Giriş
(9)

7 yasindaki cocuga ilk kutuphane icin kitap onerisi

fraise
kucuk yegenimiz ocak basinda 7 yasina basiyor; 1. sinifa bu sene basladi, okumaya da pek hevesli. biz de simdiden ona kitap okuma aliskanligini asilayalim diye dogum gunu hediyesi olarak 10-15 kitap alalim, ilk mini kutuphanesini olusturalim diyoruz. - kucuk kara balik- bir seftali bin seftali- kucu
kucuk yegenimiz ocak basinda 7 yasina basiyor; 1. sinifa bu sene basladi, okumaya da pek hevesli. biz de simdiden ona kitap okuma aliskanligini asilayalim diye dogum gunu hediyesi olarak 10-15 kitap alalim, ilk mini kutuphanesini olusturalim diyoruz.

- kucuk kara balik
- bir seftali bin seftali
- kucuk prens
- sevdali bulut
- andersen'den masallar
- la fontaine'den masallar
- marti jonathan livingston

bunlar bizim ilk aklimiza gelenler. bu kitaplar haricinde onerebileceginiz baska bir kitap var midir? listemize ekleyelim, 15'e tamamlayalim. tesekkur ederim simdiden herkese.


not: illa 7 yasinda okuyup anlamasi gerekmiyor, 1-2 sene sonra okuyabilecegi kitaplar da kabulumuzdur.
0
fraise
(09.12.15)
şu sitede her yaş grubu için uzun listeler ve listedeki kitaplar hakkında yazılar mevcut. www.birdolapkitap.com

uzun vadede de işinize yarar. ama bence okudukça alsanız da hevesi canlı kalsa daha iyi olur.
0
hkaan
(09.12.15)
klasik olacak ama ergenliğe girmeden okunacak kitaplar arasında keloğlan masalları da lazım.
0
1adam
(09.12.15)
Hakan, yeni kıtap okudukça zaten alınır da doğum gününde tek kitap olmaz. Bu sekilde de hoş olur diye düşündük. İlk etapta 10 15 kitap zaten, cok değil.
0
🌸fraise
(09.12.15)
Dünyanın Merkezine Yolculuk
0
harvey
(09.12.15)
Bozkurtların ölümü
Bozkurtlar diriliyor
0
eksimeksi
(09.12.15)
Ömer Seyfettin - kisisel gelisimi icin de etkili olabilir.
0
pacoquinha
(09.12.15)
-kırmızı balon (filmi de var hem çocuklara hem yetişkenlere)
-pinokyo
-binbir gece masalları (çocuklar için olan basımı)
-oscar wilde'ın çocuk öykü kitapları var.
-alice harikalar diyarında.
0
kirmizibalon
(09.12.15)
Rifat ilgaz'in bacaksiz serisini mutlaka alın.
Bir de pıtırcık serisini şiddetle öneririm.
Yalvaç ural'in kitapları için de şimdi tam zamani ( or: gozuboynuz ile iziyaldiz)
Muzaffer izgü'nün kitapları 10 yas civari mutlaka olmali.
Yine o yaşlarda aziz nesin serisine başlanabilir. (Or:pirtlatan bal)
0
balik kraker
(09.12.15)
Bir kütüphane defteri de oluşturun isterseniz. Ben çocuklara ilkokul zamanlarında hazırlamıştım, okudukları tarihleri yazıyorlardı, ödünç verdikleri kitapları takip ediyorlardı. Kütüphaneyi benimseme, değer verme gibi kazanımlar sağlıyor. Ayrı bir deftere de kısacık özet yazıyorlardı. Geçen gün eski eşyaları ayıklarken o defterleri buldum. 20 yıl önceye döndük :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.12.15)
(14)

Evlenince kadınlar imzasını değiştiriyor mu?

pandispanya
Soyadı değişti diye eski imzayı da değiştirmek gerekiyor mu? :/ Hanımlar, ne yaptınız?
Soyadı değişti diye eski imzayı da değiştirmek gerekiyor mu? :/ Hanımlar, ne yaptınız?
0
pandispanya
(09.12.15)
gerekmiyor. türkiye'de çok çok az kişi soyadını imzasında kullanıyor zaten.
0
devilred
(09.12.15)
İmza değiştirmeye gerek yok.
0
battal gemalmaz
(09.12.15)
imza demek ismin soyadın değil ki zaten, istersen kedi çizersin imza olarak. önemli olan tutarlı birşey olması. :)
0
innerbliss
(09.12.15)
benimki aynı değiştirmedim kızlık soyadımı da kullandığım için sıkıntı olmuyor kullanmasamda yazı karmancorman anlaşılmıyor zaten.
0
mantarliborek
(09.12.15)
Karalama yaptigim icin değiştirmeden soyadını yazmıyorum imzada - degistirsen bir sürü yere gidip imza sirkuleri vermem lazim gereksiz iş (zaten soyad değişikliği yüzünden yeterince sikinti çekiliyor...)
0
ihan
(09.12.15)
Imzada ad soyad yer almali esasen. Ama kimse bunu imza atarken sallamadigi icin bir de ad soyad yazdrırlar.

Neyse, ya imza sirkuleri ile isi cozersin ki uzun is, ya da kizlik soyadini sildirmezsin kimlikten.
0
rayde
(09.12.15)
Şimdi uyduruyorum benim şu anki soyadım yılmaz. imzamı da d. yılmaz olarak olarak atıyorum. Evlenince soyadım yurtseven olacak olsa, imzamı d. yılmaz olarak atmaya devam etmem saçma olmayacak mı? Yani halihazırda karalamalı bi imzam olsaydı ya da soyadımı imzamda kullanmıyor olsaydım tamam da? Ne bileyim, ilginç geldi :/
0
🌸pandispanya
(09.12.15)
@pandispanya Ne fark eder ki, önemli olan senin elinden çıkmış olması. Kimse imzayı "aa, ismine de benzemiyor" diye incelemez. Ve gerçekten çok evrak işi çıkar değiştirirsen.
0
whoosie
(09.12.15)
soyadı ile alakalı değil de imzam yıllar içerisinde evrim geçirdi. bu yıllar arasında bir gün bankada işim olduğunda eski imzamla yeni mzamı çok benzetemediler. 3 kere yeni imzayı attırıp bi beyan doldurttular, sıkıntı olmadı bi daha

ota boka imza attıran sistemin ..... hep onlar yüzünden imzalarımız böyle saçma sapan (sözüm isim-soyisim yazanlardan dışarı)
0
la noix
(09.12.15)
evli değilim ama soyad değişiyor, nüfusa kayıtlı olduğun il vs arka taraftaki tüm bilgiler değişiyor, bari imza aynı kalsın :)
0
şubatsonrası
(09.12.15)
evet. eski soyadimi kullaniyorum ama resmi belgelerde soyismim degistigi ve imzamda okundugu icin degistirdim.
0
sayns
(09.12.15)
ben değiştirmedim ama eski soyadımla şimdiki soyadım arasında tek harf fark var :)
ama değiştirmesen de olur bence sonuçta imza o herşeyi yazabilirsin
0
sta
(09.12.15)
kadınlar için sıkıntı cidden. En iyisi yine iki soyad kombinasyonu sanırım, eski soyad + kocanın soyadı olayı. Diğer türlü dediğin gibi altta isim olarak D.Yurtseven yazarken yukarıda imzada D.Yılmaz olacak :D garip ama yapacak bir şey de yok imzayı değiştirirsen daha büyük sorun olabilir.
0
rodriguez2
(09.12.15)
İmzanın normalde ad soyaddan oluşması lazım ama uygulamadığı için değiştirsen de oluyor değiştirmesen de. Benimki ad soyad olduğu için değiştirmiştim, galiba ilk kez nikah kıyılırken kullanmıştım.
Nikahtan sonra sirkülerimi değiştirdim. Bankalara da bildirmişimdir herhalde epey zaman geçti o kadarını hatırlamıyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.12.15)
(20)

Büyüklerimiz vs bizim kullandığımız kelimeler

sadegazoz
Hüviyet-KimlikKundura-Ayakkabıgibi aklınıza gelen örnekler var mı?
Hüviyet-Kimlik
Kundura-Ayakkabı
gibi aklınıza gelen örnekler var mı?
0
sadegazoz
(08.12.15)
veleybol - voleybol
0
uuth
(08.12.15)
mecmua-dergi
0
innerbliss
(08.12.15)
don - boxer, brief
vesait - araba, araç
münazara - tartışma
zevce - eş
valide - anne
tevkif etmek - tutuklamak, alıkoymak
murahhas aza - ceo
muhteviyat - içerik
hasbelkader - rastgele, şans eseri
tenasüh - reenkarnasyon
müteşebbis - girişimci
0
[silinmiş]
(08.12.15)
ekseriyetle-genellikle
ihya olmak/etmek- çok mutlu olmak/etmek
0
baba jo
(08.12.15)
ajans haberler
0
basond
(08.12.15)
muntazam-düzgün
0
innerbliss
(08.12.15)
tayyare-uçak
tezvirat-doğru olmayan
talebe-öğrenci
0
puc
(08.12.15)
mütemadiyen - sürekli
0
nathanieltroy
(08.12.15)
müdahil olmak - katılmak
0
nathanieltroy
(08.12.15)
ciklet - sakız
lakin - ama
velev ki - ??
taksi - araba, araç
0
saygilarefendim
(08.12.15)
reisi cumhur-cumhurbaskanı
0
all girls dream
(08.12.15)
imtihan- sınav
0
all girls dream
(08.12.15)
misal - örnek
teyyare - uçak
misafir - konuk
istirahat - dinlenme
mecburiyet - zorunluluk
hizmetçi - yardımcı
zannetmek - sanmak
abartılmış - overrated (sözlük)
kombinezon - kombinasyon (matematik)
selamun aleyküm - merhaba - selam - selamun aleyküm
kör - görme özürlü
sağır - duyma özürlü
gecekondu mahallesi - göç almış bölge
rahmet - yağmur
iskemle - sandalye
iskarpin - stiletto
teessüf etmek - kınamak / laflar hazırlamak da olabilir...
kati - kesin
tebrik etmek - kutlamak
takp etmek - izlemek - stalklamak
vesika - belge
arkadaş/dost /yoldaş - kanka / hacı.. (80 öncesi - şimdi)
mani - engel
talebe - öğrenci
müstenid - delil / dayanak
muhabere - yazışma
müracaat - danışma
tehir - erteleme
muhabir - gazeteci
müsamere - gösteri
hasım - düşman
teşhir - sergileme

emlakçı'ya başka bişe diyorduk, neydi hatırlayamadım. aklıma gelirse editlerim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(08.12.15)
simsar - emlakçı
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.12.15)
Yeterli _ Kafi
0
🌸sadegazoz
(24.12.15)
noksan-eksik
0
🌸sadegazoz
(19.06.16)
kişi-şahıs
0
🌸sadegazoz
(16.02.17)
surat-yüz
0
🌸sadegazoz
(26.10.17)
zelzele-deprem
0
🌸sadegazoz
(30.05.20)
konuk-misafir.
0
buf-e kür
(30.05.20)
(11)

annenizin hazırladığı pazar kahvaltısı lezzetleri?

islergucler2
selam dostlar.şöyle çocukluk yıllarınıza dair hatırladığınız veya hala tattığınızda sizi o günlere götüren samimi lezzetleri arıyorum bu sabah.teşekkürler.
selam dostlar.

şöyle çocukluk yıllarınıza dair hatırladığınız veya hala tattığınızda sizi o günlere götüren samimi lezzetleri arıyorum bu sabah.

teşekkürler.
0
islergucler2
(06.12.15)
akıtma.
0
fatihkkk
(06.12.15)
samimiyetini bilemem ama yumurtalı ekmek yapardı. yumurtayı çırpıp bayat ekmek dilimini iki tarafını da bandırıp bol yağlı tavada kızartırdı. bence şahane buram buram çocukluk.
0
alice practice
(06.12.15)
Patatesli yumurta yapardı. bir de domatesi, biberi, sarımsağı yumurtasız menemen gibi pisirirdi. İkisine de hala bayılırım.
0
fraise
(06.12.15)
Yumurtali ekmek, erimis tereyagli cerkez peyniri, pisi, misir ekmegi
0
bedbed
(06.12.15)
Peynirli maydonozlu ekmek (fırınlanmış)
0
archery
(06.12.15)
patates kızartması, yumurtalı ekmek, akıtma.
0
kakao
(06.12.15)
Pisi

O degil de gecen bi video gordum. Hamuru mayaliyolar, pisi icin aciyolar. 1 dilim sucuk, kasar, dilim domates koyup kapatiyolar. Anneme gonderdim videoyu 2 gun sonra yapti :)
0
la noix
(06.12.15)
Yumurtalı ekmek +1
0
lilidance
(06.12.15)
pisi dediğiniz şey bizim keçi bacağı dediğimiz anladığım kadarıyla. keçi bacağı +1
0
kakao
(06.12.15)
bulamaç çorbası artı kara mercimek çorbası...
0
gotic
(06.12.15)
@kakao, pişi ile keçi bacağı aynı değil. pişi ekmek hamuru gibi mayalı hamurdan yapılıyor. keşi bacağı/ aslan ayağı da yumurta ve yoğurtla hazırlanan hamurdan yapılıyor.

@la noix, ben onun bir de şokellalısını yapıyorum. çok güzel oluyor :)

yumurtalı ekmek, fırında ekmek üstü yumurta+ peynir+ maydonoz, pişi, ve sucuklu peynirli tost yapardı annem. ben tost dışındakileri yapıyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.12.15)
(25)

uyusturucu kullanmayan insan kaldi mi

proletarier aller lander vereinigt euch
Tabii kaldi diye cevaba gerek yok ben de biliyorum ama benim arkadas cevremde neredeyse kullanmayan yok. Cogunlugu esrar iciyor haftada 1 defa falan. Agir seyler alanlar da var biraz agzina burnuna ne bulsa sokan da ama hepsi de iyi insanlar ben de uyusturucuya karsi biri degilim ama hic kullanmadim
Tabii kaldi diye cevaba gerek yok ben de biliyorum ama benim arkadas cevremde neredeyse kullanmayan yok. Cogunlugu esrar iciyor haftada 1 defa falan. Agir seyler alanlar da var biraz agzina burnuna ne bulsa sokan da ama hepsi de iyi insanlar ben de uyusturucuya karsi biri degilim ama hic kullanmadim. Arkadadlar teklif ediyor(agir seyleri dusunmem bile) ulan diyorum madem o kadar guzel kafasi var bi zarari da yok kalici neden olmasin diyorum falan. Simdi bu esrar iyi midir kotu mudur. Kotuyse ne kadar kotudur. Bagimlilik yapmiyorsa sadece baya ucuk bi kafasi varsa bile nolacak ki yeterli miktarda ickiyle de benzer kafaya ulasilmaz mi yasal bir sekilde o zaman esrar niye bu kadar kaka?

Cevap verenler icip icmediklerini belirtirse memnun olurum zira hic icmeyen birinin yorumuyla icen birininki ayni olmaz benim icin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.12.15)
Senede bir o da denk gelirse icerim. Onun haricinde ayrıca bir merakım yok, alkol kafası bence daha güzel.

İçenlerin de büyük çoğunluğunun özentilikten olduğunu düşünüyorum.

Düzenli bir şekilde içilirse bağımlılık yapıyor bence.
0
msb
(06.12.15)
2 sene içtim mütemadiyen. kötü bir şey, kaybolan 2 sene gözüyle bakıyorum. eğlendim eğlenmedim de değil ama gereksiz bir eğlence.

psikolojik bagımlılık yapar, sosyalleşmene engel olur. diğer kötü alışkanlıklardan hiç bir farkı yok.

sarhoşlukla kafa olarak alakası yok. alkol seni toplumdan soğutmaz işinden engel etmez yeterli bir sayıda içtiğinde.

ancak esrar uyuşturur iş yapamazsın aptal olursun. bu yüzden kaka.
0
inannas jofn
(06.12.15)
Toplamda 5 6 defa içmişimdir. Onlar da hafif şeyler. Arada bir olsa içerim ama herhangi bir bağımlılığım, arayışım yok.
0
nawar
(06.12.15)
Esrar bazı ülkelerde belirli doz kadar yasal zaten. Ha yasal olması zararsız olduğu anlamına mı geliyor? Elbette hayır. Sadece kimyasal uyuşturucudan uzak tutmaya çalışmak için kullanılan yöntemlerden biri bu. Sonuçta kimyasal maddeleri vücuda etkisiyle esrarin etkisi bir değil, yine de yuşturucu madde işte.

Bağımlılık yapıp yapmadığını tam bilmiyorum ama bir şekilde bağımlısı oluyorsun. Fiziksel ya da psikolojik olarak.

Hayatım boyunca değil esrar, uyuşturucu sigara bile içmedim. İnsanın sırf keyif için vücuduna bu denli zarar vermesini anlamıyorum. Onun yerine iki bira içerim, otururum.
0
fraise
(06.12.15)
abi haftanin nerdeyse her gunu esrar takılan arkadasim var. benim ayligimi adam bir haftada harciyor, son model arabasi, istanbulun en dasakli rezidanslarindan birinde evi var, adamin ayik gezdigini gormedim. herif icip mutlu oldugunu hic biseyi takmadigini falan soyluyor.

bence bu tip seyler paranin bok olmasindan kaynaklaniyo, ben gidip 2 saat takilacam diye bi jointe 150 tl veremem acikcasi. o yuzden icmeyi dusunmedim hic.
esrarin kotu bisey oldugunu dusunmuyorum.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(06.12.15)
yalnızca ot kullandım. lise dönemimde arkadaş grubuyla, onlar haftada 3-4 içerdi, ben de haftada bir falan eşlik ederdim. bana kafası hiç öyle pek şahane süper değişik gelmedi. her zaman içkiyi tercih ederim. üstelik biraz da bünye meselesi her 3 seferden birinde, deli gibi kusmamla sonuçlandı ot deneyimim.
esrarın kötü olduğunu düşünmüyorum, bağımlılık yapması da kişiden kişiye değişir bence. ben sevmedim hiç, ortamdan dolayı öyle bir kapak alayım da adam sansınlar diye kullandım. lise bitip o arkadaşlarla yolum ayrılınca da bir daha hiç canım istemedi. ancak o arkadaşlarımdan bazıları hala aynı yoğunlukta tüketiyorlar mesela, bazıları da benim gibi bir daha hiç aramamış. bağımlılık konusu kişisel bir durum o nedenle bence. bir eroin vs. gibi fiziksel bağımlılığın aşırı yoğun sonuçlandığı bir şey değil. nasıl atıyorum lisede hepimiz sigara içeriz tek tük, sonra kimileri sigara bağımlısı olur kimileri devam etmez, öyle bir durum.
kafası konusunda da, rahatlama yavaşlama gülme ve bayılmaya kadar gidiyor. bence çekici hiç bir yönü yok.
esrarın yasadışı olmaması gerektiğini düşünüyorum. hatta bence alkolizm tek başına esrar kullanımından daha tehlikeli bir bağımlılık.
0
alice practice
(06.12.15)
Cevremde uyusturucu kullanmayan kimse yoktu universitedeyken ben sigaraya bile baslamadan bitirmistim. Su an onlar da bi sey kullanmiyo. Belli bi yaştan sonra hala ergen gibi abi kafasi cok iyi yeaa diye dolasan tipler de çekilecek cile degil.
0
passive aggressive
(06.12.15)
İlk ot içtiğimde hiç birşey olmadı. kafasını felan hiç anlamadım, gayet normaldim. Diğer arkadaşlar bık bık konuşup çenesine vurmuştu. 2.içişimde "bunlar beni sikecek" diye triplere girip kaçmıştım. sonra da içmedim, gereksiz birşey.

Sarhoşken de ot diye salvia divinorum içmirmişler. o zaman ölüyordum, ellerim kollarım kilitlendi. 1 hafta boyunca öldüğümü düşündüm. yaşadıklarımın gerçek mi rüya mı olduğuna tam emin olamadım.

Alkol en iyisidir, çak 3-4 tane kırmızı tuborg. temiz. hiç bulaşma :/
0
zbrs
(06.12.15)
izmirde yaşıyorsun sanırım. izmirde kullanmayan eleman görmedim. uyuşturucu değil de ot alkol vs.
0
ergenpezeveng
(06.12.15)
Off, erasmus dönemindeki ergen kafası...

Madem "neden olmasın" diyorsun, bu akşam başla kullanmaya. Ben başla diyorum. Niye başlamıyorsun ki? Bak arkadaşların da teklif ediyormuş ne güzel.

Nasıl bir cevap bekliyorsun ki? "Yapılan araştırmalara göre esrar aslında sağlığa bik bik" desem başlayacak mısın? "Ben 6 yaşımdan beri içiyorum, hafızaya çok iyi geliyor" desem ne olacak? Hâla başkasından onay bekliyorsun. Uyuşturucuyla ilgili zibilyon tane örnek var, ama hala başka birinin seni yönlendirmesini bekliyorsun. Bir şey olursa suçu ona atacaksın çünkü.

Ulan bir bok yiyeceksiniz, onu bile beceremiyorsunuz.
0
pulsartgr
(06.12.15)
ayahuasca kullanacagim bir gun. bakalim sonrasinda ne olacak.
0
baldur2
(06.12.15)
40 yillik ergenim ben boyle atar gormedim pulsar.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(06.12.15)
@proletarier,

İnan ki ergenlik seviyene dair daha büyük bir cevap yazacaktım, önce açtığın başlıklara bir bakayım dedim.

"Joystick ile oyun oynamayi cok seviyorum klavye mouse ile o zevki alamiyorum acaba gizli gay miyim cok korkuyorum."

Şu cümleden sonra seninle ilgili yanlış bir kanıya kapıldığımı anladım. Özür dilerim proletarier, büyüksün. Uyuşturucuyla ilgili soruların da çok mantıklı. Umarım aradığın cevabı bulmuşsundur.
0
pulsartgr
(06.12.15)
Olabilir gizli gaylik boyle ortaya cikabiliyor diye korktum insanlarin korkulariyla dalga gecmen de hic hos degil.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(06.12.15)
Kötü olan bağımlılık kısmı, kimyasal olmayan uyuşturucuların zararsız olduğunu düşünüyorum.
0
hasmetizm 2046
(06.12.15)
antidepresanlar uyuşturucu saayılıyorsa kalmamış olabilir.
0
her gece aç
(06.12.15)
esrar niye bu kadar kaka soruna cevap:
çok yakın bir akrabamın oğlu kullanıyordu. annesi duldu, çalışmıyordu, kocasından maaş da kalmamıştı. dantel patik filan yapıp geçinmeye çalışıyordu. oğlan para bulamayınca annesini dövüyordu. kadın neler yaşadı neler. sadece annesine değil çevresindeki herkese o veya bu şekilde zararı dokundu.
uzun yıllar kullandı. hırsızlıktan hapse bile girdi. sonra nasılsa bıraktı. bıraktığında sanırım 40 yaşlarında falandı. bıraktıktan sonra bekçilik gbi bi işe başladı. 2 yıl kadar sonra mafya çekişmesi nedeniyle bıçaklanarak öldürüldü. öldüğünde annesinin gözünden bir dama bile yaş gelmedi. üzerinden bi 20 yıl geçti hala bir kez bile andığını duymadım. bir anne evladı ölünce huzura kavuşur mu? ciğeri yanmaz mı? yanmadı işte. öyle nalet bişe bu esrar.

arada buraya da soruyorum bi tanıdığı çocuğu kullanıyor. hayatları bombok. ailecek.

beyin damarlarını şeyediyor +1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.12.15)
üniversitedeyim. denemedim, denemem. çevremde kullanan 1 kişi bile yok.
0
anneboleyn
(06.12.15)
Ot denemiştim üniversitesi de bir iki arkadaşım içerdi, Kötü bir yan etkisi ile karşılaşmadım kısa vadede.
Askerde revir personeli olarak görev yaptım her akşam ot kubar esrar eroin bonzai vakaları ile nöbet geçerdi hepsinin krizini yokluğunu gördüm.
Kötü birşey efendim birtek faydası yoktur kendine dışardan baksan ağlarsın haline.
0
gozu acik sevisen yahudi
(06.12.15)
hiç denemedim, hiç heveslenmedim, hiç ihtiyaç duymadım. aynı şekilde yılda 2 maksimum 3 kadeh şarap, 2 tane falan da maricahhi birayı saymazsak (ki onlarıda genelde masada aaa ama ortamı bozuyosun sarhoş geyiğinden bıkıp önümde dursun diye söylerim)alkolde kullanmıyorum. üstelik yıllarca turizm gibi bir sektörde çalıştım, o personel lojmanlarında ayakları bile enjeksiyon izleri dolu nice tipler gördüm.

her ortamda en neşeli, en enerjik, en keyifli insanlardan biri de hep ben olurum, hatta gelip nasıl güzel eğlendin ne içtin, sen nasıl hep böyle pozitifsin neşelisin falan diye sorarlar. hiç anlamıyorum insanların bu eğlenmek, rahatlamak vesaire vesaire durumlar için bir uyarıcıya ihtiyaç duymalarını. yargılamıyorum, gerçekten anlayamıyorum, kafam basmıyor insanlar bile bile kendilerine zarar veren bir şeye neden ihtiyaç duyarlar...

senin iradeni yok eden ve bağımlılık yaratan br uyarıcının nasıl bir keyfi olabilir ki?
0
Phoebe
(06.12.15)
otu, esrarı görse ne olduğunu anlamayacak bir çevrem de var

kullanmayanın olmadığı bir çevrem de

bazı şeyler çevreyle alakalı değil, kullanmadım, kullanmam. çünkü benim bedenim, benim kararım. hayattaki bazı şeylerde hiç bir çevre umrumda değil bu da onlardan biri.
0
niye ama
(06.12.15)
sigara bile içmiyorum.

26 k
0
mza
(06.12.15)
tek basina ne iyi, ne kotu. sahsi tasarrufunuz mesele.
0
e haliyle
(06.12.15)
pulsar iyi bir noktaya temas etmiş, ama kalan yorumcuların olayı ne anlayamadım.
uyuşturucular ile ilgili gerçekçi bir fikir sahibi olmak istiyorsan en iyi yol hepsinden bir defa tatmak. yer mi? yemez. o yüzden salla gitsin, çok düşünme, dik kafaya bi bira. ben öyle yapıyorum.
0
kargn
(06.12.15)
Nasil bir arkadas cevren var? Hic esrar kullanan arkadasim olmadi bu zaman kadar. Olabiliyor yani.

Bu arada alkol bende bagimlilik falan yapmiyor. Icsem de olur icmesem de.
0
stavro
(06.12.15)
(1)

Camasir makinasi

tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
Kireclenmesinden dolayi bozulmamasi lazim en azindan 7 ay daha. Ne yapmali?
Kireclenmesinden dolayi bozulmamasi lazim en azindan 7 ay daha. Ne yapmali?
0
tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(05.12.15)
kireçlenmeyi önlemek için piyasada kireç önleyiciler var. ben çok çamaşır yıkadığım için her seferinde makineye + bişey koymak zor geliyor, kireç önleyici kullanmıyorum. onun yerine aralıklı olarak aşağıdaki yöntemleri uyguluyorum.

makinenin kazanına sirke dök bolca. durulama ayrında çalıştır, suyu alınca bekleme düğmesine bas öyle beklesin. 2-3 saat bekletebilirsin. sonra çalıştır.
sirke zararlı bakteri oluşumunu da engellediği için en iyi yöntem.
ikincisi de limon tuzu. bu kireci çözmede sirkeden daha başarılı bir yöntem. limon tuzunu erit gerisi sirke uygulamasının aynı.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.12.15)
(5)

hukuk- dosya durumu

hayat aklini konusacak bir filozof uret
e devlette dosya durumu karşısında "karara çıkmış" yazıyor. mahkeme karar verdi dosya yargıtaya gitti. bu "karara çıktı" ilgili mahkemenin kararı olsa gerek dmi? e devlette bir dosyanın yargıtay aşamasını göremiyor muyuz, oturduğumuz yerden sonuçlanıp sonuçlanmadığını öğrenmek istesek olamıyo mu?
e devlette dosya durumu karşısında "karara çıkmış" yazıyor.
mahkeme karar verdi dosya yargıtaya gitti. bu "karara çıktı" ilgili mahkemenin kararı olsa gerek dmi?
e devlette bir dosyanın yargıtay aşamasını göremiyor muyuz, oturduğumuz yerden sonuçlanıp sonuçlanmadığını öğrenmek istesek olamıyo mu?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.12.15)
yerel mahkeme bilgileri ile şuradan dosyanın Yargıtay'daki durumunu sorgulayabilirsiniz;

vatandasilam.yargitay.gov.tr
0
arma aski
(04.12.15)
vatandasilam.yargitay.gov.tr

yargıtaya gittiyse buradan sorgulayabilirsiniz
0
the sado
(04.12.15)
çok teşekkür ederim :) yalnız bu sitede niye güvenli site işareti yok? hem gov.tr, hem anahtar işaretinin üzerinde kırmızı çarpı var. garip...
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.12.15)
beceremiyor o işleri arkadaşlar
0
the sado
(04.12.15)
Karara çıktı ibaresi Yargıtay'ın değil mahkemenin karar vetmesidir.
0
medusa
(04.12.15)
(7)

kabı olmayan flash bellek için kap önerisi

masa penisi
elimde şu şekilde kalmış bi usb bellek varhttp://www.worldmediagroup.com/resources/USB-thumbdrive-flash-memory-chip.jpgacaba dış cephe kaplaması olarak ne kullanılabilir, fikir arıyorum. lego felan geldi aklıma da nerden bulcam legoyu
elimde şu şekilde kalmış bi usb bellek var
www.worldmediagroup.com

acaba dış cephe kaplaması olarak ne kullanılabilir, fikir arıyorum. lego felan geldi aklıma da nerden bulcam legoyu
0
masa penisi
(04.12.15)
lego'dan güzel olur aslında (git: www.instructables.com)
0
ula
(04.12.15)
legoyu nerden bulucam abi
0
🌸masa penisi
(04.12.15)
bozuk bir flash bellek bulup değişim yap. yada veri kapasitesi düşük olan eski bir flash bellek bile olabilir.
0
1adam
(04.12.15)
eski bir usb kablo varsa şöyle bir şey yapabilirsin

3.bp.blogspot.com
0
tolga asp
(04.12.15)
fimo hamuruyla kaplayabilirsin. fikir vermesi açısından nette örnekleri var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.12.15)
Sugru?
0
hedep
(04.12.15)
değişik desenli bi ayakkabı bağcığını dolayıp yapıştırdım iyi oldu :)
0
🌸masa penisi
(04.12.15)
(5)

Eş anlamlı kelime bulmaca

goddar
Merhabalar,masif anlamına gelen, size masifi çağrıştıran ya da masif kelimesini duyunca "a şu kelime de ses olarak masife benziyor" dediğiniz kelimeler nelerdir? Bir yazı içerisinde masif yerine başka bir kelime kullanmak istiyorum, yardımcı olursanız sevinirim.TDK'nın sözlük ve eş anlamlılar sözlüğ
Merhabalar,
masif anlamına gelen, size masifi çağrıştıran ya da masif kelimesini duyunca "a şu kelime de ses olarak masife benziyor" dediğiniz kelimeler nelerdir? Bir yazı içerisinde masif yerine başka bir kelime kullanmak istiyorum, yardımcı olursanız sevinirim.

