the real brad pitt
Benim dişlerim sapsarı olmuş. Normalden de sarı önler. Çürümüş gibi bişe olmuş. Ben bikliniğe gidiyodum bizim burda. Dedi ki dişlerin hep dolgulu, bunlar beyazlatılamaz. Bu doğru mu? Ama hayatımda gittiğim en kötü dişçiydi. Bu diş çürümüş diyip çekti mesela sağ alt arkadan. Sol fenaydı. Yine aynı ye
Benim dişlerim sapsarı olmuş. Normalden de sarı önler. Çürümüş gibi bişe olmuş. Ben bikliniğe gidiyodum bizim burda. Dedi ki dişlerin hep dolgulu, bunlar beyazlatılamaz. Bu doğru mu? Ama hayatımda gittiğim en kötü dişçiydi. Bu diş çürümüş diyip çekti mesela sağ alt arkadan. Sol fenaydı. Yine aynı yerin solu. Bi hafta uğraştı. En son kanal yaptı. Hiçbişe değişmedi. Hala fena. Bu böle dedi.
Bostancı civarında oturuyorum. Var mı temizlik ve tedavi yapabilecek dişçi. Güvendiğiniz. Hakikaten ücretini geçtim artık. Utanıyorum lan sokağa çıkmaya. Kürdan en yakınım oldu. Bi de şu bembeyaz olması mümkün mü. Hep dolgulu yamalı benim önler. Yok mu bi yolu ya. Hepsini kaplama yapsak çok pahalı olacak.
Teşekkğrler.
Bostancı civarında oturuyorum. Var mı temizlik ve tedavi yapabilecek dişçi. Güvendiğiniz. Hakikaten ücretini geçtim artık. Utanıyorum lan sokağa çıkmaya. Kürdan en yakınım oldu. Bi de şu bembeyaz olması mümkün mü. Hep dolgulu yamalı benim önler. Yok mu bi yolu ya. Hepsini kaplama yapsak çok pahalı olacak.
Teşekkğrler.
0
kürdan zararlı bir şey. diş ipi kullanın.
ön yüzeyinden dolgu varsa (takma tırnak gibi) beyazlamaz, yeni ve daha beyaz yüzey dolgusu; lamine uygulamaları gerek.
diğer türlü; temel mekanik temizlikten sonra opalesens* öneriyorum. bir haftalık olanından. diş kalıbınız alınacak, geceleri sürüp kalıbı takacaksınız. 2-3 yıl gayet kar beyaz kalıyor.
sonuç olarak her şekilde bu beyazlatmayı yapıp o renge göre yeni dolgunun rengini ayarlayabilir hekiminiz.
kaplama demeyin ayrıca, başka bir şey sanmasın diş hekimi, genelde öndeki 6 dişe aynı anda dolgu/lamine yapınca hem şekli hem rengi gayet iyi oluyor zaten.
ön yüzeyinden dolgu varsa (takma tırnak gibi) beyazlamaz, yeni ve daha beyaz yüzey dolgusu; lamine uygulamaları gerek.
diğer türlü; temel mekanik temizlikten sonra opalesens* öneriyorum. bir haftalık olanından. diş kalıbınız alınacak, geceleri sürüp kalıbı takacaksınız. 2-3 yıl gayet kar beyaz kalıyor.
sonuç olarak her şekilde bu beyazlatmayı yapıp o renge göre yeni dolgunun rengini ayarlayabilir hekiminiz.
kaplama demeyin ayrıca, başka bir şey sanmasın diş hekimi, genelde öndeki 6 dişe aynı anda dolgu/lamine yapınca hem şekli hem rengi gayet iyi oluyor zaten.
0
içerenköy - handan firat isyar
Muzzam bir abla. Cok az pahali ama eli hafif, usta, bosu bosuna masraf cikarmaz, gereken neyse onu en guzel sekilde yapar. Handan ablaya bir gozuk pisman olmazsin.
dentefekt.com.tr
Muzzam bir abla. Cok az pahali ama eli hafif, usta, bosu bosuna masraf cikarmaz, gereken neyse onu en guzel sekilde yapar. Handan ablaya bir gozuk pisman olmazsin.
dentefekt.com.tr
0
ipmus90
Merhaba.Şehirler arası yol gitmek için otobüse bindim.Genç biri geldi. abi 20 lira var mı ben de binicem param eksik çıktı istersen ablamla konuş dedi.Ben de ünide okuyorum dedi. Baktım varsa verim dedim. Aldı parayı. Yerime oturucam konuşmaya bişeyler söylemeye devam etti işte maliye okuyorum okul
Merhaba.
Şehirler arası yol gitmek için otobüse bindim.
Genç biri geldi. abi 20 lira var mı ben de binicem param eksik çıktı istersen ablamla konuş dedi.
Ben de ünide okuyorum dedi. Baktım varsa verim dedim. Aldı parayı. Yerime oturucam konuşmaya bişeyler söylemeye devam etti işte maliye okuyorum okul zor matematik yapamıyorum diye. Ben de kendi çalışma yöntemlerimi anlattım hiç dinlemedi hep tamam tamam dedi sonra siktir oldu gitti.
Otobüse binmedi.
Neyse gideceğim şehre vardım. belediye otobüsüne bindim cebimde para yok. Bir kadın bastı benim yerime sorun yok dedi.
Ne kadar utandım ne kadar mahcup oldum anlatamam.
Çok utanıyorum çok mahcup hissediyorum. Napabilirim bu konuda ya?
O 20 lirayı da kız arkadaşım vermişti. Doğru düzgün gelirim yok. Üstümdeki giysiler bile bana ait değil. Başkası benim salaklığım yüzünden para harcadı ve o çocuk yalan söylerip kolayca para kazandı. Çok mutsuzum ya. Ne yapabilirim bu konuda yada bu olayları engelleyebilmek konusunda?
Şehirler arası yol gitmek için otobüse bindim.
Genç biri geldi. abi 20 lira var mı ben de binicem param eksik çıktı istersen ablamla konuş dedi.
Ben de ünide okuyorum dedi. Baktım varsa verim dedim. Aldı parayı. Yerime oturucam konuşmaya bişeyler söylemeye devam etti işte maliye okuyorum okul zor matematik yapamıyorum diye. Ben de kendi çalışma yöntemlerimi anlattım hiç dinlemedi hep tamam tamam dedi sonra siktir oldu gitti.
Otobüse binmedi.
Neyse gideceğim şehre vardım. belediye otobüsüne bindim cebimde para yok. Bir kadın bastı benim yerime sorun yok dedi.
Ne kadar utandım ne kadar mahcup oldum anlatamam.
Çok utanıyorum çok mahcup hissediyorum. Napabilirim bu konuda ya?
O 20 lirayı da kız arkadaşım vermişti. Doğru düzgün gelirim yok. Üstümdeki giysiler bile bana ait değil. Başkası benim salaklığım yüzünden para harcadı ve o çocuk yalan söylerip kolayca para kazandı. Çok mutsuzum ya. Ne yapabilirim bu konuda yada bu olayları engelleyebilmek konusunda?
0
20 TL lik bir ders alip gelecege yatirim yapmissiniz.
Cok fazla kafaya takmayin bence.
Bir daha benzer durumla karsilasinca ilk once "hayir" diyerek onleminizi alin. En iyi engelleme yolu bu.
Cok fazla kafaya takmayin bence.
Bir daha benzer durumla karsilasinca ilk once "hayir" diyerek onleminizi alin. En iyi engelleme yolu bu.
0
böbreğinin gitmediğine şaşırdım doğrusu bu saflıkla.
sokakta ''bir şey söyleyebilir miyim'' diyip çok kibar konuşan insanlardan uzun adımlarla uzaklaşacaksın.
sokakta ''bir şey söyleyebilir miyim'' diyip çok kibar konuşan insanlardan uzun adımlarla uzaklaşacaksın.
0
2018 deyiz
hala çalışıyor mu bu numara.
neyse, ders olsun.
deneyimler pahayla ölçülemeyecek kadar kıymetlidir.
hala çalışıyor mu bu numara.
neyse, ders olsun.
deneyimler pahayla ölçülemeyecek kadar kıymetlidir.
0
gel ben de bi sigara içeceğim o sırada biletini de kestiririz diyip bileti kesmeye gidebilirdin, onu da yapmamışsın hocam bence iyi dostluklar kur onlar sana yardım eder.
0
Kendine cok yuklenme, her insanin bi bos anina denk gelebilir bu tur seyler :) Paranin cikacagi varmis de gec cok da irdeleme.
0
Merhaba. Bu durum belki 7-8 defa başıma gelmiştir. Hiçbirinde sallamadım yoluma devam ettim. Israr edene sktr çektim. Ama sonuncusu beni bam telimden vurdu. Acıdım, 20 lira verdim. Eve dönünce anlattığı hikayedeki bazı mantık hatalarını idrak ettim.
İşte bu o. Çocukları yüzünden kim muhtaç kim değil anlayamıyoruz. Bir dahakine karşıma çıkacak kişiyi yazıhane’ye götürücem. Yalan söylediğini anlarsam basıcam şamarı. Çünkü bunların anladığı dil bu. Kendini çok suçlama. Bunlar duygu sömürüsünde artık profesyonel olmuş insanlar.
İşte bu o. Çocukları yüzünden kim muhtaç kim değil anlayamıyoruz. Bir dahakine karşıma çıkacak kişiyi yazıhane’ye götürücem. Yalan söylediğini anlarsam basıcam şamarı. Çünkü bunların anladığı dil bu. Kendini çok suçlama. Bunlar duygu sömürüsünde artık profesyonel olmuş insanlar.
0
Bu kadar dert etmeye gerek yok.
Ben de olsam verirdim valla. Nereden bileceksin?
Ben de olsam verirdim valla. Nereden bileceksin?
0
Seninki de güzel taktikmiş. Kendine acındırıp kaç kişiden 20’şer kağıt koparma planı yaptın kim bilir.
0
Kural: Para isteyene direkt hayır diyeceksin. Borç olur, yol parası olur, yemek parası olur falan... refleks olarak hayır de.
0
şu hayatta bırak tanımadığım birine karşılıksız para vermeyi (çok acınası bir pozisyonda olduğuna emin olmadığım sürece) ayaktaki yaşlı amcaya yer bile vermem.
kapitalist düzene ayak uydursun herkes. sosyalizm gelene kadar böyle.
kapitalist düzene ayak uydursun herkes. sosyalizm gelene kadar böyle.
0
hangi sebeple olursa olsun dilenen insanların yüzde 99.8'i yalancıdır bunu unutma. kucağında isterse bebek olsun, isterse tek bacağı olmasın, isterse kafası olmasın hepsi numara hepsi ayak. unutma.
0
levent bilgen
Her yıl bir dolu film ve belgesel, 2-3 senede bir de dünya çapında ses getirecek yüksek bütçeli 2. dünya savaşı, Hitler ve Nazi temalı filmler çekiliyor. Almanya uluslararası ölçekte bu yaftadan kurtulmak, bu şekilde anılmamak ve izlerini silmek isterken Hollywood’un ve dünyadaki Yahudi lobisinin sü
Her yıl bir dolu film ve belgesel, 2-3 senede bir de dünya çapında ses getirecek yüksek bütçeli 2. dünya savaşı, Hitler ve Nazi temalı filmler çekiliyor.
Almanya uluslararası ölçekte bu yaftadan kurtulmak, bu şekilde anılmamak ve izlerini silmek isterken Hollywood’un ve dünyadaki Yahudi lobisinin sürekli bu tarz yaklaşım sergilemesi ve bu yapımların sürekli desteklenmesi Almanya’yı hiç rahatsız etmiyor mu?
Devlet, hükümet ya da halk nezdinde bu duruma bir tepkileri yok mu?
Almanya uluslararası ölçekte bu yaftadan kurtulmak, bu şekilde anılmamak ve izlerini silmek isterken Hollywood’un ve dünyadaki Yahudi lobisinin sürekli bu tarz yaklaşım sergilemesi ve bu yapımların sürekli desteklenmesi Almanya’yı hiç rahatsız etmiyor mu?
Devlet, hükümet ya da halk nezdinde bu duruma bir tepkileri yok mu?
0
neden etsin? tam anlayamadım.
yahudi propagandası doğrudan tehdit barındırmayan bir ülkeyi neden rahatsız etsin.
yahudi propagandası doğrudan tehdit barındırmayan bir ülkeyi neden rahatsız etsin.
0
valla ben olaya ''ortaya konulmuş bir ürün ve bu üründen nemalanan çevre'' olarak bakıyorum.
ww2 süper bir ürün, oyunundan tut belgeseline belgeselinden tut filmine müthiş bi product.
ve kimsenin penisinde değil ırkçılık falan. Devir ürünleştirme devri.
ww2 süper bir ürün, oyunundan tut belgeseline belgeselinden tut filmine müthiş bi product.
ve kimsenin penisinde değil ırkçılık falan. Devir ürünleştirme devri.
0
Olan olmuş, ölen ölmüş artık izleri silinsin demek art niyetlilik asıl. Senin dedelerini de böyle katletseler bu kadar rahat bunları söyleyebilir miydin?
Bugünün Alman toplumuna nazi gözüyle bakanlar cahildir. Öte yandan faşizm asla unutulmaması gereken bir kara lekedir. Nitekim Avrupa'da aşırı sağın ve ırkçılığın yükseldiği şu zamanlarda daha da iyi hatırlanması gerekir geçmişte yaşananların.
Almanya'da ırkçı parti hiç olmadığı kadar yüksek oy aldı geçen seçimde.
İsveç'te 2 ay önce ırkçı parti yine %19 civarı oy aldı, tarihinin en yüksek oranı.
Unutulsun da bir daha olsun öyle mi?
Bugünün Alman toplumuna nazi gözüyle bakanlar cahildir. Öte yandan faşizm asla unutulmaması gereken bir kara lekedir. Nitekim Avrupa'da aşırı sağın ve ırkçılığın yükseldiği şu zamanlarda daha da iyi hatırlanması gerekir geçmişte yaşananların.
Almanya'da ırkçı parti hiç olmadığı kadar yüksek oy aldı geçen seçimde.
İsveç'te 2 ay önce ırkçı parti yine %19 civarı oy aldı, tarihinin en yüksek oranı.
Unutulsun da bir daha olsun öyle mi?
0
En son wonder women'da vardi, almanin biri yazmisti yeter lan bari 1. Dunya savasini bize itelemeyin diye.
Bu tarz seyler ters tepiyor aslinda, 90larda bayagi film yaptilar da artik biraz ara vermeleri lazim.
Millet "good old days" yazip dalga geciyor, turk sayfalarinda da goruyorum.
Bu tarz seyler ters tepiyor aslinda, 90larda bayagi film yaptilar da artik biraz ara vermeleri lazim.
Millet "good old days" yazip dalga geciyor, turk sayfalarinda da goruyorum.
0
Bunu soylemek istemezdim ama Turkiye'de hatali anlatilarla, komplo teorileriyle, carpik kavramlar ve ahlaki bozukluklarla beyinlerinizi maalesef cok feci yikiyorlar. Normlarinin arasinda ultra milliyetcilik ve ultra devletcilik yerine ifade ozgurlugu ve orgutlenme ozgurlugu gibi kavramlar olunca bu sorular tamamen anlamsizlasiyor. Turkiye'nin de dahil oldugu Avrupa Insan Haklari Sozlesmesi'nde bu temel haklar yazar. Ne rahatsizligi bekliyorsun, film yapma mi diyecekler?
0
herkesin bakış açısından detaylıca incelenmesinde bir sakınca görmüyorum. zaten özgün olmayan filmler tarih içinde elenip yok olacaklar. piyanist gibi schindler'in listesi gibi ya da hayat güzeldir gibi filmler yuz yıl sonrasına dahi kalacaklar.
0
Kimse değinmemiş, Almanya devleti Nazileri reddediyor sahiplenmiyor. “O dönem kendi içinde hatalı kararların alındığı ve yanlış işlerin yapıldığı bir dönemdir, Almanya ayrıdır, Naziler ayrıdır” tezini işliyorlar. Bu sebeple üzerlerine alınmıyorlar.
0
duyuru
uçakla gidilecek. normal boyutlarda şampuan götüremiyoruz. kaç ml'ye kadar izin var, bunu nerden buluruz? ya da ordan alsak geri gelemeyecek boşa gidecek. bu şampuan mevzusunu nasıl çözüyosunuz?
uçakla gidilecek. normal boyutlarda şampuan götüremiyoruz. kaç ml'ye kadar izin var, bunu nerden buluruz? ya da ordan alsak geri gelemeyecek boşa gidecek. bu şampuan mevzusunu nasıl çözüyosunuz?
0
ben hep gittigim yerden aliyorum ve valizim yoksa atiyorum. bir sampuan icin kafa patlatamayacak kadar kisa cunku hayat.
0
Hayatı ve parayı o kadar da çok sevmiyorum mesela..
Hayret bişe yaa gittiğim ülkede bi lidl, dia, aldi benzeri ucuzcu bi market bulup sayın alıyor ve bırakıyorum dönerken.
Boşa gidecek demişsin bi de yaa lol :D şunun için harcadığımız zaman daha kıymetli..
Hayret bişe yaa gittiğim ülkede bi lidl, dia, aldi benzeri ucuzcu bi market bulup sayın alıyor ve bırakıyorum dönerken.
Boşa gidecek demişsin bi de yaa lol :D şunun için harcadığımız zaman daha kıymetli..
0
yine birbirinizin gazına gelmişsiniz ya ahah. "lidl, dia, aldi benzeri ucuzcu bi market bulup sayın alıyor ve bırakıyorum dönerken." yeterli bi cevaptı. ve boşa gidecek tabii ki evet. ona vereceğim parayla 2 bira daha içerim ayrıca para dışında da israf sonuçta. soruyu sorarken takribi 1 dk harcamıştım ama şimdi bu cevap için hiç hesapta olmayan 1dk daha harcadım :(
0
kabin ici sivilar maksimum 100ml'lik kaplarda tasinabilir. check-in'de ucak altina vereceginiz sivilarda herhangi bir sinirlama yok. 3lt'lik kapta sampuan tasiyabilirsin. gratis, watson'da falan satiliyor kucuk boy kaplar.
0
Gratislerde kucuk boy sampuanlar var. Ya da kucuk boy plastik siseler var, onlardan alip kendi sampuanindan doldurabilirsin.
0
gittigim otellerde cogunlukla oluyor ama olmazsa diye muhtemelen otellerin birinden aldigim kucuk siseye evdeki sampuandan dolduruyorum. hatta sac kremi ve dus jeli de ayni sekilde. bugune kadar herhangi bir sorun yasamadim.
0
obez kirpi george
şöyle goblet tipi bira bardağı nerede bulunur aziz yurdumuzda acaba? hiç denk gelen var mı? bu trappist bira markalarının barlardan çalabilinecek eşantiyon bardakları değil de mesela paşabahçeye, karacaya vb. gidip bulabilir miyim böyle gobletlerden
şöyle goblet tipi bira bardağı nerede bulunur aziz yurdumuzda acaba? hiç denk gelen var mı? bu trappist bira markalarının barlardan çalabilinecek eşantiyon bardakları değil de mesela paşabahçeye, karacaya vb. gidip bulabilir miyim böyle gobletlerden
0
eğer sıfır şart değilse; letgo.
paşabahçede varsa özel seri satan mağazalarında vardır;her şubesi öyle değil.
paşabahçede varsa özel seri satan mağazalarında vardır;her şubesi öyle değil.
0
darkwizard
Küçüklükten kalma diş fırçalama alışkanlığım yoktu üşenirdim ama, gençlikte başladım yine de şu an kurtaramadm ne önerirsiniz?
Küçüklükten kalma diş fırçalama alışkanlığım yoktu üşenirdim ama, gençlikte başladım yine de şu an kurtaramadm ne önerirsiniz?
0
profesyonel destek alınız. bende beyazlatıcı toz var ama kullanımı falan sıkıntılı. ben bile kullanmaya korkuyorum.
colgate pro relief beyazlatıcı kullanıyorum fena değil o.
colgate pro relief beyazlatıcı kullanıyorum fena değil o.
0
Dis hekimine gidip dis beyazlatma islemi yaptirmak ve dis tasi temizligi vs yaptirmak.
0
Diş doktoruna gidip tiş taşı temizliği ve bir kereye mahsus beyazlatma yapınız.
Ne kadar olursa o kadar beyazdır dişiniz, unutmayın dişler kemşktir ve kolay kolay bembeyaz olmazlar. Genetik yapınızda diş renginiz normalden daha sarı da olabilir.
Beyazlatacağım diye dişin anasını ağlatmayın.
Ne kadar olursa o kadar beyazdır dişiniz, unutmayın dişler kemşktir ve kolay kolay bembeyaz olmazlar. Genetik yapınızda diş renginiz normalden daha sarı da olabilir.
Beyazlatacağım diye dişin anasını ağlatmayın.
0
Fırçaladığınızda rengi neyse odur. Düzenli fırçalayın,temizlettirin ama rengi sarıya yakınsa çok büyük değişim de yaşanmaz. Beyazlatmanın da aşındırma gibi riskleri var.
0
beyazlartici degil macunlar icin konusuyorum, mavi renkli ve/veya icinde partikul olan dis macunlari direkt sonuc veriyomus gibi gorunur. aslinda disilerinizi bi tabaka kapliyor o anda. yediginiz ictiginiz en ufak seyde tabaka kalkiyor ve eski haline donuyor. zamanla da dis asinmalarina neden oluyor.
dis hekimine gidin beyazlatma islemi icin. macun ve agiz calkalama suyu olarak da ne kullanmaniz gerektigini sorun.
dis hekimine gidin beyazlatma islemi icin. macun ve agiz calkalama suyu olarak da ne kullanmaniz gerektigini sorun.
0
the real brad pitt
Beni ünideyken yani 5 sene falan önce okula gelip ücretsiz diyip imza alıp üye yaptılar bizi elektrik mühendisleri odasına. Ay ay mail atarlar. Ne gitmişliğim ne görmüşlüğüm ne temas etmişliğim var. Ben şimdi 3 senedir çalışıyorum. Para falan vermedim hiç bunlara. Yani hem bilmiyodum bilsem çıkardım
Beni ünideyken yani 5 sene falan önce okula gelip ücretsiz diyip imza alıp üye yaptılar bizi elektrik mühendisleri odasına. Ay ay mail atarlar. Ne gitmişliğim ne görmüşlüğüm ne temas etmişliğim var. Ben şimdi 3 senedir çalışıyorum. Para falan vermedim hiç bunlara. Yani hem bilmiyodum bilsem çıkardım zaten. Hem de hiç arayan soran olmadı. Varlıklarını bile unuttum ki hiç kontağımız bile olmadı hayatım boyunca. Benim şimdi bunlara borcum mu olacak? Ben bunlara para mı ödeyeceğim? Nedir bu iş. Bilen var mı. Sitelerinde baktım borç sorgulama falan linkleri çalışmıyo garip bişey. Bi anlatabilir mi bilen tecrübe edenler.
0
Ogrenci isidir o. Mezun olunca asil uyelik var. onda aidat odersin. Su an bir borcun yok
0
Aslında borcun var. Meslek odalarına kayıt zorunludur ve kayıt olmasanız bile mesleğe başladığınız andan itibaren aidat borcunuz hesaplanır. Olur da bir gün kayıt olmanız gerekirse geçmiş borçları da isterler.
0
Üye oluyorsunuz. Yıllık aidat ödüyorsunuz. (Öğrenciyken aidat yok diye biliyorum.) İşe başlayınca meslek odasına kayıt zorunlu ama uyan var uymayan var. Benim eski şirketim üyeliği zorunlu tutunca üye olmuştum.
Eğitimlerine katılıyorsunuz. Size ücretsiz kaza sigortası yapıyordu Emo İstanbul. Hâlâ poliçem devam ediyor sanırım. Bunun haricinde bir iki güzel şey de var. Şimdi aklıma gelmedi.
Odayı telefonla arayıp sorun. Bilgi veriyorlar. Ödediğim aidat da yıllık 120 TL gibi bir şeydi.
Gidin, görün, temas edin, bir şey kaybetmezsiniz.
Eğitimlerine katılıyorsunuz. Size ücretsiz kaza sigortası yapıyordu Emo İstanbul. Hâlâ poliçem devam ediyor sanırım. Bunun haricinde bir iki güzel şey de var. Şimdi aklıma gelmedi.
Odayı telefonla arayıp sorun. Bilgi veriyorlar. Ödediğim aidat da yıllık 120 TL gibi bir şeydi.
Gidin, görün, temas edin, bir şey kaybetmezsiniz.
0
mesleğe başladığında emo'ya üye olman gerekiyor aslında. şöyle düşün, avukat olmak için nasıl baroya kayıt yaptırman gerekiyorsa emo için de aynı şey gerekli.
borç hesabını da şöyle yapar, senin mezun olduğun tarih baz alınır, o tarihten itibaren şu anki aidat üzerinden hesaplama yaparlar. artı olarak da üye kayıt parası alınır. özel sektördeysen zorunlusun emo'ya kayıt yaptırmaya.
emo'nun bana iki büyük faydası oldu. birincisi iş bulmama yardımcı oldular ikincisi ise bir işyeri maaşımı ve tazminatımı ödemedi, ücretsiz avukatlık hizmeti sağladılar.
borç hesabını da şöyle yapar, senin mezun olduğun tarih baz alınır, o tarihten itibaren şu anki aidat üzerinden hesaplama yaparlar. artı olarak da üye kayıt parası alınır. özel sektördeysen zorunlusun emo'ya kayıt yaptırmaya.
emo'nun bana iki büyük faydası oldu. birincisi iş bulmama yardımcı oldular ikincisi ise bir işyeri maaşımı ve tazminatımı ödemedi, ücretsiz avukatlık hizmeti sağladılar.
0
kimse nasıl dememiş;
mühendislik imza yetkisi alabilmen için kendi odana kayıtlı olma gerek.
resmi evraka mühendis ünvanıyla imza atamazsın. ama bu, çalıştığın şirke/pozisyonla ilgili olarak hiç gerekmeyebilir de.
ben de başka bi dalda mühendisim, üye olma gereği duymadım yıllardır; ama fırsat varken üye ol, iyidir.
mühendislik imza yetkisi alabilmen için kendi odana kayıtlı olma gerek.
resmi evraka mühendis ünvanıyla imza atamazsın. ama bu, çalıştığın şirke/pozisyonla ilgili olarak hiç gerekmeyebilir de.
ben de başka bi dalda mühendisim, üye olma gereği duymadım yıllardır; ama fırsat varken üye ol, iyidir.
0
Odaya üye zorunluluğu diye bir durum kesinlikle yok. 6 yıldır çalışıyorum odaya kayıt falan da olmadım. Eğer işinizle ilgili emoya ihtiyacınız yoksa üye olmanıza da gerek yok. Ama emoya proje onayı falan için işiniz düşüyorsa ve imza yetkisi için emodan eğitim alacaksanız falan gerekiyor. Ülkede mühendis odaları kadar bir işe yaramayan kuruluş daha yoktur. Öğrencilik dönemimde bende üyeydim hatta emogenç yönetiminde idim. Mezun olduktan sonra önünden dahi geçmedim. O sebeple üye olmak zorundasın falan diyenleri salla gitsin. Eğer üyeliğin varsa da eğer işin düşerse mezun olduğun zamandan itibaren hesaplayıp üyelik aidatını alıyorlardı ama geçtiğimiz yıl bunun kaldırıldığı ile ilgili haber görmüştüm. Yani ne zaman üyeliğin olursa o zaman ödemeye başlıyorsun diye görmüştüm.Ayrıca senin üyeliğin emogenç üyeliğidir.
0
hocam kayıt zorunluluğu yok diyenler için bu maddeyi aşağıya ekliyorum. Ne yapacağına kendin karar ver.
6235 sayılı TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ (TMMOB) KANUNU
Madde 33: Türkiye‘de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihtisasına uygun bir Odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler.
6235 sayılı TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ (TMMOB) KANUNU
Madde 33: Türkiye‘de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihtisasına uygun bir Odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler.
0
Phoebe
merhabalar, geçen haftalarda hastanede annemin yanında refakatçi kalırken bana çok destek olan, civar köylerden dünya tatlısı genç bir kadınla tanıştım. 6 günü beraber geçirince, bana köyde ki yeğeni ile ilgili çok sıkıntı yaşadıklarını, internetten tanıştığı adamlarla buluşmak için ilçeye kaçıp git
merhabalar, geçen haftalarda hastanede annemin yanında refakatçi kalırken bana çok destek olan, civar köylerden dünya tatlısı genç bir kadınla tanıştım. 6 günü beraber geçirince, bana köyde ki yeğeni ile ilgili çok sıkıntı yaşadıklarını, internetten tanıştığı adamlarla buluşmak için ilçeye kaçıp gittiğini, babasının bunların bir kısmını bildiğini bir kısmını bilmediğini ve inanılmaz gerginlikler (arada sırada bu olaylardan kaynaklı şiddet varmış) yaşandığını anlattı. ne yapabiliriz abla, arkadaş gibi konuşmayı denedim, halası olarak konuştum, asla iletişim kuramıyorum diye sordu. ben uzman değilim ama kitap okumaya meraklı olduğunu öğrenince ben biraz kitap göndereyim ona dedim. ipek ongun dışında pek bir şeye rastalayamadım bu konuları araştırırken. bak kardeşime/yeğenime/kızıma şunları aldık, acayip etkiledi, bir de bunları okudu üstüne cidden toparlandı falan diyebileceğiniz kitap önerileri alabilir miyim 15 yaş kız çocuğu için? başka önerileriniz varsa onlarda olur. okulda spor falan dedim ama kızlar sınıfta oturuyormuş beden derslerinde, müzik dersleri zaten boş geçiyormuş falan filan. baba sırf bu olaylar yüzünden ilçeye liseye yazdırmamış, ben ordayken konuştuk babayla, derken geçte olsa okula kaydını yaptırdılar. kitap önerilerini yazarken tüm bunları göz önünde bulundurursanız çok sevinirim. teşekkürler.
0
O yaştaki herhangi bir kız çocuğu için İpek Ongun'un uygun olduğunu düşünmüyorum. Böyle hayatlar yaşamış biri için ise hiç gerek yok. Daha farklı kitaplar önereceğim ben.
Emrah Serbes - Erken Kaybedenler. O yaşlardaki erkek çocuklarını anlatıyor. Kendinden bir parça bulamaz ama, birkaç sene sonra o kitabı hatırlayıp kendi ergenliği ile kıyaslamalar yapabilir.
Panait İstrati - Sokak Kızı. Tüm ömrü boyunca okuyabileceği en temiz aşk ve dostluk öyküsü olabilir onun için. Bunu atlamayın. O yaşa uygun olmadığını düşünürseniz önce bir kendiniz okuyun kitabı.
Micheal Ende - Momo çocuk kitabı olsa da her yaşa hitap ediyor. Bir modern zaman eleştirisi. İçinde hayata dair çok fazla yargı var. En azından geleceğini belirlerken bir nebze olsun faydası dokunabilir.
Jack London tam da bahsedilen yaşlarda keşfettiğim, okumaktan aşırı keyif aldığım bir yazardır. Bana okuma alışkanlığı kazandırmıştır. Vahşetin çağrısı kitabını burada şiddetle öneririm, fakat bu hayat vb sebeplerden değil sırf iyi bir okuyucu olsun diye olur.
Ferit Edgü - Hakkari'de Bir Mevsim. O yaş için çok ağır bir kitap. Fakat bahsettiğiniz durum kitap ile çok fazla benzer yön taşımakta. Önerirken çekiniyorum, fakat bir şansınızı deneyebilirsiniz.
Çerezlik sırf keyifli okumalar ve bazı altını çizecek cümleler için aşağıdaki kitapları öneriyorum.
Mahir Ünsal Eriş - Olduğu Kadar Güzeldik
Barış Bıçakçı - Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra
Franz Kafka - Aforizmalar
Victor Hugo - Sefiller
Goethe - Faust
John Steinbeck - Fareler Ve İnsanlar
Emrah Serbes - Erken Kaybedenler. O yaşlardaki erkek çocuklarını anlatıyor. Kendinden bir parça bulamaz ama, birkaç sene sonra o kitabı hatırlayıp kendi ergenliği ile kıyaslamalar yapabilir.
Panait İstrati - Sokak Kızı. Tüm ömrü boyunca okuyabileceği en temiz aşk ve dostluk öyküsü olabilir onun için. Bunu atlamayın. O yaşa uygun olmadığını düşünürseniz önce bir kendiniz okuyun kitabı.
Micheal Ende - Momo çocuk kitabı olsa da her yaşa hitap ediyor. Bir modern zaman eleştirisi. İçinde hayata dair çok fazla yargı var. En azından geleceğini belirlerken bir nebze olsun faydası dokunabilir.
Jack London tam da bahsedilen yaşlarda keşfettiğim, okumaktan aşırı keyif aldığım bir yazardır. Bana okuma alışkanlığı kazandırmıştır. Vahşetin çağrısı kitabını burada şiddetle öneririm, fakat bu hayat vb sebeplerden değil sırf iyi bir okuyucu olsun diye olur.
Ferit Edgü - Hakkari'de Bir Mevsim. O yaş için çok ağır bir kitap. Fakat bahsettiğiniz durum kitap ile çok fazla benzer yön taşımakta. Önerirken çekiniyorum, fakat bir şansınızı deneyebilirsiniz.
Çerezlik sırf keyifli okumalar ve bazı altını çizecek cümleler için aşağıdaki kitapları öneriyorum.
Mahir Ünsal Eriş - Olduğu Kadar Güzeldik
Barış Bıçakçı - Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra
Franz Kafka - Aforizmalar
Victor Hugo - Sefiller
Goethe - Faust
John Steinbeck - Fareler Ve İnsanlar
0
ipek ongun için geç bir yaş;daha önce okumalıydı.
*momo
*şeker portakalı
(profilini okudum; yukarıdakileri önceliklendirin)
*onca yoksulluk varken
*otostopçunun galaksi rehberi
*momo
*şeker portakalı
(profilini okudum; yukarıdakileri önceliklendirin)
*onca yoksulluk varken
*otostopçunun galaksi rehberi
0
sadece kitap önerisiyle olmaz. o kızın sosyalleşmeye ve ortamını değiştirmeye ihtiyacı var. eğer bunlar olmazsa yarın bir gün tanımadığı adamların peşine takılıp gider hayatı heba olur.
madem babası liseye yazdırmış bence meslek sahibi genç insanlarla tanıştırılmalı. konuşmalı. onlarla konuşarak gelecek hakkında planlar yapabilir hale gelebilir. sonra şehrindeki bir üniversiteye götürebilir yakın yaşlarda bir arkadaşınız ya da çocuğu. vizyonunu değiştirmesi lazım kafasını açması lazım.
bir tiyatro ya da müzik kursuna gönderilebilir yeteneğine göre. ilgili varsa okul haricinde atletizme, basketbola vs. yönlendirilebilir.
o kızın şu anki kafadan sıyrılıp yeni bakış açışıyla dünyaya bakabilmesi için bir şeyler yapılması lazım.
madem babası liseye yazdırmış bence meslek sahibi genç insanlarla tanıştırılmalı. konuşmalı. onlarla konuşarak gelecek hakkında planlar yapabilir hale gelebilir. sonra şehrindeki bir üniversiteye götürebilir yakın yaşlarda bir arkadaşınız ya da çocuğu. vizyonunu değiştirmesi lazım kafasını açması lazım.
bir tiyatro ya da müzik kursuna gönderilebilir yeteneğine göre. ilgili varsa okul haricinde atletizme, basketbola vs. yönlendirilebilir.
o kızın şu anki kafadan sıyrılıp yeni bakış açışıyla dünyaya bakabilmesi için bir şeyler yapılması lazım.
0
ya ben izmir'deyim ama olay iç anadolu'da küçücük bir köyde geçiyor. kızımız yakınlarımda olsa, zaten böyle sosyal sorumluluk projeleri ve kadın çalışmalarının tam ortasındayım, muhakkak rol modeller bulurum, görüştürürüm, kampüse götürürüm. bunlar zaten yaptığımız şeyler dayanışma çalışmalarımız çerçevesinde.
ama işte burdan elim uzanmıyor, bu durumda canımı çok sıktı. kitaptır, hobiye yönlendirmektir, yine de bir şeyler yapmak istiyorum.
@naksidil, ilçede yokmuş böyle kurslar. hadi halk eğitim falan bişiler bulsak, zaten babayı zor ikna ettik, daha geç saatlerde oralarda bırakmaz sanmıyorum. birde sadece belli saatlerde köye otobüs varmış. evde oyalanabileceği, kendini geliştirebileceği hobiler düşünsek?
@jimjim ve kablelvuku; momo ve şeker protakalı şahane fikirler, nasıl düşünemedim ya, süpersiniz :)!
@kablelvuku, ferit edgü falan onlara çok politik gelir, az çok hala, babaanne, amca falan hastaneye gelip gittikçe gördüm. ben irtibatı koparsınlar istemiyorum benimle. ama diğer kitaplardan aklıma yatanlar oldu, sağolasın. hatta hala bile okur bu kitapları, zehir gibi maşallah. keşke o da çıkabilse o köyden, müthiş bir kapasitesi var. ona da ayrı dertlendim.
@idonthaveatvset, bu da iyi fikir. önerebileceğin var mı başlangıç için?
ama işte burdan elim uzanmıyor, bu durumda canımı çok sıktı. kitaptır, hobiye yönlendirmektir, yine de bir şeyler yapmak istiyorum.
@naksidil, ilçede yokmuş böyle kurslar. hadi halk eğitim falan bişiler bulsak, zaten babayı zor ikna ettik, daha geç saatlerde oralarda bırakmaz sanmıyorum. birde sadece belli saatlerde köye otobüs varmış. evde oyalanabileceği, kendini geliştirebileceği hobiler düşünsek?
@jimjim ve kablelvuku; momo ve şeker protakalı şahane fikirler, nasıl düşünemedim ya, süpersiniz :)!
@kablelvuku, ferit edgü falan onlara çok politik gelir, az çok hala, babaanne, amca falan hastaneye gelip gittikçe gördüm. ben irtibatı koparsınlar istemiyorum benimle. ama diğer kitaplardan aklıma yatanlar oldu, sağolasın. hatta hala bile okur bu kitapları, zehir gibi maşallah. keşke o da çıkabilse o köyden, müthiş bir kapasitesi var. ona da ayrı dertlendim.
@idonthaveatvset, bu da iyi fikir. önerebileceğin var mı başlangıç için?
0
bonjurkes
Fatih terim, zamanında "senin bıyığını s.kerim" demişti ya hani, ondan sonra Umut sarıkaya bununla ilgili bir karikatür yapmıştı.Fatih terim hele hele diye koşuyor, yerde bir eleman düşmüş, siz kaçın kurtarın kendinizi abi diyor.Bu karikatürü bulana 10 ytl ödül vadediyorum.
