanallı(köklü) olabiliyor belki öyle bir şey çıktıysa uzun sürmüş olabilir.
tekrardan geçmiş olsun.

defalarca kanal tedavisi yaptırdım ama bu kadar uzadığını ilk defa duyuyorum.

en uzun kanal tedavim 2 hafta sürmüştü. ilk seans çok uzun ve acılı geçmiş, kanal içindeki sinirleri şiş kebap gibi iğneyle çıkarmış; röntgen çektirip geçici dolgu yapmıştı. iki hafta sonra gittiğimde geçiciyi söküp, kanal tedavisini bitirmişti. (sıradan ilçe devlet hastanesi)

en kısası ise geçen hafta gerçekleşti; tek seansta 3 kanal tedavisi, 5 dolgu, diş taşı temizliği toplam 35 dk sürdü. maşallahı var.. (sıradan ilçe ağız diş sağlığı merkezi-devlet)

el cevab: o doktordan size hayır gelmez, gitmeyin ona. başkasına gösterin.

bende totalde 4 kanal var. 1 tanesi 3 günde, diğer hepsi tek seansta yapıldı.

bence ağrının kaynağı farklı olabilir.

bir başka doktora daha görünün.

Benim dolgu yaptığım dişse utanarak cevap vermemeyi tercih edeceğim:(

Değilse, semptom geçmeden daimi dolgu yapılmaz. İlk seanslarda antibiyotik vermemesi de normal, kanal tedavisinde akut durum yoksa antibiyotik verilmez. Burada sıkıntı geçici dolgunun görevini yapamaması ve flare up olması. Orada bir sıkıntı var işte. O yüzden antibiyotik vermiş o da normal artık.

Siniri öldürmek için ilaç koyup yapıyor tedaviyi, farklı yöntem, Türkiye de daha ziyade çocuklarda uygulanıyor. Almanyadasın değil mi? Orada hep öyle yapıyorlarmış. Bu kadar uzun sürmesi o yöntemle daha normal bir de aksilikler olmuş. Bir yandan geçici dolgu yine düştüyse o da sıkıntı, koyduğu ilaç etkisini kaybedecek üzerine de olduğu gibi mikroorganizmalar ağızdan kanala dolacak.

Oyalanmadan direk kanal genişletme ve medikamentasyon yapması gerekir bence.

Neyse bu kadar eyyorlamadan sonra, 1-2 haftada yetişebilecek bir şey hala. :)

@bir ileti paylastim, gercekten hic hatirlamiyorum sen bu dise mi dolgu yapmistin, hangisiydi falan :)

evet almanyadayim, tek seferde kesinlikle yapamam, sonrasinda cok daha uzama riski var demisti. tek seans yaklasik yarim saat suruyor, farkli uzunluk ve kalinliklardaki ignelerle tek tek kanallari resmen desiyor. 4 kanal buldu toplamda, hepsine yapiyor bu islemi. tek kanalda iltihap varmis, o gecsin diye ugrasiyoruz ama gecemiyor. dedigim gibi simdi de gidemiyorum, yarin gidecegim ilk is. verdigi antibiyotik de cok gucluymus. varsa mide koruyucu falan al dedi de biz turkuz, bize bisey olmaz dedim :)

ayrica baska doktora gorunme sansim yok. turkiye uzerinden sigortali oldugum icin sadece acil durumlari ve bir dis icin belli bir zaman dilimi icinde tek mudahaleyi kapsiyor sigortam. yoksa burada dis tedavisi asiri pahali ve bana 1000 euroya kadar patlayabilecegini soylediler.

bu arada sigortam da bu kanal tedavisi icin max 3 kez ilac koyulmasini karsiliyormus ama doktor utana sikila 4.yu koydu ve ben odeme yapmayayim diye benden kimseye soylememi istedi. simdi 5.yi koymasi gerekirse ne olacak bilmiyorum.

İyi iyi kanal genişletmesine başlamış, çok sürmez o iş için rahat olsun.

Geniş bir kaviteyse indirekt dolgu yaptırmaya çalış. Tercihen porselen onlay.

o ignelerle delip desme islemini en basindan beri yapiyor yalniz. son seansta anestezi yapmadan giricem, simdiye sinirlerin olmus olmasi gerekir dedi ama canimi almislar gibi hissettim, berbatti. dolgu icin de secme hakkim var mi bilmiyorum acikcasi :/

Bir de adam sallamıyor en azından, düzgün yapmaya çalışıyor bu da bir şey. Burda benim bir günde dört dişimi yaptılar iki seneye de çektirdik diyo işte insanlar.

Bende de bir dişim o şekilde uzun sürmüştü. 4 ya da 5 kez gittim, antibiyotik vs de kullandım. En son kapatılacağı zaman kontrol sırasında canım acımasına rağmen onemsemedim. Kapatıldı ve 2 yil kadar oyle kullandım. Sonra yine agrimaya başladı ve kanalı actirip yeniden tedavi ettirdim.

Özetle diğer kanal tedavilerim kısa surse de bazen uzayabiliyor. Yapacak birsey yok.Geçmiş olsun.

Ben hep ikinci ihtimalin daha yüksek olduğunu gözlemledim. Başlamaya çekiniyorlar ama başladıktan sonra bırakmak zor.

ben de hep ikinci ihtimale tanik oldum. tesaduf mu bilmiyorum.

ben üç yaşındayken boşanmışlar.
ben de ilişkilerim üzerinde bir etkisi olduğunu düşünmüyorum.
kendi hayatım için bir genelleme yapamadım.

fakat genelde boşanmadan etkilenmiş olan kişiler, kopmakta zorlanıyor benim bildiğim kadarıyla.
yani ilişki yerlerde sürünüyor, hatta belki psikolojik/fiziksel suiistimaller bile olabiliyor, ama ayrılma işini gerçekleştiremiyorlar.

bunun da çok fazla olduğunu düşünmüyorum ama.
yani yüzde 10 falandır belki.

çoğunlukla 2. verdiğin örnekteki gibi olur eğer bu ayrılık, özellikle çok küçük yaşlarda yaşanmışsa ve çocukta terk edilme şeması/korkusu oluşturmuşsa. Bir kız çocuğunu örnek verirsek bu kız çocuğu bilinçaltında babasının kendisini terk etmesi olarak yorumlar ayrılığı ve hatta benim yüzümden terk etti diye de düşünür ve değersizlik ve suçluluk inancı da oluşur, o ayrı. Eee baba ilerde olacak karşı cins partnerinin temsilidir ve bu kız da hayatına giren bütün erkeklerin onu terk edeceğine inanır ve ahtapot gibi ilişkiye ve adama sarılmaya başlar. Adamı kendinden uzaklaştırana kadar devam eder ve kendini gerçekleştiren kehanet olur.
Diğer türlü daha isyankar modda olan kişilerdeyse tam tersi bağlanamama, duygusal yoksunluk, yüzeysel ve tek gecelik ilişkiler yaşama, uzun süreli derinlikli ilişkiler yaşayamama şeklinde vuku bulur.

Ayrılık sürecini iyi şekilde yöneten ve çocukla maddi-manevi ilgilenen ailelerin çocukları da en az etkilenir ama genellikle anne ve baba bu süreci çok hatalı yönetiyor. Yani asıl mesele boşanmak değil, boşanma sürecinin yönetimi, yoksa bitmesi gereken bir ilişkinin zar zor devam ettirilmeye çalışmasında da çocuk olumsuz etkileniyor.

Benim annemle babam geçen sene boşandı ve inanılmaz olaylıydı. Boşanmadan önce 6 yıllık sevgilim varken sonrasında değiştim ve s.kerler seni çekemem diyip terk ettim. Tartışma şekli babamı hatırlatıyordu. Sonrasında da kimseyle olamadım çünkü tahammülüm sıfır şu anda ve evet acımasızca bir ayrılık olmuştu. Bağlanmaktan çok yalnızlık daha tatlı geliyor bana. İkinci dediğiniz gibi de olan vardır mutlaka.

Her ikisi de oluyor gördüğüm kadarıyla. Ben boşanmış bir ailenin çocuğuyum. Ailemle mutlu zamanlar geçirdiğimi hatırlıyorum. 15 yıllık evlilik ve 2 çocuk sonrası biten bir evliliğe şahit olduktan sonra evet birinci düşünce ağır basıyor.
Ama ilişkimi umursamaz bir biçimde yaşamıyorum. Daha mantıklı düşünebiliyorum. İstesem de bir drama kraliçesi olamam yani. Şu ayrılsak sanırım bunu başka birine göre daha kolay atlatırım.

Buna yek cevap vermek zor, ancak tam tersi bir durum olduğunu biliyorum.

hayır olmuyolar ama kim nerden çıkarıyosa böyle şeyleri dillendiriyolar birtakım zerzevat sepet kafalar

babası olmayan kız verici olur
boşanmış aile çocukları sorunludur
anne babası boşanmış olanla aile kurulmaz sen de boşanırsın
dul kadınla evlenilmez bir evliliği yürütememiş seninle nasıl yürütücek
vs. vs. tırıvırı
bunları doğrulayan bir iki örneğe rastlandı mı da ağzına ne gelirse genelle gitsin gırla. olmaz.

2. durumu tecrübe ediyorum. Erkek arkadaşımın ebeveynleri uzuuun zaman önce olaylı ayrılmış; kendisi kadar sevecen ve tatlı adam tanımadım.

2. si oluyor.

iki tane şeker için kardeşinin başını belaya sokma. ne yemek istiyosan gidip orda yemeni tavsiye ederim.

hediyelik lale soğanı alınır.

Anaya veya ailedeki bilimum kadın akrabalara lale soğanı aldırabilirsin.

Fudge alsin, burada yiyip yiyip kendinizden gecersiniz. Biz oyle yapmistik :(

Edit : truflu gouda alsin, hatta parasi neyse verelim bize de getirsin. old amsterdam krem peynirler var, onlar da asiri basarili. agzim sulandi ya.

peynir alsin. gouda. tipine bakinca "bildigin kasar bu yea" diyeceksin ama onu yedikten sonra kasar adi verilen peyniri bir daha ayni tatla yiyemeyeceksin.

Çok efsane bir peynir getirmişti abim oradan. Canım çekti be

farklı farklı gouda yedim ama beni sarmadı, ailede de pek prim yapmadı. lale soğanları, anahtarlıklar, rijksmuseum'dan tablo magnetleri daha bi sevildi.

eksisozluk.com

Tümü diye şukela tuşunun tümüne basıyorsun. Başlığın altındaki yada sonundaki "X entry daha" ya basacaksın.

allah allah. iste o x entry daha kismi yok. flixbus 2013'un baslarinda kuruldugu icin ilk entry'nin 2014'te yazilmis olamayacagini ve yazilan toplam entry'nin de 10 taneden az olamayacagini dusunmustum. ama gorunuse gore yanlis dusunmusum.

13 entry var toplam

Topluca entry silme durumu yaşandı. Belki daha eski entryler de vardı ama yok olup gittiler. Tümünü göster en temizi.

allah analı babalı büyütsün. ben de heyecanlandım :)

www.pudra.com

liste de herşey var nerdeyse. diş çıkarıcakmış baya zor geçebilir o dönem, dikkat etsinler.

kıyafet çok almasınlar, çabuk büyüyo bebekler.

aklımda direkt burundan sümük çeken alet geldi ama allan'ın listesinde varmış zaten.

dis cikariyor madem, dislik alin. yazik kasiniyordur damaklari. gerci disleri bozuk cikariyor diyenler var ama ne benim ne de kardesimin disleri bozuk. kemirip kemirip gezmisiz oysa.

