Giriş
(5)

bu aralar herkesle tartışmalıyım

manuelka
var mı benim gibi olanlar. merkür gerilemesi falan bi şeylere bok atmak istiyorum hepsi benden kaynaklı olamaz!
var mı benim gibi olanlar. merkür gerilemesi falan bi şeylere bok atmak istiyorum hepsi benden kaynaklı olamaz!
0
manuelka
(05.09.16)
haaa, merkür müymüş o? herkes gerizekalı; gezegenler de yanılıyor olamaz. ben ikna oldum şu an.
0
evde liyakat kalmamis
(05.09.16)
dün konuştuğum herkes sanki bana küfür ediyormuş gibi geldi. bir an önce eve attım kendimi.
lan yoksa?
0
skyangel
(05.09.16)
Bayrama az kaldi, tatilde biraz kafa dinleyin gecer muhtemelen
0
tum haklari saklidir
(05.09.16)
idexo
(05.09.16)
merkür gerilemesi bir yana, jüpiter de yörüngeye oturdu.bu yüzden olabilir.efet.
0
mungojerry
(05.09.16)
(18)

hangisini seçeyim ( ev arkadaşı mevzusu)

yuvarlanantencereninkapagi
1. secenek; ben tıp fakultesinde ögrenciyim. tanımadığım, benden üst dönemde, aynı evde kalan 2 tıp fakültesi öğrencisiyle birlikte. bu ikisi zaten aynı evde yaşıyorlar bir üçüncü arıyorlar.2. gıda mühendisliği okuyan başka biri. daha rahat bir tipe benziyor.3. arkadas olan iki kişi. fakat bunlar ay
1. secenek; ben tıp fakultesinde ögrenciyim. tanımadığım, benden üst dönemde, aynı evde kalan 2 tıp fakültesi öğrencisiyle birlikte. bu ikisi zaten aynı evde yaşıyorlar bir üçüncü arıyorlar.
2. gıda mühendisliği okuyan başka biri. daha rahat bir tipe benziyor.
3. arkadas olan iki kişi. fakat bunlar aynı evde yasamıyor henüz, birini bulup öyle cıkacaklar. biri edebiyat mezunu bir dershanede öğretmenlik yapıyor, aynı zamanda yüksek lisans yapıyor. biri hemşire. eve cok giren cıkan olmasını istemiyorlarmıs nedense özellikle bunu belirttiler.

edit: 3. secenek bir evde ısrarcı. kalmak istedikleri ev fakülteye biraz uzak. yani aslında uzak değil ama ulaşım aracı kullanmam gerekecek. 1. secenek yürüme mesafesinde ve daha nezih bir semt. 2. secenek sanırım maddi acıdan biraz sıkıntılı bir arkadas ama 1. secenekle aynı semtte bir evde kalmayı kabul ediyor.

karakter anlamında hiçbirini tanımıyorum. bu hafta içinde hepsiyle görüşücem. sadece bu acıdan degerlendirirsek hangisini secmek mantıklı?
benim aradığım sey özgür olmak. birbirimizi rahatsız etmeyelim, müdahale de etmeyelim.

bir edit daha: cevreden duyumlarıma göre 1. secenektekiler biraz baskın tiplermiş. ve neden bilmiyorum aslında ben aynı fakultede oldugum biriyle aynı evde kalmak istemiyorum. bunlara da olumsuz bakıyorum istemsizce.

bir bir edit daha: 2. secenekteki arkadas LGBT birey.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.09.16)
2.
0
devilred
(05.09.16)
1. Yi seçerim, onlar sana ihtiyac duymaz evde vakit geçirmek için, birlikte takılırlar. Sen de özgür kalırsın, sıkıntı olursa da sen giderdin, yeni birini bulurlar yanlarına, kimseyi kovmak zorunda kalmazsın.
0
tum haklari saklidir
(05.09.16)
1
0
windowsguvenlikduvari
(05.09.16)
1. seçenekte birbirini tanıyan arkadaşların bir sistemi vardır gelen 3. zorluk çeker, yabancılık ve dışlanma ya da bu dolaplar bizim sen tek kişisin diye küçük bölümler verme muhabbetler dönebiliyor. 3. olarak başka eve giden bir arkadaşım baya sıkıntı çekmişti 2linin davranışları birlik olması yüzünden. illaki bir tartışma ya da anlaşamama durumu oluyor, ve 2li grup hep ortak karar veriyordu diğer eleman haklı olsa da olmasa da.
0
eja
(05.09.16)
3 kişi bir eve fazla. parası çok zorlamayacaksa 2. seçenek. 2 kişinin yanına çıkarsan, hele bunlar arkadaşsa evdeki sisteme seni adapte etmeye çalışıp baskı kurabilirler. fazla söz sahibi olamazsın. diğerinde evin yarısı senin oluyor, şartlar eşit. daha özgür olursun.
0
sir gawain
(05.09.16)
2.

1 numaranın sınavları falan başlayınca Aman rahatsız etme, kimse gelip gitmesin falan diye delirtecek seni. Bi de üçüncü teker olacaksın.

2 numarayla sıfırdan ev arkadaşlığı kuralları falan koyabileceksin, bi de az kişi daha iyidir. Farklı fakülte olunca muhabbet konusu da çıkar.

3 ev yürüme mesafesinde olacak hacı. Üniversite hayatı uzaktan olmaz. Kampüse yakın dur.
0
harzem
(05.09.16)
1 mantıklı. Eğer iyi tiplerse belki bir iki konuda sana yardımcı olurlar ama ses yapma ders çalışıyoruz yaaa dicek tiplerse uzak dur.

2 olabilir ama yani ne bileyim nötr kaldım buna.

3. Bunlardan uzak dur mala benziyorlar.
0
gozu acik sevisen yahudi
(05.09.16)
2
0
qazaqwsx
(05.09.16)
bölümün ağır. bazen ders çalışırken saykoya bağlayacaksın sen sabaha kadar sınava çalışırken evde saçma sapan triplere giren insanların olmamasına dikkat etmen lazım. hadi ben evde ders çalışmıyorum zaten falan desen de o evde uyuyacaksın. yorgun argın eve geldiğinde saçma sapan tipler görmek yine istemezsin diye düşünüyorum.
tıp okuyanlarla aynı eve çık derim.
0
huysuz sirin
(05.09.16)
ben üçü seçerdim. hem halihazırda birlikte yaşamıyor olmaları evdeki planların birlikte yapılabilmesi, senin de söz sahibi olabilmen adına avantaj hem de eve giren çıkan olmasın istiyorlarmış ehehe. gerçi sen sosyalsen bu sıkıntı olabilir ama ben "eve gideyim de açayım feuer frei'ı, taze fasulye yapayım mmm" deyip de eve gittiğimde 14 kişiyle karşılaşmaktan, güzel bir kahvaltı için heveslenmişken koca mutfakta tek bir tane temiz çatal-kaşık kalmamış olmasından hiç hoşlanmıyorum şahsen. önümü ilikleyip "hışgildiniz" dediğim kız ertesi gün iç çamaşırıyla geziyo evde. diğer ikisi için yorumum,

1) hem üst sınıf, hem de halihazırda aynı evdeler. kaç kaç kaç. çok dominant bi tip olmadığın sürece o evde hep misafir gibi hissedersin kendini. ben benzer biçimde iki evde kaldım. dört çocuk da gayet düzgün insanlardı, iyi de anlaştık ama kendimi hiç "evin parçası" gibi hissedemedim açıkçası çünkü ne zaman bi muhabbet olsa dışarda kalıyodum. adamların bissürü anısı, macerası, samimiyeti vs. var. ha buna ortak olmamakta benim öküz ve yabani olmamın da payı var ama kolay olmuyo yani kurulu düzenin ortasına gelmek. insan kendini gurbette hissediyo.

2) "rahat bir tip"le eve çıkılmaz bence. ortak yaşam alanlarında önemli olan saygı, anlayış ve diyalog bence. "banyonun kapısını açık bırakmazsan sevinirim cnm :)" diyen ve ortak kurallara riayet edip anlayış gösteren birini, her şeye "boşver kanka ya s*k anasını :))" deyip ortalığı duman eden birine tercih ederim açıkçası. yaşıyoruz çünkü evde, oyun oynamıyoruz. yani oyun da oynuyoruz ama birincil yaşam alanımız bu. önemli bi yer bence o yüzden. bu tamamen kişinin bakış açısına bağlı tabii, sen o şekil geyinirsin onu bilemem ama ben kendi evimde gürültü patırtı, düzensizlik istemem. benim odamın girişinde ARBEIT MACHT FREI yazıyo. merdivenden inerken bile uyman gereken kurallar var. rahat adama gelemem.
0
der meister
(05.09.16)
hacı sen ölüm grubuna düşmüşsün.
hepsi sıkıntı senin için.
en makulü 2 nümerolu seçenek gibi görünüyor.
eğer tertipli düzenli bir adamsan ve o bu konularda çok rahatsa biraz batma yapar.
0
seyduna6687
(05.09.16)
2. ve 3. de bana nedense sorun yaşarsın gibi geldi. 1. grup daha iyi görünüyor bi şekilde ev yaşamı için birbirlerine tahammül eden demeyeyim de saygı göstermeyi bilen problem yaratmayacak tipler gibiler. cevabım: 1

2. de rahatlık sonradan başa bela getirebilir
3. zaten hiç aynı evde yaşamamış insanlar düzen tutturamazsa sana sorun olmasın
0
kirazıseviyorum
(05.09.16)
LGBT den uzak dur. Hele ki Türk ise. Bence 1
0
benaslindayohum
(05.09.16)
Kalçasında gamze olanların evini seç.
Elinde şarap şişesi olan insanın girdiği eve gir.
0
bigbadabum
(05.09.16)
sanırım senin isteklerin doğrultusunda 2.si mantıklı
0
fragile lady
(05.09.16)
her evde sorun olacak. sorunlardan kacis yok. mukemmel ev arkadasi diye bir sey de yok. en yakin arkadasinla da anlasamayabiliyorsun. bu durumda kendin maddi olarak ne kadar gucluysen evde o kadar sozun gececektir. bu da diktatorluk edebilirsin manasinda degil. en azindan baskalarini idare edecek kadar ozguvenli olursun, uyumsuzluk yapani degistirmek konusunda rahat olursun manasinda.

bulabiliyorsan maksimum ozgurluk tek basina yasamakta.

mutlaka birinin yanina cikacaksan 2 kisi cikmakta fayda var. boyle bakinca 1 ve 3. secenekler mecbursan girecegin yerler. nedeni de basit evdeki 3 oyun 1i senin oluyor.

2. secenektekinin lgbt olmasi ya da olmamasi muhim degil, sana ne kadar alan birakacagi ve ne kadar tahammul edecegi onemli. bu kisi duygusal olarak stabil degilse yine problemler cikacaktir. bunu anlamanin yolu da malesef deneme yanilmadir. birlikte yasamadikca ya da zaman gecirmedikce ortaya cikmaz huylar.

tavsiyem: yeni alternatifler arastir. bunlarla da gorus. ozellikle 2.yi anla dinle, o sana sen ona yeterince alan birakacak misiniz bu konulari iyi konus anlasmaya calis.

ha evin ne kadar yenilenmis oldugu, problem cikarip cikarmayacagi da ev arkadasi kadar onemlidir.

her an cantani kapip cikacakmis gibi "kompakt" yasamaya calis. esyayla doldurma odani.
0
idexo
(05.09.16)
1. ilk başlarda biraz soğuk olabilirsiniz birbirinize karşı ama bölümünüz ortak olduğu için daha çabuk ısınırsınız gibime geliyor.
0
dedim ben sana
(05.09.16)
İlk seçenek bence hem sıkıntılı hem değli; çünkü onlar düzenlerini kurmuştur diğer arkadaşların dediği gibi, sen evde rahat olamayabilirsin. Gerçi belli de olmaz, 'Bizim velet geldi' deyip kardeş gibi sahiplenebilirler de seni. Hepinizin vize-final zamanı aynı dönemlerde olacak zaten. Baskın tiplerse sorunlu da olabilirler.

İkinci seçenek rahat demişsin; senin de rahat olup olmamana bağlı bu durum. Ayrıntıları konuşarak nasıl bir ev arkadaşı istediğini sorabilirsin. Sana ters bir şey var mı öğrenebilirsin. Özgür olacağın kesin gibi de; özgürlükle rahatlık aynı şey değil. O da özgür olacak. Onun özgürlüğü seni rahatsız edecek mi, ona bakmak lazım. Rahatlıktan kasıt ne? Eve insan mı doluşturuyor, ortada donla mı geziyor, yoksa sessiz sakin de senin yaptıklarına mı karışmıyor sadece. Bir de ben üç kişidense iki kişi kalmayı tercih ederim, çünkü yemek yapmak için mutfağa girdiğimde iki kişiyi beklemek var, bir kişiyi beklemek var. İki kişi daha iyidir. Aynı şekilde, bunun tuvalet kuyruğu var.

Üçüncüsü fena değil bence ama üç kişi olması düşündürtüyor beni. Bir de eve giren çıkanın çok olmamasından kasıtları ne? Namus nedeniyle eve erkek girmesini mi istemiyorlar, yoksa çok arkadaş getirmeni mi istemiyorlar, yoksa kırk yılın başı gelen birini de mi istemiyorlar? Bunların bazıları benim için iyi, bazıları kötü. Senin için cevap değişebilir de.

Ayrıntıları bilemedim ama 2-3'ten birini seçerdim. Şimdilik 2'ye yakınım ama rahatlık ve eve giren çıkandan kasıtlara göre cevabım değişebilirdi de.
0
aychovsky
(06.09.16)
(2)

berry hibiscus / starrbucks

x factor
starbucks'taki berry hibiscus'un tozu yani maddesi satiliyor mu ya bir yerde? her gün 8-9 lira vermektense kendim yapayım? :) teşekkürler
starbucks'taki berry hibiscus'un tozu yani maddesi satiliyor mu ya bir yerde? her gün 8-9 lira vermektense kendim yapayım? :) teşekkürler
0
x factor
(05.09.16)
onun tozu yok ki o kutuda sıvı geliyor. benzerini soruyorsanız ayrı.
0
bohr atom modeli
(05.09.16)
meyve suyu sik, icine buz at, suyla seyrelt. o hibiscus ÇÖP suyu gibi bir şey.
0
idexo
(05.09.16)
(8)

Bir kulak verin..

buba
Acımasızca fikirlerinizi yazarsanız çok sevinirim:https://www.youtube.com/watch?v=4yhtcga5JOk
Acımasızca fikirlerinizi yazarsanız çok sevinirim:

www.youtube.com
0
buba
(05.09.16)
böyle şeyler dinlemem/sevmem ama kulağımı tırmalamadı, pek kötüleyecek bir şey bulamadım. demek ki güzel. yapabileceğim tek eleştiri, sözler hiç dikkat çekmiyor.
0
sir gawain
(05.09.16)
aşırı bayık buldum ve telaffuzda sorun var gibi. seveni elbet çıkacaktır tabii ama benim için fazla bayık.
0
devilred
(05.09.16)
kötü değil bence, değişik böyle 70ler havası var ama özellikle açıp dinleyeceğim bir şarkı değil, benzer bir playlistte arada kaynar.
0
evde liyakat kalmamis
(05.09.16)
ikinci şarkını dinlemek isterim, güzel bir etki bıraktı bende. sesin çok hoşmuş.

edit: vokaller olmayabilirmiş.
0
nathanieltroy
(05.09.16)
Ben beğendim.
0
Godless
(05.09.16)
Valla çok sağ olun. Yorumlar samimi ve çok isabetli. Özlemişim. İkinci şarkı değil ama şimdilik böyle ara işler, bir türe giremeyen besteler, Beatles yorumları falan koyma planları var. Aslında asıl proje Shakespeare soneleri ile alakalı ama şimdilik tiyatro dışında sahneleme cesareti bulamadım. Şurada üç tanesi mevcut: www.youtube.com

Teşekkürler.
0
🌸buba
(05.09.16)
Bitene kadar açık bıraktığıma göre fena olmasa gerek.
0
mikro patlama
(05.09.16)
benim de dinleyecegim bir tarz degil.

son zamanlarda "siradisi" muzikler dinlemek istiyorum, gecen bunla karsilastim: www.youtube.com

enteresan geldi. enteresan seyler denemekten cekinme.

muzigin katmanlarini da hissettirebilirsen dinlemesi daha rahat olur. enstrumanlar ve vokaller ust uste binmis gibi olmasin.

son olarak: tolkien hayraninin dedigi gibi nakarat biraz tirmaliyor.

denemeye devam
0
idexo
(05.09.16)
(20)

yurtdışı teklifini kabul edeyim mi?

tannen
dostlar selam,uzun uğraşlar ve aramalar sonunda nihayet yurtdışından(almanya) bir teklif aldım. ama gidip gitmeme konusunda kararsızım. türkiye'den siktir olup gitmek konusunda hemfikiriz ama şöyle durumlar var:-25 yaşındayım ve 4 yıldır bir kız arkadaşım var. türlü nedenlerden ötürü bir sene kadar
dostlar selam,

uzun uğraşlar ve aramalar sonunda nihayet yurtdışından(almanya) bir teklif aldım. ama gidip gitmeme konusunda kararsızım. türkiye'den siktir olup gitmek konusunda hemfikiriz ama şöyle durumlar var:

-25 yaşındayım ve 4 yıldır bir kız arkadaşım var. türlü nedenlerden ötürü bir sene kadar yanıma gelemeyecek ve kendisi bu durumdan gayet rahatsız. her ne kadar gitmemi istese de bugün teklif geldi dediğimde ağladı telefonda.

-hali hazırda master yapıyorum ve gidersem masterı tamamen bırakacağım.

-şirket dünyaca bilinen bir şirket ama pozisyon 100% istediğim bir pozisyon değil. ama yine de fena da değil.

-maaşı mükemmel değil ama geçinebilecek, belki 100-200 euro kenara atabilecek kadar.

bu şartlar altında siz ne dersiniz? samimi düşüncelerinizi istiyorum. tabii ki bu ülkeden gitme fikrim var ama böyle de durumlar var. ne dersiniz?

teşekkürler.

edit: hatun kişisi aynı zamanda türk ve bulgar vatandaşı. bir sene sonra rahatlıkla yanıma gelebilir(eu vatandaşlığı) ama orada mesleğini icra etmesi çok çok zor olacak.
0
tannen
(05.09.16)
Mühendissen ve gitmeyeceksen ben gideyim ya ayn bissen doyç
0
Batuhanolabilir
(05.09.16)
Gideceğin için üzülmüş kız, normal. Gidip gör içinde kalmasın. Güzel bir tecrübe olur her açıdan.
0
petekpare
(05.09.16)
ya kızı da götür ya sen de gitme :)
0
supermatik
(05.09.16)
Gitmedigin takdirde ömür boyu kalacak bir pismanligin olacak yüksek ihtimalle. Almanya'dan 2 senedir iliski sürdürenler biliyorum. Iliskiniz saglamsa birsey devam eder, mesafeler hallolur. Kendinize bu konuda güveniniz yoksa da zaten böyle bir iliski icin vazgecilmez böyle bir firsattan.

3-5 sene calistiktan sonra masteri burda yaparsiniz.
0
kimse
(05.09.16)
tüm içtenliğimle fikrimi belirtmem gerekirse durduğun bile kabahat derim. bana yurtdışından teklif gelse teklifi alır almaz -uçağı bırak- parende atarak giderdim mevzu bahis ülkeye.

sevgilin üzülmüş ama alışacak bir şekilde. keşke ağlama işine falan girip de senin zihnini hiç bulandırmasaymış. hem senin gitmen (eğer birlikte bir gelecek düşünüyorsanız, ki düşünüyorsunuz gibi anladım yazdıklarından yola çıkarak) onun açısından da iyi olacak. çocuklarınızı daha medeni ve güzel bir ortamda büyütme fırsatı bulacaksınız.

bir de bunu yazdığım için bana kızan arkadaşlar olacak belki ama hayat senin hayatın. biraz bencil olmak gerekir bazı hususlarda. başkalarını düşünerek böyle büyük fırsatları tepmen hiç akıllıca olmaz.
0
köstebek kurabiye
(05.09.16)
"türlü nedenlerden ötürü bir sene kadar yanıma gelemeyecek" derken? bir sene sonra yanına gelip yerleşebilecek mi? eğer öyleyse, bir sene idare edebilirsiniz. 2-3 ayda bir gelirsin, görüşürsünüz. zaten euro'yla kazanacaksın, almanya-türkiye arası uçak bileti ne kadar pahalı olacak, hele ki önceden aldığında? 4 yıllık kız arkadaşın, 1 sene ayrı kalmayı sindiremeyecekse, zaten bence bu kız için almanya'da yaşama fırsatını tepme. bunun dışında, ağlamasında bi gariplik yok, bugün almanya'ya gitsen ben bile ağlarım yav yepyeni bi hayata başlıyosun sonuçta. ağlanır. zamanla alışılır.

ikinci olarak ben şunu merak ediyorum, yerleştiğin pozisyonda yükselme ya da farklı alanlara yönelme şansın olacak mı? daha genel olarak, gittikten sonra "ben artık burada yaşıyorum" diyebilecek misin? işten çıkarsalar mesela, başka bir yerde iş bulabilecek misin?

cevaplar "evet"se, bence master bırakılabilir. türkiye'de master yapmış olarak bulacağın iş, kazanacağın para, erişeceğin standart bence almanya'dakinden çok daha iyi olmaz. alım gücünü, çalışan olarak haklarını falan da dahil et buna. ha master'ı bitirdiğimde çok daha iyi firmalardan, çok daha iyi ülkelerde teklif alabilirim dersen o farklı. onu bilemem.

ben senin durumunda olsam giderdim. kaldı ki "sktir olup gitmek" adamı da değilim. ukrayna'ya gittim, bir hafta sonra arkama bakmadan kaçarak geri döndüm. türkiye'de yaşamaktan hoşnut değilim, uzun vadede yine gitmek istiyorum ama sırf türkiye'den kaçmış olmak için dandik yerlere gitmenin doğru olmadığını da kendim görmüş oldum. velhasıl, "GİT ABİ YEA GECEKONDUDA YAŞASAN BİLE ALMANYA BİR NUMARA" diyen birisi değilim. buna rağmen ben derim ki git anasını satiyim. "yok yav gidilmez"lik bir durum yok.

ayrıca yarın bi gün ayrılırsınız, gitmedim diye çok pişman olursun. 8383953. kez yaşanmış bi şey bu. tamam bizim tuzumuz kuru, 4 yıllık ilişkiye böyle sığ bi şekilde bakmak ve sevgiliye "ben gidiyom by" çekmek kolay değil ama insan kendini de düşünmeli. dediğim gibi, 1 sene çok uzun bi zaman değil ve sık sık görüşme imkanınız olabilir. o buna yanaşmayacaksa, şuncacık şeye katlanamayacaksa ben zaten oturur bi düşünürüm ilişkimi.
0
der meister
(05.09.16)
et bence.
0
elorelia
(05.09.16)
kadınların işi gücü ağlamak, ona çok takılma. uyarsa git.
0
aklimdakisorular
(05.09.16)
yukarıda belirttiğin koşullar dışında almanya'dan aldığın teklifin detayları bence çok belirleyici, ben tası tarağı toplayıp gidecek olsam partnerime de oturma ve çalışma izni vermeyen bi' firmaya gitmem. aynı şekilde kira, sigorta gibi şeylerin de gitmeden ayarlanması stres faktörünü oldukça azaltacaktır. teklif geldi diye tuzla koşmak bence yanıltıcı, sonuçlar da hüsran dolu olabilir. bu açıdan da değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. en azından kızcağız vize mize darlanmadan düşünmeden gelir gider, siz pek bir şeye darlanmazsınız, ilişkiniz uzaktan da olsa sağlıklı bir şekilde yürür. belki onun da fikri değişir vs vs.
0
evde liyakat kalmamis
(05.09.16)
git.
0
seyduna6687
(05.09.16)
herkese teşekkürler. kız arkadaşım aynı zamanda bulgar vatandaşı olduğu için yanıma gelmesinde bir sorun olmayacak :)
0
🌸tannen
(05.09.16)
der meister'e bir cok noktada katiliyorum.

ek olarak bu isin CV'ne katkisini master'in CV'ne katkisiyla bir kiyasla. sana daha karli olan secenege yonel.

duygusal sebeplerle yatirim yapma. Oraya gittikten sonra omur billah ayni pozisyonda ve sirkette kalacaksin diye bir kural yok. bir sure calisirsin diyelim ki 1 yil. sonra tekrar gozden gecirirsin, daha iyi bir firsat bulma ihtimalin olur, oralara alisirsin.

ben olsam boyle yapardim.

edit: master'i cope atmadan gitmenin yollarina da bir bak. oluyorsa uzaktan bilmemne onu da tamamlarsin? ya da orada tekrar master yapma imkanlarini degerlendirebilirsin.
0
idexo
(05.09.16)
durduğun kabahat +1
almanya türkiye uçakla 2.5 saat, 100-150 euroya gidiş dönüş bilet bulunabiliyor. dolayısıyla hemen hemen her ay sevgilini gidip görebilirsin.
'şirket dünyaca bilinen bir şirket ama pozisyon 100% istediğim bir pozisyon değil. ama yine de fena da değil.' buna yorum yapmayacağım, daha 25 yaşında olduğun için bu yazdığını gençliğine ve z kuşağı olmana veriyorum.
taraflardan birinin iş bulmamış/bulamamış olması normal, biri yerleşince diğeri gidip bir şekilde bir şey buluyor zaten.
ayrıca der meister'in son paragrafına katılıyorum, ayrılırsanız kendin için çok iyi bir şey yapmış olacaksın, birlikteliğe devam ederseniz ikinize daha iyi bir hayat sunma şansın olacak. her halde iyi.
0
kassiopeia
(05.09.16)
açıklamalarım da var uzun uzun ama gerek yok, git.
0
freya
(05.09.16)
Kesinlikle bekleme, git. 26 yaşında bayan bilgisayar mühendisiyim, Amsterdam'dan iş teklifi aldığımda eşim Hollandaca bilmediği için ve işi dile çok bağlı olduğu için sürekli reddediliyordu ama gitmemiz gerektiğine inanmıştık ve çok çabaladık, 5 ay ayrı kaldık, maddi olarak değil ama manevi olarak zor zamanlar geçirdik ama şu an eşim de ben de tüm zorluklara değdiğini söylüyoruz.

Türkiye'ye kıyasla cennet gibi bir ülke burası; yeşiliyle mavisiyle, temiz havası ve GDOsuz sebze meyvesiyle. İnsanı saygılı ve güleryüzlü, siz onların yediğine içtiğine adetlerine öcü muamelesi çekmezseniz gayet içlerine girebiliyorsunuz söylenenin aksine. Miktar olarak Türkiye'de kazandığımın yarısını kazanıyorum burada (2 lira kazanıyorken 1 euro kazanıyorum diyelim) ama kiramı ödeyip her gün dışarıda yesem bile ay sonunda en az 500 kenara koyabiliyorum. Avrupada sınırsız dolaşıma sahibim ve haftasonu istediğim ülkede herşeyi 3.5la çarpıp canımı sıkmadan gezebiliyorum. Eşimden ayrıyken de 70 euro gibi bir ücrete ayda bir yanına uçabiliyordum, daha sık bile uçabilir.

Kendimi bildim bileli baskı ile büyüdüm, şunu giyersem peşime biri takılır mı, bunu yaparsam elalem ne der, güldü verecek diyen bir sapığa mı bakıyorum - gülsem mi gülmesem mi? ve daha niceleri... Kız arkadaşına rağmen değil, kız arkadaşın için git. İlk defa özgür hissediyorum ve bu hisse bir değer biçemiyorum.

Bol şans ve mutluluklar
0
zombiedeveloper
(05.09.16)
1) 1 sene sonra yanınıza gelebilecekse bence tepmeyin bu fırsatı ama şu da bir gerçek ayrı kalmak ilişkinizi zorlayacak bunun sonunda ayrılık da çıkabilir, ama ayrılmazsanız ilişkiniz daha da güçlenecek.
2) siktir edin gitsin master'ı
3) bu bence çekince olarak dert edilebilecek konu. İleride istediğiniz gibi bir pozisyona geçmenşize sebep olabilecek mi onu düşünün ömrünüzün sonuna kadar istemediğiniz bir işi de yapmayın.
4) şu gerçeği kabullenin Türkiye'den almanya'ya giderken bir kaç adım geri gideceksiniz kariyerinizde kaybınız olacak orada 1-2 seneden sonra buradakine denk bir maaş alabilirsiniz.

sonuç olarak durduğunuz kabahat. Ama ücret için pazarlık yapın revize isteyin mutlaka.
0
nuka cola
(05.09.16)
Hangi sehir? Mutlu olacak misin? O sehri dhaa once gordun mu? Isveren barinma konusunda nasil yardim edecek? Bazi insanlar gercekten alisamayip geri donebiliyorlar.