Fatih terim, zamanında "senin bıyığını s.kerim" demişti ya hani, ondan sonra Umut sarıkaya bununla ilgili bir karikatür yapmıştı.
Fatih terim hele hele diye koşuyor, yerde bir eleman düşmüş, siz kaçın kurtarın kendinizi abi diyor.
Bu karikatürü bulana 10 ytl ödül vadediyorum.
Fatih terim hele hele diye koşuyor, yerde bir eleman düşmüş, siz kaçın kurtarın kendinizi abi diyor.
Bu karikatürü bulana 10 ytl ödül vadediyorum.
0
FAtE
Merhaba,Geçenlerde burada insanlık tarihi ile ilgili kitap/kitap önerileri istemiştim. Çok güzel kitaplar önerildi, başta Tüfek Mikrop ve Celik.Şimdi ise romandan ziyade Tüfek Mikrop ve Çelik gibi alanında kült denebilecek kitap önerileri arıyorum. Romandan ziyade ilgi uyandıran herhangi bir konu ol
Merhaba,
Geçenlerde burada insanlık tarihi ile ilgili kitap/kitap önerileri istemiştim. Çok güzel kitaplar önerildi, başta Tüfek Mikrop ve Celik.
Şimdi ise romandan ziyade Tüfek Mikrop ve Çelik gibi alanında kült denebilecek kitap önerileri arıyorum. Romandan ziyade ilgi uyandıran herhangi bir konu olabilir.
Bilim-Evren, Tarih, Sosyoloji, Kişisel Gelişim, Din-İnanç vb gibi konularda şu kitap/kitaplar çok aydnlattı dediğiniz kitaplar varsa öğrenmek isterim.
Geçenlerde burada insanlık tarihi ile ilgili kitap/kitap önerileri istemiştim. Çok güzel kitaplar önerildi, başta Tüfek Mikrop ve Celik.
Şimdi ise romandan ziyade Tüfek Mikrop ve Çelik gibi alanında kült denebilecek kitap önerileri arıyorum. Romandan ziyade ilgi uyandıran herhangi bir konu olabilir.
Bilim-Evren, Tarih, Sosyoloji, Kişisel Gelişim, Din-İnanç vb gibi konularda şu kitap/kitaplar çok aydnlattı dediğiniz kitaplar varsa öğrenmek isterim.
0
Philip Zimbardo - "The Lucifer Effect" Kötülüğün temelleri üzerine. (Bu Türkçe'ye çevrildi mi bilmiyorum, aratınca Şeytan Etkisi diye bir şey cıkıyor ama terime mi gönderme yapıyor, kitaba mı bilemiyorum.)
Son zamanlarda Hariri'nin kitapları eklenmezse olmaz herhalde.
Seth Stephens-Davidowitz - "Everybody Lies" Big Data ile ilgili. (Türkçe'ye "Bana Yalan Söylediler" diye çevrilmiş) Çok güncel bilgiler var ve insanları anlamanızı, anlayamadığınızda daanlayış göstermenizi yönlendirmesi açısından çok önemli.
Kişisel Gelişim alanında Rolf Dobelli'nin "The Art Of Thinking Clearly" ve "The Art of The Good Life" kitaplarını çok seviyorum, referans kitabı olarak kullanırım hep. NTV yayınları Türkçe'ye çevirdi diye biliyorum. Ayrıca Amy Morin'in "13 Things Mentally Strong People Don't Do" isimli kitabı, Türkçe'ye "Zihinsel Olarak Güçlü İnsanların Yapmadığı 13 Şey" diye çevrilmiş. Hayatımda okuduğum en anlamlı, sakinleştirici, yol gösterici kitaplardan biriydi. Mark Manson'un "The Subtle Art Of Not Giving a F*ck" da Türkçe'ye "Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı" olarak çevrildi. Kült olduğundan değil ama son bir yılın en çok konuşulan kitaplarından biri olduğu için okunabilir. David Burns'un "Feeling Good/İyi Hissetmek" kitabı da keza çok faydalı.
Bilim-Evren, Bill Bryson'ın "The Short History of Nearly Everything" kitabı. Türkçe'ye "Hemen Her Şeyin Kısa Tarihi" diye çevrilmiş. Carl Sagan'ın kitapları.
Din-İnanç, Richard Dawkins'in kitapları. Benim şimdiye kadar en sevdiklerimden biri Michael Shermer'ın "Why People Believe Weird Things"/"İnsanlar Neden Saçma Şeylere İnanır" kitabı olmuştur. Yine Shermer'ın biraz dili zor olsa da önemli bir kitabı "The Science of Good and Evil".
Steven Pinker'ın "How Mind Works" kitabı beni çok bunalttı ama önemli bir kitap neticede.
Sosyoloji mi olur, insan ilişkileri mi artık nasıl kategorize edilir bilmiyorum ama Esther Perel'in "Mating In Captivity" kitabı, Türkçesi "Tutsak Cinsellik".
Son zamanlarda Hariri'nin kitapları eklenmezse olmaz herhalde.
Seth Stephens-Davidowitz - "Everybody Lies" Big Data ile ilgili. (Türkçe'ye "Bana Yalan Söylediler" diye çevrilmiş) Çok güncel bilgiler var ve insanları anlamanızı, anlayamadığınızda daanlayış göstermenizi yönlendirmesi açısından çok önemli.
Kişisel Gelişim alanında Rolf Dobelli'nin "The Art Of Thinking Clearly" ve "The Art of The Good Life" kitaplarını çok seviyorum, referans kitabı olarak kullanırım hep. NTV yayınları Türkçe'ye çevirdi diye biliyorum. Ayrıca Amy Morin'in "13 Things Mentally Strong People Don't Do" isimli kitabı, Türkçe'ye "Zihinsel Olarak Güçlü İnsanların Yapmadığı 13 Şey" diye çevrilmiş. Hayatımda okuduğum en anlamlı, sakinleştirici, yol gösterici kitaplardan biriydi. Mark Manson'un "The Subtle Art Of Not Giving a F*ck" da Türkçe'ye "Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı" olarak çevrildi. Kült olduğundan değil ama son bir yılın en çok konuşulan kitaplarından biri olduğu için okunabilir. David Burns'un "Feeling Good/İyi Hissetmek" kitabı da keza çok faydalı.
Bilim-Evren, Bill Bryson'ın "The Short History of Nearly Everything" kitabı. Türkçe'ye "Hemen Her Şeyin Kısa Tarihi" diye çevrilmiş. Carl Sagan'ın kitapları.
Din-İnanç, Richard Dawkins'in kitapları. Benim şimdiye kadar en sevdiklerimden biri Michael Shermer'ın "Why People Believe Weird Things"/"İnsanlar Neden Saçma Şeylere İnanır" kitabı olmuştur. Yine Shermer'ın biraz dili zor olsa da önemli bir kitabı "The Science of Good and Evil".
Steven Pinker'ın "How Mind Works" kitabı beni çok bunalttı ama önemli bir kitap neticede.
Sosyoloji mi olur, insan ilişkileri mi artık nasıl kategorize edilir bilmiyorum ama Esther Perel'in "Mating In Captivity" kitabı, Türkçesi "Tutsak Cinsellik".
0
dinle küçük adam
otostopçunun galaksi rehberi
yeraltında dünya var (refik halit karay)
sapiens
de rerum natura/Evrenin Yapısı (Norgunk Yayıncılık, çev. Tomris Uyar) başka çevirisini okumayın.
otostopçunun galaksi rehberi
yeraltında dünya var (refik halit karay)
sapiens
de rerum natura/Evrenin Yapısı (Norgunk Yayıncılık, çev. Tomris Uyar) başka çevirisini okumayın.
0
Yukarıda yazılanlara ek olarak:
Toplum üzerine
*Hasta Toplumlar - Robert B. Edgerton
*İnsan Toplumunun Kökenleri - Peter Bogucki
Cinsellik üzerine
*Bonk Seks ve Bilimin İlginç Çiftleşmesi – Mary Roach
*Cinselliğin Şafağı - Christopher Ryan, Cecilda Jetha
*Seks Neden Keyiflidir – Jared Diamond
*Öpüşme Metafizikten Erotiğe - Adriane Blue
Beyin-zihin üzerine
*Düşüncenin Coğrafyası - Richard E. Nisbett
*Bilinçaltının Gücü - Joseph Murphy
*Kadın beyni - Louann Brizendine
*Erkek beyni - Louann Brizendine
Psikoloji-felsefe-kişisel gelişim üzerine
* Doğuştan Yalancı Neden Yalan Söylemeden Yaşayamıyoruz? - Ian Leslie
* PSY-Q Ev Tipi Psikoloji Laboratuvarı - Ben Ambridge
* Gündelik Hayatta Felsefe Nasıl Kullanılır? - Gary Gutting
* Seçme Sanatı - Sheena Iyengar
Tıp
* Kan Revan İçinde - Roy Porter
* Batı Tıbbı Sağlığınızın Altını Nasıl Oyar - Shane Ellison
İşletme-Ekonomi üzerine
* Görünmeyen Ekonomi / Dünya Gerçekte Nasıl İşliyor? - Stephen J. Dubner, Steven D. Levitt
* Görünmeyen Ekonomist - Tim Harford
* Doğal İktisat Neden İktisat Neredeyse Her şeyi Açıklar - Robert H. Frank
*Bir Ekonomik Tetikçinin itiraFları serisi
Din üzerine
* Tanrı Beyni Beyin Neden İnanç Üretir? - Michael McGuire, Lionel Tiger
* Dünya Dinlerinde Hayatın Anlamı - Joseph Runzo, Nancy M. Martin
*Tanrının Öyküsü - Robert Winston
* İnanılmaza İnanmak İnanışların Evrimsel Kökenleri - Lewis Wolpert
Diğer
*Tam Benim Tipim - Simon Garfield
*Gündelik Hayatımızın Tarihi – Kudret Emiroğlu
Toplum üzerine
*Hasta Toplumlar - Robert B. Edgerton
*İnsan Toplumunun Kökenleri - Peter Bogucki
Cinsellik üzerine
*Bonk Seks ve Bilimin İlginç Çiftleşmesi – Mary Roach
*Cinselliğin Şafağı - Christopher Ryan, Cecilda Jetha
*Seks Neden Keyiflidir – Jared Diamond
*Öpüşme Metafizikten Erotiğe - Adriane Blue
Beyin-zihin üzerine
*Düşüncenin Coğrafyası - Richard E. Nisbett
*Bilinçaltının Gücü - Joseph Murphy
*Kadın beyni - Louann Brizendine
*Erkek beyni - Louann Brizendine
Psikoloji-felsefe-kişisel gelişim üzerine
* Doğuştan Yalancı Neden Yalan Söylemeden Yaşayamıyoruz? - Ian Leslie
* PSY-Q Ev Tipi Psikoloji Laboratuvarı - Ben Ambridge
* Gündelik Hayatta Felsefe Nasıl Kullanılır? - Gary Gutting
* Seçme Sanatı - Sheena Iyengar
Tıp
* Kan Revan İçinde - Roy Porter
* Batı Tıbbı Sağlığınızın Altını Nasıl Oyar - Shane Ellison
İşletme-Ekonomi üzerine
* Görünmeyen Ekonomi / Dünya Gerçekte Nasıl İşliyor? - Stephen J. Dubner, Steven D. Levitt
* Görünmeyen Ekonomist - Tim Harford
* Doğal İktisat Neden İktisat Neredeyse Her şeyi Açıklar - Robert H. Frank
*Bir Ekonomik Tetikçinin itiraFları serisi
Din üzerine
* Tanrı Beyni Beyin Neden İnanç Üretir? - Michael McGuire, Lionel Tiger
* Dünya Dinlerinde Hayatın Anlamı - Joseph Runzo, Nancy M. Martin
*Tanrının Öyküsü - Robert Winston
* İnanılmaza İnanmak İnanışların Evrimsel Kökenleri - Lewis Wolpert
Diğer
*Tam Benim Tipim - Simon Garfield
*Gündelik Hayatımızın Tarihi – Kudret Emiroğlu
0
-Bilim: Evrenin Zarafeti, İnsanın Kökeni, Sevişen Beden, Dil Doktoru.
-Sosyoloji: Kitleler Psikolojisi, Tembellik Hakkı, Devlet ve İhtilal.
-Sosyoloji: Kitleler Psikolojisi, Tembellik Hakkı, Devlet ve İhtilal.
0
Franz Fanon- Yeryüzünün Lanetlileri
Franz Fanon- Siyah Deri Beyaz Maske
Steve Biko-Siyah Bilinci
Etienne de la Bottie- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev
Hannah Arendt-Kötülüğün Sıradanlığı
Ali Şeriati- Dine Karşı Din
Erich From - Sevme Sanatı
Franz Fanon- Siyah Deri Beyaz Maske
Steve Biko-Siyah Bilinci
Etienne de la Bottie- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev
Hannah Arendt-Kötülüğün Sıradanlığı
Ali Şeriati- Dine Karşı Din
Erich From - Sevme Sanatı
0
Schick: Erotic Margin
Bertraud, Jean-Paul: Fransiz Devrimi Sirasinda Günlük Hayat (Nasıl çevrildi tam bilmiyorum. Bir bakmak gerek kitabın Türkçe'de nasıl isimlendirildiğine.)
''Kült denilebilecek'' kitaplardan, tabii ki E. Said'in Şarkiyatçılık kitabı.
Bertraud, Jean-Paul: Fransiz Devrimi Sirasinda Günlük Hayat (Nasıl çevrildi tam bilmiyorum. Bir bakmak gerek kitabın Türkçe'de nasıl isimlendirildiğine.)
''Kült denilebilecek'' kitaplardan, tabii ki E. Said'in Şarkiyatçılık kitabı.
0
secretcode
Geçtiğimiz gün sabah saatlerinde eve doğru gelirken sağda bekleyen dünyalar güzeli bir kız gördüm ve istemsizce frene bastım. Arkadaki arabalar kornaya asılınca kız beni gördü ve arkasını dönerek hafif bir tebessüm etti. Ben de U dönüşü yapıp kızın 10 metre gerisinde durdum. O dünyalar güzeli kadını
Geçtiğimiz gün sabah saatlerinde eve doğru gelirken sağda bekleyen dünyalar güzeli bir kız gördüm ve istemsizce frene bastım. Arkadaki arabalar kornaya asılınca kız beni gördü ve arkasını dönerek hafif bir tebessüm etti. Ben de U dönüşü yapıp kızın 10 metre gerisinde durdum. O dünyalar güzeli kadını seyre daldım. tam saat 7:30'da bir kolejin servisine bindi. Demekki öğretmen diye düşündüm.
Ertesi gün tekrar tam 7:15'de yerimi aldım. ve yine o dünyalar güzeli kız yine aynı yere geldi. 5 dakika seyredebildim. tekrar servis geldi bindi ve gitti.
Bu sabah tüm cesaretimi toplayıp kızın servise bineceği yere yakın bir yerde arabayı park edip, arabadan inip kızın servisine bineceği yerde beklemeye başladım. Dünyalar güzeli ufukta belirdi, kalbim deli gibi çarpıyor. Bildiğin liseli aşıklar gibiyim. geldi, geldi ve banka oturdu.
Usulca yanına yaklaştım ve aramızda şöyle bir diyalog gelişti.
-Merhaba, günaydın. Bişi sorabilir miyim? siz öğretmensiniz sanırım
-Evet, sayılır. Psikologum bir okulda çalışıyorum. neden sordunuz
-Duruşunuz bakışınız aynı bir öğretmen gibi :) PDR deniliyordu değil mi?
-Evet
-Ben sizi çok kısa bir hikaye anlatmak istiyorum. Ben 1 hafta önce burdan geçerken sabahın köründe sizi gördüm ve inanılmaz etkilendim. sonra arabayla tekrar dönüş yapıp sizi izledim. tam 7:30'da xxx kolejinin servisine bindiğinizi görünce 3 gündür her sabah 7:30'da burada nöbet tutuyorum ve işe geç kalıyorum bu yüzden :)
- (tebessümle) bence siz bugün işe geç kalmayın
- hmm, öyle diyorsunuz peki teşekkür ederim. kolay gelsin
usulca uzaklaşıp arabaya bindim ve yanından geçerken şöyle bir baktım direkt olarak bana bakıyordu.
yani diyalog 40-45 sn. sürdü. ne yapacağımı bilemiyorum. çalıştığı koleji biliyorum. yani bir kez olsun telefonda konuşmak istiyorum. Kendimi gerçekten net olarak ifade etmek istiyorum. Kız şimdi psikolog beni böyle takıntılı sapkın birisi zanneder diye de korkuyorum. okulunu arayıp işte pdr öğretmeniyle görüşmek istiyorum mu desem? yoksa yine aynı saatte oraya gidip biraz daha konuşsam mı?
bi yardım edin be duyuru ahalisi :)
çok kötüyüm len :)
Edit:biraz önce tekrar konuşmak için ordaydım. Çok şaşırdı bu sefer uzun uzun konuştuk. Cümle cümle aktaramıcam ama işin özeti “ben bu şekilde bir tanışma şeklini uygun bulmuyorum” dedi.
Olmadı.
Bi ara aramızda geçen diyalogları daha detaylı yazarım belki...
Moralim çok bozuk :(
Ertesi gün tekrar tam 7:15'de yerimi aldım. ve yine o dünyalar güzeli kız yine aynı yere geldi. 5 dakika seyredebildim. tekrar servis geldi bindi ve gitti.
Bu sabah tüm cesaretimi toplayıp kızın servise bineceği yere yakın bir yerde arabayı park edip, arabadan inip kızın servisine bineceği yerde beklemeye başladım. Dünyalar güzeli ufukta belirdi, kalbim deli gibi çarpıyor. Bildiğin liseli aşıklar gibiyim. geldi, geldi ve banka oturdu.
Usulca yanına yaklaştım ve aramızda şöyle bir diyalog gelişti.
-Merhaba, günaydın. Bişi sorabilir miyim? siz öğretmensiniz sanırım
-Evet, sayılır. Psikologum bir okulda çalışıyorum. neden sordunuz
-Duruşunuz bakışınız aynı bir öğretmen gibi :) PDR deniliyordu değil mi?
-Evet
-Ben sizi çok kısa bir hikaye anlatmak istiyorum. Ben 1 hafta önce burdan geçerken sabahın köründe sizi gördüm ve inanılmaz etkilendim. sonra arabayla tekrar dönüş yapıp sizi izledim. tam 7:30'da xxx kolejinin servisine bindiğinizi görünce 3 gündür her sabah 7:30'da burada nöbet tutuyorum ve işe geç kalıyorum bu yüzden :)
- (tebessümle) bence siz bugün işe geç kalmayın
- hmm, öyle diyorsunuz peki teşekkür ederim. kolay gelsin
usulca uzaklaşıp arabaya bindim ve yanından geçerken şöyle bir baktım direkt olarak bana bakıyordu.
yani diyalog 40-45 sn. sürdü. ne yapacağımı bilemiyorum. çalıştığı koleji biliyorum. yani bir kez olsun telefonda konuşmak istiyorum. Kendimi gerçekten net olarak ifade etmek istiyorum. Kız şimdi psikolog beni böyle takıntılı sapkın birisi zanneder diye de korkuyorum. okulunu arayıp işte pdr öğretmeniyle görüşmek istiyorum mu desem? yoksa yine aynı saatte oraya gidip biraz daha konuşsam mı?
bi yardım edin be duyuru ahalisi :)
çok kötüyüm len :)
Edit:biraz önce tekrar konuşmak için ordaydım. Çok şaşırdı bu sefer uzun uzun konuştuk. Cümle cümle aktaramıcam ama işin özeti “ben bu şekilde bir tanışma şeklini uygun bulmuyorum” dedi.
Olmadı.
Bi ara aramızda geçen diyalogları daha detaylı yazarım belki...
Moralim çok bozuk :(
0
oo aşıqq
her gün gidip kızı izle ama konuşmaya çalışma, o gelip senle konuşacak emin ol :)
kız ters yapmamış, ısrarcı olmak faydalıdır.
her gün gidip kızı izle ama konuşmaya çalışma, o gelip senle konuşacak emin ol :)
kız ters yapmamış, ısrarcı olmak faydalıdır.
0
bence de kız terslemediği için sorun yok; ama ipsiz misin sapsız mısın belli değil? o nedenle yarın gidip kim olduğunu tanıt. ama yine üsteleme. o iş olur aga ;)
0
"dünyalar güzeli bir kız gördüm ve istemsizce frene bastım. Arkadaki arabalar kornaya asılınca kız beni gördü ve arkasını dönerek hafif bir tebessüm etti"
merhaba, orası hangi ülke? ya da hangi reklam seti? zira filmlerde bile zor oluyor artık bu klişeler.
niye bir kez olsun telefonda konuşmak istiyorsun, telefon fantezin mi var ki?
merhaba, orası hangi ülke? ya da hangi reklam seti? zira filmlerde bile zor oluyor artık bu klişeler.
niye bir kez olsun telefonda konuşmak istiyorsun, telefon fantezin mi var ki?
0
bence uzatmayın orada kalsın, hanımefendinin en fazla öğle yemeğinde anlatacağı bir anı olacak.
0
kızın hemen kucağına atlamasını mı bekledin. bişey dememiş ama sen hemen dönüp gitmişsin.
0
hmmm
bence siz bugün işe geç kalmayın.
meali; hadi git artık.
çok istersen okula bağlanıp kıza yemek teklifi yapabilirsin. hayır derse salla. daha da düşme sapık gibi peşine.
bence siz bugün işe geç kalmayın.
meali; hadi git artık.
çok istersen okula bağlanıp kıza yemek teklifi yapabilirsin. hayır derse salla. daha da düşme sapık gibi peşine.
0
okulu biliyoruz, mesleğini biliyoruz. geriye adını öğrenmek kaldı. okul santralinden adını öğreniyorsunuz. sonra güzel bir çiçek gönderiyorsunuz ya da çikolata. yanına güzel de bir not. bir beklentim yok ama telefonum bu, sizinle izdivacı çok arzu ediyorum vs gibi. sonra beklemeye başlıyoruz.
artılar: bu iş çok hızlı alır başını gider.
eksiler: böyle pahalı hediyeler ile başlayan ilişkide evlenme teklifi min. 1 karat yüzük ile yapılır. o da nerden baksan 10 bin dolar.
artılar: bu iş çok hızlı alır başını gider.
eksiler: böyle pahalı hediyeler ile başlayan ilişkide evlenme teklifi min. 1 karat yüzük ile yapılır. o da nerden baksan 10 bin dolar.
0
Kanka seni üzücem belki ama -ki bu konularda da çok pozitif yaklaşırım değerlendirme yaparken hep iyi yanından bakmaya çalışırım- amma ve lakin kız sana kibarca yol vermiş ya :( Ve ben bir kadın olarak bunu söylüyorum.
Bana çok peşimden koşmuş birisini hatırlattın. Ben hiç ondan etkilenmezken de bu tarz bir yol vermemiştim ya. Bir de çok hızlı davranmışsın itici, o adam bana tam bir ay mala bağlamış şekilde bakmıştı.
Bana çok peşimden koşmuş birisini hatırlattın. Ben hiç ondan etkilenmezken de bu tarz bir yol vermemiştim ya. Bir de çok hızlı davranmışsın itici, o adam bana tam bir ay mala bağlamış şekilde bakmıştı.
0
Yani ne demesini bekliyordunuz anlamadım
-Demek bekledin ha AL BENİ YİĞİDİM mi???
olabilitesi var. çiçek çukulat dene şansını YİĞİDİM :p
-Demek bekledin ha AL BENİ YİĞİDİM mi???
olabilitesi var. çiçek çukulat dene şansını YİĞİDİM :p
0
kadın çok kibar bir şekilde terslemiş. aferin kadına, şık bir ablaymış.
bundan sonrası sarkıntılığa girer.
bundan sonrası sarkıntılığa girer.
0
bence bir tarafinda evet, diger tarafinda hayir azan cikma teklifi karti ver. ertesi gun al.
hayir derse her sabah diger duraklari gez. asik olacak baskasini bulursun.
hayir derse her sabah diger duraklari gez. asik olacak baskasini bulursun.
0
boşver buradaki olumsuz cevapları. her gün kapısına gidip takip etme tabi ki. sadece bir günlüğüne gitme takip eden sapık konumuna düşmemek için. sonraki gün merkezi bir kafenin ismini vererek kahve içmeyi teklif et. olursa olur. çok da takıntı haline getirmemek lazım.
0
@territoriye tamamen katılıyorum. Kadın istememiş kibarca reddetmiş öyle okulu aramak her gün onu izlemek falan sarkıntılığa girer. Hayırsa hayırdır öyle hareketler yapıp kadını huzursuz etmeyin. Evimi de bulur diye kadını korkutmayın.
0
ne güzel şeyler bunlar <3
okula çiçek- çikolata +1. kadın terslememis. ama her gün gidip bakmayin
okula çiçek- çikolata +1. kadın terslememis. ama her gün gidip bakmayin
0
Öncelikle hiç tanımadığı bir insana verdiği tepki "bugün işe geç kalmayın" direk negatif düşünce anlamına gelmez. 3 gündür işe geç kalıyorum diyerek lafa girmeniz, sizin için işe geç kalıyorum mesajı içeriyor ve karşınızdaki kişi banane kardeşim ben mi sana geç kal diyorum düşüncesi ile vu yanıtı vermiş olabilir. Diğer bir açıdan, işe geç kalma düşünceniz çok önemli ise o zaman işe geç kalmayın, bana bunları takmayacak lafını etmeyeceksen geleceksin bakış açısına da sahip olabilir.
Kesinlikle telefon ile kendisine ulaşmayın bu saplantılık düşüncesine gitmese de hoş olmayabilir. Ama bir daha iletişim kurmanız gerektiğini düşünüyorum. Yer ve saat belli olduğuna göre gülümsemesini sağlayacak küçük bir şeyler planlayın. Siz görünmeseniz bile aklına siz geleceksiniz. Ne bilim, servis şöförünü ayartın kapı kollarına balon bağlayın bir sabah öyle olsun. Farklı bir gün için oturduğu bankta bir plan düşünün. Atıyorum o gelmeden bankta bir buket çiçek olsun, üzerinde sadece Günaydın yazılı bir not ile.
Sonra tekrar ikinci bir günaydın için yanına gider iletişime geçmeye çalışırsınız. Rahatsız edip etmediğinizi sorup cevap hayır ise bir mahsuru yok ise telefon numaranızı almak yada kendi numaramı vermek sizinle sohbet etmek bir şeyler yemek istiyorum dersiniz.
Bu kurguda sonuçlar olumsuz bir yere gider ise, kendinize keşke şunu yapsaydım demezsiniz :)
Keşke demektense bir şeyi denemek ve başaramamak her zaman daha iyidir. Ders çıkarabileceğiniz bir deneyim yaşamış olursunuz en azından.
Kesinlikle telefon ile kendisine ulaşmayın bu saplantılık düşüncesine gitmese de hoş olmayabilir. Ama bir daha iletişim kurmanız gerektiğini düşünüyorum. Yer ve saat belli olduğuna göre gülümsemesini sağlayacak küçük bir şeyler planlayın. Siz görünmeseniz bile aklına siz geleceksiniz. Ne bilim, servis şöförünü ayartın kapı kollarına balon bağlayın bir sabah öyle olsun. Farklı bir gün için oturduğu bankta bir plan düşünün. Atıyorum o gelmeden bankta bir buket çiçek olsun, üzerinde sadece Günaydın yazılı bir not ile.
Sonra tekrar ikinci bir günaydın için yanına gider iletişime geçmeye çalışırsınız. Rahatsız edip etmediğinizi sorup cevap hayır ise bir mahsuru yok ise telefon numaranızı almak yada kendi numaramı vermek sizinle sohbet etmek bir şeyler yemek istiyorum dersiniz.
Bu kurguda sonuçlar olumsuz bir yere gider ise, kendinize keşke şunu yapsaydım demezsiniz :)
Keşke demektense bir şeyi denemek ve başaramamak her zaman daha iyidir. Ders çıkarabileceğiniz bir deneyim yaşamış olursunuz en azından.
0
bence kız tam da siktir çekmemiş. o yüzden bir kere daha dene çıkışta kahve içmeyi teklif et. bu arada kendini tanıt. yine olmaz derse şansına küs.
0
kız evli değil ve sevgilisi yok. olsaydı bu olayların üzerine kesinlikle söylerdi. bu cepte.
bugün beklemeyin o zaman demek minimum seviyede kezbanlık içeren, özünde nötr bir ifade. bir kızın 3 gündür peşinde olan adama bu kadar flu hayır diyeceğini sanmam.
mesaj şu:
başlatma işe geç kalmandan falan kazık kadar adamsın, anlat ne anlatacaksak, yap teklifini de kabul edeyim.
bugün beklemeyin o zaman demek minimum seviyede kezbanlık içeren, özünde nötr bir ifade. bir kızın 3 gündür peşinde olan adama bu kadar flu hayır diyeceğini sanmam.
mesaj şu:
başlatma işe geç kalmandan falan kazık kadar adamsın, anlat ne anlatacaksak, yap teklifini de kabul edeyim.
0
aksiyon alma. pasif hareketlere devam. her sabah durağa git arabayla, eninde sonunda gelip camına tıktıklayacak.
0
So far so good kardes.
Sana tepki koymamis, "bu sabah ise gec kalmayin" (tebessumle) bu iyi alamet. Bas git ulan falan diyebilirdi gayet. Bence sevinmelisin durumlar iyi, simdilik en azindan. Yani en azindan kotuye gittigine dair kanit yok. O kiz hic niyeti olamasa daha farkli bir cumle kurardi emin ol.
Yine git ve "bugun de ise gec kalmaya karar verdim" diyerek muhabbete gir mesela. Devam et yani oyle ya da boyle. Korkutmadan ama.
Yalniz needy olmamaya dikkat et knk. Birkac asama sonra yakin zamanda hedefin de kizi ise birakmak olsun arabayla.
Aksiyon alma kismina siddetle karsi cikiyorum, aksiyon al. Yoksa uzulursun. Kiz senin yanina gelip "aaa bugun de mi ise gec kalacaksin yoksa" diye muhabbete girmez, hollywood romantik komedi filmlerindeki gibi bir yakinlasma falan olmaz. Ipler sende, kiz tarafinda aksiyon olmayacak.
Sana tepki koymamis, "bu sabah ise gec kalmayin" (tebessumle) bu iyi alamet. Bas git ulan falan diyebilirdi gayet. Bence sevinmelisin durumlar iyi, simdilik en azindan. Yani en azindan kotuye gittigine dair kanit yok. O kiz hic niyeti olamasa daha farkli bir cumle kurardi emin ol.
Yine git ve "bugun de ise gec kalmaya karar verdim" diyerek muhabbete gir mesela. Devam et yani oyle ya da boyle. Korkutmadan ama.
Yalniz needy olmamaya dikkat et knk. Birkac asama sonra yakin zamanda hedefin de kizi ise birakmak olsun arabayla.
Aksiyon alma kismina siddetle karsi cikiyorum, aksiyon al. Yoksa uzulursun. Kiz senin yanina gelip "aaa bugun de mi ise gec kalacaksin yoksa" diye muhabbete girmez, hollywood romantik komedi filmlerindeki gibi bir yakinlasma falan olmaz. Ipler sende, kiz tarafinda aksiyon olmayacak.
0
Bence de terslememiş ya ne diyecekti ki. Tatlı bir tanışma olmuş ama beklentiyi çok yükseltmişsin söyliyim bu iş olursa hep romantik olmak zorundasın yoksa sürekli beynin yenecek sen çok değiştin diye :D Bence takip ediliyor hissi yaratma ne kadar hoşlandıysa da senden takip ediliyor hissi çok tedirgin edici. İş yerine falan da ulaşma bunlar onun izni olmadan onun hayatına girmek gibi geliyor bana. Bir sabah daha git oraya sohbet et en temizi bu.
0
Hacı abi, tutup da çiçek göndermek, okulu aramak gibi atraksiyonlara sakın girişme. Bunlar ancak ters teper. Kadın seni tanımıyor bile bir kere. Tanımadığın birisi bu kadar üstüne düşse sen de sapık dersin.
Ben senin yerinde olsam, birkaç gün boyunca aynı yerde yine göz göze geldiğinizde sanki tanışıyormuş gibi selam verip geçerim. Birkaç gün sonra da başka bir bahaneyle o durakta beklerim. İş olur, araban bozulmuştur vs.. Oradan sonra da havadan sudan girmeye çalışırsın. İlk seferki gibi direkt atlama. Muhabbet açmaya çalış sadece. Sohbet arasında adını öğren vs. Bunu 1-2 defa tekrarla (hani araban bozuktu ya..). Ha, baktın ki o direkt soğuk yapıyor. O zaman hiç yorma kendini.
Ben senin yerinde olsam, birkaç gün boyunca aynı yerde yine göz göze geldiğinizde sanki tanışıyormuş gibi selam verip geçerim. Birkaç gün sonra da başka bir bahaneyle o durakta beklerim. İş olur, araban bozulmuştur vs.. Oradan sonra da havadan sudan girmeye çalışırsın. İlk seferki gibi direkt atlama. Muhabbet açmaya çalış sadece. Sohbet arasında adını öğren vs. Bunu 1-2 defa tekrarla (hani araban bozuktu ya..). Ha, baktın ki o direkt soğuk yapıyor. O zaman hiç yorma kendini.
0
pdrci psikolog değildir. kız yalancı psikologla pdr mezunu farklıdır. psikolog terapi yapar pdr danışmanlık. yol yakınken vazgeç. bende psikoloğum bayan psikologlar çok sıkıntılı. (ben erkeğim)
gerçi psikoloji mezunu formasyon alıp pdrcilik yapabiliyor amma gerek yok.
gerçi psikoloji mezunu formasyon alıp pdrcilik yapabiliyor amma gerek yok.
0
kadın reddetmiş gayette kibarmış ötesi ayılık olur ters teper sakın öyle çiçek gönderme işlerine falan girme +1
0
girmişsin bir işe bari sonunu getirerek ikinciyi dene. ilk seferinde hiç tanımadığı birine olumlu cevap vermesi düşük ihtimaldi zaten. sert bir tepki vermediğine göre bir kez daha denemelisin. telefonunu iste.
ama bu sefer de red yersen peşini bırak, daha da rahatsız etme. o noktadan sonra sıkıntılı sulara girmiş olursun, sapıklïk gibi algılayabilir karşı taraf.
ama bu sefer de red yersen peşini bırak, daha da rahatsız etme. o noktadan sonra sıkıntılı sulara girmiş olursun, sapıklïk gibi algılayabilir karşı taraf.
0
konuşmaya çalışma uzaklaş rahatsız etme ama hadi sana kıyak geçiyim kıza çok aşık olduysan falan gittiği mekanları öğrenip sen de gidebilirsin fakat kızı kesinlikle görmemen şartıyla yani asla onun için oraya gittiğini bilmeyecek ve sen de kızı umursamayacaksın. o seni görecek. işte belki o zaman düşüncesi değişir de bi selam falan verir oradan devam edilir ama sana bişi diyim mi bu bile değmez. cevabını çok net almışsın soruyu sorman bile hata. konuşmaya çalışma uzaklaş.
0
yarın çiçek al götür ver. bir sevgilisi yoksa müsait olduğu bir zaman bir kahve içmeye davet et.
noluyo pis sapık moduna girmemiş.
noluyo pis sapık moduna girmemiş.
0
Kızın çalıştığı yeri falan biliyorsan adını soyadını öğrenip az stalk etsen önce?
0
çiçek çikolata falan yollama bence adını bile bilmiyorsun kız "noluyor aq" der.
yine durakta görünce merhaba de, telefonunu iste, kahve veya kahvaltı vs. yapalım teklifi yolla.
yine durakta görünce merhaba de, telefonunu iste, kahve veya kahvaltı vs. yapalım teklifi yolla.
0
arabadan görüp hoşlanmak ve kenara çekip konuşmak günümüze göre baya klasik kaçmış. burda okuyanlara da film tadı verdiği kesin. günümüzün gerçekliklerine uyarak whatsap, facebook üzerinden iletişime geçmelisin. bunun için adını soyadını öğrenmek zor olmasa gerek.
her gün arabadan izlemeye devam et diyenler, sapık damgası yiyebileceğin ihtimalini gözardı ediyorlar. senden arkadaşlarına bahsetti ise kesin dikkat et saplantılı bir tip olmasın diyenler olmuştur.
bence bir hediye hazırla. kitap olabilir. arasına mektup yaz ve iletişim bilgilerini koy. gelen cevaba göre de devam edersin..
her gün arabadan izlemeye devam et diyenler, sapık damgası yiyebileceğin ihtimalini gözardı ediyorlar. senden arkadaşlarına bahsetti ise kesin dikkat et saplantılı bir tip olmasın diyenler olmuştur.
bence bir hediye hazırla. kitap olabilir. arasına mektup yaz ve iletişim bilgilerini koy. gelen cevaba göre de devam edersin..
0
ya şimdi etrafımda kızlardan bu şekilde tanışan 2 kız hatırladım da ikisi de ilk başta yok olmaz falan demişlerdi sonra kabul etmişlerdi yani bence bi kez daha denenebilir belki oturduğu o banka bişey bırakalıabilir not, kitap vb içine telefon numaranı bırakabilirsin.bak hatta konusu böyle tesadüf eseri tanışıp çok mutlu olmuş çift ile ilgili bi kitap olabilir neyse orasını sen bilirsin artık.ama bence de okula bişey yollama o biraz tacize girer.tabi kızın konuşma şeklini de sen gördün sabah 7,30 da gülümseyerek konuştuysa bence bi denemeye değer.
0
Stavro +1 olumsuz yazanlar kıskandı mı acep=) eğer direkt reddetmiş olsaydı tavrıyla belli ederdi en azından siz arabayla yanından ayrılırken bakmazdı. Yerinizde olsam yarın gitmem, merak etsin=) öbürgün giderim, "amacım ısrarcı olup sizi rahatsız etmek değil, müsaade ederseniz sizi tanımak istiyorum." Gibi net cümleyle numaramı veririm yahut belli saatte kahveye davet ederim. Eğer ki olumsuz yanıt alırsam bir daha gitmezdim. Bu arada bir çiçekle gidip numaranızı ona iliştirebilirsiniz, sebebi de şu, kızlar bazen istediği halde güvenmediği için reddedebilir, ama elinde telefonunuz olursa ve bir daha sapık gibi onu görmeye gitmezseniz size dönüş yapabilir. Gelişmeleri yazın lütfen!
