kurnaz
bilgisayar alsam, 3500 tl ye, türkiyeden çıkarken bunun ne kadarını alabilirim duty freeden(alman oturumu)?
bilgisayar alsam, 3500 tl ye, türkiyeden çıkarken bunun ne kadarını alabilirim duty freeden(alman oturumu)?
0
Tax free olarak
Verginin tamamini vermiyolar, global blue nun sitesine hesaplama seysi var,
Aldigin ulkeyi, urun cesidini, fiyatini giriyosun. Alacagin iade miktarini soyluyor.
Verginin tamamini vermiyolar, global blue nun sitesine hesaplama seysi var,
Aldigin ulkeyi, urun cesidini, fiyatini giriyosun. Alacagin iade miktarini soyluyor.
0
fransiz burjuvasi
Arkadaşlar ben, Ab içerisinde Ispanya'da bir hesaba para göndermek istiyorum. Kendi hesabım Fransa'da ve orada yaşıyorum. Bankaların Ab içi transfer ücreti hakkında bir fikriniz var mı? Gönderilecek olan para Euro.
Arkadaşlar ben, Ab içerisinde Ispanya'da bir hesaba para göndermek istiyorum. Kendi hesabım Fransa'da ve orada yaşıyorum. Bankaların Ab içi transfer ücreti hakkında bir fikriniz var mı? Gönderilecek olan para Euro.
0
iban ve bic ile bedava olması gerek. çoğu internet bankacılığında bedava, kasadan ise miktara göre alırlar bişiler.
0
zenc
kuzenim kötü bir ergenlik döneminden geçiyor. ailesi çok iyi her istediğini durumlarını zorlarlar yine yaparlar. zeki ve çalışkan bir çocuk istanbulda hatrı sayılır bi derece ile iyi bir liseye başladı geçen sene. aynı sene abisi de üniversiteyi kazanıp başka şehre gitti.zaten içine kapanıktı iyice
kuzenim kötü bir ergenlik döneminden geçiyor. ailesi çok iyi her istediğini durumlarını zorlarlar yine yaparlar. zeki ve çalışkan bir çocuk istanbulda hatrı sayılır bi derece ile iyi bir liseye başladı geçen sene. aynı sene abisi de üniversiteyi kazanıp başka şehre gitti.
zaten içine kapanıktı iyice içine kapandı. okulu kırmaya başladı. dersleri inanılmaz kötü oldu. sigaraya başladı. psikolağa gidiyor ama hala aynı. daha da kötüsü cebinde hap bulduk. hemen doktorla görüştük önce annesinin konuşması gerektiğini söyledi.
annesi dün konustu extacymiş içtiği dediğine göre ilk kez ama inanmadık. hatta bi kere taksimde günlük kiralik ev tutup tatılmışlar güya dediğine göre sadece içki almışlar..
bu durumda birine nasıl davranmamız gerek? abisinin üniversitesinin olduğu şehre mi taşınsınlar? okulu mu değiştirsinler bunların hepsi sanki onu daha çok sinirlendirir gibi? nasıl yapcaz ya?
zaten içine kapanıktı iyice içine kapandı. okulu kırmaya başladı. dersleri inanılmaz kötü oldu. sigaraya başladı. psikolağa gidiyor ama hala aynı. daha da kötüsü cebinde hap bulduk. hemen doktorla görüştük önce annesinin konuşması gerektiğini söyledi.
annesi dün konustu extacymiş içtiği dediğine göre ilk kez ama inanmadık. hatta bi kere taksimde günlük kiralik ev tutup tatılmışlar güya dediğine göre sadece içki almışlar..
bu durumda birine nasıl davranmamız gerek? abisinin üniversitesinin olduğu şehre mi taşınsınlar? okulu mu değiştirsinler bunların hepsi sanki onu daha çok sinirlendirir gibi? nasıl yapcaz ya?
0
elbette uyusturucu kullaniyor diye birini sehrinden etmeyeceksiniz. onerim yok ama ne yapilmamasi gerektigini soylemek istedim en azindan.
0
Durumun kaynağı araştırılmalı. Malı kimden aldın sorusu önemli. Eğer arkadaş çevresi sebebiyle eğlence için kullanıyorsa okul ve şehir değişikliği işe yarayabilir. Psikolojik sorunları nedeniyle kullanıyorsa bağımlı olmadan tedaviye başlasın. Baktınız olmuyor arayın narkotiği gelip alsınlar.
0
Dedigine gore okuldaki arkadasi vermis. O cocugun velisi ile rehber ogretmen konusmus. Adam cocugunun kullandigini biliyor hatta orda burda icecegine gel evinde ic diyecek kadar da rahat bi baba mk yaa.
0
bu uyuşturucuyu kullanmak yasak, babası bu kadar rahatsa polise ihbar etsenize o babayı ve çocuğu.
bu işin iyiliği filan olmaz, kim başlattıysa izin verip göz yumuyorsa cezasını çeksin.
bu işin iyiliği filan olmaz, kim başlattıysa izin verip göz yumuyorsa cezasını çeksin.
0
okul değiştirmesi radikal bir şey.
rol model gerek iyi bir tane. ayrıca siz değiştireceğinize sizinkine bunu veren değiştirsin okulu.
rol model gerek iyi bir tane. ayrıca siz değiştireceğinize sizinkine bunu veren değiştirsin okulu.
0
ya bak, bu ergenliğin kötü geçmesi ile alakalı değil. doksan sonrası jenerasyon gümbür gümbür uyuşturucu kullanıyor, tanıdığım her on kişiden dokuzu aktif olarak uyuşturucu kullanıyor ki nezih okullarda eğitim gördüm ve nezih semtlerde oturdum hep.
baskıcı ve sınırlayıcı bir tutum takınmanız her şeyi bok eder, etmeyin eylemeyin. velhasıl kelam her şehirde uyuşturucu bulmak oldukça mümkün. istanbul ve izmir kadar değil tabii, ama bir saat alır maksimum.
baskıcı her önlem, baskılanan fiilin daha absürt boyutta icra edilmesi ile sonuçlanır. çocuğun iyi derecesi var, demek ki hayatının son üç yılında stresten strese koştu.
ben iki yol öneririm.
*gerçekten uyuşturucu kullanımı varsa, sadece cuma günleri; ailenin gözetiminde olarak marijuanna ve türevi kullanmasına izin verin. hap dediğin şey zaten özel durumlarda alınan bi' şey, canım sıkıldı hap atayım diyen bir iki kişi tanıdım onlar da ileri safhada bağımlı.
*eğer eleman ilgi çekmek için sizi yiyorsa, yine aynısını yapın. bu sefer baskıya dayanamayıp yalan söylediğini açıklayacaktır.
edit: baba zaten söylemiş yazdığımı, en mantıklı çözüm.
baskıcı ve sınırlayıcı bir tutum takınmanız her şeyi bok eder, etmeyin eylemeyin. velhasıl kelam her şehirde uyuşturucu bulmak oldukça mümkün. istanbul ve izmir kadar değil tabii, ama bir saat alır maksimum.
baskıcı her önlem, baskılanan fiilin daha absürt boyutta icra edilmesi ile sonuçlanır. çocuğun iyi derecesi var, demek ki hayatının son üç yılında stresten strese koştu.
ben iki yol öneririm.
*gerçekten uyuşturucu kullanımı varsa, sadece cuma günleri; ailenin gözetiminde olarak marijuanna ve türevi kullanmasına izin verin. hap dediğin şey zaten özel durumlarda alınan bi' şey, canım sıkıldı hap atayım diyen bir iki kişi tanıdım onlar da ileri safhada bağımlı.
*eğer eleman ilgi çekmek için sizi yiyorsa, yine aynısını yapın. bu sefer baskıya dayanamayıp yalan söylediğini açıklayacaktır.
edit: baba zaten söylemiş yazdığımı, en mantıklı çözüm.
0
"narkotigi arayin" ve "babasini da cocugu da polise ihbar edin" diyenlerin insanlarla ve bagimlilikla ilgili hicbir fikri yok. bu tur kisilerin onerilerini hicbir sekilde onemsemeyin.
0
Şu ortam gerçekten enteresan bir yer. Narkotiğe haber vermeyin diyeni mi ararsın yoksa sadece belirli günlerde uyuşturucu kullansın diyeni mi? Daha bir hafta önce teyzemin eski komşusu hap yüzünden 18 yaşında öldü. Bu gibi gençlerin ölmesinin en büyük sebebi şu anda olduğu gibi uyuşturucuyu meşrulaştıranlar. Ben olsam o çocuğun babasını takibe aldırırdım. Bilmiyorum farkında mısınız ana Türkiye'de uyuşturucu kullanmak suç ve siz bir çocuğun yaptıklarını ergen diye görmezden gelirseniz o çocuğu çok yakın bir zamanda ölü olarak bulursunuz.
0
polise falan gitme salaklığı yapmayın, çocuğun bir derdi var ki bu yola girmiş. yakınınızda elbette vardır çocukla muhabbeti olan samimi muhabbet eden biri.
çocukla birinin konuşup sıkıntısını öğrenmesi lazım, kimse böyle meretlere öyle can sıkıntısına başlamaz size kolay gelen ama ona zor gelen birşey olabilir, sevgili durumu olur yada canını sıkan bambaşka birşey.
birinin yanına alıp güzel güzel konuşması ve ona yol göstermesi gerek.
çocukla birinin konuşup sıkıntısını öğrenmesi lazım, kimse böyle meretlere öyle can sıkıntısına başlamaz size kolay gelen ama ona zor gelen birşey olabilir, sevgili durumu olur yada canını sıkan bambaşka birşey.
birinin yanına alıp güzel güzel konuşması ve ona yol göstermesi gerek.
0
kimse kimseye beleş mal vermez. çocuğun harçlığını azaltıp doğru düzgün bir psikologa göndersinler ve hayatını sıkı bir takibe alsınlar. babası da malı veren arkadaşını ve onun babasını karşısına çekip "bir daha oğlumu bu işlere bulaştırırsanız sizi narkotiğe veririm" diyerek tehdit etsin.
çocuğa olan tavırlar ise çok hassas, nasıl davranılması gerektiğini ailesi olarak siz daha iyi bilirsiniz. etrafındaki tehlike unsurlarını ortadan kaldırdıktan sonra nabzına göre şerbet vereceksiniz. kimi insanlar güzellikle konuşulmaktan anlarlar, kimisi ağzına sıçılmadan kavrayamaz. onu siz bileceksiniz. mümkünse DÜZGÜN bir psikologdan yardım alarak hareket edin.
çocuğa olan tavırlar ise çok hassas, nasıl davranılması gerektiğini ailesi olarak siz daha iyi bilirsiniz. etrafındaki tehlike unsurlarını ortadan kaldırdıktan sonra nabzına göre şerbet vereceksiniz. kimi insanlar güzellikle konuşulmaktan anlarlar, kimisi ağzına sıçılmadan kavrayamaz. onu siz bileceksiniz. mümkünse DÜZGÜN bir psikologdan yardım alarak hareket edin.
0
çocuğu ve aileyi bir uzmana yönlendirseniz? hiç bir zaman bir uzman kadar yardımcı olamazsınız bence. iyi bir uzman bulmak önemli tabi, her psikoloğum diyen verimli olamıyor maalesef, referans önemli. hatta öncesinde aile psikologla görüşüp, çocuğun ikna sürecini birlikte oluşturabilirler.
0
arkadaşlar konu mariuana değil. çocuk kimyasal almış ve daha 15 yaşında. bunun yasal sürecini burada tartışmaya gerek yok.
doktor desteği zaten alıyoruz, gittiği doktor referanslı sağlam biri.. pazartesi randevusu var zaten ama içim rahat değil başka ne yapabiliriz diye sizlerden de fikir almak istedim.
doktor desteği zaten alıyoruz, gittiği doktor referanslı sağlam biri.. pazartesi randevusu var zaten ama içim rahat değil başka ne yapabiliriz diye sizlerden de fikir almak istedim.
0
Aile direkt istediği gibi taşınabiliyor mu ki öyle? Eğer öyleyse abi ile aynı şehirde yaşaması faydalı olabilir. Yani kendim düzenli olarak ot tüketen birisiyim ancak konu ot değil, 15 yaşındaki bir çocuğun direkt hap kullanıyor olması. Bu denli erken dönemde hapa başlayan çocuk, çok daha ağır maddelere de geçer diye düşünüyorum. Nitekim karakteri de buna uygun anlaşılan. Bu yüzden ne gerekiyorsa o yapılmalıdır kanımca. Aile eğer ki taşınabiliyorsa abi ona iyi bir rol model olabilir. Gerçi abiyle araları nasıldı hiçbir fikrim yok ama abi önemlidir herhalde kardeş için. Öte yandan, bu taşınma olayı ters teper mi bilemiyorum tabii, zira çocuğu tam olarak tanımıyoruz. Ona da doktorla konuşup karar verirsiniz. Başka çare pek aklıma gelmiyor benim açıkçası. "Benim yanımda takılsın" denilecek bir durum değil yani bence bu. Ot olsa tamam bir nebze "yanımda takılacaksa içsin" denilebilir belki fakat sentetiklere ulaşan bir çocuğun sadece babasının yanında takılmayacağını da hepimiz biliyoruzdur herhalde. Karışık durum. Ergenle uğraşmak zor olsa gerek aile için.
0
gerizekalı psikologlarla uğraşmak yerine o piçkurusunu tekme tokat dövüp cebinde tek kuruş para bırakmam,
ev ve okul dışında gözetim dışı adım attırmam.
ev ve okul dışında gözetim dışı adım attırmam.
0
@bilinmez bir yazar;
Şimdi yani hap kullanan bu ergeni kendi haline bırakalım ve kendi başına karar versin mi diyoruz? Teoride kulağa hoş geliyor tabii de pratikte sence de hapı aldığı kişiden farklı maddeler de almaya başlamaz mı? Ot demiyorum bak, 15 yaşındaki çocuk direkt hapa ulaşmış. Ayrıca senin çözümüne başvurduk diyelim, aile takmayacak, e çocuğun psikolojik durumu da pek düzgün değil anlaşılan, dolayısıyla irade de yoktur büyük ihtimalle ve bu şartlarda çocuk kendi başına doğru yolu bulacak diyoruz, değil mi? Bilemedim ben. Ha yolunu bulmuş insanlar tabii ki var fakat herkes aynı şartlarda olamıyor ve içerisinde bulunduğu durumu da biz pek bilmiyoruz. Dolayısıyla rol model olarak abinin yanında olması bence en mantıklı çözüm yolu. Yine de bir uzmandan fikir alınması şart tabii ki.
Şimdi yani hap kullanan bu ergeni kendi haline bırakalım ve kendi başına karar versin mi diyoruz? Teoride kulağa hoş geliyor tabii de pratikte sence de hapı aldığı kişiden farklı maddeler de almaya başlamaz mı? Ot demiyorum bak, 15 yaşındaki çocuk direkt hapa ulaşmış. Ayrıca senin çözümüne başvurduk diyelim, aile takmayacak, e çocuğun psikolojik durumu da pek düzgün değil anlaşılan, dolayısıyla irade de yoktur büyük ihtimalle ve bu şartlarda çocuk kendi başına doğru yolu bulacak diyoruz, değil mi? Bilemedim ben. Ha yolunu bulmuş insanlar tabii ki var fakat herkes aynı şartlarda olamıyor ve içerisinde bulunduğu durumu da biz pek bilmiyoruz. Dolayısıyla rol model olarak abinin yanında olması bence en mantıklı çözüm yolu. Yine de bir uzmandan fikir alınması şart tabii ki.
0
bence de iyi bir rol model gerekli. yani insanların özellikle o yaşlarda iyi birilerine özenmeleri o yönde ilerlemelerini sağlıyor. çevresinde iyi örnek olacak insanlar ona çekici gelmiyorsa, onlar gibi olmak istemiyorsa daha aykırı, farklı tiplere özenebilir.
onun dışında üst orta sınıf bir çevrede pek bir sorumluluk almadan büyümüş biri sanırım. e para da var, herhangi bir şeyi elde etmek için bir sıkıntı da yaşamamış. bir tatmin aracı olarak, farklı olmak için böyle şeylere bulaşması pek şaşılası gelmedi bana.
onun dışında üst orta sınıf bir çevrede pek bir sorumluluk almadan büyümüş biri sanırım. e para da var, herhangi bir şeyi elde etmek için bir sıkıntı da yaşamamış. bir tatmin aracı olarak, farklı olmak için böyle şeylere bulaşması pek şaşılası gelmedi bana.
0
bizmi düzgün insanlardık bu nesilmi şerefsiz?
15 yaşındaki çocuğa evde uyuşturucu kullansın haftada 1 gün diyenler bile var pes.
15 yaşındaki çocuğa evde uyuşturucu kullansın haftada 1 gün diyenler bile var pes.
0
@bilinmez bir yazar, ya sen önce bir okuduğunu anla diyeceğim de sen okuma bilmiyorsun sanırım. duyuruyu açan kişi çocuk hap kullanıyor demiş, sen bize burada marihuana kullanan arkadaşlarını anlatmışsın. yazdığımı iyi okursan en son adım olarak polisi önerdim ben. bir şeyin akademik olarak zararsız bulunması hiçbir zaman uzun vadede onun zararsız olduğu anlamına gelmez. öksürük şurupları bile insanlar üzerinde 20 yıl denendikten sonra üretiliyor, sen burada son birkaç yılda "tıbbi amaçlar" için yapılan marihuana araştırmalarından bahsediyorsun. "sadece cuma günleri kullanmasına izin verin" diyen kişi sensin, sonra da "burada hap kullansın diyen birini görmedim" diyen de sensin. kafan güzelmiş güle güle kullan.
0
Öncelikle buradaki cahil cüheylanın lafıyla iş yapmayın da, o bi' dursun.
Yapabileceğiniz en doğru harekete uzman (ve ama "UZMAN") bir psikoloğun desteğini almak. Burası kesin. Ben genel olarak uyuşturucu öcüsü üzerine birkaç kelam edeceğim, ki olay aklınızda netleşsin.
1) Kullanmayanlar bunun farkında olmaz, ama arayan istediği yerde uyuşturucu bulabilir. Dolayısıyla şehir değiştirmeyi asıl çözüm olarak görmeyin.
2) esrar, ekstazi, mantar, lsd vb. yasadışı uyuşturucular; alkol, sigara vb. yasal uyuşturuculara kıyasla sağlık açısından daha yıkıcı değildir. Bu konuda tarafsız, uluslararası kuruluşların yaptığı çalışmalara göz atın, içinizi rahatlatın.
3) Eğer söz konusu maddeleri kullanmaya devam edecekse en azından bunların farmakolojisi, nörolojik etkileri vb. hakkında bilgi sahibi olsun. Madem iyi bir liseye gidiyormuş az çok anlayabilir. Hiç değilse bilinçlenir, zira uyuşturucunun kendisinden ziyade yanlış kullanımı, saf olmaması vb. durumlar tehlike yaratmaktadır.
4) Uyuşturucu maddelerin (alkol ve sigarayı da dahil ederek) en çok bağımlılığa sebep olduğu grup sağlıkı bir amaç, hobi, meşgale skalasına sahip olmayan insanlardır. Yoksa günümüzde söz konusu maddelerin tedavi ve kişisel gelişim gibi amaçlar doğrultusunda kullanılabilmesi için faaliyet gösteren araştırma enstitüleri, sivil toplum örgütleri vb. oluşumlar var. Dolayısıyla kuzeninizin diğer ilgilerini, hobilerini vs. geliştirmesi (geliştirmeniz) uzun vadede bağımlılığa karşı en etkili çözüm olur.
Yapabileceğiniz en doğru harekete uzman (ve ama "UZMAN") bir psikoloğun desteğini almak. Burası kesin. Ben genel olarak uyuşturucu öcüsü üzerine birkaç kelam edeceğim, ki olay aklınızda netleşsin.
1) Kullanmayanlar bunun farkında olmaz, ama arayan istediği yerde uyuşturucu bulabilir. Dolayısıyla şehir değiştirmeyi asıl çözüm olarak görmeyin.
2) esrar, ekstazi, mantar, lsd vb. yasadışı uyuşturucular; alkol, sigara vb. yasal uyuşturuculara kıyasla sağlık açısından daha yıkıcı değildir. Bu konuda tarafsız, uluslararası kuruluşların yaptığı çalışmalara göz atın, içinizi rahatlatın.
3) Eğer söz konusu maddeleri kullanmaya devam edecekse en azından bunların farmakolojisi, nörolojik etkileri vb. hakkında bilgi sahibi olsun. Madem iyi bir liseye gidiyormuş az çok anlayabilir. Hiç değilse bilinçlenir, zira uyuşturucunun kendisinden ziyade yanlış kullanımı, saf olmaması vb. durumlar tehlike yaratmaktadır.
4) Uyuşturucu maddelerin (alkol ve sigarayı da dahil ederek) en çok bağımlılığa sebep olduğu grup sağlıkı bir amaç, hobi, meşgale skalasına sahip olmayan insanlardır. Yoksa günümüzde söz konusu maddelerin tedavi ve kişisel gelişim gibi amaçlar doğrultusunda kullanılabilmesi için faaliyet gösteren araştırma enstitüleri, sivil toplum örgütleri vb. oluşumlar var. Dolayısıyla kuzeninizin diğer ilgilerini, hobilerini vs. geliştirmesi (geliştirmeniz) uzun vadede bağımlılığa karşı en etkili çözüm olur.
0
@negatype, insanları yanlış yönlendirme diye bir şeyi açıklamak zorundayım. çünkü lafa siz cahilsiniz diyerek başlayan birinin direkt haksız olduğuna inanıyorum.
lsd gibi bir uyuşturucunun alkol ve sigaradan daha zararlı olmadığını söylemişsin. aşağıda sadece birkaç fotoğraf paylaşacağım. insanlar aradaki farkı görsün. çevremde sigara içip de aşağıdaki insanların haline düşen yok. akademisyenler yanılıyorlar demek ki.
www.best-drugrehab.org
www.google.com.tr
www.google.com.tr
www.strangepolice.com
insanları kandırmamanız ve gerçekleri görmeniz temennisiyle sağlıcakla kalın.
lsd gibi bir uyuşturucunun alkol ve sigaradan daha zararlı olmadığını söylemişsin. aşağıda sadece birkaç fotoğraf paylaşacağım. insanlar aradaki farkı görsün. çevremde sigara içip de aşağıdaki insanların haline düşen yok. akademisyenler yanılıyorlar demek ki.
www.best-drugrehab.org
www.google.com.tr
www.google.com.tr
www.strangepolice.com
insanları kandırmamanız ve gerçekleri görmeniz temennisiyle sağlıcakla kalın.
0
@negatype, evet cahilliğin tedavisi var, bir an önce başlarsanız iyi olur. Metamfetamin fotoğraflarını genel olarak uyuşturucu zararsız dediğiniz için attım. Vikipedi'deki lsd sayfasında yazanlar: Yapılan detaylı araştırmalarda LSD kullanıcılarının şiddetli patlamalara ve garip davranışlara eğilimleri ortaya çıkmıştır. Uçacaklarına inanarak binaların tepelerinden atlayabilirler. Kör olana kadar güneşe bakabilir, gözlerini yuvalarından çıkarabilir ve hatta cinayet işleyebilirler. Ayrıca, 1 gram LSD 10.000 doz için yeterlidir. Bir toplu iğne başı kadar LSD; kullanan şahsın kendisinden geçmesini sağlaması için yeterlidir.
Gerçekten çok zararsızmış. Hala akademik kaynak veriyorsun. Önce Türkçe okumayı öğren.
Gerçekten çok zararsızmış. Hala akademik kaynak veriyorsun. Önce Türkçe okumayı öğren.
0
ne tuhaf insanlarsınız yahu. duyuruyu açan kişi birkaç fikir duymak istemiş, siz kalkmış lsd zararlı mı diye tartışıyorsunuz. sonra da lsd before-after diye google'da aratılıp çıkan metamfetamin fotoğrafları lsd'nin etkisiymişcesine koyuluyor. lakin lsd'de öyle before-after etkisi falan da görülmez ki zaten bu yüzden metamfetamin fotoğrafları çıkmış. sonra da sanki bilerek metamfetamin fotoğraflarını koymuşsun gibi yazmışsın dissendium :) ben de dahil olmak üzere herkes cahil işte, dağılalım.
0
Aptalmış bırakın doğal seçilim işlesin ölür zaten 3-5 seneye ben olsam evlatlıktan reddedip evden atardım.
0
Şehir değiştirmek daha kötüye götürebilir. Ve küçük şehirlerde uyuşturucu bulmak İstanbul'dan daha kolay, İstanbul'da her gün miletin üzeri aranıyor vs. Küçük şehirlerde hem rahat ulaşacak hem de içinde ne olduğu bilinmeyen çeşit çeşit kimyasal katılmış olacak, bağımlı yapacak.
Çocuk ev tuttuk 2 gün takıldık demiş, inanmamak için bir sebep yok söylemiş işte. İnanmasanız bile belli etmeyin, üzerine gitmek sıkıntıyı büyütebilir. Her halükarda her hareketi psikoloğuna danışarak yapmak gerekli.
Çocuk ev tuttuk 2 gün takıldık demiş, inanmamak için bir sebep yok söylemiş işte. İnanmasanız bile belli etmeyin, üzerine gitmek sıkıntıyı büyütebilir. Her halükarda her hareketi psikoloğuna danışarak yapmak gerekli.
0
@bilinmez bir yazar, ağzın doluyken konuşma. hala önüme makale koymaktan bahsediyorsun. biz şurada 15 yaşındaki bir çocuğun hayatı mahvolmasın diye uğraşıyoruz, sen ben aptal değilim psikoloji okuyorum diyorsun. Walter white da metamfetamin üretirken kendince haklı sebeplere sahipti, belki senin de haklı sebeplerin var ama uyuşturucuyu her ne şekilde olursa olsun özendirmen, bir yakınını korumaya çalışan birine boşver yeaaa, korumayın, ben çok okudum, ben inanılmazım, sevgilim de uyuşturucu bağımlısıydı, uyuşturucu zararsız yeaaa demen doğru bir hareket değil. Şu noktadan sonra da bir şey demiyorum. Millet kendini tatmin etmeye yer arıyor.
0
habib
Biliyorsunuz işkolig uzun bir süredir güncellenmiyor. Sıfır maddi amaçla iş/poziyon/maaş bilgisi/olumlu-olumsuz tarafları yazılan bir veritabanı oluşturmak istiyorum. Blogspot üzerinden olacak.Bana bilgi verme konusunda yardımcı olmak isteyen olur mu? En yakın zamanda web adresini de paylaşacağım.
Biliyorsunuz işkolig uzun bir süredir güncellenmiyor. Sıfır maddi amaçla iş/poziyon/maaş bilgisi/olumlu-olumsuz tarafları yazılan bir veritabanı oluşturmak istiyorum. Blogspot üzerinden olacak.
Bana bilgi verme konusunda yardımcı olmak isteyen olur mu? En yakın zamanda web adresini de paylaşacağım.
Bana bilgi verme konusunda yardımcı olmak isteyen olur mu? En yakın zamanda web adresini de paylaşacağım.
0
ernecati
Merhaba;Bu gün duran trafikte araçların arasından motorsiklet ile ilerlerken halk otobüsü şöförü kapısını açarak beni durdurmaya çalıştı. Sebep olarak yaptığımın yasak olmasını gösterdi. Adamın hareketi hangi şartta olursa olsun saçma ama kafama takıldı; Motorsikletlilerin duran trafikte araçların a
Merhaba;
Bu gün duran trafikte araçların arasından motorsiklet ile ilerlerken halk otobüsü şöförü kapısını açarak beni durdurmaya çalıştı. Sebep olarak yaptığımın yasak olmasını gösterdi.
Adamın hareketi hangi şartta olursa olsun saçma ama kafama takıldı; Motorsikletlilerin duran trafikte araçların arasından gitmesi yasal mıdır? Bunu yasaklayan veya yasal kılan maddeyi bilen varsa ve paylaşırsa sevinirim.
not: konu ile ilgili araştırma yaptım. yasak veya yasal olduğunu iddia edip kendilerince mantıklı sebepler gösteren birsürü kişi var fakat yasallık noktasında kimse dayanak gösterememiş.
Bu gün duran trafikte araçların arasından motorsiklet ile ilerlerken halk otobüsü şöförü kapısını açarak beni durdurmaya çalıştı. Sebep olarak yaptığımın yasak olmasını gösterdi.
Adamın hareketi hangi şartta olursa olsun saçma ama kafama takıldı; Motorsikletlilerin duran trafikte araçların arasından gitmesi yasal mıdır? Bunu yasaklayan veya yasal kılan maddeyi bilen varsa ve paylaşırsa sevinirim.
not: konu ile ilgili araştırma yaptım. yasak veya yasal olduğunu iddia edip kendilerince mantıklı sebepler gösteren birsürü kişi var fakat yasallık noktasında kimse dayanak gösterememiş.
