Konuya tekrar yazmak istemiyorum ama lustitia sorusuna cevap vermek isterim. Öğretmenlik yine yanlış anlaşılmaya evrilmiş. 30 saat yasal sınırdır ancak şartlar gereği 32 saat derse girmek zorunda kalınabiliyor ve fazladan girdiği derslerin ücreti alınamıyor. Yani öğretmenler de ücretini almadan derse giriyor. Öyle para yoksa ders yok bana ne olmuyor.
Ama burada işin içinde olmayanların bilemediği çok detay var, işin içinde olanlar da bazen tek yönlü düşünebiliyor. Yukarıda bahsedilen hamilelik vs gibi özel durumlar ücretli öğretmenliğe kapı açıyor ancak bu her zaman için geçerli bir durum.
Konudaki soru ise şu anı sormuştu. Yani son yıllardaki ücretli öğretmenlik probleminin altında yatan nedenler bunlar değil. Artık ücretli öğretmenlik bir meslek grubu halini aldı. Sorulan ve sorun olan şey bu.
Aynı okulda yan yana sınıflarda görev yapan iki kimyacının biri kadrolu diğeri atanmamış ücretli. Ücretli olan anlaşılsın diye söylüyorum nerdeyse boğaz tokluğuna çalışıyor. Bu durumdan kadrolu olanlar da memnun değil, yazık.
Bazen de hiç alakasız bölümlerden mezunlar derse giriyor, sosyal hizmetler mezunu olup öğretmenlik yapmak gibi, bu ise kötü. O öğrenciler eksik kalıyor, bölümden mezun olanların hakkı kayboluyor. Bu da ayrı bir konu.
Doğu batı farketmeksizin hayat koşullarının iyi ol olmadığı yerde sadece öğretmen değil, doktor da, mühendis de memur da kalmak istemez. Tayin imkanı bulduğunda kendine uygun yere gitmek istemesi doğal hakkı. Burda sorunu sadece öğretmenler üzerinden görmek yanlış, koşulların iyileştirilmesi ülkenin gelişmişliğiyle ilgilidir.
Örneğin İzmir’de doğup büyüyen bir öğretmen atandığı köyde kendi ekmeğini kendi yapıp, suyunu çeşmeden taşıyarak en fazla tayin hakkına kadar kalabilir. Üstüne bir de mesai ortamı kötüyse (bazı yerlerde aşırı mobing yapılır dışardan gelenlere, nasıl olsa gidici gözüyle de bakıldığından en kötü çalışma şartları verilir idarelerce) Dolayısıyla elbetteki burdaki öğretmen gider yerine yenisi atanır, o gider yenisi atanır. Süreklilik olmaz, sirkülasyon olur ki bazı iller biliyorum yılda 2 bin üzerinde sirkülasyon oluyor.
Ancak dikkat edilsin sirkülasyon dedim. Yani devlet oraya gidenlerin yerine yenisini atar. Dolayısıyla ücretli öğretmelik yığılmasına bu sebebiyet vermez.
Bir diğeri norm kadro olayı, eğer okulda norm fazlası olunursa o öğretmeni de otomatik başka okula gönderir meb. Öğretmen ders yükünü kadrosunun bulunduğu okulda tamamlayamıyorsa bunu başka okulda tamamlamak zorundadır. Bu nedenle birden fazla okulda görev yapan öğretmenler de vardır. İki iş yeri, iki müdürü, iki farklı türde okulu (ilkokul/ortaokul/lise gibi) olabilir.
Neyse çok yazmışım ama şunun altını çizmek isterim. Öğretmenlik bir meslek grubudur ancak kendi içinde her öğretmenin çalışma şartları da, kazancı da, yaşam koşulları da vs birbirinden çok farklıdır. Aynı okulda görev yapanlar dahil, branş farkları oluşur.
Dolayısıyla “öğretmenler” diye başlayan genellemeler asla doğru değildir. Bu kadar ayrıntıyı da maalesef dışardan olanlar bilemediği için tanıdığı öğretmenler üzerinden genelleme yapar. Ve herkesin hayatında da mutlaka bir kaç öğretmen vardır, yani kaç tane radyoloji teknisyeni tanır ki insan, ancak hastanede bir röntgen çekimince karşılaşır geçer. Ancak o kadar çok tatilleri vardır ki öğrendiğimde “e siz ne zaman çalışıyorsunuz ya” demiştim :) Hatta kesintisiz bir ay süreli zorunlu tatiller yaparlar, yapsınlar da. Çalıştıkları iş şartları bunu gerektirir. Ama gündelik hayatımızda çok da yeri olmadığı için pek bilinmez, eminim bilinse “öğretmenler yatıyooo yaa” bakış açısından başka bir değerlendirme yapamayanlar onlar için de neden bu kadar çok tatil yapıyorlar diye başlardı.
Netice itibariyle öğretmenlik çalışanı sayıca çok fazla olan ancak çok önemli bir iş koludur. Ne yazık ki bir süredir kadrosuz ücretli öğretmenlik olarak devam ettirilmekte olup bu da en önemli şey olan eğitimin değersizleşmesine vesile olmaktadır.
Soru çok yerindedir ancak görüldüğü üzere cevap konusunda işin içinden çıkamadık. Neden bu kadar ücretli öğretmenlik var? Ancak şu bir gerçek ki ekonomik olarak bütçeye katkısı net. Değer mi sorusunun cevabı bende değil, o kadar ekonomiden anlamam. Dolayısıyla tek neden bu olmasa da nedenlerden biri olduğuna inanırım.
0