0
Kadının reddetmesi için illa terslemesi mi lazım. Ben en fazla böyle kibar red yedim. Hiçbirinde de ulen acaba deyip zorlamadım. Sen de zorlama. Kadınların reddine saygı duymak erkekliğin raconudur. Beğenmen koklayabileceğin anlamına gelmez aşkından ölsen de. Tekrar gözgöze gelsem bu noktadan sonra kendimi kadını rahatsız ediyor gibi hissederim.
0
olumsuz bir durum yok.
çiçek çok ince güzel fikir,kırmızı gül falan asla olmasın. zarif güzel bi çeçek seç. kısa çok rahatsız etmeyen bir notla beraber.
balona, telefona sakın girişme.
ayrıca en güzel yorumlardan birini @sbryldrm yapmış. +1 diyorum
çiçek çok ince güzel fikir,kırmızı gül falan asla olmasın. zarif güzel bi çeçek seç. kısa çok rahatsız etmeyen bir notla beraber.
balona, telefona sakın girişme.
ayrıca en güzel yorumlardan birini @sbryldrm yapmış. +1 diyorum
0
Papatya bırak, içine de numaranı yaz. Kırmızı gül olmasın +1 Sapık gibi arabadan takip etme. Okula bir şey gönderme. Servis şoförünü ayarlayıp kapıya balon filan bağlama. Romantizm diyince aklınıza diye abartılı uçuk kaçık şeyler geliyor anlamıyorum. Söyleyiş şekline göre bugün geç kalmayın demek hayır demek olabilir. Bir kere daha şansınızı deneyin ama sonra askıntı olmayın.
0
Kadinin reddine saygi duymak bu isin raconu falan degildir. Oncelikle ret var, ret var. Eser miktarda ret kadinin standardidir, bu isin normali budur zaten. Bir kadina yurudugunuzde default ret verir, ama hafif ama mutlak bir ret, her turlu ret gelir.
Kadin reddeder ve erkek israrci olur (bir yere kadar), bu isin raconu budur. Aha ret yedim daha fazla kepaze olmadan kicimi donup gideyim derseniz avucunuzu yalarsiniz, ret dogal tepkidir. Kolay kolay hicbir kiz cat kapi gelip yuruyen adama "tabii neden olmasin, hadi tanisip kaynasalim" demez, ret vermek zorunda ve siz de israr etmek zorundasiniz. Ha etmezsiniz o defteri kapatirsiniz size kalmis, sansinizi kaybedersiniz.
Onceden bir muhabbet, bir tanisiklik veya herhangi bir baglanti yokken birden cikagelip tanismak isteyen adama bir tabiat kanunu olarak olumlu yanit vermez, "ortalik mali miyim lan ben" diye dusunur kadin, kendini ucuz hissetmek istemez dogal olarak. Dogal olarak diyorum bak, tabiati bu. Sana ret verirken icinden "oo tanrim lutfen bu cocuk peki diyip kayiplara karismasin, biraz israrsci olsun" bile diyor olabilir. Yani bu da gayet ihtimal dahilinde.
Ilk asamadaki ret bir "mutlak ret" ise o zaman israrci falan olmazsiniz, barzoluga luzum yoktur. Ki "fabrika cikisli ret" ile "mutlak ret"i de ayirt edersiniz bir sekilde.
Date uzmani falan degilim, bunlar sosyal hayatin standartlari, oyunun kurallari.
Kadin reddeder ve erkek israrci olur (bir yere kadar), bu isin raconu budur. Aha ret yedim daha fazla kepaze olmadan kicimi donup gideyim derseniz avucunuzu yalarsiniz, ret dogal tepkidir. Kolay kolay hicbir kiz cat kapi gelip yuruyen adama "tabii neden olmasin, hadi tanisip kaynasalim" demez, ret vermek zorunda ve siz de israr etmek zorundasiniz. Ha etmezsiniz o defteri kapatirsiniz size kalmis, sansinizi kaybedersiniz.
Onceden bir muhabbet, bir tanisiklik veya herhangi bir baglanti yokken birden cikagelip tanismak isteyen adama bir tabiat kanunu olarak olumlu yanit vermez, "ortalik mali miyim lan ben" diye dusunur kadin, kendini ucuz hissetmek istemez dogal olarak. Dogal olarak diyorum bak, tabiati bu. Sana ret verirken icinden "oo tanrim lutfen bu cocuk peki diyip kayiplara karismasin, biraz israrsci olsun" bile diyor olabilir. Yani bu da gayet ihtimal dahilinde.
Ilk asamadaki ret bir "mutlak ret" ise o zaman israrci falan olmazsiniz, barzoluga luzum yoktur. Ki "fabrika cikisli ret" ile "mutlak ret"i de ayirt edersiniz bir sekilde.
Date uzmani falan degilim, bunlar sosyal hayatin standartlari, oyunun kurallari.
0
Kadın red falan etmemiş. Ne deseydiki ilk etapta. Bi kere daha hamle yapsan tacizciliğe falan girmez. Abartmayın siz burdakiler de. Türkiye burası. İnsanların mantığı kız evi, naz evi. İlk etapta direkt olumlu bişey deseydi de veriyo bu karı herkese derdiniz. Ne dediğiniz belli değil valla.
Sen bi hamle daha yap. Ne yapacağını bilemiyorum. Onu sen bul.
Kadınım bu arada.
Sen bi hamle daha yap. Ne yapacağını bilemiyorum. Onu sen bul.
Kadınım bu arada.
0
Sert, asık suratlı ve tersleyen bir şekilde bence bugün işe geç kalmayın dese, sözlükte zibilyon tane başlığa konu olan kezban türk kadını yorumları burda havada uçuşurdu.
Nazikçe, medeni bir insan gibi söyleyince de bro tam terslememiş, kim tutar seni modunda gaz verilmiş.
Ucu açık ve sohbetin devamına kanal açan bir yanıt değil o. Emin olun sohbetin devamını istese ve sadece naz niyaz ediyor olsa, farklı bir cümle ile girizgah yapardı. Örneğin hikayenin devamını merak ettim ama bence bugün işe geç kalmayın gibi.
Kibarca hayır demiş. Hayır hayır demektir.
Nazikçe, medeni bir insan gibi söyleyince de bro tam terslememiş, kim tutar seni modunda gaz verilmiş.
Ucu açık ve sohbetin devamına kanal açan bir yanıt değil o. Emin olun sohbetin devamını istese ve sadece naz niyaz ediyor olsa, farklı bir cümle ile girizgah yapardı. Örneğin hikayenin devamını merak ettim ama bence bugün işe geç kalmayın gibi.
Kibarca hayır demiş. Hayır hayır demektir.
0
bu kadarını yapacak medeni cesaretin varken, bir çay içelim vs. bahanesiyle telefonunu alman gerekirdi.
0
Keşke triplenip kalkıp gitmeseydiniz, sizin için her gün geç kalırım ne olacak deseydiniz aslında gerçek tepkisini öğrenirdiniz :)
Ben de red olarak düşünmüyorum. Bir kere muhabbete cevap vermiş kafadan terslememiş. Böyle bir durumda aa ne güzel hadi tanışalım demez kadın zaten.
Ben de red olarak düşünmüyorum. Bir kere muhabbete cevap vermiş kafadan terslememiş. Böyle bir durumda aa ne güzel hadi tanışalım demez kadın zaten.
0
fuckingrespect
öncelikle herkese merhaba. ben 18 yaşında bir trans erkeğim ve bu sebepten dolayı ailemle görüşmüyorum. maddi olarak sıkıntıdayım. üniversiteye yeni başladım ve bursa çok ihtiyacım var. yardımcı olabilecekler ulaşırsa çok sevinirim. hepinize sevgiler.
öncelikle herkese merhaba. ben 18 yaşında bir trans erkeğim ve bu sebepten dolayı ailemle görüşmüyorum. maddi olarak sıkıntıdayım. üniversiteye yeni başladım ve bursa çok ihtiyacım var. yardımcı olabilecekler ulaşırsa çok sevinirim. hepinize sevgiler.
0
merhaba
lütfen buaradaki bursları takip edin;
www.ab-ilan.com
henüz tarihi geçmemiş olanlar var,geçmiş sayfalara kadar bakın lütfen. ayrıca şu anda hatırlamıyorum fakat sadece toplumsal azınlık grubu bireylere burs veren yerler de vardı; onları da burada görmüştüm.
ayrıca şehrinizi bilmiyorum ancak en kısa sürede iş bulmanızı da öneririm.
bunlar haricinde okulunuzun burs ofisiyle konulup, kampüste çalışma fırsatlarına da bakın.(kütüphanede medikoda görev almak vs. gibi)
lütfen buaradaki bursları takip edin;
www.ab-ilan.com
henüz tarihi geçmemiş olanlar var,geçmiş sayfalara kadar bakın lütfen. ayrıca şu anda hatırlamıyorum fakat sadece toplumsal azınlık grubu bireylere burs veren yerler de vardı; onları da burada görmüştüm.
ayrıca şehrinizi bilmiyorum ancak en kısa sürede iş bulmanızı da öneririm.
bunlar haricinde okulunuzun burs ofisiyle konulup, kampüste çalışma fırsatlarına da bakın.(kütüphanede medikoda görev almak vs. gibi)
0
kureseltikinma
anne, baba ve bir bebeğin şu anki ve gelecektiki ekonomik koşullları göz önüne alarak rahat geçimi için sizce ne kadar maaş gereklidir ?kira ödemediğinizi ve 1.350 kira aldığınızı varsayarak yazabilirsiniz, hatta kendi durumunuzu belirtebilirsiniz. Bunu sormamın nedeni kimin lüks kimin tasarruflu ya
anne, baba ve bir bebeğin şu anki ve gelecektiki ekonomik koşullları göz önüne alarak rahat geçimi için sizce ne kadar maaş gereklidir ?
kira ödemediğinizi ve 1.350 kira aldığınızı varsayarak yazabilirsiniz, hatta kendi durumunuzu belirtebilirsiniz. Bunu sormamın nedeni kimin lüks kimin tasarruflu yaşadığını görmek. kimi arkadaşım bekar ayda 5.000 harcıyorum diyor kimi bu paralya bir aile geçindiriyor. herkes kendi durumunu belirtilebilir.
kira ödemediğinizi ve 1.350 kira aldığınızı varsayarak yazabilirsiniz, hatta kendi durumunuzu belirtebilirsiniz. Bunu sormamın nedeni kimin lüks kimin tasarruflu yaşadığını görmek. kimi arkadaşım bekar ayda 5.000 harcıyorum diyor kimi bu paralya bir aile geçindiriyor. herkes kendi durumunu belirtilebilir.
0
biz ayda 6000 lira harcıyoruz. kira ödemiyoruz, 1500 lirası kreş parası ve bir arabamız var. çocuk 3 yaşında. yer ankara.
0
biz karı-koca ayda 8 bin lira kazanıyoruz, 1900 tl kira, 600-700 tüm faturalar, yaklaşık 900-1000 tl de mutfak, temizlik vs ev giderlerine gidiyor. en az 1000er lira da işe git-gel yol + öğle yemeği+ kahvaltıya harcıyoruz kişi başı. aracımız yok. tüm bu masraflar yüzden de çocuk yapmaya çekiniyoruz maalesef.
0
Kaba bi hesap
İstanbul'da Düzgün muhitte yeni bir evde oturmak & çocuğa iyi eğitim & arada sosyalleşme için;
3 K kira
1.5 K faturalar & ev harcaması & sosyal etkinlikler
3 K çocuğun aylık okulu & ek masrafı (min.)
1 K da yoldur, işte ıvır zıvırdır olsun
9 K diyorum.
İstanbul'da Düzgün muhitte yeni bir evde oturmak & çocuğa iyi eğitim & arada sosyalleşme için;
3 K kira
1.5 K faturalar & ev harcaması & sosyal etkinlikler
3 K çocuğun aylık okulu & ek masrafı (min.)
1 K da yoldur, işte ıvır zıvırdır olsun
9 K diyorum.
0
istanbul.
bu enflasyon olmasaydı, 10 k derdim. şu anda 15-20k arası diyorum kişi başı.
yüksek lisansım var;bunu kariyer açısından değil sosyokültürel açıdan değerlendir diye belirtiyorum.
kurumsal firmalarada çalıştım/çalışıyorum.
istanbulda -mümkün olan- en huzurlu sakin semtlerden birinde kirada(2k) oturuyorum.
bu tutarlarda bir gelirim yok; olsaydı aynı semtte daha yeni (deprem açısından güvenli)bir eve çıkar, orta karar bir araba alırdım.
temel yaşam masfraflarını lüks değil sadece normal standartlarda tuttuğumuzda bile; barınma, yeme içme(market tavuğu yiyen, uht süt/yoğurt tüketen, küflü hormonlu sebzeleri ayırt edemeyen kent populasyonunu hariç tutuyorum)sağlık, eğitim.. zaten 5k ları buluyor.
eğitim dolayısıyla düşünsel birikim arttıkça sosyalleşme seçenekleri ve giderleri de artıyor. istanbulun tepelerinde ya da otoyol kenarlarında piknik yapamayacağıam göre; nipeten güzel hizmet veren bir yerde bir yeme içme programı ya da sinema/tiyatro, gezi vs ayarlasam bi de bunlar ekstra gider.
çocuk konusuna değinmedim bile.
bir de herkes çocuğu kendi sosyal sınıfına göre yetiştirir; milupa mamayı dayamayla, okula başlayana kadar babanneye, halaya çocupu yetiştirsin diye teslim edilecekse başka tabi. çocuğu neye benzetmek istediğinize bağlı.
bu enflasyon olmasaydı, 10 k derdim. şu anda 15-20k arası diyorum kişi başı.
yüksek lisansım var;bunu kariyer açısından değil sosyokültürel açıdan değerlendir diye belirtiyorum.
kurumsal firmalarada çalıştım/çalışıyorum.
istanbulda -mümkün olan- en huzurlu sakin semtlerden birinde kirada(2k) oturuyorum.
bu tutarlarda bir gelirim yok; olsaydı aynı semtte daha yeni (deprem açısından güvenli)bir eve çıkar, orta karar bir araba alırdım.
temel yaşam masfraflarını lüks değil sadece normal standartlarda tuttuğumuzda bile; barınma, yeme içme(market tavuğu yiyen, uht süt/yoğurt tüketen, küflü hormonlu sebzeleri ayırt edemeyen kent populasyonunu hariç tutuyorum)sağlık, eğitim.. zaten 5k ları buluyor.
eğitim dolayısıyla düşünsel birikim arttıkça sosyalleşme seçenekleri ve giderleri de artıyor. istanbulun tepelerinde ya da otoyol kenarlarında piknik yapamayacağıam göre; nipeten güzel hizmet veren bir yerde bir yeme içme programı ya da sinema/tiyatro, gezi vs ayarlasam bi de bunlar ekstra gider.
çocuk konusuna değinmedim bile.
bir de herkes çocuğu kendi sosyal sınıfına göre yetiştirir; milupa mamayı dayamayla, okula başlayana kadar babanneye, halaya çocupu yetiştirsin diye teslim edilecekse başka tabi. çocuğu neye benzetmek istediğinize bağlı.
0
Tl maaş aldığınız sürece sıkıntı yaşarsınız. En az harcadığınız kadar bir parayı yatırım olarak kullanmanız şart. İstanbul için konuşursak 3 kişilik ailenizin minimum geliri 50 bin tl olmalı ki 25 bininizi yatırım olarak kullanabilin ve paranız erimesin.
0
kendimden ve cevremden gordugum en az 15k ile yasanir ve az olsada birikim yapilir. ama degisken cok.
anne baba calisiyor ise cocuk okula gidecek, okul bitince kim karsilayacak? akraba yoksa mecbur bakici. okul parasina bakici parasi da ekle zaten gitti en az 4 bin.
market alisverisi var, sosyallesmesi, duzenli odemeler var aidat gibi, bireysel emeklilik var, beklenmeyen giderler var saglik harcamasi, bozulan esya tamiri vs...
yaz gelince 3 kisilik mutevazi bir tatilin bedeli bile olmus en az 5-6 bin.
var oglu var.
cocuk ozel okula gidecekse yillik ortalama 50 bin odemesi var, bunu zaten her ay 5 bin kenara koyup 10 ayda anca cikarirsiniz. devlet okuluna gidecekse bambaska…
kanada international kres bana 2017 senesinde 32bin fiyat vermisdi yillik 2.5 yasindaki cocuga. servis haric.
mesele gecinmek degil yasamaksa en az 15k istanbulda.
anne baba calisiyor ise cocuk okula gidecek, okul bitince kim karsilayacak? akraba yoksa mecbur bakici. okul parasina bakici parasi da ekle zaten gitti en az 4 bin.
market alisverisi var, sosyallesmesi, duzenli odemeler var aidat gibi, bireysel emeklilik var, beklenmeyen giderler var saglik harcamasi, bozulan esya tamiri vs...
yaz gelince 3 kisilik mutevazi bir tatilin bedeli bile olmus en az 5-6 bin.
var oglu var.
cocuk ozel okula gidecekse yillik ortalama 50 bin odemesi var, bunu zaten her ay 5 bin kenara koyup 10 ayda anca cikarirsiniz. devlet okuluna gidecekse bambaska…
kanada international kres bana 2017 senesinde 32bin fiyat vermisdi yillik 2.5 yasindaki cocuga. servis haric.
mesele gecinmek degil yasamaksa en az 15k istanbulda.
0
vatandasacartcurtyok
Bir işe girişeceğiz. Kadınların yardımına ihtiyacımız var. Hangi renk hamile yastığını tercih ederdiniz sorusuna cevap arıyoruz. Şimdiden teşekkürler.https://www.proprofs.com/survey/preview.php?title=bru55
Bir işe girişeceğiz. Kadınların yardımına ihtiyacımız var. Hangi renk hamile yastığını tercih ederdiniz sorusuna cevap arıyoruz. Şimdiden teşekkürler.
www.proprofs.com
www.proprofs.com
0
hocam ne hamilesi, bu benim hayalimdeki yatış :(
(bkz: shut up and take my money)
(bkz: shut up and take my money)
0
Griyi seçtim ama beyaz seçeneği olsaydı muhtemelen beyazı seçerdim.
0
hedef kitlenize de bağlı.
fiyata ve o alım gücündeki kadın profiline vs bakmak lazım.
bana göre erkek ve kız çocğu için fark "etmememsi"; nötr bir renk olması daha iyi.
bir de kullanan çocuk değil anne olacak sonuçta.
fiyata ve o alım gücündeki kadın profiline vs bakmak lazım.
bana göre erkek ve kız çocğu için fark "etmememsi"; nötr bir renk olması daha iyi.
bir de kullanan çocuk değil anne olacak sonuçta.
0
nundu
https://eksiup.com/f048003fd925Şöyle bir tweet vardı ve bunu okuyana kadar bu durum sadece bende var saniyodum :(Tiyatro izlerken deli utaniyorum ya, çok saçma geliyor normal insanin karşimda rol yapması normalde davranmayacaği şekilde davranması. Çok yapay geliyo o yüzden bana tiyatro. Dizi, film v
eksiup.com
Şöyle bir tweet vardı ve bunu okuyana kadar bu durum sadece bende var saniyodum :(
Tiyatro izlerken deli utaniyorum ya, çok saçma geliyor normal insanin karşimda rol yapması normalde davranmayacaği şekilde davranması. Çok yapay geliyo o yüzden bana tiyatro. Dizi, film vs gibi ekrandaki eserlerde bu his olmuyor o oyuncuyu adeta rolüyle benimsiyorum mesela doktor oynayan bi aktörün gerçekte doktor olmadiğini rol yaptığını arada kendime hatirlatmam gerekiyor ama tiyatroda rol yapan birini görünce cringe oluyorum, tuhaf hissediyorum.
Tiyatroyu da pek sevmiyorum açıkçası bu yüzden. Sizde var oluyor mu bu his hiç?
Şöyle bir tweet vardı ve bunu okuyana kadar bu durum sadece bende var saniyodum :(
Tiyatro izlerken deli utaniyorum ya, çok saçma geliyor normal insanin karşimda rol yapması normalde davranmayacaği şekilde davranması. Çok yapay geliyo o yüzden bana tiyatro. Dizi, film vs gibi ekrandaki eserlerde bu his olmuyor o oyuncuyu adeta rolüyle benimsiyorum mesela doktor oynayan bi aktörün gerçekte doktor olmadiğini rol yaptığını arada kendime hatirlatmam gerekiyor ama tiyatroda rol yapan birini görünce cringe oluyorum, tuhaf hissediyorum.
Tiyatroyu da pek sevmiyorum açıkçası bu yüzden. Sizde var oluyor mu bu his hiç?
0
hayır, olmuyor. bu, tiyatro sanatını zerre kadar anlamadığınızı gösterir. zorlamaya gerek yok.
0
rol yapmanın birinci kuralı rol yapmamaktır. rol yapamayan rol yaptığını hissettirir zaten. rol yapabilen kişiyle o sahneyi yaşarsın ve böyle bir duyguya kapılmazsın. sana tavsiyem kaliteli oyuncuların olduğu oyunlara gitmen.
0
baya kötü bir oyuna gidilmiş anlaşılan.
edit : gece gece iyi duyurucu banladım
edit : gece gece iyi duyurucu banladım
0
daha kaliteli oyunlar izleyin.
belediye tiyatrosu, devlet tiyatrosu oyunlari vs. bana da komik geliyor. utanmiyorum izlerken ama bu ne mk diyorum icimden.
belediye tiyatrosu, devlet tiyatrosu oyunlari vs. bana da komik geliyor. utanmiyorum izlerken ama bu ne mk diyorum icimden.
0
Kötü oyunlar izlediğinizi düşünüyorum. Hatta lise müsameresi seviyesinde filan. Öyle oyuncular var ki sizin o dizide hissettiğiniz durumu hissettiriyor tiyatro sahnesinde.
Onun dışında fragille lady +1
Onun dışında fragille lady +1
0
kötü oyunlara, berbat oyunculara denk gelmiştir
oyunda, oyuncu rol kişisyle kendisi (oyuncu kişisi) arasında bir mesafe koymalı, sahnede kendini oynuyorsa zaten oyunculuk yapmış olmuyor.
dolasyısıyla siz seyrederken, rol oyanayan oyuncuyu değil, oyun kişisini (rolü)görmelisiniz; ancak o zaman seyirci olarak karakterle özdeşleşebilirsiniz.
cevaben; bu his elbetteki olmuyor.
mecburen kötü oyunlar seyretmek zorunda kalırsam, acıklı bir hisle karışık böyle düşünüyorum tabiiki; ama bu koskaca tiyatroyu sevmeyeceğim anlamına nasıl gelsin.
kötü bi poo müzik şarkısı duyunca müzik dinlemekten vazgeçmek gibi..
oyunda, oyuncu rol kişisyle kendisi (oyuncu kişisi) arasında bir mesafe koymalı, sahnede kendini oynuyorsa zaten oyunculuk yapmış olmuyor.
dolasyısıyla siz seyrederken, rol oyanayan oyuncuyu değil, oyun kişisini (rolü)görmelisiniz; ancak o zaman seyirci olarak karakterle özdeşleşebilirsiniz.
cevaben; bu his elbetteki olmuyor.
mecburen kötü oyunlar seyretmek zorunda kalırsam, acıklı bir hisle karışık böyle düşünüyorum tabiiki; ama bu koskaca tiyatroyu sevmeyeceğim anlamına nasıl gelsin.
kötü bi poo müzik şarkısı duyunca müzik dinlemekten vazgeçmek gibi..
0
kötü oyuncuyla ilgisi yok sanıyorum, en iyi oyunlar ve oyunculara da gittim o his hiç peşimi bırakmadı, acaba en önde oturma ısrarım yüzünden mi diye arkalara da geçtim daha da vahim oldu durum sanki biri dublajını yapıyormuş gibi ses sisteminden gelmeye başladı vs. böyle kabul edip seyredilmesi illa gerekli şeyleri takip ediyorum artık.
0
Abartılı oyunculuk ve mimikten dolayı oluyor o. Bende de oluyor o zaman zaman ama tiyatronun olayı bu. Kötü oyunculukla alakası yok. Gün içinde yaşasan o kadar tepki veremeyeceğin bir olayın abartılarak sunulmasından dolayı.
0
tiyatrocuyum,özellikle yardımcı olmak isterim
sezonda oyun önermeme, üzerine oyunları birlikte tartışmamıza ne dersiniz? belki yine de sevmezsiniz olsun, bana da gözlem açısından katkısı olur.
sezonda oyun önermeme, üzerine oyunları birlikte tartışmamıza ne dersiniz? belki yine de sevmezsiniz olsun, bana da gözlem açısından katkısı olur.
0
bir de şu etki var;
-gülme'nin prensibinde de benzer bi durum vardır- sıradanı kıran şeylere durumlara olaylara karşı bu tip tepkiler veriyoruz. gülmek, utanmak, saklanmak, görmezden gelmek vb.
O sıradışı anla karşılaşıldığında akıl,duygular,vücut o anı telafi edecek bir(ani) tepki veriyor.
bir çeşit atalet gibi (hareketin korunumu yasası)Biz hayatı, bildiğimiz; kabul ettiğimiz sınırlar çerçevesinde devam ettirmek istiyor, onun sürekliliğini bozacak bir duruma direnme eğiliminde oluyoruz.
yani aniden yanınıza yanaşan birinin eşek şakasına vücudumuzun hızlı bir hareketle/refleksle tepki vermesi gibi.. düşen birine (çünkü bildiğimiz düz yürüme eylemi çizgisinin dışına taşıyor) gülmemiz gibi..
bunların dışında belki de yolda sokakta gördüğümüz insanların bir anda size bir mesafe (tiyatral mesafe) koymasını yadırgıyor olabilirsiniz. yani bir anda onlarla konuşamamk, sahneye atlayamamak vs seyirci olarak size de sorumluluk yüklüyor. normalde yolda sokakta herhangi birine karşı böyle bir sorumluluğunuz olmuyor. sizi bu rahatsız ediyor ya da utandırıyor olabilir.
-gülme'nin prensibinde de benzer bi durum vardır- sıradanı kıran şeylere durumlara olaylara karşı bu tip tepkiler veriyoruz. gülmek, utanmak, saklanmak, görmezden gelmek vb.
O sıradışı anla karşılaşıldığında akıl,duygular,vücut o anı telafi edecek bir(ani) tepki veriyor.
bir çeşit atalet gibi (hareketin korunumu yasası)Biz hayatı, bildiğimiz; kabul ettiğimiz sınırlar çerçevesinde devam ettirmek istiyor, onun sürekliliğini bozacak bir duruma direnme eğiliminde oluyoruz.
yani aniden yanınıza yanaşan birinin eşek şakasına vücudumuzun hızlı bir hareketle/refleksle tepki vermesi gibi.. düşen birine (çünkü bildiğimiz düz yürüme eylemi çizgisinin dışına taşıyor) gülmemiz gibi..
bunların dışında belki de yolda sokakta gördüğümüz insanların bir anda size bir mesafe (tiyatral mesafe) koymasını yadırgıyor olabilirsiniz. yani bir anda onlarla konuşamamk, sahneye atlayamamak vs seyirci olarak size de sorumluluk yüklüyor. normalde yolda sokakta herhangi birine karşı böyle bir sorumluluğunuz olmuyor. sizi bu rahatsız ediyor ya da utandırıyor olabilir.
0
Bende utanma olmuyor ama:
"Çok yapay geliyo o yüzden bana tiyatro. Dizi, film vs gibi ekrandaki eserlerde bu his olmuyor o oyuncuyu adeta rolüyle benimsiyorum mesela doktor oynayan bi aktörün gerçekte doktor olmadiğini rol yaptığını arada kendime hatirlatmam gerekiyor ama tiyatroda rol yapan birini görünce cringe oluyorum, tuhaf hissediyorum.
"
Icimi okumus gibisin resmen. Evet, ayni sekilde cok yapmacik geliyor cunku yapmacik gercekten. Beynimin icinden bir ses tam kendimi kaptiracakken "bu izledigin sey bir kurgu ve gorduklerinin hepsi rol" diye sürekli hatirlatma yapıyor bu yapmaciklik yüzünden ve oyunun icine giremeyip disarida kaliyorum. Dolasiyla hicbir anlamo kalmıyor.
Eskiden olmazsi bu, sonradan olmaya basladi bana.
Hele de tiyatro kliseleri yok mu. Konusma tarzlari, ses tonlari, verdikleri tepkiler hatya replikler bile ayni geliyor artik. Bu bir tiyatro diyor beynin hemen. Yapmaciklik akıyor her tarafindan.
Benim gibi dusunen de varmis demek.
"Çok yapay geliyo o yüzden bana tiyatro. Dizi, film vs gibi ekrandaki eserlerde bu his olmuyor o oyuncuyu adeta rolüyle benimsiyorum mesela doktor oynayan bi aktörün gerçekte doktor olmadiğini rol yaptığını arada kendime hatirlatmam gerekiyor ama tiyatroda rol yapan birini görünce cringe oluyorum, tuhaf hissediyorum.
"
Icimi okumus gibisin resmen. Evet, ayni sekilde cok yapmacik geliyor cunku yapmacik gercekten. Beynimin icinden bir ses tam kendimi kaptiracakken "bu izledigin sey bir kurgu ve gorduklerinin hepsi rol" diye sürekli hatirlatma yapıyor bu yapmaciklik yüzünden ve oyunun icine giremeyip disarida kaliyorum. Dolasiyla hicbir anlamo kalmıyor.
Eskiden olmazsi bu, sonradan olmaya basladi bana.
Hele de tiyatro kliseleri yok mu. Konusma tarzlari, ses tonlari, verdikleri tepkiler hatya replikler bile ayni geliyor artik. Bu bir tiyatro diyor beynin hemen. Yapmaciklik akıyor her tarafindan.
Benim gibi dusunen de varmis demek.
0
valla ben de utanıyorum. tiyatro birkaç örneği dışında (ki onlar da türkiye'de değil) şu devirde utanılacak bir şey.
0
Kaliteli oyun farkı olduğunu sanmiyorum. Kaliteli oyuncuların oyunlarina gitmişliğim de var ama o his geçmedi. Stavro'nun dediği tiyatro klişeleri mesela, bağıra bağıra konuşma, abartı tepkiler (kötü oyunculuk değil, tiyatronun doğasi gereği olanlar da var) tuhaf geliyor.
Tiyatro sanatini anlamamiş olabilirim belki evet. Sinema teknolojisinin bu kadar geliştiği bir çağda tiyatro sanirim biraz ilkel geliyor bana.
Örneğin Broadway'in son yıllardaki en popüler müzikallerinden biri olan Hamilton'ı çok beğenmiştim, torrent olarak kaçak çekim bulup izlemiştim. Ama bu prodüksiyonu gerçek film olarak görmeyi tercih ederdim tiyatrodansa.
Tiyatro sanatini anlamamiş olabilirim belki evet. Sinema teknolojisinin bu kadar geliştiği bir çağda tiyatro sanirim biraz ilkel geliyor bana.
Örneğin Broadway'in son yıllardaki en popüler müzikallerinden biri olan Hamilton'ı çok beğenmiştim, torrent olarak kaçak çekim bulup izlemiştim. Ama bu prodüksiyonu gerçek film olarak görmeyi tercih ederdim tiyatrodansa.
0
On numara tespit, kötü filmi, iyi tiyatroya tercih ederim, Bir çok tiyatrocu da "bakın, bakın. nasıl rol yapıyorum, işte ben o karakterim, nası oynuyorum ama, işte biz tiyatrocular böyleyiz" der gibi abartılı oyunculuklar sergiliyor. Sevmiyorum, sevmeyeceğim
0
nasıl oyunlara gidiyorsunuz acaba? :) çok güzel hareketler bunlar tarzı oyunlar izlerseniz elbet nefret edersiniz. ankara dt oyunları izleyin farkı görün derim.
0
kötü oyun/oyuncu kaynaklı olamayabilir belki.
belki de ikinci yorumumda açıklamaya çalıştığım durumlardan dolayıdır
ancak eklemeden duramayacağım birşey var; tiyatroyla zaten böyle bir ilişkiniz varken, nitelikli oyun/oyuncu ayrımını rahatça yapabiliyor musunuz acaba?
belki de ikinci yorumumda açıklamaya çalıştığım durumlardan dolayıdır
ancak eklemeden duramayacağım birşey var; tiyatroyla zaten böyle bir ilişkiniz varken, nitelikli oyun/oyuncu ayrımını rahatça yapabiliyor musunuz acaba?
0
Aslina bakarsaniz nitelikli oyuncu ayrimi yapabilmek icin gereken sey gayet duz vatandas olmak. Daha otesi degil. Izleyici olmak yeterli.
0
@jimjim
Tiyatro seven ve duzenli giden bir arkadaşımla onun kaliteli bulduğu oyunlara gitmiştim. Yine de o yapmacıklık hissi beni rahatsiz etmişti.
Sahnede bire bir gördüğüm bi kişinin beni rolüne ikna etmesine imkan yok diye düşünüyorum. Adam 10 metre önümde aha sahnede yani harika bi oyunculuk yapsa da işte yuz yuze duruyoruz yani biliyorum rol yaptığını. Ama dizi/filmde gerçekten o an aktörü değil oynadığı rolü görüyorum ve film boyunca benim için o kişi o rol oluyor. Çünkü kamera araciliğiyla geldiği için sahne, dekor, efektler daha inandırıcı ve tiyatrodaki o klişeler ve abartili oyunculuk yok kamera tarafından çekildiği için.
Tiyatro seven ve duzenli giden bir arkadaşımla onun kaliteli bulduğu oyunlara gitmiştim. Yine de o yapmacıklık hissi beni rahatsiz etmişti.
Sahnede bire bir gördüğüm bi kişinin beni rolüne ikna etmesine imkan yok diye düşünüyorum. Adam 10 metre önümde aha sahnede yani harika bi oyunculuk yapsa da işte yuz yuze duruyoruz yani biliyorum rol yaptığını. Ama dizi/filmde gerçekten o an aktörü değil oynadığı rolü görüyorum ve film boyunca benim için o kişi o rol oluyor. Çünkü kamera araciliğiyla geldiği için sahne, dekor, efektler daha inandırıcı ve tiyatrodaki o klişeler ve abartili oyunculuk yok kamera tarafından çekildiği için.
0
yuki
Cuma akşamı 5-6 moruk arkadaş (50-60 yaş) bira içip sohbet edebileceğimiz, çok gürültülü olmayan bar/cafe önerileriniz lütfen.
Cuma akşamı 5-6 moruk arkadaş (50-60 yaş) bira içip sohbet edebileceğimiz, çok gürültülü olmayan bar/cafe önerileriniz lütfen.
0
harp irish pub; eski alkımın karşısında kalıyor
modada güverte var bi de ama son zamnlarda hizmet kalitesi oldukça düştü
sırf yaşlılar gidiyor diye akdeniz cafeye gitmeyin lütfen
modada güverte var bi de ama son zamnlarda hizmet kalitesi oldukça düştü
sırf yaşlılar gidiyor diye akdeniz cafeye gitmeyin lütfen
0
Disarisinda oturursaniz Ayi gibi populer yerler dahi cekilebilir aslinda, ama cuma aksami olmasi isleri zora sokuyor. Starbucks karsisindaki Cape bir alternatif olabilir, cünkü asiri dolu olmuyordu ve gürültü sorunu yoktu.
0
naturel sam, yalnız erken gidip yer kapmanız lazım, iç kısmı gürültülü olabilir bilemedim.
0
superb
1. bu mu? https://n11scdn.akamaized.net/a1/1024/ev-yasam/temizlik-setleri/vileda-ultra-aktif-temizlik-seti-yedek-paspas__1358480868420220.2 yoksa bu mu? https://www.toptanci41.com/image/cache/catalog/Urunler/1Temizlik/Mop-Paspas/set/vileda-supermocio-temizlik-seti-1-800x600.jpg
0
hiçbiri
bütün mikrofiber moblar daha iyi ama 1.de olduğu gibi dikdörtgenler değil. yani yine yuvarlak şekilde uca takıla ama saçaklı değil bez formunda olan moblar.
saçaklılar sadece oradan oraya suyu kiri saçıp duruyor
bütün mikrofiber moblar daha iyi ama 1.de olduğu gibi dikdörtgenler değil. yani yine yuvarlak şekilde uca takıla ama saçaklı değil bez formunda olan moblar.
saçaklılar sadece oradan oraya suyu kiri saçıp duruyor
0
tabii ki profesyonellerin seçimi olan 1 numara.
neymiş efendim oynar başlıklıymış, döner başlıklıymış. permatik alıyonuz sanki.
neymiş efendim oynar başlıklıymış, döner başlıklıymış. permatik alıyonuz sanki.
0
0
Olric
ilk defa kullanacağım evimdeki odayı kiralamak için. biraz karışık geldi uygulama. ev için belirlenen akıllı fiyat nedir anlayamadım, sabit fiyat belirlemek daha mı mantıklıdır, yoksa akıllı fiyat daha mı avantajlıdır? kiralayacagım kişide aramam gereken özellikler nelerdir, nelere dikkat etmeliyim?
ilk defa kullanacağım evimdeki odayı kiralamak için. biraz karışık geldi uygulama. ev için belirlenen akıllı fiyat nedir anlayamadım, sabit fiyat belirlemek daha mı mantıklıdır, yoksa akıllı fiyat daha mı avantajlıdır? kiralayacagım kişide aramam gereken özellikler nelerdir, nelere dikkat etmeliyim? uygulamayla ilgili eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
0
Senin evin civarındaki evlerin doluluk oranı, onların fiyatları falan bi takım şeyleri dikkate alıp senin belirlediğin aralıkta fiyatı ona göre ayarlıyor. Civardaki evler doluysa senin fiyatını yükseltiyor vs. Kafanda belirlediğin fiyatın biraz altında bi minimum değer ver, max sana kalmış.
Hiç yorumu olmayan, doğrulama(verification, Türkçe'ye böyle çevrilmiştir heralde) olmayan kişilere ben genelde şüpheli yaklaşıyorum.
Hiç yorumu olmayan, doğrulama(verification, Türkçe'ye böyle çevrilmiştir heralde) olmayan kişilere ben genelde şüpheli yaklaşıyorum.
0
akıllı fiyat yapınca son anda misafir de gelebiliyor. boş kalacağına min. fiyattan birini bulalım gibi bir uygulama.
kesinlikle evde kullanacakları imkanları iyi belirleyin.
mutfak okey dedim, her yere yağ sıçrattılar.
çamaşır makinesini kullan dedim, bozdular; tamir parası da alamadım.
ayrıca turist sonuçta amaan nolacak diyorsun, sabah akşam evde de kalabilirler. haliyle hasar, kriletme, kullanım vs oranı artabiliyor.
tavsiyem kesinlikle; konaklama ücreti dışında temizlik bedeli de eklemeniz.
bir de son dakika rez. default olarak seçili oluyor; belki haberiniz bile yoktur.ne olduğunu araştırıp bence kaldırın ama kaldırınca da rez. oranı düşecek, bilginize.
kesinlikle evde kullanacakları imkanları iyi belirleyin.
mutfak okey dedim, her yere yağ sıçrattılar.
