Giriş
(7)

Türkiye'de Üretimi Olmayan Ürünler

hayir bu koyden olsam nolcak
Var mı aklınıza gelen? Yurtdışında olursunuz şu ürün Türkiye'de yok dediğiniz?Ya daİşiniz gereği devamlı yurtdışından getirttiğiniz bir ürün var mı?Teşekkürler.
Var mı aklınıza gelen?

Yurtdışında olursunuz şu ürün Türkiye'de yok dediğiniz?

Ya da

İşiniz gereği devamlı yurtdışından getirttiğiniz bir ürün var mı?

Teşekkürler.
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(30.10.16)
(bkz: chipotle) yok turkiye'de.

senolll fanta demis: kitkat'in da bir ton cesidi var japonya'da o da dunyada yok: kotaku.com
0
idexo
(30.10.16)
(bkz: tuborg green)
namıdiğer yeşil tuborg. izmir'de üretiliyor da olmasına rağmen türkiye'de satışı 2010 yılından beri yok. türkiye'de satılmayan muhteşem ürünler listesinde ilk sıralardadır.
0
reerer rique
(30.10.16)
isim geregi degil ama hobim geregi turkiyede arayip bulamadiklarim:

- cookie dough
- sour cream
- heavy cream
- condensed (sweetened) milk

daha bugun dusundum bunlar niye olmaz ki turkiyede diye :/
0
in vino veritas
(30.10.16)
cider pek yok Türkiye'de.

bi de fantanın aromalıları var, egzotik, çilek&kivi gibi onlar da Türkiye'de yok bildiğim kadarıyla.
0
senolll
(30.10.16)
bohr atom modeli
(30.10.16)
Ah sour cream... Bir de ben zamanında çok aramama rağmen şekersiz vanilya tozu bulamamıştım.
0
alperz
(30.10.16)
a bi de starbucks k cuplar ve onlarin makineleri var turkiye'de olmayan. bence cok sacma.
0
in vino veritas
(30.10.16)
(6)

Sigara Bıraktıktan Sonra Duygusal Açlıkla Mücadele

medre
1 hafta oldu. Canım nikotin istemiyor, sıkıntısız atlattım o bölümü ama son 3 günde akşamları çatlayıp yarılana kadar yiyorum. Ne olursa olsun hem de. Bir elimde leblebi varken diğeri ile peynir yiyorum falan. 5 dakika sonra meyve yiyorum onun ardından salçalı ekmek yiyorum saçma sapan.Gün boyu soru
1 hafta oldu. Canım nikotin istemiyor, sıkıntısız atlattım o bölümü ama son 3 günde akşamları çatlayıp yarılana kadar yiyorum. Ne olursa olsun hem de. Bir elimde leblebi varken diğeri ile peynir yiyorum falan. 5 dakika sonra meyve yiyorum onun ardından salçalı ekmek yiyorum saçma sapan.

Gün boyu sorun yok, çok rahatım, akşamüstü spora da gidiyorum akşam 8 e kadar her şey normal. Sonra yeme deliliği geliyor üstüme. Canım sigara istemiyor aslında. Sorun yemek yemeyi durduramıyor olmam ama aslında aç değilim.

Ne yapayım ne yaptınız?

Evdeki gıdalar sağlıklı, hazır yiyecek yok evde. Oruçlu kafasına girmem lazım.
0
medre
(30.10.16)
Kalorisiz şeyler ye, salatalık falan.
0
Lim5
(30.10.16)
Ben spora başladım o dönemde. 3 senedir hala yapıyorum. Hiç sigara içmedim.
Boşluktan dolayıdır. Salatalık havuç falan ye
0
hasmetizm 2046
(30.10.16)
hasmetizm'in onerisine aynen katiliyorum.

spora baslayin. beslenmenizi de sporunuza uygun bicimde sıkı tutun. kondusyonunuzu artirin. bir yandan beslenme ve spor konusundaki bilincinizi artirin.

edit: nasil spor yaptiginizi ve nasil gidalar aldiginizi gozden gecirmeniz gerektigini dusunuyorum. belki basit seker alip durduk yere insulin seviyenizin yukselmesine sebep oluyorsunuzdur. bu da sizi ac hissettiriyordur. yine antrenmanlarinizi kendinizi vererek, kondusyonunuzu zorlayarak yapmiyor olabilirsiniz ve belki sonrasinda da vucudunuzun ihtiyaci olan besinleri almiyor olabilirsiniz. bunlari dusunun.
0
idexo
(30.10.16)
Kabak cekirdegi.
0
duptıs
(30.10.16)
spor yapıyorum demiş ya zaten.

bence sorun değil. yediğin şeyler kötü gıdalar değil. seni idare ediyorsa yemeye devam et, ne olacak. kilo alınır verilir. kaldı ki ekstrem kilolarda değilsen kilo almak kötü bir şey de değil sağlıksız şeyler yemiyosan.

annem gibi "sigarayı bırakınca kilo alıyorum ama, o da sağlıksız :/" gibi saçma sapan düşüncelere girme. iradeni sürdür, sigaraya başlama bahanesi bunlar hep.
0
nathanieltroy
(30.10.16)
Sigarayi birakan kisilerin cogu kisinin bilmedigi bir seyden bahsedeyim: Sigara iciminde nikotin harici kimyasallardan bazilarinin kombinasyonu MAO inhibitasyonu olusturur. Yani bildigin antidepresan. Gunde 1 paket sigara icen biri nikotin bagimliligi yaninda gun icine bolunmus ufak doz olarak alinan antidepresan bagimlisidir ayni zamanda. Antidepresanlarin yaratacagi dopamin dengelemesine ihtiyac duyan bunye yemege verebilir kendini kolayca cunku yemek yemek de benzer bir etki yaratir beyinde (o yuzden yemek yemeyi durduramayan kisilerin sorunu mental olarak gorulur, self medication dedikleri olay). Benzer bir etkiyi spor ile de elde edebilirsin ki onu yapiyormussun. Ac degilken yemek yeme istegi beynin kucuk veya buyuk kisisine gore depresyon etkilerini bastirma ihtiyacidir yani. Eger boyle bir sorunun oldugunu dusunuyorsan bir profesyonelden yardim almayi dusunebilirsin. Bu problemin ciddi boyutta olduguna inanmiyorsan (ki olmayabilir yani) biraz irade ile zaman icinde bu istek azalacaktir (klinik anlamda depresyonun olmadigini varsayiyorum).
0
robokot
(30.10.16)
(5)

para kullanmadan yaşamak ya da minimum harcama ile nasıl yaşanır?

Caaannn
sb.ben yapabileceğime inanıyorum. siz ne düşünüyorsunuz? neler yapılabilir?
sb.

ben yapabileceğime inanıyorum. siz ne düşünüyorsunuz? neler yapılabilir?
0
Caaannn
(30.10.16)
isterseniz yaşanır.

aburcubur yerine meyve alarak, su içerek.
kıyafet ve ayakkabı sayısını teke (ya da minimuma) düşürerek.
bulaşıkları ve çamaşırları doğru şekilde istifleyip yıkayarak (deterjan elektrik su tasarrufu)
uygun saatlerde elektrik tüketerek
dışarıda gittiğiniz etkinliklerde yeme içme kısmına katılmayıp sadece sohbete dahil olarak (ya da uygun fiyatlı şeyler tuketerek)
dışarıda buluşmak yerine evde buluşmayı alışkanlık haline getirerek
sosyal etkinliklerde indirimli bilet, kampanya takip ederek
hayat alışkanlıklarını degistirerek; daha az maliyetli hobiler edinerek

ve en onemlisi; gerçekten ihtiyacin olmayana el uzatmayıp, ihtiyacin olanı da uygun fiyatla edinmeye çalışarak minimum maliyetle yaşanır.

yaptim, oradan biliyorum.
0
balik kraker
(30.10.16)
Eğer çok çok iyi sosyal ilişkilerin ve geniş çevren varsa, insanlarla kolay ilişki kuruyorsan gerçekten minimumlarla yaşayıp üstüne bir de başka insanların yapamadığı aktiviteleri yapmak, gezmek falan mümkün. Yalnız insanların seni desteklemesi için gerçekten fakir olman lazım.
Hiç para kullanmadan dersen bunu uzakdoğudaki budist rahipler yapıyor, paranın dışında üstlerindeki giysi dışında hiçbir maddi varlıkları da olmuyor bildiğim kadarıyla. Yine bu insanlar kendi toplumları tarafından kültürel olarak destekleniyor ve zaruri ihtiyaçları karşılanıyor. Yapabilen için benzersiz bir deneyim.
0
mikro patlama
(30.10.16)
son zamanlarda "dogala donus" para ediyor. kendini donduren bir ciftlik kurarsin. internete ilan verirsin. insanlar diyelim haftasonu gunluk kisi basi 40 lira verirler ve gelip sut sagma deneyimi, patates toplama deneyimi yasarlar. sagdiklari sutu o 40 liraya dahil edersin, onu satin almis olup dogal kendi elleriyle dalindan, kaynagindan beslenmenin verecegi hazzi yasamak isterler. basit fikir.

kucuk baslatabilirsin, sonra cesitlendirirsin. ilerde peynir yapmak, tursu kurmak, taze domatesi degerlendirmek, kislik hazirlik, salamura yapmak, bag bozumu... neye ilgin varsa bu kendini donduren ciftligi buyuturken eklersin. en guzel oyle olur. para kullanmis olursun ama yasam bicimin kendini dondurur. bu durumda da senin bilgili ve iletisimi kuvvetli biri olman gerek.
0
idexo
(30.10.16)
Freeganizme bak pazarlardan artık marketlerden de atılmak üzere olan yiyecekleri toplayabilirsin.
Minimal yaşam hakkında da araştırma yap. Ayrıca takasla sıfır para ile yaşayan insanlar var onları da bir araştır. Yaşanabilir gayet.
0
fasulyek
(30.10.16)
Para kolay "deger alis verisi" icin icad edilmis bir seydir. Yani para oncesi takas gecerliydi ornegin. Senin elinde fazla yumurta var (deger, tavuga bakmissin emek harcamissin yumurtlamis) ve elma ihtiyacin var (baskasi elma agaci dikmis, bakmis, toplamis). Sen bu kisiden elma almak istiyorsun. Bu kisinin yumurtaya ihtiyaci yoksa elindeki degeri onun degeriyle degistiremezsin anlamina geliyor. Para bu problemi cozuyor: elindeki deger yani harcadigin emek dunyaya kattigin deger her seyde gecerli bir metaya donusuyor ve boylece yumurtaya ihtiyaci olmayan birinden elma alabiliyorsun.

Para kullanmak istemiyorsan yine de deger uretmelisin. Bu degeri kendin icin harcayabilirsin veya isteyen birilerine takas ile sunabilirsin. Ornegin yasayacak yere ihtiyacin var, ama ev almak parayla. Neden? O evi yapan kisi bir deger uretmis, emek harcamis, o bolgeyi baskasindan almak icin bir deger alis verisi olmus. Simdi sen para kullanmadan barinak sahibi olmak istiyorsan ya o degeri kendin ureteceksin (evini yapacaksin), ya da evini satmak / kiralamak isteyen kisinin isine yarayacak bir deger ureteceksin. Yemege ihtiyacin var, modern toplumda insanlar calisarak deger uretiyor, bunun karsiliginda para aliyor (degerin ispati) ve o parayi yemekle degis tokus ediyor. Sen para kullanmak istemiyorsan yine deger uretip o degeri isteyen ve karsiliginda sana yemek verecek biriyle takas edebilirsin, veya o degeri (yemegi) kendin uretebilirsin (ekerek bicerek). Tabii bunun icin gerekli tarlayi tohumu suyu elde etmek icin ona sahip kisilere yine bir deger sunup kullanim hakkini alman gerekiyor.

Neyse sonuc olarak calismadan hayat yok. Para calisana deger urettigini gosterir bir belgedir ve takas icin her yerde gecer. Para kullanmak istemiyorsan, yine deger uretmelisin ama para sahibi olan birinin aksine tam olarak elinde olan degerleri isteyen kisilerle alisveris (takas) yapabilirsin. Parayla takas arasindaki tek fark bu. Para "ben deger urettim" belgesidir, her yerde gecer. Para kullanmayacaksan deger ureteceksin (mesela yumurta), elma istiyorsan sadece yumurta isteyen ve elma sahibi olan kisilerle alisveris yapabilirsin dezavantaj bu.
0
robokot
(30.10.16)
(7)

Lozan Antlaşması ( 12 adalar meselesi)

voyage
Bugün YHT Garı açılışında Büyük üstadımız, asrın lideri, Yeniden dirilişin ulu reisi CB-RTE ''12 adaları kaybetmemizin başlıca sebebi, Lozana imza atanlardır.'' dedi.Ehh ne olacak şimdi? Bu saatten sonra 12 adaları geri almak için Suriye den sonra Yunanistan'a mı saldıracağız?
Bugün YHT Garı açılışında Büyük üstadımız, asrın lideri, Yeniden dirilişin ulu reisi CB-RTE

''12 adaları kaybetmemizin başlıca sebebi, Lozana imza atanlardır.'' dedi.


Ehh ne olacak şimdi?

Bu saatten sonra 12 adaları geri almak için Suriye den sonra Yunanistan'a mı saldıracağız?
0
voyage
(29.10.16)
feel the blanks
(29.10.16)
Bunu diyen tarih bilmiyor herhalde. On iki ada Trablusgarp Savaşı sonrasında yapılan Ouchy Antlaşması sonucunda İtalya'ya bırakıldı. Daha sonra İtalya adaları Yunanistan'a bıraktı. Yani adaları teorik olarak biz vermedik kimseye. Adalar bizim elimizden çoktan çıkmıştı. Bunlar koskoca Anadoluyu kazanç olarak görmezler de üzerinde hayvan bile yaşamayan kıç kadar toprak parçalarını kayıp olarak görürler. Bunların hiçbirini ciddiye almayacaksın.
0
dissendium
(29.10.16)
dissendium açıklamış zaten.

onun dışında da 7 yıl sonra geçerliliğini yitireceği için almaya hakkımız olacak sanırım.

edit: komik olmayan şekilde dalga geçiyorum, evet.
0
bir ileti paylastim
(29.10.16)
@bir ileti paylaatim
Lozan'in geçerliliği nerede yazıyor 7 yıl sonea bitecek diye? yok öyle bir şey.
0
karacigerim vur kadehlere
(29.10.16)
aslında teknik olarak 12 adaları italya'ya bırakmadık, emanet ettik. sonra alacaktık güya ama italya dedi ki; vermiyorum, hadi al bakayım. alamadık, öyle kaldı.

12 adaları kaybetmemizin başlıca sebebi uşi'ye imza atanlardır. onlar kim? ecdad diye övündüğü. cıkcık, insan ecdadına laf atar mı?
0
tosiba
(29.10.16)
"ne olacak simdi?": erdogan saflari belirleyip siklastirmaya calisiyor, yol yapiyor, kamplastiriyor, kutuplastiriyor... hangisini begenirsen.

akli basinda adamin soyleyecegi laf degil kabul ama bu tarz "yem"leri yutmamak cahilin seviyesine inmeden karsilamak gerek. mesela uygun bir tarih kitabi hediye edersiniz. o da ozetini cikarttirir okur, ogrenir. olur biter.

not: adamlarin suriye politikasi hala sikintili. ABD turkiye'nin hicbir istegini goz onune almiyor. amerika goz gore gore "kurt ve arap argadaslarla takiliyoruz" dedi. turkiye "biz de variz" diye bagiriyor ama duyan yok. "dost ulke" dedigin senin ulkende teror estirenlere silah ve para yardimi yapiyor, bunlari besliyor. bu kadar ezik bir dis politika olabilir mi? bu nasil saklanir? esasen saklanmaz da iste milletin agzina sakiz verirsen. mesele sicakken konusulmaz, gundem degisir olur biter...

bop esbaskani olarak biraz kirgin sanirim amerikalilara.
0
idexo
(29.10.16)
Akp tabanı Atatürk'ün başarısız olduğunu sansın istiyor. Yoksa bi halt edeceği yok.

Izmir Aydın Manisa Afyon Balıkesir Kütahya Yunan işgalindeyken adalar nasıl bizim oluyor diyecek zekaya sahip olanlar değil zaten kitlesi. Doğru yanlış konuşuyor işte.
0
babilbaligi
(30.10.16)
(4)

Havaalanlarında neden güzel kız sayısı çok?

dieselsingle2
İzmir İstanbul Antalya dışı bir şehirde yaşadığım için mi böyle geliyor bana?
İzmir İstanbul Antalya dışı bir şehirde yaşadığım için mi böyle geliyor bana?
0
dieselsingle2
(29.10.16)
evet, bu saydigin sehirlerde guzel kiz "sayisi" daha fazla.
0
fakyoras
(29.10.16)
"guzel" ve "yakisikli" insanlar senin icinde bulundugun genlere genelde ters genlere sahip olanlardir.

mesela ruslarin kara kasli, kara gozlu erkeklere bakmasi onlari yakisikli bulmasi tesaduf degil.

yine turklerin slav irkini guzel bulmasi da oyle.

ozetle: surekli cevrende gorduklerinden farkli ozelliklere sahip kimseler icgudusel olarak daha cekicidir.

burada evrimsel maksat: melez artsin, cesitlilik artsin. iki irkin ustun ozellikleriyle melezler uresin ve yeni neslin hayatta kalma sansi artsin...
0
idexo
(29.10.16)
Zengin oldukları için. Zengin babalar güzel kadınlarla evlenir, çocukları da genelde güzel ve zengin olur. Zenginler uçağa daha çok biner.
0
creepy
(30.10.16)
çok garip bir cevap vereceğim. bir yakınımızı antalya otogarında 1-2 saat bekledik bir yaz akşamı. antalya otogarında da güzel kız sayısı epey fazlaydı. fakroyas haklı, bahsettiğin şehirlerde güzel kız popülasyonu çok fazla.
0
rain when i die
(30.10.16)
(18)

Atatürk'ten nefret edenler hakkında merak ettiklerim

cool pich
Atatürk'ten nefret eden bir kesim var bu adamlar ne zamandan beri Atatürk'ten nefret ediyor ve bunlar kim? yani şöyle açıklayayım okulda bize hep Atatürk'ün yaptıkları ve önemi anlatıldı.Ben Atatürk'ü Atatürk olduğu için seviyorum, herhangi bir partiyle vs ilgisi yok.Bu adamlar nasıl Atatürkten nefr
Atatürk'ten nefret eden bir kesim var bu adamlar ne zamandan beri Atatürk'ten nefret ediyor ve bunlar kim?
yani şöyle açıklayayım okulda bize hep Atatürk'ün yaptıkları ve önemi anlatıldı.
Ben Atatürk'ü Atatürk olduğu için seviyorum, herhangi bir partiyle vs ilgisi yok.
Bu adamlar nasıl Atatürkten nefret ediyor yani kim bunlara Atatürk'ün kötü birisi olduğu açıklıyor.
Adam gelmiş latin alfabesi getirdi, 1000 yıllık tarihi çökertti, hocaları öldürdü, toprak bile kabul etmedi gibi şeyler söylüyor. Bu bilgileri hangi ortamda onlara aşılıyorlar?
ne demek istediğimi anlatabildim mi bilmiyorum.
Bu zamana kadar kimse gelip bana Atatürk'ün kötü birisi olduğu anlatmadı bunlar nereden bu düşünceye sahip oluyorlar?
0
cool pich
(29.10.16)
Anne baba dayı hala enişte sosyal çevre okul. Bir de sığırsan daha kolay oluyor bu işler.
0
angelus
(29.10.16)
@angelus ailenin bu düşünceye sahip olması nereden geliyor onu merak ediyorum? Gerçek hayatta Atatürk'ten nefret ettiğini söyleyen kimseyi görmedim sadece internette görüyorum. Herhangi bir tarikat ya da cemaat'e falan mı bağlı?
0
🌸cool pich
(29.10.16)
Bu adamların atası da böyle. Kuavi Milliye hareketine terörist bunlar kâfir bunlar diye fetva verenlerin, İzmir in Yunan işgalinde Yunan askerleri ile beraber Moral olsun diye tiyatro izleyen cübbeli sarıklı hocaların torunları bunlar. İstiklal harbide cepheden kaçanların Börekçizade ye idam emrini çıkartan, elin gavur Mustafa Kemal kâfir inden daha hayırlıdır diye fetva verenlerin torunları bunlar.