TDK'nın sözlük ve eş anlamlılar sözlüğünde arama yaptım ancak istediğim kelimeyi bulamadım.
0
goddar
(03.12.15)
argoda "löp" diyorum ben.
0
alperz
(03.12.15)
müstahkem, dolgun, dayanıklı gibi şeyler aklıma geliyor. kelimeyi ingilizcesinden biliyorum ama
0
allanpoe
(03.12.15)
masif deyince pasif geldi aklıma

bi de "manik depresif"in kısaltışmışı gibi geldi.

ha bi de "massive"in türkçeleştirilmiş hali
0
ermanen
(03.12.15)
tam karşılamıyor ama en yakınları;
pür, som ,yekpare, bütün, katışıksız.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.12.15)
masif kelimesi bana saf, ağır, doğal, oturaklı, el değmemiş gibi şeyler çağrıştırıyor. Ben de kayaçlarda kullanıldığından dolayı aşinayım.
0
🌸goddar
(03.12.15)
(7)

Eski parayla ceket fiyatı

yekpare ek yeri yok nereye sokarsan sok
Merhaba arkadaşlar, 97-98 civarı milyonların olduğu zamanlar sıradan bir ceketin fiyatı neydi hatırlayan var mı? mesela eminönü'nde bir çocuğa bayramlık için alınan ucuz tek bir ceketin fiyatı? kardeşimle bana da almıştık o zamanlar ama ortalama bir fiyat kestiremiyorum.
Merhaba arkadaşlar, 97-98 civarı milyonların olduğu zamanlar sıradan bir ceketin fiyatı neydi hatırlayan var mı? mesela eminönü'nde bir çocuğa bayramlık için alınan ucuz tek bir ceketin fiyatı? kardeşimle bana da almıştık o zamanlar ama ortalama bir fiyat kestiremiyorum.
0
yekpare ek yeri yok nereye sokarsan sok
(03.12.15)
10 - 15.000.000TL
0
kurudu da
(03.12.15)
(bkz: ekşi sözlük eski zamanlar fiyat listesi)

o yıllardaki diğer ürünlerle kıyaslayarak fikir sahibi olabilirsiniz belki.

sigara fiyatına göre kıyaslarsak tahminimce 5 milyon falan olabilir çünkü marlboro o yıllarda 450-500 bin lira civarındaydı.
0
9uncu nesilim ama para bende
(03.12.15)
@kurudu ben de 15 milyon civarı diye düşünmüştüm.
@9uncu başlığa bakınca fikrim daha da netleşir o zaman teşekkürler.
0
🌸yekpare ek yeri yok nereye sokarsan sok
(03.12.15)
96-98 civarı benettonun broşürü geçti şu anda elime :)) tesadüfün böylesi...
kapişonlu kaban : 11.500.000
flanel ceket: 7,950,000
ekose etek 3,650.000
flanel jile 4.950.000
ekose kaban 14.950.000

erkek:
balıksırtı ceket: 9,950,000
kadife ceket: 6,950,000
kaban: 9.950.000
gabardin pantolon: 2.950.000
çoban kaban: 11,500.000
erkek eldiveni : 675.000
bere 775.000
baklavalı çorap: 650.000
eşofman altı: 1.750.000
triko kazak: 3.250.000
oduncu gömlek (yazmassam olmaz) 2.450.000
nubuk eldiven 2.950.000

biri beni durdursun :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.12.15)
@hayat çok güzel arşiv. bi de benetton'un zamanının pahalı markası oldugunu düşünürsek ben 5.000.000 tl diyorum.
0
drystedb efficacious
(03.12.15)
@hayat oha tesadüfe bak çok iyi olmuş bunu başlığa da yaz bence. Çok teşekkürler makbule geçti :)

@dry ben de eminönü piyasasini dusununce 3 milyon diyorum :)
0
🌸yekpare ek yeri yok nereye sokarsan sok
(03.12.15)
dediğin dönemde reha muhtar, kenan şaranoğlu gibi kişilerin geldiği bir terzide, özel dikim takım elbise 500 milyon civarlarından başlıyordu.
0
jaaaccckkk
(04.12.15)
(2)

Smeagol'u kim sevmez ki?

loveinaflipbook
selamlar, bu davanın gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz? nerelere yayıldı de uzadı olay. rezillik dünya kadar. bence çok ince görmüş Peter Jackson.http://www.evrensel.net/haber/266600/filmin-yonetmeni-peter-jackson-o-resimler-gollumun-degil-smeagolun
selamlar,

bu davanın gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz? nerelere yayıldı de uzadı olay. rezillik dünya kadar. bence çok ince görmüş Peter Jackson.

www.evrensel.net
0
loveinaflipbook
(03.12.15)
smeagol insani aczin en güzel işlenmiş hallerinden biri. kişisel görüşüm; sevimli değil ama çok gerçek.
acz içinde görünmemek için herşeyi yapan bunu haydi haydi dava eder. barış işaretine, ufacık çocuklara, nelere nelere dava açıldı...

ben niye siteye ulaşamadım, memleket kanalını kullanıyorum, ondan mı?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.12.15)
haber sayfasına ulaşamayanlar için:

i.hizliresim.com
0
🌸loveinaflipbook
(03.12.15)
(10)

Demokles'in kılıcı

uzumlerin gazabi
selamlar,türkçede bir deyim, deyiş arıyoruz.bir durum, olay var. bu olayın sonu iyi de bitebilir, kötü de bitebilir. İyi biterse ok ama kötü biterse, çok kötü biter. tam bunu türkçede anlatacak bir deyiş var mıdır?arayan arkadaş italyancada, demoklesin kılcını tepende hissetmek tarzı bir deyiş olduğ
selamlar,
türkçede bir deyim, deyiş arıyoruz.

bir durum, olay var. bu olayın sonu iyi de bitebilir, kötü de bitebilir. İyi biterse ok ama kötü biterse, çok kötü biter. tam bunu türkçede anlatacak bir deyiş var mıdır?

arayan arkadaş italyancada, demoklesin kılcını tepende hissetmek tarzı bir deyiş olduğunudan bahsetti. ingilizcede de kullaniliyor olabilir.

ciddi bir yazıya falan eklenecek bir de bu. o yüzden göte giren şemsiye açılmaz tarzı şeyler de düşünemiyoruz. aklımıza en yakın "diken üstünde olmak" geldi ama belki daha yakın bir deyiş vardır. yani umarım.

teşekkürler şimdiden.
0
uzumlerin gazabi
(02.12.15)
bıçak sırtı?
0
cari kacik
(02.12.15)
bıçak sırtı
0
kakao
(02.12.15)
arkadaşların dediği gibi "bıçak sırtı" uygundur. bi de "istim üstünde olmak" var bu duruma uyan.
0
cevap botu
(02.12.15)
Demokles'in kılıcı türkçede kullanılmıyor mu?
0
nundu
(02.12.15)
ateşten gömlek olabilir mi?
0
basond
(02.12.15)
diken üstü?
0
zoque
(02.12.15)
ya herro, ya merro...
0
mhm
(02.12.15)
diken üstü ve ateşten gömlek olmaz ancak bıçak sırtı uygun duruyor. fakat ''demokles'in kılıc''nı da olduğu gibi kullanabilirsin.
0
air
(02.12.15)
çok sağolun cevaplar için. bıçak sırtı ve ateşten gömlek de çok yakın geldi bana. artık geri kalanını sinyorun hayal gücüne bırakıyorum.
0
🌸uzumlerin gazabi
(03.12.15)
ya herrü ya merrü
ya devlet başa, ya kuzgun leşe
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.12.15)
(9)

Ne zaman bitecek tüm bunlar?

rivulet
Üst üste gelen olumsuzluklar yüzünden gücüm kalmadı. Her gün ağlıyorum. Yataktan çıkasım yok. Kendi ülkemde bile değilim. Hapis gibiyim. Her şeyi boşladım. Her şey daha da kötüye gidiyor. Var olmamak istiyorum.
Üst üste gelen olumsuzluklar yüzünden gücüm kalmadı. Her gün ağlıyorum. Yataktan çıkasım yok. Kendi ülkemde bile değilim. Hapis gibiyim. Her şeyi boşladım. Her şey daha da kötüye gidiyor. Var olmamak istiyorum.
0
rivulet
(02.12.15)
derdini anlatmayan derman bulamaz :)
0
yorke
(02.12.15)
Kendi kendine yetinmeyi böyle öğreniyorsun. Hayat tecrübesi.

Rutin bul kendine, rutin kurtarır seni.
0
[silinmiş]
(02.12.15)
anlat burada açılırsın..baksana milletin maşallahı var..herkes herşeyini döküyor..
0
dedim dedim de kime dedim
(02.12.15)
kendi ülkende olmaman olumsuzluk değil...
0
ucan spagetticanavari
(02.12.15)
ohaaa 4 senedir hayatimin ozetini gecmissin. yoksa bunu ben mi yazdim acaba?!
0
superfluid
(02.12.15)
Kendini yalniz, çaresiz hissetmemen için neler olduğunu birine anlatman lazım.
0
chitosan
(02.12.15)
Bu kadar çaresiz hissettiren ne olabilir
0
gazozailacatmauzmani
(02.12.15)
Var olmamaya giderken beni de götür!
0
.sosyolog.
(02.12.15)
geldi mi üst üste gelir zaten. iyi haber güzel şeyler başlayınca o da üst üste geliyo.
modu değiştir bir an önce. önce yatak faslına son ver, yeter yattığın. kalk bi güzel giyin kuşan, kızsan süslen püslen, erkeksen traşını ol, pabuçlarını boya, mis kokular sür, çık dışarıya yürü epeyce.
hadi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.12.15)
(4)

masallarin sonu

vacigok
hic rastlamadim ama, kotu sonla biten masallar var mi, yoksa hep iyi sonla bitmek zorunda milar? masallarda bir öğüt verme kaygisi olmali mi mutlaka? bir de elimde cok kisa bir yazi var, masala uyarlanip uyarlanamayacagini merak ediyorum, konu hakkinda bilgili biri yardimci olabilir mi?
hic rastlamadim ama, kotu sonla biten masallar var mi, yoksa hep iyi sonla bitmek zorunda milar? masallarda bir öğüt verme kaygisi olmali mi mutlaka?
bir de elimde cok kisa bir yazi var, masala uyarlanip uyarlanamayacagini merak ediyorum, konu hakkinda bilgili biri yardimci olabilir mi?
0
vacigok
(02.12.15)
Grimm kardeşlere bir bak. Bazı masallarınsonu değiştirilmiş, şirin hale getirilmiş günümüzde.
0
nawar
(02.12.15)
Güya bir çok masalın default hali çok ürükütücü ve kötü sonluymuş. Sıfır mobese az hukuk zamanlarda çocuklara survival aşılama motivasyonuyla. Zamanla seyrelmiş.
www.izlesene.com
0
lucky dog
(02.12.15)
Kibritçi kız, fareli köyün kavalcısı
0
i ve been mistreated
(02.12.15)
masallar masal kahramanları için iyi sonla biter. iyiler kazanır kötüler genellikle ölür/ öldürülür. kötülerin hatalarını anladıkları/ bağışlandıkları masallar da var ama çok değil. daha çok ölümlü sonlar var.
masalın öğüt verme kaygısı olmasa da olur. masalın çoğu tanımında da böyle bişey yok zaten. bir tek kumus-ı türk öğüt verici diyor. masalın olağanüstü öğeler taşıması, dinleyeni inandırma kaygısı olmaması belirleyici unsur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.12.15)
(7)

Çok üzgünüm ve çok yalnızım

franz kafka
Odamdan çıkmadan ne yapsam içim rahatlasa? Uyuyamıyorum, odaklanamıyorum, zaman geçmiyor, boğuluyorum.
Odamdan çıkmadan ne yapsam içim rahatlasa? Uyuyamıyorum, odaklanamıyorum, zaman geçmiyor, boğuluyorum.
0
franz kafka
(01.12.15)
cok sevdigin bir dizi varsa eski bolumlerine bakabilirsin
online alisveris ile para harcayabilirsin
youtubeda sacma sapan kanallar var ingilizcen varsa izleyebilirsin (angry grandpa gibi)
0
sinatra
(01.12.15)
Bi çay koy içelim.
0
rhan
(01.12.15)
odandan çıkmadığın sürece değişen hiçbir şey olmayacak. odanda yaptığın hiçbir şey bunu değiştirmeyecek. çık dışarıya hava al. hatta çağır bi arkadaşını iki tek atın.
0
air
(01.12.15)
m.youtube.com
Bu yarışmayı izlemek iyi gelir belki ben çok eğleniyorum izlerken
0
piszenci
(01.12.15)
Odandan çık.
0
arnold schwarzeneger
(02.12.15)
Ruh halleri mekanlara siniyor, odandan çık. Değişiklik iyidir, açık hava daha iyidir. Yakınlarda deniz varsa gemiye bin. Kalabalığa karış, önceyi ve sonrayı bırak içinde bulunduğun ana bak. Ayrıca tanımadığın insanlar için birşeyler yapmayı deneyebilirsin.
0
harvey
(02.12.15)
koyverme. şimdi sırası değil.
önceki duyuruna göre sanıyorum boşanma aşamasındasın. çocuğun da var anladığım kadarıyla. önemli bir karar aşamasındasın, atladığın şeyler olur sonra toparlaman çok zor olur belki de toparlayamazsın.
kalk silkin önce bi. moral bozukluğuyla alınan kararlar sağlıklı olmaz.

önce derin bir nefes al, bi duş al, giyin kuşan kendine özen göster. bütün o olumsuz duygulardan, düşüncelerden silkin, kendini yenile bi. çık yürü, sahile git, cafeye git...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.12.15)
(11)

Para dışında tutumlu olma yollarınız neler?

Traveller
Örneğin dişini fırçalarken suyu açık bırakmamak, kışın pencere bandı kullanmak, asla yemek atmamak...Not: Yazdıklarınız çok yararlı! İyi düşünceler edinmek için herkes okumalı.
Örneğin dişini fırçalarken suyu açık bırakmamak, kışın pencere bandı kullanmak, asla yemek atmamak...

Not: Yazdıklarınız çok yararlı! İyi düşünceler edinmek için herkes okumalı.
0
Traveller
(01.12.15)
ışıkları gereksiz açık bırakmamak, hatta bazen gerekli de açmamak:)
0
red g
(01.12.15)
dışarda yediğimiz içtiğimiz ve beğendiğimiz şeyi evde yapmaya çalışmak.eşimi kandırabilirsem evde tutmak şimdi dışarda harcayacağımız bu 30 lirayı kumbaraya atıyoruz deyip birikim yapmaya uğraşmak :) ocakta açıyoruz bakalım ne kadar biriktirebildik.

-birde bulaşık ve çamaşır makinesini hep gece çalıştırıyorum mahalledeki teyzelerden duydum ama tam emin değilim bi etkisi olup olmadığına.
0
mantarliborek
(01.12.15)
maddi olarak değil, kaynakları hunharca tüketmemek adına, olabildiğince kısa duş almak, bulaşıkları makinede yıkamaya gayret etmek. aynı nedenle asla sıvı yağı lavaboya boşaltmam.
0
freya
(01.12.15)
bir yerden çıkarken muhakkak ışığını kapatırım. giymeyeceğim şeyi asla almam (eskiden böyle değildim.) tabağıma yemeyeceğimden fazla yemek almam. suyu gereksiz fazla kullanmamaya dikkat ederim. elimi 10 kere sabunlayıp dakikalarca durulama için çeşmeyi açık tutmam.
0
kakao
(01.12.15)
- kışın ev cidden soğumadıkça doğalgazı açmamak

başka da aklıma gelmedi :)
0
eindaclub
(01.12.15)
doğalgazdan ısınmış su gelene kadar akan soğuk suyu kovaya alıp balkon yıkma, çiçek sulamada kullanmak.
cihazları bekleme konumunda bırakmamak
ütüleneceklerin hepsini tek seferde ütülemek
fırınlık işleri bir araya getirip ısınma soğuma aşamasını azaltmak
sebze yıkama sularını dökmeyip çiçekleri sulamak
dikiş bildiğim için o yönde çok tasarruflar yapıyorum. modası geçen kıyafetleri değiştirmek, kumaşı alıp kendim dikmek...
alışverişlerde ne almak istediğime karar verip çıkmak. cezbedeni değil ihtiyacımı almak.
bulaşıkları bekletmeden makineye atmak. bekleyince üzerindeki yemek artıkları kuruyor yumuşatmak için ayrıca su ve zaman gerekiyor.
bir yerde bir işim varsa önceden iyi bir plan yapıp o güzergah üzerindeki bütün işlerimi yapmak.
herşeyi yerine koymak, aradığımı yerinde bulmak. (zaman en değerli şey)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.12.15)
Yemek kartını ev alışverişinde kullanmak, yemeği evden götürmek. Ha bunu tutumlu olmak adına yapmıyorum özellikle, hergün dışarıdan söylemek sıkıyor. Ne istersem hazırlıyorum, onu yiyorum :)
0
burka
(01.12.15)
luks ihtiyaçlarımı kampanya zamanı gideriyorum.
alacağım beğendiğim kıyafet varsa atıyorum hafızaya, kampanya denk gelirse o zaman alıyorum.

sanırım para dışında olmadı
0
dieselsingle2
(01.12.15)
1 ay boyunca gece gündüz çalıştığım ve paranın çok zor kazanıldığını farkettiğimden beri kolay harcayamıyorum. yaptıklarım;
-yalnız yaşayan birisi olarak akşamları yemek olayını bitirdim, ayrıca abur cubur almayı bıraktım.
-sifonun su ayarını kıstım, damla damla dolsun, foş diye akarak dolmasın mümkünse, dolmak için epey zamanı olacak çünkü. (anne taktiği, damladıkça su saatinin dönmediğine ya da normalden az döndüğüne inanıyor, durumu faturada ben de farkettim)
-kullanmadığım elektronik cihazların fişini çekerim. pc, televizyon vs.
-ısınmak için şimdiye kadar ne klima açtım ne de elektrikli herhangi bir şey, pek soğuk olduğunu düşünmüyorum(akdeniz iklimi). şimdilik hırka, battaniye, çay-kahve kombosuyla devam.
-bozuklukları kumbaraya atıyorum.
-alışverişe tok karnına çıkıyorum.
-giyimde ihtiyaç dışı bir şey almıyorum.

yapmayı düşündüklerim;
-sabahları işe giderken poğaça olayını bırakmak. ya evden çıkmadan kahvaltı yapmak ya da akşamdan sandviç hazırlamak.
-iş yerinde içilen çayı kahveyi minimuma indirmek.
-ota boka taksiyle gitmemek.
-falan filan, sinekten yağ çıkartcam bundan sonra :)
0
Improbable
(01.12.15)
ışıkları açık bırakmamak. musluğa suyun debisini düşüren bi aparat var ondan takmak. fotosel de takılabilir.

multinet için geçerli parantez uygulaması. ortalama %10 cebinizde kalıyor.

@mantarlıbörek, elektrik faturandaki tarifene bak, düz tarifeyse farketmez.
0
[silinmiş]
(01.12.15)
-Işıklar konusunda takıntılıyım, boşa yanan ışık nerede görsem söndürürüm evim ya da iş yerim olması şart değil,
- Banyo yapmadan önce sıcak suyu açıyoruz da önce soğuk akıyor ya biz o suyu hep eski yumuşatıcı şişelerine dolduruyoruz, balkon yıkama, çiçek sulama gibi işlerde kullanılıyor sonra,
- Meyve sebze yıkarken lavabonun içine leğen koyuyoruz su oraya birikiyor, sonra viledaya koyuyoruz üstteki gibi değerleniyor yine,
- Akıllı sayaç var evde, çamaşır, bulaşık makinası hep gece çalışıyor,
- Hep kullanılan muhtelif gıdaları toptan alıyoruz, 1 kilo almak yerine 5 kilo zeytinyağı almak daha mantıklı, şeker, un, pirinç, kağıt havlu, tuvalet kağıdı, deterjan v.b. şeylerde de.
- Yemek atılmaz zaten bizim evde, bir gün önceden yemek kalmışsa yanına ek bir şeyler yapılır dünkü yemek yenir. Yani evde yemek varken yeni yemek yapılmaz. Bazı insanlar kalan yemeği atıyormuş, insan gerçekten hayret ediyor.
0
elikası
(01.12.15)
(7)

Küflü ekmek, tarihi geçmiş yoğurt

jamalbsf
Ekmeğin küfünü ayırsam ve yoğurt da ekşi değilse yenmez mi ?
Ekmeğin küfünü ayırsam ve yoğurt da ekşi değilse yenmez mi ?
0
jamalbsf
(01.12.15)
Ben yiyorum ama karar senin. Ekmegi balkonun onunde kuslara da verebilrlirsin. Kuflu bolumu at. Ama o zaman somun ekmegi oldugu gibi kusun onune koyma. Ben robota koyup da veriyorum. Kuslar kuflu ekmekle iyi ekmegi ayirabilir.
0
Traveller
(01.12.15)
yoğurt ekşiyse de yenir. ekşi yoğurt bozuk olmuyor, mayaların çoğalmasıyla ilgili ekşime durumu. küflenmişse, kötü koku geliyorsa bozulmuştur, yeme.

ekmeği de başka hiç bir alternatifin yoksa küflü kısmı atarak yiyebilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.12.15)
yogurt kolay kolay bozulmuyor. tarihinden 3-4 hafta gecmis yogurdu yedigimi bilirim buzdolabindan, tadinda hicbir sey yoktu. ama kuflu ekmegi yemem ben degmez.
0
hot potato
(01.12.15)
küflü ekmeği yeme tabi, nasıl mide var sizde ya. gözle görülmesede küfler bütün ekmeğe yayılmıştır başına bela alma boşuna.
0
tolga asp
(01.12.15)
Ekmeğin üstünde küf gördüysen diğer taraflarını da yememelisin.
0
arnold schwarzeneger
(01.12.15)
Ekmeği de yoğurtu da yedim an itibariyle hala yaşıyorum :)
0
🌸jamalbsf
(01.12.15)
küf insanı hemen öldürmez zaten. bazı küflerin ürettiği toksinler kanserojendir ve vücutta zaman içinde dna hasarına yol açarak kansere sebep olur. ekmeğin küfünü ayırmak da pek sağlıklı bir yöntem değil çünkü gözle görülmese de küf her tarafa yayılmıştır yüksek ihtimalle.
0
passive aggressive
(01.12.15)
(31)

bu evleri kimler alıyor?

yorke
arada gerek piyasa yoklamak için gerekse meraktan sahibinden'e girip alamayacağım evlere bakıyorum. bu evleri kimler alıyo? ne iş yapıyolar da 120 metrekare eve 5 milyon lira verebiliyorlar? misal http://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-sahibinden-bogaz-manzarali-dublex-198741827/detay
arada gerek piyasa yoklamak için gerekse meraktan sahibinden'e girip alamayacağım evlere bakıyorum. bu evleri kimler alıyo? ne iş yapıyolar da 120 metrekare eve 5 milyon lira verebiliyorlar? misal www.sahibinden.com
0
yorke
(01.12.15)
araplar. ve gayrimenkul zenginleri.
0
ergenpezeveng
(01.12.15)
salak saçma insanlar.
0
o kadar da degil aga
(01.12.15)
herkes gayrimenkul zengini zaten bi biz olamamışız ya. bak tekrar yazıyorum 120 metrekare ev 5000000 BES MİLYON LİRA.
0
🌸yorke
(01.12.15)
ne iş yapıyo ya bu adamlar. bu siteye ne zaman girsem psikolojim bozuluyo.
0
🌸yorke
(01.12.15)
el altından aldığın parayı bankaya filan yatıramazsın. böyle bir ev alırsın.

mesela yani.
0
okuyucu olmak da iyi be
(01.12.15)
ev güzelmiş de parası manyaklık hakkatten. ama dünyada yılda bu paraların fazlasını kazanan binlerce insan varken neden şaşırıyorsun ki?
0
oldtimer
(01.12.15)
el atından parayı nereden alıyoruz? ben de istiyorum.
0
🌸yorke
(01.12.15)
Boğaz manzaralı bahçe katı da ilginçmiş yalnız.

Ev güzelmiş+1, içim gitti valla.
0
buff
(01.12.15)
aynı soruyu ben de kendime soruyorum açıkcası. 2000tl maaş alan bir adam, nasıl olur da ev alabilir? çıkamıyorum işin içinden. hadi bu evleri geçtim, 300-400bin tl lik evleri nasıl alacağız
0
gazozailacatmauzmani
(01.12.15)
@yorke mesela zimbabwe kolo kolo ili toure toure bölgesinde tapu müdürüysen. ülke ismi değişebilir.
0
okuyucu olmak da iyi be
(01.12.15)
@oldtimer şaşırmak değil kabullenememek diyelim. adsfgj
0
🌸yorke
(01.12.15)
belli bi ivme yakaladın mı paran kartopu gibi büyüyo. türkiye öyle en azından. 1 ev alıp kiraya verip taksidini bitiriyo adam. sonra onu kiraya verip daha ucuz bi yere taşınıyo. yine peşinatı bulup eve giriyo. böyle böyle ev alma hastalığına yakalanan adamlar var. 2 evden sonra 3 ü almak çok kolay zaten. mesele o mantaliteye sahip olmak. gidip akbil basıyo pahalı diye meyve almıyo adam. gidip kafede kahveye 10 tl bayılmıyo.

