evlere bakmadım, sabah sabah moralim bozulmasın şimdi :)
o para çimentoya, musluğun kalitesine filan verilmiyor. evin yerine veriliyor.
zamanında büyük bir bankanın muhasebe sistemini kuran yaşlı bir adamla tanışmıştım. bahçeli müstakil bir ev alabilecekken almadığını aynı parayla bir apartmanın bodrum katını aldığını anlatmıştı.
adamla muhasebe sistemimizi kurması için anlaşmıştık. uçak, konaklama, yeme içme vs + yüklü bir ödeme karşılığı sistemimizi kurdu ve gitti.
2001 krizinde izmir gibi yerde tekstil sektörü fabrikalarını dışarıya taşırken, firmalar patır patır dökülürken bir mağazada 5000 liraya porselen yemek takımı satılıyordu. adam satacağını düşünmese onu üretmez, o fiyatı koymaz. sattı da nitekim. porselen dediğin kırılan bişey. onu alan 1 parçası kırılsa takımı yardımcısına verir, kullanmaz. araba fiyatına porselen yemek takımı niye alınır?
bir örnek daha. çeşmedeyiz. yerli halktan biriyle konuşuyorum. adamın el arabası var, sebze meyve satıyor. kendi bahçesinde ne üretiyorsa işte.
o zamanlar ağır bir iflas atlatmıştık, işte ayakta kalma çabaları filandayız. çeşme'ye gezmek için değil iş için gittmiştik.
bardacık aldım ben bundan. fiyat normalin yarısı gibi. dedim niye böyle, aynı malı atıyorum bazılarına 10 bazılarına 5 liraya satıyorsun? "almazlar ki abla mesela altınyunus'un orda 5 lira desem dönüp bakmazlar bile" dedi. çevre ne der sonra...
bu ekonomik sistemde fiyatı belirleyen malın maliyeti filan değil. dolayısıyla 5000 liralık ev satışı da de gayet normal.
0