Ne ecdadını nede tarihini bilir bu kansız köpekler.
0
gozu acik sevisen yahudi
(29.10.16)
bazı adamlar var. bunlar cemaatlerin liderlerinin köpekleri. bunların tabii bir hiyerarşik düzeni var ama, düşük seviyedekiler hakın arasına girip bunları kafasını din dışında her şeye kapatmış olan insanlara aşılıyorlar. onlar da evdekilere, iştekilere, kahvedekilere, gündekilere falan aşılıyor.

sonra ara sıra üst kademeden birilerinin konuk olduğu davetleri oluyor, "işte haşmetlimiz, sohbet yapacak" falan gibilerinden. işte insanlar zaten şartlandığı için bu adamın söylediklerini çok daha fazla önemsiyorlar. halbuki onun anlattığı da aynı saçmalıklar. bu şekilde kesin bir inanç sağlanmış oluyor sanırım.

bunların içinde atatürk laiklik düşmanlığı, atatürkün bu cemaat liderlerinin atalarını asmış olması falan gibi şeyler var.

diye tahmin ediyorum.
0
bohr atom modeli
(29.10.16)
genelde yobaz ailelerden kaynaklı bir durum. "atatürk ezanı kaldırdı, namazı yasakladı" gibi hikayelerden beslenir bunlar. iskilipli atıf hoca gibi ingiliz ajanları onların kahramanlarıdır. "atatürk niye bu din adamını astırdı" diye ağlarlar. ama bugün amerikan ajanı fettullah için "hemen asalım" demekten de alamazlar kendilerini. hayatları böyle dengesizlikler üzerine kuruludur.
0
burya
(29.10.16)
hayat ve tarih ideolojiler uzerine kuruludur.

senin kabul ettigin tarih bilgisi ve gerceklikler karsi gorus icin gecerli degil.

karsi taraf bizden cok daha militan ve olaganustu bir kararliliga sahip. bunda cahilligin de rolu buyuk.

vatani satan osmanli yonetimini el uzerinde tutup ismet inonu uzerinden surekli m.kemale saldirmalari mantik cercevesinde degil ideolojik ve politik olarak aciklanabilir.

adamin dunyaya bakisi islam otoriterligi ve sen bu adamin m.kemalden nefret etmemesini istiyorsun. bu hayata aykiri bir sey.

m.kemal 1789 dan itibaren fransada olusan burjuva demokrasisini ve laik aydinlanmayi anadoluda da gerceklestirmeye calisan ama devrimleri erken olumu sebebiyle yarim kalan olaganustu bir devrimci.

dolayisiyla karsi devrimcilerin (gericilerin) m.kemal nefreti hep var olacaktir.

olmalidir da.

dostu dusmani taniyabilelim.
0
kosun lan mevzu var
(29.10.16)
Ben bir vakayı anlatayım. Üniversitede bir kız vardı, tartışırdık. Atatürk devrimlerinin hırçın ve sert olduğundan yola çıkan bir tatlı su Atatürk düşmanıydı. Gerçekten her "hayat görüşüne" saygı duyuyor musun, savaşılması gerekenler yok mu diye sorduğumda evet tabii saygı duyuyorum falan derdi. Bir gün yaşadığın mahalleye kadını eve hapseden bir kültür sirayet etse, önünde sonunda oklarını sana çevirmezler mi diye sorduğumda "işte bu art niyet yüzünden bu haldeyiz, kimse kimseye karışmasın hepimiz mutlu olacağız" demişti. Bu diyaloğun üstünden yıllar geçti, şimdi change.org "kadına şiddet dursun" "ataerkil topluma hayır" "kadınlar nesne değildir" "kadına şiddet artıyor" "hükümet cinsiyetçi dili bıraksın" imza kampanyalarını paylaşıp duruyor. Her gördüğümde acıyla iç çekiyorum :)
0
testis agrisi
(29.10.16)
robot gibi insanlar onlar, degisik ideolojilerde programlaniyorlar. bilerek anlayarak nefret edemezler ataturk'ten. dusunsenize karsisindaki maglup komutanlar bile kendisinden ovguyle bahsetmisler. boyle bir adamdan nefret etmek icin ya bir sekilde beyin yikatmak gerek ya da bu isten iyi bir cikarinin olmasi gerek. geneli beyni yikanmis insanlardir.

ozetle saglikli insanlar degiller. bir cogunu da satin alabilirsiniz. yani nereden para ve guc geliyorsa oranin agzini konusurlar.
0
idexo
(29.10.16)
Sivasli olmaktan oturu; evimiz bircok yobaza ve zir cahile yapmistir. Cocukken; ataturk'u toprak kabul etmedigi icin anitkabir'e gomuldugunu bizzat kendi evimde dinlemistim. Babam "he dayi oyle olmus" derdi ama benim aklim karisirdi. Okulda anlatilanla evde konusulanlar bir degildi.
Anladim ki; babam pek karismiyordu. Tartismaktan kaciyordu ama hicbir zaman ataturkcu denebilecek biri de degildi. Uzun lafin kisasi her zaman vardi. Bugun daha curetkarlar. Daha goz onundeler.
0
allah yazdiysa bozsun
(29.10.16)
atatürk düşmanlığı yobaz kemalistlerden dolayı çoğaldı. vara yoğa atatürk kullandılar. özellikle şu anki nesil 28 şubat'ı yaşamış 30'lu 40 yaşlar çoluğunu çocuğunu buna göre yetiştiriyor. sorun atatürk'in kendisinden ya da uygulamalarından değil, yobazların katı uygulamalarından kaynaklanıyor.
0
gotic
(29.10.16)
biz de nefret yok ama o dönem yapılan şeylerin eleştirilememesini anlayamıyorum.
Atatürk insandı ve hata yapabilir güzel yaptığı şeylerin yanı sıra kötüleri de var.
Ben de onu putlaştıran çevreyi anlayamıyorum. nefret eden yaptıklarını sevmeyen insanların olması doğal büyük değişiklikler yapmış dönemi içinde.
ayrıca harf ve kıyafet değişimi zamanında pek çok insan kraldan çok kralcı olarak saçma sapan şeyler yapmış halka. ne bekliyordunuz ki... tabi ki nefret edenler olur.
0
fasulyek
(29.10.16)
@fasulyek: atatürk dönemi eleştirilebilir. ancak bazı aşırılıklar da maalesef gerekliydi. osmanlı fiilen yıkılıyor ve yeni bir devlet kuruluyor. halk cahil, ekonomi denen bir şey yok. nüfusun büyük çoğunluğu tarımla geçiniyor. atatürk batı medeniyetlerini hedef olarak önümüze koyuyor, ve köylerde hacı hoca takımı dinimiz elden gidiyor diye fetvalar veriyor. ingiliz ajanları her yerde cirit atıyor.

hatta bu düşüncenin ağababası olan kadir mısıroğlu "keşke yunanistan kazansaydı" diye yorum yapıyor. böylesine büyük bir zihniyet değişiminde hatalar olur, normaldir ancak bugün görmemiz gereken cumhuriyetin bize kazandırdıklarıdır. osmanlı yıkıldığında okuma yazma oranı kaçtı, 30 yıl sonra ne oldu? biraz araştır derim
0
burya
(29.10.16)
Sana nasıl okulda resmi tarih tek taraflı anlatılıyorsa, ona da kendi çevresinde aynı şey yapılıyor. Millet olarak futbol taraftarı kafasında olduğumuz için Atatürkçü, dindar, Kürt ya da Türk milliyetçisi olmamıza bakmaksızın bu kadar bağnaz olabiliyoruz böylece.
0
arnold schwarzeneger
(29.10.16)
+1 arnold schwarzeneger
@burya yine aynı durum. okuma yazma oranı klasiği batılılaşma sevdası...
bugün kendi geleneksel giysilerimizden koparıldık. eski yazıları okuyamamak yine bizi köksüzleştiren başka bir değişim. Bazen 1984 gibi geliyor o dönem bana. şu andan 100 yıl önce konuşalan kelime zengini dilimiz yok maalesef her şey basitleşti.
arap harfleri çok zordu şöyle böyle deniliyor okuma seferberliğini eğer arap harfleri ile de yapsalar aynı şey olacaktı. dilimizde olan bazı harfler bazı sesler kayboldu. bu alfabe yeterli değil osmanlı türkçesi okuyabilenler söylediklerimi anlayacaklardır.
ne latin harfleri ne kıyafet bizi batılı yapamadı, sadece kültürel kimliğimizi zayıflattı.
Not: Osmanlı Türkçesi okuyabiliyorum.
Neyse siz bu kafada devam edin lütfen...
0
fasulyek
(29.10.16)
@fasulyek: Türkçe'nin hangi sesi, hangi harfi kaybolmuş gerçekten merak ettim. Osmanlıca halk dili değildi, hiçbir zaman da olmadı. İnsanlar Türkçe konuşuyordu. Hangi yöresel kıyafetini kaybettin yahu? Cahil cahil konuşuyorsun gerçekten.
0
burya
(29.10.16)
@fasulyek, niye okuyamıyorsunuz kuzum? Sizi arap alfabesi öğrenip osmanlıca yazı okumaktan alıkoyan ne? Osmanlı türkçesi okuyabilen biri olarak diyorum ki, Abdülhamit'in Latin alfabesine geçme arzusunun olduğunu, Ömer Seyfettin'in subaylarla Anadolu halkının anlaşamadığına dair tahlillerini okumuş muydun? Arap alfabesi Türkçe'nin fonetiğine uygun değildir. Yeni bir sözcük üretip yazayım sana Arap alfabesiyle okuyabilecek misin? Hangi etimolojiye içkin olarak o kavramı bağdaştırdığımı anlayabilecek misin? Diyeceksin ki "bağlamdan" çıkarırım. İşte sorun bu, ya yeni bir fikir, ideoloji, fikirkıran bir akım ile geliyorsam? Zaten Avrupa'da olan da buydu işte. Eskiler bir bir devriliyor, yeni mefhumlar (bak mefhum diyorum), kavramlar, anlayışlar ortaya çıkıyor ve bunlara bağdaşık kelimeler art arda türüyordu. Aralarında ciddi mesafeler, bölgeler, ülkeler olan insanlar konuşabiliyordu. Diyebilir misin ki bu Arap alfabesi ile mümkündü? Diyorsun ya ses kayboldu büyük ihtimalle g n ñ'den dem vuruyorsun. O zaman bunun da çözümü Latin alfabesiyle yapılabilir?

FAKAT dersen ki benim derdim alfabe değil, o zaman suni olarak üretilen bazı sözcüklerdir bak bu konuda hakkını verebilirim. Yani siyah veya beyaz değil hiçbir şey :)
0
testis agrisi
(29.10.16)
Bu geleneksel kıyafetler Mustafa Kemal'le değil 2. Mahmut'la birlikte yerini batılı kıyafetlere bırakmıştı, saray halkı da Osmanlı halkı da bu yıllarda zaten Avrupalılar gibi giyinmeye çalışıyordu. Ha ama Fes giymek yasaklandı falan deniliyorsa o da zaten 1800'lü yılarda Fas'tan gelmiş bir aksesuardı, onun da bizimle bir ilgisi yoktu yani. Bir de alfabe konusu var ama Latin harflerine geçme projesi fikri esasında 2.Abdulhamit'e aitti ama onun da saltanati yetmedi hayata geçirmeye, sonrakiler de zaten başka işlerle meşgullerdi. Latin alfabesi kötü olsaydı eğer Abdulhamit neden istesin böyle bir şeyi. Esasında Mustafa Kemal şöyle yaptı böyle yaptı denilen pek çok olay onun öncesinde gerçekleşmiş ya da gerçekleştirilmesi düşünülmüş konulardı. Mustafa Kemal'e bir gecede vahiy inip de yapmamıştı bunları.
0
angelus
(29.10.16)
arap harfleri o zaman bilim uretmeye uygun degilmis zira doguda artik coktan klasik donem bitmis ve gun gectikce korlesmis, yozlasmislar. buna karsilik bati dedigimiz avrupa devletleri ve tabi amerika'da bilim uretilmeye baslanmis. bugun USB'nin adini, bluetooth'un adini koyan medeniyetler o zamanlar milli devletler kurup bilimde ataga kalkmislar. bununla da kalmamislar geri kalmis toplumlari somurmeye baslamislar(misal: afrika)

ataturk bizi o donemde ulasilabilmesi bir anlamda mucize sayilabilecek bir vizyonla yonlendirerek bugun coktan batmis suriye olmaktan, irak olmaktan kurtarmistir. bir kere bunun lami cimi yok. bu devrimsel yenilikler yapilirken de halkin cehaletinden faydalanmaktan baska bir ozelligi olmayan bir takim agalar, pasalar, hocalar ve bunlarin pesindeki cahiller akilli durmayinca hak ettikleriyle cezalandirilmislardir.

malesef sanayi devriminden bu yana cahil olmak = musluman olmak haline gelmis durumda. bunun bir kez birinci sebebi yobaz muslumanlardir. zira muslumanlar cok uzun suredir bilim de teknoloji de uretemez haldelerken bu da yetmezmis gibi bir yobaz hocalarin elinde oyuncak olmuslar. hatta iclerindeki yobaz olmayanlari, cesitli kurnazliklarla, oyunlarla alasagi etmisler, onlerini kesmisler...

ataturk tarihi bir gerekliligin sorumlulugunu ustlenebilecek kadar zeki ve ilerigoruslu biriymis ki bugun -her ne kadar agir aksak isliyorsa da- seriat yerine modern bir hukuk anlayisimiz var. kadinlari sokakta kirbaclatmiyoruz, hirsizin elini kesmiyoruz. kadinlar oy verebiliyor, is kurabiliyorlar...

bugun hala batidan ileri teknoloji uretemeyisimiz arapperest yiyicilerin yuzunden degil mi? var mi meritokrasi isleten? burokrasi isleten? araplar gibi rüsvet yemeyen var mi? malesef nadir. mezhepci olmayan, hemsehrici olmayan? malesef nadir...

butun yozlasmis devletler ve imparatorluklar gibi osmanlinin da bir sansi kalmamis. tutup hala osmanlinin islemeyen burokrasisini mirasini oldugu gibi devam ettirmenin akla mantiga sigar yani yoktur. kaldi ki osmanlinin kendisi kacmis, anadoluda yasayanlar bagimsizlik mucadelesi vermistir. ozgurlugunu kanla odeyerek kazanan bu millete cumhuriyetten, secme secilme hakkindan, ozgurlukten, bilime alan ve imkan veren bir sistemden baska hangi sistem yakisacak?

en basitinden kucuk prens'te bile bahsediliyor, fesli adam modern devletlerde alay konusuymus.

kimse kusura da bakmasin, uc tane cahilin gericiligi dayatmasina izin vermek "ifade ozgurlugu" olamaz. zira ifade ozgurlugu adi altinda terore, gericilige izin verirseniz oteden beri yozlasmis olan bu guruh buyuk bir grubu etkisi altina alip gerici "devrim"ler de yapmaya kalkabilir.

o zaman cahil, kendi cehaletinin farkina kendi varacak ve kendini bagnazliktan kurtaracak. bu her "insanim" diyecek kisinin esas gorevidir. once insan vasiflarini kendinde toplayacak ki ondan sonra zaten elestirisi yerinde ve gecerli olacaktir. bunun baska yolu yok.

buna ek olarak bugun bulundugumuz yerden ta o zamanin kosullarini adamakilli anlamadan, empati kurmadan elestiremeyiz.

"din elden gidiyor" diyenler halt etmis. "eski yazi okuyamiyoruz" diyenler tembeldir.

ayrica o is oyle degil. halkin okuma yazmasi yoksa, saraydaki dil "divan edebiyati" tasradaki dil "halk edebiyati" uretiyorsa saraydaki kacinca halk kendini devam ettirmek icin kanla canla mudafa ettiyse. ben halkin kendi devrimine sahip cikmasi gerektigini dusunuyorum. hem savas kazan hem de zaten geri kalmanin sebebi olan, sadece saray cevresinde okunup yazilan (ve teknolojiye dusman bir milletin) arapca yazisini ogren. bu tarz bir dusunce yapisi konjonkture uygun degildir.

bana gore "kemalistler cok sey" demek hic anlamli degil. zira cahilin onune para koyarsan ya da duygularini somurebiliyorsan esasen ne soylediginin bir onemi yok. bunu her olaydan sonra mevcut iktidar partisi 180 derece donusleriyle gosteriyor bize. ver parayi cahil zaten senin ezberlettigini tekrar eder, yika beynini saf adam zaten ne soylersen tekrar eder.

son olarak inkilaplara karsi duran herkesin ezberleri ayni. bitanesi de yeni bir arguman uretemiyor. cahilin, kendi "magduriyet"ini cozmek icin once kendini cehaletten kurtarmasi gerek. bunu soylerken cahilin okumusu da olur, basbakani da olur, padisahi da olur... makam mevki fark etmez. zira cehalet makam sahibi olunca cikarilan bir ceket degildir. ondan kurtulmak icin en basta oz saygi gerekir. kendine saygi duyan insan da kendini gelistirir.

bugun yasadigimiz dunyadan ozetle gorebilecegimiz: cehaletle yeterince mucadele edilmemis.(bu cehaletin dogasi geregi boyledir. tembel insandan alim olmaz. cehalet kisinin kendisinden baskasinin cozebilecegi bir problem degildir.)
0
idexo
(29.10.16)
(13)

yemeğin yanında ne içiyorsunuz?

nigeo
selamlar,az da olsa sağlıklı beslenmeye çalışıyorum bu ara.çözemediğim şey içecek kısmı.ne içiyorsunuz ki öğle veya akşam yemeğinizin yanında?soğuk bir içecek istiyorum her öğünde. su ve ayrandan başka ne içebilirim alkolsüz olarak?meyve suyu, kola türevleri vs oldukça zararlı şeyler sanırım. hazır
selamlar,

az da olsa sağlıklı beslenmeye çalışıyorum bu ara.
çözemediğim şey içecek kısmı.
ne içiyorsunuz ki öğle veya akşam yemeğinizin yanında?
soğuk bir içecek istiyorum her öğünde.
su ve ayrandan başka ne içebilirim alkolsüz olarak?

meyve suyu, kola türevleri vs oldukça zararlı şeyler sanırım. hazır limonatalar da boktandır heralde.
evde her gün kendim meyva sıkamam.

kolay temin edilebilen, nispeten az zararlı, alkolsüz, soğuk içecek arıyorum özetle.

teşekkürler...
0
nigeo
(29.10.16)
meyve suyu bazen de su kanka.
0
baldur2
(29.10.16)
mandalin+limon sıkıyorum/ greyfurt / ayran / kefir /

edit: erken uyananlara selam olsun.
0
insomni4c
(29.10.16)
dün şalgam içtik. gitti de.
0
aşksız prens
(29.10.16)
cureforlove haklidir.

soruna cevap ise genelde sade maden suyu ve/veya su.
tabi uzerine ve ya yedigim seye gore bazen cay veya meyve suyu da olabilir.
0
idexo
(29.10.16)
Sade meyve suyu yavan geliyorsa içine sevdiğin meyve sularından karıştırıp içebilirsin. Veya ayranı dereotu yada nane ile çeşnilendirebilirsin.
0
yemrem
(29.10.16)
Cacik, hosaf, su.
0
solenkol
(29.10.16)
Ben sadece su içerim yemegin yanında, hatta dunki colanin her yemeğin yanında iyi gitmesi başlığında su icin dedim diye baya atar da yedim dhhshs oysaki ben ciddiydim yaw yemegin yaninda en iyi su gidiyor tatsiz oldugu icin her yemege yakışıyor. Onun dışında sade soda olabilir başka da zararli olmayan içecek yok pek
0
nundu
(29.10.16)
ayran
0
theodor
(29.10.16)
sağlıksız evet ama makarna veya pizza yersem genelde kola içiyorum. ama normal yemeklerden bahsediyorsan soda içerim.
0
burya
(29.10.16)
Hazmı zorlaştırdığından içmiyorum.
0
arnold schwarzeneger
(29.10.16)
evde meyve sık
0
fragile lady
(29.10.16)
Balik haric her seyin yaninda ayran iciyorum. Balikla bir sey icmiyorum.
0
kint
(29.10.16)
Soda.
0
bigbadabum
(29.10.16)
(5)

onceden ram almak

baldur2
bilgisayar toplamayi dusunuyorum onumuzdeki 2-3 ay icinde. bir kampanya var da gayet guzel alayim mi acaba ram? dual kit. ona gore anakarti secerim artik daha sonra? ramlerde uyum sorunu olmaz herhalde pek?
bilgisayar toplamayi dusunuyorum onumuzdeki 2-3 ay icinde. bir kampanya var da gayet guzel alayim mi acaba ram? dual kit. ona gore anakarti secerim artik daha sonra? ramlerde uyum sorunu olmaz herhalde pek?
0
baldur2
(29.10.16)
ddr4 ddr3'e dikkat et yeterli. bir de mhz'lere bak. anakartların hepsi yüksek desteklemiyor boşuna yüksek hızlı ram alıp fazla para verme.