Tesekkurler iyi dilekler ve oneriler icin. Ancak benim asil sormak istedigim 2 3 gun gibi kisa bir sure icinde en olmazsa olmazlari temin etmek. Bunun gibi listeler var evet ama sonucta zamanla alacaklar. En acilinden bir besik, biberon, belli basli kiyafetler, oto koltugu vs. O burundan sumuk cekme aleti gibi kisa sure icinde en ise yarayacak seyler nelerdir? Su an kendisi sokta oldugu icin dusunemedigi seyler olacaktir.

Calpol surup ve calgel jel. Ateşi çıkar bebisin, ateş düşürücü bulunsun. Calgel de dişlere sürülür

Ilk önce eğer varsa öyle bir şansları annelerinden birini ilk zamanlar Yanlarına çağırsınlar. Hem el alışkanlıkları hem de sakinlikleri var. Yoksa kadınlar çok Telaş yapıyor herşeye.

Ikinci olarak 6 aylık bebek anne sütü alamayacağı için ek gıda alması gerekiyor. Buna göre başta günlük yoğurt tedariği sağlanmalı. Benek için Kaşık kap biberon. Bez, alt Değiştirme bezi, body, banyo malzemeleri (küvet, şampuan, Sünger, havlu vs gibi), kullanıyorsa emzik. Ateş ölçmek için iyi bir alet, Tırnak makası, az da olsa dikkatini çekecek oyuncak.

Ilk aklıma gelenler,

ayy, çok heyecanlı :)) bir bebek daha yuva buldu, ne güzel haber bu.

mama, biberon, bez, çarşaf, pikev eya yaşadığınız yere göre battaniye, yastık, mama önlüğü, su bardağı, elektrik prizlerine koruyucu kapak, derece, pişik kremi, ateş düşürücü, meyve rendesi, ağız silme mendili ilk etapta yeterlii olur.

güle güle büyütsünler.

Süt anne bulsa da çok güzel olur. Ama bebek kurumdaysa emmiyordur muhtemelen. O yüzden formül mama, biberon temizleyici, bebek bezi alt değiştirme( kullan at lar da pratik) en temeli. 6 ayda itibaren tadım günleri başlar 3 er gün buharda pişmiş mevsim Sebzelerinden başlayarak alerji riski olmasın diye tattırabilir.hayatın bebek suyu var, o da ideal. Zaten yemeğini hazırlama, uykuya hazırlama, banyo bide ufak oyunlar olacak uğraşları o kadar.:)

negzel haber oldu o öyle. bence bir duyuru aç bebelerin eskilerinden yağdıralım arkadaşına. sonra zamanla alırlar.

banyo küveti önemli, bebek havlusu/bornozu gibi bişey fena olmaz. burun aspiratörü şart.

termometre, diş kaşıyıcı, bebek yatağı ve çarşaf, taşımak için puset/ana kucağı, bebeğin odası uzaksa telsiz/kamera,

@babilbaligi aklima geldi ama arkadasima bazi seyleri ikincibel alabilirsin dedigimde pek sicak bakmadi, kimin kullandigini bilmeden icime sinmez vs dedi.biraz obsesifligi vardir boyle dusunmesi dogal.
Bir yanit daha vardi, silinmis nasil oyle aniden oluyor haberleri yok muydu diye sormus birisi. Yanlis anlasilmalara mahal vermemek ve illegal bir is oldugu dusunulmesin diye aciklamak istedim. Yuvadakiler cocugu almaya karar verirseniz 6 ay mahkeme surer demisler. Onlar da hep cocuk gelmeden once 6 ay vaktimiz olur hazirlaniriz diye dusunuyorlardi. Görmeye gittiklerinde hemen de alinabilecegini ogrenmisler, bu surecte mahkeme devam edecekmis. Onlar da bebek yuvada kalmasin bir an once ailesine kavussun diye birkac gun icinde almayi dusunuyorlar. Ben bir 15 gun vakit kazanip hazirlanmalarini onerdim, sonucta psikolojik olarak da kendini hazirlanasi lazim ama bebegin oyle bakislari varmis ki, orada kalmasina gonulleri razi degil. Buraya cevap yazan, guzel duygularini paylasanlara cok tesekkurler. Ne guzel insanlar var, hep var olun.

Yapacagin hareketi hic desteklemiyorum ama soruna cevap vereyim:
Cok kolay, motoru yakacaksin. Motoru yakmak icin supurgeyi calistir, hortumun agzini elinle tika ve bir sure calistirmaya devam et. Zorlanmaya baslayip yanacak motor. Yangin cikmasin dikkat et. Dumanlar cikmaya basladi ve hala calisiyorsa hemen durdur, bekleyip tekrar dene. Ama biraz riskli.

Toz torbası dolmuş olabilir mi?

Gerçi tıkanmış boruyu bile temizlediğinize göre bunu da kontrol etmişsinizdir ama ben gene de sorayım dedim.

torbayi yeni degistirdim, etkisi olmadi.

bozmaktan ziyade içini açıp bir temizleme operasyonu yapabilirsin. eğer içini açtığında çok çok kötü bir tablo ile karşılaşırsan bozulmuş bu diyip yenisini al :)

guldum :)

motoru yak. sumurgeyi acinca motorunu gorursun, onunde bir filter olur onun. o filtre de tozlanir. orayi bir sekilde kapatip calistirirsan hava alamaz ve yanar motor. igrenc bir ayak kokusu duyunca cek fisi.

Süpürge bozmak konusunda tam bir uzman olabilirim.

Kablosunu kopartabilirsin, bunun için evin en uç köşesindeki prize kabloyu takip hiç yerini degistirmemek gerekiyor. Ben zamanında yaptığımda 1 hafta sonra kablo koptu. Dolayısıyla yeni süpürge almak zorunda kaldık.

Yukarda söylendiği gibi motoru yakabilirsin. Hala nasıl becerdigimi tam olarak bilememekle birlikte 1 saat boyunca aralıksız çalıştırmama yoruyorum ben bu durumu. Üst kapağı erimeye yaklasmisti nerdeyse. Tıkanmış olması da ayrı bir etken.

Son olarak çalışırken üzerine koca bir sürahi su dokebilirsin. Bunu da ayağım takılınca minik supurgenin üstüne dökerek yapmıştım, anında pert. Tabii tam olarak motora denk gelmesi gerekiyor.

Çorap kaçırıp tıkanmış süpürgeyi çalıştırmaya çalışarak motoru yakmıştım ben de.

filtresini temizlediniz mi? boruyu temizlemek yetmiyor, borunun ucuna taktığın aparatı, filitreyi de temizlemek gerekiyor.
nasıl bozarsın bilmiyorum. motor yakmak tehlikeli iş, daha büyük dert açma sonra başına.
illa bozacaksan hortuma kesik at bari. hortumu değiştirelim derse ağırlığını koyarsın/ikna edersin. mayklardan gir deri döküntülerinden çık. bi süpürge kaç para değer mi bu kadar risk almaya de.

izohips haritası aklıma geldi coğrafyadan kalan bilgimle. bölgeyi söylerseniz belki duyurudan birileri yardımcı olur.

Almanya nuremberg - rosstal arasi, bisikletle gidilecek. Bisiklet yolu yok, biraz tepelik bir alan ama eger cok zorlayacaksa rotayi degistirecegiz.

topografik haritalara bakacaksınız ama almanya haritasına nereden bakabilirsiniz bilemedim.

bölge dağlık olsa bile yollar o şekilde olmayabilir. yolların eğimine nereden bakılır bilemiyorum açıkçası.

google maps'de adres arayınca bisiklet de çıkıyor. yükseklik farkı da var. her ülkede yok bu ama almanyada var.
i.hizliresim.com

Neden olmadigini bilmedigim bir sekilde benim google maps o yukseltileri gostermiyor. Tesekkur ederim

web'den bakınca da çıkıyor i.hizliresim.com
görememen çok enteresan :/

Yoo var. Mavi cekmeli hatta?

sepet kalmamıştır.
hat bütün dünyada geçerlidir ama tarife değişir tabi ki.

tüm avrupada gecerli hat icin o2 ya da vodafone dan alman lazim diye biliyorum, onlarin fiyatlari daha pahali. aldi deki 10 euro luk kart ile olmaz sanki.

kalmamistir. araba yoksa sepetleri de var.

ben alditalk kullaniyorum, eu internet ve konusma paketleri var. simdi bakiyorum hatta, 7 gunde 4.99 euroya eu+isvicrede 500 mb internet, 7 gunde 4.99 euroya yine eu+isvicrede 150 dk konusma paketleri var.

ayrica lidl'da iceri girmeden oluyor arabalar. sen gorememissindir.

girişte ya da otoparkta olabilir.

hangi lidl lokasyon ver söyliyim.

ayyildiz.de kullaniyorum, ayda 15 euro 1 gb hizli, sinirsiz düsük hizli internet, türkiye sabit hatlarla limitsiz konusma, eplus ile limitsiz, türkiye cep no 19 cent.

avrupa roaming 1 ay actirmak icin 5euro, internet icin 5euro istersem ödüyorum.
türkiye roaming 1 ay actirmak icin 5euro, türkiye internet roaming icin 10euro ekstradan gerekirse ödüyorum.

Senin hattın ne bilmem de ben hollanda'dan aldığım hatla fransa'da konuşabildim mesela. Gayet şu marketlerde satılan ucuz hatlardandı

DELTA ve CELTA da var alabilecegin sertifikalar olarak ancak almanyada bayern'deki okullardan ve dil kurslarindan bildigim kadariyla bu sertifikalarin olsa da anadilin ingilizce olmadigi icin calisamiyorsun. anadil seviyesinde dahi olsan illa ki anadil sarti ariyorlar. anadili ingilizce olup da hicbir sertifikasi olmayani ise aliyorlar ama.

ben de ingilizce öğretmeniyim. esl ülkelerinde sıkıntı olabilir ama efl ülkelerinde DELTA ya da CELTA ile iş bulma şansınız var. yalnız ikisi de maddi açıdan oldukça külfetli programlar ve iş garantisi de yok ne yazık ki.

Soruyla tam alakalı değil ama korede ve japonyada ana dil şartı arıyorlar. Hatta amerikalı siyahi ya da hispanik de kabul etmiyorlar. Baya beyaz tenli olmak gerekiyormuş. Öğretmen olmayıp oralarda öğretmenlik yapan çok kişi gördüm nette.

Bir de tefl sertifikasi var ya ona da ihtiyac yok mu kimse yazmamis ama emin olamadim.

Sanirim Turkler icin cok zor. Sen nasil ki ebeveyn olsan Bangladesli bir ogretmenin cocuguna Ingilizce ogretmesi konusunda supheye dusersin Avrupalilar da oyle. Bir Romanyali ya da Italyani bile tercih ederler.

10! İç gösteriyor mmmh...