çamaşır makinesini kullan dedim, bozdular; tamir parası da alamadım.
ayrıca turist sonuçta amaan nolacak diyorsun, sabah akşam evde de kalabilirler. haliyle hasar, kriletme, kullanım vs oranı artabiliyor.
tavsiyem kesinlikle; konaklama ücreti dışında temizlik bedeli de eklemeniz.
bir de son dakika rez. default olarak seçili oluyor; belki haberiniz bile yoktur.ne olduğunu araştırıp bence kaldırın ama kaldırınca da rez. oranı düşecek, bilginize.
0
@10032007 yani ben bir fiyat belirleyemiyorum, o sıralar o civardaki fiyatlara göre sistem ne belirliyorsa o fiyat oluyor oyle mi?
@jimjim temizlik bedeli nasıl ekleniyor?
@jimjim temizlik bedeli nasıl ekleniyor?
0
Sen minimum 50 max 250 olsun gibi bir aralık belirliyorsun airbnb o aralıktan belirliyor fiyatı. Bunu istemeyip sabit ücret de koyabilirsin. Temizlik ücretinin yanı sıra depozito alma seçeneği de var ama ben denediğimde rezervasyon sıkılığını epey düşürmüştü.
0
rahat ya
selam fellas,70x100 cm'lik bi mdf vardı elimde fazladan onu duvara yapıştırdım ama düz beyaz olduğu için çok kel kaldı. duvarlar da buz mavi. şimdi ne yapabilirim diye düşünüyorum biraz görünümünü zenginleştirmek için?fikirlerinize açığım.teşekkürler.
selam fellas,
70x100 cm'lik bi mdf vardı elimde fazladan onu duvara yapıştırdım ama düz beyaz olduğu için çok kel kaldı. duvarlar da buz mavi. şimdi ne yapabilirim diye düşünüyorum biraz görünümünü zenginleştirmek için?
fikirlerinize açığım.
teşekkürler.
70x100 cm'lik bi mdf vardı elimde fazladan onu duvara yapıştırdım ama düz beyaz olduğu için çok kel kaldı. duvarlar da buz mavi. şimdi ne yapabilirim diye düşünüyorum biraz görünümünü zenginleştirmek için?
fikirlerinize açığım.
teşekkürler.
0
bi çeyrek taksanız mesela 400 kusur oldu?
siyah beyaz ya da poloroid fotoların kolajı guzel durabilir.
siyah beyaz ya da poloroid fotoların kolajı guzel durabilir.
0
e kitaplarınızı koyun?
kitaplık varsa; küçük canlı çiçek, kaktüs, sukulent falan..
yılbaşı süsü küçük lambalardan dolayabilirsiniz
kitaplık varsa; küçük canlı çiçek, kaktüs, sukulent falan..
yılbaşı süsü küçük lambalardan dolayabilirsiniz
0
kara tahta boyaları var, onlarla boyayıp üstüne not vs yazabilirsiniz. raptiyeyle fotoğraf asabilirsiniz.
www.724boya.com
www.724boya.com
0
babilbaligi
arabada mercedes, beyaz eşyada Miele, telefonda iPhone neyse, kombide de onu arıyorum. takıp 30 sene sorunsuz kullanacağımız kombi yok mu yahu? parası neyse verelim.her sene bir sorun, her sene bir sıkıntı bıktım gerçekten...
arabada mercedes, beyaz eşyada Miele, telefonda iPhone neyse, kombide de onu arıyorum. takıp 30 sene sorunsuz kullanacağımız kombi yok mu yahu? parası neyse verelim.
her sene bir sorun, her sene bir sıkıntı bıktım gerçekten...
her sene bir sorun, her sene bir sıkıntı bıktım gerçekten...
0
dijital olmayanların bir çoğu kombinin mielesi sayılır. dijital olup bozulmayan görmedim. eski kombim tamamen mekanikti, miadı doldu diye düşünüp demirdökümden güzel bir kombi aldım. almaz olaydım :(
0
Buderus +1
97de aldığımız Buderus'a sadece 2-3 yılda 1 bakım yaptırarak kullandık. Evde büyük bi tadilata giriştiğimizde bu da eskidi diyip değiştirdik geçen sene yoksa hala taş gibiydi.
97de aldığımız Buderus'a sadece 2-3 yılda 1 bakım yaptırarak kullandık. Evde büyük bi tadilata giriştiğimizde bu da eskidi diyip değiştirdik geçen sene yoksa hala taş gibiydi.
0
Bu işin içinden geliyorum.
Buderus/Bosch
Firma aynı.. Etiketleri farklı sadece. Buderus'un olumlu algısı değişmediği için hala bu isimle de üretim yapılıyor. Yoksa Bosch, Buderus'u satın alalı çok oldu, hepsi manisa fabrikada..ana bayiilerden alın, alt bayiilere nazaran daha ekonomik olur.
Buderus/Bosch
Firma aynı.. Etiketleri farklı sadece. Buderus'un olumlu algısı değişmediği için hala bu isimle de üretim yapılıyor. Yoksa Bosch, Buderus'u satın alalı çok oldu, hepsi manisa fabrikada..ana bayiilerden alın, alt bayiilere nazaran daha ekonomik olur.
0
@acemi: çıkmasın abi arıza falan. kombicim falan da olmasın. bir kere alayım, bir daha dokunmayayım. yedek parça fiyatını bilmeyeyim.
0
peki buderus için şu modeli al, şu seri efsenedir falan gibi bir durum var mı? 120 metrekare 3+1 ev için hangisini alayım bilen var mı?
0
en geç 2 senedir bakım yaptırman lazım. taş mı la bu bi kere alıcan ömür boyu kullanıcan. elbet olucak kombicin, gelip bakım yapıp gidicek.
0
@Tears of Devil: Tamam hocam, Mercedes alınca da yağını değiştiriyoruz, aynı hesap. ama arıza sorun çıkarmasın bana.
0
dream machine
Merhaba dostlar,1.5 Hafta sonra IELTS'e gireceğim. Özel ders şeklinde kurs aldım ve şu an yeterli puanı alırım gibi görünüyor ancak özellikle listening ve speaking'te durum biraz ucu ucuna, dolayısıyla içim pek rahat değil ve bu sorun büyük ölçüde yetersiz vocabulary seviyesinden kaynaklanıyor. Çalı
Merhaba dostlar,
1.5 Hafta sonra IELTS'e gireceğim. Özel ders şeklinde kurs aldım ve şu an yeterli puanı alırım gibi görünüyor ancak özellikle listening ve speaking'te durum biraz ucu ucuna, dolayısıyla içim pek rahat değil ve bu sorun büyük ölçüde yetersiz vocabulary seviyesinden kaynaklanıyor. Çalışan bir insanım ve hafta içi akşamları en fazla 2 saatim falan oluyor sınava hazırlanmak için, bayram tatiline kadar da bu durum değişmeyecek.
Şimdi size sorum şu, özellikle vocabulary'den ötürü gibi duran speaking ve listening becerilerimi geliştirmek amacıyla şu kısa süreyi etkili kullanmak için neler yapabilirim? Kullandığınız yöntemler, notlar falan ne varsa önerilerinize ihtiyacım var.
1.5 Hafta sonra IELTS'e gireceğim. Özel ders şeklinde kurs aldım ve şu an yeterli puanı alırım gibi görünüyor ancak özellikle listening ve speaking'te durum biraz ucu ucuna, dolayısıyla içim pek rahat değil ve bu sorun büyük ölçüde yetersiz vocabulary seviyesinden kaynaklanıyor. Çalışan bir insanım ve hafta içi akşamları en fazla 2 saatim falan oluyor sınava hazırlanmak için, bayram tatiline kadar da bu durum değişmeyecek.
Şimdi size sorum şu, özellikle vocabulary'den ötürü gibi duran speaking ve listening becerilerimi geliştirmek amacıyla şu kısa süreyi etkili kullanmak için neler yapabilirim? Kullandığınız yöntemler, notlar falan ne varsa önerilerinize ihtiyacım var.
0
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
cambridge ielts serisi/örnek sınavlar.. ses kayıtları da mevcut
özel ders
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
cambridge ielts serisi/örnek sınavlar.. ses kayıtları da mevcut
özel ders
0
high hopes of the sozluk
var mıdır bunun için spesifik bir kitap tavsiyesi veya essay yazmak için bi kaynak da olabilir.teşekkürler şimdiden.
var mıdır bunun için spesifik bir kitap tavsiyesi veya essay yazmak için bi kaynak da olabilir.teşekkürler şimdiden.
0
diffarentiationation
kıllar deriyi delemiyor, yüzümde siyah görüntü oluşunca cımbızla ben delip alıyorum kılı. böyle yapınca da deride yara oluşuyor. o yara geçmeden yeni kıl çıkıyor, onu alayım derken yaralı görünüm hiç bitmiyor.ne yapabilirim?
kıllar deriyi delemiyor, yüzümde siyah görüntü oluşunca cımbızla ben delip alıyorum kılı. böyle yapınca da deride yara oluşuyor. o yara geçmeden yeni kıl çıkıyor, onu alayım derken yaralı görünüm hiç bitmiyor.
ne yapabilirim?
ne yapabilirim?
0
jimjim
Birkaç yıldır düzenli olarak özel ders veriyorum. Okuduğum bölümde de (2.üniversite, lisans) çok sevdiğim bi hocam var, bana bi çok arkadaşıma çok hakkı geçti vs. Hatta şu an okuduğum bölümüm gereği, ders verdiğim öğrencilerin durumu, psikolojileri vs ile ilgili bazen danştığım da bi hocam. Neyse ko
Birkaç yıldır düzenli olarak özel ders veriyorum. Okuduğum bölümde de (2.üniversite, lisans) çok sevdiğim bi hocam var, bana bi çok arkadaşıma çok hakkı geçti vs. Hatta şu an okuduğum bölümüm gereği, ders verdiğim öğrencilerin durumu, psikolojileri vs ile ilgili bazen danştığım da bi hocam.
Neyse konu şu; yeğenine ders vermemi istiyor. Ama aşırı hakkaniyetli biri olduğu için de para almamamdan endişe edip bu konuda ısrarlı bi yaklaşımda bulundu.
Ben de öyle çok maddi sıkıntı çeken biri değilim ve daha önemlisi zaten asla ve asla bu hocadan para alacak değilim. Yani mümkün değil, dünyada olmaz öyle bişey.
Hocayı da tanıdığım için ders karşılığı olarak kitap falan isterim (ref kitapları) diye düşünüyodum ama tüm arkadaşlarım saçma buldu bu fikri. Hatta biri kitabın arasına para koyarsa daha onur kırıcı olmaz mı falan dedi gaghahaha :)))) asla aklıma gelmemişti.. yani buna çok güvenmiştim ama fos çıktı.
Acil öneriye ihtiyacım var. Para, nakit, cash katiyen araya girmeden bu işi nasıl halledebilirim?
Not:Öğrenci lys/ygs öğrencisi zaten kaç ay kaldı, vaktim de var zaten.
Of keşke vaktim hiç yok deseydim.
Neyse konu şu; yeğenine ders vermemi istiyor. Ama aşırı hakkaniyetli biri olduğu için de para almamamdan endişe edip bu konuda ısrarlı bi yaklaşımda bulundu.
Ben de öyle çok maddi sıkıntı çeken biri değilim ve daha önemlisi zaten asla ve asla bu hocadan para alacak değilim. Yani mümkün değil, dünyada olmaz öyle bişey.
Hocayı da tanıdığım için ders karşılığı olarak kitap falan isterim (ref kitapları) diye düşünüyodum ama tüm arkadaşlarım saçma buldu bu fikri. Hatta biri kitabın arasına para koyarsa daha onur kırıcı olmaz mı falan dedi gaghahaha :)))) asla aklıma gelmemişti.. yani buna çok güvenmiştim ama fos çıktı.
Acil öneriye ihtiyacım var. Para, nakit, cash katiyen araya girmeden bu işi nasıl halledebilirim?
Not:Öğrenci lys/ygs öğrencisi zaten kaç ay kaldı, vaktim de var zaten.
Of keşke vaktim hiç yok deseydim.
0
özel ders hayrına yapılacak kadar basit bir jest değil. senin emeğin için alacağın para mı daha utanç verici yoksa bir hoca için öğrencisinden bedavaya özel ders yardımı almak mı, bunu düşün. iki taraf yerine de koydum kendimi, hocan olsam para vermezsem daha çok mahcup olurdum; sembolik bir tutar da olsa almalısın. almayacağım diye fazlaca diretmek de pek nazik bir hareket değil zira.
0
Çocuğun anne ve babasıyla iletişim kur ve para konusunu onlarla hallet. Aynısı benim başıma da geldi. Nasıl bir duygu olduğunu biliyorum ama kendini de hocanın yerine koy. Ben bir öğrencimin sırf benim öğrencim diye yeğenime bedava ders vermesini kabul etmezdim. Senin de emeğin ve zamanın söz konusu.
0
yere dusup kirilan sarap kadehi'nin önerisi şu an çok daha hoş. Sınava az bi zaman kaldığı için biriken paranın bursa dönüşebilmesi tam nasıl olur onu da bilemedim..
Yani biraz bunun gibi önerilere ihtiyacım var sanırım.
Hepiniz çok haklısınız kesinlikle ama yani bu hocayla sandart akademik ilişkilerin dışında bi diyaloğumuz var. Atıyorum hasta olsam ilaç isteyebileceğim, param bitse rahatlıkla yemek ısmarlatabileceğim yakınlıkta biri.
Araya para gibi bişeyin girmesi hem çok komik hem de çirkin.
Yani biraz bunun gibi önerilere ihtiyacım var sanırım.
Hepiniz çok haklısınız kesinlikle ama yani bu hocayla sandart akademik ilişkilerin dışında bi diyaloğumuz var. Atıyorum hasta olsam ilaç isteyebileceğim, param bitse rahatlıkla yemek ısmarlatabileceğim yakınlıkta biri.
Araya para gibi bişeyin girmesi hem çok komik hem de çirkin.
0
böyle durumlarda iki taraf da ısrar ediyorsa para alınır. çünkü parası alınmamak daha onur kırıcı bir şey. yani araya para girmesi hem komik hem çirkin demişsiniz ama değil sonuçta bi emek ve karşılığı var, hoca para vermek için diretiyorsa ve siz istemezseniz daha ayıp olur emin olun.
0
söylediğine gore:
"çok sevdiğim bi hocam var, bana bi çok arkadaşıma çok hakkı geçti vs. Hatta şu an okuduğum bölümüm gereği, ders verdiğim öğrencilerin durumu, psikolojileri vs ile ilgili bazen danştığım da bi hocam. "
hocanın yigenine ders vererek hocaya bir nevi zaten borcunu(tırnak icinde belirtmiş oldugum) ödemiş oluyorsun. parayi aklına getirmen doğru degil.
bence hocadan ders karsiligi ders almaya devam et.
"çok sevdiğim bi hocam var, bana bi çok arkadaşıma çok hakkı geçti vs. Hatta şu an okuduğum bölümüm gereği, ders verdiğim öğrencilerin durumu, psikolojileri vs ile ilgili bazen danştığım da bi hocam. "
hocanın yigenine ders vererek hocaya bir nevi zaten borcunu(tırnak icinde belirtmiş oldugum) ödemiş oluyorsun. parayi aklına getirmen doğru degil.
bence hocadan ders karsiligi ders almaya devam et.
0
@Tom,
Yok öyle değil, hoca, şu an kayıtlı olduğum üniversitede hoca.
Özel ders başka bi olay :/
Yok öyle değil, hoca, şu an kayıtlı olduğum üniversitede hoca.
Özel ders başka bi olay :/
0
bence kitap fikri de kötü değil. kitabın içine para koymak falan ayıp zaten. azıcık görgüsü olan insanın yapacağı bir iş değil.
0
sellowina
Soru başlıkta
Soru başlıkta
0
Venüsün doğuşu çok güzelmiş diğerleri de ama proje iç anadolunun küçük bir ilçesinde olacak daha halk ağzı isimler arıyorum kabul edilebilirliği açısından
0
Sihirli veya pembe mantar kulağa iyi gelmiyor. Toprak sözcüğünden gitseniz? Projenin içeriğini veya proje isminin nerelerde nasıl kullanılacağını bilmeden öneride bulunmak zor, ama "topraktan", "topraktaki mucize", "toprak ana" gibi şeyler geldi aklıma. Eminim daha iyisi bulunur.
0
mantarana
edit: boticellinin tablosundan esinlenerek, istiridye kabuğundan çıkan bir koylu teyze logosu, tabloyu bilenler için hoş olabilir.
edit: boticellinin tablosundan esinlenerek, istiridye kabuğundan çıkan bir koylu teyze logosu, tabloyu bilenler için hoş olabilir.
0
Projeyi kalkınma ajansına yazıyoruz Dezavanrajlı grupların sosyo-ekonomik hayata entegrasyonun sağlanması amacıyla
0
Icinde "Mantar" isminin gecmesi hastalik izlenimi uyandirmiyor mu kimsede :O
Ben koymazdim.
Ben koymazdim.
0
Costanza
Yuzumde ufak tefek kizarikliklar var ozellikle alnimda ve burun kenarlarimda. Krem nemlendirici losyon sabun vs gecirmiyor maalesef. Her zaman cok dert etmiyorum ama toplanti oluyor yemek oluyor vs toplu davete gidildigi zaman dikkat cekiyorum, caktirmasalar da insanlarin suratima bakmasindan rahats
Yuzumde ufak tefek kizarikliklar var ozellikle alnimda ve burun kenarlarimda. Krem nemlendirici losyon sabun vs gecirmiyor maalesef.
Her zaman cok dert etmiyorum ama toplanti oluyor yemek oluyor vs toplu davete gidildigi zaman dikkat cekiyorum, caktirmasalar da insanlarin suratima bakmasindan rahatsiz oluyorum.
Son care fondoten kullanmak geldi aklima. Her zaman olmasa da acil durumlarda surerim en azindan. Erkekler icin var midir bu tip urunler? Surdugumde belli olur mu?
Ya da ozellikle onerdiginiz bir urun var mi su markanin su cilt tipleri icin olan su urununu kullan gibi.
Her zaman cok dert etmiyorum ama toplanti oluyor yemek oluyor vs toplu davete gidildigi zaman dikkat cekiyorum, caktirmasalar da insanlarin suratima bakmasindan rahatsiz oluyorum.
Son care fondoten kullanmak geldi aklima. Her zaman olmasa da acil durumlarda surerim en azindan. Erkekler icin var midir bu tip urunler? Surdugumde belli olur mu?
Ya da ozellikle onerdiginiz bir urun var mi su markanin su cilt tipleri icin olan su urununu kullan gibi.
0
kızarıklıklarınız seboreik dermatit olabilir mi acaba? burun kenarı ve alın kızarıklığı eşimde de oluyor ve sebebi bu hastalık. eğer öyleyse kapatıcı fondoten çok daha zararlı olabilir cildinize.
bunun yerine tedavi amaçlı bir ilaca geçebilirsiniz onlar daha iyi gelecek ve kızarıklıkları giderecektir. bunun için bir cilt doktoruna gitmenizi öneririm.
bunun yerine tedavi amaçlı bir ilaca geçebilirsiniz onlar daha iyi gelecek ve kızarıklıkları giderecektir. bunun için bir cilt doktoruna gitmenizi öneririm.
0
bb ya da cc krem kullanabilirsin.
hem besler hem de görüntü açısından güzel sonuç verir.
kapatıcılıkta bb>cc
yalnız tavsiyem gidip de migrostan falan almayın; yani en azından gratis watsons benzeri bir yere gidin. hatta avm ecznalerine de danışailirsiniz.
bunların haricinde renkli nemlendiriciler de var; fakat benim önerim bb kullanmanız.
hem besler hem de görüntü açısından güzel sonuç verir.
kapatıcılıkta bb>cc
yalnız tavsiyem gidip de migrostan falan almayın; yani en azından gratis watsons benzeri bir yere gidin. hatta avm ecznalerine de danışailirsiniz.
bunların haricinde renkli nemlendiriciler de var; fakat benim önerim bb kullanmanız.
0
Size tavsiyem güneş koruculu renkli güneş koruma ürünlerini almanız olurdu. Herhangi bir hastalık vs olmadığını farz ederek konuşuyorum. Eczaneye danıştığınızda solante ürünlerini sorun. Hem kızarıklıklarınız kapanacak hem de yüzünüz güneşin zararlı etkilerinden korunmuş olacak.
0
Solantenin renkli güneş kremlerine bak. Bir alıyorsun 1 senede bitmiyor. Hem de yüzüne fondotenden daha iyi gelir.
0
kızlar kırk yıldır doğru ürünü bulup sürmeyi öğrenemedi, bence sen hiç bulaşma. renk eşitleyemezsin komik görünür falan boşver nolcak kızarık olsun, ufak tefek kızarıklığa kimse bakmıyordur emin ol ve elbette doğru ürünü bulsan ve düzgün uygulasan bile belli olur kızlar bb krem kullanınca bile anlaşılıyor çünkü. bu kızarıklık için cildiyeye git istersen.
0
jimjim
İlçe ilçe İstanbul'un risk haritasını nereden görebilirim?EDİT: İlçelerin detaylı haritalarını görmek istiyorum.
İlçe ilçe İstanbul'un risk haritasını nereden görebilirim?
EDİT: İlçelerin detaylı haritalarını görmek istiyorum.
EDİT: İlçelerin detaylı haritalarını görmek istiyorum.
0
0
0
runagain
kafa dengi insanlarla kalmak çok önemli. sessiz, temiz bir ortam istiyorum. gece çalıştığım için, evin gündüz sessiz olması önemli.ev-iş arasında geçiyor hayatım. ödemelerimde sorun olmaz.üst limitim, faturalar dahil, 600 tl. bu evin konumu ve durumuna göre değişiklik gösterir.iş yerim yüzevler cami
kafa dengi insanlarla kalmak çok önemli. sessiz, temiz bir ortam istiyorum. gece çalıştığım için, evin gündüz sessiz olması önemli.
ev-iş arasında geçiyor hayatım. ödemelerimde sorun olmaz.
üst limitim, faturalar dahil, 600 tl. bu evin konumu ve durumuna göre değişiklik gösterir.
iş yerim yüzevler camii'ne çok yakın. ilk tercihim, idealtepe ya da adatepe; yürüme mesafesinde olan semtler. uygun ilan olursa; minibus caddesi "ve" e-5'e yakın semtler de olur.
ev-iş arasında geçiyor hayatım. ödemelerimde sorun olmaz.
üst limitim, faturalar dahil, 600 tl. bu evin konumu ve durumuna göre değişiklik gösterir.
iş yerim yüzevler camii'ne çok yakın. ilk tercihim, idealtepe ya da adatepe; yürüme mesafesinde olan semtler. uygun ilan olursa; minibus caddesi "ve" e-5'e yakın semtler de olur.
0
maltepede oturuyorum ve düşününce 2+1 1200'e ev bulmak bile zor. yani iki kişi bir evde kalsanız bile yeterli olmaz. benim gördüğüm kadarıyla 600 düşük bir limit. sadece düşündüğümü belirtmek için geldim yazdım ve gidiyorum :)
ama yine de umarım bulursunuz :)
ama yine de umarım bulursunuz :)
0
@mojiziku, link koymaya üşendim ama az önce cepten, sahibinden.com'da geziniyordum. idealtepe ve adatepe'de 1 000 tl'ye daireler var kiralık. ama önceliğim hazır, kurulu, düzeni olan bir eve girmek.
0
Faturalar dahil 600 mü?!!!
1000 tlye kiralık ev(!) vardır da nasıldır kimbilir..
İkincisi de faturalar kişi başı 100lira mı gelecek mesela?
Ayrıca o bölge hem şehir merkezlerine uzak oldığundan (taksim kadıköy Beşiktaş vs) hem de civarda üniv. pek olmadığı için ev arkadaşı arayana sık rastlanmaz..
Ayrıca insanlar genelde yüksek ücretli ev kirası olan semtlerde ev arkadaşı arıyor..1000 lira istanbul şartlarında zaten çok uygun olduğu için biriyle ev paylaşmak tercih sebebi olmaz.
Son olarak idealtepe adatepe civarı için bütçeniz çok az.
Fındıklı, kayışdağı taraflarına bakın..
1000 tlye kiralık ev(!) vardır da nasıldır kimbilir..
İkincisi de faturalar kişi başı 100lira mı gelecek mesela?
Ayrıca o bölge hem şehir merkezlerine uzak oldığundan (taksim kadıköy Beşiktaş vs) hem de civarda üniv. pek olmadığı için ev arkadaşı arayana sık rastlanmaz..
Ayrıca insanlar genelde yüksek ücretli ev kirası olan semtlerde ev arkadaşı arıyor..1000 lira istanbul şartlarında zaten çok uygun olduğu için biriyle ev paylaşmak tercih sebebi olmaz.
Son olarak idealtepe adatepe civarı için bütçeniz çok az.
Fındıklı, kayışdağı taraflarına bakın..
0
Sevgili degerli arkadaslar 1200-1300 tlye 2 art bir, 3 arti bir daireler var!
Sahibinden diye bir site var. Girin bakin.
Akil degil, yorum degil; varsa paylasimli ev istiyorum!
Evi 1200 e 1500 e tutup, her bir odaya 1000 tl isteyenler yazmasin zaten.
Bir odaya 1000 kusur tl yi normal goren arkadaslar da oyle görmeye devam edebilir. Ama beni baglamiyor bu dusunceleri.
Kiralik ev de var o fiyatlara. Kotu falan da degiller. Ama ikinci tercihim ev kiralamak.
Cok basit...
edit: ya harbiden ben cok uyumlu, sakin, efendi, kibar bir insanım ama biraz zıvanadan cıkıyorum bazı şeyler olduğunda.
burada ev arkadaşı ilanı veren bir arkadaşa yazdım. çünkü sadece, şu semtte kiralık diye yazmış. ne evin özelliklerinden, ne odanın özelliklerinden, ne kiradan faturadan, hiçbir şeyden bahsetmemiş. ben de detay sordum haliyle... sorduklarımın sadece bir kısmına lutfetti cevap verdi. 1 200 tl kira istiyor bu arkadaş, bir oda için. o paraya kiralık ev var dedim 2+1 hatta bir tık üstüne 3+1... 1350'ye... hemen çirkinleşmeler, hemen ne diye yazıyorsun, o paraya ev tutamazsın... semtini söylemeyeyim de hangi duyuru oldugu çıkmasın.
yav he he, o paraya ne ev bulurum, ne de av tutabilirim. mesele::: o paraya ev bulabilmem, tutabilmem değil! mes-ele is::: kiralık evden önce ev arkadaşlığı istiyorum. olmazsa ikinci secenegim ev tutmak.
Kİ... sahibinden' e girdiğinizde bir dolu ev var. idealtepe'de, adatepe'de, ve bu arkadaşın, adını söylemeyeceğim semtinde.
yahu, direkt ve sadece duyuru ile ilgili var ise bir bilginiz paylaşın lütfen. o paraya bulamazsın da bulamazsın... yav he he bulamam...
kadıkoyun göbeğinde 550'ye her şey dahil kaldım ben, suadiye'nin göbeğinde 600 her şey dahil kaldım ben, maltepe'nin göbeğinde 500 her şey dahil kaldım ben, göztepede her şey dahil 800 tlye kaldım ben.
osmanağada 750 tlye, eşyalı, kombili, sahibinden daireyi kaçırdım son anda.
kadıkoy belediye karşısında sahibinden, 1000 tl, eşyalı, kombili daireyi tutamadım para denkleştiremediğim için.
lütfen... aylarımı yıllarımı ev/oda arayarak geçirdim, geçiriyorum. hatırı sayılır bir deneyimim var. onlarca ev, bir sürü semt dolaştım.
aradığım, palmiye adaları manzaralı hiper ultra luks, uçan daire değil. bana ne manzaradan, lüksten...
uyuyup uyanıp işe gittim yer ev. pislik, döküntü olmasın, nem olmasın yeter. mümkünse 1. kat ve üstü, penceresi ve balkonu olsun, çarşıya pazara yakın olsun.
zibilyon tane ev var. sahibinden'e bakıyorum, ev arkadaşı sitelerine bakıyorum, tanıdıklara haber salıyorum. buraya da yazayım dedim. hata mı ettim?
varsa var, yoksa yok... derdi tasası bana. sağ olun, var olun siz.
artı ve son olarak... ailesiyle kalan arkadaşlar, kaç kişiden oluşuyor aileniz? 3 kişi mi bütün aileler? anne-baba-çocuk...
eşşek kadar evi tutup iki kişi mi kalacağız? 2+1'de 3 kişi çok rahatlıkla kalabiliyor ve kendini bilen insanlar da olursa hiç sorun olmuyor. bir yıldan fazla kaldığım kadıkoy belediyedeki evde son dönemlerde 4 kişiydik 2+1'de. bir arkadaşın arkadaşı da yanına eklemlenmişti. birbirimizi bile görmüyorduk çoğu zaman, bırak banyo/tuvalet sırası beklemeyi.
trump dese neyse... üç aşağı beş yukarı herkesin gelir seviyesi belli.
evi kiralayıp, kirasını ödetecek enayi arayanları da Allaha havale ediyorum. depozit vermiştir, eşya almıştır, faturalar vs sorumluluk onda, eyvallah. tam eşit ödenmesin zaten, bir tık fazla alsın zaten kirayı filan. ama bir de insaf etsin değil mi? düşmez kalkmaz bir Allah...
Sahibinden diye bir site var. Girin bakin.
Akil degil, yorum degil; varsa paylasimli ev istiyorum!
Evi 1200 e 1500 e tutup, her bir odaya 1000 tl isteyenler yazmasin zaten.
Bir odaya 1000 kusur tl yi normal goren arkadaslar da oyle görmeye devam edebilir. Ama beni baglamiyor bu dusunceleri.
Kiralik ev de var o fiyatlara. Kotu falan da degiller. Ama ikinci tercihim ev kiralamak.
Cok basit...
edit: ya harbiden ben cok uyumlu, sakin, efendi, kibar bir insanım ama biraz zıvanadan cıkıyorum bazı şeyler olduğunda.
burada ev arkadaşı ilanı veren bir arkadaşa yazdım. çünkü sadece, şu semtte kiralık diye yazmış. ne evin özelliklerinden, ne odanın özelliklerinden, ne kiradan faturadan, hiçbir şeyden bahsetmemiş. ben de detay sordum haliyle... sorduklarımın sadece bir kısmına lutfetti cevap verdi. 1 200 tl kira istiyor bu arkadaş, bir oda için. o paraya kiralık ev var dedim 2+1 hatta bir tık üstüne 3+1... 1350'ye... hemen çirkinleşmeler, hemen ne diye yazıyorsun, o paraya ev tutamazsın... semtini söylemeyeyim de hangi duyuru oldugu çıkmasın.
yav he he, o paraya ne ev bulurum, ne de av tutabilirim. mesele::: o paraya ev bulabilmem, tutabilmem değil! mes-ele is::: kiralık evden önce ev arkadaşlığı istiyorum. olmazsa ikinci secenegim ev tutmak.
Kİ... sahibinden' e girdiğinizde bir dolu ev var. idealtepe'de, adatepe'de, ve bu arkadaşın, adını söylemeyeceğim semtinde.
yahu, direkt ve sadece duyuru ile ilgili var ise bir bilginiz paylaşın lütfen. o paraya bulamazsın da bulamazsın... yav he he bulamam...
kadıkoyun göbeğinde 550'ye her şey dahil kaldım ben, suadiye'nin göbeğinde 600 her şey dahil kaldım ben, maltepe'nin göbeğinde 500 her şey dahil kaldım ben, göztepede her şey dahil 800 tlye kaldım ben.
osmanağada 750 tlye, eşyalı, kombili, sahibinden daireyi kaçırdım son anda.
kadıkoy belediye karşısında sahibinden, 1000 tl, eşyalı, kombili daireyi tutamadım para denkleştiremediğim için.
lütfen... aylarımı yıllarımı ev/oda arayarak geçirdim, geçiriyorum. hatırı sayılır bir deneyimim var. onlarca ev, bir sürü semt dolaştım.
aradığım, palmiye adaları manzaralı hiper ultra luks, uçan daire değil. bana ne manzaradan, lüksten...
uyuyup uyanıp işe gittim yer ev. pislik, döküntü olmasın, nem olmasın yeter. mümkünse 1. kat ve üstü, penceresi ve balkonu olsun, çarşıya pazara yakın olsun.
zibilyon tane ev var. sahibinden'e bakıyorum, ev arkadaşı sitelerine bakıyorum, tanıdıklara haber salıyorum. buraya da yazayım dedim. hata mı ettim?
varsa var, yoksa yok... derdi tasası bana. sağ olun, var olun siz.
artı ve son olarak... ailesiyle kalan arkadaşlar, kaç kişiden oluşuyor aileniz? 3 kişi mi bütün aileler? anne-baba-çocuk...
eşşek kadar evi tutup iki kişi mi kalacağız? 2+1'de 3 kişi çok rahatlıkla kalabiliyor ve kendini bilen insanlar da olursa hiç sorun olmuyor. bir yıldan fazla kaldığım kadıkoy belediyedeki evde son dönemlerde 4 kişiydik 2+1'de. bir arkadaşın arkadaşı da yanına eklemlenmişti. birbirimizi bile görmüyorduk çoğu zaman, bırak banyo/tuvalet sırası beklemeyi.
trump dese neyse... üç aşağı beş yukarı herkesin gelir seviyesi belli.
evi kiralayıp, kirasını ödetecek enayi arayanları da Allaha havale ediyorum. depozit vermiştir, eşya almıştır, faturalar vs sorumluluk onda, eyvallah. tam eşit ödenmesin zaten, bir tık fazla alsın zaten kirayı filan. ama bir de insaf etsin değil mi? düşmez kalkmaz bir Allah...
0
Kendi adıma uzun süredir ev aradığım için ben de deneyimlerime dayanarak yazdım.
Ve elbette buradaki cevaplar öyle ya da böyle size yardımcı olmak için yazılıyor zaten..
Buradaki çoğunluğun evden beklentileri sizden farklı olabilir (olmayabilir de) dolayısıyla karşılaştıkları ücret skalası farklıdır. Ayrıca bahsettiğiniz gibi fahiş paralar isteyenler de var hak veriyorum.
Yine de ilk yorumda bahsettiğim gibi; o mevkide sosyal şartlar gereği insanların ev arkadaşı aramayı sıklıkla tercih etmemesi ve ücret aralığınızı gözden geçirirseniz belki işinize yarar, daha kolay ev/oda bulursunuz diye düşünüyorum.
Ve elbette buradaki cevaplar öyle ya da böyle size yardımcı olmak için yazılıyor zaten..
Buradaki çoğunluğun evden beklentileri sizden farklı olabilir (olmayabilir de) dolayısıyla karşılaştıkları ücret skalası farklıdır. Ayrıca bahsettiğiniz gibi fahiş paralar isteyenler de var hak veriyorum.
Yine de ilk yorumda bahsettiğim gibi; o mevkide sosyal şartlar gereği insanların ev arkadaşı aramayı sıklıkla tercih etmemesi ve ücret aralığınızı gözden geçirirseniz belki işinize yarar, daha kolay ev/oda bulursunuz diye düşünüyorum.
0
for day to break
s.b?
s.b?
0
size piyasada bulabileceğiniz en iyi tavuğu önereyim de keyfinize bakın. orvital organik tavuk.
0
orvital'i nerden bulayım ben küçük bir anadolu şehrinde yaşıyorum. hem ben organik tavuk sevmiyorum. tüp bitiyor organik tavuk pişmiyor.
0
yalnız değilsin, hepsi aynı geliyor bana da. hiçbir tavuk bana "bundan sonra şu markayı tercih edelim" dedirtecek kadar güzel değildi.
normalde altı ayda olgunlaşan tavuğun 45 günde üretilmesiyle ilgili olabilir.
normalde altı ayda olgunlaşan tavuğun 45 günde üretilmesiyle ilgili olabilir.
0
@tabudeviren 45 gun olsa tavukcular zarar eder. o sure artik daha kisa saniri 39a filan indi.
Markaya gore tat degisimi olabilir diye dusunuyorum. Cunku firmalarin hazirlayip hayvana yedirdigi yem mix'i farklidir. Tavuk pisirme yontemi ile degisik tatlar elde edebilirsin.
Markaya gore tat degisimi olabilir diye dusunuyorum. Cunku firmalarin hazirlayip hayvana yedirdigi yem mix'i farklidir. Tavuk pisirme yontemi ile degisik tatlar elde edebilirsin.
0
"tüp bitiyor organik tavuk pişmiyor"
Vah vahh kardeş..hayır zaten bu bile aradaki farkı göstermiyor mu?
market tavuğu alan kaldı mı hala ya. Üstelik küçük anadolu şehrindeyim demişsiniz direkt pazardan köy tavuğu alsanız ya. O fiyata oohh on beş dakikada pişen "gerçek" et olabilir mi? Hazır çorba gibi bişey market tavuğu.. tüketmeyin.
Vah vahh kardeş..hayır zaten bu bile aradaki farkı göstermiyor mu?
market tavuğu alan kaldı mı hala ya. Üstelik küçük anadolu şehrindeyim demişsiniz direkt pazardan köy tavuğu alsanız ya. O fiyata oohh on beş dakikada pişen "gerçek" et olabilir mi? Hazır çorba gibi bişey market tavuğu.. tüketmeyin.
0
ben organik tavuğun tadını da sevmiyorum. ama siz özendirdiniz. bir ara tekrar deneyerim. burda pazara geliyor, yolunmuş ve yolunmamış olmak üzere fiyatı değişiyor, kesip veriyorlar.
0
Köy tavuğu çok sert oluyor be. Düdüklüde bir saat haşlansa bile bi lezzetsiz oluyor. Ama market tavuğu öyle mi. Yumuşacık. Fileto yap, zeytinyağı ile ov, tuz biber çek hafif, döküm tavada iki dakikada pişir. Mmmmmmmm.
0
ya ben lan neyse
lise yıllarında?
lise yıllarında?
0
Matematikte. Her konusu değil ama bazı konuları illallah dedirtmiştir.
0
Konudan konuya değişir ama toplamda fizik daha zorladı. Özellikle fizik 1 (özellikle optik ve elektrik) o yaş grubu için zordu. Bizim zamanımızda 9. sınıfta optik vardı. Matematikte de trigonometride çok zorlandığımı hatırlıyorum.
0
Fizik, iyi yapabilseydim iyi bir sayısalcı olurdum. Iyi matematik yapmam sayısalcı olmam için yeterli değildi.