kampanya nedir bu arada? bende ram bakıyorum bu aralar :)
0
mattiadestro
(29.10.16)
ram'e göre anakart ya da anakarta göre ram seçmen gerekiyor, evet. o da bir önceki cevaptaki gibi ddr3 veya 4 almaya bakıyor çünkü bunların slotlarına giren çentik sayısı farklıymış yanlış hatırlamıyorsam. bu arada ddr4'lerin de 11'e kadar derecelendirmeleri oluyordu galiba. sayı düştükçe kalite artıyordu. bu da iki işlem arasındaki zamanın azalması ile alakalı bir ölçü müydü neydi, 11 cl 11 clock gibi bir şey mi bilmiyorum da, sonuçta okuduğuma bir iki şey 9'dan yukarı ddr4 ram ile ddr3 arasında önemli fark olmadığı gibi bir bilgi veriyordu.

bu işten anlayanlar yarım yamalak aktarabildiğim bu şeyi daha iyi anlatırlar sanırım.
0
godoşu beklerken
(29.10.16)
mattiadestro
amazonda kanka.
0
🌸baldur2
(29.10.16)
aliyorsan ddr4 al. onceden almakta hicbir sikinti olmaz. zaten uzun zaman boyunca ddr4 standart olacaga benziyor.
0
idexo
(29.10.16)
cl = cas latency
0
alperz
(29.10.16)
(5)

Meyve aromalı prezervatif

bbhkeydefe
Meyve aromalı prezervatif diye bişey neden var? Amacı ne yani bunun, prezervatif üzerinden oral seks falan mı?
Meyve aromalı prezervatif diye bişey neden var? Amacı ne yani bunun, prezervatif üzerinden oral seks falan mı?
0
bbhkeydefe
(28.10.16)
Bisküvileri rengarenk boyayınca ooo, şapkayı aromalı yapınca aauuvvv. Aynı mantıksız mantık.
0
hasmetizm 2046
(28.10.16)
daha ziyade koku yuzunden sanirim. kisiden kisiye bakterilerin cesidi degisebiliyor. o yuzden kendi kokumuza oldugumuzdan daha duyarli olabiliyoruz yabanci kokulara. ayrica yataga girilmeden dus almak imkani olmamis olabilir, bazen ozellikle kadinlarda beklenenden agir bir koku gelebiliyor vs.

edit: ozetle alisik olmayan insanlarin midesi bulanabilir, igrenebilir.

tabi en etkili yontem degildir ama iste psikolojik de olsa bir etkisi vardir.
0
idexo
(28.10.16)
oral seks yaparken de prezervatif kullanılabiliyor.

1- ağız yoluyla bulaşan std'ler mevcut.

2- fantezi amaçlı yapılabilir.

3- dendiği gibi, prezervatifi çıkarıncaki lateks kokusu/kayganlaştırıcı tadı bastırılsın diye de tercih edilebilir.
0
knight of cydonia
(28.10.16)
her ikisi için galiba hem bireylerdeki kokuyu bastırmak hemde kendi maddesi olan latexden olabileceğini düşünüyorum.

ve genelde düşük gelir grubuna hitap eden hayat kadınları condom ile oral seksi tercih ediyorlar.
0
ada meltemi
(28.10.16)
bana kalırsa koku, zira prezervatif takılıyken oral neden yapasın
0
gazozailacatmauzmani
(28.10.16)
(7)

proteinli soru

yuvarlanantencereninkapagi
yetişkin bir birey kilogram başına 0.8 gram protein almalı. bu da 55 kg bir insanın günde 44 g protein alması demek. bir yumurtada yaklasık 6 gram protein var. yani günde yaklasık 7 yumurta yememiz gerekir ki bir bütün yumurtadan söz ediyoruz. beyazında yaklasık 4 gram protein var. günde ikiden fazl
yetişkin bir birey kilogram başına 0.8 gram protein almalı. bu da 55 kg bir insanın günde 44 g protein alması demek. bir yumurtada yaklasık 6 gram protein var. yani günde yaklasık 7 yumurta yememiz gerekir ki bir bütün yumurtadan söz ediyoruz. beyazında yaklasık 4 gram protein var. günde ikiden fazla yumurta sarısı gelecek yıllarda kolesterol konusunda sıkıntı cıkarabilir.

simdi biz bu ihtiyacımız olan proteini almazsak muhakkak kas kaybı mı yaşarız?

bir de spor yapıyorsak tam bir felaket mi olur?

kolay yoldan protein almak için protein tozları ne kadar sağlıklı ve mantıklı?

' spor yapmak' protein ihtiyacını nasıl ve ne kadar etkiler?

bu ve bunun gibi sorular.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.10.16)
Genellikle ihtiyacımız olan proteini alabiliyoruz. 170 gram yağsız yoğurtta 17 gram protein varmış. Sadece 500 gramlık bir yoğurdun yarısını yesen zaten ihtiyacının neredeyse yarısını karşılıyorsun ki gün içinde bundan çok daha fazlasını yiyoruz. Olaya sadece yumurta açısından bakmamak gerek. Protein açısından daha zengin yiyecekler var. Örneğin peynir protein açısından zengindir.

Kas kaybı hemen yaşanmaz. Vücutta açlık durumunda önce karbonhidratlar, sonra yağlar, sonra da proteinler kullanılır. Kaslar proteinden oluştuğu için sıra kaslara gelene kadar vücuttaki şekerin ve yağların azalması gerek. Bu da uzun süren bir açlık demek. O kadar aç kalmadıkça belirgin kas kaybı görülmez.

Spor yapınca vücudun sadece proteine değil mineral gibi inorganik maddelere de ihtiyacı artıyor. Spor dediğiniz şey vücut geliştirme ise yeterli besin alamazsanız kas kütleniz çok artmaz.

Protein tozları doğal olmadıkları için kalp ve böbrek üzerinde uzun vadede zararlı etkiler oluşturuyor. Aşırı kullanımlarında böbrek yetmezliği oluşabiliyor.

Sporun amacı aslında vücut sağlığını korumak. Yanlış yapılan spor vücuda daha çok zarar verir. Sporun mantığını iyi anlamak gerek.
0
dissendium
(28.10.16)
günlük kilon kadar ya da 1.5 katı protein almak spor yapan birine yeter diye biliyorum.

spor yapıyor isen harcadığın kadar kaloriyi sağlıklı bir şekilde al. kilonun 1.5 katı kadar protein al bomba gibi olursun. proteini alırken hayvansal olarak aldığınız kadar bitkisel olarak da alın.

spor yapmıyor isen tozlar çok mantıksız. spor yapılıyor ise ve çok zayıf bir bünye varsa destek olarak alınabilir. sonrasında doğal besinlerler götürürsün. yetersiz gelirse toz dediğin takviye ile devam edebilirsin. bana aklırsa takviyeler ihtiyaç oldukça alınmalı. beslenmenin yetersiz kaldığı yerde.

spor yaparsan protein ihtiyacın artar çünkü kasların protein ihtiyacı duyar.

şunu da belirteyim: ben aldığımız besinlerin üzerinde yazan değerlere inanmıyor ve yazanın altında olduğunu düşünüyorum.

yani söyle diyelim. 60 kilo spor yapan bir insanın 90 kilo protein ihtiyacı varsa günlük bunun üstünde almasa daha mantıklı olur bence. çünkü o hesaplamalar yanlış. çok da fazla üstüne çıkarsak iç organlar yıpranır. bunu dengelemek lazım. zaten aç olduğunu hisseder yersin. gelişemediğini görürsen daha fazla yersin ve protein oranı daha yüksek gıdalar tüketirsin.
0
Caaannn
(28.10.16)
aslında burda kas kaybından kastım, evet kas kaybı. ama şöyle evet günlerce ac kalmadıgımız sürece ' erimeyiz' , ama bu ' günlük alınması gereken protein' neyi kast ediyor öyleyse?


vücut falan geliştirmiyorum. kendi kendine spor yapmaya calısan bir kadınım. sadece bugün bunu düşündüm ve kafam karıştı.

özellikle yumurtadan yürüme sebebim de yumurtaya ' protein' gözüyle bakmamız. yoksa elbette ki birçok seyde var.
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(28.10.16)
Günlük protein ihtiyacı hücrelerin yenilenmesi ile ilgili aslında. Her gün vücudumuzda hücreler ölüyor ve yenileri oluşuyor. Hücre bölünmesi sırasında DNA sentezi gerçekleştiriliyor. Sentezde kullanılan aminoasitler proteinlerin yapı taşıdır. Proteinlerin düzenleme görevleri de var. Proteinleri sadece yapı bileşeni olarak görmemek gerek.
0
dissendium
(28.10.16)
kas kaybi beslenmeyle oldugu kadar antrenman cesidiyle de ilgili bir durum.

bu durumda anahtar kelime: dengeli beslenmek
dengeli kismini antrenmaninizin cesidine gore kararlastirmalisiniz.

vucudunuz sizin nasil bir hayat yasadiginizin aynasidir.

anlayacaginiz yaptiginiz sporun cesidine gore de kaslariniz degisik tepkiler verecektir.

hic agirlik antrenmani yapmadan sadece kardio egzersizleriyle calisirsaniz kas kaybetmeniz kacinilmaz.
maraton kosucularina bakin mesela, bir deri bir kemik kalmislar ama dayaniklilar. uzun sure kosabiliyorlar. cunku vucutlari daha az enerji harcamak uzere kaslarin "gereksiz" kismini yakmis oluyor.

sprintcilere bakarsaniz oldukca fit olduklarini gorursunuz. cunku vucutlari en kisa surede kosmak uzere vucut agirliklarini yeterince gucle itebilecek kadar kas bulundururlar.

ikisinin antrenmanlari da beslenmeleri de baskadir. yasam bicimleri de ona goredir. yani iyi sporcular hayat boyu zinde kalmayi hedeflerler. istikrar uzun vadede cok ufak farklarla da olsa rekorlarin gelistirilmesini saglayabilir.

beslenme konusuna da donersek.

dengeli beslenmek icin hem vucudunuzu iyi tanimalisiniz hem antrenmaniniza uygun enerjiyi uygun zamanlarda almalisiniz.

yoksa bakin phelps ne yiyormus: www.youtube.com
0
idexo
(28.10.16)
Vücut besinlerden gelen kolesterolü kullanmaz, keşke kullansa zira kolesterol yaşamın gerekliliği için şart bir madde. Kolesterol zaralıdır düşüncesi çok eskide kaldı.

Proteini sadece kas inşası için gerekli diye düşünme, protein kas inşasından tırnakların uzamasına kadar her şey için gerekli. Günlük protein alımı bunlar için gerekli. Sen kaslarını yıpratacak kadar spor yapıp gerekli proteini almıyorsan kas kaybı yaşarsın ama hemen olmaz tabii bu, az miktarda da protein alıyorsan bir süre idare eder seni ama bir noktadan sonra endojenik yoldan sorun giderilmeye çalışılır, o zaman da kas proteinlerinin kaybı yaşanır. Spor yapmıyorsan kas kaybı daha az olur ama hiç olmaz diyemeyiz.

Protein tozu peyniraltı suyunun kurutulmasıyla elde edilen bir üründür, içinde ne olduğu bellidir. Bir kalıp peynir ne kadar zararlıysa ancak o kadar zararlıdır. Sağlıklı bir insana zarar vermez.

Spor yapan bir insan kaslarını yıptatıyor demektir, amacı kas büyütmek ya da değil, kaslarını kullanıyorsa bunun tamiratı için iyileşmesi için protein alımı belli bir miktarda şart. Dediğim gibi, bu alım gerçekleşmezse vücut ihtiyaçlarını içeriden giderir, o da kas kaybına neden olur.
0
angelus
(28.10.16)
Kolesterol konusunda bahsettiğin endişe yersiz. Uzun süreli eksik protein alımı sadece kas kaybı değil başka sağlık problemleriyle de sonuçlanabilir. Yaptığın sporun yoğunluğuna göre protein ihtiyacın da artabilir tabii. Protein tozları kimyasal işlemden geçen her raf ürünü kadar risk taşıyor, daha fazla değil.
0
arnold schwarzeneger
(28.10.16)
(4)

vücuttaki su oranı

in vino veritas
2 aydan fazla süredir günde en az 3 litre su içiyorum (öncesinde ayda 1 litre ya içerdim ya içmezdim ve evet ayda). geçen gün gittiğim spor salonunda ölçüm yapıldı vücudumdaki su oranı normalden düşük çıktı. ben daha ne kadar su içebilirim bilmiyorum, niye böyledir size? daha fazlası da zararlı bu m
2 aydan fazla süredir günde en az 3 litre su içiyorum (öncesinde ayda 1 litre ya içerdim ya içmezdim ve evet ayda). geçen gün gittiğim spor salonunda ölçüm yapıldı vücudumdaki su oranı normalden düşük çıktı. ben daha ne kadar su içebilirim bilmiyorum, niye böyledir size? daha fazlası da zararlı bu meretin içemem de zaten fazlasını. napmak lazım artması için?
0
in vino veritas
(27.10.16)
Diyelim ki su içme oranları için bir puan sistemi olsun ve yeterince su içen biri için en düşük puan 7 olsun.

Ayda 1 litre içen birinin su oranının karşılığı da 2 puan olsun.

Senelerce, ancak ayda 1 litre su içmiş olan bu 2 puandaki kişi 2 aydır günde 3 litre su içerek bu puanı 7'ye çıkarmış olabilir mi? Bence olamaz. 1 birim, 2 birim, belki 3 birim artar.

Yani su oranının düşüklüğü standarda göre düşüklüğü; yoksa mesela 2 iken 5 olması oldukça güzel bir gelişme. Bir kaç ay daha geçince, belki 1 sene sonunda normal seviyeye de gelir. Adım adım.

Devam etmek lazım artması için. A'dan Z'ye ha deyince gidilmiyor sonuçta, arada bir sürü basamak var.
0
avokado
(28.10.16)
vucutta yag fazlaysa su orani azaliyor diye soylemisti bir spor hocasi bana. beslenmenizi genel olarak gozden gecirin, seker tuketiminizi kontrol altinda tutun. dengeli ve yeterli beslendiginizden emin olun. buna ragmen 3 litre az geliyorsa olabilir, 4 litre icmeye cabalarsiniz.

bunlarin otesinde siz susuzluk cekiyor musunuz? vucuttaki sivi oraninin %60 olmasi gerekiyor diye biliyorum. belki kansizlik vardir... baska bir rahatsizliginiz vardir.

hicbir problem goremiyorsaniz ve makine size %60'dan az sivi orani ciktisi veriyorsa bir ihtimal de makine sorunlu olabilir. zira belli degerleri hesaplarken makine mikroskopla bakip saymiyor. vucudunuzun iletkenligine bakip "boyledir herhalde" diyor.
0
idexo
(28.10.16)
Çok su içmek, çok da su attırır. Su atarken beraberinde elektrolit de kaybedersin. Bu da vücudun su tutmasını azaltır. Karbonhidrat tüketimini azalttıysan bunun da etkisi olabilir. Maden suyu tüket. Yemeklere biraz daha tuz at.
0
arnold schwarzeneger
(28.10.16)
@idexo su orani %30 civarinda cikti. gunde 3 litreye cok az oyleyse bu deger. yanlis olculmus olabilir gercekten de cunku duzenli beslenmeme protein almama ve oldukca kilo vermis olmama ragmen yag da %37 civari cikti inanamadik obeze dogru gitmem lazim :/ kiloyla yag oraninin ilgisi yok biliyorum da bu kadar duzenli beslenirken yagin o kadar yuksek olmasinda bi hata var gibi gelmisti bana.

@arnold herkes tuzu azaltirken ben artiricam her seyim ters :/
0
🌸in vino veritas
(28.10.16)
(2)

Spor salonlarında ter atanlar

gazozailacatmauzmani
Şimdiye kadar hep kilo verme amaçlı koştum durdum, spor salonlarında ter attım durdum. Bu sefer biraz daha fazla yol kat ettim, çevreden de olumlu tepkiler aldım. Her ne kadar göbeği sifirlayamasam da yeme içmeye ve spora dikkat etmeye çalışıyorum. Boy 178 kilo 83 şu anda. Amacım göbeği atıp vücudu
Şimdiye kadar hep kilo verme amaçlı koştum durdum, spor salonlarında ter attım durdum. Bu sefer biraz daha fazla yol kat ettim, çevreden de olumlu tepkiler aldım. Her ne kadar göbeği sifirlayamasam da yeme içmeye ve spora dikkat etmeye çalışıyorum. Boy 178 kilo 83 şu anda. Amacım göbeği atıp vücudu şekle sokma amaçlı program yapmakdi aslında. Ağırlık antrenmanlari için kaç kilo daha vermeliyim sizce, ya da bu durumda da yağ yakımı ve ağırlık antrenmani yapabilir miyim, fayda sağlar mı dersiniz? Profesyonel bir hocadan destek alamadigim için deneyimli arkadaşların yorumlarını rica ediyorum
0
gazozailacatmauzmani
(27.10.16)
"agirlik antrenmani yapabilir miyim?" diye bir sey yok. bunun bir zamani vs yok. genelde spora yeni baslayanlara bir sure adaptasyon olmasi acisindan daha hafif baslatiyorlar o kadar.

eger kaslarini gelistirmek istiyorsan agirlik antrenmanlari yapmak zorundasin ve yapmalisin. bu hareketleri de dogru bicimde yapmak agir calismaktan daha onemlidir.

eger salonda bir gozetmen vs yoksa, internette, youtube'da cesitli programlar var, onlari arastirip hareketlerin nasil dogru yapildigini ogrenmeye calismalisin. agirliklari kendine gore belirle. bir hareketi ilk defa yapiyorsan denemis olmak icin en hafif agirliklarla ilk seti yapmayi deneyebilirsin.

ve bir sure sonra hareketleri kolayca yapabilir hale geldiginde agirlik artirirken kistasin her zaman kendini biraz zorlamak olmali. hic zorlanmadan yaptigin egzersizler kaslarini gelistirmez.

beslenmene de ozen gostermeyi unutma. gereken enerjiyi al, iyi beslenmeden gidersen ve dinlenmemis olursan hareketleri dogru yapacak gucun olmaz. oyle olunca da bir ise yaramaz. dinlenme gunlerinden sonra salona gittiginde sanki duracell tavsaniymissin gibi hissetmen lazim.
0
idexo
(28.10.16)
Hareket edemeyecek kadar şişman olmadıkça ağırlık çalışmanda bir problem yok. Hemen başla. Daha hızlı yağ yakarsın.
0
arnold schwarzeneger
(28.10.16)
(4)

bu yurtdışı çıkış pulu ne işe yarıyor cidden?

hononu
ben çıkarken aldım. gösterdim. polis sonra onu da geri verdi. napılıyor bu pul sonra cidden? bi yerimize kıvırıp şey yapmıyoruz sonuçta. öyle duruyor. bunu mesala bir daha çıkışta kullanamıyor muyuz? ufacık kağır parçasına 15 tl de vermek gercekten koyuyor
ben çıkarken aldım. gösterdim. polis sonra onu da geri verdi. napılıyor bu pul sonra cidden? bi yerimize kıvırıp şey yapmıyoruz sonuçta. öyle duruyor. bunu mesala bir daha çıkışta kullanamıyor muyuz? ufacık kağır parçasına 15 tl de vermek gercekten koyuyor
0
hononu
(27.10.16)
damgalamadiysa yine cikarken bir daha kullan. para yolmaktan baska bir ise yaramiyor.
0
idexo
(27.10.16)
bizim oralarda "sorma ver parası" deniyor buna. bir amacı yok. devletin "oo madem yurtdışına gidiyorsun bize de bi sakal at artık" demesi sadece. arkasına mühür basıyorlar, basmazlarsa yeniden kullanabilirsin ama kolay kolay atlamaz polis mührü basmayı.
0
nrmnm
(27.10.16)
deli dumrul vergisi.