10 üzerinden 20 falan bence.

takım çok korkunç bence, ama beynimin erkek bölgesiyle bakınca erotikliğe istemdışı 8 veriyorum. uzaktan transparan gibi görünüyo çünkü.

bence 0. erotikten ziyade anlamsız ve eğreti göründü bana. iki parçaymış gibi görünmesi, göbüşteki o anlamsız boşluk, yan çizgiler... benim sadece kafamı karıştırıyo bu, erotizm için daha net bi şey olması lazım. böyle elbise olmaz. lanet olsun.

O ne şeffaf mı lan o
Hayır daha bir elbise ne yapabilir ki erotik olmak için

10 üzerinden 20 +1

enişte haklı

6-7

Ayrıca süper çirkinmiş. Mobildeyim editleyemiyorum

0

Akşam sahneye çıkacaksan 10.

cok erotik degil, 2 maximum
ama salas durma tehlikesi var, bizim melmekette gobek deligi gosteren hersey erotik kabul edilir, sanirim sorun gobek deliginde...

Etek dizlerde, göğüs dekoltesi yok. Bir parça açıklık mı erotik oluyormuş? İlginç.

Elbisenin canlı hali göründüğü kadar kötü degil :)
Büyük puan kalem eteğin kalçaları sarmasina ve etek varken üst tarafın çıplak hayaline elverişli olmasına gidiyormuş.

shadowcat ve berbat tarzı :/ 0.

babaanne tarzi etek boyu + babaanne tarzi kumas < erotik

0.5 bile degil. inanilmaz korkunc bir elbise bu.

10 veririm ama yüksek performans için flaşlı fotoğraf, yada arkadan gelen kuvvetli ışık ile 30 bilemedin 31 puan olur

makinaya 1000 lira verdim flaş aldım daha kullanmak nasip olmadı, alırsan elbiseyi yeşillendir

gerçekten kötüymüş. tek olayı transparan olması olayı. o da ışık altında resmen çıplak gösterince, belki. onu ortadan kaldırınca geriye göbek kalıyor. transparan kaldığı süreçte

douchebag +1

akşamüstü daha hava tam kararmadığı halde sağdan yavaş yavaş gidip elbiseli kadın bulunca uzunlarını açan, arabanın farlarını röntgen cihazı olarak kullanan adamlar olunca eniştenin 7 vermesi normal.

jupon dediğin tülün arkasındaki kalın perde gibi değilse o da hikaye.

içini gösteriyor.Bu erotik değil porno

9.99999999999999999999999999999999999999999999999

4

Oyyyy fena. 0 veriyorum. Üstelik içine jupon giyince bir de o görünecek salkım saçak...daha fena olacak. Etek boyu ile sifirlanacak bir jupon olmazsa kötü olur; mini etek giyip sürekli aşağı cekistiren kızlarla aynı mantık.
Dar hafif gogus dekolteli simsiyah bir elbise bile erotik olur da bu elbiseden ancak yer bezi olur. Kusuruma bakmayın lütfen.

giyene ve giyildiği yere bağlı olarak değişir.

hatunun erotikliği 10, giysinin erotikliği 1. caps paylaşırsan senin de erotikliğine puan veririz.

ama cidden bu tür giysiler için model önemli. ben mesela bazılarını arkadan görüyorum of diyorum, önden görüyorum pof diyorum.

iç gösterse de göstermese de çirkinmiş. 3 ve altı diyorum.

370 lira vermiş mi cidden bu elbiseye :( 2,8 diyorum

Hediye alan sevgilim degil, ama alan vermiş :(

Cevaplardan çıkarımlarim:
1. Çirkin olan giyisi erotik olamaz.
2. Sıska olan erotik olamaz.

Bu durumda argumanima "elbise zaten cok çirkin, ne erotikligi?" Ve "Ben zaten sıskayım, o yüzden erotik olmaz" ekleyip elimi kuvvetlendiriyorum, verdigim 3 puanı destekliyorum. :) Devam lütfen.

erotik değil maksimum nevrotik olur bunu giyen.

Çıkarımlar hemen hemen doğru gibi. Bu elbise gerçekten kıvrımları olmayan bir kadında hiç hoş durmaz. Şişkoyum diye bok atmıyorum gerçekten modelde bile o kadar güzel durmuyor. Sıska kadın erotik olur da bu elbiseyle değil. (bkz: chiara ferragni)

2-3; sen haklısın.

kendi kendime cevabim su olurdu, yasin gencse git valensiyaya, 1 ulkede daha 6 ay yasamis ol. AMA yasim 27, staj donusu 28 olacak ve benim hala ilerlemek istedigim alana dair HICBIR tecrubem yok.

3

net 3 diyorum.

arkadaslar 3 diyorsunuz da oraya gelene kadar su learning agreement kismini da cozmem lazim. en fazla 1 hafta oyalayabilirim ama 3'un olup olmayacagi 1 haftada belli olmaz. agreement'i imzalasam ekimde gidecegim. eger 3. secenek ekime kadar tamam gel bizde basla derse ve ben erasmusu iptal edersem ne olur?

3 ama learning agreement olayini AB ofisi ile cozebilirsin, ailevi olaylar veya maddi durum bahane edebilirsin muhtemelen.

Seviyorlarsa nargile belki. Benim arkadaşlar götürmüştü.

tespih, magnet, bardak altılığı, aya sofya, galata, sultanahmet maketleri. bir de severse istanbul puzzleı.

www.pasabahcemagazalari.com

www.hergunyeniurun.com

www.atlantishediyelik.com

mcdn01.gittigidiyor.net

www.tosbaa.com

bunların bazıları eminönünde 1-1,5 lira. ben tesbihin tanesini 40 kurştanmı ne almıştım.

magnetlerde galiba 1-1,5 liraydı.

Nazar boncugu

hangi eyalet? tahminimde eyalete bagli olarak degisiyor. biz nordbayern'de deutsche rentenversicherung'a gidip sozialversicherungsausweis baslikli bir kagit aliyoruz ve onda yazan versicherungsnummer ile kayit yapiyor isveren.

bremen. ama almanca'dan dolayı kurallarını falan okuyamıyorum.

illa ismi olmasi mi gerekiyor?
letter of motion / letter of petition diyecegim ama o kadar resmi degil anladigim kadariyla, senden bir savunma mi istendi?
letter of statement olabilir belki, yani ilk akla gelen anlamla letter of statement olmuyor ama aslinda bir statement yazdigin.

evet bir ismi olmasi gerekiyor, ilk sayfa okulun zorunlu kildigi bir taslak, onda kisisel bilgilerimi yazdim ama yazdigim mektup icin yeterli yer olmadigindan ek olarak ekleyecegim ve "ekler" kisminda buna bir isim vermem gerekiyor. annex diyemiyorum cunku aslinda ekten ziyade ana kisim bu mektup.

bir de aslinda baya resmi bir dosya olacak vereceklerimin hepsi.

eger cok resmi olacaksa ve konsept uyuyorsa 'statement of case' 'statement of defence' diyebilirsin ama işte bu da çok hukuki terimler, bu dava dilekçesi ya da davada cevap dilekçesinin adı yani o kadar savunma falan istendiyse ver ismi. yok değilse bence annex/appendix koy köşesine, adına da letter of statement de, illa ki okuyacaklar, önemli olan içeriği zaten. fazla takma.

Sizin okulun ogrenci islerine pkv sigortasini bu sekilde yaptirabilirmisin,ise yarar mi olarak bir sorabilirsin,okulun bu konuda destegi olmasi lazim.illa turkiyeden olacaksa tanidik bir acente hemen halledip size mail atabilir bunu,burada da sigortaci birisi vardi diye hatirliyorum.en olmadi yoksa oyle biri mesaj at benim sigortaciya yaptiririz.

yok okul hicbir sekilde destek olmuyor. sadece bu staj zorunludur diye belge veriyor. sigorta, vize, hatta staj bulmada bile bir gram yardimci olmuyorlar zorunlu staj oldugu halde. konsolosluga mail attim ispanyadan mi sigorta yaptirmaliyim yoksa alman sigortasi gecerli mi diye, ama ne zaman cevap verirler bilmiyorum. elde ettigim bilgileri almak icin bile 2 hafta bekledim. eger almanyadan olur derlerse o zaman kayitli oldugum sigorta sirketine gidip soracagim. biz ab'de oyle bir sey bilmiyoruz derlerse de senin dedigin gibi turkiye isini devreye sokacagim ama konsolosluk orijinal belge istiyor. duruma gore haber verecegim sana. cok tesekkurler.

bizde ne varsa orada tam zıttı var diyebilirim :)

şehir çok geri kalmış ama insanları kafa olarak 50 yıl ileride (bize göre), bende uğraşıyorum lviv için..

okumak için ideal bir yer, yaşamak belki sonra ki aşama, kiev falan daha yaşanılası.

facebooktaki arkadaslarimdan birisi oraya genclik degisimine gitti ve o da orda kalmaya karar verdi, ugrasiyor simdi. bir digerinin de oradan sevgilisi oldugu icin bi ayagi orda gibi gorunuyor. demek ki var bir sey.

su an ben de dusunmeye basladim bak.

lviv için hep güzel şeyler duydum. sadece ukrayna karışıkken bi arkadaşın arkadaşı lviv'den polonya'ya geçerken sorun yaşamış. güvenli değil falan diyordu onlar. ama değişmiştir işler iki sene geçti üzerinden.

bir de denklik durumuna bakın. denklik de varsa fazla düşünecek bi şey yok türkiye'den kesin iyidir işte.

Bizin arkadaşlardan giden herkes pek memnundu. Ucuz, güzel şehir deyip duruyorlar. Eylülde ben de gitmeyi düşünüyorum birkaç günlüğüne.

Uzun süre yaşamak ve okumak için nasıldır, bilmiyorum. Okulları araştırmak gerek.

buradan çok daha güzel ve huzurlu.

