[]

bitkilerin meyve üretmesi

Özellikle ağaçlar. Uzun yıllar hiç bakım yapılmadan meyve veren ağaçlar var. Bu ağaçlar meyve üretmek için gerekli mineralleri nereden alıyor? Toprak sabit. Yağmur saf su zaten. Toprakta sonsuz besin mi var?
Diğer merakım ise meyveleri nasıl oluşturdukları. Mesela topraktan klor alıp nasıl lif veya şeker üretiyorlar? Ne alakası var ki bunların? Sodyum, fruktoza dönüşebilir mi?



 
al hocam ingilizcen varsa adam cok ayrintili aciklamis.

www.youtube.com
  • tezek  (24.11.15 03:40:32) 
  • Frederick Co  (24.11.15 07:01:39) 
çernobil'in patladığı pripyat'ta her yer radyoaktif olmasına rağmen kendiliğinden ot bürümüş birçok yeri. toprağın kendisi tek başına radyoaktif. buna rağmen bitkiler büyüyebiliyor. elma ağacı bile büyüyüp elma verebiliyor. bir kadın var. orada gidip araştırma yapıyor. dolaşırken bir ağaç gördü. elmayı dalından kopartıp yedi. yediği elmayı ve biriktiği kendi idrarını radyoaktif açıdan incelediğinde büyük bir sıkıntı ortaya çıkmıyor. o kadar kirli bir topraktan nispeten zararsız ürün alınabiliyor.


  • sutlu nescafe  (24.11.15 08:02:39) 
ister inan ister inanma, vücudundaki çoğu şeyin rezervi aslında atmosfer. toprak değil.
canlı hücrelerin C5H7NO2 gibi bir formülü var, işleri kolaylaştırsın diye kimyasal denklemlerde kullanılır. bu kurmaca kimyasalın içinde fark ettinse, karbon hariç hepsi gaz, karbon da zaten co2 olarak atmosferde mevcut. su da vaktinin önemli kısmını atmosferde geçiriyor.

"Sodyum, fruktoza dönüşebilir mi?" bu soru da kimya değil simyanın inceleme alanı.
lütfen, 21 yy. fenine gel, çok güzel bak, çok ampirik ve bir o kadar rasyonel.
  • kargn  (24.11.15 10:14:39) 
bitki o toprakta yaşayabiliyorsa kendine gerekenleri alıyor demektir. topraktaki besinler sadece meyve için gerekmiyor, ağacın varlığını sürdürebilmesi için de gerekli.

kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde bir ağaç var diyelim. başka hiç bir etmen olmasa bile ağacın kendi yaprakları, kabukları toprağa karışıyor, kimyasal değişikliğe uğrayıp gübre oluyor. toprakta mantarlar, sporlar, solucanlar vs. binbir çeşit organizma var. onlar habire çalışıp duruyor. en değerli toprak, ağaçlık bir yerde -orman gibi- üstten 10 cm in altındaki topraktır mesela.
ağaçların kökleri ya derine ya da yatay ilerliyor yani ağacın bir okadarı da derinlerde çalışıyor.
yağmur suyu saf su değil, arkadaşlar da demişler zaten.
güneş var.
yağmurla güneş ve köklerin bulabildiği az toprakla yaşayan bitkiler var, bina duvarlarının çatlaklarında büyüyüp gidiyorlar. (ilginç örneklerin olduğu bi film görseli ekleyecektim iki gün önce izlediğim filmin adını anımsayamadım, anımsarsam editlerim)

insanlık tarihinde önce toplayıcılık vardı. tarımın tarihi insanlık tarihinin 250 de 1 i kadar olması lazım (yanılmıyorsam)
yani doğanın döngüsünü bozup sonra da bakım yapmak zorunda kalan bizleriz. doğa kendi döngüsünde herşeyi yerli yerine koymuş, ayarlamış. gelişmelere göre kimini elemiş kimini geliştirmiş. dinazorların artık yaşamıyor olması gibi.

meyve vermek var, meyve vermek var bir de. mesela magnezyum içermesi gereken meyveler toprağın dengesinin kaçması nedeniyle artık o kadar magnezyum içermiyor. ( konuyla çok alakalı değil ama bu da bonus bilgi olsun)
çünkü magnezyum önemli. modern dünyada suları yumuşatılmış içiyoruz. bolca kalsiyum ve sanırım kararında potasyum alıyoruz genellikle magnezyum eksik kalıyor. bu üçünün dengede olması özellikle nörolojik yapımız için çok önemli. arada gerçek kakao kullanın, magnezyumdan zengin gıdalar alın. kramplar, bel ağrıları, düşünsel sıkıntılar, kollestrol... daha benim bilemediğim kimbilir neler bu dengeyle ilintilendiriliyor.
(hekim arkadaşlar da onaylayacaktır sanıyorum, yine de; yanıldığım konu varsa düzeltirlerse sevinirim)
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (24.11.15 10:47:32) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.