0
Turkiye'de yasak. Bir seritte q
.ayni anda sadece 1 arac seyredebilir. Karayollari trafik kanununda buna benzer sekilde geciyordu.
.ayni anda sadece 1 arac seyredebilir. Karayollari trafik kanununda buna benzer sekilde geciyordu.
0
türkiye'de yasak ama teamül var. trafik polisi görse napıyosun çek kenara yapıp ceza kesmiyor yani, emniyet şeridi meselesinde de aynısı geçerli.
0
Bir dayanak göstermeyecek kadar açık bir konu, motosiklet de diğer araçlar gibi motorlu bir araç olduğundan her motorlu araç gibi şerit kuralları doğrultusunda hareket etmeli.
0
fransa'da serbest diye biliyorum. yenilerde serbest oldu.
şimdi burada bi sıkıntı var, aralardan gitmek diyince genelde akan trafikte makas atmayı algılıyor insanlar. bu zaten yasak. ama bütün araçlar durduğunda orada olay trafik olmaktan çıkıyor hareket olmadığı için. trafiğin tanımlarından biri 'Ulaşım yollarının yayalar ve her türlü taşıt tarafından kullanılması, gidiş geliş, seyrüsefer'. bu durumda ulaşım yolu taşıtlar tarafından kullanılamıyor, yolun otoparktan farkı kalmıyor. ben böyle durumlarda kapıların açılmasına dikkat edecek şekilde aralardan gidiyorum. dar bi yer olursa orada bekliyorum zorlamıyorum yani. hareket başladığı anda da şeridime geçiyorum.
bence bu şekilde yapmanın kimseye zararı yok. bunun yasallığı konusunda da sıkıntı olacağını düşünüyorum. trafik tıkandığında insanlar arabadan inip ön tarafa bakıyorlar mesela. trafiğin tıkalı olduğu duruma özel bi yasa yok sanırım.
ama ülkemizde sırf o dururken sen ilerliyorsun diye önünü kesecek bi dünya insan var. aynı dallama sinyal vermeden şerit değiştirir, kavşak dönüş kurallarını bilmez, makas atar, emniyet şeridine girer, alkollü araç kullanır ama sen aradan geçince önünü keser.
şimdi burada bi sıkıntı var, aralardan gitmek diyince genelde akan trafikte makas atmayı algılıyor insanlar. bu zaten yasak. ama bütün araçlar durduğunda orada olay trafik olmaktan çıkıyor hareket olmadığı için. trafiğin tanımlarından biri 'Ulaşım yollarının yayalar ve her türlü taşıt tarafından kullanılması, gidiş geliş, seyrüsefer'. bu durumda ulaşım yolu taşıtlar tarafından kullanılamıyor, yolun otoparktan farkı kalmıyor. ben böyle durumlarda kapıların açılmasına dikkat edecek şekilde aralardan gidiyorum. dar bi yer olursa orada bekliyorum zorlamıyorum yani. hareket başladığı anda da şeridime geçiyorum.
bence bu şekilde yapmanın kimseye zararı yok. bunun yasallığı konusunda da sıkıntı olacağını düşünüyorum. trafik tıkandığında insanlar arabadan inip ön tarafa bakıyorlar mesela. trafiğin tıkalı olduğu duruma özel bi yasa yok sanırım.
ama ülkemizde sırf o dururken sen ilerliyorsun diye önünü kesecek bi dünya insan var. aynı dallama sinyal vermeden şerit değiştirir, kavşak dönüş kurallarını bilmez, makas atar, emniyet şeridine girer, alkollü araç kullanır ama sen aradan geçince önünü keser.
0
in vino veritas
gecen gun boyle bir sey duydum. yani anne babadan gelen hak, memuriyet vs. olmadan, 25 yas ustu bile olsan yuksek lisans mezunu oldugun zaman yesil pasaport hakkin oluyormus. bana cok sacma geldi, asli yoktur dimi bu isin?
gecen gun boyle bir sey duydum. yani anne babadan gelen hak, memuriyet vs. olmadan, 25 yas ustu bile olsan yuksek lisans mezunu oldugun zaman yesil pasaport hakkin oluyormus. bana cok sacma geldi, asli yoktur dimi bu isin?
0
Yuksek lisans mezunuyum, yok oyle bir sey. Doktora mezunu olsan bile yok. Arastirma gorevlisine de yok, ancak Yard. Doc.lardan basliyor akademik personelde.
0
yahu yl dediğiniz şey zaten torpilli insanların alındığı bi yer. -bileğinin hakkıyla girenleri tenzih ederim- yok öyle bişey yanlış duymu7şsunuz.
0
la noix
şimdi internetçi sinyal artırmak için powerline önerdi.alsam ben bunu, benim internet uydunet, telefon bağlantısı yok, direk o modeme takabiliyor muyum? ya da modeme takılıyor mu?
şimdi internetçi sinyal artırmak için powerline önerdi.
alsam ben bunu, benim internet uydunet, telefon bağlantısı yok, direk o modeme takabiliyor muyum? ya da modeme takılıyor mu?
alsam ben bunu, benim internet uydunet, telefon bağlantısı yok, direk o modeme takabiliyor muyum? ya da modeme takılıyor mu?
0
fatalryhme
saygılar öncelikle, bir arkadaşımın bir tv formatı var kendi hazırlamış olduğu ve yapımcılarla randevuları var şimdiden. ancak formatı anlatmadan önce kendini garantiye almak istiyor. bulunduğum şehirde fikri ve sınai haklar hukukunda çalışma alanı bulamadığımızdan bu konuda biraz eksiğim açıkçası.
saygılar öncelikle, bir arkadaşımın bir tv formatı var kendi hazırlamış olduğu ve yapımcılarla randevuları var şimdiden. ancak formatı anlatmadan önce kendini garantiye almak istiyor. bulunduğum şehirde fikri ve sınai haklar hukukunda çalışma alanı bulamadığımızdan bu konuda biraz eksiğim açıkçası. kendisine noter kanalını önerdim ama başka yapılabilecek bir şey var mıdır, bilgisi olan arkadaşlara sormak isterim. aydınlatırsanız sevinirim, teşekkürler.
0
Sanat eserleri ve hakları konusunda uzman bir avukatla gorusmeniz lazım.
Hatta avukatın bir sözleşme hazırlaması ve mümkünse toplantıda yanınızda bulunması lazım.
Yoksa üstüne otururlar fikrin.
Hatta avukatın bir sözleşme hazırlaması ve mümkünse toplantıda yanınızda bulunması lazım.
Yoksa üstüne otururlar fikrin.
0
bahsettiğiniz şeyin patenti olmuyor. koruması da yok. avrupa ve amerikada nazı önlemler alınabiliyor, confidentiality gibi ama bu alanda ciddi problemli bu durumlar.
kısaca güvencesi yok, iknaya bakar.
ben her zaman diyorum, fikrin bir değeri yok, o fikri arkadaşın kendisi ürüne ve programa dönüştürecek, kendi başlatacak sonra bir şirketin desteğiyle büyüyecek, bu şekilde çalınma durumuda olmuyor, çalan şirket neredeyse her zaman ikinci yapan olduğu için geri planda kalıyor.
kısaca güvencesi yok, iknaya bakar.
ben her zaman diyorum, fikrin bir değeri yok, o fikri arkadaşın kendisi ürüne ve programa dönüştürecek, kendi başlatacak sonra bir şirketin desteğiyle büyüyecek, bu şekilde çalınma durumuda olmuyor, çalan şirket neredeyse her zaman ikinci yapan olduğu için geri planda kalıyor.
0
hasmetizm 2046
İf diyeti sağolsun ben de 16 saat aç kalıyorum ama susuz kalmanın mantığını anlamıyorum. Aç kalıp fakirin halini anlamak hadi neyse de, su sınırsız,ücretsiz ve ulaşması kolay değil mi? O zamanlar suya ulaşmak mı zordu nedir olay?
İf diyeti sağolsun ben de 16 saat aç kalıyorum ama susuz kalmanın mantığını anlamıyorum. Aç kalıp fakirin halini anlamak hadi neyse de, su sınırsız,ücretsiz ve ulaşması kolay değil mi? O zamanlar suya ulaşmak mı zordu nedir olay?
0
Olayı biraz daha zorlaştırmak için. Neticede açlık susuzluk kadar sıkıntı çıkarmayabilir Arabistan ortamlarında. Biraz da susuzluk yaşatalım demiş olabilir kuralları belirleyen arkadaşlar.
0
su sinirsiz, ücretsiz ve ulasilmasi kolay degil, hatta tüm dünya düsünüldügünde gidadan daha zor ve kuraklik arttikca giderek daha da zorlasiyor. en.wikipedia.org
dünyada 7.4 milyar insanin 1.2 milyari suya erisimde problem yasiyor. yani her 7 kisiden 1 i.
dünyada 7.4 milyar insanin 1.2 milyari suya erisimde problem yasiyor. yani her 7 kisiden 1 i.
0
Dinde mantık yoktur, biattır. İnanır ya da inanmazsın, neden aranmaz. Buradan allahın varlığı sorgulanmaya kadar gideceği için yasaktır.
Oruçta suyun içmeme mantığı yok, gayet zararlı ve gereksiz, saçma. Bu sıcakta oruç tutmak gayet zararlı.
Oruçta suyun içmeme mantığı yok, gayet zararlı ve gereksiz, saçma. Bu sıcakta oruç tutmak gayet zararlı.
0
Soru sormuşsun güya ,
duymak istediklerini yazanlara tık ı atmışın.
Emrahday , koymuş .
Sana da bu koymuş olabilir tabi.
duymak istediklerini yazanlara tık ı atmışın.
Emrahday , koymuş .
Sana da bu koymuş olabilir tabi.
0
Ne kadar saçma bir mantık kurmuşsun. İnsan sürekli yemeye olduğu kadar içmeye de ihtiyaç duyar. Bu iki arzunu yerine getirmeyerek nefsini köreltmiş oluyorsun. Senin mantığınla sakız, şeker vb. şeylerin de oruç açısından sakınca oluşturmaması gerek.
0
Amma çemkirdiniz yahu, din dersi hocasının söyledikleri bunlar ben uydurmadım. Yok lafı koymuş ta bilmem ne. Mal mısınız nesiniz. Ben müslümanlardan bahsediyorum, dünya Su oranından değil. İki dakka çomarlığı unutun da insan taklidi yapın. Adam smayli atmış ona da mı tik atayım. Te allam. Gerçek islam bu işte
0
alexaalexa
Merhaba,Yakin bir arkadasim, Turkiye'nin onde gelen universitelerinden birinde burslu olarak Makina Muhendisligi okudu. Daha sonra yine burs alarak, Amerika'da cok iyi bir universitede Makina Muhendisligi masteri yapti. Yurtdisinda yasamak istemedigi icin Turkiye'ye dondu, iyi bir sirkette ARGE'de c
Merhaba,
Yakin bir arkadasim, Turkiye'nin onde gelen universitelerinden birinde burslu olarak Makina Muhendisligi okudu. Daha sonra yine burs alarak, Amerika'da cok iyi bir universitede Makina Muhendisligi masteri yapti. Yurtdisinda yasamak istemedigi icin Turkiye'ye dondu, iyi bir sirkette ARGE'de calisiyor. Kazanci kotu degil, isinden de ne mutlu ne mutsuz. Ama muhendis olarak calismaya devam ederse geleceginin cok parlak olmayacagini dusunuyor, "Ne uzar ne kisalirim" diyor. Pazarlama, is gelistirme vb. alanlarda calismak istiyor. Bu alanlara gecmenin yollarini ariyor.
Soru su: Sabanci Universitesi'nde gencler icin bir MBA programi varmis (Executive MBA degil). Bu MBA'i yaparsa, istedigi gibi bir is bulabilir mi? Bulabilirse baslangic pozisyonunda, baslangic maasiyla mi ise girer?
Simdiden tesekkurler.
Yakin bir arkadasim, Turkiye'nin onde gelen universitelerinden birinde burslu olarak Makina Muhendisligi okudu. Daha sonra yine burs alarak, Amerika'da cok iyi bir universitede Makina Muhendisligi masteri yapti. Yurtdisinda yasamak istemedigi icin Turkiye'ye dondu, iyi bir sirkette ARGE'de calisiyor. Kazanci kotu degil, isinden de ne mutlu ne mutsuz. Ama muhendis olarak calismaya devam ederse geleceginin cok parlak olmayacagini dusunuyor, "Ne uzar ne kisalirim" diyor. Pazarlama, is gelistirme vb. alanlarda calismak istiyor. Bu alanlara gecmenin yollarini ariyor.
Soru su: Sabanci Universitesi'nde gencler icin bir MBA programi varmis (Executive MBA degil). Bu MBA'i yaparsa, istedigi gibi bir is bulabilir mi? Bulabilirse baslangic pozisyonunda, baslangic maasiyla mi ise girer?
Simdiden tesekkurler.
0
MBA faydalı mı? Evet, başvurularda iyi bir vitrin olarak kullanılırsa.
İş bulabilir mi? Evet (müh. cv'sı sağlam olduğu için)
Başlangıç poz. mu olur? Belli olmaz. kendini satmasına, geçmiş iş deneyimini pazarlamasına bağlı.
Başlangıç maaşıyla mı başlar? şart değil, bkz. önceki madde. ama çok sosyal ve inandırıcı olması lazım. kolay değil.
Tercihen teknik bir ürünün pazarlaması olursa mesela fevkalade bir sinerji yaratmış olur, ona göre benefitleri artar.
İş bulabilir mi? Evet (müh. cv'sı sağlam olduğu için)
Başlangıç poz. mu olur? Belli olmaz. kendini satmasına, geçmiş iş deneyimini pazarlamasına bağlı.
Başlangıç maaşıyla mı başlar? şart değil, bkz. önceki madde. ama çok sosyal ve inandırıcı olması lazım. kolay değil.
Tercihen teknik bir ürünün pazarlaması olursa mesela fevkalade bir sinerji yaratmış olur, ona göre benefitleri artar.
0
mba ciddi anlamda top class yerlerde yapılmazsa sadece yapılmış sayılır. değeri yoktur pek. top class yerlerde ise ciddi değeri vardır.
tr de bilgi ve koç iyi. tr için tek değenler bunlar.
trdeki diğer hepsine neredeyse herkes girebiliyor.
yurt dışında harvard, stanford, mit, lse, hec, esade, insead gibi yerler iyidir.
mba eğitim endüstrisinin para kazanma dayanağı oldu sayılır.
şöyle bir bakış açısı verebilirim, mba yapacak kişi kesinlikle para vermemeli, çalıştığı şirketin ödemesi lazım, o sırada çalışacak o şirkette ve sallıyorum 3 senelik ayrılmaz maddesi olacak. yoksa cebinden zaten vermesin profesyonel adam.
tr de bilgi ve koç iyi. tr için tek değenler bunlar.
trdeki diğer hepsine neredeyse herkes girebiliyor.
yurt dışında harvard, stanford, mit, lse, hec, esade, insead gibi yerler iyidir.
mba eğitim endüstrisinin para kazanma dayanağı oldu sayılır.
şöyle bir bakış açısı verebilirim, mba yapacak kişi kesinlikle para vermemeli, çalıştığı şirketin ödemesi lazım, o sırada çalışacak o şirkette ve sallıyorum 3 senelik ayrılmaz maddesi olacak. yoksa cebinden zaten vermesin profesyonel adam.
0
kurnaz
microsoftta bir şey yazarken diyelim ki.ahmetburada a harfinden sonrakileri backspace ile silmek için nasıl yapıyorduk?kursör hala a da mesela, ahmetin a dan sonraki kısmını backspace ile nasıl silcektik?tenk yu.
microsoftta bir şey yazarken diyelim ki.
ahmet
burada a harfinden sonrakileri backspace ile silmek için nasıl yapıyorduk?
kursör hala a da mesela, ahmetin a dan sonraki kısmını backspace ile nasıl silcektik?
tenk yu.
ahmet
burada a harfinden sonrakileri backspace ile silmek için nasıl yapıyorduk?
kursör hala a da mesela, ahmetin a dan sonraki kısmını backspace ile nasıl silcektik?
tenk yu.
0
tchuck
http://www.milliyet.com.tr/salladigi-duduklu-tencere-patladi--gundem-2256936/arkadaşlar ya ben bu derece tehlikeli olduğunu bilmiyordum valla. yeni nesil düdüklü tencerelerin patlama vb. sorunu yok diye biliyordum ama acayip tırstım şuan. en korktuğum şeydir bu olay.bu düdüklü tencereleri tehlikeli
www.milliyet.com.tr
arkadaşlar ya ben bu derece tehlikeli olduğunu bilmiyordum valla. yeni nesil düdüklü tencerelerin patlama vb. sorunu yok diye biliyordum ama acayip tırstım şuan. en korktuğum şeydir bu olay.
bu düdüklü tencereleri tehlikeli yapan olaylar nelerdir mesela? napmamak gerek neye dikkat etmek gerek.
arkadaşlar ya ben bu derece tehlikeli olduğunu bilmiyordum valla. yeni nesil düdüklü tencerelerin patlama vb. sorunu yok diye biliyordum ama acayip tırstım şuan. en korktuğum şeydir bu olay.
bu düdüklü tencereleri tehlikeli yapan olaylar nelerdir mesela? napmamak gerek neye dikkat etmek gerek.
0
eğitin o zaman arkadaşlar beni :(
düdüğü kapatıp ısıtıyorum, ses geldiğinde düdüğü açıyorum. sonra yemek pişince soğuyana kadar bekleyip düdüklüyü açıyorum.
düdüğü kapatıp ısıtıyorum, ses geldiğinde düdüğü açıyorum. sonra yemek pişince soğuyana kadar bekleyip düdüklüyü açıyorum.
0
ben quanticoda düdüklü tencere eğitimi aldım, öğretirim ama sonra seni öldürmek zorunda kalırım :((
0
yıllarca termodinamik dersi almış mühendisim, en korktuğum mutfak aletidir düdüklü tencere. basınç çok tehlikeli bi şey.
gerekirse on saat o yemeğin pişmesini beklerim, yine de düdüklü tencere kullanmayı geçirmem aklımdan.
gerekirse on saat o yemeğin pişmesini beklerim, yine de düdüklü tencere kullanmayı geçirmem aklımdan.
0
kurnaz
Hepimizin evlerinde sorunlar olur, özellikle eski evlerde böyle sorunlar daha çok başımıza geliyor.Örümcekler. şimdi çok olmasa da bi iki köşede örümcek gördüm.bunları nasıl haklayacağım? gelmesinler eve lan, istemiyorum. nasıl engellenebilir bu?
Hepimizin evlerinde sorunlar olur, özellikle eski evlerde böyle sorunlar daha çok başımıza geliyor.
Örümcekler. şimdi çok olmasa da bi iki köşede örümcek gördüm.
bunları nasıl haklayacağım? gelmesinler eve lan, istemiyorum. nasıl engellenebilir bu?
Örümcekler. şimdi çok olmasa da bi iki köşede örümcek gördüm.
bunları nasıl haklayacağım? gelmesinler eve lan, istemiyorum. nasıl engellenebilir bu?
0
alo böcek hattını arayıp ilaçlatırın. bazı belediyeler ücretsiz yapıyor. öyle eski evse akrep, yılan, çayan da girer. en iyisi evi değiştirin.
0
@vayezikhan
hocam o türk basınında çıkan bir hurafe. eğer mitolojiyi biraz bilirseniz, yumurtanın doğum , yaratılış, yeniden doğuş ve toprak anayı temsil ettiğini bilirsiniz, çok eski çağlarda olan tapınaklardan tutun, kiliselere, oradan malum bizim ünlü cami geyiğine kadar uzar bu. kısaca camilerdeki devekuşu yumurtası paganizmden geliyor.
hocam o türk basınında çıkan bir hurafe. eğer mitolojiyi biraz bilirseniz, yumurtanın doğum , yaratılış, yeniden doğuş ve toprak anayı temsil ettiğini bilirsiniz, çok eski çağlarda olan tapınaklardan tutun, kiliselere, oradan malum bizim ünlü cami geyiğine kadar uzar bu. kısaca camilerdeki devekuşu yumurtası paganizmden geliyor.
0
@evine santral...
benim belediye yapmıyor, ev yeni restore edildi zaten, içeride sadece örümcek var, ev kapısından geldiğini düşünüyorum. bazen 20 dakka açık tuttuğum oluyor.
benim belediye yapmıyor, ev yeni restore edildi zaten, içeride sadece örümcek var, ev kapısından geldiğini düşünüyorum. bazen 20 dakka açık tuttuğum oluyor.
0
hatta üşenmedim buldum,
paskalya yumurtası ile aynı durum bizdeki deve kuşu işi. aynı köken.
@vayezikhan
www.quora.com
en.wikipedia.org
paskalya yumurtası ile aynı durum bizdeki deve kuşu işi. aynı köken.
@vayezikhan
www.quora.com
en.wikipedia.org
0
Sağda solda mal mal gezen ev örümceklerini öldürmeyin. Böylece gen havuzundan zayıf olanları eleyip daha zeki örümceklerin evrimleşmesine neden olursunuz.
Ben değil, bilim diyor: www.columbiatribune.com
Engelleyici yöntemler arayın.
Ben değil, bilim diyor: www.columbiatribune.com
Engelleyici yöntemler arayın.
0
lanet olsun lanet olsun bir gün o günün geleceğini biliyordum...
tolkien bizi uyarmaya çalıştı arkadaşlar...
vignette1.wikia.nocookie.net
tolkien bizi uyarmaya çalıştı arkadaşlar...
vignette1.wikia.nocookie.net
0
ben sevmiyorum ama baktım, n'olcak :( neyse cevabım var ama bizim gibi pis inkarcılardan cevap istemiyorsun, sana mümin arkadaşlarınlar mutluluklar .s.s.s
ayrıca kutsal hayvan yahu, hazreti muhammed sallallahu aleyhi ve selleminizin hayatını kurtardı pis medineli müşriklerden. yaptığın ne kadar günah asdfghj :D
yahu soruya cevapta vermiş olmuşum işe bak :/
ayrıca kutsal hayvan yahu, hazreti muhammed sallallahu aleyhi ve selleminizin hayatını kurtardı pis medineli müşriklerden. yaptığın ne kadar günah asdfghj :D
yahu soruya cevapta vermiş olmuşum işe bak :/
0
peace.on
olum ödüm koptu ya la. klavye en son bastığım tuşa basılı kaldı kendi kendine yüzlerce "l" harfi yazdı.
olum ödüm koptu ya la. klavye en son bastığım tuşa basılı kaldı kendi kendine yüzlerce "l" harfi yazdı.
0
her bir doğa olayı gibi bu da çok güzel. iyi ki yağmur var. bulutlat var :)
(kuraklık çekseydik ne olurdu halimiz diye düşünen ve 21. kattan selam eden biri)
(kuraklık çekseydik ne olurdu halimiz diye düşünen ve 21. kattan selam eden biri)
0
alla alla enteresan yani. sizin orada çaktı mı bütün türkiye'de ve hatta yurtdışı elçiliklerde bile duyuluyor.
0
yaren
Selam Aynı anda hem internette rahat rahat gezip hem müzik dinlerken hem taşınabilir hdd takılı halde üstelik autocad gibi çok kapsamlı programda çalışıyor olsam, bi de incecik ve 15 inch'ten küçük olsa (13 gibi 12 gibi ama daha küçük değil), bu cihazın ne olması gerekir?Hem dokunmatikli hem klavyel
Selam
Aynı anda hem internette rahat rahat gezip hem müzik dinlerken hem taşınabilir hdd takılı halde üstelik autocad gibi çok kapsamlı programda çalışıyor olsam, bi de incecik ve 15 inch'ten küçük olsa (13 gibi 12 gibi ama daha küçük değil), bu cihazın ne olması gerekir?
Hem dokunmatikli hem klavyeli şeylerden mi olmalı yoksa airbook muydu bişey vardı onlar gibi mi olmalı, hangisi daha sağlam ve hızlı ve ne bileyim işte ondan olur? Marka model yazabilir misiniz?
Aynı anda hem internette rahat rahat gezip hem müzik dinlerken hem taşınabilir hdd takılı halde üstelik autocad gibi çok kapsamlı programda çalışıyor olsam, bi de incecik ve 15 inch'ten küçük olsa (13 gibi 12 gibi ama daha küçük değil), bu cihazın ne olması gerekir?
Hem dokunmatikli hem klavyeli şeylerden mi olmalı yoksa airbook muydu bişey vardı onlar gibi mi olmalı, hangisi daha sağlam ve hızlı ve ne bileyim işte ondan olur? Marka model yazabilir misiniz?
0
microsoft surface.
macbook filan diyorsun galiba ama apple ürünlerinde çoğu autocad ürünleri çalışmıyordu. hala öyle mi bilemiyorum.
macbook filan diyorsun galiba ama apple ürünlerinde çoğu autocad ürünleri çalışmıyordu. hala öyle mi bilemiyorum.
0
prezarlatif
Var mı böle bir sim kart?Türkiye'den Portekiz'e uzanan bi seyahatim olacak vodafone günlük 10 tl karşılığında yurtdışında kullabilirsin diyor ama 2 ay sürecek seyahatta baya bi ağır olacak tutar.schengen bölgesi içinde alabileceğim ve ülke farkı olmadan kullanabileceğim bir sim kart çeşidi var mıdır
Var mı böle bir sim kart?
Türkiye'den Portekiz'e uzanan bi seyahatim olacak vodafone günlük 10 tl karşılığında yurtdışında kullabilirsin diyor ama 2 ay sürecek seyahatta baya bi ağır olacak tutar.
schengen bölgesi içinde alabileceğim ve ülke farkı olmadan kullanabileceğim bir sim kart çeşidi var mıdır?
Türkiye'den Portekiz'e uzanan bi seyahatim olacak vodafone günlük 10 tl karşılığında yurtdışında kullabilirsin diyor ama 2 ay sürecek seyahatta baya bi ağır olacak tutar.
schengen bölgesi içinde alabileceğim ve ülke farkı olmadan kullanabileceğim bir sim kart çeşidi var mıdır?
0
Lycamobile a bir bakın ona yakın tarifesi vardı heralde. Yoksa da gittiğiniz her yerde pre-paid lycamobile alıp hemen işinizi görebilirsiniz.
0
eu ulkelerinden alacagin bir simkartin roaming tarifeleri ucuz olacaktir. her ulkeden ayri ayri almana da gerek kalmayacak.
0
signore
Bizim millet niye yapıyor bunu? Sağ sol araba dolu olunca, çıkarken allaha emanet çıkılıyor trafik tehlikeye atılıyor. Kaldırıma böyle park edince yaya geçiyor vs. Her türlü çıkması daha zor ama sürücülerin %90'ı böyle park ediyor. Yolumda giderken, geri geri yola çıkmaya çalışan insanlara korna çal
Bizim millet niye yapıyor bunu? Sağ sol araba dolu olunca, çıkarken allaha emanet çıkılıyor trafik tehlikeye atılıyor. Kaldırıma böyle park edince yaya geçiyor vs. Her türlü çıkması daha zor ama sürücülerin %90'ı böyle park ediyor. Yolumda giderken, geri geri yola çıkmaya çalışan insanlara korna çalmaktan bıktım. Girerken 1 manevra fazla yapıp geri geri girip çıkarken rahat çıkmak varken niye saçma bir risk alınıyor böyle?
sözlükte de o kadar yazmışlar aslında:
-guvenli surus ve off-road kurslarinda ogretilen park manevralarindan. guvenli surus amaciyla park yerine geri geri girmeniz beklenir. bu sayede sabah ise giderken daha guvenli bir cikis yapacaginiz varsayilir.
-benzin tasarrufu sağlar aynı zamanda. düz park ettiğiniz bir yerden sonrasında soğuk motorla geri geri çıkmak daha çok sarfiyata neden olacaktır.
-park yerinden çıkışı daha kolay olacak şekilde park etmek. özellikle sabah trafik kalabalıkken yola geri geri çıkmaya çalışanların yanından siz vitesi 1 e takıp rahatlıkla yola çıkıverirsiniz. her girişin bir çıkışı olduğunu düşünürsek, düz de girilse sonuçta geri geri manevra yapmak durumunda kalınacak, bunun farkında olan sürücüler bu süreci park yerine girişte kullanıp çıkışta daha rahat ederler.
sözlükte de o kadar yazmışlar aslında:
-guvenli surus ve off-road kurslarinda ogretilen park manevralarindan. guvenli surus amaciyla park yerine geri geri girmeniz beklenir. bu sayede sabah ise giderken daha guvenli bir cikis yapacaginiz varsayilir.