Dostum tek bildiğim buradan daha medeni insanlarla beraber yaşama şansının olduğu. Bende yeni mezun endüstri mühendisiyim. Bitirdiğim okul çok iyi değil ama avrupada geçerli diplomaya sahipmişiz. Normal şartlar altında askere gitmeyi düşünüyordum ki bir an evvel hayata atılayım diye. Ama bu saatten sonra yapılcak en iyi iş yurtdışına bir şekilde kapak atmak.bu bağlamda bende bir soru sor sormak isterim. Ukrayna çrk Cumhuriyeti gibi ülkelerde yüksek lisans yapıp devamında mesleğimi icra ederek oralara yerleşme şansım var mı. Çünkü bu iş için iyi bir para lazım ve bu parayıda riske atmak istemiyorum.

abi şimdi en başta lviv benim olduğu için ben kimseye "gidin/gelin çok güzel şehir" demeyeceğim, imkânım olsa anamı bile sokmam öyle pislik, kıskanç bi herifim. yine de mümkün olduğunca objektif olmaya çalışayım.

lviv eğer türkiye'den para gelecekse okumalık ve yaşamalık olarak oldukça temiz, düzenli, renkli ama buna karşılık sakin bir şehir. ukrayna'da genel olarak gaspçılık, zalımlık falan yaygın ama cebine dikkat edersen sorun olmaz. zaten çok utangaç çocuklar, bi şey yapacak olurlarsa göt cebinden cüzdanı alırlar, kimse bıçağı takmaz. güvenlik açısından istanbul'un veya türkiye'deki herhangi bir büyük şehrin önünde lviv.

okuma konusunu şu an için bilmiyorum, ben açıkçası sadece türkiye'den kurtulmak için gidiyorum oraya. rüşvet hala ciddi bir problem olsa da bildiğim kadarıyla ukrayna'daki okullar, avrupa'da türkiye'dekilere kıyasla daha saygın. yani diploma geçerliliği açısından diyorum. thy'de pilot olan, ukraynalı eşinden oğlu olan bi abi (konsoloslukta tanışmıştım) "eğitimlerinden ne olur onların aq, ver parasını geçirsinler her dersten" demişti ama o ne kadar objektiftir bilmiyorum, çok öfkeliydi ukrayna'ya ve eski eşine karşı.

ukrayna'nın ekonomisi çok berbat şu an. o yüzden yabancı olarak iş bulmak zor olabilir. çok saygın bir firmada müthiş bir işe başlasan maaşın 700-800 lira olacak. ha giderin de ona göre ama ne bileyim anamı özledim deyip gelmek istesen zor olacak işte, ülke içinde bi şekilde yuvarlansan da yurtdışında paran çok değersiz.

benim kabul aldığım okulda (ivan franko national university yazıver hele, bayağı da güzel/saygın bir okula benziyo) bu sene ukraynaca hazırlık 29 bin hrivna. hrivna geçen hafta 8,60'a yakındı, bu hafta darbe falan derken 8'e düştü. oradan hesap et. ukraynaca hazırlıktan sonra 4 yıllık lisans için bu yıl harçlar sabitlendi 1500 dolarda. geçen sene hrivna cinsindendi ve 900 dolara falan geliyodu, sağlam geçirdiler.

lviv'de okumaya ve işlemlerini kendin halletmeye yeltenirsen sana en önemli tavsiyem şu olur: ankara'daki büyükelçilikten uzak dur. istanbul'dan başvur. internette göreceğin hesap bilgileri ankara'ya ait. istanbul'da bizzat konsolosluğa git, oradan hesap numaralarını al, harç parasını oraya yatır. ankara'daki adamlar türkçe konuşamıyor, anlaşamıyorsun. hangi belgeyi istediklerini bile bilmiyorlar. bana vizeyi verdiler, bugün belge getir diye aradılar. öyle adamlar.

bu arada ben gidemiyorum muhtemelen, uçuş 12 ağustos'ta ve bende hala harç parası yok. bu gerizekalılar yüzünden başvuru sürecinde çok fazla ekstra masraf oldu. uzun vadede altından kalkabilirim ama harcı gittiğimde ödemem lazım aq, 20 günde çıkarabileceğim bi miktar değil. ha oldu da gittim diyelim, birlikte eve çıksak mesela, lviv'in en güvenli muhitinde, en güzel apartmanda şöyle mis gibi bi 2+1 daireye vereceğimiz para toplamda taş çatlasa 500 lira olur ki bu ortalama maaşa denk geliyo öyle diyim sana. adam başı faturalarla birlikte 200-250 liraya yardırırsın. gıda masrafın neredeyse yok gibi. pazara gidip babuşkalardan alırsın patatesini soğanını tavuğunu, mis.

harkivli arkadaşım bana 2 bin hrivnaya ev geçindiren adam var, hatta halkın yarısı böyle yaşıyor dedi. 2000 hrivna da 250 lira ediyor ki harkiv, lviv'e kıyasla pahalı bir yer. yani lviv çankırı ise harkiv bursa olsun öyle diyim sana.

dediğim gibi ben gitmedim ve bu gidişle gidemeyeceğim de ama sen gidicem dersen bence kafanın rahat olacağı şahane bir şehir lviv. YALNIZ ukraynaca öğrenmek için hevesli olman lazım. orada rusça konuşmuyolar pek. sovyet muhipleri cemiyeti değilsen bir yerden sonra bunalabilirsin ama benim gibi buz hokeyinin ve marşrutkaların hastasıysan yardırırsın.

imkânın varsa git bence o yüzden, hatta benim yerime de oku. yurtta kalırım dersen barınma+yemek masrafın 100 liraya falan düşüyor, öyle komik rakamlar. üstelik yine bu harkivli arkadaş yurtların en iyi odalarının yabancı öğrencilere verildiğini ve yurt internetinin çok hızlı olduğunu söylüyor. adamın kendi bağlantısı 90mbit ve faturası 15 liraya falan denk geliyor, hesap et işte.

şu an kafam bayağı gidik, canım sıkkın. fazla karman çorman ve dandik olduysa kusura bakma. yardımcı olabileceğim, merak ettiğin bi şey olursa ya buradan ya da özelden yardır, cevaplarız yüce rabbımın izniyle.

%1 dahi gitme imkanım olsa şuan; bavulumu hazırlar akşam uçağına biner biramı içe içe giderdim..

niye kız arkadaşıma laf atmışsın gibi gelsin abi ben sadece çok konuşuyorum, yoksa ukrayna'yı çok bildiğim yok ki. severim ederim ama fanatizmin lüzumu yok, kaldı ki hala kendimi kurtarmış değilim, o yüzden ukrayna'yı henüz o kadar sevmiyorum, yerleşirsem sevcem. sözlükte kaç senedir ukrayna'da yaşayan adamlar var, ben kendi bildiğimi söylerim, kimseyi yargılayacak ya da eleştirecek pozisyonda değilim.

ukrayna'ya gidip kiril alfabesi bilmemek biraz gidenin eşekliği açıkçası, öğrenmesi çok çok kolay, bi günde halledilebilecek bir iş. büyük rahatlık sağlar. onun dışında kiev'de ingilizce konuşan adam kıtlığının olduğunu sanmıyorum o kadar, başkent orası. genel olarak doğu avrupa ingilizce bilgisi olarak kısır bir yer, doğrudur ama başkentte öyle kimse ingilizce bilmeyecek falan sanmıyorum. yazan kişiye öyle denk gelmiştir.

ben lviv'de sadece orta yaş ve üzerindeki kişilerle ingilizcede sorun yaşadım. kiosklardaki ablalar, taksiciler, minibüsçüler vs... yoksa mekânlardaki çoğu çalışan genç oluyor ve çat pat da olsa konuşuyorlar, anlaşılıyor. gençlerden ingilizce anlaşamadığımız sadece iki kişi oldu: birisi aşırı suratsız, gudubet, hayattan bezmiş, resting bitch face'in kitabını yazmış sinir bozucu bi karıydı. yemek yemeye girdik amk sanki ırzına geçicez mal mal bizi izleyip duruyodu. bi tanesi de garibim hiç bilmiyodu ama çok yardımsever biriydi, adam ineğin ingilizcesini bilmediği (diğer yandan, ineğin ukraynacasını bilmediğimiz) için yemeğin inek etinden olduğunu söylemeye çalışırken möölemişti uzun uzun jdhafjskl

maksimum miktar diye bir şey yoktur. öyle olsaydı ne yurtdışından makine alabilirdi sanayici, ne klupler futbolcu.

sana bir pro-forma çıkarttıktan sonra dilediğin miktarı çıkarırsın.

uzerinde sokabilecegin mak. miktar EU'da 10,000 EUR. makine almaya geldiklerinde burraya (italya) 3 kisi uzerinde 30 bin ile geliyordu, vergiden yirtmak icin, ekstra indirim talep ederek. aciktan odeme yani. ama ev icin o is zor. 150-200K euroyu nereyle, kimle taşıyacaksın.

maksimum miktar soyle var, uzerinde en fazla 10bin euro mu ne tasiyabiliyorsun. eski patronumun babasi izmirde yasayip almanyada bir sirketle is yapiyordu, para transferi yapilacagi zaman banka vs araciligiyla yapmak yerine 3-4 kisi ne kadar gerekiyorsa toplanip almanyaya geliyorlardi. vergi ek ucret vs odemekten daha ucuza geliyormus.

finansal hesap makinesi ya da excel kullanmaya izin varsa şu şekilde yapılabilir.

FV fonksiyonuyla önce 3000 euro'nun 5% faiz ve 6 yıl için future value'su bulunur. 4020.29
sonra yine FV fonksiyonuyla 2000 euro'nun 7% faiz ve 6 yıl için future value'su bulunur. 3001.46

bu ikisini toplayınca 7021.75 ediyor.

rate fonksiyonunu kullanarak 6 yıl için, present value olarak 5000'i, future value olarak da 7021.75'i alınca, 5.82% cevabına ulaşılabiliyor.

malesef finansal hesap makinesine izin yok.

cnn int.da bile askerin teslimolma görüntüleri yayınlanıyor. kötü.

türk halkından nefret ediyordum daha da katlandı. Doğuda askerlik yapan arkadaşıma kafası kesilen eri gösterip bu adamlar için savaşıyorsun malın tekisin yazıp videoları görmemek için kapattım facebook hesabımı.

Kafasi kesilen? Ben uyuyordum, o da mi oldu?

Şok oldum. Diyecek tek şey bulamıyorum. Bu başka bir sey. Inanın anlatamıyorum kendimi. Midem bulanıyor bu insanlardan. Bu kadarına hala inanamıyorum, kabullenemiyorum.

ÜSt rütbelilier zerre ipimde değil de emir verildi diye uygulamak zorunda kalan erlere üzüldüm.

Orada bir insanın kafasını gözünü kırpmadan kesenler her şeyi yapabilir, bunların ''halk''tan insan olması çok ürkütücü. Gerçekten erlere çok üzüldüm..

Teslim olan erlerin bir kısmı ''bize tatbikat var dediler götürdüler'' demiş, çoğunun haberi bile yok. Anladıklarında da iş işten geçmiştir bence.

Zekası çok da yüksek olmayanlara darbeci er olmayacağını açıklama zahmetine girmeyin yahu zaman kaybı. Çomar diyin geçin.

Al şarkıyı da ben vereyim. www.youtube.com

soruya de cevap verelim de silinmesin konu. türk halkı diye bir şey kalmadığının en büyük göstergesi olay bu.

Bana koydu, erlere çok üzüldüm hele o boğaz kesme olayı, yere yatırılmış asker görüntüleri, bazı yerlerden üstlerini soyup araca aldıkları görüntüler üzdü beni, emir alıp gelen çocuklar bunlar. ayrıca tankların üzerlerine çıkmaya müsade edecek kadar tepkisiz olup (bu yüzden darbe değildir) kahramanlaştırılan halka zarar vermemişken böyle sonuçların olması çok üzdü beni bok yoluna insanların hayatlarını karartmak çok acı.

Aynen darbe yaparken, millete iskence yaparken gormemiz gerek degil mi?

Kafa kesilmesi olayi, sucsuz gunahsiz insanlarin dovulmesi eyvallah. Ama onun disinda askerin teslim olmasindan rahatsiz olan kesim sanirim darbeyi de destekledi. Isidden bozma dedigin insanlar dun darbeye engel oldu. Ki meydanlarda her partiden insan vardi.

Yasim genc demissin. Benim de genc. Ama darbe donemleri hikayelerini cok duydum akrabalarimdan. Ve su kaniya vardim turkes'in dedigi gibi "en kotu demokrasi en iyi darbeden iyidir".

