Duygusal ve hassas yapılı olmanın kendisine zarar verdiğini anlayınca.
Bir de mesela insanlarla birebir iletişimde olmak zorunda olduğun bi işin var. Bütün insanlığınla ve hassasiyetinle çalıştın, belki yıllarca. Yani sadece işini yapıp geçebileceğine rağmen karşındakine saygıyı hiç ihmal etmedin, olabildiğince yardımcı olmaya çalıştın, yeri geldi onlar için bazı olanaksızlıkları olanaklı hale getirdin, onlar için endişe ettin. Ama birileri sana saygısızlık yaptığında, emeğini hiçe saydığında, sana hiç hakkı olmadığı halde bağırdığında o zaman "Sçiim böyle işe de böyle mahluklara da" diyosun ve sen de duygusuz bi mahluk olabiliyosun.
Ama kimsenin tamamen duygusuzlaşabileceğine ihtimal vermiyorum, daha doğrusu vermek istemiyorum. Bahsettiğim örnekte iş yerinde insan ilişkilerinde duygusuzlaşabilirsin ama işten çıktığında zavallı bir yavru kedicik yeniden duygularını harekete geçirecektir.
Uzattım biraz ama sonuç olarak insanı duygusuzlaştıran şey, daha önce onu bi şekilde üzmüş, kızdırmış, yıpratmış şeyler veya kişilerdir bence.
0