-benzin tasarrufu sağlar aynı zamanda. düz park ettiğiniz bir yerden sonrasında soğuk motorla geri geri çıkmak daha çok sarfiyata neden olacaktır.
-park yerinden çıkışı daha kolay olacak şekilde park etmek. özellikle sabah trafik kalabalıkken yola geri geri çıkmaya çalışanların yanından siz vitesi 1 e takıp rahatlıkla yola çıkıverirsiniz. her girişin bir çıkışı olduğunu düşünürsek, düz de girilse sonuçta geri geri manevra yapmak durumunda kalınacak, bunun farkında olan sürücüler bu süreci park yerine girişte kullanıp çıkışta daha rahat ederler.
0
zevk, keyif.
yemek yaparken "nasıl temizlencek bunlar amk" diyor muyuz? yok. bence aynısı.
biri şu bulaşıkları yıkasa negzel olcak...
bir de sadece bizim millet değil, avrupada her ülkede aynısı.
yemek yaparken "nasıl temizlencek bunlar amk" diyor muyuz? yok. bence aynısı.
biri şu bulaşıkları yıkasa negzel olcak...
bir de sadece bizim millet değil, avrupada her ülkede aynısı.
0
çünkü her geri geri park etmeye çalıştığımda götümde bir tane orospu çocuğu beliriyor.
lan sinyali vermişim park edicem neyin kafasındasın amk?
lan sinyali vermişim park edicem neyin kafasındasın amk?
0
bazen arkan kalabalık oluyor öyle bir manevra yapıp giremiyorsun. ama çıkarken yol boşken çıkılabilir.
0
sta
soyadı çetin olacak bir çocuk için sizce hangi isim daha güzel?(gönül cem istiyor ama babası kesinlikle olmaz diyor:/ )not: ikisi de kötü bence şunu koyun cevabı bir seçenek değil bunlardan birisi olsa hangisini seçersiniz :)
soyadı çetin olacak bir çocuk için sizce hangi isim daha güzel?
(gönül cem istiyor ama babası kesinlikle olmaz diyor:/ )
not: ikisi de kötü bence şunu koyun cevabı bir seçenek değil bunlardan birisi olsa hangisini seçersiniz :)
(gönül cem istiyor ama babası kesinlikle olmaz diyor:/ )
not: ikisi de kötü bence şunu koyun cevabı bir seçenek değil bunlardan birisi olsa hangisini seçersiniz :)
0
"demir çetin" bir arada çok sert bir izlenim veriyor. türk dizilerindeki asabi holding patronu ismi gibi.
Utku daha iyi.
Utku daha iyi.
0
demir ve çetin ikisi de zor ve zorluğu anımsatan isimler. bir araya geldiklerinde çocuğun mizacını nasıl etkiler kim bilir. eğer bu ikisi arasında olacaksa utku iyidir. t ve k sert olsa da u sesleri yumuşatıyor ismi. halbuki mahir cem çetin ne güzel isim olurmuş.
Allah analı babalı büyütsün. Hayırlı evlat eylesin.
Allah analı babalı büyütsün. Hayırlı evlat eylesin.
0
bence özgür bırakın o kendi adını seçsin, iki ismide koyun, utku demir çetin, olsun, hangisi hoşuna giderse kullanır ilerde.
utku d. cetin
u. demir çetin
gibi.
utku d. cetin
u. demir çetin
gibi.
0
Demir ismini ben normalde daha cok severim ama soyisimle birleşince sert olduğu dogru; höt höt birı canlandı gözümde direkt :)
Utku güzel bu durumda.
Not: babayı ikna edip cem koymak en güzeli ama bence :)
Utku güzel bu durumda.
Not: babayı ikna edip cem koymak en güzeli ama bence :)
0
soyadını söylemeseydiniz demir derdim. ama işin içine çetin soyadı girince utku diyorum.
0
Kesinlikle
Rüzgar çetin
Deniz çetin
Ama sonuçlarından ve yaratacağı enerjiden sorumlu değilim :)
İlla onlardan biri olacaksa da
Utku
Rüzgar çetin
Deniz çetin
Ama sonuçlarından ve yaratacağı enerjiden sorumlu değilim :)
İlla onlardan biri olacaksa da
Utku
0
demir olursa ileride çok dalga geçerler. soyadı kötü birisi olarak söylüyorum bunu. soyad seçemiyoruz ama isim seçebiliyoruz.
edit: ay ben çelik diye okumuşum ahshdhjdf. olsun yine kararım değişmedi.
edit: ay ben çelik diye okumuşum ahshdhjdf. olsun yine kararım değişmedi.
0
ceviz koy bence, yurtdısına cıktıgında biletinde MR. Çetin, CEVİZ yazsın :)
kızma bak, komik ama.
kızma bak, komik ama.
0
Demir cetin koyulur mu kucucuk cocuga ahdjdh
Saka maka oyle isimli biri gelse kalkar onumu filan iliklerim herhalde.
Bence utku cetin guzel.
Saka maka oyle isimli biri gelse kalkar onumu filan iliklerim herhalde.
Bence utku cetin guzel.
0
Bu arada ekstra bir şey eklemek istiyorum. 5-13 yaş arasına antrenörlük yapıyorum çok fazla demir isimli öğrencim var haberiniz olsun ama yinede soy ismiyle birleşince baya havalı oluyor demir çetin :)
0
Utku Çetin güzel olmuş. Ama Utku ismini ilk duyuşta anlayana daha ben rastlayamadım. Tutku, uktu?, Ufuk gibi isimlerle hep karıştırıyorlar hep ikinciye söylemek zorunda kalıyorum.
Tahmin ettiğiniz üzere ismim Utku.
Tahmin ettiğiniz üzere ismim Utku.
0
0
utku çetin kulağa çok daha iyi geliyor.
demir ve çetin in sesli harfleri ve sıralamaları aynı, kulağa çok düz geliyor
demir ve çetin in sesli harfleri ve sıralamaları aynı, kulağa çok düz geliyor
0
ambrosia
Arkadaşlar erkek arkadaşımın ailesiyle tanışacağım. Kendileri İsveçli, yemeyi, yeni şeyler tatmayı seven insanlar. Buradan giderken elim boş gitmemeliyim. Türk mutfağında olup da çok sevdiğiniz, değişik neler var? Mesela erkek arkadaşım Türkiyede salep, nar ekşisi, ceviz reçeli ve kahvaltılık acı so
Arkadaşlar erkek arkadaşımın ailesiyle tanışacağım. Kendileri İsveçli, yemeyi, yeni şeyler tatmayı seven insanlar. Buradan giderken elim boş gitmemeliyim. Türk mutfağında olup da çok sevdiğiniz, değişik neler var? Mesela erkek arkadaşım Türkiyede salep, nar ekşisi, ceviz reçeli ve kahvaltılık acı sosa bayılmış, giderken yanında götürmüştü. Bana kalsa ben en hasından bir kutu baklava götürürüm ama erkek arkadaşıma sordum pek tatlı düşkünü değillermiş. Daha çok böyle, şarap, peynir falan gibi şeyler seviyolar. Neyse herkes yurdundan yöresinden aklına gelen şükela bir türk/ortadoğu yiyeceği yazsın aradan seçicem bikaç çeşit. Hatta yunan mutfağından da olur arkadaşlar yeter ki tadı güzel olsun ortamlarda türk malı deriz kim bilecek ahshahajajaj
Benim aklıma gelenler:
Lokum,
Akide şekeri
Badem ezmesi
Nar ekşisi
incir reçeli
Damla sakızı reçeli
Şarap
Değişik çay karışımları vs
Benim aklıma gelenler:
Lokum,
Akide şekeri
Badem ezmesi
Nar ekşisi
incir reçeli
Damla sakızı reçeli
Şarap
Değişik çay karışımları vs
0
tatli duskunu degiller demissin ama nerdeyse hepsi tatli yazdiklarinin :) bizimkiler pismaniyeyi cok degisik bulmus ve sevmislerdi hep gotururum yurt disina giderken. cevizli sucuk da ilginc gelebilir belki bilemedim. bunlar da hep tatli oldu ya :)
0
@in vito dimi ya? onun ben de farkındayım ama aklıma başka bişey gelmiyor tatlıdan başka :D. böyle değişik peynirler varsa onlardan götürsem ama hiç bilmiyorum ki offf :(
0
Sucuk :D
Borek, yaprak sarmasi vb.
tuzlu kuru pastalar (pek yok avrupada)
Cigkofte (etsiz, tasiyana kadar bayatlamasin)
Borek, yaprak sarmasi vb.
tuzlu kuru pastalar (pek yok avrupada)
Cigkofte (etsiz, tasiyana kadar bayatlamasin)
0
Ben damla sakızlı türk kahvesi ve hellim peyniri götürmüştüm bir seferinde çok sevmişlerdi ikisini de. Bir de içkiyle araları iyiyse sanki rakı da götürülebilir, tekirdağın falan özel serileri oluyor ya süpersonik damıtılmış vs.
0
köy tarhanası filan yerler mi ki gotursen? :)
bi de turk kahvesi ama cezve de lazim. kahve yapamiyorsan hic bulasma tabi ona :)
bi de turk kahvesi ama cezve de lazim. kahve yapamiyorsan hic bulasma tabi ona :)
0
@postneo rakı iyi fikir valla. vikingleri iki duble rakıdan sonra görelim :p
türk kahvesini ben de düşündüm ama oğulları bile sevmiyo kendileri de sevmez heralde. kahveden çok çay seviyolarmış ailecek.
türk kahvesini ben de düşündüm ama oğulları bile sevmiyo kendileri de sevmez heralde. kahveden çok çay seviyolarmış ailecek.
0
Ya et urunlerinde sikinti yakalanmadan gumrukten gecmek. Ben yazdim ama mumkub oldugunca sakinsan iyi olur.
Ha tarhana olur, kurumus patlican goturursub, dolma yaparsiniz. Pastirma vb de olur.
Keskek vb. turk zeytini..
Ha tarhana olur, kurumus patlican goturursub, dolma yaparsiniz. Pastirma vb de olur.
Keskek vb. turk zeytini..
0
rakı + 1.
bizim ballı-şerbetli tatlılar onlara 'çok tatlı' geliyor ve sevmiyorlar genelde. ama daha hafif olanlardan mesela çifte kavrulmuş fıstıklı lokum ya da kestane şekeri çikolatalı olanlardan falan götürebilirsiniz bence.
bizim ballı-şerbetli tatlılar onlara 'çok tatlı' geliyor ve sevmiyorlar genelde. ama daha hafif olanlardan mesela çifte kavrulmuş fıstıklı lokum ya da kestane şekeri çikolatalı olanlardan falan götürebilirsiniz bence.
0
Rakı her zaman getirildiği ortama bir sempati katıyor :) O zaman tomurcuklu bergamotlu falan halis bir rize çayı da bakabilirsiniz büyük aktarlardan. Bir de aklıma kaymak geldi. Avrupa'da çok sevilen ve pek bulunmayan bir şey kaymak. Ama taşınması, serin bir ortamda saklanması falan zor olabilir.
0
migrosta gördüm macroda falan da vardır belki bir markasnın yöresel ürünleri var şimdi aklıma geldi, antakyanın nar ekşisi, bilmem ne reçeli, falanca yerin tarhanası, taze kekiği, zeytinyağı, kastamonunun saray helvası, pestil mestil öyle şeyler vardı, olabilir belki
0
kaliteli bir kars kaşarı, erzincan tulumu, keçi ezine. bunlar yola dayanır. türkiye zaten peynir cenneti ama kıymetini bilmiyoruz.
pastırma?
kuru patlıcan-biber-domates
tahin- pekmez biliyor olamazlar herhalde.
salep'in kilosu 500 lira filan bu arada.
sağlıklı hayatçıysalar kefir mayası.
bizim kırma zeytinler
favorim: tuzlu hamsi.
pastırma?
kuru patlıcan-biber-domates
tahin- pekmez biliyor olamazlar herhalde.
salep'in kilosu 500 lira filan bu arada.
sağlıklı hayatçıysalar kefir mayası.
bizim kırma zeytinler
favorim: tuzlu hamsi.
0
avrupada yıllardır yaşayıp her milletten adam tanıyan biri olarak,
en basit ve iyi hediye şaraptır, mümkünse güzel olsun, hatta tatlı ve normal alıp güzel bir kututda hediye edebilirsiniz.
reçel tamamen kalitesine ve özgünlüğüne bağlı, ama çok riskli.
çay olabilir ama türk çayı çok kalitesiz.
lokum aslında runner up bence, ama tatlı olmasın derseniz es geçin, yoksa koskanın çifte kavrulmuşlarını avrupada beğenmeyen tanımadım.
nar ekşisi, olmaz tek kelimeyle.
akide, çok kötü ve kalitesiz bir şeker.
bunlar dışında kaliteli rakı, egzotik gelir.
türk kahvesi avrupada hediyelik ve özeldir, iyi makine ve kahve gidebilir.
el çizimi istanbul portreleri olabilir ama ulaşımı zor.
pastırma sucuk gibi etsel şeylere kesinlikle girme, avrupada bunlar çok tutmaz, tutan yerler, bölgeler var ama çok riskli ve bazı insanlar sarımsak ya da soğan hiç tüketmez. persona non grata ilan edilirsin valla...
en basit ve iyi hediye şaraptır, mümkünse güzel olsun, hatta tatlı ve normal alıp güzel bir kututda hediye edebilirsiniz.
reçel tamamen kalitesine ve özgünlüğüne bağlı, ama çok riskli.
çay olabilir ama türk çayı çok kalitesiz.
lokum aslında runner up bence, ama tatlı olmasın derseniz es geçin, yoksa koskanın çifte kavrulmuşlarını avrupada beğenmeyen tanımadım.
nar ekşisi, olmaz tek kelimeyle.
akide, çok kötü ve kalitesiz bir şeker.
bunlar dışında kaliteli rakı, egzotik gelir.
türk kahvesi avrupada hediyelik ve özeldir, iyi makine ve kahve gidebilir.
el çizimi istanbul portreleri olabilir ama ulaşımı zor.
pastırma sucuk gibi etsel şeylere kesinlikle girme, avrupada bunlar çok tutmaz, tutan yerler, bölgeler var ama çok riskli ve bazı insanlar sarımsak ya da soğan hiç tüketmez. persona non grata ilan edilirsin valla...
0
dogumgunundecevrimdisiolanadam
yardımcı olabilirseniz sevinirim.https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-alfa-romeo-bebek-gibi-hatasiz-301195546/detay
0
alfa romeo efsanedir.
parçaları pahalıdır her teknik servis bakamıyor.
156 kullandım araç yağ gibi akıyor ki 159 deli rahattır.
taktır lpg kullan mis.
parçaları pahalıdır her teknik servis bakamıyor.
156 kullandım araç yağ gibi akıyor ki 159 deli rahattır.
taktır lpg kullan mis.
0
dizel diyor yav ne lpgsi =) ben bir türlü cesaret edip alamadım alfa. türkiyede piyasası yok diye. ama çok beğeniyorum aletleri.
0
modşfiye araçların temiz olması çok çok zor. kesinlikle paraya kıyın almadan iyi bir ustaya götürün
0
alfa romeo zevk arabasıdır, keyif arabasıdır, kalite ortalama altında, arıza oranı ortalamanın baya bir üstündedir. bunları bilerek alıyorsanız keyifler.
alfa romeo alanlar genelde hayatboyu sürekli bir alfaya sahip oluyorlar, bu keyif oranının bir göstergesi.
sınırlı para, verim ve sonraki satışları düşünüyorsanız almayın, ama dediğim gibi keyif, tasarım, zevk ve mutluluk ön plandaysa alfa en iyi araçlardan o konuda.
alfa romeo alanlar genelde hayatboyu sürekli bir alfaya sahip oluyorlar, bu keyif oranının bir göstergesi.
sınırlı para, verim ve sonraki satışları düşünüyorsanız almayın, ama dediğim gibi keyif, tasarım, zevk ve mutluluk ön plandaysa alfa en iyi araçlardan o konuda.
0
açılın 159'cu geldi. 3 yıl kullandım sonra hüzünle sattım her şeyiyle aynı modelini.
1. alfa'dan anlayan bir yere göster mutlaka. vw vey bmw servisine götürme.
2. şanzıman kontrol
3. salıncaklar kontrol
4. trigger kaçta değişmiş ögren.
5. bakımlarda motora ne tarz işlemler uygulanmış?
6. partikül filtresi sık tıkanıyor mu? geçmişte ne tarz işlemler yapıldı (filtre iptal vb?)
kilometre yüksek, 6 ayda bir 1-2 TL'lik masraf çıkarmasına hazır ol (şu an sapasağlam bile olsa)
1. alfa'dan anlayan bir yere göster mutlaka. vw vey bmw servisine götürme.
2. şanzıman kontrol
3. salıncaklar kontrol
4. trigger kaçta değişmiş ögren.
5. bakımlarda motora ne tarz işlemler uygulanmış?
6. partikül filtresi sık tıkanıyor mu? geçmişte ne tarz işlemler yapıldı (filtre iptal vb?)
kilometre yüksek, 6 ayda bir 1-2 TL'lik masraf çıkarmasına hazır ol (şu an sapasağlam bile olsa)
0
utkumon
Merhabalar. Tek modemden iki kişi internete bağlanıyoruz. İnternet ortak ve onun üzerine olduğu içim (modem de onda) diğer kişinin benim hangi sitelere girdiğimi görme veya takip etme ihtimali yok değil mi?
Merhabalar. Tek modemden iki kişi internete bağlanıyoruz. İnternet ortak ve onun üzerine olduğu içim (modem de onda) diğer kişinin benim hangi sitelere girdiğimi görme veya takip etme ihtimali yok değil mi?
0
Kullandığınız modeme bağlı. Muhtemelen dandiktir. Zaten site adı görmez ip adresi görür. Çok da şaapmaya gerek yok
0
fraise
İçten içe hem kıriliyorum , hem de kirilmamam gerektiğini düşünüyorum. Durumumuz su; 14 kişilik bir arkadas grubumuz var, çok uzun zamandır birbirimizi tanıyoruz. Hatta bir kısmı 17 senedir tanısiyor. Bu grupta bizim çok yakın olduğumuz iki arkadaş var, diğerleri de grup arkadaşlığı. Neyse efendim g
İçten içe hem kıriliyorum , hem de kirilmamam gerektiğini düşünüyorum. Durumumuz su; 14 kişilik bir arkadas grubumuz var, çok uzun zamandır birbirimizi tanıyoruz. Hatta bir kısmı 17 senedir tanısiyor. Bu grupta bizim çok yakın olduğumuz iki arkadaş var, diğerleri de grup arkadaşlığı.
Neyse efendim genelde bu grupla ayda ya da 2 ayda bir topluca bulusulur; onun dışında kalan durumlarda minik gruplar halinde görüsulur. Gruptaki 1 arkadaş ve eşi cumartesi çalışıyor. Yakın arkadaşlarımızdan biri de sürekli onlara göre plan yapmaya çalışıyor. Bu planların 10da 7si bize uymuyor, sonra da bize gruptan kendinizi soyutladiniz diyorlar.
Yine bu hafta cumartesi ya da pazar kahvaltı organizasyonu yapalım dedi yakın olan arkadaş, ilk ben yazıp 'aa ne yapalım, ne edelim ama cumartesi günü olsun' filan dedim. Bu sabah bir baktım pazar gününe organizasyon yapılıyor. Gruptan 2 kisi hic gelemiyor, bir kisi de cumartesi olsa daha iyi demis mesela. Biz de gidemiyoruz. Bu bir iki sefer olan bir durum değil, hep böyle. Çünkü yakın olan arkadaş bizi nasılsa görüyor, uğruyor, gelip kalıyor (gidip başkasının evinde de kalmaz bu arada) diye onlara uyduruyor.
Ben de biraz trip atar gibi yazdım, sonra da pişman oldum. Çocukca bir durum mu diye düşündüm, bilemedim.
Size ne dersiniz? Haksız miyim ben? Yoksa biraz çocukça mi davranmisim, kızılacak bir durum yok mu?
Not: yaşlar 22 ile 34 arasında değişiyor.
Neyse efendim genelde bu grupla ayda ya da 2 ayda bir topluca bulusulur; onun dışında kalan durumlarda minik gruplar halinde görüsulur. Gruptaki 1 arkadaş ve eşi cumartesi çalışıyor. Yakın arkadaşlarımızdan biri de sürekli onlara göre plan yapmaya çalışıyor. Bu planların 10da 7si bize uymuyor, sonra da bize gruptan kendinizi soyutladiniz diyorlar.
Yine bu hafta cumartesi ya da pazar kahvaltı organizasyonu yapalım dedi yakın olan arkadaş, ilk ben yazıp 'aa ne yapalım, ne edelim ama cumartesi günü olsun' filan dedim. Bu sabah bir baktım pazar gününe organizasyon yapılıyor. Gruptan 2 kisi hic gelemiyor, bir kisi de cumartesi olsa daha iyi demis mesela. Biz de gidemiyoruz. Bu bir iki sefer olan bir durum değil, hep böyle. Çünkü yakın olan arkadaş bizi nasılsa görüyor, uğruyor, gelip kalıyor (gidip başkasının evinde de kalmaz bu arada) diye onlara uyduruyor.
Ben de biraz trip atar gibi yazdım, sonra da pişman oldum. Çocukca bir durum mu diye düşündüm, bilemedim.
Size ne dersiniz? Haksız miyim ben? Yoksa biraz çocukça mi davranmisim, kızılacak bir durum yok mu?
Not: yaşlar 22 ile 34 arasında değişiyor.
0
en baştan 22 ile 34 yaş arası insanların aynı grupta ayarlama yapabilmesi bile hayret uyandırdı bende, yine buraya kadar iyi gelmişsiniz :)
gerçekten biraz trip attıysan sıkıntı yok, bazı planlar pazara bazıları cumartesiye yapılmalı tabii ki.
gerçekten biraz trip attıysan sıkıntı yok, bazı planlar pazara bazıları cumartesiye yapılmalı tabii ki.
0
'Ama böyle durumlarda bize uymayan günleri seciyorsunuz ısrarla, sonra da gruptan soyutladiniz kendinizi diye kiziyorsunuz. Maalesef gelemiyoruz biz' dedim.
Nrm, sana da vermesin.
Nrm, sana da vermesin.
0
başlıkta zaten bir tuhaflık var. insan arkadaşına ona çok büyük bir yalan söylemediği, onu kazıklamadığı müddetçe niye kızar ki? koca koca insanlara kızmak neden bir de? çocuğa bile kızmamak gerekirken. insanız sonuçta... kusursuz değiliz.
ayrıca o kişiye başka sebeplerden ötürü bir antipati başladığını düşünüyorum burdan bakınca. ama bunu biz bilemeyiz.
nrmnm+ 1 sonuç olarak.
ayrıca o kişiye başka sebeplerden ötürü bir antipati başladığını düşünüyorum burdan bakınca. ama bunu biz bilemeyiz.
nrmnm+ 1 sonuç olarak.
0
Mza, hayır o arkadaş grupta en sevdiğim arkadastir. Kızmak değil, kırılmak diyelim.
0
haa o zaman kırılmak normal. ama bir de şu var:
(bkz: nerde çokluk orada bokluk)
cici grubunuzu tenzih ederek söylüyorum.
(bkz: nerde çokluk orada bokluk)
cici grubunuzu tenzih ederek söylüyorum.
0
Evet gereksiz tavir yapmissiniz bence. Pazar gunu "en tatil" olan gundur, pazar gunu herkes icin tatil olur hemen hemen, pazar secmeye calismalarini normal karsilamak lazim, hafta ortasi yapsalar neyse.
Sizden de pazar gunu programa katilmanizi beklerler, pazar gunu sevgilinizle falan bulusmak icin katilmiyorsaniz da size gore plan yapmazlar, cumartesi calisiyor olanlara gore plan yaparlar mesela.
Sizden de pazar gunu programa katilmanizi beklerler, pazar gunu sevgilinizle falan bulusmak icin katilmiyorsaniz da size gore plan yapmazlar, cumartesi calisiyor olanlara gore plan yaparlar mesela.
0
biraz kızmanızı anlıyorum, hiç size daha uygun olan gün seçilmiyor. ama cumartesi çalışanlar var ise pazar gününe toplu organizasyon yapılması normal, keyfi sebeplerle değil çalıştıkları için katılamıyorlar çünkü cumartesi günkü toplanmaya.
bu arada böyle kalabalık gruplarda bir gün belirlenir, gelen gelir gelmeyen bir dahakine gelir. hiçkimsenin gönül koymasına çok gerek yok bence.
sonuç olarak stavro +1.
bu arada böyle kalabalık gruplarda bir gün belirlenir, gelen gelir gelmeyen bir dahakine gelir. hiçkimsenin gönül koymasına çok gerek yok bence.
sonuç olarak stavro +1.
0
niye insanlari karsiniza alip ciddi ciddi bu söylediklerinizi onlara söyleyemiyorsunuz?
0
Burada İki iletişim problemi var:
1) Planı hep aynı kişi yapıyor
2) Pazar günü kesinlikle hiçbir zaman gelemeyecek biri yoksa tüm buluşmalar Pazar günü yapılır. Cumartesi kesinlikle hiçbir zaman gelemeyecek biri var ama Pazar günü kimsenin önceden ayarlı işi yok.
1) Planı hep aynı kişi yapıyor
2) Pazar günü kesinlikle hiçbir zaman gelemeyecek biri yoksa tüm buluşmalar Pazar günü yapılır. Cumartesi kesinlikle hiçbir zaman gelemeyecek biri var ama Pazar günü kimsenin önceden ayarlı işi yok.
0
Kurnaz, söyledim daha önce. Her seferinde haklısın deyip bir dahaki buluşmada yine aynı şeyi yapıyorlar. Sonra da bir araya gelince 'ama siz soyutladiniz kendinizi' diyorlar.
Biz de keyfi sebeplerden değil, gerçekten işimiz olduğu için katılamıyoruz ki bu cumartesi- pazar ile sınırlı değil. Mesela perşembe cuma aksami görüşelim diyorlar, cuma diyoruz. Bir bakıyorum perşembe olmuş. Ben genelde böyle durumlarda napalım deyip geçerim ama hep olunca üstüne bir de niye gelemiyorsunuz diye sorulunca dalga mı geciyorsunuz? Demek istiyorum artik.
O yakın arkadasta da şey modu var; fraiseler zaten yakın, ben görüyorum. Digerleriyle gorusmeseler de sorun değil. Bari onları görelim, kirmayalim.
Biz de keyfi sebeplerden değil, gerçekten işimiz olduğu için katılamıyoruz ki bu cumartesi- pazar ile sınırlı değil. Mesela perşembe cuma aksami görüşelim diyorlar, cuma diyoruz. Bir bakıyorum perşembe olmuş. Ben genelde böyle durumlarda napalım deyip geçerim ama hep olunca üstüne bir de niye gelemiyorsunuz diye sorulunca dalga mı geciyorsunuz? Demek istiyorum artik.
O yakın arkadasta da şey modu var; fraiseler zaten yakın, ben görüyorum. Digerleriyle gorusmeseler de sorun değil. Bari onları görelim, kirmayalim.
0
@fraise, klasik geyiktir o, acik acik yazayim o zaman, zamanla daha da cok olacak bunlar bahane ayni olacak, en yakin zamanda o arkadas grubunu siktiredin.
0
Dediğin büyük bir şey değil ki! O kadar trip herkese atılır. Pişman olmana hiç gerek yok. Hatta grupta 'Trip attı' etkisi bile yaratmamıştır o.
Bir de evde liyakat kalmamis + 1, Cumartesi çalışanlar olduğu için pazara yapılması normal. Onların da sebebi keyfi değil.
Kızılacak demeyelim de, üzülünecek bir durum olabilir. Benim de hep gelemeyeceğim zamanlarda plan yapsalar üzülürüm. O kadar arkadaşlarımı özlemişim, hiç kimse ile görüşememek üzerdi. Ben olsam şöyle bir şey yapardım. Cumartesi öğleden sonra başlayan bir şey düzenlerdim. İşten çıkanlar işten sonra gelirdi, gelebilen de öğlen gelirdi. Temiz iş. Kahvaltıları da bir cumartesi, bir pazar yapardık. Gelebilen geldiği gün gelirdi.
Bir de evde liyakat kalmamis + 1, Cumartesi çalışanlar olduğu için pazara yapılması normal. Onların da sebebi keyfi değil.