@sorubankasi elbette darbeyi desteklemiyorum; fakat her darbe aynı şartları getirecek diyr bir şart da yoktur, demokrasiye sahip çıkmak da bence asla ve asla halkın görevi değildir. Halk demokrasiye sandıkta sahip çıkar, eğer onu temsil eden hükümet darbe için gerekli ortamı sağlamış ve ülkeyi o duruma sürüklemişse olay asker ve hükümet arasında tezahür eder. Çünkü askerin darbe mazereti de ülkenin ideolojisinin yanlışlığına dayanır, yayınladıkları bildiride gördük bunu. Yani asker halk için darbe yapar, bu sebeple halk ve asker karşı karşıya gelemez, kimse de meydanlara dökülün demokrasiye sahip çıkın gibi bir söylemde bulunamaz çünkü benim demokrasimi koruyacak olan sensin ben değilim. Eğer koruyamıyorsan da işte darbe girişimi olur.

Ben cok uzuldum ya

Askerlikten sonra ordu ile ilgili duygusal bağ kuramıyorum pek. Gerçekten hiçbir değerleri olmadığını görüyor ve soğuyorsun. Dünkü olaylar korkunçtu. Rütbesizlere üzülüp üzülmemem bu korkunçluğun neresinde yer aldıklarına bağlı. Linç, geri kalmış toplumların boşalma yöntemi. Bunu duyuruda bile görebilirsin. Öfkeli kalabalıkların aklı olmaz. Devlet suçlu burada.

@body electric;kusura bakma kardesim ama o kadar enteresan seyler yazmissin ki, nereden baslasam bilemiyorum.

Oncelikle sunu demissin "demokrasiye sahip cikmak halkin gorevi degildir"

Aynen herkes 60larda 70 lerde oldugu gibi evlerinde pussun. Sonra bakalim "halk demokrasiye sandikta sahip cikabilecek" mi? Demokrasinin en asgari kosulu sandik olabilir. Ama demokrasi sadece "sandik" degildir.

"Halk ile asker karsi karsiya gelemez"

Zaten darbenin tanimi halk ile askerin karsi karsiya gelmesidir. Siyasetle kendi gorusunu etkin kilamayan ufak bi azinligin halki silah zoruyla yonetmesidir. Zaten halktan hemen hemen hic kimse destek vermedi. Tum partiler darbeye karsi durdu.

@sorubankasi tekrar belirtmek istiyorum darbe taraftarı değilim bunu saklayalım cepte.

Polisle asker çatışmadan olayın halk faktörüyle bitmesi olumlu ama bahsettiğim senin kaçırdığın şey de şu: bir halk var güya denokrasi destekçisi, asker yönetime mantıklı bir bildiri ile mazeretler sunarak el koyuyo ses yok, ne zaman ki cb çıkıyor hadi meydanlara diyor ve çoğu kişi bir cihat mantığı ile askere iniyor. En başta şaşkın olan askerler teslim oluyor fakat halkın lincine taşlamalarına maruz kalıyor. Tankların üzerinde tepinen bir halk var, polis üniformalarıyla askeri linç eden bi halk var soruyorum nasıl bir itibarı oldu tsk nın? Bu mu türkiyenin asil kanı böyle mi olmalıydı? Meydanlara inin emri bence daha büyük bir çatışma için davetiyeydi. Ve çoğu insan yine piyon olarak öne sürüldü..
Darbe evet kabul edilemez ama sonuçta elde ettiklerimiz felaket. Ayrıca evet demokrasi için insanlar elbet eylem yapma hakkına sahiptir ki en büyük örneğini gezide gördük tabii ki orada bunu savunan halk linç ediliyordu; şimdi ise demokrasiyi savunmak halka düştü, üstelik kendilerini en büyük demokrasi temsilcisi ve güven kaynağı ilan eden devlet tarafından verilen söylemle, camilerin büyük bir organizasyonla cihat mantığında halkı gaza getirmeleriyle...

keske o askerler darbe yapsaydı da sızı aılenızı cocuklarınıza neler yaptıgını gorseydınız, koyar mıydı o zaman?

@hopp

Asker namuslu şerefli vatandaşa bir şey yapmaz namussuz şerefsiz soysuz yolsuz korksun.

onedio.com

erdoğanın yapacaklarını tahayyül edemeyen gençlerin iyi ki darbe olmadı diye ağlaşmaları ne acı. bakınız, başınız mı açık, sağınızda solunuzda dövme mi var, küpe mi takıyorsunuz, muhalif misiniz? çok değil iki sene içersinde dün videolarını izlediğiniz grubun hedefi haline geleceksiniz. dayak yiyecek, kimsenin görmediği bir izbede cesediniz bulunacak, istiklal marşı veya sikindirik bi arap ilahisi çalınan odalarda size hiçbirşey yapmadığınız, sadece hayatınızı idame ettirmeye çalıştığınız için neden öyle yaptın, suç ortakların kimler gibi abuk sorular sorulacak. siyasal islam kendinden olmayan herkesi eşşek cennetine yollamak üzerine kurulu bir akımdır, aksini iddia edende gazete okumuyordur. dün dışarı çıkanlarda halkın her kesimi filan değildi, bulunduğu yere çıkıp ortalığı kolaçan etmek başka, minibüse otobüse doluşup havaalanına, genelkurmaya gitmek başka. bunu hepiniz biliyorsunuz ama ben yine hatırlatmak istedim.

ben dün bu şuursuzların isyanına sevindim. dinci bir kesim diğer dinci bir kesime savaş açtı, benim açımdan win win, yesinler birbirlerini. şu da çok açık ki bir kesimin iyice bel bağladığı tsk'da artık güvenilmez bir kurum olmuştur. onlarda ustalarının izinden giden bir grup silahlı örgütten başka birşey değildir gözümde. hiçbirine güvenmiyorum.

surekli tekrarliyor. simdi yine var.

aynen bu 3. okuması

site acilmiyor. yurtdisindayim tv yok

actim

Acamayanlar icin: www.ecanlitvizle.com

zenmate kullaniyor herkes

Vpn degistirdim ama yine de girmiyor.

Edit: mobildeyim.

Giremiyorum vpn ile bile.

Burdan logout olucam diye korkuyorum

Yurtdisindan baglanmakta zorlaniyorum. Yuklenme fazla oldu heralde.

güncel bilgi isteyenler; www.reddit.com

Ordu Trt yayınını kesti

cnn türk? ona da ulaşamıyoruz

trt hd de dügünlü dizi, trt haber de hava durumu var. altyazi bile gecmiyorlar.

Cnn turk var. Canlı yayın

burda trt çocuk da yok :D

Askerler trt nin binasina girmis. Ntv dedi.

cnn simdi dedi ki asker trt'ye gidip rejiye yayini durdurmasi icin baski yapmis.

oha ntvde tsk yonetime el koydu diyor

trt 1 de dizi var:/

herkes cnn izliyor biz ntv'ye kaldık :/

tayyip kaçmış diyolla

direkt oyle 3le carpip kiyaslayamazsin baba.

satin alma gucune, ortalama maaslara, ortalama kiralara, mutfak masraflarina, kiyafet masraflarina, araba-benzin-toplu ulasim masraflarina bakman gerek.

o parayla münih'te ortalama bir hayat yaşarsın. İstanbulda ortalama üstü bir hayat yaşarsın.

Her şey para mı değil tabi. Seçim sizin.

Münih diyorum. O gelir sabit de kalmyacak ki, artacak zamanla.

senin için şöyle bir hesap yaptım;
bu maaşla türkiye'den iphone 6s alarak maaşının %29 unu harcamış oluyorsun.
almanyadaki maaşınla, almanya'dan aldığında da maaşının %21 sini harcamış oluyorsun.


bence bu oldukça fikir veren bir şey.. yaşam standartları pahalılığı üzerine kafanda kolerasyon yapabilirsin.
ne olursa olsun türkiyedeki sik sok vergilerini ödemediğinin bilincinde olarak seçim yap bence. elemanın biri hükümet yalakası diye gelip ''bizim malları satamıyoruz yabancılarınkine vergi giydirelim'' diyip ekonomiye yön veremiyor.

ps: apple gibi kapitalist ekonominin simgesi haline gelmiş bir markanın, ülkeler arasında değişkenlik gösteren fiyatı üzerinden, fahiş vergi oranlarını kıyaslayarak yaptığım hayat pahalılığı -genellememi- açıklayıcı bir neden göstermeksizin küçümsemiş, hatta sanırım 'orada daha ucuza alırsın orada yaşa' gibi bir amaçla yapıldığını anlamış biri. bir de cahillik demiş, gülsem mi ağlasam mı. bence şu arkadaşla iyi anlaşırsınız; www.youtube.com

münihde yaşamak varken soru mu bu

www.numbeo.com

yahu adam çıkmış ekonomiyi, iphone kriteriyle ölçüyor ya ne cahillik.

e birader o zaman domates fiyatlarına falan bakalım iş nerelere gidiyor. konyada düne kadar 5 kilosu 1 tl idi domates.

iphone da alma birader çok mu şart yani. osmangazi köprüsünden arabanla geçme de otobüsle geç, adam 80 tl ye istanbul tokat yapıyor. yöntem çok. siz hem dam arıyosunuz hem kiremiti kırmızı olsun su geçirmesin arıyosunuz. öyle bir dünya yok kardeşim.

Almanya'daki 3.500€ brüt kabaca Türkiyedeki 5000-6000 brüt gibi bence.

Çok ayrıntılı hesap yapmak lazım en doğru sonuç için ama ben Almanyada yaşadım bir süre.Kabaca kendi harcama kalemlerimin çoğunlukta olduğu sepete göre söylüyorum.

Münihte kiraya hayvan gibi gömeceksin, ama cok fena degil bence. Yani kira olmasa münihte, cok temiz.
Äkidem ne brans ne isin ne? Ben dünden raziyim o paraya cünkü. Ama tecrübeli mühendise az mesela kesinlikle, yeni basliyorsan degil mesela.

Iphone endeksi yaniltir, oyle hesap yapilmaz.

ankara 11000tl kesinlikle.

ankarada 11000 tl ile krallar gibi yaşarsın. 3500 euro ile almanyada pis türksün yine.

Rahatlık olarak net ankara 11000. Münihte brüt 3500 e eline 2100 civarı net geçer, 2250 olabilir arada. Min. 800 euro kiran var, sabit giderler de yüksek.

Münih almanyanın en pahalı şehri.

Munihte 2 kisi kalinacak bir ev icin kafadan 1000 euro kira+fatura gozden cikarmalisin. Geri kalan para da yasamaya gayet yeter bence.
Kirayi saymazsak munihten coook farkli olmayan bir yerde yasiyorum, aylik 1000 euro olsa elimde kiradan sonra, gayet guzel yasardim. Su an da gayet guzel yasiyorum ama minimum duzeyde yapiyorum her seyi. Eger konu aile olacaksa standartlar biraz daha farkli olur tabii. Ama rahat yeter yaa. Munih tabii ki.

www.numbeo.com

www.numbeo.com

şurdan bi hesapla kendine göre ona göre maaşına oranlarsın. muhtemelen munich'te yaşam kaliten/birikim oranın daha az olacak (belki de hiç olmayacak bilmiyorum) ama gelecek ve potansiyel açısından munich'i tercih ederdim ben.

ablacım senin kafa gitmiş biraz herhalde.