Bi de soyle bisey duymustum eskiden bilmiyorum ne kadar dogrudur. Mesela sen Turk vatandasisin yurtdisina ciktin basina bisey geldi ne bilim vefat ettin ya da agir yaralandin falan seni Turkiye ye devlet getirecek konsolos yani sanirim o yuzden de aliyorlar bu cikis harc pulunun parasini
0
atcapar
(27.10.16)
kardeş 15 tl vermek senin zoruna gidiyor ama adamlar 100 dolar olsun istiyor...

(git: www.ntv.com.tr
)
(bkz: yurtdışı çıkış harcı 100 dolar olsun)

@nrmnm dediği gibi harbiden bir sakal at durumu var.
0
ada meltemi
(27.10.16)
(5)

öksürük?

gmzo
2-3 gündür sürekli boğazımda bir gıcık var, öksürüyorum. 2 hafta önce hasta oldum geçti. boğazımda (afedersiniz) balgam filan yok. ciğerden de gelmiyor sanki öksürük. ne yapayım da rahatlasın? bugün iyice sıkıntı verdi ikide bir öksürmek.
2-3 gündür sürekli boğazımda bir gıcık var, öksürüyorum. 2 hafta önce hasta oldum geçti. boğazımda (afedersiniz) balgam filan yok. ciğerden de gelmiyor sanki öksürük. ne yapayım da rahatlasın? bugün iyice sıkıntı verdi ikide bir öksürmek.
0
gmzo
(27.10.16)
bal al, aban ona.
0
naberabi
(27.10.16)
Zencefil (toz ya da tazesini rendele), bal, limon suyu

Karıştırıp kaşıkla ye sabah akşam.
0
cakabo
(27.10.16)
uyurken usuyor musun? havasi soguk yerde uyuma. duvar kenarinda uyuma. belki hastaligi dogru durust atlatmadin ya da daha hafif baska bir virus (ya da mikrop herneyse) yuzunden oluyordur.

ozetle usume, vitaminini al. iyi dinlen ve iyi terle.
0
idexo
(27.10.16)
isott
(27.10.16)
zencefille balı karıştır göm. yanında bi bardak su olsun bok gibi tadı var
0
KidLazer
(27.10.16)
(1)

Kulaklık Amfisi - Ses Kartı Bağlantısı

ampul abi
Amfi ile ses kartını bağlayabilmek için kablo alacağım. Ses kartında hem S/PDIF hemde normal LINE çıkışlar var. Çıkışı hangisinden alsam sizce ses daha kaliteli olur? S/PDIF mi yoksa normal jack'lı LINE çıkışları mı kullanmalıyım? Yoksa kaliteler aynı mıdır? Ona göre RCA ya da normal adaptörlü 3.5mm
Amfi ile ses kartını bağlayabilmek için kablo alacağım. Ses kartında hem S/PDIF hemde normal LINE çıkışlar var. Çıkışı hangisinden alsam sizce ses daha kaliteli olur? S/PDIF mi yoksa normal jack'lı LINE çıkışları mı kullanmalıyım? Yoksa kaliteler aynı mıdır? Ona göre RCA ya da normal adaptörlü 3.5mm jack'lı kablo alacağım. Bilgisi olan bilgi verebilirse çok sevinirim.
0
ampul abi
(27.10.16)
surayi bir okuyun: www.tomshardware.co.uk
0
idexo
(27.10.16)
(4)

ingilizcede "korku iklimi" nasıl denir

halanne
sb
sb
0
halanne
(27.10.16)
climate of fear?

en.wikipedia.org
0
holy diver
(27.10.16)
ya sanki d ile başlayan bişey vardı daha terminolojik bişey
0
🌸halanne
(27.10.16)
'd' ile başlayan: 'dismay' mi?
0
idexo
(27.10.16)
fearful climate, dreadful climate, intimidatory climate vs.

faşizan düzenleri falan anlatmaya çalışıyorsan bunların hepsi uyar.
0
godoşu beklerken
(27.10.16)
(4)

Pipo nereden alinir

seyyar satıcı
Bir arkadasima hediye alacagim ama guzel birsey olsun Eskisehirde iyi yapanlar var demislerdi ama hic bilmiyorumPipo nereden alinir neye dikkat etmek lazimTesekkurler
Bir arkadasima hediye alacagim ama guzel birsey olsun
Eskisehirde iyi yapanlar var demislerdi ama hic bilmiyorum
Pipo nereden alinir neye dikkat etmek lazim

Tesekkurler
0
seyyar satıcı
(27.10.16)
bir kere tüttürmesi en zevkli pipo, güzelce kullanılmış, yaşlı bir pipodur. Avrupa'da eskiden bir erkek çocuk doğduğunda, bu çocuk için bir pipo yaptırırlarmış ve bu pipoyu çocuk 16 yaşına gelene kadar bir denizciye verirlermiş kullansın diye. Sonuçta çocuk 16 yaşına gelince de çocuğa hediye edilirmiş.

eğer Türkiye şartlarında arkadaşına gerçek ve iyi marka bir pipo almak istiyorsan türkiye'de de satılan yabancı bazı markalar var. Bunları tercih edebilirsin. Yalnız fiyatları ithal olduğu için olması gerekenden pahalıdır.

mesela (bkz: peterson)

eğer yerli olsun, düşük bütçeli olsun diyorsan ya Pipsan ya da Şahin marka alırsın. Yine Şahin'in imajı bana kalırsa Pipsan'a kıyasla daha iyidir. Şekilden ziyade ağacı ve ustalığı önemlidir ama yine de bu bir zevk işi ve herkesin zevki başkadır. O yüzden en azından klasik bir modele yönelirsen arkadaşın daha rahat kullanabilir.

Bunlar dışında bir önerim daha var o da 'corn cob' diye geçen pipolar. Eğer ne alacağını hiç bilmiyorsan araştır çevrende pipo ve tütün satan yerlerde şöyle bir şey varsa al gitsin: www.amazon.com
0
idexo
(27.10.16)
eskişehirde espark avm'nin içinde şahin pipo var. ürünlerinin kalitesi biliniyor. daha özel bişey olsun, mesela lületaşı olsun falan dersen odunpazarında atlıhan el sanatları çarşısı var, orada da çok çeşit pipo bulabilirsin.
0
jonestown
(27.10.16)
ikinci el için pipomarket'e bakabilirsin estate kısmından. çok iyi bir sitedir burada reklam gibi olmasın ama:)
0
hlt1985
(27.10.16)
eskişehirde dedilerse lüleden olanları kast ediyorlardır. ama onları da genelde tavsiye etmezler diye biliyorum.
0
kljgslsdkjsd
(27.10.16)
(7)

bi deyim vardı neydi

freetakilir
her şeyde bi sorun bulanlarbi sorun yokken sorun çıkaranlariçin kullanılan bi deyim vardı unuttum, yazar mısınız bildiklerinizi?
her şeyde bi sorun bulanlar
bi sorun yokken sorun çıkaranlar

için kullanılan bi deyim vardı unuttum, yazar mısınız bildiklerinizi?
0
freetakilir
(27.10.16)
Osuruktan nem kapmak
Öküzün altında buzağı aramak
0
minduser
(27.10.16)
Yumurtaya kulp takmak vardı sanki...
0
skooma
(27.10.16)
ilkiydi heralde ya, teşekkürler :D
0
🌸freetakilir
(27.10.16)
Armudun sapı, üzümün çöpü
0
fuzzy olmak istemistim
(27.10.16)
Osuruktan nem kapmak'ın daha kibar versiyonu: Havadan nem kapmak.

TDK'dan alıntı:

havadan nem kapmak
en küçük bir şeyden alınmak, çok alıngan olmak: “Burası, bir loca meydanı gibi, havadan nem kapmaya alışık bir çevreydi.” -A. N. Karacan.
0
idexo
(27.10.16)
Trouble maker da kimi zaman ihtiyacimi karsilayan bir sozdur
0
tiredpanda
(27.10.16)
@tiredpanda +1 evet türkçemizin vazgeçilmezidir
0
fuzzy olmak istemistim
(27.10.16)
(6)

Kart Aidat Ücreti - Garanti

sos fistik olsun mu
sabah sabah yine sinirimi oynattı bu Garanti bankası.82,50TL kredi kartı aidat ücreti kesmişler. iade istiyorum, sadaka gibi 20TL'sini veririz diyor. Ben kalan borcumun tamamını ödesem, bu 82,50TL'yi ödemeyip kartı kesip atsam bir daha da kredi kartlarını hiç kullanmasam ne olur?ya da daha kolay bir
sabah sabah yine sinirimi oynattı bu Garanti bankası.

82,50TL kredi kartı aidat ücreti kesmişler. iade istiyorum, sadaka gibi 20TL'sini veririz diyor. Ben kalan borcumun tamamını ödesem, bu 82,50TL'yi ödemeyip kartı kesip atsam bir daha da kredi kartlarını hiç kullanmasam ne olur?

ya da daha kolay bir itiraz, tüketici hakları vs gibi bir çözümü var mı?
0
sos fistik olsun mu
(27.10.16)
karta borç kaydedildiği için takipe düşer, yasal süreç işler.
madem kesip atacaksınız. blöf yapın kapatın kartı kullanmıyorum deyin. bi birime aktarıyorlar bazen.

direkt kapatsa bile 1 hafta 10 güne başka birim arayıp şu sebepten kapatmışsızın, geri açılım içine şu kadar puan yükleyelim diyor.

hiç biri olmasa da o ücreti ödeyip sonra itiraz edin hakem heyetlerine.
0
efruz
(27.10.16)
blöf yapın +1 kartı kapatın deyin iade ederler parayı.
0
cekilmis gayfe
(27.10.16)
3-4 sene önce bu bankadan aynı nedenle tüm paramı çekip kapatıyorum dedim , kapatırsan kapat dediler

kapatma dilekcesi verdim hesabı kapttılar sanıyorum
kartın guncelleme tarihi gelmiş eski adresime kart yollamışlar . sonrada arayıp taciz etmeye basladılar. aradan 4 sene gecmiş neden diye soruyorlar , telefona bakmasan arayıp duruyorlar . bakıncada daha usten biri arıyor galiba. kurtulmanın bir yoluda yok

blöf yapma kapatabiliyorsan direk kapa baska bankaya gec
0
bnmzz
(27.10.16)
ben garanti bonus gold'un 95 lira aidatı olduğunu öğrenince kapattırmak istedim. bir birime aktardılar, 45 bonus yükleyelim dediler, kabul etmeyince kapattılar.

bilginiz olsun, garantinin flexi diye bir kartı var. onda aidat parası yok.

edit: bu olay 1 hafta önce oldu.
0
dedimmidemedimmi
(27.10.16)
bildiğim kadarıyla maas hesabınızdan yapılan kesintileri geri isteyebiliyorsunuz fakat diğer hallerde geri vermeyebilirler. tüketici mahkemesine bir danışın.

kartınızı da iptal ettirmek istediğinizi söyleyin sebep olarak bu kesintileri gösterin. tüketici mahkemesi alabilirsiniz derse gidip ekstre alırsınız geçmiş kesintileri de tespit edip başvurursunuz.

geçmiş olsun.
0
idexo
(27.10.16)
baska bir banka karti kullaniyorum, kart ucretini ilk aradiklarinda arayip neden aldiklarini sormustum, sozlesmenizde yaziyor dediler; bunu kabul edemeyecegimi soyledim; kart tutari kadar puan yukleyelim dediler, olur dedim; yillardir oyle devam ediyor :) not:harcamalarim biraz fazla o yuzden mi boyle oldu bilmiyorum
0
kamyonsans
(27.10.16)
(9)

Amazon'dan aldığım bir ürün Türkiye'ye -gümrüğe takılmadan- gelebilir mi?

inamorata
Merhaba,55 Dolarlık bir ürün alıcam. free shipping olsun ya da olmasın. Türkiye girişinde gümrüğe takılır mı yani gümrük de bir de ÖTV vergisi çıkar mı? Ya da ürünün sınıfına mı bağlıdır bu? Teknolojik alet alacağım.
Merhaba,
55 Dolarlık bir ürün alıcam. free shipping olsun ya da olmasın. Türkiye girişinde gümrüğe takılır mı yani gümrük de bir de ÖTV vergisi çıkar mı? Ya da ürünün sınıfına mı bağlıdır bu? Teknolojik alet alacağım.
0
inamorata
(26.10.16)
kendi bilgim dahilinde 100 usd değer altındaki ürünler gümrüğe takılmıyor. emin olmak için gümrük web sitesini inceleyebilirsin.
0
desdinova
(26.10.16)
teknolojik alet ama ne?
0
cekilmis gayfe
(26.10.16)
82 dolara düştü fiyat yani gelir.
0
kendi ekseni etrafinda donen insan
(26.10.16)
biri kindle (80$) diğeri smart wristband (55$) ama ayrı ayrı alacağım ya da birini alacağım.
0
🌸inamorata
(26.10.16)
oncelikle kindle'i zaten turkiye'ye yollamiyorlar.

eger turkiye'ye de yolladiklari bir urun alirsan. bu sefer 75euro'dan pahali bile olsa senden ithalat vergisini otomatik kesiyor ve butun islemleri otomatik halledip evine kadar teslim ettiriyor.

tek sikintin turkiye icerisinde kargolari yurtici kargo teslim ediyor. dolayisiyla bolgeden bolgeye hizmet kalitesi dip yapabiliyor.
0
idexo
(26.10.16)
Gelir. Amazon bizim gümrüğün usullerine uygun satış yapıyor. Yasal sınırı geçen alışverişlerinizde vergiyi önceden bizden kesip, gümrükten geçiriyor ürünü. Hatta ödedikleri vergi, hesapladıklarından az olursa para iadesi bile yapıyor. Türkiye'ye gönderilen ve Amazon'un aracı koymadan bizzat kendi sattığı tüm ürünler elinize sorunsuz geçecektir. Donanımhaber'deki Amazon başlığında tüm sorularınıza yanıt bulabilirsiniz. (reklam gibi oldu ehehe)

forum.donanimhaber.com
0
john voxville
(26.10.16)
amazon zaten herşeyi hesaplayıp ona göre fiyatlandırıyor. Gümrükten geçmesi için vergi gerekiyorsa ekliyor, gerekmiyorsa eklemiyor zaten. son fiyatı ödedikten sonra gelir.

kargo ücretsiz olayı türkiyeye yok. 1000 dolar da tutsa kargo ücreti ekliyor
0
efruz
(26.10.16)
amazon türkiye'ye elektronik yollamıyor
0
awareim
(26.10.16)
bu amazon'dan neler aliyor millet kapis kapis ??? :)
0
kamyonsans
(26.10.16)
(3)

sakal köklerini çoğaltmak mümkün müdür?

iglesias
sakallarim var ama kokleri cok az, bu sebeple cok geç uzuyor. herhangi bie kremle bu mümkün mudur? tecrube edenler var mi?
sakallarim var ama kokleri cok az, bu sebeple cok geç uzuyor. herhangi bie kremle bu mümkün mudur? tecrube edenler var mi?
0
iglesias
(26.10.16)
genlerle alakali bir durumdur. uzatmayi dert etme. kendine yakistirdigin uygun bir stil bulsan daha iyi. cok para dokersin hicbir sonuc alamazsin.

"kelin ilaci olsa..." gibi bir ozlu sozumuz var.
0
idexo
(26.10.16)
Yuzune minoxidil surup magara adamina donenler var ama bence riskli.
0
marcelorios
(26.10.16)
tıbbi kozmetik satmak =umut satmaktır.
0
erty_ksk
(26.10.16)
(6)

bu yaratigin adi ne?

pembefil
evde elektrikli isiticinin onunde guneslenirken gordum sans eseri.zehirli midir ve oldugu yerde daha fazlasi var midir?adini sanini bilen varsa soylesin. nerden gelmis olabilir cam cok acmiyoruz ve tarla gibi yeni yapilmis bi sitedeyiz.
evde elektrikli isiticinin onunde guneslenirken gordum sans eseri.
zehirli midir ve oldugu yerde daha fazlasi var midir?

adini sanini bilen varsa soylesin. nerden gelmis olabilir cam cok acmiyoruz ve tarla gibi yeni yapilmis bi sitedeyiz.
0
pembefil
(26.10.16)
🌸pembefil
(26.10.16)
bunlardan çalıştığım fabrikada milyonlarca var. aman diyeyim çok hızlı ürüyorlar. karanlıkta ortaya çıkarlar, aydınlıkta hiç barınamazlar. çekirge gibi zıplarlar ve felaket dayanıklıdırlar. 3 ayağı kopsa bile kalan tek ayakla kaçmaya çalışır. Yazın sonlarına doğru çıkıp 1 ayda falan kendilerinden bıktıracak kadar çok ürerler, betondaki en ufak deliklere sızarlar. Ben açıkçası tekstil fabrikasında çalışıp bunları öldürecek çare bile bulamadım. İnsanın afedersin götüne bile girecekler, tişörte, pantolona, torbaya, bulduğu karanlık her yere giriyorlar. Ben öldürmek adına asetik asit, sıvı kostik, peroksit, hidro, çamaşır suyu(seyreltilmemiş) ve yangın hortumu taktiklerini denedim, ve evet hâla çoğalıyorlar. Şu anda en seyrek zamanlarına denk geldin, şanslısın.
0
oligomer
(26.10.16)
@oligomer öyle bir anlatmışsınki dünyanın sonunu bu böcekler getirecek. :D
0
nyist_
(26.10.16)
@nyist_ her gün 8 saatimi bu şerefsiz böceklerin atlayıp zıpladığı bir yerde geçiriyorum ve tüketmek için mücadele veriyorum ki, tiksinti halim hat safhada gördüğün üzere :P
0
oligomer
(26.10.16)
hapı yutmuşsun dostum! bu böcekler tam bir istila faciası. ben ateş püskürtücü dökmüştüm bunların üstüne ve inanır mısın ateş böceği şeklinde hareket etmeye başladılar
0
the feel good
(26.10.16)
tez elden bir ilaçlama şirketiyle görüşün. geçmiş olsun.
0
idexo
(26.10.16)
(14)

Taşınamıyorum ev topla topla bitmiyor ne yapacağım :(

maymuncuq
Çok müşkül durumdayım duyuru insanları. En son 4 yıl önce ev değiştirmiştim ve taşınmak bu kadar zor değildi. Ben nasıl bir istifçiymişim. Eve ıvır zıvırları topladığım gibi atamıyorum da. Nasıl organize olunur, elime geleni kutulasam mı? Yoksa tek tek poşet kutu her birinin içini ayırıp gereksizler
Çok müşkül durumdayım duyuru insanları. En son 4 yıl önce ev değiştirmiştim ve taşınmak bu kadar zor değildi. Ben nasıl bir istifçiymişim. Eve ıvır zıvırları topladığım gibi atamıyorum da. Nasıl organize olunur, elime geleni kutulasam mı? Yoksa tek tek poşet kutu her birinin içini ayırıp gereksizleri atmaya kalkarsam ben 2 aya taşınamayacağım sanırım. Son 20 gündür paketleme halindeyim. O kadar yavaş sürüyor ki,

Mesela kağıtlar var her yerde. Üzerinde notlar olanlar, çıktılar, ekstreler. Oturup bunları ayırıyorum. Üzerinde isim,adres, tc kimlik gibi şeyler yazanları yırtıp çöpe atıyorum. Kalanları kağıt çöpüne atıyorum. Ama bunu yapmak saatlerimi alıyor. Ve benim acilen hızlanmam lazım.

Yaklaşık 100 tane tükenmez kalem çıktı mesela. Hepsini tek tek denedim. Çalışanları paketledim, çalışmayanları nereye atacağım. Çöpe mi. Bunun geri dönüşümü yok mu..

Kedilerin oyuncakları var mesela, biraz yıpranmış ama atamıyorum. Yani, çöp gibi gelmiyor. Ben bir hoarderım, biliyorum. Nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum :( Depresyona girdim son 2 haftada. Benzer durumları yaşayan benim gibi istifçiler var mı? Nasıl başa çıktınız? Nasıl taşınıyorsunuz. Ayrıca bulunduğunuz mekanlara ciddi bağlılık yaşıyor musunuz merak ediyorum.