Kızılacak demeyelim de, üzülünecek bir durum olabilir. Benim de hep gelemeyeceğim zamanlarda plan yapsalar üzülürüm. O kadar arkadaşlarımı özlemişim, hiç kimse ile görüşememek üzerdi. Ben olsam şöyle bir şey yapardım. Cumartesi öğleden sonra başlayan bir şey düzenlerdim. İşten çıkanlar işten sonra gelirdi, gelebilen de öğlen gelirdi. Temiz iş. Kahvaltıları da bir cumartesi, bir pazar yapardık. Gelebilen geldiği gün gelirdi.
0
o kadarcık şeyden trip bile olmaz, sitem etmişsin aslında biraz haklı olarak. onlar da siz gelemeyin diye yapmıyorlardır zaten o kadar yakınlık varsa arada. hep gelemediğiniz güne program yapılmasına kırılmış olman normal bence. önemli olan onların senin sitemine ne cevap verdikleri.
0
yue
En azından markası nedir bilen? Teşekkürler. http://i.hizliresim.com/VY6XVn.jpgEdit: doğanınkini soruyorum ^_^
0
Sanirim markasi Tom Ford
Ek: Yandaki amblemden anlasiliyor.
Hatta benzer modellere de azicik baktim, www.gozlukparki.com www.gozlukparki.com www.gozlukparki.com
Ek: Yandaki amblemden anlasiliyor.
Hatta benzer modellere de azicik baktim, www.gozlukparki.com www.gozlukparki.com www.gozlukparki.com
0
sahipsiz
çok öfkeliyim, daha doğrusu bir şeye öfkelenirsem, artan bir şekilde şiddetleniyorum.bir kız var, ilişki muhabbet olmasın ama bu sıralar en cok yaşadığım öfke kontrolü problemi bu konuda olduğu için kısaca anlatacağım.bu kız benimle ilgilenmedikce, neden ilgilenmiyorsun diye deliriyorum üstüne yükle
çok öfkeliyim, daha doğrusu bir şeye öfkelenirsem, artan bir şekilde şiddetleniyorum.
bir kız var, ilişki muhabbet olmasın ama bu sıralar en cok yaşadığım öfke kontrolü problemi bu konuda olduğu için kısaca anlatacağım.
bu kız benimle ilgilenmedikce, neden ilgilenmiyorsun diye deliriyorum üstüne yükleniyorum, küfür falan etmeye başlıyorum, aşağılamaya başlıyorum, ben böyle yaptıkca muhabbeti de kesmiyor bilinçli bir şekilde tmm peki falan diyerek beni daha da geriyor. öfkemin üstüne gidiyor, sağa sola yumruk atacak raddeye geliyorum. kötü sözler kullanıyorum.
nasıl aşarım?
bir kız var, ilişki muhabbet olmasın ama bu sıralar en cok yaşadığım öfke kontrolü problemi bu konuda olduğu için kısaca anlatacağım.
bu kız benimle ilgilenmedikce, neden ilgilenmiyorsun diye deliriyorum üstüne yükleniyorum, küfür falan etmeye başlıyorum, aşağılamaya başlıyorum, ben böyle yaptıkca muhabbeti de kesmiyor bilinçli bir şekilde tmm peki falan diyerek beni daha da geriyor. öfkemin üstüne gidiyor, sağa sola yumruk atacak raddeye geliyorum. kötü sözler kullanıyorum.
nasıl aşarım?
0
Öfke bir acizlik belirtisidir. Biri sizi takmıyorsa muhabbetinizi kesersiniz olur biter. İnsanların her davranışını benliğinize bir saldırı olarak görmeyin.
0
acizlik olduğunu farkediyorum, işte sormak istedigim bu. bu duyguyu nasıl atlatmak lazım?
0
ya ben ergenkene çok öfkeliydim, ota boka sinirlenirdim.
sonra baktım sinir bi boka yaramıyo, sinirlenicen, ne olucak? ne değişecek? olduğundan daha kötü olacak.
çok sinirlendiğin, uyuz olduğun anda bijaç derin nefes alınca daha mantıklı düşünebilirsin.
bir de cidden sinirlenmek mallık. dışarıdan bakınca daha iyi görülüyor.
sonra baktım sinir bi boka yaramıyo, sinirlenicen, ne olucak? ne değişecek? olduğundan daha kötü olacak.
çok sinirlendiğin, uyuz olduğun anda bijaç derin nefes alınca daha mantıklı düşünebilirsin.
bir de cidden sinirlenmek mallık. dışarıdan bakınca daha iyi görülüyor.
0
Umursamaz olmak gerekiyor. Karate'ye başladığımdan beri bir rahatlık var üzerimde. Uzak doğu sporlarını tavsiye ederim. Kendini geliştirdikçe sakin kalmayı öğrenirsin. Senin durumun kavgayla alakalı değil aslında ama bir kavga durumunda sakinliğim üst düzeyde oluyor. Çünkü o yönde eğitim alıyorum. Öfkelenmenin bir işe yaramayacağını, tam tersine var olan durumu daha da kötüleştireceğini biliyorum. Bunu bildiğim için de heyecan yapmıyorum pek. Beklentiler de insanı öfkelendirir. Örneğin ---spoiler--- breaking bad dizisinde walter white birini öldürmeye çalışıyordu, çocuk da kendisini bırakması için walter white'ı ikna etmeye çalışıyordu. walter white çocuğun kelepçesini çözmek için anahtarı alıp onun yanına geldiğinde çocuk çok heyecanlamıştı ve bir anda öfkelenmişti çünkü walter white çocuğun yanında beklemişti bir süre. çocuk da kurtulmaya bu kadar yakınken bekletilmesi üzerine bayağı bir sapıtmıştı. ---spoiler--- bu olayda öyle işte. beklentiler, hayaller gerçekleşmeyince öfke olur ama abartmamak gerekiyor.
0
bunu aşmanın yolu sosyalleşmektir. sosyal çevrende farklı tipte en az 50 kişi olsun. kimisi yaşlı kimisi çocuk. onlarla zaman geçir hayata dair çok şeyler öğretiyorlar. kişilere bağlı kalmayacaksın. öfke sonrasında yaşadığın pişmanlıkları düşün ne kadar çirkin ne kadar aptal olduğunu. bunun başka sebebi de bencil olmaktan kaynaklı sanırım. insanlara yardım et. yardım projelerine gönüllü olarak katıl.
0
plutongezegendegilmi
Merhabalar. Elimde Türkiye dışından bazı sanatçılara ait büyük bir müzik arşivi var. Çoğu çok eski şarkılar (60'lar 70'ler falan), ve yayınlandıkları ülkeler Rusya, Ukrayna, Özbekistan gibi telif hakkı muhabbetlerinin çok da geçerli olmadığını düşündüğüm ülkeler.Şimdi, Spotify benzeri bir müzik site
Merhabalar.
Elimde Türkiye dışından bazı sanatçılara ait büyük bir müzik arşivi var. Çoğu çok eski şarkılar (60'lar 70'ler falan), ve yayınlandıkları ülkeler Rusya, Ukrayna, Özbekistan gibi telif hakkı muhabbetlerinin çok da geçerli olmadığını düşündüğüm ülkeler.
Şimdi, Spotify benzeri bir müzik sitesi açıp, bu şarkıları yayınlamak istiyorum. Şarkılar Spotify'da bulunmuyor, bazıları Youtube'da var ama yükleyenleri tanıyorum, yani şarkıların legal sahipleri değiller, şimdiye kadar bir problemle karşılaşmamışlar.
Teknik anlamda bir sıkıntım yok ancak legal açıdan sıkıntıya düşer miyim? Düşmemek için nelere dikkat etmem gerekir? Siteden para kazanmam ya da kazanmamam bir şey farkettirir mi?
Elimde Türkiye dışından bazı sanatçılara ait büyük bir müzik arşivi var. Çoğu çok eski şarkılar (60'lar 70'ler falan), ve yayınlandıkları ülkeler Rusya, Ukrayna, Özbekistan gibi telif hakkı muhabbetlerinin çok da geçerli olmadığını düşündüğüm ülkeler.
Şimdi, Spotify benzeri bir müzik sitesi açıp, bu şarkıları yayınlamak istiyorum. Şarkılar Spotify'da bulunmuyor, bazıları Youtube'da var ama yükleyenleri tanıyorum, yani şarkıların legal sahipleri değiller, şimdiye kadar bir problemle karşılaşmamışlar.
Teknik anlamda bir sıkıntım yok ancak legal açıdan sıkıntıya düşer miyim? Düşmemek için nelere dikkat etmem gerekir? Siteden para kazanmam ya da kazanmamam bir şey farkettirir mi?
0
jack of hearts
yapı kredi tlcard'ım (banka kartı) var. yurt dışında üç ay kalacağım. kalacağım yerde para yatıracaklar bir miktar, ayrıca türkiye'den de ailem para gönderecek. bildiğim kadarıyla problemsiz, herhangi bir bankamatiğe takıp kartımı o anki kur üzerinden belli bir komisyonla çekim yapabiliyorum. lakin
yapı kredi tlcard'ım (banka kartı) var. yurt dışında üç ay kalacağım. kalacağım yerde para yatıracaklar bir miktar, ayrıca türkiye'den de ailem para gönderecek. bildiğim kadarıyla problemsiz, herhangi bir bankamatiğe takıp kartımı o anki kur üzerinden belli bir komisyonla çekim yapabiliyorum. lakin doğrulatmam lazım size bu bilgiyi, sakata gelmeyeyim sonra. şimdi iban'ımı bir forma girmem gerekiyor çünkü.
onun dışında, bu kart işlerinde hangi banka avantajlıdır vesaire hiç bilmiyorum. nasıl araştırmam gerektiğini de bilmiyorum. olaya hakim birileri beni aydınlatırsa sevinirim. yeni kart açmaya gerekecek kadar bir fark mevcut mu bankalar arasında bilmem gerek. bu arada kalacağım ülke lüksemburg. farklı bankalar, farklı ülkeler için avantajlı olabilir diye belirtme gereği duydum.
onun dışında, bu kart işlerinde hangi banka avantajlıdır vesaire hiç bilmiyorum. nasıl araştırmam gerektiğini de bilmiyorum. olaya hakim birileri beni aydınlatırsa sevinirim. yeni kart açmaya gerekecek kadar bir fark mevcut mu bankalar arasında bilmem gerek. bu arada kalacağım ülke lüksemburg. farklı bankalar, farklı ülkeler için avantajlı olabilir diye belirtme gereği duydum.
0
Lüksemburg için özel bir durum var mı bilmiyorum ama Avrupa genelinde dediğiniz gibidir durum. ATM'den her para çekişinde %2.5 mu, 2.5 euro mu ne öyle bir komisyon oluyordu İspanya'da hatırladığım kadarıyla. Muhtemelen orada hesap açıp parayı Lüksemburg bankasına yollamaktansa dediğiniz gibi yaparsanız daha hesaplı olacaktır.
Ayrıca Türkiye'den olan kredi kartı ile yapılan alışverişlerde de ekstra bir komisyon alınmıyor bildiğim kadarıyla, o anki kura göre çevirip işlem uygulanıyor.
3 ay için orada hesap/kart çıkarmaya değmez.
Ayrıca Türkiye'den olan kredi kartı ile yapılan alışverişlerde de ekstra bir komisyon alınmıyor bildiğim kadarıyla, o anki kura göre çevirip işlem uygulanıyor.
3 ay için orada hesap/kart çıkarmaya değmez.
0
Bir yuzde birde standart masraf alma durumu oluyor.bende yapi kredi kullaniyorum uzun zamandir.para normal hesabina yatiyor.sabit masraf aldigi icin yuksek meblag cekmek mantikli 50 euro cekmek yerine 200 euro cekmek gibi.ornekle aciklayim leva 160 iken 100 leva cektim hesaptan 175 kesildi 300 cektim 495 e geldi.ortalama 15 lira masraf.
Euroda italyadan cekiyorum 200 euroya 20 lira gibi bir masraf geliyor.
Birde bilindik bankalar kullanmak lazim.benim iki ornekte ki bankalar unicredit.
Euroda italyadan cekiyorum 200 euroya 20 lira gibi bir masraf geliyor.
Birde bilindik bankalar kullanmak lazim.benim iki ornekte ki bankalar unicredit.
0
ülkeye legal giriyorsunuz değil mi? yeşil pasaport filan değil, oturum vizesi ile? yeşil pasaporta ya da turist vizesine hesap açılmaz.
bu durumda orada lokal bir bankadan hesap açtırıyorsunuz, aylık masrafı 1-2 euro olur, bende maaş hesabı olduğu için para bile almamışlardı.
türk kartınıda aileden gelen poara için kullanırsınız.
ek olarak maaş, burs etc ise zaten türk hesabına para yatırmayabilir kurum.
bu durumda orada lokal bir bankadan hesap açtırıyorsunuz, aylık masrafı 1-2 euro olur, bende maaş hesabı olduğu için para bile almamışlardı.
türk kartınıda aileden gelen poara için kullanırsınız.
ek olarak maaş, burs etc ise zaten türk hesabına para yatırmayabilir kurum.
0
lüksemburgu da okuyunca rahatlıkla diyebilirim, iban istediler ise türk ibanı filan girmeyin, zaten yollamaz kurum.
çalışacağım demişsiniz, bu durumda orada lokal bankada hesap açmanız gerekecek, kesin bilgi, oturum vizeniz ile bankada 5 dakikalık iş. oradan gelen ibanı vereceksiniz şirkete.
çalışacağım demişsiniz, bu durumda orada lokal bankada hesap açmanız gerekecek, kesin bilgi, oturum vizeniz ile bankada 5 dakikalık iş. oradan gelen ibanı vereceksiniz şirkete.
0
oturum vizesi almadım. 90 gün altında süreceğinden ziyaret, yeşil pasaportla gitmeyi düşünüyordum. -ki zaten gideceğimi öğrendikten sonra vize almaya yetecek kadar bir süre de verilmedi bana. yatacak olan para internship'e gidecek yüksek lisans öğrencisi olduğum için allowance olacak normal bildiğimiz. detaylar hakkında çok fikir sahibi değilim, elimde sadece form var şu an için.
edit: ayrıca iban'ı şu anki formda istiyorlar, bu durumda lüksemburg'a gidip hesap açıp oradan gelen iban'ı vermem gerektiğini söylemeyeceklerdir diye umuyorum.
edit: ayrıca iban'ı şu anki formda istiyorlar, bu durumda lüksemburg'a gidip hesap açıp oradan gelen iban'ı vermem gerektiğini söylemeyeceklerdir diye umuyorum.
0
kesinlikle ama kesinlikle yeşil pasaport ile maaş ya da bahsettiğiniz allowance gibi paraları alamazsınız. tecrübeyle sabit. hele lüksemburgda hiç olmaz bu :)
para işin içine girdiği anda çalışma ya da burs/eğitim vizesi gerekiyor. istisna erasmus stajı ya da bm, ab komisyonu, nato gibi uluslarüstü kurumlar.
yeşil pasaporta sigorta, maaş, giriş çıkışta yanlış beyan gibi suçlar işlemiş oluyorsunuz, çok ciddi bunların herbiri tek tek, şirket bu durumlarda çok billgisiz olduğu(ik cılar genelde türklerin durumunu bilmez/anlamaz) ondan dolayı maalesef yanlış yönlendiriyorlar. vize büyük ihtimal ile de çalışma vizesine ihtiyacınız var. duruma göre çalışma izni gerekebilir.
oraya gittiğinizde karşınız güzelce bir bürokrasi çıkacak, ikcı ve sorumlu kişi, biz yanlış biliyormuşuz deyip kapıyı gösterecek. bunun dışında başınıza bir şey gelirse(hastane etc) tutuklanırsınız.
biraz pesimist ya da kötü yazmış olabilirim ama gerçekler ve tecrübeler bunlar. lüksemburg avrupadaki en ciddi bürokrasi ülkesi.
para işin içine girdiği anda çalışma ya da burs/eğitim vizesi gerekiyor. istisna erasmus stajı ya da bm, ab komisyonu, nato gibi uluslarüstü kurumlar.
yeşil pasaporta sigorta, maaş, giriş çıkışta yanlış beyan gibi suçlar işlemiş oluyorsunuz, çok ciddi bunların herbiri tek tek, şirket bu durumlarda çok billgisiz olduğu(ik cılar genelde türklerin durumunu bilmez/anlamaz) ondan dolayı maalesef yanlış yönlendiriyorlar. vize büyük ihtimal ile de çalışma vizesine ihtiyacınız var. duruma göre çalışma izni gerekebilir.
oraya gittiğinizde karşınız güzelce bir bürokrasi çıkacak, ikcı ve sorumlu kişi, biz yanlış biliyormuşuz deyip kapıyı gösterecek. bunun dışında başınıza bir şey gelirse(hastane etc) tutuklanırsınız.
biraz pesimist ya da kötü yazmış olabilirim ama gerçekler ve tecrübeler bunlar. lüksemburg avrupadaki en ciddi bürokrasi ülkesi.
0
çalışma vizesinin (d vizesi oluyor sanırım) takribi çıkış süresi ne kadardır, fikriniz var mı?
0
long live rock n roll
26 yaşında erkeğim. Boy 170 cm, kilo 66. Süper fit falan değilim ama gayet sağlıklı ölçülerdeyim yani.Normal insanlara göre daha fazla terliyorum. 120 kilo olup oturduğu yerde şapır şapır terleyenler kadar değil, ama genele göre fazla. Latin dansları yapıyorum ve bu terleme olayından rahatsız oluyor
26 yaşında erkeğim. Boy 170 cm, kilo 66. Süper fit falan değilim ama gayet sağlıklı ölçülerdeyim yani.
Normal insanlara göre daha fazla terliyorum. 120 kilo olup oturduğu yerde şapır şapır terleyenler kadar değil, ama genele göre fazla. Latin dansları yapıyorum ve bu terleme olayından rahatsız oluyorum, çünkü karşımdaki kişilere rahatsızlık vermek istemiyorum. Dans ederken birçok insan terliyor ama ben yine de çoğu kişiye göre fazla. Bu yüzden peşpeşe iki şarkı dans etmemeye çalışıyorum, danstan sonra hava almaya çıkıyorum vs.
Bu durumu değiştirmek için ne yapabilirim? Bir ay önceye kadar spor yapıyordum, ara verdim bir süre. Düzenli spor yapmak yardımcı olur mu yoksa kalp atışını hızlandırdığı için daha kötü mü olur? Bu durumu değiştirecek beslenme önerileri var mı? Ya da sırf dans edeceğim gün (tamamen sallıyorum) sakinleştirici vb gibi bir hap var mı bu etkiyi yapacak?
Normal insanlara göre daha fazla terliyorum. 120 kilo olup oturduğu yerde şapır şapır terleyenler kadar değil, ama genele göre fazla. Latin dansları yapıyorum ve bu terleme olayından rahatsız oluyorum, çünkü karşımdaki kişilere rahatsızlık vermek istemiyorum. Dans ederken birçok insan terliyor ama ben yine de çoğu kişiye göre fazla. Bu yüzden peşpeşe iki şarkı dans etmemeye çalışıyorum, danstan sonra hava almaya çıkıyorum vs.
Bu durumu değiştirmek için ne yapabilirim? Bir ay önceye kadar spor yapıyordum, ara verdim bir süre. Düzenli spor yapmak yardımcı olur mu yoksa kalp atışını hızlandırdığı için daha kötü mü olur? Bu durumu değiştirecek beslenme önerileri var mı? Ya da sırf dans edeceğim gün (tamamen sallıyorum) sakinleştirici vb gibi bir hap var mı bu etkiyi yapacak?
0
bunun çözümü yok bildiğim kadarıyla, belki yanlış giyiniyorsunuzdur.
ayakkabınız kapalı mı? tişörtünüzün kumaşı ne? pantolon mu giyiyorsunuz her zaman?
ayakkabınız kapalı mı? tişörtünüzün kumaşı ne? pantolon mu giyiyorsunuz her zaman?
0
çözümü yok bu işin. bölgesel terliyorsan klips operasyonu olabilirsin belki ama komple terliyorsan yapacak bir şey yok. ben de seninle aynı dertten muzdaribim oradan biliyorum.
0
1- bence hapa yönelmeyin
2- pudralı deodorantlardan falan kullanabilirsiniz
bu herhalde genetik bir şey, çünkü ben spor yaparken neredeyse hiç terlemiyorum. Düzenli spor - ter konusunda bir fikrim yok.
2- pudralı deodorantlardan falan kullanabilirsiniz
bu herhalde genetik bir şey, çünkü ben spor yaparken neredeyse hiç terlemiyorum. Düzenli spor - ter konusunda bir fikrim yok.
0
çözüm yok diye biliyorum. yaz aylarından nefret ediyorum bu sebeple. 10 dakika güneşte yürüyeyim, gömleğin arkası duşa girmişim gibi oluyor.
0
Duzenli( en az haftada 5 gun) spor yapip toksinlerini atarsan terleme olayi bir duzene giriyor internette yabanci kaynaklarda bunla ilgili cok yazi var.
Spordan kastim az 30-40 dakikalik yogun kardiyolar.
Spordan kastim az 30-40 dakikalik yogun kardiyolar.
0
haftada 6 gün spor yaptım, her spor yaptığımda 2 kova ter çıkardı. 3 saat falan sürer tabi. terlemeye olumlu olarak hiçbir katkısı yok.
sormodren diye bir hap var, nöroloji uzmanı bulursan yazdıracak, bir nebze azaltabilirsin.
sormodren diye bir hap var, nöroloji uzmanı bulursan yazdıracak, bir nebze azaltabilirsin.
0
o etkiyi yapacak bir sakinleştirici fln alma. başka şeyleri kötüleştirebilir bu sefer de.
belki psikolojik olarak kafana takıyor da olabilirsin. yani bir müddet sonra olay kısır döngüye girmiş olabilir bu yüzden. çok terliyorum diyerek daha da terleme fln. placebo etkisi yapacak bir ilaç yahut kısa dönemli bir antipsikotik ilaçla unutup bir daha tekrarlamayabilir. hatta tekrarlamam olasılığı en yüksek olan çözüm bu. tercih eder misin bilemeyiz.
sağlıksız beslenmeyi çıkarabilirsin hayatından. vücudunda nekadar toksin olursa okadar terler, araştırabilirsin. içkili bir günden sonra ertesi sabah terleme yahut soğuk terleme de uyanmka sıktır buyüzden.
hergün ev yemekleri yemen sağlıklı beslendiğin anlama gelmez. bol salata, ekmek yok, protein kararında, içki çok çok az, sigara yok, bol sıvı, işlenmiş gıda yok vs.
bazı bünyeler fazla terler yapacak birşey yok de yok biryandan.
belki psikolojik olarak kafana takıyor da olabilirsin. yani bir müddet sonra olay kısır döngüye girmiş olabilir bu yüzden. çok terliyorum diyerek daha da terleme fln. placebo etkisi yapacak bir ilaç yahut kısa dönemli bir antipsikotik ilaçla unutup bir daha tekrarlamayabilir. hatta tekrarlamam olasılığı en yüksek olan çözüm bu. tercih eder misin bilemeyiz.
sağlıksız beslenmeyi çıkarabilirsin hayatından. vücudunda nekadar toksin olursa okadar terler, araştırabilirsin. içkili bir günden sonra ertesi sabah terleme yahut soğuk terleme de uyanmka sıktır buyüzden.
hergün ev yemekleri yemen sağlıklı beslendiğin anlama gelmez. bol salata, ekmek yok, protein kararında, içki çok çok az, sigara yok, bol sıvı, işlenmiş gıda yok vs.
bazı bünyeler fazla terler yapacak birşey yok de yok biryandan.
0
gulsum
merhaba. prag-viyana-bratislava-budapeşte-zagreb-graz-prag güzergahımıza budapeşteden baişlayıp bir çember şeklinde gezmeyi planladık fakat izmirden vize alınmıyormuş. viyana için alınabiliyor mu bilginiz var mı.en kötü pragdan başlayacağız. araba kiralayacağız. bilmemiz egereken ekstra birşey var
merhaba. prag-viyana-bratislava-budapeşte-zagreb-graz-prag güzergahımıza budapeşteden baişlayıp bir çember şeklinde gezmeyi planladık fakat izmirden vize alınmıyormuş. viyana için alınabiliyor mu bilginiz var mı.en kötü pragdan başlayacağız. araba kiralayacağız. bilmemiz egereken ekstra birşey var mı ehliyet ile ilgili ya da yollarla. bilgi paylaşımı olursa sevinirim. sevgiler :)
0
sorunuza cevap değil ama bence aşağı inmek yerine krakow-wroclaw-dresden yapın.
yollar o bölgede gayet iyi, bir sıkıntı olmaz.
yollar o bölgede gayet iyi, bir sıkıntı olmaz.
0
birkaç yıl önce çek cumhuriyeti ve birkaç ülke daha uluslararası ehliyet istiyordu. son durum nedir bilmiyorum.
0
Ehliyeti yenilediyseniz sorun yaşamazsınız. Eski ehliyetle gidecekseniz o ülkelerde geçerli mi diye kontrol etmek lazım. Ya da direk yenileyim ehliyeti gitmeden önce..
0
cloudy
Merhaba duyuru halki,Yeni tasindigim evin kapisi ahsap.Celik kapi taktirmak istiyorum.Kale marka kapilara baktim 3000 tl civari ama Koctasta kampanyali bir modeli var 2300 tl.Ne dersiniz deger mi bu parayi vermek?
Merhaba duyuru halki,
Yeni tasindigim evin kapisi ahsap.Celik kapi taktirmak istiyorum.Kale marka kapilara baktim 3000 tl civari ama Koctasta kampanyali bir modeli var 2300 tl.Ne dersiniz deger mi bu parayi vermek?
Yeni tasindigim evin kapisi ahsap.Celik kapi taktirmak istiyorum.Kale marka kapilara baktim 3000 tl civari ama Koctasta kampanyali bir modeli var 2300 tl.Ne dersiniz deger mi bu parayi vermek?
0
bence değmez.
bu kapıların hırsızlar için caydırıcılığı sıfır bence. zaten adam gelip tık diye açacak kilidi.
bu kapıların hırsızlar için caydırıcılığı sıfır bence. zaten adam gelip tık diye açacak kilidi.
0
Domuz kilit diye tabir edilen bir kilit şekli var. Eğer o olursa kapıda, 3000 TL'ye kadar verilebilir.
www.kalekilit.com.tr
Sol tarafta bulunan görsel.
www.kalekilit.com.tr
Sol tarafta bulunan görsel.
0
sırf psikolojik etkisi icin bile değer. o kale kapılar hayvan gibi kalın oluyor. Yannız anahtar kısmının bilezikli olmasına dikkat et, kesiyolar yoksa anahtar kısmını.
0
Amaç psikolojik etki ise çıkma kapı al, sahibinden'de 300 e bulursun en fazla 150 - 200 TL de kapıyı aldığın adama nakliye ve takma parası ver. 500 TL'ye halledersin. ( donanımhaber ölücüsü gibi hissettim kendimi la )
0
syozkn
2200-2300 bandına çıkabiliriz. oyun oynuyoruz ama oyun gurusu değiliz. bilen anlayanlar bi bilgisayar önerirse şeyedebiliriz.
2200-2300 bandına çıkabiliriz. oyun oynuyoruz ama oyun gurusu değiliz. bilen anlayanlar bi bilgisayar önerirse şeyedebiliriz.
0
öncelikleri yazabilirseniz daha iyi olur, mobilite mi? oyun mu?
iş mi? dosya yönetimi mi? çizim mi? ona göre opsyonlar çok.
iş mi? dosya yönetimi mi? çizim mi? ona göre opsyonlar çok.
0
mesela bence 2 slotlu laptop alın, 4 gb ram üstüne bi 4 gb daha takın. bir de ssd ekleyin.
yoksa şu fena değil.
www.bimeks.com.tr
benim bilgisayarımda ben battlefield 2 oynuyorum mesela :D :D :D
yoksa şu fena değil.
www.bimeks.com.tr
benim bilgisayarımda ben battlefield 2 oynuyorum mesela :D :D :D
0
cemiyetin unlu simasi
az önce açık otoparkta orospu çocuğunun biri su birikintisinden öyle bir geçti ki, pantalonum çamur oldu hep. eşim ve kızım da vardı yanımda. adam durdu, arkaya baktı. dedim herhalde özür falan dileyecek. gitti sonra. ben dondum kaldım orada. bağırıp çağıramadım, kızamadım, atar yapamadım. çoğu zama
az önce açık otoparkta orospu çocuğunun biri su birikintisinden öyle bir geçti ki, pantalonum çamur oldu hep. eşim ve kızım da vardı yanımda. adam durdu, arkaya baktı. dedim herhalde özür falan dileyecek. gitti sonra. ben dondum kaldım orada. bağırıp çağıramadım, kızamadım, atar yapamadım. çoğu zaman böyle oluyor:(
nasıl kurtulacağım bu durumdan?
nasıl kurtulacağım bu durumdan?