Masteri cope atmaman taraftariyim, dondurabilirsen dondur ya da almanya'da bi uniye gecebilirsen orada devam et.

Bu arada almanca bildigini varsayiyorum, almanca cok onemli. Kiz arkadasinin da ogrenmesi gerekecek bilmiyorsa. Bulgar vatandasiymis, kolay zaten gelmesi.

Onun disinda ben olsaydim giderdim ama yasayacagim yeri bilmeden, biraz tanimadan da atlamazdim.
0
kuehles blondes
(05.09.16)
Go go go.
0
eloharp
(05.09.16)
bence gitmen hiçbir açıdan mantıklı değil. ne 4 yıllık kız arkadaşını üz ne master'ını yarıda bırak ne de hem pozisyonu hem de maaşı açısından seni tam manasıyla tatmin etmeyecek bir pozisyonda çalış; bana mantıksız geldi

bir sene sonra birlikte daha düzgün şartlarla gidersiniz
0
fragile lady
(05.09.16)
Gitmeyeni bùzùklesinler diyeyim.

Der Meister güzel yazmış güzel kardeşim benim :)
0
lion de la Turquie
(05.09.16)
(39)

bu adamı nereye nasıl şikayet edebiliriz? (taciz içerir)

dafaisss
kuzenim (20, k) kendi bölümünün son sınıfından biriyle (25,e) yakınlaşmış okul kapanmadan önceki dönem, birkaç hafta takıldıktan sonra adam "bana gelsene sevişiriz"e bağlamaya başlamış konuşmaları, kuzen yanaşmayınca da bir süre sonra "seninle konuşmak istemiyorum" deyip iletişimi kesmiş (arada başk
kuzenim (20, k) kendi bölümünün son sınıfından biriyle (25,e) yakınlaşmış okul kapanmadan önceki dönem, birkaç hafta takıldıktan sonra adam "bana gelsene sevişiriz"e bağlamaya başlamış konuşmaları, kuzen yanaşmayınca da bir süre sonra "seninle konuşmak istemiyorum" deyip iletişimi kesmiş (arada başka ne mevzular geçti ya da geçti mi bilmiyorum, kuzenim böyle anlatıyo olayı)

o zamandan beri de yaklaşık birkaç aydır, kuzenim adamı arayıp mesaj atıp duruyomuş ama hiç cevap alamamış. sonra adam yine kuzenim aradığında telefonuna cevap vermiş, yine konuşmak istemediğini ve artık aramasını istemediğini söylemiş. kuzen de tamam aramızda bir şey olmasın ama ben yine de seninle iletişimde kalmak arkadaş olmak istiyorum demiş. adam da "olur ama bana memelerinin fotoğrafını gönder, yüzünün gözükmesi şart değil" diyince de bizimkisi kapatmış telefonu.

telefonda söylemiş bunları, mesaj vs. yok.

olayın bu haliyle bir yaptırımı olabilir mi?
0
dafaisss
(05.09.16)
olmaz.
0
England
(05.09.16)
Burada şikayet edilmesi gereken sizin kuzen değil mi? Adamı taciz etmiş o kadar. Zorlamamış ki adam bir şeye.
0
petekpare
(05.09.16)
buralar karışır.

ben bu durumu tam olarak taciz diye yorumlamadım. adam iletişimde kalmak istemiyor, kadın ısrar ediyor. en son olarak adam da iletişimde kalacaksam böyle bir yörüngede olsun sinyali veriyor ve kadın bunu beğenmeyip reddediyor.

ee? sonrasında adamın bir ısrarı var mı? illa memeni görücem diye uğraşıyor mu?
0
ebonni eth atc
(05.09.16)
Valla kadinim ama adamda suc vb goremedim. Sormus sadece.

Ayrica israrla arayip msj atan da kuzeninmis, ortada taciz varsa kuzen tarafindan bence, adam cok net niyetini belli etmis. Bu acidan takdir ettim. Beklentiler uyusmuyorsa arkadas olunmaz zaten.
0
kuehles blondes
(05.09.16)
senin kuzenin aptal sanki. hatta aptalın önde gideni.
0
aklimdakisorular
(05.09.16)
Sorun kuzende.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(05.09.16)
Hiçbir yaptırım olmaz. Sevgili olalım ama sevişmeyelim modunda biri işte. Suçlu kendisi
0
ıch will
(05.09.16)
kuzenin neden adamı arayıp duruyor o kısmı anlamadım. hatta son cümleye kadar tacizciyi kuzenin sandım.
0
sir gawain
(05.09.16)
Kuzeniniz tacize devam ederse şikayet edilebilir sanırım. Adam bence de soğutmak için söylemiş olabilir ama pek ihtimal veremedim.
0
Adramelekhh
(05.09.16)
kusura bakma da senin kuzen ağır kezban gibi geldi. eh adam konuşmak istemiyormuş işte nedir bu yedekte tutma çabaları? "iletişimde kalalım" vs.
0
kaledekiyalnizlik
(05.09.16)
Kuzenin ağzına 2 tane çaksın bir büyüğü.
0
arnold schwarzeneger
(05.09.16)
kuzeniniz kaşınmış bence
0
sevisgenturk
(05.09.16)
tacize gel lol
0
niyeti bozuk http nesnesi
(05.09.16)
Adam bende mal bu demiş, buna rağmen kuzenin kezbanlığa devam etmiş. Bence şikayet ederseniz mesaj ve arama kaydından net bir şekilde suçlu çıkarsınız. Kasmayın, silin adamı.
0
lcha
(05.09.16)
taciz değil bu.
0
piremses
(05.09.16)
Adamin sucu ne burada ?
0
mirandaiam
(05.09.16)
siz ne yiyip içiyorsunuz?

birisine memeni fotoğrafını gönder demek neden taciz olsun? üstelik adamı arayan sensin. peşinden koşan da sensin.

deli misiniz, divane misiniz, çok mu film izliyorsunuz nedir.
0
merak ediyorum
(05.09.16)
taciz yok da akılsız bi kuzen var ortada.
0
elorelia
(05.09.16)
adamı şikayetten önce kuzene bir kamyon akıl fikir verilmeli. adam bunları söylüyor ise kuzen bunlara sebep olacak her şeyi yapmış olmuyor mu?
0
1adam
(05.09.16)
kusura bakma ağır konuşucam ama kuzenin zihinsel gelişimini tamamlayamamış bence. bunu taciz olarak algılamak ya da şikayet konusu yapabilmek, böyle bir şeyi düşünebilmek bile absürdün ötesinde bi şey. kelimeler kifayetsiz. "sevişmiyosan görüşmicem" diyen adamı aylarca kovala, adam meme fotoğrafı isteyince taciz. asjfaklfş.

adam birkaç hafta sonra kuzeninin ancak seks için kabul edilebilir bir vatandaş olduğu kanısına varmış, çok belli. böyle birine hala arkadaş olalım diye yalvarıp, devamında böyle saçma bi şeyi yapan kuzenin de adamın pek yanlış bi karar vermemiş olduğunu gösteriyor gibi.
0
der meister
(05.09.16)
"o zamandan beri de yaklaşık birkaç aydır, kuzenim adamı arayıp mesaj atıp duruyomuş ama hiç cevap alamamış."

adam, kuzeni şikayet etmeli bence.

her duyduğunuz lafı tacize yormayın allaseniz, tacizin ne "olmadığını" öğrenin bi zahmet.
0
devilred
(05.09.16)
tacizci varsa kuzenin oluyor bu durumda.
0
cekilmis gayfe
(05.09.16)
adamin niyeti acik, kimseyi taciz etmemis. senin kuzen de bu niyeti bilip nasil bir arkadaslik ariyor? durumla ilgili mutlaka bir sey yapmak istiyorsaniz kuzeni bir psikologa goturebilirsiniz.
0
idexo
(05.09.16)
Demedi deme; bence kuzenin 1 ay sonra adamı yine telefonla mesajla taciz edecek. Şimdi adamdan hıncını almak için taciz diye yaygara koparıyor. Taciz eden kendisi.
0
mysticriver
(05.09.16)
olamaz, ayrıca taciz kapsamına da gireceğini sanmıyorum, kişisel olarak göz korkutabilirsin anca, bence kuzenin adamla iletişimi tamamen kessin, arkadaş kalma ısrarı neden? ki Adam niyeti belli etmiş zaten, uymuyorsa tamamen iletişimi kessin adamla
0
limoncello
(05.09.16)
adam kuzenin bir daha aramasın diye böyle bir mekanizme geliştirmiş işte.

senin kuzene bence gerekenler sırası ile nush, tekdir, kötektir.
0
teritori
(05.09.16)
Senin kuzen bu kafayla giderse iki güne kalmaz o fotoyu gönderir. Suçlu aranıyorsa ta kendisidir.
0
teknikekip
(05.09.16)
bence adam kuzeninden bıkmış ve kuzenin peşini bıraksın die böyle bir istekde bulunmuş, ciddi bile değildir bence adam yeterki düşsün yakamdan diyordu. adamds en ufak suç yok
0
oscar
(05.09.16)
(git: youtu.be )
0
bir3iki7
(05.09.16)
ben de sıkıntı kuzende demeye gelmiştim ama çoktan linç edilmiş zaten, geç kalmışım.
0
köstebek kurabiye
(05.09.16)
şu başlıktaki taciz içerir ibaresini kaldırsak mı? olayı yaşayan aynı zamanda yargılayıp suçlu buluyor ve cezasını keser gibi tacizci olarak nitelendiriyor. bir erkek olarak biraz irrite olmaya başladım o ifadenin hala silinmiyor oluşundan.

her şeyi bu kadar hızlı taciz diye etiketlemeye meraklı olmayın lütfen.
0
ebonni eth atc
(05.09.16)
yok ya kalsın gerçekten taciz içeriyor. ama kuzeni taciz ediyor sonuçta.

allah herkese akıl fikir versin. hadi kuzenin böyle bi salaklık yapıp "taciz" diye sana anlattı da sen nasıl bi akıl tutulması yaşıyorsun?
0
akatreil
(05.09.16)
Kusura bakmayin ama burada adamin bir sucu yok. SIkayet edilecek bir sey de yok dolayisiyle.
Yaptirim uygulanmasi gereken biri varsa o da kuzeniniz. Akillanmasi icin.

Edit: Bir kamyon soz soylemisler zaten, ben gec kalmisim.
0
stavro
(05.09.16)
valla olay taciz içeriyor ama daha çok kuzenin tarafından. tam tersi adam arama kayıtları + mesajlarla savcılığa gitse uzaklaştırma emri falan alabilir gibi geldi bana. bu konularda oldukça hassas olan biri olarak, burda biraz kekoluk kuzende bence. hayırlı olsun.
0
freya
(05.09.16)
Bu olay kaşınma ve kaşıma şeklinde gelişmiş, adam belli etmiş başta niyetini kuzenin de istemiyorum demiş olay kapanmış, daha ne diye arıyor adamı ? Kuzenden kaç yaş büyüksün bilmiyorum ama ağzının üzerine bir tane vursan belki aklı bir nebze yerine gelir.
0
elikası
(05.09.16)
kusura bakma da senin kuzeninin durumu biraz, böyle, nasıl desem; "ne pekmezim dökülsün, ne de popom...." gibi olmuş. adam şartlarını ortaya koymuş. kuzenin de, bile bile ladese koşarken oluşan tablodan ötürü bir de adamı "tacizzzzzz" diye cezalandırmak istiyor ama yok öyle bir dünya.
0
matrix
(05.09.16)
yalnız hakikaten kuzeniniz taciz etmiş. ısrarla aramak falan.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.09.16)
Ben mi yanlış okudum/anladım. Senin kuzenin adamı defalarca arayıp rahatsız etmiş adam açmamış açmamış. Sonunda bir telefonda ulaşıp senin kuzenin illa arkadaş kalalım demişte. Adam ondan sonra ** ** fotoğrafını gönder demişse. Bu işten siz zararlı çıkarsınız bence. :)
0
nohut
(05.09.16)
Böyle durumlarda kadının beyanı esastır usul olarak, zaten anlatım da o yönde olmuş. Doğrudan oradan gireceğim.

Adamda ağır bir gevşeklik durumu söz konusu elbette, o ayrı bir mesele ama "gönder gönder hadi gönder" "göndermezsen şöyle yaparım" durumuna gelmemiş olay. O zaman değişirdi, kuzenin aramaları da önemini yitirirdi ancak ısrar yok, psikolojik şiddet yok, taciz yok. Ve başından beri niyeti belliymiş, o yüzden kuzen epey yolunu yapmış bu durumun diyebilirim.

Maalesef kuzen tacizci bu durumda. Adam şikayet ederse uzaklaştırma cezası vs. bile alabilir.
0
sevgikusunkanadinda
(06.09.16)
(42)

Naparsam yapayım fakirim

tchuck
arkadaşlar ön not olarak, gelirimi oranlayarak küfür vs. etmezseniz sevinirim. çünkü biraz detaylı okursnaız, durumun bundan daha fazlası olduğunu anlayacaksınız.hayatım boyunca fakir büyüdüm arkadaşlar.2 sene önce istanbula taşındım ve gerçekten çok ama çok çalışarak biraz şansım döndü. 1 senedir f
arkadaşlar ön not olarak, gelirimi oranlayarak küfür vs. etmezseniz sevinirim. çünkü biraz detaylı okursnaız, durumun bundan daha fazlası olduğunu anlayacaksınız.

hayatım boyunca fakir büyüdüm arkadaşlar.
2 sene önce istanbula taşındım ve gerçekten çok ama çok çalışarak biraz şansım döndü. 1 senedir falan da düzenli olarak güzel para kazanmaya başladım. rahat bir hayat yaşayacağımı düşünüyordum ancak pek öyle olmadı.

şubat ayında evlenme kararı aldık ve ağustos ayında da evlendik.
eşimin geliri şuan 3500-4000 arası, benimki de 4000-6000 arası değişiyor, bazı aylar bunun baya bir üstünde gelirim olmuşluğu var ancak şuan bu bantta tutuyorum, daha az çalışabilmek için.

borç ödüyoruz arkadaşlar.
eski günlerimize ait borçları ödüyoruz,
insan gibi bir evde yaşamak için pahalı ama mecbur kaldığımız bir kirayı ödüyoruz,
evlenmek için çektiğimiz krediyi ödüyoruz (düğün vs. yapmadık, sadece ev kurmak ve aptal adetlerın bazılarına harcadık parayı),

ödüyoruz ödüyoruz sürekli ödüyoruz.
her ay elimize en az 8000tl para geçiyor ancak b iz hiçibr eşy yapamıyoruz.
balayı yapamadık, ramazan bayramında tatil yapamadık, kurban bayramında tatil yapacak paramız yok.

evlenen başka arkadaşlarımız da var, onlar tatil yapıyor, üstüne balayı yapıyor, yetmiyor bir de kurban bayramında ayrı tatil yapıyorlar.

arkadaşına 200bin lira borç takan, 5-6 ay öncesine kadar zar zor geçinen kuzenim, internetten 2-3 şey satıyor, gleiri bizim kadar değil ancak bu yaz 5-6 kez tatile gidiyor.


ben şunu anladım arkadaşlar.
gelriimi ne yaparsam yapayım fakirim. ömrüm hayatım boyunca borç ödemek ıdşında bir şey yapamayacağım.

bu sürekli tatil yapabilen ancak maddi durumları çok iyi olmayan kişilerin hepsinin ortak özelliği var; ailelerinden zamanında para görmüş kişiler.

yani nasıl anlatayım. para parayı çeker derler ya, bu da onun benzeri bir şey.

rahat bir hayat geçirmediyseniz, ne kadar para kazanırsanız kazanın o rahat hayata erişemiyorsunuz.
ama rahat bir hayat geçirdiyseniz, ne kadar fakirleşirseniz fakirleşin bir şekilde o lüks standartları tutturabiliyorsunuz.

farklı bir duygu bu ya.
nerdeyse günün her saati açlışyıorum, yine de zorluk yaşıyoruz.
2000tl kira ödüyoruz,
1500-2000 lira kredi ödüyoruz, (benim istanbula taşınırken çekmek zorunda kaldığım krediden tutun da, geçmişte yaşadığımız borçlardan kurtulmak için olanlara kadar, öğrenim kredileri vs.)
kredi kartlarımız düğün nedeniyle doldu, onları ödüyoruz.

ödüyoruz ödüyoruz ve cebimizde bir kuruş para yok.

ağlıcam artık. gerçekten sinirlerim çok bozuk.

bakın arkadaşlar bu farklı bir durum. "o kadar para kazanıp gelip burda ağlama" demeyin, ben bu parayı kolay koşullarda falan kazanmıyorum. haftanın 4 günü 5 günü, günde 2-3 saat uyuyabiliyorum anca. ve sonuç olarak noluyor? etrafımdaki herkesten daha fakir bir yaşam standardındayım.

çok yoruldum,
çok gerildim, kendmi iğrenç hissediyorum ve geleceğe dair motivasyon besleyemiyorum artık.
çünkü şunu düşünüyorum: seneye kadar bu kredileri eritip bitireceğim, ancak b kredileri bitirirken çektiğim zorluk nedeniyle başka borçlar yapacağım ve ertesi sene onun borcunu ödeyeceğim.

yoruldum ya, cidden omuzlarımı yukarıda tutamıyorum çünkü yapabileceğim en fazla şeyi yapmama rağmen, sadece güzel bir evde fakirlik çekebiliyorum. demek ki ben günün 20 saati çalışmasam, ayda 1 kez ufak tefek tatiller yapsak güzel bir evde değil, gece kondu gbi bir evde fakirlik çekeceğiz.

ama çekeceğiz yani.

sizden tek ricam yorum yaparken aptalca harcamalar yaptığımızı düşünmemeniz. 1senedir üstüme yeni bir giysi almadım, ne içkimiz ne sigaramız var. düşünemeyeceğiniz kadar düşük standartta bir hayat yaşıyoruz kısaca.

ve ben yoruldum.

artık düşündüğüm tek şey var: fakirsen fakir kalıyorsun, yaşamını zenginleştiremiyorsun. sınıf değiştiremiyorsun.
zenginsen de, ne kadar batarsan bat bir şekilde o starndardı tutturuyorsun.

hiçbir şey olmasa, bir yerlerden bir şeyler kalıyor sana.

çok yoruldum ya. çok.
0
tchuck
(05.09.16)
derdini şapayım tchuck.
nolacak olm, fakirsen fakirsindir. hangimiz fakir değiliz ki
0
aklimdakisorular
(05.09.16)
Biraz da yaşamasını bilmek lazım önümüzde bayram tatili var mesela üçün beşin hesabını yapmayn tatile gidin. Böyle geçmez ömür deşarj olmanız lazım. Millet kredi kartıyla ya da kredi çekip tatile gidiyor. 8000 lira kazançla tatile gidemiyorsunuz siz 1500 lira kazancı olan adam tatile gidip deşarj oluyor. Hayat görüşünüzü değiştirin biraz. Borç harç hepimizde var.
0
lithu
(05.09.16)
"rahat bir hayat geçirmediyseniz, ne kadar para kazanırsanız kazanın o rahat hayata erişemiyorsunuz.
ama rahat bir hayat geçirdiyseniz, ne kadar fakirleşirseniz fakirleşin bir şekilde o lüks standartları tutturabiliyorsunuz."

imzayı nereye atıyoruz?

biraz sabır eğer yukarıdaki tez çürüyecekse borcunuz bitince rahata ereceksiniz. ama belki vaktinde gelmeyen bir rahatlama olacak. bilinmez ama borçları bitirip hala bu durumda olursanız sıkıntınız büyük.
0
eeb
(05.09.16)
bu öyle bir şey değil ya.

yani fakirsindir ama hep bir umut beslersin bi gün şu kadar kazanırım, şunu yaparım vs. diye.

ben 2 sene önce rahat yaşayabileceğimi düşündüğüm gelir düzeyine geldim bugün ancak yaşam standardımda en ufak bir değişiklik yok. haliyle artık ümidim de yok, ne yaparsam yapayım değişmeyeceğini düşünüyorum.
0
🌸tchuck
(05.09.16)
bir yerde yanlış yaptığınızı düşünüyorum, eşinizin geliri tamamen kira ve krediye gidiyor ve elinizde 5000 tl civarı bir para kalması lazım. bu paranın da 2 kişiye ortalama bir hayat yaşatabilmesi lazım. bir yerde yanlış yapıyorsunuz sanırım. gerçekten anlamadığım için yazıyorum.
ayrıca evlendiğinizde kimse bir şey takmadı mı? onları bozdurup bir kısmını kapatsanız borçlarınızın?
0
kassiopeia
(05.09.16)
benim eşim çalışmıyor ve sizin üçte biriniz kadar para kazanabiliyorum ve kiradayım. 4000 lira kira artı borçlara verip tatile çıkamıyorsanız burada eleştiri almanız kaçınılmaz. bilmediğimiz başka giderler varsa detayını vermek size kalmış.
0
lazpalle
(05.09.16)
O dediğin kişilerin durumu paranın parayı çekmesi değil. Ailesinden bir ev kalmış oluyor, ne kira ne eşya masrafına giriyor evlenirse. Fazladan bir evi olan kişinin öğrenciliği de zaten genelde kredisiz ve borçsuz geçmiş oluyor. Şuan ben de evlenecek olsam sizin 10 bin liraya tutturduğunuz standartı 3 bin liraya tutturabilirim.

Krediler bitince düzlüğe çıkarsın hiç bitmeyecek şeyler değiller sonuçta.

Bir de şu var kaç para kazanırsan o kadarlık hayat yaşıyorsun, şimdi bu para ucu ucuna yetiyor yarın bir gün krediler bitince doğal olarak standartını yükseltip yine ucu ucuna yaşarsın. Ben ayda 3 bin liraya (kendi evimde) para arttıramıyorum, babam da ayda 15 bin liraya (kendi evinde) bir kuruş arttıramıyor, tamamen standartla ilgili bir şey, standartı kısarsan artar tabi. Kendi evin varsa değer mi, bence değmez.
0
once
(05.09.16)
hemen evlenerek bir hata yapmışsın, en azından biraz erteleyip para biriktirip evlenebilirdin. bu durum sürekli böyle gitmez, borç harç alma sağdan soldan kredini bitir. 1-2 yıl içerisinde rahat erersin böyle bir maaşla.

dişini sıkmaktan başka çaren yok.
0
England
(05.09.16)
@kassiopedia,

kira ve krediye onun maaşı gidince.
kredi kartı + faturalar + aidat + yol + ev alışverişleri + beklenmeyen giderler kalan paraya gidiyor.

böyle hesapladığında işte neden hiç para kalmadığını görebiliyorsun.
ayda 1-2 kez dışarıda bişeyler yiyebiliyoruz, hepsi bu.

ötesini yapmaya gücümüz yok.
arkadaşımızın düğünü vardı geçen hafta samsunda, ona bile para harcayamadığımız için igdemedik.
0
🌸tchuck
(05.09.16)
Hepsini itina ile okdum aklıma takılan ilk konu bu kadar kendini fakir olarak görüyorsan neden 2000 TL verip kirada oturuyorsun. Gelirin normal bir insana göre çok çok üstte bizim yanımızda ki işçiler 1600 -2000 arası alıp 800₺ ev taksidi ödeyip yaşıyorlar. Sizin evin muhasebesi kimde ise büyük sıkıntı var.

Ayrıca ödeyip bitmeyecek bir borç yok siz bir yandan öderken diğer yönden borçlanmaya devam ediyorsunuz muhtemelen. Boğazınıza kadar ödeme olduğu için destan yazarken bile hala tatil için para yol diye isyan var içinde. Dediğim gibi size 8000 değil 18000 de gelse aynı pozisyonda olursunuz, para yönetimi yok çünkü.
0
gozu acik sevisen yahudi
(05.09.16)
Abi şimdi öncelikle kimsenin kalkıp size "o kadar para kazanıyorsun, gelip burada ağlama" falan diyeceğini sanmıyorum. Dudak uçuklatan bir miktar değil, ortalama elinize geçen para.

Şimdi "o kadar kazanıyoruz ama hiçbir şey yapamıyoruz, sadece borç ödüyoruz" diyorsunuz. Tamam da o borç bir şeyin borcu neticede. Elde edilmiş bir şeyin karşılığı yani. Bir hizmet, bir ürün bişey satın almışsınız, ya da kredi çekip para ödünç almışsınız ve geri ödüyorsunuz. Bu çok sıradan bir şey. Evet çevrenizdeki insanlara kıyasla daha fazla bu tarz ödemeniz olabilir ama bu da zaten bahsettiğiniz geçmişteki sıkıntıların bir getirisi.
"Ailesinden para görmüş" insanların daha iyi durumda olduğu bu noktada doğru. Onların sizin durumunuza gelebilmek için tükettikleri kaynak daha az yani, fark o.
"Fakirsen fakir kalıyorsun" asla doğru değil. Kesinlikle değil yani. Ortaokula gidebilmek için köyden kaçmış, çocukken üstüne başına kıyafet alabilmek için her yaz istanbula gidip inşaatlarda çalışmış bir adamın oğluyum ben. Şimdiki hayatımız bambaşka. Yani demem o ki, oluyor. Gerçekten çaba sarfedersen bir şekilde başarıya ulaşırsın, ulaşan çok etrafta.
Bu kafadan çıkmazsan da sanmıyorum ki herhangi bir şey yapabilesin.
Başarılar, umarım rahata erersiniz yakında.
0
naberabi
(05.09.16)
ayağını yorganına göre uzat deyimini bildin mi?
0
supermatik
(05.09.16)
sen fakirsen biz ölelim.

derdini seveyim butonu nerdE? hah! acele basın!
0
anonymice
(05.09.16)
aslında evlenmek, yaptığımız mantıklı bir şeydi.

ben eve ayrı para ödüyordum, o eve ayrı para ödüyordu. haliyle para vs. birikmyirodu, üstüne de beraber vakit geçiremiyorduk.

aynı eve çıkıp evlenmesek ve 2 sene sonra evlensek, bu sefer 2 sene çinde boşyere 2 defa ev kurmak zorunda kaalacaktık. sorun o da değil.
0
🌸tchuck
(05.09.16)
"rahat bir hayat geçirmediyseniz, ne kadar para kazanırsanız kazanın o rahat hayata erişemiyorsunuz.
ama rahat bir hayat geçirdiyseniz, ne kadar fakirleşirseniz fakirleşin bir şekilde o lüks standartları tutturabiliyorsunuz. "

Bu tespite kesinlikle katılıyorum ancak gözardı ettiğiniz şey, o şekilde devam eden çoğu ailenin bir noktada patladığı gerçeği. Borcu çevirebildikleri sürece devam edebiliyorlar, bu yıllar sürebiliyor ve sizden daha güzel yaşıyorlar ama batışları da çok görkemli oluyor. Siz ayağınızı yorganınıza göre uzatıyorsunuz, borçları azaltıp kenara para atabilir hale geldiğinizde istediklerinizi yapmanız gerektiğini unutmadan(biriktirme girdabına kapılıp pis bir cimriye dönüşmekten kaçınarak) böyle devam etmek, doğru yol sizinki.
0
montreal
(05.09.16)
@gözü açık,

keşke ev almamız mümkün olsa da alsak arkadaşlar. o 1600 liraya çalışan işçinin bile, satabileceği bir tarla var.

sen 50-100bin peşinat vermeden nereye ev alıyorsun? memur değilsen şlak diye 400bin krediyi kim veriyor? keşke verseler de alsak. bizim şuan 10bn lira bile peşinat verebilme ihtimalimiz yok.

evet 2000 lira kirada oturuyoruz.
çünkü ben 2 sene boyunca 700 lira kirada oturdum, her sabah işimden evime 1.30 saatte gidip, akşamları 1.30 saatte dönüyordum. eve gidince gözümü açacak halim kalmıyordu ve ben eve gidince gözümü açamazsam, para kazanamam. o 3 saatlik fark, 1300tl farkı karşılıyor. ki artık 800-1000 liraya da gecekondu dışında ev kalmadı. eve 8000 lira para girerken gecekonduda yaşamak çok abes olur.
0
🌸tchuck
(05.09.16)
@supermatik,

ayağımı yorganıma göre uzatacak bir durum yok.
tatil yapmyıoruz, sigara içki içmyioruz, akşam çıkmalarımız yok.

ayağımı yorganıma göre uzatmak, 8000tl gelirle mezara girmekse, yakında onu da yapıcam bu gidişle.
0
🌸tchuck
(05.09.16)
Rozbif filan arayip insanlari asagilayan kisi degil miydiniz sizin oralardaki marketlerde olmayinca? Hmmh.