0
klasik fen liseli inek öğrenci olarak aslında ikisinde de çok sorun yaşamamıştım ama formül hafızam rezalet olduğu için fizikteki manyetizma, modern fizik vs gibi bol formüllü konularda biraz sıkıntı çekmiştim.
0
Fizik. Rezil kelimesinin övgü olacqğı bir fizikçi vardı. Üniversitede ve ona hazırlanırken dersanede gördüm ki çok kolaymış aslında matematik de fizik de.
0
Ay lise yıllarıma gittim, tekrar yazmak istedim :)
Matematikte zorlanMAdığım konular: trigonometri, limit, türev ve integraldi. Geri kalanın da zorlandım baya ya. Sınav seviyesinde değil ama yazılı seviyesinde zorlandım yani. Allah biliyor hala göresim gelmez bazı konuları. Sorunun konular değil de yazılı soruları olduğunu yeni idrak ediyorum ama.
Fizikte: devreli elektrik sorularında zorlanıyordum.
Sonuç olarak fizikçi oldum. Matematik ve fizik arasında direkt bir bağlantı yok demek ki. Ya da şu an sallıyorum :D
Edit: sanırım fen lisesi olduğunu belirtmeyeni dövüyorlar. Fen lisesi benim de. ardından Boğaziçi fizik.
Matematikte zorlanMAdığım konular: trigonometri, limit, türev ve integraldi. Geri kalanın da zorlandım baya ya. Sınav seviyesinde değil ama yazılı seviyesinde zorlandım yani. Allah biliyor hala göresim gelmez bazı konuları. Sorunun konular değil de yazılı soruları olduğunu yeni idrak ediyorum ama.
Fizikte: devreli elektrik sorularında zorlanıyordum.
Sonuç olarak fizikçi oldum. Matematik ve fizik arasında direkt bir bağlantı yok demek ki. Ya da şu an sallıyorum :D
Edit: sanırım fen lisesi olduğunu belirtmeyeni dövüyorlar. Fen lisesi benim de. ardından Boğaziçi fizik.
0
Fizik öylesine bir dünya ki, benim için korkunç geliyor. bugün bile lise kitaplarındaki Fizik'e baksam içim kararır, Diferansiyel Denklemler dersi bile çok daha kolay geldi bana, Fizik ne öyle ya.
0
Fizikte daha cok zorlandim.
6., 7. ve 8. sinifta matematik olimpiyatcisiydim. Calisirken hem zevk aliyordum hem de calismamim karsiligini gorebiliyordum. O aliskanlikla matematik hep gozdem oldu. Fizigi de lise sonda dogru duzgun anlatan bir hocaya denk gelene kadar hep ogretildigi gibi ogrendim. Temelsiz ogrenilen bilgi de zorluyordu beni. Universitede her iki alandan aldigim derslerde de hocalarim cok iyiydi ve supersonik problemler disinda zorlanmiyordum pek.
6., 7. ve 8. sinifta matematik olimpiyatcisiydim. Calisirken hem zevk aliyordum hem de calismamim karsiligini gorebiliyordum. O aliskanlikla matematik hep gozdem oldu. Fizigi de lise sonda dogru duzgun anlatan bir hocaya denk gelene kadar hep ogretildigi gibi ogrendim. Temelsiz ogrenilen bilgi de zorluyordu beni. Universitede her iki alandan aldigim derslerde de hocalarim cok iyiydi ve supersonik problemler disinda zorlanmiyordum pek.
0
Bir dilci olarak matematiğe ne kadar kafam basmıyorsa fiziğe o kadar basıyordu. Gerçi kimya-biyolojiye daha da çok basıyordu fiziğe göre ama fiziğim matematikten iyiydi. Gerçi öyle yoğun fizik-matematik görmedim ama fiziği okul müfredatı haricinde, bir bilim dalı olarak sevip takip ettiğim için az çok ne bilip bilmediğimi bilebiliyorum.
Matematiğin sorunu da bu zaten, öğrenmeyi gerektirecek bir ilgi alanı yok. Uzayı seven, bilimsel gelişmeleri takip eden bir insan azıcık derine dalarsa fiziğe ilgi duyabiliyor, temelini anlayabiliyor. Matematik ise kendi kendine sorun yaratan bir alan gibi, ilgi çekici şeylere alakası daha az.
Tabii ki fizikle iç içe ama fizik matematik kullanılarak hesaplanmış gerçekler demek bi açıdan, ben burada aracı değil amacı ilgi çekici buluyorum. Fiziği kavraması bir noktada daha zor olsa da ilgi çekici, matematik sadece bilmek gerektiği için öğreniliyor gibi bir intiba bırakıyor.
Gereksiz bişeyler anlattım galiba sfjglgkd. Neyse yani, ikisinde de zorlandım ben ama fiziği anlayabiliyordum, anlayınca biraz daha kolaylaşıyordu işler. En kötü mantık kurarak çözüyordun, matematikte her şey soyut ki...
Matematiğin sorunu da bu zaten, öğrenmeyi gerektirecek bir ilgi alanı yok. Uzayı seven, bilimsel gelişmeleri takip eden bir insan azıcık derine dalarsa fiziğe ilgi duyabiliyor, temelini anlayabiliyor. Matematik ise kendi kendine sorun yaratan bir alan gibi, ilgi çekici şeylere alakası daha az.
Tabii ki fizikle iç içe ama fizik matematik kullanılarak hesaplanmış gerçekler demek bi açıdan, ben burada aracı değil amacı ilgi çekici buluyorum. Fiziği kavraması bir noktada daha zor olsa da ilgi çekici, matematik sadece bilmek gerektiği için öğreniliyor gibi bir intiba bırakıyor.
Gereksiz bişeyler anlattım galiba sfjglgkd. Neyse yani, ikisinde de zorlandım ben ama fiziği anlayabiliyordum, anlayınca biraz daha kolaylaşıyordu işler. En kötü mantık kurarak çözüyordun, matematikte her şey soyut ki...
0
Sayisalcilikla çok büyük vakit kaybettim ben zaten. Matematik, kimya anlıyor, yapıyor, doktor, mühendis olsun dediler, yolladılar sayısala. İki üniversite okudum, şu an edebiyat, coğrafya çalışıyorum. Sırf yetenek yetmiyor işte, ilgi duyulması da gerekli. Lise hocalarım hayatımdan rahat 12 senemi aldılar. Bunu da buraya niye yazdıysam.
0
lise müfredatı ve hoca profillerine göre lise 1-2 fizik 3-4 matematik; ama ygs-lysye hazırlık anlamında matematik daha çok zorladı.
*fen lisesi
*fen lisesi
0
öss'de fizik1 full - fizik2 bir boşum vardı. sayısaldan 105.000. oldum. teşekkürler.
0
her mat yazılısı öncesi karşıdan karşıya bakmadan geçerdim, belki yazılıyı görmeden ölürüm diye. O derecede nefretimdir matematik. Geometri değil bu arada bahsettiğim, geometri yine iyiydi.
fizik daha iyiydi, içindeki mat sadece araç olarak kullanılıyor, başka kafası var. Öss de 1 ve 2 yi tam yapmıştım zaten.
*fen lisesini kazanıp burun büküp gitmeyip o ayarda bir anadolu lisesine giden kişi
** allah o matematiğin belasını versin, iyi ki kurtuldum
fizik daha iyiydi, içindeki mat sadece araç olarak kullanılıyor, başka kafası var. Öss de 1 ve 2 yi tam yapmıştım zaten.
*fen lisesini kazanıp burun büküp gitmeyip o ayarda bir anadolu lisesine giden kişi
** allah o matematiğin belasını versin, iyi ki kurtuldum
0
Bizim zamanımızda müfredatı fizik bir yıl kimya diğer yıl olarak ayarlamışlardı. Fizik yılında fizik öğretmeni yoktu, kimya yılında da okulun bitmesine 1 ay kala kimya öğretmeni atandı.
Fizik, kimya boş ders ( kitap okumaca, şarkı türkü dinlemece, yazı/şiir yazmaca vb.) matematik ise ağırlıklı dersimdi ve en sevdiğim derslerden biriydi.
Bu nedenle lisede ikisinde de zorlanmadım. Üniversitede fizik kimya gerekmeyen bölümdü, sıkıntı yaşamadım ama sonrasında yaşamın içinde bilmediğim için zorlandım çünkü fizik, kimya, biyoloji salt meslek için değil esas olarak yaşarken gerekiyor. Annelere illaki gerekiyor.
(Bir anne a101 seviyesinde de olsa her konuyu bilmeli)
Fizik, kimya boş ders ( kitap okumaca, şarkı türkü dinlemece, yazı/şiir yazmaca vb.) matematik ise ağırlıklı dersimdi ve en sevdiğim derslerden biriydi.
Bu nedenle lisede ikisinde de zorlanmadım. Üniversitede fizik kimya gerekmeyen bölümdü, sıkıntı yaşamadım ama sonrasında yaşamın içinde bilmediğim için zorlandım çünkü fizik, kimya, biyoloji salt meslek için değil esas olarak yaşarken gerekiyor. Annelere illaki gerekiyor.
(Bir anne a101 seviyesinde de olsa her konuyu bilmeli)
0
fizikçiyim, bildiğin odtü'de fizik okudum. lise yıllarında fizikten ne çektiğimi bir ben bilirim.
p.s. öss'de fizik tam yaptım, matematik de 43 netti.
p.s. öss'de fizik tam yaptım, matematik de 43 netti.
0
Okuduğum lise fen ağırlıklı bir liseydi. Matematik, kimya ve biyolojinin hepsini sevdim. Fizikte ise sadece bir konu (eğik atış) yüzünden mühendis olmamayı tercih ettim. Kabus gibiydi.
0
Ben fizik okudum zaten. Lisede de şakır şakır kopya verirdim o kadar iyiydim yani..
matematigim ise
Lise 1, 1
Lise 2, 1
Lise 3, 0 di. Ortalamayla gectim sinifi.
Ben kagidimi kontrol ederdim mesela 60 almam lazim. 43 , 23 falan gelirdi 45 olsa 2, 25 olsa 1 oluyodu galiba. Serefsiz hoca, kizim sizin durumunuz iyi neden kursuma gelmiyorsun dediginde anlamistim. Neyse lise 3 te annem de ogretmen sikayet etti, sorusturma falan acilmisti diye bana dusman olmustu bir de. Okulu falan degistirildi sonra.
Matematikle ilgili sikintisi olan bir cok kisinin sebebi ya calismamaktir ya da boyle serefsizlerdir.
matematigim ise
Lise 1, 1
Lise 2, 1
Lise 3, 0 di. Ortalamayla gectim sinifi.
Ben kagidimi kontrol ederdim mesela 60 almam lazim. 43 , 23 falan gelirdi 45 olsa 2, 25 olsa 1 oluyodu galiba. Serefsiz hoca, kizim sizin durumunuz iyi neden kursuma gelmiyorsun dediginde anlamistim. Neyse lise 3 te annem de ogretmen sikayet etti, sorusturma falan acilmisti diye bana dusman olmustu bir de. Okulu falan degistirildi sonra.
Matematikle ilgili sikintisi olan bir cok kisinin sebebi ya calismamaktir ya da boyle serefsizlerdir.
0
lise yıllarında ikisinde de sıkıntı yoktu. türev, integral bizim zamanımızda öss'de çıkmıyor diye işlenmezdi doğru düzgün belki de o yüzden. onlar olsaydı muhtemelen matematik olurdu.
şimdiki adı yds mi neyse de kendi girdiğim öss'de dahi matematikten 3 komple fizikten 2 yanlış yapmış bi insanım ve çoğu deneme sınavlarında da fen bilgisinden matematiğe göre daha çok net çıkaran tek kişiydim belki de :)
üniversitede de matematik daha çok zorladı. hatta fizik ve fizikle alakalı derslerin vizelerinde fizikle alakalı kısmı halledip çözüm için sadece matematik kısmı kaldığında soruyu öylece bıraktığım çok oldu.
bunları yazdıktan sonra yorumlara kısa bi baktım da sanırım matematik diyen tek kişi benim :)
şimdiki adı yds mi neyse de kendi girdiğim öss'de dahi matematikten 3 komple fizikten 2 yanlış yapmış bi insanım ve çoğu deneme sınavlarında da fen bilgisinden matematiğe göre daha çok net çıkaran tek kişiydim belki de :)
üniversitede de matematik daha çok zorladı. hatta fizik ve fizikle alakalı derslerin vizelerinde fizikle alakalı kısmı halledip çözüm için sadece matematik kısmı kaldığında soruyu öylece bıraktığım çok oldu.
bunları yazdıktan sonra yorumlara kısa bi baktım da sanırım matematik diyen tek kişi benim :)
0
hadi ya la
Çok çok özlüyorum hem de.Döneli 7 ay olacak. Her gün değil ama bazen geliyor böyle, Google Maps'te sokaklarına, caddelerine bakıyorum, street view açıyorum, ucuzluk marketinin sitesine girip kampanyalarına bakıyorum, Instagram'da oradan atılmış son fotoğraflara bakıyorum. Oradaki arkadaşlarımla çeki
Çok çok özlüyorum hem de.
Döneli 7 ay olacak. Her gün değil ama bazen geliyor böyle, Google Maps'te sokaklarına, caddelerine bakıyorum, street view açıyorum, ucuzluk marketinin sitesine girip kampanyalarına bakıyorum, Instagram'da oradan atılmış son fotoğraflara bakıyorum. Oradaki arkadaşlarımla çekildiğim fotoğraflara, hatta markette çektiğim sebzenin fotoğraflarına bile bakıyorum.
Erasmus dönemimden bahsediyorum. Bunun parça parça 1 ayı da İspanya'nın çeşitli şehirlerinde, geri kalanı Varşova'da geçti. Burada da keyifler yerinde ama sanki bambaşka bir insan yaşamış gitmiş, ben tüm bunların filmini izleyip bilgisayarı kapatmış gibi hissediyorum. Çok güzeldi be.
O kadar çok sorunu kendi başıma halledip kendi ayaklarımın üstünde durmak harikaydı. Bin çeşit ekstrem durumun üstesinden gelip güzelini yaşadım her şeyin. Dillere de çok ilgim var, dibine kadar kullandım bu güne kadar biriktirdiğim her şeyi. İspanya'nın hiç bilmediğim sokaklarında evde kendi çabalarımla çat pat öğrendiğim İspanyolcamla oradaki insanlarla saatlerce sohbet etmek, oranın suyunu içmek, havasını çekmek çok tatlı geliyor bana.
Bir fırsat olsa da tekrar gitsem.
Yeşil pasaportumun süresi yılbaşında bitiyor. Bir bahane bulsam giderim yine.
İyi akşamlar :))
Döneli 7 ay olacak. Her gün değil ama bazen geliyor böyle, Google Maps'te sokaklarına, caddelerine bakıyorum, street view açıyorum, ucuzluk marketinin sitesine girip kampanyalarına bakıyorum, Instagram'da oradan atılmış son fotoğraflara bakıyorum. Oradaki arkadaşlarımla çekildiğim fotoğraflara, hatta markette çektiğim sebzenin fotoğraflarına bile bakıyorum.
Erasmus dönemimden bahsediyorum. Bunun parça parça 1 ayı da İspanya'nın çeşitli şehirlerinde, geri kalanı Varşova'da geçti. Burada da keyifler yerinde ama sanki bambaşka bir insan yaşamış gitmiş, ben tüm bunların filmini izleyip bilgisayarı kapatmış gibi hissediyorum. Çok güzeldi be.
O kadar çok sorunu kendi başıma halledip kendi ayaklarımın üstünde durmak harikaydı. Bin çeşit ekstrem durumun üstesinden gelip güzelini yaşadım her şeyin. Dillere de çok ilgim var, dibine kadar kullandım bu güne kadar biriktirdiğim her şeyi. İspanya'nın hiç bilmediğim sokaklarında evde kendi çabalarımla çat pat öğrendiğim İspanyolcamla oradaki insanlarla saatlerce sohbet etmek, oranın suyunu içmek, havasını çekmek çok tatlı geliyor bana.
Bir fırsat olsa da tekrar gitsem.
Yeşil pasaportumun süresi yılbaşında bitiyor. Bir bahane bulsam giderim yine.
İyi akşamlar :))
0
japon askeri
Ben Aytmatov'dan Beyaz Gemi. Ya siz?
Ben Aytmatov'dan Beyaz Gemi. Ya siz?
0
Esther Perel'in Mating In Captivity isimli, uzun süreli ilişkilerde cinsellik nasıl aktif tutulur/tutulabilir mi konulu kitabını okuyorum. Böyle de çok yüzeyselleştirmiş oldum gerçi; aslında insanların neyi çekici buldukları, ne istediklerini nasıl ifade ettikleri, yıllarca kafamıza kazınmış bazı inançların yaklaşımlarımızı nasıl etkilediği vs gibi konular inceleniyor.
Bugün başladım.
Bugün başladım.
0
puslu kıtalar atlası- ihsan oktay anar
duyuru yılbaşı hediyeleşmesinde hediyenin yanına kitabı da iliştirmiş canım duyurucu. çok mutlu etti. o yüzden tekrar okuyorum. burdan tekrar selamlıyorum kendisini:)
duyuru yılbaşı hediyeleşmesinde hediyenin yanına kitabı da iliştirmiş canım duyurucu. çok mutlu etti. o yüzden tekrar okuyorum. burdan tekrar selamlıyorum kendisini:)
0
son okuduğum üç kitap sırasıyla şöyle.
aytmatov - gün olur asra bedel
aytmatov - cengizhan'a küsen bulut
jose saramago - körlük
son kitabımı bugün öğlende bitirdiğim için şuan yeni bir şeye başlamadım.
aytmatov ya da saramago'nun başka kitaplarıyla devam edebilirim. bu üç kitaba da hayran kaldım.
aytmatov - gün olur asra bedel
aytmatov - cengizhan'a küsen bulut
jose saramago - körlük
son kitabımı bugün öğlende bitirdiğim için şuan yeni bir şeye başlamadım.
aytmatov ya da saramago'nun başka kitaplarıyla devam edebilirim. bu üç kitaba da hayran kaldım.
0
Şevket Süreyya Aydemir - Suyu Arayan Adam
bitirince başlayacağım kitap:
Doğan Avcıoğlu - Milli Kurtuluş Tarihi
bitirince başlayacağım kitap:
Doğan Avcıoğlu - Milli Kurtuluş Tarihi
0
irvin yalom - existential psychotherapy (doğru düzgün türkçesini bulamadım. imanım gevriyor anlayacağım diye)
ve
şerif mardin - ideoloji
ve
şerif mardin - ideoloji
0
jimjim
Çok mutsuzum dostlar :(Bir süredir Kadıköyde ev arıyorum. Başlarda (ekim-kasım ayları) gevşek gevşek arıyodum. Tuzum kuruydu çünkü.Yok illa sahibinden olsun, emlakçılık müessesesini sevmiyorum falan diye tutturmuştum ama şimdi öyle değil. Süreç içinde kaçırdığım emlakçılı evleri bile arar oldum..Ne
Çok mutsuzum dostlar :(
Bir süredir Kadıköyde ev arıyorum. Başlarda (ekim-kasım ayları) gevşek gevşek arıyodum. Tuzum kuruydu çünkü.Yok illa sahibinden olsun, emlakçılık müessesesini sevmiyorum falan diye tutturmuştum ama şimdi öyle değil. Süreç içinde kaçırdığım emlakçılı evleri bile arar oldum..
Neyse konumuz sadece o değil,
Deprem fobim var ve bir zahmet 18 yıllık veya daha genç bina arıyorum. Kadıköy Moda, caferağa falan baktığım yerler. Tamam yani eski yerleşim yeri falan da yani son 20 yılda hiç mi ev yapılmadı sanki..
sorun şurada ki; kira fiyatları uçmuş ve giderek yükseliyor..(2000 civarı olsa ne güzel ama ancak harika bi 3+1 için 3000e kadar çıkabilirim. Zaten her durumda ev arkasaşı alacağım)
Tek başına çık demeyin hiç, 1+1le 2+1 kiraları arasında pek de fark yok.
Yeldeğirmeni çok tatlı oldu diyen kitleyi dinleyip ordaki emlakçıları da gezdim, evlere baktık.. rutubet kokmayan ev yok. Üstelik yine artık obsesyona dönen deprem korkum yüzünden kesin olarak soğudum yeldeğirmeninden. (Bitişik nizam, kaldığım bina yeni olsa dibindekilerin akıbeti ne olacak belli değil)
Hayattan soğudum artık, herşeyim kolilerde, yıldım resmen yaa. Bi de ben böyle düzen konfor meraklısıyım ev bulup çıksam bile ha deyince eve/odaya o bütçeyi ayıracak ev arkadaşı nasıl bulucam , ayhh o konuya hiç girmiyorum.
İstanbul'un tiksindiren tarafları vol.9872728
Bu arada Beşiktaş ya da kadıköy dışında bir yer düşünmüyorum. Şu an içinse , kişisel şartlar gereği kadıköy neredeyse şart.
Offgh bi akıl verin napıcam ben:((((
EDİT: kiraya 1000 lira gibi bi bütçe ayırmak istiyorum. Yani 2kişi için 2000, 2200belki. 3+1 bi ev için 3000 gibi. Yani sizce de kiraya daha fazla bir para harcamak fazla değil mi? Değilse neden??? Ya da ev arkadaşıyla kalanlar ne diyor? Bu şartlarda bi eve/odaya 1000 liradan fazla verip hem de biriyle kalır mısınız?
Bir süredir Kadıköyde ev arıyorum. Başlarda (ekim-kasım ayları) gevşek gevşek arıyodum. Tuzum kuruydu çünkü.Yok illa sahibinden olsun, emlakçılık müessesesini sevmiyorum falan diye tutturmuştum ama şimdi öyle değil. Süreç içinde kaçırdığım emlakçılı evleri bile arar oldum..
Neyse konumuz sadece o değil,
Deprem fobim var ve bir zahmet 18 yıllık veya daha genç bina arıyorum. Kadıköy Moda, caferağa falan baktığım yerler. Tamam yani eski yerleşim yeri falan da yani son 20 yılda hiç mi ev yapılmadı sanki..
sorun şurada ki; kira fiyatları uçmuş ve giderek yükseliyor..(2000 civarı olsa ne güzel ama ancak harika bi 3+1 için 3000e kadar çıkabilirim. Zaten her durumda ev arkasaşı alacağım)
Tek başına çık demeyin hiç, 1+1le 2+1 kiraları arasında pek de fark yok.
Yeldeğirmeni çok tatlı oldu diyen kitleyi dinleyip ordaki emlakçıları da gezdim, evlere baktık.. rutubet kokmayan ev yok. Üstelik yine artık obsesyona dönen deprem korkum yüzünden kesin olarak soğudum yeldeğirmeninden. (Bitişik nizam, kaldığım bina yeni olsa dibindekilerin akıbeti ne olacak belli değil)
Hayattan soğudum artık, herşeyim kolilerde, yıldım resmen yaa. Bi de ben böyle düzen konfor meraklısıyım ev bulup çıksam bile ha deyince eve/odaya o bütçeyi ayıracak ev arkadaşı nasıl bulucam , ayhh o konuya hiç girmiyorum.
İstanbul'un tiksindiren tarafları vol.9872728
Bu arada Beşiktaş ya da kadıköy dışında bir yer düşünmüyorum. Şu an içinse , kişisel şartlar gereği kadıköy neredeyse şart.
Offgh bi akıl verin napıcam ben:((((
EDİT: kiraya 1000 lira gibi bi bütçe ayırmak istiyorum. Yani 2kişi için 2000, 2200belki. 3+1 bi ev için 3000 gibi. Yani sizce de kiraya daha fazla bir para harcamak fazla değil mi? Değilse neden??? Ya da ev arkadaşıyla kalanlar ne diyor? Bu şartlarda bi eve/odaya 1000 liradan fazla verip hem de biriyle kalır mısınız?
0
Yanyana yanyana binalarla dolu sokaklarda ve trafikle yasayacaginiza neden kalamis, feneryolu, kiziltoprak gibi muhitlere bakmiyorsunuz? Kadikoye en trafikli zamanda 15 dkyi gecmiyor gitmek. Evlerin neredeyse hepsi yeni, kiralar da arz yuksekligi sebebiyle gayet de uygun. Kadikoyden feneryoluna taksi 12-13 tl filan yaziyor mesela.
0
ne demek ev bulamıyorum, inşaat yapılmamış? ben neden her gün şantiyeye çevrilmiş yollardan geçiyorum? ya ben 20 yıldır paralel evrende oturuyorum ya da siz.
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
herhangi bir emlakçıya 2500-3000 aralığında ev arıyorum derseniz yağdırırlar eminim.
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
herhangi bir emlakçıya 2500-3000 aralığında ev arıyorum derseniz yağdırırlar eminim.
0
@kuehles haklısın tabiiki ama yani beni de deli dürtmedi
Arabam yok, her gün taksiyle git-gel öyle bi para vermek istemiyorum.
Ayrıca ev arkadaşı alacağım için genelde o taraflar tercih edilmiyor.
Öğrenci değilim, kendi paramı kazanıyorum ama ekonomik anlamda daha rahat olsam zaten daha kolay ev bulurdum yüne baktığım yerlerde.
@acem sen de doğru diyosun. Zaten 0-5 yaş arası var ama işte artık emlakçılar da müteahhitlik yaptığından asla fiyat kırmıyorlar.
Hasanpaşayı g.tüm yemiyor güvenlik açısından bir kadın olarak
Ziverbey de yine çarşıya yürüme mesafesi değil ama tabii düşünülebilir belki.
Hofgg sinirden ağlıiycam:/
Arabam yok, her gün taksiyle git-gel öyle bi para vermek istemiyorum.
Ayrıca ev arkadaşı alacağım için genelde o taraflar tercih edilmiyor.
Öğrenci değilim, kendi paramı kazanıyorum ama ekonomik anlamda daha rahat olsam zaten daha kolay ev bulurdum yüne baktığım yerlerde.
@acem sen de doğru diyosun. Zaten 0-5 yaş arası var ama işte artık emlakçılar da müteahhitlik yaptığından asla fiyat kırmıyorlar.
Hasanpaşayı g.tüm yemiyor güvenlik açısından bir kadın olarak
Ziverbey de yine çarşıya yürüme mesafesi değil ama tabii düşünülebilir belki.
Hofgg sinirden ağlıiycam:/
0
@jimjim
Ben gece eglenceden donerken demek istedim taksi olayini yoksa her gun taksiye dokecek para kimde var ki zaten gerek yok ki, kadikoye en guzel baglantilardan birine sahip saydigim yerler. Yani ya yurunur bu dedigim yerlerden, ya dolmus ya iett otobusu.
Ziverbey carsiya yurume mesafesi bu arada, 10-15 dkda yurunur rahatca. Ya minibusle indi bindi vs. kosuyolu daha ucuz olabilir, oralara bakabilirsin. Kiziltoprak da biraz daha uygundur feneryoluna gore fiyat acisindan.
su anda kadikoyde mi yasiyosun? Ben anlamadim su anda oturdugun yeri. Yoksa kadikoyde sadece takilmalik mi zaman gecirdiniz su ana kadar?
Bu arada yogurtcu parkinin oralarda da cikabilir biseyler.
Ben gece eglenceden donerken demek istedim taksi olayini yoksa her gun taksiye dokecek para kimde var ki zaten gerek yok ki, kadikoye en guzel baglantilardan birine sahip saydigim yerler. Yani ya yurunur bu dedigim yerlerden, ya dolmus ya iett otobusu.
Ziverbey carsiya yurume mesafesi bu arada, 10-15 dkda yurunur rahatca. Ya minibusle indi bindi vs. kosuyolu daha ucuz olabilir, oralara bakabilirsin. Kiziltoprak da biraz daha uygundur feneryoluna gore fiyat acisindan.
su anda kadikoyde mi yasiyosun? Ben anlamadim su anda oturdugun yeri. Yoksa kadikoyde sadece takilmalik mi zaman gecirdiniz su ana kadar?
Bu arada yogurtcu parkinin oralarda da cikabilir biseyler.
0
@kuehles
Dört yıl kadar üsküdarda kaldım, güzel merkezi ve fakat çok eskiydi yaşadığım ev. Ayrıca asla üsküdarda vakit geçirecek mekan olmadığı için her gün yine kadıköydeydim anlamsız olmaya başlamıştı. Şu an geçici olarak ailemin yanındayım. İş durumum ve sosyal çevre açısından kadıköy ve etrafı (acıbadem, ziverbey vs) benim için daha makul.
Dört yıl kadar üsküdarda kaldım, güzel merkezi ve fakat çok eskiydi yaşadığım ev. Ayrıca asla üsküdarda vakit geçirecek mekan olmadığı için her gün yine kadıköydeydim anlamsız olmaya başlamıştı. Şu an geçici olarak ailemin yanındayım. İş durumum ve sosyal çevre açısından kadıköy ve etrafı (acıbadem, ziverbey vs) benim için daha makul.
0
@jimjim
O zaman caferaga, moda, yeldegirmeni olmuyorsa
Ziverbey
Kiziltoprak
Kalamis
Feneryolu
Kuyubasi
Marmara uni etrafi (feneryolu oralar da esasen, arka tarafindan bahsetmiyorum)
Kosuyolu
Hasanpasa
Sogutlucesme
En mantikli opsiyonlar.
Kisisel tercih meselesi, ben mesela yanyana dizilmis, direkt birbirinin icinde gibi duran binalarla dolu bi yerde, gurultunun icinde oturamam, senin icin farketmiyorsa biraz daha ciddili bakabilirsin tabi.
Bir de ev arkadasi arayan birinin yanina girebilirsin kendin ev acmak yerine.
Ve sey orasi da hasanpasa oluyor sanirim, kudret goz hastanesinin oralar da gayet iyi. Ama marmaray yuzunden filan fiyat artmistir, bilemem :)
O zaman caferaga, moda, yeldegirmeni olmuyorsa
Ziverbey
Kiziltoprak
Kalamis
Feneryolu
Kuyubasi
Marmara uni etrafi (feneryolu oralar da esasen, arka tarafindan bahsetmiyorum)
Kosuyolu
Hasanpasa
Sogutlucesme
En mantikli opsiyonlar.
Kisisel tercih meselesi, ben mesela yanyana dizilmis, direkt birbirinin icinde gibi duran binalarla dolu bi yerde, gurultunun icinde oturamam, senin icin farketmiyorsa biraz daha ciddili bakabilirsin tabi.
Bir de ev arkadasi arayan birinin yanina girebilirsin kendin ev acmak yerine.
Ve sey orasi da hasanpasa oluyor sanirim, kudret goz hastanesinin oralar da gayet iyi. Ama marmaray yuzunden filan fiyat artmistir, bilemem :)
0
Ya işte yarın artık son 2 emlakçıya gidicem, bu hafta da bişey çıkmazsa ya acıbadem (natülüs) ya da dediğin gibi ziverbey.
Öğrenci evi yerine düzgün temiz ferah bi ev olsun istiyorum o nedenle kendim kontrat yapıcam. Sağol önerilerin için kıehles :)
Öğrenci evi yerine düzgün temiz ferah bi ev olsun istiyorum o nedenle kendim kontrat yapıcam. Sağol önerilerin için kıehles :)
0
Kadıköy ve beşiktaşta ev tutmak müthiş gereksiz bir olay. İnanılmaz sıkışık sokaklar inanılmaz trafik, inanılmaz kalabalık, inanılmaz eski binalar ve inanılmaz fazla kiralar. Bu arada kişi başı 1000 lira kira da düşük bir rakam değil, konforumdan ödün verip biriyle ev arkadaşı olacaksam da 30 yıllık binaya 1000 lira vermem herhalde. O yüzden bence tekrardan gözden geçir derim taleplerini.
0
[GODDARD]
Var mı?
Var mı?
0
Hahagahah umut sarıkaya şiirleri gibi :D
"Mont beni" biliyorum mesela o olur mu?
karikaturistan.wordpress.com
Bi de yukarıdaki arkadaş haklı, böyle sorunca İzzet Altınmeşeyi arıyormuşsun gibi anlaşılıyor..
"Mont beni" biliyorum mesela o olur mu?
karikaturistan.wordpress.com
Bi de yukarıdaki arkadaş haklı, böyle sorunca İzzet Altınmeşeyi arıyormuşsun gibi anlaşılıyor..
0
@jim aynen mont beni gibi ama et beni olacak kafiyeleri. Yok mudur ya hayal gücü geniş bir şairimiz :)
0
hadi gir ruhuma sar beni
çal fikrimi deli et beni
fırtınalar kopar içimde
unuttur bana kendimi
en yakın bu geldi aklıma.
idare ediver.
çal fikrimi deli et beni
fırtınalar kopar içimde
unuttur bana kendimi
en yakın bu geldi aklıma.
idare ediver.
0
Sorar mısın ne mesut eder ilelebet beni?
Belki asıl mutluluk, aşka bir küçük davet beni.
Olur da iki satır yazı, bir yalın internet beni.
Bugünüm kış iken baharlık bir ceket beni
Bir sade gülüş, bir şarkı, bir konsere bilet beni
Yaz tatili gelende, durma, mayoyla bi hayal et beni
İşte böyle ruhumu saracak, vuracak kalbimden diyet beni
Belki asıl mutluluk, aşka bir küçük davet beni.
Olur da iki satır yazı, bir yalın internet beni.
Bugünüm kış iken baharlık bir ceket beni
Bir sade gülüş, bir şarkı, bir konsere bilet beni
Yaz tatili gelende, durma, mayoyla bi hayal et beni
İşte böyle ruhumu saracak, vuracak kalbimden diyet beni
0
yakupyaman
Merhaba,Doksanların sonu ikibinlerin başı olması lazım. Arkadaşım, alkollü bir akşam üniversite yıllarında okulun tiyatro etkinliklerinde rol aldığı ve sahneye hatta turneye çıktığını söyledi. Tiyatro oyunun tam adını bilmiyorum ama az çok o geceden akılda kalan bir kısmı.. sahnede beyaz elbiseler i
Merhaba,
Doksanların sonu ikibinlerin başı olması lazım. Arkadaşım, alkollü bir akşam üniversite yıllarında okulun tiyatro etkinliklerinde rol aldığı ve sahneye hatta turneye çıktığını söyledi. Tiyatro oyunun tam adını bilmiyorum ama az çok o geceden akılda kalan bir kısmı.. sahnede beyaz elbiseler içinde spot ışığının altında solo şarkı söylediğini hatırlıyorum. iki seçenekli aşkın olduğu sahnelerin olduğunu söylediğini hatırlıyorum...
Velhasıl bana bugün lafın arasında, okul da oynadığım oyun gösterimden kalkmak üzere bilet bulalım dedi.. ismi neydi diye tekrar sorunca söyledim ya deyip trip attı şimdi bu oyuna bilet bulmam lazım.. teşekkürler.
Doksanların sonu ikibinlerin başı olması lazım. Arkadaşım, alkollü bir akşam üniversite yıllarında okulun tiyatro etkinliklerinde rol aldığı ve sahneye hatta turneye çıktığını söyledi. Tiyatro oyunun tam adını bilmiyorum ama az çok o geceden akılda kalan bir kısmı.. sahnede beyaz elbiseler içinde spot ışığının altında solo şarkı söylediğini hatırlıyorum. iki seçenekli aşkın olduğu sahnelerin olduğunu söylediğini hatırlıyorum...
Velhasıl bana bugün lafın arasında, okul da oynadığım oyun gösterimden kalkmak üzere bilet bulalım dedi.. ismi neydi diye tekrar sorunca söyledim ya deyip trip attı şimdi bu oyuna bilet bulmam lazım.. teşekkürler.
0
Sorunuz tam anlaşılmıyor.
Arkadaşınız kadın mı erkek mi? Yani bu solo şarkıyı söyleyen?
Bilet bulmak istediğiniz oyun (yani arkadaşınızın da yıllar önce okulda oynadığı) şu anda gösterimde ve yakında kalkacak değil mi? Hangi şehirdesiniz?
Oyun komedi mi dram mı? Antik tragedya falan mı? Kalabalık mı? Küçük bi ekip mi? Bu konuda bilgi var mı?
Arkadaşınız kadın mı erkek mi? Yani bu solo şarkıyı söyleyen?
Bilet bulmak istediğiniz oyun (yani arkadaşınızın da yıllar önce okulda oynadığı) şu anda gösterimde ve yakında kalkacak değil mi? Hangi şehirdesiniz?
Oyun komedi mi dram mı? Antik tragedya falan mı? Kalabalık mı? Küçük bi ekip mi? Bu konuda bilgi var mı?
0
Şarkıyı söyleyen kadın,
Üniversite Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir,
Oyun dünya çapında bilene oyun olduğunu biliyorum ve şuan biletli olarak sahne alıyor.
Oyun dram çünkü iki kişi arasında kalmış aşk konusu var?
Hatırladıklarım bunlar..
Tekrar sordum elbet ama dinleseydin dedi..
Üniversite Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir,
Oyun dünya çapında bilene oyun olduğunu biliyorum ve şuan biletli olarak sahne alıyor.
Oyun dram çünkü iki kişi arasında kalmış aşk konusu var?
Hatırladıklarım bunlar..
Tekrar sordum elbet ama dinleseydin dedi..
0
samiabi19
Aklimdan gecen Canakkale, Tekirdag, Balikkesir, Aydin, Mugla, Antalya var.Izmir cok pahali gibi. Denize yakin olacak cok ölü cok dolu olmiyacak.Sizin tercihleriniz nedir ? Aklima Kuşadasi geliyor sadece ?
Aklimdan gecen Canakkale, Tekirdag, Balikkesir, Aydin, Mugla, Antalya var.
Izmir cok pahali gibi. Denize yakin olacak cok ölü cok dolu olmiyacak.
Sizin tercihleriniz nedir ? Aklima Kuşadasi geliyor sadece ?
Izmir cok pahali gibi. Denize yakin olacak cok ölü cok dolu olmiyacak.
Sizin tercihleriniz nedir ? Aklima Kuşadasi geliyor sadece ?
0
datça, çok severdim kent merkezini. mesudiye de dehşetti bence datça taraflarındaki.
not: antalya'da yazlık evimiz olduğu için yazmadım.
not: antalya'da yazlık evimiz olduğu için yazmadım.
0
yazin oteldeki izinlere para vermekdense hanimla yazin biyere yerlesim diyorum. Hem yazin arkadas cevremiz olur diye. Almanyada yasiyoruz malesef, ya Kredi almaya düsünüyoruzda ondan
0
datça veya karaburun. ikisi de düzgün yol olmaması sebebiyle bu kadar bakir kaldı bunca sene, şimdi karaburun'a duble yol yapılıyordu en son, datça'ya da giden çok fazla olmaya başladı. ama ikisine de yakın zamanda gittim, ikisi de güzel. karaburun daha sakin, datça yine turistik olduğu için hareket var yazın falan.
alternatif olarak cunda olabilir.
alternatif olarak cunda olabilir.