0
birkaç kere ota boka bağıracaksın, öyle öyle alışacaksın.
yalnız o durum kötü olmuş ya yengenin yanında
yalnız o durum kötü olmuş ya yengenin yanında
0
eziklikle alakası yok bu hareketi yapan şerefsizin yanında silah falan da vardır kendini korumuşsun.
0
Kötü ile kötü olma, bu eziklik değil, o zaman bütün hayvanlara karşı yanımızda sopa taşıyıp sopalayalım?
0
Yavaş yavaş kurtulursun bence, ben genelde bu durumlarda polisi ararım.
Eğer tanıdıksa intikam alırım.
Eğer tanıdıksa intikam alırım.
0
ben de sizinle benzer mizaçtayım. bıyık büküle büküle kaytan insan ... diye bi söz varya hani o hesap bikaç yerde bağırıp çağırınca insan bi açılıyor. özetle su sıçratma gibi bi durum olunca ağız dolusu orrospu çocuğunu yüzüne yapıştırcan karşıdaki şerefsizin ki ondan sonra gelip özür dileyecek. yok silahı vardır felan diye çok da tırsmaya gerek yok çünkü tırsmanın sonu yok.
0
Kurtulmayacaksin,boyle kalacaksin.bak esim kizim yanimda demisin,eside gec kizin iste.ondan daha kiymetlisi yok bu dunyada,kimseyle ugrasmaya degmez,birak pantalon camur olsun.
Hic bir seyi haketmeyen koskoca bir sigirlar ulkesiyiz,
Hic bir seyi haketmeyen koskoca bir sigirlar ulkesiyiz,
0
bana da cok oluyo. olay zincirleri kirmakla alakali. zincileri kirinca aslinda seni ezen, seni asagilayan, sana karsi hatali oldugu halde uste cikan insanlarin bir anda sut dokmus kediye donduklerini gorunce aldigin zevkin esi cok azdir. ses tonlari bile inceliyor pezevenklerin.
ayrica klasik olarak want2die arti 1.
ayrica klasik olarak want2die arti 1.
0
eziklikle ne alakası
onun hayvanlığı, ne yapıcaz bu hayvalarla dolu ülkede herkese bağırıp küfür edip ormanlardakiler gibimi yaşayalım. karın kızın varken serefsizin biriyle kavga etmen ne kadar hos olur ya da kızın ne hissederdi.
sen ezik değilsin, karşındaki öküz. (bu arada belki gerçekten gormemıstır bır kac kere boyle seylere cıldırdım ve ogrendım kı karsımdakı gercekten kesınlıkle habersız)
onun hayvanlığı, ne yapıcaz bu hayvalarla dolu ülkede herkese bağırıp küfür edip ormanlardakiler gibimi yaşayalım. karın kızın varken serefsizin biriyle kavga etmen ne kadar hos olur ya da kızın ne hissederdi.
sen ezik değilsin, karşındaki öküz. (bu arada belki gerçekten gormemıstır bır kac kere boyle seylere cıldırdım ve ogrendım kı karsımdakı gercekten kesınlıkle habersız)
0
Benzer bir şey benim de başıma geldi ve aynen öyle kalakaldım. Kaldırım düzenleme çalışması vardı, yayalar olarak yolda beklemek zorundaydık otobüsü. Üç kişi bekliyorduk ve o sırada bir kamyonet hızla ve yayalara göre çok kenardan geliyormuş. İlk baştaki bekleyen adam biraz daha yola doğru ve yolu görüşümüzü kapatacak şekilde durmuştu, arkasında arkadaşım ve ben duruyorduk. Kamyonet geldiğinde ilk baştaki o kişi arkadaşımı kolundan çekip geriye attı ama arkadaşım kamyonetin gelişinden habersiz olduğu için ne olduğunu anlayamadı. Dolayısıyla beni de alıp geriye atan biri olmadı ve tam viraj sonrası bir yerdeydik, adam da dar dönmüş sola virajı ama biraz fazla dar dönmüş, düz yolu toplayamamış bizim oraya kadar. Kolum kamyonetin aynasına çarptı, tekerlek de ayağımın üstünden geçti. Yanımdakiler benimle ilgilendiler bir şey var mı diye. Bir şey olmamıştı gerçi. 50 metre sonra adam durdu, 'Gelecek herhalde' dedi en başta duran; şoför sağ taraftaki koluma çarpan aynanın sağlamlığını kontrol edip yoluna devam etti. Üçümüz de öylece South Park sessizliği ile kalakaldık.
O günden sonra kaç yıl arkadaşımla olayı hatırlayıp hatırlayıp 'Hayvan herif' deyip durduk. 4-5 yıl sonra bir gün, bu ortada duran arkadaşım kuzeniyle birlikte köprüden geliyormuş ve bir araba bunları sıkıştırmış. Ortada küfürleşme yok, konuşma yok. Arkadaşımın kuzeni 'Ne yapıyorsun kardeşim' anlamında kolunu yukarı kaldırmış. Hani şu kolu dirsekten yukarı kırıp eli açık tutup 'Ne yapıyorsun' deriz ya, o. Fazlası değil. Arabadaki adam bunları köprünün çıkışında sanırım, tam hatırlamıyorum, durdurmuş. Sonra da silahını çekip arkadaşımın kuzenini vurmuş. Kuzeni yoğun bakımda çok uzun süre kaldı. Bir 7-8 yıl oluyor. Adam yakalandı, hapse girdi, belki çıktı bile ama arkadaşımın kuzeni sakat kaldı; bir süre sonra da işsiz kaldı. Canından da olabilirdi, ki hayati tehlikesi vardı. Bir daha benim başıma gelenden veya 'Biz de kalakaldık, bir şey söyleyemedik' demedik ikimiz de; bu konuyu açamadık bile.
Dolayısıyla erkeklik taslamayı geçtim, en basit harekette bile hangi manyağın nasıl davranacağı belli olmuyor. Bu noktada, normalde ülke içinde dezavantaj olabilen bir şey avantaja dönüyor: kadın olmak. Kadın olup tepki verince ya sallamıyorlar ya da sinirlenseler bile 'Karşındaki kadındır, acizdir' deyip tepki göstermiyorlar. Ama benim verebileceğim tepkiyi bir erkek verdiğinde 'Bir kere o eli indir'den başlayıp 'Sen kimsin lan. Kimsin lan sen' döngüsünden çıkamayabiliyorlar. Ki daha da ileri gidenler var. Eğer biri zaten düzgün olmayan bir harekette bulunuyorsa, o kişi büyük olasılıkla belalıdır; bulaşmaya gelmez. Bir yandan yanınızda çocuk var, ona da örnek olmak ve onun da böyle durumlarda sessiz kalmamasını sağlamak gerek ama çocuğa örnek olacağım derken çocuğu babasız bırakmak, sağlıksız kalmakta var ipin ucunda. Ne çeşit bir manyakla karşılaşılabileceği belli değil.
O günden sonra kaç yıl arkadaşımla olayı hatırlayıp hatırlayıp 'Hayvan herif' deyip durduk. 4-5 yıl sonra bir gün, bu ortada duran arkadaşım kuzeniyle birlikte köprüden geliyormuş ve bir araba bunları sıkıştırmış. Ortada küfürleşme yok, konuşma yok. Arkadaşımın kuzeni 'Ne yapıyorsun kardeşim' anlamında kolunu yukarı kaldırmış. Hani şu kolu dirsekten yukarı kırıp eli açık tutup 'Ne yapıyorsun' deriz ya, o. Fazlası değil. Arabadaki adam bunları köprünün çıkışında sanırım, tam hatırlamıyorum, durdurmuş. Sonra da silahını çekip arkadaşımın kuzenini vurmuş. Kuzeni yoğun bakımda çok uzun süre kaldı. Bir 7-8 yıl oluyor. Adam yakalandı, hapse girdi, belki çıktı bile ama arkadaşımın kuzeni sakat kaldı; bir süre sonra da işsiz kaldı. Canından da olabilirdi, ki hayati tehlikesi vardı. Bir daha benim başıma gelenden veya 'Biz de kalakaldık, bir şey söyleyemedik' demedik ikimiz de; bu konuyu açamadık bile.
Dolayısıyla erkeklik taslamayı geçtim, en basit harekette bile hangi manyağın nasıl davranacağı belli olmuyor. Bu noktada, normalde ülke içinde dezavantaj olabilen bir şey avantaja dönüyor: kadın olmak. Kadın olup tepki verince ya sallamıyorlar ya da sinirlenseler bile 'Karşındaki kadındır, acizdir' deyip tepki göstermiyorlar. Ama benim verebileceğim tepkiyi bir erkek verdiğinde 'Bir kere o eli indir'den başlayıp 'Sen kimsin lan. Kimsin lan sen' döngüsünden çıkamayabiliyorlar. Ki daha da ileri gidenler var. Eğer biri zaten düzgün olmayan bir harekette bulunuyorsa, o kişi büyük olasılıkla belalıdır; bulaşmaya gelmez. Bir yandan yanınızda çocuk var, ona da örnek olmak ve onun da böyle durumlarda sessiz kalmamasını sağlamak gerek ama çocuğa örnek olacağım derken çocuğu babasız bırakmak, sağlıksız kalmakta var ipin ucunda. Ne çeşit bir manyakla karşılaşılabileceği belli değil.
0
onun yaptığı hayvanlığı, sen kendinde eziklik olarak görme ama sessizde kalmamak lazım tabi
0
Sakinlik iyidir boşver. Mantıklı olanı yapmışsın. Memleketin yarısı psikopat.
0
tepedeki psychedelic adam
kaç gecedir hep uyanıyorum ya. nasıl bir çözüm bulabiliriz, çok sinirim bozuluyor.
kaç gecedir hep uyanıyorum ya. nasıl bir çözüm bulabiliriz, çok sinirim bozuluyor.
0
oncelikle mevcutlari oldurup yenilerin girisini engellemek lazim. odanin kapisini acik birakmayin. isiga da geliyorlar. mumkunse cibinlik bir alternatif. bir de anti mosquito music deneyin belki ise yarar.
0
ya bu fesleğen çözüyo mu gerçekten olayı?
sineklik sevmiyorum, öyle camı kapatmayı filan. keza oda kapısı kapalı olunca çok sıcak oluyor. raid'den başka rahatsız edici kokucu olmayan vs. bi ilaç tavsiyeniz var mı?
sineklik sevmiyorum, öyle camı kapatmayı filan. keza oda kapısı kapalı olunca çok sıcak oluyor. raid'den başka rahatsız edici kokucu olmayan vs. bi ilaç tavsiyeniz var mı?
0
Lavanta kolonyasi. Denendi etkili oldu. Eczaneden bir de fis fis aldik ama adini bilmiyorum o da guzel. Vucuda suruluyor.
0
loveinaflipbook
haftalık kaç € gerekir minimum ve/veya ortalama yaşamak için? çok uçuk ekstra harcama olmayacağını düşünelim.tabii ki herkesin yaşam tarzı farklı ama bir bölersek mesela yemek günlük şu kadar lazım, toplu taşıma vs için şu kadar, şurda yersen ucuza gelir, burda yersen pahalı gibi öneriler verecek ol
haftalık kaç € gerekir minimum ve/veya ortalama yaşamak için? çok uçuk ekstra harcama olmayacağını düşünelim.
tabii ki herkesin yaşam tarzı farklı ama bir bölersek mesela yemek günlük şu kadar lazım, toplu taşıma vs için şu kadar, şurda yersen ucuza gelir, burda yersen pahalı gibi öneriler verecek olur ya da beni bir bloga yönlendirebilirse çok sevinirim gerçekten.
konaklama çok değişken bir durum, o yüzden onu konu dışı bırakıyorum.
tabii ki herkesin yaşam tarzı farklı ama bir bölersek mesela yemek günlük şu kadar lazım, toplu taşıma vs için şu kadar, şurda yersen ucuza gelir, burda yersen pahalı gibi öneriler verecek olur ya da beni bir bloga yönlendirebilirse çok sevinirim gerçekten.
konaklama çok değişken bir durum, o yüzden onu konu dışı bırakıyorum.
0
Selaam^^ ben Hamburg'da yasiyorum uzun zamandir, özelden daha detayli yardimci olabilirim :)
Kira masrafini bi kenara atarsan ve evde yemek yapmayi düsünüyorsan cok pahali degil yasam.
Toplu tasima da söyle ki ögrenci olarak geliyorsan dönemlik semester ticket veriyor okul, veya staj icin vs geliyorsan aylik 40-45€ gibi bisey olmasi lazim. Günlük (€6,20) haftalik (€13,10) tüm ubahn sbahn otobüsleri kullanabiliyorsun (schnellbus haric)
ama havaalar güzellestigi icin StadtRad'la da ulasimini saglayabilirsin, 30dksi ücretsiz.
Disarida genelde yemek yiyince 10-15€ tutuyor. baya ucuza üniversite mensa'larinda (kantinlerede) yiyebilirsin.
market alisverisi haftada 2 defa yapiyorum Aldi'den 20-30 euro maximum
Sinemaya gitmek istesen 10-13 euro
disari cikma ve gece hayati da takildigin yerlere bagli olarak degisir. Cuma cumartesileri girisleri ücretli (7-15€) olan clublar var ickiler de pahali ama girisi ücretsiz olan gayet keyifli yerler de cok birasi, shot'i 1€ya atabilecegin barlar da var.
onun disinda sternschanze'de bi barda 2 bira 1 cocktail icsen 10-15€
özetle; haftalik 70-80 € + toplu ulasim diyorum
Kira masrafini bi kenara atarsan ve evde yemek yapmayi düsünüyorsan cok pahali degil yasam.
Toplu tasima da söyle ki ögrenci olarak geliyorsan dönemlik semester ticket veriyor okul, veya staj icin vs geliyorsan aylik 40-45€ gibi bisey olmasi lazim. Günlük (€6,20) haftalik (€13,10) tüm ubahn sbahn otobüsleri kullanabiliyorsun (schnellbus haric)
ama havaalar güzellestigi icin StadtRad'la da ulasimini saglayabilirsin, 30dksi ücretsiz.
Disarida genelde yemek yiyince 10-15€ tutuyor. baya ucuza üniversite mensa'larinda (kantinlerede) yiyebilirsin.
market alisverisi haftada 2 defa yapiyorum Aldi'den 20-30 euro maximum
Sinemaya gitmek istesen 10-13 euro
disari cikma ve gece hayati da takildigin yerlere bagli olarak degisir. Cuma cumartesileri girisleri ücretli (7-15€) olan clublar var ickiler de pahali ama girisi ücretsiz olan gayet keyifli yerler de cok birasi, shot'i 1€ya atabilecegin barlar da var.
onun disinda sternschanze'de bi barda 2 bira 1 cocktail icsen 10-15€
özetle; haftalik 70-80 € + toplu ulasim diyorum
0
adukyuedines
Seçenekleri geniş tutmak için başlığa özellikle ABD'de bulabileceğim ifadesini ekledim, yani türkiye'deki modeller ile sınırlı tutmadan, e kitap okuyucu tavsiye edebilir misiniz? Amazondan vs olabilir.Kriterler:Yüksek Fiyat/PerformansGöz yormamaBir şekilde İngilizce/Türkçe sözlük app'ı yüklenebilsin
Seçenekleri geniş tutmak için başlığa özellikle ABD'de bulabileceğim ifadesini ekledim, yani türkiye'deki modeller ile sınırlı tutmadan, e kitap okuyucu tavsiye edebilir misiniz? Amazondan vs olabilir.
Kriterler:
Yüksek Fiyat/Performans
Göz yormama
Bir şekilde İngilizce/Türkçe sözlük app'ı yüklenebilsin.
Kriterler:
Yüksek Fiyat/Performans
Göz yormama
Bir şekilde İngilizce/Türkçe sözlük app'ı yüklenebilsin.
0
rakip kobo ile nook var. nook çekilecekti bir şeyler oldu da tam hatırlamıyorum. hepsi aynı teknoloji, kobo ile paperwhite yani. kindle'ın üst modellerinde galiba ekran biraz farklıydı. app işini bilemiyorum donanımhaberde kobo'ya sözlük yüklemişler.
0
genc irisi
Selam beyaz yakalılar. ofise acilen bir yazıcı almam lazım. siyah-beyaz baskı yapan çok fonksiyonlu,ağ özelliği olan toneri doldurulabilen yada yan sanayisi bulunan bir yazıcı almam lazım. netten bakıyorum ama düzgün bişey gözüme kestiremedim. 1000TL civarı olabilir fiyat. ayda 1500-2000 sayfa çıktı
Selam beyaz yakalılar. ofise acilen bir yazıcı almam lazım. siyah-beyaz baskı yapan çok fonksiyonlu,ağ özelliği olan toneri doldurulabilen yada yan sanayisi bulunan bir yazıcı almam lazım. netten bakıyorum ama düzgün bişey gözüme kestiremedim. 1000TL civarı olabilir fiyat. ayda 1500-2000 sayfa çıktı alıyoruz.
0
Kesin, lazer yazıcı lazım size.
Brother genelde 1-3 bin aylık baskıda en iyi fiyat performansı verir.
Brother genelde 1-3 bin aylık baskıda en iyi fiyat performansı verir.
0
canon geldi 2 ay önce bize, mf6228cw yazıyor üzerinde model olarak. verimli baya.
0
damba
merhaba,bir ödevim için sizden fikir almak isterim, söylediklerinizden gözlem yapacağım.ciddi şekilde kentleşmeye maruz kalıyoruz. kalabalık bir şehir, sıkışmış insanlar, yorgunluk, kir, öfke. bir yandan da huzur ve deniz de varken, siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz İstanbul'da? Gerçek bir yer gib
merhaba,
bir ödevim için sizden fikir almak isterim, söylediklerinizden gözlem yapacağım.
ciddi şekilde kentleşmeye maruz kalıyoruz. kalabalık bir şehir, sıkışmış insanlar, yorgunluk, kir, öfke. bir yandan da huzur ve deniz de varken, siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz İstanbul'da? Gerçek bir yer gibi mi? Evinizde gibi mi? Kaçıp kurtulmak ister gibi mi?
Teşekkürler şimdiden.
açıklayıcı fikirleriniz hayat kurtaracak.
bir ödevim için sizden fikir almak isterim, söylediklerinizden gözlem yapacağım.
ciddi şekilde kentleşmeye maruz kalıyoruz. kalabalık bir şehir, sıkışmış insanlar, yorgunluk, kir, öfke. bir yandan da huzur ve deniz de varken, siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz İstanbul'da? Gerçek bir yer gibi mi? Evinizde gibi mi? Kaçıp kurtulmak ister gibi mi?
Teşekkürler şimdiden.
açıklayıcı fikirleriniz hayat kurtaracak.
0
Kendi adima çok boğuk buluyorum burayi. Beni buraya bağlayan sebepler olmasa asla duracağım bir sehir degil, ama onun dışında bu kadar sosyal bir şehir olması da cok cezbedici.
0
istanbulda iyi bir evde kalıyorum. şehrin ortasındayım ve evin arka tarafı büyük bir bahçe avluya açılıyor. şöyle diyim full perdeler açık, bahcenin karşı ucu çok uzak ve apartmanlarla birbirimizi görmüyoruz.
o sayede evde iken iyi hissediyorum. odam bahçeye bakıyor ve pencerelerim sonuna kadar açık. kargalar kuş cıvıltıları. iyiyim burda.
ama otobuste tramvayda, bir metropolde olduğumu hissediyorum. eminönünde denize bakmak huzur vermiyor sadece gürültü karman çorman ve pislik uyandırıyor bende.
etkinlikleri olmasa, festivalidir, kültürel atölyeleridir, çekilecek şehir değil aslında. ama insanları var bazen samimi bazen güzel bazen rahat kafalarda. o sevdiriyor.
umarım ödevine biraz cevap olabilir.
ekleme:: burdaki festivaldir atölyedir etkinliktir tiyatrodur 3 te 1 i izmirde olsa yarın atlar giderim. arkama bile bakmam onu da belirteyim.
o sayede evde iken iyi hissediyorum. odam bahçeye bakıyor ve pencerelerim sonuna kadar açık. kargalar kuş cıvıltıları. iyiyim burda.
ama otobuste tramvayda, bir metropolde olduğumu hissediyorum. eminönünde denize bakmak huzur vermiyor sadece gürültü karman çorman ve pislik uyandırıyor bende.
etkinlikleri olmasa, festivalidir, kültürel atölyeleridir, çekilecek şehir değil aslında. ama insanları var bazen samimi bazen güzel bazen rahat kafalarda. o sevdiriyor.
umarım ödevine biraz cevap olabilir.
ekleme:: burdaki festivaldir atölyedir etkinliktir tiyatrodur 3 te 1 i izmirde olsa yarın atlar giderim. arkama bile bakmam onu da belirteyim.
0
ben istanbulda doğdum büyüdüm, ailemler hala aynı dairedeler, en üst kat, güzel bir muhitte. deniz filan görmüyor.
şu anda yurt dışında yaşıyorum, neredeyse son 10 senedir böyle, 3-4 farklı ülkede yaşadım, son 6 senenin 5inde toplam 20 gün ziyaret etmiştim sadece. geçen sene ilk defa uzun süreli ziyaret etme fırsatım oldu, lisede kaldığım odada kaldım, orada uyudum, uyandım, direk güneş gözüme girerek uyandırıyordu, onu hissettim.
çocukluğumun geçtiği sokaklarda dolaştım, her sokağa adım atışımda güzel duygular hissettim.
çocukken babamın yanına giderdim, yine gittim, uğradığım dükkanlara uğradım. hepsi hoş anılar oldu.
huzurlu hissettim ben, ama ev kavramım yok artık, ev değil, huzurlu bir yer eski evim.
birde ben küçükken her yere yürüyerek giderdim, o yollarda yürüdüm, az oturdum baktım, çevreye baktım, evlere baktım. güzeldi.
şu anda yurt dışında yaşıyorum, neredeyse son 10 senedir böyle, 3-4 farklı ülkede yaşadım, son 6 senenin 5inde toplam 20 gün ziyaret etmiştim sadece. geçen sene ilk defa uzun süreli ziyaret etme fırsatım oldu, lisede kaldığım odada kaldım, orada uyudum, uyandım, direk güneş gözüme girerek uyandırıyordu, onu hissettim.
çocukluğumun geçtiği sokaklarda dolaştım, her sokağa adım atışımda güzel duygular hissettim.
çocukken babamın yanına giderdim, yine gittim, uğradığım dükkanlara uğradım. hepsi hoş anılar oldu.
huzurlu hissettim ben, ama ev kavramım yok artık, ev değil, huzurlu bir yer eski evim.
birde ben küçükken her yere yürüyerek giderdim, o yollarda yürüdüm, az oturdum baktım, çevreye baktım, evlere baktım. güzeldi.
0
İstanbulun sayılı yerinde kendimi iyi, kadıköyde de evimde hissediyorum. Çocukluğumdaki bikaç yıl hariç hayatımın hepsi burada geçti. Sıradan bir muhabbette çok seviyorum istanbulu derim ama aslında büyük bir çoğunluğunu sevmiyorum.
Haddinden fazla kalabalık bence istanbul. Tamam büyük şehir elbette kalabalık olacak ama boş bir insan kalabalığı var sokakta sanki ya. Sadece bana mı öyle geliyor? Lüzumsuz lüzumsuz keko tipler dolu her köşe başında.
Her şey abartı bir de. Anadolu yakasında yaşayanlar bilir mesela minibüs yolu diye bir şey var burada. Yola bi bakıyosun ciddi ciddi baştan aşağı minibüs. Arka arkaya 5-6 tane. Hem boş bir trafik yaratıyor, hem de zaten minibüscüler leş tipler. Hadi onu da boşver, bütün sokaklarda kaldırımların üzerine park edilmiş arabalar dolu falan.
Özetle aslında biraz daha az insan olsa çok güzel olur diye düşünüyorum ben hep. Bu haliyle sadece iki üç semtinde yaşanır, geri kalanı bana göre cidden fazla boğucu istanbulun.
edit: ama şöyle de bir şey var, istanbuldan bugün taşınacak olsam şuraya giderim de diyemiyorum. Buradan daha çekici gelen bir şehir de yok yani.
Haddinden fazla kalabalık bence istanbul. Tamam büyük şehir elbette kalabalık olacak ama boş bir insan kalabalığı var sokakta sanki ya. Sadece bana mı öyle geliyor? Lüzumsuz lüzumsuz keko tipler dolu her köşe başında.
Her şey abartı bir de. Anadolu yakasında yaşayanlar bilir mesela minibüs yolu diye bir şey var burada. Yola bi bakıyosun ciddi ciddi baştan aşağı minibüs. Arka arkaya 5-6 tane. Hem boş bir trafik yaratıyor, hem de zaten minibüscüler leş tipler. Hadi onu da boşver, bütün sokaklarda kaldırımların üzerine park edilmiş arabalar dolu falan.
Özetle aslında biraz daha az insan olsa çok güzel olur diye düşünüyorum ben hep. Bu haliyle sadece iki üç semtinde yaşanır, geri kalanı bana göre cidden fazla boğucu istanbulun.
edit: ama şöyle de bir şey var, istanbuldan bugün taşınacak olsam şuraya giderim de diyemiyorum. Buradan daha çekici gelen bir şehir de yok yani.
0
Su istanbulu sevmeyenler gitse de rahatlasak, kime sorsam mecburiyetten burda... "cok kentlesme var" diyenler dededen kalan sultanbeylideki arsayi nasil yapsak da kat karsiligi verebilsek diye dusunuyorlar, sonra kentlesme var... Tabi olur.
Ben seviyorum istanbulu her haliyle, sabahin 5inde, 9unda, ogle arasinda, aksam, gece hepsinde ayri guzel. Su ana kadar iki sefer 5-6 ay kadar yurt disinda kaldim, cok guzel gunler gecirdim oralarda ama Istanbula donup bogazi ilk gordugumde burnumun diregi sizladi, gozumden yas dokuldu.
Kendimi evimde hissediyorum istanbuldayken, yuvamda hissediyorum.
Ben seviyorum istanbulu her haliyle, sabahin 5inde, 9unda, ogle arasinda, aksam, gece hepsinde ayri guzel. Su ana kadar iki sefer 5-6 ay kadar yurt disinda kaldim, cok guzel gunler gecirdim oralarda ama Istanbula donup bogazi ilk gordugumde burnumun diregi sizladi, gozumden yas dokuldu.
Kendimi evimde hissediyorum istanbuldayken, yuvamda hissediyorum.
0
Bana göre de çok boğuk ve kaotik. Boğukluğun büyük kısmı kalabalıktan ve onun da bir parçası benim. O yüzden "Ayh, çok kalabalık" diye bir şikayet hakkım yok. "Madem kalabalık, sen neden buradasın" demezler mi?
encrypted-tbn1.gstatic.com
İstanbul'u ikiye ayırıyorum ben: Beni boğan kısım ve aşık olduğum kısım diye. Beni boğan kısım metropol kısmı; Kartal-Bakırköy arası, sadece günübirlik turist olarak gezmeyi sevdiğim ama yaşamak istemediğim alan. Aşık olduğum kısım ise Büyükçekmece, Kumburgaz, vb. şehir dışı yerler. 16 yıldır buradayım, şehiriçi-metropol kısmında hiç ev hissi yaşamadım, huzur duymadım ama şehir dışında yaşamayı çok seviyorum, oraya çok rahat bir şekilde evim diyebiliyorum vr oralarda yaşamaktan zevk alabiliyorum.
Büyük olasılıkla gideceğim; gitme zamanı yaklaştıkça İstanbul'la ilgili her şey çok romantikleşiyor gözümde. Sürekli kaçmak istediğim bu yer evim mi diye düşünüyorum ama genelde gidince de özlemiyorum. Zamanımı şehirdışı dediğimiz yerlerde geçiriyorum; çünkü en çok oraları özlüyorum. Bir başka özlediğim de hatırası olan yerler ve o hatıralar olmasa oraları da özlemem. Yoksa, uzaktayken İstanbul'un kendisini ve yaşamayı özlemiyorum ama zaman yaklaştıkça "Şurası göz göze geldiğimiz yer", "Beraber yürüdük bir bu yollarda" tarzı 16 yılın romantikleştirmesini yapıyorum ve üzülüyorum. Normalde bir yere gitmişsem ayaklarım geri geri gider İstanbul'a gelirken. Bayramda kaçan ve "Dönmeseler ya" denilen, içinden de "Dönmesem ya" denen güruhtayım; buraya ait hissetmiyorum. Giderken İstanbul için üzülmediğimi, sadece hayatımın tüm yatırımını yaptığım (arkadaşlarım, hatıralarım, işim, vb.) bu yeri terk edeceğim için üzüldüğümü ve bir yuva terki hissi yaşadığımı bilyorum. Aynı şeyleri Şebinkarahisar'da yaşasaydım, oradan ayrıldığım için üzülecektim.