Edit: Atamadıklarımdan bir kare ekledim. Bu şekilde agzı açık kutuya koyup, çöpün yanına bırakacagım. Hiç kimsenin ihtiyacı olmayacak ıvır zıvırlar. Oyuncagın gözü yok, gözlüğün camı çizik vs. Taşınma işkenceye döndü. Böyle kaç kutu çıkar bakalım. Evde istifçilik oynamak isteyen çocuklara özel kutular. gel ablaa
0
maymuncuq
(25.10.16)
biraz radikal olun, atmaya alışın. sonra gelişigüzel kutulayıp tekrar taşınınca bir gruplama yapabilirsiniz.
0
gezegen olan pluton
(25.10.16)
kutula, poşetle vs topla bi şekilde. ayırmayı yeni eve yerleşme aşamasına bırak.
0
manuel mandalina
(25.10.16)
o kadar da irdelememek lazım ya. 100 tane tükenmez kalemi tek tek denemek nedir. taşınırken bazen bırakma noktasına geliyosun, nolacaksa olsun diyosun ama sonra yine mecbur topluyosun işte.
benden de böyle saçma sapan şeyler çıkıyor tamamen anlamsız ama atamıyorum da. mesela ben olsam o 100 kalemi bir torbaya koyup koliye atmıştım. genel olarak yaptığım şey, aynı odadaki eşyaları, ıvır zıvırları bir koliye atıp taşındıktan sonra da yine aynı şekilde çıkarıp bir yerlerde muhafaza etmeye devam etmek :) istifle gitsin bence işte.
0
tepedeki psychedelic adam
(25.10.16)
Hayirrr kesinlikle bir koliden digerine koyma yoksa cop ev olur! Mutlaka at. Internette cok guzel siteler var az esyali yasam, nasil ev temizlenir vs. ozellikle ingilizce. Mutlaka oku onlari. Valla gelebilsem tertemiz yaparim o evi hic acimam, boyle bir arkadasin varsa yardim iste.
0
kassiopeia
(26.10.16)
Teşekkürler herkese ORGANIZING IS WELL-PLANNED HOARDING isimli bir yazı buldum. Sinirim katlandı. Sanırım elime geçeni atacağım. Bunları okuyarak kendimi saat başı gaza getirip paketleme işlemlerine geçmeyi planlıyorum. Umarım işe yarar :(
0
🌸maymuncuq
(26.10.16)
taşınırken eğer eşyalar düzenli değilse onları kolilere koyarken düzenlemek gereksiz bence. her şeyi olduğu gibi kolilere, poşetlere istifle. ardından yeni taşındığın evde eşyaları yerleştirirken her şey zaten elinden teker teker geçiyor olacak. bu aşamada mümkünse yanına mantıklı bir arkadaşını alıp, biraz gaddarca eşyaları atacak ya da satılabilir durumda olanları satacaksınız. tek başına olunca insan her şeye bir kılıf uyduruyor saklamak için.

geri dönüşüm konusunda da neredesin bilmiyorum ama bulunduğun yerin belediyesini arayıp bilgi alabilirsin. söylüyorlar plastiği şuraya bırakabilirsiniz, cam atmanız için şurada kumbara var falan gibisinden.

bir de eğer toparlanma kısmı da zor geliyorsa (ben taşınırken orada çok sıkıntı yaşadım mesela, eşya toplarken yolculuğu anımsattığı için acayip midem bulanır) nakliyat şirketlerinden evi kendileri toparlayanlar da oluyor. böyle bir şirket ayarlayabilirsin. sen hiçbir şeye dokunmuyorsun, anca şu şuraya konsun, bunlar birlikte paketlensin falan diyorsun, gerisini hallediyorlar.

göndere tıklamadan son bir öneri daha vereyim. yeni evinde kolileri açıp yerleştirmek zor gelirse hemen hoop house warming party adı altında arkadaşlarımızı eve topluyoruz, kolilerin içlerindekileri kabaca yerleşecekleri yerlere kaldırtıyoruz (örneğin mutfak dolaplarına tabakları dizmezler de tabak çanak ne varsa mutfağın bir köşesine götürürler falan), sonra da eşyaların içinden beğendikleri ne olursa alabileceklerini söylüyoruz. böylelikle hem fazlalık eşyalardan kurtuluyor, hem de house warming denen hedeyi konukların iliklerine kadar yaşatıyoruz.
0
knight of cydonia
(26.10.16)
ben de taşınırken aynı dertle uğraştım, 2-3 senedir kullanmadığım şeyleri vermeye karr verdim. Freecycle, atmaver gibi oluşumlardan size gereksiz gelen bir çok eşya başkasının ihtiyacı olabiliyor. Hem de kapıdan gelip alıyorlar, mis.
0
kronik
(26.10.16)
ben evi bu yaz boyadım. hanımla beraber mikeriz bu işi deyip bir traktör dolusu eşya attık. birine lazım olur, bez olarak kullanırız, bunun bir parçasını başka elektronikte kullanırız, yeni çocuğu olana veririz diye diye biriktirmiştik. çoğu eşyanın yenisini alabileceğimizi, yedek parçaların her daim elimizin altında olduğunu kıyafetlerin de modasının geçtiğini kimseye veremeyeceğimizi birbirimize telkin ederek attık. şimdi rahatız. hiç bir şekilde aramıyoruz o eşyaları da.
0
gotic
(26.10.16)
bu işin özü şu soruyu sormak:

ben bu nesneyi son 6 ayda kac kez kullandim? sorunun cevabina göre atip atmamaya karar veriyorsunuz.

ben de tam bir cöpcüydüm ama her esya insanın ömründen yiyor, bunu fark ettiginizde siz de esyalarla vedalasirsiniz.
0
thewizardofearthsea
(26.10.16)
Atacağınız elektronik, metal, kağıt türü geri dönüşebilir şeylerin hepsini bir köşede biriktirin, son gün sokaktan geçen herhangi bir kağıt vs. toplayan kişiyi çağırırsanız adam hazine bulmuş gibi sevinir.
0
mikro patlama
(26.10.16)
gercekten ise yarar seyleri atmak yerine dagitabilirsin. en azindan isine yarayan biri kullanir.

kullanim degeri oldugunu dusundugun fakat gozden cikarabilecegin, onemsiz esyalarini benzer diger esyalarla bir araya koy. toptan ver.
0
idexo
(26.10.16)
eski bir istifci olarak;
ben azaltmaya bir arkadasimin son tasindigim evime gelip boyle sakin sakin feng sui'den bahsedip, salonda ufak bir tur atip bir kac dokunus yaptiktan sonra evdeki degisimi gorunce basladim.

oncelikle bir sakinle, nefes al, su an cok mukemmel bir zamanlama bu is icin. yeni evine cop tasima. kullanmayacagin hicbir seyi goturme. yeni evinde yeniye yer olsun.

yaninda bir arkadasin olsun. bazi seyleri atmana yardimci olur, seni gaza getirir. fikir verir vs.

geri donusum guzel bir sey. ama copun yanina biraktiginda da donusum olacak emin ol. cop toplayanlar aliyor o esyalari. onlarin da isine yariyor bir sekilde. freecycleda cok simarik tipler oluyor bazen, sinirini bozuyorlar insanin. ya da senden alip satiyor mesela. o isi sona birakabilirsin. verilecegine karar verdigin esyalari bir koseye ayir, toplu foto cekip paylas. tasindigin gun adresi yaz, gelip alsin isteyen.

paketlemeye zorunlu seylerden basla. ve en cok yer kaplayanlardan. minikleri sona birak. sabrin da kalmayacagi icin atman kolaylasir.
0
jimicik
(26.10.16)
Öncelikle geçmiş olsun; umarım bu süreç bir an önce biter ve taşınırsın.

Taşınmak çok meşakkatli bir iş. 20 defa taşınmış biri olarak söylemeliyim ki her taşındığımda psikolojim bozuluyor. Önceki evden çıkış ve yeni eve alışma süreci derken bir süre dumura uğruyorsun. Ama değişikliğin her zaman iyi geleceğini unutma. Hem bütün eşyalarını gözden geçirmiş ve temizlik yapmış da oluyorsun.

İstif konusuna gelecek olursak da bu berbat bir alışkanlık. Kesinlikle duygusal düşünmene izin vermeden 3 ay içerisinde kullanmadığın her şeyi ama her şeyi at. Düşünmeden at. Senin gözü çıkmış oyuncağının fakir bir çocuğu sevindirebileceğini unutma. Gereksiz her şeyi attığında içindeki o rahatlama hissini paha biçilmez olacak.

Bundan sonra da yeni şeyler alırken 10 defa düşün ve bir eşyan eskimeye başladığında ya da kullanılmaz hale geldiğinde ortadan kaldırmak yerine kalıcı olarak icabına bak.
0
fragile lady
(26.10.16)
1 ay önce taşınmış biri olarak yazıyorum.

eğer taşınma öncesi ayırmaya başlarsanız o iş bir türlü bitmez. her şeyi olduğu gibi kutulara koyun. en fazla kırılacakları gazeteye sarıp öyle kutulayın. yalnız kutunun üzerine içinde ne olduğunu yazın. atıyorum, "beyaz kitaplık üstten 2 raf" veya "mutfak, su bardakları, çatal-bıçak" gibi. sonrasında yeni evde çok yardımcı oluyor yerleşirken.

ayırma, sınıflandırma, atma işlerini yeni evde geniş geniş yaparsınız. taşınma süresini en kısa sürede geçemeye bakın, yoksa hem ruhen hem fiziken çok yıpratıyor insanı. yerleşme ve düzenleme işlerini yeni evde yaparsınız.
0
yemrem
(26.10.16)
(2)

E-Book Okuyabileceğim Bir Cihaz

bir peynir kutusu kibrit
Google araştırmalarımda herkes kendi elindekini övüyor piyasada çok fazla ürün yok gibi ama işte... Kindle alacağım diyorum mesela birisi kendi modelini övüyor diğeri kendininkini... Lütfen detaylı bir açıklama yapar mısınız? Neye göre tercih etmeliyim?
Google araştırmalarımda herkes kendi elindekini övüyor piyasada çok fazla ürün yok gibi ama işte... Kindle alacağım diyorum mesela birisi kendi modelini övüyor diğeri kendininkini... Lütfen detaylı bir açıklama yapar mısınız? Neye göre tercih etmeliyim?
0
bir peynir kutusu kibrit
(25.10.16)
pdf okumak istersen bunun yerine tabletlere yonel

kindle kullanan arkadaslar da memnun, kobo kullananlar da memnun. nook kullanan tanimiyorum malesef.

ek olarak karsilastirmalari var internette hic baktin mi?

www.youtube.com

bu yukardaki cok eski vidyo ama olsun.

benim kisisel fikrim hic isikli olaylarina, ona buna girmenin alemi yok. zaten karanlikta kitap okunmaz. o yuzden en ucuz kindle modelini prime uyesi bir arkadasiniz vasitasiyla 50 dolara amazondan aldirip getirtin cantada. bozulsa da 150 liraya mal etmis olursunuz. bu fiyat da bu tarz bir alet icin odeyeceginiz en ucuz fiyat zaten.

eyyorlamam bu kadar
0
idexo
(25.10.16)
kobo kullanmadım ama geçen dr da gördüm ufak bir versiyonu var, sanırım ışığı da var karanlıkta okumak için, boyutu, ağırlığı çok hoşuma gitti. bende kinle pw 3 var. bence önemli olan düzgün, takılmayan dokunmatik (işaretlemek için falan) bir de karanlıkta okumak için ışık. zaten çok özellikli cihazlar değil. ben kindle aldım çünkü samsung apple mevzusu gibi kobonun yazılımının daha takılmaya, yavaşlığa yatkın olduğunu söylemişlerdi. kindle ın daha seri bir cihaz olduğunu düşündüğüm için aldım ama koboyu da hiç kullanmadım. çok bir farkı olduğunu sanmıyorum. hazır türkiyede satılıyor ve garantisi varken bence dr'a bir bak, kobo da mantıklı.
0
skayas
(25.10.16)
(5)

Kendi kendine yetebilme becerileri?

utkumon
Merhabalar. Aranızda bu konuya ilgisi olan var mı? Kendi kendine yetebilmekten kastım başkalarına muhtaç olmadan hayatını devam ettirebilecek beceriler. Hani şu eko-köylerde veya şehiri bırakıp köye yerleşen insanların öğrendiği beceriler.Doğada hayatta kalma kursları olabilir, ilk yardım olabilir,
Merhabalar. Aranızda bu konuya ilgisi olan var mı? Kendi kendine yetebilmekten kastım başkalarına muhtaç olmadan hayatını devam ettirebilecek beceriler. Hani şu eko-köylerde veya şehiri bırakıp köye yerleşen insanların öğrendiği beceriler.

Doğada hayatta kalma kursları olabilir, ilk yardım olabilir, salça-ekmek yapmak, basit inşaat teknikleri vs. hepsi buna dahil bence. Var mı bunları öğrenen/araştıran?
0
utkumon
(25.10.16)
evet, zamaninda biraz bakmistim ama sadece dogada degil sehir yasaminda da mumkun olan en az disa bagimlilik gibi seyler, evi bir ulke gibi dusunursek. en basitinden mutfakta kullandigin otlar aliyorsun dalindan suda koklendiriyorsun, ciceklik degil sebzelik toprak olan saksiya dikiyorsun. sonra bunun sulamasinda evde sebze meyvenin kumunu akitirken kullandigin suyu biriktirip kullaniyorsun. gubreleme zamani geldiginde evdeki organik atiklari kompost olarak biriktirip depolayabilmissen o kompostu kullaniyorsun. bu isin yemek kismi bir de temizlik kozmetik kismi var. kimyacilarin alisveris ettigi dukkanlarda, boraks, katbonat vs alarak kendi temizlik urunlerini elde edebilirsin, mumunu sabununu yapabilirsin.
mesela bizim evde asiri tuylu ve tuy doken bir kedimiz var, aslinda ben bunun taradigim tuylerini biriktirsem, sifirdan yun kazak yapabilirim istesem ama butun bunlar cok vakit aliyor, cok yer kapliyor, fakat arastirmaya baslamak istersen ilk once basit bir bitkiden baslayabilirsin, devami da corap sokugu gibi gelir. agaclar.net'e bakmani oneririm. dogayi tanimak anlamak icin cok guzel bilgiler var. ankaradaysan cankaya belediyesinin bahcivanlik kursu var, inanilmaz faydali, cicek bocek herseyi anlatiyorlar, hem de universiteden hocalar piyasadan yetistiriciler anlatiyor.
0
mavicorap
(25.10.16)
ilgileniyorsan soyle seyler var:

www.youtube.com

edit: bir de bu adam var: www.youtube.com

ikinci herif once yilan yakaliyor sonra yilanlari tavsan deligine saliyor deligin obur ucunda bekleyip kacan tavsani yakaliyor : ) oyle biri
0
idexo
(25.10.16)
@idexo Ailecek takip ediyoruz bu kanalı :)
0
🌸utkumon
(25.10.16)
Manisa tarzanından hallice aksiyonlu şeylere degil de, ekoköy olaylarına imreniyorum. Para ve zaman gerekiyor istediğim workshoplar için. Tangala keçi çiftliğinde peynir yapımına gitmek isterdim, aysun the sütçü kil-duvar yapımıyla ilgili etkinlikler yapıyordu, moyymini de bal hasadı vardı, sineksekiz yayınevinin irem cagil'ini de takip ediyorum onların hayatı da bastıklari kitaplar da aynı doğrultuda. Permakültür, ekoköy konularında kitapları var.
Bıkkın kentli tembelliğimi kenara atabilirsem anca balkonda domates, patates falan yetiştiririm herhalde. :(
Workaway.info sitesinde de "gelin çiftliğimize yardim edin size keçicilik/arıcılık... öğretelim" diyenler var. Kanada'daki alpaka çiftliğini unutamıyorum gidip öğrenmek vardı. :)
0
Sulfoxaflor
(26.10.16)
Tamirden anlarım, mobilyadan anlarım, elektrik işlerinden anlarım, domates biber ektiğim zamanlar oldu, temizlik yapmaktan anlarım ve severim, çok güzel yemek yaparım. İlla doğa olması gerekir mi? Ondan da anlarım. Ütü falan da yaparım; çift çizgi bulamazsınız.

Tek yaşıyorum. Bence kendime yetebiliyorum.
Edit: Mobilya derken marangozluk.
0
Polaroid
(26.10.16)
(2)

yeni işe başlayan elemana işkur maaş desteği veriyor mu?

uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam
bir arkadaş migrosta işe başlayacak, gçen gün görüşme yaptı.işkur 300 lira destek veriyor dört aydan sonra verilmiyor sadece bizim verdiğiniz maaş olacak yani aldığınız maaş düşecek, dört ay sonra da kadrolu olarak sözleşme yapacağız denilmiş.Böyle bir şey var mı? İşkurın bu desteği nedir? işkura ka
bir arkadaş migrosta işe başlayacak, gçen gün görüşme yaptı.
işkur 300 lira destek veriyor dört aydan sonra verilmiyor sadece bizim verdiğiniz maaş olacak yani aldığınız maaş düşecek, dört ay sonra da kadrolu olarak sözleşme yapacağız denilmiş.
Böyle bir şey var mı? İşkurın bu desteği nedir? işkura kayıtlı olmadığı halde olabiliyor mu?
0
uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam
(25.10.16)
işkur'un migrosla anlaşması vardır.
0
ekaterina
(25.10.16)
bunu neden iskur'a sormuyorsun delikanli?
0
idexo
(25.10.16)
(2)

Bilbo Baggins Piposu

bir peynir kutusu kibrit
Şu gandalf ile beraber tüttürdükleri bir sahne vardı onun replicasını buldum ama ben içilebilir olanını istiyorum.. Böyle bir pipo türü var mı? Varsa kullanışsız bir şey mi? Evet yardımlarınızı bekliyorum. Ek Soru: Bunun dışında normal bir pipo almak istemiyorum yani normal tasarımı olan bir pipo 20
Şu gandalf ile beraber tüttürdükleri bir sahne vardı onun replicasını buldum ama ben içilebilir olanını istiyorum.. Böyle bir pipo türü var mı? Varsa kullanışsız bir şey mi? Evet yardımlarınızı bekliyorum.