0
birşeylersoracağım
Arif V 216Bobi: Dikenlerin Gücü Adına!İngiltere BenimÖlüm OdasıJumanji: Vahşi OrmanLoving VincentMuhteşem ShowmanAcı Tatlı EkşiFerdinandStar Wars: Son Jedi(Hiç bir serisini izlemedim)Aile ArasındaAylaYol ArkadaşımSizce hangisi?
Arif V 216
Bobi: Dikenlerin Gücü Adına!
İngiltere Benim
Ölüm Odası
Jumanji: Vahşi Orman
Loving Vincent
Muhteşem Showman
Acı Tatlı Ekşi
Ferdinand
Star Wars: Son Jedi(Hiç bir serisini izlemedim)
Aile Arasında
Ayla
Yol Arkadaşım
Sizce hangisi?
Bobi: Dikenlerin Gücü Adına!
İngiltere Benim
Ölüm Odası
Jumanji: Vahşi Orman
Loving Vincent
Muhteşem Showman
Acı Tatlı Ekşi
Ferdinand
Star Wars: Son Jedi(Hiç bir serisini izlemedim)
Aile Arasında
Ayla
Yol Arkadaşım
Sizce hangisi?
0
aile arasında kesinlikle. toplumsal gaza gelip arif v 216'ya gitme pişman olursun.
0
benim adim kerim hepinizi severim
Diyelim deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi. Bu durum tabi ilk duyulduğunda kulağa hoş gelmiyor. Sen evliliğin daha başında ayrılma ihtimalini düşünüyorsun. Evlilik hayat boyu birlikte olma sözü sonuçta, bu sözü verirken bir takım tereddütlerinin, güvensi
Diyelim deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi. Bu durum tabi ilk duyulduğunda kulağa hoş gelmiyor. Sen evliliğin daha başında ayrılma ihtimalini düşünüyorsun. Evlilik hayat boyu birlikte olma sözü sonuçta, bu sözü verirken bir takım tereddütlerinin, güvensizliklerinin olduğunu gösteriyor evlilik sözleşmesi.
Diğer bir yandan mantıklı düşününce de evliliklerin neredeyse yarısı boşanma ile sonuçlanıyor ya da mutsuz bir şekilde sürdürülmeye çalışılan evliliklerde dolu her yer. Bu insanların hiçbiri yola boşanacağız, mutsuz olacağız diye başlamıyor doğal olarak. Seneler içerisinde neler yaşanacağını, aynı evi paylaşınca herşeyin aynı kalıp kalmayacağını, insanların zaman değişip değişmeyeceğini nasıl bilebilirsiniz ki?
Sonuç olarak sorum şu: Evlenme aşamasındayken size evlilik sözleşmesi teklif edilse ne düşünürdünüz?
Diğer bir yandan mantıklı düşününce de evliliklerin neredeyse yarısı boşanma ile sonuçlanıyor ya da mutsuz bir şekilde sürdürülmeye çalışılan evliliklerde dolu her yer. Bu insanların hiçbiri yola boşanacağız, mutsuz olacağız diye başlamıyor doğal olarak. Seneler içerisinde neler yaşanacağını, aynı evi paylaşınca herşeyin aynı kalıp kalmayacağını, insanların zaman değişip değişmeyeceğini nasıl bilebilirsiniz ki?
Sonuç olarak sorum şu: Evlenme aşamasındayken size evlilik sözleşmesi teklif edilse ne düşünürdünüz?
0
helal olsun akıllıymış der mutlu olur yapardım.
0
"deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi."
muthis soguk ruzgarlar eser.
ama bosananlar da evlenirken bosanmak uzere evlenmedi.
birbirini cok seven iki insanin zaman icinde kanli bicakli olabilecegine tanik olmuyor muyuz?
soguk ruzgarlar kesilince prensipte anlasarak imzalardim herhalde :)
muthis soguk ruzgarlar eser.
ama bosananlar da evlenirken bosanmak uzere evlenmedi.
birbirini cok seven iki insanin zaman icinde kanli bicakli olabilecegine tanik olmuyor muyuz?
soguk ruzgarlar kesilince prensipte anlasarak imzalardim herhalde :)
0
Ask gecici bir seydir. Kadinlarin ozellikle bunu yapmasi gerekli. Kendilerini korumalari lazim.
0
evlilik hayat boyu birlikte olma sözü değil. evlilik bir formalite. toplum içerisinde baskı görmemek ve bir takım yasal kolaylıklar için yapılan kağıt üzerinde sözleşme. taraflardan birinin cayması sonucu feshedilebilen ve yükü ağır olan bir sözleşme. bu yüzden evlilik başında yapılabilecek bir sözleşme bu yükü hafifletiyor. hatta şunu söyleyeyim; eğer gerçekten çok seviyorsan böyle bir sözleşme yaparsın. yarın birgün ayrılırsan karşı tarafa daha fazla zarar vermeyi engellersin.
''Diyelim deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi.'' e tamam? deli aşığım ben ona, istediği bir sözleşme mi batacak gözüme :) ki zaten yukarıda sözleşmeyi nasıl yorumladığımı yazdım.
edit: ayrıca kro değil kıro.
''Diyelim deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi.'' e tamam? deli aşığım ben ona, istediği bir sözleşme mi batacak gözüme :) ki zaten yukarıda sözleşmeyi nasıl yorumladığımı yazdım.
edit: ayrıca kro değil kıro.
0
Düz mantık olmakla beraber yazdıkların "düz mantık çerçevesinde" doğru olabilir.
Yalnız atladığın önemli birşey var; kimse evlenmek zorunda değil. Yani birbirlerini çok seven iki insan evlenmeden de gayet mutlu bir birliktelik yaşayabilirler ömür boyu, bu tarz bürokratik ihtimalleri de düşünmeye gerek kalmaz o zaman. Evlilik zaten; "ben artık bu saatten sonra paaymış pulmuş benimmiş seninmiş demeyeceğim" diye düşünener ve bunu söyleyebildikleri kişiler için var. Yoksa kimse kimseyi zorlamıyor zaten.
Yani atıyorum hukuki bir sebeple evlilik yapmak zorundasındır; vatandaşlık alma, çocuk velayeti vs o zaman nasıl sözleşme yapılması mantıklıysa , gerçek evlilik yaparken de o kadar mantıksız.
Yalnız atladığın önemli birşey var; kimse evlenmek zorunda değil. Yani birbirlerini çok seven iki insan evlenmeden de gayet mutlu bir birliktelik yaşayabilirler ömür boyu, bu tarz bürokratik ihtimalleri de düşünmeye gerek kalmaz o zaman. Evlilik zaten; "ben artık bu saatten sonra paaymış pulmuş benimmiş seninmiş demeyeceğim" diye düşünener ve bunu söyleyebildikleri kişiler için var. Yoksa kimse kimseyi zorlamıyor zaten.
Yani atıyorum hukuki bir sebeple evlilik yapmak zorundasındır; vatandaşlık alma, çocuk velayeti vs o zaman nasıl sözleşme yapılması mantıklıysa , gerçek evlilik yaparken de o kadar mantıksız.
0
Zaten evlenmeyi planlamıyorum ama eskaza olursa sözleşmeyi teklif eden taraf ben olurum zaten.
0
Yav hepinizin mi holdingi var ne evlilik sözleşmesi.
O kadar zengin olsam net yaptırırdım. Ben onca servet yapacağım kadın sırf benimle evlendi diye yarısını alacak boşanırken yok ya.
O kadar zengin olsam net yaptırırdım. Ben onca servet yapacağım kadın sırf benimle evlendi diye yarısını alacak boşanırken yok ya.
0
passion rules the game
Ön bilgileri vereyim:- araştırma görevlisiyim ve bu sene doktora biter diye umuyorum. kadrodayım. yaş ~ 29- aileyle yaşıyorum. yurtdışında yurt benzeri şekilde yaşadım. Gelişme: Nispeten iyi bir mahallede yaşıyordum ama cılkı çıktı. yobazı, suriyelisi...köpek gezdirmeye çıkınca bile delleniyorum. ev
Ön bilgileri vereyim:
- araştırma görevlisiyim ve bu sene doktora biter diye umuyorum. kadrodayım. yaş ~ 29
- aileyle yaşıyorum. yurtdışında yurt benzeri şekilde yaşadım.
Gelişme:
Nispeten iyi bir mahallede yaşıyordum ama cılkı çıktı. yobazı, suriyelisi...köpek gezdirmeye çıkınca bile delleniyorum. evet köpeğim var.
sonuç:
acaba eve çıksam mı? Okul arabayla ortalama 15 dakika ama herhangi bir merkezi yerden yürünebilir bile. Öyle olursa park yeri sıkıntı ama.
ev arkadaşı bulsam da olur ama tanımadığım biri olunca tırsıyorum. delisi var, manyağı var. aslında benden aşırı küçük veya aşırı büyük olmazsa ve kafa dengi olursa anlaşılır gibi.
tek eve de çıkabilirim. bu noktada fatura, kira vs. derken iyi para gider.
Son olarak evde olunca fatura, yemek, çamaşır şu bu derdim yok. kafama göre dışarı çıkıp kafama göre gelebiliyorum. aslında 2 sene önce olsa o yaşta aileyle ne işi var derdim ama şimdi rahatlıktan da üşeniyorum.
kısaca siz olsanız bu şartlarda ne yapardınız?
- araştırma görevlisiyim ve bu sene doktora biter diye umuyorum. kadrodayım. yaş ~ 29
- aileyle yaşıyorum. yurtdışında yurt benzeri şekilde yaşadım.
Gelişme:
Nispeten iyi bir mahallede yaşıyordum ama cılkı çıktı. yobazı, suriyelisi...köpek gezdirmeye çıkınca bile delleniyorum. evet köpeğim var.
sonuç:
acaba eve çıksam mı? Okul arabayla ortalama 15 dakika ama herhangi bir merkezi yerden yürünebilir bile. Öyle olursa park yeri sıkıntı ama.
ev arkadaşı bulsam da olur ama tanımadığım biri olunca tırsıyorum. delisi var, manyağı var. aslında benden aşırı küçük veya aşırı büyük olmazsa ve kafa dengi olursa anlaşılır gibi.
tek eve de çıkabilirim. bu noktada fatura, kira vs. derken iyi para gider.
Son olarak evde olunca fatura, yemek, çamaşır şu bu derdim yok. kafama göre dışarı çıkıp kafama göre gelebiliyorum. aslında 2 sene önce olsa o yaşta aileyle ne işi var derdim ama şimdi rahatlıktan da üşeniyorum.
kısaca siz olsanız bu şartlarda ne yapardınız?
0
ailenle yaşamaktan bi derdin yoksa aileni ikna et, maddi manevi destek çık beraberce daha iyi bi yerde eve çıkın?
0
şehir belirtmemişsin. anadolu için arş. gör maaşı iyi de istanbulda iyi muhitte tek eve çıkarsan çok masraflı olur. ailenle aran iyiyse farklı çözümler bulup maaşından birikim yap bence.
0
ankara’dayım ya. Aslında tek bile çıkmak mümkün ama sonuçta o parayla alternatif yapılacak şeyler de var. mal gibi hissedebilirim yani.
0
Aile ile taşınmak fazla meşakatli olur.
ancak burda eksik olan şey konum. evet konum. zeytinburnunda oturup fatihte eve çıkacaksan değişen birşey olmaz yani.
yeni çıkabileceğiniz semt şuan ki sorunlarınızı tamamen çözebilecek mi? bu sefer okula uzak olup başka sorunlar boy gösterecek mi? bunlar önemli şeyler.
ha ben yerinde olsam ayrı eve çıkmazdım. çünkü ailen işlerini yaptığın için aslında çok fazla bir zaman oradan sana kalıyor üstelik okul da yakın.
ancak burda eksik olan şey konum. evet konum. zeytinburnunda oturup fatihte eve çıkacaksan değişen birşey olmaz yani.
yeni çıkabileceğiniz semt şuan ki sorunlarınızı tamamen çözebilecek mi? bu sefer okula uzak olup başka sorunlar boy gösterecek mi? bunlar önemli şeyler.
ha ben yerinde olsam ayrı eve çıkmazdım. çünkü ailen işlerini yaptığın için aslında çok fazla bir zaman oradan sana kalıyor üstelik okul da yakın.
0
valla 20 yıldır buradayız, ev de bize ait ve şimdiki evlere göre daha geniş. Apartman olmasına rağmen otoparkın çıkışını bile çit taşıyarak kapatıp açabiliyorum köpekle oynamak için.
hani müstakil olabilse çok daha iyi olurdu tereddüt etmezdim ama mümkün değil. bir yandan merkezi olsa geceleri yürüyerek dışarı gider gelirim diyorum.
oof of.
hani müstakil olabilse çok daha iyi olurdu tereddüt etmezdim ama mümkün değil. bir yandan merkezi olsa geceleri yürüyerek dışarı gider gelirim diyorum.
oof of.
0
kavaklıdere bahçelievler ayrancı gibi düzgün yerlerde çıkılabilir aslında ama işte sorun şu ki doğru düzgün 2+1 ev yok pek çoğu ev 3+1. 3+1 bir evi bir ev arkadaşıyla paylaşmak bence en mantıklısı olur. kişi başı bütün masraflar ortalama 800'e falan mis gibi yaşanır gayet güzel bi evde. yeter ki düzgün bir ev arkadaşı olsun.
0
Ben de araştırma görevlisiyim. Yaş 33, ben de doktora bu yaza biter diye düşünüyorum. Yurtdışında ev arkadaşıyla kaldım, burada tek kalıyorum. Ailemle aynı şehirde yaşasaydım ve evde huzurlu bir ortamım da olsaydı eğer ailemle kalırdım sanırım, ayrı eve çıkacaksam da ev arkadaşı aramazdım.
0
daha önce yurtta kalmış, evde ev arkadaşlarıyla kalmış, oda paylaşımlı ev arkadaşlığı yapmış, şu anda yalnız yaşayan 30 yaşında bir birey olarak evde ailenle yaşamaktan mutlu ve huzurluysan bence ayrı ev olaylarına hiç girme. ev harcamaları sadece faturalar, kira, mutfak masraflarından ibaret olmuyor çünkü. bunun komşusu var, arıza yapan tesisatı var, onarım gerektirebilecek herhangi bir yeri var, sinir bozan ev sahipleri var vs vs. bir sürü etken var yani huzursuz olmanız için. işinize de yakınmış aile eviniz. anladığım kadarıyla aileniz de sizin özel alanınıza saygılı o yüzden hiç girişmeyin derim.
0
Meslek sahibi olup bu yaşa kadar eve çıkmamana hayret ettim.
Elbette eve çık, kendi düzenini kur.
40yaşında mı hayat kurmaya başlıcaksın? (Hayat kurmak falandan kastım, alış verişini, yemeğini, ütünü kendin yapmak, arkadaşlarını eve davet etmek, kendine daha çok zaman ayırmak vs)
Seninle aynı durumda biri olarak böyle yazıyorum.
Bi de fatura falan demişsin o maddi meseleler hazır temiz ev, kurulu düzen falan şimdi bırakamazsan hayat boyu bu kafada kalırsın. Bu yaşlarda daha kolay.
Elbette eve çık, kendi düzenini kur.
40yaşında mı hayat kurmaya başlıcaksın? (Hayat kurmak falandan kastım, alış verişini, yemeğini, ütünü kendin yapmak, arkadaşlarını eve davet etmek, kendine daha çok zaman ayırmak vs)
Seninle aynı durumda biri olarak böyle yazıyorum.
Bi de fatura falan demişsin o maddi meseleler hazır temiz ev, kurulu düzen falan şimdi bırakamazsan hayat boyu bu kafada kalırsın. Bu yaşlarda daha kolay.
0
lambada
Mümkünse manzaralı, ferah, iç açacak, rahat, sıcak, keyif yapılacak bir yer..Saatlerce kitap okuyup kafa dinlemelik, neresi var?
Mümkünse manzaralı, ferah, iç açacak, rahat, sıcak, keyif yapılacak bir yer..
Saatlerce kitap okuyup kafa dinlemelik, neresi var?
Saatlerce kitap okuyup kafa dinlemelik, neresi var?
0
kadıköy belediye kütüphanesi
kadıköy akademi kafe
beşiktaş bahçeşehir üniversitesi
(ferahlık açısından yazdım, hiçbiri manzaralı değil)
kadıköy akademi kafe
beşiktaş bahçeşehir üniversitesi
(ferahlık açısından yazdım, hiçbiri manzaralı değil)
0
ben taksimdeki alman kitapevine gidiyorum.manzarası yok ama çalışma ortamı güzel.insanlar kütüphane gibi kullanıyor ama kafe.
0
apolitikherif
Erkekte Adem elmasının çıkık olması sizin için iyi bir şey mi? Seviyor musunuz?
Erkekte Adem elmasının çıkık olması sizin için iyi bir şey mi? Seviyor musunuz?
0
Adem elması çıkık olmayan erkek mi var ya?
Ha böyle bir kriter varsa dahi cevabım: etkilemez olur.
Adamın kaşı gözü kası bitti de ademini mi eleştircem bi de :)
Ha böyle bir kriter varsa dahi cevabım: etkilemez olur.
Adamın kaşı gözü kası bitti de ademini mi eleştircem bi de :)
0
Hakkaten, çıkık olmayan erkek mi var? Çıkıklığın derecesine bağlı. Normalde çıkıklık zaten beklenen bir şey de, şöyle bir açıklık getirebilirim. Şu Stromae ve adem elması çıkıkça
images.genius.com
Adem elması değil de, boynunun inceliğinin adem elması çıkıklığına oranı, o ikisinin yanında kocaman bir kafası olması beni korkutuyor. Adamın boynu her an arkaya düşüp çıt diye kırılabilirmiş gibi hissediyorum. O yüzden bakarken geriliyorum ve fidanları sopayla desteklerler ya, adamın boynunu öyle destekleyesim geliyor ama hoşlandığım insan öyle bir yapıda gelse, gözüm görmez.
images.genius.com
Adem elması değil de, boynunun inceliğinin adem elması çıkıklığına oranı, o ikisinin yanında kocaman bir kafası olması beni korkutuyor. Adamın boynu her an arkaya düşüp çıt diye kırılabilirmiş gibi hissediyorum. O yüzden bakarken geriliyorum ve fidanları sopayla desteklerler ya, adamın boynunu öyle destekleyesim geliyor ama hoşlandığım insan öyle bir yapıda gelse, gözüm görmez.
0
Anormal düzeyde çıkıksa hoşuma gitmez. Normal, her erkekteki kadarsa iyi ya da kötü herhangi bir şey düşünmem.
0
teritori
SelamBu camper kullananlar diyor ya “5 yıldır giyiyorum en ufak sorun yok” filan. Bu dedikleri doğru mu gerçekten? Eğer doğruysa “şu model için geçerli ama diğer modelleri yaramaz” gibi bir durum var mı?Ona göre paraya kıyıp alacam.
Selam
Bu camper kullananlar diyor ya “5 yıldır giyiyorum en ufak sorun yok” filan.
Bu dedikleri doğru mu gerçekten?
Eğer doğruysa “şu model için geçerli ama diğer modelleri yaramaz” gibi bir durum var mı?
Ona göre paraya kıyıp alacam.
Bu camper kullananlar diyor ya “5 yıldır giyiyorum en ufak sorun yok” filan.
Bu dedikleri doğru mu gerçekten?
Eğer doğruysa “şu model için geçerli ama diğer modelleri yaramaz” gibi bir durum var mı?
Ona göre paraya kıyıp alacam.
0
Al, doğru.
Ben tipsiz topuklularını da alıyodum bi ara rahat olsun diye.. her topuklusundan memnun değilim ama o standart pelotaslar falan kadın erkek hepsinde çok rahat, botları, yağmur çizmeleri de.
Ben tipsiz topuklularını da alıyodum bi ara rahat olsun diye.. her topuklusundan memnun değilim ama o standart pelotaslar falan kadın erkek hepsinde çok rahat, botları, yağmur çizmeleri de.
0
verilen parayla yapılan bakım arasında doğru orantı var gibi bence biraz. 600 lira verip ayakkabı alıyorsan o ayakkabıyı dikkatli kullanırsın; dikkatli kullanırsan her ayakkabıyı 5 yıl giyersin canavar değilsen.
edit: he ama şu var, genelde smart casual giyiniyorsan ve koyu tonları tercih ediyorsan birçok kıyafetin altına giyebilirsin, güzel de durur.
edit: he ama şu var, genelde smart casual giyiniyorsan ve koyu tonları tercih ediyorsan birçok kıyafetin altına giyebilirsin, güzel de durur.
0
kesinlikle doğru, geçen aylarda belki 5-6 senedir giydiğim bir tanesini attım, o da yanında o kadar süre sonra yırtık oluşmuştu ve tabanı erimişti. parasını kesinlikle hak eden bir ürün.
hatta attığım hafta gidip yeniden aldım, kampanya var, 2 alana 3. bedava mı ne dediler, 3 tane alıp çıktım :/
hatta attığım hafta gidip yeniden aldım, kampanya var, 2 alana 3. bedava mı ne dediler, 3 tane alıp çıktım :/
0
ben dördüncü yılında iken tabanı parçalandı, kenarda durayım. zaten internetten baktığım kadarıyla da taban dağılması sorunu yaygın.
öyle aşırı dayanıklı falan değil. bir columbia, bir scarpa falan değil. ama güzel ayakkabı.
öyle aşırı dayanıklı falan değil. bir columbia, bir scarpa falan değil. ama güzel ayakkabı.
0
6,5 yıldır bir tanesini giyiyorum, hala iyi formda
yaklaşık 7 ay önce bir tane daha aldım o da gayet iyi
@vedatchilipeppers'a katılıyorum
hangi ayakkabıyı günlerce üst üste giyerseniz dağılır
en az bir gün boşluk verecek şekilde giymelisiniz
boyasını, cilasını düzenli yapmalısınız
sürekli biçimde havalandırmalısınız
yaklaşık 7 ay önce bir tane daha aldım o da gayet iyi
@vedatchilipeppers'a katılıyorum
hangi ayakkabıyı günlerce üst üste giyerseniz dağılır
en az bir gün boşluk verecek şekilde giymelisiniz
boyasını, cilasını düzenli yapmalısınız
sürekli biçimde havalandırmalısınız
0
diffarentiationation
kuşum adlı şarkı yapmış, gerçekten ondan mı kuşum demişler? öyleyse baya aydınlandım ben ya.https://www.youtube.com/watch?v=hg7qTHrvYmwşarkı da bu.
kuşum adlı şarkı yapmış, gerçekten ondan mı kuşum demişler? öyleyse baya aydınlandım ben ya.
www.youtube.com
şarkı da bu.
www.youtube.com
şarkı da bu.
0
ve ayrıca ah canım ahmet yine lakabını şarkısından almışken, kahtalı mıçı kahtalıdır ay inanmıyorum necdet konu dışıyken dilberay zorunda değildir.
0
evet uzaklara uçma kuşum şarkısı ve o zamanki femine davranışlarından argosal olarak kuş benzetmesi ile medya daki goy goy olmuştu.
0
O zamanlar sarkicilara sarkilarindan lakap takma modasi vardi. Yukaridakilerle beraber aklima gelen bazi ornekler:
Kusum Aydin
Of Aman Nalan
Ah Canim Ahmet
Hadi Iyisin Tayfun
Kusum Aydin
Of Aman Nalan
Ah Canim Ahmet
Hadi Iyisin Tayfun
0
astrid
Calistigim son 3 is yerinde de mudurlerimin bana astrid abla demesi sorunuyla karsi karsiyayim..bu adamlarin hepsi 40li yaslarda..sebebi neydi ki?simdi ki is yerimde de mudurumle muhabbettim gayet iyi..ise baslayali 1 ay oldu..ama adam son bi haftadir astrid abla demeye basladi..sevmiyorum bu hitap
Calistigim son 3 is yerinde de mudurlerimin bana astrid abla demesi sorunuyla karsi karsiyayim..bu adamlarin hepsi 40li yaslarda..sebebi neydi ki?simdi ki is yerimde de mudurumle muhabbettim gayet iyi..ise baslayali 1 ay oldu..ama adam son bi haftadir astrid abla demeye basladi..sevmiyorum bu hitap seklini hatta sinir oluyorum.bunu ona soylesem mi ki??
0
Sevmiyorsanız söyleyin tabii.
Alışkanlıktan olabilir.
Bizim yanımızda çalışan kadına dün abla dedi patron kadın kibarca dedi ki ismimle hitap etseniz daha iyi abla denmesinden hoşlanmıyorum.
Tabi böyle demedi kendisi tam türkçe bilmediği için ama bunu demeye getirdi.
İstememesi normal siz de söyleyin ne olacak ki.
Alışkanlıktan olabilir.
Bizim yanımızda çalışan kadına dün abla dedi patron kadın kibarca dedi ki ismimle hitap etseniz daha iyi abla denmesinden hoşlanmıyorum.
Tabi böyle demedi kendisi tam türkçe bilmediği için ama bunu demeye getirdi.
İstememesi normal siz de söyleyin ne olacak ki.
0
28 yasindayim ama daha kucuk gosteriyorum.bahsettigim adamlar benden en az 15 yas buyuk
0
Hiç profesyonelce değil. üstelik adamlardan daha gençsiniz. genelde abla kelimesini karşısındaki kadına saygı gösterdiğini sanan muhafazakar tipler kullanıyor. İşyerinde böyle bir hitap çok rahatsız edici ve anlamsız.
Direkt hoşlanmadığınızı söyleyin bence. bana şu şekilde hitap edin deyin. sonra daha saçma bir hitap şekli ile karşınıza çıkmasınlar.
Direkt hoşlanmadığınızı söyleyin bence. bana şu şekilde hitap edin deyin. sonra daha saçma bir hitap şekli ile karşınıza çıkmasınlar.
0
Bence büyütülcek bir şey yok eski direktörüm de aramızda 30 yas olmasına ragmen mysql abi diyordu, sanırım daha rahat iletişim kurma adına yapıyor olabilirler, x bey x hanım diyince araya mesafe giriyor bence
0
@mysql34 zaten daha rahat iletisim kurmak icin ve fazla mesafeli olmamak icin ilk basta sadece adimla hitap ediyordu.hanim deme olayi en basindan beri yoktu..ama yaklasik bi haftadir abla hitabina döndü.
0
Büyütülecek birşey var.
Kimse de durumu tam anlamamış.
Bunun sebebi ataerkil bakış açısı ve dile yansıyan söylemleri..
Abla diyor ki ; sana karşı cins olarak baktığı sanılmasın. Cinsel kimliğini yok sayarak seni soyutlamış oluyor yani. Neden? Bu tavır/söylem der ki; çalıştığın sektörde kadına yer yok. Dişiliğe yer yok. Kadınlığı törpülenmiş bir abla ya da erkek olarak var olabilirsin.
Anlamayanlar için şöyle özetleyeyim; abla dediğinde -kendince- sana yan gözle bakmayacağını, sana o ortamda rahat çalışma imkanı sunduğunu sanıyor. (Sanki bunu bu şekilde ve o belirleyecekmişçesine) Sen ona x aağğbbiii desen çok daha farklı bir üslup oluyor mesela.. Bu farkı belirleyen bile yine aynı kafa, onu demek istiyorum.
Bir diğer versiyonu için; bknz: "küçük hanım" .
Elbette gidip bu insanların suratlarına tükürelim demiyorum :) açıklma da öyle bir gaz varmış gibi oldu. Hepimiz bu ; gittikçe erillwşen ve muhafazakarlaşan kültürde yetişiyoruz. Belki bilinçli olarak yapmıyor da olabilirler.
Bunlara direnin.
Uygun bir dille de iş ortamında bu hitapları sevmediğinizi duymak istemediğinizi net bir dille belirtin.
Sevgiler.
Kimse de durumu tam anlamamış.
Bunun sebebi ataerkil bakış açısı ve dile yansıyan söylemleri..
Abla diyor ki ; sana karşı cins olarak baktığı sanılmasın. Cinsel kimliğini yok sayarak seni soyutlamış oluyor yani. Neden? Bu tavır/söylem der ki; çalıştığın sektörde kadına yer yok. Dişiliğe yer yok. Kadınlığı törpülenmiş bir abla ya da erkek olarak var olabilirsin.
Anlamayanlar için şöyle özetleyeyim; abla dediğinde -kendince- sana yan gözle bakmayacağını, sana o ortamda rahat çalışma imkanı sunduğunu sanıyor. (Sanki bunu bu şekilde ve o belirleyecekmişçesine) Sen ona x aağğbbiii desen çok daha farklı bir üslup oluyor mesela.. Bu farkı belirleyen bile yine aynı kafa, onu demek istiyorum.
Bir diğer versiyonu için; bknz: "küçük hanım" .
Elbette gidip bu insanların suratlarına tükürelim demiyorum :) açıklma da öyle bir gaz varmış gibi oldu. Hepimiz bu ; gittikçe erillwşen ve muhafazakarlaşan kültürde yetişiyoruz. Belki bilinçli olarak yapmıyor da olabilirler.
Bunlara direnin.
Uygun bir dille de iş ortamında bu hitapları sevmediğinizi duymak istemediğinizi net bir dille belirtin.
Sevgiler.
0
Kibarca söyleyin sıkıntı olmaz.
"Abla deme lazım olur" -> "Seninle sevişmek istiyorum" demek olur. Sakın yapmayın :)
.
"Abla deme lazım olur" -> "Seninle sevişmek istiyorum" demek olur. Sakın yapmayın :)
.
0
jimjim e +1
insanlar konusa konusa anlasir. rahatsiz oluyorsan uslubu ile soylemen tek care
insanlar konusa konusa anlasir. rahatsiz oluyorsan uslubu ile soylemen tek care
0
Abla demek biraz da "İşi sen biliyorsun." anlamı taşıyor. Benim staj amirim bana bir şey sorarken "Nasıl abi?" diyor. Çünkü birine abi ya da abla dediğin zaman o kişiyle daha iyi bir iletişimin yolunu açıyorsun. Ancak büyük oranda @jimjim haklı. Bir de mesela hanım/bey ifadeleri gerçekte pratik değil. Telefonla konuşurken, e-mail atarken, toplantı yaparken bunları kullanıyorsun ama günde en az 8 saat çalışan insanların birbirleriyle daha rahat çalışması için böyle şeyler kullanılıyor. Bu şekilde katı bir resmiyet kırılmış olunuyor.
0
@betsy ve @jimjim artı bir.
bizim patroniçe de neredeyse tüm çalışanlardan küçük olmasına rağmen, herkes ona abla derdi. jimjim'in dediği gibi bir düşünceyle. çalışanlar arasında, kadının küçüklüğünü bilen, elini tutup bakkala götürmüş olanlar vardı.
bizim patroniçe de neredeyse tüm çalışanlardan küçük olmasına rağmen, herkes ona abla derdi. jimjim'in dediği gibi bir düşünceyle. çalışanlar arasında, kadının küçüklüğünü bilen, elini tutup bakkala götürmüş olanlar vardı.
0
erci
Sadece burçlar da değil aslında konu. Ateist olup da uğura, ilahli adalete falan inananlar var ya. Nedir olayınız?"inanmıyorsan da saygı duyacaksın ulan","enerji diye bişi var bi kere taam mı","astoroloji bilimdir bi kere"yapmadan, burçların insanın hayatına etkisine dair bir delil vs var da ben mi
Sadece burçlar da değil aslında konu. Ateist olup da uğura, ilahli adalete falan inananlar var ya. Nedir olayınız?
"inanmıyorsan da saygı duyacaksın ulan",
"enerji diye bişi var bi kere taam mı",
"astoroloji bilimdir bi kere"
yapmadan,
burçların insanın hayatına etkisine dair bir delil vs var da ben mi bilmiyorum. Pirince küfredince siyahlaşmasını delil olarak görecek kadar niyetli olmadan. İnanç delil gerektirmez tabi ancak tanrı gibi ölümden sonra kazık sokacak sonsuz güç e inanmak için (en azından nolur nolmaz diye inanmak gibi) sebep görmezken diğer konulara inanmaya neden daha hazırsınız?
Önce tanrının varolduğuna inanmak korkutuyor olabilir dedim ama diğer inançlar da sadece secret usulü "sen iste, kainat versin" değil ki. Kötü şans getireni var, "falanca gezegen araya girdi, hafta sonu kavga edeceksin" var. Din gibi "dua oku, korunursun" da yok.
Ofansif almayın lütfen. Sadece merak ettim. Sıkıştırmak vs değil amacım. Kişisel düşünceleri soruyorum.
Not: ateistim.
"inanmıyorsan da saygı duyacaksın ulan",
"enerji diye bişi var bi kere taam mı",
"astoroloji bilimdir bi kere"
yapmadan,
burçların insanın hayatına etkisine dair bir delil vs var da ben mi bilmiyorum. Pirince küfredince siyahlaşmasını delil olarak görecek kadar niyetli olmadan. İnanç delil gerektirmez tabi ancak tanrı gibi ölümden sonra kazık sokacak sonsuz güç e inanmak için (en azından nolur nolmaz diye inanmak gibi) sebep görmezken diğer konulara inanmaya neden daha hazırsınız?
Önce tanrının varolduğuna inanmak korkutuyor olabilir dedim ama diğer inançlar da sadece secret usulü "sen iste, kainat versin" değil ki. Kötü şans getireni var, "falanca gezegen araya girdi, hafta sonu kavga edeceksin" var. Din gibi "dua oku, korunursun" da yok.
Ofansif almayın lütfen. Sadece merak ettim. Sıkıştırmak vs değil amacım. Kişisel düşünceleri soruyorum.
Not: ateistim.
0
Her ideolojinin cahil bir kesimi mevcut. Popularite getirmek adına ateist olan tipler, kendi içinde tutarsız olabiliyor.
0
din gibi bu tip şeyler de kültürel ve ritüelistik bir tarafa dayanıyor.
yaşanılan çağ, koşullar vs de etkiliyor bakış açısını ya da bu eğilimi.
yaşanılan çağ, koşullar vs de etkiliyor bakış açısını ya da bu eğilimi.
0
Bugunlerdeki bu ateist karsitligini tam da sabah konustuk:
eksiduyu.ru
Soruya cevap: Herkes ayni olmak zorunda degil. Bu tartisma Papa'nin kimi ulkeleri onlar gercek Hristiyan degil diyerek dinden atmasina ya da kimi dincilerin baskalarini gercek Musluman olmamakla suclamasina benziyor. Kimse kimseye karismasa daha iyi olacak.
eksiduyu.ru
Soruya cevap: Herkes ayni olmak zorunda degil. Bu tartisma Papa'nin kimi ulkeleri onlar gercek Hristiyan degil diyerek dinden atmasina ya da kimi dincilerin baskalarini gercek Musluman olmamakla suclamasina benziyor. Kimse kimseye karismasa daha iyi olacak.
0
@Traveller : Link çalışmıyor. Ayrıca sorarken daha kibar olamadım kusura bakma. Yanlış anlamayın dediğim ne varsa yanlış anlamışsın. Kimse inançlarının tutarsızlığını ve çelişkilerine mantıklı açıklama getirmek zorunda da değil, cevap vermek de.
Ayrıca konunun ateist karşıtlığı ile alakası nedir? Ateistim yazmışım oraya. Önce okusaydın keşke.
@pgup: Burada çok fazla "neden şöyle yapıyorsunuz/yapıyor musunuz?" soruları ve cevapları görüyorum. İnsanların empati yapmasını ve birbirini anlamasını sağlıyor. Cevap vermemek yerine "sana ne" diyenleri saymazsak tabi. Cevabın bende yeni bir soru açma isteği uyandırdı. İnsanlar neden bazı konulardaki sorularda cevap vermek yerine sorulmasından rahatsız olur? Neyse, konuyu dağıtmayalım.
Ayrıca konunun ateist karşıtlığı ile alakası nedir? Ateistim yazmışım oraya. Önce okusaydın keşke.
@pgup: Burada çok fazla "neden şöyle yapıyorsunuz/yapıyor musunuz?" soruları ve cevapları görüyorum. İnsanların empati yapmasını ve birbirini anlamasını sağlıyor. Cevap vermemek yerine "sana ne" diyenleri saymazsak tabi. Cevabın bende yeni bir soru açma isteği uyandırdı. İnsanlar neden bazı konulardaki sorularda cevap vermek yerine sorulmasından rahatsız olur? Neyse, konuyu dağıtmayalım.
0
neo dinler deniliyor bu kavramlara ve bende açıkcası böyle düşünüyorum.
birincisi daha cool, daha havalı, daha modern duruyor bunları dile getirmek. bir çeşit etiket ve hatta sosyal statü.
ikincisi, daha kolay. inançlıyım diyen birinin gerçekten inançlıysa bütün o ibadetleri ve diğer sosyal hayat düzenlemelerini uygulaması gerekiyor. buna dötü yemeyen, oturduğu yerden enerji alış verişini daha kolay buluyor.
üçüncüsü, çoğu insanın özünde kendilerine güvenleri yok, kendilerine karşı dürüst değiller, hatalarını kabul edecek olgunluğa ulaşamamışlar. böyle şeyler insanları rahatlatıyor. yani şöyle, ben bu yanlış kararı aldığım için bu duruma düştüm demek ve kendinle yüzleşmek yerine, işte 7 nesil önce atalarımın yaptığı bir şey bile benim hayatımı olumsuz etkileyebiliyormuş, regresyon yaptırdım aslında geçmiş hayatımda şuymuşum buymuşum, tüm bunlar ondan demek çok daha basit.
dördüncüsü, psikolog direnci veya önyargısı olan insanlar, bu tarz şeylerle çözüm bulmaya çalışıyorlar. aslında bir problemleri olduğunun farkındalar ama psikolog istemiyorlar. mesela kontrolsüz harcama yapma sorunu olan bir arkadaşım, bununla ilgili terapi almak yerine, geliri giderini karşılamıyor yalanının arkasına sığınıp, nefes seminerlerinde öğretilen bereket duasını uyguluyor her sabah. oysa sıkıntı gelirinde değil, giderinde. bu alışverişler onun ruhsal durumunda neye karşılık geliyor bulsa terapilerde, sorunu çözülecek.
daha çok yazabilirim ama sanırım bunlar yeterince fikir vermiştir.
birincisi daha cool, daha havalı, daha modern duruyor bunları dile getirmek. bir çeşit etiket ve hatta sosyal statü.
ikincisi, daha kolay. inançlıyım diyen birinin gerçekten inançlıysa bütün o ibadetleri ve diğer sosyal hayat düzenlemelerini uygulaması gerekiyor. buna dötü yemeyen, oturduğu yerden enerji alış verişini daha kolay buluyor.