Şu an sana her şey mubah sta cim. Gözünüz aydın, Allah analı babalı büyütsün.

çok çok saçma hemde.

cık cık kimseler duymasın.

torunum demekten daha güzel, dile yatkın. desin bırak. görmezden gel.

hmm, bu aralar lohusa psikojisiyle boyle dusunuyorsundur muhtemelen :) umarim bir an once atlatirsin.

babaanneler, anneanneler hele bir de ilk torunsa cok heyecanli oluyorlar. torunlari da genelde 'yavrum, oglum/kizim' diye severler. bundan daha dogal bir durum yok bence. sevgi gostergesi. asil bunlari soylemese sorun olurdu sanirim.


bir de mesela aklima geldi; gecen gun annemle konusuyorduk, arkadasinin torunu olmus. cocugu cok fazla kucagina alip sevmiyormus. oyle canim oglum, kuzum vs gibi hitaplar da kullanmiyormus. annemin garibine gitmis. insan torununu oyle mi sever diye. demem o ki sizin babaanne normal :)

torun sevgisi çok farklı bir şey. bırak istediği gibi hitap etsin. sen de fazla takılma bir an önce çocuğunun iyi olması ve sağlığına kavuşması için dua et. (inançlıysan tabi)

Allah analı babalı büyütsün.

sevmeleri normal, bir anneninde yavrusunu kıskanması normal, hastane germiş biraz sizi.

Diyecek tabii ki. Sakın bundan ötürü olan rahatsızlığını dile getirme, çok üzersin kaynanayı. Biraz zaman geçsin alışırsın.

Bu arada allah analı babalı büyütsün ^_^

Yeni doğum yapmış kadına bu konuda burada yüklenmek yersiz, o psikoloji içerisindeyken olası şeyler bunlar. O yüzden çok da umursama kafayı takıp takmamayı boşver :)

aaa doğurdun mu hayırlı olsun tebrikler
evet biraz saçmalıyorsun biraz ama doğum sonrası normal daha çok yeni geçer
bu arada adını ne koydunuz utku mu

Benim annem de bi kere bile babannenizin faydasi dokunmadi bana, sizi sevmedi der .ne garipsin ya psikolojin iyi degil gercekten :)

Allah anali babali büyütsün bu arada .

cok sacma. mutlu bile olmalisin ne guzel surekli yaninda oluyor diye.
annemin bana dogum yapacagi gece benim "buyukbaba" olacak adam kalp krizi numarasiyla hastaneye yatmis. sebep de hastanede de yuzlu yuzlu dibimizde olabilmeleri. 27 yasima geldim, ilk torunlariyim, hala inatlasirlar benimle, turkiyeye tatile gidecegim zaman bir de ustumuze onlar cikar gelirler. dusun, ne guzel bir babaannesi var senin oglunun.

Yanlış düşünüyorsun. Babaanne de sonuçta bir anne ve senden kat be kat daha tecrübeli. Ondan bir şeyler öğrenmen yararına olur. İleride sıkılıp çocuğa biraz o baksın bile diyebilirsin.

ya diyorum ya farkındayım ama işte tutamıyorum kendimi. kıskanıyorum biraz :)
yoksa kendisi dünya tatlısı bir insan çok da seviyorum ama işte hormonlar.
@limoncello adını cem koyduk :)

Allah bağışlasın.sagilikli huzurlu bir ömrü olsun.


Cok gereksiz takiyorsun.böyle düşünme bile.

Geçmiş olsun. Allah bağışlasın.
sorunuzun cevabı evet.
ananne olduğunuzda anlayacaksınız, torun evlattan bile tatlıymış.(bütün granny ler aynı şeyi diyor). hatta evlat sermaye, torun kar dır derler.

duygularınızdaki gariplikler henüz normal seviyesine dönmemiş bazı hormonlar sebebiyle oluyor.psikoljiniz de bu nedenle karmaşıklaşıyor.eve gidip tekrar hastaneye dönme olayının da etkisi var. biraz zaman geçince bu düşüncelerinize gülüp geçeceksiniz.

çok benzer bir olaya şahit olmuştum. ben küçükken anneannem beni "canım kızım" diye sevdiğinde annemin "o benim kızım senin değil" demişliği var. (çok iyi anlaşamazlar) çok küçüktüm (5-6 yaş) ama yine de hatırlıyorum, çocuk aklımla bile annemin çok ama çok saçma bi şey söylediğini anlayabilmiştim. yani evet çok saçma bir düşünce ama loğusasın sen hiçbi şeye sıkılıp üzülme, kafa takma. olur öyle. bebeğin de analı babalı sağlıklı büyüsün.

tabi hatta oğlum diye severse çocuğu bir hışımla elinden çekip iki tokat çak asdfasdf
benim annem de torununu oğluşum diye seviyor allahtan böyle bir kızı/gelini yok kadının. tenk gad

demek sonunda ikna ettin ha:)

babaannesi de sevecek tabii ama oğlunun oğlu onun da oğlu sayılır, oğlum demesinde sakınca yok bi de bu yönden de bak

bence normal bu durumun. yani oglum falan demesine takilman normal değil ama bebegi bezlemesi falan kiskanman normal. en azindan şu zamanda. fazla sert cikismadan agirligini koymaya bak derim.

bir küçük insana (büyüklere de olur) eşya muamelesi yapmadan, sevgileri kıyaslamadan, senin benim demeden ''ne çok seviliyor (ve bu iyi bir şey)'' diye düşünürsek her şey daha iyiye gidecektir. teşekkürler.

özet: sal yani ablacım, istediği şekilde sevsin. nasıl olsa bir nokta kadın evine gidecek.

ama torunum dıye sevılmez kı yanı mecbur oglum falan dıyecek:)
alt degıstırme gıbı seylerı de ona dırek soylemek ayıp olur ama annene soylesen, ben yapabılıyorum sız bı durun dıye, o da kaynanaya şakayla karısık soyler.
sen de farkındasın da ıste sımdı bı kıskanclık olmus. bıraz bu durumlara kendını alıstırsan daha ıyı olur tabı, cocugun cok kısı tarafından sevılıyor bu harıka bır sey onun ıcın oyle dusun.
hayırlı olsun bu arada :)

o zaman anneanne/babaanne demesini de yasakla. çünkü bir tek sen doğurdun, tek anne sen olmalısın asdfsafsadf geçmiş olsun bacım

Boyle dusunmen normal ama sakin dile getirme ne kayinvalidene ne annene ne esine. Gel bize soyle. Cunku kulagina giderse cok kirilir

sen onun oğluna "canım" diyorsun ama? :D

gözünüz aydın.

kafa gitmiş ki ne gitmiş bide gece uykusuz kalmalar başlayınca ne olacak onuda yaz buraya unutma :)

eşinin annesine-eşimin annesi bi yardım edermisin mi diyorsun?yoksa anne mi?buradan yola çık.
oğlunun oğlu onunda oğlu sayılır.

bir arkadaşım anlatmıştı: onun arkadaşı olan meksikalıların başına benzer olay gelince bunlar avukat tutmuş, siz bizim ip adresimizi özelimizi takip etmişsiniz diye karşı dava açmışlar ve kazanmışlar. sanırım bu tarz davalara karşı avukatlar da var. yine o avukata para bayılmışlar tabi ama sonra torrente abanmışlar.
uğraşacaksanız sanırım böyle bir hukuki yolu var

ya biz film indirme pesinde degiliz. sonrasinda torrente abanmayiz. sadece bu parayi odemekten kurtulalim yeter.

yok işte o cezayı da ödememişler davayı kazanınca ama davaya bi sürü para gitmiştir...

başka bilemedim, tut mir leid :(

dünyanın her yerinde kuraldır.
önce ceza ödenir sonra itiraz edilir.

O ceza nasıl gelmiş? O belgeyi bir inceleyin.

Almanya'da böyle korkutma amaçlı bazı mektuplar gelen arkadaşlarım olmuştu. Alakasız yerlerden para koparmaya çalışıyorlar.

Kimden geldiğine bakın, bir arayın konuşun, en kötü çok ciddi indirim yaparlar yasal dayanağı da olsa.

Kiymaya ek olarak mi diyorsun? Sen neler diyorsun???

Ama kiyma yok, nutella icine kucucuk dogranmis muz kivi cilek olursa olabilir ama o da o hamurla olmaz ki. Krep var zaten oyle.

nutellalı lahmacun dedigin, nutellalı krep olur.

lahmacun başlı başına on numara bir lezzet. keza nutellalı krep de. hiç luzum yok bozmaya.

Bir nevi waffle

sözlükte başlığınız açılır sonra linçler başlar :D

Senin ağzın neler söylüyor ya. Nedir yani baya nutella koyup fırında pişirilecek mi o?
Yapmayın çocuklar :(

Kardes boyle ossueuk seyleri burjuva bohemler yer, onlar da nutella degil ananasli quinoali sacmaliklar yer, yanlislardasin

İzmirde var çikolatalı pide, barış pide(alsancak taraflarında galiba?) diye bir yerde, bir araştırın, var sayılır yani aşağı yukarı aynı şeyler bence?

3-4 kez denedim. Her seferinde "bu kadar insan yanılıyor olamaz" diyerek tekrar şans veriyorum. Yok aga, bu kadar insan yanılıyor. "Çiğ balık yiyor adamlar" geyiği olacak ama bildiğin çiğ balık kokusu yerken burnuna burnuna da geliyor.

Not: Balık da mecbur kalmadıkça ve rakı yoksa sevmeyen bireyim. Kokoreçi götürür, kalamara yumulurum. Midyeye biraz mesafeliyim.

Dünya mutfaklarıyla arası iyi olan biri olarak ben pek beğenmiyorum, çok yavan, lezzetsiz ve bazen de plastik yiyormuş hissine kapılıyorum ama damak zevki tabi.

ben ilk denediğimde californis roll denemiştim çünkü onda çiğ balık yok. çok sevmiştim daha sonra hepsini yemeye başladım.

vallahi bayila bayila yiyorum. 2-3 damla soya sosuyla deneyebilirsin eger kokusu cok fazla rahatsiz ediyorsa.

bu kadar insanın niye yanılması gerekiyor? dünyadaki 7 milyar insan aynı şeyi sevecek diye bir kural mı var? seven yer, sevmeyen yemez. "türk ağız tadına uygun" kalıbı da çok saçma bence. dünyada milyar tane farklı şey var. bunların hepsini 3-5 kez yesen, bir kısmına hasta olursun. bir kısmından da nefret edersin. bunun ağız aşinalığıyla alakası yok. o sadece bir tadı 1 kere deneyip de "aha bu bizim biber dolma gibi aynı" shortcut'ını beyne atmadan rahat edemeyen tembel ağızlı insanımızın beklentisi. hiçbir şeyle eşleştiremeyince beğenmediğini sanıyor. 3-4 kez yese o da aşinalaşacak halbuki. 3-4 kez yiyip de sevmeyen zaten zorlamasın. herkes aynı şeyi sevse dünyada balık kalmaz.

ben seviyorum. sıcak rolllar daha sevilebilir gibi.

Cok seviyorum. Turkiyede hic yemedim. Bizim orlarda luks degil ogrenci yemegi gibi zAten. Guzel, fresh.
Maki de guzel ama. Favorim zaten avokado maki.