Ek Soru: Bunun dışında normal bir pipo almak istemiyorum yani normal tasarımı olan bir pipo 200 Lira bütçem var neler yapılabilir?
0
bir peynir kutusu kibrit
(24.10.16)
idexo
(24.10.16)
@idexo Teşekkür ederim 69$ benim bütçemi aşar zira onun ülkeye gelmesi 80$ bulur...
0
🌸bir peynir kutusu kibrit
(24.10.16)
(5)

Kaliteli müzik seti

uzletguzin
Arkadaşlar eskiden vardı ya böyle 90lı yıllarda ekolayzırlı filan, o doygunlykta tabii ki daha teknolojik coşkunlukta çok pahalı olmayan bi Set istiyorum, 3000e mükemmeli var gördüm onu mesela o değil, 1000lik de değil (: fakirim napiyim
Arkadaşlar eskiden vardı ya böyle 90lı yıllarda ekolayzırlı filan, o doygunlykta tabii ki daha teknolojik coşkunlukta çok pahalı olmayan bi Set istiyorum, 3000e mükemmeli var gördüm onu mesela o değil, 1000lik de değil (: fakirim napiyim
0
uzletguzin
(23.10.16)
hakkını vermek için o setin orjinal müzik almak lazım. sen en iyisi bilgisayara 5+1 hoparlör al. hem kullanması kolay olur. diğer türlü git seti çalıştır bilmem ne. kalmadı artık öyle bişe. hem de fazla yer kaplar dediğim şey.
0
it could be wrong
(23.10.16)
ikinci el temiz muzik seti bulursan razi olup alirsin. yoksa artik ancak "audiophile" damgasi vurup fiyatini da olabildigince yuksek soyluyorlar.

bir cift guzel hoparlor ve bir stereo amfi aslinda senin isini rahatlikla gorur. zaten radyo, kaset vs dinlemek isteyecegini pek zannetmiyorum.


ornek receiver:
www.amazon.com

ornek hoparlor:
www.amazon.com

ornek hoparlor 2:
www.amazon.com
0
idexo
(23.10.16)
Hmm receiverı tam bilemedim, illa bi elektronik bağlantı filan olacak herhalde, cd de dinleyemiyoruz galiba?radyo da dinlerim arada.. Sürekli bilgisayardan olmuyor, ayrı bir Set iyi olur
0
🌸uzletguzin
(25.10.16)
benim 2007 model bir laptopum var. icindeki DVD surucusu oldugunden 500gb ikinci bir disk taktim. yalnizca FLAC dinlemek icin kullaniyorum. kulaklik cikisindan receiver'a CD calar gibi bagladim. gayet memnunum. mp3 calarlar da isini gorur.

bu receiver olayi eski katli muzik sistemlerinin yalnizca bir kati, o kadar. istersen kaset deck alirsin, ister cd calar baglarsin, ister plakcalar baglarsin, laptop vs baglarsin, hatta televizyonunu baglarsin... bir suru girisleri var arkasinda.

amerika'da olsaydin orada ikinci el eski cok guzel receiverlar var 5-10 dolara bile satiyorlar. ama turkiye'de oldugun icin ikinci elin pek iyisine denk gelemezsin. vintage ayagina yenisinden bile pahaliya satarlar. o yuzden verdigim linkteki gibi bir sistem benim kanaatimce ideale daha yakindir.
0
idexo
(26.10.16)
Aa güzelmiş o zaman cdçalar radyo çalar eklerim yine olur nayys,onlar bu kadartutmaz herhalde nerden almamı tavsiye edersin?
0
🌸uzletguzin
(26.10.16)
(1)

Yemekten sonra dusuk kan sekeri

Haldamir
Merhabalar,Agir bir yemek (1000-1200 kalorilik bir ogunden bahsediyorum) yedikten yarim saat sonra vucudum sanki saatlerce ac kalmis gibi aclik moduna geciyor. Kan sekerim dusuyor, kanimda keton miktari artiyor. Her seferinde boyle olmaya baslayinca gozum korktu acikcasi, isin tibbi kisminda bilgisi
Merhabalar,

Agir bir yemek (1000-1200 kalorilik bir ogunden bahsediyorum) yedikten yarim saat sonra vucudum sanki saatlerce ac kalmis gibi aclik moduna geciyor. Kan sekerim dusuyor, kanimda keton miktari artiyor. Her seferinde boyle olmaya baslayinca gozum korktu acikcasi, isin tibbi kisminda bilgisi olup da yorum yapabilecek birileri var midir acaba?
0
Haldamir
(22.10.16)
tibbi yorum yapamam ama, yediklerinizin icindeki karbohidratlarin agirligini azaltirsaniz ve karbohidratlarin cinsini kan sekerini ziplatmayacak turde secerseniz sonrasinda da bir anda sekeriniz dusmez diye dusundum. yani grafigi bir cesit rölantide goturmeye calisin.

cayi sekersiz icin, tatliyi azaltin ya da hepten birakin, ekmegi iyice azaltin veya ekmek yemekten vazgecin...

bunlara ek olarak "tatlandirici"li gidalardan uzak durun zira vucut tatlandiriciyi alinca aldigi seyin tatlandirici oldugunu bilmeyip sekere verdigi tepkiyi veriyormus. ustelik vucuda seker girisi de olmayinca insanlarin daha cok ac hissetmelerine ve/veya daha cok yemelerine sebep oluyormus.

ek: karbohidrat cinsi derken, mutlaka karbohidrat alacaksaniz basit karbohidrat yerine kompleks karbohidratlari tercih etmekte fayda var.
0
idexo
(22.10.16)
(2)

ubutu'nun yanına windows kurmak

golgi aygıtı
selam duyurunun hekırları. ben bugün radikal bir karar alıp ubuntunun en güncel versiyonunu kurdum bilgisayarıma. fakat nba 2k16 ve civilization 5'in linux uyumlu olmadığını öğrendim. bu yüzden ubuntumun yanına 300 gb alan açıp oraya windows kurmak istiyorum. öncelikle gparted isimli programı kurdu
selam duyurunun hekırları. ben bugün radikal bir karar alıp ubuntunun en güncel versiyonunu kurdum bilgisayarıma. fakat nba 2k16 ve civilization 5'in linux uyumlu olmadığını öğrendim. bu yüzden ubuntumun yanına 300 gb alan açıp oraya windows kurmak istiyorum.

öncelikle gparted isimli programı kurdum ve hdd'yi bölmem lazım bununla. fakat bölemedim bir türlü. istediğim boyutu yazıp alt satıra geçince ilk halini alıyor rakamlar. bunu en kolay yoldan nasıl yaparım? windows için ntfs formatında bölmem gerektiğini biliyorum. direkt windows 10 yükleyeceğim aygıtı takıp f12 ile seçip yapmaya başlasam olmaz herhalde değil mi?

edit: tikler anında.
0
golgi aygıtı
(22.10.16)
tavsiyem once sifir windows kur sonra sifir ubuntu kur. ubuntuyu sonradan kurarsan sana otomatikman hangi sistemi baslatacagini secme sansi taniyor.

ama ubuntu uzerine windows kurarsan manuel olarak ugrasman gerekir boot seceneklerini ayarlamak icin. zira windows direk kendini tek sistem gibi gorup baslatir.

o yuzden hazir windowsun yanina ubuntu kurmak daha basit.
0
idexo
(22.10.16)
açıkçası tekrar uğraşmak istemedim ama en stabil ve doğru yöntem sizin söylediğiniz gibi duruyor. teşekkür ederim.
0
🌸golgi aygıtı
(22.10.16)
(1)

Ubuntu'dan Windows 10'a geçmek

chess.is.my.life
merhabalar; yeni aldığım bilgisayar ubuntu sistemine sahip. bunu tamamen kaldırıp yerine windows 10'u kurmak istiyorum. başka bir bilgisayardan indirdiğim windows 10 dosyasını flash ile ubuntu kurulu bilgisayara aktardım. fakat setup dosyasını tıkladığımda tepki vermiyor bilgisayar. nasıl çözebiliri
merhabalar; yeni aldığım bilgisayar ubuntu sistemine sahip. bunu tamamen kaldırıp yerine windows 10'u kurmak istiyorum.

başka bir bilgisayardan indirdiğim windows 10 dosyasını flash ile ubuntu kurulu bilgisayara aktardım. fakat setup dosyasını tıkladığımda tepki vermiyor bilgisayar.

nasıl çözebiliriz bu sorunu?
0
chess.is.my.life
(22.10.16)
mspoweruser.com

bunun gibi bir program kullanarak kendine bootable usb disk yapiyorsun, sonra bilgisayari baslatirken bu usb diskten baslatiyorsun...
0
idexo
(22.10.16)
(2)

Ayrıntılı bir 10 yıllık kalkınma planı

sack jparrow
Üniden mezun olduktan sonra evlenmeyip max 5 sene içinde dil öğrenip iş tecrübesi edinip kaos içinde bir yaşam tasarlıyorum. Biraz açacak olursam ülkelerde tecrübe gerektiren gerektirmeyen işlerde çalışıp karmaşık bir hayat sürmeyi planlıyorum. Dünya turundan farklı olarak amacım gezip görmek değil
Üniden mezun olduktan sonra evlenmeyip max 5 sene içinde dil öğrenip iş tecrübesi edinip kaos içinde bir yaşam tasarlıyorum. Biraz açacak olursam ülkelerde tecrübe gerektiren gerektirmeyen işlerde çalışıp karmaşık bir hayat sürmeyi planlıyorum. Dünya turundan farklı olarak amacım gezip görmek değil sadece sürekli plan içinde bir hayat geçirmek istiyoeum.Mali açıdan bağlayıcı hiçbir şeye girmeden böyle bir şeyi yapmam ne kadar mümkün? Ciddiye alarak yardımcı olsak çok müthiş olur.
0
sack jparrow
(22.10.16)
Paran varsa istediğin gibi kendini geliştirebilirsin.
0
dissendium
(22.10.16)
evlenmeyi bosver zaten.

bunu bir arastir: (bkz: ecaa)
0
idexo
(22.10.16)
(11)

Yurt dışında iş bulursak neler oluyor?

buff
Bu ara iş mevzularıyla kafanızı ütüledim kusura kalmayın duyurucular. Şimdi ben yeni işler bakıyorum böyle dağınık bir şekilde, olacağından değil de işte yurt dışı ilanlarına da bakmaya başladım birkaç gündür. Ama merak ediyorum, diyelim ki EU ülkelerinden birinin ilanına denk geldik, başvurduk, işi
Bu ara iş mevzularıyla kafanızı ütüledim kusura kalmayın duyurucular.
Şimdi ben yeni işler bakıyorum böyle dağınık bir şekilde, olacağından değil de işte yurt dışı ilanlarına da bakmaya başladım birkaç gündür. Ama merak ediyorum, diyelim ki EU ülkelerinden birinin ilanına denk geldik, başvurduk, işi de aldık. Bundan sonraki süreç nasıl işliyor? Yani çalışma izni vs. her türlü veriyolar mı işin ne olduğuna bakmadan? Prosedür nasıl işliyor, süreç ne kadar zaman alıyor vs. Yani yurt dışına çalışmaya gitmeye niyetlenirsek ve iş de bulursak olaylar nasıl gelişiyor genel olarak anlatırsanız sevinirim.

Muhtemelen ülkeden ülkeye göre değişiyordur prosedür. Ben genel olarak Avrupa ülkelerini merak ediyorum. Bütün ülkeler hakkında fikriniz olmasa da prosedürünü bildiğiniz ülkeyle ilgili genel bilgi de verseniz olur.

Tenk yu canlar.
0
buff
(21.10.16)
Genel olarak,

Ise kabul edildiniz diyelim.
Once o ulkenin issiz veritabaninda bu is icin uygun profilde biri var mi o ulkenin vatandasi, ona bakiliyor. Diyelim ki yok, match cikmadi, sonra yine sisteme kayitli diger ab vatandaslarindan uygun biri var mi diye bakiliyor. Diyelim ki yine cikmadi, sisteme kayitli ucuncu ulke vatandaslarindan uygun var mi diye bakiliyor. Oradan da cikmazsa sana calisma izni cikiyor :D

Sonra da oturma izni hallediliyor iste.

En az 2-3 ay suruyor.
0
kuehles blondes
(21.10.16)
Yuh :D bize fırsat gelene kadar o zaman...
0
🌸buff
(21.10.16)
oncelikle o isler pek kolay degil cunku senle genelde yuzyuze gorusmek istiyorlar. onun disinda senin iyi referanslarin olmasini isterler cunku bir nevi sponsor olup senin calisma izni cikarman icin basvuruda bulunuyorlar. senden bazi belgeler hazirlamani istiyorlar, karsilikli birkac ay(seni sectiklerini bildirmelerinden itibaren en azindan 3 ay) surecek bir burokrasiye girisiyorsunuz. sonucta da biletini alip gidiyorsun. bu is icin senin oradaki iscilerden daha nitelikli olman beklenir vs.

en zor kismi isi bulmak farzet. oradaki hayatindan memnun olabilmen icin gitmek istedigin ulkeyi, basvurdugun isi de kendine uygun secmen lazim. basarilar
0
idexo
(21.10.16)
bu arada soyle bir sey de var: (bkz: ankara anlaşması vizesi)
0
idexo
(21.10.16)
süreçle ilgili bir şey söyleyemicem de bir arkadaşım gayet basit bir şekilde, sadece türkçe bildiği için prag'ta iş buldu (türkiyede de ofisi olan bir şirket). öncesinde romanya'ya gitmişti evs ile, orada çalışmıştı. tek olay bu. ingilizcesi bile iyi değil öyle, özel okuldan mezun, hiçbir özelliği yok. çalışma izni falan çıkardılar, arkadaş 1 senedir orada işte. kendisi de inanamıyor nasıl olduğuna ama oldu işte. sandığınız kadar imkansız bir şey yok bence. başvurun yani.
0
nathanieltroy
(21.10.16)
@buff

Biraz oyle ama sirket seni cok isterse cok spesifik sartlar ekleyebilir is tanimina senin cvinde yazili olan. Mesela turkce native speaker, c++ advanced bilgisi, 5 yil x pozisyonunda tecrube olsun senin cvinde.

Atiyorum requirements a turkce native speaker ekler. Boylece sadece turkce bilen bu 3 kategori adaylari kalir. Daha da daraltmak icin atiyorum c++ advanced olmali der, native turkish speakerlarin c++ bilmeyenleri elenir. C++ bilenlerin arasinda elemek icin 5 yil tecrube kriterini koyar, 5 yildan az tecrubesi olanlar da elenir mesela

Ama sirketin istemesi lazim. Genis bir mesgale alani degil de, ne kadar spesifikse pozisyon o kadar yuksek sansiniz olur yani.
0
kuehles blondes
(21.10.16)
@nathanieltroy

Pragda turkce konusan vasifli insan cok yok. Sistemde turkcesi olan yoktur kayitli, oyle gitmistir. Gurbetcilerin vb cok oldugu yerlerde sorun oluyor bu. Sirf turkcesi var diye almanyaya gidemez, anca polonya, cekya vb gibi yerler olur.
0
kuehles blondes
(21.10.16)
Avrupa ülkelerinde nasıl bilmiyorum ama avustralya'da kısa bir eğitimle öğretmen olunabiliyordu. Avustralyada ingilizcenle orantılı olarak iş imkanların gelişiyormuş. Orada yaşayan akrabam 1-2 sene süründü şimdi baya rahat. Ama hemen iş bulmayı bekleme
0
ıch will
(21.10.16)
Ne iş yaptıgına göre de değişir prosedür. yazılımcı isen biraz daha kolaylaşır, sanat falan tarzı bir şeyse daha da kolaylaşır çalışma iznin ıvırın zıvırın. ama katma değerini net bir şekilde göstermen lazım. ben her işi yaparım, çok çalışkanım ile olmaz.
0
benaslindayohum
(21.10.16)
@benaslindayohum :) zaten esas sıkıntı orada, felsefeciyim ben.
0
🌸buff
(21.10.16)
1. önce is basvurundan kabul aliyorsun
2. sonra sana sözlesme gönderiyorlar ve iki taraf imzaliyor
3. vize ve calisma izni icin ayrica bir kagit imzaliyorlar ve gönderiyorlar
4. sonra sen bu belgeler ve standart vize belgeleri ile türkiyedeki ab ülkesi konsolosluguna vize ve calisma izni icin basvuruyorsun
5. bu basvrun o ülkedeki yabancilar dairesine gidiyor
6. yabancilar dairesi belgelerini kontrol ediyor, sonra cv, sözlesme gibi isleri calisma dairesine gönderiyor
7. calisma dairesi önce o ülkede, sonra AB icinde sonra diger ülkelerde bu konuda issiz varmi, sektörün bu alanda is gücüne ihtiyaci varmi degerlendirip ok veya red gönderiyor yabancilar dairesine. ya da bir süphesi var ise sözlesme yapilan is yerine soruyor, bu adami niye cok istiyorsun diye. eger is yeri örnegin "türkiyede pazarini inceliyoruz o nedenle türkiyeyi bilen, türkce bilen elemana ihtiyacimiz var" diyebiliyor. ama mesela bir gida sektörü icin ayni seyi söylerse mesela almanya red veriyor cünkü almanyada gida sektöründe calisacak bircok türk issiz var
8. onay verirse yabancilar dairesi de belgeleri inceleyip türkyedeki konsolosluga onay gönderiyor.
9. konsoloslugktan calisma izni ve vizeni aliyorsun ama tüm bu sürec en az 3 ay sürer ve basvurularin bircok reddedilir. o nedenle bircok isveren sadece cok ucuz is gücü veya cok kalifiye is gücü icin türkiyeden calisan getirir.
0
emrahday
(24.10.16)
(4)

buharlı pişiricinin içinden gelen kahverengi sıvı

knight of cydonia
ulan ne iğrenç bir başlık oldu be. neyse, olaya geçeyim.eskiden alınmış, artık piyasada olmayan bir beko marka buharlı pişiricim var. şu resimdeki: http://mcdn01.gittigidiyor.net/rw/cimri/25/25625_200-200.jpgpişirme işleminin ardından o alttaki haznenin dışını deterjanlı süngerle siliyorum, sonra da
ulan ne iğrenç bir başlık oldu be. neyse, olaya geçeyim.

eskiden alınmış, artık piyasada olmayan bir beko marka buharlı pişiricim var. şu resimdeki: mcdn01.gittigidiyor.net

pişirme işleminin ardından o alttaki haznenin dışını deterjanlı süngerle siliyorum, sonra da içine bol su doldurup iki üç kere çalkalamak suretiyle duruluyorum. bir iki hafta önce yemek hazırladıktan sonra, yıkama esnasında aletin içindeki su aksın diye ters çevirdiğimde kahverengi bir sıvı aktığını gördüm bir miktar. böyle hafif sulandırılmış soya sosu gibi rengi. pis bir kokusu da yok. bu olduğunda pişirdiğim şeyler: tavuk, brokoli, bezelye, mısır, pirinç. onlarca kez yıkadım, çalkaladım, artık sıvıdan eser kalmadı, aleti kullanmaya devam ettim.

az önce yıkarken aynı sıvının yine geldiğini fark ettim. pişirilen şeyler: patates, pirinç.

bu sıvının nedeni ne olabilir acaba? iki seferdeki tek ortak şey pirinç ama o da öyle koyu renkli bir sıvıya niye neden olsun ki?
0
knight of cydonia
(19.10.16)
tam kurumadan hazneyi tepesine koyuyor olabilir misiniz?
0
gotic
(19.10.16)
bir kere yaptım onu ama zamanlama olarak bunlara denk geliyor mu hatırlamıyorum. yine de içinden kahverengi sıvı çıkmasına nasıl neden olabilir ki bu?
0
🌸knight of cydonia
(20.10.16)
bu kahverengilik pas olabilir mi? ya cesmeden gelen su pasli olabilir ya da aletin icinde bir yerler paslanmis olabilir.
0
idexo
(20.10.16)
hmm, pas en mantıklı neden gibi duruyor. içme suyu koyuyorum içine, o yüzden su kısmı mümkün değil ama içeride bir şeyler paslanmış olabilir evet. bir daha aynı sıvı gelirse kokusuna daha fazla dikkat edeyim, oradan anlaşılır herhalde.
0
🌸knight of cydonia
(20.10.16)
(1)

hukukçulara soru - emlak vergisi cezası (acil)

bnl dgr
avukatlar için özet geçiyorum.. 200 m2'den küçük bir konut ev hanımı bi kişinin üstüne tapulu. eşi de emekli..evin ilk alınması sırasında belediyeye bunu beyan ediyorlar ve böylece emlak vergisinden muaflar. 2001 yılından bugüne emlak vergisi ödemiyorlar. evin bulunduğu yerin bağlı olduğu belediye d
avukatlar için özet geçiyorum..