Bana çekici gelen, yurtiçi 3-4 yurtdışı ile birlikte 8-10 şehir var. Birkaç aylığına veya daha uzun süre gidip "İşte, burası ev. Ev diye ömrüm boyunca aradığım yer burasıymış", "Bu şehirle sevişmeye doyamıyorum" dediğim yerler de. Kendimi ait hissettiğim ve hayalini kurduğum şehri tanıyorum. Keşke oraya gidebilsem ama artık rüyamda bile görebileceğimi sanmıyorum. Zaten o zamandan beri İstanbul batıyor, hatta birçok yer batıyor. İstanbul çevresindeki yerler oranın küçük bir versiyonuna benzediği için daha evimde hissediyorum. Şehirden beklentim şu: Parası olan-olmayan herkesin dışarıda rahat vakit geçirebilmesi ve aktivite bulabilmesi, insanının rahat, kibar ve gevşek olması, havasının güzel olması. İstanbul bunları kısmen sağlıyor. Daha iyi sağlayan yerlerde aklım.
Belki biraz daha zengin olsaydım, metrobüs kullanmak zorunda olmasaydım, çilesinden çok balını, kaymağını yiyebilseydim evim diyebilirdim İstanbul'a. Ne bileyim, Bağdat Caddesi'nde geniş ve balkonlu bir evde yaşasaydım ve işim de o civarlarda ferah bir yerde olsaydı, kısacası şık bir fanustan ibaret bir hayatım olsaydı; hayatımda Fatih'ten geçmemiş olsaydım, birisi Kayışdağı, Sancaktepe, Bayrampaşa, Esenyurt dediğinde "Yaniii, oraları tam bilmiyorum. Ne tarafta kalıyor" diyebilen ve haftasonu Kilyos'ta at çiftliklerine giden ya da "küçük bir kaçamak" deyip işi gücü bırakıp Ağva'da tatil yapabilen biri olsaydım, "Oh İstanbul'da olmak ne güzel. Cennet gibi" diyebilirdim ama şu haliyle turistlere bile "Metrobüse binmeyen İstanbul'a gelmiş sayılmaz, çok yanlış yapıyorsunuz" diyesim geliyor. Belki de İstanbul'un rahat yüzünü görmediğimden, dolmuş-otobüs-metrobüse mahkum somurtkan insanlarından olduğumdan evde gibi hissedememişimdir.
encrypted-tbn1.gstatic.com
İstanbul'u ikiye ayırıyorum ben: Beni boğan kısım ve aşık olduğum kısım diye. Beni boğan kısım metropol kısmı; Kartal-Bakırköy arası, sadece günübirlik turist olarak gezmeyi sevdiğim ama yaşamak istemediğim alan. Aşık olduğum kısım ise Büyükçekmece, Kumburgaz, vb. şehir dışı yerler. 16 yıldır buradayım, şehiriçi-metropol kısmında hiç ev hissi yaşamadım, huzur duymadım ama şehir dışında yaşamayı çok seviyorum, oraya çok rahat bir şekilde evim diyebiliyorum vr oralarda yaşamaktan zevk alabiliyorum.
Büyük olasılıkla gideceğim; gitme zamanı yaklaştıkça İstanbul'la ilgili her şey çok romantikleşiyor gözümde. Sürekli kaçmak istediğim bu yer evim mi diye düşünüyorum ama genelde gidince de özlemiyorum. Zamanımı şehirdışı dediğimiz yerlerde geçiriyorum; çünkü en çok oraları özlüyorum. Bir başka özlediğim de hatırası olan yerler ve o hatıralar olmasa oraları da özlemem. Yoksa, uzaktayken İstanbul'un kendisini ve yaşamayı özlemiyorum ama zaman yaklaştıkça "Şurası göz göze geldiğimiz yer", "Beraber yürüdük bir bu yollarda" tarzı 16 yılın romantikleştirmesini yapıyorum ve üzülüyorum. Normalde bir yere gitmişsem ayaklarım geri geri gider İstanbul'a gelirken. Bayramda kaçan ve "Dönmeseler ya" denilen, içinden de "Dönmesem ya" denen güruhtayım; buraya ait hissetmiyorum. Giderken İstanbul için üzülmediğimi, sadece hayatımın tüm yatırımını yaptığım (arkadaşlarım, hatıralarım, işim, vb.) bu yeri terk edeceğim için üzüldüğümü ve bir yuva terki hissi yaşadığımı bilyorum. Aynı şeyleri Şebinkarahisar'da yaşasaydım, oradan ayrıldığım için üzülecektim.
Bana çekici gelen, yurtiçi 3-4 yurtdışı ile birlikte 8-10 şehir var. Birkaç aylığına veya daha uzun süre gidip "İşte, burası ev. Ev diye ömrüm boyunca aradığım yer burasıymış", "Bu şehirle sevişmeye doyamıyorum" dediğim yerler de. Kendimi ait hissettiğim ve hayalini kurduğum şehri tanıyorum. Keşke oraya gidebilsem ama artık rüyamda bile görebileceğimi sanmıyorum. Zaten o zamandan beri İstanbul batıyor, hatta birçok yer batıyor. İstanbul çevresindeki yerler oranın küçük bir versiyonuna benzediği için daha evimde hissediyorum. Şehirden beklentim şu: Parası olan-olmayan herkesin dışarıda rahat vakit geçirebilmesi ve aktivite bulabilmesi, insanının rahat, kibar ve gevşek olması, havasının güzel olması. İstanbul bunları kısmen sağlıyor. Daha iyi sağlayan yerlerde aklım.
Belki biraz daha zengin olsaydım, metrobüs kullanmak zorunda olmasaydım, çilesinden çok balını, kaymağını yiyebilseydim evim diyebilirdim İstanbul'a. Ne bileyim, Bağdat Caddesi'nde geniş ve balkonlu bir evde yaşasaydım ve işim de o civarlarda ferah bir yerde olsaydı, kısacası şık bir fanustan ibaret bir hayatım olsaydı; hayatımda Fatih'ten geçmemiş olsaydım, birisi Kayışdağı, Sancaktepe, Bayrampaşa, Esenyurt dediğinde "Yaniii, oraları tam bilmiyorum. Ne tarafta kalıyor" diyebilen ve haftasonu Kilyos'ta at çiftliklerine giden ya da "küçük bir kaçamak" deyip işi gücü bırakıp Ağva'da tatil yapabilen biri olsaydım, "Oh İstanbul'da olmak ne güzel. Cennet gibi" diyebilirdim ama şu haliyle turistlere bile "Metrobüse binmeyen İstanbul'a gelmiş sayılmaz, çok yanlış yapıyorsunuz" diyesim geliyor. Belki de İstanbul'un rahat yüzünü görmediğimden, dolmuş-otobüs-metrobüse mahkum somurtkan insanlarından olduğumdan evde gibi hissedememişimdir.
0
sadece burada doğup büyüyene güzel gelen bir şehirdir İstanbul, dışarıdan geleni boğar.
0
günlük hayat içinde huzurlu hissettirmiyor tabii, onu söylemek güç. ama tümden boğuk, yorucu bir yer de değil benim için. çok güzel parklar, korular, huzurlu yerler var. üstelik hepsi bedava; insanların "paran varsa İstanbul güzel" gibi laflarını saçma buluyorum.
özellikle vapurdan Kadıköy'e ayak bastığımda tam anlamıyla evde hissediyorum.
özellikle vapurdan Kadıköy'e ayak bastığımda tam anlamıyla evde hissediyorum.
0
Sarıyer-Teşvikiye-Beşiktaş'ın bazı bölgeleri yaşam alanlarım, alıştığım yerler. Başka bir semte gitmek beni strese sokuyor. Bir işim çıkıyor, Mecidiyeköy'e gitmek durumunda kalıyorum, iş çıkışı kaldırımda yürümek bile bir işkence. Önümde bekleyenler, çarpıp geçenler, bağıra bağıra konuşanlar, araba kornaları vs beni deli ediyor, klostrofobi yaşıyorum, çığlık atasım geliyor.
Ancak alıştığım yerler dediğim semtler de iğrençleşmeye başladı. Pazar günü hava alayım diye Beşiktaş sahile gittim, Bahçeşehir üni. önü hınca hınç insan dolu, bira içenler, yerlerde oturanlar, istinasız her bankın altı çekirdek kabuğu dağı olmuştu, yerlerde boş bira şişleri, onları görünce yine delirdim. Her yer çöp ve pislik bu şehirde.
Sonuç olarak, istanbul'un sevdiğim birkaç bölgesi var, oraların da gittikçe bozulduğuna şahit oluyorum. Umarım bir gün gidebilirim bu şehirden.
Ancak alıştığım yerler dediğim semtler de iğrençleşmeye başladı. Pazar günü hava alayım diye Beşiktaş sahile gittim, Bahçeşehir üni. önü hınca hınç insan dolu, bira içenler, yerlerde oturanlar, istinasız her bankın altı çekirdek kabuğu dağı olmuştu, yerlerde boş bira şişleri, onları görünce yine delirdim. Her yer çöp ve pislik bu şehirde.
Sonuç olarak, istanbul'un sevdiğim birkaç bölgesi var, oraların da gittikçe bozulduğuna şahit oluyorum. Umarım bir gün gidebilirim bu şehirden.
0
Istanbul cok bozdu, artik daha da bozmaz dedik iyice bozdu.
ben ve ailem Istanbul dogma büyümeyiz, iyi muhitlerden birinde. Babamin cocuklugundan, benim cocukluguma ve su anki ana kadar olan degisimi fark ettikce icim boguluyor ve bu güzel sehir nasil bu hale geldi diye sinirlerim tepeme cikiyor.
(bkz: eskiden buralar hep dutluktu)
babamlar Kayisdagi'na avlanmaya ve su doldurmaya gidermis örnegin, simdi sirf beton)
Son 3 senedir yurtdisinda yasiyorum ve ilk zamanlar Istanbula gittigimde vapurla karsiya gecmek Eminönü-Taksim taraflarina bir gün ayirarak kardesimle falan gezmek beni iyi hissettirirdi ne kadar özlemisim diye düsünürdüm. Ama su son 1 senedir gittigimde Kadiköy`den ileri gitmiyorum. Ailem de cidden zorunlu olmadikca arabayla bir yere cikmayi biraktilar. Ne trafigi kacilacak yer, ne "kentsel dönüsüm" harfiyat alanlari insanda nefes alacak temiz hava birakiyor. Bir sokakta 3 apartman yikilip yapilir mi saka misiniz ya?!
evet nüfus arrti ama kalitesi azaldi, bos pis bir kalabalik var. kimseyi kücük görmek degil amacim ama oradan buradan kalkip eskiyalik yapanlar, huzur bozanlar... Suadiye civari bile eskisi gibi degil artik.
Okul-üni hayatim hep tek vasita ve max 45 dk uzakliga gitmekle gecti o yüzden asiri sikayetci olmadim su ana kadar. Yakinda ise baslamam gerekecek ve ev degistiremeyip, odama dönecegim ve is muhtemelen karsida olacagindan, trafik ve insanlar hayat kalitesini düsürdügü icin sanirim dönmeyi düsünmüyorum Istanbul'a.. Ailemi ve arkadaslarimi ayda bir ziyaret etsem yeter, zaten ayni sehirde yasayip kimse birbirini görmüyor yogunluk ve tükenmislikten.
Kisa ziyaretler, firsatlar, etkinlikler, alisveris, gezmelik-yemelik-icmelik, gece hayati, turistik-tarihi alanlar icin süper ama yasamalik nope.
ben ve ailem Istanbul dogma büyümeyiz, iyi muhitlerden birinde. Babamin cocuklugundan, benim cocukluguma ve su anki ana kadar olan degisimi fark ettikce icim boguluyor ve bu güzel sehir nasil bu hale geldi diye sinirlerim tepeme cikiyor.
(bkz: eskiden buralar hep dutluktu)
babamlar Kayisdagi'na avlanmaya ve su doldurmaya gidermis örnegin, simdi sirf beton)
Son 3 senedir yurtdisinda yasiyorum ve ilk zamanlar Istanbula gittigimde vapurla karsiya gecmek Eminönü-Taksim taraflarina bir gün ayirarak kardesimle falan gezmek beni iyi hissettirirdi ne kadar özlemisim diye düsünürdüm. Ama su son 1 senedir gittigimde Kadiköy`den ileri gitmiyorum. Ailem de cidden zorunlu olmadikca arabayla bir yere cikmayi biraktilar. Ne trafigi kacilacak yer, ne "kentsel dönüsüm" harfiyat alanlari insanda nefes alacak temiz hava birakiyor. Bir sokakta 3 apartman yikilip yapilir mi saka misiniz ya?!
evet nüfus arrti ama kalitesi azaldi, bos pis bir kalabalik var. kimseyi kücük görmek degil amacim ama oradan buradan kalkip eskiyalik yapanlar, huzur bozanlar... Suadiye civari bile eskisi gibi degil artik.
Okul-üni hayatim hep tek vasita ve max 45 dk uzakliga gitmekle gecti o yüzden asiri sikayetci olmadim su ana kadar. Yakinda ise baslamam gerekecek ve ev degistiremeyip, odama dönecegim ve is muhtemelen karsida olacagindan, trafik ve insanlar hayat kalitesini düsürdügü icin sanirim dönmeyi düsünmüyorum Istanbul'a.. Ailemi ve arkadaslarimi ayda bir ziyaret etsem yeter, zaten ayni sehirde yasayip kimse birbirini görmüyor yogunluk ve tükenmislikten.
Kisa ziyaretler, firsatlar, etkinlikler, alisveris, gezmelik-yemelik-icmelik, gece hayati, turistik-tarihi alanlar icin süper ama yasamalik nope.
0
exlibris
sandisk muzik calarlar neden turkiyede satilmiyor? amazondan satin alsam gelir mi turkiyeye? hayir distributorlugunu alicam o olucak...https://www.sandisk.com/home/mp3-players/clip-jam
sandisk muzik calarlar neden turkiyede satilmiyor? amazondan satin alsam gelir mi turkiyeye? hayir distributorlugunu alicam o olucak...
www.sandisk.com
www.sandisk.com
0
tutmaz ki türkiye de bunlar.
gelir seviyesine göre çok pahalı, o tarz durumlardan girmiyordur. surface gibi işte, tr de kimse surface tabletleri almaz, tablet la bu der geçer gider, yerine macbook air alır. ondan ms getirmiyor.
gelir seviyesine göre çok pahalı, o tarz durumlardan girmiyordur. surface gibi işte, tr de kimse surface tabletleri almaz, tablet la bu der geçer gider, yerine macbook air alır. ondan ms getirmiyor.
0
sansa clip bir ara satıştaydı türkiyede. muhtemelen tutmamıştır. 100 liraya mp3 çalar aldığını söylesen millet taşak geçer.
0
Clip jam değil de Clip Plus al bence, ses farkı var diyorlar, ben de plus'dan çok memnunum senelerdir. Gittigidiyor vs sitelerde bulunabiliyor.
edit: geçen sene ebay üzerinden İsrail'den almıştım bir adet de, sorunsuz geldi.
edit: geçen sene ebay üzerinden İsrail'den almıştım bir adet de, sorunsuz geldi.
0
bulabiliyorsan, evet, clip+ al. ama millet yurtdışında bile farklı bir moda girmiş, yeni çıkan sandisk jam ucuz, sansa clip+ eşşek yüküyle pahalı. amazon fiyatından bahsediyorum.
üç tane clip+ aldım toplamda, biri hediye olmak üzere. çok ama çok memunum. bir kulaklık amfisi ve shure kulaklığımla eargasm yaşıyorum. alet bozulursa fiio x3 alacağım ama clip+'ın da bozulacağı yok.
bu arada ben de israil üzerinden almıştım ama sanalpazar'dan.
üç tane clip+ aldım toplamda, biri hediye olmak üzere. çok ama çok memunum. bir kulaklık amfisi ve shure kulaklığımla eargasm yaşıyorum. alet bozulursa fiio x3 alacağım ama clip+'ın da bozulacağı yok.
bu arada ben de israil üzerinden almıştım ama sanalpazar'dan.
0
sesobjesi
selam, filmlere altyazı gommek istiyorum ancak piyasada düzgün program yok gibi. onerebileceğiniz düzgün program var mı?
selam, filmlere altyazı gommek istiyorum ancak piyasada düzgün program yok gibi. onerebileceğiniz düzgün program var mı?
0
Piyasadaki bütün programlar ve hatta televizyonlar altyazı dosyalarını okuyup, özelleştirilebilir şekilde (yazı rengini, boyutunu, konumunu, vs.) izlemeye izin verirken; neden altyazıyı filme gömmeyi tercih ediyorsunuz diye merak uyandıran soru.
0
cenkist
http://www.bbc.com/news/world-europe-36413097?ocid=socialflow_facebook&ns_mchannel=social&ns_campaign=bbcnews&ns_source=facebookÇok saçma değil mi ? Baska haber yapılcak şey yok mu ??
0
Türkiye'nin değişimiyle ilgili bir haber. Bu değişim aynı zamanda bölgeyi ve dolayısıyla dünyayı da etkiliyor.
Kadın hakları açısından da çok saçma bir beyan. Haber olması normal.
Kadın hakları açısından da çok saçma bir beyan. Haber olması normal.
0
mobydick
ben.. ben tıp fakültesini 9 yılda bitirdim. nasıl oldu ne oldu diye sormayın. 16 yaşında çocuk olarak o kapıdan girdğimde ne istediğimi bile bilmiyordum. tercihlerim beni bu noktaya getirdi.okulda herkes tarafından tanınıyorum, ama kötü şöhretimle. bazen esprisini yapıyorum alt dönem üst dönem herke
ben.. ben tıp fakültesini 9 yılda bitirdim. nasıl oldu ne oldu diye sormayın. 16 yaşında çocuk olarak o kapıdan girdğimde ne istediğimi bile bilmiyordum. tercihlerim beni bu noktaya getirdi.
okulda herkes tarafından tanınıyorum, ama kötü şöhretimle. bazen esprisini yapıyorum alt dönem üst dönem herkes beni tanıyor çok mehşurum diye, millet de beğenip gülüyor. tıp fakültesinde herşey sabitttir, düzenlidir, herkes çalışkandır. kimi zaman cerrahi stajı alırken erkekler küpelerini çıkarmak zorunda kalır hocanın takmasını engellemek için. grup arkadaşların 6 yıl boyunca aynıdır, sevgilisini, kaldığı sokağı, annesinin adını, sevdiği yemeği, herbokunu bilirsin 6 yılda. mahallendeki komşu gibidir herkes özellikle de grup arkadaşların. kampüs gibi değil bizim buralar anlayacağınız.
sevgili olduğu ilk insanla okul bitene kadar devam etme yüzdesi de çok yüksek, zaten genelde arkadaş grubundan sevgili oluyorlar patır patır. 2 tane bütte kalırsan arkadaşın abi inş halledersin be der, ne olcak kardo koy gtune demez.
bilmem kaç stajı kaç grupla aldım, hangi grupları dolaştım şuana kadar bilmiyorum. insanlar bazen sen bizle şu stajı da almıştın diyor. doğrudur diyorum hatırlayamıyorum herkesi. biryerlerden uzatınca yarım döneme fln bir de bizim okulun sisteminde inanın öyle karman çorman bir hayat yaşadım ki.herkesin düzenli hayatından öyle zıt kutupta bir hayatım oldu ki.
dile kolay 3 yıl da uzattım. bazen toparlamak öyle zor oluyor ki bizim buralarda. herkes iyi toparladığımı düşünüyor oysa. benle aynı dönemde giren bir kız anoreksiya şuan tanınmayacak halde, yüz kemikleri çıkık kızın. ben hala havamdan kendimden enerjimden gezmemden tiyatromdan birşey kaybetmeden çooook iyi toparladım. kendimle gurur duyuyorum ben.
5 yıl önce okuldaki yakın kız arkadaşımın da iki yüzlü olduğuna karar verdikten sonra kimse ile yakın olmadım. dile kolay 5 yıl. 5 yıldır yalnızım lan ben. deliler gibi yalnızım. günlerimi atlatarak geçirdim hayatımı ben. her eve döndüğümde biraz rahatlayarak. günü atlatmayı çok iyi bilirim ben. uzun süreli planlar yapamıyorum artık hayatımda hiçbir konuda.
2 yanımda oturan kız, kalan öğrencilerden bahsederken çok kötülerdi işte samanlar derken de ordaydım ben. duymamazlıktan geliyorum çoğu zaman. gülüyorum geçiyorum herşeye. ama en sonm nezaman gerçekten güldüm bilmiyorum. bitsin diye beklediğim 9 yıl. yalnızlıkla geçen 5 yıl. bitiyor, nihayet..
dedim ya bütün bunların sonunda kendimle gurur duyuyorum ben. dönüştüğüm kişiyi de seviyorum. seviyorum kendimi. iyi toparladım. elimden geleni yaptım.
tıp sadece iç hastalıkları demek değil, psikiatrisi var, mikroskobisi var. birsürü farklı branşı var. bu ileride de başarısız olacağım anlamına gelmiyor. aksine çok iyi olduğum bölümler var, bazen asistanlar bana sen yazsana bizim bölümü çok iyi olursun diyor.
ama bugün farkettim peşimi hiç bırakmayacak.
kötü şöhretim peşimi hiç bırakamayacak. asla. o insanların bana baktıklarında gördüğü ilk şey. önyargılılar çünkü. önyargılılar.
insanların bana bakışı, peşimden konuşması asla değişmeyecek. çünkü buralar bir mahalle. tıp camiası koca bir mahalle. ve ben 9 yılda bitirmiş berbat bir öğrenciyim doktorum onlara göre. bilginin tanrı olduğu bir mahallede ben hiçbirşeyim. herneyse.
asistan oldum gittim diyelim ist ya da ank ya da izmir de bir universiteye. gittiğim hastanede en az 2-3 tane beni tanıyan genç asistan olacak. daha fazla hatta. tanımayanlarsa mezun olduğum fakülteyi söyleyince, sonraki soruları kaç dönem mezun olduğum, ondan sonraki soruları da aa benim arkadaş vardı sizin dönem demek olacak. tanıştığı arkadaşın da neler diyeceğini bilmek zor olmasa gerek.
iyi bir yere gelemem burda. daha fazla yaşamak istemiyorum bunu. zaman bana malesef iyi bir gözlemci olma yeteneği verdi. ve bu beni çoğu zaman üzüyor. daha fazla aynı bakıştan görmek istemiyorum insanların gözünde. kimse şimdiki olduğun insan bakmıyor buralarda. herkes senden önce gelen dedikoduna bakıyor ilk.
ha tabi bir de kadın olmak var. bu ülkede kadın olmak var. üstelik bir de bizim okulda kadın olmak var. bizim okulda kadın olduğunun bilinmesi var. hiç tanımadığın üst dönemlerden bir adam facebooktan mesaj atarak istediği kadar yazabilir, yavşayabilir, akşam ne yapıyorsun diyebilir, bunu kendinde hak görür. sevgilim var diye yerslediğinde yavşak yavşak sen yanlış anladın benimm de var zaten diyebilir. bu mezun olunca da devam edecek mi bilmiyorum. bu konuya girmek dahi istemiyorum. sevgilim yok ya okuldan düzenli, ondan oluyor bunlar. ah ben ne ahlaksızım. ah bu ben.
gitmeli miyim?
seçeneklerim var. almanya. gitmek için içimde hiçbir istek yok. kaçmak olacak bu biliyorum. orada da ikinci sınıf insan olacağım biliyorum. hangisi daha çok acıtacak ama onu bilmiyorum. ama orda uzmanlaşıp 5 yıl sonra döndüğümde göreceğim saygıyı tahmin edebiliyorum. belki de dönmem zaten. o da ayrı mesele.
gitmeli miyim?
yeni bir ben olabilir. iyisi ile kötüsü ile. yeni bir başlangıç.
ama yapmak istediklerim vardı burda. bu ülkede para kazanmak çok zor değil biraz sermayen varsa. bizim okulun önüne bir yemek dükkanı açsam, maaşımdan çok kazanırım biliyorum.
bu ülkede insanlarla nasıl iletişim kurmam gerektiğini biliyorum, kültürümü biliyorum, bazen erkeklik egomanyasından nefret etsem de. bir esnafa gitsem nasıl konuşucam biliyorum, bir köy kahvesine otursam nasıl muhabbet kurulur biliyorum. nabzına göre şerbetini verebilirim.
bütün bunlardan vazgeçmem gerekecek. bildiğim kültür, tanıdığım insan davranışları, işlerin nasıl yürüğünü bilmek vs, iş kurma fikirleri, ve ailemden, kısacası herşey.
sizce gitmeli miyim?
bir tarafta yeni bir başlangıç.
diğer tarafta burda kalıp yapabileceklerim, ama belki hep eksik, hep yarım bir saygı. belki bir gün tamamlananana kadar.
cevap veren herkese çok teşekkür ederim:)
dipnot: tıp fakültesinin bir boğaziçinden bir itüden nasıl bir farkı olduğunu bilmeyip, nasıl bir köy mahalle olduğunu bilmeyenlere ortamı yeniden anlatmayı düşünmüyorum. satır aralarından çıkarabilirsiniz diye düşünüyorum.
okulda herkes tarafından tanınıyorum, ama kötü şöhretimle. bazen esprisini yapıyorum alt dönem üst dönem herkes beni tanıyor çok mehşurum diye, millet de beğenip gülüyor. tıp fakültesinde herşey sabitttir, düzenlidir, herkes çalışkandır. kimi zaman cerrahi stajı alırken erkekler küpelerini çıkarmak zorunda kalır hocanın takmasını engellemek için. grup arkadaşların 6 yıl boyunca aynıdır, sevgilisini, kaldığı sokağı, annesinin adını, sevdiği yemeği, herbokunu bilirsin 6 yılda. mahallendeki komşu gibidir herkes özellikle de grup arkadaşların. kampüs gibi değil bizim buralar anlayacağınız.
sevgili olduğu ilk insanla okul bitene kadar devam etme yüzdesi de çok yüksek, zaten genelde arkadaş grubundan sevgili oluyorlar patır patır. 2 tane bütte kalırsan arkadaşın abi inş halledersin be der, ne olcak kardo koy gtune demez.
bilmem kaç stajı kaç grupla aldım, hangi grupları dolaştım şuana kadar bilmiyorum. insanlar bazen sen bizle şu stajı da almıştın diyor. doğrudur diyorum hatırlayamıyorum herkesi. biryerlerden uzatınca yarım döneme fln bir de bizim okulun sisteminde inanın öyle karman çorman bir hayat yaşadım ki.herkesin düzenli hayatından öyle zıt kutupta bir hayatım oldu ki.
dile kolay 3 yıl da uzattım. bazen toparlamak öyle zor oluyor ki bizim buralarda. herkes iyi toparladığımı düşünüyor oysa. benle aynı dönemde giren bir kız anoreksiya şuan tanınmayacak halde, yüz kemikleri çıkık kızın. ben hala havamdan kendimden enerjimden gezmemden tiyatromdan birşey kaybetmeden çooook iyi toparladım. kendimle gurur duyuyorum ben.
5 yıl önce okuldaki yakın kız arkadaşımın da iki yüzlü olduğuna karar verdikten sonra kimse ile yakın olmadım. dile kolay 5 yıl. 5 yıldır yalnızım lan ben. deliler gibi yalnızım. günlerimi atlatarak geçirdim hayatımı ben. her eve döndüğümde biraz rahatlayarak. günü atlatmayı çok iyi bilirim ben. uzun süreli planlar yapamıyorum artık hayatımda hiçbir konuda.