Sonra somon ve ton balikli sushi.

Yosunu cok kokuyor.

yani fena değil ama olmasa aramam öyle diyeyim, damak tadına bağlı. Başlangıç için california roll tavsiye ederim

Defteri kitabi sagdan aciyorlar ama sag elle yaziyorlar yine. Ben de solagim mesela ama sizin gibi soldan basliyorum yazmaya.

sagdan sola yazmak solaklikla alakali degil saglaklikla alakali. civi yazisinda civi cakilirken sagdan sola yazmak cekicin yuzune gelmemesini saglar saglaklar icin. sod elle soldan vurursan yuzune gelir. insanlarin cogu saglak oldugu icin genelde eski alfabelerin cogu sagdan soladir. kalem ve kitaplari ise soldan saga yazmak yine sag el icin daha kolay oldugundan sonradan soldan saga geçmiş. arapca ve ibranice asiri eski alfabeler.

...sordum ve uyudum.

ben aslinda neden sagdan sola yazdiklariyla ilgili sormak istemistim. yani eger solaklarsa, sagdan sola yazmak soldan saga yazmaktan daha kolay oldugu icin o sekilde suregelmistir belki diye dusundum.

zaten duyuruda da telegraph'in resmi sitesinden alinti yapmistim. onlar da mi yasadisi is yapmis yani? bu ne kendini bilmezlik diye cikisacagim simdi, cikismiyorum.

evli olmayanların sevişmeli duyurularda silinsin.
zira şerri hükümler uyarınca yassah.

Su duyurunun modları allah saniyor galiba. Bizim millete koltuk verince got kalkma egilimi gosterir. Kusura bakmayin ama gotleri kalkmis bunlarin.

gelen mesajda hangi moderatörün sildiği yazıyordur. afişe et, linç edelim..

yok artık ya. bu insanlar mod olunca mı ergenleşiyor yoksa ergen oldukları için mi mod oluyor anlamadım.
bu arada artık mod nicki verilmiyor, moderasyon sildi diyor.

nein mod notu da yok ismi cismi de yok. resmen keyfilik.

duyurunun kuralları tck ile belirlenmiş değil. bir şey suç olmasa bile yine de duyuruda silinebilir.

tamam tamam biz hallettik. yanlislikla silmisler. belki geri gelir duyuru.

suradan cevap anahtarini buldum site.iugaza.edu.ps
surada da cozumu var ki ben de boyle cozmustum ama elimde cevaplar olmadigi icin emin olamamistim answers.yahoo.com

ayrica bizim hoca cok cakalmis, resmen sagdan soldan hazir soru arakliyor adam kelimesi kelimesine. gecen yilin sinavinda cikmis soru bu.

Ter kokmaması için yapılırmış. Bi arkadaşa da bebekken yapmışlar, kokmadığını söylüyor.

Ter kokmasını önlemek için tuzlama halen yapılıyor. Ananemin istatistiğine göre, tuzlanmayan bebek ilerde ter kokarmış.

Bebegin uzerine tuzu dokmuyorlarmis

Tereyag bal cam agacinin kirmizi kabugunun unu karistirip maske yapiyormusun,ona bir tutam tuz bir tutam kina ekliyormusun sonra bebegi paketleyip uyutuyosun.

Cildi guzel olsun,teri kokmasin gibi sebepleri varmis:))

Yanliz yukaridaki karisim cildi bayagi yenileyip tazelestiriyormus,allahim bizim evde benim haberim olmadan neler oluyor:)

vücudu kokmasin diye biliyorum. bir de yeni doğanın bebegin gözüne limon suyu damlatılırmış, gözün çapak tutmaması için.

üç çocuk kapsamlı benim istatatiğime göre de tuzlanmayan bebeğin teri büyüdüğünde ağır kokuyor.
ikisini tuzladım birini tuzlayamadım daha doğrusu doğumdan haftalar sonra yarım yamalak tuzladım. geç tuzlayınca da işe yaramıyor, ilk banyosundan önce tuzlamak lazaım. tuzlayıp sonra yıkıyorsun.

tuz neyse de eskiler yarasa yavrusunu (galiba ölüsü) kıl çıkmasın diye kullanırlardı. kasıklara ve koltukaltına sürerlerdi.
bir de bebek doğduğunda kuyruk sokumunda büyükçe kara bi leke varsa ona kesik atarlar. bebek açık tenli oluyormuş, kesik atılmazsa karayağız olurmuş.

Beni ve kardeşimi tuzlamışlar, bundan dolayı mı bilmiyorum ama hiç koku problemim olmadı, şikayet eden de olmadı. Ben koltukaltı kullanıyorum, kardeşim onu da kullanmıyor. Benden daha kıllı, hiç kokmaz.

O tuzlanan bebeklerden biri de benim. 8 günlükken tuzlanıp 5 saat tuzlu kalmışım. Tuzun içine tarçın karanfil de dövüp koymuşlar, şimdi anneme sordum. Gerçekten de terim kötü kokmaz, tenimin kokusunu da kadınlar çok severler. Gerçeklik payı nedir bilmiyorum.

Ekleyeyim, parfüm vesaire kullanmam. Sadece gündüz evden çıkmadan bir kez deo stick sürerim. Bazen onu da sürmem. 2-3 günde bir yıkanırım.

Tabii bunları hep kendimi övmek için söylüyorum, nickimi gören kadınlar ıslanıp apış arasını tutarak bana koşsunlar diye.

Beni ve abimi de tuzlamislar. Alakasi var mı bilmiyorum ama hic ter kokma problemi yasamadik.

abimle beni tuzlamışlar. leş gibi kokuyoz allahıma. duştan 20 dk sonra kokarım.

Onu bunu bilemm de annem sacma bi is yaptigimda "ben koyuyorum bi avuc tuz, gene osuruyor tuzsuz tuzsuz" der

glamdring içimi rahatlattın sağ ol dsfdsfds

ben bu tuzlamanın bilimsel olarak bir etkisinin olduğunu sanmıyorum.

kardesim de ben de tuzlanmamisiz. kardesim bal gibi cicek gibi kokar terlese bile. ben kokmamak icin her turlu urunu kullanirim yine de les gibi olmasa da boyle vucut vucut kokarim sicaklarda.

annem ve babannem beni tuzlamışlar ilk banyomdan önce. sonrası felaket. vücudumdaki tüm deri, bir yerimiz su toplayınca kalkar ya öyle kalkmış, kafa derim ve göz kapaklarım dahil. hemen acile yetiştirmişler tabi. doktor gördüğü gibi "siz bu çocuğu tuzladınız mı" diye sormuş. cildimin hassas olduğunu (ki hala da öyledir), o yüzden böyle bir reaksiyon verdiğini filan anlatmış, yapmayın etmeyin çocuklara böyle şeyler ter kokusuna da etkisi yok demiş göndermiş.

ben de günlerce hiç susmadan ağlamışım o kadar canım yanmış. doğru düzgün uyuyamamışım, yemek yiyememişim. annem çok suçlu hissettiğini hala söyler.

terim de kokmuyor. tuzla alakalı olduğunu da sanmıyorum.

tuzlanmamışım. koku açısından sıkıntı yok.

ufkunuzu genişletmeye geldim;

yalnız ondan önce belirtmeden geçemeyeceğim, ne çok pis insan varmış yahu. düzenli bir şekilde yıkanan ve duş alan insanın teri asla kokmaz. bebekken yok tuza bas, kirece göm bunların hepsi hikaye ve cahillik. bebek zaten henüz ter bezleri gelişmediği için terlemesi veya kokması mümkün değil. bu ter bezlerinin gelişme dönemi de aşağı yukarı ergenlik dönemine denk geliyor. hormonların azmasıyla birlikte işler değişiyor.

terin kokması olayı da bekleyen terler için söz konusu. terledikten sonra ter üstünde beklerse kokar. üstüne tekrar tekrar terlersen de teke gibi kokarsın ancak sürekli yıkanır, duş alır da üstünde ter beklemezse hiçbir şey kokmaz.

cahil cahil konuşmayın. yıkanın.

tuzlanmış ve ballanmış bir bebek olarak ben buna inanıyorum. herkes cok güzel, bebek gibi koktugumu söyler.

air+1

air sana katilmiyorum.

ne insanlar biliyorum dustan 10 dk once cikmis olsa da terledigi anda les gibi kokan. tabii ki temiz;ik onemli ama daha cok yapi meselesi ve yiyip icilenler de buyuk etken bunda. siz hic mi sarimsakli yedikten sonra terinizin fena koktugunu gormediniz?

air masrafları karşılayacaksan dostum önünde kese attırabilirim, dezenfekte ettirebilirsin beni. 20 30 dk sıcakta terlediğim an yanımda durmak istemezsin deodorant kullanmadıysam :D

Doktor arkadasim bebegine dogunca soda icirdi ilk olarak (1 cay kasigi kadar). Gazli olmasin diyeymis ama cocuk gazli oldu. Gerci cok kotu de degildi ama bilemiyorum

Kizim olsaydi kesin erzurum'dan falan karinca yumurtasi getirtecektim. Bunun bilimsel destegi de var ama tabii ki bebekler uzerinde yapilmamis calismalar

Biz bi de 40inda 40 kasik suya 1 pirinc, 1 altin koyduk, oyle yikadik sonra da koyun postuyla salladik. Zengin olsun falan filan diyeymis de ben gelenek sevdigimden yaptim, yoksa o kadar batil inancim yok

@air bizim oglan gayet ter kokuyor, ustelik yeni de degil, onu napcaz :p

arkadaşlar burada kişisel bakım seminerleri mi vermemi istiyorsunuz nedir anlamadım :D toplanın bir gün zaman ayarlayın, size skype üzerinden seminer vereyim.

elbette söylediklerim düzgün bir şekilde temizliğini doğru yapan ve hormonal bozukluğa sahip olmayan ve bakım ürünlerini düzgün kullanan insanlar için geçerli. yoksa düzgün traş olmaz, doğru yıkanmaz ve bakım ürünlerini gerekli kullanmazsanız kokarsınız. bilmiyorum bunları öğrenmek ne kadar zor :D

@la noix, tuzla panpa iyi geliyormuş baksana :D

bir de senin oğlanı görmedim ama bir bebeğin ter kokması bilemedim doktora filan göster. belki de onu terli terli bağırlarına basan teyzeler halalar yüzünden kokuyordur, bilemedim bak bunu :D

@air: Banyodan çıktıktan sonra terleri kokan insanlar var, bakımla ne alakası var ki bunun. Bunlara yapışan bakteriler daha ekstrem bakteriler mi?

Bu arada ter kokan bebek olsa da koklasak.

kafanız mı almıyor mk yoksa yazılanı mı okumuyorsunuz :D bakın highlight edeceğim ''hormonal bozukluk'' bunun haricinde kalanlar bakımla ilgili. ayrıca o insanlarla konuş ve de ki; ''panpa eğer hormonal bozuklukluğun yoksa düzenli bir şekilde koltuk altı kıllarını ve vücut kıllarını traş et, düzenli bir şekilde yıkan, her terlediğinde duş al, sonra gerekli bakım ürünlerini düzgün kullan ve hala kokmaya devam edersen git air'i bul''

evet tüm bu koşullar sağlandığı halde kokmaya devam ederseniz gelin beni bulun. önce bi pasaport vize filan alın ama :D he birde konsolosluğa başvururken de bi yıkanır prfüm sıkarsanız fena olmaz

arkadaş kokmaya ne çok meraklı bir insan topluluğuyla karşı karşıyayım. ne pis insanlarsınız lan :D

ayrıca şu ''ter kokan bebek olsa da koklasak'' yorumuna hiç grmiyorum, midem kalktı :D

Niye miden kalkıyor lan. Bebek çok güzel kokar. Ne anladın yazdığımdan anlamadım ki.