Valla herkes bin tane kredi oduyor, krediyi krediyle oduyor ama catir catir tatilini de yapiyor. Borc odeyerek bitmez, bir kisirdongu bu. Borc oderken diger yandan hayati da yasamak, kacirmamak lazim.
Ogrenci halimle arkadasima 500€ borcum varken tatile filan cikiyorum, niye? Oncelik cunku.

Dengeye oturtup bi yandan oderken oteki yandan normal harcamalara ayiramiyorsanjz para yonetiminizde cok ciddi sikinti var. hele 1 yildir kiyafet filan almadiysaniz gercekten cok dikkatli bakmanizi oneririm, cunku normal degil.
0
kuehles blondes
(05.09.16)
hepsini okumadım. ama hesap kitap yok gibi gözüküyor.
0
kurnaz
(05.09.16)
@kuehles; arkadaşına 500 euro borcun varken ödemeyip tatile çıkıyosanız problem sizde bence. öyle öncelik olmaz olsun:)

ayrıca para yönetimi yapamıyorsunuz, isterseniz ay sonunda gelen parayı ve düzenli ödemelerini yazın, size yardımcı olsun buradakiler.
0
England
(05.09.16)
Soruyu çok iyi saklamışsınız, ben bulamadım. Daha doğrusu soru değil de anlattığınız hikayede bıkkınlıktan kaynaklı yanlış bir sanı var, ben bir tek onu anladım. Ayda 8bin lira geliriniz var ve bunun bir kısmını(o da çok değilmiş 2 bin kadarını) borçlarınıza ödüyorsunuz; 2 bin kadarını da kiranıza ödüyorsunuz ve yine elinizde 4 bin lira kalıyor. bakın şöyle küçük bir söyleşi yapalım; yeni mezun sayılabilecek bir mühendis aile evinde yaşarken 1500 ile 4500 lira arası bir maaş alabiliyor, aile evinde yaşamasının avantajı -kira ve faturalardan muaf tutulması; devam edelim bir devlet memuru ise 1800 ile 8000 lira arasında maaş alıyor, devlet yapılarında çalışan doktorlar 3000-10000 arasında ücret alıyorlar. Yani durumunuz denkliğinde ötesinde sizin için daha avantajlı; neden bu örnekleri veriyorum çünkü bu meslek sahipleri genel olarak alt gelir grubu aile yapısından gelirler(çokcana araştırmaları mevcuttur) ve ülkemizde sınıf atlamış olarak kabul edilirler. E siz zaten halihazırda bu arkadaşlarla denk bir seviyedesiniz.
Onun dışında evine giren ücret 3binin altında olan ve istanbulda yaşayan tonla aile var ve bu parayla birşekilde borçsuz(burası kıymetli) geçinebiliyorlar, ya da ben ankarada yaşıyorum aynı örneği burada da fazlasıyla verebilirim hiç farketmez.

Ancak para harcamak kültürle alakalı bir durumdur, yani nelere göz koyduğunuzla ve sosyo-külütürel durumunuzla yani(2.kez) temelde doğduğunuz ve büyüdüğünüz coğrafyayla ilgilidir(coğrafya kaderdir). Siz eğer gözünüzü yukarı diktiyseniz ve üst ortasınıf bir hayat arıyorsanız bu teknik olarak rantsız bir hayat sağlamamış bireyler için imkansız zaten. Siz ancak ve ancak küçük burjuva hayatı sürebileceksiniz, ve bu da borçlarınızdan kurtulunca başınıza gelecek. -ki borçlarınızdan da kurtulacaksınız, biraz gayret ve sabır ile.

Onun dışında elbette ki fakirsen, fakir kalacaksın güzel arkadaşım ya ne olacaktı ? hayat zaten bunu emrediyor, doğanın kanunu bu, gerekli olan tek şey alışmak yani intibak etmek. allah'a inanıyor musunuz bilmiyorum ama eğer inanıyorsanız allah'ınızın yarattığı düzen bu. hayvanlar aleminde de aynı, insanlar aleminde de(varsa eğer)

yanlış sanı, fukaranın çok çalışarak güzel günler göreceği inancı. zaten bu inanç o güzel günler gelip geçerken fukaranın farkındasızlığında ziyan olup gitmesine sebep oluyor, yoksa mutluluk dediğiniz kavramla ilgili bi' ton makale var maddi imkanların sınırlılığından bağımsız olduğuna dair. En son ted konuşmasında bir adam köyde ki dedesinin samsung bilmem ne müdüründen daha mutlu ve elit olduğunu anlatıyordu açın bi izleyin. Yine biraz cümleyi geriden iletletmiş olacağın ancak, yine bu insanlarda ki daha iyi anlar için vazgeçtiği anların ekmeğini yediği için instagram, vlog yapıları çok kuvvetlenmiştir.

ve son yaklaşımın zenginsen ne kadar batarsan bat o standartı bir şekilde yakalaman çok doğal, çünkü o adam o coğrafyada yetişti, bakış açısı ve çevresini kaybetmediği müddetçe(-ki hızlı geldiyse kaybedektir, yani en az 2.neslin sonu ve 3. nesil zenginler senin dediğin gibi davranabilir) o zengin imkanlarından ücretsiz faydalanacaktır.

Ama illa kızacak birisini arıyorsnız gidin ananınıza babanıza dedenize kızın, vakti zamanında kendi hayatlarından vazgeçip kısa vadede kazanç getirecek menkul kıymetler yerine gayrimenkul kıymetlere yatırım yapsalardı şimdi sizin durumunuz daha farklı olacaktı. tıpkı sizin torununuzun durumuna olması muhtemel etkiniz gibi. sıkıldım.
0
mete kudur
(05.09.16)
sorunun kaynağını buldum arkadaşlar: ilkokul.

ilkokul matematiği önemli.
0
piremses
(05.09.16)
deme öyle allahın gücüne gider :/

kız başıma 2 kredi ödüyorum, aileme bakıyorum. evimiz kira. ve maaşım seninkinin yarısı bile değil. ama sanırım senden lüks yaşıyorum. kafa yapısını değiştirmen gerek bence.
0
jonestown
(05.09.16)
@tchuck
başkasının borcunu ödemiyorsanız siz harcamıssınız demek.
yeri geldi haftanın 5 günü makarna yedim ama lise yıllarımdan beri hic borc ödemedim.
gelirine göre ayarlamazsan ayda 20 K da kazansan yetmez.
0
supermatik
(05.09.16)
borc almak, kredi cekmek esasen bir yatirim icin yapilir. siz bunlari tuketim icin yaptiginizdan sikinti cekiyorsunuz. yani birikim yapmayi, yatirim yapmayi, parayi degerlendirmeyi, ayaginizi yorganiniza gore uzatmayi bilmiyorsunuz. oyle de olunca bu duruma dusmeniz normal.

mesele gelir duzeyiniz degil, mesele kafa yapiniz.
0
idexo
(05.09.16)
Reyis tatile gidemiyorum demişsin ama nasıl oluyor o iş? 2 kişi öğrenci başımıza 73 model vosvosla 2500 kilometre yaptık, yemek ve yakıt dışında da bir şeye para vermedik. Kemer'i Akyaka'yı albay koyunu Azmak'ı İzmir'i Antalya'yı gördük hemde çok eğlendik. Al bir çadır kafana göre gez tatilini yap. Tatil illa otellerde mi oluyor?
0
utkumon
(05.09.16)
@England

Ben dogru oldugunu soylemedim, onceligim farkli dedim. Su anda borcum yok, hatta alacagim var. bekleseydim o tatili yapamicaktim ama borc odeyecegim diye. O borcu o an odeseydim o tatil olmayacakti ve o an odedigim icin yine kisirdongu olacakti. Rahatlayinca kapattim ve su anda o kisirdonguden cok uzagim.
Bunu demeye calistim.

Borc odemekte en onemli seyin zamanlama oldugunu dusunuyorum.
0
kuehles blondes
(05.09.16)
@supermatik,
ya arkadaşım bak şu başlıkta herkes bir şey söylüyor ama en çok şu müthiş düşüncesiz tek pencereli bakışa sahip yorum sinirimi bozuyor.

ne dmeke ulan o?
sen kredileri neden çektiğim ibliyorsun mu da konuşuyorsun?
devletten öğrenim kredisi almasaydım, değil makarna yemek, okula gidecek kentkart parası bulamazdım ok?
istanbula gelirken o krediyi çekmek zorunda kalmasam, sokakta bankta yatardım bankta. anlatabiliyor muyum? her şeyin bir karşılığı var evet ben de ondan bahsediyorum: fakir olduğumz için bu borçları yapmak zorunda kaldık ve ömrümzü boyunca da bu borçların kelebek etkisi şeklinde tetiklemesiyle borç ödeyerek yaşayacağım. anlatabiliyor muyum?

ne yorganı? ne ayağı?

senin bu kafa yapına göre; param olmadığı için kredi çekmemeliydim ve o yüzden üniversite okumamalıydım ÇÜNKÜ ÜNİVERSİTEYE GİDEMEZDim eğer devletten öğrenim kredisi almasaydım, hatta örgün öğretim harcımı devlete ödetmeseydim (kredi karşılığı).

yine ayağımı yorganıma göre uzatıp, istanbuldaki iş fırsatını değerlendirmemeli ve krdi çekip gelmemeliydim haliyle şuan mutsuz bir şekilde asgari ücretle başka şehirde yaşyor olmalıydm.

ne kadar düşüncesiz yazı yazıyorsunuz ya?

benim yzımın temel taşı şu:
- fakir olduğum için, geçmişimden gelen fakirliklerimin diyetini ödüyorum yıllarca. ve onları ödemekten başımı kaldıramadığım için, bu bana yeni diyetler olarak geri dönüyor ve bu döngüden çıkamıyorum.

- fakir büyümeyen ancak durumu kötüleşen insanlarsa bir şekilde milyon kat iyi bir yaşam yaşamya devam ediyor .çünkü geçmişlerinden gelen bir borçları yok. ödedikleri her borç, o an için yaptıkları borç. hatta şanslılarsa çğuna bir şekilde "bir şeyler" de kalıyor miras olarak. evlenirken anneleri koltuğunu, yatağını alıyor vs.

bizim için harcadığımız her x TL aslında x TL değil.
harcadığımız her x TL, geçmişten gelen y TL ile beraber binen yeni bir yük oluyor.
0
🌸tchuck
(05.09.16)
@utkumon,

2 kişi öğrenci başınıza 2500km yaptığınız için tebrik ederim.

2 kişi çalışan kişi başına da arabayla 2500km yol yapacak boş vakit bulmanızı dilerim. bayram tatilleri dahil olmak üzere.
0
🌸tchuck
(05.09.16)
öncelikle sen söylemeden bilemem neyin borcunu ödediğini. agresifliğe de gerek yok. sakin ol şampiyon.

ayda evinize 7 K - 10 K arası para giriyor ve sen öğrenim kredisini ödemekte zorlanıyorsun öyle mi?

ayrıca biz de balla börekle okumadık, 2-3 yeri tırmalayıp burs aldım ve çalıştım okurken.

* ayrıca istanbuldaysan hafta sonu git abi adalara, adaların birinde denize girin aksam donersiniz. 4 lira mi ne vapur.
0
supermatik
(05.09.16)
@tchuck

Toplam 8 gün sürdü, yeri geldi arabada yattık yeri geldi 12 saat kesintisiz yollardaydık. Önümüzde de 9 günlük kurban bayramı var, alın size boş zaman.
0
utkumon
(05.09.16)
@tchuck insanlara gereksiz tepki gösteriyorsun.

ayrıca herkes borçsuz yaşamadı bu zamana kadar, belki senden daha kötü berbat bir durumdaydım şu zamana kadar. yıllarca kira ödedik, borç içinde yaşadık peder beyin aldığı 1500 tl maaşla geçindik 2 çocuk okudu bu sayede. bir şekilde dönderdik çarkı.
tatilimi biriktirdiğim 500 tl ile yaptım 2 kişiydik çadır kurduk vs.

sen sadece vaktin olmadığı için yapamıyorsun şu anda. tatil ultra herşey dahil otelde 1 hafta yatmak değildir.
şimdi ortalama en az 40-50 bin tl aylık kazancım oluyor, şans insana dönüyor illa ki sadece çalışmadan rahata eremezsin hiç bir zaman.
bir tek sen okumadın herkes okudu herkesin durumu iyi değildi.

sadece para yönetimini yapıcaksın ve daha rahata ericeksin.
0
England
(05.09.16)
Hayat standardınız mı yuksek acaba, çok onemli bir meziyettir kendini bilmek dolayısı ile ne yaptığınıda bilmek. 4000 tl direk elinizde kalıyor gibi gözüküyor, bununla gerçekten fakirim diyorsanız burda gerçekten sizde bir sıkıntı var, atıyorum hangi marketten alışveriş yapıyorsunuz kaç kere dışarda yiyorsunuz tiyatro sinema olaylarınız nasıl bunlar hep hayat standardına etmen. etrafınızdaki insanlarla kendinizi kıyaslıyormusunuz acaba bazı şeyleri göz ardı mı ediyorsunuz. farkında olmadığınız önem vermediğiniz kalemler gibi. kıyafet almazsınızda kitap alıyorsunuzdur atıyorum
0
eja
(05.09.16)
"ne kadar düşüncesiz yazı yazıyorsunuz ya?" hahahh

arkadas gelip aglayan sensin. sebebi de soyledik iste.

ben sana soleyim mesela bizim ailede hediye anlayisi yoktur. dogum gununde, yilbasinda hediye alinmaz, ama ne vardir? birinin bir ihtiyaci oldugu zaman o ihtiyaci alinir, yapilir yardim edilir. dogum gununde gostermelik hediye alacam diye dunyanin bes para etmez en uyduruk seyini alacak adam, adet yerini bulsun diye parayi cope atan adam sonra gercek bir ihtiyacim oldugunda bana yardim edemeyecek durumda kaliyorsa en hafif tabirle: salaktir. oyle dosttan hayir gelmez.

tatil olayi da ayni, bizim hayatimizda "tatil" ya da "yaz tatili" gibi bir anlayis da "ihtiyac" da yoktur. isini, ailesini, cevresini sevmeyen insanlarin kacmasidir o tarz tatiller. bir yere gidiyorsan dana gibi uzanmaya gitmezsin bizim anlayisimizda. gider gorursun, ogrenirsin, birileriyle tanisirsin, iliskilerini gelistirirsin, ama bir amacin vardir.

eger bir isi de buyuk borclar, riskler altina girerek yapacaksan orada da ya riski alacaksin, aglamayacaksin ya da ayagini yorganina gore uzatacaksin, kendi yaginda kavrulacaksin, kendi capinda bir cikis yolu bulacaksin.

"ve ben yoruldum.

artık düşündüğüm tek şey var: fakirsen fakir kalıyorsun, yaşamını zenginleştiremiyorsun. sınıf değiştiremiyorsun.
zenginsen de, ne kadar batarsan bat bir şekilde o starndardı tutturuyorsun.

hiçbir şey olmasa, bir yerlerden bir şeyler kalıyor sana.

çok yoruldum ya. çok."

diyorsun. kafa yapin fakir kafa yapisi diyoruz, birikim yapmayi bilmiyorsun diyoruz. "sen benim neler cektigimi biliyor musun?" diye yine agliyorsun. ben ne bilim? beni ne ilgilendirir? adam sanip durumu acikliyoruz o kadar.

sen hic kredi cekip okuyan, dugun yapan, sonra bunlari odemek icin evden cikamadiginda aglayan zengin gordun mu?
0
idexo
(05.09.16)
öyle bir bakış açısı var ki evlenene. Bunlar herkese veriyor bi de bize versin diyorlar sanırım. Gelen geçen geçirmeye çalışıyor. Siz de olmuşken en iyisi olsun deyip keklendiniz muhtemelen. Bir de öncelikler var. Onları gözden geçirin. Evine 40 yerden haciz gelen bir arkadaşım 15 günlüğüne Yalova ya tatile gittiydi sülalesiyle çok şaşırdım sonra düşündüm de; o onu bi ihtiyaç olarak görüyor, lüks değil. Ona lüks gelen şey senin evde kullandığın fırın mesela. Biraz önceliklerinizi gözden geçirin.
0
petekpare
(05.09.16)
gelirin ne kadar yükselirse yükselsin, eğer bir ödeme planın yoksa ve kendini belli bir süre için sıkmıyorsan fakirlikten kurtulman mümkün değil.

öncelikle çift olarak 2000 tl kira verecek bir eve çıkmanız baştan hata olmuş, evet istanbulda kiralar deli gibi, ve düzgün semtlerde düzgün evler çok para bunun farkındayım iki ev arkadaşı yaşıyoruz bizim de kiramız 2000. ama biz iki ayrı oda kullanacağımız için ortak alan + herkesin kendi alanı bir ev aradık mesela. siz aynı odada kalan insanlar olarak 2+1 ve merkeze biraz uzak ama güzel semtlerde ev arayarak kirayı en az 300-400 tl indirebilirdiniz.

gelelim ileride neler olabileceğine. bir kere 2000 kredi ödemek de çok abartılı bir şey değil sizin gibi kazanan bir çift için. toplamda 4 k şu an çöp oluyor artık ev değiştirmek size daha masraflı kısa vadede o yüzden onu atlıyorum.

evinize minimum 8k giriyorsa şu durumda açıkta kalan bir 4k daha var. ve bu biiir sürü insanın maaşından çok daha fazla. benim önerim kredi kartlarınızı toplayın, toplamda 30bin gibi bir borç olduğunu var sayıyorum abartarak, sonra bu kartları kesin. sonrasında iki seçenek kalıyor, toplam kart tutarında kredi çekip ödediğiniz kredi tutarını 2500e çıkarmak ama size 3500 nakit kalması ama bu borç ödemeyi uzatır. ya da kartları kestikten sonra her ay her kartın asgarisini yatırmak ama fiziksel kartlarınız da olmadığından hiç harcamamak. ama burda bahsettiğim hiç baya bildiğimiz hiç. sıfır. en az ödeyin hiç harcamayın. bu şekilde 1 seneye kredi kartı zımbırtınız kapanmış olur. kira kredi de hepimizin ödediği şeyler artık ona da çok şeyapmayın.
0
freya
(05.09.16)
bu tartışmalardan bağımsız ben üstteki yazdığıma ek olarak
gözü açık sevişen yahudi +1 diyorum.

sanırım asıl sıkıntı borcunuzu kapatırken bir yandan kredi kartı ile borç yapıyor olmanız. yani kredi kartı borcunu kapatmak için kredi çekip kredi kartını kapatmayınca aynı çıkmaza düşmek gibi (sizinki kredi kartı için değil biliyorum). kredi kartlarınızı kapatırsanız onların da borcu bittiğinde sadece kira ve kredi borcunuz kalacak, sizin maaşınız da tamamen size kalacak ki o zaman iki üç ay içinde rahatlarmışsınız gibi geldi.
0
kassiopeia
(05.09.16)
Cevaben neler yazilmis okumadim. Genel itibariyle haklisiniz. Servet aileden gelir. Haksiz oldugunuz nokta ise cevrenizdekilerin tatil yapmasi ya da iyi standartta yasamasi. Tahminen fakat kendime guvenerek soyluyorum, sizinle cevreniz arasindaki tek fark onlarin fakir olduklarinin farkinda olmamasidir. Ayrica borclariniz bitince rahatlarsiniz.
0
f_d
(05.09.16)
aslında 2 kişi kazandığınız paralar hiç de fena değil, tabii birkaç yıl borça harç ödenir o ayrı. Ama galiba sizde kıtlık ve yoksulluk bilinci oluşmuş, o bahsettiğiniz kişilerde de bereket bilinci var. Bence parayla olan ilişkinizi bir gözden geçirin, aslında parayla olumsuz bir ilişkiniz olabilir bilinçaltında, bilinçli olarak zengin olmayı isterken.
0
limoncello
(05.09.16)
anladığım kadarıyla en çok "tatil" konusu yüzünden dertlenmişsiniz. onu da başkalarıyla kıyaslayarak yapmışsınız. en başta bu bakış açısının değişmesi lazım. başkaları ölçüt değildir.

ben de senelerdir tatil yapmadım, ayağım denize en son ne zaman girdi onu bile unuttum ama bunu bir eksiklik olarak hissetmiyorum. üzerime negatif bir mod eklemiyor yani.

kıyaslamayla çıkamazsınız bu işin içinden. çünkü herkesin aynı olduğu bir gerçeklikte yaşamıyoruz. sizin kazandığınız paranın 3'te birini "belki" kazanıp, ev geçindirenler var mesela. biraz da hayat "davranışların sonuçları vardır" kaidesi ile yaşanıyor. siz de davranışlarınızın sonuçlarındasınız şu anda. ne bileyim düğüm yapmasaydınız mesela. isteseniz yapmazdınız.

biraz da "istemek" önemli. facebook'ta kamprail gibi gruplar var. oralara bakarsanız yüzlerce insanın nerdeyse 0 TL ile onlarca yer gezmişliği oluyor. otostopla her yere gidiyorlar ve çadırlarda kalıyorlar. mis gibi tatil demek bu da.

siz fakir değilsiniz. sizin sadece masrafınız çok. bugün 46 yaşındaki (ama 35 gösterecek kadar enrjik, sporunu yapan vs.. birisiydi) mayıs ayında evlenmiş olan arkadaşımın öldüğünün haberini aldım. kalp krizi geçirmiş. çok da şeyyapmamak lazım yani.
0
matrix
(05.09.16)
Okul biter bitmez bir şantiyede işe girdim. İki haftada bir pazar eve gidiyordum. Bunun haricinde neredeyse sıfır masrafla yaşadım. 3 senenin sonunda peşin parayla ikinci el bir araba aldım. Çevremdeki arkadaşlarımın yıllardır arabası vardı ama ya babaları almıştı ya da ilk taksidini ödemişti. Arabayı kendi paramla almış olmak o zaman için çok iyi gelmişti. Aslında bu senin söylediğin kısır duruma işaret ediyormuş. O zaman anlayamamışım.

Evlendim, düğünü ve balayını’da aileden yardım almadan yaptık oh çok güzel. Tabi bu arada okul arkadaşlarım para biriktirirken ben yiyordum. Onun farkında değildim.

İlerleyen yıllarda okul arkadaşlarımın iş arkadaşlarım aldı. Sonuçta yine benzer okullardan mezun mühendislerden bahsediyorum. Sosyal statu olarak aynı insanlar. İş arkadaşlarım yurt dışında tatil yaparken ben annemin borçlarını ödüyordum. Devamında iş arkadaşlarım ev sahibi olurken, benim kredilerim yeni bittiği için peşinat ödeyemiyordum. "Sen de şurdan bir ev alsana niye kira ödüyorsun?" diyen insanları “Şimdilik ev düşünmüyorum” diye geçiştirmek bir süre sonra hakikaten can sıkıcı oluyor.

Aynı arkadaşlarım konut kredisi öderken zorlanmasın diye çocuklarının bakıcı/ana okulu masraflarını dedeleri öderken, bu sefer niye çocuk yapmıyorsun diye soruyorlardı.

Şimdi o arkadaşlarımın ev borçları bitti. Benimki yeni başlıyor. Evim de yine çevremdeki insanlara göre en kötü konumda. Bu sene oğlumuz dünyaya geldi. Çocuk odası, hastane masrafları vesaire derken bir baktım ki bütün birikimi sıfırlamışım yine. (Niye yaptın o zaman çocuğu demeyin yaş 34 oldu.)

Aslında az buz kazanmıyorum. Toplam gelirimiz senin söylediğinin biraz üzerinde. Yine de aileden gelen bir şey olmayınca. Ne kadar kazanırsan kazan maaşlı çalışıyorsan istediğin hayat standardını tuturamıyorsun. Şöyle söyleyeyim çevrendeki aynı işi yapan beraber çalıştığın insanların sahip olduğu aynı standardı tutturamıyorsun. Bu da insana koyuyor işte.

Sonuç olarak 100% katılıyorum. Aileden gelen bir şeyler yoksa. Fakirsin. Az bir sermayeyle ticarete girip şansı yaver gidenler bunun istisnası olabilir ama maaşla hiç bir şey olmuyor.
0
zombi
(05.09.16)
Bir döngüye sokmuşsunuz kendinizi. Öncelikle rahatlayın, çözülmeyecek bir mesele değil. Çok şükür ikiniz de Türkiye standartlarına göre fena sayılmayacak bir para alıyorsunuz. O borçlar da sonsuza kadar sürmeyecek. Elbet kapatacaksın.

Son paragrafın çok doğru. Çünkü bakış açın mevzuyu çok etkiliyor. Benzer bir süreçten geçiyorum. Çok şükür bir kısmını kapattım. Elim rahatladı biraz daha sabırla kalanı da kapatıp artıya geçeceğim. Çaresizlik hissinden kurtulun, pozitife odaklanın. Ben naçizane kendi uyguladığım yöntemleri sizinle paylaşacağım.

"Fakirsen fakir kalıyorsun" diyorsun ya bu işte bakış açısıyla alakalı. Çok basit bir örnek vereceğim. Mesela paran azsa, alışverişe gittiğinde temizlik malzemesi alacaksın mesela. 1 kilo deterjan 10 tl, 5 kg deterjan 35 tl mesela. Sen cebimde param kalsın "maaşa kadar idare ederim" diye kilosunu 7 TL'ye alabileceğin şeyi 3 TL daha pahalıya almayı seçiyorsun. Ve bu mantığı her yerde uyguluyorsun.

Şimdi bu söylediklerimi madde madde analiz edin eşinizle. Belki bazıları fazla gelebilir. Ama parayı ağaçtan toplamıyorsunuz. Evinizi bir şirket gibi düşünün. Nasıl çalıştığınız şirket bir kuruşu bile hesaplıyorsa siz de hesaplayın. Babamın işi sebebiyle yurt dışında da bulundum. Orada insanlar gerçekten parasının kıymetini biliyor. Ne yazık ki Türk insanı parasını har vurup savurmaya bayılıyor. Tasarrufu cimrilik sanıoyoruz. Halbuki biraz dikkatle çok güzel tasarruf edebilirsiniz. İnanın doğru planlamayla maaşınızı artırmadan harcamalarınızı kısabilirsiniz.

Şimdi sevgili eşinizi de alın madde madde bunların üzerinden geçin:)

1. Öncelikle kendinizi bu döngüden çıkaracağınıza inanın. İnanç çok önemli. Yukarda verdiğim deterjan örneğini unutmayın. Bunu başaracağınıza inanın. Bu bitecek. O borçlar ödenecek. Bu maddeleri eşinizle okumaya başladığınız andan itibaren kararınızı verin ve bu adımı atın.

2. Hepimiz bizi tasalandıran şeyleri görmezden gelme eğilimindeyiz. Ama çözmek için görmeniz lazım. Oturun ve kalem kalem çevrenizde kimlere ya da hangi banka ve kurumlara borcunuz varsa kuruşu kuruşuna yazın. Net tabloyu görmek her zaman iyidir.

3. Tablo muhtemelen korkutucu gelecek. Korkmayın. Şimdi bir aile bütçesi yapın.

4. Aile bütçenizi yıllık yaparsanız evinize giren parayı ve çıkan parayı daha net görürsünüz. 8*12=96k TL. Eğer bir aksilik olmazsa, zamlarınızı vs hariç tutuyorum. Önümümüzdeki eylül ayına kadar evinize en az 96000 TL girecek.

5. Şimdi harcamalarınızı ve borçlarınızı bir göz önüne alın. Atıyorum Mutfak masrafınız aylık 400-500 TL mi... bir yıllık masrafınızı görün. Temizlik masrafınızı, kiranızı görün. Hepsini yıllık görün.

6. Böylece farkında olmadan 5-10 diye harcadığınız kalemlerin ne kadar pahalıya patldığını gördünüz. Sakın moral bozmayın. Şimdi onları düşüreceğiz. Ama önce borçlar.