şimdi burada kiradan kurtulup evine geçince her ay 700 800 tl kira verirken o parayı kenara koyacak kaç kişi vardır burda :)

çok zengin olan adamın ise zaten parası katlana katlana gidiyor onlarda sorun yok.

burası türkiye :)
0
ergenpezeveng
(01.12.15)
@yorke o daha doğru aslında, haklısın :)
0
oldtimer
(01.12.15)
yazıyorum buraya 28 yaşıma geldiğimde en güzelinden bir eve alacam kendime. herkesin de psikolojisini bozduğuma göre gelin şimdi iş konuşalım. asdjhas

edit: fazla iddalı olmuş 'bir ev alıcam'a indirgemeyi daha doğru buluyorum. beylikdüzünden belki.
0
🌸yorke
(01.12.15)
kayıt dışının bu kadar yüksek olduğu bir ülkede bir eve bu kakar para veren çok olur.
0
tetriste cubuk bekleyen adam
(01.12.15)
4 milyon euro istenen ev var. deniz görüyor ama boğazda değil.
0
sutlu nescafe
(01.12.15)
salakliktan baska bir sey degil boyle evlere 5 milyon tl vermek. amerika'da ayni paraya bir malikane alirsin, yanina sirket kurarsin falan. omrunun sonuna kadar mutlu yasarsin.

ornek bir ev:
www.outerbeaches.com
0
ubi dubium ibi libertas
(01.12.15)
yalnız evin dışı yok. garip. =)
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(01.12.15)
youtu.be

Ne güzel ev ya...
0
m3mphis
(01.12.15)
parası olanlar, evet.

balon malondan değil. türkiye'de epey bi kalantör olduğunu kabul edersiniz heralde. işte o adamlar yani koskoca holding patronları kendi şirketlerine yatırım yapmak yerine gayrimenkul alıyor bazen. evet şaka gibi ama godamanlar da yatırım aracı olarak görüp daire topluyor ordan burdan.

arap ve balon argümanı çok sıktı.
beylikdüzü'nde, esenyurt'taki saçma sapan inşaatları da mı araplar alıyor?
ya da iddia ettiğiniz balon olmasa fiyatların düşeceğinden bahsediyorsunuz. e siz bir kademe altından hemen alacaksanız o fiyat düşmez zaten. piyasa 101.

yani boğa sayısı > ayı sayısı, balon bulunamadı.


edit: eve yeni baktım, bebekmiş la ora. ucuz bile. kiralar kaçtan gidiyo, kimler oturuyo semt hakkında ufak bir fikriniz var mı?
0
antepaunovic
(01.12.15)
@antepau

www.sahibinden.com
www.sahibinden.com

hocam bunlarla bir kıyasla o halde.
0
🌸yorke
(01.12.15)
@yorke moralimi bozuyosun .
0
cenkist
(01.12.15)
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(01.12.15)
@yorke neyini kıyaslayayım. gayet dediklerimi doğrular biçimde ilk ilanın tamamen saçma bir fiyatta olmadığını gösteriyor. lokasyon olarak bana sorarsan yine de ilki çok iyi.

5 milyon liraya ev mi olur falan demeyim lütfen hala. bebek istanbul'un park avenue'su, soho'su ne bileyim en kral semti yani. 15 milyon yerleşik, 5 milyon göçebe nüfusun yaşadığı bir şehirin en baba semtinde 2 milyon dolar çok fahiş bir bedel değildir dünya şartlarında.

ha dünya şartları yansa yorganım yok içinde ama bu bazı gerçekleri reddedince değişeceği anlamına gelmiyor.
0
antepaunovic
(01.12.15)
hocam bina yaşları aynı. metrekareler iki katı. evler dublex, bahçe katı falan da değiller. manzaraysa manzara. hala normal geliyosa ne diyeyim.

ya da olayı anlamadın. 120 metrekare evin içini yaptırıp iki katı büyüklüğündeki evin fiyatına itelemeye çalışmak normal mi?
0
🌸yorke
(01.12.15)
Patronum

Fabrikatör alabilir mesela işte.
0
mza
(01.12.15)
bu evleri alabilecek çok sayıda insan var türkiyede. balon filan değil. ama bu çok pahalı. panoramik bir boğaz manzarası olmayan bir eve 42000 TL/m2 para verilmez.
0
teritori
(01.12.15)
En kolay kara para aklama yöntemlerinden
0
basond
(01.12.15)
evlere bakmadım, sabah sabah moralim bozulmasın şimdi :)
o para çimentoya, musluğun kalitesine filan verilmiyor. evin yerine veriliyor.

zamanında büyük bir bankanın muhasebe sistemini kuran yaşlı bir adamla tanışmıştım. bahçeli müstakil bir ev alabilecekken almadığını aynı parayla bir apartmanın bodrum katını aldığını anlatmıştı.
adamla muhasebe sistemimizi kurması için anlaşmıştık. uçak, konaklama, yeme içme vs + yüklü bir ödeme karşılığı sistemimizi kurdu ve gitti.

2001 krizinde izmir gibi yerde tekstil sektörü fabrikalarını dışarıya taşırken, firmalar patır patır dökülürken bir mağazada 5000 liraya porselen yemek takımı satılıyordu. adam satacağını düşünmese onu üretmez, o fiyatı koymaz. sattı da nitekim. porselen dediğin kırılan bişey. onu alan 1 parçası kırılsa takımı yardımcısına verir, kullanmaz. araba fiyatına porselen yemek takımı niye alınır?

bir örnek daha. çeşmedeyiz. yerli halktan biriyle konuşuyorum. adamın el arabası var, sebze meyve satıyor. kendi bahçesinde ne üretiyorsa işte.
o zamanlar ağır bir iflas atlatmıştık, işte ayakta kalma çabaları filandayız. çeşme'ye gezmek için değil iş için gittmiştik.
bardacık aldım ben bundan. fiyat normalin yarısı gibi. dedim niye böyle, aynı malı atıyorum bazılarına 10 bazılarına 5 liraya satıyorsun? "almazlar ki abla mesela altınyunus'un orda 5 lira desem dönüp bakmazlar bile" dedi. çevre ne der sonra...

bu ekonomik sistemde fiyatı belirleyen malın maliyeti filan değil. dolayısıyla 5000 liralık ev satışı da de gayet normal.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.12.15)
ünlüler alıyordur. konum itibariyle de direkt aklıma o kesim geldi.
0
kakao
(01.12.15)
5 milyona denizli'den "site" alırsın, kira getirisi de bunun kat kat üzerinde olur.
ilk aramada çıkan sonuçlardan biri:
www.sahibinden.com
ilk evin kirası da 30 bin değildir herhalde, cepte de 1 milyondan fazla kaldı:)
kira getirisiyle de, şunu kiralarsın olur biter:
www.sahibinden.com
0
yalnux
(01.12.15)
(2)

Bu saksı çiçeğinin adı ne?

medre
Bi dönem çok güzel küçük çiçek açıyor bu ama adı ne bilmiyorum.
Bi dönem çok güzel küçük çiçek açıyor bu ama adı ne bilmiyorum.
0
medre
(30.11.15)
kalanşo (kalanchoe)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.11.15)
çok güçlü çiçeklerdir kalanşolar.
hiç tomurcuk görünmüyor. sanırım baharda tomurcuklanıyor. o zamana dek çiçeklenmez.
ama çiçeksiz de çok güzeldir.
0
dahinnotha
(30.11.15)
(14)

Hiç Allah'ın büyüklüğüne tanık oldunuz mu?

cenkertem.afc
Yaşamınız dahilinde Allah'ın büyüklüğünü gördüğünüz anları paylaşır mısınız?
Yaşamınız dahilinde Allah'ın büyüklüğünü gördüğünüz anları paylaşır mısınız?
0
cenkertem.afc
(30.11.15)
Ben erkegim. Benim icimden bile canlilar cikiyor cesit cesit. Daha ne diyim yani!
0
floydian
(30.11.15)
her gece aç
(30.11.15)
Allah'ın varlığına tanık olamadık ki büyüklüğüne tanık olalım. (isim düşünce uyumsuzluğumun farkındayım)
0
Abdurrahman
(30.11.15)
Olmadım. Kendisiyle aramız pek iyi değil.
0
bedbed
(30.11.15)
m.youtube.com

Bu olaya tanık olmuştum ben. Garip bir histi, hala aklıma geldikçe duygulanırım.
0
ssiradanbirigibi
(30.11.15)
asbe
(30.11.15)
kendisini tanımam.
0
kargn
(30.11.15)
6 mmlik bir canlının kalbinin atması ve beyninin olması. sonra da insan olması alsksk
0
sta
(30.11.15)
bir keresinde önümdeki mini etekli kızın bacaklarına bakarak yürüyordum, nasıl hipnotize olduysam kız dönmüş bana bakıyormuş haberim yok. bunu farkedince çok utandım tabi dedim allah'ım yer yarılsa da içine girsem. takribi 3-5 sn sonra belediye çukuruna düştüm ve anladım ki rabbimin hikmetinden sual olmaz.
0
bobinhoo
(30.11.15)
Askerde iken, İran sınırlarında bir yerlerde ayın görünmediği ve dolayısıyla zifiri karanlık bir gecede çok boktan bir intikali tüm askerlerin yaralanmadan tamamlanması esnasında düşünmüştüm, üzerinden 11 sene geçmiş. O an, aynı mücadeleyi keyiften trekking adı altında yapıyor olsaydık kesin sakatlık çıkardı diye düşünmüştüm, ara sıra aklıma gelir.
0
candanag
(30.11.15)
Tanık olmak gerekli değil ki, Allah'ın büyüklüğünü zaten biliyor ve inanıyoruz.

Inanmayanlar icin gelsin :
www.youtube.com

ps: artık ataistlik out, iman in cancişler. keep cool.
0
anonymice
(30.11.15)
Olmadik, dinsiziz biz. Onun disinda dunyada ilahi adalet diye biseyin varligina inanan arkadaslar hic gazete okumuyorlar mi merak ediyorum.
0
bruceandwayne
(30.11.15)
Apple bile ürünlerini gün geçtikçe geliştirirken, tanrının piyasaya sürdüğü en son model dinin (İslamiyet), içinde bulunduğu duruma bakınca küçüklüğüne tanık oluyoruz.
0
makarnavodka
(30.11.15)
demin ateist mi imanlı mı olalım kızlar? içerikli bi soru vardı, hadisler, ayetler aklıma geldi. gazali'nin 7 maddelik mi ne bi evlenirken dikkat edilecek hususlarını düşündüm, nerede okudum onu da hatırlayamadım şimdi ama maddeler doğru.
eş seçerken dikkat edilmesi gerekenler şunlar:
kadının nefret edilecek kadar çirkin olmaması,
akıllı olması,
doğurgan olması,
soylu aileden gelmesi
az masraflı olması,
dindar olması,
bakire olması

yukarıdaki maddelerden ilk üçü doğştan gelen özellikler. yani allah vergisi olan durumlar. erkek için öneriliyor bunlar. söylemeye bile gerek yoktu ya neyse.
"Evin bir köşesinde duran eski bir hasır, çocuk doğurmayan kadından hayırlıdır.” hadisi var.

büyüklüğe gelecem şimdi:
işte bu ve benzeri şeyleri söyleyebilmektir büyüklük. bakirenin çocuk doğurduğunu söyleyebilmek için büyük olmak gerekir. mesela milyarlarca insan arasında bir kum tanesi bile olamayan ben böyle bişey desem başıma kimbilir neler gelir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.11.15)
(4)

Hindistan'dan ne getirilir?

buhurumeryem
Merhaba,Bir öğrenci arkadaş şu anda Hindistan'da. Gelirken ne getireyim dedi ama ben zahmet olmasın, benim için para harcamasın diye bişey istemiyorum dedim. Şimdi kafasına göre bişey alacak. Bu durumda istemek daha mantıklı.Biraz araştırdım, çay ya da bizde olmayan bir meyve olabilir diye düşündüm.
Merhaba,

Bir öğrenci arkadaş şu anda Hindistan'da. Gelirken ne getireyim dedi ama ben zahmet olmasın, benim için para harcamasın diye bişey istemiyorum dedim. Şimdi kafasına göre bişey alacak. Bu durumda istemek daha mantıklı.

Biraz araştırdım, çay ya da bizde olmayan bir meyve olabilir diye düşündüm. Bilen var mı, pahalı olmayacak şekilde ne isteyebilirim?
0
buhurumeryem
(30.11.15)
incik boncuk, etnik takılar, küpe, kolye vs tarzı şeyler de olabilir.
koleksiyon için ya da hatıra için oranın parası da olabilir.
şal olabilir.
küçük buda büstü olabilir.
0
solskjaer
(30.11.15)
navratna yağı istemeni tavsiye ederim. üretici firma yurt dışı temsilcilikleri vermiyor bu nedenle buralarda bulunmuyor.

navratna 9 bitkinin bileşiminden oluşuyor. özellikle astigmat, migren türü baş ağrılarında o meşhur çin yağlarını ezip geçiyor. travma, ezik, kulunç, ağda öncesi gibi geniş yelpazede kullanımı mümkün. bence her evde bulunsa iyi olur.
bonus olarak; hintlilerin saçlarının gür olmasının etmenlerinden biri de bu yağdır ;)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.11.15)
orijinal argan yağı.
0
kakao
(30.11.15)
Çok teşekkür ederim.
Bunların hepsini almak için insanın gidesi geliyor değil mi :)
0
🌸buhurumeryem
(30.11.15)
(1)

Edat ve bağlaçlar satır sonuna denk gelince sonda mı olmalı, alta mı ...?

gijilti
Sıradan bir metinde nasıl olmalı bu. Diyelim "ve" bağlacı satır sonuna denk geldi. Orda mı kalmalı, alt satıra mı aktarılmalı? Belki de alt satırın başında olması doğru değildir?Bir de tasarımsal çalışmalar var. Tek satır değil de kısa parçalara ayıracağız metni. Mesela aşağıdakine bakalım. "ve" ve
Sıradan bir metinde nasıl olmalı bu. Diyelim "ve" bağlacı satır sonuna denk geldi. Orda mı kalmalı, alt satıra mı aktarılmalı? Belki de alt satırın başında olması doğru değildir?

Bir de tasarımsal çalışmalar var. Tek satır değil de kısa parçalara ayıracağız metni. Mesela aşağıdakine bakalım. "ve" ve "için" bağlaç/edatları hangi seçenekte doğru?

A.

Koloratür Soprano ve
Orkestra için
Konçerto,
Eser 82

B.

Koloratür soprano
ve orkestra
için konçerto,
Eser 82

İngilizce ve Rusça için de bunlar nasıl olmalı bilmem gerekiyor. Bu dillerde uzmanlığı olan varsa yorum yaparsa sevinirim.

Concerto for
coloratura soprano and
orkesra,
op. 82

***

Концерт для
колоратурного сопрано с
оркестром,
op. 82
0
gijilti
(30.11.15)
B hiç olmaz. A örneği olabilir. En uygunu;

Koloratür Soprano ve
Orkestra için Konçerto,
Eser 82

olur bence.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.11.15)
(1)

bir kural; kolay, eglenceli sekilde nasil kafaniza girer?

mayeskuel
isyerindekilerin calismalarini kolaylastiracak bir kilavuz tasarliyorum. ama tasarimdan ziyade fayda'ya onem veren biri oldugum icin size sorayim dedim. biraz da out of box thinking'i sevdigim icin soruyorum. atiyorum, isyerinde bi sari cizgi var ve onu gecmek yasak. asagidakilerden hangisi daha cok
isyerindekilerin calismalarini kolaylastiracak bir kilavuz tasarliyorum. ama tasarimdan ziyade fayda'ya onem veren biri oldugum icin size sorayim dedim. biraz da out of box thinking'i sevdigim icin soruyorum.

atiyorum, isyerinde bi sari cizgi var ve onu gecmek yasak. asagidakilerden hangisi daha cok hosunuza gider, kafaniza girer, ve sizi uymaya tesvik eder?

a. herkese toplu mail atip sari cizgi gecilmez demek.
b. sari cizgi gecilmez hakkinda masalara brosur dagitmak
c. toplu egitimler duzenleyip sari cizgiyi gecmenin zararlarini anlatmak.

not: sari cizgi sadece ornek. daha kapsamli kurallar olarak dusunun.
0
mayeskuel
(29.11.15)
komedi unsuru olanlar dikkatimi çekip uzun vadede aklımda kalanlar oluyor.

sarı çizgi deyince hızlı tren istasyonlarındaki sarı çizgilerle ilgili yapılan bir geyik aklıma geldi. hatta geyikle kalmamış adamın biri yönetime gidip "hem sarı çizgiyi geçmeyin diyorsunuz hem de inenlere öncelik verin diyorsunuz, bu nası iş" demiş. (söyleyen kişi kendi anlattı :) " şimdi yazılar kaldırılıyor" dedi bir de.

yönetim ne düşündü de yazıları kaldırma kararı aldı diye sorgulamadım artık...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.11.15)
(6)

lnk uzantılı usb bellek (mac)

hayat aklini konusacak bir filozof uret
usb belleği mac bilgisayara takınca lnk uzantılı gösterdi. bilgisayar "lnk de kimmiş tanımam etmem" diyor. nasıl tanıştıracağım?
usb belleği mac bilgisayara takınca lnk uzantılı gösterdi. bilgisayar "lnk de kimmiş tanımam etmem" diyor.
nasıl tanıştıracağım?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.11.15)
boş bir usb ise, disk utilityden diski yeniden formatlayabilirsiniz, ama tabi disk utility görüyor mu şu anda belleği bilemedim, ama formatlamak istiyorsanız oradan ancak.
doluysa ve içindeki dosyalar ink uzantılıysa başka bir şey tabi.
0
nimberjack
(29.11.15)
disk dolu, ne vardı hatırlayamadım ona bakacaktım zaten.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.11.15)
o zaman şöyle bir çözüm önermişler bir websitesinde, sanki belki işe yarayabilir:
www.mac-help.com

Try this,
Double Click on the Drive to open a window into it.
In Search Field press Space key
This will show you the Search Ribbon
Ensure the Search location is the USB Drive
Click the round Plus button
Set Kind is Image

Did it find anything?

diyor. ama sizinki masaüstünde usbyi zaten folder olarak açacak şekilde göstermiyor olabilir yazınızdan anladığım, o zaman bu da işe yaramaz.
sanırım usb virüslü demek oluyor her türlü, internette bakınırken anladığım kadarıyla.
0
nimberjack
(29.11.15)
virüs kapmış olabilir disk. dosya uzantısını değiştiren virüs vardı. windowsta tarat bi.
0
sutlu nescafe
(29.11.15)
başka bir bilgisayarda içine baktım, içini boşalttım, orası tamam.

format atayım dedim ama disk utilty nedir nerede bulunur bilemedim. sağ tıkladım, format at gibi bişe göremedim.
sistem tercihleri klasörüne baktım, finder'a bakındım, göremedim.

mac bilgisayarda usb belleğe format nasıl atılıyor?
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.11.15)
mac'te üst sağ köşede bir büyüteç işareti göreceksiniz. o işarete tıklayınca spotlight search açılacak, oraya disk utility yazarsanız size gösterecektir. Buradan bulamıyorsanız, desktop'ta boş herhangi bir yere tıklayın, yani bir uygulama, bir dosya, bir tarayıcı falan seçili olmasın. o zaman yukarıda sol üst köşede, yanyana, finder-file-edit-view-go gibi şeyler göreceksiniz. oradan go'ya gelin, ikinci bölümün en altında utilities'i göreceksiniz, şöyle bir işareti var: cnet2.cbsistatic.com
orada disk utility'yi görebilirsiniz.

Sonrası da şöyle:
disk utility'ye geldikten sonra soldaki panelden formatlamak istediğiniz diski seçin. fisrt aid-erase-partition gibi şeyler göreceksiniz sağ panelde. oradan erase'i seçin. volume format kısmından nasıl biçimlendirmek istediğinizi seçin (windowslarda da kullanılır olsun istiyorsanız msdoslu seçebilirsiniz) erase dediğiniz zaman formatlayacaktır.

Pencerelerin nelere benzediğini görmek için şu linke bakabilirsiniz:
www.kenstone.net

burada çok fazla detay var, onlara takılmayın, sadece disk utility penceresi için yolladım.
0
nimberjack
(29.11.15)
(10)

özgürlük düşmanlarına özgürlük olmalı mı?

soso
şu bildiri dağıtan elemandan yola çıkarak soruyorum. kararsızlığa düştüm biraz. adamın yaptığı, özünde sadece bir kağıt parçası dağıtmak, herhangi bir fiziksel saldırı, tehdit, zorlama yok. diğer yandan, tamamen özgürlük karşıtı, kadını yerin dibine sokan metinler dağıtıyor. şimdi bu adamın bu hamle
şu bildiri dağıtan elemandan yola çıkarak soruyorum. kararsızlığa düştüm biraz. adamın yaptığı, özünde sadece bir kağıt parçası dağıtmak, herhangi bir fiziksel saldırı, tehdit, zorlama yok. diğer yandan, tamamen özgürlük karşıtı, kadını yerin dibine sokan metinler dağıtıyor. şimdi bu adamın bu hamlesi engellenmeli midir, yoksa serbest mi bırakılmalı sizce? temel insan haklarını hiçe sayması onun ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına sebep olmalı mıdır?

yani ilk düşündüğümde direkt engellenmeli derim fakat diğer yandan, bir fikri (bu fikir bir kesimin özgürlüğünü kısıtlar nitelikteyse bile) yasaklamanın onu daha da güçlendireceğini ve çok daha geniş kitleler tarafından kabul görmeye başlayacağını da düşünüyorum. dolayısıyla "bırak ne düşünüyorsa onu söylesin, sen de çık sözlü olarak tepkini göster" diyorum. o gösterilen tepkilerin görünür olması çok daha faydalı gibi geliyor bana. diğer türlü adamın ağzını kapattığında o fikri silip atmış olmuyor, aksine bu düşünceye sahip kitlenin arka planda çok daha ciddi örgütlenmesine sebep olabilirsin sanki.

ama doğrusunu söylemek gerekirse kararsızım işte. özgürlük tanınmasını bir yandan aşırı naiflik olarak görüyorum. diğer yandan, engellediğindeyse uzun vadede daha büyük sorunların ortaya çıkacağını düşünüyorum, ki tarih de bunu doğruluyor aslında. ha şu bok çukurunda bunca şeye rağmen hala kör topal ayakta durduğumuza bakılırsa tarih aksini de doğruluyor biraz. iki ucu boklu değnek galiba. pazar pazar şuna kafa yormak da ayrıca tuhaf tabii.
0
soso
(29.11.15)
yapacakları bir şey yok. zararsızlar. kafalarına göre takılsın.
0
Alt4y
(29.11.15)
Onun fikri baskalarinin yasamini kisitlamaya yonelik. Bu nedenle izin verilmemeli.

Her kadin istedigi gibi giyinir ister basortusu takar dininin kuralini getirir, isterse sapka takar, isterse mini etek giyer demiyor.
0
Traveller
(29.11.15)
Ben agzini burnunu kirarim bahanem olsa. Ama dagitsin ona laf etmem.
0
floydian
(29.11.15)
@traveller, mesela batı'da yabancı karşıtlarının yürüyüş yapıp yabancıların derhal ülkeden defolup gitmeleri gerektiğini söylediklerini defalarca gördük. bu insanlar arkalarında ve önlerinde polis eşliğinde yürürken etraflarını da onların düşüncelerine katılmayan insanlar çevreliyor ve gerek sözleriyle, gerek çeşitli el hareketlerini kullanarak vücut dilleriyle cevap veriyorlar. bu böyle yaklaşık 1-2 saat sürüp bitiyor, herkes olaysız dağılıyor. buradaki fikir de başkalarının yaşamını kısıtlamaya yönelik fakat herhangi bir sorun olmuyor. aksine bu insanların yürüyüşleri polis tarafından engellense ileride çok daha büyük sorunlar ortaya çıkmaz mı sence? dediğim gibi bir şeyi savunmuyorum şu anda, ben de kararsızım.
0
🌸soso
(29.11.15)
Amerika ve Avrupa'da yaşamıyoruz ne yazık ki. Ki orada bile bu düşüncedeki islamcıları şutlamayı düşünüyorlar.
0
maxim gorki
(29.11.15)
@soso

Turklerde (sende ve birçok kişide - hakaret etmek için söylemiyorum) ulkede meydana gelen her kotu durumu Avrupa'da da var diyerek rahatlama sorunu var.
Terorizm oluyor, Fransa'da da oldu sorun yok diyoruz. Polis sucsuz birini olduruyor, Italya'da da var diyoruz isin icinden siyriliyoruz. Yolsuzluk oluyor, o her yerde var diyoruz politikacilari aklamaya calisiyoruz. Escinseller rahat yasam elde edemiyor diyoruz, Polonya'da da sorun yasiyorlar diyoruz. Musluman olmayan azinliklar eziliyor diyoruz, Avrupa'da da Muslumanlar eziliyor diye bahane buluyoruz. Eger ayrintili incelersek evet Avrupa'da her ulkenin sorunlari var buna karsin Turkiye'den 5 kat daha iyi farkli ozellikleri de vardir ama o iyi ozellikleri hic gormek istemiyoruz. Ulkede kotu giden ne varsa kimseyle kiyaslamadan bunlari duzeltmeye calismak ve en iyisini yapmaya calissak olmaz mi? Avrupa'da Muslumanlari ezen politikacilar varsa bizim de Musluman olmayanlari dislamamiz gerekmez, Italya'da yolsuzluk ve rusvet yayginsa biz durust olabiliriz, Polonya escinselleri disliyorsa biz kimin kiminle sevistigine kimsenin ozel yasamina karismayabiliriz...
0
Traveller
(29.11.15)
birinin temel insan haklarını hiçe sayacak düşüncelerinin olması onun ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına sebep olmamalıdır. bunun sonu "dişe diş göze göz"e gider, idamı haklı çıkarır. bu kendini yalanlamak olur, onun yaptığından bir farkımız kalmaz.

insanlık özgürlükler yönünden sadece bizde değil dünya genelinde birçok konuda geri adım atma durumunda. 70'lerde 80'lerde konuşulabilen bir çok konu şimdi neredeyse tabu oldu. toplumsal değişimde ağırlık o yöne kaydı, veya kaydırıldı. toplumsal eğilimleri anlayabilmek için filimler diziler, şarkılar, basın, tv.. iyi birer göstege.
neyseki günümüzde bilim kendine sağlam yer buluyor. big bang theory sitcomu epeyce tutuldu mesela. bence bu çok iyi bir gelişme.
ben ivmenin ileriye döneceği konusunda umutluyum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.11.15)
@traveller, konunun özünü kaçırıp yazdıkça yazmışsın.

"Turklerde (sende ve birçok kişide - hakaret etmek için söylemiyorum) ulkede meydana gelen her kotu durumu Avrupa'da da var diyerek rahatlama sorunu var."

demişsin, gerisi de hikaye zaten.

bahsettiğim durum "kötü" değil aksine medeniyet göstergesi, sen bunu "kötü" olarak algılamışsın (bu da ayrıca vahim bir nokta tabii). o karşıt görüşlerin herhangi bir taşkınlık olmadan birbiriyle çarpışmasını iyi örnek olsun diye sundum. ancak gelip lafı nerelere götürmüşsün. senin yersiz ve konudan tamamen kopuk tespitine ek olarak "türkler tartışma adabından bihaber" demek zorundayım, kusura bakma.
0
🌸soso
(29.11.15)
Irkçılık, faşizm, ayrımcılık kişisel bir özgürlük değil insanlık suçudur. Orantılı bir tavırla müdahale edilmesi meşrudur. Müdahale esnasında kullanılacak yöntem ise koşullara ve işlenen suçun niteliğine göre değişkendir. Zaten bu yöntemleri belirlemek ve aktif biçimde uygulayabilmek için de örgütlerimiz ve bunun etrafında örülmüş mücadele gelenek ve tecrübelerimiz ortaya çıkıyor.
0
rygard
(29.11.15)
Eğer özgürlük kavramına gerçekten inanıyorsan, bu şahsın da kendisini ifade etmesine izin vermek zorundasın. Her ne kadar karşı tarafın düşüncesi, özgürlükleri kısıtlamaya yönelik olsa da, ona kendi düşüncelerini anlatma hakkı sunman lazım. Bu, bence gerçekten gelişmiş, eğitimli toplumlarda verimli olabilecek bir şey.

Özgürlüklerin belirli sınırlar içinde tanınması gerektiğini düşünüyorsan rygard gibi düşünüp müdahale edebilirsin. Tabii bu düşünce belirli bir kesimin kendinden olmayanlara "doğru" ve "yanlış"ı dikta etmesine sebep olur. senin gibi düşünmeyen insanlara faşist dersin gidip. Türkiye'nin durumu bu mesela. İnsanlar kendi düşüncesine uymayanları faşistlikle suçlayıp, onlara şiddet uygulamayı meşru görüyor.