Hormonel bozukluğu olmadan bir insan ter kokamıyor mu yani kılını filan aldığında. Keşke o kadar güzel yaratıklar olsak air.

abi bebek kokusu okey öyle kötü değildir ama şimdi ter koklamaktan bahsediyorsun sen :D

evet hormonal bir bozukluğun yoksa kokmak için pis bir insan olmak gerekiyor. bu 'pis' tanımına her şeyi koyabiliriz ayrıca. leş ürünler tüketmek, bakımsızlık vs..

Bebek terleyince o güzel koku amplify oluyor.

Hijyen konusunda takintiliyim,kirlenim kirlenmeyeyim muhakkak 3 ayda bir yikanirim.

Aramizda en temizimiz @duptıs mis ogrenmis olduk :)

Tanindi, kabul gordu. Ayrica bir belge, ceviri vs'ye gerek yok.

@lethe , hangi ülke kabul etti bunu ? üniversite mi firma mi?

almanya konsoloslugu ve almanyada universite. firmalarda da sikinti olacagini sanmiyorum bu ikisi kabul ettikten sonra.

@lethe,

peki bu supplement dil yeterliligi icin de gecerli midir? benim bolum %100 ingilizceydi ve supplement te de bu belirtilmis. konsolosluk ya da universite bunu "ingilizce yeterlilik" icin uygun buldu mu, yoksa toefl ya da baska bir sinav sonucunu hala isteyebiliyorlar mi? bu biraz ucu acik soru oldu ama imkanim var iken sormak istedim.

tesekkurler.

dil yeterliligi basvurdugun yerin sartine gore degisir. ben ingilizce ogretmenligi mezunu halimle ielts veya toefl sarti var diye sinava girdim mecbur. dil yeterliligi diploma supplement'ten bagimsiz bir sey. bir de bu dil yeterliligine konsolosluk bir sey demiyor. okulun sartlarini yerine getirmen onemli.

.

senin için telefona uzandım da açtım durum kısmına baktım;

şimdi tüm yollar hayırsız, har büyür halim direnmez.

Nickim:)

Durumumuz yok :(

in times of joy all of us wished we possessed a tail we could wag

Kitaplarin sarji bitmez,bisikletler benzin zammindan etkilenmez.bir kitap,bir bisiklet.ozgurluk ucuzdur...

Hey there! I am using WhatsApp.

like i give a fuck

Olum bana da öğretin şu mereti

krill alfabesinde adımın baş harfleri. adımın baş harflerini çok seviyorum ve kullanırım, krill alfabesinde de hoş durdular öyle koydum. ondan önce de excelsior'du latince daima yukarıya demek ve new york eyaletinin mottosu

I believe everything i read on the internet.

Symbian'dayken boşluk yapabiliyordum, sonra androide geçince yapamamaya başladım. Sinirlenip available olarak bıraktım.

seni görmek için savaşın çıkması mı gerekiyordu?

Her şey mümkün inanmak zor değil

Whatsappta durum diye bişey mi var? ;_;

3-4 yildir filan bu

I think many of you don't know how awesome I am.

birden herkes pek liberal

flört'ün bi şarkısından.

ugly but loveable.

Everything's cool and everythibg's smooth

2011'den beri

gravity always wins.

I feel nothing, which feel great

mücadeleye devam (ağaç ikonu)

tamam tamam ingilizceniz var, ahahaha.

Это была картина сама по себе прибить стол
uzun zamandır bu 6-7 yıl oldu galiba.

status quotes are for losers.

su anki statusum, probably available. öyle de kalacak. busy falan olur belki. ben statustan laf sokmanin msn messenger ve ergenlikle bittigini saniyordum cünkü.

pesin edit: status uncountablemis ya.

yassah hemşerim yassaah

milli iradeye saygılıyım, gözlerinin hastasıyım radiohead

bir de okudukça, hakkaten tamam tamam ingilizceniz var diyesim geldi benim de.

"i accidentally did that on purpose" uzun süredir bu,

Real unicorns have curves

@jazzabel sadfsdsgdg

typing...

biter mi? (yazar burada askerlikten bahsediyor)

Auch ein langer Weg beginnt mit dem ersten Schritt..
Evet Almanca öğreniyorum.

falanlar..

.

Only judge can god me.

Bundan önceki de; Karpe Diyem.

Bi önceki; Papipapipapiçülopapipapipapibengami.

Ondan da önceki; Hey girl are you çiğköfte, cos you are hot.

ŞAKA

Bayram boyunca ev bomboş bana kaldı. Su çok güzel, gelsenize...

sırasıyla öncekiler;

Kendime not: nevrotiklerden, kurgucu zihinlerden, önyargılı ruhlardan, sevgi nankörlerinden, bencil ve egoistlerden uzak dur!...

Garden State ütopyası...

Only time, only love...

Sevgi neydi? Sevgi yemekti. Nam nam nam...

Ne iyi, ne kötü, hem iyi, hem kötü.

3,141592653589793238462643383279...

Sahip olduğunuz şey eğer bir çekiç ise o zaman herşeyi çivi olarak görmeye başlarsınız...

Mavi tikçilere gelsin: "kuzenim okumuş"

Frak off

"Merhem değilseniz, insanların yaralarından uzak durun."

Elimden gelse anlıma yazıp öyle dolaşacağım. Öyle bir söz.

You love who you love.

Ben kısa konuşmayı seve

Sadece senin olmak istedim.

stay hungry, stay foolish.

"I feel nothing, which feels great"

haha soru hortlamış

ben de yazayım:

time heals all and heels hurt to walk in

l'appel du vide

eksisozluk.com

etkisiz hale getirmek yerine kacmis ne demektir ayıp ya. daha ne etkisiz hale getirmeyecek koşan teröristi kendi vuruyor zaten. teröristin elin de uzun namlulu silah varken. vurduktan sonra da başında dikiliyor bişey olduğunu farkedip kaçıyor. zaten 5 sn sonra patlatıyor kendini. polis daha ne yapsın ki.

hürriyet gazetesinin alalh belasını versin. adam yüzlerce insanın hayatını kurtardı ne kaçması allahın belası rezil yaratıklar ya

orada adamı vurduktan sonra, yerde bir de kafasına sıkmamasına laf ediliyor bence. hani adam kendini patlatmak için bir şeyler yapıyor, onu yapmadan adamı öldürseymiş gibi

evet böyle bir video var.

Gerizekali gerizekali yorum yapiyorlar. Polis orda yuzlerce kisinkn hayatinj kurtarmis elinde el bombasinin pimini crktigini gorse kafasina siksa ne fayda? Duzenegi ve bombayi gorunce de kacmis suan hastanede insallah olmez. Zaten akabinde canli bomba patliyor iyi ki kacmis.

Ben o görevlinin öldüğünü biliyorum. Umut isimli biri değil miydi o? İnşallah ölmemiştir :(

O videoyu CNN International'da izlemiştim ben. Bildiğin vuruyor teröristi, başında bekliyor, canlı bomba olduğunu görünce zaten etkisiz hale getirdiği teröristten uzaklaşmak için kaçıyor. Etrafında başka kimse de yok, kendini patlatan terörist sadece kendini öldürmüş oluyor.

Görüntü de bu: edition.cnn.com

Edit:

Ölen o değilmiş: eksisozluk.com

izledim videoyu. adam kacmis kacmasina da sorun bi neden kacmis. cok cesitli olasiliklar var. teroristlerin sag olarak ele gecirilmesi oldurulmelerinden daha iyi oldugu icin belki patlayiciyi fark etmedi ve sorgulariz dusuncesiyle oldurmedi. ya da yine bombayi gormedi ve oldurursem ceza alirim korkusuyla sag birakti. hatta belki kacmadi, kosup gidip takviye ekip getiririm diye dusundu, ama telsizi vardir muhtemelen ve oyle bir durumda bunu telsizden yapardi. belki de hicbiri, insanlik haliyle panik yapip kacti. ama ben bu son olasiligi hakli gormuyorum cunku o meslegi secen biri boyle bir durumda kacmamayi ogreniyor zaten.

her ne sebeple kosup uzaklasmissa yine de bu cok cok daha buyuk bir facianin onune gectigi gercegini degistirmiyor tabii ki. hurriyetteki haberi okuyunca kendimce cok sinirlenmistim ama orada yazdigi gibi degilmis isin asli.

hayır gönül bu mantıklı bir açıklama bekleme içindeki yazılım bu şekilde

yoo. demek ki öyle insanlardan hoşlanıyosun. illa boyuna ve kilona göre birini bulmak zorunda değilsin :)

190-86yım, atletiğim, sevgilim yok.

lfşgjffg şaka şaka :D yanlış yapmıyorsun.

1.92'yim, 80'im. Genelde 1.57 kızlar çekici geliyor.

1.70 in altinda bir kadini begenmenin neresi yanlış olabilir . keza her şeyi gectim 165 170 arasi türkiyede uzun bile sayilir .bu aralıktaki bir kadin ortalama kiloda ise göze estetik gelir .
Ki zaten toplum olarak kisayiz.

Bi de şu var kisa boylu kadınlar olarak biz de ölelim mi .buradan o anlam çıkıyor biraz da .

bence bir yanlışlık yok. minyonlar her zaman daha çok çekiyorlar beni de.

Cunku biz minikler cok sevimliyiz afsfdgafd

154'um, sevgililerimin boy ortalamasi 184'tu

don't feed troll.

bence yanlış bir şey yapmıyorsun. ben de 1.96 boyundayım ve penisim 22 santimetre. 1.60'ın altındaki kızları şişe takıp çeviriyor ve SEBAHATTİN SEN YİNE DE ÜLKEMİZİ KÜÇÜMSEME, ALİKOPTER DÜLÜLÜLÜ diye bağırıyorum. daha uzun boylu olanlarla olmuyor. zevk ve seks meselesi.

böyle bi soru olabilir mi ya:) yanlış yapıyorsun desek uzun kızlardan mı hoşlancan?

boyumu kilomu vücut tipimi yazayımda minnoş taliplerimi bekleyeyim.

cevap: yanlış yapıyor olabilirsin.

minyon.avi

yanlış yapıyorsun. derhal vazgeç.

bir kere "sevgili tercihi" başlı başına bir hata bence.

ben de eskiden diyordum ki, "benim sevgilim beyaz tenli olacak aga", sonra gittim baya esmer bir kıza aşık oldum/olmuştum.

istediğin kadar yaz çiz, kalbin kimi severse, senin tercihlerin o olur.

+1 ben de 190'lık adamım. 1.60-65 lik kadınlar inanılmaz çekici geliyor.

there is no such choice but your heart's.

şakil oniyıl'ın sevgilisine bak.