7. Borçlarınızı planlayın. Yani kredi kartlarınızı, tüketici kredilerinizi, elden aldıklarınızı sırayla kapatmayı planlayın. Eğer imkanınız varsa sağlam bir tüketici kredisi çekip o parayla tüm borçları kapatıp tek bir noktaya borçlanın. Kredi alamıyorsanız güvendiğiniz birinci derece bir yakınınızdan anne baba falan gibi kredi çekmesini rica edebilirsiniz. (hiçbiri olmuyorsa aman sakın eşten dostan, hele hele tefecilerden borç almayın)

8. Borcu tek seferde kapatamıyor musunuz? o zaman sırayla kapatacağız. Bankalarla borç yapılandırmak istediğinizi konuşabilirsiniz. Kredi kartlarınız varsa, artık sadece bir kredi kartınızı kullanın. Diğerlerini sadece ödeyin. Yıllık bütçe yaptık ya hani. Mesela deyin ki ben bu yıl bu 96.000'in 5000 TL'siyle kredi kartlarımı kapatacağım. Bunu da her ay 500 500 ödeyerek 10 ayda yapacağım deyin ve ödeyin. Hala borcunuz kalacak elbet. Ama acelemiz yok. Kendimizi sıkmadan, dara düşmeden hepsini kapayacağız.

9. Kredi kartlarınızı gerçekten kullanmayın kapatın. Ya da bir süreliğine sadece birini kullanın ama diğerlerini kapatın. 1-2 ay sıkın dişinizi sadece makarna yeyin, ama hepsini ödeyin. Kredi kartından kurtulunca göreceksiniz çok daha rahatlayacaksınız. Bu en önemli adımınız olacak. Diğer kartları kapatınca elde kalan son kartı da ödeyin ve kurtulun.

10. Borç ödemek zor ve yorucu bir süreç. Kendi düzeninizi bulmanız zaman alabilir. Ama bir rayına oturtursanız tıkır tıkır ödersiniz.

Borç kısmını şimdi bir kenara koyuyorum. Gelelim masraflara:

11. Yıllık bütçe yapınca gördüğünüz gibi ufak görünen kalemler aslında nasıl da büyüyormuş. O zaman "aslında hiçbir şey harcamıyorum" dediğiniz şeyleri yeniden gözden geçirme zamanı.

12. Öncelikle alışverişten başlayalım. TEmizlik malzemeleri en önemli kalem. Buradaki ufak değişiklikler bütçenizi accayip etkiler. Temizlik malzemesi bozulmaz, saklanabilir, depolanabilir. Ve bu ürünlerde paket büyüdükçe fiyat düşer. O yüzden alışverişlerinizde en uygun fiyatla alabileceğiniz en büyük paketi alın. Markaya çok takılmayın. Gerçekten kötü 3-5 marka dışında deterjanların, yüzey temizleyicilerin vs hepsi aynı. ATıyorum her ay evinize 5 kg deterjan alıyorsanız yılda 60 kg deterjan alıyorsun demektir. O zaman buna göre al. Sen 5kg paketi 30 tlye alıyorsun. 10 kg paket 50 tlyse, 5kg başına 10 tl zarardasın.

13. Markete hesap makinesiyle gitmeye korkmayın. ÖZellikle temizlik ürünlerinde bunun kilosu kaça geliyor diye bölün, çarpın. GErçek örnek vereceğim. Geçen ay markette bulaşık makinesi tabletinin 60lısını alayım dedim. Sonra fark ettim ki 10lu paket alırsan 2.si yarı fiyatınaydı. 100 tane alırsam 60'lı fiyatına geliyordu. 10 tane 10lu paket aldım. herkes garip garip baktı ama ben kar ettim, onlar etmedi.

14. Mümkün mertebe aylık alışverişinizi tek seferde yapın. İstanbul'daysanız metro gross marketten özellikle temizlik ürünlerini aşırı ucuza getirebilirsiniz. Yaklaşık bir senedir oradan alıyorum. Ve bahsettiğim gibi büyük büyük alıyorum. Bu arada onların kendi markaları var aro ve hohneca mı öyle bir şey. Birçok üründe onları tercih edebilirsiniz.

15. Sebze meyveyi tam tersi ihtiyacınız kadar alın. Çünkü aldığınızın %20-%30'unu kullanamadan çürütüyorsunuz. Paranıza yazık. Bu arada sebze meyveyi dolapta poşette değil, nemi alsın diye kağıt havluya sarıp koyun dolaba. Böylece daha uzun dayanır çürümeden. Bu arada gıda alışverişilerinizde şok, bim, a101 gibi ucuzluk marketlerinden yapın. Onların kendi markalarını kullanın. Promosyonları takip edin. Eğer kısa sürede bozulmayacak bir ürün ucuzlamışsa, alabildiğiniz kadar çok alın. Daha sonra pahalıya almaktansa ucuzken bolca alın.

16. Giyim alışverişlerinizi sezon sonu indirimlerinden yapabilirsiniz. Ya da outlet storelardan. Ya da markaların fabrika satış mağazalarından.

17. Markete giderken listeyle ve "şu kadar harcayacağım" kararıyla gidin. Sepete attığınız her şeyi hesaplayın. Limitinizi geçiyorsanız bilinki ihtiyacınız olmayan bir şey almışsınızdır. Tekrar gözden geçirin:)

18. Evinizin yalıtımını gözden geçirin. Pencereler falan. Ciddiyim, farkında olmadan doğalgaza fazla ödemeyin. Mesela perdeler kaloriferleri örterse evin daha zor ısınır. Which means daha fazla para.

19. Araba varsa satın. İstanbul'da aylık akbil kullanırsanız seyahat masrafınız düşer. (Şimdi extreme bir teklifim olacak. Öğrenci pasosu edinin. Tek yapmanız gereken açıköğretime yazılmak. Aylık mavi kart 180 tl, öğrenci kartı 70 tl'ye doluyor. Açıköğretimin yıllık harcına rağmen yılda adam başı 200 TL'ye yakın az ödersiniz. İki kişi 400 TL daha az ödeme demek. Tebrikler, mutevazı bir haftasonu tatili kazandınız)

20. Yukardaki örnek çok ekstrem gelebilir ama mantığı kavramanız lazım. Bu cimrilik değil, fırsatları görmek. Bir şeyi daha ucuza çözme fırsatınız varsa çözün. Etraf ne der diye düşünmeyin. Sonuçta o ödemeyi onlar yapmayacak.

21. TAmam kemerleri sıktık ama bir yere kadar. Yaşamayı da unutmayalım. Ne yapın edin, ayda bir ya da iki akşam eşinizle bütçenizi sarsmayacak bir yemeğe çıkın. bu tarz şeyler gerçekten iyi hissetmek için çok önemli.

22. Bir şeyler yapmak demek illa çok para harcamak demek değil. Bir cumartesi ailenizle gidin modada 2 çay için, 2 sokak dolaşın mis gibi denize bakıp eve dönün. O sıkışmışlık hissinden kurtulmak için çok iyi gelecek.

23. Tatillerinizi tur şirketlerinden değil kendiniz ayarlarsanız çok ucuza gelir. Mesela 7-8 ay önceden başlayın planlamaya. Bir ay uçak/otobüs biletlerini alın. Bir sonraki ay oteli ayırtın. Momondo.com, booking.com vb gibi yerlerde ideal fiyatlar bulabilirsiniz.

24. Telefon, internet, tv, digiturk vb gibi hizmetlerinizi gözden geçirin. BAzen farkında olmadan kullanmadığınız servislere çok ödüyor olabilirsiniz. TArifelerinizin belki daha ucuzları vardır. Onlara geçin.

25. PAra konusunda birbirinizi asla suçlamayın. Birbirinize karşı açık ve dürüst olun. Kötü hissedebilirsiniz ama bu ikinizin de kabahati değil. Birbirinizi çok kolay demotive edebilirsiniz. Ama önemli olan inanıp bu borçlardan birlikte kurtulmak.

26. Lüks harcamayın ama ufak lüksleriniz olsun. Yoklukla yoksunluk karışmasın. Giyim kuşam iyi hissetmek için önemlidir. Ayda 1-2 parça da olsa bir şey alın kendinize. H&M'in Bershka'nın falan fırsat köşelerinde muazzam şeylere denk gelebilirsiniz. 60 TL'lik gömleği sezon sonunda 15 TL'ye alabilirsin mesela. Ve o 15 TL verdiğin gömlek sana ummadığın bir özgüven kazandırabilir.

27. Ufak lükslerden kastım iyi hissettirecek ilgi alanları mesela. Ne kadar borç içinde olsanız da kendinize bir hobi bütçesi yapın. İkinizin de her ay 50 TL harcama hakkı olsun mesela. ATıyorum ben dergi okumayı çok severim ve gidip saçma sapan yabancı dergilere 20-30 euro öderim. Ya da her ay kendine orijinal bir jazz albumu almak gibi şeyler işte. Buna saçmalık bütçesi deyin:)

30. YAşayın. Gerçekten yaşayın. Yaşamanın para harcamak olmadığını kavrayarak. Dediğim gibi gidip bir çay/kahve içip eve dönmek bile eve kapanıp "bu borçlar nasıl ödenecek" diye hayıflanmaktan iyidir.

31. Ev almak zorunda değilsiniz. Ancak 20 yıl sonra senin olacak bir eve her ay kendine eziyet ede ede ödeme yapmak mantıklı değil. İlerde bir gün elbet olabilir. Şu anda evim yok diye üzülmeyin. Bunu dert etmeyin. Gençsiniz. Çocuğun olursa o düşünsün:)

32. Şükredin. Sahip olamadıklarınıza bakıp hayıflanmaktansa sahip olduklarınıza bakıp şükredin. İyi kötü başınız sokacak bir yuvanız var. Birbirinizi seviyorsunuz. GEnç bir ailesiniz. Çok şükür güzel işleriniz var. Türkiye için fena olmayacak bir geliriniz, dostlarınız var. Hepsi için şükredin her gün. Bunu yapmak endişelerinizi azaltır.

Not: Her ay kenara 100 200 para atın. Atarsınız. Hadi 50 TL atın. 8000 TL alıyorsanız 7950 alıyor gibi düşünün. HArcamaya başlamadan önce 50 tl'nizi yatırım hesabınıza atın. 200 lira bile olsa kenarda bir miktar paran olması hissi iyi gelir. Ufak ufak başlar büyütürsünüz. Bugüne kadaar havaya gidenleri düşünün bundan sonra gitmesin işte.

Bu saydıklarım sadece bir mantık sıralaması. Asla ama asla parayı hayatınızın odağı yapmayın. Üzer. Sadece dikkatli kullanın işte. PAranıza tam hakim olun yani.


Uzun uzun yazdım. Çünkü o psikolojiyi o durumu yaşadım. Ne olduğunu biliyorum. Yardımcı olabilirsem ne mutlu. Sorunuz olursa çekinmeden yazın. Elimden geldiğince tavsiye vermeye çalışırım. Özlem denizmen diye bir kadın var onun kitabını okuyun. paratic.com'a da arada bakın.

Bir de tavsiyem bu psikolojiden kurtulmak için uplifers.com'daki makaleleri okuyun.

NOT 2: Kiranız biraz yüksek sanki. Nerede oturuyorsunuz bilmiyorum ama 2000 TL'nin biraz altına inebilirseniz şahane olur. 3+1'se 2+1'e geçin. 2+1'se bir iki sene 1+1'de oturmayı değerlendirin.
0
anten
(05.09.16)
(4)

Cumhurbaşkanına Hakaret ve Sığınma Hakkı

quanche
Merhaba başına her geçen gün saçma sapan işler gelen güzel ülkemin güzel insanları!Facebook'ta paylaştığım bir içerikten ötürü (henüz nolduğunu bilmiyorum, öğrencem) biri beni cumhurbaşkanına hakaret, küçük düşürme, bla bla gibi nedenlerle şikayet etmiş. Bugün polise ifade vermeye gideceğim. Nasıl g
Merhaba başına her geçen gün saçma sapan işler gelen güzel ülkemin güzel insanları!

Facebook'ta paylaştığım bir içerikten ötürü (henüz nolduğunu bilmiyorum, öğrencem) biri beni cumhurbaşkanına hakaret, küçük düşürme, bla bla gibi nedenlerle şikayet etmiş. Bugün polise ifade vermeye gideceğim. Nasıl gelişir, nolur, henüz bilmiyorum ama göreceğiz. Şimdii! Ben bu ve benzer kısıtlayıcı, ifade özgürlüğü karşıtı durumları kullanarak Avrupa'ya yada başka herhangi bir kıtada herhangi güzel bir ülkeye sığınma hakkı başvurusunda bulunabilir miyim? Olursa nasıl olur, olur mu?

6 yıldır uluslararası bir şirkette çalışıyorum. Askerliği yapmadım, İngiliccem var, Almancam iyi(ydi, 1 ayda İngilicce seviyesine gelebilir), yaş 27. Yazılımcıydım, son iki yıldır daha çok networkle uğraşıyorum ve IT'de yönetici olarak çalışıyorum ^^ Napam?
0
quanche
(05.09.16)
gecmis olsun. "siginma hakki" savastan kacanlara bile kolay verilmiyor, goruyorsunuz.

eger yurt disina gocmek istiyorsaniz orada bir is bulup, size calisma izni cikarmalarini saglayabilirseniz sizin icin en iyi yontem bu olabilir.
0
idexo
(05.09.16)
olmaz :)))))))
suriyede adamın kafasına bomba yağıyo gelebildiği yer türkiye. seni polis ifadeye çağırdı diye kimse ülkesine almaz :)
0
littlejack
(05.09.16)
şakaya gelecek bir konu değil ifadeye bir avukatla gitmeni tavsiye ediyorum.
0
bacardicola
(05.09.16)
Yok artık LeBron James. Ne sığınması? Eskiden millet "ben Kürt'üm Türkiyede asimile oluyoruz, işkence görüyoruz" falan deyip kaçıyordu. Birkaç senedir onu da yemiyorlar artık. Şu bir tane hakaret davasına, sıradan bir vatandaşı mı alacaklar?

Hani en azından vekil, büyük iş adamı falan oluo siyasi tutuklu olma sürecinden kaçsan neyse.

@Bacardicola +1 avukatla git.
0
nawar
(05.09.16)
(3)

amazon'dan alınan elektronik ürün?

bir fincan kahve ile film izlemek
bir arıza durumunda, markanın türkiye'deki yetkili servislerinden birine göndersem ilgilenirler mi, garanti kapsamında olur mu?yoksa illa amazon'a mı yollamam gerekir?
bir arıza durumunda, markanın türkiye'deki yetkili servislerinden birine göndersem ilgilenirler mi, garanti kapsamında olur mu?

yoksa illa amazon'a mı yollamam gerekir?
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(05.09.16)
markaya bağlı. almadan önce arayıp sorun. muhtemelen kabul etmezler.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(05.09.16)
urunden urune degisecektir.
0
idexo
(05.09.16)
Uluslararasi garantisi olan urunler bile turkiyede garanti kapsaminda degil. Yuzsuzluk yapip para istiyor teknik servisler.
0
ubi dubium ibi libertas
(05.09.16)
(6)

the north face mont

hede hodo
kışlık bir mont almam lazım(yavaş yavas aramalara basladım, ucuz olur diye:)az önce gezinirken aşağıdaki montu gördüm. özel indirimde filan diyor. tip olarak da fena değil gibi. sizce alınır mı? daha uygun alabileceğim bir yer olur mu? kullanan var mı? https://www.morhipo.com/kampanya/detay/16372854
kışlık bir mont almam lazım(yavaş yavas aramalara basladım, ucuz olur diye:)
az önce gezinirken aşağıdaki montu gördüm. özel indirimde filan diyor. tip olarak da fena değil gibi. sizce alınır mı? daha uygun alabileceğim bir yer olur mu? kullanan var mı?

www.morhipo.com
0
hede hodo
(04.09.16)
bence alinmaz.kislik gibi de durmuyor pek.

www.thenorthface.com

bu tarz mont alamiyorsaniz baska markalara yonelmenizi tavsiye ederim.
0
idexo
(04.09.16)
attığın modele benzer ve fiyatı çok daha uygun olan ve kışın çok güzel ısıtan montlar decathlonda var bi bakabilirsin
0
nundu
(04.09.16)
pahalı geldi bana.
0
iticisin
(05.09.16)
pazar malı gibi gözüken bu monta o para fazla hocam. alınmaz bence.
0
cekingen fil
(05.09.16)
Resimdeki mont hic guzel degil, idexonun gosterdigi cok cok guzel ve kullanisli. Decathlonda fiyati uygun olanlari var. Ayrica adidas nike outletlerine de bakabilirsiniz.
0
curukturpkokusu
(05.09.16)
Alinmaz.
0
stavro
(05.09.16)
(5)

Diş hekimliği başvurusunda neden (ilave) yetenek sınavı yok?

sttc
Nasıl güzel sanatlarda yetenek sınavı varsa diş hekimliğinde de olmalı diye düşünüyorum. yontuyor deliyor vs. el becerisinin önemi büyük. eğitimle gelişebileceği seviyenin sınırlı olduğunu düşünüyorum. aynı şekilde herkesin el becerisi isteyen dallarda sanatçı olabileceğini de düşünmüyorum. doktorla
Nasıl güzel sanatlarda yetenek sınavı varsa diş hekimliğinde de olmalı diye düşünüyorum. yontuyor deliyor vs. el becerisinin önemi büyük. eğitimle gelişebileceği seviyenin sınırlı olduğunu düşünüyorum. aynı şekilde herkesin el becerisi isteyen dallarda sanatçı olabileceğini de düşünmüyorum.

doktorların hekimlik lisanslarının yanında bir de el beceri seviyelerini gösteren lisansları olsa güzel olmaz mı?
0
sttc
(04.09.16)
sart oldugunu dusunmuyorum hatta eminim o isleri zaten doktorlar degil bir takim teknisyenler yapiyordur.
0
idexo
(04.09.16)
girerken heyet raporu alınıyor, orada nörolog muayene ediyor. ellerinde tremor falan varsa sağlam raporu vermemesi lazım
0
la noix
(04.09.16)
Ne insanlar gördüm deli gibi geliştiren. Yani başta kötü diye elemek yazık olurdu. Ne tipler gördüm bok püsür içinde hasta bakıp, en fazla iki sene uzatıp yine de bitiren.

Özetle girerken değil de çıkmak için gerekli olması gereken kıstas. Ama bir süre sonra bıraksak daha çok uğraşacağız deyip geçiriyorlar. Ayrıca diş hekimi olmak demek sadece dolgu, kanal, protez yapmak demek de olmadığı için yine öneriniz çöker.

Doktorlar için bazı konularda evet temel şeyleri hemşireler yapıyor da sonuçta onlar için de aynı öneri yapılabilir. @idexo

Doktorların yaptığı bir çok muayene de teknik ister, cerrahların yaptığı işi tartışmaya gerek bile yok her iki meslekte.

Özetle gelişiyor.
0
bir ileti paylastim
(04.09.16)
Başvurduğunda kim diş hekimliğiyle ilgili başarılı olacak kadar bilgili olabilir? Yaratıcılık isteyen bir yanı yok. Dişlerin anatomisi belli. 5 sene içinde zaten çeşitli malzemeleri kullanmayı öğretiyorlar.
0
tiksinmedenuyanmak
(04.09.16)
Kardeşim elinde titreme olan bir diş protez teknisyeni. Asıl sorun onun pozisyonunda. Nihehe.
El becerisi geliştiriliyor kanka. Merak etme. Dişçiler birbirlerine kaplama falan yapıyor not için, birbirlerini telef etme pahasına öğreniyorlar mesleği.
0
kargn
(04.09.16)
(5)

Beyin Fırtınası -- siteler nasıl para kazansın?

kurnaz
bu sitelere alınan reklamların bi işe yaramadığı belli oldu.peki bu sistem yerine neler yapabilir? Nerelerden para kazanabilir siteler?eldeki opsyonlar:para karşılığı reklam alır.advertorial yapar.üyelik alır.ürün satar.başka neler geliyor aklınıza?
bu sitelere alınan reklamların bi işe yaramadığı belli oldu.

peki bu sistem yerine neler yapabilir? Nerelerden para kazanabilir siteler?

eldeki opsyonlar:
para karşılığı reklam alır.
advertorial yapar.
üyelik alır.
ürün satar.

başka neler geliyor aklınıza?
0
kurnaz
(04.09.16)
üyelik, basıcan 99 kurustan.
0
anonymice
(04.09.16)
sitede adblocker ını pasif hale getirenlere bir tür kredi versin. sonra bu kredileri beğendiğimiz yorumlara ödül olarak verelim. reddit teki gild olayı gibi ama cebimizden para çıkmayacak.

tabi bu sistem ile sağ ve soldaki boşluklar komple reklam olabilir. hatta reklam miktarını kullanıcı belirlesin. ne kadar reklam o kadar kredi..
0
sttc
(04.09.16)
Android oyunlarında reklam izledikçe coin, oyun içi ekstra can falan veriyor. Hiç sızlanmadan izliyorum. Bunun sitelere uygulanması olabilir belki.
0
doxanikee
(04.09.16)
@ananymice
üyelik 99 kuruşta olsa kimse olmaz. çünkü kimse cebinden 5 kuruş harcamak istemiyor. bunu geçtim nasıl ödeyecekler orası ayrı muamma. onun vergi ve faturalanması, astarı yüzünden pahalıya gelir:))

@sttc
öyle olsa bile reklam tıklanması olmadığı sürece olmaz. o adam zaten reklama tıklamaz.
burada kastım reklama bilerek tıklaması filan değil. görüp ilgisini çekse de tıklamıyor insanlar.

@doxa
olabilir ama implemente edilmez.

varsa başka her türlü öneriye açığım.
0
🌸kurnaz
(04.09.16)
facebook gibi yap. herkesin kayit olmak isteyecegi bir platform kur sonra big data'dan parayi vur.
0
idexo
(04.09.16)
(6)

şarj aletini elektrikte bırakmanın zararı var mı?

kurnaz
soru başlıkta aslında da burası da boş kalmasın. şimdi sürekli bir prizde şarj aleti bıraksam buna günde 1-2 kere alet taksam zararı olur mu?
soru başlıkta aslında da burası da boş kalmasın. şimdi sürekli bir prizde şarj aleti bıraksam buna günde 1-2 kere alet taksam zararı olur mu?
0
kurnaz
(04.09.16)
ben oyle yapıyorum. bi zararını gormedım.
0
anonymice
(04.09.16)
benim ki aldığım günden beri dükkanda takılı. evde de eski telefonun ki takılı hiç kaybetme derdi yok.
0
gozu acik sevisen yahudi
(04.09.16)
hiç bir şarj aletinin boşta prizde kalması doğru değildir.benden tavsiye en azından evden yada işten ayrılırken prizden çıkarın çok yangın vakası var.
0
sergio35
(04.09.16)
elektronik aletleri bozacak bir durum ancak fazla voltaj yuzunden olabilir saniyorum. eger voltaj regulatorunuz yoksa nadiren bile olsa gelebilecek fazla voltaj cihaziniza zarar verebilir.

bazi akilli telefonlarin gece sarja birakildigini sonra sabah hic calismadigini duymustum. ama tabi biraz da sans isi.

bu akim koruyuclar var piyasada, akim koruyuculu bir priz kullaniyorsaniz tesisatiniz vasat bile olsa sanirim guvende olursunuz.
0
idexo
(04.09.16)
Soruya kaynak:

Üzerinde güç düğmesi bulunan üçlü/çoklu prizler var, uzatma kablolu falan. Şarj kabloları takılı olarak o düğmeleri açıp kapasak güvenlik sağlayabiliyor muyuz?
0
yaren
(04.09.16)
Normal bir şarj aleti sorun yaratmaz ama ucuz, kalitesiz, standart dışı üretilmiş bir ürün nadir de olsa yangın nedeni olabilir.

@yaren: Evet, uzatma kablosu düğmeleri o açıdan pratik bir güvenlik sağlıyor.
0
mikro patlama
(04.09.16)
(2)

her şeyden çok çabuk sıkılıyorum ve pes ediyorum

ruh i tibbiye
evet sayın sözlük ahalisi size hayatımı boka çeviren bir durumdan bahsedeceğim şimdi.ben her şeye çok heves ediyorum ama başladığımda da çabuk sıkılıyorum. örneğin bir kitabı heyecanla satın alıyorum ama başlıyorum devamını getiremiyorum. bir enstrüman çalıcam diyorum, kursa gidiyorum hemen pes edip
evet sayın sözlük ahalisi size hayatımı boka çeviren bir durumdan bahsedeceğim şimdi.

ben her şeye çok heves ediyorum ama başladığımda da çabuk sıkılıyorum. örneğin bir kitabı heyecanla satın alıyorum ama başlıyorum devamını getiremiyorum.

bir enstrüman çalıcam diyorum, kursa gidiyorum hemen pes edip bırakıyorum.

bu dönem okulda/bölümde temsilciliğe aday koyucam diyorum sonra aman siktir et ne gerek var diyorum.

20 dk'lık çok sevdiğim bir diziden bile sıkılıyorum.

bu bir ders de olabilir. bir dersi alırken geçerim çalışırım nolcak diyorum ama ilk derste yok sen gerizekalısın hayatta geçemezsin diyip ikinci dersten sonra hiçbir bok anlamıyorum ve benden kötü herkes o dersten geçerken ben kalıyorum.

ama tutunup da devam ettirebildiğim durumlarda da eninde sonunda zevk alıyor ya da başarılı oluyorum. mesela bu yıl çok büyük bir risk aldım okulla ilgili ve şuan istediğim sonucu almama rağmen acaba yanlış mı yaptım diye afakanlar basıyor beynimi. ama sonra da yok ya sen aşşırı üstün problem çözme yeteneğinle hepsini halledersin diyorum ama pek kalıcı ve efektif olmuyor.

neyim var benim? size de böyle oluyor mu? olanlar nasıl aştı? kafamda deli sorular!
0
ruh i tibbiye
(04.09.16)
Yapacağım eylemin faydasını düşünerek konsantre oluyorum. Karateye başladığımda ilk zamanlar zordu, ama siyah kuşak olmayı istediğimden sıkılsam bile antrenmanlara gitmeye devam ediyorum. Keyfi konularda zorlamaya gerek yok. Bu yorumu da beğenmezsem silerim.
0
dissendium
(04.09.16)
kararlilik meselesi. bir isi neden yaptiginizi biliyorsaniz kararli olursunuz, sonunu getirirsiniz. oylesine ya da hevesten, ozentiden yapiyorsaniz isi elinize alir almaz aslinda gorundugu kadar kolay ve basit olmadigini goruyorsunuz ve sikiliyorsunuzdur. bu sikintiyi asmak icin oncelikle aldiginiz kararlarin nedenlerini bilmeniz lazim. yani elinize aldiginiz bu is sizin icin neyi ifade ediyor? tutkulu musunuz?

is hayatinin ne kadar sikici oldugundan bahsedenlere de bakarsaniz tutkulariyla ugrasmiyorlar, para kazanmak icin mucadele ediyorlar, bulabildikleri en iyi ise razi oluyorlar. cogu zaman da kendilerini zorunlu hissediyorlar.

hadi hayatta kalmak icin mecbur deyip katlaniliyor ama hobi baska bir durum. severek, isteyerek, inanarak yapmiyorsaniz mumkun degil.

cunku acemiligi atlatinca goreceksiniz ki usta olmak icin asmaniz gereken daha zor bir engel daha var: "intermediate plateau" gercekten usta olan kisi bu platoyu asmak icin sabirla ve bilincle calismak zorundadir. ayni yanlisi tekrar etmeden, yanlislarini tek tek duzelterek disaridan izleyenlere "ne kadar kolay yapiyor" dedirtecek kadar kendini gelistirmek zorundadir.

disiplin meselesi.

cagimizda artik insanlar bir mesajin, mailin 5 saniyede yerine varmamasindan bile sikayet ediyorlar. anlik ileti diye bir sey var. anlik iletiye alisan insan acemilikten ustaliga giden yola cesaret edemiyor. vucudun tepkisi de sikilmak oluyor. enerji harcamak istemiyor.

cok meshur bir grafik var ogrenme egrisi(learning curve): 3.bp.blogspot.com

butun bunlarin yaninda eger hakkaten icinizden gelen bir ise odaklanamiyorsaniz ve hayatiniz bir cileye donuyorsa bir psikiyatriste danismanizda fayda var.
0
idexo
(04.09.16)
(11)

Dil öğrenmeye yardımcı programlar

tum haklari saklidir
Hangi programı kullandınız, önerirsiniz?Çok pahalı olmamak koşuluyla, satın alabilirim, free olanlar da olabilir.
Hangi programı kullandınız, önerirsiniz?