Bir üçüncü seçenek de özgürlüklerin, temel yaşam hakları dışında üst bir elin kontrolü altında olması. Örnek olarak Sovyet Rusya ya da Nazi Almanya'sı verilebilir.
0
nawar
(29.11.15)
(39)

sigara yuzunden biten iliski

ateistanbul
sahibi oldunuz mu hic?kiz arkadasim (8 yildir tanisik, 3 yildir beraberiz) yillardir ictigi sigarayi gecen yil baski ve rahatsizliklarimin birlesimiyle birakmisti. ilk biraktigi zamanlar "sadece" yanimda icmezken, sonradan bunu da "hak" olarak gorup, alkolumle (kokusu ve etkileri) kiyaslar olmustu.
sahibi oldunuz mu hic?

kiz arkadasim (8 yildir tanisik, 3 yildir beraberiz) yillardir ictigi sigarayi gecen yil baski ve rahatsizliklarimin birlesimiyle birakmisti. ilk biraktigi zamanlar "sadece" yanimda icmezken, sonradan bunu da "hak" olarak gorup, alkolumle (kokusu ve etkileri) kiyaslar olmustu. (gerekirse -ise yarayacaksa- alkolu sinirlandirmaya calisacagimi soyledim bu evrede ama umursamadi pek)

onceleri, carpik aile yasantisi; sonralari sinav stresleri ve is bulma surecleri derken hep bir seyleri beklememi sagladi ama artik sabrim tasti.

anlatacak cok detay var da takatim yok. soru acik. sigaradan nefret ediyor, onun sigarasiz halini de pek seviyorum. "sigara ya da ben" restim bencilce mi? o kokuyla ya da onu herhangi bi aktivite sonrasi arzulayip kacis arayan bir insanla olmak istemiyorum.
0
ateistanbul
(28.11.15)
bence olay sigara değil. bu kadar istediğiniz bir şeyi yapmaması. n
0
yorke
(28.11.15)
olay sigara iciyor olmasi. sigara ictigi anlarda onu cekici bulamiyor olmam diger bir deyisle; halamdan, teyzemden veya sokaktaki alelade bir bireyden farkli gor(e)memem.
0
🌸ateistanbul
(28.11.15)
kola icmesi beni enterese etmiyor mesela tum aksi soylemlerime ragmen. fiziksel rahatsizligindayim sigaranin, bana yansimasinda.
0
🌸ateistanbul
(28.11.15)
Çok geç yaşta sigaraya başlamış, uzun süre içmiş ve bu illetten uzun bir süre önce kurtulmuş birisi olarak, ben bile diyorum ki sigara içen birisiyle hayatımın geri kalanını devam ettiremem. Bu boku içerken insan farkına varmıyor nasıl berbat bir şey olduğunun ama inan ki buna bulaşmamış birisi için gerçekten ama gerçekten uzun vadede karşısındakinden vazgeçmek için en az aldatılmak veya hor görülmek kadar geçerli bir sebeptir benim gözümde. tabi ki "ayrıl gitsin" demiyorum ama ona sigarayı bıraktırmak için, sigara bırakma merkezlerine, doktorlara gitmesi için cesaretlendirebilirsin ya da hiç olmuyorsa eczaneden champix başlangıç pakedi alıp hediye edebilirsin ve bu boktan kurtulmasına yardımcı olabilirsin.
0
endosperm
(28.11.15)
yorke ye katılıyorum ben. sigara yüzünden ilişki mi bitirilir. tiksiniyor olabilirsin, ya da başka bir şeydir. kendine verdiği zarardan size ne. kendin de demişsin zaten şimdi farkettim çekici bulmuıyorum diye. sigarayı bıraksa yarın öbür gün başka bir şey çıkar. giyim tarzı çok kötü gelir falan.
0
liriamer
(28.11.15)
sizinle aynı durumu ben de yaşadığım için öyle olduğunu düşündüm. sevgilim bir süre sonra gerçekten yanımda sigara içmemeye başladı ama bu da bana yetmedi çünkü bırakmasını istiyodum ve bırakmıyodu sizdeki gibi sürekli bahaneler bilmemneler. sonra ne mi oldu? elektronik sigara aldı, birlikte onu içmeye başladık.
0
yorke
(28.11.15)
onu da onereyim hocam, eyvallah (diger bircok sey gibi olacaktir sonu ama olsun)

hatta yarin uyandiginda bu duyuruyu gostermeyi de tasarliyorum ama artik gercekten bir seyler olmali. ya onun kafasi rahatlar ya benim.

p.s: sigaranin amina koyayim.
0
🌸ateistanbul
(28.11.15)
abi, acik ve net yaziyorum. bir kisitlayiciligim, kastim yok insan olarak ozel hayatina; anlayin ne olur. sigara olmazsa su olur demeyin kafadan. olayim sigara, nefretim sigara. sigara icen hatun = babam. sizde boyle olmayabilir ama bende boyle. sigara icmedigi zamanlar kleopatra. olmasa ugrasmazdim zaten ama bicak kemige dayandi, ucaklar dustu, vizeler kalkti; uzun vadede sigarali yapamayacagimi fark ettim ve bunu ona soyledim. yarin konusmak uzere uyudu. bencilce mi davranisim?
0
🌸ateistanbul
(28.11.15)
3 yıl öncesinde de sigara içiyorsa ve ilişkiye bu biline biline başlanıyorsa sevgilinin sigarayı bırakmasını isteyen tarafa en kaba tabirle halt yemek düşer benim gözümde.
0
devilred
(28.11.15)
sevgili devilred,

cocuklugunda altina siciyordun diye ebeveynlerin bugunler icin bez stoklamamistir umarim.
0
🌸ateistanbul
(28.11.15)
"şimdi olsun, zamanla istediğim kıvama getiririm ben bunu" her zaman sökmüyormuş görüldüğü üzere. bebeklikle bir ilişkiyi kıyaslamak da gerçekten çok mantıklı.
0
devilred
(28.11.15)
Devilred +1
Sigara içtiğini bile bile baslamışsın peki neden başladın o zaman ilişkiye ? Sigara içtiğini farketmemiş miydin ?

Sen de onun için bişiden vazgeç o zaman ( hayatında çok zevk aldığın ve önem verdiğin ) kısasa kısas bu konularda . Kız arkadaşına bu yorumları da silmeden okut
0
lilidance
(28.11.15)
onyargilari kirmak guc, ayni sekilde bu iliskiye baslarkenki degiskenleri bilmeniz de. "ben 'bu'nu yola getiririm" insani olmam bir yana, "ben bununla olurum" insaniydim. ertelemeler ve anlayislarla bugune geldik.
0
🌸ateistanbul
(28.11.15)
niye bir seyden vazgeceyim; o benim her seyimle yapabiliyorken. tamam ben de hagi formami feda edeyim, sigarayi birakacak ve ayni insan olacak mi?
0
🌸ateistanbul
(28.11.15)
biz de yaşadık buna benzer bir sorun, kız arkadaşım bırakmam için çok ısrar etti, ilk dönemler yanında içmiyordum, sonra tamamen bıraktım.
3 ay sonra tekrar başladım ve yanında içmeye de devam ettim bu kez. çok bir sorun olmadı, belki de kız arkadaşım size göre çok daha az rahatsızlık duyuyordur bilmiyorum. ama bence de sigara tek bir sebep olmamalı, yılmayın bence. bıraktırabilirsiniz.
0
dirty pussy and cock
(28.11.15)
Mesela sen de alkolü bırak tamamen . Yani bunun kararını kız arkadaşın versin . Yazdıklarından 18 yasında gibi algılıyorum seni hagi forması ne ya . Akşam yemeğini bırak , alkolü bırak , okulunu bırak . Hayatını değiştirecek bişiden bahsediyoruz burda ya , sen de fenerbahçeli ol o zaman mesela . Kral sanıyosunuz siz bazı erkekler kendinizi
0
lilidance
(28.11.15)
sevgili dirty pussy

wtf! nick & girizgah uyumsuzlugum bir yana, kiz arkadasinin sigarayi az umursamasi bir olasilikken, diger bir olasilik da seni az umursamasi olabilir (tamamen oznel, sallamasyon opsiyon) nitekim onceki iliskilerim/arkadasliklarimda sigarayi bu kadar cok takmayabiliyordum (karsimdaki insani benimsememle de ilintili olarak) simdi "o" insani bulmusken, masalimi sigaranin bozmasi *_*

sevgili lilidancer,

(bkz: hagi)
0
🌸ateistanbul
(28.11.15)
siz alın en kalitelisinden bir elektronik sigara, içsin çilekli karpuzlu, bir daha sigaranın yüzüne bakmaz. sigaranın tadı da kokusu da iğrenç gelecek. test edildi onaylandı.
0
yorke
(28.11.15)
elektronik sigara tum koku/yoksunluk vb. olumsuz etkileri ikimiz icin de gozardi edilebilir kilar mi? tutmeyisi haricinde ne artilari var? en iyisini alsam onu en kaliteli ben zehirliyor olmaz miyim; bencilligin dibi olur gibi bu da. "bensizken ic" de ayni dilemma'yi beraberinde getiriyordu. uzun vadeli bir seyler icin daha kalici cozumler sart degil mi? bu konunun mevzu bahsi ilelebet iki taraf icin de acilmasin istiyorum. yanibasinda "hakiki" sigara icen birini gorup, bana teknolojiginin keyifsizliginden dem vurmasi (bir kere degil de bunu yillar yili surdurmesi -bakin oyle de umitliyim-) cok katlanilabilinir olmayabilir ruh halimle bagintili olarak.
0
🌸ateistanbul
(28.11.15)
şimdi öncelikle 'tütmesi' sizi rahatsız ediyorsa bundan çıkan buhar -evet buhar- sigaradan çok daha fazla. sağlık açısından elektronik sigara dediğimiz şeye nikotinli likit koymak zorunda değilsiniz. nikotinsiz bir sürü çok da güzel likit olduğu gibi yalnızca patlıcandan alacağınız kadar nikotin alarak da içebilirsiniz. bunlar sizin elinizde. istediğiniz likitleri tanka istediğiniz miktarda siz koyacaksınız çünkü. tabii ki bu bir çözüm demiyorum ama itici bir kokusu yok, çıkan rahatsız edici bir duman değil su buharı gibi bir şey. en önemlisi belki kız arkadaşınız da bunu bir süre kullandıktan sonra sigarayı içememeye başlayabilir. ağır gelecek çünkü en hafifi bile. en azından bizde böyle oldu.
0
yorke
(28.11.15)
karşınızdaki insanı olumsuzlukları ile kabul etmek bu kadar zor olmamalı. istediğim gibi olursan benimsin, yoksa kara toprağın :)
0
galahad
(28.11.15)
Sigara olayini ilk 3 ayda cozmeliydiniz artik gec kalmissin. Bu yuzden sigara icen birine bulasma bundan sonrasinda, ayri dunyalarin insanlarisiniz.
0
neferkitty
(28.11.15)
ilişkilerin en sakat yanı karşındakini kafanın içindeki kişiye döndürme isteği ve çabası. olduğu gibi kabul edemediğin biriyle çok uzun vadeli sağlıklı ilişki olmuyor ne yazık ki..
"babam gibi" geliyor diyorsun. kendine cevaplaman gereken soru şu: "neden başladığımızda "babam gibi" değildi?"

ilişkilerde "ya ben ya o/şey" durumu da sakatlıklardan bir diğeri. kesinlikle yapmayın. kesinlikle.

bana kalırsa senin sorunun sigaranın kokusundan çok onun dirayetli biri olması isteğin ve beklentin. "herhangi bir aktivite sonrası sigara arzulayıp kaçış arayan bir insanla" olmak istememen. sigarayı bırakması sana göre dirayet göstergesi olacak, beklentine cevap bulacak ve yola devam etme kararı alacaksın. ancak bu işler öyle yürümüyor. sigaranın yerini başka bir şeyi alabiliyor. kaçmak isteyen, kaçma alışkanlığı edinen illaki bir yolunu buluyor. dizilere gömülür, bilgisayarın başından kalkmaz, adrenalin peşinde koşturur, alışveriş bağımlısı olur... ohoo o kadar çok şey var ki, istemediğin kadar.
bu işin doğrusu ve sağlıklısı sigarayı kendi isteğiyle kendi kararıyla bırakması. senin yapabileceğin şey bu aşamada ona destek olmak olabilir. o aşamaya gelebilmesine yardımcı da olabilirsin ancak biraz ince bir iş bu. nerede durman gerektiğini bilerek, onun sınırlarını sen çizerek değil onun sınırlardaki aksaklıkları görmesini sağlayarak.

diyelim şimdi seni seçti ve sigarayı bıraktı, ancak dirayet konusunda hala zayıf. 10 yıl sonra mesela çarpık aile yaşantısı, sınav stresleri vs zorluklardan bağımlılık edinmeden çıkmış birileriyle konuşurken karşılaştırma yapacaksın, diğerini yüceltirken kendi hayat arkadaşını hor göreceksin. yani gözün dışarıya kaçacak. çünkü esas sorunu çözmedin. kafandaki imaja, beklentilerine cevap vermeyen biriyle berabersin. Nietzsche'nin umut en büyük kötülüktür çünkü işkenceyi uzatır dediği şey bu işte. hatalı çözüm yollarıyla ulaşmaya çalıştığımız şeyler, hiç bir şey yapmadan umut edip olmasını beklediğimiz şeyler, olmayacak işlere amin demeler...
Onun kendi kararıyla kendinde yaptığı düzenlemelerin sonucuda senin ona bakışını, ilişkinizin durumunu ben yazmayayım sen düşün. 10 yıl sonrayı da düşün. yolunu ona göre çiz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.11.15)
istekte bulunma hakkın olsa da baskı yapmaya hakkın yok.

takıntı yapmışın sigarayı kendine. gurur meselesi olmuş. 'ben istedim illa yapacak' diyosun, sevgisini kanıtlamanı bekliyosun. ama sadece dışardan bakıyosun olaya.

sınav stresi mi var? git bi yemek hazırla 1 saat sohbet edin eğlenin. bi tane de çikolata al. aklına sigara bile gelmeyecek.
aile sıkıntısı olmayan yok zaten. ona güven ver. sigarayı bırakmadığında ayrılmayı düşünen bir sevgili güven vermiyo malesef.
iş bulma sürecinde yardımcı ol. yanında ol. nikotin eksikliğini hissetmesin bile.

'herhangi bi aktivite sonrasi arzulayip kacis arayan bir insanla olmak istemiyorum.' lafı o kadar ahmakça ki. emin ol o da kendini sorguluyor ve emin ol o da suçlu bir şekilde senden kaçarak sigara içmek istemiyor. zaten bağımlılığın en büyük nedeni yoksun kalma korkusu. 'iş bulunca brakacağım' diye daha fazla içiyor ve daha fazla bağımlı oluyor.

kadın sana diyor mu 'ben orgazm sigarası içmediğim, bira-sigara yapmadığım sevgili istemiyorum' diye? ki gayet de isteyebilir. en az seninki kadar mantıklı.

yani seninki bencillik değil de takıntı. yerinde olsam psikolojik baskı yapıp daha fazla bağımlı olmasına neden olmaktansa beraber göğüs hastalıklarının yolunu tutardım. ya da yılbaşında hediye olarak champix alırdım. en azından denediğini görürsün. ama diş etleri çekildiğinde, dikkat dağınıklığı ve bulanıklık yaşadığında, başı ağrıdığında, sindirim problemleri yaşadığında yanında olup yardımcı olmak zorundasın. tabi gerçekten onun sağlığını önemsiyosan.
0
cikolata selalesi
(28.11.15)
çikolata şelalesi +1

sigara içerken babana benzemesi 3 yıldır neredeydi? içten bir şekilde sağlığı için endişelensen anlardım ama kalkıp "babama benziyor o yüzden içmesin" dersen o iş olmaz. mesela o da senin hagi forman için kim bilir neler düşünüyordur da saygı duyup ses çıkarmıyordur... bilemezsin.
0
littlejack
(28.11.15)
Biten değil de, başlayacakken başlamayan var.
0
[silinmiş]
(28.11.15)
sigara sevmeyen insan sigarayla yapamıyor.
ben bu nedenle erkek arkadaşımla aynı evde yaşamıyorum. sigara kokusu midemi bulandıran, dumanı ise ciddi anlamda başımı ağrıtan bişey. onun evi kötü koktuğu için, benim evim kötü kokacak diye evde vakit geçirmekten kaçınıyorum. kış günleri mekanlarda sıcacık oturmaktansa, kapı önlerinde büzüşmekten de fenalık geldi. kendisini seviyorum ama sigaradan nefret ediyorum, kabullenemiyorum.
bunun hassas bir sorun haline gelmesinin nedeni onun benim rahatsızlığımı kapris olarak görmesi. ben ise sigaranın yukarıda saydığım sıkıntılar bi yana onun bi şeye bu kadar bağımlı olmasını anlayamıyorum. ailesinde bu nedenle ciddi rahatsızlıklar yaşamış olan insanlar da var. sanırım ben kendisine sorsam senin sorunu, sigarayı tercih ederdi.
fakat ne dolmuşum..
0
manuel mandalina
(28.11.15)
sigara icen birine icme diye bastirip akil vermek beni benden alan bir sey.
ictigim sigara konusunda beni elestirmeye kalkan herkesi (esim de dahil) kesin bir dille uyardim. kimsenin haddine degil. kimseyi de rahatsiz etmiyorum bu konuda.

sizin de haddinize degil. cekemiyorsaniz, cekici bulmuyorsanız birakirsiniz. monte kristo kontu degilsiniz. rest cekmeyin.
0
uuth
(28.11.15)
Sigara kokusu kadar pek az şeyden rahatsız olurum. Kadın ya da erkek, biri sigara içiyorsa, gözümden düşer. Seni çok iyi anlıyorum. Madem öyle neden başladınız sorusu biraz acımasızca geldi bana. Merak ettiğim, bu kadar sorun ettiğin bir duruma onca zaman nasıl katlandın? O geçmişe, "sigara ya da ben" bencilce ve mantıklı değil. Karşılıklı hoşa gitmeyen bir şeyi bırakarak anlaşmaya çalışın.
0
harvey
(28.11.15)
Ben sigara içen biriyle bırak sevgili olmayı, aynı ortamda 10 dakikadan fazla kalamıyorum. Bu nedenle hissetiklerinle ilgili sana hak veriyorum ama sen şu an bir şey talep edecek durumda değil gibisin. Yani sen zaten sigara içtiğini biliyordun, hadi seni sevdiğinden ya da senin baskılarından bunalıp bıraksa yine muhtemelen gizli saklı tekrar içecek. İnsanları bu durumda bırakmak hoş değil, en nihayetinde kocaman insanlarsınız niye senin yüzünden yalan dolan işler yapmak zorunda kalsın öyle değil mi? Bu özsaygısını yitirmesine de neden olur. Dayanamıyorsan, ki ben olsam ben de dayanamam, kendi yoluna gidersin. Ha sigara yüzünden ilişki mi biter dersen biter tabii, başka ne yüzünden bitecek zaten.
0
angelus
(28.11.15)
Evet bencilce. İlişkinin başında kız arkadaşınız size sigarayı bırakma vaadiyle gelmediyse, böyle bir talepte bulunmaya hakkınız yok bence.

Sigaradan iğrenirim ama başkasından böyle bir şey isteme hakkını kendimde bulamam.
0
pike
(28.11.15)
Bırak yanımdas sigara içtirmeyi 2 dakika önce sigara içen adamı arabama bile almam.
Kimse iğrendiği bir şeye katlanmak zorunda değil.Çok rahatsız ediyorsa ayrılık kararı çok absürt değil.
0
turkuaz
(28.11.15)
sizlere uygun bir dille anlatacagim durumu daha detayli olarak pc karsisina gectigimde, sanirim bazi eksiklikler benzer prototipteki iliski/arkadaslarla ayni konumda olmamin onunu acmis bircok arkadasin nezdinde.

tum ilgili duyuruculara tesekkur ediyorum, cevaplari ben de enine boyuna dusunecegim bir yandan. tek bir hakli oldugunu dusunmuyorum en azindan; amacim "haklilik" olmasa da, muhatabimi, tamamen karsi oldugum bir olayda dahi olumlayabilmek iletisimimizi daha iyi etkileyecektir onumuzdeki surecte.
0
🌸ateistanbul
(28.11.15)
bence kadinin hayatindan derhal cikin.
0
e haliyle
(28.11.15)
3 yıldır aklın nerdeydi arkadaşım? Yani anlatmadığın detayları bilemem ama anlattığın kadarıyla haksız gözüküyorsun. Madem senin için sigara içilmesi bu denli önemli bir sorun baştan hiç sigara içen biriyle ilişkiye başlamamalıydın. Dile kolay 3 sene bu, 3 gün değil ki. Eğer ki sabrederim, idare ederim diye başladıysan o da yanlış çünkü bunu yapamayacaksın. Yapmak zorunda değildin. Sonuçta kız sana bırakırım diye söz de vermemiş.Ben de 33 yıllık hayatım boyunca sigara kullanmış biri değilim ve sigara ve kokusundan nefret etmesem de hiç hoşlanmam. Ama hayatımdaki insanın tercihlerine saygı duyarım sonuçta koskoca insan çocuk değil sigaranın zararlarını o da biliyor. Buna rağmen hala içmek istiyorsa içer. Gizli gizli çocuk gibi içmesi daha kötü. Benim şartlarım yanımda içmemesi ve yakınlaşacağımız zaman hijyen-koku vs. gibi şeylere dikkat etmeseydi. Nitekim kendiliğinden bıraktı. Ama hiçbir zorlama-baskı yoktu. Zorla olmaz bu işler. Sigara ya da ben gibi bir rest, kendini sigarayla bir tuttuğunu gösteriyor ajkjdkj. Çocukça davranıyorsun. İstemiyorsan tabii ki ayrılırsın ama ben senin sevgilin olsam bu tavrın yüzünden ben senden ayrılırdım. Hem zorla güzellik olmaz, hem de 3yıl bu şekilde okeyleyip, sonra sigarayı bahane etmen yüzünden.
0
limoncello
(28.11.15)
İlişkiye başladığınızda da tiryakiyse ve sen bile bile başladıysan, rest çekme hakkın yok. Çekersen de babayı alırsın, totoyu avuçlarsın ve hiçbir şey deme hakkın olmaz. Alkole bağımlısın, bunu kabul etmeyip sevgiline çamur atıyorsun. Sigara ve sevgilin bir bütün, bunu kafana koy. "Yeaa ben sigarasız şekilde alayım" diye bir dünya yok. Kendi bırakmaya karar vermediği sürece senin yapabileceğin bir şey de yok.

Not: Savunduğuma bakma, ben sigara içmiyorum. Ama onu anlayabiliyorum. Sigara içen biriyle de sevgili olmam.
0
yirmisantim
(29.11.15)
Hatanın neresinden dönsen kar. Bencillik de olsa yapacak başka bir şey yok.
0
arnold schwarzeneger
(30.11.15)
cevaplarin kalanini -gec de olsa- simdi okudum, ilgililere tesekkurler.
0
🌸ateistanbul
(03.02.16)
ayrılmışsınız işte, buraya yazmanızdaki amaç ne? vicdanınızı rahatlatmak mı? bence birine herhangi bir şey dayatmak çok bencilce ama yapamıyorsanız da yapamıyorsunuzdur. ayrılmışsınız, bitmiş.
0
rivulet
(03.02.16)
(13)

duyurunun yaratıcı beyinleri, bana öyle bir malzeme söyleyin ki

tolga asp
şu fotoğraftaki gibi hem sert olsun hemde istediğim şekli verebileyim.mesela benim aklıma ilk gelen parmak kalınlığında bakır kablo.gibi
şu fotoğraftaki gibi hem sert olsun hemde istediğim şekli verebileyim.

mesela benim aklıma ilk gelen parmak kalınlığında bakır kablo.

gibi
0
tolga asp
(27.11.15)
estetik gelmeyebilir ama cimento. kaliba sokulduktan sonra boyanirsa pekala suh da durabilir.
0
ateistanbul
(27.11.15)
dus borusunun icinden kalin tel gecir
0
jimicik
(27.11.15)
@ateist; estetik olması sorun değil de fotoğraftaki amaç için kullanacağımdan istediğim zaman şekil verebilmem lazım, çimento olmaz maalesef.
0
🌸tolga asp
(27.11.15)
fotoğraftaki aleti neden kullanmadığınızı anlamadım. bakır borunun 5te 1i kadar falan ucuzdur
0
asbe
(27.11.15)
@asbe;

1- 30+ gün kargo beklemek istemiyorum
2- türkiye'den 3 katı fiyatına almayı hiç istemiyorum
3- en önemlisi kendi uğraşım olsun istiyorum, DIY (do it yourself) tarzı işlere ilgiliyim.
0
🌸tolga asp
(27.11.15)
kalin bakir telleri "dus basligi kablosunun" icinden gecir. ama bakir telin kalinligini belirlerken ne kadar agirlik kaldiracak onu da hesaba katmak lazim. Cünkü o uzunluktaki bakir teller kalinligina göre bir ipad agirligini kaldiramayabilir.

www.karebatarya.com

sanibim böyle bir bakir tel is görür i00.i.aliimg.com
0
emrahday
(27.11.15)
bakır tel çok fazla genleşme yapar. esnekliği daha az olmakla birlikte çelik tel kullansanız, sürekli eğip bükmeyecekseniz, daha sağlıklı olur sanırım. gerisini siz yaparsınız da metreyle bu tarz şeyler satılıyor. karaköy'e bir bakabilirsiniz.
0
madarch
(27.11.15)
doğalgaz iç hatta kullanılan borular tam öyle. kompozit deniyor galiba, teknik adını bilmiyorum.
ben artan parçalardan terasa avize yapmıştım döndönlü. istediğin gibi büküyorsun öyle kalıyor.

edit: fotoğraftaki aparat gibi istediğin anda bükmek zor olur onları. DİY tarzı işlerle ilgiliymişsin madem, silmedim başka işlerde aklında oldun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.11.15)
bu tarz bir ürünü bende almak istiyorum ama fiyatlar anlamsız derecede pahalı. bu yüzden bende kendim yapmayı düşündüm ama tableti tutacak kısmın nasıl yapılacağını bulamadığım için vazgeçtim. spiral kısmı bir şekilde halledilir. sen tableti tutacak kısım ile ilgilen.
0
mayday
(27.11.15)
Klima için kullanılan bakır borular işinizi görebilir
0
teknikekip
(27.11.15)
ron dennis
(27.11.15)
@mayday; halihazırda şu kılıfım var, 360 derece dönebiliyor.

www.karlu.com

kılıfı spirale sabitlemek daha kolay olacağı için henüz kafa yormak istemiyorum, düşününce haber veririm :)
0
🌸tolga asp
(27.11.15)
gorilla tripod

www.google.com.tr
0
zihuatanejo
(27.11.15)
(11)

Kitlesel Olarak Yönlendirildiğimizin Ne Kadar Farkındayız?

vapurlarfalan
Biz gençlikik, kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken ve bunun sorumluluğunu yıllardır dur durak bilmeden ortaya atılan ispatsız içi boş iddialar, duyumlar, twittler ile "karşı taraf"a yıkarken, aslında esas beyin yıkama işleminin objesi olduğumuzun farkına varamıyoru
Biz gençlikik, kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken ve bunun sorumluluğunu yıllardır dur durak bilmeden ortaya atılan ispatsız içi boş iddialar, duyumlar, twittler ile "karşı taraf"a yıkarken, aslında esas beyin yıkama işleminin objesi olduğumuzun farkına varamıyoruz.

Yerel düşünmeyi bırakıp dünya üzerindeki olayların kitleler ile nasıl yönlendirildiğinin farkına varamıyorsak, psikolojik kitle yönetiminin geldiği noktayı da komplo teorisi diyip geçeriz.

Artık hükümetler, ülkeler değil kitleler yönlendirilerek sonuçlar alınıyor.

Biz gidelim ortada hiç bir maddi delili olmayan söylentilere, bilinçli yönlendirmelere inanalım sonrasında kendimizi çok zeki, eğitimli insanlar olarak görüp, bizimle aynı düşünmeyenlerin büyük resmi göremediğini iddia edip, cahil, koyun, it sürüsü gibi sıfatlarla niteleyip ne kadar üstün olduğumuzu ispatlaya duralım...

Hiç düşündünüz mü? Yoksa bize, bu nefreti sağlaması için görmemiz gerekli olan şeyler izletildi, yazıldı, bir bir bilinçlerimize işlendi ve sonrasında, bu gelinen noktada sadece görmek istediklerimizi mi görmek istiyoruz diye sormak istiyorum.

Bu kadar yazdıktan sonra sakın parti konusuna indirgemeye kalkışmayın, bu dediklerim bir partiyi savunmak için değil ülkelere ait toplumların bir amaç doğrultusunda yönlendirilmesiyle alakalı. İlla bu Türkiye olacak değil. Mesela Mısır, Tunus..


Çok daha derinlemesine inilebilir ama burda kesiyorum.
0
vapurlarfalan
(27.11.15)
Futbol olsun milyonlar kazanan bir adam hayran olmak,maçlarını kaçırmamak, sistemin yükseğe getirdiği dört bir yana yaydığı spor dallarının takipçisi olmak, et yemek ve bunu sorgulamamak bile, oy verdiğni parti seçimi kazanınca arabayla tura çıkmak, evlenmek sevmek aşık olmak, bunlar bile farkına varılamayan ama bir şekilde kanıksatılmış şeyler. Kendi özgür iradesiyle yaptığını düşünyüor kişi, evet belki öyle ama o özgür irade dediği şey işte, hangi koşullarda toplumsallığın ne kadar etkisinde vs gibi şeyler var.

Siyasi olaya gelirsek konuyu açtığın, bir taraf demeyeceğim bir kaç tarafta lidercilik particilik olduğu için yönlendiirlmelere gerek olduğunu düşünmüuyorum fazla. Şartlanılmışlık var savunma refleksine her koşulda sahiplendiği şeyin. Sahiplenmeye aslında ait olmaya ihtiyaç duyuyor insanlar. Bir yere bir şeye ait olmak.