200 m2'den küçük bir konut ev hanımı bi kişinin üstüne tapulu. eşi de emekli..evin ilk alınması sırasında belediyeye bunu beyan ediyorlar ve böylece emlak vergisinden muaflar. 2001 yılından bugüne emlak vergisi ödemiyorlar.


evin bulunduğu yerin bağlı olduğu belediye değişiyor ve kendi aralarında evraklar yeni belediyeye gönderilirken bizim beyanın bulunduğu evrak kayboluyor.

sonuç, yıllardır ödenmeyen emlak vergisi cezalı şekilde borç yansıtılıyor. eski belediye biz evrakı gönderdik diyor. yeni belediye yok bizde evrak mevrak, eski belediye göndersin diyor..kısaca bu borç ödenecek diyorlar..

bu işin çözümü nasıl olur? ödense iade talebi yapılabilir mi bi sonuç alınır mı??

enayi yerine koyuluyoruz sanki..
0
bnl dgr
(19.10.16)
avukata danismanizda fayda var. ayrica belediyelerin de avukatlarina danismanizda fayda var. gecmis olsun.
0
idexo
(19.10.16)
(11)

Reflüye ne iyi gelir?

xu
neleri yiyeyim neleri tüketmemeliyim?ben talcid çaktım 4 tane gün içinde 2 gündür devam ediyo hafif halde. var mı tavsiyesi olan?
neleri yiyeyim neleri tüketmemeliyim?

ben talcid çaktım 4 tane gün içinde 2 gündür devam ediyo hafif halde. var mı tavsiyesi olan?
0
xu
(18.10.16)
lokum diolar. denemedim :)
0
cekilmis gayfe
(18.10.16)
sabah ac karnina zeytinyagi ama gercek olacak.
0
evimin paspasi
(18.10.16)
doktor iyi gelir mesela
0
shotgunwoman
(18.10.16)
Reflün varsa ppi alacaksın. Aile hekimine git. Çay, kahve, baharat, çikolata, asitli içecekler yasak.
0
Lim5
(18.10.16)
bayat ekmek
0
aşksız prens
(19.10.16)
Kimyon mide yanmasına kaynamasına iyi geliyor bende, deneyebilirsin.
0
nickyazmaksartmibulamadim
(19.10.16)
tecrübelerime göre kefir.
0
qazaqwsx
(19.10.16)
ppi geçici bir çözüm ilacı bıraktığında tekrar başlar şunu okumanı öneririm:

beslenmebulteni.com

ben de beslenme şeklimi değiştirince senelerdir olan reflü çok azaldı diyetime dikkat ettiğim sürece de olmuyor artık
0
qazwsx
(19.10.16)
Pantpas reflü için çok etkili bir ilaç ama beslenmene de dikkat etmelisin. Yatarken de yüksek yastık kullanırsan faydasını görürsün. Fazla sıcak içecekler ve besinler tüketme. Sarımsak, soğan, kızartma vs. dokunabilir. Bana çekirdek de çok kötü geliyor mesela ama bu bana özel bir durum da olabilir :) Bir de stresten kurtul.
0
karakarinca
(19.10.16)
bende leblebi iyi geliyor
0
turkuaz
(19.10.16)
sigara iciyorsan azalt ya da en iyisi birak...
0
idexo
(19.10.16)
(8)

dolar alışveriş

allanpoe
961 dolarlık bi alışveriş için iş bankası kredi kartı benden ne kadar para çeker? kurları nedir ya. kimse düzgün bi cevap vermedi arayıp sordum
961 dolarlık bi alışveriş için iş bankası kredi kartı benden ne kadar para çeker? kurları nedir ya. kimse düzgün bi cevap vermedi arayıp sordum
0
allanpoe
(18.10.16)
bugün yaptığın bir alışverişse 2979 lira gibi bir miktar çekecek, çokmuş :(
0
evde liyakat kalmamis
(18.10.16)
bankanizla gorusun. dolar cinsinden yaptiginiz alisverisi bankaya yine siz dolar cinsinden odemek istediginizi soyleyin. boylece banka kur farklariyla isiniz olmaz.
0
idexo
(18.10.16)
guncel gise dolar satis kurundan ceviriyor.
kesin bilgi RT.
0
jedilance
(18.10.16)
şimdi bilmeden ortalığı bulandırmış olmayayım ama visa ve mastercard'a göre değişiyor olabilir bu durum. mastercard için şunu deneyin.

www.mastercard.us

edit: şu da visa

www.visaeurope.com


bank fee banka komisyon almıyorlarsa sıfırdır herhalde.
0
kaichi
(18.10.16)
2979'dan daha fazla çekeceğini düşünüyorum. iş bankası güncel kur listesine bakarsanız yanılırsınız.
0
burya
(18.10.16)
illa kaniti bulduracaksiniz:

www.isbank.com.tr

"Bunun yanında; VISA Klasik Yurtiçi-Yurtdışı ve MasterCard kredi kartlarımızla yurtdışında yapılan harcamalar ise işlemin karta borç kaydedildiği günden bir gün önce geçerli olan gişe döviz satış kapanış kurundan TL’ye çevrilerek hesabınıza borç kaydedilmektedir. "

3031 TL ediyor iste.
0
jedilance
(18.10.16)
iş bankası güncel kurdan ediyorsa ne güzel. ben halkbank ve akbank kullandım şu ana kadar. kesinlikle güncel kurdan fazla çıkıyordu hesap. amazon gibi siteler kendileri de bir dönüşüm ücreti uyguluyor sanırım.
0
burya
(18.10.16)
tekrar etmek istiyorum: bankanizla gorusup siz kendiniz dolar olarak odemek istediginizi soyleyin. size ayni kartiniz icin bir de dolar ekstresi cikarirlar hesap kesim tarihinde. siz de istediginiz yerden dolar alip odeyebilirsiniz boylece.
0
idexo
(18.10.16)
(3)

firmanın kötü yanlarını yazmak yasak mı?

safepassage
ekşide bu yasak mı? yazsam uçurulur muyum?? tam olarak kuralları nedir bu konuda?
ekşide bu yasak mı? yazsam uçurulur muyum?? tam olarak kuralları nedir bu konuda?
0
safepassage
(18.10.16)
eleştiri sınırları dahilindeyse yasak değildir. tabi bahsi geçen firma kanzuka dürüm ısmarlayıp sana da sourlines'dan bilet ayarlarlar mı bilmem.
0
cekilmis gayfe
(18.10.16)
fikrinizi yazmak yerine yasadiginizi oldugu gibi anlatin. fikrinizi begenmeyebilirler ama yasadiginiz sey gercekse bir sikinti olacagini zannetmiyorum.
0
idexo
(18.10.16)
Dini imani para olan iki yüzlü dürümcünün musterisiyse eğer ucurulabilirsin.
0
naharir
(18.10.16)
(3)

Tv'deki yayınları nasıl kaydedebilirim?

eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
Normal 5 yıllık philips marka lcd televizyonum var ve bazı 1.lig maçlarını kaydetmek istiyorum bunu nasıl yapabilirim?edit:1.lig maçları eski ptt maclarıdır yani ben trt kanallarında yayınlanan macları kayıt etmek istiyorum. cevap veren arkadaşlara tesekkur ederim. cevabımı aldım
Normal 5 yıllık philips marka lcd televizyonum var ve bazı 1.lig maçlarını kaydetmek istiyorum bunu nasıl yapabilirim?

edit:1.lig maçları eski ptt maclarıdır yani ben trt kanallarında yayınlanan macları kayıt etmek istiyorum. cevap veren arkadaşlara tesekkur ederim. cevabımı aldım
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(17.10.16)
digiturk'un kaydet izle'li kutuları vardı. onlar işinize yarar. lig tv'nizde var zaten yanlış anlamadıysam
0
hononu
(17.10.16)
uydu veya decoderli bir sistemin varsa decoderin kendisinde kayıt özelliği varsa olur. usb ye kaydeder ts uzantısı ile. karasal ya da kablo tv yayınları için decoder çıkışını kaydedici ile kaydedebilirsin. senin için zor işler anladığım kadarıyla.zor dememin sebebi kablolar + cihazlar kafa karıştıracaktır. bir başka çözüm de cihaz satın almak :
www.hepsiburada.com
veya
www.birbeko.com


eğer görüntü kalitesi çok önemli değilse en iyi yol bir tripod alıp veya imal edip tv nin önüne oda karanlık olmak şartıyla cep telefonunu koyup kaydetmek.
0
illegalstar
(17.10.16)
tv alicisinin goruntusunu televizyondan once bir TV kartina ya da bir Capture kart'a aktarman gerek.

cesitli kartlar var, ornek: www.amazon.com
0
idexo
(17.10.16)
(1)

bateri almak istiyorum

sosyal yalniz
fiyatı çok el yakmayacak ama sesi de çok kulak tırmalamayacak ortalama bir bateri almak istiyorum. önerisi olan var mı?
fiyatı çok el yakmayacak ama sesi de çok kulak tırmalamayacak ortalama bir bateri almak istiyorum. önerisi olan var mı?
0
sosyal yalniz
(16.10.16)
apartman dairesinde calacaksan lutfen alma. mustakil evin varsa da ucuzuna kacma, paraya kiy guzel bir davul seti al. begendigin davulcularin tercih ettigi markalara bakmani tavsiye ederim.

kulaga kupe: muzik aletinin ucuzundan guzel ses cikarmak icin cok yetenekli olmak lazim.
0
idexo
(16.10.16)
(4)

evde makarna yapan var mı?

hononu
makarnayı çok seviyorum. her gün yesem yerim. şu tarz makinaları kullanıp evde yapsam mı dedim ama bilemedim. bi heves edip alırım ama sonra hamuru hazırlaması, etrafın dağılması, kurutması falan derken sonradan sıkılır mıyım bilemedim. http://www.toptenreviews.com/home/kitchen/best-pasta-makers/mar
makarnayı çok seviyorum. her gün yesem yerim. şu tarz makinaları kullanıp evde yapsam mı dedim ama bilemedim. bi heves edip alırım ama sonra hamuru hazırlaması, etrafın dağılması, kurutması falan derken sonradan sıkılır mıyım bilemedim.


www.toptenreviews.com
0
hononu
(15.10.16)
bu olmadan da taze makarna yapabilirsin. cok basit.

videoyu izle: www.youtube.com

videoda makineden geciriyorlar fakat istersen hamuru unlayip katlayip serit serit kesebilirsin bicakla. eskiden o makineler yokken elde sekil verilirmis.

edit: videoda ozellikle nasil etrafi una bulamadan mutfak robotuyla pratik makarna hamuru yapilir diye paylastim. ayrica dikkat edin de makineyi gereginden fazla zorlamayin. 1-2dk'dan daha uzun sure calistirmayin. kolay gelsin.
0
idexo
(15.10.16)
Makarnayı güzel yapan biraz da bu kadar pratik bir seyin cesitli soslarla muhtesem bir yemege dönüşmesi degil mi ,ben olsam zorlaştırmam. Ayrica bu tarz ürünler genelde bir hevesle alınıp sonra bir kenara atilir. Isterseniz anne usulü yaparsiniz yine bir seyler ama bu ürün çok gereksiz.
0
aquarium
(15.10.16)
Biz her yil eristemizi evde yapariz annemle ama buna hic gerek kalmiyor.

Bi hevesle alip sonra rafa kaldirirsin.
0
brnbrs
(15.10.16)
Bundan var bizde, annem kışlık erişte, makarna ve çorbayı bununla hazırlar. Ama diyelim az yapacak o zaman çıkarmıyor makineyi elinde kesiyor, ki siz eğer o anda yemelik yapacaksanız makine gereksiz.
0
elikası
(15.10.16)
(3)

dükkanın önündeki alan esnafa mı ait? kim haklı?

tepedeki psychedelic adam
biraz önce sokakta park yeri tartışması oldu da böyle bir yasal hakkı var mı? dükkanın önünde araba park edilebilecek alana kepenki koyup yeri tutmuş. bi tane araba geldi ben buraya park edicem, kaldır filan dedi bi tartışma yaşadılar, arkada arabalar birikti. sonra başka biri arabasını alıp gitti,
biraz önce sokakta park yeri tartışması oldu da böyle bir yasal hakkı var mı? dükkanın önünde araba park edilebilecek alana kepenki koyup yeri tutmuş. bi tane araba geldi ben buraya park edicem, kaldır filan dedi bi tartışma yaşadılar, arkada arabalar birikti. sonra başka biri arabasını alıp gitti, yer boşaldı adam da arabayı oraya park etti, sorun bitmiş oldu. polis lafı da geçmişti bi ama çağırmadılar ya da gelmedi bilmiyorum. keşke gelseydi de kepenki kaldırmak zorunda kalsaydı çünkü bence esnaf haksız. bu aşırı derecede yüzsüzlük ya, sinir oldum esnafa. esnaf dediğim de dövmeci, hakkını helal et filan diyor sdghdfdhg. ya da böyle bir hakkı var mı esnafın?
0
tepedeki psychedelic adam
(15.10.16)
Kanuni olarak esnafa ait değil ama yazılı olmayan saygı kuralları gereği adamın dükkanının görünür olma hakkına saygı duyarım genelde.Tabii bir hödüklük yapmadığı adam gibi rica ettiği sürece.
0
turkuaz
(15.10.16)
esnaf bazen mal indirip bindiriyor. o yuzden tutabiliyor park yerini. muhtemelen de kendi arabasi icin tutuyordur. kanunen hakki olmasindan ziyade adam oranin basini bekleyebildigi icin itiraz ediyor "ben burayi tuttum" seklinde muhtemelen. kimin ne zaman arabasini geri alacagini da bilemez arabanin sahibini mi bekleyecek? o yuzden acikcasi kendine ayirmasi o kadar da problem degil bence. yabanci kimselerin otoparklari tercih etmesi daha dogru.
0
idexo
(15.10.16)
Benim dükkanda 2 metrelik koridor şart, koyuyorum panoyu valla. Bütün sokak da öyle yapıyor. Esnaf olmayan anlamaz.
0
kargn
(15.10.16)
(2)

bu buzdolabi alinir mi?

idexo
http://www.ugur.com.tr/urun/ues-273-d2k-alinkteki buzdolabi alinir mi?servisi iyi mi?bir de markaya bakim derken gordum sahipleri feto'culuktan iceri alinmis sanirim. markayi etkiler mi?guvenilir mi? guvenilmez mi?bu boy bundan daha iyi fiyat performans buzdolabi oneriniz var mi?tesekkurler.
www.ugur.com.tr

linkteki buzdolabi alinir mi?
servisi iyi mi?

bir de markaya bakim derken gordum sahipleri feto'culuktan iceri alinmis sanirim. markayi etkiler mi?
guvenilir mi? guvenilmez mi?
bu boy bundan daha iyi fiyat performans buzdolabi oneriniz var mi?

tesekkurler.
0
idexo
(15.10.16)
uğur çok eski bir marka, yeşil sermaye var olmadan önce de vardı. sonradan almışlardır heralde.
(fetoculuktan içeri alınan bilindik marka sahibi epey çok duyduğum kadarıyla)

linkteki modelin iç hacmi 166 lt. çok bişe koyamazsın. kalabalıksanız iç hacmi geniş olanlara baksan daha iyi olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.10.16)
yeter ya 2 kisiyiz zaten. neredeyse tek basima kullaniyorum. minibar buzdolaplari kucuk gelir ama bunun boyu yeterince iyi. daha ziyade marka imaji ve dayaniklilik olarak merak ediyorum. tesekkurler.
0
🌸idexo
(15.10.16)
(4)

Valiz/Bavul

the feel good
İhracat üzerine çalışan perde kumaşı toptan satışı yapılan bir şirketimiz var. Şirketin yurtdışı seyahatlerinde perde numunelerini sergileyebilmek için hazırlamış olduğumuz kartelalarla ağzına kadar dol bir valizle gitmek durumundayız. Her seferinde bagaj için verilen maksimum kilonun sınırlarını zo
İhracat üzerine çalışan perde kumaşı toptan satışı yapılan bir şirketimiz var. Şirketin yurtdışı seyahatlerinde perde numunelerini sergileyebilmek için hazırlamış olduğumuz kartelalarla ağzına kadar dol bir valizle gitmek durumundayız. Her seferinde bagaj için verilen maksimum kilonun sınırlarını zorluyoruz ve bazen de aşıyoruz. Maksadımız firmanın potansiyeli dahilinde satışı yapılabilecek her ürünü müşteriye sunabilmek.

Velhasılı kelam aldığımız valizler bu uzun seyahatlere karşı o kadar da uzun ömürlü olmuyor. Neredeyse her yurt dışı seyahatimizde yeni yeni valizler alıyoruz. Bu durumdan kurtularak satış personelimizin üzerine zimmetleyebileceğimiz, f/p oranı tatmin edici, engebeli coğrafi koşullardan etkilenmeyecek, sağlam mı sağlam valiz ihtiyacımız var. Araştırırken neye dikkat etmem gerekir? yada önerebileceğiniz marka/model var mıdır? bi 5 tane almak niyetindeyim. Hem personelin yurt dışında rahat edebilmesini sağlayabilmek adına, hem de gereksiz bi uğraşı ortadan kaldırarak kafamızı rahat ettirmek istiyorum bu konuda.

Yardımcı olmaya çalışan herkese teşekkürler şimdiden.
0
the feel good
(15.10.16)
ucakta bagaja verdiginiz bavullar oradan oraya firlatiliyor. kotu muamele goruyorlar. o yuzden ayrica agir seyler tasiyorsaniz normalden de fazla yipraniyordur dogal olarak.

goturdugunuz numuneleri geri getirmemek potansiyel musterilere hediye etmek mumkun mu? surekli bavul almaya kiyasla maliyetinizi ne kadar etkiliyor?

mutlaka yuzyuze gorusmeniz gerekmiyorsa numuneleri kargolamayi da dusunebilirsiniz. fuarlara katiliyorsaniz da bir lojistik firmasiyla anlasabilirsiniz. kolilerle tasitirsiniz.

bakin adam gitari nasil firlatiyor: www.youtube.com

baska bir vidyo: www.youtube.com

edit: baska bir vidyo: www.youtube.com

baska: www.youtube.com
0
idexo
(15.10.16)
Aslında biraz uğraştırıcı ama uçuştan sonra bağajı teslim alınca kırık/yırtık vs görürseniz ve o an başvurursanız havayolu şirketleri zararınızı karşılamak durumunda.
Samsonite bile olsa o kırık çıkık olayı yaşanıyor çünkü :/
0
bir nick var benden iceri
(15.10.16)
Ben tekstil firmasinda calisirken numune kumasla gercekten ufak kesilmis olur, bir foto album gibi yollanabilir halde olurdu kargoyla. Koca koca seyler degil de ufak numuneler halinde.
Eger sirket ilgilenirse, hemen ilgilendigi kumaslarin biraz daha buyuk numuneleri yollanirdi ya da o numunelerle bir temsilci giderdi ki 2 ay staj yaptim, kimse gitmedi, telefon ve skype ile hallediyolardi.

Dhl ile kurumsal anlasmalari vardi (bu sirket hindistanda bu arada) ve 80000e yakin calisani olan cok buyuk bir sirketin kumas departmanindaydim, turkiye, avrupa vb her yere kumas satiliyordu.
0
kuehles blondes
(15.10.16)
Soruya cevap vermeden yollamisim, duzenleyemiyorum da mobilden.

Fragile etiketi yapistirmayi dusunebilirsiniz ve madem o kadar agir oluyor, numuneleri kucultmek vb gibi hem de masraf kisici yontemlere gidebilirsiniz, koleksiyon koleksiyon ayirip, her ulkedeki trendleri analiz edip nokta atisi numune goturebilirsiniz.
Oradaki sirketlerle onceden iletisime gecip, ne tarz kumas aradiklarini ogrenip hem sadece o tarzlari hem de "bunu alan bunu da aldi" tarzda kumaslarin numunesini goturebilirsiniz tum kumaslar yerine.

Fragile etiketi yapistirmak, biraz buyukse oversize luggage kismindan vermek (belki, bunu denemedim hic)
Bavullari agzina kadsr doldurmamak..

Ve bence sert kapakli ve 4 tekerli bavul yerine:
2 tekerli ve saglam kumas bavul almak!

4 tekerlilerin tekeri cabuk kiriliyor cok bagimsiz olduklari icin ama 2 tekerlilerde teker genelde gomulu oluyor.

Sert bir seyin kirilmasi da yumusak olan bir seye gore daha rahat. Kumas en fazla yirtilir vb ama havalimaninda sardirirsaniz her ucustan once mesela, olmaz bir sey.
Kaliteli, 2 tekerlekli, kumas (sert kapak olmayan) bavul.

Bir de illa sert kapak derseniz: rimowa markasinin cok dayanikli oldugunu duymustum.
0
kuehles blondes
(15.10.16)
(1)

sabah sabah internet sorunu

neynep
Uyandığımda, dün güncelleştirme yükleyip bugün "internete göremiyom ben yieaa, hani internet" diyen pis tablete yazıklar olsun!win 8.1, hiçbi kablosuz ağ görmüyor. Çözüm bakındım internette, sürücü filan diyolla, ama şunu bulamadım: hangi sürücüyü yükleyeceğimi nası seçeceğim?Neyine göre,ve o neyini
Uyandığımda, dün güncelleştirme yükleyip bugün "internete göremiyom ben yieaa, hani internet" diyen pis tablete yazıklar olsun!

win 8.1, hiçbi kablosuz ağ görmüyor. Çözüm bakındım internette, sürücü filan diyolla, ama şunu bulamadım: hangi sürücüyü yükleyeceğimi nası seçeceğim?
Neyine göre,ve o neyinin bilgisini nerden öğrenebilirim?

sabah sabah yaaaağ, uf :(
0
neynep
(15.10.16)
tabletin modelini yazarak donanimini arayacaksin.
hangi wireless kartini kullaniyorsa o surucuyu indirip yukleyeceksin.
0
idexo
(15.10.16)
(3)

Aşırı Takıntılı Olmak

6 yasimdan beri metal dinliyorum
Merhaba,İzlediğim, sevdiğim filmleri tekrar tekrar izliyorum. Hatta dizileri bile tekrar izliyorum. Yeni film, dizi izlemek istemiyorum.Tek başıma bir sürü ülke gördüm, fakat farklı çaycıya bile gidesim gelmiyor. Toplu taşımaya binmekten, okula gitmekten iğreniyorum. Gittiğimde hep aynı yerde oturuy
Merhaba,

İzlediğim, sevdiğim filmleri tekrar tekrar izliyorum. Hatta dizileri bile tekrar izliyorum. Yeni film, dizi izlemek istemiyorum.