2 yanımda oturan kız, kalan öğrencilerden bahsederken çok kötülerdi işte samanlar derken de ordaydım ben. duymamazlıktan geliyorum çoğu zaman. gülüyorum geçiyorum herşeye. ama en sonm nezaman gerçekten güldüm bilmiyorum. bitsin diye beklediğim 9 yıl. yalnızlıkla geçen 5 yıl. bitiyor, nihayet..
dedim ya bütün bunların sonunda kendimle gurur duyuyorum ben. dönüştüğüm kişiyi de seviyorum. seviyorum kendimi. iyi toparladım. elimden geleni yaptım.
tıp sadece iç hastalıkları demek değil, psikiatrisi var, mikroskobisi var. birsürü farklı branşı var. bu ileride de başarısız olacağım anlamına gelmiyor. aksine çok iyi olduğum bölümler var, bazen asistanlar bana sen yazsana bizim bölümü çok iyi olursun diyor.
ama bugün farkettim peşimi hiç bırakmayacak.
kötü şöhretim peşimi hiç bırakamayacak. asla. o insanların bana baktıklarında gördüğü ilk şey. önyargılılar çünkü. önyargılılar.
insanların bana bakışı, peşimden konuşması asla değişmeyecek. çünkü buralar bir mahalle. tıp camiası koca bir mahalle. ve ben 9 yılda bitirmiş berbat bir öğrenciyim doktorum onlara göre. bilginin tanrı olduğu bir mahallede ben hiçbirşeyim. herneyse.
asistan oldum gittim diyelim ist ya da ank ya da izmir de bir universiteye. gittiğim hastanede en az 2-3 tane beni tanıyan genç asistan olacak. daha fazla hatta. tanımayanlarsa mezun olduğum fakülteyi söyleyince, sonraki soruları kaç dönem mezun olduğum, ondan sonraki soruları da aa benim arkadaş vardı sizin dönem demek olacak. tanıştığı arkadaşın da neler diyeceğini bilmek zor olmasa gerek.
iyi bir yere gelemem burda. daha fazla yaşamak istemiyorum bunu. zaman bana malesef iyi bir gözlemci olma yeteneği verdi. ve bu beni çoğu zaman üzüyor. daha fazla aynı bakıştan görmek istemiyorum insanların gözünde. kimse şimdiki olduğun insan bakmıyor buralarda. herkes senden önce gelen dedikoduna bakıyor ilk.
ha tabi bir de kadın olmak var. bu ülkede kadın olmak var. üstelik bir de bizim okulda kadın olmak var. bizim okulda kadın olduğunun bilinmesi var. hiç tanımadığın üst dönemlerden bir adam facebooktan mesaj atarak istediği kadar yazabilir, yavşayabilir, akşam ne yapıyorsun diyebilir, bunu kendinde hak görür. sevgilim var diye yerslediğinde yavşak yavşak sen yanlış anladın benimm de var zaten diyebilir. bu mezun olunca da devam edecek mi bilmiyorum. bu konuya girmek dahi istemiyorum. sevgilim yok ya okuldan düzenli, ondan oluyor bunlar. ah ben ne ahlaksızım. ah bu ben.
gitmeli miyim?
seçeneklerim var. almanya. gitmek için içimde hiçbir istek yok. kaçmak olacak bu biliyorum. orada da ikinci sınıf insan olacağım biliyorum. hangisi daha çok acıtacak ama onu bilmiyorum. ama orda uzmanlaşıp 5 yıl sonra döndüğümde göreceğim saygıyı tahmin edebiliyorum. belki de dönmem zaten. o da ayrı mesele.
gitmeli miyim?
yeni bir ben olabilir. iyisi ile kötüsü ile. yeni bir başlangıç.
ama yapmak istediklerim vardı burda. bu ülkede para kazanmak çok zor değil biraz sermayen varsa. bizim okulun önüne bir yemek dükkanı açsam, maaşımdan çok kazanırım biliyorum.
bu ülkede insanlarla nasıl iletişim kurmam gerektiğini biliyorum, kültürümü biliyorum, bazen erkeklik egomanyasından nefret etsem de. bir esnafa gitsem nasıl konuşucam biliyorum, bir köy kahvesine otursam nasıl muhabbet kurulur biliyorum. nabzına göre şerbetini verebilirim.
bütün bunlardan vazgeçmem gerekecek. bildiğim kültür, tanıdığım insan davranışları, işlerin nasıl yürüğünü bilmek vs, iş kurma fikirleri, ve ailemden, kısacası herşey.
sizce gitmeli miyim?
bir tarafta yeni bir başlangıç.
diğer tarafta burda kalıp yapabileceklerim, ama belki hep eksik, hep yarım bir saygı. belki bir gün tamamlananana kadar.
cevap veren herkese çok teşekkür ederim:)
dipnot: tıp fakültesinin bir boğaziçinden bir itüden nasıl bir farkı olduğunu bilmeyip, nasıl bir köy mahalle olduğunu bilmeyenlere ortamı yeniden anlatmayı düşünmüyorum. satır aralarından çıkarabilirsiniz diye düşünüyorum.
0
öncelikle, hikayede garip bir taraf göremiyorum. çok da istemediğin bir bölümü gezip eğlenerek makul bir sürede tamamlamışsın. mezun da olmuşsun, başarılı olacağım bölüm de var diyorsun. okuduğun okulun olduğu şehirden çık git kimse de kimseyi tanımaz bir daha. cidden düşünüyor musun iş hayatında biri diğerini parmakla gösterip ay bu da okulu uzattııııe desin. sen işinde başarılı olduktan sonra ancak bok diyebilirler. bence en büyük sorun hikayede en az 456 ben demiş olman. senin hikayen olduğunu anlamıştık :)
soruya gelirsek, abi türkiyeden gitme şansın varsa neden gitmiyosun? ayıp bi şey bu sorduğun. +doktor olarak mezun olduğun okulun önüne dükkan açmıcan herhalde ya tövbe est.
soruya gelirsek, abi türkiyeden gitme şansın varsa neden gitmiyosun? ayıp bi şey bu sorduğun. +doktor olarak mezun olduğun okulun önüne dükkan açmıcan herhalde ya tövbe est.
0
bir kısmını özelden yazacağım ama düşüncelerinin çoğu yanlış.
en başta tıbbı 9 senede bitirmek çok bi olay değil, sen bu durumu büyütmüşsün gözünde. çoğu kişide sana dediğin gibi bakmayacak zaten.
doktor olarak yurtdışı hele almanya eğer almanca+ingilizce bilmiyor isen çok çok zor. almanca tıp için minimum 1,5 senede öğreneceksin bu arada mesleğinbe ara vereceksin, daha çok soğuma ihtimalin var. çevrendeki herkes ya türk ya suriyeli olacak şu anda.
bundan sonra öğrenciğin almanca ile yapmaya çalışacaksın çok daha zor olacak.
canın ne istiyosa onu yap istersen çaycı aç bence kafanda yık bunu, doktor adam çaycı olur mu diye, isteyen istediğini olur mutlu olduğu sürece.
sen kendi mutluluğuna odaklan başkasının sana bakışına değil.
bunlar dışında o 3 seneyi pratisyenlik gibi düşün.
en başta tıbbı 9 senede bitirmek çok bi olay değil, sen bu durumu büyütmüşsün gözünde. çoğu kişide sana dediğin gibi bakmayacak zaten.
doktor olarak yurtdışı hele almanya eğer almanca+ingilizce bilmiyor isen çok çok zor. almanca tıp için minimum 1,5 senede öğreneceksin bu arada mesleğinbe ara vereceksin, daha çok soğuma ihtimalin var. çevrendeki herkes ya türk ya suriyeli olacak şu anda.
bundan sonra öğrenciğin almanca ile yapmaya çalışacaksın çok daha zor olacak.
canın ne istiyosa onu yap istersen çaycı aç bence kafanda yık bunu, doktor adam çaycı olur mu diye, isteyen istediğini olur mutlu olduğu sürece.
sen kendi mutluluğuna odaklan başkasının sana bakışına değil.
bunlar dışında o 3 seneyi pratisyenlik gibi düşün.
0
üniversiteyi gec bitirmeyi kafaya fazla takmissin. Bence gereksiz hele ki senin bölümünde, önümüzdeki sene 4 yıllık bi üniversitede 9. yılım benimde ve bitiyor. Su an istedigim yerlerde staj vb gorusmelere gidiyorum, hic sorum olmuyor. Calistim bi süre diyorum,kimse takmiyor.Önemli olan okulun ve bölümün bence.Herkes ayni surede hayata atilacak diye bi kaide yok.
0
Lan doktor cikmissin doktor! 9 yil diyor adam. Hahahaha neler var ya. Insan sasiriyor.
0
Yahu kaç yıl pratisyenlikten sonra tus kazananlar var sen ilk yılında kazansan zaten tamamsın işte amma takmışsın okulu uzatmayı. Bırak allah aşkına ya.
0
yazdıklarına istinaden hayatta ki beklentinin saygınlık dışında ki beklentini anlayamadım. sadece önünde iki seçenek var ve tercih edemiyorsun? saygınlık hepimiz istiyoruz. tıp fak. mezunu birisinin ticaret yapmasın da anormal bir durum yok elbette ama bu biraz da imkanlar doğrultusunda olabilecek bir şey.
ben tercihimi ticaretten yana kullandım (tıp fak.mezunu değilim). sebebi de o koşturma zorluk, farklı hayat mücadelesine katıyor insanı ve en önemlisi sabit monoton bir hayatın olmuyor. sürekli yeni insanlar tanıyorsun, aralarında ufkunu genişletecek insanlar da çıkıyor (tanımaktan kastım hepsiyle arkadaş oluyorum değil bu arada) insanlara hizmet veren bir sektördeysen, iyi analiz ediyorsun.. insan tanıyorsun, kiminle nasıl konuşulması gerektiğini çok iyi öğreniyorsun.
ticaret yıpratıyor mu kısmı da, yine bu kişinin hayattan beklentisiyle alakalı bir durum. bir işten kazanacağın maksimum para bellidir, fazlasını yıpranarak kazanmak, ne için çalışıyoruza dönüyor konu. bu da kişisel tercih oluyor ama en güzeli de ne uzalır ne kısalırım demiyorsun. her iki ihtimalde oluyor.
bildiğim kadarıyla (yanlışsa lütfen düzelt) tıp, kendi içine kapanık bir ortam ve toplumdan daha farklı yaşayan camia. yazdıklarından şunu anladım. tıp, senin için olmazsa olmaz değil.
ben tercihimi ticaretten yana kullandım (tıp fak.mezunu değilim). sebebi de o koşturma zorluk, farklı hayat mücadelesine katıyor insanı ve en önemlisi sabit monoton bir hayatın olmuyor. sürekli yeni insanlar tanıyorsun, aralarında ufkunu genişletecek insanlar da çıkıyor (tanımaktan kastım hepsiyle arkadaş oluyorum değil bu arada) insanlara hizmet veren bir sektördeysen, iyi analiz ediyorsun.. insan tanıyorsun, kiminle nasıl konuşulması gerektiğini çok iyi öğreniyorsun.
ticaret yıpratıyor mu kısmı da, yine bu kişinin hayattan beklentisiyle alakalı bir durum. bir işten kazanacağın maksimum para bellidir, fazlasını yıpranarak kazanmak, ne için çalışıyoruza dönüyor konu. bu da kişisel tercih oluyor ama en güzeli de ne uzalır ne kısalırım demiyorsun. her iki ihtimalde oluyor.
bildiğim kadarıyla (yanlışsa lütfen düzelt) tıp, kendi içine kapanık bir ortam ve toplumdan daha farklı yaşayan camia. yazdıklarından şunu anladım. tıp, senin için olmazsa olmaz değil.
0
Tıp fakültelerindeki mahalle ortamına az çok ben de şahit oldum. Tipci bi tip hoslanmisti benden ve bütün arkadaşları bizi buluşturmak için seferber olmuşlardı resmen. Elemanın sınıfindan bi hemcinsim "Ya falanca da senden hoşlanıyor, ben seni bi akşam şuraya cagirsam, onu da cagirsam, hatta bikac arkadaş daha gelse. Önce birlikte takilsak, sonra siz başbaşa konuşsanız" falan demişti. Bayağı dedikodulu, atraksiyonlu bi ortamları var ama benim gordugum kadarıyla o insanlar herkes hakkında konuşuyor; okulu uzatanlar, staja gelmeyenler, sevgilisinden ayrılanlar, bilmemnekolojiden en yüksek puanı alanlar... Yani okulu altı senede bitiren random bi tip olsan da konuşacak bi şey bulacaklardı.
0
herkes okul uzatmaya takmışssın demiş
evet malesef takmak, evet malesef taktırılmak zorunda kaldım. siz hiç muaneye gittiğiniz o sert profesörlerden ders aldınız mı? hiç sözlünüze girip sen zaten kalan öğrencisin soru bile sormak istemiyorum ama dendi mi size. bir hoca benim okul numarama bakıp yavrum sen okulu uzattın diye sorıuyorda bunu 30 kişi içinde sorabiliyorsa yadırganmıyorsa, tek yadırganan benim okulu uzatmam ise ben burda kafaya fazla taktığımı düşünmüyorum.
siz hiç hocalar eski öğrenci olduğunuzu duyunca dersten sonra benim odaya gel bir konuşalım diyip, "arada denk geliyorum bazı öğrenciler okulu uzatmış oluyor, neden oluyor yavrum bu iyi mi çalışmıyorsunuz sıkıntılarınız mı var, siz bir hekime bunu yakıştırıyor musunuz. biz yakıştırmıyoruz. benim geçen dersime geldi bir arkadaş 3 yıl uzatmış şimdi o okulu bitirse ne bitirmese ne benim gözümde" diye açık açık aşağılandınız mı?
oyüzden duyuruma yazmadan dedim bi rboğaziçi değil burası bir itü değil. bilmiyorsanız fazla takmışssın demeyin lütfen.
ben de isterim itüde okuyup her yıl ders bırakıp bunun hiç önemi olamamasını. kimsenin dikkatini dahi çekmemesini. ama burda o işler öyle değil. daha kaç örnek vermem gerek?
evet malesef takmak, evet malesef taktırılmak zorunda kaldım. siz hiç muaneye gittiğiniz o sert profesörlerden ders aldınız mı? hiç sözlünüze girip sen zaten kalan öğrencisin soru bile sormak istemiyorum ama dendi mi size. bir hoca benim okul numarama bakıp yavrum sen okulu uzattın diye sorıuyorda bunu 30 kişi içinde sorabiliyorsa yadırganmıyorsa, tek yadırganan benim okulu uzatmam ise ben burda kafaya fazla taktığımı düşünmüyorum.
siz hiç hocalar eski öğrenci olduğunuzu duyunca dersten sonra benim odaya gel bir konuşalım diyip, "arada denk geliyorum bazı öğrenciler okulu uzatmış oluyor, neden oluyor yavrum bu iyi mi çalışmıyorsunuz sıkıntılarınız mı var, siz bir hekime bunu yakıştırıyor musunuz. biz yakıştırmıyoruz. benim geçen dersime geldi bir arkadaş 3 yıl uzatmış şimdi o okulu bitirse ne bitirmese ne benim gözümde" diye açık açık aşağılandınız mı?
oyüzden duyuruma yazmadan dedim bi rboğaziçi değil burası bir itü değil. bilmiyorsanız fazla takmışssın demeyin lütfen.
ben de isterim itüde okuyup her yıl ders bırakıp bunun hiç önemi olamamasını. kimsenin dikkatini dahi çekmemesini. ama burda o işler öyle değil. daha kaç örnek vermem gerek?
0
Mobydick cim nereye gidiyosun ya, cok istiyolarsa onlae gitsinler:) Bence bu konuyu fazla kafaya takmissin, ben oyle dusuneceklerini sanmiyorum ama varsayalim ki dusunduler. Ee, yani? Kafaya taktigin sey aslinda hic dusunmemeni gerektirecek kadar gereksiz bir ayrinti, bence tabi. Ayrica belki sen beni hatirlamazsin ama ben senin verdigin kuponla waffle gömmüs kisiyim, seni hic unutmadim, arkandayim:) Yapabilecegim birsey olursa da burdayim.
Not1: Ciddiyim
Not2: Waffle da guzeldi simdi.
Not1: Ciddiyim
Not2: Waffle da guzeldi simdi.
0
Belki sizin okul böyledir, gideceğin yerde de böyle karşılanacağına emin misin, benim bi arkadaşım yeditepeyi 9 yılda bitirdi bi gün de ay beni şöyle eziyorlar demedi.
0
seni o kadar iyi anladım ki. ben de tıp fakültesindeyim. ve gerçek bir köy. bunu pek kimsenin anlayabileceğini düşünmüyorum. bir mahalle. yaşadıklarının benzerlerini ben de yaşıyorum. böyle bir şansın varsa gitmelisin. en olmadı geri dönersin baska bi yerlere gidersin. bir sürü sey. güzel olur umarım.
0
ben şunu söylemeye geldim, üst düzey almanca bilmiyosan almanya'da tıp biraz sıkar söyleyeyim... bi de zaten almanyada uzman hekimliği burdaki
gibi gezip eğlenerek bi 10 yılda falan bitirirsin... geç bitirmeye çok kafa takmışsın bunu da göz önünde bulundur, ani karar verme.
(kaynak: manyaklık derecesinde çalışkan ve akıllı kuzenim almanyadaki çok iyi bir okulda tıp okuyor)
gibi gezip eğlenerek bi 10 yılda falan bitirirsin... geç bitirmeye çok kafa takmışsın bunu da göz önünde bulundur, ani karar verme.
(kaynak: manyaklık derecesinde çalışkan ve akıllı kuzenim almanyadaki çok iyi bir okulda tıp okuyor)
0
@yuvarlanantencereninkapagi, duygularıma tercüman olmuşsun. bazı şeyler yaşanmadan, içine girmeden öğrenilmiyor, bilinmiyor. anlaşılamıyorsun anlatamıyorsun. bu da onlardan biri.
0
Birkaç şey söyleyeyim, bir başkalarının ne düşündüğünü çok feci takmışsın, bi 10 sene sonra bakınca ulan ne gerzeklik etmişim dersin. Tıp dünyası tahmin ettiğin kadar büyük değil, ülke de istanbul, ankara, izmirden ibaret değil. Tıp okusam zaten çalışacağım son şehirler bunlar olurdu. Tıpın en güzel yanını kaçırmışsın, her yerde sana ihtiyaç var. Bir yatırım bankacısı olmak isteyen boğaziçi mezununun çalışabileceği yerler levent ve maslakla sınırlı mesela(bak istanbul bile demiyorum), ama bi dahiliye uzmanının en ücra köyde bile isteyeni olur. Zaten oralarda bi 10 sene geçir, tıp dünyasının düşündüğün kadar mahalle hayatından ibaret olmadığını iyice kabul edersin. Evet yine insanları az çok bilebilirsin, ama bana istanbulda güvendiğin bir kardiyolog söyle dersem uzun süre bakıp, bulamama ihtimalin yüksek.
Bir de Tusu hiç kazanamayanlar var, onlar ne yapsın? Başarısızlıktan kafalarına mı sıksınlar(ki alternatif yollar izleyip hayvan gibi kazananları çok var)? Daha yolun başındasın, güzel bir mesleğin var, önünde birçok fırsat var. Takma bazı şeyleri kafana. Mağlup kafasıyla devam etme.
Bu arada gitme konusuna değinmedim çünkü belli hiç istemiyorsun, gitme o yüzden. Biraz istek görsem direkt git derdim.
Bir de Tusu hiç kazanamayanlar var, onlar ne yapsın? Başarısızlıktan kafalarına mı sıksınlar(ki alternatif yollar izleyip hayvan gibi kazananları çok var)? Daha yolun başındasın, güzel bir mesleğin var, önünde birçok fırsat var. Takma bazı şeyleri kafana. Mağlup kafasıyla devam etme.
Bu arada gitme konusuna değinmedim çünkü belli hiç istemiyorsun, gitme o yüzden. Biraz istek görsem direkt git derdim.
0
bazı kişiler doktorluğu bırakıp esnaflık yapmayı düşündüğümü sanmış, öyle düşünmüyorum okadar okuduktan sonra elbette. hatta olmak istediğim branşlar da var. ama gözümü korkutan bu önyargıların arasında sıkışıp kalmak. buna göre tekrar cevap verirseniz sevnirim.
en fazla annemin kasada oturduğu bir yemekçi açabilirim diğer konuda. ek iş fln yani.
en fazla annemin kasada oturduğu bir yemekçi açabilirim diğer konuda. ek iş fln yani.
0
cok iyi anlamamis olabilirim ama sanki kisirdonguye girmis gibisiniz. ille de gitmek istiyorsaniz, doctors without borders'a katilmayi dusundunuz mu? almanya dil yuzunden yanlis bir tercih gibi geldi bana da. bir de arkanizdan konusulmasi konusunda emin misiniz? belki de hickimsenin umrunda degildir tum bunlar, size oyle geliyordur..
0
tıp dünyası mahalle gibi sizi darlaybilir ama iş dünyasının geneli performansınıza bakar. performansınız iyiyse, yani işini iyi yapan biriyseniz kimse nerden mezun olduğunuza, kaç yılda bitirdiğinize bakmaz. çok iyi olduğunuz bölümler var diyorsunuz, bu o önyargıları kırmaya çok yarar, hatta yegane şey. başka türlü önyargıları nasıl kırabilirsiniz ki zaten?
"9 yılda bitirmiş ama branşında bir numara". 9 yıl ibaresini asla sildireyemeceksiniz belki ama devamını duymak isteyeceğiniz gibi söyletmek sizin elinizde.
yalnız ne istediğinizi bilmeden tercihleriniz doğrultusunda bu bölüme geldiğinizi söylediniz. eğer önyargıları kırsanız bile yapacağınız işin size anlamlı gelmeyeceğini hissediyorsanız gitme seçeneğini düşünün derim. kaldı ki tıp okuyup da medya, turizm gibi başka sektörlerde başarılı olmuş işini keyifle yapan birçok insan var.
"9 yılda bitirmiş ama branşında bir numara". 9 yıl ibaresini asla sildireyemeceksiniz belki ama devamını duymak isteyeceğiniz gibi söyletmek sizin elinizde.
yalnız ne istediğinizi bilmeden tercihleriniz doğrultusunda bu bölüme geldiğinizi söylediniz. eğer önyargıları kırsanız bile yapacağınız işin size anlamlı gelmeyeceğini hissediyorsanız gitme seçeneğini düşünün derim. kaldı ki tıp okuyup da medya, turizm gibi başka sektörlerde başarılı olmuş işini keyifle yapan birçok insan var.
0
taha1907
sizce hangisi ?okurken olsun mezun olduktan sonrası olsun hangisi daha avantajlıdır?birde galatasaray da okuyan herhangi biri varsa mesaj atabilir mi? teşekkürler.
sizce hangisi ?
okurken olsun mezun olduktan sonrası olsun hangisi daha avantajlıdır?
birde galatasaray da okuyan herhangi biri varsa mesaj atabilir mi? teşekkürler.
okurken olsun mezun olduktan sonrası olsun hangisi daha avantajlıdır?
birde galatasaray da okuyan herhangi biri varsa mesaj atabilir mi? teşekkürler.
0
ODTÜ. net.
p.s. böyle soruları daha spesifik olarak sorarsan daha verimli cevaplar alırsın. "Akademik kariyer için hangisi daha iyi?" "Piyasada hızlı iş bulmak için hangisi daha iyi?", "Piyasada yükselmek için hangisi daha iyi?", "yurtdışı bağlantıları açısından hangisi daha iyi?", "okul hayatı hangisinde daha eğlenceli?" falan. Ne istediğini net söyle ki nerede olduğunu söyleyelim... Bence her açıdan tek tek ODTÜ, ama farklı bilgileri olanlar mutlaka vardır.
p.s. böyle soruları daha spesifik olarak sorarsan daha verimli cevaplar alırsın. "Akademik kariyer için hangisi daha iyi?" "Piyasada hızlı iş bulmak için hangisi daha iyi?", "Piyasada yükselmek için hangisi daha iyi?", "yurtdışı bağlantıları açısından hangisi daha iyi?", "okul hayatı hangisinde daha eğlenceli?" falan. Ne istediğini net söyle ki nerede olduğunu söyleyelim... Bence her açıdan tek tek ODTÜ, ama farklı bilgileri olanlar mutlaka vardır.
0
Burdaki arkadaslar piyasanin icinde mi bilmiyorum ama bu islerin ucundan kiyisindan degil direkt olarak icinde olan biri olarak gsu diyorum.
0
bence değişir, odtü elbette daha iyi, ama galatasarayında olanakları az değil, ek olarak kapalı bir çevrede daha güzel bağlantıların olabilir, bunun yanında istanbulda olacaksın part time/ full time çalışarak daha iyi kariyer yapabilirsin.
sana bağlı, isim ve saf durum olarak odtü, biraz riskli olmak istersen galatasaray.
sana bağlı, isim ve saf durum olarak odtü, biraz riskli olmak istersen galatasaray.
0
@deathrow
Tamam gsü bir miktar çevre ve şehir avantajına sahip, ama odtü hem ingilizce olması hem de bu sayese abd ing master bağlantılarının daha mümkün olması açısından daha avantajlı değil mi? Gsü işletmeden arkadaşlarım programın tekdüze ve zamanın gerisinde olduğundan, bölümle ilgili imkanların az olduğundan falan bahsediyorlardı.
Tamam gsü bir miktar çevre ve şehir avantajına sahip, ama odtü hem ingilizce olması hem de bu sayese abd ing master bağlantılarının daha mümkün olması açısından daha avantajlı değil mi? Gsü işletmeden arkadaşlarım programın tekdüze ve zamanın gerisinde olduğundan, bölümle ilgili imkanların az olduğundan falan bahsediyorlardı.
0
Odtü akademik kariyer ve sonrası için avantajlı ancak okurken iş tecrübesi anlamında gsü uzun dönem stajlarla sektöre daha iyi hazırlayabilir, zira Ankara'da okurken yapabileceğin işler sınırlı.
Ha bir de işletmenin ortamı da çok iyidir Odtü'de. Sosyal faliyetler açısından hem kampüs hayatı hem de bölümün rahatlığı İstanbul'u aratmaz, uyum sorunu yaşayan/aşırı İstanbul aşığı birisi değilsen.
Ha bir de işletmenin ortamı da çok iyidir Odtü'de. Sosyal faliyetler açısından hem kampüs hayatı hem de bölümün rahatlığı İstanbul'u aratmaz, uyum sorunu yaşayan/aşırı İstanbul aşığı birisi değilsen.
0
yav duyuruya cevap verenlerin kaçı iibf okumuş, kaçının hangi okulun ilgili bölümünde kaç arkadaşı var, kaçı özel sektörde iibf öğrencisi olarak staj görüşmelerine girmiş merak etmiyor değilim.
odtü yü gömmeye değil, gsü iktisatı harcatmamaya geldim(bakın işletmeyi demiyorum)
gsü iktisat,
-halen alanında değerli hocalara sahip
-Sorbonne ekonomi ve MASS – Université Lille 1 Sciences et Technologies ile "çift diploma" hakkı vaadeden bir bölüm olup,
-diğer taraftan özel sektör düşünenler için piyasada gayet sağlam bi tanınırlığa sahiptir.
-gsü iktisattan çıkıp akademiye yönelenler genellikle siyasal iktisat alanına kayarlar.
-bir de şuna açıklık getireyim ben gsüden abd ve ing deki okulların başvuru şartlarına yeten bi ortalamayla mezun olabilip, başvurup da ingiltere ve abd den kabul almayan kimseyi tanımadım henüz. önünün kapalı olması diye bir durum yok yalnızca erasmus antlaşmaları fransa ve belçika ağırlıklı. diğer taraftan ortalama bi ortalamayla fransada zaten master yapabilir isteyenler. ha fransayı tercih etmeyecekse ortalamayı yüksek tutacak ingilizceye asılacak bu heryerde böyle.
Fakat kötü tarafı, Odtünün aksine kampüs ve klüp hayatı boğaz manzarası ve işletme klübünün yaptığı bir takım körler sağırlar nitelikli aktivitelerle sınırlı olup öğrencilerine hiç bir şekilde kpss alt yapısı da sunmaz. fransızca dersler ortalamayı eğer büker.
son olarak duyurunun gerçekten bir işe yaraması için odtü tabiki yada gsü tabiki diyenlerin subjektif te olsa neden belirtmeleri gerektiğini düşünüyorum.
odtü yü gömmeye değil, gsü iktisatı harcatmamaya geldim(bakın işletmeyi demiyorum)
gsü iktisat,
-halen alanında değerli hocalara sahip
-Sorbonne ekonomi ve MASS – Université Lille 1 Sciences et Technologies ile "çift diploma" hakkı vaadeden bir bölüm olup,
-diğer taraftan özel sektör düşünenler için piyasada gayet sağlam bi tanınırlığa sahiptir.
-gsü iktisattan çıkıp akademiye yönelenler genellikle siyasal iktisat alanına kayarlar.
-bir de şuna açıklık getireyim ben gsüden abd ve ing deki okulların başvuru şartlarına yeten bi ortalamayla mezun olabilip, başvurup da ingiltere ve abd den kabul almayan kimseyi tanımadım henüz. önünün kapalı olması diye bir durum yok yalnızca erasmus antlaşmaları fransa ve belçika ağırlıklı. diğer taraftan ortalama bi ortalamayla fransada zaten master yapabilir isteyenler. ha fransayı tercih etmeyecekse ortalamayı yüksek tutacak ingilizceye asılacak bu heryerde böyle.