Can Dündar mesela örnek veriyorum, onun tutuklanması haksızdı diyen akpli bulmak zor. Dİğer taraflarda da durum fakrlı değil ama faşizmin,haksızlığın, kana susamışlığın, yozlaşmış gücün kaynağı belli olduğu için biz o tarafla ilgiliyiz.
0
Cursed Chico
(27.11.15)
@inhiraf

Sun Tzu milattan önce 6. yüzyılda savaşların savaşa girilmeden nasıl kazanılacağını kitap haline getirmiş. sen ise milattan sonra 21. yüzyılda insanları abartmayalım diyorsun.

ilimunati vs. boşver bunları, yaşananlara bakman yeterli.
0
🌸vapurlarfalan
(27.11.15)
Ne kadar büyük ve beylik yargılar. Daha fazla derinlemesine inilebileceğini sanmıyorum, burada kesmen yerinde olmuş.

Algı yönetimi vardır ve gerçektir, burası doğru. Zira bu kadar yolsuzluğun, bu kadar yağmanın, talanın ve cinayetin üstüne hala yerinde sapasağlam durabilmek bu algı yönetiminin bir başarısıdır.

Demem o ki, komplo teorilerine inanmayın. Az okuyun, sorgulayın ;)
0
sevgikusunkanadinda
(27.11.15)
@sevgikusunkanadinda

sen yazdığımı okudun mu öncelikle? Okuyun, sorgulayın diyorsun da benim burda ne yaptığımı sanıyorsun?

Şaşkın!!

Metinde de sorduğum gibi, sen sadece sana aşılanan düşünceler ile görmek istediklerini mi görüyorsun diye kendine sordun mu?
0
🌸vapurlarfalan
(27.11.15)
Vallahi benim gördüğüm şey 10 açıdan da dosdoğru görünüyor esasında. Birisi "vallahi de billahi de Bayırbucak Türkmenleri" diyor, bir diğeri "ÖSO" diyor, diğeri "velev ki silah var nolcek" diyor, kabinenin bozkurtu "Türkmenlere filan gitmedi" dediğini yalanlayamıyor. E ne oldu? Benim bakış açısı, tez antitez sentezle dosdoğru oldu ;)

"kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken"

O hükümet benim hükümetim filan değil. Selahattin Demirtaş'ın 10 Ekim katliamının hemen sonrasında söylediği gibi "ülkenin yönetimine darbe yapmış bir klik" idi. Ülkeyi seçime bu klik götürdü ve ayak oyunlarıyla istediğini gayet güzel aldı.

Hükümeti, başbakanı, cumhurbaşkanını babanız gibi görmekten, "ne yaparsa yapsın o senin babandır" psikolojisinden vazgeçin lütfen. Her şeyi geçtim, en başta insalık onuruna yakışmıyor.

Amaan işte. Birisi okur diye yazıyorum.

Edit: Global lokalden başlar. Yazdıkların pek öyle ahım şahım şeyler olmadığı için mecburen parti konusuna indirgedim.
0
sevgikusunkanadinda
(27.11.15)
@sevgikusunkanadinda

Üste çıkma, kendini yüksek seviye ermişliğinde görerek önemsemediğini belirten dolaylı tümleçler kuruyorsun ama cevap vermekten kendini almıyorsun. Nasıl bir çelişki.

"Demem o ki, komplo teorilerine inanmayın" dedikten sonra Selahattin Demirtaş'ın komplo teorilerini yazıyorsun.

İnsan beyni yıkanmaya görsün, kendi yazdığının ispatsız, komplo teorisi olduğunu anlayamaz zaten.

istediğin kadar yerelden başlat bunun başlangıcı zaten kitle algı yönetimidir. Yerelden yola çıkılıp bütün yönlendirilir zaten. Alevi-sünni, türk-kürt, sol-sağ, alaylı-mektepli, chp'li-akp'li, fenerli-cimbomlu, bizim mahalleli-öbür mahalleli. Aksini söyleyen bence toz pembe bir hayat yaşıyordur.

Ayrıca cevabını gören biz burda mit tırlarıyla ilgili bir konu konuşuyoruz sanacak.
Okuduğunu anlamıyorsan bir zahmet artık cevap verme.


Tekrar ediyorum bu soru ulusal değil özellikle ortadoğu halklarının kitlesen yönlendirilmesi ile alakalı bir soru.
0
🌸vapurlarfalan
(27.11.15)
@j r r tolkien hayrani

Geçmiş zamanlarda dediğin konu şu şekilde işliyordu: avrupa halkı hristiyan, mezapotamya ve kutsal topraklar müslüman egemenliğinde. halk doğal olarak düşman görülen diğer bir halka kışkırtılır ve ordu toplanır. evet, kitle yönlendirilmesi. Peki bir halkın kendi halkına karşı kışkırtılması?

Bak işte bu son dediğim asıl sorum. Tabi geçmişte olduğu gibi bir imparatorluk içinde yerel bazda ayaklanma, kışkırtma doğaldır. çünkü ortada farklı ırk, dil, din vs gibi gerçekler vardır ve bunu yapanlar o ırk, dil, din ile ilişkilidir.

Türkiye'de artık bu konu yukardaki son cevabımda da belirttiğim gibi dışardan gelen yönlendirmeler ile aslında var olmayan durumların propagandası üzerine kurulu ve halk, bu istismar edilmeye açık konularda yerel liderler vasıtasıyla değil, üzerinde gayet iyi düşünülmüş, planlı bir program çerçevesinde, gelişen iletişim kaynaklarının yardııyla kolayca yönlendiriliyor ve aslında var olmayan sorunlar yaratılmaya çalışılıyor.

Emin ol, iktidarda son 5-10 senedir chp olsaydı, bu yönlendirme ve algı yönetimi chp ve laik kesim üzerine dindarları kışkırtma olarak vuku bulacaktı.
0
🌸vapurlarfalan
(27.11.15)
"İnsan beyni yıkanmaya görsün, kendi yazdığının ispatsız, komplo teorisi olduğunu anlayamaz zaten."

Hah, işte ben de onu diyorum yahu :) haydi hayırlı traşlar.
0
sevgikusunkanadinda
(27.11.15)
ne yani, 7. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar devem etmiş en taze, en bilinen konu üzerinden değil de hitit'ler ile antik mısırlılar arasındaki tarihi milattan önce 13. yüzyıla dayanan kilden tabletler üzerine yazılmış muğlak tarih üzerinden mi örnek verseydim?

verdiğim örnek üzerine koca bir paragraf yazarak niyet okumaya çalışmışsın.

sırf arkasında başka anlamlar aradığından konuyu da başka yerlere çekmişsin. soruma cevap yok tabi..
0
🌸vapurlarfalan
(27.11.15)
(bkz: resmi gazete yalan söylemiyor)
algı yönetimine, kitlesel yönlendirilmelere kapılmamak için resmi gazete okuyabiliyor olmak da gerekiyor.
(bu nedenle resmi gazetenin düzenlemesinin halkın anlayacağı biçime dönüştürülmesi gerekiyor.)
bizim adımıza alınan bütün kararlar orada. bu kararlar bire bir bizle ilgili konular. daha bir kere bile resmi gazeteye bakmamışsak "bizi yönlendiriyorlar, algı yönetimi..." demeye hakkımız yok bence.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.11.15)
Detaylı analize girmeye gerek yok. Artık bitmesi gereken "dış mihrak" geyiğini krema ile süsleyip, pasta diye öne sürmüşsün. Bunu yaparken, sözde değil de özde bunun gerçekten yalan olabileceğini. Gerçekten "onlar"ın "israil'in oyunu ve arkasında amerika var. Tüm dünya bize düşmansa demek ki doğru yoldayız, aksi olsa şüphe duyardım" mantığı ile kandırılmış ya da uyanmamış kitleler olmadığı ve haklı olabileceklerini düşündün mü?

Mevcut hükumetin özellikle 2008'den beri agresif olarak izlediği ayrıştırma be ötekileştirme politikalarına gözünü kapatıp "biz gençlikik, kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken ve bunun sorumluluğunu yıllardır dur durak bilmeden ortaya atılan ispatsız içi boş iddialar, duyumlar..." diyerek yüz yıllık dış mihrak geyiğini döndüren birinin bu soruları kendine sorduğunu sanmıyorum.

Sen ne kadar "ülkemiz üzerine oyunlar oynanıyor nasıl göremiyorsunuz ya?" karşındaki de "çok açık bir şekilde kandırılıp, uyutuluyorsun. Nasıl göremiyorsun ya?" diyor. Aradaki fark da birine inanmak için twitter vs. gibi sosyal medya ağlarına güvenmek değil. Hatta gündemi ve haberleri havuz medyası dışında takip etmeye de gerek yok. sadece 1 akp mitingi izledikten sonra kimin ayrıştırıcı, kimin dediği ile yaptığı tutmayan olduğunu görüyorsun.

Tabii sen şu an kendini "büyük oyunu görmüş, dış mihrakların oynuna karşı durmuş ve olayların farkında olan biri" olarak görüp, "bu mükemmel(!) hükumete karşı insanlar neden rahatsızlık duyuyor, nasıl bu kadar kör olabiliyorlar?" diye kendine inanamıyor olabilirsin. Hatta ileri gidip "Her gün sabah, takvim, star'da bu oyunlar çarşaf çarşaf yazılıyor. İnsanlar nasıl oyuna gelip hükumete karşılar da diyebilirsin. Bu yüzden ümidi kesmiş de olabilirsin. Fakat unutma ki sen karşıdakine karşı ne düşünüyorsan, karşıdaki ne sana karşı onu düşünüyor olabilir pek tabii.

Twitter'da yazanlara, bedava mal görmüş yurdum insanı gibi sorgulamadan hemen atlayıp inanacak değilim. Sabah, takvim, star gibi oluşumlar kadar doğru haberi barındırıyor oralqr da en fazla. Önemli bir olayı en az 3-4 ayrı yerde okumadan kendi yorumumu oluşturmam.

Tabii dediğim gibi bir yandan biz - bunlar deyip öte yandan seçimden seçime birlik konuşması yapanlara da inanmamı beklemesin kimse. Bu beni güdülmüş kitle yapacaksa da yapsın.
0
nawar
(27.11.15)
(20)

Cenaze evi

indescribable
Anlamadığım şeyler var cenaze evine gelenler tamam taziye için geliyor ama bi süre sonra ortamı kahkahaya boğma çalışmaları. Sanki acıyı takmıyor gibi davranmaları falan. Hele ilk 7 gün falan illaki geceye doğru gülme ler falan. Her cenaze de böyle mi oluyor ya ilkkez böyle bi acı yaşıyorum gitmedim
Anlamadığım şeyler var cenaze evine gelenler tamam taziye için geliyor ama bi süre sonra ortamı kahkahaya boğma çalışmaları. Sanki acıyı takmıyor gibi davranmaları falan. Hele ilk 7 gün falan illaki geceye doğru gülme ler falan.
Her cenaze de böyle mi oluyor ya ilkkez böyle bi acı yaşıyorum gitmedim de hiç bi cenazeye geceye kadar kalmadım falan. Neden böyle olur mesela dert yanacaksın adam kalkmış dalgaya alıyor tabi tlf kapanınca üzülüyorsun da anlamıyor karşı taraf
0
indescribable
(26.11.15)
Ateş düştüğü yeri yakar
Artık insanlar kendi problemlerinden başka kimsenin derdini önemsemez oldu
0
purplee
(26.11.15)
Bile bile yapıyorlar kovamıyorsun da evden gelenler geliyor ne yapmalı
0
🌸indescribable
(26.11.15)
ateş düştüğü yeri yakar +1

bi de abi mesela 90 yaşında adam ölmüş mutlu mesut yaşamış. tamam insan üzülüyo da yani bi yandan da bekliyo artık. herkes keşke ben de böyle olsam diyo. yani çok ciddi bi ortam olmuyo.

ama mesela 25 yaşında kalpten ya da trafik kazasında ölen bi genç olsa dediğin şeyler mümkün değil.
0
ergenpezeveng
(26.11.15)
49 yaşındaydı babam. Tamam akrabalar gelmiyor da gelen es Dost da gevşek davranıyor uyardık tekrar yapıyorlar tekrar uyarıldı yine yapıyorlar tekrar uyarsak onlar da gelmeyecekler
0
🌸indescribable
(26.11.15)
başın sağ olsun. yanlış yapmışlar bence.
0
ergenpezeveng
(26.11.15)
Ben anlamıyorum gerçekten bi de geldikleri gibi 12 den önce gitmiyorlar. Sıkılıyorum
0
🌸indescribable
(26.11.15)
başın sağ olsun...
ateş düştüğü yeri yakara sonuna kadar katılıyorum, belki amaçları sizleri neşelendirmeye çalışmaktır ama yinede yapmasalar iyi olurmuş.
0
kuzey li
(26.11.15)
Ya yapılan minik tebessüm ettirecek şeyleri anlıyorum ama bildiğin kahkaha atılıyor
0
🌸indescribable
(26.11.15)
Basınız saolsun.
öyleyse karsı tarafa bu durumdan rahatsız oldugunuzu söyleyerek uyarın. Hatta biraz sert olsun ki bir daha bi başkasına bile böyle davranmamaları gerektiğini anlasınlar.
0
purplee
(26.11.15)
Önce başın sağolsun

Babam 48 yaşında öldü geçen sene, biz mesela amcamla akşamları komik şeyler izleyip gülerdik bazı günler. Herkesin baş etme mekanizması farklıdır bence, seni de biraz mutlu etmeye çalışmış olabilirler. Bir de insanların çevrende olması sıkılsan da iyidir, sonra tek başına kalınca daha kötü oluyorsun başka bir şey düşünemiyorsun.
0
noluyo yaa
(26.11.15)
Böyle de rahatsız oluyorum iki kere uyarıldı onlar da kafanızı dağıtmak acınızı azaltmak Vs diyorlar tamam anlıyoruz gülmek de gerekiyor da kahkaha değil ya. Bunu anlatamıyoruz olmuyor
0
🌸indescribable
(26.11.15)
O durumda çıkın başka bi yere geçin. Balkona çıkın, odanıza geçin. Bir şey demezler zaten.
0
noluyo yaa
(26.11.15)
kardeşim yaptı bu sefer de ona laf söylendi tamam hak ediyordu da neden uzak dendi.

ay valla sıkıldım yemin ederim sıkıldım
0
🌸indescribable
(26.11.15)
Millete doner ve tatli ikram etmek de cenaze atraksiyonlari icinde favorilerim arasinda. O kalabalikta karabiber var mi diye soranlar, 3 saat oturup oglunun ne kadar basarili oldugunu anlatanlar, naber sekerim hic gorusemiyoruz muhabbeti yapanlar. Hani hic gülünmesin değil tabi ama sen yorgunsun uzgunsun millet sanki partiye gelmiş havasinda takiliyo sinir oluyosun ister istemez. Basiniz sağolsun.
0
passive aggressive
(26.11.15)
kafa dağılsın diye konu açılır konuşulur filan da kahkaha pek hoş karşılanmaz.
sen nasıl iyi hissedeceksen öyle davran. kardeşin de öyle yapsın. niye uzak duruyorsun diyenlere de aldırmayın. sıkılıp bunalınca çık dolaş biraz ya da başka odaya geç. sonra yine gelirsin. onlar da sizi saymışlar acınızı paylaşmaya gelmişler. insanlar bu durumlarda ne yapacağın da pek bilemiyor, sürekli sus pus oturmayalım diyorlardır, ayarı kaçırıyorlardır.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.11.15)
muhabbet olacak olmaz diyemem olmasın da diyemem gelsinler gitsinler ama resmen parti havası gibi kahkahalar hayat hikayeleri. ay ne yapayım hayat hikayeni zaten her geldiğinde bi posta özet geçiyorsun ne demek cenaze evinde kahkaha.
ben büyük amcamın cenazesine gittim gülmedim de ağlamadım da tabi gelen o amcamın çocukları oldu ondan başka olmadı baba tarafından ama ne bileyim bu kadar mı ya diye düşünoyurm. ha baba tarafı annemi suçlamak yerine bize gelmiş olsalardı ikilik yaratmasalardı böyle olmazdı ama cenaze varken 5 çayına gelinmiş gibi havalar havalar. sinir bozucu. bişey yapamıyorsun. annem durduruyor beni
0
🌸indescribable
(26.11.15)
Ya şöyle bir şey de var. Cenazeler genellikle uzun süredir görüşmeyen insanların toplandığı yerlerdir de. Böyle olunca olay bir şekilde normal sohbete evriliyor, ister istemez başka konulara da giriliyor. Bir de tabi insan rahmetliyi beraber geçirilen güzel ve komik anlarla da hatırlar. Bunları da hatırlayınca insan gülüyor engel olamadan.
0
d max
(26.11.15)
bu davranışların sizi rahatlatmak için olduğunu düşünmüyorum. çok yakın olduğunuz kişiler bunu bi süre geçtikten sonra yavaş yavaş yapmaya başlarlar ama eve gelenlerin çoğu düğünden düğüne cenazeden cenazeye görüşen insanlar ve sizin çektiğiniz acıyı çekmedikleri için gün oturmasına gitmiş gibi davranabiliyorlar. unutuyorlar bir süre sonra daha doğrusu. ortamdan uzaklaşın. zaten tavırlarına bakınca onlardan çok da ümitli olmamak gerektiğini yüzünüze vuruyorlar, söyleseniz de anlamazlar.
0
denne
(26.11.15)
Bunu yapanlar sürekli görüşülen kişiler ama?
0
🌸indescribable
(27.11.15)
başınız sağolsun...

annemin vefatının, gömülmesinin gecesinde ablalarım teyzem falan aynı odada yattık ve zaman zaman hepimize gülme geldi konuştukça. bu tabii başka bir konu, üzülmemek değil, çok üzülmek, konudan konuya geçmek, eski günleri yad ederken anlaşılmayan bir krize girmek. teyzem, bunun genellikle böyle olduğunu söylemişti.

nedenleri bir yana bırakacağım çünkü törende, sonrasında evdeki taziye sırasında gelenlerde böyle bir şey olmadı. hatta bir-iki saat içinde en yakınlar (üç beş akraba, bir-iki eş dost) kaldı zaten, parti havası falan yoktu. sizin durum biraz farklı sanırım. biraz geç yazdığım için gitmişlerdir bile belki, ama hala ordalarsa siz odaya çekilin, annenizle didişmeyin hiç.
0
tedirginlik hucresi
(27.11.15)
(5)

meme cerrahisi sorusu

mula
arkadaşlar bazı minik sorularım var, eminim burda daha önce kist tumor vs bişiler aldıranlar vardır. onlara soruyorum sadece.öncelikle minik bir iz kalacak dedikleri ne kadar minik? biliyorum, memesini kaybeden kadınlar var. çok utanıyorum bu estetik kaygım yüzünden ama kafamdan atamıyorum bunu. bir
arkadaşlar bazı minik sorularım var, eminim burda daha önce kist tumor vs bişiler aldıranlar vardır. onlara soruyorum sadece.

öncelikle minik bir iz kalacak dedikleri ne kadar minik? biliyorum, memesini kaybeden kadınlar var. çok utanıyorum bu estetik kaygım yüzünden ama kafamdan atamıyorum bunu. bir tanesi için koltuk altından gireceklermiş, fakat diğeri nası olacak meme ucundan mı? üç dört güne bütün bunları detaylı konuşmak için tekrar gideceğim daha doğrusu benim ilk duyduğumda tansiyonum düştüğü için babam gelicekmiş benle. doktor ümid edeyim de bir pot kırmasın. bekarım sonuçta doğum kontorol hapı kullanma filan demez di mi ya?

diğer sorum, alınacaklar dışında da minikler var ve zaman içinde onlar da büyüyecek. doktora bunu sorduğumda her şey zamanla belli olur diyor fakat görünen köy ne derece kılavuz ister bilemiyorum. yıllardır var bunlar tedavi oluyorum vücut kendi yapıyormuş üstelik çok genç yaşta çıkmış olması şaibeli. üç yılda bir bunları mı aldıracağım? var mı böyle şeyleri olan hanımefendiler.

son sorum: annem gebelikle azalır diyor böyle bişey mümkün mü yoksa beni mi avutuyo?
0
mula
(26.11.15)
fazla bir iz kalmaz koltuk altından giriyorsa. olana da contractubex sürersin bayağı azaltır.
0
cekilmis gayfe
(26.11.15)
iz konusunda bi şey olmuyo millet boydan boya yardırıyo bi şey kalmıyor. asıl izden ziyade şu küçük dediğin öbür mevzulara odaklan başka doktorlara da git. üniversite hastanesine git. iyice baksınlar.
0
ergenpezeveng
(26.11.15)
regl düzenlemek için kullandığını söylersin doğum kontrol haplarını öyle bir durum olursa. geçmiş olsun.
0
devilred
(26.11.15)
@ergen ya zaten böyle alanının en iyisi diye anılan kallavi bi doktora gidiyorum
0
🌸mula
(26.11.15)
meme başının başladığı çizgiden kesip parça alınmıştı, iz miz kalmadı. 30 yıl kadar oldu, o kadar unutmuşum ki mamografi çektirirken söylemeyi bile unutuyorum bazen.

annen seni avutmuyor. gebelik insan vücudunda çok fazla değişiklik yapıyor.
doktorlar (hödük değillerse) babaları bırak anaların yanında bile bazı konuları konuşmuyorlar, rahat ol.

en önemlisi şu; görünen köy diye bişey yok bu konularda. o köye bakma, etrafta çok köy var. vücudumuza düşünce tarzımızla hükmedebiliyoruz. olumlu düşün, onların büyümeyeceğini düşün.
çok belirgin bir örnek vereyim bu konuda. karşında biri limon yerken ağzının sulanması/ kamaşması senin düşüncen sonucu olan bir durum. limon yemiyorsun, onu düşünüyorsun.
gelmiş geçmiş olsun :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.11.15)
(2)

Son Rusya gelişmeleri hakkında analiz

razvan rat
Son yaşanan gelişmeler hakkında yayınlanan analizleri vs. burada paylaşabilir misiniz acaba? Mümkünse tarafsız yazarların yazılarını paylaşırsanız sevinirim. Dış basından da olabilir.
Son yaşanan gelişmeler hakkında yayınlanan analizleri vs. burada paylaşabilir misiniz acaba? Mümkünse tarafsız yazarların yazılarını paylaşırsanız sevinirim. Dış basından da olabilir.
0
razvan rat
(26.11.15)
bilmiyorum ne kadar taraflı yada tarafsız ama sözcüde şöyle bişey okudum. "Konuyla ilgili açıklama yapan Rus Savunma Bakanlığı, “havada çatışmayı önlemek için kurulan kırmızı hat dahil Türk Genelkurmayıyla tüm askeri ilişkiler askıya alındı” dedi."

benim içimden bu herifler saldırsa ne amerika ne nato kıçını kaldırıp yardım eder. her ne kadar nato, amerika ve ingiltere bizi haklı bulsada (bende haklı buluyorum) rusya kendisini masum gibi göstermeye çalışıp, biz çok fena bi yerden gol atacak gibi. türkmenler üzerinden oynuyorlar. herhangi bir anlaşma yapılmadan bu gerginlik giderilemez.

Biz sonuna kadar haklıydık vurmak konusunda. Gönül isterdiki sadece it dalışı ile kapansaydı konu. putin şu an sessiz sakin takılıyor. erdoğan hakkında söylediklerine de katılıyorum aslında ama özür dileyin demesi çok komik geldi. zaman gösterecek ama büyük olasılıkla sınırlarımıza istediği kadar asker, tank, tüfek yerleştirecek bizde mal gibi bakacaz.
0
false pretension
(26.11.15)
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.11.15)
(8)

Salata yeşilliklerini nasıl saklasam?

medre
Her akşam eve gelip yıkama ile uğraşmak istemiyorum. Haftada 1 kez pazardan gelince marul nane roka maydonoz gibi yeşillikleri topluca yıkayıp kurutup doğrayıp sonra da dolaba kaldırıp hergün biraz biraz çıkartıp zeytinyağı limonu basmak istiyorum ama nasıl saklasam ne yapsam bilmiyorum. Nasıl olur?
Her akşam eve gelip yıkama ile uğraşmak istemiyorum. Haftada 1 kez pazardan gelince marul nane roka maydonoz gibi yeşillikleri topluca yıkayıp kurutup doğrayıp sonra da dolaba kaldırıp hergün biraz biraz çıkartıp zeytinyağı limonu basmak istiyorum ama nasıl saklasam ne yapsam bilmiyorum.

Nasıl olur?
0
medre
(26.11.15)
Tupperware. 3-4 gün idare eder.
0
Abdurrahman
(26.11.15)
bu benim de aklıma takılan bir soruydu. 3-4 gün az ama ya :/

derin dondurucuya koyup her seferinde gerekli miktarı ayırıp çözülmesini beklerseniz bence haftalarca da dayanır.
0
piremses
(26.11.15)
Bunun püf noktası yeşilliklerin olabildiğince kuru saklanması. Şu tarz yeşillik kurutucularla kurutup saklayabilirsiniz: images2.sanalmarket.com.tr Veya temiz bir bezle de kurutabilirsiniz.

Ayrıca şu tarz altı süzgeçli saklama kaplarını öneririm: imagessl.evidea.com

Ben bir de üstüne kağıt havlu koyuyorum nemi çekmesi için ve her gün değiştiriyorum.
0
fotrsapka
(26.11.15)
Gazeteye sar kaldir kuruladiktan sonra ama gazete pek saglikli degil kagit havlu da olur. Buyukcene bi seye koyup ustunu strec filmle kapat.
0
soul sacrifice
(26.11.15)
3-4 günden fazla hiçbir şekilde sürmüyor. kurutucu+tupperware vs her şeyi yaptım. tadı bozuluyor hatta 4. gün.

ayrıca yeşil sebzeler dondurucuya konmaz.
0
esenboga
(26.11.15)
Ananem ayıklıyor yıkıyor, kurutuyor sonra kağıt havlu veya gazeteye sarıp plastik saklama kabına koyuyor. çok dayanıyor öyle. ama püf noktası nemlenmemesi. o yüzden kağıt havlu veya gazete şart.
0
innerbliss
(26.11.15)
püf nokta aslında kağıt havlunun değiştirilmesi. nemlendikçe değiştirilmesi lazım.
0
pokerface
(26.11.15)
kağıt havluyu yiyeceklerle pek temas ettirmemekte fayda var. üretim açamasında beyazlatıcı bir kimyasal kullanılıyor ve zararlı etkileri konuşuluyor.
gazeteyi elledikten sonra ellerimizi yıkasak olacak o derece kimyasal dolu.

en sağlıklı olan boyanmamış doğal renginde bırakılmış amerikan bezi dediğimiz bezler. mutfakta mümkün olduğunca pamuklu türü doğal kumaşlar kullanmak iyi olur.

yeşillikleri yıkayın ama doğramadan saklayın. doğrama aşamasında ve sonrasında doğranmış yerlerden besin kaybına uğrar, durdukça besin kaybı fazlalaşır.

yıkadıktan sonra güzelce kurutun. bir bezin üzerine serin alt üst yaparak kurutun.
sonra mutfak bezine koyup sarıp sarmalayın. ister kapaklı bir kapta ister buzdolabu poşetlerinde saklayabilirsiniz.
benim maydonozlar bir hafta oldu neredeyse hala ilk günkü gibiler.

son yıkamada yıkama suyuna biraz sirke döküp 2-3 dakika bekletin.
böcek yeniği olan yaprakları yıkamadan önce ayıklayın.
özellikle lahana, karnıbahar, brokoli alırken böcek ısırığı olmamasına bakın. oldu fark etmediniz aldınız, o zaman o bölgeleri atın, kullanmayın.

anaa, kendimi karatay gibi hissttim bi anda :P
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.11.15)
(15)

bugün benim doğum günüm

safepassage
yaratıcı yorumlarınızı bekliyorum hadi bakalım :D
yaratıcı yorumlarınızı bekliyorum hadi bakalım :D
0
safepassage
(26.11.15)
sıkma canını.
0
tiny penny
(26.11.15)
Olmuşla ölmüşe çare yok.
0
Abdurrahman
(26.11.15)
dünya kendi etrafında 365 tur attı ve sen hala hayattasın. tebrik ederim.
0
lesmiserables
(26.11.15)
mutlu yıllar.

en yaratıcı halim bu :/
0
devilred
(26.11.15)
tebrix
0
loveinaflipbook
(26.11.15)
kekoya bak ortadoğu'da doğmuş.
0
[silinmiş]
(26.11.15)
Canın sağolsun ya çok da takma kafana. Herkes dışarı çıkacak, doğum gününü arkadaşları ile kutlayacak diye bir kural yok. Sen de burada, böyle kutla.

Hadi iyi seneler.
0
nawar
(26.11.15)
@nawar işyerindeyim. akşam arkadaşlarımla kutlamayacağımı kim söyledi sana? :)
0
🌸safepassage
(26.11.15)
Tohum günün kutlu ola.
0
zbrs
(26.11.15)
ölüme bir yaş daha yakınsın panpa. congrats.
0
anonymice
(26.11.15)
Yarın da benim!
0
Nocturne
(26.11.15)
ak.imgag.com

Tebrikler.
0
soul sacrifice
(26.11.15)
üç beş güzel müzik atayım da şenlen.