Tek başıma bir sürü ülke gördüm, fakat farklı çaycıya bile gidesim gelmiyor. Toplu taşımaya binmekten, okula gitmekten iğreniyorum. Gittiğimde hep aynı yerde oturuyorum. Ev konforlu alanım haline geldi, odamda değil salonda yatıyorum, çıkmak istemiyorum.

N'oluyo bana?
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(15.10.16)
Değişikliklere kapalı olmak biraz güvensizlik alameti. Galiba bir hayli kaygı bozukluğu yaşıyorsun veya buna çok yatkınsın. İğrenmeyi gerektiren bir durum yok ama iğreniyorsan bir türlü başedemediğin bir rahatsızlık hissin var, bunu aşmak gerekir. Psikologla görüşmek önemli şu anda.

Ev herkes için en konforlu alandır, onda sıkıntı yok. Eğer iletişimden kaçıyorsan ve en basşt değişiklikler bile seni geriyorsa mutlaka bir uzman yardımı al.
0
yaren
(15.10.16)
@killerbee, antisosyal sayılmam aslında pek :(
@yaren, psikolog görmek istemiyorum. ne sigortam var ne de param(düzenli gidecek kadar)
0
🌸6 yasimdan beri metal dinliyorum
(15.10.16)
sorumluluklardan kaciyorsun. disaridan da ilgi gormedigin icin icine donuyorsun. tek basina ice donuk olmak sikinti degil ama bir cesit bozukluk haline getirmen de iyi degil.

kesinlikle sosyallesmek zorunda degilsin. ama bundan kacinman da dogru degil.

filmleri ve dizileri ya da baska uretken olmayan/tuketici aliskanliklari bir bagimlilik derecesine getirmemeye ozen gostersen senin icin daha iyi.

belki bir hobi ya da is edinip "yaratici" olmaya calisabilirsin. icinde buna dair bir motivasyon olmayabilir, bunalimda olabilirsin, tembel hissediyor olabilirsin. bunlar da gayet normal ve herkesin basina geliyor.

bununla birlikte icinde bulundugun psikolojiden cikmak yalnizca senin elinde. bu donemi atlatmak istiyorsan once icinden gelmeyen seylerden kurtul. tembellikten de kurtul. neyi neden yaptigini bil. o zaman nasil yapacagina odaklan ve en onemlisi sadece hayal kurmayip, yapman gerekeni yap, atman gereken adimlari at.

tek basina yapamiyorsan bir grubun parcasi ol. bu gruptaki insanlari begenmek zorunda degilsin. bunu kendini uretken bir moda gecirmek icin yapiyorsun. etrafinda begenmediklerine karsi verecegin duygusal tepkilerden ziyade kendini gelistirmen icin gereken mantikli adimlara odaklanman lazim.

hayatta basarilar.
0
idexo
(15.10.16)
(10)

Elim kitaba niye gitmiyor

yaren
Selam Telefonu elime aldım mıydı uğraşmalarım bir türlü bitmiyor. İşim olduğundan değil, sosyal medya da çok kullanmam. Mesajlaşma da pek yok. Oyun facebook duyuru. Bu üçü arasında mekik dokuyorum. Yanımda kitabım var, okumaya bi başlasam kaptırıcam biliyorum ama elim asla gitmiyor. Hatta telefonda
Selam

Telefonu elime aldım mıydı uğraşmalarım bir türlü bitmiyor. İşim olduğundan değil, sosyal medya da çok kullanmam. Mesajlaşma da pek yok. Oyun facebook duyuru. Bu üçü arasında mekik dokuyorum. Yanımda kitabım var, okumaya bi başlasam kaptırıcam biliyorum ama elim asla gitmiyor. Hatta telefonda da ayrıca okuduğum bir e-kitap var ama asla açmıyorum okumuyorum..

Neden? Çok sıkılıyorum yahu. Kafamdan derdim var. Beynimi bi poşet içinde olduğum yere bırakıp kaçmak istiyorum. Kitap niye okuyamıyorum ben yaaaa!.
0
yaren
(15.10.16)
valla onu bilmem de, bu şartlarda kitabı eline alsan da 5 dakka sonra uyuyakalacaksın gibi geliyor :)
0
killerbee
(15.10.16)
Tecrübelerime göre bir kitabın bir insanı çekebilmesi için kitapta elle tutulacak bir ilerleme kaydedilmeli. Biri diyelim her gün on sayfa okuyor, on sayfada kitabın içine ne kadar girebilirsin ki? Şöyle bir 20-30 sayfa oku ki gerçeklikten kop. Sonra ara verdiğinde kafanda acaba şimdi ne olacak sorusu olsun. Bir de kötü yazılmış bir kitapsa iyice kopuyorsun. Okumak zorunda değilsin. İlgini çekmiyorsa okuma.
0
dissendium
(15.10.16)
internet tahammül sınırımı inanılmaz şekilde düşürdü. o yüzden içten içe korkup başlayamıyorsundur. düşünmeden direkt başla; al eline ve zorla kendini.
0
fragile lady
(15.10.16)
@killerbee, yok uyuyamam, dikkatimi toplayınca hayatta uykum gelmez :))

@dissendium, aslında merakımı uyanık tutuyor ama çok amatörce yazılmış kitap, tekrara düşmüş, bazı itici unsurları var vs... sıkılmışım hakkaten...

@fragile lady, haklısın, düşünmeden bodoslama dalmam lazım. Doğru.
0
🌸yaren
(15.10.16)
hayatımın aşağı yukarı on yılını kitaplara ayırmışımdır sanırım.

bu dediğin olayı feci şekilde yaşıyorum bazı zamanlar. işte tam o sıralarda, eskiden okuduğum ve beğendiğim bir kitaba başlıyorum - bi' çırpıda bitiyor ve sonra devamı geliyor. en son tıkanıklığı "kürk mantolu madonna" ile açmıştım, kitabı sevdiğimi hatırlıyorum ama kitabı tam olarak hatırlamıyorum onu fark ettim. varsa geçmişte sevdiğin bi' şeyler onlara göz at - gerisi geliyor.
0
bilinmez bir yazar
(15.10.16)
@bilinmez bir yazar

Yarım bıraktığım o kadar çok kitap var ki, kendimden utanıyorum. Cidden. Kafam kızıyor ama yapamıyorum da. Okuyamıyorum, almıyor. Ne bileyim yav amaaan.
0
🌸yaren
(15.10.16)
@j r r

Doğru. Daha çekici geliyor internet, kitap sanki biraz daha fazla efor sarfediyormuşum gibi hissettiriyor. Değişik.
0
🌸yaren
(15.10.16)
aliskanlik yuzunden. hizli ve yuksek dozda uyaricilara alismissin. kitap cok renksiz geliyor. ayrica telefon hicbir sekilde dusunmene firsat vermiyor. kitap okurken kafa yorman gerek.

vucudunu bir cesit detoksa sokman lazim. butun elektroniklerden uzaklasip bir tatil yapsan bu arada da kitaplara donup tekrar okuma aliskanligi kazansan iyi olur. farkindalik meselesi kendine hakim olup gereksiz aliskanliklarini durdurmak zorundasin. gecmis olsun.
0
idexo
(15.10.16)
sen bitmişsin.
0
confessions of an adman
(15.10.16)
güzel bir kitap değildir? ne zaman kotu bir kitaba başlasam elim kitaba gitmiyor.. ps. kitabı telefondan okuyorum.
0
eja
(15.10.16)
(5)

Mr. Robot çok mu karışık, yoksa ben mi anlamadım? (spoiler içerir)

winston insani
********************************************************************************************************************MerhabalarÖzellikle 2. sezonda sanki birşeyler olmuş ta kaçırmış gibi hissettim. Özellikle sezon finali. Onu vuran adam da mı hayaldi vs.Daha açıklayıcı olması açısından okumamı tavsiy
********************************************************************************************************************
Merhabalar

Özellikle 2. sezonda sanki birşeyler olmuş ta kaçırmış gibi hissettim. Özellikle sezon finali. Onu vuran adam da mı hayaldi vs.

Daha açıklayıcı olması açısından okumamı tavsiye edebileceğiniz entry'ler, yazılar vs. var mı?
0
winston insani
(14.10.16)
ben izlemedim henüz ama gizli bölüm varmış sanırım

eksisozluk.com

pardon soruyu yanlış anladım sanırım bu ilk sezon finali sonrası
0
senolll
(14.10.16)
---spoiler alarmi---

onu vuran adam gercekti. kendi hayal zannetti, halbuki mr.robot onlem olsun diye adama silah vermis "gerekirse plani bozmak isteyenleri bununla durdur" demis. kendi kendinin "sigorta"sini kurmus.

bize de en bastan beri hikayeyi anlatirken "aslinda" hayal dunyasi icerisinde gostermis oldugunu itiraf ediyor, oysa bunlar olaylarla basa cikmak icin kendince hayal ettigi seylermis. gayet tirto bir hikaye anlatim teknigi.

edit: gozume batti da baglac olan "de" ve "da" lar unsuz sertlesmesine ugramiyor. konusurken sertlestirseniz bile yazarken "da" olarak yazmaniz lazim.
0
idexo
(14.10.16)
ilk sezonu bitirmeye zorlandım. ikinci sezonun ilk bölümünde çıktım. çok zorlama.
0
format c
(15.10.16)
2. sezon bitmiş hala gizli bölüm var diyenler var dskfljdsklfjd

evet bayağı karıştılar diziyi, nasıl toplarlıcaklar belli değil, ama toparlarlar
0
dedimmidemedimmi
(15.10.16)
2. sezonu 3. bolumde yarım bıraktım saçmalamışlar çok egzantirik olucaz diye.
0
eja
(15.10.16)
(3)

Surround Hoparlör

ampul abi
Dali Zensor 3 isimli 2 kolondan oluşan bir hoparlör aldım, yanına da stereo amfi aldım. Bu hoparlör stereo değil surround'mış, bilmiyordum. Hoparlörleri PC için kullanıyorum ve bilgisayar masasının üzerine yani monitörün 30 cm yanlarına yerleştirdim. Bugüne kadar hep stereo ses kullandığım için, sur
Dali Zensor 3 isimli 2 kolondan oluşan bir hoparlör aldım, yanına da stereo amfi aldım. Bu hoparlör stereo değil surround'mış, bilmiyordum. Hoparlörleri PC için kullanıyorum ve bilgisayar masasının üzerine yani monitörün 30 cm yanlarına yerleştirdim. Bugüne kadar hep stereo ses kullandığım için, surround çok farklı geldi. anlık bi kafa hareketimle bile ses sol ya da sağdan daha fazla geliyor. Kafamı çevirdiğimde falan sadece o bölgeden ses geliyor yani bu surround olayına alışamadım. Hoparlörü iade etme şansımda olmadığı için bu hoparlörü nasıl bir yerleşimle kulağımı rahatsız etmeyecek seviyeye getirebilirim?
Bu hoparlör ile müzik dinlemekten gram keyif alamadım ve satın alma amacımda müzik dinlemekti :)
0
ampul abi
(14.10.16)
mesele hoparlorden ziyade amfidir bana kalirsa. uygun bir stereo amfi ile deneyin.

hoparlorleri de oturdugunuz yere(sagdaki sag ve soldaki sol kulaginiza) donuk vaziyette mumkunse eskenar ucgen olusturacak sekilde yerlestirin. (asagidaki resime goz atin)

grantfidelity.com

not: bu arada belki amfinizde de stereo modu vardir. onu bir anlayin bakin once.

not2: tekrar okudum da hoparlorun stereosu olmaz yav, amfi stereo ya da surround olur. hoparlor ne verirsen onu calar.

not3: anlik kafa hareketiyle sesin yonu degisiyor demenin sebebi cok yakindan dinlemen olabilir mi? hoparlorleri odada duvarlara ve kulaklarina gore nasil konumlandirdigin onemli.
0
idexo
(14.10.16)
bilgisayar ve amfide bütün ayarların ve çıkışların stereo üzerine olduğundan eminsiniz değil mi? kimi amfilerde stereo ile surround çıkışlar aynı şekilde olabiliyor.

bilgisayarın ses ayarlarını da tekrar bir kontrol edin.
hoparlör ne verirseniz onu çıkartır. tamam bazılarının frekans aralıkları farklıdır ama en fazla daha baskın bas/mid/tiz duyarsınız hoparlörüne göre. surround sesi işleyen ya amfidir ya da kaynak.
0
gkhncnzdgn
(14.10.16)
Deli Zensor 3 surround değil stereodur, ciddi bir fiyat / performanstır, bir çok hifici için başlangıç noktasıdır ve yaşadığınız durum o hoparlörün near field denen yakından dinlemeye uygun tiplerden olmamasındandır.

Kafanızı sağa çevirince ses dalgalarını daha çok soldan, sola da sağdan alırsınız. Size garip gelmesinin nedeni sadece bu.
0
jesterdvine
(14.10.16)
(11)

şirket içi hiyerarşi hakkında ne düşünüyorsunuz?

teritori
benim gibi hasbel kader yönetici ve üstü pozisyonlarda görev alan arkadaşlara soruyorum;size bağlı olarak çalışan personelin size adıyla hitap etmesi konusunda fikirleriniz nelerdir?ben adımla hitap etmelerini istiyorum. saygı çerçevesini oluşturma konusunda zaten bir sıkıntım yok.
benim gibi hasbel kader yönetici ve üstü pozisyonlarda görev alan arkadaşlara soruyorum;

size bağlı olarak çalışan personelin size adıyla hitap etmesi konusunda fikirleriniz nelerdir?

ben adımla hitap etmelerini istiyorum. saygı çerçevesini oluşturma konusunda zaten bir sıkıntım yok.
0
teritori
(14.10.16)
ben bugüne kadar astıma, stüme herkese adıyla hitap ettim çalıştığı yerlerde.
0
kurnaz
(14.10.16)
askeri hiyerarşide çalışmıyorsanız bi problem teşkil etmez.
0
delineron
(14.10.16)
Bence herkes birbirine resmi şekilde hitap etmeli; siz de altınızdakilere karşı adıyla hitap etmemelisiniz. Özel hayatta istenildiği şekilde hitap edilebilir ama işlerin yolunda gidebilmesi adına hiyerarşinin ve resmi hitabın gerekli olduğunu düşünüyorum.
0
fragile lady
(14.10.16)
ben iş yerinde herkesin birbirine x bey, y hanım diye hitap edilmesinden yanayım. üstlük, astlık fark etmeden.

eski çalıştığım yerde konum olarak 40 yaşını geçkin insanların üstü (benim yaş 27) oldum. ne ben onlardan yaşça küçüğüm diye bana adımla seslendiler, ne ben onlara üstüm diye direkt isimleriyle seslendim. işinde tecrübeli adamlardan işi öğrendiğim de oldu ama hiçbir zaman kendilerine "yaa x şu işi bi hallet" demedim mesela. hep mesafeli hep saygılı olmaya gayret ettim. hiçbir zararını da görmedim çok şükür. annem yaşında çay servisi vs yapan ablaya da isim + hanım kalıbıyla seslendim. o da bana aynı şekilde karşılık verirdi. Bunun yanısıra benle aynı durumda olup bu ablaya direkt ismiyle seslenen iş arkadaşlarım da oldu. alttan alta ben senin üstünüm diye vurgulamak için. ya da benden alt olduğu halde garip ego kasılmaları yaşayan da oldu. bence böyle ego savaşlarına gerek yok. tertemiz bir hitap şekli bence isim + bey/hanım şekli.

birilerine bey/hanım diye hitap etmeyi ego meselesi haline getiren ya da ne bileyim kendine yediremeyen insanlar için üzülüyorum. hayatta dert etmeyeceğim şeyleri dert edinip kenarda köşede dedikodu eşliğinde tırnak kemiriyorlar. patetik bir durum :)
0
sansli pipi
(14.10.16)
herkes gorevini yerini bildikten sonra bir problem olmaz. bazi adam da var yardim ediyorsun tepene siciyor, ona da dikkat etmek lazim. hak edene hak ettigini vermeli o yuzden.
0
idexo
(14.10.16)
astıma da üstüme de bey/hanım şeklinde hitap ediyorum. hiyerarşi ile alakası yok ama.
0
sevisgenturk
(14.10.16)
bence burada statüden ziyade yaş daha önemli. bizim şirket ki çok fazla şirketin birleştiği bir holding, birinin yaşı 45+ olmadığı sürece herkes isimle hitap eder.

bazıları bundan tedirginlik duyar yarın bir gün yüz göz olunur mu diye ama o yöneticinin becerisine bağlı tabii. yoksa bey/hanım diyip arkasından sövülen de gördük çok, 15 yaş büyük olup gene de ismiyle hitap edilip, sadece hayal kırıklığına uğramasın diye insanların istenmeden gecelere kadar çalıştığı insanlarda.

yani olay insanın kendisinde bitiyor, beyler hanımlar sadece detay
0
misericord
(14.10.16)
Kurumsallığa bağlı. Ben yeni başlayan işçilere yüz verince başıma gelenler :

kimlanbu bey >> kimlanbu abi >> kimlanbu baba >> kimlanbu

Ben de kasıntı değilimdir, ses çıkarmam ama bazısı yerini bilmeyip askerlik arkadaşı sanıyor, cıvımaya müsaitler. Bkunu çıkaran olursa bozuyorum. Bir de bana bağırmaya çalışan bir tanesini işten attırınca adımla seslenenler uzunca bir süre bey demeye başladı.

Ben mesafenin konulması gerektiğine inanıyorum, iş yaptırması da zorlaşıyor.
0
kimlanbu
(14.10.16)
Çalıltığın yere bağlı. Kurumsaldır, zaten belirli ve oturmuş bir düzen vardır; üstüne şekerim desen bile işler yürür. İşyeri vardır, çalışanlar elini uzatsan kolunu pirana gibi kaparlar ve orurmuş kültür yüzsüzlük ve ciddiyetsizlik üzerinedir, yeni gelen bile bir süre sonra yarı yavşak bir hale giriyordur; onu Bey/Hanım belki biraz kurtarır. Ancak çalışanlar disipline girebilir.
0
aychovsky
(14.10.16)
bence bazen astlarınızın verdiğiniz işi sadece ama sadece yapması gerekir. çünkü üstünüz de sizden yalnızca o işin bitmesini bekleyecek yapılma şekline bakmadan. yok isimle hitap, yok yakın olayım da onlardan biri gibi görüneyim de içlerinden geçen her şeyi bilirim bu sayede arkadaş gibi oluruz vs şeklinde bir düşünceniz varsa bu onlardan isteyeceğiniz işleri daha sorgulanabilir kılar ast için. çünkü konuşacak yüz bulur. bu sefer açıklama yapmanız beklenir her durumda onlara. bir süre sonra kendinizi yapılmasını istediğiniz işleri astlarınıza satmaya, beğendirmeye çalışırken bulursunuz. son aşamada astlara ait bazı işleri siz yapmaya başlarsınız sırf o stresi çekmemek için :)
Mesafelilikle bönlüğü, samimiyetle sululuğu karıştırmamak lazım.

ben böyle düşünüyorum. umarım yardımcı olur.
0
fjack
(14.10.16)
şirkette çalışan insanın cıvıklığı ile alakalıdır.
düzgün insan adı ile seslensede sırıtmaz ama cıvık adamların böyle seslenmesi bana rahatsız edici gelir. O yüzden mümkün olduğunca az çalıştığım kişilere bey hanım diye seslenirim ama yakın çalıştıklarıma isim ile seslenmede bana seslenmelerinde sıkıntı yaratmam.
0
basond
(14.10.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.