Çok pahalı olmamak koşuluyla, satın alabilirim, free olanlar da olabilir.
0
tum haklari saklidir
(04.09.16)
Duolingo
0
archery
(04.09.16)
bi ara rosetta stone cok populer olduydu. iyi programdi o da. duolingo var bi de, kelime ve telaffuz acisindan yararli oluyor epey. ama sana grameriyle bir seyi ogretemez o da.
0
in vino veritas
(04.09.16)
Gramer için ayrıca çalışıyorum, en önemli beklentim, günlük konusma diline yakın kelimeleri öğrenmek.
0
🌸tum haklari saklidir
(04.09.16)
bu programlardan ziyade tavsiyem: dili hayatiniza eklemeniz. yani diyelim ki futbol ilginizi cekiyor. o zaman ingilizce spor haberleri okumaya calisin. diyelim ki teknoloji ilginizi cekiyor. aradiginiz bir urunun ingilizce incelemesini izleyin, okuyun... pratik acisindan programlardan daha yararli olacaktir.

derdiniz gramer sinavlari vs ise ancak o zaman oturup ders gibi calismalisiniz.
0
idexo
(04.09.16)
Rosetta Stone iyidir. Malum ortamlardan ulaşabilirsiniz.
0
anamuhalefet
(04.09.16)
@idexo, bir dönem internetten haberleri takip ediyordum. anlayabildiğim kadarıyla zorluyordum. biraz pratikten sonra yine devam edeceğim bunu yapmaya
0
🌸tum haklari saklidir
(04.09.16)
cervantes online kütüphane ve okuma kulübü
0
Hendrix'e tapan adam
(04.09.16)
@tum haklari saklidir sadece takip etmeyle de kalma, yorum da yap, etkilesime girmekten cekinme. Basarilar, kolay gelsin.
0
idexo
(04.09.16)
Uygulamaları olduğu için sayılır bence bunlar da :)
Ben çok bilmiyorum bu işleri kendi yaptığım şeyleri söyliycem o yüzden yine bir süzgeçten geçir mantıklı geliyorsa yap. Tavsiyeden çok bak bir de bu var şeklinde yani yazdıklarım.

Quora okuyorum ben. Çok faydasını görüyorum henüz yazmaya cesaret edemedim ama quora ve reddit çok faydalı bence bu konuda. Sonra newsinlevels mıydı öyle bir şey var haberleri seviye seviye paylaşıyorlar falan. Medium da güzel ona da bakabilirsin. Ben genelde okuma şeklinde yapıyorum işime o yaradığı için. Youtube inanılmaz bir yer. Sadece öğrenme olarak düşünme yani sana ingilizce öğreten kanallar değil de ilgini çeken ingilizce kanalları takip edebilirsin. Bir süre sonra iş başındayken alttan açıp podcast gibi dinlemeye başlıyorsun. Baya faydalı oluyor. Ben bunları ekstra bir zaman ayırmadan işte servisteyken ne bileyim iş yerinde boş kaldığımda falan yapıyorum. Hayatımın hiçbir döneminde oturup ingilizce çalışmadım ben okuduğum herhangi bir metni 80 85 oranında anlarım çok hardcore değilse. Bu şekilde yaptığında o "çalışma" psikolojisi olmadığı için hem daha verimli hem daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum. Öyle işte. Haydi dikkat et kendine.
0
Giovanni Pipitto
(04.09.16)
readlang.com
0
duyurunun bug'ı
(04.09.16)
Linguaphone, pdq değil tüm set olanı.
0
kaset
(05.09.16)
(3)

Mac Pages Belgelerini Microsoft Word'e Aktarsam Ne Kaybederim?

cuckoo
Yüksek lisans tezimi Mac Pages'de yazmak istiyorum. Ancak tez danışmanıma bu formatta bir şey gönderemem; yazdıklarımı .docx formatına çevirmem gerekiyor. Bilindik yazı karakterlerinin dışına çıkmayacağım, ama yine de bu dönüştürme esnasında bir şeyler kaybeder miyim? Yoksa, "Hiç başına bela alma! W
Yüksek lisans tezimi Mac Pages'de yazmak istiyorum. Ancak tez danışmanıma bu formatta bir şey gönderemem; yazdıklarımı .docx formatına çevirmem gerekiyor. Bilindik yazı karakterlerinin dışına çıkmayacağım, ama yine de bu dönüştürme esnasında bir şeyler kaybeder miyim? Yoksa, "Hiç başına bela alma! Word'de yaz gitsin!" mi dersiniz?
0
cuckoo
(04.09.16)
neden pages'te yazmak istiyorsun? bana kalirsa kendine is cikarma. bastirmak istesen bile uyumsuzluk cikabilir fotokopicide.

edit: bence formati dusunurken baski imkanlarini da dusunsen iyi olur. cikti lazim olursa en yaygin program Word hem osx'te hem windows'ta var. ya da pdf olarak da alabilirsin tabi.
0
idexo
(04.09.16)
@idexo parasını çıkarmak için elbette.

teorik olarak bütün fotmat dönüştürmelerinde kayıp yaşanır, belgenin ne kadar biçimlendirme içeredeğine göre edeğişir ama çok çok basit bir şey değilse dönüştürdükten sonra toparlaman gerekeceğine eminim.

yol yakınken latex'i öneririm bu arada: www.latex-project.org
0
celeron 300a
(04.09.16)
idexo, öncelikli kelime işlemci olarak Pages'i kullandığım için onunla devam etmeyi düşündüm, ama gerçekten başıma iş çıkacağını düşünüyorum ben de. Word ile devam edeceğim.

celeron 300a, Latex'i inceleyeceğim.

Cevaplarınız için teşekkür ederim arkadaşlar.
0
🌸cuckoo
(05.09.16)
(2)

moka pot'a hangi tür öğütme gider

anonymice
espresso tarzı yeterli diyorlar. doğru mudur? benim bildiğim moka pot'a espressodan biraz daha kalın bir grind olması lazım.espresso ok mi ama?
espresso tarzı yeterli diyorlar. doğru mudur? benim bildiğim moka pot'a espressodan biraz daha kalın bir grind olması lazım.

espresso ok mi ama?
0
anonymice
(04.09.16)
Normalde daha kalın olması lazım. Ama düz espressoluk çekilmiş kahveyle de demledim, sadece taneler çok az suya düşüyor. Bir de çok bastırınca su üste çıkamıyor. Yani bunları göz önüne alınca fena olmuyor.
0
overthrower
(04.09.16)
moka ekspress mi? 4 numara cektirdim. iyi oldu.

tavsiye/hatirlatma: kahveyi taze cekilmis kullanmazsaniz hizla bayatlar.
0
idexo
(04.09.16)
(8)

Tanıdığınız işletme mezunları ne iş yapıyor ?

hayati cozemeyen adam
sb. ya da genel olarak iibf diye genelleyebilirim. not : ingilizce bilip kendini geliştirenler kastım.
sb. ya da genel olarak iibf diye genelleyebilirim. not : ingilizce bilip kendini geliştirenler kastım.
0
hayati cozemeyen adam
(04.09.16)
Odtü mezunu iki arkadaşım var, ikisi de bankada çalışıyor müfettiş olarak.
0
buff
(04.09.16)
birkac tanesi akademisyen oldu, hala cabalayanlar da var. bunlardan biri ogretim gorevlisi yetistirme programindaydi.

bir baskasi ozel sektorde bir sirketin ik bolumune girmisti.

bir baskasi kendi cabalariyla yurt disinda bir is bulup gitti.

bir baskasi yerel firmalarda, tanidiklar vs vasitasiyla is ariyordu. buldu mu ne yapti haberim yok.

bir baskasi buyuk bir IK firmasinda once staj yapti, sonra sanirim ise de girdi.

bankalarda calisanlar var...
0
idexo
(04.09.16)
@j r r nereden mezun ?
0
🌸hayati cozemeyen adam
(04.09.16)
mali musavir olanlar var. Tabi müsteri buldular mı bulamadılar mı belli değil.
0
anonymice
(04.09.16)
bütçe raporlama uzmanı olarak çalışıyorum, büyük kurumsal bir firmada. öncesinde big four denetim şirketinde çalıştım 2 sene. işletme mezunu arkadaşlarımın da çoğu bu denetim şirketlerine girdi başlangıçta.
0
juninho77
(04.09.16)
bankalarda, big 4'da, mckinsey gibi danışmanlık şirketlerinde, unilever, cocacola, p&g gibi hızlı tüketim sektöründe, e-ticaret şirketlerinde çalışıyorlar. kendi startup'ını başlatanlar da oldu.
0
king lizard
(04.09.16)
@juninho nereden mezunsunuz ? üniversitenin ( boğaziçi odtü koç sabancı bilkent vs hariç ) çok bir önemi var mı ? ortalama bir üniversitede kendini geliştiren stajlarını düzgün yapan bir kişinin de öyle yerlerde çalışma şansı nedir sizce?
0
🌸hayati cozemeyen adam
(04.09.16)
benim tanıdıklarım genelde yatırım işinde ya da denetimdeler. bir kaçı danışmanlıkta.

denetim en önü açık meslek sanırım. yatırımda gördüğüm kadarıyla mühendisler daha bi fazla.
0
kurnaz
(04.09.16)
(4)

Bir mesafe birimi olarak "blok"

etna
Bu her filmde çıkan "2 blok boyunca düz git" veya "oraya 5 blok uzaktayım" gibi cümlelerde geçen blok ne demektir? Kaç metreye denk geliyor?
Bu her filmde çıkan "2 blok boyunca düz git" veya "oraya 5 blok uzaktayım" gibi cümlelerde geçen blok ne demektir? Kaç metreye denk geliyor?
0
etna
(04.09.16)
Bizdeki "sokak" olcu birimine denk geliyor. 1 blok =1 sokak

2 blok boyunca duz git demek, 2 sokak ayrimi boyunca duz git demek.

ABD'de sehirler genelde birbirini dik kesen sokaklarla bolundugu, ve hemen hepsinin arasi esit oldugundan blok diyorlar.
0
crown
(04.09.16)
www.google.com.tr

kusbakisi bakarsan bloklari gorebilirsin.
0
idexo
(04.09.16)
İm from jenny from the block vardi bi de. Mahalle karisi jenny demek olabilir :(
0
hailtothethief
(04.09.16)
2 blok sonra sağa don= abi 2. sağ.
0
babilbaligi
(05.09.16)
(1)

macbook'u şarjda kullanmak

mauricio el rosencof
yeni bir air kullanıcısıyım. şu ana kadar %100 olunca mac'i şarjdan çıkarıp tamamen boşaltmadan kullandım. ayda bir de pili kalibre edeceğim. ama kafama takılan bi şey var: cycle'ı düşük tutmak için evde, ofiste sürekli şarjda kullanmak pile zarar verir mi yoksa arada bir mesela haftada 2-3 gün kend
yeni bir air kullanıcısıyım. şu ana kadar %100 olunca mac'i şarjdan çıkarıp tamamen boşaltmadan kullandım. ayda bir de pili kalibre edeceğim. ama kafama takılan bi şey var: cycle'ı düşük tutmak için evde, ofiste sürekli şarjda kullanmak pile zarar verir mi yoksa arada bir mesela haftada 2-3 gün kendi bataryasını mı kullanmak gerekir?bi kullanıcı şöyle bi şey yazmış: superuser.com sanırım en doğrusu bu şekilde. kişisel deneyimleriniz nedir bu konuda?
0
mauricio el rosencof
(04.09.16)
4 yillik laptop.
neredeyse tamamen fise bagli kullanildi.

batarya bilgisine bakinca

kondusyon: normal
cycle count: 96
health: %91

gorunuyor.
0
idexo
(04.09.16)
(3)

Plakçılar Buraya - Yurtdışından Plak Getirtme Meselesi

sevgikusunkanadinda
Kısa bir süre önce kendime bir pikap aldım. Elimde bir miktar da plağım var ancak yaşayan bilir, sevdiği şeyleri gördüğünde aldıkça alası geliyor insanın, yetmiyor.Şöyle bir site buldum, Türkiye'de bulamadığım plakları edinmek için: https://www.discogs.com/Buradan daha önce alışveriş yapan var mıdır
Kısa bir süre önce kendime bir pikap aldım. Elimde bir miktar da plağım var ancak yaşayan bilir, sevdiği şeyleri gördüğünde aldıkça alası geliyor insanın, yetmiyor.

Şöyle bir site buldum, Türkiye'de bulamadığım plakları edinmek için: www.discogs.com

Buradan daha önce alışveriş yapan var mıdır? Güvenebilir miyiz, işler genel olarak nasıl yürüyor?
0
sevgikusunkanadinda
(04.09.16)
(bkz: discogs)

edit: zaten son entry'i girmissin : ) yeni gordum. istersen entry sahiplerine ozel mesajla sor.
0
idexo
(04.09.16)
Bir arkadaş mesaj attı şimdi, alternatif bir site önerdi, ona bakıyorum. Ama disclogs hakkındaki sorular hala baki :)
0
🌸sevgikusunkanadinda
(04.09.16)
Soruları buraya yazayım, sonrasında arayanlar da faydalansın bir şekilde.

Şimdi disclogs'a girdiğimde x albümünün plakları 2 euro'dan başlıyor, 30-40-50 diye gidiyor. Kıyaslama yapılınca da bir kısmı Vg, diğerleri Vg+. Öyle aman aman bir fark yok gibi. Kimden nasıl alışveriş yapacağımı güvenilirlik belirliyor desem, çoğu olumlu geri dönüş almış, güvenilirlik %95'in üzerinde. Sözlükten bir kısım arkadaş kargoyu yüksek tutup oradan geçirmeye çalışıyorlar dedi. O tuzaklara düşmemek için ne yapmalı?

Kargoyu postayla değil takip numaralı şekilde almayı tercih edeceğim. Kaybolması, kırılması vs. durumunda para iadesi yapıyorlar mı?

PayPal gittikten sonra büyük ihtimalle yurtdışında yaşayan birilerinden ya da %10-15 komisyonla bu işleri yapanlardan ricacı olacağım ödeme konusunda. PayPal ödeyeni farklı, adres ve alıcı bilgisi farklı olsa sorun çıkartıyorlar mı?

Bu yazdığınız iki siteden hangisini önerirsiniz en çok?
0
🌸sevgikusunkanadinda
(04.09.16)
(6)

Ben mi müzikten anlamıyorum insanlar mı primci

materyalist imam
https://youtu.be/GAUCK7EQV8MŞu şarkı mükemmel romantik, harika sözler, müthiş Müzikalite diye değerlendirilirkenhttps://youtu.be/Hq9qU2kY1HgBu şarkıyı birine gönderseniz keko oluyorsunuz.Ve bende bu iki şarkı aşağı yukarı aynı duyguları canlandırıyor.Sebebi neydi ki? Kıraç çok sağlam adam. Playlist'
youtu.be

Şu şarkı mükemmel romantik, harika sözler, müthiş Müzikalite diye değerlendirilirken

youtu.be

Bu şarkıyı birine gönderseniz keko oluyorsunuz.

Ve bende bu iki şarkı aşağı yukarı aynı duyguları canlandırıyor.

Sebebi neydi ki? Kıraç çok sağlam adam. Playlist'imde kim görse dalga geçiyor.

Ben mi müzikten anlamıyorum insanlar mı sırf şekil sukul uğruna bu adama gomuyor?
0
materyalist imam
(04.09.16)
begenilerin muzikten anlayip anlamadiginla ilgili fikir veremez ki. kim mukemmel diye degerlendiriyormus ilk sarkiyi? ben ikisini de sevmedim. hayatta dinlemezdim. ben ne oluyorum bu durumda? tamamen zevk meselesi, neden boyle bir soru soruyorsun anlamadim. cok saapma, otur sevdigin muzigi dinle. senin dinlediklerinle dalga gecenden de uzak dur.
0
hopeless
(04.09.16)
@hopeless haklı. Bunu yazarken yıldız abla dinliyorum.
0
pomknos
(04.09.16)
boyle sig oldugunu kesfettigin insanlarla arayi biraz acman lazim. kendi sevdigini dinle.
0
idexo
(04.09.16)
klibin ilk üç saniyesi fikir vermeye yeter. bir de adam hep kolaya kaçıyor. müziğinde hiç derinlik yok. hep tahmin edilebilir şeyler yapıyor.
0
alperz
(04.09.16)
bazı kişiler Türkçe müziğe karşı özel tutum sergileyebiliyor. rock gruplarını dinlersen ergen olursun (duman, mor ve ötesi vs), kıraç gibi daha yumuşak şarkıları ise keko bulabilirler. müzikten anlamamanla ilgisi yok. işin içinde yabancı/Türkçe ayrımı var. bu zamana kadar Türkçe müzik dinlerken vayy bunu mu dinliyorsun diyenle karşılaşmadım. genelde pentagram, özlem tekin vs dinlesem bile.
0
funl
(04.09.16)
kıraç dinlemem tarzım değil ama bu, çok güzel şarkıları olduğu gerçeğini değiştirmiyor. keko diyen de bi siktirsin gitsin mümkünse.
0
spirit crusher
(04.09.16)
(2)

Linux sudo komutu

beholderrulez
merhaba arkadaslarlinuxta bir kullaniciya bir süreligine root hakki veren bir komut vardi. Program kurarken filan ise yariyordu ben hep onu sudo -H saniyordum ama degil galiba ya sudo ile basliyordu yada su ile. Neydi o komut ve parametresi. Yardimci olabilecek olan var mi
merhaba arkadaslar
linuxta bir kullaniciya bir süreligine root hakki veren bir komut vardi. Program kurarken filan ise yariyordu ben hep onu sudo -H saniyordum ama degil galiba ya sudo ile basliyordu yada su ile. Neydi o komut ve parametresi. Yardimci olabilecek olan var mi
0
beholderrulez
(04.09.16)
sudo -i

edit: zaten bir sey yukleyeceginiz zaman (eger apt kullanilacaksa) "sudo apt-get install blabla" seklinde girebilirsiniz.
0
hopeless
(04.09.16)
sanirim bazi distributionlarda

su

yazip enter'a basiyorsunuz ve sifre girip root olabiliyorsunuz. bazilarinda da @hopeless'in dedigi gibi

sudo -i

yazmaniz gerekiyor
0
idexo
(04.09.16)
(15)

Eşcinsellik ve evrim

ya ben lan neyse
eşcinsellikle alakalı genlerin nesilden nesile aktarılamadığı için eşcinsellerin zamanla popülasyonda yok olması iddiasıyla alakalı tatmin edici bir cevap bulamadım.mesela evrim ağacında uzunca bir yazı vardı. hep soyut ve uç örnekleri vermiş.belki sizden gelir tatmin edici bir yanıt.neden elenmedi
eşcinsellikle alakalı genlerin nesilden nesile aktarılamadığı için eşcinsellerin zamanla popülasyonda yok olması iddiasıyla alakalı tatmin edici bir cevap bulamadım.

mesela evrim ağacında uzunca bir yazı vardı. hep soyut ve uç örnekleri vermiş.

belki sizden gelir tatmin edici bir yanıt.

neden elenmedi şimdiye kadar eşcinsellik genleri?

edit: genetik mi ben de emin değilim. bilimin söylediği önemli.
0
ya ben lan neyse
(03.09.16)
Her eşcinsel heteroseksüel ilişki yaşamıyor diye bir şey yok ki. Mesela benim dedemin dedesi gaydi belki ama o zaman bunu kendine bile kabul ettiremezdi, evleneyim geçer dedi belki, sonra da sevişeyim bir kadınla geçer belki dedi. İşin bilimsel kısmına girmeden bile çıkıyor bir şeyler.
0
baba jo
(03.09.16)
Eşcinsellik genle mi oluyor orasını bilmiyorum ama bu iş şöyle işler:

Eğer bu arkadaşlar hayatta kalabilmek için heteroseksüel ilişkiye giriyorlarsa, ki çoğu zaman durum budur, genlerinin aktarılmasından daha kolay bir şey mi var? Toplum, hayatta kalabilmek adına bazı kuralları empoze eder bireylere. Çoğu toplumda da bu kurallar o toplumun kültürü nasıl emrediyorsa o şekilde üreme ve topluma katkı yapma üzerine kurulu.

Durum böyle olunca, eğer genetikse dediğin gibi, aktarılmasından normal bir şey yok.

Bunun muhafazakarlar tarafından bu kadar affedilmez ve iğrenç görülmesinin de sebebi bu, toplumun devamlılığını tehdit ediyor.

Edit: Homoseksüel kadın ilişkisinin homoseksüel erkek ilişkisinden yaygın oluşu ya da yaygınmış gibi daha fazla ön planda oluşu kadınların homoseksüel davranışlar göstermesinin kadın rolüyle erkeklerde olduğu kadar çelişmemesi ve onların kişiliklerini veya değer sistemlerini tehdit etmemesinden olur.

Edit 2: Eşcinsellik hayvanlarda da oluyor, sırayla birbirini tatmin etme amacıyla, bazen hiçbir görünür sebep olmadan. Eğer çok merak ediyorsanız onlara bakın.

Eşcinselliğin sadece zevk yönü de yok hayvanlarda. Mesela bizim okuldaki dişi köpeğimiz Toprak bölgeye sahip çıkmak için erkek rolüne büründü 2 yıldır. Etrafındaki veya gelip giden köpeklerle sürekli cinsel ilişki pozisyonu alıp, üstlerine çıkıp gel git yapıyor ortada hiçbir temas veya tatmin olmamasına rağmen ve kesinlikle kimseyi kendi üstüne almıyor. Bu da eşcinsellik ve toplumsal roller arasındaki ilişkiye bir örnek olabilir ama örneğin yerindeliği tartışılır.

Edit 3: altta freetakilir'ın dediği gibi eşcinselliğini keşfedemeyen insanların varlığı da önemli bu soruda tabi.
0
Adramelekhh
(03.09.16)
eşcinsellerin hepsi eşcinsel doğmuyor ki. bence -sayısal bi kanıtım yok ama- çoğu oradan buradan görüyor sonra deniyor. mesela bu olayla lisede tanıştım ben. kızlar sürekli birbirlerini öpüp kucaklarına alırlardı. bu kızlar erkeklere adım atmaya çekinip ilk deneyimlerini bi kızla yaşayınca kızlardan hoşlanırlarmış böyle de bi yazı okudum. ve sosyal medyanında etkisi var. tumblrın yarısı lezbiyen -en kötü bisex- ve -yine sayısal bi kanıtım yok ama- bence kızların lez oluşu erkeklerin gay oluşundan daha fazla. bide filmlerin dizilerin etkisi var. bu ülkede gençlerin -özellikle gençlerin- yarısı -yine sayısal kanıt yok kfjjfkd- türk dizileri izlemiyor yabancı dizi izleyip görüyor bu tarz şeyleri. ve ilk deneyim önemli unutmayın.

çok mal bi yazı oldu ama sana biraz ipucu olur. eşcinseller öyle hissetmiyor sonradan deneyimliyor bazen -ve bence çoğu zaman fkkdjf-
0
freetakilir
(03.09.16)
@adramelekhh kopeklerdeki alfa(suru lideri)-beta(suru) olayinin escinsellikle bir alakasi oldugunu sanmiyorum. cunku suru lideri olmak her zaman cinsiyet boy guc vs sarti gerektirmiyor. kasli buyuk bir pitbull surusunun lideri minik bir chihuahua olabiliyor.

bunun disinda eger kopegi belli sekilde kosullandirirsaniz rolunu de degistirmek mumkundur. alfa bir kopegi liderlikten takipcilige dondurebilirsiniz. ve bu surunun lideri bir insan da olabilir. tamamen size kalmis.

ayrica hayvanlarin ureme donemleri vardir ve bu donemlerde "kizisirlar". cinsel birlesmeden zevk alan cok kisitli bir hayvan kitlesi var. sanirim insanlar ve diger primatlar bundan zevk alabiliyor. belki bir kac degisik tur daha olabilir. hangi turler veya baska kac tur var tam olarak emin degilim.

@ya ben lan neyse escinsellik olayina gelirsek ben cok sinirli bilimsel bilgimle bir sekilde psikolojik ve hormonel sebeplerden oldugunu dusunuyorum. bu en nihayetinde cinsel bir yonelimdir uzerine arastirmalar vardir, propagandalar vardir. her neyse.

butun diger cinsel yonelimler gibi belli mekanizmalarin vucutta islemesiyle nasil acikinca yemek dusunuyorsak belli salgilarin da devreye girmesiyle seks dusunuyoruz ya da tam tersi aseksueller var mesela onlar da bu salgilar digerleri gibi calismiyor. onlar da seks dusunmuyorlar.

isin mantik boyutuna gelirsek, insan vucudu organik bir makinedir ve nihai amaci yeni ihtimalleri ureyerek ortaya cikarmaktir. peki escinsellik uremeye izin veriyor mu? dogal yollardan vermiyor. dolayisiyla insan vucudunun dogasina terstir. (bunun yaninda sigara icmek de insan vucudunun dogasina terstir, yine de bir cok insanin umrunda degil. bunlari tartismiyorum. zira insan sanildigi kadar rasyonel degil, daha ziyade irrasyonel bir hayvandir. psikolojik olarak kendi kendini irrasyonel davranislara ikna edebilir.)

bir yandan tip oyle bir ilerledi ki son duyduguma gore 1 kadinin yine kendinden alinan bir hucreden(sanirim bir cesit kok hucredir) sperm uretilebiliyor ve labaratuar ortaminda bir kadin (normal yollara kiyasla) herhangi bir erkege ihtiyac duymadan(ama hala sperm hucresine ihtiyac duyuluyor) hamile kalabiliyormus. bunlara da simdi girmeyelim. zira bunlar da dogal degil yapay durumlar ve uzun vadede sonuclari belli degil, irrasyonel ya da istenmeyen durumlara yol acabilir. akraba evliligi gibi bu yontem de dogacak cocuklari olumsuz etkileyebilir.

irrasyonel olmak da bir ihtimal tabi yine evrimde insanin gelismesi ve aklin/mantigin roluyle ilgili.

ote yandan evrim de mantikli degildir, yani evrimin "kesin bir amaci vardir" diyemeyiz. anladigimiz kadariyla evrim soyle calisiyor ki iyi/kotu/yararli/yararsiz... vs diye dusunup kimseye ayrimcilik etmiyor ya da kimseyi kayirmiyor. yalnizca yeni bir ihtimalin ortaya cikmasi yeterlidir evrimin/evrenin isleyisinde. sonra bu ihtimal evrende tutunmanin bir yolunu bulursa bulur, bulamazsa bulamaz ve bazen yapitaslarina kadar parcalanir, bambaska bir ihtimal bu parcaciklarin bir kismini kullanabilir... olen canlilarin topraga karismasi gibi.

iste insanin egosunu zedeleyen sey de: evrenin/evrimin hicbir seyi umursamamasidir. insan bildigimiz kadariyla(eger varsalar zeki uzaylilar haric) evrende kendini umursayan ve yucelten tek canlidir sanirim. bu yuzden insanlik evrendeki bir toz tanesi kadar onemsiz olmasiyla yuzlesemiyor.

ozete gelirsek: escinsellikle psikolojik ve hormonel sebeplerden insan dogasina/vucudun normal isleyis mantigina aykiri bir ihtimal ortaya cikiyor. (bunun ortaya cikmasinda dogumdan once, dogum sirasinda ya da sonrasinda cesitli sebepleri olabilir.) bu ihtimal ne kadar irrasyonel de olsa evrende tutunursa tutunur. tutunamazsa tutunamaz. sonucta evrim icin yalnizca herhangi baska bir ihtimaldir. burada benim hipotezim: "escinsellik geni" olduguna inanmiyorum. daha ziyade escinselligin, bazi genlerin gorevini yerine getirmemesinden, hormonlarin dogru calismamasindan, psikolojik ve toplumsal bazi durumlardan ve baska dogum oncesi ve sonrasi sebeplerden kaynaklanan bir cesit anormal durumdan meydana gelen kondusyon oldugunu dusunuyorum.

genler uzerine arastirmalar devam ediyordur elbette. ilerleyen zamanda nasil teleskoplar gelistikce uzaklara bakabilir hale geldiysek genleri de daha iyi inceleyebilir hale geldigimizde sanirim bu konularda biraz daha aydinlacagiz. ben yine de hipotezimi rasyonel ve irrasyonel ihtimalleri dusunerek kurdum.

toplum escinselleri yargilarken de bireyler kendi bulundugu sosyolojik, ekonomik, psikolojik... vs konumlarina/durumlarina gore, maruz kaldiklari ideolojilere, propagandalara gore yargiliyorlar.

fakat en nihayetinde bilimsel olmaya calisirsak herhangi bir "neden" bulamayiz. cunku bilim "neden escinseller var?" diye sormaz, "escinsellik nasil ortaya cikiyor?" gibi bir yaklasimdadir. "neden?" sorusu felsefeye aittir. bir cevabi da yoktur. "evren neden var?" bilemedigimiz surece de butun "neden?" sorulari ya inanclar dogrultusunda "guzel sebepler" bulunarak aciklandigi iddia edilecek ya da "nasil?" sorularinin yanitiyla ikame edilecek, yani bilime yonlendirilecektir.

umarim kendimi ifade edebildim : )
0
idexo
(03.09.16)
uzmanından dinleyelim.

www.youtube.com
0
jadle
(03.09.16)
@idexo: O örneği eşcinselliğin farklı şekli olarak örnek vermiştim. Bence eşcinsellik örneği o. Eşcinselliği toplumsal rollerden sıyırıp nurture değil sadece nature demek biraz yanlış geliyor bana ama işin bilimsel kısmı hakkında bir bilgim olmadığı için kesin bir iddiada bulunmak istemiyorum. Toplumsal cinsiyet ve cinsel yönelim üzerine etkili şeylerden en önemlisi, belki genetik önemi daha fazlaysa en önemli ikinci etken toplum sonuçta (yani sosyal etkileşim, köpeğin durumundaki gibi, alfalık da bunun en iyi örneklerinden). Sonuçta hayvanlarda ve bizde dahi alfa olayı cinsel davranışı (yönelim hakkında şüpheli olsak bile) doğrudan etkiliyor.
0
Adramelekhh
(03.09.16)
öncelikle eşcinselliğin dnalarla taşındığına dair bir sonuç yok. (bir ara gay genleri hakkında bir şeyler söylendi ama tutarlı sonuçlar alınamadı.) @playing star again'in de dediği gibi, anne karnındaki hormonlarla alakalı bir durum olduğu tahmin ediliyor. bu zamana kadar ulaşılmış en nete yakın sonuç bu. ama kesin değil elbette. yapılan araştırmalara göre, bir anne ne kadar çok erkek çocuk doğurursa üçüncü, dördüncü oğlunun eşcinsel olma ihtimali o kadar artıyor. çünkü anne rahmi erkek çocuğuna karşı bir takım tepkiler vermeye başlıyor. bu araştırmanın sonucu erkeklerin neden eşcinsel olduğunu birazcık olsun açıklayabilirken kadınlar neden eşcinsel olur bunu bir türlü açıklayamıyor.

gelelim hayvanlara, doğada sanılanın aksine eşcinsellik oldukça yaygın. birçok hayvan türünde eşcinseller karşı cinsi sadece bir üreme aracı olarak görüyor. mesela lezbiyen bir martı bir erkek martıyla çiftleşip yavrusunu lezbiyen bir martıyla büyütüyor. aynı lezbiyen martılar arasında birtakım cinsel olaylar dönüyor. veya bir hayvan grubunda terk edilmiş yavrular yine eşcinsel hayvanlar tarafından sahiplenilebiliyor. sahiplenilen yavru eşcinsel veya heteroseksüel olabilir, hiç fark etmez. eşcinsel çift sayesinde o yavru yaşayıp, genlerini devam ettirebiliyor. sonuçta bir şekilde eşcinsel hayvanların neden evrim açısından desteklendiğine dair ufak bir kanıt olarak sunulan bir davranış.

eşcinselliğin avantajlarına dair bir makale okumuştum zamanında, aklımda kalanları yazmaya çalıştım. ama sen evrimagaci'nda doğadaki eşcinselliği aratıp daha birçok örneğe ve neden sonuç ilişkisine ulaşabilirsin. benim yazdıklarıma çok güvenme. kendin de araştır.
0
ruhen hastayim ben
(03.09.16)
evrim ağacını ben de okudum, orada eş cinsel bireylerin dişi çocuklarının doğurganlıkları daha çok oluyor diye bir bulguya rastladıklarından bahsediyordu, bu durum eş cinsellerin soylarının yok olmasını önlüyormuş sanırım.
0
gezegen olan pluton
(03.09.16)
Genom bir organizma planı değildir, bir gelişim sürecinin tarifidir. Bu da ne idüğü belirsiz bir tanım olan "gen" ile açıklayabileceklerimizin kısıtlı olmasına neden olur.