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
[silinmiş]
(26.11.15)
yeni yaşın bol gezmeli tozmalı olsun :)

ayrıca; diğer yaylar gibi geyik insanıysan bu sene de geyikler seni kovalasın:)
bkz:iki yayla yaşamak;)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.11.15)
363-364-365-366-367...diye gidecek işte.doğum günü falan hikaye, dümdüz bir çizgi işte yaşadığımız.o yüzden çok kasma takıl geç
0
arafa
(26.11.15)
(13)

ölen abimin kredi borcu ve reddi miras olayları

optum kib bye
ölen abimin bankaya kredi borcu vardı. haliyle hayat sigortası vardır. kendisine ait hiç bir mal varlığı yoktu. emekli maaşı vardı ki o da boşandığı eşi ve çocuklarına kaldı sanırım. annem babam reddi miras davası açtı. henüz sonuçlanmadı. ing bank bu parayı ödeyin yoksa maaşına haciz koydurturuz di
ölen abimin bankaya kredi borcu vardı. haliyle hayat sigortası vardır. kendisine ait hiç bir mal varlığı yoktu. emekli maaşı vardı ki o da boşandığı eşi ve çocuklarına kaldı sanırım. annem babam reddi miras davası açtı. henüz sonuçlanmadı. ing bank bu parayı ödeyin yoksa maaşına haciz koydurturuz diye yazı göndermiş babama. yapabilir mi böyle bişey?
0
optum kib bye
(26.11.15)
mirası kabul etmiş eşi ve çocukları, emekli maaşına %25 haciz koydurtabilir.
0
[silinmiş]
(26.11.15)
mirası kabul edenden kessin ancak mirası kabul etmeyen ana-babadan kesebilir mi? yoksa avukatların blöfü mü?
0
🌸optum kib bye
(26.11.15)
anne baba yasal varis değildir, kesemezler.
0
alcapon
(26.11.15)
"haliyle hayat sigortası vardır"

Bu kesin olmayabilir, zira kredi alındığı zaman ödenecek miktar üzerine ek olarak bu sigorta yapılıyor. örneğin ben araba için kredi aldığımda aramışlardı ve aylık şu kadar fazla ödersem işsizlik ve hayat/sağlık sigortası doğrultusunda belli şartlarda kredinin otomatikman kapanacağını söylemişlerdi.

Eğer abiniz böyle bir şey yaptırmışsa kredi kendi kendini kapatır, ama yaptırmamışsa douchebag haklı.
0
polifonik osuruk
(26.11.15)
Bunu banka değil de avukatlık büroları veya borcu üstüne alan varlık şirketleri yapıyor. Tehtid yoluyla, göz korkutarak, karşılarındaki insanların hukuki konularda bilgisiz olma ihtimalini düşünerek yapıyorlar.
0
Abdurrahman
(26.11.15)
biz de aynı şeyi yaşadık. kaynım vefat etti, çoluk çocuk yok. yaşadığı yerde bankalara soruldu borcu varmı diye. kredi kartı borcu varmış, kapattık. başka borç söylenmedi.
çook sonra banka hesaplarımıza bloke kondu. meğer kredi çekmiş, ödenmeyince bizim hesaplara bloke konmuş. önce borcu ödedik aynı zamanda bankaya hayat sigortasının işleme geçmesi için başvuruda bulunduk. sonrasında dava süreci masrafları haricini sigorta ödedi.

yani, sigortanın işleme geçmesi için bankaya başvuru yapılması gerekiyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.11.15)
Blöf yapıyorlardır. Reddi miras davası sonuçlanmadan, mirasçıların bir bölümünden kısmi borç tahsilatı olmaz. Zaten anne-babanız mirası reddetmişlerse, ödemeleri gibi bir durum söz konusu olamaz. Yalnız reddi miras durumlarında şöyle ilginç bir şey gelmişti bir akrabanın başına: Kişi, babasından kalan mirası reddetti, sonrasında, bu miras, o zamanlar 2 yaşında olan çocuğuna kaldı. Yani anne babanız mirası reddedince, borcun size kalması gibi bir durum olabilir, dikkatli olun. Dava bittiğinde, siz de mirası reddedin.

Bu arada, emekli maaşına kesinti yapmak gibi bir durum olmaz. Yani borcu o kişinin çocuklarının aldığı maaşından kesmeleri dde mümkün değil. Çocuklar reddi miras yapsalar da maaşı almaya devam edebilirler.
0
agluna
(26.11.15)
ekleme: hayat sigortası yokmuş. ptt'den çekilmiş. ilgili hukuk bürosu tekrar arandığında "pazartesiye kadar biraz ödeme yapsanız iyi olur." denmiş.
0
🌸optum kib bye
(26.11.15)
Ödeme falan yapmasınlar, dediğim gibi ne koparırsak kar mantığı var bunlarda. Ayrıca emekli maaşına haciz de konmaz kesinlikle. Arkadaşın %25 haciz dediği çalışan maaşına konulabilir, emekliye 1 lira bile haciz konmaz.
0
Abdurrahman
(26.11.15)
Emekli maaşı (dul yetim aylığı, ölüm aylığı) miras değildir. Bu sebeple kişiler redd-i miras yaparlarsa bile aylıklarını almaya devam edebilirler.

Ayrıca, kişiler daha önce banka değişikliği yapmadıysa veya banka tarafından "muvafakatname" imzalatılmadıysa SGK'dan alınan ölüm aylığı kat'i suretle haczedilemez. detaylı bilgi için mesaj atabilirisiniz.
0
şapşiko
(26.11.15)
Birisi soylemis ama dikkatten kacmis, ortada bir iradi miras birakma durumu yoksa, cocuklari ve sag kalan esi varken, anne ile baba zaten hicbir sekilde yasal mirasci degildir. Yani, hayatta olan altsoyu oldugu anda, miras ondan sonraki zumre yani ustsoya gecmez. Tabii vasiyetle birakma gibi bi durum soz konusu degilse. O yuzden ne anne babaniz ne sizin icin endiselenecek bi durum yok.
0
floydianslip
(26.11.15)
önce eşi ve çcocukları reddi miras yapar. onlar reddi miras yaptıktan sonra anne-baba ve kardeşlere sıra gelir. onlar da mahkemeye başvurarak reddi miras yaparlar. eşi ve çocukları reddi miras yapmadan anne, baba ve kardeşlere geçmez.
0
alibaba06
(26.11.15)
odemesinler ayak yapiyolar ..
0
kennym
(26.11.15)
(13)

babama nasıl davranmalıyım?

kakamelsokoban
dün babamın beni, benim sandığı kadar sevmediğini farkettim. hatta dün duyduklarımdan sonra öncesinde yaşanan bir kaç olayı da göz önüne aldığım zaman aslında olayın ne kadar bariz olduğunu ama benim bunu görmemekte inat ettiğimi anladım. detaylara inmeden kısaca durum şöyle,babamlarla yakın oturuyo
dün babamın beni, benim sandığı kadar sevmediğini farkettim. hatta dün duyduklarımdan sonra öncesinde yaşanan bir kaç olayı da göz önüne aldığım zaman aslında olayın ne kadar bariz olduğunu ama benim bunu görmemekte inat ettiğimi anladım. detaylara inmeden kısaca durum şöyle,

babamlarla yakın oturuyoruz, ama sürekli gidelim görüşelim durumu yok. annemin işyeri evimin hemen arka sokağında olduğu için ben işten gelirken uğrayıp görebiliyorum. kızkardeşim de sık sık bizde kalıyor, işyerlerimiz de çok yakın. her istediğimizde görüşebiliyoruz. sık görüşemediğim tek kişi babam. onunla da o pek evde durmadığı için görüşemiyoruz, sürekli arkadaşlarıyla dışarıda oluyor.

salı günü için annem babama haftalık alışveriş için maaş kartını verip 2 kilo da kanat al kakamelleri yemeğe çağıralım demiş. babam da ben istemiyorum gelmesinler bize kadar alırım demiş. annem de sinirlenmiş evladın o senin ne biçim konuşuyosun deyince onların bizi çağırdıkları yok, anca buraya gelip hazıra konmasını biliyorlar, bi daha onları yemekte istemiyorum demiş.

şimdi ilk olarak başta da dediğim gibi sürekli giden, darlayan insanlar zaten değiliz. ayda en fazla 2 kere çay içmeye gideriz yemeğe gitme sıklığımız 2 ayda bir belki daha bile az. kaldı ki kaç kere yemeğe çağırdık, çaya çağırdık, kahvaltıya çağırdık, dışarıda kahvaltıya gidelim dedik, araba kiraladık gezmeye gidelim dedik hiç birine babam gelmek istemedi. gerçekten seveceğini bildiğimiz planlar yaptık, onlara bile keyfim yok diye gelmeyi reddetti.

eşimin gece çalışması gereken zamanlardan birinde benimle evde kalacak arkadaş bulamadığım zaman babamı sizde kalabilir miyim diye aradığımda tabii ki gel burası da senin evin gibi bir cevap gelmesini beklerken annene sor o kabul ediyorsa gel demişliği var. yine gece yalnız kalacağım bi günün gündüzünde babamı çağırdığımda geliyorum deyip bana türlü hazırlıklar yaptırıp son dakikada ben gelmiyorum arkadaşlarım çağırdı deyip ekmişliği var. aynı şekilde 3 gün öncesinden o gece bizde kalırsın dediği günün akşamında ben hazırlanıp kapıdan çıkmak üzereyken ben arkadaşlarımla görüşeceğim gelme bize başka yere git demişliği de var.

bu kalma etme olayları dışında da para konusunda çok garip söz konusu bensem. babam cidden iyi para kazanıyor. eşimle benim aldığımız toplam maaş kadar tek başına kazanıyor. annemle kardeşimin de maaşları iyi, eve bir hayli iyi para giriyor yani. benim de telefonumun hafıza kartı bozulmuştu yakın zamanda. bimde 32gb hafıza kartı 20 liraya satılacakmış o hafta da. babamın sabah işe giderken yolunun üstünde 2 tane bim var. arayıp rica ettim geçerken bana alır mısın ben sana vereceğim parasını diye. ona bile güvenip almadı. 20 lirasını bile gözden çıkaramadı benim için ki zaten ödeyeceğim demiştim ama ödemeyeceğimi düşünüp bu akşam eve gelirken sen uğra yarın için bana ayırın ben gelip alacağım de yarın akşam da git al dedi dalga geçer gibi. he baba he deyip kapattım ben de telefonu.

bu anlattıklarım şimdilik aklıma gelenler. babam zaten çok fazla kimseyle anlaşamaz ama benimle arası çok iyiydi. hatta evlenirken sen de gidiyorsun, artık bu evde kimse benimle konuşmayacak dediği için yeni evliyken kaç zaman vicdan azabı çektim sanki onu yüzüstü bırakmışım gibi. evlat olarak tüm yapmam gerekenleri yapmama, her ihtiyacı olduğunda yanında olmama rağmen beni evde istememesi çok kalbimi kırdı. üstelik eşimi çok seviyor, onunla dışarıda da görüşüyorlar, birlikte plan yapıp vakit geçiriyorlar. adam resmen kendi evladını sevmiyor!

yarın akşam annem yolculuğa çıkacağı için akşam çaya gideriz hem iyi yolculuklar dileriz diye plan yapmıştık ama gerçekten bu duyduklarımdan sonra ne eve gidesim ne de babamı göresim kaldı. gördüğüm anda sinirimden ağlamaya başlarım biliyorum kendimi. dünden beri de kendimi tutamayıp durup durup ağlıyorum zaten. hatta babamla uzun bir süre görüşmek istemiyorum ama zaten yaşlı adam bir daha görme fırsatın olmayabilir bile diye düşünüp kendi kendimin vicdanına da oynuyorum bir yandan. olayı anlatan da annem olduğu için babama da çemkirip sinirimi atamıyorum annem şikayet ediyor gibi olacak diye. anneme de kötü davranıyor, kadıncağız ağlayarak aradı beni dün baban iyice çıldırdı artık diye.

siz olsanız ne yapardınız? mümkün olduğunca az mı görüşeyim yoksa sonuçta babam deyip susayım mı yine?
0
kakamelsokoban
(26.11.15)
size yönelik kasti bir tavrı yok. babanız o. babalar çoğu zaman bir çok konuda kendilerini yalnız ve terkedilmiş hisseder.

tavrı ne olursa olsun yalnız bırakmayın.
0
uuth
(26.11.15)
valla açıkçası anne/baba diyip şartsız koşulsuz bağrına basmak çok da mantıklı gelmemiştir bana hiçbir zaman. bu yazdıkların sadece bu kadarsa ve arkasında başka bir olay yoksa, bir de kardeşinle görüş derim ben, ona da aynı şekilde mi davanıyor iyice emin ol.

sen evden gittin diye yapıyor olabilir (ne kadar evlisin bilmiyorum) ama sevdiği bir evladıysan belki de hissettiği duygu (haksız da olsa) ihanete uğramak ya da terkedilmekle eşdeğerdir.

belki de farkında olmadan yaptığın bir harekete o çok kırıldı, sana da söylemiyor ve bunun kinini tutuyor olabilir.

baban diye herşey güllük gülistanlık olacak diye bir kanun yok asla. belki de böyle kabullenmek ve mesafeyi korumak gerek. her baba/ana iyi olsaydı dünya en baştan mükemmel bir yer olurdu zaten...
0
loveinaflipbook
(26.11.15)
bazı insanlar yaşlandıkça huysuzlaşır
benim babam da gençken aksi bir adamdı, şimdi pamuk gibi şeker gibi bişey oldu :)
en büyük çocuğum, bazen durup düşününce, ikisi aynı insan değilmiş gibi geliyor. ufaklar farkı pek bilmiyor ama ben hatırlıyorum herşeyi.
maalesef şanssızmışsınız sizde de tersi olmuş. ama bi de düşünün ki aynı huysuzlukları kesin annenenize de yapıyor, evdeki kardeşinize de yapıyor. yani bi sizi sevmiyor diye bişey yoktur (belki siz evden gittiniz diye size biraz daha fazla "küsmüş" olabilir, o kadar) Mümkün olduğunca az görüşün diyemem ama tabi ağlamayacak, fevri davranmayacak, kontrollü kalabilecek kadar görüşün. bunları yapmaya gayret edin, yapamayacaksanız görüşmenizin de bi manası yok.
0
niye ama
(26.11.15)
Anlattıklarından sonra yorumum, babanın aslında kendiyle sorunu var demek olacak. belli bir yaştan sonra huysuzlaşıp çocuk gibi oluyorlar, en ufak şeye küsüyorlar alınıyorlar. karakterleri yaşlandıkça inanılmaz değişiyor malesef.
tabi ki onun davranışlarından sonra sen de kırılmışsın haklı olarak. karşındaki elin oğlu değil baban sonuçta. insan aman ne hali varsa görsün diyemiyor kolay kolay.
İnan ki çemkirsen de için rahatlamayacak, çünkü bu adam değişmeyecek. Sen de ilerde pişman olabilirsin bu yüzden hatta.
Babam deyip sussan da bu yaşadıkların tekrarlanacak ve sen üzülüp duracaksın. O yüzden bence biraz mesafeyi koru. Zor zamanlarında yanında ol, hayırsızlık yapma ama çok da üzerine gitme bu durumun.
0
innerbliss
(26.11.15)
bence sen evden gittikten sonra adam sana sinir yapmış. belki isteyerek belki istemeyerek.
0
vodafona kayıtlı böyle bir kullanıcı yoktur
(26.11.15)
bırak ya ne hali varsa görsün muhattap olma.
annenle kardeşin de sana gelir sen gitme o adamın ayağına madem istemiyor. herkes anne baba olmamalı bence.
ölürse de ölsün görmezsin bir daha ne vicdan yapıyorsun kendi istemiş böyle olmasını.
0
sta
(26.11.15)
kıyamam. insan kaç yaşında da olsa annee-babasından şefkat bekliyor, değil mi? okurken kendimi yerinize koyunca gözlerim doldu.

sizi sevmediğini düşünmüyorum; sizi sevmese eşinize cehennemi yaşatabilirdi. bence başka problemler var; yaşlılık, evliliğinizi kabullenmeme vs. bilmiyorum iletişime ne kadar açık birisi ama konuşmayı deneyebilirsiniz isterseniz.

böyle kendi kendinizi yıpratmaktan başka hiçbir şekilde ilerleyemeyeceksiniz çünkü.
0
piremses
(26.11.15)
koy götüne rahvan gitsin

babaysa babalığını yapsın. bence önce al bi' karşına konuş. sadece ikiniz olun ve mümkünse ev harici dışarıda bi' yerde. kendini çok rahat hissetmesin sana karşı. hala daha sorunum yok ben böyleyim tarzında yaklaşıyorsa ilk yazdığım şeyi uygula.
0
isott
(26.11.15)
klasik baba hazımsızlığı bu. hiiç üzerine alınma. seni sevmediği için değil tam aksine sana çok değer verdiği için yapıyor.
bizim kızlar evlenirken babaları neler yaptı bi anlatsam.. kafayı yemek üzereydim. hala daha tam düzelmiş değil. bi tuhaf oluyorlar, aksilenmeler, ters ters şeyler... bu durumlarda olan daha çok analara oluyor. idare edecem diye göbeğim çatladı.
erkekler kız evladım olsun ama hiç büyümesin kafasındalar. erkek kardeşim kızı daha ufacıkken başladı. damada bilenmekler, büyümesin böyle kalsın demekler.. o yapı olarak biraz fazla kıskançtır. şimdiden dertlenmeye başladı zavallım :)

sizin ortam da babadan çok diğer aile bireyleriyle görüşmeye uygunmuş. içinden neler düşünüyordur şimdi o. "unutuldum ben, bana hiç değer vermiyor, beni sevmiyor" dediğine bahse bile girerim.

görüşmeleri sıklaştır. ona sevgini göster, onu eskisi gibi sevdiğini, hayatında onun yerinin başkası tarafından doldurulmayacağını hissettir. yelkenler hemen suya iner.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.11.15)
valla ben olsam bir seferlik onunla yanlız kalacağım ve tüm bunları konuşacağım bir plan yapardım. oturup enine boyuna konuşurdum. sorunları orada çözmeye çalışırdım. oradan kalktıktan sonra hala devam ediyorsa, görmezden gelirdim.
0
zam sampiyonu domates
(26.11.15)
Babanı ihmal etmişsin,görüşmemişsin.Sen görüşmeme nedeni olarak babanın sürekli arkadaşlarıyla olmasını gösstermişsin ama babanın böyle düşündüğünü hiç sanmam.

Kendi evinde yemek organize et ve anneni,babanı,kızkardeşini kısaca herkesi çağır.Sonradan bir bak bakalım babanın davranışları değişecek mi.Baban muhtemelen duygusal olarak bir şeye bozulmuş.

Üstteki çok bilmişleri de sallama
0
turkuaz
(26.11.15)
dostum açıkcası çok sıkıntılı bir konudur bu işler memlekette. herkesin babasıyla anasıyla bir davası var muhakkak.

ancak bu olaylara çok gelenekçi yaklaşıyorum ben ve diyorum ki.. ne olursa olsun babandır, atandır, varlığının tek sebebi o adamdır. o yüzden hayat koşullarınızı veyahut evliliğinizi sıkıntıya düşürecek bir durum içerisinde değilseniziz babanıza bir adım daha atıp biraz daha gayret göstererek onu sevdiğinizi ve saygı duyduğunuzu belli edin.
düzelmeyecek olsa bile siz en azından vicdanen rahatlarsınız.. muhakkak her şeyi yapmışsınızdır, evlat olarak değer vermişsinizdir babanıza ancak baba ve anne için küçük bir deneme yapmak çok da sorun olmamalı diye düşünüyorum.
0
jesues
(26.11.15)
birleşip yeniden ayrılmak zorunda kalmak zor geliyor, o yüzden bu durumlardan son anda da olsa kaçıyor olabilir. sevmemek değil, aksine çok büyük bir sevgi görüyorum ben arada; içini acıtacak kadar çok büyük bir sevgi hem de. acı çekmektense yok sayma yolunu seçiyor sanırım baba.
0
devilred
(26.11.15)
(3)

ayın evreleri ve etkileri

total paranoia
bunlarla alakalı bir yazı arıyorum bilen var mıdır ? yani mesela dolunay şu şu etkiler sunar dolunay zamanı şöyle yapmalı davranmalı yaşamalı vs yada bunları yapmamalı gibi bi yazı var mı ?
bunlarla alakalı bir yazı arıyorum bilen var mıdır ? yani mesela dolunay şu şu etkiler sunar dolunay zamanı şöyle yapmalı davranmalı yaşamalı vs yada bunları yapmamalı gibi bi yazı var mı ?
0
total paranoia
(26.11.15)
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.11.15)
ayın insanlar üzerindeki etkisi bir portakalın insanlar üzerindeki etkisiyle hemen hemen aynı. yani hiçbir etkisi yok diye duymuştum.
0
cekilmis gayfe
(26.11.15)
www.yaseminorman.com astroloji mezunu ingilterede.
0
safepassage
(26.11.15)
(3)

nasıl ütülenir?

bir fincan kahve ile film izlemek
elime ilk defa ütü alacağım. gömlek ütülemem lazım. kumaşı farkediyorsa %100 pamuk olanlardan.yapabilir miyim ki? yoksa gidip kuru temizlemeciye mi vereyim ki? tek parça için kaç para alıyorlar?
elime ilk defa ütü alacağım. gömlek ütülemem lazım. kumaşı farkediyorsa %100 pamuk olanlardan.

yapabilir miyim ki? yoksa gidip kuru temizlemeciye mi vereyim ki? tek parça için kaç para alıyorlar?
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(26.11.15)
tek parca 2-3 tl dir.

utulersin. cok sicak yapma. buhari ac.

once omuz baslarini utu masasinin ucunda utule. sonra kollari utule (cift cizgi yapma). sonra sira ile on yarinin bir tarafi cevir arka yari, diger arka yari ve en son on yarinin diger tarafi. en sonra yakayi utulerin hepsi bu.
0
helenart
(26.11.15)
hafif nemliyken (islak degil) utulersen hem daha kolay olur hem daha iyi utulersin.
0
federer
(26.11.15)
ütüyü ısıt. ısı ayar düğmesi ortalarda olsun ne çok kızgın ne de çok ılık olsun. düğmenin üzerinde kumaş cinsleri yazıyorsa pamuk ayarına alırsın.

ütü buharlı değilse gömleği önce fısfısla ya da elinle az su serperek nemlendir. ütü ısınana kadar katla güzelce, nem kumaşa yayılsın. pamuklular buhar veya nem olmazsa kırışıklıkları açılmaz.

ütü ısınınca arka etek ucunda dene. kumaş ütüleniyorsa devam et, ütülenmiyorsa ısıyı biraz daha arttır.

gömlek ütüsünde sıralama şöyle:
önce arka sonra kollar sonra önler ve en son yaka. (en az görünen yer her zaman en önce ütülenir.)
ön parçalardan düğmeli olan yeri gömleğin tersinden ütüle. ütüye düğmeler değmesin. kollarda, varsa yakadaki düğmeler de ütüye değmesin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.11.15)
(17)

garip bir evlilik durumu

kumulatifvergimatrahi
eşiniz hayat sigortasının lehtarını annesi yaparsa ne yaparsınız? gerekçesi de "ben ölürsem başka kadınlarla yersin parayı"
eşiniz hayat sigortasının lehtarını annesi yaparsa ne yaparsınız? gerekçesi de "ben ölürsem başka kadınlarla yersin parayı"
0
kumulatifvergimatrahi
(25.11.15)
Haksız değil. Sonuçta başka bi kadının eşi olacaksın ama o kadın hâlâ onun annesi olarak kalacak. Yılların emeği var evladında. Sen de aynısını yap rahatsızlık verdiyse.

Cevabım: hak veririm.
0
mandalina kokusu
(25.11.15)
İlişkimi sorgulardım sen gibi.
0
Frederick Co
(25.11.15)
gerekçesinin espri olduğunu düşünüyorum. gerçekse bile çok takılmazdım. kendi kararı. para mevzularını sevmiyorum zaten.
0
rivulet
(25.11.15)
bence çok mantıklı, iyi düşünmüş ama çocuğum varsa çocuğumun üstüne yapardım.
0
yahveyire
(25.11.15)
senin başının çaresine bakacağını düşünüyo ama annesi yaşlı. onu garanti altına almaya çalışıyor. bence yapsın ne olacak ki. para nedir yahu. yeter ki sevgi olsun.
0
ergenpezeveng
(25.11.15)
Annesine ya da çocuğa yapmasına bir şey demezdim, haklı da bulabilirdim de, "Sen kadınlarla yersin parayı" kısmına bozulurdum bayağı. Sonuçta bana bir şey olsa sevgilimin aynı gece olmasa da, en kısa sürede hayatına devam edip yeniden aşık olmasını isterim. Bana kalbinin bir parçası değil de, elin evladı gibi davranmasına bozulurdum.
0
aychovsky
(25.11.15)
güven yoksa, arkadaşlıkta olmaz evlilikte.
0
1adam
(25.11.15)
bence sende aynısını ona yap, lehtarını annen goster gerekce olarakda ben ölursem baska adamlarla yersın parayı dersin, o zaman anlar senin nasıl hissettiğini.
0
Bysb
(25.11.15)
sen de anneni yap. o bir şey derse sen de başka adamlarla yersin parayı de...
0
gotic
(25.11.15)
Valla ben ne yaptım da güvenini bu kadar sarstım ya da o güveni hiç oluşturamadım acaba diye düşünürdüm.
0
pandispanya
(25.11.15)
Sen öldüğünde o seninle birlikte mezara mı girecekmiş.
0
illa ki
(25.11.15)
ne istiyorsa yapar. evlenirken de mal ayrılığı rejimi seçilmeli. kimse kimseye bir şey yapması için duygusal baskı uygulamamalı. takılmamalı insanlar böyle şeylere. hayat sigortasını siz ödemediyseniz tabi. öyle bile olsa rica etse kabul ederdim ben ne olacak.
edit: o söz de şakadır herhalde.
0
insomni4c
(25.11.15)
açacam şimdi ağzımı o olacak akşam akşam.

ulan ölmüşsün zaten,senin için film bitmiş.o saatten sonra bari sevdiğin!!! adam mutlu olsun hayatına daha güzel devam edebildin,senden sonra toparlanabilsin.

bak bak gerekçeye bak---sen o parayı başka kadınlarla yersin---miş.hayır annem hasta yaşlı o para ona daha çok lazım da demiyor bak,oraya çok dikkat edin.

e yiyecek tabi bu adam dünyaya sadece seninle sevişmek için mi geldi dangalak.bu ne demek? ben varsam varsın,ben yoksam yoksun.mutsuz ol acı çek.

ulan ne kadınlar var yaaa.şımarık,bencil,çıkarçı......

ben böyle bi kadınla evlenmeyi bırak böyle bir şey dediğinde bu yazdıklarımdan daha ağırını söyler bir daha da görüşmezdim.

iyi baktın mı? altın kaplamamıymış onunkisi?????????
0
iste o bendim
(25.11.15)
ağzına sıçarım. o zaman ne diye evlenmiş seninle? mantığa bak ya.

not: derdim parayı sana bırakmaması değil. mantığı. yoksa ister anasına versin ister babasına; beni bağlamaz.
0
sen git ben geliyorum
(25.11.15)
arkadaşlar,

yorumlar için teşekkürler. mevzu parası, primi değil zaten. tam da @iste o bendim'in söylediği şey. ben yoksam sen de mutlu olma mantığı.

yakın zamanda şöyle bir olaya tanık oldum. yeni evli çift 1 yaşında bebekleri var, çocuk beyin kanamasından küt diye ölüyor. şirketin yaptığı hayat sigortası var, şirkette yasal varisine(eşine) ödenmek üzere tazminatın haricinde ilave de yapıp destek oluyor. ölen çocuğun ailesi "o bizim çocuğumuzdu, paraları bize vereceksin" diye baskı yapıyorlar eşini kaybetmiş kıza.

özetle "ne var bunda" diyen arkadaşlar bir de böyle düşünün.
0
🌸kumulatifvergimatrahi
(26.11.15)
onun çevresinde de o tür örnekler vardır ( mesela ben bir yığın örnek sayabilirim),
sen kendine yetebilirsin annesi yetemeyebilir diye düşünüyordur...

bu kadar bilgiyle bir karar hakkında yorumda bulunmak oldukça isabetsiz sonuçlar getirir. birbirinizle açık açık konuşun. neden öyle düşünüyormuş sor. o da anlatsın. tatlılıkla ama, sitem etmek için değil, anlayıp anlaşmak için.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.11.15)
Evlilik sözleşmesi de yapıldıysa olabilir.
0
arnold schwarzeneger
(26.11.15)
(7)

çocuk sahibi olanlar

sta
1.hamileyken hamileliğinizin kaçıncı ayında/haftasında hamile gibi hissetmeye başlamıştınız?2. kaçıncı aydan itibaren kilo almaya başlamıştınız?erkekler de eşleri adına cevap verirse sevinirim
1.hamileyken hamileliğinizin kaçıncı ayında/haftasında hamile gibi hissetmeye başlamıştınız?
2. kaçıncı aydan itibaren kilo almaya başlamıştınız?

erkekler de eşleri adına cevap verirse sevinirim
0
sta
(25.11.15)
1. bebeğin hareketleri baya fazlalaşana kadar, hareketlerim kısıtlaşana kadar pek hissetmedim. hatta neredeyse sonuna kadar öyle çok takmadım. 30. haftada dönmeler, kalkmalar problem olmaya başlamıştı. doğum yaptığım gün havuza gittim, yüzdüm, avm'ye bi de sonra pazara gittim. gecesine suyum geldi zaten. su gelene kadar bişey hissetmedim.