Fakat kötü tarafı, Odtünün aksine kampüs ve klüp hayatı boğaz manzarası ve işletme klübünün yaptığı bir takım körler sağırlar nitelikli aktivitelerle sınırlı olup öğrencilerine hiç bir şekilde kpss alt yapısı da sunmaz. fransızca dersler ortalamayı eğer büker.
son olarak duyurunun gerçekten bir işe yaraması için odtü tabiki yada gsü tabiki diyenlerin subjektif te olsa neden belirtmeleri gerektiğini düşünüyorum.
0
açıkça odtü. gsü akademik anlamda marmara seviyesinde bir okul, sorbonne diplomasına kanma. ha tabii özel sektör düşünüyorsan ve ingilizcen iyiyse, gsü işletme de iyidir.
0
rayde
konuyu orada verecekler. üç sunum yapcam bir gün içinde. hazırlanmam için birer saat verecekler. dolayısıyla hazırladığım şeyin provasını yapma, iyice öğrenip özümseme imkanım pek olmayacak. ay ben heyecanlanırım da. öyle olunca konuşma yeteneğimi kaybedip salak salak el kol hareketlerine başlıyorum
konuyu orada verecekler. üç sunum yapcam bir gün içinde. hazırlanmam için birer saat verecekler. dolayısıyla hazırladığım şeyin provasını yapma, iyice öğrenip özümseme imkanım pek olmayacak. ay ben heyecanlanırım da. öyle olunca konuşma yeteneğimi kaybedip salak salak el kol hareketlerine başlıyorum.
ha bu arada yeni mezunum. sunumla ilgili tek tecrübem okulda derste yaptıklarımız. biraz da tecrübesizliğin verdiği heyecan var.
neler önerirsiniz?
ha bu arada yeni mezunum. sunumla ilgili tek tecrübem okulda derste yaptıklarımız. biraz da tecrübesizliğin verdiği heyecan var.
neler önerirsiniz?
0
sunum hangi gün olacak? herhangi bir konuda bir sunum hazırlayıp (tercihen) tecrübeli bir arkadaşınıza sunarsanız size bazı noktalarda yardımcı olabilir.
Örnek sunum konusu: Barselona.
Örnek sunum konusu: Barselona.
0
Hangi şirketmiş o ya... Ben zamanımı bir gün içinde üç sunuma çalışmaya harcamazdım. Eğer harcayacaksam da bunu keyif alarak yapardım. Al eline telefonunu, gir İnternet'e gez toz her bir saatte. Aklında ne kalıyorsa söyle. Önemli bir iki şeyi de not al. Sunuma başlarken kendini tanıt, neler anlatacağını söyle.
0
ford mu? XD olay rahatlıkta bence ya. geçen arkadaşlar sunum yaptı. olaya pek hakim değillerdi ama rahatlardı. ikna yeteneklerini de katıp yardırdılar. zaten sunumu kavrayamayacaksın. güler yüzlülük, birkaç ufak espri biraz da rahatlıkla götürürsün olayı
0
sanki hayatında dönüm noktası, orası olmazsa başka yer olur. heyecan yaptığında bunu düşünebilirsin
0
sıfırdan sunum yapma sayılmaz o. assessment center uygulaması muhtemelen girdiğiniz mülakat tipi.
örnek vaka verilir, konu hakkında da belli bir sayfa bilgi olur. yani sizin bilgi olarak hazırlanmanızı beklemiyorlar, analiz yeteneğinizi sorguluyorlar. vaka analizi(case study) çalışmalarına bakın.
örnek vaka verilir, konu hakkında da belli bir sayfa bilgi olur. yani sizin bilgi olarak hazırlanmanızı beklemiyorlar, analiz yeteneğinizi sorguluyorlar. vaka analizi(case study) çalışmalarına bakın.
0
@rayde
ay sen orda heyecanlanırsın diye yapılıyor , bunu ölçmek için yapılıyor bunlar.
iş dünyasında bir anda 1-2 saat sonraki çok ciddi sunumlar yapıp ciddi insanlara sunman gerekebilir. bu durumlarda ne kadar hızlı karar verip analiz ediyorsun, ek olarak yaklaşımın ne bu ölçülmek isteniyor.
şahsen birebir olarak apple a hardware üreten bir şirketin 10 yıllık mühendisinden 1 aylık stajyerine kadar, yetişmeyen bir projenin amerikadaki 24 saat sonraki sunumu için uçakta devam etmek için topluca giden şirket biliyorum, her sene de aynısı oluyor.
ya da kendi çalıştığım bir şirketin günlük üretimi 80 milyon dolar üzeriydi 1 fabrikada. 2 saatlik bant durdu ortamı görmeliydin, çok kelleler gitti:)) onu geçtim bu krizden faydalanan 2-3 basit mühendis anında terfi aldılar çok ciddi bonuslarla.
ay sen orda heyecanlanırsın diye yapılıyor , bunu ölçmek için yapılıyor bunlar.
iş dünyasında bir anda 1-2 saat sonraki çok ciddi sunumlar yapıp ciddi insanlara sunman gerekebilir. bu durumlarda ne kadar hızlı karar verip analiz ediyorsun, ek olarak yaklaşımın ne bu ölçülmek isteniyor.
şahsen birebir olarak apple a hardware üreten bir şirketin 10 yıllık mühendisinden 1 aylık stajyerine kadar, yetişmeyen bir projenin amerikadaki 24 saat sonraki sunumu için uçakta devam etmek için topluca giden şirket biliyorum, her sene de aynısı oluyor.
ya da kendi çalıştığım bir şirketin günlük üretimi 80 milyon dolar üzeriydi 1 fabrikada. 2 saatlik bant durdu ortamı görmeliydin, çok kelleler gitti:)) onu geçtim bu krizden faydalanan 2-3 basit mühendis anında terfi aldılar çok ciddi bonuslarla.
0
kurnaz
şöyle güzel belgesel önerisi olanlar vr mı?teknoloji, sanat, tarih olabilir.
şöyle güzel belgesel önerisi olanlar vr mı?
teknoloji, sanat, tarih olabilir.
teknoloji, sanat, tarih olabilir.
0
angelus direk enkaz altında bırakmış adamı, ömürlük belgesel ihtiyacını karşılarsın o linkten :)
0
ya açıkcası ayıp etmek istemem ama o belgesellerin çoğu geyik, evrenin sınırları, kalbin aynası, evren, karadelik gibi şeyler konusunda çoğu bilgim belgesellerden daha fazla olduğundan o bilgilrin çoğu tartışmaya açık bilgiler. ve cidden hafif.
daha çok teknoloji üzerine olsa güzel olur.
ufo teknolojisi filan değil, alien bilmemnesi de olmasın:)
daha çok teknoloji üzerine olsa güzel olur.
ufo teknolojisi filan değil, alien bilmemnesi de olmasın:)
0
Cosmos
Önce Neil Degrasse Tyson'lı olan, sonra da 1980 yapımı Carl Sagan'ın sunduğu. İzlemezsen darılırım bak. (Ay ben ne diyorum :D )
Cidden izle, acayip güzel. Sonra bana dua edersin :)
Önce Neil Degrasse Tyson'lı olan, sonra da 1980 yapımı Carl Sagan'ın sunduğu. İzlemezsen darılırım bak. (Ay ben ne diyorum :D )
Cidden izle, acayip güzel. Sonra bana dua edersin :)
0
Cave of Forgotten Dreams www.imdb.com
Encounters at the End of the World www.imdb.com
The Jinx: The Life and Deaths of Robert Durst www.imdb.com
Encounters at the End of the World www.imdb.com
The Jinx: The Life and Deaths of Robert Durst www.imdb.com
0
passion rules the game
ilanlar, milanlar falan nereden buluyoruz? veya eğitim falan bir şeyler?çekip gitmek istiyorum bu ülkeden valla manyak olcam.danke.
ilanlar, milanlar falan nereden buluyoruz? veya eğitim falan bir şeyler?
çekip gitmek istiyorum bu ülkeden valla manyak olcam.
danke.
çekip gitmek istiyorum bu ülkeden valla manyak olcam.
danke.
0
valla öncelikli amaç iş bulmak :)
eğitim için de bütçeyi yaratırız artık, şu an TR'de doktora yapıyorum ama her şeyi yakıp gidebilirim :D doktora seviyesinde işler farklı yürüyor galiba avrupa'da
eğitim için de bütçeyi yaratırız artık, şu an TR'de doktora yapıyorum ama her şeyi yakıp gidebilirim :D doktora seviyesinde işler farklı yürüyor galiba avrupa'da
0
öyle pat diye iş bulamazsın, yerel dili bilmen gerek, doktora içinde ciddi biçimde güzel bir alanda ve backgroundun yoksa çok zor.
birincil öncelik yerel dil.
iş olayı direk çok, çook zor diyim öyle anla.
birincil öncelik yerel dil.
iş olayı direk çok, çook zor diyim öyle anla.
0
bir de ben hep aynı örneği veriyorum.
şimdi suriyede doktora yapan biri gelse, ben türkiye de iş bulucam dese. bulma şansı nedir? doktoraya devam şansı nedir?
aynısı türklerin avrupa ya da amerika hayali için aynı.
çok iyi suriyeliler çok güzel koşullarda gelir türkiyede iyi yterlere gelebilirler, keza onlar avrupada da aynı durumdalar.
şimdi suriyede doktora yapan biri gelse, ben türkiye de iş bulucam dese. bulma şansı nedir? doktoraya devam şansı nedir?
aynısı türklerin avrupa ya da amerika hayali için aynı.
çok iyi suriyeliler çok güzel koşullarda gelir türkiyede iyi yterlere gelebilirler, keza onlar avrupada da aynı durumdalar.
0
iş bulup gitmek çok zor. 1.si kimse türkiyeden elemanı almaz avrupaya kolay kolay 2.si görüşme yapamazlar. ilk aşama hep telefon/skype 2.aşama ve son aşama hep yüzyüzedir. bu gelişmiş ülkeler için böyle romanya falan demiyorum.
yapabileceğin en kolay şey master başvurusu yapıp atıyorum bulgaristana gelmek orada iş kovalamak. son olaylardan sonra inanılmaz zor burada tutunmak.
eğitim için: mastersportal.eu
yapabileceğin en kolay şey master başvurusu yapıp atıyorum bulgaristana gelmek orada iş kovalamak. son olaylardan sonra inanılmaz zor burada tutunmak.
eğitim için: mastersportal.eu
0
masterı ingilltere'de yaptım, 1 sene iş arama hakkım da vardı ama mal gibi döndüm :(
bakalım orada çalışan arkadaşlar var, bir oradan zorlayayım yoksa balkanlara kapak atmak lazım :D
bakalım orada çalışan arkadaşlar var, bir oradan zorlayayım yoksa balkanlara kapak atmak lazım :D
0
almanyada bir firma bir eleman alacaksa önce almanyadan bulmaya calisir, sonra abd, birlesik krallik gibi ülkelerden bulmaya calisir, daha sonra ispanya, italya, fransa gibi ülkelerden bulmaya calisir, daha sonra ab mevzuati geregince polonya, romanya, bulgaristan gibi ülkeler gelir, en sonunda da bunlarda bulamazsa hindistan, türkiye gibi ülkelerden is gücü saglar. yani uzmanlik ve tecrübe konusunda diger ülkelerdeki kisilerin arasindan cikmak, fiyat olarak da uygun olmak gerekli. uzmanliginiz var ise olmayacak sey degil, bu ascilik olabilir, kuaförlük olabilir, yazilim mühendisi , makina mühendisi, doktor bir sekilde ihtiyaca göre is bulabilir.
ilani nerde bulabilirsin? yaptigin ise bagli, bir ascinin, ya da bir mühendisin, ya da bir doktorun is aradigi mecra, is arama yöntemi birbirinden cok farkli. bir uzmanligin yok ise egitim en iyi secenek.
ilani nerde bulabilirsin? yaptigin ise bagli, bir ascinin, ya da bir mühendisin, ya da bir doktorun is aradigi mecra, is arama yöntemi birbirinden cok farkli. bir uzmanligin yok ise egitim en iyi secenek.
0
follow rivers
merhaba duyurunun güzel insanları.bugün aklıma takıldı rüyalarımızda yeni bilgiler öğrenebilir miyiz ? yani ben bugün rüyamda tropik karpuz yedim ve tadı normal karpuz gibiydi ve çekirdeği yoktu.
merhaba duyurunun güzel insanları.bugün aklıma takıldı rüyalarımızda yeni bilgiler öğrenebilir miyiz ? yani ben bugün rüyamda tropik karpuz yedim ve tadı normal karpuz gibiydi ve çekirdeği yoktu.
0
tabii ki, ama daha önce bilmediğimiz bir şeyi öğrenmeyiz, derinlere saklanmış şeyleri çıkarabilir, yaratıcılık çalışabilir, hatta matematiksel işlemler ve çözülemeyen sorunları çözebilirsiniz. bilinçaltının yansıması zaten.
ama hayatta hiç urduca duymadı iseniz onu öğrenmezsiniz.
bir kaç vakanın buna benzer şeyler olduğu iddia ediliyor, ama alakası yok muhtemelen önceden duyulan, alakalı alakasız bi yerde duyulan şeyleri beyin işlemiş ve rüyada çözümlemiş olabilir.
ama hayatta hiç urduca duymadı iseniz onu öğrenmezsiniz.
bir kaç vakanın buna benzer şeyler olduğu iddia ediliyor, ama alakası yok muhtemelen önceden duyulan, alakalı alakasız bi yerde duyulan şeyleri beyin işlemiş ve rüyada çözümlemiş olabilir.
0
Bunu genelde kolektif bilinçaltıyla (bkz: jung) aciklarlar ama beni pek tatmin etmez bu tip açıklamalar.
0
yani hiç bilmediğim bir tadı sanırım tadamam beynimde kayıtlı değilse en fazla tatmadığım bir yemeği yer önceden yediğim bir şeye benzetirim ama bu gerçekte böyle olduğunu göstermez tabi.
Hiç bal şeker yemeyen birisi rüyasında bal tadıp hmm tadı buymuş diyemez gibi geliyor bana.
rüyalarımda önceden görmediğim bilmediğim bir bilgiye rastlamadım sadece öss zamanı yaratıcı sorular hazırlıyordum.
Hiç bal şeker yemeyen birisi rüyasında bal tadıp hmm tadı buymuş diyemez gibi geliyor bana.
rüyalarımda önceden görmediğim bilmediğim bir bilgiye rastlamadım sadece öss zamanı yaratıcı sorular hazırlıyordum.
0
2 elimi bırakarak bisiklete binmeyi küçükken rüyamda öğrenmiştim. sabah uyandığım gibi kahvaltımı yapmadan aynı yere gidip denedim, oldu. daha önce hiç 2 elimi bırakarak bisiklet sürememiştim. bilinçaltı inanılmaz derecede kuvvetli birşey. fizik kurallarını tamamen gerçeği gibi canlandırabiliyor rüyada.
0
Ruyanizda yeni bir şeyler ogrenemezsiniz.. Sadece daha once görüp duyup hissettiğiniz bilinç altinda yer eden ya da fark etmediginiz seyler ruyalarinizda karşınıza çıkabilir.
0
bazi örnekler var;
www.bilgiustam.com
fakat bir sey ögrenmekten ziyade rüyada görülen seyden "esinlenme" demek daha dogru olur. Mesela cekirdeksiz karpuz gördügünüz icin böyle bir tür üretmeyi hedef edinebilirsiniz ve hatta basarabilirsiniz. Fakat cekirdeksiz karpuzun hangi tür genetik oynamalarla üretilebilecegini rüyanizda ögrenemezsiniz.
www.bilgiustam.com
fakat bir sey ögrenmekten ziyade rüyada görülen seyden "esinlenme" demek daha dogru olur. Mesela cekirdeksiz karpuz gördügünüz icin böyle bir tür üretmeyi hedef edinebilirsiniz ve hatta basarabilirsiniz. Fakat cekirdeksiz karpuzun hangi tür genetik oynamalarla üretilebilecegini rüyanizda ögrenemezsiniz.
0
reavelyn
Öğrencilerine iyi eğitim veren ülkelerden bahsetmiyorum. Kaliteli öğretmenler yetiştiren, eğitim fakülteleri sağlam ülkelerden bahsediyorum.Yüksek lisans için "eğitim" düşünüyorum veya "dil eğitimi", bunlar üzerine yoğunlaşabileceğim alanında önder ülkeler hangileri, var mı bilenler?
Öğrencilerine iyi eğitim veren ülkelerden bahsetmiyorum. Kaliteli öğretmenler yetiştiren, eğitim fakülteleri sağlam ülkelerden bahsediyorum.
Yüksek lisans için "eğitim" düşünüyorum veya "dil eğitimi", bunlar üzerine yoğunlaşabileceğim alanında önder ülkeler hangileri, var mı bilenler?
Yüksek lisans için "eğitim" düşünüyorum veya "dil eğitimi", bunlar üzerine yoğunlaşabileceğim alanında önder ülkeler hangileri, var mı bilenler?
0
ikiside aynı ülkeler normalde.
orta avrupa, iskandinavya, amerika ve ingiltere. ingilizce konuşan ülkelerde farklılıklar oluyor eğitim enstitüsüne göre dünyada en iyiler oralardan çıkıyor normalde ama kötülerde var.
orta avrupa, iskandinavya, amerika ve ingiltere. ingilizce konuşan ülkelerde farklılıklar oluyor eğitim enstitüsüne göre dünyada en iyiler oralardan çıkıyor normalde ama kötülerde var.
0
kullanıcıadımbuolsun
Almanca olarak takip ettiğim bloglar var, google translate hemen çeviriyor, halbuki ben aşağı yukarı anlıyorum ne dendiğini. Ama takıldığımda öğrenmek için çevir, sonra geri orijinaline çevir yapmam gerekiyor. Onun yerine orijinal dili de tutup altında ingilizce ya da türkçe çevirebilecek bir şey va
Almanca olarak takip ettiğim bloglar var, google translate hemen çeviriyor, halbuki ben aşağı yukarı anlıyorum ne dendiğini. Ama takıldığımda öğrenmek için çevir, sonra geri orijinaline çevir yapmam gerekiyor.
Onun yerine orijinal dili de tutup altında ingilizce ya da türkçe çevirebilecek bir şey var mıdır?
Lazım olan diller, almanca(orta seviyede anlıyorum), danca/isveççe(azıcık anlıyorum) çeviri için de tercihen ingilizce, türkçe yoksa çok da problem değil.
Onun yerine orijinal dili de tutup altında ingilizce ya da türkçe çevirebilecek bir şey var mıdır?
Lazım olan diller, almanca(orta seviyede anlıyorum), danca/isveççe(azıcık anlıyorum) çeviri için de tercihen ingilizce, türkçe yoksa çok da problem değil.
0
Ingilizceden almancaya ya da tersi google translatte cok kotu, anladiginizi sandiginiz sey buyuk ihtimalle yalnistir.
0
Bana lazım olan genel bir fikir zaten, anladığımı sandığım şey kendi almanca bilgime dayanıyor zaten @kurnaz
*yanlış olacak.
*yanlış olacak.
0
chrome kullanıyorsan şu eklentiyi tavsiye ederim.
chrome.google.com
yazı orijinal dilinde duruyor. sen çevirmek istediğin metni seçip (bu cümle olur, kelime olur, yazının ne kadarlık kısmının çevrilmesini istiyorsan) çıkan butona basıyorsun, voila! yeni sayfa falan açmadan şak diye karşında çevrisi :)
ben de fransızca metinler okuyorum. çok büyük kolaylık sağlıyor.
google'ın kendi eklentisidir. gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.
chrome.google.com
yazı orijinal dilinde duruyor. sen çevirmek istediğin metni seçip (bu cümle olur, kelime olur, yazının ne kadarlık kısmının çevrilmesini istiyorsan) çıkan butona basıyorsun, voila! yeni sayfa falan açmadan şak diye karşında çevrisi :)
ben de fransızca metinler okuyorum. çok büyük kolaylık sağlıyor.
google'ın kendi eklentisidir. gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.
0
on bir
İstanbul-New York uçuşu için hangi sitelere bakmalıyım, hangi sitelerden uzak durmalıyım?Bu konuda neler önerirsiniz?
İstanbul-New York uçuşu için hangi sitelere bakmalıyım, hangi sitelerden uzak durmalıyım?
Bu konuda neler önerirsiniz?
Bu konuda neler önerirsiniz?
0
direk gidip thy satış ofisinden daha uygun fiyat alabilirsin(internet fiyatına göre)her zaman olmasa da daha uygun çıkarabilir.
Aktarmalı vs giderim diyorsan skyscanner kullandım memnun kaldım.
Uzak durman gereken site bilmiyorum.
www.skyscanner.com.tr
rastgele tarihe böyle sonuçlar çıktı
baya fiyat farkı var
Aktarmalı vs giderim diyorsan skyscanner kullandım memnun kaldım.
Uzak durman gereken site bilmiyorum.
www.skyscanner.com.tr
rastgele tarihe böyle sonuçlar çıktı
baya fiyat farkı var
0
birebir kullanılmışlar
thy sitesi.
ekobilet
lufthansa sitesi
skyscanner önermiyorum ben. hiç bir zaman ucuza bulamadım. bir de bazen garip sitelerden buluyor fiyatları.
klm sitesi,
delta sitesi,
emirates sitesi,
air france sitesi,
british sitesi.
thy sitesi.
ekobilet
lufthansa sitesi
skyscanner önermiyorum ben. hiç bir zaman ucuza bulamadım. bir de bazen garip sitelerden buluyor fiyatları.
klm sitesi,
delta sitesi,
emirates sitesi,
air france sitesi,
british sitesi.
0
aslında skyscannerden kontrol edip firmaları bulup direk sitesine gitmek daha mantıklı evet.
0
eğer zaman aralığın geniş ise farklı browserlar ile farklı ülkelerden (zenmate safeguard vs. gibi) girişlerde fiyatların farklılaştığını görebilirsin. aynı firma aynı tarihte almanyadan bakana farklı fiyat tr den bakana farklı fiyat verebiliyor tabii her seferinde ip'ni değiştirmen, cookie ve geçmişi temizlemen faydalı.
0
myopati multi minicore
Klima taktırdım iklimsa'dan sigma , Dış cepheye yasak ama balkon cam mekan olduğundan penceremin yanına dış üniteyi kurdurdum. Dış cephemiz tuğlaymış zaten ondan sonra izalasyon köpük var var duvarlarda vurdun mu boş gibi ses çıkarıyor. Neyse Bu dış ünite sanki metronun raylarından gelen ses gibi ti
Klima taktırdım iklimsa'dan sigma , Dış cepheye yasak ama balkon cam mekan olduğundan penceremin yanına dış üniteyi kurdurdum. Dış cephemiz tuğlaymış zaten ondan sonra izalasyon köpük var var duvarlarda vurdun mu boş gibi ses çıkarıyor. Neyse Bu dış ünite sanki metronun raylarından gelen ses gibi titreşim yaparken rahatsız edici bir ses çıkartıyor.
Montajcı usta kılıklıya sordum dış cephe tuğla olduğundan yapacak birşeyimiz yok dedi. Dış ünitenin üzerine oturtulduğu demir levhaların arka 2 vidası yok bildiğin çamarşır makinesi gibi sallanıyor yani elini tutunca hissediyorsun.
Servisi aradım pztesi usta başı gelecek kurulumu inceleyecek. Şimdi vidalarını atıp sabitlese bile yine ses olacaksa ben bunu komple söktürürüm.
1-) Geri vermeye kalksam ne kadar zarar ederim?
2-) Balkonun dışarı bakan tarafına taktırsam daha mı iyi olur gerçi balkonlarda tuğladır diye düşünüyorum.
3-) Birde usta duvarı delerken burası kolon burayı delemeyiz diye bir laf etti oyüzden 40 cm dolandırdı. Kolon olunca ne oluyor anlamadım.
giriş katta oturuyorum acaba direk duvara degilde zemindeki mermere mi kurdursam. Kafam çok karışık komşular gördü sitede bizden görenler şimdi hepsi taktırmaya başlar. üstdekininde sesini çekmek zorunda kalırım offf offff. Pztesiyi nasıl bekeleyecem
Montajcı usta kılıklıya sordum dış cephe tuğla olduğundan yapacak birşeyimiz yok dedi. Dış ünitenin üzerine oturtulduğu demir levhaların arka 2 vidası yok bildiğin çamarşır makinesi gibi sallanıyor yani elini tutunca hissediyorsun.
Servisi aradım pztesi usta başı gelecek kurulumu inceleyecek. Şimdi vidalarını atıp sabitlese bile yine ses olacaksa ben bunu komple söktürürüm.
1-) Geri vermeye kalksam ne kadar zarar ederim?
2-) Balkonun dışarı bakan tarafına taktırsam daha mı iyi olur gerçi balkonlarda tuğladır diye düşünüyorum.
3-) Birde usta duvarı delerken burası kolon burayı delemeyiz diye bir laf etti oyüzden 40 cm dolandırdı. Kolon olunca ne oluyor anlamadım.
giriş katta oturuyorum acaba direk duvara degilde zemindeki mermere mi kurdursam. Kafam çok karışık komşular gördü sitede bizden görenler şimdi hepsi taktırmaya başlar. üstdekininde sesini çekmek zorunda kalırım offf offff. Pztesiyi nasıl bekeleyecem
0
titreşim yapma nedeni boşluktur, iyi takılamamıştır, mantar konularak arasına ve iyi sabitlenerek kullanılabilir. büyütülecek "offff offfff" layacak bir durum yok çok basit bir işlem.
ptesiyi niye bekleymiyorsunuz 1 gün beklemek zor olmasa gerek. bu kadar sızlanacağınıza o zaman youtube da tutorial izleyin bauhaustan 20 liralık parça araç gereçle kendiniz yapın.
ptesiyi niye bekleymiyorsunuz 1 gün beklemek zor olmasa gerek. bu kadar sızlanacağınıza o zaman youtube da tutorial izleyin bauhaustan 20 liralık parça araç gereçle kendiniz yapın.
0
saolun içim rahatladı biraz ama herşeyi hesap ettiğimi düşünüp hata cıktıgında içim içimi yiyor. Ustada bulunmazdır belki ben en iyisi dediginiz seyleri alıyım gelince belki yaparlar.
0
@myopati
siz kendiniz yapacaksanız kendiniz alın, ustaya yaptıracaksanız bırakın usta alsın, yalnış parça ve ürün almanız bir işe yaramaz. ben biliyorum mesela bunu yapmayı, uçak paramla işçiliği ödeyin gelip yapayım:)
siz kendiniz yapacaksanız kendiniz alın, ustaya yaptıracaksanız bırakın usta alsın, yalnış parça ve ürün almanız bir işe yaramaz. ben biliyorum mesela bunu yapmayı, uçak paramla işçiliği ödeyin gelip yapayım:)
0
öncelikle klimayı kesinlikle kapalı cam balkona taktırmayın. Klima çalışırken o cam balkon acaip sıcak olacak dolayısıyla cam açmak zorunda kalacaksınız balkonda. Daikin gibi markalar kapalı balkonlara montaj yapmıyorlar. Karşı komşumun cam balkonunda var Sauna gibi oluyor balkon. Usta gelmişken dışarı aldırın klimayı
0
unsuz bir turk dusunuru
Şimdi arkadaşlar benim bir hafta sonraya bilet almam lazım. Arkadaşımla aynı seferde yolculuk yapıcaz. Gelgelelim bende kredi kartı yok ve ekonomi sınıfı hali hazırda dolmuş durumda. Benim acilen bileti almam lazım ama kart ibrazı sorunu yaşamak istemediğim için başkasının kartından da almak istemiy
Şimdi arkadaşlar benim bir hafta sonraya bilet almam lazım. Arkadaşımla aynı seferde yolculuk yapıcaz. Gelgelelim bende kredi kartı yok ve ekonomi sınıfı hali hazırda dolmuş durumda. Benim acilen bileti almam lazım ama kart ibrazı sorunu yaşamak istemediğim için başkasının kartından da almak istemiyorum.
Yok mu yahu bu bilet almanın başka yolu? Yani gidip bi yere parası neyse versek ya? Bankadan kart çıkarayım dedim 10 gün oldu hala gelmedi.
Yok mu yahu bu bilet almanın başka yolu? Yani gidip bi yere parası neyse versek ya? Bankadan kart çıkarayım dedim 10 gün oldu hala gelmedi.
0
rezervasyon yapabilirsiiniz. sanal kart deneyebilirsiniz. atm kartıyla alabilirsiniz. başkasının kartıyla alabilirsiniz
0
herhangi bir acentadan alabilirsin havalimanından bile parasını verip alabilirsin.
0
@allanpoe bankamatik kartı seçeneği gözükmüyor yalnız
@basond yani şuan o tarih için o bileti alabilirim nakit şekilde doğru mu?
@basond yani şuan o tarih için o bileti alabilirim nakit şekilde doğru mu?
0