Benim konuyla ilgili hipotezim, aslında biseksüelliğin radikal bir üreme stratejisi olabileceği. Bir erkek birey, başka bir erkeği rekabetten düşürebilir eşcinsel ilişki sayesinde. Kendi dişiye ilgisini sabit tutarak ama diğer erkekleri dişiden koparacak kadar dişiye rakip kalabilerek üremede avantaj sağlayabilir gibi geliyor.
Bir dişi birey aynı şekilde başka bir dişiye bunu yapabilir, gerçi dişiler için fayda çok olmuyor. Bir erkek harem kurabilir ama dişiler üreme dönemi ve doğurabilinen yavru sayısı ile kısıtlanmış. Gerçi sosyal hiyerarşide hala büyük kazançlar sağlayabilir dişi.
0
kargn
(03.09.16)
@adramelekhh hmm yani psikolojik ve sosyolojik olarak escinselligin geldigi yerden geliyor gibi mi dusunuyorsun?

fakat escinsellik esasen cinsel bir yonelimken, kopeklerdeki suru isleyisi onlar icin yalnizca toplumsal bir model, bir ihtiyac degil mi?

ve kopeklerdeki durum kosullanmadan kaynaklanmiyor mu? bir kopegin escinsel olmasi bence bambaska bir sey. suru lideri olan bir disi icin "escinseldir" demek dogru olmaz diye dusunuyorum.

cunku dogada bir kurt surusu dusunursen: birey olan kurtlarin hayatta kalmak icin suruye ihtiyaclari var ve surunun de bir alfa tarafindan liderlige ihtiyaci var.

ote yandan bazi hayvanlarda disilerin ustunlugu sozkonusu tabi. ben bunu da escinsellik olarak dusunemiyorum. yine bu sadece bir rol paylasimi ve genellikle evrimsel gelisimlerine uygun sebeplerden oluyor.

bu "alfa disi"lerin de erkeklerin uzerine cikmasi sanirim suruyu kosullamasi icin gerekli. nasil kediyi ensesinden tutuyorsun, kopegi bogazindan tutup yan yatiriyorsun ve sana teslim oluyorsa.


@ruhen hastayim ben "çünkü anne rahmi erkek çocuğuna karşı bir takım tepkiler vermeye başlıyor. bu araştırmanın sonucu erkeklerin neden eşcinsel olduğunu birazcık olsun açıklayabilirken kadınlar neden eşcinsel olur bunu bir türlü açıklayamıyor. "

yazdigini okurken iste tam tersini yapiyor, surekli kiz dogururken dengelemeye calisiyor gibi dusundum. yani erkek dogurdukca kiz dogurmaya calisiyor, kiz dogurdukca erkek dogurmaya calisiyor gibi?
0
idexo
(04.09.16)
@idexo: Örneklerinde haklısın ama bana yine de cinsel yönelim ve toplumsal roller iç içe gibi geliyor. Mesela kampüslerde lezbiyen çiftler görürsen çoğunluğunda bir tanesinin erkeksi bir rol aldığını görmek mümkün (bunu genellemek ne kadar doğru bilmiyorum ama). Hani şu kısa saçlı, erkek gibi giyinen, erkeksi davranışları olan kızlardan bahsediyorum.

Ama tabi ki eşcinselliği sadece toplumsal rollerin etkisine indirgemem, etkinin doğasından ve öneminden bahsetmek istemiştim.

Bir de ben bizim davranışlarımızı mesela kediyi ensesinden tutunca vereceği tepki tahmin edilebilir olduğu için o tarz davranışlardan farklı görmeyi pek doğru bulmuyorum. Tahmin edilebilirlik ve karmaşıklık boyutundan farklı olmamız bizim toplumumuzun da aynı bu bahsettiğin hayvanlarda olduğu gibi davranışlarla ilerliyor olmadığını göstermiyor bence.
0
Adramelekhh
(04.09.16)
@adramelekhh su yuzden sartlanmadan bahsettim ve primatlarla diger hayvanlar arasindaki farki vurguladim: insanlar ve sanirim diger primatlar ureme amaci disinda zevk ve tatmin icin de seks yapiyorken, diger hayvanlar yalnizca ureme maksadiyla ve ureme donemlerinde birlesiyorlar.

ote yandan insan da hayvandir. sadece diger hayvanlara gore evrimde ileri bir halkadir. tabi bu sebepten daha kompleks sebeplerden, daha cok parametreden bahsedilebilir.

ancak toplumlarin da matriarkal ve patriarkal olarak ayrilabildiginden haberin vardir sanirim. bazi toplumlar babaerkil bazilari anaerkildir. anaerkil toplumlarda annenin statusu yuksektir, sozu gecer. buna dayanarak oyle dusunmustum.

"anaerkil toplumlar escinseldir" diyemeyiz.

bkz: anaerkil toplumlar

edit: www.google.com.tr

linkte matriark sirtlanlari da ornek vereyim. escinsel oldugu icin degil, statusu yuksek oldugu icin uzerine cikiyor diger erkeklerin.

buradan sonra benim bilimim bitiyor : )
0
idexo
(04.09.16)
direkt alakalı mıu bilmem ama zamanında şöyle bir sorum olmuştu :

www.eksiduyuru.com
0
titiraprap
(04.09.16)
eşcinsel birinin "geçer" diye hetero ilişkiye girmesi çok saçma değil mi? hastalık mı bu? ben dünya yanıyor deseler eşcinsel ilişkiye girmem. eşcinseller de karşı cinsle ilişkiye girmemeli madem kalbi duygularla eşcinsel olmuşlar (yersen)

bu eşcinsellerin kendilerini savunma biçimine hastayım. doğada varmış eşcinsellik ondan normalmiş. bu vatandaşlara ensest ve pedofili de doğada var onları da mı yapalım dediğimiz zaman ölü taklidi yapmaları çok başarılı.
0
cekilmis gayfe
(04.09.16)
eşcinsellikle ilgili kafa yorarken şurdan yola çıkabilirsin, nasıl ki ırk ayrımının yaygın olduğu yıllarda siyahlar köle ve aşağı insan görülüyordu, albinolar şeytan ya da kadınlar akılsız yaratıklardı, bunların insanlığa faydalı olmadığına dair bir sürü hurafe de bulunabilir o zamanlar.

her zaman bilime güvenmeliyiz diyemeyeceğim çünkü bilim de yanlı, az çok sosyal bilimler okuduysan ikili cinsiyet sistemine dayanan heteroseksist toplum düzeninin aslında kimlere yaradığını ve bunun dışında olanların bilim tarafından dışlandığını görürsün, eşcinsellerin üremediği için topluma yararlı olmadığı tezini kısır olanlar, çocuk istemeyenler, anne babasını kaybedenler (makbul aile içinde olmayanlar) ile birlikte düşündüğümüzde karşımızdaki tablonun saçmalığı ortaya çıkıyor.

cinsel yönelimler, 3'le sınırlı değil, çok daha fazlası var, genlerin varlığı yukarıdaki yazılanlar gibi kanıtlanmamış, insan çok daha karmaşık bir yapı. bence bu konuda önyargısız fikirler ve dışlayıcı olmayan bilimsel yorumlar üzerinden gidersen kendini geliştirmiş olursun, diğer türlü yukarıdaki gibi kendi gözlemleri üzerinden genellemeler yapanların dediklerine inanıp, açını daraltırsın, ilber hoca çok kızardı.

en.wikipedia.org
0
kaset
(05.09.16)
(5)

60 bin tl ile ne yapayım?

nemo problemo
arsa almak istiyorum ama hiç anlamadığım konular. nereden alsam ilerde kazancı olur bilemiyorum. altın mı dolar mı euro mu alsam onu da bilemedim. önerileriniz olabilir mi acaba?
arsa almak istiyorum ama hiç anlamadığım konular. nereden alsam ilerde kazancı olur bilemiyorum. altın mı dolar mı euro mu alsam onu da bilemedim. önerileriniz olabilir mi acaba?
0
nemo problemo
(03.09.16)
neye yatirim yapacaginiz konusunda fikrim yok.

yalniz: ha diye kosup yatirim yapmayin. bilmediginiz islere girmeyin. iyice anlayin dinleyin, bir sure gozlemleyin. ne olup bittigi hakkinda yeterince fikriniz oldugunu dusunuyorsaniz o zaman yatirim yapin.

kumarbazlar gibi dusunmeyin. yatirim yaparken riskleri ongoremiyorsaniz yatirim yapmiyorsunuzdur, kumar oynuyorsunuzdur. genelde boyleleri buyuk zararlar ederler.
0
idexo
(03.09.16)
idexo +1

karar verene kadar da enpara / turuncu hesap gibi biryere yatır 1 gün bekletsen bile değer kazansın. (anaparayı kaybetmeden)
0
gonulcelen87
(03.09.16)
Dolara çevir at bankaya bekle. o zaman kadar araştırırsın ne yapacağına.
0
komando kani var bende
(03.09.16)
uzun vadede paraya ellemeyecekseniz eğer borsa da bir seçenek olabilir.
0
little big man
(03.09.16)
Ronark'ta GB çekip değenlendirebilirsiniz.
0
kaledekiyalnizlik
(03.09.16)
(6)

Şu Laptop nasıldır?

utkumon
http://www.monsternotebook.com.tr/abra/MONSTER-ABRA-A5-V6-2.html#.V8sAEvmLQdUÖzelleştir kısmından da Ram'i 16GB (2x8GB) DDR3L 1.35V 1600MHz SODIMMHDD 500GB WD Black WD5000LPLX HDD SATA-3 7mm 32MB 7200RPMHarici Optik Sürücü Samsung SE-208GB/RSGD 8x Harici Slim DVD Yazıcı2. Port SSD 240GB M.2 Sata SS
www.monsternotebook.com.tr

Özelleştir kısmından da
Ram'i 16GB (2x8GB) DDR3L 1.35V 1600MHz SODIMM
HDD 500GB WD Black WD5000LPLX HDD SATA-3 7mm 32MB 7200RPM
Harici Optik Sürücü Samsung SE-208GB/RSGD 8x Harici Slim DVD Yazıcı
2. Port SSD 240GB M.2 Sata SSD (Okuma: 540 MB/s - Yazma: 490 MB/s)

özelliklerini de seçeyim diyorum. Toplam 3.777 gibi bir fiyata denk geliyor.
0
utkumon
(03.09.16)
oncelikle sorulmasi gereken soru: bu bilgisayarda ne is gorulecek?
ikinci: tasinabilir olmasi sart mi?
0
idexo
(03.09.16)
Oyun oynayacağım, masaüstü bende çok istiyorum ama yurt ortamında laptop daha cazip geliyor, hem okula falan da götürmek için kullanacağım.
0
🌸utkumon
(03.09.16)
o zaman bu ram, SSD gibi parcalari kendin daha ucuza temin edip takamaz misin? 1000 lira fark cok bunlar icin.

ek olarak: harici optik surucuyu ne yapacaksin? ben 2012'den beri bir tane bile kullandigimi hatirlamiyorum.
0
idexo
(03.09.16)
bunu almaya karar verirsem ben olsam

madem skylake islemci var, ddr4 ram destekleyip desteklemedigini ogrenirdim ve destekliyorsa uygun 16gb ddr4 alirdim.

optik surucuye heves etmezdim.

hdd yerine de iki tane SSD kullanirdim. bunlari da uygun fiyatli temin edip kendim takardim.
0
idexo
(03.09.16)
DDR3 ile DDR4 arasında çok fark var mı? Ben bilgisayarlardan pek anlamam, bilen birisine sorduğumda arasında uçurum fark yok DDR3 de işini görür demişti bana.

Bir de kendimiz parça takınca garantisi bozuluyor mu?
0
🌸utkumon
(03.09.16)
garanti kosullarini da saticidan ogrenmen lazim. ucuncu parti parcalar(aslina bakarsan bunlarin taktigiyla hicbir farki yok) garanti kapsamindan cikarabilir aleti.

madem ikisi arasinda fark yok, madem ram upgrade edeceksin ben olsam yine de ddr4 yeni teknoloji diye onu tercih ederdim.
0
idexo
(03.09.16)
(5)

Sosyal medya ilizyonu

Golden Ratio
Neden bilmiyorum ama ben bunun çok etkisinde kalıyorum. Mesela instada reelde tanıdığım birisinin profiline bakıyorum ve kendimden çok üstün görüyorum bir anda, çok mükemmel kusursuz bir hayatı var gibi geliyor. Ya da başkasının tivit profilinde yazdıklarına bakıyorum falan vay be adam/kadın amma z
Neden bilmiyorum ama ben bunun çok etkisinde kalıyorum. Mesela instada reelde tanıdığım birisinin profiline bakıyorum ve kendimden çok üstün görüyorum bir anda, çok mükemmel kusursuz bir hayatı var gibi geliyor. Ya da başkasının tivit profilinde yazdıklarına bakıyorum falan vay be adam/kadın amma zekiymiş, nelerden bahsetmiş çok dolu bir insan (evet böyle diyorum) diyorum. Ama gel gelelim reelde yanyana gelince ulan bu muymuş kendimden üstün gördüğüm kişi diyorum. Bu saçma psikolojiye neden giriyorum ki acaba ?
0
Golden Ratio
(03.09.16)
Sosyal medya hesapları kullanmıyor musun?

Kullanıyorsan yüksek ihtimalle öyle yapmadığın içindir. Ama bende de şu var, yazarken, yazışırken çok iyi olduğumu düşünüyorum ama biriyle telefonlaşırsam saçmalayacakmış gibi hissediyorum. Halbuki ikisini de yapan beni.
0
pomknos
(03.09.16)
gercek hayatin agdalanmis bir versiyonunu sana sunduklari icin oyle oluyor. bir nevi selective perception(algida secicilik) gibi calisiyor.

sende bir algi yaratmayi amacladiklari icin o algiyi bozacak her seyi sana sunduklari mesajin disinda birakiyorlar. nasil dizilerin kamera arkasi var. iste hayatin kendisi de sosyal medyanin kamera arkasidir.

mesela cuneyt arkin'la, erol tas da kamera arkasinda iki yakin dosttur. kamera karsisinda birbiriyle mucadele eden iyi ve kotu taraflardir. filmi izlerken onu "cuneyt arkin" olarak degil de "komiser kemal" olarak izlersin.
0
idexo
(03.09.16)
Tivit kullanmıyorum, insta nadir. Valla bilmiyorum özenmek de denmez ama kafamda ulaşılmaz kişiler olarak görüyorum. Ama içten içe öyle kişiler olmadığını da biliyorum aslında, tuhaf.

@idexo aynen öyle.
0
🌸Golden Ratio
(03.09.16)
eskiden bana da olurdu bakmayınca geçiyor şimdi sadece ünlülere bakıyom tanıdıklardan baane.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(03.09.16)
İnsanlar kendini olduğundan farklı göstermeye bayılıyor. Eşitlik, adalet, özgürlük tweetleri atarken, başkasına yaptığı fiziksel ve psikolojik şiddeti kamufle ediyor. Müslüman toplumu çok pis, şöyle kötü böyle rererörö derken tuvaletten çıkınca yıkamadığı ellerini, 10 günde bir yıkanıp sığır gibi koktuğunun üstünü örtüyor.

Sosyal medyada herkes mükemmel!

Düşün ki o bunu okuyor :)
0
bego
(03.09.16)
(7)

Mesai parası vermeyip iş kilitlemek özel sektörde

Cursed Chico
MEsela startup bir yazılım şirketi. Herkes mesaiye kalıyor, projeleri bitirmye çalışıyor. Çünkü büyük firmalara yazılı yapıyr ve kısıtlı zaman.Sana mesela Şu siteyi yap diyor şu dilde. O dili bilmediğin için önce onu öğrenmen gerekiyr. salıya kadar vakit var. pazartesı salı bitirmen zor çünkü önce d
MEsela startup bir yazılım şirketi. Herkes mesaiye kalıyor, projeleri bitirmye çalışıyor. Çünkü büyük firmalara yazılı yapıyr ve kısıtlı zaman.


Sana mesela Şu siteyi yap diyor şu dilde. O dili bilmediğin için önce onu öğrenmen gerekiyr. salıya kadar vakit var. pazartesı salı bitirmen zor çünkü önce dili öğreneceksin.

O dili mesai saatleri dışında mesela haftasonu öprenmek mi gerekr çünkü o dili bilmek, öğrenmek aslında şirketin çalışma saatlerinde olmamalı.


YOksa rest çekip ben sadece mesaide çalşşır mıyım mı?

Siz ne yaıyrunuz böyle durumlarda?

Srun mesai parası değil, 5 gün 9-6 çalışırken bir de haftasonu çalışmamak.
0
Cursed Chico
(03.09.16)
Soru ne? Tüm patronların göt olduğunu biz de biliyoruz
0
hasmetizm 2046
(03.09.16)
özel sektör değil mi? cevap evet ise söyleyecek bir şey de yok sanıyorum.
0
pgup
(03.09.16)
özel sektörde şöyle bir şey vardır.

parası iyise yapılır yoksa yapılmaz.
0
kurnaz
(03.09.16)
bu arada özelde başka bir şey daha söyliyim. eğer bu tarz ilginiz alakanız olmayan şeyi yüklüyorlarsa işe dokunmadan, iş bitiminden 2-3 saat önce, patron burama geldi amk, ben gideceğim maaşım 2x olmazsa derseniz, o maaş %50 2 katına çıkacaktır.

bu dediğim oç patronlar için geçerli.

yoksa çok iş verip ama gerçekten iyi niyetli patrona bu yapılmaz. onunla yapılacak pazarlık farklıdır.
0
kurnaz
(03.09.16)
katlanip katlanmamak senin elinde. seceneklerini de eminim iyi biliyorsundur.

ya sartlarina razi oldugun yeni bir yer bul oraya gec,
ya buradaki sartlari konus tartis, sartlarin iyilestirilmesi icin taleplerini ilet.
ya da kabullenip sesini cikarma devam et.

eger yeterince idealistsen once sartlari konusup iyilestirmenin yollarini yaparsin, baktin olmuyor baska bir yere gecersin. idealist degilsen, razi olmaktan baska care goremiyorsan... her durumda karar yine senin.

turkiye'de pek olmayan seyler ama isin kalite kontrolu yuksek olsun istiyorlarsa ya projeleri senin kapasitene gore alirlar ya da kapasiteni gelistirebilmen icin sana zaman tanimalari gerek.

"oldugu kadar" mantigindaysalar. her isin bir oluru vardir elbet. ona gore ortada bir yerde bulusursunuz. onlar istediginden biraz azina razi olur, sen zamanindan biraz verirsin. (profesyonellik biraz burada aslinda)

hem "en kalitelisi" hem "en acelesi" hem de "en ucuza" gibi sacma sapan seyler bekliyorlarsa onu bilemiyorum.

yaptigin ise guveniyorsan kendi "startup"ini kurmaya kadar gidebilirsin. baska careler arayabilirsin.

yok "ben kendime guvenmiyorum, burasi olmazsa ortada kalirim" diyorsan bu en cok onlarin isine gelir, normalde hakkin olan seylerin uzerine yatmaktan cekinmezler.

en guzeli: isini iyi yap, hakkini da ara. kimseye minnet etme.
0
idexo
(03.09.16)
Saat olarak yani birim zamanda direkt bir şey kazandırmıyorsan mesai parası ödenmiyor.
0
bigbadabum
(03.09.16)
Bilmediginiz isi yapmayi kabul etmek buyuk ve gereksiz bir sorumluluk degil mi?
Yani o an ogrenilen dille nasil uzmanlik seviyesinde is cikabilir ki ortaya?

Bazen outsourcing yapmak daha iyi olmaz m mesela? Proje bazli pat diye biriyle anlasmak filan?


Imza: henuz ofis isinde hic calismamis toy insan.
0
kuehles blondes
(03.09.16)
(13)

Şerbetli tatlı seviyor musun? neden seviyorsun/sevmiyorsun?

Apocalypse
genel anlamda tatlılara mesafeli olsam da şerbetli tatlılara ayrı mesafeliyim, sevmem pek, olsa da yesek demedim hiç.-ne?! baklava sevmiyor musun?!-antep sarma lan bu, saçmalama!?bunları duymaktan da sıkıldım.sizde durum ne ve nedeni(varsa) ne?
genel anlamda tatlılara mesafeli olsam da şerbetli tatlılara ayrı mesafeliyim, sevmem pek, olsa da yesek demedim hiç.

-ne?! baklava sevmiyor musun?!

-antep sarma lan bu, saçmalama!?

bunları duymaktan da sıkıldım.

sizde durum ne ve nedeni(varsa) ne?
0
Apocalypse
(03.09.16)
Saçmalama +1
0
mutantking
(03.09.16)
nefret ederim. cok nadiren canimin baklava cektigi olur ki onu da iki dilim anca yerim. serbet kadar sacma sey azdir. bunu her gun bes kilo seker tuketen bir susko olarak soyluyorum ustelik.
0
der meister
(03.09.16)
sütlü, şerbetli, çikolatalı hepsini yerim bitiririm. mis.
0
qazaqwsx
(03.09.16)
bende sevmem ve canım çook nadir zamanlarda ister.zaten şekerli hiçbişeyi sevmem nerdeyse
0
nanelimonportakal
(03.09.16)
Kalbura bastı favorim. Hazır Tatlıları sevmiyorum baklava da olsa yapay geliyor. Kimseye de demiyorum x i neden sevmiyorsun diye, banane
0
hasmetizm 2046
(03.09.16)
sevmiyor olabilirsin.

ben de yeni seyleri merak ederim. hele meshur bir yerdeysem en azindan bir denerim. iyi yapilmayan baklava da antep sarma da, adana kebap da... bes para etmez. "ucuz etin yahnisi olmaz" ya da "ucuz etin yahnisi pek(yani sert) olur" demisler. ben de bu kafadayim.

kucuklukten beri tulumba tatlisini ve sekerpareyi baklavadan cok sevdigim icin ailem garipser. ayni o laflari duyardim ben de. fakat onlar anlamazdan gelse de benim icin nedeni basit: o zamanlar para bugunku gibi degersiz kagit degildi. ailem de fiyati daha uygun diye baklavayi cevizli alirdi.(baklava dedigime bakma, uyduruk market tatlisi) ben de tatlinin icinde cevizi pek sevmem. fistik severim. bir de baklava dedigin sirede yuzmemeli, yumusak olmamali: citir olmali sekeri fistigi iyi olmali... neyse bunlar o market baklavasini begenirken ben tulumba ya da sekerpareyi begenirdim. yine de tulumba tatlisina para vermek istemezlerdi. "sireli hamur" olarak goruyorlar onu cunku.

bugun arada sirada da olsa kimseye danismadan kendim gidip istedigim tatliyi yiyebiliyorum sukur. tatli seviyorum diye sabah aksam da yemiyorum. sevdigim seylerin tadini kacirmak istemem. arada sirada ozledigim zaman yerim. begenmeyen de begenmez ne yapalim.
0
idexo
(03.09.16)
saçmalama +1
0
killerbee
(03.09.16)
hiçbirini aramam, öyle denk gelirse bi tane belki atarım ağzıma. meyveli veya daha hafif tatlıları seviyorum sadece. serbetli tatlılar çok ağır geliyor. bu damak tadıyla da alakalı, acı ve tuzlu şeyleri de çok severim tam aksine.
0
jonestown
(03.09.16)
fazla yiyemiyorum cidden içimi yakar gibi oluyor ama şekerpare severim severim dediğim yemekten sonra 3 tane yiyebilirim.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(03.09.16)
Nefret ediyorum. Ekmegin uzerine seker dokup yemekten farksiz geliyor bana.. Bayik, sanki saman yiyormuscasina anlamsiz..
0
mirandaiam
(03.09.16)
Antep fıstığı varsa varım. Yoksa yokum.
0
yirmisantim
(03.09.16)
Lokmadan girin fıstık sarmadan cikin; şerbetli tatlı sevmem.
Antepte en meşhur tatlıcı nin yanında bir otelde kaldim bir hafta. 1 lokma tadına bakomadan döndüm.
Tatlı kuru pasta da sevmem ben. Yaş pasta da... arada yerim, ikram olursa yarim dilim
Sütlü tatlular dondurmalar favorim.
0
balik kraker
(03.09.16)
tatlısına göre değişir. sütlü tatlı tercihimdir ama güzel yapılmış baklava, sarma, kadayıf severim. ama hamuru kızartıp şerbete batırıp tatlı diye sunmalarına sinir oluyorum.

tatlı sevmeyene de sinir oluyorum ayrıca.
0
almost headless
(03.09.16)
(5)

yds'de de guvenlik onlemleri asiri ciddi mi?

xfestos
merhaba,yarin sabah maltepenin sacma sapan bi yerinde ilk kez yds'ye girecegim. okulu yanimda telefonumun gps'i olmadan bulup bulamayacagimdan emin degilim. yds'den once de arama ales veya lys'deki gibi yapiliyor mu yoksa biraz daha rahatlar mi, telefon sokulabilir mi? ya da mutlaka emanetci olur mu
merhaba,

yarin sabah maltepenin sacma sapan bi yerinde ilk kez yds'ye girecegim. okulu yanimda telefonumun gps'i olmadan bulup bulamayacagimdan emin degilim. yds'den once de arama ales veya lys'deki gibi yapiliyor mu yoksa biraz daha rahatlar mi, telefon sokulabilir mi? ya da mutlaka emanetci olur mu disarida? hadi akbili ayakkabiya soktuk ama telefonsuzluk zor.
0
xfestos
(03.09.16)
Sokamazsın hayatta
0
glamdr1ng
(03.09.16)
hiç bir ösym sınavına telefonla giremezsin
0
nrmnm
(03.09.16)
hayırdır kopya mı çekcen gardaş
0
merak ediyorum
(03.09.16)
bir arkadasla beraber gidip emanet etmen lazim. bir arkadasindan rica et. kafan rahat olsun.
0
idexo
(03.09.16)
Haritanın çıktısını al.
0
Adramelekhh
(03.09.16)
(9)

boşandığın zaman soyadın düşüyor mu?

lonelyman
kadın kişisi boşanınca soyadı otomatik olarak düşer mi?isterse kullanabilir mi ? (eş izin veriyor diyelim)
kadın kişisi boşanınca soyadı otomatik olarak düşer mi?
isterse kullanabilir mi ? (eş izin veriyor diyelim)
0
lonelyman
(03.09.16)
Otomatik değil sanırım. Annem değiştirene kadar kullandı. Bir sorun yaşamadı. 7-8 yıl önce değiştirdi. Belki şimdi durum farklıdır tabi.
0
petekpare
(03.09.16)
Isterse kullanabiliyor, annem yeniden evlenene kadar kullandi.
0
evrim halkasi
(03.09.16)
cevap degil ama merak ediyorum: bosanan kisi ne diye bosandigi esinin soyadini kullansin? niyeti ne olabilir?
0
idexo
(03.09.16)
@idexo

var olan ününü korumak isteyebilir.
o soyadıyla tanınıp kariyer yapmış olabilir.
birçok yere gidip ismini değiştirmeye üşeniyor olabilir.
0
supermatik
(03.09.16)
@idexo Kardesimin velayeti annemdeydi ve o zaman yasi kucuktu. Okulda falan "annenle niye soyadiniz farkli" diye sorulmasini istemediler, malum cocuklar cok acimasiz olabiliyor. Bizim cocugun psikolojisi bitmisti zaten.
0
evrim halkasi
(03.09.16)
@supermatik bana bu sebepler pek gecerli gelmedi fakat cevap icin tesekkurler.