2. 16. haftada ilk kilomu aldım

yalnız bünye gerçekten farklı oluyor. arkadaşım 18 haftalık gebe ve göbeği benim 28 haftama eşit. tosunum da öyle küçük falan doğmadı, onunki de büyük değil. tamamen kişisel anatomi ve metabolizma ile ilgili. gebelik öncesi ve sırasında da spor yaptığım için hareket kısıtlılığı 30. haftaya kadar olmadı

edit: yalnız 8. haftada falan bi ödem olmaya başladı, kiloya yansımadı. göbek hafiften çıkmıştı ama hamile göbeği kesinlikle değildi. hamile göbeği 15. haftada çıktı bende
0
la noix
(25.11.15)
1. iki aylıkken ilk defa midesi bulanıp kusmaya, ıvır zıvır aşermeye başladı. ben ilk defa o zaman eşimin hamileliğini hissettim.

2. ilk kilo almaya başladığını hatırlamıyorum. zaten çok da kilo almadı. 12 kilo aldı toplamda. bunun 4-5 kilosu çocukla birlikte çıktı. zaten karnı da çok büyümedi. o koca herif vücudun neresinde büyüdü ben de anlamadım.
0
kibritsuyu
(25.11.15)
@kibritsuyu 2. aya kadar hiç midesi bulanmamış mıydı sonradan mı başladı?
@la noix 16. haftaya kadar 1 kilo bile almadın mı? nerdeyse 4 aylık oluyor. normal mi?
0
🌸sta
(25.11.15)
sat 26 ekim, ilk defa midesinin bulanıp kustuğu da aralık ortaları idi. tam 2 ay değil, 7 haftalık falandı sanırım. ondan önce hiç midesinin bulandığını görmedim.
0
kibritsuyu
(25.11.15)
@sta diyetisyen arkadaşım 20. haftaya kadar alma sonra 2 haftada yarım kilo mu ne demişti ahahahaha

onun hesaba göre 8-10 kilo almak gerekiyordu, 12 kilo aldım. ilk trimester bulantı kusmadan dolayı kilo veren de çok oluyor. ilk trimester zaten kilo almamak lazım sağlık açısından da. bebek toplasan 10-15 gram, nereye alıyosun yani :)

ödem oluyor işte, o kilo yapabilir. ama 1 kilo üstü olmamalı. sonra bazı zamanlar günde 1 kilo aldığım oluyordu sonra 1 hafta gram almıyordum, öyle öyle 12 kiloyla tamamladım işte.

2 kişilik yememek lazım gebeyim diye. sağlıklı düzenli beslenmek lazım. kabaca 1500 kalori günlük ihtiyacın olan
0
la noix
(25.11.15)
zaten 8. haftada falan mide bulantısı başlar bu arada :)
0
la noix
(25.11.15)
3 doğumun üçü de farklı gelişti. (cinsiyetler aynı)

3. de 2. haftaya gelmeden sabah kusmaları oldu diğer ikisinde hiç olmamıştı. hatta sabah kusuyorum deyince halam gebe olmayasın demişti "yok caanııım" demiştim. kusmalar uzun sürmedi 3. haftada kesildi.

ilkinde ilk kıpırdanmasıyla hissettim. ikincisinde ve üçüncüde kıpırdamadan önce varlığını hissediyordum. daha önce yaşadığın şeyi ikinci defa olunca bilmek gibiydi diyebilirim.

üçünde de farklı şeyleri canım çekti, farklı kokulardan rahatsız oldum. patates kızartması düşkünlüğüm ortaktı bi tek.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.11.15)
(1)

Türk Eğitim Politikaları ve Uygulamaları için ödev yardımı

buffy de vampir sayılır
Bir arkadaşıma yardım etmem lazım, Türkiyede 1960-80 arasında eğitim ile çıkan kanunlar, kararnameler, ve vuku bulan önemli olayları yazması gerekiyor. Kaynak olarak Yahya akyüz ün kitabı haricinde tavsiye edebileceğiniz kaynaklar var mıdır?
Bir arkadaşıma yardım etmem lazım, Türkiyede 1960-80 arasında eğitim ile çıkan kanunlar, kararnameler, ve vuku bulan önemli olayları yazması gerekiyor.

Kaynak olarak Yahya akyüz ün kitabı haricinde tavsiye edebileceğiniz kaynaklar var mıdır?
0
buffy de vampir sayılır
(25.11.15)
1980'den beri yayımlanan öğretmen dergisi var.

ben 67-78 yılları arasında okudum. aklımda kalanları yazayım, arkadaşının öğrenci gözüynen nasıl görüldü fikri olsun.
yer izmir , köy okulu değil. (ilk okulu 5 ayrı okulda, orta okulu 3 ayrı okulda okudum. lise tek okul sayılır)

67-72
ilk okulda eğitim iş derslerimiz vardı. kilim dokuma, ebru, çivili makarayla yapılan örgüler, tahtalardan objeler yapmak (ben beşik ve masa sandalye takımı yapmıştım)
bilgi yarışmalarına katılım öğretmen ve müdürler tarafından destekleniyordu.
ilkokul bitirme sınavı vardı. her dersten ayrı ayrı sınava girdik.(resimden geçemiycem diye ödüm patladı. geçtim neyse ki.)
72-75
orta okulda tarım ve ticaret dersleri vardı. ikisinden de hayata dair çok şey öğrendim. el işi dersleri yine vardı. kızlar farklı erkekler farklı şeyler yapıyordu. parispuanı yaparak gecelik dikmiştim, bohça işledik, kendi önlüklerimizi diktik, bir de mutfak takımı işledim.
müzik aleti olarak isteyenler mandolin öğreniyordu, durumu olmayan veya istemeyen solfej. adamakıllı ama, şimdiki gibi üfürükten değil.

lisede 75-78 (vuku bulan önemli olay burada: öğretmen okulları olayı- boykotlar)
benimki öğretmen okuluydu. parasız yatılı okudum. okula başladıktan 1 hafta 10 gün sonra öğretmen okulları lise yapıldı. boykotlar, süresiz okul kapatmalar ve yine boykotlar oldu.
formasyon almadık, mecburi hizmet yapmadık. meslek lisesi mezunu olduk.
çok değerli öğretmenlerden eğitim aldık. siyaset okullara girene kadar. siyasilere yer açmak için o öğretmenlerimiz atandılar yerine mc hükümetinin atadığı militannlar geldi. ne eğitim bıraktılar, ne huzur, ne de güven.
fen sınıfındaydım bir saat biyoloji ve fizik görmedim. kimyacı sene sonu atandı 1 konu işledik. konsantrasyonlar.
matematik bölümüyüm, haftanın yarısı matematik dersi, kadın derse girmiyordu. öğretmenler odasında oturup laklak yapıyordu. sonra da defterlere imza atıp kendilerini geldi bizi gelmedi göstermişler. tam 13 kişiydiler. valiye okulu kapattırmak için başvurmuşlar. vali okulu süresiz kapattı.
öğretmen okullarında demokrasi uygulamalı anlatılırdı. milletvekili seçimleri gibi seçimlerle başkan, yardımcısı, kol başkanlarını seşersin. sonra bi işi olan kabineden o işle vazifeli arkadaşı bulur, konuyu anlatır çözüm ararlar filan işte. ben de okul başkan yardımcısıyım o dönemde. okul kapatılınca valiye çıktık biz başkan arkadaşımla. dilekçemiz elimizde valiyle konuşuyoruz. adam yoklama defterini çıkardı koydu masaya. "derslere girmiyormuşsunuz" diye bi de kalay çekti. ne diyeceğimizi şaşırdık. oyuna bak sen. 16-17 yaşındasın öğretmenim dediğin kişiden hayatının kazığını yiyorsun.

okula döndük. validen sessiz yürüyüş izni alalım yürüyelim, sesimizi duyuralım dendi. izni aldık, okuldan çıktık. valilik okulun karşısında zaten. şöyle bi dönüp okula girecez. önümden biri "faşist vali istifa" diye bağırdı. bağıran bizim okuldan değil. etraf alabildiğine polis dolmuş. başladılar mı bunlar üzerimize gelmeye. kimi "allah allah" diye nara atıyor kimi de "kaçın yavrum okulunuza kaçın" diyordu. ezilenler oldu, joplananlar oldu. valla hiç unutmuyorum o kadar acı ki aslında şimdi buradan bakınca, arkadaşlardan dayak yerken "biz öğretmen olmak istiyoruz" diye inleme bağırma arası sesler geliyordu. bizim tek derdimiz öğretmen olmaktı. okulu bırakamazdık, ailemiz noterden borç senedi imzalamıştı. kaçamadık valla, dayakları da kazıkları da yedik.

istatistiklerde var, o dönemde kapatılan öğretmen okullarının kaç katı fazlasıyla imam hatip okulları açıldığı filan. arkadaşın bulur nasılsa.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.11.15)
(22)

Evrenin Sırlarını

mattiadestro
öğreneceksiniz ama cevabı aldıktan sonra öleceksiniz. kabul mü?
öğreneceksiniz ama cevabı aldıktan sonra öleceksiniz. kabul mü?
0
mattiadestro
(25.11.15)
Zaten biliyorum. Uzgunum.
0
soul sacrifice
(25.11.15)
Evrenin bilinmeyen bi sırrı yok ki. Çoğu Youtube'da var zaten, niye ölelim durduk yere.
0
angelus
(25.11.15)
@angelus soruyu açık soramadım galiba. yaratıcı var mı yok mu, evrende başka canlı hayat var mı, big bang öncesi ne vardı vs.
0
🌸mattiadestro
(25.11.15)
Şöyle bir iki gün keyfini çıkardıktan sonra olabilir.
0
arnold schwarzeneger
(25.11.15)
valla hiç merak etmiyorum. önemli olan uzun yaşamak.
0
kaledekiyalnizlik
(25.11.15)
kabul etmişiz ki burdayız heğimiz değil mi :)
0
eindaclub
(25.11.15)
kabul, zaten yaşama amacım o.
0
harzem
(25.11.15)
Ben bi yaratıcı olduğuna inanmıyorum, başka canlılar da illa ki vardır, Big Bang öncesi de açıkçası çok bir numara döndüğünü düşünmüyorum. Zaten tüm olaylar Big Bang sonrası oluyor. Yine kabul etmezdim sanırım. Gerçi bu sefer "Sanırım" diyerek ikircikli bir yaklaşım gösterdim ama yaşamak çok güzel.
0
angelus
(25.11.15)
ölünce zaten öğreneceksin, niye tam tersi olsun ki?
0
loveinaflipbook
(25.11.15)
Kabul değil.
0
franz kafka
(25.11.15)
Bu soruların cevabı için sizi güzel bir fizik bölümüne alalım. Hem ölmenize de gerek yok.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(25.11.15)
bir kere geldiğim şu hayatı bitirmek istemezdim. bilim bazı şeyleri cevaplayabiliyor zaten.
0
ruhen hastayim ben
(25.11.15)
cevap bende kalacaksa ne anlamı var ki öğrenmemin? başkasına söylesem o da ölecek. cevabı öğrenen küt gidiyo, öğrenen küt gidiyo... kalsın biz buluruz oni.

her türü kabul değil.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.11.15)
anında öleceksem istemem. en az bir sene isterdim ya. her şeyi öğrenip öleceksem ne işime yarayacak. en azından biraz bildiklerimi anlatırım sağa sola popüler olmak isterdim :D
0
mesene
(25.11.15)
Şunu diyorsun yani: www.youtube.com
0
asbe
(25.11.15)
olmaz. inancıma göre zaten öldükten sonra öğreneceğim. uzayın dışında ne var falan...
0
ya ben lan neyse
(25.11.15)
Öğrenip ölmenin bana ne faydası olacak? Sadece merakını gidermiş olursun. Bunun için de ölmeye değmez. Hem buraya, bilinmeyeni bilmek için değil, yaşamak için geldik. O halde yaşamaya devam.
0
harvey
(25.11.15)
ben kabul ediyorum. nereye basvuruyoruz?
0
exlibris
(25.11.15)
Hangi sırrını? Kara maddeyi mi, büyük patlama nasıl olmuş mu? Öğrenip anlayana kadar zaten 60 yıl geçer, doğal yollardan ölürüm.
Edit: Tutar da 42 denirse, ölürken onu da indiririm.
0
aychovsky
(25.11.15)
cevaplardan kibir akıyor.

"evet, kabül" demek isterdim ancak hayata gelme amacımız sadece bunu öğrenmek değil, bu amacı gerçekleştirmek. bilmek, uygulamadıktan sonra paha etmez. o yüzden kabül etmezdim.
0
dahinnotha
(25.11.15)
87 yaşında kabul edebilirim. Etmeyebilirim de. Bakarız.
0
yirmisantim
(25.11.15)
(bkz: hitchhiker's guide to the galaxy)

soru ordan çalınık ;)
0
la noix
(25.11.15)
(11)

Meme ucu

indescribable
Dün farkettim daha doğrusu ben buradayım dedi. Bu meme ucunda bi nokta gibi bişey böyle belirginleşmiş sanki yerinden kopacak gibi. Galiba regl döneminde hassasiyet gösteriyor. Çok anlamadım. Ben de yarabandı ile kapattım herhangi bi yere dokununca çok acıyor. Bunu nasıl geçiririz deri pomadı sürüp
Dün farkettim daha doğrusu ben buradayım dedi. Bu meme ucunda bi nokta gibi bişey böyle belirginleşmiş sanki yerinden kopacak gibi.
Galiba regl döneminde hassasiyet gösteriyor. Çok anlamadım.
Ben de yarabandı ile kapattım herhangi bi yere dokununca çok acıyor.

Bunu nasıl geçiririz deri pomadı sürüp kapattım ama bilemedim sütyen e takılıyor falan
0
indescribable
(25.11.15)
Hic anlamam da meme ile ilgili oldugu icin soyleyeyim dedim; meme kanseri tahmin edilenden cok daha sik gorulen bir sey, surekli kontrol edin ve kontrol ettirin lutfen. Eyvah dememek icin ciddiye alin. Is isten gecmeden hareket etmis olun. Surekli kontrol ettigi halde uc kisminda oldugu icin farketmemis bir arkadasim var, butun vucuduna yayildi simdi.
Bahsettiginiz seyin bunla alakasi var demiyorum, aklima gelmisken birilerine belki faydam olur diye ibretlik olayla birlikte yazayim dedim.
0
stavro
(25.11.15)
Hani şu bebeklerin emdiği kısım varya orada bi tane doku havada böyle bilemedim ki ya. Sgk falan da yok bende mamografi ücreti nedir ya bilen varsa
0
🌸indescribable
(25.11.15)
"hiç anlamam da meme ile ilgili olduğu için söyleyeyim dedim" ahahaha.

ben de meme ile ilgili olduğu için araştırdım da, dediğin gibi regl döneminde hassasiyet oluyormuş. herhangi bir rahatsızlık belirtisi de olabilirmiş ama düşük ihtimalmiş o. hormonlardan falan kaynaklanırmış bu hassasiyet genelde. aslında vücudun farklı bölümlerinde de oluyor bu. yani en azından bana oluyor. bazen bacağım yanıyor misal, bir şeye sürtünse geberiyorum acıdan. dönem dönem vücut böyle abuk sabuk tepkiler verebiliyor bazı şeylere.

1-2 gün şeyapma bence. baktın olmuyo doktora gidersin.
0
der meister
(25.11.15)
Bu iki oldu herhalde ya emin değilim bundan sonra takip ederim bi baktım yine oluyorsa doktora giderim
0
🌸indescribable
(25.11.15)
vücudunun yağı/salgısı+giysinin havı birleşip o tür şeyler oluşturabilir. yarıkların arasında gibi mi, derinin altında gibi mi?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.11.15)
meme ucu derken tam ucu mu kahverengi alandan mı bahsediyoruz? kahve bolgede degisik cıkıntılar var zaten onlar arada şişebiliyor ama sütyene takılmak demişsin bilemedim
0
galandar kostumu
(25.11.15)
Kahverengi alanda hani bebekleri emzirme için ağza sokulan yer var ya daha nasıl tarif edeyim bilemedim hani süt gelen yer. Hah oradan bi parça şişmiş.
0
🌸indescribable
(25.11.15)
www.healthcentral.com

www.reddit.com

acı veriyorsa sivilce gibi davran diyorlar. Devam ederse doktora git. Kanser falan çok düşük ihtimalmiş.
0
harzem
(25.11.15)
bence doktora git. la benim mememde çıksa anında giderim. ben değil leke değil bildiğin çıkıntı diyon et beni gibi yani. korkma yani illa ciddi bi şey çıkmaz da bi git bence.
0
ergenpezeveng
(25.11.15)
Hangi doktor bakıyor buna?
0
🌸indescribable
(25.11.15)
sgk yoksa önce aile hekimine gidebilirsin. aile hekimi gerekiyorsa yönlendirir, o zaman branş doktoruna gidersin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.11.15)
(8)

İşsizken gidilebilecek kurslar

rtyu
Üniversite bitti. Boş boş geziyorum. Bir şeyler öğreneyim dedim.Müzik-yemek-yabancı dil-programlama dili-grafik tasarım.Bunlar ilgi alanlarım.Ama sıkıntı şu; İspanyolca öğrensem ne yapacağım?Python öğrensem nerede kullanacağım?3ds, maya, Zbrush öğrensem -ki bunları sadece temel düzeyde öğrenmekten b
Üniversite bitti.
Boş boş geziyorum.
Bir şeyler öğreneyim dedim.
Müzik-yemek-yabancı dil-programlama dili-grafik tasarım.
Bunlar ilgi alanlarım.

Ama sıkıntı şu;
İspanyolca öğrensem ne yapacağım?
Python öğrensem nerede kullanacağım?
3ds, maya, Zbrush öğrensem -ki bunları sadece temel düzeyde öğrenmekten bahsediyorum- ne olacak?

Örneğin piyano için aynı şey geçerli değil çünkü oturup onu çaldığım zaman mutlu oluyorum bir işe yaraması gerekmiyor yani. Ama üstte diğer saydıklarımı sanki hiç kullanmayacağım bir eşyayı alıp kullanmamaya benzetiyorum.

Ne yapsam acaba?
0
rtyu
(24.11.15)
öğrenmediğin herşeye ileride pişman olursun. ingilizcen iyi değilse geliştir. ha iyiyse speaking, writing güçlendir. en faydalısı bu
0
nucleon
(24.11.15)
üstte saydıklarını hiç kullanmayacağını düşünüyorsan demek ki yeterince ilgili değilmişsin onlarla, o yüzden öğrenme tabii, ilgilendiğin ve kendini geliştirmeye devam edeceğin, etmekten zevk duyacağın, kullanacağın şeyleri öğren. zira piyano için söylediğini onlar için de söyleyebilirdin.
0
neseranni
(24.11.15)
Enerjini kısıtlama, zamanın varken yapabileceğin her şeyi öğrenebileceğin her seyi yap, öğren.

Gerekirse gece 1 e kadar çalış. Ama enerjini kısıtlama, kendi kendini yaralarsın.

Ismek kursları var, cogu giriş seviyesi ama beleş. bi git, gör bakalım.
0
anonymice
(24.11.15)
at mısın avrat mısın? cinsiyet ne?
0
Alt4y
(24.11.15)
Hicbir seye keske ogrenmeseydim demezsin, ama bircok seye keske ogrenseydim dersin. Ogrensem ne yapacagim deme. Ilgini cekmeyen seyi ogrenmeye zorlama ama.
0
stavro
(24.11.15)
Lise ve üniversite süresinde yazılım öğrendim kendi çabalarımla. Grafik tasarım da (bkz: http://www.harzemdesign.com/), 3d tasarım yaptım azcık, ingilizcem zaten baya iyi, yemek yapmayı severim vs vs.

Şimdi dönüp baktığımda "ulan boş vaktim varken spor yapsaymışım aq, 30 yaşıma geldim artık vücut şekil almıyor" diyorum.

Yani demem o ki, işe girene kadar her gün sabah çık koş akşam vücut çalış. Diğer şeyleri gerektikçe öğrenirsin ama vücut kolay çöküyor özellikle bizim gibi bilgisayarcılarda. Teknoloji her gün ilerliyor, vücut geriliyor. Geç olmadan kendine iyi bakmaya başla.

Gereken yazılımları iş hayatına girince bir ayda öğrenirsin ihtiyacın olan kadarını. Yemek yapmayı da aç kalınca öğreniyosun zaten.
0
harzem
(24.11.15)
uğraştığın her alan sana bir çok katkı sağlar. mesela müzik diyelim.
müzik dinlemek de çok etkili ama özellikle bir müzik aleti çalmak beyin çalışmasında çok önemli farklar yaratıyor.
diğer uğraşların da her birinin kendine göre başka artıları da var. onu yapabiliyor olmanın dışında artıları var yani.
canının çektiği bir tanesine başla. hatta müzik, dil, spor gibi ayrı konulardan birkaç şeye başla bence.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.11.15)
programlamadan uzak dur, 3d, grafik vs. den uzak dur (meslek haline getirme en azından) müzik iyidir, resim iyidir, sanat tarihi, tiyatro iyidir.

birde python iyi bir dildir her yerde kullanırsın.
0
selam
(24.11.15)
(18)

Sabah sabah aklıma takıldı [Ağda]

pandispanya
İstenmeyen tüylerini ağdayla alan hanımlar ve eşleri, sorum sizlere efendim. Hep merak ettiğim bişey ama insanlara da soramıyorum :) Düzenli bi ilişkisi, sevgilisi, eşi olan ve ağda kullanan hanımlar, ağda için kılların bir miktar uzaması gerekiyor ya, bu süreçte ne yapıyorsunuz? Eşinizle münasebetl
İstenmeyen tüylerini ağdayla alan hanımlar ve eşleri, sorum sizlere efendim.

Hep merak ettiğim bişey ama insanlara da soramıyorum :) Düzenli bi ilişkisi, sevgilisi, eşi olan ve ağda kullanan hanımlar, ağda için kılların bir miktar uzaması gerekiyor ya, bu süreçte ne yapıyorsunuz? Eşinizle münasebetlere giriyor musunuz yoksa ilişkilerinizi o günlere denk getirmiyor musunuz? Aranızda gizli bi anlaşma gibi bir şey mi var, "ilk 10 gün özgürüz, sonraki 10 gün dokunma" diye yoksa hiçbir şey farketmiyor mu? Bu konuda aydınlanabilirsem ufkumun iki katına çıkacağına inanıyorum. Buradan yazmayı tercih etmeyen mesajla da aydınlatabilir :) Teşekkürler.
0
pandispanya
(24.11.15)
takip!
bi çok kişi lazerle çözdü bu işi artık ama öncesinde nasıl oluyodu ben de meraktayım.
0
manuel mandalina
(24.11.15)
Lazer yaptıramam, ağda tek çarem. O kadar uzamadan gidiyorum. Cımbızla çekilecek seviyeye geldiğinde alıyor ağdalar. Kaş-bıyık alımından çok farklı değil. Ağdayı zaten ayda bir yaptırmadıkça, ne zaman gidersen git, kılların birçoğu daha çıkmamış oluyor. Çıkan kılın bir tanesi dizde ise, diğeri 10 cm aşağıda oluyor. Onlar da yeni baş vermiş oluyor en fazla. Haliyle 10-15 günde bir gidince de artık ne kadarı çıkmışsa o kadarı alınıyor. Dolayısıyla da hepsi çıkmadan gidilmiş oluyor. O arada çıkan 3-5 kıl da zaten dokununca bile zor algılanıyor. Bebek cildi gibi olmasa da sevişme sırasında rahatsızlık verecek ya da traş sonrası yeni çıkmış kıl rahatsızlığı kadar da olmuyor. Hafif pürüzlü bir ciltmiş gibi oluyor, etek falan giyince de anlaşılacak kıvama gelmeden gidiyorum zaten. Bazen "Bugün biraz kıllı hissediyorum" desem, "Ne kılı" diye cevap alıyorum.

3 kere lazere gidip bıraktım, lazerde daha fazla uzatmam gerekti alınması için. Normalde ona 2 kere ağdayla dalmıştım.
0
aychovsky
(24.11.15)
Lazer tabii ki :p Öbür türlü hiç hoş değil =)
0
yahveyire
(24.11.15)
o kıllar çıkıyor, bilmiyormuş gibi davranılması saçma sonuçta. utanılacak bir şey de yok her an cillop gibi olamayız ve buna takıntılı olan erkek sayısı, olmayandan çok çok azdır diye düşünüyorum. çoğu çift bunu aşmıştır.
0
jrixy
(24.11.15)
Eski kız arkadaşımla bu sıkıntıyı yaşıyorduk. Daha doğrusu kendisi rahatsız oluyordu ve bu dediğiniz 1 hafta 10 günlük ağdaya gitmeye hazırlık döneminde yanaşmıyor, bana gelmiyor, hatta buluşmayı bile azaltıyordu. Takıntı haline gelmişti yani. Bana sorarsanız da kadın için itici bir dönem ama yapacak bir şey yok. Bizim de itici dönemlerimiz oluyordur mutlaka :). Ama lazer olayı çok maliyetli ve zararlı değilse (detaylarını bilmiyorum) bence süper oluyor.
0
Abdurrahman
(24.11.15)
2 dirhem kıl için insan sevdiğinden, aşık olduğu kadından uzaklaşır/tiksinir mi?

saçma bence. kadınlar da takıntılı olmamalılar bence.

peşin edit: eşspor
0
paranoyak kedi
(24.11.15)
jrixy +1, uzun dönem ilişkilerde bu kıl işine o kadar hassas bakılmıyor. birlikte olduğu kadına "ayak kılların uzamış git kestir böyel sevişmem" diyen erkek azdır bence de. neticede uzadığı bilinen bir şey ve kadınların sürekli ağda yapması da mümkün değil.
0
baba jo
(24.11.15)
Abdurrahmanin yasadigini ben de yasiyordum ancak onun aksine ben kili degil azcik kil cikti diye yanasmaktan cekinmesini itici buluyordum.
0
floydian
(24.11.15)
Sırf iki tüy için 10 gün bekleyebilen varsa EkşiDuyuru Dirayet Plaketini elden alabilir.
0
r_u_h
(24.11.15)
Vay be. Gerçekten aydınlandım.

Kılı tüyü büyük bir tabu haline getirmiş azınlıktanım demek ki. Peki iki haftada bir ağdayla uğraşmak gerçekten zor gelmiyor mu? Yazın bi de özellikle? Tüyleri çok açık renk olan kadınlar dışında kalanlar neden epilasyon yaptırmıyorlar? Zannedildiği gibi pahalı ve zahmetli de değil?

Aychovsky kendi sebebini açıklamış ama bana yazın sıcağında ağdacıya koşmaktansa kışın 6 ay zahmet çekip kıllardan sonsuza dek kurtulmak daha mantıklı geldi/geliyor. Vücudunu ömür boyu düzenli olarak bi teyzeye açmak da çok korkunç değil mi? :( Hayatımda bi kez ağdacıya gittim ve konsept bana kötü geldi baya :( Valla erkekler, bu kadınların ellerini öpmeniz lazım :)) Hakkaten.
0
🌸pandispanya
(24.11.15)
kişisel hijyen ve bakımı kastetmiyorum ama (bence farklı konular bunlar) kıl tüy meselelerden dolayı sorun çıkaracak adamla aynı yatakta işim ne. kadınlar android mi? bugün kıl tüy konuları yüzünden sevişmeyen çiftler yaşlandıklarında allah korusun biri yatalak hasta falan olursa ne yapacaklar? böyle konulara takılan adam ve kadınla yol arkadaşlığı olmaz, çok net söylüyorum.
0
Phoebe
(24.11.15)
Ben de kıl karşıtıyım, tüylere dayanamıyorum. Kıl faşistiyim, erkeklerde bile dayanamıyorum. Uykularında ağda ile yaklaşasım geliyor. İyi ki Philips Bodygroom var. Öperken, vb. ağzıma kıl girmesi anında soğutuyor hayattan.

Onu geçtim, dökülmüş saç tellerim, yere dökülmüş insan kılı bile midemi bulandırıyor. Elimde olsa tüm dünyayı damdazlak yaparım.