üçüncüsü, çoğu insanın özünde kendilerine güvenleri yok, kendilerine karşı dürüst değiller, hatalarını kabul edecek olgunluğa ulaşamamışlar. böyle şeyler insanları rahatlatıyor. yani şöyle, ben bu yanlış kararı aldığım için bu duruma düştüm demek ve kendinle yüzleşmek yerine, işte 7 nesil önce atalarımın yaptığı bir şey bile benim hayatımı olumsuz etkileyebiliyormuş, regresyon yaptırdım aslında geçmiş hayatımda şuymuşum buymuşum, tüm bunlar ondan demek çok daha basit.
dördüncüsü, psikolog direnci veya önyargısı olan insanlar, bu tarz şeylerle çözüm bulmaya çalışıyorlar. aslında bir problemleri olduğunun farkındalar ama psikolog istemiyorlar. mesela kontrolsüz harcama yapma sorunu olan bir arkadaşım, bununla ilgili terapi almak yerine, geliri giderini karşılamıyor yalanının arkasına sığınıp, nefes seminerlerinde öğretilen bereket duasını uyguluyor her sabah. oysa sıkıntı gelirinde değil, giderinde. bu alışverişler onun ruhsal durumunda neye karşılık geliyor bulsa terapilerde, sorunu çözülecek.
daha çok yazabilirim ama sanırım bunlar yeterince fikir vermiştir.
0
oncelikle inanc konusundaki sahsi fikrim mantiga oturtamadigim hicbir seye inanmamak. gozle gorup herhangi bir sekilde varligini kanitlayamadigim bir seylere inanamiyorum. tam ateistim de diyemiyorum cunku bir yaraticinin yoklugunu kesin olarak kanitlayacak da bir veri yok elimde. öldüğüm zaman o buyuk yaratici sirf bilmemkacbin yil once arapca olarak ortaya atilmis bazi kurallara uymadigim icin beni sonsuz bir ateste yakar mi bilmem ama o kurallarin temelinin iyi insan olmayi gerektirmesi gerektigini dusunursek pacayi yirtarim diye tahmin ediyorum :)
diger kiyas sordugun konulari eglencesine takip ederim bunun yaninda, körü körüne inanmam mümkün degil tabi yukarda bahsettigim sebeplerden oturu. yine de eglencesine okumaktan filan da zarar gelmez diye dusunuyorum. falim sakizindan cikan fali ne derece ciddiye aliyorsam astroloji de o kadar iste gozumde. ayrica bilim olan astronomidir, astroloji vakit gecirmek icin yazilan insanlara zaman zaman motivasyon olsun diye oldugunu tahmin ettigim bir cesit iletisim araci bence.
ha bi de su var, dinde her sey belli bir kurala gore ve degismiyor, astrolojinin manyaklarina gore saatlik bile takip edilebilir bisey, din konusunda inancli olmayip da astroloji vs.ye inanan insanlar bu degisim ve sureklilik nedeniyle ilgi duyuyor olabilir.
her neyse cok dagittim konuyu. kisaca, dunya uzerinde milyarlarca insan var ve her birinin dusunce sistematigi birbirinden farkli. niye islama inaniyorsunuz ve niye burclara inaniyorsunuz ozunde ayni soru aslinda. sadece biri daha kitlesel ve yerlesik.
not: diger insanlarin inanc motivasyonu nedir bilemedigimden kendi fikrimi anlattim.
diger kiyas sordugun konulari eglencesine takip ederim bunun yaninda, körü körüne inanmam mümkün degil tabi yukarda bahsettigim sebeplerden oturu. yine de eglencesine okumaktan filan da zarar gelmez diye dusunuyorum. falim sakizindan cikan fali ne derece ciddiye aliyorsam astroloji de o kadar iste gozumde. ayrica bilim olan astronomidir, astroloji vakit gecirmek icin yazilan insanlara zaman zaman motivasyon olsun diye oldugunu tahmin ettigim bir cesit iletisim araci bence.
ha bi de su var, dinde her sey belli bir kurala gore ve degismiyor, astrolojinin manyaklarina gore saatlik bile takip edilebilir bisey, din konusunda inancli olmayip da astroloji vs.ye inanan insanlar bu degisim ve sureklilik nedeniyle ilgi duyuyor olabilir.
her neyse cok dagittim konuyu. kisaca, dunya uzerinde milyarlarca insan var ve her birinin dusunce sistematigi birbirinden farkli. niye islama inaniyorsunuz ve niye burclara inaniyorsunuz ozunde ayni soru aslinda. sadece biri daha kitlesel ve yerlesik.
not: diger insanlarin inanc motivasyonu nedir bilemedigimden kendi fikrimi anlattim.
0
sorunvar
Londradayim çok yürüyeceğimi unutarak yürüyüş ayakkabısı değilde conversde geldim.Ayak tabanım ağriyo bana ne öneririsnz? Siz trde bildiğnşz varsada yazın .Londrada ucuza alabileceğm yer varsada söyleyebilirsiniz.
Londradayim çok yürüyeceğimi unutarak yürüyüş ayakkabısı değilde conversde geldim.Ayak tabanım ağriyo bana ne öneririsnz? Siz trde bildiğnşz varsada yazın .Londrada ucuza alabileceğm yer varsada söyleyebilirsiniz.
0
Skechers go walk'ları tavsiye ederim, fiyatı da fena değil, uzun süre yürüyeceksen çok rahat edersin.
Londra'da alınacak yer bilmiyorum maalesef.
Londra'da alınacak yer bilmiyorum maalesef.
0
airmax falan al işte. ortalama bi bütçeyle rahatlık verir.düz birşey alma. tabanı yumuşak ve yüksek olsun biraz.
sterlini düşününce nike öyle ucuza gelmeyebilir.
daha ucuz olsun dersen primarka git, kafana göre bişi al ordan.
sterlini düşününce nike öyle ucuza gelmeyebilir.
daha ucuz olsun dersen primarka git, kafana göre bişi al ordan.
0
Oxford street'te ayakkabicilar cok ama uygun olur mu emin degilim, soyle bir sey var oxford'dan aldigim ayakkabiyi camden town'da daha ucuza gormuslugum de oldu.
0
Bu arada reebok oneririm, kendi markalari oldugundan uyguna alabilirsin bi ihtimal.
0
antreman kocu munir bey
Evet, 20 yaşındayım, keman ve gitara az çok hakimim. Yarı zamanlı konaervatuara gir diyenler oldu ama benim yaşımda girilir mi? Üniversiteyle aynı anda okunur mu? Deneyen/bilen var mı?
Evet, 20 yaşındayım, keman ve gitara az çok hakimim. Yarı zamanlı konaervatuara gir diyenler oldu ama benim yaşımda girilir mi? Üniversiteyle aynı anda okunur mu? Deneyen/bilen var mı?
0
okunuyorDU hocam, hatta odtü elektrik-elektronik ile Hacettepe devlet konservatuarını aynı anda okuyan arkadaşım vardı. Bunun dışında bu durumda en az 5 kişi ile tanışmıştım. Yeteneğinize bağlı
tabi belirttiğim üniversite yıllarının 2004-2010 arasını falan kapsadığını söylemem lazım.
tabi belirttiğim üniversite yıllarının 2004-2010 arasını falan kapsadığını söylemem lazım.
0
peki bunun sınavları ne zaman oluyor nasıl başvuruluyor biliyor musunuz? istanbul üniversitesiyle mimar sinana baktım yarı zamanlıyla ilgili bir şey bulamadım. internet siteleri çok karışık.
0
merhaba,
öncelikle şehir belirtmelisiniz.
eğer lisans derecesi almak istiyorsanız konservatuarda ancak o zaman üniv. sınavına girip, özel yetenek sınavından kabul almanız ve kayıt için başka bir üniv.ye bağlı olamamanı gerekir.
yarı zamanlı konservatuar, bazı üniv.lerin bünyesinde eğitim veren "devlet konservatuarlarında" yer alıp orta okul, lise ve sonrası seviylerde eğitim verebilir.
sizin yaş grubunuz için, örneğin ist.üniv. de yarı zamanlı müzikal, pandomim ve jazz gibi bölümler var. Bunlar lisans değil, sertifika programları ve dersler akşam. Genelde 3 yıl. Üniv. ile beraber devam edilebiliyor. Ben sahne sanatları öğrencisi olduğum için müzik bölümlerindeki işleri detaylı bilmiyorum. Ama yarı zamanlı bir müzik bölümü hiç hatırlamıyorum. Ancak konservatuar bünyesinde kurslar da oluyor, böyle bir şeye yönelebilirsiniz.
ANCAK bu dediklerim her okulda farklılık gösterir. Her okul bu bölümler için yazın, kendi belirledikleri tarihlerde (genellikle 2 aşamalı) özel yetenek sınavları yaparlar.
Örnek olsun diye bknz: konservatuvar.istanbul.edu.tr
Son olarak bir de özel konservatuarlar var.
Özel üniv.lerin bünyesindeki konservatuar/müzik bölümleri DEĞİL. Bağımsız özel kurumlar. Kimi MEB sertifaklı, kimi değil. Bunlara da bakılabilir.
öncelikle şehir belirtmelisiniz.
eğer lisans derecesi almak istiyorsanız konservatuarda ancak o zaman üniv. sınavına girip, özel yetenek sınavından kabul almanız ve kayıt için başka bir üniv.ye bağlı olamamanı gerekir.
yarı zamanlı konservatuar, bazı üniv.lerin bünyesinde eğitim veren "devlet konservatuarlarında" yer alıp orta okul, lise ve sonrası seviylerde eğitim verebilir.
sizin yaş grubunuz için, örneğin ist.üniv. de yarı zamanlı müzikal, pandomim ve jazz gibi bölümler var. Bunlar lisans değil, sertifika programları ve dersler akşam. Genelde 3 yıl. Üniv. ile beraber devam edilebiliyor. Ben sahne sanatları öğrencisi olduğum için müzik bölümlerindeki işleri detaylı bilmiyorum. Ama yarı zamanlı bir müzik bölümü hiç hatırlamıyorum. Ancak konservatuar bünyesinde kurslar da oluyor, böyle bir şeye yönelebilirsiniz.
ANCAK bu dediklerim her okulda farklılık gösterir. Her okul bu bölümler için yazın, kendi belirledikleri tarihlerde (genellikle 2 aşamalı) özel yetenek sınavları yaparlar.
Örnek olsun diye bknz: konservatuvar.istanbul.edu.tr
Son olarak bir de özel konservatuarlar var.
Özel üniv.lerin bünyesindeki konservatuar/müzik bölümleri DEĞİL. Bağımsız özel kurumlar. Kimi MEB sertifaklı, kimi değil. Bunlara da bakılabilir.
0
yuvarlanantencereninkapagi
erkek arkadaşımın salak bir arkadaşı varmış, bu kişiyle hala ' arkadas' . kendisiyle olan eski konuşmaları hep bir erotizm barındırıyor. COK YAKİN arkadaşlarmis. ben yakın arkadaşlarıma bel gamzelerimi çekip gondermiyorum. ya da ısırdığım tükürüklü kolumu gondermiyorum falan. ya da " apartman sesimi
erkek arkadaşımın salak bir arkadaşı varmış, bu kişiyle hala ' arkadas' . kendisiyle olan eski konuşmaları hep bir erotizm barındırıyor. COK YAKİN arkadaşlarmis. ben yakın arkadaşlarıma bel gamzelerimi çekip gondermiyorum. ya da ısırdığım tükürüklü kolumu gondermiyorum falan. ya da " apartman sesimizle inler hfldhdkddh' diye anlamsız şakalar yapmıyorum. bunun gibi şeyler.
eminim bilmediğim çok daha saçma şeyler vardır. yatmış bile olabilirler bilmiyorum. söylediğine göre ' aşırı masum erkek arkadaşım' bunları konuşurken hiç o niyetle konuşmamış, aklından bile geçmemiş. ( hasssikt.r ordan) böyle bir şey mümkün mü? mümkün değilse gerçekten gerizekalı olduğuma emin olucam. çünkü bir ara buna inanmıştım. kadının erkek arkadaşımı bu anlamda kullandığını düşündüm. ki hala biraz öyle oldugunu düşünüyorum, konuşmaların gidişatına dayanarak.
ve şu an bu iki kişi hiçbir şey olmamış gibi sözde arkadaşlıklarina devam ediyor. bana çok anormal, rahatsız ve huzursuz edici geliyor bu. istemiyorum.
bu konuda ne düşünüyorsunuz; sizin başınıza gelse ne hissederdiniz, tavrınız nasıl olurdu?
ek soru: erkek arkadaşınızın geçmişte cinsel anlamda bir şeyler yaşadığı kişilerle sosyal medya üzerinden bir bağının olması sizi rahatsız eder mi? bağ dediğim en basitinden takipte olmaları, facebookta arkadaş olmaları vs.
not: erkek duyurucular kız arkadaşlarını düşünerek cevaplayabilirler.
çok sinirim bozuk. bu meseleleri kendi içimde atlatamiyorum ve unutamiyorum.
eminim bilmediğim çok daha saçma şeyler vardır. yatmış bile olabilirler bilmiyorum. söylediğine göre ' aşırı masum erkek arkadaşım' bunları konuşurken hiç o niyetle konuşmamış, aklından bile geçmemiş. ( hasssikt.r ordan) böyle bir şey mümkün mü? mümkün değilse gerçekten gerizekalı olduğuma emin olucam. çünkü bir ara buna inanmıştım. kadının erkek arkadaşımı bu anlamda kullandığını düşündüm. ki hala biraz öyle oldugunu düşünüyorum, konuşmaların gidişatına dayanarak.
ve şu an bu iki kişi hiçbir şey olmamış gibi sözde arkadaşlıklarina devam ediyor. bana çok anormal, rahatsız ve huzursuz edici geliyor bu. istemiyorum.
bu konuda ne düşünüyorsunuz; sizin başınıza gelse ne hissederdiniz, tavrınız nasıl olurdu?
ek soru: erkek arkadaşınızın geçmişte cinsel anlamda bir şeyler yaşadığı kişilerle sosyal medya üzerinden bir bağının olması sizi rahatsız eder mi? bağ dediğim en basitinden takipte olmaları, facebookta arkadaş olmaları vs.
not: erkek duyurucular kız arkadaşlarını düşünerek cevaplayabilirler.
çok sinirim bozuk. bu meseleleri kendi içimde atlatamiyorum ve unutamiyorum.
0
kız senin oğlanı ağır tease ediyor, seninki de niyetsiz değil gibi.
edit: gerçekten çok yakın kız arkadaşlarım oldu, hiçbiriyle bu muhabbetlere girmedik, girdiklerimle de zaten olay arkadaşlıkta kalmadı.
edit: gerçekten çok yakın kız arkadaşlarım oldu, hiçbiriyle bu muhabbetlere girmedik, girdiklerimle de zaten olay arkadaşlıkta kalmadı.
0
valla bacım, bazı insanlar işte böyle geniş.
kim ne derse desin, burada önemli olan senin bunu kaldırma kapasiten. onlara normal geliyor diye kendi normalini eğip bükmeye çalışma, sonra çok pişman olursun.
kim ne derse desin, burada önemli olan senin bunu kaldırma kapasiten. onlara normal geliyor diye kendi normalini eğip bükmeye çalışma, sonra çok pişman olursun.
0
bu arada bu yapılan şeyleri, bahsedilen konuları erkek arkadaşım da devam ettirmiş. tek taraflı degil.
0
sağlıklı bir durum değil. geçmişte cinsel birşey yaşanılan insanla bağ devam edebilir neden etmesin. tarafların içinde artık cinsellik düşüncesi yoksa bir sorun olmaz.
sizin durumda erkek tarafı bu flörtöz ilgiden memnun gibi görünüyor. ama bu bir işaret olabilir. çünkü bu kadından kurtulsanız bile. aynı duruma tekrar düşse olay gene devam edecek.
sizin durumda erkek tarafı bu flörtöz ilgiden memnun gibi görünüyor. ama bu bir işaret olabilir. çünkü bu kadından kurtulsanız bile. aynı duruma tekrar düşse olay gene devam edecek.
0
ayrılman gerektiğin aklından geçmediyse, ve ilişkiye devam ediyorsan asıl sorun sendedir.
0
eski ilişkisiyle iyi bitirmişlerdir etkileşim olmadan takip eder , çok hoş değil ama en azından mantık alır bu durumu.
ama şuan anlattıkların çok mantıksız herşey ortada. seninle ilişkisi varken bu konuşmalar olduysa çok büyük terbiyesizlik ilişikiyi bitirme derecesinde neredeyse.
ve utanmadan hala arkadaşlığını devam ediyorsa erkek arkadaşın daha büyük sorun. muhtemelen takılmalık geçici bir sevgilisin onun için.
ama şuan anlattıkların çok mantıksız herşey ortada. seninle ilişkisi varken bu konuşmalar olduysa çok büyük terbiyesizlik ilişikiyi bitirme derecesinde neredeyse.
ve utanmadan hala arkadaşlığını devam ediyorsa erkek arkadaşın daha büyük sorun. muhtemelen takılmalık geçici bir sevgilisin onun için.
0
Normal bir vaka değil, aklından böyle bir şey geçmeme olasılığı yok. Erkek birey olarak birkaç yakın kız arkadaşım var, fazlasıyla yakın olduğum. Kardeşim gibi olmasa da o kadar severim. Ve bu arkadaşlarla müstehcen şeyler konuşacak olsam, bu normal bir erkekle konuşur gibi oluyor. Yani herhangi bir erotik foto göndereyim, işte cinsel şaka yapayım, cinsel ilgi uyandıracak şeyler göndereyim değil. Normal olarak herkesle konuşamayacağın fakat samimi olduğun insanlarla yapılabilecek muhabbeti yaparız. Yani iş hiçbir raddede yanlış anlaşılacak boyutta olmaz. Bunda ise yanlış anlaşılma eşiği fazlasıyla aşılmış, bence direk mevzu bahis şeyler aleni ima ediliyor. Kız tarafı bunu ısrarla yapıp, erkek tarafı da yüz verip muhabbeti devam ettiriyorsa iş iki taraf için de bitmiştir.
Onun dışında sevgilimin daha önce cinsel anlamda bir şeyler yaşadığı kişiyle sosyal medyada takipleşmesi beni tedirgin etmez ama elbette rahatsız eder. Bu bazı kişilere normal gelebilir ama bence bu da normal değil. Kaldı ki ben de düzenli bir ilişkiye başladığımda aramda en ufak bir yakınlaşma olmuş kızları da listemden silerim. Gerek yok.
Onun dışında sevgilimin daha önce cinsel anlamda bir şeyler yaşadığı kişiyle sosyal medyada takipleşmesi beni tedirgin etmez ama elbette rahatsız eder. Bu bazı kişilere normal gelebilir ama bence bu da normal değil. Kaldı ki ben de düzenli bir ilişkiye başladığımda aramda en ufak bir yakınlaşma olmuş kızları da listemden silerim. Gerek yok.
0
Öncelikle sizden önce yahut siz varken farketmez arkadaş dediğin erkekle veya kadınla bişeyleri ima eder gibi o şekil konuşmak hele foto göndermek tam anlamıyla yılışıklıktan basitlikten başka bişey değil. Rahatsız olmakla ve istememekle çok haklısınız, şahsen midem bulanır tiksinirdim. Aynı şekilde ek sorunuz da çok mu basit geliyor bazılarına nasıl aman nolucak deyip normal karşılıyorlar, beraber olduğu insanla hele ki sevgilisi varken nasıl bir ulvi arkadaşlığı varmış ki aman arkadaş olarak ekli olsunlar ne var diyebiliyorlar aklım almıyor. Bana göre normal değil ve asla gerekli olmasına mantıklı bir sebep olamaz. Aynı rahatlığı kendi gösterir mi, kendisine sordunuz mu?
0
bu konu konuşulduğunda erkek arkadaşım şey bile demiyor üstelik ' evet ya haklısın, ben doğru olmayan şeyler yapmışım. garip bişey bu' falan. sürekli benim geçmişe takıldığımı ( geçmiş dediği max 1 yıl önce), ona göre bunda yanlış bir şey olmadığını, abarttigimi falan.
0
ne denilmesini istiyorsun ki ? erkek arkadaşım da konuşmaları devam ettiriyor, hata yapmışım da demiyor diyorsun ee daha ne yorum yapılabilir ? iğrenç insanlarla ilişkiler yaşıyorsunuz valla üzülüyorum.
0
Erkek arkadaşının yaptığı şeyler normal değil. Kendini yormana gerek yok bence.
0
0
karakter meselesi.
demek ki senin erkek arkadasin boyle bir tip.
Boyle seyler yapan adam gercekten masum olsa bile iliski icersinde karsi tarafa (yani sana) yapilan ulu orta bir saygisizlik ve dusuncesizlik bu yazdiklarin.
Ben de bana ve bize saygisi olmayan bir insanla olmazdim..
Viel Spaß !
demek ki senin erkek arkadasin boyle bir tip.
Boyle seyler yapan adam gercekten masum olsa bile iliski icersinde karsi tarafa (yani sana) yapilan ulu orta bir saygisizlik ve dusuncesizlik bu yazdiklarin.
Ben de bana ve bize saygisi olmayan bir insanla olmazdim..
Viel Spaß !
0
"Kaç yaşında insanlarsınız kim bilir. Yakma gençliğini böyle sikik tiplerle."
okuduğum en güzel ve doğru yorum.
kaç şekerim kaç.
okuduğum en güzel ve doğru yorum.
kaç şekerim kaç.
0
hümanist tabutçu
Öncelikle TOEFL'ı hiç bilmiyorum. IELTS'e gelince, İngilizceyi ölçme amacı taşıdığını düşünmüyorum. Dinlediğim her şeyi kusursuz anlayabilmeme rağmen sınavın saçma sapan dizaynı yüzünden Listening'den 9 üzerinden 7 bile alamıyorum. Sürekli ya soru kaçırıyorum ya da başka bir şekilde bocalıyorum. Bu
Öncelikle TOEFL'ı hiç bilmiyorum. IELTS'e gelince, İngilizceyi ölçme amacı taşıdığını düşünmüyorum. Dinlediğim her şeyi kusursuz anlayabilmeme rağmen sınavın saçma sapan dizaynı yüzünden Listening'den 9 üzerinden 7 bile alamıyorum. Sürekli ya soru kaçırıyorum ya da başka bir şekilde bocalıyorum. Bu kadar karman çorman bir sınav hazırlamanın art niyetli olduğunu düşünüyorum. TOEFL için de durum böyle mi?
0
IELTS daha kolay derler genelde ben de TOEFL a girmmiştim. onun listening'inden 25 aldım ama sadece anlamak yetmiyor takip edip önemli noktaları da not almak gerekiyor yoksa unutuyorsun neden bahsettiğini. ben türkçe olsa dahi unuturum şahsen.
0
2sine de girmiş biri olarak toefl diyorum,şu an mobilim detayları ilerleyen saatlerde yazıcam.
0
Konusma konusunda IELTS daha iyi cunku sure siniri yok ve bir insanla konusuyorsun.
Bir de bu iki sinav da yalnizca Ingilizce olcmuyor, akademik Ingilizce olcuyor. Bu sinavlar Turkce olsaydi da zorlanirdik. Zaten bu nedenle sinavlara Amerikalilar da girse tam puan alamazlar diyorlar.
Bir de bu iki sinav da yalnizca Ingilizce olcmuyor, akademik Ingilizce olcuyor. Bu sinavlar Turkce olsaydi da zorlanirdik. Zaten bu nedenle sinavlara Amerikalilar da girse tam puan alamazlar diyorlar.
0
Bir şeyi düzeltme gereği duydum, dinlediğin her şeyi kusursuz anlayabiliyor olsan Listening kısmından 9 alırdın.
IELTS ve TOEFL akademik düzeyde İngilizce ölçen sınavlardır. Burada yüksek bir not alman "bu öğrenci İngilizce eğitim veren bir kuruluşta dersleri takip edecek yeterliliğe sahiptir" sertifikasını cebine koyman anlamına gelir. Bu yeterlilik sadece dilbilgisinden ibaret değildir.
Söylenen her şeyi anlıyorsan eğer, sorulan soruları doğru cevaplaman gerekir zira sorularda duymadığın bir cevap vermen beklenmez. IELTS'teki sınav sorularına tam hakim değilim, ama dediğim gibi olduğuna eminim ve TOEFL'ın da nasıl işlediğini biliyorum.
Sürekli soru kaçırıyor ve bocalıyor olman ya konsantrasyonunda, ya kabiliyetlerinde ya da ekipmanda bir sorun olduğu anlamına gelir. Ekipmanla alakalı bir sorun yoksa doğru çalışmayla daha yüksek not alabilirsin.
Bu sınavı hazırlayan insanların ne gibi bir art niyeti olabilir bunu düşündün mü hiç? Sınavın saçma sapan dizaynı yerine nasıl bir dizayn tavsiye edersin? YDS/LYS gibi bir sınav daha iyi ölçer mi mesela İngilizce seviyesini?
Hangi sebeple TOEFL veya IELTS'e hazırlanıyorsun bilmiyorum, ancak Cambridge'in sınavlarına bir göz at derim. Özellikle B2 seviyesine kadar gündelik hayatta karşılaşacağın İngilizce bilgisini ölçer PET ve FCE.
IELTS ve TOEFL akademik düzeyde İngilizce ölçen sınavlardır. Burada yüksek bir not alman "bu öğrenci İngilizce eğitim veren bir kuruluşta dersleri takip edecek yeterliliğe sahiptir" sertifikasını cebine koyman anlamına gelir. Bu yeterlilik sadece dilbilgisinden ibaret değildir.
Söylenen her şeyi anlıyorsan eğer, sorulan soruları doğru cevaplaman gerekir zira sorularda duymadığın bir cevap vermen beklenmez. IELTS'teki sınav sorularına tam hakim değilim, ama dediğim gibi olduğuna eminim ve TOEFL'ın da nasıl işlediğini biliyorum.
Sürekli soru kaçırıyor ve bocalıyor olman ya konsantrasyonunda, ya kabiliyetlerinde ya da ekipmanda bir sorun olduğu anlamına gelir. Ekipmanla alakalı bir sorun yoksa doğru çalışmayla daha yüksek not alabilirsin.
Bu sınavı hazırlayan insanların ne gibi bir art niyeti olabilir bunu düşündün mü hiç? Sınavın saçma sapan dizaynı yerine nasıl bir dizayn tavsiye edersin? YDS/LYS gibi bir sınav daha iyi ölçer mi mesela İngilizce seviyesini?
Hangi sebeple TOEFL veya IELTS'e hazırlanıyorsun bilmiyorum, ancak Cambridge'in sınavlarına bir göz at derim. Özellikle B2 seviyesine kadar gündelik hayatta karşılaşacağın İngilizce bilgisini ölçer PET ve FCE.
0
@archery
Merakla bekliyorum açıklamalarını :)
@Traveller
Haklısın dostum hatta resmi sitedeki istatistiklere göre Kanada'da bile sınavdan 9 alanların yüzdesi 1. Almanya bile 0.
@reavelyn
Aaa hiç düşünmedim hakkaten ne art niyeti olabilir ki? İstediği puanı alamayan adayın tekrar girmek için bir 575 lirayı daha fişeklemesi olabilir mi sence? Tüm değerlendirmecilerimiz dünya çapında aynı standartlarda değerlendirme yapar diyip de 6.5 alan adamın itirazıyla "pardon 7.5muş puanınız" diye güncelleme yapan insanlardan bahsediyoruz :) Bunun örneklerini çevremde de internette de gördüm.
YDS daha iyi ölçer diye bir şey de demedim. Hatta YDS sadece Reading değerlendirmesi olduğu için tabi ki en saçması. Duymadığın bir cevabı vermeni istiyorlar demiyorum ben, testin içeriğini bilenler ne demek istediğimi anlamıştır, konsantrasyon önemli ama olay onunla bitmiyor.
Senelerdir her gün internette İngilizce bir şeyler dinlerim, izlerim. Şurada ne diyor ya anlayamadım dediğim aşırı nadir olur, onların geneli de kalıp ifadelerdir. O yüzden düz mantık kurup 9 alırdın demen yanlış. Bir İngiliz IELTS öğretmeninin bile Listening'den 9 alamadığını şu linkte duyabilirsin:
www.youtube.com (1:07'den itibaren dinleyebilirsin kendisini)
Önce bilgi, sonra fikir sahibi olalım lütfen. Bilgi almak isteyen diğer insanların da kafasını karıştırıyor böyle yorumlar.
Merakla bekliyorum açıklamalarını :)
@Traveller
Haklısın dostum hatta resmi sitedeki istatistiklere göre Kanada'da bile sınavdan 9 alanların yüzdesi 1. Almanya bile 0.
@reavelyn
Aaa hiç düşünmedim hakkaten ne art niyeti olabilir ki? İstediği puanı alamayan adayın tekrar girmek için bir 575 lirayı daha fişeklemesi olabilir mi sence? Tüm değerlendirmecilerimiz dünya çapında aynı standartlarda değerlendirme yapar diyip de 6.5 alan adamın itirazıyla "pardon 7.5muş puanınız" diye güncelleme yapan insanlardan bahsediyoruz :) Bunun örneklerini çevremde de internette de gördüm.
YDS daha iyi ölçer diye bir şey de demedim. Hatta YDS sadece Reading değerlendirmesi olduğu için tabi ki en saçması. Duymadığın bir cevabı vermeni istiyorlar demiyorum ben, testin içeriğini bilenler ne demek istediğimi anlamıştır, konsantrasyon önemli ama olay onunla bitmiyor.
Senelerdir her gün internette İngilizce bir şeyler dinlerim, izlerim. Şurada ne diyor ya anlayamadım dediğim aşırı nadir olur, onların geneli de kalıp ifadelerdir. O yüzden düz mantık kurup 9 alırdın demen yanlış. Bir İngiliz IELTS öğretmeninin bile Listening'den 9 alamadığını şu linkte duyabilirsin:
www.youtube.com
(1:07'den itibaren dinleyebilirsin kendisini)Önce bilgi, sonra fikir sahibi olalım lütfen. Bilgi almak isteyen diğer insanların da kafasını karıştırıyor böyle yorumlar.
0
1- Yaptığının doğruluğundan eminsen sen de itiraz et 6.5'tan 8.5'a da çıkarırlar puanını. Adamlar yaptıkları hatadan dönüyorsa bu onları nasıl daha kötü yapabilir anlamadım. Ayrıca internette "sınavıma itiraz ettim puanım arttı." diyenlerin demeyenlerden fazla görünmesi daha normal, sınava giren/itiraz eden istatistiğine bakmak daha sağlıklı. Bir 575 daha fişekleyelim derdinde olan adam itiraz hakkı tanımaz, sonuçlarımız kesindir der. İtiraz edeni de kabul etmez. Kaldı ki IELTS çoğu yerde tek geçerliliği olan sınav değil, adamlar tekel değil ki onlara muhtaç olasın.
2- YDS daha iyi ölçer demediğinin farkındayım. Sınavın dizaynını saçma bulduğunu söyleyip bunu destekleyecek hiçbir şey söylemedin. Neyini saçma bulduğunu hala bilmiyorum. Cevap vermem maalesef mümkün değil. Baktım da listening bölümüne yazdığını okuduktan sonra. Sağlam konsantrasyonla yapılamayacak bir sınav değil kesinlikle.
3- Burada ya "anlamak" kelimesini aynı anlamda kullanmıyoruz ya da ben söylemek istediğim şeyi ifade edemedim. Ses kaynağından çıkan her kelimeyi ayırt edip, bu kelimelerin sözlük karşılıklarını biliyor olmak cümleyi anlamaya yetmez. Cümleleri birbirine bağlaman sebep sonuç ilişkilerini kurabilmen vs. vs. farklı işlemleri de doğru şekilde tamamladıktan sonra anlama gerçekleşir.
Konsantrasyonun tamsa, kabiliyetin yeterliyse ve ekipmanda sıkıntı yoksa 9 alırsın. Bunlar dışında neye ihtiyaç olduğunu açıklayabilir misin? Notun düşük gelirse itiraz yolun da açık hem. Düz mantık kurmakta sakınca görmüyorum. Çünkü bütün ön şartları sundum.
Bir İngiliz IELTS öğretmeninin 9 alamaması o hocanın girdiği sınavda eksik performans gösterdiği dışında bir şeyi ispatlamaz. Bir Türk vatandaşı sınavdan tam puan alırsa IELTS kolay bir sınavdır diyebilir miyiz?
Bu toprakların insanının genel sorunu bu, sorumluluk almıyoruz. İstediğimizi gerçekleştiremiyorsak ya engelleniriz, ya şanssızızdır, ya sistem saçmadır. Hadi Türkiye içerisinde gerçekleştirilen bir şey için bunu desen arkanda dururdum işlerin burada nasıl yürüdüğünü biliyorum, yurtdışında nasıl yürüdüğünü de biliyorum. Üzgünüm ama saçma diyip kestirip atmak tembelliktir.
2- YDS daha iyi ölçer demediğinin farkındayım. Sınavın dizaynını saçma bulduğunu söyleyip bunu destekleyecek hiçbir şey söylemedin. Neyini saçma bulduğunu hala bilmiyorum. Cevap vermem maalesef mümkün değil. Baktım da listening bölümüne yazdığını okuduktan sonra. Sağlam konsantrasyonla yapılamayacak bir sınav değil kesinlikle.
3- Burada ya "anlamak" kelimesini aynı anlamda kullanmıyoruz ya da ben söylemek istediğim şeyi ifade edemedim. Ses kaynağından çıkan her kelimeyi ayırt edip, bu kelimelerin sözlük karşılıklarını biliyor olmak cümleyi anlamaya yetmez. Cümleleri birbirine bağlaman sebep sonuç ilişkilerini kurabilmen vs. vs. farklı işlemleri de doğru şekilde tamamladıktan sonra anlama gerçekleşir.
Konsantrasyonun tamsa, kabiliyetin yeterliyse ve ekipmanda sıkıntı yoksa 9 alırsın. Bunlar dışında neye ihtiyaç olduğunu açıklayabilir misin? Notun düşük gelirse itiraz yolun da açık hem. Düz mantık kurmakta sakınca görmüyorum. Çünkü bütün ön şartları sundum.
Bir İngiliz IELTS öğretmeninin 9 alamaması o hocanın girdiği sınavda eksik performans gösterdiği dışında bir şeyi ispatlamaz. Bir Türk vatandaşı sınavdan tam puan alırsa IELTS kolay bir sınavdır diyebilir miyiz?
Bu toprakların insanının genel sorunu bu, sorumluluk almıyoruz. İstediğimizi gerçekleştiremiyorsak ya engelleniriz, ya şanssızızdır, ya sistem saçmadır. Hadi Türkiye içerisinde gerçekleştirilen bir şey için bunu desen arkanda dururdum işlerin burada nasıl yürüdüğünü biliyorum, yurtdışında nasıl yürüdüğünü de biliyorum. Üzgünüm ama saçma diyip kestirip atmak tembelliktir.
0
Muhtemelen IELTS daha kolay ama (TOEFL'a girmedim ama girenlerin anlattigindan yola cikara k daha zor oldugunu dusunuyorum) IELTS'da speaking'in ilerleyen dakikalarinda bana sordugu sorulara turkce bile verecek cevabim yoktu, "ulan ne diyim ki ben simdi" dedigim oldu. Hani aklima soylecek bir seyler, yapacak bir yorum gelse ingilizceye cevirip anlaticam belki ama ne soyleyecegimi bilmiyorum oyleydi bir kismi. Bu bakimdan (sadece speaking icin konusmuyorum) anadili ingilizce olan ortalama vatandas bile 9 tam puan alamaz kolay kolay bence.
0
kendin karar ver, belirleyici olan burada konuşma kısmı:
toefl: bilgisayara konuşuyorsun.
ielts: insanla sohbet ediyorsun.
eğer konuşman iyiyse, sohbet edebiliyorsan ielts derim her koşulda. ancak şöyle birşey var, karşındaki sen soruları bildikçe veya düzgün cvp verdikçe yeni sorular soruyor. oturup seni dinlemiyor.
toefl: bilgisayara konuşuyorsun.
ielts: insanla sohbet ediyorsun.
eğer konuşman iyiyse, sohbet edebiliyorsan ielts derim her koşulda. ancak şöyle birşey var, karşındaki sen soruları bildikçe veya düzgün cvp verdikçe yeni sorular soruyor. oturup seni dinlemiyor.
0
@reavelyn
Tartışmaları varsayımlara dayalı değil kanıtlara dayalı olarak yapmalısın. Şu şöyledir, bu böyle olmalıdır bence diyerek argümanlarını savunamazsın. Kurumun her yerde iddia ettiği şey şu: “Subjektif değerlendirmeye açık testlerde (writing,speaking) bile tüm değerlendirmecilerimiz dünya çapında aynı standartlarda ölçüm yaparlar”. Tamam mı buraya kadar? Bu durumda sen itirazla adamın Speaking puanını yeniden değerlendirdiğinde 6.5’tan 7.5’e çıkarırsan standartlarının güvenilir olmadığını göstermiş olursun.
Bunun yanında, yaptıkları hatadan dönüyorlarsa tabi ki bu onları daha kötü yapabilir. Nasıl mı? İtiraz ettikten sonra 2 ay sonrasında itirazın sonuçlanıyor. İnsanlar bu sınava bir yerlere başvurmak için giriyor. 2 ay çok uzun bir süre, insanlar başvuru tarihlerini kaçırabilir bu sebeple. 2 ay onun sonuçlanmasını mı bekleyecek? Ha itiraz da 200 küsur liraydı bu arada :) İtirazın geçerli bulunmazsa da hooop ordan da para kazandılar :) 2 ay bekleyemeyecek adam ne yapıyor sence? Tabi ki sınavı tekrar alıyor mecburen.
Destekleyecek çok şey var. Speaking testinde üzerine Türkçe bile konuşamayacağın konularda sorular soruluyor mesela. En azından 3 konu önerilip seçtirilebilir. Örneğin herkes küresel ısınma hakkında konuşabilecek bilgi düzeyine sahip olmayabilir. Bunu hesaba katamadıklarını sanmıyorum. Writing testinde de sorulan o minicik soruda bilmediğin bir kelime çıkarsa açıklamıyorlarmış anlamını, bizzat sordum kuruma. Sen o minicik soru üzerine yüzlerce kelimelik kompozisyon yazacaksın. Her kelimeyi bildiğin varsayılıyor bu durumda. Bir kelimeyi bilmiyorsun diye tüm kompozisyonun çöpe gitmesine izin veriyorlar anlayacağın. Bambaşka bir konuda veya yönde bir kompozisyon yazarsın.