@evrim halkasi bu gecerli bir sebep bence. cevap icin tesekkurler
0
idexo
(03.09.16)
boşandığını kimse bilsin istemiyor sonuçta kadın.
0
🌸lonelyman
(03.09.16)
bildiğim kadarıyla
boşanmadan eşin kütüğünden babanın kütüğüne geri dönüyorsun. bir sonraki kimlik değişiminde otomatik değişir o
0
zugas
(03.09.16)
üniversitedeki hocam yazdığı kitaplar yüzünden boşandığı eşinin soyadını kullanmaya devam ettiğini söylemişti geçen yıl. bu da bir neden bence. demek ki kullanılıyor.
0
ruhen hastayim ben
(04.09.16)
(3)

kafaüstü kulaklık seçenekleri?

bir fincan kahve ile film izlemek
bir kafaüstü kulaklık almak istiyorum. aklımda birkaç model var.120-190 lira bandındakilerurbanears plattan: http://www.mediamarkt.com.tr/tr/product/_urbanears-4091010-plattan-control-talk-oe-kulak%C3%BCst%C3%BC-kulakl%C4%B1k-gri-1149700.htmlpioneer: http://www.mediamarkt.com.tr/tr/product/_p%C4%B1o
bir kafaüstü kulaklık almak istiyorum. aklımda birkaç model var.

120-190 lira bandındakiler

urbanears plattan: www.mediamarkt.com.tr

pioneer: www.mediamarkt.com.tr

jbl t300a: www.mediamarkt.com.tr

ve 260 liralık akg k430: www.mediamarkt.com.tr

aradığım şey net, berrak bir ses vermesi. tip olarak urbanears plattan çok hoş duruyor, sırf şekli için bile alınır gibi fakat ses kalitesini bilmiyorum. frekans aralığı standart 20 hz- 20 khz

eğer 200 liranın üstüne çıkarsam son linkteki akg k430'u alabilirim. aradaki fiyat farkına değer mi? kullanan var mı?
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(03.09.16)
audio technica lara bakmadan karar verme.
0
rentts
(03.09.16)
Media markt ta onlarca kulaklık denemek için hazır bekliyor. Denemeden alınmaz. Sony de kutu açtırıp denedim ben. 350 tl ucuza internetten aldım sonra
0
hasmetizm 2046
(03.09.16)
www.amazon.com

bunu kullanan bir arkadasim var. cok begendigini soyluyor. eger bu paralari ayirabiliyorsan bunu bir yerlerde bulup denemeni oneririm.

edit: urbanears = çöp

diger seceneklerin de yukarida linkini verdigim modele kiyasla uyduruk plastik gibi gorundu gozume.
0
idexo
(03.09.16)
(17)

Votka başka neyle içilir?

bigbadabum
Değişik ama çok sıradışı olmayan önerilerinize talibim.
Değişik ama çok sıradışı olmayan önerilerinize talibim.
0
bigbadabum
(03.09.16)
Taze sıkılmış meyve sularıyla.
0
teknikekip
(03.09.16)
ron dennis
(03.09.16)
passiflora.
0
funl
(03.09.16)
Çok ucuza gelsin demiyorsan portakal likörü(tercihen triple sec veya blue curacao olabilir) + limonata önerebilirim. Ölçek olarak votka 1/3 olsun likör ile limon keyfine kalmış ben hepsinden 1 ölçek koyuyorum. Limonatayı imkanın varsa kendin de yapabilirsin misket limon varsa çok daha güzel olur. Afiyet olsun.
0
youshookmeallnightlong
(03.09.16)
tursu.
0
hopeless
(03.09.16)
cin
0
ThomasJefferson
(03.09.16)
karabiber

edit: ama uyduruk karabiberle olmaz. soyle guzel taze cekilmis olmali, yakacak biraz.
0
idexo
(03.09.16)
schweppes. onun dışında vişne ve redbull zaten bilindik.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(03.09.16)
Domates suyu. Hatta cram tomato juice ile de farklı bir adı oluyor bloody ceaser diye.
0
Adramelekhh
(03.09.16)
hacı hurmasıyla on numara gidiyor.
0
alperz
(03.09.16)
en iyisi bira.
0
lonelyman
(03.09.16)
Ben ciddi ciddi ananas suyu olmadan votka içmem
0
niceguy
(03.09.16)
Çok değişik bir öneri biliyorum; yeşil elma.
0
petekpare
(03.09.16)
İçecek önerisi bolca gelmiş; başka bir şey önereyim: sek votka ve çubuk kraker. Çok güzel oluyor.
0
protector
(03.09.16)
vermot
0
Big bada bum bum
(03.09.16)
Nar suyu. Bir de taze sıkılmış oldu mu..
0
bir3iki7
(03.09.16)
ice tea limon
0
c1b2k3
(04.09.16)
(8)

Balkan göçmenlerini aşağılama furyası

nothing in my way
Hayrola şimdi de bu çıkmış. Sözlükte kendilerini yabancı sandıkları için aşağılanmaya başlanmışlar. Bir sürü çomar da buna alkış tutmuş. Biri de suriyelilerle aynı kefeye koymuş. Oha dedim artık. Bu nerden çıktı lan, yeni moda mı?
Hayrola şimdi de bu çıkmış. Sözlükte kendilerini yabancı sandıkları için aşağılanmaya başlanmışlar. Bir sürü çomar da buna alkış tutmuş. Biri de suriyelilerle aynı kefeye koymuş. Oha dedim artık. Bu nerden çıktı lan, yeni moda mı?
0
nothing in my way
(03.09.16)
Sözlük'te hiçbir şey yapmadan, benden olmayana gömeyim furyası var. Klavye ishali binlerce insan var. Buna şaşırmış olamazsın. Her gün ayrı meslek hakkında atıp tutmalar. Etnik köken, din üzerinden saçmalamalar vs. Çomar kavramı aslında daha genişletilmeli, sağı solu bok dolu ülkenin. Devamlı kıyas ve kıskançlık. En güzeli de tembellikle pekiştirme.

Kısaca yeni moda olan belki göçmene sövmek, eskiyen moda bir "şey"e sövmek.
0
bir ileti paylastim
(03.09.16)
Aşağılama değil de gerçek hayatta da hafif dokundurma oluyor. Bazı Yunanistan, Bulgaristan göçmenlerinde kendini Avrupalı sanma durumu var. Bunu birçok kez gördüm. Aşağılamak falan saçmalık tabi ki.
0
dissendium
(03.09.16)
hiç duymadım böyle bir şey.
0
lonelyman
(03.09.16)
format vs kalktigi icin,
sozluk "ajans"larin yonetiminde oldugu icin,
tepki cekerek, saldirarak tiklanmayi, giriyi artirmayi amacladiklari icin oluyor.

yonetim trolleri cezalandirmayinca diger insanlar ipinden bosanmis sigir gibi yaziyorlar.

ince espri yapan yok, hakaret etmeyi hak gorup kendilerince komik bulmaya basladilar.
bir de tabi suru psikolojisi var, biri bir furya baslatiyor, haydiii butun suru pesine yaziyorlar.

yeri gelmisken suru psikolojisi hakkinda sasirtici bir sosyal deney: www.youtube.com
0
idexo
(03.09.16)
Balkan kafkas karışımıyım. Türkiyede fakir ve tatsız hayat yaşamaktan mustaribim. Fakir olmak sorun değil de, ulan bari tat bırakın bişeyde.
0
kargn
(03.09.16)
ahah, daha dün balkan göçmenleri geldiler kimse rahatsız olmadı, çünkü çalıştılar dilenmediler diyorduk şimdi rüzgar öte yandan mı esmeye başladı.

ben gördüğümü bilirim arkadaş. balkan göçmenleri bir yana suriyeliler bir yana. asla aynı terazide ölçümlenmez bu iki kültür.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.09.16)
Kürtler balkan gocmenlerini oldu bitti sevmezler. Bunu da bir aksam taziyeye gelen, cok eskilerden beri tanidigimiz ve pkk'ya sempati ile bakan bir Kurt tanidigimizin agzindan gocmenlerin İslami rituellerini garipseyen sozlerini duydugumda ogrenmistim. Şemail ismini cemal anlayip cemal diyen saf ananecim bu etnisitesine sapllantili misafirleri icin için cildirttiydi hahah bu da boyle bir animdir.

Bir Turkmen olarak memleketteki cogu türkten daha evla benim icin balkan göçmenleri.

Bu ulkdede elbet istemezler kedileri gibi ilkel kafali ortadogulu olmayan bu avrupali turkleri.
0
Batuhanolabilir
(03.09.16)
ekşi sözlük ^^

etrafına bakmayı bile bilmeyen gerzek insanların safsataları, evet bu kadar da ağır konuşuyorum. göçmenlere laf atacak varsa gelsin buyursun, gürcü göçmeniyiz, kurtuluş savaşında savaşan dedelerim de var, doğuda ölen akrabalarım da gelsinler bana karşı laf söylesinler.

bebelerin laflarını dinlememek gerekir, daha karakterleri oturmamıştır diye düşünüyorum, büyükler ise zaten karaktersizlerdir.
0
Apocalypse
(06.09.16)
(7)

Para yonetimi ile ilgili, isin icinden cikamiyorum

bollocks44
Yaptigim bir is sonucu eylul sonuna kadar toplamda 2500 lira gecmis olacak. 1200 lirasini simdi aldim. 1300 daha alacagim.Simdi 1750 lira kredi karti borcum var. Bunu bir ayri tutalim.1. Bankaya 1499TL kredi borcum var. 10 Ay vadesi kaldi, ayda 149 lira oduyorum. Bugun kapatirsam 1393 lira odeyecegi
Yaptigim bir is sonucu eylul sonuna kadar toplamda 2500 lira gecmis olacak. 1200 lirasini simdi aldim. 1300 daha alacagim.

Simdi 1750 lira kredi karti borcum var. Bunu bir ayri tutalim.

1. Bankaya 1499TL kredi borcum var. 10 Ay vadesi kaldi, ayda 149 lira oduyorum. Bugun kapatirsam 1393 lira odeyecegim.

2. Bankaya 1051.62TL kredi borcum var. 9 Ay vadesi kaldi, ayda toplam 116.85TL ariyorum. Bugun kapatirsam 972.80TL odeyecegim.

3. Bankaya 454.12TL kredi borcum var. 7 Ay vadesi kaldi, ayda toplam 64.86TL oduyorum. Bugun kapatirsam 430.29TL odeyecegim.


Kredi karti borcunu ayri tutarsak bu kredi taksitlerini oderken zorlanmiyorum. Fakat kredi karti da zorlayacak gibi.

Bu ekstra 2500TL'ye ihtiyacim yok, olmayacagindan da onemli birsey cikmazsa emin gibiyim. Yani elimde tutayim gibi bir derdim yok, derdim su kredilerin bir an once bitmesi.

Bir yandan da dolar yapip kenarda tutayim istiyorum cunku kredi kapatmaz ve onu TL olarak tutarsam parayi carcur edecegimden %100 eminim. Simdi ayda 150TL az kredi odesem, o 150TL'yi de kenara atmayip harcayacagimdan da %100 eminim. Isin icinden cikamiyorum. Yardimci olur musunuz? Bu 2500 lirayi en mantikli sekilde nasil degerlendiririm?
0
bollocks44
(03.09.16)
Kredi kartı borcun olmasaydı 2 ve 3 numaralı kredilerini kapat diğer kredini ay ay öde ve kalanın ile dolar yap yatırım yap derdim ancak, kredi kartı borcun dönemiçi borç ise öncelikle onu hesap kesim tarihinden sonra öde faize binmesin yoksa hertürlü zarardasın. Kredi kartına vereceğin faiz diğer yöntemlerle kazanacaklarından fazla olur.

KRedi kartını ödedin kapattın. Ayrıca gelirin var ise de bu sefer en küçük krediden başlayarak kredilerini kapat derim. yatırım yapmayı borçlarını ödedikten sonra düşünmeni öneririm.
0
gonulcelen87
(03.09.16)
Ben olsam kredi kartı borcunun tamamını, 1. ve 2. kredinin taksitlerini ve 3. kredinin tamamını öderdim, böylelikle 2446 lira oluyor zaten.
Bu kadar borç varken kenardan para tutmanın hiç bir şekilde mantığı yok.
0
tss
(03.09.16)
Şu anda 2. krediyi kapat. Geriye kalan 200'ü harca. Çünkü para kazandığın için ödül olarak düşünmen gerek. 1300 gelince 1. krediyi kapat. 3. krediyi ve kredi kartını azar azar ödemeye devam et. Yatırım riskine hiç gerek yok.
0
dissendium
(03.09.16)
ben kredi kartının 1250'sini öderdim. o bayağı önemli ve kontrolden çıkabilecek gibi görünüyor, önce onu bir sağlama alıp hem borç miktarını hem de muhtemel faizi kontrol altına almak iyi olur.

kalan 1250 lirayla da ikinci kredi borcunu kapatırdım. o da önemli kalemlerden biri ve nerden baksan 100 lira avantajın oluyo şimdi kapatırsan.

geriye de zaten 300 lira falan kalıyo, onu da kendine harca bence. 2500 liralık iş yapıp da bir kuruşuna dokunmamak psikoloji ve motivasyon anlamında beni üzerdi açıkçası, atla deve değil o kadar borç ödedik yav 300 lirası da bizde kalsın. illa harca demiyorum, bi kenara atarsın sonra bakarsın lazım olmuyo onu da ödersin ama hani işte psikolojik olarak "bu işten benim payım da bu olsun" deyip 300'ü ayırırdım ben olsam.
0
der meister
(03.09.16)
@der meister

karti ve kredinin birini odeyince nasil 300 kaliyor ya? daha onun disinda 1500 daha kredi + 500 kredi karti borcu kaliyor borcu kaliyor
0
🌸bollocks44
(03.09.16)
ben olsam: bu fazladan 2500 lirayla once kredi kartinin borcunu kapatirdim. kalan 750 lirayla da 3. bankaya olan 430.29tl olan borcu kapatirdim ve oradan kalan parayla da diger kredilerden birinin taksitini oderdim.

borctan kurtulmak, para harcayip kendini mutlu sanmaktan daha tatmin edicidir bana kalirsa.
0
idexo
(03.09.16)
ödediğimiz borçların üzerine 300 kalıyor diyorum, hepsinin değil. tek seferde hepsini kapatmaya çalışma bence, 3-5 kuruş da olsa kendine al. 2500 lirayla zaten hepsi kapanmayacak.
0
der meister
(03.09.16)
(5)

lise 1 öğrencisine kitap tavsiyesi?

sinceraman
aslında soru başlıkta. çok fazla kitap okuma alışkanlığı olmayan kız öğrenciye sizce en güzel hangi kitap hediye edilebilir? bu sene almanca hazırlık okuyacak, o konuda da tavsiyeleriniz varsa alabilirim.
aslında soru başlıkta. çok fazla kitap okuma alışkanlığı olmayan kız öğrenciye sizce en güzel hangi kitap hediye edilebilir? bu sene almanca hazırlık okuyacak, o konuda da tavsiyeleriniz varsa alabilirim.
0
sinceraman
(03.09.16)
Fantastik seri kitapları olabilir, bu sayede okuma alışkanlığı da kazanabilir.
0
bal1o
(03.09.16)
o yaşlara uygun, okumayı sevdirecek kitap olarak aklıma ilk gelen "olasılıksız".
0
qazaqwsx
(03.09.16)
çok kitap okuma alışkanlığımın olmadığı bir dönemde; 'steve jobs - walter isaacson' kitabını bir solukta okumuştum. ben de şaşırmıştım. ilgisi varsa bu da olabilir.
0
tosiba
(03.09.16)
kisa hikayeler hediye edebilirsiniz. okuma aliskanligi yoksa kisa hikayeleri okumak daha kolay gelir.

yazar olarak (bkz: Guy De Maupassant) benim favorim. sagda solda oykulerinden derlemeler vardir kesin.

bu arada ilgi alanlarina dair bir seyler biliyor musunuz?
0
idexo
(03.09.16)
gogol - burun / dikanka yakınlarında bir çiftlikte akşam toplantıları/ palto..
gogol yeni başlayanlar için iyi bir seçenek. anlatımı yalın, eprili ve düşündüren de aynı zamanda.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.09.16)
(11)

Kredi kapatma. Hangisini kapatmak daha mantikli?

bollocks44
Arkadaslar iki ayri bankadan iki kredim var. Birinin 1499TL borcu kaldi, 10 ay vadesi var 149TL oduyorum, erken kapatirsam 1393 lira odeyecegim.Digerinin 1051.62TL'si kaldi, 9 ay vadesi var ve ayda 116.85TL oduyorum, erken kapatirsam 972.80TL odeyecegim.Bu durumda bunlardan hangisini kapatmak daha m
Arkadaslar iki ayri bankadan iki kredim var. Birinin 1499TL borcu kaldi, 10 ay vadesi var 149TL oduyorum, erken kapatirsam 1393 lira odeyecegim.

Digerinin 1051.62TL'si kaldi, 9 ay vadesi var ve ayda 116.85TL oduyorum, erken kapatirsam 972.80TL odeyecegim.

Bu durumda bunlardan hangisini kapatmak daha mantikli? Elimde 1200TL var, 1499 olani kapatacak olursam 200TL nakit avans cekecegim, onun da faizi 3-4 lira birsey aylik. Bu durumda en cok indirim yapani kapatmak daha mantikli degil mi?
0
bollocks44
(03.09.16)
ben olsam, paramin yettigini kapatirdim. nakit avans da cekmezdim.
0
idexo
(03.09.16)
idexo +1
paranin yettigini kapat. borcla borc kapanmaz.
0
kassiopeia
(03.09.16)
az olanı kapat. artan parayla da diğer kredinin iki taksitini peşin yatır. iki ay kafan rahat gez.
0
jonestown
(03.09.16)
ya acikcasi kafamin rahat etmesi falan degil derdim, bir an once sunlardan kurtulmak, o yuzden 100 lira 100 liradir diye bakiyorum
0
🌸bollocks44
(03.09.16)
bir borçtan kurtulmaya calisirken başka borcunn altina girmek sıkıntılı. eğer elinizdeki paranın tamamını nakit avans çekerek 1400 tl ye yatirirsaniz diger borcun aylik ödemesini nasıl yapacaksın?
0
eylul
(03.09.16)
Yok gelirim hala var, bu sadece kenarda duran 1200TL, bu parayi carcur edecegime birinden kurtulayim hem de az faiz odeyeyim diyorum iste.
0
🌸bollocks44
(03.09.16)
ben olsam paramin yettigini kapatir kalanini da kapattigim kredinin taksidini de oder gibi (yani 250-260) lira gibi yatirip erken bitirirdim. elimde kalan 250 lirayi da obur krediye yatirirdim tabi.
0
in vino veritas
(03.09.16)
paranın yettiğini kapat. borç sayın azalsın.
0
tukenmez adam
(03.09.16)
ben olsam kapatmam.
ticaretkafasıyla düşünüyorum tabi, elimdeki hazır kullanabileceğim parayı niye gidip eylık ödeme hakkımı kullanmayıp kapatayım ki?
üstelik birinde 100 lira diğerinde 80 lira kazançlı çıkıyorsun ve 9-10 ay vade için çok az miktarlar bunlar.
0
etna
(03.09.16)
Az olanı kapa, artanı kenarıya koy, diğer kredinin bitimine az süre kala son taksit ödemesinin üzerine ekleyip onu da 1-2 ay erken kapa
0
yemrem
(03.09.16)
10 ay vadesi olan aylık 149 TL ödediğin krediden 6 taksit öde, 9 ay vadesi kalan aylık 116,85 TL ödediğin krediden 5 taksit öde...Böylelikle anapara+faiz içeren bu aylık ödemelerinden en fazla indirimi kazanmış olacağını göreceksin.

Ödeme planına bakarsan son aylarda anapara fazla faiz miktarı azdır. Yani banka zaten senden faizi önce alıyordur. her iki kredinin de ilk 5-6 taksitini ödeyerek en fazla faydayı sağlamış olacaksın.

Edit: eldeki para 1200 olduğundan 149x5 taksit; 116,85x4 taksit öde
0
gonulcelen87
(03.09.16)
(2)

Eski yöneticim arkamdan atıp tutuyor.

oldugugibigorunmeyenkz
Sevgili arkadaşlar yaklaşık 1 yıl kadar önce çalışmış olduğum şirketin küçülmeye gitmesinden dolayı ben de dahil olmak üzere o dönem yaklaşık 40 kişi işten çıkırıldı. Bağlı bulunduğum departmandan 3 tanesi yönetici olmak şartıyla 17 kişi işten ayrılmak zorunda kaldı. Ik ile yaptığımız görüşmelerde p
Sevgili arkadaşlar yaklaşık 1 yıl kadar önce çalışmış olduğum şirketin küçülmeye gitmesinden dolayı ben de dahil olmak üzere o dönem yaklaşık 40 kişi işten çıkırıldı. Bağlı bulunduğum departmandan 3 tanesi yönetici olmak şartıyla 17 kişi işten ayrılmak zorunda kaldı. Ik ile yaptığımız görüşmelerde pek tabii küçülmeden dolayı zorunlu olarak yollandığımız ve durumdan duydukları rahatsızlık defalarca dile getirildi. iş akti fes kağıdımızda küçülmeden dolayı çıkarıldığımız ibaresi mevcut (en azından benimkinde var ancak performansa dayalı yollanan 2 arkadaş vardı) işten çıkarıldığım dönemde fikir ayrılıkları nedeniyle vedalaşma gereği duymadığım proje müdürüm arkamdan performansım düşük olduğu için yollandığımı dile getirip duruyor. işten çıkarıldığım ay ekip genelinde performans değerlendirilmesinde 2. Sıradaydım. Çalışanlara açık olan raporlarda da performans değerlendirmem görülebiliyor. Bu adamın arkamdan böyle atıp tutmasından çok rahatsızım. Bu konuda yapabiliceğim yasal bir işlem var mı? Ya da nasıl bir yol izlemeliyim. Babam iş akti fes kağıdımın fotoğrafını çekip hala çalışmakta olan tüm çalışanlara atmayı teklif etti ama doğru olur mu ya da benim içimi soğutur mu emin olamadım yardımcı olursanız çok sevinirim.
0
oldugugibigorunmeyenkz
(03.09.16)
bir avukata danis. 'is hayatini maddi, manevi olumsuz etkileyecek dedikodular yayan, niyeti acikca fenalik olan birine karsi ne yapilabilir' diyerek. sahitler ve deliller toplayabiliyorsan mahkemeye verirsin. dedikoducularla ugrasmayi goze aliyorsan. en somut boyle olur diye dusunuyorum.

onun disinda dedikoduyu kimlere nasil yapiyorsa bizzat bu insanlarla gorusunce konuyu acip arkandan nasil atip tuttugunu ispatlayabilirsin. bu da biraz EQ gerektiriyor. eger yalan oldugunu acikca ispatliyorsan hakkinda dedikodu yapildigi anda biri de 'ben aslini biliyorum o olayin' diye cevap verebilir.
0
idexo
(03.09.16)
isten cikarilmissiniz gerci, iliskileriniz nasil bilemiyorum ama imkaniniz varsa gidip dogrudan yuzlesseniz? bu tur igrenc insanlarla basetmenin en iyi yolu bu bence. cok karaktersiz olduklari icin ne yapacaklarini sasiriyorlar.
0
kassiopeia
(03.09.16)
(8)

Idrar yollari agrisi (doktor hekim derman bulamadi derdime)

banagazozalnuri
Arkadaslar uzun suredir idrar yollarimda asiri bir sanci ve yanma var. Ayrica sertlesmede de problem yasiyorum. Ayrica cisim geldiginde bes on dakika icinde tuvalete gitmezsem delice bir yanma ve sanci oluyor. Ayrica penise hafif bastirincaicindeki damarlarda sanci oluyor. Anormal bir sey bu daha ev
Arkadaslar uzun suredir idrar yollarimda asiri bir sanci ve yanma var. Ayrica sertlesmede de problem yasiyorum. Ayrica cisim geldiginde bes on dakika icinde tuvalete gitmezsem delice bir yanma ve sanci oluyor. Ayrica penise hafif bastirincaicindeki damarlarda sanci oluyor. Anormal bir sey bu daha evvelden yoktu.

Bu sikayetler yuzunden iki defa doktora gittim. Kan ve idrar tahlili yapildi ayrica rontgen de cekildi ama anormal bir seye rastlanmadi. Peki niye boyle oluyor? Vats di pirablim?
0
banagazozalnuri
(02.09.16)
Aha, idrar yolları enfeksiyonu. 15 gün önce aynı şeyleri yaşadım. Nasıl kan tahlilinde çıkmaz? Sözlükte başlığı oku hocam, aynı rahatsızlık.
0
pomknos
(02.09.16)
Valla hocam iki farkli doktora gittim ama bisey cikmadi. Hatta ultrason falan da çektirdikler, simdi hatirladim. Idrar yollari enfeksiyonu olsa cikardi bence ya. 3 4 yildir var bi de bu.
0
🌸banagazozalnuri
(02.09.16)
Ayrica simdi dikkat ettim de ne kadar cok ayrica demisim.
0
🌸banagazozalnuri
(02.09.16)
Hocam valla başlığı oku. Bire bir aynı rahatsızlıklar. Olmadı bi antibiyotik al kendin dene bi kaç gün kullanıp. Ben 3 gün kullandım, acısı azaldı.
0
pomknos
(02.09.16)
@pomknos dostum bugün gidip purinol aldim onu kullanicam bi bakalim eger enfeksiyon varsa o soker atar diyorlar.