Genelde ağdacıya gidiyorum 10 günde bir, hiç sıkıntı çekmiyorum. Çok rahatım. Aynı saç kestirirkenki gibi laflıyoruz. Açıkçası bunun bir rahatsızlık olabileceği aklıma bile gelmedi. Bazen "Ben azıcık dinleniyorum, size bıraktım" dediğim de oluyor. Canım hiç acımıyor, hissetmiyorum bile; ortam da temiz. Toplasan kırk dakika sürüyor. Kendi ağdanı açtırıyorsun, yatak örtüsü zaten her seferden sonra değişiyor, toplu toplu satıyorlar. İki ağdacı arasında sıkıntı olursa zaten kendim de yolunuveriyorum. Biliyorsun ki, ülke dışındaydım 6 ay. Kendi ağda makinelerim var, onlardan birini götürüp kendim yaptım ama bu sefer bikini ağdası zorlaşıyor. Akrobatik hareketler istiyor. Bir de gereğinden az ağda götürmüşüm, bu yüzden de son ay hazır ağda bantlarından kullandım. Ve kendi tahammül sınırlarıma göre çok kıllı dolaştım, iki buçuk haftalıktım. (Benim için oha demek) Havaalanından doğrudan ağdacıya gittim zaten "Abla, temizle beni" diyerek. Bavulun zaten büyük bir kısmı ağda malzemesine ayrılı.

Ailemde cilt kanseri var, başka kanserler de var. O nedenle lazere gidemiyorum. Başlamıştım, o sırada cilt kanseri olan akrabam nedeni ile doktor bıraktırdı.Şu anda etkisi kanıtlanmış değil ama kendimi riske atmak istemiyorum. Gerçi birçok bölge için iğneli epilasyona gidiyorum ama o lazer gibi değil. Apayrı bir mevzu.
0
aychovsky
(24.11.15)
bizim hanım lazere gidip kurtulmadan önce her hafta braun silk epil'i alıp banyoya girer bızbızbızbız üç saat çıkmazdı. kendi yapardı epilasyonunu.

illa ağdacı değil yani. bi hafta çok uzayanlar alınıyor, ertesi hafta geçen hafta kısa olup alınamayan ve yeni uzayanlar alınıyor, böyle sürüyor.

hele yazın tatildeyken haftada bir falan da değil. tatilden bir önceki gün ağdacıya gider komple aldırır, üç gün geçmeden sabah kahvaltıdan sorna başlayıp denize gidene kadar bızbızbızbız. valla o aletin sesinden kafayı yedim ha. lazere verdiği bütün para helal olsun.
0
kibritsuyu
(24.11.15)
vallahi ben de bu konuda amsterdam +1 demek zorundayım, bu nasıl bir yabancılaşmadır, zira kıl kardeşim bu, vücudunun ürettiği bir şey, bazı yerlerinde var olması yok olmasından önemli olabilen bir şey, işlevi var hepsinin. yerlere kadar uzatın demiyorum da yabancılaşmayın bu kadar "hiç hoş değil, kıl mı hiç sevmem" moduna geçmek hoş değil, sosyolojik bozulma gibi bir şey bu.

babajo, jrixy ve phoebe'ye de katılıyorum genel olarak, özellikle kıl tüyden sevişmeyen yarın öbürgün hastalıkta bir şeyde de kıl tüy mü diyecek, insanlar bu kadar köşeli değiller zaten normalde de, bunu bu kadar takıntı haline getirenin, getirmeyene oranla az olduğunu düşünüyorum.
0
nimberjack
(24.11.15)
lazere gittim ama lazer %100 bitirmiyor kılları, çok seyrek de olsa hala çıkıyor, açık renk ince kılları da görmüyor lazer makinesi.
sevişmeyi planlı yaşamayabiliriz, spontane gelişiyor bazen ve kimsenin oturup kıl kontrolü yaptığını görmedim/duymadım. iki kişi birbirine tutkuyla yaklaştığı zaten kıl mıl kimsenin umrunda olmuyor ya:) temizlik, hijyen olsun yeter.
0
peggy
(24.11.15)
Aynı evde yaşamaz iken, sevişmeye görüşmeye buluşur iken kolaydı, bir iki gün önce ağdaya git, oh bitti mis gibi.
Aynı eve çıkınca olmuyor o iş, ben olduramadım en azından.
Hafta içi işten çıkışım 6.30, eve varış 7.30-8. Evin oradaki kuaför çoktan kapısına kilidi vurmuş oluyor. Eve gelip dinlenecek miyim yoksa banyoya girip 3 saat bacak kılı mı alacağım?
Anca haftasonunu bekle o da eğer haftasonu için plan yapmadı iseniz, plan yapıldı ise veya regl olduysan vay haline.

Kısacası çok takmıyorum artık. Beraber yaşamaktan ziyade yaşın getirdiği bir şey de olabilir. Senin yaşında iken takardım kafaya, şimdi kaşlarımı kahküller kapatıyor, bugün de almasam olur diye düşünüyorum, yalan yok.

Sevişme kısmında birkaç defa ağda yapmadım demeye kalktım, of saçmalama moduna girdi benimki. En kötü ışığı kaparız yeaa ne olcak modundayım artık.
0
kaymaktutmayansicaksut
(24.11.15)
Kıllı bir erkek olarak sevgilim varken kıllarına hiçbir zaman karışmadım. Kadın elinde olsa tamamen kılsız olmak ister zaten. İster uzatsın, ister jiletle alsın. Yaladığım yerlerini kesmek istemiyorsa makasla kısaltsa yeter. :) seçme şansım olsaydı ağda yapılmış olmasını isterdim ama iki ay bacaklarını almasa tepki göstermezdim. :) ben de kıllıyım ve ağdanın nasıl bir acı olduğunu biliyorum.
0
yirmisantim
(24.11.15)
@manuel mandalina, öncesinde olan durum şu sözde var: "... buldun da kıllısını mı arıyorsun?"
cevaplara bakınca epeyceee eskilerde kalmış anlaşılan.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.11.15)
(5)

bitkilerin meyve üretmesi

diffarensiyel
Özellikle ağaçlar. Uzun yıllar hiç bakım yapılmadan meyve veren ağaçlar var. Bu ağaçlar meyve üretmek için gerekli mineralleri nereden alıyor? Toprak sabit. Yağmur saf su zaten. Toprakta sonsuz besin mi var?Diğer merakım ise meyveleri nasıl oluşturdukları. Mesela topraktan klor alıp nasıl lif veya ş
Özellikle ağaçlar. Uzun yıllar hiç bakım yapılmadan meyve veren ağaçlar var. Bu ağaçlar meyve üretmek için gerekli mineralleri nereden alıyor? Toprak sabit. Yağmur saf su zaten. Toprakta sonsuz besin mi var?
Diğer merakım ise meyveleri nasıl oluşturdukları. Mesela topraktan klor alıp nasıl lif veya şeker üretiyorlar? Ne alakası var ki bunların? Sodyum, fruktoza dönüşebilir mi?
0
diffarensiyel
(24.11.15)
al hocam ingilizcen varsa adam cok ayrintili aciklamis.

www.youtube.com
0
tezek
(24.11.15)
Frederick Co
(24.11.15)
çernobil'in patladığı pripyat'ta her yer radyoaktif olmasına rağmen kendiliğinden ot bürümüş birçok yeri. toprağın kendisi tek başına radyoaktif. buna rağmen bitkiler büyüyebiliyor. elma ağacı bile büyüyüp elma verebiliyor. bir kadın var. orada gidip araştırma yapıyor. dolaşırken bir ağaç gördü. elmayı dalından kopartıp yedi. yediği elmayı ve biriktiği kendi idrarını radyoaktif açıdan incelediğinde büyük bir sıkıntı ortaya çıkmıyor. o kadar kirli bir topraktan nispeten zararsız ürün alınabiliyor.
0
sutlu nescafe
(24.11.15)
ister inan ister inanma, vücudundaki çoğu şeyin rezervi aslında atmosfer. toprak değil.
canlı hücrelerin C5H7NO2 gibi bir formülü var, işleri kolaylaştırsın diye kimyasal denklemlerde kullanılır. bu kurmaca kimyasalın içinde fark ettinse, karbon hariç hepsi gaz, karbon da zaten co2 olarak atmosferde mevcut. su da vaktinin önemli kısmını atmosferde geçiriyor.

"Sodyum, fruktoza dönüşebilir mi?" bu soru da kimya değil simyanın inceleme alanı.
lütfen, 21 yy. fenine gel, çok güzel bak, çok ampirik ve bir o kadar rasyonel.
0
kargn
(24.11.15)
bitki o toprakta yaşayabiliyorsa kendine gerekenleri alıyor demektir. topraktaki besinler sadece meyve için gerekmiyor, ağacın varlığını sürdürebilmesi için de gerekli.

kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde bir ağaç var diyelim. başka hiç bir etmen olmasa bile ağacın kendi yaprakları, kabukları toprağa karışıyor, kimyasal değişikliğe uğrayıp gübre oluyor. toprakta mantarlar, sporlar, solucanlar vs. binbir çeşit organizma var. onlar habire çalışıp duruyor. en değerli toprak, ağaçlık bir yerde -orman gibi- üstten 10 cm in altındaki topraktır mesela.
ağaçların kökleri ya derine ya da yatay ilerliyor yani ağacın bir okadarı da derinlerde çalışıyor.
yağmur suyu saf su değil, arkadaşlar da demişler zaten.
güneş var.
yağmurla güneş ve köklerin bulabildiği az toprakla yaşayan bitkiler var, bina duvarlarının çatlaklarında büyüyüp gidiyorlar. (ilginç örneklerin olduğu bi film görseli ekleyecektim iki gün önce izlediğim filmin adını anımsayamadım, anımsarsam editlerim)

insanlık tarihinde önce toplayıcılık vardı. tarımın tarihi insanlık tarihinin 250 de 1 i kadar olması lazım (yanılmıyorsam)
yani doğanın döngüsünü bozup sonra da bakım yapmak zorunda kalan bizleriz. doğa kendi döngüsünde herşeyi yerli yerine koymuş, ayarlamış. gelişmelere göre kimini elemiş kimini geliştirmiş. dinazorların artık yaşamıyor olması gibi.

meyve vermek var, meyve vermek var bir de. mesela magnezyum içermesi gereken meyveler toprağın dengesinin kaçması nedeniyle artık o kadar magnezyum içermiyor. ( konuyla çok alakalı değil ama bu da bonus bilgi olsun)
çünkü magnezyum önemli. modern dünyada suları yumuşatılmış içiyoruz. bolca kalsiyum ve sanırım kararında potasyum alıyoruz genellikle magnezyum eksik kalıyor. bu üçünün dengede olması özellikle nörolojik yapımız için çok önemli. arada gerçek kakao kullanın, magnezyumdan zengin gıdalar alın. kramplar, bel ağrıları, düşünsel sıkıntılar, kollestrol... daha benim bilemediğim kimbilir neler bu dengeyle ilintilendiriliyor.
(hekim arkadaşlar da onaylayacaktır sanıyorum, yine de; yanıldığım konu varsa düzeltirlerse sevinirim)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.11.15)
(8)

insanla ne zaman duygusuzlaşıyorlar?

john
ne yaşıyorlar da duygusuz bir mahluk haline geliyorlar
ne yaşıyorlar da duygusuz bir mahluk haline geliyorlar
0
john
(23.11.15)
kırıldıkça. yıprandıkça. gözleri açıldıkça.
0
cetoxim
(23.11.15)
en son agar.io oynarken ortak oynayan tipler beni acımasızca yediğinde duygusuzlaştım. hikmet çıkarmak istiyorsan online flash oyunlar bile yeterli.
şu meşhur afrika vahşi yaşam belgeselinde öldürmeden antilop yavrusunu yiyen makaktan sonra sarsılmıştım ilk. makak mıydı babun muydu neydi bilmem ama çok acımasız ve umursamazdı. hey gidin. hayat gibi.
0
kargn
(23.11.15)
çocukluktan çıkınca
0
buzdagi
(23.11.15)
Duygusal ve hassas yapılı olmanın kendisine zarar verdiğini anlayınca.
Bir de mesela insanlarla birebir iletişimde olmak zorunda olduğun bi işin var. Bütün insanlığınla ve hassasiyetinle çalıştın, belki yıllarca. Yani sadece işini yapıp geçebileceğine rağmen karşındakine saygıyı hiç ihmal etmedin, olabildiğince yardımcı olmaya çalıştın, yeri geldi onlar için bazı olanaksızlıkları olanaklı hale getirdin, onlar için endişe ettin. Ama birileri sana saygısızlık yaptığında, emeğini hiçe saydığında, sana hiç hakkı olmadığı halde bağırdığında o zaman "Sçiim böyle işe de böyle mahluklara da" diyosun ve sen de duygusuz bi mahluk olabiliyosun.
Ama kimsenin tamamen duygusuzlaşabileceğine ihtimal vermiyorum, daha doğrusu vermek istemiyorum. Bahsettiğim örnekte iş yerinde insan ilişkilerinde duygusuzlaşabilirsin ama işten çıktığında zavallı bir yavru kedicik yeniden duygularını harekete geçirecektir.
Uzattım biraz ama sonuç olarak insanı duygusuzlaştıran şey, daha önce onu bi şekilde üzmüş, kızdırmış, yıpratmış şeyler veya kişilerdir bence.
0
aylayktumuvitmuvit
(23.11.15)
öldürüp asıp kesenleri mi diyorsun, onların sorunu duygu yoksunluğu değildir zannımca. onların sorunu akli melekeleri. arızalı ya da yok.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.11.15)
uykusuz'da sandik ici'nde anlatmisti karikaturist. icindeki cocugun oldugu an sanirim.
spoiler--
is adamiydi, acilen toplantiya yetismesi lazimdi, hastanelik bir cocuk gorur sokakta, ve ona yardim etmeye calisan bir kac baska cocuk. o anda ya cocuga yardim edip toplantiya gec kalacak ya da bananeciligi sececekti.
---
aklimda kalan nadir cizimlerden biriydi, bir bulsam keske.
0
bir varmis bir yokmus
(23.11.15)
güvendiğin insanlar seni yarı yolda bıraktıktan sonra, birçok defa sevdiğin inandığın insanlar tarafından kazık yedikçe, sırtından bıçaklanabildiğini anlayınca ve hayal kırıklığına uğradıkça, diğerleri tarafından kırıldıkça, insanlardaki bu olağanüstü acımasızlığı gördükçe...
0
dimia
(23.11.15)
Herkes güzel güzel anlatmış teşekkür ederim ;)
0
🌸john
(24.11.15)
(1)

Kanser hastası çocuğu için burs

afotsis
Lise öğrencisi olan tanıdığım için site site araştırma yaptım. Babası kanser hastası olduğu için burs bulmak istiyorum. Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencisidir.bir çok siteyi inceledim ancak burs başvuruları bitmiş. Bir şekilde burs bulmak istiyorum. nereye başvurmak lazım, kime danışmak lazım bilemedim
Lise öğrencisi olan tanıdığım için site site araştırma yaptım. Babası kanser hastası olduğu için burs bulmak istiyorum. Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencisidir.

bir çok siteyi inceledim ancak burs başvuruları bitmiş. Bir şekilde burs bulmak istiyorum. nereye başvurmak lazım, kime danışmak lazım bilemedim.

Bilgisi olan paylaşabilir mi?
0
afotsis
(23.11.15)
bazı derneklerde burs süresi bitse bile çok acil olanlar için burs verenle burs alacak kişiyi buluşturabiliyorlar. bireysel burs gibi bişey oluyor yani. başvurularınızı bu yönde yapın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.11.15)
(1)

gurbetçi çocuklara türkçe eğitimi

cheesehead
Bildiğiniz gibi gurbetçi türk çocukları türkçeyi pek düzgün konuşamamakta.Ben bir grup oluşturup bu çocuklara(8-13 yaş)türkçe dersleri vermek istiyorum.Nasıl başlayabilirim, ne gibi kitaplar kullanabilirim ve bunları nereden edinebilirim acaba?İkamet ettiğim yer Hollanda. Önerilerinizi bekliyorum.
Bildiğiniz gibi gurbetçi türk çocukları türkçeyi pek düzgün konuşamamakta.
Ben bir grup oluşturup bu çocuklara(8-13 yaş)türkçe dersleri vermek istiyorum.
Nasıl başlayabilirim, ne gibi kitaplar kullanabilirim ve bunları nereden edinebilirim acaba?
İkamet ettiğim yer Hollanda. Önerilerinizi bekliyorum.
0
cheesehead
(23.11.15)
bu konuda yetkin adres, tömer.
yardımcı olurlar mı bilmiyorum. isterseniz bi başvurun, yönlendirebilirler, bilgi verebilirler.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.11.15)
(12)

her doğan canlı (insan) yaşamayı hak ediyor mu sizce

kupigometa
öldürelim, asalım, keselim demiyorum. kendimi de eleştiriyorum. hangimiz herhangi bir özelliğini yeterince iyi değerlendirebiliyor mesela? kim kalıcı bir şeyler bırakıyor geriye? insanlığı geçtim hadi... kimin kendine faydası var? zaten benliğine zerre yararı olmayan birinin çevresine nasıl faydası
öldürelim, asalım, keselim demiyorum. kendimi de eleştiriyorum.

hangimiz herhangi bir özelliğini yeterince iyi değerlendirebiliyor mesela?

kim kalıcı bir şeyler bırakıyor geriye? insanlığı geçtim hadi... kimin kendine faydası var? zaten benliğine zerre yararı olmayan birinin çevresine nasıl faydası dokunur, tartışmalı.

doğduktan sonra edinilen "şey" lerin çağı geldiğinde faydalı bir şekilde kullanılması taraftarıyım.

ama birçok insan bomboş geçip gidiyor dünyadan. ha dünyaya gelmiş gitmişler ha teğet geçmişler. hiçbir farkı yok.

bu konu geri kalmış toplumlarda daha baskın bir şekilde apaçık ortada. isviçre'ye gitsem bunu diyemem muhtemelen. orada herkesin bir işlevi vardır mutlaka. oralarda herkes birbirinden bir şeyler öğreniyordur, asıl mesele bu zaten. mesela tr'de yolda denk geldiğim birinin bana faydalı olma ihtimali yok gibi bir şey. o zaman ben onu neden muhatap alayım ki?

böyle düşünen var mı?
0
kupigometa
(23.11.15)
Yaşamını sorgulamak yerine onlardan faydayı nasıl sağlarım diye düşünmelisin.
0
bigbadabum
(23.11.15)
pazardan dönen x teyzenin rastlantısal şekilde öğrendiği yaşamsal deneyimleri dışında sana bana ne faydası olabilir ki?
0
🌸kupigometa
(23.11.15)
belki senin boş olarak değerlendirdiğin insanın ileride onun genleri sayesinde doğacak bir çocuk tarihe iz bırakacak bir şey yapacak olabilir. bunu kimse bilemez. ayrıca, her insandan bir çıkar/yarar sağlamayı düşünmek çok doğru değil. insanları insan olduğu için sevmelisin sana fayda olup olmadıklarına bakmadan.
0
evrimini tamamlamis hamambocegi
(23.11.15)
her canlı yaşamayı hak ediyor. kimse kalıcı bir şey bırakmak zorunda değil. hayatını bomboş geçirmek isteyen bir insan bir an önce ölmeli diye düşünmek çok yanlış. isviçre'de herkesin istisnasız bir işlevi oldugunu düşünmek komik bir hayal.
0
dafuq
(23.11.15)
yaşamak o kadar güzel bir şey mi ki haketmek için bir şeyler yapmak, insanlığa yararlı olmak filan gereksin? yaşamayı haketmenin kriteri yarar sağlamak değil zarar vermemektir en fazla... o da ufak tefek zararlar değil, ciddi büyük zararlar...
0
ucan spagetticanavari
(23.11.15)
etmiyor.
0
ergenpezeveng
(23.11.15)
Ekolojik sonuçlarının ne olacağını bilmeden benim düz düşüncem insanların büyük bir çoğunluğunun yok olması gerektiğidir. Çoğu anlamda safi zarar veriyoruz ve sayımız gittikçe artıyor.

Bütün bunların dışında ben insanları sırf insan oldukları için sevemem. Hatta zaten sırf insan oldukları için sevmem; rezalet canlılarız en nihayetinde. Senin düşüncenin düşüncede kaldığı sürece yanlış olduğunu da düşünmüyorum. Bunu eyleme çevirirsen (öldürelim, asalım, keselim kısmı) ancak yanlış olur. Henüz dünyada görülmemiş ekstrem bir durum olmadığı sürece hiçbir işe yaramayan insanın bile yaşamaya hakkı var. Tabii bunu bariz bir şekilde kötü olan insanları dışarıda tutarak söylüyorum. Çok sert bir düşünce olarak görülebilir ama bence o tarz insanlar en azından ortadan kaldırılmalı. En azından.
0
sesee
(23.11.15)
of course, but maybe..
www.youtube.com
0
dedim dedim de kime dedim
(23.11.15)
Insan irkinin bulundugu konuma gelmesi bence mucize. Hayvanlar alemine bakildiginda en aciz bebek insanlarda. Agliyor, gazi oluyor, kabiz oluyor, acikiyor, annenin sutu yetmiyor falan filan. Gercekten bu noktaya gelmemiz sasirtici boyutlarda benim icin

Yine salt biyolojik acidan baktigimizda her canli yasamayi hak etmiyor. Sadece en iyilerinde bu hak var

Ama sonra "insanligimiz" devreye giriyor. Belki de bu kadar sosyal varlik oldugumuz icin bu noktaya geldik, bilemiyorum. Ama iste o zaman evet hepsi yasamali diyorsun
0
la noix
(23.11.15)
@evrimini... insana saygım var elbette. içlerindeki enerjiden dolayı hep aktif olacaklar ama bu sevmem gereğini doğurmaz. sevmemek ise hastalıktır orası ayrı. ben aradayım. ayrıca tam olarak bana faydalı olmalarını beklemiyorum, çıkarcı değilim. kendilerine faydalı olmalarını isterdim.

80 yaşına gelmiş babaannemle akranı olan bir ingilizin aynı sağlığa sahip olmasını isterdim. spordan bahsediyorum. ömrün boyunca seni taşıyan kaslarını, kemiklerini güçlü tutmaktan... spor yapmamak da bir tercihtir fakat spor yapmamaktan kaynaklı bir hastalık geçirince üzülmeyeceksin.

@dafuq tembellik hakkı diye bir şey var zaten. inanıyorum buna. kimse çalışmak zorunda ve somut bir şeyler üretmek durumunda da değil. fakat düşünmek de bir eylemdir. birikim yaparsın ve fikir olarak bunu geri yansıtırsın. ama hayatı boyunca emekli olmak için çabalamış ve emekli olunca kahvede oturup akşama kadar okey oynayan birinin neye ne faydası var.

böyle insanların daha aktif şekilde kullanılması gerekebilir.

@spagetti yaşamın güzelliğini sorgulayanların varlığına saygım var ama miktar olarak az oldukları ve tartışmanın çemberini genişletecekleri için onları düşünmedim desem yalan olmaz.

@hayırsız ben bizim gibi toplumlarda demokrasinin yanlış kullanıldığı hatta varmış gibi gösterildiğini düşünüyorum. zaten olduğuna da hiçbir zaman inanmadım. o halde olmasa da olur.

ayrıca bahsettiğin örnekler faşizme varıyor. öyle seçicilik yapmak değil kastım. konu başka yerlere kaymasın.
0
🌸kupigometa
(23.11.15)
hakediyor.

hakettiğimiz için gelmişiz bence dünyaya. bence sadece insanlar için değil dünyanın en zehirli yılanından, ahtapotundan tutta en orspu çocuuu insanına kadar her canlı yaşamayı hakediyor.sen ben ve ırkımız o oruspu cocuuu dediğimiz kişiyi düzgün yetiştirseydik öyle olmayacaktı. yada zehirli hayvanı rahatsız etmeseydin, yaşam alanını taciz etmeyeydin götünü ısırmayacaktı.

sonradan haketmediklerini düşünüp onu bunu öldürüyor orası ayrı bir tartışma mevzusu.
0
morcivert
(23.11.15)
öyle bir soru sordun ki, cevap olarak kitap yazsan olacak yani...

içeriğini bilmeden işid'in vahşet dolu videolarından birini açmıştım bi keresinde. sorunu okuyunca ilk aklıma gelen görüntü o oldu.
konuya olumsuz yaklaşmak niyetinde değilim, değinmeden geçmek de istemedim. "bazıları gölge etmesinler başka ihsana gerek yok" diyor ve cevabıma geçiyorum.

insanın çevresine, kendisine yararı olması gerek diyorsun. doğduktan sonra edinilen şeylerin çağı geldiğinde faydalı bir şekilde kullanılması taraftarıyım diyorsun. çok da güzel diyorsun.

ancak bu olguları yaşamak hakkıyla ilintilendirmek yanlış. belki etkili/ anlamlı yaşamakla ilintilendirebilirsin.

iz bırakmak konusu ise uygulamada tam bir kaos. tarihte şöyle üstünkörü bi dolaş. insanlığa yarar sağlayanlardan önce zarar verenleri hatırlayacaksın. fayda sağlayanları hatırlamak için düşünmen gerekecek. oysa adını bile bilmediğimiz nice insan geldi geçti ve geçiyor doğaya/insanlığa ufak veya büyük fark yaratacak faydaları olan.

fen bilimlerine bakalım; doğada var olan ufağından büyüğüne her bir canlının varlığı anlamlı. hani son zamanların güncel konusu," arılar yok olursa insanlık da yok olur" sözü gibi herkesin, her canlının bir işlevi var.

filmlere bakalım; mesela, faşizmin "işe yaramaz bunlar" deyip yaşam haklarını ellerinden alacağı insanların hayatları için bir adamın verdiği mücadelenin anlatıldığı schindler'in listesi'nden başlayalım. işe yaramaz denilen o insanlar açısından bakınca ne düşüneceğimiz belli, bir de başka yönden bakalım. o insanlar var olmasalardı schindler bize o büyük dersi veremeyecekti de diyebiliriz pekala. hatta belki hitler deneyimi olmasaydı almanya şimdiki almanya da olamayacaktı. (darısı başımıza)

"hiç bir insana rastlamadım ki ondan öğrenilecek birşey olmasın" sözü doğru bir söz ama bence eksik, "hiç bir insana rastlamadım ki onun bir faydası olmasın" olmalıydı.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.11.15)
(6)

zil tesisati

icim urperiyor
zil apartmanin disindaki toplu butonlara basinca calismiyor, ev giris kapisinin ordaki butondan calisiyor. 60 daireli apartmanin komple tesisatini bozma riski olmasa sokerim ama guvenemedim. diger daireler normal calisiyor. nereye bakmak lazim boyle bir problemde?
zil apartmanin disindaki toplu butonlara basinca calismiyor, ev giris kapisinin ordaki butondan calisiyor. 60 daireli apartmanin komple tesisatini bozma riski olmasa sokerim ama guvenemedim. diger daireler normal calisiyor. nereye bakmak lazim boyle bir problemde?
0
icim urperiyor
(23.11.15)
Sizin zil başka bir numaradan calisiyor olabilir. Mesela kaldigın daire no 23 ise zil 16 numarali düğmeye bağlı olabilir.
Bizimki öyle :)
0
1adam
(23.11.15)
@1adam

yok diger tum ziller dogru ve saglikli calisiyor
0
🌸icim urperiyor
(23.11.15)
bizim de öyle olmuştu, yöneticiye söyledik, elektrikçi çağırıp yaptırdı.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.11.15)
aşağıdaki toplu butonlardan hiç birisi çalışmıyorsa sorun yüksek ihtimalle notr kablosu. elbette faz kablosu da olabilir. ama bu dediğim hiç bir zil çalışmıyorsa. biri çalışıp başka biri çalışmıyorsa tek tek çalışmayanlara bakılması lazım. prensip şu şekilde faz(12V+) butona, butondan zile, zilden nötre 12VDC(-), çalışma gerilimi genelde 12VDC(+) olur tesisat karmaşık değil yaklaşık olarak şöyle. daha basit bir elekterik devresi sanırım yoktur. iş yerinden girdiğim için kısaca bu kadar yazabildim. Yazdığından anlaşılan sadece senin uzak butonununda. arada bir kablo kopması vs de olabilir butonda ömrünü doldurmuş olabilir.

i.hizliresim.com
0
draconas
(23.11.15)
interkom sistemi varsa ki 60 daire ise mecburen vardır(auido,mas v.b) dış ünite butonlu ise dış ünitede ki ve santral de ki bağlantıların kontrol edilmesi ayrıca tuşlama ile arama yapıyorsa dairede ki iç ünitenin switch(adres) ayarlarını kontrol etmek lazım @1adam'ın yazıdığı sorunun sebebi budur,yöneticinize söyleyin teknik servis gelip baksın siz müdahale etmeyin.
0
sealth
(23.11.15)
apartmanın önünde şunun 20'lisinden 3 blok var.

www.elektrikdeposu.com

evin içinde basit interkom var kapıyı açma ve ses tuşu olandan.
0
🌸icim urperiyor
(23.11.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.