Anlamaktan kastımız aynı. Duyduğum her şeyi anlarım derken tabi ki telaffuzları anlayıp anlayamadığımdan veya kelimeleri seçebilmekten bahsetmedim ben de :) Anlayamadıklarımın çoğunu kalıp ifadelerin oluşturduğunu söyledim yukarıda zaten, buradan anlayabilirdin. Yani “it is up to you” dendiğini duyman onu anlayacağın anlamına gelmez, benim anlayamadıklarım da sadece bunun gibi nadir kalıp ifadeler oluyor, onu demek istedim. İstersen bu bakış açısıyla yukarıda yazdığımı tekrardan oku.
Kusursuz anlayabiliyorsan 9 alırdın dedin. Şimdi de sınavda eksik performans göstermeyle 9 alınamayacağını söylüyorsun. Demek ki neymiş? Kusursuz anlama=9 değilmiş. Biz bulmaca çözmeye değil İngilizcemizi belgelemeye giriyoruz bu sınava. Bir İngiliz, hatta bir IELTS öğretmeni bile kadının kendi dediği gibi “birçok” yanlış yapıyorsa sadece 7.5, 8 gibi skorlar alabilir. Bir Türk kalifiye bir İngiliz’i geçip 9 alabilir, sorun da burada işte :) Bu sınav salt İngilizce bilgisiyle alakalı değil senin savunduğun gibi.
Toprakların insanlarında bir sorun yok. Üzerine düşeni yapan insan hak ettiğini alamıyorsa, iş sürprizlere açıksa, sistemde bir sorun veya art niyet vardır. İngilizce bilmeyip de sınavdan düşük alıp sistemi boklamak tabi ki saçma. Türkiye kaka, yurtdışı melek mentalitesi de yanlış. İngiltere’nin bembeyaz bir ülke olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun.
Gereken her türlü açıklamayı temellere dayandırarak yaptım. Bir daha aynı şeyleri farklı cümlelerle anlatmaya çalışmayacağımı belirteyim.
Tartışmaları varsayımlara dayalı değil kanıtlara dayalı olarak yapmalısın. Şu şöyledir, bu böyle olmalıdır bence diyerek argümanlarını savunamazsın. Kurumun her yerde iddia ettiği şey şu: “Subjektif değerlendirmeye açık testlerde (writing,speaking) bile tüm değerlendirmecilerimiz dünya çapında aynı standartlarda ölçüm yaparlar”. Tamam mı buraya kadar? Bu durumda sen itirazla adamın Speaking puanını yeniden değerlendirdiğinde 6.5’tan 7.5’e çıkarırsan standartlarının güvenilir olmadığını göstermiş olursun.
Bunun yanında, yaptıkları hatadan dönüyorlarsa tabi ki bu onları daha kötü yapabilir. Nasıl mı? İtiraz ettikten sonra 2 ay sonrasında itirazın sonuçlanıyor. İnsanlar bu sınava bir yerlere başvurmak için giriyor. 2 ay çok uzun bir süre, insanlar başvuru tarihlerini kaçırabilir bu sebeple. 2 ay onun sonuçlanmasını mı bekleyecek? Ha itiraz da 200 küsur liraydı bu arada :) İtirazın geçerli bulunmazsa da hooop ordan da para kazandılar :) 2 ay bekleyemeyecek adam ne yapıyor sence? Tabi ki sınavı tekrar alıyor mecburen.
Destekleyecek çok şey var. Speaking testinde üzerine Türkçe bile konuşamayacağın konularda sorular soruluyor mesela. En azından 3 konu önerilip seçtirilebilir. Örneğin herkes küresel ısınma hakkında konuşabilecek bilgi düzeyine sahip olmayabilir. Bunu hesaba katamadıklarını sanmıyorum. Writing testinde de sorulan o minicik soruda bilmediğin bir kelime çıkarsa açıklamıyorlarmış anlamını, bizzat sordum kuruma. Sen o minicik soru üzerine yüzlerce kelimelik kompozisyon yazacaksın. Her kelimeyi bildiğin varsayılıyor bu durumda. Bir kelimeyi bilmiyorsun diye tüm kompozisyonun çöpe gitmesine izin veriyorlar anlayacağın. Bambaşka bir konuda veya yönde bir kompozisyon yazarsın.
Anlamaktan kastımız aynı. Duyduğum her şeyi anlarım derken tabi ki telaffuzları anlayıp anlayamadığımdan veya kelimeleri seçebilmekten bahsetmedim ben de :) Anlayamadıklarımın çoğunu kalıp ifadelerin oluşturduğunu söyledim yukarıda zaten, buradan anlayabilirdin. Yani “it is up to you” dendiğini duyman onu anlayacağın anlamına gelmez, benim anlayamadıklarım da sadece bunun gibi nadir kalıp ifadeler oluyor, onu demek istedim. İstersen bu bakış açısıyla yukarıda yazdığımı tekrardan oku.
Kusursuz anlayabiliyorsan 9 alırdın dedin. Şimdi de sınavda eksik performans göstermeyle 9 alınamayacağını söylüyorsun. Demek ki neymiş? Kusursuz anlama=9 değilmiş. Biz bulmaca çözmeye değil İngilizcemizi belgelemeye giriyoruz bu sınava. Bir İngiliz, hatta bir IELTS öğretmeni bile kadının kendi dediği gibi “birçok” yanlış yapıyorsa sadece 7.5, 8 gibi skorlar alabilir. Bir Türk kalifiye bir İngiliz’i geçip 9 alabilir, sorun da burada işte :) Bu sınav salt İngilizce bilgisiyle alakalı değil senin savunduğun gibi.
Toprakların insanlarında bir sorun yok. Üzerine düşeni yapan insan hak ettiğini alamıyorsa, iş sürprizlere açıksa, sistemde bir sorun veya art niyet vardır. İngilizce bilmeyip de sınavdan düşük alıp sistemi boklamak tabi ki saçma. Türkiye kaka, yurtdışı melek mentalitesi de yanlış. İngiltere’nin bembeyaz bir ülke olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun.
Gereken her türlü açıklamayı temellere dayandırarak yaptım. Bir daha aynı şeyleri farklı cümlelerle anlatmaya çalışmayacağımı belirteyim.
0
İtiraz sürecinin paralı olması ve uzun sürüp mağdur edebilmesi konusunda haklısın. Sınavın bu yönünde bir haksızlık var. Yine de bunu sebep gösterip "para koparmak için bilerek düşük puan veriyorlar." iddiasını ağır buluyorum. Bunun sebebi de herhangi bir sınavdan memnun olmayanların çoğu zaman başka bir sınava girebiliyor olması.
Yazdıklarının kalanıyla alakalı da söylemek istediklerim var ama sanırım devam ettirmek istemiyorsun, kafana silah dayayıp konuş benimle diyemem :D olur da merak ediyorsan diyeceklerimi bir mesaj at oradan devam edelim. vakit ayırdığın için de teşekkür ederim.
Yazdıklarının kalanıyla alakalı da söylemek istediklerim var ama sanırım devam ettirmek istemiyorsun, kafana silah dayayıp konuş benimle diyemem :D olur da merak ediyorsan diyeceklerimi bir mesaj at oradan devam edelim. vakit ayırdığın için de teşekkür ederim.
0
toefl'a iki kere girdim. listening'de zorlanan native speaker olabilir, bu sınavın korkunç zor olduğunu veya hatalı teknikle yapıldığını göstermez. yoldan geçen üniversite mezunu bir ingilizi sınava soksanız hı, ne, ne dedi ya derken pek çok soruyu kaçırabilir.
bu tarz sınavlarda başarılı olmak için bir motivasyonun olmak zorunda, hem parayı bastırmışsın, hem istediğin okula girmek için bu testi geçmen lazım, hem de belli bir deadline'a sınav sonucunu yetiştirmen lazım. yani çoğunlukla tek şansın var geçmek için. sınava gözlem amacıyla giren ingilizce hocasıyla senin motivasyonun bir değil. senin stres ve konsantrasyon seviyen çok daha yüksek. ayrıca listening'den ben iki sefer de tam puan aldım mesela, mümkün yani. sınav tekniği bir stres yaratıyor ama ingilizcen çok akıcıysa zaten dile değil teste odaklanabiliyorsun. eğer o kadar akıcı değilse o zaman hem doğru ingilizce kullanmaya hem de test tekniğine odaklanmak lazım ki bu da tabii ki zor bir şey. ama sizin için zor olduğu kadar diğer adaylar için de zor, bu kadar çok insanın girdiği sınavlarda değerlendirme tekniği iyice oturmuştur ve hak ettiğiniz notu çoğunlukla alırsınız diye düşünüyorum. toefl'da hiçbir gereksiz/zor/gerçek hayatta kullanılmayan ifadeye denk gelmedim.
herkesi memnun edecek ve hata payı sıfır bir sınav olamaz zaten. tıpkı üniversite sınavı gibi, başarılı olmak için birden fazla şeyin doğru gitmesi lazım. bilgi, motivasyon, konsantrasyon, ekipman, mekan, tekniğe hakimiyet, hepsi bir bütün.
bu tarz sınavlarda başarılı olmak için bir motivasyonun olmak zorunda, hem parayı bastırmışsın, hem istediğin okula girmek için bu testi geçmen lazım, hem de belli bir deadline'a sınav sonucunu yetiştirmen lazım. yani çoğunlukla tek şansın var geçmek için. sınava gözlem amacıyla giren ingilizce hocasıyla senin motivasyonun bir değil. senin stres ve konsantrasyon seviyen çok daha yüksek. ayrıca listening'den ben iki sefer de tam puan aldım mesela, mümkün yani. sınav tekniği bir stres yaratıyor ama ingilizcen çok akıcıysa zaten dile değil teste odaklanabiliyorsun. eğer o kadar akıcı değilse o zaman hem doğru ingilizce kullanmaya hem de test tekniğine odaklanmak lazım ki bu da tabii ki zor bir şey. ama sizin için zor olduğu kadar diğer adaylar için de zor, bu kadar çok insanın girdiği sınavlarda değerlendirme tekniği iyice oturmuştur ve hak ettiğiniz notu çoğunlukla alırsınız diye düşünüyorum. toefl'da hiçbir gereksiz/zor/gerçek hayatta kullanılmayan ifadeye denk gelmedim.
herkesi memnun edecek ve hata payı sıfır bir sınav olamaz zaten. tıpkı üniversite sınavı gibi, başarılı olmak için birden fazla şeyin doğru gitmesi lazım. bilgi, motivasyon, konsantrasyon, ekipman, mekan, tekniğe hakimiyet, hepsi bir bütün.
0
bilen neredeyse herkes, ielts daha kolay diyecektir. Zira puan sıklası ve sınav içeriği de bunu gösteriyor. Ancak, ielts artık pek çok yerde eskisi gibi kabul görmüyor veya daha yüksek ielts eş değerlikleri isteniyor.
ayrıca neyin kavgasını veriyorsun doğrusu anlayamadım. bu sınavlar "akademik dil kullanım" sınavları, elbette dil ile birlikte genel kültür ve dilin konuşulduğu yerlere ait kültür bilgi seviyesini de ölçecek. Zaten ancak onları doğru bir şekilde bilirsen yeterli dil biliyor olursun. Yoksa sokaktaki muhabbetin veya film izleme yeteneğin için yapılmış sınavlar değiller. yapamıyorsan kendini geliştirmeyi dene. o kültürün dil kullanım yapılarını araştır ve genel kültür seviyeni arttır.
Bu arada Türkiye'de de bizlere Türkçe bir sınav yapılsa senin dediğin gibi eğer bilgi seviyen yeterli değilse her konuda konuşamayacağın veya yeterli Türkçe dil bilgisine sahip olmamamız nedeni ile benzeri bir Türkçe sınavında çok da yüksek alamayabilirdik. Mesela atasözleri ve deyimlerin bol kullanıldığı bir metini veya konuşmayı, bütün kelimeleri anlasabile, herkes anlayamayabilir. Bu tür sınavlar, bilgi ve genel kültür gerektirir. Tek başına dil bilgisi hiç bir zaman yeterli değildir. Dil kullanımı demek, dil bilgisi demek değildir.
Bu nedenle ama native speaker'lar da yapamıyor gibi komik çıkarımlar ile gelme bence.
ayrıca neyin kavgasını veriyorsun doğrusu anlayamadım. bu sınavlar "akademik dil kullanım" sınavları, elbette dil ile birlikte genel kültür ve dilin konuşulduğu yerlere ait kültür bilgi seviyesini de ölçecek. Zaten ancak onları doğru bir şekilde bilirsen yeterli dil biliyor olursun. Yoksa sokaktaki muhabbetin veya film izleme yeteneğin için yapılmış sınavlar değiller. yapamıyorsan kendini geliştirmeyi dene. o kültürün dil kullanım yapılarını araştır ve genel kültür seviyeni arttır.
Bu arada Türkiye'de de bizlere Türkçe bir sınav yapılsa senin dediğin gibi eğer bilgi seviyen yeterli değilse her konuda konuşamayacağın veya yeterli Türkçe dil bilgisine sahip olmamamız nedeni ile benzeri bir Türkçe sınavında çok da yüksek alamayabilirdik. Mesela atasözleri ve deyimlerin bol kullanıldığı bir metini veya konuşmayı, bütün kelimeleri anlasabile, herkes anlayamayabilir. Bu tür sınavlar, bilgi ve genel kültür gerektirir. Tek başına dil bilgisi hiç bir zaman yeterli değildir. Dil kullanımı demek, dil bilgisi demek değildir.
Bu nedenle ama native speaker'lar da yapamıyor gibi komik çıkarımlar ile gelme bence.
0
"TOEFL için de durum böyle mi?"
değil,
daha zor. Örneğin Listening'den bahsediyorsan, daha teknik/akademik bir biçimde konuşman vs bekleniyor ayrıca bir eloktronik cihaza konuşmakla, bir insanla diyalog kurmak arasında ciddi fark var. Daha çok soru kaçırabilirsin.
*belli bir (ön) yargıya sahipsin, e peki. insanlar da kendi yargılarını belirtmiş. neden fikirlerinin doğruluğunu ispat etmek için uğraştığını anlamadım. Yani buradaki yorumların yanlışlığını savunacaksan neden soru soruyorsun mesela? İlginç.
değil,
daha zor. Örneğin Listening'den bahsediyorsan, daha teknik/akademik bir biçimde konuşman vs bekleniyor ayrıca bir eloktronik cihaza konuşmakla, bir insanla diyalog kurmak arasında ciddi fark var. Daha çok soru kaçırabilirsin.
*belli bir (ön) yargıya sahipsin, e peki. insanlar da kendi yargılarını belirtmiş. neden fikirlerinin doğruluğunu ispat etmek için uğraştığını anlamadım. Yani buradaki yorumların yanlışlığını savunacaksan neden soru soruyorsun mesela? İlginç.
0
Merhaba,ancak şimdi yazabiliyorum :)
Dediğim gibi ikisine de girdim ve toefl daha kolay diyorum. Bunun birkaç sebebi var. Öncelikle ieltste bantları atlaması daha zor. Yani 6dan 7'ye atlamak daha zor,toefl'da ise 120 üzerinden olduğu için her yerden 1er puan fazla yapsanız direk 4 puan artıyor. Yurtdışında bazı okullar,dil sınırı olarak 80 istiyorsa,78-79'u kabul edebiliyor. Tabi bu ielts'te pek mümkün değil.
Ben önce ielts'e girdim,onu seçme sebebim tamamen speakingte tek başıma gerçek bir insanla konuşuyor olmaktı (çünkü toefl ibtde sınav salonunda birçok insanla aynı anda bilgisayara karşı yapıyorsun). Ama tamamen düşündüğümün tersi çıktı. Sorular o kadar saçmaydı ki,birkaç arkadaşın da dediği gibi, ben Türkçe olarak bile ona düşünmeden (veya 20-30 sn düşünüp) cevap veremem. Bir de ben eğitim hayatım boyunca (ve yurtdışında dil okuluna da gittim) hep Amerikan aksanına maruz kaldım. O yüzden ielts speakingte konuşurken kadının dediklerini gerçekten çok zor anladım,birkaç defa "can you repeat it please?" falan demiştim. Belki de bana denk gelen kadın kasmıştı,bilemiyorum.
toefl'a hazırlanırken internetten speaking/writing/listening soru kalıplarına çalıştım.Gerçekten de çok benzer şekilde çıktı. Çalışması da,yapması da daha keyifliydi bence. Speaking kısmı da hiç korktuğum gibi olmadı,bayağı büyük ve dışardaki sesleri izole eden kulaklıklar vardı.
Dediğim gibi ikisine de girdim ve toefl daha kolay diyorum. Bunun birkaç sebebi var. Öncelikle ieltste bantları atlaması daha zor. Yani 6dan 7'ye atlamak daha zor,toefl'da ise 120 üzerinden olduğu için her yerden 1er puan fazla yapsanız direk 4 puan artıyor. Yurtdışında bazı okullar,dil sınırı olarak 80 istiyorsa,78-79'u kabul edebiliyor. Tabi bu ielts'te pek mümkün değil.
Ben önce ielts'e girdim,onu seçme sebebim tamamen speakingte tek başıma gerçek bir insanla konuşuyor olmaktı (çünkü toefl ibtde sınav salonunda birçok insanla aynı anda bilgisayara karşı yapıyorsun). Ama tamamen düşündüğümün tersi çıktı. Sorular o kadar saçmaydı ki,birkaç arkadaşın da dediği gibi, ben Türkçe olarak bile ona düşünmeden (veya 20-30 sn düşünüp) cevap veremem. Bir de ben eğitim hayatım boyunca (ve yurtdışında dil okuluna da gittim) hep Amerikan aksanına maruz kaldım. O yüzden ielts speakingte konuşurken kadının dediklerini gerçekten çok zor anladım,birkaç defa "can you repeat it please?" falan demiştim. Belki de bana denk gelen kadın kasmıştı,bilemiyorum.
toefl'a hazırlanırken internetten speaking/writing/listening soru kalıplarına çalıştım.Gerçekten de çok benzer şekilde çıktı. Çalışması da,yapması da daha keyifliydi bence. Speaking kısmı da hiç korktuğum gibi olmadı,bayağı büyük ve dışardaki sesleri izole eden kulaklıklar vardı.
0
@reavelyn
Dostum kimse para koparmak için düşük veriyorlar diye bir iddiada bulunmadı ki. Hak ettiğin dil seviyesinin altında almana sebep olan bir sınav sisteminin olduğunu söylüyorum.
Devam ettirmek istemiyorum demedim, aynı şeyler üzerinde aynı açıklamaları yapmak istemediğimi söyledim sadece, bir yere varamıyoruz ve vaktimizi öldürüyoruz öyle olunca. Eklemek istediğin şeyler varsa okumak isterim. Her gün girip de paragraflarca cevap yazmamı gerektirecek bir konuyla uğraşmak da istemiyorum açıkçası :) Ben de fikirlerini belirttiğin için teşekkür ederim.
@lily briscoe
İşte ben de bunu diyorum. Tamamen listening seviyenle ilgili değil alacağın sonuç. İnsanların hayatını etkileyecek ve bu kadar pahalı olan bir sınavın sistemi sürprizlere açık olmamalı. Ancak senin bahsettiğin TOEFL zaten. TOEFL'ın listening'inin daha uzun sürdüğünü ama daha kolay olduğunu söylüyorlar. Onda bir sürü işi eş zamanlı yapman gerekmiyor, ondan öyle söylüyorlar sanırım.
@cursor
Söylediğin gibi neyin kavgasını verdiğimi anlayamamışsın :) Genel kültür veya herhangi bir kültürü ölçtüğü yok Listening testinin, bir çıkarım yapman vs. gerekmiyor, cevapları bulman için bir birikime sahip olman gerekmiyor. Ayrıca Listening testi senin dediğin gibi “akademik dil kullanım” ile de ilgili değil, General sınavında da Academic sınavında da Akademik olmayan bir test yapılır.
Listening testinde atasözleri ve deyimlerin bol kullanılması gibi bir şey de yok. Yani tekrar söylüyorum konunun bilgiyle ilgisi yok. Konuyla ilgili hiçbir bilgin yok ama çıkarımlarda bulunmaya çalışıyorsun ya pes.
@jimjim
Sen olayı çok yanlış anlamışsın. Listening’de konuşursan tabi ki düşük puan alırsın.
@archery
Senin yorumunu bekliyordum, teşekkür ederim öncelikle :) Dediğin gibi IELTS ya 1 ya 0 gibi bir mantığa sahip. TOEFL'daki skala genişliği bir avantaj.
Demek istediğim de bu. Speaking'de o saçma soruları sormanın mantığı nedir? Bir arkadaşıma ülkende bahçecilik ne durumda diye sormuşlar, üzerinde 2dk konuşması bekleniyor. Türkçe olarak bile cevap veremem buna.
Salon seçiminin önemli olduğunu söylüyorlar TOEFL için. Senin salonun ekipman olarak kaliteliymiş demek ki. Ekipman açısından sorun yaşayan insanlar var. Demek ki salonu iyi araştırarak bu sorun da önlenebilir.
@argent dawn
Bende bir hata olduğu doğru. Sınav stratejisi açısından eksiğim. Listening'den 9 alan bir insanın stratejilerini detaylı olarak okumak isterim eğer vakit ayırabilirsen.
Dostum kimse para koparmak için düşük veriyorlar diye bir iddiada bulunmadı ki. Hak ettiğin dil seviyesinin altında almana sebep olan bir sınav sisteminin olduğunu söylüyorum.
Devam ettirmek istemiyorum demedim, aynı şeyler üzerinde aynı açıklamaları yapmak istemediğimi söyledim sadece, bir yere varamıyoruz ve vaktimizi öldürüyoruz öyle olunca. Eklemek istediğin şeyler varsa okumak isterim. Her gün girip de paragraflarca cevap yazmamı gerektirecek bir konuyla uğraşmak da istemiyorum açıkçası :) Ben de fikirlerini belirttiğin için teşekkür ederim.
@lily briscoe
İşte ben de bunu diyorum. Tamamen listening seviyenle ilgili değil alacağın sonuç. İnsanların hayatını etkileyecek ve bu kadar pahalı olan bir sınavın sistemi sürprizlere açık olmamalı. Ancak senin bahsettiğin TOEFL zaten. TOEFL'ın listening'inin daha uzun sürdüğünü ama daha kolay olduğunu söylüyorlar. Onda bir sürü işi eş zamanlı yapman gerekmiyor, ondan öyle söylüyorlar sanırım.
@cursor
Söylediğin gibi neyin kavgasını verdiğimi anlayamamışsın :) Genel kültür veya herhangi bir kültürü ölçtüğü yok Listening testinin, bir çıkarım yapman vs. gerekmiyor, cevapları bulman için bir birikime sahip olman gerekmiyor. Ayrıca Listening testi senin dediğin gibi “akademik dil kullanım” ile de ilgili değil, General sınavında da Academic sınavında da Akademik olmayan bir test yapılır.
Listening testinde atasözleri ve deyimlerin bol kullanılması gibi bir şey de yok. Yani tekrar söylüyorum konunun bilgiyle ilgisi yok. Konuyla ilgili hiçbir bilgin yok ama çıkarımlarda bulunmaya çalışıyorsun ya pes.
@jimjim
Sen olayı çok yanlış anlamışsın. Listening’de konuşursan tabi ki düşük puan alırsın.
@archery
Senin yorumunu bekliyordum, teşekkür ederim öncelikle :) Dediğin gibi IELTS ya 1 ya 0 gibi bir mantığa sahip. TOEFL'daki skala genişliği bir avantaj.
Demek istediğim de bu. Speaking'de o saçma soruları sormanın mantığı nedir? Bir arkadaşıma ülkende bahçecilik ne durumda diye sormuşlar, üzerinde 2dk konuşması bekleniyor. Türkçe olarak bile cevap veremem buna.
Salon seçiminin önemli olduğunu söylüyorlar TOEFL için. Senin salonun ekipman olarak kaliteliymiş demek ki. Ekipman açısından sorun yaşayan insanlar var. Demek ki salonu iyi araştırarak bu sorun da önlenebilir.
@argent dawn
Bende bir hata olduğu doğru. Sınav stratejisi açısından eksiğim. Listening'den 9 alan bir insanın stratejilerini detaylı olarak okumak isterim eğer vakit ayırabilirsen.
0
Aynen,hangi şehirdesiniz bilemiyorum ama girmeden önce büyük bir şehirdeyseniz (birden fazla seçenek varsa yani) yine buradan bir kamuoyu yoklaması yapın derim. Ben Ankara'da girmiştim,TOBB üniversitesinde. Şimdiden başarılar :)
0
belirli bir stratejim yok sadece writing kalıplarına bakarak giriyorum ieltse. olabildiğince hızlı şekilde metni önden okuyup nereye neyim gelebileceğini kestirmen gerekiyor. o zaman işin kolaylaşıyor. bir de salonlar büyük olduğu için net duyabilmek biraz şans işi. uzağa oturursan işin çok zorlaşıyor evet.
0
2 sinava da tamamen haybeye girdim. sinavlarin ismini bilmek disinda icerigine dair pek birsey bilmiyordum.
ielts - 7.5
toefl - 84
geldi. toefl sonucum pek iyi degil. ielts skorumu baya bir yer kabul ederken toefl'i yurtdisindaki hicbir kurum kabul etmez heralde.
toefl writing'in ilk kismindan 0 verdilerse yeridir ben olsam kendime 0 verirdim. en zorlandigim kisim oydu cunku birseyi once dinliyor, sonra okuyorsun ve 20 dk'da bunla ilgili 250 kelimelik organize bir essas yazman gerekiyor.
onun disinsa toefl reading'i anlamsiz zor buldum. canim sıkıcıydı ve cevabi ilk bakista goremediysem salladim.
ielts'te reading en iyi bolumumdu. full'lemeyi beklerken 8/9 geldi. toefl'da ise 18/30 geldi.
**son olarak ben genel olarak ets'ye ayar oldum. ielts resmi sinav raporumu bana kargoyla gonderdi. anladigim kadariyla ets toefl sonucumu gondermeyecek. maille sordum gelecek mi diye ve cevap bekliyorum hala.
**her iki sinavimi da reschedule etmek durumunda kalmistim. bu islemi ielts'te 1 e-mail'le halledebildim ve ucretsizdi. toefl'da ise bunun için 60usd para odedim.
(+)toefl ibt'de yine cok ayar oldugum birsey var. e-yds denen sinava da girmis biri olarak e-yds'nin sinav sistemini ets'den cok daha ergonomik ve basarili buldugumu soyleyebilirim. e-yds'de sorulari highlight edebiliyorsun, şıkları eleyebiliyorsun, emin olmadigin soruya yildiz koyup daha sonra donebiliyorsun, sinav anindaki sorubasina/zaman istatigini gorebiliyorsun vs ve bunlarin hicbiri toefl ibt denen sinavda yoktu.
toefl'in wring'i de turkce klavyeyi amerikan klavye olarak kullanmaktan dolayi tam bir kabustu.
sonuc: ielts'in tr'de gecerliliginin kaldirilmasinda emegi gecen herkesin amk. toefl'in da amk. dunyanin en overrrated ve sikko sinavi
ielts - 7.5
toefl - 84
geldi. toefl sonucum pek iyi degil. ielts skorumu baya bir yer kabul ederken toefl'i yurtdisindaki hicbir kurum kabul etmez heralde.
toefl writing'in ilk kismindan 0 verdilerse yeridir ben olsam kendime 0 verirdim. en zorlandigim kisim oydu cunku birseyi once dinliyor, sonra okuyorsun ve 20 dk'da bunla ilgili 250 kelimelik organize bir essas yazman gerekiyor.
onun disinsa toefl reading'i anlamsiz zor buldum. canim sıkıcıydı ve cevabi ilk bakista goremediysem salladim.
ielts'te reading en iyi bolumumdu. full'lemeyi beklerken 8/9 geldi. toefl'da ise 18/30 geldi.
**son olarak ben genel olarak ets'ye ayar oldum. ielts resmi sinav raporumu bana kargoyla gonderdi. anladigim kadariyla ets toefl sonucumu gondermeyecek. maille sordum gelecek mi diye ve cevap bekliyorum hala.
**her iki sinavimi da reschedule etmek durumunda kalmistim. bu islemi ielts'te 1 e-mail'le halledebildim ve ucretsizdi. toefl'da ise bunun için 60usd para odedim.
(+)toefl ibt'de yine cok ayar oldugum birsey var. e-yds denen sinava da girmis biri olarak e-yds'nin sinav sistemini ets'den cok daha ergonomik ve basarili buldugumu soyleyebilirim. e-yds'de sorulari highlight edebiliyorsun, şıkları eleyebiliyorsun, emin olmadigin soruya yildiz koyup daha sonra donebiliyorsun, sinav anindaki sorubasina/zaman istatigini gorebiliyorsun vs ve bunlarin hicbiri toefl ibt denen sinavda yoktu.
toefl'in wring'i de turkce klavyeyi amerikan klavye olarak kullanmaktan dolayi tam bir kabustu.
sonuc: ielts'in tr'de gecerliliginin kaldirilmasinda emegi gecen herkesin amk. toefl'in da amk. dunyanin en overrrated ve sikko sinavi
0
@diego de almagro
Master programları 90 TOEFL istiyor genelde benim bildiğim. O yüzden evet dediğin gibi geçerli bir puan sayılmaz ama IELTS’ten çok yüksek almışsın tebrik ederim.
TOEFL Reading’e zor diyorlar ama görmediğimden bir şey diyemiyorum. IELTS Reading'i çözerken uygulayabileceğim tavsiyelerin neler olur?
E-YDS ilginçmiş gerçekten :) Anlattıklarını okuyunca TOEFL IBT için 90’lı yıllarda yazılmış bir yazılımın hala kullanıldığı gözümde canlandı.
Master programları 90 TOEFL istiyor genelde benim bildiğim. O yüzden evet dediğin gibi geçerli bir puan sayılmaz ama IELTS’ten çok yüksek almışsın tebrik ederim.
TOEFL Reading’e zor diyorlar ama görmediğimden bir şey diyemiyorum. IELTS Reading'i çözerken uygulayabileceğim tavsiyelerin neler olur?
E-YDS ilginçmiş gerçekten :) Anlattıklarını okuyunca TOEFL IBT için 90’lı yıllarda yazılmış bir yazılımın hala kullanıldığı gözümde canlandı.
0
neynep
İkisini de öğrenmek istiyorum, ikisini de seviyorum. Birine baslasam aklon diğerinde kalıyor. Önce hangisini öğrensem diğeri için daha iyi olur?
İkisini de öğrenmek istiyorum, ikisini de seviyorum. Birine baslasam aklon diğerinde kalıyor. Önce hangisini öğrensem diğeri için daha iyi olur?
0
Once hangisini ogrensem digeri icin daha iyi olur diye bir sey pek yok, ikisi de birbirini tamamlayan seyler aslinda. Hangisinden istiyorsan basla bence.
0
Çok saçma ama ikisini de istediğim için karar veremiyorum :/ bu da süreci yavaşlatıyor.
0
İspanyolca hakkında daha fazla kaynak bulabilirsin ve daha çok kişi, daha çok ülkede konuşuyor. Ayrıca bu ülkeler ucuz.
Ben İspanyolca derim.
Ben İspanyolca derim.
0
italyanca'nın melodisini bi tık daha çok seviyorum, ülkeyi, kültürünü de. ispanya'yı görmedim, ama ispanyolca şarkılar dinliyorum. italyanca çalışırken karışıyor.
bu ikisi illa karışacak gibi ya:/ ikisini de yabancı dil olarak öğrenenler karıştırmıyor mu bunları?
bu ikisi illa karışacak gibi ya:/ ikisini de yabancı dil olarak öğrenenler karıştırmıyor mu bunları?
0
hic farketmez. ikisinde de benzerlikler var. tek bilinen gercek. birini hakkiyla ogrenirsen, digerini cok kolay ogrenecegin.
0
akıcı italyanca konusuyorum.
oncelikle ileriyi dusun, ileride ne isime yarar, hayattan beklentim ne? ben italyancayi rasyonel düşünerek seçtim. öncesinde ispanyolcaya çok daha yatkınmışım gibi gelirdi. ricky martin dinlerdim: "aa no importa la distancia diyo, işte mesafenin önemi yok diyo, yaparım bunu ben" diye düşünüyordum.
her türk gibi içindeki italya özentiliği ağır bastı ve italyanca kursa gittim 3 kur italyan kültürde. sonra italyaya yüksek lisans ve iş. tamamini aslinda italyada ogrendim diyebilirim. turkiyede kalarak cok bir ilerleme olmazdi.
arada bir gaza gelip ispanyolcaya bakiyorum, sonra gereksiz diyorum cunku basit seyleri zaten konusabiliyorsun otomatikman. 3 ay kasarsam da cok rahat a2 seviyesinde konusurum cunku cok benzer iki dil de. ispanyol ev arkadaslarim oldu, ben italyanca onlar ispanyolca anlasiyorduk hep ilk bir ay. sonrasinda zaten seni geçiyorlar (evet, 1 ayda fluent konusmaya basliyor ipneler, 0'dan -hata tabi yapiyorlar ama konusuyorlar).
sahsi degerlendirmeme gore ispanyolca italyacadan daha zor geliyor. ozellikle de telaffuz anlaminda j,c,z falan ispanyolcada cok zor ve cikartmam imkansiz gibi.
ote yandan ispanyolca cok daha fazla yerde kullaniliyor dunyada, bu anlamda sansli olmak istersen hedef ispanyolca.
ben italyacami hem gunluk hayatta hem de is hayatimda kullandigim icin bana bir kazanc. italyanca ispanyolcadan daha cok isime yariyor su anki isimde. sen ileriyi bir dusun, ona gore hareket et.
ha bir isime yaramayacak, zevkine ogrenecegim dersen, ac iki playlist, biri italyanca, biri ispanyolca. hangisi daha cok hosuna gider, hangisine daha bir yakin hisseder ve belki biraz da anlayabilirsen, onu ogren derim.
ispanyollar ölsün, milanodan selamlar *
oncelikle ileriyi dusun, ileride ne isime yarar, hayattan beklentim ne? ben italyancayi rasyonel düşünerek seçtim. öncesinde ispanyolcaya çok daha yatkınmışım gibi gelirdi. ricky martin dinlerdim: "aa no importa la distancia diyo, işte mesafenin önemi yok diyo, yaparım bunu ben" diye düşünüyordum.
her türk gibi içindeki italya özentiliği ağır bastı ve italyanca kursa gittim 3 kur italyan kültürde. sonra italyaya yüksek lisans ve iş. tamamini aslinda italyada ogrendim diyebilirim. turkiyede kalarak cok bir ilerleme olmazdi.
arada bir gaza gelip ispanyolcaya bakiyorum, sonra gereksiz diyorum cunku basit seyleri zaten konusabiliyorsun otomatikman. 3 ay kasarsam da cok rahat a2 seviyesinde konusurum cunku cok benzer iki dil de. ispanyol ev arkadaslarim oldu, ben italyanca onlar ispanyolca anlasiyorduk hep ilk bir ay. sonrasinda zaten seni geçiyorlar (evet, 1 ayda fluent konusmaya basliyor ipneler, 0'dan -hata tabi yapiyorlar ama konusuyorlar).
sahsi degerlendirmeme gore ispanyolca italyacadan daha zor geliyor. ozellikle de telaffuz anlaminda j,c,z falan ispanyolcada cok zor ve cikartmam imkansiz gibi.
ote yandan ispanyolca cok daha fazla yerde kullaniliyor dunyada, bu anlamda sansli olmak istersen hedef ispanyolca.
ben italyacami hem gunluk hayatta hem de is hayatimda kullandigim icin bana bir kazanc. italyanca ispanyolcadan daha cok isime yariyor su anki isimde. sen ileriyi bir dusun, ona gore hareket et.
ha bir isime yaramayacak, zevkine ogrenecegim dersen, ac iki playlist, biri italyanca, biri ispanyolca. hangisi daha cok hosuna gider, hangisine daha bir yakin hisseder ve belki biraz da anlayabilirsen, onu ogren derim.
ispanyollar ölsün, milanodan selamlar *
0
Ben de italyanca öğrenmeye çalışıyorum ve ikisi arasında kalsaydım yine italyanca derdim tamamen hissi ve daha melodik olmasından, kültürünü pek sevdiğimden. Aynı zamanda İspanyol dilinde bir film izlerken arada kelimeleri kapmak da çok hoşuma gidiyor. Hocam italyanca öğrenince zaten 2 dil öğrenmiş sayılacaksın derdi. Tek sinir olduğum kaynak sıkıntısı hakikaten. Tabii ben sevdiğim için başladım iş vs hedefin varsa başka.
0
:))
İş hedefim yok valla, tamamen zevk ve kültürleri sevdiğim için. gelecekle ilgili bi fikrim yok, ikisi de aynı mesafedeyim sanırım o yüzden karar veremiyorum.
işte playlist işine gelirsek, seneler önce perdono'yu nası ezberlediysem, dün de ispanyolca şarkıyı iki seferde düz okuyabildim. geçen hafta da italyanca çalışmaya başlamıştım.
tek fark, italya'yı gördüm, ispanyol kültürünü hiç yaşamadım.
oy. ne güzel dert:) ama karar veremedim hala. çok teşekkür ediyorum ayrıca yardım niyetiniz için. <3
İş hedefim yok valla, tamamen zevk ve kültürleri sevdiğim için. gelecekle ilgili bi fikrim yok, ikisi de aynı mesafedeyim sanırım o yüzden karar veremiyorum.
işte playlist işine gelirsek, seneler önce perdono'yu nası ezberlediysem, dün de ispanyolca şarkıyı iki seferde düz okuyabildim. geçen hafta da italyanca çalışmaya başlamıştım.
tek fark, italya'yı gördüm, ispanyol kültürünü hiç yaşamadım.
oy. ne güzel dert:) ama karar veremedim hala. çok teşekkür ediyorum ayrıca yardım niyetiniz için. <3
0
sadece daha kolay olduğu için italyanca diyeceğim galiba, daha ilerdeyim, ve ispanyolca şarkılar söyleyip italyanca öğreneceğim :p
0
Bence İspanyolca öğren. İtalya'yı seven bir insan olarak İtalyancanın fonetiği kulağımı tırmalıyor.
youtu.be
Örneğin bu videoda Arriva gibi bir şey diyor, İtalyanca bilmediğim için ne dediğini tam anlamamış olabilirim.
Sanırsın Speedy Gonzalez konuşuyor. Bana çok uyumsuz bir dil gibi geliyor İtalyanca. Böyle bir yükselip, bir alçalıyor gibi.
Bence İspanyolca öğren. Daha çok konuşuluyor.
youtu.be
Örneğin bu videoda Arriva gibi bir şey diyor, İtalyanca bilmediğim için ne dediğini tam anlamamış olabilirim.
Sanırsın Speedy Gonzalez konuşuyor. Bana çok uyumsuz bir dil gibi geliyor İtalyanca. Böyle bir yükselip, bir alçalıyor gibi.
Bence İspanyolca öğren. Daha çok konuşuluyor.
0