@krem peynir hocam hem erzurumda hem diyarbakirda gittim. Ikisi de arastirma hastanesiydi. Bakalim olmadi ozele gidicem artik ama orada da bi cozum bulunamazsa diye korkuyorum.
0
🌸banagazozalnuri
(02.09.16)
Hocam umuyorum geçecektir. Eğer geçerse bi mesaj at, çok acı biliyorum çünkü. :D
0
pomknos
(02.09.16)
Valla cok fena. Hele bu aralar bol bol su ictigim icin daha fena. Adami pipisinden yakaliyor.....
0
🌸banagazozalnuri
(02.09.16)
kudretinternational.com

diyor bu tarz bir durum olabilir mi?
0
idexo
(02.09.16)
(8)

Işid'çiler zikir çekenlerin götünü kesiyor mu?

anon1m
hı?
hı?
0
anon1m
(02.09.16)
adamlar cahil sürüsü. islam ile alakası olmayan, amerikanın köpekleri bunlar. müslüman falan değil.
0
lonelyman
(02.09.16)
Orayi isgal edeceklerse keserler, zikir cekip cekmemesi, gunah isleyip islemesi, bilmem musluman olmasi dinsiz olmasi farketmez.
0
stavro
(02.09.16)
bu tarz mezhepcilik yapan butun muslumanlar birbirine dusman oluyor. isid gibi asiri gruplar ve teroristler tabi ki kendinden olmayandan nefret ediyordur. ama dusmanlik isid'e ozgu degil. diger mezhepcileri de galeyana getirmek cok kolaydir. yeterki baslarindaki birisi "uygundur" desin.
0
idexo
(02.09.16)
sanmiyorum. turkiye'deki tarikatcilerin, cenaatcilerin bunlara sempatiyle baktigini dusunuyorum. rte uzun sure iside terorist diyememisti, hatirlayin.
0
enaz3kedi
(02.09.16)
birisi kesin derse keserler ve pek tabii müslümandırlar
0
inspectorjavert
(02.09.16)
adamlar şirk olması nedeniyle peygamber mescidini bombaladılar ramazanda. işin ilginci yaşar nuri öztürk de peygamber'in mezarının yanında mescid olmasının, insanların ona gelip dua etmesini sağlayacağını ve şirk olduğunu belirtiyordu allah ile aldatmak kitabında.
0
rain when i die
(02.09.16)
Zikir bir tasavvuf ibadetidir. Isid her turlu ictihada siddetle karsidir. Kuran'da yazani okuyun din bundan ibarettir der tıpkı raki masasinda ben kurani da okudum injili de okudum abijim diye takilan kemalistler gibi.
Zikir Türklerde de acemlerde de var.
Birimiz İran birimiz Türkiye.
Isid devletsiz Arap topraklarından baska hicbir yerde bi bok kesemez. Anca bomba patlatir.
0
Batuhanolabilir
(02.09.16)
@lonely isidciler mi zikirciler mi
0
🌸anon1m
(02.09.16)
(4)

tripod tavsiyesi

tempor
bol yürüyürüşlü bi tatile çıkıcam, yanımda fazla ağırlık yapmayacak ama olabildiğince güzel iş görecek bi tripod da almak istiyorum, tavsiyeniz nedir?
bol yürüyürüşlü bi tatile çıkıcam, yanımda fazla ağırlık yapmayacak ama olabildiğince güzel iş görecek bi tripod da almak istiyorum, tavsiyeniz nedir?
0
tempor
(01.09.16)
Manfrotto
0
orient blue
(01.09.16)
MKBFRA4-BH
1.5 kg kapali hali 40cm

kullandim, tavsiye ederim.
0
enaz3kedi
(01.09.16)
(bkz: monopod)
0
erty_ksk
(01.09.16)
@erty_ksk +1 monopod'un tasinabilirligi daha yuksek
0
idexo
(02.09.16)
(8)

benzer dizi öneri olan var mı ?

entropee
merhabalar. friends, how i met your mother, seinfeld benzeri önerebileceğiniz dizi var mı acaba ? böyle new york ya da başka bir yerde geçen, tek mekan üzerinden giden ve bi dolu arkadaşların olduğu ?
merhabalar.
friends, how i met your mother, seinfeld benzeri önerebileceğiniz dizi var mı acaba ?
böyle new york ya da başka bir yerde geçen, tek mekan üzerinden giden ve bi dolu arkadaşların olduğu ?
0
entropee
(31.08.16)
New York şart değilse one piece
0
rhan
(31.08.16)
Larry David'in bir dizisi var (kendisi seinfeld'in ikinci yaraticisi.) Curb Your Enthusiasm: www.imdb.com
seinfeld gibi bu da bir yahudi komedisi.

komedi seviyorsan Friends tarzinda degil ama Louie var: www.imdb.com

Louis CK'in bir de Lucky Louie'si var: www.imdb.com

aile dizisi Full House: www.imdb.com

Malcolm in the Middle: www.imdb.com

Arrested Development: www.imdb.com

en superi It's Always Sunny in Philadelphia: www.imdb.com
0
idexo
(31.08.16)
2 Broke Girls
0
fragile lady
(31.08.16)
İasip işin nirvanası
0
kargn
(31.08.16)
"cheers"
0
try again fail again fail better
(31.08.16)
coupling ama ingiliz versiyonu.
0
innerbliss
(01.09.16)
coupling uk +1
it's always sunny in philly +1
0
misterturist
(01.09.16)
Curb Your Enthusiasm ve it's always sunny in philadelphia.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(02.09.16)
(1)

Hangi ise girmeli?

rivulet
Elimizde bir adet mevcut isinden ayrilacak, cok iyi bir universiteden yeni mezun birisi var. Su an calistigi yer cok buyuk denemez ama bilinir bir yer.Bu kisi kucuk capli ama hizli buyuyen ve yatirim almis bir startupta kesin calisabilir. Maasi 1800-2000 olacak. Bir tane arkadasi da orda calisiyor,
Elimizde bir adet mevcut isinden ayrilacak, cok iyi bir universiteden yeni mezun birisi var. Su an calistigi yer cok buyuk denemez ama bilinir bir yer.

Bu kisi kucuk capli ama hizli buyuyen ve yatirim almis bir startupta kesin calisabilir. Maasi 1800-2000 olacak. Bir tane arkadasi da orda calisiyor, ortam rahat ve eglenceliymis.

Ya da gayet buyuk ve bilindik sirketlerde pozisyonlara basvurabilir. Ama kisimiz biraz ozel sektorden igrenmis durumda.

Startuplarin kafa yapisi daha yakin ve belki ilerde kendi startupini kurarsa faydali olur diye startupta calismayi dusunuyor. Ama tabi maaslar ve isin devam edip etmeyecegi sikinti. Ote yandan eger su an henuz yeni mezunken buyuk bir sirkete kapak atamazsa bir daha hic atamaz diye dusunuyor.

Bu kisi napsin?
0
rivulet
(31.08.16)
gecen gun bir yazi okudum. startup meseleleri hakkinda. bu girisimcilerin cogu buyuk riskler aliyor ama bunlarin zaten aileden ya da cevreden dolayi "safety net"leri var gibi bir aciklama yapiyordu. yani basaramasalar da baska bir girisimde bulunurlar gibi.

dusun koc'un torunu bir girisimde bulunuyor sonra kapatip yeni bir alana yoneliyor. isin ic yuzu boyle diyorlar.

bana gore de mesele startup vs degil. mesele girisimde bulunan kisi neyi neden nasil yapacagini biliyor mu yoksa cahil cesareti mi var?

startup olmak zor degil bugun ben bunu yapacam dersin hop startup oldun. ama is zaten a'dan z'ye planlayacak kadar her konudan haberdar olmakta. kisinin bunu becerecek be$eri yatirimi olup olmadigini ve arkasinda duracak bir aileye ya da cevreye sahip olup olmadigini iyi degerlendirmesi lazim. en iyi fikirler arkasinda kimse durmazsa hayata gecemeyebilir. bugun marka olan her sey arkasina bir birikim bulabildiginden ayakta.

ssg'nin de bir tavsiyesi vardi bir videosunda girisimciler icin: kucuk baslayin diyordu, yapabildigi kadar baslayip yavas yavas buyuyen girisimler daha saglam olur bence de.

o yuzden sonuca gelirsek:bence bir girisimcinin elinde bulunan imkanlari toptan cope atmasi hayalciliginin gostergesidir. girisimcinin kendi imkanlarini yeniden kesfetmesi ve yatirim yapmaktan once birikim yapmayi ogrenmesi gerekir. bir girisimci hazir calistigi isinden kazandigini biriktirebiliyorsa, isinden artan zamanda kendi girisimiyle ugarasiyorsa o girisimcinin neyin ne oldugunun farkinda oldugunu dusunurum.

bu girisimci ancak fikirlerini belli bir olgunluga ulastirdiktan sonra adimlarini buyutmelidir ki bu da uygun zamanin ne zaman oldugunu takdir edecek kadar neyin ne oldugunun farkinda olmasini gerektirir.

aksi halde deneme yanilma yoluyla birikimlerini ya da kaynaklarini car cur etmekten oteye gecemeyebilir. deneme yanilma her zaman buyuk maliyetleri de beraberinde getirecektir. piyasada ar-ge dedikleri seyin halk arasindaki adi: deneme yanilmadir. ar-ge yapacak kadar olmamis(gelismemis) insanlarin ar-ge yapmasi mantiksizdir, surdurulebilir degildir.

biraz daginik oldu.

ozetle: maas onemli, birikim onemli. girisim buyuk yatirimlari bilinmezlige atmak, kumar oynamak seklinde olursa buyuk risktir, telafisi zordur/imkansiz da olabilir.

kisa zamanda buyuk yatirmak yerine, uzun zamana yayip kucuk baslayip ilerlemek daha garantidir. isini seven kisi bu surede sikilip yorulmaz, kendini gelistirir.
0
idexo
(31.08.16)
(3)

Araçlara takılan anons cihazlarının iğrenç ses vermesi

Adramelekhh
Daha iyileri üretilmiyor mu bunların? Polis arabası anons geçiyor bir kelime bile seçemiyorum. Neden böyle yapıyorlar? Bütçe mi dar? Bu işin raconu mu bu?
Daha iyileri üretilmiyor mu bunların? Polis arabası anons geçiyor bir kelime bile seçemiyorum. Neden böyle yapıyorlar? Bütçe mi dar? Bu işin raconu mu bu?
0
Adramelekhh
(29.08.16)
onlar aslında siren çalmak için. mikrofonu sonradan takınca o kadar oluyor.
0
babilbaligi
(29.08.16)
turkiye'de isini dogru yapan insanlar nadir. bir oneri sunarsin soyle yapalim diye, begenmezler. yillardir kullanilagelen uydurma bir yontemle islerini goturuyorlar. akli basinda biri cikacak ve bundan boyle su yonteme geciyoruz diye uygulamaya konacak... uzun is, zaten karar verecek hicbir makamda liyakatli adam yok. ondan oluyor.

ve tabi bazilarimiz bu kucuk gibi gorunen ama toplamda buyuk israf ve zararlara sebep olan bu tarz uydurukluklari yadirgiyor. yalniz derdinizi anlatabileceginiz pek insan yok.

edit: yoksa teknoloji kucucuk telefon hoparlorunden iyi kalitede muzik dinletiyorsa neden adam gibi anlasilir anons sistemi olmasin?

dikkat ederseniz secimlerde de desibel ayari yapan yok. "son ses" aciyorlar. yine anlasilmaz ve rahatsiz edici oluyor.
0
idexo
(29.08.16)
En kaliteli anons sistemi de kurulsa kullanan kişinin o aleti nasıl kullanacağını bilmesi lazım. Her ses sisteminin bir çıkış kapasitesi olur, eğer ses ayarı fazla açılır veya mikrofona gereğinden fazla bağırılırsa o sınır aşılır ve ses sinyali bozulur ve konuşma anlaşılmaz hale gelir, müzik rahatsız edici bir gürültüye dönüşür. Bu durumun ses sisteminin kalitesiyle hiçbir ilgisi yok. Malesef bu cahilce harekete düğün, eğlence vs. gibi pekçok ortamda da rastlıyoruz.
0
mikro patlama
(29.08.16)
(5)

Bizim oğlana pc

old possum
Kendisi 10 yaşında, animasyon programlariyla birşeyler tasarlamayi seviyor ama android tabletle bir yere kadar oluyor tabi. Şimdi biz buna eşimle bir sürpriz yapıp desktop alalım dedik. Evde çok iyi bir monitör var.Bunun işini görebilecek iyi bir ekran kartı da olan bir pc ne önerirsiniz gençler? Gö
Kendisi 10 yaşında, animasyon programlariyla birşeyler tasarlamayi seviyor ama android tabletle bir yere kadar oluyor tabi. Şimdi biz buna eşimle bir sürpriz yapıp desktop alalım dedik. Evde çok iyi bir monitör var.

Bunun işini görebilecek iyi bir ekran kartı da olan bir pc ne önerirsiniz gençler? Gönül ister imac alabilmek ama bütçemiz kısıtlı 2000 tl civarı.
0
old possum
(29.08.16)
Bir tane grafik tablet iliştirin donanıma eli alışsın :)
0
bir peynir kutusu kibrit
(29.08.16)
ipad pro'nun o işlerde iyi olduğunu söylüyorlardı. pek hakim değilim konuya fakat bir seçenek olarak eklemiş olayım :)
0
brianmaybrianmay
(29.08.16)
hocam
oncelikle grafikci arkadaslar bize program onerirse
grafik karti ona gore belirleriz.
cunku ekran kartı cok farklı bir olay 300 liradan 3000 liraya gidiyor.

onun disindaki speclerle ilgili mecidiyekoyde tanıdık bir yer var.
size uygun fiyatlı bir kasa toparlayabiliriz.

evdeki monitor ne acaba? model var mı hocam?
0
kingcyrax
(29.08.16)
@kingcyrax Şu an şehir dışındayım perşembe evde olucam, o zaman model söyleyebilirim. Teşekkürler.
0
🌸old possum
(29.08.16)
butceniz izin veriyorsa: www.hepsiburada.com

linkteki gibi bir tablet de alin.

ben kucuktum bunun cok daha eski modellerinden istemistim. "napacan, grafik tasarimci degilsin" diye almadilardi.

animasyon programlari konusu pek basit degil.

suradan ucretsiz en iyi programlar listesine bir bakin: www.nyfa.edu

ucretsiz programlari begenmiyorsaniz, piyasadaki programlarin fiyatlari oldukca yuksek. buradan yol gostermem ama malum ortamlardan photoshop cs6 bulup yukleyebilirsiniz. benim simdiye kadar kullandigim en iyi animasyon programi photoshop.

kolay gelsin.
0
idexo
(29.08.16)
(3)

güvenilir luthier

trouniset
İbanez marka floyd Rose köprülü gitarımın sap ayarı köprü ayarı tel değişimi gibi işlemlerini sorunsuz halledecek bir luthier arıyorum
İbanez marka floyd Rose köprülü gitarımın sap ayarı köprü ayarı tel değişimi gibi işlemlerini sorunsuz halledecek bir luthier arıyorum
0
trouniset
(27.08.16)
yüksel ustaoğlu'nu tek geçiniz
0
ytse jam
(27.08.16)
0
idexo
(27.08.16)
fatih yılmaz
0
arancione
(28.08.16)
(8)

saatte çelik kordon mu deri kordon mu?

floydian
sizce hangisi ve neden?
sizce hangisi ve neden?
0
floydian
(27.08.16)
2 side, 2sinin de ''kombin'' için farklı seçenekleri var çünkü, nasıl diyorlar yeri ve zamanı ayrı şeyler bunlar.
0
mete kudur
(27.08.16)
deri, ama düzü, damarsız olanı.

çelik robot gibi, çevresiyle uyumsuz hissettiriyor.
0
sanat guresi
(27.08.16)
Deri. Çelik kordonu hiç sevmiyorum.
0
fraise
(27.08.16)
Duz,siyah deri.
Daha şık duruyor.celik sevmiyorum.
0
brnbrs
(27.08.16)
deri kayışlı saatleri yaz aylarında kullanmak kötü kokulara neden olabiliyor. ve o deri kayışları yılda bir değiştirmek gerekli. çelik kordonlar deri kadar dayanıklı olmuyor, kopabiliyor. aslında bu tam tersi olması gerekirken çelik daha dayanıksız. deri kayış pimlerinden atmadıkça kopmaz. bağlantı noktası daha az. daha yekpare. çelik sağlıklı, koku yapmaz ve suya daha dayanıklı.
0
karlmarx
(27.08.16)
saatin tipi de onemli.

deri ve metal: ablogtowatch.wpengine.netdna-cdn.com

resin/plastik: www.google.com.tr
0
idexo
(27.08.16)
Ben çelik seviyorum.
0
petekpare
(27.08.16)
Çelik veya plastik. Deri ıslak kalırsa ölümcül kokular salıyor.
0
Lim5
(27.08.16)
(8)

Plak/pikap işine girmek ama hiç anlamamak

genc irisi
plak işi çok hoşuma gidiyor ama fiyatlar çok uçuk. forumlara bakıyorum tavsiyeler de çok uçuk. odyofil felan değilim şöyle yeni nesil bişey alsam:http://www.dr.com.tr/Elektronik/Ion-Audio-MaxLP-Speakerli-Acik-Renk-Ahsap-Pikap/Ev-Elektronigi/Pikaplar/urunno=0000000605964zaten plaklar da en ucuzundan
plak işi çok hoşuma gidiyor ama fiyatlar çok uçuk. forumlara bakıyorum tavsiyeler de çok uçuk. odyofil felan değilim şöyle yeni nesil bişey alsam:
www.dr.com.tr

zaten plaklar da en ucuzundan olucak. iş görmez mi yoksa illa eski model analog bişeyler mi almak lazım. ne dersiniz yoksa hiç bulaşmamak mı lazım.

sahafları gezmeyi ben de düşündüm ama hiç anlamadığım bir tam öpülmelik müşteriyim. 2 gün sonra o cihaz arıza yapsa ben onun derdiyle uğraşamam o yüzden yeni bişeyler almayı düşündüm.
0
genc irisi
(26.08.16)
Benzeri sıfır ürünlerden kullanan arkadaşlarım var, bir şikayetlerini duymadım ama tam markaları modelleri nedir bilemiyorum. İşten anlayan biriyle feriköydeki bit pazarına gitmek daha hesaplı olabilir.
0
aioniotita
(26.08.16)
Biz de sizin gibiydik, ilk pikabimizi alırken. Baya arastirdik, linkteki pikabin birkaç eksisinden dolayı yine d&rda satılan başka bir pikap aldık.

Evet, cok daha pahali pikaplar var ama sizin, bizim gibi profesyonel olmayan insanlar için yeni nesil ortalama bir pikap yeterli oluyor. Biz memnunuz.

Plak kısmına gelince genelde internetten aldık. Geçen seneki kitap fuarında ikinci el plak satan standlar vardı, baya plak depoladik ordan. Yurtdışından getirtmek de bir alternatif.
0
fraise
(26.08.16)
plaklar en ucuzundan olsa bile çizik olmayanları minimum 45 liradan falan başlar. Şansa temiz bulabilirsiniz 10 tl'lik 20 tl'lik falan ama şans gerçekten. Çizik plak da iğneye zarar verir.
Sıkça yurtdışına çıkıyorsanız bolca bulabilirsiniz ama.
0
whoosie
(26.08.16)
motoru bozulmamış analog aletler bu aletlerden daha dayanıklıdır. kayışlı olanların en fazla kayışı esner ya da kopar. onu da siz değiştirebilirsiniz zaten. çok basit bir işlemdir. bu gösterdiğiniz aletler bana sorarsanız, makyajlanmış aletler. yani istediğinizi aslında bulamayacaksınız bunda. tabi çok ciddi fiyatlı cihazlar var. fakat iyi bir ikinci el bulmak da kolay.

ayrıca dediğim aletlerden alırsanız, bu işten anlamaya da başlayacaksınız zamanla. yani ikinci el temiz bir akai, jvc, dual, pioneer işinizi görecektir. daha detaylı anlatıp bunaltmayalım...

ekleme: başlangıç için dikkat etmeniz gereken şeyler, iğnenin çok toz toplayıp toplamadığı, kolun yaptığı basınç, seste dalgalanma olup olmadığı, devir değişiminde sıkıntı olup olmadığı, dönen tablanın dönüşte yalpalamaması, mümkünse tablanın plasik olmaması... üstündeki plağın kaymasını önleyen plastik parçadan bahsetmiyorum tabi.

ah bir de mümkünse kolun otomatik değil analog olması. otomatik dertsizdir, basarsınız bitince kendini geri atar falan ama daha kolay bozulabilir ve daha hassastır. tabi sese etkisi de vardır ama bence onlar daha sonraları düşünülebilir, sizin pozisyonunuzda.

tabi bunlar benim düşüncelerim. belki bana katılmayanlar olabilir.

ekleme: çok uzatıyorum belki ama amplisiz modelleri daha makbuldür bunların. inanın fark çok fazladır. ortalama bir ampli ile çok başarılı sonuçlar alırsınız. bir de bir kilit nokta daha söyleyeyim bu önemli. bazı modellerde pre ampli yoktur. yani eğer yabancıysanız açıklayayım. sinyaller sizin çıkış vereceğiniz ampli ile uyuşmaz. bu yüzden bir de pre ampli almak gerekir. bu çok nadir olan bir şey. bir dönem böyle bir furya varmış galiba. ya da pre ampli'nin de sese etkisi üzerinden yapılmış bir şey olabilir. orada bulunduğunuzda dinleyin kısacası. bir ampliye takıldığında direk çalışabilir pozisyonda mı yoksa arada başka bir cihaz var mı? 3-4 sigara paketi büyüklüğünde olurlar genelde.
0
windowsguvenlikduvari
(26.08.16)
kötü pikap plak bozar
0
Batuhanolabilir
(26.08.16)
hevesinizi anliyorum. kendinizden emin olmadan bu hobiye girismeyin.

kaliteli muzik dinlemek istiyorsaniz iyi bir cift hoparloru bir amfi vasitasiyla bilgisayarinizin kulaklik cikisina baglamak yeterli. internette boyle korsan muzik indirenler ve arsiv yapanlar var.

eger muzigin kendisinden cok plagi dinlemek ve plak biriktirmek istiyorsaniz ve kararliysaniz:.

o gonderdiginizi almak yerine ben olsam kalite kontrolden dolayi bunu tercih ederdim: www.amazon.com

hatta alabilirseniz bu cok daha iyi ve ciddi: www.amazon.com

bu islerden hic anlamiyorsaniz once biraz teknik konulari arastirmanizda fayda var. hem fiyatlar ve kalite konusunda kanmamak icin, hem kullandiginiz plakcalarin sagligi icin hem de isin zevki burada oldugu icin. pikap ignesi nasil takilir cikarilir ayarlanir gibi bir ton detay var. biraz arastirin. tavsiye edilen hoparlorler de vardir onlara da bakin.

ne tarz muzik dinlediginizi bilemiyorum ama eger plak alacaksaniz kondusyonu iyi olmayan plaklara para vermeyin, plakcalarinizin sagligina onem verin.

arastirmak icin google'da "what's the best starter turntable?" gibi aramalar yapabilirsiniz.

son olarak kendinize bir fiyat araligi belirleyin. neye ne kadar ayirmak istediginize karar verip oyle arastirin.

ucuzuna kacarsaniz zevkini cikaramayabilirsiniz.
0
idexo
(26.08.16)
cevaplar için çok teşekkürler arkadaşlar.
derdim sadece kaliteli müzik değil @idexo nun dediği gibi istediğim müzik dinlemek değil plak dinlemek. analog aletler tabi ki daha çekici ama düşük bütçeyle olanlarına çok güvenemiyorum açıkçası. 400-500tl civarına dual felan gibi çok tavsiye edilen cihazlar bulunmuyor görüğüm kadarıyla. o yüzden yeni nesil daha dertsizmiş gibi geliyor ama yanılıyorum büyük ihtimalle :)
biraz daha araştırma yapmam lazım gibi görünüyor
0
🌸genc irisi
(26.08.16)
aynisini kullaniyorum, isimi goruyor, plaklarimin tozunu aliyorum sadece oyle dinliyorum. plakcalar baslangic icin yeterli. beklentinize bagli her sey.
0
ekyil
(26.08.16)
(1)

Adobe premiere pro'dan youtube için render alma

leeloodallas
kurgulaıdğım ve cam gibi görüntüye sahip 12 dakikalık videoyu render alırken muhtemelen kendi seçtiğim yanlış seçeneklerden dolayı bayağı kötü bir kalitede aldım. tutorial videoları izledim youtube için ama orada anlatılan seçenekleri yaptığımda da (VBR 2 Pass seçtim) süre çok uzadı ve gözüm yemedi,
kurgulaıdğım ve cam gibi görüntüye sahip 12 dakikalık videoyu render alırken muhtemelen kendi seçtiğim yanlış seçeneklerden dolayı bayağı kötü bir kalitede aldım. tutorial videoları izledim youtube için ama orada anlatılan seçenekleri yaptığımda da (VBR 2 Pass seçtim) süre çok uzadı ve gözüm yemedi, doğru bir şey mi yaptığımdan da emin olmadığımdan. yeni ve bir şey bilmeyen bu kullanıcıyı aydınlatabilecek olan var mı?
0
leeloodallas
(25.08.16)
programi kullanmayi bilmiyorum ama duz mantik var istersen: sure uzunsa belki kalite de yuksektir. bir dene sonucunu gor istersen.
0
idexo
(25.08.16)
(6)

aöf aşçılık okumak

limoncello
2. üniv olarak bu yıl 2 yıllık aöf aşçılık okuyayım diyorum. Tamamen zevkine okuyacağım aslında ama 4 yıllık iktisat işletme sosyoloji falan okumaktansa aşçılık daha değişik geliyor hem bi meslek sonuçta. 2 yıllıklarda güzle bölümler var gibi, belkş ilerde işime de yarar belli olmaz sonuçta aşçılık
2. üniv olarak bu yıl 2 yıllık aöf aşçılık okuyayım diyorum. Tamamen zevkine okuyacağım aslında ama 4 yıllık iktisat işletme sosyoloji falan okumaktansa aşçılık daha değişik geliyor hem bi meslek sonuçta. 2 yıllıklarda güzle bölümler var gibi, belkş ilerde işime de yarar belli olmaz sonuçta aşçılık diploması bulunsun. Ne dersiniz?

Ben makine mühendisiyim kariyer beklentim yok zevkine
0
limoncello
(24.08.16)
ikinci universite olarak basvurmaniz icin 31 mayis'a kadar olan zamanda tercih mi basvuru mu bir sey yapmaniz lazimdi. yaptiniz mi? yoksa seneye okuyabilirsiniz.
0
idexo
(24.08.16)
@idexo 31 ağustos-9 eylül arası diye biliyorum
0
🌸limoncello
(24.08.16)
oyleyse ben de basvurim : ) gecen baktigimda klavuzda 31 Mayis diye gorup kacirdigima uzulmustum. bulursan burada paylasir misin?

edit: ben eski bir klavuz gormus olabilirim, belki yenilemislerdir.
0
idexo
(24.08.16)
Güzel fikir. Paylaşın burda da bol bol dua ederim ben de.
0
petekpare
(24.08.16)
www.anadolu.edu.tr

yukaridaki linkte 31 agustos 9 eylul diyor hakkaten.

anladigim kadariyla basvuruyu internetten yapmamiz gerekiyor, sonra belgelerin ciktisini aliyoruz, harc da yatirmis olarak gidip bizzat aof burosundan kesin kayit yaptiriyoruz.

gecen seneden kalma internet basvurusu nasil yapilir videosu: www.youtube.com

edit: bugun AOF kayit burosunun birinden sordum. on basvuru vs gerek yok. 31 agustosta internetten basvurup, harc yatiriyoruz. fakat internet basvurusundan sonra kesin kayit icin gerekli ek belgelerle beraber gidip AOF kayit burosundan kaydimizi tamamliyoruz.

kolay gelsin.
0
idexo
(24.08.16)
Diploma cok isine yarar mi bilemiyorum ama tabiki oku. Ilerde ummadik bir zamanda bakarsin isine yaramis. Ben de tarim okuyacagim mesela toprakla ilgili biraz bilgi edinmek icin:)
0
solenkol
(24.08.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.